You are on page 1of 262

MLEL VE NHAL

inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi ISSN: 1304-5482


Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs) Ahmet KAVAS saya Ne Oldu? Mahmut AYDIN Mormonluk: Amerika'nn Ahir Zamannn Dini ve Azizleri Yasin AKTAY Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek Emir KUU dem, Cennet ve D Mustafa ZTRK Kitap Tantm ve Tenkitler
Gemie Ayna Tutarken Kendi Zamanna Tanklk Etmek ya da Tarihsellik Burhanettin Tatar Maksimum ve Minumum Din evket Kotan Hermentii Ardan Almak Hafsa Fidan Kitab Mukaddesin Tahrifi Sorunu Mahmut Aydn God is Dead Hakan Olgun

Ksa Notlar
Ortak Atamz brahimn Aydnlnda... Yasin Meral

Milel ve Nihal Geleneinden


Kadim randa Din M. emseddin

yl:1

say:2

Haziran 2 0 04

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi ISSN: 1304-5482

Cilt/Volume: 1 Say/Number: 2 Haziran/June 2004

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi Cilt/Volume 1 Say/Number: 2 Haziran/June 2004 ISSN: 1304-5482 Editr / Editor inasi Gndz (Prof. Dr., stanbul niversitesi) Editr Yardmcs / Editors Assistant Cengiz BATUK (Dr. Karadeniz Teknik niversitesi) Yayn Kurulu/ Editorial Board* Yasin Aktay (Prof. Dr., Seluk niversitesi) inasi Gndz (Prof. Dr., stanbul niversitesi) mer Faruk Harman (Prof. Dr., Marmara niversitesi) Ekrem Sarkolu (Prof. Dr., Sleyman Demirel niversitesi) Burhanettin Tatar (Do. Dr., Ondokuz Mays niversitesi) Teknik Tasarm ve Yayn Hazrlk Cengiz BATUK Danma Kurulu/Advisory Board* Baki Adam (Prof. Dr., Ankara niversitesi) P. Gabriel Akyz (Mardin Krklar Kilisesi) Adnan Aslan (Do. Dr., SAM) Mahmut Aydn (Do. Dr., Ondokuz Mays niversitesi) Mehmet Aydn (Prof. Dr., Seluk niversitesi) Mehmet Akif Aydn (Prof. Dr., Marmara niversitesi) Mehmet elik (Prof. Dr., Celal Bayar niversitesi) smail Engin (Dr., Berlin) Mustafa Erdem (Prof. Dr., Ankara niversitesi) Tahsin Grgn (Dr., SAM) Ahmet G (Prof. Dr., Uluda niversitesi) Erica C.D. Hunter (Dr., Cambridge University) Mehmet Katar (Do. Dr., Ankara niversitesi) Mahmut Kaya (Prof. Dr., stanbul niversitesi) evket Kotan (Dr., Ankara) lhan Kutluer (Prof. Dr., Marmara niversitesi) Abdurrahman Kk (Prof. Dr., Ankara) Ahmet Yaar Ocak (Prof. Dr., Hacettepe niversitesi) Abdullah zbek (Prof. Dr., Seluk niversitesi) mer zsoy (Prof. Dr., Ankara niversitesi) Roselie Helena de Souza Pereira (Mestre em Filofia-USP; UNICAMP Brasil) Hseyin Sarolu (Do. Dr., stanbul niversitesi) Mustafa Sinanolu (Do. Dr., SAM) Necdet Suba (Do. Dr., Mula niversitesi) Cafer Sadk Yaran (Do. Dr., stanbul niversitesi)
* Soyadna gre alfabetik sra / In alphabetical order

indekiler
Makaleler
Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs) Ahmet KAVAS 9-39 saya Ne Oldu? Mahmut AYDIN 41-93 Mormonluk:Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri Yasin AKTAY 95-125 Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek Emir KUU 127-149 Adem, Cennet ve D Mustafa ZTRK 151-186

Kitap Tantm ve Tenkitler


Gemie Ayna Tutarken Kendi Zamanna Tanklk Etmek ya da Tarihsellik Burhanettin TATAR 187-190 Maksimum ve Minimum Din evket KOTAN 191-196 Kitab- Mukaddesin Tahrifi Sorunu Mahmut AYDIN 197-208 Hermentii Ardan Almak Hafsa FDAN 209-213

God is Dead: Secularization in the West Hakan OLGUN 214-216 Onward Muslim Soldiers Hakan OLGUN 217-218 Islam: A Guide for Jews and Christians Hakan OLGUN 221-222

Ksa Yazlar
Ortak Atamz brahimin Aydnlnda Yasin MERAL 223-228

Milel ve Nihal Geleneinden


Kadim randa Din M. emseddin 229-260

Editrden

nsan tanmann yolu, onun inan ve dnce dnyas ile yetitii ve iinde yaamakta olduu kltrel ortam tanmaktan geer.Bu erevede inan ve kltr insanlk tarihinde olduka nemli olan deerlerdir. nan ve kltrel deerlerin ifadesinde ise hi kukusuz mitoslarn nemli yeri olmutur. yle ki mitoslar gemite olduu gibi gnmzde de insan inan ve dnceleri zerindeki alkl etkisini hl srdrmektedir. Tarihte, zellikle Ortadouda Yahudilik, Hristiyanlk ve slam gibi eitli dinlere bal yazarlar, kendi inan ve dinsel geleneklerinin tanmna ynelik eserler yan sra ska farkl inan ve dnceleri tanmlamaya dayal yazlar da yazmlardr. Bylelikle ortodoksiye kar ve sapkn kabul edilen inan ve gelenekleri eletiren heresioloji tr eserler yannda bunlara kar ortodoksiyi savunan apolojiler ortaya kmtr. Kukusuz bu eserler, tarihteki inan ve dn sistemleriyle ilgili bilgilerin gnmze kadar ulamasnda nemli rol oynam ve din bilimlerinden antropolojiye, arkeolojiden

etnolojiye kadar farkl bilim dallarnda ska bavurulan referanslar olmulardr. slam kltr tarihinde birok rnei bulunan tehft ve el-milel ven- nihl tr eserleri de bu balamda deerlendirmek gerekir. Bata bn Hazm, ehristani ve Abdulkahir el-Badadi olmak zere eitli Ortaa Mslman yazarlarn kaleme aldklar eserler el-milel ven- nihl tr yaznlarn zgn rneklerini oluturmaktadr. Bu eserler, yalnzca din ve mezheplere ilikin inan ve ritelleri tanmlamalaryla deil, ieriklerinde yer verdikleri teoloji, felsefe ve kltr tarihi tanmlamalar ve tartmalaryla da insanln kltr mirasnn gnmze aktarlmasnda bir kpr grevi stlenmilerdir. Bize ait olan milel nihal mirasn sahiplenmek ve bu yndeki almalar devam ettirmenin nemini vurgulamaya gerek yok. te Milel ve Nihal: nan, Kltr ve Mitoloji Aratrmalar Dergisi bylesi bir ama tayan yaryllk bir dergidir. Din bilimleri, antropoloji, mitoloji, etnoloji, felsefe ve sosyoloji alanyla ilgilenen bilim adamlarn ve aratrclar dergiye katkda bulunmaya davet ediyoruz. Bir sonraki sayda bulumak zere.

Prof. Dr. inasi GNDZ

Editorial Note
To understand human being it is quite important to know his beliefs and the cultural context in which he has grown up and still lives. Belief and culture are consequently very important in history of humanity. Also the myths have played so important role in expression of beliefs and culture that they, today as well as in the past, still continue their influence on human beliefs and thoughts. Many writers in history, especially Jewish, Christian and Muslim writers of the Middle Age have written works in which they described the unorthodox believing systems and heresy as well as they defended the main stream of religious tradition. So, many books and manuscript of heresiology and apology have been produced. It is certain that these works have placed so important role that they reflected the believing and thinking systems of past and that they have been reference for such scholarly branches of today as religious sciences, anthropology, ethnology and even archaeology. It is possible to mention the literature of tahfut and al-milal wa al-nihl in this context. The books written by such medieval Muslim scholars as Ibn Hazm, Shahrastani and Abd al-Qahir al-Baghdadi are good examples of literature of al-milal wa al-nihl. These Works which have given description of both the cults and rituals of various religious and sectarian movements and the theological and philosophical arguments of the time have been an important milestone in transferring the cultural heritage of mankind to nowadays. There is no need to emphasize the importance of knowledge of heritage we have and of carrying on with the studies of beliefs, culture and mythology. Milel & Nihal: Journal for the Studies of Belief, Culture and Mythology is a semi-annually journal with such an aim. We therefore invite the scholars of religious sciences, anthropology, mythology, ethnology, philosophy and sociology to contribute the journal. See you next issue.

inasi GNDZ

Osmanlnn malup olduu son deniz savalarndan birini gsteren bir yal boya tablo

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

Ahmet KAVAS*
Atf/: Kavas, Ahmet, (2004). Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs), Milel ve Nihal, 1 (2), 9-39. zet: Fransann 1830 ylndan itibaren Cezayiri igalinin ardndan Katolik Kilisesi gmen olarak buraya gtrlen Franszlar iin bir bapiskoposluk kuruldu. 1868 ylnda bu makama tayin edilen Charles Lavigerie isimli din adam ksa zamanda ktann kuzey, dou ve bat blgelerinde misyonerlik faaliyetlerine hz vererek yerlileri Hristiyanlatrmaya balad. Bu amala Afrika Misyonerleri Cemiyetini (Socit des Missionnaires dAfrique) kurdu ve bu kurum iinde Beyaz Babalar (Pere Blancs) ve Beyaz Rahibeler (Soeurs Blanches) adyla erkeklere ve hanmlara hitap etmek zere iki ayr birim oluturdu. Hedef kitle olarak ise kuzey ve bat Afrikada Mslmanlar seildi. Cezayirde bu faaliyet daha ziyade salgn hastalklar sonucu ailelerini kaybeden Mslman ocuklarnn yetimhanelere alnmas ve buradaki eitimleri esnasnda Hristiyanlamalar eklinde gerekleti. Siyah Afrika olarak da adlandrlan Sahrann gneyindeki toplumlarda ise daha ziyade ticareti yasak olduu halde henz tacirlerin ellerinde bol miktarda kle bulunmaktayd. Bunlarn tacirlerden alnp azat edilmeleri ve ardndan eitilerek Hristiyanlatrlmalar iin alld. Yaklak yz krk sene nce balayan bu Katolik misyonerlik hareketi halen ounluu Avrupal din adamndan oluan binlerce misyoneriyle Afrika ktas zerindeki faaliyetlerini youn bir biimde devam ettirmektedir. almalarnda daha ziyade misyonerlerinin yerli unsurlar renip yaamalarn tavsiye eden Afrika Misyonerleri Tekilat ktada edindikleri bilgi ve tecrbeleri saylar iki bini bulan eserleriyle basl hale getirdiler. Gnmzde slam Dnyas ile kurmaya gayret gsterdikleri diyalog faaliyetlerini merkezi Romada bulunan Arap ve slam Tetkikleri Papalk Enstits (PISAI) adl kurumun bir yayn olan Islamochristiana adl dergiyle desteklemektedirler. Anahtar Kelimeler: Beyaz Babalar (Peres Blancs), Misyonerler, Lavigerie, Hristiyanlk, Afrika Misyonerler Tekilat

A
*

vrupallarn XIX. yzyln ikinci yarsnda hz verdikleri dnyann farkl blgelerini smrgeletirme faaliyetleri ksa za-

manda Mslmanlarn youn olarak yaad topraklara yneldi.


Do. Dr., TDV slam Aratrmalar Merkezi, ahmet.kavas@isam.org.tr

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Ahmet KAVAS

Bu durum, ayn zamanda slam dnyasnn en gl devleti saylan Osmanl Devletinin de her geen gn idaresindeki yerlerin hakimiyetini kaybetmesi, hatta deiik corafyalardaki Mslman toplumlar zerindeki nfuzundan mahrum kalmas anlamna geliyordu. Dnya tarihinde az rastlanan bu ani deiim beraberinde her trl kltrel, siyasi, iktisadi ve zellikle dini alanlarda farkllamalara sebep oldu. Avrupa kltrnn ezici bir ekilde baskn konuma getirilmesi, kklerini tarihten alan gl hanedan devletlerinin yklarak yok edilmesi, yeralt ve yerst zenginliklerinin benzerine hibir asrda rastlanmayan bir ekilde batl glerin eline gemesi ve en nemlisi her blgenin kendi insanlarnn asrlardr muhafaza ettikleri inanlarn terk etmeye balamas byk bir deiiklikti. Bu dnemde igal edilen yerlerdeki insanlarn tamamna yaknna nc dnya lkesi vatanda muamelesi yaplmas, aslnda, kendileri iin menfi bir durum iken smrgeciler asndan ciddi bir kazanmd. Smrgecilik, Ortaadan sonra uzun zamandr kendi iine kapanan Hristiyan din adamlarnn ciddi bir hareket balatmalarna sebep oldu. Avrupal glerin ve daha ziyade smrgelerdeki idarelerin desteini alan misyoner tekilatlar ulaabildikleri her toplumu kendi dinlerine kazandrmak iin hedef kitle grdler. Afrikal Mslmanlar, bu srete, zerinde gayret sarf edilmesi gereken birinci derecede nemi hiz yerlilerdi. nk onlar belli bir kltr ve medeniyetin ierisinden geliyorlar ve yerli inan sahibi kimselere gre bunlarn yaplacak teblii kavramalar daha kolay olacakt. ki asrdr devam eden Avrupallarn bu Hristiyanlatrma faaliyetleri ounlukla bu amaca ynelik bata Franszlar olmak zere, ngilizler, Amerikallar ve Almanlar ile dier Hristiyan lkeler tarafndan kurulan misyoner tekilatlar vastasyla saland (Ajayi, Crowder, 1992: 121; Kavas, 2002: 448-449). Smrge idareleri kendi lkelerinin kiliseleriyle XIX. asrn son eyreinde epeyce yaknlatlar. zellikle Fransa bu konuda en g-

10

zel rnei tekil eder. nk 1875 ylnda deiik lkelerde bulunan

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

Katolik misyonerlerin drtte Fransz olup rahibe ve rahip toplam saylar 20.000nin zerindeydi. Fransann Bretagne ve AlsaceLoraine blgeleri daha fazla misyoner karyordu. Afrikada spanya igalindeki Ekvator Ginesi ile talyan smrgeleri olan Etiyopya ve Libya dnda ktann her tarafnda Fransz misyonerlerine rastlamak mmknd. 1960l yllarn banda eski smrgelere bamszlklarn verildii zaman, yeryz genelinde Katolikler iinde 15.000 misyoner ile Fransa ba ekiyordu. Onu Belika (8.000), talya (7.800), Hollanda (7.065), rlanda (7.000) ve Kanada (3.950) takip ediyorlard. Dier Avrupa lkeleri de Afrikaya misyoner gnderme konusunda bir yar iindeydiler. Cezayir ve ardndan Tunusun da Fransa tarafndan igaliyle her ikisine birden bapiskopos tayin edildi. Lavigerienin 1868 ylnda kurduu misyoner cemiyetinde 1957 ylnda 3.168 misyoner faaliyet gstermekteydi ve bunlarn arasnda 936 Fransz vard (Almras, 1963: 267-268; Kavas, 2004: 1214). Bu konuda en ciddi faaliyette bulunanlarn banda kendisine hedef kitle olarak sadece Afrika ktasn seen Fransz din adamlarndan le Barnais Charles Martial Allemand Lavigerie gelmektedir (Lebrun, 1989: 156; Stora, 1991: 34). Onun kurduu ve bir araya getirip yetitirdii Beyaz Babalar (Pres Blancs) adl misyoner tekilat Afrika Misyonerleri Cemiyeti (la Socit des Missionnaires dAfrique) olarak 1868 ylndan gnmze kadar aralksz almalarna devam etmektedir. 31 Ekim 1825 tarihinde Fransann Pyrnes dalk blgesindeki Bayonnenun Huire adl kk bir kasabasnda doan Lavigerienin babas Lon bir gmrk memuruydu. On yanda iken ailesi Bayonnea bal Beaulieu isimli baka bir kasabaya tand. Bir yl sonra Hristiyanlarn kurban tenvl ayinine katlmas onun papazlk yolunda att ilk adm kabul edilir. 1840 ylnda Laressore seminerinde orta renimine baladnda Bayonne piskoposuna daha on be yanda ky papaz olmak istediini sylemiti. Bu sebeple gerekli eitimini tamamlamak iin 1843 ylnda Parise gide-

11

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

rek buradaki Saint-Sulpice Byk Seminerine kaydoldu ve Issyde iki yl felsefe okumasnn ardndan rahip cbbesini giydi. ki yl sonra Paris lahiyat Seminerine giren Lavigerie buradan 1847 ylnda Ecole des Carmes adyla bilinen Paris Katolik Fakltesine geti. 2 Haziran 1849 tarihinde Saint-Sulpicee tekrar dnerek nce papaz mezi, ardndan papaz oldu. Ecole des Carmesa Paris Bapiskoposu tarafndan gnderilen Lavigerie henz yirmi drt yandayken Urfa Hristiyan Okulu (Ecole chrtienne de lEdesse) hakknda bir doktora tezi hazrlad. kinci tez olarak ise Latince ilk alarn kilise tarihilerinden Hgsippe hakknda yeni bir tez daha tamamlad. Bu faklte bnyesinde yetienlerden ilk doktora unvanna kavuan Lavigerieye niversitelerden hocalk teklifleri gelmise de o Ecole des Carmes ve Sorbonneda kilise tarihi hocal yapmay tercih etti (Cussac, 1940: 10-15). Krm Savann (1853-1856) ardndan Baron Cauchy tarafndan doudaki Hristiyanlar Roma kilisesine dndrmek iin Oeuvre des Ecoles dOrient adl bir kurum faaliyete geirilmiti. Onun 1857 ylnda lm zerine burann bana Lavigerie geti. 1860 ylnda Suriye ve Lbnan blgesindeki Hristiyanlara kar byk bir kym yapld yolunda Avrupada haberler dolayordu. Evsiz kald iddia edilen Hristiyanlara yardm yapmak amacyla btn Fransay ehir ehir gezmekle yetinmeyen Lavigerie, rlanda, ngiltere, spanya, talya ve Almanya piskoposlarna da mracaat ederek ok miktarda para toplad. Yardmlar kendi eliyle Fransa misyoneri sfatyla blgeye gtrd. Burada Osmanl Devleti memurlarnn yerli Mslmanlarla birlikte Hristiyanlara acmasz davrandklar kanaatindeydi. ama uradnda ise uzun yllar Fransaya kar direnen Emir Abdlkadir ile karlat (Durand, 1975: 383 ) 2 Haziran 1860 tarihinde kendisine papazlk verilen Lavigerie daha sonraki dnemlerde Fransann yksek rtbeli papazlarndan (prlat) birisi oldu. Sorbonne niversitesinde kilise tarihi profesr (professeur dhistoire cclsiastique), 1856 ylnda ise Dou Okullar

12

Mdr (Directeur de loeuvre des Ecoles dOrient) olarak alt.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

Burada, dou kiliselerinin gerek kendi aralarnda gerekse Roma ile birlik konusundaki eksiklik, blgede yaayan Mslmanlarla Hristiyanlar arasnda mnasebet bulunmamas ve eitli dini meseleler konusundaki tartmalara ilgi duydu (Hajjar, 1979: 379). 1861-1863 yllar arasnda Romada bulunan Lavigerieye 22 Mart 1863 tarihinde piskoposluk unvan verilmesinin ardndan Nancy ehri piskoposluuna tayin edildi. 1867 ylnda ise Cezayir piskoposluu Monseigneur Pavynin lm zerine boald. Cezayir Smrge Genel Valisi Mac-Mahon1 tarafndan piskopos Lavigerieye bu grev teklif edilince tereddtsz kabul etti ve 12 Ocak 1867 tarihinde resmen Cezayir bapiskoposu olarak tayin edildi. Bu eski Osmanl eyaletinin Vehran ve Kostantin ehirlerinde de 3 Ocak gn piskoposluklar almt. Asl piskoposluk merkezi ise bakent Cezayirde bulunuyordu. 1905 ylnda XIV. arkiyatlar Kongresine katlan erkezde Halil Hlid Bey, ehri gezerken bu merkeze de uram ve buras hakknda u bilgileri vermiti:
itiyye Saraynn karsnda her ciheti mermer ve inili tula kapl bir de kadim harem saray vardr ki vaktiyle daylarn ailelerine mensup nisvnn makarr imi. Bu harem saray bsbtn baka bir hiss-i ihtimam ile temaya koyuldum; bis-i ihss- mhim olan hlet ise saray- mezkurun elyevm Cezayir episkoposluunun makarr- resmisi bulunmasdr. Elvn- mzeyyineyi havi olan bu mahalde uzun mddet Cezayirde ba episkoposluk etmi olan mteveffa Kardinal (Lavigerie)nin byk ktada bir resmi muallaktr. te bu mahalde idi ki Kardinal (Lavigerie) iktisab- hretine byk bir vasta olmu olan Esaret-i slamiyet aleyhindeki

Asl ad Edme Patrice Murice olan Kont Mac-Mahon mareal rtbesine kadar ykselmi Fransa tarihinin nemli ahsiyetlerindendir. 1864-1870 yllar arasnda Cezayirde Smrge Genel Valilii yapan Mac-Mahon, 1873-1879 yllar arasnda da Devlet Bakanl grevinde bulundu. Kendisi, daha ok monari ve kilise taraftarlarn desteklemekteydi. 1898de Chteu-la-Fret, Loiretde ld.

13

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

tehcyt- neriyye-i salbiyyesinin mevzn istihzr eylemiti (Hlid, 1906: 91-92).

Lavigerie, Cezayire gider gitmez dostu Monseigneur Marete yeni grevi hakknda yazd mektupta yle der:
Cezayir Allahn kudretinin bir eseri olarak iki yz milyon nfuslu barbar ktann bize alan bir kapsndan baka bir ey deildir. Katolik teblii buraya tamak gerekir. nandm odur ki bugn ve yarn hayatla denecek dahi olsa Cezayir kilisesinin amac onu buraya tamaktadr. (Cussac, 1940: 29).

Kardinal Lavigerieden nce Cezayire Fransa devleti iki piskopos tayin etmiti. Bunlardan Monseigneur Dupuchun tayini Fransaya kar amansz bir direni gsteren Emir Abdlkadirin dmanlarn dinsiz olarak tanmlamas zerine igalin balangcndan ancak sekiz sene sonra gereklemiti. Daha sonra yerine tayin edilen piskopos Pavy de onun gibi Mslman bir lke olan Cezayirde ne maddi bakmdan ne de yeterli sayda papaz bulabildii iin ciddi bir giriimde bulunmamt. gal sonras dkkanlardan, ambarlardan ve sradan binalardan kiliseler yaplm ve olduka bakmszdlar. Cezayir bapiskoposu olarak greve balayan Lavigerie, gelecekteki faaliyetleri iin neler dndn u ifadelerinde aka ortaya koyuyordu:
Cezayir Fransa iin verimli bir lke olacak ve buras Hristiyan bir milletin beii kabul edilecek ve ncilin sayesinde bir medeniyetin klar burada parlayacaktr. Kuzey Afrika ile Orta Afrikay Hristiyan halklarn hayatyla birletirip barbarla dalm olan bu ktann kalbine bu grev gtrlecektir. Ey sevgili ve anl Afrika kilisesi, aclarn yattrmaya bir katk salayabilir miyim ve kaybolan hretini tekrar geri dndrebilir miyim?

Araplara hitaben ise, Siz beni babanz olarak tanmasanz bile sizleri kendi oullarm gibi sevme ayrcalna sahip olduumu ilan

14

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

ediyorum (Cussac, 1940: 30-32) demesi, aslnda onun bu ve benzeri dnceleri bata Mslmanlar olmak zere btn Afrikal yerlilerini Hristiyanlatrma siyasetine aka iaret ediyordu. Smrge idaresi bu kadar kesin tavrl bir din adamnn bu tr faaliyetleri ar bir tepki ekmedike kendisini ikaz etmeyecekti. Kuzey Afrika ve Siyah Afrika toplumlarn Hristiyanlatrmay ok isteyen Lavigerie, bu amaca hizmet etmeleri iin 1868 ylnda Beyaz Babalar (Pres Blancs) ve 1869 ylnda ise Beyaz Rahibeler (Soeurs Blanches) adyla iki farkl birim oluturdu. Cezayir dnda Tunus, Libya (o gnk adyla Trablusgarp) ile Fas iine alan ve gnmzde ksaca Marip lkeleri de denen btn Kuzey Afrikay, bugnk adlaryla Senegal, Gambiya, Sierra Leone ve Benin (eski ad Dahomey) gibi lkelerin bulunduu Bat Afrikay Hristiyanln tebli edilecei en uygun alanlar (champ dapostolat) olarak semiti. Fakat asli amac Afrika yerlilerini Hristiyanlamak olan bu tekilat bnyesinde hayati derecede nemli konumda bulunan Ortadou blgesinin de bir ekilde temsil edilmesi Hristiyanlarla Mslmanlarn yzyze gelmelerine imkan salayacakt (Durant, 1975: 382). Kardinal Lavigerienin Afrikay Hristiyanlatrmak zere tekilatlandrd misyonerlere Beyaz Babalar denmesinin sebebi; bu kimselerin, ilk faaliyet alan olarak Cezayiri setiklerinde buradaki Mslman ahalinin giydii beyaz kyafeti benimsemeleriydi. Bu kyafet zellikle gandura, bornuz ve eiya denilen giysilerdi. (Hlid, Ferrh, 1964: 126). Ayrca Mslman tespihinin biraz deitirilmesi sonucu 165 taneli Hristiyan tespihini (rosaire) boyunlarnda tamaktaydlar (http://peres-blancs.cef.fr/histoi1.htm). Mslmanlar zerinde Hristiyanlatrma siyaseti takip edilirken mutlaka ar derecede laiklik zerine fazlaca vurgu yapmak gerektii, aksi takdirde misyonerlerin gayreti ve ars daima sonusuz kalaca dnlyordu (Nique, 1927: 21).

15

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

Beyaz Babalarn Cezayiri Merkez Edinmeleri Cezayir Bapiskoposluu Lavigerieye teklif edildiinde bunu tereddt etmeden kabul etmesi buray Afrika ktasna alan nemli bir kap konumda grmesidir. Mslmanlar, burada ilk nce Cezayirlilerin Hristiyan asll olduklar ve zorla Mslmanlatrldklar zerinde durmaya baladlar (Ganiage, 1994: 204-205). Lavigerie, buraya ilk geldiinde smrge idaresinin Cezayirin kuzeyindeki nemli merkezleri ele geirdii 1850 ylnda at medreselerin hl faal olmasndan ok rahatsz oldu. Hatta III. Napolyonun Cezayir merkezli bir Arap krall kurma giriimine kar cephe ald. Lavigerie, Cezayir smrgesinde slam adna yaplmakta olan veya yaplaca vaat edilen her giriimden rahatsz olduunu aka ifade ediyordu. Oysa Fransa devleti bilhassa Afrikada gittike daha fazla toprak ele geirdike, kendisini, en fazla Mslman topraklarna sahip lke olarak grmekteydi. Kendi menfaatine hizmet edeceinden emin olduu bir slam siyasetini bizzat devlet eliyle yrtyor, Fransa iinde Katolik kilisesi ile mcadelesinde tamamen dlamac bir yol izlerken burada adeta kucaklayc bir konum stleniyordu. yle ki 1850 ylnda bakent Cezayir ile birlikte Tlimsan ve Kostantin ehirlerinde imam, mezzin, kad ve dier din hizmetlerini yetitirerek medrese am, bunlardan mezun olan rencilerin de grev yapacaklar yeni medreseleri ise Moritanya, Senegal, Mali ve Gine smrgelerinde de amay bu siyasetin bir gerei olarak grmt. Katolik kilisesi ve zellikle Lavigerie ise Fransa devleti eli ile bir slamlama tehlikesi olduunu dnyor ve bundan bir an evvel vazgeilmesini talep ediyorlard (Kavas, 2003: 65-134). 1867 ylnda Cezayire geldiinde byk bir kolera salgn olmu ve resmi kaytlara gre toplam 106.000 kii lmt (Cussac, 1940: 42). Oysa gayri resmi olarak kolera salgnndan lenlerin says 300.000nin zerindeydi. Anne ve babalarn kaybeden binlerce ocuk bakma muhta hale gelince smrge idaresi bunlardan birka binini yetimhanelerde toplayabilmiti. O gnlerde Cezayire

16

gelen Lavigerie de baz yetimleri kimsesiz grnce bu zavall ocuk-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

larn kendisi iin birinci derecede ilgi alan olacan fark etmiti. Afrika yerlilerine ynelik ilk misyonerlik faaliyetleri bu yetimlerin bir ksmnn yetimhanelerden alnp kendisinin at yetimhanelere yetitirilmesiyle balad. Smrge valisinin de kendisine destek vermesiyle aileleri vefat eden Cezayirli ocuklardan 1753 kz ve erkek yetim toplanp Lavigerienin misyonerlerine teslim edildi (Abun-Nasr, 1989: 266). Bu dnemde bapiskoposun Mslmanlarla yakndan mnasebet kurmas ve bunu gelitirmesinde en byk katky bizzat smrge genel valisi Mac-Mahondan almaktayd. Maddi bakmdan son derece iyi imkanlara sahip olan Lavigerie bu giriimin baarl olmas iin 800.000 frank tutarnda harcamada bulunmutu (Morsy, 1984: 162). Cezayir smrgesinde Lavigerienin giriimiyle bu ocuklar ciddi bir Hristiyan eitiminden geirilmeye baland. Hem bunlardan hem de Beyaz Babalar ve Beyaz Rahibelerin gayretleri sonucu Hristiyan yaplan yetikinler arasnda evlilik yaplarak yeni aileler oluturuldu. Bu Arap ve Berberi soylu aileler iin Hristiyan kyleri kurmak istiyordu. Ancak bunlar Mslmanlarn yaad blgelerde kurmas imkanszd. Smrge idaresinin Cezayir ahalisi ile arasndaki mnasebetleri yrtmek zere kurdurduu Arap brolarndaki Mslman memurlar, yetim ocuklarn Lavigerie tarafndan Hristiyanlatrlmasndan ciddi rahatszlk duymaktaydlar. Bir ok aile bu ocuklarla yakn veya uzak akrabas olmalar dolaysyla onlar derhal yetimhanelerden almak istediler (Ganiage, 1994: 205). Durumu bizzat smrge valisine ileterek igal esnasnda kendilerinin inan hrriyetine sayg duyulaca ve mdahale edilmeyecei garantisi verildiini hatrlatmlard (Morsy, 1984: 163-164). Olay gittike byd ve durum III. Napolyona kadar iletildi. Sonuta Lavigerienin Mslmanlar zerindeki her trl Hristiyanlatrma faaliyetinden vazgemesi ve sadece bu smrgede bulunan bata Franszlar olmak zere dier Avrupallardan oluan toplam 200.000 nfuslu Katolik toplumu ile ilgilenmesi istendi. Henz giritii ve son derece nem verdii bir faaliyetin durdurulmas tehlikesi kar-

17

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

snda bapiskoposun tepkisi ok sert oldu. Fransaya kadar giderek III. Napolyon ile grt. Kendisinin yapt almay bir Osmanl memuru yapm olsayd Padiah tarafndan Mecidiye nianyla taltif edileceini; ama son mdahalelerle kendisine engel karldn bizzat bakanlara mektup yazarak ikayette bulunmutu (Cussac, 1940: 43-44). Lavigerienin yeni Hristiyanlatrd Arap ve Berberi aileleri, Mslmanlarn yaad blgeler yerine 1830 ylndaki igalle birlikte peyderpey Fransadan getirilen kyllerin yerletirildii verimli arazilerin bulunduu kylerin arasnda kuraca yerleim merkezlerine yerletirme giriimi de byk tepki ald. nk Mslmanlarn en verimli arazileri ellerinden alnp kendilerine teslim edilen bata Franszlar olmak zere Avrupal iftiler burann yerlilerini Hristiyan da olsa aralarnda grmek istemiyorlard. Kald ki bunlarn nemli bir ksmnn Cezayire gelmesine bizzat Lavigerie vesile olmutu. nk Fransann Almanya snrndaki Alsace ve Loraine blgelerinden binlerce Franszn Alman Kaiserinin buralar igal etmeleri zerine gidecek yer aradklarn biliyordu. Smrge idaresi tarafndan verimli topraklarndan karlan Arap ve Berberilerin yurtlarna bunlarn getirilip yerletirilmesinde nclk yapanlardand (Comte, 1988: 36). Cezayirdeki btn Katolikler, Lavigerienin bu smrgeye bapiskopos tayin edildiini duyduklarnda byk sevin gsterilerinde bulunmulard. Ne var ki onun Mslmanlar Hristiyanlatrp kendi aralarna yerletirme giriimi aralarn at. Asl grevi gerei bu Katolik toplum ile ilgili vazifeleri yerine getirmek ve onlar irat etmek olan Cezayir bapiskoposu zaman zaman bunlarn yaad kasaba ve kylere papazlar gnderiyordu. nceleri bunlar gayet iyi karlayan Katolikler yerlilerden Hristiyanlatrlanlar iin Lavigerienin blgelerinde ky kurma giriimine byk tepki gsterdiler. Hatta gelen din adamlarn taladklar zamanlar oldu (Ganiage, 1994: 206). Lavigerie ve Beyaz Babalar, zellikle Cezayirde kendilerini

18

farkl bir kimlikle ifade eden Kabil (Kabyle) isimli Berberi aslllar

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

arasnda baarl oldular (Cussac, 1940: 63). Ancak Katolik olan bu Mslman Kabillerin henz Fransz smrge idaresinin devam ettii gnlerde bile blgede rahat yaadklar sylenemez. 1936 ylnda Kabil blgesinde sadece snrl sayda Katolik ve Protestan Cezayirli kalmt 4.000 Katolik Kabil asll Cezayirli ise Fransada yaamaktayd (Cholvy, 1988: 428). Afrika Notre-Dame Misyonerleri Cemiyeti (Socit des

Missionnaires de Notre-Dame dAfrique) 18 Ekim 1868 tarihinde bakent Cezayir yaknndaki el-Biarda fiilen kuruldu. Cemiyet faaliyete veya drt papaz ile baladysa 1874 ylnda bu rakam yz amt. Cemiyetin ilk yeleri papazlar (prtres) ve laik kimselerden teekkl ediyordu. Burada derhal Afrikada konuulan yerli diller, farkl toplumlarn gelenekleri ve dnce yaplar incelenmeye baland. Afrikay Hristiyanlatrma almalarnda Lavigerie, Avrupa yerlilerinin ve zellikle Franszlarn atalar kabul edilen Gaulois kavminin bu dine girilerinde takip edilen srecin takip edilmesini usuln benimsedi. Yani Afrika yerlilerini kazanmak iin iftilik zerine ciddi manada vurgu yaplacak ve eitimle megul olmak ise birinci derecede faaliyet alan olacakt (Durand, 1975: 383-384). Cezayirde ilk misyoner yerleim noktas olarak 1872 ylnda St. Cyprien ve Laghouat belirlendi; ardndan 1874 ylnda St. Moniquee de yerletiler. 1875 ylnda Tunusdaki Kartaca ehrinde bulunan Saint Louis kilisesinin muhafazas ve hizmetleri Beyaz Babalara devredildi. 1881 ylnda bugnk Mali Cumhuriyetinin orta blgesinde yer alan tarihi Timbkt ehrine giden beyaz baba henz yolculuundan banda ldrldler (Cussac, 1940: 107). Yaklak on be senedir Cezayir bapiskoposu olarak grev yapan Lavigerie 10 Mays 1882 tarihinde kardinallie ykseldi. Fransa devletbakan kendisine bu grevin kyafetini bizzat kendi elleriyle giydirdi. Lavigerie, tren esnasnda kardinallik kyafetini Afrika

19

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

Misyonerleri adna giydiini, nk onlarn buna kendisinden daha layk olduunu syledi. Afrika Kilisesinin bana getirilen yeni kardinal 1881 ylnda Tunusun Fransa tarafndan himaye adyla igal edilmesinin ardndan Kartaca Bapiskoposluunu yrtmekteydi (Cussac, 1940: 110-112). Lavigerie, Cezayirdeki engellemelerle Tunusta karlamad ve zellikle burann bakentini bir Avrupa ehri yapmak istedi. Bylece buras, yerine gre siyasi bir bakent, yerine gre de Katoliklerin ana merkezi olacakt (Ganiage, 1994: 312). Cezayirdeki piskoposlukla Tunustaki birletirilince 1884 ylnda burada da papalk adna en st kilise grevlisi tayin edildi. Ancak misyoner faaliyetlerinden ve klelie kar yrtt mcadeleden vazgemedi. zellikle bu konuda slama ok ar hakaretler etmekte ve btn Mslman ileri gelenleri sulamaktan geri durmuyordu. Osmanl Devletinin Brkseldeki sefirinin slamn klelik karsndaki tavrndan Hazret-i Muhammed dneminden itibaren belli olduunu yazl olarak bildirmesi zerine daha ar cevap vermekten ekinmedi (Cussac, 1940: 146). Kardinal Lavigerie artk nemli bir isim haline gelmiti ve onun ressam Lon Bonnat tarafndan yaplan tablosu nce Lksemburg mzesine kondu. Daha sonra Moskova ve ikago mzelerinde de sergilenen tablo, hlen Versailles Saray Mzesinde Fransann tarihi kymeti hiz tablolarndan birisi olarak muhafaza edilmektedir. Zaman zaman zel gnler dolaysyla bunun kopyalar hazrlanp datlmaktayd (http://peres-blancs.cef.fr/portrait1.htm). 1889 ylnda Brkselde klelik kart konferans dzenlemesini bizzat Lavigerie stlendi ve bu konuda bir ok lkeye giderek taraftar toplad. 1890 ylnda Papa XIII. Lonun istei zerinde Katolik Franszlarn Cumhuriyet dzeniyle ibirlii iin Cezayirde kadeh kaldrma trenini (toast dAlger) dzenledi (Lebrun, 1989: 149). Ancak Lavigerienin Cezayirdeki smrge idaresi ile Katolik toplumu yaklatrma giriimi zerine kendisine uyar mektuplar gn-

20

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

derenler de oldu. Fransada her hangi bir siyaseti ne kadar baarl olursa olsun dini bir otoritenin nfuzu altna girecek olursa baarsz olaca kendisine hatrlatlmak isteniyordu (Dreyfus, 1988: 106). Ayn yllarda Fransa devlet dzeninde tam bir Hristiyan kart siyaset takip edilirken Kardinalin dolayl olarak siyaset yapmasna msaade edildi. Aralarnda kralc olarak bilinen kimselerin de bulunduu Cumhuriyet hkmetini samimi Katoliklerin desteklemesi iin gayret gsterdi. Fransa iindeki din-devlet tartmalarnn smrgelere tanmasn zellikle siyasiler istemiyorlard. Bu sebeple Hristiyanln mahalli idareciler byk bir direni gstermedikleri srece yerliler zerinde tebli edilmesinde smrge memurlaryla misyonerlerin ok rahat ibirlii iinde faaliyet gsterdikleri dnemler oldu (Hardy, 1953: 152). Afrika Misyonerleri Cemiyeti bnyesinde Cezayir piskoposluuna bal iki enstit ald. Bunlardan birincisi ifti ve Hastabakc Rahipler Enstits (Institut des Frres agricoles et hospitaliers), dieri ise ifti ve Hastabakc Rahibeler Enstits (Institut des Soeurs agricoles et hospitalires) idi. Bu eitim kurumlar zamanla Afrika Notre Dame Kilisesinin ats altnda, ksaca Misyonerler Enstits (Institut des Missionnaires) adn alarak amac gerei tamamen teblile megul olup, henz Hristiyanla girmeyenlerle ilgilendi. Alnn zerinden yl gemeden enstitde yetikin eleman eksiklii hissedilince 1894 ylnda kurumun ad tekrar Afrika Misyonerleri Cemiyeti yapld. Bir yl sonra, ayn ekilde tekrar Notre-Dame dAfriquein ats altna girip Kateist Rahipler (Frres Catchistes) adyla Cemiyet bnyesine alndlar. Dou Afrika Beyaz Babalarn kinci Faaliyet Alan Oluyor 24 ubat 1878 tarihinde Papa XIII. Lon, Afrikann merkezi konumundaki byk gller blgesinde drt misyoner merkezi kurmas iin Kardinal Lavigerieyi grevlendirdi. Bunlar bugnk Malavi devleti ile Mozambik arasndaki Nyanza gl evresinde Nyanza Misyonu, Tanganyika gl evresinde Tanganyika Misyonu, Kuzey

21

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

ve Orta Kongo Misyonlar olup derhal faaliyete baladlar. Afrikann bu i blgelerini ele geirip Mstakil Kongo Devleti ad altnda smrgeletiren Belika kral II. Leopold dahi kendisiyle anlaarak blgede ortak faaliyet yapmak istedi. Bylece misyonerler onun blgeyi smrgeletirme faaliyetlerine katk salayacaklard. Fakat Lavigerie, II. Leopoldn teklifini kendi zararna grd iin bundan vazgeti (Renault, 1987: 96-97). nce ok sayda misyonerin itirak ettii topluluk deniz yoluyla bugnk Kenya devletinin tarihi liman ehri Mombasaya ulat. Buradan kara yoluyla ay sren bir yolculuktan sonra Viktorya gl evresine yerleti ve dier topluluklar da zamanla bunlar takip etti. 31 Mays 1883 tarihinde Nyanza Naip Vekillii daha sonra Viktorya-Nyanza Papa Vekilliine dnt. 1878 ve 1880 yllarnda Afrika Misyonerleri Cemiyetine tahsis edilen araziler 1886 ylnda Merkezi Afrika Papalk Naipliine (Vicaire apostolique dAfrique Centrale)e devredildi (Durand, 1975: 386-387). Afrikann i ksmlarna yerletirilen misyonerler buralarda kendilerine emanet edilen veya satn aldklar kle ocuklar Cezayirdeki Beyaz Babalarn okullarna gnderdiler. Eitimlerini tamamlayan ocuklar ait olduklar memleketlere geri gnderilerek bizzat kendi toplumlarn Hristiyanlatrma hedefi etkili bir yol olacakt. Kardinal henz hayattayken Uganda yerlisi Baganda soylu genler Maltadaki misyoner okuluna gelmise de Papa XIII. Lon gelen 14 ocuktan yedisinin Cezayirdeki misyoner merkezinde eitim almasn istedi. Lavigerienin 26 Kasm 1892 tarihinde ldnde Ekvator kua evresindeki misyonlarda grev yapmak zere dzenlenen 11 misyoner kervanna 18i yardmc, 95i ise papaz ve rahip olmak zere toplam 113 grevli itirak etmekteydi (Durand, 1975: 387). Ugandada ilk kilise okulu olan kk seminer, kardinalin lmnden bir yl sonra 1893 ylnda Viktorya-Nyanza papalk naibi Joseph Hirth tarafndan ald. Ayn din adam 1894 ylnda Tan-

22

zanyann Rubya ehrinde byk bir seminer daha at. Bu lkedeki

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

byk seminer ise 1903 ylnda Kisubi kasabasnda Joseph Hirthin yerine tayin edilen Henri Streicher tarafndan eitime balatld. Ruanda-Burundi topraklarnda papalk naibi olan Joseph Hirth bu defa da 1912 ylnda Kivu ehrindeki byk seminer kurdu. Byk Gller blgesinde alan dier seminerler ise Yukar Kongonun Badouinville ehrinde 1898de kk, 1909 ylnda byk; 1911 ylnda ise Tanzanyann Utinde ehrinde byk bir seminer faaliyete geirildi. Bu seminerlerde yetien rencilerden Ugandallara 1913 ylnda ve Tanzanyallar, Kongolular ve Ruandallara ise 1917 ylnda papazlk yapmalar izni verildi. Bat Afrikada seminer amak daha ge dneme rastlamakta olup burada ilk kk seminer ancak 1919 ylnda Malinin Segou ehrinde alabildi, by ise 1933 ylnda Burkina Fasonun Koumi ehrinde eitime balad (Durand, 1975: 389). Bat Afrikada Beyaz Babalarn Faaliyetleri Paris Katolik Enstitsnde (Institut Catholique de Paris) 19261927 yllarnda slam ve Katolik Misyonlar zerine verilen konferanslardan birisinin konusu slam ve Senegalin Zencileri baln tayordu. Kendisi de bir papaz olan konumac Beyaz Babalarn bugnk Mali Cumhuriyeti ile Burkina Fasoyu iine alan topraklardaki yerlileri Hristiyanlatrmakla megul olduklarndan bahsediyordu. Yine Afrika Misyonlar Papazlarnn (Pres des Missions Africaines) bugnk adyla Benin, Fildii Sahili ve Nijer topraklarn, Kutsal Ruh Papazlarnn (Pres du Saint-Esprit) ise Gine, Senegal, Gambiya ve Moritanyay Hristiyanlatracaklard (Nique, 1927: 136). Beyaz Babalarn bugnk durumlar Dou ve Bat Afrikada yetien papaz, rahip ve piskoposlar, Afrika Misyonerleri Cemiyetinin bnyesine dahil edilmeyip Afrikallar olarak kendi aralarnda din adam snfn (clerg) oluturdular. Bunlarn kendilerine ait 20 kadar farkl tarikat topluluklar

23

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

(congrgations des frres africains) bulunmakta olup Afrika Misyonerleri Cemiyeti mensuplaryla karmalarna msaade edilmedi. Ayrca Afrikal Rahibeler de ayn ekilde 20 kadar tarikat topluluu (congrgations africaines des Souers) meydana getirdiler ve ounluu mstakil hareket etmektedir. Meguliyet alanlar arasnda hastaneler, eitim kurumlar ve zirai kurumlar bata gelir. Afrika Misyonerleri Cemiyeti 1936 ylndan itibaren Avrupa lkelerinde eyalet tekilatlar (provinces) amaya balad. Fransa, Almanya ve talyada 1936da alan eyalet temsilcilikleri daha sonra 1943 ylnda Belika, Kanada ve Hollandada, 1946da ngilterede, 1967 ylnda spanya, svire ve Amerika Birleik Devletlerinde ve 1969 ylnda da rlandadakilerin almasyla epeyce geniledi (Durand, 1975: 391). Beyaz Babalar zaman ierisinde ktann deiik blgelerinde saylar on drd bulan byk seminerde almalarn srdrrler. 1979 ylna gelindiinde ounluunun idaresinin Afrikal piskoposlara devredildii toplam 21 byk seminerde grev yapyorlard. Bu seminerlerde halen 2026 papaz aday eitim grrken toplam 58 kk seminerde ise 6.500 renci eitimlerine devam etmektedir. Yine Ortadou blgesi iin gerekli din adam ihtiyacna katk salamak Kuds ve Lbnanda alan kk ve byk seminerlerde toplam 273 papaz ve 25 piskopos yetitirildi. Afrikada alan byk seminerlerde geen sre iinde toplam 2.000 papaz, 70 piskopos ve bapiskopos ile Laureano Rugambwa, Paul Zoungrana ve E. Nsubuga isimli kardinal yetiti. Afrika yerlilerinden piskoposluk makamna ilk ykselen kii ise 25 Mays 1939 tarihinde Masakada Papa naibi olan Joseph Kiwanukadr. Kardinal Lavigerienin Afrika yerlilerini Hristiyanlatrmada kulland usuller Bir misyoner, Pavlus gibi her eyden nce Hristiyanlatraca

24

halkn iine nfuz etmek zorundayd. Toplumda en tesirli teblii

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

yine onun iinden kacak kimseler yapabilecei iin Afrika yerlileri arasndan yeteri sayda teblici yetitirilmesi gerekiyordu. Ortaada Avrupa nasl zirai faaliyetlere ele atarak, eitimle megul olarak ve btn bunlar misyoner faaliyetleriyle destekleyerek Hristiyan olmularsa Afrikada da ayn yntem uygulanacakt, bylece onlarn iddialarna gre kta bir taraftan Hristiyanlarken dier taraftan medenileecekti. Kardinal Lavigerie henz 1874 ylnda misyonerlerin halkn iine nfuz etmelerini istedi. Afrikal teblicilerin yetitirilmesi daha ziyade papaln ilgi alanna girdiinden kta zerinde gelecekteki hedefleri yerli papazlar bakmndan iyi bir zemin oluturdu. Yerlilerin Hristiyanlamas ve ktalarnn medeniyete almas ise dier ikisinin glgesinde kendiliinden gerekleecekti. Misyonerler bir taraftan Afrika yerlilerinin dillerini renirken dier taraftan adetlerini de yakndan tanmalar art getirildi. lmihal bilgileri mantiki bir yntemle deil insani barn tarihi yntemi esas alnarak blgelere mahsus tarzlarda okutulacakt. Afrikallar Hristiyanlatrlrken kendi kimliklerini tamamen muhafaza edeceklerdi. nk ilerde kendi toplumlarnn gerek teblicileri olacaklard. Lavigerieye gre, bir misyonerde bulunmas gereken en nemli husus tp bilimi ve ilmihal eitimini iyi almakt (Durand, 1975: 387-389). Beyaz Babalarn lmi Faaliyetleri Afrika Misyonerleri Cemiyetine mensup rahiplerin ilk faaliyetlerden birisi rendikleri yerli diller ile ilgili eserler yaymlamakt. Dou Afrika yerli dillerinden Luganda dilinde ilk Kk lmihal (Petit cathchisme) 1881 ylnda blgeye varlmalarndan iki sene sonra hazrlanp Cezayirde basld. Ardndan bu dilde Luganda Dili El Kitab (Manuel de langue Luganda, 1884), Luganda Grameri (Grammaire Luganda, 1885), ncil olmak zere dier Luganda Dilinde lmihal (Cathchisme baz eserler de tercme edilip Luganda, 1888) isimli kitaplar birbirini takip etti. Yine bu dille bata baslmakatayd. Tanganyika misyonu ise 1884 ylnda Dou Afri-

25

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

kada en yaygn konuulan Svahili dilinde Kk lmihal (Petit Cathchisme) ve Svahili Grameri (Grammaire Swahili) adl kitaplar ile 1885 ylnda Svahili Kk Szln (Vocabulaire Swahili) bast. Yine ayn dilde Gramer ve Genel Corafya (Grammaire et Gographie Gnrale) isimli eserler yaymlad. Kuzey Afrika ve Dou Afrikaya gre daha ge ulatklar Bat Afrikada da benzeri yayn faaliyeti balatan Beyaz Babalarn tarihi Mali Sultanl topraklarndaki iki byk etnik grup olan Bambara ve Songay dillerinde iki kitab 1897 ylnda yayna hazrladklarn gryoruz. Bunlar Bambara Grameri Denemesi (Essai de grammaire bambara) ve Songay Dili El Kitab (Manuel Songhay) isimli eserlerdi. Bambara dilindeki ilk ilmihal 1904 ylnda baslrken Songay dilindeki ise 1905 ylnda baslabilmiti. 1979 ylnda Afrika Misyonerleri Cemiyeti Ktphanesinde bulunan ve bizzat Beyaz Babalar tarafndan telif edilip baslan kitaplar hakknda bir alma yapld. Sonuta etnografya konusunda 800, yerli diller konusunda 200 ve Afrika yerlilerinin gelenekleri, destanlar, tarihte balarndan geen mehur olaylar ile dorudan Beyaz Babalarn bu ktadaki faaliyetlerini ele alan eserler olmak zere toplam 1.300 kitap tespit edilmiti. Bilhassa ilmihal kitaplarn kaleme alrken mutlaka hangi topluma hitap edecekse orann artlarna uygun tarzda kaleme almaya gayret gsteriyorlard. Belli bir olgunlama grldkten sonra 1920-1930 yllar arasndaki yeni ilmihallerin yazmlarnda asli unsurlara daha uygun ynteme arlk verilmeye baland (Durand, 1975: 393-394). Kardinal Lavigerienin Cezayirli Yetimlerden Sonra kinci Hedef Kitle Olarak Afrikal Kleleri Semesi Kle ticaretin en youn ve asrlar boyunca devam ettirildii ktann Afrika olduu bilinmektedir. Avrupa smrgecilii ncesinde Byk Sahra lnn gneyi ve Dou Afrika sahillerinden alnan kleler en fazla Akdeniz blgesine veya Arap yarmadas civarna sevk ediliyordu. ounluu ise kta iinde kalyordu. spanyann byk bir blmn ellerinde tutan Mslmanlarn XV. asrn son-

26

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

larnda btn idari konumlarn kaybetmeleri zerine spanyollar Kuzey Afrika sahillerini ele geirmeye balamlar; Portekizliler ise Bat ve Dou Afrika sahillerine ynelmilerdi. Bu arada her iki devlet Amerika ktasnda byk arazileri igal etmi ve oralardaki yerliler zerinde soykrm uygulamlard. Yeni ele geirdikleri bu verimli topraklar iin ihtiya duyduklar insan gcn ise Afrikadan kle tayarak giderdiler. Afrika ktasndan 1490l yllarn sonlarna doru kle tamay ilk balatan Portekiz, dier Avrupa lkeleri arasnda bu ticareti en son yasaklayan lkelerden birisidir. XVI-XIX. yzyllar arasnda Afrikadan bilhassa Amerika ktas olmak zere Atlas, Hint ve Byk Okyanus adalarna tanan kle miktar yirmi milyonunun zerinde tahmin edilmektedir. Yaadklar yurtlarndan alndktan sonra gtrlecekleri smrgelere ulaamadan yolculuklarnn herhangi bir yerinde len klelerin saysnn sa gtrlenlerden az olmad bilinmektedir. Kle ticaretinin en youn yapld yerler Portekizlilerin ele geirdii Bat ve Dou Afrika sahilleridir ve zellikle gneybat Afrikadan ok sayda insan kleletirilip buradan uzaklatrlmtr. Papalk yzyllarca devam eden kleliin yasaklanmas konusunda hibir giriimde bulunmamt (Lettre-Grenouilleau, 2003: 26-29). Hatta 1454 ylnda Papa Nicolas kle ticareti meru sayarak yaplmasna izin vermiti. Ortaa boyunda kiliselerin ounluu kleliin aleyhinde bir tavr iinde deildiler. Bilhassa Dou ve Kzldeniz sahilinde baz Mslman tccarlarn da itirak ettikleri kle ticareti konusu XIX. yzyln ikinci yarsna gelindiinde adeta slamn olmazsa olmaz bir emriymi gibi zerlerinde kald. Oysa Halil Hlid Bey, esir ticareti ile ilgili meseleye her iki din asndan da bir deerlendirme getiriyor ve Mslmanlarn bu yasa uygulamadaki yava davranlarn eletirirken, Hristiyanlarn da bu konuda samimi olmadklarn u cmlelerle gayet ak bir ekilde ifade ediyordu:
Garb devletleri ferden bade fert ilg-y resmsini ilan ediyorlar. te bu devirlerde idi ki Avrupa misyoner cemiyetleri teebbt- ciddiye ve muntazama ile memlik-i arkiyede ner-i nasraniyete ve bu vesile urunda cerr-i nkd iin

27

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

ashb- hayrn celb-i kulbuna dest-i zenn-i r oluyorlar ve taraf taraf miyoner heyetleri gnderiyorlard. (...) ilg-y esret emrinde kilise tarafndan ibraz olunacak hidemt- efkat ve sr- himmetin intir- nasrniyet maksadna bir vesile-i uzm olacan teyakkun eylediler. (...) Garbiyynun efkrnda madde-i esrete mteallik vukagelen bu inkilap srasnda akvm- islmiyye bir zamandan beri dar olduklar gafletin tesrt- vehmesi ile bsbtn sersem bir halde idiler. Binaenaleyh garbn hulus-i niyetinden ziyade riyakarla mstenit olan bu rna bu ittiban bir hda-i mera-i siyasiye olacan mlahaza edemiyorlar ve esaretin ilg-y resmsini vazda teksl ediyorlard. (...) te Kardinal (Lavigerie) slamdaki esarete zahirde insaniyet namna olarak- iddet-i tarz ile kesb-i hret eyleyen krh-u mtemeddine-i efrencin serefrznndan olmutu (Hlid, 1906: 94-96).

te bu dnemde Cezayir yerlilerini Hristiyanlatrmada ksa vadede baar elde edemeyen Kardinal Lavigerienin hem Mslmanlardan hem de Katolik yerleimcilerden byk tepki grmesi zerine bizzat Fransa devleti tarafndan faaliyetlerini yavalatmas istenmiti. Afrikay Hristiyanlatrmaya kesin kararl olan Fransz din adam ikinci bir kitle olarak XIX. asrn bandan itibaren bir trl yasaklansa da engellenemeyen kle tccarlarnn ellerindeki kleleri seti. Bata papann desteiyle tccarlarn elinde bulduklar her kleyi cret deyerek satn alp misyonerleri vastasyla bunlar Hristiyanlatrmaya karar verdiler. Fakat byle bir giriimin kle ticaretini daha da artracan dndler. nk tccarlar bunlara satmak iin daha fazla Afrikaly kleletirip bu imkandan yararlanabilirdi. En kolay yol belli bir askeri g oluturup tccarlarn elindeki kleleri zorla almak ise de bunun belli bir sre sonra yaplabilecei, ilk planda ise manevi ynden bu ticaretle mcadelenin gereklilii zerinde durmaktayd (BOA. Y.PRK.TKM., 14/7). Btn bu dncelerini uygulamaya koymak isteyen Kardinal Lavigerie, Avrupa genelinde kle ticaretine kar byk bir kampanya balatt. nemli bakentleri birer birer gezerek Belikann bakenti Brkselde byk bir konferans yaplmasna nclk etti. Konferans

28

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

ncesinde Osmanl Devletinin byle bir toplantnn sakncal olaca ynnde Belika ve Almanya hkmetleri nezdinde giriimde bulunmas dahi dnld. nk bu toplant aslnda ngiltere ve talyann Kzldeniz ve Trablusgarp zerindeki emellerini gerekletirmeyi hedeflemekteydi. Kle ticaretinin gndeme alnmas ise sadece bir bahaneden ibaret grlmt (BOA, Y.PRK.HR., 12/8). Gerek 1888 ylnda toplanan konferans ncesi seyahatlerinde gerekse konferans esnasnda bata kendisi olmak zere konumaclar kleliin adeta slamn bir uygulamas olduu zerinde durdular. Her ne kadar Avrupallarn da zaman zaman kle ticaretiyle megul olmalar da ifade edildiyse de bu ticaretin asl sorumlusu olarak Mslmanlar gsterilmekle kalmamlar, slam dinine kar haksz ithamlarda bulunmulard. Osmanl Devleti bu konferans yakndan takip etmi ve Mslmanlara yaplan bu haksz ifadelere kar bir cevap hazrlatt. Bunda slamn geldii gnden itibaren klelik karsndaki tavr ayetler bata olmak zere Hz. Peygamberin hadisleri ve Hz merin Suriye yolculuu esnasnda klesiyle binek hayvanna srayla binmeleri rnek gsterilerek anlatld. Osmanl dnemine gelince Padiah Abdlmecidin esirci pazarlar bu konferansn yapld tarihten elli yl nce kapattrd ifade edilmiti. stanbulda sadece baz nemli ailelerin hizmetlerini gren Afrika asll hizmetilere, zellikle ev hanmlarnn kadn hizmetilere kz karde muamelesi yaptklarn batl seyyah ve ilim adamlarnn eserlerinden alnt yaparak cevap verilmiti (BOA, Y.PRK.TKM., 14/14). Lavigerienin tahminlerine gre eyrek asr iinde klelik 26 milyon Afrikal insan yurdundan etmiti. Ylda iki milyon insana tekabl eden bu durum vesilesiyle her gn ortalama be bin Afrikal klelik uruna yurdundan kaldrldktan sonra satlmakta ve ciddi bir ksm ise yolculuk esnasnda lmekteydi. 18 kasm 1889 tarihinde yaklak krk sene nce yasaklanmasna ramen, hl devam eden kle ticaretinin yok edilmesi iin tacirlere bask uygulanmas

29

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

taraftaryd. 18 hkmet temsilcisinin katlmyla Belikann bakenti Brkselde bir toplant yaplmasna nclk yapt. Afrika Misyonerleri Cemiyetinin Kardinal Lavigerie ile Ulat Nokta 26 Kasm 1892 tarihinde Kardinal Lavigerie ldnde onun kurduu cemiyete bal olarak misyonerlik faaliyetlerini 163 papaz, 70i rahip olmak zere toplam 233 misyoner devam ettiriyordu. Bizzat yetitirdii misyonerler iinden 59u papaz, 15i rahip olmak zere toplam 74 misyoner ise henz Lavigerie hayattayken lmt. Bylece onun kurduu cemiyette yaayanlar ve lenler dahil 222si papaz, 85i rahip olmak zere toplam 307 misyoner Afrika yerlilerini Hristiyanlatrmak iin grev almt. Beyaz Babalar adl misyonerler be ayr millete mensup olup Cezayir, Tunus, Uganda, Tanzanya, Kongo ve Zambiya gibi alt lkede faal olarak alyorlard. Lavigerie bu faaliyeti balattktan sonra lke snrlar dnda toplam 350.000 km yol yapm ve Fransa ile Afrika arasnda 90 defa Akdenizi gemiti. Kardinal Lavigerienin 1892 ylnda lmesinden sonra yerine L. Livinhac geti ve Afrika Misyonerleri Cemiyetinin banda 1922 ylna kadar kald. 1872 ylnda papaz mezi olarak Afrika Misyonerleri Cemiyetine giren Livinhaca 12 Ekim 1873 tarihinde Lavigerie tarafndan papazlk vazifesi tevdi edildi. 1878 yl Haziran aynda Dou Afrika blgesine gitmek zere Marsilyadan ayrld. Ugandada misyonerlere kar uygulanan basklara ahit oldu. 1890 yl Nisan aynda Cezayire arld ve Lavigerienin lmne kadar yardmcln yapt. Kardinalin 26 Kasm 1892 tarihinde lm zerine yerine geti. Afrika Misyonerleri Cemiyetinin en st idarecisi olarak 11 Kasm 1922 tarihine kadar bu grevi yrtt. Lavigerieden grevi teslim aldnda cemiyet bnyesinde toplam 243 papaz ve rahip grev yaparken Livinhac ldnde 680i papaz, 250si rahip olmak zere cemiyetin misyoner says 930 kiiye

30

ulamt. Beyaz Babalarn ikinci bynn yazlar Recueil des

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

lettres circulaires adresses aux Missionnaires dAfrique (Paris: MaisonCarre, 1906-1922, I-II c.) ve lmnden uzun yllar sonra baslan Instructions aux Missionnaires dAfrique (Roma: 1960) adlaryla yaynland (Grillou, 1975: 905). 1979 ylna gelindiinde Afrika Misyonerleri Tekilat devasa bir kuruma dnm ve 70 Afrika piskoposluu bnyesinde 2.668i papaz, 355i rahip olmak zere toplam 3.023 misyoneri barndrmaktayd. 17 Afrika lkesindeki Afrika piskoposluklarnn ounun idaresi Afrika yerlileri arasndan yetitirilen piskoposlar (vques) tarafndan srdrlmekteydi. Halen 1835 papaz, rahip ve laik Afrika Misyoneri (prtres, frres ve laics) Afrikallarn ve Afrika kiliselerinin hizmetinde faaliyet gstermektedir. Beyaz Babalar, Afrika ve Ortadou lkelerinde 25 ayr papaz topluluu halinde yaamaktadrlar. Lavigerienin kurduu misyoner cemiyetinin Afrikada Burkina Faso, Burundi, Cezayir, ad, Etiyopya, Fildii Sahili, Gana, Kongo, Malavi, Mali, Nijerya, Ruanda, Senegal, Tanzanya, Tunus, Uganda ve Zambiya olmak zere toplam 17 lke dnda, Ortadouda Kuds ve Beyrut ile Avrupa ve Amerikada da 11 blge bakanl bulunmaktadr. Gnmzde 35 ayr millete mensup 1816 Afrika Misyoneri 23 Afrika lkesi olmak zere 44 farkl lkede 316 dini topluluk halinde almalarn srdrmektedir. ounluu Avrupal olan Beyaz Babalar (1350 misyoner) iinde Kuzey Amerikallar 271 misyoner ile ikinci kalabalk grubu oluturmaktadr. Ayrca Gney Amerikal ve Byk Okyanusdaki adalardan da Afrika misyoneri olanlara rastlanmaktadr. Avrupa lkeleri iinde en kalabalk Afrika misyoneri Fransa (382 misyoner) ve Belikadan (302 misyoner) kmtr. Bu iki lkeyi Kanada (242 misyoner) izlerken, Almanya 181 misyoner, Hollanda 154 misyoner, spanya 98 misyoner ve ngiltere 77 misyoner ile bu cemiyete nemli katk salamaktadrlar.

31

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

Fransada toplam 376 ayr tarikat birlii (confrrie) bulunmaktadr ki bunlardan 236s lke snrlar iinde 140 ise yutdnda olup bunlardan 121i Afrikada faaliyet gstermektedir. Bu misyonerler Afrikada toplam 339 renci yetitirmekte olup bunlarn 285i Afrika yerlisi, 21i Avrupa asll renci, 21i Asyal ve 12si Gney Amerikaldr. Bunlarn eitim grd yerler teoloji alannda Fransada Toulouse, ngilterede St. Edwards, Kenyada Nairobi ve Fildii Sahilinde Abidjanda bulunmaktadr. Manevi eitime arlk verilen merkezler ise Burkina Fasoda Bobo-Dioulasso ve Zambiyada Kasambadr. Afrika Misyoneri olabilmek iin ise ilk dnem eitim grlen yerler daha yaygn olup Afrikada Burkina Fasonun bakenti Ouagadougou (Wagadugu), Etiyopyada Adigrat ve Ganada Esiju, Tanzanyada Arusha, Kongoda Bukavu ve Ugandada Jinja ehirlerinde bulunmaktadr. Amerikada Brezilyann Pinhais ve Meksikann Queretaro ehirlerinde, Asyada Hindistann Bangalore ve Filipinlerin Cebu ehirlerinde, Avrupada ise Polonyada Lublin ehrindedir. Halen Afrika misyonerleri tarafndan kendileri gibi Afrika yerlisi misyoner yetitirmek zere eitim altnda 339 renci bulunmaktadr. Bunlardan 285 Afrikal misyoner aday iken Asya ve Avrupa ktalarnn her birinden yirmi birer misyoner aday onlarla birlikte eitimlerine devam etmektedir. Gney Amerikadan da aralarnda 21 misyoner aday mevcuttur. Afrika lkeleri arasndan en fazla misyoner aday Kongodan (51) olup bu lkeyi Burkina Faso ve Zambiya 45, Uganda 31, Tanzanya 22, Burundi 16, Kenya ve Malavi 15 renci ile takip etmekte olup dier lkelerden ise daha az sayda aday bu eitimden gemektedir. Nasl Beyaz Baba Olunur Gnmzde Afrika Misyoneri olmak isteyen bir gen Romada Afrika Misyonerlii Cemiyeti genel sekreterliine mracaat etmek zorundadr. Adayla aranan zelliklerin banda ncile ballk, Af-

32

rika iin hizmet etme arzusu, lise bitirme seviyesine gelmi bir gen-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

cin dnce kabiliyeti, salam bir bnyeye sahip olmak, farkl milletlere mensup kiilerle birlikte alma ve yaamaya istekli olmak ve ya snr olarak da otuz yan zerinde bulunmamak artlar aranmaktadr (http://peres-blancs.cef.fr/etudes.htm). Avrupa ve Kuzey Amerikadaki Afrika Misyoneri aday nce kendi lkesinde birinci aamay tamamlar ki bu bir yldan yla kadar devam eder. Bu esnada felsefe, sosyoloji ve ncil derslerini takip eder. Ayn zamanda yabanc dil renmeye balayan adaylardan mutlaka ngilizce ve Franszca bilmeleri zorunlu olarak isteniyor. Beyaz Baba olmak iin geirilen ikinci aama iin uluslararas bir ortam tercih ediliyor ve burada bir yl sreyle adayn ahsi davran ve dnce yaps ile ibadete ball salanyor. Ruhi ynden hazrlanma (anne sprituelle) denilen bu dnemde adayn nce kendini yakndan tanmas salanrken Hz. sa ve ncile ait derinliine bilgi edinmesi salanyor. timai tarih yannda, ruh dnyas bilgisi ve temel metinlerin okunmas bu dnemde nemli dersler arasnda yer alr. Bu bir yllk eitimi ngilizce almak isteyenler Zimbabvenin Kasama ehrine, Franszca yapmak isteyenler ise Burkina Fasonun Boo-Dioulasso ehrine gitmek zorundadr. Eitimi esnasnda aday ya papaz veya rahip olmaya karar verir. Bu aamada adaylar Afrika Misyonerleri Cemiyetinin geleneksel kyafetini giyip boyunlarna tespih (rosaire) takarlar ve resmen adayla kabul edilirler. nc aama ise Afrika Misyonerleri Cemiyetine ait herhangi bir misyon iinde tamamlanr. Bu dnem artk yetimenin tamamlandna iaret eder. Aday kendi toplumu ve deerlerinin dnda yeni bir ortama ayak uydurma ve kendisinden nce bu yola girmi olanlarla beraber yaamay ve birlikte almay renir. Bylece o mahallin kilisesindeki hayat oraya devam edenlerle paylalr. Bu aamada adayn grevlendirilecei kilise Afrika Misyonerleri Cemiyeti tarafndan ihtiyaca binaen belirlenir. Olgunlama dnemi olarak bilinen son aama ise ile drt yl arasnda deien bir sreyi kapsar ve aday eer Franszca olarak bu dnemi tamamlamak istiyorsa Fransada Toulouse ehri ve Afrikada Fildii

33

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

Sahilinin eski idari bakenti Abidjan ehrine, ngilizce olarak bu dnemi tamamlamak isterse Londra ve Afrikada Kenyann bakenti Nairobiye gidecektir (http://peres-blancs.cef.fr/centres.htm; http://peres-blancs.cef.fr/theologie.htm). Papaz olmak isteyen misyoner aday ncil, teoloji, ahlak, dini hukuk gibi dersleri almak durumundadr; ama sadece laik bir grevli kalmakta srar ederse mesleki eitimden geer. nc veya drdnc yln sonunda adayn durumuna gre misyonerlik and yaplarak Afrika Misyonerleri Cemiyetine dahil olmas salanr. Cemiyetin genel sekreterliinin belirleyici konumu devreye girer ve aday gerek yetimesi esnasnda gsterdii baars gerekse Afrika veya Uzak Dou lkelerinde o an itibaryla uygun bir yere tayin edilir. Afrika Misyonerleri Cemiyetinin halen slam dnyasyla diyalog almalarn Jean-Marie Gaudel ynetmektedir. Fransa Kilisesi (Eglise de France) ile sk balar bulunan Beyaz Babalar zellikle bu kurum iindeki slam le Mnasebetler Sekreterlii (Secrtariat pour les Relations avec lIslam-SRI) ile mterek almaktadr. JeanMarie Gaudel bu sekreterliin bana 1 Eyll 2000 tarihinde Fransa Piskoposlar Konferans tarafndan tayin edildi. Orta Afrika merkezli slam ile mnasebetleri dzenlemek zere ise Kongoda Orta Afrika slam ile Mnasebetler (Relations avec lIslam en Afrique CentraleRIAC) kuruldu (http://peres-blancs.cef.fr/islam.htm). Beyaz Babalar bu cemiyetin kuruluuyla birlikte Kuzey Afrikada Mslman toplumlarn ierisinde bulundular. Asrlarca iki din mensuplarnn askeri, siyasi, hatta dini alanlarda kyasya mcadele ettiklerini iyi bilen Kardinal Lavigerie, kendi yetitirdii misyonerlerin Mslmanlarla iyi mnasebet kurarak dostluklarn kazanmalarn ve Mslman toplumlara bedava hizmet gtrmeleri talimatn verdi. Bu amala Cezayir, Tunus, Lbnan, Kuds, Nijer, Mali, ad, Burkina Faso, Sudan, Kenya ve Tanzanyadaki Mslman toplumlar zerine yakn ilgi duymaktadrlar.

