You are on page 1of 214

Bernard Lewis _ Ortadou (The Middle East) Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.

com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyoruz. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyoruz. Bilgi paylamakla oalr. LGL KANUN: 5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz.

Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. TRKYE Beyazay Dernei E-Kitap Oluturma: Yaar Mutlu www.kitapsevenler.com e-posta: kitapsevenler@gmail.com Bernard Lewis _ Ortadou (The Middle East) Ortadou (The Middle East) Bernard Lewis ORTADOU Bernard Lewis 5. Bask eviri Selen Y. Kolay arkada YAYINEV Mithatpaa Cad. 28 / C Ankara Tel:+90 312 434 46 24 (4 hat) Faks:+90 312 435 60 57 e-posta: info@arkadas.com.tr www.arkadas.com.tr Kitabn zgn Ad: The Middle East, Bernard Lewis 1. bask, Weidenfeld & Nicholson, 1995 2. bask, Phoenix Press, 20Q0 3. bask, Phoenix Press, 2003 Bernard Lewis, 1995 Orion Publishing Group Ltd. ile yaplan zel anlama sonucu yaynlanmtr. Trke yaym haklar arkada yay nevin indir. Yayncnn yazl izni olmadan hibir biimde ve hibir yolla, bu kitabn ieriinin bir ksm ya da tm yeniden retilemez, oaltlamaz ya da datlamaz. ISBN: 978-975-509^42-7 ANKARA, 2007 5. BASKI e-kitap oluturan: Yaar Mutlu iindekiler nsz 1. KISIM Giri 1 2. KISIM Gemi 1 Hristiyanlk ncesi 27 2 slamiyet ncesi 44 3. KISIM slamiyet'in Douu ve Ykselii 3 Kkenler 65 4 Abbasi Halifelii 96 5 Bozkr Halklarnn Gelii 110 6 Moollar'n Ardndan 130 7 Barut mparatorluklar 142 4. KISIM Kesitler 8 Devlet 160 9 Ekonomi 199 10 Sekinler 226 11 Halk 259 12 Hukuk ile Din 275 13 Kltr 307 5. KISIM Modern an Meydan Okumas 14 Meydan Okuma 341 15 Deiim 358 16 Karlk ve Tepki 382 17 Yeni Dnceler 394 18 Savatan Savaa 416

vii

19

zgrlkten zgrle

447

NSZ imdiye kadar Ortadou'nun pek ok tek ciltlik tarihi yazlmtr. Bunlann byk bir ksm ya Hristiyanln ortaya kyla sona erer ya da slamiyet'in ortaya kyla balar. Ben ele aldm tarihe Hristiyanln ortaya kyla balarken iki ama g-dyorum. Birincisi, slam devletinin kuruluunu ve Peygamber'in geri plann oluturmak zere, slamiyet ncesi Arabistan' ve bunun yan sra iki byk imparatorluk olan Pers ve Bizans' tarihteki, kendilerine ou kez layk grlen, mtavaz yerlerinden kurtarmaktr. Yzyllardr Ortadou'yu paralayan ve paylaan bu rakip gler, yzeysel bir yaklam hak etmiyor dorusu... kinci amacm ise bildiimiz bugnk Ortadou ile blgenin tarihi belge ve andan araclyla tandmz eski uygarlklar arasnda ba kurmaktr. Hristiyanln ilk yzylannda, baka bir deyile Hz. sa ile Hz. Muhammed arasndaki dnemde, Pers mparatorluu'nun batsnda kalan blgeler Helenletirme, Romallatrma ve Hristiyanlatrma srelerinden srasyla geerken, eski uygarlklann (tm izleri olmasa da) anla-n kaybolmutur. Kaybolan anlarn bir blm, ancak modern a arkeologlar ve doubilimcileri tarafndan yeniden gn-na karlabilmitir. Yine de lka'n sonlanndan balayarak Ortaa'dan modern Ortadou'ya kadar dorudan sregelen balantlar dikkate deerdir. Ortadou tarihinin kaleme alnmas iin yaplan ilk modern giriimlerde, tarihin derinlemesine ve kolay anlalmasnda olmazsa olmaz deilse bile zorunlu olan siyasi ve askeri olaylarn ONSOZ ykler ve iirlerden alntlar yaptm. Kaynaklarn var olan ngilizce evirilerini kullandm; evirisi olmayanlar kendim evirdim. Yazl belgeler kadar, resimler de benzer bir amaca hizmet etti. Bu resimler, metinlerden ve hatta analizlerden ok da kolay elde edilemeyen grler saladlar. Bylesine nemli, zengin ve hareketli bir blgenin iki bin yllk tarihini bir kitap cildine sdrmaya almak, tad nemin byk bir ksmna deinememeyi de beraberinde getiriyor. Bu konuda alan her aratrmacnn kendi seimini yapmas gerekiyor. Ben de kendi seimimi yaptm ve bu da kanlmaz ekilde kiisel oldu. Daha ok, en zgn bulduum olaylara, kiilere ve durumlara nem vermeye altm. Ne kadar baanl olduuma okurlar karar verecektir. Princeton niversitesi'deki gen aratrmaclar, David Mar-mer, Michael Doran, Kate Elliott ve Jane Baun'a bu kitabn hazrlanmasnda ve sizlerle bulumasndaki nemli katklar iin teekkrlerimi ve takdirlerimi sunuyorum. zellikle titiz, bilimsel ve eletirel yaklam her zaman byk deer tayan Jane Baun'a sonsuz teekkrler. Asistanm Annamarie Cerminaro'ya kitabn ilk taslandan son durumuna kadar her aamasndaki zenli ve sabrl katks iin teekkr ediyorum. Kitabn re-simlendirilmesi, editrl ve yaynlanmasnda deerli emekleri ve sabrlar iin Benjamin Buchan, Tom Graves ve dizini hazrlayan Douglas Matthews'e teekkr ediyorum. Kitabn hazrlanma srecini hzlandrmak ve sonucun niteliini artrmak iin ok aba gsterdiler. Katkda bulunan herkese kabul ettiim tm nerileri ve fi3. h-l GR Gn iinde herhangi bir saatte insanlarn, ou kez yalnzca erkeklerin, bir masada oturup bir bardak ay ya da bir fincan kahve ierken, yannda da sigaralann tellendirdikleri, gazetelerini okuyup, tavla oynarken bir kenardaki

televizyon ya da radyoya kulak verdikleri kahvehane ya da ayhanelere Ortadou'nun pek ok ehrinde ska rastlanr. Ortadou'daki kahvehanelerin devaml mterilerinin d grnleri, Avrupa'daki, zellikle de Akdeniz Avrupas'ndaki kafelerdeki insanlardan farkl deildir; ancak elli yl nce ayn yerde bulunan insanlardan ok farkl, yz yl nceki insanlardan ise bambakadr. Byle bir fark, Avrupa'daki kafesinde oturan bir insan iin de sz konusudur ama bu ki farkllk birbirine benzemez. Avrupal'nn giyim, grn, tavr ve davra-nlannda ortaya kan deiikliklerin neredeyse tamam Avrupa kkenlidir. Birka istisnas olmakla birlikte, bu deiim toplumun kendisinden kaynaklanr; son yllardaki istisnalar da yakn ilikide bulunulan Amerikan toplumundan gelmitir. Ortadou'da gerekleen deiiklikler ise bu durumun tam aksine, dardan, yani Ortadoulu'nun kendi geleneklerine tmyle yabanc toplumlardan ve kltrlerden kaynaklanmtr. Kahvehanedeki masann banda bir iskemleye oturmu gazete okuyan adam, kendisinin ve daha nce de anne babasnn ya-amlann etkilemi olan deiiklikleri de yanstmaktadr. Muazzam ve ykc deiiklikleri simgeleyen bir tarzda, Bat'dan gelGR gmlek ve pantolon ya da gnmzdeki gibi tirt ve kot giyer. Giyinmek, zellikle dnyann bu blgesinde, yalnzca rtnmek, souktan ve scaktan korunmak iin deil, kimliini tanmlamak, kkenini gstermek ve ayn gruptakilerce tannmak iin ok nemlidir. M VII. yy'da peygamber Sefanya'nn kitabnda (1:8), Tanr'nm "Kurban gnnde tuhaf biimde giyinen herkesi" cezalandraca yazyordu. Museviler'in ve sonra da Mslmanlar'in kitaplarnda, inananlarn inanmayanlar gibi giyinmemeleri, kendi ayrt edici giysilerini giymeleri buyu-nlur: "Onlar gibi olmamak iin kafirler gibi giyinmeyin," genel bir uyardr. Peygamber'e atfedilen bir hadise gre "trban, inanszlkla inan arasndaki engel" olarak kabul ediliyor. Bir baka hadise gre, "dierlerine benzemeye alan, onlardan biri olur". Yakn zamanlara kadar, Ortadou'nun baz yerlerinde gnmzde bile, her etnik grubun, her dinsel zmrenin, her airetin, her blgenin ve bazen de her meslek grubunun kendine zg, ayrt edici bir giyini ekli vardr. Kahvehanede oturan adamn (Trkiye dnda) hl bir tr apka, belki bir takke ya da daha geleneksel bir ey giymesi olasdr. Osmanl dnemine ait mezarlklar grenler, kiinin yaarken giydii baln mermerden yaplm bir benzerinin mezar talarnn zerinde yer aldn anmsayacaktr. Bir kadya ait mezar tanda kad sar, bir yenierinin mezar tanda katlanm elbise koluna benzeyen zel yenieri bal bulunur. Mezar talarnda, kiinin yaarken yapt meslei simgeleyen balk yer alr. Bir kiiyi mezarnda da brakmayan bir giri ki bir deyimle ayn anlamda kullanlyordu. Deyimin anlam, dnme, inan deitirme, baka dine gemekti. Gnmzde Trkiye'de, apka, kasket ya da dindarlann giydii takke gibi pek ok trde apka kullanld dnldnde, artk bu deyimin anlamn kaybettii aktr. te yandan Arap lkelerinde Bat tarznda apkalar nadiren kullanlr. ran'da ise daha seyrek rastlanr. Giyim tarzndaki ve zellikle de apka kullanmndaki Batllamaya baktmzda, bir anlamda, Ortadou'daki modernlemenin aamalarn da izlemi oluruz. Modernlemenin gerekletii pek ok alanda olduu gibi, giyimde de deiimin balangc askeriye ile olmutur. Batl askeri niformalar, reformcular gznde belirli bir byye sahipti. Mslman yneticiler, sava alanlarnda ordularnn kafir dmanlar kajrsnda pe pee y_enik^dmesiyle birlikte, istemeyerek de olsa dmanlarnn silahlarnn yan sra, kurumlarn, Bat tarznda niformalarn ve tehizatlann da benimsediler. XVIII. yy sonlarnda Osmanl ordusundaki ilk reform almalarnda, Batl silahlar ve talim yntemlerini benimsemelerinin gerekli olduu dnlse bile, Batl niformalar benimsemeleri gerekli deildi. Bu, askeri deil toplumsal bir tercihti ve bu tercih, Libya ve ran slam Cumhuriyeti de dahil olmak zere Mslman lkelerin modern ordulannn neredeyse tamam tarafndan srdrlmektedir. En etkili silah

ve taktikler Batllarnki olduundan, bunlar kullanmaya mecburdurlar; ancak kaliteli niforma ve siperli kasket iin herhangi bir zorunluluk olmad halde bunlar hl giymektedirler Bu tarz giri desen ve rengiyle, toplumsal ya da blgesel aidiyetini simgeleyen geleneksel bir rt olan kefiyece ban rtmesi mmkndr. Ban rtlmesinin sembolKonemi aka ortadadr. Mslmanlar iin nemli bir nokta da ou Avrupal apka tarznn siperli olmas nedeniyle namaz klmaya engel oluuydu. Hristiyanlarn aksine Mslmanlar, Museviler gibi bir sayg ifadesi olarak balan rtl ibadet ederler. Mslman ibadeti olan namaz, aln yere deerek secde etmeyi gerektirir ancak apkann siperi bunu engeller. Ortadou'daki Mslman ordula-n, Batl niformalarn neredeyse aynsn giymelerine ramen, uzunca bir zaman Batl apkalan takmayp, geleneksel apka tarzlarn srdrmlerdir. XIX. yy'n ilk nemli reformculann-dan Sultan II. Mahmud (padiahl 1808-1839), Arapada "tar-b" ad verilen yeni bir apka trn, fesi getirmiti. nceleri kabul grmeyen ve kfir cad olarak grlen fes, zamanla kabul edilerek Mslmanln bir simgesi haline geldi. Fesin 1925'te Trkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbakan Mustafa Kemal Atatrk tarafndan kaldrlmas da, kesinlikle ayn nedenlerle kabul edilmesinde olduu lde sert tepkilere yol at. Toplumsal sembolizmin uzman olan Atatrk, fesin ve geleneksel erkek apkalannn yerine Avrupal apka ve kasketlerin giyilmesi yasasn koyarken, yapt ey, kesinlikle bir otoritenin yersiz kaprisi saylamazd. Bu, muazzam bir toplumsal karard ve kendisi de, yannda olanlar da, ne yaptnn pekala farkndaydlar. Elbette, ayn ey ona kar kanlar iin de geerliydi. giri mislerdi. Byk Mslman emirleri, hatta MooUar'n himayesine hi girmemi olan Msr'dakiler bile Moollar gibi giyinmeye, atlarna onlarn koumlanyla binmeye ve Mslmanlarn adetleri salarn ksa kesmek olduu halde, Moollar gibi uzatmaya balamlard. Mslman ordulannn MooUar'n niformalarn ve koum takmlarn benimsemelerinin nedeni, bugn giydikleri kaliteli niforma ve siperli apkalan benimseme nedenleriyle benzerdi; nk bunlar-zaferio giysileriydi ve zamanlarnn en nemli askeri gcnn d grnn ve tarzn temsil ediyorlard. MooUar'n niformalannn, tehizatlarn ve sa biimlerinin etkilerinin 1315 ylna kadar srd sylenir. Ortadou'daki Mool hakanlarnn Mslmanla gemelerinin ve asimile edilmelerinin ardndan, Msr Sultan subaylarna salarn kesmelerini, kendilerinde ve atlannda uyguladklar Mool tarzn brakmalarn, geleneksel Mslman giysilerine ve bahklanna dnmelerini emretmiti. Byle bir yenilenme modern Mslman ordularnda henz olmamtr. Askeriyeden sonra sra, saraya gelmiti. Sultan'n kendisi de Batl giysi tarzna brnmt; Batllardan biraz farkl grnmek amacyla ksmen deitirilmi ama ok da farkl olmayan, kyafetler giymekteydi. Sultan II. Mahmud'un askeri giyim reformundan nce ve sonra yaplm etkileyici iki portresi, Top-kap Saray'nda yer almaktadr. Ayn ressamn yapt hemen anlalabilen bu iki portrede II. Mahmud, ayn atn stnde, ayn adan grnr. Portrelerden birinde geleneksel Osmanl giysileriyle, dierinde pantolon ve uzun ceket [redingot] ile GR garik d saymak gerekir? Atatrk'e gre uygarlk, modern yani Bat uygarl anlamna geliyordu. Sultandan sonra sarayda da Batl giyim tarz etkili olmutur. Hkmdarlarn klk kyafetle lgili olarak siviller in kanun karmaya ve onlar bu konulara uymaya zorlamaya elverili olan ilk yer Saray olmutu. Osmanl saray grevlileri uzun-ceket [redingot] ve pantolon giymeye baladlar. Yeni giyim tarz, saraydan kp dier memurlar arasnda da yaygnlat. XIX. yy sonlarnda artk Osmanl topraklarndaki tm devlet memurlar trl pantolon ve ceketler giyiyorlard. Giysilerdeki bu deiim, toplumsal deerlerin nemli bir deiim iinde olduunun gstergesiydi. Toplumda nemli bir unsur olan memurlardan balayan bu yeni giyim tarz, giderek nfusun dier kesimleri arasnda da

yaygnlat ve sonunda en azndan ehirlerde yaayan sradan insanlar tarafndan da benimsendi. ran'da bu boyuttaki bir deiimin gereklemesi zaman almtr. Osmanl'da da, ran'da da ii snfnn ve krsal kesimde yaayanlarn Batl giysileri benimseme sresi uzun srmtr ve henz tamamlanmamtr, 1979 slam Devrimi'nden sonra bile ran Cumhuriyeti devlet adamlar Batl tarz ceket ve pantolon giymilerdir. Bununla birlikte kravat takmay reddederek Batl geleneklere ve kstlamalara kar koyduklarm gstermektedirler. Nfusun yarsn oluturan kadnlarn giyiminde Batllamaya ve modernlemeye kar direni ise daha gl olmutur. Deiim, ok sonralar yaanmtr, bugn de olduu gibi, hibir zaman erkeklerdeki orana ulaamamtr. Mslmanlarn GR huriyeti'nde belediyeler leinde bir takm yerel dzenlemeler yaplmsa da, bunlar pek az yerde uygulamaya konmutur. Peenin kaldrlmas, erkeklerin balklarnn kaldnlmasndaki gibi kanuni yaptrmlarla deil, bir nevi toplumsal baskyla ve insanlar tarafndan yava yava benimsenmesini temin ederek doal sre iinde salanmtr. Kadn giyimindeki deiiklik sreci, baka konularda olduu zere farkl kadn gereklerini ortaya koymaktadr. Kahvehanede ya da ayevinde kadnlara nadiren rastlanr ki onlar da ounlukla geleneksel giyim tarzna uygun olarak tnmlerdir. Ama baz lkelerde, zengin olanlann gittikleri pahal otel ve kafelerde modern giyimli, baka bir deyile Batl tarzda giyinmi kadnlara rastlanr. Bat kart, radikal ynetimler altndaki lkelerde giyimde gerekleen deiim, baka bir ciddi deiimi de gstermektedir. Bu lkelerde yaayanlarn tamamen olmasa bile baz Batl giysileri giymesi gibi, devletler de yazl bir anayasa, bir yasama meclisi ve eitli seim biimleri kullanarak Batl tarz ceket ve apka giymi olmaktadr. Eski ran'da veya mukaddes s-lami gemite yer almamasna ramen, ran slam Cumhuriye-ti'nde durum byledir. Kahvehanedeki bir masa banda, bir sandalyede otururken braktmz adama dnecek olursak, sz edilen her iki eya da Bat etkisiyle gelen yeniliklerdir. Antik alarda ve Roma dneminde Ortadou'da masa ve sandalye kullanlrd ama Arap fetihlerinden sonra yok oldular. Araplar aacn az, tahtann deerli olduu bir lkeden gelmilerdi. Yn ve deri bol olduu giri de Osmanl saray kutlamalanndaki Avrupal misafirlerin figrleri yer alr. Avrupallar, kaliteli ceketleri, pantolonlar ve apkalarnn yan sra sadece kendilerinin sandalyede oturmalany-la da Osmanllardan ayrt edilirler. Osmanllar, konukseverlikleri ile tannrd; Avrupal konuklarn sandalye ile arlamlar ama kendileri kullanmamlard. Kahvehanedeki adam muhtemelen kahvesini ierken sigarasn tttryordun Sigara, Bat, daha dorusu Amerikan kkenlidir. Ttnn Ortadou'ya XVII. yy'n banda ngiliz tccarlar tarafndan getirildii ve ok ksa srede popler olduu bilinmektedir. Kahve ise biraz daha nce, XVI. yy'da gelmitir. Etiyopya'da kan kahve, Gney Arabistan'a, oradan da Msr, Suriye ve Trkiye'ye gitmitir. Trk tarihileri, kahvenin Kanuni Sultan Sleyman'n zamannda (1520-1566) biri Halep'ten, dieri am'dan gelen iki Suriyeli tarafndan getirildiini ve bunlarn stanbul'un ilk kahvehanelerini atklarn sylemektedirler. Kahve ok rabet grmtr; yle ki Halepli kahvehane sahibinin sadece yl iinde be bin altn kazanarak memleketine dnd rivayet edilir. Kahvehane kiltrnn olumas, hem bakaldndan korkan devlet adamlannn, hem de bu tr keyif verici maddelerin slam hukukuna aykr olmasndan kayglanan din adamlannn telaa kaplmasna yol amt. Sultan IV. Murad, l633'te kahveyi ve ttn yasaklam ve bunlan ienlerden ounun katli iin emir vermiti. Ttnn destekileri ve kartlan arasndaki tartmalar srerken, l634'tg_ttn tiryakisi olmas nedeniyle grevinden alnarak srgne .gnderilen_baGR ki hukuk ilkesinden ve "halkn koullarna en uygun olann bu olduu" eklindeki inantan kaynaklandn sylemitir.1

Kahvehanedeki adam gazete okurken ya da birinin okuduu gazeteyi dinlerken grebiliriz. Bu durum, tek tek kiileri ve toplumun tamamn etkileyen en genel ve byk deiikliklerden birini yanstmaktadr. Gazete, blgenin byk blmnde, Ortadou'da en yaygn kullanlan Arapa dilinde baslr. Berekei Hilal'de (Mezopotamya-Suriye ve rdn blgesi), Kuzey Afrika'da ve Msr'da eski alarda konuulan diller kaybolmu; yalnzca dini trenlerde ya da kk aznlklar arasnda kalmtr. Museviler'in dini ve edebi dil olarak koruduklar, modern srail devletinde siyasi ve gndelik dil olarak yeniden kullanmaya baladklar branice, tek istisnadr. ran'da konuulan eski dilde deiiklikler olmu ama yerini Arapa'ya brakmamtr. Ancak slamiyet'in yaylmasyla birlikte Arap harfleri kullanlmaya balanm, ok sayda Arapa szck Farsa'ya gemitir. Farsa'nn bana gelenler, Trkenin de bana gelmitir. Ancak Trkiye'de reformcu Cumhurbakan Mustafa Kemal Atatrk, Trkenin yazmnda kullanlan Arap alfabesinin yerine yeni Latin alfabesini getirmi ve bylece nemli bir kltrel deiimi gerekletirmitir. Trki dil ailesinden dillerin konuulduu Sovyetler Birlii'nin baz eski cumhuriyetlerinde de Trkiye'deki uygulama rnek alnmtr. Antik alardan itibaren Ortadou'da yaz sanatna rastlanr. Kendisinden nceki eitli simge, iaret ve resim dizgelerinin byk lde gelitirilmesi sayesinde bulunan ilk alfabenin GR masna katkda bulunmutur. te yandan, bir baka Uzakdou icad olan matbaann Bat'ya doru ilerlerken baz nedenlerle Ortadou'ya uramad grlmektedir. Ancak matbaa hi bilinmiyor da deildi; nk, Ortaa'da kullanlm bir tr tahta basks izlerine rastlanmtr. XIII. yy'n sonlarnda ran'da Mool hkmdarlar kat para basma ynnde talihsiz bir giriimde bulunmularsa da, iilere kat para deyip vergilerini altn olarak almay istemeleri nedeniyle paraya kar bir gvensizlik domutu. Bu abalan baarszlkla sonulanm ve bir daha tekrarlanmamt. Matbaa Ortadou'ya sonunda in'den deil de Bat'dan geldiinde, bunun tantm dikkat eker biimde Trkiye'de yaplmt. Normal olarak kfir lkelerde olanlarla ilgilenmemeyi tercih eden Osmanl tarihileri, matbaann icad ile ilgilenmi, Gutenberg ve ilk matbaa makinesiyle ilgili birka satr bile yazmlard. yle grnyor ki, Ortadou'ya matbaa 1492'de spanya'dan srgn edilen spanyol Musevileri tarafndan getirilmitir. Bunlar, Bat el sanatlar, becerileri ve dnceleri yan sra, basl kitaplar ve bunlarn nasl retilecei bilgisini de beraberlerinde getirmilerdi. Museviler'in sergiledii bu rnei daha sonra Mslman olmayan baka topluluklar da izlemitir. Bu etkinlikler, halkn tamamnn kltrn etkileyecek denli gl olamam ama balang noktas olmutur. Osmanl arivlerindeki vasiyetname belgelerinden, Avrupa'da-ki Arapa harflerle baslm kitapian Mslmanlann ithal ettii ve satn ald anlalmaktadr. XVIII. yy'n banda stanbul'da kurulan ilk Mslman matbaasnda Hristiyan ve Musevi mretGR zil-el Gassani lakapl Muhammed ibn Abdl Vahab, gazetelerden, "haberler yazd sylenen ama sansasyonel yalanlarla dolu yazlar basan yaz fabrikalar" olarak sz etmitir.2 XVIII. yy boyunca Osmanllar'n Avrupa matbaasndan haberdar olduklar konusunda emareler bulunmaktadr. Hatta bunlar hakknda gazetelerde yer alan bilgiler bazen ilgi uyandrmsa da, bu ilgi de snrl kalm ve pek etki yaratmamtr. Ortadou'nun basn ile tanmas ise Fransz Devrimi'nin dorudan bir sonucudur; Gazette Franaise de Constantinopleadn tayan ve Fransz Elilii tarafndan yaynlanan gazete ise dnyann bu blgesinde baslan ilk gazete lmuar. Bu gazete aslnda Fransz yurttalar iin yaynlanm ancak baka kimseler tarafndan da okunmutur. Bu durumu, General Bonaparte'n ahsnda Fransz Devrimi'nin Msr'a gelmesiyle birlikte, Kahire'de Fransz gazetelerinin ve resmi gazetelerin yaymlanmas izlemitir. Kahire'de Franszlar tarafndan Arapa bir gazete karld konusunda bilgiler olmasna karn, bugne kadar bu gazeteye rastlanmam olmas, gazetenin hayata geirilmemi olduunu gstermektedir.

Geleneksel Mslman toplumlarnda hkmdarlar, nemli deiiklikleri eitli yollarla halka bildirirlerdi. Bu yollardan ikisi, sikkelerin zerindeki yazlann ve camilerdeki cuma hutbesinin bu ama iin kullanlmasyd. Sikkelerde ve hutbelerde hkmdarn ad geerdi. Duada hkmdarlardan birinin adnn sylenmemesi ya da yeni bir ad eklenmesi, deiiklik olduuna iaretti. Cuma hutbesinin devamnda, alnan nlemler ve giri nemli olaylar haber vermek amacyla yaygnlatrlrd. Bunlara rnek olarak, Osmanl sultanlarnn askeri baanlann bildiren ve bir tr zafer mektuplar olan fetihnameler gsterilebilir. Yazl ve szl iletiimi, ynetime destek iin kullanma deneyimi olan Mslman hkmdarlar, ithal bir yenilik olan gazeteyi de nasl kullanacaklarn biliyorlard. Ortadou'da yerel bir matbaann kurulmas, ada vejakip olan iki nemli reformcu ynetici^Msr'da Mehmejd Ali Paa ve Trkiye'de Sultan II. Mahmudj^ra&ndan_gere_ldeu\rilmitir. Baka konularda olduu gibi bu konuda da Mehmed Ali Paa nc olmu, Sultan Mahmud da bir paann yaptn, bir padiahn daha iyi yapabilecei ilkesinden hareketle onu izlemitir. Mehmed Ali Paa nce Franszca, sonra da Arapa olan bir resmi gazete ile, Sultan II. Mahmud ise Franszca ve Trke bir gazete ile ie balad. Ortadou'da yaynlanan gazeteler, uzun bir zaman yalnzca resmi gazeteler oldu. Bunlarn amac da, o sralarda kaleme alnan bir makalede yle ifade ediliyordu: "Gazetenin amac, tebaaya hkmetin karar ve emirlerini duyurmaktr."3 Basnn niteliine ve ilevine dair bu anlay, blgede tmyle kaybolmamtr. Gazete basmnn Ortadou'daki tarihini yazmak pek kolay deildir. Bir ok gazete pek ksa sre piyasada kalm, birka say yaynlanp kapanmtr. Dolaysyla tam bir ariv bulunmamaktadr; sadece eitli yerlerde bir ka blk prk takma rastlanabilmektedir. Bilindii kadaryla, resmi olmayan ilk gazete, 1840'ta stanbulMaJTjnke baslan Ceride-i Havadis yani GR Yalnzca bu gazete deil, Ortadou'da yaynlanan btn gazeteler bakmndan bir dnm noktas ise o gne kadar grlmedik bir iletiime imkan tanyan telgrafn blgeye lk kez girmesine vesile olan Krm Sava srasnda yaanmtr. Bu Sava nedeniyle pek ok ngiliz ve Fransz muhabiri gelmiti ve Churhcill de Krm'da bunlardan biriyle anlaarak, haberlerini Londra'daki gazetesine gnderme iini stlenmiti. Churchill'in gazetesi Ceride-i Havadis, haftada be gn kmaya balamt ki bu, tamamen yeni bir durumdu. Bylece nce Trkler, sonra da dier Ortadoulular, denilebilir ki, ttnden de, kahveden de daha fazla bamllk yapacak bir alkanla yani her-gn haber okumaya kaplm oldular. Ksa sre sonra Krm Sava sayesinde Osmanl mparatorluu'nda yaygn dili Trke yerine Arapa olan blgeler iin de Arapa bir gazete karld. Savatan sonra, Arapa gazetenin yayn sona ererken, Trke gazetenin yayn srd ve onu bakalar izledi. 1860'ta stanbul'da Osmanl hkmeti tarafndan, yalnzca resmi bildirim amal olmayan, ayn zamanda imparatorluun iinden ve dndan haberler ve makalelerin bulunduu, gerek bir Arapa gnlk gazete karld. Ayn zamanlarda, Beyrut'ta Cizvit papazlar da Arap lkelerinin ilk gnlk gazetesi saylan bir gazete yaynlamlard. Emperyalistler ve misyonerlerin oluturduu iki byk tehlikeden ikayet eden Mslmanlar, bu adan haksz da saylmazlar; nk onlara gnlk gazeteyi emperyalistler ve misyonerler vermitir. Basnn gelimesi gazeteciler ve okurlar iin beraberinde propaganda ve giri kelerde yaygnlanca, bu lkeler de kendi gazete ve dergilerini hazrladlar. Basnn gelimesinin etkileri ok byk oldu. Hem lke iinden hem lke dndan srekli haber alnabilmesi sayesinde, gazete ve dergileri okuyan ya da okuyanlar dinleyen sradan insanlarda, yaadklar ehir, lke, kta ve dnya hakknda ncesiyle karlatrlamayacak lde nemli bir bilinlenme oldu. Basn yeni bir siyasileme ve toplumsallama da eriyordu. Krm Sava ile gelen tek yenilik basn olmam, Batl rneklere uygun belediyelerin

oluturulmas, Bat tarznda devlet finansmannn, zellikle de kamu borlanmasnn getirilmesi gibi baka yenilikler de olmu ve bunlar gazetelerde yazlmt. Dilde de ok nemli deiiklikler meydana geldi. nce Trke ve Arapa'da, sonra Farsa'da, ilk gazetelerdeki saray gnlkleri ya da resmi talimatlarda olduu gibi adal sluptan uzaklalm ve yllar sonra gnmze kadar ulaan daha dinamik bir gazeteci slubuna doru hzl bir gelime yaanmt. Modern dnyann sorunlarn tartmak iin Ortadou gazetecilerinin artk yeni bir iletiim ortam yaratmalar zorunlu hale gelmiti. XEX. yy'daki gazeteler, Amerika Sava, Polonya'nn Rusya'ya kar ayaklanmas, Kralie Victoria'nn Parla-mento'yu a konumas gibi haberleri veriyor ve bunlar tartyorlard. Bu tr haberleri verme ve tartma gerei Ortadou'nun modern gazetecilik ve siyasi dilinin olumasnda olduka nemli bir etkendi. Gazetecilik dilinden belki daha da nemli bir baka gelime giri levizyon bulunur. Ortadou'daki ilk radyo yayncl, Lond-ra'dakinden sadece yl sonra, 1925'te Trkiye'de balamtr. Ancak iletiimleri yabanc yneticilerin denetiminde olan pek ok lkede radyo yaynclnn balamas belli sre gecikmitir. Radyo yayncl, Msr'da 1934 ylna kadar balayamam ve 1952 devrimine kadar da nemli bir gelime gstermemitir. Trkiye, 1964'te kurulan ve dorudan devlet denetiminde olmayan bamsz radyo yayn kurumu ile yine nc olmutur. Herhangi bir lkede radyo yaynclnn bamszl, genellikle siyasi rejim tarafndan belirlenir. talyan faist hkmeti tarafndan 1935'te Bari'den yaplan Arapa yayn ile dardan dorudan propaganda yaynlar balamtr. Bylece, srasyla ngiltere, Almanya, Fransa, ABD ve SSCB'nin katldklar bir propaganda sava balamt. Bu srada, Ortadou lkeleri de bilgi, yol gsterme ve kimi zaman da ykclk amacyla birbirlerine ynelik radyo yaynlan yapyorlard. Maliyetinin yksek oluu nedeniyle televizyonun gelii biraz daha zor oldu; ancak bugn televizyon Ortadou'nun her yerine girmi durumdadr. Okuryazarln nemli bir soan olduu blgede, kitle iletiiminin dorudan konuma yoluyla balamasnn devrimci bir etkisi olmuur. Aslnda 1979 ran Devrimi, Ayetullah Humey-ni'nin nutuklarnn kasetlerle datlmas ve emirlerinin telefonla verilmesi zellikleriyle, dnya_tarihindeki elektronik olarak yrtlen ilk devrimdir. Hitabet yeni bir boyut kazanm, ncesinde hayal bile edilemeyecek kadar ok kiiye nutuk verme giri demokrasiyi baaryla alan ve halen uygulamakta olan az sayda lkede bu adam, ya da imdi bu kadn, demokratik yollarla seilen bir lider olabilir. Bu lkelerde medya, devleti ynetenlerin ve hkmetlerin grleri kadar, muhalefetin grlerini de aktarr. Ortadou'nun byk blmnde yneticiler genellikle az ya da ok qtokratik bir hkmetin bandadrlar. Baz lkelerde ise kanunlara klasik biimde uyulduu ve bir lde farkl dncelerin ifade edilmesine izin verildii geleneksel ve lml bir otoriteryanizm biimi hkm srer. Dierlerinde se askeri ya da parti diktatrleri totaliter rejimler kurmulardr ve bunlarn medyas da (basn, radyo ve televizyon) totaliter bir fikir birliini ifade eder. Kahvehanede aslan resim, hkmetin biimi ya da devlet bakannn otoritesi her nasl olursa olsun, geleneklerden kkl biimde uzaklamay ve bir yenilemeyi simgeler. 1721'de Fransa'daki Osmanl elisi bir raporunda gelenek olarak kraln baka lkelerin elilerine portresini verdiini belirtmitir. Ancak "slamiyet'te resmin gnah olmas nedeniyle", kendisi baka bir hediye istemi ve almtr.4 te yandan, portre bilinmiyor deildi. Fatih Sultan Mehmed talyan ressam Bellini'ye portresini yaptrm, ayrca talyan ressamlarnn tablolarndan bir koleksiyon oluturmutur. Fatih'ten sonra yerine geen ve daha dindar olan olu bu koleksiyonu kaldrtmtr. Ondan sonra gelen sultanlar bu kadar titiz olmadklarndan, Topkap Sa-ray'nda sultanlarn ve dierlerinin geni bir portre koleksiyonu vardr. Modern alarda ii lkelerin aka birer mit hali-

giri min edilen bir portre, adeta kkrtc bir ekilde yer almaktadr; nk bu sikkede halife bir kaseden ierken resmedilmitir. Anadolu'daki birka kk Seluklu beyliinin sikkelerinde emirlerin portreleri grlr ama bunlar da tamamen yereldir ve Bizans yneticilerinin yerel geleneklerinin taklidinden baka bir ey deildir. Kahvehanede baka resimlere rastlanmaz ama erevelenip aslm bir Kuran ayeti ya da peygamberin bir hadisi kesinlikle bulunur. slamiyet, on drt yzyldr blgede nde gelen ve ounlukla da hakim olan en byk din olmutur. Kuran'daki birka sure ile yaplan cami ibadeti kolay ve sadedir. Namaz, yaratcya, ilahi ve tek olan Allah'a ballktr; herhangi bir olay anlatm ya da sr iermez. slam geleneinde iir ve ayin mziine izin verilmez; heykel ve resim de puta tapma olarak kabul edildii iin yasaktr. Bunun yerine, Mslman sanatlar soyut ve geometrik ekilleri tercih ederler ve sslemelerini yaznn yaygn ve sistematik kullanmna dayandrrlar. Cami sslemelerinde yaygn olarak kullanlan Kuran ayetleri, evler ve kamu binalarnn duvar ve tavan sslemelerinde de kullanlr. Batl kltrel yntemlerin ve deerlerin en erken izleri belki de resim sanatnda grlebilir. Bat'dan daha uzak ve Ba-l etkilere daha az ak olan ran'da bile, XVI. yy'a kadar uzanan Bat etkisi resimde glge ve perspektifin kullanlnda ve insan figrlerinin resmedili tarzndaki dnmde izlenebilir. slam dininde insan yznn resmedilmesine kar klm olmasna ramen, hem ran hem Osmanl resim sanatnda uzun giri muhafazakar lkelerde ise bu puta tapnma sayldndan dine kfr olarak deerlendirilir. Sanat dallarndan tiyatro Ortadou'da pek etkili olamad halde, sinema olduka etkili olmutur. Henz 1897'de talya'dan Msr'a sessiz film ithal edildiim gsteren kantlar vardr. Ortadoulular, I. Dnya Sava srasnda Mttefik askerlerin izledii filmler sayesinde yeni bir iletiim aracn tanma imkanna sahip olmulardr. 1917'de Msr'da yerel filmler ekilmeye balam, 1927'de de ilk uzun metrajl film gsterilmitir. Bu tarihten sonra sinema, bata Msr olmak zere blge lkelerinde byk bir sanayi haline gelmitir. Gnmzde sinema sanayii sralamasnda ABD ve Hindistan'dan sonra nc srada Msr yer alr. Badan gelen yenilikler yle yerlemitir ki, bunlarn Batdan alndklar neredeyse unumlmuar. Kahvehanedeki adam eitimli, ok okuyan biriyse ve gzleri rahatszsa, Ortadou'ya XV. yy'da gelen Avrupa icad bir gzlk takyordun Kahvehanede duvar saati ve adamn da kol saati olabilir; her ikisi de Avrupa icaddr ve hl Uzakdou'dan ya da Avrupa'dan gelmektedir. Geen zamann anbean llebilmesi, toplumsal alkanlklarda gnmzde de sregelen nemli deiikliklerin belirleyicisi olmutur. Kahvehanedeki adam arkadalar ile birlikteyse, bunlar muhtemelen saate bakmaya ihtiya duymadan vakit geiriyor olacaklar; saatlerini, blgede ok eskilerden beri oynana gelen masa oyunlarna ayracaklardr. En yaygn oyunlar; tavla ve GR olduu konusun_da^jLt.aJilP^rnda.-prQtotip.y,e~sembol-ola-rak kullanlmtr. Hayat, her hamlesini oyuncunun setii, ngr ve ustal sayesinde kazanaca bir tr satran mdr? Ya da sonuca er ya da ge ulalmasnda yetenein ok snrl bir rol oynad, asl sonucu atlan zarlarn belirleyecei, kimilerinin kr talih, kimilerinin ise Allah'n zaten nceden vermi olduu karar dedikleri bir tavla oyunu mudur? Her iki oyun da slam teolojisindeki balca tartmalardan birine ait metaforla-rn kavranmasna hizmet etmektedir; ki bu tartmada, satrantan ziyade tavlada olduu zere, nceden belirlenmi olmak [kader] ar basmaktadr. Haberler ve sohbetler arasnda mzik de olacaktr. Kahvehanelerin ounda mterilere geleneksel ya da popler Ortadou mzii dinletilir; bunlar arasnda oryantal etkiler tayan Bat mzii de alnabilir. Ancak Bat sanat mziinin

dinlenmesi pek olas deildir. Kltrel ve toplumsal adan en fazla Batllam kimseler arasnda bile Bat sanat mzii pek benimsenmemitir; ite bu durum, Bat tarz sanat mziinin yaygn olarak takdir edildii, alnd ve hatta bestelendii Japonya ve hatta in gibi Batl olmayan lkelerdeki tercihlerle tam bir ztlk oluurmaktadr. Aralarnda srail Musevileri ve Lbnan Hristiyanlarnn olduu Batllam toplumlarda Bat sanat mzii dinlenir. Trkiye'de de Batllama mzik dnyasna ulamtr ve artk Trk operalan, bestecileri ve orkestralar vardr. Mzik, en azndan enstrmantal mzik tpk resim sanat gibi dilden bamszdr; bu nedenle farkl kltrler iin kolaygiri neredeyse tamamen yok olduu edebiyatta; roman, tiyatro ve hatta iir gibi modern dnyann genel ablonlarna uyan yaplardaki dier sanatlarda arpc bir eliki yaratmaktadr. Batllamann sanatsal srecindeki en yaygn alanlarndan biri resim sanatyken, mzik en sonuncu ve en kstl olduu alan olarak kalmtr. Aslnda bir toplumun unsurlar iinde mzik dardan gelen bir yabancnn anlayabilecei, kabul edebilecei ve uygulayabilecei en sonuncu unsur olduu iin bu da belki bir anlam tamaktadr. Ortadou'nun herhangi bir yerinde Batl bir ziyareti kahvehaneye girdiinde, onun ilk dikkatini ekecek ey hi kadn grmemesi ya da pek az grebilmesidir; var olanlar da muhtemelen yabanc kadnlardr. Masalar tek balanna ya da gruplar halinde oturmu erkekler tarafndan igal edilmitir. Akamla-rysa elence peindeki delikanllar sokaklan dolduracaktr. Ka-dnlann zgrleme derecesi [emansipasyonu] erkeklerin stat-lerindeki deiikliklerin epey gerisinde kalmtr. Hatta blgenin pek ok yerinde imdi bir geriye gidi yaanmaktadr. Bylece ortaya eski ve kkl bir kltre sahip bir blge kmtr. Bu blge, fikirlerin, mallann ve hatta ordularn btn ynlere k noktas durumundaki bir merkez olmutur. Ayn zamanda da nsanlan kendine eken bir mknats haline gelmitir. Bu ekime kaplanlar; haclar, esirler, mritler, fatihler ve de hkmdarlar olmutur. te bu blge eski ve uzak lkelerin bilgi ve mallarnn geldii; sonrasnda ou zaman iyiletirilerek, yolculuuna devam etmek zere. tekrar gnderildii GR yabanc dnyann tehdidi, eitli durumlarn ve etkilerin basks, zorunlu ve hzl deiim, kar klar ve tepkilerin olduu bir seyir zler. Baz alardan deiiklik kar durulamaz ve muhtemelen de geri dndrlemez bir nitelik tamtr ve bu deiiklikleri daha da ileriye gtrmek isteyen pek ok kimse bulunmaktadr. Baka alardan ise deiiklikler snrl ve yzeysel kalmtr ve u anda blgenin pek ok kesiminde geriye dn yaanmaktadr. Hem muhafazakarlar hem de radikaller arasnda bu geriye dn srdrmek ve geniletmek isteyen ve Ba uygarlnn etkisini blgelerine gelmi felaketler inde en by, hatta XJH. yy'daki ykc Mool istilalarndan bile daha byk bir felaket olarak gren kimseler bulunmaktadr. Bir zamanlar "emperyalizm" szc Bat etkisini tanmlamak iin kullanlrd; ne var ki, ksa srm olan dorudan bir Avrupa egemenlii artk gemite kaldndan ve ABD ise uzak ve ilgisiz bir haldeyken, bu szck artk inandrcln yitirmektedir. Baya kar kanlann Bat etkisini nasl algladna dair en doru ifade, Humeyni, ABD'yi "Byk eytan" diye tanmladnda ortaya konmutur. eytan, bir emperyalist deildir batan karcdr; o fethetmez ama ifal eder. BaJ:arzrJbir hayatn gcnden nefret eden ve onun ifal edicniinden ve kendilerine gre ykclndan korkanlar ile onu kltrler ve uygarlklar arasnda srekli ve verimli bir alveriin yeni bir imkan ve yeni bir gelimesi olarak grenler arasndaki atma..halen devam etmektedir. Ortadou'daki mcadelenin sonucu henz belirgin olmak-

