You are on page 1of 346

inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi

MTOLOJK ANLATI ve KISSA


inasi GNDZ Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos Cengiz BATUK Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu

ISSN 1304-5482

Hasan AYIK Dnceden Dile Felsefe ve Metafor Latif TOKAT Dinin Sembolik Dili Burhanettin TATAR Kuranda Kssalarn Temel Anlamlar zerine Felsefi Notlar
Kurann Temel Amalarnn fade Edilmesinde

mer Faruk YAVUZ

Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol


slmn Temel nanlar Etrafnda Oluan

Ahmet Yaar OCAK

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi

Dursun Ali TKEL Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol Mustafa ARSLAN Sylem Mitos ve Tarih: Muhammediye rnei Zafer ERGNL Hayat Sembollere Yklemek:

Bir Mesnev Hikyesinin Anlalma Biimleri zerine

evket TOPAL Lafz - Mana likisi Balamnda Fkh Dili ve Mitolojik Anlat Ali Osman KURT ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

cilt: 6 say: 1 Ocak - Nisan09

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi
ISSN: 1304-5482

MTOLOJK ANLATI ve KISSA

Cilt/Volume: 6 Say/Number: 1 Ocak Nisan / January April 2009

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi Cilt/Volume 6 Say/Number: 1 Ocak Nisan / January April 2009
ISSN: 1304-5482 Sahibi / Owner Milel ve Nihal Eitim, Kltr ve Dnce Platformu Dernei adna inasi Gndz Yaz leri Sorumlusu / Legal Representative Yasin Aktay Editr / Editor inasi Gndz Editr Yrd. / Co-Editor Cengiz Batuk Say Editr / Editor of Issue Cengiz Batuk Yayn Kurulu/ Editorial Board* Alpaslan Akgen, Ayaz Akkoyun, Yasin Aktay, Mahmut Aydn, Cengiz Batuk, inasi Gndz, brahim Kayan, Necdet Suba, Burhanettin Tatar

Danma Kurulu/Advisory Board*


Baki Adam (Prof. Dr., A..); Mohd. Mumtaz Ali (Prof. International Islamic Univ. Malezya); Adnan Aslan (Do. Dr., SAM); Kemal Ataman (Yrd. Do. Dr., Uluda .); Mehmet Akif Aydn (Prof. Dr., Marmara .); Ylmaz Can (Prof. Dr., O.M..); Ahmet akr (Yrd. Do. Dr., O.M..); Mehmet elik (Prof. Dr., Celal Bayar .); Waleck S. Dalpour (Prof. University of Maine at Farmington); smail Engin (Dr., Berlin); Cemalettin Erdemci (Do.Dr. Y.Y..); Tahsin Grgn (Do. Dr., SAM) Ahmet G (Prof. Dr., Uluda .); Recep Gn (Do. Dr., O.M..); Mevlt Gngr (Prof. Dr., ..); mer Faruk Harman (Prof. Dr., Marmara .); Erica C.D. Hunter (Dr., Cambridge Univ.); Mehmet Katar (Do. Dr., A..); Mahmut Kaya (Prof. Dr., ..); Sadk Kl (Prof. Dr., Atatrk .); evket Kotan (Dr., Ankara); lhan Kutluer (Prof. Dr., Marmara .); George F. McLean (Prof. Catholic Univ., Washington DC); Ahmet Yaar Ocak (Prof. Dr., Hacettepe .);Hakan Olgun (Yrd. Do. Dr., ..); Jon Oplinger (Prof. University of Maine at Farmington); mer zsoy (Prof. Dr., Frankfurt Univ.); Roselie Helena de Souza Pereira ; (Mestre em Filofia-USP; UNICAMP Brasil); Ekrem Sarkolu (Prof. Dr., S.D..); Hseyin Sarolu (Prof. Dr., ..); Bobby S. Sayyid (Dr. Leeds Univ.); Mustafa Sinanolu (Do. Dr., SAM); Mahfuz Sylemez (Do. Dr. Hitit .); Necdet Suba (Yrd. Do. Dr., Mula .); Blent enay (Do. Dr., Uluda .); smail Tapnar (Do. Dr. Marmara .); Cafer Sadk Yaran (Prof. Dr., ..); Ali Murat Yel (Yrd. Do. Dr., Fatih .); Hseyin Ylmaz (Do. Dr., Y.Y..); Ali hsan Yitik (Prof. Dr., D.E..)
* Soyadna gre alfabetik sra / In alphabetical order

Bask / Publication Doanbey Ladin Ofset - stanbul, Ocak 2010


2.Mat. Sit. 3 NB 15 Topkap stanbul

Ynetim Yeri / Administration Place Milel ve Nihal Eitim, Kltr ve Dnce Platformu Dernei Hsambey Mh. Haydarbey Cd. No: 3, Tel: (0212) 533 97 31 Fatih / stanbul www.milelvenihal.org / www.dinlertarihi.com e-posta: milelnihal@dinlertarihi.com Milel ve Nihal ylda say olarak drt ayda bir yaymlanan uluslararas hakemli bir dergidir. Milel ve Nihalde yaymlanan yazlarn bilimsel ve hukuki sorumluluu yazarlarna aittir. Yaym dili Trke ve ngilizcedir. Yaymlanan yazlarn btn yayn haklar Milel ve Nihale ait olup, yayncnn izni olmadan ksmen veya tamamen baslamaz, oaltlamaz ve elektronik ortama tanamaz. Yazlarn yaymlanp yaymlanmamasndan yayn kurulu sorumludur.

bu sayda
5-7
Editrden

Makaleler 9-26 27-53 55-73 75-98 99-111 113-136 137-163 165-193 195-219 221-243 245-259 261-287
inasi GNDZ Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos Cengiz BATUK Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar Hasan AYIK Dnceden Dile Felsefe ve Metafor Latif TOKAT Dinin Sembolik Dili Burhanettin TATAR Kuranda Kssalarn Temel Anlamlar zerine Felsefi Notlar mer Faruk YAVUZ Kurann Temel Amalarnn fade Edilmesinde Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol Ahmet Yaar OCAK slmn Temel nanlar Etrafnda Oluan Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi Dursun Ali TKEL Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol Mustafa ARSLAN Sylem Mitos ve Tarih: Popler Dini Literatrde Hz.Muhammed (sav) Tasavvuru-Muhammediye rneiZafer ERGNL Hayat Sembollere Yklemek: Bir Mesnev Hikyesinin Anlalma Biimleri zerine evket TOPAL Lafz Mana likisi Balamnda Fkh Dili ve Mitolojik Anlat Ali Osman KURT ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut -Tarih ve Mitoloji Inda Bir Okuma-

Kitap Tantm ve Tenkitler


289-293 inasi Gndz, Anadoluda Paganizm, Antik Dnemde Harran 294-297 Anne Baring & Jules Cashford, The Myth of The Goddess: Evolution of an Image, 298-301 Salime Leyla Grkan, Yahudilik, C. Stephen Evans,,The Historical Christ and the Jesus of Faith: 302-303 The Incarnational Narrative as History,

ve Urfa

Milel ve Nihal Geleneinden


Salih Sabri YAVUZ - brahim YENA 305-344 Mslman - Hristiyan Polemii Asndan Tahrif

Michelangelo Gne ve Ayn Yaratl (The Creation of the Sun and Moon. 1508-1512. Fresco. Sistine Chapel, Vatican).

Editrden

Kssadan Hisse
Yazl ve szl literatrde nemli yer tutan kssa, darb mesel, hikye ve benzeri anlatlar kltrel yaantnn ayrlmaz bir parasn oluturur. nan ve dncelerin ifadesiyle tavr ve davranlarn izahnda sklkla bu materyalin kullanmna yer verilir. Bu nemi nedeniyle kssa ve benzeri anlatlar dini literatrde de sklkla konu edilir. Hemen hemen btn dini geleneklerin yazl ve szl kaynaklarnn bu anlatlara, metnin yapsna gre az ya da ok mutlaka yer verdii grlr. rnein batan sona tarihsel bir metin grnm tayan Kitab Mukaddes arlkl olarak bu anlatlardan oluur. yle ki zellikle Eski Ahit, batan sona yaratlla balayan insanlk tarihini konu edinir. Yeni Ahit metinlerinden nciller ve Resullerin leri kitaplar, sa Mesihin yaam yksn ve havarilerin hikyesini anlatr; yine Yeni Ahit metinlerinden Vahiy kitab ise dnyann sonunda insanl bekleyen olaylar hikye eder. Btn bu metinlerde bu anlatlar o kadar youndur ki ou zaman kssalar ve benzeri anlatlar kutsal metnin vurgulamaya alt mesajlarn nne geer. Kurana baktmzda da kssalar ve benzeri anlatlarn yine nemli bir yer tuttuu grlr. Ancak Kuran muhtevasnda kssalar, darb meseller ve gelecee ynelik anlatlarn her zaman verilmeye allan mesaj destekle-

meye ynelik olduu; dolaysyla metnin ierisinde gerektiinde kullanlmak zere serpitirildii de dikkati eker. Bu dorultuda Kuranda, n planda olan, kssa ve benzeri anlatlar deil, verilmek istenilen mesajlardr. Bundan dolay Kuranda Hz. Yusuf kssas hari hibir kssa bir btn olarak bir yerde ele alnmaz; anlatlar adeta batan sona surelere serpitirilmi grnts verir. Kimi oryantalistlerin bu durumu, Kuranda grlen srekli bir tekrar olarak deerlendirdii dikkati eker. Oysa bu, tekrar deil, gerektii durumlarda mesaj desteklenmek amacyla verilen rneklerdir. Kutsal metinlerdeki bu anlatlarn, inanan bireyin bilgilendirilmesi, eitilmesi, ikaz edilmesi ve inanann yaamnda rnek/model olmas gibi eitli ilevlere sahip olduklar sylenebilir. Bu anlatlar metafizie, gemiten gelecee varolua veya batan sona insanlk tarihine dair bilgileri aktararak insanlarn bilgi birikimini zenginletirmek amacyla anlatlmaz; inanan insan eitli konularda eitip ynlendirmek amacn tar. Bu eitim ve ynlendirmenin gayesi ise insann hakikati idrakine ve kurtuluuna yneliktir. Dolaysyla kssa ve benzeri anlarlar araclyla dinin hakikat ve kurtulu retisinin alglanp benimsenmesi temel amatr. Kssalarn tarihsel gereklikle ilikisi kutsal metinler zerinde alan aratrclarca her zaman bir tartma konusu olmutur. Bununla birlikte kutsal metinler bunlarn gereklii konusunda bir tartma kabul etmez. Zira bunlar hakikatin ifadesidir/anlatsdr; hakikatin kayna tarafndan insanlara aktarlmaktadr. rnein bu balamda Kuran, anlatlan kssalarla ilikili olarak zaman zaman bunlarn Allahn anlatmakta olduu gayb haberleri olduuna ynelik hatrlatmalar yapar. Kssalar ve mitolojik anlatlara ynelik bu saysnda Milel ve Nihal, konuyla ilgili eitli tartmalar masaya yatrmaktadr. Kutsal hakknda konumak: Dinsel sylemde mitos balkl makalesinde inasi Gndz, kutsal ve mitos kavramlarn irdelemekte, kutsaln insan yaamndaki belirleyici yerine vurgu yapmakta ve mitosun alglanp analizine ynelik pozitivist paradigmay sor-

gulamaktadr. Kuranda kssalarn temel anlamlar zerine felsefi notlar balkl almasnda Burhanettin Tatar ise Kuran kssalarnn felsefi anlamlar zerine eitli deerlendirmelerde bulunmaktadr. mer Faruk Yavuz Kurann temel amalarnn ifade edilmesinde bir anlatm teknii olarak kssann rol balkl almasyla kssalarn tad anlam ykn ele almakta ve Cengiz Batuk ise Mit, tarih ve gereklik sorunu zerine notlar konulu makalesinde mitoslarn tarihsel gereklikle ilikisini incelemektedir. Hasan Ayk, Latif Tokat, evket Topal, Ahmet Yaar Ocak, Dursun Ali Tkel, Zafer Erginli, Mustafa Arslan ve Ali Osman Kurt da bu sayda yer alan makalelerinde mitoslar ve kssa zerine eitli analiz ve deerlendirme yapmaktadrlar. Milel ve Nihalin bu saysnn dini literatrde, din dilinde ve yaygn halk sylencelerinde olduka nemli bir yer tutan kssa ve mitosun daha iyi anlalmasna nemli katk salayacan umuyorum.

Editr

NOT: Milel ve Nihal dergisinin 6. cildi iinde yaymlanacak dier saylarn arlkl konular ve say editrleri yledir: 2009/2 2009/3 Bir Arada Yaama bn Hazm Mahmut Aydn Burhanettin Tatar

Aratrclarmzn, bilim insanlarmzn ve entelektellerimizin gerek bu konularda gerekse konu harici katklarn bekliyoruz.

Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos

inasi GNDZ*
Atf/: Gndz, inasi (2009). Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos, Milel ve Nihal, 6 (1), 9-26. zet: Kutsaln tecrbesi kadar kutsala ynelik inanlar insan yaamnda olduka nemlidir. Dini kaynaklara dayal dinsel sylemin temelinin kutsala ilikin tanmlamalara ynelik olduu dikkat ekicidir. Yalnzca geleneksel olarak din eklinde tanmlanan inan sistemlerinde deil insanla ilgili her durumda kutsaln bir ekilde tezahr ettii grlr. Kutsala ilikin anlaty ifade eden mitoslar da dinsel sylemde olduka nemlidir. Mitoslarn genelde pozitivist paradigma dorultusunda tanmlanp kullanlmas mitoslarn doru anlalmas ynnde bir sorun retmitir. Anahtar Kelimeler: Kutsal, mitos, din, dinsel sylem, dinsel hakikat.

nsann kutsalla ilikisi ve kutsal olan eylere ynelik tecrbesi dini literatrde nemli yer tutar. Dini metinler kutsala ve kutsiyete ilikin birok kavram ierir ve birok retiye yer verir. rnein Kuran kutsal ifade etmek zere mukaddes, haram, kuds gibi eitli terimler kullanr. Bu terimlere dayal olarak yalnzca kutsal toprak, kutsal belde ve kutsal ruh gibi kutsallkla zel anlamda ilikilendirilen eylerden bahsetmekle kalmaz, 1 en kutsal olan anlamna gelen kuddsu Allahn isimleri arasnda zikreder: Gklerde ve yerde bulunanlarn hepsi melik, kudds, azz ve hakm

* 1

Prof. Dr., stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi Dinler Tarihi Anabilim Dal. Bkn. Bakara 87; Maide, 21, 110; Taha, 12; Naziat, 16.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

inasi GNDZ

olan Allah tesbih etmektedir (Cuma, 1). 2 Buna gre Allah btn kutsallklarn merkezi ve yegne kaynadr; en stn kutsaldr. Evrende var olan her eyle birlikte inanan insann btn abas da bu en stn kutsal ile yaknlama gayretidir. Yalnzca slamda deil dier btn dini geleneklerde kutsal ve kutsala ynelik tecrbeler insan yaamnn nemli bir alan olarak deerlendirilir. Dolaysyla insann kutsal ya da kutsiyetle ilikili deerlendirmelerini ve kutsal alan olarak kabul ettii deerler ve deer yarglaryla olan ilikisini dikkate almadan insan ve insan davranlarn anlamak neredeyse olanakszdr. Kutsaldan bahsederken ve insann kutsala iliin tecrbelerini incelerken kutsaln nelii ve bir eyin kutsal olup olmadnn nasl anlalaca konusu olduka nemlidir. Benzer ekilde, kutsaln yalnzca geleneksel anlamda din olarak tanmlanp snflanan kltrel yaplara zg bir durum olup olmadnn ve rnein kendisini herhangi bir dini gelenee bal grmeyen kii ve gruplarn yaamnda da kutsala ya da kutsallara yer verilip verilmediinin sorgulanmas da ayr bir nem arzetmektedir. Kutsaln nelii zerine alan aratrclar, genellikle kutsaln kutsal olmayanla yani profanla karlatrldnda ak seik ekilde anlalabileceine dikkat ekmekte ve kutsaln zelliklerini bu balamda tanmlama yoluna gitmektedirler.3 Kutsal kutsal olmayanla aklamaya dayal bu yaklam esas alnarak, kutsal olmayann zelliklerine bakldnda ncelikli olarak u temel karakteristik karmza kar: Sradanlk ya da aleladelik. Buna gre kutsal olmayan ya da daha doru bir ifadeyle kutsal olarak kabul edilmeyen eyler sradan alelade eylerdir. nsan yaamnda herhangi bir olaanstle sahip deildir; dolaysyla olaanst anlamda bir etkiye de sahip deildir. Sradanlk zellii tayan eylerin bir dier zellii, varlk ve z itibaryla ayn zamanda insann da yer ald bu evrenin ierisinden olmalar ve akn bir deer tamamalardr.
2 3

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

10

Ayrca bkn. Har, 23. Bkn. M. Eliade, The Sacred and the Profane , tr. by W.R. Trask, Harcourt Brace & World, New York 1959.

Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos

Kutsal olmayann ya da profann bu zellikleri karsnda kutsallar ve kutsal deerler ise sra dlk ya da olaanstlk karakteri tarlar. Bunlarn insan zerinde sra d bir etkiye sahip olduklar; akn karakterleriyle insan zerinde etkileyici/belirleyici bir rol tadklar dnlr. Sra dlk, aknlk ve etkileyicilik gibi zellikleriyle insann sosyal, kltrel ve doal evreyle ilikilerinde gnbirlik kar karya olduu sradan olgu ve olaylardan farkldrlar. Yaygn kanaatte din olarak adlandrlan geleneksel yaplarda kutsal, zellikle doast varlklara yneliktir. Metafizik lem ve tanr ile ilgili her tr alg, tanrsal irade ve lemle her tr iliki kutsal alann kapsamndadr. Cennet, cehennem, btn bunlar kutsalla aklanr. Yaratl, vahiy, risalet, hair, hesap gibi tanrsal iradenin her tr alm da kutsal kapsamndadr. Ayrca tanrsal iradeyle ilikisi asndan vatan, aile, namus, insan yaam gibi hususlar da kutsal deerler olarak alglanr. Kutsala ynelik algda dinlerin yapsndan kaynaklanan eitli farkllklarn varl bilinmektedir. rnein kutsiyetin merkezi konusunda eitli dinlerin teolojilerindeki farkllklara gre farkl yaklamlar dikkati eker. slam kutsiyetin yegne merkezi olarak yalnzca Allah kabul edip her trl kutsal algsn Allahn mutlak birliine ve merkeziliine dayal Tevhid retisi erevesine oturturken dier birok dinde kutsiyetin merkezi konusunda farkl telakkilerin varlyla karlarz. Kutsalla ilgili alg ve inanlar yalnzca yaygn anlamda din olarak adlandrlan geleneksel inan sistemlerinin deil, genel anlamda btn insanln yaamnda nemli yer tutmaktadr; kutsala ilikin telakkiler insanla ilgili her alanda bir ekilde kendisini gsterir. yle ki kendisini geleneksel anlamda din olarak snflanan inan sistemlerinin dnda gren, hatta metafizii/doastn tamamyla dlayan bir bilgi paradigmasna kendisini bal addeden kiilerin bile yaamlarnda adn koymasalar da- u ya da bu ekilde eitli kutsallarla kutsal alanlarn varl grlr. nsan yaamnda belirleyici bir etkiye sahip olan ve dier unsurlardan farkl olarak sra d kabul edilen eitli deerler, deer yarglar

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

11

inasi GNDZ

ve hususlar vardr. Bunlar adeta dokunulmaz bir alan olutururlar kii ve toplum yaamnda. nsan yaamn epeevre kuatan ve ynlendiren bu deerler ve deer yarglar etkileyicilik asndan tartlmaz bir stnle sahiptir. yle ki bazen uruna mcadeleler verilir; canlar ortaya konulur. Bu kutsallar karmza bazen moda, bazen sermaye, bazen de ideolojiler olarak kar. nsann btn tavr ve davranlaryla sosyal ve doal evreye ynelik yaklamlarna bunlar egemendir. nsanlar bu uurda her eyi gze almaktan, her trl fedakrlkta bulunmaktan kanmazlar. Bu kutsal deerler yaama yn veren birer stn g (supreme being), slami bir kavramla adeta birer ilahtr. Bu deerler, bir bana btn etkileyiciliin, sra dln ve aknln, dolaysyla kutsiyetin yegne kayna olarak insan duygu, dnce, tavr ve davranlarna, ksaca insann btn yaamna egemen olur. Kutsala ynelik alglar insanla ilgili deer yarglarnn da kaynadr. yi-kt, doru-yanl gibi deer yarglar birok dini gelenekte tanr ya da tanrlar eklindeki kutsal varlklarla ilikili inanlardan beslenir. eitli geleneklerde tanrdan baka kutsiyetler de karmza kar. rnein baz geleneklerde karma ya da dharma denilen bir ahlak sistemi, bazlarnda yin-yang ilkesi deer yarglarna ynelik alglarda belirleyicidir. Deer yarglar zerinde mutlak ve en st dzeyde belirleyici olan unsurlar, baz geleneklerde ise pozitivizmin, materyalizmin, seklerizmin temel deerleridir. rnein metafizik deerleri dlamaya dayal pozitivist paradigma kendi n kabullerini ve deer yarglarn retmektedir. Akl ve be duyuyla ilgili tecrb verilere dayal bilgiyi mutlaklatran, bunun dnda her veriyi bilgi d kabul eden bir anlay retmi ve btn deerleri buna gre tanmlama yoluna gitmitir. Benzer ekilde sosyal yaamda elden geldiinde din dlamay ifade eden seklerizm de zellikle eitli Bat toplumlarnda deer yarglarn belirleyen bir mutlak referans olarak kabul edilmekte ve deer yarglar bu balamda oluturulmaktadr. Bir baka adan kutsal, insan yaamnda uruna mcadele edilen bir deer olarak karmza kar. nsan, btn inan ve d-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

12

Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos

nceleriyle tavr ve davranlarnda, dolaysyla btn yaamnda merkezi bir yer tutan kutsal deerleri tartlmaz alanlar olarak kabul eder. Bunlar sradanlatrmaya ve tartma amaya ynelik her abaya kar iddetli bir diren gsterir; gerektiinde her fedakrl yaparak bunlar savunur. Kendi kutsal deerlerini merkeze koyarak bakalarn eletirmekten onlara kar mcadele etmekten de kanmaz. Bu anlamda bir Mslman iin Allahn insan yaamna ynelik belirlemi olduu snrlar riayet edilmesi gereken kutsal bir alandr. Bunlarn korunmas iin her abay gstermek ve gerektiinde her fedakrla katlanmak inanan kiinin grevidir: te bunlar Allahn snrlardr; sakn bunlar amayn. Kim Allahn snrlarn aarsa ite onlar zalimlerdir (Bakara 229). 4 Bir Hristiyan, Yahudi ya da bir Budist iin de yaamnda riayet etmesi gereken snrlara ynelik kutsal alanlar vardr. Yalnzca bylesi geleneksel dini yaplarda deil, kendisini bir dine bal grsn ya da grmesin gnmz insannn yaamnda da referansn eitli paradigmalardan alan ve uruna mcadeleler verilen kutsal alanlar vardr. rnein yakn gemite Batda ortaya kan ve dnya genelinde Mslmanlar infiale sevk eden karikatr krizi eklinde gelien hadise, sekler paradigmann dogmalarndan beslenen bir zihniyetin rn olarak karmza kar. slamn kutsal deerleriyle, ahsiyetleriyle alay edip, onlara hakaretler yadran bir yaklamn ifade ve basn zgrl gibi bir deer gereke gsterilerek savunulmas; gerekte Bat dnyasnda seklerizmin rettii kutsal alanlarn basit bir da vurumu olarak anlalabilir. Zira temel hak ve zgrlkler sekler deerlerden hareketle tanmlanarak, dinin kutsallarnn seklerizmin kutsallarna feda edilmesi gibi bir durum karmza kmaktadr. Buraya kadar vurgulamaya altmz gibi, zetle, kutsaln insan yaamnda nemli ve belirleyici bir yeri vardr ve kutsal yalnzca geleneksel anlamda din olarak tanmlanan yaplarla snrl deildir. Kutsaln insan yaamndaki nemi insann gemi ve gelecee ynelik alglarnda, mekna ve zamana ynelik deerlen-

Ayrca bkn. Bakara 187; Nisa 13-14.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

13

inasi GNDZ

dirmelerinde, sosyal ve fiziksel evresine ynelik tecrbelerinde, ksaca hemen her yaklamnda kendisini gstermektedir. nsan yaamnda bu kadar nemli olan kutsal, dini metinlerin ana konusunu oluturur. Hakikat retisi iermeleri, insann kutsal ya da kutsallarla olmas gereken ilikilerini konu almalar ve akn bir kaynakla irtibatl olmalar nedeniyle dini metinlerin kendileri de kutsal olarak kabul edilir. Bu metinler bir btn olarak kutsaln anlats ve ifadesi olarak deerlendirilir. Kutsal metinler insana kutsal aklayp izah etme ve kutsalla ilikisinin nasl olmas gerektii zerinde durur. Kutsala ilikin tanmlamalar ve anlatlar din dilinde arlkl bir yer tutar. Dinden dine farkllk arz etse de kutsal alan genelde olduka geni bir yelpaze oluturur. Metafizik kutsallardan sosyal ve doal evredeki kutsallara ve insan davranlar asndan kutsal alanlara kadar saysz kutsiyete ynelik aklamalar dini retilerin merkezinde yer alr. Dini metinlerde ve anlatlarda kutsala ynelik bilgilerin nemli oranda insana bilinmeyeni aklama ve izah etme ve/veya bilinmeyenle bir ekilde irtibat kurma amac tad dikkati eker. Evrenin ve insann nasl var olduu, insanln erken dnemleri, metafizik lemin yaps ve zellikleri, gelecekte neler olaca, lm ve lm sonrasna ilikin durum, btn bunlar inan sistemlerinin bir ekilde aklamaya altklar bilinmeyene ynelik hususlardr. rnein Kuran ayetlerinin nemli bir ksm, kutsiyetin merkezi olan Allahn isim ve sfatlarn aklamay, Allahn evrene ve insana ynelik tasarruflarndan rnekler vererek Allahn isim ve sfatlarnn nasl her eyi kuattn anlatmay amalar; bu balamda bilgiler ierir. Ayrca evrenin ve insann nasl ve ne amala var olduuna, dnyann sonuna, lm sonras yaama ilikin bilgiler de Kuranda nemli yer tutar. Yeni Ahit metinlerine, zellikle Drdnc ncil ile Pavlusun mektuplarna baktmzda ise bu metinlerde arlkl olarak Logos, ilahi Oulun bedenlemesi ve Mesih retisi hakknda bilgiler merkezde yer alr. Benzer ekilde Torahda ise Tanr, Tanr evren ilikisi ve insanln erken dnemlerine ynelik kutsal tarih konu edilir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

14

Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos

Kutsalla ilikili bu anlatlar her inan sisteminde kabul edilip inanlmas gereken doru bilgiler olarak grlr. rnein Kuran, bu balamda gabya iman mminlerin karakteristik zelliklerinden birisi olarak tanmlar ve insanln erken dnemlerinde ya da tarihin derinliklerinde kalan baz olaylar anlatrken bunlarn gayb bilgileri olduunu vurgular.5 nsana eitli hususlara ynelik bilgi veren dinsel geleneklerdeki kutsala ilikin bu anlatlarn nasl tanmlanaca ve deerlendirilecei konusu teden beri bir tartma konusudur. Kukusuz her gelenek, kendi referanslarndan hareketle yaplan anlatlar esas almakta ve bu balamda dier anlatlar deerlendirmektedir. Kutsala ilikin anlatlarn bilim dnyasnda sklkla mitos ya da mit (myth) terimiyle ifade edildii bilinmektedir. Bu balamda mitoslar ele alp inceleyen bilim dal ise mitoloji ya da mitos bilim olarak adlandrlr. Yunancada anlat ya da sylence anlamna gelen mitos teriminin Arapadaki karl ustredir. Usture terimi oul formu Esatir eklinde Kuranda birka yerde geer. 6 zellikle yeniden dirili ve hesap verecek olma gibi Kuran mesajlarna mriklerin bunlar estrul-evveln yani bunlar eskilerin sylenceleri, syleyegeldikleri eylerdir eklinde kar ktklar anlatlmaktadr.7 Mitos kavramnn nelii zerine birok tartmann varl bilinmektedir. Bu terim, eitli Batl yazarlarca 19. yy pozitivizmi dorultusunda yorumlanarak zellikle Eski Yunan ve Eski Roma gibi antik dnem dini geleneklerinin sylenceleri, bu geleneklerdeki metafizik varlklara ilikin yaplan anlatlar iin kullanlmtr. Bu balamda mitoslar; tanrlar, tanralar, yar tanrsal varlklar ve benzeri metafizik unsurlarla ilgili anlatlar olarak alglanmtr. Bilimsel bilgiyi yalnzca akl ve tecrbi verilere dayal rasyonaliz5 6 7

rnein bkn. Bakara 3; Ali mran 44. Bkn. Enfal 31; Nahl 24; Neml 68. rnein lerinden, seni dinleyenler de var. Onu anlamamalar iin kalpleri zerine perdeler, kulaklarna arlk koyarz. Her trl mucizeyi grseler de onlara inanmazlar. Hatta tartmak zere sana geldiklerinde inkr edenler, Bu evvelkilerin sylencelerinden (estrul-evveln) baka bir ey deil derler. Enam 25.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

15

inasi GNDZ

me dayandran pozitivist paradigma, insanln tarihsel tecrbe srecini yorumlarken, mitosla ilgili yukarda tanmladmz alg balamnda bir yaklam da gelitirmitir. rnein bu dorultuda August Comte, insanlk tarihinin ilk evresini insanln zihinsel tecrbesine youn ekilde mitoslarn egemen olduu mitolojik dnem olarak adlandrm ve bu dnemi daha sonralar metafizik dnemin izlediini savunmutur. Ona gre zellikle Aydnlanma Dnemi sonras modern insan mitolojik ve metafizik dnemleri geride brakm ve pozitivizmin egemen olduu yeni bir evreye girmitir. Bu evrede rasyonalizmi esas alan pozitivist alg insanlk iin yegane geerli paradigma olarak sunulmutur. eitli pozitivist yazar ve aratrclarca esas alnan bu anlaya gre mitos insanlk tarihinin erken dnemlerine ait sylencelerdir. Basit bir yaklamla mitoslarn retilmesinde insann sosyal ve doal evresi iindeki tecrbeleri etkili olmutur. nsan iinde yaad corafi koullar erevesinde kendisi iin bilinmeyeni kavramaya ve bir ekilde izah etmeye ynelik eitli anlatlar/mitoslar retmitir. Yine insan zellikle lm ve lm atalar zerine birok mitoslar kurgulamtr. Benzer ekilde insan yaanan kimi tarihsel olaylar zamanla mitolojik bir dile dntrerek anlatma yoluna da gitmitir. Mitosun ne olduunu ifade etmeye alan akmlar kendi genel temayllerini mitosa iliin tanmlarna yanstmlardr. rnein; Alman "Doa Mitoloji" ekol, mitosun doa olaylarnn alegorik anlatm olduunu ifade ederken, "Tarihsel" ekol -zellikle de Andrew Lang- mitosun tarihsel olaylara ilikin anlarn kutsal anlats olduunu sylemektedir. Psikanalist ekol ise mitosun gndz grlmekte olan dlerden baka bir ey olmadn belirtmektedir. te yandan Malinowski gibi antropologlar, onun "toplumsal gereksinimlere ve isteklere dayal, dahas pratik gereksinimlere yardm eden, dinsel gereksinimleri ve ahlaksal zlemleri derinden doyurmaya ynelik eski bir gerekliin yeniden anlatlmas"
8

olduunu

vurgulamaktadrlar.8

Son

olarak

Eliade,

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

16

Bkn. B. Malinowski, lkel Toplum, ev. H. Portakal, teki Yaynevi Ankara 1998, s. 98-101, 103.

Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos

Malinowski'ye paralel olarak mitosun, mitolojik zamanda olmu bitmi bir olay anlatmakta olan "kutsal bir yk" olduunu ifade eder.9 Btn bu yorumlarda mitosun z itibaryla insan tarafndan kurgulanp retilen anlatlar olarak algland gzden kamamaktadr. Mitoslarla ilgili kaleme alnan birok eserin ana temasnn bu ekilde olduu dikkati ekmektedir. Buna gre mitoslar zellikle tarihin erken dnemlerinde oktanrc ve pagan geleneklerden beslenen ve bunlarn etkisiyle daha sonraki dini ve tarihsel metinlere geen; ancak insanln geliimine paralel olarak etkinlii gittike azalan bir yapdadr. nsann evrimsel geliimine paralel olarak mitoslar yerini daha rasyonel yorumlara ve yaklamlara brakmtr/brakacaktr. Dikkat edilecei gibi bu yaklamda farkl gelenekler ele alnrken indirgemeci tarih anlaynn esas alnd da aktr. Mitosa ilikin bu pozitivist algda dikkat eken bir nokta da mitos tanmlamasnda pozitivist paradigmay esas alan yazarlarn kendilerini merkeze koymalardr. Doru ya da hakikatle rten doru yap olarak pozitivist anlay kabul edildiinden bununla rtmeyen anlatlar ve inanlar bir ekilde mitolojinin alanna itilmektedir. Mitos teriminin gnbirlik dilde de bu alg dorultusunda kullanld gzden kamamaktadr. Basite bu terim, doru olmayan ya da hakikat iermeyen ey anlamna kullanlmaktadr. rnein bir siyaseti, rakipleri tarafndan dile getirilen bir gr mitos ya da mitolojik bir anlat olmakla itham edebilmektedir.10 Mitosa ynelik bu algnn yalnz pozitivist yazarlar ve evrelerce kullanlmamas, neredeyse genel bir kabul grm olmas da dikkati ekmektedir. rnein bu dorultuda bir Hristiyan, Logosun bedenlemesini, lp dirilmesini ve yeniden ilahi leme

10

M. Eliade, Mitlerin zellikleri, ev. S. Rifat, Simavi Yaynlar stanbul 1993, s. 13. Ayrca Eliade mitosun kutsal ifa edici ve kutsaln yeryzne dramatik iniini tanmlayc olduunu da ifade etmektedir. Bkn. Ayn yazar, The Sacred and the Profane, s. 96-97. Mitosun bir dier deiik tanm in bkn. S.H. Hooke, Middle Eastem Mythology, Penguin Books Hannondswcath 1963, s. 11. K. Armstrong, A Short History of Myth, New York 2005, s. 7.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

17

inasi GNDZ

ykselmesini mutlak bir hakikat olarak kabul edip bunu bir mitos olarak tanmlamazken, Mitra geleneinde grlen benzer bir inan ya da anlaty rahatlkla bir mitos olarak tanmlama yoluna gitmektedir. Benzer ekilde bir Yahudi, Tekvin kitabnda anlatlan birok yky hakikat olarak kabul ederken, baka dini geleneklerde var olan baka yaratl yklerini mitos olarak nitelemektedir. Paralel durum herhangi bir Mslman yazarn benzer yaklamlar iin de sylenebilir. Konuyu biraz daha amak asndan bir rnek vermek yararl olacaktr. rnein insann nasl var olduu konusunda farkl geleneklerde farkl anlatlarn varl bilinmektedir. Kurana gre insan Allah tarafndan nce topraktan ekillenmi sonra da ruhundan flenerek meydana gelmitir.11 Yaratl kitabna gre ise insan tanr tarafndan nce topraktan ekillenmi sonra tanr onun burnundan fleyerek onu canlandrm ve daha sonra uyuyan insann kaburga kemiinin birisini kararak ondan eini yaratmtr. 12 Babil yaratl yksne gre ise insan tanr Marduk tarafndan ldrlen Kingunun kannn, yine Marduk tarafndan ldrlm olan Tiamatn bedenine akp karmasyla, tanrlara arap sunup hizmet etmesi amacyla yaratlmtr.13 nsann yaratlna ynelik farkl geleneklerden onlarca farkl anlat da sralanabilir. Ancak yalnzca bu verdiimiz rneklerden hareketle hadiseye bakacak olursak; bir Mslman asndan Kurandaki anlat mutlak hakikat, dierleri ise mitos ya da mitolojik anlatlar eklinde deerlendirilirken, bir Yahudi ya da bir Hristiyan iin de Tekvin kitabndaki anlat gerei ifade etmektedir, dierleri mitos kapsamndadr. Bunu bilinmeyene ynelik kutsaln aklamas balamndaki dier eitli anlatlar iin de grmek mmkndr. nsan iin bilinmeyen olan kutsal alana (bu kutsal tarih olabilir, kutsal zaman olabilir ya da metafizik bir varlk alan olabilir) ynelik bu anlatlardan birisinin mutlak hakikat ieren bilgi dierinin ise bir mitos olarak tanmlanmasnn sbjektiflii ortadadr.
11 12

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

18

13

Bkn. Hicr, 26-29. Tekvin 2:7, 21-25 Bkn. Hooke, Middle Eastem Mythology, s. 45.

Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos

Zira herkes kendi inancn ya da kendi aklamasn merkeze koyarak dierlerini deerlendirme yoluna gitmekte 14 ve mitos kavramn hakikat d anlatlar anlamna kullanmaktadr. Tabi dikkat edilecei gibi burada, aslnda anlat ve sylence anlamna gelen mitosun pozitivist yazarlarca yaplan tanmnn pozitivist olmayan evrelerce de kabullenilmi olmas ironik bir durum oluturmaktadr.15 zetlemek gerekirse herhangi bir kutsal alana ynelik bir dinde var olan anlatnn hakikat olarak kabullenilip bir baka gelenekteki aklamann mitos ya da mitolojik anlat olarak grlmesinde iki temel n kabuln etkili olduu grlmektedir: Bunlardan birincisi her gelenein kendisini merkeze koymas ve kutsaln anlats konusunda da hakikati kendine gre alglamasdr. kincisi ise mitos ya da mitolojik anlat kavramna yklenen olumsuz anlamdr. Mitos kavram pozitivist paradigmann etkisiyle insan tarafndan retilen bilim d, hakikat d kurgular olarak alglanmaktadr ve bu alg kendi geleneimize ait olmayan anlatlarn

14

15

Benzer bir tutumu eitli Batl yazarlarn ilkel ve pagan gibi kavramlar konusundaki yaklamlarnda da grmek mmkndr. Pozitivist olsun ya da olmasn birok Batl yazar kendisini merkeze koyarak kendisinin gerisinde olduunu dnd insanlar ve gelenekleri ilkel olarak tanmlama yoluna gitmitir. Aslnda taral/kyl anlamna gelen pagan kavramnn ise Hristiyanlk tarihinde, nce genel anlamda Hristiyan olmayan anlamna, daha sonralar ise putperest anlamna kullanld bilinmektedir. Bu arada baz Batl aratrclar yine pozitivist paradigmay esas alan bir bilgi anlay temelinde kutsal metinleri anlamaya/yorumlamaya almlar ve bu balamda rnein Kitab Mukaddesteki anlatlardan hareketle bir tarih ina edilemeyeceini, zira bunlarn nemli lde mitoslara dayandn dnmlerdir. Onlara gre mitoslar kutsal metinlerin derlendikleri dnemlere ait bir anlat sanatdr ve bu balamda mitolojik anlatlardan ziyade kutsal metinlerde bu anlatlar balamnda vurgulanmaya allan mesajlar esas almak gerekir. Bu yaklam dorultusunda rnein Bultmannn kutsal metnin demitolojizasyonu tezi olduka dikkat ekicidir. Bkn. R. Bultmann, Kerygma and Myth: A Theological Debate, New York 1961, s. 1-44. slam dnyasnda da Muhammed Halefullah gibi baz yazarlar, Kurandaki eitli kssalarn tarihsel bir hakikat olmaktan ziyade Kurann nazil olduu dnemde yaayan insanlarn zihinlerindeki anlatlar olduunu ileri srmekte ve nemli olann bu kssalar balamnda verilmeye allan mesajlar olduuna dikkat ekmektedir. Bkn. M. A. Halefullah, Kuranda Anlatm Sanat: el-Fennul-Kasas, ev. . Karata, Ankara: Ankara Okulu 2002.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

19

inasi GNDZ

mitos olarak adlandrlmasnda etkili grnmektedir. 16 Peki, mitos teriminin bu nyarglardan hareketle kullanlmas ne kadar dorudur? Ya da, soruyu bir baka balamda soracak olursak, bilinmeye ynelik bir baka kaynakta var olan anlaty mitos olarak tanmlarken kendi inandmz, kaynaklarmzda mevcut olan benzer bir anlaty bu adlandrmann dnda tutmak ne kadar tutarldr? Mitos kavramnn kullanmnda bu kavrama yklenen pozitivist anlamn esas alnmas doru mudur ve bu balamda aslnda sylence, anlat anlamna gelen mitos kavramnn iinin doldurulmasnda ve kullanmnda bir sorun mu yaanmaktadr? Kutsala ilikin anlatlar ifade eden mitosun neliini, din dilindeki yerini ve dini algdaki fonksiyonlarn anlamak, dinin ve kutsal metinlerin anlalmas asndan olduka nemlidir. ncelikle mitoslarn tarihsel olaydan, hikyeden, darb meselden, masal ve efsaneden farkl yapda olduunu belirtmekte yarar var. Tarihsel olay, ksaca tarihi verilerle dorulanabilen hadiselerdir. Hikye tarihsel bir olaya ilikin yaplan aktarm, darb mesel ise gerek olmas gerekmeyen farazi hadiselerdir. Masal ve efsaneye gelince; bunlarn da gereklii sz konusu deildir; bunlar anlatan ahslar bunlarn hakikat iermediinin farkndadrlar. Btn bunlara karlk kutsala ilikin anlatlar ifade eden mitoslar, bunlara inan ve dncesinde yer veren kiiler tarafndan gerek olduuna inanlan anlatlardr. Ancak, bunlarn hakikat ifade ettiine inanlmas mitoslarn tek zellii deildir; mitoslar gereklii konusunda tarihsel verilere ihtiya duyulmayan, bilinmeyene ynelik anlatlardr. Bu sra d anlatlar aktaran ve bunlara inanan kii bu anlatlarla kendi inanlar, ritelleri, iinde yaad sosyal ve doal evre ve btn yaam arasnda bir irtibat kurar. Bir dier ifadeyle mitoslar ya da kutsala ilikin yk kii zerinde aklayc, etki

16

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

20

Nitekim mitoslar zerine 1990l yaymlanan ve tarafmzdan kaleme alnan bir almada da mitoslar doast olana, gemie, gelecee ve yaanmakta olana ynelik salam bir bilgi sahibi olmayan insann (cahiliye insannn), kendi inanlarn, ritellerini ve geleneini hakl karma, toplumsal yapy gvence altna alma ve zlem ve istenlerini dile getirme dorultusunda kurgulad yaygn kanaatler eklinde tanmlanmt. Bkn. . Gndz, Mitoloji ile nan Arasnda: Ortadou Dinsel Gelenekleri zerine Yazlar, Samsun: Ett 1998, s. 29.

Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos

edici bir tesir gcne sahiptir. Yine mitoslar zaman zaman gizemli bir gce sahip anlatlar olarak dnlr. Mitoslarla kssalar arasnda da bir ekilde ilikiden sz edilebilir. Kssa gemie ilikin anlatlardr. Bu anlatlar tarihsel verilerle desteklenebilen hadiselere ynelik olabilecei gibi, evrenin ve insann yaratl, metafizik lemde yaanm olaylar gibi gemie ynelik bilinmeyen hadiseler de olabilir. Dolaysyla birok kssa, kutsaln yks kapsamnda dnlebilir. Ancak kutsala ynelik anlatlar yukarda da belirttiimiz gibi yalnzca gemie ynelik deildir; gelecee ynelik anlatlar da bu kapsamdadr. Kutsaln yks ya da kutsala ilikin anlatlar eklinde tanmlayabileceimiz mitoslar din dilinde arlkl bir yer oluturur. Her eyden nce bu anlatlar, -yukarda deindiimiz gibi- bunlara yer veren kutsal metinler ve inananlar asndan hakikatin ifadesidir. Tanrya, tanrsal leme, evrenin ve insann oluumuna, gemiine ya da geleceine veya herhangi bir unsurun, ritelin, detin ya da herhangi bir nesnenin kutsal kkenine ilikin bir anlat ya da bir yk, her ne kadar bakalar tarafndan sorgulansa hatta gerek d olarak nitelense de bu anlaty dile getiren inanan kii ve kaynak tarafndan doru ve gerek olarak kabullenilir. rnein bir Yahudi, Tekvin kitabndaki Tanrnn alt gnde evreni yaratmasna ve yedinci gnde dinlenmesine ynelik anlatya17 ya da Tufan sonras insanlarn bir araya gelerek ucu gklere kadar ulaan bir kule (Babil Kulesi) ina etmeleri karsnda Tanrnn onlarn dillerini bozmaya karar vermesine ynelik ykye18 bir hakikat olarak inanr. Yine bir Hristiyan Yeni Ahitteki, ilahi oul sa Mesihin ileride yeryzne gelerek insanlar yarglayacana, bu dnemde Mesihe iman edenlerin lmszlk elbisesine brneceklerine ve bin yllk Mesih dneminin yaanacana dair eskatolojik beklentiye mutlak bir hakikat olarak inanr. Benzer ekilde bir Mslman da Kuranda anlatlan ve Hz. sann babasz doduu, Hz. brahimi atein yakmad ve gelecekte kyametin vuku bulaca gibi anlatlar mutlak hakikatler olarak kabullenir.
17 18

Tekvin 2:1-3. Tekvin 11:1-9.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

21

inasi GNDZ

Her dini gelenein ya da her inan sisteminin kendi yazl ya da szl kaynaklarnda yer verdii kutsala ilikin anlatlar hakikat olarak kabul edildiine gre, rnein dnyann nasl var olduu gibi ayn hususa ynelik farkl geleneklerde mevcut olan anlatlar nasl alglanmaldr? Ya da bu anlatlar hakikat asndan nasl deerlendirilmelidir? Dorusu bu soruya verilecek cevap hakikatin yalnzca kutsala ilikin anlatlarla anlalamayaca ynnde olacaktr. Her dinin, bir hakikat retisine sahip olduu ve kutsala iliin anlatlara da bu balamda yer verdii bilinmektedir. Hakikat iddias tamayan hibir inan sistemi yoktur ve dinlerde temsil edilen hakikat baz plralist evrelerin iddia ettii gibi- z itibaryla ayn deildir. Zira her bir dinin hakikat retisi kendine has zellikler tamaktadr. rnein slamn tevhid merkezli olarak ina ettii hakikat retisine karlk, Hristiyanlk Mesih merkezli bir hakikat retisini, Yahudilik srailoullar merkezli bir retiyi, Budizm ve Hinduizm gibi Hint dinleri ise Karma ya da Dharma merkezli bir hakikat retisini temsil etmektedirler. Dinlerin temsil ettikleri hakikat retisi, dinlerin metafizik alglarndan evren ve insan anlaylarna, eitli hususlara ynelik inan sistemlerinden ibadet anlaylarna kadar her alana yansmakta ve dinin btn yapsn kapsamaktadr. Bu durumda kutsala ynelik herhangi bir anlat, dinin bize sunduu hakikate ilikin genel reti ile bir arada dnlerek deerlendirilebilir. Kutsala ynelik anlatnn kayna, hakikat konusunda doruyu ifade eden bir referans ise bu durumda o anlat da dorunun ya da hakikatin bir paras olarak kabul edilmelidir. Buna bir rnek vermek gerekirse; mesela Kuranda anlatlan, insann kyamet sonras yeniden diriltilecei ve hesaba ekilecei hususu bir Mslman iin gelecek dneme ynelik mutlak bir hakikattir. Zira bu anlat, her eyden nce hakikat rehberi olan Kuranda yer almakta ve slam peygamberi Hz. Muhammed tarafndan da ifade edilmektedir. Gelecee ynelik olarak dile getirilen ve bu anlat ile rtmeyen dier btn anlatlar ise hakikat ddr. Bu durumda, rnein Hristiyan kutsal metinlerinde anlatlan harin ve hesabn ileride Mesihin yeryzne yeniden geliiyle bu

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

22

Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos

dnyada olaca anlats, yine eitli dinlerde mevcut olan reinkarnasyon inanc veya baz geleneklerde ifade edilen lm sonras dirili ve hesap diye hibir eyin olmad kanaati mutlak olarak yanltr. Kutsala ilikin anlatlar ya da mitoslar, bunlara inananlarca hakikatin ifadeleri olmalar kadar, ayn zamanda insanlar eiten ve ynlendiren bir ara olarak da alglanr. Bu anlatlar laf olsun veya kltrel bir bilgi olsun diye aktarlmaz. Bunlar bunlarn hakikat olduuna inanan bireyler iin nemli bir eitim-retim aracdr. Bu anlatlar araclyla insan, hakikat zerine dnme, sosyal ve doal evresiyle ilikisini anlamlandrma ve kendi yaamn yeniden dizayn etme frsatn bulur. Kutsal metinleri okuyarak ya da szel gelenek yoluyla kulaktan kulaa yaplan bu anlatlar vesilesiyle insanlar dinin ilahiyat, lem ve insan anlay, gelecek dnem dncesi ve kurtulu retisi hakknda bilgi edinip eitilirler. Bu nedenle bu anlatlar, profan ya da alelade bir tavr ierisinde aktarlmaz. Kutsala ilikin ykleri aktaran kiilerle bunlar dinleyenler, anlatnn kutsiyetine yarar bir huu ve sayg erisinde bulunmak durumundadrlar. Aksi bir davran, anlatnn kendisiyle birlikte bu anlatnn temel referansna ve anlatda yer alan olaylara ve ahslara bir saygszlk olarak alglanr. Kutsala ilikin anlatlar insana; gemie, yaanlan zamana ve gelecee ynelik bilinmeyeni aklar. Evren ve insan nasl var olmutur, bilinmeyen gemite neler yaanmtr ve gelecekte neler olacaktr, btn bunlarn konu edilmesi kadar, u an insanlar baz durumlarda baz insanlar- tarafndan nedeni bilinmeyen hadiselerin aklamas da bu anlatlar yoluyla olmaktadrlar. rnein yamur neden ve nasl yamaktadr, gk cisimlerinin mahiyeti nedir, bolluk ve kuraklk neden yaanmaktadr gibi sorular birok gelenekte kutsal yklerle izah edilmeye allr. Kutsala ilikin anlatlar insan yaamndaki birok sradan davran biiminin ve insann gnbirlik tecrbe ettii birok durumun sradlamasn salar; bunlara zel bir anlam kazandrr. Bylelikle iinde yaadmz yreler ve ehirler, icra ettiimiz

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

23

inasi GNDZ

sanatlar ve meslekler, sosyal ve doal evremiz ayr bir anlam kazanr. rnein yaadmz yreye ynelik anlatlan bir kutsal yk bu yreyi sra d bir konuma ykseltir; icra ettiimiz terzilik, demircilik, obanlk ya da retmenlik gibi meslekler, bu mesleklerin kutsal kkenine ynelik anlatlan bir yk ile daha bir ycelir ve anlamlanr. Bir baka adan kutsal ykler, insan davranlar asndan aklayc bir model grevi de ifa eder. Ahlaki davranlarla ibadetler, bunlara ilikin anlatlan kutsal yklerle desteklenir. zellikle kutsal yklerle riteller/ayinler arasnda nemli bir iliki vardr. Bu anlatlar insanlarca ifa edilen davranlarn ve ritellerin ilk ya da asli rnekleri hakknda bilgi verir. Bu ilk rneklerden ya da modellerden hareketle insana nasl davranmas gerektii hakknda bilgi verir.19 rnein oktanrc geleneklerde metafizik leme ynelik yaplan birok anlatda drstlk, adil olma ve sevme kadar zalimlik, nefret etme ve kskanlk gibi niteliklerin de yalnzca insana zg olmad anlatlr. Yine insanlarca yerine getirilen birok ibadetin/ritelin metafizik lemde gerekleen hadiselerde de karlnn bulunduu vurgulanr. Btn bunlarla insana yapt btn tavr ve davranlarn aklamas yaplmaya allr. Kutsala ilikin anlatlar deiken ve farkl gelenekler arasnda geiken bir zellik de tamaktadr. nsann deien evre koullarna ve etkiye ak yapsna gre bu ykler farkllaabilir. nsann din, hakikat ve kutsal algsndaki deiimlere paralel olarak kutsala ilikin anlatlarnda da bir deime ve gelime olabilir. Bir dine ait kutsal ykler ve anlatlar bir dier dini gelenei etki alanna alabilir. slam gelenei zerinde hayli etkili olan srailiyyata ait anlatlar bu ekilde alglamak mmkndr. Dini alglamada yozlamaya, dinin temel referanslarndan uzaklamaya ve eitli sosyal artlara bal olarak zamanla yeni bir takm kutsal anlatlar retilebilir. rnein hurafe ya da batl inanlar olarak adlandrlan saysz inanlar ve anlatlar bu balamda zikredilebilir. eitli evrelerde eyhlere, ermilere, azizlere, efendilere ve stadlara

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

24

19

Bkn. Armstrong, A Short History of Myth, s. 4.

Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos

ynelik anlatlan birok sra d yk ile aalarn, talarn, yatrlarn, trbelerin faziletine ve beldelerin, soylarn, kiilerin kkenine ynelik anlatlan saysz yk bu ekilde dnlebilir. Tarihte yaam ahsiyetlere gsterilen ar ilgi, ou zaman bu kiilere ynelik kutsal anlatlar eklinde karmza kar. Bylelikle rnein Hz. Ali, kale kapsn zrh olarak kullanan, kesik balarla mcadele eden insan st bir figr ekline brnr ya da eyhler ve ermiler, tayy mekan yapabilen, insanlarn iinden geenleri okuyabilen ve uup-kaabilen olaanst ahsiyetlere dnr. Son olarak kutsala ilikin anlatlarn evrensel dzeyde yaygn karakterine de deinmek gerekir. Bu anlatlar, yalnzca belirli dini geleneklere ya da toplumlara zg deildir. ster kendisini belirli bir inan sistemine bal olarak grsn ister grmesin, her insann yaamnda kutsala ilikin anlatlara ya da mitoslara bir ekilde yer verilir. nsan iinde yaad sosyal evreye, yaamna yne veren paradigmalara, kendisini bal hissettii deerlere ve sahip olduu ideolojilere dayal olarak ou zaman farknda bile olmadan bir takm kutsal alanlar oluturur ve zamanla kanlmaz olarak bu kutsallara ynelik eitli anlatlar ortaya kar. rnein bu balamda Marxist ideolojiye bal bir kii iin snf mcadelesi tarih boyu insanlar aras ilikilerde belirleyici bir deerdir; bu mcadelenin bitimiyle snflarn ortadan kalkaca ve adeta -eitli dinlerdeki tanmlamayla- bir altn an yaanaca bir gelecek tasarlanr. Bylesi bir gelecek tasavvuruyla eitli dinlerdeki eskatolojik beklentileri ieren mitoslar arasndaki paralellik dikkat ekicidir. Grld gibi kutsala ilikin anlatlar ifade eden mitoslar, zamanla deiebilen ve kltrden kltre geiken yapsyla insann olduu her yerde bir ekilde varln srdrmektedir. nsan bu anlatlar yoluyla kendisini ve iinde yaad evreni tanmaya, tanmlamaya, gemie ve gelecee ynelik bilinmeyeni alglamaya ve metafizik lemle irtibat kurmaya almaktadr. Kutsala ilikin anlatlar kutsal metinlerin ve dini sylemin ayrlmaz bir parasn oluturmaktadr. Her din kendi hakikat anlayna paralel olarak bu anlatlar inananna aktarmaktadr. nanan her bir birey tarafn-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

25

inasi GNDZ

dan mutlak hakikatin ifadesi olarak kabul edilen bu anlatlarn evrensel dzlemde bir hakikat ierip iermedii ise dinin temel hakikat retisi erevesinde ele alnp deerlendirilmesi gereken bir durumdur.

Talking About the Sacred: Myth in Religious Discourse


Citation/: Gndz, inasi, (2009). Talking About the Sacred: Myth in Religious Discourse, Milel ve Nihal, 6 (1), 9-26. Abstract: The beliefs as well as the experience of the sacred are quite important in human life. It is noticeable that the focus of the religious discource which is mainly based on the religious sources is about the description of the sacred. Not only in the belief systems which are called religion in traditional meaning but in every case related to human being, it is seen that the sacred somehow manifests. The myths which are the stories of the sacred are also quite important in religious discourse. The usage and description of the myth according to the positivist paradigm has been an obstacle in true/proper understanding of the myths. Key Words: Sacred, myth, religion, religious discourse, religious truth.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

26

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar

Cengiz BATUK*
Atf/: Batuk, Cengiz (2009). Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar, Milel ve Nihal, 6 (1), 27-53. zet: Mit terimini ok farkl ekillerde tanmlamak mmkndr. Fakat Dinler tarihi asndan mit kutsala dair yk ya da anlatdr. Bu nedenle de Eliade ve Pettazzoni gibi dinler tarihileri ve Vico, Nietzsche, Tillich ve Ricoeur gibi dnrlere gre mit gerektir. Ancak modern dnya asndan mitler, safsata, cehalet, illzyon ve yanllkla edeerdir. Oysa mitler anlamsz ve faydasz masallar deillerdir. Onlar gerek anlatlardr ve ancak iirsel bir anlatma sahiptirler. Bu makalede mit, tarih ve gereklik sorunu tartlacaktr. Anahtar Kelimeler: Mit, hakikat, yk, anlat, kutsal. Mit hakiki bir tarihtir nk kutsal bir tarihtir.1 Mit sonsuz sayda kendine zg tanmn konusu olan bir kavramdr.2

-Iki bin yldan fazla zamandr dnrlerin yakn ilgilerine mazhar olan3 ve son iki yzyldr yle ya da byle gndemde kalmay baaran mit daha ok anlamla balayan modern bir uydur* 1

Yrd. Do. Dr., OM lahiyat Fakltesi Dinler Tarihi Anabilim Dal. Raffaele Pettazzoni, The Truth of Myth, Sacred Narrative Reading in the Theory of Myth, ed. Alan Dundes, Berkeley-California: University of California, 1984, s.102. Andrew Von Hendy, Modern Construction of Myth, Bloomington: Indiana University Press, 2001, s.xi. J.W. Rogerson, Slippery Myth, Sacred Narrative Reading in the Theory of Myth, ed. Alan Dundes, Berkeley-California: University of California, 1984, s.63.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

Cengiz BATUK

ma/icat m?4 Yoksa sembolik dil ve hayalci dnce hakkndaki modern phenin en byk kazazedesi mi? Zira mit, yanl, temelsiz, aldatc ve sahte fikirle e anlaml olarak grlmektedir. 5 Nitekim Osmanlda mitolojiyle ilk karlamalardan birine ahitlik eden emseddin Sami, zavall insanlarn batl inanlar olarak nitelendirir ama yine de bilinmesi, renilmesi mutlaka elzem olan bir konu olarak grr. Ona gre gemii ve bugn anlamak iin gerekli olan bir eydir.6 Mit nedir? Ya da nasl tanmlanabilir? Genel olarak kutsala dair bir yk ya da dnyann ve insann mevcut formuna nasl geldiini aklayan kutsal anlat olarak tanmlanan mit en nemli dinsel sylemlerden biri olarak karmzda durmaktadr. Mit (myth) kelimesi kken olarak sz ya da konuma anlamlarna gelen Yunanca muthos/mithosdan gelmekte olup genel anlamda szl olarak nakledilen/anlatlan hikyelerdir. yk anlamna da gelen mitos teriminde aalayc ya da kk grc bir ifade yoktur. Platon gibi ilk dnem filozoflarnn insanlar doru yoldan saptrdklar gerekesiyle kar ktklar bilinmekle birlikte mit kelimesinin daha ok modern kullanm negatif bir ey olarak grlr.7 Gereklik dnyasndan ayr hatta ona zt olan hayal lemine ait kabul edilir.8

4 5

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

28

Hendy, Modern Construction of Myth, s.12. Paul D. Avis, God and the Creative Imagination: Metaphor, Symbol, and Myth in Religion and Theology, Florence: Routledge, 1999, s.114; Diskin Clay, Plato Philomythos, The Cambridge Companion to Greek Mythology, ed. Roger D. Woodard, Cambridge: Camridge University Pres, 2007, s.210. emseddin Sami, Esatir, stanbul: 1311, s.7 (Yeni basks, .Sami, Esatir: Dnya Mitolojisinden rnekler, ed.C.Batuk, stanbul: nsan Yaynlar, 2004, ss.21-23 ). emseddin Sami, mitoloji yerine neden esatiri kullandn Dou dillerinde tarihin bu blm hakknda imdiye kadar bir ey yazlmam olduundan, dilimizde zel bir ismi de bulunmamakla birlikte Ayet-i kerimedeki esatirul evvelin tabirinden mitolocya murad edildiinden mitolocya kelimesini Arapa esatir kelimesiyle tercme ve muhtelif milletlerin esatirini zet bir ekilde toplama ve yazmay uygun buldum. eklinde ifade eder. Dikkat edilecek olursa mitolojiyle bu ilk karlamada .Sami, mitoloji kavramnn karl olarak kssay tercih etmiyor. Bu anlatlar dorudan batl kategorisine yerletirdii iin onlar gemilerin masallar olarak karlamay uygun buluyor. Alan Dundes Introduction, Sacred Narrative, s.1. Raffaele Pettazzoni, The Truth of Myth, Sacred Narrative, s.92.

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar

Kutsal anlatmak ya da kutsal insani terimlerle ifade etmek iin kullanlan anlatm yntemine isim olarak seilen Yunanca kkenli mit kelimesinin yine bizzat Yunanllar tarafndan metafizik ve dinsel alannn dna tanmas mit terimine negatif yaklamn kaynan oluturmaktadr. Bu yzden kimilerine gre dinle ilikisi en zayf mitolojilerden birisi olan Yunan mitolojisi aslnda tamamen halka dayanan edebi trden baka bir ey deildir. 9 Oysa Yunanllar dndaki toplumlarda sahte ve gerek yk ayrm hibir karkla yer brakmayacak ekilde mevcuttur. Benzer bir ayrmn mit ve mit olmayan yk balamnda Yunan mitolojisi iin de sz konusu olduunu syleyebiliriz. Pierre Grimala gre mit, dnyann mevcut dzeninden nceki bir dzeni konu alan ve yerel ya da snrl bir zellii (alelde etiyolojik efsanede olduu gibi) deil de, eyann doasna ait organik bir yasay aklamay amalayan bir anlatdr. Bu yzden de bir Herakles hikyesi mit/mitos deildir. nk burada topyekn dnya dzenini ilgilendiren bir durum olmad gibi kahramanlk efsanesinden te bir anlam da iermez. Ona gre efsanelerin iinde tanrsal unsurlarn mevcut olmas ya da tanrlardan sz ediyor olmas bizim bu efsaneleri dini mahiyette ve mit olarak kabul etmemizi gerektirmez. Buna karlk tufan, Deukalion ile Pyrrann
10

yaratlmas,

Pandorann ve Epimetheusun maceralar mittir.

Yunanllar Miken (Mycenaean) (yaklak olarak M 16001100) uygarl dneminde ok zengin bir szl gelenee sahiptiler. Homeros ve Hesiodos binlerce yl anlatlacak olan byk iirlerini bu dnemin sonunda olutururlar. Bu anlamda bilinen en eski mit olarak Homerosun lyada ve Odesa destanlar (epics) kabul edilir. Bu iirler yazyla sabitlenmeden nce, ok uzun zaman dilimi iinde ounlukla kendiliinden szl olarak kompoze edilmi ekilde ortaya kmt. Bu kltrel havza bir ekilde sonraki

10

Paul Veyne, Yunanllar Mitlerine nanmlar myd? ev. Mehmet Alkan, Ankara: Dost Kitabevi Yaynlar, 2003, s.30. Pierre Grimal, Mitoloji Szl Yunan ve Roma, stanbul: Sosyal Yaynlar, 1997, s.xv.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

29

Cengiz BATUK

dnrleri de etkiler Aristo bile bir eserini Poetics Mythoi olarak adlandrr.11 Grimala gre Helenistik dnem boyunca da varln devam ettiren ve gelien mit, herhangi bir ilkel dnceye tekabl etmek yle dursun, felsefi dncenin en ziyade geliip serpildii dnemlerde bile giderek karmaklaan ekiller altnda varln devam ettirmeyi baarmtr.12 Ancak bu srete mitler olmas gereken dinsel ve metafizik alann dna kaymaya balamtr. Bir taraftan mitler dinden arndrlm dier taraftan kahramanlk ve masals elerle doldurulmutur.13 Belki de bunun sonucu olarak Herakles rneinde olduu gibi kahramanlk anlatlar mit gibi alglanmtr.14 Nitekim literatrde mitten ilk sz eden kii olarak bilinen Homeros myth kelimesini destan (epic) ifade etmek iin kullanrken Herodotus, genellikle inanlmaz, olaanst ve asl esas olmayan anlatlar iin kullanr.15 Bilindii kadaryla Homeros ve Hesiodosun Tanryla ilgili olarak kulland mitsel anlatlar ilk reddeden Xenophanestir. Xenophanese gre Homeros ve Hesiodos tanrlara, hrszlk, zina ve birbirlerini kandrma gibi insanlar arasnda ne kadar ayp ve kusur varsa hepsini yklemilerdir. Ayrca lmller, tanrlarn doduklarna, elbise giyip konutuklarna ve kendileri gibi bedene sahip olduklarn dnrler. Yine herkesin kendi zelliklerine gre tanry tasvir etmesine kar karken Etiyopyallarn kt burunlu ve siyah bir tanr, Trakyallarn parlak mavi gzl ve krmz sal bir tanr tasvir ettiklerini syler. ayet atlar, srlar ya da aslanlarn elleri olsayd ve de tpk insanlar gibi elleriyle resim yapabiliyor olsalard tanrlarn, atlar at gibi, srlar sr gibi izerlerdi diyerek insan suretinde yaplan tanr tasvirlerini hicveder. Ksaca,
11

12 13

14 15

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

30

Hendy, Modern Construction of Myth, s.22; Gregory Nagy, Homer and Greek Myth, The Cambridge Companion to Greek Mythology, ed. Roger D. Woodard, Cambridge: Camridge University Pres, 2007, ss.52-54. Grimal, Mitoloji Szl, s.xv. Mircea Eliade, Mitlerin zellikleri, ev. Sema Rifat, stanbul: Simavi Yaynlar, 1993, s.9. Grimal, Mitoloji Szl, s.xv. Clay, Plato Philomythos, s.210; Kathryn A. Morgan, Myth and Philosophy From the Presokratics to Plato, Cambridge: Cambridge University Press, 2004, ss.17-18.

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar

Xenophanes, antropomorfizme yani tanrlarn insan eklinde tasvir edilmesine kar kar ve daha ok insani anlamda- fiziksel aktivitede bulunmayan, bedensel deil tinsel bir varl olan ancak dnce gcyle her eyi kontrol altnda tutan bir tek tanrya inanr. 16 Eliade, Xenophanesin bu eletirilerinin tanrlarn Homeros ve Hesiodosun anlatt biimdeki eylemlerine ynelik olduunu syler ve ekler: Xenophanesin Polinezya kozmogoni miti ya da Rig Vedadaki bir Veda miti konusunda ne dnrd sorusunu sormak gerekiyor. Ancak bunu kim bilebilir? diyerek cevab da kendisi verir.17 Xenophanesle balayan mit eletirisi zamanla Logosun karsnda olduu kadar tarihle de ters dmesine ve tamamen gerek olarak varolmayan her eyi belirtmeye balamtr. 18 Xenophanesin dnda Sokratesin de airlere ve geleneksel yk anlatclarna cahil yalanclar diyerek kar kt bilinmektedir. 19 Yine Platon, mitlerde tanrlarn ahlaksz eylemlerin icraclar olarak gsterilmesinden duyduu rahatszl dile getirir ve Homerosun mitlerini ahlaki gerekelerle reddeder.20 Yunan dnyasnda mitler karsndaki kukucu tavr kadar uzlamac ve mitleri alegorik ya da metaforik olarak aklamaya alan anlaylar olduu grlyor. Paul Veyneye gre mitoloji karsnda olduka kukucu davranan Aristoteles ve Polybios, konformizm ya da siyasi hesaplar nedeniyle Theseusun veya rzgar kral Aiolosun tarihsel gerekliine inanmlar ve mitleri red16

17

18 19 20

Monoteizme yakn bir anlay ortaya koyan Ksenophanesin monoteist olup olmad aratrmaclar arasnda tartmal bir konudur. Kimi aratrmaclara gre de panteistir. Bk. C.C.W. Taylor, Routledge History of Philosophy Volume I, From the Beginning to Plato, London & New York: Routledge, 2005, ss.2,61,63-65; Morgan, Myth and Philosophy, ss.50-52; Karl Vorlander, Felsefe Tarihi, ev. Yksel Kanar, stanbul: z Yaynclk, 2004, s.51. Eliade, Mitlerin zellikleri, s.140. Eliadenin buradaki kast Vadalardaki mitlerde ya da Polinezya mitlerinde antropomorfik elerin bulunmad deil, o mitlerin Yunan mitolojisinde olduundan daha fazla kutsal olarak kabul edilmeleri ve daha fazla dinsel eler tamasyla ilgilidir. Eliade, Mitlerin zellikleri, s.9. Hendy, Modern Construction of Myth, s.1. Robert A. Segal, Myth A Very Short Introduction, Oxford-New York: Oxford University Press, 2004, s.11.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

31

Cengiz BATUK

detmek iin aba gstermemiler sadece onlar dzeltmeye almlardr. Onlarn abalarnn arkasndaki neden mitlerin geirdii dnm sonrasnda halkn onlara artk eskisi kadar gven duymamasdr. Veyne, O halde, mitlerin tamamn neden reddetmediler? sorusunu sorar. Onlar, sonradan farkl dnemlerde dini/dnceyi ya da felsefeyi mitolojiden arndrma abas iine giren pek ok dnr de zor durumda brakan bir vakayla karlarlar. Mite ballk ve onu gerek kabul etme karsnda en gevek tutumu sergileyen Yunanllar bile mitlerin batan aa yalan olabileceine hibir zaman inanmazlar: Mitin antik dnemdeki sorunsal, <, doas gerei aklanamayan iki dogma ile snrldr: hibir ey balangc itibariyle veya batan sona yalan olamaz, nk bilgi yalnzca bir aynadr ve yanstt eylerle ylesine i ie geer ki aracy mesajdan ayramazsnz. 21

- II Genel olarak ilk a filozoflarnn mit yorum ve eletirilerini u ekilde ifade edebiliriz:22
Mitlerin derlenmesi ve yazya aktarlma srecine ilikin itirazlar. Mitler dini pratiklerle ve dini literatrn bir paras olarak kabul edilir. Hesiodos Theogoniasnda ve Homeros destannda gelenee ve onun aktarmna inandklarn gstermelerine ramen mitleri iirsel dile aktarrken daha serbest ve zgr davranmlardr. Dolaysyla aslnda eletiri mitlerden ziyade mitleri derleyenler (mythographers) zerine ve onlarn mitleri profanlatrdklar konusuna younlar. eitli ekillerde grlen felsefi eletiriler. Xenophanes gibi bir ksm filozoflar geleneksel mitleri btnyle reddederler. rnein Heraklitos, Parmenides ve Platon iirsel yklerin sunum ve ieriine zt olarak kendi entelektel dnyalarn ina ederler. Lakin onlarn eletirdii mit, evrensel bir anlatm tarzndan ok airlerin dnyalarndan ibaret olan mitlerin dnyasdr. airlerin ya da dier bir ifadeyle mit derleyecilerinin dnyann hakikatini kavrayabilecek entelektel yeterlilie sahip olmadklarna inanan filozoflar, airleri teh-

21 22

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

32

Veyne, Yunanllar Mitlerine nanmlar myd? s.79. Bu tasnif iin bk. Lauri Honko, The Problem of Defining of Myth Sacred Narrative, Reading in the Theory of Myth, Alan Dundes (ed.), University of California Press, California, 1984, s.44-46.

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar likeli ya da sakncal mitsel malzemeyi kritik etmeden kullanan farkl bir dnyann, irrasyonel bir dnyann sakinleri olarak grmlerdir.23 Bu yzden filozoflarn mite btnyle kar ktklarn sylemek zor olduu gibi onlarn ayn zamanda zaman zaman mitsel anlatm tarzn kullandklar sylenebilir. Mitlerin lkel Bilim ya da Bilim ncesi Dnceyi yanstt yorumu yapld. Gnmzde de mite kar koyanlarn nemli bir enstrman, mitlerin bilimsel bir geerliliin olmad dncesidir. Buna gre mitler bilimin aksine tanrlarn kontrol altnda olan bir dnyadan sz etmektedir. Ancak son zamanlarda mitin bilimsel geerliliini sorgulamak yerine mitin bilimle uygunluu tartlmaya baland ve mitlerde arkaik insann bilimsel dncesinin izleri arand.24 Doal fenomenler zerine temellendirilen Alegorik yorum: Buna gre Apollon ate, Poseidon su, Artemis ay ve Hera da atmosfer olarak akland. rnein Tanrnn ba, el, ayak vb. uzuvlarnn bulunmadn onun aza alnmayan kutsal akl olduunu ve btn kozmosta son derece hzl dnce gcyle hareket ettiine inanan Empedokles, drt unsuru yani toprak, hava, su ve atei zaman zaman mitolojik kiiliklere brndrr. Bu drt unsur Zeus, Hera, Aidoneus ve Nestis olarak ifade edilir.25 Ruhsal Nitelikler zerine yaplan Alegorik yorumlar buna gre Athena bilge bir hkim; Ares snrszlk, sebepsizlik; Afrodit arzu ve Hermes entelektel sezgidir (rnein Anaxagoras, Athenay sanat, Letheyi unutkanlk ve Zeusu akl olarak yorumlar.). Etimolojik yorumlar: Ayn zamanda mitlerin anlam oluturan olduu yorumu oluturulmaya alld. Dnld ki, tanrlarn gizemleri onlarn isimlerinde ve lakaplarnda gizlidir. Platon gezegenlerin dzenli hareketlerini izlemek suretiyle insanlarn tanr dncesini oluturduunu iddia etti. Stoistik Kleanthes, Apollo iin iki alternatif etimoloji ne srd: ykmak, harap etmek ve datmak, defetmek. Tarihsel (mukayeseli ve trevsel) yorum Heredotusa atfedilir. Mitler ve tanrlar Yunan mitolojisine dier kltrlerden gemitir. rnein sonradan Poseidon diye adlandrlan tanr bir Libyal tanryken, Zeus bir Msr tanrs olan Ammondur. Yine Msr tanrlarndan olan Neithden Athena ve Horustan da Apollo tretilmitir. Euhemeristik (tanrlarn ve mitlerin byk kiilerin tanrlatrlmasndan ortaya ktn savunan teori) yorum. Bu yorumla mitlerin tarihsel kkenleri olduu bir anlamda tanrlarn tarihte yaam olan nemli insanlarn biyografilerinden gelitirildiini aklamaya alr. Yunan

23 24 25

Morgan, Myth and Philosophy, s.3. Segal, Myth A Very Short Introduction, ss.11-13. Morgan, Myth and Philosophy, ss.60-61.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

33

Cengiz BATUK mitolojisinin iinde kahraman anlatlarnn nemli bir yer tuttuu da bir vakadr. Sosyolojik yorum ya da rahiplerin, hakimlerin, kural koyucularn hilesi: Sofist Critias gibileri tanrlarn sosyal dzen tarafndan icat edildiini ne srerler. Epicurus insann ktlk dncesinin mitlerin kayna olduunu; Polybius, atalarn bilinmeyenin korkusundan emin olmak iin tanrlar rettiklerini iddia eder. Yine Sokrates ve Platon, mitlerin ieriini airlerin fantezilerine balarlar. Psikolojik yorumlar nceki eilimlerde fark edilebilir. Epicurus tarafndan inancn ve ibadetin kayna olarak korku ngrlr. Tanrlara ibadet etmek, iyi rn, baarl av vb. demekti. Bu yoruma gre ekmek Demeterle (Yeryznn annesi, rnlerin koruyucusu); bilgelik Dionysosla; ate de Hephaistosla ilikilendirilir.

Modern zamanlarda gelitirilen ve bir ksm antik Yunandaki yorum ve teorilerle paralellikler tayan mit teorileri ise yle sralanabilir:26
Bilisel (cognitive) kategorilerin kayna olarak Mit: Mit, anlalmaz/esrarengiz fenomenler iin bir yorum olarak grld. Zihin farkl fenomenlerle ilikiyi tesis edebilmek iin evrenin belirli ynlerini kavramsallatrmaya ihtiya duyar. Sembolik yorumlarn bir formu olarak Mit: Bu teoriye gre mit, iir ve mzik gibi dier yaratc aktivitelerle birlikte deerlendirilmektedir. Buna gre mitlerin tpk mzik paralarnn nota, makam ve kurallar gibi kendi yasa, kural ve formlar vardr ve dnyann insan zihnindeki sembolik yansmas olarak grlebilirler. Bilinaltnn bir izdm olarak Mit: Mit bilinaltnn rnleridir. Btn insanlar tarafndan paylalan bilinaltnn ortak bir blgesinin rndrler. Bir anlamda mitler kolektif bilinaltnn rndrler. Jung ve Freudun yorumlar bu dorultudadr. Freuda gre mitler gndz dleridirler. Rya bilincin uykuda olduu anda bilinaltnn aa kmasysa mitler de uyankken bilinaltnn aa kmasdr. nsann hayata adaptasyonunda entegrasyonu salayan bir faktr olarak Mit: buna gre mitlerin kendine zg bir dnya gr vardr ve insanlara bunu takdim eder ve insanlarn bu sayede hayata tutunmalarn salar. Davran kalb olarak Mit: bu teoriye gre mitler insanlara rol model anlamnda davran rnekleri sunarlar. Sosyal yapnn merulamas olarak Mit: Hind dinlerinde olduu gibi mitler sosyal yapnn devamlln salamada ok nemli ilev g-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

34

26

Tasnif iin bk. Honko, The Problem of Defining of Myth, ss.46-48.

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar rrler. Bu nedenle mitlerin geleneksel dokunun kabullenilmesini salayan bir arac olduu dnlr. Sosyal ilgilerin belirleyicisi olarak Mit: buna gre mitler rastgele olumu yk koleksiyonu olarak kabul edilmezler. Tam tersine bir kltrdeki sosyal ilgilerle mitsel temalar arasnda bir iliki sz konudur. Kltrel ve sosyal yapnn aynas olarak Mit: Bu teoriye gre mitler kltre ve topluma kar ayna vazifesi grrler. Mitler bize iinden kt kltr ve toplumun resmini sunmann tesinde bir ey yapmaz. Tarihsel durumun bir sonucu olarak Mit: Mit, belli bir tarihsel durumun ya da olayn yk diliyle aktarmdr. Bu yzden mitlerin kurgusu iinde yer alan olaylarn tarihsel kkenleri aratrlmal ve onlar yeni tarihsel gelimeler nda yeniden dzenlenmelidir. Dini iletiim olarak Mit: Mitler, tanr ya da tanrsal bir kaynaktan insanlara gnderilen bir mesaj olarak dnlr. Mitler gndericiden alcya farkl aralar vastasyla iletilen bir bilgi olarak grlr. Dini bir kategori olarak Mit: dinsel anlat metinleri olarak kabul edildiler. Bu metinler vastasyla dinin sosyal ya da hukuki normlar aktarlr. Yap iin ara olarak Mit: Buna gre mitler yaplardr ve dil ve paradigmatik adan tahlil edilirler. rnein Georges Dumzil ve C. Lvi-Straussa gre mitler bir btn olarak ele alnmas gereken yaplardr.

- III Bir anlat olarak mit hikaye ya da iirsel anlatm tarzlar arasnda nerede durmaktadr? Zira bu durduu yer mitin hakikati ve gereklii sorunuyla dorudan ilikilidir. Gerek Yunanllarda gerekse dier toplumlarda mitolojik anlat snfnda kabul edilebilecek farkl anlatlar mevcuttur ve bunlarn tamamna mite verilen deer verilmez. Bu balamda genel olarak l bir tasnif yaplr: mit (myth), efsane/destan (legend/saga) ve halk masallar (folktales). Bu tr anlatmlarn iinde halk masallar/hikayeleri (folktales) olarak adlandrlan tr nemli bir yer tutar. Her toplumda olduka yaygn olan ve kurgu (fiction) olarak kabul edilen bir anlat trdr. Anlatlan yk, olmu ya da olmam olabilir. Fazla ciddiye alnmadklar gibi dogma ya da tarih olarak da kabul edilmezler. Elence temas olmakla birlikte salt elence olsun diye anlatlmaz-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

35

Cengiz BATUK

lar. Daha ok eitimsel fonksiyonlar vardr ve ahlaki bir takm davranlar yerletirme hedefi gderler. Masallarn belli bir zaman ve belli bir yeri yoktur yani zamansz ve yersizdirler. Bir varm bir yokmu<la balar evvel zaman iinde< diye devam eder. Masallarn iinde de periler, cinler, tanrsal varlklar ya da dinsel bir takm temalar yer alabilir. Dini anlamda varlna inanlan cin ya da benzeri varlklarn masallarn iinde yer almas onlarn doru olduuna inanlmas iin yeterli bir sebep deildir. Sadece kurgunun zerinde oturduu ahlaki ilke doru kabul edilir. Halk masallarnn eitli trlerinden sz edilebilir: insan masallar, hayvan masallar, hilekr masallar, uzun masallar, dilemma masallar, formulistik masallar, ahlak masallar ya da fabllar. 27 Efsaneler (legends) ve destanlar (saga) da mitler gibi anlatanlar ve dinleyiciler tarafndan gerek olarak kabul edilen anlatmlardr. Mitlerden farkl olarak bugnk mevcut dnyaya/zamana daha yakn bir zaman diliminde konumlandrlrlar. Efsaneler mitlerin aksine genellikle kutsaldan ziyade seklerdirler ve ana temalar insani karakter tar. Genellikle glerden, savalardan, zaferlerden, gemi kahramanlarn, krallarn, yneticilerin ve komutanlarn eylemlerinden, hanedanlarn ynetim silsileleriyle baarlarndan sz eder. Bu tarz genellikle yazl tarihin szl tamamlayclardr. Zaman zaman mitsel temalar kullanan bu tarz iinde masallara zg hayaletler, gml hazineler, periler, cinler vb. eleri de grmek mmkndr.28 Yunan mitolojisinin efsane ve destanlarla iice gemi bir yaps olduunu sylemitik. P. Grimal kahramanlk sikli denilen, birliini sadece ba kahramannn ayn olmasndan alan bir dizi hikayeden oluan tarzn aslnda mit olmadn syler. Herakles, ason ve Theseusun maceralar birer kahramanlk siklidir. Bu maceralarda dnyann dzeniyle ilgili bir yn bulunmad gibi yaplan ilerin kozmik bir boyutu da bulunmamaktadr. Tapnak-

27

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

36

28

William Bascom, The forms of Folklore: Prose Narratives, Sacred Narrative, Reading in the Theory of Myth, Alan Dundes (ed.), University of California Press, California, 1984, s.8. Bascom, The forms of Folklore: Prose Narratives, s.10.

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar

lara zel tekil efsanelerin birleiminden oluan bir dier tr efsane ya da anlat tarz da gestedir. Kahramanlk sikli, ayn konuyu aa yukar ayn kiilerle anlatan bir tarz iken, gestede ayn kahramann yapt ileri anlatan bir tarzdr. Bir dieri de daha ok tanrlar ya da tanralar zerinden insani entrikalarn anlatld hikaye (story) ad verilen efsane tarzdr. Bu hikayelerin kahramanlar ounlukla tanrlardr.29 nsanlarn zaaflarnn, ihanetlerinin, hile ve entrikalarnn anlatld ve Grimalin mit olmadn syledii bu tarz aslnda Xenophanesden itibaren mit olarak en fazla eletirilen tarzdr. Folklorun ya da dier bir ifadeyle halk anlatlarnn formlar olarak mit, masal ve efsaneyi deerlendiren W. Bascom, bu balamda yapt mit mukayesesinde mitlerin uzak gemite olduuna inanlan ve tamamyla hakikat olduu kabul edilen, halk tarafndan anlatlan nesirsel anlatmlar olduunu syler. Dier anlatm tarzlarndan farkl bir ekilde iman olarak kabul edilir ve onlara inanlmas gerektii dnlr. Ona gre mitler, bir otorite olutururlar ve cehaletin, inanszln ya da phenin karsna dikilirler. Bu yzden de genellikle kutsaldrlar ve ounlukla teoloji ve ritelle birlikte anlrlar. Mitlerin, masal ya da efsanede olduu gibi ana karakterleri ounlukla insanlar deillerdir ama yine de hatr saylr dzeyde insan davranlarna yer verilir. Masal ve efsaneyle benzeen bir yn ise karakterlerinin hayvanlar, eytanlar, tanrlar ya da kltrel kahramanlar olmasdr. Yalnz konu olarak onlardan ayrlarak dnyann, insann, lmn orijininden ve nasl ortaya ktndan hayvanlarn karakterlerinden ve corafi zellikler ile doa fenomenlerinden sz ederler.30 Benzer anlatm tarzlarna insanlarn yaklamlar farkl kltrlerde de benzer zellikler gstermektedir. rnein Trobriyand Adalarnn yerli halknn anlatlar zerine incelemeler yapan Malinowski bu yerli halkn, kukwannebu, libwogwo ve liliu adn verdikleri kendi ilerinde farkl gruplandrmalar da olan grup
29 30

Grimal, Mitoloji Szl, ss.xv-xvii. Bascom, The forms of Folklore: Prose Narratives, s.9; Bronislaw Malinowski, lkel Toplum, ev. Hseyin Portakal, Ankara: teki Yaynevi, 1998, ss.110-112.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

37

Cengiz BATUK

masal/anlat trne sahip olduklarn syler. Kukwannebu, tipik halk masallar iken libwogwo, olayn kahramanlar ya da ahitleri tarafndan anlatlan tarihsel anlatlar; tanklar bulunmayan eski destans olaylarn anlatld efsaneler ve azdan aza geen masallar kapsamaktadr. Liliu yani kutsal masal ise mite karlk gelmektedir. Birinci gruptakiler ounlukla dinleyenleri elendirmek iin anlatlrken ikinci gruptakiler hem doas gerei daha ciddidirler hem de belli bir toplumsal tutkuyu doyurmay amalamaktadr. nc gruptakiler yani kutsal masallar (liliu), sadece gerek kabul edilmiyorlar ayn zamanda saygn ve kutsal kabul ediliyorlar ve kltrel adan nemli bir rol oynuyorlar. 31 Kzlderililerin de iki farkl anlat trne sahip olduklar ve bunlar arasndaki ayrmn kendi kafalarnda olduka net olduu grlmektedir. lk grup ykler henz mevcut formuna kavumam dnyadaki bir zamanda olmu olayla ilgilidir. Bu zamanda insan yeteneklerine tam manasyla kavumu deildir. kinci gruptakiler gnmz anlatlarn ierir. lk gruptakiler mitler olarak kabul edilirken ikinci gruptakiler tarih olarak kabul edilir.32 Yerli halklardan olan Pawneelerde yklerini gerek ykler ve yalan(c) ykler olarak birbirlerinden ayrrlar. Gerek ykler arasnda en ba dnyann kkeniyle ilgili olanlar alr. yklerin kahramanlar tanrsal, doast, gklerle ya da yldzlarla ilgili varlklardr. Yalan(c) ykler Kuzey Amerika kurdu Coyotenin serven ve maceralarn anlatr. Gerek ykler de kutsal ve doast bir ierik varken yalan(c) yklerde tam tersine dind bir ierik sz konusudur.33 Bir anlamda kutsal ve sekler ayrm sz konusudur ve kutsal olan hakiki kabul edilirken dieri bir gereklik deeri tamaz. Benzer ayrmn Cherokeelerin arasnda da olduu grlmektedir. Her masals ya da efsanevi zellikler tayan anlaty gerek
Malinowski, lkel Toplum, ss.104-110; Hendy, The Modern Construction of Myth, ss.209-210; Erich Csapo, Theories of Mythology, Malden, MA: Blackwell Publishing, 2005, ss.3-5. Bascom, The forms of Folklore: Prose Narratives s.14. Eliade, Mitlerin zellikleri, s.15.

31

32

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

38

33

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar

kabul etmedikleri bilinmektedir. Onlar da kozmogoni, yldzlarn yaratl, lmn kkeni gibi anlatlar kutsal mitler olarak kabul ederken, hayvanlar ya da doa gibi eylerle ilgili olan anlatlar kutsallk nitelii tamayan ykler olarak nitelendirirler. Bunun tesinde mitler pek ok kabilede ylesine kutsal kabul edilir ki, kadnlarn ya da ocuklarn yani dine kabul treninden gememi olanlarn nnde okunmaz. Dier ykler gibi herkesin bildii ya da anlatt/anlatabildii ykler deillerdir. Sadece yallar, bycler ya da rahipler gibi belirli kiiler tarafndan bilinir ve okunurlar. Okunma eylemi de herhangi bir zamandan ziyade bayram, kutlama ya da bir ritelle birlikte zel bir zaman diliminde okunur. Okuma genellikle ezberden ve yksek sesli olarak gerekletirilir.34 Bu rnekleri artrmak pekala mmkn. Malenezya takm adalarndaki yerli halklar ve benzeri yerli halklar zerinde yaplan aratrmalar gstermitir ki tm bu toplumlarda kutsaln bir ifadesi olarak bir takm ykler bulunmaktadr. Bu yklerle dnyann varoluu, insann varoluu, insan ve tanr/tanrlar arasndaki iliki ve denge, dnyann sonu, te dnya, te dnyada olacak olanlar vb dine dair, kutsala dair btn tasavvurlar, insani terimlerle ve insanlarn alg dzeyine uygun olarak sembolizmin, alegorizmin ve metaforik anlatmn btn tekniklerini kullanarak anlatlr. Bazen bir fasulye, bazen bir msr tanesi bazen bir veli zat, bazen tanr ya da tanrnn olu insanlara hakikati anlatr. Mitolojilerde bazen tanrlar insan bedenine inkarne olup yeryzne iner ve insanlara yardmc olurlar ya da bazen azab getirirler. Xenophanesten itibaren kutsala dair bir konuma dili olarak mitsel sylemin kullanlmas daima eletirilegelmitir. Bir anlamda yce ve ulvi olan sufliye ait olan terim ve eylemlerle anlatlmaktadr. Btn bu eletiriler hakllk pay tamakla birlikte mitlerin yaygnl ve onlara yklenen anlamlar, yle kolayca bir kenara atlacak ya da atlabilecek bir ey olmadn gstermektedir.

34

Eliade, Mitlerin zellikleri, s.15.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

39

Cengiz BATUK

Mitin, aylak bir insann kendi fantezilerini babo brakarak dledii bir rapsodiden ok, arl iyice duyulan ve son derece nemli kltrel bir g olduunu dnen Malinowski, Alman Doa-Mitoloji Ekolnn mitin kltrel ilevini dikkate almadan halk masal, efsane saga, kutsal efsane ya da miti ayn kategoride deerlendirdii iin eletirir. Oysa bunlar son derece kolay ayrt edilebilir trlerdir.35 Zira mit, vahi/ilkel bir topluluk iinde var olduu biimiyle yalnzca anlatlan bir yk deil yaanan bir gerekliktir. Bu toplumlarda mitin altnda yatan olaylarn uzak gemite ortaya ktna, dnyann ve insann yazgs zerinde etkisinin srdne inanlr. nanm Hristiyanlar iin yaratl, ilk gnah ve sann armhta kurban edilmesiyle gnahlarn denmesi neyse, ilkel insanlar iinde mit odur.36

- IV Paul Veyneye gre mitin logos ile dzeltilmesi akln bir zaferi olmak yle dursun, samalyla aknlk veren eski bir projedir37 ve Eliadeye gre bu proje sonusuz kalmtr. Zira, mit, tarihin kefedilmesiyle ya da baka bir anlatmla Yahudi-Hristiyan dnyasnda tarih bilincinin uyanmasyla ve bunun Hegel ve ardllarnda gelimesiyle, insann varoluu ile temsil edilen Dnyada, bu yeni var olma biiminin tam olarak zmlenmesiyle, alabilmi ve logos karsnda bir anlamda kaybetmitir. Ancak bu grnen duruma ramen Eliade, mitsel dncenin ykldn sylemekte kararsz kalndn ifade eder. Mitsel dnce bir ekilde varln srdrmeyi baarmtr. Eliadeye gre en ilgin olan nokta ise tarih ve tarihsel gereklik karsnda gerilemesi gereken mit, varln zellikle tarih yazmnda korumaya devam ediyor olmasdr.38 Oysa aydnlanma sonras yeni deerler zerinde ykselen ada
35 36

37

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

40

38

Malinowski, lkel Toplum, s.99. Bronislaw Malinowski, By, Bilim ve Din, ev. Saadet zkal, stanbul: Kabalc Yaynevi, 2000, s.98; Malinowski, lkel Toplum, ss.102-103. Veyne, Yunanllar Mitlerine nanmlar myd?, s.12. Eliade, Mitlerin zellikleri, s.107.

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar

Bat insan, akln kullanarak tutkularndan, bilinaltndan, tarih ve geleneklerinden kurtulup zgrlemesi d, ondokuzuncu yzyl sosyal bilim dncesinin en derin temas olmutu. Bu anlay dorultusunda ilerlemeci tarih anlay gelitirildi ve pozitivist dncenin karsndaki her ey ilkel ve geri kalm ilan edilerek mahkum edildi. Ancak on dokuzuncu yzyln armaan olan ilerlemeci tarih anlay yirminci yzylda tuzla buz olacakt: Comteun insann kanlmaz baars olarak grd pozitif akl, Webere bir demir kafes gibi grnecektir.39 Aslnda mitin aydnlanmaya ve pozitivizme derinden ve sessiz kar koyuu daha erken tarihlerde Giambattista Vicoyla balar. Vico, Yeni Bilim, adl r aan almasyla mitsel dncenin ya da ilkel ve geri kalm kabul edilen topluluklarn dnme tarznn bilimsel olmad tezine kar kar. Ona gre bu insanlarn da belli dnme tarz ve kendilerine zg bilimsel yntemleri vardr. Kesinlikle modern insann bilimsel yaklamyla ayn noktada bulumuyorlard. Ancak bu onlarn da bir takm bilgilere sahip olmadklar anlamna gelmiyordu. Vicoya gre modern an insanlar antik dnemdekilerin bilmedii, cahili olduu pek ok eyi kefetmitir. Lakin dier taraftan antikler de hl modern insann bilemedii birok eyin bilgisine sahiptir. 40 lk bilim mitolojidir ve tarihte iirle balamtr. Zira ilk insan iirsel bir dille konumaktadr. Vico, iir ve mitoloji arasnda da bir balant kurar. Homeros rneinde olduu gibi iir yoluyla insani eylemler kayda geirilir. lk kayda geen iirsel anlatlar dinsel temaya sahiptir. Yunanllarn ilk efsaneleri (sages) teolojik iirlerdi ancak sonradan kahraman iirleri bunlarn arasna girdi.41 Dier taraftan Vico, Homerosa Yunan mitolojisini dinsel temalardan arndrd eklindeki ithama karn fazlaca deer verir. Ona gre insan aama aa-

39

40

41

Paul Rabinow ve William Sullivan, Yorumcu Eilim: Bir Yaklamn Douu, Toplum Bilimlerinde Yorumcu Yaklam, ed. P.Rabinow ve W.Sullivan, ev. Taha Parla, stanbul: Hrriyet Vakf Yaynlar, 1990, s.1. Giambattista Vico, On the Study Methods of Our Time, tr. Elio Gianturco, Ithaca and London: Cornell University Press, 1990, s.4. Giambattista Vico, The New Science, trans. T. G. Bergin M. H. Fisch, Ithaca and London: Cornell University Press, 1984, s.73, Prg.199.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

41

Cengiz BATUK

ma sosyallemitir ve bu aamalar mitlerin ya da onun tabiriyle fabllarn geirdii deiimle aklar. Vicoya gre insann deiim ve dnmne tanklk eden airlerin a vardr: lki teolojik airlerin adr. Bu ada airler mitleri/fablleri doru ve yaln olarak yani ilk halleriyle, bozulmam saf halleriyle aktarmlardr. kinci a, kahramansal airlerin adr ve bunlar fablleri deitirip bozmulardr. nc a ise Homerosun adr ki bu ada airler fablleri bozulmu ve deimi halleriyle almlardr. 42 Fabller bozulma srecine girdiinde Yunan halk nem verdikleri dinlerini korumak adna kendi adetlerini tanrlara atfettiler. yle ki, fabllere uygunsuz, irkin ve mstehcen anlamlar verdiler. Bylelikle mitler ilk manalarndan uzaklatrlarak antro-pomorfik bir yapya brndrlm, din korunmaya allrken aksine nemsiz hale getirilmitir. Nitekim Jove (gk tanr), bir kartal tarafndan uurulan bir tanr haline getirilirken Neptn ve Kibele bir aslana bindirilmitir. Homeros ise ona gre zaten bozulmu olan bu gelenei almtr. nk yapt olaanst ie ramen o felsefi ve esoterik hikmete (wisdom) sahip biri deildir. Oysa ilk ada fabller, mithos kelimesinin asl anlamnda olduu gibi gerek anlatlar olarak kabul edilmiler ve Yunanllar bizzat kendileri gerek anlat olarak tanmlamlardr.43 Eliadede de Homerosun bir teolog ya da gerek bir mit yazar olmadn dnr. Homerosun Yunan dini ve mitolojisini btn olarak sunmak gibi bir derdi olmadn syleyen Eliade, Homerosun Platonun iddia ettii gibi btn Yunanllar eittiini kabul etmekle birlikte onun asker ve feodal aristokrasinin yelerinden oluan ok zel bir toplulua hitap ettiini belirtir. Bu okur kitlesinin zellii dolaysyla da iirlerinde onlarn ilgisini ekmeyen din ve mitolojiyle ilgili grleri fazlaca anlatmak istemez. Bu yzden Eliadeye gre bir dinsel metinde bulunmas gereken gece, cehennem, lm ve cenaze treni, cinsellik, dourganlk, yaam,

42 43

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

42

Vico, The New Science, s.329, Prg.905. Vico, The New Science, s.127-128, 301-302, 309-311, 329, Prg. 401, 402, 781, 808, 814, 905.

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar

lm sonras hayat ve te dnya gibi temalardan sz etmez. Ancak Homerosu anlay mitlere yaklamda belirleyici olmutur. 44 Mit ve dier anlatm tarzlarnn arasnn hemen hemen btn toplumlarda ayrld ifade edilmiti. Vico, hayvan masal anlamnda kullanlan fabl terimini mitle ayn anlamda kullanr. Ona gre mantk (logic) terimi logostan gelir ve logosun ilk ve uygun anlam fabula, fabledir ve talyancaya favella yani konuma (speech) olarak gemitir. Yunancada ise fable ayn zamanda mythos, olarak yani Latincede mutus yani sessiz/dilsiz (mute) kelimesinden tretilen mit(os) olarak adlandrlr. nk konuma, balangta henz konumann olmad sessiz (mute) zamanlarda zihinsel veya iaret dili olarak domutur. Bu yzden logos hem szdr hem de dncedir. Mythos da gerek konuma vera narratio olarak tanmlanr.45 Pettazzoniye gre Vico, mitin sahihliini ve orijinalliini ilk ilan eden kiidir. Ancak buna ramen layk olduu ilgiyi uzun sre gremez. Onunla benzer fikirleri savunan Romantikler bile onu grmezden geldiler der Pettazzoni.46 Sonraki yllarda Viconun at yoldan onun farknda olarak ya da olmayarak- pek ok bilim adam ve teolog ilerler ve mit kavramna yeni anlamlar getirirler ya da daha dorusu yukarda aklanmaya alld zere asli anlamn kefetmeye alrlar. Ama daima, mitolojiye kar duru sergileyen Yunanl filozoflardan beri mitin gerek olup olmad; tarihle uyumlu olup olmad ya da tarihin bizzat kendisi olup olmad sorular sorulmaya devam eder. Yukarda mit, efsane, masal ayrmnda ve mitlerin canl olduu toplumlarda, mitlerin hem kutsal hem de gerek kabul edildiini sylemitik. Bunun dnda mitlerde anlatlan ontolojik, kozmolojik hadiseler ne kadar fiziksel gereklie ya da modern bilimin bulgularna uyuyor?
44 45

46

Eliade, Mitlerin zellikleri, s.141. Vico,The New Science,s.127-128, Prg. 401; Logosun Latincedeki anlam: 1. yk, menkbe (ksa hikaye), masal (ounlukla kk drc masallar), peri masallar ve bo lakrd. 2. Saylar arasndaki iliki prensibi, oran. Oxford Latin Dictionary, Oxford: Clarendon Press, 1968, s.1041. Raffaele Pettazzoni, Tanrya Dair, ev. Fuat Aydn, stanbul: z Yaynclk, 2002, ss.86-87.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

43

Cengiz BATUK

Samuel Henry Hookea gre mit, belli bir durumun ortaya kard insan hayal gcnn (imgeleminin) rndr ve belli bir ey yapma niyetini gsterir. Bu yzden mit hakknda sorulacak olan doru soru, onun gerek olup olmad deil onunla ne yapmak niyetinde olunduu sorusudur. 47 Ya da fiziksel gereklikle veya tarihle mitolojik yky mukayese etmeye almak, mite fiziksel gereklik dnyasndan bir kant bulmaya almak abestir. Mitin tarihin ilk dnemlerindeki insanlarn bilim anlaylarnn bir rn olduu sav da savunulmakla birlikte birok bilim adamna gre mitler bilimsel gereklikler ina etme amacnda deildir. Nietzscheye gre mit bir kltrn olmaz olmaz art; en nemli yap tadr. Ona gre kltrmze salam bir temel kazandracak ve onu tarihin andrc etkilerinden koruyacak ortak bir mitle yaamak yerine, safdil bir iyimserlikle ve bilgi inancyla yaamaya alrz48: Mit olmaynca her kltr kendi salkl yaratclk gcn yitirir: btn bir kltrel hareketi ancak mitler tarafndan tanmlanm bir ufuk tamamlar ve birletirir. Hayal gcnn ve Apolloncu dn btn glerini amaszca dolamaktan yalnzca mit kurtarr. Mit imgeleri, farkna varlmadan her yerde bulunan eytans muhafzlar olmal; toy ruh onlarn bakm altnda olgunlamal, insana hayatn ve verdii mcadeleleri yorumlamakta onlarn iaretleri yardmc olmaldr. Devlet bile, kendisinin dinle balant kurmasn ve mitik fikirlerden gelimesini salayan mitik temelden daha gl hibir geleneksel yasa tanmaz. 49

47

48

49

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

44

Samuel Henry Hooke, Middle Eastern Mythology, Harmondsworth: Penguin Books, 1963, s.11. Allan Megill, Arln Peygamberleri, Nietzsche, Heidegger, Foucault, Derrida, ev. Tuncay Birkan, Ankara: Bilim ve Sanat Yaynlar, 1998, s.126. Friedrich Nietzsche, the Birth of Tragedy or Hellenism and Pessimism,London: George Allen& Unwin Co., 1923, ss.174-175 (23. bl.). Nietzsche, Devlet bile, ...mitik temelden daha gl hibir geleneksel yasa tanmaz. der. Devletler kurulu aamasnda iyi bir mitsel temel oluturabilirlerse bu devletin ideolojisinin yerlemesine katk salayacaktr. Kimilerine gre Kurtulu Sava srasnda Yakup Kadri tarafndan uydurulan ve 1930lardan itibaren Trk tarih tezini desteklemek iin kullanlan bir safsata (bk. Mmtazer Trkne, Ergenekon Efsanesi Kime Ait? Zaman Gazetesi, 22.02.2009) olsa da Ergenekon Destan yeni Trk devletinin yaratmaya alt ulus iin iyi bir temel oluturur. Efsanenin biri kurttan tremeyi anlatan dieri de kurdun yol rehberliinde gerekleen kurtuluu anlatan iki farkl versiyonu bulunmakta-

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar

Nietzscheye gre bir kltr mite inanarak balar. Bir baka ifadeyle, mit kltr yaratarak balar, mitin insanlara verdii younlatrlm dnya imgesi olmadan, mitin hakiki ve kutsal gelenei olmadan, hayat dzenleme konusundaki kapsaml klavuzluu olmadan kltrn domas mmkn olmazd.50 Btn bunlarla birlikte mitin kutsall, yava yava anr. lk aamada mit dorudan inkar edilmez ancak ierdii edebi hakikatin zgl bir tarihsel olguya indirgenmesi yoluyla sradanlatrlr: nk tarihsel gerekliin snrl anlatm iine kendisini sokmak ve sonraki nesil tarafndan tek bir tarihsel olayla ilgili olarak alnmak her
dr. Destann/mitin kime ait olduu, versiyon farkll ya da tarihsel bir deer tayp tamadnn bir nemi yok. Bir destan/mit, yle ya da byle farkl gerekelerle de olsa yeniden canlandrlmaya ya da iddia edildii zere tamamen alnt olarak uyarlanyor. Bunun da ok fazla bir nemi yok. Yeniden canlandrlan/yazlan destanda Trklerin tarihin bir dneminde dmanlar tarafndan yok edilmeye alld ve tek kii ya da kk bir topluluk kalana kadar tamamnn yok edildii anlatlr. Geriye kalan/lar, kurdun rehberliinde dmanlarn bilmedii dalar arasndaki bir vadiye yerleirler ve yeniden glenip toparlanana kadar burada kalmaya devam ederler. ktada at koturan bir devletin mirass olarak kk Anadolu topraklarna skan yeni Trk devleti, bunun Ergenekonla analojisini kurar. yle ki, yeni devlet ve iindeki ulus tm dnya tarafndan yok edilmek istenmektedir. Tpk Ergenekonda olduu gibi drt bir yan dmanlarla evrilidir ve dar kmak imkanszdr. Bu yzden srekli ie kapal politikalar izlenir ve komu lkelerin tamam tarihsel gemiimize ramen- dman olarak belletilir: Trkn Trkten baka dostu yoktur. Bu politika ya da destan olumsuz yanlaryla birlikte aslnda topluma mthi bir zgven duygusu da alar. En olmadk zamanda, sfr noktasndan tekrar zirveye klabileceinin, tarihte bir yerlerde bir zamanda birileri tarafndan bunun baarldn ve imdide baarlabileceini retir. Yaplmas gereken tek ey birlik olmak, beraber olmak, sk almak ve asla kimseye gvenmemektir. Gerek Kurtulu Sava esnasnda ve gerekse sava sonrasnda bu destann olumlu etkileri olduunu ve insanlarn toparlanmalarna yardmc olduunu dnmekle birlikte destan bugn yorumlayanlarn skaladklar bir nokta olduunu dnyoruz: Ergenekondan k. 1920lerden gnmze gerek lke iinde gerekse lke dnda pek ok eyin deimi olmasna ramen hala Ergenekondan k zamannn gelmediini dnen ve gvensizlik sendromunu devam ettiren ciddi bir inanan topluluu var. Bu (mite) inananlar topluluu, nedense destann iki aamal olduunu birinci aamasnn kapanma yani saklanma, gizlenme olduu ama ikinci aamasnn yeniden toparlandktan sonra tarih sahnesindeki yerini yeniden alma olduunu grmyorlar. Ergenekon Destann ve orijini konusunda bk. Bahaeddin el, Trk Mitolojisi, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 1998, ss.59-71; Jean-Paul Roux, Trklerin Tarihi, ev. A.Kazancgil-L.Arslan-zcan, stanbul: Kabalc Yaynlar, 2007, ss.94-96. Nietzsche, The Birth of Tragedy, ss.174-175 (23. bl.); Megill, Arln Peygamberleri, s.122.