34

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

Mslmanlarla yakn bir diyalog kurmak iin Tunusta Arap Edebiyat Enstits (Institut des Belles Lettres) kurulurken Romada Arap ve slam Tetkikleri Papalk Enstits (Institut Pontifical dEtudes Arabes et Islamiques-PISAI) bulunmaktadr. 1926 ylnda Tunusta Beyaz Babalar tarafndan kurulan bu enstit, 1964 ylnda Papa VI. Paulun isteiyle Romaya tand. Burada Arap ve slam Tetkikleri zerine yllk bir lisans eitimi verilmektedir. Bunu tamamlayanlara istedikleri takdirde ayn enstitde doktora yapma imkan bulunmaktadr. slam dersleri 2001 ylnda kadar Franszca ve ngilizce verilirken, artk bir yl da talyanca slama giri dersleri programna eklendi. Bu enstit bnyesinde Arap-slam dnyas konusunda ve dinler aras diyalog konusunda 27.000 kitap ve 450 sreli yayn mevcuttur. PISAI tarafndan bata Islamochristiana olmak zere Etudes Arabes, Encounter, Revue annuelle du PISAI, Revue scientifique sur le Dialogue Islamochrtien ve Mission (Revue Peres Balncs Canada) adl dergiler yaynlanmaktadr. Yine niversite Formasyonu Enstits (Institut de Formation Universitaire) rencinin seviyesine gre bir ile yl arasnda devam eden bir lisan eitimi ile doktora seviyesinde eitim ve aratrma yaptrmak zere kurulmutur (http://peres-blancs.cef.fr/autresvoi.htm). Beyaz Babalar tarafndan ok sayda sreli yayn karlmakta olup PISAI tarafndan ylda bir defa yaynlanan Islamochristiana dergisi dnda Afrika kiliselerindeki Beyaz Babalar hakknda bilgiler vermek, her saysnda bir Afrika lkesini tantmak, Afrika hakknda genel bilgeler vermek ve Fransada yaayan Afrika Misyonerlerinin hayatlarn anlatmak zere ayda bir yaynlanan Voix dAfrique (Afrikann Sesi) dergisi, yine ayda bir beyaz rahibeler iin kartlan Bulletin trimestriel des Soeurs Balnches (Beyaz Rahibeler Aylk Blteni), ayda bir yaynlanan Se Comprendre (Anlamak) dergisi, Prsence, nos Amis, Bulletin interne la socit, Rdaction, Buletin dinformations et dactualits africaines, Africana Revue de Presse du Centre de documentation africaine des Missionnaires dAfrique de la Province du Canada Revue Proche Orient Chrtien, Revue Oecumnique,

35

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

Vigilance Soudan, Revue Pres Balncs sur les pays du Tiers Monde, Enjeux internationaux, Revue de Thologie Missionnaire, Regard sur lexprience missionnaire ve Carrefour dchanges entre Eglises de divers continenets isimli birbirinden farkl yirminin zerinde sreli yaynlar bulunmaktadr (http://www.pisai.org). Afrika Misyonerleri Cemiyetinin Yaps Afrika ktasnda Hristiyanlar dndaki btn yerliler zerinde Hristiyanlatrma faaliyeti yrten cemiyet bnyesine dahil olan herkes bu ama uruna faaliyet gsterir. yeleri birlikte yaamay, ibadet etmeyi ve almay esas alrlar. Yavalatlm, ama ciddi bir formasyonu gerektiren bir eitim yaps vardr. Aday, Araplar ve Mslmanlara kar menfi kanaat sahibi olmayacaktr. ncile kar iinde bir his uyanacak ve onun sorgulamasna tabi olduunu dnecektir. Lavigerieye gre Afrikada Hristiyanlatrma ile medeniyet birbirinden ayrlmaz iki para gibidir. Kilise bu adan yerine gre barn tesis edildii kutsal bir mekan, yerine gre de medeniyetin tesisinde kaynaklk salayacak bir mekandr. Misyonerlik faaliyeti esnasnda kazanlan tecrbeler ve renilen bilgiler kaleme alnp kitaplatrld. Kardinal Lavigerie tarafndan daha ziyade Fransz din adamlarnn misyonerlik faaliyeti yapmalar zerine kurulan Afrika Misyonerleri Cemiyeti daha banda uluslararas bir yapya kavutu. Burada grev alan Franszlar genelde lkeleri dnda altlar. Sadece yallar, yurtdnda grev yapamayacak kadar hastalar veya cemiyetin arka planndaki eitim, finans, tekilat ve yal rahiplerle ilgilenmek gibi vazifelere tayin edilenlerin Fransada kalmasna msaade edildi. Beyaz Babalar Dostluk Dernekleri (Associations des Amis des Peres Blancs-AAPB) adyla Paris, Strasbourg, Lille, Lyon, Toulouse,

36

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

Nantes, Angers ehirlerinde toplam sekiz ayr dernek faaliyet gstermektedir. Afrika Misyonerleri Cemiyeti, asrlk gemiine ramen dnyann farkl lkelerinde yeni topluluklar (communauts) aarak genlemeye almaktadr. 1984 ylnda Brezilya ve Meksikada, 1985 ylnda Polonyada, 1991de Filipinlerde ve son olarak 1992 ylnda Hindistanda birer toplum oluturmu bulunuyorlar. Bibliyografya
Jamil M. Abun-Nasr, 1987, A History of the Maghreb in the Islamic Period, Cambridge. J. F. Ade Ajayi ve Michael Crowder, 1992, Atlas historique de lAfrique, (Eserin orijinali ngilizce olup Catherine Coquery-Vidrovitch tarafndan yeniden gzden geirilerek Franszca olarak yaynlanmtr.), Paris. Philippe Almras, 1963, Les Catholiques franais, Paris: La Table Ronde. Babakanlk Osmanl Arivi: BOA, Yldz Perakende Tahrirt- Ecnebiye ve Mbeyn Mtercimlii: Y.PRK.TKM, dosya no:14, gmlek no:7, tarih: 13 Rebilhir 1306. BOA, Y.PRK.TKM, dosya no:14, gmlek no:14, tarih: 23 Rebilhir 1306. BOA, Yldz Perakende Hariciye Nezareti Maruzat: Y.PRK.HR, dosya no:12, gmlek no:8, tarih: 17 Ramazan 1306. Grard Cholvy, Yves-Marie Hilaire, 1988, Histoire religieuse de la France contemporaine, Bibliothque historique Privat, Paris. Gilbert Comte, 1988, LEmpire triomphant 1871-1936, Paris: LAventure colonilae de la France,. Pre J. Cussac, 1940, Un gant de lapostolat: Le cardinal Lavigerie, Paris: Librarie missionnaire,. Jacques Durand, 1975, Missionnaires dAfrique, Catholicisme Hier Aujourdhui Demain, Paris: Letouzey et An, IX, s.382-394. Jean Ganiage, 1994, Histoire contemporaine du Maghreb de 1830 nos jours, Paris: Fayard. Franois_Georges Dreyfus, 1988, Histoire de la dmocratie chrtienne en France. De Chateaubriand Raymond Barre, Paris: Editions Albin Michel.

37

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Ahmet KAVAS

P. Grillou, 1975, Livinhac (Lon), Catholicisme Hier Aujourdhui Demain, Paris: Letouzey et An, VII, 905-906. Halil Halid (erkeizade), 1906, Cezayir Hatratndan, Kahire: ctihad Matbaas. Mustafa Hlid, mer Ferrh, 1964, et-Tebr vel-stimr fil-BildilArabiyye, Beyrut. Joseph Hajjar, 1979, Le Vatican-La France et la Catholicisme oriental (18781914): Diplomatie et Histoire de lEglise, Paris: Editions Beauchesne. George Hardy, 1953, Histoire sociale de la colonisation franaise, Paris: Larose. Ahmet Kavas, 2003, Lenseignement islamique en Afrique francophone: Les mdersas de la Rpublique du Mali, stanbul: Ircica Yaynlar. Ahmet Kavas, 2002, Afrikada Misyonerlik Faaliyetleri, (Mzakere) 2000. Ylnda Hristiyanlk (Dn, Bugn, Gelecei) Dinler Tarihi Aratrmalar-III, Uluslararas Sempozyumu (9-10 Haziran 2001-Ankara), Ankara: Dinler Tarihi Dernei Yaynlar/3, s.447-452. Ahmet Kavas, 2004, Fransa laik oldu, Kara Afrikay Hristiyan yapt, Hrriyet Tarih, 2 Haziran 2004, s.12-17. Franois Lebrun, 1989, Les grandes dates du Christianisme, Paris: Larousse. Olivier Lettr-Grenouilleau, 2003, Les Documentation franaise, Paris. traitres ngrires, Paris: La

Magali Morsy, 1984, North Africa 1800-1900. A Survey From the Nile Valley to the Atlantic, London: Longman. R. P. Nique, 1927, LIslam et les noirs du Sngal, LIslam et les missions catholiques, Librairie Bloud & Gay, Paris, 135-161. Franois Renault, 1987, Tippo-Tip: Un potentat arabe en Afrique centrale au XIXme sicle, Paris: Socit Franaise dOutre-Mer. Benjamin Stora, 1991, Histoire de lAlgrie coloniale 1830-1954, Paris: La Dcouverte. R. Dufour de la Thuillerie, 1927, Introduction, LIslam et les missions catholiques, Librairie Bloud & Gay, Paris, 5-24. http://peres-blancs.cef.fr (Ulam tarihi:17 Haziran 2004) http://www.pisai.org/francese/francais.html 2004) (Ulam tarihi:17 Haziran

38

http://www.africamission-mafr.org/sitenations.htm#1(Ulam tarihi: 17 Haziran 2004)

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Afrika Misyonerleri Cemiyeti: Beyaz Babalar (Peres Blancs)

The Society of Missionaries of Africa: White Fathers (Peres Blancs)


Citation/: Kavas, Ahmet, (2004). The Society of Missionaries of Africa: White Fathers (Peres Blancs), Milel ve Nihal, 1 (2), 9-39. Abstract: After the occupation of Algeria, the Catholic Church of France founded there an archbishopric for the French immigrants in Algeria. Charles Lavigerie has appointed as the first archbishop of this new archbishopric and been very active to carry out missionary activities throughout Africa, especially the north, east and west parts of the continent. He founded the Socit des Missionnaires dAfrique which contained two main bodies, Pere Blancs and Soeurs Blanches. The main target of this society was the Muslim population of the North and West Africa. The missionaries of Pere Blancs focused their studies first to the Muslim orphans living in the orphanages which were administered by them. They were also interested in the African slaves whom they bought from the slavery merchants. The missionaries let free and tried to educate them as Christians. The missionary activities of the Society of Missionaries of Africa which approximately began a hundred and fourty years ago are still quite intense in the whole of Africa. The missionaries of the Society have also written down their missionary experiences and information on indigenous cultures. Today, they support their dialogical activities with a journal called Islamochristiana published by PISAI in Rome. Key Words: White Fathers (Peres Blanchs), Missionaries, Lavigerie, Christinity, the Society of Missionaries of Africa

39

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

The Passion of the Christ filminden bir sahne

sann Tutuklanmas, Yarglanmas ve armha Gerilmesiyle lgili ncil Rivayetlerinin Tarihsel Adan Deerlendirilmesi

saya Ne Oldu?

Mahmut AYDIN*
Atf/: Aydn, Mahmut, (2004). sa ya Ne Oldu?: sann Tutuklanmas, Yarglanmas ve armh Gerilmesiyle lgili ncil Rivayetlerinin Tarihsel Adan Deerlendirilmesi, Milel ve Nihal, 1 (2), 41-93. zet: Gnmz Hristiyanlnn zerine bina edildii temel yap ta olan Nasral sa, tarihsel bir ahsiyet olarak M.4-MS.30 yllar arasnda yaam Galileli bir Yahudi idi. Kurann armhta lmedii iddias karsnda Hristiyanln temel kaynaklar olan ncillere ve znik inan bildirgesine gre sa, insanln gnahlarna kefaret olarak armha gerilmi bir kurbandr. Bir Mslman aratrmac olarak bu yazmzda sann akbetiyle ilgili ncillerde yer alan rivayetleri tarihsel adan inceleyerek ona gerekte ne oldu? sorusunu Hristiyanlk balamnda yant aramaya altk. Bunu yaparken nce byle bir aratrmaya bizi sevk eden nedenler zerinde durarak sorunu tespit etmeye altk. kinci olarak sann armha gerilmesine yol aan olaylar tarttk. Son olarak ise bizzat armha gerilmesiyle ilgili ncil rivayetlerini deerlendirdik. Btn bunlar yaparken amacmz sann akbetiyle ilgili Hristiyan kaynaklardaki rivayetleri zmlemek olduu iin Kurann sann lmyle ilgili ayetlerine ve dolaysyla da slamn bu konudaki grne atfta bulunmadk. Hz. sann tutuklanmas, yarglanmas ve armha gerilmesiyle ilgili ncil rivayetlerini tarihsel adan deerlendirdiimiz bu yazmzda ksaca u sonuca vardk: Hristiyan kaynaklarna gre sa, drt kanonik ncil rivayetlerinin ve onlara dayanlarak gelitirilen geleneksel Hristiyan dncesinin ortaya koyduu gibi tm insanln gnahlarna kefaret olarak susuz bir ekilde armha gerilerek idam edilmi bir kurban deildir. Aksine o yapt vaazlarla dneminin Yahudi otoritelerinin tepkisini ekmi; mabet blgesinde yapt eylemler ve mabedin akbetiyle ilgili syledii szlerden dolay sadece blgenin huzur ve skununu salamakla grevli bakahin ve Yksek Kurul yeleri tarafndan deil, ayn zamanda igalci Roma glerinin yneticisi olan vali Pilatus tarafndan da halk isyana tevik eden potansiyel bir tehlike olarak grld iin tutuklanp idam edilmi siyasi bir suludur. Anahtar Kelimeler: sa, sanin ilesi, ile haftas, sann tutuklanmas, sann yarglanmas, sann armha Gerilmesi, Bakahin Kayafas, Roma Valisi Pontus Pilatus

Do. Dr., O.M.. lahiyat Fakltesi, Dinler Tarihi Anabilim Dal.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Mahmut AYDIN

Giri Hristiyan ve Hristiyan olmayan kaynaklarn bize sunduu bilgiler nda Hz. sann hayat hikayesini tam olarak ortaya koymak mmkn deildir. Ancak kanonik ncillerin- Markos, Matta, Luka ve Yuhanna- Hz. sa hakknda sunduu bilgileri bir araya getirdiimizde onun kimlii ile ilgili unlar syleyebiliriz: Hz. sa, kral Herodun lm tarihi olan M. 4 yllarnda Galile blgesinin Nasra kasabasnda bakire Meryemden dnyaya gelen Galileli bir Yahudi idi. ocukluunu ve genliini bu kasabada geirmi; MS. 28 yllarnda Hz. Yahya tarafndan rdn nehrinde vaftiz edilmi; Yahyann Herod Antipas tarafndan ba kesilerek idam edilmesinden sonra yaklak otuz yalarnda tebli faaliyetlerine balam; MS. 30 ylnda Kudsdeki kutsal mabette baz olaylara ve karklklara sebebiyet verdii iin Kuds blgesinin asayiinden sorumlu dnemin Bakahini Kayafas (Caiphas) tarafndan tutuklatlm; kargaa, anari ve isyan karmakla sulanarak lm cezasna arptrlm ve dnemin Roma Valisi Pontus Pilate tarafndan armha gerdirilerek idam edilmitir. lmnn nc gnnde dirilmi ve ge ykselmitir. Bu yazmzda gnmz Hristiyanlnn zerine bina edildii temel yap ta olan sann akbetiyle ilgili ncillerde yer alan rivayetleri tarihsel adan inceleyerek ona gerekte ne oldu? sorusunu Hristiyanlk balamnda yant bulmaya alacaz. Bunu yaparken nce byle bir aratrmaya bizi sevk eden nedenler zerinde durarak sorunu tespit etmeye alacaz. kinci olarak sann armha gerilmesine yol aan olaylar tartacaz. Son olarak ise bizzat armha gerilmesiyle ilgili ncil rivayetlerini deerlendireceiz. Btn bunlar yaparken amacmz sann akbetiyle ilgili Hristiyan kaynaklardaki rivayetleri zmlemek olduu iin Kurann sann lmyle ilgili ayetlerine ve dolaysyla da slamn bu konudaki grne atfta bulunmayacaz.

42

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

20. yzyln ikinci yarsndan sonra Bat dnyasnda gnmz Hristiyanlnn temel yap ta olan sa ilgili roman ve filmlerden mteekkil bir literatr patlamas yaanmaya balamtr. Jesus Christ, Sperstar (1972); The Passover Plot (1974); Hail of Mary (1984); The Last Temptation of Christ (1988); Jesus of Motreal (1989) ve son olarak da son gnlerde sadece Hristiyanlar arasnda deil, bata Yahudiler olmak zere dier din mensuplar arasnda da youn tartmalara sebebiyet veren ve gsterime girdii andan itibaren haslat rekorlar kran sann yaamnn son oniki saatini konu alan The Passion of Christ (2004) gibi filmleri oluan bu literatre rnek olarak verilebilir. Burada dier filmleri bir kenara brakarak konumuzla dorudan ilintili olan son film zerinde ksa bir mlahaza da bulunmak suretiyle byle sann akbetiyle ilgili ncil rivayetlerini tarihsel olarak deerlendirip saya ne oldu sorusuna niin yant aramaya altmz ortaya koymaya alacaz.1

sann ilesi Filmi zerine Ksa Bir Mlahaza Avustralyal dindar bir Katolik olan nl ynetmen Mel Gibson tarafndan evrilen, 25 ubat 2004 tarihinde Amerikada ve 9 Mays 2004de de lkemizde gsterime giren Hz. sann yaamnn son oniki saatini konu alan film, daha gsterime girmeden nce muhtevasndan dolay akademik evrelerde ciddi tartmalara sebebiyet vermitir. Filmin metnini ele geiren baz akademisyenler filmin anti-semitizme2 yol at gerekesiyle ona ciddi eletiriler yneltir1

say konu alan filmlerle ilgili bkz., Mahmut Aydn, Tanrnn Olu sa Evliymi, Virgl: Aylk Kitap ve Eletiri Dergisi, Mart 2004, ss. 59-61. Filmin senaryosunda baz sorunlu ifadelerin yer aldn renen bir grup Katolik ve Yahudi akademisyen, Amerika Birleik Devletleri Bihop Konferansnn kmenik ve Dinler i ler Sekreteryasnn nclnde bir araya gelerek senaryoyu inceleyip ant-semitizme yol ap amadn ve ncil rivayetleriyle rtp rtmediini tespit etmek iin Mel Gibsonun irketi ICON retimden filmin senaryosunu talep etmiler. Filmin senaryosunu elde eden bu bu akademisyenler senaryoyu inceledikten sonra dzeltilmesi gereken noktalarla ilgili bir rapor

43

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

ken evanjelik Hristiyanlar da filmi ada evanjelizmin baars olarak nitelendirmilerdir. Filmi gsterime girmeden gren Papa II. John Paul da onu olan olduu gibi yanstan bir film olarak nitelemi ve Inside the Vatican adl dergi de Gibsonu yln adam ilan etmitir. 16 ubat 2004 tarihinde Amerikan ABC televizyonunda Dinane Sawyerin Mel Gibson ile film hakknda yapt rportajda bu tartmal filmin, aslnda geirdii ruhi bunalmdan dolay intiharn eiine gelen ve bu bunalmn sann lmeden nce ektii strap ve ileyi konu edinen ncil rivayetlerini okuyarak atlatan Mel Gibsonun bireysel vizyonunun bir rn olduunun alt izilmektedir. Rportajda Gibson isel strabnn onu intihara sevk etmemesinin tek nedeninin ncilleri okurken sann ektii ac ve strab kefetmeye balamas olduunu dillendirmektedir.3 Muhtemelen Gibsonun sann hayatnn son saatlerinde ektii ac ve strapla ilgili bu tecrbesi onu bu ileyi konu alan bir film yapmaya sevk etmi olmaldr. Ancak filmi incelediimizde tek sebebin bu olmad, bunun yannda filmin dinsel ve politik nedenlerinin de olduu grlmektedir. zellikle film, yukarda naklettiimiz evanjelik Hristiyanlarn da dillendirdii gibi ada misyon yntemlerinin en baarl rneklerinden biridir. nk filmde armha gerilmeden nce ve armh annda ektii ac ve strab konu edinen ar ikence sahneleriyle sann insanln gnah iin ne kadar ar bir ileye katland srarla vurgulanarak seyirciye sann kendileri iin yapt fedakarlk grsel olarak sunulmaya allmaktadr. Dahas fil-

44

hazrlarlar. Bu rapordan haberdar olan irket ynetimi raporu dikkate almamak iin sz konusu akademisyenlerin filmin senaryosunu yasal olmayan yollardan elde ettiini iddia ederek polise su duyurusunda bulunmu ve bylece senaryoyla ilgili yaplan uyarllar dikkate almamlardr. /Bkz., John T. Pawlikowski, Christian Anti-Semitism: Past History, Present Challenges Reflections in the Light of Mel Gibsons The Passion of the Christ, Journal of Religion and Film., 8/1, 2004. Mahlon H. Smith, Gibson Agonistes: Anatomy of a Neo-Manichean Vision of Jesus, http.//religion.rutgers.edu/jseminar/passion.html.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

me saya yaplan ar ikence sahnelerine yer verilerek seyircinin sann ektii ac ve strab hissetmesi salanmaya allmtr.4 Keza, hem Gibson hem de sa roln oynayan Jim Caviezel filmle ilgili kendileriyle yaplan rportajlarda filmin mesajnn iman, umut, sevgi ve balama olduunu srarla ifade etmilerdir. Bu noktada u hususu da ifade etmeden geemeyeceim. Sadece, tanrsal bir ahsiyet olan sann tm insanln gnahna kefaret olarak armha gerildiine inanan kiiler bu filmin iman, umut, sevgi ve balama mesaj tad yorumunda bulunabilirler. Yoksa say byle bir ahsiyet olarak grmeyenlerin filmin tad mesajla ilgili byle bir yorumda bulunmalar sz konusu deildir. Yine film, sann lmnden Yahudileri sorumlu tutan ncil ifadelerini hatta onlarn tesinde orta-ada kaleme alnan ve aka anti-semitizm kokan ile oyunlarndan (passion plays) pasajlar ihtiva ederek 1950lere kadar Bat Hristiyan dnyasnda yaanan Yahudi dmanln tekrar gndeme getirmektedir. Bu erevede film incelendiinde anti-semitizmi artran sahnelerin ncillerden ziyade 19. yzylda yaayan Yahudi dman bir Alman rahibe olan Anne Catherine Emmerichin The Dolorous Passion of Our Lord Jesus Christ adl eserinden alnma olduu grlmektedir. rnein ncillerde sa vali Pilatusun huzurundayken taraftarlar arasndan orada hazr bulunanlarla ilgili hibir bilgi verilmezken filmde annesi Meryem, Mecdeli Meryem ve Zebede olu Yuhannann orada olduu; valinin einin sann annesi Meryem tanyarak ona sann vcudundan akan kanlar silmesi iin temiz havlu verdii; valinin sann gnahndan beri olduunu gstermek iin sembolik olarak elini ykamas (Matta ncilinde gemekte) olay ile Yuhanna ncilinde geen ve bu olayla hibir alakas olmayan sann havarilerinin ayaklarn ykamas olay yan yana konarak birbiriyle ilikilendirmeye allmtr. Yine filme ncil rivayetlerinin aksine sann tutuklanmasndan sonra Zebede olu Yuhannann koarak durumu annesi Meryeme haber verdii; onun da panie kaplma yerine
4

Smith, Gibson Agonistes.

45

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

sanki byle bir sona hazr olduunu ima edercesine sre balad ha diyerek olay kabullendii ifade edilmektedir. ncillerde olmad halde filme yer verilen bu ve benzeri bilgiler yukarda ismini zikrettiimiz Alman rahibe Emmerichin hayali tecrbelerinden alnmadr.5 Kendisiyle yaplan bir rportajda Mel Gibson, filmin olduka gereki ve doru olduuna inand eyleri mmkn mertebe yansttn ileri srmektedir. Ancak ile yks ile ilgili aada yapacamz izahlar onun bu iddiasn ciddi oranda sarsmaktadr. Eer, Gibson hakikaten tarihsel gereklerle ilgilenmi olsayd, filminde daha ok tarihsel adan pheli rivayetlere yer vermezdi. Yine o, eer sann sonu ile ilgili muhtemel gerekleri sunmaya alm olsayd ilk yzyl Hristiyan ve Hristiyan olmayan kaynaklardan ziyade 19. yzylda yaayan bir rahibenin hayal mahsul tecrbelerine arlk vermezdi. Film ile ilgili bir baka sorun da Gibsonun say apriori olarak susuz yere idam edilen kozmik bir figr olarak gstermesidir. Gibson bunu yaparken aada greceimiz gibi sann dnemin idarecilerini provoke eden sz ve eylemlerini grmezden gelmektedir. Kanaatimizce onun byle bir tutum iinde olmasnn nedeni, geleneksel Hristiyan teolojisinin sann, insanln gnah iin hak etmedii bir cezaya katlanan tamamyla susuz bir kurban olduu anlayn dorulamak ve bu ekilde de Hristiyanlk propagandas yapmaktan baka bir ey deildir. Gibsonun filmde yanstt vizyona gre insan sululuunun ve gnahnn sorumluluu orantsz bir ekilde paylatrlmaktadr. Zira, film bir taraftan Yahudi din adamlarn somut hibir neden olmakszn saya zulmediciler olarak tasvir ederken, dier taraftan da izleyicileri, askerleri saya hayvanca muamele eden ve onu ar bir ekilde tartaklayan Roma valisi Pilatusa sempati duymaya davet etmektedir. Gibsona ve

46

Bkz., http://www.emmerich1.com/dolorous-passon-of-our-lord-jesuschrst.htm

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

ncillerde yansmasn bulan geleneksel Hristiyan kanaatine gre sann idamnn sorumluluu Romal yetkililere deil, tamamen Yahudi yetkililere aittir. Gibson filmde bu kanaati ilemekle kendinin Yuhanna ncilinde geen sann vali Pilatusa syledii iddia edilen u sze literal olarak inandn gstermektedir: Beni sana teslim edenlerin gnah daha byktr.6 Gibsonun, filmde Matta 27:25de Yahudi din adamlarna atfedilen onun kan bizim ve ocuklarmzn zerine olsun ifadesinin Aramca ses bandn verip itirazlardan kanmak iin ngilizce alt yazsn vermemesi onun sann lmnden sadece Yahudileri sorumlu tuttuu ve bylece aka anti-semitizme davetiye kard izlenimini dorulamaktadr. Filmin vizyona girmesiyle birlikte, sann akbetiyle ilgili sadece Hristiyan dnyada deil, %99u Mslman olan lkemizde de youn tartmalarn yapld bir ortamda biz de sann akbetiyle ilgili ncil rivayetleri balamnda saya ne oldu sorusunu ele almay amaladk.

sann Akbetiyle lgili ncil Rivayetleri Hristiyan kaynaklarn incelediimizde bunlarda sadece be tanesinde sann akbetiyle ilgili bilgiler verildiini grrz. Bunlar Markos, Matta, Luka ve Yuhanna^dan oluan kanonik nciller ve apoktif Petrus ncilidir. Aada da greceimiz zere bu be kaynakta yer alan rivayetler bir araya getirildiinde onlarn aslnda tek bir kaynaktan tredii aka ortaya kar. Bu tek kaynak da, bu ncillerden biri olabilecei gibi artk mevcut olmayan hipotetik/farazi bir kaynak da olabilir. Ancak biz burada ilk ncil olmas ve dier ncillerin zellikle de Matta ve Lukann onu temel kaynak olarak kullanmasndan dolay Markos ncilinin asl kaynak olduu

Yuhanna 19:11.

47

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

dier ncillerin ise ondan tredii savn temel alarak konuyu incelemeye alacaz. Kanonik nciller incelendiinde sann armha gerilmesine yol aan olaylar ve lmyle ilgili kesin olan olduka snrl bilgilere sahip olduumuz ortaya kar. Genel kanaate gre sa, Kudsde dnemin Roma valisi Pontus Pilatusun emriyle Yahudilerin Msrdaki esaret hayatndan kurtularak zgrle ulamalar ansna kutladklar Fsh bayramyla balantl olarak armha gerilmitir. Sulularn armha gerilerek idam edilmesi gelenei Roma imparatorluunda uygulanan bir cezalandrma yntemiydi. Bu ekilde cezalandrma yntemi genel olarak siyasi isyanclara ve asi klelere uygulanyordu. sa, bir kle olmadna gre o, aka siyasi bir sulu olarak armha gerilmitir.7 Roma tarihiyle ilgili eserlere bakldnda Romallarn sulu bulduklar kimseleri kaza balayarak yaktklarn, aslanlara yem olarak attklarn veya halkn gz nnde armha gerdiklerini grmekteyiz. rnein MS. 66-70 yllar arasnda Romal general Titusun nderliindeki Kuds kuatmas esnasnda yiyecek bulmak iin ehri terk eden isyanc Yahudiler, Romal askerler tarafndan yakalanarak armha gerilmilerdir. Josephus, armha gerilen bu isyanc Yahudilerin saylarn ok fazla olduunu Romallarn armha germek iin bo yer ve bo armh bulmakta zorlandklarn ifade etmektedir.8 Baz aratrmaclar sann armha geriliinin Fsh ve Mayasz Ekmek bayramlarnn kutland ilkbaharda deil, Tabernakl bayramyla balantl olarak sonbaharda gerekletiini ileri srmektedir. sann ne zaman armha gerildii tartmal olsa da onun Ro-

48

Marcus J. Borg, The Historical Study of Jesus and Christian Origins, s. 140 (Marcus Borg, ed., Jesus at 2000, Colorado: Westview Pres, 1997 iinde). Josephus, The Jewish War, 5.11.1; John Dominic Crossan, The Historical Jesus: The Life of a Mediterranean Jewish Peasant, SanFrancisco: HarperCollins, 1992, ss. 391-391.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

ma valisi Pontus Pilatenin emriyle armha gerildii konusunda tm Hristiyan aratrmaclar hemfikirdir. sann niin ve nasl armha gerildiini daha iyi anlamak iin ncillerde ile haftas (passion week)9 olarak ifade edilen sann armha gerilmesi ncesinde meydana gelen olaylarn anlatld ncil ifadelerini ayrntl bir ekilde ele alp incelememiz gerekmektedir. sann armha gerilmesi ncesinde neler yaand ile ilgili ilk bilgiler yukarda da ifade ettiimiz zere Markos ncili 11-15 aras blmlerde ve Markos a paralel olarak onu kaynak olarak kullanan Matta, Luka, Yuhanna ve apoktif Petrus ncilinde yer almaktadr. ile yks, ilk olarak Markos tarafndan nakledildii iin burada onun temel alacaz. Matta ve Luka ncillerinin Markosdaki ykye yaptklar ilaveleri vereceiz. Yuhanna ncili ise karakter olarak sinoptik ncillerden farkl olduu iin onun ihtiva ettii ile yksn ayr bir tablo halinde vereceiz. Markos ncili 11-15e baktmzda ile haftasnn sann bir eek zerinde muzaffer bir ekilde kendisini kral diye selamlayan kalabalklar arasnda Kudse girmesiyle balar ve onun armha gerilmesinden sonra lmden dirilmesiyle son bulur. Bu haftada yaanan olaylar bir tablo halinde u ekilde gsterebiliriz:
1- sann Kudse girii 2- Meyvesiz ncir aac 3- sann Mabette yol at olay 4- sann Mabet blgesinde retide bulunmas
9

Markos 11:1-10 Markos 11:12-14, 20-25 Markos 11:15-19 Markos 11:27-12:44,

Passsion szc szlklerde bir eye kar duyulan gl duygu ve tutku anlamlarna gelmektedir. Hristiyan terminolojisinde ise bu szck sann ac ve strap ekerek lmesi olayn anlatmak iin kullanlmaktadr. Bu erevede ncillerde sann lmnden nceki son hafta da Kudse giriinden tutuklanmas, yarglanmas, idam ve nc gnde lmden dirilmesi olayna kadar anlatlan olaylara bir btn olarak passion week denmektedir. Bu terimi Trkeye ile haftas olarak evireceiz.

49

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

13:1-37 5- sann aleyhinde yaplan kumpaslar 6- sann yalanmas 7- Judasn ihaneti 8- Son Akam yemei 9- Petrusun say inkar 10- sann Getsemani bahesinde dua etmesi 11- sann tutuklanmas 12- sann Yahudi din adamlar tarafndan yarglanmas 13- sann Pontus Pilate tarafndan yarglanmas 14- sa ile alay edilmesi ve armha gerilmesi 15- sann Defni Markos 14:1-2, 43-52 Markos 14:3-9 Markos 14:10-11, 43-52 Markos 14: 12-21, 2226 Markos 14:27-31 Markos 14:27-31 Markos 14:43-52 Markos 14:53-72 Markos 15: 1-5, 6-15 Markos 15: 16-20, 2141 Markos 15: 42-47

Markos ncilindeki bu bilgilere onu kaynak olarak kullanan Matta ve Luka ncilleri u ilaveleri yapmtr:
16- ki kl olay 17- Yudas skaryotun lm 18- sann Herpd Antipasun huzuruna karl 19- sann mezarn muhafzlarn gzetim altnda tutmas Luka 22:35-38 Matta 27:3-10 Luka 23:6-16 Matta 27:62-66

Drdnc ncil olan Yuhanna, naklettii olaylar Markos, Matta ve Lukann oluturduu Sinoptik ncillerden olduka farkl bir tarzda okuyucuya sunduu iin ile haftasyla ilgili bu ncilin sunduu bilgileri ayr bir tablo halinde gstermenin daha iyi olacan dnyoruz.

1- Mabet olay 2 -saya kar komplo kurulmas 3- sann takdis edilmesi 4- sann Kudse girii 5- sann son akam yemei 6- sann tutuklanmas

Yuhanna 2:14-19 Yuhanna 11:47-53 Yuhanna 12:1-8 Yuhanna 12:12-15 Yuhanna 13:1-38 Yuhanna 18:1-12

50

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

7- Petrusun say inkar 8- sann Bakahin ve adamlar tarafndan yarglanmas 9- sann vali Pilatenin huzuruna karl 10- sann armha gerilmesi 11- sann gmlmesi

Yuhanna 18:17-18, 2527 Yuhanna 18:19-24 Yuhanna 18:28-29 Yuhanna 19:16-37 Yuhanna 19:38-42

sann armha gerilii ncesi yaanan bu olaylar bir btn olarak ele alnp deerlendirildiinde sann son haftasyla ilgili dramnn u be sahneden olutuunu syleyebiliriz: 1- sa bir eek zerinde Kudse girer; insanlar, Hossana, Rabbin adna gelen kutludur! Atamz Davutun gelen krall kutludur diye bararak onu barlarna basarlar. Hatta, Matta ve Luka ncillerinin ifadesine gre onu aka Davutun olu ve kral diye arrlar.10 Sinoptik ncillerin verilerine gre bir Yahudi olan ve hayat boyunca Yahudi eraitine bal kalan Hz. sa, MS. 30 ylarnda Fsh bayramn kutlamak iin havarileriyle birlikte Kudse gider. Bilindii zere Fsh, Yahudilerce, Msrdaki klelik yaamndan kurtularak zgrle kavuma ansna kutlanan bir dini bayramdr. Bu bayram, onu mteakiben kutlanan ve sekiz gn sren Mayasz Ekmek bayramyla birlikte kutlanmaktayd. Yahudiler bu bayramlar mmkn mertebe Kudsdeki Sleyman Mabedinde kutlamaya alrlard. Bundan dolay Kudsde ve Kuds dnda yaayan binlerce Yahudi bu bayramlar kutlamak iin 15-21 Nisan tarihleri arasnda Kudse akn ederdi. Hz. sa da bir Yahudi olarak bu bayramlar kutlamak iin taraftarlaryla birlikte Kudse gelmiti. Josephusun bildirdiine gre bu bayramlar Yahudiler iin yln en byk tatili olarak kabul edilmekteydi.11 Msrdan kurtuluun an-

10 11

Bkz., Matta 21:9; Luka 19:38. Josephus, Antiquities of the Jews, 11:109; Yine Josephusun naklettiine gre bu bayramlarda olduka fazla sayda Yahudi Kudsde toplanmaktayd. rnein bir fsh bayramnda Yahudi din adamlarnn gelen-

51

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

sna kutlanan bu zgrlk bayramnda kalabalk halk kitlelerinin Kudsde toplanmasnn igalci Roma gleri ve onlarn kuklas olan bakahin ve Yksek Kurul yeleri aleyhine baz politik ve sivil rahatszlklara sebebiyet vermesi kanlmazd. 2- sa Kudse girer girmez Mabede gider ve orada para bozucularn7bankerlerin ve gvercin satclarnn masalarn alt-st eder. 3- sa, Tanrnn Krallnda onu yeniden ieceim gne kadar bir daha arap imeyeceim diyerek havarileriyle son akam yemeini paylar. 4-Bakahine bal mabet muhafzlar/polisi say yakalar ve Yksek Yahudi Kurulu olan Sanhedrinde bakahin ve kurul yelerinin huzuruna getirir. Tanklar, mabedi tahrip etmekle tehdit ettiini syleyerek say sularlar ancak mahkum edilmesi iin yeterli kant bulunamaz. Sadece Markosa gre sa, barakahinin huzurunda hem Mesih hem de Tanr olu olduunu kabul eder ve kfr suuyla mahkum edilir.12 Bakahin ve adamlarnn yani Yahudilerin say sorgulamasnda temel konu onun dinsel adan Yahudi hukukuna aykr davranmasyd. Bu yarglamada sa, bakahinin Yce olann olu Mesih sen misin sorusuna olumlu cevap vermesi zerine kfrle itham edilir. 5-Tutuklayanlar say Roma valisi Pontus Pilatusa gnderir. Vali, say sorgular ve onu Yahudilerin kral olmakla sulayarak armh cezasna arptrr. Grld zere Roma Valisi Pilatusun

52

12

lere ziyafet iin 255.600 kuzuyu kurban ettii ifade edilmektedir. Eer her on kii iin bir kuzunun boazland dnlrse Josephusa gre yaklak 2,5 milyon kiinin Kudsde Fsh bayram iin bir araya geldiini syleyebiliriz. Sandersa gre bu rakam biraz abartldr. nk bu kadar kiinin o dnemde Kudsde bir araya gelmesi mmkn deildi. Ancak en azndan her Fsh bayramnda 300-400 bin kiinin Kudsde toplanmas olduka muhtemeldir. Bkz., E.P. Sanders, The Historical Figure of Jesus, London: Penguin Boks, 1993, s. 250. Markos, 14:43-64.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

say yarglamasnn konusu ise siyasidir. nk bu yarglamada sa, Yahudilerin kral olmakla ve Sezara kar ihanetle sulanr. sann ile haftas ile ilgili ncillerde yer alan bu be olay u drt merkezi soruyu gndeme getirmektedir: (1) sann, mabette yapt eylemlerin amac neydi? (2) Bakahin niin say tutuklam veya tutuklatmtr? (3) Bakahin sorguladktan sonra say niin Roma Valisi Pontus Pilatusa teslim etmitir? (4) Pilatus, say niin veya hangi sula sulamtr? Bu temel sorularn yannda ile yks tarihi gzyle incelendiinde ilave u sorularn da gndeme gelmesi kanlmaz olmaktadr: ncil rivayetlerinin sann genel bir sulu olarak idam edildiini varsaymas nasl deerlendirilmelidir? sa niin idam edilmitir? sann taraftarlar onun lmne nasl bir nem atfetmilerdir? sann Kudsde yapt eylemlerin anlam neydi? sann taraftarlar onun armha geriliiyle ilgili yky hangi maksatla kompoze etmilerdir?

Balangta ile yksne Ait Olmaya Unsurlar Aratrmaclar balangta ile yksne ait olmayan unsurlar yknn yazya geirilmeden nceki szl gelenekte bamsz paralar halinde etrafta mevcut olan bilgileri yky oluturan olaylar zincirinin ayrlmaz paralarndan ayrmak suretiyle tespit etmeye almaktadrlar. Bu erevede baka balamlarda rivayet edilen veya ile yksnn temeli olmayan olaylar, aratrmaclar tarafndan rahatsz edici/ho olmayan olaylar olarak adlandrlmaktadr. Sadece ile yksnn paras olarak anlam tayan olaylar, yknn tamamlayc unsuru olarak kabul edilebilir. Bu balamda yukarda verdiimiz tablonun 2. maddesinde yer alan meyvesiz incir aac hikayesi sadece Markos ve Matta ncillerinde ile yks iinde zikredilmektedir. Luka ncilinde, ile

53

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

yksnn dnda bir anekdot olarak sunulmaktadr.13 Tablonun 4. maddesinde sann mabet blgesindeki retisiyle ilgili Markos 11:27-12:44 ve 13:1-37de yer alan anekdot ve sylemler, sann yaamnn son haftas boyunca dillendirdii sylemler deildir. Zira onlarn bir ou baka zamanlarda ve baka yerlerde daha nceden dillendirilmilerdi. Beytanyada czaml Simonun evinde say yalayan kadn hikayesi, Lukada ile yksnn dnda 7: 37-50de nakledilmektedir. Bu yk, Markos ncilinin 14. blmnde sann lm ile ilgili bilgi verilirken araya girilerek nakledilmektedir. Yani Markos 14de sann lm ile ilgili bilgi verilirken 2. ifadeden sonra araya girilmekte ve 10. ifadeye kadar bu yk zikredilmekte ve daha sonra 10 ve 11. ifadelerde sann lmyle ilgili bilgilere devam edilmektedir. Yuhannada bu yky ile haftas iinde zikrederek Markos ile uyumakta ancak ykde tek kadndan deil de Meryem, Martha ve Lazarus adl kadnlardan bahsetmekte ve Meryemin sann ban deil, ayaklarn yaladn belirtmektedir.14 yknn ncillerde yer ald yerin farkll ve dier detaylarla ilgili nciller arasndaki farkllklar bu yknn aslnda ile yksne bal olmadn ancak daha sonra ncil derleyicileri tarafndan ona dahil edilmi olabileceini gstermektedir.

ile yksndeki Birbirine Bal Motifler Yukarda ana temasn ifade ettiimiz ile yks detayl olarak ele alnp incelendiinde yknn birbirine bal u be motifi ihtiva ettiini grrz. Kral Davut Soyundan Bir Mesih Olarak sa ile yksnde sa, bir eek zerinde Kudse muzaffer bir ekilde girerken kalabalklar tarafndan Davut Kralln resmi olarak ilan
13

54

14

Luka 13:6-9. Yuhanna 12:1-3.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

eden/kuran biri olarak selamlanmaktadr15 nsanlar pelerinlerini sann getii yola frlatarak, Mezmurlar 117yi hep bir azdan okuyarak ve ellerindeki yaprakl dallar sallayarak onun selamlamlardr. Bu sahne Markos 14:25de sann Tanrnn Egemenliinde tazesinden iinceye kadar asmann rnnden bir daha imeyeceim diye ifade edinceye kadar tekrarlanmamaktadr. Bakahinin sorusuna yantta, sa-Mesih olduunu ve Adem olunun bulutlar zerinde gelerek krall restore edeceini ikrar etmektedir.16 Sanders, tm bu eylemlerin sembolik olduunu nk sembolik eylemlerin peygamberlerin szck daarcnn bir paras olduunu ileri srmektedir. Eski-Ahitte bu tr sembolik eylemler ska gemektedir. Msr ve Etiyopya aleyhine bir iaret ve ibret olsun diye aya plak ve yalnayak yl dolamtr.17 Tanr, Yeremyaya mlekiden bir mlek satn almasn ve onu krmasn ve onun gibi mabedin de tahrip edileceini halkna bildirmesini emretmitir.18 Keza yine, Yeremya Yahuda krallnn Babillilere teslim olacana iaret etmek iin bir boyunduruk takmtr.19 Bu Eski-Ahit ifadelerinde geen boyunduruk tama birilerine itaati; testinin krlmas bir yerlerin tahrip edileceini; peygamberin plak ve yaln ayak dolamas ise onun bir eyleri protesto ettiini sembolize etmektedir. Tpk Eski-Ahit peygamberleri gibi sa da teblide bulunurken baz sembolik eylemlerde ve ifadelerde bulunmutur. rnein, onun kendine 12 havari/yardmc semesi, oniki kabile halinde yaayan srailoullarnn tmne hitap etmesini; baz mucizeler gstermesi ve hastalar iyiletirmesi ise onun ktle galip geleceini ve Tanrnn Krallnn ok yakn olduunu sembolize etmektedir. Tpk bu eylemlerinde olduu gibi sann yukarda ifade ettiimiz Kudse girerken yapt eylem de semboliktir. Bunlarn ilkinde sa, bir eek zerinde Kudse girmekte ve bu e15 16 17 18 19

Markos 11: 1-10. Markos 14:61-62. Yeaya 20:3. Yeremya, 19:1-13. Bkz., Yeremya, 27, 28.

55

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

kilde Eski-Ahitin Zekeriya kitabnda yer alan ve Matta ncili tarafndan nakledilen kehaneti gerekletirmektedir. Ey Sion kz, sevinle co! Sevin lklar at, ey Yerualimin kz. te Kraln! O adil kurtarc ve alakgnlldr. Eee, evet spaya. Eek yavrusuna binmi sana geliyor.20 Sandersa gre bu ifadeye uygun olarak Eek zerinde Kudse girmekle sann kendisini aka kral olarak deklare ettiini ve taraftarlarnn da onu alklayarak ve ona sevgi gsterilerinde bulunarak kralln onadklarn ifade etmektedir.21 Nitekim Sinoptik nciller de bu sonucu desteklemektedir.22 sann Kudse girdikten sonra yapt ilk eylem doruca mabede giderek oradaki satc ve bankerlerin tezgahlarn alt-st etmi ve evim tm ulularn dua evi olarak adlandrlacak ama siz onu haydut inine evirdiniz 23diyerek onlar mabetten kovmas olmutur. Bu ifadede yer alan dua evi ibaresi ayadan24; haydutlar ini ibaresi de Yeremyadan25 den alnmtr. saya Kar Komplo ile yksnde dikkat eken ikinci motif saya kar bir komplo faaliyetine giriilmesidir. ncil rivayetlerine gre havarilerden Yudas, bakahin Kayafas ve Yksek Kurul yeleriyle ibirlii yaparak saya ihanet etmitir. Bu olay, Markos 14:1-2, 10-11 de aka yer almaktadr. ile yksnn Getsemani blmnde olay tekrar zikredilmekte;26 Yudasin fiili ihaneti ise mabet polisinin ve Romal askerlerin oluturduu silahl birliin say yakalamak iin Getsemani bahesine geldiklerinde onu pmesinin zikredildii Markos 14:35-43de yer almaktadr. Yudasn say perek iaret etmesi olayn onun tutuklanmas olay izlemektedir.
20 21 22 23 24 25

56

26

Zekeriya, 9:9. Sanders, The Historical Figure of Jesus, s. 254. Bkz., Markos, 11:10; Matta, 21:9; Luka 19:38. Markos, 11:15. aya 56:7. Yeremya, 7:11. Markos 14:42

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

saya ynelik komplo faaliyetleri onun bakahin ve adamlar tarafndan yarglanmas esnasnda da devam etmektedir. Zira burada da Yahudi din bilginleri sann mabedi ykmakla tehdit ettiini iddia ederek aleyhine yalanc tanklkta bulunmulardr. Mabet Olay ncil rivayetleri dikkatlice incelendiinde Romallarn say kral Davutun tahtnn varisi olarak idam etmi olmalar kuvvetle muhtemel grlmektedir. Ancak onlar bunu, sann yle olduunu bizzat tecrbe ederek deil, bata Kudsn asayi ve huzurunu salamaktan sorumlu bakahin ve adamlar olmak zere sann bizzat kendi taraftarlarnn ve hayranlarnn onun birtakm eylemlerini ve szlerini yanl anlayarak ve yorumlayarak onu Davut tahtnn muhtemel varisi olarak lanse etmeleri sonucu yapmlardr. Buna gre Romallarn say idam etmelerinin nedeni onun Davut tahtnn varisi dolaysyla da Yahudilerin beklenen mesihi/kral olduunu bizzat tecrbe etmeleri deil, onun baz sz ve eylemlerinin yaad toplum tarafndan yanl anlalarak onun yle lanse edilmesidir. Ayrca, sann mabet aleyhine syledii baz szlerin idamnda nemli rol oynamas da kuvvetle muhtemeldir. Yukarda ifade ettiimiz zere Markos 11:15-19a gre sa gvercin satclar ve bankerleri mabetten uzaklatrmt. Sinoptik nciller bu olayn sann son haftasnda cereyan ettiini ifade ederken, Yuhanna ncili onun sann tebliinin ilk gnlerinde vuku bulduunu ileri srmektedir. Hristiyan aratrmaclar bu olayn tarihsellii konusunda hemfikirdir. Robert Funka gre sann bu eyleminin sembolik bir anlam vard. Zira mabet blgesi ok byk ve Fsh arifesinde de orada ok sayda insan toplanmt. Dolaysyla sann orada olan her eyi kontrol etmesi mmkn deildi. Bu nedenle sa, mabet blgesinde ibadet d yaplan ilere ynelik snrl bir tepkite bulunarak yap-

57

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

lan bu eylemleri tasvip etmediini kamuoyuna gstermek istemitir.27 sann mabette yaplan dnyevi ilere kar yapt bu eylem, onun Yksek Kurul nnde yarglanmas ve armha gerilmesi srecinde de gndeme getirilmektedir. Yarglanmas srasnda mabedi ykmay tehdit etmekle ve onun yerine elle yaplmayan bir mabet yapmakla sulanmtr.28 armh esnasnda ise etraftaki kiiler Hani sen mabedi ykp gnde yeniden kuracaktn? armhtan in de kurtar kendini29 diyerek onunla alay etmilerdir. Bu sulamalar, -Markos 13:2de yer ald gibi- eer sa gerekten mabet aleyhine szl bir tehditte bulunmusa bir anlam ifade eder. Markosa gre sa tapnaktan karken rencilerin yanna arr ve onlara mabedi ve mabet etrafndaki antsal/muazzam binalar gstererek yle der: Bana inann! Bu binalar yerle bir edildiinde burada ta ta stne kalmayacak. Bu sz baka bir balamda Luka ncilinde tekrar edilmektedir.30 Tomas ncili 71de de benzer bir sz u ekilde saya nispet edilmektedir: Bu evi/mabedi ykacam. Hi kimse onun tekrar ina edemeyecek. Yuhanna ncili ise bu szlerde yer alan mabet teriminin Sleyman mabedine deil de sann bedenine iaret ettiini ileri srerek ona farkl bir anlam vermitir. Buna gre tahrip edilecek olan mabet sann bedenidir. Mabedin yenide inas ise sann lmden sonra yeniden dirilmesi olaydr. 31 sann Havarileri Tarafndan Terk Edilmesi ile yksnde yer alan drdnc konu da sann havarileri tarafndan terk edilmesi olaydr. Bu olay, Eski-Ahitin Zekeriya kitab 13:7den alnan u kehanetle Markos tarafndan nakledilmektedir:

27 28 29 30

58

31

Robert Funk, Honest to Jesus, SanFrancisco: HarperCollins, 1996, s. 229. Markos 14:58. Markos 15:29. Luka 19:44. Funk, Honest to Jesus, s. 230.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

oban vuracam ve koyunlar da darmadan olacak. ykye gre sann bu sz zerine en yakn yanda Petrus onu asla terk etmeyeceine yemin etmekte ve dier havarileri de bu yemine katlmaktadr. Bunu zerine sa, bir kehanette bulunarak Petrusa yle der: Bu gece horoz iki kez tmeden sen beni kez inkar edeceksin32 Bu kehaneti, Petrusun, Yakupun ve Yuhannann sa bahede dua ederken uyank kalamamalar izler.33 sa, yakalannca havarilerin hepsi onu terk eder ve kaar. Sadece gen bir adam onun pei sra gider. Ancak o da yakalannca sarld keten bezin iinden syrlarak kaar.34 Dier havariler gibi olaydan tamamen dlanmayan Petrus, sa yarglanmak zere bakahinin huzurunda gtrlrken onu izler. Yksek Kurulun bahesinde bakahinin adamlar onu tanynca, defa sa ile hibir alakasnn olmadn syleyerek onu inkar eder.35 Yuhanna ncilinde bu olay daha ksa fakat daha ssl bir ekilde anlatlmaktadr. Yuhannaya gre sann peinde iki havari gitmitir. Onlardan biri barahip tarafndan tannm ve mahkemeye karlmtr. sa yakalanrken Petrusun kulan kestii muhafzlardan birinin akrabas Petrusu sann bir arkada olarak tehis eder. Petrus ise sa yakalandnda sz konusu yerde olduunu inkar eder.36 Funka gre ykye muhafz ve muhafzn akrabasnn dahil edilmesi masalms ilavelerdir. nk yk anlatclar bunun gibi imgesel/hayali detaylar retme ve onlar ileme konusunda olduka mahirdir.37 Kutsal Kitaplardan Nakiller ncil derleyicileri saya nispet edilen sz ve olaylar eserlerinde naklederken onlar Eski-Ahitin eitli kitaplarndan yaptklar na32 33 34 35 36 37

Markos 14:30. Bkz., Markos 14:32-42. Markos 14:50-52. Bkz., Markos 14:54, 66-72. Bkz., Yuhanna, 18: 15-18, 25-27. Funk, Honest to Jesus, s. 230.

59

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

killerle destekleme yoluna gitmilerdir. sann armha gerilmeden nceki son haftasnn olaylarnn anlatld ile yksnde de pek ok Eski-Ahit ifadesine yer verilmektedir. Markos nciline gre sa, kendinin ac ve strap ekmesi takdir olunan; toplumun nde gelenleri ve rahipler tarafndan reddedilecek olan; idam edilecek ve gn sonra lmden dirilecek olan Adem olu olduunu ilan eder.38 phesiz ki bu anlatm sann kendisine ait deildir. Onu Markos ncili yazar formle ederek saya isnat etmitir. Markosun bu anlatm Pavlusun Korintoslulara ilk mektubunda sann lmnn Hristiyanlar iin anlamyla ilgili u ifadeleriyle genel olarak uyumaktadr. < Kutsal yazlar uyarnca Mesih, gnahlarmza karlk ld, gmld ve Kutsal Yazlar uyarnca nc gn lmden dirildi.39 Bu ibarede yer alan Kutsal Kitaplara gre ifadesi nasl anlalmaldr? Markos, sann Mabet blgesinde vaazda bulunurken deil de kutsal kitaplar dorulansn diye Getsemani bahesinde bulunduu bir srada tutuklandn ifade ettiinde, bu tutuklanma ileminin baka bir zamanda olamayacan ima etmektedir. Matta ncili ise sann yakalann anlatrken iddiay daha genel olarak u ekilde dillendirmektedir: Tm bunlar peygamberlerin yazdklar yerine gelsin/dorulansn diye oldu.40 Matta bu ifadesiyle sann bana gelen tm olaylarn ilahi olarak takdir edildiini ima etmektedir.

Yeni-Ahit aratrmaclarna gre ncil derleyicileri Eski-Ahitten nakilde bulunurken, onun Yunanca versiyonunu kullanmlardr. nk nciller, Aramcann hakim olduu blgede deil de Yunanca konuan halklar arasnda derlenmitir. Ayrca Yunanca Eski-Ahit tercmesi de orijinal brani nshaya gre daha akc idi. Ancak sz

38 39

60

40

Bkz., Markos 8:31. I. Korintliler 15:3-4. Matta 26:56.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

konusu aratrmaclar bu iddiay ileri srerken ncil derleyicilerinin Eski-Ahitten nakilde bulunurken bunu bizzat onun Yunanca tercmesine bakarak deil de hafzalarnda kald ekliyle yaptklarnn da altn izmektedirler. nk sz konusu Yunanca tercmenin tomarlar herkesin kolayca ulaabilecei nitelikte deildi. Ayrca Qumran da bulunan kutsal kitap metinleriyle ilgili yazlan yorumlardan rendiimize gre o dnemde kutsal kitap ifadelerini iktibas etmek ve daha sonra da onlar kendi orijinal balamlarndan olduka farkl bir ekilde yeniden yazmak ve yorumlamak olduka kabul edilebilir bir uygulamayd. Pesher metot olarak adlandrlan bu yntem kutsal kitabn gncelletirilmesinin yani zamana uyarlanmasnn bir vastasyd.41 ncil derleyicilerinin olaylar eserlerinde naklederken sk sk Eski-Ahit kitaplarna referansta bulunduklarn bu ekilde ifade ettikten sonra ile yksnde yer alan Eski-Ahit ifadelerini tek tek incelemeye geebiliriz. Ancak bunu yapmaya koyulmanda nce ile yksnde niin sk sk Eski-Ahit ifadelerine referansta bulunulduunu aklamak istiyoruz. ncillerden rendiimiz kadaryla sann yakalanmasndan sonra meydana gelen olaylarn grg tan yoktu. yk, sann armha gerilmesinden ok sonra ekillendirilmiti. Hristiyan inancnn kitlelere yaylmas iin yani selameti iin sann umumi bir sulu olarak niin idam edildiinin aklanmas/izah edilmesi gerekiyordu. te bu temel nedenden dolay ncil derleyicileri ip ular bulmak iin eski metinlere zellikle de Eski-Ahit metinlerine sk sk referansta bulunma ihtiyac hissetmilerdir. Bu balamda ncil derleyicileri, ilk olarak Zekeriya 9:9a atfta bulunarak sann sann kurtarc, adil ve alakgnll bir kral olarak muzaffer bir ekilde Kudse girdiini ve bunun Tanr tarafndan takdir edildiini ima etmeye almlardr. Ksaca, ncil derleyicileri Zekeriyann bu kehanetine atfta bulunarak sann vaat edilen kurtarc olduunu okuyucularna gstermek istemilerdir.

41

Funk, Honest to Jesus, s. 231.

61

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

ile yksnde yer alan pek ok detay Eski-Ahitin Mezmurlar kitabna dayanmaktadr.42 Mezmurlar dnda bavurulan dier kitaplar Yeeya 53, Zekeriya 9-14, II. Samuel 15-17 ve Sleymann zdeyileri 2. ve 5. blmlerdir. ncil derleyicileri Eski-Ahit kitaplarndan yaptklar bu nakillerle sann Tanrnn iradesine uygun olarak armhta can verdiini okuyucularna gstermek istemilerdir. sann armha gerilmesi esnasnda Romal askerlerin sann elbiselerini kimin alaca konusunda kura ektiklerini nakleden Markos 15.24 ifadesinde Mezmurlar 22:18den esinlenmitir. Giysilerimi aralarnda paylayor, elbisem iin kura ekiyorlar. Markos 15:23de armha gerilirken saya imek iin mrle kark arap vermeleri Mezmurlar 69:21i artrmaktadr: Yiyeceime zehir kattlar, sirke iirdiler susadmda. sann iki haydut arasnda armha gerildiini ifade eden Markos 15:27-28 ifadesinde Yeaya 3:12 temel alnmtr. Cann feda etti; bakaldranlarla bir sayld. armh esnasnda askerlerin sa ile alay etmelerini, kamlamalarn ve ona tkrmelerini ifade eden Markos 15:18-19 ifadeleri de Yeaya 50:6y artrmaktadr. Bana vuranlara srtm atm, yanaklarm uzattm yolanlara, aalamalardan, tkrkten yzm gizlemedim. sann armha gerilmek zere Golgotta denen yere gtrlrken askerler ve halk tarafndan drtlmesi ve sopalarla dipiklenmesi gibi baz detaylar, yllk olarak kutlanan Kefaret Gnnde (Yom Kippur) herkesin gnahnn kendisine yklendii kurbanlk ritelini artrmaktadr. Yahudi inancna gre Yom Kippurda biri mabet blgesinde kurban edilmek dier de le/krsal alan doru drlmek ve dipiklenmek iin iki ko hazrlanrd. Krsala doru dipiklenen bu ikinci ko insanlarn gnahlarn yklenerek onlar gnahtan arndrrd. Alay etmek iin dzenlenen trenlerde

62

42

Bkz., Mezmurlar 2,22, 69.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

sann elbiselerinin karlmas ve ona tekrar elbiseler giydirilmesini ifade eden Markos 15, 17, 20 ifadeleri de Zekeriya 3:1-5i artrmaktadr. John Dominic Crossan ile yksnde yer alan tm detaylarn baz Eski-Ahit ifadeleriyle yakndan alakal olduklarnn altn izmektedir. Bu argmandan hareket eden Crossan, ile yks ile ilgili u sonuca varmaktadr: sann tutuklanmas, yarglanmas ve idam edilmesiyle ilgili gerekte ok fazla bir ey bilmiyoruz. nk ncillerde sann tutuklanmas ile ilgili anlatlar kurgudan ibarettir. sann idam edildiini bildiimiz iin onun tutukland karmnda bulunuyoruz.43 Yine sann bakahin ve Romallar tarafndan yarglandna dair de tarihsel olarak gvenilir bilgilere sahip deiliz. Onun lmnden sonra nc gnde dirilmesi de muhtemelen Hoea 6:2den devirmedir: Rab iki gn sonra bizi diriltecek, nc gn ayaa kaldracak, huzurunda yaayalm diye.

sann Tutuklanmas: say Yahudi Yetkililer mi Yoksa Romallar m Tutuklad? sann havarileri, tutuklanma olaynn bizzat grg tanklar olduu iin nciller derleyicileri bu olay eserlerinde naklederken pek ok noktada birbirleriyle uyum iinde grnmektedir. Ancak yine de aralarnda aada greceimiz gibi dikkati eken nemli farkllklar vardr. Bu noktann altn izdikten sonra imdi Markos ncilinde balayarak ncillerde tutuklanma olaynn nasl yer aldn ve bu olayn sorumluluunun kime ait olduunu ortaya koymaya alalm: Markos ncilinde tutuklanma olaynn hemen ncesinde sann yere kapanp Abba, Baba, senin iin her ey mmkn, bu kaseyi benden uzaklatr. Ama benim deil, senin dilein olsun diyerek defa dua eder. defa rencilerinin yanna gider fakat onlara

43

Crossan, The Historical Jesus s. 367.

63

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

uyank durmalarn tembih etmesine ramen her seferinde onlar uyurken bulur. Derken say ele veren Yudas yannda bakahin, Yahudi din bilginler ve nde gelenleri tarafndan gnderilen bir grup silahl adamla sann bulunduu yere gelir. sann rencilerinde biri klcn ekerek bakahinin klesinin kulan keser. Silahl adamlar say tutuklaynca rencileri onu terk eder. Ksaca, Markosa gre sa, Getsemani blgesinde rencileri ile birlikteyken bakahinin ve nde gelen Yahudi yetkililerin gnderdii silahl bir grup tarafndan tutuklannca rencileri tarafndan terk edilir ve tamamyla yalnz kalr.44 Matta ncili, Markos ncilinde verilen bu bilgiler tekrar eder. Luka ncilinde ise sann Baba... senin isteine uygunsa bu kaseyi benden uzaklatr eklinde sadece bir defa dua da bulunduu ifade edildikten sonra onun taraftarlarnn yanna geri dndn ve onlar zntden dolay uyumu bulduu nakledilmektedir. Burada Luka, sann rencilerinin zntden uyuduunu ileri srerek onlarn Markos ncilindeki olumsuz imajn ortadan kaldrmaya almaktadr. Ayrca Luka ncili sann rencilerinde birinin klcyla bakahinin klesinin kulan kesmesi olay ile ilgili kendine zg u deerlendirmeyi yapmaktadr: rencilerinden biri klcyla bakahinin klesinin kulan kesince sa, brakn! Yeter diyerek onlar durdurmu ve klenin kulana dokunarak onu iyiletirmitir.45 Yuhanna ncilinde ise Markos, Matta ve Lukadan farkl olarak dikkate eken u farkllklar yer almaktadr: Yuhanna nciline gre say tutuklayan askerler arasnda Romal askerler de vard. Romal askerlerin de say tutuklayanlar arasnda olduunu ileri srmekle Yuhanna ncili sann tutuklanmasndan sadece Yahudilerin sorumlu olmadn ayn zamanda Romallarn da bu olayda sorumluluu olduunu ortaya koymaktadr. Kanaatimizce Yuhanna ncili-

44

64

45

Bkz., Markos 14:32-47. Bkz., Luka 22:39-51.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

nin bu iddias son derece nem arz etmektedir. nk aada da greceimiz zere ilk Hristiyan cemaati sann armha gerilmesinin sorumluluunu armh emrini veren vali Pilatustan alarak Yahudilere yklemiti. Yuhannann bu iddias erevesinde bu sorumluluk transferi deerlendirildiinde onun, tarihsel olarak doru olmad fakat ilk Hristiyan toplumunun iinde yaad artlarn bir neticesi olarak dillendirilen bir kurgu olduu ortaya kmaktadr. nk vali Pilatus sonradan Yahudi din adamlarnn ve nde gelenlerinin basksyla deil, srecin balangnda olaya dahil olmaktadr.46 Yuhanna ncilinde sa, Tanrya kanlmaz sondan yani ldrlmekten kurtulmak iin dua etmemektedir. Aksine Baba, saat geldi. Olunu ycelt ki, oul da seni yceltsin diyerek bu sonun bir an nce vuku bulas iin dua etmektedir. nk sa, bana gelecekleri gayet iyi bilmekte ve onlara rza gstermektedir. rnein, Yahudi ve Romallardan oluan askerler onu yakalamaya geldiklerinde sa onlara Kimi aryorsunuz? Onlarda Nasral say deyince o benim diyerek cevap vermitir. Bu da gsteriyor ki Yuhanna nciline gre sa bana geleceklerden endie etmek yerine onlar tamamyla kontrol etmekte ve ynlendirmektedir. nk Yuhannaya gre sa tanrsal bir ahsiyettir. Bu nedenle bu zelliine uygun olarak davranp bana gelecekler karsnda zafiyet gstermemesi gerekirdi.47 sann tutuklanmasyla ilgili kanonik ncillerde verdiimiz bu bilgiler bir btn olarak gz nne aldmzda sann nasl tutukland ile ilgili u sonuca varabiliriz: (1) sa, taraftarlaryla gizlice bulutuu Getsemani bahesinde geceleyin tutuklanmtr. nk onu tutuklatanlar, halk arasndaki poplaritesinden dolay onu gndzn tutuklamaktan korkmulard. (2) say sadece bakahinin mabet muhafzlar m yoksa onlarla beraber Romal as46

47

Marcus J. Borg, Jesus A New Vision: Spirit, Culture, and the Life of Discipleship, SanFracisco: Harper Collins, 1987, s. 179. Bkz., Yuhanna 18:1-14.

65

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

kerlerin de iinde bulunduu bir birliin mi tutuklad konusunda tam bir gr birlii sz konusu deildir. (3) sa, kendisini tutuklayanlara kar direnmemesine ramen, taraftarlar onlara kar g kullanmak istemiler ancak sa onlar engellemitir. ncil rivayetleri nda sann tutuklanmasn bu ekilde ifade ettikten sonra imdi de onun niin tutuklandn ortaya koymaya alalm: Ancak bundan nce sann dneminde Judea yresinin ynetimi ile ilgili ksa bir bilgi vermek istiyoruz. Bu blge, M. 63 ylndan itibaren Roma mparatorluunun kontrol altnda idi ve Romann atad bir vali tarafndan ynetiliyordu. Vali, Akdeniz sahili zerindeki Caesare blgesinde Byk Herodun yaptrd lks bir sarayda yayor ve blgenin asayiini salamak iin 3000 kadar silahl g bulunduruyordu. Vali, Yahudi halknn Kudsteki Sleyman mabedinde kutladklar nemli festivallerde emrinde ilave askeri gle sz konusu festivallere katlan kalabalklar kontrol altnda tutmak iin Kudse gelirdi. nk, nemli Yahudi festivaller esnasnda kalabalklarn Kudsde toplanmas igalci gler iin daima tehlikeli ve rizikolu olmaktayd. rnein, Josephusun bildirdiine gre sann lmnden yaklak 150 yl ncesinde bu festivallerin kutlanmas esnasnda en az drt tane ciddi isyan teebbs yaanmtr.48 Blgenin mahalli idaresi yrenin kendi halknn elinde idi. Yahudi kasaba ve kylerinde etkili idareciler nde gelen Yahudi din adamlar ve toplum liderleri idi. Yahudi olmayan kasaba ve kyleri ise Yahudi olmayan din adamlar ve toplum liderleri ynetiyordu. Burada bizim iin Kuds blgesinin ynetimi nemli olduundan imdi biraz daha detayl olarak bu blgenin sann dneminde nasl ynetildiini ana hatlaryla ifade etmeye alalm. Kuds blgesi Roma valisi Pontus Pilatusun idaresi altnda Yahudi bakahini ve Yksek Kurul tarafndan idare ediliyordu. Bakahin ve kurul yeleri ehrin asayi ve dzeninin salanmasn-

66

48

Josephus, The Jewish History, 1:188.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

dan sorumluydular. Bundan dolay da kendine bal mabet muhafzlar/polisi denen askeri gce sahiptiler. Toplumdaki sradan polisiye ve adli ilemler de onlarn kontrol altndayd. Yani, Yahudiler bir su ilediklerinde onlarn yarglama ve cezalandrma ilemleri bakahin ve kurul tarafndan yaplmaktayd. Ancak, bahakin sulu bulduu kiileri lm cezasna arptramyordu. nk bu cezay sadece vali verebiliyordu. Ksaca, sann dneminde Kuds blgesi Roma mparatorluunun idaresi altnda idi. Ancak ehrin asayi ve gvenliinden igal glerinin kukla hkmeti durumunda olan Yahudi bakahin ve ona bal olan Yksek Kurul sorumluydu. sann dneminde barahip Kayafas idi. Roma idaresi altnda en fazla barahiplik grevinde bulunan kii odur. Bu da onun bu sorumlu blgede Roma aleyhine hibir isyan teebbsne izin vermeyerek dzeni iyi salad anlamna gelmektedir. Zira eer byle olmam olsayd Roma valisi askeri olarak blgeye mdahale etmi ve onun grevini de sona erdirmi olurdu. Bakahin ve kurul yeleri emirlerindeki mabet muhafzlaryla Kuds blgesinin asayi ve dzenini salad srece Yahudilerle Roma gleri arasnda scak bir atmann yaanmas ihtimalinin son derece az olduu aikardr. te bundan dolaydr ki barahip Kayafas ve adamlar ehrin asayiini salamak iin Yahudi dini festivallerinde ortaya kmas muhtemel kk-byk her trl isyan teebbsn daha balamadan sndrmek iin ellerinde geleni yapyorlard.49 sann geldii dnemde Kuds blgesinin ynetim ekli ile ilgili bu temel bilgileri verdikten sonra imdi u sorunun yantn bulmaya alalm: sa, bahakin ve adamlar tarafndan niin tutukland? ncillere ve ilk dnem Hristiyan kaynaklarna baktmzda sann tutuklanmas iin neden gsterilmektedir. Bunlardan ilki

49

Sanders, The Historical Figure of Jesus, ss. 265-266; Daniel-Rops, Jesus in His Time, tr., R.W. Millar, London: Eyre & Spottiswoode, 1945, ss. 121129; Simon Legasse, The Trial of Jesus, London: SCM Pres, 1997, ss. 23-25; C.J. den Heyer, Jesus Matters, London: SCM Pres, 1996, ss. 89-90; Borg, Jesus A New Vision, ss. 182.