S3

en 1. BLM HIRSTYANLIK NCES Bugn Ortadou adn verdiimiz blge, Hristiyanlk ann balangcnda, iki byk imparatorluk arasnda, blgenin yazl tarihinin binlerce ylnda, ne ilk ne de son olarak, payla-lamayan bk yerdi. Blgenin, Boazii'nden Nil deltasna kadar uzanan Dou Akdeniz kysndaki lkeleri iine alan bat yarsnn tamam, Roma mparatorluu'nun bir paras durumundayd. Bu blgenin eski uygarlklar yklm ve eski kentleri Roma valilerinin ya da yerli kukla prenslerin yntemine girmiti. Blgenin dou yans, nce Yunanllar'in, sonra da Romallar'n "Pers mparatorluu", orada yaayan halkm ise "ran" olarak adlandrd baka bir byk imparatorlua aitti. Blgenin siyasi haritas, hem d grn hem de temsil ettii gereklik asndan, bugn olduundan ok farklyd. lkelerin aclar gibi, zerinde bulunduklar topraklar da gnmz-dekinden ok farklyd. Bu lkelerde yaayan insanlarn ou, bugn oralarda yaayanlardan farkl diller konumu ve farkl dinleri benimsemilerdi. Hatta baz istisnalarn bile gerek olmaktan ok grnte olmas da, eski geleneklerin kesintisiz yaalmasndan. ok, ilk alarn yeniden kefedilmesinin bilili bi htlt ilid kklkd GEM daha nce, pek ou gl komular tarafndan fethedilen ve asimile olan eski Ortadou imparatorluklar ve kltrleri za-manmdakinden ok farklyd. Hristiyanlk ann balangcna dek, varln srdren eski kltrlerden, kendi eski kimliinin pek ok eyini ve eski dilini koruyarak kalan en eski kltr, kukusuz Msr idi. Tarih ve corafya asndan kesin snrlar izilmi olan Msr, Nil nehrinin aa vadisi ile deltasn iine alr; dou ve bat snrlarnda l, kuzey snrnda da deniz bulunurdu. Fethedilmeye balandnda, Msr uygarl binlerce yllkt ve birbiri ardna ranllar, Yunanllar, Romallar tarafndan istila edilmesine karn, kendi zel niteliini byk lde korumutu. Eski Msr dili ve yazs, bin yllk srete pek ok deiiklie urad halde, dikkate deer bir sreklilik gstermitir. _E_ski. hiyeroglif yazs ve onun halk arasnda kullanlan elyazs (demotic) Hristiyanlk ann balad yllarda, yerlerini Kpti yazs alana dek, kullanlmtr. Kpti yazs, eski Msr dilinin Yunan alfabesinden uyarlanan ve halk yazsndan harfler eklenerek oluturulan son biimidir. Kpti yazsna ilk olarak M II. yy'da rastlanr ve MS I. yy'a kadar grlr. Msrllar'm Hristiyanl benimsemeleriyle birlikte, nce Roma, sonra da Bizans egemenliine giren Hristiyan Msr'n milli kltr dili olur. Msr'n Mslman Araplar tarafndan fethi ve sonraki Mslmanlatrma-Araplatrma dneminde Hristiyan kalan Msrllar bile Arapa'y benimserler. Bunlara bugn de Kpti denilmektedir ama Kpti dili yava yava yok olmutur ve gnmzde yalHIRSTYANLIK NCES vermitir. Bu szcn ikinci hecesi muhtemelen 'Kpti' ile ayn kkten gelmektedir. Gnmzde de kullanlan Arapa ad "Msr" ise, Arap fetihleriyle birlikte gelmitir. Bu ad, brani Tev-rat ve dier eski metinlerde geen Msr'n Sami dillerindeki adlaryla ilikilidir. Ortadou'nun Dicle ve Frat uygarl olarak bilinen dier bir nehir vadisi uygarl, Msr'dan eski olsa bile, Msr devletinin ve toplumunun birliini de, srekliliini de gsterememektedir. Blgenin gneyi, ortas ve kuzeyinde, Babiller, Asurlar, Akadlar, Smerler olarak bilinen farkl dilleri konuan, farkl halklar yayordu. brani Tevrat'nda buras, Aram Naharayim, baka bir deyile "ki Nehrin Aras" olarak adlandrlr. Helen-Roma dnyasnda se hemen hemen ayn anlama gelen "Mezopotamya" ad verilmitir. Hristiyanlk ann ilk yllarnda, blgenin gneyi ve ortas Persler'n kesin egemenlii altndayd. Pers imparatorluunun bakenti bugnk Badat yaknlarndaki Ktesiphon kentiydi. Badat ad, "Tanr verdi" anlamna gelen Farsa bir szcktr. Badat, yzyllar sonra Araplar'n yeni imparatorluk bakentini kurduu kyn addr. Irak, Ortaa Arapas'nda, lkenin bugnk gney yansnn Tikrit'in gneyinden denize kadar olan blmnde bulunan bir eyaletin ad olarak kullanlyordu. Kimi zaman

bu eyalet, gneybat ran'a snr olan Irak- Acemi blgesi ile kartrlmamas iin Irak- Arabi olarak adlandrlmtr. Zaman iinde, Kuzey Mezopotamya bazen Pers, bazen Roma ve bazen de yerel hanedanlar tarafndan ynetilmi olan GEM tadr. Herodot'a gre Suriye, Asuriye'nin ksaltlm biimidir. Modern a akademisyenleri bu szcn kayna olabilecek baz yerel yer adlar saptamlardr. Suriye ad ilk kez Yunan-ca'da grlr; ancak Helen ncesi metinlerde ne biim ne de kullanm olarak zine rastlanmtr. Bizans ve Roma resmi dilinde yer bulan bu Yunanca ad, VTI. yy'da Arap istilasndan sonra neredeyse tamamen kaybolmutur. Avrupa'da, Rnesans izleyen dnemde klasik bilgilere ve bylece Helen-Roma terminolojisine ynelen ilgi sonucu kullanlmaya balanmtr. Gemite Suriye adyla bilinen blge Arap dnyasnda, genel anlamda slam dnyasmda, am olarak adlandrlmt. Blgenin en byk ehrinin [Bat dillerinde Damascus olan] ad da am'd. Suriye ad corafi yazlarda nadiren kullanlmtr. XBC. yy'm kinci yarsnda Avrupa'nn etkisiyle yeniden kullanlana kadar da ok bilinmezdi. 185'te Osmanl ynetimi tarafndan am vilayetinin ad olarak resmen benimsenen Suriye, I. Dnya Sava-'ndan sonra Fransz mandas altnda kurulan bir lkenin de resmi ad olmutur. Mezopotamya ve Suriye'ye yerleen Arami-ler'in adndan gelen Aram ad, blgenin eski adlarndan en ok kullanlandr. Mezopotamya "ki Nehrin Aram" olarak anlr, kuzey ve gney Suriye ise "am Aram" ve "Zoba (Halep) Aram" olarak anlrd, (bkz: 2 Samuel 8:6 ve 10:8) te yandan Bereketli Hilal'in bat kolundaki lkelerin adlan ounlukla oralarda hkm sren krallklarn ve yaayan halklarn adlandr. Bunlardan en ok tannan ve hakknda en ok belge bulunan Kenan, Tevrat'ta ve teki-eski metinlerde de anHIRSTYANLIK NCES nce srail ve sonrasnda Samiriye* olarak anlmtr. Gney ve Kuzey ky blgelere, Fenike ve Filistiye olarak blge halklarnn adlan verilmitir. Babilliler'in fetihleri srasnda kaybolan Filistinliler'in adlar bir daha duyulmamtr. Fenikeliler ise bugnk gney Lbnan ve kuzey srail blgesinde Roma ve erken Hristiyan ana dek kalmlardr. M VI. yy'daki Pers fethinin ardndan srgnden dnenler Yehud olarak tannan blgeye yerlemilerdir, (bkz. Arami dilindeki metinlerde, Daniel 2:25, 5:13, Ezra 5:1,5:8) Yeni Ahd'de de sz edildii zere, Romallar lkenin gneyine, ortasna ve kuzeyine, srasyla Yehuda, Samiriye ve Galile adlarm vermilerdir. Bunlara ek olarak Romallar, Tevrat'n Edom'una atfen gneydeki le dumea adn vermilerdir; buras bugn rdn nehrinin dousundaki Necef ve Peraea [kar yaka] olarak bilinen blgedir. Suriye ile Mezopotamya'da arlkl olarak kullanlan Sami dilleri, kendi ilerinde dil ailelerine ayrlmlardr. Bunlardan en eski olan ve ounlukla Mezopotamya'da kullanlan Akadca d ailesine bal diller arasnda Babilce ve Asurca bulunmaktadr. Baka bir dil ailesi olan Kenan ailesi^ Fenike dilini ve onun Kuzey Afrika kolu olan Kartaca dilini, Tevrat branicesi'ni ve bunlarn yan sra kuzey ve gney Suriye'deki yaztlarda grlen dier akraba dilleri de iine almaktadr. Hristiyanln balang dneminde bu dillerden pek ou neredeyse tmyle kaybolmu, onlann yerine yine bir Sami dil ailesine bal ve birbirine ok benzeyen Arami dilleri gemitir. Kenan dillerinden Fenike dili Kuzey Afrika kolonilerinde ve Levant limanlannda konuGEM bolmu grnyordu. Arami dili uluslararas diplomasi ve ticaret dili olmutu, yalnzca Bereketli Hilal ile snrl kalmayp Msr'da, ran'da ve bugnk gney (dou) Trkiye'de yaygn olarak konuulmaktayd. Hristiyanlk dneminin balangcnda tarihsel bakmdan blgeye giren Sami dillerinden sonuncusu Arapa, esas olarak Arap yarmadasnn kuzey ve orta blmnde kullanlyordu. imdiki Yemen'de yer alan gneybatnn gelimi ehir kltrlerinde, gneydeki Arap kolonicilerinin Afrika'da Somali yarmadasna

tad ve Gney Arapas olarak bilinen Habe-e'ye yakn baka bir Sami dili kullanlyordu. VII. yy'da Arapa'nn blgenin tamamnda hakimiyet kurmasn salayan byk Arap fetihlerinin ncesinde bile, kuzeyde Irak ve Suriye'ye Arapa konuanlarn gelip yerletiklerine ilikin bulgular vardr. Bereketli Hilal'de Arapa, yerini Arami'ye brakmt. Bugn de hl baz Dou Kiliseleri'nin ayinlerinde ve gzden uzak birka kk kyde yaamaktadr. Gnmzde Trkiye olarak tannan lke, Ortaa'da uzak doudan Trklerin buraya geliine kadar bu ad ile anlmyordu; sonrasnda bile sadece Avrupa'da bu adla biliniyordu. Hristiyan ann balarnda blge iin Anadolu [Anatolia] ve Asya ya da Kk Asya adlan en yaygn kullanlanlard. Bunlarla balangta Ege Denizi'nin dou kylar kastedilmekteydi; ancak daha sonra belirsiz ve eitli nedenlerle douya doru daha geni bir alan kapsamaya balad. lke, genellikle blnd krallk, ehir ve eyaletlerin adlaryla anlrd. Blgede haHIRSTYANLIK NCES tadr. Daha sonralar ok uzaklarda, ok daha byk bir Asya olduunu renen Akdeniz halklar, kendi Asya'larna "Kk Asya" adn vermilerdir. Benzer ekilde yzlerce yl sonra Bat ufuklanndan baknca ok daha uzakta bir Dou belirdiinde ise eskiden beri bildikleri 'Dou', bu kez, nce 'Yakn', sonra da 'Orta' Dou olarak anlmaya balanmtr. Daha uzaktaki douda yer alan lkeler iinde, Ortadou iin en fazla nem tayan ve en uursuz lke ise ran'd; bu lke Bat'da en ok Persia adyla tanyordu. Persis ya da Persia ad, kelimenin tam anlamyla, bir lke ya da milletin deil, Pars ya da Fars'n gneybatsndaki bir eyaletinin addr ve bu ad alm olduu krfezin dou kysnda bulunmaktadr. Persler [Farslar] hibir zaman lkenin tamam iin bu adlandrmay kullanmamlardr. Ancak bununla kendi dillerini kastetmilerdir; tpk Toskanya dilinin talyanca, Kastilya dilinin spanyolca, Londra yresindeki kontluklarda konuulan dilin ngilizce olmas gibi, blgesel Parejehesi_de lkenin egemen kltrel ve politik dili olmutur. Perslerin [Farslarn] her zaman kulland ad ise ran'dr ve bu adlandrma onlar tarafndan 1935 ylnda btn dnyaya kabul ettirilmitir. ran kelimesi, eski Farsa'daki 'Arilerin [lkesi]' anlamna gelen arya-nam kelimesinden tretilmitir ve kkeni de Hint-Ari halklarnn ilk glerine dek uzanmaktadr. Ortadou'nun dini haritas, dil ve etnik haritasna gre daha kark ve apraktr. Eski tanrlardan pek ounun lm ve unutulmu olmasna karn ilgin ve farkl ekillerde yaatGEM z Dou kltleri kabul grmt. Kk Asya'dan Frigya'l Ki-bele, Suriyeli Adonis ve Msrl sis Ortadou'nun yeni efendileri arasnda taraftar kazandlar. Eski tanrlarn ve kltlerin tmnden vazgeilmesi ve yerlerini tektanrl iki dnya dininin almas, binlerce yl alan uzun bir srede deil, yzyllara san nispeten ksa bir srede gereklemitir. Bunlarn yeriniyse, blgede art arda kan ve birbirinin rakibi olan iki yeni tek-tannh din almt: Hristiyanlk ve slamiyet. VII. yy'da slamiyet ortaya kn ve baarsn, byk lde Hristiyanln ortaya kmasna ve yaylmasna borludur; tpk Hristiyanln da kendinden nceki felsefi ve dini akmlara borlu olduu gibi. slam ve Hristiyan uygarlklar Ortadou'nun eski geleneklerindeki ortak kklere dayanmaktadr; bunlar da Museviler'in, ranllar'n ve Yunanllar'n gelenekleridir. Tektanrclk tamamen yeni bir dnce deildi. rnein, M XIV. yy'da Msr firavunu Akhenaton'un ilahilerinde tektanrclk dncesine rastlanr; ama bu tr dncelerle sk karlaamadndan etkileri yerel ve geicidir. Ahlaki tektanrclk ilk kez Museviler tarafndan dinin nemli bir paras haline getirilmiti. Museviler'in ilkel airet dini nanlarndan evrensel tektanrclk inancna geileri, brani ncili'nin [Tevrat'n] kitaplarna yansmtr. Ayn kitaplar Museviler'in bu inanlarnn onlar, puta tapan ve ok tanrya inanan komularndan nasl soyutladnn farknda olduklarn da anlatmaktadr. Modern alarda yalnzca kendilerinin geree sahip olduklarna

HIRSTYANLIK NCES Tann'y semi oldklar dncesini akl bile edemeden, daha alak gnll bir biimde, Tanr'nn kendilerini semi olduu inancn benimsediler. Aslnda bu seimleri onlara bir ayrcalk deil, hatta bundan da te, sorumluluk yklyor; ve hatta bazen tanmas ok g bir yk getiriyordu: "Yeryznn btn halklanndan yalnz sizi tandm, bundan dolay btn gnahlarnzdan tr sizi cezalandracam." (Amos 3:2) Ancak tek bir evrensel ahlak tanrya inanan ve tapan yalnzca Museviler deildi. ok uzaklanndaki douda bir yerde, ran'n yksek platolarnda, ran yaylasnda iki akraba halk, tarihe Persler ve Medler olarak geen halklar, eski paganizmlerini brakm, eninde sonunda iyiliin kazanacana ve tek bir tanrnn ktlkle savatna inanmlard. Bu dini grn ortaya knn peygamber Zerdt ile olduu bilinmektedir. Pers dilinin en eski biiminde yazlm Zerdt kaynaklarnda, Zerdt'n retilerine rastlanmtr. Zerdt'n ne zaman yaadna ilikin bir bilgi bulunmamakla birlikte bilim adamlarnn bu konudaki tahminleri arasnda bin yla dek ulaan farkllklar bulunmaktadr. Ancak Zerdt dininin byk lde etkin olduu dnemin M VI. ve V. yy'lar olduu aka anlalmaktadr. Birbirlerinden habersizce Tann'y arayan bu iki halk, yle grnmektedir ki, yzyllar boyunca kendi yollarnda gitmeyi srdrmlerdir. Onlar bir araya getiren M VI. yy'daki nemli olaylar, yzyllarca dnyay sarsacak sonular dourdu. Babil krak Nabukadnezar, M 586'daki bir dizi fetih sava-lan sonucunda Kuds' ele geirmeyi baard. Musevi tapnaGEM dan alaa edildiler. Bu topraklarda yaayan fethedilmi halklar arasndan bir grupla, fethedenlerin inanlarnda bir benzerlik olduu grld. Kiros, Museviler'in srail topraklarna geri dnmelerine msaade etti. Kuds'teki Tapman devlet btesi ile yaplmas iin emir verdi. Tevrat'ta Kiros'a Musevi olmayan baka hi bir hkmdara gsterilmeyen, ancak birka Musevi hkmdara layk grlen lde byk bir sayg gsterilmitir. Babil'deki tutsakln ardndan yazlm olan aya kitabnn son blmnde u arpc szler yer alr: "[Kore-Kirus] o-banmdr ve btn muradm yerine getirecektir, diyen ve Yerualim [Kuds] iin: Bina olunacaktr ve mabet iin: Temelin atlacaktr, diyen RAB benim." (aya 44:28). Hemen sonraki blmde (bab'ta) ise daha da ileri gidilmektedir: "nnde milletlere ba edirmek,... iin elini tuttuu Kore'e [Kuris'a], meinine, RAB yle diyor..." (aya 45:1) Babil'deki esaretin ncesi ve esaretten dn sonras dnem arasnda yazlan Tevrat kitaplan da, inanlarnda ve dncelerinde, bir blm ran'n dini dnce yaamndan hi olmazsa belli lde etkilenilmi olduunu akla getiren nemli farklar vardr. Bunlar arasnda kayda deer olanlar, insanlarm da bir rolnn bulunduu iyilik ve ktlk gleriyle, Tanr ile eytan arasndaki mcadele dncesi; lmden sonra yarglanmaya dair daha ak bir dnce ve cennette ya da cehennemde dllendirilme ya da cezalandrlma; kutsal tohumdan doacak ve zaman geldiinde iyiliin ktlk zerindeki son zaferini salayacak bir kurtarcnn gelecei dncesidir. Tm HIRSTYANLIK NCES rmdaki hem de Roma hakimiyetinde bulunan baka lkelerdeki Museviler'in, kimi zaman hakl gerekelerle, Roma'nn Pers dmanlaryla yaknlk ve ibirlii iinde olduklarndan phe duyulmutur. Alman filozof ve tarihi Karl Jaspers, M 600 ile 300 arasndaki yllan, birbirleriyle ilikileri olmayan, birbirlerinden uzak lkelerde yaayan halklarn entelektel ve manevi geliimleri asndan "mihver dnemi" olarak nitelendirmitir. Bu dnem, ran'da, Zerdt'n ve nemli havarilerinin; srail'de, peygamberlerin; eski Yunan'da, filozoflarn; Hindistan'da, Buda'nn; in'de, Konfys'un ve Lao-Tse'in birbirlerini tanmadan yaadklar yllardr. Hindistan'dan gelen Budist misyonerlerin, Ortadou'da birtakm etkinliklerde bulunmu olduklar sanl-maktaysa da, bu konuda ok az bilgi vardr; ok az etkilerinin olduu anlalmaktadr. Kiros ve ondan sonra gelenler dneminde Persler ile Museviler arasnda karlkl iyi ilikiler kurulmutur. Bu halefler

topraklann Kk Asya'nn Ege kylarna kadar geniletmiler, Yunanllar ile olan ilikileri ve atmalar sayesinde, Pers mparatorluu'nun eitli halklan ile ortaya kmaya balayan Yunan uygarl arasnda balar kurulmutur. Yunan uygarlnn din yerine bilime ve felsefeye dayanmasna ramen, Yunan bilim adamlarnn ve filozoflarnn fikirlerinin, Ortadou'nun, dahas dnyann sonraki dinsel uygarlklar zerinde ok nemli etkileri olmutur. Eski alardan itibaren Yunan paral askerleri ve tccarlar Ortadou'nun eitli yerlerini kefederek bu yabanc diyarGEM tu. Makedonyal Byk skender'in (M 356-323) Makedon hakimiyetini ve Yunan kltrel etkinliini Orta Asya'ya, ran'a, Hindistan snrlarna ve gneyde Suriye zerinden Msr'a kadar yayan dou fetihleri, yeni bir an balangc olmutur. Byk skender ldkten sonra halefleri onun fethetmi olduu yeri aralarnda paylaarak, Suriye, ran ve Msr'da krallk kurmulardr. skender'in fetihlerinin ncesinde de ran ile ilgili bilgileri olan Yunanllar'n, fetihlerin sonrasnda Mezopotamya, Suriye ve Msr gibi gizemli lkeleri tanma anslan olmutur. Bu topraklarda, kurduklar siyasi stnlk sonunda Romallar tarafndan yklm olsa da, kltrel stnlkleri Roma dneminde bile srmtr. M 64 ylnda Romal general Pompey Suriye'yi ele geirmi, ok ksa bir sre sonra da Yehuda'y fethet-mitir. Antonius ve Kleopatra'nn M 31'de Aktium savandaki yenilgilerinin ardndan Msr'n Greko-Makedon hkmdar-lan da Roma hakimiyetine girmek zorunda kalmlardr. Roma hakimiyetinin ve Helen kltrnn byk zaferine kar koyma cesaretini yalnzca Persler ve Museviler gsterebilmi ve bu direhiirrk eidi sonular olmuar. ""*" Arsak adl biri, M 247 yllannda Yunan ynetimine kar baarl bir isyan balatarak tarihte, geldikleri yerin ya da kabilelerinin adyla, Patlar olarak bilinen bamsz bir hanedanlk kurmutu. Makedonya hakimiyetini tekrar kurma giriimlerinin ardndan da Partlar varlklarn srdrdler. Siyasi bamszlklarn genileterek Roma'nn karsnda tehlikeli ve gl bir raHIRSTYANLIK NCES in, toplumun, hkmetin bir paras haline gelmiti. Bu_yjz: denjle^ deylet ^orjayma^ k din adaml oluturan, dinden sapmalan saptama ve bastrmayla fazlasyla ilgilenen konumuyla, tarihteki ilk din devletine rnek olarak gsterilebilir, Bu adan Sasaniler'in uygulamalar, gerek Pardar'n gerekse imparatorluk Roma'snn byk hogrsyle ve eklektisizmiyle ciddi bir eliki yaratmaktadr. Zerdt dini ve rahiplii devletle olan bu sk ba nedeniyle byk bir g kazanm ancak devletin yklmasyla birlikte bu zelliinden dolay da zarar grmtr. Zerdt rahiplii kurumu Pers mparatorluu ile birlikte yok olmu, Arap fetihleriyle imparatorluun yklmas, Zerdtln uzun bir k dnemine girmesine yol amtr. slam dneminde ran'n kltrel ve siyasi yaamnn yeniden dirilmesi srecinde bile bu kten kurtulamamtr. ran'da slamiyet'in yaylna kar direnii otoritenin uygulanmasna alkn ve dine skca bal Zerdt rahiplii deil, muhalefete ve baskya alkn olan Zerdt dininden sapanlar gstermitir. Zerdt dininden sapma niteliindeki dncelerden baz-lannn Ortadou'da ve genel anlamda tarihte ok nemli yerleri vardr. Bunlardan en iyi bilineni, Roma mparatorluu'nda, zellikle askerler arasnda, ok benimsenmi olan ve ngiltere'de bile kabul gren ve hatta bir tapnana ait izler bulunmu olan Mitraizm'dir. Ondan daha ok bilineni ise Mani'ye inanarak balanma anlamna gelen Maniheizm'dir. Mani, MS 21^Jle 277 yllan j^jrnda^ya^am^ GEM larnda ran'da yaam ve bir tr dini komnizm kurmu; slamiyet'te ve daha sonraki muhalif ii hareketlerde esin kayna olmutur. Zerdtlk, imparatorluk dzeyinde benimsenmi ve onaylanm ilk din olarak ortaya kmt. Ancak ran'a ait bir dindi ve imparatorluun kltrel dnyas

dnda yaayanlara dnk ciddi bir alm inde grnmyordu. Balangta etnik kkenli olan uygar eski dinlerin tm gibi bu da bir istisna oluturmuyordu. Zamanla siyasi nitelik kazanan, sonra da kltlerini srdren siyaset ile birlikte ken bu dinlerin tek bir istisnas vardr. Antik ^alarda tek bir din siyasi ve corafi ss yok edildikten sonra ayakta kalabilmi, kisi de olmadan kklTTBir kendini deitirme sreciyle yaamay srdrmtr. nce s-railoullar, ardndan da Yehuda halknn Musevi olmas, bu ekilde gereklemitir. Museviler, Roma'ya ve Yunan'a kar olan siyasi direnilerinde basan gsterememilerdir. Balangta Makabiler altnda kendilerini boyun edirmek isteyen Suriye'nin Makedonyal hkmdar karsnda baarl olmular ve bir sreliine Yehu-da'daki krallklarnn bamszln elde etmilerdir. Ancak Ro-ma'mn gcne kar koyamamlar ve muhtemelen baz Pers-ler'in teviki ya da yardmyla pe pee gerekletirdikleri bakaldrlarn tm bastrlm, sonunda sindirilip kle haline gelmilerdi. Barahipleri ve krallar da Roma'nn kuklalar olmutu. Yehuda, Romal bir valinin hakimiyetindeydi. MS 66 ylnda balayan en nemli bakaldr zorlu bir mcadelenin sonunda, HIRSTYANLIK NCES ya karar vermilerdi. Daha nce BabiUiler'in..yaptn._yaparak jMusever^JDyk ou^^ gnderdiler ama bu sefer onlarn imdadna yetiecek bir Kiros yoktu. Museviler'in tarihi adlan dahi silindi; Kuds'e Aelia Capitolina ad verildi ve yklan Musevi Tapna'nn yerinde Jpiter'e bir tapnak yapld. Samariya ve Yehuda adlan kaldrld ve lkeye oktan unutulmu olan Filistinliler'in ad verildi. Aadaki eski bir Musevi metni, Musevi ve baka Ortadou halklannn Roma imparatorluk ynetiminin faydalarn ve zararlarn nasl grdn ak bir biimde anlatmaktadr. Blm MS II. yy'da hahamn konumalarndan alnmtr:1 Haham Yahuda sze syle balad: "Bu insanlarn (Romallar) eserleri ne de gzel. Pazarlar, kprler, hamamlar yapmlar. "Haham Yo-se sessiz kald. Haham Simeon Bar-Yohai yantlad: "Tm yaptklarn kendi gereksinmeleri iin yaptlar. Fahielerini yerletirmek iin pazaryerleri, kendilerini gzelletirmek iin hamamlar, vergi toplamak iin kprler yaptlar." Dinden dnm birinin olu olun Yehuda gitti ve konumalarn yetkililere anlatt ve yetkililer u karar verdiler: "Bizi ven Yehuda vlsn. Sessiz kalan Yose, Seforis'e srgn edilsin. Bizi sulayan Simeon idam edilsin." Romallar, Museviler ve Yunanllar, birbirlerine benzeyen nemli bir ynleriyle antik alarda yaayan dier insanlardan farklydlar. te bu benzerlik ve farkllklarn, onlarn gelecekteki uygarlklar biimlendirmelerinde byk etkisi olmutur. Ortadoulular, dnyann baka yerlerinde yaayanlarn da yapt gibi kendi gruplan ile bakalarnnkini kesin snrlarla ayrrlard. Bylelikle grup tanmlanrken yabanclar da grup dnGEM da en ok gze arpan iki halk, Yunanllar ve Museviler, te-ki'ne dair iki klasik tanm miras olarak brakmlardr: Yunan ojmayajoJlharbaj^^ Aslnda bu adlar byk engelleri simgelerdi ama yine de bunlar almaz deillerdi; ite tam da burada mthi nemli bir yenilik yatmaktayd. Bu zellikleriyle akrabala ya da kana bal olan daha genel ve ilkel ayrmlardan farklydlar. Bu engeller alabilir ve hatta kaldrlabilirdi; bunun iin, birinde Yunanllar'n dil ve kltrlerini, dierinde Musevilerin din ve yasalarn benimsemek yeterliydi. ki grup da yeni ye peinde deillerdi ama bunlar kabul etmeye hazrlard. Hristiyanlk ann balarnda, pek ok Ortadou ehrinde Musevilemi gentile'lere ve Helenlemi barbarlara rastlanrd. Eski dnyada, sadece Yunanllar'a ve Museviler'e ait olan sayg deer bir dier zellik ise bunlarn dmanlarna gsterdikleri merhametti. Pers savalanna bizzat katlm olan Yunan tiyatro yazar Aeskilus'un, yenilen Persler'in aclarn paylaan szler dile getirmesi ya da Tevrat'n Yunus kitabnda Asur'un

Nirova halk hakkndaki endieleri; ite bunlarla kyaslanacak baka hibir ey yoktur. Romallar da kendilerine dahil olma fikrini yle geniletmilerdi ki, bunu giderek bir ortak imparatorluk yurttal kavramna kadar ilerletmilerdi. Yurttalk kavramn gelitirenler ise Yunanllar olmutu. Yurtta, hkmetin kurulmasna ve yrtlmesine katlma hakk olan kiiydi. Ancak Yunan ehrinin yelii, ehrin kendi yeleri ve onlann yerine gelecek olanlarHIRSTYANLIK NCES ma yurttalarnn grevleri ve haklar, tm imparatorluk eyaletlerine geniletilmiti. ^useyLdininjBj, Helenistik kltrn veJtoma.jdeylet sisteminin eriilebilir olmas, birlikte Hristiyanln domasna ye yaylmasna ortam hazrkrntr. .Hristiyanlk se bir misyonerlik diniydi, yani bunun takipileri kendilerinin Tann'nn nihai Vahiy'inin sahibi olduklarna inanarak bunu tm insanla iletmeyi kutsal grevleri olarak gryorlard. Birka yzyl sonra, farkl yntem ve ierii ile slamiyet, ikinci evrensel din olarak domu ve ayn grevi stlenmitir. nanlar ve amalan ayn olan, ayn blgede yan yana yaayan iki ayr dnya dininin er ya da ge atmas ise kanlmaz olmutur A 2. BLM SLAMYET NCES Hristiyanlk ann yaklak ilk alt yzyln, yani Hristiyanln douundan slamiyet'in douuna kadar geen sreyi, hem uygarlklarn hareketlerindeki hem de yaanan olaylar zincirindeki nemli gelimeler ekillendirmitir. lk gelime ve birok adan en nemli olan, Hristiyanln ykselmesi, benimsenmesi ve yaygnlamas; Persler veJVIue-viler dnda Hristiyanlktan nceki tim dinlerin yok olmas ya da en azndan etkisini kaybetmesidir. Klasik Helen-Roma paganizmi bir sre yaam, hatta Hristiyan tarihiler tarafndan Dnek Julian olarak tantlan imparator Julian'n hkmdarl sresince (361363) son kez alevlenmitir. Bu dnemin IV. yy balarna kadar olan ilk yarsnda Hristiyanlk, Roma sistemine protesto olarak bym ve yaygnlamtr. Hristiyanlk zaman zaman hogr ile karlansa da ounlukla kovuturmaya uramas nedeniyle devletten ayrlmas ve kendi kurumunu, Kilise'yi kurmas zorunlu olmutur. Kilise, kendine zg yaps, sistemi, hiyerarisi, liderlii, ynetimi, yasalar ve mahkemeleri ile zamanla Roma dnyasnn tamamna hakim olmutur. Hristiyanlk, mparator Konstantin'in (311-337) Hristiyan olmasyla Roma mparatorluu'nu ele geirmi, bir bakma da lk l li i SLAMYET NCES ' gn salamak iin deil, Hristiyanlar'in ayrldklar eitli dnce akmlarnn devlet onayl retiyi benimsemesini salamak iin de kullanlmtr. O gnlerde artk birden ok Kilise vard. Bu kiliseler teolojik retilerde anlaamadktan gibi, ou kez kiisel, blgesel ve ulusal ballk gibi gerekelerle de blnmlerdi. kinci nemli gelime, Roma mparatorluu'nun arlk merkezinin batdan douya; Roma'dan, Konstantin'in dou bakenti yapt Konstantinopolis ehrine tanmasdr. 395'te mparator Teodosius'un lmnn ardndan, mparatorluk, Kons-tantinopolis'ten ynetilen Dou ve Roma'dan ynetilen Bat olarak ikiye ayrlmt. ok gemeden Bat mparatorluu, art arda gelen barbar istilalar sonucunda kmeye balad ve zaman iinde yok oldu. Dou mparatorluu ise, zorluklarn stesinden gelerek bin yl daha varln srdrd. Bugn ounlukla Dou imparatorluu in kullanlan Bizans ad, eskiden Konstantinopolis ehrinin olduu yerde'bulunan bir yerleimin adndan gelen ve modern bilim adamlar tarafndan tretilmi olan bir addr. Bizansllar kendilerine, agz la Bizansl demezler, Romal derlerdi. Roma hukukunun uyguland, bir Roma imparatorunun hkmdarlnda yaarlard; tabii

farkllklar bulunmaktayd... mparator ve tebaas pagan deil Hristiyand ve Bizansllar'n kendileri iin kullandk-lan Romal ad, Latince'deki "romani" szcnden deil, Yu-nanca'daki "rhomaiof szcnden geliyordu. Hatta bundan eyaletler de etkilenmiti. Baz Yunan yaztlarnda "begemonia - \ /-'.' GEM ,Roma mparatorluu'nda birinci dil olmutu. Latince ise bir sre daha varln srdrmeyi baarmt. Bizansl Yunanllar'n dilinde ve hatta yzyllar sonra halifelik Arapa'snda Latin terimlerinin izleri grlmtr. Yunanca, uzunca bir zaman kltrn yan sra devletin de dili olarak kullanlmtr. Dou eyaletlerinde varln srdren Yunanca dndaki diller ve edebiyatlar; Kpti, Arami dilleri ve Arapa da, Helenistik bilim ve felsefeden nemli lde etkilenmitir. nc nemli gelime, yzyllar nce, Byk skender ve halefleri tarafndan Msr ve Suriye imparatorluklarnda balatlm olan Ortadou'nun Helenlemesidir. Yunar^ kltr, Roma devletini de Hristiyan Kiliselerini de etkilemi ve bu ikisi saye-sinde"3ha ok yaylmtr. skender ve haleflerinin Roma Se-zarlarnnkinden ok farkl olan Yunan monarileri, Dou Roma devletinin hkmet kurumlarn etkilemitir. Dinleri bakmdan da ilk Hristiyanlar, Yunanllar'n eskiden beri ilgilendikleri, ancak Museviler'i ve Romallar' pek rahatsz etmeyen felsefe konulanna ilgi gstermilerdir. Hristiyanlarn kutsal kitab Yeni Ahit,* artk Atina tiyatro yazarlannn ve filozoflarnn dili olmaktan ksa bile, aka Yunanca yazlmt. Hatta Eski Ahit'in** de yzyllar nce skenderiye'de yaayan ve dilleri Yunanca olan Museviler iin yazlm Yunanca evirisi vard. Gemiteki deiikliklerin etkisiyle gerekleen nemli bir baka gelime de, bugn gdml ekonomi olarak adlandrlabilecek ekonominin, devlet otoritesiyle planlanma ve ynetilme dzeninin sregelen gelimesidir. Nehir vadisi toplumla] .^y^ SLAMYET NCES di. Hristiyanln ilk yzyllarnda, zellikle de III. yy'dan itibaren devlet; ticaret, sanayi, retim ve hatta tarm alanlarnda etkinlik gstermeye balamt. Bunun da tesinde, devlet dndaki zel giriimcilerin ekonomik etkinlikleri, devlet tarafndan denetlenmi ve bir devlet ekonomi politikas oluturulup uygulanmaya allmtr. Devlet, pek ok alanda zel giriimcilerle ticareti tercih etmeyip kendi olanaklarn kullanmr. rnein ordu, silah, donatm ve kimi zaman da niforma gereksinimlerini, devlet giriimlerinden salamtr. Genellikle ordunun erzak bir nevi vergi olarak toplamp askerlere tayn olarak verilirdi. Deyler^ekgn^ gidersk^arnas,_zel giriimcilerin satclarn, tedarikilerin ve bunlarn birlikte alt insanlarn alma alanlarn byk lde kstlamt. Devletin artan mdahalesi tarm alannda da olmutur. Tarm alanlarnn srekli daralmakta olduuna dair baz bulgular vardr. Devletin, topraklarn terk eden toprak sahiplerini ve kylleri maddi olarak ve baka baz zendirmelerle topraklarnda kalmaya ikna etme abalar ve bu konudaki kaygs, imparatorluun ou bugne kadar gelen kanunlarna da yansmtr. Bu durumun, ekonomik mdahaleciliin nemli savunucularndan Diocletian (284-305) dneminden, slami fetihlere ve bu sayede ekonomik g ve levin tekrar salanmasna kadar, yani III. ile VI. yy'lar arasnda, byk bir sorun olduu grnmektedir. Bizans ve Pers imparatorluklar, VII. yy'n ilk birka on ylnda yaklaan slamiyet dalgasna kaplm olsalar da, kaderleGEM ta kalmay baarmt. Bizans imparatorluu, gcn kaybederek klmeye balamasndan sonra bile yedi yzyl boyunca dilini, kltrn ve kurumlarn kendi doal tempolarnda gelitirmeyi srdrmtr. Nihayet, Yunan Hristiyan imparatorluunun ^onjtahnts da 1453 ylnda yenik d'^ndepBzns-llarn anlarn ve eski alarn kaytlann miras brakabilecekleri bir Hristiyan dnyas bulunmaktayd.

ran'n kaderi ok daha farklyd. Fethedilen yalnzca d eyaletleri olmam, bakenti ve topraklarnn tamam da fethedilerek yeni Arap-slam imparatorluuna dahil olmutu. Msr ve Suriye'deki Bizansl iadamlarnn Bizans'a kama anslar vard; ama ran'n Zerdt destekilerinin Mslman ynetimine girmekten ya da gidebilecekleri tek yere, Hindistan'a gmekten baka seenekleri yoktu. ran'daki Mslman hakimiyetinin ilk yzyllarnda eski dil ve bununla birlikte eski yaz, kk bir aznlk dnda kullanamayarak, zaman iinde unutuldu. Anglo-Sakson dilinin ngilizce'ye dnmesi srecinde yaand zere, fetih, dili bile deitirdi. ran'n slamiyet'ten nceki tarihi, nispeten modern alarda eski Pers yazlarnn zmlenmesi ynndeki bilimsel almalarla aratrlmaya balanmtr. ran mparatorluu tarihinde Hristiyanlk ann ilk alt yzyllk blmnde, nce Sasani ve sonra Part dnemleri olmak zere ki bylk dnem vardr. lk Sasani hkmdar Ardair (226-240) Roma'ya yeni bir dizi sava amtr. Ondan sonra gelen I. ahpur (240-271) savata Roma mparatoru Valerian' esir alm ve vnd bu baansnn resimlerini ran'daki eit islamiyet ncesi olan siyasi durum, Pers-Roma, sonrasnda da Pers-Bizans rekabetiydi. slamiyet ise bir rakibini ortadan kaldrm, dierine de nemli lde gcn kaybettirmiti. Adeta sonu gelmeyen savalar, bir istisnayla kesintiye uram olsa da, mutlaka byle bir sonucun ortaya kmasnda etkili olmulardr. Bu istisna ise, yz yldan fazla sren Uzun Ban'tr. III. ah-pur (383-388) 384'te Roma ile ban yapmtr. 421-22 yllarndaki ufak bir snr atmas hari, VI. yy'n ilk yllarna kadar bir daha sava olmam, bu tarihlerde balayan ilk sava ksa aralklarla 628'e kadar devam etmitir. Bu sralarda da ok yaknda bu iki dman glgede brakacak yeni bir g domaya balamtr. Gnmzdeki ve Ortaa'daki tarihilere gre bu savalarn temel gerekesi, tahmin edilecei zere, toprak olmutur. Romallar bu dnemde ounlukla Persler'in egemenliindeki Ermenistan ye Mezopotamya^zerinde.hak iddia ediyorlard. Romallar, imparatorlar Trajan'n fethettiini syledikleri bu topraklar istiyorlard, bu da Romallar'n, Persler'in, sonra da Mslmanlarn ortak retilerine gre buralar zerinde kendilerine srekli hak iddia etmelerine yol ayordu. Ayrca Bizansllar, Mezopotamya ve Ermenistan halklarnn byk ounluu Hristiyan olduundan, Hristiyan imparatoruna bal olmalan gerektiini ne sryorlard. Persler de M 525'te Kiros'un olu Kaml^injejhejtii^ ediyorlardi-JIkr topraklar savalar srasnda zaman zaman istila etmeyi ve harap etmeyi baardlar; hatta ksa sreliine de olGEM Bat arasndaki ticaret yollarn ele geirme arzusudur. Akdeniz dnyas iin in'den ipek, Hindistan ve Gneydou Asya'dan baharat olmak zere Dou'dan yaplan iki ithalat byk nem tamaktayd ve bu mallarn ticareti ok yaygnlamt. Roma yasalarnda ticareti mdahaleden koruyacak nlemlere yer veriliyordu. Bu ticaret Roma ve Bizans'n, daha uzak Asya'daki in ve Hindistan uygarlklaryla ilikide olmasn salyordu. lkeler arasnda ne dzenli bir iliki ne de ziyaret bulunuyordu ama her ikisinden de ithalat yaplyordu. Romallar ve sonra da Bizansllar bu ithalat iin altn dyorlard. Hint baharatlar ve in ipeine karlk olarak Akdeniz dnyasnn verilebilecek pek bir eyi yoktu. Altn ise her zaman geerliydi ve ok miktarda Roma altn Akdeniz havzasna yaplan ithalatn karl olarak Dou Asya'ya gnderiliyordu. Ama sadece Dou Asya'ya da deil; nk belirli dnemlerde hkmranlklarn Orta Asya'ya yayan Persler, ipek ticaretinin k noktasndaki hakim g olarak araclk yapyorlar ve bu sayede byk kr elde ediyorlard. Dou'ya bu denli altn ak yznden kimi zaman yaknmalar olmusa da, Roma dnyasnn yine de bu kayba artc lde iyi dayand anlalmaktadr. Akdeniz'den douya giden en ksa yolun, Persler'in hakimiyetindeki topraklardan gemesi nedeniyle, Pers silahlarnn olmayaca baka yollar bulmak hem ekonomik hem de stratejik adan yararl olacakt. in'den sonra Avrasya bozkrlarndaki

Trk topraklarndan Karadeniz ve Bizans topraklarna veya Hint Okyanusu'ndan geerek gney denizlerine giden yolislamiyet ncesi yaratmak ve korumak, bu sayede Perslerin hakimiyetindeki orta blgelerden uzak durmakt. te yandan Pers mparatorluu transit yollardaki durumundan faydalanarak Bizans ticaretini denetim altnda tutup ban zamannda kr salamak, sava srasnda da yolu kapatmak istiyordu. Bu da her iki imparatorluun, kendi snrlan dndaki topraklarda etkin olabilmek iin srekli mcadele halinde olmalar anlamna geliyordu. ki blgede, tm bu diplomatik, ticari ve nadiren de askeri mdahalelerin etkisi hatr saylr derecedeydi. Bu durumdan ilk nce kuzeyde Trk beylikleri ve airetieriyle gneyde Arap beylikleri ve airetleri etkilenmiti. Ne Araplar'n ne de Trkler'in, blgenin eski uygarlklar zerinde nemli bir etkileri olduuna dair kant bulunmamaktadr. Ancak bunlarn daha sonradan gelen istila dalgalarnda ortaalarda slamiyet'in stratejik merkezi olan topraklardaki etkileri nemli olmutur. Hristiyanlk ann ilk al yzyllk dneminde Araplar ve Trkler henz imparatorluk snrlarnn dnda, benzer ekilde barbar ya da yan barbar olarak llerde ve bozkrlarda yayorlard. Romallar ve Persler, imparatorluklarn geniletirken bile l ya da bozkr topraklarn ele geirmekle pek ilgilenmemiler, hatta onlarla yaknlk kurmamaya zen gstermilerdi. IV. yy Romal tarihisi ve kendisi de Suriyeli olan Ammianus Mar-ceilinus, bozkr halklar iin unlan sylemitir:1 "Tm bu blgelerin halklar vahi ve savadr. atma ve sava onlara yle keyif verir ki, onlarn gznde savata lenler en mutlu kiilerdir. Dnyadan doal lmle ayrlanlar yozlam olmakla ve korkaklkla sulayp hakaret ederler. (XXIIf 6.44)" GEM ne gvenilir ne de yararl olacakt. Bunun yerine, iki imparatorluk da klasik bir imparatorluk politikas haline gelen,bir yol izlediler; yaptklar maddi, askeri ve teknik yardmlar, verdikleri unvanlar ile bu halklar ycelterek kendi yanlarna ekmeye altlar. Bandan beri kuzeyin ve gneyin airet reisleri (Yu-nanca'da bunlara phylarc denmekteydi) bu durumu kendi karlarna kullanarak, kimi zaman birinin kimi zaman tekinin, bazen ikisinin birden yannda oldular. Kimileri kervan ticaretinden elde ettii servet ile kendi ehirlerini ya da krallklarn kurdular ve bazen imparatorluklarn uydular, bazen de mttefikleri olarak siyasi rol stlendiler. Bu imparatorluklar, karlar dorukusunda bazen snr beyliklerini ele geirip domdan hakimiyet altna almlarsa da, genellikle dolayl hakimiyeti ya da baml devlet konumunu tercih etmilerdir. / Bu ok eskiden kalan iliki trnn kkeni, phesiz ok gerilerdeki antik aa uzanmaktadr. Romallar, M 65'te Romal Pompey'in bugn rdn Haimi krallnda bulunan Pet-ra'daki Nabat bakentine yapt ziyaretle, l politikalarn balatmlard. Nabatiler'in yazl dilleri ve kltrleri Arami olduu halde kendilerinin Arap olduklar anlalmaktadr. Petra vahasnda gelien bir kervan ehri kurdular; Romallar da onlarla kuracaklar ilikinin dosta olmasn doru buldular. Petra, Roma eyaletleri ile l arasndaki tampon lke, Gney Arabistan ve Hindistan ile ticaret yollarna ulamak iin ok nemli bir komuydu. M 25'te mparator Augustus, Yemen'i fethetmek iin bir ordu gndererek baka bir politika denedi. Roma-llar'a Krzldeniz'in gney ucunda bir kprba yaratarak Hin islamiyet ncesi ne ban srasndaki ticari, sava srasndaki askeri gereksinimleri nedeniyle ldeki snr devletleriyle ve kervan ehirleriyle iyi ilikiler kurmay tercih ettiler. Romahlar'n bu politikas, Arap snr beyliklerinin saysnda byk bir arta yol at. Bunlarn birincisi Petra idi, bunun yannda bakalan da vard ve en nemlilerinden biri imdi gneydou Suriye'deki Tadmur olan Palmira idi. Palmira Suriye lndeki bir kaynan etrafnda gelimekteydi. ok eski alarda da

buras belirgin ekilde yerleim merkezlerinin ve ticaretin bulunduu bir ehirdi. Palmirallar'n Frat zerinde Du-ra'da bir merkezleri bulundutriin Akdeniz ile Mezopotamya ve Krfez l ticaret yolu zerinde sz sahibi olmalar, onlara bir lde stratejik ve cari nem salyordu. Birok adan benzerlik tayan bir durum, bu iki imparatorlukla Karadeniz ve Hazar Denizi'nin kuzeyinde, in'e uzanan Orta Asya yolu zerinde de geerliydi. Bu blgedeki Orta Asya airetleri arasnda, MS I. yy'm son eyreinde in'in otoritesine kar st kapal bir hkmdarlk talebi tayan bakaldrlarn meydana geldii anlalmaktadr. Bu bakaldrnn liderleri arasnda olan ve in tarihileri tarafndan "Hiung Nu" olarak adlandrlan halkn, Avrupa tarihindeki Hunlar olduklar aka bilinmektedir. Pan Chao adl inli general, in'den Orta Asya'ya gerekletirdii seferle bu bakaldny durdurarak Hiung Nu'lar ipek yolu zerinden atmtr. Ancak bu kez inliler daha da ileri giderek, sonralar ad Trkistan olan ve bugnk zbekistan ile bat komulann da iine alan blgeyi fethettiler. GEM yaylma balatan politikasn aklamada, Dou'nun bu ve dier diplomatik ve askeri etkinlikleri yardmc olmaktadr. 106'da Trajan, Roma ile Petra'nn eski ilikisine son vererek ehri fethetti. Artk Nabatiler'iri lkesi Provincia Arabia adl bir Roma eyaleti olmu ve Basra'da bulunan bir Roma Lejyonu tarafndan ynetilmeye balanmt. Trajan, Roma gemilerinin Akdeniz'den Kzldeniz'e geebilmelerini salamak iin Nil Nehri'nin kanallan-n ve kollarn birletirip skenderiye'den Clysma'ya dek uzanan bir suyolu da yaptrd. 107'de Hindistan'a bir Roma elisi gnderildi; ksa bir sre sonra da Dou Suriye snnndan Kzlde-niz'e bir yol ald. Tm bu olaylarn iki imparatorluk arasndaki sava balatan Partlar' hakl olarak endielendirdii grlmektedir. 114'te Trajan balatt bir seferde iki imparatorluun paylaamad en. nemli blgelerden Ermenistan' igal etti. Bamsz Hristiyan bir hkmdar olan Edessa prensi ile anlatktan sonra douya doru Dicle'den geerek 116'da imdiki Badat yaknndaki byk Pers ehri Ktesiphon'u fethetti ve hatta Basra Krfezi kylarna dek ulat. Bu srada Yehoda'da byk bir isyan kmas bir tesadf gibi grnmyor. 117'de Trajan'n lm zerine yerine geen Hadrian, Provincia Arabia hari, douda igal edilen eyaletlerden ekildi. Trajan'n blgede yayld 100 yllarnda, Arap yarmadas yaklak olarak u durumdayd: blgelerde dardan ve ieriden hibir otorite yoktu; ancak batda Roma ve douda Part imparatorluklaryla eitli ilikileri olan kk devletler, daSLAMYET NCES lar bundan sonra da Palmira'da benzer bir politika uyguladlar; ama en sonunda bu da deiiklie urad ve bilinmeyen bir tarihte Palmra'y imparatorluklanna dahil ettiler. Il.yy'da Palmira'da yerleik bir Roma garnizonundan sz edilmektedir. ran'da Sasaniler'in ortaya kmas ve blgede daha militan ve merkezi bir dzenin kurulmas ile durum tekrar deiti. Bu kez de Arabia'nn kuzeydou snrlarnda Persler birka beylii aldlar. Persler, III. yy ortalarnda eski bir Arap merkezini, Hat-ra'y ortadan kaldrdktan sonra, dou Arabistan'n Krfez kys boyundaki blgelerini igal ettiler. Roma tarihileri, III. yy'n nc eyreinde Zenobia (byk olaslkla Arapa Zeynep) adndaki kadn hkmdarn, Pal-mira'nn bamszln tekrar kazanmas iin son abay harcam olduu ilgin bir dnemden sz etmektedirler. mparator Aurelian'n gnderdii Roma ordusu Zenobia'y yenmi ve Palmira bir kez daha imparatorlua kopmaz bir ekilde katlmtr. Bu srada Arap yanmadasnn uzak gneyinde nemli deiiklikler yaanmaktayd. Tarm alanlan olan ve hanedan mo-narileriyle ynetilen ehirlere sahip Gney Arabistan, yan l olan kuzeyden olduka farklyd. Ancak monariler yklm, yerini Himyaritik monari ad verilen yeni bir dzene brakmt. Batdan Habeler ve doudan Persler olmak zere blge d etkilerin arpma noktas olmutu. Etiyopya'da balayan militan Hristiyan monarisi, Kzldeniz'in dier