50

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

45

Cengiz BATUK

mitin kaderidir.51 Bu durum yani mitin tek bir tarihsel olayla snrlandrlmas mitin tarihselletirirken sadece belli bir dneme ait bir olgu haline getirir. Bu da bir anlamda mitin lmesi demektir. Oysa mit, doas gerei srekli canl olmas gereken bir eydir. Nietzscheye gre bu sadece mitin deil aslnda mitik ncllere sahip olan dinin de lmdr. Ortodoks bir dogmatizmin etkisiyle dinin mitik nclleri tarihsel olaylar olarak sistematize edildiklerinde insanlar mitlerin inandrcln endieli bir ekilde savunmaya balarken ayn zamanda mitlerin doal canllnn ve bymesinin herhangi bir biimde srdrlmesine de kar kar. Bylelikle mite duyulan his ortadan kalkar ve onun yerini dinin tarihsel temellere sahip olduu iddias alr.52 Nietzscheye gre bu aamada mit ekilsel olarak devam ederken mite duyulan his ortadan kalkar ve sonunda mit, her trl akn anlam imasn yitirir. Bylelikle mitik ykleme salt kurmacaya indirgenir ve yaayan bir gereklik olarak mit, kltrn ufkundan tamamen silinir.53 Nietzsche, kendi yzylndaki tarih merakn bir kltrel hastalk belirtisi olarak grr. Bu yzyln insanlarnn, miti ortadan kaldrarak kltrlerini herhangi bir sabit ve kutsal mekandan mahrum brakm olan Sokratln rnleri olduunu iddia eder.54 Her ne kadar tarih tekerrrden ibarettir deyii bilinse de tarih tekrarlanabilen ya da yeniden yaanabilen bir ey deildir. Bir olayn benzerinin farkl zaman diliminde gereklemesi onlar ayn klmaz. Oysa mitler srekli tekrarlanabilme zelliine sahiptir. Genel olarak mitlerde anlatlan kozmik zamanda gerekletiine inanlan olaylar ritel ve ayinlerde yeniden canlandrlr. Bu canlandrma Yunan tragedyasnda olduu gibi salt sanatsal bir faaliyet olmann ok tesindedir. sa, armha gerildiinde ellerine ve ayaklarna aklan pasl ivilerin izlerinin bir vizyonla kendi bedeninde olutuunu iddia eden Francis of Assisi iin sann

51 52 53

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

46

54

Nietzsche, The Birth of Tragedy, s.84 (10. bl.). Nietzsche, The Birth of Tragedy, ss.84-85 (10. bl.). Megill, Arln Peygamberleri, s.123. Nietzsche, The Birth of Tragedy, ss.175-178 (23. bl.).

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar

armh her Hristiyann kendi dnyasnda yaamas gereken, anlamas gereken bir eydir. Ya da ekmek ve arap ayininde yedii ekmein sann eti, itii arabn sann kan olduuna inanan bir Hristiyan, ilkel bir kannibalizm riteli icra etmemektedir. Tam tersine sann armh ncesi son akam yemeini bir ritel olarak tekrarlayarak sann kendi bedenine hull etmesini salamaktadr. Yani ksacas sayla bir ve btn olmaktadr. Tanryla btnlemek. Bu yzden de Hristiyanlk asndan mitolojik sa vazgeilmezdir. Bu balamda Bultmanna gre mit, ok zel tarihsel bir fenomen ve mitoloji dncenin ok zel bir tarzdr.55 Bu yle bir dnmedir ki insann dnyada yaayan bir varlk olarak kendisini anlamasn, ifade etmesini ve da vurmasn salar. Onun amac dnyann objektif bir resmini sunmak deildir. Mit, insann kendi dnyasnn snrlarn, yerini, kendi eylemlerini ve aclarn kontrol ettiini dnd glerle konumasdr. Lakin mit, insan iin akn gleri betimlerken, insann kendi dnyasna ait olan tasvirleri kullanr. Grlebilir evrenin malzemeleriyle grlemeyen lem hakknda betimlemelerde bulunur. Bu anlamda mit, nesnel olmayan gereklii nesnelletirerek insana sunar. 56 Gerek varl bilinmeyen, mahade edilmeyen Tanr, Olimposda oturan iri yar, gl, yakkl ve aksakall bir adam olarak tasvir edilir. Ancak mitin antropolojik ve somutlatrc ynne bakarak onu nemsiz klmamak gerekmektedir. Zira mit, ayn zamanda her insann kendi mitolojisini ina etmesi iin bir zemin oluturur. Tanrdan ve Tanrnn eylemlerinden mitler vastasyla sz edilebilir mi? Karl Bartha paralel olarak Bultmannda ncelikle Tanrnn eylemleri hakknda konumann imknszlndan sz eder. Lakin mitoloji tanrlarn eylemleri hakknda konuur.
55

56

Rudolf Bultmann, On the Problem of Demythologizing, New Testament and Mythology and Other Basic Writings, tr. ve ed. Schubert M. Ogden, Fortress Press, Philadelphia, 1989, s.95; Ayrca bkz. John Macquarrie, An Existentialist Theology A Comparison of Heidegger and Bultmann, Harper Torchbooks, New York, 1965, ss.166-167. Rudolf Bultmann, New Testament and Mythology, Kerygma and Myth, A Theological Debate, Harper Torchbooks, New York, 1961, s.10.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

47

Cengiz BATUK

Bultmanna gre bu konuma yani Tanrnn eylemleri hakkndaki bir konuma ayn zamanda insann kendi varl hakkndaki bir konuma anlamna gelir. nk insan hayat, uzay ve zamandaki bir hayattr ve Tanryla karlamak zel olarak burada ve imdiki bir olay olarak olabilir. Tanr tarafndan sorgulanan, hitap edilen, kutsanan varln bu olay ise, Tanrnn eylemi hakknda konumaktr. Ancak bu konuma resimsel, sembolik bir konuma deil analojik bir konumadr. nk insan kendisiyle Tanrnn eylemleri arasnda bir analoji kurmak suretiyle onlardan sz eder. 57 Mit, insann iinde yaad dnyann ama ve orijini, kendi iinde, somut gereklik iinde aramak yerine telerde gizemli gler tarafndan kontrol edilen bir gereklik iinde aramas ynnde bir inan sunar. Bu yle bir dnya tasavvuru dourur ki insana hayatnn kontrolnn kendi elinde olmadn, kendisinin kendi varlnn efendisi olmadn hissettirir. Modern bilim ise tam tersine her eyi grnr somut evreden hareketle aklamaya alr ve gizemleri ortadan kaldrdn iddia eder. Yine modern bilimin ngrsne gre insan kendi varlnn efendisidir hatta insan geleneksel kabullerin aksine olarak tabiatn da hkimidir. Birinci anlay insann tabiata uyum salamasn ve ona mdahale etmemesine neden olurken ikinci anlay insann tabiat kendi istei dorultusunda deitirmesine neden olmutur. nsann yaad dnyaya bakn ve ynelimini dorudan etkileyen mit, inanan insan asndan kutsal ve gerektir. Lakin burada karlkl bir durum sz konusudur. nsan miti kutsal olarak kabul ederken mitte ayn zamanda varl kutsal olarak anlar. Ancak sorun varl kutsal olarak anlamann doru olup olmaddr. Bultmanna gre iman bunu amalar ve iman, Yeni Ahit mitolojisinin tasvirlerine bal olmay zorunlu klar. 58 Bultmann, gerek amac insan kontrol eden insanst gler hakknda konumak olan mitlerin yaplar gerei yani kullandklar terimler nedeniyle aklanmaya muhta olduklarn dnr.

57

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

48

58

Bultmann, On the Problem of Demythologizing, ss.110-111. Bultmann, New Testament and Mythology, s.11.

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar

Mit, dnyay aklamaya alrken ayn zamanda kendisi de karanlk bir dnya oluturur ve yeniden aklama ihtiyac dourur. Bu durum Bultmanna gre mitin zayf bir noktas olarak dururken baz mit aratrmaclarna gre miti zengin klan bir eydir. Aklamaya ve yoruma ihtiya duyan her mit, ayn zamanda okuruna kendi mitolojisini oluturmas iin bir zemin salar. Dolaysyla da mit, dier edebi trler gibi rnein masallar gibi okunup geilen bir metin olmann tesine geer. nsana ait bir ey syler ve herkes sylenileni kendi konjonktrne gre anlar. Ancak bu her mit iin geerli deildir. nk bir mit, onun kutsal olduuna inanan insanlar iin bir anlam tar. sa Mesihe inanmayan bir insan iin Mesihin inkarnasyonu, armh ve diriliiyle ilgili mitler yalnzca bir ykdr. Yine ayn ekilde Yunan mitleri bugn hemen herkese ayn mesafededir. Onlar eski Yunan topluluunun inancn yanstan bir takm yklerden bakas deildir. Dolaysyla mitler onlara inanan insanlarn varlyla hayatiyet kazanr ve inanlmamasyla da hayatiyetlerini kaybederler.59 Mitin masal ya da fabl kategorisinde kabul edilmesine kar kan Ricoeur, mitin zamann balangcnda olmu olaylar ve bugnn insanlarnn ritel aksiyonlaryla ilgili olduunu dnr. Dier metinlerden farkl olarak okura bir ufuk sunar. Ayrca mit, genel olarak insann, ondaki dnyada kendisini anlamak suretiyle dnce ve aksiyonun btn formlarn ina ettii geleneksel bir anlatmdr.60 Mitsel sylem nemlidir zira mitsel sylemi deerli klan ya da dier sylem trlerinden ayrtran zellii kutsaln mevcudiyeti ve yokluuyla doldurulan bir dnyada insan varlnn anlamn anlamak iin yapt katkdr. Bu balamda mitin felsefe zerindeki greceli stnl de, krlm doas ve kendisiyle btnlemi kaderi arasndaki insan varlndaki yapsal farklln rtsn kaldran dinsel yaratl yklerinin gcnde ifa olur. Bu farkllk mitte dolayl olarak sembolize edilir bu ne-

59

60

Bultmannn mitoloji anlay iin bk. Cengiz Batuk, Mitoloji ve Tarihsellik, stanbul: z Yaynclk, 2006, ss.282-291. Paul Ricoeur, The Symbolism of Evil, tr. Emerson Buchanan, Beacon Press, Boston, 1969, s.5.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

49

Cengiz BATUK

denle de dorudan insan tarih ve kltrnn rasyonel analiziyle analiz edilemezler.61 Mitin btn bu olumlu ynlerine ramen yine de modern insann bak asyla mit sadece mittir. Ricoeur, bunun en nemli nedeninin de yaanlan modern dnya olduunu syler. Ona gre modern dnya, insanlar mitlerin dnyasndan yani mitlerin aklad ya da nesneletirdii yaratl, kaos, tanrsal ve eytansal glerin arpma alan olan dnyadan uzaklatrm ve insan varl ile insan varlnn anlam konularnda daha rasyonel aklamalar gelitirmitir. Modern insan artk ne mitsel zamanla ne de corafyayla bir baa sahip deildir. Mitsel dnya ve bir metin olarak mitin insann nnde at dnya modern insandan uzak gibi durmaktadr. Bu nedenle de mit artk bir aklama olarak grlmemektedir ve onun etiolojik (nedenbilimsel) maksadnn kabul edilmemesi btn mitolojiden arndrmalarn ana temas olarak durmaktadr. Ancak Ricoeurya gre yine de aklayc anlamn yitiren mit, onun sembolik fonksiyon olarak adlandrd bir zelliiyle aklayc anlamn ve anlamayla ilgisini ifa etmeye devam eder. Bu balamda mitin hala insan ve insann kutsal olarak dnd ey arasnda kefedici ve ifa edici bir fonksiyonu vardr. Dier taraftan ona gre ayn zamanda da paradoksal olarak, modern bilimsel tarihle temas suretiyle mitolojiden arndrmaya tabi tutulan mit, modern dncenin bir boyutudur.62

-VSonu olarak bir anlatm tarz olarak eski Yunana dayanan ve kutsala dair yk olan mit farkl toplumlarda benzer zelliklerle varolagelmi bir eydir. En ilkelinden en gelimiine hemen hemen btn toplumlarda karmza kan bir olgudur mit. Pettazzoni ve Eliadenin vurgulad gibi bir anlamda iinde yaadmz bu
61

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

50

62

Mark I. Wallace, Introduction, Paul Ricoeur, Figuring the Sacred, Religion, Narrative, and Imagination, tr. David Pellaur, ed. Mark I. Wallace, Fortress Press, Minneapolis, 1995, ss.4-5. Ricoeur, The Symbolism of Evil, s.5.

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar

dnya, mitin dnyasnn yeniden retilmesinden baka bir ey deildir. Mit terimi zerinde en fazla speklasyon yaplan terimlerden birisidir. Yaklak ikibin yldr yle ya da byle srekli gndemde kalm ve tartlmtr. Bunun en nemli nedeni mitlerin antropolojiden dinler tarihine, sosyolojiden psikolojiye, felsefeden edebiyata kadar pek ok alanla ilgili olmasdr. Bu yzden Alan Dundes gibi kimi aratrmaclar mitleri doru anlamann yolu olarak disiplinler aras almay nermektedirler. Onlarn dncelerine gre mit, tek bir bilim dalnn yaklamna gre anlalamayacak kadar karmaktr. Bu anlamda mit Andrew Von Hendyin de dedii gibi sonsuz sayda kendine zg tanmn konusu olan bir kavramdr. Mit bir anlatm tr olarak ykdr ama sradan bir yk deil kutsal ykdr. Bu yzden de gerek ve hakiki olduuna inanlr. Geleneksel halk hikayeleri kategorisinde deerlendirmekle birlikte mitler bu kategori iinde yer alan destan, efsane, masal ve halk hikayelerinden ayrlr. Eski Yunandan Malenezyann yerli halklarna kadar btn toplumlarda gerek ve gerek olmayan anlat ayrm sz konusudur ve mit dndaki dier ykler gerek olmayan, dzmece ve sahte yk kategorisindedir. Masallar, efsane ve halk hikyelerini herkes renip anlatabilirken mitler iin byle bir durum sz konusu deildir. Mitleri ancak ok zel kiiler zel zamanlarda ve ounlukla bir ritelle birlikte okurlar. Bu nedenle de Eliade mitin gerek anlamnn ancak ritel esnasnda ortaya ktn dnr. Mit ayn zamanda ve her eyden te bir metindir ama belirli bir tarihe ve mekana baml olmayan bir metindir. Bu yzden mitsel zamandan, mitsel tarihten ve mitsel mekandan sz edilir. Farkl bir evreni vardr mitlerin. Bu evren, bir ynyle gerekliklerin dnyasndan ok uzak tamamen hayal alemi ya da bir anlamda sanal bir dnyadr. Ama dier taraftan da insan anlatt, insann anlam sorununa bir cevap sunduu iinde fazlasyla gerektir. Kutsaldan sz etmesine karn mitlerin kulland dil ilahi deil insandir. Tanrlardan sz edilirken insan karakterler kullanlr.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

51

Cengiz BATUK

Dorudan literal anlatm yerine alegorik ve metaforik anlatm tercih edilir. Bu yzden de mitleri literal olarak anlama ve yorumlama giriimlerinde bulunanlar mitlerin derun dnyasna nfuz edememiler ve onlarn ilkel ve vahi topluluklarn ilkel dinlerinin bir yansmas olduu kanaatine varmlardr. Kimilerine gre mitler felsefi dncenin bir alt basama, kimilerine gre de dini dncenin bir n safhasdr. Onlara gre insanlk bir zamanlar ocukluk evresini yayordu ve bu dnemde dini ya da felsefi dnce gelitiremeyecek kadar zihinsel yetenekleri gelimemiti. Bu yzden de bu tr fantastik kurgular gelitirdi. Oysa mitler hi de yle ocuksu kurgular deildir ve C. Lvi-Straussa gre onlar birer yap63 ve Pettazzoniye gre de, btn varoluun olmazsa olmaz art (sine qua non), her messesenin Magna Chartasdr.64 Btn metinler gibi mitler de syleyecek sz olan anlaml metinlerdir. Bu sz, ister Bultmannn dedii gibi mitin sembolik yapsnn altndaki duyurulmas gereken mesaj, kerygma olarak kabul edelim isterse insan, tanr, yaratl ve hayatn sonu gibi sorunlara ilikin olarak kabul edelim onlar her halkarda kefedilme ve anlalma durumunda olan metinlerdir. Ve mitler okuru zorunlu olarak diyalojik ilikiye zorlar. Metin/mit karsnda anlama/yorum srecine giren okur gemite sylenen eyle imdi ilgi kurar ve anlad ya da anlamaya alt ey aslnda gemi deil bugndr. Kkleri (kutsal) gemite olan bir ykde imdinin anlamn arar. Bu ise mitlerin tarihin bir kesinde duran edebi bir metin olmann tesinde canl metinler olduu anlamna gelir. Bu nedenle de mitin gerek anlam ritel ve seremonilerde ortaya kar. Mitsel zaman bir anda mevcut ana yeniden transfer olur ve tanrsal lemle mevcut an arasndaki kopukluk ortadan kalkar. Dnyann getirdii yabanclama bir nebzede olsa ritellerde giderilmi olur. Miti hem dier yk trlerinden hem de tarihten ayran en nemli yn de budur. Balangla kutsal zamanla iliki kurmaya
63

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

52

64

Claude Lvi-Strauss, Myth and Meaning, Routledge, London New York, 2001, ss.11-12. Pettazzoni, Tanrya Dair, ss.87-88; Pettazzoni, The Truth of Myth, s.102.

Mit, Tarih ve Gereklik Sorunu zerine Notlar

olanak vermesidir. Eliadenin de vurgulad gibi tarihsel bir olay tarihte bir kez olup biter ve bir daha yenilenme ihtimali yoktur. stanbul bir kez fethedilmi ve olup bitmitir. Ama mitlerin yaad toplumlarda balangta olup bitenler riteller sayesinde yinelenmeye elverilidir. Mitlerdeki olaylar balayp bitmi olan deil balayp devam eden; uzak gemite balam olmakla birlikte an ve gelecei de kuatan bir forma sahiptir. Bu yzden de mitler aknlkla ikinlii; tarihle tarih stn; zamanla zaman d olan birletirir.

Remarks on the Problem of Myth, History and Truth


Citation/: Batuk, Cengiz, (2009). Remarks on the Problem of Myth, History and Truth, Milel ve Nihal, 6 (1), 27-53. Abstract: The term of Myth is possible to define in very different ways. But, myth is sacred story or sacred narrative for the history of religions. Therefore, myth is true according to the historians of religions, such as Eliade and Pettazzoni and according to the thinkers such as Vico, Nieztsche, Tillich ve Ricoeur. On the other hand, myths are equated with fallacy, ignorance, illusion and error for the modern world. Myths are not meaningless and useless tales. They are real/true narrative. However, they have poetic expressions. This paper examines myth and the problem of history and reality/truth. Key Words: Myth, truth, story, narrative, sacred.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

53

Bir Maya Tanrsn gsteren resim (1839) 1844de Frederick Catherwood tarafndan Views of Ancient Monuments in Central America Chiapas, and Yucatan, adl almada baslan bu resim iin bk. Linda Schele & Peter Mathews, The Code of Kings: The Language of Seven Sacred Maya Temples and Tombs, s.154.

Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

Hasan AYIK *
Atf/: Ayk, Hasan (2009). Dnceden Dile Felsefe ve Metafor, Milel ve Nihal, 6 (1), 5573. zet: Metaforla ilikileri asndan filozoflar ikiye ayrabiliriz. Bunlardan birincisi, mantk ilkeleri dorultusunda olumu zc dnceyi temele koyarak metaforu dlayanlar, ikincisi ise dile gelen btn dncenin nesnel gerekliinin olmadn syleyerek metaforu temel koyanlardr. Biz bu makalemizde zc felsefenin taraftar olduu nesnel dnce ile metafor arasndaki diyalektik ilikiyi deerlendirmeye alacaz. Anahtar Kelimeler: zc Felsefe, Nesnel Dnce, Metafor, Kavram, Dil.

Giri Felsefe ile metafor arasnda, genel anlamda, iki trl ilikiden sz edilebilir. Bunlardan birincisi, felsefenin ele ald dier konularda olduu gibi, metaforun da epistemolojik ve ontolojik gerekliinin deerlendirmesi, ikincisi ise dilde kullanlan bir ifade biimi olarak ele alnmasdr. kinci anlamda metaforun felsefe ile fazla bir problemi olmadn sylemek, ar bir iddia olmaz, kanaatindeyiz. Bu anlamda metafor, eya ve olaylar aklarken baz felsefecilerin de zaman, zaman bavurduu bir yntemdir. 1 Kanaatimizce asl sorun metaforun epistemolojik ve ontolojik gerekliidir ki, sofistlerden, varoluulara kadar bu sorun derin tartmalar neden olmu,
* 1

Do. Dr., Rize niversitesi lahiyat Fakltesi Felsefe Tarihi Anabilim Dal. Bkz: Nihat Keklik, Felsefede Metafor. Felsefe Problemleri'nin Metafor Yoluyla Aklanmas, EF. Yay. stanbul 1976.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

Hasan AYIK

belli dnemlerde, felsefi dncenin gerekliini kkten sarsmtr. Biz bu makalede, felsefede genel kabul gren dnce karsnda, metaforun epistemolojik ve ontolojik gerekliini deerlendirmeye alacaz. Nesnel Dnceden Metafora Alan Kap Antik Yunanda, sz kavramn ifade eden kelime bulunmaktayd: Mitos, Epos, Logos. Bunlardan birincisi, lleri yok kabul edilen efsanenin dilini karlarken, ikincisi belli bir dzen ve lye gre sylenen sz olan edebiyatn dilini karlamaktadr. Edebiyatn dili olan Epos, efsanenin dili olan Mitosa karlk belli llere sahiptir. Bu anlamda insanlar, Eposla duygularn belli bir l ierisinde (nesir ya da nazm olarak) ortaya koymulardr. Bunlarn yannda Logos ise, bir yasal dzeni yanstmakta ve gerein bu dzen ierisinde dile getirilmesini salamaktadr. nsann bedeninde ve ruhunda Logos bulunduu gibi, kinatn da Logosu vardr. Mitos ve Epos Yunan dnce geleneinde pek rabet grmemiken, Logos bu dnce hayatna damgasn vurmutur.2 Logosun insan ruhundaki ifadesi dncenin yasalar, evrendeki ifadesi ise varln yasalardr. Bir baka ifade ile Logos temelinde sz sylemek, varlk ile dncenin yasalar arasndaki uygunluu dile yanstmaktr. Felsefe doal olarak duyu dnyasndaki okluu, bunun varolu ve doasn anlamaya alr ve bu anlamda bilme, felsefeci iin temelde yatan bir birlik ya da ilke bulmaktr. 3 Bu ilke ve birlik ise varlktadr ve orada aramak gerekmektedir. Varl inceleyenler ise, aslnda mutlak olan ilk prensipleri aramaktadrlar. Ancak varln mutlak ilkelerine karn dncenin ileyii imkn alanndadr. nk dnce, soyutlama, genelletirme, birletirme ve ayrtrma gibi zihn ilemlerin sonucudur. 4

2 3

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

56

Azra Erhat, Mitoloji Szl, Remzi Kitabevi, stanbul, 1972, s. 5. Frederick Copleslon, Felsefe Tarihi, n-Sokratikler ve Sokrat", dea Yaynlar, ev. Aziz Yardml, stanbul 1997, s. 19. Emil Boirac, lm-i Mantk, ev. R. Nuri, Kanaat Kitabevi, stanbul 1330, s. 4.

Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

Nesnel dnce de diyebileceimiz felsefi dnce, kavramdan terime, oradan nerme ve akl yrtmeye kadar zdelik, elimezlik ve nc halin imkanszl ilkeleri dorultusunda oluturulmaktadr. Bu anlamda nesnelerin nitelikleri sz konusu ilkeler erevesinde zihinde tertip edilerek, zsel olan ilineksel olandan ayrlmakta, bylece kavramlarn nesnel tabann oluturan nitelikler belirlenmektedir. zsel niteliklerin taycs olan kavramlar, eyann mahiyetini ortaya koyan zsel tanmlara temel oluturmaktadr. Nesnel dncenin taycs olan kavramlarn ncelikle ak ve seik olmalar gerekmektedir. Aklk, kavramlar benzerleriyle bir araya getirerek snrlamakta, seiklik ise benzerler ierisinde ayrtrmay salamaktadr. rnein aa terimine delalet edecek olan kavramn ak ve seik olabilmesi, nce cinsinin belirlenerek snrlanmasn, daha sonra ayrmnn belirlenerek benzerlerinden ayrtrlmasn gerektirmektedir. Aacn cinsi, onu evrendeki saysz varlklar ierisinde snrlayarak ak hale getirmekte, ayrm sz konusu cins ierisinde aac dier bitkisel canllardan ayrarak seik hale getirmektedir. Ak seik kavram ise zihni, baka eylere deil, dorudan delalet ettii eye gtrmektedir. Ak seik kavramlar, delalet ettikleri eye (medlullerine) tam delaletle delalet ederek, zihnin kavramla delalet ettii ey arasndaki zsel ilikini kurmasn da salamaktadr. rnein insan, hayvan cinsi ile ak, konuan ayrmyla seik hale geldiinde, konuan hayvan tanmyla insann mahiyeti ortaya konulmakta; bylece akl bu tanmdan hareketle sadece insan trne, insan trnden harekele de sz konusu tanma ulaabilmektedir. Eyann mahiyetini ortaya koyan tanm, bir bakma, tanmlanan eyi zsel nitelikleriyle nitelemektedir. rnein insan konuan hayvan olarak tanmlamak, insan tr ile hayvan ve konuma nitelii arasnda zdelik ilikisi kurmaktr. Bu ekilde tanmlananla tanmlayan zdelemekte, tanmda tanmlananla tanmlayan birbirinin yerine geebilmektedir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

57

Hasan AYIK

Zihinde oluan kavramlarn her birinin farkl ifade ekilleri vardr ki, bunlara kavramlarn delaletleri denilmektedir. Bu balamda mantk ilmi, kavramlar ifade eden alt eit delaletten sz etmektedir. Bunlar szl ve szsz tabii, akli ve vazi (uzlamsal) delaletler olmak zere alt eittir. Mantk bunlardan sadece szl vazi delaleti, nesnel bir nedene bal karm olduu iin kabul etmekte, dier be tanesini dorudan karmlar olduu iin dikkate almamaktadr. rnein akli delaletlerden szl akli delalet, dardan duyulan bir sesin sahibinin varlna delaleti, szsz akli delalet ise uzaktan grlen dumann atee delaleti olarak sembol ve iaretlerden, dorudan anlam karmak olduu iin nesnel bir durum arz etmemektedir. nk btn dumanlar atei gerektirmedii gibi, iitilen her ses de gerek sahibinden gelmemektedir. Tabii delaletlerden szsz tabii delalet, yz kzarklnn hastala delaleti, szl tabii delalet ise, ah< of< nidalarnn acya delaleti rneinde olduu gibi, nesnel karmlar olmaktan ok bir eit beden dilidir. Bu anlamda her yz kzarkl hastalktan kaynaklanamayaca gibi, her ah- of sesi de acdan dolay kmamaktadr. Mantk ilmi bu tr anlamlandrmalar,akli delaletlerde olduu gibi, belli bir nedene dayanmayan dorudan karmlar olarak deerlendirmekte; nesnel dncenin taycs olarak grmedii iin dikkate almamaktadr. Bunun yannda szsz vazi (uzlamsal) delalet, olan trafik iaretleri gibi, bir takm izgi ve iaretlerinin delaleti, nedene bal bir karm olsa da, sz konusu neden btn toplumlar iin geerli olamayacandan dolay nesnel delalet saylmamaktadr. Bu delalet eitlerine karlk, szl vazi delalet olan konuan hayvann insan kelimesine delaleti, belli bir nedene dayand iin dolayl karm saylmakta, nesnel dncenin taycs olarak temele konulmaktadr. rnein, insann konuan hayvana delaleti, insan tr ile sz konusu kavram arasndaki zsel ilikiye dayand iin belli bir nedene bal, dolayl karm olmaktadr. nk hayvan ile konuma zellii, insann zsel

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

58

Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

nitelikleri arasndadr. Bunlardan birincisi insan trnn cinsi, dieri ayrm olarak, onun oluturucu niteliklerindendir. Antikada, zihinde oluan dnce temele konularak dil ona tabi klnd iin dillerdeki farkl delaletlere sahip esesli ve eanlaml kelimeler deil, sadece nesnel dnceyi tayabilecek tek anlaml kelimeler dikkate alnmtr. Hatta mantk ilminin dnceyi dzenleyen kurallarnn dili de dzenleyerek nesnel bir yapya kavuturabilecei dncesinden hareketle, mantn ilkeleri aynen dile de verilmitir. Bu dnemde dil ve dnceden ayr bir yap olarak grlmemi; dnce akl temelinde dzenlenerek varln deimez ilkeleri ile aynletirilmi, dil ise bu dnceye tbi klnmtr. Bu durum Aristoteles tarafndan sistemletirilerek, akl- varlk mtekabiliyetinden mantk (logic) tretilmitir. Mantk kurallar, dncenin i konuma formuna oturtulmasn ve bu formun d konuma eklinde, bir dilde formle edilmesini salamay ama edinmektedir. Bu anlay gerei dil dnceyi, dncede varl izlemek durumundadr. Bu izgide dil, tarihsel artlarn rn olan bir iletiim arac deil de, tbi olduu dnce yapsnn bilgi al veriini salayan bir ara olarak dnlmekte ve dil ile dncenin kurallar birbirine sk skya balanmaktadr. Dnce ile dil arasndaki kopmaz ba dikkate alan slam mantklar, bn-i Sina ile birlikte mantk ilminde, dildeki kelimelerin farkl delaletlerini de deerlendirerek, kelimenin anlama delaletini ele alan delaletl elfaz konusunu mantk ilmine sokmulardr. Buna gre, dildeki kelimelerin bir ksm kavramna tam delaletle (mutabk delaletle) delalet ederken, bir ksm ilemsel delaletle (tazammuni delaletle), bir ksm ise gerektirici delaletle (iltizami delaletle) delalet etmektedir.5 Gazali, bu konuyu daha ileri gtrerek, delaletl elfaz bahsinde, dildeki esesli, eanlaml ve mstear kelimelere de yer vermektedir. 6
5

bn Sn, Mantkl-merkiyyn, Mektebet Ayetllah el-Uzma el-Mara enNecefi el-Mara, ran, 1405h. s. 14; Gazali, Miyarl lm fil Mantk, Darl Ktbil lmiyye, Beyrut, 1989, s. 44. Gazali, Miyar, s. 45, 46.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

59

Hasan AYIK

Yukarda sz konusu olan delaletlerden tam ve ilemsel delaletler mantk ilminin gerekli grd nesnel dncede kullanlrken, ncs olan gerektirici delalet, kelime ile anlam arasnda boluk oluturarak, kelimeyi anlam alanndan uzaklatrd gerekesiyle kullanlmamaktadr. rnein ev kelimesinin duvar, kaps, penceresi ve atsyla tam olarak bir eve delalet etmesi, tam delalet olarak, kelimenin anlam alann oluturan temel unsurlarn tmn ierisine almakta, kelime ile anlam arasnda bir boluk brakmamaktadr. Bunun yannda, ev kelimesinin ilemsel delaletle, ileminde bulunan at, pencere ya da duvardan herhangi birine delalet etmesi, kelime ile delalet ettii ey arasnda bir boluk braksa da kelimeyi anlam alan darsna karmamaktadr. Ancak ev kelimesinin gerektirici delaletle, daha nce yaanm korkun bir eski ev deneyiminden hareketle korkuya delaleti, kelimeyi anlam alanndan tamamen uzaklatrarak metafora kap aralamaktadr. Gazali, mantk kitaplarndaki delaletl elfaz bahsinde, kendisinden nceki mantklar gibi, mantk ilminde sz konusu olan tam, ilemsel ve gerektirici delaletten bahsederken, ayrca mecaz, istiare ve tebihte kullanlan esesli, eanlaml ve mstear kelimelerden de bahsetmesi, onun bir mantk olarak nesnel dnceyi bir kenara brakp metaforu temel ald anlamna gelmemektedir. nk o, dildeki btn kelimeleri deerlendirerek, nesnel dncede (burhanda) kullanlabilecek delalet eitlerini dierlerinden ayrmaktadr.7 Gazali bu tutumuyla bir yandan nesnel dncenin snrlarn izmekte, dier yandan nesnel dncenin metafora alan kapsna iaret etmektedir. Bunun yannda kelimeleri Sausurren yapt gibi, 8 syleyeninden bamsz cansz yaplar (dil- langue) deil de syleyene bal canl szler (sz- parole) olarak dndmzde durum daha da deimekte, dildeki her ifade metafor biimini alabilmektedir. rnein, yazda sadece muhatab selamlama anlamna gelen
7 8

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

60

Gazali, Miyar, s. 57. Ferdinand de Saussure, Genel Dilbilim Dersleri, I. II., ev. Berke Vardar, TDK. Yaynlar, Ankara 1976, s. 39,40.

Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

merhaba kelimesi, canl sz olarak tehdit anlamna bile gelebilmektedir. Btn bunlar, zihinde tasarlanan anlamn nesnelliini bozarak, metafora kap amaktadr. Kelime anlam ilikisinde durum byleyken, mantk ilmi, kelimelerden oluan cmlelerin de nesnel dnceyi tayabilmeleri iin konu- yklem ilikilerinin zsel olmasn ve kesin bir yarg olarak ortaya konulmasn gerekli grmektedir. rnein, istek, rica ve dua gibi cmleler, nermeler gibi kesin yarg ifade etmedii iin nesnel dncenin taycs olarak kabul edilmemektedir. Bunun yannda nsan, iki ayakldr cmlesi de, nerme olmasna ramen konu- yklem ilikisi zsel olmad iin nesnel dnceyi tayamamakta ve metafora kap aralamaktadr. nk insan konusuna yklem olan iki ayakl nitelii, insann zsel bir nitelii deildir. Bu nedenle, sz konusu nermedeki konu- yklem ba zsel deil ilineksel olmaktadr. Cmledeki bann zsel olmamas, konusu ile yklem arasndaki ilikini de zsel nedenlere bal olmadn gstermektedir. Aslnda akln temel ilevi iki eyi birbirine balamaktr. Bu nedenle olsa gerek ki, Arapa asll bir kelime olan akln temel anlamlarndan biri de balamaktr. Bu anlamda akl, genelde bilinen iki eyi birbirine balayarak bilinmeyene ulamaktadr. Aklyrtme dediimiz bu ilemde, ya bilinen iki terim ya da bilinen iki nerme birbirine balanarak bir takm sonulara ulalmaktadr. Bu ba zsel olduunda nesnel sonular ortaya kabilmekte, zsel olmadnda nesnellikten uzaklalarak metafora kap aralamaktadr. rnein, Btn insanlar lmldr yargs ile Ali insandr yargs bilinenlerdir. Bu iki yarg arasnda kurulacak zsel iliki bizi, zorunlu olarak Ali lmldr sonucuna gtrecektir. Sonutaki lmldr yklemi, Aliye, insan olmasndan dolay verilmitir. Yani orta terim olan insan kavram, Ali ile lml kavram arasnda zsel iliki kurmakta ve zsel nedeni oluturmaktadr. Buna karlk metafor, iki ey arasndaki zsel ilikiden deil de ilintisel iliki de diyebileceimiz, benzerlikten hareketle birinde

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

61

Hasan AYIK

var olan nitelii dierine de vermek, ya da iki eyi birbirine balamaktr.9 Bu tr karmlarda, nermeleri oluturan konu ile yklem arasndaki ba zsel olmad gibi, aklyrtmeyi oluturan iki ncl arasndaki iliki de zsel deildir. Bu nedenle ncllerin doruluu sonucun doruluunu ispatlamamakta, aksine sonucun muhtemel doru olmasn gerektirmektedir. Bu tip ncllerden kurulan tebihi kyasn sonular, muhtemel dorular olarak her zaman yoruma ak olmaktadr. Aristotelesten beri felsefenin temele ald bu dnce yaps, ncelikle eyann tmelletirilmesine dayanmaktadr ki, bu da blme ve snflama ilemini gerektirmektedir. Blme ve snflama ilemiyle d dnyadaki varlk (mevcut fil ayan) zihni varla (mevcut fil ezhan) dnmekte; bylece akln kavrama alanna girmektedir. Bu anlamda, d dnyadaki somut varlklar olan tekiller, varln saysz eitlilii ierisindeki en gerek eyler olmalarna karlk dnceden kamakta, akln varl kavramasn ve denetlemesini mmkn klanlar ise tekiller deil, orta snflar (mutavasstat) olmaktadr. Bu nedenle, akln eyay kavramasn salayan merkezi unsur, tekil nesneler deil de onlarn tmeli olan trdr.10 Eyann tanmn birer zihinsel varlk olan tmellere dayandran aklc felsefe, yukarda da belirttiimiz gibi, zsel tanma karlk gelen zihinde varlkla d dnyadaki varlk arasnda bir eit mtekabiliyet ngrmektedir.11 Ancak, sz konusu mtekabiliyet dncesinin ortaya koyduu nesnellik, bizzat geree deil onun zihni tasnif ve tertibine dayanmaktadr. te yandan bu tertiple ortaya kan tmeller de gereklii olamayan, zihne ait greli varlklardr. Bu durum hem tmellerin hem de tmellere dayanan tanmn, gerek tanm olmaktan ok, zihindeki greli varla dayanan bir eit kabul olduu fikrini dourmaktadr.
9

10

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

62

11

Aristoteles, Organon III, (I. Analitikler), ev. H. Ragp Atademir, MEB Yay. 1986, s. 185; Gazali, Miyarl lim, Msr 1969, s. 134. William Dawid Ross, Aristoteles, Yay. Haz.: Ahmet Arslan, zmir 1993, s. 32. Aristoteles, Metafizik, ev: Ahmet Arslan, Sosyal Yay., stanbul 1996, s. 325.

Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

Bir baka iddia da soyut zihni varlklar olan tmellere dayanan dncenin, nesnellik adna zihni gereklikten uzaklatrarak metafizik speklasyonlara srkledii dncesidir. Nitekim Kant, saf akl eletirirken, nesnel dnce adna akln giderek metafiziin antinomilerine dtn sylemektedir. Ona gre, metafizik nermeler ayn anda hem yanl hem de doru olabilen nermeler olarak,12 zihne doru yanl gibi iki seenek sunmamaktadr. Kantn bu fikri, metafizik nermelerin, nesnel dncenin temel ilkelerinden bir olan nc halin imkanszl ilkesine uymadn gstermektedir. Ayrca, hem eyann z denilen nitelik hem de tmeller, soyut zihinsel varlklar olarak olgularn dnyasndan uzak kavramlardr. Bu nedenle Aristoteles, hocas Platonun idealarn, varlkla ilgili bo szler ve metaforlar olarak 13 nitelemektedir. Kant ise saf akl ve bu akla dayanan saf rasyonalizmi radikal bir ekilde eletirerek, deneysiz kavramlarn bo olduunu,14 dncede nesnelliin salanabilmesi iin soyut kavramlarn ierisinin somut duyu verileri ya da deneyle doldurulmas15 gerektiini sylemektedir. Bunun yannda Kant, bilgimizin temelini oluturan kategorilerin Aristoteleste olduu gibi, varla deil insan zihnine ait olduunu syleyerek, bilgiyi varlktan ya da varln ilkelerinden alp zihin kalplarna yerletirmitir. Buna ilaveten zihnin eyann kanunlarna deil, eyann zihin kanunlarna uyduu fikrini ortaya atarak eyay zihne tabi klm, zihnin kanunlarn varla enjekte ettiini sylemitir.16 Kantn deney verilerinin zihin kalplarna dklmesiyle olutuunu syledii sentetik apriori nemeler, bir taraftan evrensel olduu varsaylan zihin kalplarna, dier yandan somut nesnele-

12

13 14 15 16

I. Kant, Ar Usun Eletirisi, ev: Aziz Yardml, dea Yaynlar, stanbul 1993, s. 243; Kant, Gelecekte Bilim Olarak Ortaya kabilecek Her Metafizie Prolegomena, ev: oanna Kuuradi, Yusuf rnek, Hacettepe niversitesi Yaynlar, Ankara 1983, s. 93. Aristoteles, Metafizik, s. 131. Kant, Eletiri, s. 66. Kant, age, s. 103. Kant, age, s. 96.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

63

Hasan AYIK

rin bize grnen ynlerinden elde edilen duyusal deneyimlere dayanmaktadr. rnein Btn cisimler yer kaplar eklindeki bir apriori nerme, konusu yklemine eit olduu, yklemi konunun tekrar olduu iin hem totoloji olmakta, hem de yeni bir bilgi vermemektedir. Bu anlamda sz konusu nerme ii bo kavramlardan olumaktadr. Bunun yannda Btn cisimler arlklarnn arpmyla doru orantl, ararlndaki mesafenin karesiyle ters orantl bir ekilde yere derler eklindeki bir nerme ise bir taraftan deney verilerine dayanarak konu hakknda yeni bir bilgi vermekte, dier taraftan zihin kategorilerinde dzenlenerek evrensel bir ilkeyi ortaya koymaktadr. Kantn, nesnel bilgiyi evrensel anlamda nesnel olduunu varsayd zihin kalplar17 zerinde kurmas ve zihnin eyann kanunlarna deil eyann zihnin kanunlarna uyduunu sylemesi, dnceyi varln kanunlarndan kopararak zihnin kanunlarna indirgemitir. Bu durum ise zihnin znelliini savunan Alman Tarih okuluna kap aralamtr. Bylece zihnin, Kantn iddia ettii gibi evrensel deil, insandan insana deien znel bir yap, bilgi denilen eyin de aslnda yorum olduu dncesi 18 ortaya kmtr. Rasyonel dnceyi evrensel anlamda geerli dnce olmaktan karan ikinci hareket ise pozitivistlerden gelecektir. Soyut kavramlar yerine somut olgular temele alan pozitivistler, dilin snrlarn olgular dnyasyla eitleyerek, felsefeyi metafizikten arndrm ve dncenin temeline sadece somut olgular koymulardr. Bu tutum, nesnel dncenin temelini oluturan kavram, tanm ve onu elde etme yntemi olan tmdengelim iin tam bir dnm noktas olmutur. Artk Husserlimsi zihinsel nesneler olarak bile kavramlarn varl kabul grmemi anlaml olan szcklerdir; hem de belli dillerin szckleri, kavram olarak anlam

17 18

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

64

Kant, age, s. 101. David West, Kta Avrupas Felsefesine Giri, Paradigma Yaynlar. stanbul 1998, s. 51, 52.

Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

yoktur, sadece belli durumlarda belli szcklerin anlam vardr,19 denilerek dnce zihinden dile indirgenmitir. Ayn zamanda bir mantk pozitivist olan Russell, soyut tmellere deil de tekil nesnelere dayanan pozitivist dnce gerei, soyut kavramlardan oluan zsel tanmlar bir kenara koyarak, tekillerin somut niteliklerini ortaya koyan adsal (nominal) tanmlar merkeze almtr. Russelln tasvir teorisi20 olarak formle ettii bu tanm, artk eyann zsel- tmel nitelikleri deil, ayn zamanda tekil nitelikleri olan ilineklerinden olumaktadr. Bununla birlikte bir akl yrtme modeli olarak, kesin ve zorunlu sonular ortaya koyan tmdengelim paranteze alnarak muhtemel/ zanni sonular ortaya koyan tmevarm ne karlmtr. Bu gelimelerden birincisi dnceyi dile, ikincisi tanmn ilineklere indirgemi, ncs ise bilgide ngrlen kesin- zorunlu doru anlayn ynn grelie evirmitir. Dncenin temeline duyum ve deneyi koyan mantk pozitivistler, bir nermenin doru olup olmad, o nermenin ilikin olduu duyumlara balam, duyumlara ilikin olmayan nermenin doru olup olmadnn belirlenmeyeceini syleyerek, sz konusu nermeleri anlamsz saymlardr.21 nermelerin doruluunun lt saylan dorulama ilkesi metafizik, ahlaki ve dini nermeleri olgusal karlklar olmadndan dolay dorulanamad iin anlamsz sayarak bilimin dna koymutur.22 Dncelerinin temeline pozitif olgular ve onlardan elde edilen duyumlar koyan Mantk pozitivistler, kavramlar metafizie kap aralad gerekesiyle reddetmi, anlamn zihindeki kavramda deil, dildeki kelimelerde ve bunlardan oluan cmlelerde olduunu sylemilerdir. Bu nedenle, Mantk pozitivistlerin elinde
19

20

21

22

Hseyin Batuhan, Giri, Teo Grnberg, Anlam Kavram zerine Bir Deneme, ADTCF Yaynlar, Ankara 1970, s. VI. Bkz. Whitehead, Alfred N.Bertrand Russell, Principia Mathematica I-III, Cambridge University Press, Cambridge 1913. A. J. Ayer, Dil Doruluk ve Mantk, ev: Vehbi Hackadirolu, Metis Yaynlar. stanbul 1998, s. 9. L. Wittgenstein, Tractatus Logico Philosophicus, Tranlated by, Pears, M c Guinness, Routledge, London 1974, 6/ 53.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

65

Hasan AYIK

gelien modern mantk, klasik mantn aksine kavram konusunu atlayarak nermeden balamaktadr. Anlam zihinden dile indirgeyen, felsefenin grevinin olgusal dnyada karl olmayan metafizik dnceyi retmek deil, bilimin sonularn analiz etmek olduunu syleyen mantk pozitivistlerin krlma noktasnn, bir baka Mantk pozitivist olan K. Popperla baladn syleyebiliriz. Popper, tmevarm ilkesinin kesin sonular vermediinden hareketle, dncelerin hibir zaman deneysel olarak dorulanamayacan, aksine yanllanabileceini syleyerek, dorulanabilirlik ilkesi yerine yanllanabilirlik ilkesini getirmitir.23 Dier bir mantk pozitivist olan Moritz Schlick, olgularn dnyasnda mutlak kesin bilgiye ulamann olanaksz olduunu ne srm; Rudolf Carnap, tmevarmsal karmlara dayanan dncenin kesinlik deil ancak olaslk/ imkan ifade edebileceini, Hans Reichenbach ise bilim ve felsefede tmevarm yntemiyle, kantlamalarn doruluu ya da yanll deil, ancak olaslk dzeyi belirlenebileceini sylemitir.24 Btn bunlardan sonra mantk pozitivizmin nde gelen temsilcilerinden biri olan Wittgenstein, I. dnemindeki kat pozitivist grlerinden kkl bir dn yaparak, ideal / bilimsel dil anlayn terk etmi ve dncenin temeline gndelik dili koymutur. Artk ona gre, olgulara karlk gelen deil de dilbilgisinin tam olarak aydnlatt cmle mantk asndan doru cmledir.25 Wittgensteine gre, bir sz anlamak, onun nasl kullanldn bilmeye baldr. Hatta, bazen cmleyi el- kol hareketleri aktarr. nk anlam, szlerden jestlere, jestlerden szlere gidip gelen yaam biiminden baka bir ey deildir.26

23

24

25

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

66

26

Karl Popper, Bilimsel Aratrmann Mant, Yap Kredi Yaynlar. ev; lknur Aka, brahim Turan, stanbul 1998, s. 41. Bkz: H. Reichenbach, Olaslk ve Tmevarm, ev: Hasan Aydn, www.universite-toplum.org/pdf/pdf_UT_319.pdf, (11. 07. 2009). Ludwig Wittgenstein, Philosophical nvestigation, Translated by. G.E.M. Anscombe, Basil Blackwell, Oxford, 1958, 7-19-43. Wittgenstein, age 327-332.

Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

Gelinen bu noktada denilebilir ki, zc felsefenin ortaya koyduu metafizik nitelikli dnce, kesinlik- nesnellik adna giderek metafizik antinomilere karken, tekillerden hareketle somut olgulara dayanan pozitivist dnce, dili olgularn dnyasna eitleyip metafizii eledikten sonra, bilimsel dilden, gndelik dile ve dil oyunlarna doru giderek, iki deerli mantktan ok deerli manta kmaktadr. Bu anlamda, nesnel dncenin biri metafizik antinomilere dieri ok anlamlla kan iki ynnn olduunu sylemek mmkndr. Dncenin nesnellik adna girdii bu iki kmaz sokaktan birincisi, nesnel dncenin taycs olan kavramlarn dayand metafizik temelin gerekliini tartmal hale getirmi, ikincisi ise nermenin doruluunun garantisi olan mantk ilkelerini, zellikle nc halin imkanszl ilkesini sarsmtr. Bu ise felsefi dncenin gerei olduu gibi ortaya koyan hakikat mi, yoksa olduundan farkl bir biimde ortaya koyan mecaz m (metafor mu)? olduu sorusunu gndeme getirmitir. Bylece ok anlamlla alan btn kaplar kapatarak, zorunlu- evrensel dorulara ulamaya alan felsefe, giderek kendi nesnel tabann da kaybetme tehlikesiyle kar karya kalmamtr. Felsefenin ulat bu sonu, aslna btn dncenin bir eit metafor olduu fikrini besleyerek, ileride ortaya kabilecek muhtemel bir metaforik felsefenin tohumlarn att sylenebilir. Dil ve Metafor zc felsefe, zn bilgisini veren tmel kavramlarn her trl deiimden ve duyusal etkilenmilikten uzak atomik yaplar, sz konusu kavramlardan oluan tanmlarn da tmel- zorunlu- doru yarglar olduunu kabul etmektedir. Ancak ne kavramlar oluturan zihnin dnen bireyden tamamen bamsz olduunu sylemek; ne de kavramn nesnesinin btn niteliklerini tamakta olduun kabul etmek mmkndr. nk nesneler hakknda bilgimiz geniledike onlarn zihindeki karlklar olan kavramlarn ilemi de genilemektedir. Ayrca, nesnelerin niteliklerinden hangisinin zsel hangisinin ilineksel nitelik olduunun tespitinde, dnceyi oluturan bireyin etkisi olduu gibi, birey de ierisinde

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

67

Hasan AYIK

bulunduu toplumsal yapdan tamamen bamsz deildir. rnein nsan akll hayvandr cmlesinde, insana yklene aklllk ve biyolojik canllk nitelikleri bir tr rasyonel seimdir. nk insan trne akl hayvan niteliini ykleyen filozoflar, ncelikle akln hem her trl deiimden uzak manevi bir cevher, hem de insann dier niteliklerinden stn bir nitelik olduunu kabul ederek byle bir yklemeyi yapmaktadrlar. Nitekim akl deil de iradeyi temele alanlar, insann zsel niteliinin irade olduunu sylemektedirler. Bu nedenle, nsan akll hayvandr nermesi, aklclar asndan hakikat iradeciler asndan mecazdr. Hakikat, bir kelimenin konulduu anlama delalet etmesidir. rnein sz syleyen kalem kelimesiyle yaz yazmaya zg aleti kastetmesi hakikattir.27 Buna karlk mecaz, kelimenin kendisi iin konulan anlamn dnda bir anlama delalet etmesidir. rnein eli uzun kelimesi, asl konulduu anlam olan uzun el sahibi adam anlamnda deil de hrsz anlamnda kullanldnda mecaz olmaktadr.28 Bir baka rnekle aklayacak olursak, toprak kelimesi, kendisi iin konulan anlam olan zerinde her trl bitkinin bittii, kumulu, humuslu gibi eitleri olan madde anlamna delalet edecek ekilde kullanlrsa hakikat, mezar anlamna kullanlrs mecaz olmaktadr. Buradaki hakikat tanmnda dikkat edilmesi gereken husus udur: Kelimenin anlamn belirleyen, belli ilkelere tabi olan zihinsel kurgu deil, dildeki uzlamsal yapdr. nk bir dili konuan topluluk, kelimeler hangi anlam vermilerse ncelikle o anlama gelmektedirler. Bu anlamda hakikat, dildeki kelimenin, o dili konuan toplum tarafndan belirlenen anlama karlk gelmektedir. Mecaz ise kelimenin, toplumun belirledii anlamn dnda bir anlamda kullanlmasdr. Bu noktada anlam belirleyen, onun taycs olan dil kulanladr. Nitekim baz filozoflar, dncenin dilden bamsz bir ekilde, soyut zihinsel dzlemde oluamayacan, ancak bir dilin ke27

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

68

28

Kaya Bilgegil, Edebiyat Bilgi ve Teorileri, Enderun Kitabevi, stanbul 1909, s. 127. Bilgegil, age, s. 130.

Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

limeleriyle oluabileceini sylemektedirler.29 Buna gre, akl dile baldr, nk o grevini kelimelerle yapar, kelimeler ona yn verir.30 Bu dnceyi savunanlar, nesnel dncenin kurallarn belirleyen mantk ilmini de nihayetinde dile dayandn sylemektedirler. Onlara gre, mantk kurallarn temel klie cmlelere, yarglarn trn ve deerini ise cmlelerimizin yapsna dayandrarak belirliyoruz; (kavramlarn) ilemleri ve kaplamlar, zglk ve ayrmlar insan zihninin kurallar gibi geliyor bizlere......Halbuki her kyas kelimelerle kurulmaktadr.31 Buna gre, soyut dnceler tasarlamak ve onlar ifade etmek, dilden bamsz bir ekilde zihnin deil dilin insana salad en byk yarardr. Dnyann sunduu grnmden u ya da bu ynde bir felsefe yaratmak iin kelimelerin belirttii dnceleri soyut klmak gerekmektedir. Gerek u ki, felsefedeki yarglamalarn ou kelimeler stne sz oyunlardr.32 Dnce karsnda dilin mutlak anlamda belirleyici olduunu savunanlar, btn skolastik atmalarn kaynann yine kelimeler olduunu, nesneler stne tartld sanlrken aslnda kelimeler stne tartldn sylemektedirler.33 Heidegger, dilin asli grevinin ses karma, iitilir biimde titreme ve nlama, durma ve salnmann yannda konuulan (canl) szlerin anlamn tamas olduunu sylemektedir.
35 34

ve sylem olarak varl ifa etmesi

Ona gre dil, bir rn (ergon) deil bir

etkinliktir (energia) ve konumann toplamdr.36 Varl dilde ifa eden Heidegger, dilin bir etkinlik olduunu syleyerek, anlamn da olu ierisinde olduunu sylemektedir. Ona gre, dnmeyi

29

30

31 32 33 34

35 36

Bertrand Russell, Bat Felsefesi Tarihi- I, ev: Muammer Sencer, Say Yay. stanbul 1997, s. 321. Joseph Vendryes, Dil ve Dnce, ev: Berke Vardar, Yeni nsan Yaynlar. Ankara 1968, s, 23. Vendryes, age, s, 27. Vendryes, age, s, 30. Vendryes, age, s, 33. Martin Heidegger, Dilin Doas, nsan Bilimlerine Prologomena ierisinde, derleyen ve ev: Hsamettin Arslan, Paradigma Yaynlar. stanbul 2002, s. 40. Heidegger, Dilin Doas, s. 50. Heidegger, Dilin Doas, s. 46.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

69

Hasan AYIK

provoke eden iir, szle yaknlk ierisinde ortaya kar. Yarg bildiren cmle olan nerme, szlerin yok olduu yerde ortaya kar. Bu anlamda nerme, dnmenin yolu zerindeki bir admdr. 37 Heidegger gre, zihinde tertip edilen dnce, hakikat deil anlamnn bir alt trdr. zc felsefenin ideal bir model olarak grd matematik bile tarihten daha kesin deildir. Kendisiyle ilikili varlk temellerinin kapsam bakmndan daha dar kapsaml bir dnceye karlk gelmektedir.
38

Antikada akl, hakiki var-

lklara nfuz eden ve onlar belirleyen biricik klavuz olarak grlyor; onun ilkeleri dorultusunda oluturulan nerme de hakikatin asli mekan olarak kabul ediliyordu. Halbuki nerme iaret eden, hkm veren ve bir anlam bakalarna ifade eden yorumdur. nerme ve onu oluturan kavramlarn yorumun klavuzu olarak kabul etmemiz, metodolojik bir ihtiyatn sonucudur. 39 Anlam zihinden dile ve canl sze indirgeyen filozoflar, nesnel dnce de dahil dile gelen her dncenin bir eit yorum olarak kabul etmektedirler. Nitekim Nietzsche, hakikatin bir seyyar metafor ve benzetmeler ordusu olduunu syleyecektir. 40 Nietzsche, dilin dnce karsndaki belirleyici konumu ile ilgili daha radikal deerlendirmeler yaparak, anlamn bir dilin kelimelerinde deil dili oluturan gte olduunu sylemektedir. Ona gre dilin balangcnda hibir kayna/ varl yoktur; aksine dilin kaynanda yaratc g, ardk imajlar olarak dnyann retimi srecinde farkna varlan sanatnn asli gcdr. 41 Nietzscheye gre insan, eyann varln varoluuna benzeterek, atropomorfik bir tarzda ve bir bakm mantk dii transfer yoluyla oluturmaktadr. Bu nedenle kavram sadece metaforun tortusu, soyutlanarak genletirilen ve ezamanl olarak saysz benzer durumlara uyarlanan bir kelime olarak ortaya kan eydir. Kav37 38

39 40

41

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

70

Heidegger, Dilin Doas, s. 43. Heidegger, Anlam ve Yorum, nsan Bilimlerine Prolegomena ierisinde, derleyen ve ev: Hsamettin Arslan, Paradigma Yaynlar. stanbul 2002, s. 318. Heidegger, Anlam ve Yorum, s. 319- 320. Friedrich Nietzsche, Yorum zerine, nsan Bilimlerine Prolegomena ierisinde, derleyen ve ev: Hsamettin Arslan, Paradigma Yaynlar. stanbul 2002, s. 277. Alan D. Schrift, Dil, Metafor ve Retorik, nsan Bilimlerine Prolegomena ierisinde, der. ve ev: Hsamettin Arslan, Paradigma Yaynlar. stanbul 2002, s. 7.

Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

ram, tekil/ bireysel zellikleri grmezlikten gelme sreci ierisinde ina edilir. Biz doann bu tr bir kavrama gre hareket ettiini varsayarz. Fakta, aslnda nce doa sonra kavram atropomorfiktir. Bireysel olann atlanmas bize kavram salar ve bilgimiz onunla balar. Kavram ise kategorize etme ve snflamayla oluur. Fakat eyann z buna karlk gelmez.42 Nietzsche, dilin tam anlamyla bir retorik olduunu, Platonun dediinin aksine epistemeyi (doru bilgiyi) deil doxay (sany) tadn syler. Ona gre dil, batan beri anlama ilikin mtekabiliyet teorisi ve referans teorisi ile egemen gler elinde bir illzyon arac olarak kullanlmtr. Aslnda kelimelerle eyler arasnda kapatlamaz bir gedik vardr. nsann dille yapt ey, bir baka dnya yaratmak; bizi, eylerin olduklarndan daha basit, birbirinden kopuk, her biri kendi bana ve kendisi iin varolan varlklar olarak tahayyl etme yanlna srkleyen bir dnya yaratmaktr.43 Nietzsche, nesnel dncenin kurallarn koyan mantk ilmini de gerei bulma arac deil bir eit kolaylatrma arac olduunu sylemektedir. Ona gre mantk, iletiim zorunluluundan dolay oluturulan salam, yalnlatrlm, kesinlie yetenekli (zde olabilen) bir yapnn gereinden domutur. Mantk fiili dnyay tarafmzdan ortaya konulmu bir ema araclyla kavrama giriimidir. Dil gibi mantk da gerek dnyada hibir eye karlk gelmeyen nkabullere baldr.44 Nietzsche, btn bir gerekliin metafor olduunu, metaforun da gcn elinde olutuunu syleyerek bilgini ontolojik temelini tahrip etmitir. Bu noktada, dncenin zihindeki karl olan kavram gereklie karlk gelmeyen, reel olan donduran bir mumya, mantk ilkeleri bir eit toplumsal kabul, dil bir metafor arac, dile mahkum olan dnce de dili kullanan gcn elinde bir eit istismar arac durumundadr. Bu durum sadece nesnel dncenin deil metaforun kendisini de temelsiz brakmaktadr.

42 43 44

Schrift, agm, s. 9. Schrift, agm, s. 19. Schrift, agm, s. 19, 20.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

71

Hasan AYIK

Dnceyi mantn deimez kalplarndan kurtararak zgrletirmeye alan dnrler, onu dil araclyla tekrar gc belirlenimine vermektedir. Sonu olarak, F. Baconun bilgi gtr yargs, g bilgidir eklinde tersyz edilerek, bilgi gcn elindeki oyuncak haline getirilmitir. Nietzschenin bu dnceleri, nesnel dncenin ilkelerinden, zdelik ilkesinin temelini oluturan, Parmenidesin varlk vardr, yokluk yoktur eklindeki nermesine tersine evirerek yokluk vardr yargsn gndeme getirmitir. Dncenin temeline yokluu koymak, onu oluun aknda oluturucunun iradesine teslim etmek, dncenin taycs olan kelimelerin anlamlarn konuurken belirlemek demektir. Bu bizi, deimez evrensel dnceden, her an deien canl sze doru gtrmektedir. Sonu Kukusuz kelimeler her zaman bir kavrama baldr. Ancak kelimelerin anlama gc sadece onlarn nesnel anlamlaryla snrlanamaz. Denilebilir ki, kelimelerin anlama brnmesi ses unsuru ile balayp baka birok anlam yklenerek devam etmektedir. Anlam nce canl bir nefes (boumsuz ses) olarak kmakta, dilin maharetiyle boumlu sesler halinde harflere brnmekte, daha sonra azdan kan kelimeler olarak konuann duygusal yk ile darya kmaktadr. Anlamn buraya kadar olan seyri, tamamen canlk ses unsurudur ve konuann muradna baldr. Bu aamadan sonra anlam, dildeki kelimelere teslim olarak yazya dklmekte, canlln kaybederek dilin yapsna teslim olmaktadr. Bu aamada anlam, kelimelerin delalet alanlaryla snrlanarak, tek anlaml kelimelerle nesnel bir dil felsefenin (logos), ok anlaml kelimelerle edebiyatn dili (epos) olmaktadr. Ya da anlam, kelimelerin delalet alan dna karak efsanenin (mitos) dili olmaktadr. Bunun yannda, yazya dklerek dile teslim olan ve delalet erevesi belli oranda snrlan anlam, iirin dilinde airin murad ile birleerek tekrar ok anlaml bir alana kmaktadr. Bu ok anlamllk, mziin dilinde canl ses unsuru ile btnleerek kelimelerin kalplarnda tamakta ruhlara hitap etmektedir. Bu servende

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

72

Dnceden Dile Felsefe ve Metafor

anlam, ruhtan gelen sesle kendisini ortaya koymaya balayp bir dilsel yapya teslim olana kadar tamamen metaforiktir. Dile teslim olduktan sonra da kelimelerin delalet erevesi ierisinde bazen tek anlaml kelimelerle rasyonel bir yap olarak ortaya kmakta, bazen de edebiyatn ve mitolojinin diline brnerek yine metaforik yapya brnmektedir. Bundan tekrar sonra ses unsuruna brnen anlam, mziin dilinde yeniden canlln kazanmakta ve kt kaynaa, yani canl ses unsuruna dnmektedir. Anlamn bu servenine baktmzda, onun kendisini sadece nesnel bir yap olarak deil eitli metaforik yaplarda ortaya koyduunu grmekteyiz. Bundan hareketle diyebiliriz ki, gerek nesnel, gerek metafor anlam zihinde tasarlanmakta, daha sonra bir dille formle edilmektedir. Bir baka deile dile gelen her dncenin biri zihinde dieri dilde olmak zere iki varlk zemini bulunmaktadr. Dilsiz dnce zihinlere hapsolmak zorunda iken dncesiz dil de anlamn buharlat alana dnecektir. Nesnellikle okanlamll birbirini yok eden iki zt unsur olarak grerek, nesnellik adna dildeki ok anlamll yok etmek, onun zenginliini kaldrmak, eitliliini yok ederek tek tip dnceye mahkum etmektir. Dier yandan, okanlamllk adna nesnellii yok aymak, hem dili hem de dnceyi keyfi bir alana terk etmektir. Halbuki, dncenin evi olan dil, canl ses unsurundan yapsal unsurlarna kadar her trl anlamn mekan durumundadr.

From Thought to Language, Philosophy and Metaphor


Citation/: Ayk, Hasan, (2009). From Thought to Language, Philosophy and Metaphor, Milel ve Nihal, 6 (1), 55-73. Abstract: Metaphor in terms of relations we can divide the philosophers two line. First line accept that, objective thought must be in accordance with the principles of logic, not be regarded as a philosophical metaphor thoughts. The second line accept that, all the opinions expressed by saying that the objective reality of the metaphor are the basic set. In this article we will try to evaluate the dialectical relationship between objective thought end the metaphor. Key Words: Essentialist Philosophy, Objective Thought, Metaphor, Concept, Language.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

73

Dinin Sembolik Dili

Latif TOKAT *
Atf/: Tokat, Latif (2009). Dinin Sembolik Dili, Milel ve Nihal, 6 (1), 75-98. zet: Metafizik alan hakknda konuan kutsal kitaplarn dilini anlamada eitli yntemler gelitirilmitir. Temel sorun, metafizie dair konularn dil aracn ve anlatm biimlerini kullanyor olmasdr. Dilin dnya ile snrlandrlmas sadece metafiziin deil, sanat ve ahlak gibi deerler alanna dair konumalarn da anlamszl ile sonulanmaktadr. Dini sembolizm dncesi, sadece dilsel olarak ifade edilmi olmasyla deil, topyekn dinin sembolik bir anlatm biimine sahip olduunu savunmaktadr. Bu adan bakldnda dinin ve kutsal metinlerin dilini, varolma maksatlar asndan deerlendirmek gerekmektedir. Metafizik sz konusu olduunda kategorik yapnn tesinden bahsedildii iin, kullanlan dilin ve ifade biimlerinin sembolik olmas kanlmazdr. Anahtar Kelimeler: Dini Sembolizm, Din Dili, Tanr Hakknda Konumak, Farabi, Tillich.

1. Giri Kutsal metinlerin veya daha geni bir ifadeyle Tanr hakkndaki konumalarn mahiyetinin ne olduu ve nasl anlalmas gerektii lkadan beri tartla gelmitir. Xenophanes, eer atlarn ve aslanlarn elleri olsayd ve tpk insanlar gibi resim yapabilselerdi; atlar tanrlarn at gibi, aslanlar da aslan gibi izerdi derken Tanr hakknda konumann glne dikkat ekmekteydi. Acaba Tanr hakkndaki ifadeler sradan konumalardan farkl mdr? Bu ifadeler lafzi olarak deerlendirilebilir mi? Dini ifadeler kendi iinde farkl bir kritere gre mi ele alnmaldr? Dine ait zel bir dil veya sylem tarzndan m bahsedilmektedir? Yoksa din, felsefe,

Do. Dr., Rize niversitesi lahiyat Fakltesi Din Felsefesi Anabilim Dal.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

Latif TOKAT

tarih, bilim vb. btn alanlar iin geerli olan tek bir dilden mi bahsedilmelidir? Tanr ve metafizikten bahseden kutsal metinlerin anlalmas noktasnda temel sorun, bu metinlerin akn alandan veya metafizikten bahsederken, kategorik yap iinde olan insann kulland bir arac ve anlatm biimlerini kullanyor olmasdr. Nasl olur da, bir varlk olup, sonlu alana ait olan ve eyann adlandrlmasna bal olarak ortaya kan dil, kategorik yapya dhil olmayan metafizik alan hakknda dorudan kullanlabilir? Din dili ifadesi en geni anlamyla btn teolojik konumalar iine almakla birlikte, daha dar anlamyla kutsal metinlerin dili kastedilmektedir. Teolojik konumalar ve kutsal metinler Tanrnn zat, sfat ve fiilleri; lemin yaratlmas ve sonuna dair ifadeler; lm tesi hayat; peygamberlerin mucizeleri; melek, cin ve eytan adyla yer verilen metafizik varlklar; gemie ait birtakm kssalar ve meseller; dini emirler, yasaklar ve dier ilkeler gibi konular iermektedir. Ancak din felsefesi zellikle iman ve ibadet objesi olan Tanr hakkndaki ifadeler zerinde younlamakta ve din dili tartmalar da ounlukla bu noktada yaplmaktadr. nk dier btn dini ifadeler Tanr tasavvuruna bal olarak ekillenmekte ve anlalmaktadr. O halde, acaba Tanr alemi alt gnde yaratt, peygamberini gnderdi, Tanr ara istiva etti (oturdu), Tanrnn eli onlarn eli stndedir gibi dini ifadeler nasl anlalmaldr? Bu tr ifadelerde yer alan alt gn, gndermek, oturmak ve Tanrnn eli terimleriyle yine Tanrya atfedilen grme, iitme, isteme, bilme, konuma, acma ve affetme gibi insan dnyasnda kullanlan sfat ve fiiller Tanr iin de ayn anlamda kullanlabilir mi? Din dilinin merkez konusunu tekil eden Tanr hakkndaki konumalarda iki yol kullanlmaktadr. Tanr, ya olumluluk ifade eden cmlelerle, ya da olumsuzlama yoluyla nitelendirilmektedir. Tanr, ilim sahibi, mutlak iyi ve her eye gc yeten olarak olumlu ekilde nitelenebilecei gibi; hibir eye benzemez, zamanda ve mekanda deildir, cisimli deildir gibi ifadelerle de olumsuzlama

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

76

Dinin Sembolik Dili

yoluyla nitelenebilmektedir. Byle bir ikilemle karlamamzn sebebi, btn ifadelerin insani alana ait bir arala, yani dil ile yaplyor olmas, sfat ve fiillerin tamamyla insani olmasdr. Temel sorun bizzat dini dncede de savunulduu gibi Tanrnn kategorik varlk yapsnn tesinde olmasdr. Oysa kullanlan dil, zaman-mekn, z-varolu, nedensellik, olu-yokolu, cevher-araz ve sje-obje kategorilerinin varolduu bir alana aittir. Bu yzden, her eye ramen Tanr hakknda olumlu nitelemeler yaplyorsa bu insani alana ait bir arala yaplmak zorundadr. Ya da sadece olumsuzlama yoluyla Tanr hakknda konuulabilecektir. Tanr hakkndaki olumlu nitelemeler daima Tanrnn kiiletirilmesi, Onun bir bedene sahip olmas sorununu gndeme getirmektedir. Nitekim sorunun bu boyutuna dikkat eken P. Tillich, Tanrnn bir varlk olmadn iddia etmi,1 mistik dncelerin hemen hepsi Tanr hakkndaki btn ifadelerin literal anlamlaryla anlalmamas gerektiini savunmular; Farabi ve bn Sina gibi slam filozoflar ise, Tanrya sfat atfedilemeyeceini, zira bu sfatlarn Tanrya eksiklik getireceini dnmlerdir. slam dncesinde, Farabi izgisindeki filozoflar probleme ynelik olarak sadece Tanr hakkndaki ifadelerin deil, felsefi dnce asndan tutarllk arzedebilmesi iin topyekn dinin sembolik bir yapda olduunu dnmlerdir. Batda ise Thomas Aquinasn analoji doktrini hala canlln korumaktadr. Modern dneme geldiimizde, rasyonalizmin iki nemli temsilcisi olan Spinoza ve Hegelin Farabi dncesine benzer bir din anlayna sahip olduklar grlmektedir.2 Ancak rasyonalist izginin arln kaybetmesi ve romantik dncelerin yaygnlk kazanmasyla birlikte Bat felsefesinde sembolist dncenin farkl bir ekilde ortaya ktn ve daha ziyade mistik ve fideist (symbolofideism)3 bir izgide gelitiini grmekteyiz.
1

Paul Tillich, Systematic Theology, The University of Chicago Press, Chicago 1963, C. I, s. 204-205. Felsefe, din ve sanatn ayn alana ait olduu hakknda bkz. G. W. F. Hegel, Estetik, ev. T. Altu H. Hnler, Payel Yay., stanbul 1994, C. I, s. 94, 100-101. Bkz. Eugene Menegoz, Symbolo-Fideism, The Encyclopedia of Religion and Ethics, (Ed. James Hastings), T and T Clark, Edinburg 1980, C. XII, s. 151.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

77

Latif TOKAT

Mistisizm, din dili konusunu dini tecrbeyi merkeze koyarak zmeye almaktadr. Buna gre, din dili semboliktir, ama rasyonel olmad iin deil, bir tecrbenin ifadesi olduu iin semboliktir. Eyann hakikatine ancak dini tecrbeyle ulaabiliriz, bu tecrbenin balad yerde ise kelimelerin gc tkeniverir. Kantn teorik akla snr getiren ve metafiziin teorik olarak imkansz olduunu savunan epistemolojisinin ardndan, ilk olarak F. D. E. Schleiermacher din dili probleminin, gerekte dilin yaps problemine bal olarak ele alnmas gerektiini dnm; W. Von Humboldt ise, dnyann bir dil inasndan ibaret olduunu iddia ederek, btn gerekliin dilsel olmas nedeniyle, dilin betimlediinin dna kamayacamz ileri srmtr. 4 Dildnya, dil-dnce ve dil-metafizik ilikisi hakkndaki tartmalar, 20. yzylda mantk pozitivist felsefeyle, zellikle din dili asndan nemli bulunan u bir noktaya ulamtr. Kantn teorik akla getirdii snrlamay L. Wittgenstein dile getirmi, sonuta dil, dnya ile snrlanmtr. Byk oranda Kantn teorik akl ve Wittgensteinin I. dnemindeki dnya ile snrl dil anlay Mantk Pozitivizme kaynaklk etmitir. Kant pratik akl yoluyla; Wittgenstein ise, imanclkla sonulanan, I. dnemindeki hakknda konuamadmz eyler konusunda susmalyz 5 ifadesi ve II. dnemindeki dil oyunlar teorisiyle metafizie, dine ve din diline imkan tanrken, pozitivizm akla ve dile getirilen snrlamay daha da ileri gtrm ve ahlak, sanat ve metafizik hakkndaki ifadelerin anlamszln iddia ederek ateist izgiye oturmutur. Din dili hakkndaki sz konusu problemlerin zmne ynelik teorilerin bazlar sadece dilden yola karak cevap vermeye alrken; bazlar ise soruna, sadece dil asndan bakmann bizi doru cevaba gtrmeyeceini dnerek, dilden nce, bir fenomen olarak dinin ne olduunun tanmlanmas ve din dilinin de bu balamda deerlendirilmesi gerektiini dnmektedir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

78

Ayrnt iin bkz. Wilhelm Von Humboldt, On Language, ng. ev. Peter Heath, Cambridge Univ. Press, Cambridge 1988, s. xix, xxx, 59. Ludwig Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, ngye ev. D. F. Pears- B. F. McGuinness, Routledge and Kegan Paul, Londra 1961, s. 74 (paragraf 7).

Dinin Sembolik Dili

19. yzyldan itibaren hzla gelime kaydeden antropoloji veya daha geni bir ifadeyle insan bilimlerinin dine farkl bir aklama tarz getirdii grlmektedir. ou antropologa gre, din batan sona beeri bir faaliyettir. lkel insan nasl birtakm korkularn, umutlarn beklentilerini ifade etmek veya karlamak iin bir takm tanrsallar retmise, sonraki gelimi dinlerin temelinde de benzer nedenler ama belki daha karmak bir yapda yer almaktadr. Dolaysyla dinlerde varolduu iddia edilen her ey aslnda beeri bir kurgudan ibarettir. Ancak antropoloji esas itibariyle insann tarihsel seyrini gz nnde bulundurarak sonulara varmaya almaktadr. Bilinen insanlk tarihi boyunca var olagelmi dinlere baklarak genel bir deerlendirme yaplmaya allmaktadr. Burada fenomenler temel malzeme durumundadr. Buna gre, antropoloji yaayan fenomenlere bakarak doru veya yanl deerlendirmesi yapmadan bir genel sonuca varmaya almaktadr. 6 Oysa felsefi dnce hibir zaman tamamyla grnrde olandan ve tarihte kalanlardan yola karak bir yargda bulunmaya kalkmaz. Bu durum bilhassa rasyonalist dncede byledir. Burada sz konusu olan din olduuna gre felsefi dnce hibir zaman sadece tarihte, bir ekilde yer alm olan din veya dinlere bakarak top yekn din hakknda genel bir deerlendirmeye gitmez. Din dilinin mahiyetine ynelik tartmalar u ekilde sralamak mmkndr7: a. Din dilinin literal olup olmad sorunu: Acaba kutsal metinlerdeki kssa ve hikayeler literal anlama sahip midir? Daha da nemlisi Tanr, lm tesi hayat, Tanr insan ilikisi, Tanr alem ilikisi ve zgrlk gibi konular hakkndaki ifadeleri literal anlamyla m yoksa yorumlayarak m anlamalyz? Baz Hristiyan dnrler Nuh kssasnn ve tufann tarihsel bir gereklik tamadn dnmtr. Onlar, bunun yerine bu tr hikayelerin Tanrnn kt6

Antropolojik adan dinin deerlendirilmesi hakknda bkz. Clifford Geertz, Religion as a Cultural System, Anthropological Approach to The Study of Religion, Ed. M. Banton, Tavistock Publications, London 1978, s. 1 vd. Ayrnt iin bkz. Turan Ko, Din Dili, Rey Yay., Kayseri 1995, s. 4 vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

79

Latif TOKAT

leri cezalandraca ve iyileri mkafatlandraca hususunu vurguladn belirtmilerdir. Acaba onlar byle bir yorum tarzna gtren sebepler nelerdir? b. Dini bilginin kognitif bir yannn olup olmad sorunu: ster analojik olarak yorumlansn ister sembolik olduu iddia edilsin acaba din dili bize yeni bir bilgi sunmakta mdr? Din-felsefe ilikisi asndan bakldnda acaba dinin getirdii hakikate dair bilgilerle felsefenin ortaya koyduklar her zaman uyumluluk arzetmekte midir? Eer din bir takm bilgiler sunuyorsa din ile felsefe kar karya geldiinde nasl hareket edeceiz? Bu durumda fideist bir tutum mu taknacaz yoksa yorumlamaya kap aralayacak myz? c. Din dilinin dorulama ve yanllama ilkeleri asndan durumu: Acaba din, insann aktiviteleriyle dorulanabilir bir formda mdr? Din diline rasyonel bir temel bulmak mmkn mdr? Yoksa din ve din dili tamamyla iman objesi olan eylerden mi bahsetmektedir? d. Sembolik ve antropomorfik ifadelerin neyi gsterdikleri sorunu: Acaba din dilindeki antropomorfik ve sembolik ifadeler reel anlamlaryla m anlalmaldr? Tanr hakkndaki antropomorfik ifadelerle bir teistin en bata syledii Tanr hibir eye benzemez, O zaman ve mekan dndadr eklindeki nermeler tutarszlk arzetmiyor mu? Tanr hakkndaki pozitif sfatlar bizi antropomorfizme gtrmektedir. Sonu olarak felsefi tahlillere kalktmzda antropomorfizm ve agnostisizm veya ikisinin de dnda fideizm ile kar karya m kalacaz? e. Linguistik adan din dili: Kutsal metinlerin bir dilde olmas bir takm problemleri beraberinde getirmektedir. Dil insann iletiim iin kulland soyut bir aratr. Aslnda dil dnyaya aittir. Dilin yapsnda kltrn, dnce dnyasnn, tarihin ve evrenin nemli lde etkisi vardr. O halde dnyaya ait olan ve hatta yerel zellikler tayan dil, evrensel, akn ve nihai olan bir gereklikten bahsetmeyi veya onu anlatmay ne derecede baarabilir?

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

80

Dinin Sembolik Dili

Din dili hakknda ortaya atlan eitli zm nerileri veya aklama tarzlar gelitirilmitir. Kimi dnrler zm yolu olarak dini tamamyla beeri bir faaliyet olarak grm; kimi fideist bir izgide kalmak gerektiini iddia etmi; kimileri de dinin ve din dilinin eitli metotlarla yorumlanmas gerektiini dnmtr. 2. Din Dili Hakknda Teoriler Mantk pozitivizm: 20. yzylda dini inanca kar yeni bir bakaldr ekli ortaya kmtr. Bu yeni bakaldr Tanrya inanmann anlamszl zerinde temellenmitir. Buna gre, Tanr vardr veya Tanr insanlar sever gibi nermeler hibir bilgi deeri tamayan ifadeler olup ak bir anlamdan yoksundurlar. Bizim, Tanrnn varl hakkndaki delil eksikliimiz deil, aksine Tanr vardr derken neyi kastettiimizi bilmememiz problemdir. te bu nokta ada din dili tartmalarndaki temel problemdir. Dilin snrlar nedeniyle, dini inanlarn bilgisel ynden anlamsz olduu eklindeki itirazn balca temsilcileri mantk pozitivistlerdir. Dorulamac-yanllamac anlay, din, sanat, ahlak ve metafizie dair nermeleri dorulanamaz ve yanllanamaz olmalar nedeniyle anlamsz olarak niteleyerek tamamen yadsmlardr. Mantk pozitivist A. J. Ayer Dil Doruluk ve Mantk adl eserinde, metafizik, din, ahlak ve sanat alanna ait nermelerin anlamszln iddia ederken, temel k noktas anlamllkla dorulanabilirlii yan yana koymasdr. Teoriye gre iki tr anlaml ifade vardr. Bunlar analitik nermeler ve sentetik nermelerdir. Analitik nermelerin doru veya yanl olmalar ifadedeki kelimelerin anlamlar yoluyla belirlenir. Pozitivistlere gre, kelimelerin anlamlar tanmlar ve matematik ve mantn dorularn iermelidir. Geri kalan btn analitik olmayan anlaml ifadeler ise sentetik olmaldr. Sentetik nermeler ise, birtakm duyu tecrbeleri yoluyla empirik olarak dorulanabiliyorsa anlamldrlar. Dolaysyla, teolojik ifadeler empirik olarak dorulanamadklar iin, bilgisel ynden anlamszdrlar. Bir nermenin anlaml olabilmesi iin onun iki ekilden biriyle dorulanabilmesi gerekir. lk olarak nerme matematik ve mantk alannda olduu gibi zmlenebiliyorsa

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

81

Latif TOKAT

anlamldr. kinci olarak nerme empirik olarak dorulanabiliyorsa anlamldr. Bu iki durum dndaki btn nermeler anlamszdr. Ayere gre, duyu st bir gerekten sz eden nermelerin gerek anlam yoktur. Biz dilden dolay duyu-deneyi stne kamayz. Metafizikinin kulland cmleler, anlaml cmlelerin kurallarna uymamaktadr. Etik ve estetie dair deer alannn nermeleri duygular yanstrlar, bunlar doru yada yanl olamazlar, ancak onlara sama da diyemeyiz, fakat olgu ddrlar.8 Mantk pozitivistler, kat anlamllk-dorulanabilirlik ilkesinde yumuama gstermiler ve nermeler dorulanamasa bile anlamlln mmkn olabileceini kabul etmilerdir. Yaam formunun ifadesi olarak din dili: Dilin bir resim olduunu dnen L. Wittgenstein felsefi anlaynn ilk dneminde din, ahlak, sanat ve metafizie dair ifadeler karsnda susulmas gerektiini belirtmektedir. Wittgenstein anlam-dorulanabilirlik ikilemini kabul etmeyerek dinin tamamyla iman konusu olduunu iddia etmitir. kinci dnemindeki Wittgenstein ise, kat resim kuramndan vazgeip, din dilinin bir oyun ya da yaam formu9 olduunu dnerek, yine fideizmle sonulanan bir anlayla, din dilinin iine girilmedii srece anlalamayaca kanaatindedir. Wittgensteina gre, dil eitli yaam formlarn yanstan bir ekil alabilmektedir. Bu formlarn kendi kurallar, kendi cadde ve sokaklar vardr. Dilin anlam, kullanma bal olarak belirlenmeli ve anlalmaldr. nk kelimeler, dorudan deil, kullanmlar iinde bir anlama sahiptirler. Bylece Tanr hakknda kullanlan dil, dier dil oyunlar kadar geerli bir dildir. Oyun kendi kurallar iinde deerlendirilirse anlaml olduu grlecektir. kinci dneminde savunduu dil oyunlar teorisiyle Wittgenstein, dilin olgusal alan dnda kullanldnda farkl bir sylem yapsna sahip olduunu ifade etmektedir. Wittgensteinn dil oyunlar teorisi, oyunun kurallarn bilmeden o dili anlayamayz dncesi
8

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

82

Bkz. A. J. Ayer, Dil, Doruluk ve Mantk, ev. V. Hackadirolu, Metis Yay., stanbul 1984, s. 13-15. Bkz. Osman Bilen, Din Felsefesi zerine Baz Aratrmalar, zmir 2001, s. 207-209.

Dinin Sembolik Dili

nedeniyle imanclkla sonulanmaktadr. Din dili, o dine inanlmad srece anlalamaz. Wittgensteinn kat imancl din dili konusunda tatmin edici bulunmamtr. Zira, eer iman etmeksizin o din hakknda bir kanaate sahip olunamyorsa, din deitirmeleri nasl aklayacaz? kinci olarak din tamamyla irrasyonel gelere mi sahiptir ki, gnlk dilden tamamen ayr deerlendirilsin? Tek anlaml dil: Din dilini dier dil yaplarndan farkl grmeyen ve dilin tek anlaml (univocal) olduunu savunan, lafzc, literalist dil anlayna gre, Tanr ve insan hakknda kullanlan dil, ayn dildir. nsann kendi dnyasnda kulland nerme ve kelimelerle Tanr hakknda kulland kelimeler ayn anlama sahiptir. Bu durumda mesela, Tanrnn eli onlarn eli stndedir, Tanr ara istiva etti gibi Kuran ayetlerinde yer alan insani unsurlar hibir yorum yaplmadan olduklar gibi, kelimelerin normal kullanm neyse yine o anlamda kullanlmas gerekmektedir. Kat lafzc anlay, slam dnyasnda mebbihe ve mcessime mezhebinin temelini oluturmaktadr. Lafzc anlay antropomorfizmle sonulanmaktadr. Tanr, insana son derece benzeyen fakat birtakm sper gleri olan olaanst bir varlk haline gelmekte; dolaysyla da Onu olu-yokolu eklinde ileyen kategorik yapnn iine dahil etmektedir. Tek anlaml dil dncesi, Tanr ve metafizik alan hakknda kullanlan dilin, sradan dilden farkl olmadn iddia etmektedir. ok anlaml dil: ok anlaml (equivocal) dil anlay ise, dilin sonsuzluk alan hakknda lafzi/literal anlamyla kullanlamayacan iddia etmektedir. Dil, dnya ile snrldr. Bu yzden sradan dil, Tanr ve metafizik hakknda kullanlrken sadece olumsuzlama yoluyla kullanlabilir. Kkleri Plotinusa kadar uzanan olumsuzlamac din dili teorisi Birin btn bilgi ve dilsel ifadelerin tesinde olduu fikrine dayanmaktadr. Buna gre, dil kategorik bir yap iinde olan dnyaya aittir. Bu kategorik yapnn tesinde olan Tanr hakkndaki ifadeler asla lafzi anlamyla anlalmamaldr. Dahas, Tanr hakknda pozitif yolla hibir ey sylenemez. Olsa olsa, Tanr hakknda sadece olumsuzlama (negatif) yoluyla bir ey

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

83

Latif TOKAT

sylenebilir.10 Daha ok mistik dncelerin savunduu bu anlay dilin ok anlamll grne dayanmaktadr. Olumsuzlamac teori, pozitif olarak bir ey syleyemedii iin Tanr hakkndaki ifadelerin belirsiz ifadeler olarak deerlendirilmesi riskini tamakta ve agnostisizme yol amaktadr. M. Eckhart ve Ortaa Yahudi filozofu bn Meymun olumsuzlamac anlay savunanlar arasnda saylabilir. ok anlaml dil teorisi, din dili sz konusu olduunda insanbiimcilikten uzak kalabilir, fakat bu kez de bilinemezcilik tehlikesiyle kar karyadr. Analojik dil: Analojik dil anlay ise, tek anlaml ve ok anlaml dil teorilerine nazaran daha kabul grmtr. Bir kelimenin insan iin kullanldndaki anlamyla Tanr hakknda kullanldndaki anlam arasnda bir analoji vardr. Dilin analojik olarak kullanlabileceini savunan anlaya gre, dil Tanr ve metafizik alan hakknda kullanldnda bir analoji yaplmaktadr. slam dnyasndan Mtrid ve Farabinin ortaya att, zellikle Farabinin Tanrnn zat hakkndaki ifadelerle ilgili olarak gelitirdii bu teorinin klasik temsilcisi T. Aquinastr. Farabiye gre, mesela, Tanrnn zat hakkndaki haz, sevin ve mutluluku, insann en yksek seviyeden idrak ettii eylerle karlatrarak anlayabiliriz. Ancak Tanryla insan arasnda gerekte asla byle bir nispetten bahsedilemez. Byle bir nisbet olsa bile son derece nemsizdir, bizim duyduumuz haz, sevin ve mutlulukla lk Olann duyduu haz, sevin ve mutluluk arasnda da hibir nisbet yoktur.11 Rasyonalist bir filozof olarak, metafizik alan hakknda bilginin mmkn olduunu savunan Farabi, Tanrnn zat dndaki her eyin bilinebilir olduunu kabul ettiinden, onun analoji teorisini sistematik olarak savunduu sylenemez. Aquinasn analojik din dili anlay, kelimelerin tek anlaml ve ok anlaml anlalmamas gerektii, din dilinin Tanr ve yaratklar arasndaki bir iliki asndan deerlendirilmesi gerektii

10

11

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

84

Olumsuzlama yoluyla konuma hakknda bkz. John Macquarrie, God-Talk, SCM Press 3. Bask, London 1978, s. 25-27. Farabi, el-Mednetl-Fzla, ev. Ahmet Arslan, Kltr Bak. Yay., Ankara 1990, s. 13.

Dinin Sembolik Dili

ilkesine dayanr. Rasyonel teoloji savunulduu srece, analojik din dili bir yere kadar zm olabilir. ndirgemeci dil: Din dilinin ahlak amal bir sylem olduunu savunan R. B. Braithwaite, Kant ve A. Ritschl, Tanr hakkndaki ifadelerin gerekte insanlarn birbirlerine kar nasl davranmalar gerektiini anlatan ahlak ifadeler olduunu iddia etmektedirler. Wittgensteinin dilin anlam kullanld balama gredir anlay Braithwaitein temel ilkesi olmutur. Braithwaite gre dini nermelerin bilgi verici bir ierii yoktur.12 Din ifadeleri ahlaka indirgemek, hem dinin alann son derece daraltmakta, hem de bilgi verici ynn yok saymaktadr. 3. Dinin Sembolik Dili Din diline yorumsamac yaklaan anlaylar, problemi dil balamnda ele almann yannda dinin neliini de tartmaya alarak ele almaktadr. Din dilinin sembolik yapda olduunu savunanlar bu noktadan hareket etmektedirler. ngilizce symbol (Yun. Symbolon; Lat. Symbolom) kelimesi Trkede sembol veya simge eklinde kullanlmaktadr. Szlkte en genel anlamyla baka bir eyi, zellikle de soyut eyleri gstermek veya temsil etmek amacyla kullanlan ey eklinde tarif edilmektedir. Dier bir tarife gre ise duyularla ifade edilemeyen bir eyi belirten somut nesne veya iaret, remiz, rumuz, timsal, simgedir. Belli bir insan beinin uzlam yoluyla kendisine belli bir anlam verdii gstergedir. Bu tariflere gre mesela bayrak vatann; gvercin zgrln ve barn semboldr. Aslnda imge, iaret, allegori, sembol, metafor, amblem, mesel, mit, figr, ikon ve idol gibi kelimeler ou zaman birbirinin yerine kullanlmaktadr.13 Fakat belki de hepsinin ortak olduu bir nokta vardr ki o da hepsinin birer gsterge olmasdr.

12

13

R. B. Braithwaite, An Empirists View of The Nature of Religious Belief Religious Language and The Problem of Religious Knowledge, Ed. R.E. Santoni, Indiana Univ. Press, London 1968, s. 333 vd. Gilbert Durand, Sembolik mgelem, ev.: Aye Meral, nsan Yay., stanbul 1998, s. 7.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

85

Latif TOKAT

Dini sembolizm dncesi rasyonalist dncede epistemolojik adan deerlendirilmektedir. Hegel ancak kavranabilir olan hakiki olandr14 derken rasyonalist dncenin en temel karakterini ifade etmitir. Descartes btn bilgilerinden phe edip adeta kendisini tarihin getirdiklerinin dnda tutarak (her eyi paranteze alarak) her eyi bir kenara brakp kendi iine yneldiinde ilk nce dndnn, sonra bir ben olarak kendisinin ve ardnda da Tanrnn varolduunun apak bilgisine ulayordu. Descartese gre biz doutan baz bilgiler getiririz. te Tanr fikri de bunlardan en bata gelen apak fikirlerden biridir. Bu adan bakldnda, rasyonel dnce, hakikatin ne olduu sorusunu cevaplayabilir, eyann knhn bilebilir. Bu temel dnceden yola karak dini ele aldmzda yer yer metafizikten bahseden din, aslnda felsefenin sylediini ok daha basit ve somut rneklerle herkesin anlayabilecei ekilde anlatmaktadr. Nihai ama ayndr. Dinin her sylediinin felsefi bir aklamas yaplabilir. Aksi halde, yani dinin gerek kutsal metinlerdeki literal anlamnn ve gerekse pratik halinin hakikatin ta kendisi olduunu syleyecek olursak, bir takm tutarszlklar, akl dlklar, paradokslar veya ksacas felsefenin syledii ile byk lde elien durumlarla karlarz. Sonuta da din tmyle iman objesi olmaktan kurtulamayacaktr. kinci bir sorun belki de ifte gereklik kabul edilmek zorunda kalnacaktr. Farabiye gre, filozof ve peygamber aslnda ayn kaynaktan beslenmektedir.15 Filozof bir takm salt aklsallar veya dnyada nesnel karl olmayan veya duyulardan alnmayan kavramlara ulaabilir. Salt aklsal olan bu kavramlar yoluyla hakikatin neliine dair bilgilere ulalabilir. Salt aklsallarn kayna duyular dnyas olmad iin onlarn duyular dnyasnda bir karl yoktur. te bu yzden eer salt aklsallar duyusal dnyann kavramlaryla ifade edilmek istenirse zorunlu olarak bir takm remiz veya semboller kullanlacaktr. Peygamber, bu sembolletirmeyi
14 15

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

86

Hegel, Estetik I, s. 91. Farabi, Mutluluun Kazanlmas, ev. Ahmet Arslan, Vadi Yay., Ankara 1999, s. 92-93.

Dinin Sembolik Dili

yapma yetenei olan insandr. Peygamberin hayal gc, ulalan salt aklsallar dntren bir yetenektir. Buna gre din salt aklsallarn sembolik bir ifadesidir. Ancak Farabiye gre filozof, bu sembollerin ardnda yatan grebilir. Zira buradaki sembolletirme aklsal olanlarn sembolletirilmesidir. stelik bu sembolletirme baka trl ifade edilemeyenin sembolletirmesi deil, anlamay, kavramay ve renmeyi kolaylatrmak ve sreklilii salamak amacnda olan bir sembolizmdir. Hakikatin iki tr ifade biiminden biridir. Dinin ve din dilinin neden sembolik olduu konusunda bn Sinann da Farabiye benzer gerekeler ne srd grlmektedir. bn Sinaya gre insanlarn pek az, bu tevhit ve tenzihin hakikatini tasavvur edebilir. Herkes ilahi hikmeti anlama imkanna sahip olmad gibi, bir insann sradan insanlardan gizledii bir hakikate sahip olduunu izhar etmesi de uygun deildir< Bunun yerine, insanlara Allahn yceliini ve bykln onlarca deerli ve yce eylerden alnm rneklerle ve remizlerle retmesi gerekir< Peygamber mutluluk ve bedbahtlk iin insanlarn anladklar ve tasavvur ettikleri eylerden rnekler verir.16 Bu sebeple Peygamberin szlerinin remz (sembol), kelimelerinin de iaret (ima) olmas art koulmutur.17 Farabinin sisteminde ahlak ve saadetul-kusva merkezi bir konumda yer almaktadr. yle ki, insan tanmak iin, insann paras olduu kainat tanmak ve gayesini bilmek gerekmektedir. te yandan mutluluk insann ulamas gereken tek gayedir. lk olarak akl insan mutlulua gtrr. Ancak mutluluun bu yolla elde edilmesi sadece sekinlere has bir durumdur. Filozoflar ve imamlar mutluluun yolunu bilirler ve ona gre yaarlar. Filozof akl gcyle ve hatta biraz da mistik bir temaylle nihai gaye olan mutlulua ulama yollarn teorik olarak bilir ve bunu pratize eder.

16

17

bn Sina, Kitabu-ifa Metafizik- II, ev. E. Demirli . Trker, Litera Yay., stanbul 2005, s. 189. bn Sina, *Peygamberlerin+ Peygamberliklerin*in+ spat ve Onlarn Kullandklar Sembol ve rneklerin Yorumu Hakknda Risale, Risaleler, ev. A. Akgen, M. H. Krbaolu, Kitabiyat Yay., Ankara 2004, s. 38.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

87

Latif TOKAT

Burada onun herhangi bir baka bilgiye veya metoda ihtiyac yoktur. mamlar ise ayn mutluluk yoluna, halk sembollerle ulatrr. Filozoflar bu semboller ve benzetmelerin gerisinde bulunan, onlarn ifade ettikleri gereklerin akli, kesin ve ispatlayc bir bilgisine sahiptirler.18 Anlalan o ki Farabi sembollerin sadeletirilebileceini veya baka trl ifade edilebileceini savunmaktadr. Farabi rasyonel bir metafizik kurmaya almaktadr. Bu noktada Farabiyi biraz sonra bahsedeceimiz Tillich veya Eliade gibi sembolleri sadeletirilemeyen eyler olarak dnenlerden ayrmamz gerekiyor. Tillich ifade edilemeyenin zorunlu olarak sembolik olduunu belirtirken, Farabi ifade edilemezlii kabul etmemektedir. Nitekim bn Sinaya gre dile de getirilemeyen dnce veya bilgi yoktur. Peygamberin yapt halkn anlayamayaca eyleri sembolletirmektir. Aksi halde dile getirilemeyeni dilselletirmek deildir. O adeta bir sanat gibi, hakikati sembollerle halka anlatmaktadr. 19 Onlar Tanrnn zn gereini gelecek hayattaki kaderin geek mahiyetini bilirler. Farabi hakikatle ilgili her trl somut aklamann sembolik olduunu ve onun ardnda rasyonel veya spirituel bir temelin bulunduunu dnmektedir. Bu yzden mutluluu ruhsal kabul ediyor ve lm tesi hakkndaki her trl somut aklamay bu ruhsaln sembolik ifadesi sayyor. Burada aydnlatlmas gereken noktalarn unlar olduu kanaatindeyiz: Acaba Farabiye gre, insan eyann knhne vakf olabilecek bir yapda mdr? En st seviyedeki bir akletme faaliyeti bize bunu salar m? Yoksa her halkarda insana kapal kalan noktalar var mdr? Hegelin dedii manada bir dnce mmkn mdr? Eer filozof eyann knhne vakf olabiliyorsa, onun iin hibir dini inan veya yaptrm hibir haliyle balayc olamayacaktr. Zira din top yekn semboller sistemiyse onlarn asln bilen iin bu sembollerin bir anlam olamaz. Belki sadece toplumsal dzeni

18

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

88

19

Farabi, Mutluluun Kazanlmas, s. 93-94. Farabi, Mutluluun Kazanlmas, s. 90-91.