67

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

sann sann eek zerinde muzaffer bir ekilde Kudse girmesi, kalabalklar tarafndan kral olarak selamlanmas ve Sleyman mabedindeki gvercin satclarn ve bankerleri oradan kovarak halk mabedi ykmak ve tekrar yapmakla tehdit etmesidir. Markos ncilinin verdii bilgiye gre sann bu eylemlerinden haberdar olan bakahin Kayafas ve kurul yeleri, sann Fsh bayramnda Roma ynetimine kar bir isyana sebebiyet vereceini dnerek onu ortadan kaldrmay planlamlardr. nk onlara gre eer Kuds blgesinde bir isyan vuku bulursa Roma valisi askeri olarak bu isyan bastrmak iin Kudse gelir ve kanl bir ekilde isyan bastrdktan sonra da asayi ve dzeni salamadklar iin kendilerini azletmek suretiyle cezalandrrd. Nitekim aada sann bakahin tarafndan yarglanmas esnasnda ona yneltilen ilk sulama onun mabedi ykmakla tehdit etmesi, ikincisi de kendini Mesih yani Yahudilerin kral olarak grp grmediidir. sann tutuklanmasnn ikinci nedeni ise onun Kudse giriinin ve mabette yapt olaylarn barahip Kayafas ve Roma valisi Pilatus tarafndan yanl anlalmasdr. Nitekim Kayafas ve Pilatus, sann Tanrnn krall sylemiyle ve Fsh bayram ncesi mabette yaptklaryla dnyevi bir kralln peinde olduu ve bunu gerekletirmek iin de taraftarlaryla Roma idaresine ba kaldraca kansna kaplarak onu yakalayp bir isyanc olarak idam etmilerdir. Bu gr temelde Yuhanna ncili 18:33-38e dayandrlmaktadr. Ancak bu noktada akla yle bir soru gelmekte. Eer Kayafas ve vali Pilatus sann ve taraftarlarnn bir isyana teebbs edeceini dnm olsalard, o zaman sadece say deil, en azndan onun yaknndaki havarilerini de tutuklayp idam etmeleri gerekmez miydi? Sandersa gre mnferit olarak liderin idam, Kayafas ve Pilatusun sann idareye kar planl bir isyan hareketi balatacandan deil de onun sz ve fiilleriyle ayak takmn tahrip edeceinden korktuklarn gstermektedir. 50

68

50

Sanders, The Historical Figure of Jesus, s. 268.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

nc ve son gre gre ise sa, Yahudi toplumunun dini liderleri ve Ferisiler ile yaad teolojik farkllk ve vaazlarnda sk sk onlar eletirmesi dolaysyla tutuklanp idam edilmitir. Zira sa, onlarn nefret ettii fikirler olan sevgi ve merhamet zerine vurgu yaparak bu ilkelerin kutsal yasann yerini almas gerektiini savunuyordu. Ayrca sa, Yahudi din adamlarnn ve Fersilerin ar legalizmine ve ritellere ar ballklarna da kar kyordu. te sa ile aralarndaki bu teolojik uyumazlklardan dolay Yahudi din adamlar ve Ferisiler say ortadan kaldrmak iin bir kumpas tezgahlamlar ve bu kumpasn neticesinde de onu tutuklayp vali Pilatusa teslim etmiler ve neticede onun tarafndan idam edilmesini salamlardr. Sandersa gre bu iddiay dillendirenler, Ferisilerin say nasl yakaladndan bahsetmemekte sadece sann onlara olan muhalifliini gndeme getirerek iddialarn ispatlamaya almaktadrlar. Devamla Sanders, Ferisilerin sa ile olan fikir ayrlklarnn onu ldrmelerine yol aacak cinsten olmadn ileri srmektedir. nk sa ile onlar arasndaki hukuki tartmalar ve mnakaalar, devaml surette normal tartma parametreleri iinde kalm hibir zaman karlkl bir fiili saldrya yol amamtr.51 Ayrca sann tutuklanmas, yarglanmas ve idam ile ilgili bilgi verilen ncil rivayetlerinde Fersiler hi zikredilmemektedir. Bu da gsteriyor ki Ferisilerin sann tutuklanmas ve idamnda herhangi bir dahli sz konusu deildir. sann kim tarafndan ve niin tutukland ile ilgili buraya kadar anlattklarmz bir btn olarak ele alp deerlendirdiimizde onun, Kuds blgesi Yahudi bakahini Kayafas ve Roma valisi Pilatusun grevlendirdii silahl bir g tarafndan asayii ve huzur bozmaya teebbsten tutuklandn rahatlkla syleyebiliriz. nk, say tutuklamaya gelen askerler sadece Yahudilerden mteekkil deildi. Nitekim yukarda ifade ettiimiz zere sann yaad dnemde blge Roma idaresinin igali altndayd ve bahakin Kayafas ve Yksek Kurul yeleri de igalci glerin yne51

Sanders, The Historical Figure of Jesus, ss. 268.

69

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

ticisi olan vali Pilatus tarafndan atanm bir eit kukla Yahudi hkmeti durumundayd. Dolaysyla byle bir kukla hkmetin say tutuklarken vali Pilatusdan destek ve yardm alm olmas kuvvetle muhtemeldi. te bu kuvvetli olaslktan dolay say tutuklayanlar arasnda Romallar da vard eklinde bir ifadeye yer veren Yuhanna ncilinin Sinoptik ncillere tercih edilmesi daha gereki grnmektedir.

sann Bakahin ve Yksek Kurul yeleri Tarafndan Yarglanmas sa, barahip Kayafasa bal mabet muhafzlarndan ve Roma askerlerinden oluturulan bir birlik tarafndan tutuklandktan sonra ncillerin ifadesine gre yarglanmak zere bakahin ve kurul yelerinin huzuruna karlr. imdi bu sann yarglamasnn nasl yapldn gzler nne sermek iin kanonik ncillerin konuyla ilgili rivayetlerini ele alp deerlendirmeye alalm. Markos ve Matta ncillerinde sann bakahin ve kurul yeleri tarafndan yarglanmasyla ilgili biri ksa bir rapor niteliinde dieri de daha uzun bir betimleme eklinde iki rivayet vardr. Ksa raporda u satrlara yer verilmektedir: Sabah olunca bakahinler, ihtiyarlar, din bilginleri ve Yksek Kurulun tm dier yeleri bir danma toplants yaptktan sonra say baladlar, gtrp Pilatusa teslim ettiler.52 sann yarglanmasn anlatan uzun betimlemede ise onun bakahin ve kurul yeleri tarafndan sorgulanmas olayna yer verilmektedir. Bu betimlemeye gre sa Fsh bayramnn ilk gecesinde yakalanr ve doruca bahakinin evine gtrlr. Matta 26: 59da ve Markos 14:55de Yksek Kurul yelerin onu lm cezasna arptrlmas iin aleyhine tanklkta bulunmak iin gece yars bir araya gelmitir. Burada tarihsel olarak dikkate alnmas gereken en nemli nokta, Fsh bayramnn ilk gecesinde resmi bir kurul

70

52

Markos 15.1; Matta 27:1.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

toplantsnn nasl yaplddr. nk Yksek Kurulun byk yarglamalar iin getirdii dzenlemeler altnda Fsh bayramnda gecenin o saatinde byle bir toplantnn yaplm olmas olduka sra d bir uygulama idi. Ayrca bir bakahinin, suu ne olursa olsun bir Yahudiyi idam etmek iin Fsh bayramnn ilk gecesinde resmi bir yarglama toplants yapmas imkansz grnmektedir.53 Nitekim saya yarglama toplantsnn Fshn ilk gecesinde olmasnn tarihsel adan inanlmazl Lukay yarglamann Fshn ilk gnnn sabahnda olduunu ileri srmeye sevk etmitir.54 Yuhanna ise Markos, Matta ve Lukadan farkl olarak sann Fsh arifesinde tutuklandn syleyerek ve Yksek Kurulun tm yeleri nnde herhangi bir resmi Yahudi yarglamasndan bahsetmeyerek Markos ve Matta ncillerindeki tarihsel adan inanlmazl lehine dndrmeye almaktadr. Yuhanna ncili sann sadece bakahin Kayafas ve kaynpederi tarafndan gayri resmi bir ekilde yarglandn ve Fsh balamadan lm cezasna arptrlmak zere vali Pilatusa teslim edildiini ileri srer.55 Grld zere sann bakahin ve kurul yeleri tarafndan ne zaman ve nasl yargland konusunda nciller elikili ve tarihsel olarak gvenilmez bilgiler sunmaktadr. Bununla birlikte onlarn hepsi sann valiye teslim edilmesinden nce bakahin tarafndan yarglandn rapor etmektedir. Peki bakahin ve adamlar say hangi su veya sulardan dolay yarglamtr. ncillerin bildirdiine gre bakahin ve adamlar say lm cezasna arptrmay daha onu tutuklatmadan nce kafalarna koymulard. Bundan dolay da onlar ngrdkleri bu cezay hakl karmak iin saya isnat edecekleri su iin tanklk edecek yalanc tanklar bile ayarlamlard. Bu balamda sa, ilk olarak mabet blgesinde yapt eylemler ve mabedin geleceiyle ilgili syledii szlerden dolay onu ykmay tehdit etmekle suland ancak aleyhine tanklk edecek kiiler bu
53 54 55

Sanders, The Historical Figure of Jesus, s. 269. Luka 22:53. Bkz., Yuhanna 18:13-28.

71

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

tankl yapmaynca bu sula onu cezalandramayacan anlayan bakahin ve adamlar saya Yce olann olu Mesih misin? diye sorar. Markosa gre sa bu soruya Benim ; Mattaya gre ise Sylediin gibidir diye cevap verir. Bunun zerine bu durumun ak bir kfr olduunu iddia eden bakahin durumun vahametini ortaya koymak iin elbiselerini paralayarak artk baka kanta ihtiya yok diyerek onun lm cezasn hak ettiini syler. Bunun zerine kurul yeleri de bakahine katlarak sann lm cezasn hak ettii kanaatine varr ve onu lm cezasna arptrrlar.56 Luka ncili ise sann bakahin tarafndan yarglanmasyla ilgili Markos ve Mattadan biraz farkl bir rivayete yer verir. Lukaya gre iki deil, sadece tek bir duruma sz konusudur. Yukarda ifade ettiimiz zere Markos ve Matta ncillerinde sa, ilk olarak mabedi tehdit etmekle sulanm ancak bu suu ispat etmek iin yeterince kant bulunamaynca Tanrnn olu Mesih olduunu iddia etmekle itham edilmitir. Luka ncili ilk sulamaya yer vermeden dorudan ikinci sulamayla ilgili bilgi vermektedir. Lukaya gre bakahin durumay saya Sen Mesih isen syle bize diyerek amtr. sa bu soruya u karl vermitir: Size sylesem inanmazsnz. Size soru sorsam cevap vermezsiniz. Ne var ki bundan byle insanolu, kudretli Tanrnn sanda oturacaktr.57 Bu yant zerine bakahin ve adamlar saya isnat ettikleri suu daha belirginletirmek iin ona Yani sen Tanrnn olu musun? diye sorarlar. sada bu soruya Sylediiniz gibi ben oyum diyerek cevap verir. Bunun zerine bakahin sann suunu itiraf ettiini syleyerek artk baka bir kanta ihtiya olmadn ileri srmtr. Luka ncilinde dikkat eken husus, Markos ve Mattada sann Tan-

56

72

57

Bkz., Markos 14:55-65; Matta 26:59-68; sann bakahin ve kurul yeleri tarafndan yarglanmasyla ilgili bkz., Legasse, The Trial of Jesus, ss. 3956; John Marsh, Jesus in his Lifetime, London: Sidgwick & Jackson, 1981, ss. 213-215; Funk, The Acts of Jesus, s. 147. Luka 22: 67-69.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

rnn olu olmasnn ak bir kfr olduu dillendirilirken Lukann bu ithama yer vermemesidir. sann bakahin ve adamlar tarafndan yarglanmasyla ilgili incelediimiz ncil rivayetlerini bir btn olarak ele alp deerlendirdiimizde u sonuca varabiliriz: (1) sann havarilerinden ve rencilerinden hibiri yarglanma olaynn grg tan olmad iin bu olayla ilgili rivayetler hem birbirleriyle elikili hem de tarihsel adan phelidir. (2) Bakahin ve adamlar say Yksek Kurulu toplayarak yarglamamlardr. nk Fsh bayramnn ilk akamnn gece yarsnda tm Yksek Kurulun toplanmas tarihsel adan mmkn grlmemektedir. ncil rivayetlerinden bakahin Kayafasn say acilen ortadan kaldrlmas gereken siyasi bir tehdit olarak grd iin birka adamyla usulen bir yarglama yapt anlalmaktadr. Bu yarglamann usulen olduunun en nemli delili yarglama esnasnda bakahinin tutumudur. Nitekim bakahin nce say mabedi ykmakla tehdit etmekle sular ancak bu suu ispat etmek iin yeterli kant bulamaynca onu Tanrnn olu Mesih olmakla sular ve bunun da ak bir kfr olduunu iddia ederek onun say lm cezasna arptrmak iin yeterli olduunu ileri srer. Hatta saya isnat edilen bu suun vahametini gstermek iin bakahin elbiselerini paralar. Yahudi geleneinde kiinin bir olaydan dolay elbisesini paralamas matemin ok gl bir kant saylmaktayd. Elbisesini paralamann Eski-Ahit58 tarafndan yasakland bakahinin bir olaydan dolay elbisesini paralamas ise ilgili olayn vahametini ve o olaydan duyulan znty dile getirmenin en en ak gstergesi idi. Ksaca Markos ve onu kaynak olarak kullanan Matta ve Luka ncillerine gre bakahin ve adamlar say Tanrnn Krallyla ilgili sylemleri, Fsh ncesi Kudse geliinde kalabalklar tarafndan kral gibi karlanmas ve mabet blgesinde yapt birtakm olaylardan dolay asayi ve huzuru tehdit eden politik bir tehdit olarak grdkleri iin onu ortadan kaldrmay planlamlard. Dolayyla sa, yarglanmadan nce ceza58

Bkz., Levililer 21:10.

73

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

s verilen bir suluydu. Ancak Yahudi geleneine gre mutlaka yarglanmas gerekiyordu. te bundan dolay bakahin ve adamlar say Fshn ilk gecesi tutuklatnca sabah beklemeden ve Yksek Kurulu toplamadan acil bir duruma tertip etmi ve onu mabedi tehdit etmekle sulamlardr. Bu suu kantlayacak yeterli delil bulamaynca da onu Yahudi hukukuna gre ak bir kfr olan Tanr olu olmakla itham ederek onun lm cezasn hak ettiine hkmetmiler.59 Burada dikkat eken husus, say lm cezasna arptrmay kafasna koyan bakahin Kayafasn bu cezay ona verecek su bulamaynca onu Tanr olu, Mesih gibi Yahudi geleneinde kfr olarak telakki edilen bir takm sfatlar kendine izafe etmekle sulamas ve bu ekilde sann aleyhine verilen lm cezasn kamuoyunda hakl karmaya almasdr. Bununla birlikte sann retisini ve ilk dnem geleneini incelediimizde sann bu sfatlar hibir ekilde kendisine atfetmedii onun lmnden sonra ilk dnem Hristiyan gelenei ierisinde bu sfatlarn ona izafe edildiini grrz.60 te bu gerekten dolay sann bu sfatlar kendine izafe ettii iin idam edildii ynndeki ncil rivayetlerinin tarihsel adan gvenilir olduklarn sylemenin mmkn olmadn dnyoruz. (3) Barahip Kayafas ve Yksek Kurul yeleri Roma idaresine kar Kuds blgesinde ortaya kmas muhtemel isyanlarn nne geerek bar ve huzuru korumak iin vali Pilatus ile ibirlii iinde say tutuklayp yarglamlardr. nk onlara gre Yahudileri, Roma idaresinde kurtaracak dnyevi bir Mesihin/kurtarcnn beklendii bir dnemde sa, kalabalklarn Fsh bayramn kutladklar bir zamanda mabet blgesinde birtakm olaylara sebebiyet vererek
59

60

74

sann bakahin tarafndan yarglanmasyla ilgili ncil rivayetlerinin tarihsellii ile ilgili bkz., Ched Myers, Binding the Strong Man: A Political Reading of Marks Story of Jesus, Maryknoll: Orbis Boks, 2000, ss. 369-378; Albert Nolan, Jesus Before Christianity, Maryknoll: Orbis Books, 1999, ss. 153-155. Bkz., Mahmut Aydin, Yahudi Bir Peygamberden Gentile Tanrya: sann Tanrsallatrlma Sreci, slamiyat, 3/4, 2000, ss. 47-74.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

ve bylece halkn kurtarc beklentilerini canlandrarak muhtemel bir isyan hareketinin balamasna sebebiyet verebilirdi. te bakahin ve adamlar muhtemel byle bir isyann nne gemek iin durumu Roma valisi Pilatusa haber vermi ve onun da onayn ve desteini alarak say tutuklam ve yarglamtr. Ksaca sa, Yahudi geleneinde Tanrya kfr olarak nitelenen birtakm sfatlar kendine atfettii iin dinsel ve teolojik bir nedenden dolay deil de Roma idaresine kar muhtemel bir isyan hareketinin nderi olarak grld iin tutuklanp yarglanm ve lm cezasna arptrlmtr. nk eer sa, dinsel bir nedenden dolay lm cezasna arptrlm olsayd bu ceza onu armha germek suretiyle deil, talanarak icra edilmesi gerekirdi. Halbuki ncillerin bildirdiine gre sa, yukarda da ifade ettiimiz zere Roma hukukunda devlete isyan edenlere verilen bir idam etme eidi olan armha gerilmek suretiyle idam edilmitir.

sann armha Gerilmesinde Roma Valisi Pontus Pilatusun Rol Bakahin ve Yksek Kurul yeleri sann lm cezasn hak ettiine hkmettikten sonra cezasnn ifas iin onu dnemin Roma valisi Pilatusa getirip teslim etmilerdir. ncillerin ifadesine gre vali Pilatus, sann susuz olduuna inanmasna ramen bakahin, kurul yeleri ve Yahudi toplumunun nde gelenlerinin kendi aleyhine kampanya yapmasndan ve bu ekilde onu grevinden etmesinden korktuu iin onun armha gerilmesi emrini vermitir. imdi Pilatusun nasl bir vali olduunu zmlemek suretiyle onun sann armha gerilmesindeki roln ortaya koymaya alacaz. sann dnemindeki Roma valisi Pilatus hakknda nciller dnda Roma imparatorluu adna alan Yahudi tarihi Josephusun eserlerinden baz bilgiler edinmekteyiz. Bu bilgilere gre vali Pilatus, Judea blgesinde valilik grevinde bulunan dier tm valilerden daha fazla grevde kalan son derece merhametsiz,

75

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

acmasz ve askeri olarak son derece zalim bir vali idi. Dahas o, Yahudiler arasnda ortaya kan herhangi bir isyan veya protesto hareketini bastrmak iin derhal askeri g kullanmaktan hibir ekilde ekinmezdi.61 Kendi gibi zalim bir imparator olan Tiberius dneminde valilik yapan Pilatusun on yllk valilii Joseph bar Kayafasn bakahinliiyle ayn dneme tekabl etmektedir. Vali Pilatus ve bakahin Kayafasn arasnn son derece iyi olmas nedeniyle o dnemde Roma idaresiyle Yahudiler arasnda tam bir bar olmasa da siyasi adan bir yumuama sz konusu idi. Yani Roma valisi Pilatus ile Yahudi bakahin Kayafas arasnda dostluk ve ibirlii vard. Hatta ge dnem Rabbinik geleneinde hem vali Pilatus hem de bakahin Kayafas ahlaksz birer zalim olarak hatrlanmaktadr. Dahas vali Pilatus, Kudsde yeni bir su kemeri inasnn maddi finansmann karlamak iin mabet hazinesine el koyunca bunu protesto eden Yahudileri katlettii iin zalim bir hrsz olarak karikatrize edilmitir.62 ncillerde vali Pilatus ile ilgili nakledilen rivayetlere baktmzda sunulan vali Pilatus imajnn bu tasvire hi uymadn grrz. Aksine ncillerin sunduu vali Pilate imaj, say bakahin Kayafas ve nde gelen Yahudi din adamlarnn kendisine kar negatif kampanya yapacandan koktuu iin armha gerdirmek zorunda kalan merhametli ve mfik bir yap arz etmektedir. Roma valisi Pilatusun huzurunda sann grnmn tasvir eden ncil derleyicilerinin zahiri amac, sann armh cezasn hak eden bir sulu olmadn gzler nne sermekti. nk eer sa armh hak eden siyasi bir sulu idiyse o zaman Roma yetkililer, onu ve taraftarlarn tehlikeli ve kanun d kimseler olarak grmede hakl km olurlard. Byle olunca da Hristiyanln Roma vatandalar arasnda yaylmas mmkn olmazd. Ksaca ncil derleyicileri Hristiyanlarn tabi olduklar ve yolundan gittikleri sann bir asi de61 62

76

Josephus, Antiquities, 18.55-88. Mahlon H. Smith, Gibson Agonies: Anatomy of a Nea-Manichean Vision of Jesus; Legasse, The Trial of Jesus, ss. 62-65.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

il, susuz yere idam edilen bir kurban olduunu propaganda etmek suretiyle Roma vatandalarn kazanmay ve bu ekilde de Hristiyanl yaymay hedeflemilerdi. sann vali Pilatusun emriyle armha gerilmesine ramen, ncil derleyicilerinin sorumluluu vali Pilatusdan alarak Yahudilere transfer etmesinde ile yksnn derlendii dnemde Kuds blgesinin idari yaps ve buna bal olarak sann taraftarlarnn iinde bulunduu siyasi ortamn etkili olduu ileri srlmektedir. Dillendirilen bu argmana gre63 ile yks ilk olarak MS. 40l yllarnda aadaki zel siyasi artlar iinde oluturulmutur. (1) ile yksnn oluturulduu yllarda Romallar artk atadklar valiler araclyla Yahudi yerleim blgelerini dorudan kontrol etmiyorlard. (2) Yahudi kral I. Herod Agrippa, Byk Herodun lmnden beri kullanlmayan Yahudilerin kral unvann tekrar kullanmaya balamt. Josephusun belirttiine gre kral Agrippa Kudse yaamaktan holand iin genellikle orada yaamay tercih ediyordu. Halknn geleneklerine son derece balyd. Yahudi eraitinin temizlikle ilgili hkmlerini harfiyen yerine getirir ve emredilen kurban ibadetini her gn dzenli olarak yerine getirirdi.64 (3) Bakahini Roma idaresi deil Yahudi kral Agrippa atamt. (4) Yaanan bu gelimelere saya inanan Yahudi kkenli kiiler iinde hi de hayra alamet deildi. nk Resullerin lerinde belirtildii zere Yahudi kral Agrippa, sann taraftarlarna kar iddet politikas gtmekteydi. sann kardei Yakupu klla ldrtm ve Yahudilerin bundan memnun kaldn grnce Petrusu da yakalatmt.65 Sonu olarak ile yks byle bir ortamda oluturulduu iin ncil derleyicileri Romallarn kendileri iin daha iyi olduunu dndkleri iin sann lmnn sorumluluunu onlardan alarak Yahudilere yklemilerdir.

63

64 65

John Dominic Crossan & Jonathan L. Reed, Excavating Jesus: Beneath the Stones Behind the Texts, SanFrancisco: Harper Collins, 2001, s. 269. Josephus, Jewish Antiquities, 19:331. Resullerin leri 12:1-3.

77

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

Hibir ncil rivayeti, sann Roma idaresinde gzaltnda olduu sre boyunca gerekte ne olduu konusunda tanklk edecek sann herhangi bir taraftarnn olduuna inanmamz iin herhangi bir neden sunmamaktadr. Muhtemelen bu dnemle alakal eitli ncillerdeki detaylar, tm niyetleri sann herhangi bir siyasi sutan tamamyla ber olduunu gstermek /ispatlamak olan ilk dnem Hristiyan apolojetiklerinin kendi kurgular sonucu rettikleri eylerdir. lk dnem okuyucusuna sann susuzluu kararn nakletmek iin ncil derleyicilerinin kullandklar retorikal yntem, sann susuzluunu bizzat Roma valisi Pilatusun azndan okuyucuya duyurmakt.66 Matta, Luka ve Yuhanna ncilleri, bu karar sann susuzluu deklarasyonunu daha da kuvvetlendirmek iin farkl sahnelerle desteklemilerdir. Mattada vali Pilatusu peinen sann susuzluu konusunda uyaran hanm ile arasnda geen zel bir konumaya verilmektedir. Hatta Mattann ifadesine gre bu uyarma neticesinde Pilate halkn huzurunda bir kap su alarak ellerini ykar ve bu ekilde sembolik olarak sann gnahndan beri olduunu tm kamuoyuna gstermek ister.67 Luka ncilinde ise Pilatus, say yarglanmak zere o sralar Kudste bulunan Galile blgesinin valisi Herod Antipasa gnderir. Daha nce Vaftizci Yahyay idam etmede tereddt etmeyen Herod sann idam edilmesi konusunda gnlsz davranr ve onu tekrar Pilatusa geri gnderir.68 Yuhanna ncilinde ise vali Pilatus ile sa arasnda geen zel bir konumaya ve bu konumada sann valiye dnyevi g iin hibir arzu tamadn ve kendisini valiye teslim edenlerin gnahnn valinin gnahndan ok daha byk olduunu syledii iddialarna yer verilmektedir.69 Drt kanonik ncilin sann idamnda vali Pilatusun rol ile ilgili verdii bu bilgileri bir btn olarak ele alp deerlendirdii-

66 67 68

78

69

Bkz., Markos 15:14. Bkz. Matta 27:19-24. Bkz., Luka 23:7-11. Bkz., Yuhanna 18:28-37; 19: 11.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

mizde onlarn tarihsel olarak vuku bulup bulmadklarna u drt nokta dikkate alnarak karar verilmelidir: (1) ncil derleyicileri rapor ettikleri eylerde birbirleriyle gr birlii iinde deillerdi; (2) iddia edilen muamelelerin ou gerekten halkn gz nnde vuku bulmu olabilir; (3) hatta halkn gz nnde vuku bulduu iddia edilen eylemler dorudan o olaylarn grg tanklarndan ziyade gemi hakknda bilgi veren Hristiyan apolojetiklerin kendi kurgusu olabilir; (4) zira yukarda da ifade ettiimiz gibi sa, Roma idaresinin gzetiminde iken hibir taraftarnn orada olmad kuvvetle muhtemeldi.

sann dam ncillerin bildirdiine gre sa, 15 Nisan Cuma gn iki adi sulunun ortasnda Kuds ehrinin dnda Golgota denen blgede ellerinde ve ayaklarndan armha ivilenerek idam edilmitir. Kaynaklara gre sann can Sebt/Cumartesi yasann balamasna bir sre kala kt ve toplumda nfuzlu olan ve saya sempati duyan hatta onun gizli taraftar olduu ileri srlen Armatyal Yusuf tarafndan validen alnarak kaya bir mezara hemen defnedilmitir. Btn bu olaylar yaanrken, taraftarlar srann kendilerine geleceinden korktuklar iin etrafa dalp saklanmlard. nciller sann idam ann anlatrken Eski-Ahitten alndladklar pek ok rivayete ver vermektedirler. rnein Markos 15:24de yer alan askerlerin sann elbiselerini kendi aralarnda paylatrmalar ve bunun iin de kura ekmeleri ifadesi Mezmurlar 22:18den; Markos 15:29da yer alan olay yerinde geenlerin balarn sallayarak saya kfretmeleri Mezmurlar 22:7den; Markos 15:34deki sann cannn kmas esnasnda Tanrm Tanrm beni niin terk ettin eklindeki sitemi Mezmurlar 22:1den nakildir. Eski-Ahitten yaplan bu nakillerden dolay gerekte hangi unsurlarn idam anna ait olduunu bilmek mmkn grlmemektedir.

79

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

ile yksnde Yer Alan Kurgusal fadeler sann armha gerilmeden nceki son haftasn anlatan ile yksnde yukarda naklettiimiz olaylara ve Eski-Ahit ifadelerine ilaveten tamamyla ilk Hristiyan toplumu iinde kurgulanan ve ncil derleyicileri tarafndan eserlerine nakledilen bir dizi ifade de yer almaktadr. Bunlarn banda havari Yudas skaryotun saya ihaneti gelmektedir. ykye gre Yudas, bakahin ile anlaarak 30 dirhem karlnda sann yerini onlara sylemi ve onu yakalamaya geldiklerinde de pmek suretiyle say ele vermitir. Bu yknn tarihsel deeri zerinde aratrmalar yapan Yeni-Ahit uzmanlarna gre Yudasn hayal mahsul bir kii mi yoksa gerek bir ahsiyet mi olduunun tespitinin mmkn olmadn ileri srmektedir. Ayrca onlara gre bakahin ve yetkililerin aktif olarak gezginci vaizlik yapan ve etrafnda kalabalklar toplayan say tehis etmek iin baka birine ihtiya duymalar olaan ddr. nk sa, kalabalklar tarafndan kendisine tannan ve kendisine hayranlk duyulan umumi bir figrd. Byle bir ahsiyetin Yahudi yetkililer tarafndan tannmyor olmas ihtimal ddr. Burada yle bir senaryo akla gelebilir. sa, mabet blgesinde yapt eylemler ve syledii szlerde dolay siyasi bir su ilediinin farkndayd ve yetkililer tarafndan tutuklanp cezalandrlmaktan korktuu iin havarileriyle birlikte ehir dna gidip orada saklanmt. te Yudas da Yahudi yetkililerle anlaarak onlara sann sakland yeri bildirmitir. Nitekim Yuhanna 11:53-57de sann bakahin ve adamlarnn kendisini ldrmek iin altklarn sezince taraftarlaryla Efrahim denen le yakn bir yere gittiini ve 18: 1-3de de Yudasn Yahudi yetkilileri sann taraftarlaryla gizlice bulutuu Kidron vadisinin tesindeki Getsemani bahesine gtrd ifade edilmektedir. Kurguladmz senaryo ile Yuhanna ncilindeki bu ifadeleri bir araya getirdiimizde Yudasn say ele vermesiyle ilgili u sonuca varabiliriz. sa, Yahudi yetkililerin Roma valisi ile ibirlii iinde kendisini tutuklayp cezalandracan anlaynca Kuds dna kp saklanm ve taraftarlaryla gizlice grmeye balamt.

80

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

Yahudi yetkililer onun yerini bulmak iin havarilerinden Yudas ile veya onun yerini bilen baka bir kimseyle anlaarak ondan sann yerini renmilerdir. Dolaysyla havari Yudasn veya baka birinin say ele vermesi olay tarihseldir. Ancak, mabet polisinin yakalamak iin sann gizlendii yere baskn yapnca Yudasn say pmek suretiyle kimliini tehir etmesi tarihsel deil Markosun kendi kurgusudur.70 Markos ncili kaynak olarak kullanlarak derlenen Matta ncili Yudasn say ele verdikten sonra yaptndan piman olduunu ve kendini ldrdn rapor etmektedir. ykye gre Yudas, say ele vermesi karlnda barahipden ald otuz gm sikkeyi geri vermi ve daha sonra da kendini asmtr.
71

Resullerin

lerinde de Luka, say ele vermesi karlnda ald parayla Yudasn bir arazi satn aldn; mteakiben yere dtn, karnnn yarlp tm barsaklarnn dar dkldn ifade etmektedir.72 Mattann, Yudasn say ele verdii iin piman olup ken70

71

72

Robert Funk, & The Jesus Seminar, The Acts of Jesus: The Search for the Authentic Deeds of Jesus, SanFrancisco: HarperCollins, 1998, s.145. sann Yudas veya bir baklas tarafndan ele verilmesi olay muhtemelen EskiAhitin II. Samuel kitabnda kral Davutun olu Avalom kendisine kar isyan ettiinde Kidron vadisini geip Zeytin Dana kadar kamas ve burada sadece isyan hareketini balatan olu tarafndan deil ayn zamanda bir zamanlar danman olan ve daha sonra Avalomun tarafna geen Ahithophel tarafndan da ihanete uramasn anlatan II. Samuel 15-17den esinlenerek kompoze edilmitir. Kral Davut ve sa ilikisiyle ilgili bkz., Funk, The Acts of Jesus, ss. 150-151. Bkz., Matta 27:3-10. Mattann raporuna gre Yudas yaptna piman olup bakahin ve adamlarndan ald paralar geri verince bakahin sann kannn bedeli olan bu paralarn tekrar hazineye konamayacan ifade etmi ve bunun zerine paralarla yabanclar iin mezarlk olarak kullanlmak zere bir arazi satn alnmtr. Eski Ahit kitaplar incelendiinde Mattann bu olay kompoze ederken Zekeriya 11:12-13den esinlendii grlr. <Onlarda cret olarak otuz gm verdiler. Rab bana, mlekiye/hazineye at dedi Bylece bana bitikleri yksel deerin karl olan otuz gm alp Tanrnn tapnandaki hazineye attm. Resullerin leri 1: 18.

81

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

dini asmasn II. Samuel 17:5-19, 23de anlatlan kral Davuta ihanet eden danman Ahitofelin verdii tn Avalom tarafndan reddedilip onun yerine Huayn dnn kabul edilmesi zerine kendini asmasndan esinlenerek nciline dahil ettii kuvvetle muhtemeldir. ile yksnn baz ifadeleri aka Yahudiler aleyhine dikte ettirilmi polemiklerden olumaktadr. Ayrca bu ykde sann yakalanmas ve idam ile ilgili tm su Yahudilere atfedilerek Roma Valisi Pilatusun susuzluu ispat edilmeye de allmaktadr. Yine sann tm Yksek Kurul yelerinin huzurunda yarglanmas, mezarnn bana nbetiler dikilmesi gibi anlatlar da tarihsel deil de ilk Hristiyan toplumunun kendi kurgularndan baka bir ey deildir. Yksek Kurul yesi nfuzlu Aramatyal Yusufun sann armhtaki cesedini vali Pilatusdan alarak yaptrd kaya bir mezara gmmesi yks de tarihselci aratrmaclara gre Markosun kendi kurgusudur. nk bu aratrmaclara gre sann toplumda nfuz sabi kiiler arasnda dostlar yoktu. Markos nciline gre Armatyal Yusuf Sanhedrinin saygn bir yesiydi ve Tanrnn kralln mitle beklemekteydi. Yusuf, valiye giderek sann cesedini istemi ve valinin izniyle cesedi armhtan alarak bir beze sarm ve kayadan oyulmu bir mezara koyarak kayann giriine de cesedin alnmasn nlemek iin byk bir ta koymu.73 Markos ncili batan itibaren incelendiinde Markosun kendisinin kurgulad bu hikayeyle elitii grlr. nk o daha nce Yksek Kurulun tm yelerinin say lm cezasna arptrdn ve muhtemelen Aramatyal Yusufun da bu karar verenler arasnda olduunu okuyucusuna bildirmektedir.74 Ancak Eski-Ahitin Tensiye kitabnda yer alan u ifadeyi teyit edecek ekilde Yusuf, say defnetmektedir Eer bir adam gnahtan tr lm cezasna arptrlp ldrlr ve ls

73

82

74

Bkz., Markos 15:42-47. Markos 14:64.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

aaca aslrsa, ly gece aata asl brakmamalsnz. O gn kesinlikle gmmelisiniz. Aslan kii Tanrnn laneti altndadr. Tanrnz Rabbin size mlk olarak verecei lkeyi kirletmeyeceksiniz.75 armha gerilerek idam edilen kiinin halk arasnda gsterimi sulunun ailesi ve yakn evresine utan vermek iindi. Ancak Yahudi eraitine gre bu gsterimin baz snrlar vard. rnein lnn cesedi bir gnden fazla tehir edilemezdi. Cesedin gnein batmndan nce mutlaka defnedilmesi gerekiyordu. ile yksnde Aramatyal Yusuf, dier sulularn sz konusu olduu yerde lnn cesedi ile ilgili Yahudi eriatnn uygulayc olarak deil de sann bir dostu/arkada olarak tasvir edilmektedir. Matta ncilinde ise Yusuf, Yksek Kurul yesi olarak deil de zengin bir kii ve sann rencisi olarak tanmlanmaktadr.76 Luka ncili ise Yusufun Yksek Kurul yesi olduunu ancak sann idam ynndeki kurul kararna katlmadn ifade etmektedir.77 Yuhanna ncilinde ise Yusufun Yahudilerden korktuu iin saya gizli olarak iman eden bir kii olduu kendisine sayi defni esnasnda Nikodim adl biri tarafndan yardm edildiini ifade etmektedir.78 Matta ve Petrusun eserlerinde sann rencileri cesedini alp sonra da onun lmden dirildiini iddia etmemeleri iin bir manga Roma askerinin mezar alann gvenlik altna aldn rapor etmektedir.79 sann Roma valisi Pilatus tarafndan yarglanmas esnasnda valinin hanmn sa ile ilgili grd ryada Mattann kendi kur-

75 76 77 78

79

Tensiye, 21:22-23. Bkz., Matta, 27:57-60. Bkz., Luka 23:51. Bkz., Yuhanna 19:38-39. Nikodim adl ilk defa Yuhanna 3de korkudan saya gece gelen bir yalvaran biri olarak gemektedir. Tpk Aramatyal Yusuf gibi o da meslektalarn dinlemeden bir adam/say yarglamamalar konusunda uyaran Yahudi otoritelerinden biridir. Bkz., Matta 27: 62-65; Petrus 8:1-6.

83

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

gusundan baka bir ey deildir. Mattann kurgusuna gre valinin hanm ryasnda sadan dolay baz skntlar eker ve bunun zerine kocasnn yanna giderek sann susuz olduunu ve onu salverilmesini ister. Vali, hanmnn bu istei zerine say serbest brakmak ister. Ancak Yahudi ileri gelenlerinin srarla sann armha gerilmesini talep etmesi zerine elinden bir ey gelmeyen Pontus Pilate aresizlik iinde bir kap su alarak kalabaln nnde ellerini ykar ve sann lmnden kendisinin sorumlu olmadn syler.80 Markos ncilinde sa cann teslim ederken mabedin perdesinin ortadan ikiye ayrlmas81 yks de kurgudan baka bir ey deildir. Matta bu yky kayalar para para eden ve mezarlar alt-st eden bir depremin olduunu; salih kiilerin cesetlerinin dirildiini ve ehirdeki kalabalklara grndn syleyerek geniletir.82 Funka gre ncil derleyicilerinin bu kurgular phesiz ki Hristiyan savunmaclnn ve propagandasnn birer paralaryd.83 sann nce bakahin sonra da vali Pilatus tarafndan yarglanmasna ilaveten Luka ncili onun muhtemelen Fsh iin o sralarda Kudsde bulunan Herod Antipas tarafndan da yarglandn rapor etmektedir.84 Markos, Matta ve Yuhanna bu olaydan haberdar grnmemektedir. Ancak Petrus ncili de Herodun o dnemde Kudste olduunu ve sann yarglanmasna katldn ifade etmektedir. sann armha gerilmeden nceki yaamn konu alan ile yks ile ilgili buraya kadar ifade ettiklerimizi bir btn olarak ele alp deerlendirdiimizde onun kkeni ile ilgili nasl bir sonuca varabiliriz sorusu gndeme gelmektedir. Bu balamda yantlanmas

80 81 82 83

84

84

Matta, 27: 19-24. Markos, 15:38. Matta 27:51-52. Funk, Honest to Jesus, s. 236. Bkz., Luka, 23:6-16.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

gereken temel soru ile yksnn tarihsel mi yoksa kurgusal m olduudur. Drt kanonik ncilden yaptmz nakilleri gz nne aldmzda tek tek olaylarla ilgili yaplan nakiller detaylarda birbirinden olduka farkl olmasna ve onlarn srasnn sabit olmamasna ramen temel olaylarda drt ncil arasnda dikkate deer gr birlii vardr. Bu balamda en ok dikkat ekici ey, onlarn bu gr birliinin Markos ncilinin sona erdii yerde son bulmasdr. Bilindii zere Markos ncili ilk ncil olduu iin ondan sonra yazlan Matta ve Luka ncilleri onu kaynak olarak kullanmlardr. Bu nedenle bu ncilden yaplan nakillerde tm nciller gr birlii iindedir. Markos ncili, Mecdeli Meryemin sann mezarna gitmesi ve mezar bo bulmas yksyle son bulmaktadr. te bu noktadan itibaren dier ncillerin derleyicileri kendi bak alarna gre farkl yollar izleyerek sann lmde dirilii ve taraftarlarna grn ile ilgili birbirinden farkl bilgiler vermektedir. ile yks iinde yer alan ve tm ncillerin hemfikir olduu olaylar u ekilde sralayabiliriz: (1) sann Kudse girmesi, (2) Mabette baz olaylara sebebiyet vermesi, (3) nde gelen Yahudi din adamlar (bakahin ve adamlar) sann aleyhine giriilen kumpas hareketi, (4) Yudas skaryotun saya ihanet ederek onu ele vermesi, (5) sann havarileriyle yedii son akam yemei, (6) sann tutuklanmas, (7) Petrusun say inkar, (8) sann Yksel Kurulun nne karlmas, (9) sann Roma Valisi Pontus Pilatusun huzuruna karlmas, (10) sa ile alay edilmesi, (11) sann armha gerilerek idam, (12) sann lm, (13) sann Gmlmesi ve (14) sann mezarnn bo bulunmas. Yeni-Ahit yazlar ierisinde drt kanonik ncilin dnda bu olaylarn bu sra dahilinde yer ald baka bir kaynak yoktur. Pavlus, mektuplarnda sann lm ve yeniden dirilmesine gndermede bulunmaktadr. Ancak o bunu yaparken onlarn nasl vuku bulduu konusuyla ilgilenmemektedir. Onun ilgilendii ey sz

85

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

konusu olaylarn Hristiyanlar iin teolojik anlamdr. rnein Pavlus sann tutuklanmas hakknda bilgi vermeden onun tutukland gece havarileriyle yedii son akam yemeinde sofradaki ekmei krarak bu benim bedenimdir ve arap kasesini alarak bu benim kanmdr diyerek onu onlarla paylatn ve onlara kendisinin lmnden sonra bu olay yaatmalarn sylediini nakletmektedir.85 Yeni-Ahit aratrmaclar drt kanonik ncil dnda dier Hristiyan kaynaklarnn ile yksnden bahsetmemesini onda zikredilen olaylarn ilk Hristiyan toplumu tarafndan yeterince bilinmemesine balamaktadr. rnein sz ncilleri olarak kabul edilen ne Q ncili ne de Tomas ncili86 ile yksnde zikredilen olaylara yer vermektedir. 19. yzyln sonlarnda Martin Kahler ncillerin aslnda uzun giriler ihtiva eden ile rivayetleri olduklarn ileri srmt.
87

An-

cak onun bu argman modern aratrmaclar tarafndan tam tersine evrilmitir. Zira bu modern aratrmaclara gre nciller ile ekiyle kssalar, ksa ve zl zdeyiler, sembolik eylemler ve mucizevi iyiletirmelerden ibaret eserlerdir. Aratrmaclar ile yksnn

85 86

87

86

Bkz., I. Korinliler, 11:23-26. sann idam ile ilgili Toma ncilinde sadece u ifadelere yer verilmektedir: Her kim anne ve babasndan nefret ederse benim rencim olamaz. Her kim erkek ve kz kardelerinden nefret eder ve armh benim tad gibi tarsa bana layk olmayacaktr. (Tomas 55). Q ncilinde de armha u ekilde gndermede bulunulmaktadr:armhnz tamadka ve benim ardmca gelmedike benim rencilerim olamazsnz (Luka 14:27). Bu iki ifade de sanon lmne dorudan deil de rtl bir ekilde dolayl bir gndermede bulunulmaktadr. Funka gre bu ifadeler u ekilde mecazi olarak da alglanabilir: Anne ve babay yz st brakmak/terk etmek kiinin lmne sebebiyet veren ar ve strap veren bir armh tamak gibidir. Dahas Funka gre ne Tomas ne de Q ncilinde armh sembol sann lmyle irtibatl bir kurtuluun sembol olarak kullanlmaktadr. Funk, Honest to Jesus, s. 238. Bkz., Martin Kahler, The So-Called Historical Jesus and the Historic Biblical Christ, Philadelphia: Fortressn Pres, 1964.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

kkeni probleminin zm konusunda gr ayrlna dmlerdir. sann lm, gmlmesi ve lmden dirilmesi hakknda ilk Hristiyan cemaatinin teblii, ilkin onun idamyla alakal birka izole anekdotla tamir edilmitir. Bultmann ile yksnn balangta be temel unsurdan olutuunu dnmektedir. Bunlar, sann tutuklanmas, yarglanmas, armha gerilmek
88

zere

Gogotaya gtrlmesi, idam ve lmdr.

Helmut Koester ho-

cas Bultmann izleyerek ile yksnn, Markos, Petrus ve Yuhannann birbirinden bamsz yazl versiyonunu ortaya koyan szl bir versiyonunu gndeme getirmitir.89 Ancak ne yazk ki aratrmaclar, mevcut kaynaklardaki anekdotlarn silsilesini/srasn belirleyerek ortaya koyamamakta veya dier bir ifadeyle bu hipotetik nakillerin nciller yazya geirilmeden nceki szl kltrn hakim olduu dnemde nasl nakledildiini izah edememektedirler. Bu konuda John Dominic Crossan u hipotezi ileri srmtr: Baz ilk dnem Hristiyan alimler veya dier bir ifadeyle ncil derleyicileri ilk ile yks rivayetini 50li yllarda oluturmu ve oluturulan bu ilk rivayette onun armh ncili olarak adlandrd Petrus nciline yerletirilen bir rivayette korunmutur. armh ncili olduka mitolojik bir versiyondur. Bu ncile gre sann cesedi mezardayken gkten iki adam inmi; mezarn nndeki kaya kendi kendine yuvarlanm; iki adam aralarnda bir nc ahs tayarak mezardan dar km; iki adamn balar ge deiyormu fakat ncsnn ki ise g bile ayormu. 90

88

89

90

Rudolf Bultmann, History of the Synoptik Tradition, New York: Harper, 1963, s. 279. Helmut Koester, Ancient Christian Gospels: Their History and Development, Philadelphia: Trinity Pres International, 1990, ss. 219-220. John Dominic Crossan, The Cross That Spoke: The Origin of the Passion Narrative, San Francisco: Harper & Row, 1988 naklen Funk, Honest to Jesus, s. 239.

87

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

sann armha Gerilmesi Sorumluluu Kime Aittir? Ancak Markosa ve onu kaynak olarak kullanan Matta ve Lukaya gre her ne kadar Pontus Pilate, say Yahudilerin kral olmakla sulayarak idama mahkum etse de onu idam etme konusunda gnll deildi. Hatta, Matta nciline gre vali Pilate sadece say susuz olarak mtalaa etmekle kalmam zorunluluk nedeniyle onun idamna hkmedince sorumluluu kabul etmediini gstermek iin halkn gz nnde ellerini suyla ykamtr. Grld zere say armha germe sorumluluu Matta ncili tarafndan Roma valisinden alnarak Yahudilere yklenmektedir. Hatta daha da ileri gidilerek bu sorumluluun sadece o dnemin Yahudileri zerine deil onlarn ocuklar zerine de olduu ifade edilmektedir.
91

Bu noktada Mattann niin sann idam sorumlu-

luunu tamamyla Romallardan alarak Yahudilere ykledii sorusu gelmektedir. Bu soruya birden fazla yant verilebilir. Ancak kanaatimize gre bu sorunun cevabn genel olarak Hristiyanln yayld topraklarn durumunda ve zel olarak ise Matta ncilinin yazld toplumun iinde yaad artlarda aramak gerekir. Yukarda ifade ettiimiz zere sa sonras dnemde Antakya blgesinde ekillenen gnmz Hristiyanl, Roma mparatorluunun hakim olduu bir blgede yaylmtr. Bu balamda erken dnem Hristiyan hareketinin gelimesinde onun Roma mparatorluu iindeki durumu son derece nem arz etmekteydi. nk grnte Hristiyanlar, Roma ynetimi tarafndan siyasi bir isyanc olarak grld iin armha gerilerek idam edilen siyasi bir sulunun taraftarlar konumundayd. Eer durum gerekten byle idiyse bu hareketin siyasi olarak tehlikeli grlmesi gerekiyordu. te Hristiyanlar, Roma idaresi tarafndan siyasi adan tehlikeli grlmemek iin yeni araylara girdiler. Bunu yaparken de onlarn sann Roma idaresi tarafndan armha gerildii inkar etmeleri mmkn olmad iin onu peinen kabul etmek zorunda kalmlar ancak arm-

88

91

Bkz., Matta 27:24-25.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

hn sorumluluunu Roma idaresinden alarak Yahudilere yklemilerdir. Bu balamda Roma valisi Pilatesun aslnda sann susuz olduuna inand ve onu serbest brakmann yolunu aradn ancak Yahudi bakahin Kayafas ve Yahudi toplumunun nde gelenlerinin Roma Kral Sezar nezdinde aleyhine siyasi bir suluyu cezalandrmad eklinde kampanya yapacaklarndan korktuu iin sann armha gerilmesi emrini verdii yksek sesle dillendirilmitir. Hatta baz ilk dnem Hristiyan yazarlar Pilatusun, sann kanndan sorumlu olmad konusunda o kadar ileriye gitmi ki onun bir aziz olduunu ileri bile srmtr. lk Hristiyan cemaati bu ekilde sorumluluu Romallardan alarak Yahudilere yklemekle kendilerinin siyasi bir isyancnn taraftarlar olmad ve dolaysyla da Roma idaresi iin tehlikeli olmadklar izlenimini vermeye almlardr. sann armha gerilmesinin Romallardan alnarak Yahudilere yklenmesinin bir dier nemli nedeni de ncillerin derlendii yllarda (MS. 70-90) sann taraftar olanlarla Ortodoks Yahudiler ve Yahudi Hristiyanlarla Gentile Hristiyanlar arasnda da gittike artan iddetli atmalardr. Bilindii zere sa dneminde ona tabi olanlarla Ortodoks Yahudiler, zellikle de Yahudi din adamlar arasnda yer yer geimsizlikler ve atmalar olmaktayd. Ayrca Yahudi din adamlar sann retisinden olduka rahatszlk duyuyorlard. Bu nedenle de onun ve hareketinin sindirilmesi ve sona erdirilmesi iin ellerinden geleni yapyorlard. Bu nedenle sann armha gerilmesi sorumluluunun Romallardan alnarak Yahudilere verilmesi merkezi Yahudilie kar ilk Hristiyan cemaatinin elini glendirmekteydi. Sonu olarak ncil yazarlarnn ve erken dnem Hristiyan alimlerinin sann idam edilmesi sorumluluunu Romallardan alarak Yahudilere yklemesi tabir yerindeyse bir tala iki ku vurma anlamna geliyordu. nk bu ekilde bir taraftan Romallarn gznde sann siyasi bir isyankar ve sulu olmad ve onun taraftarlarnn da Roma idaresi iin tehlikeli olmad mesaj verilerek H-

89

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

ristiyanln serbeste yaylmas salanrken dier taraftan da su Hristiyanlarn hasm olan Yahudilere yklenerek aleyhlerine menfi propaganda yaplm oluyordu. Bu yorumla Yahudilerin hibir ekilde sann ortadan kaldrlmas konusunda etkili olmadklarn ima etmek istemiyoruz. Bizim burada zerinde durduumuz temel konu sann, kim tarafndan tutukland, yargland ve hangi sula sulanarak armha gerilerek idam edildiidir. Yoksa Yahudileri temize karmak deil. 0

Deerlendirme Buraya kadar ayrntl bir ekilde analiz ettiimiz ile yksn tarihsel perspektiften deerlendirdiimizde u sonulara varabiliriz: (1) Bu ykde yer alan rivayetlerin nemli bir blmnn ncil derleyicilerinin sa ile ilgili kendi beklentilerinin rn olduunu rahatlkla syleyebiliriz. Zaten bu ykde anlatlan olaylarn grg tan da yok gibidir. nk sa, mabet polisi ve Roma askerlerinin ortaklaa dzenledikleri bir operasyon sonucu siyasi bir sulu olarak yakalannca onun erkek taraftarlar srann kendilerine gelmesinden korktuklar iin doal olarak say terk etmi ve kamlard. Sadece annesinin de iinde bulunduu bir ka kadn taraftar uzaktan olaylar izlemilerdi. Dolaysyla kamuoyu nnde olan olaylarn grg tan sadece bu kadnlard. sann Gethsemane denen yerde dua etmesi, bakahin Kayafas ve Yksek Kurul yelerince yarglanmas, vali Pontus Pilatenin huzuruna karlmas gibi kamuoyu nnde olmayan olaylarn ise hibir grg tan yoktu. (2) Bu nedenle ncil derleyicileri eserlerini kaleme alrken sann niin tutuklanp armha gerildiini izah edebilmek iin Eski-Ahitin kitaplarndan ipular elde etmeye almlardr. EskiAhitin zellikle ileride vuku bulmas ngrlen bir takm kehanetlere yer veren -Mezmurlar, Zekeriya, aya- gibi kutsal metinleri ncillerdeki ile yksnn olumasnda son derece etkili olmutur. Zira sann bana gelen olaylar zerinde tefekkrde bulunan taraf-

90

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

tarlar bu olaylarn niin olduunu kendi kendilerine sormu ve bu sorunun yantn da Eski-Ahit kitaplarnda aramlardr. Bu erevede Eski-Ahitte sann tutuklanmas, yarglanmas ve idamn artracak bir takm kehanetler aramaya koyulmulardr. Elde ettikleri bulgular onlar sann bana gelen olaylar Tanrnn nceden takdir ettii sonucuna gtrmtr. te onlarn bu aramalar sonucunda Eski-Ahitten elde ettikleri bulgular ile yksn ekillendirmitir. (3) Drt kanonik ncil ile Petrus ncilinde geen ile yks incelendiinde aslnda hepsinin aa yukar nispeten birbiriyle uyutuu grlr. Bu durum ile yksnn be versiyonunun aslnda tek bir kaynaktan trediini gstermektedir. Bu kaynak da bu versiyonlardan biri muhtemelen Markosun versiyonu olabilecei gibi artk mevcut olmayan hipotetik bir kaynak da olabilir. Eer, Markos versiyonu orijinal kaynak olarak grlrse ki elimizdeki kaynaklara bunu gsteriyor o zaman ile yksnde sann bana geldii rivayet edilen olaylar, meydana gelmesinden yaklak 40 yl gibi ok uzun bir sre sonra kayda geirilmitir. Bu durumda bizi olaylarn zerinden uzunca bir sre gemesi, bire bir grg tanklarnn olmamas, Eski-Ahit sylemlerinin ve sa sonras dnemde gelien teolojik zihniyetin yknn snrlarnn ve detaylarnn belirlenmesinde son derece etkili olduu sonucuna gtrmektedir. (4) ile yksnn muhtevas o dnemin olaylaryla ilgili bilgi veren Hristiyan olmayan kaynaklarla paralel olarak incelendiinde onda baz tarihsel bilgilerin olduu grlr. Bunlarn banda da Yahudi tarihi Josephus ve Romal tarihi Tacitusun naklettii zere vali Pontus Pilate dneminde (MS. 26-36) yetkililerce idam edilen sa adl bir ahsn olduu bilgisidir. kinci tarihsel bilgi, dnemin bakahini Kayafas ve baz yksek rtbeli din adamlarnn vali Pilate ile ibirlii iinde sann yakalanmasnda, kamu huzurunu bozan siyasi bir sulu olarak yarglanmas ve idamnda aktif rol oynadklar hususudur. nc tarihsel bilgi sann yakalanmasndan sonra erkek taraftarlarnn srann kendilerine gelmesinden korktuklar

91

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mahmut AYDIN

iin say yzst brakarak kap gizlenmeleridir. Drdnc tarihsel bilgi sann, Roma kanunlarna gre devlete isyana teebbs edenlere verilen armh cezasyla cezalandrlm olmasdr. Roma geleneinde devlete isyan eden kiiler ehir dna karlp kamuoyu nnde nce iyice bir kamlanmakta ve daha sonra da elleri ve ayaklarndan armha ivilenmekteydi. (5) sann lmyle ilgili tm suun Yahudilere atfedilip vali Pilatus nezdinde Romallarn sann lmnden sorumlu olmad ynndeki ncil rivayetleri aslnda sann susuz olarak idam edildiini gstermek ve Hristiyanln Roma topraklarnda daha rahat yaylmasna imkan vermek iin ilk Hristiyan toplumunun propagandasndan baka bir ey deildir. Hz. sann tutuklanmas, yarglanmas ve armha gerilmesiyle ilgili ncil rivayetlerini tarihsel adan deerlendirdiimiz bu yazmzda ksaca u kanaate varm bulunuyoruz: Hristiyan kaynaklarna gre sa, drt kanonik ncil rivayetlerinin ve onlara dayanlarak gelitirilen geleneksel Hristiyan dncesinin ortaya koyduu gibi tm insanln gnahlarna kefaret olarak susuz bir ekilde armha gerilerek idam edilmi bir kurban deildir. Aksine o yapt vaazlarla dneminin Yahudi otoritelerinin tepkisini ekmi; mabet blgesinde yapt eylemler ve mabedin akbetiyle ilgili syledii szlerden dolay sadece blgenin huzur ve sknunu salamakla grevli bakahin ve Yksek Kurul yeleri tarafndan deil, ayn zamanda igalci Roma glerinin yneticisi olan vali Pilatus tarafndan da halk isyana tevik eden potansiyel bir tehlike olarak grld iin tutuklanp idam edilmi siyasi bir suludur.

92

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

saya Ne Oldu?

What Happened to Jesus?


Evaluation of Gospel Narratives Concerning the arrest, trial and crucifixion of Jesus from the historical perspectives
Citation/: Aydn, Mahmut, (2004). What Happened to Jesus? Evaluation of Gospel Narratives Concerning the arrest, trial and crucifixion of Jesus from the historical perspectives, Milel ve Nihal, 1 (2), 41-93. Abstract: Jesus of Nazareth, the main building-stone of todays Christianity as a figure of history was a Galilean Jew who lived B.C.4- A.D.30. Contrary to the Quranic claim that he was not died on the cross, according to the main sources of Christianity and its Nicean creed Jesus was a sacrifice who was crucified as an innocent man for the sake of the sin of all mankind. In this article as a Muslim researcher we tried to answer what happened to Jesus in reality? within the context of Christian thought by analysing deeply the Gospel narratives from the historical perspective. While doing this, first of all, we tried to determine the questions which have led us to write this article. Secondly, we discussed the main events, led to the crucifixion of Jesus. Lastly, we evaluated the Gospel narratives concerning arrest, trieal, crucifixion of Jesus. While doing all these, we did not refer to any verses of the Quran and the Islamic teaching concerning the death of Jesus. Because our main was to analyse and evaluate the Gospel narratives in the light of moder historical scholarship. In the end of our research we have concluded that Jesus of Nazareth was not a sacrifice who was crucified as an innocent man as it is argued by the four canoonical Gospels and the traditional Christian thought which based on them. Contrary, he was executed as an political ciriminal by both the governor of occupied Roman powers, Pontus Pilate, and the high priest Caiphas and his Council. Key Words: Jesus-Christ, The Passion of Christ, Passion week, arrest of Jesus, trial of Jesus, crucifixion of Jesus, High Priest Caiphas, Roman Governor Pontus Pilate.

93

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mormonlarn mabetlerinden birisi temple-houston

Foto iin bak: http://www.mrm.org/photo-album/

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri*

Yasin AKTAY**
Atf/: Aktay, Yasin, (2004). Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri, Milel ve Nihal, 1 (2), 95-125. zet: Bu yazda tipik bir Amerika dini olarak ele alnan Mormonluun ksa bir tantm hedeflenmektedir. Mormonluun bir son din iddiasyla ortaya kmasnn, ayn iddialarla ortaya km olan slamla muhtemel tartmalar kurgulanmtr. Mormonluun Hristiyanln bir mezhebi mi yoksa mstakil bir din mi olduu hep tartlmtr. Bu tartmalar Mormonluun kendini konumlandrd dinler tarihi ierisinde kendisinin neye karar verdii kadar dier Hristiyan mezheplerinin de kendisini nasl grdne baml olarak sonulanacaktr. Burada Mormonluun brahimi gelenek iinde konumlanarak, Amerikann sosyal deerleriyle mtenasip bir biimde toplumsal sermaye retme kapasitesi zerinde de durulmaktadr. Anahtar Kelimeler: Mormonluk, Ahir Zaman Azizleri, Poligami, Evlilik teolojisi

Muhammedin (s) de peygamberlerin sonuncusu olduu, Mslmanlarn kabul ettikleri en vazgeilmez itikad esaslarndan biridir. Mslmanlarn Yahudilik ve Hristiyanla bakn da belirleyen bu itikad esasnn slamdan nce Hristiyanlarla Yahudiler arasndaki ilikide tekrarlanm olduunu da biliyoruz. Yahudiler
*

slamn brahimi gelenek ierisinde gelen son din olduu, Hz.

**

Bu yaz, Trkiye Bilimler Akademisinin (TBA) 2000 yl burs program erevesinde tahsis ettii Doktora-Sonras Burs Program erevesinde, bir ksm 2001 ylnda, ABDnin Utah eyaletinde yaplm almalarn bir blmn oluturuyor. Desteklerinden tr TBA yetkililerine teekkr bor biliyorum. Do. Dr., Seluk niversitesi, Sosyoloji Blm, yaktay@yahoo.com

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Yasin AKTAY

kendi ilerinden kan ve Allahn saysz mucizesiyle donanm olan saya inanmadklar gibi, onu hak dinden sapm biri olarak kabul etmilerdir..Hristiyanlk ise Yahudiliin kendilerine byle bakmasna ou kez aldrmadan Yahudilii de kapsadn dnen bir izgi izlemitir. Sonradan gelen ve eskisini restore etme iddias tayan dinin nceki din etrafnda ekillenmi bir kurumsal yapnn, bu kurumsal yapdan geinmekte olan toplumsal tabakalarn direnciyle karlamas ilk bakta normal grnr. Yine de bu direncin kendisinin ayn zamanda bu dinin tutunabilmesi iin gerekli mcadele ruhunu kazandrmas ve eski dinin btn sylemlerini kuatma performansna iin doas gerei zorlamas da beklenir. Nitekim Hristiyanln Yahudilie ynelik btn eletirilerine ramen onu kapsama iddias onun hem bir dizi tkibta uramasn getirmi, hem de Yahudiliin nfus mirasndan arslan payn koparabilmesini salamtr. slamn ise, dinler tarihi ierisindeki yolculuunda bu tarz bir son din temasndan sylemsel olarak maksimum derecede faydalanm olduunu rahatlkla syleyebiliriz. Zira slam nceki dinlere kar son derece mtevazi bir tutum iinde olmutur. O kadar ki, slamn peygamberi hi bir zaman yeni bir din getirdiini iddia etmemi, nceki btn peygamberleri ve kitaplarn onaylamak, onlarda ihtiva edilen hakikatleri tekrarlamak zere gnderildiini duyurmutur. Syledii hi bir eyin, daha nce hi grlmemi orijinal bulular olmadn sylemi, bu durum nceki dinlerin messes yaplar nezdinde bir kzgnla sebep olmutur. Bu kzgnln nemli bir , kukusuz, bu sylemin kitleler nezdinde tutma ansnn ok yksek olmas olmutur. Bunlar, kitlelere ok gl bir biimde hitap edebilmenin en elverili artlarn oluturmutur. slamn syleminde ncekileri kapsayan bir iddia kadar btn dinler veya peygamberler tarihini kapatan bir nihai nokta, bir son din olma iddias her eyden nce kendisine dier dinlerin dahil olduu tarihsel balam ierisinde imtiyazl bir konum kurmutur. Bu konum, slamdan sonra ortaya kan btn dinlere, otantisite

96

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

deerlendirmesi bakmndan hi bir ans tanmayan bir merkezlik algsnn kayna olmutur: slam Allahn insanlar iin uygun grd ve tamamlam olduu son din olduu iin baka herhangi bir yeni dinin varolma ans yok. Nitekim slamdan sonra ama slam kltrnn iinden yeni din akmlar ortaya atanlar basite yalanc peygamber olarak karlanmken, bu akmlarn byk ounluu zaten kendilerini yine slam dininin veya peygamberlik anlaynn farkl yorumlaryla yarattklar boluklarda temellendirmenin yolunu aramlardr. Buna ramen bu dinler ne kalc olabilmi ne de Mslmlanlarn dinsel tarih bilinlerinde devrim niteliinde bir deiim yaratabilmilerdir. Amerikada ortaya km bir din olarak Mormonluu ele almaya, esasen brahimi dinlere zg bir tarihin sonu dncesi balamnda konumlandrarak balamak ilgin olabilir. Zira Mormonluk, hem slamdan sonra ortaya km ve hatr saylr lde tutunabilmi belki de tek din, hem de tutunabilmesini kendini brahim gelenek ierisinde son din olarak konumlandrabilme baarsna borlu olmutur. Bu adan onun kendinden nceki dinlere kar kendini konumlandr, yaygn deyimiyle kendilik-algs, Hristiyanln Yahudilie, slamn da her ikisine kar kendini konumlandr ile karlatrlabilir zellikler sergiliyor. Bununla birlikte nemli bir fark da var ki, hemen onu kaydederek balamak gerekiyor: slam kendinden nceki btn bir peygamberler tarihine atfta bulunarak kendini bu peygamberlerin oluturduu zincirin bir son halkas olarak nitelerken, dier dinlerin hepsiyle ak bir diyaloa girerek onlar kapsadn fiilen gsteriyor. Mormonluk ise kendini nceki dinlerle tarihsel bir sreklilik iinde grrken Yahudilik ve Hristiyanlkla bir tartmaya girmekte, buna mukabil, teorik olarak bu zincirin halkalarndan birisi olarak kabul ettii slamla hi bir mnazaraya girmemektedir. Aslnda Mormonluun slam tam olarak nasl karlad konusunda tatminkar bir aklama bulmak kolay deildir. Formel olarak slam oka andran,

97

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

aada zikredeceimiz baz zelliklerine karlk, ne Mormon kitabnda ne de Mormonluun oluum tarihinde slama dair referans alnabilecek en ufak bir deini yoktur. Aksine Mormonluun geerli saylan dinler tarihi algsnda slama bir sahihlik atfetmenin imkansz olduu bir dnemselletirme szkonusudur. Zira Milattan sonra 385 ylna kadarki din ve peygamberlerin bir anlatmndan ibaret olan Mormon kitab, bu tarihte emin bir yere saklanmak zere gmldkten 1650 yl kadar sonra, 1830 ylnda tekrar ortaya karak insanlara hitap etmeye ynelmesiyle, arada slamn baroln oynad tarihin tamamn kapsayan uzun bir fetret dnemi algs da yaratlm oluyordu. Uzun ve hareketli tarihiyle slamn bu fetret dnemine tekabl etmesi, Mormonluun slama baknn hep mulak kalmasn gerektirmitir. Bugn Mormon resmi makamlar slamn da Allah tarafndan onaylanm geerli bir din olduunu kabul etmekte,1 ancak tabii ki Mormon ilahiyatnn gerei olarak da, Mormonluun dier btn dinlerdeki tahrifat restore programnn kapsamna almaktadr. Ancak, dinin formasyonu ierisinde yer yer ak bir slam etkisi fark edilebilse de, Mormonluun konutuu balamn slam genel olarak hi bir ekilde gzetmedii bir gerektir. O Yahudi-Hristiyan gelenei ierisinde konumakta, bu gelenein ekillendirdii akl asndan anlaml olabilecek bir sylemle ekillenmektedir.

98

1981 ylnda Utahn bakenti v eMormonlarn merkezi olan Salt Lake Cityde Mormonluk ve slam balkl bir konferans dzenlenmi. Bu konferansta Mormon taraf genellikle Mormonluun aada ayrntlaryla anlatacamz peygamberlik anlayna uygun olarak, tarihte kendi dini kaytlarnn kaydetmedii binlerce peygamberin gelmi olabilecei ihtimaline dayanarak Muhammedin de bu peygamberlerden biri olduunu dillendirmiler. Mormonlua gore peygamberlik sayfas hi bir zaman kapanmam, kapanmayacaktr da. Baz ekilsel yaknlklar, rnein iki yasaa, hayatn tamamn kuatan, dzenleyen bir beden siyasetine drayal bir dindarlk ve dini mensubiyet anlay, herkesin kendi dininin sahibi olmas, herkesin dinin nderi olmas dnceleri ok benzese de, Mormonluun slamla ok ayr bir dnyann dini olduu aktr.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

Peygamber ve Vahy Bu ksa mlahazay temel alarak Mormonluk hakknda konumaya balayabiliriz. Mormonluk Amerikada ortaya km bir dindir. Kendini Hristiyanln amzdaki daha doru yorumu olarak ikame eden bir dnya dini olarak sunmak istese de Amerikallk bu dinin her yanna sinmi durumdadr. Mormonluun tarihi 1820 ylnda Bat New York blgesinde yaamakta olan ve o zamanlar ondrt yanda olan Joseph Smithin yaadklarna dayanyor. Hikayenin vahy, kitap ve ondrt yandaki bir insana tevdi edilmi bir kitaba dayandrd bir dini ksa zamanda kurup yaymasyla ilgili ayrntlar, bu tecrbenin toplamndaki mthti btnlk, gerekten de byk dinlerin tecrbeleriyle karlatrlabilecek bir nitelik arz ediyor. Dier byk dinin tecrbelerine az ok vakf olanlar, bu yeni din iddiasnn ve syleminin nceki dinlerin btn tecrbeleriyle eklektik bir ilikiyi baaryla tesis etmi olduunu syleyebilirler. Smithin kendi anlattklarna dayanan Mormon tarih kaytlarna gre, 1820 ylnda ondrt yandaki Smith, kiisel bir bunalm dneminden gemekte, ruhsal frtnalarn arasnda yolunu kaybetmi olarak yolunu aramaktadr. Bu esnada etrafta bulunan saysz din ve kilisenin arasndna hangi dinin daha doru olduu, hangi kilisenin doru yola ynlendirdii konusunda tam anlamyla bir kararszlk hali yaamaktadr. Mevcut olanlardan hi birinin iindeki frtnalar dindirebilecek bir salam liman oluturamadn hissetmektedir. Bu ondaki ruhsal huzursuzluu daha da artrmakta, ama ayn zamanda youn varolusal sorular eliinde arayn daha da motive etmektedir. Babasnn iftliinin yaknlarnda bir aa koruluu vardr. Allaha ne yapmas gerektiini sormak zere o koruluun iine kendini atmay alkanlk haline getirmitir. Daha nce Hz. sann havarilerinden Jamesn mektubunda okuduu zere, akl ve hikmetten yoksun kalm olanlarn veya akl ve bilgelik ara-

99

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

yanlarn yapmalar gereken bir ey olarak bu alkanl edinmiti. Bu ziyaretleri esnasnda Tanr ve sann ayr varlklar olduunu ve insanlar gibi grndklerini kendisine reten vahiyler almtr. Bu bilgiler hakim bir ok dinin genel kabullerine aykr eylerdir. Bu korulua ziyaretlerini srdren Smith, 21 Eyll 1823 tarihinde, yani ilk vahyi aldktan tam yl sonra, Tanrya kendisine daha ak bir ekilde gstermesi iin dua etmi, Tanr da kendisine yol gstermek zere elisi Moroniyi gndermitir. Smithin korulukta kendisine grnen eliyle ilgili olay anlat yle:
Bana admla hitap etti ve bana kendisinin Tanr katndan gelen bir eli olduunu, ve adnn Moroni olduunu; Tanrnn benim iin yapacak bir ii olduunu syledi .. Ayrca bu ktann nceki sakinlerinin bir anlatsn ve nereden geldiklerinin bir aklamasn ieren altn tabakalara yazl bir kitabn emanet edildiini syledi... ayrca lmsz ncilin tamamnn bu emanetin iinde olduunu ve kurtarc (sa) tarafndan daha nce burann eski sakinlerine verilmi olduunu syledi (JSH 1:33-34).