tarafndaki gelimelere doal olarak ilgi gsteriyordu. Persler de kendileri bakGEM lunan Roma sikkelerinin azalm olmas bunun bir gstergesidir. 217'de Hindistan'da len Caracalla'dan sonraki sikkelerden neredeyse hi bulunamamtr. Bu da IV. ile VI. yzyllar arasnda Arabistan'n tekrar bir nevi karanlk bir dnem yaadn gstermektedir. Bu dnem, bedevileme ve yoksullama a olmutur. Bir baka deyile, bu dneme dein var olan tarm gerilemi; kurulan merkezler azalm ve deve gerlii yaygnlamtr. slamiyet'in ortaya kmasndan hemen nceki zamana ilikin ilk Mslman ykleri, bu dnemi ok net olarak anlatmaktadr. Arabistan'n gerileyiinin en azndan baz nedenleri arasnda her iki imparatorluun ilgilerinin yok olmas da gz nne alnmaldr. ran ve Roma barnn srd 384 ylndan 502 ylma kadarki uzun srede her iki imparatorluk da Arabistan'a, vahalarndan ve llerinden geen pahal, uzun ve tehlikeli ticaret yollarna ilgi gstermemiti. Ticaret yollarnn yn deimi, tevik yardmlar sona ermi, kervan trafii durmu ve ehirler terk edilmiti. Vahalarda yaayanlar bile baka yerlere g etmi ya da gebelie geri dnmlerdi. Ticaretin son bulmasyla gebeliin balamas, genel olarak kltr ve yaam standardn drm ve ok uzun sreden sonra ilk kez Arabistan' uygar dnyadan iyice soyutlamt. Bu durumdan, Arabistan'n daha gelimi olan gneyi dahi etkilenmi, buradaki gebe airetler daha iyi otlaklar aramak iin kuzeye g etmilerdi. Arap toplumunda gebelik daimaj? _nem-li olmutur ama artk daha da ne kmt. Mslmanlar bu islamiyet ncesi ten de Kuran'da brahim peygamberin dininin restorasyonu olduu belirtilmektedir. Hz. Muhammed'in doduu VI. yy'da her ey yeniden deiti. En nemlisi Persler ve Bizansllarn yz yllk ban srecinden sonra yeniden atmaya balamalar ve bunun neredeyse sonsuz bir savaa dnmesidir. ki imparatorluk sava ve rekabet halindeyken, bu mcadelenin bir nedeni olarak Arabistan bir kez daha ortaya kt ve Arap halklar yeniden her iki tarafn da sayg ve ilgilerini kazandlar ve kimi zaman da mali yardm aldlar. Nehir vadilerinden Basra Krfezi'ne nen yol, bar dneminde, Akdeniz dnyasndan Dou'ya giden en elverili yoldu. Uzun bir ksm su zerinde geen bu yol, tekilerle karlatrldnda hem daha ucuz, hem de daha gvenliydi; ama Bizansllar ile Persler yeniden savamaya baladnda, durumu deiti. Mezopotamya ve Krfez yolu Bizansllar asndan ok sakncalyd. Bu yol, Persler tarafndan sava srasnda askeri hareketle, iki imparatorluk arasndaki bar saylabilecek zamanlarda ise ekonomik basklarla her an kapatlabilirdi. Bunun iin Bizansllar, bir kez daha Persler'in ulaamayacaklar uzaklkta baka yollar bulma politikasn benimsediler. nceden de olduu gibi gney l ve denizleri ile kuzey bozkrlar olmak zere iki nemli seenek vard. Karadan Asya yolunun tercih edilmesi, Orta Asya bozkrlarnn eitli hanlar le Bizans imparatorlar arasnda ilgin pazarlklara yol at. Trk hanlar Konstantinopolis'e elilerini gndermeye baladlar Bizans tarihileri dierlerinden daha kurnaz olan ba GEM kendisiyle hem de dmanlaryla birlii yapmakla sulamtr. Han, parmaklarn azna alp unlar sylemitir:2 "Sen bir aldatmas ve on tane dili olan o Romahlar'dan deil misin? imdi azmda olan on parmam kadar dilin var senin ve birini beni, tekini Avarlar' kandrmak iin kullanyorsun... Kurnaz szlerle ve hile yaparak herkesi aldatyorsun... Ama bir Trk'n yalan sylemesi tuhaf olur ve grlmemitir de..." Ne var ki, genel olarak kuzeydeki ve gneydeki patronlar ile mteriler birbirlerini olduka iyi anlarlard. VI. yy baladnda, gney yolu hem Persler'in ulaamayaca uzaklkta olduu, hem de eitli seenekler sunduu

iin kuzey yolundan daha fazla nem kazanmt. Eski kaynaklara gre, ilgili tarafn politikalarn ve uygulamalarn ortaya koyan yle bir tablo ortaya kmaktadr: Bizans, Pers denetiminden uzak bir Hindistan yolu am ve yolu ak tutmutur. Persler de bu iletiim hattn nlemek ve kesmek iin uramlardr. Bu arada yol zerindeki eidi halklar bu durumdan kr salamaya almlar, kendi karlar iin yolu ak tutmak ama Bizansllarn da yolun denetimini ve tekelini ele geirmesini engellemek istemiler; bylece kendi bamsz rollerinin iddetini de azaltmlardr. O dnemdeki pek ok olay bu rnee uygun gelimitir. Hem Bizans hem de Pers tarafnda snr devletlerinin ve baml beyliklerin yeniden ortaya kmalan bunlardan biridir. Bizans'n l snrnda bugnk rdn'n olduu yerde Arap Gassani beylii; ran tarafnda da Hira beylii bulunuyordu. kiSLAMYET NCES nek haline gelecek olan, Bizans ile ran'n barollerde olduklan ve bunlarn adna yaplan bir sava balam oldu. Gassani beyine unvanlar verildi ve Roma mparatorluu'nun Patrici'si ilan edilerek Konstantinopolis'e davet edildi. Roma silah ve eitmenleri ile birlikte yeterli miktarda da Roma altn verildi. Pers tarafnda olanlarla ilgili ok fazla bir bilgi bulunmamasna karn, orada da ayn eylerin olduu sanlmaktadr. Sina Yarmadas'nn gney kesinin aklarndaki Tiran boaznn ortasnda yer alan ve Yotabe olarak adlandrlan kk Tiran adasnn ksa sreliine tarih sahnesine kmas, bu dnemin ikinci nemli gelimesidir. Eski alardan bu yana adada transit ticaretle uraan insanlar tarafndan kurulan kk bir yerleim merkezinin olduu anlalmaktadr. 473'te adadaki bir airet reisinin Konstantinopolis'i ziyaret ettii ve onun ardndan, bazen imparatorluun dostu bazen dman olarak grlen dierlerinin de bulunduuna ilikin bilgiler bulunmaktadr. Belli bir noktada, bu adann sakinleri Musevi olarak adlandrlmaktadr; ama eski Museviler'den mi, sonradan Musevilii seenlerden mi ya da Yahudi lkesinden yeni gelenlerden mi olduklan ak deildir. Kzldeniz'de ticaret yapan ada halk balangta bamszd ve Bizans'a epey dmanca bir tutum iindeydiler. VI. yy'da Kzldeniz ticaretinin ilerlemesiyle birlikte, ada Bizans denetimine girdi ve kolaylk olmas iin bir Gassani beyine baland. 525'te birtakm lgin gelimeler oldu. Tiran-Yotabe Musevileri denetim altna alndlar ama Kzldeniz'in gney ucunda GEM zans kart ve Pers destekisi politika benimseyen bir Musevi varlnn ayn anda ortaya kmasnn birbiriyle ilikili olmas gerekir. Bizans, elbette dorudan ran'a ynelik bir politika izliyordu. Bizans eylemleri yalnz ran' hedef almyordu; bunlar ayn zamanda tarafsz olanlar da karsna almt. Kzldeniz'in bir ucundan dier ucuna dein Bizans stnln ve ticaret tekelini elde etmek, yerel gleri boyunduruk altna almak ya da yok etmek amacna hizmet ediyordu. Kuzeyde Arap mttefiklerinden aldklar yardmlarla bu ii kendileri yapyorlard ama gneyde byle bir olanak bulamadklar iin Yemen'de-ki Musevler'e ve onlarn dousundaki Persler'e kar Bizans ile ittifakta olan Hristiyan devleti Etiyopya'y kullanmak istediler. O dnemde Etiyopya, Hindistan'a kadar giden gemileri ve Arabistan yarmadasnda bulunan askerleriyle uluslararas ticari g durumundayd. Habeler yeni Hristiyanlklarnn heyecan iinde Bizansl elileri hevesle karladlar. Habeler bakmndan bir talihsizliktir ki, kendilerine verilen grevde baarl olamadlar. Balarda Gney Arabistan'daki son bamsz devleti ykp yok ederek lkeyi Hristiyanlar'a ve baka d etkilere ak hale getirmeyi baarmalarna karn, bu zaferlerini devam ettirecek gleri yoktu. Hatta Yemen'den teye gitmek isteyerek 507'de kuzeye giden kervan yolu zerindeki Yemen ticaret merkezi Mekke'ye saldr dzenlediler. Ancak yenilgiye urayarak ksa sre sonra Yemen'deki yerlerini Persler'e braktlar. SLAMYET NCES

yolu ama politikasn baarszla uratyordu. Bununla birlikte konunun nemini tmyle azaltan baka bir gelime ortaya kmt. Yzyllardr ipek retimi in'de zenle bir sr olarak sakl tutulmaktayd ve ipekbceinin ihra edilmesi lmle cezalandrlyordu. Ancak iki Nesturi keiinin 552'de in'den Bizans'a ipekbceinin tohumunu karmay baarmalanndan sonra, Kk Asya'da VII. yy'n ilk yllarnda ipekbcei yetitirme ii gelimiti. in'de retilen ipekliler daha kaliteli ve gzel olduu iin daha ok tercih ediliyordu; ama artk in'in bu konudaki dnya tekeli sona ermiti. VI. yy iki rakip imparatorluun zayflamalar ve geri ekil-meleriyle tamamland. Arabistan'dan atlan Habelerin, Etiyop-ya'daki rejimleri de sarsld. Bir sre daha direnen Persler, lkelerindeki taht kavgalar ve Zerdt dini iindeki tartmalar nedeniyle balayan byk dini sorunlar yznden nemli lde g kaybetmilerdi. te yandan, Bizans Jstinyen'in hkmdarlnn ardndan somnlar yaamaya balamt ve Bizans Hristiyanl byk kilise tartmalaryla sarslyordu. Arabistan yarmadasnn son bamsz g merkezleri durumundaki gney beylikleri, yerlerini yabanclarn igallerine brakarak ortadan kalkmlard. Bu olaylarn tm Arap yarmadasn nemli derecede etkilemiti. Bu gelimelerin ardndan Arabistan'a yanlannda yeni yntemler, dnceler ve rnler getiren ok sayda smrgeci mlteci ve dier yabanc topluluklar yerlemiti. Arabistan'dan geen ticaret yollar, tccarlar ve rnler, devam eden GEM amt. Bunlardan bir blm maddi kaynaklyd. Daha sonra karlaacaklar olaylar asndan ok deerli bir ders olan silah, zrh kullanmay ve dnemin askeri yntemlerini renmilerdi. Tccarlar, nceden hi bilmedikleri eyleri getirmeye baladka, ilerlemi toplumlarn zevkleriyle tanmlar ve bunlar hzla kefedip keyfini karmaya ynelmilerdi. Kendilerinden ilerideki komularnn din ve kltrleriyle ilgili bilgi sahibi olan Araplar, bir lde entelektel, hatta manevi bir etkilenme de yaamlard. Yazy renerek yeni bir alfabe oluturmular ve kendi dillerini yazmaya balamlard. Dardaki yeni dnceleri almlar, en nemlisi, o gne dek birounun peinden gittii ilkel bir paganizm olan ve yetersiz bulduklar dinlerinin yerine baka bir din arayna girmilerdi. Ulaabilecekleri uzaklkta birka din bulunuyordu. Hristiyanlkta byk bir ilerleme olmutu. Hem Bizans, hem de ran snrlarndaki Araplar'n ounluu Hristiyan olmutu; gneydeki Yemen ve Najran'da da Hristiyanlar vard. Museviler zellikle Yemen'de, ama Hicaz'n baka yerlerinde bulunuyorlard. Bunlarn bazlar Yahudiye'den gelmi olan gmenlerin torunlaryd, bazlar ise yeni Musevi olanlard. VII. yy'da Arabistan'daki Museviler ve Hristiyanlar tamamen.Araplamlarve Arap toplumunun bir paras olmulard. Pers dinlerini benimseyen pek olmamt^ Beklenecei zere, Fazlaca milli olmas nedeniyle bu din, Persler dndakilere ok ekici gelmemiti. lk slam tarihilerine gre, Arapa'da Hanif denilen bir grup puta tapnmay brakmt ama o dnemin rakip dinsel 3. KISIM IslamiyetHn Douu ve Ykselii 3. BLM Kkenler slamiyet'in douu, kurucusu, ilk kabul edenleri ve inananlar ile ilgili bilgiler yalnzca slam hadisleri, metinleri ve tarihi anlardan salanabilmektedir. slamiyet'in d dnya tarafndan fark edilmesi ve dardan bakanlarca ele alnmas uzun zaman sonra olmutur. Bu adan slam tarihi de, Hristiyanlk, Musevilik ve insanln dier byk dinlerinin tarihleri gibi tarihiler iin sorundur. Ortaa'daki en titiz dindar Mslman ilahiyatlar bile dini retinin doruluunu ve mkemmelliini tartmasz kabul ettikleri halde, kiisel biyografik ve tarihi hadislerin doru olup olmadn sorgulamlardr. Bu tr kstlamalan olmayan ada eletirel akademisyenler de daha baka sorunlar gndeme getirmilerdir, islam tarihinin balang dnemine ait baka belge, metin ve yazt gibi bamsz kantlar bulunana kadar da

eletirel tarih olsa olsa kesin olmayan deerlendirmeler yapabilirken, ilk slam tarihine ait geleneksel anlatlar da sorunlu olarak elde kalmak durumundadr. Mslmanlar asndan meselenin z kesin ve aktr. Mslmanlarn tarihsel bilincinin merkezinde, Muhammed peygamberin grevi, savam ve sonundaki zaferi; Mslman cemaatinin olumas, inananlarn ve Hz. Muhammed'den sonrakileri bl ll Kl Ki llld il SLAMYET'N DOUU VE YKSEL Ramazan ay gecesi Hra danda uyumakta olan Hz. Muham-med'e Cebrail grnerek "Oku!" demitir. Hz. Muhammed nce duraklam, sonra Cebrail kez daha ayn eyi syleyince, "Neyi okuyacam?" diye sormutur. Cebrail, "Yaratan Rabbnin adyla oku! O insan bir kan phtsndan yaratt. Oku! Rabbin, en byk cmertliin sahibidir. O'dur kalemle yazmay reten. O, insana bilmediini retti." Bu cmleler Kuran diye bilinen Kutsal Kitabn doksan altnc suresinin ilk be ayetidir. Kuran, Arapa bir szcktr, "okuma, ezberden okuma" anlamlarna elf Ve slam inancna gre Tanr'nm Hz. Muhammed'e indirdii vahiyleri erir. Bu lk ayetlerden sonra Peygamber'e pek ok vahiy inmitir. Hz. Muhammed ald vahiyleri doduu yere, kendi halkna gtrm ve artk puta tapmamalarn, evrensel bir tek tannya tapmalarn sylemitir. Hz. Muhammed, hadislere* gre, 571 ylnda, Bat Arabistan'daki Hicaz blgesinin kk vaha ehri Mekke'de Kurey Arap airetinde dnyaya gelmitir. O yllarda yarmadann byk blm yalnzca birka kervan yolunun getii ve az sayda dank vahann olduu bo bir ld. Halk ounlukla gebeydi; deve, koyun, kei yetitirerek, bazen de rakip airetlere, vaha ve snr halklarna yapklar basknlarla geiniyorlard. Bir ksm olanak bulduklar yerlerde kk apta tanmla urar, bir ksm da, d dnyadaki gelimeler tccarlan Arabistan'a tekrar ynlendirdii dnemlerde ticaret yaparlard. Roma ile Persler arasnda VI. yy'da kan sava ite byle bir dneme rastlamt ve bu sayede Akdeniz ile Dou arasndaki kerKKENLER Resllnn* (eliliinin) ilk yllarnda Hz. Muhammed'e nce ailesi, daha sonra da geni evreler inandlar. Zamanla, Mekke'deki ileri gelen aileler, bu yeni dnceleri ve kaynak-landklan yeni oluumu pheyle karladlar ve muhalif oldular. Onlar iin Peygamber ve retisi, gerek maddi gerekse dini ynden, hem kendi otoriteleri hem de varolan dzen iin ciddi bir tehditti. Geleneksel biyografiler, baz Mslmanlarn bask ve zulm yznden memleketlerini terk ederek Kzldeniz'in dier yanndaki Etiyopya'ya sndklarn anlatmaktadr. Peygamber hadislere gre ilk an'dan [Vahiy'den] on yl sonra, yaklak 622'de, Mekke'nin 350 kilometre kuzeyinde bir baka vahadaki kk Yesrib ehrinden elilerle bir anlama yapt. Yesribliler, Hz. Muhammed ile beraberindekileri iyi karlad-. lar; ondan anlamazlklannda hakem olmasn istediler, onu ve onunla birlikte Mekke'yi terk edecek olanlar kendi insanlarn savunurcasna savunmay nerdiler. Hz. Muhammed kendisi gitmeden nce yaklak altm aileyi gnderdi, o yln sonbaharnda da kendisi gitti. Peygamber ile yannda olanlarn Mekke'den Yesrib'e glerine "hicret" denir ve Mslmanlar hicreti Hz. Muhammed'in peygamberlik makamndaki belirleyici an olarak kabul ederler. Sonralan bir Mslman takvimi yapldnda ise, Arap takviminin balangc hicret olur. Yesrib, slam dininin ye. topluluunun merkezi haline geldi ve zaman iinde yalnzca El-Medine (ehir) denilmeye baland. Toplulua da "mmet" ad verildi; bu, topluluun kendisi evrime uradka anlam da evrime urayan bir kelimeydi. SLAMYET'N DOUU VE YKSEL mutu. Medine'deki yeni Mslman devleti, ksa bir sre sonra Mekke'deki puta tapan yneticilerle savamaya balad. Sekiz yl sren sava sonunda Hz. Muhammed Mekke'yi fethederek grevini baarm oldu ve ehrin eski sakinlerinin artk ortadan kaldrlm olan puta tapnmalarnn yerine slami inanc yerletirdi.

Bunun sonucunda, Hz. Muhammed'in hayat ile ondan nceki peygamberlerin, Musa ve sa'nn hayatlar arasnda bunlarn izleyicileri tarafndan da aret edildii zere, nemli bir fark olutu. Musa'nn vaat edilmi topraklara girme izni yoktu, halk ilerlerken o lmt. sa armha gerilmiti ve Romal imparator Konstantin, Hristiyanl benimseyip inananlarna g verene kadar Hristiyanlk bir aznlk dini olarak kalm. Hz. Muhammed ise vaat edilen topraklarn ele geirmi, yaarken g ve zafer elde'etmi, peygamberlik otoritesinin yannda siyasi otorite de kullanmtr. Tann'nn Peygamberi olarak getirdii dini vahiyvard ve bunu retiyordu. Bununla birlikte Mslman mmetinin lideri olarak yasalar yapyor, adalet datyor, vergi topluyor, diplomasiyi yrtyor, sava ve bar yapyordu. Balangta bir topluluk [cemaat] olan mmet, artk bir devlet olmutu, bir sre sonra da mparatorluk olacakt. 8 Haziran 632 tarihinde yaamn yitiren Hz. Muhammed'in peygamberlik grevi de tamamlanm oldu. Mslmanlar asndan onun peygamberliinin amac, ondan nceki peygamberler tarafndan getirilen ama daha sonra arptlm ya da terk edilmi olan gerek tektanncl tekrar canlandrmak; puta taKKENLER Bylece manevi grev tamamlanm ve manevi ilev sona ermiti ama lahi Yasay devam ettirme ve tm dnyaya yayma amacn tayan dini grev hl son bulmamt. Bu amacn tam olarak gerekletirilebilmesi, bir devlet iinde siyasi ve askeri g kullanlarak yani tek kelimeyle egemenlik sayesinde mmkn olacakt. Hz. Muhammed hibir zaman lml bir insandan farkl olduunu iddia etmemiti; o Tanr'nn Peygamberi ve Tanr'nn kullarnn lideriydi ama ne tanrsald ne de lmsz. Bununla ilgili olarak Kuran unlan syler: "Muhammed bir peygamberden bakas deildir ve ondan nceki peygamberler de gelip gemilerdir. ayet o da lrse ya da ldrlrse, o zaman sizlerde tabanlannz zerinde geri mi dneceksiniz." (3:138)* Peygamber lmt ve yerine baka bir peygamber gelmeyecekti. Mslman cemaatinin ve devletin lideri artk yoktu, yerine birinin gelmesi gerekliydi. Bu acil gereklilik karsnda peygamberin yaknndakiler, aralarndan birini setiler. Bu da, Mslmanl ilk kabul edenlerden ve en saygn kiilerden biri olan Hz. Ebubekir'di. Hz. Ebubekir liderlii iin, tarihilik gele-neindeki gre baklrsa, Arapa'da duruma denk den bir belirsizlikle hem halef hem vekil anlamna gelen "Halife" unvann seti. Anlam ok ak olmayan bu unvan, bazlarna gre Halifet-l Resul-Allah yani Allah'n peygamberinin halefi, bazlarna gre de Halfet-l Allah yani Allah'n vekili demekti ki, bu ikincisinin imalar farkl sonulara yol aabilirdi. Hz. Ebu-bekir'i devletin bana getirenler bunu dnmemi olsalar da, SLAMYET'N DOUU VE YKSEL byk halifelik kurumu, yani slam dnyasnn en stn egemen makam bylelikle kurulmu oldu. slam halifeliinin ilk dnemleri hakkndaki bilgiler, Peygamber hakkndakilerde olduu gibi yalnzca slam kaynak-lanndan edinilmitir. teki lkelerin tarihileri, yeni devlet ve dinin ortaya kmas ve ilerlemesiyle ilgili ilk bilgileri epeyce sonra vermilerdir. Mslmanlar arasnda bilgiler nesiller boyunca szle iletilmi, ok daha sonra yazya geirilmitir. Bilgiler bozularak ve deitirilerek aktanlmtr. Bunun doal nedeni insan hafzasndan kaynaklanan hatalar olmutur; (aslnda bu sorun okuryazar olmayan bir toplum iin bugn olduundan daha az nemli olurdu), ancak baka bir nemli neden de ilk Mslmanlar arasndaki birok bireysel, ailevi ve mezhep aynlklar ve tartmalardr. Bu yzden, savalarn sras ve sonular gibi en temel gerekler bile eitli tarihilik anlatmlarna gre deimektedir. Mslman tarihiler, peygamber ld zaman, onun ortaya koyduu din olan slamiyetin henz Arap yarmadasndaki baz blgelerle snrl olduunu belirtmektedirler. Mslmanl kabul eden Araplar da, Bereketli Hilal snrlarn biraz am olsalar bile, snrlydlar. Kuzey Afrika, Gneybat

Asya gibi daha sonra slam topraklan olacak, halifelerin ynetimine geecek lkelerde de henz baka dinlere inanlyor, baka diller konuuluyor ve baka hkmdarlara itaat ediliyordu. Blgenin tamam Hz. Muhammed'in lmnden yz yl sonra insanlk tarihindeki en hzl ve en arpc deiiklie sahne olacak ld k d d b d l KKENLER dar ilerliyordu, imparatorluun devlet^dir^sjamiyet'ti ve Arap-a ha^z^^^^^ejn^SDt^^^^^^aM^^^asi kullanlan bal^a^ileim^ra^ijaluyjotdu.,...___ Gnmzde, slamiyet'in balangcndan on drt yzyl sonra, Arap imparatorluu oktan yok olmutur. Ancak yalnzca batda Avrupa, douda ran ve Orta Asya hari, Araplar'n fethettikleri tm lkelerde, gndelik Arapa eitli biimleri ile hl halk dilidir. Edebi Arapa da kltr, ticaret ve hkmetin temel iletiim arac olarak varln srdrmektedir. Din dili olarak Arapa, kutsal kitabn, ilahiyan ve kutsal hukukun [e-riat'n] dili olarak, konuulduu lkelerden ok uzaklara, sonralar da Arap fetihlerinin snrlannn tesine ve Asya ile Afrika'nn Arap hakimiyetine girmemi yerlerine kadar gitmitir. slam inanc ile Arap imparatorluunun yaylmasnda, fethedilen lkelerde yaayanlarn da pay olmu, bu halklar hzla slamiyet kabul etmi ve onun bayra altnda girmilerdir. Batda Kuzey Afrika Berberileri, balarda Arap saldrlarna iddetle kar koymular ancak sonunda onlara katlarak spanya'nn fethine ve koloniletirilmesine yardm etmilerdir. Daha sonra da kendileri Sahra'nn gneyindeki siyah insanlar s-lamatrm ve smrge yapmlardr. Douda, imp.aratorluk-lan yklm ve din hiyerarisi,.zayflam olan Persler, slamiyet'te yap ve anlam bulmular, yeni inanlarm Orta Asya'nn karma ran ve Trk^ r^lldanna gtjjrmjerdir. Ortada yer alan ve uzun sredir Bizans ve Pers imparatorluklannn hakimiyetinde olan Bereketli Hilal'in dili Aramice, dini Hristiyan olan SLAMYET'N DOUU VE YKSEL daha kolay yaanmt. Araplar'in vergileri, zellikle Mslmanlar iin ve bu arada dier kesimler iin de Bizans'nkinden ok daha azd. Arap devleti, Konstantinopolis ynetimindeki Ortodoks olmayan Hristiyanlar'a ve kiliselerine karlm olan zorluklar ortadan kaldrarak, ayn kanunlar dahilinde tm Hristiyanlar'a hogrl davranyordu. Partlar ve pagan Roma imparatorlar zamannda dini hogr gren, ancak Sasaniler ve Hristiyan Bizansllar zamannda zulm gren Museviler'in durumu ise Mslman Arap devletinde bir bakma daha iyiye gitti. Arap devleti yneticileri ve ordu komutanlar genellikle Medine ve Mekke vaha ehirlerinden kyordu; ama yine de l kkenlerinden ok uzaklamamalard. Fetihlerde zafer kazanan Arap ordular ounlukla l insanlarndan oluuyordu. Araplar'n fetih savalar, genellikle l gcn ustaca kullanma stratejisine dayanyordu; ki bu, Bat'nn deniz insanlarnn kurduu sonraki mparatorluklarn deniz gcn kullanmalarndan miras kalm bir yntemdi. Araplar iin kendi evleri gibi olan l, dmanlar iin yle deildi. l Araplar iin tandk, dost ve kolay eriilebilir bir yerken, dmanlar iin ssz, tehlikeli, korkutucu ve uzakt. Nasl bir kara nsan denizden kor-karsa, onlar da lden korkuyorlard. Araplar l acil durumlarda snak, baar kazandklarnda zafere giden yol; ikmal, mesaj ve destek gnderme amal bir iletiim yolu olarak kullanyorlard. Ayrca Arap imparatorluunun kendilerine zg bir "Svey kanal" da vard ve bu da Afrika ile Asya'y birbirine balayan Svey kstandan geen bir l yoluydu. KKENLER stratejik gereksinimleri karlayan ehirler haline geliyorlard. Bu garnizon ehirlerinden en nemlileri ran'da, Kum; Irak'ta, Kfe ve Basra; Tunus'ta, Kayrevan ve Msr'da, Fustaft. Bunlar, ilk Arap mparatorluunun Cebelitarklar, Singapur-lar, Kalktalanyd. Bunlara, eski bir Sami szc olan ve kken itibaryla snr anlamna geldii anlalan; bu yzden snr blgesi ya da eyaleti karl kullanlan-Arapa "msr" (oulu amsar) ad verilirdi. Bu ad Tevrat branicesi'nde, Aramice ve

Arapa'da Msr'a verilmitir. Blgelerin ynetiminde ve Araplatrmasnda msar'n merkezi bir nemi vard. Balangta Araplar, kurduklar imparatorluun kk ve tecrit edilmi egemen bir aznlyd. Amsar'da Arap ncleri ve dili egemendi. Her msar'n merkezinde askeri kantonlara Arap sava-s-mrgecileri airet dzeni iinde yerlemilerdi. Merkezin etrafnda ise yerel halktan kiilerin oluturduu dkkan sahipleri, zanaatkarlar ve dier esnaf gruplan ortaya kmt; bunlar, Arap yneticilerin, askerlerin ve ailelerin gereksinimlerini karlarlard. Zamanla bu d ehirler yerleme, zenginlik ve deer kazanarak bydler ve Arap devletine hizmet eden yerli memurlar da ilerine aldlar. Bu memurlar zorunlu olarak Arap-ay rendiler ve Araplarn davranlarndan, zevklerinden ve dncelerinden etkilendiler. Genelde, slamiyet'in fetihler araclyla yayld ileri srlr. Fetihler ile birlikte smrgeletirme, slam dininin yaylmasn nemli oranda etkilemise de bunu iddia etmek yanl olur; nk fetihlerin temel sava amac slamyeti zorla kabul ettirSLAMYET'N DOUU VE YKSEL tanrya inanmayan ve onaylanm kutsal kitaba da sahip olmayanlar bakmndan ise seenekler daha zor olmutur; ancak ilk Arap fetihileri tarafndan ynetilen topraklarda bu trden topluluklar pek az sayda bulunmaktayd. te yandan fethedilen lkelerde yaayanlar slam dinini kabul etmeleri iin dk vergiler ve benzeri uygulamalarla tevik ediliyorlar ama zorlanmyorlard. Arap devleti, egemenlii altndaki halklar Araplatrmaya ve asimile etmeye de abalamyordu. Tam tersine, ilk fetihlerde Arap olanlar ile Arap olmayanlar (sonradan slamiyeti kabul edip Arapa konumaya baladklar halde) arasndaki gl toplumsal engeller korunmutu. Arap olmayan erkeklerle Arap kadnlarn evlenmelerini ho karlamaz (ancak tersi bir duruma da ses karmaz), yeni Mslmanlar'a kendileriyle ayn ekonomik, siyasi ve toplumsal haklan vermezlerdi. Ne_ var ki slamiyet'in ikinci yzylnda_gerekleen devrimci deiikliklerle Arap ayrmcl sona ermi, bylelikle Araplatrma sreci hz kazanmtr. Gerekleen askeri fetihlerden ziyade fethedilen topraklarn halklarnn Araplatrlm ve slamlatrlm olmas, Arap mparatorluunun gerek mucizevi ynn oluturmutur. Arap-lann askeri ve siyasi stnlk dnemi ok ksa srd ve ksa sre sonra imparatorluklarnn kontroln, hatta kendi yarattklar uygarlklarnn liderliini, bakalarna brakmak zorunda kaldlar. Yine de hukuklar, dinleri ve dilleri hakimiyetlerinin devam eden ant olarak kald ve bugn de hl duruyor. Aslnda byk deiiklik, birbirine parelel biimde srd l KKENLER tikleri verimli topraklara g etmilerdi. Araplar nce egemen asker snfyla bir igal ordusu, st dzey memurlar ve toprak sahiplerinden-oluan-yneticibir-aznlk-olaralc.gemlerdi. Daha nceki ynetimlerin devlet topraklarna ve fetihlerden kaan mltecilerin topraklarna Arap devleti tarafndan el konulmutu. Arap devleti bu geni topraklan Araplar'a datyor ya da ok uygun artlarla kiraya veriyordu. Bu topraklara yerleen Araplar, topraklarnda kalan yerli sahiplerinden daha az vergi veriyorlard. Garnizon ehirlerde yaayan zengin Arap toprak sahiplerinin topraklarn yerli halk iletirdi. Arap etkisi, gerek dorudan, gerek slamiyet'i benimsemi olan ve ounluu orduya hizmet eden yerli nfus araclyla bu ehirlerden balayarak evredeki krsal blgelere yaylyordu. Yerli dnmelerin, toplumsal ve ekonomik adan istedikleri eidik, saf Arap soyundan olduklar iddiasnda olanlarca kibirle reddedilirken, onlar yine de artan bir hzla fatihlerin dillerini ve inanlarn benimsiyorlard. Fetihi bir aristokrasiye zg bir dilin prestiji, devlet ve ticaret dilinin pratik deeri, bir imparatorluk uygarlnn zenginlii ve eitlilii ve belki hepsinden de te yeni tanrsal buyruklar kada dkm olan kutsal bir dil karsnda duyulan byk' sayg; ite btn bunlar, Araplar'n kendi tebaalan olmu haldan asimile etmelerini hzlandrm. /

slam egemenliinin ilk yzylndaki siyasi ve askeri deiiklikler, nemli toplumsal ve ekonomik deiiklikleri de beraberinde getirmiti. Tm fetihlerde olduu zere Arap fetihSLAMYET'N DOUU VE YKSEL ldrld gn zel varlnn yz bin dinar (Roma ve Bizans altn) ve bir milyon dirhem (Pers gm sikkesi) olduunu; mlklerinin de yz bin dinar hesaplandn ve "pek ok at ile deve de braktm" syler. slamiyet'i ilk kabul edenlerden ve erken slam tarihinin nemli kiilerinden El-Zbeyr ibn lAvvam, Irak'ta Kfe ve Basra ile Msr'da Fustat ve skenderiye kentlerinde evlere sahipti. Mesudi, o dnemde (Hicri 332/ miladi 943-44) onun Basra'daki evinde tCiccarlann ve denizar tacirlerin ikamet ettiini syler. ldnde hesap edilen varl nakit elli bin dinarn yan sra "bin kadn ve erkek kle, bin at ve sz konusu ehirlerde pek ok evdi." Ayn kaynaa gre, Peygamber'in yaknlarndan Talha ibn Ubeydullah el-Tay-mi'nin Kufe'de byk bir evi olduundan, "Irak'taki topraklarndan gnde bin dinar ve el Sara blgesindeki topraklarndan ise bundan daha ok gelir elde ettiinden sz edilir. Ayrca Medine'de tula ve tik aacndan yaplm bir de evi vard." Yine ayn kaynaa gre ilk Mslmanlar'dan "Abdl-Rahman ibn Avf, yz at, bin deve ve on bin koyuna sahipti. ldnde varlnn drtte biri, seksen drt bin dinar deerindeydi." Zayd ibn Tabit ldnde, "baltalarla paralanan altnlar ve gmler ile yz bin dinarlk mal mlke sahipti. Yala ibn Munya ldnde yarm milyon dinar ve yz bin dinarlk arazi ve eitli maddi eyalar vard."1 phesiz, fetihilere ait bu ve dier inanlmaz servet hesaplan ok abartlmtr ama yine de, bu fetihi soylular snfnn ok fazla varlklarnn olduunu, gittikleri ileri lkelerin tm KKENLER olanlarn geliimi de her zaman iin, kendi istekleri ve beklentileriyle uyumlu olmamt. Tarihi metinler, edebiyat ve zellikle de ada iir gerek bireylerin gerek toplumsal gruplarn ikayetlerini; zamann siyasi, toplumsal ve bunlarla birlikte dolayl olarak ekonomik gerilimlerini yanstmaktadr. Bir fetih ve yeni bir devlet dzeninin, nceden iktidar ve servet tekeline sahip olan nemli gruplar yerlerinden etmesi kanlmazdr. Herhalde byle bir deiikliin etkisi doudaki eski Pers eyaletlerinde, batdaki eski Bizans eyaletlerinden daha fazla grlmtr. Msr ve Suriye'deki yerlerinden olan Bizansl iadamlar, eski topraklaryla halklarn yeni efendilerine brakarak Bizans bakentine ekilebilirlerdi. Ancak Pers iad_amlarinn^acaLk yerleri yoktu. mparatorluklarnn bakentini Araplar ellerine geirmiti ve birka dndakiler, olduklar yerde kalarak yeni devlet dzeninde kendilerine bir yer bulmaya almak zorundaydlar. Bu yzden Persler'in eski ayncalkl ve ynetici snfnn, belleklerinde henz taze olan imparatorluk hakimiyeti ve devam eden imparatorluk ynetimi tecribesi sayesinde, slam kltrne ve devletine Bizans ehirlerinin halklannn yapandan daha nemli katklar olmas olaand. Balangta Pers ynetici snflarnn yeni devlet dzenine uyum gstermi, ayrcalklarn ve grevlerinden bir blmn korumu olduklar anlalmaktadr. Ancak Arap iktidarnn pekitirilmesiyle birlikte, Arap airetlerinin byk ounlukla ran'a yerletirilmeleri, saylan zamanla artan ranl Mslmanlarn Araplarla eit haklara sahip olmak istemeleri ve aslnda SLAMYET'N DOUU VE YKSEL mparatorluu'na atma ve gerilim getirmitir. slamiyet'in ilk zamanlarnda slam toplumunun birlii ve Arap devletinin istikrar in en nemli tehdit, gruplar arasndaki rekabetten kaynaklanmtr. Bu rekabet, Arap olan ile Arap olmayan Mslmanlar, hatta Mslmanlar ile tekiler arasndaki ayrlklardan domam; kuzey-gney Arabistan kkenli airetler, erken-ge gelenler, duamlan iyi-kt olanlar, zgr bir Arap ailenin ocuklar ile zgr bir Arap baba ve yabanc cariyenin ocuklan arasnda yani Araplar ile Araplar arasmda domutur. te yandan, zafer kazananlarn yenilenler zerindeki ok eski haklarn uygulamalar, giderek yar Araplar'n saysn arttrmaktayd.

Bu atmalar, Arap tarihiliinde bazen dini ya da airet kkenli, bazen de kiisel atmalar eklinde anlatlr. phesiz tm nemli atmalardr; ancak arada baka sorunlarn da olduu aktr. Baz Arap gruplar arasnda devam eden ve ou kez sert olan dmanlk, bir sre sonra Arap olmayan Mslman halkn da katld bir dizi i savaa yol amt; bu savalarda eitli kesimler kendi istek ve skntlarn dile getinnek iin dinsel gerekeleri bahane etmilerdi. Roma ile ran arasndaki Ortadou ticaret yollarnn payla-lamamas durumu, Arap imparatorluunun kurulmasyla son bulmutu. Byk skender'den sonra ilk kez Orta Asya'dan Akdeniz'e kadar Ortadou'nun tamam tek bir imparatorluk ve ticaret dzeni altna girmiti. Bir dnem Bizans altn ile ran gm beraber dolamda kalmt ve iki para arasndaki kur KKENLER u'nun Arap fatihleri de paralarn sarayn ve soylularn zel ilgi gsterdikleri stn kaliteli tekstile yatrdlar. Bu ekonomik gelimeye, grkemli zel malikanelerin, saraylarn, kamu binalarnn, camilerin yaplmas ve yksek maa alan askerlerle, teki yerleimcilerin ok ve eitli gereksinimlerinin karlanmas da nemli bir katk yapm olmaldr. Byk olaslkla, hzla byyen ehirlerdeki huzursuzluk fakirlikten ok krgnlktan kaynaklanyordu. lerinde zengin, yetenekli, hem de iktidar sahibi kiilerin nemli lde olduu yan Araplar'n krgnklannn nedeni devletin ve toplumun st dzeylerine alamamalaryd. Bata" PfsleFolrnak zere Arap olmayan dnmeler, kendilerine verilen alt statden memnun deillerdi ve yeni dinlerinin evrensellik mesajnn anlatt eitlii istiyorlard. Hem ilk dnemde hem de sonraki dnemlerde olduu zere nfus kendisini idame ettiren aralardan daha hzl artsaydi; ayn zamanda firar eden kyller, vasfsz iiler, serseriler, yardma muhta ve sua yatkn olanlarn oluturduu istikrarsz topluluklar da ortaya kard. Arap kaynaklar, ehir toplumunun snrnda yer alan byle bir dnyann arpc resimlerini sergilemektedir. Tm bu farkllklar ve atmalardan baka, Mslman top-raklannn byk ve hzl genilemesi de gerilim yaratyordu. Bylece imparatorluun ve devletin varlnn srdrlmesi ve ynetilmesi fazlasyla karmak hale geliyor; ilk halifeler zor ve almaz sorunlarla karlayorlard. Raidun, yani "doru yolda giden" ["hak ve hayr yolcular"] olarak anlan ilk drt halife miras yoluyla deil, Snni hukukuna uygun olarak seimle baa gelmitir ve Snni Mslmanlar SLAMYET'N DOUU VE YKSEL mundan ikayeti olan bir Hristiyan kle ldrmtr. nc halife Osman ile drdnc halife Ali ise daha talihsizlerdir; nk Mslman Arap isyanclar tarafndan ldrlmlerdir. Peygamber'in lmnden yaklak yirmi be yl sonra, toplum, iddetli muhalefetle paralanyor, devlet de isyan ve i savalarla sarslyordu. Tm olaylar fethedenler ile fethedilenler, yeni ile eski Mslmanlar arasnda deil, Araplar arasnda meydana geliyordu. Ksa sre iktidarda kalan Hz. Ebubekir'in lmnden sonra, Hz. mer'in 634'te balayan on yllk iktidar, slam devletinin ve hatta slam toplumunun ortak tarih bilincinin olumas bakmndan ok nemlidir. Yaygn bir Arap tarihilik yaklamna gre, Hz. Ebubekir lm deindeyken Hz. mer'in halife olarak tayin edilmesini istemitir. Hz. mer, yle ya da byle, Ashab'n ounluu tarafndan hemen kabul edilmi ve iktidar sresince nemli bir muhalefetle karlamamtr. Yalnzca Peygamber'in amcasnn olu ve kendi damad olan Hz. Ali'yi destekleyenler, Hz. mer'in muhalifi olmutur. Bu muhalefetin nedeni, bazlar asndan bir aday olarak Hz. Ali'nin stn zellikleriydi, bazlar asndan da Peygamber'in yerini almasnn onun meru hakk olmasyd. Ancak Arap dnyasnn byk ounluu Hz. mer'in halifeliini kabul etmitir. JIz. mer yalnzca birlik ve beraberlii salamakla kalmayp ileride imparatorluk hkmetinin sistemi olacak temeli de atmtr. Getirilen yeni bir unvan, otoritedeki deiikliin gstergesi olmutur. Hz. mer'e vekil anlamna gelen halife unvam ile birlikte "Emir l-Mminin"yani"nananlarn Komutan" unvan KKENLER

Hz. mer, ldrldnde henz elli yandayd; yaad srece kendi yerine kimin geeceini bildirmemiti. lm deindeyken eski Ashab'ndan alt kiiyi bir komite olarak (Arapa'da ura demektir) tayin ettii sylenmektedir; bu komiteye kendi ilerinden birini halife semeleri talimatn vermitir. Mekke'nin byk meyye (Emeviler) airetinden ye,ilk mminlerden oluan Mekke soylu snfnn tek temsilcisi olan Hz. Osman, ura tara^fmdan.halife seilmitir. lk halifeler, byk bir askeri gce, dzenli bir orduya ve hatta muhafz birliine bile sahip deillerdi; Arap airetferinden toplanan askerler orduyu oluaruyordu. Halifeler askeri gleriyle deil daha ok Peygamber halefi olduklar iin ve kiilik zelliklerine gsterilen sayg sayesinde hkm sryorlard. Hz. Osman'n kiilik zellikleri, kendisinden nceki iki halifenin kazand saygnl yaratamamt. Peygamber'in lmnden on yldan daha fazla bir sre sonra dini ba zayflamaya balamt ve bunun da tesinde Mekke soylu snf aralarndan birinin halife olmasnn frsatlarndan yararlanmaya alarak durumu daha da zorlatryordu. Gebe airetleri bakmndan zaten her zaman iin rahatsz edici olan otorite basks daha dayanlmaz bir duruma geliyordu. Hz. Osman 644 ylnda halifelie getirilmiti. Yzyln ortalarnda batda Msr ve Suriye, douda ran'n byk blm ve Irak' Mslmanlar ele geirmiti. Hatta 654-55'te Mslman donanmas Bizansllar'a kar byk bir deniz zaferi kazand.* Pers imparatorluu zaten yklmt. Artk bir mola verme vakSLAMYET'N DOUU VE YKSEL bu skntlar ve sonucundaki eylemleri Araplar arasnda bir dizi ykc i savan patlak vermesine neden oldu. 656 ylnda, Msr'daki Arap ordusundan gelen bir grup isyanc, ikayetlerini letmek iin Medine'ye geldiklerinde Halife Osman' ldrerek ilk i sava balatmlard. syanclar 17 Haziran 656'da evine saldrdklar halifeyi ar yaraladlar ve bu saldmyla ardndan gelen atmalar, slam tarihinde bir dnm noktas oldu. lk kez (ancak asla son kez deil) bir slam halifesi Mslmanlar tarafndan ldrlmt. Mslman ordularnn arasnda kran krana bir sava balad. Hz. Ali isyanclar tarafndan halife seildi. Hz. Muhammed'in amcasnn olu ve kznn ei Ali ibn Ebu Talib, ok ynl ve karmak ilk slam i savanda nemli bir rol oynamtr. Hz. Ali, Peygamber'in kz Fatma'mn eiydi ve pek de dikkat ekici zelliklere sahip deildi. Byle bir akrabalk ilikisi okeliliin geerli olduu bir toplumda nem tamazd ama slamiyet ncesi kabul gren Arap uygulamasna gre Peygamber'in akrabas olmas nedeniyle, onun dini ve siyasi otoritesinin en azndan bir blmn devralmak zere aday olabilirdi. Konumu ve kiilik zellikleriyle kendi bana gl bir aday haline gelmiti. Ayrca Mslmanlar'in ou, seimle gelen halifelerin yaratt dkrkl nedeniyle Peygamber'in bir akrabasnn baa gelecei yeni bir devlet dzeninin slamiyet'in asl zne dn salayacan dnerek Hz. Ali'yi destekliyorlard. Bunlar, balangta "iatl Ali" (Ali'nin partisi) olarak, sonra da ii'ler olarak anldlar. KKENLER indeki grup, savaan dier kesimler arasndan syrlp birinci slam i savanda zafer kazanan taraf oldu. Muaviye'nn konumu pek ok bakmdan olduka glyd. ldrlen Halife Osman'n amcasnn olu olan ve Emeviler'in Mekke kolundan gelen Muaviye'nn, eski Arap geleneklerine ve bunu onaylayan slam hukukuna gre, akrabasnn ldrlmesine kar misilleme isteme hakk vard; dahas bu onun greviydi. Onu Hz. mer vali yapmt ve grevine balamas son iki halifenin meydan okumalar ve rekabetlerinden nceydi. Suriye valisi olarak Hristiyan Bizans ve slam dnyalan arasnda becerikli ve disiplinli bir orduya sahipti ve kutsal savan nuruyla ne kan bu ordu kazand sava deneyimiyle glenmiti. Hz. Ali ldrldkten sonra olu Hasan, biroklarnn kendisini yeni lider olarak grmesine ramen, halifelik iddiasndan vazgeerek, Suriye'de halife ilan edilen ve tm imparatorluk tarafndan tannan Muaviye'nn egemenliine girdi. Muaviye'nn halifeliiyle, slam tarihinde Emev halifelik dnemi balad. Ondan

sonra da halifelik, bir ilke olmamakla birlikte daima babadan oula geerek Emevi hanedannda kald. Oysa yle bir kural ya da hak yoktu; aslnda daha sonraki Mslman hanedanlar da, byk evlada tannan bir hak olarak ya da baka suretle halifeliin babadan oula gemesini kalc bir kural olarak benimsememilerdi, nk Kuran ve dier hadislerde monariye kar sergilenen gl bir tavr nedeniyle bu tarzn yasaklanm olduundan kuku duyulmuyordu. Ne var ki, Mu-aviye, hayattayken olu Yezid'i veliaht olarak gstererek sonSLAMYET'N DOUU VE YKSEL tin Lideri odur" deyip Muaviye'yi iaret ettikten sonra Yezid'i gsterdi ve "O ldkten sonra, bu olacak" dedi. "Eer itiraz olan varsa, o zaman da bu!" dedi ve klcm gsterdi. Muaviye, "Hatiplerinprensisin sen" dedi adama.2 Emeviler'n halifelikleri yz yl bile srmedi. Arap slam tarihi geleneine uygun biimde, onlarn dlerinden sonra yazlan tarihlerde haklarnda sert eletiriler yaplmtr. iiler'e gre Emeviler zorba ve gaspyd. Halifelii asl haklar olan Hz. Ali ve olundan zorla alp onlarn soyundan olanlar ldrerek slamiyet'in gerek mesajm reddetmi yozlatrmlardr. Emeviler'n knden sonra yazan Snni tarihilere gre dahi Emeviler gaspydlar, zorba saylmasalar bile amalar ve yntemleri dini kaynakl deil, dnyeviydi. Klasik tarihiler ise, Emevi hkmdarln, kendilerinden nce gelen ve doru yolda olan yneticilerin halifelii ile kendilerinden sonra gelen ve ilahi bakmdan onaylanm olanlarn halifelii arasndaki bir ara-dnem "krall" (mlk') olarak tasvir ederler. Genel olarak Emeviler'e kar dmanca bir tutum iinde olan Arap tarihiliinde de bir yandan Muaviye'nin politik ve diplomatik yeteneine bir nevi vg dzlm olsa da, bu yine de stkapal bir vg saylmaldr. Modern aratrmaclarsa, bir btn olarak ele aldklarnda Emeviler'n baarlarna bir bakma daha lml bir adan bakarlar. zellikle tehlikeli ve ykc i savalar srasnda slam devletinin ve toplumunun istikrarn ve srekliliini korumu olan nemli hkmdarlar hakl bulurlar.-' Bu grevi Emevi halifeleri bir dizi uzlama ve dzenleme KKENLER Hkmdarlarn ldrlmesi ve savalar yznden dini sadakat ve dni otorite bann saygnl neredeyse yok olacak kadar azalarak yerini Emevi halifelerinin yaratt "Arap krall" ya da daha dorusu, Arap ykseliine braku. Yalnzca anne ve baba tarafndan saf Arap olanlara ayrcaln ve ktidarn en st dzeylerine gelme olana tannyordu. Babas Arap olan, annesi Arap olmayan ounlukla da kle olan Yar Araplar ise, yalnzca belli makamlara gelebiliyorlar, en st dzeylere ka-myorlard. rnein, Emevi prensi Maslama, Emevi halifelerinin en byklerinden birinin oluydu ve baarl bir komutand; ama annesi bir kle olduu iin tahta kmak bir yana, byle bir ey akla bile getirilmemiti. Yan Araplar'dan sonra Arap olmayan dnmeler, onlardan sonra da hl nfusun ounluunu oluturan Mslman olmayanlar geliyordu. Ancak Arap olmayanlar, Mslmanl benimsemi olup olmamalarna baklmakszn, askeri ve siyasi ynetimde yer alamamalanna ramen Emeviye devletinde ok nemli roller oynuyorlard. Sonraki tarihilerin Emeviler'i suladklar bir uzlamayla, vergi ve ynetim gibi eitli konularda slami grlerden vazgeilerek merkezde ve eyaletlerde slam halifeliinin devirdii ve yerini ald imparatorluklann yapsna, yntemlerine ve zellikle de personeline dayal bir hkmet dzeni kurulmutu. ok zor geirilen bu sre, hem ahlaki hem de silahl direnilere yol amr. Silahl direniler, Emevi halifeliini dini adan eletiren, bu nedenle bir mezhep eklinde rgtlenen iki SLAMYET'N DOUU VE YKSEL meyi srdrdler. Hariciler airet bamszlnn en ar noktasnda duruyorlard. Kendilerinin zgrce yetki verdii ve istediklerinde geri alabilecekleri onayla baa gelmeyen bir otoriteyi kabul etmiyorlar ve doutan gelen zellikleriyle, kkeni ne olursa olsun, mminler tarafndan seilecek her