Dinin Sembolik Dili

veya uyumluluu salamak iin onlara uymas gerektii dnlecektir. Dier yandan din btn ynleriyle her tarihsel dnemde kltrde daima yeniden yorumlanmaya ihtiya duyacaktr. Filozof felsefi hermentik diyebileceimiz bir faaliyetle dini kendi ana ve kltrne gre yorumlamak durumunda kalacaktr. Adeta ayn z ifade etmek artyla yeni bir din kurgulayacaktr. Salt aklsallar dediimiz kavramlar birer anlam mdr, yoksa onlar da kelimelerle ifade edilebilir mi? Eer anlamsalar acaba kelimesiz anlamlardan bahsedebilir miyiz? Dahas bu kelimesiz anlamlara nasl ulalmaktadr? Acaba Farabi, rasyonel bir sezgiden mi bahsetmektedir? Eer byleyse kelimelerle anlatlan felsefi dnce de sembollerden kurtulamayacaktr ve sembolizm bir takm amalar nedeniyle deil, baka trl ifade edilemeyeni ifade etmek iin zorunlu bir sembolizm olacaktr. Bu da onlar mistisizme yaklatracaktr. Gerek Farabi, gerekse biraz sonra bahsedeceimiz Tilichin dncelerinde tmelllerin gereklii bir sorun olarak karmza kmaktadr. Nitekim Farabinin salt aklsallar dedii kavramlar bu dnyada karl olmayan kavramlardr. Tillich ise nominalistleri yanl dndklerini ifade etmektedir. imdi acaba bu tmel kavramlar her hangi bir gereklie tekabl etmekte midir? Batda ise ilk dnemlerdeki filozoflardan Plotinus 19. Yzyldan itibaren de bilhassa Romantik hareketin etkisiyle ortaya kan mistik dnce (son dnemde byk lde mistik olduunu syleyebileceimiz Paul Tillich) dini ve din dilini ifade edilemeyenin ifadesi olarak ele almtr. Mistik dnce dini tecrbenin nihai hakikate ulamann tek yolu olduunu iddia etmektedir. Buna gre insan eyann hakikatini hibir zaman bilemez. Son tahlilde hakikat suje obje yarlmasn reddeden bir mahiyete sahiptir. O halde orada bir bilgiden deil bir yaantdan bahsetmek gerekir. Hakikat duyusal ve aklsal dnyann snrlarn aan bir yapdadr. O halde byle bir hakikati ifade etme abalar kesinlikle sembolik olmak durumunda kalacaktr. stelik burada sembolizm iki ifade biiminden biri deil, hakikatin mmkn olabilen tek ifade ekli

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

89

Latif TOKAT

yani zorunlu bir sembolizmdir. Mistiklere gre Tanrya giden yolda kelimelerin almas gerekmektedir. Burada byk lde dini tecrbeci sayabileceimiz ama kimi zaman rasyonel dnceye ve bilhassa din-felsefe ilikisi noktasnda Farabiye benzeyen Paul Tillichin dncelerine yer vermek de fayda vardr. Tilliche gre her insann bir takm nihai ilgileri vardr. Bunlar dnyann snrlar iinde kalan sahte ilgiler olabilecei gibi bir aknla (kendinde varlk; being-itself) atfta bulunan gerek ilgiler de olabilir. lginin objeleri deikendir. Doa st varlklar, tarihsel ahsiyetler, dini veya sekler olsun olmasn uluslar, sosyal snflar, politik hareketler, bilim ve sanat gibi kltrel formlar, maddi putlar, sosyal statler bunlarn herhangi biri nihai ilgi objesi olabilir.20 Nihai ilginin iki anlam vardr. Ballk, balanma veya teslim olma ve i kayg. Tillich inanc veya kendi ifadesiyle nihai ilgiyi insan tecrbesinin ve aktivitesinin bir organize ekli olarak dnr. Ona gre inan bir eye kaytsz artsz teslim olma ve onu mutlak bir otorite olarak kabul etme isteidir. man bir beklenti, bir keif ve anlamllk araydr. Tilliche gre Kendinde-Varlk nihai ilginin gerek objesidir. Dini ifadeyle o Tanrdr ve zorunludur. Tanr hakikatin ta kendisidir, deimez ve sonsuzdur. O bir varlk deildir. Zira varlk olmak mahiyete sahip olmay bir sebebi ve zaman ve mekan gerektirir. Kendinde-Varlk hakknda bunlar sylenemez. O her eyin kayna ve temelidir. Byle olunca Tanrnn varl sorusu ne sorulabilir ne de cevaplanabilir. Her varlk Kendinde-Varlka itirak eder. Tillich Kendinde-Varl alemin temeli ve varln gc gibi ifadelerle de adlandrmaktadr. Bu durum onu byk lde panteist izgiye yaklatrmaktadr. Kendinde-Varlka ancak tecrbe yoluyla ulalabilir. Bu tecrbe ise ballk veya teslim olma ihtiyac doduunda ve i kayg durumu yaandnda ortaya kar. Felsefe bu yaantnn objesi olan Kendinde-Varlk kavramlarla ifade ederken, din sembollerle

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

90

20

Paul Tillich, Dynamics of Faith, Harper and Brothers, New York 1958, s. 1-2.

Dinin Sembolik Dili

ifade eder. Son tahlilde, Kendinde-Varlk hakkndaki her trl ifade sembolik veya metaforik olmaktan kurtulamayacaktr. Bu yzden W. M. Urban, Tillichin grlerini pan-sembolizm olarak deerlendirmektedir. Nitekim Tillich Systematic Theologyde Tanr Kendinde-Varlktr ifadesi dndaki Tanrya dair hibir ifadenin literal anlamyla alnamayacan belirtmektedir. 21 Tilliche gre Tanr hakknda ifadeler ya semboliktir ya da metaforiktir aksi halde anlamsz veya eliik olurlar. Her ne zaman Tanr hakknda zamansal kavramlarla konuuyorsak mitik konuuyoruz demektir ve bu noktada tam bir demitolojizasyon mmkn deildir. Mesela yaratma hikayesi mitiktir, cennet tasvirleri ve adem kssas mitik anlatmlardr. Adem kssas her insann yaad bir ruh halini anlatmaktadr. Tilliche gre teoloji sz konusu olduunda yaplmas gereken ey teolojinin sonsuz hakikat ve onun zamansal formu olarak adlandrlabileceimiz iki kutbu arasndaki dengenin kurulmasdr. Teologlarn en bata gelen grevi de budur. Buna gre yetkin bir teoloji z itibariyle ihtiva ettii sonsuz hakikati (Eternal Truth) koruyarak onu ada ve kltrel bir formda sunmaldr. Ona gre pek ok teoloji bunu baaramamtr. Mistik teorilere ksmen benzeyen bir sembolizm teorisi de symbolo-fideism22 diye adlandrlan ve en nemli temsilcileri olarak da A. Sabatier ve E. Menegez kabul edilen teoridir. Bu teoriye gre insan eyann mahiyetini bilecek durumda deildir. Eyann hakikatine dnce yoluyla ulalamaz. nsan eyann sadece image, figure ve sembollerdeki almlarn bilebilir. Tanrnn ne olduunu bilemeyiz, Onu daha ok dncemizde ekillendirdiimiz antropomorfik temsillerle bilebiliriz. Bununla birlikte bu temsiller phesiz yaayan bir realitenin sembolleridir. Fakat zihni yapmz bu realiteyi aka kavramaya msait deildir. Zihnimiz Onu sadece, O, kendisini duyusal temsillerle sunduu zaman anlayabilir.

21 22

Tillich, Systematic Theology, I, s. 238. Bkz. Menegoz, Symbolo-Fideism, s. 151 vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

91

Latif TOKAT

Sabatiere gre insan hakknda kullandmz kelimeler Tanr hakknda kullanldnda ayn eyi ifade etmezler. Din dilinin amac bir tecrbeyi ifade etmek veya iletmektir. Bu yzden de iirseldir. Tanr bize kendi tecrbemizde kendini aar. te bu tecrbe sembollerle kurgulanr. Din dili bir amac gerekletirmek iin pragmatik bir usul takip etmektedir. Bu alma nermeler eklinde deildir. Tanrnn rasyonel bir bilgisi mmkn deildir. Teolojinin grevi sonsuz hakikatin tarihsel unsurlarn kefetmek ve onu yeni formuyla her yeni aa sunmaktr. Din dilinin sembolik ve mecaz olduunu iddia eden mistik ve dini tecrbeci dnce, dilin Tanr hakknda sembolik ve mecaz olarak kullanlabilecei, ancak bu ifadelerin hibir zaman dorulama konusu edilemeyecei kanaatindedir. Varoluu teolog P. Tillich ile eyann znn insan bilgisine kapal olduunu ve sadece bir takm imaj ve sembollerde tezahr ettiini dnerek imanc-sembolizm anlayn savunan A. Sabatier bu dncenin temel temsilcilerindendir. Sabatiere gre, dinin en nemli yan onun soyut dnce tarafndan kavranlamaz olmasdr. Bu yzden sa Tanr hakknda bir takm sembollerle konumutur. Tillich ise, Tanr hakknda sembolik olmayan tek ifadenin Tanr, Varln-Kendisi (Being-Itself, Bizzat-Varlk)dir cmlesi olduunu belirtmesi ve dier btn ifadelerin sembolik ya da mecaz olup asla kavramsal karlklarnn verilemeyeceini ya da tek bir anlama indirgenemeyeceini, fakat daima yeniden yorumlanmas gerektiini iddia etmesi nedeniyle ok anlaml dil ve analojik dil anlayna sembol teorisinde yer vermektedir. Tillich, baka trl ulalamayan gereklii insan tecrbesine tamalarndan dolay din sembollerin bilgi verici olduunu belirtmektedir. Dinin, sanat ve dil gibi beeri bir faaliyet alan, insann psikolojik veya toplumsal durumunun bir tr ifadesi olduunu ve aslnda dinde akn veya Tanrsal ad altnda ortaya kanlarn hibir gereklie sahip olmayan bir kurgu olduunu dnen dnrler son iki yzylda etkili olmulardr. Antropolojik adan dini deerlendiren anlaya gre, din

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

92

Dinin Sembolik Dili

yadsnmamas gereken doal bir faaliyettir. Din, sanat ve dil bir tr dlatrmadr. Sanat ve iir neyse din de odur. Dolaysyla onu yadsmak insann bir ynn grmezlikten gelmek demektir. Ernest Cassirer ve George Santayanann din diline ve dine bu tr bir yaklam getirdikleri sylenebilir. Cassirere gre insann en belirgin ve hatta onu tanmlayan zellii sembolletiren varlk23 olmasdr. Din, sanat ve dil tamamyla sembolik bir yap arzederler. nsan zihni, sembollere gereksinim duyan bir zihindir. Semboller insann anlam dnyasnn birer parasdrlar. Dil, mitos, din ve sanat birer sembolik formdur. Din ve mitos duygularn bir ifadesidir. Dilde ise duyu alglarmz dlatrrz. 24 Cassirer, Hegele benzer bir dnceyle sanat, dinsel dnce ve bilimsel aratrmann meraktan doduunu belirtmektedir. Ona gre sanat, realitenin bir kefidir. Sanat, realitenin kavramlar araclyla deil, sezgiler araclyla, dnce ortam araclyla deil, duyusal formlar araclyla yorumlanmasdr. Cassirerin izgisinde giden Suzanne K. Langer da byy, dinsel trenleri, mitoslar ve dini sanat ve ryalarla birlikte sembolik transformasyonlar olarak dnmektedir. Langera gre dnme faaliyeti semboller zerinde gereklemektedir. Zihin kendi yaantlarn sembollere evirir ve onlar kullanarak dnr. Duyular tarafndan getirilen malzemeler devaml olarak zihin tarafndan sembollere dntrlr. Langera gre kutsal eyler rituellerden, teolojiler ise mitoslardan doar. nsanda yk anlatma ve mitos kurma igds uyanr uyanmaz antropomorfizm ve teoloji domutur. Mitos metafizik dncenin ilkel aamasdr. Her iki dnre gre de by ve dinsel trenler ilkel sembolik fonksiyonlardr. Btn bunlar bireyin doay aklama abalar, iinde yaad evrendeki dzeni kendi zihninde yaratt sembollerle anlatmaya ynelme yollardr.25

23

24 25

Ernst Cassirer, nsan zerine Bir Deneme, ev. N. Arat, Yap Kredi Yay., stanbul 1997, s. 42. Cassirer, nsan zerine Bir Deneme, s. 56 Bkz. S. K. Langer, Philosophy in a New Key -A Study in the Symbolism of Reason, Rite, and Art-, Mentor Book, 8. Bask, New York 1956, s. 29-36.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

93

Latif TOKAT

Cassirere gre mantksal zmlemeye en az msait olan din ve mitosdur. Dinsel dnce esas itibariyle Thomasnn da savunduu gibi rasyonel veya felsefi dnceye kar deildir. Din bize kendi insani yaantmzn ok tesinde olan akn bir br dnya umudu ve beklentisi verir, ama beeri olmaktan kurtulamaz. Dini sembolizm faaliyeti srekli olarak deiir ama bu faaliyet z itibariyle hep ayn kalr. lkel insan mitos yoluyla duygularn ve heyecanlarn yalnzca bir takm allegorilerle deil, daha ziyade eylemlerle ve somut olarak dile getirir. Aslnda son tahlilde mitos ve din arasnda kkl bir ayrm yoktur. Her ikisi de insan yaamnn ayn temel olaylarndan kaynaklanmaktadr. nsanlk tarihi iinde mitosun bitip, dinin balad keskin bir nokta belirlemek mmkn deildir. Din tm tarihsel seyir iinde mitik gelerle i ie olmu ve zlmez bir biimde birlemi olarak kalmtr. Aslnda mitoslar da olanakl bir dindir. Cassirere gre din en yksek ahlaksal lklerimizin sembolik anlatm by ise acemice bo inanlar kmesidir. Sonu olarak Cassirere gre insan toplumsal bir hayvan olarak tanmlamak kuatc deildir. nsan da dil mitos sanat ve din gibi yksek dzeyli bir toplumsal faaliyet bulunmaktadr. nsan yaantlarn aklamak ve yaymak iin bir yol bulmutur. Zira o kendi yaamn dile getirmeden edemez. te bu dile getirmenin eitli yollar vardr. Dil sanat mitos ve din bunlarn en belli ballardr. Ona gre, insan sembolik formlar yoluyla ideal dnyaya geit bulmaktadr. Cassirer, din sylemin sembolik bir form olarak mitik yapda olduunu dnmektedir. George Santayanaya gre ise din, -her bir din takipileri tarafndan bir literal hakikati ortaya koyduu savunulsa da- doal hayatn ahlaki dzeninin iirsel bir dnmdr. Din mittir ve o, eyann evrilmi bir imgesini sunar ki, onlarn ahlaki etkisi gemiteki dramatik olaylar yoluyla olur. Din, z itibariyle hayal gcne dayanan tm ahlaksal hayat iine almas anlamnda ahlaksal ilevi olan bir iirdir. Dinlerin biri doru dieri yanltr denilemez. Sadece ierdikleri simgesel deer ve zenginlik, ahlaki

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

94

Dinin Sembolik Dili

bakmdan daha yceltici olmalar ynyle biri dierinden stn olabilir. Dinin dorular dnyaya ilikin dorular olmayp simgesel veya ahlaksal dorulardr. Santayana asndan bakldnda Tanr gerek bir varln ad deildir. O insann en yksek idealine verilen bir addr. Eksiksiz doruluk, gzellik, iyilik ve mutluluk idealinin simgesidir.26 Santayanaya gre, bir fenomen olarak din, tm ahlak hayat iine alan bir iirdir ya da iirsel ifade tarzdr. Nasl ki, iirin dili mantksal adan deerlendirilmez ve ondaki sanatsal yn nemsenirse, din de tpk iir gibi deerlendirilmelidir. Aksi halde dinin zellikle bilimle ve dier dinlerle atmas kanlmaz olacaktr. Oysa hibir din hakknda doru-yanl deerlendirmesi yaplamaz. nk iirsel dil hakknda doru-yanl deerlendirmesi deil, gzel-irkin deerlendirmesi yaplabilir. Dolaysyla yaplmas gereken ey bu iirsel ahlak anlatmnn nasl ilev grdn belirlemektir. Santayanaya gre dinin gnderme yapt ey bu dnyaya ilikin olan ve doru yanl denilebilecek trden bir konu deildir. Din, sembolik ve hayalgcne bal olarak ahlak dorulara gnderme yapmaktadr. H. G. Gadamer de, din dilinin iirsel olduunu belirterek, din dilinde mantksal bir yap aramamak gerektiini savunmaktadr. 27 Gadamere gre, nasl ki bir sanat eseri karsnda hissedilenler kavramlara tam olarak hibir zaman aktarlamazsa din dilinde de benzer bir tecrbenin ifadesi sz konusudur. Din diline gnlk dildeki kelime-referans ilikisi asndan baklmamaldr. nk din dilinde byle bir iliki yoktur. P. Ricoeurun yorumbilim kuramnda, dini yorumlamada semboller merkezi bir rol oynar. Ona gre insan, felsefe, teoloji ve mitolojiden nce sembollerle kar karyadr. Ricoeur, din dilini, sembol ve mecazlarn ift anlaml ifade olma zelliine dayanJ.-H. Randall- Jr.-J. Buchler, Felsefeye Giri, ev. Ahmet Arslan, Ege nv. Fen Ed. Fak. Yay., zmir 1989, s. 237. Hans-Georg Gadamer, Religious and Poetical Speaking, Myth, Symbol, and Reality, ed. Alan M. Olson, University of Notre Dame Pres, Notre Dame 1980, s 86-88.

26

27

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

95

Latif TOKAT

drmaktadr. Ona gre, din dilindeki sembollerin ve anlatm biimlerinin yaratc ve ima edici yn vardr.28 Ricoeura gre btn dilsel ve dilsel olmayan din semboller tecrb yapdaki kutsal anlatrlar (narrative). Din tecrbe, din dilinde ise birtakm zel sylem ekilleriyle ifade edilir.29 Sembollerin daima yorumlamaya ak olmas dncesiyle Ricoeurun Tilliche benzer dnceler tad sylenebilir. Sonu Dilin dnyaya ait olduunu ve dnyamzn dilimizle snrl olduunu iddia eden dnrlere gre dil kullanlarak bu dnyann dna klamaz. Akn bir alan kabul edilsin veya edilmesin dil bu alan hakknda bir ifade yeteneine sahip deildir. Eer akn alandan bahseden kutsal metinlerdeki olgu ve olaylar gerekse bunlar akna ait olamazlar. Zira onlarn hepsi dnyadan alnmtr. Eer onlarn bir gereklikleri yoksa bu durumda da tamamyla hayal gcne ve bir amaca ynelik olarak vardrlar. Dolaysyla onlar bir takm amalar tmel olarak ifade etmeye alan adlardr. Metafizik hakkndaki her trl dilsel ifade sembolik olmaktan teye geemeyecektir. Burada sorulmas gereken en temel soru belki de Wittgensteinn da belirttii gibi dille metafizik yaplp yaplamayaca sorusudur. Farabiye gre, dini semboller bir takm soyut eyleri temsil etmektedirler. Fakat bu semboller ifade edilemeyenin ifadesi deildirler. Biz, bu sembollerin arkasn grebiliriz. Dolaysyla semboller sadeletirilemez ifadeler veya anlatmlar deildir. Mistisizm bal altnda toplayabileceimiz ikinci gruba gre dini sembolizm ifade edilemeyenin ifadesidir. Dini semboller akn bir alana gnderme yaptklarndan dolay asla sadeletirilemez. Belki daha az sembolik hale getirilebilirler. Bu sembollerin varlk
28

29

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

96

Dan R. Stiver, The Philosophy of Religious Language -Sign, Symbol, and Story-, Blackwell Pub., Oxford 1997, s. 123; ayrca bkz., E. Gka, A. Topuolu, Y. Aktay, nce Sz Vard -Yorumsamaclk zerine Bir Deneme-, Vadi Yay., Ankara 1996, s. 88. Paul Ricoeur, Figuring the Sacred -Religion, Narrative, and Imagination-, ng.ye ev. D. Pellauer, Fortress Press, Minneapolis 1995, s. 39.

Dinin Sembolik Dili

nedeni baka trl ifade edilemeyeni, tek ifade ekli olan semboller yoluyla insana ulatrmaktr. Eer bu semboller olmasayd, insan onlarn gsterdiklerinden haberdar olamazd. Dini sembolizme antropolojik adan bakanlarn da mistik yaklama benzer eyler dndkleri sylenebilir. Ancak bu ikinciler akna gnderme yapmadan ve insann ruhsal dnyasn amayan bir takm ifade edilemeyen duygu ve dncelerin, i yaantlarn umut ve beklentilerin sembollerinden bahsederler. Burada da bir ifade edilemeyen vardr fakat bunun nedeni ifade edilecek olann akn olmasndan deil, soyut insani yaantlar olmasndandr. Din dilinin, dilsel adan apayr bir dil olmadn, ancak, eer sadece dil asndan baklrsa, anlamszlkla sonulanacan, bu yzden de din dilinin, dinin varlk nedenine bal olarak ele alnmas gerektiini dnen Farabi, bir fenomen olarak dinin bir ama iin var olan ve kavramsal olan, temsil, sembol ve iirsel dille ifade eden bir anlatm tarz olduunu iddia etmektedir. Ancak Farabi, zellikle Tanrnn zat hakkndaki ifadelerin gnlk dilde ifade edilmesinin son derece zor olduunu kabul ederek, analojik dil yolunu da kullanmaktadr. bn Sina, bn Rd, ksmen bn Tufeyl, Hegel ve Spinozann din hakkndaki dncelerinde Farabiyle benzerlik tadklar sylenebilir. te yandan Farabiye gre din sadece ahlaka indirgenmedii gibi, sembolik yolla da olsa, felsef hakikatin bilgisine ulatran bir yoldur. Sembolik dil dncesinin, din dilini anlamada ortaya kan insanbiimci, bilinemezci, anlamsz, indirgemeci, imanc ve bilgi verici olmama gibi sorunlardan dierlerine gre daha uzak olduu grlmektedir. te yandan din sembolizm teorisinin dier din dili teorilerinden btnyle bamsz olduu sylenemez. Nitekim, gerek Farabi gerekse Tillich gibi din dilini sembolik dil olarak gren filozoflar zaman zaman analojik yntemi de kullanmaktadrlar. Her ne kadar din sembolizm, din dili problemini zmeye

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

97

Latif TOKAT

ynelik bir yaklam ise de; din sembolizm anlayn savunan Farabi ve Tillich topyekn din fenomeninden hareket etmektedirler. nk din dili ele alnrken sadece analitik adan ya da sadece pragmatik ve ahlak adan bakmak doru deildir. Fenomenolojik ve varoluu din analizlerine de yer verilmek zorundadr. Dolaysyla probleme ayn zamanda din nedir? sorusu balamnda ele almak gerekmektedir. Farabi, dil ve dncenin birbirine paralel gelitiini kabul ederek, din dilini anlamann bir dil sorunu olmadn, meseleye, hakikatin kavramsal bilgisinin sembolik ifadesi olan dinin varlk nedeni asndan baklmas gerektiini dnmektedir. Tillich asndan bakldnda ise, tecrbe dilden ok daha fazlasna sahiptir ve din tecrbe asla dil yoluyla olduu gibi ifade edilemez. Din sembolizm dncesinin dier bak alarndan ayrld temel nokta, din diline din fenomeni asndan bakmasdr. Din dili, sadece genel anlamda dilin yapsndan doan kapallk, tek anlamllk, ok anlamllk ve dorulanabilirlik gibi sorunlar nedeniyle deil, din fenomeninin yapsndan dolay semboliktir. nk Tilliche gre dil metafizik alan iin yeterli deildir; Farabiye gre ise din kavramsal olann ifadesidir. Dolaysyla, din dili, son derece ak olsa bile, yorumlanmaya gerek duyulabilir.

The Symbolic Language of Religion


Citation/: Tokat, Latif, (2009). The Symbolic Language of Religion, Milel ve Nihal, 6 (1), 75-98. Abstract: The main problem of metaphysical language is that it uses language and its narratives. If the language is limited with world, we can say nothing linguistically about metaphysics, religion, art and morality. The thought of religious symbolism argues that not only religious language but also religion itself is a symbolic phenomenon. From this perspective, religious language must be evaluated from the point of its aim. Because of metaphysical realm is beyond categorical world-structure, religious language and its narratives must be symbolic. Key Words: Religious Symbolism, Religious Language, God-Talk, Farabi, Tillich.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

98

Kuranda Kssalarn Temel Anlamlar zerine Felsefi Notlar

Burhanettin TATAR*
Atf/: Tatar, Burhanettin (2009). Kuranda Kssalarn Temel Anlamlar zerine Felsefi Notlar, Milel ve Nihal, 6 (1), 99-111. zet: Kurandaki kssalar, anlattklar olaylar kadar, olaylar anlatm tarz ve eylemi asndan da nem arz ederler. Zira kssalar, sadece anlattklar olaylara referansla deil, belki onlardan daha ziyade bu olaylar kendi anlatm tarzlar ve eylemleri iinde yeniden ekillendirme/ anlamlandrma glerine nispetle kssa olurlar. Bu yazmzn amac, Kurandaki kssalarn birer kssa olarak anlam nedir? sorusu ekseninde onlarn anlatm tarz ve eylemi hakknda birka felsefi not oluturmaya almaktan ibarettir. Temel iddiamz udur: Kurandaki kssalar, Kurann en temel anlam dzeyini temsil ederler ve slamn bir olay ve eylem dini olduuna iaret ederler. Anahtar Kelimeler: Kuran, kssa, eylem, olay, yorum.

Kurandaki kssalar, anlattklar olaylar kadar, olaylar anlatm tarz ve eylemi asndan da nem arz ederler. Zira kssalar, ayn olaylar dile getirmeye alan tarihi, felsefi, sosyolojik vs. anlatm ve analiz tarzlarndan ayran husus, kssalarn kendilerine zg anlatm tarz ve eylemidir. Kssalar, sadece anlattklar olaylara referansla deil, belki onlardan daha ziyade bu olaylar kendi anlatm tarzlar ve eylemleri iinde yeniden ekillendirme/ anlamlandrma glerine nispetle kssa olurlar. Ksacas kssalarn deindikleri olaylar yeniden ekillendirme/anlamlandrma tarzlar ayn zamanda sz konusu kssalarn anlamnn bir parasdrlar.

Prof. Dr., OM lahiyat Fakltesi slam Felsefesi Anabilim Dal.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

Burhanettin TATAR

Daha ak deyile, kssalarn anlam sadece deindikleri olaylar araclyla olumaz; kssalarn anlatm tarz ve eylemi de anlam douran bir kaynak ilevini stlenir. Bylece kssalarda yer alan olaylarn anlam olaylar ile olaylar anlatm tarz ve eylemi arasndaki karlkl iliki iinde doarlar. te bu durum, kssalarn anlamn --onlar kssa yapan bu temel zelliklerine nispetle-- yeniden dnmeyi gerekli klmaktadr. Bu yazmzn amac, Kurandaki kssalarn birer kssa olarak anlam nedir? sorusu ekseninde onlarn anlatm tarz ve eylemi hakknda birka felsefi not oluturmaya almaktan ibarettir. Kurandaki kssalar, dier tm kssa ve ykler gibi, imdiburada olmayan olaylarn anlatmdrlar. Dier bir deyile, bizimle gemi olaylar arasnda ortaya kan zaman aral kssalarn doduklar meknlardr. Bu ynleriyle kssalar, fiilen yok olan olaylarla bizim aramzdaki ayrl hikye ederler. Tm kssalar, her eyden nce bir ayrln hikyesidirler. Ancak ayrln hikyesi tabirinden de anlalaca zere, kssalarda asl nemli olan, gemi bir olayn imdi-burada anlatlyor oluudur. Daha akas kssalar, gemi bir olay anlatrken kendilerini bir yeni olay haline getirirler. Asl olay, kssann imdi-burada anlatlyor olmasdr. Zira gemi bir olayn yeniden anlam kazanmasna yol aan ey, kssann anlatlma tarz ve eylemi, ksacas anlatma olaydr. Bu ynyle kssalar, basite bir dilin her hangi bir nesneye iaret etmesinden ok daha fazla anlam ykldrler. Gndelik her hangi bir ortamda dil, bir nesneyi gsterirken kendisini gizleme ve nesneyi n plana karma ilevi stlendii halde, kssalarn anlatm esnasnda bir olaya dnr. Artk ortada sz konusu gemi hadiseler ve kiilerden daha belirgin ekilde dilin kendisi vardr ve orada konuan dilin kendisidir. Bu noktann daha iyi anlalabilmesi iin Hz. Sleymann huzuruna ok ksa bir zaman dilimi iinde uzak bir mesafeden tahtn getirilmesi olay ile bu olayn Kuranda anlatlmas1 arasndaki ilikiye bakmak yeterli olabilir. Uzak bir mesafeden tahtn getiril-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

100

En-Neml (27), 38-40.

Kuranda Kssalarn Temel Anlamlar zerine Felsefi Notlar

mesi ile birlikte dil yalnzca bir nesneye (taht) iaret eden mekanizmaya dnrken (tahtn getirilmesi ile birlikte dil hemen effaflarken), bu olayn Kuranda anlatm sayesinde dil artk bir iaret mekanizmasndan ok daha fazla rol stlenmekte ve tm olaya yeni batan anlam kazandran bir kaynaa dnmektedir. Burada kaynak kelimesinin hayli kritik bir neme sahip olduuna dikkat ekmeliyiz. Bu nem, kssalar anlatma olaynda belki her zaman rol oynayan g ve irade sorunu ile ilgilidir. Kssalar, her ne kadar bir takm gemi olay ve kiilerden sz etseler de, onlarn asl nemleri olaylar anlatma tarz ve eylemi iinde belirginleen g ve iradeden kaynaklanr. Kssa anlatm, her zaman bir g ve irade gsterisidir; anlatma tarz ve eylemi iinde g ve irade kendisini gstermedike, kssalar asla bir yeni olaya dnemezler. Bir dier deyile, kssalar bir olaya dntren ey, kssalarn kendi ilerinde yansttklar g ve iradenin imdiburada tecelli etmesidir. Bu konunun daha iyi anlalabilmesi iin hemen her tarihsel kltr iinde var olan kssalar-aras g ve irade sorununa ksaca ynelmekte yarar vardr. Her byk kltr ve medeniyet, kendisini bir Byk Kssaya (Grand Story ya da, Giambattista Viconun deyimiyle, Mitos) dayandrmak zorundadr. Bu kssa(lar), Mircea Eliaden kimi kltrlere referansla syledii gibi ab origine, ab initio yani bir kltrn --daha ncesi olmayan-- kutsal balangcn temsil edebilir; veya Yahudi, Hristiyan ve slam kltrlerinde olduu zere, dorudan kutsal metinlerin oluturduu byk sylem alanlar iinde rol oynayan kssa(lar) olabilir. Burada asl dikkat ekmek istediimiz husus, kltrlerin ve medeniyetlerin oluumu veya radikal dnmleri esnasnda kssalar-aras g ve irade sorununun kritik eik haline gelmesidir. Sz konusu kssalar-aras g ve irade sorunu kritik eik haline geldiinde, tpk Hz. Musa ile Firavun arasndaki karlkl g mcadelesi esnasnda Musann asasnn ylana dnerek 2 dier

Ta-Ha (20), 18-20.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

101

Burhanettin TATAR

sihirbazlarn ylan grntsne brnen sihir aletlerini yutmasna 3 benzer ekilde, gl kssalar dierlerini yutabilmektedirler. Byk kltr ve medeniyetlerin dayand byk kssalar, bir bakma bu kltr ve medeniyeti zafiyete uratabilecek veya onunla g mcadelesine girebilecek dier kssalar yutan veya bir ekilde onlar kendi bnyesine gre dntren g ve irade kaynaklardrlar. Kurandaki kssalarn kendi ilerinde stn bir g ve iradeyi yanstmalar, slamn byk bir hzla nce Arap yarmadasna ve sonra dnyann ok farkl corafyalarna nispeten ksa denebilecek bir zaman iinde yaylmasnda nemli rol oynamtr. Hz. Peygambere ncelikle kendi kltr ve toplumu iinde gsterilen tepkiler, ok byk oranda slamn ve irk inancnn n plana kardklar kssalar-aras uyumazlk ve bu kssalarda temsil edilen g ve iradelerin farkll nedeniyledir. Bir aklayc not olarak, burada kssa kelimesine felsefi adan yaklatmz ve kssalar zaten bilinen baz fikir ya da kavramlarn gemi ya da salt kurgusal olaylara nispetle rneklendirilmesi eklinde bakmadmz belirtmeliyiz. Bize yle geliyor ki, kssalar bata tevhid kavram olmak zere, slamn baz temel fikir ve inanlarnn daha iyi anlalmas noktasnda birer tarihselt verici anlatmlar eklinde ele almak klasik metafiziksel dnce geleneimizin rettii bir sonutur ve bu sonucun zellikle slamn ilk yllarna hakim olan dnya anlay ile pek ilgisi yoktur. slam inancnn kelami, fkhi ve felsefi dnce gelenekleri iinde rasyonel kavramlardan rl bir byk sylemsel yapya dntrlmesi, zellikle slam filozoflarnn Kurandaki sembol ve metaforlara genel yaklamlarnda daha belirgin olarak fark edilecei zere, kssalar kendi balarna anlalabilen rasyonel kavramlara nispetle ikincil konuma indirgemi grnmektedir. Bu dnce geleneklerine hakim olan mantk, kendi bana anlalabi-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

102

Araf (7), 117

Kuranda Kssalarn Temel Anlamlar zerine Felsefi Notlar

lir olann, kendi bana anlalamaz olana ncelik arz ettii eklindedir. Kanaatimizce Kurann genelinde ve slamn ilk dnemlerinde hakim olan mantk bunun tam tersidir. Kavramlar asla kendi balarna anlalabilir deildirler ve onlar ancak tarihsel olaylar iinde somut olarak tatbik edilebildikleri lde anlam kazanrlar. Bu noktay belki en ilgin ekilde, insanolunun en byk kssas olan, Hz. Adem ve Havvann yasak aaca yaklamalar ve sonra dnyada kendilerini yeni bir hayat tarz iinde bulmalaryla ilgili anlatm ifa etmektedir. yle grnyor ki, gerek Hz. Adem gerek Havva, Allahn kendilerine getirdii yasan anlamn, gerek yani fiili haliyle ancak dnya hayat iinde kendilerini bulduktan sonra fark etmektedirler. Bu balamda Kuranda ve Hz. Peygamberin hadislerinde belirginletiini dndmz genel yaklam udur: nsan, kavramlar ve kavramlarn gsterdii hakikati ancak olaylar zinciri ya da sreci iinde anlayabilir. Olaylar zincirinin devamll anlama olayn ak ulu klar yani insan asla hakikati kendi bana (btn olarak, tarihsel olaylardan bamsz ekilde) kavrama gcne sahip deildir. Anlamann ak ululuu, olaylar iinde anlalan kavramlarn srekli revizyona tabi tutulmasn gerekli klar. Bylece insann Allah ile ilikisi en temelde salt zihinsel (kavramsal) olmayp, olaylarn cereyan ettikleri tarihsel ortam iinde ekillenmektedir. Ksacas slam, salt kavramlardan ziyade olaylar iinde anlalabilecek bir tr eylem ve olay dinidir. Bu adan bakldnda Kurandaki kssalar; Kuranda yer alan bir takm kavramlarn, emir ve yasaklarn, tavsiyelerin anlatlmasna yani havas tarafndan dorudan (kavramsal dzeyde) anlalan bir takm kavramsal gereklerin dolayl ifade biimleriyle avama da anlatlmasna hizmet eden bir pedagojik strateji unsuru deillerdir. Aksine onlar, slamn her eyden nce bir eylem ve olay dini olduunu yine gemi olaylara ve eylemlere referansla temsil eden ve kavramlarn her zaman olaylara baml olarak anlalabileceine iaret eden hususlardr.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

103

Burhanettin TATAR

Bu yzden slam kltr ve medeniyetinin temelinde statik rasyonel kavramlar deil, bu kavramlarn oluumuna ve somut varlk kazanmasnaksacas bir dnya kazanmasnayol aan olaylar ve eylemler vardr. Kurandaki kssalar, slam kltr ve medeniyetinin ab origine durumunu yani slamn balang noktasnda olay ve eylemin bulunduunu, daha dorusu olay ve eylemin balang noktas dediimiz eyi oluturduunu ifa ederler. Yukarda belirttiimiz ekilde, Hz. Peygambere kendi kltr iinde irk inancn srdrenlerce gsterilen byk tepki, daha ok iki farkl inancn yasland kssalar-arasndaki g ve irade farkllndan yani kssalarn birer kssa olarak temsil ettikleri olay ve eylemler (dnyalar) arasndaki farkllktan kaynaklanr. Kssalar, kavramlara bir dnya kazandran, onlar anlalr klan, onlar somut gerekliklere dntren olaylarn mekandrlar. Kavramlar, ancak olaylar ve eylemler iinde kendilerini gereki anlamlaryla aa karabildikleri ve tabir caizse nefes alabildikleri iin kendi gemi, imdi ve geleceklerini bu olaylara srekli mekan tekil eden kssalarda bulabilirler. Bu adan kssalar kavramsal dnme dediimiz eyin bir tr doal yata, kayna ve gdas olarak ait olduklar toplumlarn alg ve yaama tarzlarn ynlendirirler. Kssalar-aras g ve irade mcadelesi, bu ynyle, bir toplumun alg ve yaama tarz sorunuyla ilgili olup, toplumun gelecei hakknda tercihte bulunma srecidir. Kuranda tek tek kssalarn anlatlmas esnasnda asl anlatlmak istenen byk kssa, Kurana muhatap olan insan ve toplumlarn asla olaylardan bamsz ekilde hakikati kendi bana anlayamayacaklar ve olaylarn her zaman Allahn gzetim ve mdahalesine ak olarak cereyan eden bir sre olduudur. Bylece kssalar, kendilerini dinleyenlere anlatlan birer eski yk deildirler, aksine onlar kendilerini dinleyenlere hem olaylar hem de olaylar iinde belirginleen kavramlar yani dnyay daha farkl alglamalar ve tutumlarn deitirmeleri konusunda sorumluluk iinde brakan yeni olaylardr. Kssalar, kendilerini dinleyenlere

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

104

Kuranda Kssalarn Temel Anlamlar zerine Felsefi Notlar

sorumluluk ykleyip onlar farkl dnmeye ve tavr almaya srkledikleri lde gncel bir olay haline gelirler. Kurandaki kssalarn kendi ilerinde yansttklar g ve irade sayesinde ksa denebilecek bir zamanda slamn dnyann farkl corafyalarna yaylmasnda rol stlenmesini bu adan anlamak uygun grnmektedir. Her eyden nce Kurandaki kssalar, Allahn esiz g ve bilgi sahibi olarak, beeri olaylar ve eylemler iinde nasl rol aldn dorudan kendi anlatm tarz ve eylemi iinde ifa etmektedirler. Bu ynyle kssalar bir taraftan gemi olaylara dikkatleri ekerken dier taraftan anlatm tarz ve eylemi iinde Allahn imdi-burada aktif olduunu da bildirirler. Bylece onlar gemi araclyla imdi-burada dediimiz ortama veya dnyaya yeni bir gzle bakmamz talep ederler. Kurandaki kssalar ile slamn yayld ortamlarda yaygn olan kssalar arasndaki g ve irade sorunu her ne kadar genel olarak slamn benimsenmesiyle bir oranda zme kavumu olsa da, dorudan slam kltr iinde Kurandaki kssalarn anlalma ve yorumlanmas sorunu farkl bir kssalar-aras g ve irade sorununu beraberinde getirmi grnmektedir. Kurandaki kssalarn anlatm iinde merak uyandran kimi boluklarn zamanla srailiyat ve uydurma rivayetler ekseninde doldurulmaya allmas bir yana, tefsir, felsefe ve tasavvuf geleneklerinde daha ok tarihsel/literal, kavramsal ve tasavvufi tevil eklindeki yorumlama tarzlaryla adeta yeni kssalarn retimi sz konusudur. Szgelimi, Peter Heathn, Yaratc Hermentik: slami Yaklama Dair Bir Karlatrmal Analiz
4

almasnda grlecei zere,

slam tarihinde tarihsel/literal, kavramsal ve tasavvufi tevil eklindeki yorumlama tarzlar kendi ilerinde farkl byk kssalarn oluumuna yol amtr. Farkl tarihsel kaynaklardan veya rivayetlerden destek alarak Kurani kssalarn yeniden ekillendirilmesi, onlarn Kuranda yer aldklar ekliyle sahip olduklar anlam dnyasndan ok farkl

Peter Heath, Creative Hermeneutics: A Comparative Analysis of Three Islamic Approaches, Arabica, published by BRILL, T. 36, Fasc. 2 (Jul., 1989), ss. 173-210.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

105

Burhanettin TATAR

anlam dnyalarnn retilmesini mmkn klmaktadr. Bu duruma, Heathn sz konusu etmedii ve gnmzde zaman zaman ortaya kan Kurann bilimsel veriler ve keiflerle dorulanmas tezi iin kullanlan rneklerde rastlamak mmkndr. Fil kssasndaki ebabil kularnn mikroplar veya farkl gler olarak ele alnmas, Hz. Sleyman kssasnda ok uzaklardaki bir tahtn anszn huzura getirilmesinin bilimsel olarak aklanabileceini ne sren yaklamlar, Lut kssasn zaman zaman gay mslman perspektifi iinde yeni batan dizayn etme abalar, feminist yaklamlarn kssalar yeni batan anlamlandrma eylemleri bir bakma kssalar-aras irade ve g sorununun gnmzde ald durumu yanstmaktadr. Klasik dnemlerde slam filozoflarnn ancak felsefi dnme eylemi iinde kavranabileceini ileri srdkleri byk teori (kozmoloji ve ontoloji) ya da byk kssa asndan Kurandaki kssalar pedagojik strateji unsuruna indirgemeleri ve asl kssann kendi felsefi sistemleri iinde ifa olduuna inanmalar; bn Arabi, Mevlana ve Feridddin Attar gibi mutasavvflarn kendi eserlerinde zahir-batn yorum anlaylar ekseninde kssalar yeni batan simgeletirerek kurgulamalar ister istemez slam kltr iinde Kurani kssalar ile anlan yorum geleneklerinin yol atklar yeni kssalar arasnda bir tr gerilim ve g mcadelesini ortaya karmtr. Szgelimi, bn Arabinin Hz. brahim ve olu smail arasndaki kurban kssasn belki tmyle bir manevi tecrbeye indirgeyerek adeta yeni bir kssaya dntrmesi, Kurani bir kssann anlam alann ok byk oranda farkl bir alana transfer etmektedir. Burada Kuranda yer alan kssalarn kelami, felsefi, tasavvufi ve bilimsel yorumlarna bir genel ilke olarak kar ktmz dnlmemelidir. Ancak eletirdiimiz husus, bizce Kurani kssalar kendilerine zg kssalar haline getiren eyin gzden yitirilmesine yol aabilecek ekilde, kssa yorumlarnn kendilerini ab initio veya ab origine yani kssann sfr noktas konumuna getirmeleridir. Yukarda deindiimiz zere, Kurandaki kssalarn en zgn karakteri onlarn slam bir olay ve eylem dini olarak n plana

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

106

Kuranda Kssalarn Temel Anlamlar zerine Felsefi Notlar

karmalar yani eylem ve olay dini algnn balang noktas olarak sunmalardr. Oysa, szgelimi Farabinin genel din-felsefe anlay iinde ve bn Sinann felsefi yorumlarnda Kurani semboller ve kssalar, kavramsal aydnlanma (zihinsel keif) hadisesine nispetle ikincil dzeyde bir pedagojik ve siyasi ynetim stratejisinin parasna dntrldklerinde (veya bu filozoflar genel olarak byle yorumlandklarnda) slamn ab origine ya da ab initio durumunu zihinsel kavramlar tekil etmeye balar; olay ve eylemler ikincil dereceye indirgenir. Benzer ekilde Kurani kssalar, tasavvufi yorumlarda -zellikle Henri Corbinin ele ald ekliyle tevil kavram5 asndan-- insan ruhunun kendi aslna yani Ruh (Allah)a geri dn hareketini sembolize eden dolayl anlatm biimine dntrldklerinde slamn balang noktasn (ab initio) mistik tecrbe tekil etmeye balar ve yine olaylar ve eylemler ikincil dereceye indirgenir. in aslna baklrsa, bu kssalarn farkl tarihi, kltrel ve hatta bilimsel kaynaklar asndan yeniden ekillendirilmesi ve kssalardaki anla(t)m boluklarnn sekler bir aratrma yntemi araclyla giderilmeye allmas kssalar birer tarihsel-bilimsel anlatm dzeyine tad iin slamn balang noktasn tarihselbilimsel alg biimleri belirlemeye balar ve yine o, olay ve eylem dini vasfn yitirmeye balar. Kssalarn yorumlar, bize yle geliyor ki, kendilerini slamn ab initio veya ab origine noktas haline getirdiklerinde yepyeni bir kssaya dntkleri iin kanlmaz olarak Kurani kssalarla aralarnda bir g ve irade sorunu ortaya kmaktadr. Kurani kssalarn en temel ilevi, slamn sfr noktasn olay ve eylemin tekil ettiine iaret ederek kendilerini slamn anlalmasnda bir kritik eik olarak sunmalardr. Kssalarn bu temel mant ve ilevi anlalmadan Kuranda bata tevhid olmak zere, dier kavramlarn, hkmlerin, emir ve yasaklarn yeterince anlalmas pek
5

Henry Corbin, Avicenna and The Visionary Recital, translated from French by W. R. Trask (Princeton University Press, 1988), ss. 28-35.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

107

Burhanettin TATAR

mmkn grnmemektedir. Zira Kuran en temelde olay ve eylemlere (bu eylemlerin daimi mekan olan kssalara) nispetle kendi sembollerini oluturmakta ve ancak bu sembollere referansla tevhid gibi kavramlar, emir ve yasaklar dile getirmektedir. Bu adan bakldnda, szgelimi, tevhid, salt kavramsal (zihinsel) olarak ele alnp aklanabilecek bir ey deildir. O her eyden nce Allahn kainattaki eylem biimi ve tarihsel olaylara mdahale edi tarz iinde bir sre olarak fark edilebilecek husustur. Bylece o, zihnin bir kavrama nesnesi olmaktan ok daha geride zihnin tarihsel olaylar iinde kendisini ve d dnyay alglamasna imkan veren bir sretir. Allahn birliinin ne anlama geldiini biz salt tevhid kavramn analiz ederek deil, kssalar iinde anlam ortaya kan olaylar ve Allahn eylemleri araclyla ontolojik bir gereklik olarak fark ederiz. Daha nce belirttiimiz gibi, kssalar daima zaman ve mekan batan varsayan olay ve eylemlere referansla ve bu olaylar kendi anlatm tarzlar ve eylemleri iinde ekillendirerek kssa olurlar. te sz konusu zaman ve mekanlar iinde olaylar ve bu olaylarn anlamnn kssa ya da rivayetler sayesinde derlenip toparlanmas sz konusu olmakszn slamn balang noktasn fark etmek pek mmkn grnmemektedir. Kssalarn yorumlar, slamn bu balang noktasn okurlarna fark ettirecek ekilde ilev stlendiklerinde birer yorum olarak kalp kendilerini yeni bir kssaya dntrmezler. Kuranda kssalarn en temel anlam dzeyi olarak ilev grmesi, yukarda sylediklerimizden kabaca anlalaca zere, Kurann kendisini, kssalar kssa yapan temel zelliklere sahip bir kitab eklinde grmesi yzndendir. Bir olay, kssa konusu haline getiren ey, olaydaki anlam fazlaldr. Bu anlam fazlal yani olayn sadece olaya muhatap ya da konu olanlar deil, farkl zaman ve mekanlardaki insanlar da ilgilendirecek bir neme sahip olmas, onun kssa konusu haline gelmesine yol amaktadr. Kssalar kssa yapan ey, baz olaylardaki anlam fazlaln farkl zaman ve mekanlara tayarak hem olaylarn nemini (farkl insanlarla bu

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

108

Kuranda Kssalarn Temel Anlamlar zerine Felsefi Notlar

olaylar arasndaki ba) yeniden ortaya karmas hem de bu esnada kendisini bir olay haline getirmesi yani farkl zaman ve mekanlarda dnce ve tutumlarda deiiklie yol amasdr. slam, kendisini anlam fazlasna sahip bir olay dini olarak grd iin, kssalara en temel anlam dzeyi olarak yer vermektedir. Ksacas slam kendisini kendi vahiy zaman ve mekann snrlarnn tesine tayacak anlam fazlalna sahip bir din olarak grd iin hem kendi genel yorumlarndan hem de anlatt kssalarn yorumlarndan bu anlam fazlalnn ortaya karlmasn talep etmektedir. slam kltrnde kssalardaki anlam fazlal daha ziyade kssadan hisse tabiriyle ele alna gelmitir. Bu tabir asndan bakldnda hisse kelimesi, genel olarak, kssada asl grlmesi gereken eyi yani olaylarn iinde en aktif olan gerekliin dinleyicilerle balantsn dile getirir. O, kssa ile okur arasndaki asl balanty kefedebilme olayna atf yapar. Ancak hisse kelimesinin, kssalar anlama yetenei dnda yapt en nemli vurgu, hakikat denen eyin olaylar iinde gizlendii ve ak bir mantksal formlasyon iinde bize sunulamayacadr. Ksacas hisse kelimesi, hakikatin ancak olaylar zinciri iinde ak ulu bir sre olarak fark edilebileceini ima eder. Ancak Kurann kssalar anlatrken bizden talep ettii yorum kssadan hisse yaklam iinde yaplan yorumdan daha fazla bir eydir. Zira kssalar tarihsel olaylarn douundan ziyade tm zamanlar iin geerli olabilecek bir anlamn, deerin ya da hakikatin doum anna iaret ederler. Tam da bu ynyle onlar tarih denen ak iinde birer sabite ya da anlam merkezini oluturmaya balarlar. Bizlere etrafmzda cereyan eden veya edebilecek olaylar karsnda nerede durabileceimizi ve bu olaylar nasl yorumlayabileceimizi gsterirler. Bu adan bakldnda kssalarn temel amac hisse ya da basite olaylardan ders alma sorunu deildir. Kurann kssalar anlatrken kulland ibret kelimesini daha ok lahi hakikatin tarihsel olaylar iinde nasl tezahr ettiini grebilme ve ona ta-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

109

Burhanettin TATAR

nklk edebilme eklinde ele almak uygun grnyor. Kuran kssalar anlatrken ibret kelimesini kullandnda bizim Allahn iradesinin, gcnn, bilgisinin olaylar iinde nasl tezahr ettiini grmemizi ve bu hakikate ahitlik etmemizi ister. yle ki, sanki bu olay hemen yan bamzda cereyan ediyor gibi bir hal alr ve bu ekilde biz olayn iinde yer alan bir varla dnrz. Mesela Hz. dem ile Havvann Cennette yasak aaca yaklamalar ve sonrasnda yeryzne gnderilmelerine dair kssa basit bir drama ya da tiyatro sahnesi formunda dardan izlenerek kavranabilecek bir durumu anlatmaz. Zira bizler zaten bu kssann bir devam olarak yeryznde var olmaktayz ve kssay devam ettirmekteyiz. Bizler u an Hz. Adem ile Havvann yer yzne geliini anlatan kssann zaten devam olduumuz iin bu kssay anlayabilmekteyiz. Genel olarak sylersek, bizler hemen her olay iinde Allahn bilgisinin, gcnn ve iradesinin nasl tecelli ettiini bir ekilde kavrayabildiimiz iin Kuranda yer alan kssalar anlayabilmekteyiz. Daha ak deyile, biz Kurandaki kssalar anladktan sonra iinde bulunduumuz olaylara dair oradan hisse karmayz. Aksine iinde bulunduumuz olaylar bir ekilde anlayabildiimiz iin kssalar anlama ansna eriebilmekteyiz. Ancak yukarda ksmen belirttiimiz zere, kssalar anlarken iinde bulunduumuz olaylar daha derinliine yeniden anlama ansna eriebilmekteyiz. Hasl iinde bulunduumuz durumu anlamakla kssalar anlama arasnda karlkl (ak ulu spiral) bir iliki vardr. Zira kssalar, bize lahi hakikatin olaylar iinde nasl tezahr ettiini grmemizi ve buna tank olmamz isterken, aslnda bizi sadece kssalarn anlatm iinde tutmamaktadr. Belki bakmz iinde bulunduumuz olaylara yeniden evirerek Allahn bilgisinin, iradesinin ve gcnn hemen yan bamzda nasl da tecelli etmekte olduunu grmemizi ve buna tank olmamz ister. Bu yzden Kurandaki kssalar, anlatlan olaylara bakarak pratik ve pragmatik bir takm sonular karmak 6 ve bu sonular
6

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

110

Kssalardan pragmatik sonular karmak, belki kssalar gncel konular karsnda ilevsel klabilmenin bir yoludur. Ancak kanaatimizce burada kritik nok-

Kuranda Kssalarn Temel Anlamlar zerine Felsefi Notlar

kendi hayatmza tatbik etmek iin sunulmu tarihsel malzemeler deildir. Onlar, bizim iin birer tarihsel malzeme olamayacak kadar bizim varlmza aittirler. Daha akas Kurandaki kssalar zaten bizim gerekliimizi bize anlatan ve bu ynyle Allahn bilgisi, iradesi ve gcne nispetle nasl bir konumda bulunduumuzu daha iyi fark etmemizi salayan birer ayna grevi grrler. nsan bilincinin en temel zelliklerinden biri, onun kendisini kendi bana alglayamay ve bu nedenle daima baka eyleri fark ederken kendisini fark edebilmesidir. te genel olarak kssalar ve zel olarak Kurandaki kssalar bizi baka olaylarn anlatmna bakarken kendimize geri getirirler. Onlar bizi kendimizle yzletirirler. Nasl bir varlk olduumuzu yeniden kavramamza yol aarlar. Bylece durmakta olduumuz noktay bize fark ettirirler. Sonuta kssalarda grdmz ey, bakalar deil, kendimizdir.

Philosophical Remarks on the Basic Meanings of the Stories (Qissa) in the Quran
Citation/: Tatar, Burhanettin, (2009). Philosophical Remarks on the Basic Meanings of the Stories (Qissa) in the Quran, Milel ve Nihal, 6 (1), 99-111. Abstract: The Stories in the Quran are of significance both in terms of the events they narrate and due to their style and activity of narrating. They become stories not only due to their reference to the events they narrate but also (perhaps more so) in terms of their power of re-shaping and re-making the events meaningful within their style and activity of narrating, The purpose of this paper is to try to make some remarks on the style and activity of stories in the Quran from the perspective of the question: What is the meaning of the Quranic stories as stories? The basic claim of this paper is as follows: The stories in the Quran represent the fundamental level of meaning in the Quran and show that Islam is a religion of event and activity. Key Words: Quran, story (qissa), activity, event, interpretation.

ta, pragmatik sonular karan znenin kendisini merkeze alarak bir tr deiime kapal birim haline gelebilecek olmas ve kssalar kullanm kategorisi iinde el altnda bir malzemeye dntrebilmesidir. Bizim teklif ettiimiz dnme tarznda kssalar el altnda kullanma ak malzemeler olmayp yorumcularnn kendi varlklarn yeniden dnme ve sorgulamalarna imkan veren bir diyalojik ilikinin parasdr. Bir Kuran kssasnn pragmatik adan yorumlanmasna rnek olarak bkz. Isra Yazicioglu, The Use of Peirce's Pragmatism for Qur'anic Interpretation, http://etext.virginia.edu/journals/ssr/ issues/volume8/number2/ssr08_02_e02.htm

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

111

Hz. Peygamber ve Cebraili tasvir eden bir minyatr

Kurann Temel Amalarnn fade Edilmesinde Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol

mer Faruk YAVUZ *


Atf/: Yavuz, mer Faruk (2009). Kurann Temel Amalarnn fade Edilmesinde Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol, Milel ve Nihal, 6 (1), 113-136. zet: Kurann insanlara gnderilmesindeki temel ama, insann cann, inancn/dinini, maln, neslini ve akln korumaktr. Bu amalar muhataba anlatlrken muhatabn mesaj vermek iin kulland anlatm teknikleri kullanlmtr. Bunlarn en nemlilerinden birisi kssadr. Kssa, sadece Hz. Peygamberi tesliye amacyla kullanlan bir anlatm teknii olmayp; makasdu-eria olarak da ifade edilen yukarda zikredilen be temel amac ifade etmek zere kullanlan bir anlatm tekniidir. Bu sebeple bu almada ncelikle Kurann temel amalar ve bu amalar muhataba aktarmada kullanlan anlatm tekniklerinden biri olan kssa ele alnm ve bu anlatm tekniinin temel amalar ifade etmedeki rol rneklerle gsterilmeye allmtr. Anahtar Kelimeler: Kuran, Kssa, anlatm teknii,

I. Giri Kurann insanlara gnderilmesinin gerisinde mutlaka bir gaye ya da gayeler vardr. Eer biz bu gayeyi en tmel niteliiyle ifade etmek istersek, bunun insanlara rehberlik olduunu syleyebiliriz. Ancak bu tmel nitelii aklayan fakat yine tmel nitelikler olarak karmza kan baka nitelikler ya da gayeler vardr. En genel hatlaryla bu gayelerin de insann cann, inancn/dinini, maln, neslini ve akln korumak olduunu syleyebiliriz. Bunlar

Do. Dr., Rize niversitesi lahiyat Fakltesi Tefsir Anabilim Dal.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

mer Faruk YAVUZ

Kurann insann hayatnda gerekletirmek istedii en temel amalardr. Bu temel amalar, cahiliye Araplarnn durumlar dikkate alnarak, yani onlarn rnekliinde btn insanlara sunulmutur. Bu amalar onlara anlatlrken de onlarn mesaj vermek iin kullandklar anlatm teknikleri kullanlmtr. Bunlarn en nemlilerinden birisi kssadr. Kssa, sadece Hz. Peygamberi tesliye amacyla kullanlan bir anlatm teknii olmayp; makasdueria olarak da ifade edilen yukarda zikredilen be temel amac ifade etmek zere kullanlan bir anlatm biimidir. Kuranda geen kssalar dikkatle okunduunda, mutlaka bu temel amalardan birini veya birkan vurgulamak zere anlatld anlalacaktr. Bu nedenle biz bu almada ncelikle Kurann temel amalarn, bu amalar muhataba aktarmada kullanlan anlatm tekniklerine deinerek, zellikle kssa anlatm tekniini ele alp bu anlatm tekniinin temel amalar ifade etmedeki roln rneklerle gstermeye alacaz. II. Kurann Temel Amalar Allah, kuatc rahmeti gerei, insanlarn ftrata aykr davranlar ve iine dtkleri itikad/dnsel, ahlaki, sosyal, siyasal kaoslar amalar iin zaman zaman elilerin rnekliinde mesajlar gndermitir. Bu mesajlarn temel amalar, hitap ettii toplumun yaratl gayesine uygun bir yaam srdrmesi konusunda onlarn nn amaktr. Vahiy geleneklerinin son halkas olan Kuran da tarihi bir sre iinde insanlktan bir kesite indirilmi, bu kesitin rnekliinde indii ve daha sonraki dnemlerde yaayan insanlara ftrata uygun bir varolu gerekletirmeleri konusunda rehberlik etmitir; etmektir. Aslnda nsanlar iin olmazsa olamaz gereksinimler olan ve onlarn ftrata uygun varolular iin gerekli olan temel ihtiyalarn salanmas, bata Kuran olmak zere btn ilahi mesajlarn amalarn oluturmaktadr. Peki, Kuran vahyinin amacn oluturan bu insan ihtiyalar nelerdir? Szn ettiimiz bu ihtiyalar zorunlu olandan olmayana, tmelden tikele doru sralamak mmkndr. Birinci adan ele alr ve zorunludan zorunlu olmayana doru sralayacak olursak

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

114

Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol

yle diyebiliriz: Onsuz olmayan, din ve dnya ilerinin kvam kendilerine bal bulanan ihtiyalar ki, bunlara zorunlu (zarur) ihtiyalar denilmektedir. Onsuz olmakla birlikte bir genilik ve kolaylk saladndan dolay ihtiya duyulan, bulunmad zaman da genelde baz skntlara yol aan gereksinimler ki bunlara da ihtiya duyulanlar (haciyyt) denilmektedir. Bir de stn ahlak anlayna uygun davranlarn gereklemesine katk salayan ihtiyalar vardr ki, bunlara iyiletirici unsurlar (tahsiniyyt) denilmektedir. Buna gre Kurann, zarur ihtiyalarn gereklemesini hedefleyen ayetleri, hac ihtiyalarn gerekletirmeyi hedefleyen ayetleri ve tahsiniyytn (iyiletirici unsurlarn) gereklemesini hedefleyen ayetleri bulunmaktadr. Ancak tahsiniyyt ilk iki maksadn hedefledii durumlarla birlikte ortaya kmakta 1 ve onlara ahlaki bir nosyon kazandrmaktadr. Yukarda sz ettiimiz ihtiyalardan birincisine rnek olarak, insann varln srdrmesini yani cann korumasn hedefleyen Kurann ksas hkmn verebiliriz. kincisine rnek olarak, al verite, temelde al veri aktinin gereklemesine uygun olamayan para pein mal veresiye eklinde gerekleen beyi selemi2 verebiliriz. ncsne de sava esnasnda kadnlarn ocuklarn ve rahiplerin ldrlmemesini rnek olarak verebiliriz. 3 Kurann temel amalarn ikinci adan ele alp tmelden tikele hatta tekile doru sralayacak olursak yle sylemek mmkndr: ncelikle yukarda zorunludan zorunlu olmayana doru sraladmz durumlarla ilgili Kurann amalarndan zorunlu olanlar (zaruriyyt) aslnda Kurann amalad en temel insani ihtiyalardr. Onlar olamazsa birey varln srdremez, toplum olumaz ve kaos durumu ortaya kar. Bu balk altnda sralanan
1

atbi, el-Muvafakat, ev. Mehmet Erdoan, z Yaynclk, stanbul 1999, c.II, s.911, Ayrca bk. Muhammed Halid Mesud, slam Hukuk Teorisi, ev. Muharrem Kl, z Yaynlar, stanbul 1997, s.202; Ferhat Koca, Kuran- Kerimdeki Fkh Hkmlerin Evrensellik ve Tarihselliini Tespit Konusunda Bir Deneme, slm Dncesinde Yeni Araylar I, Haz. lyas elebi, Rabet Yaynlar, stanbul 1998, s.119-120. Bk. Mehmet Erdoan, Fkh ve Hukuk Terimleri Szl, Rabet Yaynlar, stanbul 1998, s.42. atbi, II,11.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

115

mer Faruk YAVUZ

haciyyt ve tahsiniyyt ise aslnda zaruriyytn tamamlanmasn ve en gzel ekilde geeklemesini amalamaktadr. Dolaysyla bunlarn da zorunlu olanlarn kapsamna girdiini sylememiz yanl olmaz. Bu erevede Kurann temel amalarn tmelden tikele doru yle sralayabiliriz: Kurann amacn ifade eden en tmel ama, insanlarn ftrata, insan onur ve haysiyetine uygun yaamalarn salamay hedefleyen zorunlu ihtiyalarn (zaruriyytn) gerekletirilmesidir. Bu amac detaylandrdmzda ve alt balklar olan daha tikel amalara ayrdmzda u amalarla karlarz: Toplumda nefsin (cann) korunmas, doru inancn yani dinin korunmas, neslin korunmas, maln korunmas ve akln korunmasdr.4 Bu balklar da ncekine gre tikel olsa bile yine tmel balklardr. Bu amalar gerekletirmek zere Kuranda yer alan pek ok tekil hkmler bulunmaktadr. Cann korunmas ile ilgili olarak Kurandan u rnekleri verebiliriz: Ey iman edenler! ldrlenler hakknda size ksas farz klnd5 , Geim endiesi ile ocuklarnzn canna kymayn. Biz onlarn da sizin de rzknz veririz. Onlar ldrmek gerekten byk bir sutur.6, Hakl sebepler olmadka Allahn muhterem kld cana kymayn. Bir kimse zulmedilerek ldrlrse onun velisine (hakkn almas iin) yetki verdik. Ancak, bu veli ksasta ileri gitmesin7, De ki: Rabbinizin size neleri haram kldn syleyeyim: Ona hibir eyi ortak komayn, anababaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla ocuklarnz ldrmeyin- sizin de onlarn da rzkn biz veririz-; ktlklerin ana da gizlisine de yaklamayn ve Allahn yasaklad cana haksz yere kymayn. te bunlar Allahn size emrettikleridir. Umulur ki, dnp anlarsnz.8 Bu ayetlerdeki her bir hkm, farkl olgusal tikel durumlarda insann toplum iinde varln srdrmeye ve cann korumaya yneliktir. Kuranda toplum iinde insann dinini/inancn korumaya ynelik de pek ok tikel rnee rastlayabiliriz. Ancak dini koru4 5 6 7

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

116

atbi, II, 9. Bakara, 2/195 sra, 17/31 sra, 17/33 Enam, 6/150; Ayrca bk. Nisa, 4/29, 92-93; Furkan, 25/68; Mmtahine, 60/12.

Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol

may amalayan ayetleri iki grupta deerlendirmek yerinde olur. Bu konuda Kuranda yer alan ayetler ya irki reddederek Allahn sfatlarndan yani doru Allah inancndan, ahret bilincinden, nbvvetten kaderden vs. sz ederek muhatabn salkl bir inanca/dine kavuturmay hedeflemekte ya da farkl inanlara sahip olan insanlarn inancna sayg gstermeyi ve inanlarn terk etmeleri iin zorlanmamalarn emretmektedir. Buna Kurandan rnek vermek gerekirse, tevhid, irk, Allahn sfatlar, nbvvet, ahiret gibi konulardan sz eden btn ayetleri birinci gurup iinde zikredebiliriz. Ancak biz burada sadece tevhidin vurgulanmas konusunda hls suresini ve ahireti vurgulayan bir ayeti rnek vermekle yetineceiz: De ki: O, Allah birdir. O Allah eksiksizdir. Dourmam ve domamtr. Onun hibir dengi yoktur.9 Kendi yaratln unutarak bize misal getirdi ve u rm kemikleri kim diriltecek? dedi. De ki: Onlar ilk defa yaratm olan diriltecek. nk O, her trl yaratmay en iyi bilendir.10 Dini korumay amalayan ikinci gurup ayetler iin de u ayetleri rnek olarak verebiliriz: Dinde zorlama yoktur. Artk dorulukla erilik birbirinden ayrlmtr. O halde kim tautu reddedip Allaha inanrsa, kopmayan salam kulpa yapmtr. Allah iitir ve bilir.11 , Eer Rabbin dileseydi, yeryzndekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen inanmalar iin insanlar zorlayacak msn?12, Rabbinden sana vahyolunana uy. Ondan baka ilah yoktur. Mriklerden yz evir. Allah dileseydi, onlar ortak komazlard. Biz seni onlar zerine bir beki klmadk. Sen onlarn vekili de deilsin. Allahtan bakasna tapanlara (ve putlarna) svmeyin; sonra onlar da bilmeyerek Allaha sverler.13 Kuranda birey ve toplumun maln korumay hedefleyen pek ok ayete rastlamak mmkndr. Bunlardan bazlar unlardr: Erkek hrsz ve kadn hrszn yaptklarna karlk ve Allahtan ibret verici (bir ceza) olmak zere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibi-

9 10 11 12 13

hlas, 112/1-4. Yasin, 36/78-79. Bakara, 2/256. Yunus, 10/99. Enam, 6/106-108. Ayrca bk. Rad, 13/3; Kehf, 18/29; Rum, 30/24.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

117

mer Faruk YAVUZ

dir.14, Mallarnz aranzda haksz sebeplerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken, insanlarn mallarndan bir ksmn haram yollardan yemeniz iin o mallar hkimlere vermeyin.15 Hakszlkla yetimlerin mallarn yiyenler phesiz karnlarna ancak ate tknm olurlar; zaten onlar alevlenmi atee gireceklerdir. Allah size, ocuklarnz hakknda, erkee, kadnn paynn iki misli (miras vermenizi) emreder<16 Namaz tam kln, zekt hakkyla verin, rk edenlerle beraber olun17 Bu tikel rnekler, hrszn elinin kesilmesi suretiyle maln alnmas konusunda caydrc bir ceza vermekte, haksz yere insanlarn ve yetimlerin mallarnn yenilmemesini, kadn ve erkee mirasta paylarnn adil bir ekilde bltrlmesini, zenginlerin zekat vererek toplumdaki fakirleri gzeterek onlarn mallarnn korunmasn emretmektedir. Kuranda yine neslin korunmas ile ilgili ayetler de bulunmaktadr. Zinaya yaklamayn. Zira o, bir hayszlktr ve ok kt bir yoldur.18 Aranzdaki bekrlar, klelerinizden ve cariyelerinizden elverili olanlar evlendirin. Eer bunlar fakir iseler, Allah kendi ltfu ile onlar zenginletirir.19 Bu ve benzeri ayetler toplumda aileyi ve nesli korumakta ve kadn erkek ilikisinin salkl bir ekilde yrmesini amalamaktadr. Toplumda akl saln muhafaza etmek zere de Kuranda eitli ayetler bulunmaktadr. u rnek konunun anlalmas iin yeterli olacaktr: Ey iman edenler! arap, kumar, dikili talar, fal ve ans oklar birer eytan ii pisliktir. Bunlardan uzak durun ki, kurtulua eresiniz.20 Kuranda yer alan her mesaj ya da hkm, geleneimizde "makasdu-eria olarak isimlendirilen yukarda zikrettiimiz be tmel amatan birini gerekletirmek zere indirilmitir. Bir baka ifadeyle, Kuranda Fatiha Seresinden Nss Suresine kadar btn

14 15 16 17 18 19

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

118

20

Maide, 5/38. Bakara, 2/188. Nisa, 4/10-11. Bakara, 2/43. sra, 17/32. Nur, 24/32. Maide, 5/90; Ayrca bk. Bakara, 2/219; Nisa, 4/43; Maide, 5/91.

Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol

surelerde yer alan her bir ayet yukarda tekil rneklerine yer verdiimiz amalardan birini gerekletirmek zere nazil olmutur. Szgelimi Kuranda Allahn eitli zelliklerini yanstan sfatlarndan sz eden pek ok ayet vardr. Bu ayetlerde, Allahn birlii, kudreti, snrsz bilgisi, grmesi, iitmesi vs. gibi niteliklerden bahsedilmektedir. Aslnda bu ierie sahip ayetlerin temel amac, hitap edilen toplumu Allahn eitli zelliklerini/sfatlarn sahte ilahlara transfer ederek gerekletirdikleri irkten uzaklatrarak doru Allah inancn vermektir. Bu da dinin/doru dncenin tesis ve korunmasn amalamaktadr. Yine Kuranda Allahn her eyin yaratcs olduundan, yerlerden gklerden, rzgrlardan, dalardan, yldzlardan l topran su ile diriltilmesinden ksacas tabiattan bahseden pek ok ayet bulunmaktadr. te bunlar da Allahn kudreti, yaratcl, sonsuz bilgisini vurgulamakta ve dolaysyla byle bir gerek lah dururken putlara tapnmann samal gzler nne serilmektedir. Dolaysyla bu tr ayetlerin temel amac da topluma doru Allah inancn tantmak ve yerletirmek olup dinin korunmasn hedeflemektedir. Ayn ekilde l topran diriltilmesi21 rneinde olduu gibi yeniden dirilme yani ahret inanc da tabiattan sz eden ayetlerle delillendirilmekte ve dinin korunmasn hedeflemektedir. yle anlalyor ki, Kurandan hangi ayeti ele alrsak alalm, makasdu-eriay oluturan be tmel amatan birinin gerekletirilmesi gayesiyle indirilmi olduunu syleyebiliriz. Zaten yukarda belirttiimiz zere, haciyyt ve tahsiniyyt niteliindeki ferd ve toplumsal ihtiyalarn giderilmesini amalayan ayetlerin de bu be temel ihtiyacn en iyi ekilde ahlak bir form erevesinde yerine getirilmesini hedeflemektedir. Bylece haciyyt ve tahsiniyyt hedefleyen ayetler de yine be temel amatan biri kapsamna girmektedir. Mesela genelde ibadetlerle ilgili hkmler dinin korunmasna ynelik hkmlerdir. Drt rektlk farz namazlar sefer ihtiyacndan dolay yarya indirilmitir.22 Bu ihtiya durumu ortaya ktnda, namazn en iyi ekilde yerine getirilmesi amacyla

21 22

Bk. Yasin, 36/33. Bk. Nisa , 4/101.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

119

mer Faruk YAVUZ

kolaylk salamak iin namaz yarya indirilmitir. Yine Anneye babaya iyi davranma da Kurann nefsi/can korunma amacn destekleyen ve ona ahlaki bir nosyon kazandran hkmdr. yle ki: Onlara (Anne-babaya) f bile demeyin<23 ayeti, onlar yalandklarnda en iyi ekilde ihtiyalarn karlayn ve yaatn; bunu yaparken de onlarn gnllerini kracak en ufak bir ey bile sylemeyin anlamna gelmektedir. Bu da anne babann varlklarn srdrmenin, yani canlarn korumann yordamn bize retmekte ve bu temel ilkenin gereklemesinde gzel bir slup reterek ahlaki bir nosyon vermektedir. Buraya kadar, Kurann muhataplarnn hayatnda gerekletirmeyi hedefledii temel amalar aklamaya altk. Grld ki, Kurann asl maksad, bu be amacn insanlarn hayatnda gereklemesi ve ftrata uygun bir varolu sergilenmesidir. Ancak Allah bu amalarn gerekletirmek zere gnderdii mesajlarn sadece emir kipleri kullanarak yaln bir dille anlatmamtr. Muhatabn olgusal, tarihsel, kltrel ve iletiim durumunu dikkate alarak, gnderdii mesajlarn daha etkili ve ksa srede amalarna ulaabilmesi iin onlarn bildii, aina olduu ve etkilendii eitli anlatm tekniklerini de kullanmtr. Mteabih anlatm, seci, kssa, mesel, tekrarlar, yeminler bu anlatm tekniklerinden bazlardr. Biz bu anlatm tekniklerinden kssay ele alarak yukarda sz ettiimiz Kurann temel amalarnn ifade edilmesindeki roln aklamaya gayret edeceiz. III. Bir Anlatm Teknii Olarak Kssa Bilindii zere Kurann byk bir blm kssalardan olumaktadr. Yani, hemen hemen Kurann te ikisinde kssa anlatm teknii kullanlarak muhataba mesaj verilmitir. Bu durum, Kurann anlalmasnda ve amalarnn kavranmasnda bu anlatm tekniinin ne lde nemli olduunu ifade etmektedir. Kurann indii Cahiliye dnemine gz atacak olursak, o dnemde Arap halk edebiyatnn byk bir blmn, ou komu milletlerin mitolojilerinden alnan yldz hikyeleri, cin ve dev

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

120

23

sra, 17/23.

Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol

masallar, ataszleri hikyeleri veya hayvan masallar oluturmaktadr. Ancak asl Arap hikyeciliinin zelliklerini tayan nispeten gereki hikyeler Eyym'l-Arab olarak isimlendirilen hikaye trnde bulunmaktadr. ounluu Chiliye dnemine ait olup bazlar slm dneme kadar gelen ve kabileler arasnda cereyan eden olaylar iine alan Eyy-m'l-Arab VIII. yzyldan itibaren yazya geirilmitir. Baz arkiyatlar Araplar'n hikye trne ilgisiz kaldklarn ve Yunanca'dan sadece felsefe, tp, matematik kitaplarn evirdiklerini iddia etmilerse de Bedzzaman elHemedn, Araplar'n Hz. Sleyman ve Bel-ks efsanesini, cin masallarn, Hint, Roma ve Yunan hikyelerini bildiklerini ispat etmitir. Ayrca Mu'allekt- Sebb'ada bulunan ak ve kahramanlk hikyeleri, hayvan masallar ile Kusay b. Ki-lb'n maceralar da hikye zellii tamaktadr. te yandan bazlar Chiliye devrine ait olan ve daha sonra yazya geirilen "Sret Antere, Sret'z-Zr Salim, Kssat Bekir ve Talib, Kssat'l-Burk, Kissat Ben Hill, Kssat Zennbiyye, Zt'l-Himme, Sret Seyf b. Zyezen, Sret's-Sultn ez-Zhir Baybars" gibi hikyeler,24 Kurann indii dnemde yaygn hikyeler arasndadr. Bu anlatm tr, deiik dnemlerde az ok farkllk gsteren kssa, hikye, ndire, uhdse, hurafe-hurft, stre-estr, mesel-emsal, semer-es-mr, haber ahbr vb. adlar altnda muhtelif ekillerde eskilere kadar uzanmaktadr.25 Cahiliye Araplarnn yukarda saydmz muhtelif isimlerle anlan ve az ok farkllk arz eden fakat son tahlilde hikaye bal altna konulabilecek bu anlatm trlerini iletiimlerinde yaygn olarak kullandklar anlalmaktadr. Kuran, muhatabnn edebi, olgusal durumlarn dikkate alarak nazil olan bir kitaptr. Bu sebeple mesajlarn verirken muhatabnn yaygn olarak kulland ve etkilendii baz iletiim teknikleri zerine kendi damgasn da vurarak mesajn en uygun ve etkili bir ekilde muhatabna ulatrmak iin kullanmtr. te kssa, genel olarak bir anlatm teknii olarak Cahiliye Araplarnn kullandklar olmu veya olmas mmkn olaylar yazl veya szl
24 25

Hseyin Yazc, Hikaye, DA.,stanbul, 1998,c. XVII, s.480. Yazc, XVII, 480; Ayrca bk. dris engl, Kur'an Kssalar zerine, Ik Yay., zmir 1994, s. 63-67.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

121

mer Faruk YAVUZ

olarak anlatma26 ya da yaln bir olayn evresinde kiilerin ilikilerini anlatma esasna dayanan edeb tr27 olarak tanmlanan hikaye etrafnda deerlendirilebilecek bir anlatm teknii olarak karmza kmaktadr. Ancak Kuran kssalar, kayna asndan ve Kurann genel semantik yaps asndan nazil olduu gnlerde kullanlan hikye anlatm tekniinden ayrlan bir yn olduunu belirtmemiz gerekir. nk bu tekniin Kuran tarafndan kullanlmasyla bu tekniin din dili iinde ekillenmesi ve dini bir amala serdedilmesi Kurana has bir kssa teknii ortaya kmasna neden olmutur. yleyse Kurana ait bu kssa anlatm tarz nedir? Kssa bir eyin izini srerek onu adm adm takip etmek, birine bir haber veya sz bildirmek ve nakletmek, kesmek gibi anlamlar ihtiva eden "k-s-s" kknden tretilmi bir szcktr 28. Bu szcn Kur'an dili iinde kapsad kavramsal anlam ise en geni anlamyla, Kur'an'da baz peygamberler, fertler ve milletler hakkndaki olaylar edeb bir tarzda sunan din ve ahlk amalar ieren birimlerdir29. Bu birimlerdeki olaylar insann tarih iindeki eylemlerini, tavrlarn ve kutsaln insan asndan olumlu ya da olumsuz bir ekilde tezahrlerini (tarihe mdahalelerini) kapsa-

26 27 28

29

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

122

Mehmet Doan, Byk Trke Szlk, z Yaynclk, stanbul 1996, s.492. Yazc, XVII, 479. Ebul-Kasm Hseyn b. Muhammed -er-Rabul-sfehn, Mfredtu ElfazilKuran, thk. Safvan Adnan Davud, Darul-Kalem-ed-Daru-amiyye, Beyrut 1997, s. 671-672; bn Faris, III, 728; Muhammed Murtaza el-Hseyn ez-Zebd, Tacl-Arus min Cevahiril-Kamus, thk. brahim et-Terz, Daru hyait-TurasilArab, Beyrut 1980, c. XVIII, s.98-101; Bk. bn Manzr, Lisanl-Arab, nr., Emn Muhammed Abdulvehhab Muhammed es-Sadk el-Ubeyd, Daru hyaitTurasil-Arab, Beyrut 1996, c. XI, s.190; Fruzbd, Tertibul-Kamusil-Muhit ala Tarikatil-Misbhil-Mnr ve Esasil-Belaa, haz. Et-Tahir Ahmed er-Raz, DarulMarife, Beyrut 1979, c.III, s. 632; Ebul-Kasm Mahmud b. mer ez-Zemaher, Esasul-Belaa, Dru Beyrut, Beyrut 1992, s.510; Ebul-Bek, Eyyb b. Musa elHuseyn, el-Klliyyt, nr. Adnan Derv Muhammed el-Msr, MessesetrRisle, Beyrut 1993, s.734; Edward William Lane, Arabic-English Lexicon, c.VII, s. 2526-2527. Bk. Bekri eyh Emin, et-Tabiru-Fenni fil-Kuranil-Kerim, Darul-lm lilMelayin, Beyrut 1994, s.226; Cerraholu, Tefsir Usul, s. 171, 172; et-Tehm Nekra, Saykolocya el-Kssa fil'l-Kur'an, e-eriketu't-Tnusiyye li't-Tevz, Tunus ts., s.86; Muhammed Ahmed Halefullah, el-Fennu'l-Ksas fi'l-Kur'an'il-Kerm, Mektebetu Enscilu el-Msriyye, Kahire 1973, s.119; engl, 46.

Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol

maktadr. Eer Kuranda kssa formunda anlatlan olaylarn tarihi gereklii konusunda srar etmeyip bu durumun Kurana bir halel getirmediini dnrsek, Kuran kssalarn tarihi, temsili kssalar olarak ayrmamz mmkndr: Tarih kssalar, genellikle Nuh, Musa, Davud gibi peygamberler ve Firavun gibi tarih ahsiyetlerle ilgili olaylar ya da byle kabul edilen unsurlar ieren birimlere denilmektedir30. Temsil kssalar ise tarihte bizzat meydana gelmemi olsa bile verilen insan rnekleri, tipleri itibariyle gereklemesi mmkn, konusu itibariyle doru olan kssalara denilmektedir31. Genellikle geree tekabl ettii dnld iin tarihi kssalar konusunda ilim adamlar arasnda pek fazla bir ihtilaf olduunu syleyemeyiz. Ancak temsili kssa, olayn gerekliini darda brakt iin ciddi bir tartma yaratmtr.32 Bir de zellikle Halefullahn szn ettii mesaj vermek iin Kurann kullandn iddia ettii ustur (mitolojik) kssa tr var ki, bu daha ciddi bir ihtilafa neden olmutur. yle anlalyor ki, Halefullah, bu kssa trn ispatlamak iin bizzat Kuran ayetlerini neredeyse arptmaya varan lde zorlamtr.33 Bu sebeple bu konuda mitoloji ile Kuran kssa teknii arasnda ksa bir mukayese yaparak iki ayr anlatm teknii olan kssa ile mitoloji arasndaki farkllk hususunda aklk getirmeye alacaz: Dolayl bir anlatm tarz ve sembolik bir anlamsal muhtevaya sahip olma noktasnda mitlerle kesitii noktalar olsa bile Kur'an kssalarn mitlerle kartrmamak gerekir. nk Eliade'nin tanmlamasna gre mit, kutsal bir yky eski zamanda "balangtaki" masallara zg zamanda olup bitmi bir olay, doast varlklarn baarlar sayesinde kozmosun (btn gereklik) ya da onun sadece bir parasnn (bir ada, bir bitki tr, bir insan davran vs.) bir gerekliin nasl yaama getiini anlatr. Yani mit, her zaman bir "yaratl"n yksdr. Bir eyin nasl yaratld, nasl var olmaya baladn anlatr. Mitlerdeki kiiler balangta o

30 31 32 33

Halefullah, 119,120; Nekra, 156-245. Nakre, 156, 245; Halefullah, 120,153; engl, 72. Bk. Nakre , 245-256; engl, 108-136. Bk. Halefullah, 71-183.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

123

mer Faruk YAVUZ

esiz zamanda yaptklar eylerle tannan doast varlklardr34. Mitler tarihsel bir zemine istinat eden kurgular olmayp tamamyla hayale dayal, birey ya da kolektif uur tarafndan yaplanm tasarmlardr35. Yukardaki mit tarifi dikkate alnarak Kur'an kssalaryla mitler arasnda bir mukayese yapldnda aralarndaki baz temel ayrlklar gze arpmaktadr. Zaman asndan kssalar genellikle tarih iinde gereklemi olaylar aktarrken, mitler kendisine zg snrlar belirsiz tarih d bir zaman iindeki olaylar aktarmaktadr. Mitler yaratl yklerini aktarrken, kssalar genellikle insann dzenli bir lem iindeki eitli tavr, davran ve eylemlerini ieren ykleri aktarmaktadr. Mitlerdeki kiiler genellikle Tanrsal zelliklere sahip doast varlklar iken, kssalardaki kiiler genellikle insanlardan, nadiren de melek, blis, cin vs gibi doast olarak nitelenebilecek varlklardan olumaktadr. Mitlerdeki olaylar genellikle olaanst olaylar iken kssalardaki olaylar genellikle insann tabi hayat seyrinde gerekleen olaylardr. Kssalardaki olaanst olaylar ise mucize veya azap eklinde tabi varlklarda kutsaln bir tezahr olarak gereklemektedir. Kssalarla mitler arasndaki dier bir nemli farkllk da mitlerin birey ya da kolektif uura dayanmas, kssalarn ise genellikle tarih vakalar olma zellii tamasdr. Bir baka ifadeyle, mitler birey ya da kolektif uurun rettii hayal olay ve kahramanlar iermesi, kssalarn ise tarihi bir vaka olup olmamas tartlmakla birlikte genel olarak tarihi bir vaka zelliine sahip olmasdr36. Btn bunlar dikkate alndnda kssalarn insanlk tarihi iinde, insann etrafn saran gereklikler iinde yer bulduunu, mitlerin ise tarih dnda masal
34

35

36

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

124

Mircea Eliade, Mitlerin zellikleri, ev. Sema Rfat, Simavi Yay., stanbul 1993, s.13. Ayrca bk; Marasusa Dhavamony, Phenomenology of Religion, Gregorian University Press, Rome 1973, s.143-144. Bk. Sadk Kl, "Tarih Felsefesi Asndan Kssalar", 1. Kur'an Sempozyumu, Bilgi Vakf Yay., Ankara 1994, s. 88. Kssalarn gereklii hakkndaki tartmalar iin bk. Halefullah, s. 116 vd.; Nekra, 159 vd.; Abdulkerm el-Hatb, el-Kasasu'l-Kur'n fi Mantukih ve Mefhumih, Daru'l-Ma'rife, Beyrut, ts., s.320-347; Kl "Tarih Felsefesi Asndan Kssalar", s. 88-92; engl, 108-136; Hikmet Zeyveli, "Kur'an Dilinin zellikleri ve zel Olarak Kssa ve Mucizeler", 2. Kur'an Sempozyumu, Bilgi Vakf Yay., Ankara 1996, s.97-106.

Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol

ya da rya zaman diyebileceimiz sre zellii tayan bir kesitte cereyan ettiini yani tarih d olaylarn tarihi gereklikleri ifade etmek zere kurgulandklarn syleyebiliriz. te bu sebeple kssalarn insanlk iin bir model zellii tad belirtilirken mitlerin insann uygulayp gerekletirebilecei tarihsel hibir model sunmadna dikkat ekilmitir37. Burada zellikle vurgulamak istediimiz husus, Kur'an kssalarnn mitlerin aksine insann yaad tarihi gerekliklere uygulanabilecek model olma zelliine sahip olmasdr. Ancak bu farkllklara ramen hem mitler hem de kssalar dolayl olarak baz gerekliklere iaret etmektedirler. Bir baka ifadeyle, her ikisinin de baz gereklikleri sembolize etmek zere anlatldklar sylenebilir. IV. Kurann Temel Amalarnn fade Edilmesinde Kssann Rol Bundan nce kssann bir anlatm teknii olma zelliinden sz ettik. Bizim bu alma ile asl maksadmz, bir anlatm teknii olan kssann, yukarda szn ettiimiz Kurann zellikle be tmel amacnn ifade edilmesi ve vurgulanmasndaki roln ortaya koymaktr. Kssalarn Kuranda varlnn sebebi ya da Kuran kssalarnn temel amalar dolaysyla kssalarn rol aklanmaya alldnda genellikle u hususlara temas edilmektedir: Hz. Peygamberi ve mminleri tesilli etmek, Hz. Peygamberin nbvvetini ispatlamak, muhataplar dndrmek ve ibret almalarn salamak, insanlk tarihi boyunca gnderilen peygamberlerin ayn davay tebli ettiklerini, yani slamn evrenselliini ortaya koymak, ilahi dinlerin esasta bir olduunu ve ayn kaynaktan geldiini gstermek gibi hususlar.38 Elbette bu hususlar kssalarn temel gayesi kapsamna girebilir. Ancak kssa, mesaj tama ilevi gren bir anlatm teknii olduuna gre, bunlarla snrlamak ya da bu sylenenlerin temel amalar olduunu iddia etmek pek doru olmaz. Bunlardan ou olsa olsa ikincil yan amalar olabilir. Szgelimi,

37 38

Bk. Kl, "Tarih Felsefesi Asndan Kssalar", s. 88. Bk. Muhsin Demirci, Tefsir Usul ve Tarihi, M.. lahiyat Vakf Yaynlar, stanbul 1998, s.182-184; ehmus Demir, Mitoloji Kuran Kssalar ve Tarihi Gereklik, Beyan Yaynlar, stanbul 2003, s. 142-150.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

125

mer Faruk YAVUZ

Hz. Peygamberi ve mminleri tesilli etmenin kssalarn temel amac oluunu sylemek doru olamaz. nk temel ama, ancak peygamberin nbvvtine iman etmeye ikna olabilir. Kurann da vurgulad39 kssalarn telsiye ilevi ise ncekine gre ancak nbvvete iman etme gayesini destekleyen ikinci dereceden psikolojik bir unsur olarak ele alnabilir. Yine muhataplar dndrmek ve ibret almalarn salamak, slamn evrenselliini ortaya koymak, ilahi dinlerin esasta bir olduunu ve ayn kaynaktan geldiini gstermek gibi amalar da kssalarn temel ama ve ilevi olarak kabul etmek doru olmaz. nk bunlar ikinci dereceden karmlardr. Kssalarn temel amac, Kurann temel amalarn en iyi ekilde muhataba iletmektir. Bu da kssalarn Kurann be temel amacn muhataba en iyi ve etkili bir ekilde ulatrmak zere Kuranda yer ald anlamna gelmektedir. Bir baka ifadeyle kssa, Kuranda kullanlan bir anlatm tekniidir ve bu tekniin ilevi de Kurann temel amalarn iletmeyi hedefleyen mesajlar muhataba aktarmaktr. Bu temel amalar da toplumda can, dini/inanc, nesli, akl ve mal korumaktr. Dolaysyla bir anlatm teknii olarak kssann bu be tmel amac muhataba iletmek balca ilevi ve gayesidir. Kssada yer alan dier vurgular ya da satr aras anlamlar, bu be tmel gayenin ahlaki bir nosyon iinde gereklemesini salamaktadr. Yani bu sonuncular esasta zorunlu be tmel amacn en uygun bir ekilde gereklemesi gayesine matuf olarak kssalarda yer almaktadr. Yoksa bunlar bal bana kssann temel amalar olduu iin deil. Bu durum, ayn ekilde, Kurann ana gayelerini muhataba iletmek zere kulland dier anlatm teknikleri iin de geerlidir. Burada u hususu da vurgulamak gerekir ki, sadece szn ettiimiz be tmel ilkeye yaptmz vurgudan dolay Kurann insann ahlaki ve psikolojik ynn ihmal eden bir kitap olduu eklinde alglanmasna yol aabilir. Yine kssalarn da sadece be tmel ilkeyi ifade etmeyi hedefledii sylemekle onlarn ahlaki ve psikolojik unsurlar ihmal ettii izlenimi dourabilir. Tabi ki biz

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

126

39

Hud, 11/120.

Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol

burada be tmel ilkeyi n plana karrken Kurann ahlakl ve psikolojik adan ftrata uygun bir toplum oluturma amac olamadn sylemeye almyoruz. Elbette ki Ahlak Kurann temel amalarndan biridir. Ancak bu be tmel ilkenin dnda ahlak tek bana kaim bir unsur deildir ve ancak onlarla birlikte varlk kazanan bir keyfiyettir. te bu sebeple biz, genelde Kurann zelde de Kssalarn temel amalarn bireyde ve toplumda bu be tmel ilkeyi gerekletirmek olduunu vurguladk. Kuran kssalarn temel amalardan sadece biriyle snrlamamak da doru olamaz. Zira Kurann genel olarak slubuna gz atldnda anlalmaktadr ki, Kuranda yer alan her bir pasaj Kurann tmel amalarndan bir, iki, veya drt amaca birden gnderme yapabilmektedir. Szgelimi, arlkl olarak toplumda mal koruma amacyla indirilen miras blm ile ilgili ayetlerin arasnda ya da sonunda dini korumaya ynelik, doru Allah inancn vurgulayan bir veya daha fazla sfat zikredilmektedir. 40 Yani ayn pasajda hem mal hem de dini korumaya ynelik mesajlar bulunmaktadr. Bu slubun bir yansmasn Kurann uygulad kssa tekniinde grmek mmkndr. nk bir kssa her ne kadar arlkl olarak Kurann temel amalarndan birini vurgulamak zere anlatlm olsa bile, ayn kssada dier temel amalardan bir veya bir kan vurgulayan mesajlar da yer alabilmektedir. Kurann kssa tekniini kullanm tarz da kullanm amalarna paralellik arz etmektedir. yle ki, bir peygamber, bir topluluk ya da baka birisiyle ilgili kssa anlatlrken ilgili kssa Yusuf kssas mstesna batan sona anlatlmamaktadr. Genellikle kssalarn mesaja uygun blm zikredilmektedir. nk kssalar temel amalardan birini ya da bir kan vurgulamak iin kullanlmaktadr. Bu temel amalar da kssann indii muhatabn durumu, artlar ve ihtiyac erevesinde belirlenmekte ve kssalarn ilgili blmleri muhataba hedeflenen temel ama erevesinde belirlenerek anlatlmaktadr. Bu tarz kssa tekniinde Kurana ait zel bir sluptur.41 Bu tarzn Kurann ini ekliyle de yakndan ilgisi var40 41

Bk. Nisa, 4/7-14. Bk. eyh Emin, 229.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

127

mer Faruk YAVUZ

dr. Bilindii gibi Kuran kurgulanm yazl bir metin olarak inmi bir kitap deildir. Kuran muhatabn tarihsel artlarn, olgusal durumlarn dikkate alarak tedrici olarak onlarla diyalektik bir iliki erevesinde metinlemi szl metin zellii tayan bir kitaptr.42 te bu durum kssalarn btnn deil de muhatapta gereklemesi istenen amac tayan blmnn anlatlmasn gerektirmitir. Yine bu durum, zmnen kssalarn kendilerine anlatld Cahiliye Araplarnn anlatlan kssalara aina olduklarn da ifade etmektedir. Kuran kssalarn, Kurann be temel amacnn ifade etme hususunda, birincisi genel, ikincisi de zel olmak zere iki adan deerlendirebiliriz. Genel olarak deerlendirecek olursak diyebiliriz ki, hemen her kssa, Allahn grme, iitme, ilim, kudret vs. sfatlarna, tevhid ilkesine, irk komamaya, kssada zikri geen peygamberin nbvvetinin doruluuna, bazlarnda da ahiret inancna vurgu yaplarak hitap edilen birey ve toplumlara doru inanc yerletirmeyi yani dini muhafaza etmeyi hedeflemektedir. rnek olarak, Nuh, brahim, Musa gibi peygamberler hakkndaki Kuran kssalarna gz atldnda bu durum hemen fark edilebilmektedir. Bu genel izlenimden hareketle, hemen her kssann dinin korunmas temel amacna matuf olarak anlatldn syleyebiliriz. Bununla birlikte pek ok kssada dininin korunmas amacn hedefleyen itikatla ilgili amacn yan sra cann, maln, neslin ve akln korunmas gibi temel amalara vurgu yapan mesajlara rastlanabilmektedir. Yine bunlarn yan sra kssalarda bu amalar gerekletirmede yardmc olacak ahlaki ve psikolojik unsurlar ieren mesajlarla da karlalabilmektedir. Adalet, doruluk, eytann ivalar, hrs, mala dknlk vs. kssalarda bu erevede yer almaktadr. Kurann temel amalarn ifade etmede kssalarn roln zel olarak ele alrsak, sz konusu amalardan her birine vurgu
42

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

128

Geni bilgi iin bk. mer zsoy, "Kur'an Hitabnn Tarihsellii ve Tarihsel Hitabn zgn Anlam Sorunu", Kur'an ve Tarihsellik Yazlar, Kitbiyt, Ankara 2004, s.57; mer Faruk Yavuz, Varlk ve Yorum Asndan Kuran Tasavvuru, Karadeniz Yaynlar, Rize 2007, s.105- 115; Doan Gnay, Metin Bilgisi, Multilingual, stanbul 2001, s.27-28,31.

Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol

yapan kssa rneklerine temas etmemiz gerekir. Bylece kssalarda bu amalarn nasl ifade edildiini bir rnek eliinde daha iyi anlamak mmkn olacaktr. Yukarda da ifade ettiimiz zere, hemen her kssada dinin korunmas amacn hedefleyen mesajlar bulunmaktadr. Kuranda kssa teknii zellikle muhatab inan konusunda ikna etme sz konusu olduunda kullanlm ve bu sebeple de dinin muhatabn zihnine yerletirilerek korunmas amacyla anlatlmtr. zelikle Mekke mriklerinin Hz Peygamberin nbvvetine iddetle kar ktklarnda, Allahn ortaklar olduu iddiasnda srar ettiklerinde, ahreti iddetle reddettiklerinde kssalar anlatlarak muhatabn salkl bir inan sahibi olmas iin mesajlar verilmitir. Bu noktada inanla ilgili mesajlar ieren kssalara birer rnek vermemiz uygun olacaktr. Peygamberin nbvvetine inanlmas gerektiini vurgulayan pek ok kssa bulunmaktadr. Bunlardan sadece ikisini rnek gstermemiz yeterlidir. Eshabul-Karye ve Nuh kssasn bu konuda rnek olarak verebiliriz: Onlara, elilerimizi gnderdiimiz o ehir halkn rnek ver. Biz onlara iki eli gnderdik, ikisini de yalanladlar; bunun zerine (onlar) nc biri ile destekledik; ve bu eliler: haberiniz olsun biz sizlere gnderilmi elileriz dediler...43 (Ve bir zaman sonra Nuh) Ey Rabbim!dedi, ben halkma gece gndz arda bulunuyorum, ama bu arm onlar yalnzca (Senden) daha da uzaklatrd. Ve dorusu, onlara balaycln gsterecein midiyle ne zaman arda bulunduysam parmaklarn kulaklarna tkadlar, giysilerine brndler, daha fazla inada kapldlar ve kibirlendike kibirlendiler. Dorusu, ben onlar ak ak ardm; onlara aktan teblide bulundum; (ayrca) onlarla gizlice, zel olarak da konutum; ve dedim ki: Rabbinizden gnahlarnzn balanmasn dileyin, nk O, kukusuz balaycdr...44 Kuran muhataplarna bu ve benzeri kssalar anlatarak Hz. Peygambere inanmalar gerektiini ve inkrn kendilerine bir hayr getirmeyecei mesajn vermektedir.
43 44

Yasin, 36/13-14. Nuh, 71/5-10.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

129

mer Faruk YAVUZ

Allahn ei benzeri ve orta olmad, ondan baka gerek ilahn bulunmad, ondan bakasna ibadet edilmemesi gerektii hususunda da rnek olarak yine Nuh kssasn verebiliriz: Size ne oluyor ki, Allah'a bykl yaktramyorsunuz? Oysa sizi trl merhalelerden geirerek O yaratmtr. Grmediniz mi, Allah yedi g birbiriyle ahenkli olarak nasl yaratm? Onlarn iinde ay bir nur klm, gnei de bir era yapmtr. Allah, sizi de yerden ot (bitirir) gibi bitirmitir. Sonra sizi yine oraya dndrecek ve sizi yeniden karacaktr. Allah, onda geni yollar edinip dolaabilesiniz diye, yeryzn sizin iin bir sergi yapmtr. Nuh, Rabbim! dedi, dorusu bunlar bana kar geldiler de, mal ve ocuu kendi ziyann artrmaktan baka yaramayan kimseye uydular. Bunlar da, byk hileler, byk desiseler kurdular! Ve dediler ki: Sakn ilhlarnz brakmayn; hele Vedd'den. Suv'dan Yes'tan, Ye'k'tan ve Nesr' den asla vazgemeyin! rn artr!"45 Yine kssalarda dini koruma temel ilkesine giren ve muhatab ahiret inancna ikna etmeyi hedefleyen bir rnekle de brahim kssasnda karlayoruz. Bu kssada Mriklerin de sayg gsterdii Hz. brahimin yaad bir din tecrbe zerinden yeniden dirilmenin mmkn olduu ve bu konuda hibir kuku duyulmamas gerektii vurgulanyor: brahim Rabbine, "Ey Rabbim! lleri nasl dirilttiini bana gster" demiti. Rabbi ona "Yoksa inanmadn m?" dedi. brahim "Hayr! nandm, fakat kalbimin mutmain olmas iin" dedi. Bunun zerine Allah "yleyse drt tane ku yakala; onlar yanna al; sonra her dan bana onlardan bir para koy. Sonrada onlar kendine ar; koarak sana gelirler. Bil ki Allah Azz'dir, Hakm'dir" buyurdu.46 Yukardaki rnekler dnda Kuranda doru inancn/dinin fert ve topluma kazandrlmas ve korunmasn hedefleyen daha pek ok mesajlar bulunmaktadr. Ancak bu kadar merammz ifade emek iin yeterli grnyor. Bylece onlar gerekten biroklarn saptrdlar. Sen de bu zlimlerin ancak aknlkla-

45

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

130

46

Nuh, 71/13-24. Bakara, 2/260.

Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol

Kuranda kssa teknii kullanlarak toplumda nefsin/cann korunmasn amalayan mesajlar da verilmitir. rnek olarak Habil ve Kabil kssasnda insann cannn ne kadar deerli olduu ve ona kymann ne korkun bir gnah olduunu ifade eden mesajlarla karlayoruz: Onlara, dem'in iki olunun haberini gerek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmilerdi de birisinden kabul dierinden ise kabul edilmemiti. Kurban kabul edilmeyen: "Andolsun seni ldreceim" dedi. Dieri de, "Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder" dedi. Andolsun ki sen, ldrmek iin bana elini uzatsan bile ben sana, ldrmek iin el uzatacak deilim. Ben, lemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarm. Ben istiyorum ki, sen, hem benim gnahm, hem de kendi gnahn yklenip atee atlacaklardan olasn; zalimlerin cezas ite budur" dedi. Nihayet nefsi onu, kardeini ldrmeye itti de onu ldrd; bu yzden de kaybedenlerden oldu. Derken Allah, kardeinin cesedini nasl gmeceini ona gstermek iin yeri eeleyen bir karga gnderdi. Katil karde" Yazklar olsun bana! u karga kadar da olamadm m ki kardeimin cesedini gmeyim" dedi ve ettiine yananlardan oldu. te bu yzdendir ki srailoullarma yle yazmtk: Kim, bir cana veya yeryznde bozgunculuk karmaya karlk olmakszn bir cana kyarsa btn insanlar ldrm gibi olur. Her kim de bir can kurtarrsa btn insanlar kurtarm gibi olur. Peygamberlerimiz onlara apak deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan ou yine yeryznde ar gitmektedirler.47 Bu kssay anlatan ayetlerin hemen arkasndan gelen . te bu yzdendir ki srailoullarma yle yazmtk: Kim, bir cana veya yeryznde bozgunculuk karmaya karlk olmakszn bir cana kyarsa btn insanlar ldrm gibi olur. Her kim de bir can kurtarrsa btn insanlar kurtarm gibi olur blmn de aka gsterdii zere, bu kssann anlatlmasndaki asl gaye birey ve toplumun can gvenliini salanmaktr. Kuran kssalarnda toplumda mal gvenliini tesis etmeyi amalayan mesajlar da bulunmaktadr. Bu konuda uayb (a.s) ve kavmi ile ilgili kssa rnek olarak gsterilebilir:

47

Maide, 5/27-32.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

131

mer Faruk YAVUZ

Eyke halk da peygamberleri yalanladlar. uayb onlara yle demiti: Saknmaz msnz? Bilin ki, ben size gnderilmi gvenilir bir eliyim. Artk Allah'a kar gelmekten saknn ve bana itaat edin. Buna kar sizden hibir cret istemiyorum. Benim mkafatm ancak Alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir. lp tartmay doru yapn, eksik yapanlardan olmayn. Doru terazi ile tartn. nsanlarn hakk olan eyleri ksmayn. Yeryznde bozgunculuk yaparak karklk karmayn."48 uayb Peygamberle ilgili kssadaki bu mesajlar, aslnda Hz. Peygamberin iinde yaad toplumda aldatma ve hile yoluyla mal gvenliini tehdit eden unsurlar eletirilmekte ve irk inancndan slam inancca giren Mslmanlarn bu tr kt alkanlklara kaplmamalar istenmekte ve bylece bu adan toplumun mal gvenliini tehdit eden unsurlarn ortadan kaldrlmas amalanmaktadr. Yine Kuran kssalarnda toplumda nesil/namus gvenliini hedefleyen mesajlara da rastlanabilmektedir. Bu mesajlarla erkek kadn arasnda meru bir iliki nerilmekte ve gayr-i meru ilikiler eletirilerek meru kadn erkek ilikisi yaanan bir toplumun oluumu amalanmaktadr. Bu konuda Yusuf kssasnda geen olaylarn anlatmyla verilen mesajlar rnek olarak gsterebiliriz: Evinde bulunduu kadn (gnln ona kaptrp) ondan arzulad eyi elde etmek istedi ve kaplar kilitleyerek Haydi gelsene! dedi. O ise, Allaha snrm, nk o (kocan) benim efendimdir, bana iyi bakt. phesiz zalimler kurtulua eremezler dedi. Andolsun kadn ona (gz koyup) istek duymutu. Eer Rabbinin delilini grmemi olsayd Ysuf da ona istek duyacakt. Biz ondan ktl ve fuhu uzaklatrmak iin ite byle yaptk. nk o, ihlsa erdirilmi kullarmzdand...49 Yine Kuranda baz kssalarnda peygamberlerin muhataplarn akletmeye davet etmeleriyle, dolayl olarak akl korumaya ynelik temel amaca atfta bulunduu sylenebilir. nk bu arlar akl saln gerektiren tedbirleri de kapsamaktadr. Akl saln korumayan birey ve toplumdan salkl bir varolu sergilemesi, yani dinini, cann, maln ve neslini korumas beklenemez. Bu hususta Musa kssasnda geen u ayetleri rnek verebiliriz:
48

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

132

49

uara, 26/176-183. Yusuf, 12/24-25.

Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol

Musa dedi ki: O, sizin de Rabbiniz, daha nceki atalarnzn da Rabbidir. Firavun: Size gnderilen bu eliniz mutlaka delidir, dedi. Musa devamla unu syledi: ayet akletseniz O, dounun, batnn ve ikisinin arasnda bulunanlarn Rabbidir.50 Kuran kssalarnda geen bu vb. ayetler, salk bir din anlayna sahip olabilmek iin akletmenin nemini vurgulamaktadr. Bu da dolayl da olsa akl saln tehlikeye atan btn yiyecek iecek vs. konusunda uyarda bulunmaktadr. Yukarda verdiimiz rneklerden de anlalabilecei gibi, Kuranda kullanlan kssa teknii ile hedeflenen ama, makasdu-eria olarak ifade edilen be tmel amacn muhataba etkili bir ekilde ulatrlmasndan baka bir ey deildir. Zira Kurann byk bir blmn kapsayan kssalarn fonksiyonunu sadece Hz. Peygamberi teselli etmek, slamn evrenselliini vurgulamak gibi yan karmlara balamak, kssa tekniinin asl fonksiyonunu yok saymak anlamna gelir. nk kssalarla zelikle temel amalarn muhataba edebi ve etkili bir tarzda aktarlmasnn hedeflenmi olduu anlalyor. Bir baka ekilde syleyecek olursak, Kuranda kssa teknii zellikle model olay ve rnek kiilikler etrafnda hayattan bir kesit ve be tmel ilkenin tikel uygulamalar olarak ilev grmektedir. Bu da kssalarn be tmel amacn muhataba etkili bir tarzda iletilmesi yan sra fert ve toplumlar iin ftrata uygun hayat modelleri oluturduklar anlamna gelmektedir. Bu modellerler ncelikle Kurann hitap ettii cahiliye Araplarnn iinde bulunduu zorunlu ihtiyalar resmetmekte ve bu ihtiyalarn en gzel ekilde nasl giderileceini kssa teknii ile pratik bir ekilde onlara sunmaktadr. Nzl dnemi sonras Mslmanlar iin de kssalar, muhataplar olan cahiliye Araplarnn yukarda sraladmz zarur ihtiyalar dikkate alnarak yeniden bir model oluturmakta ve be tmel amac vurgulamaktadr. V. Sonu Kurann insanlara gnderilmesindeki temel amalar, en genel hatlaryla, insann cann, inancn/dinini, maln, neslini ve akln korumaktr. Bunlar Kurann insann hayatnda gerekletirmek istedii en temel amalardr. Kurann asl maksad, bu be amacn
50

uar, 26/26-28.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

133

mer Faruk YAVUZ

insanlarn hayatnda gerekleerek ftrata uygun bir varolu sergilenmesidir. Ancak Allah bu amalarn gerekletirmek zere gnderdii mesajlarn sadece emir kipleri kullanarak yaln bir dille ifade etmemitir. Muhatabn olgusal, tarihsel, kltrel ve iletiim durumunu dikkate alarak, gnderdii mesajlarn daha etkili ve ksa srede amacna ulaabilmesi iin onlarn bildii, aina olduu ve etkilendii eitli anlatm tekniklerini de kullanmtr. Bunlarn banda kssa anlatm teknii gelmektedir. Kuran, muhatabnn edebi, olgusal durumlarn dikkate alarak nazil olan bir kitaptr. Bu sebeple mesajlarn verirken muhatabnn yaygn olarak kulland ve etkilendii baz iletiim teknikleri zerine kendi damgasn da vurarak kullanmtr. te kssa, bir anlatm teknii olarak Cahiliye Araplarnn kullandklar olmu veya olmas mmkn olaylar yazl veya szl olarak anlatma ya da yaln bir olayn evresinde kiilerin ilikilerini anlatma esasna dayanan edeb tr olarak tanmlanan hikaye etrafnda deerlendirilebilecek bir anlatm tekniidir. Ancak Kuran kssalar, kayna asndan ve Kurann genel semantik yaps asndan nazil olduu gnlerde kullanlan hikaye anlatm tekniinden ayrlan bir yn vardr. nk bu tekniin Kuran tarafndan kullanlmasyla din dili iinde ekillenmesi ve dini bir amala serdedilmesi Kurana has bir kssa teknii ortaya kmasna neden olmutur. Kssann Kur'an dili iinde kapsad kavramsal anlam en geni anlamyla, Kur'an'da baz peygamberler, fertler ve milletler hakkndaki olaylar edeb bir tarzda sunan din ve ahlk amalar ieren birimlerdir. Bu birimlerdeki olaylar insann tarih iindeki eylemlerini, tavrlarn ve kutsaln insan asndan olumlu ya da olumsuz bir ekilde tezahrlerini (tarihe mdahalelerini) kapsamaktadr. Bunlarn genellikle Nuh, Musa, Davud gibi peygamberler ve Firavun gibi tarih ahsiyetlerle ilgili olaylar ya da byle kabul edilen unsurlar ierenlerine tarih kssalar, tarihte bizzat meydana gelmemi olsa bile verilen insan rnekleri, tipleri itibariyle gereklemesi mmkn, konusu itibariyle doru olanlarna da temsil kssalar olarak ikiye ayrlmaktadr. Genellikle geree teka-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

134

Bir Anlatm Teknii Olarak Kssann Rol

bl ettii dnld iin tarihi kssalar konusunda ilim adamlar arasnda pek fazla bir ihtilaf olduunu syleyemeyiz. Ancak temsili kssa, olayn gerekliini darda brakt iin ciddi bir tartma yaratmtr. Bir de zellikle Halefullahn szn ettii mesaj vermek iin Kurann kullandn iddia ettii ustur (mitolojik) kssa tr var ki, bu daha ciddi bir ihtilafa neden olmutur. Halefullah, bu kssa trn ispatlamak iin bizzat Kuran ayetlerini neredeyse arptmaya varan lde zorlamtr. Ancak kssalardaki anlatm teknii ile mitlerinki arasnda ciddi bir farkllk vardr. Kssalar insanlk tarihi iinde, insann etrafn saran gereklikler iinde yer bulmakta, mitler ise tarih dnda masal ya da rya zaman diyebileceimiz sre zellii tayan bir kesitte cereyan etmektedir. Yani mitler, tarih d olaylarn tarihi gerekliklerini ifade etmek zere kurgulanmlardr. Bu sebeple kssalar insanlk iin bir model zellii tamakta, mitler ise insann uygulayp gerekletirebilecei tarihsel hibir model sunmamaktadr. Hz. Peygamberi ve mminleri tesilli etmek, Hz.Peygamberin nbvvetini ispatlamak, muhataplar dndrmek ve ibret almalarn salamak, insanlk tarihi boyunca gnderilen peygamberlerin ayn davay tebli ettiklerini, yani slamn evrenselliini ortaya koymak, ilahi dinlerin esasta bir olduunu ve ayn kaynaktan geldiini gstermek gibi hususlarn kssalarn Kuranda varlnn sebebi ya da Kuran kssalarnn temel amalar olarak gsterilmektedir. Hlbuki kssa, mesaj tama ilevi gren bir anlatm tekniidir ve kssalar bunlarla snrlamak ya da bu sylenenlerin temel amalar olduunu iddia etmek pek doru olmaz. nk bunlar ancak ikinci dereceden yan unsurlardr. Kuranda kullanlan kssa teknii ile hedeflenen ama, makasdu-eria olarak ifade edilen be tmel amacn muhataba etkili bir ekilde ulatrlmasdr. Zira Kurann byk bir blmn kapsayan kssalarn fonksiyonunu sadece Hz. Peygamberi teselli etmek, slamn evrenselliini vurgulamak gibi yan karmlara balamak, kssa tekniinin asl fonksiyonunu arka plana itmektir. nk kssalarla, Kurann temel amalar muhataba edebi ve etkili bir tarzda aktarlmas hedeflenmitir. Bir baka adan

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

135

mer Faruk YAVUZ

Kuranda kssa teknii zellikle model olay ve rnek kiilikler etrafnda hayattan bir kesit ve be tmel ilkenin tikel uygulamalar olarak ilev grmektedir. Bu da kssalarn be tmel amacn muhataba etkili bir tarzda iletilmesi yan sra fert ve toplumlar iin ftrata uygun hayat modelleri oluturduklar anlamna gelmektedir. Bu modellerler ncelikle Kurann hitap ettii cahiliye Araplarnn iinde bulunduu zorunlu ihtiyalar resmetmekte ve bu ihtiyalarn en gzel ekilde nasl giderileceini kssa teknii ile pratik bir ekilde onlara sunmaktadr. Nzul dnemi sonras Mslmanlar iin de kssalar muhataplar olan cahiliye Araplarnn yukarda sraladmz zarur ihtiyalar dikkate alnarak yeniden bir model oluturmakta ve yine Kurann temel gayeleri olan be tmel amacn altn izmektedir.

Role of the Story as a Narrative Technique in Expresign the Basc Purposes of the Qur'an
Citation/: Yavuz, mer Faruk, (2009). Role of the Story as a Narrative Technique in Expresign the Basc Purposes of the Qur'an, Milel ve Nihal, 6 (1), 113-136. Abstract: The main purpose of sending Koran to people, to protect life, religion, property, generation and mental of people. Many narrative techniques are used while these goals are being transferred to the person to contact with the message. One of the most important of these techniques is the story (kssa). This technique is not used to relieve Prophet Muhammed but to express the five main purposes of the Quran that are mentioned above. For this reason, in thise study we will deal with the main purposes of of the Qur'an and the story that is one of the techniques which carry these purposes to the collocutor. In the end we will take up the role of this technique in expressing of basic purposes of Quran with many samples from the Quran. Key Words: Quran, story, .

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

136

slmn Temel nanlar Etrafnda Oluan Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi


Yahut slm lahiyatnn hmal Edilmi nemli Bir Sorunsal (Bir mise-en-question Denemesi)*

Ahmet Yaar OCAK**


Atf/: Ocak, Ahmet Yaar (2009). slmn Temel nanlar Etrafnda Oluan Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi, Milel ve Nihal, 6 (1), 137-163. zet: Bu makalede, biz ncelikle, slam kltr tarihindeki belli bir takm artlarn sevkiyle oluan bir fenomen olan slami mitolojiden sz edeceiz. Sonra slamn temel inanlaryla ilgili metinlerdeki dini mitolojik boyuta dikkat ekmeye alacak ve bu metinler etrafnda bilimsel bir tartma alan amay hedeflemekteyiz. Bu makale Frenke tabiriyle bir mise-en-question denemesidir; dolaysyla bu sorunsaln zm konusunda bir ilk adm olarak kabul edilmeyi mit etmektedir. Bahis konusu bu sorunsal, slm ilahiyat kltrnn pek ok bakmlardan nemli bu boyutu, ksaca adlandrmamz gerekirse, bizim imdilik kaydyla kullandmz bir terimle, slm mitolojisidir. Bu terim bilindii gibi yeni deildir ve uzun zamandan beri zaten kullanlmaktadr. Anahtar Kelimeler: slam mitolojisi, dini mitoloji, mise-en-question, islamic theology, mitolojik kltr.

Terminoloji ve Kavramsal ereve slm mitolojisi terimiyle kastedilen nedir? Veya bu terimden ne anlalmaldr yahut ne anlalmamaldr? Hatta slmda mitoloji olur mu? Bu iki kavram nasl bir araya getirilebilir? sorular her-

**

Makalenin taslak metnini okuyarak zellikle slam mitolojisinin ikonografik boyutu zerindeki deerli fikirleriyle katkda bulunan Sayn Serpil Bacya teekkr ediyorum. Prof. Dr., Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi Tarih Blm.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

Ahmet Yaar OCAK

halde bu yazy okuyacak olanlarn hakl olarak hatrlarna gelecek olan ilk sorulardandr. Hemen belirtelim ki, bu terimin ilk kelimesi olan slmdan kast phe yok ki, Kuran- Kerimde yazl olup, Peygamberin tebli edip hayata geirdii, slmn ana inan, ibadet, ahlak ve muamelat kurallarndan oluan erevesi, ksaca bizatihi slm dini deil, fakat Peygamberin vefat sonucu onun kiisel karizmasnn ortadan kalkmasnn ardndan, eski kavm zihniyetlerin yeniden devreye girmesiyle balayan tarihsel sre iinde oluan slm anlay ve bu anlayn yaratt kltrdr. O halde bu terimle kastettiimiz, slmn yaylmaya balad ilk dnemlerden itibaren, bata Arap yarmadas Araplar olmak zere, slm idaresine dahil olan muhtelif halklarn kltrlerinden deiik yollar ve vesilelerle slm kltrne geen, ama slm renk ve kalplarla yeniden retilerek benimsenen, zmsenen; slm kltr ierisinde yaylp tabir caizse- slmleen, dolaysyla muhtelif slm ilhiyat kaynaklarnda yer bularak halk arasnda inan unsuruna dnen, edebiyat ve sanat rnlerine konu veya ilham kayna olan bir mitolojiler btndr. Baka bir ifadeyle slm mitolojisi dediimiz ey, tarihsel sre ierisinde onun inan esaslarna eklemlenen mitolojik din unsurlar btndr; bu makale erevesinde bu terimden anlalmasn istediimiz ey de ite budur. O halde ikinci kavram, mitoloji ne demektir ve slm ile nasl ve nereden ilikilendiriliyor denilirse, biz burada, mnhasran profesyonel bir mitoloji tarifi yapmak durumunda olmamakla beraber, unu syleyebiliriz: Eski Yunanca (Greke) mithos (=sz) kelimesinden gelen bu kavramn bugne kadar efradn cmi, 1 ayarn mni bir tarifi uzmanlarnca dahi yaplamamtr . n1

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

138

Bu konudaki tartmalar ve deiik tarifler ve grler iin rnein bk. E. A. Gardner, Mythology, Encyclopaedia of Religion and Ethics, ed. J. Hastings, 1914, vol.. VII ; M. Eliade, Aspects du Mythe, Gallimard, Paris 1963 (Trkesi: Mitlerin zellikleri, ev. Sema Rifat, Simavi (Hrriyet) yaynlar, stanbul 1993; zellikle bk. ss. 12-26; inasi Gndz, Mitoloji ile nan Arasnda: Ortadou Dinsel Gelenekleri zerine Yazlar, Ett Yay., Samsun 1998, ss. 25-34; Metin And, Minyatrlerle Osmanl-slm Mitolgyas, YKY., stanbul 2007, ss. 26-33. Bu konu ad geen eserlerin gsterilen sayfalarnda enine boyuna tartlmaktadr,

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

k, mitlerin tarihsel, felsefi, sosyolojik, psikolojik ve tabii ki folklorik ve itikadi olmak zere dikkate alnmas gereken pek ok kompleks boyutu vardr. Bununla beraber biz bu makale erevesinde mitolojiden ksaca kozmik bir durumu, bir tabiat hadisesini, yaratl olgusunu zaman olmayan kutsal bir tarih anlay iinde tabiatst motiflerle i ie gemi bir ekilde bize nakleden bir anlatm kastettiimizi belirtelim. Trkeye daha ok mit, mitos veya mitoloji olarak aktarlan bu Greke kavramn (mythos), bilindii gibi Bat dillerinde mit (myth, mythe) ekline dntn, mitolojinin ise mitleri, yahut mitoslar inceleyen bir bilim dal olduunu bir kere daha hatrlatalm ve bizim bu makale erevesinde kastettiimiz mitolojinin mnhasran slmi dini mitoloji, yahut slmi dini mitler olduunu vurgulayalm. Yani bizim ilgilendiimiz mitoloji, slmn temel inanlaryla ilgili olarak, izdiimiz snrlar dhilinde slm kltr iinde oluan din mitolojidir. Farsadaki efsne ile Arapadaki stre (oulu estr) kelimesi de zaman zaman masal anlamnda kullanlmakla beraber, mit, yahut mitoloji anlamnda da kulla2 nlmaktadr . Bu makalenin balnda yer alan slm mitolojisi kavramn bylece bir lde akla kavuturmaya altktan sonra, imdi asl meseleye gelebiliriz. Yukarda da deinildii zere slmn dini inanlar etrafnda mitolojik bir kltrn mevcudiyeti, yeni farkna varlan bir olgu deildir. Eski Mslman limler, genellikle slm toplumlaryla birlikte yaayan Mslman olmu veya olmam Yahudiler araclyla ithal edilenlere referans vererek, gerekte onlar araclyla girmi olsun olmasn, slm toplumlar arasnda kabul grerek yzyllar boyu yaatlan, nemli slm kaynaklarda bile yer bulabilen mitolojik unsurlara srliyyt de3 milerdir . Onlarn bu terimle kastettikleri de bizim vurgulad-

Aslnda muhtemelen Arapa olmamakla beraber Arapalam bir kelime olan ustrenin oulu estrin, tam olarak mitoloji anlamna karlk gelmediini dnenler de vardr. sriliyyat meselesinin Tefsir kaynaklarna yansmas, merhum Abdullah Aydemir tarafndan u kitabnda vaktiyle ele alnarak etrafl bir ekilde incelenmiti: Tefsirde sriliyyt, Diyanet leri Bakanl Yay., Ankara 1979.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

139

Ahmet Yaar OCAK

mz mitolojik boyuttan baka bir ey deildir. Onlar da daha ok nceleri slm inanlar arasna bir takm mitolojik unsurlarn girdiini fark ederek bunlar topluca, zikredilen terimle adlandrmlar ve hem Mslmanlarn dikkatini ekmiler, hem de reddetmilerdir. Fakat dikkat edilirse bu terim ister istemez sz konusu mitolojik inan unsurlarnn sanki yalnzca Yahudiler araclyla girmi olduu izlenimini uyandrr. Oysa gerekte slm kltrndeki mitolojik unsurlarn giri kanal byle tek deil, bugn Orta Dou denilen blge bata olmak zere, fetihlerle beraber genileyen slm corafyasndaki deiik blgeler, buralardaki halklar ve eski dinler kadar eitlidir. Bu itibarla srliyyt terimini bu geni perspektif iinde anlamak uygun olacaktr. Ne var ki bu terim: a) Tek bir menee atfta bulunduu; b) Dolaysyla tek bir giri kanaln artrd; c) slm kltrne dhil olan mitolojik unsurlarn zellikle bu kltr iinde bir yeniden retilme srecine tabi olduu gereine vurgu yapmad; d) Ayrca, zamanmzda mitolojik aratrmalarn zenginlemesi ve eitlenmesi sebebiyle bu eitlilii artrmad iin kanaatimizce yetersizdir. sriliyyt yerine en azndan imdilik slm mitolojisi teriminin kullanlmas, bu terimin zellikle, 1- Mitolojik unsurlarn slm kltr iine nfuz ederek bu dinin halk arasnda baz inan esaslar haline geldiine, 2- O kltr erevesinde yeni bir hayat sahas bularak yeni grnmlerle ortaya km olduu gereine atfta bulunduu iin kanaatimizce daha kapsaycdr. Bu son noktann ok iyi ayrt edilmesi gerekiyor. Bununla dikkat ekmek istediimiz husus, sz konusu mitolojik unsurlarn, hangi menelerden hangi yollar ve biimlerle nakledilmilerse, slm toplumlar ve kltr ierisinde aynen kalmadklar, bu toplumlar iinde uzun bir srete slm inan unsurlarnn kav-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

140

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

ramlar araclyla yeniden retilmek suretiyle deierek veya dnerek o inanlar aklayc bir fonksiyon icra ettikleri iin yeni grnmler altnda yaamay srdrebildikleri gereidir. Bu gerek ayn zamanda, bu mitolojik unsurlarn neden slm kltr iinde yaama imkn elde ettiklerini de izah eder. Aksi halde, bu unsurlarn yaama imknn bulabilmeleri, sosyolojik olarak imknsz olurdu. Bu konuya aada tekrar dneceiz. slm Mitolojisi Neden nemlidir? Bu satrlarn yazar eitli almalar, mnhasran yirmi yl nce yaymlam olduu, slm inan ve geleneklerinde Hzr ko4 nusuna tahsis ettii bir almas vesilesiyle , slm bilimlerin deiik disiplinlerine ait kaynaklarda rastlad ynla mitolojik malzeme karsnda dnme imknn bulmutu. nk Kuran Kerimde anlatldna gre, Hz. Musaya ksa bir sre yol arkadal yapan ve hakknda yalnzca, kendisine Allah tarafndan ilim verilmi bir kul mealinde, ismi dahi zikredilmeksizin tek bir 5 ibare bulunan bir ahsiyet hakknda , zamanla nasl oluyor da btn slm dnyasnda mlum bir Hzr klt yaratlabiliyor, en st kademeden en alt kademeye kadar Mslman halklarn inanc haline gelebiliyor ve hakknda muazzam bir malzeme yn birikebiliyor? sorusu zihnine taklmt. Bu vesileyle bu imajn nasl teekkl ettii, nasl ve nerelerden alntlanarak slmi kaynaklara dahil edildii ve yzlerce yl bunlarda nasl bu kadar yer bulabildii? sorularn cevaplandrmaya alrken, sonuta bu imaj yaratan malzemenin, slm ilahiyat kltrnn ok zengin mitolojik bir boyutuna iaret ettii ve bunun, zerinde ciddi bir ekilde allmas gereken slm kltr tarihinin nemli bir sorunsaln oluturduu kanaatine ulamt.. te bu makalenin amac, slam kltr tarihi iinde, belli bir takm artlarn sevkiyle oluan geni anlamyla bir slam mitolojisi olgusuna ksaca iaret ettikten sonra, asl, bunun nemli bir paras olan, slmn temel inanlaryla ilgili olarak slm kaynak-

slam-Trk nanlarnda Hzr Yahut Hzr-lyas Klt, Trk Kltrn Aratrma Enstits Yay., Ankara 1985. Bk. Kehf Sresi, yet: 65.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

141

Ahmet Yaar OCAK

larnda mevcut mitolojik malzemenin oluturduu dini mitoloji boyutunu gndeme getirerek zerine dikkat ekmek; hakkndaki dncelerimizi ortaya koymak suretiyle bilimsel bir tartma aarak olgunlatrmaa almaktr. Bu makale -alt balkta da grld zere- Frenke tabiriyle bir mise-en-question denemesidir; dolaysyla bu sorunsaln zm konusunda bir ilk adm olarak kabul edilmeyi mit etmektedir. Bahis konusu bu sorunsal, slm ilahiyat kltrnn pek ok bakmlardan nemli bu boyutu, ksaca adlandrmamz gerekirse, bizim imdilik kaydyla kullandmz bir terimle, slm mitolojisidir. Bu terim bilindii gibi yeni de6 ildir ve uzun zamandan beri zaten kullanlmaktadr . Biz bu terimden ahsen ne anladmz ve ne kastettiimizi yukarda ksaca aklamaa altk. slm kltr iindeki din mitolojik boyut, hi phesiz ki sadece bizim burada ele alacamz ynnden ibaret deildir. Erken slm tarihindeki hilafet mcadeleleri sonucunda ortaya km olup, Hz. Aliyi merkezine alan bir teoloji oluturan iiliin mamiye, smailiye, Nusayriye vb. kollarnda, hatta Snn halk arasnda, muazzam bir din mitolojik kltrn mevcudiyeti de unutulmamaldr. Bu yle bir kltrdr ki, kkn tarihsel bir olgudan alm, bu olgu etrafnda inanlmaz zenginlikte bir mitoloji yaratm, bu mitolojiden de kendi mant iinde gl bir teoloji 7 oluturmutur . Sadece bu bile genel anlamda slm mitolojisi dendii zaman, nasl devasa bir olgudan sz edildiini gstermee tek bana yeterlidir. Bu itibarla eldeki bu makaleyi okurken, burada bahis konusu edilen mitolojinin, yukarda belirttiimiz ereveyle snrl olduunun hatrdan karlmamasnda yarar vardr

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

142

Bu konuda Trkiyede yeni yaymlanm bir kitab da burada zikredelim: Zeki Tez, Mitolojinin Kltrel Tarihi: Dou ve slam Mitolojisi, Doruk Yay., stanbul 2008. Bu konu belki bir on on be yl nce tarafmzdan Hacettepe niversitesi Tarih Blmnde baz lhiyat ve Sanat Tarihisi meslektalardan oluan snrl bir grup erevesinde ele alnm, tartlm ve sonuta uluslar aras bir katlmla gerekletirilen bir kitap olarak somutlamt: Tarihten Teolojiye: slam nanlarnda Hz. Ali, Trk Tarih Kurumu Yay.,, Ankara 2005 (ngilizce versiyonu: From History to Theology: Ali in slamic Beliefs, Trk Tarih Kurumu Yay., Ankara 2005).

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

Ksaca bizim bu ereve ierisinde ele almay hedeflediimiz ana problem, slm kltr iindeki az nce iaret ettiimiz geni anlamda mitolojik unsurlar yahut konular deil, sadece ve sadece Kuran- Kerimde yer alan slmn temel inanlar etrafnda yaratlan kltrle snrl olan, din mahiyetteki mitolojik boyuttur. Aksi halde slm kltrnn btn erevesinde bir mitolojik boyutu burada bahis konusu etmek, sahilsiz bir ummana dalmaktan farksz olacaktr, ki bizim burada byle bir niyetimiz olmadn hemen belirtelim. imdi, asl konumuza younlamadan nce, u iki soruyu sormamz lzm geliyor: 1) Bu konu neden bir sorunsaldr? 2) Bu sorunsaln zm slm ilahiyat kltrne ve aratrmalarna ne katacaktr? slm kaynaklarda, zellikle de modern zamanlar ncesi kaleme alnm, -aada belli kategori ve gruplar altnda zikredilecek olan kaynaklarda, slmn ments iindeki, Melekler, Peygamberler, hiret inanc ve hayat, onunla balantl kavramlar (Kyamet, Kyamet gn, Kymet almetleri, bunlarla ilgili Deccal, Mehd, Dbbetl-Arz hiret ahvali, Maher, Mzan, Hesap, Srat, Cennet, Cehennem ve oralardaki hayat vb..), yani eskatolojik kltr erevesindeki inan temelleriyle ilgili mebzul miktarda mitolojik malzemenin bulunduu, esasnda uzun bir sreden beri bilinmektedir. Hatta kimine gre Selefiyeci, kimine gre Modernist tabir edilen baz slm limlerince, 19. yzyldan beri bu mitolojik unsurlarn sz konusu kaynaklardan temizlenmesi gerektii dile getirilmi, gnmzde de ayn fikri savunanlar olmutur ve olmaktadr. Oysa bizim bu sorunsal gndeme getirmek isteyiimiz, byle tasfiyeci radikal bir tavr sergilemenin tesinde, tamamen bilimsel bir ama tamaktadr. Baka bir deyile bu sorunsal yaratan mitolojik kltrn oluum artlarn ve fonksiyonlarn anlamaya, anlatmaya almaktr. Bizim bu yaklammz belki bazlarnca mlmu lm olarak deerlendirilebilecek, bu zaten bilinmeyen bir ey miydi? denilecektir. Ne var ki, biraz

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

143

Ahmet Yaar OCAK

daha yakndan bakldnda bu iyi bilindii zannedilen eyin aslnda pek de iyi bilinmediinin farkna varlacaktr. nk grebildiimiz kadaryla bugne kadar, bu konunun bir slm kltr tarihi veya slam ilhiyat sorunsal olarak mnhasran ele alnp aratrma konusu yapldna, yazl olarak bilimsel bir yaklamla 8 tartldna ahsen ahit olmu deiliz . Mesel: * slmn temel inanlar etrafnda bir mitolojik kltr birikiminden sz edilip edilemeyecei; * Eer sz edilebilecekse mitolojik kltrden ne anlalmas lazm geldii; * Nelerin mitolojik unsurlar olduu, bunlarn nasl, hangi kriterlere gre tehis ve tespit edilecei; * Kkenlerinin nasl tanmlanp ortaya karlaca; * Bir envanter yaplmasnn lzumu, bu konuda nasl bir yntem uygulanaca; * Mitolojik unsurlarn analizinde hangi yntemlere bavurulabilecei; * Bunlarn slm toplumlarnn itikadi, toplumsal ve kltrel hayatlarnda ne gibi roller oynadklar, nasl bir yer igal ettikleri vb. sorularn cidd bir biimde ele alnp tartldn, cevaplarnn bulunmaya alldn, bu konuda bir metodoloji arayna giriildiini ahsen duymadmz belirtelim. te yukarda sraladmz bu ve benzeri cevaplandrlmam sorular sebebiyle slmn temel inanlar etrafnda oluan bu slm mitolojisi, bizce bir slm ilahiyat kltr sorunsal olarak deerlendirilmelidir. Bu sorunsaln zlmeye allmas ise: * ncelikle verimli bir bilimsel kazan olacaktr. * slmn Ehl-i Snnet dnda kabul edilen baz mezheplerinin inan dnyalarnn ciddi bir biimde analiz edilerek anlalmasna katk salayacaktr..

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

144

slam mitolojisi konusunda internet ortamnda baz yerli ve yabanc sitelerde popler nitelikli yazlar ve tartma ortamlar bulunmaktadr. Bizim kastettiimiz tartmalar bunlar deil, ama ciddi slam ilahiyat ve kltr tarihi tartmalardr.

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

* Bu erevede slm ncesi geleneklerin, inanlarn slmiletirilmesi srecinin ortaya karlmas, slm inancn benimsemi farkl toplumlarn geleneklerini hangi artlarda yaatabildiklerini, bu artlarn kapsayclklarn ve balayc elerini anlamamz salayabilecektir. * slmi kaynaklardaki metinlerin mitolojik unsurlar ve motifler balamnda zmlenmesi, ne zaman, nerede, hangi artlarda yazldklarnn belirlenmesi, metin ve eviri olarak bilimsel yaynlarnn yaplmas slm ncesi mitlerin iselletirilme nedenlerin ve yntemlerinin anlalmasna katk yapacaktr. * Ayrca, slm teolojisi asndan da, kafas ister istemez belli lde bugnn pozitivist (bu kelimeyi burada aklc, gereki anlamnda mspet ynyle kullanyoruz) dnmeye alm Mslman zihinlerin aydnlanmas, tatmin edilmesi suretiyle slmn daha iyi ve daha doru alglanmasna yol aacaktr. * Belki de en nemlisi, Kuran- Kerimin daha iyi anlalmasna katkda bulunarak Mslman toplumlarn pek ok bakmlardan da slm kltrne yeniden bir canllk, retkenlik ve yaratclk kazandrmalarna vesile olabilecek zihinsel bir berraklk oluturabilecektir. * slm kaynaklardaki mitolojik malzemenin sebep olduu bir takm slmilemi ama slmla ilgili olmayan inan unsurlar ortaya kacak, dolaysyla Mslmanlarn inan dnyalar aydnlanacaktr. * Bununla balantl olarak Mslmanlarn, yaadklar dnyay gereki bir bak asyla anlamalarn kolaylatrma konusunda hi phesiz uzun, ama yararl- bir srece girilmi olacaktr. Bugn uras inkr edilemez sosyolojik ve tarihsel bir gerekliktir ki, mitler ve dolaysyla mitolojik metot, genelde dnya kltrlerini, zelde dnya toplumlarn ve inanlarn analiz etmede, anlamada ve anlamlandrmada ihmal edilmeyecek bir vastadr. Dolaysyla mitolojilerin bir anlamda dinler tarihinin de ana malzemelerinden olduu unutulmaldr. Bat dnyasnda Rnesansla balayan hmanizm akm ile antik mitoloji merak ve bu mitoloji-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

145

Ahmet Yaar OCAK

nin metinleri zerindeki almalarla balayan mitoloji aratrmalar gnmze kadar gelmi, ok zengin ve nemli yaynlarn ortaya kmasyla sonulanmtr. Bugn artk dnyann grece ilkel veya gelimi- eitli toplumlarnn mitolojileri zerinde ynla yayn yaplm ve yaplmaya devam edilmektedir. Yaklak olarak 20. yzyln balarndan sonra Batl uzmanlar, antik Msr, ran, Mezopotamya ve zellikle antik Yunan ve Roma mitolojileri alannda akademik ve popler nitelikli muazzam bir literatr oluturduklar gibi, 1950lerden beri de Kuzey, Orta ve Gney Amerikada yaam Aztek, Toltek, nka ve Maya toplumlarnn, Kuzey Amerika Kzlderililerinin ve dier eitli dnya milletlerinin, hatta kk etnik gruplarn mitolojileriyle ilgili pek ok yayn ortaya kmtr. nl dinler tarihisi Mircea Eliade bata olmak zere, Georges Dumzil, Stith Thompson, Joseph Campbell gibi dnyaca nl uzmanlar, dnya mitolojileri zerinde ok kapsaml, aydnlatc ve mukaye9 seli metodoloji kitaplar, mitoloji incelemeleri yaymladlar . Bun9

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

146

M. Eliaden dinler tarihi ile ilgili tannm eserlerinin dnda, mnhasran mitoloji ile alakal olarak da pek ok almas vardr ki bunlar arasnda zellikle unlar zikredilebilir: Cosmos and History: The Myth of the Eternal Return, ng ev: W. Trask, NJ: Princeton University Press, Princeton 1954 (Trkesi iin bk. aada dipnot 8); Myths, Dreams and Mysteries:Tthe Encounter between Contemporary Faiths and Archaic Realities, ng ev: P. Mairet, Harvill Press, London 1960; Myth and Reality, ng ev. W. Trask, Harper and Row, New York 1963. Eliaden editrln yapt The Encyclopedia of Religion (Collier Macmillan, New York 1987, 16 cilt) ile James Hastingsin editrlnde yaymlanan Encyclopaedia of Religion and Ethicsi ile (1908 -1927, 12 cilt) de bu erevede zikredilebilir. nl Fransz uzman Georges Dumsilin ayn zamanda fevkalade bir metodolojik alma olan u kitab da ok nemlidir: Miythe et Epope, Gallimard, Paris 1986, 5. bs., 3 cilt; Stith Thompson, Motif Index of Folk Literature: A Classification of Narrative Elements in Tales, Ballads, Myths, Indiana University Press, 6 cilt (Thompsonun bu dev eseri, her trl edebi anlat ekillerinde ve bu arada dnya mitolojilerinde, efsane, destan ve masallarnda ne kan tm motiflerin sistematik, karlatrmal, aklamal ve rneklemeli bir katalogudur. Bu zellii ile henz benzeri yaplmamtr ve mitoloji almalarnda ok nemlidir); J. Campbell iin aaya, bir sonraki dipnota bk. Bunlarn dnda ansiklopedik mahiyette dnya mitolojilerini iine almakta olup her konusu ayr bir uzman tarafndan kaleme alnm nemli genel almalar da vardr. Msl. bk. New Larousse, Encyclopaedia of Mythology, London-New YorkSidney-Toronto 1968, Dictionnaire des Mythologies, ed. Yves Bonnefoy, Flammarion, Paris 1981, 2 cilt (Trkesi: Mitolojiler Szl, yaynlayan: Levent Ylmaz, Dost Kitabevi, Ankara 2000, 2 cilt).

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

lardan bazlar yaklak 1990lardan beri de Trkeye evrilmektedir. Bu evrilenler tabiatyla daha ok, Joseph Campbelldan ve 10 dierlerinden yaplan eviriler gibi popler nitelikli almalar veya M. Eliadedan yaplan bilimsel evirilerdir . Trkiyede de antik Yunan ve Anadolu mitolojisine dair Halikarnas Balks 12 13 (Cevat akir Kabaaal) , Azra Erhat , son yllarda Smerolog Muazzez lmiye yaynlar yaptlar. slm dnyasna gelince, daha 10. yzyl gibi olduka erken saylabilecek bir devirde, Gazneliler zamannda, nl ir Firdevs (l. 1020) tarafndan dzenlenerek nazmen kaleme alnan ranllarn mehur ehnmesi, yzlerce yl eitli Mslman milletlerin tarih alglaylarn, edebiyatlarn derinden etkiledii gibi, Batda ve Trkiyede ok erkenden tannd ve birok metin nerinin, evi15 rinin konusu oldu Trk toplumlarnn mitolojileri ise Ziya Gkalple balayan bir ivme ile incelenmee balad. Bu alanda daha sonra Abdlkadir
14 11

ve bakalar daha ziyade populer nitelikli

10

11

12

13

14

15

J. Campbelln Tanrnn Maskeleri dizisinden Trkeye aktarlan genel mitoloji almalarna rnek olarak Ankarada mge Kitabevince 1992den 1995e kadar yaymlananlar srasyla unlardr. lkel Mitoloji (1992), Bat Mitolojisi (1992), Yaratc Mitoloji (1994), Dou Mitolojisi (1995). Ayn kitabevi ayrca Kzlderili, Hindu ve in-Japon mitolojileriyle ilgili eviriler de yaymlamtr: Eliadedan mitoloji alannda bilhassa u eviriler dikkate deer: Mitlerin zellikleri, ev. Sema Rifat, Simavi yaynlar, stanbul 1993, Ebed Dn Mitosu, ev. mit Altay, stanbul 1994. Yazarn u iki eserini popler mitolojik almalarna rnek verebiliriz: Anadolu Efsaneleri, stanbul 1954; Anadolu Tanrlar, stanbul 1955. Mitoloji Szl, Remzi Kitabevi, stanbul 1972. Bu szlk aslnda, Yunan ve Roma mitolojisi bata olmak zere bir dnya mitolojileri zeti mahiyetinde bir almadr. Behet Necatigilin 100 Soruda Mitologia (Gerek Yay., stanbul 1962) isimli eseri de popler bir almadr. M. lmiye n kitaplar, bilimsel olmaktan ziyade, Yahudilik, Hristiyanlk ve slam inanlarnn aslnda Mezopotamya mitolojilerinden etkilediini ispatlamak iin yazlm ilgin, ama ou defa ideolojik yaklamlar ihtiva eden almalardr, ki hepsi de Kaynak Yaynlar arasnda kan belli ballar unlardr: Kur'an ncil ve Tevrat'n Sumer'deki Kkeni, stanbul 1995; brahim PeygamberSumer Yazlarna ve Arkeolojik Buluntulara Gre, stanbul 1997; Ortadou Uygarlk Miras, stanbul 2002; Sumer Hayvan Masallar", stanbul 2003. ehnamenin Trke evirisi iin bk. Firdevsi, ehnme, ev. Necati Lugal, arkslam Klasikleri : 10, Devlet Kitaplar Mdrl, stanbul 1967-1968, 2. bs.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

147

Ahmet Yaar OCAK

nan ve zellikle Bahaeddin gel

16

ve Emel Esin

17

yararl alma-

lar ortaya koydular. Bu arada Trk mitolojisinin nemli paralar olan destanlar alannda metin analizleri ynnde baz almalar ve metin neirleri de yapld. Bu tr almalar halen niversitelerin Trk Dili ve Edebiyat blmlerinde, Trkiyat Aratrmalar Enstitlerinde devam etmektedir. Ama btn bunlar daha genel bir erevede mitolojik metodoloji balamnda toplumsal kltr analizleri erevesinde bir zemine oturulmadan yaplmaktadr. Trk seyirlik sanatlarnn ok veld uzman merhum Metin Andn ok yakn bir gemite Osmanl mitolojisi zerinde yaymlad 18 gerekten orijinal almay da bu vesileyle burada zikredelim . Yukarda da temas ettiimiz zere, bu makale erevesinde ise biz, -bir kere daha vurgulayalm, bugne kadar en azndan bilimsel yayn boyutuyla- zerinde pek durulmam, dolaysyla tartlmam, oysa, gerek ilahiyat, gerekse slm kltr tarihi asndan ok nemli olduunu, dolaysyla ciddi bir ekilde zerine eilinmesi gerektiine inandmz slm mitolojisinden, -bir kere daha tekrar edelim- slmn temel inanlar etrafnda olumu din mitolojiden bahsetmek istiyoruz. Problemler: 1- Zihniyet Problemi slm mitolojisi bahis konusu edildiinde karmza kacak olan problemlerin belki en zorlusu zihniyet problemidir. lk elde mitoloji kelimesinin zellikle antik Yunan ve Roma ile ilgili armlar sebebiyle bu terime baz itirazlarn ileri srleceini tahmin etmek bir kehanet deildir. Bu itirazlardan belki en iddetlisi, bizatihi Mslmanlarn bilimsel zihniyet dnyas ile ilgili olup, zellikle geleneksel slm bilim anlay ile yetimi Mslman muhafazakr evrelerden gelebilecek itirazlardr. Tefsir, hadis, tasavvuf gibi geleneksel slm bilimlere dair kaynaklarla yllarca hair neir
16

17

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

148

18

Trk Mitolojisi, Seluklu Aratrmalar Enstits Yay., I. Cilt, Ankara 1971, II. Cilt, Trk Tarih Kurumu Yay., Ankara 1995. Murat Urazn ayn ad tayan kitab ise daha ok popler bir eserdir (Trk Mitolojisi, Hsn Tabiat Matbabas, stanbul 1967). Trk Kozmolojisi: lk Devir zerine Aratrmalar, stanbul 1970. Minyatrlerle Osmanl-slm Mitolgyas, YKY., stanbul 2007.

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

olmakla beraber, bunlar eletirel bir bak asyla okuyarak sorgulamay, analiz etmeyi hayatnda akl etmemi, dnmemi, ama onlarda her yazlan birer kutsal inan unsuru gibi alglayan bu evreler, bunlar sorgulamay, dolaysyla eletirmeyi eski ulemy beenmemezlik, iman zaaf, modernistlik, oryantalistlik ve hatt zndklk olarak kabul ederler. Bu, karlalacak zihniyet problemlerinin almas en zor olandr ve bakalarn zikretmee gerek brakmayacak kadar tek bana ncelikli bir problemdir. 2- Teolojik Problemler Bu zihniyet probleminin tabii sonucu olarak, bahis konusu kaynaklarda, yani en bata tefsir kaynaklar olmak zere; iiler hari, slm dnyasnda genellikle sahih kabul edilen hadis kaynaklarnda ve onlarn tefsiri demek olan klasik hadis erhi metinlerinde, mitolojik unsurlarn mevcut olup olmad, nelere mitoloji olarak baklp baklamayaca problemi karmza kar. Bu bizi nce bizzat Kuran- Kermde, sonra da Hadislerde mitolojik unsurlar bulunup bulunamayaca tartmasna gtrr ki daha genel bir erevede Kuran- Kerimde mitoloji olup olmad gibi zaman zaman dile getirilen, olduka netameli ve hassas bir konuyu karmza karr. ok iyi bilindii zere, Kuran- Kerimdeki peygamber kssalarn (peygamberlerin ve ailelerinin hayatlarnn, tebli grevlerini ifa edilerinin, karlatklar tepkilerin ve gsterdikleri mcizelerin hikyeleri) veya Nuh Tufan, Ashab- Kehf, Zlkarneyn ve Musa-Hzr kssalar gibi kssalar ihtiva eden yetlerin teblii esnasnda Peygamberin Mekkeli aristokrat muhataplarnn ilk tepkileri, bunlarn eskilerin efsanelerinden, mitolojilerinden (estrul-evveln) baka bir ey olmadn sylemek 19 olmutu . nk bu kssalarn ou bazen ayn biimde olmasa
19.

Bu terim Kuran- Karimde tam 9 srede gemektedir ki srasyla unlardr: Enm, yet 25: Hatt (Kuran hakknda) tartmak zere sana geldiklerinde inkr edenler Bu, evvelkilerin efsanelerinden (mitolojilerinden) baka bir ey deildir dediler. Enfl, 31; Nahl, 24: Onlara Rabbin ne indirdi? denildii zaman ncekilerin efsaneleri (mitolojileri) dediler; Mminn, 83; Furkan, 5; Neml, 68; Ahkaf, 17; Kalem, 15; Mutaffifn, 13.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

149

Ahmet Yaar OCAK

bile- Araplarn ifahi kltrlerinde ve o zaman Araplarca da ok 20 iyi bilinen Kitab- Mukaddes metinlerinde mevcuttu . Hatta bilindii gibi, Peygamber bu kssalar oradan kopyalamakla veya Yahudi ve Hristiyan limlerinden renip aktarmakla itham edil21 mekteydi . ok iyi bilindii zere, yzyllar sonra erken arkyat limleri de, slm eletirmek amacyla ayn itiraz yeniden ileri srmlerdi. Ama unutulan u idi ki slm yeni bir ey getirmediini, ancak kendinden nceki kitaplarn zamanla tahrife uramas yznden onlar tashih maksadyla geldiini zaten sylyordu. Bu konuda bizim amzdan asl problem ise esasnda u idi: Bir defa bu kssalarda peygamberlerin ilerinden ktklar, Kuran ve Hadis metinlerinde genellikle isimleri pek zikredilmeyen toplumlar kimlerdi, tarihsel gereklikleri ne idi, yaadklar yerler nereleri idi? Onlardan gnmze neler kalmt? Mslman ilahiyatlar yzlerce yl bu gibi sorularla ciddi ve bilimsel olarak pek uramadlar, ama halk arasndaki geleneksel olarak kabul gren 22 rivayetleri yazdklar eserlere koymakla yetindiler . Hatta, bu konuda gnmz Mslman bilim adamlar da modern aratrma usullerini, antikite aratrmalarn, arkeolojik verileri kullanarak 23 bugn hl somut sonular ortaya koyabilmi deillerdir . Oysa
20

21

22

23

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

150

Nitekim Enl sresinin 31. yetinde bu geree im vardr: Onlara yetlerimiz okunduu zaman, Duyduk, istesek biz de bunun benzerlerini elbette syleriz. Bu, ncekilerin efsanelerinden baka bir ey deildir dediler. Bu yette Mekkelilerin benzerlerini syleyebileceklerini kastettikleri, yetin hemen ikinci cmlesi olarak iaret edilen ncekilerin efsaneleridir. yle grnyor ki onlar, bu ncekilerin efsanelerini kastederek Kurann benzerini syleyebileceklerini belirtiyorlard. Yani Peygambere hitaben, Bunlar bizim iin yeni eyler deil; biz bu efsaneleri zaten biliyoruz demeye getiriyorlard. Msl. bk. Furkan Sresi, yet 5: (Bu Kuran Muhammedin bakalarndan) alp yazd ncekilerin efsaneleri (mitolojileri)dir. Bunlar ona sabah akam okunuyor. Bu yette ise, Mekkelilerce, Peygamberin yet olarak onlara okuduu kssalarn, Yahudi ve Hristiyan din adamlarnca ona yazdrld im edilmektedir. Kuran- Kermde anlatlan peygamber kssalar D Sidersky tarafndan u kitabnda mitolojik metod erevesinde inceleme konusu edilmiti: Les Origines des Lgendes Musulmanes dans le Qoran et dans les Vies des Prophetes, Librairie Orientaliste P. Geuthner, Paris 1933 (Burada bu eseri bize haber veren Sayn Fikret Trkmene teekkr ediyorum). Bu konularda inasi Gndzn yukarda 16 nolu notta da zikredilen kitab (Mitoloji ile nan Arasnda: Ortadou Dinsel Gelenekleri zerine Yazlar ) bir istisna tekil eder. Gndz, Trkiyede ilahiyatlar arasnda bugne kadar pek itibar grmemi bu meselelerde ciddi almalaryla takip edilmesini umduumuz-

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

Batllarca yaplan gerek arkeolojik, gerekse antikite aratrmalarnn salad veriler, bu sorularn cevaplandrlmasna bugn nemli katklar yapabilecek duruma gelmilerdir. kinci olarak, o toplumlara gnderilen peygamberlere atfen anlatlmakta olup, slm literatrde mcize tbir edilen baz olaylar, -Allahn tabiat kanunlarna mdahalesi mahiyetinde cereyan etmi- gerek olaylar m idi, yoksa -nl arkyat limi Louis Massignonun da Kehf sresi vesilesiyle syledii gibi, Allahn mminlere baz ilh gerekleri aklamak, baz ilh mesajlar 24 vermek maksadyla zikrettii temsiller mi idi? Nitekim bu tarz yorumlar paylaan Muhammed Abduh, Reid Rza, M. Hseyin Heykel gibi, 19. yzyl slm modernistleri de olmutu. Onlar Peygamberlerin kssalarnda bahsi geen mcizeleri, modernleen ve asla taviz vermeyen, 19. ve 20. yzyln koyu pozitivist Bat dnyas karsnda tabiat olaylaryla aklamaa, daha dorusu tevil etmee almlard. Trkiyede de o zamanlar bazlarnca paylalan byle bir yorum, 19. yzyl Avrupasnn sz geen baskn pozitivist bak asna yorulmutur. Hadis metinlerine gelince, zaman ierisinde Snni ve i slm limleri tarafndan derlenip tasnif edilmi daha baka hadis koleksiyonlar da olmakla beraber, bunlarn en banda, slm bilimlerle uraan bugne kadar yaam dnyadaki Snn Mslman bilim adamlar arasnda, eskiden tartmasz sahih kabul edilen ve Kuran- Kermden sonra slmn en temel kaynaklar olarak kabul grm olup, 9. yzyl balarndan itibaren yazya geirilmi Shh- Sitte (Alt Sahihler) veya Ktb-i Sitte (Alt Sahih Kitap) tbir edilen -isimleri ehlince mlum- kitaplar gelir. Bunlarn shhatlerini artk sorgulama ve tartma ynnde yava ve temkinli bir eilim varsa da, bu imdiki halde o kadar yaygn deildir. Bu
nemli bir balang yapmtr. Gndz bu eserinde Nabatilerin Hicaz Araplarnn politeizmine etkilerine (ss. 53-80), Kuran- Kerimde Hristiyanlar ifade iin hep kullanla gelen Nasr terimine (ss. 81-100), yine Kuran- Kerimde sk zikredilen ve Ehl-i Kitaptan saylan Sbilerin kimliine (ss. 101-186) modern aratrmalara dayanarak dikkate deer bilimsel aklamalar getirmektedir. Massignon, Elie et son rle transhistorique, Khadiriya en Islam, Opra Minora, Paris 1969, c. I, s. 154-155; ayn yazar, Essai sur le Lexique Technique de la Mystique Musulmane, Paris 1968, 3. bs., s. 136.

24

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

151

Ahmet Yaar OCAK

konu Trkiyede ise, uzun zamandan beri, Kelam, Tefsir, Hadis, Tasavvuf gibi slm ilhiyat bilimleriyle uraan bilim adamlar arasnda, dar ve kapal evrelerde tartlsa da, aktan konuulmaa balamas itibariyle henz ok yenidir. slm kaynaklarla uraanlarca uras aktr ki, hadis metinlerinde bazan Kuran- Kerimdeki kssalardan daha tafsilatl olarak yer alan Peygamber kssalarnn tesinde, br dnya bilgisi (eskatolji) ile alakal, zellikle Kabir hayat, lem-i Berzah, Kymet almetleri, Kyamet gn, bunlarla ilgili Deccal, Mehd, Dbbetl-Arz hiret ahvali, Maher, Mzan, Hesap, Srat, Cennet, Cehennem ve oralardaki hayat, ayrca Yaratl, Melekler, Cinler, eytan vb. konulara dair, mahiyeti yeterince ak olmayan kavramlar, tasvirler ve tafsilat yer alr. Hadislerdeki ve dier din metinlerdeki bu tafsilat, bugnn insan iin kolay anlalr ve kabul edilir deildir. Bunlarn nasl yorumlanaca, nasl aklanaca bugnn slm limlerini de megul eden olduka cidd bir problemdir. Sradan halkn bu gibi konularla bir problemi olmad, onlar ya sorgusuz sualsiz inand, ya da kendi kendine sorgulasa bile en azndan bunu bakalarnn yannda aktan aa yapmadan- kabullendii grlr. Dolaysyla bu gibi konularn, slm baka ynleriyle olduu gibi, zellikle de zikredilen konulara ynelik eletirileriyle sorgulamakta olan baz gnmz entelektelleriyle ilgili bir yn olduu kadar, bizzat bu sorgulamalara tutarl ve mantkl cevap vermek durumunda kalan zamanmz slm limleriyle ilgili bir yn de vardr. Grld gibi bu problemler slm ilhiyat alanna giren cidd problemlerdir. unu da unutmayalm ki, bunlar her ne kadar teolojik olsalar da, slm mitolojisiyle bilimsel olarak uraacak olanlar da karlayacak olan problemlerdir. 3- Sosyo-psikolojik Problemler: levsellik, Yaayabilirlilik, Sreklilik slm kltrnn slm mitolojisi dediimiz bu cazip boyutunun, slm toplumlar iinde neden bu kadar zengin bir muhtevaya ulatn, neden slm ulemasnn kaleme ald ciltler dolusu

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

152

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

tefsir, hadis ve hadis erhleri, tasavvuf kaynaklar ve popler din kitaplarnda yer bulabildiini anlamak, bir baka nemli problemdir. Sz konusu dini mitolojik unsurlarn sosyo-psikolojik ilevlerini tespit edip anlamadan, klasik ulemann yapt gibi onlar hurafe ilan etmek, slm ilahiyat asndan doru bir deerlendirme olabilir. Fakat kltr tarihi asndan kolayc bir yaklamdr ve bugne kadar sonu vermemitir, hibir zaman da vermeyecektir. Btn kitapl dinler gibi slm da halk iinde bir hurafe 25 (superstition) emberi ile kuatlmtr . O halde, bunca yzyldr bu hurafelerin Mslman halklarn inan dnyalarndan kmamalarnn sebeplerini anlamaya almak lazmdr. yle grnyor ki, bu unsurlar, insan hafzasnn, ruhunun bir ihtiyacna cevap vermekte, yani hem sosyolojik, hem psikolojik bir ilevi ifa etmektedirler. nk en eski devirlerden modern zamanlara kadar inanan insanlar, din inan konusunda ok kategorik ve yaln inan kurallaryla yetinmemiler, onlar mutlaka bir takm tabiat st fevkalade motifler eliinde alglamaya her zaman youn bir eilim gstermilerdir. Bilimsel aratrmalar, mesel Hzr Peygamber diye lmsz, darda kalann imdadna koan, her yerde aniden grnveren, klktan kla giren bir ahsiyetin gerekte mevcut olmadn istedii kadar ak sek ortaya koymu olsun, halk hafzas bir yana, eski ulemdan, sfilerden bile byle bir ahsiyetin varln kabul etmeyene ok az, ama ok az rastlanyor deil midir? Tefsir kitaplar, en yksek seviyedeki tasavvuf kitaplar, Hzr Peygamberin soyunu sopunu, ailesinin fertlerini, bedensel zelliklerini, yapt icraat, melek mi, vel mi, yoksa peygamber mi olduunu sayfalarca tartmakta deil midir? Ayn ekilde Deccalin ve onu savaarak yenip slmn stnln kabul ettireceine inanlan Mehdnin zelliklerini de sayfalarca tartma konusu yapmyorlar m? Mehdnin de soyu sopu, bedensel zellikleri,

25

Bu erevede Trkiyede halk Mslmanln biri Osmanl dnemi, dieri gnmz erevesinde ele alan iki kitab burada kaydedelim: Hatice Kelpetin Alpagu, Osmanl Halknn Geleneksel slam Anlay, amlca Yay., stanbul 2001, Mustafa Arslan, Trk Popler Dindarl, Dem yay., stanbul 2004. Her iki kitap ta bugne kadar pek inceleme konusu yapmam bir meseleyi ele alnmalar bakmndan nemli bir adm atm saylmaldrlar.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

153

Ahmet Yaar OCAK

Deccali nasl malup edecei sayfalarca saylp dklm deil midir? Bunlarn dnda, Cennet kklerinin, iindeki nimetlerinin, Cehennem ukurlarnn, iindeki eitli azap yntemlerinin, Kuran yetlerinin izdii snrlarn tesine geen tasviri de ayn zihniyet dnyasnn rndr ve inanan sradan insann hafzas26 nn beklentilerine cevap verme abasndadr . Btn bunlar kanaatimizce, slm kaynaklardaki bu mitolojik kltrn, szn ettiimiz sosyolojik ve psikolojik bir takm fonksiyonlar icra etmeleri sebebiyle asrlar boyu yaadn ve yaamaya devam edeceini gstermektedir. 4- Bilimsel ve Teknik Problemler: A- Kkenler problemi: slm Mitolojisini Besleyen Ana Kaynak olarak Antik Orta Dou Mitolojisi/ Mitolojileri slm mitolojisinin beslendii ana kaynan antik Orta Dou mitolojisi olduunu sylemenin bir mantk, coraf ve tarihsel gerekesi vardr. slm mitolojisinin kulland kavramlarn, konu ve motiflerin byk ounluunun, doal olarak antik Orta Dou mitolojisinde (veya mitolojilerinde) karlklarnn aranmas icap ettii, ok ak olarak her iki mitolojinin ayn blge corafyasnda hayat bulmu olmalarndandr. Nitekim slmn klasik topraklar veya ana corafyas, Arabistan da dhil, Batllarn Fertile Crescent, yahut Croissant Fertile dedikleri, Trkeye Verimli (Mmbit) Hilal diye evrilen Msr, Suriye ve Irakn, hatta rann da dahil olduu ana alan, yani Orta Doudur. slm fetihleriyle beraber hkimiyet altna alnan bu geni corafyayla birlikte, Mslman olsun olmasn, slm hkimiyetine geen deiik halklarn araclyla, slm mitolojisi dediimiz kltrel olgunun yaratlmasna bu blgelerin eski mitolojilerinin kaynaklk etmesi kadar tabii bir ey olamaz. Baka bir ifadeyle slm kltrndeki din mitolojinin asl ekirdek

26

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

154

Kald ki daha ok eski devirlerden beri, Kuran ayetlerinde aklanan Cennet nimetleri ve Cehennem azap tasvirlerinin, insanlarn anlayabilmeleri iin dnyadakilere benzeyen, insanlarn arzuladklar veya korktuklar trden rnekleri kulland, ama esas mahiyetlerinin bilinmedii ekilde yorumland bilinmeyen bir ey deildir.

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

kaynak alannn, slmn ilk yaylma alan olan eski Msr ve Suriyeyi, eski Mezopotamyay ve ran kapsayan, yzyllar boyu her bakmdan problemli bu corafyann oluturduu, tartmaya gerek brakmayacak kadar ortadadr. Antik Orta Dou mitolojisinin unsurlar, belki Kuran- Kerm ve Tevratta zikri geen peygamberlerin ve onlarn etrafnda hikye edilen olaylarn bu corafyann mal olmas sebebiyle, slmn yaylma srecine paralel olarak evrenselleme ansna sahip olabilmi ve genellikle btn slm milletleri tarafndan benimsenmitir. Dikkat edilirse burada antik Yunan ve Roma mitolojisine vurgu yaplmamtr. Her ne kadar Roma araclyla zellikle Suriye-Filistin-Msr blgelerinde Romallam olarak Yunan mitlerinin yaamaya devam etmesi meselesi dnldnde bu iki mitolojinin etkileri de dikkate alnmak gerektii ileri srlse de, slm mitolojisi kltr bu mitolojinin temeli olan tanrlar aras kskanlk ve rekabet kavgalar gibi konularndan hemen hemen hi alnt yapmaz. Unutmamal ki, modern mitoloji aratrmalar, eski Msr ve Yunan (bu arada Anadolu) mitolojilerinin kkeninde de, her ne kadar nemli deiimler vuku bulmusa da, Mezopotamyay gstermektedir. Dolaysyla her hl krda Kitab- Mukaddesin (zellikle Tevratn) ve Kuran- Kermin Peygamber kssalarnda izdii coraf snrn, Orta Dounun dna kmad ok ak bir biimde ortadadr. Byle olunca, eski Msr, Suriye Mezopotamya ve ran kaynakl bu antik mitolojinin, bu lkelerde mevcut antik dinler erevesinde yaratldn ve ayn zamanda da o dinlerin teolojik erevelerini oluturan ok zengin bir muhtevaya sahip bulunduunu unutmamamz gerekir. Bu tespit, dorulanabildii nispette slmn din mitolojik kltrnn analizinde bize kolaylk salayacak demektir. Ama ne var ki problem asl iimize yarayacak olan bu alandaki modern mitoloji almalarnn nispeten sayca azl27 dr . Bunun sebepleri ayr bir tartma konusudur.
27

Eski Ortadou mitolojisine dair modern almalar, eski Yunan ve Roma mitolojisi alanndaki kadar fazla sayda deildir. Belki eski Yunan ve Roma medeniyetinin Avrupa medeniyetinin olumasndaki byk pay, Batdaki mitoloji aratrmalarnn daha ok bu alana younlamasnn bir sebebi olabilir. Bu sa-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

155

Ahmet Yaar OCAK

Elbette eski spanyadan in snrlarna kadar yaylan slm corafyasnda mevcut mitolojilerin unutulmamas gerekir. zellikle Iran ve Mezopotamya kltrlerine slm ncesi dnemlerde Hindistandan szm mitolojik eler olduu dnldnde, bu ok aktr. Nitekim Sasanilerin eski Hint metinlerini tercme ettirme, derleme meraklar bilinmeyen bir ey deildir. Ancak bu konuda bizim hipotezimiz, onlarn bir ksmnn yaygn hale gelmesi kadar bir ksmnn da genellikle blgesel olarak kalm olduklar, belirttiimiz ana corafya kaynakl slm mitolojisinin temel ahsiyet ve konularyla ilgili mitolojiyi besleyen yerel tli unsurlar olarak devreye katlm olabilecekleridir. nk slm Mitolojisinin klsik ana konular ve metinler genellikle -imdilik kaydyla- bunu gstermektedir. Dier tli unsurlar, birinciler kadar btn bir slm dnyas erevesinde, ilhiyat kaynaklarna ve edeb rnlere nfuz ederek evrenselleememi grnyorlar. Antik Anadolu mitolojisi de bu yerel ve tli unsurlardandr. Yalnz bu konuda unu da unutmayalm ki, slm kaynaklarn nerede yazldklar da bu konuda nem kazanr. ok tabii olarak bu kaynaklarn yazarlar, eserlerini kaleme alrken kendi blgelerindeki mitolojik malzemeyi daha iyi tandklar iin, onlar eserlerine yanstmlardr. B- Antik Mitolojinin/Mitolojilerin slm Kltrne Giri Kanallar O halde sz konusu bu tespit, bu antik mitoloji slm kltrne hangi kanallarla nfuz etmitir? sorusunu da kanlmaz klar. slm kltr iine giren mitolojik unsurlarn bu kltre giri kanallar nemli bir problem olarak ilk elde dikkati ekiyor. Zaman ve mekn boyutunda uzun bir srece yaylan bu problemi yzde

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

156

trlarn yazar, gittii Batl lkelerin kitabevlerinde grd Yunan ve Roma mitolojisi hakkndaki yaynlarn bolluuna mukabil, zellikle aratrmasna ramen Ortadou mitolojisi ile ilgili ok az sayda yayna rastlayabilmitir. Bunlara bir ka rnek olarak unlar verelim: E.O James, Mythes et Rites dans le Proche Orient Ancien, Payot Paris 1960; Samuel Henry Hooke, Middle Eastern Mythology, Middle Fex 1988 (Trkesi. Orta Dou Mitolojisi, ev. Alaeddin enel, mge Yay., Ankara 1991), Samuel Noah Kramer, Sumerian Mythology: A Study of Spiritual and Literary, 1972 (Trkesi: Smer Mitolojisi: .. nc bin Yldaki Edebi Geliim stne Bir alma, ev. Hamide Koyukan, Kabakc Yay., stanbul 1999).

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

yz ampirik verilere dayal olarak her zaman zmek mmkn olmasa da, duruma gre ksmen ampirik veriler, ksmen mukayese yntemiyle belli bir noktaya getirmek mmkn olabiliyor. lk bakta bu kanallarn ya bilinli olarak bazlarnca dorudan alntlama veya birlikte yaama sonucu kendiliinden olmak zere iki ekilde devreye girdii sylenebilir. Bilinli olarak dhil edilme konusu ister istemez ihtidalar hatra getirir. Yani slm tarihinin 1450 yla yakn gemii boyunca, slmn fetihlerle takviye edilen yaylma srecine paralel olarak spanyadan Uzak Douya kadar uzanan geni bir corafya zerindeki halklarn, zamanla eitli sebepler altnda Mslmanl kabul etmesi, slm medeniyeti denilen byk tarihsel olgunun yaratlmasnda nemli rol oynayan faktrlerden biridir. slm medeniyeti erevesinde retilen bilim, dnce, sanat ve edebiyat rnlerinin ortaya konulmasnda, mimari ve muhtelif sanat dallarnn gelitirilmesinde, deiik etnik kkenli gayri Arap bu Mslman unsurlarn pay bilinmeyen bir ey deildir. slm ulems, edip ve irleri ve sfilerinin nde gelenleri iinde mhted kkenlilerin says hi de azmsanacak gibi deildir. Bu insanlarn eski kltrlerinin izlerini birden bire sfrlamalar mmkn olmadna gre, bunlar yeni hayatlarnda da bilinaltlarnda belli lde muhafaza etmeleri, slm kavram ve inan unsurlarn, ister istemez zihniyet dnyalarn biimlendiren, mirass olduklar bu kltrel kodlar araclyla alglayp yorumlamalar ok tabiidir. Yksek tabakada, iyi slm eitim alm olanlarn bu miras bir dereceye kadar kontroll olarak kullandklar dnlebilir. Eer yle olmasayd, slm bilim ve dnce hayatnda, mesela felsefe, kelam, fkh, tasavvuf ve mezhepler alannda birbirinden o kadar derin izgilerle ayrlan farkl mekteplerin teekkl nasl aklanabilecektir? Sradan halk iin ise bu eski kltrel mirasn etkisinden kurtulabilmek daha zordur, hatta nispeten daha imknszdr. slm ilhiyat literatrnde hurafe denilen olgunun varl baka trl aklanamaz. slm ortaandan itibaren ou Mslman ehirlerde, hatta kylerde bile Mslman ve gayri mslim halklarn birlikte yaa-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

157

Ahmet Yaar OCAK

dklar ispata gerek brakmayacak kadar ak bir tarihsel olgu olduuna gre, zamanla aradaki ticar, sosyal, kltrel mnasebetlerle baz mitolojik inanlarn iki toplum arasnda alnp verilmesi de bilinmeyen bir ey deildir. Halk kltr aratrmalar terminolojisinde yzer gezer motifler denilen kavram, bu sosyolojik geree iaret eder. Bu kanalla pek ok mitolojik unsurun Mslman toplumlara intikal etmi olduu gerei, izaha gerek brakmayacak kadar ortadadr. slm tarihi gz nne alndnda, daha slmn ilk dnemlerinde bizzat Araplarn, Hz. Muhammed eski peygamberlerin kssalarn nakleden ayetleri okuduunda, bunlar, evvelkilerin efsaneleri, mitolojileri (estrul-evveln)dir eklinde tepki verdiklerini bizzat Kuran- Kermin dokuz yerde muhtelif vesilelerle zikretmekte olduuna, bunun, Hicaz Arap toplumunun belli bir ifah mitolojik kltre aina bulunduuna daha nce temas edilmiti. Fakat bizce daha nemlisi, daha o ilk devirde Arap yarmadasnda Arap kkenli Hristiyan ve Yahudilerden slma geenlerin, pek ok eski mitolojik inan ve kltr unsurlarn, katldklar yeni hayat evrelerinde de muhafaza etmi, hatta kullanm olduklardr. Bizzat Peygamberden hadis nakleden, Kb el-Ahbr, Vehb ibn Mnebbih ve Nevf gibi baz Yahudi kkenli rvilerin, bu mitolojik birikimlerini bol bol kullandklarn iyi biliyoruz. Bunlardan baka, muhtemelen yine baz mhted kkenli rvilerin de, muhtelif mitolojik rivayetleri hadis metinleri halinde, srf inanlrlklarn salamak iin, Abdullah b. Abbas, beyy b. Kb, Sad b. Cbeyr ve Katde gibi nde gelen tannm sahabeye atfen rivayet ettikleri de ok iyi bilinen gereklerdendir. Kltrn byk lde inanlmaz bir ezber gcne dayal olarak ifah kanallarla nesilden nesle nakleden Hicaz Araplarnn hafzalarnda korunmu bu metinler daha sonraki asrlarda Mslman halklar arasnda inan referanslar olarak kullanlr hale gelmi, hatta aada greceimiz gibi, tefsir ve hadis, hadis erhleri ve muhtelif trdeki tasavvuf kaynaklarna ve halk arasnda ok tutulan ve yzlerce yldr okuna gelen popler din kitaplarna olabildiince yansmtr. te sz konusu bu kaynak trleri, slm mitolojisinin ana kaynaklarn

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

158

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

tekil eder. C- Kaynaklar slm mitolojisinin hi mbalaasz son derece mebzul eit ve miktarlardaki kaynaklarn yazl ve grsel olmak zere iki kategori halinde ele almak mmkndr: a) Yazl kaynaklar: Bu kategorideki kaynaklarn balcalar u ekil28 de gruplandrlabilir : 1. lhiyat kaynaklar (Kitab- Mukaddes, Kuran- Kerm, Klasik tefsirler, hadis mecmualar, hadis erhleri) 2. Tasavvuf kaynaklar (Klasik teorik tasavvuf eserleri, tasavvuf tabakat kitaplar, tezkiretul-evliylar, menkpnmeler), 3. Vekyinmeler (Klasik slm genel tarih ve corafya eserleri, ehir tarihleri), 4. Ksasul-Enbiylar (Peygamberlerin hayatn destans slupla anlatan popler kaynaklar), 5. Sretn-Nebler (Hz. Muhammedin hayatn ayn ekilde destans slupla anlatan popler siyer kitaplar) 6. Popler Din Eserler (Ahmediye, Muhammediye vb.) 7. Edeb kaynaklar (Destn romanlar, divanlar, manzum ksa din hikyeler, , zellikle nefesler vs.). b) Grsel Yahut konografik Kaynaklar: Bu kategorideki kaynaklar, genellikle, yukarda ksa bir tasnifle zikredilen yazl kaynaklarn belirtilen evrelerde bir takm sanatkrlar tarafndan resimlenmi versiyonlarndan ibaret olup, ok popler hale gelmi baz din olaylara dair sahnelerin ve mitolojik konularn baz evrelerce de 29 yar-kutsal kabul edilen grsel mahiyetteki kaynaklardr . Bunlarn ksmen popler Snn evrelerde de rneklerine rastlanmakla beraber, zellikle veya olmamakla beraber, belli lde slmn bu yorumunun deiik kollarnn etkilerini tayan (AlevBu kaynak kategorisine giren slam metinlerin baz rnekleri ve tantmlar iin bk. Ocak, slam-Trk nanlarnda Hzr Yahut Hzr-lyas Klt, Kabalc Yay., stanbul 2006, 4. bs. , ss. 19-39. Mitoloji ve ikonografi balants urada rnekleriyle gsterilmeye allmtr: Bedrettin Cmert, Mitoloji ve konografi, Ayra Yay., Ankara 1999.

28

29

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

159

Ahmet Yaar OCAK

lik, Bektalik vb.) mteeyyi Mslman toplumlar arasnda ok yaygn olup dikkate deer bir eitlilik ve zenginlik sergilerler. Bunlarn dnda, tpk Budist ve Hristiyan dnyada olduu gibi, baz din olaylarn tek tek resimlenmi rneklerinden de sz edilebilir. , Alev ve Bekta kltrnde bunlarn rnekleri olduka fazladr. Trkiyede ve darda sanat tarihileri tarafndan bu alanda yaymlanm ciddi ve deerli ok sayda alma vardr. D- Metodoloji slm kltrnn mitolojik unsurlarnn ortaya karlmas meselesi, muhakkak ki zor ve titiz bir mesai isteyen bilimsel bir itir. Bu konuda cidd, salam ve ie yarar bir metodoloji ortaya koymak ise, phesiz kolay deildir. Bu metodoloji, yukarda giri ksmnda ksaca sraladmz sorularn cevaplarn ortaya karacak bir mahiyet arz etmelidir. Eski tbirle efrdn cm, ayarn mn byle bir yntem oluturabilmek, phesiz ki henz iin banda olduumuz iin, bir defada mmkn olabilecek bir ilem olmamaldr. Kanaatimizce bu alanda salam bir metodolojinin oluturulmas, bu sorunsaln deiik boyutlaryla alkal olarak ilhiyatlar bata olmak zere, sanat tarihilerinin, kltr tarihilerinin ve folklor aratrmaclarnn, hatt yerine gre arkeologlarn ibirliiyle gnmzde ska telaffuz edilmee baland zere, ancak interdisipliner bir anlayla- salanabilecektir. Ancak bunun gerekleebilmesi de, ncelikle yukarda ksaca temas etmee altmz problemlerin zlmesiyle mmkn olacaktr. Biz burada sz konusu metodolojinin oluturulmasna kk bir katk olabilir midiyle kendimize gre baz neriler sunmaa alacaz. Bize gre, slmn temel inanlar etrafnda gelien dini mitolojik kltr ortaya karabilmek, iyi bir mitolojik yntem sayesinde mmkn olabilir. Bu yntem de birbirini takip eden u aamalardan olumaldr: a) Kaynak Taramas ve Malzeme Tespit Aamas: Kanaatimizce kat edilecek ilk aama, ana kaynak ve modern mitoloji literatr taramas ve malzeme tespiti olup, balca iki paralel safhada yrtlebilir:

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

160

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

1- Kuran- Kerm ve Kitab- Mukaddes bata olmak zere, nce yukarda ksaca tasnifini denediimiz iki deiik kategoriye dahil kaynak gruplarnn, 2- Antik Orta Dou mitoloji literatr bata olmak zere, evre lkeler mitolojileri literatrnn ok dikkatli bir ekilde taranarak bunlardaki mitolojik malzemenin hi atlanmadan, ihmal edilmeden tespiti. 3- Orta Dou ve Yakn evresi arkeolojisi ve antik dnem tarihi literatr taramas: Bu bilimsel literatr taranmasndan salanacak bilimsel veriler takviye malzemesi olarak bize fevkalade yardmc olacaktr. Bu veriler sayesinde ve mitolojik motifler nda, elimizde mevcut envanterde yer alan her mitolojik unsurun tarihsel bir zemini olup olmadn sorgulama imknna sahip olacaz. Bu sorgulama, deerlendirme ve yorumlama aamasnda ok iimize yarayacaktr. b) Veri Taban Oluturma: kinci aama, slm kaynaklardan ve modern mitoloji literatrnden ve arkeolojik verilerden tespit edilen sz konusu malzemeyi bilgisayar ortamna aktarmak suretiyle bir veri taban oluturma aamasdr. nk bu, bundan sonraki btn tasnif, karlatrma, analiz, sorgulama ve deerlendirmeyorumlama ilemlerinin temeli olacaktr. Bu ayn zamanda bu malzemeyi deiik alardan sorgulayamaya elverili balantlarla bir bilgisayar programnn da yaplmas demektir. c) Mitolojik Unsurlarn Tasnifi ve Envanter Oluturma: nc aama, veri tabanna yklenen btn malzemeyi hangi inan unsurlaryla (dnyann, insann yaratl, peygamberlerin kssalar, Melekler, Cinler, eytan, Kyamet, Kyamet almetleri, Deccal, Dbbetl-Arz, Mehd, Maher, Mizan, Hesap, Cennet, Cehennem vb.) ilgili iseler, ona gre tasnif ederek bir envanter oluturma aamasdr. d) Mitolojik Motiflerin Tespit ve Tasnifi: Bu aamada gerek slm gerekse mitolojik kaynaklarda mevcut malzemeyi analize tabi tutmak suretiyle, tasnifi yaplan mitolojik unsurlarda mevcut mitolojik motiflerin mutlaka bir indeksi meydana getirilmelidir. Bu, dr-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

161

Ahmet Yaar OCAK

dnc aamay tekil eder. Bu konuda, S. Thompsonun yukarda ad geen motif indeksi, dnya genelindeki mitolojik motifleri kapsayan bir alma olarak fevkalade yardm dokunacak bir referans kaynadr. Bu motifler indeksi, yaplacak yorum ve deerlendirmeleri kolaylatracaktr. e) Karlatrma ve Analiz: Beinci aama, hazrlanan envantere gre, btn bu saylan unsurlara tekabl eden veriler, slm kaynaklardaki mitolojik unsurlarla, mitolojik kaynaklardaki unsurlarn, tespit ve tasnif edilen sz konusu envanter dorultusunda birbiriyle mukayesesi yaplarak analize tabi tutma aamasdr. f) Deerlendirme ve Yorumlama: Altnc ve son aama, btn bu tespit, tasnif, envanter oluturma, karlatrma, analiz ve sorgulama aamalarndan sonra, iin asl sonu ksm, bu aamada yaplacak olan deerlendirme ve yorumlamalar olacaktr, ki asl zor aama da budur. Bu aamada ok deiik yaklamlar denenebilir. Sonu Yukardan beri bahis konusu yaptmz slm mitolojisi kavram ile ilgili olarak tartmaya altmz konular bize unu gsteriyor ki, bu sorunsal arz ettii neme ramen slm kltr aratrmalarnda hak ettii yeri henz yeterince bulamamtr. Mitoloji teriminin ister istemez hafzalarda artrd ereve, eski Mezopotamya, Msr, Yunan ve Roma mitolojileri benzeri bir mitoloji algsnn slmla nasl yan yana getirilebilecei sorusunu bazlarna sordurmaktadr. Ama buraya kadar anlattklarmz dikkate alnrsa, unu kabul etmemek mmkn deildir: Budizm, Zerdtlik, Maniheizm gibi dinler bir kenara, nasl Musevilik ve Hristiyanlk gibi kitapl ve tek Tanrl dinlerin inanlar, o dinleri benimseyen toplumlarda yle veya byle, u veya bu tesirlerle zamanla veya daha balanglarndan itibaren eski mitolojileri zmseyip kendilerine uygun hale getirerek birer mitolojik ereve yaratm ve bunu sdrmler ise, slm dininin ahsiyetinin grnrllkten kalkmasnn hemen ardndan, ayn sosyolojik ve tarihsel sre ilemeye balam ve zaman iinde slm inanlar etrafnda da mitolojik bir erervenin olumas kanlmaz bir olgu olarak orta-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

162

Mitolojik Kltr: slm Mitolojisi (Bir mise-en-question Denemesi)

ya km ve zamanmza kadar gelmitir; bundan byle de srp gidecektir. Onca tefsir, hadis, tarih ulemasnn, bir ok mutasavvfn kendi kitaplarnda slmi kavramlarla yeniden retilmi bu mitolojik unsurlar sayfalar boyunca aktarmalar bouna deildir. Onlar bunu belki bazen inanarak, belki kendileri inanmasalar bile, bazen halkn dini ve mistik duygularn beslemek iin iyi niyetle yaptlar. Her halkrda bugnlere intikal eden eserlerinde bize fevkalade zengin bir malzeme koleksiyonu braktlar. Bugn bizim yapmamz gereken ise, bilimsel olarak bu malzemeyi sistematik bir ekilde analiz edip anlamaa ve anlamlandrmaa almaktan ibarettir.

Mythological culture constructed around the Basic Beliefs of Islam: Islamic Mythology or a Neglected Significant Problem of Islamic Theology
Citation/: Ocak, Ahmet Yaar, (2009). Mythological Culture Constructed Around the Basic Beliefs of Islam: Islamic Mythology, Milel ve Nihal, 6 (1), 137-163. Abstract: In this paper, we will, first, refer to Islamic mythology, a phenomenon which was constructed according to a certain conditions in the history of Islamic culture; then try to focus on religious mythological dimension of the texts relevant to basic beliefs of Islam, and then aim to open a scholarly space for a scientific discussion around these texts. This paper is basically an essay as a form of mise-en-question. Thus it hopes to be a first step of solution of the problem put forward by our own study. This problem can be tentatively coined as the problem of Islamic mythology. This term has a long time of application, and not a new term. Key Words: Islamic mythology, religious mythology, mise-en-question, Islamic theology, mythological culture.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

163

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

Dursun Ali TKEL*


Atf/: Tkel, Dursun Ali (2009). Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol, Milel ve Nihal, 6 (1), 165-193. zet: Kutsal metinleri anlamak iin o metinlerin kendisine indii toplumlarn inanlarn bilmek arttr. Bu inanlar genel olarak mit dediimiz olaanstye dayal fikirlere gnderme yaparlar. Bu mitleri bilmediimiz zaman kutsaln da neyle mcadele ettiini anlamam oluruz. Bu yazda, kutsal metinlerin daha iyi anlalmas ve yorumlanmas iin mitolojik bilginin nasl bir rol oynad aratrlacaktr. Anahtar Kelimeler: Mitoloji, Kutsal Metin, Anlama, Kssa.

Mitoloji alanndaki youn almalar, Batda 18. yzylda balam, 19. yzylda bu almalar muazzam boyutlara ulam; en bata din ve sanat olmak zere mitolojinin insan hayatndaki rol zerine pek ok incelemeler yaplmtr. Renan, o yllarda mitoloji ile ne arand ve mitolojik almalarn neminin ne olduu sorusuna yle bir cevap veriyor: Filoloji ve karlatrmal mitoloji bizi, bylece, tarihsel metinlerin tesine ve hemen hemen insan bilincinin kkenlerine gtrrler.1 Mitolojiyle ilgili tanm, tarif ve izahlar, ez-cmle, krlerin fili tarifine benzetebiliriz. Herkes mitolojinin ne olduuyla deil, kendisinin ne aradyla ilgilenmi, tabii bununla birlikte pek ok tanm kmtr. Fakat ortak olan nokta-

* 1

Yrd. Do. Dr., OM Fen Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm. Maurice Olender, Cennetin Dilleri Tanrsal Bir ift: Ariler ve Samiler, (ev: Nevzat Ylmaz), Dost Yay., stanbul 1998, s.114.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

Dursun Ali TKEL

lardan biri, mitlerin ilkel veya semavi dinlerle ok yakn ilgisinin olduudur. Tylora gre mitoloji ilkel bir felsefedir, Max Mller ve Spencere gre ise birer dil hastaldr. Bultmanna gre mitler aknln insan hayatna giriidir. Freuda gre ilkel insann uuraltdr ve mitler karsnda, hasta birinin banda durur gibi durmak gerekir. Mitler konusunda byk aratrmalar yapan LviStrauss, aratrmalar sonucunda, mitleri ortaya koyan insann ilkel olmadn, onun da en az batl insan kadar beyinli olduunu sylemesiyle Batda byk tartmalar kmtr. Edith Hamilton Mythosun dinle dorudan doruya hibir ilgisinin olmadn sylerken2, Richart Chase, hemen hemen btn yazarlarn ilk alarda mit ve dinin birbirinden ayrlamaz derecede ayn ey olduu kanatini tadn ifde eder.3 Hume ve Lang gibi aratrclar mitle dinin arasnda byk bir husumetin olduunu ve mitin byk bir ksmnn din kart olduunu syler.4 Malinovski ise dinle efsne arasnda daha deiik bir benzerlik kurmakta ve bir Hristiyan iin, Ademin cennetten indirilmesi, insanln kurtuluu iin Hz. sann kendini feda etmesi ne anlama geliyor ve onu ne kadar derinden etkiliyorsa, efsnelerin de ilkel insan o derece etkilediini sylemektedir: Bizim bu tr bir kutsal hikyemiz nasl ibadet ve yinlerimizde, ahlkllmzda yayor, nasl imanmza tesir ediyor, fiil ve hareketlerimizi kontrol altnda tutuyorsa, vahinin efsanesi de onun iin ayn eyleri yapmaktadr. 5 Mitleri, ilahi tebliin bir vastas olarak kullanmak mmkn m? Yani biz mitlerle dinlerin insanla getirmek istediklerini anlatabilir miyiz? Maurice Olender, nl oryantalist Goldziherin Yahudilik iin bunu yaptn sylyor: Mitler yoluyla, slam uzman bu Macar Yahudisi, ann Hristiyan belleini, yzyllar

4 5

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

166

Edith Hamilton, Mitologya, (ev: lk Tamer), Varlk Yay., stanbul 1974, (3. Bask), s.5. Richard Chase, Myth as Literature, Myth and Method -Modern Theories of Fiction Edited by James E.Miller, Jr.; University of Nebraska Press, 1960, s. 127. Chase, Myth as Literature,, s.140. Orhan Trkdoan, Sosyal Hareketlerin Sosyolojisi , Birleik Yay., stanbul 1997, s. 200.

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

boyunca branilerin donmu tanklar olmadklarn, yalnzca tanrsal bir bildirimin aklayclar olduklarn kabul etmeye arr.6 Mitlerin ortaya kyla ilgili olarak ileri srlen drt teoriden biri, Scriptural Theory adn tamaktadr. Bu teoriye gre, btn mitolojik anlatlar, kutsal kitaplarn anlatlarndan ortaya kmtr, her ne kadar gerek olaylar bozulmu ve kimlikleri gizlenmise de Herkl Samsonun; Arion Yunus Peygamberin bir karldr.7 Esasnda ok youn bir ekilde, mitoloji okuyan bir kii, eer kutsal metinlere de vakfsa, bunlar arasndaki ilikiye armamas mmkn deildir. Hemen hemen byk milletlerin mitolojilerinde anlatlan nemli hikyelerinin hepsinin kutsal kitaplarda anlatlan hikyelerle nemli ve derin ilikisi vardr. phesiz bu kutsal kitaplarn banda Tevrat gelmektedir. Yahudilerin tarih boyunca hemen hemen dnyann her tarafna srlm olmas, dinlerine ok sk bir ekilde bal olmalar, kitaplarna ok nem vermeleri, bu hikayelerin hemen her yerde yaylmasna sebep olmutur denebilir. Mesela Firdevsnin ehnmesini okuyanlar, bu eserdeki anlatlarda yer alan pek ok hikyede Feridun ile Nuh; Keykvus ile Nemrut; Siyavu ile Yusuf peygamber arasndaki derin benzerlikleri hemen fark edecektir.8 Sadece bir rnek olmak zere Siyavu-Yusuf mukayesesinden bir iki satr vermek istiyoruz: Sudbe ile Siyavu arasndaki karlksz ak ilikisi, aynyla kutsal kitaplarda anlatlan Yusuf kssasna benzemektedir. Siyavu da Yusuf gibi, o gne kadar ei benzeri grlmeyen, grenlerin akln bandan alan olaanst bir gzellie sahiptir: Kutlu bir ocuk dodu. Artk, tahtn gklere kadar yceltebilirsin. / Btn yeryz, bu ocuktan bahsetmeye balad. imdiye kadar, byle gzel sal yz hi kimsede grlm deildir Keykvus bir yerde Siyavuu verken de onun bu gzelliine iret edilir: Tanr seni yle yaratm ki, tansn tanmasn, kim grse sana k oluyor Sudbe azndan da ayn vgler yaplmaktadr: ... yzn bir peri yz gibi prl prl /
6 7

Olender, Cennetin Dilleri, ss. 163-164. Daha geni bilgi iin bkz: Thomas Bulfinch, Bulfinchs Mythology , The Modern Library, New York (?), ss.240,241,242. Bu benzerlikler iin bkz: Dursun Ali Tkel, Divan iirinde Mitolojik Unusrlar: ahslar Mitolojisi, Aka yay., Ankara 2000. ilgili madde balklar.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

167

Dursun Ali TKEL

Seni uzaktan grenlerin hepsi, kendisini kaybedip sana k oluyor Yusuf gibi Siyavu da baka diyarlarda byr. Yusuf bir kuyuda bulunarak ehire getirilmiti, Siyavuun hikyesinde ise Siyavuun annesi ormanda bulunarak Keykvusa getirilip verilmitir. Yusuf vatanndan uzakta, Msrda ailesine duyduu zlemler iinde yaar, Siyavu da gurbet ellerde, vatanna hasret bir hlde, bir nevi snt olarak Turan ilinde yaamak zorunda kalr. Vezirin kars, byk bir sevgiyle Yusufa k olur ve ondan km almay diler, fakat Yusuf buna asla yanamayacan, efendisine ihanet etmeyeceini syler. Keykvusun kars Sudbe byk bir tutkuyla Siyavua balanr ve ondan km almak ister Siyavu bunu iddetle reddeder ve asl ihnet etmeyeceini syler: Yeryznn sahibi olan Tanr beni eytann errinden korusun! / Ben, eytana uyup da babama ihnet edemem Akna karlk alamayan Vezirin kars (Zeliha) barp ararak ileri atlr ve Yusufun gmleini arkadan yrtar. Bu feryatlar duyan herkes oraya toplanr. Sudbe bir trl Siyavuu ikna edemeyince barp armaya balar ve Siyavu zerine saldrr, bu barmalar zerine herkes oraya toplanr. Siyavu kp gidince, Sudbe elleriyle elbiselerini batan baa yrtt; trnaklaryla da yanaklarn didik didik etti / Sonra da avaz kt kadar barmaya balad. Sesi harem diresinden sokaklara kadar duyuldu / Bunun zerine sarayda herkes birbirine girdi...9 kltrler, anlatlar, mitsel hikyeler, efsane ve menkbeler, baka kltrlerde yer alan benzeri anlat formlar bylesi bir kyas gzyle ayrca incelenmelidir. Kaynak Meselesi Tevrat ve ncil ihtiva ettii iddia edilen mitolojik gndermeler asndan deiik incelemelere tabi tutulmutur. Tabiidir ki iman sahibi bir insan kutsal kitabnda mitolojik yklerin var olduu iddiasn temelden reddedecektir. Tevrata ve ncile acaba mitolojik kssalar bulam mdr; bu metinler tanrsal kattan geldii safl korumakta m yoksa insan mdahalesi sonucu deiik mitsel figrlerle karm mdr? Pek ok aratrmacya gre bu sorunun cevab evettir; yani Ahd-i Atik ve Ahd-i Cedid fazlasyla mitolojik yklere bulam durumdadr ve bunlar muhakkak ayklan-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

168

Tkel, Divan iirinde Mitolojik Unsurlar, Siyavu maddesi.

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

maldr: 1941de Protestan ilahiyats Rudolf Bultmannn Hristiyanlk dinini mitolojik unsurlardan ayklama problemini yeniden gndeme getirmesi ve bu tartmalara nemli bir rnektir. Bultmannn ortaya koyduu problem udur: Kerygme (Hristiyan tebli) in temel nitelii ve z, esas mesaj, eskimi dnyann bir kavramyla takviye eden, bu mitolojik tabaka ve rtden nasl kurtulacak?10 Yeni Ahitin genelinde olduu gibi sann retisinde de nceden varsaylan dnya kavram mitolojiktir.11 Bultmann tabiat bilimini Yeni Ahitin sahip olduu mitolojiye meydan okuma olarak kabul ediyor.12 Esas soru udur: Kutsal kitaplardaki metinlerle Mitolojik veya arkaik metinler ok byk bir benzerlik gsterdiine gre acaba kim kimden etkilenmitir? Joseph Campbell gibi aratrmaclarn ou kutsal metinlerin mitolojilerden etkilendii kanaatindedirler. Hatta Campbell, kitaplarnn genel adn Tanrnn Maskeleri (The Mask of God) koyarak bu fikrindeki srarn gstermi olmaktadr. Kendisini dindar bir ateist olarak nitelendiren Arnulf Zitelmann kendilerine Hristiyan vahyinin biricikliinin retildiini ve bundan daha sonralar kukuya kapldn anlatyor ve bunu da arkaik baz metinlerle kendi kutsal metinlerinin ok fazla benzerlik gstermesine balyor: Yal Usta (inli bilge Laodan bahsediyor DAT),
10

11 12

Garaudy, Roger, Afarozdan Diyaloa, (ev: Prof. Dr. Sadk Kl), Birey Yay., stanbul 1996, s.23.; ayrca an konuda u makaleye baklabilir: Rudolf Bultmann, sann Mesaj ve Mitoloji Problemi (ev: Cengiz Batuk), Dinbilimleri, http://www.dinbilimleri.com/dergi/cilt4/sayi3/makale/bultman.pdf, s. 191. Bultmann, sann Mesaj ve Mitoloji Problemi s. 187. Rudolf Bultmann, Yeni Ahit ve Mitoloji: Yeni Ahitin Mesajndaki Mitolojik Unsurlar ve Onlarn Yeniden Yorumlanmas Problemi, (ev: Cengiz Batuk), Dinbilimleri, http://www.dinbilimleri.com/dergi/cilt6/sayi4/makale/bultmann.pdf s. 322., Mslman arasnda da inan dairesine giren baz konularda, mitolojik arndrmaya girien bilginler olmutur. Bir misal olmak zere Annemarie Schimmelin aktard rnei vermek istiyorum: Reform yanls Hintli Mslman ir hali (.1914) mevlit edebiyatn mitolojik unsurlardan arndrmay amalayan stad Sir Seyyid Ahmed Hann ilk yazlarnn izinden giderek u iiriyle randa yklan saray ve mabetler efsanesinin ne anlama geldiini aklamaktadr: Ate tapnann atei snd, Putlarn mabedi ykld: Dalizm kayboldu, Teslis imdi yklmakta.12

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

169

Dursun Ali TKEL

bana asla yabanc gelmedi. Daha ilk bydm Hristiyanlkta aralarnda balantlar grdm. sann Da Vaaznn mesaj dmanlarnz sevin idi. Laotsede unu okumutum: yiye kar iyiyim, ktye kar da, nk iyi olan doas gerei iyidir. Birisi sana tokat atarsa dier yanan uzat! Hristiyanln bu temel kuraln da buluyordum Laotsede: Eer pes edebilirsen glsn. Ve: Ktye iyilikle karlk ver. Tao Te King ile ncil arasnda buna benzer pek ok paralellik var. O halde sadan Yzlerce yl nce sann kendisini tanyaca bir gelenek vard. Bu, bizim zel ve biricik Hristiyan vahyi dncemizde bambaka bir k yakyor.13 Halbuki kutsal metinlerle arkaik veya mitolojik metinlerin benzerlik gstermesi onlarn birbirlerinden arma yapt anlamna gelmez, tam tersine kaynaklarnn ayn olduu anlamna gelir. Olaya vahiy boyutundan bakldndan vahyin kayna birdir. Eer olaya vahiy boyutundan baklmayacaksa hakikat her yerde ayndr. Yani Taoun, Ktle iyilikle karlk ver, pes edersen glsn, veya Hz. sann karmzdakini krmayacak derin bir hogryle davranlmasn istemesi yahut da Hz. Muhammedin gerek pehlivan fkesini yenendir sz arasnda evrensel dorular prensibi asndan benzerlikler olmas normaldir. Zira aksi davranlarla insan mutluuna eremez, sorunlarn zemez. Farkl corafyalarda, ok farkl zamanlarda, farkl kiilerin ayn hakikatleri dile getirmeleri; farkl corafyalarda, farkl zamanlarda pek ok peygamberin gelmesiyle aklanaca gibi, dncelerin ktalar aras yolculuuyla da aklanabilir. Mitolojik metinleri okurken dikkat eken noktalar, bunlarn kutsal anlatlarla ok sk bir benzerlik gstermesi, ister Yahudiler gibi gezgin milletlerin, isterse ad bizce bilinmeyen peygamberlerin anlatmalar olsun, mitlerin kutsal vahyin bozulmu bir ekli olduu fikri ar basmaktadr. Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol phesiz kutsal metinler bir millete, bir insan topluluuna iniyordu. Ve her kutsal metin, inmi olduu milletin tevhit dncesine
13

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

170

Arnulf Zitelmann, Dnya Dinleri, (ev: Nafer Ermi), nklap Yay., stanbul 2003, s. 31-32.

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

kar olan fikirlerine meydan okuyordu. Bu Kutsal metinler, irazesi kaym, dzeni ve varl tamamen bozulmu, hakk ve hakikati unutmu insanlar adalete ve hakka armak iin iniyordu. O halde bu milletlerin fikirleri neydi? Bugnk tabirle soracak olursak, mitolojileri nelerden ibaretti? Dier milletlerin mitsel adan kaynaka pek ok malzemesi olmasna ramen maalesef aratrmalarmz esnasnda, Kurann inmi olduu Arap toplumunun mitolojisiyle ilgili fazla bilgi bulamadk. Eer bu mitolojik bilgiler derin ayrntlaryla ortada olsa birok konu daha net olarak ortaya konabilir kanaatindeyiz. Batl aratrmaclar, Tevrat ve ncili mitolojik metinler asndan didik didik etmiler ve onda pek ok mitolojik anlat izleri bulmulardr. Hemen hemen byk bir ounluunun fikirleri, kutsal kitaplarn pek ok hikyeyi mitolojilerden ald kanaatindedirler. Mesela Bratton Smer mitolojisinde, dem hikyesinin en nemli unsurlarndan biri olan ylan motifini, Smer kalntlaryla aklamakta ve Tevratla olan benzerlie iaret etmektedir: Bu ikisi arasndaki balant, ilk Smer kap kaaklarndaki ylan temas ile de olduka makul grnyor. Efsnedeki tezin tipik bir ifadesinde bir ylan hayat aacnn bekiliini yaparken gryoruz. Bir dierinde ylan, bir kadnn gerisinde durur. Bir ncsnde de oturmu vaziyetteki bir kadn ve erkein arasnda hayat aac ve kadnn gerisinde de bir ylan grlr. Bu, bir Smer efsnesinde ylanlarla bitkiler arasndaki balanty ve kadnn batan karcln iaret ediyor. brani (Yahudi) efsnesinde, bilgi aacnn yasaklanm meyvesinin yenmesi ve onun, gnahn balangc olduu tarznda yorumlanmasnn Adapa efsnesinden alnd sanlyor.14 Hayat aac, bunun altnda bir kadn ve bir adam, tede bir ylan motifinin grld ve kadnn adam aldatarak yasak meyveyi yemesinin ilendii Adapa Mitosunu, Tevrattaki hikayeden de daha nceye alm ve Tevrattaki, insann cennettten k hikayesinin orijininin Smer mitolojisinde olduunu, Tevratn bu hikayeyi buradan aldn sylemitir. Bratton,

14

Fred Gladstone Bratton, Yakn Dou Mitolojisi, (ev: Nejat Muallimolu), M...F.Y, stanbul 1995, ss.52-53.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

171

Dursun Ali TKEL

Smer mitolojik hikyesiyle Tevrattaki hikyenin, cennet tezleri, ylan tarafndan aldatlma ve cennetten kovulma motifleriyle ayn karakteri tadn, Smer mitolojisinde bir bahe iinde grlen insann iyi ve kt bilgi aacnn meyvesini yemekten men edildiini hatrlatarak, Tevratta da ayn unsurun olduunu sylemektedir. Her iki anlatda da insan cennetten kovulur, bundan sonra ac ve strap insanln kaderi olur. Bratton, bu iki hikyeyi karlatrdktan sonra u kanaate varmaktadr: Bu efsnenin orijininin Smer hikyelerinde bulunduu anlalyor.15 Brattonun, Smer mitolojisiyle Tevrat arasndaki benzerlikler hususunda sylediklerinin bir ksm doru olsa da (bilhassa ylan meselesinde) bu gre tamamen katlmak mmkn deildir. Zira, o zaman Kurandaki dem efsnesini de Smer mitolojisine balamak gerekecektir, ki bu bizi birok problemle kar karya brakr. Aslnda burada sorulmas gereken soru udur: Bir an iin Tevrattaki dem kssasnn Smer mitolojisinden alndn kabul edelim. Peki Smer mitolojisi bylesi bir anlaty nereden almtr; onun anlatsnn orijini nedir? Bu soru, aratrclarn ilk insan meselesindeki fikirleriyle yakndan ilgilidir ve gayet tutarl bir cevab da vardr. Kanaatimize gre dem yeryzne geldiinde hi phesiz ok derin bir zlemle karld cenneti zlyordu. Belki de ocuklarna -muhtemel ki baz sorular karsnda- niin cennetten karldklarn, buna nelerin sebep olduunu anlatyordu. Bu anlatlarn nesilden nesile aktarlmadn kim syleyebilir? Smerliler de demin neslinden olduuna gre, onlarn da bu
15

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

172

Bratton, Yakn Dou Mitolojisi s. 53. Aslnda, Smer mitolojisindeki hikyenin, tamamen kutsala kar bir bakaldr rnei tad apak meydandadr. Bu hikyenin kahraman Adapa, tpk Promete gibi, tanr tarafndan potansiyel bir tehlike olarak grlen bir varlktr. Anlatdan anlald kadaryla Adapa ne insandr, ne de tam bir tanr. kisi aras bir varlktr. Cennetten kovulma sebebi ise ok enteresandr. Adapa ok hrsl bir kimse olduundan, onun yaratcs Ea da, Adapann baarlarndan ve ok fazla bilgi edineceinden korktuundan, Adapann cennetin kapsndan atlp alelde bir faninin sknt ve mihnet iindeki hayatn yaamasna sebep oldu. (Bratton, s.52). grld gibi, kutsal kitaplarda demin cennetten karl sebebi kendi gnahyken, Adapa mitolojisinde insann kovulu sebebi, onun tanr tarafndan potansiyel bir tehlike olarak grlmesi anlayyla izah edilmektedir. Daha geni bilgi iin bkz: Dursun Ali Tkel, Divan iirinde Mitolojik Unsurlar: ahslar Mitolojisi, Aka Yay., Ankara 2000.