Bu esnada Moroni kitab deil sadece kitabn haberini getirmitir. Hatta kitabn nerede bulunduuna dair haberi de vermitir. Joseph de kendisine tarif edilen yere, yani Cumorah Tepesi denilen yere ertesi gn giderek eliyle koymu gibi altn levhalara yazl kitab ta bir sandukann iine konulmu olarak bulur, ama kitab bu sefer sadece grmesine izin verilmitir. Bundan sonra, kendisine verilecek olan kitabn arln kaldrabilmesi iin drt yllk bir eitime tabi tutulmas gerekecektir. Bu yzden Moroni Smithe ilk grnnn her yl dnmnde Cumorah Tepesi denen yerde bulumaya ard. Her yldnmnde oraya gittiinde kendisiyle grmekte ve her seferinde kendisini, Tanrnn mahiyeti ve planlar, Tanr Krallnn mahiyeti, mevcut kilise veya dinlerin bu Krall gerekletirme bakmndan yetersizlii, tahrif edilmilii hususunda aydnlatmakta ve gerek kilisenin yeniden restore edilmesi ileminin kanlmaz bir ihtiya olduunu, bunun iin de kendisinin seilmi olduunu syleyerek, kendisini byk greve hazrlyor-

100

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

du. Nihayet 1827 ylnn 22 Eyllnde Moroni, yine Josephe ayn tepede her yl bulutuklar yer ve zamanda grnm, ama bu sefer kendisine ngilizceye evirmek zere altn levhalar vermitir. branice bilmeyen Josephin bu kitab nasl evirecei de kendisine ilahi bir destekle bildirilmitir. Antik dnemde peygamberler tarafndan bir dili zmek zere kullanlm olan Urim ve Thummim denilen talar gen Josephe braniceyi anlamasn ve bu dildeki metinleri ngilizceye evirmesi iin yardmc olacaktr. Zaten eviri devam ettii sre iinde Moroninin destei de devam etmekte, srekli yaplan evirilerin doruluunu temin etmek zere kontrol etmektedir. Bu yzden yaplan evirinin de ilahi destekli ve onayl bir eviri olduuna inanlmaktadr. Bunun Mormon kitab hakkndaki alg ve kabuller bir yana, Mormon kitabyla birlikte ncilin tahrif edilmemi nshalarnn da bulunduu fikri gznnde bulundurulduunda, Mormonlar dier Hristiyan mezheplerinin elinde bulunan ncilin tahrif edilmi olduuna ve asl nshalarn kendi ellerinde olduu ve tpk Mormon kitabnda olduu gibi bunda da ilahi destekli ve onayl, gvenilir bir eviriyle desteklenmi olduklar iddias tamaktadrlar. Bu yzden Mormonlar temel kitaplar olan Mormon Kitabnn yansra ncili de kapsayan bir dinsel metin kliyatna sahiptirler. Mormon tapnak merkezinin baz resmi basklaryla, ncilin Smith tarafndan yaplm evirisi ile Mormon Kitab, Doctrines and Covenants ve Pearl of Great Price bir arada yer almaktadr. Bu klliyat Mormonlarn kendilerini konumlandrdklar brahimi gelenekle olan balarnn ve btnlklerinin teolojik temellerini salamaktadr. Mormon Kitabnn ierii ve dayandrld anlat, esasen Mormonluun mahiyetini byk lde anlatyor. Kitap milattan nce 600 yllarnda Allahtan gelen, Kudsn Babil mparatorluunun eline deceine dair bir uyar/haber zerine Kuds terkeden takval srailoullarndan bir grubun gemilere binerek yaptklar ve sonu Amerikan ktasnda biten uzun yolculuklarnn bir hikayesinden ibaret. Mormon kitabna gre srailoullarnn 12 kabilesinden

101

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

iki tanesini oluturan bu grup Allah tarafndan Kzl Denize yneltilmi, bu denizin sahilinden giderek Arabistana ulamlar. Oradan da okyanusu aarak bugn Bat Hemisphere denilen yere ulamlar. Kitaba gre bu yolculua Allahn peygamberlerinin klavuzluu altnda kan bu grup, ksa bir sre sonra ikiye blnm ve izleyen 1000 yl boyunca bu grup srekli atma iinde olmular. Mormon Kitabnn ok nemli bir ksm bu iki grubun, yani Nefi halk ile Laman halklarnn birbirleriyle yaadklar atmalarn, ilikilerin bir tarihidir. Anlatlanlara gre Kudsten ve dier srail kabilelerinden kopup ayr bir hayat yaayan bu iki halkn tarihi bilinen dnyann yaadklarna paralel olarak gelimi, bu halklara da peygamberler gelmeye devam etmi, bu peygamberler hem Nefi ile Laman halklarna kardklar huzursuzluklarn, isyanlarn ve atmalarn kt sonular hakknda uyarlarda bulunmu, hem de Allaha itaat etmeleri gerektiini hatrlatmlardr. Ayn zamanda bu peygamberler gelecek olan bir Mesihin de haberlerini vermilerdir. Ayrntlaryla gelecei bildirilen Mesih haberlerinin bilinen dnyayla bir fark da u idi: sa-Mesihin Kudsteki ii biter bitmez Amerika ktasnda bulunan bu halklara da grnecektir. Nitekim Mormon kitabna gre Hz. sa Kudste armha gerildikten hemen sonra, ge ykseltilmeden de hemen nce, mehur yeniden-dirili zamannn gnn Amerikan ktasndaki srailoullarna grnerek geirmitir. sann bu geliinde, Kuds blgesinde yaptnn aynsn yapt anlatlr. Hastalar iyiletirmi, lleri diriltmi, krlerin gzlerini am. Onun buradaki halklara grnmesinin ok byk bir etkisi olmu. Yaklak yediyzyllk zamana kadar srekli olarak birbirleriyle atm olan bu halklar sann grn ve mucizelerini gsteriiyle birlikte iki yzyl srecek istisnai bir bar ve huzur dnemi yaayacaklardr. Bu esnada halklar sann retilerine smsk bal kalacaklardr. Ancak ikiyzyln sonunda tekrar eski atmal gnler bagsterecektir. O kadar ki, taraflardan biri dierini tamamen yok edecek ve bylece Mormon kitabnn hikayesi de bit-

102

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

mi olacaktr. Zaten Mormon kitab, tam da bu taraflardan birinin dierini imha ettii Miladi 385 ylnda yazmna bir nokta koyuyor. Anlatlan hikayeler yoluyla, inananlarn kardeler arasndaki atmal durumlara kar uyank olmas, yaanan btn tikel olaylardan, anlatlan kssalardan ibretler alnmas hedeflendii iin kitap byk lde ahlaki bir kitap niteliindedir. Kitabn yazar ise bu halklara gelen ve kitaba adn da veren Mormon ismindeki peygamberlerin sonuncusu olan zattr. Halklarnn btn tarihini, Mormon inancna gre bizzat Tanrnn emriyle zetle anlatan bu adam, lmne yakn bir zamanda bu yazdklarn oluna emanet etmi ve gnn birinde Allahn tekrar gnyzne karaca bir tarihe doru korunmak zere bir yere saklamasn istemi. Mormonun olu ise Joseph Smithe grnerek kitabn yerini bildiren ve zamanla da bu emanetleri evirmek zere kendisine emanet eden Moronidir. Kendisine emanet edilen levhalar kimseye gstermemek zere sk skya tembih edilmi olduu halde, bir ara melein geliinin uzun bir ara vermesinden dolay kukuya kaplan Smith bu srrn, daha sonra bu levhalar grm olduklarna ahitlik edecek kiiye am.2 Bu kii bata Mormonlua girmiler, ama sonra bu dinden ktklar halde yaptklar ahitlikten geri dnmemilerdir.3

Mormonluk tarihi ile ilgili burada anlatlanlarn bir ksm daha nce Deerler Eitimi Dergisinde yer alan Amerikada Kuds Kurmak in: Mormonlarda Din ve Deerler Eitimi balkl yazdakilerin gzden geirilmi biimidir (Aktay, 2003). Burada Mormonluk anlan tasvir etmek zere sylenen her eye mmkn mertebe Mormon dinsel kaynaklarndan refereans vermeye allmtr. Ancak referans veerilmesi atlanm olan tasvir ve deerlendirmelerin, Mormonlar arasnda nce bir alt ay, daha sonra tekrar deiik vesilelerle srdrlm olan saha aratrmasnn gzlemlerine dayandn belirtmem gerek. Bu kiinin Mormonluun toplam hikayesini tamamlamak ve tutarl klmak zere hikayeye monte edilmi olduu akla ok kolay gelebilir. Buradaki hikayenin btnlnde Hz. Muhammedin de vahiy hayatnda Fetret devri olarak bilinen, vahyin uzun sre kesilmesine kar Peygamberin iine dt psikolojik durumlara olan benzerlikler,

103

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

Bunlarn ahitlii ok nemli, nk bunlarn ahitliinden ve Joseph Smithin iddiasndan baka bu kitabn orijinali hakknda hibir bilgi yoktur. 1829 ylnda Mormon Kitabnn ngilizceye evirisi bitmi 1830 ylnda da New Yorkta ilk basks yaplmtr. Basksnn yaplmasndan 15 gn sonra New Yorkta ilk kilise kurulmu, youn bir tebli almasyla ilk cemaat oluturulmutur. Bu cemaatin ilk yeleri genellikle Protestan unsurlardan koptuklar iin, Protestan kiliseler Mormonlarn faaliyetlerinden rahatsz olmu, bunlar New Yorktan srmler. Bata Ohioya g eden Mormonlar, burada da ayn trden tepkilerle Missouri yolu zerinden Kirtlanda gm, ne var ki burada daha youn bir muhalefetle karlam hatta ilk ehitlerini vermiler. Joseph Smith ve kardei Hyrum Smith yeni din iddialarndan dolay tutuklanm, taraftarlar susturulmaya alm, 1844 ylnda da Carthage Hapishanesinde ikisi birlikte ldrlmler. 1831 ylnda Smithe vaat edilmi toprak (Zion) olarak bugnk Salt Lake City ehrinin yerinin vahiyle bildirilmi4 olduuna inanan Mormonlar, Joseph Smithten sonra baa geen ikinci peygamber Brigham Young nclnde bu vaad edilmi yere g ettiler. Bu zamandan itibaren balayan uzun ve yorucu gn nihai amac ulaacaklar vaad edilmi toprakta Tanrnn Kralln, yani Amerikadaki Kuds tesis etmek olmutur. Aslnda Tanrnn Krall btn Hristiyanlarn dillerinden dmeyen bir terim. Evangelik Hristiyanlar ise bununla zellikle ahir zamanda Filistin blgesinde meydana gelecek olan byk savatan (Armagedon) sonra kurula-

104

Mormonluun dier benzer yanlaryla bir arada dnldnde slamdan byk esinler tad dnlebilir. Yalnz bu esinler, Mormonluun slamdan etkilenmi olduunu sylemeyi gerektirmez. Vahyde tabii ki henz kurulmu olmad iin ehrin ad yok, hatta blgenin ad bile yoktur. Rivayete gre, byk bir gn sonucunda ulalacak yerin bu yer olduunun iareti usuz bucaksz bir ln ortasndaki bir aa olacaktr. Nitekim byk Mormon gnn bir aamasnda, bu yere uygun yerin Tuz Gl (Salt Lake) kenarndaki bir aa olduuna karar verilmitir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

cak olan bir Kralla gnderme yaparlar. Bununla birlikte btn Amerikan Protestanlar Amerikay meakkatli srgnlerin sonucunda ulalm bir yer olarak grdkleri iin Amerikaya zel bir vurgular vardr. Yine de hi biri Amerikaya Mormonlarn Utaha atfettikleri kadar gl bir Kuds vurgusu yapmaz. Mormonlar kendi misyonlarnn nemli bir parasn dier Evangelistlerden farksz olarak, ahir zamana doru dnyada dank duran on iki (srail oullarna mensup) kabilenin Zionda bir araya getirilmesine hasretmi olsa bile, Utahta bir yeryz cenneti olarak Kuds kurma konusuna apayr bir nem atfederler. Dolaysyla Mormonlar iin Siyonizm, bir yan Filistin topraklarnda gerekleecek olan bir toplanma, dier yan da zelde Utahn, genelde de Amerikann bir yeryz cennetine dntrlmesini amalayan uzun bir programn addr. Btn Mormonlar iin misyon da budur. Mormonlarn Joseph Smithin ldrlmesinden sonra, bu amala balattklar ve Amerikann neredeyse bir ucundan br ucuna kadar o gnn artlar altnda yaptklar g, Mormon dinsel hafzasnda ok kurucu bir rol oynamtr. Denilebilir ki, bu g bir dinin kk salabilmesi iin gerekli zdrap ve ile unsurunu, Yahudiliin Diasporas veya slamn Hicretiyle kyaslanabilir bir biimde Mormonluun btnlne ok okl bir biimde yerletirmitir5.
5

Bu g hareketinin ve bir dnem iin de olsa kovuturulmu olmann cemaatin hafzasnda brakm olduu derin izlerin Mormonluun bugnk baarsnda ciddi bir rol olduu sylenebilir. Esasen Weberin Protestanlar bir byk gnaha kefaret duygusuyla ok altn sylerken, asl byk nedeni yeterince takdir edememi olduunu syleyebiliriz. O da bir dinin dayanma ruhunu canlandran ortak bir dmana gs germe kltrdr. Tarih boyunca geirdikleri byk felaketlere ramen Yahudi imajnn srekli parayla, zenginlikle zdelemesinin en nemli sebebi de bu diaspora halinin canl tuttuu dayanmaya ve tutunma tutkusuna balanamaz m? Esasen Protestanlk da 16. yzylda ortaya km ve genellikle Katoliklerin iddetli tepkisini ve kovuturmasn ekmi bir hareket olarak, retebilecei ilk kltr dayanma ve diaspora kltrdr, ki kapitalizmin ruhu balamnda

105

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

Mormonlarn 4 ubat 1946 ylnda balayan bu mehur g, 24 Temmuzda ilk kafilenin Salt Lake Cityde karar klmasyla bitmitir. Youngn ilk ii bir tepeye karak bir ehir planlamas yapmak olmu. Avrupal ehircilik tecrbesinin zerine Amerikann dousunda yaklak yz yldr devam etmekte olan yeni ehircilik anlaynn sorunlarndan mlhem tecrbeleri de iin ine katarak zaten son derece dz, usuz bucaksz bir alanda mekan ok cmerte kullanmay ngren, alabildiine geometrik ve dzenli bir ehir planlamasnn temelini atm. ehrin ortasnda Tapna tasarladktan sonra, bu merkezin Gneyine Kuzeyine ve Dousuna Batsna paralel olacak ekilde baklava dilimi eklinde ve olduka geni tasarlam. Bu yzden Salt Lake Citynin neresine giderseniz gidin, sokan giriindeki numaraya bakarak ilk aklnza getirilen ey, tapnaa gre konumunuz oluyor. Salt Lake Citynin bu geometrik amaz dzeni, geri ABDnin btn ehirlerinde, kt bir dou tecrbesinden sonra hakim olmu bir yeni ehircilik paradigmasnn rn olarak da grlebilir. Ama sanrm yine de hi birinde dzenlilik bu kadar bariz deildir. Bir ehre bu dzenin ancak son derece priten bir dinsellikle verilebilecei dnlebilir. Bir Kuds kurma gds, Amerikan yaam tarzyla bulutuunda byle bir ey kyor. Salt Lake Citynin bu grkemli simetrisini en iyi tasvir eden ifadelerden birini Amerika zerine yazd kitabnda Jean Baudrillard yapar. Mormonluu Amerikan deerleriyle olan mnasebetin erevesinde anlamlandran Baudrillardn gznde Salt Lake City her yerde gze arpan mermerleriyle Kusursuz ve i karartc ve bunun yannda Los Angelese zg modernlik, dnyada grlmemi bir minimal konforun gerektirdii her trl aygt. Tepesinde sa bulunan kubbe ... nc tr ilikiler gibi: Din zel efekt olmu. Gerekten de btn kente baka yerler-

106

akla ilk gelen zellii bu olmalyd (bu tartmann ayrntlar iin bkz. Aktay, 1999: 115 vd). Mormonluun ekonomiye tartmasz bir yansmas bulunan baarsnda da bu ilk dnem ilesinin oturttuu dinsel habituslarn ok nemli bir pay vardr.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

den gelmi bir eyin saydaml ve insanst, dnya d temizlii gze arpyor. Simetrik, l l, baskn bir soyutlama. Bir guguklu elektronik saat gller, mermerler ve ncil pazar ile kapl Tapnak blgesndeki kavaklarda tyor: bu scakta ve ln tam ortasnda, suyu kurun gibi ar, tuzunun younluu baka yerde grlmemi o gln yaknnda Priten, artc bir saplantl olma dudekinden daha da gzel kentsel rumu. Ve daha uzakta Byk l ki burada salt yataylkla baa kmak iin yeni araba modellerine yeni hzlar bulmak gerekmi... Ama kent bir mcevher gibi, hava temizlii ve Los Angeles dekinden daha da gzel kentsel perspektiflerin yukardan aaya gzpeke inii ile. Zengin bankac, mzisyen, uluslararas soy ktkleri bilgini, okeli Mormonlarn artc grkemi ve modern doruculuu (New Yorktaki Empire Statein, x gcne ykselen o i karartc Pritenlie benzer bir yan var). ln teki yanndaki Las Vegas denen byk orospunun bysne karlk olarak bu kentin bysn yaratan, dnmelerin kapitalist transseksel gururu (Baudrillard, 1996: 10-11) Mormonlar her 24 Temmuz gnn bir festival olarak kutlarlar. On ylda bir de bu yolculuu canlandrmak zere taklit eden bir yolculuk yaparlar. Balangcndan itibaren Amerikann bir ok baskn unsurundan grdkleri basklarn bamsz bir Mormon kimliinin olumasnda byk rol oynad sylenebilir. Bu ortakyaanm ilenin besledii dayanma duygusunun rettii kimlik, bir piyasa ekonomisi ierisinde grubun birbiriyle dayanmas iin bandan bugne kadar ok gl bir zemin oluturmu. Sonuta bir dinin ballar olarak tutunma gds, piyasa ekonomisi ierisinde de yansmasn bulmu, bu zeminde ok kazanma gdsn bir kutsal alma (bir eit cihad) nosyonuyla kamlamtr. Yksek dayanma kltr de eklendiinde, bugn Amerikan ekonomisinde bir ok alanda rekabet edebilen gl bir ekonominin sahibi bir Kilise ortaya kmtr. Bireysel olarak bir ok Mormonun ekonomik baarsnn yannda, bizzat kilise de bir sr yatrm yaparak ksa zamanda ekonomi, bankaclk, basn, eitim ve sair alan-

107

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

larda rgtlenerek bugnk Utah eyaletini inceden inceye tesis etti. Btn bu abalarn arkasnda yatan ana motivasyon da, vadedilmi topra Allahn verdii akl ve inanla ina etmektir. Ksacas, Amerikada Kilisenin ilk ve tek eyaleti Utah olmakla birlikte bata Utaha komu eyaletlerdeki, rnein California, Arizona ve Nevadadaki kolonileri dolaysyla grece daha fazla olan nfuzuyla birlikte Amerikann hemen her tarafna yaylmtr.

Tanrnn ocuklar iin Aile ve Polygamy Teolojisi Mormon kitabnn srailoullarna dayanyor olmasna karlk, Mormon inancnn srailoullaryla snrl olmamas, ilk etapta dikkat eken bir noktadr. Mormon inanc bylece srailoullarndan olanlarn kaytlarnn gentile (Yahudi olmayan) insanlara da hitap etmesini salayan bir kpr ilevi de grmektedir. Kukusuz bu ilev ancak Mormonluk misyonunun ngrlen biimde, yani srail soyundan gelmeyen insanlarn kayda deer bir miktarnca benimsenerek tamamlanmasna bal olacaktr. Dorusu Mormon syleminin brahimi gelenek ierisinde kendini konumlandrma konusunda gsterdii bu yaratc sluba karlk ayn lde bir kabule konu olduunu en azndan imdilik sylemek zor grnyor. Zira tahmin edilebilecei gibi mevcut Hristiyanln btn yorumlarnn tahrif edilmi olduu iddiasn seslendirdii halde getirdii yeni teolojiyle Hristiyanln mevcut mezhep veya pratikleriyle ancak kyaslanabilir trden bir sylemle, yani ayn paradigma ierisinde kalarak konumaktadr. Ayrntlarna aada bir daha gireceimiz bu inanlar, kategorik olarak dier mezheplerin dillendirdiklerinden radikal anlamda bir farkllk gstermemektedir. Merkezde yine Hz. sa vardr, srailoullarnn hikayeleri zihniyet-ahsiyet kurucu ibretlik kssalar ve toplumsal ve tarihsel aidiyetin belirleyiciliini oluturmaktadr. Tanrnn yine olu hatta oullar vardr. Fazladan olmak zere Tanr da bir aile sahibidir. Hem de beden olarak evlenmekte, oluk ocuk sahibi olmaktadr.

108

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

Burada biraz durup Mormonlarn aile, cinsellik ve ruh beden ilikisine dair itikat ve pratiklerinin merkezinde yer alan baz temalar zerinde durmamz lazm. Zira Mormonlarda Tanrnn bedensel oalma yoluyla varolmasnn teolojik anlam ok nemsenmektedir ve bunun temelinde Mormonlarn mehur ok evliliklerinin de boyutland, dalbudak sald bir aklama yer alr. Bu aklamadan nce Mormonlarn tarihleri ierisinde ok evlilikle ilgili olarak yasalar karsnda yaadklar zorluklarn tarihine zetle deinmekte fayda var. 1890a kadar ok evlilii, btn peygamberlerin hayatnda bulunan bir hayat tarz olarak grd iin, dinin bir paras olarak gren Mormonluk, bu ynyle srekli baka insanlar gznde bir eletiri kayna olduklar gibi Federal ynetimin bu konudaki basklarna da maruz kalmlardr. Bu basklarn dayanlmaz bir hal ald ve askeri bir yaptrm tehdidiyle bulutuu bir anda, 1890da alt ayda bir Salt Lake Citydeki Mormon Tapnanda toplanan Mormon Konferansnda6 yaynlanan Manifesto ile ok evlilik uygulamasna son verilmitir. Bu karar ayn zamanda Utah eyaletinin Federasyona dahil olma artn da yerine getirmi oluyordu. Tabi bir ok Mormon, bask altnda gelen vahiy gerekesiyle bu karar tanmayarak, sahih Mormonlua devam etmek adna ok evlilik uygulamasna devam etmitir. Burada bask altndaki vahiy dncesi, dorusu Mormonluun resmi makamnn artk Allahn deil, egemen glerin kontrolnde olduu eletirisini iinde barndrarak, Mormonluk tarihi iindeki ilk byk krlmay da oluturmutur. Dorusu olayn olu biimi Mormon resmi makamlar hakknda byle bir dnceyi beslemek iin gl bir gereke oluturmutur. Ana akm Mormonlua nazaran istisna olarak kalmsa da bugn zellikle Utahn grece daha krsal kesimle-

Bir eit hac olan bu toplant dnyann her tarafndan Mormonun katlmyla gerekleiyor. Son zamanlarda ina edilen 35 bin kiiyi ayn anda alan yeni konferans salonu, grkemli bir yapya sahip. Konferans Mormon dininin periyodik ve son derece dzenli bir faaliyetiyle bir ekumenik toplant merkezi ilevi gryor.

109

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

rinde polygami geleneini daha sahih bir dinsellik adna srdrmekte srar edenler bulunmaktadr. ok evliliin teolojik ehemmiyetiyle ilgili yukarda deindiimiz aklamaya tekrar dnmek gerekirse, bir yan da ruh-beden kartezyenizmiyle mnasebetli bu anlayta, Tanr, sadece bir ruh olarak kabul edilemez. Onun mevcudiyetinin maddi ve bedensel bir boyutu da vardr ve bunu kendi ocuklarnn varoluunda da grmemizi salamtr. Evlilikler basite iki insann maddi birlemeleri deildir. Gkte asl duran ruhlarn gerek bir mevcudiyet kazanabilmesi, yani yeryzne indirilmesi iin, evliliklerin ocuk dourmay temel bir misyon olarak benimsemesi gerekiyor. Cinsel birleme basite, arzularn tatmininden ibaret deildir, bu ruhlarn asl durmaktan kurtarlmas, bir bedene kavuturulmas, balbana bir misyondur ve yarat srecinin de bir parasdr. Zaten insann Allahla ilikisi Tanr-Kul ilikisinden ibaret deil, baba-oul ilikisini de kapsad iin, insann Tanrya benzedii bir ok vesilenin en nemlilerinden birisi de budur. Allahla insann ilikisinde her insann babasna benzeme istidad olduu gibi, insanlarn hepsi btn insanlarn babas olan Allaha benzeme istidadna sahiptirler. nsanln varoluu tanrlamaya ynelmi bir uzun yolculuktur. Bu yolculuun nemli bir adm da gkte nceden zaten yaratlm olan ruhlarn bedenlerine kavuturulmas ileminde zerine deni yapmaktr. Mormonluun slam artrd ou kez galat- mehur olarak dnlen bu tasavvuru gznnde bulundurulduunda Tek tanr dncesine doru bir evrimin deil, aksine tanrnn daha da oaltlmasna doru bir eilimin hakim olduu grlebilir. Hristiyanln dier mezheplerinde sadece Tanr, Olu ve Kutsal Ruh bulunurken, Mormonlukta btn insanlar Tanrnn ocuklardr. Yine Hristiyan sylemlerinde yer yer rastlanan fakat mecaz olarak kurulan bu sylem, stelik Mormonlarda mecaz tesi bir gerei ifade etmek zere kullanlr. nsanlar fiilen ve cismani varlklar olarak Allahn ocuklardr ve her bir insanda babasna benzemeye doru bir geliim izgisi var-

110

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

dr. Bu izginin en nemli admlarndan biri de ok yaratmaktr. Yaratmak gkte asl duran ruhlar yere indirmeye almak anlara cismani bir varlk kazandrmaktr. Bunun tek yolu da cinsel birlemedir, evliliktir. Ne kadar ok evlilik ve bu vesileyle ne kadar ok ocuk yaplrsa tanrlamaya doru o kadar fazla yol kat edilmi olur. Bu yzden sahih bir Mormonluk inancnda ok evlilik fikrinden asla vazgeilemeyecei gibi, doum kontrol hi bir ekilde, en azndan ilke olarak kabul edilemez. Sonu olarak Mormon aileleri genellikle ok ocuklu olurlar. Aile hayat ve ocuk dourma ok gl bir biimde tevik edilir. Bu tevikin dinsel temeli o kadar gldr ki, Mormonluu aile temelli bir teoloji olarak tanmlamak mmkndr ve zaten bu, ska yaplan bir eydir (Heaton, Goodman ve Holman, 2001: 88: Foster, 1994: 1-19). Nitekim Mormon resmi makamlar 1995 ylnda bir deklarasyon yaynlayarak ailenin teolojik konumunu yeniden tesis etmi. oalmann teolojisi ok etkili olmaktadr ki, Mormon ailesinin demografik alm ocuk saysnn fiili oranlarna yansmtr. ABDden 1700 Mormon kadn zerine son zamanlarda yaplm bir anket Mormon kadnlarnn doum yalarnn sonlarna doru ortalama 3.3 ocuk sahibi olduklarn gstermitir. Bu oran Amerikann Mormon olmayan dier kadnlarnda yzde 2 cvarndadr (Browning, 2001). Bu istatistik orann fiili grntsnde ise, tabii ki sekiz, dokuz, on ve hatta daha fazla ocuk sahibi olan Mormon ailelere ska rastlanmas olmaktadr. Mormonlarn genellikle dnyada en fazla hret bulduklar, haklarnda retilen klielerin merkezinde ok evlilik konusunun olduunu sylemek abart olmaz. Dorusu bugn daha modernist Mormonlarn kendi dinleri hakkndaki bu imajdan kutlumaya altklar biliniyor. Mormonlar Amerikan anayasal dzeniyle ve modern deerlerle anlamaya, onlarla uyum iinde kalmaya u anda kendi otnatik dindarlklarn canlandrmaktan daha fazla nem atfetmektedirler. Bu durumda polygamiyi savunmak onlar iin git-

111

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

tike zorlaan bir durum. Polygami pratii ile zdelemi bir Mormonluk imaji kendilerini fazlasyla rahatsz etmektedir. Mormon misyoner duyarllnn kendilerini her bakmdan dnyaya daha iyi tantmak ve sevdirmek iin ok byk beklentiler iinde olarak hazrlandklar 2002 yl Salt Lake City K Olimpiyatlarnn hemen arefesinde yaanan bir ok evlilik davas, 2001 ylnda, Amerikan kamuoyunda, dolaysyla btn dnya kamuoyunda geni bir yer bularak, Mormonlar hakkndaki bu klieyi tazelemitir. Baz Mormonlara gre bu olay Mormonluun kendini yeni ifade teebbslerine ynelik bir komplodan baka bir ey deildi. Esasen yukarda gkte asl duran ruhlar bir bedene kavuturarak zgrletirme misyonu bu ekilde tanmlanarak evlilie byk bir deer atfedildiinde, bu misyonun daha verimli klnmas amacyla, ok evlilie bir yolun almas pratik akln bir sonucu olarak geliyor. Ancak ok eliliin gerekelendirmesi bununla snrl kalmaz. Smithin kendisi nin polygamiyi gerekelendirmek zere giritii speklasyon, Mormonlar arasnda mehurdur. Smithin tanr tasavvuru etten kemikten yceltilmi bir Tanr ve sann yine cismani babas, hatta dnyann her yannda bir sr akl dourmu biri olduu iin bu Tanrnn kendisine ancak bir polygamy ilikisi yaktrlabilir. Amerikan Dini zerine yazd kitapta Mormonlua uzunca zel bir blm ayran Harold Bloomun ifadesiyle sorun Mormon tanrsn Ademden ayrmakla (Brigham Youngun7 yap7

112

Mormonlarn Joseph Smithten sonra 2. peygamberleri olan, Mormonlarn Amerikann Kuzey Dousundan Salt Lake Cityye kendilerine vaad edilmi topra bulmak zere 1846 ylnda yapmak zorunda kaldklar uzun yolculuu planlayan ve idare eden kii. Mormonluun biimsel formasyonunu byk lde bu adam gerekletirmi ve tam 37 defa evlenmitir. Burada onun bu ok evliliinin Mormon ilahiyatndaki anlamna bir gnderme vardr. Mormonlarn nclerinden biri olmas itibariyle ok evlenmek suretiyle tanrlama yolunda daha fazla mesafe kat ettiini de ispatlam olmaktadr. Bu o kadar gerek bir durumdur ki, ilahiyatn antoropomrfik doasn tersine evirerek, Brigham Youngn ahsndaki insan tanr-biiminde dnmeyi gerektirmektedir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

mad bir ayrmla) ilgili bir sorun deil, aksine Tanry Brigham Young gibi teomorfik (tanrbenzeri) bir liderin ilerleyebilecei noktadan ayrmakla ilgili bir sorundur (Bloom, 1992: 104). brahim, cariyeler ald ve onlar kendisine ocuk dourdu; bu ona bir hak olarak yazld, nk onlar ona verilmiti.. shak ve Yakubun emredildiinden baka bir ey yapmadklar gibi, onlar da vaad edilenlere gre ycelme yoluna girdiler ve orada tahta oturdular, imdi onlar melek deil tanrdrlar. Smithin bu szlerini aktaran Bloom onun msnn ok dz ve sade olduunu sylyor: Cariye almann ilevi melek statsn aarak bir tanr olmaktr. ayet Josephin btn hayat Tanr ve insann, birbirlerinden tr bakmndan deil sadece derece bakmndan farkllat eski bir dini canlandrmak olsayd, o taktirde bu arayn son noktas ok evlilik olurdu. Bir adm daha ileri gidilebilir: Aslnda Josephin tasarm dinler tarihinin katlanabilecei kadar radikaldir. Onun peygamberlik amac en asgarisinden btn bir insan tabiatn deitirmeyi veya Amerikan Devriminin sosyopolitik dnyada yaptn ruhsal alanda gerekletirmeyi hedeflemitir (Bloom, 1992: 105), Tam da bu noktadan itibaren Mormonluu tipik bir Amerikan dini olarak grmemize yol aan baz zelliklerine deinebiliriz.

Mormonluk: Tipik Bir Amerikan Dini8 Harold Bloom (1992), esas itibariyle Amerikann srekli yeni dinlerin veya tarikatlarn ortaya kmasyla nl olduunu syler. Her an ortaya kabilen irili ufakl ok sayda tarikat ve din, Amerikan din hayatnn en sradan olaylarndan. Bununla birlikte bir din
8

Mormonluk hakknda burada aktarlan bilgilerin ou, Mormonluu incelemek zere ABDnin Utah eyaletinde bulunduum esnadaki gzlemlerime dayanyor. Bu konudaki benzer gzlemler ve Trkiyedeki Mormonluk hakkndaki ilk bilgiler iin bkz. zal, 1993; Yavuz, 1998; Aktay, 2003a; 2003b; 2003c.

113

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

veya tarikatn ortaya kmas her zaman belli bir sreklilie sahip olabildii ve geni bir taraftar kitlesi bulabildii anlamna gelmiyor. Nitekim bunlarn hi birisi Mormonluk kadar tutunabilmi, kurumsallaabilmi ve Amerikan kltr ve deerlerinin btn izlerini zerinde tayan bir mahiyete sahip olabilmi deildir. Bloomun dikkat ektii dier bir nokta Protestanlktan Yahudilie, oradan da slmiyete kadar, Amerikadaki btn dinlerin, Amerikalln izlerini zerlerinde bir ekilde tadklardr. Katoliklik, Amerikada Avrupadaki kkeninden ok farkl zellikler tar. Katolikler gibi Mormonlar ve Gney Baptistler kendilerini Hristiyan olarak grseler de Amerikallarn ou gibi bunlar aslnda kadim Gnostiklere, ilk dnem Hristiyanlarna olduklarndan daha yakndrlar. Ayrca Amerikan Methodistleri, Roma Katolikleri ve hatta Yahudi ve Mslmanlar bile derin inanlar itibariyle normatif olmaktan ziyade gnostik kklere daha ok baldrlar. Btn bu farkllklarda bir Amerikan dini ortak temas kefetmeye alan Bloom, bu dinin nasl maskelenmi olursa olsun o kadar yaygn ve baskn olduunu syler ki, Amerikan likleri ve ateistleri bile niha varsaymlarnda hmanist olmaktan ziyade gnostik olduklarn sylerler. Her bir Amerikaly sevk eden dinsel bakmdan lgn aray, her birinin ruhunun bir yerlerinde yaratltan bile nceki bir zamanda yerleik olduuna inand bir eye yneliktir. Bir Amerikal hangi dine inanrsa inansn o kendi iinde zaten yaratltan nce bile yerletirilmi olduuna inand bir kefetmi oluyor. Bloom, her on Amerikaldan dokuzunun Allah tarafndan ok sevildiine inandn kaydeden bir Gallup anketine dikkat ekiyor. Bununsa Allah karlksz sevmeye dair daha teslimiyeti bir anlaytan farknn tam da Amerikan fark olduunu anlatmaya alyor (Bloom, 1992, s. 16-17). Allah tarafndan seviliyor olmaya dair gl bir inancn mevcudiyeti, kukusuz yaplan btn ilerdeki hakllk ve tatmin duygusuna dair gl bir dayanak sunuyor. Bu adan Amerikada benimsenen yaam tarzlarna Allahn her eye ramen rza gsterecei duygusunun, yaplan ilere dair daha radikal eletirilere de ket

114

vurduu sylenebilir. Bu adan Allahn kendisini seviyor olduu

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

duygusunun, Allahn kendisine yetiyor olduu dncesiyle tipik bir Amerikan bireyselci ideolojisini de besledii kaydediliyor. Kukusuz bir dini Amerikal klann ne olduu konusunda, sadece bireyselcilie yol ayor olmas ve hepsinde de gnostik bir eilimin mevcut olmasna referansla bir indirgemecilie girmemek lzm. Esasen Mormonluk gibi bir din, tam da bu bireyselci Amerikan dini tiplemesine kar bir tepki olarak son derece cemaati bir vurguya sahip olmutur. Mormonluun tarihine bakldnda 1820li yllarda ilk ortaya kt andan Salt Lake Cityye ulap yerletii 1846 ylna, hatta ok elilie ynelik anayasal bir yasak iln ettii 1890lara kadar srekli olarak Amerikal olmaya daha fazla hak sahibi grnen unsurlarca (bata WASP, yani Beyaz AngloSakson Protestan unsur olmak zere) srekli kukuyla yaklald, dland, takibata urad grlr. O kadar ki, Mormon bilincini ekillendiren kimlik byk lde Protestanla kartlk zerine kurulmutur. Buna ramen Amerikan dinini vasfeden zellikleri tamaktan geri durmamtr. Bir lde Beyaz Anglo-Sakson Protestanlar arasndan kmas ve hitap ettii kitlelerin byk ounluunun ayn evreden olmasnn bu ikisi arasndaki gerilimi dierlerine nazaran daha fazla artrmas tabi ki normaldir. nk ayn dili konuuyorlar ve genellikle benzer bir kitle zerinde iktidar kavgas veriyorlar. Komuluk, kavga etmek iin alkasz insanlara nazaran daha fazla sebep retir. Burada Mormonluun bu kavgay verirken iine dt Amerikan deerler gramerinin ileyi ekli zerine bir deinide bulunmak gerekiyor. Zira Mormonluk bizzat kendini var eden temel deerler olan bireyselcilie kar cemaatilik, demokrasiye kar teokratlk gibi zelliklerini sergilerken Amerikan dininin tam tersi olarak resmedilen tipolojisine paradoksal olarak daha fazla yaklamaktadr. Laurence Moore dardan gelen dinler ile Amerikallarn yapm olan dinleri karlatrrken, Mormonluun Amerikan dininin inasna olan katksn aktarr. Fakat bu katk sadece Mormon doktrininin Amerikan snrlar iinde ortaya km ve Avrupadan gelen dinlere kar yerli bir alterna-

115

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

tif sunmu olmasndan kaynaklanmyor:


Mormonlar, kendi zamanlarnda ok iyi yerlemi olan bir Amerikan tecrbesinden tretilmi bir dersi, yani Amerikal olmann tek yolunun kendini bir muhalefet hissi iinde icat etmek olduu dersini takip ettiler. Muhtemelen bu kilisenin oluumuyla ilgili Amerikann gnlllk sisteminin en faydal sonucuydu. Amerikann, zellikle dinsel bakmdan, genel geer gr, rekabet eden taraflarn kendilerine setiinden baka bir ey sylemez. O yzden sabit bir ey deil, bir atma alanyd. Genel geer grten ayr olduklarn iln ederek kendilerini tanmladklarnda, Mormonlar da aslnda bu Amerikallk vasfna liyakatlerini iddia etmi oluyorlard. Kendilerini darda iln etmek suretiyle onlar merkeze yrm oluyorlard (Moore, 1986, s. 45-46dan aktaran, Bloom, 1992, s. 88).

Aslnda onun dnda Mormonlarn WASP unsurunun ouyla, zellikle gnmzde Evangelik olarak bilinen unsurlarla paylatklar ok daha fazla ey vardr. Amerikan yaam tarznn gndelik sreci iinde zaten ok fazla yaknlk bulunduunu sylemeye bile gerek yok. Oysa gnmzde siyonizmin kresel politikalarnn yollarnn kesitii bir dil, Amerikan dininin en gze arpan yann oluturuyor. Mormonlar da dier evangelik unsurlar gibi, Allahn ahir zamanda srailoullarn vadedilmi topraklarda bir araya getireceine dair gl bir inanca sahipler. Tanrnn Krallnn tesisiyle sonulanacak bu sre, aslnda Yahudilerin ounun lmyle sonulanacak bir byk sava, yan Armegedonu ieriyor. Mormonluk da dier Amerikan dinleri gibi btn hesaplarn, gelecekle ilgili btn siyas ve ekonomik yatrmlarn bu sava zerine kurmaktadr. srailoullarna kar ise yine dier unsurlar gibi karmak duygular iindedirler. Savan niha sonuyla ilgili beklentilerinin dourmas gereken ayp duygusu, adeta on iki kabilenin soydalar, doal varisleri olmann kazandrd pervasz bir samimiyetle telafi

116

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

ediliyor.9 Amerikadaki dinlerin byk bir ounluu, ayn zamanda Amerikaya dinsel teolojik bir rol atfederler. Tanrnn uzun vadeli plnlarnda Amerikaya adeta ikinci bir vadedilmi toprak stats tannm olduuna dair his, hatta inan, son derece yaygndr. Tabi ki his ve inan her zaman Amerikan devletine olumlu bakmay gerektirmemitir. rnein, bunlarn arasnda Antonio Lara Rayesin deyiiyle, Amerikan devletinin kendisini demonize etmekle temayz edenler bile vardr. lk ve orta zamanlarnda Mormonluk, imdilerde Afro-Amerikan dinler, Elijah Muhammed ve Farrakhann nclndeki slmiyet gibi dinler, rnein, Amerikan devlet ve toplum yapsna gl bir muhalefeti temsil ederler. Fakat bunlarn hepsi Rayesin tehisiyle kendi doktrinleri ile Amerikan tarihi arasnda bir irtibat kurarlar. Amerikal olmayan biri bu mezhebe veya dinlere ye olmakla, zel bir yolla Amerikan tarihine de girmi olur (Rayes, 1997, s. 902 vd). Btn bunlarn yannda, balangcndan sonuna kadar btn boyutlaryla ilk ve tek yerli Amerikan dini zelliini tamay hak eden dinin Mormonluk olduunu syleyebiliriz. Baz Mormonlarn ifadeleriyle, Hristiyanlktan sonra ortaya kp da btn kurumlaryla tutunabilmi iki dinden birisi slm ise dieri Mormonluktur. Bugn inananlarnn saylar on bir milyonu bulmu, dnyann hemen her tarafna yaylm son derece zengin kilise rgt ve sistematik misyonerlik alaryla Mormonluk dininin merkezi ABDnin Utah eyaletidir.
9

Mormonlarn Hz. sann yeniden geliine dair inanlar ve bu gelie hazrlanmak iin bu geliin hazrlanmas iin ykmllkler sylemi, bata the Book of Mormonda olmak zere btn kutsal metinlerinde merkez bir yer tutar. Bu konudaki bir ok metinden baz rnekler iin bkz. The Book of the Old Testament (Eski Ahit, ayn zamanda Mormon kutsal metinlerinin ilkini de oluturuyor. The Book of Mormonun da dahil olduu bir kutsal metinler klliyatnn iinde (Jer. 16: 14-15, 31: 9); Mormon Doctrine, McKonkie, 1966: 305-7, 389-90, 687-698, 854-6; the Book of Mormon, 3 Ne. 21; Doctrine and Covenants, 45: 39-42, 29: 14, 130: 14-17.

117

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

Byk bir ounluu (yaklak % 80i) Mormonlardan oluan Utah eyaleti ise lik hukuk ilkelerinin, farkl dinlere ve etnik gruplara sahip insanlarn bir arada yaamasn salayacana dair baarl bir rnek olarak gze arpyor. Mormonlarn inanlarnn temelini Allahn en son sz olduuna inandklar Mormon Kitab (The Book of Mormon) oluturuyor. Bu kitap, Tevrat ve ncilin devam olduunu iddia etmesine ramen Kurandan hi bahsetmez. Ama, iki yasandan cinsel yasaklara ve din-siyaset ilikilerine kadar bir ok konuda slmn formel bir ok dsturunu andrmaktadr. Utahta iki ancak devlet dkknlarnda satlr. Dinsel inanlarn gnlk yaamn kenarnda deil ortasnda olmas ve bunun nemine yaplan srekli ve sistematik vurgu slm dsturlar artran baka bir yandr. Bu itibarla Mormonluk Yavuzun da tespit ettii gibi modernleme ile dinsellii i ie oturtmu baarl bir rnektir (Yavuz, 1998).

Beden Siyaseti Mormonlarn hayatlarnda beden eitiminin ok nemli bir yeri vardr. Bu onlarn son derece modern grnleri iinde dinsel etkiyi hissetmelerinin en nemli yoludur. Bu yzden kimliin kuruluunda klk-kyafete vurgunun karsnda deiik beden politikalarna vurguyu konumlandrmalar ayrt edici vasflarndan saylr. Beden politikalarnn bir yandan spor ve salna dikkat etmek gibi bir boyutu varken, dier yandan vcuda zararl olacak hi bir eye yanamamak, rnein, kesinlikle alkol almamak ve iindeki vcuda zararl kafeinden dolay hibir kolal merubat, ay ve kahve imemek gibi pratik tezahrleri sz konusudur. Beden siyasetinin Mormonlardaki dinsel anlam, insan vcudunun Allahn verdii bir mabet olarak grlmesinden kaynaklanyor. Bir mabet nasl kirletilmemeliyse bu tr nesnelerle de insan vcudu kirletilmemelidir.. Bundan dolay sigaraya kar da yine dinsel bir ierikle yasaklayc bir tutumlar vardr. Drstlk kavram zel yaamn

118

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

yannda i alannda da vurgulanmtr. nsan bedeninin bir deer olarak benimsenmesinin modern diyet-teknolojileriyle kukusuz yakn bir ilgisi vardr. Altnda yatan genel felsefe insan bedenine zararl olan her eyin yasaklanmasdr. Bu anlamda zarar-yarar ekseninde dnen bir etiin, iyi-kt ekseninde dnen bir ahlk ve maneviyatla ustaca buluturulmas sz konusudur. Ancak bu tr gndelik uygulamalarn, yasaklamalarn ve kodlamalarn uygulanmasna Mormonlarn genellikle atfettikleri bir baka deerin dinin dsturlarnn ciddye alnmas, gndelik hayat iinde etkili klnmas, yani inan-eylem birlii olduunu gryoruz. Mormonlar bu konuda genellikle Amerikal baka dinlerle bir fark oluturacak ekilde srarl olmaktadrlar. Bir Mormon kadn bu durumu u szlerle ifade ediyor:
Genellikle teki dinlerin mntesipleri kendilerini bir takm taraftar gibi alglyor. Dine mensup olmann onlarn hayatlarna hibir etkisi olmuyor. Oysa bir dine inanyorsanz, onun dsturlarna uyan bir pratik hayatnz olmal. O dinin kendi eylemleriniz zerinde belirleyici bir etkisi olmal. Kahve, ay, sigara, alkoll iecekler imemek bende apayr bir mutluluk uyandryor. nk samimiyetimi kendime kantlam oluyorum.

Mormon kilisesinin ok byk rgtsel gc ve sosyal ve mal imknlar vardr. Kiliseye bal bir ok menkul ve gayrimenkul emlkle son derece zengin bir rgt, kendine ait niversitesi (Brigham Young University), televizyon kanal ve irketleriyle Amerikann en gl kiliselerinden biridir. Sk ve dzenli rgtsel yap, ak kurallarn varl ve yoruma ak dine sahip olmalar, muhtemel ihtilaflar geciktirmeksizin ve Mormon cemaatinin faydalarn gzetecek ekilde annda zecek peygamberlerinin varl, Mormonlarn ksa zamanda kat etmi olduklar mesafeyi aklyor. zellikle sonuncusu, yani yaayan bir peygamber, ihtilaf vukuunda ilahi vahy destekli bir zm imkan sunarak i srtmelerin bir mezheplemeye yol amasn engelliyor. Yani Mormon kilisesinin bakan ayn zamanda zel ilh iaretlerle seilmi olduu kabul

119

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

edilen bir peygamberdir ve bu tr bir liderin varl tartmalarn kilitlendii yerde ilh bir iaretle bitirilmesini salad iin derin ihtilaflara yol aabilen tartmalar kolayca kmamaktadr. Bu durum cemaat ii demokratik siyas katlm kanallarnn fazla gelimemesine yol amas dolaysyla eletiriye konu olmaktadr. Mormonluun Hristiyanlk iinde bir mezhep deil, bamsz inanca dayanan kilise eksenli bir din olduu sylense de son zamanlarda kendilerini Hristiyanln tek doru yorumu olarak tanmlamaya dikkat etmektedirler. Mormonlarn bu konuda bavurduklar argmanlarn tpk Mslmanlarn Yahudilik ve Hristiyanln, slmn geliiyle birlikte geersizletiini sylerken bavurduklar argmanlarla ayn olmas da dikkat ekicidir. Tpk slmn nceki dinlere yapt gibi, kendisini bir dizi peygamber geleneinin son ve artk tek geerli temsilcisi olarak gryor, ama bunu yapmakla dier dinlerin otantik ieriine de sahip ktn iddia etmi oluyor. Sorun ettii ey, dier dinlerin bu otantik yoruma sahip kmam, dolaysyla insanlarn tbi olmalar gereken gerek bir din olma vasflarn kaybetmi olmalardr. Bu adan Mormonluk ile Hristiyanlk ilikisi biraz slmn dier dinlerle ilikisini taklit eder gibi gzkse de, Mormonluun temel din metinlerinde hibir ekilde slma en ufak bir gnderme bile yaplmamaktadr. Buna mukabil, daha sonra ortaya kan baz temaslar dolaysyla Kilise resmen slmn da ayn dinsel gelenee ait olduunu iln etmitir. Zaten peygamberlik messesesi de Mormonluun ok zor kabul ettii bir ey deildir. Aksine her an Allah insanlar arasnda birileriyle temas kurarak ona vahyini iletebilir. Bunun Hz. Muhammed iin de geerli olduunun kabul edilmesi, Mormonluun teolojik ieriine bir etkide bulunmamaktadr. Mormonluun en nemli zelliklerinden birisi de rahiplik kurumunun veya din adamlar snfnn olmamasdr. Mormonlar, Hristiyanla kyasla slmn da ayrt edici bir vasf olduunu dndmz bu zellii, sradan bir mminlikte eit olmaktansa,

120

neredeyse her Mormonun en st bir bilgi ve donanma sahip kln-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

d dzeyde bir eitlie dntren programlara sahiptirler. Herkes kendi dininin rahibidir ve bu ekilde bir eitim almaktadr. Neredeyse her Mormon on dokuz yana geldiinde, hizmet edecei yer kilisenin inisiyatifinde ve atama yetkisinde olmak kaydyla, gnll olarak, dnyann herhangi bir yerinde iki yllna misyonerlik faaliyetine katlr. Gerek bu faaliyetlere hazrlk aamasnda, gerekse bu faaliyet iinde ve sonrasnda bir mr boyu her Mormon dinini hem kendisi iin hem de bakalarna anlatabilecek bir temsil boyutunda ok iyi renmek durumundadr. O yzden karlaabileceiniz herhangi bir Mormon size son derece iyi yetimi bir Mormon ilhiyats grnts verebilir. bu misyon pratiinin kendisi bir Mormona Mormonluun ngrd btn deerleri kesinlikle her trl snf eitiminden ok daha fazla kazandrmakta, din ve deerler eitimini hayatn bir paras olmaktan hayatn etrafnda dnd bir ideale dntrmektedir. Her Mormonun kendi dininin rahibi gibi insiyatif sahibi olarak davranabilmesinin bir sonucu olarak kilise ayinleri ve grevleri btn Mormonlar arasnda bir eit nbet usulyle yaplmaktadr. Mesel katldm bir ok kilise ayininde karlatm devasa organizasyonlarda ilk merak ettiim ey, bu tr organizasyonlarda ka kiinin istihdam edildiiydi. Bu ynde yaptm soruturmalarda, bir tek elemann bile istihdam edilmediini, herkesin bu ileri gnll olarak yaptn rendiimde aknlm gizleyememitim. Bununla birlikte, Mormonlarn din adamlar snf olmadn sylemek Mormon kilisesinin hibir hiyerariye sahip olmadn sylemek anlamna gelmiyor. Kilisenin rgtsel emasnda bata, ilh bir iaretle seilmi olduuna inanlan bir lider (peygamber) ve onun altnda, birinci bakanlk konseyi olarak, iki yardmcs var. Bunlarn dnda Hz. sann on iki havarisine yknen on iki kiilik bir konsey var. On bir milyonluk bir cemaatin ynetiminde bu on iki kii bir eit kabine ilevi gryor. Daha sonra yine Hz. sann tavsiye etmi olduuna inanlan yetmi kiilik meclis ile bir yedek meclis daha vardr. Bu makamlara seilmek hem kilise iindeki hizmet

121

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

sresiyle balantldr, hem de Mormon deerlerine balln zaman ierisinde srekli kantlanmas yoluyla olmaktadr. Bu nedenle Mormonluun dinsel pratii, srekli olarak kendi cemaatinden olan bakalarnn denetimine ak bir effafla sahip olmak durumundadr. rnein srekli olarak size ay, kahve, iki, kola, sigara iip imediinizi, drst davranp davranmadnz, kiliseye vermeyi kabul ettiiniz aidat deyip demediinizi soran yetkililere cevap vererek hayatnzn etelesini tutmak ve ibraz etmek durumundasnz. Utah eyaletinin de Mormon kilisesine ait olduunu sylemek mmknken, bu eyaletin btn dnyadaki ekonomiler ierisinde en hzl ve istikrarl gelimekte olan bir yapya sahip olmas Mormonluun deerleriyle toplumsal gelime arasndaki ilikiye dair daha fazla dikkati hak etmektedir. Utahtaki en etkili kurum Mormon kilisesidir. Eyaletin iki senatr ve valisi genellikle Mormonlar arasndan seilir. Eyalet ekonomisinde de en gl banka ve yatrmlar Mormonlarndr. Bu yzden de, Mormon deerlerinin bir sosyolojisi yaplmak istendiinde ilk baklmas gereken yer bu ilikilerin kurulma biimi olsa gerek. Mormon kilisesinin sahip olduu bir dizi kurumsal kanaldan ayr olarak, bu deerlerin nihayetinde tketildii yer olarak i ve kltr dnyas, hatta ulusal dnya (USA) ok nemli bir rasat alan olarak grnyor.

122

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

Seilmi Kaynaka
Aktay, Y. (2003a). ABDde din-devlet ilikileri ve cemaatlerin etkisi. Wulf Schnbohm (Ed.), Devlet ve din ilikileri Farkl modeller, konseptler ve tecrbeler sempozyumu bildiri kitab iinde, ss. 29-48, Ankara: Konrad Adenauer Vakf. Aktay, Y. (2003b) Amerikada Kuds Kurmak in: Mormonlarda Din ve Deerler Eitimi, Deerler Eitimi Dergisi, say 3, 2004. Averett, K. C. (2000). Personal social networks, social capital, and transition of adolescents innto young aduluthood in an LDS population. Unpublished doctorate thesis, Brigham Young University Department of Sociology, Provo. Bloom, H. (1992). The American religion: The emergence of the post-christian nation. New York: Simon and Schuster. Browning, Paul K., 2001, The Church of Jesus Christ of Latter Day Saints in the Spotlight, 2002 Salt Lake K Olimpiyatlar Dolaysyla Hazrlanm Tantm Bor, Salt Lake University Institute. Doctrine and Covenants (1999). Salt Lake City: The Church of the Latter Day Saints. Foster, Lawrence, 1994, Between Heaven and Earth: Mormon Theology of the Family in Comperative Perspective, Brent Corcoran (derleyen) Multiply and Replenish: Mormon Essays on Sex and Family, Salt Lake City: Signature Books. Heaton, T. B. (1998). Religious influences on Mormon fertility: Crossnational comparisons. In James T. Duke (Ed..), Latter-Day Saint social life: Social research on the LDS church and its members, pp. 105132, Provo: Brigham Young University Press. Heaton, Tim B., Kristen L. Goodman ve Thomas B. Holman, 2001, In Search of a Peculiar People: Are Mormon Families Really Different?, Marie Cornwall, Tim B. Heaton, Lawrence A. Young (derleyenler) Contemporary Mormonism: Social Science Perspectives, Urbana and Chicago: University of Illnois Press. Kara, . (2003). Trkiyede laiklik uygulamalar asndan diyanet ileri. Wulf Schnbohm. (Ed.), Devlet ve din ilikileri Farkl modeller, konseptler ve tecrbeler sempozyumu bildiri kitab iinde, ss. 87-106, An-

123

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Yasin AKTAY

kara: Konrad Adenauer Vakf. Mauss, A. L. (1984). Sociological perspectives on the mormon subculture. Annual Review of Sociology , 10, 437-460. McKonkie, B. R. (1966). Mormon doctrine. Salt Lake City: Bookcraft. Moore, L. R. (1986). Religious outsiders and the making of American. New York: Oxford University Press. zal, K. (1993). Bir tank anlatyor. stanbul: Milliyet Yaynlar. Rayes, A. L. (1997). Mormonism, Americanism and Mexico. American Behavioral Scientist, 40 (7), June/July, pp. 902. The Book of Mormon: Another Testament of Jesus Christ (1999). Salt Lake City: The Church of the Latter Day Saints. The Books of the Old Testament (1999). Salt Lake City: The Church of The Latter Day Saints. Thomas, D. L. (1983). Family in the Mormon experience: Families and religions. In W. V. DAntonio (Ed.), Family in the Mormon experience: Families and religions (pp. 267-88). Beverly Hills: Sage.

124

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mormonluk: Amerikann Ahir Zamannn Dini ve Azizleri

Mormonism: The Religion and Saints of the Latter Days of America


Citation/: Aktay, Yasin, (2004). Mormonism: The Religion and Saints of the Latter Days of America, 1 (2), 95-125. Abstract: The aim of this article is to describe in brief the Mormonism, which is considered as a typical American religion. The possible discussion of the Mormonism, which claims to be the last religion, with Islam, which has always carried out the same claim for fourteen centuries, is figured out. The question as Mormonism is a sect within Christianity or an independent religion has always been discussed. All these discussions show that what Mormonism corresponds within the history of religions is not more important than how it is situated by other Christian religious sects. Here the social capital production capacity of Mormonism, compatible with the social values within the American context is examined. Key Words: Mormonism, The Latter Day Saint, Catholicism, Polygamy, and Theology of Marriage.

125

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Rudolf Bultmann (1884-1976)

Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek

Emir KUU
Atf/: Kuu, Emir, (2004). Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek, Milel ve Nihal, 1 (2), 127-149. zet: Bultmannn mitolojiden arndrma yntemi, Kitab Mukaddes hermentii ile ilgili tarihsel tenkiti metot olarak bilinir. Ona gre, biz, Yeni Ahitin asli anlamn, onu ifade edilen konuyla varolusal karlama boyutunda okuduumuz srece anlayabiliriz. Bylesi bir varolusal karlama ise, yalnzca yorumcunun kendi yaam bants tarafndan ykseltilen bir sorucevap diyalektiinde yer alabilir. Burada, varolusal karlama evrensel bir kiilik/benlik kavramn ngrdnden dolay, soru-cevap diyalektii kiinin znellii noktasnda anlalr. Bultmannn yorum teorisinden farkl olarak, Gadamerin diyalektik hermentiinin linguistik ve tarihsel anlama snrlarn kaale almasndan dolay, o, soru-cevap mantn ufuklarn kaynamas olarak grmtr. Bize gre, Bultmannn saf varoluuluunu Gadamerci oyun-teorisi nda eletirebilirsek mitostan arndrma kavramn Bultmannn epistemolojik metodik arlndan kurtaracak ve Bultmannn yaptndan daha ontolojik ve diyalojik tarzda anlamaya alacaz. Bu adan, mitolojiden arndrma yalnzca tarihsel metinler zerine metodik bir yansma deil, daha ziyade kendi teknolojik dnyamz ve kendimiz zerine uygulanmas gereken etki tarihinin varlk modudur. Anahtar Kelimeler: Mitos, ufuklarn kaynamas, oyun, soru-cevap diyalektii, mitolojiden arndrma

adamerin Truth and Method adl kitabndan nce, Bultmannn mitolojiden arndrma yntemi, hermentik felsefe geleneinin

en nemli fenomeni olarak kabul grd. Fakat zellikle ge Heidegger felsefesine dayal olarak gelien Gadamerin hermentik projesinin nda, Bultmannn mitolojiden arndrma yntemini yeniden okuyan kimi ilahiyatlar, onun, insan varoluunun (anlamann) dilselliini btnyle gz ard ettii iin, ncil metinleriyle hakiki bir diyalog kuramadna iaret ettiler. Biz, bu yazda ilk olarak Bultmannn yorum teorisini, zellikle Truth and Method adl eserde gelitirilen ontolojik hermentiin nda deerlendirmeye

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Emir KUU

alacaz. kinci olarak Bultmannn mitolojiden arndrma ynteminin ne anlama geldiini tartacaz. Son olarak, mitolojiden arndrmann, Hristiyan imanna zg iddialarndan ayr olarak, bugn teknolojiden arndrma olarak anlalmas gerektiini savunacaz. I. Bultmannn Hermentik lgisi Bultmannn Alman idealizminden beslenen tarihsel exegesis ve filolojik analizle snrlandrlan bir hermentik karsndaki eletirel tavr, byk lde onun Schlerimacher ve Dilthey izgisinde gelien modern felsefi hermentiin bir izleyicisi olmas ile izah edilebilir. Bultmannn teolojik bir hermentiin, felsefi bir hermentie dayandrlmas gerektii noktasndaki srar, Schleiermacherin genel hermentik projesinin bir yansmasdr.1 Bununla birlikte, Bultmann, kendinden nceki gelenein kr bir takipisi olmakla yetinmedi. Zira Bultmannn Kutsal Kitap yorumlamak iin gelitirdii ontolojik at, Heideggerin Being and Timeda serimledii Dasein analiz sayesinde zenginletirilmitir. Fakat bu, Bultmannn yorum ynteminin, Dasein analizin Yeni-Ahit metinlerine tatbik edilmesinden ibaret olduu biiminde de anlalamaz. Daha ok, Bultmann, Yeni-Kant epistemolojinin nda Heideggerin varoluu felsefesini yorumlamakta ve ayrca onu, Yeni-Ahit metinlerini, tarihselciliin iddetinden kurtarmay amalayan Barthn vahiy hermentii ile diyaloga sokmaya almaktadr.2 Bultmann The Problem of Hermeneutics adl makalesinde, kendinden nceki hermentik gelenei eletirel bir biimde ele alr. Bultmannn zel olarak eletiri oklarn ynelttii hedef, metinler zerindeki hegemonik bir g olarak tanmlad tarihselciliktir. Tarihselcilik, metinleri gemi aa ait olaylar yeniden ina etmek
1 2

128

Werner Jeanrond, Theological Hermeneutics, London: SCM, 1994, s. 138 Roger Johnson, Main Themes in Bultmanns Theology, Rudolf Bultmann: Interpreting Faith for Modern Era, ed. Roger Johnson, London: 1987, s. 24

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek

iin birer kaynak olarak kullandndan dolay, her tarihi dnemi kendi koullar iinde deerlendirmektedir. Tarihselcilik, pek naif bir biimde, tarihsel bir metni anlamak iin onun ait olduu dnemi bilmek gerektiini, metnin ait olduu dnemi yeniden ina edebilmek iin de, metni anlamak gerektiini kabul eder. Bultmanna gre, Astn hermentiinde bireysel eserin anlalabilmesi iin ona kaynaklk yapan antik ruhun anlalmas gerektii fikri, yahut byk lde Alman romantizminden beslenen Nasyonal Sosyalizmin, metinleri ulusal sanatsal bir muhayyilenin yansmas olarak ele alan yaklam, metinleri yorumlamann uygun olmayan biimleridir. Schleiermacher ve Diltheyin hermentik dnmleri ise, metnin kastettii eyi anlamak yerine, metinde ifadesini bulan yazarn bireyselliinin psikolojik bir izahna saplanmtr.3 Burada metni anlamann nesnellii, yazarn psikolojisinin analiz edilmesi sayesinde elde edilmeye allsa da, sonuta bu, metnin kastettii eye ilikin zel bir soru sorma biimi olmaktan teye gidemeyecektir.4 O halde Bultmann, Schleiermacher, Dilthey ve dier kuramclarn yorum yntemlerinin, bir metni anlamay mmkn klan yorumsal perspektiflerden yalnzca birine karlk geldiini dile getirir. Oysa metinlerde ifa olan insan varoluunun tarihsel imkanlar, yalnzca bir tek yorumsal perspektif tarafndan tketilemez. Bultmanna gre, metinlerin kendi varoluumuzu nasl anlamamz gerektii ile ilgili olarak bize soru soran ve bizi bir karar almaya aran bir karlama iinde yorumlanmas gerektii anlalabilirse, sz konusu varolusal imkanlar herhangi bir yorumsal perspektife hapsedilmeyecektir. Bylece Bultmann, tarihselciliin neden olduu rlativizm sorununu, Heideggerin anlamay varo3

Rudolph Bultmann, The Problem of Hermeneutics, New Testament and Mythology and Other Basic Writings, Philadelphia: Fortress Pres, 1989, ss., 78-81. Diltheyin sanatsal bir eseri dahinin psiik yaamnn yansmas biiminde ele almas ile ilgili olarak Bkz. Dilthey, Hermeneutiin Douu, stanbul: Paradigma, 1999, s. 90 Uwe Japp, Hermentik, Filoloji ve Edebiyat, Hermeneutik zerine Yazlar, der. Doan zlem, Ankara:Ark, 1995, s., 274

129

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Emir KUU

lusal bir hadise olarak almlayan hermentii sayesinde aabilmeyi amalar. Bultmann, yorumcunun bir metni yorumlamasn mmkn klan eyin, metne ynelmeyi salayan soru sorma biimi olduunu ifade eder. Metne yaklamaya imkan veren bu soru sorma biimi, yorumcunun hayatna uzanan zel bir ilgiden beslenir. Bultmannn yorum teorisinin en nemli n kabullerinden biri, bu ilginin, metin ve yorumcu arasnda bir iletiim kurduudur.5 Ona gre, anlamann n-tahmini, yorumcunun metinde ifade edilen konuyla olan hayat ilikisidir. Zira yazar ve yorumcunun bireysellikleri birbirleri ile kyaslanabilir eyler olarak ele alnamaz. Aksine metin ve yorumcunun ortak bir hayat ilikisine sahip olduklar hususu, hermentik dnmn hareket noktas olmaldr.6 Bununla birlikte Bultmannn Is Exegesis without Presupposition Possible adl makalesinde gstermeyi denedii gibi, yorumcunun metni anlamasna imkan veren n-anlama, kapal deil, fakat metinle varolusal bir karlamay salandnda, deiime aktr.7 Bir baka deyile, Bultmann metnin konusu ve metni anlamamza imkan veren nanlama arasnda hermentik bir daire izdi. Yorumcunun metni anlayabilmesi, metnin konusu hakkndaki kendi n anlamas sayesinde mmkn olmakla birlikte, yorumcu metnin konusunu anladnda, okumas, kendi n anlamasn dntrecektir. Bultmannn Sachkritik olarak tanmlad bu yorum sreci, metnin konusunun yorum sreci zerindeki tek otorite olduunu ifade eder.8 Bir baka deyile, Bultmann Sachkritik sayesinde tarihsel me-

5 6 7

130

Bultmann, The Problem of Hermeneutics, s. 73 Bultmann, a.g.e., s. 74 Rudolf Bultmann, Is Exegesis without Presupposition Possible, New Testament and Mythology and Other Basic Writings, Philadelphia: Fortress Pres, 1989 s. 151 Sachkritik, metnin kastettii eyin nda metnin syledii eyi eletirmeyi amalayan bir yorum yntemidir. Nitekim Bultmannn mitolojiden arndrma ynteminin, mitolojinin kendisi hakknda yetersiz bir biimde konutuu kerygmann nda mitolojinin eletirilmesi anla-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek

tinlerle bir diyalog gerekletirmeyi amalar, fakat burada kastedilen diyalog, tarihe soru soran yorumcunun tarihin kendi zerindeki talebini iitmeye aklk iinde olmasdr. Bir baka deyile, yorumcu, tarihi kendi anlamas zerinde bir otorite olarak kabul ettiinde, sadece tarihi sorgulayan bir zne olarak grnmez, ayn zamanda kendi znellii de tarih tarafndan sorgulanacaktr.9 Bultmann, tarihsel bir metne yaklamann iki farkl imkanndan bahseder. lk olarak tarihsel bir metin, ait olduklar aa tanklk yapan tarihsel belgeler olarak okunabilir. Metin ve yorumcu arasnda bir mesafe arayan, ya da metnin yorumcunun bilincinin apak bir nesnesi konumuna indirgendii bu yorum dzeyinde, tarih kapal nedensel bir sistem gibi dnlr. Burada yorumcu, metinlere, filolojik ve eletirel yntemleri uygulayarak, tarihsel olaylar meydana getiren doal nedenlerin genetik bir fotorafn karmaya alr. Bultmanna gre tarihsel metinlere ilikin bu tr bir yaklam, metin hakknda baz nesnel bilgilere ulaabilir. te taraftan, metinle varolusal bir karlamada bulunmak iin nesnelletirici bir okumann tesine gidilmelidir. Ona gre, insan varoluunun tarihselliinin ifadeleri olan metinler, insan el-altnda-varlk dzeyine indirgeyen nesnelletirici okumayla anlalamaz. O bu noktada, Heideggerin Dasein analizinden yola karak, sadece metnin orada olan insan varoluuna dnk arsnn iitilebildii yerde, gerek bir anlamann mmkn olabileceini ifade eder. 10

9 10

mnda bir Sachkritik olduu unutulmamaldr. Bkz., Emir Kucu, Rudolf Bultmannn Mitolojiden Arndrma Yntemi, (Baslmam Yksek Lisans Tezi, On Dokuz Mays niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, 2003), s. 84. Rudolf Bultmann, Jesus and Word, London: Fontona Books, 1958, s. 11 Heidegger, kiinin bir metni yorumladnda, kendi varolusal imkanlarn yansttn ifade eder. Dier taraftan kiinin, kendi imkanlarn yanstabilmesi iin, metinde ifade edilen konuyla ilgili bir n anlamaya sahip olmas gerekir. Martin Heidegger, Being and Time, Oxford: Basic Blackwell, 1967, s. 194-195.