mminin halife olabileceini iddia ediyorlard. ler'in grleri tam tersineydi ve halifeliin Peygamber'in soyundan gelenlere ait ilahi bir hak olduunu ileri sryorlard. ki taraf da kurulu dzeni ykp yerine yeni ve daha gerek slamc bir dzen kurmaya ynelik ve ounlukla tehlikeli isyanlar karyorlard. Bu isyanlardan biriyle ikinci i sava balad. syan askeri ve siyasi etkisi asndan kk olmasna karn, dinsel ve tarihsel adan ok byk bir neme sahiptir. 680'de Hz. Ali'nin olu ve Peygamber'in torunu Hseyin, Irak'taki bir isyann nderliini yapt. Kerbela denilen yerde Muharrem aynn onuncu gn Hseyin'in ailesi ve destekileri bir Emevi gcyle girdikleri savata yenildiler. Dini kaynaklar gre savata ve sonrasnda yetmiten fazla kii ldrld, bu gruptan yalnzca Hseyin'in hasta olduu, iin bir adrda braklm olan olu Hz. Ali lmedi ve olay aktarabildi. ler'in slam tarihi grlerini deitiren Kerbela katliam nedeniyle Muharrem aynn onuncu gn ler'in dini takvimine nemli bir gn olarak geti. Bu gnde iiler, bulunduklan her yerde, Peygamber'in ailesinin ehit olmasn, ldrenlerin ktlklerini ve kurtaramayanlarn pimanlklarn anmak iin zveri, kefaret ve sululuk temal dini trenler dzenlerler. ii ve Snni Mslman retileri arasnKKENLER yzden hem siyasi hem de dini tavr ve davranlarnda_ farkl-lkj^rarjtr'. Kerbela katliam siyasi bir parti olan ia'nn dini bir mezhebe dnmesini hzlandrd ve ikinci i savaa iddet ve krgnlk katt. Halifelik topraklarnn yllar boyu sren bir savala bir kez daha paralanmasnda Araplar'n dndakilerin de belalara yol aacak ekilde katks oldu. Bu nedenle Hz. Ali yanllannn isyan o anda olmasa da, daha sonra en ok felakete yol aan ve tehlikelisi olacakt. 685 ylnda baa gelen Emevi halifesi Abdlmelik'in karsndaki en ciddi tehdit, dier isyanlar arasnda en fazla nem tayan Abdullah ibn al-Zbeyr ve Muab kardelerin syan oldu. 683 ylnda Abdullah Hicaz'da kendini halife ilan etti; bir sre gcn Irak'a dek yayabildi, imparatorluun teki eyaletlerinde de bir lde tannd. Abdlmelik ancak Abdullah'n 692 ylnda lmesinin ardndan muhalefetin stesinden gelerek, monarik olma yolunda ilerleyen devlet gcn yeniden kurmay ve hakim klmay baard. Abdlmelik (685-705) ve ondan sonra gelenlerin en baarls olan Hiam (724743) zamannda Arap tarihiler tarafndan "dzenleme ve rgtlenme" olarak tanmlanan ok nemli gelimeler meydana geldi. Persler'den ve Bizans'tan alnan eski ynetim sistemine yeni bir imparatorluk dzeni getirildi. Y-netirrTVe muhasebe dili olarak Yunanca ve Farsa'nn yerine Arapa geti. Arap tarihiliinde bu reformlar Abdlmelik'in gerekletirmi olduu kesin kantlar ile sunulur. 694'te Abdlmelik'in yeni bir halifelik altm yaptrmas byk yanklara SLAMYET'N DOUU VE YKSEL hkmdarlarn deimesini belirlemek zere deitiriliyorlard. Araplar, Bizans'tan altn sikke ithal etmeyi de srdryorlard. Bizans imparatoru, Abdlmelik'in altn dinarlarn (dinar kelimesi belli ki Roma'nn denariutfundan uyarlanmt) bir meydan okuma olarak grd ve buna savala karlk verdi. Altn sikkelerin zerindeki Kuran ayetleri bu meydan okumay aka gstermitir: Allah'tan baka tanr yoktur, Muhammed onun resuldr. Allah onu dinini btn dinlere stn klmak iin hidayet ve hak dini ile gnderendir. (9:33) Allah birdir. Allah uludur. O dourmam ve dorul-mamtr. (112:1-3) Bu Kuran ayetleri, Hristiyan retilerine doaldan meydan / okuyordu ve hicretin 72. ylnda (691-92) Abdlmelik tarafndan Kuds'n Tapnak Tepesi'nde* yaptrlan Kubbet-s Sah-j ra'da da yer alyordu. Cami ve yaztlar [hatlar] dini bir amac temsil ederken, zerinde halifenin adnn olduu kilometre ta-V 1 laryla yaplan yeni yollar da bir imparatorluk amacn temsil et-\ mekteydi. Para ise her iki amaca da hizmet ediyordu. Artk Bi-\

zans mparatorluu'nun ve Hristiyanln iddialarna meydan \ okuyacak yeni bir evrensel devlet ve dnya dininin ortaya k-\m olduu kesindi. slam tarihindeki ilk byk dini bina, yanndaki Mescid-l Aksa ile beraber Kubbet-s Sahra'dr. Artk uyarlama, dn alma ve dzeltme zaman -geride kalm, yeni bir dnem balamt. Emevi halifeleri Pers ve Roma imparatorluklarndan bamsz yeni bir evrensel devletti ve slamiyet, Hristiyanln devam deil, yeni bir evrensel dindi. Kubbet-s Sahra'nn konuKKENLER mi, slamiyet'ten nceki dinler, Hristiyanlk ve Musevilik iin dnyadaki en kutsal yerde, Kuds'te yaplmt. Kuds'n seilmi olmas nemli bir noktadr. Kuran'da Kuds'ten hi sz edilmemitir. lk Mslman metinlerinde Kuds ad kullanlmam, (Abdlmelik'in kilometre talan konusunda olduu gibi) ondan sz edilirken, ehirdeki Musevi ve Hristiyan izlerini silmek amacyla Romallar'n verdii Aelia ad kullanlmtr. slamiyet'in ilk mabedi iin Kuds'te seilen yer daha da nemlidir. Cami hem Hristiyanln hem de Museviliin kutsal tarihindeki nemli olaylannm getii Tapmak Tepesi'ne yaplmtr. Musevi inancna gre brahim peygamber olunu oradaki kaya zerinde kurban etmek istemiti; ayn yerde daha sonra Sleyman tapnann mihrab bulunmaktayd. Abdl-melik camiyi buraya yaptrarak, onun son dinin mabedi olduunu, Sleyman'n tapmann yerine gemesiyle de Hristiyan-lar'a ve Museviler'e vaat edilen vahiylerin devam ettiini ve on-lann yanllarnn dzelttiini anlatmak istemitir. Caminin iini sslemek iin seilen ayetler ve dier yazlar da bu amalar desteklemektedir. zellikle "Allah'tan baka tanr yoktur" ayetinin ska yinelenmesi, Hristiyanlar'n Teslis retisinin reddedildiini anlatmaktadr ve bu teki yaztlarda da grlmektedir: "Olu ve orta bulunmayan Allah 'a krler olsun ki O'nun kendi-ni koruyacak kimseye ihtiyac yoktur/" 112. sure ska yinelenen bir baka yazttr: "O, Allah'tr, tektir. Allah'tr, uludur. O, dourmarm ve dourulmamtr. SLAMYET'N DOUU VE YKSEL Baka bir ayet de yanl yolda olan Museviler'i ve Hristiyanlar' uyarmaktadr (Kuran 3:18-19): "Allah 'tan baka Tanr yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de bunu ikrar etmilerdir. Evet, mutlak g ve hikmet sahibi Allah'tan baka ilah yoktur. Allah'n nezdinde hak dini islam'dr... Allah'n ayetlerini inkar edenler bilmelidirler ki, Allah 'in hesab abuktur." Bunlarn dini anlamlarnn yannda siyasi anlamlan da vardr. Yalnzca din, imparatorluu hakl klar ve sadece imparatorluk dini devam ettirebilir. Allah, resul Hz. Muhammed ve halifesi araclyla dnyaya yeni bir dzen gndermitir. Ab-dlmelik, yeni din ve bu dinin dnyadaki liderine adanm olan yapsyla slam ile mjdeci dinler arasndaki ilikiyi doruluyor, bununla birlikte yeni dinin dier dinlerin dt yanllar dzeltmek ve yerini almak zere gnderildiini net olarak ifade ediyordu. Abdlmelik'in ardndan baa gelen olu halife Velid de Byk am Camisini yaptnrken ayn dncelerden yola km olmaldr. X. yy corafyacs elMukaddesi ilgin bir konumadan sz eder:3 "Amcama bir gn dedim ki: 'Halife Velid'in Mslmanlarn parasn am camiine harcamas yanlt. Bu paray su depolarnn, kalelerin ve yollarn tamirine harcamas ok daha uygun veyararh olurdu.'Amcam yle yantlad: 'Olum, byle dnme. Velid nemli bir ey yapt. Hristiyanlar'n lkesi Suriye'nin gzel ve ekici kiliselerle dolu olduunu grnce, Mslmanlar'n bu kiliselere ilgi gstermemesi iin dnyann harikalarndan biri olan [Holy Sepulchre benzeri] bu camiyi yaptrd. Abdlmelik de kilisenin byk ve hakim kubbesini grnce, onun Mslmanlar' etkileyeceinden korkmu ve bir kayann zerine Kubbet-s Sahra 'yi yaptrmt." KKENLER

Quds [el-Kuds], "kutsal ehir" olarak tannd, (bkz. aya 52:1, Nehenya 11:1, vd.) Kuran'da bir ayet (17:1)* Allah'n bir gece Peygamber' Mekke'deki Mescid-i Haram'dan en uzak camiye (Arapas el-Mescid l-Aksa) gtrdn yazar. Eski bir gre gre "en uzak cami" cennette, baka bir gre gre ise Kuds'tedir. Mslmanlar ikinci gr benimsemilerdir. Bu ayet Kubbet-s Sahra'daki dier ayetler arasnda bulunmaz. Eski baka bir hadisle de slamiyet'te Kuds'e kutsallk tannmamas tam bir eliki oluturmaktadr. Bu hadis yalnz Mekke ile Medine'nin kutsal olduunu sylemektedir. Buna gre, Tapnak Tepesi'nin (Haremi erifin) kutsal saylmas ise bir Muse-viletirme yanlgsdr. Bu tartma yzyllarca devam etmi ve modern alarda Kuds'n de kutsal olduu grne varl-mtr. Amman'n seksen kilometre dousunda rdn lndeki bir av kk olan Kuseyr Amra'daki bir duvar resmi ise daha siyasi bir mesaj vermektedir. Tahmini olarak VIII. yy'dan kalan resimde, alt tane kafir hkmdar, oturmu durumdaki halifeye itaat ederken resmedilmitir. Hem Arap hem Yunan alfabesiyle yazlm olan hkmdarlarn adlanndan drd aka okuna-bilmektedir: Sezar, Bizans imparatoru; Roderik, Araplarn 711 ylnda yenilgiye uratt spanya'nn son Vizigot kral; Krezs, Pers mparatoru ve Etiyopya imparatoru. Dier iki resim bozulduu iin tannmayacak haldedir ama bunlann bir Trk ya da Hint prensi ve in imparatoruna ait olma ihtimali vardr. Bu resimlerin ilgin olan yan, o dnemde yenilgiye uratlm kralSLAMYET'N DOUU VE YKSEL ti), slamiyet'in stnlnn, Mslman halifesinin liderliinin ve herkesin efendisi olduunun dnya hkmdarlar tarafndan kabul edildiidir. Son Emeviler zamannda halifelerle danmanlar miras aldklar baz parasal sistemleri yeni bir slami vergi sistemi haline getirmek iin uratlar. Sonraki tarihilik belgelerinde, tm Emeviler "kral" olarak nitelenmesine ramen, "sadece dindar halife" mer ibn Abdlaziz "halife" unvanyla anlmakta ve kendisine nemli bir rol yklenmektedir. Ancak bu durumdan ikayetler tkenmek bilmemi, yar Araplann ve Arap olmayan Mslmanlar'in saylarnn hzla artmasyla birlikte olumsuz grler de oalmt. Edebiyatta da ska grlen bir anlaya gre, silahl direni yapmayan ve alternatif bir reti iddiasnda olmayanlar arasnda bile, slam tarihi yanl bir yne girmiti ve toplumun liderleri tarafndan gnaha ynlendiriliyordu. Gerekten dindar bir Mslman asndan bu durum, aalayc ve deersiz grd devlet hizmetinden geri durmaktan baka bir anlamna gelmiyordu. Devrimci bir deiikliin tam srasyd ve slamiyet'in ykselii derin anlamyla bir tr devrim nitelii tayordu. Yeni inan var olan retilerin ve kiliselerin tesindeydi. Ondan nce gelen ki dinin devam olarak bir nc kitap yerine onlar aan yeni bir kitap getirmiti. Fetihlerle birlikte baa geen yeni hkmdarlar eski dini, toplumsal ve siyasi dzeni ykarak yerine yenisini kurmulard. slam ideal biimde anlaldnda, ruhban snf, kilise, krallar, soylular ve ayrcalkl snflar bulunKKENLER lamiyet'te kle artk mal deil insan olarak grlyor, hukuki ve ahlaksal bir stat kazanyordu. Henz kadnlar ok elilik ve cariyelikten kurtulamamlard, te yandan da sahip olduklar mlkiyet haklar Bat'da modern alara dek tannmamt. Mslman olmayanlar bile eitli toplumsal ve maddi zorluklar olmasna karn Ortaa'da, hatta gnmz Hristiyanlnda bile Hristiyan olmayanlara gsterilmeyen bir gvenlikten ve hogrden yararlanyorlard. Arap savalarnn fetihlerde kazanlan ganimeti, eit olmasa da, paylama ilkeleri vard. ounluu daha fazla ve bazen de atan ayrcalklar talep eder ve bunlar elde ederlerdi. Airetler, vahalarda ve otlaklarda yaayanlar, byk malikanelerden; Mekke tccarlan da byk ehirlerin zengin ticaret olanaklarndan faydalanmak istiyorlard. Halife hkmetlerine, zellikle de nc halife Osman'a yneltilen ikayetler slam'n gereksinimlerinden daha ok, bu gruplarn gerek-sinimleriyle ilgiliydi.

Her eit otorite, gebeliin verdii zgrle alkn insanlara ybTa^eliyT, "sikhti veriyorclu. Devletin ve ynetF ilerinin artan gleri, slamiyet'in asl mesajna bir ihanet olarak grlyordu. Dindarlara ve isyanclara gre amac slamiyet'e hizmet etmek olan halifelik bu mesaj srdrmek ve yaymak iin kurulmutu ve ona otoritesini salayan, Mslmanlar'n zgr radeleriyle verdikleri ve geri alabilecekleri onaylaryd. Onlarn ounluuna gre devlet ise slamiyet yerine devleti ve teki SLAMYET'N DOUU VE YKSEL olay meru otoriteye kar bir bakaldn eylemi olarak gryor ve yasalara gre en ar biimde cezalandrlmas gerektiini dnyorlard. Bazlarna gre de bu bir cinayet deil, infazd ve slam toplumunun en st makamn ktye kullanan (i-iler'e gre gaspeden) birine verilmesi gereken adil bir cezayd. Bu tartma, sonraki yzyllar boyu eitli biimleriyle Mslman siyaset kuramn ve uygulamasn etkileyecekti. lk zamanlarda; halifelik, yani kimin nasl hkm srecei, asl slam'n tanm ve tekrar canlandnlmas konulan ortaya atlmtr. Trajik bir paradoks olarak, yalnzca devletin glendirilmesi toplumun birliini salayabilirdi, te yandan da glenen slam devletinin slamiyet'in etik ve toplumsal inanlarndan pek ok dn vermesi gerekmiti. Bu sre sert ve srekli bir direnile karlat. Direni, isyanclann iktidar ele geirmeleri asndan kimi zaman baanl oldu. Ancak^. zafer isyanclann da, devletin de olsa, her durumda devletin gc daha da pekierek slami devlet idealinden uzaklap eski Ortadou tarzndaki merkezi otokrasiye doru bir adm daha gidiyordu.' 0ffehi dneminde birtakm dini mezhepler ortaya kt. Bu mezheplerin farkl retileri ve destekileri olduu halde, ortak amalan slamiyet'in kuruculannn kkl etkinliini geri getirmekti. Balangta Mslman ve Arap'n yaklak olarak ayn anlama geldii dnemde yaanan dini mcadeleler de bir Arap i savayd. Sonralar slamiyet, fethedilen topraklarda yaayan halklar arasnda giderek yayldka dnmelerin bu hareketlerde etKKENLER 743 ylnda Hiam'n lmnn ardndan gelen drt ksa hkmdarlkla, Emevi halifeliinin hzl sonu gelmitir. kan airet kavgalan, younlaan ii ve Harici mezhepilii ve ran'n doudaki Horasan eyaletinde balayan gl yeni muhalefet, halifelii Suriye'de bile sorgulanan, dier yerlerde se nemsenmeyen bir noktaya getirmitir. Sonuncu Emevi hkmdar II. Mervan (744-750) yetenekliydi ama hanedan kurtarabilmesi iin artk ok ge olmutu. Douda slamiyet tarihinde yeni bir hanedan, yeni bir g ve yeni bir a domaya balamt. 4. BLM Abbas Halifelii Azat edilmi Pers bir kle ve militan bir mezhebin lideri olan Ebu Mslim, 9 Haziran 747 tarihine karlfk' eleh~Hfcfr25""K-mazan 129 tarihinde, ran'n dou eyaleti Horasan'da kara isyan bayraklarn at. Ebu Mslim ve ondan ncekiler neredeyse otuz yldr eylemlerine devam ediyor, dinsiz Emeviler'i suluyor, Peygamber'in akrabalarnn, zellikle amcas Abbas'm soyundan gelen Abbasiler'in iddialarn srdryorlard. Ebu Mslim'in hazr bir dinleyici kitiesi vard. ran'daki Mslman halk, Emevi hakimiyetinin neden olduu eitsizliklerle eziliyordu. Uzun bir zaman ikamet ederek yar yarya Persleen Arap ordusu ve yeni yerleimciler, isyanclar zafer kazanmak zereyken bile kendi aralarnda blnm halde, airet kavgalarna devam ediyorlard. Ebu Mslim, ok gemeden Araplar'n ama zellikle Arap olmayanlarn destei sayesinde Horasan' ele geirip ran zerinden batya doru, eski devlet merkezine ait Irak eyaletine doru ilerledi. 749'da ordulan Frat' getiler ve baka bir Emevi gcne kar da zafer kazandlar. Ayn yl, Kufe'deki askerler, mezhebin lideri Ebul Abbas' halife ilan ederek ona el-Saffah unvann verdiler. 749 ve 750'de Suriye'de ve Irak'ta kazanlan baka zaferler Emeviler'in sonunu hazrlad. Bylece ksa srede yeni halifenin otoritesi slam im-

ABBAS HALFEL Gerek slam gerek Bat tarihileri, Abbasi zaferinin bu zeliini kabul etmi ve konuya aklk kazandrmak iin ok aba harcamlardr. Milli ve hatta rk tarih kuramlannn etkisinde kalanlar, Abbasiler'in iktidara gelmelerini, ranllar'n Araplara kar kazandklar bir zafer, Emeviler'in "Arap Kralf"nn devrilmesi ve rahlamllsFamiyet etiketiyle yeni" bir ran' "imparatorluunun domas olarak yorumlamlardr. ' "" Hem isyann ncleri hem de yeni "devlet dzeninin nde gelenleri arasnda ranllar'n ounlukta bulunmas ve Abbasi siyasi kltrnde gl bir ran esinin olmas, ilk bakta bu gr destelder nitelikteki baz gstergelerdir; ama sonraki aratrmalar tarihileri Araplar'n yenilgisi ve ranllar'n zaferine ilikin bu kuramlar pek ok nemli adan deitirmeye zorlamtr. 19- yy'da Batl ve 20. yy'da ranl bazi bilim adamlar, "ran Milli Bilinci"nin ifadesi biiminde dnlen iiliin kkeninin gerekte Arap olduunu ortaya koymulardr. Gney Irak'taki karma nfusta iilik ok glyd. iilii ran'a Arap smrgecileri getirmi ve uzun zaman destek olmulard. Ebu Mslim isyan Araplar'a kar deil, Emevi ynetimine ve Suriye "hakimiyefihe"k?i^zenlenmiti. ranllar'n yan sra Abbasi yanls hareket iinde pek ou lider ve komutan konumunda olmak zere ok sayda Arap da bulunuyordu. Kukusuz etnik dmanlklar da etkili olmutu ve kazananlar arasnda ranllar'n nemli bir yeri vard. Ancak bu hareket hilafet zerinde hak iddia eden bir Araba hizmet ediyordu ve bir Arap hanedan baa gemiti. Kazanlan zaferin ardndan devletin st dzey SLAMYET'N DOUU VE YKSEL rn nimetlerini, artk bakalaryla ve zellikle de yarm kan kardeleriyle paylamak zorunda kalmlard. Emeviler zamannda devletin yksek makamlarna, yalnzca anne baba tarafndan Arap olanlar getirilirdi. Abbasiler zamannda soylu olmaktan ok hkmdarn gzdesi olarak saygnlk ve g kazanlan halifelik saraynda ykselenler, yalnzca yarm kan Araplar deil, ranllar ve dier gruplard da. Arap krallna bir mr bimek gerekirse bu, daha sonralar Arap savalarnn ayrcalkl snf konumundan uzaklamalar ve hem bakentte hem de eyaletlerdeki zerk yerel hanedanlarda Trkler'n iktidara gemesiyle sona erecekti. Devrimlerin ounda olduu gibi byk deiiklikler ok yava gereklemi ve bunlar siyasi deiikliklerden hem nce hem de sonra meydana gelmitir. Son Emevi halifesi II. Mer-van'n annesi bir Krt kleydi. I. Abbasi halifesi elSaffah'n annesi zgr bir Arapt, bu yzden de kardei yerine onun tercih edilmi olduu sylenir. Ancak annesi bir Berberi kle olan kardei, ondan sonra yerini almtr ve el Mansur (754-775) adyla eitli ynlerden Abbasi yceliinin kurucusu saylmtr. Birka istisna hari onun halefleri ve sonraki Mslman hanedan liderlerinin babalan ounlukla nl ve hkmdar, anneleri de genelde adsz ve yabanc klelerdir. Abbasi zaferinin daha byk nemini zaferi kazandran hareketten ok, onu izleyen deiikler gstermektedir. lk sradaki ve en arpc deiiklik bakentin, yz yl boyunca Emeviler'in hkm srd Suriye'den, eski Ortadou'nun byk kli ilkl lk ki l Ik' ABBAS HALFEL knlarnda ve ticaret yollarnn kavanda yer alyordu. Kltrel sembolizm bakmndan zengin bir yksnde, bir Ortaa Arap yazan, Badat'taki byk halife saraylarndan birinin yapm srasnda, inaat ustalarnn halifeden aldklar emirle Tiz-pon'da Kisra Anurirvan'a (Chosroes) ait bir saray kalntsndan tula getirerek kullandklarn anlatyordu. Yeni bakentin resmi ad Medinet-l Salam (Ban ehri) idi; ancak genellikle daha nce ayn yerde bulunan kk Badat ehrinin adyla anlyordu. slam dnyasnn byk blmnn liderleri olarak Abbasi Hanedan halifeleri be yz yl boyunca Badat'ta hkm srdler. Balangta imparatorluun gerek hkmdarlan olan halifeler, sonralan hzl bir siyasi ykmn ardndan, etkin

g bakalarnn genelde de askeri hkmdarlarn elindeyken szde hkm srm oldular. Abbasiler, devrimci bir hareketin sonucunda iktidar ele geiren kendilerinden nce ve sonra gelen bakalar gibi, bir sre sonra onlara destek olanlarn istekleri ve amalan ile imparatorluun ve hkmetin gereksinimleri arasnda bir tercih yapmak zorunda kaldlar. Abbasiler^ uzlamay ve sreklilii tercih ettiler. Daha sadk yandalanndan kimilerinin baz krgnlk ve kzgnlklanyla uramak zorunda kaldlar. Abbasi zaferinin mimar Ebu Mslim le yaknnda bulunanlarn pek ou ldrld. Yaptklar bu tercih arlk yanllarn ve radikalleri uzaklatrm ve bunlar da kendilerine baka k yollan aramaya ynelmilerdi. Ancak bu tercihleri Mslmanlar'n ounluunu memnun etmi; El Mansur'un yabanc savalar ve SLAMYET'N DOUU VE YKSEL olarak anlan Bermekiler adl bir aile yardm etmiti. Bermeki-ler, aslnda Belh ehrindeki Budist rahiplerin soyundan gelen Orta Asya ranllar idi. Halid elBermeki, Badat kurulduktan ksa sre sonra el Mansur'un baveziri olmutu. Ondan sonra, Bermek ve onun soyundan gelenler 803'te Harun Reid'in hkmdarlnda gzden dtkleri zamana dek vezir olarak, imparatorluu ynetip kalkndrmalardr. Bakent, douya doru ran'daki eski uygarlk merkezleri civarna nakledilmiti. Araplar'n iktidardaki tekeli son bulmu ve slamlam ranllar, tabiri caizse ynetici sekinlerin arasnda yer almaya balamlard. Siyasette daha fazla deneyimli olan ranllar, ynetimin her konumunda bulunuyorlard; devletin ynetimi yalnzca halifenin stn otoritesine tbi olan vezirlerdeydi. Bu durumun doal sonucu olarak ran'n etkisi daha da artt. Sasani gelenekleri yeniden hayata geirildi, Sasani metinleri Arapa'ya evrildi, devlet ynetiminde ve saray trenlerinde Sasani-Pers rnekleri alnd. Bu durum, Arap airet geleneinden byk lde uzaklalmas anlamna geliyordu. Ancak bu gelenek her iki durum iin de yeterli bir klavuz deildi. lk kez slam devletinde Pers rneine gre kalc ordunun kurulmasyla, hanedann artk Arap airetlerinden gelen askerlere baml olmamas, bakentte Arap etkisini daha da azaltt. lk Abbasi halifeleri pek ok adan kendilerinden ncekilerin politikalann gelitirerek devam ettirdiler ve bu sre bir zamanlar sanldndan daha az kesintiye urayarak gerekleti. ABBAS HALFEL geni bir brokrasi araclyla kullanan eski Ortadou tarznda bir otokratt. Bu noktada Abbasiler^ Emevilef den daha gl olmalarna karn, dini bir hiyerarinin ve feodal snflarn destei olmad iin-eskrtle'sptlrHan daha gszdler. Bir de inanlarnn temel'Dir kf lna uygun olarak kaHTramyacakla-r ve hatta dzeltemeyecekleri ilahi bir yasaya balydlar. Halifelerjbu durumu te^_etaekjre gzj_egen_Arap_ etnik birlii bann yerine geirmek iin slam'n yerleik kurallarn ve kimliini vurguladlar; farkl insanlarn yaad byk imparatorluklarna ortak bir inan ve kltr birlii salamak in uratlar. Yine Sasan rneinden hareketle halifeliin ilevlerini ve otoritesini dine dayandrdlar; kabul gren ve itaatkar ilahiyatlarn himayesi ve tevikiyle devlet dzenini resmi bir din temsilcileri snfyla desteklemeye altlar. Bu papazla benzer ekilde olmasa da, sosyolojik anlamda bir ruhbanlkt. Bu amalar dorultusunda halifeler kutsal Medine ve Mekke ehirlerini yeniden kurdular, Irak'tan buralara dzenli hac seferleri yaptlar. Baz Mslman mezhepleriyle bu dnemde pek ok taraftar kazanm olan Manicilie kar Engizisyon kabilinden zulm uyguladlar. Halife el-Memun (813-833) ve ondan sonra gelenler, Mutezile adl itikadi bir mezhebin retisini devletin resmi retisi olarak benimsetmeye abaladlar ve teki retilere nananlara zulmettiler. Ancak bu abalar baarl olamad ve bakaldran Trk askerlerine kar halk destei arayan el-Mtevekkil (847-861), Mutezile retisinden vazgeerek genel Snni grn benimsedi Snni ulema ve Snni-

SLAMYET'N DOUU VE YKSEL daha denenmedi. El-Mtevekkil'den sonra Abbasiler en azndan resmi dzeyde en koyu dindarl kabul ettiler ve bir daha hibir hanedan aka slam dini kurumuna sapkn bir reti dayatmay denemedi. Abbasi gcnn ulat en st nokta olarak kabul edilen Harun Reid'in hkmdarl dnemi (786-809), aslnda kn ilk izlerini de tamaktayd. Bu izlerden biri, ondan nceki hkmdarlar zamannda halifeliin siyasi otoritesinin tarada (eyaletlerde) hzla zayflamasdr. Abbasi hakimiyetini yalnzca ismen tanyan, adala Kuzey Afrika ve spanya (756-800), kendi hkmdarlar olan hemen hemen bamsz lkelerdi. Badat'tan, Hassa Alayndan gnderilen Trk valisi Ahmed bin Tuln, bamszln ilan edip iktidarn Suriye'ye de taynca 868'de Msr da kopmu oldu. Onun hanedanndan sonra ayn kkenden gelen dier bir Trk hanedan baa geti ve ksa bir dnem dnda Msr, bir daha Badat'tan ynetilmedi. Msr'da bamsz bir siyasi gcn olumas ve zaman zaman Suriye'de de hkm srmesi sonucunda Irak ve Suriye arasnda yeni bir tampon blge ortaya kt ve l kysnda yaayan Bedevi Araplar yitirdikleri bamszlklarn yeniden kazanmak iin buralan igal etme frsatna sahip oldular. Hatta kimi zamanlar, Bedevi Araplar, Suriye ve Mezopotamya'nn iskan edilmi blgelerine de girip ehirleri ele geirerek geici hanedanlklar kurmaya baladlar. Bu ykm sreci douda daha farkl ekillerde gerekleti. Harun Reid'in hkmdarl dneminde Bermekiler'in ortaABBAS HALFEL rak Irak'ta ve bakentte, el-Memun'un gc de ran'dayd. Bu i sava ranllar ile Araplar arasnda milli bir savaa dnt ve zaferi ranllar kazand. Aslnda bu, Irak ile ran arasndaki milli bir rekabetten daha ok blgesel bir rekabetten kaynaklanmaktayd ve nceki dnemin toplumsal alkantlarnn devamyd. Memun, dou desteine de gvenerek bakenti.bir sreliine Badat'dan Merv'e tamak istedi, ama Badat ve Irak halknn gl muhalefetiyle karlanca mparatorluk bakentine geri dnmeye karar verdi. Bundan sonra ran emellerinin k yolu yerel zerk hanedanlar oldu. 820'de Memun'un ranl generali Tahir, Horasan'da hemen hemen bamsz bir hanedanlk kurdu. Bu ekilde, pek ok kii karsnda, Snni slam'n ba olarak halifenin szde hakimiyetini tanrken, h-kmdarlklarndaki lkelerde onlan gerek otoriteden mahrum brakacak bir rnek de tekil etmi oldu. Halifelerin dou ve bat eyaletlerindeki gleri bir bakma "de facto"' [fiili] liderlere hkmdarlk diplomas tanmaktan teye gidemedi ve Irak'n metropol eyaletindeki otoriteleri hzla azalmaya balad. Badat'tan geen deerli ticaret yollannn denetimi elinde olduu srece imparatorluun siyasi blnmesi, kltr ve ticaretin gelimesine engel olmam, hatta baz bakmlardan bunlarn aslnda gelimesine dahi hizmet etmitir. te yandan baka tehlikeler gelimeye balamt. Sarayn an harcamalar ve ikin brokrasi nedeniyle srekli bir mali kriz kyordu. Taradan (eyaletlerden) elde edilen gelirlerin kaybedilmesi, altn ve gm madenlerinin tkenmesi ya da yabancSLAMYET'N DOUU VE YKSEL line geldiler. Halifeler, Mutasn (833-842) ve Vask (842-847) dnemlerinde kendi generallerinin kuklalar gibiydiler; yle ki, generaller istedikleri gibi halifeleri indirip yerine bakasn ge-iriyorlard. X. yy'n balarnda halife otoritesi tmyle son bulmutu. Irak valisi ibn Raik'e, Emir l-Umera (Komutanlar Komutan) unvannn verilmesi bunun gstergesidir. phesiz bu unvan Badat askeri komutannn teki blgelerdeki nceliini belirtmeyi amalyordu; ama ayn zamanda ona halifeye ramen stn ynetme yetkisi tanyor, halife de devletin ve dinin resmi ba, slamiyet'in dinsel birliinin temsilcisi olarak kalyordu. Nihayet, Bat ran'da bamsz bir hanedan devletinin hkmdar olan ranl Bveyh ailesi, 17 Ocak 946 tarihinde bakenti igal etti. Artk halife kendi ehrinin efendisi deildi, daha da kts, Snni slamiyet'in liderlii bir ii'nin denetimine gemiti. iiler yalnzca faydal olaca iin halifeyi yerinde brakyorlard. Sonralar iiler'in yerine gelen Snni hkmdarlar zamannda da halifenin tabilii srd.

Bu tarihten itibaren 1258 ylnda Moollar'm ehri ele geirmesine kadar halifelik arlkl olarak sadece bir unvan, Snni slami birliin resmi sembol ve asl hkmranl srdren pek ok askeri yneticiyi merulatran bir otorite halini almtr. XII. yy'n sonunda ve XIII. yy'n bandaki ksa bir sre hari, _halifeler hkmdarlarn ins_afna_terkedilmilerdir. Bveyhoullar'nn Badat'a gelmesi, halifeliin siyasi evriminde nemli bir dnm noktas olmakla kalmaz, ayn zamanABBAS HALFEL daki dnemde ran'da milli bir canlanma balamtr. Bu canlanma ranl desteini alm ran hanedanlarna dayanyor, ran topraklarnda gerekleiyor, en nemlisi de, ran milli kltrn ve ruhunu yeni bir slami biimde ortaya karyordu. Dou ran'da ortaya kan ilk bamsz ranl Mslman hanedan olan Tahiriler'i (821-873), douda Safeviler (867-903) ve Sa-maniler (875-999), kuzey ve batda Bveyhiler (932-1055) takip etmilerdir. Bu hanedanlann hepsi Mslman'd. Bazlan hl Arap slami ideallerine sahiplerdi ve ran kltrne ilgisiz kalyorlard. Ancak olaylarn geliimi ve grdkleri destek onlar bir tr ran rnesansnm gnll veya gnlsz koruyucular yapyordu. lerinde en etkin olan Samaniler'in Buhara'daki bakentleri, ran kltrel canlanmasnn merkezi olmutu. ou Samani hkmdarnn dneminde Farsa resmi dildi. Hkmdarlar ranl bilim adamlarn ve airleri destekliyorlard. X. ve XI. yy'da Arap harfleriyle yazlan, slam dini ve geleneinden etkilenmesine ramen ayrt edici ekilde ve esas olarak ranl olan yeni bir ran edebiyat dodu. ran iin bir canlanma_dnemi_plan.Buyeyh iilii de canlandrmtr. Ancak her ikisi de ounlukla yanl tanmlanmtr. Abbasi halifeliinin kurulmas ii taleplerinde ve liderliinde nemli bir deiiklie neden olmutu. Emeviler dneminde iiler adna hareket edenler, Mslman toplumunun bana geme iddiaarnij Peygamber'in akrabalna dayandrrken kz Fama ile olan ba deil, bu akrabaln erkek-ko-lnun, yani amcasnn olu Hz. Ali'nin soyundan_.gelmeyi geSLAMYET'N DOUU VE YKSEL leri tarafndan benimsenince, dorudan Peygamber'in soyundan Fatma yoluyla gelmeye daha ok nem verildi ve bu, zaman iinde iiler'in en nemli dayanaklar oldu. Hz. Ali ve Fa-tma'nn oullan, torunlar ve onlarn soyundan gelenler iiler arasnda "mamlar" olarak biliniyordu. Altnc Fatmi imam Cafer el-Sadk'm, 765'te lmesiyle taraftarlar iki byk gruba ayrlarak oullar smail ile Musa'nn imamlk iddialarn desteklediler. Musa'y destekleyenler, Hz. Ali'den sonra on ikinci kuaa kadar Musa ile onun soyundan gelenleri, slam dnyasnn gerek imamlar olarak kabul ettiler. Musa ok belli olmayan bir ekilde kayboldu ve on ikinci imam olarak mesih eklinde dnmesi hl beklenmektedir. Snni slam ile aralarnda ufak farklar olan on iki mamclarn retileri genelde lmldr. smail'i destekledikleri iin smailiye olarak bilinen ikinci grup, Emevi dnemindeki ilk iiliin arlk retilerini ve ayaklanmac yntemlerini miras alarak bunlar deien yeni durumlara uyarlamt. Sanayinin gelimesi, ticaretin yaygnlamas, devletin ayn anda hem dengesiz bymesi hem askerilemesi, ehirlerin genilemesi, toplumun artan eitlilii ve karmakl, imparatorluun gevek toplumsal yaps iin tanmas zor bir yk oluyor ve genel bir tatminsizlie yol ayordu. Entelektel yaamn gelimesi, dnce ve kltr atmalar teokratik anlaya dayal bir toplumda dzene kar tepkilerin doal ifadesi eklindeki mezhep hareketlerinin kmasn ve artmasn tevik ediyordu. IX. yy'n sonunda ve X. yy'n balarnda bu gerilim kopma noktasna ulat. slamiyet'in hABBAS HALFEL tamya'daki Karmat isyanlar glkle bastrld. Ancak smai-liye yanllar Yemen'de kazandktan kalc zaferle iktidara gelmeyi baardlar. Yemen'den Kuzey Afrika'ya eliler gnderdiler ve 908 ylnda kz Fatma'nn soyundan geldii iin Peygamber'in akrabas olduu iddiasyla birinci Fatmi

halifesi olarak smaili Ubeydul-lah' tahta karacak kadar baarl oldular. lk Fatmi halifesi yalnzca Kuzey Afrika'da hkm srd; ama drdnc halife el-Muiz, 969 ylnda Msr' ele geirerek Kahire ehrini yeni bakent olarak kurdu. Bylece Ortadou'da ilk kez Abbasi yetkisini ismen bile tanmayan, stelik kendi halifeliklerini ilan eden bamsz ve gl bir hanedan baa geti ve tm slam dnyasnn liderlii konusunda Abbasiler'e meydan okudu. Bunlar Snnijalifeliinirjiuramsjllemdi^ ni, askeri ye siyasjeylerxderjrii.yan.,sra1 dou ^ticaretini, Basra _, Krfezi'nden Kzldeniz'e: tayarak ayn~zamanda Irak' zayflatp Msr' glencUrenb^anl.bir ekonomik polit jzleder. Fatmiler ok gemeden Suriye, Filistin ve Arabistan'da da etkinlik gsterdiler. G ve etkinlik ynnden bir dnem Badat'taki Snni halifelerini glgede braktlar. Halife el-Mustan-sir'in (1036-1094) hkmdarl srasnda, Msr'da Fatmi dnemi en st noktasna ulamt ve Fatmi mparatorluu, Kuzey Afrika'nn tmn, Bat Arabistan', Msr', Suriye'yi ve Sicilya'y iine alyordu. Fatmi yanls bir general 1056-57'de Badat' ele geirdi ve Fatmi halifesinin hkmdarl, Abbasi baSLAMYET'N DOUU VE YKSEL halifelerin artk gleri tkenmiti; Emirlerin aresiz kuklalar haline geldiler ve zamanla mezhep yanllarn desteinden de oldular. Sonunda rejimleri ykld ve Msr yeniden Snni hakimiyetine girdi. Fatmiler'in Msr'daki devlet dzeni en st noktasnda ncekinden eitli alardan farklyd. En stte bulunan halife, mutlak bir hkmdard ve taraftarlarnn inancnagre.ilahi_y_oldan seilmi bir aileden geliyor ve ilahi iradeyle hkm srenjgve-nilir bir mam olarak grlyordu. Merkezi ve hiyerarik hkmeti brokratik, askeri ve dini olmak zere kola ayrlyordu. Brokratik ve askeri kolu halifenin altndaki bir sivil olan vezire balyd. Din ileri ise son derece etkili bir siyasi kiilik olan bakana bal alan eitli dzeylerdeki zel grevliler a tarafndan yrtlyordu. smailiye propaganda rgtnden ve yksek okullardan sorumlu olan bu blmn modern tek partili devletlerde partininkine benzer bir rol oynad grlmektedir. Propaganda kolunun hl Badat'daki Abbasi halifesinin szde denetimindeki dou eyaletlerinde geni bir ajan ordusu vard. Bu propaganda eitli alanlarda etkinlik gstermitir. Irak'tan Hindistan snrna kadar srekli kan ayaklanmalar, smailiye ajanlarnn eylemlerini gstermekteydi. Bu arada, entellektel slam dnyas da smailiye retilerinin kkrtc ynlerinin pek ok rneini de sergilemekteydi. Fatmi dnemi ayn zamanda Msr'da ticaret ve sanayi alannda nemli bir gelimenin yaad bir a olmutur. Askeri ekimelere ve Nil'in dzensizliine bal birka ktlk dneABBAS HALFEL l ve azd. Fatmiler sanayi kollar ve iftlikler kurmu ve M-sr rnlerinin ihracna balamlard. Bunun yan sra, zellikle Avrupa ve Hindistan bata olmak zere geni bir ticari ilikiler a kurmulardr. Batdaki eski Tunus gnlerinden kalma talyan ehir cumhuriyetleriyle ilikilerine devam etmilerdir. Bat ile Msr arasnda nemli bir deniz ticareti vard ve dou Akdeniz Fatmi filolarnn denetimindeydi. Fatmiler uzak douda Hindistan'la nemli ilikiler kurmular ve egemenliklerini zaman iinde Kzldeniz'in iki yanna geniletmilerdir. Hindistan ticaretinin nemli bir ksm Fatmer'in Sudan kysndaki Aydhab limanndan geerdi. Msrl tccarlarn gittii her yere smailiye misyonerleri de giderdi ve ksa sre sonra spanya ile Hindistan'daki Mslmanlar arasnda ayn dnceler grlmeye balamt. Ancak Fatmiler Abbasiler'e kar son zaferlerini kazanmay baaramadlar. 1094 ylnda Fatmi halifesi el-Mustansir'in lmnn ardndan gleri azalarak artk Abbasiler iin nemli bir tehlike olmaktan ktlar. Baarl olamamalarnn nedenlerinden bir^dejji^enerjisinin On iki imamciIaTilensTnalfuer-aTasm~-daki atmaya harcanmas oldu. On iki imamcfanrl, ralann-da ran'n pek ok yerel hanedannn da olduu nemli bir taraftar kitlesi vard. Fatmer'in Badat'a

ynelttikleri en byk tehdit srasnda Abbasiler'in On iki mamc ii Bveyh emirlerinin egemenliinde olmas ilgintir. Bveyhiler, ii olduklan halde halife olarak bir Alevi'yi balarna geirmediler (On ikinci mam yetmi yl nce kaybolmutu) ve^bbasiler'in egemen5. BOLUM BOZKIR HALKLARININ GEL XI. yy balarken slam toplumu ve devletinin, iten ie gcn kaybetmeye baladn gsteren pek ok iaret vard. Aslnda bunlar, imparatorluun bir grup zerk blgesel hanedana blnmesi; halifelerin bakentlerinde bile saygnlk ve g kaybetmesi; Bizans'tan ve Sasani ran'dan devir alnan temeller zerinde slam imparatorluunun kurduu siyasi ve idari dzenin tamamen yklmas eklinde, XI. yy'dan nce de grlmeye balamt. slami devletin ve halifelerin gerek gc ordular sayesinde hkm sren askeri otokratlarn baa gelmesiyle yok olmu ve Snni slamiyet'in ba olarak halifenin dini konumu fazlasyla deer kaybetmiti. Halkn byk ounluu sapkn mezhepleri benimsemiler ve ran'dan Msr'a kadar uzanan imparatorluun byk blm, hatta halifelerin ehri bile ii general ve beyler tarafndan ynetilmeye balamt. Ekonomik yaamn knn belirtileri ise daha sonra ortaya kmtr. Bveyhiler, merkezi eyaletlerin refahn ve dzenini bir sre daha iyiletirdiler. Fatmiler Ortaa'da Msr'n tarihindeki en byk refah dnemini balatmlard ama douda, daha sonra da Msr'da zorluklar artarak sryordu. in ile eskiden ok kazanl olan ticaret, ksmen o lkedeki i kanklk-lar nedeniyle azalarak son bulmutu VIII DC ve X yy'da Rusya BOZKIR HALKLARININ GEL VIII, IX ve X yy kltrel yaamda byk bir entelektel gelimeye sahne olmutu. Ekonomideki gelimenin sonucunda ehirler bym; zevki, ilgisi ve bo zaman olan bir ehirli nfus olumutu. Yuna_oJeI_efe.ve bilim yaznnn Arapa'ya evrilmesi, "slam Rnesans" denilen dnemi balatmt. Yunan bilgisi ve dnyevi Pers bilgeliine kar bir tepki olarak, geleneksel ve Snni slam bile zdeletii eski Arap edebiyatmf yenilemi ve zeri^nle^tirmiti; ama bu kltrel gelime gvenli ve sreBilielHirBff,"pHFI^ltu:L olmasna karn, ehirli nfusun yalnzca bir ksmyla snrlyd. Geleneksel slami yaayla ve geleneklerle ilikisi de yzeysel ve belirsiz kalmt. XI. yy'da ve XII. yy balannda erideki ve dandaki dmanlarn neredeyse ayn anda gerekleen saldrlaryla imparatorluun ne kadar gsz olduu grld. Avrupa'daki Hristiyan gler, spanya ve de Sicilya'da saldrya geerek Mslman egemenliindeki byk topraklan ele geirdi ve sonunda Hallar Yakndou'ya girdi. Berberiler arasnda Afrika'da balayan yeni bir dini hareket, Kuzey Afrika ve spanya'da bir Berberi imparatorluunun kurulmasn salad. Yukar Msr'da bulunan iki byk Bedevi Arap aireti Hilal ve Sleym, oradan kp Tunus ve Libya'y geerek Kuzey Afrika'ya bir daha hibir zaman tamamen kurtulamad byk bir ykm yaattlar. Halifeliin kuzey snn daha nceki yzyllarda Hazar basknlar ve Bizans saldnlanyla gcn kaybettiinden, Hristiyan Grcler, Karadeniz'den Dastan tepelerine dek giden bir Grc imparatorluunu tekrar kurarak oradan Mslman topraklarSLAMYET'N DOUU VE YKSEL zere kle Trk ocuklann getiriyorlard. Bu klelere, ev ilerinde ve ekonomik amala kullanlanlardan ayrmak iin, Arapa'da "sahibi olan" anlamna gelen Memluk adn veriyolard. Trk kleler ilk kez Abbasiler'de, hatta daha da nce imparatorlukta grlmt ama yaygn olarak halife Mutasn (833-842) dneminde kullanlmlardr.. Mutasn tahta kmadan nce Trk askeri klelerinden byk bir g oluturmu, daha sonra da dou eyaletlerinden toplad verginin bir blmne karlk ok sayda kle almt. Mutasm'dan sonra Trk asker ve komutanlar halifelik tarafndan daha ok kullanlmaya baland. Zaman iinde bu Trkler, ranllar' ve Araplar' ordudan dolaysyla da siyasi yaamdaki egemenliklerinden uzaklatrdlar. Trkler askeri snf ele geirerek ve slam devlet dzeninin de giderek askerilemesiyle, bin yl srecek bir egemenlik