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

hikyeleri atalarndan -dolaysyla demin ocuklarndan- dinlediine phe yoktur. Tabii ki yzyllar boyunca bu hikyeler iine baz deiik ve yaktrma rivyetler de karm olabilir. Eer Smerliler demden nce yaasaydlar, bu hikyenin orijininin Smer mitolojisi olduu sylenebilirdi. Hikyesi kendi bandan gemi bir insandan yzyllar sonra yaayan bir milletin anlats, nasl bu hikyenin orijini olabilir? Smer mitolojisinin Tevrattaki hikyeden daha eski olmasnn bir dier sebebi ise, Tevrattan nceki kutsal metinlerin varlyla da aklanabilir. Zira, her ne kadar batl pek ok aratrmac kabul etmese bile Tevrattan nce de kendisine kitap inen peygamberler vard. slam inancna gre suhuf ad verilen bu kitaplar da vahiy tayan kitaplardr. "Sahfe kelimesinin oulu olup "sayfalar" anlamna gelen "suhuf", Peygamberlerden bazlarna verilen kk kitapklara, risalelere denir. Kur'n'da Hz. brahim ve Hz. Musa'ya sayfalar verildii bildirilmektedir (Necm, 53/36-37; A'l, 87/14, 19). Eb Zer'den yaplan bir rivayete gre; Hz. Adem'e 10, Hz. it'e 50, Hz. dris'e 30 ve Hz. brahim'e 10 olmak zere peygamberlere toplam 100 sayfa verilmitir16 Bu kutsal kitaplarda da demin Cennetten k hikyesi anlatlm olabilir. Her halkrda, demin Cennetten k hikyesinin orijini Smer mitolojisi olamaz. Zira dem, Smerlilerden ok nce yaamt. Ve anlatlan olaylar da onun bandan gemiti. Btn bunlardan anlalan udur: Kutsal metinlerin anlalmas iin, metinlerin olutuu devrin mitolojik anlatlarnn ve tabii ki bunun aksi olarak da mitolojik yklerin tam olarak anlalmas iin de kutsal metinlerin ok iyi bilinmesi gerekmektedir. Aada vereceimiz baz rnekler konuyu daha anlalr klacaktr kanaatindeyim. rnekleri mmkn olduu kadar Kuran ayetlerine mriklerin itirazlarndan vermeye alacam. Yani mrikler, putperestler neden baz konular anlamyorlard; bugn bizler baz ayetleri niin anlamyoruz, daha iyi anlamamz iin mitolojik alarn anlatlarndan yararlanabilir miyiz?
16

http://www.diyanet.gov.tr/turkish/basiliyayin/dinikavramlaroku.asp?id=1723& harf=S. 18.08.2009.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

173

Dursun Ali TKEL

Niin tiraz Ediyorlard? Allahn mutlak birlii, her eye kadir olmas, domam, dourulmam olmas, ve daha pek ok sfat- ilh mriklerce anlalamyordu. nk onlarn tanr inanlar veya zihni sreleri yahut da mitolojik inanlardan gelen saplantlar yznden bu tr bir teklii ve mutlakl alglayamyordu. Btn Ortadounun, hatta btn dnyann, ok tanrl dinlerinde birden fazla tanr vard. Hemen her unsurun -rzgar, deniz, ak, tahl, hasat, sava, bar, bahar, iki, elence- bir tanrs vard ve bunlar i blm yapmlard. Hepsinin tepesinde bir tanr vard. Yunanllarda Zeus, Romallarda Jpiter, Smer-Akkadda Anu, Msrda Re (Ra), UgaritKenanda El, Hititlerde Anu vs. bu tanr fikrinin olduu bir ortamda tek tanr fikrinin anlalmas da elbette dnlemez. Tanrlarn tanrs olarak nitelenen tanrnn durumu neydi peki? O her eye kadir miydi? Elbette hayr! Gerek manada mitolojiyi anlamadan tam olarak bugnk dnyasal blm de anlalamaz. Bugn dinler tarihi ve insanlk tarihi olduu kadar, mitoloji tarihinin seyri ve geliimi de ancak batllarn aratrmalaryla bilinmektedir. Tabi ki bu durum, anlatlar anlamada tasarruf hak ve salahiyetinin de Batllarda olduunu gsterir. Mesela Prometenin niin cezalandrld meselesi batl mitolojik anlatlarda baka, doulu anlatlarda bakadr. Yunan Mitolojisinde Promete, atei insanlardan saklayan ve ama kendileri atein etrafnda keyif atan zalim tanrlara bakaldran hmanist bir figrdr: Prometheusun atei al: Zeus lmlleri ve onlarn koruyucusu Prometheusu cezalandrmak amacyla, ve bir daha etlerini piirmesinler diye atei saklar. Ne var ki, kurnaz Prometheus Zeusu bir kez daha kandrr. Olymposa kar, orada gnein alev alev yanan tekerleinden bir kvlcm alar ve bunu bir rezene kab iine koyarak ve insanlara gtrr. Baka bir anlatma gre Prometheus atei Hephaistosun ocandan almtr. Zeus, atei tekrar insanlarda grnce daha ok fkelenmi. Hem insanlar Hem de kendisine kar gelen Prometheusu cezalandrmak iin yeni areler dnm17 ve onu ar bir ekilde

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

174

17

http://www.mitoloji.org.

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

cezalandrmtr: Zeus atei alp insanlara vermesinden dolay, Prometheusu korkun bir cezaya arptrd. Onu zincirlerle Kaukasos danda kayaya balatarak, karacierini Ekhidna ile Typhondan doma bir kartala yedirtti. Kartal her gn gelip karacierini yiyor ve yenilen cier her gn yeniden oluuyordu. Fakat baka mitolojik anlatlarda durum tam tersidir: Promete, insanla yardm etmek iin deil, ama yaratmay taklit ettii ve tanrsal hak ve salahiyete mdahale ettii iin cezalandrlmtr: Promete (basiretli= prvoyant) balktan bir insan yapyor. Ona hayat vermek istiyor. Prometeyi gklere gtryorlar. Promete orada, btn ebah ruh-bah bir ate ile canlanm grd. Kendi masnuuna dahi byle bir hayat ilkas hevesine teban ge temas ile bu nur- hayattan bir kvlcm arp frule denilen ve z tedricen yanan bir otun saknda saklad. 18 Daha sonra Promete, kendi canlsna bu suretle can veriyor: Ve bu z-ruha tavann korkakln, tilkinin hilekarln, tvusun kurumunu, kaplann yrtcln, arslann kuvvetini bah etti. 19 Tanrsal bir erk olan yaratma hassasn ald ve kendi yapt yarata can verdii, dolaysyla tanrlamak iddias gden Prometenin bu kstahl Jpiteri ok kzdyor ve onu cezalandrmak istiyor. Pandoray yaratyor, elinde esrarengiz bir kutuyla Prometeye gnderiyor. Promete endielenip kutuyu amyor. Fakat kz kardei Epimethe (Imprvoyant=gfil) kzlk heyecan, dayanamyor ve kutuyu ayor. Btn ktlkler yeryzne yaylyor. Bu masalda dahi cins-i beerin bir kadn hatas yznden dr- felaket olmas vaka-i tarihiyesinin kark bir htrasn bulmak kabildir20 Grld gibi Promete hikyesi Bat ve Dou anlatlarnda tamamen farkl balamlarda anlatlmaktadr. Mitolojik ykler okunurken buna dikkat etmek gerekiyor. Bat mitolojisinde grlen tanrlara kar bu derece hm, nefret ve korkunun temelinde

18 19 20

M. Edom, Trih-i Estir, (Ter: Mustafa Nuri), st. 1329, ss. 50-51. Edom, Trih-i Estir, ss. 50-51. Edom, Trih-i Estir, ss. 51-52. Bu cmlelere baknca, bu hadise ile, Ademin cennetten kadn yznden kovulduu ve dolaysyla kadnn eytandan daha tehlikeli olduu eklindeki fasit dnce arasnda bir paralellik kurmamak mmkn deildir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

175

Dursun Ali TKEL

de tanrnn zalim ve keyfi davran ierisinde olduu inanc yatmaktadr. Promete yksnde bu, apak grlyor. Batl insan Prometeyi tutmu, onun cezalandrlmasnda tanrlar haksz bulmu, hatta Herklle, dada zincirlenmi ve ok ar ikenceler gren Prometeyi kurtartarak tanrlardan intikam almtr. Hala devam eden bu inanc ortaya koyan Batnn Promete hikyesidir. Acaba Batda bu hikye Douda olduu gibi anlatlsayd ayn inanlar olur muydu? kiye ayrlm ve dou-bat eksenine yerletirilmi insanln temel felsefik farkllklar ve dnya grlerindeki bakalk da yine mitolojiye dayandrlr. Campbelle gre, Dou Hz. Eyyubn, Bat Prometenin neslinden gelir. Fakat Campbellin mitoloji-edebiyat ilikisine dair bu tespiti gerekten ilgintir ve mitoloji-edebiyat ilikisinin bir baka boyutunu gndeme getirmektedir. Milletlerin hayat felsefesine ilikin Campbellin mitolojiden karm olduu bir baka sonu, Hz. Eyyub ve Promete karlatrmasna ilikindir. Bu karlatrma ayn zamanda Dou-Bat arasndaki uurumun ne kadar derin ve anlay farknn ne kadar deiik olduunu gstermektedir. Haksz maduriyetin kusursuz rnei 21 Hz. Eyyub bir imtihan amacyla -suu olmad hlde- derin straplara maruz kalmt. Campbelle gre, susuz bir insana bunca derdi reva gren tanrya kar bu blgenin btn dinlerinde ayn teslimiyeti tavr sergilenmitir. Eyyub ikayet etmez, aksine derin bir tevekkl iindedir: te ben deersiz bir eyim, sana nasl cevap vereyim? Elimi azma koyuyorum... Sen her eyi yapabilirsin bilirim, ve hibir muradn alkonmaz... Bundan tr kendimi hor grmekteyim ve tozda ve klde tvbe eylemekteyim.
22

Oysa sulu oldu-

u hlde Promete, Eyyub gibi teslimiyeti deildir, aksine insanca mantn savunarak, teslim olmasn emreden tanrya yle barmaktadr: Zeusa aldrdm yok. Nasl biliyorsa yle yapsn.23. Eyyubun bu mtevekkil ve sabrl, Prometenin ise bu s
Bu ifade Manguele aittir. bkz: Alberto Manguel, Kelimeler ehri, (ev: Esen Ezgi Tacolu), YKY., stanbul 2009, s. 12. Joseph Campbell, Dou Mitolojisi, (ev: Kudret Emirolu), mge Yay. , Ankara 1993, s.38. Campbell, Dou Mitolojisi, s.38.

21

22

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

176

23

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

tutumu edebiyata da aynen yansm ve yzyllar boyunca bu iki farkl karakter, dnyann bu iki yarsnn adeta birer remzi olmutur. Bir Tek Tanrnn Zorunluluunun Anlalmas in Bunun iin baz kssalar bilmek gerekiyor. Tanrnn mutlak g sahibi olduunun sylenmesi; yine onun mutlak adil olduunun vurgulanmas u hikyeleri yaayan toplumlar iin ne byk bir rahatlama getirecektir/getirmitir. Kuranda btn bunlara vurgu yaplyorsa bunun sebebi o toplumlarn inand mitolojik kssalarn derin etkilerini yok etmek iindir. Tanrlar anlaynn temelinde adalet ve merhamet gibi kavramlar aramak her zaman doru deildi. Her yl yeni yln kutland gnde, byk tanrlar ve tanralar, o yl ne olacan kararlatrmak iin toplanrlar. u ya da bu tanrnn grlerine uymayan kararlar alnabilir. Sz gelimi bir kentte oturan tanr, kendisine hizmet eden o kentin halkna kar iyi niyetli olsa ve onlarn incindiini grmek istemese bile, teki tanrlarca o kente bir ykm gnderilmesi karar alnabilir. Bir tanr bile tanrlar topluluunun istemine boyun emek zorundadr.24 Tanra tar, Glgama ak olur, ancak Glgam Tanra tar reddeder. tar da intikam almak iin babas Tanr Anudan yardm ister ve Anu da kznn keyfine gre karar verir. Bu karara gre Glgamn aziz dostu Endiku lecek ve Glgam ebedi yalnzla mahkum edilecektir. Tanrlar, dostlarn (yani Endiku ve Glamn) boay ldrmekle onlar aalad ve iki kahramandan birinin bu yzden can vermesi gerektii ynnde adaletsiz bir karar verirler.25 Tanrnn alm ve habr olmasn ve her eyden hakkyla haberdar olmasn, mitolojik alarda hi kimse beklememitir. Zeus, tanrlar tanrs olmasna ve evrene hkmetmesine ramen, Her eyi bilmezdi Zeus, ayn anda her yerde birden bulunamazd. Ona kar koyanlar, onu aldatanlar kmtr. Bazen kaderin ondan s-

24

25

William H. McNeil. Dnya Tarihi, (ev: Aleddin enel), mge yay. Ankara 1994, ss.30-31. Alberto Manguel, Kelimeler ehri, (ev: Esen Ezgi Tacolu), YKY., stanbul 2009, s. 37.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

177

Dursun Ali TKEL

tn olduu sylenir.26 Persefon bir ara ortadan kaybolur, btn aramalara ramen bulunamaz, onun nerede olduunu kimse bilmez, ne insanlar, ku haberciler, ne de tanrlar...27 Kenan mitolojisinde tanr El, btn tanrlarn zerinde, her eyin hakimi olmasna ramen, Kral Keret bir tanr tarafndan cezalandrlm ve byk musibetlere uratlmt. El, o tanrya bu belay kaldrmas iin rica etti, kabul grmeyince, btn tanrlar tek tek dolaarak bu ricasn yeniledi, hatta tanrlara yalvard. Yalvaran bu tanrnn, tanrlarn tanrs olduunu unutmayn, sonu, kendisini dinletemedi ve kraln belasn kaldrmak iin olmadk yollara bavurdu.28 Msr mitolojisinde iyilik tanrs Osirisin kardei olan ktlk tanrs Seth ne kadar akll bir ekilde urasa da Osiris ve Horusu yok edemeyince, iyi ktye kar zafer kazanr. Ancak tanrlar da Sethi yok edememilerdi...29 Tanrlar kafasna eserse ortadan kaybolur ve etraf tam bir felaket kaplard. Mesela, kz ortalardan kaybolan bereket tanras Demeter, iini gcn brakr ve bir yere ekilir. Bunun zerine toprak bir ey vermez, kzler saban iin isteksizleir, kuraklk ve ktlk balar, insanlk acna lmek zeredir. Tanrlar tanrs Zeus, duruma mdahale eder ve Demeteri grevinin bana gelmesi iin iknaya alr ve fakat beceremez.30 Tpk buna benzer bir hikaye de Hindu Mitolojisinde vardr: ndra, tanrlarn kral, bir vesileyle ortadan kaybolunca, yeryz aalarn yitirmi harabeye dner, ormanlar ortadan ekilir, rmaklarn yolu kesilir, gller susuz kalr, btn yaratklar yamursuzluktan bunalr, dier tanrlar byk bir korkuya kaplrlar, evreni byk felaketler kaplar. 31

26 27 28

29

30 31

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

178

Hamilton, Mitologya, (ev: lk Tamer), Varlk Yay. stanbul 1974, ss.10-11. Hamilton, Mitologya, s. 30. Fred Gladstone Bratton, Yakn Dou Mitolojisi, (ev: Nejat Muallimolu), M...F.Yay., stanbul 1995, s.115. Donna Rosenberg, Dnya Mitolojisi Byk Destan ve Sylenler Ansiklopedisi, (Haz: K. Emirolu), mge Yay, stanbul 1998, s. 241. Hamilton, Mitologya, s. 31 Wendy Doniger OFlaherty, Hindu Mitolojisi, (ev: Kudret Emirolu), mge Yay., Ankara, stanbul 1996, s. 72.

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

Baz Ayetlerin Daha yi Anlalmas in Baz Mitolojik Anlatlar Kur'an'da " Eer yerde ve gkte Allah'tan baka tanrlar olsayd, yer ve gk bozulur giderdi (Enbiya 21/22) buyrulurken baka bir ayette ise birden fazla tanrnn olmasnn mantk asndan mmkn olmad yle ifade edilmitir: "...Onunla beraber hibir tanr yoktur. Eer olsayd, her biri yarattna hkmeder ve biri dierine stnlk kurmaya kalkard." (Mminn 23/91). Eski halklar, tanrlarn memnun etmedii mddete asla huzur bulamayacaklarna inanmlard. Bir tanry memnun etmek dier tanry rahatsz etmek anlamna gelebilirdi. Tanrlar arasndaki kskanlklar had safhadayd. Bu u demektir. Bir kul, ne yaparsa yapsn bir trl rahat edemeyecek, huzur iinde bulunamayacakt. nk bir tanry memnun ederken dierini gcendirmi olabilirdi. Bu, yukardaki ayette de iaret edilen, eer iki tanr olsayd alemin kargaa iinde kalaca, meselesini ok gzel izah eder. Tek bir Allah fikrinin ne kadar byk bir nimet olduunu buradan anlamak mmkndr. Tek tanr fikri bugn iin, btn brokrasinin ortadan kaldrlarak, bir ii bir anda yaplmas gibi bir sonucu gsteriyordu. Yani ilkel kafada, tanrya ulamak iin ok youn bir brokrasi varken, tek tanrl bir din insanla tanr arasndaki btn brokratik engelleri kaldrm oluyordu. Tevrat ve ncili bozan anlay, gemilerin rivayetlerinin olduu gibi kutsal metinler iine kartrlmasndan kaynaklanmtr. Bizler, Hz. Peygamberin, niin srail rivayetlere bu derece iddetle kar ktn daha iyi anlyoruz. Btn mitolojik metinlerde grlecei gibi, gemi milletler peygamberlerini ya ldrmler veya ilahlatrmlard. Yani bir trl ortay bulamamlard. Peygamberimizin, kendisini ven insanlara, hemen vgy braktrarak ben de sizin gibi kuru ekmek yiyen bir kadnn oluyum32 szn daha iyi anlyoruz. Eer bugn Kuran olmasayd bugn belki bizler iin de Hz. Musa ve Hz. sa, tpk Buda gibi, mitolojik ahsiyetler olarak bilinecekti.

32

Arkada titreme. Ben bir melik (hkmdar) deilim. Ben Kureyten kuru ekmek yiyen bir kadnn oluyum!" demiti.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

179

Dursun Ali TKEL

Kutsal Metinlerin Mitolojiye Etkileri Yukarda da ksmen iaret edildii gibi, hemen hemen btn dnya mitolojilerinde, nemli mitolojik epizotlarn, byk bir ounluu kutsal metinlerin adeta deiik birer versiyonudur. Yaratl, ilk insan, ilk insann bir gnahla iyilikler aleminden skntlar alemine atlmas, lk insan-ilk kadn ve ylan, Tufan, ilahi glere sahip kahramanlar, doacak bir ocuun bir kraln tahtn yok edecei kehaneti ve bu kehanetin ardndan kraln doan ocuklar ldrmeye balamas, ocuun mutlaka byyerek sonunda kehaneti dorulamas, kahramanlarn mutlaka lmszl aramas ve tam bulacakken kaybetmesi, ok sevdii birinin ardndan alayarak gzlerin kr olmas ve akabinde o kiiye kavuarak gzlerinin almas, Hz. Yusufun nl ak menkbesi vs. imdi bunlara ksa birer rnek verelim:
nkar edenler, gkler ve yer yapkken onlar ayrdmz ve btn canllar sudan meydana getirdiimizi bilmezler mi? nanmyorlar m? (Enbiya 21/30).

Yaplan bir aratrma sonucuna gre: A.g. Rooth Kuzey Amerikadaki Kzlderililerden yaratlla ilgili yz efsane derliyor, bunlar sekiz grupta topluyor ve bu sekiz gruptaki efsanelerin yedisinin Avrupa, Asya ve Avrasyada da olduunu gryor. Maria Leach ; Amerika ktas, Afrika, Okyanusya, Sibirya, orta ve Uzak dou gibi birbirinden tamamen bamsz, uzak yerlerin 82 adet Yaratl efsanesinin redaksiyonunu yapyor: Btn bunlarda tekrarlanan ayn ge var: Kainat en eski zamanlarda su zerinde bir kaosla balad.33 Hemen hemen btn mitolojilerde bir ilk insan veya ilk varolan motifi bulunmaktadr. Kimilerinde ok kark da olsa bu inan vardr. Mesela Yunan mitolojisinde, tam olarak ilk insan motifi yoktur. Bir rivayete gre Palosgos, daha gl bir rivayete gre de Pandora adl kzdr. Pandora insanlara bela vermek ve yaptklar gnahn cezasn ekmek zere gnderilmiti. Hind mitolojisinde Bazen Manu, bazen Yama ve kz kardei Yimadr.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

180

33

Bratton, Yakn Dou Mitolojisi, s.28.

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

ran mitolojisinde Kiymersdir. Ki bu Kiyumers meselesi zerinde slam ulemas da epeyi fikir retmilerdir, ki El Milel venNihalde ehristan, El Fark Beynel-Frakta Abdlkadir Badadi, bu ulemann bazlarndandr. Trklerde Kara- Hann ilk yaratt Kii adn tar. Fakat daha sonra bu Kii iledii gnahlar yznden kovulur. Smer-Akkad mitolojisinde bu sefer Adapa ilk insan tipi olarak izilir. Onun dnyaya gnderilmesi ise, yaratc tanr Eann Adapann ok hrsl olmasndan ve ok fazla bilgi sahibi olmasndan korkmas olarak verilir. Aztek mitolojisinde, Xochiqhetzal, Tlazolteotl, xtnestli adndaki bir kadn cennette yasaklanm aacn meyvesini yemi, bunun zerine aa paralanm ve bylece bu fiil btn ktlklerin, fenann balangc olmu.34 in Mitolojisinde ilk insan veya ilk tanr olarak Pan-Ku geer.35 Bir baka rivayete gre inin Ademi olarak Fu Hsiann ad anlr. lk insann kandrlarak, eytan tarafndan aldatlmas, bilhassa Tevrat rivayetiyle btn mitolojilere bulam durumdadr. Mesela Hind mitolojisinde, Adi Haray kskanarak yok etmek isteyen ve intikam peinde olan fritten bahsedilir ad Adidir. Bir yol bularak Adi Harann yanna yaklamak ister, Tanrdan lmszlk ister, kabul edilir. Ylan klna girerek, kutsal yerin bekisi Virakay aldatr ve Adi Haraya ular.36 Hemen hemen kendisinde bir tufan anlats olmayan bir mitoloji yoktur. Btn bu anlatlara gre insanlarn iledii gnahlar yznden, insanlk cezalandrlm ve yeryz sular altnda kalmtr. Yunan mitolojisinde Pandorann yaratlmas ve yeryzne gnderilmesinden sonra, insan soyu oalmaya balar. Beraberinde ktlkler de oalr. nsanlar tanrlara yz evirirler. Zeus, insan rkn suyla yok etmeye karar verir. Islak kanatl yelleri sarar ortaya, rmaklar, dereler, hzla aalar, hayvanlar, insanlar, evle-

34

35

36

Sadk Kl, Mitoloji Kitab- Mukaddes ve Kurn- Kerim , Nil Yay. , zmir 1993. s. 271. Donald A Mackenzie., in ve Japon Mitolojisi , (ev: Koray Akten) mge Kit. Ankara 1996, s. 229. OFlaherty, Hindu Mitolojisi, s. 212.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

181

Dursun Ali TKEL

ri srkler. Denizler birbirine karr.37 Brattona gre de Btn mitolojiler, Tufan anlatsn Tevrattan almlardr.38 Hindu Mitolojisinde bir balk Manuya tufann olacan, bir gemi yapmasn, btn yaratklarn z ve tohumlarn gemiye almasn, onu kurtaracan syler: Tufan btn yaratklar silip sprr ve ortada sadece Manu kalr.39 inde ise Tufan kahraman olarak Yu grlr ve ona da Tufann olacan, Hind mitolojisinde olduu gibi bir balk haber verir.40 Jopon mitolojisinde de Ainular bir Tufan anlatsna sahiptiler ve onlara gre de, insanlarn yok olduu byk bir tufandan ancak bir kii kurtulmutu.41 lk arketipinin Hz. Musann olduuna inandmz, doumuyla nl bir hkmdr tac ve tahtndan edecek kahraman ve beklenen kii motifine hemen hemen btn dnya mitolojilerinde rastlanmaktadr. Bu motifte, bir kral doacak bir ocuun kendi tahtn yok edeceini renir. Kral hemen ocuu ldrmek iin harekete geer. ocuk annesi tarafndan alnr ve karlarak baka bir yere gtrlr. ocuun gtrld yer kutsal bir yerdir (ve genellikle dadr). ocuk byr ve kehanet gerekleir. ran mitolojiside Dahhak ldren Feridun, Efrasiyab ldren Keyhsrev, Yunan mitolojisinde Kronos, daha sonralar Oidipus, Hind mitolojisinde Kamsa benzer rneklerdir. Hz. Yusuf kssasnn benzeri mahiyetindeki mitolojik anlatlar. ran mitolojisinde Yakup Peygamberle olu Yusuf arasndaki hasret epizodu ayniyle Feridunda ve Keykavusta da vardr. Siyavuun hikyesi adeta Hz. Yusuf kssasnn bir kopyasdr. Hz. Yusufun iffet ve sadakati Siyavuta, Zelihann her lgnl gze alan tutkulu ak ise ran hkmdar Keykubadn kars Sudbede canlandrlyor.42 Yine Msr mitolojisindeki Anubisin karsyla Bata arasndaki ak hikyesinde de canlandrlm. Bura37 38 39 40 41 42

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

182

http://www.mitoloji.org/ 28.06.2009 Bratton, Yakn Dou Mitolojisi, s. 21. OFlaherty, Hindu Mitolojisi, s. 153-156 Donald A Mackenzie., in ve Japon Mitolojisi, s. 236. Mackenzie., in ve Japon Mitolojisi, s. 277. Dursun Ali Tkel, Divan iirinde Mitolojik Unusrlar: ahslar Mitolojisi, Aka yay., Ankara 2000, Siyavu maddesi.

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

da da, Bata iffet ve sadakatin, Anubisin kars ise Zeliha gibi, her trl dzen ve hileyle tutkulu akn sembol olmu.43 in mitolojisinde anlatlan bir efsane tpk Ashab- Kehf rivayetine benzer. Bir nehirde balk avlamaya giden bir adam, bir frtna sonucu bir adaya der. Orada garip insanlar grr. Adamlar imparatorun basksndan dolay buraya kamlardr, balk bunlar grnce arr ve ne zaman buraya geldiklerini sorar, onlar da sen gelmeden biraz nce buraya geldik derler. Adam imparatorun adn sorunca onlar da adn sylerler. Bu imparator, balk domadan beyz yl evvel lm bir imparatordur.44 Bakara Suresindeki Bakara Kesme Ayetleri ve Apis Boas nanc Kurandaki Bakara suresinde anlatlan, Yahudilere bir bakara kesmelerinin anlatld kssann daha ayrntl bir ekilde anlalabilmesi iin, olayn arka plannda o devirde Msrda cari olan mitolojik inanlar bilmeye ihtiya vardr. nce ilgili ayetleri vermek istiyoruz:
Hani Ms kavmine, Allah size bir sr kesmenizi emrediyor demiti. Onlar da, Sen bizimle eleniyor musun? demilerdi. Ms, Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allaha snrm demiti. Bizim iin Rabbine dua et de onun nasl bir sr olduunu bize aklasn. dediler. Ms yle dedi: Rabbim diyor ki: O, ne yal, ne krpe, ikisi aras bir srdr. Haydi emrolunduunuz ii yapn. Onlar, Bizim iin Rabbine dua et de, rengi neymi? aklasn dediler. Ms yle dedi: Rabbim diyor ki, o, sapsar; rengi, bakanlarn iini aan bir srdr dedi. Bizim iin Rabbine dua et de onun nasl bir sr olduunu bize aklasn. nk srlar, bizce, birbirlerine benzemektedir. Ama Allah dilerse elbet buluruz dediler. Ms yle dedi: Rabbim diyor ki, o; ift srmek, ekin sulamak iin boyundurua vurulmam, kusursuz, hi alacas olmayan bir srdr. Onlar, te, imdi tam dorusunu bildirdin dediler. Nihayet o sr kestiler. Neredeyse bunu yapmayacaklard. Hani, bir kimseyi ldrmtnz de suu birbirinizin stne atmtnz. Halbuki Allah gizlemekte olduunuzu ortaya kara43 44

Bratton, Yakn Dou Mitolojisi, s. 84 vd. Mackenzie., in ve Japon Mitolojisi, s. 130.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

183

Dursun Ali TKEL cakt. Srn bir paras ile ldrlene vurun dedik. (Denileni yaptlar ve l dirildi.) te, Allah lleri byle diriltir, dnesiniz diye mucizelerini de size byle gsterir. (Bakara 2/67-74.)

Bakara kelimesi sklkla yapld gibi sadece inek kelimesiyle evrilemez. M. Hamdi Yazr bu kelimenin anlamlaryla ilgili unlar yazyor: Bakar"n mennesi veya mfredidir. "Bakar" manda cinsine de mil olmak zere sr cinsinin genel ismidir. Buna gre, "bakare" erkek veya dii sr, yani bir inek veya bir kz, bir dve veya bir tosun veyahut bir manda olabilir. Bunun erkeine bkr, bakr, beykur, bkur dahi denilir. "Bakr" yarmak anlamna geldiinden, bu hayvan da ift srp topra yarmak iin kullanldndan bu ismi almtr.45 Hz. Musann srailoullarn Msrdan kardktan sonra, Tur dana gitmesinin ardndan Smirnin tanr niyetine bir put olarak yapt buzadan da anlalyor ki (Hani, biz Ms ile krk gece iin szlemitik. Sizler ise onun ardndan (kendinize) zulmederek bir buzay tanr edinmitiniz Bakara 2/51.) Yahudilerde de topraklarnda asrlar boyu yaadklar Msrllar gibi bir kutsal boa inanc vard. Samir'nin icat ettii buza olay da bunun aka ipularn verdii gibi, Musa kavmi, o zamana kadar bakaray mukaddes bir hayvan gryor ve yle kabul ediyorlard.46 Bu yzden Yahudiler, Hz. Musa, Allah sizden bir bakara kesmenizi istiyor dediinde sen bizimle alay m ediyorsun demilerdi. Bu aknlk bakara kesme dncesinin Yahudileri nasl irkilttiini gstermektedir. Peki neden irkilmilerdi? Firavun kavmi olan putperest Msrllarn Apis kzne taptklar ve boann, bunlarn en yksek mabutlarn temsil ettii, tarih rivayetlerden olduuna gre, sr kurban etmek, o zaman srailoullar zerinde iddetle hkim olan Firavun kavminin tapt tanrlar boazlamak demek olaca iin, srailoullar asndan Msr'da iken, bir ihtilal anlam tayan
45

46

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

184

Elmall M.Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, http://www.kuranikerim.com/telmalili/bakara1.htm Elmall, Hak Dini Kuran Dili, http://www.kuranikerim.com/telmalili/bakara1. htm; Samirinin yapt altn dana heykeli iin ayrca bkz: Maurice Olender, Cennetin Dilleri Tanrsal Bir ift: Ariler ve Samiler, (ev: Nevzat Ylmaz), Dost Yay., stanbul 1998, s. 57.

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

byle mthi bir emir, elbette kolayca yerine getirilebilecek bir emir ve tasavvuru mmkn bir i deildi. Msr'dan ktktan sonra bile yine bu buza meselesinin dinden sapma ve dalalete alet edilmesinden anlalyor ki, Musa kavmi henz sr kesilmesini iine sindiremeyecek bundan memnun olmayacak, bunun Allah tarafndan bir hayr vesilesi olduunu kolaylkla anlayamayacak bir durumda bulunuyordu.47 Yani Yahudilerin bakara kesme iini yokua srmelerinde, onlarn inat bir kavim olmalarnn alakas yoktu. nk onlardan istenen, tanr diye taptklar kutsal varln alelade boazlanmasyd ve bu tabii ki akl alacak gibi gelmiyordu. Zaten ayetlerde, kesilen hayvann etinin ly diriltecei inancnn da ilenmi olas buradaki diriltmeye en gzel rnektir. Aslnda onlara iletilmek istenen mesaj, putlarn krmakla kalplerine gerek anlamda tevhit fikrinin yerleeceidir. Bakara kesildii zaman onun alelade bir hayvan olduu, hi bir zarara veremeyecei grlecek ve onunla ilgili btn tabular krlm olacakt. Msrllarn tapt kutsal Apis Boas nasl bir varlkt ve onunla ilgili inanlar nelerdi? Bu inanlar manzumesi Msr mitolojisinin detaylarndandr. Ve kanaatimizce ayetlerin daha salkl anlalmas iin bu mitolojik rivayetlerin, ayrntlarn muhakkak bilinmesi gerekmektedir. Zaten M. Hamdi Yazr da bu ayetlerin tefsirinde Apis Boas inancna deinmektedir. Tpk ayetlerde sraland gibi Apis boas da ok zor bulunan, ayrntl zellikleri olan bir hayvand: Apis kz: Eski Msr' da taplan canl hayvanlar olmutur. Bunlarn en balcas ve hret sahibi olan Apis kz'dr. Apis kz banda gen eklinde beyaz bir alameti olan, beyaz lekelere sahip siyah renkli bir kzd. Kltnn merkezi Memphistir. Alnndaki siyah genden baka srtnda akbabaya benzeyen bir ekil, sa yannda bir hilal, dili zerinde ise skarabe iareti bulunmas gerekti. Ayn zamanda da kuyruk tylerinin ift olmas gerekiyordu. Apis kzleri, tanrnn yeryzndeki temsilcisi olarak grlrd. Ancak, insanlar adna tanr ile araclk yapan dier hayvanlardan farklyd. Apis kz Ptah mabedi-

47

Elmall, Hak Dini Kuran Dili, http://www.kuranikerim.com/telmalili/bakara1.htm

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

185

Dursun Ali TKEL

nin karsna yaplm bir mabette, itina ile rahipler tarafndan baklr ve beslenirdi. lnce Msrllar tarafndan byk bir matem, yenisinin ortaya kmas ise byk sevin olurdu. len kzler mumyalanr, bir firavunun lm gibi ihtiaml cenaze trenleri yaplr ve Saqqarada bulunan yer alt galerilerindeki lahitlere konulurdu. Apis kz Osiris ile zdeletirilmi olsa da, kze taplmas Msr'n ok daha erken dnemlerine uzanmaktadr. Osiris, eski kralln son dnemlerinde tapnlmaya balanan tanrdr, oysa ki Apis kz'nden ilk hanedanlktan bile daha erken dnemlerde bahsedilmitir. Yine de Apis kz'ne Osiris olduu dnlerek taplm ve Osiris'in ruhunun bir simgesi olarak grlmtr.48 Bir baka kaynakta Apis boasnn zellikleriyle ilgili u bilgi vardr: Byk bayramlar srasnda gll, grnts ve bunlarn dnda vcudundaki saysz beneinden dolay bir boa seilirdi. Alnndaki benekler beyaz, kendisi siyah, boynunda ve kenarlarda beyaz hilaller olmalyd.49 Dolaysyla bu ayetleri tefsir ederken bu mitolojik inanca ve bunun kaynaklarna da deinmek gerekmektedir. Altn a nanc Enbiy suresi, 105. yette Andolsun Zikirden sonra Zebrda da: Yeryznde iyi kullarm vris olacaktr diye yazmtk. buyruluyor. Elmall Hamdi Yazr, bu yetin tefsirinde, dnyann geirdii ve geirecei byk felaketler, savalar ve katliamlar iaretten sonra kyamete yakn zaman iin diyor ki ...yeryznde grlmedik fesatlar tasvire smaz savalardan sonra... Artk salip krlacak, domuz ldrlecek, iyi insanlar hkim olacak, Hz. Muhammedin getirdii eriatn her tarafa yerlemesiyle insanlk bir mutluluk dnemine girecektir.50 Bu inancn mitolojilerde yer alan altn a inancyla bir kyaslanmas lazm.51

48 49

50

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

186

51

http://tr.wikipedia.org/wiki/Apis (18.08.2009) Fernand Comte, Mitoloji Szl, (ev: Mukadder Arslan), Zed yay., stanbul 2000, s. 45. Elmall M. Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, (Sadeletirenler: . KaraamE.Ik-N.Bolelli-A.Ycel-M.zakka), Azim Yay., stanbul (t.siz), C.5, s. 466. http://sozluk.sourtimes.org/. 28.08.2009

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

Altn a inanc dinlerden felsefelere, mitolojilerden sanat dallarna kadar pek ok alanda kullanlan karmak bir kavramdr ve genelde mkemmellie, kusursuzlua vurgu yapar. Altn ala beraber insanolu kusursuz ve sorunsuz bir hayat yaayacaktr. Bir gn o altn a gelecek ve insanln hi bir problemi olmayacak, kurtla kuzu yan yana bulunacak, ac, hastalk, fakirlik olmayacak her yere mutlak adalet hkim olacak, insanlk zenginlik, refah ve bolluk iinde yzecektir. Bu inancn hemen her toplumda, kabilede, millette, inanlarda ve dinlerde bulunmas, bunun hakikatine dair pek ok tartmann domasna sebep olmutur. 52 Bilhassa Mehdi ve onunla balayacak mkemmel bir hayata olan inan altn a inancnn bir yansmasdr ve mehdi inanc da altn a gibi ok deiik ekillerde hemen hemen btn kltrlerde vardr. Kiminde bir melek, kiminde bir tanr, kiminde demoullarndan bir oul, kiminde kutsanm bir insan, kiminde ise bir peygamber olaca sylenen mehdiyle beraber yeryznde herkesin zlemini ektii, eitlie, adalete, kusursuzlua dayal bir dzen balayacaktr. Btn eski dinlerde, artk mitolojik figrler olarak kalm inan sistemlerinde, ok tanrl inanlarda muhakkak bir mehdi anlay vardr. Herkes, btn mmetler ve milletler kyamete yakn gelecek mehdiyi beklemitir. Mslmanlar da bu beklentiyi kendilerince doru kabul etmiler ve onlar da mehdi beklentisi iine girmilerdir. Tabii ki Mslmanlktaki mehdi inancna kar pek ok eletiri de yaplmtr. Biz Mslmanlar, peygamberimizin ahir zaman peygamberi olduuna, btn peygamberlerin onun geleceini mjdelediine, onun geliinden sonra artk peygamber gelmeyeceine ve dolaysyla onunla beraber kyametin kopacana inanrz. Yani Mehdi peygamberimizin bizzat kendisidir, beklenen odur ve gelmitir. Ondan sonra beklenen artk sadece kyamettir. Bu grte olanlarn kendilerince hakllk paylar vardr. Zira Mslmanlarn inancna gre, btn arkaik inanlarda Hz. Muhammede muhakkak bir vurgu vardr ve her peygamber ahir zaman peygamberi olarak Hz. Muhammedin

52

Yaadmz zaman ve altn a kyaslamas iin bkz: Alberto Manguel, Kelimeler ehri, (ev: Esen Ezgi Tacolu), YKY., stanbul 2009, s. 80.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

187

Dursun Ali TKEL

geleceini zellikle sylemitir.

Meryem olu sa da: "Ey

srailoullar! Ben size Allah'n elisiyim. Benden nce gelen Tevrat' dorulayc ve benden sonra gelecek Ahmed adnda bir peygamberi mjdeleyici olarak (geldim)." demiti. Fakat onlara apak delillerle gelince "Bu, apak bir bydr." dediler. (Saf 61/6). Arkaik metinleri iindeki ifre gstergeleri zerek yorumlayan baz aratrmaclar aslnda bu inanlarn ne kadar karmak yaplar tadn da gstermilerdir. Mesela Zbeyir Yetik, Hind inancnda mitolojik baz simgelerle ifade edilen anlatlarn, son peygambere iaretler tadna deinerek unlar sylemektedir: Sonuncu ve onuncu avatara ise, btn dnya iin olacaktr. Kaliyuga'nn son uca varmasyla gerekleecek olan onuncu avatara, beyaz bir at stnde olarak elinde kl tayan Kalki'nin ortaya kyla gndeme girecektir. Kalki, karanlk aa son verip, yeni bir Altn a'la birlikte yeni bir evrimi balatacaktr. slam Peygamberi Hz. Muhammed (sav)'in btn insanlar iin gnderilmi bulunduu gereinin yannda, sahip bulunduu Dldl, kendi ifadeleriyle kll peygamber oluu ve hele "Adem'in ocuklar onun gzelliinden birer parasn yitiregeldi; bu yitiri imdi sona erdi" (Tecrid: 1367) ve Veda Haccnda "Zaman, Allah'n gkleri, yerleri yaratt gnk durumuna gelmitir" (Teaid: 1657) buyurular, gerek zamann balang noktasna gelmesi, gerek bozulmann durmu olmas, gerek Kalki tasvirindeki gerek beyaz at ve kl, gerekse son avatara'nn tm insanlk iin oluu alarndan bakldnda, yeni bir zamann, yepyeni bir Altn an onunla balam bulunduu yorumuna varlabilir. Hindu Kutsal Kitaplarnda da O'na dair doru haberler sakl kalm olabilir.53 Genel olarak altn a inanc iinde yer alan ve insanln bir gn mutlak eitlik, adalet, huzur, refah ve bolluk iinde yaayaca inancna vurgu yapan bu metinler kanaatimce, Elmallnn yapt gibi -ok daha geni mitolojik rneklerle- kutsal metinlerin tefsiri53

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

188

bkz: http://www.darulkitap.com/oku/muhtelif/sosyalbilimler/a/015.htm. Mitolojik metinlerin, nasl olup da kutsal metinlerle paralel bir benzerlik gsterdiini anlamak iin; rtl, simgesel, alegorik mitolojik metinleri ayr bir dille okuyan ve yorumlayan u esere baklmaldr: A.H.Vidyarthi, U.Ali, Dou Kutsal Metinlerinde Hz. Muhammed, (ev: Kemal Karata), nsan Yay., stanbul 1994.

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

ne dahil edilmelidir. Bu, ayn zamanda btn dini inanlarn bozuk halleriyle bile- ayn kaynaktan ktn gsteren en nemli gsterenleri iinde tayor demek olacaktr. Fakat bu gstergeleri zmek iin de muhakkak gstergebilim ve sair yapsal ve dier metin zme yntemlerinden yararlanmak gerekecektir. Arkaik Kaynaklar ve Kuran Tefsirindeki Rol Arkaik metinler, gemi mmetlerden geriye kalm olan yaztlardr. Bu metinlerde yer alan eitli anlatlar, kutsal metinlerin daha iyi aklanmas ve anlalmasnda nemli roller oynayacaktr kanaatindeyiz. Burada rnek olarak Msr papirslerinden iki rnek vermek istiyorum. Birincisi Hz. Musaya inanmayan Msrllarn balarna gelen felaketler. Bu hususta Arf suresindeki bir ayette yle buyrulur: Biz de kudretimizin ayr ayr almetleri olmak zere balarna tufan, ekirge, haereler, kurbaalar ve kan gnderdik, yine inad edip direndiler ve ok mcrim (sulu) bir kavim oldular. (Arf 7/133). Bu yette bahis mevzuu edilen felaketler Msr papirslerinde u ekilde yer almaktadr: Bu, adaletin idarecisi, Gnein olu Ammonun byk biraderi olan ve pederi Gne gibi daima yaayan Ramsesin krall zamannda yedinci payn aynn, ikinci gn yazld. Bu mektubu aldn vakit kalk, ie bala, tarlalarn nezaretini zerine al. Hububatn hepsini mahveden bir su basmas gibi yeni bir felaketin haberini aldnda kafan altr (yani dn). Hemton, onlar hrsla yiyerek mahvetti, ambarlar delindi, fareler tarlalarda yn halindedir, pireler kasrga eklindedir, akrepler hrsla yiyorlar, kk sineklerin at yaralar saylamayacak kadar oktur. Ve ahaliyi mahzun ediyorlar. Scribe (Scribe, ngilizce Yahudi Alimi demektir. Burada kastedilen muhtemelen Hz. Musadr.) klli miktarda hububat mahvetmek maksadna nail oldu. Sihirler onlar iin ekmekleri gibidir. Scribe, yazmak sanatnda insanlarn birincisidir.54 Firavnn denizde Boulmas: uar Suresinden: Bunun zerine Musa'ya "Vur asn ile denize" diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her blk koca bir da gibi oluverdi. tekilerini de buraya yanatrvermitik.
54

Musa ve beraberindekilerin hepsini

Erdin Doan, Kuran: En Byk Mucize, Gelenek Yay., stanbul (t.siz), s. 104.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

189

Dursun Ali TKEL

kurtardk. Sonra da tekileri suda boduk. phesiz bunda bir yet (ibret) vardr; ama oklar iman etmi deillerdir. (uar Suresi, 63-67.). Bu olay Msr Papirslerinde yle yer almaktadr: Sarayn beyaz odasnn muhafz, kitaplarn reisi Amenamoniden katip Penterhora: Bu mektup elinize ulat vakitte ve noktas noktasna okunduu zaman, kalbini mteessir edecek bir halde olan mellim (ac veren) felaketi, girdaba gark olma felaketlerini renerek kalbini kasrga nndeki yaprak gibi en iddetli zdrabna teslim et... Musibet, iddetli zaruret birdenbire onu zabt etti. Sular iinde uyku, canly acnacak bir ey yapt... reislerin lmn, kavimlerin efendisinin arklarn ve garplarn kralnn mahvolmasn tasvir et. Sana gnderdiim haber hangi habere kyas edilebilir.55 Sonu Yerine: Bir eldirici olarak Mitolojik Bilginin Kullanm Yazda bahis mevzuu edilen konular aslnda biraz da tehlikeli sularda dolamak olduu bilinmelidir. Bizler, Joseph Campbell gibi, kutsal metinler, mitolojik metinlerin armalardr. Aslnda kutsal metin diye bir ey yoktur. Ayn hikayeler farkl maskelerle, farkl toplumlarda yeniden arz endam ediyor demiyoruz. Bizler kutsal metinlere bulam mitolojik hikyelerden de bahsetmiyoruz. Yazmzda dikkat ektiimiz husus aslnda basit bir dnceye dayanmaktadr: Kutsal metinlerdeki inanlar anlamak iin, o inanlarn kendileriyle mcadele ettii mitoslar bilmeye gerek vardr. Bu bilgilerin bilinmesi, aslnda kutsal metinlerin de, onlar getiren peygamberlerin de ne byk mcadeleler verdiini ak bir ekilde gsterecektir. Yazmzda, bu dncemizi dile getirmeye ve rneklendirmeye alan bir yol izlenmitir. Bu tr bir yaklam izlendii takdirde, konular ok daha derin mevzulara inmeye msaittir ve aslnda ok karmak bir metinler aras bilgi akna gerek duyulmaktadr. Yazmzn rneinde daha geni kapsaml ve rnekli yeni aratrmalarn yaplacan umuyoruz/ yapmalyz da. Zira mitolojik alan bilgisi kullanlarak ve onun simgeli, srl, gizemli diline bavurularak ok da kaygan zeminlere davet edilmekteyiz. lahiyatlarn pek de eilme gerei duymad bu konulara

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

190

55

Doan, Kuran: En Byk Mucize, s. 110.

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

bakalar dokunuyor ve tabii ki ok deiik ve saptrc sonulara varyor. Joseph Campbell, Mitolojik imgeler asndan, slamn eitli motifleri yorumluyor ve bizce hi ho karlanmayacak ve hatta kafa kartracak sonulara ulayor. iilere gre Fatma imgesinin mitolojik boyutunu incelemi. Ulat sonular ok kafa kartrc: Fatma, Alinin kars, Muhammedin kz ve Hasanla Hseyinin annesi, kendi babasndan bile nce gelen kutsal bir varla dntrlmtr. Yaknlarda bulunan Gnostik etkiler tayan Umm el Kitab adl ran iirilerine ait bir metinde artc bir anlatm grrz: Tanr maddi dnyay yaratrken insanlarla bir ahit yapt, kendilerine Cenneti gstersin diye dua ettiler. Onlara, milyonlarca deiik renkte titrek klarla bezenmi birini gsterdi. Tahtta oturmu, banda ta, kulaklarnda kpeler, kuandan ektii klc tutan bir varlkt bu. Inm btn baheyi aydnlatyordu. nsanlar onun kim olduunu sorduklarnda, onlara bu formun Fatmann Cennetteki ekli olduu sylendi. Ta, Muhammeddi; Kpeler Hasan ve Hseyin; kl Aliydi ve taht, Ynetim Koltuu, Tanrnn, en yce olann kald yerdi. 56 Campbell, Beyazd- Bestamiyi de incelemi. Hele Hallac hakkndaki hkmleri pek vahim: Campbelle gre Hallac Hz. Muhammedi deil, Hz. say rnek alm. eytan deme secde etmemekte haklym, nk tanrdan baka taplacak olmad iin bu doruydu.57 Btn bu konular kafa kartranlarn kafalarnn niin kart da aratrlmak suretiyle akla kavuturulabilir. Bu konularda pek ok aratrma yaplmtr. Fakat bizler, Batda hayli yaygn olan bu aratrmalarn, karlatrmal metinler kullanlarak kutsal metinler ve mitoslar balamnda bizde de yaplmasn istiyoruz. Zira, kanaatimizce, Dou bilgelii, kafas ok fazla karm Bat insannn karanlkta kalm noktalarn aydnlatacak temel irfana ve gce sahiptir (yani: Ex oriente lux- k doudan gelir). zellikle de biz Mslmanlarn Kutsal kitab Kuran, insanlar elikiye

56

57

Joseph Campbell, Bat Mitolojisi, (ev: Kudret Emirolu) mge Yay. Ankara 1992, s. 372. Campbell, Bat Mitolojisi, s. 371-378.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

191

Dursun Ali TKEL

drecek farkl nshalarnn yokluuyla orijinal vahiy olduuna dair meydan okumasna devam etmektedir. Onun ahitlii pek ok problemin hallinde esiz bir frsat sunmaktadr. Bizleri eski metinlerle elikilere dren pek ok kutsal anlat mutlak vahiy haliyle Kuanda yer almaktadr. Buna bir rnek olarak Yasak Meyvenin yenilmesi hikyesi verilebilir. Pek ok milletin anlatsnda yasak meyveyi nce kadnn yedii, daha sonra kadnn da erkee yedirdii rivayeti yer alr. 58 Bu hikyeye kadnn aalanmasnn balang tarihidir: eytan yasak meyveyi, deme yedirememi, kadn kullanarak erkei kandrmtr. Dolaysyla kadn eytandan daha tehlikelidir. Bu anlatnn (yasak meyveyi nce kadnn yemesi) aynen Tevratta yer almas haliyle pek ok insann kafasn kartrm ve pek ok anlatnn da ana malzemesi olmutur. ngilizlerin byk destan iri John Milton Tevratn bu anlatsn, byk bir destana dntrm ve burada kadnn aalanmasnda hat safhaya varmt. Kadn hakknda en olumsuz dnen Batllardan biri de John Miltondu: Milton boanmay savunurken, kadnlarn haklarn hi hesaba katmaz. Bir erkek eini istemeyince bir boanma tezkiresi yazp eline tututurur, kadn evinden kovar. nk ailenin ba olan erkee hem Tanr, hem de dnyann yasalar byle bir hak balamtr.59 Miltonun Tanrnn bu hususta hak verdiini sylemesi Tevrat kendisine kaynak ittihaz etmesindendir. Byk destan iiri Paradise Lostta Havvay yle konuturur:
Both have sinned: but thou Againist God only; I againist God and thee. (kimiz de gnah iledik ama sen Sadece Tanrya kar; bense hem Tanrya hem sana kar)60
58

59 60

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

192

Kadn hakknda en olumsuz dnen Batllardan biri de ngilizlerin byk iri John Miltondu: Milton boanmay savunurken, kadnlarn haklarn hi hesaba katmaz. Bir erkek eini istemeyince bir boanma tezkiresi yazp eline tututurur, kadn evinden kovar. nk ailenin ba olan erkee hem Tanr, hem de dnyann yasalar byle bir hak balamtr. Mina Urgan, ngiliz Edebiyat Tarihi, Altn Kitaplar, stanbul 1986, s. 359. Urgan, ngiliz Edebiyat Tarihi, s. 369. Kadnn aalanmasnn Tevrattan yaplan atflarna kar soru soran insanlar da vard elbet Batda. John Ball onlardan biriydi. yle cevab zor bir soru soruyor msralarnda: when Adam delved and Eve span

Kutsal Metinleri Anlamada Mitolojinin Rol

Kutsal kitaplarn kadn byle aalamas haliyle pek ok kiiye de olumsuz malzeme vermektedir. Fakat ite Kurann ycelii burada da devreye girmekte ve vahiy olarak soruna toptan bir zm sunmaktadr. Kuran yasak meyveyi, nce kimin yediinden deil, dem ve Havvann ikisinin beraber yediinden bahsetmektedir: "Sonunda eytan ona vesvese verdi; dedi ki: "Sana sonsuzluk aacn ve yok olmayacak bir mlk haber vereyim mi? Bylece ikisi ondan yediler, hemen ardndan ayp yerleri kendilerine alverdi, zerlerini cennet yapraklarndan yamayp-rtmeye baladlar dem, Rabbine kar gelmi oldu da arp-kald " (Taha 20/120-21). te Kurann bu ahitlii, kanaatimizce; mitoloji-kutsal metin ve insan olup olmayan meselelerindeki pek ok tartmann zmnde ok nemli roller oynayacaktr. Bunun mmkn olmas da bizim bu yazda sadece ok basit ve ksaca yapmaya altmz almalar ok daha kapsaml ve detayl bir ekilde ortaya koyacak aratrmalar yapmakla mmkndr.

The Role of Mythology For Understanding Sacred Texts


Citation/: Tkel, Dursun Ali, (2009). The Role of Mythology For Understanding Sacred Texts, Milel ve Nihal, 6 (1), 165-193. Abstract: In order to understand the sacred texts, it is necessary to know the belief of the society that the book was given. These beliefs usually refer to ideas known myth. If we do not have any idea on these myths we will misunderstand the challenge of the sacred. By this article, we will be discussing the question of using mythological knowledge to understand sacred texts. Key Words: Mythology, Sacred Text, Meaning, Qissa.

who was then the gentleman? (dem topra kazp, Havva da yn eirirken; Beyefendi kimdi o srada?) Mina Urgan, ngiliz Edebiyat Tarihi, s. 62.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

193

Hz. Peygamberin miraca knn tasviri

Sylem Mitos ve Tarih: Popler Dini Literatrde Hz. Muhammed(sav) Tasavvuru


-Muhammediye rnei-*

Mustafa ARSLAN**
Atf/: Arslan, Mustafa (2009). Sylem Mitos ve Tarih:Popler Dini Literatrde Hz. Muhammed(sav) Tasavvuru Muhammediye rnei-, Milel ve Nihal, 6 (1), 195-219. zet: Halk arasnda yaygn dinsel sylemdeki Hz. Muhammed tasavvurunun incelendii makalede, rnek olarak Muhammediye eseri incelenmitir. Eserde ve benzeri eserlerde temel dini ilke ve prensiplerin, mistisizmin ve neo-platonizmin etkisinin, ayrca halk arasnda yaygn olan folklorik ve mitolojik elerin varl dikkat ekmektedir. Ayn ekilde Peygamber sevgisinin belirgin olarak n plana kt bu metinlerde, Hz. Peygamberin snrsz ve cokulu bir tarzda ilendii, bu snr tanmaz sevginin, zaman zaman Hz. Peygamberin tarihsel kiiliini rtt, Onun gerek misyonu ve yaptklarnn hakkyla tannamamasna neden olduu grlmektedir. Hz. Peygamber sevgisinin dinin temel sahih kaynaklarndan yola karak ele alnmas, zellikle onun tarihsel gerek kiilii, mcadelesi ve misyonunun insanlara aktarlmas nemlidir. Ancak duygusal ve cokusal anlatmn getirdii kimi faydalarn varln, psikolojik ve edebi almlar saladn da kabul etmek gereklidir. Anahtar Kelimeler: Tarihsellik, mitos, Muhammediye, Nur- Muhammedi, slam Mitolojisi.

Bu makale 7-8 Mart 2009 tarihleri arasnda Sakaryada dzenlenen Kltr Corafyamzda Hz. Muhammed Uluslararas Sempozyumunda sunulan bildiri esas alnarak gelitirilmitir. ** Do. Dr., nn niversitesi lahiyat Fakltesi Din Sosyolojisi Anabilim Dal.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

Mustafa ARSLAN

I. Popler Dini Metinlerin Mslman Trk Toplumundaki Varl ve Yaygnlama Sebepleri Mslmanlarn dini hayatnda Hz. Peygamberin merkezi bir konumu vardr. nk Kuran onun iin gzel rnek (Ahzab, 21) tanmlamas yapar. Bu nedenle hayatn detaylarnda onun hayat tarzn ve felsefesini takip etmek Mslmanlarn temel ideali olmutur. Hz. Muhammedin(sav) Mslmanlarn hayatndaki bu merkezi konumu halk arasnda glenerek ve farkl ekiller alarak devam etmitir. Bu almann konusu, halk arasndaki yaygn dinsel sylemdeki Hz. Muhammed(sav) tasavvurunun kendine has zelliklerini incelemektir. almada Mslman-Trk halk arasnda yaygn olarak okunmu ve bazlar okunmakta olan Muhammediye, Ahmediye, Enverl Aikin gibi popler dini metinlerdeki Hz. Peygamber tasavvurunun din antropolojisi ve sosyolojisindeki ilgili kavram ve teoriler balamnda analizi yaplacaktr. Mslman halk arasnda Hz. Peygambere duyulan derin sevgi ve sayg zamanla, dini kaynaklara uygun rivayetler yannda mistik, ar duygusal ve cokusal tarzlarda ifadesini bulmutur. yle ki Mslman halkn inan yaps Peygamber merkezli bir nitelikte olmu ve Peygamber inanc popler metinlerde btn inan esaslarn kapsayacak tarzda gelime gstermitir (bkz. Arpagu, 2001: 212). Popler dini literatrn en belirgin zelliinin, Hz. Peygamber sevgisinin snrsz bir tarzda ve merkezi e olarak ele alnmas olduunu syleyebiliriz. Ayrca halk arasnda Hz. Peygambere ynelik bu snrsz sevgi ve coku, popler metinlerde farkl felsefi ve mitsel imgelerle ve mucizelerle geniletilerek yer yer mitolojik/efsanevi niteliklere de brnm bu da Hz. Muhammedin tarihsel kiiliinin arka plana itilmesi sonucunu dourmutur. Halk Arasnda Yaygn Bir Dindarlk Tarz Olarak Popler Dindarlk Halk arasnda yaygn olan dini metinlerdeki Hz. Muhammed tasavvuru-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

196

Sylem Mitos ve Tarih

nu anlamak iin, ncelikle popler din kavramna ve bunun Trk toplumunun dini hayatndaki yerine ksaca deinmek gereklidir. nk konumuz olan popler dini metinler halk dindarl temelinde hayatiyet bulmaktadr ve halkn dini yaantsnda eitli ilevler grmektedir. lgili aratrmalara bakldnda, bir dindarlk tarz olarak popler dindarln Trk toplumunun dini hayatnda nemli bir yeri olduu grlr. rnein Mardin Trk toplumunun dini yaantsn anlamada popler dindarln ncelikli konumuna deinmektedir (Mardin, 1993: 110). Ayrca bizim konu ile ilgili almalarmz bu dindarlk tarznn, btn dinlerde grlen bir dindarlk tarz olmakla birlikte, Anadolunun gnmz ve zellikle gemiteki dini hayatn anlamada nemli bir olgu olduunu gstermitir (bkz. Arslan, 2003; 2004). Halk arasndaki anlaml bir dzenlie ve farklla sahip olan yaygn halk inanlar dinbilimlerinde kuramsal adan deerlendirilmi ve popler din/darlk terimi ad altnda kavramlatrlmtr (bkz. Arslan, 2004; Vrijhof and Waardenburg, 1997; Long, 1987). Popler dini metinler halk arasnda bir gereklie sahip olan popler dindarlk temelinde hayatiyet bulmakta ve ilevsel olmaktadr. Ancak bu metinler, din bilginlerinin kitabi Mslmanl ile halk dindarl arasndaki iletiimin sonucu olarak ortaya kmaktadr. nk evrensel dinler asndan yksek kitabi ilkelerin halka ulatrlmas gereklidir. Bylelikle geni halk kesimleri bal olduklar (rnein slam gibi) dinlerinin inan, ibadet vb. konularnda bilgi sahibi olacak ve o ekilde fikir ve davranlarn dinlerine uygun hale getireceklerdir. Ancak zellikle szl kltrn egemen olduu toplumlarda bu durum daha bir zordur. Belli bir dini eitim gerektiren temel dini ilkelerin eitimsiz halk kitlelerince iselletirilmesi btn evrensel dinler asndan sorun oluturmutur. Yazl kltre sahip olamama yannda, kitlelerin eski inan unsurlarn yeni dinin ilkeleri ierisinde folklorik inan dzeyinde bir tr halk inan olarak devam ettirme eiliminde olmalar da (bkz. Mensching, 1994) bunda etkili olmutur. Menschinge gre, milli dinlerden

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

197

Mustafa ARSLAN

evrensel dinlere gei srecinde kitleler terk ettikleri dinlerine ait inan elerini tamamen brakamam, yeni dinlerin ierisinde bazen ak bazen de rtk olarak folklorik dzeyde devam ettirmilerdir. Evrensel dinlerin yksek kitabi ilkelerinin szl kltre sahip kitlelere anlatlmas bu sebeplerle din bilginleri iin nemini koruyan bir konu olagelmitir. Halk kitlelerinin, evrensel dinlerin kitabi ilkelerinin kitlelerin kavray tarzlarna gre anlatlmasnn gereklilii ba gstermi, bu amala dini esaslar halkn kavrayna uygun tarzda anlatan eserlerin yazlmasna nem verilmitir. Mslman Trk toplumunda da bu tarz eserler yazlm ve halk arasnda da olduka hret bulmutur. Mslman Trk toplumu arasnda yaygn olan dini kitaplarla ilgili yeterli olmamakla birlikte baz almalar yapld grlmektedir. rnein Karata (1995) 16. Yzylda Bursada yaygn olan kitaplar, Kara (1999) ise 14.-15. Yzyllarda Osmanl halk arasnda yaygn olan kitaplar, Arpagu (2001) da genel olarak Osmanl halk arasnda etkin olan kitaplar konu alan almalar yapmlardr. Ayrca, bu toplu deerlendirmelerin yan sra, bu eserlerin her birisi iin zel makale, kitap ve ansiklopedi maddesi almalarnn da yapldn grmekteyiz.1 Kara (1999: 131) Osmanl halknn din anlayna etki eden kitaplar balkta toplamaktadr. Kuran- Kerim, Hadis kitaplar ve nc olarak lim, arif ve ediplerin yazdklar kitaplar. nc balktaki kitaplar Kara, zellikle peygamber kssalar ve tarihi hikyeleri konu alan, insanlarn hayal dnyasna hitap eden, tahayyl gcn gelitiren bir nitelik arz ettiini sylemektedir. Trk halknn slam anlayn etkileyen popler dini kitaplar konu ald almasnda da Arpagu (2001), Muhammediye, Ahmediye, Envrl kn, Mzekkin-Nfus, Kara Dvud, Tenbihl Gfiln, erhu iratil slam, mdl slam, Mzrakl lmihal, erhi Vasiyyetil Muhammediye, et-Tariktl Muhammediye, Delaill

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

198

Halk arasnda muteber olan eserlere ilikin tespit edebildiimiz kadaryla en geni bibliyografya iin Arpaguun (2001) almasna baklabilir.

Sylem Mitos ve Tarih

Hayrt, Mrifatnme isimli eserleri en yaygn eserler arasnda saymakta ve bu eserlerdeki inan esaslarnn ileni tarzlarn ana hatlaryla incelemektedir. Halk Mslmanlnn temel metinleri de diyebileceimiz bu eserler, szl kltrle yazl kltr birletiren bir nitelie sahiptirler. letiim aralar ve okul sisteminin gelimedii dnemlerde, belli bir din eitimine ve yazl kltre sahip olmayan halka, anlay kabiliyetlerine gre dini ilke ve prensiplerin retilmesini salamlar, gerek cami ve tekke gibi dini kurumlarda, gerekse ev ve oda sohbetleri sivil meknlarda, halka ynelik yaygn din eitimi enstrman olarak ilev grmlerdir. Bu eserlerin deinilmesi gereken en nemli taraf, dini ilke ve prensiplerin, halk kesiminin anlay seviyelerine uygun ve kendi kendilerine, baka bir deyile otoditaktik tarzda retilmesindeki etkin rolleridir. Popler dini metinler her ne kadar zaman zaman sahih olmayan rivayetleri oka ilemekle eletirilse de, dini konu ve olaylar manzum ve kssa biimine getirerek anlatmalar, insanlarn hayal dnyasna hitap ederek tahayyl gcn gelitirmeleri, gnmz popler kltr aralarnn grd ilevi dnemlerinde grdkleri de deinilmesi gereken bir husustur. II. Popler Dini Metinlerde Hz. Peygamberin Merkezi Konumu ve Peygamber nancnn leni Tarz 1. Popler Dini Metinlerde lenen Peygamber nancnda Belirleyici Bir Kavram: Nr- Muhammedi Popler dini literatrn en belirgin zellii Hz. Peygamber sevgisinin snrsz bir tarzda ve merkezi e olarak ele alnmasdr. Bu sevgi nbvvet snrlar iinde kalmadan btn inan esaslarn kapsayacak tarzda gelimitir. Metinlerde merkezi e Nr-u Muhammedi / lemlerin nuru tarznda ifade edilen Hz. Muhammeddir. nan esaslar da dhil olmak zere evrenin varl gibi konular Hz. Muhammed merkezli ele alnmaktadr. Baka bir deyile bu kitaplardaki slam anlay nbvvet merkezli bir slam anlaydr (Arpagu, 2001). Hz. Peygamberin model olma nitelii zengin biimde ilenmekte, ancak bu rneklik zamanla gerek, tarihsel seyrinden karak mistik ve efsanevi/mitik boyutlar da

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

199

Mustafa ARSLAN

kazanmaktadr. Szl kltrn zelliklerinden btn olaylarn bakahramana odakl ele alnmas, zayf tarihsellik ve yer yer efsanevi elere yer verme gibi hususlar metinlerde karmza kmaktadr. Yukarda isimleri verilen kitaplarda merkezili konumda olan Hz. Peygamber inancnn ileni zellikleri ana hatlaryla u ekilde zetleyebiliriz:2 ncelikle Hz. Peygamber yceltilirken beer st bir konuma karlmaktadr. Bu nedenle Hz. Peygambere gsterilen saygnn vefatndan sonraki dnemlerde efsanevi noktalara ulat grlmektedir. Bu srece, Hicri III. Asrdan itibaren gelien Allahn kendi nurundan Hz. Peygamberi yaratt fikrinin douu ve Vahdet-i Vcut anlay ile gelinmitir. Sonu olarak da Nur-u Muhammedi ya da Hakikat-i Muhammediye dncesi VII. Yzyldan itibaren slam corafyasnda yaylmaya balam ve Ahmet ve Mehmet Bican kardelerin eserleriyle de (Muhammediye ve Envarl Aikin gibi) bu anlay halk kesimine indirilmitir (Arpagu, 2001, 212). Tasavvufi etki ve zellikle Vahdet-i vcut anlay etkisinde olan bu Peygamber tasavvuruna gre, varln ilk tecelli ve taayyn mertebesi Hakikat-i Muhammediyedir. Halk metinlerinde youn olarak ilenen Hakikat-i Muhammedi anlaynn ieriini Nur-u Muhammedi oluturmaktadr. Bu nur, yaratln ilk nvesini oluturmakta olup hayatn kaynadr. Baka bir deyile evrenin yaratl, ayrca gne ve ayn klar, levh, ar, krsi, sidre, semavat, Cennet, Cehennem gibi manevi varlklar da Hz. Peygamberle balamaktadr. Btn peygamberler de bu nuru tamaktadrlar. Bu anlayta evren Hz. Peygamberin grnmnden ibarettir. Btn yaratklar ondan sonra yaratlmtr. Onun varl ayn zamanda nsan- kamili ifade etmektedir. O varln btn hakikatlerini ierisinde toplamaktadr. Nr- Muhammed ile haktan gelen feyzin halka ulamas mmkn olur. Onun hakikati aslnda btn varlklarn zn tekil etmektedir. Evren ve varlklar gibi dier peygamberler de Nr- Muhammednin bir grntsdr. G2

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

200

Bu zelliklerin tespitinde u eserlerden yararlanlmtr: Arpagu, 2001; Schimmel, 2002

Sylem Mitos ve Tarih

rntlerin peygamberlii ise geicidir, zamanla kaytldr. Her peygamber Nr- Muhammednin bir sfatnn tecellisidir. Hz. Muhammedde ise btn zat, isim ve sfatlar ile ortaya kmtr (Demirci, 1997: 180). Kaynaklarda bu anlayn Tasavvufa iadan ona da Yeni Eflatunculuktan, Hermetizmden ve Maniheizmden getii, Kuranda bu konuda bir bilginin olmad da ifade edilmektedir (Bkz. Arpagu, 2001: 157-8). Birok mutasavvf air ve bilginlerin yan sra Yunus Emre, Mevlana gibi nl ahsiyetler de Tasavvuftaki Nr- Muhammedi anlayn iirlerine yanstmlardr (Kprl, 1976; Danman, 1956). Ayrca Anadoluda halk arasnda en yaygn dini eser olan Vesiletn Necat (Mevlid) adl eserde de konu ilenmektedir. 3

Bkz. Aksoy, 2004: 482; Vassaf 2006. nl Vesiletn Necatta Nr- Muhammedi konulu dizelerden nemine binaen birka rnek: Hak Tel n yaratt demi Kld demle mzeyyen lemi Mustaf nrunu alnnda kodu Bil Habbim nrudur bu nr dedi Kld ol nr onun alnnda karar Kald onun ile nice rzigr Sonra Havv alnna nakl etti bil Durdu onda dah nice ay u yl ... Mustaf rhunu evvel kld var Sevdi onu ol Kerm u Girdigr Hem vesle olduiin ol Rasl demin Hak tevbesin kld kabl Nh garktan buldu nnn nect Dah domadan grnd mucizt Hem onunla doldu lem cmle nr Onun iin oldu cennt ire hr Bil Muhammeddir bu varla sebeb Cehd edip onun rzsn kl taleb Sret geri Muhammed son idi ll mande kamdan n idi yle vard erdi ol nr aslna Eriince ol Muhammed alnna Geldi n ol rahmeten lil-lemn

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

201

Mustafa ARSLAN

Mevlid umumiyetle tevhid, mnacat ve nat ile balamakta, kinatn zuhur kayna olan Nur- Muhammediyeden bahsedilerek Hz. Peygamberin doumuna geilmekte, Onun mirac ve dier mucizelerinin anlatlmasnn ardndan vefat konusuna yer verilmekte, en sonunda da Resul-i Ekrem ve ashab basta olmak zere eseri yazan, okuyan ve dinleyenler iin bir dua ile sona ermektedir. Ancak zellikle Muhammediyede bu oka ilendii iin bu eserdeki tasavvufi, zellikle Nr- Muhammedi anlay etkilerinin ele alnmas gerekir. Bu hem Eski Trk Edebiyat-Din ve Tasavvuf ilikisi, hem de bu eserlerin din sosyolojisi asndan deerlendirilmesi ynnden nemlidir. Biz daha nceki bir almamzda, halk arasnda yaygn olan dini-edebi metinlerin (Muhammediye, Ahmediye, Envrl kn, Mzekkin-Nfus, Kara Dvud vb.) din sosyolojisi asndan ilev ve rollerini alrken, zellikle Muhammediyenin Tasavvuftaki Nr- Muhammedi anlayn oka ilediini tespit etmitik. Bu almamzda Tasavvuf ve Vahdet-i Vcut felsefesinde ok nemli bir yeri olan Nr- Muhammedi anlaynn Anadolu halknn asrlarca din anlayna tesir eden Muhammediyedeki ileniini ayrntl rneklerle ele almak istiyoruz. Nur-u Muhammedi anlay sebebiyle, popler dini metinlerde Hz. Peygamberin, biri lemin ekirdei olan nuru ieren manevi, dieri cismani olan iki yaratl sz konusu edilmektedir. Ayrca doumu ncesi ve doum anndaki olaanstlklere de oka yer verilmektedir (Arpagu, 2001: 166 vd.). Sahih olmayan rivayetlerle ilenen bu tarz konularn bu metinlerle halk arasnda yayld ve kitle kltrnn zellii gerei mitsel imgelerle kartrlarak daha ileri noktalara gtrld sylenebilir. Ayn ekilde ocukluu, genlii, peygamber olmas, Mirac, mucizeleri, efaati, lm (rnein, lmeyip diri olmas) gibi konularda sahih bilgiler yannda sahih olmayan mistik ve olaanst ifadelere, insanst nitelemelere oka rastlamak mmkndr. Bunlarn din asndan ne anlam ifade ettii konumuzu oluturmadndan

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

202

Vard nr onda karar etti hemn Ondan artk kimseye nakl etmedi nk yerin buldu ayrk gitmedi

Sylem Mitos ve Tarih

fazla yorumda bulunamayacaz ancak, buraya kadar ki ifadelerden, bu eserlerde Hz. Peygamber inan erevesinde konulara deinilirken, yer yer sahih rivayetlerin dna kld, ona kendinde olmayan sfat ve gler verildii sylenebilir. Bu durum, ilgili eserlerdeki konularn dini rivayetler yannda, kolektif bellein gerei olan mitsel dn tarzna uygun ilenmesinden kaynaklanmaktadr. 2. Muhammediye rnek ncelemesi Trk halk arasnda yaygn olan eserlerdeki Hz. Peygamberle ilgili bu genel deerlendirmelerin yan sra, en ok basm yaplan ve Sleyman elebinin Mevlidinden sonra, Trk toplumunda en fazla yaygnla sahip eser olan Yazcolu Mehmed Bicann Muhammediye adl eserine yazmzn snrlar erevesinde deinmeye alacaz. Muhammediye halk arasnda yaygn olan eserlerdeki, dini, destani ve efsanevi unsurlar bir arada barndrma zelliine sahip ok hretli bir eserdir. Yazcolu Mehmed Muhammediye adl eserini yazmaya, ryasnda Hz. Peygamberi grd ve kendisini anlatan bir eser yazmasn kendisinden istedii iin baladn belirtmitir (Yazcolu Mehmed, 1996: II/4). Asrlarca Trk halk arasnda okunan en mehur eser olan Muhammediye Hz. Peygamberin hayatn temel konu olarak ele alsa da balkta toplanabilecek konular iermektedir. Bunlar Yaratl, Siyer, Kyamet-ahiret konulardr. Kuran ve Snnet yannda eski geleneklere ve farkl yerel inanlara, tarih d mitolojik ahs ya da varlklara da eserde yer verilmitir. Eserde tasavvufi etki ok belirgindir (Yazcolu Mehmed, 1996: I/89, 135, 150). Yukarda deinilen dier eserler gibi Muhammediyede de Hz. Peygamber inanc cokulu ve snr tanmaz bir duygu seli iinde ele alnmakta olup, dier btn slami inan esaslar bu inan evresinde ilenmektedir. phesiz burada yukarda deinildii gibi, Vahdet-i Vcut ve Hakikat- Muhammediye felsefesinin etkisi ok aktr. Hakikat- Muhammediye ve Nur-u Muhammedi inan erevesinde Hz. Muhammedin hayat alemin balangcndan da ncesinde ele alnmaktadr. nce Hz. Muhammedin nuru yara-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

203

Mustafa ARSLAN

tlm, btn varln zn oluturan bu nurdan varlk hiyerarisi belli ve uzun bir sre zarfnda hayatiyet bulmutur. Bu konuda Muhammediyede oka rnek bulunabilir. Bunlardan bir kan zikretmek istiyoruz (Msralarn Yazcolu Mehmed, 1996: II adl esere ait sayfa numaralar verilmitir): Benim nrumu evvel kld icad Pes ondan sonra kld mlke bnyd Ki elli binyl onu n yaratt Semvat ile arz son yaratt Dedi hem rhum evvel oldu mahluk Dedi hem akl- evvel geldi mahluk (s. 11) . Burada Yazcolu Hz. Muhammedin nurunun ilk yaratldn ve dier varlklarn onun nurundan, baz dizelerde de terinden neet ettiini ifade etmektedir. Aada da buna ve nurun yaratlndan sonraki safhalara dair birka rnek vermek istiyoruz. Bu szn hsl budur ki bu mecm-i mevcdt Onun nrundan olmutur eer esbb ve ger ensb (s. 13) . Muhammed srr- aldr ki kadr-i kaabe kavseyn ol Muhammed nr- ecldr ki Hak sultn- kevneyn ol (s. 13) be kez secde kld ol al nr Pes onu kld Hak nrun al-nr Nazar kld ona rahmetinden Haydan terledi Hak hazretinden Pes ol terden yaratt kyint Ki ardan fere cmle mmknt (s. 13) .. Pes ol nrun undan muhakkak Yaratt enbiy ervhn Hak Vucda geldi n kim ondan ervh Grrler berk urur bir nr- vezzah

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

204

Sylem Mitos ve Tarih

Onu grp kamu mn getirdi Hak onu derdlere dermn getirdi Bunlardan sonra bir nrn kandl Yaratt yle kim vasf edemez dil Pes ondan Mustafann sretini Yaratt gr keml-i kudretini Yaratt ahsen-i srette onu Kodu kandl iinde ar cn Ayan durdu Hakka etti tazim Dedi Allhu Ekber etti tahrm Tavf ettiler onu cmle ervh Dediler budurur ol nr- fetth nr- nr- zt erdi zuhra Buyurdu kim nazar kln bu nra Nazar kld ona ervh- insan Kimi kim grd ban oldu sultan (s. 14) . Rivyet etti rvler Alden Ki Hak Tanrnn arslan velden Yaratt Hak keml-i kudretinden Onun nrunu nr- hazretinden Yog idi ar u krsi cennet nr Yog idi yir gk bu arh- devvr Yog idi lemin nm u nin Yog idi demin ad ve san Bunlardan n yaratt Hak onu bil Ki yz bin yigirmi drt bin yl n etti Hak ona bu feth-i bb Yaratt sonra on iki hicb (s. 15) n on iki hicb oldu Hkn rahmetleri doldu Gelip nr onlar buldu kabl oldu kamu hct (s. 15) .

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

205

Mustafa ARSLAN

Mustafadr rh- azam nr- nr- kyint Mustafadr vech-i Ekrem srr- s-rr- beyyinat (s. 18) .. Alemlerin ilk oluumu Hz. Muhammed ile ve onun iin iken varln son safhas Cennet de Hz. Muhammed iindir. Bunca Cennet o Habbullah iindir Bunca minnet ol Tabbullah iindir (s. 20) Hz. dem yaratlnca Hz. Muhammedin nuru iki ka arasnda parlamaya balamtr (s. 57-8). dem ve Havva evlenme mehirleri iin Hz. Muhammede kere salavat getirmiler (s. 63); Cennetten karlnca Hz. Peygamberi vesile klarak Allahtan af dilemiler, Allah da onlarda Hz. Muhammedi nereden bildiklerini sormutur (71): Domu idi cephesinde demin Berk ururdu nr- Fahr-i lemin Mnakis olmu idi nr- ceml Bu sebebden ol dedi shib-keml .. Dedi mehri ne dediler tahiyyat Muhammed hazretine salavt < Dedi ol kim safiyyindir Habibin Muhammeddir kamu derde tabibin Neden bildin dedi kimdir Muhammed Beyan et onu de kimdir Muhammed Hz. Muhammedin ruhu ruhlar lemindeki ilk misakda da gemektedir. lk misak Hz. Muhammedin ruhu yapm, sonra dier peygamberlerin ruhlar szlemeyi kabul etmiler, ardndan da Hz. Muhammedi muttakilerin imam, peygamberlerin sonuncusu ve lemin nizam olarak tavsif etmilerdir (s. 88). Eserde Hz. Muhammed btn peygamberler tarafndan ismen bilinmekte, onun mmetinden olmak iin peygamberler tara-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

206

Sylem Mitos ve Tarih

fndan dua edildii zikredilmektedir. rnein, Hz. Adem Hz. Peygamberin kendisine gsterilmesi iin dua etmekte ve onun mmetinden saylmak iin Allaha dua etmektedir. Dedi Y Rab beni eyle Muhammed mmetinden pes Duasn mstecab etti onu etmedi istihff (s. 96) Dier peygamberler iin de benzer konuda msralarn eserde zikredildiini grmekteyiz: Zira brahim u Musa ona mmet oldular Yoluna Davud u sa koydu ba Ne kadar kim enbiya ve mrselin kim geldiler Cmle ikrr eyleyip fazlna etti ittifak (s. 100) Dier peygamberler konusu ele alnrken onlarn Allaha inanmalar yannda Hz. Muhammede inanmalar da iman ilkesi olarak onlardan istenmektedir. rnein Hz. dem, olu ise (asl it(sav) olmasna ramen eserde bu ekilde gemektedir) peygamberlii devrederken bunu istemektedir (s. 92) ve isin alnnda da Hz. Muhammedin nuru grnmektedir ve Hz. Muhammed iin bin ehir kurduu beyan edilmektedir (s. 94): Buyurdu Hak ki ise et vasiyet Dedi dem ona iit vasiyet Getirsin dedi Allah bana iman Resulm Ahmede hem itsin izan Burada bir anakronizm olduu aka grlmektedir. Henz tarihen yaamayan bir peygambere inanlmas Hz. isten istenmektedir. Burada ama tarihsel hakikatler deil, Hz. Peygamberin mutlak stnlne ilikin bir rnekleme yapmaktr. Yukarda verdiimiz baka rnekte olduu gibi Hz. brahim, Musa, Davud ve sa peygamberler de ona mmet yaplmaktadr. Muhammediyede Hz. Muhammedin doumu, genlii, vefat ve Mira olay ile ilgili hem duygulu ve cokulu ancak yer yer de temel dini metinleri ve tarihsel gerekleri zorlayan bilgilere yer verilmektedir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

207

Mustafa ARSLAN

Hz. Muhammed doduunda Kabe ayana kadar gelip ona secde etmitir, yine Kisra saray yklp Sve nehri kurumu, birok kilise yklmtr (s. 102). Birok olaanst olay yannda dikkati eken dier rnekler, Hz. Peygamberin snnetli olarak domas (s. 103), eytanlarn semaya kmalarnn yasaklanmas (s. 105), eytann onun doumundan eseflenerek h fign etmesi (a.g.y.), en dikkati eken nokta da Mekkelilerin Hz. Muhammedi grp onu Allahn elisi olarak idrak etmeleridir (a.g.y.): Mekke kavmi grdler onu hep ettiler idrk Dediler bu durur ol kim nnda erselnk Muhammeddir bunun ad olsardr resulullah Leamruk olsar tc ridas olsar levlk Grld gibi burada Mekkelilerin Hz. Muhammedi doduu an peygamber olarak tandklar gibi tarihsel gereklikle ve Hz. Peygamberin verdii mcadele ile taban tabana zt bir bilgi verilmektedir. Muhammediyede Hz. Muhammedin ocukken dier ocuklardan farkl olarak, gsnn yarlmasndan, stnde devaml bir bulutun gezmesinden, tuvaletini yaparken mucizev baz hallerinden bahsedilmekte, papaz Bahirann Mekkelilere Hz. Muhammedin peygamberliini aklad bilgisi verilmektedir (s. 106-7): Kureye pes dedi bilin budur lemlere seyyid Reslullah olsardr pes menn ve saddeknk Bunu lemlere rahmet idben gnderiserdir Bula mmetleri izzet budur nasr- erselnak slam ilahiyatnda tartmal olan konularn banda mucize konusu gelmektedir. Kimi kelamclar Hz. Muhammedin Kuran- Kerimden baka mucizesi olmad inancnda iken, kimisi de baz mucizelerin varlna inanmaktadrlar. Mucize olaan d olaylar ifade etmekte olup, gndelik hayatn akna ters olaylara iaret etmektedir. Bu anlamda mucizeler dinler asndan olaan olgular olarak grnebilirler. Nitekim Kuranda mucize gsteren peygamberlerden bahsedilir. Ancak Muhammediye bata olmak zere

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

208

Sylem Mitos ve Tarih

yukarda zikredilen eserlerde mucizeler fazlal ve sahih rivayetleri aan nitelikleri ile Hz. Muhammedin gerek kiiliini rten ve ona insanst nitelikler baheden bir ileve sahip grnmektedirler. Yazcolu ayn yarlmas, batan gnein namaz karmak iin tekrar domas (s. 183) gibi konulardan bahsetmektedir: Muciztndan birisi bu kim ay ki pre oldu sankim iki yay Grd gn batm cihn olmu Habe Dog dedi dodu ger derhal gne Bir arabinin len kzn kabrinden diriltmeye alrken kabirden, cannn Allaha ulatna dair bir sesin gelmesi (s. 183), Hendek savanda kazma ile taa vurduunda tatan btn Medineyi aydnlatacak bir imek karmas (s. 184), ordunun az olan yemeine tkrerek herkese yetmesini salamas (s. 187), yetmeyen suyun artrlmas (s. 190) gibi rnekler veren Yazcolu, bu ve benzeri mucizelerle Hz. Peygamberin peygamberliine iyi bir delil olduunu mbalaal ifadelerle dile getirmektedir. Yazcolu Mehmed, Mira olayn anlatrken de sahih rivayetlere aykr tarih d ve olaanst konulara yer vermektedir. Hz. Muhammed(in nuru) btn yedi gk semada gezen, Allah ile konuan, peygamberler ile mzakereler eden, gelecek topluluklarn ahvalini gren, ge saysz kereler mira eden, dier peygamberlerin zor anlarnda onlara yardm eden bir olaanst kiilik, sper glere sahip efsanevi bir kahraman olarak tavsif edilmektedir (s. 133 vd.). Ayrca eserde mitolojik varlk ve elere de yer verilmitir (Yazcolu Mehmed, 1996: I/150) Yukarda bata Muhammediye olmak zere deerlendirmesi yaplan eserlere bakldnda, dini inan ve prensipler erevesinde konularn ele alnmas yannda, szl kltrn zelliklerinden btn olaylarn bakahramana odakl ele alnmas, zayf tarihsellik ve yer yer efsanevi, mitolojik elere yer verme gibi hususlar

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

209

Mustafa ARSLAN

karmza kmaktadr. 3. Hz. Muhammedin rtlen Tarihsel Kiilii Bu eserlerde ilenilen Hz. Peygamber sevgisinin, derin sayg, tazim ve cokulu ileni tarzlarnn yan sra mitolojik elere ve bir takm olaanstlklere (birok mucize isnad vb.) dnk tarzda ilenmesi Hz. Muhammed (sav)in tarihsel kiiliini rtmtr. slami konularda almalaryla tandmz A. Schimmel (2002) bu gerei, Hz. Muhammedi konu edindii bir makalesinde u ekilde dile getirmektedir:
Hz. Muhammedden sonra ok gemeden halk dindarl, genel dncede yerlemi olan halk arklar ve Peygamber Hikyeleri arasndan mucizeleri ona isnat etti ki, bunlar neredeyse onun tarihi kiiliini rttler. Biz, Hz. Peygamberin ilk biyografilerinde zaten byle hikyeleri bulmaktayz. Daha sonra bunlara hayal rn eyler katlarak geniletildi ve nihayet bunlar yaygn olarak okunan ibadet kitaplar olarak bir araya getirildi (s. 401)<.. Hz. Muhammed hakkndaki mistik sayg perdeleri ve saysz menkbe, milyonlarca Mslmann dini hayatna olduka etki etti. Bununla birlikte ayn zamanda, inananlarn gzlerini tarihsel hakikatten perdeledi ve binlerce yl nce yaayan ve tebli eden tarihsel Muhammed hakknda ok daha fazlas bilinmedi (s. 406). (vurgular bize ait. M.A.)

A. Schimmel, Hz. Muhammede ynelik ar mistik ve menkbevi sylemin tarihsel Muhammedin kiiliini rttn, menkbe ve mitolojilerin hakim olduu tarih st, olaanst glere zaman zaman da tanrsal zelliklere sahip bir peygamber imajnn ortaya ktn ifade etmektedir.4 Aslnda Hz. Muhammed etrafnda rlen mitolojik kalkann doas gerei byle bir durumun ortaya kmas normaldi. nk yukarda akland gibi mitlerin dnyas ile tarihsel olaylar arasnda ok ak bir ztlk sz konusudur. Popler bellein tarih d karakteri, tarihsel olana diren gstermektedir. Efsanevi, mitolojik sylem tarihsel ve kii-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

210

Bu konuda ayrca bkz. nkal, 1992.

Sylem Mitos ve Tarih

sel olan daima olduundan farkl ve tarih d bir ekilde konumlandrmaktadr. Bu nedenle burada ncelikle mitolojik dnce tarzn anlamak ve mitoloji nedir? sorusunun cevabna ksaca deinmek gereklidir. III. Mitos ve Tarih Gerginlii 1. Mitoloji ve Zaman Tasavvuru Mitoloji en genel anlamyla balanglar zamannda cereyan etmi olan anlamak anlamna gelmekte olup, geni anlam hayali bir anlatm iinde, yar tanrlarn, kahramanlarn bir hikyesini de katan ve ilk, daha dorusu arkaik bir zaman trne, tarihsel zamann tesindeki balang zamanna varp dayanan bir hikye, anlatm biimidir (Kl, 1993: 1). Burada yer alan olaylar tarihsel zamann dnda, efsanevi bir zamanda cereyan etmektedir. Mitlerle ilgili almalarda en nemli vurgu zaman kavram zerinedir. Bu anlamda mitolojiler genel karakterleri gerei balangtaki olaylarn tarihidir. Ayn zamanda yaanan ann balanglar zaman ile alakasnn olduu dncesi mevcuttur. Mitolojide balang zamannn nemi arkaik ontolojinin anlamnda gizlidir. Arkaik insan iin bir nesne ya da eylem ancak bir arketipi taklit veya tekrar ettii lde gerek olur. Gereklik yalnzca tekerrr veya katlma yoluyla kazanlmaktadr; rnek modeli olmayan her ey anlamsz yani gereklikten yoksundur (Eliade, 1994: 47). Bu sebeple geleneksel kltr dnyas iin ilk zaman ok nemlidir. Arkaik insan iin zamann iki boyutlu bir anlam vardr. Birisi tarihsel imdi, dieri ebediyete sahip kutsal zamandr. lksel zamann tekrarn ifade eden, onun tezahr olan olay ve riteller bu anlamda nemlidir. nanan insan, rit ve mitlere katlarak, (bir tr ayinle) tehlikesiz biimde normal sonlu zamandan, mecazi yolla kutsal zamana geebilir (Kl, 1994: 7). Geleneksel kltr insan tarihe glkle katlanr ve zaman zaman onu yok etmeye alr. nk tarihsel olanla mitsel olan birbirine zttr (Eliade, 1994:

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

211

Mustafa ARSLAN

54). Tarihsel bir olgu ya da olay mitselletirmenin andrc eylemi karsnda fazla dayanamaz. Mitolojinin dier bir zellii szl zellikte oluudur. Mitler kolektif/popler bellein rndr. Eliaden deyiiyle kollektivitenin bellei tarih ddr (Eliade, 1994: 58). Geleneksel arkaik insann zihniyet dnyasndaki bu tarih d karakter, arketiplerin geleneksel insann zihni iin tad nemden ve popler bellein arketipler dnda hibir eyi srdrememesi sebebiyle ortaya kmaktadr. Popler bellein bu tarih d karakteri, tarihsel olay ve aktrleri arketiplere dntrmesi, yani tarihsel ve kiisel zellikleri yok etmesi sonucunu dourmaktadr. Bylece tarihsel olay ve kiilikler, tarih d bir karaktere ve mitolojik elere (mitlere) dntrlerek, geleneksel insann zihninde hem kalc hale gelmekte, hem de kutsal bir zaman ierisinde olma duygusu kazanlm olmakta, ayn zamanda kii, kahramanlarn veya atalarn balanglar zamannda yaam olduklar eyleri tekrarlamaya da kabiliyetli hale gelebilmektedir. 2. Tarihsel Perspektif Yokluu Nerede: slamda m Onun bir esi Olan Tasavvufta m? Grld gibi, tarihsel olanla mitsel olan arasnda ok ak bir ztlk sz konusudur. Tarihsel bir olgu ya da olay mitselletirmenin andrc eylemi karsnda fazla dayanamaz. Ayrca dini dncenin mucizelere ak oluu ile popler bellein olaanstlklere eilimli olmas da her iki dnce tarzn yani efsanevi, menkbevi dnce ile dini dnce tarzlarn bir yerde buluturabilmektedir. Halk iin yazlan popler dini metinlerdeki tarih d, efsanevi ifade tarzlar bu nedenlerle ortaya kmaktadr. phesiz bu ifadelerin bu metinlerde neden yer ald konusunda daha uzun aklamalar yaplabilir. Bunun byle bir almann snrlarn aacak genilikte olduunu belirtmek gereklidir. Ancak bu metinlerdeki tarih d sylemin ele alnmas gereken baka bir ynne, var olan Tarihsel perspektif yokluunun genel olarak slami bak asndan m yoksa onun iindeki belli bir

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

212

Sylem Mitos ve Tarih

ekolden mi kaynakland sorunsalna yaz snrlar erevesinde deinmeye alacaz. ncelikle belirtmek gerekir ki, halk arasnda yaygn olan eserlere mitolojik efsanevi szl unsurlar yannda dini-tasavvufi dnya gr de kaynaklk etmektedir. Baka bir deyile bu eserler, i) Dinin temel esaslar (Kuran ve Snnet), ii) zellikle Vahdet-i Vcut anlaynn arlkta olduu Tasavvuf, iii) Baka din ve kltrlere ait unsurlarn szl kltrle mezcedildii mitolojik, efsanevi eler olmak zere temel unsurun sonucu olarak karmza kmaktadr. Burada sz konusu olan tarih d elerin ar ilenii meselesi olduunda, konunun odana Tasavvufun yerletirilmesinin gereklilii ortadadr. Fakat zaman zaman mesele, Tasavvufu da aarak bizzat slamn kendisine de hamledilerek ele alnmaktadr. Bu konu slamda tarihsel perspektifin olup olmad eklinde bilim dnyasnda tartlmaktadr. lkemizde de konu 1993 yl felsefe kongresinde Sayn Elisabeth zdalga (1993) tarafndan ele alnm ve teblii Felsefe Dergisinde yaymlanmt. zdalga yazsnda Montgomery Wattn o dnem Islamic Fundamentalism and Modernity adyla yeni kan ve sonralar lkemizde de yaymlanan (Watt, 1997) eserindeki slamda tarihsel perspektif yokluu konusunu ele almaktadr. Watt slam mistisizmini incelerken tarihin slam dncesi ierisinde ikincil bir rol oynadn fark ettiini belirtmekte ve slamda tarihsel bir perspektifin olmad sonucuna varmaktadr. Watt bu grn slamda tespit ettii u argmanlarla salamlatrmaya almaktadr: i) Deimeyen duraan bir dnya ideali. Burada deiiklikler byk bir phe ile karlanmakta ve itizal anlamnda bidat saylmaktadr. Bireysel ve toplumsal adan insanlar zde bir deiim gstermezler, insann mahiyeti deimezdir ilkesi hkimdir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

213

Mustafa ARSLAN

ii) slam son ve nihai bir dindir. Vahiy slamla birlikte sona ermitir, bu da onun hakikatlerinin deimez ve mutlak olduu anlamna gelmektedir. Dolaysyla bu hakikatler tarihsel olaylarn ileyiini aarlar. iii) nemli doktrinal meselelerde karar verme otoritesine sahip (rnein Katoliklik Kilisesi gibi) resmi herhangi bir inan btnlnn yokluu. nk, formel bir kurumun varl tarihsel olaylarn ardkl bilincini oaltrken, byle bir kurumun olmay tarihsel bilinci ortadan kaldrmaya meyletmektedir. Burada ksaca verdiimiz bu ve benzeri argmanlar nedeniyle Watt, slamn tarihsel perspektiften yoksun olduu sonucuna varmaktadr. zdalga, Wattn bu yorumlarna, slamn gnmzde tarihi amaya alt ve tarihe kar mcadelenin aslnda tanr merkezli (theocentric) bir kozmolojiye dayal imann srdrlmesinden baka bir ey olmad argmanlaryla kar kmaktadr. Ona gre Wattn anlamad, dindarlar asndan gnmzde asl nemli olann, bys bozulan bir dnyada, mitlerin ve mutlak hakikatlerin nasl canl tutulaca meselesidir. Dolaysyla slama bu tarz sulamada bulunmak yerine, bu (tarih d) tavrn arkasndaki dini gdlerin anlalmas gereklidir (s. 53). zdalga bu amala Eliaden yukarda ksaca deindiimiz dini, mitolojik tasavvur ile tarihsel tasavvur arasndaki ztla deinen aklamalarn nemsediini belirtir. Konumuz asndan meseleye yaklarsak, zdalga birka rnekten zellikle Tasavvuftan hareketle slamn tamamnn tarih d bir perspektife sahip olduu sonucuna varmann yanllna, aksine slamn tarih ve ebediyet, mevcut toplum ve akn dnya arasndaki ilikinin kavramsallatrlmasnda biricik olduuna, konuya Watttan daha adil yaklatn syledii, W. Cantwell Smithden alntlarla vurgu yapmaktadr (1993: 57). slam btn tarihi boyunca, bu dnyadaki (toplum ya da tarih) hayat br dnyadaki hayatla (ebedi kurtulu) nasl uzlatraca sorunuyla ilgilenmi ve bu sorunu zmek iin savamtr.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

214

Sylem Mitos ve Tarih

Ancak slam Tasavvufunda tarihsel bir perspektif yokluundan bahsedilebilir. Nitekim slam Tasavvufu konusunda uzman olan A. Schimmelin Tasavvufi metinlerdeki tarih dlatrma konusundaki grlerine yukarda deinmitik. zdalga da ayn grtedir (1993: 58). slam dnyasnda 13. yzyl ve sonrasnda Tasavvuf ve Sunni slam arasnda bir kutuplama olmutur ve ikisinin meselelere baklarnda grece farkllklar sz konusudur. Tasavvuf tarihsel olandan ok ebedi olan, Allahn gcnden ok sevgisini, insann davranndan ok niyetinde olan vurgular. Ziyadesiyle insann eylemlerinin doru olmasndan ok, ruhunun temiz olmasyla ilgilidir (zdalga, 1993: 58). zellikle Vahdet-i Vcut felsefesinin tasavvufta yaygnlamas ve halka dnk metinlerdeki meselelere bakta farkl felsefi, mistik ve mitolojik elere yer verildii grlmektedir. Ancak zdalga, Wattn Tasavvuftaki bu zellii slamn dier geni ekol olan Snni slama ve dolaysyla slamn tmne yaygnlatrmasn yanl bulurken hakldr. Sonu olarak, genel olarak Tasavvufun meselelere baknda zaman zaman tarih d bir perspektifi kulland anlalyor. zellikle Vahdet-i vcut felsefesinin etkisiyle yazlan popler dini metinlerde bunu btn aklyla grmek mmkndr. 5 Popler dinsel sylem mistik yaklamn yan sra halk arasndaki folk ya da mitsel kimi tasavvurlar da alarak halk kitlesinin beenisine uygun metinler ortaya karabilmitir. Bu nedenle tasavvuf, mitolojik tasavvur ya da folk inanlardan etkilenen bu metinlerdeki tarih d zellii bizzat slama atfetmek yanl olmann yannda yanl bir bakn da rn olmaktadr. Burada nemli bir hususa deinmek gerekir. O da, dinin de bizzat tarih ve tarih dln gerilimini yaad gereidir. Akn bir tanr ve vahiy gibi inanlara sahip semavi dinlerde, tarih dlk ok aktr ve dini din yapan, dier beeri dnce sistemlerinden

Tasavvufi eserlerdeki bu tarz rnekler avama has metinler yannda yksek edebi tasavvufi metinlerde de grlmektedir. rnein Tasavvufta varln ilk oluumunu ileyen Devriye trndeki yksek edebi metinlerde, Tasavvuftaki Devir nazariyesinden ilham alarak felsefi dzeyi yksek bir kozmolojiye dayal yorumlar yaplmaktadr (bkz. Uluda, 1994; Uzun, 1994).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

215

Mustafa ARSLAN

ayran da bu tarih st karakteridir. Vahyi temel kabul eden bir dnce tarznn tarih d karakterlerinin olmas ok doal hatta zorunludur. Ancak din de her eyden nce tarihsel sre ierisinde ortaya kar, peygamberinin hayat, teolojisinin kurulmas tarih iinde oluur. Konumuz olan peygamberin hayat da tarih iinde vuku bulmas hasebiyle fazlasyla tarihseldir. slam peygamberi, mesaj ve mcadelesi ile tarihin iinde ve tarihsel kanunlar erevesinde bir hayat yaamtr. Dolaysyla biz burada tarih-tarih dlk konusunu ele alrken dinin akn olan zelliini grmezden gelmiyoruz. Ancak dinin iinde belli bir tarihsellii olan, burada peygamberin kiilii ve mcadelesi gibi konularn tamamen tarih d karaktere sokulmasnn dourduu skntlara dikkatleri ekmek istiyoruz. Sonu ve Bir neri Yaznn banda halk arasnda yaygn olan dini metinlerin, din bilginlerinin kitabi dindarl ile halk dindarl arasndaki iletiimin sonucu olduuna deinilmiti. Bu metinlerde hem temel dini ilke ve prensiplerin hem de halk arasnda yaygn olan bir takm folklorik ve mitolojik elerin varl bir gerek olarak karmzda durmaktadr. Konumuz olan halkn muteber sayd dini metinler her iki gelenein, yani halk dindarl ve kitabi Mslmanln elerini ierisinde barndran bir zellie sahip grnmektedir. ncelikle bu kitaplar, medrese okumu din bilginlerince yazlan dini metinler olup, dorudan dini duygu ve heyecanlarn ifadesidirler. kinci olarak bu metinlerde, mistik ya da neo-platonizmin etkisini, ayn zamanda da temel, kitabi emir ve prensipleri en cokulu ve zaman zaman en st perdeden ilenmi haliyle bulabiliriz. Ancak ayn zamanda bu metinlerde szl kltre ait form ve ierikleri, eski kltr ve dinlere ait mit ve efsaneleri de bulabiliriz. phesiz burada bu metinlerdeki baz mistik ve mitolojik unsurlarn slami sylemle uyuup uyumad konusu gndeme gelmektedir. in teolojik-dini adan hkm ynn bir tarafa

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

216

Sylem Mitos ve Tarih

brakacak olursak, bu metinlerdeki mistik ve duygusal zaman zaman da mitsel imgelere sahip anlatmn, kiilerin hayal dnyasn gelitirdii, dini konular iirsel bir slupla ve szl kltre sahip, eitimsiz kitlelerin anlaylarna gre iledii grlmektedir. Ayn ekilde bu metinlerde Hz. Peygamber sevgisinin en belirgin konu olarak n plana kt, Hz. Peygamberin snrsz bir sevgi seli ierisinde, cokulu bir tarzda ilendii, bu snr tanmaz sevgi ve sayg duygusunun, zaman zaman Hz. Peygamberin onun tarihsel kiiliini rtt de sylenebilir. Bu metinler genel olarak varoluun balangcn ve inanlarn temelini de Hz. Peygamberle balatmaktadrlar. Dini konularn ilenii de peygamber inanc balamnda yaplmaktadr. Kitlelerin anlayna uygun olarak Hz. Peygamber sevgisini ilemek, szl gelenee sahip popler kltr zerinde bir takm imge ve simgeleri kullanarak peygamber sevgisini farkl ekillerde ele almak, bilincin snrlarn zorlayarak, kolektif bilindna hitap ederek kitlelere sevgi ve cokunun farkl tonlarnda peygamber sevgisi ve saygs kazandrmak kmsenecek bir ey deildir. Kurgusal zellie sahip sanatsal etkinlikler ya da popler kltr rnlerinin grd ilevleri bu metinlerin, zamannda kitleler zerinde grdklerini, anlam dnyalarnda farkl almlar saladklarn belirtmek gerekir. Ancak her eye ramen bu metinlerde Hz. Peygamberin tarihsel kiiliinin rtld, bunun da Onun gerek misyonu ve yaptklarnn hakkyla tannamamasna neden olduunu belirtmek gereklidir. Hz. Peygamber sevgisinin dinin temel sahih kaynaklarndan yola karak ele alnmas, zellikle onun tarihsel gerek kiilii, mcadelesi ve misyonunun da insanlara aktarlmas nemlidir. Ancak duygusal ve cokusal anlatmn getirdii faydalarn varln, psikolojik ve edebi almlar saladn kabul etmek gereklidir. zellikle gnmz psikoloji biliminin aklad gibi insan srf bilin dzeyinde renen ve dnce reten bir varlk deildir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

217

Mustafa ARSLAN

nsan zihninin bilind alan ifade eden, etki olarak daha geni bir gce sahip olan bir yn daha vardr ve imge ve simgeler araclyla ve daha ok kolektif tarzda ilemektedir. Bu nedenle bu metinlerdeki mistik ve mitolojik elerin kullanmnn bir takm avantaj ya da dezavantajlarnn var olduunu dnyoruz. Burada teolojik ve pedagojik nceliklere dikkat etmek de nemlidir. Eliade yukarda deinilen almasnda mitlerin insann anlam hayatna kazandrdklar hakknda nemli eyler sylemitir. Ancak sz konusu olan din olduu zaman, dini bilginin, dinin temel kaynaklaryla elimeden kullanlmas gibi bir gereklilik de sz konusudur. nsanln miras olan ve kolektif bellekte muhafaza edilen mitlerin, din dili ile kutsallatrlarak ilev grmesinin teolojik adan baz mahzurlar vardr. Fakat u da bir gerek ki, dini yorumlarken felsefi ya da modern bilgiyi ne kadar kullanyorsak mitolojik bilgiyi de o derece kullanma hakkmz vardr. Ancak burada dini kitaplara giren mitlerle dier sahih rivayetlerin ayrlmas gereklidir. Ayrca dini-edebi metinlerdeki mitolojik elerin dine aykr saylmas sebebiyle tamamen gz ard edilmesi, ilk balarda doru gibi grlse de aslnda eksik bir tavrdr. Efsane ve mitolojilerin orijinal ierikleri ile aktarlmasnn kltr hayatmza salayaca saysz katklar sosyal bilimlerde dile getirilmektedir. Dinler tarihi biliminde mitolojinin din olgusunu anlamadaki farkl ilevlerine de vurgu yaplmaktadr. Bu sebeple, slam mitolojisi ad altnda bir bilim dalnn kurulmasnn gerekli olduu inancndayz. Bu, dini metinlerdeki mitolojik elerin tespiti ve yorumlanmasna hizmet edecei gibi, ayn zamanda bu tespit sayesinde, dini kitaplarda kark kullanlan mitlerin dini bilgilerden ayrt edilebilmesine de imkn salayacaktr. Baz slami kitaplarda kullanlan mitolojik bilgiler dini bilgi olarak kullanlma yerine, mit olduu tespit edilip bu zellii bilinerek asli ilevi gerei kullanlmaldr. slami ilimlerde srailiyyat terimi kullanlmaktadr ancak, bu terim daha ok Kitab- Mukaddes kaynakl bilgilere iaret etmektedir. Hlbuki mitler ondan da nce var olan hatta Kitab- Mukaddese de zaman zaman kaynaklk eden bir

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

218

Sylem Mitos ve Tarih

bilgi trdr (Kl, 1993; Hooke, 1993). Ayrca mitoloji ayr bir bilim olup, ilev ve etkileri de tespit edilmitir. Sahip olduklar bu etki ve ilevler, duygu ve coku zenginlikleri, varoluun farkl nlerine hitap eden bilind hitap zenginlii dini baz konularn yorumlanmas ya da kurgulanmasna hizmet edebilir. slam mitoloji kavramnn baz yanl armlara neden olaca gibi endielerle eletirilmesi de mmkndr. nk bu isimlendirme, ilk bakta kulaa, sanki mitlerin slami olduunu ima eder gzkmektedir. Ancak ksa bir fikir yrtme ile grlecektir ki, bir ey mit ise slami deildir, slami olan da zde mitsel olamaz. nk mit doas gerei pagan bir kkene sahiptir. Ancak zaman iinde baz dini bilgiler aslndan farkl ekillere sokularak mitolojik hale dntrlm olabilir. slam mitolojisi isimlendirmesindeki slam kelimesi bizzat dini olan deil, slam medeniyetine ve iindeki bilgi ve kltr rnlerine iaret etmektedir. Bu anlamda slam mitolojisi ismiyle, slam tarihinde yazlm metinlerdeki mitolojik eleri belirleyen, yorumlayan ve analiz eden, konu ve amac belirlenmi bir bilim dalnn oluturulmasnn faydal olaca kanaatini tayoruz.