131

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Emir KUU

Bultmann, yorumcunun sadece kendi zel bak asndan doan ya da, zel soru-sorma tarz tarafndan yaplandrlan bir okumann metnin konusuyla varolusal bir karlamay mmkn klacana iaret eder. Bu anlamda en znel yorum en nesnel yorumdur. Bultmanna gre, bu durum ne bir rlativizme, ne de bir dogmatizme yol aacaktr. O, bir rlativizm deildir, zira farkl bak alar, birden ok hakikat olduu anlamna gelmez, sadece, tarihsellie ilikin burada ve imdi kiiye zel bir ar olarak anlalan tarihsel metinlerle, yorumcunun kendi varoluundan beslenen canl sorularla karlaabileceini ifade eder. Bu bir dogmatizm deildir, zira zel bir soru-sorma biimi dnda bir yntem yoktur, stelik sadece bir tek bak as ya da soru sorma tarz mutlak kabul edilirse, o zaman bir dogmatizmden bahsedilebilir.11 Bultmann, metinlere ilikin farkl yorum imkanlarn, sadece znenin eitli kavramsal emalar ya da bireysel perspektifleri kullanmas asndan deerlendirmektedir. Bu noktada Gadamerin ortaya att Yapya Brnme kavramn12, farkl yorum imkanlarn, znenin kavramsal tercihleri ve bireysel perspektifinin tesinde, metnin varlk imkanlar olarak kabul eder. Yapya Brnme kavram asndan, sorun, Bultmannn yapmaya alt gibi, bir metnin ait olduu tarihsel balam iindeki anlamn yeniden ina ettikten sonra, onunla znel bir sorgulama srecinde varolusal bir karlama iine girmek deil, daha ok, metnin ve yorumcunun hermentik ufuklarn kaynatrmaktr.13 Ne var ki Bultmannn
11 12

13

132

Bultmann, History and Eschatology, s. 118 Yapya Brnme mefhumu iin Bkz. H. G. Gadamer, Truth and Method, New York: Crossroad, 1989, ss., 110-121 Gadamer, ufuk kavramn, iinde hareket ettiimiz ve bizimle beraber hareket eden bir ey olarak anlar. O, zellikle gerek anlamda tarihsel olarak varolmann, her zaman ufuk kavramn varsayan bir durum iinde anlamak olduunu ifade eder. Ufuklarn kaynamas hadisesi, Diltheyin anlad gibi empatik bir transpozisyon olmaktan ok, hem yorumcunun hem de metnin kapal snrlarn aan daha yksek bir evrensellie ulamay ifade eder. Bu anlamda bir ufuk iinde anlamak, anlamay snrlandrmaktan ok, kapal olan bir dnyann tesine baka-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek

varolusal bilinci, dilsel ve tarihsel snrlar aan, stelik isel bir farkndalk olarak temellk edilen bir Benlik anlayna dayanr. Burada varsaylan Benlik, beeri anlamann mterek bir zeminini ifade edecek biimde, evrensel ve snrsz bir ey olarak dnlr.14 Bu cmleden olarak, Bultmannn anlamaya alt ey, yorumcunun anlamasna imkan veren dilin iinde temsil edilen metin deil, dilsel olmayan ve nesnelletirici bir katman tarafndan rtlen varoluun karardr. Zira metin, varoluu tecrbe asndan temsil edilinceye kadar bir anlam ifade etmez. Oysa metnin anlam, yorumcunun perspektifinin tesinde muhtelif anlam dnyalarn temellendiren ve yorumcunun dnyasna doru genileyen metnin dil ufku sayesinde ifa olabilir.15 Bultmann, ayrca, bir metni, o metnin kendisine cevap olarak ortaya kt soruyu anladmzda, tam olarak anlayabileceimize ilikin Colingwoodun idealizminin tesine gitti. Zira Colingwood,
bilmeyi ifade eder. Fakat burada tesine bakmak hermentik ufuktan kurtulmann mmkn olduuna deil, kendi ufkumuzda gerekleen bir genilemeye iaret eder. Ufuklarn kaynamas, metinlerle karlamamz sayesinde kendi hermentik ufkumuzun snanmas anlamna geldiinden dolay, metin ve mevcut an arasndaki gerilimi ortadan kaldrmakla gereklemez. Aksine, bu gerilimle yzletiimiz takdirde, mevcut durumumuzdan farkl olan metnin tekilii ortaya konabilir. Bir ufuk iinde anlamak, bir metnin etki tarihi iinde anlamak olduundan, metinle aramzdaki ufki ilikiyi denetleyen bir yntem, yorumun tarihselliini yalanlar. O halde ufuklar kaynatrmay mmkn klan etki tarihi, yntemsel bir eletiri deil, amac mevcut anda metnin tekiliinin vuku bulmasn salamak olan ve sadece metinlerle karlamamz sayesinde mmkn olabilen bir soru sorma tarzdr. Gadamer, a.g.e., ss.,300306. Jerry H. Stone, Christian Praxis as Reflective Action, Legal Hermeneutics, ed. Gregory Leyh, Berkeley: University of California Press, 1992, s. 108. Gadamer, Anlalabilir olan tek Varlk dildir derken, Bultmannn teolojik varislerinden Ernst Fuchsta Gadamere paralel bir biimde, nsan, dilde yaar der. Gadamer, a.g.e., s. 432, Joseph Weber, LanguageEvent and Christian Faith, Theology Today, (January 1965), Vol. 21, No. 4, ss., 448-458

14

15

133

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Emir KUU

hermentik bir durumu ifade etmek zere, tarihsel metinleri, yorumcuya bir soru yneltecek biimde yorumlamak gerektiine dikkat ekmekle birlikte, tarihsel bir olayn hangi soruya cevap olduunu yeniden kurmay, onu anlamakla zdeletirdi.16 Buna karlk Bultmann, tarihi bir olay anlamann, onu ortaya koyan znenin niyetini anlamann tesinde, yorumcunun kendi tarihsel (geschischtlisch) sorumluluu asndan kavranmas gerektiine dikkat ekti. Bu noktada Bultmannn metnin anlamn, yazarnn niyetinden kurtarma abasna nemli bir katk salad sylenebilir. Fakat acaba Bultmannn tarihsel metinleri yorumlamak zere gelitirdii soru-cevap diyalektiinin, yeterli bir ontolojik zemine dayand sylenebilir mi? Metin, daima zneden daha fazla bir ey olduundan dolay, metnin anlamn yazarnn niyetiyle zdeletirmek, anlamann asli grevinin, metni anlamak olduu gereini reddetmektir. Nitekim Bultmann, hakl olarak, Colingwoodun soru-cevap diyalektiine yaklamnn metnin gelecee akl asndan ciddi bir sorun yarattn vurgular.17 Bununla birlikte, Bultmann, metni sorgulamaktan bahsederken, yorumcunun nesnelletirdii tarihsel olay, kendi n anlamasnn ya da ait olduu dnya grnn salad bir kavramsallk iinde sorgulamay kasteder. Bize gre, Bultmann, metnin yorumcuya sorduu soruda, gelenek ve yorumcu arasnda bir arabuluculuun gerekletiini kavrayamadndan, onun yorum yntemi yeteri kadar diyalojik deildir. Elbette Bultmann, amacnn, tarihi metinlerle bir diyalog kurmak olduunu belirtmektedir, fakat onun diyalog anlay, sylenenin nereye ulatn gstererek sylenmeyeni ortaya karmay amalamaz, daha ok akn Benlik kavram asndan deerlendirilir.18
16

17 18

134

Bkz. Kubilay Aysevener, Colingwoodun Tarih Felsefesi, Ankara: mge, 2001, s. 64 Bultmann, History and Eschatology, ss., 136-137 nsan bireyi, karar veren, kendi yaamsallna sahip olan bireysel bir znenin, bir Benin varolduu bireyin kararlarnda aka dikkate alnmad mddete, tamamen tannmaz. Bu, Benin, tarihsel hayatn te-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek

Bultmann tarafndan anlalan soru-cevap diyalektiinin ierdii baz sorunlar tespit etme asndan, Gadamerin tarihsel olarak etkilenmi bilin kavramnn yardmc olabileceini tahmin ediyoruz. Burada tarihinin, tarihsel bir fenomeni, Bultmannn iddia ettii gibi,19 n-yargsz bir yaklamla ele almas ontolojik olarak mmkn deildir. Zira buna gre, tarihinin metne ynelttii soru, onun kendi tercihine gre biimlenen zel bak asndan deil, bizzat metnin bir dier varolma tarz olarak grnr. O halde yorumcu sadece metnin etki tarihi iinde vuku bulan geleneksel( linguistik) bir iliki iinde metne soru sormay baarr. Bu, Bultmannn iddia ettiinden farkl olarak, yorumcunun sorgulad tarihi olayn dnda duran yansz bir gzlemci olarak onu ele almas mmkn klan her hangi bir yorum dzeyini varsaymann mmkn olmadna iaret eder. Sahici olmayan bir anlamda kullanlm olduunda bile, yorumcunun bilinci ve metin arasna mesafe koyan bir yorum abas, insan varoluunun linguistik yapsna dayanan bir ontoloji asndan mmkn deildir. Burada ayrca yorumcunun metni yorumlarken kendi anlam dnyasn btnyle terk edemedii, fakat sadece metinle karlatnda kendi anlam dnyasnn geniledii vurgulanmal. Yorumcu metinle karlatnda, kendi anlam ufkunun tesine gemi olmaz, sadece onu yeniden anlamaya balar.20 Baka bir deyile, metin sayesinde yorumcunun ulat soru ufku, yorumcunun kendisini ve dnyasn yeni bir gzle grebilmesine k tutar.21

19 20 21

sinde ve yannda gizemli bir cevher olduu anlamna gelmez. Hayat her zaman tarihsel sre iindedir. Onun hakikilii, her zaman gelecekte onun huzurunda bulunur. Hep-yeni kararlarn znesi, hep bymekte, olmakta, hep gelimekte, ilerlemekte veya bozulmakta olan Ben olarak ayn, yani Bendir. Kararlar ak iinde Benin bu kimlik iaretleri, hafza, bilin ve pimanlk fenomenleridir. Bultmann, History and Eschatology, s. 145. Bultmann, History and Eschatology, s.122 Richard Palmer, Hermentik, stanbul: Anka, 2002, s. 263 Gadamer, Truth and Method, ss., 335-336

135

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Emir KUU

Bultmann, anlamay (diyalogu), metni onun ait olduu dnya grnden btnyle baka bir dnya grne tercmesi anlamnda kullandndan dolay, metin ve yorumcu arasnda mterek bir dil zemininde gerekleebilecek bir diyalog anlayndan uzaktr. Bylesine bir farkllk bilinci, kendi gemi modelini yabanc bir dnya gr olarak ele alr ve gemii anlama grevini de yabanc bir dnya grnn iindeki varolusal karara katlm olarak kabul eder. zellikle, bu durum, onun mitolojik dnya grne ait olan eskatolojik-apokaliptik kavramlarn, ondan btnyle uzak olan modern dnya grne tercmesini amalayan mitolojidenarndrma ynteminde somutlar. Zira, Bultmanna gre, moderninsan, mitolojik dnya grnden btnyle uzak olan ve onun tesiri altnda bulunmayan bir kimsedir. Bultmannn insan varoluunun linguistik doasn gz nnde tutmamas ve mitolojiyi, bir dil-hadisesinden ziyade nesnelletirici bir enstrman olarak ele almas, mitolojik dili kolayca gzden karmasna yol amtr. II. Mitolojiden Arndrma Yntemi Bultmannn mitolojiden arndrma yntemi, Yeni-Ahit metinlerinde betimlenen eskatolojik-apokaliptik tasvirlerin, bilimsel dnya grne ait olan modern insan iin yeniden yorumlama ihtiyacndan domutur. Bultmann iin Hristiyan teolojik hermentii tarihinin merkezi sorusu olan parousiann gecikmesi sorunu, mitolojiden arndrma yntemi ile yeniden ele alnmaktadr. Zira parousiann gecikmesi, Yeni-Ahit yazarlarnn ve zelde Paul ve Johnun, Hristiyan varoluunun tarihselliini yorumlamalar iin bir frsat yaratmt. Fakat onlarn bu abas, Gnostik terminoloji iinde gerekletirildiinden dolay, yeniden mitolojiden arndrc bir okumay gerektirmektedir. Bultmann, gerek Yeni-Ahitin Gnostik motiflerinde gerekse Alman idealizminde kozmik bir biimde betimlenen parousiann nesnelletirici dilinin, insan varoluunun tarihsellii asndan eletirildii takdirde, parousia kavra-

136

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek

mnda temsil edilen hakikatin dosdoru bir biimde anlalabileceini savunur. Biz, Bultmannn mitolojiden arndrma ynteminin daha iyi anlalabilmesini salayan farkl yorum dzeyinden bahsedeceiz. lk olarak, mitolojiden-arndrmay talep eden, mitin nesnelletirici doasdr. Bultmanna gre, mit Tanr hakknda her hangi bir sembolik anlam iermeyen analojik bir konuma biimidir. Mitoloji, zaman ve mekan gibi kategoriler iinde nesnelletirilemez olan Tanrnn fiilini, bu kategoriler araclyla dile getirirken, Tanrya insani sfatlar ykler. Oysa mitoloji, Tanrnn fiili hakkndaki yetersiz bir konuma biimi olduundan dolay, onun kastettii ey ve dile getirdii ey arasnda bir aporia vardr. Aslnda mitolojinin kast (kerygma), Tanrnn nesnelletirici bir dnce tarafndan denetlenemeyeceini gstermek olsa da, o yetersiz bir dnce biimi olduundan dolay, Tanr hakknda dnyevi bir nesnellik asndan konuur. Mitolojinin analojik konuma biiminde, insan varoluu hakkndaki bir hakikat ifade edilmek istenmi olsa da, o, kerygmay nesnelletirici temsiller iinde ifade eder. 22 Bu durumda Bultmann, mitolojinin insann kendi varoluunun hakiki tarihselliinin farkna varabilmesini salayan kerygmatik arsna icabet edebilmek iin, onun nesnelletirici temsillerinin yklmasn gerekli grr. O halde mitin kendi yaps gerei mitolojiden arndrmann zorunlu olduuna ilikin Bultmannn yaklam, onun insan varoluu ve nesnelletirici dnce arasnda kurduu dikotomiye dayanr. Gerekten mitolojinin, insan varoluunun nesnelletirilmi bir biiminden ibaret olduu ve Tanrnn fiiliyle sahici anlamda varolusal bir karlamay imkansz hale getirdii iddias nasl ele alnmaldr? Kanaatimize gre, Bultmannn mitoloji yorumunun en zayf noktalarndan biri, Tanrnn fiilinin (kerygma) bir hadise olarak ifa olmas esnasnda mitolojinin ikincil kaldn iddia etmesi22

Rudolf Bultmann, On The Problem of the Demythologizing, New Testament and Mythology and Other Basic Writings, ed. Schubert Ogden, Philadelphia: Fortress Press, 1989,s. 96

137

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Emir KUU

dir. Oysa, mitoloji, kerygmann ifasnda ikincil olarak kabul edilse bile, kerygma, yine mitolojik konumayla iliki iinde olan bir dil iinde vuku bulacaktr. Bultmann Mesih-hadisesinin kendi varoluumuz zerinde vuku bulabilmesi iin, onun nesnelletirici temsillerinin arndrlmas gerektiini sylerken, epistemolojik bir tatbikatn tesine geemez. Oysa mitolojinin anlamn, Tanrnn fiilinin kendisi sayesinde dile geldii narasyondan arndrarak anlayamayz. Zira Tanrnn fiili, mitolojiler araclyla dile getirildii lde ayn zamanda bir anlat edimidir. Burada mitolojik ykler sadece Tanrnn fiilini (tat Gottes) karartan harici tabakalar olarak dnlemez, aksine dini anlatlar olmakszn Tanrnn fiili bizim zerimizde dntrc bir etki yaratamayacaktr. O halde narasyon sayesinde vuku bulan bir anlat edimi dnda bir skandal (inkarnasyon) aramak yerine, okur, mesellerin estetik tecrbesi sayesinde, mitolojinin farkl bir imkanyla karlamaya ynelmelidir.23 kinci dzeyde, mitolojiden arndrma Yeni-Ahitin doasnn gereidir. Bultmann Yeni-Ahit metinlerinin ierdii tutarsz teolojik ifadeler nedeniyle, yorumcusunu mitolojiden arndrmaya ardn iddia eder. Burada Bultmann daha ok, Mesih-sann hem varlk-ncesi tanrsal bir varlk olarak, hem de tarihsel bir ahsiyet olarak betimlendii Yeni-Ahitin elikili ifadelerinin, antropolojik bir okumayla dzeltilebileceini kasteder. Ona gre, kozmolojikmetafizik ifadelerin tarihe aktarlmas sreci, Hristiyanlk ncesine dayanan bir fenomendi. O, zellikle Mecusi ve Eski-Ahit geleneklerinde kozmolojik eskatolojinin tarihselletirilmesi srecinin grndn kabul eder. Fakat zellikle Eski-Ahit geleneinde sadece ifadeyi sslemek iin kullanlan apokaliptik metaforlar, daha sonraki Yahudi geleneinde metafizik hakikatler olarak kabul edildi. Bultmanna gre, apokaliptik bir dnya grne ait olan Ge D-

23

138

Crossan, Heideggerin Dil, Varln evidir szne atfen Mesel,Tanrnn evidir der. Norman.Perrin, Jesus and the Language of Kingdom, http//www.religion-online.org/cgi-bin/searchd.dll/ showbook? item id (3 Ocak 2003)

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek

nem (Filistin) Yahudiliinin hakim olduu bir evrede yetien Paul ve John, armh ve yeniden diriltilme hadiselerini, bu geleneksel apokaliptik terminoloji araclyla dile getirdiler. Geleneksel apokaliptik umutlar paylaan Paulden farkl olarak, John, parousiann kltik referansna radikal bir muhalefet sergiledi24 ve Yahudi apokaliptik umutlarn, inanan bireyin ihtida tecrbesi asndan yorumlayarak, onu varoluun tarihine (Geschischte) aktard.25 Hem Paul hem de John, Mesihin armha gerilmesini ve yeniden diriltilmesini kozmolojik ve apokaliptik mitolojiler asndan dile getirseler de, son tahlilde onlar bu mitolojileri, Mesih-hadisesinin nemini dile getirmek iin sadece ara olarak kullandlar.26 Burada, Bultmannn varolu-nesnellik dikotomisi, Mesihhadisesi ve klt arasndaki bir kartla dntrlr. Nitekim Bultmannn Mesih-hadisesini dile getiren mitolojiyi sadece kltrel bir enstrmana indirgemesi, btnyle varolu-nesnellik emasna dayanr. Oysa mitolojik metaforlar, sadece Mesih-hadisesinin tarihselliinin (Geschischtlichkeit) anlalmasnn engelleyen bir nesnelletirme olarak ele alnamaz. Aksine, bir metafor, insana gereklik hakknda yeni bir bilgi sunar ve insan yeni bir tecrbe kapsnn eiine gtrr.27 Bu noktada, Bultmannn Mesih-hadisesinin tarihsel nemini ifade etmek zere sadece ara olarak kullanldn syledii mitolojik metaforlarn arndrlmas, Mesih-hadisesinin tecrbesini de engelleyecektir. Zira Mesih-hadisesi, ayn zamanda bir dilhadisesi olduundan, Yeni-Ahit yorumcusu onu, yine bir dilin iin24

25 26

27

Bultmann, Yuhanna ncilinde paraousiann inanann lm saatinde Mesihin gelmesi olarak ele alndn sylerken, bununla daha ok, eskatolojik yargnn bireysel olarak mevcut anda gerekletiini kasteder. Paraousiann mitolojik-kltik referans ise, Hristiyan bireyin kendisi iin karar vermekle sorumlu olduu paraousiay nesnelletirdiinden, bireyi kendi tarihsel sorumluluuna yabanclatrr. Bultmann, History and Eschatology, s. 27 Alister McGrath, The Making of Modern German Christology, Michigan: Apollos, 1994, s. 167 Paul Riceour, Symbol and Metaphor, Interpretation Theory, Texas: Texas Christian University Press, 1976, s. 68

139

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Emir KUU

de iitebilir. Bultmann, mitolojiyi iitilebilir bir eyden ok grlebilir bir ey olarak ele alr, onun iin iitilebilir olan mitoloji tarafndan karartlan kerygmadr. Nitekim, ona gre, Yeni-Ahit metinlerinde ayrntl apokaliptik tasvirlerin bulunmamas, ve dier dini geleneklerle kyaslandnda, metafizie ilikin muahhas ifadelere yer verilmemesi, esasnda mitolojiden arndrmann bir kere daha Yeni-Ahitin doasna uygun olduunu gstermektedir.28 Oysa, hibir iitme, dil olmakszn, vuku bulamaz. Anlamann (varolu) dilsel olmas, dilin bir iletiim aracnn tesinde bir iletiim ortam, yani iletiimi mmkn hale getiren zemin olmasndan ileri gelir. Nitekim Gadamerin Ait olma mefhumu, dini metinlerle olan aidiyetimizin bize hitap eden gelenek araclyla gerekletirildiini fark etmemiz iin bir imkan yaratr. Gadamerin, gelenei, dnyayla olan linguistik ynelimimizin gerekletii bir zemin olarak anladn syleyebiliriz. Bu anlamda gelenek, tecrbenin bize bilmeyi ve hkmetmeyi rettii bir sre deil, sadece kendini bir Sen olarak ifade eden dildir. Bizimle Sen olarak karlaan gelenek, bir nesnenin tesinde bizimle bir iliki iindedir. Anlamlar aktaran gelenek, yorumcu ve metin arasnda gerekleen diyalogun zeminidir.29 nc dzeyde mitolojiden arndrma varoluu bir yorum olarak ortaya kar. lk iki dzeyde gerekleen mitolojiden arndrma abasnn, mitolojinin doasna ve Yeni-Ahit metinlerine ilikin tenkidi bir yorum gerektirdii yerde, nc dzeyde gerekleen mitolojiden arndrma daha ok, mitin hakknda konutuu kerygmay yeniden ina etme esasna dayanr. Bu nedenle Riceour, Bultmannn yorum ynteminin demistifikasyonu iermekle birlik-

28

140

29

Bultmanna gre zellikle Yuhanna, Mesih-say, varlk-ncesi tanrsal bir varlk olarak kabul etmekle birlikte, Gnostisizmdeki varlk-ncesi logos tasvirlerinde olduu gibi hibir grsel tasvirde bulunmaz. Bkz. Rudolf Bultmann, The Gospel of John, Oxford: Basic Blackwell Oxford, 1971, s. 107 Gadamer, a.g.e., s.358

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek

te, onu daha ok olumlu bir ey olarak anlamak gerektiini vurgular.30 Bultmanna gre, Tanrnn dnya-tarihinin akna ve insann kaderine mdahalelerinden bahseden mitolojiler, doay ve tarihi hibir doa tesi mdahaleye mahal brakmayacak biimde kapal nedensel bir sistem olarak dnen modern insann bilimselteknolojik dnya grnden tamamen uzaktr. Bu durumda, mitolojiler ya nesnelletirici dnme biimine sadk kalnarak ele alnacak ya da onun insann varoluunda temellenen kerygmatik arsna uygun bir kavramsallk iinde yorumlanacaktr. Bultmanna gre, liberal teologlar, Yeni-Ahiti yorumlarken, onun mesajn evrensel ahlak ilkeleri olarak ele almak, Dinler Tarihi Okulu da, sadece onun kltik zeminini ve onu besleyen sosyo-psikolojik koullar aydnlatmak suretiyle, onun bugn yeniden modern insana iittirilmesi gereken kerygmatik hakikatinden ve insan varoluunun tarihselliinden uzaklamlardr.31 Buna karlk Bultmannn amac, mitolojiyi gidermek deil, onu sahici anlamna (kerygma) gre yorumlamaktr. Teknoloji araclyla gelecei gvenlik altnda tutmaya alan modern insan, nihilist bir umutsuzluk iinde kendi gelecee akln yitirdiinden dolay, tanrsz bir varolua sahiptir. Lutherin imanla aklanma retisinin epistemolojiye tatbikinden ibaret olan mitolojiden arndrma gerekletirildiinde ise, mitoloji tarafndan nesnelletirilen Tanr beden oldu skandalnn anlalmasna mani olan engel kaldrlabilecektir. Zira imanla aklanma anlay, kiinin kendi hayatn kontrol edemeyeceini fark etmesini ve daima kurtarlmak iin ne yapmalym? sorusunu sormasn gerektirir. Bedenleme mucizesi, mitolojinin muahhas tasvirleri asndan yorumland mddete, onun kastettii kerygmann modern insann hayatna kurtarc bir g olarak girmesi mmkn deildir. O halde,
30

31

Paul Riceour, Preface to Bultmann, http//www.religion-online.org/cgibin/search.dll/showbook?item id Bultmann, New Testament and Mythology, ss., 11-13

141

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Emir KUU

mitolojinin nesnelletirici doasndan kaynaklanan batl skandal, mitolojinin kastettii hakiki skandal asndan eletirildiinde, modern insann Yeni-Ahite inanmas salanabilecektir.32 stelik onun kurtulmas, tanrszl (Nihilizm) nedeniyle gelecee akln yitiren varoluunun yeniden hakiki tarihsellii kazanabilmesi anlamna gelir. Bultmann, modern insann iinde yaad an ile Mesihin kurtarc fiilini ada hale getirmenin, hermentik yorumun amac olduunu ifade etti. Fakat o, Hristiyan sakramentlerinde gerekleen ada hale gelmenin, sahici olmayan bir durumu ifade ettiine iaret eder. Zira o, Hristiyan eskatolojisinin sakramentalize edilmesini, artk deil ve henz deil diyalektiine dayal hakiki Hristiyan eskatolojik-tarihsel bilincinin kronolojize edilmesiyle ilikili olduuna inand. Bylece o, parousiann sahici tecrbesinden uzaklaan modern insann, Paul ve Johnun kendi zel imdilerinde (Jetsztzeit) aldklar varolusal kararlarn kendileri araclyla dile getirildikleri mitolojik terminolojiyi gzden kardnda, bu varolusal kararlar yeniden yaratlabileceini savundu. Ona gre, mitolojiden arndrmann modern insann hayatnda oynad rol kavramak, ncilin linguistik boyutunun giderilmesine ve kerygmann inanan bireyin isel tecrbesindeki bir hakikat olarak anlalmalna baldr. Burada Bultmann, asli yatay anlamay ele geirme hevesi nedeniyle, diyalojik bir yaklamdan ok monolojik bir noktaya srklenmitir.33 Son tahlilde, Bultmannn mitolojilere tatbik ettii epistemoloji, bugn tekrar edilmek durumunda olan iman kararn, estetik varln ontolojik bir modu asndan yorumlamak yerine, yntemsel bir abayla aklamaya almtr. III. Teknolojiden Arndrmaya Doru

32

142

33

Rudolf Bultmann, Jesus Christ and Mythology, Bultmann: Interpreting Faith for Modern Era, ed. Roger Johnson, London: 1987, ss., 300-302 Jerry H. Stone, a.g.e., s. 109

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek

Yazmzn

bu son aamasnda

Bultmannn mitolojiden-

arndrma ynteminin Hristiyan imanna zg teolojik iddialarn bir tarafa brakmalyz. Zira, burada Bultmannn ortaya att mitolojiden arndrma yntemini, kendi teknolojik dnyamzda karlatmz ve kltik balamndan farkllam olan mitolojik uygulamalarn veya davran biimlerinin nasl yorumlanmas gerektii ile ilgili olarak ele almak istiyoruz. Bultmannn mitolojiden arndrma ynteminin, teknolojik bir ortamda karlatmz mitolojinin meydan okumasnn nda kendi teknolojik ilgilerimizi dntren bir dzeyde, daha diyalojik bir biimde yorumlanmas gerektiini savunacaz. Bultmannn mitolojilerle olan ilgisinin epistemolojik olduunu sylemitik. Gerekten, mitolojiler sadece epistemolojik bir biimde iinde yorumlandklarnda, modern insann dnyasnda dntrc bir etki yaratabilecek midir? Bultmann, hem mitolojiyi hem de teknolojiyi nesnelletirici dnceye indirgemekle idealizme geri dner. Zira Bultmann, dnya grn, dil-hadisesi olarak vuku bulan bir olgudan ok, dnce asndan ele alr.34 Elbette modern teknoloji, dnyay kendi hesaplayc dncesinin bir nesnesi haline getirdiinden dolay, onun egemenlii altnda yaayan insann konumas tamamen nesnelletiricidir. Bu nedenle, Heidegger, teknolojik insann, bir dil-makinesi (Sprachmaschine) olduunu syler. Bununla birlikte, dilin bir makineye evrilmesi, sadece teknolojik dnya grne aittir, ve dilin estetik yapsnn tahrip edildii bir nesnelletirme biimi olarak o, mitolojilerin ait olduu hermentik ufuk iin kullanldnda, teknolojinin mitolojilere empoze edilmesinden baka bir ey olmayacaktr.35

34

35

Nitekim Gadamer, bir dnya-grne sahip olmann,bir dile sahip olma anlamna geldiine iaret ederek, dil olmakszn herhangi bir kaba olgudan bahsedilemeyeceini belirtir. Gadamer, a.g.e., s. 446 Biz zellikle modern sinema veya edebiyat alanndaki bilim-kurgu tr filmler ya da romanlar araclyla, mitolojilere dnk bu tr bir dayatmay ya da iddeti tecrbe ederiz.

143

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Emir KUU

Dnyay enerji kayna dzeyine indirgeyen nesnelletirme biimi, sadece teknolojik dnya grne zgdr. Zira modernbilimselci dnya gr, dnyay, rasyonel znenin bilincinin dorudan bir nesnesi pozisyonuna indirgeyen hesaplayc dnceye aittir. Nitekim zaman hesaplama abasna giren apokaliptik mitolojileri, modern-bilimsel dnya grne ait olan hesaplayc dnceyle mukayese etmek, samalk olacaktr.
36

Elbette modern

dnya gr ve apokaliptik gelenek arasnda epistemolojik bir ayrm da yaplamaz. Zira bugn apokaliptik mitolojiler, siyasetten sanata kadar pek ok alandaki muhtelif meselelerden bahsederken kullandmz vazgeilmez metaforlarmzn kayna olma zelliini hala korur. Fakat biz apokaliptik metaforlar kullandmzda, Bultmannn iddia ettii gibi sadece ifadeyi sslemeyi amalamayz, aksine kullandmz bu apokaliptik metaforlar sayesinde, kendi varoluumuz ifa olabilir. Fakat burada teknolojik durum, apokalips geleneini yeniden kavrayabilmemiz iin sadece bir vastadr. Teknolojik durumun nda apokalips geleneini yorumladmzda ise, aydnlanan ey, teknolojik durumun farkl bir imkan olacaktr. O halde mitolojiler, modern dnyaya ulatklarnda kendi kltik balamlarna uygun bir biimde yeniden ina edilemeyecektir, aksine onlar, Varlk imkanlar asndan yorumlanmaldr. Fakat burada kastettiimiz, mitolojiyi yorumlayacak olan kimsenin, onu kendi znel bak as tarafndan yaplandrlan zel bir ilgiyle yorumlamaktan ok, onun kendisine ynelttii meydan okumaya bir karlk vermesi gerektiidir. Zira bugn
36

ait olduumuz anlam

144

Bultmann mitoloji ve teknoloji arasnda yanl bir zdeletirmede bulunur. Bultmannn mitolojiyi ilkel bir bilim olarak anlamas, onun, tarihi, bilimsel dncenin geliim tarihi olarak anlayan pozitivist anlaytan kurtulamamasyla ilikilidir. Bylece Bultmann, etiyolojik mitolojiler ve modern bilim arasnda hatal bir analoji kurabilmektedir. Oysa modern bilim, sadece modern teknolojik dnya grne aittir. Bununla ilgili olarak Bkz. Martin Heidegger, Teknolojiye likin Soruturma, Heideggerde Varlk ve Zaman, Bursa: Asa, 2000, s. 148

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek

dnyas, mitolojinin gemi yorumlarndan farkl olsa da, hala onlar tarafndan etkilenen bir gelenek zemininde kalarak soru yneltmeyi baarabilmekteyiz. Bu durumda, Bultmann, sorgulayan zneyi fazlaca abartmakla, onun ayn zamanda metin tarafndan sorgulanan birisi olduunu yeterince kavrayamaz. Gadamerin oyun teorisi, zellikle yorumlayann ayn zamanda yorumlanan olduu bir metin-yorum (soru-cevap) diyalektiine dayanr. Mitoloji, Gadamerci oyun teorisi nda yorumlandnda, mitolojiden arndrmann daha diyalojik bir zemine kavuacan sanyoruz. Gadamerin oyun teorisine gre, dini festivaller ya da ayinler, sadece izleyici iin sunulan bir temsildir ve onlar kendilerinin tesine iaret ederken, festivale katlan izleyici topluluu tarafndan almlanmak suretiyle hakiki bir festival olabilirler.37 Bu durumda, hibir dini festivali ya da ayini, sadece din adamlar tarafndan icra edilen, kendi ilerinde kapal ve kendinde son trenler olarak kavrayamayz. Aksine, katlmclar (yorumcular) olmakszn hibir festival gereklemez. Bununla birlikte, onun hakiki anlam, btn cemaati kuattndan dolay, festivalin anlam, onu izleyenlerden daha fazla bir eydir. Bylece, bir mitolojik yk, bir topluluk iin sunulan hakiki bir temsildir. Bu anlamda, oyun olarak mitolojinin dinleyiciye akl, kerygmann bir parasdr ve kerygmann festival ya da ayin sresince vuku bulabilmesi iin, dinleyicilerin ona katlmas gerekir. Sadece dinleyici, oyunun olduu eyi tamamlar.38 Bu bakmdan, ister kerygma diyelim ister baka bir ey, mitolojide iaret edilen hakikat, dilin ve tarihin snrlar tarafndan tamamen kuatlamamakla birlikte, varoluun iletiimsel varlk modlar tarafndan aydnlatlabilen dil-hadisesidir. Mitolojinin modern insann yorumunda temsil edilmesi, Bultmannn iddia ettii gibi, asli varolusal anlamann ikinci bir

37 38

Gadamer ,a.g.e., s. 108 Gadamer, a.g.e., s. 109

145

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Emir KUU

tekrar ya da kopyas deil, sadece yorumcunun katlmyla vuku bulan bir doumdur. Yorumcu, Sen olarak karlat metne itaat ettiinde, kerygma bir hakikat olarak doabilir.39 O halde oyuna katlan yorumcular, oyuna herhangi bir hakikat dayatamazlar, aksine onlar hakikatin ortaya kabilmesi iin kendilerini oyun iinde gizlemelidirler (self-forgetfullness). Bylece oyun, bizim znelliimiz sayesinde vuku bulmaz, aksine oyunun kendisi oynamaktadr. Oyun, kendini temsil eden (self-represantation) bir ey olarak anlaldnda, bizi, kendisini unuttuumuz bir hakikate doru ynlendirebilecektir.40 yleyse yorumcu, Bultmanndan farkl olarak, kendi varolusal sorumluluunun farkna varmasn salayan ahsiletirilmi bir karlamayla yetinmemelidir. Burada nemli olan, kendi hermentik ufkumuz iinde karlatmz mitolojinin iddiasna aklk iinde olduumuzda, onun anlam dnyamz zerinde meydana getirdii deiimdir. Nasl ki oyuncu, oyundaki mevcudiyeti tarafndan etkilenmekteyse, yorumcu da metinle olan ilikisi sayesinde tarihsel bir deiim yaar. Oyun, yorumcunun gerek varlnn domasna yol aan dnmn ortam olduundan dolay, yorumcu sadece mitoloji sayesinde bakalaryla iletiim kurabilir. Mitolojiyi sadece yorumcunun katlmyla nmzde alan bir oyun ya da dinamik iletiim ortam olarak anladmzda mitoloji yorumculuu daha ontolojik bir temele kavuabilir. Mitolojik metinler, kendisini nesnelletirmeye-teknolojiletirmeye alan modern iletiim tarznn bu abasna kar koyan bir iddiay (claim) 41 stlendikleri mddete, hala birisi iin vuku bulmaktadr. Mitolojinin modern iletiim dnyasndaki bu varolma tarz, teknolojik

39

40 41

146

Burada metne itaat, yorumcu ve metin arasnda bir kle-efendi ilikisinin bulunduunu gstermez. Daha ok bu, harici bir otorite olmadan da, yorumcunun, kendi mevcut durumuna kar olan metnin iddiasn kabul edebilme imkann ifade eden tekine aklk olarak yorumlanmaldr. Bkz. Gadamer, a.g.e., s. 361 Gadamer, Truth and Method, s. 446 Gadamerin iddia szcn kendi yorumsal projesi iinde nasl kullandna bakabilirsiniz. Gadamer, a.g.e., s. 127

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek

anlam ufkunun farkl bir imkannn ifasndan baka bir ey deildir. Zira mitolojik metinler, bizi kendi teknolojik ilgilerimizle yzlemeye arr. Modern dnya iin mitolojinin hangi anlama geldii sorusunun cevab, sadece bu yzleme srecinde vuku bulur. Mitolojiden arndrma, Gadamerin oyun teorisini asndan yorumlandnda, tarihsel-eletirel bir yntemin tesinde kendi teknolojik dnyamzn mitoloji tarafndan sorgulanmas anlamnda teknolojiden arndrma olarak da anlalabilecektir.42 Bultmann, teknolojiyi sadece teknolojik aralara indirgeyerek tanmlama eilimine sahiptir. Fakat biz, burada teknoloji derken, sadece teknolojik aralara indirgenen ntr bir sreten ok, dnyayla (metinlerle) olan ilikimizi denetleyen bir hadiseyi kastediyoruz. Bize gre, modern insan sadece internet veya cep telefonu kulland iin deil, ama metinlerle teknolojik bir ortamda karlat iin teknolojiktir. Bu durumda onun yemek yeme, bir mzii icra etme ve hatta ibadet etme tarz, en az internet kullanmas kadar teknolojiktir. Sadece, elektrik retebilmek iin bir nehir zerine baraj kurduu, ya da yer alt kaynaklarn ele geirmek zere kimyasal aralar kulland iin deil, fakat nehrin zerine bir baraj kurmasn, ve bir yer alt kaynan ele geirmesini yneten nesnelletirici grme tarzna sahip olduu, yani dnyay enerji kayna olarak grd iin teknolojiktir. Teknoloji, Bultmannn anlad gibi, modern-insann kltrel hayatnn vazgeilmez aletlerinden ibaret deildir. Teknoloji, modern dnya grnn ntr bir aleti deil, daha ok dnyamzla olan ilikimizi denetim altnda tutmay amalayan erevelemenin (Ge-stell) dilidir.43 Teknolojiyi, teknolojik aletlerin modern insann

42

43

Gadamer bu durumu u ekilde dile getirir: bir metni anlamak, onu kendimize tatbik etmek anlamna gelir, o, her zaman farkl biimlerde anlalsa bile, o, hala kendini bize bu farkl biimlerde sunan ayn metindir. Gadamer, a.g.e., s. 398 Heidegger, Teknolojiye likin Soruturma, s. 152

147

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Emir KUU

hayatndaki ilevinden yola karak deil, daha ok dnyayla olan iliki biimimiz sayesinde anlayabiliriz. O halde rnein, gnmzdeki bir Mslmann kurban ibadetini icra etme tarznda bir teknolojiletirmenin vuku bulduunu syleyebiliriz. O, bir taraftan snnete uygun bir biimde kurban kesmesi gerektiine inanrken, dier taraftan onun icra ettii kurban asla gemiteki ilk rnein bir tekrar deildir. Hatta onun kurban icra etme biimi, sanld gibi, kurbanlk hayvan bayltmak iin ona elektrik oku uyguladnda deil, fakat kurban protein ihtiyac asndan deerlendirdiinde, teknolojiktir. Bylece bir ilahiyat, kurban ibadetini bir hayvan katliam olarak deerlendiren modern-teknolojik insan ikna etmek zere, ondan dk gelirli insanlarn protein ihtiyacn karlayan bir enerji kayna olarak bahsettiinde, kurban teknolojiletirir. Elbette bu, onun iinde ilahiyat yapmasn salayan hermentik ortamn teknolojik olmasndan ileri gelir. Bununla birlikte kurbandan teknolojik bahsetme biimimiz, kurbann tekiliiyle karlamamz engelleyecek bir biimde nesnelletirici olduundan, bizi sadece kurban (gemi) ve teknoloji (imdi) arasndaki gerilimin bilince getirilmesi sayesinde gerekleebilecek tarihsellik bilincine yabanclatrr. O halde, kurban sayesinde kendi hermentik ufkumuzu snayabilmek iin, onun hakikati, teknolojiden arndrlmal. Kurban teknolojiden arndrmak, bizi, onu teknolojik olmayan bir balama yerletirmenin mmkn olabilecei inancna gtrmez, fakat sadece onun metinsel tekiliinin, teknolojik anlam ufkumuz tarafndan tketilemeyeceini ya da kendi anlam dnyamzdan daha fazlas olduunu ifade eder. O halde kurban, kendi teknolojik karlarmzla yzletiren bir oyun iinde yorumladmzda, baka bir deyile, onun kendi teknolojik ilgilerimizden farkl olan tekiliine kulak verdiimizde, kurban, teknolojik dnyamz ve kendi benliimiz zerinde bir dnm yaratabilecektir. Zira teknolojinin tarihsellii, sadece mitolojinin tekiliinde ifa olur.

148

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mitolojiden Arndrma Yntemini Yeniden Dnmek

Teknolojinin z olan ereveleme, dili (gelenek), bir bilgi nesnesine dntrse de, hala bizim mitolojilerle karlamamz salayan hermentik (tarihsel) ortamdr. Bugn bu erevelemenin iinde karlatmz mitolojilere ilikin her yorum, isterse bu yorum, mitolojilerin kkensel analizini ihtiva etsin, kendi anlam ufkumuzun, erevelemenin arsyla karlamak anlamna gelecektir. Fakat Heidegger, teknolojinin znn teknolojik olmadn hatrlattnda, teknolojinin mesajn iitmenin, teknolojik durumu kanksamak anlamna gelmediini, aksine zgrletirici bir biimde gerekletiini ima eder.44 Bylece mitolojiden arndrma abas, teknolojik dnyann nesnelletirilemeyen zn hatrlattndan, teknolojiden-nesnelletirmeden arndrma olarak anlalmaldr.

Rethinking the Method of Demythologization


Citation/: Kuu, Emir, (2004). Rethinking the Method of Demythologization, Milel ve Nihal, 1 (1), 127-149. Abstract: Bultmanns method of the demythologizing is known as the historical-critical method relating to Biblical hermeneutics. For him, we can understand the New Testaments original meaning as soon as we read it in the existential encounter with the subject expressed by it. Such an existential encounter can only take place in the dialectic of the question and answer raised by the interpreters own life-relation. Here, since the existential encounter presupposes concept of a universal Selfhood, the dialectic of question and answer is understood in point of persons subjectivity. Unlike Bultmanns interpretation-theory, since Gadamers dialectical hermeneutics took into account the linguistical and historical limits of the understanding, he regarded the logic of the question and answer as the fusion of the horizons. To us, if we can criticize Bultmanns naive existentialism in the light of Gadamerian play-theory, well release the concept of the demythologizing from Bultmanns epistemological-methodical excessiveness, and make to understand it more onthologically and dialogically than Bultmann did. In this respect, the demythologizing isnt only a methodical reflection on the historical texts, but rather is the existence mode of the history of effect which should be applicated to our own technological world and ourselves. Key Words: Myth, the fusion of the horizons, play, the dialectic of question and answer, demythologization

44

Heidegger, Teknolojiye likin Soruturma, s. 156.

149

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Hristiyan geleneinde cennetteki Adem ve Havva, (Adam and Eve. Lucas Cranach the Elder, 1526)

dem, Cennet ve D

Mustafa ZTRK*
Atf/: ztrk, Mustafa, (2004). dem, Cennet ve D, Milel ve Nihal, 1 (2), 151-186. zet: Kuranda ve Tekvin kitabnda aktarlan dem kssas gerekten ilgin bir kssadr. Klasik dnem slam ulemas (mfessirler) kssada geen cennet ve d gibi anahtar kavramlar literal anlam dzeyinde yorumlam ve bu yorumu birok mitolojik unsurla zenginletirmitir. Dier ynden, sz konusu kssa literal olarak anlaldnda Kurann dier pek ok ayetiyle elimektedir. Kanaatimizce, bu sorunun zm iin kssann aslnda temsl (dramatik) olduunu sylemekten baka bir seenek yoktur. demin cennetine benzer tasvirler Tevratn yan sra kadim Smer mitolojisinde de mevcuttur. Esasen, Kuran mesaj asndan dem kssasnn trih olup olmad meselesi ok fazla bir deer tamaz. Zira, bu ve dier Kuran kssalarnda nemli olan husus, anlatlanlardan din ve ahlk bir ders karmak, dier bir deyile, kssadan hisse almaktr. Anladmz kadaryla Allah burada insann dnyadaki snanma tecrbesini tasvir etmektedir. Bu tasvirdeki dem figr byk olaslkla insan denen varlk trn temsil etmektedir. Anahtar Kelimeler: Adem, eytan, cennet, d, hayat aac

Giri

u makalenin yazlndaki temel maksat, Kurandaki dem kssasnda geen cennet ve d (hubt) kavramlarn tahlil

etmektir. Bu tahlil erevesinde ncelikle dem kelimesinin etimolojisi ve Kuran btnl iindeki delaleti zerinde durulacak, ardndan kssann Kurandaki muhtelif versiyonlar aktarlacaktr. Ayrca, kssann ilk dnem Mslmanlar tarafndan nasl anlaldn betimlemek -ki bu anlayn gzler nne serilmesi gnmzdeki birok yaygn inan tarznn kaynak ve bilgi deeri hakknda fikir edinilmesi bakmndan son derece nemlidir- iin klasik tefsir ve ksas- enbiy literatrndeki rivayetlere de genie yer verile*

Yrd. Do. Dr., ukurova niversitesi, lahiyat Fakltesi

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Mustafa ZTRK

cektir. Ancak, erken dnem slam toplumuna hakim olan mitolojik akl ve dnce yaps hakknda da ok nemli ipular ihtiva eden rivayet malzemesinin aktarmnda tasvip veya tenkit ieren herhangi bir mlahazada bulunulmayacaktr. Dier taraftan kssann Tevrattaki versiyonu aktarlacak ve bu balamda demin iskan edildii cennetin mahiyeti zerinde durulacaktr. Son olarak, kssada ok nemli bir yer tutan hubt (d, ini) kavramna ilikin baz kanaatler serdedilecektir. Bilindii gibi, slm gelenekteki yaygn inan muvacehesinde dem ve Havv dnya tarihindeki ilk insan ifti olarak kabul edilir. Bidayetinden beri mslmanlarn kahir ekseriyetini temsil edegelen Ehl-i Snnet ekolne gre, Ebl-Beer (nsanln atas) knyesiyle anlan dem -ki bir rivayete gre onun cennetteki knyesi de Eb Muhammed imi-1 nev-i ahsna mnhasr ilk insan, ilk bireydir. Snn ulema, bu inancn shhatini Kuran ve hadis metinlerindeki muhtelif delillerle teyit etmitir. Din-felsef dnce sistemlerinde birok gnostik unsura yer veren Btn-smil mellifler ile mmiyye iasna mensup baz alimlere gre ise Kuranda sz edilen dem, yeryzndeki ilk insan olmayp ondan nce nice demler gelip gemitir.2 Buna benzer bir gr, tasavvufu felsefletirmesiyle tannan Muhyiddn bn Arab (. 638/1240) tarafndan da dile getirilmitir.3 Dier taraftan, Allahn yeryznde (fil-arz) bir halife yaratacandan veya yeryzne bir kalfa atayacandan sz eden ayet (Bakara 2/30), demden nce yerkrede insan veya insana benzer bir akll varln bulunup bulunmad meselesinin tartmaya alma1

152

Bkz. Eb Abdillh el-Kurtub, el-Cmi li Ahkmil-Kurn, Beyrut trz., I. 279. Cafer b. Mansrl-Yemen, Seriru ve Esrrun-Nutek, nr. M. Glib, Beyrut 1984, s. 21. mmiyye kaynaklarndan aktarlan muhtelif rivayetler iin bkz. Sleyman Ate, Yce Kurnn ada Tefsiri, stanbul 1988, I. 142-143. Bkz. Muhyiddn bnl-Arab, el-Futhtul-Mekkiyye, Beyrut (Dru Sdr) trz., III. 348.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

sna zemin hazrlamtr. Hani, Rabbin meleklere, Bakn, ben yeryznde bir halife yaratacam demiti. Melekler de, Biz seni gzel sfatlarla nitelemekte ve yceliini dile getirmekte iken orada bozgunculuk yapp kan dkecek bir varlk m yaratacaksn? demilerdi. Allah da onlara, Ben sizin bilmediklerinizi bilirim diye cevap vermiti mealindeki bu ayetle ilgili bir yoruma gre Kuranda deme ve onun soyuna halife denildii nazar- dikkate alnrsa yeryznde demden nce baka bir insan tr yaam olmaldr. Bunlar, yeryzn fesada boup kan dktkleri iin helk edilmilerdir. Daha sonraki bir zamanda yaratlan dem ve zrriyeti, ilh azapla topyekn helk edilen kadim insanlarn halefi olmutur. Bir baka yoruma gre dem ve soyu, daha nce yeryznde yaam olan cinlerin veya meleklerin halefi olmu; genellikle sflerin tercih ettikleri bir dier yoruma gre ise insan Allahn yeryzndeki temsilcisi sfatyla vcut bulmutur.4 Tefsir kitaplarndaki yorumlarn hslas budur. Ancak, konuyla ilgili yorumlarn tm son tahlilde birer zan ve varsaymn mahsuldr. nk, Kurandaki beyanlar esas alndnda, demden nce yeryznde insan veya ona benzer bir akll varlk yaayp yaamad meselesine son noktay koymak pek mmkn gzkmemektedir. Bu balamda vuzuha kavuturulmas zor gzken bir dier husus da dem kelimesinin meneidir. Konuyla ilgili aratrmalarda dem lafznn Smer dilinde babam anlamna gelen adamu kelimesinden veya Asur-Bbil dilinde, yaplm, meydana getirilmi veya ortaya konulmu gibi anlamlar ieren adamu kelimesinden yahut Sbi dilinde kul anlamna gelen adam kelimesinden tretilmi olma ihtimalinden sz edilmitir. Ayrca, kelimenin brancadaki adamah (toprak, yer) kknden tretilmi olduu da ileri srlmtr. Bazlar, dem krmz topraktan (adamah) yaratld iin ona krmz anlamna gelen adom kelimesiyle ba-

Ebl-Ksm ez-Zemaher, el-Kef an Hakikit-Tenzl, Beyrut 1995, I. 129.

153

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

lantl olarak dem isminin verildiini ileri srmlerse de bu gr fazla benimsenmemitir.5 dem kelimesinin hangi dile ait olduu meselesi slam alimlerini de megul etmitir. Bu balamda Zemaher (. 538/1144) kelimenin -tpk zer lafz gibi- ism-i fil kalbnda yabanc kkenli bir kelime olduunu sylemi;6 Cevher (. 393/1002) ve Cevlik (.540/1145) gibi dilciler ise kelimenin aslnn Arapa olduunu ileri srmlerdir.7 Mslman dilcilerin ekseriyeti bu son gr benimsemi olmakla birlikte kelimenin hangi kkten tretildii konusunda ittifak edilememitir. Bir telakkiye gre dem kelimesi, herhangi bir eyin d yzeyi anlamna gelen edemeh kknden, bir baka telakkiye gre ise hem esmerlik hem beyazlk anlam tayan dmeh szcnden tretilmitir. Mfessirlerce bu iki grten ilki tercih edilmitir. Tabernin (. 910/923) bn Abbas ve Sad b. Cbeyrden gelen rivayete gre dem, yerin st yzeyindeki topraktan yaratld iin bu isimle anlm;8 unutkan bir varlk olduu iin de insan diye vasflandrlmtr.9 Kuranda dem eklinde on yedi defa, Ben dem (demoullar) eklinde isim tamlamas olarak yedi defa ve bir defa da bney-dem eklinde geen kelime,10 bilhassa tek bana zikredildii ayetlerde zel isim armna sahiptir. Mamafih, kelimenin muhtelif ayetlerde insan tr ya da kendine mahsus zellikleriyle beer varlk anlamnda kullanlm olmas da ok uzak bir ihtimal deildir. Nitekim, Hani, Rabbin meleklere, Ben kuru balktan, rengi siyahlam ve kokusu deimi amurdan bir insan (beer)
5 6 7

9 10

154

Sleyman Hayri Bolay, dem, DA, stanbul 1988, I. 358. Zemaher, el-Kef, I. 129. ihbuddn el-ls, Rhul-Men f Tefsril-Kurnil-Azm, Beyrut 1994, I. 356. Eb Cafer et-Taber, Cmiul-Beyn an Tevli yil-Kurn, Beyrut 1995, I. 307-308. Kurtub, el-Cmi, I. 279. Bkz. M. Fud Abdlbk, el-Muceml-Mfehres li Elfzil-Kurn, stanbul 1990, s. 24-25.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

yaratacam demiti. (Hicr 15/28) mealindeki ayet ile, O Allah ki, sudan insan yaratp (ve hvellez haleqa minel-mi beern) aralarnda kan ve hsmlk ba kurdu.(Furkn 25/54) mealindeki ayette geen beer kelimesi, insann bidayette bir tek birey olarak deil, cins/tr olarak yaratldn ima etmektedir. Kald ki, Adam (dem) szc, brancada insan tr iin kullanlan mterek bir isim olup Ahd-i Atkte 500den fazla yerde bu anlamda, nadiren de zel isim olarak ilk insan iin kullanlmtr.11

1. dem Kssasnn Kurandaki Versiyonu dem kssas Kurandaki tertip srasna gre ilk olarak Bakara 2/30-37. ayetlerde zikredilir. Kssa, Hani, Rabbin meleklere: Bakn, ben yeryznde bir halife (kalfa) yaratacam demiti. cmlesiyle balar ve yle devam eder: Melekler, Biz seni gzel sfatlarla nitelemek ve yceliini dile getirmekte iken orada bozgunculuk yapp kan dkecek bir varlk m yaratacaksn? demilerdi. *Bu serzenie karlk+ Allah, Ben sizin bilmediklerinizi bilirim. buyurmutu. Allah, deme tm isimleri (eyann mahiyetini?) retti ve ardndan onlar meleklere arz ederek, Eer siz sznzn arkasndaysanz eyann/varlklarn isimlerini bana syleyin bakalm dedi. Onlar, Sen kudret ve egemenlikte kusursuz ve eksiksizsin! Bizim bilgimiz senin bildirdiinle snrldr. Dorusu, her eyi bilen ve gerek hikmet sahibi olan sadece sensin. dediler. Allah, Ey dem! Onlara eyann/varlklarn isimlerini bildir. dedi. dem isimleri onlara bildirince Allah, Ben size, gklerin ve yerin gizli gerekliini, akladklarnzn ve gizlediklerinizin tmn yalnz ben bilirim, dememi miydim?! buyurdu.

11

Mustafa Erdem, Hazreti Adem, Ankara 1993, s. 14, 20-21; Bolay, dem, DA, I. 358.

155

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

te o vakit, deme secde edin! dedik.12 blis hari, tm melekler deme secde etti. blis ise *bu ilh emre+ kar geldi. stelik kstaha bbrlendi ve bylece hakk inkr edenlerden oldu. Ve sonra dedik ki: Ey dem! Sen ve ein cennete ikamet edin ve orada dilediinizden serbeste yiyin; lakin bir tek u aaca yaklamayn. Aksi hlde kendinize yazk etmi olursunuz. Derken, eytan onlar ayartt ve bylece onlar iinde bulunduklar yerden kard. Bu yzden biz, Buradan inin, *bundan sonra+ birbirinize dman olarak yaayn ve yeryzn bir mddet iin mesken edinip orada geiminizi salayn! dedik. Derken, dem rabbinden *yol gsterici+ szler alp/renip Ona tvbe etti. Allah da onun tvbesini kabul etti. Gerekte Odur ancak tvbeleri kabul eden ve ok merhametli olan!... Kssann Arf suresindeki versiyonunda Allah ile blis arasndaki ilgin diyalog ile blisin dem ve eini ayartma-aldatma keyfiyetinden de sz edilir. Surenin 11-25. ayetlerinde zikredilen kssada, Allahn kyamete kadar insanlar ayartma msaadesi verdii

12

156

Bu ayette geen secde kelimesinin dildeki asl anlam eilmek ve ba emektir. Nitekim Araplar, fazla meyveden dolay eilen hurma aacn, nahle scide diye nitelendirmiler; yine onlar zerine binilecek hayvann yere kmesi iin de secede veya escede fiillerini kullanmlardr. Arap airin, Orada greceksin ki, kk dalar atlarn toynaklarna secde ediyorlar (teral-kme fh scceden lil-havfir) eklindeki dizesinde de secde kelimesi tezelll (boyun emek) mansnda kullanlmtr. Bu kelimenin szlkteki bir dier asl anlam da itaat etmek ve sayg gstermektir. Rahmn 55/6 ve Nahl 16/48-49. ayetlerde bu manda kullanlan kelime ayrca selam vermek ve aln yere koymak gibi anlamlar da iermektedir. Bakara 2/34. ayette geen, deme secde edin! ifadesindeki secde hakknda, Btn Mslmanlar bu secdenin ibadet olmadnda hemfikirdirler. nk, ibadet maksadyla Allahtan bakasna secde etmek kfrdr. diyen Fahreddn er-Rz (. 606/1210), buradaki secdenin deme sayg gstermek ve onu selamlamak anlamna geldiini belirtir. Ksaca, dem kssasyla ilgili ayetlerde geen secde kelimesi, namaz esnasndaki malum pozisyona delil, deer verme ve sayg gstermeye delalet eder. Eb Abdillh Fahreddn er-Rz, Mefthulayb, Beyrut 1993, II. 231-232.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

blisin ilhi huzurdan kovulduunu bildiren 18. ayetin13 ardndan deme yle hitap edilmitir: Ve *sana gelince+ ey dem! Sen ve ein cennette ikamet edin; gnlnz neyi ekerse yiyin; ama sakn u aaca yaklamayn; yoksa kendinize yazk etmi olursunuz. Bunun zerine, eytan onlara, *o na+ kadar farknda olmadklar plaklklarn gstermek amacyla fsldayp, Rabbinizin sizi bu aatan men etmesi, siz ikiniz melekler *gibi+ olmayasnz ya da sonsuza kadar yaamayasnz diyedir. dedi. Ve onlara, Ben gerekten sizin iyiliinizi isteyen biriyim diye de and verdi. Bylece onlar yanltc dncelere sevk etti. dem ve ei o aacn meyvesinden tadar tatmaz plaklklarnn farkna vardlar ve baheden topladklar yapraklarla edep yerlerini rtmeye koyuldular. Bunun zerine Rableri onlara, Ben sizi o aatan men etmemi miydim? eytan sizin iin ikar bir dmandr, dememi miydim? diye seslendi. O ikisi, Ey Rabbimiz! Biz kendimize yazk ettik; bizi balamaz ve bize acmazsan, hi phesiz kaybedenlerden olacaz. diye yakardlar. Buna karlk Allah, Birbirinize dman olarak inin! Yeryznde bir sre ikamet edecek bir yurt ve geimizi salayacak eyler bulacaksnz. dedi ve ekledi: Orada yaayacak ve leceksiniz, tekrar oradan *diriltilip+ karlacaksnz. Kssann T-h 20/115-123. ayetlerdeki versiyonunda ise u ifadeler yer almaktadr: Gerek u ki, biz deme nceden buyruumuzu ulatrmtk; fakat o bunu unuttu. Biz onda bir azim ve kararllk gr*e+medik. *yle ki,+ biz meleklere, deme secde edin! dediimiz vakit blis hari onlarn hepsi secde etti. blis ise secdeye yanamad. Bunun zerine deme, Ey dem! Gerek u ki, bu senin ve einin dmandr. Bu yzden dikkat edin, sizi bu cennetten/has baheden karp bedbaht klmasn. dedik. O cennet ki, orada ackmaman ve kendini plak hissetmemen salanmtr. Keza, orada susamaman ve gnein scaklndan etkilenmemen de salanmtr. Ne var ki, eytan ona sinsice fsldayarak, Ey dem!
13

blisin insanlar ayartma msaadesiyle birlikte ilhi huzurdan kovuluu iin ayrca bkz. Hicr 15/32-40; Sd 38/74-83.

157

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

Sana sonsuzluk aacn ve dolaysyla ebedi saltanatn yolunu gstereyim mi? dedi. Bylece dem ve ei o aacn meyvesinden yediler; bunun zerine plaklklarnn farkna vardlar ve baheden devirdikleri yapraklarla zerlerini rtmeye altlar. Ve bylece dem rabbine kar geldi, dolaysyla ciddi bir hataya dm oldu. Ama sonra Rabbi yine de onu *rahmetiyle+ mcteba kld; tvbesini kabul etti ve nihayet, Birbirinize dman olarak hepiniz buradan inin. Muhakkak ki size benden hak ve hakikat yolunun rehberi/retisi gelecektir. Kim benim rehberimi izlerse yoldan sapmayacak ve bedbaht olmayacaktr. demek suretiyle ona klavuzluk etti. 2. Kssann Klasik Tefsir ve Ksas- Enbiy Literatrndeki Alm dem kssas zellikle rivayet younluklu tefsirlerde son derece ilgin motiflerle tezyin edilmitir. Kssayla ilgili rivayetlerdeki tm malumat aktarmak bu almann maksadn haleldar edecei iin burada yalnzca Tabernin (. 310/923) Cmiul-Beyn an Tevli yil-Kurn, Suytnin (. 911/1505) ed-Drrl-Mensr fit-TefsrilMesr ve Eb shk es-Salebnin (. 427/1035) Arisl-Meclis (Nefisl-Aris ve Yevktt-Ticn f Kasasil-Kurn)14 adl eserlerinde yer alan rivayetlerden oluan bir seki sunulacaktr. Ancak bu sunumda, erken dnem mslman nesillerin Kuran kssalarn ne ekilde anlayp yorumladklar meselesini de epeyce vuzuha kavuturan rivayetlerdeki malumatn bilgi ve doruluk deeri zerinde durulmayacaktr. erik ynnden epeyce ilgin olduunu dndmz rivayetlere gre yeryznn ilk sakinleri cinler idi. Fakat onlar yeryznde fesat karp kan dktler. Bunun zerine Allah, Hris
14

158

Baz yazma nshalarnda en-Nefis f Mebdeid-Dny vel-Aris f Kasasil-Enbiy eklinde de isimlendirilmi olan bu mehur eser, fi mezhebine mensup bir tefsir ve akid alimi olan mellifin el-Kef velBeyn an Tefsril-Kurn adl rivayet tefsirindeki kssalarla ilgili rivayet malzemesinin, sriliyyt kavramna rahmet okutturacak nitelikteki birok hurafe ve masalla zenginletirilmi versiyonudur.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

ismiyle cennetin bekiliini yapan veya dnya semasndaki meleklerin lideri olan blisi bir melek ordusuyla birlikte onlarn zerine gnderdi. blis ve melekler onlarn tmn katletti. Daha sonra dem yaratld ve yeryznden silinen seleflerine halef klnd.15 Allah demi kokumu ve zaman iinde kurumu bir balktan yaratt. dem krk gece veya krk sene boyunca cansz bir beden (ceset) olarak kald. Bu zaman zarfnda blis onun yanna gelip ayana vuruyor, demin henz cansz olan bedeni de tn, tn ses karyordu. Yine blis demin kh azndan girip makatndan kyor, kh makatndan girip azndan kyordu. Bunu yaparken de deme, Sen aslnda hibir eysin! Zaten ne olduun ortada! Eer ben musallat olursam seni kesinlikle helk ederim. ayet sen bana musallat olursan hi phesiz seni bir isyankr yaparm. diye meydan okuyordu. Derken, Allah deme ruhundan frd. lh ruh demin bedenine ba taraftan girip btn vcuduna yayld. Bylece demin amurdan bedeni et ve kana dnt.16 Ne var ki, ruhun deme girii ok kolay olmad. Zira, Allah ruha demin azndan ieri girmesini emretti. Ancak o, Oras ok kuytu ve karanlk bir yer, giremem! diyerek ilh emre kar geldi. Allah mezkur emrini iki kez daha yineledi ama ruhtan yine ayn cevab ald. Allah drdnc ve son kez ruha, Oraya zorla gireceksin ve zorla kacaksn. diye emretti. Bunun zerine ruh demin bedenine girdi.17 Ruh gbek hizasna ulanca dem bedenini fark etti ve -tabiri caizse- narsizm belasna mptela olup hemen ayaa kalkmaya yeltendi; fakat baaramad. Bir baka rivayete gre de ilh ruh ense kknden ieri girince demin gz ald ve cennetteki meyvelere bakt. Ruh karn blgesine ulanca can meyve ekti ve bir srayla be meyve koparmak istedi; ama yine baaramad. nk, ruh henz belden aasna ulamamt. Bu yz15

16 17

Taber, Cmiul-Beyn, I. 288; Celluddn es-Suyt, ed-Drrl-Mensr fit-Tefsril-Mesr, Beyrut 1983, I. 111. Taber, Cmiul-Beyn, I. 291, 293; Suyt, ed-Drrl-Mensr, I. 111-112. Eb shk es-Saleb, Arisl-Meclis, Kahire 1321, s. 16.

159

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

den Allah, nsan aceleci bir varlk olarak yaratld (Enbiy 21/37) demek suretiyle demin baarszlkla sonulanan bu meyve devirme teebbsne atfta bulundu.18 Ruh tm bedene nfuz edince dem haprd ve Allahtan gelen bir ilhamla yahut meleklerin talimiyle, Hamd lemlerin rabbine mahsustur (elhamdlillh) dedi. Allah da ona, Ey dem! Allah sana rahmet etsin (yerhamkellh) diye karlk verdi. Daha sonra, aralarnda blisin de bulunduu meleklere, deme secde edin! diye emretti. O na kadar dnya semasndaki meleklerin lideri olan blis hari dier btn melekler bu emrin gereini icra etti. blis ise, Ben onun nnde eilmem; nk ben ondan daha hayrlym. Hem sonra ben ondan yaa daha bym ve yaratl bakmndan da daha glym. diyerek emre kar geldi. Bylece ilh huzurdan kovulmu ve rahmetten midini kesmi bir eytan oluverdi.19 Allah deme yeryzndeki canl cansz her varln ismini retip meleklere demi saygyla selamlamalarn emrettikten ve nihayet blisi emre itaatsizlik sebebiyle huzurdan kovduktan sonra, Ey dem! Sen ve ein cennette ikamet edin. Orada dilediiniz gibi bolca ve afiyetle yiyin. Ama sakn u aaca yaklamayn. Aksi hlde kendinize yazk edenlerden olursunuz. buyurdu. Rivayete gre Allah demi ve eini cennete yerletirince, onlara sz konusu aac (buday filizi, zm asmas veya incir aac) yasaklamt. Ancak melekler, adeta bir sarmak gibi dallar birbirine gemi olan bu aacn ebedilik meyvesinden yerlerdi. dem ve eine yasaklanan ey, ite bu ebedlik meyvesi idi.20 blis, dem ve eini ayartmak suretiyle intikam almak isteyince cennete girme teebbsnde bulundu. Ancak cennetin bekileri onu ieri sokmadlar. Derken, ylan kageldi. O zamanlar ylan drt

18 19

160

20

Taber, Cmiul-Beyn, I. 291; Suyt, ed-Drrl-Mensr, I. 117. Taber, Cmiul-Beyn, I. 291; Suyt, ed-Drrl-Mensr, I. 112. Taber, Cmiul-Beyn, I. 337.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

bacakl olup adeta Horasan devesi gibi bir grnme sahipti Dahas, o, Allahn yaratt en gzel hayvanlardan biri idi ve cennette bekilik yapyordu. Ama ayn zamanda blisin de yakn arkada idi. Bu yzden blis ona, Senin aznn iinde cennete girebilir miyim? diye bir ricada bulundu. O da blisin ricasna Hay hay! deyip onu cennete soktu.21 Baka bir rivayete gre ise blis demin cennette arlandn duyunca kskanlk krizine girdi ve kendi kendine, Yazklar olsun! Ben ka bin senedir Allaha kulluk ettiim hlde cennet yz grmedim; bu adam daha dn yaratld hlde Allah ona cennette keyif attryor... diye sylendi. Ardndan, yaman bir hile ile demi cennetten karmann hesabn yapmaya balad. Bu maksatla cennetin kapsnn nne kuruldu ve orada tam yz sene ibadetle megul oldu. Sonunda herkes tarafndan bid ve zhid bir kul olarak tannd. blis bu arada cennetten birinin kmas iin can atyordu. Ama Allah tam yz sene boyunca hi kimseyi cennetten dar karmad.22 Gel zaman git zaman derken, cennetin cmle kapsndan nihayet birisi kt. Kapdan kp gelen varlk Tavus kuu idi. blis, cennetteki kularn efendisi olan Tavusu karsnda grnce, Ey saygdeer varlk! Sen kimsin? smini balar msn? Ben bugne kadar senin kadar gzel bir varlk grmedim. dedi. Tavus, Ben cennet kularndan biriyim, adm Tavus. diye karlk verdi. Bunun zerine blis alamaya balad. Tavus, Ya sen kimsin ve niin alyorsun? diye sordu. blis, Ben st dzey meleklerden biriyim. Lakin beni alatan ey u ki, sen bu mkemmel gzelliini kaybedeceksin. dedi. Tavus, Yani ben bu gzelliimi kaybedeceim yle mi? diye sorunca blis, Evet, tm varlklar bir zaman sonra yok olup gidecekler. Ancak ebedilik aacndan yiyenler mstesna! diye cevap verdi. Bunun zerine Tavus, Peki o aa nerede? diye

21 22

Saleb, Arisl-Meclis, s. 17. Saleb, Arisl-Meclis, s. 18.

161

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

sordu. blis, Cennette! diye cevaplad. Tavus, Peki onun yerini bize kim gsterecek? diye sordu. blis, Ben, tabii eer beni ieri sokarsan< diye cevaplad. Tavus, Bu imkansz! dedi; nk cennetin ba muhafz Rdvan hi kimseyi ieri sokmad gibi dar da karmaz. Ama yine de ben bu konuda sana yardmc olacak birini biliyorum. dedi. blis, O kim? diye sorunca Tavus, Allahn halifesi demin hizmetiliini yapan Ylan< diye cevap verdi. Bu konumann ardndan Tavus cennete geri dnd ve hemen ylana gidip blisin sylediklerini ona aktard. Ylan bir kou cennetin kapsna geldi. blis vakit kaybetmeden sordu: Beni ieri sokabilir misin?. Ylan, Peki sen havaya dnp benim azma girebilir misin? diye karlk verdi. blis, Evet! dedi ve sonunda ylann aznda cennete girdi.23 blis, ylann aznda veya karnnda cennete girdikten hemen sonra arz- endam etti. Ardndan, Allahn dem ve eine yasaklad aacn meyvesinden alp Havvya getirdi ve Hele bir bak u aacn meyvesine! Kokusu, tad ve rengi ne kadar gzel deil mi? dedi. Havv blisin tahrikiyle meyveyi alp yedi. Sonra deme gtrd ve Hele bir bak u meyveye! Kokusu, tad ve rengi ne kadar gzel deil mi? dedi. Bu sz zerine dem de onu yedi.24 te tam o esnada dem ve Havv edep yerlerinin akta olduunu fark etti. dem hemen bir aacn dallar arasna sakland. O srada Allah, dem neredesin? diye seslendi. dem, Buradaym ey rabbim! diye cevap verdi. Allah, Orta yere kmayacak msn? Yoksa benden mi kayorsun? dedi. dem, Bilakis ey rabbim, senden utanyorum! diye karlk verdi. Bunun zerine Allah, Kendisinden yaratlm olduun toprak artk lanetlendi. Onun meyvesi dikene dnt. diye seslendi. Ardndan Havvya ynelip, Ey Havv! Sen benim kulumu ayarttn. Artk ok zor doum yapacaksn. Karnndakini dourmak istediinde defalarca lmn

23

162

24

Saleb, Arisl-Meclis, s. 18. Taber, Cmiul-Beyn, I. 336.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

souk nefesini yan banda hissedeceksin. dedi. Allah son olarak ylana da yle syledi: O melun blisi karnnda cennete sokan sen var ya sen; ite sen benim kulumu ayarttn. Bu yzden sen de lanetlendin. Bundan sonra karnnn zerinde srnecek ve sadece toprakla besleneceksin. Ayrca, sen demolunun onlar da senin dmann olacak. Birbirinizle karlatnzda sen onlarn topuklarn sracak, onlar da senin ban ezecekler.25 Allahn bu paylamasndan sonra Havv ve ondan treyen tm kz ocuklar kyamete kadar u on be nksaya mahkum edildi: (1) Hayz grmek. Rivayete gre Havv cennetteki aacn meyvesini koparnca aa kanad. Bunun zerine Allah, u aac kanattn gibi sen de her ayn muayyen gnlerinde kana! diye beddua etti. (2) Hamilelik meakkati (3) Dk ve sancl doum yapmak (4) Din noksanl (5) Akl noksanl (6) Mirastan erkein ald payn yarsn almak (7) ddet beklemek (8) Erkeklere marabalk etmek (9) Boanma hakkndan yoksun olmak (10) Cihattan mahrum kalmak (11) Peygamber olamamak (12) Devlet bakanl ve yarglk grevine atanmamak (13) Tek bana yolculuk yapma iznine sahip olmamak (14) Cuma namaz klmamak (15) Selam verilmeye deer bir varlk olarak grlmemek.26 Allah bu itabnn (azarlama) ardndan dem, Havv, blis, ylan ve tavus kuunu cennetten kovdu. dem cennette, mddeti be bin yl olan ahiret gnlerinden yarm gn, yani 2500 yl ikamet ettikten sonra saat dokuzda veya onda kovuldu. bn Abbasa gre ise le ile ikindi namaz arasnda kovuldu. dem gkyzndeki cennetten Hindistana/Hindistandaki Nevd (Nevz) dana veya Seylan (Serendib) adasna, Havva Ciddeye, blis Basra civarnda bir yere, ylan sfahana, Tavus kuu da Babile dt.27 deme cennetin kokusu sindii iin Hindistan dnyadaki en ho kokulu yer oldu. dem cennetten kovulunca gz ya hi dinmedi. O, akan gzyala25 26 27

Taber, Cmiul-Beyn, I. 336. Saleb, Arisl-Meclis, s. 20. Saleb, Arisl-Meclis, s. 21.