kurma frsat yakaladlar. Bir Trk asker klesi, daha 868 y-lmdayken Mslman Msr'da ilk bamsz hanedan kurmutu. Msr'da bundan sonraki devlet dzenlerinin ou Trk kkenli oldu. ran'da milli hanedanlar bir dnem daha srd; ama en uzun mrl ve nemlisi olan Samanoullan'nda da zamanla Trk askerleri artmaya balad. Sonunda da Samanoullar hizmetindeki bir .Trk kle_^tarafndan.-kumari--Gazneliler?JIxk_ hanedan (962-1186) olarak onlarn yerlerine geti. Bunlar aslnda paral asker ya da kle olarak Mslman devletlerin hizmetine girip, daha sonra da yerlerine geen asker gruplar ya da tek tek askerlerdi. 960'da olduka farkl neme sahip bir olay gerekleti; slam snrlar dndaki Trk Ka-hll hd hlkl bilik Ml ld O BOZKIR HALKLARININ GEL ruluyordu. Karahanllar'n, slamiyet'i kabul ettikten sonra slam ncesi Trk gemilerini unutmu olduklar anlalmaktadr; kendilerini Ortadou slam uygarlyla btnyle zdeletirmilerdir. Trklerin yeni dinlerini bir btn olarak benimsemeleri, en bandan beri Trk slamiyeti'nin belirleyici bir zellii olmutur. Trkler, ranhlar'm vg..Ararjlar]m asla yapmadklan bir eyi yaparak milli kimliklerini slamiyet'e gmdler. Bunun nedeni, ksrnen slamiyet'in ve puta tapmann snrlarnda karlatklar bu dinin basit inan younluunda, ksmen de slamiyet'i kabul etmelerinin onlar dinsiz akrabalarna kar giriilen bir Cihad'a ekmi olmasnda yatmaktadr. ranllar'm eski ran'n gemiteki zaferlerinden guar duymalarnn ya da Arapar'm putperest Arabistan'n kahramanlk gnleri anlarnn benzeri bir durum, Trkler'de grlmemitir..slamiyet ncesi Trk tarihindeki devletler, uygarlklar, dinler ve edebiyat, birka halk iiri ve soylaryla ilgili destan dnda unutulup gitmiti. Trk ad, Batllar iin olduu kadar Trkler iin de Mslman ile Vde^r-lmnmr^L^k^ ve gereklii dzeyine baka hibir halkta rastlanmamtr. Bu yzHen, Trk hanedanlarnn korumas altnda byk bir Snni canlanmasnn balayp yaylmas hi artc deildir. Fatmi halifelii, XI. yy balangcnda hl Msr'dan Bat Arabistan'a ve Suriye'ye dek uzanan byk bir gt; ancak burada iktidar, l kkenli yerel Bedevi hanedanlaryla paylamak zorundayd. rak ve Ba ran'da, ran hanedanlan hkm srSLAMYET'N DOUU VE YKSEL banda bir Trk generali ve Trk Memluk ordusu olan tipik bir Mslman devletiydi. Karahanllar ise hann zgr Trk airetlerini ynetimi altnda birletirdii bir Trk devletiydi. Bu dnemdeki iki byk Trk g ile Ortadou'nun ve bir sreliine de Dou Avrupa'nn grnm deimitir. Kuzeyde, Sri Derya'nn ilerisinde Ouz Trkleri; onlarn da ilerisinde rtu rma yaknlarnda Kpaklar bulunuyordu. Kpaklar, Siri Derya'ya kadar ilerleyerek Ouzlar' oradan kovdular. Sonra da Gney Rusya'y aarak batya doru gittiler ve artk Polovestler ve Kumanlar olarak anldklar Dou Avrupa'ya girdiler. Ouzlar, yurtlarndan atldktan sonra slam toprakla-nna g ettiler. eitli g dalgalar olmutu ve adlarn kendilerine nclk eden aileden alan Seluklular, bu g dalgalan-nn en nemlisiydi. Seluk (bey) ile ailesinin slam topraklarna X. yy'n sonlarnda girmi olduklar, Buhara'ya yerleerek slamiyet'i benimsedikleri anlalmaktadr. Topladklar ordularla eitli Mslman hanedanlarna hizmet eden Seluk boyunun oullar, sonuncu hanedan olan Gazneliler'den ayrlp onlara kar balattklan mcadelede baarl oldular. Seluk'un torunlar Turul ve ar, Trk ordularn Horasan'a srdler ve Gaz-neliler'i yenerek byk ehirlerini aldlar. Ksa sre sonra Seluklular kendileri adna hareket etmeye baladlar ve 1037 ylnda Niabur ve Merv camilerinde adlarna hutbe okundu. Sonrasnda Dou ran' geerek batya doru lerlemeye baladlar ve hzla byyen ordularyla Bat ran' fethettiler. Nihayet, 1055 ylnda Turul'un ordusu Ba l BOZKIR HALKLARININ GEL

dlar. B tarihten itibaren Anadolu, bir Mslman Trk topra^_ olarak kald. Ortadou'da yeni bir dzen kuran Seluklu fetihlerinden sonra, blgenin byk ksm ilk Abbasi halifeleri dneminden bu yana ilk kez tek bir otorite altnda toplanmt. Seluklular Snni Mslman'd ve halifeleri kat zerinde hkmdarlar olarak korudular. Bununla birlikte hakimiyetleri altndaki topraklan genileterek ve yalnzca bir unvandan ibaret olan slam'n lideri olma konumlarn bile reddeden blc rejimleri ortadan kaldrarak halifeliin gcn artrdlar; ama imparatorluun gerek hkmdarlan Byk Seluklu Sultanlaryd. Sultanlar, kendi bnyelerinde paralanm olarak bulunan kk beylikleri ortadan kaldrm ve batda karlarna kan Bizans ve Fatmi-ler'i yenilgiye uratmlard. Tarihiler, 1055 ylnda Turul'un Badat' fethetmesinin ardndan ald Sultan unvann, hakimiyetlerini halifelik dnda srdren Bveyhiler ve Gazneliler gibi daha nceki hkmdarlara atfederler. Ancak bu unvan resmen kullanan ve paralannn zerine yazdran ilk hkmdarlar Seluklu sultanlandr. Bu unvan, o zamandan beri hakim gc elinde bulunduranlar iin kullanlmaktadr. Byk Seluklu Sultanlar, XI. yy'n ikinci yansnda, halifeliin Gneybat Asya'daki topraklarnn hemen hemen tamam ile Anadolu'dan oluan birleik bir imparatorluu hakimiyetleri altna aldlar. 1092 ylnda III. Byk Sultan Melikah ldkten sonra oullar arasnda i sava kt ve Seluklular'n fethiy-le duraklam olan siyasi blnme, bu kez de Seluklu ailesinin SLAMYET'N DOUU VE YKSEL yl istilaclarn ilerini kolaylatrd. ok gemeden Hallar hzla Suriye'den Filistin'e girdiler ve Trablus, Edessa (Urfa), Antakya ve Kuds'te Latin feodal prenslikleri kurdular. Hallar'n bu ilk zaferleri yalnz Akdeniz'in ky blgeleri ve batyla snrlyd. ksmlardaki le ve Irak'a bakan topraklarda tepkiler olumaktayd. Halep ve am'daki Seluklu beyleri pek bir ey yapamadlar ama hareketin gerek gc daha doudan geldi. 1127 ylnda, Seluklularn hizmetindeki Trk subay Zengi, Musul'u ele geirdi ve zaman iinde Kuzey Mezopotamya ile Suriye'de gl bir Mslman devleti kurdu. Olu Nureddin, 1154 ylnda am' ele geirerek Suriye'de tek bir Mslman gc oluturdu ve Hallar'n karsna ilk kez ok gl bir orduyla kt. ki taraf da, Fatmi halifeliinin yklmak zere olduu Msr'n denetimini almak iin mcadele ediyordu. Bat'da Selahad-din olarak bilinen, Salah el-Din adndaki Krt subay, hem Fa-tmiler'in veziri hem de Nureddin'in karlarnn temsilcisi olarak Msr'a gnderildi. 1172 ylnda Selahaddin Msr'da Fatmi halifeliini lavetti ve bunun yerine Abbasi halifelii unvannn yceliini yeniden geerli kld; kendini etkili bir ynetici olarak kabul ettirirken, Nureddin'e kar da balln biraz belirsiz bir ekilde srdrd. 1174 ylnda Nureddin ldkten sonra Selahaddin, Mslman Suriye'yi ele geirdi ve Ha-llar'a kar 1187'deki cihada hazrland. 1193 ylnda ldnde Kuds' almt ve Hallar' dar bir ky eridi hari tm bu blgeden karmt. Hal devletlerin bir yzyl direnebilmeleBOZKIR HALKLARININ GEL belirli bir hareketiyle deil, gebe boylarla gereklemi grnmektedir. Ancak, fethin ardndan yeni eyaleti dzenleme grevi Seluk beyi Sleyman ibn Kutalm'a verildi. XII. yy sonlarnda da Anadolu'da, merkezi Konya (konium) olan gl bir Trk beylii kuruldu. XTV. yy balarna dek Anadolu Seluklularnn eitli ekillerde hakimiyeti altnda bulundurduu Orta ve Dou Anadolu, yava yava Trk topra haline geldi. Doudan kitleler halinde Trk gmenler de gelince, Yunan Hristiyanl yerini Trk ve Mslman uygarlna brakt. Bu arada, doudaki Seluklu devletleri, sregelen mcadeleler ve huzursuzlukla gcn kaybetmi, yeni i ve d dmanlarla kar karya kalmlard. Kuzeydoudaki baka bir bozkr halk olan Karahitaylar da slamiyet snrlarnda belirmilerdi. Mool soyundan olan Karahitaylar in'den gelen gmenlerdi ve ilerideki ok daha byk bir dmann ncleriydiler. XII. yy ortalarnda, Karahanllar'dan Maverannehr'i alarak Amu Derya'dan Yenisey rmama ve in snrlarna dek uzanan byk bir imparatorluk kurmulard. Bu kafir istilaclara

kar bir Cihad ilan edildi. 1141 ylnda Seluklu Sultan Sencer, Karavan Bozkr Sava'nda Karahitaylar'a yenik derek kamak zorunda kald. Mslman ordularnn urad bu yenilgi Hristiyan Avrupas'na kadar giderek Hallar'n yklan umutlarn diriltti. Gebe Trk boylan arasndaki isyanlar Seluklu gcnn yok olmasna yol a. 1157 ylnda Sencer'in lmyle imparatorluun hakimiyeti sarsld, ounluu eski Seluklu subaylannn hkmdarlnda olan kk devletlere SLAMYET'N DOUU VE YKSEL Trk askeri ve siyasi stnlnn glenmesi ve Trk g-leriyle geen bu dnemde hkmette, toplumsal yaamda, kltrde, dinde ve ekonomide nemli deiiklikler gerekleti. Seluklular, ynetimde, byklde ranllar'a ve oturmu olan ran brokrasisine dayanyorlard. Byk vezir Nizaml-mlk, dnemin en nemli kiilerinden biridir. Ondan nceki dnemin iltizam (kamu gelirlerinin kiralanmasna dayal vergi sistemi) uygulamasndaki feodalizme doru olan ynelimi gelitirerek sistemli bir hale getirmitir. nceki dnemin yanl uygulamalar yeni toplumsal ve idari dzenin de kurallar olmutu; bunlar ise para yerine topraa dayanmaktayd. Subaylara tmar olarak Toprak verildi, onlar da belirli sayda silahl asker yetitirdiler. Timarlax^yalnizca vergi zerinden komisyon alma hakkyla birlikte, gelirlerin kendileri zerinde de hk sahiplii veriyordu. Devlet, .eriatsn, izin yerdii kelle ve toprak vergileri dnda saylan hzla artan vergiler getirmek zorunda kalmt. Byle bir dnemde toplumsal bir sarsnt yaanmas kanlmazd. Trk askeri ynetici snfn ortaya kmasyla, ran soylu snf yerinden oldu ve giderek fakirleti. Toprak sahipleri de baka yerlerde yaayan yeni tr toprak aalarnn ortaya kmasyla darbe yemilerdi. Baslan para miktarnn azalmasyla esnaf ve tccar zorluklar yaamaya balad. smaili iiler, muhalefetin ban ekiyorlard; imdi kkten deimi yeni bir muhalefet olarak ortaya kmlard. 1094 ylnda Fatmi halifesi el-Mustansir ldkten sonra smaililer iki1 I fjl BOZKIR HALKLARININ GEL Seluklu topraklannda yeni bir iddet ve radikal muhalefet harekeTfffTgiritiIer. Genellikle Has^ja^^h'n^ liye mezhebinin^ yandajar^^I^B^^^ mekteydi. Bu sz Arapa'daki haha kelimesinden tretilmiti ve muhtemelen davranlarndaki tuhaflk kastedilmekteydi. Kelimenin modern Avrupa'daki karl "Assasins" [suikasti-ler] ise bunlarn siyasi-taktiklerinden tretilmitir. 1090 ylnda Hasan Sabbah, Kuzey ran'da ssz dalar arasndaki ulalmas g Alamut kalesini ele geirdi. Alamut Ka-lesi'nde ve Suriye'de kurulan slerinde, tarikatn stadlan tarafndan sadk ve fanatik bir taraftar grubu kuruldu. Gizli ve esrarengiz bir mam iin, Mslman prenslere ve krallara ynelik suikast [assasigns] ve terr kampanyas balattlar. "Byk s-tadlar" [Hodvendi] st dzey Mslman devlet adamlar ile generalleri ve bu arada ve 1092 ylnda Nizamlmlk' ldrdler. Hahai terr XIII. yy Mool istilalannm ardndan durdu-rulabildi ve smailiye kk bir tarikat haline geldi. Hahailer'in bu eylemleri, iiler'in, Snni halifelii ve kurumunu ykmay amalayan son ciddi giriimlerdi. Bu arada or-- taya*rkan~5yk Snni canlanmas, slami yaam, dnce ve edebiyat etkilemekteydi. Snni canlanmasnn kkleri gemiin derinliklerine uzanmaktadr. Dini kurumlar uzunca bir sreden beri devletten aynlm ve reti, hukuk, eitim ve toplumsal kurumlardaki nceliklerini kskanlkla srdrmt. Ayrca tm bunlan kendi i mantna gre gelitirerek, hkmetin ve devletin gereksinimlerinden ve basklarndan ancak dolayl SLAMYET'N DOUU VE YKSEL na gelmiti. Halk ile ayn etnik kkenden gelmeyen askeri snfn halktan ayrlmas ve Snniliin klasik siyasi kurallarn kabul etmeyen mezhepilerin en

st yetkileri ele geirmeleri, bu gerilimi daha da artrd. Hkmdar le tebaann arasndaki son kiisel ve ahlaki balarn kopmas sonucunda teokrasi kkenli toplumda slamc gelenek, byk bir krize girdi. Hkmet mezhepiler ve askerlerin ynetimine braklrken, kamu ynetimi de mesleki ve kltrel nitelii daha ok slamiyet ncesi kaynaklara dayanan bir kalemiye snfna verildi. Dini alanda bile Snni^re_nin altematif_olan_ejtli mezhepler ortaya karak zellikle ehirlerdeJykjfestek-grd-.XI. yy balannda, Mslman dnyasnn ii ynetiminde bulunmayan tek nemli blgesi (Snni Mslman Gazneliler'e ait) Horasan'da da Snni canlanmas balamt. Gazneli Mah-mud'u (hkmdarl 999-1030) yanlarna ekmek zere iilerin kararl ama baarsz abalar oldu; ancak^Gazneli Mah-mud, ii aleyhtar Snni canlanmasnn ncleri olan Kerami mezhebini desteklecTi. Seluklular grevi Gazneliler'den devralarak Snni canlanmasn batya, Badat ve ilerisine gtrdler. Snniler, Seluklularn Badat' ele geirmelerini, ii Bveyh-ler'den kurtulu olarak grdler. ' Snni canlanmasnn bilinli ya da bilinsiz olarak ksaca- amac vardr: lki, ii devlet dzenlerini ykp tekrar halife-lii getirmektir. kincisi, ii dncelerinin meydan okumasna kar Snni savunmas yapmak ve bunu yaymaktr. Jjn-c ve en zor olan ise slam'n siyasi yaamnn iine din kuruBOZKIR HALKLARININ GEL lam topraklarnda okunan hutbelerde Badat'dak Snni halifenin ad duyurulmutur. Militan Hahailer bile yenilmedikleri halde, dalarndaki kalelerine kapanmlar ve Snni dzeni devirme amalarna ulaamamlardr. Trklerin bunlarn gereklemesini salayan siyasi tutarllklan, dini ciddiyetleri ve askeri gleri, onlara ve slam dnyasna, kafiri yenme gcn, Anadolu'yu slamiyet iin fethetme gcn ve Bat Hristiyan dnyasnn saldrlarm pskrtme gcn vermitir. iiler'e kar verilen mcadele de arpc bir baaryla yrtlmtr. Bu mcadele, Horasan'da Snniliin siyasi olarak yeniden douunun kanatlar altnda balamtr. XI. yy bala-nnda Snni din ve hukuk adanlan, Fatmiler'in Kahire ve baka yerlerde kendi davalar in dini propagandaclar yetitirdikleri smailiye misyoner okullarm rnek alarak medreseler amlardr. Nizamimlk, Seluklu fethinin ardndan Badat'ta bir medrese am, sonrasnda da bu medreseler imparatorluun tm ehirlerine yaylmt. Medrese sistemi, Selahaddin ve ondan sonra gelenler tarafndan da Msr'a yaylmt. Bu ilahi-yat okullarnda, Snni retmenler tarafndan Fatmi dnemindeki MiFTn okullarndan ve daha radikal olarak Hahailer'in gizli elilerinden gelen retilere, bkjS^ijy^mp^azKhmm vejaylmt. Artk Snni zaferi neredeyse tamamlanmt. Son dnemlerdeki Bveyhiler'in ve Fatmiler'in gszl ve kt ynetimi nedeniyle iki tr iilik de inanlrln yitirmiti. Dogmatik ilahiyat dzeyinde, E'ar ve Maturid itikad mezheplerinin- son SLAMYET'N DOUU VE YKSEL uk dogmacl karsnda kitlelerin sezgisel ve mistik dinlerini dile getirdiler. Zaman iinde dir^kurumlar yalnzca canlanmakla Jakaad-lar, ayn ekilde ilk slam devletindeki konumlarndan ok daha iyi bir yere ulatlar. Eski alardaki kalemiye snfnn yerini, Medreselerde yetien yeni Snni brokrasisi ald. Din adam-lan kendi hiyerarileri iinde, ilk kez siyasi ve toplumsal dzenin ana unsurlarndan biri haline geldiler. Dinsel ve siyasi otorite, inan ve iktidar, hukuk ve frsatlk eklindeki eski ikilik (dikotomi), yan yana duran halife ve sultan egemenliklerinde korunmakta ve aslnda kurumsallatlmaktayd. Ancak dinsel kurulu nemli kazanmlar elde etmiti. Trkler, en batan bu yana kendilerini slami gc ve inanc koruyup ilerletmeye adadklar sava zelliklerini hi yi-tirmediler. Kafir dnyasna kar Dou snrlarnda balattklar bu sava zelliklerini, Bat snrlarna tayarak Hristiyanlk dnyasna kar da kullandlar. Trkler, Doulu kafirlere, Batl Hristiyanla ve ierideki din dmanlarna kar slamiyet'i savunduklar

srada halifelii de denetimleri altna almlard. Bu sancl, uzun ve baaryla sonulanan mcadele, Trk egemenlii dneminde slam kurumlarm ve toplumunu da etkilemitir. Din, Seluklular zamannda devlet ve ynetim yapsn etkilemeye balam, Snni hiyerarisinin saygnl, gc, rgtlenmesi, devlet memurlarnn bile dini eitimden gemesi ve kiisel dindarlklarnn dikkate alnmas hzla oalmt. Dini kurumun retileri yasa haline gelmi, tutarll artm, etkiBOZKIR HALKLARININ GEL ti. Mool beyi Timuin, Cengiz Han unvanyla uzak kuzeydou Asya'nn bir kesinde zor bir mcadelenin ardndan gebe boylarn bir araya getirerek Moolistan'n bana gemiti. 1206 ylnda, Cengiz Han Mool boylarnn tamamn Onon Nehri kaynanda bir toplantya ard. Bu toplantda, o dokuz at kuyruklu beyaz bayran at, boylar da onu Han olarak kabul edip ona kar olan ballklarn bir kez daha yinelediler ve Dev Mool imparatorluu kurulmu oldu. Kalan Mool ve putperest Trkler, hatta gney Sibirya'daki orman airetleri bile bundan sonraki yllarda boyunduruk altna alndlar. Bozkr halklar, Cengiz Han tarafndan byk bir istilaya hazrland. 1218 ylnda kuzeydou Asya'y avucunun iine aldktan sonra batya yneldi. Generali Cebe Noyan'n banda olduu Mool ordular, Karahitaylar'n lkesini istila ederek Siri Derya'ya kadar tm topraklar aldlar ve Harizm Mslman Trk ahl'na komu oldular. Yeni yln balarnda Moolistan'dan gelen bir kervan, Siri Derya rma zerindeki smr ehri Utrar'da Harizm valisinin emriyle pusuya drlerek neredeyse tamam Mslman olan 450 tccar kltan geirildi. Cengiz Han'n intikam ok byk ve ani oldu. 1219 ylnda Siri Derya'y geerek ordularn slam topraklarna srd. 1220 ylnda Semerkand, Maverannehir ve Bhara'nn tamamn ele geirdi. Moollar, ertesi yl hibir zorluk yaamadan Amu Derya'y getiler, Niabur' ve Merv'i alarak Dou ran' istila ettiler. 1227 ylnda Cengiz Han'n lmnden sonra ksa bir durakSLAMYET'N DOUU VE YKSEL kar karya geldiler ve bunlar da yenilgiye urattlar. Yzyln ortalarnda batya doru yeni bir hareket planland ve uygulanmaya balad. Mool beyi Hlagu (Cengiz Han'n torunu), o srada Pekin'de hkm sren Byk Han'n buyruuyla, Msr'a kadar tm slam topraklann ele geirmek zere, Amu Derya'y geti. Birka ay iinde uzun sal Mool atllar, karlatklar tm direnileri, hatta daha nce kalelerinde her trl saldrgana kar koymu olan Hahailer'i bile ezerek ran' batan aa getiler. Sonunda Mool ordulan 1258'de Badat'a yneldiler. Son halife Mutasm ksa ve bouna bir direniin ardndan merhamet istedi. ehri yakp yaktlar ve yamaladlar ve 20 ubat 1258 tarihinde halife ile ailesinden bulduklar herkesi ldrdler. Bylece be yzyldr Snni slam'n ba olan Abbasi Hanedan sona erdi. Gten dm haliyle bile hl slam'n birliinin simgesi ve hukuki merkezi olan byk tarihi halifelik kurumunun ortadan kaldrlmas, yalnzca devletin ve hkmranln d grnlerinde deil, bozkr halklarnn son byik stila dalgasnn yol at deiimle, nceki yzyllardan farkl kanallara ynelen slam uygarl asndan da slam tarihinde bir an sonu olmutur. Ancak halifeliin yklnn moral etkileri bazlannn syledii kadar byk olmamtr, nk halifelik uzun sredir etkinliini kaybetmiti. Moollann tek yapt zaten lm olan bir eyin hayaletini ortadan kaldrmak olmutu. Askeri ve siyasi gler asndan halifeliin yok olmas pek fark etmemiti. .Sullk l dllii d hkkl dii k BOZKIR HALKLARININ GEL garlnn rmesi, hatta sonrasnda Ortadou'da grlen toplumsal, ekonomik, kltrel ve siyasi baarszlklarn tmnn nedeni olarak gsterilmiti. Ancak tarih, dikkatlice ve gnmzdeki sava deneyimleriyle birlikte deerlendirildiinde, bugne kyasla daha masum sayabilen bir a hakkndaki

yarglar yumuam ve bu gr ya byk oranda deimi ya da tamamen terk edilmitir. Artk Mool istilasnn ykc etkilerinin eskiden dnld kadar byk ve kalc, hatta yaygn olmad sonucuna varlmr. Modern standartlara gre hi phesiz nemsiz saylabilecek Mool fetihleri, o ada gerekten ykcyd. Btn blgeler tamamen yaklp yklm ve insansz braklmt. Ancak o dnemde ve ondan sonraki yllarda Arap kltrnn ana merkezi olan Msr Moollar tarafndan hibir zaman igal edilmedii in bu durumdan ancak dolayl olarak etkilenmiti. Suriye ise yalnzca basknlara maruz kaldndan, 1260 ylndaki Aynicalt savanda, Msr Memluk ordusunun Moollar' kesin bir yenilgiye uratmasndan sonra, Msr sultanlna balanarak Mool saldrlarndan korunmutu. Anadolu, ran'daki Mool varl tarafndan pek ok adan tekrar biimlenmi, ama yine de en byk ve son slam imparatorluunun beii olmutur. ran en fazla zarar grd halde, lkenin tamam etkilenmemiti. Moollar'a kendi istekleriyle boyun een gneydeki yerel hanedanlarn istilaclar tarafndan yamalanmayan ehirleri gelimeyi srdrmtr. Eski Persis olan Fars, yine ran milli yaantsnn odak merkezi olmu ve Eski Persepolis'in elli kilometre ilerisindeki raz, Moollar'dan SLAMYET'N DOUU VE YKSEL ran'n istila edilen blgelerinde de hzl bir yenilenme gereklemitir. Fethin ilk okundan sonra Mool hanlar, ran'da nispeten politik adan istikrarl bir dneme izin vermilerdir. ehir yaamnn, ticaretin ve sanayinin yeniden kurulmasn tevik etmiler; yararl bilim- olarak dndkleri eyleri gelitirmilerdir. 1295 ylnda slamiyet'i benimsemelerinin ardndan slam edebiyatn bile desteklemilerdir. XTV. yy'da Mslman hanlar grkemli dini yaplar ina ettirmilerdir. Bir bakma Mool fetihleri, Ortadou'nun sallanmakta..plan^aygarlnayeni bir yaam vermeye yardmc olmutur. Dou Akdeniz ve ran uygarlklarn bir devlet altnda birletiren ilk Arap fatihleri, yeni bir kltrel ve toplumsal iliki a balatmtr. Benzer biimde, Moollar da Ortadou ve Uzakdou uygarlklarn ilk kez bir tek hanedan altnda bir araya getirerek ticaret ve kltr zerinde etkili olmulardr. Moollar'n Avrupa ile yeni ve karlkl fayda salayan ilikilere kaplarn amalar sonucunda pek ok Avrupal, Ortadou'da Mslman olmayan hkmdarlarn olmasn frsat bilerek in'e giden karayolunu kefe kmlard. ranl tarihi Raidddin'in (1247-1318) Cami el-Tevarih [Tarihlerin Toplants] adl eseri, farkl uygarlklar arasndaki bu ilikilerin bir meyvesidr. Bir hekim ve vezir olan Raidddin Musevilii brakp Mslmanl semiti. Olcaytu Han ve Gazan Han onu evrensel bir tarih derlemesi yapmak zere grevlendirmilerdi. Raidddin aralarnda Kemirli bir Budist kei, bir Frank keii, baz ranl bilim adanlan, kabile gelenei uzman bir Mool ve iki inli bilim adamnn olduu bir ekip kurd B kil bilikt ilt'd i' i bi d BOZKIR HALKLARININ GEL slam dnyasndaki merkezi konumlarna bir daha kavuamamlardr. stilann sonucunda ncelikle sivil hkmet devril-mi, sonra da lkenin refahnn, hatta varlnn bal olduu hassas su kanallar kmtr. Yeni rejimin denetimi ele geirmesiyle ran'da refah ve dzenin yeniden salanmasna karn, Irak'taki ykm srmtr. ran'n Mool hkmdarlan, bakenti Azerbaycan'da kurmular, yaadklar Tebriz byk ve zengin bir ehir haline gelmitir. Irak artk bir snr eyaleti olmutu; Bedeviler Moollar'n atklan gediklerden buraya giriyor ama Moollar gittii halde onlar kalyordu. Frat ve Dicle vadisi, batda elik ve kum duvaryla Akdeniz lkelerinden kopartlm, dousunda bal bulunduu Pers merkeziyle evrelenmi ve artk Dou ile Bat ticareti iin bir yol olmaktan kmt. Ticaret kuzeye ve douya, doru Anadolu ile ran'a, batya ve gneye doru da Msr ile Kzldeniz'e doru yn deitirmiti. Bylece Irak le halifelerin ehri yzyllar boyu srecek ekilde gzden dmt. Halifeliin yklmasndan sonraki dnemde Ortadou'nun iki byk kltr blgesi arasndaki blnme aa kt. Kuzeyde merkezi ran yaylasnda olan, batda Anadolu ile Osmanl Trkleri'nin Avrupa'da fethettikleri topraklara, douda Orta Asya'ya ve Hindistan'n yeni Mslman imparatorluklarna uzanan ran uygarl

yer alyordu. Bu lkelerde din ve dinbilimle-rinin, hukuk, hadis, ilahiyatn dili Arapa'yd ancak Arap edebiyat ok az biliniyordu. "ran ntermezzosu" srasnda balayp Trk hanedanlar dneminde srerek Moollar ve sonrasnda SLAMYET'N DOUU VE YKSEL ran blgesinin gneyinde, batdan ve gneyden Afrika ktasna inen yollaryla yeni bir merkez olan Msr ile Arapa konuan eski uygarlk merkezleri ve ihmal edilmi Irak eyaleti bulunuyordu. Buralarda baz Pers etkilerine sanatta, zellikle de mimaride rastlanmasna ramen Pers dili (Farsa) ve edebiyat pek bilinmiyordu ve edebi kltr, eski Arap edebiyat izgisinde lerliyordu. Moollar ve Trkler siyasi adan her yerde egemendi. Akdeniz'den Orta Asya ve Hindistan'a kadar uzanan lkelerde Mool ya da Trk hanedanlan hkm sryorlard. Memlukler'in Su-riye-Msr mparatorluu bile Karadeniz'in kuzeyindeki Kpak lkesinden getirtilen Trk Memlukler'den oluan bir ynetici snfn idaresinde bulunmakta ve savunulmaktayd. Daha sonra da erkezler ve Kafkaslardan gelen bakalar onlara yardm etmiler, hatta baz yerlerde yerlerine gemilerdi. ki blge arasndaki giderek byyen bu siyasi atma ve kltr eitlilii anda birletirici ana unsur, dindi. zellikle Seluklular dneminde Gazali'nin Snnilik ve mistisizmi (tasavvuf) uzlatrmasndan sonra kendini Sufi ekliyle ortaya karyordu. XI. yy'da Snni canlanmas slam birletirmek zere epeyce yol almt ama henz grevini tamamlamamt. Sra gebelere ve krsal blgelerde yaayanlara gelmiti. Gebeler, sivil hkmetin yklarak byk halk kielerinin harekete getikleri bir ada ok nem kazanmlard. Sufizm zellikle Trk boylarn ok etkilenmiti. Trkler ilk kez, ounluu Trk olan ve inanlar, dini retilerin karmak dogmatikliiyBOZKIR HALKLARININ GEL zaman atmalar olmakla beraber, Sufiler de dogmaclar da ayn Snni dini uygulamlardr. Sufi kardelii, XI. yy'dan itibaren insanln byk blm iin dini yaamn karakteristik ifadesi olmutur. Sufilik (Tasavvuf), slam birliinin birletirici unsuru, dini duygu ve balln temel ifadesi, giderek de entelektel kltrn, hatta siyasi gcn kayna haline gelmitir. Modern a balarnda, Mslman Ortadou'ya egemen olma rekabeti iindeki iki g olan ran ve Trkiye'nin banda bulunan hanedanlar, kkenlerinden gelen Suf rgtlerin ve ideallerin byk lde etkisinde kalmlardr. 6. BOLUM MOOLLARIN ARDINDAN Halifeliin ykhj ve Mool fetihlerinin ardndan Mslman Ortadou'da Irani Trkiye ve Msr^blmak zere byk g merkezi ortaya kt. ran balangta putperest, sonrasnda Mslman olmu, te yandan da Mool kimlii ve geleneinin nemli unsurlarn koruyan Mool hanlarnn hakimiyetindeydi. Trkiye, Mslman Trk beylerinin hakimiyetindeydi; sonra bir dnem Mool hakimiyetine katlanm ve Mool ra-n'nn kltrnden byk lde etkilenmiti. Msr, ou Trk olan Memluk sultanlannn hakimiyetindeydi ve Mool stilasna direniinde baarl olmu, ancak pek ok adan dnyann o dnemdeki efendilerinin etkisinde kalmt. Ortadou'nun kenarndaki Orta Asya ve Rusya'da kalan teki iki Mool hanl, Mool dnyasnn politikalannda ve slamiyet'i setikten sonra da Ortadou politikalarnda belli lde rol almlard. nceleri ran balca g merkeziydi. Badat' fethettikten sonra kuzeybatya ekilen Hlagu Han ve sonraki seksen ylda onun yerine gelenler, ran ve etrafndaki topraklar ynetmilerdi. stnlklerini kabul ettikleri Moolistan Byk Hanlarna ballklarnn gstergesi olarak, ran'n Mool Hanlanna l-han [lke yneticisi] anlamnda lhanllar, deniliyordu. lhanMOOLLAR'IN ARDNDAN dolu'da Seluklu sultanlarn yenmiler; Anadolu beyliklerini kendilerine balamakla ve bir igal blgesiyle yetinmilerdi. Memluk sultanlna kar daha byk bir mcadele vermilerdi. Hlagu, 1259 ylnda Tebriz'den yeni bir sefer

yrtmeye balayarak Ermenistan ve Yukar Mezopotamya'y geip, gneye Suriye'ye ynelerek Halep ve am' ele geirdi. Ancak 120 ylnn Eyll aynda, Filistin'deki 'Calt [insan azman] gz, anlamndaki Aynicalt denilen yerde, bir Mool nc baskn birlii, Baybars adl bir Kpak Trk'nn komutasndaki Msr Memluk ordusu tarafndan yenilgiye uratld. Suriye'nin tamam Msr ordusu tarafndan tekrar ele geirildi. Bunun ardndan Moollar Suriye'yi almak iin ok uratlar ama her defasnda Memlukler tarafndan geri pskrtldler. Bu dnemde Hristiyan Avrupa ile Moollar arasnda ilgin ama sonu alnamayan diplomatik ilikiler yaanmtr. Bu ilikiler ortak dmanlan Mslmanlar'a iki cepheden sava amay amalyordu ama giriimlerinden bir sonu alnamad. Bu arada, Msr Sultan^ojan^aybarjJleRusyaldaki Mool devletinin han Berke aralarnda bir ittifak yaptlar. Berke bamszln ilan edip Muskinw Hanl olarak tannacak lkesi, arlkla Kpak Trk nfusa sahip bir slam devleti olma yolunda ilerliyordu. ran ile Msr atmas on yllar boyu, Gazan Han'n slamiyet'i kabul etmesinden sonra bile srd ve sonunda 1323 ylnda ban anlamas yapld. Bu srada lhanl krall da kendilerinden ncekilerin kaderini yayordu. 1336 ylnda lhanl hkd b d ldk k l hd SLAMYET'N DOUU VE YKSEL hir'in halihazrdaki efendisi olarak 1380 ylnda, ran'a girerek yedi yl iinde lkenin tamamn ele geirdi. ki kez Altnordu hann yenilgiye uratt ve Hindistan' bast; Irak' yerel hanedann elinden alarak ilhak ettikten sonra Suriye'yi geip Memluk sultanna egemenliini kabul ettirdi. Anadolu 1394 ve 1400 yllarnda Timur'un stilasna urad. Timur 1402 ylndaki Ankara savanda Osmanllar' ar bir yenilgiye uratarak Osmanl sultan Bayezid'i esir ald ve 1405 ylnda in istilasna hazrlanrken ld. Mool kkenli Trklemi ve slamlam bir airette doan Timurleng'in sosyal gemii olduka mtevazyd. Cengiz Han'n hanedanndan bir prensesle evlenmiti; bu evliliini byklnn gstergesi olarak Semerkand'daki mezarna gururla kaztmt. Karma Mool ve Trk ordularna Moollar hakimdi ama ordu ounlukla Trkler'den oluuyordu. Timur'un nceki Mool hkmdarlarnn tersine, dindar bir Mslman olduu sylenir ya da bu onun iddiasdr. Gerekletirdii byk ykmlar srasnda slam dinine ait binalara ve alanlara gereken saygy gstermeyi unutmamtr. Fetihleri, illa da bir farkllk aranacaksa, Hlagu'nun fetihlerinden daha ykcdr ve Al-tay istila dalgalannn sonuncusu olmutur. lmyle, X._yy'da balam olan ve Ortadou'yu dntren bozkr halklarnn byk hareketi son bulmu grnmektedir; ama boylarn akn devam etmi, daha da nemlisi Ortadou'daki gebe halklar, ehir yaamna ve uygarla girmeyi srdrmlerdir. Timur byk bir fetihiydi ama bu baarsn imparatorlukl kd ii l dd d i MOCOLLAR'IN ARDNDAN mlard. Timur'un soyu, hakimiyetlerini ancak Dou ran'da ve Maverannehir'de srdrebilmitir. Bakentleri Buhara, Semer-kand, zellikle Herat, parlak bir uygarln merkezleri haline gelmitir. Timur hanedan zamannda mimaride, sanatta, hem Farsa hem de dou Trk dillerinde edebiyat ve bilim alanlarnda byk basanlar kazanmtr. Trk dilinin byk klasik a olan bu dnemde yazlan eserler, Konstantinopolis'ten Uzakdou ve Hindistan'a dek tm Trk halklarnn kltrel geliimini kalc bir biimde etkilemitir. Sonuta Arapa konuulan lkelerde arlk merkezi, Irak'tan Msr'a kaymtr. Irak'n, gsz ve rgtl bir yapya sahip olmamas, hem istilaclarn hem de tccarlann geli yolu olan Akdeniz'e uzak olmas bu lkenin Hallar dneminde bir Mslman ss olma olaslm ortadan kaldryordu. Alternatifi, teki ticaret yolu olan ve tek bir rman sulad vadiden olumas nedeniyle merkezi bir hkmet gerektiren Msr'd. Zaman iinde Msr, Hallar' Yakndou'dan atan yeni fetih savalan-nn ss haline gelmiti. Memlukler, lhanl ordulann pskrtp Arap dnyasnn byk blmn Mool istilasndan kur-tarmalann salayan kaynaklar Msr'dan elde etmilerdi.

XIII. yy ortalarnda, Selahaddin'in kurduu Eyyubi hanedan denetimi yitiriyor, etkin g Trk Memlukler'in eline geiyordu. Eyyubi sultanlnn Msr'daki son krizi, Fransz Kral LX. Louis tarafndan dzenlenen hal seferi srasnda, 1250 ylnda Sultan'mlmyle balad. Sultann cariyesi ajar al-Durr'un (nci Aac)/kriz srasnda Sultan'n lmn gizleyerek, MezoSLAMYET'N DOUU VE YKSEL di ve ykl bir tazminat demek zorunda kald. Turan ah' da Baybars komutasndaki Memlukler ldrd ve Eyyubi merutiyeti grnts vermek iin ajar al-Durr'u sultan ilan ettiler. Ancak bu anlaml hareketleri, Suriye'nin Eyyubi beylerine, hanedanlarnn Msr'da devrildii gereini kabul ettiremedi ve hemen ardndan yeni kadn "sultan," tahttan inmesini isteyen beyler koalisyonu ile karlat. Badat'taki halife bile tm bu olan bitenlerle dorudan ilgilenmedii halde bir kadnn tahta karlmasna itiraz etti. stne stlk bu kadm nceden kendi haremindendi ve onu Msr sultanna hediye etmiti. Halife, Suriyeli Eyyubi beylerini destekleyerek Msr'daki Memlukler'e kendilerine bir sultan semelerini buyurdu. Bir Msr tarihisine gre halife Memlukler'e, "Eer iinizde seecek bir erkek kalmadysa syleyin, biz size gndeririz."1 demiti. 1260 ylnda, Memluk generali Baybars, son Eyyubi'nin lmnn ardndan kan karklkta Moollar karsnda kazand zaferden elde ettii taze gle sultanln ilan etti. Baybars da Selahaddin gibi Mslman Msr ile Suriye'yi bu kez daha kalc olacak ekilde tek bir devlet altnda birletirdi. Yeni devletin doudaki ve batdaki d dmanlarn yenerek yeni bir toplumsal dzen kurmaya balad. Selahaddin, Badat'taki Abbasi halifesinin hakimiyetini resmi olarak kabul etmi ve Msr'n Snnilie dndn aklamt. Baybars, Badat'taki Mool fatihlerden kaan bir Abbasiyi kabul edip halifelii Kahire'ye getirdi ve onu halife ilan etti; bu ekilde, glge halifeler dizisi de balam oldu. Bu glge Kahire halifeleri tamamen dl k ili h k i l ii d MOGOLLAR'IN ARDINDAN lamayd. Sistem Mool deneyiminden ve Msr'da yaamaya devam eden Mool gmenlerinden etkilenmiti. Moollarn slam direniinin bu kalesinde bile hl nemli bir saygnl vard. Bir dnem Memlukler, Mool silahlarn,^yntemlerini ve hatta dayranlarmrye^giysilerini taklit etmilerdi. Bir Memluk subay, mr boyunca ya da daha ksa bir sreliine bir tmara sahip olurdu. Genellikle topraklarnda oturmaz, Kahire'de ya da tmarnn olduu blgenin byk ehrinde otururdu. Mlkiyetten ok geliriyle ilgilenirdi. Bu yzden, sistemde Bat feodalitesinde olduu gibi malikaneler, atolar ya da gl yerel otoriteleT^eTrmem^tr. 'Subinfeudation'* tarz sz konusu deildi; hatta Msr' da arazilerin tmarlar eklinde blnmesi sreklilik gstermezdi ve arazinin periyodik olarak yeniden dalmna tabiydi. Memlukler, satn alnm kleler olarak Msr'da renim ve eitim grmlerdi. Balangta bunlar esas olarak Karadeniz'in kuzey kylarndan gelen Kpak Trkleri'ydi ama sonralar aralarna Mool asker kaaklar, baka rklardan insanlar, Yunanllar, Krtler, erkezler, hatta Avrupallar bile karmtr. Hakim olan snfn dili Trke ya da erkeze'ydi ve ou, baz sultanlar bile, Arapay zor konuurlard. Baybars ve ondan sonra gelenlerin, gelitirdikleri Memluk devleti, askeri ve sivil eklinde ok ince dzenlenmi bir ifte ynetimin kontrolndey-di. kisinin de banda sivil kadrolu Memluk subaylar yer alrd. 1383 ylna dek Memluk sultanl ounlukla babadan oula gmistir;_Bu_y(^^ s9Bf^_ erkez Y3- dajkinci Memluksultan-lnda tahta geenler en gl komutanlar olmutur Bir sul SLAMYET'N DOUU VE YKSEL Msr iin, Avapa ile yapt ve Avrupa'nn Yakn Dou araclyla Uzakdou ile yapt ticaret, gerek ticari adan gerek kazandrd gmrk vergileri asndan byk nem tayordu. Memluk hkmetleri gl olduklar zamanlarda, Msr'a bir lde refah salayan bu ticareti koruyup tevik etmilerdi. Ne var

ki, Baybars tarafndan savutualan Mool tehdidi henz tamamen yok olmamt. 1400 ve 1401 yllarnda Timur'un Trk-Mool gleri Suriye'ye girerek am' yamaladlar. Moollarn ardndan gelen veba, ekirge srleri ve babo kalm Bedeviler, onlarn braktklarn tamamladlar. Memluk sultanl askeri ve ekonomik gcne inen bu darbelerden bir daha asla tamamen kurtulamad. XV. yy'daki mali ve ekonomik zorluklar, transit ticaretten elde edilebilecek en fazla paray kazanmaya ynelik yeni bir mali politikay da beraberinde getirdi. Bu politikaya ynelik olarak balca yerel ve transit rnlerin tekelletirilmesi yntemi benimsendi. Avrupa, ykselen fiyatlara tepki gsterdi ve bu durum Msr'n ekonomik yaamn ok uzun vadeli olarak etkiledi. Orta ve Dou Anadolu, Konya veya Anadolu (Rum) Seluk sultanlarnn ynetimindeydi ve git gide bir slam devletine dnerek Yakn ve Ortadou'daki slam uygarlnn ayrlmaz bir paras haline gelmiti. Seluk monarisinin gelimesi sonucunda, lkeyi fethetmi ve smrgeletirmi olan airetlerin ve gebelerin siyasi bamszlklan kstlanm; halkn inanc, din adamlar tarafndan oluturulan bir hiyerarinin denetimi altna alnmt. Mslman hukukular, brokratlar, din adamlar, esMOOLLAR'IN ARDINDAN Seluklu devletinde Mool istilasnn okuyla onarlmaz yaralar almt. Yaklak yarm yzyl abalad ama XTV. yy balarnda ykld. Merkezi devlet otoritesinin kmesi ve Anadolu'ya Moollar'dan kaan yeni Trk gebe aknlarnn balamas sonucunda snrlarda tekrar savalar kt. XIII. yy sonlan ile XIV. yy'da, Bat Anadolu'nun siyasi ve askeri yaamna, snr boyundaki savalar^ din^Js^j^rvler hakim oldu. Bizans'a kar yrtlen yeni bir genileme dalgas Bat Anadolu'nun tamamna, Trk ve Mslman hakimiyetini yayd. Yeni fetihleri paylaan beyliklerden, gl ve byk bir imparatorluk haline gelen yalnz biri oldu. Bu beyliin hanedanlk ad, geleneksel anlatma baklrsa, XIV. yy'm ilk eyreinde, banda olan kurucusu Osman'dan gelmektedir. Hem hanedanln hem de bunun ynettii imparatorluun ortak ad olarak bilinen Osmanl, kurucusunun baarsn anmak zere kullanlmaktayd. Beylik, Bizans'n Bitinya (Sapanca yresi) snrlarnda ve Konstantinopolis'in savunma hatlarnn ok yaknnda yer almas nedeniyle daha byk grevler stlenip, daha byk olanaklara sahip olmu ve baka yerlerden destek bulabilmitir. Osman Bey ve onun yerine geenler, Bizansllara kar srekli bir snr sava srdrmlerdir. 1326 ylnda fethettikleri Bursa'y hzl bir ekilde byyen devletlerine bakent yapmlardr. 1354 ylnda anakkale Boaz'n geerek Avrupa'ya giren Osmanl gleri, birka yl sonra Gelibolu'yu, daha sonra da yz yl sresince Avrupa'daki balca sleri durumuna gelecek Edirne'yi ele geirmilerdir. Srplar ve Bulgarlar ile yaplan SLAMYET'N DOUU VE YKSEL iki kez, savalmadan yeni topraklar kazanlm; bu da Osmanl gcnn temelini salamlatrmt. Osmanllar, Avrupa sahnesine yalnzca askeri yoldan kmamlardr. Avnpa'ya yerlemelerinin ksa sre sonrasnda, ticari rakipleri Venediklilerle sava durumundaki Cenevizliler, Osmanllardan askeri yardm talep etmiler, karlk olarak da mali yardm teklif etmilerdi. ada Bizans tarihisi Kantaku-zenos unlar syler: "...Cenevizliler ok miktarda para vaadinde bulunarak, bu iyiliklerinin sonsuza kadar Ceneviz halknn ve senatosunun kalplerinde kalacan bildirdiler."2 1352 ylnda yaplan ilk Osmanl-Cenevz ticaret anlamasyla Avrupa ve Ortadou tarihinin balca konulanndan biri tekrar onaylanmtr. Osmanl'nn drdnc padiah 1. Bayezid (1389-1401), tahta kt srada imparatorluk Avapa'da ve Asya'da nemli topraklara sahipti. Bayezid lkesine yeni bir karakter kazandrmay amalayan olduka hrsl bir kiiydi ve douya ynelip Trk beyliklerini art arda yenerek Anadolu'nun tamamn hakimiyeti altna ald. Osmanl padiahlar, genel bir yaklamla en bandan beri "sultan" unvann kullanyorlard. Bayezid bunu zelletirerek, Kahire'deki "halife"den "Rum Sultam" olarak tannmasn istedi. Anadolu Seluk sultanlarnn bu eski