Discourse, Myth and History: The Conception of Muhammad (pbuh) in Popular Religious Literature The Example of MuhammediyeCitation/: Arslan, Mustafa, (2009). Discourse, Myth and History: The Conception of Muhammad (pbuh) in Popular Religious Literature The Example of Muhammediye-, Milel ve Nihal, 6 (1), 195-219. Abstract: In this article that be studied the conception of Muhammad (pbuh) in popular religious discourse had be examined Muhammediye as model study. In this work, the effects of religious principles, mysticism and neo Platonism, besides folk beliefs and mythological parts among people exist too. In this work and similar works appeared that the Muhammads love was examined as enthusiastic and limitless, and this feeling of limitless love covered Muhammads historical character. This result covered His mission and struggle. The treating of Muhammads love by basic Islamic principles and, explaining of His factual character, struggle and mission is very important. Key Words: Historicity, myth, Muhammediye, Nur- Muhammedi, Mythology of Muslims.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

219

Sevakb- Merakb adl eserden Mevlana Minyatr (16. yy.)


Metinde skenderiyeye giderken bir girdaba yakalanan gemi yolcularndan birisinin Mevlanay yardma armas ve Mevlanann buna icabeti anlatlyor: Ya Mevln sen yeti diye aikrane feryad eyledim. Heman Hz. Mevln hzr oldu.

Hayat Sembollere Yklemek:


Bir Mesnev Hikyesinin Anlalma Biimleri zerine

Zafer ERGNL*
Atf/: Erginli, Zafer (2009). Hayat Sembollere Yklemek: Bir Mesnev Hikyesinin Anlalma Biimleri zerine, Milel ve Nihal, 6 (1), 221-243. zet: Sembolik anlatm, sflerin yksek hakkatleri anlatmak iin kullandklar temel yollarn banda gelir. Mesnev bu konuda bol malzeme ieren bir eserdir. Burada anlatlan ykler pek ok erhe konu olmu, bunlardan bazlar modern ada da ele alnmtr. Bu makalede, Mesnevnin ilk hikyesi olan Pdihla Criyenin Hikyesi geleneksel ve modern baklar nda yorumlanmaya allmakta, hikyede sembolize edilen tasavvuf terimlerin Mevln tarafndan ortaya konulan slk esaslaryla balantlar da aranmaktadr. Anahtar Kelimeler: Sembol, Kssa/Hikye, Mevln, Mesnev.

Giri Gerein kurgu yoluyla anlatm tarih boyunca bavurulan etkili bir yntem olarak karmza kmaktadr. Dou ve bat dnysnda grlen masal ve hikye birikiminin heyli geni bir hacme ship olduu bilinmektedir. Konuya slm medeniyetinin birikimi asndan bakldnda, Kurn ve hadislerdeki gemi zamanlarla alkal malzeme yannda, slm dncesinin sembolik hikye birikiminin zenginlii de gz kamatrc niteliktedir. Felsef
*

Do. Dr., Rize niversitesi lahiyat Fakltesi Tasavvuf Anabilim Dal.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

Zafer ERGNL

dncede bn Sn ve bn Tufeyl gibi dnrler sayesinde ivme kazanan sembolik hikye kullanmna, slm dncesinin nemli bir ynn oluturan tasavvuf dnce de bgne kalmam, hatta Sen ve Attr gibi sfler syesinde bu kullanm ok daha ileri noktalara tanmtr. Mevln da bu gelenei, kendi zgn izgisi ierisinde srdren byk bir sf dnr rneidir1. Ancak burada yle bir ayrm ortaya koymak gerekmektedir: Gnmzde hikye kavramyla zde saylan kssa kavramna ikinci bir mn verme eilimi hissedilmektedir. Bu da ilk bakta Kur'nda anlatlan ve gereklii vurgulanmak istenen kssa kavramyla, geree yakn olan ya da olmayan hikyelere isim olan kssa kavramnn ayr tutulma isteiyle balantl gzkmektedir2. Bununla beraber Mevlnnn hikye kullanmyla ilgili ilke, hedef ve teknikleri, Hikye balkl maddelerde zikredilmemitir3. Mevlnnn hedefi asndan bakldnda bu durum belli bir noktaya kadar anlalabilir. nk Mevln asl amacnn hikye anlatmak olmadn, anlatlan hikyenin zne baklmas gerektiini, Schimmelin deyimiyle bu edebiyatn sadece d faktrlere iret ettiini ifde etmektedir. Mesel balk hikyesini anlatrken bizzat Mevln yle demektedir4:**

**

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

222

Mevlnnn hikye kullanm ile ilgili olarak bk. Thirl-Mevlev, erh-i Mesnev, Selm Yaynlar, stanbul 1971, c. I, s. 21-22; Gholam Hosein Yousoufi, Bir Hikyeci Olarak Mevln, Tasavvuf lm ve Akademik Aratrma Dergisi, trc. Ramazan Muslu, yl: 6, sy. 14, *2005+, ss. 645-658; Safi Arpagu, Mevln ve slm, Vefa Yaynlar, stanbul 2007, ss. 215-228. Nitekim slm Ansiklopedisi'nde biri Hikye balna gnderme yapan iki adet Kssa maddesi bulunmas da bu hassasiyeti ortaya koymaktadr. Bk. dris engl, "Kssa", DA, c. XXV, ss. 498-501. Bu ayrm konusundaki hassasiyet Mevln incelemelerinde de fark edilmektedir. rnek iin bk. Arpagu, a.g.e., 215-228 (hikye), 228-237 (menkbe ve kssa). Hseyin Yazc vdr., "Hikye", DA, XVII, 479-501; Hikye, Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, Dergh Yaynlar, stanbul 1981, c. IV, ss. 225-230. Bk. Annemarie Schimmel, Ben Rzgrm Sen Ate Mevln Celleddn Rm Byk Mutasavvfn Hayat ve Eseri, trc. Senail zkan, stanbul 2003, s. 49. Metin iin bk. Mevln Celleddn Rm, Mesnev (Tpkbasm), Ankara 1993, defter IV, yk. 188b *trc. Adnan Karaismailolu, I-VI, stanbul 2004, defter IV, s. 90+ (beyit 2202). Bu almada srasyla Mesnevnin aslndaki defter numaras, varak numaras, keli parantez iinde Karaismailolu tercmesinin sayfa numaras, normal parantez iinde beyit numaralar verilmitir.

Hayat Sembollere Yklemek Kelilede okumusundur, fakat o hikyenin kabuudur; buysa cann da z.

Thirl-Mevlevnin u ifdesi bu hussa aklk getirmektedir :


5

Mesnevde lfzdan ziyde, mnya ehemmiyet verilmi; bir iir kitab yazmak deil, okuyanlara hakkati anlatmak gayesi hedef ittihz edilmitir. Bundan dolay avam tabakas, iindeki hikyeleri dinler ve holanr. Havasdan olanlar, ifde eyledii hakkatten hisse ve feyz alr. Onun iin, chiller mstesn olmak zere, her snf arasnda okunur ve dinlenir.

Son tahlilde Mevln hitp ettii kitle ierisinde avm seviyesindeki insanlarn havs seviyesine kmasn hedeflemekte, hikyeyi anlatrken yapt uyarlar da bunu ortaya koymaktadr. u halde aada ele alnacak hikye sz konusu olduunda asla gz ard edilmemesi gereken husus, hikye kullanmndaki hedefin ne derece nemli olduudur. Bu erevede Mevlnnn halkn kolaylkla anlayabilecei sradan hikyeleri zellikle semesi 6, byle bir hedefin izlenmesiyle alkaldr. Yine Mevln, hikyeyi mn tohumunun iinde dinlendii lekler gibi grmekte, akll kiinin lee deil, taneyi almaya bakacan ifde etmektedir7. te yandan o, hikyeyi olduu gibi ele almamakta, ilemekte, gelitirmekte ve deitirmektedir. Bu yolla yksek fikirleri basitletirmekte, zgr irde, zgrlk, sorumluluk gibi ar ve karmak konularn da kolay anlalabilir hale gelmesini salamaktadr8. Bu erevede en basit olaylar ve en sradan hikyeleri bile ustalkl yorumlarla ortaya koymay baarmas onun en dikkat ekici ynlerinden biridir9. u halde dier sanat formlar gibi hikye kullanmnn tercih edilmesinde de yksek hakkatlerin kolay kavranmasnn salanmas gibi bir hedefin gzetilmesi sz konusudur.

5 6 7 8 9

Thirl-Mevlev, I, 21. Arpagu, a.g.e., 216. Arpagu, a.g.e., 225. lgili beyitler iin bk. Mesnev, II, 94b [278] (beyit 3609-3610). Thirl-Mevlev I, 21; Yousoufi, 646-647. Mehmet Demirci, Mevlndan Dnceler, zmir 1997, s. 83.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

223

Zafer ERGNL

Mevlnnn hikye kullanmyla ilgili bu genel ilkelerin tespitinden sonra ilgili Mesnev hikyesine geilebilir. 1. Pdihla Criyenin Hikyesinde Semboller Arasndaki likiler Mesnevde anlatlan ilk hikye olan Padiahla Criyenin Hikyesi, Mevln nazarnda derin insn hakkatlere irette bulunmakta, ayn zamanda seyr slk uslleriyle ilgili ipular iermektedir. Bu hususlarn anlalabilmesi iin hikyenin zeti kadar, hikyede kullanlan semboller ve bu semboller arasndaki ilikilerin doru bir ekilde yorumlanmas da nemlidir. a. Hikyenin zeti ve nsan Varl Asndan fde Attii Anlam Sz konusu hikye Mesnevnin ilk hikyesidir. Hikye yle zetlenebilir10:
Eski zamanlarda bir pdih beraberindekilerle birlikte yolda giderken bir criyeye rastlar ve ona k olur. Onu satn alarak murdna erer, fakat criye bir sre sonra hastalanr. Pdih onu iyiletirmek iin hekimler arr, fakat kendilerine ok gvenen ve criyeyi iyiletireceklerinden emin grnen bu hekimlerin hibir ilc arzulanan sonucu vermez. stelik hastalk daha da iddetlenir. aresiz kalan pdih yalnayak mescide koar ve uzun uzun Allaha yalvarr. Bu uzun mnctlarn ardndan uykuya malb olduu bir srada ryasnda yal bir adam grr. Adam kendisine bir hekim gndereceini mjdeleyerek, ona tam teslim olmas uyarsnda bulunur. Ryasnda mjdeyi alan pdih, uyandnda derhal sarayn kapsna ynelir ve bir yal adamn saraya geldiini fark eder. Kendisine verilen mjdenin bu zat sayesinde tahakkuk edeceini anlar. Ona saygda kusur etmez, hizmetkrlarnn da nne geerek onu kapda karlar ve hastann yanna gtrr. Hekim, sarayda kim varsa dar karmasn, hastay yalnz olarak muyene edeceini syler. Hasta criyenin nabzn eline alarak, kendisine nereden geldiini, yakn evresinin kimler olduunu sorarak ie balar. Daha sonra hangi ehirleri gezdiini sorar. Semerkand sz konusu olduunda criyenin nabz hareketlerindeki deimeyi fark eder. So-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

224

10

Mesnev, I, 9b-11b [38-44] (beyit 35-246).

Hayat Sembollere Yklemek nunda criyenin Semerkandda kpr banda Gatfer Mahallesinde oturan bir kuyumcuya k olduu anlalr. Hekim-i ilh diye de adlandrlan bu hekim, derdini pdih da dahil kimseye sylememesini, derdine are bulaca konusunda da mitli olmasn ihtr eder. Pdiha durumu kendisi ileterek, iki gvenilir adamn Semerkanda gnderip kuyumcuyu getirtmesini syler. Pdih syleneni yapar. Adamlar Semerkanda gider ve kuyumcuya pdihn kendisini ardn, kuyumculuktaki nn duyduunu ve kendisini hazinedrl ile ereflendireceini mjdelerler. Adam saraya gelince hekim, criyenin kuyumcuyla evlendirilmesini syler. Bu evlilik alt ay srer. Daha sonra hekim bir urup hazrlayarak kuyumcuya verir ve kuyumcu yava yava erimeye ve irkinlemeye balar. Kuyumcu durumu anladnda i iten gemitir. Bu ekilde ldrlmesinin zulm olduunu, esasen kendisinin kolay kolay lmeyeceini, bu durumun, geyiin miski iin ldrlmesine benzediini syler. Ksa bir sre sonra da lr. Onun urup etkisiyle irkinleip lmesiyle criyenin ona olan sevgisi sona erer ve bylece hastalktan kurtulur.

Hikye gelenek ierisinde pek ok erhe konu olmutur. Bu almada smil Ankarav, smil Hakk Bursev, bidin Paa, Ahmed Avni Konuk ve Thirl-Mevlev erhlerinden istifde edilecektir11. Modern almalardan da Schimmel, Meyerovitch ve Arastehin yaklamlar dikkate alnacaktr12.

11

12

Hikyenin sz edilen eserlerdeki erhi iin bk. smil Rush Ankarav, Mecmatl-Letif ve Metmratl-Merif, stanbul 1289 h., c. I, ss. 56-95; smil Hakk Bursev, Mesnev erhi Rhul-Mesnev, haz. smail Gle, stanbul 2004, ss. 169-459; bidin Paa, Terceme ve erh-i Mesnev-yi erf, stanbul 1324, c. I, ss. 60-156; Ahmed Avni Konuk, Mesnev-i erf erhi, haz. Seluk Eraydn-Mustafa Tahral vdr., stanbul 2004, c. I, ss. 98-162; Thirl-Mevlev, I, 89-193. Sz edilen modern yaklamlar iin bk. Schimmel, Ben Rzgrm Sen Ate, 49; a. mlf., Halifenin Ryalar-slm'da Rya ve Rya Tabiri, trc. Tba Erkmen, Kabalc Yaynevi, stanbul 2005, s. 144; a. mlf., Tanrnn Yeryzndeki aretleri slama Grngbilimsel Yaklam, trc. Ekrem Demirli, Kabalc Yaynevi, stanbul 2004, s. 235; Eva de Vitray Meyerovitch, Gnein arks, trc. Cemal Aydn, stanbul 2001, s. 27-30, 130-131; A. Reza Arasteh, Mevln Celleddn Rmnin Kiilik zmlemesi Akta ve Yaratclkta Yeniden Dou, trc. Bekir Demirkol-brahim zdemir, Ankara 2003, s. 83-86; A. Reza Arasteh-Enis A. Sheikh, Sufizm: Evrensel

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

225

Zafer ERGNL

Mevln hikyeye balarken bir uyarda bulunmaktadr:


Dostlar, bu hikyeye kulak veriniz! Bu hikye hakkatte bizim hlimizin ta kendisidir.

Gnmz tabiriyle ifde etmek gerekirse Mevln, alar tesinden hikyenin bizim hikyemiz olduunu sylemektedir. Bursev bu beyti yorumlarken, olayn grnte gemi zamanda cereyn ettiini, fakat gnmzde de her insan tekinin yaad bir sreler toplam olarak sregeldiini ifde etmekte, hikyenin kesret olarak ortaya koyduu durum ierisinde vahdet sefsnn srlmesi uyarsnda bulunmaktadr13. Gerekten hikyede okluk olarak grlen hususlar, rihlerin tespitlerine gre, aada ahslarla ilgili yorumlarda da grlecei zere insan btnl ierisinde gerekleen durumlarn bir toplamndan ibrettir. Hikye, genel Mesnev hikyeleriyle ilgili tespite uygun olarak, ahs kadrolarnn kurulup, problemin sergilenmesiyle14 balar. Yukarda zeti verilen hikyede hibir ahs gereksiz olarak yer almamtr. erhler dikkate alndnda pdih rhu, criye hayvn rh ya da nefsi, kuyumcu hevy, yal hekim ya da hekim-i ilh mrid-i kmili temsil etmektedir15. te yandan Bursev yal adam (pr) sreti Cebril olan kll akl olarak da yorumlamaktadr16. Ancak rihler arasnda bazlar katk mhiyetinde olan yorum farkllklarna da rastlanmaktadr. Bu farkllklar arasnda en belirgin olan Konuk dnda saylan drt rihin criyeyi nefis ya da hayvn rh ve kuyumcuyu hev olarak yorumlamalarna karlk, Konukun criyeyi cz akl, kuyumcuyu ise nefis olarak yorumlamas ve bu yorumu rihlerin ounun yorumu olarak gstermesidir. Konuk, dier yorumlarda ise nceki rihlerle hemfikirdir17. u halde insan btnl asndan bakldnda ruh ile
Benlie Giden Yol, trc. Seval Ylmaz, Sufi Psikolojisi iinde, ed. Kemal Sayar, stanbul 2000, s. 71-73. Bursev, 171. Arpagu, a.g.e., 217. Bk. Ankarav, I, 56; Bursev, 169, 175; bidin Paa, I, 60-61; Thirl-Mevlev, I, 89, 169. Bursev, 197. Konuk, I, 98-99.

13 14 15

16

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

226

17

Hayat Sembollere Yklemek

nefis ya da akl arasndaki ilikinin mrid-i kmil tarafndan salkl bir btnle kavuturulmas sreci anlatlmaktadr. Hikyeyi bizim hikyemiz klan ey de, bu btnlkten yoksun insan teklerindeki paralanmlklarn srekli yaanan durumlar olmasdr. Bu konuda iki sembol zerinde daha durmak gerekmektedir: Pdihn beraberindekiler ve doktorlar. Pdihn beraberindekiler Ankaravye gre rhun ilm ve fiil kuvvetleri, bidin Paaya gre ak ve mehabbet gibi duygusal, dnce ve zihn kavramlar gibi fikr gleri, Konuka greyse insann zhir ve btn tm kuvvetleridir18. u halde pdihn beraberindekiler isim olarak nasl ifdelendirilmi olurlarsa olsunlar, insann madd-mnev tm glerini kapsamaktadr. u halde Mevlnya gre insandaki tm gler gerekte rhun kuvvetleridir. Criyenin tedvsi iin pdih tarafndan arlan doktorlar mukallid ve sahtekr eyhler olarak yorumlayan Ankarav ve Thirl-Mevlevnin yaklamlarnda, tasavvuf perdesi altndaki eksiklik ve yanllklara dokundurmalar olduu da fark edilmektedir. Ankaravnin mukallid limler, Konukun zhir ulems eklindeki yorumlar ise mnev derinlikten yoksun ilim evrelerinin yetersizliine vurgu yapmaktadr19. Eski zamanlarn cismniyet leminden nceki rhniyet lemi, pdihn criyeye rastlad yolun ise dny ya da cismniyet lemi olduu noktasnda rihlerin ou mttefik gzkmektedir 20. Baz rihlerin nefsi, Ahmed Avni Konukun ise hevy temsil ettiini belirttikleri kuyumcunun skin bulunduu Semerkand ehri konusunda da yorumlar yaplmtr. Ankaravye gre Semerkand tabiat

18 19

20

Ankarav, I, 56; bidin Paa, I, 60; Konuk, I, 99; Thirl-Mevlev, I, 89. Kr. Ankarav, I, 57; Bursev, 178; bidin Paa, I, 63; Konuk, I, 100; ThirlMevlev, I, 95, 169. Mevlnnn sfleri de eletirmesi ve bunlardan pek aznn doru yolda bulunduunu, geri kalann tamah ehlinden olduunu sylemesi kendisindeki melmet nevenin bir tezhr olarak grlr. Bk. Semih Ceyhan, Mesnev, DA, stanbul 2004, XXIX, ss. 325-334, s. 328-329. Ankarav, I, 56; Bursev, 172-173; bidin Paa, I, 61; Konuk, I, 99; bidin Paa ve Thirl-Mevlev eski zamanlar kavram konusunda sessiz kalrlarken, Thirl-Mevlev de yol kavramna yorum getirmez.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

227

Zafer ERGNL

ehri, Bursevye gre insn vcd ehri, Konuka greyse cz akla eker gibi tatl gelen, nefis kuyumcusunun skin olduu vcd ve enniyet ehridir21. Bursev yorumlarn daha ileri gtrmekte ehri dr kavramn aklarken, hevnn oturduu ehrin pdihn bulunduu yerden hayli uzak olduunu belirtmektedir22. Dolaysyla, her ne kadar i ie olsalar da ruhla bedenin birbirinden tamamen farkl olduuna irette bulunmaktadr. stelik o, dier rihler gibi kprba (ser-i pul) ifdesine dny mnsn vermekle yetinmemi23, Gatfer Mahallesi ifdesindeki gatfer kelimesini rtmek anlamna gelen gafereden treterek rhu perdeleyen cesed olarak yorumlamtr24. Konuk da bu mahalleyi, ilk nefis mertebesi olan nefs-i emmre olarak aklamtr25. bidin Paa ise kelimeyi dnynn her tarafnda bulunan altn ve gm, dolaysyla madd zenginlik olduunu ifde etmitir26. u halde klasik Mesnev rihlerinin cesed ve nefs-i emmre yorumlar dnyya balln insn temelini ortaya koymakta, bidin Paa ise insan dnyya balayan d faktrlere irette bulunmaktadr. Bursevnin yorumlar arasnda yle bir sralamaya da rastlanmaktadr: Vcd ehrinin gzergh olan cesedin pek ok mahallesi, yani kuvveti vardr. Nasl her mahallenin skinleri bulunuyorsa, bu kuvvetlerde de deiik ahlk ve sfatlar yer almaktadr. Bu cmleden olmak zere nefs-i emmrede ucub, kibir, riy, hased, fke, ml ve makam sevgisi bulunur, bunlarn tamam da hevda toplanmaktadr27. Hevy ya da nefsi temsil eden kuyumcunun yok edilmesini salayan erbet veya ac il ise Ankarav ve Konuka gre mrifetullh, Bursevye gre riyzet, bidin Paaya gre servet sevgisinin yok edilmesi, Konukun dier bir yorumuna gre de hakk tevhiddir28.

21 22 23 24 25 26 27

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

228

28

Ankarav, I, 84; Bursev, 347; Konuk, I, 143; Thirl-Mevlev, I, 95, 169. Bursev, 367. Ankarav, I, 84-85; Bursev, 350; Konuk, I, 144. Bursev, 350-351. Konuk, I, 144. bidin Paa, I, 122. Bursev, 350-351. Kr. Ankarav, I, 88-89; Bursev, 388; bidin Paa, I, 136; Konuk, I, 152.

Hayat Sembollere Yklemek

b. Hikyede Geen Semboller Aras likiler ve Seyr Slk Semboller arasndaki ilikiler asndan bakldnda, pdihn criye ve pr ile ilikisinden baka, criyenin kuyumcu ile ilikisi, bunlara ek olarak da prin pdih, criye ve kuyumcu ile ilikisi dikkat ekmektedir. Sembollere verilen anlamlar dikkate alndnda, ruhun nefisle ve mridle, nefsin hev ile, mridin ise her biriyle ilikisi dikkat ekmekte ve bu ilikiler a asndan bakldnda merkez bir konuma ship olan temel figrn mrid olduu ortaya kmaktadr. Dolaysyla bu karlatrma sonucunda, Mevln nazarnda mridin insan i btnln salayc rolnn teslim edildii de aa kmaktadr. Hikyede vurgulanan temel ilikinin ise pdihn criyeye olan ak olduu gze arpmaktadr. Pdih, criyenin hastaln iyiletirme yolunda her eyi gze alm grnmektedir. Byk fedkrlklarla ona doktorlar getirmi, fakat salna kavuturulmas konusundaki baarszlk kendisini mitsizlie sevk etmitir. rihlerin yukarda belirtilen yorumlar dikkate alndnda, ruhun nefse olan ak sz konusudur. Ruhun erkek (pdih), nefsin ise dii (criye) olarak nitelenmesi ve aralarndaki ilikinin dem ile Havv arasndaki ilikiye benzetilmesi dikkate alndnda29, Schimmelin isbetli bir yorumda bulunduu anlalmaktadr. O, ruhun dourtucu ve etki edici (peder) bir g olduunu, nefsin ise diil, yani alc durumda olduunu sylemektedir 30. Bu tespit, insan varlndaki ikiliin semboller yoluyla anlatmnda seilen yolu da ortaya koymaktadr. Dolaysyla yaratln oklua dnk yznde vazgeilmez bir ilke olarak bulunan ift-yapllk ve bundan doan iftlerin, insan yapsndaki etkinlii de aa kmaktadr. Ancak pdihn criyeye akna paralel olarak, criyenin de kuyumcuya k olmas, yani rihlerin ouna gre nefsin hevya, Konuka greyse akln nefse ball sz edilen ilikinin bir baka boyutunu oluturmaktadr. yle ki criye kuyumcuya olan ak

29 30

Bursev, 174. Schimmel, Tanrnn Yeryzndeki aretleri, 235.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

229

Zafer ERGNL

ve hasretinden dolay hekimlerin tedvden ciz kaldklar bir hastala dr olmutur. Burada rtl olarak ifde edilmi olan bir husus daha vardr: Criye hastalnn gerek sebebi hakknda bilgi shibi deildir, bunu ortaya karan prdir. Dolaysyla nefis hastalnn farknda olmad gibi, hastaln sebebi hakknda herhangi bir fikre de ship deildir, bunlar deifre eden insan- kmil sfatn hiz olan mriddir31. Nitekim Mevln, insann madd rahatszlklar gidermekte bile zorlandn mnev rahatszlklarn ise kolay kolay fark edilemeyeceini diken rneiyle aklamaktadr32. Bu durumda kiiyi, gnl dikeninden kurtarmak mridin iidir. Sz konusu ilikiler a, insan irad arayna gtren i lemdeki krizin de temelini oluturmaktadr. nsan paralanmlnn btnle kavuturulmas yolunda ilk iret, yaanan bu okluk krizi olarak gze arpmaktadr. Bununla beraber pdihn Benim canm mesele deildir, canmn can odur. Dertli ve hastaym, dermanm odur diyerek hekimlerden yardm istemesi, ruh ile nefsin ayrlmazlna da vurgu yapmaktadr33. Sonuta yukardaki grlerinden de anlalaca gibi ilk rihlerin, nefsin ldrlmesini deil, tedv edilerek rhun hizmetine verilmesini, fakat hevnn yok edilmesini; Konukun ise nefsin ldrlmesini, cz akln rhun hizmetine verilmesini temele ald grlmektedir.
31

32

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

230

33

Ankarav, I, 85; Bursev, 351; Konuk, I, 123; Thirl-Mevlev, I, 160. Prin hastal ortaya kar biimi zerinde de oka durulmutur. Criyenin elini tutarak nabzn kontrol etmesi eklinde ortaya konan bu tablo, Mevlnnn psikanalizi ok iyi bildii, tasavvuf eitimin psikanaliz yntemleriyle derinlerde birikmi enerjileri ortaya kard yorumlarna sebep olmutur. Bk. Eva de Vitray Meyerovitch, Gnein arks, trc. Cemal Aydn, stanbul 2001, s. 27-30; Arasteh, a.g.e., 84; A. Reza Arasteh-Enis A. Sheikh, "Sufizm: Evrensel Benlie Giden Yol", Sufi Psikolojisi, ed. Kemal Sayar, trc. Seval Ylmaz, stanbul 2000, s. 71. Oysa akla ilgili olarak bu tr bir muyene eklinin bn Sn tarafndan da bilindii mlmdur. Bk. Abdlbk Glpnarl, Mesnev ve erhi, Kltr Bakanl Yay., Ankara 1989, c. I, 70; Arpagu, Mevln ve slm, 221-222. Bat dnysnda grlen bu tr yaklamlar, slm Medeniyetinin bir btn olarak kavranamamas sonucunda ortaya kmakta ve gemiteki derin tecrbelerin, gnmz disiplinlerindeki yzeysel biimlere indirgenmesi eklinde tezhr eden bir anakronizmin gstergesi olmaktadr. Mesnev, I, 10b [41] (beyit 150-157). Mesnev, I, 9b [38] (beyit 45).

Hayat Sembollere Yklemek

Fakat o, her ne kadar hikyede nefsin ldrlmesi srecinin anlatldn vurgulamsa da, nefsin gerekte lnceye dek haytiyetini srdrdn, buradaki lmn, slk sonucunda gerekleen mnev bir lm olduunu, slikin var olu dnys iinde nefsin gizli de olsa varlnn devam ettiini ifde etmektedir. Buna gre onun lm, irkinliinin ortaya kmasndan dolay hkmranlnn son bulmas eklinde yorumlanabilir34. Dolaysyla kuyumcunun lm, insan varlnda dier rihlere gre hevnn, Konuka greyse dorudan doruya nefsin hkmranlnn sona ermesidir. te yandan nceki rihler tarafndan nefsin, hayvn ynyle de ilh srlara vkf olma istdd olduu ve bu sebeple ilh emaneti yklendii dile getirilmektedir35. Pdihn ne pahasna olursa olsun, onun tedvsi iin uramas da bunun gstergesidir. Ancak burada rhun nefse bal olmasyla nefsin hastalnn farkna varmas arasndaki eliik durum, ayn zamanda insann temel i elikisini de oluturmaktadr. Bu i elikinin giderilmesi hem mrd, hem de mrid tarafndan atlmas gereken admlar yoluyla mmkn olabilmektedir. Mevln pdihn pri karlamasn tasvir ettikten sonra edebe yer vermekle36 mrdin atmas gereken adma; prin nce inceden inceye hastaln sebebi olarak tespit ettii kuyumcuyu bir hleyle Semerkanddan getirterek ldrtmesini anlatmakla da 37 mridin uygulad usllere irette bulunmaktadr. Her durumda ama, criyenin sevgisinin pdiha ynelmesi, yani nefsin hev ve heveslerini brakarak gerek hedefi bulmas, yani rhun kaynan oluturan ilh aka ulamasdr38. Kuyumcunun pr tarafndan zel bir urup yardmyla ldrlmesi de, hev ve hevesin braklmas iin bedenin isteklerinin snrlandrlmasn salayan riyzetin gerekliliini gstermektedir. nsan varlndaki paralanmlk du-

34 35 36 37 38

Konuk, I, 155-156. Bursev, 201. Mesnev, I, 9b-10a [38-39] (beyit 55-92). Mesnev, I, 10b-11a [41-43] (beyit 144-216). Mesnev, I, 10a [39-40] (beyit 75-115), 11a [42-43] (beyit 185-206).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

231

Zafer ERGNL

rumunun tevhde dntrlmesi iin Mevlnnn gerekli grd yol budur. Klasik rihler tarafndan byle derinlemesine ilenen kuyumcunun ldrlmesi sahnesi, Batl yazarlar tarafndan genellikle ya kapal geilmekte ya da hi ele alnmamaktadr. Schimmel konuyu -itiraf etmeliyiz ki acmasz yntemlerle- eklinde kapal bir ara cmleyle geitirirken, Meyerovitch ve Arasteh, hikyenin sonunu criye ile kuyumcunun evlendirilmesi eklindeki bir mutlu son ile balamaktadrlar39. Bu durum da, Mevlnnn hikyede asl anlatmak istedii gerei ve vermek istedii mesaj perdelemekte, tasavvufu sradan bir psikoterapi yntemine indirgemektedir. Bylece tasavvufta nefsin sert yollarla da olsa terbiye edilmesi ynndeki gereklilik, bir psikoterapi tryle yer deitirmi olmaktadr. 2. Hikyede ret Edilen Tasavvuf Terimler Hikyede grlen temel tasavvuf terimler ruh, nefis, edeb, riyzet, ak ve eyh olarak karmza kmaktadr. Bu terimler hikyede birbirine bal olarak dinamik bir yap ierisinde ele alnmaktadr. Bunlar da dorudan insan melekelerini aklayan zt insn unsurlar ve insann eitimi ve duygu dnysyla ilgili usle dair terimler olarak ikiye ayrlabilir. a. Zt nsn Unsurlar 1-Ruh ve Nefis: Pdih tarafndan temsil edilen ve Mevln tarafndan meknszlkla tasvir edilen ruhun temel nitelii mnev hayata, hikmete ve mrifete meyletmektir. Buna karlk nefsin grnr hle geldii beden, dny mal ve menfaatine dknln kaynan oluturmaktadr40. Bu noktada ruh ile bedenin birbirine balanmas iin bir kesime noktas gereklidir. Bu balant noktas da nefistir. Bu nokta insandaki ift kutuplu yapnn da aklamasn oluturmaktadr. Nitekim rihler de bu konuya aklk
39

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

232

40

Kr. Schimmel, Halifenin Ryalar, 144; Meyerovitch, 28-30; Arasteh, 83-86; Arasteh-Sheikh, 71-73. Arasteh-Sheikh ikilisinin bu atlamas, sonraki sayfada ortaya konan ak ya da Allah arama perspektifiyle eliki arz eder. Bk. s. 74. Mesnev, III, 154b [429] (beyit 4436-4439).

Hayat Sembollere Yklemek

getirmektedirler. Ankarav, Havvnn demden yaratlmas gibi, rhun bedene taalluku sebebiyle nefsin neet ettiini sylerken, bidin Paa ve Konuk, rhun dnyev ihtiya ve arzulara kaplarak nefse tb olduunu belirtmektedir41. Bylece nefis, ruhla da irtibatl olmakla beraber bedene daha yakn bir sentez durumunu ifde etmekte, bu ynyle kiiyi yce hedeflerden uzaklatrma riski tamaktadr. Bu noktada Mevln, genel sf kabullere uygun olarak nefsin tehlikeleri karsnda uyarlarda bulunmakta, onu her trl puttan daha tehlikeli bir put42 ve Firavun43 gibi sfatlarla nitelemektedir. Nefsin pek ok hlesi bulunduu ve bunlar karsnda dikkatli olmak gerektii uyarsnda bulunan Mevln, akln bedende garip olduunu, nefsin ise kendi evinde bulunduunu sylemekle44 nefsin madde ve bedene ruhtan daha yakn olduunu belirtmi olmaktadr. Dolaysyla ruh, saf bir melekeyi temsil ederken nefis, maddeye kar arzu duymann ve beden hazlara balanmann sebebidir. Ancak insan sz konusu olduunda bunlarn birbirinden ayr dnlmesi de mmkn deildir. Rhun hedefine ulatrlabilmesi, nefsin isteklerinden vazgeirilerek eitilmesine baldr. Bu eitimin temel faktr de mriddir. 2-Mrid: Yukarda grld gibi hikyede her ne kadar pdihn criyeye olan ak anlatlyorsa da, ilikilerin merkezinde pr sembolyle anlatlan mrid yer almaktadr. aresizlik iinde du edip alayarak uykuya dalan pdihn ryasnda bir mjdeci olarak beliren pr, devreye girdii andan itibaren aktivitesini hemen hi yitirmemektedir. Kendi i btnln salam, bilgi,

41 42 43 44

Kr. Bursev, 174; bidin Paa, I, 61; Konuk, I,100. Mesnev, I, 16b [61] (beyit 773-783). Mesnev, IV, 205a [137] (beyit 3621-3627). Mesnev, III, 131b [367] (beyit 2544-2557). efik Can bu beyitleri ele alrken Mevlnnn mridi Burhaneddn Tirmznin u meldeki bir ktasna yer verir: Rh gurbettedir. Beden ise kendi vatannda, yani yeryznde yaamaktadr. Allahm, garb ve vatandan ayr dm olan rha ac, merhamet et. Konularna Gre Aklamal Mesnev Tercmesi, trc. efik Can, I-VI, stanbul 2004, c. III, s. 202. Mevln, burada yer alan u beytiyle eyhinin bu grn tekrar etmektedir: nk nefsin kendi evindedir, aklnsa bedende garbdir. Kpekler kendi kapsnda korkun bir arslan kesilir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

233

Zafer ERGNL

bilin ve duygu dnys bakmndan tevhde ulam rif tipini temsil eden pr, mnev olarak ayn ihtiyac duyan insanlar bu durumdan kurtarmaya ynelmekle grevlidir45. Son tahlilde gerek kayna Allah olan akn46 insan varlnda ortaya karlmas temel olarak peygamberlerin (mrseln) grevleri arasndadr47. Ancak peygamberlerin dnydan ekilmesinden sonra bu grev rifler tarafndan yerine getirilmektedir. Mevln, ak yolunun insan hedefinden saptracak ve onun mnev hayatn alt st edecek tehlikeli varlklarla dolu olduunu ve eyhin kiiyi bu yoldaki tehlikelerden koruyacan belirtmektedir48. Bunun yannda Mevln, eyhin hangi vasflar tamas gerektii zerinde de durmakta ve insanlarn bu konuda dikkatli olmalar gerektii uyarsnda bulunmaktadr. Ona gre eyhin temel nitelii, varlnda herhangi bir nefsn duygu, yani benlik krnts kalmam olmasdr. Bu nitelie ship olmayan kii kmil bir eyh deildir49. Ancak bu nitelie ship olan bir mride uyulduunda, nefsin de itaat altna alnabileceini ifde etmektedir 50. Mevln mridin tasarrufu hakknda sradan insan aklyla yaplan yorumlarn isbetli olmayacan da ifde etmektedir. Bu noktada mrid nce criye ile kuyumcuyu, yani nefisle hevy bir araya getirmi, daha sonra kuyumcuyu, yani hevy ortadan kaldracak bir tedbirde bulunmutur. Burada iki husus dikkat ekmektedir: Birincisi nefsin hevsyla bir sre ba baa braklmas, ikincisi ise bunlarn birbirinden tamamen ayrlmas. Birinci durum ilk bakta tasavvuf mant asndan ters gzkmektedir. Nefsin terbiyesini hedef alan bir disiplinin nefisle hevy bir araya getirmesi nasl dnlebilir? rihler bu durumu, nefsin bir sre hevsna tb klnmas olarak aklamaktadrlar. Bu tb kln konusunda bidin Paa, konuyu madde plann45

46 47 48 49

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

234

50

Mesnev, VI, 322a [438] (beyit 4565-4568). Mevlnnn mrid ile ilgili grlerinin ayrntlar iin bk. Arpagu, a.g.e., 515-528. Mesnev, III, 106a [298-299] (beyit 405 vd.). Mesnev, VI, 321a [436-437] (beyit 4494-4502). Mesnev, I, 41a [132] (beyit 2942-2946). Mesnev, III, 122b [343] (beyit 1788-1797). Mesnev, III, 131b [367] (beyit 2544-2547).

Hayat Sembollere Yklemek

da ele alarak, maddeyi saklayp korumann deil, ona balanmann zararl olduunu dile getirmektedir. Ahmed Avni Konuk, nefsin hevya braklmas konusunu eriat diresinde kaydyla uygun grmektedir. Thirl-Mevlev de eitimde tedrclik essn dikkate alarak, birdenbire getirilecek yasaklamalarn nefsin hrsn artracan, dolaysyla tasavvuf yoluna yeni slk eden kiilerin bir sre hev ve heveslerine brakldn ifde etmektedir51. Criye ile kuyumcunun alt ay evli kalmas konusu da rihlerin iledii bir konu olmutur. Esasen bu konuda yaplan yorumlar nefsin hevsyla ba baa braklmas meselesine aklk getirebilir. Bursev konuya mertib-i vcd silsilesinin de dhil olduu karmak bir yorumlar yuma ile aklk getirmeye alrken, bidin Paa dou, bat, kuzey, gney, alt ve stten oluan alt yn yorumunu getirmekte, Konuk ise nefsin alt mertebesi olarak aklamaktadr52. Buna gre nefsin alt aamada eitilmesi srasnda her zaman iin nefsin deiik dzlemlerde hevyla ba baa olmas sz konusu olmakta, her mertebede nefsin farkl tuzaklar bulunmaktadr. Seyr slkte hevnn nefsi etkileme durumu en azndan mridin kontrol altnda olup sre ierisinde yava yava hevyla balarn koparlmas mmkn olabilmektedir. Nitekim Konuk yedinci mertebe olan nefs-i safiyyeyi rhiyyet mertebesi saymakla, zmnen ilk alt mertebenin nefsiyyetle ilgili olduunu ifde etmi olmaktadr. Tarkata giren bir mrdin ruh dnys asndan bakldnda, esasen insan nefsi hevdan hibir zaman ayr kalmamaktadr. Ancak tasavvuf yolunun balangcnda kii ok saf ve temiz duygularla hatalardan uzak durma eiliminde baar salayabilmekte, fakat zaman iinde ilk heyecnn snmesiyle eski hatalara dme vakalar grlebilmektedir. Bu durumda mridin kontrol devreye girmekte ve hevyla balanty yava yava zayflatmaktadr. Ancak bu yolculukta edeb bata olmak zere mridin reetesine uymak arttr.
51

52

Kr. Ankarav, I, 88; Bursev, 388; bidin Paa, I, 134, Konuk, I, 151; ThirlMevlev, I, 173. Kr. Bursev, 390; bidin Paa, I, 135, Konuk, I, 152.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

235

Zafer ERGNL

Mridin kuyumcuyu ldrmesi Kehf Sresinde geen [18/60-82+ Hzr tarafndan geminin delinmesi ve msm bir ocuun ldrlmesi hdisesiyle karlatrlmaktadr 53. Bu durum yok etmek iin deil, hayat vermek iindir. Bununla beraber, mridin hevy ldrme konusundaki strateji ve taktikleri, o seviyede bulunmayan kiilerce anlalamaz. Hikyenin devamnda gelen Bakkal ve Papaan hikyesi de bu bilin farkn ortaya koymak iin, bu hikyeyle balantl olarak anlatlmtr54. Mridin terbiyesi srasnda ne kan terimler ise edeb, riyzet ve aktr. Edeb, mridden istifdenin temel artyken, riyzet bedene bal kaytlardan kurtuluun ve rz ile i ie olan aka varmann temel aralarndan biridir. Bunlarn her biri tasavvuf terbiyenin vazgeilmez unsurlardr. b. Tasavvuf Uslle lgili Terimler 1-Edeb: Mevln hikyenin balarnda, mrde gerekli olan en nemli donanmn edeb olduu uyarsnda bulunmaktadr. Bu hikyede edebden sz edilen pasaj, pdihn yalnayak mescide koarak du etmesinden sz edilen ksmda yer almaktadr 55. Bu sralama rihlerin dikkatinden de kamamtr 56. Rhu temsil eden pdih, henz mridle karlamadan edebe uyarak yalnayak mescide komu ve duda bulunmutur. Baz rihler, bu yalnayak mescide koma durumunu Hz. Msya Tr Danda emredilen ayakkablarn karlmasna (halun-naleyn) *Th 20/12+ benzetmiler57 ve bylelikle slkn banda edebin art olduuna iret etmilerdir. Tasavvufun tmyle edebden ibret olduunu

53

54

55 56

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

236

57

Mesnev, I, 11a [43] (beyit 224-237). rihlerin yorumlar iin kr. Ankarav, I, 93; Bursev, 423; bidin Paa, I, 87; Konuk, I, 158-159; Thirl-Mevlev, I, 188. Mesnev, I, 11b-12a [44] (beyit 247-323). rihlerin hikyeyle ilgili benzer yorumlar iin kr. Ankarav, I, 94 vd.; Bursev, 456 vd.; bidin Paa, I, 156 vd.; Konuk, I, 162 vd.; Thirl-Mevlev, I, 194 vd.. Mesnev, I, 10a [39] (beyit 78-79). Kr. Ankarav, I, 63-64; Bursev, 224-227; Konuk, I, 113-114; Thirl-Mevlev, I, 113-115. Bk. Ankarav, I, 59; Thirl-Mevlev, I, 98.

Hayat Sembollere Yklemek

syleyen sf kabl, edebin vazgeilmezlii konusunda hayli arpc bir ifdedir58. Edebin dier yn de mride duyulan saygda ortaya kmaktadr. Mevlnnn sz edilen pasajn ardndan ortaya koyduu beyitlerde, pdihn mride olan saygs da edeble aklanmakta59 ve Allaha kar edebden sonra kiiyi Allaha gtrecek mrid karsndaki edebin de vazgeilmezlii vurgulanmaktadr. Burada mridin elini pmek eklinde tezhr eden edeb, Ankarav tarafndan her hususta mride mracaat etmek, Bursev tarafndan ise beyat, yani mride ird konusunda kaytsz artsz boyun eme olarak nitelenmektedir60. Ahmed Avni Konuk da, bunun devamnda, seyr slkteki makam ve hller hakknda mridden bilgi alnmasn saymaktadr61. Edebin sadece tasavvufta deil, tm lemde geerli hususlardan biri olduunu anlatan beyitlerin aklanmas sadedinde rihler, Mevlnnn belirttiine uygun bir tarzda, edebe uymayanlarn sadece kendilerini deil, bakalarn da yoldan kardklar uyarsnda bulunmulardr 62. Edeb, en bandan en sonuna kadar tasavvuf yolunun vazgeilmez unsurlarndan biridir. 2-Riyzet: Mevlnnn slk srasnda gerekli grd unsurlardan biri de mecet (alk) kavramyla ifde ettii riyzettir63. Bursev ve Thirl-Mevlevnin, kuyumcunun ldrlmesiyle ilgili beyitleri aklarken riyzet zerinde durmalar konuya verilen nemi gstermektedir64. Mevln, riyzeti yan karlmas iin ayrann alkalanmasna benzetmitir65. Ancak onun riyzete verdii nem, mridlere evlenmeyi yasaklayacak bir boyuta ulamam,

58

59 60 61 62 63

64 65

Derli toplu bilgi iin bk. Sleyman Uluda, Tasavvuf Terimleri Szl, Kabalc Yaynevi, stanbul 2001, s. 116. Thirl-Mevlev, I, 124. Ankarav, I, 70; Bursev, 246. Konuk, I, 120. Bk. Ankarav, I, 64; Bursev, 227-228. Mesnev, IV, 205a [137] (beyit 3621-3623). Riyzet hakknda toplu bilgi iin bk. Uluda, 293. Bursev, 388; Thirl-Mevlev, I, 187. Mesnev, IV, 198b [117] (beyit 3030-3032). Riyzet iin ayrca bk. a.g.e., III, 141b [394] (beyit 3349-3352); IV, 205a [137] (beyit 3621-3623).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

237

Zafer ERGNL

tam tersine eytn ve nefsn arlara kar koyabilmek iin evlenmeyi gerekli grmtr66. Riyzetin hedefi tezkiyedir ve tezkiyenin gerek rehberleri de peygamberler ve onlarn temsilcileri olan mrid-i kmillerdir67. u halde tasavvufta riyzet bir ama deil, belli bir amaca varmak iin kullanlan bir aratr. Mevlevlikte bu uygulama, sonraki yzyllarda ile olarak adlandrlmtr. ile kavram da rz ile sk skya ilikili, hatta i iedir68. ile, rzya kavumann bir yoludur. Buradaki rznn iki boyutu olup bunlardan birincisi Allahtan gelen her eye rz olmak, ikincisi ise ileyi Allahn rzsn kazanmaya dnk olarak ekmektir 69. Mevln dervilerin riyzet sebeplerini aklarken, bedenin yaad skntlar sayesinde rhun glendiini ve beky kavradn belirtmektedir70. Mevln riyzeti atee, nefsi de demire benzeterek, demirin tavnda dvlmesi gerektii gibi nefsin de riyzet yoluyla terbiye edileceini belirtmektedir. Kulland delillerden biri de, nefsin rahatla kavutuunda nceki btn skntlarn kolayca unutarak tekrar hataya dme ihtimlinin yksek olmas durumudur71. 3-Ak: Bilindii gibi tasavvufta temel terimlerden biri de aktr72. Mevlnnn zerinde en ok vurgu yapt konunun da ak oldu-

66 67

68

69

70 71

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

238

72

Mesnev, V, 229a [193-194] (beyit 1372-1374). Mesnev, III, 141b *394+ (beyit 3352). Mevln, Hz. demin de bir Allah dostundan (yr-i Hud) mahrum olmasndan dolay aldana dtn syler. Mesnev, II, 57b [169] (beyit 19). Nitekim bir almada ile (Rz) eklinde balk almas da bu iki kavramn birbiriyle sk ilikisini gsterir. Bk. Arpagu, Mevlevlikte Ma'nev Eitim, Vefa Yaynlar, stanbul 2009, s. 167-168. Buna gre ilenin Mevlevlikteki sresini ifde eden bin bir says, rznn ebced hesabyla karldr. Mevlnnn arkada Sadreddin Konevnin babal ve hocas, ayn zamanda kendisinden yaa byk ada olan bn Arab de, Arapada kk harfleri ayn olan riyzetle rz kavram arasnda irtibat kurmakla konunun dikkat ekici bir boyutuna iret etmitir. Muhyiddn Eb Abdullah Muhammed b. Ali b. Arab, elFthtl-Mekkiyye f marifetil-esrril-mlikiyye vel-melekiyye, nr. Muhammed Abdurrahmn el-Meral, Beyrut 1997, II, 472. Rz hakknda toplu bilgi iin bk. Uluda, 291. Mevlnnn rz hakkndaki grlerinin topluca ele alnmas iin bk. Arpagu, Mevln ve slm, ss. 581-586. Mesnev, III, 141b [267] (beyit 3349-3352, 3365). Mesnev, IV, 205a [137] (beyit 3621-3627). Uluda, 50-51.

Hayat Sembollere Yklemek

u bilinmektedir. Ona gre ak sadece insanlar arasnda gerekleen bir duygudan ibret deildir. Gerekte ak sadece bir duygu deil, yaratln temelinde yer alan, hem sebep, hem itici bir g, hem de bir sonu olan varln ana ilkesi konumundadr. Mevln, zerreler leminde atomlar, kreler leminde ise gezegenleri birbirine balayan ekim kuvvetini de ak kavramyla aklamaktadr73. Hatta insann nefsini temizlemek ve ruhunu beslemek iin de bir sanat olarak dni renmesi de ilh aka tlib olmak iindir74. Bunun iin Mevln, eytanda akn bulunmadn, akn temel olarak insn (dem) bir nitelik olduunu vurgulamaktadr75. nsn akl ve bilginin de aktan ve dolaysyla onun getirecei kulluktan kopuk olmamaldr76. Mevlnnn varlnda ak ve muhabbeti tayan insann mkerrem bir varlk olarak grne paralel bir tarzda ak Hakkn nitelii olarak kabul ederken, korkuyu mide ve ehvetine esir kullarn nitelii saymas77, ak ve muhabbeti asl, korkuyu ise rz saydn gstermektedir. Bu dnce, mmin ve hatta insan- kmil olma potansiyelinden dolay, inansz insanlara hor gzle bakmama dncesine kap aralamaktadr78. Mevlnya gre ak, bir ynyle insann hakkatte Allahn nefesi olan rhunda sakl ve ortaya karlmas gereken bir yndr ve bu durumda insandaki akn gerek kayna da Allah olmaktadr79. Bu ak ortaya karmann peygamberlerin (mrseln) grevi olmas da bu var olu ilkesinden kaynaklanmaktadr 80.
73

74 75 76

77 78 79 80

Mesnev, V, 237a [215] (beyit 2007); VI, 281a [325-326+ (beyit 910 vd.). Mevln, burada gerek akn ortaya kmasyla mecz akn da ortadan kalkacan belirtir. Ayrca bk. Arasteh, a.g.e., 114. Mesnev, II, 83a [245] (beyit 2578-2587). Mesnev, IV, 179b [64] (beyit 1401). demin bilgisiyle tm lemin nne getii eklindeki ifadelerin (Mesnev, I, 19a [69] (beyit 1013-1014)) erhi sadedinde, insana Allah tarafndan retilen ilmin akl (akl- mevhb), din ve insanla dayanmas gerektii belirtilirken de bu hususun vurgulanm olduu anlalyor. bk. bidn Paa, II, 128. Mesnev, V, 239b [221] (beyit 2183-2184). Mesnev, VI, 298a [373] (beyit 2451). Mesnev, III, 106a [298-299] (beyit 405 vd.). Mesnev, VI, 321a [436-437] (beyit 4494-4502). Burada akn farkl tezhrlerinden de sz edilir. Sevginin e, ocuk, hoca ya da dostlar karsnda

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

239

Zafer ERGNL

Ancak Mevln akn temelde rhn olduunu sylemekle birlikte, onun nefsn bir boyuta da ship olduunu, temelde rhn boyuttan kaynaklanmasna bal olarak nefsn boyutuyla bile insan sonsuzlua tayabileceini ifde etmektedir81. Ayn beyitlerde akn aklla aklanamayaca, ak ancak akn aklayabilecei, gnein delilinin gne olabilecei rneiyle vurgulanmaktadr. kinci cildin banda geen Ak nedir? sorusunun Benim gibi ol anlarsn eklindeki cevb da, bu durumun ancak yaanmakla anlalabileceini ortaya koymak iin zikredilmekte ve hemen ardndan akn aklla anlalamaz oluu, ilh bir sfat oluuyla aklanmaktadr82. Pdihla criyenin hikyesinde de Mevln hikyeyi zaman zaman kesmekte ve bu kesintilerin birinde aktan sz etmektedir 83. Burada lmsz olan akn seilmesi gerektiini belirtirken, criyenin kuyumcuya, dolaysyla nefsin hevya olan akn brakp Allah akna ynelmeyi uygun bulmakta, birincisinin geici, ikincisinin ise lmsz olduunu ifde etmektedir. u durumda pdih tarafndan temsil edilen rhun mride olan sevgisi gerek akn bir izdm olurken, criye tarafndan temsil edilen nefsin hevya olan dknl mecz akn bir ifadesidir. Mrid, mecz ak kontrol altna almakla, nefsin akn rha ve onun kayna olan Allaha doru ynlendirmi olmaktadr. Bunu yaparken de riyzet, mchede ve tefekkr gibi yollarla hevnn irkinliklerini nefse gstermekte, nefsin hevya olan akn Hakka evirmektedir.

81 82

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

240

83

farkl grnmler almas tek bir cevherin farkl grnmleridir. bk. Arasteh, a.g.e., 116-117. Akn kaybedilen Sevgiliye tekrar kavumak iin itici bir g olduu Mesnevnin ilk onsekiz beytinde de vurgulanr. bk. Mesnev, I, 7b, 9a [37] (beyit 1-18). Bu ksmn erhi iin bk. Ankarav bu konuda mstakil bir esere imza atmtr. Bk. smail Ankarav, Mesnevnin Srr Dibce ve lk 18 Beyit erhi, haz. Semih Ceyhan-Mustafa Topatan, I, Hayykitap, stanbul 2008. Dier erhler iin bk. Bursev, 90-139; bidin Paa, I, 17-47; Konuk, I, 73-89; Thirl-Mevlev, I, 49-73; Glpnarl, Mesnev ve erhi, I, 28-43. Mesnev, I, 10a [40] (beyit 109-116, zellikle 111). Mesnev, II, 55b [168]. Burada Allah onlar sever, onlar da Allah [Mide 5/54] melindeki yeti zikreder, fakat akn kula nisbet edilmesinin mecz olduunu da belirtir. Mesnev, I, 11a [43] (beyit 217-220).

Hayat Sembollere Yklemek

Sonu Dny edebiyt, gerein kurgu yoluyla anlatmna dayanan zengin bir birikime shiptir. Felsefe ve tasavvuf bata olmak zere slm medeniyetinin eitli disiplinlerinde de bu birikimin izleri mevcuttur. Sen ve Attrn mensup olduu Ak Mektebinin zgn temsilcilerinden Mevlnnn da bu gelenei srdrd bilinmektedir. Ancak asl amacnn hikye anlatmak olmadn belirten Mevln, hikyenin eklinden ok, hikyelerde ilenen konularn znn anlalmas gerektiini vurgulamaktadr. Bylelikle o, ok basit ve kolay anlalr hikyeler yoluyla yksek hakkatleri normal insanlarn idrk seviyelerine yaklatrmay hedeflemitir. Bunun amac da okuyucu ya da dinleyicilerin idrk seviyelerinin ykseltilmesidir. Mevln, pdiahla criyenin hikyesini anlatrken de ok basit ve kolay anlalr semboller yoluyla, insan i dnysnn ftr yaps ve bu yapnn dnyev artlar ierisindeki paralanmlk ve gelgitlerini anlatmay semitir. Bu ynyle hikye Mevlnnn deyimiyle bizim hlimizin ifdesi, gnmz ifdesiyle ise bizim hikyemizdir. Hikyede geen hibir sembol yersiz deildir. Ana sembollerden criye ve kuyumcunun ilk bakta farkl erhlere konu olmas, anlatlmak istenen gereklerin znde bir deiiklie sebep olmamaktadr. nsan varlnda her eyin kayna olan rh, pdih metaforuyla temsil edilmekte, bylece insandaki hkim konumuna iret edilmektedir. Hikyede sz konusu edilen ilikiler a, insan irad arayna gtren i lemdeki krizin de temelini oluturmaktadr. nsan paralanmlnn btnle kavuturulmas yolunda ilk iret, yaanan bu okluk krizi olarak gze arpmaktadr. Hatta Mevlnnn da dhil olduu pek ok kii tarafndan tasavvuf hayata girmeden ya da tasavvuf kemle ulamadan nce yaanan benzer krizlerin, mridlik mertebesine ulatktan sonraki verimli

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

241

Zafer ERGNL

bir irad hayat iin en nemli itici glerden biri olduu sylenebilir. nsandaki paralanmln giderilmesi Mevlnya gre mridin faaliyet ve tasarrufuyla mmkn olabilmektedir. nk insan, iinde bulunduu durum ve eksikliin tam olarak farknda olamamaktadr. Mridin gsterdii hedef de edeb ve riyzet gibi aralar yoluyla nefse ve nefsn olana duyulan sevginin gerek hedefine ulamas, yani rhun kaynan oluturan ilh aka dnmesidir. Bylelikle kiinin tevhde ulamas mmkn olacaktr. Mrid, urup ya da erbet metaforunun temsil ettii aralar yoluyla kuyumcuyu ldrmekte ve dolaysyla paralanmaya yol aan temel unsur olan hevy ortadan kaldrmaktadr. Ancak hikyenin bu ksm gnmz disiplinlerinden beslenen yerli ve yabanc yazarlar tarafndan sktla karlanmaktadr. te yandan Mevlnnn muhtemelen bn Snya kadar uzanan bilgi kaynaklarnda yer alan tedav yntemlerinin psikanaliz olarak nitelenmesi de bir eit anakronizmi ortaya koymakta, dier yandan bu yaklam yoluyla tasavvuf yntemlerin bir eit psikoterapiye indirgenmesi sz konusu olmaktadr. Bu hikyeden sonra gelen Bakkal ve Papaan hikyesi mridin tasarruflarnn sradan insanlar tarafndan anlalamayacan vurgularken, bir yandan da Mesnev hikyeleri arasndaki siyk-sibk ilikisini ortaya koymaktadr. Dolaysyla eserde yer alan hikyeler arasndaki siyk-sibk ilikisinin, eserin btn iin de dikkate alnmas nem kazanmaktadr. Hikyede ruh, nefis, edeb, riyzet, ak ve eyh gibi temel tasavvuf terimler, birbirine bal olarak dinamik bir yap ierisinde ele alnmaktadr. Bylelikle Mevln, bu hikye yoluyla bir yandan tasavvuf uslnn genel ilkelerine iret ederken, bir yandan da bu usln Mevlevlie mahss zel bir eklinin temelini de atmaktadr. Bu erevede Mevln, eyhin vasflar hakknda da bilgi vermekte, Ankarav ve Thirl-Mevlev gibi baz rihlerin yorumlarna gre, criyenin hastaln artran sahte eyhleri de eletirmektedir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

242

Hayat Sembollere Yklemek

zetle Mevln, bu hikyede basit grnen, kolay anlalabilir semboller yoluyla, derin insn hakkatlerin merkezine parmak basmaktadr. Bu yaklam, gnlk sradan insn durumlar kadar, hatta onlardan daha fazla yksek insn tecrbelere ulaabilmenin yollarn ortaya koymaktadr.

Predicating the life to the symbols: On the Understanding Manners of a Story of Mathnavi
Citation/: Erginli, Zafer, (2009). Predicating the life to the symbols: On the Understanding Manners of a Story of Mathnav, Milel ve Nihal, 6 (1), 221-243. Abstract: Symbolic expression is first of the basic ways which sufis used to describe high truth. The Mathnav of Mawln contains abundant material on this subject. The stories told in this book was explained very much and some of these have been delt with in the modern era. In this article the first story of Mathnaw The Story of The Sultan and his Concubine is tried to interpret in the light of traditional and modern comments and also to search for relationships between the essential mystical terms which symbolized in the story and the mystical manner of Mawln. Key Words: Symbol, Story, Mawln, Mathnav

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

243

Hz. Peygamberin ay ikiye blmesini anlatan bir minyatr.

Fkh Dili ve Mitolojik Anlat

Lafz - Mana likisi Balamnda

evket TOPAL *
Atf/: Topal, evket (2009). Lafz-Mana likisi Balamnda Fkh Dili ve Mitolojik Anlat, Milel ve Nihal, 6 (1), 245-259. zet: Fkh ve fkh usl ilmi, lafz mana ilikisine son derece nem verir. Bu balamda slam hukukular, kullandklar lafzlarn ve manalarnn kapallk iermemesine azami dikkat gstermilerdir. Kullanlan lafzlar, olay ile mutabk ve ak seiktir. Gizemli ve hayattan kopuk bir dil, insanlarn pratik hayatn zmlemede ok fonksiyonel olmadndan, fkh dili ile uyuma halinde deildir. Bu makalede, kurguya dayal anlatm dili karsnda yer alan; beyan ve anlalr olmay isteyen fkh dilinin temel zellikleri lafz-mana ilikisi balamnda ele alnmtr. Anahtar Kelimeler: Fkh, Mitoloji, lafz, anlam, fkh dili.

-Islm toplumunun Kuran ve snnet metinlerini temel alarak gelitirdii ve hukk zmlerinde esas ald fkh; fakihlerin titiz almalar neticesinde oluan zengin bir bilgi birikimi ve hukk tecrbesi ile gnmze dein Mslmanlarn meselelerine hal aresi olma ilevini hakkyla srdrmtr. Pek tabii ki, asrlardr farkl corafyalarda pek ok insana hitap eden slm dini ve onun ngrd hukk sistemi olan fkh ierisinde benzer meseleler
*

Do. Dr., Rize niversitesi lahiyat Fakltesi slam Hukuku Anabilim Dal.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

evket TOPAL

iin gelitirilmi farkl hkmler, uygulamada belli bir zenginlii ve tarihi tecrbeyi de beraberinde getirmitir. Hatrlanaca zere slm, Arap yarmadasnda zuhur etmesini mteakiben ksa srede ok eitli milletlerle ve kltrlerle; dolaysyla yeni mhtedlerle ve onlarla alakal olarak zlmesi gereken problemlerle karlamtr. Raslullhn (s.a.v.) dneminde vahiy devam ettiinden, sahabe her bir sorununa zm bulma imknna sahipti. Onun vefatndan sonra daha iin en banda, ieride veya darda pek ok problemle boumak zorunda kalan, buna karn zaman ve mekan dilimi asndan merkezden gittike uzaklamaya balayan sonraki dnem slm topluluklar, hukk zmler retebilme adna mevcut snrl saydaki nass, snrlar olduka genilemi corafyann sorunlarna uyarlama mecburiyetindeydi. Bu mecburiyet, fukhnn yetenekli ve yerinde ilm zmleriyle hukk adna zengin bir birikime dntrlebilmitir. Bu ise rasgele bir ilm disiplinle deil, ortaya kan meselenin hangi hiyerari ierisinde zme kavuturulacan son derece gl ve salam ilkelerle belirleyen usl- fkh ilmi vastasyla yaplmtr. Fkh usl ilmi, hukk lafzlarn zhiri ile yetinilmemesini, aksine onlarn manalarnn da dikkate alnmasn; hkmlerde lafz-mana uyumuna dikkat edilmesi gerektiini kurala balar. Bir baka ifadeyle, hibir kimse kelime oyunlar ve lafzn ieriklerini deitirme yoluyla, hukk bir tasarrufta bulunamaz; aksi halde eriatn ruhuna aykr bir i yapm olur.1 Bununla birlikte herhangi bir sz/dnce, farkl sluplarla ve ele alnan konunun hususiyeti ya da slup sahibinin tercihi dorultusunda sarih/ak veya kapal/dolayl bir ekilde ifade edilebilir. Her bilim dalnn, kltrn ya da inan sisteminin ierisinde, bunun rneklerini ska bulmak mmkndr. Bizim burada amacmz slm toplumu bnyesinde gelien; temel referanslar Kuran, snnet gibi ilh meneli bilgi kaynaklar ve bu kaynaklara ilave olarak gelitirilen dier feri kaynaklar olan slm hukkunun, zellikle fkh usl kaynakl
1

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

246

Geni bilgi iin bkz.: bn r, Muhammed Thir, slm Hukuk Felsefesi, stanbul, 1999, s. 155-159.

Fkh Dili ve Mitolojik Anlat

anlatm tarznn baz rneklemelerinden hareketle hususiyetlerini ve mitolojik anlatm tarzndan ayrld belirgin hususlar vurgulamak olacaktr.

- II slm, yaps gerei insann hem ruhuna hem de bedenine hitap etmektedir. Dnya ve hiret ile ilgili hususlar da bu hitaba dhil olup; birincisi nesnel gerekliklere, ikincisi gayb bilgilere dayanr. Dolaysyla slm metinlerde yer alan ifade tarzlarnda, anlatlmak istenilen konunun hassasiyeti gerei, pek ok slup bir arada ve baar ile kullanlr. Nitekim slm ilim gelenei ierisinde yer alan bilimlerin, kendilerine uygun olan bir dili tercih ettikleri, erbabnca bilinmektedir. Szgelimi; akl yoluyla idrki olduka zor olan ve anlalmas nakle dayanan inan/gayb konularnda, pek tabi ki fizik tesi lemdeki bir durumu fizik leme izah edecek bir ifade ekli tercih edilecektir. Burada sarih ifadelerden ziyade tebih, temsil, mecaz, kinaye< lafzlar ile anlatm yolunun tercih edilmesi gerekir. rnein Yahudiler, Allahn eli baldr (skdr), dediler. Dedikleri yznden elleri balanas ve lanet olascalar! Bilakis Allahn iki eli aktr; diledii gibi verir. Andolsun ki sana Rabbinden indirilen, onlardan ounun azgnln ve kfrn artrr<2 yetinin metninde yer alan yed/el kelimesini, hakkat manasna hamlederek anlamak, slmn yerleik kurallar asndan mmkn olmadndan, burada ister istemez bir tevile gidilmi; kelimenin hakkat anlam deil, mecaz anlam tercih edilmitir. Benzer ekilde slm ilim gelenei ierisinde yer alan bata tasavvuf olmak zere, kimi ilimlerin de u ya da bu oranda metaforik/temsil ve tebihe dayal veya mitolojik/topik bir anlatm tercih ettikleri grlr.3 Bunda yadsnacak bir durum da yoktur. Zira byle bir slup muhatabn dalan zihnini toparlar, dikkatini belli bir noktaya celbeder. Ancak slm ilim gelenei ierisinde temel ama, tercih edilen slup ne olur-

2 3

Mide, 5/64. gke, Ahmet, Metaforik Anlatm, Ahenk Yaynlar, Van 2005, s. 74 vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

247

evket TOPAL

sa olsun, topyann deil, bir hakikatin en etkin ekilde retilmesidir. Bu, XIV asr akn sreden beri devam ede gelen slm geleneinin deimez bir karakteridir. Oysaki 19. asrn balarndan itibaren Avrupada etkin olan pozitivizm akm, deneyle ispatlanamayan bilgiyi reddetmekteydi. Yine bu dnemde hkm sren determinist dnce de, pozitivizmle uyuan grler ortaya koyarak; evrende olup biten her eyi nceden belirlenmi tabiat kurallarna balamaktayd. Bu gr zamanla Kitab- Mukaddese de eletiriler yneltmeye; ierisindeki mitolojik unsurlar temizleme ve hatta reddetmeye kadar ii ilerletmitir.4 Avrupann bilimsel ve teknolojik alanda gittike ilerlemesi ve slm dnyasnn buna karlk verememesi, bat dnyasnda yaplan almalarda ncile benzer eletirilerin Kuran iinde dillendirilmesi neticesini de getirmitir. 19. asrda Kuran zerine alan Mslmn ilim adamlar batnn ilerlemesi, eletirileri ve pozitivist anlay karsnda savunmac bir yaklamla tavr gelitirmeye almlar; neticede slm geleneinde ve kaynaklarnda yer alan kssalar mitolojik karakterde yorumlamaya, mucizeleri inkr etmeye, hiretle ilgili ifadeleri ise sembolik olarak nitelendirmeye< ve aklletirmeye almlardr.5 Burada ele alnmak istenen konuyla dorudan alakal olmadndan detaya girilmeden u kadarn belirtmek gerekirse, slm inanc asndan kaynaklarda yer alan kssalar, mucizeler veya hiret alemi ile ilgili haller, Bat ilim dnyasnda ifade edildii ekliyle, mitolojik bir anlat olarak nitelendirilemez. Zira, tarihi deeri olmayan gvenilmez sylenti anlamnda kullanlan mitolojinin6 aksine, dini alanda kullanlan sembollerin ya da fiziktesi leme ilikin haberlerin, ister dn tecrbeye dayansn ister vahiy bilgisine, Mslmn limlerin ekseriyeti nezdinde bilgi verici7 zellie sahip olduu
4

5 6

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

248

Gndz, inasi, Kuran Kssalarnn Kayna Eski Ahit mi? Kuran Kssalarnn Anlam ve Deeri, (IV. Kuran Haftas Kuran Sempozyumu), Ankara, 1998, s. 59 60. Gndz, Kuran Kssalarnn Kayna Eski Ahit mi?, s. 45. Gndz, inasi, Mitoloji ile nan Arasnda, Ett Yay., Samsun 1998, s.26; Tokat, Latif, Dinde Sembolizm, Ankara 2004, Ankara Okulu, s. 142-143. Dini sembollerin bilgi verici zellii ve epistemolojik deeri ile ilgili ileri okuma iin bkz.: Tokat, Dinde Sembolizm, 177-185.

Fkh Dili ve Mitolojik Anlat

kabul edilir. Konu, fkhla alakal olarak deerlendirildiinde, bu alanda tamamen farkl bir metodun; delilden hareketle beyan aa karma, olabildiince ak ifadeler kullanma suretiyle gizemli ve kapal ifadelerden uzak kalma amacnn gdld grlr. Esas itibar ile bunun, slm hukk metodolojisinin ana ilevlerinden birisi olduu grlr.

- III slm hukkular lafzlar ile onlarn delleti arasndaki ilikiyi en ince ayrntsna kadar irdelemiler; nass ile onun dellet ettii anlamn her zaman ayn eyler olmad neticesine ulamlardr. Bu nedenle lafzlar konusu ve lafz-anlam ilikisi fkh usl ierisinde olduka mhim bir mevki igal ettiinden, slm hukkular fkh usl eserlerinde hkmn kaynaklar, bu kaynaklarn hiyerarik sralamas, beyan trleri, lafzlarn manalara ya da hkmlere delletleri, delletin eitleri gibi konular zerinde detayl bir ekilde durmulardr. Zira fkhta anlama ve hkm karma, bu temel zerine oturtulmutur. Doaldr ki, pek ok ekoln ve bu ekol ierisinde yer alan birbirinden farkl saysz grn oluturduu asrlara dayal zengin malzemenin, bir makale erevesinde ele alnmas ve deerlendirilmesi mmkn olamayacandan, burada sadece rnek kabilinden temel baz kavramlar erevesinde, fkh uslndeki anlama ve yorumlama metodu zerinde bir kanaat oluturulmaya allacaktr. Fkh uslnn ilk elden kayna olan Kuran ve hadis metinlerinde, hkme dayanak oluturabilecek ifadelerde sarh/ak beyann yannda tebih, kinaye veya deiik alardan manas kolaylkla anlalamayan kapal lafzlar bulmak mmkndr. Bununla birlikte, ilk bakta gizemli ve kapal gibi duran ifadenin anlatmak istedii eyi, deiik karineler yoluyla aa karmaya almak fkh uslnn temel fonksiyonu olduu gibi, kendisini temeli kurgu

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

249

evket TOPAL

olan mitolojik bilgi ve yorumlara dayal anlaty benimseyen 8 ilimlerden de ayran belki en mhim hususiyettir. nk fkh, kurgu zerine oturtulan bir bilgiye dayanarak hkm veremez. Bununla birlikte elde edilen bilginin hem zhiri hem de btn (manas itibar) ile eriata uygun olmas gerekir.9 slm hukku ierisinde yer alan meseleler, yaps gerei iki farkl ekilde karmza karlar: Bunlardan birincisi; be vakit namaz, ramazan orucu, iki imenin ve zina fiilinin yasakl< gibi dinin kesin olarak bilinen hkmleri olup, bu konuda fukahnn ihtilf sz konusu olamaz. Zira bu trden hkmler kesinlik/katilik ierir. kincisi ise hakknda kesin hkm olmayan er meselelerdir ki; mtehitler bu trden meseleler hakknda deiik ekillerde ihtilaf etmilerdir. tihada ak alan olan bu sahada, Allah katnda hakikatin tek mi? olduu veya birden fazla m? olduu, isabet edenin de hata edenin de sevap alp alamayaca gibi konular10 zerinde de duran fukah, esasnda bu tartmalaryla, bir bakma olayn itihad olduunu da bize retmi olmaktadrlar. Bununla birlikte bir beyann ya da hkmn isabetli olup olmad konusunda mhim husus, hkmn neticesinden ziyade delillerin doru bir ekilde kullanlp kullanlmad ile ilikilidir. Delilin doru bir ekilde kullanlmas sonucu meydana gelebilecek muhtemel bir itihat hatas, mtehidi Allah katnda sorumluluktan kurtarabilecei gibi, gayreti sebebiyle sevap elde etmeye de gtrebilecektir.11 Nasslardan istinbat yoluyla hkm elde edilmesi son derece dikkat ve derinlemesine aratrma gerektirir. Bunlarn kayna durumunda olan er nasslar yani Kuran ve snnet ise Arapa olarak gelmitir. Dolaysyla bunlardan hkm elde edecek mtehidin Arap dilinin yapsn ve kurallarn tam olarak bilmesi; dilin imkn vermedii anlamlar dile yklememesi gerekir. Bu
8

10

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

250

11

Geri slam tarihi ierisinde, ak lafzlardan dahi batn anlamlar karan frkalarn mevcudiyeti bilinmekle birlikte, bunlar ana doku ierisinde marjinal dnceler ve frkalar olarak kalmlar; btn temsil nitelii tamamlardr. atb, Eb shk, el-Muvfakt (Trkesi: Mehmed Erdoan), stanbul 1990, II, 276-279. evkni, rdul-Fuhul, s. 436 vd. evkni, rdul-Fuhul, s. 437.

Fkh Dili ve Mitolojik Anlat

bakmdan Cveynnin de ifade ettii gibi uslde szn gc, lafz ve manalara taalluk eder eriat Arapa olduundan kii, dili esas almadka ve kurallara uymadka bamsz gr sahibi olamaz.12 Gazal de benzer grler serdettikten sonra, usln asl fonksiyonunun, hkm istinbatnda mtehide dnceyi kullanma ile alakal dayanaklar salamak olduunu belirtir.13 Konunun nemine ve hususiyetine binaen, kaynaklardan hkm karma sadedinde lafzlarn mana ile ilikisini tespit etmeye alan fakihler, lafzlar deiik alardan tasniflere tabi tutmulardr. Bunlar u ekilde vermek mmkndr:14 Vaz olduu anlam, yani ilk konuluu itibar ile sahip olduu nitelik bakmndan lafzlar hss, mm ve mterek ksmlarna ayrlmtr. Kelimenin kullanld mana ile vaz olunduu anlamn ayn olup olmamas bakmndan lafzlar hakikat, mecaz, sarih ve kinaye ksmlarna ayrlmtr. Kelimenin kullanld manaya delletinin aklk derecesi bakmndan lafzlar zhir, nass, mfesser ve muhkem; buna karlk kapallk derecesi bakmnda ise haf, mkil, mcmel ve mtebih ksmlarna ayrlmtr. Lafzlar bir de lafzn manaya delleti ve sz syleyenin lafzla neyi kastettiini anlayabilme yollar bakmndan ibrenin delleti, iretin delleti, delletin delleti ve iktiznn delleti ksmlarna ayrlmtr. Fkh uslnde ele alnan ve yukarda tasnifini verdiimiz lafz mana ilikisi erevesinde, detaya ok fazla girmeden unlar ifade edebiliriz: mm; tek vaz ile, tek bir manay gstermek zere konulmu olan ve muayyen bir miktarla snrl olmakszn bu manann kendisinde gerekletii btn fertleri kapsayan lafz15 demektir. mma,
12 13

14

15

Cveyn, el-Brhn, s. 169. Gazal, Eb Hmid Muhammed b. Muhammed, el-Mstasf min lmil-Usl, Drul- Erkm b. Ebil-Erkm, Beyrut, ts., I, 315. aban, Zekiyddin, slam Hukuk lminin Esaslar (Usull-Fkh), (Ter. brahim Kafi Dnmez ), Ankara 2001, s. 310. aban, slam Hukuk lminin Esaslar, s. 345.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

251

evket TOPAL

essrigu ves-srigat fegda eydiyehuma/hrszlk yapan erkek ve hrszlk yapan kadnn () ellerini kesin.16 yetinde geen essrigu vessrigat/hrsz lafzlarn rnek olarak verebiliriz. yetteki ifade kadn erkek arasnda herhangi bir ayrma gitmeksizin umumi manada hrszlk yapanlarn ellerinin kesilmesini emretmitir. Bununla birlikte fukah, kelimenin sadece lafzndan hareketle bir genellemeye gitmemi; amm lafz ve ierii ile ok farkl tartmalara girmitir. Hanefilere ait usl kitaplarnda baz limler mm lafz isimleri veya (soyut) mnalar toplu olarak iine alan eyler olarak tanmlamlardr.17 Pek tabii ki, burada topluluktan bahsedilecekse, Arap dilinin yaps gerei, mm olan nesnelerin de say bakmndan ve yukars olmas gerekir. Buna karlk Bklln mm iki ve daha fazla eyi kapsayan sz olarak tanmlamak suretiyle, bunlarn umm olmalarnn say ile deil ierikleri ynyle olduunu ve bu haliyle iki eye amil olan szn de mm olabileceini belirtmi olmaktadr. Dolaysyla Ona gre bir lafz bir ynyle mm olurken, bir baka ynyle hss olabilmektedir.18 Gazzl ise mm ayn eyi ifade etmeleri bakmndan, iki ve daha fazla eye dellet eden tek bir lafz19 eklinde tanmlar. Burada mmn, iki ve daha fazla eye dellet eden lafz anlamnda kullanlmas, esas itibar ile fakihlerin bir kelimenin ummunun kapsamn belirlemede ayrldklar bir noktay da ifade etmesi bakmndan nemlidir. Bununla birlikte konumuz asndan belki en arpc nokta fakihlerin, tek bir lafz ve onun manaya delletini tespit hususunda dahi delillerden ve Arap dilinin yapsal zelliklerinden hareketle ne kadar hassas davrandklardr. Umumi anlam ieren bir lafz, eer husus bir hkme has klnacaksa (tahss edilecekse), bu ancak dellet yoluyla ciz olur. Aksi halde lafz, kendi bana bamsz bir anla-

16 17

18

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

252

19

Maide, 5/38. Eb Zeyd ed-Debbs, Takvmul-edille, Darul-Ktbil-lmiye, Beyrut 1421/2001, s. 94; Serahs, Eb Bekr Muhammed b. Ahmed, Usls-Serahs (thk: Ebl-Vef Efgn), Drul-Marife, Beyrut 1973, I, 125. Bklln, Kd Eb Bekr Muhammed b. Tayyb, et-Takrb vel- rdus-Sar, thk. Abdulhamd b. Ali Eb Zneyd, Messesetr- risle, Beyrut, 1418/ 1998, III, 5. Gazzl, el-Mstasf, II, 47-48.

Fkh Dili ve Mitolojik Anlat

ma sahip olur.20 te yandan bir lafz, ayn kullanm ierisinde hem hakikat hem de mecaz olarak kullanma msaitse, bu durumda hakkat anlam tercih edilir. Mecz kullanm ancak bir delile istinaden sz konusu olabilir. nk isimlerde esas olan, kelimenin vaz edildii anlamda kullanlmasdr. Mecaz ise, kelimenin dildeki konulduu anlamn dnda kullanlmas durumunda sz konusu olur.21 Hss, vaz olunduu mana bakmndan tasnife tutulan ikinci mhim lafz tr olup; tek bir manay ve manann dellet ettii fertleri teker teker gstermeyi ifade eder. Ahmet, Mehmet gibi cins isimler; ilim, hikmet gibi mana isimleri; yapsnda okluk bulunmakla birlikte bir grubu temsil eden iki yz, yz, bin gibi say isimleri de hss kabul edilir.22 Mutlak, mukayyed, emir ve nehiy terimleri de hss lafzlar ierisinde incelenirler. Olduka mhim kavramlar olan ve her biri hacimli alma ile ele alnabilecek vsatte olan hss lafzlar ile onun ierisinde mtalaa edilen mutlak, mukayyed, emir ve nehiy konularnda burada detaya girmek amac aacandan, u kadarn ifade etmek gerekirse; hss lafz, vaz olunduu manaya kat olarak dellet eder ve aksine bir delil olmadka bu lafzn baka anlamda kullanlamayaca hususunda limlerin ittifak vardr. Pek tabii ki buradaki katlikten maksat, delile dayal ihtimllerin ortadan kalkm olmas anlamndadr.23 Mterek, birbirine zt manalara sahip tek bir lafzn, bu manalardan her birisine tertip zerine deil, mnferiden muhtemel olmasdr. Mterek lafz zerinde, itihat yoluyla bir hkme ulalabilir. Bunun mukabili olan mcmelde ise, sz syleyenin beyan olmakszn bir hkme ulamak mmkn deildir.24 rnein; velmutallekt yeterabbesne bi enfsihinne selasete kur/boanm olan
20

21

22

23 24

Cesss, el-Fsl, I, 41-42; Cesss, Eb Bekr, Ahkmul-Kurn, nr. Abdusselm Muhammed Ali hn, Drul-ktbil-lmiyye, Beyrut ts., II, 343. Geni bilgi iin bkz.: Cessas, el-Fusl, I, 46; snevi, Tahricul-Fur, s. 228; 312; Ahs, Muhammed b. Eb Bekr, el-Lafzul-Makul f Beyni Tarifil-Usl, Mektebetr-Rd, Riyad, 2004, s. 89. evkn, Muhammed b. Ali, rdul-Fuhl, Darul-Fikr, Beyrut, 1992, s. 243; aban, slam Hukuk lminin Esaslar, s. 311. aban, slam Hukuk lminin Esaslar, s. 311-312. Serahs, Usls-Serahs, I, 162-163.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

253

evket TOPAL

kadnlar (evlenmeden) kendi balarna kur sresi beklerler.25 yetindeki kur lafz hem adet dnemini hem de temizlik dnemi ifade etmesi bakmndan birbirinden farkl, ama szlkteki kullanm itibar ile ikisi de sahih kabul edilebilecek bir anlam iermektedir. Bu yzden sz konusu kelime ortak manal kelime anlamnda mterek lafz olarak isimlendirilmi26 ve zm itihad olarak belirlenmitir. Mterek bir lafzn anlamnn belirlenmesi iin harici bir karineye ihtiya duyulur. Karine olmadka, lafzn anlamn belirleme konusunda tevakkuf edilir; anlam ile ilgili bir tayinde bulunulmaz.27

- IV Zhir; lafzn sadece sgasndan, sz iiten kimsenin murat edilen manay anlad, her bir lafzdr.28 Nass ise mtekellimden kaynaklanan bir durumdan dolay, lafzn zhirini sga asndan deil de, mana asndan akla kavuturmaktr. Zhir, tevil29 ihtimali tayan;30 nass ise maksad ve manas ak, belli bir hkm olan hss veya mm lafzlar ifade eder. Nass da tpk zhir gibi tevile imkan verir, ancak bu ihtimal nass da biraz daha dktr. 31 Ancak bir sz bir manada zhir, baka bir manada ise nass konumunda olabilir. Yani bir kelam, szn sylendii syga itibariyle zhir, karinesi itibariyla da nass olabilir.32 Bu ynyle zhir ve nass her ikisi de metnin dorudan lafz ile balantl anlamlarla ilgilidir. rnein; al verilerle ilgili olarak Allah al verii helal riby ise

25 26 27 28 29

30 31

32

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

254

Bakara, 2/228. evkn, rdul-Fuhl, s. 46. Debbs, Takvml-Edille, s. 104. Buhari, Keful-Esrar, I, 72. Tevil; bir delile binaen lafz zhiri manasndan alp, baka bir manada kullanmaktr. aban, slam Hukuk lminin Esaslar, s. 376. el-Gazzl, el-Mstasf, I, 713. Cessas, el-Fusul fil-Usl, I-IV, thk. Uceyl Csim en-Neem, stanbul ts., I, 19; Buhr, Alauddin Abdulazz b. Ahmed, Keful-Esrar, Beyrut, 1994, I, 72-75. Serahsi, Usl, I, 164; Taftazani, Sadeddin Mes'ud b. mer, erhu't-Telvh ale'tTavdh, Daru'l-Ktb'l- lmiyye, Beyrut, ty., I-234.

Fkh Dili ve Mitolojik Anlat

haram kld.33 yeti, zhiri anlam bakmndan alveriin helal, faizin de haram olduunu ifade eder. Ancak burada asl vurgulanmak istenen, al veriin de faiz/rib gibi olduunu iddia edenlerin szlerini doru olmaddr. Bu gereke yetin kendi metninden elde edilmektedir.34 Bu sebeple baz usl limlerine gre zhir ve nass ayn anlam ifade ederler. Lafzn hkme aklk derecesi artka, manaya ihtimlin kuvveti de artar. Bu nedenle usl limleri tevile kapal olan, yani her ne kadar neshe ihtimli35 olsa da, mfesser lafzlarn hkme kesin olarak dellet edeceini ve yzden onlarla amelin gereini vurgularlar.36 Bir lafzdaki nesih ihtimli de ortadan kalkmsa, o halde lafz muhkem olarak isimlendirilir. Artk bu lafza bal hkmn gereini kesin olarak yerine getirmek gerekir.37 rnein namuslu kadnlara zina isnadnda bulunan, sonra da ispat iin drt ahit getiremeyenlere seksen denek vurun.38 yetindeki seksen bir sayy ifade eder; fazlala ve eksiklie ihtiml vermez. Bu ynyle mezkur lafz, mfesserdir. Ayn lafz, Hz. Peygamberin vefatndan sonra nesh edilme ihtimli kalmad iin bir baka adan da muhkeme dnmtr. Gerek mfesser gerekse muhkem lafzlar, tevil ve tahsise kapaldrlar.39 Manaya delleti kapal gzken lafzlar da slm hukk uslnde detayl bir ekilde incelenir ve bu kapalln ne ekilde ortadan kaldrlaca ile ilgili hkmler yer alr. Kapal lafzlar arasnda zikredilen haf, kapsamna bir ok ferdi alan, ancak kendisinden kaynaklanmayan bir engelden dolay bu fertlerden bir ksmna delleti ak olmayan lafzlar ierir. rnein; hrszlk cezas olan el kesmenin, kendisine benzeyen farkl bir su eidi olan kefen soyuculuk (nebba) ve yankesicilii de (tarrar) kapsayp
33 34 35

36 37 38 39

Bakara, 2/275. Debbs, Takvml-Edille, s. 116. Nesih, yani bir hkmn deitirilerek yerine baka bir hkmn konmas, sadece Hz. Peygamber dnemi iin sz konusudur. Bu nedenle mfesser hkmn tayan lafzlar, Onun vefatndan sonra muhkem vasfna dnmlerdir. Debbs, Takvml-Edille, s. 117. Debbs, Takvml-Edille, s. 117. Nr, 24/4. Abdulazz el-Buhr, Keful-Esrar, I, 77 vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

255

evket TOPAL

kapsamad, sz konusu fiillerin de eklen hrszla benzemeleri sebebiyledir. Buradaki kapalln nedeni ise hrszlk (sirkat) lafzndan kaynaklanmamaktadr. Bu ise, inceleme ve derinlemesine dnme ile ortadan kaldrlabilecek bir durumdur. 40 Hafye gre, bir derece daha kapal lafz olan mkilde ise kastedilen mana, ancak karineler ve emreler zerindeki incelemeler neticesinde vuzuha kavuturulabilir. Mkil ifadeler ise, ayn anda birden fazla anlamda kullanlmas mmkn olan mterek lafzlarda sz konusu olur. rnein Boanan kadnlar, kendi balarna (evlenmeden) kur beklerler.41 yetinde geen kur lafz, birden fazla anlamda kullanlabildiinden (mterek) dolay, kapallk (mkil) ierir. Bunun giderilmesi iinse derinlemesine teemml ve itihat gerekir.42 Mcmel, konuann sylemi olduu szden neyi kastettiinin anlalamad lafzlara denir. rnein; malmn bir ksmnda filancann hakkn vardr sznde olduu gibi lafzn hkmnde ve mahallinde kapalln bulunmas byledir. Zira bu szde hem maln bakasna ait olan ksm ak deil hem de falancann kim olduu zikredilmemi. Dolaysyla manann anlalmas bakmndan bir mcmellik sz konusu.43 Mcmel lafzn manasnn anlalabilmesi iin, sz syleyenin beyan ve tefsiri gerekir. Aksi halde kapallk devam eder. Bu nedenle mcmel bir lafzdaki kapallk devam ettii srece onun manas konusunda, sz syleyenin beyann elde edinceye kadar tevakkuf/beklemek gerekir.44 Mcmel, mfesserin zdd bir kullanma sahiptir.45 Mteabih ise, lafzlarda kapalln en ileri seviyesini oluturur ve bu trden lafzlarn anlamlarnn bilinemeyecei kabul edilir. rnein; Allahn eli onlarn ellerinin zerindedir.46 yetinde el ifade40 41 42 43 44 45

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

256

46

Abdulazz el-Buhr, Keful-Esrar, I, 82. Bakara, 2/228. Abdulazz el-Buhr, Keful-Esrar, I, 83. Cveyn, el-Brhn, I, 232-233. Serahs, Usl, I, 168-169. Abdulazz el-Buhr, Kefl-Esrr, I, 86-87. Feth, 48/10.

Fkh Dili ve Mitolojik Anlat

sinin kullanlmas, Allahn yaratlanlara benzemeyeceinden dolay, mahiyeti itibar ile mtebih kabul edilir.47 Daha ok inanla alakal olan bu lafzlar, uslden ziyade inanla alakal konular inceleyen kelamla ilgili grlebilir.48 Uslcler, Kitap ve Snnette yer alan lafzlarn manaya delleti ve sz syleyenin lafzla neyi kastettiini anlayabilme yollar bakmndan, hkm elde etmede drt farkl metot uygulamlardr: ibarenin delleti, iaretin delleti, delletin delleti ve iktizann delleti.49 Bir lafz, nassn asl geli maksadna dellet ediyorsa (dorudan hkm) ibarenin delletinden; nassn asl geli maksadna dellet etmemekle birlikte, onun gerektirdii bir anlam ieriyorsa (dolayl hkm) iretin delletinden; nassn ayrca incelenmesine gerek kalmakszn, srf dil unsurundan hareketle ve illetteki mtereklik sebebiyle mevcut olan hkm, nassta belirtilmeyen hkm hakknda da sabit oluyorsa nassn delletinden; her ne kadar nassta zikredilmemise de, mantken szn salkl anlalmasnn bir gerei olarak kabul etme gerei hasl olan hkmler iinse iktizann delletinden sz edilir. rnein; Al-veri de rib/faiz gibidir! derler. Oysa Allah al verii helal, riby haram klmtr.50 yeti, lafzyla ve ibaresiyle ribnn haram, al-veriinse helal olduunu; ayn zamanda bunlar ayn kategoride grenlerin yanldn ifade eder. Bu, ibre yoluyla hsl olan bir dellettir. Bir dier rnek: <emzirmeyi tamamlatmak isteyen (baba) iin<51 ifadesinin sevk sebeplerinden birisinin, ocuun nafaka mkellefiyetinin babaya ait olduunu bildirmektir. Bu hkm, nassn iaretinden elde edilmektedir. Onlardan biri veya her ikisi yannda ihtiyarlarsa, onlara f bile deme, onlar azarlama!..52 yetinde yer alan f bile deme< ifadesi, nassn delleti yoluyla, bundan daha ar kelimelerin doal olarak yasak kapsamna dahil olduunu; mmetimden hata, unut-

47 48 49

50 51 52

Abdulazz el-Buhr, Kefl-Esrr, I, 88 vd. aban, slam Hukuk lminin Esaslar, s. 391. Ahisketi,Muhammed b. Muhammed b. mer, el-Mntehab fi Uslil-Mezheb (erhu Hafzd-Dn en-Nesef), Thk: Salim t, yy., ty., s. 245 vd. Bakara, 2/275. Bakara, 2/223. sra, 17/23.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

257

evket TOPAL

ma ve ikrah kaldrlmtr.53 hadisi ise, iktizann delleti yoluyla, aslnda ortadan kalkann, unutmann bizzat kendisinin deil, getirecei sorumluluun olacan ifade etmi olmaktadr.

-VDilin fkh ve usl alanndaki kullanmnn, keyfilie imkan vermeyecek aklkla kullanlmas gerei olduka nemlidir. Bunu tevil54 kavramna ilikin u alnt erevesinde ifade etmek gerekirse: Tevilde tercih edilen mana, kelimenin szlk anlamna veya rfn ya da eriat sahibinin itibar ettii kullanma uygun olmaldr. Tevil esnasnda kelimenin ok bilinen anlamlarndan birisi tercih edilmemise bu durunda tevili yapan kimse, tercih ettii anlam hangi delile dayandrdn izah etmelidir. ayet tevil bir kyasa dayal olarak yaplmsa; bu durumda kyasn hafi/kapal deil, celi/ak kyas olmas gerekir. Fukah arasnda kyasa dayal tevili kabul etmeyenlerin de olduu, bilinmelidir<55 Esasnda fakihlerin usl ilmi vastasyla gerekletirmeye altklar da bundan baka bir ey deildir. Bu ifadelerin bize naklettikleri dikkate alndnda fukahnn, kapallk ieren herhangi bir szle karlat durumlarda ne kadar titiz davrandklar ve kelime zerinde doabilecek kapall giderme gayreti ierisinde olduklarn grrz. Fakih, pek tabii ki kelime zerindeki kapall gidermede herkesin tercih ettii bir anlam kabullenme zorunluluu tamaz. Bununla birlikte kendisi farkl bir anlam tercih etmise, bu tercihini delile dayal olarak aklamak zorunda olup; keyf davranmadn izah etmek zorundadr.

53 54

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

258

55

bn Mce, Talak, 16. Szn zhiri olarak tad muhtemel anlamlarndan birisini bir delile dayal olarak tercih etme. Bkz.: evkni, rdul-Fuhul, s. 298. evkni, rdul-Fuhul, s. 300-301.

Fkh Dili ve Mitolojik Anlat

The Language of Muslim Jurisprudence and the Mythological Narration in the Context of the Statement and the Meaning
Citation/: Topal, evket, (2009). The Language of Muslim Jurisprudence and the Mythological Narration in the Context of the Statement and the Meaning, Milel ve Nihal, 6 (1), 245-259. Abstract: The Muslim Jurisprudence gives urgent attention to the relation between the statement and the meaning. In this sense, Muslim jurists have paid attention to the clarification in the statement and the meaning they used. The statement they used was in convenience with the case and was very obvious. Since the language which is mysterious and far from the dynamic life is not much functional on solving the human vital problems, It is not a proper language with that of the Muslim Jurisprudence. In this article in the context of the statement and the meaning, the main features of the language of the jurisprudence is handled up, which is located on the opposite of the narrative language based on fiction, and which wishes to be comprehendible. Key Words: Muslim Jurisprudence, Mythology, statement, meaning, language of jurisprudence.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

259

Davutun Cltu (Goliath) sapan tayla ldrmesini tasvir eden bir resim.
T.W. Wilson, Through the Bible, London and Glasgow: Collins, 1947, s.192.

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut


-Tarih ve Mitoloji Inda Bir Okuma-

Ali Osman KURT*


Atf/: Kurt, Ali Osman (2009). ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut, -Tarih ve Mitoloji Inda Bir Okuma-, Milel ve Nihal, 6 (1), 261-287. zet: srailoullar tarihinde, tarihle mitolojinin i ie girdii en nemli rneklerden birisi, hi phesiz Kral Saul ve Kral Davutun hikyeleridir. Halef selef olan bu iki kraln, srailoullarna kral seilmelerinde Tanrnn ak bir mdahalesi sz konusudur. Belki de iki hikye arasndaki en temel ortak nokta da bu yndr. Yani kimin kral olacann Tanr tarafndan nceden belirlenmesidir. srailoullarnn ayn zamanda ilk kral olan Saul, halkn peygamberden bir kral istemeleri neticesinde Tanrnn bizzat belirlemesiyle seilir. Saul, savalarda byk baarlar kazanmasna, kuzey ve gneyi birletirmesine ramen, iledii bir gnah yznden krallktan olur. Krallk, benzer ekilde, Tanrnn eliyle Saulden alnr Davuta verilir. Davut da selefi gibi byk baarlara imza atar. Ancak iledii gnaha ramen, krallk elinden alnmaz, hatta onun soyu, krallk dnemi sona erinceye kadar, bu grevi ellerinde bulundururlar. ki hikyede dikkati eken en nemli fark, sonraki dnem gelenekte Saul grmezden gelinip baarlar nemsizletirilirken; Davut idealize edilip yaptklar abartlmtr. Anahtar Kelimeler: Yahuda ve Benyamin Kabilesi, Samuel, Tlt, Clt, Davut, Kral.