163

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

rn cennetten kovulduu srada yanna ald Hacer-i Esvedle siliyordu. dem cennetten derken yanna rs, eki ve kerpeten almay da unutmad. Ayrca hurma, turun ve muz da onunla birlikte yeryzne dt. Btn bunlarn yannda Allah bir erkek bir dii olmak zere sr, koyun, kei gibi sekiz ift hayvan da demle birlikte yeryzne indirdi. Bu arada Allah dem ve einin yeryznde plak olduklarn grd ve onlara cennetten indirdii koyunlardan birini kesmelerini emretti. Onlar hemen koyunu kesip ynn krktlar. dem bu ynden kendisine bir elbise yapt; Havv ise ayn ynden bir entari ve bir bartlk kuma kard.28 dem Hindistana dnce kendisini ok yalnz hissetti. Bunun zerine Allah Cebraili gnderdi. Cebrail Hindistana gelince ezan okumaya balad. ki kez, ehed enne muhammeden raslullah deyince dem, Muhammed kim? diye sordu. Cebrail, O, senin peygamberlikle merref olan ocuklarnn sonuncusudur. diye yantlad. dem Hindistana dtnde ba gklere deiyordu. Gkyz bu durumdan rahatszlk duydu. Yeryz de demin arlndan ikayeti oldu. Bu ikayetleri dikkate alan Allah elini demin bana bastrarak onun boyunu yetmi arn kadar ksaltt. Bylece kilosu da ayn oranda azalm oldu.29 dem Hindistanda bir sre kaldktan sonra hacca gitmeye karar verdi. Bu yolculuk onun iin ok kolay oldu. nk onun her adm bir ky veya kasabann yerleim alann kapsayan bir mesafeye tekabl ediyordu. Bu yzden ksa bir srede Mekkeye ulat. Safa kapsndan Mekkeye girdi ve bir hafta boyunca Kabeyi tavaf etti. Orada iki rekat namaz da kld. Bu arada melekler ona, Ey dem! haccn kabul olsun. diye dua edip eklediler: Biz hac vecibesini sen yaratlmadan iki bin sene nce ifa etmitik. dediler<30 dem ile Havv Cuma gn Arafatta veya Mzdelifede bulutular. Ama cennetten kovulduklar iin bu bulumaya hi sevinemedi28 29

164

30

Suyt, ed-Drrl-Mensr, I. 138-143. Suyt, ed-Drrl-Mensr, I. 135. Suyt, ed-Drrl-Mensr, I. 136-137.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

ler. Bilakis, kaybettikleri mutluluk ve esenlikten dolay tam yz sene boyunca aladlar. Yine krk yl boyunca tek lokma yemediler, bir damla su imediler. Ayrca, dem Havvya tam yz sene boyunca hi yaklamad.31 Cennette iken Arapa konuan dem Allahn emrine isyan edince bu dil kendisine unutturuldu. O da zorunlu olarak Sryanca konumaya balad. Tvbe edince tekrar Arapa konumaya balad. dem aa yukar bin yla bli olan dnyev yaamn Hindistanda veya amda yahut Mekkede noktalad.32 lmeden nce vasiyetini yazp olu te teslim eden demin cenazesindeki tekfin ve tehiz ileri meleklerce grld. Bu arada Allah cennetten kefen bezi gnderdi. Melekler onu gzelce ykayp katl bir kefene sardktan sonra Mekke civarndaki Eb Kubeys maarasna veya Byk Maara denilen bir baka maaraya defnettiler.33 3. Kssann Tevrattaki Versiyonu dem kssas, Tevratn Tekvin kitabnda zikredilmekte, ayrca Ahd-i Atk iindeki muhtelif kitaplarda kssaya ynelik baz atflar yer almaktadr. Tekvinde demin yaratlna dair iki ayr hikaye anlatlmtr. Ruhban metnine ait olan birinci hikayeye gre insan, yaratln altnc gnnde, dier btn varlklardan sonra Allaha benzer bir surette ve erkek-dii olarak yaratlmtr. Bu hikayenin Tekvindeki tam metni yledir: Ve Allah dedi: Suretimizde, benzeyiimize gre insan yapalm; ve denizin balklarna, ve gklerin kularna, ve srlara, ve btn yeryzne, ve yerde srnen her eye hkim olsun. Ve Allah insan kendi suretinde yaratt, onu Allahn suretinde yaratt. Ve Allah onlar mbarek kld; ve Allah onlara dedi. Semereli olun, ve oaln, ve yeryzn doldurun, ve onu tabi kln; ve denizin balklarna, ve gklerin kularna, ve yer zerinde hareket eden her canl eye hkim olun. Ve Allah dedi:

31 32 33

Saleb, Arisl-Meclis, s. 20. Saleb, Arisl-Meclis, s. 27. Saleb, Arisl-Meclis, s. 27.

165

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

te, btn yeryz zerinde olup tohum veren her sebzeyi, ve kendisinde aa meyvesi olup tohum veren her aac size verdim; size yiyecek olacaktr; ve yerin her hayvanna, ve gklerin her kuuna, ve kendisinde hayat nefesi olup yeryznde srnen her eye, btn yeil otu yiyecek olarak verdim; ve byle oldu. Ve Allah yapt her eyi grd, ve ite, ok iyi idi. Ve akam oldu ve sabah oldu, altnc gn.34 Kanaatimizce bu hikaye, insann ilk olarak bir erkek ve dii deil, birok erkek ve dii olarak, dier bir deyile, kendine has zellikleriyle insan denilen bir canl tr olarak yaratldna iaret etmektedir. Yahvist metnine ait ikinci hikayenin ilk pasajnda ise u ifadeler yer almaktadr: Ve Rab yerin toprandan adam yapt, ve onun burnuna hayat nefesini fledi; ve adam yaayan can oldu diye balamakta ve yle devam etmektedir: Ve Rab Allah arka doru Adende bir bahe dikti; ve yapt adam oraya koydu. Ve Rab Allah grn gzel ve yenilmesi iyi olan her aac, ve bahenin ortasnda hayat aacn, ve iyilik ve ktl bilme aacn yerden bitirdi. Ve baheyi sulamak iin Adenden bir rmak kt; ve oradan blnd, ve drt kol oldu. Birinin ad Piondur; kendisinden altn olan btn Havila diyarn kuatr; ve bu diyarn altn iyidir; orada ak gnnk ve akik ta vardr. Ve ikinci rman ad Gihondur; btn Ku ilini kuatan odur. Ve nc rman ad Dicledir; Aurun nnden akan odur. Ve drdnc rmak Frattr. Ve Rab Allah adam ald, baksn ve onu korusun diye Aden bahesine koydu. Ve Rab Allah adama emredip dedi: Bahenin her aacndan istediin gibi ye; fakat iyilik ve ktl bilme aacndan yemeyeceksin; nk ondan yediin gnde mutlaka lrsn.35 dem Eden bahesine konulduktan sonra tek bana yaamaya balar. Ancak Allah onun yalnz bana yaamasnn iyi olmadn dnr. Bu yzden, ona uygun bir yardmc olmak zere yerin

34

166

35

Tekvin, 1/26-31. Tekvin, 2/7-17.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

hayvanlarn ve gklerin kularn yaratr. Fakat, yaratlan hayvanlardan hibiri demin yalnzln gidermez. Bu durumu gren Allah ona e olarak Havvy yaratmaya karar verir: Ve Rab Allah dedi: Adamn yalnz olmas iyi deildir; kendisine uygun bir yardmc yapacam. Ve Rab Allah her kr hayvann, ve gklerin her kuunu topraktan yapt; ve onlara ne ad koyacan grmek iin adama getirdi; ve adam her birinin adn ne koydu ise, canl mahlkun ad o oldu. Ve adam btn srlara, ve gklerin kularna, ve her kr hayvanna ad koydu; fakat adam iin kendisine uygun yardmc bulunmad. Ve Rab Allah adamn zerine derin uyku getirdi, ve o uyudu; ve onun kaburga kemiklerinden birini ald, ve yerini etle kapad; ve Rab Allah adamdan ald kaburga kemiinden bir kadn yapt, ve onu adama getirdi. Ve adam dedi: imdi bu benim kemiklerimden kemik, ve etimden ettir; buna Nisa denilecek, nk o insandan alnd. Bunun iin insan anasn ve babasn brakacak, ve karsna yapacaktr, ve bir beden olacaklardr. Ve adam ve kars, ikisi de plaktlar, ve utanlar yoktu.36 Tam bu noktada hikayenin ba kahramanlar arasna ylan da katlr. Buradaki ylan aslnda Kurandaki blise tekabl etmektedir. Bunun iindir ki mfessirler, blisin cennete ylann karnnda girdiini sylemek suretiyle kssann Kuran ve Tevrat versiyonlarn mezcetmilerdir. Tekvin, ylann dem ve Havvy cennette ayartmasn yle betimlemitir: Ve Rab Allahn yapt btn kr hayvanlarnn en hilekr olan yland. Ve kadna dedi: Gerek, Allah: Bahenin hibir aacndan yemeyeceksiniz dedi mi? Ve kadn ylana dedi: Bahenin aalarnn meyvesinden yiyebiliriz; fakat bahenin ortasnda olan aacn meyvesi hakknda Allah: Ondan yemeyin ve ona dokunmayn ki, lmeyesiniz, dedi. Ve ylan kadna dedi: Katiyen lmezsiniz; nk Allah bilir ki ondan yediiniz gn, o vakit gzleriniz alacak, ve iyiyi ve kty bilerek Allah gibi olacaksnz. Ve kadn grd ki, aa yemek iin iyi, ve gzlere ho, ve anlayl klmak iin arzu olunur bir aat; ve onun meyvesinden
36

Tekvin, 2/18-25.

167

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

ald, ve yedi; ve kendisi ile beraber kocasna da verdi, o da yedi. kisinin de gzleri ald, ve kendilerinin plak olduunu bildiler; ve incir yapraklar dikip kendilerine nlkler yaptlar.37 Yasak aatan yer yemez plak olduklarnn farkna varan ve hemen incir yapraklaryla edep yerlerini rtmeye alan dem ve Havv bu esnada cennette gezinen Tanrnn sesini duyarlar. Tanr, Neredesin? diye deme seslenir. dem de, Senin sesini bahede iittim, ve korktum, nk ben plaktm, ve gizlendim. diye cevap verir. Tanr bu defa, Ondan yeme diye sana emrettiim aatan yedin mi? diye sorar. dem, Yanma verdiin kadn o aatan bana verdi ve yedim diye cevaplar. Bu cevap zerine Tanr Havvya dner ve Bu yaptn nedir? diye sorar. Havv da kendisini ylann ayarttn syler. Bunun zerine Rab ylana, Bunu yaptn iin, btn srlardan, ve btn kr hayvanlarndan daha lanetlisin; karnn zerinde yryeceksin, ve mrnn btn gnlerinde toprak yiyeceksin; ve seninle kadn arasna, ve senin zrriyetinle onun zrriyeti arasna dmanlk koyacam; o senin bana saldracak, ve sen onun topuuna saldracaksn.38 diye lanet eder. Rab sonra Havvaya dner ve yle der: Zahmetini ve gebeliini ziyadesiyle oaltacam; ar ile evlat douracaksn; arzun kocana olacak, o da sana hkim olacaktr<39 Tanr demi de yle azarlar: Karnn szn dinlediin, ve: Ondan yemeyeceksin diye sana emrettiim aatan yediin iin, toprak senin yznden lanetli oldu; mrnn btn gnlerinde zahmetle ondan yiyeceksin; ve sana diken ve al bitirecek; ve kr otunu yiyeceksin; topraa dnnceye kadar alnnn teriyle ekmek yiyeceksin; nk ondan alndn; nk topraksn ve topraa dneceksin.40

37 38 39

168

40

Tekvin, 3/1-7. Tekvin, 3/14-15. Tekvin, 3/16. Tekvin, 3/17-19.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

Tekvin, dem ve einin cennetteki hikayesini yle noktalar: Ve Rab Allah dedi: te, adam iyiyi ve kty bilmekte bizden biri gibi oldu; ve imdi elini uzatmasn ve hayat aacndan almasn, ve yemesin ve ebediyen yaamasn diye Rab Allah onu Aden bahesinden, kendisinin iinden alnd topra ilemek iin kard. Ve adam kovdu; ve hayat aacnn yolunu korumak iin, Aden bahesinin arkna Kerubileri ve her tarafa dnen klcn alevini koydu.41 Tekvinin 2/7-17. pasajndaki tasvirlerden anlalaca zere, dem ve Havvnn bakp gzetmekle mkellef klndklar cennet ok geni bir alan kapsamaktadr. zellikle Frat ve Dicle nehirlerinin bu bahenin sulamasnda kullanlmas, onun snrlar hakknda bir ipucu vermektedir. Buradan hareketle William Smith gibi baz aratrmaclar, demin iskan edildii cennetin, iinde her trl hayvann yaad, insann fiziksel zelliklerine son derece uygun bir ortama sahip olan ve ran Krfezi ile Kafkasyann gneyine kadar uzanan bir blge olduunu sylemitir. Bu bahsi bir cmlede zetlersek, Tevrattaki cennet yeryznde olup her trl nimet ve gzellikle donatlm bir corf blgeye iaret etmektedir.42

4. demin skan Edildii Cennet Kuran, demin ilk iskan mahallini cennet olarak nitelendirir. Cennet kelimesi szlkte, rtmek, gizlemek anlamndaki cenn kknden tretilmi bir isim olup bitki ve aalar ile topra rten baheye karlk gelir.43 Bu kssay gerekten olmu bitmi bir hdisenin aktarm olarak anlayp yorumladmz -ki temsl bir kssa olarak anlamak da pekala mmkndr- takdirde, demin iskan edildii cennetin yeryznde bir bahe olduunu kabul etmemiz gerekir. Ancak, Mslmanlarn ve bilhassa avm- nstan olan Mslmanlarn kahir ekseriyeti bu cennetin gerek mminlere vaat edi41 42 43

Tekvin, 3/22-24. Erdem, Hazreti Adem, s. 32. Rb el-sfahn, el-Mfredt f Garbil-Kurn, stanbul 1986, s. 138.

169

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

len uhrev huld cenneti olduuna inanmtr. Ulema snf ise sz konusu ayetlerde geen baz harfler ve kelimelerle ilgili gramatik ve semantik tahlillerle bu inanc temellendirmeye almtr.44 Buna karlk, Yahudilik hakknda epeyce bilgi sahibi olan sahabi Ubey b. Kab ve tabiun neslinden Vehb b. Mnebbih gibi ahsiyetler ile mam Eb Hanfe (. 150/767), mam el-Mturid (. 333/944), Mutezileden Kb (. 319/931) ve Eb Mslim el-sfahn (. 322/934) gibi baz ulema demin iskan edildii cennetin yeryznde olduu fikrini benimsemitir. sfahn bu fikrini yle temellendirmitir: () Eer burada sz edilen cennet, mminlere vaad edilen uhrev mkafat yurdu olsayd kesinlikle ebed (huld) olmas gerekirdi. Yine dem, eer ebed cennette iskan edilmi olsayd, blisin, Ey dem! Sana ebedilik aacna ve hi sona ermeyecek bir saltanata ulamann yolunu gstereyim mi? (T-h 20/120) eklindeki ayartmasna kanmazd. () Ebediyet cennetine giren kimse, Allahn, Onlar cennetten karlmayacaklardr (Hicr 15/48) beyannca oradan bir daha karlmazd. () Mkfat yurdu olan cennetin nimetleri tkenmez. nk Allah, Onun yemileri ve glgesi sreklidir (Rad 13/35); Bahtiyar olanlar, gkler ve yerler durduu srece cennette kalacaklardr (Hd 11/108) buyurmutur. demin iskan edildii cennet, bu ayetlerde tavsif edilen cennet olsayd, sona ermez, dolaysyla o da bu cennetten karlmazd. Ne var ki dem cennetten kovuldu; dolaysyla mutluluk ve refah da son buldu. (v) nsan trnn, ebediyen hibir teklife muhatap olmakszn ikamet edilecek olan cennette yaratlmas ilh hikmete ters der. nk Allah, buyruklarna uygun davranlar sergileyen insana ait bir mkfat, hibir iyi i retmemi bir insana vermez. (v) Bu kssada, Allahn yeryznde yaratt demi gkyzne naklettiine dair hibir bir atf bulunmad noktasnda ittifak vardr. Kald ki eer Allah onu gkyzne karm olsayd, ncelikle bunun zikre44

170

Bkz. bn Kayym el-Cevziyye, Hdil-Ervh il Bildil-Efrh, Kahire 1971, s. 21 vd.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

dilmi olmas gerekirdi. Ayette bundan sz edilmemesi, byle bir olayn vuku bulmadn gsterir. te btn bunlar, Ey dem! Sen ve ein cennette ikamet edin (Bakara 2/35) ayetinde sz edilen cennetin ebediyet cennetinden farkl bir cennet olmasn gerektirir.45 Kssa, tarihsel bir hdisenin aktarm olarak kabul edildii takdirde bu yorum daha makul gzkmekte ve yine bu yorum sz konusu cennetin aslnda Tevratta tasvir edilen cennetle ayn olduuna iaret etmektedir. Nitekim, Yahudilik hakknda bilgi sahibi olan Ubey b. Kab ve Vehb b. Mnebbih gibi ahsiyetlerin demin cennetinin yeryznde olduunu sylemi olmalar da bunun doruluunu gstermektedir. demin iskan edildii cennet, Tevratta Aden Bahesi (Gan Eden) diye isimlendirilir. Aden (branca Eden) kelimesinin kk, anlam ve hangi corafi blgenin ad olduu meselesi tartmaldr. Kelimenin Smer dilinde l, bozkr, ova anlamlarna gelen Edin kelimesiyle ilgili olmas muhtemel gzkmektedir.46 Nitekim Edin Smer metinlerinde Dicle ile Frat arasndaki blgenin ad olarak gemektedir. Bir Smer efsanesinde ise ilk insanlarn bu arazi zerinde yaadklar belirtilmektedir.47 Bunun yannda Edenin Babil dilindeki alvyonlu ova manasndaki Edenu veya Edinu kelimesinden tretildiini syleyenler de mevcuttur.48 Eden kelimesi brancada bolluk ve bereket anlamna gelen bir kelime olup teknik bir terim olarak Yahudilerin inannda mkemmel bir hayat ortamn, yani cenneti ifade eder. Ge dnem Rabbinik literatrde, biri yeryznde dieri te dnyada bulunan iki ayr Gan Edenden sz edilmitir. Semalardaki Gan Eden mtevaz kullarn ikamet edecekleri mutluluk yurdudur. XIII. yzyla ait

45 46

47

48

Rz, Mefthul-ayb, III. 3. S. Henry Hooke, Ortadou Mitolojisi, ev. Aleddin enel, Ankara 2002, s. 156. S. N. Kramer, Tarih Sumerde Balar, ev. Muazzez lmiye , Ankara 1990, s. 200-201. Y. evki Yavuz, Adn, DA, stanbul 1988, I. 390-391.

171

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

Yalkut imoni isimli bir midra antolojisine gre Gan Edenin nehirlerinde st, arap, bal akar. Dnyadaki aalardan ok daha gzel sekizyz bin aa vardr. Altyz bin melek de Tanry en gzel sesleriyle verler.49 Kanaatimizce, brancadaki eden kelimesi ile Kuranda on bir defa cennt kelimesiyle birlikte zikredilen adn kelimesi arasnda bir itikak ilikisi vardr. Ancak Kuran, szlkte sebat, istikrar ve devamllk50 gibi anlamlar ieren adn szcyle nitelenen cennetleri mminlerin ahirette ebed olarak kalacaklar mutluluk yurdu olarak tasvir eder. lgili ayetlerdeki tasvirlere gre Adn cennetleri, iinde gzel konutlarn, tahtlarn, altn ve incilerle sslenmi ince ipekten yeil elbiselerin, sabah akam ikram edilen eitli yiyeceklerin, gzleri bakasn grmeyecek kadar elerine bal hurilerin ve eitli rmaklarn bulunduu ebed bir yurt olup orada hibir bo sz iitilmeyecek, yorgunluk ve bkknlk hissedilmeyecektir.51 Haddi zatnda Kuranda demle balantl olarak sz edilen cennet, dolaysyla Tevrattaki Tanrnn has bahesine benzer bir mekan Smer mitolojisinde de mevcuttur. Gerekte, bir yeryz cenneti olan bu mekan Smer iirinde yle betimlenmitir:
Dilmunda karga barmad, ttidu kuu ittidu kuuna haykrmad, Aslan ldrmedi, Kurt kuzuyu paralamad, Olak yiyen yaban kpei bilinmiyordu, Tahl yiyen *obur yaban domuzu+ bilinmiyordu, Dul bilinmiyordu, Gz ars, ben gz arsym demedi, Ba ars ben ba arsym demedi, Onun (Dilmunun) yal kadn ben yal kadnm demedi,
49 50 51

172

Yusuf Besalel, Yahudilik Ansiklopedisi, stanbul 2001, I. s. 183. Rb el-sfahn, el-Mfredt, s. 488. Bkz. Tevbe 9/72; Rad 13/23; Nahl 16/31; Kehf 18/31; Meryem 19/61; Th 20/76; Ftr 35/33; Sd 38/50; Mmin 40/8; Saf 61/12; Beyyine 98/8.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

Onun yal adam, ben yal adamm demedi, arkclar at yakmad; ehrin dnda ac lklar ykselmedi.52

Smerlerin nsanln altn ana ilikin dnceleri de Emmerkar ve Arata Beyi adl mitik destanda yle ifade edilmitir:
Bir zamanlar ne ylan vard, ne akrep vard, Ne srtlan vard, ne aslan vard, Ne vahi kpek vard, ne kurt. Ne korku vard, ne ikence, Adamn rakibi yoktu.53

Bu mitolojiye gre Dilmun, saf, temiz ve aydnlk bir memlekettir; yani hastalk ve lm nedir bilmeyen canllarn memleketi. Ne var ki bu cennet mekanda hayvanlar ve insanlar iin gerekli olan su eksiktir. Byk su tanrs Enki, gne tanrs Utuya Dilmun beldesini tatl su ile doldurmas iin yerden su karmasn syler. Bylece Dilmun meyve baheleri ve yemyeil ayrlar ile tanrlarn bahesi hline gelir. Mitolojinin bu blm, Tekvindeki, Ve yerden bir buu/nem ykseldi ve btn topran yzn sulad (Tekvin 2/6) ifadesini hatrlatmaktadr.54 Dier taraftan, Smer edebiyatndaki Enki ile Ninhursag (Ninmah) efsanesinde tanra Ninhursagn, Dilmunda sekiz bitkiyi filizlendirdiinden bahsedilir. Anlatya gre sz konusu bitkilerin filizlendirilmesi ancak tanrann su tanrs tarafndan kua kapsayacak ekilde hamile braklmas ve bunlarn arsz, acsz olarak dourulmas gibi epeyce karmak olaylardan sonra gerekleir. Su tanrs Enki bu deerli bitkilerin tadna bakmak istedii iin, habercisi iki yzl tanr simud bu ok deerli bitkileri koparp efendisi Enkiye takdim eder. Enki de onlar birer birer yer. Buna
52

53 54

Kramer, Tarih Sumerde Balar, s. 124-125; Hooke, Ortadou Mitolojisi, s. 157. Kramer, Tarih Sumerde Balar, s. 199. Kramer, Tarih Sumerde Balar, s. 124.

173

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

fkelenen Ninhursag, Enkinin zerine lm laneti okur. Bu lanetin bir sonucu olarak Enkinin sekiz organ hastala yakalanr ve bu yzden lme noktasna yaklar. Byk tanrlar bu duruma ok zlr ve Smer tanrlarnn kral olan hava tanrs Enlil bile buna are bulamaz. Derken, ana tanra Ninhursag bu olumsuz duruma mdahale etmesi iin ikna edilir. Ana tanra, her biri Enkinin bedenindeki hastalkl bir organ iyiletirecek sekiz tanra yaratr. Enkinin hastalkl organlarndan birisi kaburgadr. Bu organ iyiletirmek iin yaratlan tanrann ad da Nintidir. Kaburgann Smercesi ise tidir. Dolaysyla, Enkinin kaburgasn iyiletirmek iin yaratlan tanrann ad, kaburgann hanm anlamna geldii gibi, yaatan hanm anlamna da gelir. Smer edebiyatnda kaburgann hanm olan isim, bir kelime oyunu ile Tevratn cennet efsanesindeki Havv -ki bu kelime brancada yaamak, var olmak anlamndaki hayah kknden tretilmitir- olarak yaatan hanm anlamna dnmtr.55 Netice itibariyle, demin Tevrattaki kssas, Smer mitolojisine ait birok unsur iermektedir. Kramerin deyiiyle, ncelikle unu kabul etmeliyiz ki, tanrsal bahe, gksel bir cennet dncesinin balangc Smerlere aittir. Metinde Smer cenneti Dilmun memleketindedir ki, buras rann gney bats olabilir. Smerlere galip gelen Sami Babilliler kendi lmszlerini yaayanlarn lkesi olarak bu Dilmuna yerletirmilerdi. Fkran sular Frat ve Dicle ile birlikte drt bucan nehirlerini oluturan douya uzanm Tevrattaki cennet, Eden bahesi, Smerlerin cennet memleketi olan Dilmun ile orijinal olarak birbirine benzemektedir. Ayrca, tanralarn arsz, sancsz doumu, Havvya ocuklarn sanclarla dnyaya getirmesi iin yaplan lanetin arka planna k tutmaktadr. Yine su tanrs Enkinin yasak bitkiyi yemesi ve yapt kt hareket iin lanetlenmesi, dem ve Havvnn bildikleri aacn

55

174

Havv hakknda daha geni bilgi iin ayrca bkz. mer Faruk Harman, Havv, DA, stanbul 1997, XVI. 542-545.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

meyvesini yemelerini ve her ikisinin bu gnahkar hareketlerinden dolay lanetlenmesini hatrlatmaktadr.56 Dier taraftan bu kssayla ilgili olarak Ahd-i Atkin muhtelif kitaplarnda yer alan atflar daha baka mitolojik unsurlar da tamaktadr. Mesela, demin cenneti, Yahudilerin Babil esareti dneminde yaayan peygamber Hezekielin eitli konulardaki vizyonlarn ieren Hezekiel kitabnda Tekvindekinden ok daha farkl bir ekilde tasvir edilmitir. Bu tasvirde u ifadelere yer verilmitir: dem olu, Sur kral iin mersiye oku, ve ona de: Rab Yehova yle diyor: Kemalin mhr, hikmetle dolu, gzellikte tam olan sendin. Sen Adende, Allahn bahesinde idin; sar yakut, krmz akik, ve beyaz akik, gk zmrt, akik, yeim, safir, kzl yakut, zmrt talar ile, btn deerli talarla, ve altnla kaplanmtn; teflerinin ve zurnalarnn iilii sende idi; yaratldn gn hazrlanmtlar. Sen meshedilmi glge salan kerubi idin; ve seni ben diktim, Allahn mukaddes da zerinde idin; ateten talar arasnda gezdin. Sende ktlk olduu bulununcaya kadar yaratldn gnden beri yollarnda kmildin. Ticaretinin okluundan tr senin iini zorbalkla doldurdular, ve su iledin; ve seni murdar ey gibi Allahn dandan attm.57 demin iskan edildii bahe bu tasvire gre Tanrnn danda yer almaktadr. Tanr dandaki cennet bahesi motifi, Ugarit mitoslarnda da mevcuttur. Bu mitoslara gre Tir (Sur) kentindeki tanrkraln konutu bu bahededir. Kendisi geni kanatl bir melek ve ate talar ortasnda bir aa bir yukar dolaan biri olarak takdim edilir. Orada mzik de vardr ve sonunda, tanrlarn bahesinin bu sakini kafir ya da murdar olarak oradan kovulur.58

56 57 58

Kramer, Tarih Sumerde Balar, s. 123-124. Hezekiel, 28/12-16. Hooke, Ortadou Mitolojisi, s. 156.

175

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

5. Cennetten D Kanaatimizce, dem kssas, gerekten olmu bitmi bir hdisenin yaln aktarmndan ziyade insann kozmik kaderine ilikin bir drama niteliindedir. Ne ki bu nitelik, kssann bsbtn bir efsne olduunu deil, beer varln dnyada yaam servenine ilikin bir temel hakikatin dramatize edilmi anlatm olduunu gsterir. Kurann bu anlatmnda insann niin yaratldndan sz edilmemi olsa da dier baz ayetlerde dem ve soyunun yeryznde kullukla snanmak iin yaratld ok ak bir biimde ifade edilmitir. Mesela, Hd 11/7 ve Mlk 67/2. ayetlere gre Allah gkleri ve yerkreyi, lm ve dirimi insann gzel davran ynnden nasl bir performans sergileyeceini test etmekle edeer olan bu geici snav sebebiyle yaratmtr. Dnyada snava tbi tutulmann Kuran terminolojisindeki karl, bel ve ibtildr. Bu kelimenin szlk anlamlar incelendiinde, dem ve evladnn bu dnyaya aslnda ypranmak, rselenmek, sknt ve ac ekmek iin gnderildii grlr. Nitekim, Muhakkak ki lmle ve alkla, dnya malnn, cann ve *aln teri+ rnlerin kayb ile snayacaz (Bakara 2/155) mealindeki ilh beyan da insann dnyadaki snavnn ok etin olduuna iaret eder. u halde, dem kssasnda sz edilen cennet kavramn metafizik alanla ilikilendirmemek gerekir. Aksi takdirde, Bylece dem rabbine kar geldi, dolaysyla ciddi bir hataya dm oldu. (T-h 20/121) mealindeki ayet, dem hakknda apak bir itham ve hatta iftira olmu olur. nk insann yeryznde kulluk etmek ve dolaysyla denenmek maksadyla yaratld bizzat Allah tarafndan beyan edildiine gre, dem ve eini ebedilik cennetinde yarattktan ve dahi onlara hibir mkellefiyet yklemeksizin, bir taraftan Bu cennette dilediiniz gibi yiyip iin demeyi, dier taraftan da Ama sakn u aaca yaklamayn diye bir yasak getirmeyi; bunun yan sra blise bu iki zavally ayartma izni vermeyi ve nihayet, Birbirinize dman olarak inin (7/Arf 24) mealindeki

176

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

bir paylamayla cennetten kovmay, Allahn insanla oyun oynamas olarak izah etmekten baka bir seenek yoktur. te yandan, konuyla ilgili ayetlerde cennet diye tabir olunan yerin metafizik lemde bulunduuna inanlan ebedilik cennetini niteledii kabul edilecek olursa, u sorulara da tatmin edici cevaplar bulmak gerekir: Allah, yeryznde imtihan etmek zere yaratt varl, snav salonuna alrken niin byle dolambal bir yol izleme ihtiyac duymutur? Yahut, Her eyi yiyip iin, ama sadece u aaca yaklamayn. demek yerine, Sizi iyilik ve ktle yatkn bir varlk olarak yarattm, ktle enfs ve fk drtler ve faktrleri eytan olarak tesmiye ettim; siz bu drtlerin esiri olmayn ve mutlaka benim gsterdiim yolda yryn diye klavuzluk etmek adl-i ilhiye daha uygun deil midir? Yine, bu kssa hakkndaki geleneksel yorum esas alnd takdirde izah edilmesi pek mmkn gzkmeyen birok eliki ortaya ktn belirten Btn-smaili mellif Hseyin bnl-Veldin de dikkat ektii gibi, her eyden nce cennetteki aala ilgili yasan mantn aklla kavramak mmkn deildir. nk, bu aacn iyi bir aa olduu varsaylacak olursa, demin onun meyvesini yemekten niin men edildii sorusu ortaya kmakta; yok eer bu aa kt idiyse, o takdirde Allah cennette kt bir aacn yer almasna niin izin verdi? problemiyle karlalmaktadr. Mantksal adan bakldnda, bu aacn cennette yer almamas gerekirdi. Allah, demin bu aaca yaklaacan ve bu yzden cennetten kovulacan daha nceden bildii hlde niin buna msaade ettii meselesi de ayr bir tartma konusudur. te yandan, eer bu aa, baz mfessirlerin iddia ettikleri gibi baak ya da buday filizi ise deme yasak konulduu hlde buday niin onun yeryzndeki ocuklarna helal klnd? Ayrca Allah, hibir gnah ilemedikleri

177

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

hlde niin demin zrriyetini cennette iskan etmedi ve niin onlar babalarnn ilemi olduu bir sutan dolay cezalandrd?59 Bu son soru, ok ciddi bir soruna, yani asl gnah (peccatum origins) problemine iaret etmektedir. Bilindii gibi, asl gnah problemi, zellikle Pavlus sonras Hristiyan dncesinde ok nemli bir yer tutar. Zira Hristiyanln mimar Pavlusun yorumuna gre gnah dnyaya dem vastasyla girmitir.60 Bu yzden, dnyaya gelen her insan demin suundan bir miktar tamakta ve bu asl su nesilden nesile intikal etmektedir. nsanlk, asl gnahn kefareti olarak armhta can veren sa sayesinde bu suun kirinden arnmtr.61 dem kssas, geleneksel tarzda yorumlandnda Pavlusun bu nazariyesi, en azndan temel fikir itibariyle meruiyet kazanmaktadr. Oysa, Kuran her frsatta mkellefiyetin, dolaysyla da su ve cezann bireyselliine vurgu yapmaktadr. Kuran retisinde, Hibir gnahkar bakasnn gnahn yklenmez. (35/Ftr 18) prensibi esas olduuna gre, babamzn yedii erik yznden bizim diimizin kamamas asla sz konusu olamaz. Bu itibarla, gerek demin cenneti, gerek cennette iledii suu ve gerekse bu sutan tr cennetten dn, Allahn muhtelif ayetlerde szn ettii dnya hayatna zg bir snanma tecrbesi balamnda anlayp yorumlamak gerekir. Buna gre dem veya insan, iyilik ve ktlk yapabilme yahut bu ikisinden birini hr iradesiyle seebilme yetisiyle donatlm bir varlk olarak yeryznde yaratlmtr. Allahn, halife ve kalfa olarak nitelendirdii bu varla ilikin en temel beklentisi, rabbinin/efendisinin szn dinlemesidir. Ancak o, kendisine yarar bir azim ve kararllk gsterememi; dolaysyla, rabbinin

59

60

178

61

Bernard Lewis, An Ismaili Interpretation of the Fall of Adam, Bulletin of the School of Oriental Studies, IX, London, 1937-39, s. 691-692. Pavlusun karanlk ahsiyeti ve teolojik dncesi hakknda geni bilgi ve deerlendirme iin bkz. inasi Gndz, Hristiyanln Mimar Pavlus, Ankara 2001. Bkz. Romallara, 5/12-21.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

beklentisini boa karm ve bu yzden gzden dmtr. Yoksa, baz skseli iddialarda dile geldii gibi, tam anlamyla insan oluunu gnah ilemek suretiyle kazanmamtr. Zira, insan bidayette ne ise imdi de odur. Kssada sz edilen hubt, kesinlikle semv (!) cennetten yeryzne d anlamna gelmemektedir. Bilakis bu kelime, somut anlamda bir yerden baka bir yere gitmek (hebeta min beledin il beled) ve bir yerde konaklamak gibi anlamlar iermektedir.62 Mesela, 2/Bakara 61. ayette Allah Hz. Musa zamanndaki srailoullarna, Siz imdi deerliyi deersiz olanla m takas etmek istiyorsunuz. yleyse *filan+ ehre gidin (ihbit msran). Orada istediiniz eyler mevcuttur. diye hitap ettiini belirtmektedir. Bu hitap, Hz. Musaya, Biz hep ayn yiyecee talim edemeyiz. Rabbine syle de bize toprakta yetien bakla, salatalk, sarmsak, mercimek ve soan gibi sebzeler versin. diyen srailoullarna bir cevap olarak zikredilmitir. Mfessirler, bu ayette geen hubt kelimesini, ismi zikredilmeyen ehre veya beldeye gitmek eklinde anlayp yorumlamlardr. u halde, demin hubtu, fiziktesi lemdeki bir cennetten nesneler dnyasna dmekten te bolluk ve bereket iindeki bir hayat ortamndan baka bir ortama, yani daha etin hayat artlarnn tecrbe edildii baka bir ortama yahut duruma intikal etmektir. Bu manev intikal, demin ird olarak iledii suun -ki Kuranda yasak aaca yaklamak diye tabir olunan bu suun mahiyeti ok nemli deildir- zorunlu bir sonucudur. Dier bir deyile, demin cennetten karlmas, Allahn emirlerine uygun hareket etmemenin insan hayatnda birtakm mahrumiyet ve maduriyetler eklinde tezahr etmesi gereiyle edeer bir anlam ierir. Nitekim Kuranda, Kim benim zikrimden sarf nazar ederse onun iin skntl bir yaam vardr. (T-h 20/124) denilmi; bir baka ayette ise, Eer o lkelerin halklar inanm ve Allahn emir-

62

Ebl-Ksm ez-Zemaher, Essl-Bela, Beyrut 1989, s. 293.

179

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

lerine kar gelmekten saknm olsalard, onlara gkten ve yerden bereket kaplar aardk (Arf 7/96) denilmek suretiyle deimez bir ilh yasaya (snnetullah) iaret edilmitir. Bu ayetler dikkate alndnda denebilir ki, demin cennetten hubtu, yani, ird olarak iledii crmden tr bolluk, bereket ve huzur dolu yaantsnn zeval bulmas, snnetullahn mukadder sonucudur. Burada unu da belirtmek gerekir ki, hubt kelimesi, soyut olarak Allahn gznden dme anlam da ierir. nk, der Rb el-sfahn (. 502/1108), hubt, insan iin kullanldnda, inzlin (indirme) aksine hafifseme, hor ve kk grme (istihfaf) anlam tar. Nitekim Allah Tel inzl kelimesini, deerine (eref) dikkat ektii eylerle ilgili olarak zikretmitir. Melekleri, Kuran, yamuru vb. eyleri indirmek gibi< Hubt lafzn ise gzden dme olgusuna dikkat ektii bir makamda zikretmitir. Szgelimi, Biz dedik ki, birbirinize dman olarak inin< (Bakara 2/36), Oradan in; artk orada byklenmen sz konusu olamayacak (Arf 7/13); O ehre inin/gidin... (Bakara 2/61) ayetlerinde olduu gibi< Bu son ayetteki, Orada istedikleriniz mevcuttur. sznde hibir tazim ve terif yoktur. nk Allah bu szn hemen ardndan, Onlar dknlk ve yoklua mahkum edildiler. buyurmaktadr.63 Rbn bu aklamas Gnostik gelenekteki d nazariyesini akla getirmektedir. Bilindii gibi, Gnostik retinin temelinde madde-man, aydnlk-karanlk, ruh-beden ve dnya-ahiret vb. ayrmlarla ifade edilen ok kat bir dalizm (ikirciklik) mevcuttur. Gnostikler varlk lemini makro dzeyde k ve karanlk lemi olmak zere iki ayr kategori olarak telakki ederler. Ik ya da nur lemi iyilii, hakikat ve gerei temsil ederken karanlk ve zulmet lemi ktl, yalan ve gerek olmayan temsil etmektedir. Ik lemi ile karanlk lemi arasnda bitmek tkenmek bilmeyen bir mcadele vardr. Madde ve madd olan her ey, yani iinde yaadmz dnya, bedenlerimiz ve bu dnyaya ait olan her ey ktlk

180

63

Rb el-sfahn, el-Mfredt, s. 781.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

lemine aittir; dolaysyla bizatihi ktdr. Ruh ve ruhsal olan varlklar ise k lemine aittir ve yaps gerei iyidir. Ktlk lemiyle iyilik lemi ya da nur ile zulmet arasndaki bu mcadelede nihai zafer, iyilik yani a ait olacaktr. Makro hayatn sonunda ktlk ve zulmet k tarafndan dizginlenerek tahakkm altna alnacak ve onun emrinde olan madde ve madd alem ifna edilecektir. Mikro hayat temsil eden insan asndan da aslolan, bedenin istek ve arzularna boyun ememektir. Varlk itibariyle kt olan bu dnya ve dnyevi eyleri terk etmek, k ve iyiliin timsali olan ruha ve ruhsal aydnlanmaya kulak vermek gerekir.64 Dier taraftan Gnostik gelenekte insan, ruh, beden ve nefs olmak zere temel unsurdan mteekkil bir varlk olarak alglanr. Bu unsurdan ruh, kken itibariyle k lemine aittir. O, ilh takdir gerei ktlk lemine ait olan yeryzne ve ktln bir paras olan bedene dm ya da atlm bir varlktr. Beden ve nefs, doal yaplar itibariyle sfldirler; nk bunlar ktlk lemine aittirler. Gnostiklere gre beden ierisinde ruh, hapishanedeki bir tutsak gibidir. Zira, ruhu kuatan beden, onu elden karmamak amacyla tutsak etmitir. Bu yzden ruh, madd leme atlp beden kafesine sokulmaktan hi memnun deildir. O, asl vatan olan ilh-ruhn-nrn leme geri dnebilmek, oraya tekrar ykselebilmek iin yanp tutumaktadr. Gnostik retide kurtulu ancak sfl leme den ruhun tekrar ilh leme ykselmesiyle gerekleir. Gnostiklere gre ilh lemin bir paras olan ruh lmszdr. lm ancak sfl olan madd varlklar, dolaysyla insandaki ten ve beden kafesi iin geerlidir.65 Esasen, gnostik gelenekteki d nazariyesi, bir rpda yabana atlacak kadar basit ve anlamsz gzkmemektedir. Zira, dem kssas balamnda dnldnde, yasak aaca yaklamak, madd ve dnyev olana ilgi duymak anlamnda bir tr dn-

64 65

inasi Gndz, Mitoloji ile nan Arasnda, Samsun 1998, s. 47. Gndz, Mitoloji ile nan Arasnda, s. 48.

181

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

yevlemeyi ima etmektedir. Belki de bu ilgi yznden olsa gerek dem, Allah katndaki stn manev konumunu yitirmi, bylece asli ve manev yurdundan ayr dmtr. demin gurbete dtkten sonraki tm abas ise, Ey Rabbimiz! Kendimize yazk ettik. Eer sen bizim hatamz balamaz ve bize acmazsan hi kuku yok ki kaybedenlerden olacaz. (7/rf 23) mealindeki nedamet dolu yakarnda da dile geldii gibi, asl yurduna, yani Allah katndaki saygn konumuna avdet etmektir. dem ve evlad btn bir tarih boyunca gerek slasna dnmek iin rpnmakta, bunun iin, dnyev olandan, dnyann gelip geici metalarndan mmkn olduunca uzak durup varoluu tekrar mtel olana balamaya uramaktadr. Bu etin urada manev arnma n plana kmakta; arnma ise dnyaya ciddi bir rezerv koymay yahut ona kar mesafe bilinci iinde olmay gerektirmektedir. Ksaca, Kurana gre dnya deersiz bir hayatn meskenidir. Tam bu noktada, yleyse bizim burada ne iimiz var? eklinde bir soru sorulabilir ve bizce bu soruya, Denenmek iin bir sre burada ikamet etmemiz, dnyann deerli olduuna delalet etmez. diye cevap vermek gerekir. Bu sebepten olsa gerek, iinde bulunduumuz hayat, Allah tarafndan dnya lafzyla nitelendirilmitir. Bu nitelemeyle ilgili olarak Kuran batan sona tarandnda, insann varlk meskeni olan dnyaya, yaknlktan ziyade bayalk ve adilik vasfnn daha ok yakt grlmektedir. Geri, tamamen din-ahlk bir anlam tayan el-haytd-dny tabiri, nzul dnemindeki koullar sebebiyle Mekk ayetlerde ok daha iddetli bir ekilde yerilmekte ve bu yerginin dozu Medine dneminde vahyedilen ayetlerde yine konjonktrel duruma kout olarak azalmaktadr. Ama son tahlilde Kuran dnya gzel tavsiflerde bulunmamakta ve bu balamda Allah sk sk ahiretin dnyadan ok daha hayrl olduunu vurgulamaktadr. Yine bu balamda, dnya hayatnn gelip geici, aldatc-ayartc bir oyun ve elence olduundan, dnyann metandan ve dnya hayatnn anlamsz bir yar ve aldan vesilesi oldu-

182

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

undan sz etmekte;66 birok ayette ise, Ona dndrleceksiniz<67 buyurmak suretiyle bir bakma bizim asl vatanmza iaret etmektedir. Bilhassa istirc ayetinde geen, Biz Allaha aidiz ve Ona dneceiz (Bakara 2/156) ifadesinden hareketle denebilir ki, insan z itibariyle bural bir varlk deildir. O, en azndan tanrdanlk, hatta mikro dzeyde tanrsallk ieren ruh tarafyla bural deildir. nk Allah Kuranda, Sonra ona (insana) dzgn bir ekil verip kendi ruhundan fledi; Ona (insana) dzgn bir ekil verip ruhumdan fleyince< buyurmaktadr.68 Ruhun gerek mahiyeti, hi phe yok ki, prematre sonulara gebe olan bir tartma konusudur. Bununla birlikte, biz insanlarda mikro lekte de olsa tanrsal bir cz bulunduunu tartmaya dahi mahal yoktur. Bu iddiann vahdet-i vcutu anlayla paralellik arzettiinin farkndayz. Fakat Kurandan yola kldnda, bu gerei inkar etmek pek mmkn gzkmemektedir. Sz konusu tanrsal cz, biyolojik lmle birlikte asl vatanna doru yola kacak, dnyaya ait olan beden ise tekrar topraa avdet edecektir. Burada, ruh-beden dualitesinden sz ettiimiz aktr. Dolaysyla, son dnemde moda olan nsan bir btndr eklindeki tezden hareketle bu dualizme itiraz edilebilir. Ancak Kurann bu konuyla ilgili ifadeleri, hibir itiraza mahal vermeyecek kadar aktr. yle ki, insann su ve toprak karmndan yaratldn bildiren ayetler ile Allahn insana ruhundan flediini bildiren ayetlerden anlald kadaryla beden epeyce bir evrim yahut tekaml srecinden gemi ve nihayet ruhu kabullenecek kvama gelince tanrsal cz (ruh) ona ilhak edilmitir. Aslnda bu ikirciklik, insana fcur ve takvasnn ilham edildiini bildiren ems 91/8. ayetten de

66

67

68

Mesela bkz. l-i mrn 3/185; Enm 6/32; Tevbe 9/38; Rad 13/26; Ankebt 29/64; Hadd 57/20. Bkz. Bakara 2/28, 245, 281; Ynus 10/56; Kasas 28/70, 88; Ankebt 29/17; Rm 30/11; Secde 32/11; Y-sn 36/22, 83; Zmer 39/44; Fussilet 41/21; Zuhruf 43/85; Csiye 45/15. Hicr 15/9; Secde32/ 9; Sd 38/72.

183

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

aka anlalmaktadr. Zira, insandan sdr olan fsk ve fcrun menba, daima madd olana rabet eden bedenden bakas deildir. Nitekim, dnyevi yaantda yeme, ime, cinsel arzu gibi ehev ve hayvan istekler, bedenin ihtiyalar olarak tezahr etmekte; takva, erdem, fazilet, drstlk, sevgi, hogr, affetme ve tevazu gibi hasletler ise tinsel zellikler olarak gzkmektedir. Burada son olarak unu da belirtmek gerekir ki, peygamberler araclyla vahiy gndermek, haddi ztnda ird olarak gerekletirdii kt eylemleri neticesinde Allahn gznden den insann eski itibarn kazanmas/Allahn yaratt asl ftratna avdet etmesi iin uzatlm bir ilh imdat elidir. Bu el, Kuran terminolojisinde inzl diye tabir olunur. Bu balamda Allah insana kh vahiy, kh ayet, kh melek, kh ruh indirmek suretiyle tenezzl buyurur (tenezzlt- ilhiyye).

Deerlendirme ve Sonu dem kssas, Kurandaki ekliyle, beer varln kozmik kaderine ilikin dramatik bir anlat olup herhangi bir zamansal ve mekansal duruma tetabuk etmemektedir. Bu yzden, kssada geen cennet szc gerek bir mekan olarak anlalmamal ve bilhassa terimsel ereve iinde metafizik alanla irtibatlandrlmamaldr. Kald ki, insan her eyden nce dnya denen mekanda kullukla imtihan edilmek iin yaratlmtr. Bu gerek bizzat Allah tarafndan da ok kere (Hd 11/7, Zriyt 51/56, Mlk 67/2) beyan edildiine gre dem veya insan, u an havasn soluyup suyundan itiimiz yerkrede vcut bulmutur. nk Allah, yarataca halifenin yerini aka yeryz (fil-arz) olarak tayin etmitir. O halde, ilk insan ya da insanlar hibir zaman dnya dndaki bir yerde ikamet etmemi, yahut bidayette huld ya da ebedlik cennetinde arlanp sonradan dnyada yaamaya mahkum edilmemitir. Bunun aksi dnld takdirde, teklif ya da mkellefiyetin

184

en temel ment olan hr iradeyi nefyetmeyi, dolaysyla Allah

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

dem, Cennet ve D

adaletsizlikle itham etmeyi hakl klacak bir sonula yzlemek kanlmaz olur. Ve bu sonu ister istemez u dnceleri dourur: demin gklerde bulunduu varsaylan cennetten karlmasna sebep olan suu ilememek gibi bir ans hi olmamtr. nk Allah, meleklerin serzeniine ramen, Ben yeryznde bir halife yaratacam demek suretiyle insan denen bir snav varln yeryznde konulandrmaya oktan karar vermitir. Bu demektir ki, dem huld cennetinden kp kmama, dier bir deyile, dnyaya gidip gitmeme hususunda muhayyer klnmamtr. yleyse, dem, bu suu grnte hr, ama aslnda mecbur olarak ilemitir. Dolaysyla, babamzn iledii su bize sirayet etmitir. Bu dnceleri onaylamak mmkn deildir. nk Allah, Hi kimse bir bakasnn iledii gnahn faturasn demez buyurmaktadr. Kald ki Allah kullarna asla zulmetmez. Gerekte, insan ird olarak gnah tercih eder ve bylece Allahn gznden der (hubt). Tpk demin dt gibi. Ama Allah, engin rahmetinden dolay insana iade-i itibarda bulunmak, yani onu selim ftratna dndrmek ister. Bu yzden hem peygamberler vastasyla vahiy inzl etmek suretiyle ona yardm eli uzatr, hem de gerek bir nedamet duygusuyla tvbe edenleri affedeceini syler. te dem figr -ki bu figrn tarihsel ya da temsil olmas ok nemli deildir- zelinde aktarlan dramatik kssa, insann kozmik kaderine ilikin bu hakikati zetler. Vallhu Alem.

185

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Mustafa ZTRK

Adam, Paradise and the Fall


Citation/: ztrk, Mustafa, (2004). Adam, Paradise and the Fall, Milel ve Nihal, 1 (2), 151-186. Abstract: The story of Adam which takes place both in the Quran and in the Book of Genesis is indeed quite interesting. Traditional Muslim scholars particularly commentators on the Quran have understood and explained such key concepts as paradise and the fall in their literal meaning. They have also used lots of mythological information in explanation of these concepts. On the other hand, when we take the literal meaning as a base to understand this story, it obviously contradicts some other verses of the Quran. To us, the best way to solve the problem is to accept that it is in fact a metaphorical/imaginative story. Similar stories are also found in Sumerian mythology. From the point of the message of the Quran, whether the story of Adam has a historical fact is not so important since the basic aims in such stories are religious and ethical messages. As far as we understand Allah, with this story, describes the experience of trial of humanity. Adam in this description presumably refers to human being. Key Words: Adam, Satan, paradise, the fall, the tree of life

186

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Kitap Tantm ve Tenkitler

Gemie Ayna Tutarken Kendi Zamanna Tanklk Etmek ya da Tarihsellik

Tarihsellik Yazlar, mer zsoy, Kitabiyat, Ankara, 2004. Zamann kendisiyle birlikte, iindekileri de yokluun kucana terk etme eilimine kar beeri zihin ne kadar direnebilir? Zaman ufku iinde kendini asla bir btn olarak derlemeye ve alglamaya bile g yetiremeyen beeri zihnin kendi dndaki tarihsel, fiziksel, kltrel gereklikle olan ilgisini her zaman gvenebilecei ekilde kurmas nasl mmkndr? ayet zaman, beeri zihnin kendisi kadar zihin d gereklii de yokluun kucana terk etme eilimindeyse, zihnin gereklie ilikin izlenim ve hatralar arasnda ortak (grd) noktalar, gerekliin z eklinde kutsamaktan baka aresi var mdr? Zaman ve beeri bilin arasndaki ezeli dello, beeri bilin varolduka devam edecee benziyor. Bu dello beeri bilincin bazen metafiziksel illzyonlar retmesi, bazen nihilistik bir ufuk iinde kendini yitirmesi, bazen dilin sonu gelmez armlarnn izini srmesi, bazen Varlkn sesine kulak vermesi, bazen sanat eserlerinin alt edilemez direncine yaslanmas, bazen bizzat zamann

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Kitap Tantm ve Tenkitler

doum ve lm gnlerini anmasyla farkl alan ve ekillerde srmektedir. zellikle son iki yz yldr, beeri bilincin sz konusu delloda zamann yok ediciliine direnmek iin yeni savunma stratejileri gelitirdiini grmekteyiz. Bu savunma stratejisine genel olarak tarihselcilik ad verilmektedir. En basit ekliyle sylemeye alrsak, tarihselcilik beeri bilincin zamann yok edici gc karsnda hem kendisini hem de zihin-d gereklii kuatacak ekilde ina ettii koruma emsiyesidir. Elbette bu koruma emsiyesi yine zamann tahripkar etkisiyle alan gedikler nedeniyle srekli yeni onarmlara muhtatr; bu yzden tarihselcilik ya da koruma emsiyesi gediklerindeki onarmlarn okluu orannda balangtaki haliyle neredeyse mukayese kabul etmeyecek kadar deiime urad. Beeri bilincin zamana direnmek iin ina ettii tarihselcilik emsiyesine daha ne kadar snaca elbette peinen bilinemez. Bununla birlikte beeri bilincin, kendisi ve d gereklik iin bu koruma emsiyesini ina ederken daha nce benzeri grlmeyecek ekilde zamana kar duyarl hale geldii de aktr. Bu duyarla erien bilince tarihsel bilin ad verilmektedir. zellikle son 14 yldr lkemizde lahiyat alannda bu koruma emsiyesinin olumlu ve olumsuz yanlar nemli bir tartma konusu olmaya devam etmektedir. Bat dncesinin tarihselcilik tecrbesini gzden rak tutmakszn yaplan bu tartmalar, temelde slamn kutsal metinlerinin, slam geleneinin ve gnmz Mslmanlarnn byle bir koruma emsiyesine muhta olup olmadklar noktasnda cereyan etmektedir. Elbette bu tartmalara taraf olanlarn sz konusu koruma emsiyesinin ya da tarihselciliin boyutlarn ne lde anladklar ve bu tartmalara giriirken ne lde etkin bir zaman ve tarih bilincinden hareket ettikleri ayr bir tartma konusudur. Ancak yine de u ya da bu derinlikte yrtlen tartmalar, en azndan zaman karsnda bilincin daha duyarl hale gelmesinde nemli bir rol stlenmektedir. Zamann beeri bilin ve bi-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

188

Kitap Tantm ve Tenkitler

lin d gereklikler zerindeki tahripkr gc daha iyi fark edildike, lahiyat alannda zamana kar farkl savunma stratejileri gelitirilecek ve muhtemelen bu sayede tarihsel bilin uyanabilecektir. lkemizdeki lahiyat almalarnda tarihsel bilincin uyanmas noktasnda youn aba gstererek kendine zg bir yer edinen mer zsoyun son on yldr Kuran ve tarihsellik zerinde yazd makale ve bildiri metinleri, Kitabiyat yaynlar arasnda Kuran ve Tarihsellik Yazlar (Ankara: 2004) bal altnda kitap formunda yeniden yaymland. Peinen sylemek gerekirse bu kitap, yazarn Kuran ve tarihsellik gibi iki nemli noktada farkl zamanlarda sylemeye alt farkl noktalar bize derli toplu olarak sunmas anlamnda akademik adan nemli bir ilev grmektedir. Hem lkemizde lahiyat alannda tarihsellik kavram ekseninde retilen ilk ciddi fikirler yuma olmas hem de bundan sonraki muhtemel Kuran ve tarihsellik tartmalarnda kendi tarihsel nemini koruyacak olmas anlamnda zsoyun almas akademik ve felsefi ilgiyi yeterince hak etmektedir. Ayrntl deerlendirmeleri okurlarn kendisine brakmakla birlikte, kitabn tmn elden geldiince dikkatle okuyan biri olarak unu sylemeden edemeyeceim: zsoyun Kuran ve Tarihsellik balkl almas aka taraf olduu ve ileri srd tarihsellik tezlerinden belki daha esasl olarak bize tarihsel bilin gelimeksizin yaplan/yaplacak tarihsellik/tarihselcilik tartmalarnn akibeti hakknda nemli ipular sunmaktadr. Galiba yazar kimi zaman bir trajik kahraman gibi n saflarda aba harcamaya sevk eden, kimi zaman yorgun bir sava gibi umutsuzlua drm grnen ey, tarihsellik ve metafizik arasndaki almaz gerilimdir. Yazar bir taraftan tarihselliin trajik kahraman ve dier taraftan metafiziin yorgun savas gibi grnerek aslnda gnmz lahiyat almalarna hatr saylr lde tanklk etmektedir. Bu alma, aka syledii kadar ima ettii dier hususlarla birlikte okunduunda yani hem tarihsellik hem de metafizik perspektifinde irdelendiinde Kuran ve tarihsellik sorunu kadar gnmz slam dncesinin

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

189

Kitap Tantm ve Tenkitler

geldii noktay daha iyi kavramamza imkan verebilecektir. Zamana kar beeri bilincin direnebilmesinin en esasl yollarndan biri, zamana en iyi tank olanlara kulak vermekten geiyor olmaldr. zsoyun bu almas gemi hakkndaki tarihsel ve metafiziksel tezleri kadar gnmzn de iyi bir tan olarak beliriyor. Bu bakmdan ona kulak vermeliyiz; bunu en azndan kendi bilincimizin zamann tahripkar gcne kar direnebilmesi iin yapmalyz.

Burhanettin TATAR
(Do. Dr.,OM lahiyat Fak.)

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

190

Kitap Tantm ve Tenkitler

Maksimum ve Minimum Din

Maksimum ve Minimum Din, Abdlkerim Sru,


(ev. Yasin Demirkran), Fecir Yaynlar, Ankara, 2002.

Deimez kaide ve kurallara sahip olan bir din, srekli bir deiim halini yaamakta olan hayatla irtibatn btn zamanlarda nasl salar? Eer bu din evrensel bir din olduunu, son ve kamil bir din olarak kyamete kadar insanln hayatna mdahil olacan iddia ediyorsa o takdirde bu soru her zaman sz konusu din mensuplar iin hayati bir nem arz edecektir. Nitekim slam ilim tarihine bakldnda tarih boyunca bu sorunsaln bu nemini her zaman koruduu ve bu sorunun cevabn aramaya ynelik nemli bir abann gsterildii grlmektedir. te bu abann rnlerinden biri de ranl aydn Abdlkerim Srua ait olan Maksimum ve Minimum Din isimli almadr. Onun makale, sylei ve konferanslarndan derlenerek hazrlanan bu eser, ismini derlemenin en nemli ksmn tekil eden Sruun 1996 ylnda Kanadada bir grup ranl renciye verdii Maksimum ve Minimum Din isimli konferansndan almaktadr. Sru, yaanm birka olay rnek gstererek ve bu olaylardan hareketle, dinin ilgilendii her konudaki aklamalarnn dinin maksimum seviyedeki son szleri mi olduunu yoksa bu beyann minimum seviyedeki temel eyler mi olduunu sorarak sze balar. Minimum ve maksimum kavramlaryla ne kastettiini kendisi yle ifade ediyor:

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Kitap Tantm ve Tenkitler

Ben; ekonomi, ynetim, ticaret, kanun, ahlak, teoloji ve benzeri tm alanlarda gerekli zorunlu ve yeterli bilgi, tedbir ve malumatn, ( basit veya kompleks her trl yaam biimi ve zihinler iin) eraitte yer almakta olduu ve dolaysyla da mminlerin (dnya ve ahiret saadeti iin) dinden baka hibir kaynaa gereksinim duymadklarna inanan dnce tarzn Azami (total, tmdenci, maksimize edici) bak as biiminde adlandryorum. Bu bak asnn karsnda ise Asgari ( minimize edici, var olan zorunlu alt snr olarak gren ) gr yer almakta olup, bu yaklam eriatn bize ilgili konularda gerekli olan minimum bilgiden daha fazlasn retmediine kanidir. ( Sru, 26 ) Genel olarak alimi olsun mmisi olsun dindarlarmzn ounun bu anlamda dini maksimize eden bir anlaya sahip olduunu ifade eden Sru, devrimin ilk yllarnda Cumhuriyetin yksek seviyedeki sorumlularndan birinin Kum medresesi mderrislerinden aktard bir anekdotu, szn ettiimiz rneklerden biri olarak nakleder: siz eri hkmlerle amel edip, humus ve zekat nisabna uygun bir miktar halktan tahsil ederek harcayn. Emin olunuz ki, lkenin tm ekonomik sorunlar zlecektir<.Aslnda sosyoekonomik sorunlar zmeye ynelik tm tavsiye ve tedbirler maksimum anlamyla eriatte yer almaktadr. (Sru,28) Dini aklamalarn ancak minimum seviyede olduuna, olmas gerektiine inanan Sru, bu dncesini baz rneklerle temellendirmekte ve aklamaktadr. Mesela hrszla ceza ngrlm olmas minimum bir aklama olup bu konuda yaplmas gereken ve sylenecek sz sadece bununla snrl deildir. Bununla birlikte toplumda sahih bir terbiye ve asgari geim artlarnn oluturularak hrszla gtren yollarn kapatlmas gerekir. Ceza bu konudaki en minimum uygulamay ifade eder. Yine mesela temizlik iin fkhta belirtilen ykama miktar ve ekli her koulda yeterli ve yegane temizlenme ekli olmad gibi, namaz da farz klnm olan on yedi rekatla snrl deildir. Bunlar dinin minimum aklama seviyesini ifade ederler. (Sru, 31-32)

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

192

Kitap Tantm ve Tenkitler

Yukarda sz konusu edilen konulara deinip bu konularla ilgili dncelerini beyan ettikten sonra Sru, doal olarak gelip hassas bir noktaya dayanr ve dini hkmlerin dnyaya m ahirete mi ynelik olduu sorununa deinir: Ya dinin ayn zamanda dnyev de olup sz konusu bu fkh hkmlerin, toplumun idaresi ve sosyal problemlerin zm iin de gelmi olduunu veyahut dinin sadece uhrev olup sz konusu hkmlerin, (toplumun ekonomik ruh veya eitsel problemlerini zp zmediklerine bakmakszn) uygulanmas sevap olan kimi ameller olduunu sylemek durumundayz. (Sru, 32) Gazalnin humusa ilikin yorumu esas alnd takdirde dini hkmlerin ahirete ynelik hkmler olduklarn kabul etmemiz gerektiini belirten Sru, bu kabuln ayn zamanda fkhn toplumdaki roln brakn minimize etmeyi sfrlayacan belirtmektedir. nk Gazali bu hkmden maksadn bireyin gnlndeki mal sevgisini azaltmak olduunu sylemektedir. Srua gre eer humus mkellefiyetinin devlet iin bte ve vergi temin etmeye matuf olmadn belirtirseniz; sz konusu mkellefiyetleri kendilerine zg toplumsal gerekliklerinden soyutlam olursunuz. (Sru, 33) Peki fkh hkmlerin dnya hayatn dzenlemeye ynelik hkmler olduklar kabul edilir ve fkhn hayatn her sorununa zm retebilecek bir versiyonundan bahsedilecek olursa o zaman fkhn maksimum ilevinden sz edilebilir mi? Srua gre bu durumda fkh hem yinede hkmlere ynelik bir ilim olarak kalmaya devam edecek hem de dier din d zm sistemlerinden bu dzlemde hibir fark kalmayacaktr. Yani maksimum olunmas iin dini ve fkh olmaktan vazgeilmesi gerekmektedir. O bu konuda yle diyor: Oturup toplumsal ve dnyev sorunlara akllca zm bulmaya almak, dnyann her yerinde gerekletirilen bir eylem olduundan, sz konusu uygulamann din fkh diye adlandrlmasna gerek yoktur. Bu durumda, rnein artk eri temizlenmeye sarlmak da vacip olmayp bu dzlemde salk biliminin sylediklerini uygulamak gerekecektir. (Sru, 34) . Buraya kadar ki aklamalar ile fkhn minimum seviyede olduunu, nk bu seviyede aklamalarla yetinmesi gerektiini ifa-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

193

Kitap Tantm ve Tenkitler

de eden Sru, bundan sonra ilgili baka konular irdelemektedir. Bunlardan ilki de din-bilim ilikisidir. Sru, dinin pozitif bilimlerin alanna giren konularda minimum seviyede aklamalar yaptnn genel bir kabul grdn ifade ettikten sonra genel kannn aksine dinin sosyal bilimler konusunda da minimum seviyede bilgiler ihtiva ettiini ileri srmekte ve yle demektedir: zelde slam ve genelde de tm dinler, ne tabi-tecrbi bilimleri ne de insan bilimleri retmek iin gnderilmilerdir. (39) Dinin ahlak ve hatta akaid konularna dahi minimum seviyede yaklatn ileri srerek temellendirmeye altktan sonra szlerini yle srdrmektedir: Ebedi ve son din olmak isteyen bir sistemin tm dnem ve alardaki insanlarn ortak zlerine yaparak; ayrnt haiye ve fazlalklardan kanmaktan baka bir yolu yoktur. Aksi takdirde bu sistem, sadece bir tek toplum ve zel bir corafyaya giydirilebilecek bir elbise olur. Byk ve hayret verici farkllklarna ramen ok eitli dnem ve toplumlarn tmnn muhatap alnmas, ancak onlarn minimum ortak paydalarna baklmas ve en kk ortak paydann ilgili hkm ve programlara amil klnmasyla mmkn olabilir. Aksi takdirde hayvanclk ziraat ve sanayi ve de sanayi sonras tm dnem ve toplumlar iin tm bu dnemlerin sorunlarn hakkyla zecek kanunlar yazmak nasl olanakl olabilir<te deinmekte olduum minimumluun anlam budur.(52) Grnen o ki Sru, bu metinde ortaya konduu gibi kendisinin bu balamda dindar aydna dtne inand grevi hakkyla yerine getirmektedir. nk o, ada dnyada dinin insan hayatnda almas gereken roln, bunun imkanlarn ve bununla ilgili problemleri sorun edinmekte, nemli almlar salamakta, nemli sorunlara parmak basmaktadr. Ne var ki metninin sonraki sayfalarnda da nemli ve tartmaya ak konulara deinen Sruun grlerinde bir tepkiselliin ve ihtiyat eksikliinin izleri de belirgindir. Bu yzden olmal ki yer yer kurgusal zorlamalara dmektedir. Onun ilk bata zikredilmesi gereken kurgusu ise byle bir konuya uygun grd isimdir. slmn her zaman yaayabilmesini minimum ya da maksimum gibi matematiksel ve metafiziksel imalar ieren kavramlarla kurgulamak yerine belli bir btnl sezerek

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

194

Kitap Tantm ve Tenkitler

farkl gerekler arasnda ilikiler kurabilme yetenei, imkan ve eylemi olarak dnmek ve din bir konuyu ancak din kavramlarla ifade etmek gerekir. Baka bir rnek; mesela yukarda Gazaliden sz ederken getii gibi Son tahlilde fkh hkmleri, ya srf ibad mkellefiyet ve ameller biiminde alglamal (ki bu durumda ilgili ahkamn rol minimum bile deil, sfr olacaktr) yahut sosyal sorunlarn zmne ynelik bir takm mesajlar ierdiini de benimseyerek tm bunlarn bu dnya iin gelmi olduklarn ifade etmeliyiz (ki bu durumda da fkhn dnya ilerini dzenleme konusundaki rol minimize edilmi olacaktr.) (33) derken gereksiz bir zorlamaya dmektedir. nk batan beri genelde Mslmanlar dini hkmlerin ayn zamanda hem dnyev hem de uhrev amalara matuf olduklarna inanmaktadrlar. Yine Sruun, O halde, bizim grevimiz ilahi hkmlerin uygulanmasdr demek yersiz olur. Bunun yerine grev, maslahata uygun bir biimde ilgili problemlere zm retmek ve bu balamlarda makul uygulamalarda bulunmaktr (36) eklindeki kart olarak konumlandrd ifadeler de gerekte kart olmayan ifadelerdir. nk ilke olarak Mslmanlar ne ilah hkmleri uygulamaktan vazgeme dncesine, ne de bunlarn maslahata uymayan ve makul olmayan artlarda dahi da uygulanmalar gerektii dncesine sahip olmulardr. Fkh ilmine ilgi duyan ya da bu sahada faaliyet gsteren bilim adamlar, dnr ve ilahiyatlar iin bir ok kkrtc soruyu gndeme getiren ve nemli noktalara parmak basan Sruun DinTarih dengesini kurarken ya fikirlerinde yeterli bir netlie ulamad veya syleyebilecei her eyi sylemedii grlmektedir. nk din noktasndan bakldnda her halkarda yaplacak her dzenlemenin dayand bir temel ve gzettii bir maslahat olmaldr. Maslahatla ilgili konsept ise sz konusu temele gre hviyet kazanr. Bu temel de dinden alnr. Mslman bireyin hayatn dayandraca temelleri yukarda getii gibi dini ve bilimsel diye iki ayr dilime blmek manasna, yahut, ya bilimsel verilere dinsel bir hviyet kazandrma veya kutsallklarna inanlan dini kural ve kaideleri srekli yanllanabilme dolaysyla deiebilme durumunda olan bi-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

195

Kitap Tantm ve Tenkitler

limsel verilerin seviyesine tama manasna gelen bir tezin dini bakmdan kolayca ileri srlemeyecei kabul edilmelidir. nk bu durumda fkhtan te fkhn dayand sz konusu nassa, dolaysyla da giderek btn nassa gven sorunu ortaya kacaktr. Kald ki baz fkh diye bilinen hkmlerin fikh bir ictihad deil, bizzat nassn kendileri olduklar bilinmektedir. Buna ramen bizim altn izmeye altmz sorun bu deil. Sorun doru bir iman ve bu imann hayatiyetini srdrebilmesi ve dinsel meruiyet asndan bakldnda ilk aklamalardan sonra dinsel hayat alannn bilim lehine daraltlmasnn teorik olarak mmkn ve meru olup olmayaca sorunudur. Ayrca meru olarak kabul edildii takdirde byle bir kabul ve arkasndan uygulamann ortaya karaca problemlerdir. nk, mesela orta alarda bilimsel keif ve icatlar dneminde Hristiyan dnyasnda dini ilkelerin bilimsel verilerle cokuyla desteklenmesi, baka bir ifadeyle bilimsel tefsir akm sonrasnda, bilimsel verilerin yeni bilimsel verilerle yanllanmas, sadece sz konusu verinin yanl olarak grlmesi ile kalmam o veriye dayanarak doruluu pekitirilmek istenen dini ilkenin ve giderek genelde dini sylemin kukulu grlmesi sonucunu tevlit etmitir. (Bkz.Hampson, 1991) Bu, ayn zamanda kurucu ilkenin, otoritenin tayn edilmesi anlamn ieriyor; bu konuda otorite bilimin mi yoksa dinin mi elinde olacak? Bununla birlikte dinin hayatla ilgili Sruun deyimiyle maksimum aklamaya gitmedii de bilinen bir husustur. O halde zerinde en ok durulmas gereken noktann din olanla olmayann snrlarnn belirlenmesi olmaldr. Hal byleyken bu noktada ihtiyatl davranlmas ve Sruun kolayca syleyebildii gibi szn kolay sylenmemesi gerektii dncesini tayoruz.. Dr. evket KOTAN
12Abdlkerim Sru, Maksimum ve Minimum Din, (ev. Yasin Demirkran), Fecir Yaynlar, Ankara, 2002. Hampson Norman, Aydnlanma a,( ev. Jale Parla) Hrriyet Vakf Yaynlar, stanbul, 1991.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

196

Kitap Tantm ve Tenkitler

Kitab- Mukaddesin Tahrifi Sorunu

slam Kelamclarna Gre ncil, Ramazan Bier,


Gelenek Yaynlar, stanbul, 2004.