unvanlar, Anadolu'nun eski slami monarisinde ve hatta Ortadou slam mparatorluu'nda da iddia tanmas anlamna geliyordu. Ba-yezid'in 1396 ylnda Nibolu'da Balkanlar' kurtarmaya gelen Bat Avrupa valyelerini yenmesi onu daha da evklendirdi. MOOLLAR'IN ARDINDAN da bir i sava tehdidi belirdi ve byk olaslkla toplumsal kkenli olan bir derviler isyan balad. 1. Mehmed 1413 ylnda kardelerini yendi. 1. Mehmed ve ondan sonra gelenler bir sre daha eitli kesimlerin isyanlaryla uramak zorunda kaldlar. 1. Mehmed tahtta kald sre boyunca, Osmanl devletini eski durumuna getirmek ve pekitirmekle urat. Olu II. Murad dneminde (1421-1444 ve 1446-1451) nemli ve byk deiiklikler gerekleti. Yeni topraklar ele geirildi ve Avrupa'da Srplar, Macarlar, Yunanllar ve Hallar karsnda byk zaferler elde edildi. Anadolu'da se daha nce Bayezid tarafndan fethedilen yerlerin ou bir kez daha alnd. Sonrasnda ban ve glenme dnemine girildi. Bu dnemde ^Osmanllar gerek anlamda bir slam saray yaam oluturdular ye ya-. zarlar, airleri, Mslman bgtojtenni_desteldeflsrJ3u dnem-, de, edebiyatta Trk milli bilincinin ortaya kmas dikkat ekici bir gelimedir. Sultan Murad bu bilinci tevlc etmi, iir bile yazmtr. Sultan Murad zamannda Ouzlar'n tarihi ve efsaneleri aratrlmtr. Osmanl hanedann Trk airet geleneine ve efsanelerine balayan, kkenini Ouz Han'a kadar vardran aratrmalar yaplmtr. Mslman hanedan devleti ilkesine bal ve Osmanl hanedanna sadk olan gvenilir komutanlarn ortaya kyla birlikte, tm bu yeni saray ve hanedan dnceleri desteklenmitir. XTV. yy sonlarna doru balayan, 143.0 .yandanjonn^ da dzenli biimde dey^^e^TiM^&^^h^M^1^51^1^11 Osmanl ordusu ve devlet hizmetinde grevlendirilmek zere devirSLAMYET'N DOUU VE YKSEL En hretli Kral [Sultan],.. devletinin bakanlaryla [vezirleriyle] istiareye girdi, kan sonu uydu. Gelecek zaman iinde, inanmayanlarn [mnafklarn] ocuklar arasndan bir seim yaplarak verilecek grevlere uygun yiit ve hamaratt genler, kendilerini zengin ve dindar klacak, ve ayn zamanda inanmayanlarn kalelerinin kaplarn aacak ekilde slam nancyla soylulatrmalydlar. Bu iin takibi kral [sultan] tarafndan eitli lkelerden inanmayanlarn bin civarnda ocuunun toplanmas emriyle birlikte bu i iin grevlendirilecek eitli ahslar tarafndan yaplacak, bu ahslar ocuklar disiplin altnda tutup birer yardmc olarak eiteceklerdi... bu ekilde dindar insanlarla tanacaklar ve bylece Tek Allah 'in hizmetinde olacaklard: slam 'in nuru bunlarn yreklerini aydnlatabilecek ve yanl inancn kirliliinden kendilerini anndrabileceklerdi: Bu ekilde arzular da deerli olana dnecek ve umutlar gelime ynnde olacakt; bu ekilde iman iinde grevlerini ve hizmetlerini yerine getirebileceklerdi. cretleri, daha sonra kabiliyetlerine ve liyakatlerine gre arttrlmak zere, balangta gnde bir ake olarak takdir edilecek; adlar da herkes tarafndan Yenieri olarak bilinecekti. Sava seferlerine katlan ve muharebelerde arpan bu yiit adamlar yle yetenekliydiler ki, bunlarn yardmyla en hretli Krallar [Sultanlar] bile nlerine n katmt. Ayn ekilde deerli hizmetlerini muteber gelimelere sunmu olduklarnda, bakalar da bunun (kalplerdeki, ruhlardaki yer etmi) dncesiyle heveslenerek, kendi ocuklarnn da kabul edilmesi iin yalvarmlard; bu, u demekti ki, ksa bir zaman iinde binlerce inanmayan insan, slam inancyla eref kazanmlard. Bu sayede Hristiyan halkn jmerjisi ile aknclarn ruhu Osmanl hanedanna hizmet edecekti. Bylece Seluklular'm siyasi ve dini deiiklikleriyle dzenlenen Snni slam modellerine gre gelien devlet ile hl snr boylan geleneinin hakim olduu ordu arasndaki birleme sorunlarna uygun bir zm getirilmi oldu^ Osmanl devletinde slam dini kurumu olgunluk dnemine MOGOLLAR'IN ARDNDAN

bir Mslman devletinde, slam eriat'n lkenin etkin hukukyl^mllriin^sTelT^^ aittir. Osmanllar, din bilginlerine ve yarglarna daha nce ei grlmemi otorite, g ve stat "vermilerdi. 1451 ylnda II. ^et^^^BBasTSltan Murad'n yerine geti. Yeni sultana coraf olarak ikiye blnm bir imparatorluk miras kalmt. Artk Anadolu, Ortadou slam uygarlyla yeniden biimlenmi ve bu uygarla benzemi eski bir slam topra olmutu. Henz ele geirilen Rumeli (Avrupa eyaletleri), hl bir snrboyuydu ve snrboylarnda yaayanlarn davran ve idealleri ile dervilerin mistik inanlarnn etkisi altndayd. Eski ve yeni iki bakent Bursa ile Edirne arasnda yeni bir ba kurmak gerekiyordu. Sultann tahta gemesinden iki yl, kuatmann balamasndan yedi hafta sonra 29 Mays 1453 tarihinde, Konstantinopolis'in yklm surlarna son bir saldn gerekletirildi. Son Konstantin, askerleriyle birlikte savarken ld. Hilalli bayrak, Ayasofya'nn kubbesine dikildi, sultan da imparatorluk ehrine yerleti. 7. BLM Barut mparatorluklari Mslmanlar'n yzyllardr sahip olmak istedikleri Konstan-tinopolis'i ele geirmeleriyle birlikte, son para da yerine oturmu oldu. Sultan II. Mehmed, bu fethin ardndan Fatih adn ald. Fatih Sultan Mehmed, kendisine miras kalm olan iki ktann, Asya ile Afrika'nn birlemesine mhrn basm ve on-lan ekillendiren iki gelenein, slam ve snrn birlemesini tamamlamt. Snr savalar [aknclar] beylii bir imparatorluk haline gelirken, lideri de mparator olmutu. Bu zaferle, Osmanl Sultanlnn slam'n Bat'ya ynelmesinde ald nc roln kesinletiriyor ve slam dnyasnda nemli lde saygnlk kazanmasn salyordu. Sultan II. Mehmed'in padiahlnda bundan sonraki dnem, Avrupa ve Asya snrlarna dzenledii fetihlerle geti. Avrupa'da Osmanl ordular, Mora'daki son Rum despotluklarn ald, Srbistan ve Bosna'y Osmanl topraklarna katt ve Yunan adalarnn ounu ele geirdi. Asya'da; Cenevizliler'den, Amasra'y, Mslman beyinden, Sinop'u ve Yunan imparatorundan, Trabzon'u ald. Ancak Sultan daha douya ilerlemeyi ya da Mslman hkmdarlara kar sava amay asla istemiyordu. Sultan II. Mehmed, 1473 ylndaki savala kendisine meydan okuyan Dou Anadolu ve Mezopotamya Trkmen h BARUT MPARATORLUKLARI rlmas doru oland ama onun hanedann ortadan kaldrmak yanl olurdu, zira slam halklarnn byk sultanlannn hanedanlarn yok etmek doru bir uygulama deildi."1 Daha da nemlisi bu, sultan Avrupa'daki nemli iinden, cihattan alkoyacakt. te yandan Osmanl sultanlar gney ve dou snrlarnn tesinde nemli deiikliklerin olduu Mslman topraklarna ilgisiz kalamazlard. XIII. yy'n ortalarndan itibaren Msr ve Suriye'de hkm sren Memluk sultanlnn ykl bu deiikliklerden biriydi. Son zamanlarnda Msr sultanl bir tr Arap Bizans haline gelmiti. Kuzeyde ve douda, Anadolu ve ran yaylasnda, slamiyet'in kltrel ve siyasi liderliini ele geirmi olan Trkler ile ranllar arasnda yeni devletler ve toplumlar ortaya kyordu. Genellikle Trkler ve ranllar'n kendi dilleriyle adlandrlan yeni bir uygarlk olumaya balyordu. Suriye ve Msr'da, doudan artarak gelen byk etkilere ramen eski dzen korunabilmiti. Eski slam kltr, Arap ekliyle ok uzun yllar srmt. lkeyi savunan Memluk askerleri N vadisini istilalara kar korumulard. ounluu Mem-lukler'in oullar ve onlarn yerine geenlerden oluan Suriyeli ve Msrl yetkililer devleti ynetmi, bununla birlikte de klasik slam mirasn koamu ve bunu yorumlayarak zenginle-tirmilerdi. Suriye-Msr sultanl; Timur'la yaplan sava, kt mali ynetim yznden kaynaklarn kurumas, kuraklk, alk ve veba, Memluk dzeninin ve toplumunun kmesi bata olmak SLAMYET'N DOUU VE YKSEL da oluturduklar dorudan deniz yollan sayesinde Msr ticaretinin nne getiler. Bu durumun gelecekteki etkileri aslnda bir zamanlar sanld gibi

yle byk olmamt. XVI. yy'da Le-vant'ta ticarette ok nemli canlanmalar meydana gelmiti. Ne var ki, durumun yaratt ilk etkiler olduka nemliydi. Memluk sultan Kansuh el-Guri (1500-1516) zamannda ticaretin ve gelirlerin azalmas krize yol at. Venediklilerin tevikiyle Hindistan'a bir Msr filosu kard. Bata birka baar kazanan filoyu Portekizliler yenilgiye uratt. Bunun ardndan Portekizliler Hint okyanusundaki Mslman ticaret gemilerini birbiri ar-dsra yok etmeye baladlar, hatta Portekiz gemileri Basra Krfezi ve Kzldeniz'e kadar ilerlediler. kinci ve lmcl darbe ise askeri olanyd. Memluk ile Osmanl sultanlarnn ilikileri bir dnem dostluk iinde srmt ama XV. yy'm ikinci yarsnda bozulmaya balad. ki devlet, 1485 ile 1490 yllar arasnda savatlar. ounlukla Mem-lukler'in Osmanllar'a kar stn olduu savalarda kesin bir sonu elde edilemedi. Ancak askeri denge hzla Osmanllar yararna deiiyordu. Bu deiiklikte, Osmanllar'n byk bir etkinlikle ve hzla ateli silahlan (tabancalar ve tfekler) benimsemeleri byk nem tayordu. Memlukler ise, tersine, yeni ateli silahlara kar ilgili deillerdi. Osmanllar'n topraklannda madenler bulunuyordu ama Memlukler'in topraklarnda madenleri olmad iin ithal etmek zorundaydlar. Ancakm-somut zoruklardan_gok daha nemli olan, Memluk emirlerinin, eskinin "onurlu" ve BARUT MPARATORLUKLARI h yabanc askerlerden ve yerel zanaatkarlardan oluan birliklere verdiler ama bunlar yeterli deildi. Osmanllar'n tfekli piyade ve topular, Memlukler'in mzrakl svari ve okularndan ok daha stnd. Ne var ki, Osmanllar'n Memlukler'e yaplacak son saldrdan nce daha fazla tehlikeli baka bir Mslman dmanla savamalar gerekiyordu. Konstantinopolis'in fethinden yarm yzyl sonra Osmanllar'n karsna Hristiyan deil, Mslman bir rakip kt. Bu da ran'n yeni Safevi hanedan ahlaryd. Bunlar kkl bir ii hareketinin ardndan baa gelerek yzyllardan beri ilk defa Akdeniz ile Orta Asya ve Hindistan kaplan arasndaki blgenin tamamn iine alan gl bir birleik devlet kurmulard. Kayna radikal ii retileri olan ve Osmanl snrlarnn kuzeybatsna yerleen bu yeni militan g, Trkiye'de bir tehdit ve meydan okuma olarak grlyor, ran ve Anadolu yaylalarnn hkmdarlar arasndaki eski rekabetin tekrar dirilmesine dini bir nitelik kazandryordu. ran'da bulunan milyonlarca Snni belki de halkn ounluunu oluturuyordu. Osmanl mparatorluu'nda en azndan yz binlerce ii bulunuyordu ve bunlarn da doudaki yeni ii rejimine eilimleri olabilirdi. Safevi ah ve Osmanl sultan, karlkl olarak birbirlerini kesinlikle hogr gsterilmeyecek olan gasp ve din dmanlar olarak deerlendirmekteydiler. Safevi ailesinin Trk kkenli olmas ve Trk olan Anadolu'da geni bir destek grmesi, Osmanllar'a ynelik bu tehdidin ciddiyetini yice artnyordu. Oll' b hdid kili kd ldi 1502 SLAMYET'N DOUU VE YKSEL tan ekilerek yerini ileride ad Yavuz Sultan Selim olacak olan olu I. Selim'e (1512-1520) brakt. ok gemeden Sultan Selim le ah smail arasndaki dmanlk ve rekabet savaa dnt. ki hkmdar arasnda savatan nce olduka sert yazmalar olmutu. Bu yazmalar sultann, kltrl beylerin dili Farsa le, ahn se airet ve krsal kkenlerinin dili olan Trke ile yapm olmas dikkat ekicidir. Savata Osmanllar zafer kazand; ama henz tam bir sonu elde edilmemiti. ran ordusu, 23 Austos 1514 tarihinde iki imparatorluun snrlar arasnda yer alan aldran ovasnda, Osmanl yenierileri ve topusu tarafndan ar bir yenilgiye uratlmt. 7 Eyll 15l4'te sultan, ran'n bakenti Tebriz'i ele geirdi. Yavuz Sultan Selim de, bu zaferinden sonra, kendinden nceki sultan II. Mehmed gibi douya ynelmedi. ah, yenilmi ve gsz bir durumda ama yine ran'da bir ii devletinin lideri olarak brakarak Trkiye'ye dnd. Bundan sonra iki imparatorluk arasnda zorlu ve uzun bir atma balad. Bu mcadele srasnda,

ran'da Snniler'in, Trkiye'de ler'in kanl bir biimde bastrlmalar, ortak nefreti ve korkuyu ehit olanlarn kanyla beslemitir. Tm bu yaananlar, slam'n liderlii ile Ortadou'nun denetimini elde etmek urunayd. Mcadele yalnzca sava meydanlarnda deil, Safavi ahnn savunduu ii ve Osmanl Sultannn savunduu Snni inanlarnn arasndaki propaganda savayla da srdrld ve Osmanllann snrl zaferleriyle son buldu. Osmanllar ran imparatorluunu tmyle yok edemedil k lbildil B b id d A BARUT MPARATORLUKLARI keleri ele geirdiler. Bu yeni topraklarn alnmasyla birlikte Osmanl hakimiyeti, batda Fas snrna kadar Kuzey Afrika'da; gneyde Afrika ve Arabistan'da Kzldeniz'in iki kysna; douda Hint Okyanusu'na ve daha sonra XVI. yy'da Irak'a kadar geniledi. Bu srada Osmanllar, uzun sren bir mcadelenin ardndan ranl hkmdarlarn elinde bulunan Irak' ele geirmi ve Osmanl ordularn Basra Krfezi'ne kadar indirmilerdi. Kutsal Medine ve Mekke ehirleri de dahil olmak zere slamiyet'in merkezi topraklannm hakimi artk Osmanl sultanlaryd. Kutsal ehirlerin hakimiyetiyle saygnlklar, merkezi topraklarn hakimiyetiyle de. sorumluluklar--artyordu Osmanllar, ranllar't yola getirip, Memlukler'i yktklarna gre artk Avrupa'daki savaa dnebilirlerdi. mparatorluk Kanuni Sultan Sleyman dneminde (1520-1566), gcnn en st noktasna ulamt. 1526 ylndaki Moha Sava'nda Macaristan krall ordusu, Osmanllar tarafndan bozguna uratld. Kemalpaazade Osmanl zaferini yan-destans bir slupla-yle kutlamtr:2 Dalardaki laleleri andran muhteem birlikleriyle, cesur yrekli fakat yenilgiye mahkum kafirlere alev gibi parlayan kllaryla saldrdlar. Bayram yerine benzeyen sava alannda bir anda krmz arap kadehlerine dntler, balar erguvan aalarnn ieklerini andryor, gzleri akik talar gibi, elleriyse mercan gibi parldyor-du... [sava] atlarn kotuu mbarek meydanda gnbatmnn zerine dt kan glleri kararana dek [devam etti}. ... eytan kln-daki [Macar] kral, douyu ve baty kefen gibi rten bir toz bulutu iinde sava alanna girdi... tfeklerin ve tabancalarn ateinden gz ylmadan, cesur yreiyle korku duymadan, darmadank olmu svarilerinin nnde saldrya geti cesur askerlerin en cesuru SLAMYET'N DOUU VE YKSEL "Sultann buyruuyla yenieri tfekileri dmana ate atlar. ..Ve o anda yzlerce hatta binlerce dman cehenneme gnderdiler... Kral da hem bu dnyay hem de br dnyay kaybetmiti... [Kral'n] vakti olmutu, hkm srd gnlerin sonuna gelmiti, hem bu dnyada hem teki dnyada kaybettii geici hayatnn kaydna mhr baslmt" Bu zaferin ardndan Kanuni Sultan Sleyman'n ordular Macaristan' geerek 1529 ylnda Viyana'y ilk kez kuattlar. Douda, Hint Okyanusu'nda Osmanl donanmalar Portekiz-liler'e meydan okuyorlard. Mslman deniz gc, batda Kuzey Afrika'nn denetim altna alnmasyla Bat Akdeniz'e kadar ilerlemi, Atlantik Okyanusu'na ve Bat Avrupa kylarna basknlar yapmaya bile balamt. Hristiyan dnyas, bir kez daha slamn yaylmas tehdidiyle kar karyayd. Hal seferleri son bulmu ve cihad tekrar balamt. Elizabed dneminde Trkler'in tarihini yazan Richard Knolles, Trk imparatorluuna "Dnyann imdiki Terr" derken Avrupa'daki ortak gr ifade ediyordu. XVI. yy Trkler'in dorua ulatktan sonra gerilemeye ba-ladklan yzyl olmutur. Orta Avrupa'da ilk Viyana'y alma abasndan sonra yz elli yl srecek ama sonusuz kalacak kanl bir mcadele balad. Bu dnem 1683 ylndaki ikinci Viyana kuatlmasyla son buldu. Bu kez, kesin ve tam bir yenilgi alan taraf Trkler olmua. Osmanllar douda nce Msr'daki Kzldeniz'de ve bir sre sonra Irak'taki Basra Krfezi'nde donanma sleri kurdular ve bir sreliine Afrika Boynuzu ve Ye-men'e Osmanl valileri yerletirdiler. Yerel Mslman hkmBARUT MPARATORLUKLARI

lan destee ramen, Bat Avrupa'nn glenmeye devam eden donanmalan karsnda Gney ve Gneydou Asya'dan ekilmeleri zorunlu oldu. Osmanllar, 1571 ylndaki nebaht deniz savayla da Akdeniz'de ilk byk yenilgiye uradlar. Sadrazam Ltfi Paa, Kanuni Sultan Slayman'a deniz gc sorunuyla ilgili unlar sylemitir: "nceki sultanlar zamannda karaya hkmeden ok olmu fakat pek az kimse denizlere hkmedebilraitir. Kafirler denizde yaplan savalarda bizden stnler. Onlan yenmeliyiz."3 Trkler onlan yenememiti; zaten bir sreden beri de akbetin byle olaca ortaya kmaktayd. nebaht Sava, Hristiyan Avrupa tarafndan byk bir zafer eklinde kutland. Ancak bu zafer, Osmanl donanmalarnn Asya denizlerinde yenilgiye uratlp yok edilmesinin yannda ok da nemli deildi. Ksa srede Osmanllar Akdeniz'deki deniz glerini oaltmlar, bylelikle Avrupa'daki topraklarm saldrlara kar koruyabilmilerdi. II. Sultan Selim (1566-1574) ile sadrazam So-kullu Mehmed Paa'nn nebah'da batrlan gemilerin yerine yeni bir donanmanm kurulmasyla ilgili olarak yapt konuma, bir Trk tarihisi tarafndan yle aktarlmtr: Sultan yeni donanmann maliyetini sorduunda sadrazam, "mparatorluumuz o kadar gldr ki, istersek atlastan yelkenleri, ibriimden halatlan ve gmten palan olan bir donanma ina edebiliriz,"4 demiti. Gerekten de donanma yeniden yaplarak Mslman deniz gc Yakndou ve Kuzey Afrika'da slendi. Sonra da XVII. SLAMYET'N DOUU VE YKSEL XVI. yy ortalarnda, Kanuni Sultan Sleyman'n sarayndaki Kutsal Roma mparatorluu'nun elisi Busbecq, byk bir Osmanl gc altnda yaan Hristiyan Avmpa konusundaki endielerini yle ifade etmitir:5 "Bizim lehimizde yalnzca ran hareket etmektedir ve dman bize saldrmaya hazrlanrken arkasndaki tehlikeye dikkat etmelidir... ran yalnzca kaderimizi geciktirir, bizi kurtaramaz. Trkler ran'la lerini bitirince, Dou'nun tm desteiyle boazmza sarlacak. Bunun in ne kadar hazrlksz olduumuzu sylemeye dilim varmyor." Osmanllar, "ran ile hesaplamadlar." 19. yy balarna kadar dou komulan ve rakipleriyle mcadeleyi srdrdler ama artk Trkiye de, ran da Bat'y tehdit edecek halde deillerdi. Msr Memluk sultanlarnn yapt gibi ran hkmdarlar da ateli silahlara pek scak bakmadklarndan, balangta bu silahlar almak iin ok istekli deillerdi. Onlar da tpk Memluk-ler gibi Osmanl tfekilerini ve topulann grnce yanldklarnn farkna vardlar. Ancak Memlukler'den farkl olarak yklmam ve aldklar dersleri uygulama olana elde etmilerdi. XVI. zellikle de XVII. yy'da ran ahlan ordularna tfek ve top almlard. slam hkmdarlar, ilk yllarnda olduu kadar son yllarnda da kendi askerlerine destek salamak, bunlar silahlandrmak ve eitmek zere, her zaman iin Hristiyan Avrupal imalatlar, tccarlar, uzmanlar ve hatta kendi menfaatlerine hizmetlerini para karl satmaya ve sunmaya hazr kimi Avrupal askerler bulma imkanma sahiptiler. Bu bakmdan Venedik, Portekiz ve ngiltere nemli ikmal kaynaklar olarak lktdi BARUT MPARATORLUKLARI "Kullandklar silahlar mzrak, kl ve arkebzdr* ve silahlar tm dier lkelerin silahlarndan daha stn, elikleri de daha iyidir. Ar-kebzlerin namlularnn uzunluu ounlukla alt kartr ve yaklak olarak onstan biraz daha hafif olan glleler atarlar. Bunlar yaylarn ekmeyi ya da kllarn kullanmay aksatmadan kolayca kullanrlar. Kllarna gerek duyana dek eyerlerinde asl tutarlar. Arkebz srtlarna astklar ve kllarn ellerinde tuttuklarndan bir silah kullanmalar tekini engellemez." Kl, yay ve ateli silah neredeyse ayn anda kullanabilen ranl svarinin resmedildii tablo, gerekleen deiikliklerin karmaasn baaryla simgelemektedir. XVI. ve XVII. yy'da ateli silahlar ran hkmdarlan tarafndan istemeden de olsa kullanlmaya balanarak, askerlerinin ounluu bu silahlarla donatlmtr. Kuatmalarda, onlar kadar youn olmamakla birlikte tpk

Osmanllar gibi top kullanyorlard. Sahra topusunu ise ancak kstl ve genellikle de etkisiz bir ekilde kullanyorlard. ah Abbas (1587-129), ah smail'den sonraki hkmdarlardan en dikkat ekici olandr. ah Abbas'n Osmanl modeline gre yeni bir piyade ve topu birlii kurmas, yapt en nemli itir. 1598 ylnda yirmi alt kiiyle ran'a gelerek uzun sre ahn hizmetinde bulunan Robert ve Anthony Shirley adl ngiliz kardeler, bu birliin kurulmasnda ah Abbas'a yardm etmilerdir. ah Abbas ilk olarak, ran'n dou eyaletlerinde pek ok ehri ele geiren Orta Asya zbekleri'ni durdurdu. Bunu baarabilmek iin de Osmanllarla bar yapt ve Grcistan, eski Safevi bakenti Tebriz ile Azerbeycan' onlara brakt. zbekler'e uygulad baarl politikas sayesinde douda kaySLAMYET'N DOUU VE YKSEL blmn ele geirdi. l6l6 ylnda Hindistan'da Surat'ta almaya balayan ngiliz Dou Hindistan irketi, ah Abbas'n hkmdarl zamanndaki nemli bir dier olaydr. Portekizliler o dneme dek ran'daki Batl ticaretin neredeyse tamamn ellerinde bulunduruyorlard, ancak ngilizlerin bu giriimini durdurmay baaramadlar. 1622 ylnda ngiliz tccarlar bir ran ordusunun, 1514 ylndan bu yana Portekizliler'in elinde olan Basra Krfezi'ndeki Hrmz' ele geirmesine yardm ettiler. Bu olay dolaysyla yazlan bir destanla ran ordusunun bu baars kutland. "Byk" olarak anlan ah Abbas dnemi, Safevi ann zirvesiydi. Basra Krfezi ve Hint Okyanusu'nda Portekiz, Hollanda ve ngilizler'in iinde bulunduu Batl gler arasndaki ticari rekabet, ahn hemen farkedip faydalanmada gecikmedii avantajlar sunuyordu. 1597 ylnda ah Abbas bakenti tekrar deitirdi, daha nce de Tebriz'den Kazvin'e tamt. Bakenti bu defa, doudaki ve batdaki dmanlar olan z-bekler'e ve Trkler'e kar harekatlarn daha yakndan izleyebilecei ve daha merkezi bir konumdaki sfahan'a tad. sfahan'da ah Abbas zamannda yaplan yeni yaplar ehre kalc bir gzellik katt ve orada yaayanlarn "sfahan nsf- cihan" (Isfahan dnyann yarsdr) iddiasyla gururlanmalarm hakl kard. Safevi hanedan, ah Abbas ldkten sonra hzla kmeye balad. Osmanllar ah Abbas'n onlardan geri ald yerleri ve Badat' yeniden aldlar. ran'n doudaki komular olan Afl bkl ldl d il Glk b BARUT MPARATORLUKLARI birtakm gelimeler oluyordu. 1480 ylnda Moskoy^gajLB'iy'ik van, Rus tarihilerija^randarij^atar boyunduruu" olarak ad-Tardrlan durumdan, bamllktan ve hara vermekten sonunda 'kurtulmpuTT^usEr^^ gibi, ancak laha baarl bir ekilde, lkelerini Mslman egemenliinden kurtarmaya ve eski efendilerini kendi topraklarna geri gndermeye baladlar. Uzunca bir uratan sonra 1552 ylnda, Volga Tatarlar'nm bakenti olan Kazan' ele geirdiler. Bundan sonra da blge daima Rus ynetiminde kald. Ruslar, buradan Volga zerinden aa inerek 1556 ylnda Hazar kysndaki Astrakhan limann aldlar. Artk Ruslar Volga rmann tamamn ele geirmiler ve Hazar Denizi'nde bir kprbana sahip olmulard. Gneye indikleri srada Mslman dmanlarnn ounu yenmilerdi ve Osmanl-Knm-Tatar topraklarna doru ilerliyorlard. Bu tehlikenin farknda olan Osmanllar, kar koymaya alyorlar ama sonu atamyorlard. Osmanllarn bir sefer dzenleyip Astrakhan' alma ve donanmalarn Karadeniz'den Hazar'a kartmak iin Volga ile Don rmaklar arasnda bir kanal ama planlar da gerekleemedi. Bir sre daha Krm'n Tatar hanlar Ruslar'a direnerek Osmanl sultanlarna bal kaldlar. Bu sre boyunca Karadeniz Tatar ve Trk denetimi alnda bulundu. ounluu gda maddesi ve Dou Avrupal klelerden oluan nemli bir ticaret stanbul ile Krm arasnda srd. te yandan Ruslar da ilerlemeye devam ediyorlard. XVII. yy'da Astrakhan, Ruslar'm kuzey Kafkasya'nn bamsz MslSLAMYET'N DOUU VE YKSEL

Trk kara ve deniz saldrlarna kar ellerinde bulundurdular, sonra da Rus arna teklif ettiler. Ancak Osmanl mparatorlu-uyla savaa girme tehlikesini gze alamayan Rus ar bu hediyeyi kabul etmek istemedi. Karadeniz'e gidecek Rus yolu henz ak olmamakla birlikte artk belliydi. 1602 ylnda Kutsal Roma imparatoru ile Osmanl sultan arasnda yaplan Zitvatorok Antlamas, nemli bir deiikliin gstergesiydi. Antlama, Habsburg ve Osmanl imparatorlukla-nmn snrn izen rman zerindeki bir adada imzalanmt. Bu anlama, eskiden yaplanlar gibi zaferi kazanann bakentinde dikte ettii bir bar olmam, eitler arasnda tam da snrda yaplan bir uzlama olmuftr. Bu deiiklii simgeleyen baka bir ey de, o gne dek Trk belgelerinde "Viyana kral" eklinde kmsenen Habsburg hkmdar iin Osmanl sultanna ait "padiah" unvannn kullanlmasyd. Osmanllar'n Avrupa'ya girdikleri ilk zamanlarda gerek anlamda bir antlama yaplmam ve pek az grme gereklemiti. Dini bir grev olan ve slam ile kafir dmanlan arasnda srekli yaplan savalar, ara sra verilen atekeslerle dururdu. Bu atekesler de Osmanllar tarafndan yenilen dmanlanna stanbul'da dikte edilirdi. Sonu olarak Zitvatorok Antlamas koullarn deitiini gsteriyordu. Dolaysyla deien bu koullan yanstr biimde kavramlar~ve yntemler de deiiklik gstermitir. stenmeden verilen eitlik dnyle balayan XVII. yy, bir yenilginin kesin olarak kabul edilmesiyle son bulmutur. Hristiyan ve Mslman dnyalarnda askeri ve siyasi g dengesindki diiklik ldk ld ii dli kl BARUT MPARATORLUKLARI lerin sonucunda Akdeniz'den Atlantik'e, Orta ve Gney Avrupa'dan Batl denizci devletlere kaymt. Batllar, Ortadou'da ve baka blgelerdeki slam devletleriyle olan alverilerinde nemli stnlklere sahipti. Atlantik frtnalarna dayanacak ekilde yaplan gemileri, Mslmanlarn Akdeniz ve Hint Okyanusu'ndaki gemilerinden olduka ar ve bykt. Gemi imalatlarnn tasarlad, Atlantik'te eitim alm kaptanlarn ynettii bu gemilerin manevra yetenekleri ok daha fazlayd ve ifte avantaja sahiplerdi: Ban zamannda, daha fazla ykle, daha uzaklara, daha dk maliyetlerle gidebiliyorlar; sava zamannda ise daha fazla top tayorlard. Bat Avrupa'daki denizci devletler, Gney ve Gneydou Asya ile Orta Amerika'daki tropik lkeleri smrgeleti-rip nceden hi bilinmeyen ya da Avrupa'da yetimeyen rnler yetitirmilerdi. Bu devletler, ekonomilerindeki gelimeler ve Amerika'dan gelen altn sayesinde, Ortadou pazarlarna burada bulunanlarn ok tesinde olduka geni bir rn eidi sunmaya balamlard. Elconomik~HflBlrHe~He~hzla artmaya devam eden farkllklar, ticari alandaki deiiklikler kadar nemliydi. XVI. yy'da ve sonrasnda Avrupa devletleri, retici gdml ekonomilerin ve merkantilist politikalarn ynlendirmesiyle, ticaret irketlerini koruyarak, ekonomik enerjilerini younlatrmaya ve ticari etkinliklerini artrmaya balamlard. Byle bir tarz ise Osmanl mparatorluu ve dier Mslman devletlerin tketici ynelimli toplumlannda daha nceleri pek bilinmiyordu. Endonezya ve SLAMYET'N DOUU VE YKSEL Yalnzca Bat'nm ykselii, iki dnya arasndaki ekonomik dengedeki deiiklii aklamada yeterli olmayacaktr. Mslman gcndeki gerilemenin bir blmnn nedenlerini grmek iin de i deiiklikleri dikkate almak gerekmektedir. ada Avrupal gzlemcilerin XVI. yy'n ilk yansnda en grkemli dnemini yaayan klasik Osmanl sisteminde, etkin ve merkezi bir mutlakiyetilik modelini ve rneini grmelerine armamak gerekir. Eski Avrupa sisteminde yerlemi ayrcalklara sadk kalanlar in sultanlk, keyfi ve kaprisli bir gcn korkun bir rneiydi. te yandan Avrupa'nn ulus devletinde aydnlanm kral despotizmi an sabrszlkla bekleyenler ise Trkiye'de disiplinli bir modern monari modeli olduunu dnmekteydiler. Makyavel ve baka Avrupal siyasi dnrler, Fransz kralnn gszln Trk sultannn gcyle karlatrrken, her iki lkede de tarihin bir cilvesi

olarak zaman iinde bu iki hkmdarn rollerini tersine evirecek sreler balyordu. Fransa'da i adamlar sarayn ileri gelenleri durumuna gelecek, zerk blgeler idari blgeler olacakt. Kral, halk ve lkesi ze-rinde, "Devlet Benim" diyecek la^_g_ve..QtQrjle_ka2^na-cakt. slam mparatorluklarnda, bu szn Arapa karlna denk den "sultan," hem devleti hem hkmdan_ifade ediyordu; ancak""rada saraydakiler i adam; eyaletler beylikler; imparatorluk hanedannn kleleri onun efendileri; "dnyann ere^s"Tse'kelidrdT^sunurif:^5aylarnn ve hanedann kuklas haline gelmiti. ....."......" BARUT MPARATORLUKLARI alyordu. Adeta sultajuo^QZeJUiolderLxjlau yani ynetenler ile savaanlar, halk karsnda ayrcalk ve dokunulmazla sahiptiler, ama sultann irjjdesjjca^sjs^ndaher-hangf Sir haklar yoktu. Eski kadrolarn yerine, mtevazi k-kenIerdeh"eIeiryenT kleler getiriliyor, bylece g merkezlerindeki babadan oula geen aristokrasinin gelimesi nleniyordu. te yandan sultana geri alnabilen tmarlarla bal olan feodal smr da tarm gelitffp^ir^arlaTimTefaTmTslayacak lde gvenlikteydi. XVI. yy'da Avrupa'y yeni siyasi ve ekonomik gelime yollarna iten byk tehdit, Osmanl mparatorluu asndan herhangi bir zorluk karmad iin bu ynde bir motivasyon da yaratmyordu. Avrupa devletleri arasnda yalnzca Trkiye, yeni sava makinesini organize edecek ve finansmann salayacak merkezi denetime, insan gcne, topraa ve kaynaa sahipti. Avrupa lkeleri, youn bir alma ve ilerleme ana giriyorlard; te yanda Trkler ise rahatlann bozmuyor, hareket etmiyor, dolaysyla da geri kalyorlard. Osmanl tarihilerine gre, mDara^luuj,xkJCanuni Sultan Sleyman'n lmyle balar. Gerekten de XVI. yy'n ikinci yarsnda Osmanl kurumsal yapsndaki zlmenin ilk belirtileri ortaya kmaya balamtr. Bu belirtiler Osmanl devlet adamlar tarafndan XVI. yy sonlarndan Osmanl mparatorluu'nun son gnlerine dek kaleme alnan ok sayda muhtrada tartlmtr. Sipahi snfnn bozulmas, ska tartlan bu belirtilerden biSLAMYET'N DOUU VE YKSEL tetikleyen etmenlerden biridir. Baka bir etmen de, savataki teknolojik gelimeler nedeniyle daha uzun sreli ve uzman alaylara, lamclara, istihkamclara ve topulara ihtiya olmas ve bunlarn feodal svarinin nemini, tmyle yok etmese de, azaltm olmasdr. Askerlik hizmeti kouluna bal olan Osmanl umar devre-dilebiliyor ve geri alnabiliyordu. Uygulamada bir sipahinin olu babasnn tmarna sahip olabiliyordu ama bu bir hak deildi ve askeri hizmet becerisine balyd. Sipahiler srekli bir tmardan tekine ya da bir blgeden baka blgeye gnderilirdi. XVI. yy sonlarnda, tmar sahibi lnce tmar soniandrarak topra sultann arazisine ekleme uygulamas yaygnlamaya balamt. XVI. yy'dan itibaren tapu kaytlarnda, tmar arazisindeki d orannda beylik arazide arta rastlanr ve bu durum zellikle Asya'da daha fazla, Avrupa'da daha az grlr. Feodal sipahiler azalrken dzenli ordu da artyor ve orduyu besleme masj^f_da_ gkgide_.palyordu_B3^^ojaslkla, bo tmarlara el konmasnn ncelikli nedeni de budur. Sultan, hzla nakit para salamak zere, topraklarn gelirlerini top-lamakla uramak yerine, birtakm ayncalklarla topraklar kiraya veriyordu. Bunlar askeri de parasald; kimilerinin kullanma hakkn verir, kimilerini mltezimlere datrd. Bu haklar balangta ksa sreliydi ama daha sonra mltez|m_mr boyu hak verildi. Bir sre sonra da amac dna karak miras braklabilir hale gelmesi, topraa yabanclamaya yol a. Giderek bu sistem mparatorluun tamamnda yaygnlau. Bu BARUT MPARATORLUKLARI Toplumsal ve ekonomik gcn kayna, iltizamn yerel denetimiydi. Bu kira szlemeleriyle tarada yeni bir mlkiyet sahibi snf ortaya_kt ye blge^^me&reler3n.nemli roller almaya balad. Kyl ile devlet arasna girerek gelirinjDyk blmne_el^kcydu.. Teoride yalnzca mltezim sfatyla

topra ellerinde bulunduruyorlard; ama bu yeni toprak sahipleri, devletin gszleerek tarann denetimini kaybetmesiyle, hem topraklarn genilettiler hem de ayrcalklan zerindeki gvencelerini arttrdlar; hatta XVII. yy'da devlerin baz grevlerini bile gasp etmeye baladlar. Osmanl tarihinde bu snfa "ayan" ad verilir ve "ileri gelenler" olarak evrilebilir. Ayan terimi ok eskiden beri tara ya da yrenin ileri gelenleri anlamnda, zellikle de tccarlar iin kullanlmtr; ama artk nemli siyasi grevleri bulunan eski ve yeni toprak aalan toplumsal grubu ya da snf iin kullanlmaya balanmt. Gasp olarak grlen ayanlar balangta direnile karlatlar. XVIII. yy'da tara ileri, hatta tara ehirlerinin ynetimi, mali ve idari skntlar indeki merkezi hkmet tarafndan gitgide serbest mlkiyet sahibi toprak sahiplerine benzeyen ayanlara brakld. Feodal sipahilerin dayanak noktasn oluturduklar tarada bu gelimeler olurken, klelik kurumunda da kkl deiiklikler gerekleiyordu. XVI. yy'n ikinci yansnda, bu deiiklikler, askere alma politikasndaki bir deiimin ilk belirtileriyle balamt. Yenieri ordusu, gl bir moral duygusuyla birbirlerine smsk sarlm olmalar sayesinde byk bir gce saSLAMYET'N DOUU VE YKSEL olmazd. Yalnzca yenieri subaylar, emekli ya da garnizon ilerinde alan yal askerler evlenebilirlerdi. Yenieri talimatnamesi anlamna gelen Kavanin-i Yenieriyan'da bu konu yle anlatlmtr:7 '""" "ok eskilerden beri, yenierilerin evlenmeleri yasaktr. Sultan'n izniyle yalmzca subaylar ve askerlik iin yalanm erler evlenebilirler. Yenieriler cinsel perhiz yaptklarndan, kendileri iin yaplm klalarda yaarlar." Yenieriliin satn alma ve miras yoluyla gemesi uygulamas, yenieri ordusunun kn balatmtr; Balangta hem devirme yntemiyle hem de bu yeni yntemlerle yenieri olunurken, zamanla devirme kurumu tamamen yok olmu ve yenieri evlilikleri artmaya balamtr. Kanuni Sultan Sleyman zamannda bu adet olduka yaygnlam, II. Selim'in tahta geiinde de bir hak olarak tannmtr. Bunun ardndan yenierilerin byk ounluu evlenerek aileleriyle beraber yaamaya balamlardr. Evlilik, ocuk sahibi olmak da demekti. Doal olarak, ayrcalkl gruplardaki babalar, ayn ayrcalklar oullar iin de istiyorlard. Arkas kesilmeyen bu istekler nedeniyle, II. Selim 1568 ylnda yenierilerin oullarn asker adaylar olarak esami defterlerine yazdrmalarn kabul etti. ocuklara kk bir harlk ve tayn veriliyor, zaman geldiinde de yenieri ordusuna alnyorlard. Bu yeni yenieriler gerek klelerden ayrlabilmeleri iin "kle oullan" ["kuloullar"] olarak adlandrlyorlard ve devirme yntemiyle alnanlar kadar zenle seilmiyor, sk eitim almyorlard. 1592 ylma gelindiinde yenieri BARUT MPARATORLUKLARI durumu ve kkeni dikkate alnmayarak, para karl adlarn yazdracak herkese esami defterleri ald. Sultan Murad Han dnemindeki (1574-1595) durum, tarihi Selanikli Mustafa tarafndan yle aktarlmtr:8 "...aalk ie yaramazlar gruhu, rvet vererek ocaa girmeye baladlar. Yenieri ve topu alaylar, iftliklerini terk eden iftilere, kyllere, Lazlar'a, Ruslar'a, Museviler'e, epniler'e, ingeneler'e ald. Bunlarn orduya girmesiyle sayg ve gelenek tamamen kayboldu, devlete sayg gsterilmez hale gelindi. Hem yetenek hem de beceriden yoksun kiiler iktidar makamlarna geldiler." Giderek yaygnlamaya balayan bu ikayete, Kou Bey Risalesinde de yer verilmitir. Kou Bey, yaad XVII. yy balarnda yenieri ordusuna her trl serserinin girdiini yle ifade etmitir: "Dini ve nanc bilinmeyen kimseler, Lazlar, Krtler, Trkmenler, ingeneler, yabanclar, ehirliler, gerler, u7 rupular, ekiyalar, katr ve deve srcleri, yankesiciler ve hamallar orduya katld iin disiplin ve dzen kalmad, gelenek^ ler ve yasa inendi."9 Kou Bey de Makedonya'da Goria'dan bir devirmeydi ve ordunun geldii duruma ok endielenerek, sultana ordusunu bu serserilerle doldurmamas gerektiini

yle ifade ediyordu: "Arnavutluk'ta ve Bosna'da hl cesur ve yrekli oullara sahip insanlar var." Artk ok geti. XVI. yy sonlarnda mali ve askeri basklar nedeniyle acilen ve rasgele gerekletirilen askere seme uygulamas sonucunda, hzl bir deiim sreci yaanmaya balam ve ok ksa srede yenieri ordusunun yaps tamamen deimiti Devirme ynteminin braklarak zgr doan Msl SLAMYET'N DOUU VE YKSEL da yenieri esami defterlerinde para deyerek yer alabiliyorlard. Szde hl sultann kleleri olan yenieriler, zaman zaman sultann efendileri durumuna geliyorlard. Asker ad alUnda_>ir tr silahl ete olmulard. Din ya da saray kaynakl bir kkrtma ya da kendi karlar sz konusu olduunda sokaklarda dvmeye hazrlard; ama artk savata disiplinli bir dman karsnda duramazlard. Saraya ve devletin st makamlarna memur yetitiren saray okulu [Enderun] da devirme ynteminin braklmasndan nemli ve ani bir ekilde^ejtolejdi^Avrupa'dan gelen klelerin ve dnmelerin azalmas nedeniyle, Kafkasya'dan kle ithal ediliyordu. Ortadou haremlerinde Kafkas kadnlarnn daima zel bir yerleri vard. zellikle Msr Memluk sultanhmm ge dneminde Kafkas erkek kleler nemli roller almlard; ancak Osmanl mparatorluu'ndaki rolleri kk olmutu ve orduda da kle kurumunda da Avrupa ve Balkan kkenli klelerin glgesinde kalmlard. Bu durum XVI. yy sonlarna doru deimeye balad. Abhazlar, eenler, erkezler ve Grcler olmak zere Kafkasya kkenliler, imparatorluun ynetici sekinleri iinde ykselmeye baladlar. Hadm Mehmed Paa'nn, Kafkasya kkenli ilk sadrazam olduu sylenebilir. Grc kkenli bir saray hadm olan Hadm Mehmed Paa, 1622-1623 yllarnda drt ay sadrazamlk yapmtr. Bundan sonra Kafkasyallarn saysnda byk art olmu, XVTI-XVIIL yy'da pek ou vezir, vali ve general olmulardr. Bakentte_^nar^rna|mas da eitli ekillerde sryor-du Bu amann iki kutup arasnda gerekletii anlalmak BARUT MPARATORLUKLARI Osmanl slamiyeti ile Hristiyan Avrupa atmas, genellikle zamann zgr dnyas ile Sovyetler Birlii arasndaki atmaya benzetilir. Bu benzetme yanl da deildir. Bat, her iki rnekte de militan ve yaylmac bir devlet ve toplum tarafndan tehdit edilmekteydi; bunlar da bir yandan imparatorluklara zg heves ve misyon duygusuyla kkrtlan, kanlmaz bir zaferle sona erecek olan srekli atmaya dair dogmatik bir inanla yceltilen yapdaydlar. Ama bu benzetme daha ileri gtrlmemelidir. Osmanl slamiyeti ile Hristiyan Avrupa atmasnda her iki tarafta da byk heyecan ve dogmatizm vard ama Trkler daha hogrlyd. XV-XVT. yy'da mltecilerin, Lenin'in deyiiyle "ayaklaryla oy verenlerin" ynleri, bugnk gibi Dou'dan Bat'ya doru deil, Bat'dan Dou'ya doruydu. 1492 ylnda spanya'dan kovulup Trkiye'ye snan Museviler iyi bilinmektedir ama bunlar tek rnek deildi. Kiliselerin basks yznden lkelerinden kaan muhalif Hristiyan mlteciler de Osmanl topraklarna snmlard. Osmanllarn Avru-pa'daki egemenlikleri son bulduunda, yzyllardan beri ynetimleri altnda olan Hristiyan milletler kltrleri, dinleri ve dilleri, hatta baz kurumlaryla ayaktaydlar ve ayn ulusal kimliklerini devam ettirmeye hazrdlar. te yandan, spanya'da Maribi [Kuzey Afrikal Mslman] ve Balkanlar'da Trk egemenlikleri son bulduunda, oralarda kalan Mslmanlar iin ayn durum sz konusu deildi. Osmanl egemenliinden yalnzca Avrupal mlteciler yararlanmyordu, fethedilmi lkelerdeki kyllerin de durumlaSLAMYET'N DOUU VE YKSEL manii askerlerine tmar olarak verilmiti. Ancak tmar, Osmanl sisteminde esas olarak vergi toplama hakk anlamna geliyordu. En azndan teoride, tmar, sahibine mr boyunca ya da bundan daha ksa bir sreliine askerlik hizmeti karlnda verilirdi ve ykml askeri hizmet vermedii zaman tmar sahibi bu hakkn kaybetmi olurdu. Tmarlar miras yoluyla da devredilmezdi ve derebeylik yetkisine de sahip deildi. Kyllerin ise Osmanllar'm hem mlkiyetin

blnmemesi hem de tek elde toplanmamas gelenekleriyle korunmakta olan bir tr miras brakma biimleri vard. Bu sayede, iftliklerinde daha nceki Hristiyan hkmdarlar zamannda olduklarndan daha ok zgrlerdi. Daha ncekilere ve komu lkelerdekine oranla daha insanca toplanan, daha dk vergi dyorlard. Bu refah ve gvenli ortam, Osmanl ynetiminin daha az ekici olan baka ynleriyle uzlamalarn ve Bat'dan gelecek milliyeti dnce akmna dek Osmanl topraklannda sakin ve uzun bir dnemin srmesini salamt. XIX. yy sonuna dek Avrupa'dan Baikanlar'a gidenler tarafndan, Balkan kylsnn mutlu ve refah durumundan sz edilmi, bu durum Hristiyan Avrupa'da belli yerlerdeki olumsuz durumla karlatmlmtr. Bu elikili durum, XV-XVI. yy Avru-pa'sndaki byk kyl isyanlar srasnda daha ok dikkat ekmiti. Devirmelik ok ktleniyor olsa da olumlu yanlar bulunuyordu. Devirmelik sayesinde en basit bir kyl bile devletin en gl ve st mevkilerine ykselebiliyordu ve bunu baaran pek ok kyl yanlarna getirdii ailelerine de yarar salamt. BARUT MPARATORLUKLARI paratorluk, reticiler, tccarlar, sonra da finansrler asndan zengin ve almaya devam eden bir pazard ve pek oklar bakmndan da mthi bir cazibesi bulunuyordu; ki bu durum da gnmzde Avrupa ile yzyze geliiyle bir benzerlik gstermektedir. Osmanllar'n mhtedi (hak yolunu bulanlar) adn verdikleri, Avrupallarn se dnek dedikleri baz tatmin olmam Avrupal hrsl kiiler, Osmanl olanaklarnn ekiciliine kaplm ve Osmanl hizmetinde parlak mesleklere sahip olmulardr. Ezilmi olan kyller, Efendilerinin dmanlar, ezilmi kyllerin umudu olmutu. }^^y^r^gjy^jxa.rnn_ "Trk'n karsndaki Dindar'a Uyan" adl yazsnda Martin Luther, agzl toprak sahipleri ve prensler tarafndan ezilen kyllerin byle Hristiyanlar yerine Trkler'in egemenliinde olmay steyebileceklerini belirtmiti. Trk imparatorluunun en parlak dnemindeki askeri ve siyasi g, kumlu dzenin savunucularn bile etkilemiti. Trk tehlikesiyle ilgili Avrupa'da yazlan eserlerin byk ounluunda, Trk sisteminin stnlk-lerTve~tT3it edimesinirTyararlar anlatlmtr. Kanuni Sultan Sleyman'n, 5-6 Eyll 1566 gecesi Macaristan'da Zigetvar kuatmas srasnda adrnda lmesi bir krize yol at. Sava sryordu, nasl sonulanaca bilinmiyordu ve tahtn varisi uzaklardayd. Sadrazam, sultann ldn gizleme karar ald. Yeni sultan II. Selm'in stanbul'a ulat haberi gelene dek Kanuni'nin ksmen mumyalanan cesedi, hafta sresince tahtrevanda tand ve ancak haber geldikten sonra padiahn ld akland SLAMYET'N DOUU VE YKSEL mas Hint Okyanusu'ndan, ordulan da Viyana'dan ekildi. Os-manl^nrjL gerek k, ksa sre de olsajgsjnanl askeri g-cnn grkemli grntsyle gizlenmiti. Acmasz ve kabiliyetli bir padiah olan IV. Murad (1623-1640), ondan sonra da baanl iki sadrazam, Arnavut Kprl Mehmed ile olu Kprl Ahmed (1656-1678), merkezdeki rmeyi durdurmu, hatta birka zafer bile elde etmilerdi. Trkler'in, yeni sadrazam Kara Mustafa Paa zamannda, 1683 ylnda bir kez daha Viya-na'y fethetme giriimleri oldu. Ne var ki, artk ok geti. Bu defa Osmanllar son ve kesin bir yenilgi aldlar. te yandan Avrupa asndan artk Osmanl devletinin gc yerine gszl sorufrhalihe gelmiti. Buna "Dou sorunu" ad verilmitir; 4. KISIM Kesitler 8. BLM Devlet Mslman hadisleri, Hz. Muhammed'in Arabistan'dan kafirlerin kral ve prenslerine, mektuplar gndererek peygamberliini bildirdiini ve onlar slam'a davet ettiini sylemektedir. Bu mektuplar pek ok hkmdar, vali ve piskoposa gnderilmitir; ancak bunlardan en nemlileri, kendi aralarnda Ortadou'yu paylam olan Bizans ve ran mparatorlar Sezar ve Hsrev'dr.