Giri
Saul vurdu binlerini, Davut da on binlerini.1

Yahudi dncesine gre Yehova, srailoullarnn tek ve biricik kraldr.2 Onun dnda bir kral benimsemek, kabul edilemez bir
*

Yrd. Do. Dr., Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Dinler Tarihi Anabilim Dal. I. Samuel 18/7.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

Ali Osman KURT

durum olarak grlr.3 Musaya kadar Yahudilerin idaresi, dorudan Tanrdan ald vahyi insanlara aktaran peygamberler araclyla gerekletirilmitir. Musann halefi olan Yeudan sonra lidersiz kalan halk oftim denilen hkimler idare etmitir. Ancak hkimler, kral deil birer halk kahramandr. Hkimler, seilmi insanlar da deildir. Bunlar, Dvora, Gideon ve Samson gibi, liderlikleri tamamen kendi yetenek ve becerileri sayesinde herkese kabul edilmi kiilerdir. Hkimler dneminden sonra srailoullarna peygamber olarak Samuel gnderilir. srailoullar, Samuel peygamberden, dier milletlerin birer krallarnn oluuna da zenerek, toplumda grlen baboluk, yozlama ve bozulmalara bir zm bulacak birisini kral olarak atamasn isterler.4 Krala Duyulan htiyacn Sebepleri Hkimler kitabnn sonlarnda srailoullarnn kral istemelerinin alt yaps mahiyetinde yaanan baz olaylardan bahsedilir. Yaanan tatsz olaylar anlatlrken, hikyenin banda veya hemen akabinde O gnlerde srailde kral yoktu, Ve vaki oldu ki, srailde kral olmad o gnlerde, O gnlerde srail`de kral yoktu. Herkes gznde doru olan yapard.5 denilerek yaanan bu olaylarn sebebi, bir kral olmamasna balanr.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

262

Spinoza, Teokrasi terimine en iyi rneinin braniler olduunu syler. Onlar, Musann tavsiyesini dinleyerek haklarn hibir lmlye deil, ancak Tanrya devredeceklerine karar vermilerdir. Yine onlar tereddt etmeden, hepsi eit bir biimde ve tek bir azdan, Tanrya ve onun btn buyruklarna itaat edeceklerine ve onun peygamber vahyi araclyla duyuraca kanundan baka kanun tanmayacaklarna sz vermilerdir. Bylece onlar, devletin gcn sadece Tanr elinde bulundurmu ve Tanrnn krall diye adlandrmlardr. Bu devletin dmanlar da doal olarak Tanrnn dmanlar olarak kabul edilmitir. Bkz. Benedict De Spinoza, A Theologico-Political Treatise and Political Treatise, (Translated from Latin: R.H.M. Elwes), Dover Publications, New York, 1951, s. 219-220. Yehovann krall ile ilgili bkz. Marc Zvi Brettler, God is King/Understanding an Israelite Metaphor, JSOT Press, Sheffield, 1989. <imdi teki uluslarda olduu gibi bizi ynetecek bir kral ata. I. Samuel 8/5. Hkimler 18/1; 19/1; 17/1-6;

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

srailoullar kabileleri arasnda cereyan eden ve byk yank uyandran bir olay u ekildedir: Efrayim blgesinden bir Levili, Beytlehemden bir cariye alr. Kadn onu bakasyla aldatr ve babasnn evine dner. Levili, tekrar Beytleheme gidip eini alr ve dner. Dn yolunda Benyamin kabilesinin yaad Givada bir evde gecelerler. Burada baz kimseler, tpk Sodom-Gomera halknn Luttan misafirlerini istemesi gibi, ev sahibinden birlikte olmak iin Leviliyi isterler. Ev sahibi, Lutun dedii gibi, onlara kendi kzlarn ve misafirinin cariyesini teklif eder. Sonra bizzat Levili tarafndan cariye onlara zorla teslim edilir. Adamlar tm gece kadnla beraber olur ve sonunda onu ldrrler. Levili, cesedi eve gtrp on iki paraya bler ve srailin on iki kabilesine datr. 6 srailoullarnn tamam, bu ktl yapan Benyamin oullaryla savap onlardan bulduklar herkesi, hayvanlar kltan geirirler, ehirleri de atee verirler. stelik Benyamin kabilesinden olanlara kz vermemeye yemin ederler. Hkimler kitabnda bu olay nakledildikten, daha nce sylenen O gnlerde srail`de kral yoktu. Herkes gznde doru olan yapard. cmlesi aynen tekrar edilerek son bulur.7 Hkimler kitabndaki sz konusu bu yerlerde, srailde bir krala ihtiya olduu anlatlmak istenmektedir. nsanlarn ahlak seviyesi dmtr. Bir zm bulunmazsa, kavimler bir i savala birbirlerini yok edecektir. Burada srailoullarnn kral istemelerinin hakll vurgulanmakta, zihinlerde siyas bir liderin baz problemleri zecei izlenimi yaratlmaktadr. Daha ak bir ifadeyle, vurgulanmak istenilen husus, srailoullar birletirilmeli, toplumun ahlak seviyesi ykseltilmeli ve srailin dmanlar yok edilmelidir. Bunu yapacak tek g ise bir kraln varldr. Hkimler kitabnn sonunda yer alan kralln gereklilii temasn, Samuel kitabndaki halkn krallk talebi takip eder. Bu talep, Samuel tarafndan Tanrnn kralln reddetmeyle edeer grlr ve kabul edilmek istenmez. Fakat Yehova reddettikleri sen

6 7

Bkz. Hkimler 19/1-30. Bkz. Hkimler 20 ve 21.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

263

Ali Osman KURT

deilsin, ancak zerlerine krallk etmeyeyim diye beni reddettiler8 diyerek peygamberden, halkn bu talebini yerine getirmesini ister. Fakat kral seimi sonrasnda neyle karlaacaklarn da onlara nceden haber vermesini tler:
Size krallk yapacak kiinin ynetimi yle olacak: Oullarnz alp sava arabalarnda ve atl birliklerinde grevlendirecek. Onun sava arabalarnn nnde koacaklar. Bazlarn biner, bazlarn ellier kiilik birliklere komutan atayacak. Kimisini topran srp ekinini bimek, kimisini de silahlarn ve sava arabalarnn donatmn yapmak iin grevlendirecek. Kzlarnz triyat, a, frnc olmak zere alacak. Sekin tarlalarnz, balarnz, zeytinliklerinizi alp hizmetkrlarna verecek. Tahllarnzn, zmlerinizin ondaln alp saray grevlileriyle br hizmetkrlarna datacak. Kadn erkek klelerinizi, sekin boalarnz, eeklerinizi alp kendi iinde altracak. Srlerinizin de ondaln alacak. Sizler ise onun kleleri olacaksnz. Bunlar gerekletiinde, setiiniz kral yznden feryat edeceksiniz. Ama Rab o gn size karlk vermeyecek. (I. Samuel 8/1018).

Yehovann uyar ve tehditlerine ve balarna geleceklere aldrmakszn, onlar krallkta srar ederler. Bu srar, srailoullar tarihinde yeni bir dnemin, Krallar Dneminin balangc kabul edilir. Bu dnemin ilk kral da Benyamin kabilesinden Saul olur. Kraln, dier kabilelerin savatklar ve kzlarn onlara vermemeye yemin ettikleri bu kabileden seilmesi ise dikkate ayandr. Yaasn Kral: Saul ve Krall Sauln, Tanahta tarih sahnesine kyla kral seilii ayn zamana denk der. srailoullar, Samuel nderliinde kral seimini gerekletirmek iin toplandklar bir anda, Saul tesadfen 9 orada bulunur. Bylece o, kendi halinde babasnn hayvanlarn otlatan bir obanken, o gn srailoullarnn kral oluverir.

8 9

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

264

I. Samuel 8/6-7; I. Samuel 19/17-19. Tesadflik, Saul asndandr. Yoksa Tanaha gre Tanrnn onu ynlendirmesi sz konusudur.

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

Tanahta Sauln kral seilmesinde Tanrnn srece mdahalesi aka grlr. Tanr, hem fkesinin bir sonucu olarak kral isteyen toplulua bir ders vermek, hem de merhametinin sonucu olarak onlar dman elinden kurtarmak iin, Saul peygambere gnderir ve ona Yarn bu saatlerde sana Benyamin blgesinden birini gndereceim ve onu halkm srailin nderi olarak meshedeceksin. der.10 Saul, hem on iki srail kabilesinin en kk ve en zayf olan Benyamin kabilesine, hem de bu kabilenin en kk airetine mensuptur.11 Dolaysyla, kabileciliin n planda olduu bu toplumda, onun krallnn dier kabile yelerince kabul edilmesi ok kolay olmayacaktr.12 Burada Tanr devreye girer ve peygambere kral olacak kiinin zelliklerini aklar. Bu zellikler, Tanr tarafndan peygambere ynlendirilen Saulden bakasnn sahip olmad bir zelliktir: srail kavimlerinin en uzun boylusu olmak. Samuel kitabnda onun hakknda ilk bilgiler verilirken <srail halk arasnda ondan daha yakkls yoktu. Boyu herkesten bir ba daha uzundu.13 denilerek kral olacak kiinin kim olacann ipular nceden verilir. Samuel peygamber, kral semek iin insanlar bir araya toplar ve seimi kura ekerek yaplr. Kura Saule kar. Gelenee gre Saul, kura kendisine knca, gizlenecek kadar mtevaz ve alakgnll olarak tantlr. Bu hikyede Saul, kark dnemlerde sraili korumak iin ortaya kan hkimler gibi karizmatik bir lider olarak gzkmektedir. lk kez krallkla tanan halk sevinle hep bir azdan Yaasn kral diye barr.14 Btn rivayetlerde Sauln Tanr tarafndan kral olarak seildii ve insanlarn onayyla Samuel tarafndan meshedildii kabul

10 11 12

13 14

I. Samuel 9/1516. Bkz. I. Samuel 9/21. <Ama baz kt kiiler O bizi nasl kurtarabilir? diyerek Saul kmsediler< I. Samuel 10/27. I. Samuel 9/2; kr. 10/23. I. Samuel 10/17-24

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

265

Ali Osman KURT

edilmektedir. Samuel peygamber Saul kral olarak meshettikten15 sonra, onun krallnn delili olarak eyin gerekleeceinden bahseder: (1) Babasnn kaybolan eeklerinin bulunmas; (2) Yolda Tanrnn huzuruna kan adamla karlamas ve onlarn kendisin selamlayp iki somun ekmek vermeleri; (3) Yine yolu zerinde tapnma yerinden inen bir peygamber topluluuyla karlamas ve Rabbin Ruhunun gl bir biimde onun zerine inmesidir. Bunlar bizzat mahede ettii anlatlan Sauln, o gn farkl bir kiilie brnd, Tanrnn Ruhunn gl bir biimde onun zerine indii ve onlarla birlikte onun da peygamberlikte bulunmaya balad sylenir.16 Sauln krallk yllarnn ou, srailin dmanlarna kar savalarla geer. O, sraile kral olduu zaman, Moab, Ammoni, Edom ve zellikle de Filistlere kar iddetli savalar yapar,17 zorunlu askere almalar dnda dzenli bir ordu kurar.18 Amaleklilerle yaplan savan Saul asndan tarihsel bir nemi vardr. nk bu savata ilk kez Samuel ile Saul arasnda bir anlamazlk ortaya kar.19 Sauln Trajik Sonu Kral Saul, hretinin zirvesindeyken bunalma girer. Kral bunalma gtren sebepler arasnda en dikkat eken iki husustan birisi; peygamberin ve Tanrnn kendisini yalnz brakmas, dieri de Davutun halkn nazarnda kendisinden daha ok sevilmeye balamasdr. Bunlardan birincisi onu umutsuzluk ve yalnzla iterken, ikincisi kskanlk ve fkelenmesine neden olmutur. Baz aratrmaclar Sauln trajik sonunu aresiz ve umutsuz bir kur-

15

16 17 18

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

266

19

I. Samuel 10/1. Septuagint versiyonunda Sen Rabbin halkn ynetecek, onlar evreleyen dmanlarnn elinden kurtaracaksn. Rabbin seni kendi halkna nder olarak meshettiinin belirtisi u olacaktr. eklindedir. I. Samuel 10/1-12. I. Samuel 14/47-52. I. Samuel 13/2-3; 14/52. I. Samuel 15.

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

ban olarak grmekte ve onunla ilgili psikopatolojik durum tespitinde bulunmaktadr: Depresyon, paranoya ve fke nbetleri.20 Kral bu duruma gtren sre ise ksaca yledir. Rivayete gre Saul, nce peygamber Samuele kar bir usul hatas yapar, ardn da Tanrnn emrine kar gelir. Sauln ilk hatas, Filistlerle yaplacak sava ncesinde peygamberin gelmesini ve savan balamas iin iaret vermesini beklemeden, kurban sunumunu bizzat kendisi gerekletirir.21 Buna ok kzan Samuel, Saule, krallnn sona ereceini, yerine Tanrnn baka birisini getireceini syler.22 Baz aratrmaclar, Sauln yaptnn hata oluunu, Tanrya kurban bizzat kraln sunmasnn, peygamber tarafndan, kendi khinsel otoritesine kar bir haddi ama ve ritel glerin krala ait olduunun haksz yere iddia edilme giriimi olarak yorumlanmasna balarlar.23 Kraln bu davran, Samuel tarafndan kendi konumuna ve toplumsal imajna kt bir ekilde meydan okuma kabul edilir.24 Sauln ikinci hatas, Amaleklilerle savanda onlar tamamen yok etme ynndeki tanrsal emri yerine getirmemesidir. Yani o, bu savata kral Agak ldrmeyip esir alr, hayvanlardan besili ve iyi olanlarn, Tanrya kurban etmek amacyla, ldrmez. Tanr, bu davranndan dolay, Saul kral yapt iin piman olduunu ifade eder.25 Yehovann Amaleklilerin soyunun yok edilmesinin gerekesi olarak, Msrdan kt zaman srailoullarna sava amalar gsterilmektedir.26 Burada Tanr, uzun zaman da gese yaplanlar

20

21 22 23 24

25 26

Herman M. Van Praag, The Downfall of King Saul: The Neurobiological Consequences of Losing Hope, Judaism, 1986, C. 35, Sa: 4, s. 425; Stanley A. Cook, Critical Notes On Old Testament History/ The Traditions of Saul and David, The Macmillan Company, London and New York, 1907, s. 19. I. Samuel 13/8-9. I. Samuel 13/14. Bustanay Oded, Saul, EJ, CD Edition. Gil Nativ, Gods Nepotism/ A Rabbinic Critique of Divine Retribution in Yoma 22b, European Judaism, (2004), 37/1, s. 161. Bkz. I. Samuel 15/2-15, 35. Bkz. I. Samuel 15/2-3; Kr. k 17/8 vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

267

Ali Osman KURT

unutmadn, srailoullarnn dmanlarndan nnde sonunda intikam alacan bir kez daha ifade etmi olmaktadr. Saul, kral hari btn bir kavmi kltan geirmesine, bazlar hari, ki onlar da Tanrya kurban etme amacyla alkoymutur, btn hayvanlar telef etmesine ramen, yine de emri yerine getirmemi kabul edilir ve en ar ekilde, yani krallnn elinden alnmasyla cezalandrlr.27 Sauln akbeti ise Tanahta olduka trajik anlatlr. Tanaha gre, Filistlerin sraile saldrmak iin hazrlk yaptklar bir srada, Saul ok korkar. Tanrdan hibir iaret alamaz. Daha nce cincileri ve bycleri ehirden kovan kral, Samuelin ruhunu armas iin cinci bir kadndan yardm ister. Samuel, kabrinden kp Saule, iledii hatalar yznden kralln Davuta verildiini, bu savata oullaryla birlikte ldrleceini haber verir. Bu olaydan sonra Saul, Filistlerle yaplan savata oullarnn ldrlmesinden sonra, kendinin de ldrleceini anlayp, dman eliyle lmemek iin, kendi klcnn zerine atlayarak lme gider.28 Davut, kral Saul ve olu Yonatann savata ldrldkleri haberini alnca, onlar iin yas tutar ve bir mersiye syler.29 Rabban Kaynaklarda Saul Sauln fizik gzellii konusundaki birliktelie ramen, Samuel Kitabnn aksine, rabbiler, srailin ilk kralnn baarlarn da vc ifadelerle anarlar. Sauln srailin ilk kral seiliinin sebepleri arasnda, onun olaanst yakkl oluundan bahsedilir. yle ki kadnlar onunla konumaya can atar ve gzleri ona bakmakla bayram ederdi denilir.30 Yine onun tahta ktnda bir yandaki ocuk kadar masum olduundan ve daha nce hi gnah ilemediinden,31 asker cesaretinin ileri derecede olduu ve savata hi
27

28 29 30

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

268

31

I. Samuel 15/22-23, 26, 28. Samuel, bu ynyle ayn zamanda Tanahtaki tek otantik hayalet olma zelliini tamaktadr. nk o, mezarndan gzle grlecek ekilde dar km, aka konumu ve sonra tekrar dnmtr. Bkz. William Lyon Phelps, Human Nature in the Bible, Charles Scribners Sons, New Yok-London, 1922, s. 117. Bkz. I. Samuel 28/6-19; 31/1-6. Bkz. II. Samuel 1/17-27. TB, Berakot 48b; Kr. I. Samuel 9/2; 10/23. TB, Yoma 22b

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

dinlenmeden 120 mil yryebildiinden;32 alakgnlllnden ve atalarnn faziletli oluundan sz edilir.33 Sauln Tanrnn Amaleklileri toptan yok etme emrine kar gelii bile Samuel Kitabndakinden farkl olarak, yani kraln ok saydaki masum insann kannn aktlmasna gnlnn raz olmad eklinde yorumlanr. Baz rabbiler kraln, Tevratta katili bulunamayan bir kiinin kan iin en yakn yerleim yerindeki insanlar temize karmak iin gnah takdimesi (eglah arufah) art koulduuna gre,34 yasann burada ok sayda kann dklmesine izin vermeyeceini dndn ve emri uygulamadn sylerler. Baz rabbiler ise Sauln bu emrin gerekesini sorgularken Ayn gn bir hayvann ve onun yavrusunun katledilmesini yasaklayan yasann, ayn anda yal ve gencin, yetiikin ve ocuun yok edilmesine izin veremeyeceini dndn naklederler.35 Yani Saul, kadnlarn, ocuklarn ve hayvanlarn topyekn ldrlmesine kar km ve kendi kendine Ben bu kadar insan nasl ldrebilirim? nsanlar gnah ilediyse, hayvanlarn suu nedir, onlar neden ldreyim? Eer yetikinler gnah ilediyse, kklerin suu nedir, onlar hangi sebeple ldreyim? diye kendi kendine muhasebe yapmtr. Baz kaynaklarda, Ne ok doru ol, ne

32 33

34

35

http://www.jewishencyclopedia.com/view.jsp?letter=S&artid=275 (10.10.2009). Editorial Staff, Saul, In the Agadah, EJ, CD Edition; Michael J. Harris, Divine Command Ethics: Jewish and Christian Perspectives, Routledge, 2003, s. 103. Faili mehul cinayetlerde uygulanacak yntem yledir: Kimin ldrd bilinmeyen birisi bulunduunda, lye en yakn kentin ileri gelenleri ie koulmam, boyunduruk takmam bir dveyi, topra srlmemi, ekilmemi ve iinde srekli akan bir dere olan bir vadide kesecekler. Levili khinler de oraya gidecek. lye en yakn kentin ileri gelenleri, derede boynu vurulan dvenin zerinde ellerini ykayacaklar. Sonra da: 'Bu kan ellerimiz dkmedi, kimin yaptn gzlerimiz de grmedi. Ya Rab, fidyeyle kurtardn halkn srailliler'i bala. Halkn dklen susuz kanndan sorumlu tutma.' diyecekler. Bylece kan dkme gnahndan balanacaklar. Rabbin gznde doru olan yapmakla, susuz kan dkme gnahndan arnacaklar." Bkz. Tesniye 21/1-9. Bu durum, slm hukukunda kasme olarak adandrlr. Bu ynteme gre, katili bilinmeyen cinayetlerde ldrlen kiinin bulunduu ky veya mahalle halkndan elli kiinin Allah'a yemin ederek "ldrmedik ve ldreni de grmedik" diye yemin etmeleridir. Bkz. Ali Bardakolu, Kasme, slm Ansiklopedisi, DA, XXIV, stanbul, 2001, s. 528-530. Nativ, s. 161; Harris, s. 103; E.S., Saul, In the Agadah, EJ, CD Edition.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

269

Ali Osman KURT

ok bilge. Niin kendini yok edesin? 36 eklinde tanrsal bir szn, Sauln emri sorgulamas iin sylendii belirtilir.37 Tanahta baka bir katliam haberine gre, Sauln Edomlu Doeke Sen git ve khinleri ldr emri uyarnca, kadn, erkek, oluk ocuk demeden khinler kenti Novun halknn kltan geirildii, o gn seksen be khinin ldrld aktarlr.38 Ne ok kt ol, ne de ok aklsz. Niin vaktinden nce lesin? 39 tanrsal sznn, bu olay zerine kral iin sylendii iddia edilmektedir.40 Yine Agadada, Sauln, ruhundan yardm istemek iin Samuel peygamberin mezarna gidii ve onun mezardan kn anlatan blm farkl yorumlanr. Rabbi Elazarn, Samuelin mezarndan kp Saule Beni kararak niin rahatsz ettin?41 cmlesini okuyunca alad ve kraln yanndaki kadnn Yerden kmakta olan bir ilah gryorum42 ifadesinde geen olim (gmenler) kavramnn oul olduunu, dolaysyla mezardan bir deil iki kiinin ktn syledii rivayet edilir. Ona gre bunlardan birisi Samuel, dieri ise onun beraberinde getirdii Musadr. Musay arma sebebi olarak Muhtemelen kendisinin din bir hkm iin arldn, dolaysyla Musay Tevratta yazl olmayan ve cevap veremeyecei bir soruyla karlatnda, onun cevap vermesi iin yannda getirdii eklinde yorumlanmtr. 43 slm Kaynaklarnda Tlt (Saul) Kuranda anlatlan Tlt (Tanahta Saul olarak geer) 44 kssasnda ise Hz. Musadan sonraki bir dnemde srailoullarnn ileri gelen36 37

38 39 40 41 42 43 44

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

270

Vaiz 7/16. Rabbi Jacob Ibn Chabib, En Jacob/ Agada of The Babylonian Talmud, (Translated into English: Rabbi S.H. Glick), U.S.A, 1919, Volume II, s. 66-67; TB, Yoma 22b. I. Samuel 22/18-19. Vaiz 7/17. Ibn Chabib, II/67. I. Samuel 28. I. Samuel 28/13. Ibn Chabib, III/4. Kral Sauln ismi, Kuranda Tlt olarak geer. Ancak soyu ve ailesi hakknda herhangi bir bilgi verilmez. (Bkz. Bakara 2:247-249). Tefsir kaynaklarnda ise onun, Benyamin kabilesinden Kiin olu olduu kaydedilir. (Kr. I. Samuel 9/1, 21). Yine baz slm kaynaklarda Tltun ismi, onun uzun boylu oluuyla ve-

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

lerinin kendilerine gnderilmi olan bir peygamberden, 45 Allah yolunda savamak iin bir kral istedikleri ifade edilir. Balangta peygamber srailoullarnn bu taleplerini, Size sava yazlr da ya savamazsanz? diyerek kabul etmek istemez. Ancak srailoullarnn bu konudaki srar zerine peygamber, Allahn kral olarak Tltu setiini haber verir. Oradakilerin Kuranda da Tltun kral gnderildii haber verildiinde oradakilerin, Biz, hkmdarla daha layk olduumuz halde, kendisine servet ve zenginlik ynnden geni imknlar verilmemiken o bize nasl hkmdar olur? eklinde itirazlar anlatldktan sonra onlara, Allah sizin zerinize onu seti. limde ve cssede ona, sizden daha ok stnlk verdi. Allah mlkn dilediine verir< eklinde cevap verilir. Hemen devamndaki ayette ise Onun hkmdarlnn belgesi, size Tabut'un gelmesidir ki, onda Rabbinizden sekne (bir gven duygusu?) ve huzur ile Musa ve Harun ailesinden artakalanlar var; onu melekler tar. Eer inanmlarsanz, bunda phesiz sizin iin bir delil vardr. denilerek Tltun krall resmen tescil edilir.46

45

46

ya ok bilgili ve yakkl oluuyla aklanr. Ayrca onun isminin, branicede avul veya adul, Sryanicede aruk veya azuk olduu bildirilir. Bkz. Taber, Trht-Taber, (Ebul-Fazl), Khire, 1987, I, s. 475; ehabeddin Ahmed b. Abdlvehhab b. Muhammed Nveyr, Nihayet'l-ereb f fnuni'l-edeb, Vizaret's-Sekfe ve'l-rad, XIV, Khire, *t.y.+, s. 36-37; Sabir Tuayme, Benu srail f Mznil-Kuranil-Kerim, Drul-Cl, Beyrut, *t.y.], s. 226; Muhammed Ahmed Cadelmevla, Ali Muhammed Bicavi, Muhammed Eb'l-Fazl brhim, Kasas'l-Kur'n, Dr't-Tras, Kahire, 1984, s. 175. Tanahta Samuel olarak anlatlan bu peygamberin ismi, Kuranda zikredilmez. Sonraki dnem slm kaynaklarnda onun isminin, Semn, emn veya Umuil olduu kaydedilir ve onunla ilgili baz bilgiler verilir. Bu bilgiler byk oranda Yahudi geleneindeki Samuel kssasyla rtr. rnein, bir rivayete gre srailoullar, krallar Clt (Tanahta Golyat) olan Amalika kavmiyle sava kaybeder, onlara cizye vermek zorunda kalrlar. Bu savata Tevrat ve Tbt (Ahit Sand) dman eline geer. srailoullar, Allahtan kendisiyle savaa katlacaklar bir peygamber gndermesini isterler. Peygamber soyundan hamile bir kadn dnda hi kimse yoktur. Bu kadn, halknn beklentisi dorultusunda bir erkek ocuu iin dua eder ve bir erkek ocuk dnyaya getirir. Bu ocuun ismini Allah duam iitti anlamnda emn veya Umuil koyar. Bkz. Taber, I/467-471; Nveyr, XIV/37; Cadelmevla-Bicav-Eb'l-Fazl brhim, s. 177; Kr. I. Samuel 1/20, 27. Bakara 2:246-248.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

271

Ali Osman KURT

Kurandaki Tlt kssasnda yer almayan baz ayrntlar, sonraki dnem slm kaynaklarnda grmek mmkndr. Bir rivayete gre, bulu ana gelen Umuile peygamberlik grevi verilince srailoullar ondan, Allahn kendilerine dmanlaryla savaacak bir kral gndermesi ynnde bir mucize gstermesini isterler. Peygamber de, uzun bir denek getirip kral olacak kiinin boyunun bu denekten uzun olmas gerekir diye ilan eder. Ancak srailoullarndan hi kimsenin boyu bu uzunlua ulaamaz. Babasnn kaybolan eeklerini aramak zere peygamberin yanna gelen Benyamin kabilesinden Tltun boyu istenilen lye uyduunu gren Umuil onlara, Allahn Tltu kendilerine kral olarak gnderdiini bildirir. Fakat oradakiler, onun ne peygamber soyu Leviden ne de kral soyu Yahudadan olmadn syleyerek krallna kar karlar. Tlt da peygambere, kendi kabilesinin srailoullarnn en kk kabilesi olduunu, nasl kral olabileceini sorar.47 Peygamber ona, kendisi iin kralln iareti dndnde babasnn kaybolmu eeklerini bulmas ve bir de kendisine vahyin gelmesi;48 srailoullar iin onun krallnn delili ise Tbtun gndz vakti onlarn aka grecei ekilde gk ve yer arasnda melekler tarafndan indirilmesi olarak aklar. 49 Baz rivayetlerde, Tltun krallnn meru oluunun delili olarak gsterilen tbtun, yer yzne indirildii srada Hz. deme verildiinden bahsedilir. Hz. demden itibaren elden ele geen tbt, sonunda smailin olu Kayzer tarafndan Yakuba teslim edilir. Tbtun ierisinde, Musaya verilen, peygamberlerin kalplerinin ykand altn bir tas olan sekne ile tabletler, Musann asas ve ayakkablar, Harunun sark ve asas ve bir miktar kudret helvas vardr.50 Yine Tbtun, Amaleklilerin eline getikten sonra, balarna gelen bir takm felaketlerin sebebi olarak dnlerek srailoullarna geri gnderildiinden sz edilir. Bir

47 48 49

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

272

50

Kr. I. Samuel 9/3- 21. Kr. I. Samuel 10/6-11. Taber, I/467-471; Nveyr, XIV/37; Ebied and L.R. Wickham, Al-Yakubs Account of the Israelite Prophets and Kings, Journal of Near Eastern Studies, 29/2 (1970), s. 85. Taber, I/468-469.

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

rivayete gre ise, onu bizzat melekler gtrp Tltun evine brakrlar.51 Kuranda Tltun Tanahta anlatlan, Tanrnn emrine itaat etmedii iin krallnn sonlandrld ve onun lmyle ilgili hibir bilgi verilmezken, sonraki dnem slm kaynaklarda, tpk Yahudi geleneinde anlatld gibi, Tltun hayat trajik bir ekilde sona erer. Tlt, krall dneminde yaptklarndan pimanlk duyar ve tvbe etmek ister. Her gece kabristana gidip alayan kral, bir gn Umuilin kabrine gidip ondan yardm ister. Kral kabre gidip seslendiinde Umuil, topraktan ban karp Tltla konuur. Krala tvbesinin kabulnn ancak, Allah yolunda savap oullaryla birlikte ldrlmesiyle mmkn olacan syler ve tekrar kabrine dner. Tlt da, savar ve oullaryla birlikte bu savata ldrlr.52 Bir rivayete gre Tlt, bu savata lnceye kadar krk yl srailoullarna krallk yapmtr.53 Yaasn Yeni Kral: Davut ve Krall Tanahn II. Samuel kitab, Davutun krallnn bir tarihesidir. Davutun Tanahtaki hikyesi belirsizlikler, elikiler ve srprizlerle doldur.54 Buna ramen, onunla alakal anlatlanlar, dier krallardan ok daha fazladr. Davutla ilgili hikyeler serisi I. Samuel Kitabnn 16. babndan balar, I. Krallar Kitabnn 2/12. cmlesiyle sona erer. Genel kabul, Davutla ilgili tarihsel materyalin farkl kaynaklardan alnd ynndedir. Sz konusu anlatmlarda, ak bir ekilde onun idealize edilmesi ynnde bir eilim gze arpar. zellikle Tarihler Kitabnda bu ok daha barizdir.55 Sauln daha nce bahsedilen hatalar, kralln Saulden tedricen alnp baka birisine verilecei sreci balatm olur. Saul, henz kralla devam ederken, Tanr, Samueli yeni kral adayn

51 52 53 54

55

Nveyr, XIV/42-43. Nveyr, XIV/53. Taber, I/475. Paul Borgman, David, Saul and God/Rediscovering an Ancient History, Oxford University Press, New York, 2008, s. 4-5. Bustanay Oded, David, EJ, CD Edition.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

273

Ali Osman KURT

meshetmek iin Beytleheme gnderir.56 Peygamberin kutsad bu yeni kral, Yahuda'nn Beytlehem Kenti'nden Efratl Yiay adnda bir adamn sekiz olundan en kdr. 57 Kzl sal, yakkl, gzleri prl prl bir delikanl olan bu kii Davuttur. 58 Tpk Saul gibi, o da babasnn srlerini otlatan bir obandr ve sonunda srailoullarnn yeni kral olacaktr. Yehova, krall Saulden alp Davuta verince, Tanrnn ruhu da Davuta iner. Dolaysyla Saulden Tanrnn ruhu ayrld iin, kt ruhlar ona sknt vermeye balar. 59 te Saul ile Davutun yollar bu noktada kesiecektir. ok iyi lir alan Davut, kraln daveti zerine saraya arlr. Bylece Davutun krall iin ilk adm atlm olur. Davutu saraya gnderilmesini salayan yine Yehovadr. Samuel Kitabnda, Davutun Kral Saulle tanmasyla ilgili iki rivayet vardr.60 Birinci rivayete gre, Davut, Sauln son yllarnda yaad ruhsal bunalm atlatmak iin, saraya lir almak iin getirilmesiyle balar. kinci rivayete gre ise o sava tecrbesi olmayan bir obandr. Filistlerle yaplan bir sava esnasnda Saulle tanr. Davutun, yenilmez dedikleri Golyatla savata galip gelip onu ldrmesi, onu bir kahraman ve halkn gzdesi yapar. Davut-Golyat Mcadelesi
Bugn srail ordusuna meydan okuyorum! Benimle dvecek birini karn karma!61

srailin ilk kral, cesur ve korkusuz kral Saul, Golyatn bu szlerle meydan okumas korkutmu olabilir mi? Daha nce defalarca savaa katlm ve zaferler kazanm kral bugn neden korkmutur? Yukardaki bu szlerin, leceini bildii halde dmann zerine cesurca giden bir kral gerekte korkuttu mu bilinmez ama bir

56 57 58 59 60

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

274

61

I. Samuel 16/1 vd. I. Samuel 17/12-14. I. Samuel 16/12. I. Samuel 16/13-15. I. Samuel 16-18. I. Samuel 17/10.

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

kahraman yaratt muhakkaktr. Bu kahraman daha sonra isminden ska sz edilecek olan, Davuttan bakas deildir. Kral, srailoullarna meydan okuyan Filistli Golyat ldrene byk bir armaann yan sra kzn da verecei; Babasnn ailesini de srail'e vergi demekten muaf tutaca haberini alan Davut, Golyatla savamak ister. Kraln kar kna, Bir aslan ya da ay gelip srden bir kuzu karnca, peinden gidip ona saldrr, kuzuyu azndan kurtarrm. Eer aslan ya da ay zerime gelirse, boazndan tuttuum gibi vurur ldrrm. Kulun aslan da, ay da ldrmtr. Bu snnetsiz Filistli de onlar gibi olacak. diyerek kral ikna eder. Att sapan ta Golyat yere devirir. Davut, yerde yatan Golyatn boazn keser. Bylece srailoullar arasnda byk bir ne kavuur. 62 Bu olaydan sonra Davut, halkn nazarnda Saulden daha ok sevilmeye balanr. Hatta Sauln en byk olu Yonatan ile Davut arasnda ok yakn bir arkadalk geliir. Saul ve askerleri karlamaya kan kadnlarn terennm ettikleri Saul vurdu binlerini, Davut da on binlerini. szleriyle Davuta kar gsterilen bu ar tevecch, Saul ok kzdrr ve kskanlna sebep olur. Onun bu kskanl, Davutu ldrme giriimine gtrecek bir dmanla dnr. Bu yzden Saul, onu birok kez ldrmek isterse de baarl olamaz.63 Kendi kzyla Davutu evlendirme sz bile onu tuzaa drp ldrtmek amacyladr. nk kzyla evlenebilmesi iin art kotuu ey: Balk paras olarak yz Filistnin ldrlmesidir. Bu ekilde Davutun Filistlerin eline dp ldrleceini ummutur. Fakat durum kraln umduu gibi gitmez, Davut ve adamlar iki yz Filistyi ldrr. Sonunda kral kzn onunla evlendirmek zorunda kalr.64 Bir baka seferinde yine kraln kendisini ldrecei haberini alan Davut, saraydan ve ehirden kaar. Gittii yerde Sknts,

62 63 64

Bkz. I. Samuel 17/25-51. Bkz. I. Samuel 18/7; 18/5-29; 19:1, 47, 910. Bkz. I. Samuel 18/25-27.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

275

Ali Osman KURT

borcu, honutsuzluu olan herkes Davut'un evresinde toplanmaya balar. Davut, her geen gn saylar artan bu insanlara liderlik yapmaya balar. Bundan sonra Saul, Davutun peine der ve gittii yerlerde irtibatta olduu kiileri katletmeye balar. Bunlar arasnda khin Ahimelek ve tm ailesiyle birlikte Erkek, kadn, oluk ocuk demeden khinler kenti Nov'un halkn kltan geirirler. Srlar, eekleri, koyunlar da ldrrler.65 Sonraki yllarda Davut, birka kez frsat yakalamasna karn kral Saul ldrmez.66 O, savalar yapp zaferler kazanr. hreti gn be gn artarak devam eder. Saul ile Samuel peygamber arasndaki anlamazlk, Davutun hretini daha da artrr. nk peygamber, kral Agak olayndan sonra bir daha Saul grmeye hi gitmemitir.67 Sauln olu -Boatn ldrlmesinden sonra btn kabileler kendisine gelip kralln kabul ederler. Davut, krk yllk krall sresince srailin dmanlaryla savar ve byk baarlar kazanr.68 slm Kaynaklarnda Davut-Clt (Golyat) Mcadelesi slm kaynaklarnda Davutun Cltu (Golyat) 69 yenmesi ve Kral oluu u ekilde anlatlr: Tlt, kral olduktan sonra, Clt komutasndaki orduyla savamak zere yola ktnda askerlerine, Allahn bir rmakla kendilerini imtihan edeceini haber verir. Askerlerden ok az hari rmaktan doyasya su ier ve imtihan kaybederler. Bunun neticesinde, rman suyundan ienler rma geemez, Clt ve askerlerine kar koyma ve savama gcn kaybederler. Dierleri ise rma geip Cltun ordusuyla savarlar. Bu savata Davut, Cltu ldrr ve kendisine krallk ve hikmet verilir.70

65 66 67 68 69

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

276

70

I. Samuel 22/2, 11-29. I. Samuel 24 ve 26. I. Samuel 15/35. Bkz. II. Samuel 5/1-4; I. Krallar 2/11. Clt (Golyat) hakknda daha detayl bilgi iin bkz. Abdurrahman Kk, Clt, slm Ansiklopedisi, DA, stanbul, 1993, VII, 38. Bakara 2: 249-251.

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

Sonraki dnem kaynaklarda, Amaleklilerle savamak zere kanlarn saysnn yetmi veya seksen bin kadar olduklar, suyundan iilmesinin yasak edildii rman rdn Nehri olduu ifade edilmektedir. Bu sudan imeyenlerin says konusunda farkl rakamlar verilmektedir. Baz kaynaklarda drt bin, bazlarnda ise Hz. Muhammedin Bedir ehli iin syledii bir hadisten hareketle 313 (310 veya 319) rakamlar yer almaktadr. 71 Clt sava ncesi Tlta haber gnderip kendisiyle mbareze yapacak birisini ister. Eer kendisi ldrlrse lkesini kendilerine vereceini, kendisi ldrrse lkelerini alacan syler. Bu teklif karsnda Tlt askerlerini arr ve Cltu ldrene kzn ve lkenin yarsn (te birini) vereceini vaat eder. 72 Davut, Cltu ldrdkten sonra Tlt ondan mehir istemi, ancak daha sonra halkn tepkisinden ekinerek dman askerlerinden 200 kiinin (300 kii veya 200 dev) ban getirmesini art komutur. Neticede Davut, denilenleri yaparak Tltun kzyla evlenir. Halkn Davuta kar gsterdikleri sevgiyi kskanan kral, onu ldrmek istemise de, einin haber vermesi zerine lmden kurtulmutur.73 Kraln onu ikinci ldrme giriimi ise maaradaki rmcek a sayesinde baarsz olmutur.74 Tanahta anlatlan, Sauln Tanrnn emrine itaat etmedii iin krallnn sonlandrld ve yerine Davutun kral olarak seildii eklindeki bir bilgi, Kuranda yer almaz. slm gelenekte, krk yl krallk yapt sylenen Tltun lmnden sonra, Davut, hem kral hem de peygamber olur. Allah ona krallk ve hikmet verdi ayeti,75 Davuta hem Umuilin peygamberlii, hem de Tltun krallnn verildii eklinde yorumlanmaktadr.76

71 72 73 74 75 76

Taber, I/469; Nveyr, XIV/44-45. Kr. I. Samuel 17/8-9, 25. Kr. I. Samuel 18/25-27, 19-20. Taber, I/473; Nveyr, XIV/46-51. Bakara 2:251. Taber, I/468-475; Nveyr, XIV/42-53; Tabataba, II, 622-645).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

277

Ali Osman KURT

Davutun Sevaplar ve Gnahlar Davut, yakkl, akll konuan, iyi lir alan baarl bir mzisyen, usta bir air; muhteem bir siyaseti, gl bir sava, komutan ve ynetici olduu kadar, 77 baz konularda zayflklar vardr. Mesela kendi ailesini doru drst ynetmekte ve saray ilerini entrikalardan bamsz bir ekilde idare etmekte baarszdr.78 Kral Davutun siyas ve asker baarlarn glgeleyen en nemli olay, hi phesiz Bat-eva ile olan gayr-i meru ilikisidir. Bu iliki neticesinde kadnn gebe kaldn renen kral, kocas Uriyay, vurulup lmesi iin, savan en iddetli olduu cepheye gnderir. Davut, Uriyann lmnden sonra kadn saraya getirtip evlenir. Bat-eva bir olan dourur.79 Davutun iledii bu gnah, Tanrnn houna gitmez ve Natan peygamberi krala gnderir. Natan, krala birok koyunu ve sr olan zenginle, yalnzca bir kuzusu olan yoksulun hikyesini anlatarak, Davuta yaptnn cezay gerektiren bir gnah olduunu hatrlatarak, doacak ocuun mutlaka leceini ve hanmlarnn gndz vakti kendi gz nnde ve herkesin nnde bakalaryla yatacan haber verir.80 Davut, kendi verdii hkm gereince, Bat-eva iin drt kat cezalandrlacaktr.81 Baz kaynaklarda ilerleyen zamanlarda meydana gelen baz olaylar, bu gnah sebebiyle Davuta verilen cezalar olarak yorumlanmtr: (1) Bet-evann ilk ocuunun lm,82 (2) Olu Amnonun lm,83 (3) Tamarn kt kaderi84 ve (4) Avalomun kt kaderi.85 Baz rabbiler, bu cezalarn hi birinin Davutun bedeninde cereyan etmediini belirtirler. Ancak bir rivayete gre Davut, alt ay czama yakalanr. Bu sre ierisinde

77 78 79 80 81 82 83 84

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

278

85

I. Samuel 16/18. Oded, David, EJ, CD Edition. II. Samuel 11/1-27. II. Samuel 12. II. Samuel 12/6. II. Samuel 12/14-19. II. Samuel 13/6-29. II. Samuel 13/6-22. II. Samuel 18/13-18.

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

Sanhedrin yeleri ondan uzaklar, ekina da ondan ayrlr. Bana dnsn senden korkanlar, tlerini bilenler86 ve Kurtar beni kan dkme suundan<87 cmlelerinden birincisinin Sanhedrine, ikincisinin de ekinaya iaret ettii sylenmektedir. 88 Davutun son yllar savalar ve i isyanlarla geer. Son zamanlarnda olu Sleyman henz hayattayken kral eder. Ksa sre sonra da hayata gzlerini yumar.89 Davut, otuz yanda kral olmu ve krk yl krallk yapmtr.90 Rabban Kaynaklarda Davut Rabban literatrde Davutla ilgili verilen bilgilerden bazlar onu yceltmeye/lkletirmeye, bazlar gnahlarndan dolay temize karmaya ve bazlar da eletirmeye alr. 91 Davutun srailin sekin bir ailesine mensup olduu ve Tanr tarafndan seildii ifade edilir. Atalar iin, onlar soylularn soylusu ve srailin en gzde kabilesinin byk adamlaryd denir. Tanahta aka sylenmese de onun, Musann kz kardei Miryamn neslinden olduu ileri srlr.92 Davutun dier srail krallarnn aksine, krallnda esiz bir durumdadr. Davut hanedanlnn asla sona ermeyeceine inanlr. Hatta Midrata Tanrnn kyamete kadar Davutun kral olmasn ok istedii ve Her kim Davut hanedanlnn hkmranlna kar karsa, ylann sokmasn hak etmitir denilir. 93 Baz rabbiler, Davutun gnahsz olduunu savunur ve Her kim Davut gnah ilemitir derse, hata eder derler.94 Ayn ekilde, Davutun Tanahtaki tvbesinin, kendisi iin deil, baka insanlar

86 87 88 89 90 91 92

93 94

Mezmurlar 119/79. Mezmurlar 51/14. Ibn Chabib, II/67; Nativ, s. 163-164. II. Samuel 1-2. II. Samuel 5/1-4; I. Krallar 2/11. Nativ, s. 160. http://www.jewishencyclopedia.com/view.jsp?artid=82&letter=D&search=david (11.10.2009). Israel Moses Ta-Shma, David, EJ, CD Edition. TB, abat 56a.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

279

Ali Osman KURT

iin olduunu sylerler. Farkl bir yaklama gre ise Davut yaptklarndan piman olur ve balanr.95 Baz kaynaklarda, Davutun Bat-evayla olan gnah da yine hafifletilmeye ve Davut temize karlmaya allr. ddiaya gre askerler, hanmlarn agunahtan (boanma kd olmadan veya kocasnn ldne ilikin hibir delilin olmadnda kadnn yeniden evlenememe durumu)96 korumak istemilerdir. Uriya, tpk Davutun ordusundaki dier askerlerin yapt gibi, savaa gitmeden nce eine bir boanma kd verir. Bu yzden Bat-eva, Davutla nikahsz birlikte olduunda resm olarak duldur. stelik Uriya bir asidir ve lm hak etmitir.97 Bunlarn dnda rabban kaynaklarda Davutun faziletiyle ilgili sylenen eylerden bazs ise yledir: (1) demin 1000 yl yaayacakken, hayatnn yetmi yln Davuta verdii, bu yzden 930 yl yaad iddia edilmitir. (2) Kavmimi, sraili sen gdeceksin98 cmlesinde dendii gibi Davut, srailin obandr. Davutun oban ise bizzat Tanrdr.99 (3) Mika 5/5de ifade edilen srailin yedi obandan merkezde Davut, sanda dem, it ve Metuelah,100 solunda brahim, Yakup ve Musa vardr. (4) sraili ayakta tutan iki gzel lider: Musa ve Davuttur. (5) En ok vlmeye layk kral Davut; en ok vlmeye ayk peygamber de Musadr. Musa, srailoullarn Msrdan kurtarm; Davut da sraili tehdit eden krallklarn boyunduruundan kurtarmtr. Musa, denizi blm; Davut ise srail iin nehirleri blmtr. Her ikisi de mezbah yapm ve kurban sunmutur. (6) Davut, bir gnde drt aslan ve canavar ldrmtr. (7) Bakr bir yay alp bkmtr. Bakr bir yay bkmek, onun kolunu bkmekten daha kolaydr. (8) Bir ok atard, ayn anda 800 kiiyi ldrrd. (9) Sesi

95 96

97

98 99

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

280

100

Nativ, s. 160, 166. Philip Birnbaum, Encyclopedia of Jewish Concepts, Hebrew Publishing Company, New York, 1991, s. 457-458. TB, abat 56a. Ayrca yorumlar iin bkz. http://adderabbi.blogspot.com/2005/06/ reading-of-shabbat-56a-davids-sin-or.html (11.10.2009). II. Samuel 5/2. http://www.judaicaplus.com/tzadikim/kingdavid.htm (11.10.2009). Tekvin 5/21-27.

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

ok hotu. (10) Davutu ryasnda gren dindarl elde edeceini umabilir.101 Davut, Tanr iin bir mabet yapmak ister, ancak Tanr Adma bir tapnak kurmayacaksn. nk sen sava birisin, kan dktn diyerek,102 bunu kendi soyundan gelecek birisinin yapacan bildirir. Davut iin belki de en gzel mjde Tanrnn Soyun ve kralln sonsuza dek nmde duracak; tahtn sonsuza dek srecektir. szleri olmutur.103 slam Kaynaklarda Davut Kuranda Davutla ilgili verilen bilgiler iinde soyu ve hayatyla ilgili bilgi verilmez. Cltu ldrmesinden sonra Allahn, ona hkmdarlk ve hikmet verdii, diledii ilimlerden de rettii belirtilir. Ayette geen hikmeti, peygamberlik olan yorumlayan mfessirler, Hz. Davutun ahsnda krallk ve peygamberliin birletiini sylerler.104 Hz. Davutla ilgili Kuranda zikredilen ayetlerin ierii yledir: (1) Zebur verilmi;105 (2) Yeyznde halife klnm, saltanat glendirilip adaletle hkmetmesi emredilmi;106 (3) Srekli ibadet etmi, gnah ilemekten saknm;107; Dalar ve kular onun emrine verilmi, sabah-akam onunla Allah tesbih etmiler108 ve (4) Demiri ileyip zrh yapmtr.109 Kurann verdii bilgiler dnda, sonraki dnem slm kaynaklarda yer alan bilgilerin ou, srailiyt trnden olup Tanahtaki bilgilerle byk oranda benzerlik gsterdii iin, burada onlar tekrar etmeyeceiz.110

101 102 103 104

105 106 107 108 109 110

http://www.judaicaplus.com/tzadikim/kingdavid.htm (11.10.2009) I. Tarihler 28/3. II. Samuel 7/7/12-13, 16; I. Tarihler 17/11-13. Fahreddin er-Rzi, et-Tefsrl-Kebr, Drul-Kutubul-Ilmiyye, V-VI, Beyrut, 1990, s. 159-160. Nisa 4/163; sra 17/55. Sd 38/20, 26. Sd 38/17. Enbiy 21:79; Sebe 34:10. Enbiy 21:80; Sebe 34:10-11. Bu konuda daha detayl bilgi iin bkz. mer Faruk Harman, Dvd, slm Ansiklopedisi, DA, stanbul, 1994, s. 21-24.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

281

Ali Osman KURT

Saul-Davut Karlatrmas Buraya kadar, srailoullar tarihinde baarlar ve gnahlaryla bir dneme damgasn vuran iki nemli ahsiyetin Yahudi din geleneinde, ksmen de slm geleneinde, nasl anlaldn ve yorumlandn aklamaya altk. srailin ilk kral, hem en uzun boylu adam hem de on iki srail kabilesinin en kk ve en zayf olan Benyamin kabilesine, bu kabilenin de en kk airetine mensuptur. 111 Sauln kiisel tarihi, Tanahtaki en trajik hikyelerden birisidir. nk Saul ilk olarak sahneye ktnda onu efkatli, mtevaz, grkemli bir grn olan bir gen, iinden memnun, ok salkl ve gl birisi olarak gryoruz. Kral olduunda ciddi bir deiim yaam, huzuru ve heybeti kaybolmu, zihin dinginlii kronik kuruntu ve vesveselerle dmtr.112 Baz aratrmaclar ilk kraln Benyamin kabilesinden seilmesinin tesadf olmad grndedirler. Bunun iki sebebi vardr. Birincisi, Hkimler kitabnn sonunda ok ak bir ekilde Benyaminin en zayf kabile olduu grlr. Ayn ekilde yaanan Levili olaynda da bu kabilenin dierlerince dlanml sz konusudur. Bu dmanln nlenmesi istenmi olabilir. Bir baka husus, Benyamin en zayf kabile olduu iin kral, kendisine sadk en az sayda askere sahip olacak, bylece yeni kral dier kabileleri tehdit etmeyecektir. Bunun aksine Davut, Yahudann en gl kabilesine mensuptur. O, daha baarl bir kral olmay deneyecektir. Davutu, Yahudann kendi kabilesinden gl bir destei vardr. Saul, balangta byle gl bir destee sahip deildir.113 lk kraln Benyamin kabilesinden seilmesinin ikinci sebebi, Tekvinde yer alan bir konuyla ilikilendirilir. lk ata olan brahimin ilk erkek ocuu, cariyesi Hacerden olmu ve hemen sonrasnda kars Sara shak dnyaya getirmitir. brahimin halefi olarak shakn seimi, liderliin en byk ocuuna gemesi kura-

111 112

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

282

113

I. Samuel 9/21. Phelps, s. 111. Mordecai Richler, National Review, 8/1/1994, Cilt: 46, Say: 14, s. 3.

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

lna gre yaplmaz. Kk olan ocuun byk olann nne gemesi, shakn iki olundan byk olan Esavn yerine Yakupun gemesinde de yaanr. Yakupun on iki ocuunun en genci Benyamindir. Bu yzden onun soyundan gelen birisi ilk kral olmutur. lk kraln Benyamin kabilesinden seilmesi, atalar dneminde yaanan iki olaya balanmsa da, Yahudadan Davutun k, bu teoriyi yalanlayacaktr.114 Her ikisi de bizzat Tanr tarafndan kral olarak seilmesine karn, Tanahta anlatlan hikyelerde, gzle grlr derecede birisi dierine tercih edilmi, olaylar Davutun lehinde kompoze edilmitir. Bu gr dile getiren aratrmaclar, I. Tarihlerde115 Sauln lmnden hemen sonra Davutun btn srailin kral olduu eklinde yanl bir varsaymda bulunulduunu iddia etmektedir. Bunun sebebinin de II. Samuel kitabnn baz redaktrlerinin yanl grlerinden kaynaklandn belirtmektedirler. Zira genel kabul, Davutun tm srailin kral oluu, ancak Sauln olu -Boetin116 lmnden sonradr. Tarihlerdeki bu hatann Samuelin kitaplaryla dzeltilmesi gerektii de ifade edilmektedir. Sonraki dnem gelenekte Davutun nasl idealize edildiini ve baarlarnn abartldn renebiliriz. Ayrca btn srailin ilk kralnn, kuzey ve gneyi ilk birletiren kiinin, popler gelenekte gzde ahsiyet olmas gerekir.117 Ayn ekilde metinsel karkln Sauln iki ylnn deersiz grld ve geitirildii, tahta geiinden ksa sre sonra da Tanr tarafndan reddedildii anlatlr.118 Ayrca khinler veya peygamber taraftarlar da Saule kar gsterilir. Sauln hayat hikyesinin byk bir blm ya Samuel ya da Davutla ilgilidir. O bir taraftan Musa ve lyayla (Elijah) ayn dzeyde olan khin ve peygamberin, dier yandan da bir gn kendi yerine kral olacak bir gencin glgesinde kalmtr. Saul, Tanrya samimi olarak ibadet

114 115 116 117 118

Richler, s. 3. I. Tarihler 11. II. Samuel 4. Cook, s. 3 I. Samuel 13/1-14.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

283

Ali Osman KURT

eden bir yrei vardr ve Onun iin kendinin ilk altarn (mezbah) ina etmitir. O lmnde bile cesur ve korkusuz bir yaps vardr. Gzn krpmadan lme gidebilmitir. Gerek u ki, Saul ve krallyla ilikili eski gerek zgn hikyeler,119 zlecek bir ekilde ok azdr.120 Rabban kaynaklarda Saul ile Davutun karlatrlmasnn ok nadir olduu belirtilmektedir. rnein Rabbi Huna, kral Saul ile kral Davut arasnda iledikleri gnahlarn bir mukayesesini yapar ve u sonuca varr: Saul bir gnah iledii iin krallktan edildi; Davut ise iki gnah iledii halde grevinde kald. ki kraln kaderinin farkl oluu, Tanrnn Davutun lehinde olmasna balanr. Hlbuki Nov khinlerini topluca ldrlmesinden bile Saul sorumlu tutulmaz ve ona bu yzden bir gnah atfedilmez. Sauln tek gnah Amalek kral Agak ldrmemesidir. Tanr bunun yznden Saul kral yaptna piman olmutur. Hlbuki Davut iki gnah ilemitir. Davutun iledii gnahlar, Uriya olay ve nfus saymdr.121 Fakat bunlardan baka nc bir gnah daha vardr ki, o da Bat-evayla olan ilikisidir.122 Davutun srailde saym yapt iin de cezalandrd belirtilir. Talmudda srailin saylmasna kar k, srailoullar'nn says denizin kumu gibi saylamaz< 123 cmlesindeki saylamaz ifadesi yasaklama olarak yorumlanmasndan kaynaklanr. 124 Davutun bu hatasnn cezas, srailin zerine veba gnderilmesi ve yetmi bin kiinin lmesidir.125 Agadada Mika 5/5de geen yedi oban ve sekiz nder ifadesinin yorumunda, yedi obann; merkezde Davut, sanda dem,
119 120 121 122 123 124

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

284

125

I. Samuel 14/35, 47 vd. Cook, s. 19. II. Samuel 11; 24. Nativ, s. 160. Hoea 1/10. Bazlar Sauln de saym yapmasna ramen (I. Samuel 15/4) cezalandrlmamas yorumlarken; Sauln saymnn dolayl olduu, nk bir sava ncesinde ordusundaki askerleri sayd sylenir. Hlbuki Davut, dorudan nfus saym yapm ve btn yetikin erkekleri saymtr. Bu durum kesin olarak yasaktr. Bkz. Nativ, s. 160. II. Samuel 24/15.

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

it ve Metuelah, solunda brahim, Yakup ve Musann olduu, sekiz nderin ise Yesse (Davutun babas), Saul, Samuel, Amos, Tsefanya, Hizkiya, lya ve Mesih olduu kaydedilmekte, 126 Davuta peygamberler iinde merkezde yer verilirken, Saul ona gre ikinci planda kalmaktadr. Saul kendi evinde bir aziz hayat yaam, hatta khinsel temizlik kurallarn bile gzetmitir. Tanr, Sauln dyle ilgili bir ark kaleme ald iin Davutu azarlamtr. Kendisini scak tutacak baka hibir giysisi olmad halde, Davut, Sauln mantosunun kesini kestii iin cezalandrlmtr. Davutun krall dneminde lkede byk bir ktlk olduunda, Tanr ona, Saulden geriye kalan eylerin, eref iin onun yanna gmlmedii iin bu cezann verildiini sylemitir. O anda Saul Tanrnn setii diye aran tanrsal bir ses yanklanmtr. Onun krall kaybetmesinin asl nedeni, kendisini kmseyen, deersiz insanlara/arkadalarna kar hi bir intikam duygusu tamayan yanl bir uysalla sahip olmasyd.127 Saul, Filistlerle yaplan bir savata lr ve uzun mrl bir hanedanlk oluturamaz. Ardndan kral olan Davut ise Yahuda kabilesindendir ve salam bir krallk tesis eder. Agadada Davut ile Sleymann krallklarnn devaml oluu, onlarn boynuzdaki ya ile meshedilmelerine,128 Saul ve Yehunun129 krallklarnn uzun sreli olmayn ise iedeki yala meshedilmelerine 130 balamaktadr.131 ki kraln farkl bir adan deerlendirenlerde unlar sylemektedirler: Krallarn en yaygn huylarndan/kusurlarndan ikisi olan ehvet dkn ve intikamc olma durumu Saulde bulunmaz.132 Saul, bu ynyle Davuttan daha deerlidir. nk Da-

126 127 128 129 130 131 132

Ibn Chabib, II/29. E.S., Saul, In the Agadah, EJ, CD Edition. I. Samuel 16/1; I. Krallar 1/39.. II. Krallar 9-10. I. Samuel 10/1. Ibn Chabib, II/249. Phelps, s. 120.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

285

Ali Osman KURT

vutun ok sayda hanm ve cariyesi varken, Sauln sadece bir hanm vardr.133 Davut, bir savata lm korkusuyla geride kalrken, Saul, son savanda da ordusunu ynetmitir. Sauln, babalarnn yolunca giden ve savalarda kahramanca len olu vardr. Davutun olu babalar hayattayken, drd ise Davutun lmnden ksa sre sonra lr. Davutun olu, babalarnn yolundan giderek insan hayatn nemsememenin, g ve kadn iin arzularn kontrol edememenin cezasn ekmitir.134 Mesela Amnon, vey kz kardei Tamara tecavz etmi; Avalom, Amnonu ldrm; Avalom, babasna kar isyan etmi, babasnn cariyesiyle ilikiye girmi ve sonra ldrlm; Adoniya, Sleymana verilen taht ele geirmeye alm, Davutun lmnn ardndan da son zamanlarnda Davutun yannda olan dostu Aviag e olarak istemi, Sleyman da bu istei yznden onu ldrmtr. 135 Gelenee gre Mesih, Davutun soyundan gelecektir. nde en kk oymak Benyamin, Kalabalk halinde Yahuda nderleri136 ifadesinin Mesihin Davt soyundan geleceinin iareti olarak yorumlanmaktadr.137 Sonu Buraya kadar sylenenlerden kan sonu udur: Bir tarafta Yahuda soyundan, srailoullarnn altn ann mimar Davut, dier tarafta Benyamin soyundan, srailin ilk kral Saul. Aslna baklrsa her iki kraln mensup olduu kabileler, sonradan kuzey ve gney diye ikiye ayrlacak olan krallkta, gneydeki Yahuda kralln oluturacaktr. Ancak krallk, Saul hari bir daha Benyamin kabilesinin eline hi gemeyecektir. Gerek Tanahta ve gerekse yorumlarda ok ak bir ekilde, Saul karsnda Davuta ve tabii olarak Yahuda kabilesine kar bir
133 134 135

136 137

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

286

E. S., Saul, In the Agadah, EJ, CD Edition. Nativ, s. 165-166. Srasyla bkz. II. Samuel 13/1-22; 13/22-33; II. Samuel 15, 18; I. Krallar 1/5-10; 2/13-25. Mezmurlar 68/27. The Zohar, Translation and Commentary: Daniel C Matt, Stanford University Press, California, 2006, s. 73.

ki Kral - ki Hikye: Kral Saul ve Kral Davut

ynelmenin ve tercihin olduu grlr. Tanahn dier baz kitaplarnda izlenebilen Yahudaclk etkisi, sz konusu bu kitaplara da sinmi gzkmektedir. Aksi takdirde Sauln, Davutun yaptklar karsnda olduka nemsiz kalabilecek bir hatas yznden, apar topar gzden karln ve kralln elinden alnmasn anlamamz kolay olmayacaktr. Beklenen Mesihin onun soyundan gelecei inancn da hesaba kattmzda, Davutun olduka masum olmas gerektii daha iyi anlalacaktr. Btn hatalarna ve gnahlarna ramen Davut, lmnden bin yl sonra bile halk arasnda sevilmekte ve her gn Yahudiler Davutun krallnn yeniden kurulmas iin dua etmektedirler. Saul ise ancak trajik sonuyla ve Davutun, lmnn ardndan syledii mersiyesiyle hatrlanmaya devam edecektir.

Two Kings Two Stories: King Saul and King David -A Reading in the Light of History and MythologyCitation/: Kurt, Ali Osman (2009). Two Kings Two Stories: King Saul and King David -A Reading in the Light of History and Mythology-, Milel ve Nihal, 6 (1), 261-287. Abstract: In the history of Israeli, one of the most considerable examples in which history and mythology merged into a single body is, in no doubt, the story of the Kings Saul and David. God manifestly intervenes in the selection of both king who are successor and predecessor to each other as a king. It is likely to be the main point common to the both stories, i.e. the fact that God predetermined who will be the king. Saul, the first king of Israelis, was elected as a king by the designation of God himself due to the demand for a king from the nation. Though Saul had great achievements in wars and united the Northern and the Southern into one, he lost his authority of kingdom in consequence of a sin he had committed. Subsequently, the power was turned over to David by God. David, like his predecessor, had great achievements. Nevertheless, he was not deprived of his authority despite of three sins he had committed, and what was more, his descendants had the power till the end of the Kingdom era. The most distinctive point in the stories is that Saul was ignored and his achievements were regarded as insignificant by the tradition in a later period; whereas David was idealized and his deeds were exaggerated. Key Words: Tribes of Judah and Benjamin, Samuel, Saul, Goliath, David, King.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

287

William-Adolphe Bouguereau (1825-1905)nun Homer and his Guide (1874) isimli Homerosun tanralarn kutsal da olarak kabul edilen Kaz (Ida) danda dolarken etrafn kpeklerin sard an tasvir eden tablosu.

Kitap Tantm ve Tenkitler

Bu Corafyann Paganistleri

Anadoluda Paganizm, Antik Dnemde Harran ve Urfa Prof. Dr. inasi Gndz
Ankara Okulu Yaynlar, Ankara, 2005, 144 s.

Kuzey Mezopotamya denilince, Trkiyede yaayan insanlarn pek ounun aklna Harran ovas ve GAP gelecektir. Trkiyenin en byk enerji ve tarmsal yatrm olan GAPn blge ve lke iin nemli olduu ve blgenin ehresini deitirecei/deitirmekte olduu bir vakadr. Yllardr suya hasret topraklar suyla birlikte ayn zamanda kavurucu scaa direnmeye alan yemyeil meyve aalaryla da tanmaya balamtr. Kimbilir belki 5-10 yl sonra ovann byk bir blm meyve fidanlaryla kaplanr. Tarih boyunca iki nehir arasnda kalan bu blge yerleime elverililii ve geni tarm alanlaryla insanlar iin bir cazibe merkezi olmulardr. Ancak blgenin tek zellii bu tarmsal yaps deildir. Blgeyi asl nemli klan iinde bulunan ve kendi tarihlerinde birer kltrel merkez olma zellii tayan tarihi ehirleridir. Bu nemli ehirlerden ikisi

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

bugn de hala blgenin en nemli ehirlerinden birisi olan Urfa ile imdilerde kk bir kasaba grntsndeki Harrandr. Urfaya nazaran ok daha eski bir yerleim yeri olan Harrann tarihte ilk olarak kimler tarafndan kurulduu tam olarak bilinememekle birlikte M nc bin yln ilk yllarndan itibaren Mezopotamyann gneyinde yer alan Smerlilerin Ur ehriyle birlikte Ay kltnn merkezi konumunda olduu bilinmektedir. Nitekim Sin, Nikkal ve Nuskula ev sahiplii yapan Ehulhul (e-hulhul)un kuruluu M nc bin yln ortalarna (M 2400-2300) dayanmaktadr.1 Edessa, Orhay ya da bugnk adyla Urfa ehri M drdnc yzylda Seleukos hanedan tarafndan bir garnizon kenti olarak kurulan bir yerleim yeridir. Kurulduu tarihten itibaren Harrann gerek paganist kltne ve gerekse siyasal konumuna ciddi anlamda rakip olan Urfa, MS nc yzylda Kral VIII. Abgarn (l. MS 212) Hristiyan olmas sonucunda MS III. yzyl balarnda Urfa ilk Hristiyan site devleti olmu ve kutsal ehir olarak anlmaya balanmtr. Bu dnm Harrann siyasal anlamda Urfann gerisinde kalmasna neden olmusa da Harran nceden olduu gibi asl stnln dinsel ve kltrel anlamda korumaya alm ve paganist kltnn yan sra felsefe okuluyla da bir merkez olma zelliini zellikle 6. yzyldaki slami dneme kadar srdrmtr. Harran, ok erken dnemlerde Hz. mer dneminde slam topraklarna katlm olmakla birlikte paganist yapsn Moollar tarafndan ykld 13. yzyla kadar devam ettirmitir. Rakibi Hristiyan Urfaya nispetle Mslmanlarla scak ilikiye giren Harranllar slam devletlerinde iyi muameleyle karlarlar. Sahip olduklar kltrel zenginlik Mslmanlarn dikkatini eker ve Mslmanlar Harrann felsefi birikiminden istifade ederler. Harran, slam dnyasna yapt etki kadar ayn zamanda Mslmanlardan da ciddi anlamda etkilenir ve Ortaada Harran
1

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

290

Jamie Robert Novotny, Ehulhul, Egipar, Emelamana, and Sns Akitu-House: A Study of Assyrian Building Activities at Harran, (A thesis for the degree of Doctor of Philosophy), Middle Eastern Civilizations University of Toronto, Toronto Canada, 2003, ss.2-5.

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

paganizminde monoteist eilimler grlr. Kukusuz monoteist eilimlerin tek etkeni Mslmanlar olduunu sylemek zor ancak slamn etkisi de yadsnamaz. Harran ve Harrann dinsel gelenei zerine her ne kadar klasik slami kaynaklarda atflar bulunsa da gnmzde yaplan almalarn byk bir ounluu, Kanadaya varana kadar baz bat lkelerinde yaplmtr. ehristani, Mesudi, bn Nedim gibi slam alimlerinin onca ilgisine karn sonraki dnemlerde Harran adeta Urfa karsnda kaybettii kltrel ve siyasal stnlyle birlikte ilgisizlie terk edilmitir. Harran kltnn nemli mekanlarndan olan Somatar harabeleri bu ilgisizlik sonucunda unutulmu ve yine batllarca adeta yeniden kefedilmitir. Bu kefin bir nianesi olarak da Somatardaki maaraya, burasyla ilgili ilk aratrmalar (1906da) yapan H. Pognomun ad verilir: Pognom maaras. Gnmzde tekrar ksmen turistik gerekelerle ksmen bilimsel kayglarla Harranla ilgilenilmeye ve Harrann tarihi, sosyal ve kltrel yaps ortaya konulmaya allmaktadr. 2006 ylnda Harran niversitesi lahiyat Fakltesinin ev sahipliinde gerekletirilen Harran Okulu Sempozyumu yreyle ilgilenen aratrmaclar buluturmasnn yan sra farkl bilim dallarndaki aratrmaclarn yreden haberdar olarak ilgilenmelerini salamtr. Son yllardaki Harrana dnk gzel almalar arasnda ne kan bir alma da inasi Gndzn Anadoluda Paganizm: Antik Dnemde Harran ve Urfa adl almasdr. Harran Sabiileri, Harran ve Urfa zerine birok makaleye imza atan yurtii ve yurtdnda ok sayda sempozyumda bildiriler sunan Gndz bu almasnda salt Harran dinsel geleneini ele almak yerine uzun dnemler boyunca birbirine rakip olan iki ehrin, Harran ve Urfann paganist geleneklerini bir arada inceliyor. Urfann Hristiyanl ilk kabul eden site devleti olmas ona tarihte farkl bir kimlik kazandrm, Hristiyanlarn kutsal ehirlerinden birisi haline gelmi ve sanki paganist bir gemi yokmu gibi bir algya yol amtr. Gndzn almas bu ynyle Urfann zamanla monoteist geleneklerle zdeletirilen paganist gemiine ve kalntla-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

291

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

rna k tutmaktadr. Urfa ve evresinde etkin olan Atargatis kltnde kutsal gl/havuz ve buralarda yaayan balklarn kutsall nemli bir yer tutmaktadr. Bugn de Urfada tarihsel olarak Hz. brahimle ilikilendirilmesi olduka zor olan kutsal balkl gl vardr. Atargatis klt hakknda detayl bilgiler veren Gndz, geleneksel balkl gl inancn da inceleyerek okuyucunun sorgulama yapmasna imkan salamaktadr. Anadolunun paganist gelenei u ya da bu ekilde bazen kimlik deitirerek bazen mahiyet deitirerek farkl inanlar iinde yaamn srdrmektedir. Bu yzden blge ve paganist gemi zerinde yaplan almalar kendi inanlarmz da daha iyi tanmamza ve sorgulamamza yardmc olacaktr. blmden oluan eserinde Gndz ncelikle Paganizm kavram zerinde duruyor. Monoteist Gelenekler ve Paganizm ksmnda paganizmle monoteist gelenekler arasndaki ilikileri incelerken bir sonraki ksmda geleneksel paganizmin zelliklerini ortaya koymaktadr. Harran ve Urfay anlamak iin hayati nem tayan Paganizm kavramn aklamann bir adm tesine geen Gndz, son olarak Neopaganizm bal altnda kurumsal dinsel geleneklere muhalefeti iinde barndran, gnmzde ABD, Kuzey Amerika ve baz Avrupa lkelerinde grlen paganizm hareketini incelemektedir. Adeta Paganizmin Monoteizmin bir ncl olduunu savunan ilerlemeci din anlaynn btn tezlerini altst edercesine politeizmi/ok tanrcl savunan bu akm mensuplar Hristiyanlk ncesi (zellikle Avrupadaki) dinsel inan ve ritelleri ihya etmelerinin yan sra doayla uyumu gzeten, bireysel zgrlkleri ve farkllklar ne karan, her tr dini kurumsallamann karsnda duran tavrlaryla dikkat ekmektedirler. Bu ynlerleriyle gemite Harran ve Urfa rneinde olduu gibi ok byk paganist mabedler ve klt meknlar ina eden ncllerinden ayrlmaktadrlar. Eserin ikinci blm Harran paganizmi ve son blm de an-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

292

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

tik dnemdeki Urfa paganizmine ayrlmtr. Kk hacmine karn olduka dolu bir muhtevaya sahip olan eser bugn Anadoluda olduka yaygn olan ve batl inanlar olarak adlandrlan birok uygulamann temelinin Eski Trk inanlaryla birlikte Anadolunun eski pagan gelenekleri olduunu gstermektedir. Gndzn dikkat ektii nemli hususlardan birisi de ok erken dnemlerde Hristiyan egemenlii altna giren Urfadaki pagan geleneklerine kar alan savatr. Hristiyanln siyasal bir g halinde topluma egemen olmasyla farkl inanlara yasaklama getirilmesi ve farkl inan mensuplarnn zorla dntrlmesinin tarih boyunca dnyann deiik yerlerinde grlen bir durum olarak karmza ktn ifade eden Gndz, buna karlk olarak Harrandaki Paganist gelenein 13. yy.daki Mool istilasna kadar varln devam ettirdiini belirtir. Eser, Harran ve Urfann dinsel geleneklerine dikkat ekici ve blgenin nemini gstermekle birlikte bu eserin Anadolunun dier paganist gelenekleri zerine yaplan almalarla desteklenmesi gerekmektedir. Eser st balna bakldnda sanki Anadoludaki btn paganist gelenekleri inceliyormu izlenimi verse de alt balndaki Urfa ve Harran ifadesiyle konu snrlandrlm. Anadolu, Mezopotamya ve Ortadou merkezli gerek paganist ve gerekse monoteist ya da dalist dinsel gelenekleri hakknda yaplan almalar son derece nem arzetmektedir. Kltrel birikimin ve senkretik yaplarn aa karlmas ve batl inan kabul edilen birok inancn kkeninin grlmesi asndan bu almalar nemlidir. Ve her eyden nemlisi batllardan daha fazla kendi yaadmz mekanlarn tarihi ve kltrel gemilerini renmek iin bu tarz gzel almalara ihtiyacmz var. Cengiz BATUK
(Y.Do. Dr. OM. .F.)

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

293

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

The Myth of The Goddess: Evolution of an Image, Anne Baring & Jules Cashford, Arkana Penguin Books, London 1991, 782 s.

Tanra Miti (The Myth of the Goddess) kitabn deerlendirmeye balamadan nce eserin deindii geni konu yelpazesi ve okuru derinden dnmeye sevkeden farkl boyutlardaki tartmalaryla zerinde yaplacak tantm ve tenkitleri gletirecek bir hviyete sahip olduun sylemeliyiz. Bununla birlikte Baring ve Cashfordun ortak almas olan bu eser, tanra kavram zerine yaplm en kapsaml alma olma zelliine sahiptir. Eserin ne kan bir dier ayrt edici yn de yazarlarn tanra kavramna mitoloji, arkeoloji ve tarih gibi bilimlerin yan sra feminizm gibi gnmz dnce akmlarn dikkate alarak yaklam olmalardr. Konuya ilikin sistemli bir bilgi sunma abasnn tesinde, Evolution of an Image Bir majn Tekml alt baln tayan eser, her ne kadar indirgemeci bir nitelik tasa da bir tarih okumasna rnek tekil etmektedir. Aslnda kitabn tam anlamyla feminist bir tarih okumasnn rn olduunu sylemek de mmkndr. Eser, tarihin balangcndan gnmze kadar corafi ve sosyo-kltrel adan birbiriyle ilgisi olmayan kltrlerde aralarnda paralellik kefettikleri tanra mitlerini incelemekle kalmayp, bu tanra ve mitlerin tarihsel sre ierisinde muhtelif topluluklarda nasl yer edindiklerini, birbirleriyle olan benzerliklerini ve ilikilerini bilhassa; iddia edilenin aksine tarihin belli bir dneminden itibaren tanralarn glerinin azalmad ya da tamamen ortadan kaybolmadklarn, deien imajlaryla Yahudi ve Hristiyan geleneinde hayatiyetlerini nasl srdrdklerini

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

294

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

anlatmaya almaktadr. Yazarlar, kitabn birinci blmn Ana Tanralara ve sevgilioullarna ayrmaktadr. Yine kitapta Ana tanra ve sevgilioullaryla ilgili mitlerin ilikilendirildii ayn hallerine dair fenomenolojik aklamalar dikkate deerdir. Bu blmde, tanralarn ilk izlerini bulduklar M 25.000den balayarak, ilerleyen alarda onlarn deien formlar ve anlamlar zerinde durulmaktadr. Gkyz, yeryz ve sularla balantl olan tanralarn, boa, ylan, maara, ifte balta ve labirent gibi sembollerinin de aklamalarna bu ksmda yer verilmektedir. Buna ilaveten, yaam formlarnn ierisinde hem ikin hem de akn olarak var olduklarn nitelendirdikleri tanralarn hkmettii doum, lm ve yeniden dou emberinde stlendikleri nemli roller de vurgulanmaktadr. Yazarlar, kitaptaki bu fenomenolojik yaklamlar ilerleyen sayfalarda daha sistemletirerek somut rneklerle destekleme cihetine gitmektedir. Mezopotamyadan nanna\tar, Msrdan sis, Babilden Tiamat ve Yunan dnyasndan Gaia, Hera, Artemis ve Athena rnekleriyle tanralarn bu toplumlardaki fonksiyonlar zerinde durularak, bu toplumlar asndan tanra kltnn nemi bir kez daha vurgulanmaktadr. Yazarlar, zikredilen medeniyetlerdeki birok tanra arasndan ne kan bu tanralarn birer arketipi temsil ettikleri zerinde durmakta ve fikirlerini Batda bu meyanda gr bildiren yazarlardan alntlarla desteklemektedirler. Kitaba gre, tanralarn etki alan gkyznden yeryzne, yeryznden de yer alt dnyasna kadar geni bir alana yaylmaktayd. Tanralarn daha etkin olduu erken dnemlerde, onlar kozmik bir rahim ve hayatn ritmik nabzyd. Daha da nemlisi tanra kltnde; doadan kendimizi kopardmz bu zamanlarn aksine, tabiatla ruh i ie olarak alglanyordu, doa hkmedilmesi gereken deil, iindeki ruhun kefedilmesi gereken bir fenomendi. nsanlar bu hem ikin hem de akn boyutu tanra klt araclyla tecrbe etmekteydi. Ayrca kitapta tanralar iin kullanlan birden ok sfat ile de onlarn hem karmak, hem de zt kutuplu

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

295

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

(hem var eden, hem yok eden) niteliklerine deinilmektedir. te yandan, tanralar, varlklaryla bu ztln birliini de temsil ediyordu. rnein, nanna\tar hem ak, hem sava, hem de yukar ve aann tanrasdr. Yine Msrdaki sis, hem cennetin, hem yeryznn hem de yer alt dnyasnn tanras olarak grlmektedir. Fakat yazarlara gre, bir tanrann bnyesinden bulunan birden ok rol, zamanla baka tanralar arasnda paylatrlmtr. lahi btnl tamamlayan bu roller, artk farkl tanralar tarafndan stlenilmitir, bylece hayatn her alanna hkmeden tanrann gc de ayn ekilde baka tanralar arasnda taksim edilmitir. Kutsal Evlilik baln tayan ikinci blmde, baharn ilham verdii bir ritel olarak kutsal evliliin, bu kltteki anlamna ve bu vesileyle tanrann doa ve bereketle olan sk birlikteliine temas edilmektedir. Yazarlar, tezlerini bir ileri aamaya tadklar bu blmde de verdikleri rneklere devam ederek, Anadolu ve Yunan medeniyetlerindeki tanra mitlerine deinmektedirler. Ayrca bu blmde yazarlar, tarihin balangcndan itibaren hkim olan Ana tanrann (The Mother God), yerini bir baba tanrya (The Father God) nasl brakt konusuna geni yer ayrarak, bu sreci Babil Yaratl destan olan Enuma Eli ile balatrlar. Onlara gre, mitte tanr Mardukun, ilksel tanra Tiamat ldr bunun bir temsili anlatmn sunmaktadr. Buna ek olarak, bu mite dair bata Eliade olmak zere birok dinler tarihisinin farkl ekilde getirdikleri yorumlara eserde temas edilmemesi dikkati ekmektedir. Yine yazarlar, artk zamanla kanl savalarn dnyaya hkim olmas, dolaysyla gnein ne kt kahraman mitlerinin de ortaya kn bu srecin balangc olarak grrler. Onlara gre, tanra kltnde diilii ne karan ayn gizemi, yerini krallklardaki gc sembolize eden eril gnee brakmtr. Nihayetinde de zaman ierisinde Yahudilikteki Yahve, Yunan mitolojisindeki Zeus gibi bir Baba tanr tam olarak hkimiyeti ele geirmitir. Bu anlamda, Adem ve Havva mitiyle zirveye oturan eril bir tanrnn hakimiyeti srecinde, tm yaratlanlarn annesi olarak Yunan mitolojisindeki Pandora ile ilikilendirdikleri Havva figrndeki

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

296

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

olumsuz anlam zerinde vurguda bulunurlar. Bu blmde ne srdkleri teze gre; tarihte, ana tanralarn bir baba tanrnn arkasna itilmesi, bir baka ifadeyle tanrann oturduu yerden alaa edilmesi tanra imajnn olumsuz yndeki deiimi ile vuku bulmutur. Tabi bu imaj evriminden nasibini tanrann beeri temsilcisi olan kadn da almtr. Bunun yan sra, yazarlara gre, tarih sahnesinden kaybolduunu sandmz tanralar gnmzde halen etkinliklerini korumaktadrlar. Bu adan kitabn ikinci blmnde Eski Ahitteki sakl tanralara atfta bulunulmaktadr. Belki de eserin en ilgi ekici tezi, Hristiyanlktaki Meryemin tanrann geri dn olarak grlmesidir. Bu iddiaya gre Meryem, tanralar halkasnn sonuncusudur. Hatta nceki sayfalarda zikredilen ok saydaki tanrann imajlar dorudan, Hristiyanlkta merkezi bir rol stlenen tanrnn annesi olarak kabul edilen Meryem figrne aktarlmtr. Son olarak, bu fikirlere ister katlalm ya da kar kalm yazarlarn tezlerini, eserlerinde gayet baarl bir ekilde ilediini sylememiz gerekir. Okuyucu, kitabn bandan sonuna kadar bu teze ikna edecek entelektel malzeme ile kar karya braklmaktadr. Yalnz, yazarlarn bu tezi gerek ele alrken gerekse de ilerken yapm olduklar tarih okumalar onlar maalesef monolitik bir perspektife srklemi gibi gzkmektedir. rnein tanra kltnn marjinal, eletiri alan baz ynlerinden eserin hibir yerinde bahsedilmemektedir. Ayrca, tanra kltnn bulunduu eski toplumlarda kadnn stn statsne dair srarlar, tarihsel ve sosyolojik adan baka kaynaklarda verilen bilgilerle tenakuz ierisindedir. Yine tarihsel srete yaanan bir deiimin ok ynl sebepleri dnlmeksizin, yalnzca bir faktre indirgenmesi eletirilmesi gereken bir baka husustur. Her eye ramen yine de, The Myth of The Goddess, Dinler Tarihilerinin atlamamas gereken bir alma olarak daha ok konuulacaa ve tartlacaa benzemektedir. Maksude KURT
(Y.L.r., Rize niv. S.B.E..)

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

297

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

tekini Anlamak
Yahudilik, Salime Leyla Grkan, sam Yaynlar, stanbul, 2008, 278 s.

Amerika dnnde Konferansn dinlediim bir hocamz, heyecanla baz eyleri eletiriyordu. Eletirdii eylerden aklmda kalan en nemlisi Trkiyedeki dinler tarihilerinin Yahudilie haddinden fazla yer verdikleri meselesiydi. stada gre, dnya genelinde nfusu yaklak 20 milyon civarnda olan bir topluluun dinine derslerde ve aratrmalarda ancak dnya nfusu iinde kapladklar alan kadar yer verilmeliydi. Yedi milyara yaklaan dnyada 20 milyon devede kulak bile saylmazd. Bu yzden de srarla mfredattan tamamen karlmasn bu olmazsa da bir derste ilenen bir konu olarak geitirilmesi gerektiini, aksi davrann hibir ekilde pragmatist olmadn sylyordu. Bylesi bir sylem de ncelikle bir mantk hatas vard. Demografik yapyla kltrel, felsefi ve dini arlk ayn ey deildir. Bir topluluun yeryznde kaplad yer kk olabilir ama etkisi fazla olabilir ya da atasznde sylenenin aksine crmnden byk yer yakabilir. kinci olarak incelenecek ya da eitimi verilecek dinsel ya da felsefi gelenee mntesiplerinin saysna bakarak karar verilmez. O takdirde bugn mntesibi hi bulunmayan dinleri aratrmann ya da retmenin hibir mant olmayacaktr. Yahudilik ya da Musevilik tarih sahnesine kt andan itibaren srekli ok kk bir topluluun dini olarak kalmtr. stelik bu kk topluluk yzlerce yldr hem srgn hayat yaamakta hem de muhtelif

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

298

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

lkelere dalm, paralanm bir yapya sahiptir. Yahudilik ise mntesiplerinin onca paralanmla yeryznn muhtelif beldelerine yaylm olmasna ramen ayakta kalmay baaran bir dindir. Ve artk din olmann tesine gemi ve bir kimlik haline gelmi, rk ve inan ylesine iice gemitir ki, artk birini dierinden ayr ifade etmek neredeyse imknszlamtr. iliden Urugaya, Avustralyadan rana, G. Afrikadan zbekistana, Hindistandan Kosta Rikaya kadar dnyann hemen hemen her yerinde olan ikinci bir halktan daha sz edilebilir mi? Yine bulunduklar lkelerin neredeyse tamamnda sosyal, kltrel, politik ve ekonomik hayatn ya fiilen iinde ya da geri plannda olmay baarabilen baka bir halk var m? Birok yerde istenmeyen adam ilan edilip srekli srgn pozisyonunda olmasna ramen bulunduklar yerde hzl bir ekilde kk salmay baarabilen baka bir halk var m? Evet, Yahudileri dier insanlardan ayr klan zgn yapan ynleri hakkndaki yukardaki sorular oaltmak pekl mmkndr. Bu yzden Yahudilik/ler sadece dinler tarihinin konusu olamayacak kadar girift ve geni bir konudur. Kald ki lkemizde yaplan zgn almalar bir elin parmaklarn geemeyecek kadar azdr. Hz. Peygamberin Mekkede davetine ilk balad anlardan itibaren Mslmanlarn yle ya da byle yakndan ilikide olduklar en nemli topluklardan birisi Yahudilerdir. zellikle Medineye hicretten sonra iliki, diyalog, ibirlii ve atma gibi farkl boyutlarda devam etmitir. Tarihsel sre ierisinde Mslmanlar zaman zaman aklama gerektiren konularda kendi literatrlerinde bulamadklar bir konu iin Yahudi metinlerine mracaat etmiler ve srailiyat ad verilen rivayetlerin ortaya kmasna neden olmular; zaman zaman da Yahudiler slam dnce sisteminden fazlaca etkilenmiler ve Maimonides gibi Yahudi tarihi asndan son derece nemli bir isim btn dnce sistemini slam kelam sistemi zerine bina edecektir. Ya da Kabbala ve Hurufilik arasndaki benzerlikler birok aratrmacnn hangi gelenein dierini etkilediini izah etmekte zorlamasna neden olacak kadar iice gemitir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

299

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

1492de spanyadan srlen Yahudilere Osmanl kucak am ve onlar lkenin muhtelif yerlerine yerletirerek hayatlarn srdrmelerini salamtr. O tarihlerde kimsenin istemedii (1290da ngiltereden, 1394de Fransadan srlrler.) bu insanlara sadece Osmanlnn kucak amas manidardr. Aramzda bylesine derin tarihsel balar ve karmak ilikiler bulunan bu halk ve dinlerini anlamak son derece nemlidir. Bu yzden lkemizde yaplan ve yaplacak olan zgn almalara ihtiya vardr. Bu balamda Salime Leyla Grkann Yahudilik st baln tayan almas dier almalardan bir adm ne kmaktadr. Kukusuz girite belirttiimiz Yahudilii konumann gereksiz olduunu, zaman kayb olduunu dnen bak asna ramen gerek slam dnyasnda gerekse lkemizde birok eser ortaya konmutur. Ancak bu eserlerin byk bir ksm reddiye tarznda hazrlanan ve karmzdaki tanmaya yarayan eserler olmaktan ok tanmlamaya ve mahkum etmeye dnk almalardr. Grkann almas ise bir rneini Baki Adamn Yahudi Kaynaklarna gre Tevrat adl zgn almasnda grdmz tarzda Yahudiliki tanmamza ve anlamamza katk salamaktadr. Salime Leylann almas ilk bakta benzer Yahudilik almalarndan ayrlmakta ve salt bir Yahudi tarihi kitab olmann tesine gemektedir. almasnda Yahudilii, Tarihi, Teolojik ve Pratik olmak zere blmde ele alan Grkan, tarihi sre bal altnda hem Yahudiliin hem de srailoullarnn tarihsel seyrini ortaya koymaktadr. Avram (brahim)la balayan modern srail devletiyle gnmze kadar uzanan sraloullarnn znel tarihi, kitabn bu blmnde okura btncl bir tarihsel perspektif kazandracak tarzda ilenmitir. yle ki, Yahudilerin Mslmanlarla ve dier toplumlarla olan ilikileri de bu balamda ele alnm ve ana hatlaryla ifade edilmeye allm. kinci blmde Yahudi teolojisindeki Tanr, Tevrat/Kutsal Kitap, srail, Peygamberlik, Ahiret nanc, Mesih dncesi, Yahudi mistik gelenei olan Kabala gibi temel hususlar ele alnm. nc blmde ise Grkan otorite oluturma noktasnda inantan

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

300

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

ziyade, pratii ne karan bir din (s.61) olarak nitelendirdii Yahudilikteki Pratik Boyutu incelemektedir. srailoullarnn asrlardr sren diaspora yaamlar ve dnyann drt bir yanna yaylmalarna ramen geleneklerine ve kimliklerine bu denli sahip kmalarnn asimile olmamalarnn sebeplerinden birisi belki de onlarn pratie verdikleri bu nem olsa gerektir. yle ki, bu pratiklerini ou zaman dnyann dier halklarna da kabul ettirmilerdir. Uluslar aras tamaclk yapan havayolu irketleri saylarnn azl ya da okluuna bakmakszn Yahudilere zel (koer damgal) men bulundurmaktadr. lk bakta bunun onlarn ekonomik ve siyasal glerinin bir gstergesi olduu dnlebilir. Lakin dier taraftan onlarn ne olursa olsun gelenek ve inanlarna ballklarnn bir gstergesi olduu da unutulmamaldr. ounluu Mslmanlardan oluan bir lkede bile seyahat acenteleri mola saatlerini namaz vakitlerine gre ayarlama ya da benzeri hassasiyetleri gstermezken dnyann en sekler turizm irketleri bile Yahudi dininin pratiklerini dikkate alarak hareket etmektedir. Grkan eserinde, pratik boyut blmnde doum, evlilik, ergenlik, lm gibi konularn yannda yeme ime kurallar, temizlikle ilgili uygulamalar, ibadet ve bayram, yabanclarla mnasebetler ve onlarn dine kabulleri gibi konular ilemesinin yan sra gnmzn nemli konularndan birisi olan kadn konusunu ele almaktadr. Kitap detayl bir kronoloji, tarihsel dnemleri gsteren birka harita ve szlk blmyle son bulmakta. Eserin gzel ve kapsayc olduu ve okura btn olarak Yahudilik hakknda ciddi bir perspektif kazandraca aikar. Cengiz BATUK
(Y.Do. Dr. OM. .F.)

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

301

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

The Historical Christ and the Jesus of Faith: The Incarnational Narrative as History, C. Stephen Evans,
Oxford: Clarendon Press, II. Bask, 2004, xiv + 386 s.

Bilindii zere Yeni Ahit, kilise tarafndan tarihsel olarak doru kabul edilen bir Nasral sa hikyesi sunar. Bununla birlikte son iki yzyldr hem Kilise iindeki hem de Kilise dndaki aratrmaclarn sa konusundaki incelemelerinde ve Kilisenin onun hakkndaki idraklerinde nemli deiiklikler meydana gelmi ve bu hikyenin gereklik deeri kritie tabi tutulmutur. Aydnlanma a ile birlikte Kitab Mukaddes aratrmaclar ve teologlarn Hristiyan geleneini ve zellikle de ncilleri bilimsel metotlar altnda ele alp incelemeleri tabii olarak tarihin sas ile onun lm sonras ilk Hristiyan cemaatinin ona ballklar sonucu gelien ve kuramsallaan imann Mesihi arasnda bir ayrma gidilmesine sebebiyet vermi ve bu dnemden itibaren tarihin sasnn kim olduu ve temel misyonunun ne olduunu aratran ve sorgulayan ok sayda eser kaleme alnmtr. Bu almalar deskriptif olarak ortaya koyarak ortaya kan bulgular hakknda Trk okuyucusunu bilgilendirmek amacyla lkemizde de Mahmut Aydn tarafndan Tarihsel sa: mann Mesihinden Tarihin sasna (2002) isimli bir alma kaleme alnmtr. Stephen Evansn Tarihsel Mesih ve mann sas adl eseri, sann hikyesinin tarihselliinin halen bir problem olup olmad ve problemse niin byle olmaya devam ettii sorularn akla kavuturmak iin kaleme alnm bir almadr (s. VI). Kitabnn banda almasnn bir apoloji rn olmadn ifade etmesine karn (s. VII) Bevansn kitabn bu tr bir teebbsn rn olarak grmek mmkndr. XIV blmden oluan kitapta sann hikyesinin tarihsellii problemi, modernitenin probleme yantlar, imann epistemolojisi, inkarnasyonun mantken mmkn olup olmad, tarihsel aratrmalar

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

302

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

ve sradan Hristiyanlar zerindeki etkileri gibi temel konular zerinde durulmaktadr. Yazar, kitabnda Incarnational Narrative" olarak isimlendirdii Tanrnn olunun dnyevi kariyeri, yani sann yaam, lm ve yeniden diriliine ynelik hikyenin, tarihsellii ierisinde makul llerde kabul edilebileceini gstermeye almaktadr. Bunu yaparken hikyenin tarihselliinin hala bir problem olarak ortada durduuna da vurgu yapan yazar (ss. 67-72), yaygn olarak yaplan mann Mesihi ile Tarihin sas arasnda ayrmnn srdrlemeyeceini ifade etmektedir (bkz. ss. VI-VII). Kald ki Bevans, bu tezini balna da tam ve kitabna Tarihsel Mesih ve mann sas st baln koymutur. Bevans, imann konusu olan Mesihin tarihsel olarak grlmesi gerektiini dile getirmektedir. nk ona gre tarihsel sa aratrmalarnn yeniden ina ettii sa, aslnda daima imana ynelik ifade ve anlaylar tarafndan ekillendirilmitir. Evans, kitabnda Incarnational Narrative olarak isimlendirdii olgunun tarihselliine inanmayanlar ikna etmeye dnk bir yaklam iine girmemektedir. Dahas ada Yeni Ahit aratrmalarn ve bu aratrmalarn dayand felsefi ve literal faraziyeleri dikkatli bir ekilde inceleyen Evans, bu almalarn kilisenin sa hakknda sunduu hikyenin doruluuna inanan sradan Hristiyanlarn inancna zarar vermediini belirtmektedir (ss. 302320). Birok aratrmac tarafndan tarihsel sa aratrmalarnn imanlar zerindeki yansmalar hakknda bilgi sahibi olmak isteyen Hristiyanlara okumalar iin salk verilen bu alma, tarihsel sa aratrmalar ve bu aratrmalarn ortaya koyduu sa portresi hakknda daha fazla bilgi sahibi olmak isteyen aratrmac ve okuyucularn olduka istifade edebilecekleri bir almadr. Sleyman TURAN

(OM, Dinler Tarihi Ar. Gr.)

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

303

William-Adolphe Bouguereau (1825 1905)'nun etraf meleklerce evrilmi olan bebek sa ve Meryem'i konu alan "The Virgin With Angels (1900)" adl tablosu.

Milel ve Nihal Geleneinden

Mslman - Hristiyan Polemii Asndan Tahrif

Salih Sabri YAVUZ* brahim YENA**


Atf/: Yavuz, Salih Sabri Yenia, brahim (2009). Mslman Hristiyan Polemii Asndan Tahrif, Milel ve Nihal, 6 (1), 305-344. zet: Polemik Mslmanlar ve Hristiyanlar arasnda yzyllardr devam etmektedir. Bu srete en nemli tartma konusu Tahrif olmutur. Hristiyan teolog Pfander ve Mslman lim Rahmetullah bu konu zerinde tartmlardr. Bu makalede onlarn argmanlar deerlendirilecektir. Ayrca polemiin tarihsel temelleri zerinde de duracaz. Anahtar Kelimeler: Polemik, Tahrif, Milel ve Nihal, diyalog, Pfander, Rahmetullah.

Mslmanlarla dier din mensuplarnn teolojik problemler anlamnda karlamasnn tarihi seyrini Hz. Muhammed (a.s.) dnemine kadar geri gtrmek mmkndr. Her ne kadar o dnemde dier din mensuplaryla ve zellikle de Hristiyanlarla Mslmanlar arasnda yaplan fikri tartmalar, polemik veya diyalog kavramlarnn bugn tadklar anlamlarla birebir rttrmek mmkn deilse bile, tm insanl hedef kitle olarak gren evrensel slam mesajnn ulatrlmas noktasnda onlarla diyaloga girdii ve bunun tabii bir sonucu olarak, kar tarafn da farkl duruuyla zamanla polemie dnt bilinmektedir. Bu itibarla tarih iin-

* **

Do. Dr. Rize niversitesi lahiyat Fakltesi Kelam Anabilim Dal. Aydn Fen Lisesi Din Kltr ve Ahlak Bilgisi retmeni.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 6 say 1 Ocak Nisan 2009

Milel ve Nihal Geleneinden

de Mslmanlar Hristiyanlara reddiyeler yazm veya birtakm szl tartmalar meydana gelmitir. Bu tartmalar esas itibariyle Kuranda onlara yneltilen eletiriler merkez alnarak yaplmtr. Tarihte bir rneini tekil etmesi bakmndan tahrif konusunu Rahmetullah el-Hind ve Pfander arasnda yaplan tartmadan hareketle ortaya koyarak bir bak as sunmaya alacaz. I. Polemik Yunanca sava anlamna gelen polemik, polemos kelimesinden tretilmi bir kavramdr.1 Dilimizde yazarlar arasnda yazyla yaplan tartmalar dile getirmek iin kullanlr.2 Latince kkenli bu kavram ngilizcede ilk olarak 1638 tarihinde kullanlmtr. Aslnda bu kavram rakip Hristiyan gruplar arasnda yaplan tartmalar tanmlamak iin kullanlmtr. Polemik kelimesinin "kelimelerin sava" eklindeki yeni anlam ok ksa zamanda Hristiyanln slam'la olan ilikileri ve slam hakknda Hristiyanlarn yazdklar eserler iin kullanlmtr. Karl Gottlieb Pfander'in Mizn'l-Hak (Balance of Truth) adl almas bu trn arpc rneklerinden biri olarak gsterilebilir.3 Polemik, diyalog ve apolejetik kavramlar arasnda zaman zaman yanl anlamalardan doan kartrmalar olmaktadr. Polemik aslnda taraflar asndan diyaloga benzemektedir. Onun diyalogdan farkl yn polemiin kar tarafn fikirlerinin dinlenilip renildikten sonra monolojik bir slba devam edilmesidir. Polemik fikr bir sava ve ekimedir. Hlbuki diyalogda taraflarn karlamas byle bir ekimeden uzak durmay hedefler. Diyalog iyi niyete dayal bir ilikidir. Polemik ve apolejetik4 ilikiler ise, monolojik olarak rlatif hakikat ierirler. Polemik ilan edilmemi bir harp durumunu, apolojetik ise onun savunmasn ifade eder, bir bar iermez.5 Bu itibarla imann ve derin kanaatlarn hkim

1 2 3 4

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

306

Hugh Goddard, Muslim Perceptions of Christianity, London 1986, s. 47. Orhan Hanerliolu, Felsefe Ansiklopedisi, Ankara 1993, V, 221. Goddard, age. s. 47. Apolejetik: Savunma. Teolojinin bir blmdr ve ereklik ilkesinin savunmasn kapsar. Terim, genellikle Hristiyanln savunmas anlamn tar. Trkede tam karl savunmaldr. Apolejik dn eserler apoleji adyla anlrlar. bkz. T. W. Crafer, Apolojetics mad. Encylopedia of Religion, s. 612; Hanerliolu, Felsefe Ansiklopedisi, s. 85. Haddad, el- Medhal ilal-hivril-slam vel-Mesh, Beyrut 1986, s. 47.