Kitab-Mukaddesin tahrifi sorunu, slamn 7. yzylda Arap yarmadasnda ortaya kndan itibaren Mslmanlarla Yahudi ve Hristiyanlar arasndaki tartmalarda ve yazlan karlkl polemiklerde en ok gndeme getirilen konularn banda gelmektedir. Mslmanlarla Yahudi ve Hristiyanlar arasndaki tartmalarda, Yahudi ve Hristiyanlar Kur'an'n vahiy, Hz. Muhammed'in de peygamber olmadn ileri srerek slam dininin aslnda sapk bir akm ve zellikle de Hristiyanlar- sapk bir mezhep olduunu dillendirmilerdi. Buna mukabil Mslmanlar da Yahudi ve Hristiyanlarn kendi kutsal kitaplarn tahrif ettikleri ynndeki Kuran reti nda Yahudi ve Hristiyanlarn dinlerinin asl bozulmu muharref dinler olduunu ileri srerek onlarn zaman kaybetmeden Mslman olmalar gerektii tezini ilemilerdi. Bylece KitabMukaddesin tahrifi sorunu, Mslmanlarn ehli kitap olarak adlandrdklar Yahudi ve Hristiyanlarla ilikilerde belirleyici rol oy-

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Kitap Tantm ve Tenkitler

nayan bir sorun halini almtr. Bu erevede slam inancnn, gayrislam grlere zellikle de dier dinsel geleneklerin itirazlarna kar savunuculuunu yapan kelamclar, eserlerinde Kitab-Mukaddesin tahrifi sorununu ele alma ihtiyac duymulard. Tahrif sorunu, Yahudi, Hristiyan ve Mslmanlarn gemi dnemlerdeki karlkl polemikleri, karalamalar ve nyarglar bir kenara brakarak diyalojik iliki iinde olmalar gerektii gnmz diyalog anda bu an gereklerine uygun olarak yeniden ele alnmas gereken hususlardan biridir. te bu mnasebetle sayn Ramazan Bierin slam Kelamclarna Gre ncil adl eseri elimize ulatnda dorusu ok sevindik ve Mslman kelamclarn bu tr mukayeseli ve kltrler aras (cross cultural) almalar yapmaya balamasndan dolay ilk anda ciddi bir memnuniyet izhar ettik. Hele eserin iindekiler ksmna gz attmzda bu memnuniyetimiz bir kat daha artt. nk sayn Bier, eserinde Mslman-Hristiyan ilikilerinin en sorunlu konularndan biri olan ncillerin otantiklii ve tahrifi konusunu Hristiyanlarn da bu konudaki grlerini dikkate alarak inceleme konusu yapt izlenimini vermekteydi. Dahas yazar, eserinin gerekesini ifade ettii giri ksmnda farkl dinsel geleneklerin taraftarlar arasnda diyalojik ilikinin tesis edilmesinin zorunluluk halini ald gnmz diyalog anda ve Mslman bir lke olan Trkiye Cumhuriyetinin, mevcut yelerinin tmnn Hristiyan olmasndan dolay bir Hristiyan birlii grnm veren Avrupa Birliine tam yelii srecinde almasnn Mslmanlarn dnce ufkunda yeni almlar kazandracan ileri srmekteydi. Bu heyecan ve evk iinde eseri okumaya baladk; ancak sayfalar ilerledike maalesef eserle ilgili ilk olumlu izlenimlerimizin yava yava kaybolduunu fark etmeye baladk. nk yazarn bu almas eskilerin deyimiyle msadere alel matlup mantksal kurgusundan teye gitmemektedir. Zira yazar, eserinde arlkl olarak iledii ncillerin tahrifi sorununu son iki yz yl akn bir sredir

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

198

Kitap Tantm ve Tenkitler

Bat akademilerinde ncillerin eletirel bilimsel metotlar nda szgeten geirilmesi sonucu elde edilen yeni bulgular ve lkemizde bu bulgularla ilgili yaplan aratrmalarn verileri nda deil, eski bilgi ve bulgular nda yapmaktadr. rnein, ada aratrmaclar tarafndan gvenilmez kabul edilen Papiasn (MS. 130) grleri dikkate alnarak Matta ncilinin ilk ncil ve Yuhanna ncilinin de havari Yuhanna tarafndan yazld ifade edilmektedir (ss. 69-70). Halbuki son dnem aratrmalarna gre ilk ncil Markosdur. Matta ve Luka ncilleri, Markos ncili temel kaynak olarak kullanlarak oluturulmutur. Yuhanna ncili ise Suriye blgesinde bir deil bir ok kii tarafndan derlenmi bir eserdir.1 Yazar giri blmnde slam d geleneklere kar slamn savunuculuunu yapan Mslman kelamclarn zellikle Hristiyanlk ve onun temel dogmalar olan teslis ve inkarnasyon doktrinleriyle ilgili kaleme aldklar reddiyeleri ksaca tantmaktadr. Burada yazar, sz konusu reddiyeleri tek tek tantma yerine, muhtevalarna gre onlar snflandrarak vermi olsayd slam kelamclarnn arlkl olarak Hristiyanla m yoksa onun Kuran tarafndan da eletirilen temel doktrinlerine kar m reddiyeler yazdklar daha iyi gzler nne serilmi olurdu. Ayrca yazar bu reddiyeleri tantrken onlarda geen yanl bilgileri olduu gibi vermekte onlar dorulama yoluna gitmemektedir. rnein s.31de Eski-Ahitin Yunanca tercmesinin ad olan Septuagintin Eski-Ahitin Hristiyan versiyonu olarak vermektedir. Halbuki, Septuagint Hristiyanln ortaya kmasndan ok nce M. 270 yllarnda skenderiye blgesinde oturan Yunanca konuan halk iin Eski-Ahitin Yunancaya tercmesiyle oluturulmu bir metindir.2

ncillerin oluum sreleri ve muhtevalaryla ilgili bkz., Mahmut Aydn, Tarihsel sa: mann Mesihinden Tarihin sasna, Ankara: Ankara Okulu, 2003. Bkz., Baki Adam, Yahudi Kaynaklarna Gre Tevrat, Ankara: Seba, 1997, s. 108 vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

199

Kitap Tantm ve Tenkitler

Birinci blmde yazar Hristiyan ve slam dncesindeki vahiy anlaylarn inceleme konusu yapmaktadr. Bu erevede ilk olarak Hristiyanlkta vahiy anlayna yer veren yazar, hakl olarak Hristiyanlkta vahyin, Yahudilik ve slamda olduu gibi Tanrnn mesajnn peygamberleri araclyla insanla bildirilmesi olarak deil, Tanrnn sann ahsnda kendini insanla sunmas olarak grldne dikkat ekmektedir. Zira, Hristiyan dncesine gre Tanr insanla nasl olduunu, ilahi amalarn veya yasalarn bildirmez. Aksine O, kendi gerekliini tarihsel bir ahsta tezahr ettirir. Bu ekilde Tanrnn kendini insanla amas sann ahsnda ve onun vastasyla vuku bulmutur. Daha sonra yazar Hristiyanlktaki ilham anlayna yer vererek vahiy ile ilham arasnda bir ayrma gider ve Hristiyanlarn ncilleri vahiy deil ilham olarak grdklerini belirtir. Bilindii zere geleneksel Hristiyan dncesine gre nciller, Hz. Muhammede gelen vahiylerin bir araya topland Kuran- Kerim gibi, saya gelen vahiyleri bnyesinde toplayan kitaplar deildir. Onlar, sann szlerinin ve yaptklarnn kendisinden sonra ortaya kan artlar ierisinde ilham sonucu bir araya getirilmesinden oluan kitaplardr. Buna gre nciller, geleneksel Hristiyan dncesine gre Hristiyanlkta ilhamn kayna olarak grlen Kutsal Ruhun gzetim ve denetimi altnda olumu eserlerdir. Yazarn, vahiy ve ilham arasnda ayrma giderek ncillerin vahiy deil, ilham rn olduklar iin beeri mdahaleye ak eserler olduklarn belirtmesi, kelamclarn ncillerin tahrifiyle ilgili grlerini salkl bir ekilde deerlendirmek iin son derece nem arz etmektedir. nk yazarn da zaman zaman ifade ettii gibi kelamclar ncillerin Hristiyanlar tarafndan tahrif edildiini ileri srerken, bunu Hristiyanlktaki vahiy ve kutsal kitap anlayn dikkate almadan salt olarak slamn vahiy ve kutsal kitap anlayna gre yapmlardr. Birinci blmde ikinci olarak slamda vahiy, kutsal kitaplar ve ehli kitab kavramlarn aklamaya geen yazar kitap teriminin

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

200

Kitap Tantm ve Tenkitler

iki kapak arasnda toplanm kutsal metinler anlamna geldiini ifade etmektedir. Ancak kitap teriminin bu ekilde alglanmas Musaya ve saya sanki iki kapak arasnda toplanan bir metin anlamnda kitaplar verildiini ima etmektedir. Muhtemelen slam kelamclar arasnda Tevrat ve ncilin metinsel olarak tahrif edildiini savunanlar byle bir kitap anlayna sahip olduklar iin Yahudi ve Hristiyanlarn kendilerine Tanr tarafndan verilen orijinal metinleri tahrif ettiklerini ileri srmlerdir. Bu kmazdan dolay kitap teriminin ilah vahiy veya tanrsal kelam olarak anlalmasnn daha uygun olaca muhakkaktr. nk bu anlaya gre Tanrnn vahyini iki kapak arasnda toplanan bir metin anlamnda bir kitap olarak deil de Onun insanla sunduu mesaj olarak alglanr. Durum byle olunca Yahudi ve Hristiyanlar kitap halindeki orijinal bir metni deil, mesaj halindeki Tanrnn vahyini yazya geirme srecinde maniple etmi olurlar. nc olarak Hristiyan teolojisine gre ncil(lerin) ne olduu konusunu ileyen yazar, iyi haber anlamna gelen ve sann dneminde tek olan ncilin sa sonras dnemde drt kitap halinde tezahr ettiini ifade etmekte ve devamnda ncillerin sann yaam ve retilerini ieren kitaplar olduunu belirtmektedir (s.68). Ancak ncillerin oluum srelerine baktmzda ncillerin sadece sann sz ve eylemlerini ihtiva eden eserler deil ayn zamanda sz konusu sz ve eylemlerin ncillerin derlendii dnemde ncil derleyicileri iin ne anlama geldiini de yansttklarn grrz. Dahas bir Hristiyan teologun belirttii gibi nciller sann sz ve eylemlerini olduu gibi yanstan tarihsel dokmanlar deildir. Aksine onlar sann eylemlerinin ve szlerinin ncil derleyicileri iin ne anlama geldiini yanstan eserlerdir.3 Nitekim sayn Bier de s. 142de sa Okulu adl bir kuruluun saya isnat edilen sz ve eylemlerle ilgili yapt aratrmalarn bulgularndan bahsederken ncillerde saya isnat edilen sz ve eylemlerden sadece 1/5nin otantik olarak kabul
3

Bkz., Howard Kee, What Can We Know About Jesus? , Cambridge: Cambridge Unv. Press, 1990, s. 90.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

201

Kitap Tantm ve Tenkitler

edilebileceinin altn izmektedir. Yine bu blmde yazar s. 71de Vatikan mahzenlerinde yzlerce ncil bulunduunu tarihsel bir gerek olarak vermekte ancak bu iddiasyla ilgili herhangi bir kaynak gstermemektedir. Oysa bu kaynakla desteklenmesi gereken ciddi bir iddiadr. Drdnc olarak Kuranda geen ncil terimiyle ne kastedildii konusunu ileyen yazar, bu terimin Kurann geldii dnemde Hristiyanlarn ellerinde bulunan ve kutsal kitap olarak adlandrdklar metinleri deil, Hz. saya verilen ilahi emirleri ieren bir bilgi demetini ifade ettiini iddia etmektedir. Ancak bu karsama, yazarn da dikkat ektii u gibi ayetlerin anlalmas konusunda olduka sorunlu grnmektedir.: <Onlar ki, ellerindeki Tevratta ve (daha sonra da) ncilde yazl bulduklar< ( Araf 171), saya <iinde rehberlik ve aydnlk bulanan ncili verdik (Maide 47), hakikati ortaya koyan bu ilahi kelam, gemi vahiylerden (Tevrat ve ncilden) kalan tasdik edici<(Maide 48). Kanaatimizce Kuranda kullanlan ncil terimi, saya verilen szl ilahi emirlerden ziyade Hz. Peygamber dnemindeki dolaysyla gnmzdeki Hristiyanlarn ellerinde bulunan kutsal kitaplara iaret etmektedir. Gnmzdeki haliyle nciller, Hz. Peygamberden ok nce MS.325 ylnda Kilise tarafndan otantik kabul edilerek resmen onanmlard. Dolaysyla Hz. Peygamber dnemindeki mevcut ncillerle gnmzdeki nciller arasnda baz tercme farkllklar dnda fazla bir fark olmad aikardr. Yazar son olarak kelamclarnn vahiy ve ilham grlerini ana hatlaryla ifade ederek birinci blm sonlandrmaktadr. Yazar almasnn ikinci blmnde hususi olarak tahrif sorununu ele almaktadr. Bu erevede ilk olarak Kurana gre tahrifin anlam ve Kuranda tahrif olgusu ile ilgili kullanlan terimlerin tahrif, tebdil, kitman-ihfa, lebs, leyy, nisyan ve ihtilaf- anlamlarn aklama yoluna gitmektedir. kinci olarak kelam bilginlerine gre tahrif sorununu ele alan yazar kelamclarn Hristiyanla kar

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

202

Kitap Tantm ve Tenkitler

yazd reddiyeleri u grupta toplamann mmkn olacan ileri srmektedir. (1) Bizzat Hristiyan kutsal metinlerine/ncillere ba vurularak yazlan reddiyeler. Bunlara bn Hazm ve Cveyni rnek olarak verilmektedir. (2) Tahrifin metinde deil de manada olduunu ileri srenlerin yazd reddiyeler. Bunlara bn, Sina, Gazali, bn Haldun ve Muhammed Abduh rnek olarak verilmektedir. (3) Son dnem Mslman dnrlerin yazd reddiyeler. Bunlara da Muhammed Arkoun Kamil Hssein ve Seyyid Ahmet Han rnek verilmektedir. Bu noktada u hususun altn izmeyi faydal buluyoruz. Yazar bu son maddede rnek olarak verdii Arkoun ve Seyyid Ahmet Hann grlerine hemen hemen hi atfta bulunmamakta, Kamil Hsseine ise s. 116da ksaca atfta bulunmaktadr. Kanaatimizce mesleki olarak bir doktor olan, slam Tarihi ve Felsefesiyle ilgili yazlar yazan ve Msrdaki Kpti Hristiyanlardan ve Batl misyonerlerden olduka etkilenen Kamil Hssein, birisi Yahudi ve Hristiyan kutsal kitaplaryla ilgili grlerini aklayan ezZikrul Hakim ve dieri de sann armha geriliini konu edinen Karye-i Zalime adl roman olmak zere iki eser kaleme almtr. Bu eserlerde geleneksel Hristiyan grlerine paralel bilgiler verildii iin onlar Batl misyoner kkenli aratrmaclar tarafndan hem ska referans olarak gsterilmektedir.4 Ksaca Kamil Hssein bir kelamc ve slam dnr olarak kabul edilemeyecei iin, kelamclara gre tahrif konusunun ilendii bu eserde onun grlerine yer verilmemeliydi. Bu snflandrmadan sonra baz kelamclarn tahrif sorunuyla ilgili grlerini aktarmaya geen yazar, Maturidi, Fahreddin Razi, Muhammed Abduh, Reid Rza ve Ibn Hazmin grlerini ana hatlaryla okuyucuya sunmaktadr. Eer yazar bu kelamclarn grlerini yukarda yapt snflamaya gre vermi olsayd hem konunun daha iyi anlalmasn salam olur hem de ilgili snflandr-

Kamil Hsseine yaplan referanslarla ilgili Kenneth Cragg, Hugh Goddard, Keith Ward ve Oddjorn Leirvikin eserlerine baklabilir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

203

Kitap Tantm ve Tenkitler

mann kelamclarn tahrif sorunuyla ilgili grlerini anlamadaki fonksiyonunu gstermi olurdu. nc olarak ncillerin lafzlarnda yaplan tahrifleri inceleme konusu yapan yazar, kelamclara gre ncil yazarlarnn sann soy kt, lm, yaam hikayesi ve sann Musa yasasnn hkmleriyle ilgili grleriyle ile ilgili bilgi verirken ncil yazarlarnn bu konularda lafzi tahrifte bulunduklarn belirtmektedir. Bu konularn dnda kelamclara gre ncillerde birtakm mantksal elikiler de bulunmaktadr. Yazarn da s.109da ifade ettii gibi kelamclarn saylan konularla ilgili ncillerde lafzi tahriflerde bulunulduu ynndeki grleri aslnda onlarn ncilleri deerlendirdikleri bak asn yanstmaktadr. Kelamclar, slamn vahiy anlayndan hareket ederek ncilleri Kuran gibi vahiy rn eserler olarak grdkleri iin onlardaki birbiriyle elien bilgileri tahrif olarak deerlendirmilerdir. Ancak yazarn da nc blmde ortaya koyaca gibi eer kelamclar, ncillerin, brakn Tanr sz olmay sann sz ve eylemlerini olduu gibi yanstan eserler bile olmadklarn bilmi olsalard o zaman ncillerde birbirine eliik grnen bilgileri tahrif olarak dnmezlerdi. Drdnc olarak yazar Kurann Yahudi ve Hristiyan kutsal kitaplarna ynelik olumlu referanslar rnein onlar Allahn buyruklarn ihtiva eden Tevrata sahip olduklar halde nasl senden hkm vermeni isterler (5 Maide 43)- karsnda k yolu arayan Mslman dnrlerin lafzi bir tahrifin olduu bir kitapta Allahn buyruklarnn bulunamayacandan hareket ederek tahrifin lafzda deil mana ve yorumda olduunu ileri srdklerini ifade etmekte ve bu ekilde yaplan tahriflere kelamclara referansla rnekler vermektedir. Yazar s. 114de son dnem Mslman Trk mfessirlerinden Elmall Muhammed Hamdi Yazrn da ehli kitaba nispet edilen tahrifin Yahudi ve Hristiyanlarn kutsal kitaplarnn yorum ve tercmelerinde olduunu belirttiini ifade etmektedir. Kanaatimizce Yazra referansta bulunan yazarn benzer gr-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

204

Kitap Tantm ve Tenkitler

leri savunan tefsirinde yorum ve tercmede yaplan tahrifle ilgili geni izahlarda bulunan Sleyman Atee de atfta bulunmas gerekirdi. kinci blmde son olarak ncillerdeki tahrifin ne zaman yapld konusunu ele alan yazar burada bn Hazm, Cveyni, Razi, Semerkandi, Reid Rza, Muhammed Abduh ve Kurtubinin grlerine yer vermekte ve s. 120de bu grleri deerlendirmeye tabi tutmaktadr. Bu blmde dikkatimizi eken en nemli husus, ncillerle ilgili son iki yz yldr Bat akademilerinde yaplan eletirel almalardan ok nce slam kelamclarnn ncillerin aslnda sa dneminde yazya geirilmedii bilakis onlarn sa sonras dnemde saya inananlarn yorumlarn da ihtiva edecek ekilde yazldn ifade etmi olmalardr. Kelamclarn bu isabetli grlerine ramen ne yazk ki Mslmanlarn byk bir ounluu Yahudi ve Hristiyan kutsal yazlarnn aslnda balangta Musaya ve saya inen orijinal vahiylerden olutuu; ancak zamanla Yahudi ve Hristiyanlarn onlar tahrif ettiine inanmaktadr. Aslnda yazarn kendisi de s.120de sonu olarak ncillerin sadan sonra yazldn ve yazanlarn yorumlarn da ierdiklerinin kabul edilmesinin daha isabetli olacan belirtmesine ramen yine s. 120de Kuran referans alndnda Kuran ncesi bir lafzi tahrif anlaynn isabeti konusunda ciddi kukular ortaya kmaktadr szyle sanki ncillerin tahrifinin zellikle de Hz. Peygamberin bearetiyle ilgili ncil ifadelerinin Hz. Peygamber sonrasnda olduu izlenimini vermektedir. Yazar almasnn n ve son blmde Hristiyan aratrmaclarn slam kelamclarnn ncillerin tahrifi ile ilgili dillendirdikleri iddialara verdikleri yantlar inceleme konusu yapmaktadr. Bu erevede ilk olarak kelamclarn tahrif iddialarnn gereki olmadn ileri srerek onlara kar kan Hristiyanlarn grleri tartlmaktadr. Bu yaplrken de ie ncelikle kelamclarn tahrif grleriyle ilgili Hristiyan kanatn u genel deerlendirmesi verilmektedir. (1) Hristiyanlktaki vahiy anlay gzard edilerek tamamyla slami vahiy anlay temel alnmtr. (2) lk elden kaynaklardan zi-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

205

Kitap Tantm ve Tenkitler

yade ikinci el kaynaklar kullanlmtr. (3) ncillerle ilgili kulaktan dolma bilgilere yer verilmitir. (4) Hristiyanlktan slama dnenlerin grlerinden yararlanlmtr. Hristiyanlarn kelamclarn tahrifle ilgili grlerine yaptklar bu itirazlarn gerei yansttn dnyoruz. nk yazarn kelamclar ncili, tpk Hz. Muhammede gelen ve bizzat peygamber dneminde yazya geirilen Kuran gibi saya gelen vahiylerin yazya geirildii bir kitap olarak dndkleri iin dnemlerindeki ncillerde Kuran ile uyumayan ve elikili bilgilerin tahrif sonucu ncillere girdiini ileri srmlerdir. Eer yazar Hristiyan yazarlarn bu deerlendirmelerini ayrntl bir ekilde tartm olsayd okuyucu iin daha iyi olurdu. Yazar s. 131-132de sann armhta lmedii fakat baka bir ekilde lm olduuyla ilgili Nisa 156, Al-i mran 55 ve Maide 117: ayetlerin meallerini verdikten sonra olduka tuhaf bir ekilde u deerlendirmede bulunmaktadr: Bu ayetlerden sa-Mesihin armha gerilmeden nce ldrld yorumu karlabilir. Nitekim mfessirlerden Taberi de (. 311/923) sann armha gerilmeden saat kadar nce ldrldn sylemitir (s. 132). Bu deerlendirme olduka sorunludur. Zira Kuran sann armhta, aslarak veya baka bir ekilde ldrlmediini ancak daha sonra (armhtan kurtarldktan sonra) eceliyle ldn sylerken yazarn ilgili ayetlerden onun ldrldn karmas ve buna onun armhtan saat kadar nce ldrldn syleyen Taberiyi delil gstermesi dorusu bize son derece ilgin geldi. Dahas sayn Bier, aslk kaynak konumundaki Taberinin tefsiri varken referans olarak ikinci el kaynak olan Abd al-Majid al-Carfinin Christianity in the Quran Commentary of Tabari adl makalesini vermesi, hayretimizin boyutunu daha da artrmtr. Taberi, sann armha gerilmediini, bu olaydan nce ref edildii grn tercih ettiini aka belirtmesine ramen yazarn, dolayl yollarla Taberiyi, sahip olma-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

206

Kitap Tantm ve Tenkitler

d ya da benimsediini ifade etmedii bir grn sahibi gibi gstermesi akademik olarak izah mmkn bir durum deildir.5 nc blmde ikinci olarak yazar ncillerle ilgili bat akademilerinde yaplan eletirel almalara ve onlarn bulgularna yer vermektedir. Bilindii zere 18. yzylla birlikte balayan aydnlanma dncesi, kendini hem Kilise geleneinden hem dogmadan hem de savunmac anlaytan kurtard iin onun savunucular Kitab- Mukaddesi tarihsel karaktere sahip bir kitap olarak grmeye baladklarndan, insanlar tarafndan kaleme alnan eserler gibi onun da insan akln esas alarak eletirel bir ekilde aratrlmas konusunda hi tereddt etmemilerdir. Bu gelimeler sonucunda 325 znik konsilinde Kilise tarafndan onaylanarak resmiletirilen drt kanonik ncilin Markos, Matta, Luka ve Yuhanna- ncil yazarlarna Kutsal Ruh araclyla ilham edilen literal anlamda Tanr sz olduklar anlay yerini ncillerin aslnda yazarlarnn iinde bulunduklar mitolojik dnce ve fikirler nda sann sz ve eylemlerini kendi dnemlerinde bir anlam ifade edecek ekilde yorumladklar anlayna brakmaya balamtr. Bu yeni anlay erevesinde yaplan aratrmalar neticesinde baz Hristiyanlar zellikle de Amerikann California kentinde kurulan sa Okuluna ye teologlar yaptklar uzun lekli ve detayl almalar neticesinde saya isnat edilen sz ve eylemlerin ancak 5/1inin ona aidiyetinin mmkn olduunu geri kalan 5/4lk ksmn ise ona aidiyetinin sz konusu olmadn ortaya koymulardr. Yazar ss. 139-146da ncillerle ilgili yaplan eletirel almalarn bulgularn tartmaktadr.6 Ancak bu bulgularn kelamclarn ncillerin tahrifi ile ilgili grlerinin deerlendirilmesinde katk yapp yapmadn tartmamaktadr. Tersine, yazar eserinin sonu ksmnda Bat akademilerinde yaplan bu tr eletirel almalarn ortaya kmasnda kelamclarn tahrifle ilgili grlerinin katks olduunu ileri srmekte ancak bu iddiasn rnekler vererek delillendirme yoluna gitmemektedir.
5 6

Bkz., Taberi, Cmil'ul-Beyn 'an Te'vli yil-Kur'n, VI, ss. 16-17. Aydn, Tarihsel sa, ss. 74-75.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

207

Kitap Tantm ve Tenkitler

Kanaatimizce yazar eserinde kelamclarn tahrifle ilgili grlerini verdikten sonra Bat akademilerinde aydnlanma dneminden itibaren yaplmaya balanan eletirel ncil aratrmalarnn bulgularn verip daha sonra da bu bulgular nda klasik kelam dncesindeki tahrif anlayn deerlendirip sonu olarak da gnmzde Mslmanlarn nasl bir tahrif anlayna sahip olmalar gerektiini tartm olsayd hem bilime daha fazla katk salam hem de giri ksmnda ifade ettii gibi Mslman kitlelerin dnce ufkuna yeni almlar kazandrm olurdu. Ayrca yazar byle bir metodoloji takp etmekle dinler tarihinin sunduu yeni bulgulardan yararlanarak klasik kelamn konularn yeni bir bak asna gre alm ve bu ekilde de disiplinler aras rnek bir alma yapm olurdu. Eserde tespit ettiiz tm bu eksikliklere ramen almay modern aratrmalardan yararlanlarak alannda ilk alma olarak kabul ediyor ve ilgi duyanlara okumalar iin salk veriyoruz.

(Do. Dr., OM. lahiyat Fakltesi Dinler Tarihi retim yesi)

Mahmut AYDIN

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

208

Kitap Tantm ve Tenkitler

Hermentii Ardan Almak

Hermentik, Burhanettin Tatar, nsan Yaynlar, stanbul,2004. Logos spermatikos... Kayserlingin bu tabirini, temelde sz anlamna gelen logosun akl, ruh, kelime, bilgi eklinde alan anlam tayf iinde durarak zihni dlleyen sz olarak evirmek mmkn. Zihni dlleyen sz tabiri arl dlleyici sze, yani szl veya yazl metine veriyor grnmekte. Bununla birlikte szn zihin araclyla bir dier sz dlleyebileceini dndmzde, dllenen sz de bu tabirin alacakaranlnda yerini korumakta. Elbette provokatif metafor olma zellii tayan bu edebi/felsefi tabir hermentik tartmalara bir alm salamak niyetiyle sylenmedi Kayserling tarafndan. Ancak sz anlam anlama yorumlamaya dair sylenen ou sz gibi, bu arpc tabirin hermentik ilgisi u can alc soruyu bize sordurmakta: hangi sz logos spermatikostur? Szn logos spermatikos olabilmesi, kanaatimizce, onun ncelikle Gadamerin estetik ayrmszlk tabirinde ifadesini bulan varolusal anlamaya yol amasna bal. Estetik ayrmszlk, bir sz kendisini dinleyende varolusal anlamaya ve radikal bir bilin dnmne neden olduunda ortaya kan durumu ifade eder.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Kitap Tantm ve Tenkitler

Byle bir durumda sz ve bilin arasndaki ayrm ortadan kalkaca iin sz yeni bir sze dnr, nk sz dntrd zihin araclyla kendi anlam potansiyelini aktel hale getirir ve zihni yeni bir anlama gebe brakr. Dlleme ancak dllenmeye msait canl zihinlerde gerekleebilecei iin, logos spermatikos dinleyicinin sz karsnda tam bir hazr bulunuluunu gerektirir. Daha nce Felsefi Hermentik ve Yazarn Niyeti (Vadi Yaynlar) ve Siyasi Hermentik (Ett Yaynlar) balkl almalarndan tandmz Burhanettin Tatar, nsan yaynlarnn klavuz kitaplar dizisi arasnda kan Hermentik adl yeni kitab ile bizlerle tekrar bulutu. Hermentik alannda almaya esas itibariyle A.B.D.nde yapt ve yine orada ngilizce haliyle yaymlad Interpretation and The Problem of Authorial Intention adl doktora tezi ile balayan yazar bu alanda u ana dein edindii birikimini kitabn hacminin kklyle elikili grnen bir nitelikte bizlere sunmu. Daha farkl ifadesiyle, yazarn grnm itibaryla mtevaz duran bu son almas okuru hermentik hakknda kabaca bilgilendirmenin tesinde hermentik spiral srece sokmay hedefleyen bir ierikle karmzda belirmekte. Bir yazsnda hermentik dnme yeteneini gelitirmeden hermentik yazlar anlalmaz; buna karlk, bu yetenei gelitirebilmek iin hermentik yazlara ihtiya vardr. te btn sorun, okurlarn bu dng iine nasl girebilecekleri ve bu dngy ksr dng olmaktan kurtararak spiral srece dntrebilecekleridir. diyen yazar hermentik okuyucularn hermentik yazlaryla bulutururken bir yandan da onlar szn ettii srece gtrme abas ierisindedir. Kitabn arka kapanda Klavuz Kitaplar serisinden km bulunan dizide yer alan kitaplarn ilgili olduklar konulara birer giri mahiyeti tadklar ifade edilmekte. Ne var ki Tatarn bu almas daha nce sorulmam baz felsefi hermentik sorular gndeme getirmesi itibariyle hermentie u ya da bu ekilde ilgi duyan tm okurlar iin bir giri olmann tesinde ciddi anlamda a-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

210

Kitap Tantm ve Tenkitler

lm salamak zere gelime zelliini de tamaktadr. Daha farkl ifadesiyle eer kitabn hermentie bir giri olma zellii tadn illa ifade etmemiz gerekecekse, onun ayn zamanda farkl felsefi hermentik sorularla kkrtt okuyucuyu ayrmlarn eiinde tutma zelliini tadn da belirtmeliyiz. Kitabn ierii blmden olumakta. Yazar birinci blm olan Hermentik Nedir? baln Ana Hatlaryla Hermentiin Tarihesi ve Hermentii Tanmlama abalar olmak zere iki alt balk altnda incelemektedir. Hermentiin tarihesini, Platon ve Aristonun hermentik ilgisinden balayarak Friedrich Ast, Kant, Schleiermacher, Dilthey, Husserl, Heidegger, Bultmann ve Gadamer gibi nemli isimler olarak zikredebileceimiz ada hermentik kuramclara kadar birbiri ile karlatrmal okumalar yaparak ele almakta. Ardndan birinci blmn alt balklarndan olan Hementii Tanmlama abalar bal altnda hermentik nedir? sorusuna verilmi/verilmi kabul edilebilecek olan cevaplar Schleiermacher, Gadamer, Dilthey, Heidegger gibi isimler arasnda tartmakta; hermentik tanmlar karlatrmal olarak dnrlerin birbirini takip ettii, bir dieri ile uzlat ya da att noktalar zikrederek deerlendirmektedir. Burada Tatarn sz konusu isimlerin kendi aralarnda tartmam olduklar sorular onlara yneltmesi bir dier deyile dnrlerin hermentik tanmlarn diyalojik bir uslpla yeniden okumas hermentie nemli bir katk salamaktadr. Yazar, hermentiin ele alnan tanmlarnn ortak vurgusunu, her anlamann eksik ve farkl bir anlama olduunu buna gre de hermentiin her bir tanmnn eksik ve farkl olduunu ifade ederek zetlemekte ardndan sz konusu tanmlarda ima edilen hususlar yle toparlamaktadr:
Hermentik, sylemlerimizin sylenmemi olan hayatna ynelen bir dnce disiplinidir. Bu sylenmeyen boyut ou kez onu syleyenlerin znel ve tarihsel motivasyonlarn aar. Anlama, zorunlu olarak kelimelere bal bir olaydr; buna ramen kelimeleri aan her ey yine de kelimeler araclyla anlamay kendisine davet eder. Bu yzden anlam alan salt kelimelere veya telaffuzlara indirgenemez.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

211

Kitap Tantm ve Tenkitler

Ne de o psikolojik ya da ruhsal anlamlarla snrlandrlabilir. Anlam, sylenen kadar sylenmeyenin arsdr. Bu sylenmeyene erimemizi salayan belli bir yntem yoktur nk sylenmeyen her zaman syleneni aar. Bu nedenle anlama yntemlerinden ok anlama olayndan sz edebiliriz. Sylenmeyenin daima sylenen eyi amas, bizim anlaymzn zamansalln ve snrlln gsterir. Bu adan bakldnda hermentik, metinler ile veya araclyla tartmal olan (kendini gizleyen) konuyu (Sache) anlamaktr. Hermentik, nesnel olarak soyutlanm bir eyi aklama idealini gden sosyal disiplinlerden farkl olarak metinlerin potansiyel olarak iaret ettikleri gereklik alanlarn kefetmeyi hedefler (...) Metinlerin yorumu, insann kendi umut, korku, beklenti, heyecan gibi varolusal durumlarndan; iinde yaadmz dnyann farkl ekillerde alglanma imkann barndrmasndan; ait olduumuz inan ve dnce geleneklerinden ve iinde bulunduumuz tarihsel, ekonomik, siyasi vs. ortamlardan bamsz gerekleemedii iin sonuta hermentik btn bu alanlarla ilgisi olan geni bir yelpaze eklinde alr. Hermentiin ak bir tanmnn yaplamamas, yorum abamzn dinamik bir faaliyet olarak tarihsel varlmzn asli boyutunu tekil etmesinden kaynaklanr.

Kitabn ikinci blmnde hermentiin iki temel kavram olan metin ve yorum kavramlar ele alnmaktadr. Ve nc ve son blmde hermentiin temel sorunlar arasnda yazarn niyeti sorunu, yorumda znellik ve nesnellik sorunu, yntem-anlam ilikisi sorunu ve anlamann zamansall ve tarihsellii sorunlar ilenmektedir. Yazar bu blmlerde de hermentik konusunda nemli isimler olarak grlen dnrler arasndaki mevcut tartmalar zikretmekle kalmayp onlara tutarl bulduu yerlere kadar elik etmekte ardndan kendilerini yalnz brakmakta yani okura yeni almlar kazandracak ekilde itiraz ettii noktalar sunmaktadr. Wittgenstein, felsefede yar kazanan, var izgisine en son ulaandr der ve ardndan felsefeciler birbirlerini ardan al diye selamlamaldrlar szn belki esprili bir mahiyette zikreder. O burada felsefecilerin herhangi bir konu zerine derinleme kabi-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

212

Kitap Tantm ve Tenkitler

liyetlerinin dier dnrlere gre farkna iaret ediyor grnmektedir. Elbette bu derinliin ardndan konu zerinde daha nce dnlmemi veya ifade edilmemi noktalar aa karmak zere filozoflarn bir anlamda yzeye kmas gerekecektir. Akas ardan almas Tatarn hermentik almalarnda gze arpan en temel husus olarak grnmekte; zira yazar gerek hermentiin tanmlar konusundaki tahlilleri gerekse hermentiin temel kavramlar ve baz temel sorunlarna dair gelitirmi olduu dnceleri ile konular zerinden srf yaparcasna gemediini gstermekte. Bir dier ifadesiyle kitap ilk bakta hermentiin baba isimleri ve ana kavramlar ve problemlerine iaret etmekle yetiniyor grnse de, gerekte Tatarn ardan almas sayesinde derinlikli bir ierik tamakta. Hegelin bir snr fark etmek zaten o snrn tesine gemektir szn hatrlayacak olursak, Tatar hermentik kitabnda yrtt tartmalaryla pek ok dnrn snrn fark ettiini bize gstermekte. Yazarn dier almalarna tank olanlarn onun byle ardan alan ve ardan ald iin logos spermatikos niteliindeki szleri anlamaya alan bir dnce iisi olduunu bildiklerini dnyorum. Hami: Bu yaz zellikle u veya bu sebeple hermentie ilgi duyduu halde henz Tatarn almalarna tank olmayanlar iin bir takdim niteliindedir. Hermentii ardan alma arzusu gdenleri yazarn yukarda andmz iki almas ile bu alandaki dier makaleleri zerinde hermentik oyalanmaya armak, belki de ba dndrc bir hzla raks eden modern hayatn iinde savrulmakta olan zihinleri kendi hermentik tecrbelerinin zemininde dinlenmeye bir ardr.

Hafsa FDAN
(A.. Tefsir Anabilim Dal)

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

213

Kitap Tantm ve Tenkitler

Kitap Tantm ve Tenkitler

God is Dead: Secularization in the West Steve Bruce Blackwell Publishing, Oxford, 2002. 269 s. Steve Bruceun kitab, gnmz ngilteresinin din haritasnn verileri zerinden gereklemekle birlikte, genel olarak modern bat toplumunun Hristiyanlk ile olan ilikisini tanmlamaktadr. Bir din sosyolou olan Bruceun almasnda ulat sonular sosyolojik verilere dayanmaktadr. Batnn seklerlemesini ve Hristiyanln modern toplum yaamndan ekilmesi balamndaki yarglarn rakamsal deerlerle aklamaktadr. Bruce almasna, modern a ve din ilikisi iindeki seklerleme paradigmasn boyutuyla tanmlayarak balamaktadr. Bunlar devlet ve ekonomi gibi dinsel olmayan davran ve kurumlarn ileyiinde dinin nemindeki d; dinsel davran ve kurumlarn sosyal grnmlerindeki gerileme; toplumun dinsel pratikleri yerine getirme, dinsel inanlarn sergileme ve yaamlarnn dier alanlarnda inanlarnn gerektirdii tarzda davranma dzeyindeki d olarak sralanmaktadr (s. 3). Bruce'a gre dinsel inanlarn saygnlk ve otoritelerini kaybetmeleri, liberal demokrasi balamnda tanmlanan insanlar arasnda bireycilik, farkllama ve eitlik anlaylarnn sonucudur. Din, modernleme sreciyle birlikte sosyal nemini kaybederek kiisellemi ve bireysel anlamda doast ile iliki kurmak anlamn yitirmitir. Yazar bu tezini, bir kiliseye ye olma, Tanr'ya inanma ve doast varlklar dikkate al-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

214

Kitap Tantm ve Tenkitler

ma orannda getiimiz yzyln ba ile sonu arasnda 1/3 orannda bir azalma olurken, Tanr inancna sahip olmayanlarn saysnda ayn oranlarda art gsteren anketlerle desteklemektedir (s. 67). Bu anketler dorultusunda bir tahmin yaplacak olursa, pek ok kilisenin yaklak 40 yl sonra hibir yesi kalmayacaktr. Yazarn nemli bir vurgusu da seklerlemenin Hristiyan teolojisindeki anlam deiikliklerine neden olduudur. Buna gre doast tanmlamalar literal karlklarnn yerine psikolojik ve subjektif ynleriyle dikkate alnmtr. rnein, Tanr artk gerek bir kiilik olma yerine insanlarn bilinlerinde yer alan, mahiyeti belirsiz bir otoriteye dnmtr; Kitab- Mukaddes Tanrnn Sz deil yaama ilikin etik ve ahlak kurallar sunan tarihsel bir metin olarak alglanmaktadr; mucizeleri gerekte olmam ya da doal fenomenlerin cahil insanlar tarafndan yanl anlamlandrld dile getirilmektedir; sa gerek anlamda Tanrnn olu olmayp rnek bir peygamber ve reticidir; cennet ve cehennem ise gerek mekanlar deil psikolojik alanlardr. Bruce bu tanmlamasn liberal Presbiteryen rahibi olan Norman Vincent Pealein dilinden aklamaktadr. Buna gre Hristiyan inanc iyi ile kt arasnda bir savaa indirgenmitir; ancak bu sava artk insanlarn dnda deildir. Ktlk kendine gvenden yoksunken iyilik pozitif bir dncedir. Pozitif dnen insanlar baarl olacaktr ve bu baarllk kurtulutur. Onlar mutsuz olmayacaklar ve lanetlenmeyeceklerdir (ss. 208209). Hristiyan ortodoksisi iinde yer alan bu dinsel deerlerin modern insan psikolojisine uygun olmas iin urad teolojik deiiklikler, yazara gre artk dinin eski saygnln geri almasna imkan vermeyecektir. Bruce, psikolojik temelli din tanmlamalarn aklar tarzda ortaa dneminde dinin etkinliinin anlamna da deinmektedir. Ortaa dininin etkinliini "inancn altn a" olarak nitelemekle birlikte, bu altn a dinin deil insanlarn dinsel balln altn a olarak deerlendirmesi aslnda hep gzard edilen bir gerektir (ss. 45-59). Ancak rnesans, reform ve aydnlanma ile ulalan yaamn rasyonallemesi, Hristiyanln modern insann ruhsal ihtiyalarn karlayamamas sonucunu dourmutur. ta yandan yazar, bat

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

215

Kitap Tantm ve Tenkitler

toplumunun Hristiyanlktan uzaklarken dinsel anlamda manevi bir tatmin araynda olduunu ifade etmektedir. nk ona gre Hristiyan bat toplumu, ekonomik ve politik stnl kazanmasna karn din krizini zememitir. Hristiyan deerlerin ypranmasn ieren bu dinsel kriz, insanlar Hinduizm ve Budizm'in daha az dinsel ritalistik ve felsefi geleneklerine yneltmektedir. Bu araylar ise Bruce "batnn doulamas" olarak tanmlamaktadr (ss. 119-139). Bat toplumunun kiisel bir Tanr inancndan uzaklamalar ile dou din anlaylarna ynelmeleri, onlarn belirli bir inanca bal olmalarndan ok ruhsal bir salm araynda olduklarn gstermektedir. nk dou geleneinde yer alan meditasyon ve ruhsal trans halinin pratik etkisinden faydalanma beklentisi, ruhsal tatmin asndan nemli bir unsurdur. Nitekim Bruce, bat toplumu iinde Mslman nfusun artmasn Hristiyanlarn Mslmanlamasndan ok Mslman gmenlerin artan saylarna balamaktadr (s. 39). Gerekten de slam'da belirgin bir Tanr anlay ve dinsel bir hukuk manzumesi bulunmaktadr. slam gibi doast ve vahiy ierikli din anlaynn rasyonalizasyonu snrl olacandan, modern bat insanna dounun ruhsal teskin salayan retileri daha uygun gelmektedir. Bruce, Hristiyanln bat toplumunun dinsel yaamndan gittike dland ve insanlarn daha az teoloji ve normlar ieren inanlara yneldii vurgusu, zellikle Hristiyanlarn misyonerlik abalarnn yeniden anlamlandrlmasn gerektirmektedir. Hristiyan dinadamlar ve kiliseler batda kaybettikleri dinsel zemini bat dnda arar gibidirler. Kitabn balnda olduu gibi, bat Hristiyan toplumunun tanrs lmtr. Ancak, modern toplum iin l olan bir din dier insanlara alanmaya allrken Hristiyan kltrn modern insan kendine yeni bir Tanr bulmaktan ok, tanrsz ve psikolojik bir din arayndadr. Hakan OLGUN
(Ar. Gr. O.M.., Sos. Bil. Enst.)

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

216

Kitap Tantm ve Tenkitler

Onward Muslim Soldiers: How Jihad Still Threatens America and the West, Robert Spencer,
Washington, Regnery Publishing, 2002. 352 s.

11 Eyll saldrlarndan sonra bat toplumu, zellikle Amerikan halk yeni bir slam tanmlamasyla karlamlardr. Oliver Royun politik slamn iflas ettiini ilan etmesinden beri bat, slam politik ve kltrel slam olmak zere iki farkl ekilde alglamaktayd. Politik slam ve buna bal dinsel sylemler Kurann kaba, yanl ve radikal yorumlaryd. Bu slam anlay srekli bir tehdit unsuru olarak grlm ve bu tehdidin engellenmesine allmtr. kinci anlay ise, radikal ve politik slamclarn olumsuz imajnn aksine, slamn bar bir din olduuna ilikindir. slam sadece ritelleri ile yaanp politik sylemlere gereke olmad srece postmodern dnyann evrensel kltr eitliliinden birisi olarak ho grlmtr. Ancak 11 Eyll saldrlar batda yeni bir slam tanmlamas gereini dourmutur. Baty tehdit eden slam artk Kurann kaba ve radikal yorumunu takip eden politik slamclar deil slamn dorudan kendisidir. Politik ve kltrel olmak zere slam teolojisi bat iin bir tehdit unsurudur. Baty tehdit eden slamn radikalizmi

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Kitap Tantm ve Tenkitler

deil, teolojisinin dayand kutsal metin ve referanslardr. Dolaysyla slam teolojisine ve kutsal metinlerine inanan btn Mslmanlar bat iin bir tehdit ve tehlikedir. Bu durumda Mslmanlar tehlike oluturmamalar iin gzetim altnda tutulmaldrlar. Amerika Birleik Devletler ve mttefikleri politik Mslmanlar dizginleme ve cezalandrma misyonunu Tanrdan aldklarn ima edecek kadar ileri gitmektedir. Hatta George W. Bush Amerika ve mttefiklerinin slam lkeleri zerindeki askeri operasyonlarn yanllkla da olsa hal seferi olarak nitelemitir. Amerikan merkezli bu politika medya desteini gerektirmekteydi. Enformatik maniplasyonlar bu politikann neden olaca iddet ve adaletsizlik grntlerinin azaltlmasnda katks olacaktr. Bylece slamn bir terr dini olduu, Mslmanlarn da potansiyel terorist olduklar zellikle bat toplumu iinde yaylmas gerekmitir. te Robert Spencerin Onward Muslim Soldiersi Amerikann slam kart politikasna gereke retmek ve bat toplumlarn bu politika dorultusunda manipule etmek iin kaleme alnm gzel bir rnektir. Kitap, fundamental Mslman gruplarn glerini slamn teolojik merkezinden ald temel argmanna dayanmaktadr. Dolayssyla Mslmanlar batya kar terrist eylemlerine klf uydurmak iin slam teolojisini saptrmak ya da istismar etmek zorunda deillerdir. nk onlarn cihad anlay, aslnda eski zaman dininin temel sylemidir (p. x). slamn cihad doktrini Mslmanlarn iddetlerinin apak teolojik gerekesidir. Yazar Yahudileri, Hristiyanlar ve bir dine mensup olmayan insanlar Mslman tehlikesine kar uyarmaktadr. Cihad her Mslmann temel ykmlldr (s. 5) ve Cihad iddeti slam tarihinin deimez bir gereidir (s. 10) diyen yazar, Mslmanlar cihad eilimlerinin Kuran ve Hadis metinlerine dayandn dile getirmektedir. Spencer Birleik Devletler kadar Avrupa toplumu iin de endie etmekte ve onlar da Mslman tehlikesine kar uyarmaktadr. Avrupadaki Mslman aznlklarn yeterli gce ulatklarnda Avrupann kltrel birlii ve gvenliini nemli bir ekilde tehdit ede-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

218

Kitap Tantm ve Tenkitler

ceini ve Avrupann geleceini tehlikeye dreceini ngrmektedir. Yazar sraile kar Filistin direniinden de ikayetidir ve bu direniin Allah adna cihad retisine dayand iin terrist bir tehdit unsuru olduunu dnmektedir. Bu ekilde, Amerikann slam kart politikalarnn baars iin Avrupa ile Yahudilerin ittifakn da glendirmek istenmektedir. Yazar, Amerika ve mttefiklerinin Irak sava srecinde Trkiye ile olan ilikilerine de deinmektedir. Bu srete Trkiye mttefiklii ile slam arasnda kalm ve slam tercih etmitir (s.111). Trkiye ile ilgili deerlendirmesinde yazar, Rumlarn bu lkeden srldn ve Ermenilerin soykrma uradn dile getirerek Trkiyenin Mslman olmayanlara kar tarihsel bir tepkisinin olduunu ima etmektedir. Bu ekilde Trkiye de, yazarn kitab boyunca dile getirdii politik slamclara kar mcadele etme projesinde yer alan muhtemel hedefler arasna sokulmaktadr. Kitabnn son blmnde Spencer, Mslmanlara kar nihai savata zafer kazanmak iin baz nerilerde bulunmaktadr. slam retilerinin batya kar dorudan bir tehdit oluturduunu dorulamak iin vurdum duymazla son verilerek radikal slam tehdidinin doas iyi kavranmaldr. birlii yaplan devletlerin eri hukuku uygulayanlaryla uluslar aras ilikilere son verilmelidir (s. 290). Birleik Devletlerdeki camiler, vatana ihaneti gerektiren slam retilerinin engellenmesi iin denetlenmelidir (s. 291). Mslman gmenler zerindeki denetimler sklatrlmaldr. Mslman gmenler anayasada sralanan Amerikan idealleri dorultusunda asimile olmaya ikna edilmelidir (s. 298). Amerikan vatanda olmak isteyen herhangi bir Mslman hogr, dnce zgrl, cumhuriyet idaresi ve sekler hukuk gibi bat ideallerini kabul etmelidir. Birleik Devletlerde ve dier lkelerde lml slam anlay cesaretlendirilmelidir (s. 299). Spencer, Council on American Islamic Relation (CAIR) gibi lml Mslman topluluklarn Birleik Devletlerde ve dier lkelerdeki Mslman gruplarn radikal cihat anlaylarna kar koymak iin aba harcamamakla sulamaktadr (s. 50). Ilml Mslmanlar, yazarn mrted bni Varraktan yapt alnt ile iddetin oalp yaygnlamasnda

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

219

Kitap Tantm ve Tenkitler

Kurann rolnn olduunu kabul etmeleri iin ikna edilmelidir. Mslmanlar Kurann ahlaki, tarihi ve bilimsel adan ok nemli hatalar ieren insani bir metin olarak grmeye ikna edilmelidir (s. 302). slam kapsaml ve evrensel bir reforma tbi tutulmaldr. Ilml Mslmanlar eri hukukun BMnin 1948 tarihli insan haklar evrensel beyannamesini ihlal ettiini ilan etmeleri iin tevik edilmelidir (s. 304). Spencerin kitab balkta zetlenebilir: Birincisi, slamn, kutsal metinleri terr reten bir din olarak tanmlanmas. kincisi, Birleik Devletlerin Mslman lkelere ynelik askeri operasyonlarnn merulatrlmas. nk yazarn kitabnda grnen temel misyonu, Amerikann Mslman topraklara ynelik askeri politikalarna dinsel gerekelerini salamaya almaktadr. Son olarak, bat toplumu iinde korku ve endie yayarak Mslmanlara kar kkrtmak. Bylece Amerikann kontrol dndaki Mslmanlar bat iin tehdit ve tehlike oluturduundan teolojik slam ve bu dinin ballar bask altnda tutulmalar dnlmektedir. Spencerin merulatrd Amerikan politikas paranoyak bir fobiye dnmektedir. Yazarn bu tehlikeli giriimi bir din savana sebep olacak pekok tahrikler iermekte ve sanki Armageddon Savan hazrlamaktadr. Ayrca Yazarn lml slam tanmlamas da olduka dikkat ekicidir. slam teolojisini iddet ve sapknlk ierdiinin ilan edilmesi iin lml Mslmanlarn kullanlmasn neren yazar, Amerika tarafndan Trkiye iin biilen Ilml islam lkesi tanmlamas konusunda pheleri artrmaktadr. te yandan Spencer Guatonomo ve Iraktaki insan haklar ihlalleri ve ikenceler ile BM insan haklar evrensel beyannamesi arasnda iliki kurmakta zorlanacaktr. Spencerin bu provokatif almasnn batnn saduyulu halklar tarafndan nemsenmemesini umarz.

Hakan OLGUN
(Ar. Gr. O.M.., Sos. Bil. Enst.)

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

220

Kitap Tantm ve Tenkitler

Islam: A Guide for Jews and Christians Francis E. Peters


Princeton University Press, Princeton, 2003. 285 s.

Francis E. Petersin almas, Yahudi ve Hristiyanlara slamn inan, ibadet ve ilk dnemine ait tarih bilgilerini vermek niyetiyle hazrlanmtr. Ancak adnda ifade edilenin aksine, mstakil bir slam dini rehberi olduu sylenemez. Kitapta daha ok Yahudi ve Hristiyanln slam nasl tanmlad ele alnmaktadr. Zaten yazar da, dinleraras iletiim srecinin olduka klasik tanmlamas olan Yahudi, Hristiyan ve Mslmanlarn ayn Tanr'ya ibadet etttiklerini syleyerek balamaktadr. Onlarn, ayn Tanrya ibadet etmenin yannda, hemen hemen ayn dnce ve duygular ierisinde, ayn sosyal ve ekonomik evrede, ayn kltr, dil, kyafet ve yaam tarz iinde, tarihin ve zamann bir dneminde yan yana yaadklarn eklemektedir. Bu giri dorultusunda yazar, monotesit olarak niteledii din arasnda karlatrmalarda bulunmaktadr. Bu karlatrmalar, slamn Yahudi ve Hristiyanlar tarafndan nasl algland deil, daha ok Kuranda Yahudi ve Hristiyanlarn nasl tanmlandna ilikindir. Dolaysyla ilk ksmlar adeta Mslmanlar iin Yahudilik ve Hristiyanlk rehberi grnmn oluturmaktadr. Peters, Yahudilik ve Hristiyanlk ile bu dinlerin kutsal metinleri elde dururken slamn ve Kurann neden gnderildii konusunda olduka pheci bir yaklam iindedir. Bununla birlikte Kurann, Yahudilik ve Hristiyanln kutsal metinlerini onayladn gndeme getirerek, aslnda Ortadounun monoteist dinleri arasnda bir ayrm bulunmadn ima etmektedir. zellikle

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Kitap Tantm ve Tenkitler

Kurann saya ve Hristiyanla ynelik ifadelerini sklkla tekrar ederek Hristiyanlk hakkndaki bu olumlu nitelemeleri bir hakikat beyan gibi grp yorumsuz aktarmaktadr. Yazar monotesit dinlerin birliktelii imasn, Kuranda yer alan brahim'in dini tanmlamas ile glendirmek istemektedir. Yahudilik, Hristiyanlk ve slamn brahimi gelenein rn olduunu ifade ederek, ilk iki dini Mslmanlarn kulana hogelen brahim dini referansna balamaktadr. Ancak Kurann 2: 135. ayetinde slam inancnn, kendisini, mriklerle birlikte Yahudilik ve Hristiyanlktan ayrp mrik olmayan brahimin dinine atfetmesine anlam verememektedir. Nitekim Mslmanlarn, 2: 136. ayette yer alan brahim, shak ve Yakupla birlikte Musaya ve saya verilene de iman etmi olmalarn Peters Musa, sa ve Muhammed peygamberlere ait eldeki her kutsal metnin aslnda farkl olmad eklinde anlamlandrmaktadr. Dolaysyla bir ayette Yahudilik ve Hristiyanln reddedilip bir sonraki ayette Musa ve saya indirilenlere inanm olmak, yazarn, kitabn baka yerinde yer almayacak ekilde Musa Yahudilii ve sa Hristiyanl isimlendirmesine neden olmaktadr (s. 9). Yazar Musa ve sa peygamberle ile bu peygamberlere indirilen vahyin Kuran tarafndan meru grlmesi gereinden Yahudilii Musaya Hristiyanl saya atfetmek suretiyle Mslman olmayanlarn zihnini kartrmaktadr. nk, yaklak krk yln slam dini almalarna vermi olan yazar, Kurann Musa ve sa peygamberleri tasdik edip Yahudi ve Hristiyanlar mriklerle birlikte anmasnn nedenini bilmiyor olamaz. zellikle Hristiyan anlay dorultusunda kaleme alnan eserin slam ile ilk kez karlaacak olanlar iin pek tarafsz olduu sylenemez. Konular zaman zaman Hristiyan din adamlarnn argmanlar ile ele alnmaktadr. Pek ok yerde yazarn grn destekleyen ayetler balamlarndan koparlm ve ilgili pek ok ayet gzard edilmitir. Ancak slamn inan ve kltr tarihini ele ald ksmlardaki bilgiler yzeysel olmakla birlikte, kendi trleri ile karlatrldnda almann daha bilimsel olduunu sylemek mmkndr. Hakan OLGUN
(Ar. Gr. O.M.., Sos. Bil. Enst.)

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

222

Ksa Yazlar

Ortak Atamz brahimin Aydnlnda

Kltrleraras Diyalog Platformu tarafndan dzenlenen Ortak Atamz Hz.brahimin Aydnlnda Dinler ve Bar konulu uluslar aras diyalog sempozyumu 1516 Mays 2004 tarihlerinde stanbulda emberlita Frat Kltr Merkezinde gerekletirildi. Programn ilk ayanda 1314 Mays 2004 tarihlerinde dinin ruhani nderleri ve yurt dndan gelen misafir akademisyenler Mardinde bulutu. Mardindeki program daha ziyade tarih ve kltrel yerlere geziden ibaret olup programn ana ksm stanbulda akademik bir sempozyum eklinde gerekleti. Yurt ii ve yurt dndan yaklak krk akademisyenin katld sempozyumda tebliler arlkl olarak Hz. brahim ve misyonu zerineydi. Katlmc akademisyenlerin dnda birok akademisyenin de itirak ettii sempozyuma niversitelerden lisans, yksek lisans ve doktora dzeyinde de ilgi bykt. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfnn da sponsoru olduu sempozyum ok youn programyla dikkat ekti. Katlmc akademisyenler bata ABD olmak zere Avustralya, Almanya, Gney Kore, Pakistan, Hindistan ve dier baz lkelerdendi. I. Harran Bulumas 1316 Nisan 2000 tarihinde Urfada geni bir katlmla gerekletirilmiti. Diyalogda bir inan sembol ve

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Ksa Yazlar

birlik ba olarak Hz. brahim konulu bu uluslar aras sempozyuma dnyann deiik lkelerinden 30 civarnda din ve bilim adam katlmt. II. Harran Bulumas ise, 1314 Mays 2004 tarihinde, her tann tarihten bir hatras olan ve Harran blgesinde yer alan tarih Mardin kentinde yapld. II. Harran Bulumasnda u konular ele alnd: Diyalogun gereklilii: zellikle Huntingtonun tezi merkezinde konumalara konu olan bu mevzuda btn katlmclar hemfikirdiler. 21. yzyln diyalog a olduunu vurgulayan akademisyenler diyalogun tekini reddetme, inanlarndan tr knama veya dinlerden taviz verme olmadn; birbirimizi daha iyi tanma ve yeryzndeki ktle el ele verip beraberce zm aramak olduunu belirttiler. Bu balamda sempozyuma Fransadan katlan Prof. Dr. Claude Geofrenin ifade ettii gibi tekinin negatif ynleri zerine kurulu bir kimlik tanmlamasnn salkl bir yaklam olmad vurguland. Batda hl ok gl bir slam fobisi olduunu bildiren batl akademisyenler bunun ancak diyalogla alabileceini dile getirdiler. Hatta Avrupa Birliinin de Trkiyeyi birlie almakta direnmesinin ve ekincelerini dile getirmesinin en nemli nedenlerinden birinin Trkiyeyi ve Trk insann yeterince iyi tanmamas olduu ifade edildi. Trkiye Ermeni Patriklii Temsilcisi Rahip Sahag Maalyan dinler aras diyalogun postmodern bir fenomen olduunu Hz. brahimin de dinsel bar iin postmodern bir model olduunu vurgulad konumasnda unlar ifade etti: Bizim postmodernliimiz ise, radikalizmi ve fundamentalizmi dnya barna getirdikleri olumsuz katk nedeniyle eletirmek ve reddetmek eklinde beliriyor< Ortaa mantyla, Mutlak Hakikate ve Tanrya sahip olann sadece kendiniz olduunu iddia eder ve tm dnyaya bunu kabul etmeye zorlarsanz, sonucu cihad ve hal seferleridir. Postmodern mantk, kendine yneltilen btn eletirilere ve olumsuzluklarna ramen bir zm yolu retmitir. Bu dinler aras diyalogtur. Postmodernitenin en z tanm, Jean Francis Lyotardn belirttii gibi, otoriter anlatmlarn (authoritative

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

224

Ksa Yazlar

narrative) son bulmas ve seslerin oulluudur (plurality of voices). Din, bunun en zor sindirilecei bir alandr. Ama dnya bar iin bu baarlmaldr. Farklln zenginlik oluu: Kuran- Kerimde geen Allah dileseydi onlar tek mmet yapard ayetinin rnek olarak gsterildii bu konuda katlmclar farkllklarn atma sebebi deil, zenginlik sebebi olmas gerektiini vurguladlar. Dinler aras diyalogun suf yorumunu yapan Dr. Mahmut Erol Kl; dinlerin akn ynnn, hakikat ynnn bir olduuna; fakat eriatlerinin, uygulamalarn farkl olduuna deindi. Gemiteki hatalarn unutulmas, polemikten vazgeilmesi ve ortak noktalarda adm atlmasnn dile getirildii bu konuda gndeme gelen Al-i mran suresinin 64. ayeti konuyu zetler mahiyetteydi: De ki; Ey Ehl-i Kitap! Sizinle bizim aramzda mterek olan bir sze geliniz: Allahtan bakasna tapmayalm, Ona hibir eyi e tutmayalm ve Allah brakp da kimimiz kimimizi ilahlatrmasn Birbirimizden reneceimiz ok ey var: Sempozyuma ngiltereden katlan Dr. Donald Reeves Mira hadisesini anlatarak o gecede Hz. Muhammedin 50 vakitlik namaz Hz. Musann ve Hz. sann tavsiyeleriyle 5 vakite indirdiini bundan hareketle 21. yzyln Muhammed mntesiplerinin de Musa mntesipleriyle ve sa mntesipleriyle fikir alveriinde bulunmas gerektiini belirtti. Konuyla alakal Kerim Balc da ilgin bir teklifle srailiyyatn diyalog toplantlarnda ikinci bir dil olarak kullanlabileceini ifade etti. Programa Ankaradan katlan Prof. Dr. Beyza Bilgin ise, okullarda her dinin, o dinin uzman bir mntesibi tarafndan anlatlmas gerektiini dile getirerek unlar syledi: Eer siz kendi dininize gre bir baka dini anlatrsanz, o zaman, kendi dininizin bir blmn anlatm olursunuz. Ama kendi mntesibine anlattrrsanz o zaman o dini anlam ve anlatm olursunuz. Bir Mslmana Hristiyanl anlattrmak slamn Hristiyanlka bakn anlatmak demektir. Ama bizim Hristiyann Hristiyanlk inancn renmemiz lazm.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

225

Ksa Yazlar

Dnyann iinde bulunduu durum: Dnyann iinde bulunduu sava ortam ve dini deerlerin ayaklar altna alnmas sk sk dile getirildi. Irak, Kemir, Kudsn kanayan yaralar olarak insanlk zerinde bir utan olduu vurgulanan programda, zellikle batl akademisyenler, Hristiyan ve Yahudi Kutsal Kitaplarnn komunu sev emrinin anlam deiimine uradn ve komunun sermayesini seve dntn dile getirdiler. Kendisine Iraktaki ikencelerle ilgili soru yneltilen ABD asll Vatikan Papalk lahiyat Fakltesi profesrlerinden Tomas Michelin Krk yldr lkemin dnda yayorum. lkemden hi bu kadar utanmamtm szleri byk alk ald. Sempozyumda din atmalarnn hl devam ettii dnyada insanlarn teolojik ve tarih refleksten kurtulup yaamn gerekleri ve bar zorunluluunu benimsemekte zorlandklar belirtildi. Programa ABDden itirak eden Azam Nizamuddin insanlarn Allaha ve dine olan ilgisizliini ve nefislerine uymalarn Hz. brahim ve zamanyla kyaslayarak u cmlelerle zetledi: Hz. brahim zamannda insanlar gkteki starlara tapyordu. Gnmzn genleri ise, yerdeki starlara tapyorlar Sylemden eyleme: Programda sk sk dile getirilen konulardan biri de diyalog toplantlar sonucunda artk sylemden eyleme geilmesiydi. Sava ve bozgunculuk taraftarlarna kar alternatif bir bar kltr retmenin zorunluluu zerinde durulan toplantda katlmclardan Rahip Donald Reevesin Bosnada yklan camileri ve dier mabetleri imar etmek iin sivil toplum rgt kurup somut admlar atmas byk takdir toplad. Tebliciler, bir araya toplanp konumakla, diyalogun gerekliliini tartmakla bir eylerin zlemeyeceini bir an evvel somut bir eyler yaplmas gerektii konusunda uyarlarda bulundular. Akademisyenler Faaliyetler konumada kaldka bombalar yamaya devam edecek ve bizler hi-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

226

Konuyla alakal bir ok yer bulunmakla beraber bkz. ncilerde, Matta 5/43; Tevratta, k 20/17; Levililer 19/18

Ksa Yazlar

bir zaman dnya barna katk adna somut bir ey yapamam olacaz genel kanaatlerini sk sk dile getirdiler. brahim zellikler: Misafirperverlik ve teslimiyet: Toplantda Hz. brahimin ilk ve en nemli zelliinin teslimiyet olduu dile getirildi. Misafirperverliin de Hz. brahimin en nemli zelliklerinden biri olduu vurgulanan toplantda Trkiye Ermeni Patriklii Temsilcisi Rahip Sahag Maalyan brahimim misafirperverliini sadece yemekte olmadn onun inan iin de byk bir sofra atn u cmlelerle dile getirdi: Bu topraklarda insanlar yzlerce yl birbirlerinin dinine sayg gstererek yaamay becerdi. Bu birlikte yaamann bilgeliidir. Anadolu insannn ve kltrnn dnyaya retecei ve rnek olaca byk bir yaam birikimi paylalmay bekliyor. Bu etkinliin ve konferansn bu paylam bir nebze olsun gerekletirdiini memnuniyetle grmekteyiz. Anadolu, dnya halklarnn nne dinler sofras kurmutur. Bu sofra sembolik anlatmn Urfal Hz brahimde bulur. Onun insanlk nnde at inan sofras ylesine bereketlidir ki drt bin yldr douda ve batda milyarlarca insan orada oturmu ve doymutur. Hacer ve misyonu: Hz. brahimin ei Sara brahime ocuk veremez. brahimin de (Sarann izniyle) cariyesi Hacerden ocuu olunca Sara Haceri kskanr ve Ona kt davranmaya balar. En sonunda Hacere yol gzkr ve Hacer olu smaille der l yollarna. te Hacerin Hz. brahim zamanndaki bu i burukluunu ve hzn duygularn ifade eden akademisyenler Hacerin yoksul, alkan, itilmi, modern ehirlerin manevi llerine atlm insanlar simgelediini vurgulayarak 21.yyn Hacerlerinin de sahipsiz, gsz ve kimsesi olmayan lke ve insanlar olduu ifade ettiler. Dinlerin zndeki bar: Din kisvesi altnda yaplan yanllarn ahslar balad ifade edilen toplantda ahslar yznden dinlerin sulanamayacan; fakat kendi dinlerine kt rnek olan bu insanlara da samimi dindarlarn engel olup doru yolu gstermelerinin gereklilii belirtildi. Btn dinlerin esasnn bar olduu dile getirilen sempozyumda slam iin terr dini dendii fakat buna Ku-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

227

Ksa Yazlar

rann cevabnn ok ak ve net olduu vurguland: Kim bir insan ldrrse btn insanl ldrm gibidir. Kim de bir insann yaamna vesile olursa btn insanl yaatm gibi olur(Maide, 32). Sonu olarak, krka yakn tebliin sunulduu sempozyum organizasyon ynyle kusursuzdu. Bunun yannda, ayn konuda bu kadar fazla tebli sunulmasnn kanlmaz sonucu olarak fazlasyla tekrarlara ahit olduk. Bu toplant diyalog toplantlarnn ne ilki oldu ne de sonuncusu olacak. Fakat katlmclarn asl yakndklar konu, bu toplantlarn somut admlar olmadan dnya barna herhangi bir katksnn olmayaca eklindeydi. Dileimiz, bu toplantlarda alnan kararlarn bir an nce hayata geirilmesi ve artk dinler ve kltrler aras diyalogun, ok kltrlln sadece entelektel bir aba olmaktan kp dnya bar adna somut admlara sahne olmas< Sempozyum genelinde ise, dinin temsilcileri de hayati nemi haiz konulara deindiler. Kltrler aras Diyalog Platformu Bakan Prof. Dr. Bekir Karlann da ifade ettii gibi yeryznde savan bir an nce durmas gerektii konusunda temsilcilerinin kararlln grdk. Diyalogun szden eyleme gemesi gereklilii fark ettik. Diyalogun tekini salkl anlama abas olduunu ve el ele verip ktle beraberce kar koyma ve bunun aray olduunu anladk. Haceri ve buruk duygularn rendik. 21.yzyln Hacerlerini fark ettik, duygulandk. Farklln zenginlik sebebi olduunu, olmas gerektiini hatrladk. lan edilmi veya edilmemi, iinde sava szc geen her oluumun karsnda olmamz gerektiini yineledik. Ve hep beraber Bar bizim tek kaderimiz olsun diye dua ettik.