Konstantinopolis'teki imparator Sezar, elbette Roma impa-ratorlannn varisi ve de Konstantin'den beri Hristiyan bir imparatorluun hkmdaryd. Yeni takdir-i ilahiye uygun olarak, imparatorluk itibar, Kutsal Bilgelik (Ayosofya, Yunancas Ha-gia Sophia olan ve Bat'da ounlukla talyanca'daki ismi Santa Sophia olarak bilinen) Kilisesi'nin papaz Agapetus tarafndan ortaya konulmutu. mparator Jstinyen'e 530 ylnda yle konumutu:1 "Efendimiz, siz baka onurlarn hepsinden yce olan onurunuzla, ilk nce size bu onuru ltfeden Tann'y onurlandryorsunuz. Ayn ekilde Tanr size cennetteki kralln benzeri olan, dnyevi gcn hkmdarlk asasn verdi; bu gc size insanlarn adalet davasna devam etmelerini salamanz ve bu davann karsnda olanlar cezalandrmanz iin verdi. Siz adalet yasasnn krall altnda bulunuyorsunuz ve size tabi olanlarn yasal olarak da kralsnz." KESTLER set ya da modem dilde Kilise ile Devlet arasndaki farkllk yer almaktadr. nciTde, Hristiyanln kurucusu destekleyenlerine Sezar'n olan Sezar'a, Tann'nn olan Tanr'ya vermelerini buyurur (Matta 22:21). mparator Jstinyen de bujkisi arasnda kesin bir ayrm yapmtr ve Piskoposlarn ve ruhban snfndan dier kimselerin atanmas hakknda konstantinpos~Pat-rii karsnda yapt konumada, .altnc novefld*snm giriinde unlar sylemektedir:2 "Tann'nn bize balad hediyeler olan imparatorluk ve papazlk otoritesi insanln en byk nimetleridir. mparatorluk otoritesi insani olanlarla, papazlk otoritesi ilahi olanlarla ilgilenir ama her ikisinin kayna da ayn ve tektir, her ikisi de insann yaamn sslerler." nceki Bizans hkmdarlar tarafndan mparator, Sezar ve Augustus gibi Roma unvanlar kullanlrd. Sonralar iki Yunanca szckle, "Basilet' ("monark") ve "Autokratf olarak adlandrlmaya balandlar. mparatorlar, kendi egemenliklerinin niteliini vurgulamak amacyla resmi emirlerini "en onomati tou Despotou lesou Khristou ", yani, "Hazreti sa'nn adna" diye yaynlarlard. Bizans'ta imparator, Devlet'e kar sorumluluu gibi Kilise'ye kar da niha sorumluluk tard. Grevi dini oto-ritelerin tanmlad "doru gr" (Paton'dan alnma Yunanca "otibe ~doxd' terimi) onaylamak ve uygulamakt. lk yZYillaxda--Konstantinopolis'deki imparatorlar grevlerinin eyj^seLolduunu-dnnrierdi. mparatorluk topraklan-nn hkmdarlar ve Tanr tarafndan gnderilen tek doru dinin ba olarak grevleri tm dnyaya imparatorlukbarnye DEVLET sikke olan Solidus ya da Denarius, evrensel imparatorluk hkmranlnn iaretleri ve armalar arasnda en glsyd. Bu altn sikke ise sadece Roma Sezar' ya da Bizans Autokra-tf adna baslmt ve btn dnya tarafndan bilinmekte ve tannmaktayd. IIITyyrdliI atmalar ve kaos sonucunda Bizans imparatorlarnn elindeki devlet, gszlemi ve fakirlemi bir askeri ve idari sistemle klmt^ Konstantin'in balatt ve ondan sonra gelenlerin de devam ettii reformlarla imparatorluk hkmetinin gc ve etkinlii artt gibi, ileride gelecek tehlike ve yenilgiler karsnda ayakta kalabilme olana da saland. Gerek bakent, gerek tara yeni rgtlenmeden etkilenmiti. Ynetim, merkezde profesyonel memurlarn yer ald, devlet gvenlii, savunma, maliye ve d likilere bakan dairelere ayrlmt. mparatorluk eyaletleri kltlerek saylar artrlm ve her eyalet bir vali ynetiminde drt byk eyalete blnmt. Valilere byk gler verilmiti. Askeri ve mali alanlarda nemli"clerel^edeDamsz olmakta birlikte, kiisel olarak imparatora kar sorumlulard. Yeni sistemin etkinlii nemli lde askeri rgtlenmeye balyd. mparatorun kendine ait ileri dzeyde eitimli dzenli ordusu, erideki isyanclara ya da dardaki dmanlara kar harekete gemek zere ermindeydi. phesiz en nemli dman, mparatorluk otoritesinin tek rakibi Pers hkmdaryd. Pers hkmdar I. ahpur 260'ta Ro-mallar'a kar kazand zaferi anlatan bir yaztta kendisi hakkd l l3

KESTLER Gerekten de ahpur, Romahlar'a karsnda byk bir zafer kazanmt. Ancak ondan sonraki yzyllarda Roma devleti rgtlenerek glenmi, ran'daki devlet ise gcn kaybetmeye balamt. Anuirvan (Byk Ruh) olarak bilinen I. HusreVin hkmdarl (531-579), devrimci mcadele ve deiiklik dneminin en st seviyesi olmutur. Kendinden nceki hkmdar olan babas Kubad (448-496; 499-531) zamannda, Mazdak adndaki muhtemelen Manici bir dini isyancnn balatt bir tr kom-" nist hareket, kral tarafndan belki de feodal soylulara kar bir silah olarak bir sre komnmutu. Husrev, belirli bir oranda huzuru salad. Mazdekiler'i ezerek devleti, hkmeti ve orduyu yeni bir dzene oturtmay denedi. Balangta baar salad ve bu abasndan sonra askeri alanda gl bir dnem balad. Ne var ki imparatorluk temelden gszlemi, feodal yaps bozulmu ve yerini cretli srekli orduyla srdrlen askeri bir despotluk almt. Ayrcalkl snflar vergilerden muafiyetlerini korurlarken, dier yandan da giderek krala daha baml hale geliyorlard. Dolaysyla yaam daha nce hi olmad derecede saray evresine odaklanmaya balamt. Ancak deiim sreci henz tamamlanmamt, eski bamszlk ruhu sryordu. Husrev'in ardndan soylular taht yine tehdit ettiler. VI. yy'n yabanc savalar ve i karklklan dneminde askeri komutanlar dahi umar sahibi olma yoluna girmilerdi. Bu mcadelelerin bir sonucu olarak generallerin_egemenliude_yeni bir askeri feo-' dalizm balad ama yerlemesine frsat verilmedi. blk Ml Al fd iil DEVLET Sasaniler'in son yzylnn toplumsal ve siyasi krizine dini karklklar da elik ediyordu. En nemlilerinden birinin j/Ianiciler ve bunlardan treyen tarikatlarn olduu eitli Zerdt tarikatlar, kraliyete ve dine meydan okudular. Bu eylemler tamamen baarl olamadlar ama yine de Zerdt dini kurumunun birliini ve otoritesini sarsl"\ Mslmanlarn karlat ve Abbasi halifeliinin eidi siyasi kurumlarnn temel ald Sasani sisteminin durumu by-leydi. Karaktenstik^zellii grevden alma ve ldrmenin olduu bir despoduktu ye bujmalarla Arap fatihlerinin hayranln uyandran aaal trenler dzenlenirdi. Bu sistemden geriye bir de brokratik ye ruhban snfna ait bir miras kalmt. Eski Pers feodal soylularndan arta kalanlar ise askeri adan etkisiz ve hatta nemsiz hale gelmilerdi. Ancak soylu aileler glerini veetjcinjjkj^n^bjrjkrasi, araclyla koruyorlard. slam anda Pers sQylu_kaIemive snfnn becerileri j^eniden sahne-yejykacaktL---Pers krallk kuram dini temeller zerine kuruluydu. Part-lar'n tersine, Sasaniler bir tr devlet Din Adamhgi^UQSUSk!^1-Bu kurulu kraliyet iktidarm kutsryor^siyasi ye Joplumsal yaamda etkin rol oynuyordu. Bu durum, ok iyi dzenlenmi ve banda bir barahibin yer ald bir hiyerari tarafndan salanyordu. Barahip hem dini hem de dnyevi bir otorite duru-mundaydi; toprak, r ve ajrjeablc_sajib[Ydi. Ruhban snfn st dzeylerinde bulunanlar, aristokrasiden geldikjcjn_bir tr noblesse de robe (cbbe soyfullgu") oluturuyorlard. likl ikk bi l l Si d KESTLER VI. yy'daki olaylarla Pers devletinin aristokratik temeli ciddi bir biimde gszlemi, slamiyet'le gelen demokratiklemeyle de lmcl bir darbe almtr. Araplar tarafndan yenilgiye uratlan Bizans ve ran devletlerini karlatrmak aydnlatc olacaktr. ki devlet arasnda corafi bakmdan lgin bir benzerlik vard. Her iki imparatorluun temelleri de, hakim imparatorluk halknn dil ve kltrnn hakim dil ve kltr durumuna geldii bir yaylada atlmt: Pers ve Zerdtiler ran yaylasnda, Yunan ve Hristiyanlar Anadolu'da. ki imparatorluk da dinleri ve dilleri onlarnkin-den farkl olan komularnn topraklarn denetimleri altna almlard. Persler'in Irak'taki,

Bizans'n da Suriye'deki tebaalan esas olarak dilleri Aramce olan Hristiyanlar'd. Bizansllar Suriye'de kiliselerdeki gruplarn muhalefetiyle karlamlard. Zaman iinde bu gnpiar kendi kimliklerini, dini uygulamalarn ve hiyerarilerini yaratmlard.....__ .______.........__________ ki imparatorluun bakentlerinin corafi konumlar en" nemli farkllklaryd. Anadolu yylsrhn Uzak" Kesinde, yksek surlaryla gvenlik altndaki Konstantinopolis'i Arap-lar'n fethetme giriimleri baanl olamamt. mparatorluk, glerini tekrar toplayp birletirerek yzlerce yl daha ayakta kalmay baaracakt. Sasaniler'in Irak'taki bakentleri, ran yaylasnn yaknlarndaki Ktesifon (Tak Kisra ya da Tizpon) ise 637 ylndaki ilk saldr hareketleriyle kaybedilmi ve sonrasnda da eitli Pers yneticilerinin kendilerine ait ordularnn etrafnda toplanacaklar ve kurtaracaktan baka bir merkez olmamt. Al l lid bibiid k fkl iki i DEVLET snda da nemli bir fark bulunmaktadr. Cermenler Bat Roma jnrjaj^tgiiuJ^ hiyerarisi, hukuku ve kurumlan bulunan.bir din ye devletle, Hristiyanlk ve Roma mparatorluu'yla karlamlard. stilaclar, bu dini ve devleti eh azndan ilke olarak kabul ederek amalarna Roma ve Hristiyan devletinin ikili yaps iinde ulamaya almlardr. Batl rm^5ltorbarDTr"e&drfennin Kuklas haline gelmi, barbarlar da bu kuklaclk oyununa katlmaktan memnun olmular ve sonunda Bat imparatorluu ykldnda, zaman iinde Almanya'da yeni bir "Kutsal Roma mparatorluu" kurulmu-U. JB^ajisXveran^Lstaje^er^Arapkr^^e ok farkl bir biimde hareket ederek eski sistemin kummlann^dahi_ ykm (daha domsu, bunu zellikle yapm) ve kendi egemen kurumlarn kurmulardr. Ancak dahsonra Doumdan gelerek slam topraklarn istila edenler, Avmpa'daki Cermen istilalarna benzer biimde davranmlardr. Trkler, hatta din deitirdikten j>on-ra Moollar, slam dini ^rumlaii-ileJialifelUs^ye^^sylt^Jrl^duzerrinTkoruyarak, bunlar karlar dorultusunda kullanmlardr. Batda Latince'nin korunduu gibi, Douda da yeni efendiler Farsa ve Arapa'y korumular ve hatta bunlar btnyle benimsemilerdir. ,.,. Dierleri gibi vergi toplayan ve savaan Mslmanlar, bu etkinliklerine dinlerini onlardan ok daha fazla kantrmlardr. Mslman ve Hristiyan deneyimi bu adan derin bir farkllk ierir. Konstantin'in Hristiyan oluuna dek geen yzyl sresince bir aznlk olarak Hristiyanlar, devlet tarafndan hep KESTLER Medine'deki cemaati, bir yeri ve bir halk ynetmekte olan Peygamberin bizzat kendisinin hkmdar olduu bir devlet haline gelmiti. Hz. Muhammed'in yaptklar tm Mslmanlarn tarihsel zbilincinin temelini oluturan Kuran ve hadislere gemitir. Hz. Muhammed ve ashab asndan, sa dnda pek ok Hristiyan'n iine girdii Tanr ile Sezar arasnda seim yapma tuzana dme ihtimali olmamtr. Mslman deneyiminde ve retisinde Sezar yoktu, Tann devletin bayd ve onun Peygamber'i olan Hz. Muhammed onun adna retiyor, hkm sryordu. Peygamber olarak yerine geecek kimse olmayacakt ve olamazd. Uzun bir halifeler silsilesi, dinsel-politik slam topluluunun en yce egemeni olarak onu izlemiir. Zaman zaman halifenin, Kilse'nin ve devletin ba, yani hem papa hem imparator olduu belirtilmitir. Ancak Bat ve Hristiyan terimleriyle yaplan bu tanmlama yanltc olmaktadr. Elbette Hristiyan imparatorluundaki gibi imperium ve.sa-j cerdotium arasnda, bir ayrm .yoktu; kendi,hiyerarisi ve ba \ bulunan ayr bir din kurumu yani kilise (Din Adaml) bulunmuyordu. Halifelik daima dini bir makam olarak tanmlanm, halifenin de Peygamber'in mirasn korumak ve eriat' uygulamakla grevlendirildii, belirtilmitir... te yandan halifenin dini bir grevi yoktu ve gerek eivy_timiyle gerek de profesyonel deneyimiyle ulemadan deildi.

Grevi dini yoamlamak deil, onu korumak ve tebaasnn bu dnyada yi bir Mslma olarak yaayarak teki dnyaya iaDEVLET Arapa'da "aklklar"* anlamna gelir. Halife, bulunduu konumun eitli ynlerini simgeleyen eidi unvanlara^ahipti. Hukukular ve ilahiyatlar ondan ounlukla imam/nder olarak sz ederler; burada nderin birincil anlam Mslmanlar'in kld namaz ynetmesidir. Askeri ve siyasi otpjitesi^enel olarak "inananlarn komutan" di-ye evrilen; "emir el-mminjn2.plarak ifade edilir ve bu en ok kullanlan unvandr. "Halife" unvan genellikle tarihiler tarafndan kullanlr, ounlukla da sikkelerin zerinde bulunurdu. Kuramsal olarak ve Hz. Muhammed'den sonraki birka yzyl da pratik olarak, tek bir devlet tarafndan ynetilen tek bir Mslman topluluu bulunuyordu ve ba da halifeydi. JHjritiyan-ln tersine, slamiyet egemenlik unvanlarnda, genellikle etnik durum ve toprakla ilgili bir ad yoktur. spanya, Fransa, ngiltere ya da baka Batl lkelerdeki krallarn edeeri bulunmaz. XVI. yy'da ran ah ile Osmanl sultan bu unvanlar [kral vb.] aralarndaki byk savalarda birbirlerini aalamak amacyla kullanmlar, kendileri iin kesinlikle kullanmamlardr. kisi de kendi lkelerinde Mslmanlar'n hkmdar ve Tan-r'nn dnyadaki temsilcisiydi. Dman, bir isyanc, bir muhalif ya da en fazla yerel bir hkmdard. Halifeliin ortaya kt dnemde ilk Mslmanlar u nemli sorulara yant aradlar: Kim Halife olacak? Nasl seilecek? Gcnn snrlar ne olacak? Grevden alnabilir mi? Yerine kim geecek? lahiyatlar ve hukukular btn bu soalar derinlemesine tartmlar, din retisinin ve hukukunun ilkeleriKESTLER mes gerektiini iddia ediyorlard. Bu yzden onlara gre Hz. Ali ile olu Hasan'n ksa sreli hkmdarlklar hari dier halifelerin tm gaspyd. Snni Mslmanlar'in daha fazla kabul gren deerlendirmeleri ise halifeliin seimle olmas gerektii ve Hz. Muhammed'in Kurey airetinden olan herkesin halife olabilecei eklindeydi. Snni hukukular eski Arap airetlerinden yeni bir reisin seilecei bir seimi destekliyorlard. Semenlerin kimler olaca, saylar ve seim yntemi kesin olarak tammlanmamt. Kimi hukukular da yeterliliklerinin ne olduunu tanmlamakszm, yeterlilii olan semenlerin oy vermesini istiyorlard. Bazlar da karar yeter says olarak, be, , iki, hatta tek bir semenden sz ediyorlard. Halifenin tek bir semenle belirlenmesinden sonraki aama ise halifenin kendisinin yerine geecek kiiyi semesiydi. Tm bu tartma ve retiler, dindar hukukularn siyasi gerekleri istemeyerek de olsa kabul ettiklerini ortaya koymaktadr. Bir kurum olarak halifeliin geirdii .evrim jdrrdonem-de incelenebilir. lk dnem moder^^rihiler^tarahndan-pa^: yarkal olarak adlandrlr. Snni Mslmanlar'in, "doru ynlendirilmi" ("hak yolundaki") halifelik dnemidir. Bu dnem-deki drt halifeyi nceki halifeler ya da alma arkadalan semitir. Ne var ki, patriyarkal halifelik ve beraberinde dejseil-mi hkmdarlk deneyimi, i sava ve hkmdarnldrlmesiyle sona ermitir. Bunun ardndan halifelik, teoride deilse de uygulamada, Emevi ile Abbasi hane^rJmda babadan oula gemitir. Seim lkesi, Avrupal monarilerde byk evDEVLET ye ve Peygamber'in Medine'deki cemaatine olan benzerliinden de uzaklamaya ynelmitir. lk halifelerin sahip olduklar g, onlardan ncekilerin ve sonrakilerin despotluundan olduka uzakt. Gleri slamiyet'in siyasi ahlak ve eski Arabistan'n otorite kart tre ve gelenekleriyle snrlyd. slamiyet ncesi airlerden Abd ibn el-Abras'a atfedilen bir iirde, air, aireti iin "lakah" szcn kullanmtr. Eski yorumcular ve szlk bilimciler bu szcn, bir krala asla boyun ememi airetler iin kullanldn belirtmilerdir. Abid'in halkn anlatrken duyduu gurur, sylemek istediklerini aka anlatmaktadr:4

Krallarn ua olmay kabul etmediler, asla boyun emediler Ama savata yardma arldklarnda memnuniyetle gittiler. Hakimler ve Samuel kitaplarnda anlatlan eski srailliler gibi, eski Araplar da krallk kurumuna ve krallara gvenmezler-di. Aslnda etraflanndaki lkelerin monari kurumunu da bilirlerdi, kimileri bunu uyarlamaya bile almt. Gney Arabistan devletlerinin ve kuzey snr beyliklerinin krallar bulunuyordu. Ancak bunlar Araplar asndan eitli llerde marjinal kurumlard. Gneyin yerleik krallklarnn dilleri ve kltrleri farklyd. Kuzeydeki snr beyliklerinin kkenleri Arap't, ama Bizans ve Pers imparatorluklarndan etkilenmi olduklarndan eski Arap dnyasnda yabanc bir unsur durumundaydlar. Hatta airetler, kraliyet unvanndan btnyle habersizdiler. Suriye snrlarndaki Namara'da bulunan ve en eski Arap yazt olan 328 tarihli bir mezar tanda, mrl Kays ibn Amr iin "ta giKESTLER nr beyliklerinden birinde hkm srmtr. Arabistan'n slamiyet'ten nceki tarihi hakknda olduka az bilgi vardr ve eitli efsaneler de kaybolmutur. Arap tarihinde bir monari kurma giriimine rastlanmaktadr. Bu da V. yy sonu ve VI. yy banda kurulmu ve ksa srm KindaTcralli-dr. Gebe de olsa yerleik de olsa monariye kar Araplar dmanca bir tavr taknm olduklarndan Kinda krall datlmtr. Araplar, vaha ehri olan Mekke'de bile krallar tarafndan ynetilmeyi deil, zerinde fikir birliine vardklar reisler tarafndan ynetilmeyi tercih _etmilerclir. Monariye olan bu gvensizlik genel olarak Kuran'da ve hadislerde de ifade edilmitir. Kral anlamnda gelen_Arar>a "malik" szc ilahi bir unvandr ve kutsaldr, ama insanlar iin kullanldnda genellikle olumsuz bir anlam ierir. rnein Kuran'da despot ve adaletsiz bir hkmdar rnei olan Firavun iin ska kullanlmtr (18:70, 79). Baka bir ayette ise Sleyman peygamber ile konuan Saba Kraliesi, "Krallar girdikleri ehirleri yamalayp soylularn fakirletirirler, krallar ite byledir" demitir (28:34)*. lk Mslmanlar ran ve Bizans'taki mparatorluk monarisinin niteliini ok iyi tanyorlard. Peygamberin kurduu, o ve ondan sonraki halifelerinin ynettikleri devletin yeni ve farkl olduu- nu dnyorlard. slam'n dini liderliini yeni bir imparatorluk haline getirmek eklinde algladklar giriimlere kar ktlar. IX. yy balarnda yaam olan el-Cahiz, Abbasiler'in Eme-viler'in yerini almasn hakl bulduu bir yazsnda Muaviye'yi yle sulamaktadr:6 DEVLET [Ensar], (Medineler) ile 'Gmenler'in [Muhacir] (Mekkeliler) tek hakimi oldu. Ama bu, yeniden birleme olmad; bunun yerine ayrlma, iddet ve bask yl oldu. mamlk Hwrep^MrM3MlJbjzliMikJseJ>e-zar'n desp0juu^MMru,muzta^geldi." El-Cahiz bu deiikliklerden Muaviye'yi soamlu tutarken zamanndan nce karar vermitir. Ancak son Emeviler dnemindeki durum, ironik biimde, Abbasi halifeleri tarafndan tamamlanarak onu hakl karmtr. Danmanlar, yani ura yeleri iin sylenenler nemlidir ve ilk slamiyet'in hatta slamiyet ncesinin geleneklerini akla getirir. slamiyet'ten nce, Arap airetindeki seyyid ya da eyh olarak adlandrlan reis, "balayan ve zenlerin" onay olduu srece makamnda kalabilirdi. Sz konusu kiiler reisi greve getiren ve grevden alan saygn kiiler ve airet bykleriydi. Eitler arasnda birinci olan reis, tartmalarda hakemlik grevi stlenirdi. Gerek komutay kulanmasuajraJnz^j^ra^as mannda izin verilirdi. Gerek bar, gerek sava zamannda^ grevlelrTapTke^rarete miras kalan gelenekleri yerine getirmesi "gereEBydi. Yeni airet reisinin seimi pratikte ou kez tek bir ailenin yeleriyle snrlanm olsa bile babadan oula geme kural yoktu. Airet reisi genellikle soylu bir aile iinden seilirdi ve bu aile soylu olduu kadar da kutsal olurdu. eyh ailesinin soyundan olanlar, yerel bir ibadet yerini ya da kutsal bir eyi babadan oula saklarlard. Seim kiisel olurdu ve sadakati harekete geirmek ve korumak gibi kiisel zellikler in yaplrd. Airet reisi otoriteyle deil dahajokjaygnhyja yerini korur-

KESTLER si karU_ grle de desteklenmiti. Fiiliyatta var olduu haliyle halifelikte ardarda gelen pek ok deiiklik boyunca, Snni teoride ve hukukta seim yoluyla greve gelme retisi ve sonraki halife hanedanlar dneminde giderek ibandaki yneticinin kendinden sonrakini tayin etmesi uygulamasna dnmse de, seim aldatmacas da kutsalln korudu. lk Mslmanlar halifelii, bir anlamda sper eyhlik gibi ayn tr otoritenin geniletilmi ekli olarak griyoriard. eyh artk tek airetin deil, birleik tslam toplumunu meydana ge-tir'enT^mapFetleflh reisiydi. Airet gejeje^min_y-ednLde slam dini ve hukuku alyordu. Srekli ve yaygn durumdaki sava zamanlar nedeniyle eski sistemde de var olan komuta grevinin artk yeni bir nemi vard. Airet reisinin zaman zaman "cemaa" [cami], yani airetin ileri gelenlerinin oluturduu meclise bakanlk etmek grevleri arasndayd. Meclis'in ilk anlam oturulan yerdir, cemaa ise topluluk demektir. Meclisin, eski Arabistan'da bir tr oligari konseyi gibi ileve sahip olduu grlmektedir. Reis, burada nde gelen dier yelerle beraber adalet datr, siyasi kararlar verir~~gnn klnularnm'trtilm^ eder, irleri dinler ve misafir kabul ederdiTUlT halifelik dnemine dek bu uygulama srm, sonra daha dzenli ve trensel hale gelmitir. Halife imparatorluunun genilemesi ve siyasi yaamnn karmak bir duruma gelmesi sonucunda, artk eski meclis tarz yeterli olmamaya balamt. Halife Muaviye, kendi yerine olu Yezid'in aday gsterilmesine destek aramak in Arap aitlii li ili htl (f) llt Mi DEVLET uygulanan klasik sretir. Klasik olarak nitelendirilmesine karn, bu sre bir daha yinelenmemitir. Danma grevinin hkmdarlara verilmesinin kamt olarak sklkla Kuran'dak iki ayet (3:153 ile 42:30 gsterilir. Mslman yazarlar salk verdikleri danmay, knadklan keyfi kiisel ynetimle karlatrrlard. Pek ok yerde danma savunulmutur. Bunlar arasnda, Peygamberin uygulamalarn ve grlerini kaydeden hadisiler; Kuran'dak danma konularn yorumlayanlar; Farsa, Arapa, Trke yazan ve hem kalemiye hem ilmiye snfndan olanlar bulunmaktadr. Kalemiyedekiler kendilerine danmann, ulema da ulemaya danmann gerektiini belirtmitir. te yandan, danma salk verilirken zorunlu tutul-mam; keyfi ^nernce knanrken, yasaklanmamt. Hkm-dafysTBa memurlajinr^^ ha ok kullanmalar dorultusunda bir eilim vard. Hkme-tn^toritef bir kimlik almaya balamas ve baarl devrimcilerin hayalknklklan eitli klasik yazarlarn dile getirdii bir metinde aka anlatlmr. Abbasiler'i destekleyen udayf, Abbasiler'in Emeviler'in yerine halifelie gemesinin neden olduu deiikliklerden yaknarak yle sylemitir: "Allah'n izniyle, paylalan ganimetimiz zenginlerin yan geliri haline geldi. Danmanlk eklindeki liderliimiz keyfi bir hl ald. Baa gemek iin herkesin katlmyla yaplan seimlerin yerine veraset geldi."7 En otokratik hkmdarlar zamannda bile br tr halk meclisi bulunurdu. Baz hanedanlardan halifelerce halk toplantlar dzenlenir, bu toplantlarda eitli toplumsal snflardan temsilciler hkmdarn ya da onun yerine st rtbeli bir memurun ya KESTLER yun (imparatorluk konseyi) Osmanl dneminde bir kuam haline gelmiti. Sultan XV. yy balarnda ya da daha nceki bir d-'riemdeT paplar divanna bakanlk yapard. Bir sultan ldkten sonra, yerine yenisi gelene kadar geen srede paalar istisnai olarak kendi balarna divan toplants yapabilirlerdi. II. Meh-med'in, bu divanlara bakanlk yapmay brakp bu bakanl sadrazamna devreden ilk padiah olduu anlalmaktadr. Osmanl tarihileri tarafndan anlatlan bir ykde bu durum yle aklanmaktadr: Bir gn bir kyl divana gelir ve heyete "Padiah hanginiz? Bir ikayetim var," der. Padiah bu olaya bozulunca, sadrazam da padiaha divana katlmak yerine, bir kafesin ya da

perdenin arkasndan toplantlar seyrederek bu tr skntl durumlardan da kurtulabileceini syler.8 Padiahn divandan ekilmesi, bu yknn doru olup olmamasndan bamsz olarak, sultann bir kafesin arkasnda oturduu aka belirtilen II. Mehmed'in usul kurallaryla da doalanmaktadr. Kanuni Sultan Sleyman dnemine dek bu uygulama srmtr. Kanuni divan toplantlarn kafes arkasndan seyretmeyi bile brakmtr. XVI. yy'da divan haftada drt kez dzenli olarak toplanrd. Toplantlara afakta balanr ve tm devlet ileri grlrd. Sabahlar ounlukla ikayetler dinlenir, dilekeler kabul edilirdi. Divann banda ya sadrazam ya da grevli vezir olurdu. len dileke verenler ve tekiler gider, divandakilere yemek hazrlanr ve yeler kalan ileri grrlerdi. ada bejgelerde,-.divann tamamen danma niteliinde olduu, nihai sorumluluun sadrazama ait olduu ve son sz padiahn verdii ak olarak belirtilmitir Belli konularDEVLET Osmanl divan daha kurumsal ve gsterili zelliiyle hem Osmanl dnemi hakknda daha ok ve doru bilgi vermekte, hem de genel bir deiiklii ortaya koymaktadr. lk nce Trkler, sonra da Moollar olmak zere bozkr halklannn, Ortadou'ya gelmesinin ardndan, slam tarihinde lk kez srekli ve dzenli danma kurullarnn varln grmekteyiz. ran'n Mool hkmdarlarnn vezir bakanlnda toplad st dzey memurlardan oluan byk bir meclis olduu bilinmektedir. Byk divan anlamnda Farsa divan-t buzurg olarak bilinen bu kurum, Moollar'n airet meclisi olan kuntltaylann-dan gelmi olabilir. Mool sonras ran hkmdarlan zamanndaki benzer meclisin almalarna hem ran'dan hem de dardan kaynaklar tanklk ederlerdi. Msr'da da Memlukler zamannda yksek dereceli emirlerden oluan bir meclis vard, ancak bu meclisten daha sonraki Memlukler dneminde nadiren sz edilmitir. Osmanl mparatorluu'nda sabit bir toplant saati ve alma dzeni olan divan hmayunun yan sra, belirli yeler tarafndan Arapa ura kknden gelen, meveret adl baka toplantlar da dzenlenirdi. Meveret sz, divan in deil, sadrazamn ya da padiahn belli bir sorunu grmek iin topladklar askeri ve dier erkann ad hoc (geici) toplantlar in kullanlrd. XV. yy'da Balkan savalar srasnda bu tr meveretlerden ska sz edilmitir. Bunlar XVI. yy ve XVII. yy'da da srm, XVIII. yy sonundaki krizlerde daha sk toplanmtr. Osmanl tarihini anlatan eski belgelerde Osmanl hanedannn kl d b blkd bll KESTLER ilk Osmanl tarihilerinin byle bir efsaneyi seerek hanedan tarihine mal etmeleri byk nem tamaktadr. Abbasi halifelerinin otokratik gleri artarken, Badat'taki halifelerin kiisel gleri azalmtr. X. yy'dan sonraki zamanlarda slam dnyasnn tamamnn tartmasz hkmdarlar durumundaki Mminlerin Emirleri'nin kendi lkelerinde, kendi bakentlerinde, en sonunda da kendi saraylannda komutanlklan ellerinden alnmtr. Bu sre geni slam imparatorluunun uzaktaki eyaletlerinde balam, sonunda da bakentin hemen dndaki tm eyaletlere yaylmt. Halifeler eyaletlerde bir sre merkezi hkmeti bir eit kuvvetler ayrl sayesinde devam ettirebilmilerdi. Maliye, ynetim ve haberleme dorudan Badat'a kar sorumlu olan reislere braklm. Silahl glerden, snrlarda ve ehirlerde dzenin salanmasndan eyaletin valisi; vergilerin toplanmasndan, yerel giderlerden arta kalannn Badat'taki maliyeye gnderilmesinden defterdar; imparatorluk kurye sisteminin yrtlmesi, olaylarn bakentteki posta ve haberal-ma mdrne dzenli olarak rapor edilmesinden de posta kethdas sorumluydu. Bunlardan biri, bu da genelde vali olurdu, tekileri denetimine aldnda merkezi denetim zayflar, ounlukla da son bulur; valilik zerk, hatta babadan oula geen bir beylik haline gelirdi. X. yy balarnda eski slam imparatorluunun tamamn babadan oula geen beylikler oluturuyordu. Bu beylikler, Cuma namazlarnda Badat'ta bulunan halifenin adn anmak, ba d ikk k dd li kld b

DEVLET rar ortaya km, ancak Moolla/^J^S^^mnda Abbasi halifeliinin kalntlann yok etmeleriyle tm nemini yitirmiti. Msr Memluk sultanlarnn bir sre devam ettirdii glge halifeler soyu, 1517 ylnda Osmanl fethiyle son bulmutur. Bundan sonra asl hkmdarlar halife deil, emir olarak adlandrlan askeri komutanlard; X. yy balanndan sonra da, adlan, Emirler Emiri anlamna gelen Emir l-mera olmutu. Bu unvan, slamiyet'ten nceki ran'da kullanlan bakomutan iin komutanlar komutan; barahip iin, rahipler rahibi ve imparator iin, krallar kral ya da ehinah unvanlarna benzemektedir. X. yy ortalarnda "kral" (malik) unvanna hkmdarlarn kendilerini tantt yaztlarda ve sikkelerde rastlanr. Bu unvan ilk kullananlar o dnemde baa geen baz yeni ran hanedanlaryd. Bunlan Seluklular, Selahaddin'in soyundan gelenler ve daha kk hanedanlar izlemitir. Bu unvan, halifeye, sonra da sultana eit olmay anlatmyor, baka yerdeki stn bir hkm-dann gevek hakimiyeti altnda olan yerel bir hkmdan belirtiyordu. Bu adan, ada Avrupa'da eitli hkmdarlann Kutsal Roma mparatoru'nun szde stnl alnda kendileri iin "kral" unvann kullanmalarna benzemektedir. Arap dilinin olduka zengin dil varlnn sunduu pek ok seenek arasndan bu unvann tercih edilmesinin nedenini tahmin etmek zor deildir. Bu unvan ilk kullananlar, ran kltrnn olduu, eski ran'n monari geleneklerinin yaamaya devam ettii topraklarda hkm sryorlard. ran'da grev yapm st dzey memurlar araclyla ve saray adab, trenleil ilili ki l ilil ' d KESTLER lamndaki "malik el-mlk"n, eski Farsa'daki "ehinah"a benzedii aktr. Hadislerde bu unvana kar klr ve Hz. Mu-hammed'in "krallar kral"nn hi kimseye denemeyeceini, yalnzca Allah iin kullanlabileceini syledii belirtilir. Yine de Bveyhiler, Abbasiler ye sonraki hanedanlar bu unvan kullanmlardr.'Bu unvann anlam ok akt: Eyaletlerin hkmdarlar kralsa, bakentin hkmdar da krallar kralyd. Bu deiiklikler sonucunda, taradan merkeze doru yeni bir imparatorluk otoritesi sistemi olumaya balyordu. Bu yeni sistem halifelerle ilikili olmasnn yan sra onun, askeri ve siyasi olaylardaki otoritesinin byk blmn ele geiriyordu. Seluklu Trkleri'nin gneybat Asya'nn byk blmn hakimiyeti altna alarak "Byk Sultanlk" adyla bilinen devleti yaratmasyla, bu sre XI. yy ortalarna doru tamamlanm oldu. Arapa'da "sultan" hkmdarlk ve otorite anlamna gelen soyut bir szcktr. Bu szck en bandan beri hkmeti ya da daha genel anlamda otorite sahiplerini belirtmek zere kullanlmtr. Hkmdarn ve devletin genellikle ayn anlama gel-dii bir toplumda bu terim hem siyasi otoritenin levi, hem de bu otoritenin sahibi iin kullanlmtr. Resmi bir biimde olmasa da valiler, vezirler, kimi zaman da hem Abbasi hem de Fatmi halifeler iin de kullanlmtr. X. yy'da bamsz hkmdarlarn unvan olarak ve hkmdarlar bir st makam tarafndan greve getirilen ve grevden alnabilenlerden ayn tutmak zere kullanlm, ama bu kullanm resmilememir. XI. yy'da, Slkll fd bl hkdlk lk b DEVLET sultan Sencer'in halifenin vezirine yazm olduu bir mektupta bu durum ak olarak belirtilmitir:10 "Dnyann efendisinden... Dnya kralln aldk ve bunu inananlarn liderliinde babadan ve mminlerin komutan olan dededen mirasla ve hakkmzla aldk ve bu konuda yasaya uygun bir szlememiz vardr." Baka bir anlatmla, hakimiyet Seluk hanedanna aitti, Tanr tarafndan verilmiti ve dini otorite olarak da halife tarafndan onaylanmt. Sultanlk da tpk halifelik gibi evrensel ve benzersizdi. slamiyet'in tekidini liderinin, haltfe.oimasi.gibi, js- aJ . lam imparatorluunun ynetilmesinin, gvenliinin ve dze-..-. -. ninin sorumluluu da yalnzca sultana ait

olmalyd. Sultan ile '-"-'.. halife arasndaki otorite aynm ok kesindi. yle ki, Seluklularn gsz olduu bir dnemde halife siyasi otoritesini bamsz olarak uygulamaya kalktnda, sultan ve szcs bunu sultanlk yetkilerine mdahale olarak kabul ederek protesto etmilerdi. Halifenin grevlerin en iyisi ve dnyann yneticilerinin koruyuculuu olan imamlk grevini yapmay srdrmesini, devleti ynetme grevini de bu grevin verildii sultanlara brakmasn belirtmilerdi.11 Bu ifte hkmranlk durumu, siyaset ve devlet ynetimi hakknda yazan Mslman yazarlar tarafndan fark edilmiti. Bu fark edi, pratik siyaset deneyimleri olanlarn yazlannda doal olarak ok aktr, bununla birlikte hukukularn ve ilahiyatlarn eserlerinde de grlmektedir. ki grup da bu ayn-l, eski Hristyan-Roma imperium ve sacerdotium ayrm ve modern laiklik-din ayrm eklinde grmemilerdir. Sultanlk., KESTLER ruhban snf eklinde tanmlanabilirdi. ranl yazarlar bata olmak zere Ortaa'n Mslman yazarlar gerek ayrm, biri monarik, teki peygamberlie ilikin olan ama ikisi de dini ki otorite arasnda gryorlard. Peygamber, Tanr tarafndan Tann'nn yasasn yerletirmek ve yaymak zere gnderilmiti. Peygamber semavi bir devlet kurmutu, ancak insanlarn ynetimi, otoritesini askeri ve siyasi yollardan elde eden, uygulayan ve devam ettiren bir hkmdar tarafndan yaplmalyd. Bu otorite sayesinde, Tanr'nn yasalarndan bamsz olarak ama bu yasalara da ters dmeyecek biimde emir verme ve sulular cezalandrma hakkna sahipti. Her ada bir peygambere ihtiya yoktu ve Hz. Muhammed'den sonra baka peygamber gelmemiti; bundan sonra da gelmeyecekti. Ancak her zaman bir hkmdarn olmas gerekliydi, zira aksi halde dzen anariye dnrd. Siyasi istikrar ile dini Ortodoksluk ilikisi olduka iyi anlalm ve ska dile getirilmiti. Mslman yazarlar, bazen Hz. Mu-hammed'in bir deyii, bazen de eski bir ran bilgelii olarak bu ilikiyi yle ifade ederler: "slamiyet (ya da din) ve devlet ikiz kardetir, biri yokken dieri geliemez. slam temeldir, devlet bekidir. Temeli olmayan ker, bekisi olmayan da kaybolur." Halifeyi Sultan seer ve atar, sonra da Snni birlik ilkesinin somutlamas ve toplumun ba olarak onun egemenliini kabul eder. ki makamn fark Walter Bagehot'un ifadesiyle "hkmetin etkili ve yce paralan" eklinde aklanabilir: "Halkn saygsn kazanan ve koruyan ile bu sayede ileyen ve i DEVLET yordu. Halife hkmediyor ama ynetmiyordu, sultan ise ikisini de yapyordu. Bir sre Seluklu sultanl evrensel ve tek Snni kurum olarak devam etti ve sayg grd. Seluklu sultanlnn paralanmasnn ardndan "sultan" unvannn kullanm sMap yaygn-laarak br devletin brldri've stnde bir hkmdar ta-nmiBini^syleyen herkesin kulland bir Snni unvan oldu. ,l^d'd^Xvl.^ byk devlet bulunuyordu. I kisi, sultanlar tarafndan ynetilen Msr ve Trkiye, ncs \ de ahlar tarafndan ynetilen ran'd. 1517 ylnda Msr'n Osmanllar tarafndan fethedilmesinin ardndan, sonuncu Abbasi glge halifesi Kahire'den stanbul'a gnderildi ve birka yl sonra da zel bir yurtta olarak geri dnd. Bundan sonra baka halife olmad ve baka yerlerdeki kk taklitleri gibi, Osmanl sultanlan da topraklannda tek balarna, her sultann kendi halifesi olduu byk hkmdarlar olarak hkm srdler. Sultanlarn zaten ok fazla olan unvanlarna bir de "halife" unvan eklendi. Halifelik, XVIII. yy sonlarnda ok daha farkl artlar altnda yeniden canlanana dek eski nemini koruyamad. nceki alardan beri git gide artan karklk ve byklkte brokratik bir mekanizma, sultanlarn ve halifelerin hkmetlerini destekliyordu. Erken halifelik dnemine ait belgeler, hl fetihlerin ncesindeki gibi ran ve Irak'ta Pers, Msr ve Suriye'de Hristiyan brokrasileri tarafndan en azndan tarann ynetiminin yrtldn, vergilerin salnp toplandn gstermektedir. Aradaki temel farkllk, imdi gelirlerin yei A hkti dilidi Hkt l