Milel ve Nihal Geleneinden

olduu dn mevzularda kat bir ekimeye, polemie girmek iman ve ihtida olaynda fayda salamaz. 6 Tm byk dnya dinleri iliki iinde olduklar teki dini topluluklar, mezhep taraftarlar veya kendi z cemaatinden km sapklar tarafndan yaplan saldr, itiraz ve ithamlardan kendi mntesiplerinin inanlarn korumak amacyla savunma duvarlar ykselttiklerini belirten Watt, bunun yaygn bir eklinin inanan bir kimsenin, kendi dinini kar tarafn dininden daha stn grmesini sbjektif bir ekilde ortaya koymas olduunu, bu durumun ise ou zaman teki dini yanl tantmaya sebep olabildiini sylemektedir.7 Elbette polemikte sbjektif unsurlarn ok daha ar bast dorudur. Fakat bir konunun hibir objektif husus iermediini sylemek de isabetli deildir. II. Mslman- Hristiyan Polemii Mslman-Hristiyan polemii asndan meseleye bakldnda, Hristiyan leminde Watt'n belirttii anlamda polemik trnde eserler kaleme alnd sylenebilirse de, Mslmanlarn Hristiyanlara yazd reddiyeler iin ayn eyleri sylemek mmkn deildir. Hristiyan leminde yazlan polemik tr eserlerin genel karakteristii, Hristiyanln stnln ortaya koymak maksadyla, bu dine en byk rakip grdkleri slam ve slam'n temel unsurlar olan Hz. Peygamber ve Kuran' tezyif ve tahkire almaya yneliktir. zellikle slmiyetin ortaya kndan sonraki ilk dnem Hristiyan dnrleri, bir taraftan Hz. Peygamberin nbvvetinin hayali ve yapmack olduu iddialarn ispatlamak iin, onun eref ve itibarna srekli hcum etmiler8, te yandan Mslmanlarn, Kitab- Mukaddes'in tahrif edildii iddialarna kar kutsal metinlerinin tahrif edilmediini, Hristiyanln vahiy anlayn da ortaya koyarak ispat etmeye almlardr. slam leminde, Hristiyanlarn tenkit ve hcumlarna kar slam' savunma vazifesini genellikle kelm limleri stlenmilerdir. Hatta Mutezilenin tenzih dncesinin temelinde, o dnemlerde Hristiyanlarn Hz. sa ile ilgili kanaatleri dolaysyla Allahn sfatlar arasnda bir paralellik kurulmamasna ynelik endieler yatmaktadr. Kelam ilminin amac kesin deliller kullanmak ve muha6

7 8

Abdlmecid e-eref, Pour une nouvelle approche du Christianisme par la pense Musulmane, Islamochrisstiana, XIII (1987), s. 61-63. M. Watt, Gnmzde slam ve Hristiyanlk, trc. Turan Ko, stanbul 1991, s.23. Norman Daniel, Christian-Muslim Polemics, Encylopedia of Religion, XI, 402.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

307

Milel ve Nihal Geleneinden

liflerin ileri srd phe ve itirazlar defetmek suretiyle dini akideleri ispata g kazandran ilim9 diye tarif edilmektedir. Dolaysyla kelamclar, Allah'n zat ve sfatlarndan balayarak dinin asln oluturan esaslarla uzaktan yakndan ilgisi olan her eyle ilgilenmek, slam'a kar tavr alan ve kendilerince ona kar tezler ileri sren herkese de cevap vermek durumundadrlar. lk dnemden itibaren kelamclar sz konusu amalar dorultusunda dier dinlere mensup insanlara da slam' tantmaya, dini akideleri akl ynden ispat etmeye gayret etmi ve onlarn slam hakkndaki yanl kanaatlerini tenkit ederek cevaplamaya almlardr. Kelm limleri dier dinlerle ilgili sylemlerini bilinen klasik kelam, el-milel ve'n-nihal ve mnhasran bu konuya ayrdklar reddiye kitaplarm olmak zere farkl eserlerde kaleme almlardr. 10 Kelam ilminin ilk isimlerinden biri tevhiddir. Tevhid ise slamn varlk artlarnn en nemlisidir. Hatta slamn bu isimle birlikte anlmasnda, onun dier semavi dinlerin ulhiyet anlaylarn tashih ettii dncesi bulunmaktadr.11 Kelamclar ncelikle Hristiyanlarn yanl Tanr telakkilerini temsil eden teslis anlay, Tanrnn Hz. sa'ya hulul etmesi yani ittihat, Hz. sa'nn kulluu ve peygamber oluu, Hz. sa'nn ldrlmedii hususu, Hristiyan kutsal metinlerinin tahrif edildii ve Hz. Muhammed (s.a.v.)'in peygamberliinin ncil'de nceden haber verildii gibi hususlar zerinde durmulardr. 12 A. Polemik Zeminin Belirlemesinde Kurann Rol Tarihte Mslman-Hristiyan mnasebetleri, slam dininin douu ile balamaktadr. slam geldiinde Hristiyanlk alt asrn tamamlam, Roma mparatorluu ile Msr ve Habeistan topraklarna yaylm bulunuyordu. Arabistan Yarmadasnda da Hristiyanlar mevcuttu. slam'n geliine kadar Hristiyanlk geni topraklara yaylmasna ramen kendi i dnyasnda byk alkant ve sarsntlar da geirmekteydi. man esaslar ve doktrininde birlik salayamam, bir insana ulhiyet makam vermenin getirdii izah glkleri iinde kavram kargaas ve teslisin tevhidle badatrlma abalar, Hz. sa'nn ahsiyeti ile ilgili farkl grler, eitli frka ve mez9 10 11

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

308

12

Crcn, Seyyid erif, erhul-Mevkf, stanbul 1257, I, 23. Mustafa Sinanolu, Dier Dinlerin Kelm lmine Konu Olmas, s. 3-4. Bekir Topalolu, Allah, DA, II, 477. Mustafa Sinanolu, slam Kaynaklarna Gre Hristiyanlk, DA, XVII, 369.

Milel ve Nihal Geleneinden

heplerin ortaya kmasna sebep olmutur. Gr farkllklar sebebiyle heretik saylan ve ana bnyeden atlan cemaatler, Bizans hudutlar dnda, Msr ve Habeistan'da varlklarn srdrmekteydi. te Mslmanlar, ilk defa Bizans'tan kopmu ve onunla ekimeli olan, Bizans kilisesince heretik addedilen, fakat teslisi ve armha gerilmeyi savunan Hristiyanlarla karlatlar. Bu ortamda Kuran Hristiyanlara kmenik bir arda bulundu. 13 Onun bu arsn en zl bir ekilde ilan eden ayetlerden biri udur:
Ey Resulm! De ki:"Ey Ehl-i Kitap! Gelin, bizimle sizin aranzda mterek olacak bir szde birleelim. Yani Allah'tan bakasna kulluk etmeyelim, Ona hi bir eyi ortak komayalm, Allah'tan baka kiminiz kimimizi Rab edinmesin. ayet bundan yz evirirlerse deyin ki: "ahit olun ki biz Allah'a itaat eden Mslmanlarz ( l-i mran 3/64).

zellikle Mslmanlarla Hristiyanlar arasnda nceleri dostane mnasebetler sz konusuydu. Mslmanlarn Hristiyanlar karde telakki ettikleri gnler de olmutu. Kuranda bu durum yle ifade edilir:
Sen (Muhammed) mminlere en azl dman olarak Yahudileri ve Allah'a ortak koanlar bulursun; nananlara sevgice en yakn olarak da, Biz Hristiyanz diyenleri bulursun; nk onlarn iinde keiler ve rahipler vardr ve onlar byklk taslamazlar (Mide 5/82).

Yahudilik ve Hristiyanlk gibi iki byk din dahil olmak zere slam d inan sistemlerinin zaruri varln kabul eden Kuran, bu inan mensuplarna kar en insani ve mantki ilikiyi takip eder. Sizin dininiz size, benim dinimde bana... (Kfirun 109/6) prensibi ile herkesi inanc ile ba baa brakr. Fakat bu iliki iinde Kuran pasif bir durum arz etmez. Onun hedefi beeriyeti hakka, hayra, en gzele davettir. Kuran, slam d inan sistemlerinin varln ve onlarn mntesiplerinin mevcudiyetini kabul etmekle beraber, zorla slam'a getirilmesini tasvip etmeyerek; yer yer ve fazla teferruata girmeden bu inan sistemlerinin tutarszlklarn ve slam'n berrak itikad esaslar karsndaki geersizliklerini de gstermitir.14 Bu balamda, slam-Hristiyan mnasebeti ynyle mspet olan Kurann tavr, Hristiyanln itikadi yn asndan hite byle olmamtr. Kuran birok ayetlerinde dier peygam13 14

Suat Yldrm, Asrmzda Hristiyan-Mslman Mnasebetleri, s. 11,17. Mehmet Aydn, Mslmanlarn Hristiyanlara Kar Yazd Reddiyeler ve Tartma Konular, Ankara 1998, s. 5-6.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

309

Milel ve Nihal Geleneinden

berlerin ve Hz. sa'nn da kendisinin Allah'n kulu olduunu bildirdiini ilan etmi, Hz. sa'nn doumunu, bebekliini, hayatn ve dnyadan ayrlmasn baz mucizev hadiselerin evrelemesinin, onu beeriyet planndan uluhiyet planna karmak iin sebep tekil etmeyeceini anlatmtr. Yine Kuran, Hristiyanlar tarafndan yapldn aka zikretmeksizin, Allah'a oul isnat edenleri reddetmi15 ve Hristiyanlarn bu imadan ders alarak irk bulaklarndan temizlenmelerini istemitir. O dnemdeki Hristiyanlarn birou bu sluptan paylarn almayp Hz. sa'nn tanrlnda diretince, De ki: Ey Ehl-i Kitap, dininizde taknlk etmeyin, Allah hakknda gerek olmayan eyleri sylemeyin (Nis 4/171) buyurularak Hz. sann, Allahn kulu ve resul olduunu kabul etmeye arlmlar, onlar bundan vazgemeyince, Kuran onu tanrlatrmann kfr olduunu kesin olarak aklamtr. Kurann Hristiyanlara ynelttii bir dier isnat da yine Hz. sa'nn ahsyla ilgilidir. Hristiyan teolojisinde ok nemli bir yeri olan armha gerilme olayn16 ve neticesinde Hz. sa'nn kefareti17 hadisesini Kuran pheye yer brakmayacak ekilde reddeder. Hristiyanlk konusunda Kur'ann zerinde durduu bir baka nemli husus Hristiyanlarn Hz. sa'nn getirdii ncil'i tahrif ettikleri isnaddr. Kuran, tahrif ithamn hem Yahudilere hem de Hristiyanlara yneltir (Bakara 2/79,85; Al-i mrn 3/78). Kurann bu tespitlerine gre, Hz. sa'nn kendilerine tebli etmedii Mesih Allah'n oludur gibi szleri Hristiyanlar kendi azlaryla uydurmular (Tevbe 9/30) ve "Meryem olu Mesih"i de kendilerine Allah'tan baka Rab edinmilerdir (Tevbe 9/31). Yine Kuran mevcut Hristiyanlarn Hz. sa'nn getirdii ncille hibir alakalarnn olmadn beyan etmektedir (Mide 5/68). Ayrca gerek Yahudi bilginlerinin ve gerekse Hristiyan rahiplerinin menfaat temini iin, Allah'tan kendilerine indirilmi olan kitabn hkmlerini tayir ettiklerini Kuran sarahatle ortaya koyar (Tevbe 9/31). Kuran ayetlerine dayanlarak tespit edilen bu dncelerin de iaret ettii gibi, Hristiyanlarn iine dtkleri hatalar ortaya koymak ve konular belirlemek suretiyle Kuran, Hristiyanlar ve
15

16

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

310

17

Bir ksm insanlar da Allah kendine bir oul edindi iddiasnda bulunurlar. O, yaratlmlara zg byle vasflardan kesinlikle uzaktr. (Bakara 2/116). Matta, 27/27-50; Markos, 15/16-37; Luka, 23/26-46; Yuhanna, 19/17-31. Matta, 20/28; I; Yuhanna, 2/1-2; I.Petrus, 2/22-23.

Milel ve Nihal Geleneinden

Mslmanlar arasndaki polemik zeminini bir anlamda belirlemitir.18 B. Mslmanlara Kar Hristiyan Polemiinin Tarihi Seyri 1. Hz. Peygamber Dnemi Mslman-Hristiyan Mnasebetleri: Mslman-Hristiyan mnasebetlerinin slam'n douu ile baladn yukarda belirtmitik. Hz. Muhammed (s.a.v.), slam Peygamberi sfatyla teblie balad zaman, ilk defa Mekke'de baz Hristiyanlarla karlamt. Hatta vahyin ilk gnlerinde Hz. Hatice'yi ve Hz. Muhammed'i teselli eden Varaka b. Nevfel de ncil'in el yazmalarna sahip olan bir Hristiyand.19 Hz. Peygamber'in Hristiyanlarla mnasebeti dostne hudutlar iinde balamt. Henz risaletten yl gibi ksa bir zaman sonra, Ehl-i Kitap Bizans'n, Ateperest ran'a malubiyeti, Mekke'de Mslmanlar zm20, Allah da kendilerini teselli eden vahy-i ilahisini gndermiti.21 slam Peygamberinin Hicret'ten nce ilk sempati duyduu ve Mslmanlarn hicret etmelerini arzu ettii ilk Hristiyan lke, Habeistan olmutur. Hz. Peygamber, Mekke mriklerinin amansz ikenceleri ve tazyikleri karsnda Mekkeli Mslmanlarn Habeistan'a hicretlerini arzu etmi ve bu hislerini u ifadeleriyle onlara iletmitir.sterseniz ve elinizden geliyorsa, Habeistan'a iltica ediniz. Zira oras doru ve emin bir yerdir, Allah sn edinceye kadar orada kaln.22 Hz. Peygamber dnemi Mslman-Hristiyan polemii diye isimlendirebileceimiz ilk ve en nemli hadise, Arapa konuan Necranl Hristiyanlarn Medine'ye gelerek Resul- Ekrem ile tartmalar gsterilebilir.23 Buna gre Hz. Peygamber'in daveti zerine Necran Hristiyanlar Medine'ye altm kiilik bir heyet gnderdiler. Heyete Ebu Hrise b. Alkame bakanlk ediyordu. leden sonra ge vakitte Medine'ye ulaan Necran heyeti, Mescid'de Hz. Peygamber'in huzuruna kmlard. badet vakitleri geldiinde
18 19

20 21 22 23

N.Daniel, agm. s. 402. bn Hiam, es-Siretun-nebeviyye, thk. Mustafa es-Sekka-brahim el-EbyariAbdlhafz elebi, Beyrut ts. I, 237; Hamidullah, Muhammed, slam Peygamberi, trc. Said Mutlu, stanbul 1966, I, 411. Melana ibli, Asr- Saadet, trc.mer Rza Dorul, stanbul 1974, IV, 1611, 1614. Rum 30/1-5. bn Hiam, age. I, 205; Taberi, Tarih, Msr 1969, I, 330. Baki Adam, Hristiyanlk ve Dier Dinler, DA, XVII, 361.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

311

Milel ve Nihal Geleneinden

Mescid'de ibadet etmek istemiler, Ashab buna itiraz etmekle beraber, Resulullah (s.a.v.) onlara Mescid'i brakmt. Onlar da ark'a dnerek ibadetlerini yaptlar. Ertesi gn Hz. Muhammed (s.a.v.), Necran heyeti adna konuan dini liderleri Ebu Harise ile bakanlar Abdulmesih'i slamiyeti kabule ard. Onlar: Biz senden evvel mslman olduk diye cevaplar verdiler. Hz. Peygamber, Yalan sylyorsunuz, sizi slamiyeti kabulden ey alkoymaktadr. Bunlar, domuz eti yemeniz, Ha'a tapmanz ve Allah'n olu bulunduuna inanmanzdr. Bu defa onlar, Ya Mumammed! sa'nn babas kimdir? diye sordular. Hz. Peygamber'in bu soruya hemen cevap vermeyip sustuu, Hz. sa'nn ahsiyeti ve Hristiyanlkla ilgili pek ok meseleyi iine alan l-i mran Suresi'nin batan itibaren seksenden fazla ayetinin nazil olduu bildirilmitir. Necran heyeti, lleri diriltmesi, hastalar tedavisi, gaibten haber vermesi ve amurdan ku yapmas gibi mucizelerden dolay sa'nn Allah olduuna kail olmulard. Yine babasz olmasndan dolay da ona, Allah'n olu diyorlard. Ayrca, yaptk, emrettik, hkmettik gibi Allah kelamlarndan da Allah'n "n ncs" yani, Allah-sa-Meryem lsnden biri olduuna kanaat getirmilerdi.24 Necran heyetine kar Kurann kat emirlerini alan Hz. Peygamber, davasnda hakl olduunu gstermek iin emr-i ilahi gereince Necranllar Mubhaleye (lanetlemeye) davet etmiti. nk yaplan tartmalarn sonu gelmiyordu. Bylece davasnda haksz olann zerine Allah'n lneti istenecekti. Aslnda byle bir lnetleme olayna Allah Resuln davet eden bizzat Cenab- Hak'd. Allah bu konuda yle buyuruyordu; Artk sana ilim geldikten sonra kim seninle onun hakknda ekiirse de ki : Gelin, oullarmz ve oullarnz, kadnlarmz ve kadnlarnz, kendimizi ve kendinizi aralm. Sonra Allah'a dua ve niyaz edelim de O'nun lnetini yalanclarn zerine okuyalm. Eer yine yz evirirlerse muhakkak Allah, o fesatlar hakkyla bilendir.25 Allah Resul'nn bu Mbahale teklifi26 karsnda Necran heyeti, zel mvere iin ekilmiler ve bu mverede Abdlmesih: Ey Hristiyan Cemaati! Hepiniz ok iyi biliyorsunuz ki, Mu-

24 25 26

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

312

bn Hiam, age. II, 224. l-i mrn 3/61. bn Hiam, age. II, 232; M.Hamidullah, I, 414; bnul-Esir, el-Kmil fit-Tarih, Beyrut 1965, II, 293.

Milel ve Nihal Geleneinden

hammed gnderilmi bir peygamberdir. Ve yine biliyorsunuz ki, peygamberlerle lnetleen bir kavmin zrriyeti kesilir. O'nunla lnetlemeyi kabul etmeyiniz ve kendisiyle bir antlama yaparak dininizde kalnz demitir. Bu gre itirak eden heyet mensuplar Hz. Peygamber'e gelerek yle derler:
Ey Ebu'l-Ksm, seninle lnetlememeye karar verdik. Seni kendi dininle ba baa brakacaz. Biz de kendi dinimize dneceiz. Bizim hakkmzda istediin gibi hkmet. Biz sana istediin eyi verelim ve seninle bir antlama yapalm. Yalnz bize ihtilaflarmz halletmesi iin bir Mslman hkim gnder.27

Hz. Peygamber ile Necranl Hristiyanlar arasnda geen bu tartma, daha sonraki dnemlerde devam eden MslmanHristiyan polemiinin seyrine k tutmaktadr. lk MslmanHristiyan polemii saylan tartmadan u neticeleri karmak mmkndr: 1. Hristiyanlarn, Hz. sa'nn bakire Meryem'den domasn onun ulhiyetine delil olduunu ileri srmeleri Mslmanlara inandrc gelmemitir. 2. Hristiyanlar, Kuranda Allah'a izafeten yarattk, hkmettik gibi ifadeler kullanlmasnn teslise delil olduunu ileri srmler, fakat bu istidlal ekli Mslmanlar tarafndan itibar grmemitir. 3. Hz. sa iin Allah'n olu ifadesinin kullanlmas, Mslmanlara en fazla ters gelen meselelerden biri olmutur. Allah'n tek (unity) ve mteal (transcendence) oluu, slam'a gre kesinlik arz etmektedir. 4. Allah'n Hz. sa'ya hulul (incarnation) meselesi, itikadi noktada Mslmanlarla Hristiyanlarn bulumasn engelleyen baka bir bloktur. Ebedi olan Allah'n lmesi nasl kabul edilebilir? Ulhiyete ortak olduu iddia edilen Hz. sa niin yeryznde iken istedii her eyi yapamad? Niin pek ok ynden snrlyd? 2. Hz. Peygamber Sonras Mslman-Hristiyan Mnasebetleri: Hz. Peygamber dneminden sonra slamiyet Yunanca konuan Hristiyanlarn topraklarna girince ilk ciddi tartmalar balamtr.28 Mslmanlar ile Hristiyanlar arasndaki ilikiler, nceleri karlkl tartmalar, sonra mektuplamalar ve nihayet reddiyeler

27 28

bn Hiam, age. II, 233. Baki Adam, agm. DA, XVII, 361.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

313

Milel ve Nihal Geleneinden

yazmak suretiyle devam etmitir. Karlkl tartmalar ile ilgili bildiimiz en eski belge Antalya Yakbi Patrii I. Yuhanna (636648)'nn Mezopotamya Hristiyanlarna yazd Sryanice mektuptur. Bu mektubun konusu, Yakbi Patrii I. Yuhanna ile Mslman ordusu komutan arasnda yaplan dini muhaveredir. Patrik mektubunda, tartma konusu hakknda bilgi vermektedir. Buna benzer bir dier tartma da, Amr b. s le Msr Yakbi Patrii Benjamin arasnda 643'de yaplmtr. Nestri rahib Abraham da 670'lere doru, bir Mslmanla bir Hristiyan arasndaki bir tartmay konu alan bir risle yazmtr.29 I. Timotheus, Hz. Muhammed'in peygamberliini aka kabul etmemesine ramen, O'nun putperestlie kar mcadele etmesi ve tevhid akidesini tebli etmesi sebebiyle peygamberlerin yolunu takip ettiini ifade etmitir.30 Dini tartmalar Emeviler dneminde de devam etmitir. Emeviler dneminin en nde gelen Hristiyan mdafaacs, phesiz Yuhanna Dmki (. 750 m.)'dir. Yuhanna Dmki slamiyeti Hristiyanlk ierisinde ayrlk (heretic) bir hareket olarak grmektedir.31 Dmki'nin "Mesih'in uluhiyeti" ve "Beeri irade" konusunda, Hristiyanl mdafaa eden ve Mslmanlarn grlerini tenkid eden eserleri vardr. Polemik ve apolojetik metodlara nfuz etmi, onlara kar ananevi delillerle silahlanm olan Dmki, Abdlmelik b. Mervan'n saraynda uzun memuriyetiyle slam'n unsurlarn renmi ve Mslmanlarla yapt tartmalar bize kadar intikal etmitir. Dmki eserlerinde Mslmanlarla tartan Hristiyanlara yol gstermi ve Mslmanlarn sualleri karsnda nasl bir tavr taknlacan izah etmitir. Dmki'nin bu izahlarndan slam kltrnn mkemmel olduu neticesi kmaktadr. nk Kurann Hz. sa'ya bakn kendi itikad nokta-i nazarndan doru buluyor ve Mslmanlar Hristiyanl yanl anlamakla itham ediyor.32 Yuhanna Dmk ile balayan slam-Hristiyan polemii, slam devletinin msamahas iinde her geen gn gelimi ve daha sonra gelen Hristiyan polemikilerine, Dmknin delilleri daya-

29 30 31

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

314

32

Harman, agm. s. 97-98. Daniel, agm. s. 403; Harman, agm. s.98. Charles Kimball, Striving Together a Way Forward in Christian-Muslim Relations, New York 1991, s. 39. Aydn, age. s. 28.

Milel ve Nihal Geleneinden

nak tekil etmitir. Daha sonra Dmknin teolojik delillerini mehur talebesi Theodore Ebu Kurra (740-820) gelitirmi ve sonraki yllarda bu fikirler Mslman-Hristiyan tartmalarnn g kayna olmutur. Ebu Kurra'nn zerinde durduu en nemli konu, Hz. Peygamber'in ncil'de haber verilmemi olduu meselesidir.33 slam topraklarnda yaayan Hristiyan polemikilerden yukarda zikredilenlerden baka, Ebu Raita (IX. asr), bn Zur'a (9431008) ve Paul d'Antioche (XII. asr) ekleyebiliriz. 34 Mslman bir lkede yaayan bu doulu Hristiyan teologlar, slamn dini deerini kabul etmelerine ramen, onu Hristiyanln ana merkezinden sapm sapkn bir frka olarak grmlerdir.35 Bu yzden Hristiyanln doruluunu ve stnln iddia ettikleri ve ispata altklar eserler kaleme almlardr. Onlar teslisi, Allah'n isim ve sfatlar, ilahi kelamn Hz. sa'ya hulul, Onun ilahlamasn da, ilahi kelamn lafzlara dnerek Kur'an' oluturmasyla aklamaya, dolaysyla da Hristiyan inanlarnn doruluunu ispata almlardr. Ayn dnemlerde (IX-XII. asrlar) slam'a dman olan ve Mslmanlarla devaml sava halinde bulunan Bizans'da yaayan yazarlar ise, slama kar ok daha kstah ve saldrgan idiler. slam hakknda doru ve salam bilgileri olmayan bu yazarlar, slama, Hz. Muhammed (s.a.v.)'e ve Kurana kar objektiflik ve bilimsellikle badamayan, tamamyla sbjektif ve dmanca saldrlarda bulunmulardr. Bu yazarlar, eserlerini Greke yazmlardr.36 Bizans'l Nicetas (842-912), Kuran metnine, Hz. Peygamber'in ahsna, zellikle savalar ve Zeyneb bint Cah'la evliliine ar tenkitler yneltmitir. Nicetas'a gre Hz. Peygamber Ariusu bir rahipten etkilenmi sahte bir peygamberdir. 37 Nicetas'tan baka slam'a kar Bizans'l Hristiyan polemikilerden, Evode (IX. asr), George Hamartolos (IX. asr), Euthyme Zigabene, Theophane le Confessour (IX. asr), Barthelemy dEsse, III. Jean Cantacuzene (1290-1383), II. Manuel Paleologue (13501425)'i zikredebiliriz.38

33 34 35 36 37 38

Aydn, age. s.29. Harman, agm. s. 99. C.Kimball, a.g..e. s. 39; DA, XVII, 361. Harman, agm. s. 99. Daniel, agm. s. 403. Harman, agm. s. 100-101.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

315

Milel ve Nihal Geleneinden

Bat Hristiyanlar ise VIII. yzylda spanyann, IX. yzylda Sicilya'nn Mslmanlar tarafndan fethedilmesi srasnda ilk defa, kltrce kendilerinden ok stn olan ve byk bir askeri gce sahip bulunan Mslmanlarla karlatlar ve kendileri asndan bunun byk bir tehlike olduunu grdler. Arada srada, slam konusunda, azda olsa, doru bilgi edindiler. Fakat bu bilgilenme neticesinde slam' Avrupa'ya olduu gibi tantmaktan ziyade arptlm bir slam ve Mslman imaj sunmay tercih ettiler. Onlarn slam ile ilgili iddia ve isnadlar u noktalarda toplanyordu: a) slamiyet ok sayda aslsz inan iermekte ve gerekler bile bile arptlmaktadr. b) slam klla yaylm bir iddet dinidir. c) Muhammed ehvet dkn, sahte bir din kurucusudur; eytann bir temsilcisi veya bir letidir.39 slam dnyasna kar "Hal Seferleri"nin balad bu dnemde, slamla ilgili eser yazan balca yazarlar arasnda; XI-XII. asrlarda, Rober de Ketton, Pierre le Venerableyi; XII-XIV. asrlarda, Oliver de Paderborn (1277), Alaxandre du Port, Jacques de Voragine, Chanson de Roland, Thomas D'Aquin (1274)'i; XV-XVI. asrlarda Nicolas de Cuse, Ludovico Maracci, Luther, Mlanchtor, Bibliander'i zikredebiliriz.40 XVIII. yzylda Bat'daki Aydnlanma dnemi ile birlikte balayan felsefe ve dnce adamlarnn Katolik kilisesine kar aldklar tavr btn dinlere temil edilirken, slama kar menfi dncelerin yannda baz mspet dnceler de sz konusudur. Bu dnem yazarlarn eserlerinde, Hz. Muhammed (s.a.v.), tabi ve makul bir din kurmas sebebiyle, hr dnr tipi olarak grlmektedir. Voltaire, 1741de yazd "Le Fanatisme ou Mahomet Le Prophete" (Fanatizm veya Peygamber Muhammed) adl piyesinde, Hz. Muhammed'e saldrmaktadr. Piyesteki saldrnn, Hz. Muhammed'den ok papaya yapld, fakat papann bunu hi anlamayp, piyes sebebiyle Voltaire'yi kutlad belirtilmektedir. Voltaire, Felsefe Szlndeki Alcoran maddesinde, slam sade ve doru, bir Allah'a iman zerine kurulan ve Araplar iin iyi bir din olarak tavsif etmektedir.41 3. XIX. Yzyldaki Gelimeler:
39 40

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

316

41

Watt, age. s. 21; Adam, a.g.mad. 361. Harman, agm. s. 102-104. Harman, agm. s. 105.

Milel ve Nihal Geleneinden

slam-Hristiyan polemii XIX. yzylda tekrar canlanmtr. 42 Ancak Batl Hristiyanlarn Mslmanlarla iliki modellerinde byk apta deiiklikler sreci yaanmtr. Bu srece etki eden temel gelimeden sz etmek mmkndr: 1) Bu yzylda ulam ve haberleme vastalarnn srekli gelimesi ile uluslararas ticaretin ve insanlar arasndaki gn kolaylamas, dini oulculuk ve insanlar arasnda global seviyede karlkl dayanmay arttrmtr. 2) Akademik seviyede dinler tarihi almalarndaki art, bilim adamlarna, dnyann deiik dini pratikleri ve inan sistemleri hakknda daha salkl bilgi edinmelerini salad. XIX. yzyl balarnda, dini gelenekleri incelemeye ynelik kendi kendine bilinlenen bu bilimsel yaklam, yzyllar boyunca Batl Hristiyanlar tarafndan ortaya konulan pek ok grn ne kadar bilgisizce ve pein hkml olduunu gstermitir. Bu anlamda XIX. yzyl kritik bir dnm noktas olarak kabul edilmektedir. Dini anlay ve davranlar saf bir dindarlk ve dini pratiklere indirgenmemektedir. Tenkidi dnce, dini hissedip inanmaya ek olarak karmdaki yerini almtr.43 3) Bu yzylda Mslman-Hristiyan mnasebetlerine etki eden dier bir gelime Batllarn smrgecilik faaliyetleridir. Smrgecilik btn Hristiyan kiliselerinde dini bir evk ve gayretin uyanmasna sebep olmutur. Bu dini gayret misyonerlik faaliyetleri eklinde tezahr etmitir.44 Misyonerliin amac ise insanlarn kendi dinlerini terk etmelerini salayarak, onlara Hristiyanl benimsetmekti.45 Smrgeci glerle slam lkelerine yerleen oryantalist ve misyonerler, kendilerini, Avrupallar tarafndan ynetilen milletlerin sosyal ve entelektel stleri gibi telakki etmiler, bu balamda Hristiyanl slam'dan daha stn bir olarak takdim abasna girmilerdir.46 Kilise ve yetitirdii misyonerler, dier dinlere, zellikle de slam'a kar yine ktmserdir ve slamn, akide hususundaki hatalar kadar ahlki ynden de sapklk iinde olduunu iddia etmek-

42 43 44 45 46

Daniel, agm. s.404. Kimball, age. s. 48, 49. Old Quarrels and New Perspectives, s. 247. Tmer, Dinler Tarihi, Ankara 1993, s. 382. Daniel, agm. s. 404.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

317

Milel ve Nihal Geleneinden

tedir.47 Norman Daniel, misyonerlerin slam'a baklarnda ortaa zihniyetinden uzaklamadklarn u ekilde ifade etmektedir: Carl Gottlieb Pfander (1803-1865)'le balayan ve 1910'da Edinburgh'da yaplan Dnya Misyonerlik Konferansyla (World Missionary Conference) zirveye ulaan Hristiyan misyonerliinin ortaa polemik zihniyetinden uzaklat sylenemez. 48 Dier taraftan Hz. Muhammed'e kar, baz kesimlerde hayranlk da sz konusudur. Thomas Carlyle, The Hero as Prophet adl eserinde O'nu insanln en byk kahramanlarndan biri saymaktadr.49 XX. yzyl zellikle II. Vatikan Konsilinden (1962-1965) sonra, Kilisenin slam ile diyaloga getii bir dnem olarak nem tamaktadr. Diyalogun mahiyeti ve hedefleri konusunda Mslmanlarn tereddtleri vardr.50 Tarihi seyir ierisinde Hristiyanlarn slam'a ve Hz. Muhammed'e baklar genellikle u ereve ierisinde olmutur: Hz. Muhammed'in sosyalist bir reformcu ve ruh hastas olduu iddias, Hz. Muhammed ve slam' eytan bir menee balama iddias, slam'n, Hristiyanln rfiz bir mezhebi olduu fikri, slam', Hz. smail vastasyla Hz. brahim'in vrisi kabul etme eilimi, Hz. Muhammed'in peygamber karizmasn kabul etme ve slam' monoteist byk dinlerden biri sayma yaklam. 51 III. Tahrif A. Pfandere Gre Tahrif Bir misyon ve polemik kitab olarak Miznul-Hakk kaleme alan Pfanderin52 asl hedefi Kitab- Mukaddesin shhatini ve gvenilir-

47 48 49 50 51 52

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

318

Harman, agm. s. 105. Daniel, agm. s. 404. Kimball, age. s. 49. Tmer, age. s. 407-416. Harman, agm. s. 166. Karl Gottlieb Pfander 1803de Almanyann Wrttemberg eyaletine bal Stutgart yaknlarnda bir kyde, frnc bir babann olu olarak domutur. Protestan bir evrede ilk ve orta eitimini bitirdikten sonra Baseldeki misyoner yetitirme merkezine kabul edilmitir. Baselde slamiyet ve Arapaya dair dersler de gren Pfander 1825de buradaki eitimini tamamladktan sonra 1835e kadar Kafkasya blgesindeki Mslmanlar ve Ermeniler arasnda almalar yapm, bu srada da 1829da Hristiyanla dair Mslmanlarn iddialarn rtmek gayesiyle Almanca kaleme ald Mizanul-Hak adl eserini yazmtr. Daha sonraki birka yl boyunca Mizanul-Hakkn Ermenice ve Farsa baskla-

Milel ve Nihal Geleneinden

liini Mslmanlara kabul ve tasdik ettirmektir. Bu amala Pfander, kitabna Kurann, Kitab- Mukaddesin doruluuna ahit olduu iddias ile balar. Pfandere gre Kuran, Hz. Muhammed (s.a.v.) zamannda Yahudi ve Hristiyanlarn ellerinde bulunan Kitab- Mukaddesin gerek olduuna ve tahrife maruz kalmadna pek ok ayette iaret etmektedir. Kuran Kerimin Yahudi ve Hristiyanlara Ehl-i Kitap demesi, Kitab- Mukaddesin blmlerinden onlarn kulland ekilde Tevrat, ncil ve Zebur diye bahsetmesi ve onlarn Allah tarafndan gnderildiklerini kabul etmesi bu ahitliin nemli gstergelerinden sadece birkadr. Pfandere gre Kuran Kitab- Mukaddesi teyid iin gnderilmitir. Kuran, Tevrat ve ncilin temel retilerinde birbirlerini desteklediklerini ve bu kutsal kitaplara uymayanlarn ahirette cezalandrlacaklarn belirtmektedir. Pfanderin Kitab- Mukaddesin doruluuna ahitlik yaptn iddia ettii Kuran yetlerinden bazlar unlardr: De ki: Ey Ehl-i Kitap! Tevrat, ncili ve Rabbinizden size indirileni gereince uygulamadka bir temeliniz olmaz. (Mide 5/68) Pfandere gre, Allahn Ehl-i Kitaptan Tevrat ve ncili tasdik etmelerini ve hkmlerini uygulamalarn istemesi, ncil ve Tevratn o gnk eklini Kurann, ilh bir kitap olarak kabul ettii anlamna gelir. Eer Kitab- Mukaddes metinleri kaybolmu veya tahrif edilmi olsalard, ierdikleri emir ve yasaklarn uygulanmasn istemek samalk olurdu. nk var olmayan bir eye itaat edilemeyecei gibi, tahrif edilmi bir kitab izlemek kiiyi doru yoldan karr.53 Yahudiler, Hristiyanln bir temeli yoktur dediler, Hristiyanlar da, Yahudiliin bir temeli yoktur dediler; oysa onlar Kitaplarn da okuyorlar. (Bakara 2/113) ayetinde geen yetlne (okuyorlar) fiili, Yahudi ve Hristiyanlarn, Hz. Peygamber zamannda Tevrat ve ncili okuduklarn, bu iki kitabn ellerinde bulunduunu gsterir. Aksi takdirde, bir vakitler onu okuduklarn

53

rn hazrlam, bunun yan sra Miftahul-Esrar ve Tarkul-Hayat adl iki kitap daha telif etmitir. Bkz. Ann Avril Powell, Mauln Rahmat Allh Kairnaw and Muslim-Christian Controversy in India in the Mid-19th Century, Journal of the Royal Asiatic Society, I (1976), London, s. 46. Carl Gottlieb Pfander, The Miznul-Haqq (Balance of Truth), London 1910, s. 45. Bundan sonra Pfanderin eserine yaplan atflar metin ierisinde ve (Pfander, sayfa numaras) eklinde gsterilecektir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

319

Milel ve Nihal Geleneinden

belirtmek iin gemi zaman kipinin kullanlmas gerekirdi (Pfander, 45). Pfandere gre sana indirdiimizden phede isen, senden nce indirdiimiz Kitaplar okuyanlara sor. And olsun ki, sana Rabbinden gerek gelmitir, sakn phelenenlerden olma. (Yunus 10/94) yeti Kitab- Mukaddesin, Kurann nazil olduu dnemde mevcut olduunu, bizzat Kurann onun salamlna ahitlik ettiini ve Mslmanlarn onun hkmlerine gvendiklerini gstermektedir. Yoksa Allah Hz. Muhammedden kendisine indirilen hakkndaki phelerinin giderilmesi konusunda kitab (Tevrat ve ncil) okuyanlara sormasn istemezdi (Pfander, 46). Pfandere gre Mide suresi 43ve 44. ayetlerinde Yahudilerin, inanmadklar halde Hz. Muhammedin hakemliine bavurmalarna duyulan aknl dile getiriyor. Ona gre, iinde Allahn hkm bulunan Tevrat yanlarnda olmasna ramen, onun hkmnden yz evirmeleri, onlarn bu kitaba iman etmediklerinin bir iaretidir. Allah, geree iletmesi iin Tevrat indirmitir ve onda karmak hkmleri aydnla kavuturan bir k vardr. Kendilerini Allaha teslim etmi olan peygamberler onunla hkmederler. Kitabn kaybolup gitmekten korumalar yolundaki ilhi emirden dolay, onlarn dindarlar ve bilginleri de onunla hkmederler. O yzden onlar kitabn ahitleridirler, kimsenin ona ilimesine izin vermezler (Pfander, 48). Pfandere gre, Kurann nzil olduu dnemde Eski ve Yeni Ahid metinlerinin sapasalam mevcut olduunun bir delili de Kurann Kitab- Mukaddesten yapt alntlardr. Onun bu konuyla ilgili delil getirdii yetler unlardr:
Orada onlara cana can, gze gz, buruna burun, kulaa kulak, die dile ve yaralara karlkl deme yazdk. Kim hakkndan vazgeerse bu, onun gnahlarna kefret olur. Allahn indirdii ile hkmetmeyenler, ite onlar zlimlerdir
(Mide 5/45).

Bu yet, Tevratn k blmnde gemektedir:


Fakat zarar olursa, o zaman can yerine can, gz yerine gz, di yerine di, el yerine el, ayak yerine ayak, yank yerine yank, yara yerine yara, bere yerine bere vereceksin (k, 21/23-25). And olsun ki, Tevrattan sonra Zeburda da yeryzne ancak slih kullarmn miras olduunu yazmtk (Enbiya
21/105).

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

320

Milel ve Nihal Geleneinden

Bu yet Zeburda u ekilde gemektedir:


Yeryzn salihler miras alacak ve ebediyen orada oturacaklar. (Mezmurlar, 37/29) Dorusu yetlerimizi yalan sayp, onlara kar byklk taslayanlara, gn kaplar almaz; deve inenin deliinden gemedike cennete de giremezler. Sulular bylece cezalandrrz (Araf 7/40).

ncilde u yeti okuyoruz:


Yine size derim: Devenin ine deliinden gemesi, zengin adamn Allahn melektuna girmesinden daha kolaydr
(Mat. 19/24; Mar. 10/25; Luk. 18/25).

Pfandere gre, bu biri Tevrattan, dieri Zeburdan ve sonuncusu ncilden olan alnt, bugn mevcut Kitab- Mukaddesin Kurann szn ettii ayn kitap olduunu gstermektedir. Mesel diyor Pfander, Hz. Alinin Divnndan, Mevlna Celleddin-i Rmnin Mesnevsinden ya da Sadnin iirlerinden alnt yapsak, konu hakknda bilgisi olan herkes bu eserlerin gnmzde de mevcut olduunu anlar. Ayn ekilde insaf sahibi Kuran limleri de, Kurann alnt yapt yetlerden hareketle, Kitab- Mukaddesin Hz. Muhammed zamannda mevcut olduu sonucuna varmalydlar (Pfander, 49). Bunun dnda, Kuranda anlatlan birok kssann Kitab- Mukaddesde gemesini Pfander, Kitab- Mukaddesin Hz. Peygamber zamannda asl ekliyle bulunduuna bir delil olduunu ileri sryor. Bu kssalardan bir tanesi Hz. Yusufun kssasdr. Yine l-i mrn suresinde Yakup yerine srail ad gemekte ve onun kendisine birtakm yiyecekleri haram kld ifade edilmektedir (l-i mrn 3/93). Pfandere gre, Yakubun neden sraile dntrldn, hangi yiyecekleri yemekten ekindiini ancak Tevrata bavurarak anlayabiliriz (Tekvin, 32/22-31; Pfander, 50). Kuranda Tevrat ve ncilden Kelmullah54, Furkan55, Allahtan korkanlar iin bir nur ve zikir56 diye sz edilmektedir. Pfandere gre, Kurann Tevrat ve ncili bu ekilde saygyla an54

55

56

Bakara 2/75. Ancak Tevrattan Allahn Kelm olarak sz edildii bu ayette, Allah Yahudilerin Tevrat tahrif ettiklerini ifade ediyor: Size inanacaklarn umuyor musunuz? Oysa onlardan bir ksm Allahn szn iitiyor, ona akllar yattktan sonra bilerek onu tahrif ediyorlard. Doru yolda gidesiniz diye Msya hakk batldan ayran Kitab vermitik. Bakara 2/53. And olsun ki, Ms ve Hrna eriyi dorudan ayran Kitab mttakiler iin k ve t olarak verdik. Enbiya 21/48.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

321

Milel ve Nihal Geleneinden

mas ve onlara stn isimler vermesi, Kitab- Mukaddesin sahih oluuna nemli bir delildir (Pfander, The Miznul-Haqq, s. 52). Ayrca Kuran, Hz. Muhammede vahyedili biiminin dier peygamberlerde olduu gibi gerekletiini bildirmektedir: Nuha, ondan sonra gelen peygamberlere, brahime, smaile, shka, Yakuba, torunlarna, saya, Eyyuba, Yunusa, Hrna ve Sleymana vahyettiimiz gibi ey Muhammed phesiz sana da vahyettik. (Nis 4/163) Ey Muhammed Azz, Hakm olan Allah, sana da, senden ncekilere de ylece vahyeder. (r 42/3) O halde Kurann kendisinden nceki kutsal yazlara mensup olmas gerekir, nk geometride, e eit olan iki eyin birbiriyle eit olmas gerekir. Bu durumda her iki Ahid de Kurann kendisi iin iddia ettii yolla vahyolunmutur. Kuran kendisine tbi olanlar birini dierinden ayrmakszn btn kutsal yazlar kabul etmeye aryor, kendisinin Yahudilerin ve Hristiyanlarn kitaplarn dorulamak zere inmi olduuna iman etmelerini istiyor (Pfander, 53). Pfanderin, Kitab- Mukaddesin tahrif edilmediini Kurana tasdik ettirme abasyla ileri srd grlerini u ekilde maddeler halinde sralayabiliriz: Eski ve Yeni Ahid metinleri Hz. Muhammed zamannda Yahudi ve Hristiyanlar arasnda yaygnd. Kuran bu kitaplarn Allah tarafndan vahyolunduunu, Onun katndan geldiini kesin olarak kabul etmektedir. Kuran kendisini yceltmekle beraber, kendisini kutsal kitaplarla eit grmektedir. Kuran Kitab- Mukaddese Allahn Kitab, Allahn Kelm, Furkan, Zikr, Nur, Hd ve Rahmet demektedir. Kuran, Hz. Muhammedi ya da Mslmanlar dinleriyle alakal pheye dtkleri herhangi bir konuda Kitab- Mukaddese bavurmalarn emrediyor. Yahudi ve Hristiyanlar da ayn eyi yapmaya tevik ediyor. Anlamazla dtkleri konularda Kuran, Yahudilere Tevratn hakemliine bavurmalarn emrediyor. Kurana gre Mslmanlar, Kurana inandklar gibi Kitab- Mukaddese de inanmakla mkelleftirler. Kitab- Mukaddese iman etmeyenler ahiret gn Kurana iman etmeyenler gibi byk bir azap greceklerdir (Pfander, 53-4). Hz. Peygamber Dnemi ile Bugnk Tevrat ve ncilin Durumu: Pfander, Eer bugnk Kitab- Mukaddes, Muhammedin asrn-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

322

Milel ve Nihal Geleneinden

daki kitap deilse yahut kimi Mslmanlarn dedii gibi tahrife urayp gvenilirliini yitirmise, insanolunun kaderi ne acdr! (Pfander, 76) diyor. nk Ona gre, Allahn radesi gibi Allahn Kelmnn da deitirilemeyecei bedih olan bir hakikattir. Hlbuki Kitab- Mukaddes sz, resul ve nebilerin bildirdii, Kurann inanmamz emrettii Allah szdr. Allah Kuran, Kitab- Mukaddesi koruyup kollamak (mheymin) iin gndermitir.57 Kitab- Mukaddes tahrif edilmise Kuran bu grevini yerine getirmemi demektir. Bu durum Kurana olan gveni sarsacaktr. Mslmanlar Kitab- Mukaddese tahrif isnadnda bulunmakla kendi kutsal kitaplarn da thmet altnda brakmaktadrlar. Mslmanlarn iddia ettikleri gibi Kitab- Mukaddes tahrif edilmemitir. Allah onu tahriften korumutur. Pfander, Ahd-i Atik kitaplarnn Hz. Muhammedin asrndan nce tahrif olmadna dair u delilleri ileri srmektedir: Bugn elimizdeki en eski branice metinlerden biri, geen yzylda (XVIII. Yzyl) Msrda bulunan, On Emirle Tesniye kitabnda geen bran Yasasn ieren nshadr (k, 20/2-17 ve Tesniye, 6/4-9). Bu nsha MS 220 ve 250 yllar arasnda, yani Hz. Muhammedin Hicretinden yzyllar nce vuku bulan Byk Eziyet srasnda yazlmtr. Eski Ahidin en byk ve en eski nshas ise, Dou Nshas olup ngiliz Mzesinde 4445 numarayla kaytldr ve MS 820-850 yllar arasnda yazlmtr. Onu MS 916 tarihli St. Petersburg nshas izler. Her iki nsha da kendilerinden ok daha eski olan yazmalardan nakledilmitir. Nshay yazan kii, bunlardan ikisinin adn veriyor: Hilleli ve Mugah. Yahudi tarihisi Zekkut, Hilleli nshasnn MS 597 ylnda yazldn sylemektedir. u halde, bu nshalarn Hz. Muhammed zamannda mevcut olmas gerekirdi. Yahudilerin yorumlarndan anladmza gre, her iki nsha da bugn elimizdeki Eski Ahid ile tam bir uyum iindeydi. Daha eski branice nshalara ne oldu diye sorulacak olursa, Yahudilerin benzeri bir soruya verecekleri cevap bizim cevabmz

57

Mide 5/48. Ey Muhammed! Kuran, nce gelen Kitab tasdik ederek ve ona mheymin olarak gerekle sana indirdik. Pfander, bu yette geen mheymin kelimesini bn-i Abbas, Beyzv ve Celleynin tefsirlerine dayanarak Dier kutsal kitaplar tayirden koruyan ve onlarn shhat ve sbtuna ahid olan eklinde yorumlamtr.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

323

Milel ve Nihal Geleneinden

olabilir: Fazla kullanmdan tr anan bir nsha, Genizah dedikleri yazma hazinesinde saklanr, mehur bir Rabb (Yahudi din limi) ldnde, onunla birlikte gmlrd. Yanllkla ayaklar altna alnmasndan ya da kirletilmesinden korktuklar iin bazan bu nshalar yaktklar olurdu. (Pfander, 93 vd.). Pfander, Tevratn tahrif edilmediine dair, MS II. Yzylda yazlan Pirgy bhth adl branice bir kitaptan bir baka delil getiriyor. Pirgy bhthda u cmleler yer almaktadr:
Tevrat Sina danda Musaya indi, Musa onu Yeua emanet etti; o srilin yallarna; onlar peygamberlerine; onlar da Yahudilerin en yksek sinagogu (konsey) olan Sehend-rime teslim ettiler.

Rivayete gre, bu sinagog Azra Peygamber tarafndan kurulmu olup Yahudi limlerinden olumaktayd ve grevi Tevrat koruyup halka retmekti. Babil esaretinden sonra bu byk sinagogun Tevrata yeniden eski ihtiamn verdii sylenir. Pirgy bhthda, bu sinagogun kutsal emir vazettii yazldr: Hkm vermede dikkatli ol! Birok mritler yetitir! Tevrata salam bir kale ol! Pfandere gre, bu son emir, Yahudilerin, Tevrat her trl saldrdan korumalar iin var gleriyle almalarn salad. Hibir millet Yahudilerin Tevrata gsterdikleri ihtimam kendi kutsal kitaplarna gstermemitir. yle ki, onlar Tevratn btn kelimelerini ve harflerini teker teker saymlard (Pfander, 81). Pfandere gre, yukardaki alntdan da anlald gibi, Yahudiler kutsal kitaplarna olan ballklarndan tr Tevratn tahrif edilmesine kesinlikle izin vermemilerdir. Miktar saptanarak bir kimseye teslim edilmi eya iyi korunur, sayl koyunu kurt yemez.58 Pfander, Mslman limlerin eliki olarak nitelendirdikleri, Tevratta bulunan ok saydaki ifade deiikliklerini kraat farkllklar olarak grmektedir. Bu durum Tevratn, tek bir ahs tarafndan ve bir yzyl iinde yazlmam olduunun ve ayn zamanda Yahudilerin her ne pahasna olursa olsun kitap metnine sadk kaldklarnn bir iaretidir. Yahudiler elikili ifadeleri dzeltmeye teebbs ederek metin tahrifi kesinlikle yapmamlardr. Pfandere gre, bu tr kraat farkllklar Kuranda da mevcuttur (Pfander, 82).
58

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

324

Daniel Wickwire, Yahudi, Hristiyan ve slam Kaynaklarna Gre Kutsal Kitabn Deimezlii, stanbul 1999, s. 264.

Milel ve Nihal Geleneinden

Bugn elimizde bulunan Kutsal kitap yazlarnn Kuranda sz edilen, Hz. Muhammedin zamannda mevcut kitaplarn ayns olduu konusunda Pfander u delilleri eklemektedir: Bugn elimizde tarihi Muhammedden nceye dayanan, Kitab- Mukaddes yazlaryla ilgili listeler bulunmaktadr ki, bunlar bugnk Kitab- Mukaddese tamamen uymaktadr. (Pfander, 83) Pfander, Eski Ahide ait yirmi iki kitabn yer ald bu listelerin, MS 90da toplanan Jamnia konsili ve MS 363de toplanan Laodicia konsilinde belirlenen liste ile ayn olduunu belirtmektedir. Ancak bu kitaplar daha sonralar, kolaylk olsun diye daha kk birimlere ayrlmtr (Pfander, 84). Pfander, sz edilen bu yirmi iki kitabn ilk tercmelerinin Philadelphus lakabyla anlan II. Ptolemynin emriyle M 247-285 yllarnda Msrda yapldn ve bu tercmelere Septuaginta ad verildiini belirtir. Tevratn en doru tercmeleri saylan Septuaginta, tercme edenler yetmi Yahudi limi olduu iin yetmilerin tercmesi anlamnda bu ismi almtr. Tevrat, MS 130da Aquilla tarafndan Yunancaya; MS II. Yzylda Latinceye; MS I. Yzyln sonunda Peita tarafndan Sryaniceye (yine MS 508de Polycarp tarafndan Sryani Philoxenian tercmesi yaplmtr) ve daha bir ok dile tercmeleri Septuagintadan yaplmtr. Ayrca Pfander, Septuaginta adyla bilinen ve Eski Ahidin branice orijinal nshasnn varlna delalet eden Yunanca tercmelerin Hicretten yllar nce yazlm bir ok nshasnn bugn elimizde bulunduunu iddia ediyor. Bunlardan en mehur olanlarnn ise unlar olduunu belirtiyor:
- Sina Nshas (Codex Sinaniticus): Drdnc yzylda ya da beinci yzyln banda yazlmtr. - Vatikan Nshas (Codex Vaticanus): Drdnc yzylda yazlmtr. - skenderiye Nshas (Codex Alexandrinus): Beinci yzyln ortalar ya da sonunda yazlmtr. - Kuttuni Nshas (Codex Cottanianus): Beinci ya da altnc yzylda yazlmtr. - Ambirusaiye Nshas (Codex Ambrosianus): Beinci yzyl ortalarnda yazlmtr (Pfander, 94).

Septuaginta ve dier tercmelerin tahrif ile ne alakas var? Pfander, Tevrat yok olup gitmi olsayd, bu tercmeler, zellikle Septuaginta nasl ortaya kabilirdi ? (Pfander, 85) diyor ve unlar

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

325

Milel ve Nihal Geleneinden

ekliyor; Gerek daha nce belirttiimiz deliller, gerekse Yahudi ve Hristiyanlarn ellerinde bulunan eitli tercmeler nda u gerei itiraf etmek zorundayz: Bugnk Tevrat, Muhammedin zamannda okunan, Kurann defalarca ahitlikte bulunduu Tevratn aynsdr. erdii bir takm kraat farkllklar, onun salamlna asla glge dremez, nk bu her eski kitapta rastlanan bir durumdur ki, Kuranda da ayn duruma rastlyoruz. Pfandere gre, Eski Ahidde var olan kelime farkllklar dnemin dil geliimine gre yaplm dzeltmeler ve iml gelimeleridir. Bu dzeltmeler Eski Ahidin doktrinlerinin hibirini etkilemez. Allahn insanla verdii ilk mesaj Eski Ahidde hl aynen durmaktadr (Pfander, 87). Pfander, bugn Hristiyanlarn sahip olduu Yeni Ahid kitaplarnn da Kuranda bahsedilen gerek ncil olduklarn ve Hz. Muhammed (s.a.v.) zamannda mevcut bulunduklarn iddia ediyor. Pfandere gre, daha Hz. sa (a.s.) hayatta iken, Onun havarileri, kendisinin sz ve retilerini kaleme almlardr. Bunlar zellikle Markosun ncilinde, ksmen de Matta ve Luka ncillerinde yazldr. Fakat Mesihin armha gerilii, lm, defni, dirilii ve ge k, havarilerce ancak Hz. sann ge ykseliinin ardndan yazlmtr. nk havariler, Hz. say grg ahidleri olarak tanm, Onunla bir arada bulunmu insanlara Mesihin mjdesini yazmak gibi bir zorunluluk grmemilerdir.59 Dier yandan Mesih, havarilerine ncili yazmalarn deil, onu doruluk ve samimiyetle yaymalarn, retmelerini buyurmutur. ncili ilk kez, Selaniklilere birbiri ardndan yazd iki mektubuyla Pavlus kaleme almtr. Bu mektuplarn yazm tarihi Mesihin ge kndan 22 veya 23 yl sonradr. Pfandere gre, Pavlusun dier mektuplar da bugn Hristiyanlarn iman ettii ilkeler hususunda tam bir doktrinel btnlk iindedir (Pfander, 88). Pfandere gre, birinci Hristiyan neslinden sonra gelen nesillere tanrsal gerekleri aktarmak iin ncili kaydetmek zorunlu hale gelmitir. Bylece Allahn Kutsal Ruhu, Mesihin Habercilerinden ya da Onun yakn dostlarndan setii kiilere vahyini bildirmitir. lk nce Markos 70 ylnda Kudsn tahribinden nce ncilini yazmtr. Markos, sann havarilerinden Petrusun rencisiydi ve ncilini gerek kendi kiisel, gerekse Petrusun bilgileri dorultusunda kaleme almtr. Fakat Allah onu hatadan korumu,

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

326

59

I. Korintoslular, 15/6; Resullerin leri, 1/21,22

Milel ve Nihal Geleneinden

unuttuunu hatrlatm ve neyi yazp yazmamas gerektiini ona ilham etmitir. Matta ncilini 70de; Luka 60-70; Yuhanna ise 90-100 yllar arasnda kaleme almtr. zetle Pfander, Hristiyanlarn elinde bulunan Drt ncilden ikisinin Hz. sann havarileri (Matta ve Yuhanna), dier ikisinin havarilerin arkadalar tarafndan, grg tanklarnn bildirdii ekilde batan beri olaylar tahkik edilerek yazldn belirtmektedir. Pfander, buradan ncillerin Hz. saya salam bir senedle ulat neticesini karmaktadr (Pfander, 88). Pfander, Yeni Ahidin Drt ncilden baka dier kitaplarnn da uzun inceleme ve aratrmalar sonucunda, Hz.Muhammedden ok nceki dnemlerde, konsiller yoluyla vahiy kapsamna alndn belirtmektedir. Miladdan sonraki ilk drt yzyl iinde yaplan konsillerde Eski ve Yeni Ahid kitaplar saylm ve kanonik kabul edilmitir (Pfander, 91). Pfandere gre kanonik olular benimsenen Yeni Ahid kitaplar Filistin, Suriye, Kbrs, Anadolu, talya ve Kuzey Afrikada yaylmt ve Kitab- Mukaddes, Arap Yarmadas, Msr, Habeistan ve Hz.Muhammedin temas ettii baka birok lkenin halklar arasnda bugnk ekliyle okunuyordu. Yine Pfandere gre, Hz.Muhammedden nce mevcut olduu tespit edilen Kitab- Mukaddesin, Hz.Muhammedden sonra kaybolduunu iddia etmek mmkn deildir (Pfander, 92). Pfandere gre, bugn Yahudi ve Hristiyanlarn ellerinde bulunan Kitab- Mukaddesin, Hz.Muhammedden nceki Kitab- Mukaddes ile ayn olduunu gsteren delillerden birisi de, ilk dnem Hristiyanlarnn, Yunan, Latin ve Kopt dillerinde yazm olduklar ve iinde Kitab- Mukaddes'den alntlarn bulunduu eserlerdir. Bu eserlerde Kitab- Mukaddesden o kadar ok alnt yaplmtr ki; eer Kitab- Mukaddesin Hz.Muhammedden nce orijinal nshalar kaybolmu olsa bile, bu eserlerdeki nakillerle tekrar oluturulabilir. Bu durum Kuran iin de geerlidir, ayet Kurann asl kaybolsa, Mslman limlerin yazdklar Arapa, Farsa, Trke ve Urduca eserlerde geen nakillerle Kuran tekrar oluturulabilir. Pfander, Kitab- Mukaddesin Hz.Muhammedin asrndan nce orijinal ekliyle mevcut olduuna -tr olarak biraz farkl olmakla birlikte- arkeolojik deliller de getirmektedir. Roma ehrinin altnda ina edilmi dehlizlerde ve MS II. III. ve IV. Yzyllarda yap-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

327

Milel ve Nihal Geleneinden

lan Hristiyanlara ait trbelerde yer alan resim ve naklar, o zaman yaayan Hristiyanlarn bugn elimizde bulunan ncilin rettii ayn doktrinlere sahip olduklarn gstermektedir (Pfander, 99). Tevrat ve ncilin Tahrife Uramas: Pfander, Mslmanlarn Kitab- Mukaddese ynelttikleri tahrif ithamn kesinlikle reddetmektedir. Pfanderin Kitab- Mukaddesin tahrif edilmediine dair getirdii delilleri u ekilde sralayabiliriz: 1) Pfandere gre Kitab- Mukaddesin tahrif edilmediine bata Kuran ahitlik yapmaktadr. Allah Tela Kuranda, Rabbinin Kitabndan sana okunan oku; Onun szlerini deitirecek yoktur (Kehf 18/27) buyurmaktadr. Bu yette geen kitap kelimesiyle Kuran kastedilmekle birlikte, Onun szleri ifadesi Kitab- Mukaddesi de iine almaktadr. O halde Kitab- Mukaddesin szlerini deitirecek kimse yoktur. Allahn szleri deitirilemez (Yunus 10/64) ayeti de ayn anlamdadr. Bu ayet Kuranda birok defa tekrarlanmtr (Pfander, 101). 2) Pfandere gre, Kitab- Mukaddes metinleri Hz. Muhammedden ok nce yazlmtr. Bugn elimizde bulunan Kitab- Mukaddes bu nshalarn aynsdr. Btn dnyaya yayldktan sonra, Yahudi ve Hristiyanlarn birleip kitaplarn bozduklarn iddia etmek mantkszdr. Kitab- Mukaddesin tahrife uradn iddia edenler, tahrifin ne zaman meydana geldii konusunda farkl grler ileri srmektedirler. Kimi Hz. Muhammedden nce, kimi ise Hz. Muhammedden sonra tahrif edildiini iddia etmektedir. Bu durum tahrif iddiasnn aslsz olduunu gsterir (Pfander, 106). 3) Pfandere gre, baz ilk dnem Hristiyanlar, Yahudileri kutsal yazlar deitirmekle sulamlard. Bunun sebebi, Tekvin kitabnda (5:10) geen atalarn yalar konusunda branice metinle Septuaginta tercmesi arasnda ihtilaflar bulunmasyd. Ancak bu sama iddiay ortaya atanlar Hristiyanlarn limleri deil, cahilleriydi. Ancak bugn batl alimler arasnda, Yahudilerin Tevrat deitirdiini iddia eden bir kii bile yoktur. Kitab- Mukaddeste tahrif yok, kraat farkllklar vardr. Nitekim bu tr kraat farkllklar Kuranda da mevcuttur. Ancak kraat farkllklar Kurann anlamn deitirmedii gibi, Kitab- Mukaddesin temel doktrinlerine de zarar vermemektedir. Kitab-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

328

Milel ve Nihal Geleneinden

Mukaddeste bulunan kraat farkllklarnn Kurandan daha fazla olmasnn sebepleri ise unlardr:
Kitab- Mukaddes hacim bakmndan Kurann drt katdr. Kurandan ok daha eskidir. ayr dilde yazlmtr ( branice, Yunanca, Aramice). Kuran ise yalnzca bir dilde yazlmtr. Eski tercmelerde yer alan kraat farkllklarnn ou, eviri hatalar olup anlam kaymasna yol amamaktadr. Bu tr farkllklar Kitab- Mukaddeste daha titiz ve dikkatli biimde saylmtr. Nerinden nce Kitab- Mukaddesi kimse dzeltip incelememitir. Fakat nc halife Osman, Kuran eski nshalaryla karlatrmak suretiyle dzeltmi, Hafsa nshas dndaki btn nshalar imha ettirmitir.

4) Pfandere gre, Hristiyan mfessirler zaman zaman anlayamadklar baz kelimelerin mstensih hatas olduunu sanm, bu trden kelimelere yanl yazlm anlamna gelen musahhaf adn vermilerdir. Musahhaf kelimesi yanl anlalmtr. eyh Rahmetullah bu yanl anlamadan hareketle, Hristiyan limleri, kitaplarnn deitirildiini kendileri itiraf ediyorlar demektedir. Aslnda konu son derece basit olup sadece anlam o dnem limlerince karlamayan kelimelerden ibarettir (Pfander, 109). Mesel, Aramice Naftayi kelimesi (Daniel, 3/2-3) bir trl anlalamam, kkeni dahi tespit edilememiti. Bu nedenle baz yorumcular bu kelimenin musahhaf, yani yazm hatas olduunu sanmlard. Fakat yakn zamanda bulunan Msr kitabelerinde geen Aramice metinlerde ayn kelimeye tekrar rastlandnda, bu kelimenin anlam zlmtr. Kitab- Mukaddeste rastlanan kraat farkllklar balca yledir: Mstensihin (metni kopya eden kii) cehleti ya da ihmalinden doan hatalar. Kopya edilen asl nshalardaki eksikliin yol at hatalar. Mstensihin anlayamad ve bu yzden yanl sand kelimeler (Pfander, 110).

5) Pfander, Hz. Muhammedin geleceine dair haberlerin kartlarak Tevrat ve ncilin tahrif edildii iddiasn reddeder. Pfandere gre, Hristiyan ve Yahudiler birleip Tevrat ve ncilde Hz. Muhammedin geleceine dair haberleri karp yok etmeye kalksalard, dnyann drt bir tarafna dalm dier Hristiyan ve

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

329

Milel ve Nihal Geleneinden

Yahudiler bylesi eytan bir olaya sessiz kalmayacaklar, tepkilerini ok iddetli bir ekilde ortaya koyacaklard. Nitekim, Hz. Muhammedden nce sapk mezhep taraftarlar Kitab- Mukaddesin metnini deitirmeye ve kendi sapk inanlaryla badatrmaya almlar, ama her seferinde bozguna uramlard. Mesel daha ilk alarda Makron adnda bir adam Luka ncilinin ilk iki blmn ortadan kaldrmaya alm, ama kimsenin desteini alamamtr. Yine Pfandere gre, Hz. Musann vefatndan sonra bir hkmdar veya hkim bir snf btn Tevrat nshalarn toplayp yaktrm, sonra Yahudilerin hafzasnda kalan blmlerden yeni bir Tevrat vcuda getirip emirle ortala yaym olsa, Kitab- Mukaddes nshalarnda bu kadar kraat farkllklarna rastlayamazdk. Pfandere gre, tarihte Kitab- Mukaddese kar birtakm tahrif teebbsleri olmu, ancak bu teebbsler sonusuz kalmtr. Ayrca Yahudi ve Hristiyanlarn Kitab- Mukaddesi tahrif etmeleri karlnda elde edecekleri bir menfaatleri da yoktu. Tahrif fiiline kar Kitab- Mukaddes ak tehditler ierdii halde, Yahudi ve Hristiyanlarn byle ar bir su ve sorumluluun altna girmesi dnlemez. 6) Pfandere gre, Yahudiler Tevrat tahrif edecek olsalard, Hz. Muhammed ile ilgili haberlerden ziyade, gemite iledikleri kendileri iin yz kzartc olan pis ve irkin gnahlarndan bahseden ayetleri tahrif ederlerdi. Fakat Allah, Yahudilerden Tevrat eriatn muhafaza etmelerini, ona bir ey eklememelerini ve ondan bir ey eksiltmemelerini istemitir. Bundan dolay Yahudiler, Tevrat ok dikkatli korumular, hibir kelime ve harfini kaybetmemilerdir (Pfander, 113-7). 7) Pfander, ncilin baz ayetlerinin60 eski nshalarda bulunmad iin, tahrife delil olduu iddiasnda bulunan Mslmanlara yle cevap veriyor:
Bu ayetler her ne kadar en eski nshalarn metninde olmasalar da, ad geen nshalarn kenarlarnda (hmi ve hiyelerde) bulunmaktayd. Mstensihler, hiyelerde yazl bu ayetleri asl metinden sanarak yazmtr. Fakat sonuta, bu ayetlerin varl ya da yokluu Kitab- Mukad-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

330

60

Markos, 16/9; Yuhanna, 5/3-4; 7/53; 8/11; I. Yuhanna, 5/7.

Milel ve Nihal Geleneinden desin ne inan sistemine, ne de ihtiva ettii hakikatlere tesir edebilecek niteliktedir. (Pfander, 118).

8) Pfandere gre, Kuran tahrif ithamn61 sadece Yahudilere yneltmitir. Ahd-i Cedid kitaplar, bu sulamalardan tamamen uzaktr. Bir baka ayette ise Yahudilerin, Kitab sayfalara ayrp istediklerini gsterip istediklerini sakladklar (Enam 6/91) ifade edilmitir. Bu her ne kadar tasdik edilmesini mmkn olmayan bir i ise de, Kuran tahrif edilen ayetlerden deil, saklanan sayfalardan bahsetmektedir (Pfander, 105). B. Rahmetullah el-Hindye Gre Tahrif 1. Tevratn Hz. Musaya aidiyeti Rahmetullah el-Hindye62 gre bir kitabn vahiy mahsul olabilmesi iin, o kitabn nisbet edilen peygamberle kesintisiz balantsnn salanmas gerekir. Bu zincirleme balant tevtr niteliinde olmadktan sonra, bir kitabn vahiy karakterine daima halel gelir. Bu temel noktadan hareketle Rahmetullah, ncelikle Yahudilerin Ahd-i Atikinin ilh vahye dayanmadn 10 ana madde iinde izah etmitir. Rahmetullaha gre Tevratn mtevatir olarak gelmesi Yiya b. mun zamanndan nce kesilmitir. Yiyann padiah olmasndan on sekiz sene sonra bulunan Tevrat inanlmaya deer ola-

61 62

Bakara 2/75; Nis 4/46; Mide 5/15. Asl ad Rahmetullah b. Hall el-Hind el-Kayranv el-Osmndir.1818de aranpur yaknlarnda Kayrana kasabasnda dodu. Rahmetullah Kayranav, XI..Yzylda Sultan Gazneli Mahmudun Hindistan seferleri srasnda Panipata yerleen eyh Abdurrahman Gazrnnin neslindendir. Dedesi Hakm Muhammed Ahsana, tedavisini yapt Ekber ah tarafndan Kayrana jgrlii verilmitir. Bu tarihten sonra sllesi Panipattan g ederek Kayranaya yerlemitir. Cihangir ve Cihan ahlar dneminde pek ok itibar grmlerdir. Rahmetullah ilk eitimini Kayranada on iki yana kadar babasndan alm daha sonra Mevlana Muhammed Hayatn medresesinde eitim grmek zere nce Delhiye, sonra Lekneve gitmitir. Medrese eitimini tamamlayan Rahmetullah, Kayranaya dnerek burada bir medrese kurmu ve kendisini talebe yetitirmeye vermitir. 1840l yllarda Agraya yapt bir ziyaret esnasnda, sonradan ok yakn arkada olan Dr. Vezirhan ile tanr. Vezirhan, Agrada Thomason Hastanesi Tp Kolejinde retim grevlisi olarak alan bir doktordur. ngilterede tp tahsili yapt yllarda, Alman ilahiyatlarn Kitab- Mukaddesin tenkidi ile alakal eserlere ilgi duymu ve daha sonra bunlar Hindistana getirmitir.bkz. Old Quarrels, s. 259; A. A. Powell, agm. s. 46; H. Goddard, age. s. 48.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

331

Milel ve Nihal Geleneinden

maz. Yine Tevratn Buhtunnasr hdisesinden nce ortadan kaldrld bilinmektedir. Byle olmasa bile, Buhtunnasr hdisesinde Yahudilerden yetmi binden fazla insan ldrlm, kitaplar yaklm ve evleri tamamen harap edilmitir. Yahudilerin iddialarna gre, bu kitaplardan bazlar Azr peygamber tarafndan tekrar yazlmsa da, Enitikos olaynda onlarda kaybolup gitmilerdir. Enitikos, Kuds zaptettikten sonra btn Ahd-i Atik kitaplarn toplattrm ve yaktrmtr.63 Rahmetullaha gre, Tevratn slubundan hareket edildiinde, onun u anki eklinin ilahi bir nazm ve dizilie sahip olmad, baka biri tarafndan yazld anlalr. Tevrat yazan mehul kii kendi kanaatine gre Allah sz olduklarna inand cmlelerin bana Allah dedi, Hz. Musa tarafndan sylendiini kabul ettii szlerin bana da Musa dedi diye yazm ve her zaman H. Musay gib sasyla (nc ahs) olarak zikretmitir. Eer Tevrat Hz. Musa yazm olsayd, en azndan birka cmlede kendinden bahsederken mtekellim sas (birinci ahs) kullanarak yazard. Bu durum Tevrat Hz. Musann yazmadn gstermektedir (Rahm. I, 62). 2. ncillerin Shhati Rahmetullaha gre, ncillerin ve dier Ahd-i Cedid kitaplarnn yazldklar zaman ve yazanlar hakknda Hristiyanlarn ellerinde hibir senet, delil, gvenilir belge veya kaynak yoktur. Hristiyanlardan bu konuda bir ahit istenildiinde, kitaplarnn doruluuna Hz. sann ahit olduunu sylemektedirler. Rahmetullah, Drt ncilden her birinin salam bir dayanaktan yoksun olduunu gstermeye almtr. Matta ncili branice yazlmt, ancak sonradan ortalktan kaybolmutur. Bugn Hristiyanlarn ellerinde bulunan Matta ncilinin Yunanca tercmesidir. branice yazlan Matta ncili daha sonralar ortaya km ise de bunun da Yunancadan tercme edildii anlalmtr. Matta ncilinin Yunanca tercmesinin kim tarafndan yapld, ne zaman yapld, aslna uygun olarak yaplp yaplmad kesin olarak bilinememektedir. Kesin bir dayana olmayan bu ncile Hristiyan bilginleri de inanmamaktadrlar (Rahm. I, 74).

63

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

332

Rahmetullah el-Hind, zhrul-Hakk, Beyrut 1988, I, 60; Bundan sonra Rahmetullahn kitabna yaplacak atflar metin ierisinde (Rahm. sayfa numaras) eklinde gsterilecektir.

Milel ve Nihal Geleneinden

Markos ncili hakknda baz Hristiyan limlerinin uydurma ayetler ierdii konusundaki phelerini ortaya koyan Rahmetullah, Yuhanna ncilinin Yuhannaya ait olmad hususunda daha ok durmutur. Rahmetullaha gre, Yuhanna ncili, Yuhanna zamanndaki dil ve slup ile deil, bugnk dil ve slupla yazlmtr. Ayrca, Yuhanna ncilinde geen u ayet, bu ncilin Yuhannaya ait olmadn gstermektedir: Bu eylere ehadet eden ve bu eyleri yazan akirt budur; ve biliriz ki, onun ehadeti dorudur. (Yuh. 21/24). Grld gibi, bu ncili yazan zat Yuhannay nc ahs olarak zikrederken, kendisinden birinci ahs olarak sz etmitir. Bu durum Yuhanna ncilinin Yuhanna tarafndan deil bir bakas tarafndan yazldn gstermektedir. Rahmetullaha gre, Hristiyanln yayld ilk dnemlerde din kitaplar az bulunuyordu. Ayn zamanda deitirilmeleri iin de frsat ve imknlar oktu. Hristiyanln kknden kesilip atlmas iin mmkn olan her eyin yapld bir takm olaylara tarih ahit olmutur. Rahmetullah, nciller zerindeki tahlillerinde Batl ncil bilginlerinin de grlerini de naklederek; nciller hakkndaki aratrmasn daha salam bir destee kavuturmutur.64 Rahmetullahn Tevrat ve ncillerin sahih olmadna dair getirdii bir dier delil ise, eitli Yahudi mezheplerinin ve Hristiyan kiliselerinin kabul ettikleri Ahd-i Atik ve Ahd-i Cedid metinlerinin birbirinden farkl olmas ve birinin kabul ettii kitabn dierleri tarafndan inkar edilmesidir. Mesel, Smirlerin kabul ettikleri Tevrat, Yahudilerin kabul ettii Tevrattan farkldr (Rahm. I, 56). 3. Kitab- Mukaddeste Tahrif Tevrat ve nciller hakknda bilgi verdikten sonra Rahmetullah, Tevrat ve ncillerin tahrifi konusunda, Hristiyan Kitab- Mukaddesinin iinde bulunan karklklara ynelmi ve mevcut tezatlar sralamtr. Hindli polemiki tarafndan belirtilen tezatlarn birou daha nce slam polemikileri tarafndan belirtilen ihtilflarn ayndr. Fakat Rahmetullah, kendinden nceki polemiklerde grlmeyen ihtilf konularn da gstermekle dikkati ekmitir.65

64

65

Rahmetullahn zhrul-Hakkda Tevrat ve nciller hakkndaki grlerine yer verdii Batl bilginlerden bazlar unlardr: Henri Wascat, Crum, Katolik Ward, Esebious, Katolik Herald, Horn. Aydn, age. s.166 vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

333

Milel ve Nihal Geleneinden

Rahmetullah, Kitab- Mukaddeste yaplan tahrifi iki ksmda incelemektedir: Birincisi; Tahrif-i manev, yani Kitab- Mukaddes ayetlerinin anlamlarnda yaplan deiiklikler. kincisi; Tahrif-i lafz, kutsal kitaplarn metinlerinde, kelime, fkra ve cmlelerinde yaplan deiiklikler. Rahmetullaha gre, tahrif-i manev konusunda Hz. sa dininin bilginleri ile, Mslmanlar arasnda hibir ihtilaf yoktur. Birok Hristiyan bilgini, Yahudilerin Tevratta deiiklikler yaptklarn kabul etmiler ve Ahd-i Atik kitaplar Yahudiler tarafndan deitirilmitir demilerdir. Protestan bilginleri de Ahd-i Atik ve Ahd-i Cedid kitaplarnn, papaya bal Katolikler tarafndan deitirildiini itiraf etmilerdir. Katolikler ise bu deiikliklerin Protestanlar tarafndan yapldn sylemekte ve iki taraf birbirini ar bir ekilde eletirmektedir (Rahm. I, 195). Tahrif-i manev konusunda Rahmetullahn Ahd-i Atik metinlerinde tespit ettii ihtilflardan bazlar unlardr: 1) II. Krallarn sekizinci blmnn yirmi altnc ayetinde: Ahriyaya padiahlk geldii zaman yirmi alt yandayd denilirken, II. Tarihlerin yirmi ikinci blmnn ikinci ayetinde: Ahriya, padiahlk tahtna oturduu zaman krk iki yandayd denilmektedir. Bu iki ayet arasnda aykrlk aka gze batmaktadr. Bunlardan birisi mutlaka yanltr. kincisinin yanl olduunu kendi tefsircileri de itiraf etmilerdir. Ahriyann babas Yehuram ldnde krk yandayd. Olu Ahriya, babas vefat eder etmez tahta ktndan yazlan doru kabul edilirse, olunun babasndan iki ya byk olmas icabeder. sa (a.s.) dini mensuplarnca teslis nasl bir sr saylyorsa krk yanda bir zatn krk iki yanda bir olu olmas da galiba onun gibi bir sr olsa gerek (Rahm. I, 86). 2) Tekvinin altnc blmnn on dokuz ve yirminci; yedinci blmnn sekizinci ve dokuzuncu ayetlerinde: Allah her eit hayvandan ve kulardan (biri erkek ve biri dii olmak zere) ikier tane almasn Nuha emretmitir diye yazldr. Yedinci blmn ikinci ve nc ayetlerinde ise, Allahn Nuh Peygambere Temiz hayvanlarla her eit kulardan yedier ift almay emir buyurmutur diye yazldr. phesiz bunlardan biri yanltr (Rahm. I, 87). 3) Huruun dokuzuncu blmnde: Allah syledii szleri

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

334

Milel ve Nihal Geleneinden

ertesi gn yayd. Msrllarn btn hayvanlar ld. sril oullarnn ise bir tek hayvan bile lmedi diye yazldr. Bylelikle Firavun ve adamlarnn btn hayvanlarnn ld aka bildirilirken arkasndan Firavun kavminden olup da Allahn szlerinden korkanlar, hayvanlaryla birlikte evlerine sndlar. Allahn szleriyle kalplerine korku gelmeyenler ise hayvanlarn sahrada braktlar denilmektedir. Aralarndaki aykrlk aka grlmektedir (Rahm. I, 88). 4) II. Samuelin yirmi drdnc blmnn birinci ayetinde: Allah, sril oullarnn saylarnn bilinmesi iin Davud Peygambere onlar sayma grevini ilham buyurdu yazl iken, I. Tarihlerin yirmi birinci blmnn birinci ayetinde: sril oullarnn saylarn Davudun kalbine eytan ilham etmitir denilmitir (Rahm. I, 93). 5) Tekvinin sekizinci blmnn drdnc ayeti: Yedinci ayn yirmi yedinci gn Nuhun gemisi Erminy dalar zerine oturdu derken, beinci ayet ise: Sular onuncu aya kadar gittike azald. Onuncu ayn balarnda da dalarn tepeleri grnmeye balad.. demektedir. Eer dalarn tepeleri onuncu ayda grnmeye balamsa gemi yedinci ayda Erminya dalarnn stne nasl oturmutur (Rahm. I, 88). Rahmetullahn ncillerde tespit ettii ihtilaf ve tezatlardan bazlar unlardr: 1) Mattaya gre, sa doduktan sonra annesiyle birlikte Yahudiye Beytleheminde oturmular, orada iki yl kaldktan sonra Msra g etmiler, Hirodesin lm zerine tekrar sril diyarna dnerek Nsrya yerlemilerdir (Mat. 2/1-23). Lukaya gre ise, sann doumundan sonra annesi, babas Yerualime gitmilerdir. Orada Balk (fish) Bayramnda kurbanlarn kestikten sonra, Nsrya dnmler ve orada oturmulardr (Luk. 2/41-51). 2) Matta ncilinin ifadesine gre, Yerualim halk sann doacan bilmemektedir (Mat. 2/1-4). Hlbuki Luka nciline gre, Yerualimdeki imeon adndaki bir ahs sann doacandan haberdar edilmiti (Luk. 2/25-28). 3) Rahmetullaha gre, Matta ile Markos arasnda da ayn haberin naklinde tenakuz vardr. Matta, sa, halkn kar yakaya gemesini emrettikten sonra deniz dalgalanm ve halk heyecanlanmtr diye yazarken (Mat. 8/18-26) Markosa gre, deniz dalga-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

335

Milel ve Nihal Geleneinden

landktan sonra sa, kalabala, karya gemeyi emretmitir .66 Rahmetullaha gre, ayn konuda yer alan bu ihtilaflar, Allahn sz olduu ileri srlen kitaplarda olmamas gerekir (Rahm. I, 98). 4) Rahmetullah, Mattann, dadan inen sann nce czzamly, sonra yzbann hizmetisini, daha sonra da Petrusun kaynvlidesini ifaya kavuturduunu belirttiini (Mat. 8/1-15) Lukann ise, Kefarnahumda sann nce Petrusun kaynvlidesini iyiletirdiini (Luk. 4/39) sonra czzamly ifaya kavuturduunu (Luk. 5/13) daha sonra da, yzbann klesini tedavi ettiini belirttiini ifade ederek bunlardan birinin mutlaka yanl olduunda srar eder (Rahm. I, 99). 5) Hz. sa, Havrilerine tebli iin bir yere giderlerken Mattaya gre, yanlarna s bile almaya msaade etmezken (Mat. 10/9) Markosun ifadesine gre sa, Havrilerine yanlarnda s tamalarn tavsiye etmitir (Mat. 6/8). 6) Yahyann Hz. say bilmesi konusundaki ncil rivayetlerinin de birbirini tutmadn belirten Rahmetullah, bu konuda Mattann, Yahyann say bildii iin Ben senden vaftiz olunmaya muhtacm dediini belirtirken (Mat. 3/14) Yuhannann, say bilmediini ancak Ruhl-Kudsn zerlerine inmesinden sonra Yahyann say bildiine iaret eder (Yuh. 1/32). Hlbuki yine Mattann baka bir ifadesine gre Yahya say renmek iin iki talebesini gnderir. (Mat. 11/3)67 7) Hristiyan Kitab- Mukaddesinin tahrifi ile ilgili Rahmetullahn gsterdii bir baka nciller aras ihtilaf da, Matta, Hz. saya ihanet eden Yahudann yaptndan piman olduunu ve kendini astn belirtir (Mat. 27/5). Luka ise, Yahudann ba aa dp ortadan atladn syler (Res. l. 1/18). 8) Rahmetullah, Hz. saya gzel koku takdim eden kadn hakkndaki, Mattann, Markosun, Yuhannann nakillerini de karlatrm ve ayn konudaki farkl ifadeleri alt madde halinde gstermitir: a) Matta ncili, Hz. sann bana gzel koku dken kadnn bu ii ne zaman yaptn belirtmezken, Markos bu olayn vakti

66

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

336

67

Rahmetullahn tetkik ettii ncildeki Markosun bu ifadesi Trke ncillere uymamaktadr. Mevcut ncillerin bu konudaki ifadesi Mattannki ile ayndr. Bylece tezat sonradan izle edilmie benziyor. Bk. Markos, 4/35-37. Bu konu iin bk. Rahmetullah el-Hind, zhrul-Hakk, I, 103 vd.

Milel ve Nihal Geleneinden

olarak Fsh ve Hamursuzdan iki gn nce olduunu belirtir (Mar. 14/1-3). Yuhanna ise ayn olayn Hamursuzdan alt gn nce tahakkuk ettiini ifade eder (Yuh. 12/1-3). b) Matta ncili ile Markos bu olayn Simunun evinde cereyan ettiini belirtirlerken (Mat. 26/6; Mark. 14/3) Yuhanna ayn hdisenin Meryemin evinde olduuna iaret eder (Yuh. 12/3). c) Matta ile Markos, kadnn gzel koku iesini, sann bana dktn belirtirlerken (Mat. 26/7; Mark. 14/3) Yuhanna ise Meryemin, kokular sann ayaklarna dktn syler (Yuh. 12/3). d) Kadnn bu davranna kar gelmek isteyenler, Mattaya gre sann talebeleridir (Mat. 26/8). Markos!a gre ise cemaattan sadece birkadr (Mark. 14/4). Yuhannaya gre ise bu itiraz yapan Yahuda skariyoddur (Yuh. 12/4-5). e) Takdim edilen gzel kokunun deeri hakknda, Matta ok kymetli ya (Mat. 26/7) ifadesini kullanrken, Markos bu yan deerinin yz dinardan fazla olduunu belirtir (Mar. 14/5). Yan deeri hakknda Yuhanna ise yz dinar der (Yuh. 12/5). f) Ya konusundaki tartmalar hakknda, Hz. sann tepkisinin ifadesi de ncillerde farkl ekillerde belirtilmitir: Matta ile Markosa gre sa, itiraz edenlere; kadn brakmalarn emrederken (Mat. 26/9; Mark. 14/6) Yuhannaya gre kadnn hareketini benimseyen sa kadn brakmalarn ve kendinin gmlecei gn iin o ya saklamasn (Yuh. 12/7) tavsiye etmitir (Rahm. I, 114). 9) Rahmetullaha gre, Matta ncilinde yer alan Ne mutlu sulh yapclara onlar Allahn olu olarak arlacaktr (Mat. 5/9) ayeti ile yine ayn ncilde yer alan Yeryzne selamet getirdim sanmayn; ben selamet deil kl getirmeye geldim (Mat. 10/34) ayeti arasnda ok ak bir tezat vardr. Rahmetullaha gre bu ihtilafn bir baka sakncas da, sulh yerine kl ve harp getiren sann, birinci ayette ifade edilen, Ne mutlu ve Allahn olu sfatlarna layk olamayacadr (Rahm. I, 110). Rahmetullah tahrif-i lafzyi ksmda incelemektedir. Birinci ksmda, sz ve yazlarda yaplan deiiklikler; ikinci ksmda, eklemeler yaplmak suretiyle meydana getirilen deiiklikler; nc ksmda ise, eksiltmeler suretiyle yaplan deiiklikler incelenmitir. Rahmetullah, Kitab- Mukaddesin sz ve yazlarnda yap-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

337

Milel ve Nihal Geleneinden

lan deiiklikleri ele almadan nce, Tevratn (Ahd-i Atikin) Hristiyanlarca tannan ve kutsal saylan nshalar hakknda bilgi verir. Buna gre Tevratn Hristiyanlarca kabul edilen nshas vardr: branice nsha: Yahudiler ve Protestanlar tarafndan en deerli saylan nshadr. Yunanca nsha: Bu kitap, Hz. sann doumundan on beinci yzyla kadar, 1500 yl sre ile Hristiyanlar tarafndan ba tac edilmitir. Smiriye nsha: Bu kitap Smirler tarafndan kabul edilmektedir. branice nsha ile ayn olan bu kitap, Ahd-i Atikten, Hz. Musann be kitab, Yua ve Hkimler olmak zere yalnz yedi kitab iine alr. Smirler Ahd-i Atikin dier kitaplarn saymazlar. Onlar sonradan eklenmi sayarlar (Rahm. I, 197). Rahmetullah, bu nshada verilen bilgilerin farkl farkl oluuna dikkat ekerek, bu durumun tahrife delil olduunu ne srer. Mesel, Hz. demin yaratlndan Nuh tufanna kadar geen sre, branice yazl Tevrata gre 1650 yl; Yunanca Tevrata gre 2662 yl; Smirlerin Tevratna gre ise 1307 yldr (Rahm. I, 198). Nuh tufanndan Hz. brahime kadar olan sre de her Tevratta farkl verilmitir (Rahm. I, 199). Yine branice Tevratta, Hz. Musa sril oullarna Erdeni getikten sonra, bugn size emrettiim bu talar Ebal dann zerine gzelce oturtun dedii yazl iken, Smiriye nshasnda ise, Benim size vasiyet ettiim ta Cerzim dann zeine koyun yazmaktadr. Ebal ve Cerzim birbirine karlkl iki dadr. Yahudiler Smirlerin, Smirler de Yahudilerin Tevrat deitirdiini sylemektedirler. Cerzim da, zerinde temiz su kaynaklarnn bulunduu balk bahelik ve yeil bir da olduu halde, Ebal da ise, kupkuru ve plak bir dadr. Yorumcularn ou, Smirlerin nshasnn mabedin inasnda konulacak tatan bahsedildii bu ayette anlam bakmndan daha doru olduunu belirtmilerdir (Rahm. I, 201). Kitab- Mukaddeste eklemeler yapmak suretiyle meydana getirilen deiikliklere Rahmetullahn verdii rneklerden biri udur: Gkten bir nur anszn evresinde parlad. Ve yere dp bir sesin kendisine Saul, Saul, niin bana ez ediyorsun dediini iitti. O da Ya Rabb, sen kimsin? dedi. Ve O dedi: Ben ez ettiin

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

338

Milel ve Nihal Geleneinden

saym; fakat kalk ve ehre gir ve ne etmen gerekir sana sylenecek. (Res. l. 9/3-6). Rahmetullaha gre bu ayetlerin uydurma olduu aktr, nk Saul nurla sarldnda yere dp de kendisine seslenildiini duyunca, hemen Ya Rabb cevabn veriyor. Rabb, akirtlerinin Hz. sa iin kullandklar kelimedir. Hz. saya inanmayan biri kendisine seslenenin o olduunu nasl bilip, hemen Ya Rabb der veya kendisine hitap edenin kim olduunu bilmedii kiiye Ya Rabb diye karlk verir? (Rahm. I, 236). Kitab- Mukaddeste eksiltme yapmak suretiyle meydana getirilen deiikliklere Rahmetullahn verdii rneklerden bazlar ise unlardr: Tevratn Tekvin blmnde: Kabil kardei Habile dedi ki: Gel tarlaya kalm, onlar da tarlaya ktklarnda, Kabil kardei Habilin zerine saldrp onu ldrd (Tekvin, 4/8) diye yazldr. Birok kitaplarda Gel tarlaya kalm cmlesi yazl olduu halde, gerekli olduu grlen bu cmle, daha sonraki basklarda kaldrlmtr.68 Yine Tevratn Tekvin blmnde: Yeryznde krk gn Tufn oldu (Tekvin, 7/12) anlamnda bir ayet yer almaktadr. Bu ayet, branice yazl Kitab- Mukaddeste bu ekilde yer alrken, Yunan ve Latin dilleri ile yazl Kitab- Mukaddes nshalarnda, Yeryznde krk gn krk gece Tufn oldu eklinde yazlmtr. Tefsirci Horn, bu ayete gece sznn eklenmesi dorudur diyerek, eklemenin yerinde olduunu belirterek kabullenmi bulunmaktadr (Rahm. I, 245). Rahmetullah, Luka ncilinin 21. blmnn, 33. ve 34. ayeti arasnda gemesi gereken O gn ve o saatin ne zaman geleceini babamdan baka kimse bilemez. Gkteki melekler bile bilemezler anlamnda bir ayetin yer aldn, ancak bu ayetin daha sonra Luka ncilinden karldn kaydetmektedir. Rahmetullah bu iddiasn, Tefsirci Horn gibi baz Kitab- Mukaddes aratrmaclarnn szleriyle desteklemektedir (Rahm. I, 249). Rahmetullaha gre sa (a.s.) dininin mukaddes kitaplarnn hakik durumu byledir. Yzyllardan beri kitaplar tashih edilmek bahanesiyle deitirilmekte ve birok yanl ve yalanlarla dolu bulunmaktadr. Hristiyan din adamlar, uzun bir sredir yanlla68

Rahmetullahn szn ettii Gel tarlaya kalm cmlesi, 1993 tarihli Trke Kitab- Mukaddeste de yer almamaktadr.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

339

Milel ve Nihal Geleneinden

r, mstensihlere ve tercme edenlere yklemekten baka bir kar yol bulamamlardr (Rahm. I, 92). Bu itibarla bylesine tutarszlklar ve elikilerle dolu bir kitabn ksmen veya btnyle doru olduu kabul edilemez. Byle bir eserin ilham neticesi olduunu sylemek doru bir gr olmaz. Kendilerine nispet edilen ahslarn bile bu eserlerin gerek yazar olup olmadklar salam delilleriyle ortaya konulmu deildir (Rahm. I, 82). Ancak 325 yllarnda toplanan znik konsilinde bunlarn kutsal metinler olduu kabul edilmitir. MS 314 ylna kadar bu kitaplarn deitirildii ve ilhamla yazlmad iin gvenilmez olduu kabul edilmiti (Rahm. I, 215-8). znik konsilinden nce bu eserlerin ad sadece Arinius (MS 200) ve Cilimanus (MS 216) tarafndan sz konusu edilmitir (Rahm. I, 182-4). MS 325de toplanan znik konsili Kitab- Mukaddesin u blmlerini kabul etmemitir: Pavlusun branilere mektubu, Petrus un ikinci mektubu, Yuhannann ikinci mektubu, Yuhannann nc mektubu, Yakubun mektubu, Yahudann mektubu, Yuhannann vahyi. Bu blmlerin Kitab- Mukaddese alnmas ancak MS 364de karara balanmtr. 364 senesinden nce bu yedi mektubun doruluu benimsenmemektedir. 325 senesinden nce de bu mektuplar bilinmemekte veya kutsal olarak kabul edilmemektedir. Bu mektuplarn sonuncusu I. Yzylda yazlm olduuna gre, derlenen mektuplarla, onlarn shhatinin kabul edildii konsil arasnda 225 seneden fazla bir zaman bulunmaktadr. Bu 225 sene boyunca bu mektuplarn ne varlndan ne de mahiyetinden bir ey bilinmemektedir. Bu sre iinde mektuplarn z ve muhtevasnn ne kadar deiebilecei aktr (Rahm. I, 56-8). Normal bir ortamda bile byle bir eserin bekasn koruyabilmesi ok zor iken, bask ve sindirme rejimi altnda bekasn srdrmesi mmkn deildir. Nitekim MS 303de Romal diktatrlerden birisi kiliselerin yklmas, kutsal kitaplarn yaklmas ve Hristiyanlarn topluca ibadet etmelerinin engellenmesi hususunda bir emir karmtr. Emir btn valilerce tatbik olunmu, kiliseler yklm, kitaplar yrtlm ve Hristiyanlara ait tm tapnaklar yerle bir edilmitir. Hristiyanlkla ilgili bir kitap gizledii tahmin edilenler onu aa karncaya kadar ar ikencelere tabi tutulmu ve neticede saklanan kitaplar alnp yaklmtr. Hristiyan bilginlerine ar ikenceler yaplm,

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

340

Milel ve Nihal Geleneinden

tutulan din adamlar ldrlmtr. Romal valiler Hristiyanl kkten yok edebilmek iin Hristiyan din adamlarn ortadan kaldrmlar, bylece halkn dinini renmesi nlenmitir (Rahm. I, 293). IV. yzyla kadar devam eden bu bask ve sindirme rejiminin Hristiyanlk zerindeki etkileri pek byk olmutur. Bu yzden kutsal kitaplarn kim tarafndan yazldn kestirmek mmkn olamamaktadr. Bu hususta Hristiyanlar da kuvvetli deliller ne sremezler. nk bu eserlerle kendilerine nispet edilen ahslar arasndaki balant zinciri kopuktur. Okunan bir kitabn kime ait olduunun bilinmesi, ancak kitapla mellif arasndaki balantnn bilinmesi ile mmkndr. Yahut da mellifin naklettiklerini duyan ve onlar aktaran ahslar bulunmaldr ki, onun mellifin azndan kt kabul edilebilsin. Eserin yayld dnemle, yazld dnem arasnda 200 ksur senelik bir kopukluk bulunursa, aklen bu eserin doruluu ve sylenene ait olup olmad tartma konusu olabilir. Grlyor ki, bu mektuplar MS I. Yzyln ortalarnda veya sonlarnda kaleme alnmken shhati zerindeki kararlar ancak MS IV. yzylda kabul edilebilmitir. Ayrca kitaplar incelendiinde aralarndaki ak elikilerden dolay ilham eseri olmadklar anlalr (Rahm. I, 80-3). Pfanderin, Bizim imdi elimizde bulunan kutsal metinlerle, Hz. Muhammed zamanndan nceki kutsal kitaplar arasnda hibir fark yoktur. Bu durum Kitab- Mukaddesin ne Hz. Muhammedden nce ne de sonra tahrif edilmediini gsterir iddiasna Rahmetullah yle cevap vermektedir:
Hz. Peygamberin (s.a.v.) asr- saadetlerinden nce yazlm olan din kitaplarnn, imdi ellerinde bulunan din kitaplarna uygun olduu iddiasnn yanll ve bunun ancak bizim tahrif iddiamzn ispatna yarad arz edilecek sebeplerle aka anlalr. Bu ileri srdkleri iddiada iki nokta gze arpmaktadr. Birincisi, Hristiyanlarn kutsal kitaplarnn Hz. Muhammed (s.a.v.) zamanndan nce yazlm olmas; ikincisi ise Hz. Muhammed (s.a.v.) zamanndan nce yazlan kutsal kitaplarn, bugn ellerinde bulunan kutsal kitaplarna uygun bulunmasdr. Wanderhut adnda bir bilgin bu kitaplar incelemi; sadece Tevratta iki bin kadar olmak zere, Kitab- Mukaddesin tamamnda on drt binden fazla, bugn ellerinde bulunan Kitab- Mukaddese uymayan aykrlklar bulunduunu yazmtr. O halde uygun olduu iddias batan aa ya-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

341

Milel ve Nihal Geleneinden landr. Hz. Muhammedden nceki kitaplarn nshasndan biri, skenderiye nshasdr. Dzeltilmi bir nshas Londrada bulunan bu kitabn zerinde, birinci derecede tutulduunu gsteren birinci iareti bulunmaktadr. kinci kitap, Vatikan nshasdr. Romada bulunan bu kitabn zerinde, ikinci iareti bulunmaktadr. nc dereceden olan kitap ise, Ephraemi nshasdr. Bu nshann zerinde nc iareti bulunmaktadr. Tefsirci Horn, Hristiyanlarn birinci derecede tuttuklar skenderiye nshas hakknda unlar yazmaktadr: Bu kitap, drt cilt halinde dzenlenmi ve baslm bulunmaktadr. Birinci, ikinci ve nc ciltlerinde Ahd-i Atikin doru ve yalan saylan btn nshalar yazldr. Drdnc ciltte, Ahd-i Cedidin baz hkmleriyle, Hz. Sleymana ait olduu sylenen Zebr yazldr. Bu Zebrlarda; gece ve gndz her saat ba klnan namazlarda okunacak dualarla, iman ve itikada dair ayetler yer almaktadr. Ayrca Hz. Meryemi medh eden on drt Zeburu iine almaktadr. Bunlarn ou yalan ve yanl olmakla birilikte, birok yerleri de ncilden alnmtr demektedir. Bu kitap hakknda birok limler aleyhte yazlar yazmlar ve kitabn eskilii zerinde phelerini belirtmilerdir. Bu kitabn iindeki birbirini tutmayan eitli yazlardan dolay uydurma olduu kabul ve itiraf edilmitir. kinci kitap olan Vatikan nshas zerine de birok yazlar yazlmtr. skenderiye nshas ile aralarnda byk bir fark olmad aklandna gre, Vatikan nshasnn da uydurma ve gvenilmez olduu anlalmaktadr. nc kitap olan Ephraemi nshas iin Tefsirci Horn, bu kitabn branice nshasnn yedinci ayetinin karsnda 542 ylndan nce yazlmtr anlamnda bir ifade grd iin eksikliine hkmetmitir. Sonu olarak denilebilir ki, slm kitaplarda grlen, falan tarihte yazlmtr veya falan tarihte bitmitir gibi bir kayda rastlamak, Hristiyanlarn kutsal kitaplarnda mmkn olmad iin, Kitab- Mukaddes, ne Hz. Muhammed zamanndan nce ve ne de sonra tahrif edilmemitir eklinde mtalaalarda bulunmak zan ve tahminin tesine gememektedir. Aslnda Hristiyanln yayld ilk dnemlerde kalem ve kt ta olmad iin, Kitab- Mukaddes ne ile yazlm ve yzyllarca dokunulmadan nasl muhafaza edilmiti? Kitab- Mukaddesin yazl tarihi hibir kitapta

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

342

Milel ve Nihal Geleneinden bulunmamaktadr. O tarihlerde yaz ekli bile kesin olarak bilinmiyordu. Nasl yazlm? Kim tarafndan yazlm? 1400 yl nce yazld ileri srlen bu kitaplar dokunulmadan nasl muhafaza edilmitir? Bu kitaplarn Hz. Muhammed (s.a.v.) dneminden nce yazld kabul edilse bile, bu hibir eyi deitirmez. Ellerinde bulunan kitaplarla Hz. Peygamberden nce yazlan kitaplar arasnda on drt bin ihtilaf grldkten sonra eski kitaplarla ellerinde bulunan kitaplarn birbirine uygun olduu iddias kendiliinden rm ve yalan kendini gstermi olur. Bir kitabn eskilii hibir zaman doruluunu kabul ettirmeye sebep olamaz. Bylece Hristiyanlarla Yahudilerin kutsal kitaplarnda istedikleri gibi deiiklikler yapm olduklar gn na km oluyor. (Rahm. I, 295-300).

Sonu yerine: Her iki zatn ne srm olduu deliller savunmac bir anlay yanstt gibi, mensubu bulunduklar kitlelerin psikolojileri zerinde etki meydana getirecek zellikler tad da gze arpmaktadr. Bir Hristiyan savunmacs kimliiyle karmza kan Pfander, zellikle kendi kutsal kitaplarn tasdik edici olduunu belirten Kuran ayetlerinden hareketle kendi lehine sonular karmaya almakta, slamn evrenselliinin birer alameti olarak kabul edebileceimiz bu pasajlar bu anlamndan soyutlayarak deerlendirmeye tabi tutmaktadr. Aslnda bu durum, kendi kutsal metinlerinde slamn gerekliini reddetmeye gtrecek bir hususun bulunmadnn bir itiraf olarak da grlebilir. Kendi lehlerine olan hususlarda Kurann doruluunu kabul etmeleri, evvel emirde onun ilahi ynn kabul etmek demektir. Bu tr pasajlarn Kuranda yer almas, tahrifin olmadn deil, tahrifin varln da ortaya koyan dier ayetlerin de zorunlu olarak kabuln gerektirir. Rahmetullah el-Hind tahrif meselesini ortaya koymu, onlarn kendi kutsal metinlerinden yapm olduu atflarla destekleyerek konuyu btn ynleriyle gzler nne sermitir. Polemik sz konusu olmuken unu da ilave etmek gerekir ki, polemiin veya reddiyelerin farkl dinlere mensup kiilerin ihtida etmesinde pozitif bir etkisinin olmad grlmektedir. Zaten polemik, tabiat ve gayesi itibariyle byle bir hususu ngrmez.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

343

Milel ve Nihal Geleneinden

Distortion in Terms of Polemic between Muslims and Christianities


Citation/: Yavuz, Salih Sabri - Yenia, brahim (2009). Distortion in Terms of Polemic between Muslims and Christianities, Milel ve Nihal, 6 (1), 305-344. Abstract: The polemic between Muslims and Christianities has been continued during centuries. At this period tahrif was one of the main subjects. Christian theologian Pfander and Muslim scholar Rahmetullah argued into this subject. We have tried indicating their arguments. Apart from that subject we also indicated the historical bases of polemic. Key Words: Polemic, tahrif / distortion, Milel and Nihal, dialogue, Pfander, Rahmetulllah.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

344

journal for studies of belief, culture and mythology


ISSN 1304-5482

MYTHOLOGICAL NARRATIVE AND QISSA


Talking About the Sacred: Myth in Religious Discourse inasi GNDZ Remarks on the Problem of Myth, History and Truth Cengiz BATUK From Thought to Language, Philosophy and Metaphor Hasan AYIK The Symbolic Language of Religion Latif TOKAT Philosophical Remarks on the Basic Meanings of the Stories (Qissa) in the Quran Burhanettin TATAR Role of the Story as a Narrative Technique in Expresign the Basc Purposes of the Qur'an mer Faruk YAVUZ Mythological Culture Constructed Around the Basic Beliefs of Islam: Islamic Mythology Ahmet Yaar OCAK The Role of Mythology for Understanding Sacred Texts Dursun Ali TKEL
On the Understanding Manners of a Story of Mathnavi

Predicating the life to the Symbols: Zafer ERGNL

Discourse, Myth and History: The Example of Muhammediye Mustafa ARSLAN The Language of Muslim Jurisprudence and the Mythological Narration in the Context of the Statement and the Meaning evket TOPAL Two Kings Two Stories: King Saul and King David Ali Osman KURT

volume: 6 number: 1 January - April09

You might also like