Yasin MERAL
(Sakarya . S.B.E. Dinler Tar. Y.L.)

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

228

Milel ve Nihal Geleneinden

Kadim randa Din


M. emseddin

slamda mezahib-i muhtelifenin zuhuruna ran ve Hind dinleriyle Yunan- kadim meslek-i felsefiyesinin pek ok yardm olmutur. Hatta iddia edebiliriz ki, ran ruhu slamiyete karmam olsayd, Mslmanla bu derece hrafat girmi olmayacakt. Cenab- risletpenh (bistu bil-hanifiyyes-Semhati leyluh ke-nehrih) hadis-i kutsisiyle slamiyetin ne kadar sade, ne kadar blent ve ne derece hrriyet perver bir din olduunu ilan etmi olduu halde, Mslmanlar arasna sokulan bir ksm yabanclar, ananat- irsiyelerinden yklenp getirebildikleri esatiri hurafeleri bu dine kartrmaktan bir zevk almlar; belki de bu suretle asr- dide ananelerini deviren dinden intikam almak sevdasna dmlerdir. Bu gibi hurfelerdir ki slamiyetin sadik-i ulvisini gayr- nafiz dimalardan saklam, onu meaybcu nazarlara bir enmuzec-i garaib halinde arz eylemitir. rann liva- slam altna snan biladndaki insanlar, edyan- kadimelerinin anant- irsiyesini unutmamlar, slamiyete o ana-

Burada sunulan metin, Sebilrread dergisinin Cilt X, S. 260 s. 413-415; Cilt X, S. 261, s. 2-4; Cilt X, S. 262, s.18-20; Cilt X, S. 267, s. 98-100; Cilt XII, S. 291, s. 85-87den Yrd. Do. Dr. Fuat Aydn tarafndan derlenerek yayna hazrlanmtr. Derleyen tarafndan dipnotlarda verilen baz aklamalar (f.a.) ile gsterilmitir.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi yl 1 say 2 Haziran 2004

Milel ve Nihal Geleneinden

nelerle birlikte girmilerdi. Bilahare Hint ve Yunan- kadim efkr da bunlara inzimam eylemitir. Musevilerden slamiyeti kabul edenler ise, ktb-i mukaddesenin btn hurfelerini slamiyete sokma bir vazife-i diniye telakki eylemilerdir. slamda zuhur eden frak- dalle ve mezahib-i muhtelifenin crsumelerini bu yoldaki tesirat- hariciyede aramak icap eder. slama en korkun ve en muharrib sadmeler ran tarafndan gelmi olduu cihetle, bu kadim iklimde hkmran olan dini ve mesalik-i felsefiye hakknda tetebbuatta bulunmak her halde faideden hali deildir. Bu yoldaki tetebbuatn bir ok hakikatlerin inkiafna sebep olacan mit ediyorum. Rivayet ve temasiyli kuvve-i muhayyileye ait bulunan esatir-i evveliye (La Mythologie) ile kuvve-i mfekkirenin mevld olan felsefe arasnda zihnin bir derece-i mutavasstas daha vardr ki, bu da anane libasna brnm olan ve ahlak, hikmet-i tabiye, hikmet-i mabadttabiyyenin bilcmle mesail-i azimesine cevap vermek isteyen dini fikirdir. Fikr-i dini, insanlarn akideleri zerinde hakim bir mevki kazandktan sonra pek ok ve mtenevvi tahavvulata maruz kalm ve nihayet binlerce mezahip tevlidine meydan amtr. Tekaml-i fikri tarihinin Hint ve ine ait sahifeleri tetkik edilirse, bu hakikati meyyid vesikalar grlebilir. Fikr-i dini, ran- kadimde daima yksek ve en hakim bir mevki itigal eylemitir. Eski ranllarn efkar- dinileri -ki en yksei Zerdt tarafndan vazedilen meslektirhayat- siyasilerinin ufulnden sonra bile unutulmam, her frsatta tesirat ve asar- zendegisini gsterebilmitir. Zerdt dini, Asyann byk bir ksmn istila ettikten sonra skenderiye mektebi vastasyla Msr ve Yunanistana, Babil esaretiyle Yahudilie ve Hristiyanla, Karmta taifesiyle frak-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

230

Kadim randa Din / M. emseddin

dlleden Hitye1 ve Hedbiyeler2 vastasyla da slamiyete kadar sokulabilmitir. slamiyetin zuhuru tarihine kadar rann din-i kadimi mevk-i ikbalini muhafaza edebilmitir. Fakat Kadisiye mzafferiyeti ranilerin erke-i saltanatn altst ettii gibi Zerdt dinini de taht- ikbalinden skat eylemiti. Mamafih, slamiyetin urduu darbenin iddet ve katiyetine ramen Mecusilik bsbtn sndrlememitir. Hint ilerine kadar sokulan dallar oralarda elan pyidar derin izler brakm olduu gibi, ran ilerinde, Bahr- Hazar sahillerinde de Zerdtn itaatkr tabileri bu gne kadar akide-i evveliyelerini muhafaza edebilmilerdir. rann din-i kadimine dair Avrupallar ancak on yedinci asrn nihayetlerine doru bir malumat alabilmilerdir. Kati ve vasi olan bu malumat msterik-i ehir Thomas Hyde tarafndan ita olunmutur. O vakte kadar bu mezhep hakknda Avrupada Heredotun ( ms. 484-425) ilk kitabndaki birka satrlk yaz ile, Xsenohponun (m. 430-354) Ziyropedi (gyropdie) ve Plutarchn (ms.46-120) Oziris ve zis hakkndaki eserden, kadim Plinynin (ms. 23-79) yazlarndan, Eflatunun rivayetlerinden baka bir menba- malumat yoktu.

Literatrde, Hayyat yada Hit olarak da gnderme yaplan Abmet b. Habta izafe edilen grup. Ahmed b. Habt, Fazll-Hadesi ile birlikte Nazzamn nde gelen rencilerindendir. Sonra slam retilere zt kanaatler ileri srerek hocasndan ayrlm ve Mutezile mensuplarnn tepkisine maruz kalmtr. Evrenin iki yaratcs olduunu bunlardan birinin kadim yani Allah Teala; dierinin ise hadis yani sa Mesih olduunu; insanlar hesaba ekecek olann o olduunu ileri srm ve bunu destekleyecek ayetleri Kurandan iktibas etmitir (Fecr 89/22; Enam 6/158; Bakara 2/210). Tenash inanc, dncesinde nemli bir yer tutmaktadr. Habt iin bkz. ehristan, el-Milel ven-Nihal, Kahire 13171321, I, 76. bn Hazmn Fasllyla birlikte, hamite baslmtr; Mustafa z, Abmet b. Habt, DA, II, 70-71 (f.a.). Kaynaklarda Hadesiyye olarak geen Hedbiyye yukarda zikredildii gibi Ahmed b. Habtn arkada olan ve onunla ayn grleri FazllHadesiye nispet edilenlerdir. Hadesinin kanaatlari ve onun hakkndaki daha fazla bilgi iin bkz. yukarda dipnotta zikredilen kaynaklar (f.a.)

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

231

Milel ve Nihal Geleneinden

Thomas Hyde btn bu menb-i malumat yokladktan sonra kanaatbah bir netice istihsal edememiti. Thomas ran- kadim dinine dair en salam ve en esasl malumat mellifn-i slamiyyenin eserlerinde bulabileceini tahmin etmi, tetebbuatnda ilerledike zannnda yanlmam olduunu anlamtr. Thomas Hyde, ktb-i slamiyyeden iktitaf ettii vesaik ve malumat Verturum Persarum Et Maarum Religionis Historia unvanl kitabnda cem eylemitir. Mamafih, btn bu malumat hep nazari idi. Mecusilerin asl kitaplar henz Avrupa mdekkiklerinin pkh- tetebbuuna almamt. Avrupa bu mhim hdmeti Fransa msteriklerinden Anquetil Duperrona medyundur. Anquetil Duperron, 1755 senesinde Hindistanda vaki olan Gucurat ibh-i ceziresine kadar giderek orada kadim ranilerin mtekidt- diniyesini tayan (gabur)larla grm, ve Pehlevi lisanlarn rendikten sonra Zerdt dinini pek yakndan tetkik etmi, 1763 tarihinde Fransaya avdet ederken beraberinde Pehlevi lisan zre yazlm alt adet kitap gtrmt. Bu kitaplar Yzeschn, Vispered, Vendidat, Yesch-sad, Sirozi, Bondehscht isimlerini haiz olup Zend-Avestann aksamndan ibarettir. Yzeschn sniha ve dualardan mrekkep olup 1833 senesinde Yansa (Yana) nam altnda Eugne Burnol tarafndan Pariste tab ve nerolunmutur. Vispered risalesinde ise, mahlukatn balcalar tadat edilmitir. nc kitap yani, Vendidad risalesi de ateperest Mazdaizm mezhebinin akaid-i esasiyesini camidir. Yzeschn, Vispered ve Vindad risalelerinin birden Vendidad-Sade namyla yad olunurlar. Drdncs Yet-sad kitab muhtelif asrlara ait paralardan mrekkep bir risaledir. Beinci kitap olan Sirozi risalesi Zerdtlerin

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

232

Kadim randa Din / M. emseddin

takvimi mesabesinde olup her gn okunulmas icap eden dualar muhtevidir. Son altnc Bondehscht kitab, akaid-i Zerdtiyeyi cami ve otuz baba mnkasm olup dini bir ansiklopedi addolunur. Bu alt kitabn heyet-i mecmuas Zend-Avesta yani Kelamulhayat nam altnda yad olunur. Fakat bu kitaplarn byk Avestann baz paralarndan ibaret olduu phesizdir. nk, asl Zend-Avesta kitabnn bin iki yz para deri zerine yazlm yirmi bir adet risaleden mrekkep olduu muhakkakat- tarihiyedendir. Byk Zend-Avesta, skender istilasna kadar rann pay- taht kadimi olan Persepolis ehrinde kemal- itina ile muhafaza edilmekte idi. Fakat skender-i kebir ran istila ederek her eyi altst ettii zaman, Zend-Avestann yalnz ilm-i ncm ve tbba ait olan ksmlar Yunancaya tercme ettirilmi ve dier paralarnn ihrakn emir eylemiti. Bu gn bize kadar intikal eden alt para kitap, bu tahripten kurtulabilen risalelerden mrekkeptir. Zend-Avestada halik- kainata Ahura Mazda, nam verilmi olduundan Avrupallar bu kelimeden alarak Zerdt dinine Mazdeizm unvann vermilerdir. Msterik-i ehir Eugne Burnol, hindlerin Vedalaryla ranllarn Zend-Avestalarn tetkik ettikten sonra her iki kitapta kullanlan Luheymenin kadim Sanskrit lisannn mtaktndan olduunu kef eylemitir. Msterik tetkiktn ilerlettike, Zerdt dinin Hindistandaki Brahma mezhebinin istihale etmi bir eklinden ibaret bulunduunu iddiaya kadar varmtr. Eugne Burnol diyor ki: (Hindler, tabiata peresti ediyorlard. ranllar ise tabiatn fevkine itil eylemilerdir. Fakat bu iki kavmin mezhebi de esas ve mene itibariyle mttehittir.) Byk Zend-Avestadan zamanmza kadar intikal edebilen paralarda ran din-i kadimine dair az ok bir ule-i tenvir bulabil-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

233

Milel ve Nihal Geleneinden

mek mmkndr. Fakat en salam ve en ziyade tafsilatl malumat Destir unvanl bir kitapla yine bu lisanda muharrer Debistnulmezhib namndaki kiymetdar eserde mnderectir. Debistnul-mezhib, randa fikr-i dininin tarih-i zuhur ve inkiafn, Zerdt mezhebinin tahavvulat ve uebtn, Zrdten evvel randa hkmran olan akideleri, bilahare Zerdt dininde vuku bulan tebeddlt, vukufkr bir zekann rehberliiyle, pek gzel tasvir eylemitir3.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

234

stanbul ktphanelerinde destrest olmadm bu kymetdr kitab Rusya mebusu Fald Tahir beyefendinin ktphanesinde bulabilmi imdim. Tetebbtmda bana rehberlik eden bu muazzam eserden, mrun ileyhin ltufkarl sayesinde, pek ok istifade etmi olduum cihetle, burada kendilerine kar medyn bulunduum vecibe-i krnn tekrarn bir vazife-i vicdaniye addederim. Mehmed emsettinin burada Debistnn yazar olarak Muhsin-i Fani-i Kemiryi vermektedir. Onun Kemiryi mellif olarak vermesi, kitabn Sir William Jones tarafndan 1789 ylnda yaplan baskda, esiren banda bulanan bir rubaiden hareketle yazar olarak Kemirnin zikredilmesine dayanmaktadr. Sz konusu kii, uzun bir sre kitabn yazar olarak kabul edilmi ancak, 1818de Captain Vans Kennedy ve 1843de de David Shea ve Antony Troyer ve 1886da Frederick Spiegel eserin Kemirye ait olmadn ortaya koymulardr. William Erksine 1818de Muhsin-i Faninin biyografisini neretmi ve eserin ona deil de, metnin banda zikredilen Molla Mbed yad Mbed aha ait olduunu ileri srm; Destirin ngilizcesini ve metnini yaynlayan Molla Frz b. Kavs da, mellif olarak Mbedi mahlas olarak kullanan air Mr Zlfikar Aliye ait olduunu syleyerek Erksineyi desteklemitir. Ancak British Museumun Farsa eserler katalounu hazrlayan Charles Rieu, mezkur eserin yazarna dair metninde hibir iaretin bulunmadndan dolay mellifini tespit etmenin mmkn olmadn iddia etmi ve bu kiinin Parsi inanlarna kar saygl ve Mslmanlarn inanlarna ve mukaddes beldelerine kar alayc tavrndan dolay da Parsilerin Sips yada Abdi inancn kabul eden biri olduunu sylemitir. Eserin 1943 (1362) ylnda Tahranda nereden Rahim Rzazdeye ise, mellif olarak Keyhsrev sfendiyar gstermekte ve onun Mslman olmad hususunda Rieuya katlmaktadr. Debistnl-mezhibin ierii ve burada zikredilen mtaalalarn

Kadim randa Din / M. emseddin

Debistnl-mezhip Mirza Muhsin Kemir namnda bir zat tarafndan telif edilmi, mellif, Hindistan ve ran taraflarnda mddet-i medde seyahet- tetebbukranede bulunarak, buralarda sakin olan akvamn akaid-i diniyelerine dair tetkikat- amikada bulunmu, urad memleketlerdeki halkn ananatn tetkik etmi, onlarla uzun uzadya mnakt ve munzart- ilmiyede bulunmu, duyduu grp iittii eylerle elde ettii kitaplarn mnderectn mukayese etmi ve ancak byle bir tab- fersaden sonra o mehur kitabn telife balamtr. Muhsin Kemr Debistnl-mezhibe u manzume-i manidar ile ibtidr eylemitir: Ey nam- tu ser defter-i etfal- debistn Yad- tu be-bli-i hazan-i em-i ebistan Bi-nam-i tu nagete zeban gam- acem ra Her end bedanend kelam- Arabistan Ba pad-i tu derbeden-i arif-i salik ahn ehi aram serir-i taberistan Her rahk-i reften beser-i kuy-i tu peyvest Metlub-i vucudi tu vu hesti talebistan Der pafte der yaft ki der yaft cz in-nist Mobed hak edib-i tu vu git-i edebistan4

daha geni hali iin bkz. Mehmet Aydn, Debistnl-Mezhib, DA, IX, 65-66 (f.a). Adn okul ocuklarnn defterinin banda yer alr Hatran gece mumumun hznne ular. Adn olmadan, dil acemin admlarna yetiemez. Arabistan dilini bilseler de< Ayanla salik arifin bedenindeler. Ey Taberistann mutluluk tahtna oturmu ahlar ah! Daima senin kyne doru gitmektedir yol, Senin varlndr ve talep yurdunun varldr istenen. Bulan bulmu, ama bulunan bulandan bakas deil. Hak Mobed, edibisin edeb dnyasnn.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

235

Milel ve Nihal Geleneinden

Debistn 1843 senesinde msy David ve msy Antony tarafndan Franszcaya tercme ve Parisde tab edilmitir. ngilizceye ise daha evvel naklolunmutur. Edyn- arkiye hakknda tetettutta bulunan garp hkems, bu kitab mevsuk bir mehaz olarak kabul eylemilerdir. Debistnl-mezhibde Muhsin Kemir, Hindistandaki Mecusilerle Hindlerin Yahudi ve Hristiyanlarn ve nihayet slamlarn ve hkemnn mutekidt- diniyyeleri bi-taraf ve nafiz bir fikirle tetkik eylemitir. Mellif, eserinde bir usul- muayyen takip ederek ran ve Hint ahalisinin akad-i diniyelerine ait en kk noktalar bile tetkiktndan hari brakmamtr. Eser, talim nam altnda bir vechi ti on ikiye ayrlmtr: (1) ranilerin akaidi, (2) Hindilerin, (3) Tibetlilerin, (4) Yahudilerin, (5) Hristiyanlarn, (6) Mslmanlarn, (7) Sadukilerin, (8) Vahidiyelerin, (9) Reniyelerin akaidi, (10)Akad-i ilahiyeye dair talim, (11)Hkemnn mesalikine dair talim, (12)Sufiyenin akaidine dair talim. Muhsin-i Kemr (talim-i nehust Debistn der marifet-i akid-i Parsiyn) unvanl babnda raniler namyla yd olunan Parsiler ve Sipsiyelerin yzediyn, Yezdiyn, bdiyn, Sipsiyn, Hiyn,

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

236

Mobed Keyhsrev sfendiyar, Debistnl-Mezahib, Tehran, 1622, Mcelledl-evvel, s. 2. *Bu Farsa metnin okuyan ve tercme eden Vahdettin nceye teekkr ederim (f.a)+.

Kadim randa Din / M. emseddin

Engn, zerhiyn ve zeriyn ubelerine ayrlm olduklarn beyandan sonra bunlarn akid-i asliyelerinden bahse girimitir. Sipsiyeler Allahn knh ve mahiyetini bilmek mmkn olmadna, sfat- ilahiyenin zatnn ayn bulunduuna, cziyyata al vechil-kll alim olduuna, cihanda vukua gelen her eyin kendi iradesiyle husul bulduuna itikat ederlermi. Mellif, Sipsiyelerin ibadt ve itikadatndan bahsederken bunlarn bd unvanl kitaplarnn ahkmna Mobedlerine5 dair malumt vermeyi unutmamtr. Parslerin akaidinden bahis olan ilk kitap on be baba ayrlmtr. Ve her babta srasyla Cemsipyan, Simrdiyn, Hudyiyn, Rdiyn, derngyn, Peykeryn, Milaniyn, el-Ariyn, eydabiyn, Aheiyn, Zerdtiyn, Mazdekiyn mezheplerine dir malumat- lazime verilmitir6. Debistnn yine bu ksmnda Zend-Avesta ile Destrin mhim paralar derc edilmitir. Muhsin-i Kemir Zend-Avestadan bahsederken diyor ki: Zendde kaffe-i ulumdan bahsedilmitir. Fakat bunlarn bazlar remz ve iaret tarikiyle zikr olunmutur. Kirman Desturlar7 nezdinde kadim Zendden el-yevm on drt nesek mevcuttur. Zendin yedi Neseki8 randa zuhur eden muharebt esnasnda zayi olmular ve bilahare vuku bulan tahrik neticesinde elde edilememiledir. Kirman Destrlar (Mecs alimleri) nezdinde bulunan nesekler bir vech-i atidir:

5 6

Zerdti din adam. (f.a.) Burada saylan mezhep isimlerden bir ksm; muhtemelen yanl dizilmitir. Sz konusu isimlerden sonraki paragrafta, farkl ekillerde dizilmi olmas da; bunu dorulamaktadr. Kitabn kendisinde de ikinci kez yazld gibi gemektedir. Bu yzden yanl yazlan ifadeler kitaba ve sonraki yazllara uygun olarak deitirilmitir. (f.a) Zerdt dininde st dzey din adamn ifade etmek iin kullanlan bir isim. (f.a) Kitap ve cilt anlamna gelen kelime, yirmi bir blme ayrlan Avestann bu blmlerinden her birini ifade eder (f.a).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

237

Milel ve Nihal Geleneinden

1.ta; 2.Ahu; 3.Viryu; 4.Tarnu; 5.Bukistal; 6.ad; 7.Hecca; 8.9; 9. Niguhvi; 10.Vezda; 11.Menkuveh; 12.Sitisna; 13.Nikhi; 14.Estarim (Fn) mahlasyla itihar eden Muhsin Kemirnin telifi Destre nisbetle daha ziyade ayan- vusuk ve itimat bir menba saylabilir. Kemirl Muhsin Fn miladin 1610unucu senesinde yani, ah- Cihan zamannda Hindistann Kemir beldesinde tevellt etmi ve medd bir hayat- say ve tetebbu mahsul olarak Debistnlmezhibi telife muvaffak olmutu. Kad brahim namnda bir zat 1292 sene-i hicriyesinde Muhsin-i Fninin bir kitabn Hindistanda tab ve neretmitir. Destre gelince, bu mecmuann verdii malumat hraft- estiriyye ile male mldir. Bunlarn arasndan hakikati bulup karmak in pek ok yorulmak icap eder. Destr, peygamber olarak tadat ettii zevat ayn zamanda birer hkmdar gibi tasvir ediyor. Her halde Destrin verdii malumat toptan alnrsa intikada hi tahamml gstermez. Avrupa msterikleri Destr hakknda pek derin tetebbuatta bulunmulardr. Msy Sacy, Journal des Savants ile ner etmi olduu bir makalede Destrin son iki kitabnn hicret-i Muhammediyyeden alt veya yedi asr sonra Hindistanda veya Hinde mcavir bir mahalde yazlm olduunu ve dier kitaplarn da hicret-i nebeviyenin ikinci veya nc asrlarna ait bulunduunu iddia eylemitir. Fakat Sacynin u iki mtalasna itimat edilse bile yine Destrin kymet ve ehemmiyeti bsbtn inkar edilemez. Destr, hrafeamiz intizamszlna, estiri hikayelerine ramen yine kadim rana ait hareket-i fikriye ve diniyeye dair yegane bir abide-i mracaattr. Bu kitap, her halde tarih-i felsefe nokta- nazarndan yan- tetebbu bir eserdir. Mnekkit bir dima, sonradan ilave edilen ksmlar ayracak olursa, ran- kadim anantyla

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

238

Bu ksm metinde okunmamaktadr. (f.a.)

Kadim randa Din / M. emseddin

mesalik-i felsefiyesine dair Destrde pek ok hakikatlere muttali olabilir. Destr on be kitaptan mrekkep bir mecmuadr. Gya bu kitaplar randa zuhur etmi olan peygamberlere gnderilmi imi. Destr, Vahu namyla yad ettii bu peygamberler hakknda bir ok hraft- esatiriyye naklediyor. Destrden anlaldna gre, bu peygamberlerden birincisi Meh bd, sonuncusu da ikinci Ssn isminde olup mehur Zerdt de bunlarn on ncsdr. Meh bdn Bzrg bd namnda bir kitab vardr. Meh bd bu kitapta Mnistn namn verdii lem-i misalden uzun uzadya bahseder. Vahur bu zatn neretmi olduu dini takviye etmee memur imiler. Anane, Meh bd hanedannn hkmran olduu devri rann en mesut ve en ziyade ihtiam ld bir asr olarak tasvir ediyor. Fakat, bilhare Meh bdn talim ettii ahkam unutulmu, bir ok fenalklar zuhur etmi, halk ezilmee balam ve bunun zerine ikinci Vahr olan Ciy Efram b. bd gelmi. Cey Azeri luatnda pk ve nazf manasnadr. Ciy Eframn halefi yani nc Vahur, y- Kilyon Cey ld namndadr. ay- Kilyon, yeni bir hanedann messisidir. ay ve hdaperes demek olup bu hanedan iyn yani Allaha Tapanlar namyla itihar eylemitir. iyn handan randa bin sene kadar hkmran olmutur. Sonuncular y- mechul zamannda bir takm karklklar zuhur etmi ve halk tarik- mstakimden ayrlm olduundan drdnc Vahur olan Ysn zuhur etmitir. Ysn, y- mehuln olu ve halefidir. Ysn, kil, muttaki ve ayn zamanda cesur ve adil bir zat olduundan derhal asayi ve intizam iade etmi ve adl ve efkatiyle herkesin meveddetini celp eylemitir. Bu gibi evsaf haiz olmas kendisine ferman ferma manasna olan Ysan isminin verilmesine sebep olmutur. Anane-i ranniyeden anlaldna nazaran Ysnn tesis ettii hanedann doksan dokuz Slm yani dokuz

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

239

Milel ve Nihal Geleneinden

milyon dokuz yz sene kadar hkmran olmutur. Sonuncular Ysn cm namndadr. Ysn- cm vefat ettii zaman kendisine halef olmas icap eden mahdumu Glah vera ve takva ile muttasf, zhd ve ibadetiyle megul bir zat olduundan hkmdarla meyl gstermeyerek, ke-i inzivasndan ayrlmamlar imi. Fakat randan zuhur eden ihtilal, kanl facialara yol am, ortalk herc merc olarak asayi ve intizam bozulmu olduundan Glah ke-i inzivay terke mecbur kalmtr. Glah, ortaya atlarak evlatlarn bana topladktan sonra adl ve asayiin iadesine alm ve muvaffak olmutur. Bu sebepten kendisine ebul-beer manasna olarak (Gayomors/Gayamorth) nam verilmitir. Destr, Gayomosa semadan kitap nazil olduunu kaydediyor. Anane-i raniye Siyamek, Hueng, Tahmveres, Cemit, Feridun, Minucehr, Keyhsrev ve Zerdtn Gayomorsun ahfadndan olduklarn gsteriyor. Bunlarn kffesi Mah bd dinin kabul ederek vazetmi olduu yine sadk kalmlar ve yalnz Zerdt, muhalefet ibrazyla yeni bir din ihtira eylemitir. ran mverrihleri Glaha yani Gayomorsa mensup olan hkmdarlar Piddiyn, Kiyniyn ve Ssniyan namlaryla drt tabakaya ayrmlardr. Destrde yekdierine muhalif ve telifleri gayr-i mmkin bir ok hurafeler mnderectir. Rivayete nazaran Destrin haber verdii on be peygamberin sonuncusu olan ikinci Ssn, stanbul imparatoru Herakliyusun muasr bulunan ran hkmdar Hsrev ve Perviz zamannda gelmi ve Ssniyn devletinin tarih- inkrazndan yani rann Sad b. Vakkas tarafndan istilasndan dokuz sene evvel vefat etmitir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

240

Kadim randa Din / M. emseddin

Zend, Pehlevi ve Farisi lisanlarndan bsbtn baka bir lehe ile yazlm olan Destr, ikinci Ssn tarafndan kelime bi-kelime Farsaya tercme edilmi imi. Ssnn tercme etmi olduu Destr, ngilizcesiyle birlikte (Molla Feyruzeyn Krs) tarafndan miladn 1818inci senesinde Kalktada tab ve neredilmitir ki eldeki kitaplar da bundan ibarettir. randa ateperesti mezhebinin ilk evvel Zerdt tarafndan tesis edilmi olduu hakkndaki zan hatadan salim deildir. nk randa ateperestlik Prolatrie mezhebinin mevcud-i hakikiyesi Piddiyn hkmdarlarndan (Henk) veya (Mincehr) namndaki zatlardan biri olduu muhakkaktr. Atein mahiyeti akvam- maziye nazarnda bir sr gibi telakki olunuyordu. Kainata ifaza-i hayat eden emsin ziya ve hararetiyle ate arasnda pek yakn bir mnasebet olduu grlyor. Yldrm, imek gibi aten bir manzara ile zuhur eden hadisat- cevviye ise cahil insanlarda havf ve hayetiyle memzc bir his uyandryordu. Atein hayat- beere olan faide ve lzumu ise havf ve hayret-i hasene bir de minnet ve meveddet hissi ilave ediyordu. Akvam- kadime arasnda atee kar perverde edilen bu hislerdir ki bilahare ateperestlie yol bulmutur. Bi-pyan ovalar, berrak ve mkevkep geceler Keldanileri ncumperestlie sevk etmi olduu gibi ran muhiti de, ranllar atee tapmaa tevik eylemitir. randa Asetilen, etilen ve metan gibi kabil-i itil mvellidlm Karbonilerin mebzul olduundan tede beride zuhur eden gaz- mtealler akvam- cahile-i raniyenin atee kar perverde ettikleri hiss-i hrmet ve taabbudu bir kat daha arttrmtr. Ateperestlik, beeriyetin en kadim akidesindendir. Mamafih emsperestlik, ateperestiden daha evvel zuhur etmi olduu da muhakkakt- tarihiyedendir. Hindin akvam- kadimesini tekil eden Ariler (nileri), Heng zamannda ateperesti eklinde rana intikal ederek Piddiyn slalesinin hkmran olduu mddete resmi ve

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

241

Milel ve Nihal Geleneinden

umumi bir din halinde payidr olmutur. Fakat Pidadiyn slalesi mnkariz olarak mevkilerini Kiyniyn Hanedan igal edince, atepereslik akidesi adeti kaim olmutur. Sbiye mezhebi, rana Kiyaniyan Hanedanlnn messisi olan Keyhsrev tarafndan ithal edilmi ve Keyhsrevin vefatna kadar mevki-i hakimiyette kalmtr. Sbiye mezhebinin revac, kadim ateperestiyi bsbtn unutturamamtr. Kistsb zamannda zuhur eden Zerdt, bu kadim akidenin zerini kaplayan rumd- nisyan kaldrm ve ateperesti dini yeni batan uluvriz itial olmutur. Zerdt Adar namn verdii atei ikinci snf ilahlar meyannda tadt eylemitir. skender-i kebirin rana hcumu Dara saltanatn ne bi-eman bir sadme ile sarsm ise ateperestlie de o kadar mthi bir darbe indirmitir. ran evketiyle birlikte sukut eden ateperestlik Ssniyn slalesinin zuhuruna kadar hk-i setr-i nisyan altnda gizli kalmtr. Ssnilerin messisi olan Erdeir Babek ran saltanatn iade ettii gibi ateperestlik akidesini de ihya ve tamim eylemitir. nc defa ihya edilen bu akide slamiyetin tarih-i zuhuruna kadar mevki-i hakimiyetini muhafaza etmitir. randa zuhur eden vakayi-i tarihiye ve harekt- fikriyeyi tamamen zapt ve kaydetmi mevsuk bir menba bulmak gayet mkl grnyor. Destr ve ehname gibi kitaplar vukuat estiri hurafelerle kartrm olduklarndan tarihi kymetlerini gaib etmilerdir. Evvelce de sylenildii vehile Destr, tenkidata o kadar mtehammil deildir. Pek yksek ve l-yemt bir kymet-i edebiyyeyi haiz olan de reva ve itibarn gaib etmi ve yerine Keldanilerin Sbiiye mezhebi yani, gne ve kevkibe ibadet etmek

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

242

Kadim randa Din / M. emseddin

ehnme ise, tarih olmak itibariyle, senet ittihaz edilecek derecede vesika addedilemez. Avrupa msteriklerinin medid ve mutab tetebbt bile rann mazisini kaplayan sihab- zlmaniyeyi tamamyla datamamtr. Mamafih, bunlarn hayretbah mesailerini takdir etmemek mmkn deildir. Bu mesayi neticesindedir ki, ran- kadimdeki harekat fikriyyenin tarz- inkiafna dair bugn az ok msennem bir kroki izmek taht- imkana girmitir. ran- kadimde bir ok mezhepler zuhur etmi, bir ok muhtelif akideler binlerce insanlar asrlarca yekdieriyle arptrmtr. Destrin havi olduu estir, bize randa on be kadar messis-i din vahr10 gelmi olduunu haber veriyor!... Kadim randa zuhur eden mezahib-i muhtelifeden ileride srasyla bahsedeceiz. Bu muhtelif mezhepler arasnda en ziyade taammm ve en ok itihar eden Zerdt dini olduundan ilk evvel Zerdtten bahsetmek ve bunun vazetmi olduu yin-i dininin esaslarn gstermek daha ok faideli olacan zannediyorum. Ancak bu sayede rehgzr tetebbutmz daha ziyade tenevvr edecektir. nk dier mezahip erbabnn akideleri arasnda Zerdt dininin az ok cursmelerini bulmamak kabil deildir. Avrupa mteriklerinden Anquetil Duperron nam zatn Zerdtn Hayat ve Zend-Avesta (Vie de zoraster, zend-avesta) unvanl eserine itimat edilirse, Zerdtlk kablel-milat 575 senesinde randa kin Urmi kasabasnda tevellt ve 549 tarihinde ner-i dine balam olduunu kabul etmek icap eder. Zerdt Avrupa lisanlarnda Zoraastre (Altn Yldz) veya Zrthostr (Parlak yldz) namyla yad edilmektedir. Zerdt evvela mevledi olan Urmiyede ner-i dine balayarak temin-i muvaffakiyet ettikten sonra Bahtiriynn (Bactrian) pay-

10

Peygamber (f.a)

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

243

Milel ve Nihal Geleneinden

taht olan Belh ehrine azimet eylemitir. Zerdtn Belhteki muvaffakiyeti pek parlak olmamt. lk evvel Belh hkmdar kendisini tasdik etmi ve mteakiben saray erkan ve daha sonra da umum ahali Zerdtn nerettii dini kabul eylemilerdir. Zerdtn hreti ran taraflarndan Hint iklimlerine kadar yaylmaa balaynca nerettii din hakknda kendisiyle mbhst ve mnakat- lazimede bulunmak zere Hint Brahmanlarndan (Cengerenhace) namndaki birisi Belhe kadar gelmi, mbahase Zerdtn galebesiyle ve Brahmann bu dini kabul etmesiyle neticelenmiti. Debistnl-mezhib, o esnada Belhde hkmran olan zatn mehur sfendiyarn pederi, dar olduunda phe yoktur. Zerdt, on sene kadar Belhte kaldktan sonra kablel-milat 529 senesinde, ner-i din etmek zere, Babiller nezdine azimet eylemitir. Zerdtn bu esnada Keldanistan taraflarnda seyahat icra etmekte olan Yunan hakimi Pitagor (Pythagore) ile mlakat etmi olduuna ihtimal verilmektedir. Saint Clmentin Pitagoru, Zerdtn bir akirdi olarak telakki etmesi bu ihtimali teyit edecek karinedendir. Zerdt sene imtidat eden bu seyahatten rana avdet ettii zaman, Kistsbn yerine geen sfendiyarn (Darius) istila ettii, Keldanistan, Medye ve Belh taraflarnda kendi mezhebinin tamamyla intiar etmi olduunu grmek saadetini hissetmiti. Zerdt, bu parlak muzafferiyeti grdkten sonra kablel-milat 508 senesinde yetmi yedi yanda olduu halde, vefat eylemitir. Fransz msterik Anquitelin Zerdtn hayatna dair vermi olduu malumat- sabika ile Yunan- kadim melliflerinin arkn bu mehur simas hakkndaki rivayetleri arasnda pek byk bir fark Kistsb olduunu beyan ediyor. Kistsbn Avrupa tarihinde Hystaspe namyla yad edilen hkm-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

244

mahede olunuyor. Filhakika Hermedore Zoraasterin (Zerdt)

Kadim randa Din / M. emseddin

Turuva muharebelerinden be yz sene evvel gelmi olduunu iddia ediyor. Plutarque, (Oziris ve zis) unvanl kitabnda ayn tarihi kaydediyor. Esasen Yunan- kadim melliflerinden ekserisi ran Mjlerinin (mages=gabur) Msr rahiplerinden, hatta Hint Brahmanlarndan daha eski olduklarn iddia edecek kadar ileri gitmilerdir. Mverrihinden Justin (Yustin) ise, Zerdt Bactrian (Belh taraflar) hkmdarlarndan addettii gibi, sihirbazlk sanatnn (art magie) icadn da ona isnat eylemektedir. Justine gre, ayn zamanda hem hkmdar hem messis-i din olan Zerdt, Ninus (uinus) tarafndan malup edilmi imi! Fakat Justinin bu iddias mukarin-i hakikat deildir. nk Majlar yani, sihirbaz kahinler kadim fetii mezhebinin resa-y diniyesi idiler. Btn bu muhtelif rivayat arasndan hakikati bulup karmak cidden mkl bir keyfiyettir. nk, rivayetlerin mene-i ihtilaf esatir-i raniyedir. Mamafih Destr ile Debistnl-mezhibe mracaat ederek u muhtelif rivayat telif edebilmek mmkin gibi gzkyor. Filhakika, Destr, randa on be kadar peygamber gelmi olduunu ve bunlarn yeryznde ferman ferm olan hkmdarlarn en eskileri bulunduklarn beyan etmektedir. u halde Yunan melliflerinin esatir-i raniyeye bakarak Zerdtu bu eski nair-i din hkmdarlardan addetmi olmalar ihtimalini kabul etmekte hibir beis yoktur. Zerdtn yaad asrla tarz- hayat hakkndaki rivayatn ihtilaf, mverrin-i ahireden bazlarn Zerdtu ehas- esatiriyeden addetmek gibi bir fikre sevk eylemitir. Fakat biz bu fikrin hata ld olduunu beyanda tereddt etmeyeceiz. nk bizim kanaatimize gre randa Zerdt namnda bir zatn ner-i din etmi olduu muhakkaktr. Bu demin bir hkmdar, yahut yalnz nir-i din bir feylesof olmasnn bizce hibir ehemmiyeti yoktur. ayan- ehemmiyet olan cihet Zerdtn Zend-Avesta namndaki bir kitap brakm ve bir din tesis etmi olmas keyfiyetidir. Zend-Avesta bir ok

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

245

Milel ve Nihal Geleneinden

kitaplardan mrekkep bir kanunname-i dinidir. Bu kitapta karma kark bir halde bir kanun- dini, bir meslek-i itikadi ve felsefi mnderetir. Fakat bu ksmlar arasnda bir tertip, bir usul mevcut deildir. Zerdt, bunlarn hepsinden, fakat karma kark bir surette bahs eylemitir. Zend kanun ve metin, Avesta da slah ve erh manasna imi. Zerdtler Zendveh Sity kanun ve slah veya metin ve erh manasnda tefsir ediyorlar. Zend-Avesta kaintn (Hrmuz) ve (Ehrimen) namnda iki alihe tarafndan idare edildiini beyan ettiinden Zerdt dini iki asla raci bir din-i sniyyet (Dualisme) olmak zre tanlmtr. Fakat Zerdt dininde sniyyetin bir dereceye kadar, Ahura Mazda (Hrmz) denilen mabudu fenalklarn mesuliyetinden teberi etmek in, kabul edilmi olmad anlalyor. nk Mazdeizm (Zerdt dini), Hrmz ile Ehrimenden her ikisinin de Zervane-akrnenin yani bi-nihye zamanla bi-pyn mesafenin yegane tbii olduunu beyan etmektedir. u halde Mazdeizmin de esas itibariyle tevhit (monothisme) olduunu kabul edebiliriz. Esasen bu fikri teyit edecek daha baka vesikalara da gsterilebilir. Filhakika ehristan merhumla Muhsin-i Kemirnin beyanat- mttehidelerine gre ran Mecusileri Ehrimenin Hrmzden sonra mevcut olduuna yani Ehrimenin ezeli olmadna itikat ediyorlarm. Esatir-i raniyyeye nazaran Ehrimen Hrmzden kendi kudretine olan phesinden tevellt etmi! Tabir-i dierle zulmet ziyann refiki olduu gibi Ehrimen de hilkatle mterfik imi. Esasen Zend-Avestann tarz- ifadesinden de Hrmzn Ehrimene galip olduunu istintac etmek mmkndr. Zendde mnderec bir duadan aldmz u para galibiyet keyfiyetini pek gzel ifade ediyor. Zendde deniliyor ki (ben, ezam, ahsen, ekmel, ekv, alem, eltaf olan hlk Ahura Mazda, Hrmzden istimdat ve onu tebcil ediyorum. Bizi yaratan, besleyen kendisi olduu gibi mevcudtn kaffesinin en by de odur.)

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

246

Kadim randa Din / M. emseddin

Zendin satrlarndan, sniyyetten ziyade tevhit manas anlalmaktadr. Zend, Ahiriman fenalk mabudu, zulmn hakimi olarak tasvir ediyor. Zend-Avestaya gre Ehrimennn kudreti ve nfuzu mahduttur. O, bir mabud- zi kudret olmaktan ziyade nazar- haliktan dm bir melek gibidir. Zend-Avesta, tabiatn mrn, her biri bin senelik olmak zere, drt devre ayryor: Birinci devrede hakim-i mutlak Hrmzdr. Fil-i hilkat kendisine racidir. kinci devre Hrmz ile Ehrimen bir mcadele-i daimada bulunuyorlar. Hrmz nura, Ehrimen da zulmetlere hkmran oluyor. Birisi her eyin hayr, dieri de bilakis er olmasn iltizam ediyor. nc devrede Ehrimen galebe ediyor. Ve kainat Ehrimenle muavinleri olan Diyolarn elinde kalyor ve dnya nihayete yaklayor. Drdnc devrede Hrmz nihayet Ehrimen deviriyor, emvat gnahlardan temizlenmi olduklar halde diriliyor. Artk er ve cehennem ebediyen gaip oluyor. Ehrimen gnahlarndan istifar ederek nur alihesinin (Hrmzn) sadk ve muti bir bendesi oluyor. Grlyor ki, Zend-Avesta Ehrimenn kudret ve faaliyetini hilkatten sonraya hasrederek onun kudret- hkmraniyesini tahdit ediyor. Zend-Avestaya gre hilkatten evvel Ehrimen mevcut deildi. Kyametten sonra da yine halik- er olarak bulunmayacak! Zend-Avesta, sema ve arzla beraber, arz zerinde bulunan her eyin Hrmz tarafndan yaratldn sylyor. Debistnlmezhibin Zend-Avestadan naklettii u satrlar okuyalm; burada Hrmz Zerdte hitaben diyor ki: (Btn insanlara anlat ki cihanda lemadr ve ziyap olan her ey, benim nurumun reng ve cilasdr. Kainatda hibir ey nurun fevkinde deildir. Ben cenneti, melekleri ve iyi olan her eyi bu nurdan halk ettim. Halbuki cehennemler, diyolar, zebaniler ve her trl erler zulmetlerin mahsuldr.)

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

247

Milel ve Nihal Geleneinden

Bir milletin temaylat- ruhiyesi, en ince ve en derin noktalarna kadar o milletin anant- diniyesinde tecelli eder. Ruhuna nfuz edilmek istenilen bir kavmin tarihinden ziyade dinini tetkik etmek lazmdr. Filhakika bir milletin tarihi her hususta tamamyla kendisine ait deildir. Tarihte milletin ruhuyla uygun olmayan, hatta ona muayir bulunan bir ok vakalar bulunabilir; fakat dini ananeler mnhasran milletlerin ruhundan domulardr. Dini ananelerdir, milli masallardr ki milletlerin seviye-i fikriyesini, temaylt- ruhiyesini ebediyen yaatrlar. Nasl ki tarihler uzak asrlarn kesif karanlklar iinde gaip olan bir ok milletlerin ruhunu, bu gn dini ananeler yardmyla pek gzel tahlil edebiliyoruz. Tarihe mracaat edecek olursak rann mazisine dair alacamz malumat be on hkmdarn esmisiyle vukuat- harbiyelerine inhisar eder ve hemen hibir ey renmi olmayz: Fakat, ranilerin dini manzumeleri, masallar, kitaplar bize bu kadim irfann ruhunu pek gzel tantmaktadr. Edvar- maziyede yaayan Hintlilerin ruhunda ancak masallar, ananeleri, dini kitaplar yardmyla nfuz edilmemi midir? Masallar, ananeler milletlerin ruhunu gsterir birer makes-i uundur. Gemi insanlarn dncelerini, tahayyllerini, hlasa btn ruhlarn bu makeslerde, istediimiz gibi temaa ve tetkik edebiliriz. Din, her asrda br- strap altnda inleyen insanlara teselliyet bah bir penah- samimi vazifesi ifa eylemitir. Esaret altnda inleyen kahhar peneler arasnda hrpalanan, mhlik hastalklar, elim sefaletler iinde yuvarlanan beeriyet, ezmine-i evveliyeden beri, ancak dinin harim-i efikinde bir nefha- teselliyet ve mit aramtr. Byle olduu indr ki milletlerin gzari hayaletleri hakknda en samimi malumat- dini ananeler arasnda bulabiliyoruz.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

248

Kadim randa Din / M. emseddin

Yine bu sebebe mebnidir ki arkn ruhunu anlamak in asrlarca bu iklimlerde hkm srm olan anant- diniyeyi tetkik etmek mecburiyeti hasl oluyor. Zerdtilerin ananesi, Miya ve Miyanenn sergzetlerine dair garip hikayelerle mal-e mldr. Bu ananelere gre silsile-i beeriyetin birinci halkasn tekil eden Miy ve Miyne bilhere demirin kefine muvaffak olmular ve bu sayede aalar keserek kendilerine bir mesken yapmlar ve nihayet muamelat- zevciyyede bulunmular imi! Fakat bunlarn sefaletine varis olan evlatlar hrs ve hased saikasyla birbirlerine kar silahlanmlar ve kendi felaketlerinin sebeb-i hakikisi olan daeva (Ehrimene) tapnmaa balamlar! Bunun zerine Poroschasid ile Dogdonun olu olan Zerdt nev-i beeri tarik-i hidayete davet etmee, insanlara din-i hakk gstermee gelmi imi! Zerdt dini, btn insanlarn Miy ve Miyneden hasl olduklarn yani, ayn bir peder ve maderin evlatlar bulunduklarn talim ettiinden, Hindistanda olduu gibi insanlar arasnda birbirlerinden mmtaz sfatlar bulunaca esasn katiyen reddetmektedir. Vandidd-Sadenin u (ey Hum! Sana arz- mnacat ediyorum. Senin nezdinde fakir ile byn hibir fark yoktur.) ibaresi bu hakikatin lisan- beyanndan baka bir ey deildir. Zerdt mezhebinin alimlerine (Mobed) ve (Destur) nam verilir. Mobedlerin reisleri ise (Mobed-i Mobedan) ve (Destur- desturn) unvann haizdir. Zerdt, hayat- ailede zevcin reisi ve hanenin hakim-i mutla olduunu beyan ve zevcenin kendisine itaat- mutlakada bulunmasn tavsiye ediyor! Hayat- zevciyyet de Miy ve Miynenin numune-i ittihaz edilmesi Zerdtn evamiri cmlesindendir. Zerdt hayat bi-skn ve rm gzeran eden bir devre-i mcadele gibi tasvir ediyor.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

249

Milel ve Nihal Geleneinden

nsan, hiyleker olduu kadar da erir olan dmana kar kendini mdafaa edebilmek in btn kuva ve melektnn tenmiye edilmesi lzumunu Zerdtn en mutena evamirindendir. Zerdte gre bu mareke-i cidalde insann en byk hasm kendi nefsiyle tabiattr. Ehrimen tabiat kuvay- siye ve hayvant- muzrrasyla, nefsi de, ihtirast- sfliyesiyle insana musallat etmi olduundan bunlarla edilecek mcadelede esbab- galebiyyeyi temin edebilmek in ruhen ve bedenen kuvvetli olmaa almak Zerdte tabi olan her ferdin en birinci vazifesidir. (Vandidd-Sade)de deniliyor ki: (iyi yemeyince insan kuvvetsiz der, ve iyi iler icrasna kudretyp olamaz. Zayf ve clz bir insan kuvay- faaliye, salam evik ocuklara malik olamaz. Dnya, bulunduu tarzda ancak gda ile yaamaktadr<). Zerdt ulemas nuru (ilim) ve (zulmeti) de cehl ile tefsir ederek Hrmzle Ehrimenn mcadelesini, ilm ile cehlin arpmas tarznda tasvir ediyorlar. Zerdtn kurmu olduu mcadele esasl, ahlak in geni bir saha- tatbik amtr: Nefis ve fikrin tathir ve tasfiyesi yolunda mtemadiyen mchedatta bulunmak Zerdtn en samimi ihtiratndandr. Zerdt, nsann her nevi saadeti ancak kendi say ve faaliyetinden beklemesi icap ettiini sarih bir lisanla beyan ediyor; taharet ve nezafete riayet etmek hususu Mazdeizmin en mhim ahkamdandr! Zerdt yalan sylemei iddetle men etmitir. Zerdtiler arasnda en menfur ahlakszlk yalanclktr. Zend-Avesta, ancak sdk ve hulus sayesinde Hrmze yaklalabileceini tasrih eylemitir. Zrdtn telakkiyatna gre (Hrmz) akl ve zekasyla btn kainata nezaret etmekte imi! Hrmz Zerdt ile dorudan doruya mkaleme ederek kanununu ona talim eylemi imi!...

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

250

Kadim randa Din / M. emseddin

Zerdtiler, Hrmzn kendi emir ve nehiylerini Mitra vastasyla ve ilham tarikiyle dorudan doruya insanlara da tebli ettiine itikat ederler. Esatir-i kebirenin Mitrann mahiyetini nur- semaviyeden ibaret olarak tasvir ettiinden Zerdtiler Mitrann cihanda her eyi grp tenvir ettiine inanrlar. Mahlukatn tenaslne nezaret etmek vazifesiyle de mkellef olan Mitra, her ahsn hareketini ve iledii fiili grd cihetle amal-i hasene erbabna mkafat ve efal- seyyie ashabna da mcazat takdir edermi!... Zerdt ruhun ebediyetine ve har- cismaninin vuku bulacana kail olduu gibi har btn tabiata da tamim eylemektedir. Fakat Zerdtilerin akidesine gre, hairden maksat, azab ve ikab teyit deil, bilakis ona bir nihayet vermek, ruhani ve cismani her nevi fenal ortadan kaldrmaktr! Zerdtilerin itikadna gre, ruh bu alemden ktktan sonra Cinvad kprsnn bata Mitra tarafndan karlanarak muhakemeye ekilir imi. Eer hasenat seyyiatna galip ise bu dar ve keskin kprden bila tehlke murur eder ve be-hit-i alaya gidermi. Aksi takdirde kprden geemeyerek alttaki gayya-y mthie der ve daevalara refik olur. Zend-Avestada deniliyor ki: Yevm-i hairde her ruh dnyada iken beraber yaad cesedi bulacak ve hasenat ve seyyiatna gre o cesetle beraber cennete (gorotmau) veya duzha girerek mkafat veya mcazat grecektir. Bu mthi devre-i imtihan neticesinde fenalar ayrlarak cehenneme atlacaklar ve orada cismen ve ruhen gn kadar mthi azaplar grerek tasfiye edileceklerdir. Devre-i tasfiye hitam bulduktan sonra- fena bir vcut kalmayaca cihetle- artk cehenneme de lzum kalmayacak ve btn insanlar musavat- mutlaka zre ruhen ve cismen ezvak- ezeliyeyi tadacaklardr! Musavat- mutlakaya mazhar olanlar Mitrann hsn-i ehadet ve sevkiyle, Hrmzn atabe-i celaleti olan cennat- aliyata dahil Hrmzn taht- cebberrutiyesi pigahnda azamet ve celaletinin temaasyla bahtiyar olacaklar ve la yemutiyyet kisvesini giyerek her nevi ihtiyatan azade bulunduklar halde bir zevk ve saadet bir hayat- cavidan imrar edecekler-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

251

Milel ve Nihal Geleneinden

dir!... Hrmz btn bu ileri ikmal ettikten sonra kemal-i an ve azametle istirahat edecek. Ehirmen ise, kusurlarndan istifar ve Hrmze arz- itaat ederek mazhar- avf ve gufran olacaktr) Kadim ranllar mevti, fena ruhlarn galebesi addettiklerinden bir kimse ld zaman etraftaki kt ruhlar tart ve def etmek in mevtann bulunduu mahalde Zend-Avestadan baz dualar okumaa itiyat edinmilerdi. Dorudan doruya Zerdt tarafndan vuku bulmu olan telakkiyat tetkik edilirse bu demin hakim bir zat olduunu itiraf etmemek mmkn olamaz. Zerdtn vaz ettii dini, umur- dnyeviye ve uhreviyece temin-i intizam edecek bir esasa istinat ettirmee alm olduu grlyor. Zerdtn nasuti ve kati telkinatyla Hindin atalet bah muhaddir Brahmanizmi arasnda derin bir uurum vardr. Zerdt Brahma gibi mridelerine lahutiyatn musahhar ve nuin cazibesi taht- tesirinde daimi bir hayat- hayret ve istirak tavsiye etmemitir. O atalete suret-i mutlakada nefret etmi, btn talakatyla; bir mareke-i cidalden ibaret olan u cihanda, temin-i galebeye alma tavsiye eylemitir. Zerdt, Brahmanlarn zillet ve meskenetine meddi olan tevekkl-i vecd amizlerine iddetle hcum etmekten ekinememitir. Zerdtn bu kat emirlerinden mlhem olan Mobedler Hrmzle Ehrimen arasndaki cidal- ezeliyyeyi saadet ve bedbahtinin mcadelesi suretinde tasvir ederek bu mcadelenin nihayet saadetin galebesiyle tetevvc edeceine kail bulunuyorlar!... Zerdt, ziya ve hararetin bulunmad yerde, hayat olamayacana kani di. Ziya ve harareti Hrmze nispet etmesi de bu iki kuvvette bir hassa- hayatiye grmesinden neet etmitir. Zerdte gre ziya ve hararetin menba emstir. emsin sath- arz zerindeki timsali de Ateten ibarettir. Fakat, Zerdtn timsal-i afitab olarak tasavvur ettii ate, bizim bildiimiz ate deildir. Timsal-i afitab

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

252

Kadim randa Din / M. emseddin

olan atein eyann glgesini yere drmeyecek kadar saf olmas lazmdr. nk glge, Ehrimene ait bir zulmettir. Zerdtn tahayyl ettii timsal-i afitab, bir suret-i zihniyeden ibaret olduu in harite vcudu olmayaca cihetle bunu der hatr ettirmek zre; hi olmazsa, sevinmemek artyla adi ate yaklmas mecburi tutulmu ve bu suretle Zerdt dini, ateperestlik kisvesini iktisa eylemitir. Kadim raniler, Zerdtten evvel de atee peresti ediyorlard. Fakat, ate-i mukaddesin hfzna mahsus mabetleri yoktu. Gabur (ateperstler) dalar zerine karak oralarda ate yakar ve icray- ayin ederlerdi. Da tepelerinde, ayn zamanda yldzlara peresti ederlerdi. Gaburlar atee Adar nam verirlerdi. Ateperesti ayininin icras in hususi mabet ilk defa Kistasb zamannda Zerdt tarafndan ina edilmitir. Ategede nam verilen bu mabetlerde suret-i daimada ate yaklrd. Ategede muhafzlarnn (Azerbanlarn) vazifeleri atein snmememsine nezaretten ibarettir. Kadim raniler ategedelere Azbigan (dyre) ismini verirlerdi. En byk Azbiganlar Kirman vilayetinde ve Mazenderan taraflarnda bulunuyordu. Mazenderan mlhakatndan (Sar) beldesindeki ategede pek ziyade mehur idi. (Buhteriye) ktasnda zer bdkn, zer Berzin, zer aabeyteyn, zer Huzdad, zer Behram, zer Zerdt namnda yedi adet ategede mevcuttu. Fars viyayetinde Esteharabad ehrindeki ategede en mehur zerbiganlar meyannda tadat olunuyordu11. Asr- hazrda rann Kirman vilayetiyle Hindistann Gucarat ibh-i ceziresinde birka tane ate gede mevcuttur. Hindistann (Daman) beldesinde Hint Mecusilerinin bir ategedeleri vardr ki,
11

Esterbad ategedesinin veladet-i nebeviye gecesi birdenbire snm olduunu mverrihin rivayet ediyorlar.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

253

Milel ve Nihal Geleneinden

burada bin iki yz ksur seneden beri hi snmeksizin ate yaklmaktadr!... Ategede dahilinde tarz- ibadet yledir: Ategedelerde bycek bir ta zerinde mevzu sar bakrdan mamul bir kap vardr. Bu kabn iinde suret-i daimada mukaddes (Hum) aacyla dier aalar ve buhurat yaklr12. Zerdtiler taharete son derece riayetle memur olduklarndan ategedeye girecek (Gabur) evvela kemal-i itina ile tatahhur eder. Azn bir tlbent ile rter. Ellerini bizlere sarar ve kemal-i huu ile kble mesabesinde telakki edilen bakr kaptaki atee tevecch ve tekarrp eder ve atharuvann yani, Mobedin delaletiyle ZendAvestada mnderec mnacattan bazlarn bir lahn- mahsus zere inad etmee balar. Esnay- teannide rku ve scut etmek zre bir de raks yapar. Bu iler bittikten sonra nezirler arz olunarak darya klr. Azerbigan dahilindeki ate kazara snecek olursa iki odunu birbirine srtmek suretiyle veyahut akmak vastasyla tekrar ikad ederler. Atein kibrit veya saire ile yaklmayarak tarz- ibtidaiyeye mracaat edilmesi Mecusiliin ahkam- diniyesindendir. Kibrit gibi muhteriat- cedideden olan vesaitle mukaddes atei ikad etmek bidat- kabiheden madut olduu cihetle iddetle memnudur. Farslar, kbleleri olan atei azlaryla flemek ve yelpaze kullanmaktan suret-i katiyede menedilmilerdir. Ategede hdemeleri nefesleriyle atein snmemesine sebebiyet vermemek in nikapsz ate-i mukaddese tekarrp edemezlerdi. Farslarn ibadeti emsin tulu ve zevali ve gurubunda olmak zere vakte mnhasr idi. Birisi itidal-i rubi ve dieri itidal-i

12

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

254

Cevami-i erifelerle tekayd ve mevti bulunan mahallerde, ibadetle alakadar olan sair mahfillerde Ud aac, buharat gibi eylerin yaklmas adetinin slamlara ranilerle Rumlardan intikal etmi olduunda phe yoktur.

Kadim randa Din / M. emseddin

harifi esnasnda olmak zere iki bayramlar vard. Birincisine Nevruz, ikincisine de Mihrican namn verirlerdi. Zerdt, maln r ve zekatnn verilmesini ve hayvanat- mzirrenin itlafn tavsiye etmi olduundan Mecusiler, buna pek ziyade riayet ediyorlard. Kadim Farslarca erkek karde kz kardeiyle, baba kendi kzyla ve evlat anasyla izdiva edebilirdi. Fakat bu adet-i kabiha bilahare tadilata uramtr. Mecusilerin ayin ve akidelerinden bir ksmnn Zerdtten daha evvel arkta malum ve mnteir bulunan mezahipten alnm olduu itiraz kabul etmez bir hakikattir. Hatta bu akideler arasnda edyan- semaviye ile pek sk rabtalar bulunanlar bile vardr. Filhakika, Zerdt Zend-Avestada Hemo veya Hm namnda bir zatn ve vahiy ve ilhamlarndan pek ok bahs eylemektedir. Zerdtn Hm itlak ettii zatn hazreti brahim olduunu zannedebiliriz. Hma isnat edilen szlerde bu zann teyit edecek vesaikadandr. Avrupa msteriklerinden Thomas Hyden netice-i tetkikat bu zann takviye edecek surette neticelenmitir. Mobedlerin hilkati alt devre tahsis etmeleri keyfiyeti de emide isnat edilmektedir. Cemidin esatiri kahramanlar devrine ait bir hkmdar olduu mtevatirdir. u halde, akide-i Gaburiye czurunu pek derinlerde aramamz iktiza eder. Firdevsi, Cemidin milad- sadan 3429 sene evvel yaam olduunu tasrih ediyor. Bu tarihe bir katiyet vermek doru olmasa da, Cemidin pek eski devirlere ait bir hkmdar olduunu kabul etmek in hibir mania yoktur. Mazdeizmin bariz seciyesi olan sniyyet akidesi bile Zerdtn muhteritndan deildir. nk iki prensibe (mebde) inanmak hususu Zerdtten daha evvel Keldaniler arasnda da taammum etmiti. Mamafih, Zend-Avestada mevk-i mnakaaya konulan fikirlerin heyet-i mecmuasnda kuvvetli bir asliyet bulunduunu itiraf

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

255

Milel ve Nihal Geleneinden

etmemek

mmkn

deildir.

Evet

Zerdtn

mutekidat-

evveliyeden baz eyler alm olduu muhakkaktr. Fakat, ner ve tesis ettii mezhepte srf ahsna ait olan esaslar da az deildir. Zedtn ahsi esaslar Sabii mezhebiyle Brahma akidesine hcumdan ibarettir. Zerdt zuhur ettii zaman ran ktas garptan Sabii ve arktan Brahma mezheplerinin istilasna maruz bulunuyordu. Zerdt vatandalarn ecnebi ananelerden mmkn mertebe kurtararak onlarn ahval- ruhiyeleriyle mtenasip bir din vazetmek teebbsnde bulunmutur. Zerdtn bizzat vazettii prensipler Sabii ve Brahma mezheplerinin esasatn rtecek tarzdadr. Zerdtn tabiattan mukaddem ve onun fevkinde bir alem ruhu bulunduunu iddia etmesi, nucumperestlige kar bir hcum idi. Zerdt diyordu ki: Yldzlarn fevkinde bir zeka alemi vardr. Semavi olan her ey vcudu o zekadan alm olduu gibi, onun kanunlarn takip etmee de mecburdur. Zerdtn u szleri Sbilerin esasatna kar frlatlm itirazlardan baka bir ey deildir. Zerdtn Brahma mezhebine urduu darbeye gelince o, daha iddetli olmutur. Brahma mezhebi, btn mevcudatla vcud- vahidde fani olduunu ve tabiatn la-yetaayyer bir daire iinde devrettiini talim ediyordu. Zerdt bu akideye kar, halikla mahluku, hayr ile erri, ruh ile cesedi, kaderle irade-i beeriyeyi ayrmaa almtr. Zerdt bir taraftan hukuk ve vezaifenin msavatn ilan etmi; dier taraftan hayat bir mcadele suretinde tasvir eylemitir. Zerdtn Brahma mezhebine kar en messir ve en ykc hcumu, bu noktada grlyor; Brahmanizm, fikirleri uyuturmak, riyazetle kuvve-i adeliyeyi yprandrmak ve tahayylat devren devr neticesinde hakka vasl olmak tarikini kad eylemitir. Buna mukabil Zerdt, hayat bir mcadele halinde tasvir etmi; uyuuklua, devran devr tahayyle kar arpmay, didinmeyi saadet-i

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

256

Kadim randa Din / M. emseddin

ebediyyenin bir mstahzr gibi grmt. Atalet ve meskenete kar bi-eman hcumlarda bulunmaktan ekinmemitir. Zedt, btn gayretini vatandalarn Hint ve Keldani tesiratndan kurtarmaa sarf eylemitir. nk bu iki kavmin akidesi, daha eski olan Sipsiyn frkasnn gayreti ve mistisizminin muaffil nikabi altnda milli bir ekil alm ve ran istila eylemiti. Sipsiyn, randa zuhur etmi bir frka- diniyedir. Bunlar, Zerdtn Destir ile badn ahkamndan hibir eyi tagayyr etmemi olduunu iddia ediyorlard. Sipsiyelere gre, Zerdt gibi yeni bir din messisi deildir. Kendisi, Destir ile badn esasatndan harice kmam ve bu iki kitabn esaslarn durub- hikemiyye ve tasavvufi cmlelerle tezyin ederek avama daha ziyade tesir edecek bir ekle koymaktan baka bir ey yapmamtr! Sipsiye mezhebi, randa intiar eden mesalik-i diniyenin en eskilerinden olup, tetkike ayan bir ok esaslar muhtevidir. Destir ve Debistnl-Mezhibden alnan malumata nazaran Sipsiye mezhebinin hutut- esasiyesi u suretle hlasa edilebilir: Allah mevcud- mutlak ve cevher-i yeganedir. Vahdet ve teahhus, ebediyet Hdann, insanlarn anlayabilecekleri vasflarn tekil ederler. Knh-u bariye vukuf peyda etmek, beeriyet in muhaldir. Vcud- fatr ile alakadar olan eylerin kendisinden ayrlmas mmkn deildir. Binaen aleyh kainat in bir mebde ve bir mnteha tasavvur olunamaz. Kainat, bir hilkatin neticesi deil, belki Huridin zatnn bir pertev-i ezelisidir. Vcud- ilahiden ilk sadr olan ey gevher hurddur ki, buna zad behmen namn veriyorlar. zad behmen akl- klliyi temsil ediyor. Mebde-i li ile mahlukat arasnda vastalk vazifesi de zad behmene ait bulunuyor. zad behmenin makam felek-i atlastr. zad behmen yalnz vasta olmakla kalmyor. O da bir ok surua (melek), bir ok can ve bir ok ruhlara hayat bahediyor.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

257

Milel ve Nihal Geleneinden

Bunlar da yldzlara, unsurlara, arza, meadine, nebatat ve hayvanata ve insanlara hayat veriyor ve insanlar idare ediyorlar!... Grlyor ki Sipasiyn, tabiatn heyet-i mecmuasn, tpk beden-i insaniyi tekil eden unsurlar gibi, aksam birbirlerine merbut olan ve yekdierlerince zerine icra-y tesir eden mdrik ve zihayat bir mevcut gibi telakki eylememitir. Sipasiyn umumi ve ezeli addettikleri tabiat, edvar-

nucumiyyeye gre taksim eylemilerdir. Bu taksime nazaran, bir devir balaynca kevakib-i sabiteden biri bin sene kadar btn kainatn hdavendi olurmu. lk devrin hdavendi olan kevkebe, nuhestin ah nam veriliyor. Nuhestin ahn mddeti bitince hdavendlik dier bir sitareye intikal eder ve kevkeb hdavendlikte < ahn eriki oluyormu. kinci devrin sitaresine nuhestin dstur nam veriliyor. Kevakib-i sabitenin kaffesini bu suretle biner senelik devirlerin hdavendi olduktan sonra nevbet-i saltanat kamere gelirmi. Kamerin hdavendlik mddeti hitam bulunca birinci devr-i azim nihayet bularak ikinci devir balarm. kinci devrin mebdei nuhestin ahn hdavendliiyle ibtidar ve birinci devrede vcut pezir olan hadisat- mevcudatn kafesi ayn tarzda teselsl ve tevali ederlermi. Bu devirlerden her birine, ruz tlak olunur. Otuz ruz, bir mah; on iki mah da bir seneyi tekil ediyor. Bir milyon seneye yek ferd ve bin ferde de yek verd ve bir verde de yek merd, bin merde de bin cad tabir ediliyor. bin cad, yek vad ve iki bin vad, yek zad namyla yad olunuyor!... Sipasiyelerin on drt abad, Hindilerin on drt Manosunu hatrlatt gibi zamann tarz- taksim ve tadad da Hindilerin sal- ilahilerini andrmaktadr. Harekat- nucumdan ahkam karmak zaman nehs ve sad olmak zre bir takm ksmlara ayrmak gibi hurafeler, slama kimsen Sipasiyelerin, ksmen de Sabilerin yadigardr.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

258

Kadim randa Din / M. emseddin

slama sokulan hurafelerin menelerini pek derinlerde bulabileceiz bu meneler o kadar derin, o derece mahfidir ki, pek ok sath beyinler, meneleri tayin edemeyerek, bu gibi hurafelerin slami olduklarna kanaat etmek hatasna dmlerdir!... Avrupa melliflerinden bir ounun ayn keriyveye apm olduklarn gryoruz. arkta ise, maatteessf bu yolda tetebbuata girimi zevat pek nadirdir. Sipasilerin ruh- insani hakkndaki fikirleri umumi sistemleriyle mtenasiptir: Ervahn taalluk edecekleri cesetlerin haline gre, semann menatk- muhtelifesinden geldiine itikat ediyorlar! Gya ruhlarn bazlarnn menei ems, bazlarnn kevkeb-i sabite, bazlarnn da seyyareler imi!... Sipasiyeler buyururlar ki: Bir insan dnyada iki ismetmiz bir hayat geirmi, efal-i haseneyi itiyat edinmi, akaid-i hakikiyyeye cidden merbut kalm ise, ldkten sonra, ruhi olan yldzlara irtifa ve bilahare, tedrici surette ervah- safiyenin itilagahi olan kre-i esiriye kadar uru ederek orada nur-i alinin (minanivan- mitunun) temaa- cemaliyle seadet-i ebediyyeye mazhar olur. Fakat bu dem hayatnda menhiyata inhimakla bir takm cinayetler irtikap etmi ise, safiyet-i asliyesini gaib eden ruhu, bu mazhariyetten mahrum kalr. Tenashe uram suretiyle cezasn eker. yle ki: Cezaya mstahak olan ahsn, badel-vefat, ruhu daha sefil bir tabakada bulunan bir insann cesedine intikal eder. O suretle bir mddet azap grr. O dem ldkten sonra, ruh srasyla hayvanata, nebatata hatta madeniyata kadar tenezzl ederek sermedi azaplara urar. Dnyada iken hasenat ve seyyiatlar msavi olan insanlara gelince, bu halde bulanan kimseler vefat ettikleri zaman, ruhlar evvela tenash ve muhacerete urayarak tasfiye grr ve sonra ervah- mesude srasna geer ve zevk-i ebediye mazhar olur!....

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

259

Milel ve Nihal Geleneinden

Sipasiyelerin u akidesi, kadim ranilerin pek ok riayet ettikleri bir ksm ananelerin esbabn izah edebilir: Eski raniler, insanlarla hayvanat- gayr- muzrraya kar samimi bir meveddet perverde ederlerdi. Halbuki muzr hayvanlarn itlaf ibadetten madud idi. nk bu itikada gre, nafi hayvanlarn bedenleri ufak tefek kusurlarda bulunmu olan kimselerin, muzr hayvanlarn cesetleri de canllarn ruhlarna mahsus birer kalptan ibaret idiler. Sipasiyelerin ksmen nucumperesti ve ksmen ma-fevkattabii olan panteizm akideleri, usulsz, licamsz bir mistisizm ile tervic edilmi olduu anlalyor. Sipasiyelerin yldzlar emsin nnde nasl gaip olurlarsa ruh- beerde ems-i hakiki olan halikta ylece feneyab olur; iddialar Sabiiyye akidesinin panteizm ve mistisizm rengine boyanm bir levhasdr. Fakat bu mertebe-i kemale vasl olmak in akln drt derecesi, drt hali gemi olmas meruttur. Sipasiler, bu drt mertebeyi u suretle tadat ediyorlar: (1) Allahn ryada grlmesi. (2) Hal- yakazada mazhar olmak. (3) Vect ve istirak geirmek. (4) Fena fillah olarak ahsiyet-i cismaniyesini unutmak. Bu akidede Yogann mezheb-i Hindisi pek ziyade nazara arpmaktadr. Sipasiye mezhebinin son reisi olan Azerkvn, miladn 1577inci senesinde randa Kum ehrinde tevellt ve 1673 senesinde Hindistann Patna ehrinde vefat eylemitir. Azerkvn, hayatn zht ve istirak ile geirmi, riyazet hususunda hayret bah bir derecede ileri gitmiti. Sipasiler, Azerkvni Meh bd hanedannn sonuncusu addedilir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

260

Journal for studies of belief, culture and mythology

MLEL VE NHAL
ISSN: 1304-5482 The Society of Missionaries of Africa: White Fathers (Peres Blancs) Ahmet KAVAS What Happened to Jesus? Mahmut AYDIN Mormonism: The Religion and Saints of the Latter Days of America Yasin AKTAY Rethinking the Method of Demythologization Emir KUU Adam, Paradise and the Fall Mustafa ZTRK Book Reviews
Burhanettin Tatar evket Kotan Hafsa Fidan Mahmut Aydn Hakan Olgun

Short Notices
Yasin Meral

From Tradition of Milel and Nihal


Religion in Ancient Persian M. emseddin

volume : 1 number : 2 June 2004

You might also like