KESTLER inde temel amac mali olan, gelen paray kaydedecek, ondan yararlanacaklarn stesini yapacak; hemen ve adalei bir biimde datacak merkezi bir ynetimi, divan kurmutur. Eme-vi halifesi II. mer'in brokrasinin geliimini geciktirmek iin aba sarfettii sylenir. Eski bir idari tarihi, II. mer'in kendisinden biraz fazla papirs isteyen katibine unlar sylediini aktarr:12 "Kalemini keskinletirip daha az yaz. Bu daha iyi anlalr." Halife, ok az papirs kald iin biraz daha isteyen bir memura da unlar syler: "Kalemini sivrilt, cmlelerini ksalt ve elindeki papirs idareli kullan." Brokrasinin gelimesi bu politikalarla geciktirilebildiyse de papirsn yerine kadn gemesiyle hzla yaylmaya balamtr. Arivlerde yalnzca Osmanl dnemine ait aynntl kaytlar olduu halde, tarihiler, brokratik yaynlar ve bugine kadar gelen pek ok belge sayesinde, brokrasinin eski alarda nasl ilediiyle ilgili bilgiler vermektedir. Abbasiler anda ynetim de modern devletlerde olduu gibi her birinin kendine zg grevi olan, divan adl ksmlara blnmt. En nemli ksm maliye, haberleme, vergi salnmas ve toplanmasyla ilgiliydi. gvenlik, ordu, bayndrlk, haber alma, kraliyet kleleri ve klelikten azat edilenler, dini vakflar ve hayrsever kurumlar dier nemli ksmlardand. Bunlar farkl dnemlerde ve rejimlerde farkl biimde dzenlenmi ve genellikle ana balkta toplanmlard: Para, silahl kuvvetler ve haberleme. Bunlarn yan sra, dier divan-lan denetlemekle grevli tefti divanlar bulunuyordu. Bunlar, DEVLET Arapa olan bu terim bir grev ya da sorumluluk alm kii anlamn tamaktadr. Terim, ok daha eski bir Pers szcnden tremi ya da etkilenmi de olabilir. lk kez Abbasiler'in kullanm olduklar bu makam, Sasaniler' rnek alarak ya da taklit ederek oluturduklar dnlmektedir. Vezir, halifeler dneminde maliyenin, adaletin ve tm ynetimin bayd. Vezirler, ilk zamanlarda Dou ranl tek bir soylu aileden seiliyordu, daha sonra ounlukla kalemiye snfndan gelerek brokratik hiyerari iinde ykseldiler. Ynetimin ba olarak vezir, genelde divan reisleri iinden seilirdi. Vezirlerin grevi sivildi ve askeri operasyonlara nadiren katlrlard. Vezirlerin nemi, askeri emirlerin ortaya kmasyla azald. Bveyhiler, vezirlerini ba sekreter ve maliye nazr olarak ko-rumalannm yan sra, bunlar da tpk efendileri gibi bir subayd. Sultanlar zamannda vezirlik yeniden ortaya karak yeni bir nem kazanmtr. Genelde sultanlar, okuma yazmay, hkmet ilerinin yrtld Arapa ve Farsa'y bilmeyen askerler olduundan, vezirlik makam yeni bir nem kazand. Vezirlik, Seluklu sultanlyla sona erdi. Onlardan sonraki dnemde, askerler her ey gibi brokrasinin denetimini de ald. Memluk Msn'nda st dzey bir asker olan davadar (diviti, mrek-kepi) brokrasinin bayd. Davadar'n ynetiminde nemli ve yaygn bir brokrasi olutu. Memluk sultanlar zamannda hkmeti yrtme sorumluluunu da alan bu brokrasi, sultanln uzun sre yaamasnda etkili olmutur. Osmanl sultanlar tarafndan askeri komutanlar iinden bir KESTLER belirtmi ve unlar sylemitir: "kr Allah'a, bu da Osmanl devletinde yeterli bir miktardr."13 Sadrazam Ltfi Paa kazancnn bir buuk milyon akesini mutfak gideri, yarm milyon akesini hayr ileri iin harcadn, kendine de yarm milyon ake kaldn belirtir. ran'n Safevi ahlarnn da, sadrazamlarla kyaslanabilecek dzeyde nemli stat ve yetkilileri olan yardmclar vard. Hkmet ynetiminin byk blm gelir ve giderlerle yani maliyeyle ilgiliydi. Osmanl dnemine, zellikle de XVI. yy ve sonrasna ait pek ok blgesel ve merkezi ariv belgesi bulunmaktadr. Bu belgeler Osmanl mali yapsnn ayrntl bir resmini izmektedir. Ne yazk ki daha nceki slam mparatorluklarna ait belge bulunmamaktadr. Dolaysyla tarihiler Osmanl Ortadousu ve hatta Ortaa Basndakilerle karlatrlabilecek gndelik kantlar elde edememilerdir. te yandan kimi kk arivlerde bulunmu, kimi tesadfen ve rastgele toplanm ok sayda belge bulunmaktadr. Hi olmazsa

bunlar sayesinde Ortaa slami mali kurulularnn ileyiinin izlenebilecei tarihi, corafi, hukuki ve ounlukla da brokratik bilgiler elde edilebilmitir. Abbasiler'in ilk dneminde, maliye de ynetimin dier cepheleri gibi dorudan vezirin sorumluluunda bulunuyordu. Daha sonra, yalnzca mali konularla ilgilenen daha uzmanlam bir memur ortaya kmtr. Bu memur, Trk ve Pers ynetimlerinde defterdar olarak adlandrlmtr; bu unvann kelime anlam kaytlan tutan demektir ve maliye mdr olarak DEVLET zaman birincinin aklarnn ikinciyle kapatldn gsteren kantlar bulunmaktadr. Genel l^zjnenin temel giderlerini ba-kentteki askeri bkliklerin_yeJkmdar saraynn harcamalar oluturuyordu. Halife el-Mamun'un hkmdarlna ait bir bel-gecle~Bu"harcmann gnde alt bin dinar olduu yazmaktadr. Genel hazine hkmdarn siyasi ve askeri lider olarak harcamalarn karlarken, "zel" hazine Mslman toplumunun dST lideri olarak yapt harcamalar karlamaktayd. Buna gre, cihad iin gerekli snr kalelerinin bakm, Mekke'ye hac masraflan, eriat' uygulamaktan sorumlu kadlarn ve dier din grevlilerinin maalar, esirlerin kurtarmalklan, ulak sistemi, elilerin arlanmas, airlere ve gerekli kiilere verilen bahiler, "zel" hazineden karlanrd. lke olarak devletin geliri slami, bir baka_deyile eriat ta-rafndan belirlenen vergilerden salanrd. Bunlar, Mslman olmayanlardan alnan kelle vergisi olan cizye, toprak vergisi olan hara, Mslmanlardan alnan aar (r) ya da zekatt. Salanan gelir genel hazineye aktarlrd. Genel bir uygulama olarak, bu vergiler "Mukus" ad verilen baka vergi ve resimlerle desteklenirdi. Hukukularn kar kmasna karn bu vergi, tm Mslman hkmdarlar tarafndan toplanmtr. "zel" ha-zinenin geliri halifenin zel malikaneleri ve gelirlerinden salanr; el koymalar, devieteTSa^mallar_ye cezalarla da desteklenirdi. Vergiler hem mal hem de para olarak toplanrd. Eski Sasa-ni topraklar ran ve Irak ile daha douda Orta Asya ve Hindistan'daki uzantlannda para birimi olarak gm dirhem kulla KESTLER saplardan anlald kadaryla uygulamada bu oran byk lde deierek yirmide bire kadar dyordu. Kaynaklarda yerel masraflar ktktan sonra imparatorluk bakentine kalan net gelirle ilgili pek ok liste vardr ve en eskisi el-Hadi'nin hkmdarl (785786) dnemindendir. Bir dieri Hamn Reid dnemine (786-809) aittir. Daha sonraki halifeler dnemine ait olanlar da deiiklii ve sreklilii gstermektedir. Bu verilere gre yaklak olarak bat eyaletlerinin geliri 5 milyon dinar, dou eyaleerinin geliri de 400 milyon dirhemdir. Gnmze dek kalan listelerde nakit gelirlerle birlikte mal olarak alnan vergiler de yer almaktadr. rnein; Fars'tan 150.000 rati ayva ile portakal, 15.000 ra meyve konservesi ve 30.000 ie glsuyu; Kumis'ten 40.000 portakal ve 2000 kle gm; Sind'den 1000 ift ayakkab, 4000 kuak, 3 fil ve 400 maund (Hindistan'da kullanlan bir l, yaklak 37 kg.) daac; sfahan'dan 20.000 rati bal ve balmumu; Ermenistan'dan 20.000 rati tuzlu balk, 58 rati eitli kuma ve 20 hal; Sicis-tan'dan 20.000 rati eker ve 300 kareli kaftan alnmtr. Roma, sonra da Bizans vergi yntemlerine alm olan Msr ve Suriye'den alnan vergilerin nemi daha azdr ve en ok gda maddesi, sonra da giyim eyas toplanyordu; canl mallar arasnda, develer, atlar, ahinler ve kleler bulunuyordu. Sonraki listelerden gelirlerin azald anlalmaktadr. Ayn demeler yava yava kaldnlm, yerini para demeleri almtr. Para demeleri de ekonomik deiiklikler nedeniyle azalmtr. Azalmann balca nedeni ordu komutanlarnn, mltezimlerin ve tara yneticilerinin aldklan paylardr Halife el-

DEVLET Abbasi halifeliinin gerilemesi ve ynetimin blnmesinden sonraki listeler sayca az olmakla birlikte, verileri asndan da gvenilir deildir. Bugne kadar gelen kesin mali bilgiler Osmanl dneminden ve Osmanl topraklarndandr. Bunun bir rnei 1669-70 yl btesidir. Rakamlar, balardaki deeri klasik dirhem olan, sonradan dviz kurlarna gre deien akeyle verilmitir. Bu btede Osmanl devletinin toprak vergisi, kelle vergisi, muhtelif vergiler, har, rsum, hacizler, hazine arazileri, tmarlar dahil tm vergilerden toplam geliri 612.528.960 akedir. O yln toplam gideri 637.206.348 akedir ve 398.392.602 akesi silahl kuvvetler ile sava malzemesine; 180.208.403 akesi saraylara; 5.032.512 akesi sultann ailesine ile merkezi hkmetin brolanna; 44.572.831 akesi de eitli baka giderler iin kullanlmtr. Bu listeler de ncekiler gibi vergilere ve blgelere gre ayrlmtr, ama eski listelerden farkl olarak ayn mallar vergi geliri inde bulunmaz. te yandan "nakit demeler dnda" imparatorluk atlye ve mutfaklanna ayn olarak giren malzemelere ve gda maddelerine ayrntl biimde yer verilmitir. Mslmanlar devlete kar elikili bir tutum iindedirler. Devlet, bir taraftan, dini retilerine gre dzeninin korunmas ve Tanr'nn istegininjerine getirilmesi iin gereken ilahi kkenli bir kurumken; dier taraftan da ileyiine dahil olanlar zehirleyen, bir ekilde iine girenler asndan tehlikeli olan kt bir kurum olarak grlmtr. Hz. Muhammed'e ait olduu sylenen bir" deyie gre devlet ve cennet birletirilemez. Baka bir deyile, hkmet etme iinde gerekli olarak gnah ve KESTLER knda konuulurken, halifeye gerekten mutlu bir insann nasl olaca sorulmu. Halife yle yantlam: "Ne o beni tanr, ne de ben onu." Aka grld gibi bunun anlam, bir insamn hkmetle ne kadar az ii olursa o kadar mutlu olacadr. slamiyet'in teki dinlerle paylat hkmetin pastoral* grntsnde de bu eliki sz konusudur. Bir tarafta sultan ya da halifeyi, srs olan halknn oban olarak, onlar adna Tanr'ya kar sorumlu tutan pek ok dini metin bulunmaktadr. Pastoral grntnn tam tersi de Msr'n Arap fatihi Amr ibn l-As'n syledii belirtilen bir szdr. Amr, onu Msr askeri valisi olarak tutup gelirlerin bana da bakasn getirmek isteyen Halife Osman' yle reddetmitir: "Bu, biri inei saarken benim inein boynuzlann tutmam olur."15 IX. yy banda bir Arap edebiyatsnn bir derlemesinde Or-taa'da Mslmanlar'n devletin doas ve amacyla ilgili varolan farkl grleri aka ortaya konmutur:16 "Devlete slamiyet tarafndan drt grev verilmitir: Adalet, ganimet, Cuma namaz ve cihad. slamiyet, devlet ve halk; adr, adr direi, ipleri ve omaklarna benzer. slamiyet adr, devlet direk, halk ise ip ve omaklardr. Hibiri tekiler olmadan ise yaramaz." Husrev unlar sylemitir: "Bir lkede u be ey yoksa, orada durmayn: Gl bir ynetim, adil bir yarg, dzenli/istikrarl pa-''zar, bilge bir hekim ve bir akarsu." "mer ibn el-Kattab da unlar sylemitir: "Gsz olmadan yumuak, sert olmadan gl olanlar iyi ynetebilirler." Klasik slam devlet ideali, ad verilmeyen bir kraln tebaasy-la ilgili syledii u szlerle aka ifade edilmitir: "Kalpleri9. BOLUM Ekonomi Modern alardan nceki toplumsal ve ekonomik tarihle ilgili yeterince aratrma yoktur ve bunun sonucu olarak Ortadou, ok az anlalr ve tannr. zellikle Ortaa Avrupa tarihi gibi baka alanlarla karlatrldnda, Ortadou tarihiyle lgili aratrmalarn yetersizliinin temel nedeni belge sorunudur. Ortaa Bat Avrupas'nn devletleri geirdikleri evrimle, modern Avrupa'nn devletleri haline geldiinde de pratik amalar iin gereken belge arivleri

modern alara dek korunarak tarihiler asndan deerli bir kaynak olmutur. Osmanl mparatorluu dndaki Ortaa Ortadou devletleri, d istilalar ve i karklklarla ykldklar iin, artk hibir gereksinimi karlamayan arivleri de korunmadndan dalarak ortadan kalkmtr. Osmanl mparatorluu, 20. yy'da Bat etkisinin ve idari yntemlerinin yaygnlamaya balamasna dek, Ortaa sonlann-dan itibaren, idari ve siyasi adan kesintisiz olarak varln srdren tek devletti ve arivleri de neredeyse tamamen el dememi haldeydi. Pek ok Avrupa devletinde ve beyliinde olduu zere Osmanl arivleri de, arivlerin sadece pratik kullanm iin sakland bir adan, tarihsel aratrma iin korunduu yeni bir dneme geiin tehlikelerini yaamtr. OsmanKESTLER hinin, zellikle de ekonomik ve toplumsal tarihinin, ok daha ansl dier alanlarn dzeyine ulaabilmesi iin yaplmas gereken ok ey vardr. Yine de, eldeki verilerden hareketle Ortadou toplumlarnn ve ekonomisinin evrimini ana hatlaryla izmek olasdr. Bu sayede, bunlara paralel olarak deien siyasi yaplarn aklanmas da kolaylaacaktr. Tarm, ok daha nceki alardan itibaren en nemli ekonomik etkinlik olmutur. Blge nfusunun byk ounluunun geim kayna tarmdr. Yakn zamana kadar devletin gelirinin nemli bir blm de tarmla geinenlerin emeklerinden salanmaktayd. Geleneksel olarak Ortadou tarm iki trdr. lki ve daha nemlisi nehir vadisi tanmdr. Bu nehirler Frat-Dicle, Nil ve Orta Asya'nn iki nemli nehri Amu Derya ve Siri Derya'dr. Ortadou'nun teki yerlerinde, Suriye-Filistin kylarnda, Suriye vadilerinde, ran'n ve ou bugnk Trkiye'de kalan baz blgelerinde de ikinci tr, yamura bal tarm yaplr. Bu tr tarm daha zordur ve nehir vadisi trne gre daha az rn verir. Blgedeki nemli bir sorun da orman azl, dolaysyla kereste eksikliidir. Eski alarda Kuds tapmann yapmnda Lbnan'daki sedir aalar kullanlmt. Ancak slam Ortaa dneminde Ortadou'ya, Afrika'dan ve zellikle Hindistan ile Gneydou Asya'dan tropik aalardan elde edilen ve bina yapmnda kullanlan paha biilmez kereste ithal edilmekteydi. Blgedeki en nemli rn tahld En eski tahllarn ilkel EKONOM kadar yapld anlalmaktadr. VII. yy Arap fetihleri srasnda fatihlerin Irak'ta pirince rastladklar ve bunun onlar iin bir, yenilik olduu anlalmaktadr. Basra blgesinin fethinde bulunan bir Arap tarafndan anlatlan yk ilgintir:1 Bir Arap birliince sazlk bir yerde pusuya drlen ranl askerlerden birinde hurma, tekinde de daha sonra kabuklu pirin olduu renilen iki sepet kalmt. Arap komutan askerlerine, "Hurmalar yiyebilirsiniz ama dierini yemeyin, o dmann bize hazrlad bir zehir olabilir," dedi. Askerler burmalar yiyip dier sepete dokunmadlar ama bu arada ipini koparan bir at pirinci yemeye balad. Askerler at zehirlenmeden yiyebilmek iin kesmeyi dnrlerken, atn sahibi acele etmemelerini, zaman geldiinde gerekeni yapacan syledi. Ertesi sabah atn lmediini grdklerinde, atete pirin- cin kabuklarn yaktlar. Komutanlar "Allah 'm adyla yiyin," dedi. Askerler pirinci yediler ve ok lezzetli buldular. Pirin tarm ve tketimi Arap ynetimi altnda batya yayld. Arivlerde baka tahllarn zellikle sprge dansnn ad gemektedir. Bunlar arasnda, bugn de Ortadou'nun ve zellikle Msr'n balca besin maddelerinden olan bezelye, fasulye, mercimek ve nohut bulunmaktadr. inde ya bulunan bitkiler ok nemliydi ve bu bitkilerin yalan aydnlatma, sabun yapm ve yemek iin kullanlyordu. Ortadou ve Kuzey Afrika blgesinde, en nemli ya kayna olan zeytin nde gelen rnlerinden biriydi. Ya, bunun dnda dier pek ok yal tohumdan da elde edilirdi. Blgeye doudan gelen ve Arap-Mslman ynetimi altnda batya giden bir baka besin maddesi de eker kamyd. eker kam ran'da "eker" ve "Kand" olarak bilinirdi. Her iki szck de

KESTLER eker, Mslman Ortadou'nun Hristiyan Avrupa'ya ihra ettii balca maddelerden biri oldu. ekerkam tarm ve plantasyon sistemi Kuzey Afrika'dan Mslman spanya'ya, oradan Atlantik adalarna, sonra da Yeni Dnya'ya yaylmtr. Baharat Ortadou'da eitli blgelerde yetitirilir, ayrca Gney ve Gneydou Asya'dan da ok miktarda ithal edilirdi. Bat dnyasna Ortadou'dan yaplan bu nemli ihracat, Avrupal denizci devletler tarafndan Ortadou'yu devre d brakp Asya'ya domdan bir deniz yolu alarak bunun denetim altna almasna dek srd. Scak iklime sahip blgelerde yiyecekler, zellikle de et modern soutma sisteminin icadndan nce abuk bozulmamas iin azlanarak ve eitli biimlerde salamura yaplarak saklanrd. Bu yntemle korunan yiyeceklerin yenmesi iin baharat ve eni malzemeleri ok gerekliydi. Beslenmenin yan sra, ulatrma iin de hayvanlarn younlukla kullanld bu toplumda, hayvan yemi de nemli bir gereksinimdi. Souk klimli blgelerde giyim in balca malzeme olan deri ve yn, scak iklimlere uygun olmadndan ince giysiler iin lenebilir rnler gerekiyordu. zellikle tanesi ok nemliydi. Ketenin, Ortadou'da, zellikle mumyalarn sarld bezlere bakarak Msr'da antik alardan itibaren retildii anlalyordu. Pamuk, Dou Asya'dan gelmi, ilk olarak ran'da rastlanm, oradan da batya tanmtr. Dut aacyla beslenen ipek bceinin rn ipek, VI. yy'dan sonra Ortadou'da retilmeye balamtr. zellikle Suriye ve ran ipeklileri ok beenilirdi. Boya ve koku retmekte kullanlan bitkiler de EKONOM Sebze ve meyve yetitiricilii de olduka yaygnd. Daha nceki dnemlerde balca meyveler hurma, incir ve zmd. Meyvesinin yan sra, arap retimi iin de yaplan zm tarm slamiyet'ten nce ok daha yaygnd. Hurma ise zaten vaha ve yan l iklimi bitkisiydi. Kays ve eftali gibi Ortadou'da yetitirilen teki meyvelerin ou, ran ve dou kkenliydi. Ba'da halen enginar, spanak ve pacan iin ilk geldikleri zamana ait Arapa ve Farsa adlar kullanlmaktadr. Narenciye tarmnn lgin ve ok net olmayan bir tarihi vardr. Birok Ortadou dilinde portakal iin Portekiz'den (Portugal) tretilerek Trke "portakal", Arapa "bortakal" ad kullanlr ve Afganistan'a kadar douda benzer adlarla anlr. Aslnda in ve Hindistan'da daha nceden tannan portakal Ortadou'ya, XVI. yy balannda Portekizli tacirler getirmitir. Pers mparatorluu'nda narenciye meyveleri slamiyet'ten ok daha nce tannrd. Tevrat ve Pers kaynaklannda "turun" adnda (Arapa "utruja", branice "ethrog") gzel iekleri olan kk, eki, yenilebilir bir narenciyenin ss iin kozmetikte ve erbetlerde kullanldndan sz edilmektedir. Farsa "narang" denilen bu meyve, Arapa'ya da "naran" adyla gemitir. Portekiz'de ve Bat'daki baka lkelerde buna benzer adlarla anlan yenilebilir tatl bir meyve vardr. Bu meyve, IX. yy Arap airi ibn al-Mutazz tarafndan gen bir kzn yanaklanna benzetilmitir. bn al-Mutazz, byk olaslkla o dnemde Hindistan'dan gelen limondan da sz etmitir. Ortadou'da hzla yaygnlaan limon, Avrupa'ya gitmitir. Avrupa'da bu iki meyve iin halen PersKESTLER tekizliler tarafndan getirilmitir. Trk tarihisi brahim Peevi 1635 ylnda konuyla ilgili yazarken u zelliklerine aklk getirmitir:2 "nsann iini bulandran duman ve kokusuyla ttn 1009'da (miladi 1600-1601) kafir ngilizler getirmi ve birtakm rutubet hastalk-larn iyiletireceini syleyerek satmlardr. Ksa srede zevk dknleri ttne baml hale gelmiler, zevk dkn olmayanlar bile imeye balamlardr. Bu tiryakilie kudretlilerin ve byk ulemann da ou tutulmutur." Yakn zamanlarda, kkeni Ortadou olmayan iki bitki de blgedeki ekonomik ve toplumsal yaam ok etkilemitir. Ortaa balarnda bir Arap gezgini in'den ilgin bir yk anlatr:3

"Kaynam suyla iilen bir bitkinin ve tuzun tm gelirinin sahibi kral. Sakh adndaki bu bitki her ehirde ok pahalya satlyor. Bu bitkinin yapra da, kokusu da naneden daha ok ve acmtrak bir tad var. Kaynam suya atlyor. Tm kamu maliyesi geliri, bu bitki-^rjden, tuzdan ve kelle vergisinden salanyor." ^Xk ^y'da nl yazar el-Biruni, in ve Tibet'teki ay tanm ve kullanmyla ilgili daha ok bilgi vermektedir. ran'a ay ime alkanln XIII. yy'da Mool fatihlerin getirdii anlalmakta ama fazla yaygnlamadmdan buradan batya ilerlemesi hakknda bir kant bulunmamaktadr. ran'da ayn yaygn olarak iilmeye^balamas, Rusya'dan yeniden getirildii XIX. yy bana rastla'k.XX. yy'da Trkiye ve ran'da devlet tevikiyle ay tarm yaygnlatrlmtr. Bunun bu lkelerde yetimeyen kahveye bamll azaltmak iin yapld dnlebilir. ay tarm ok nemli olmam, yalnzca yerel tketim ve biraz da ihEKONOM te yandan kahve, blgenin tamamnda en nemli iecektir. Kahvenin, Etiyopya'dan kt, adn bugn de yabani kahve bitkilerinin yetitii Kaffa'dan ald bulunan kantlar arasndadr. XTV. ya da XV. yy'da kahve Kaffa'dan Yemen'e getirilmitir. Msrl bir yazar unlar sylemitir: "Msr'a, Yemen'de adna 'kahva' denen bir ikinin yayld, Sufi eyhlerinin ve bakalarnn dua ederken uyank kalmak in itii haberi geldi." Yazar, Yemen'e kahveyi Etiyopya'ya giden bir gezginin getirdiini anlatr:4 "Aden 'e dndkten sonra hastalanan adam getirdii kahveyi iip iyileti. Kahvenin halsizlii ve yorgunluu giderip vcudu canlandrdn fark etti. Kendisi bir Sufi olunca, teki Sufiler de kahve imeye baladlar. Ardndan halkn tamam, aydnlar da sradan insanlar da ilerine glerine bakarken kendilerini ayakta tutsun diye bunu imeye haladlar ve bylece kahve ime alkanl yayld." Gerekten de kahve me alkanl yaygnlamt. 1511'de kutsal Mekke ehrinde kahve iildii belirlenmitir. Byk bir olaslkla buradan da lkelerine dnen haclarla birlikte Suriye'ye, Msr'a, ran'a ve Osmanl topraklarna gitmitir. XIX. yy balarna dek kahve buralarn en nemli iecei olmutur. Bat dnyas ay, in ve Hindistan'dan daha ucuz, daha kaliteli ve daha bol bulurken, kahve bir sre Ortadou tekelinde kalmtr. Avrupa'da kahve, kahve ienler ve kahvehaneler hakknda balangta kmsenerek sz edilmektedir. stanbul'daki Venedik elilerinden Gianfrancesco Morosini, 1585 ylnda gittii bir kahvehaneden yle sz eder: "Bu insanlarn tm, kt giysili, ii gc olmad iin zamanlarn boa harcayan kiilerdir. nsanlar, keyif almak iin srekli olarak, KESTLER 'Koffa' adn verdikleri ok scak iecei ierler. tikleri is gibi kara renktedir ve tad da ona benzer..." Ne var ki, kahve de, kahvehane de Avrupallarn houna gitmiti. retimi ounlukla Yemen'de olan kahve, ok gemeden Ortadou'nun Avrupa'ya ihra ettii balca rn haline geldi. Eskiden ok krl olan baharat ticaretini kaptran Msrllar iin kahve, gittike byyen Avrupa pazarnda, baharatn yerine geecek bir rnd. Avrupa'daki ilk kahvehane, Viyana'da ikinci Trk kuatmasndan sonra ald. Bu hak, istei zerine Trk hatlar gerisinde Avusturya istihbaratna yardmc olan bir Ermeni'ye dl olarak verilmiti. Kahve ve ayn Ortadou'da bu denli popler olmasnn, kahvehane ve ayhanelerin nemli toplumsal merkezler olmalarnn nedeni kolayca anlalmaktadr, ^isevilik ve Hristiyanlk'tan farkl olarak, Islamiyette alkoll ikiler yasaklanmtlr%\ Ama yasak tamamen de etkili olamamtr. iirlerde ve baka yazlarda youn olarak ki imenin ve hatta ayyaln kantlan bulunur. Ancak ya zel bir evin yksek duvarlar arkasnda ya da bir slam devletinin yasak kapsamna girmeyen Mslman olmayan halk arasnda, ikinin gizli iilmesi gerekiyordu. Klasik Fars ve Arap iirinde, meyhane ve meyhanecinin iirdeki sembolleri, Hristiyan manastn, keiler ve Zerdt rahipler olmutur. Hogrldklerinde bile

bunlarn gizli olmas zorunlu olduundan, Ortaa slam ehirlerinde Bat'daki mew 1, hanelere benzeyen hibir yer bulunmuyordu. Bu boluk kahfflft 1 vehane ve ayhanelerle gideriliyordu. Ksa sre iinde kahve- [ hanelerin ihanet ve dedikodu, en kts de kumar yuvalar olEKONOM blgedeki baz yerlerde gnmzde de kullanlmaktadr. Genellikle sabana katr, kz koulurdu; bazen manda kullanlrsa da, normal koullarda at hi kullanlmazd. Zengin nehir vadisi blgelerindeki tarmda verimli rn almak iin ok abaya gerek olmazd. Bazen ylda iki rn alnd iin daha sert ve zayf olan iklimlerin teknolojik icatlar gerektiren glkleri olmazd. Bu lkelerdeki iki karakteristik olgu, teknolojik gelimelerin olmamasnn baka bir nedeniydi. Manastrlarda rn yetitirmeye kendilerini adayan eitimli kiilerin, eitimli iftilerin, niversite eitimi alm, iftliini idare ederken eitilen, karlat tarm sorunlar iin eitiminden yararlanan ngiliz tara beyinin karl bu toplumlarda bulunmuyordu. Ortadou'nun birka istisna dndaki eitimli beyleri iftilikle uramaz, iftiler de eitimli olmazd. Genel olarak, tanmdaki teknolojik gelimeyi salayan entelektel disiplin, teknik beceri ve tanmla i ie olma eksiklii sz konusuydu. Klasik slam dnemi, sulama dnda tarm teknolojisine pek katk salamamtr, ama Ortadou'daki tccarlar ve iftiler zellikle gda maddesi rnlerinin eitliliinin artmasn salamlardr. Dou ve gneydou Asya rnlerinin batya gidii slamiyetten nce balamt. Eski Irak'ta ve ran'da Dou Asya kkenli rnler yetitirilmi olduu ran ve Musevi dinsel kaynaklarnda belirtilmektedir. Daha batda bu rnler, egzotik, lks ve pahal rnler olarak grlmtr. rnein eski Ro-ma'da eftali tannan bir meyveydi ve bugnk [ngilizce] ad olan "peach" bir Roma terimi "persicum malundan (ran elKESTLER daha ilerilere giden Mslman denizcilerin, Orta Asya'da bulunan Mslman gezginlerin ve askerlerin nemli etkileri sz konusuydu. slamiyet dneminde ran'dan Mezopotamya'ya, Kuzey Afrika'ya ve Avrupa'ya doru gerekleen hareket, pamuk, enginar, pirin, karpuz, muz, patlcan, narenciye ve eker kam gibi eidi gda maddeleri, baharatlar, iplik yapmnda kullanlan rnler, hayvan yemi, tpta ve kozmetikte yararlanlan bitkileri de ieriyordu. Ortaa Mslman gezginlerince, her birinin eitli alt trleri bulunan olduka geni bir rn eitlilii dile getirilmitir. 1400'de Kuzey Afrika kylaryla ilgili bir yazda, altm be eit zm, otuz alt eit armut, yirmi sekiz eit incir ve on alt eit kays olduu anlatlmtr. Ortadou'da en byk beceri, byk nehirlerin sularn koruyarak datmak zere yaplan olduka hassas "kanal sisteminde, yani sulama alannda sergilenmitir. Bu yalnzca iftilerle yaplmam, brokratlarn ve teknokratlarn da katklanyla gerekletirilmitir. Baz tarihiler nehir vadisi toplumlarndaki merkezi sulama almalarnda, modern brokratik devletin ve gdml ekonominin ekirdeini tespit etmektedirler. Tahl kaybn nlemek zere hasat, ounlukla orak ile yaplrd ve tahl, yk hayvanlar ya da kieler tarafndan dndrlen deirmenlerde ya da el aletleriyle havanda tlrd. Bugn .de blgede baz yerlerde bu yntemler kullanlmaktadr. Msr'da toprak her yl Nil'in tad alvyonlar sayesinde yeniden gbrelendii iin gbreye gerek olmazd. Genellikle de en ok gerek olan yerlerde gbrenin bulunmamas topraEKONOM yeterli su braktklar nehir vadileri dndaki topraklar bir yl ekerler, bir yl da nadasa brakrlard. Antik alarda dahi erozyon sorunu yaanmt. Ortaalarda ve gnmzde de durum deimemitir. Gebelerin sivil dzenin her bozuluunda, lden tarm topraklarna gitmesi, ln ekilen topraklar aleyhine genilemesiyle sonulanmtr.

ln genilemesinin birka nedeni vard. ln yaylmasnn nlenmesi iin savunma hatlarna ihtiya vard. Sivil dzen kesintiye uradnda l geniliyordu. Bu tahribatn daha somut bir nedeni de keilerdi. Otu kesip yiyen koyunun tersine, kopartp yiyen kei, otla birlikte topran st tabakasn da kaldrd iin toprak zayflayarak rzgarla uuyordu. Bunun yan sra, keiler aalarn kabuklarn da yediklerinden aalan ldryorlard. Bu nedenle rzgara ak hale gelen ovalar yine toprak kaybna uruyordu. Blgenin byk bir blmnde bu ve baka etmenler nedeniyle toprak kayb meydana gelmitir. Bu dunm, modern alarn ekili topraklar, eski ala-nn arkeolojik buluntularyla karlatrldnda aradaki arpc farkla aka grlmektedir. XTV. yy'da yazan ibn Haldun, "bina, heykel, ehir ve ky kalntlarndan gemite byk bir uygarln varolduu anlalan Kuzey Afrika'da ykmn hkm srdn" anlatr.5 Mali belgeler ve dier raporlar tanm rnlerinin ve onlardan salanan gelirlerin Roma'nn son alarndan itibaren azaldn gstermektedir. Bu sre Arap istilalan zamannda daha da KESTLER vergi yk, tefeciler ve benzeri sorunlar nedeniyle de kyden ehre g ve nfusta azalma olduu anlalmaktadr. Devleti ynetenlerin, st snflarn ve bir lde_de_dinin, topra lemeyi ve ileyenleri aa grmesi, tarmsal retimdeki dn nemli bir nedenidir. slamiyet bir kervan ehrinde domutu. Peygamber'in ailesi tccard ve lmnden sonra taraftarlar, fethettikleri byk imparatorluu tm eyaletlerde bir garnizon ehirleri andan ynettiler. ok gemeden bu garnizon ehirleri, slami kltr ve renimin merkezleri oldu ama krsal kesim daha uzun sreler slamiyet'ten nceki eski dinlere bal kald. Zaman iinde kyller de slamltrld ama yine de eski izler silinmedi. ehirli Mslmanlar'n, Mslman olmayan kylleri ynetmesi rnei, Balkanlar'da ve Hindistan'da yeni Mslman imparatorluklarn kurulmasyla yeniden yaand. Hz. Muhammed'in hadislerinde ska ticareti vd grlrken, ok aznda tarma sayg duyduu ynnde ifadelere rastlanr. Benzer biimde, eriat da ehirlilerin yaam-lanna ve sorunlarna daha fazla ilgi gstererek bunlar en ince ayrntlanyla inceler ve dzenler. Kyllerin durumuyla, vergilerin denmesi dnda fazla ilgilenmez. Devletin ve tarm alanlarnn, tarmdan anlamayan ve blgelerinin uzun vadeli refahn pek dnmeyen askerlerin denetimine girmesi yznden, ekonomik durum ok daha kt bir hl ald. Blgenin byk blm yar kurak topraklardan oluur. Ta-nma ve bykba hayvanlann otlamalarna uygun olmayan bu topraklar, kei ve koyun yetitirilmesi iin elveriliydi. Bu hayEKONOM biiminin merkezi olmasnn yannda, bar zamannda da, sava zamannda da nemli bir ulam arac olmutur. Eski Arabistan'da ok at olmadndan, bunlara ok nem verilir ve atlar adlar ve soylaryla anlrd. slamiyet yayldktan sonra ran, Bizans, sonrasnda da Berberi hayvanlan kullanan Arap yetitiricileri srlerini olabildiince genilettiler ve bozkrlarn odaklarndan fazlasyla yararlandlar. Avrasya bozkrlarnn gerleri arasnda da atn nemi bykt. Eti iin ya da altnlmak zere az sayda iftlik hayvan beslenirdi; teki uygajkklarj,in nemli olan domuz, slamiyet'in Musevilikle payla bir tabu nedeniyle yasakt. Kimi tarihilere gre, Mslman fatihler spanya'ya, Balkanlar'a ve Bat in'e ulatklarnda domuz, fethin corafi snrlarn izmitir. Bu lkelerde yzyllar boyu Mslman egemenlii srd halde, domuz yetitiren ve yiyenler arasnda slamiyet kk salmamtr. Kmes hayvanlar et ve yumurtalar iin beslenirdi. Msr'da tavuk ifliklerindek yumurta retimi, Batllar'n ilk grdklerinde hayrete dtkleri bir teknikle yaplyordu. 1655 ylnda Msr'a giden Fransz gezgini Jean de Thevenot yle anlatr:6 Kahire'de grdm olaanst eylerden birincisi, tavuklarn suni yoldan kulukaya yatrlmasyd. Yumurtalarnn stne oturmadan tavuklarn kulukaya yatrldn ve hatta bundan daha da nemlisi, civcivlerin de kiloyla

satldn sylemek btn bunlar dinleyen birine ilk nce, masal gibi gelebilir. Ne var ki her ikisi de dorudur. Bunu gerekletirmek iin yumurtalar belirli bir sda tuttulan lk bir frna koyuyorlar, bylece tavuklarn sahip olduu doal sy elde ediyorlar ve bu ekilde yumurtalar kulukaya yatrlm oluyor... Frnlar lk bir scaklkta tutuyorlar, bunu da her frnn az kdkla kz deve ya da benzeri hayval tklrii KESTLER Kuluka makinesi ad verilen bu yntem, Thevenot'nun da belirttii gibi daha sonra Avrupa'ya da gitmi ve ok yaygn biimde uygulanmtr. Bat Avrupa'da hayvanclk ile tarm yakn bir iliki iindeydi ve genelde ayn ellerde bulunuyordu. Ortadou'da, gebeler ile kyller arasnda daha eski alardan gelen bir atma ve ayrlk sz konusuydu. Hayvanclk ile tarm birbirinden ayryd, ounlukla da kar karya gelmiti. Bir kyl gtindelik iler iin birka hayvana sahip olabilirdi ama tama iin de eti iin de hayvan yetitirmek gebenin iiydi. Bu atma eldeki en eski Ortadou yklerinden birinde anlatlan Habil ile Kabil'in bandan da gemitir. Bu kardelerden biri hayvanclk yapyordu ve kurban olarak bir hayvan getirmiti. teki karde tarmla urayordu ve doann rnlerini getirmiti. Yaratan Tanr gebeleri seerek hayvan kurban kabul etti ve doann rnlerini reddetti. Bunun zerine kyl Kabil, gebe Ha-bil'i ldrd. Ortadou'nun tarihinde genellikle bunun tam tersi gereklemi, yani gebeler kyllere saldrmlardr. Ortadou'da ekili topraklarn tamam gebelerin yaadklar llerin ok yaknndadr. Gebeler de sivil otoritenin savunmasnn her zayflaynda bu durumdan yararlanmaya hazr olmulardr. Uygar topraklarn gney ve kuzey snrlarnda, Arabistan llerinde ve Avrasya bozkrlarnda imparatorluk olmay bekleyen gebe krallklar ve beylikleri bulunuyordu. Sanayi iin zellikle de ortaalarn en nemli sanayii olan tekstil iin hem hayvanclk hem de tarm hammadde salEKONOM ra edilen kumalara dahildi. Deri ve yn gebeler, pamuk ve keteni kyller salard. nemli hammaddelerden kereste, ok az bulunduu ve pahal olduu iin ithal edilirdi. Mineraller de elbette ok nem tayordu. Bu mineraller, madenlerden karlan metalleri ve toplanabilen kil, ta ve buna benzer maddeleri kapsyordu. Tarih ncesi alardan beri Ortadou'da bakr, altn ve gm madenleri iletiliyordu. Bronz, milattan nce bin yl nce Dou Mezopotamya'da, iki bin yl nce de Msr'da yaplyordu. Kalay, uzaklardaki "kalay adalar'ndan yani Comwall'dan, demir de Transkafkasya, Ermenistan ve bugnk Dou Trkiye'den getiriliyordu. Ortadou madenlerinin ou antik alarda tkendii iin birok slam devletinin gvencesi, uzaklardaki lkelerden ve uzak eyaletlerinden yaptklar ithalatt. ran'da, Ermenistan'daki uzak blgelerde, yukar Msr'da ve Sudan'da az sayda maden kalmt ama Ortadou'da, yani Msr ve Berekei Hilal'de neredeyse tmyle tkenmiti. Gm ile altn baka yerlerden getirtiliyordu. Olaylarn akn bu madenlerin aranmas ve getirtildii yollar nemli lde etkilemiti. Afrika madenleri ve zellikle Sudan ile Msr arasnda kalan snr blgesinde Assuan'n gneyinde Allaki, slam dnyas in en zengin altn kaynaklanndan biriydi. Kuku yok ki, altn ve kleler, Mslmanlar'm Sahra'nn gneyine inme nedenlerin-4enJb^&.Gm, zellikle eski Sasani topraklannda olmak zere birok yerde bulunuyordu. Snayi teknikleri ilkel haliyle kalmt. Baz istisnalar dnKESTLER deirmenlerin says Ortaa balanndaki Bat'yla karlatrldnda bile ok azd ve smai amal deil, yalnzca tahl tme ve sulama amal kullanlyorlard. Dier makine de, savalarda tututurucu svlarla dolu kovalar dman gemi ve ehirlerine frlatmak iin kullanlan mancnklard. Avrupa'dan top ve topunun Ortaa'n sonlarna doru ithal edilmesine kadar, mancnklar, bkmeyle, gerilimle ve en gelimi hallerinde de bir dizi karlkl arln harekeeriyle kullanlrd. Bu yntemle, daha byk

glleler, daha byk bir kuvvede, daha uzaklara frlatlyordu. Kalkan, kl, zrh ve haner gibi teki sava aralar, sanayi retiminde ve uluslararas ticarette nemli bir yere sahipti. Uygun hammaddeler olmadndan enerji retiminde ilerle-nemiyordu. Bat Avrupa'daki odun ve kmrden ya da pek ok rmak ve alayandan salanan su enerjisiyle karlatrlabilecek hibir ey yoktu. Petrol elbette vard ama kartlmas ve kullanlmas daha ok uzun alar sonra mmkn olacakt. Petrol, eski ve ortaalarda ancak kendiliinden yzeye knda kullanlrd. Petrol, Zerdt ran'nda tapnaklardaki kutsal alevi yank tutard. Bizans ve slam imparatorluklarnda ise petrol, sava silahlan iin patlayc karm yapmnda kullanlrd. Giyinmekten sonra gelen en temel gereksinim barnmakt. zel ve kamuya ait binalarn inaat, demesi ve sslemesi iin gereken malzemelerin retimi iin pek ok sanayi gelimiti. ehirlilerin gereksinimleri arasnda kap kaak, baka eyalar, kokular, sabunlar, yaz iin mrekkep, parmen, papiEKONOM plmt. Kimi zaman tekerlekli arabalarn varlndan sz edilir, hatta bazen anlatlr ve resimleri izilir, ama bunlar allmadk eyler olarak grlrd. Fas'n yerlisi olan ibn Baruta, XIV. yy'da Fas'tan Ortadou yoluyla Orta Asya'ya seyahatinde, boz-knn Trk halklar arasnda grd tekerlekli arabalan, anlatacak denli nemli bulmutur. XVIII. yy'da ise Fransz gezgini Volney unlan sylemitir:7 "Suriye'nin hibir yerinde tek bir araba olmadn belirtmem gerekir. Herhalde bu, hkmetin onlara el koyaca iin bir anda byk bir kayba uranlacandan korkulmas yzndendir." Genellikle ulam, rmak ve denizlerden ya da yk hayvan-lanyla salanyordu. lk olarak M ikinci bin ylda evcilletiril-mi olan develer 600 kilo tayor, gnde yz kilometre kadar yryor ve su imeden 17 gn gidebiyorlard. Ne var ki, develerin kullanm her yere uygun deildi. Osmanl malzemelerini tamak iin Suriye ve Anadolu'dan getirtilen ok sayda deve Balkanlar'n rutubetli ikliminde hastalanarak ld iin Osmanllarn ilerlemesi aksamt. te yandan, kuru Ortadou ikliminde, develer gerekten herhangi bir araba ve yol sisteminden ok daha az masraflyd. Ksa mesafelerde eek ya da katr bile insan ve mal tanmas iin yeterli oluyordu. Daha farkl bir konu olan su ulam, ok eski alardan itibaren hem Akdeniz ve dou denizlerinde, hem de i sularda gerekletirilmiti. Roma tarihilerince yaplan hesaba gre, buday Roma mpa-ratorluu'nda, karayolundan 120 kilometre tamak, Akdeniz'in bir ucundan dierine denizden tamaktan daha pahalyd sKESTLER reksinimleri karlamak iin yaplrd. En bata hah olmak zere, birka rnn uluslararas ticareti yaplrd, Sanayi kurulular bazen daha byk lekli olurdu. rnein, Ortaa Ms-n'na ait belgelerden, bir giriimci tarafndan gndelik cretle keten iilerinin tutulduklar anlalmaktadr. Msr sanayiinde nemli bir yeri olan ekerin rafine edilmesinde de benzer uygulamalar vard. Devlet, bazen tevik salama, bazen hkmdarlarn para yatrmlar, bazen de tekeller oluturma gibi yollarla sanayiye mdahale ederdi. Bu tr mdahaleler iinde "tiraz" byk bir neme sahipti. Klasik Arapa'da tiraz, kral tarafndan giyilen ya da giyilmesine izin verilen bir eit ilemeli brokar kuma anlamna gelmektedir. Onu yalnzca hkmdarlar ve hkmdarn zel olarak onurlandrmak istedii kiiler giyebilirdi. Tirazn bir tr eref ve madalya sistemi zellii tamas nedeniyle retimi ilk yzyllarda kskanlkla koaman bir devlet tekelindeydi. Tiraz atlyeleri devlete aitti, yneticileri de devlet alanlaryd. Zamanla bu sanayi de yaygnlat. Kimi zaman devlet, sava gemisi ve baz silah trlerinin yapm gibi sava retimlerini de denetim altna alrd. Devlet, fiyatlar belirlemek iin kimi zamanlar ekonomik yaama mdahale ederdi. Bu uygulama antik alara, zellikle de byk apl olarak bunu ilk kez yapan Roma imparatoru Dioc-letian'a dek uzanr. Hz. Muhammed'in bir hadisinde

"Fiyatlar yalnzca Allah belirler" (Bu da laissez-faire ekonomisinin veciz bir ifadesidir) denilmesine karn Mslman yetkililer, ounEKONOM den aldklar vergilere bakarak tccarlarn olduka fazla kazanmakta olduunu fark eden hkmetler, bu kadan yerine tm kr elde etmek iin biber ticaretini tccarlardan almlardr. Bu tr yneticiler arasnda, zellikle Msr Memluk Sultan Bay-bars'n (1422-38) devlet tekellerinde arla gitmesi, transit ticaretinin bozulmasna neden olmu ve Portekizliler, Afrika'nn evresinden dolamak zorunda kalmlardr. slami dnemde dier alanlardakine benzer biimde, sanayide de gerekleen nemli bir gelime, eitli blgelerin, bir tarafta Dou Akdeniz dnyasnn eski uygarlklar ile teki tarafta ran dnyasnn gelenek ve tekniklerini, byk bir uyumla bir araya getirmesidir; rnein bu ekilde slam mlekiliinde yeni bir gzellik yaratlmtr. Dou ve Bat Asya, XIII. yy'da-ki byk Mool istilalaryla ilk kez tek bir hkmdarn ynetimine girmi ve Ortadou, zellikle de ran, Uzakdou'nun stil ve zevklerine ak duruma gelmitir. Deerli madenleri arama ve karma almalaryla yaygn bir datm ve dei toku sisteminin gelimesi tevik edilmi, ayn zamanda da kolaylamtr. Eski Bizans topraklarnda, altn; eski Sasani topraklarnda da gm olmak zere ayn anda iki ayr parann kullanlmas, gerekte iki madenli bir ekonominin ve bir para deiim sisteminin gelimesini salamtr. Byk yerlerdeki byk lekli ticaret gereksinimiyle sarraf snf olumutur. Giderek her ticari merkezde grev alan .sarraflar, daha sonralar gelimi ve karmak bir bankaclk sistemi kurmulardr. KESTLER si, tek bir politik ve kltrel sistemde ve hatta belli bir sre tek bir merkezi otorite altnda birlemiti. Uluslararas ve blgeler aras iletiimde evrensel olarak kullanlan ya da en azndan bunun arac olan Arapa ise slam dnyasnn bir ucundan dierine kadar her yerde bilinmekteydi ve zarif, zengin ve kltrl bir iletiim ortam salamaktayd. Kuran'da "Allah almaya ve satmaya zin vermi, ancak faizi [ribay] yasaklamtr. Faize bavuranlar cehennem ateinde yanacaklardr..." denilmektedir (2:275). Faiz yasa, Kuran'da ak bir ekilde dile getirildii gibi hadislerde ve fkhta da vurgulanm ve bir tek faiz ileminin otuz zina suundan daha kt olduu yazlmtr. Faiz yasa Mslmanlar tarafndan daima ciddiye alnmtr. Gnmzde de hl bankaclk ve yatnm konusunda gerek mminler sknt ekmektedirler. Pek ok hukuku ve ilahiyatya gre bu yasak, yalnzca ar faiz deil, her trl faiz iin geerlidir. Kuraln byle kat bir biimde uygulanmas kredinin, dolaysyla byk lekli ticaretin geliimini nleyecekti. Ancak hukukular ve tccarlar baka konularda olduu gibi bu konuda da bir yol buldular. Bu yol ile yani teknik adyla "hile-i seriye" ile yasalar [eriatl inemeden kredi, ortaklk, yatrm, hatta bankaclk ilemlerini dzenlediler. slamyetin balca ykmllklerinden biri Mekke'ye hacca gitmektir ve her Mslman'm en az bir kez gitmesi gereklidir. Bu yolla uzun mesafeli ticaret gelimitir. Her yl gerekleen hac ile slam dnyasnn her blgesinden ok sayda Mslman'n bir araya gelerek ayn kutsal yerlerde ayn trenleri EKONOM sndan Ortaa Hristiyan dnyasnda benzeri olmayan bir birlik dzeyi vardr. Raid el-Din, "Frenkler yirmi be dil konuur ve hibiri dierinin dediini anlamaz," demektedir.8 Mslman dnyasndaki dil birliine, yani iki dilin, Bat Avrupa'daki Latince gibi yalnzca kk bir ruhban snfnn dili olarak kalmasna deil de pek ok dzeyde yerel dil ve lehelerin kullanmn en aza indirerek byk lde bunlarn yerini almasna alm olan bir Mslman asndan, bu olaan bir yorumdur. t^SLd^n^^_^^s^S^^^t^iy^o^&^^S^grlmeyen^kltrel ve toplumsal bir hareketlilie sahip olmu ve hem denizdehemde karada uzun mesafelere kadar giden bir haberleme ajDuturmutur.

Ancak bu yollarn biri korsan, dieri ekya tehdidi nedeniyle tehlikeliydi ve her ikisi de ok ar ve zahmetliydi. Deniz yolu, kara yolundan biraz daha ucuz olmakla birlikte yine de her ikisi de pahalyd. Tn'bu nedenlerden dolay, uzaklara yaplan ticaret, bu tr bir giriimin tehlikelerini hakl klacak derecede pahal rnlerle snrlyd. Bu adan, modern ticaretin nemli rnlerinden olan besin maddeleri, eski zamanlarda kstl bir neme sahipti. Besin maddeleri ok yer kaplad ve ucuz olduundan, ticareti, zahmetine demezdi. ok masrafl, az krl ve fazla riskliydi. Tketim iin besin maddesi retimi neredeyse tamamen yereldi. Az bulunduklan ve pahal olduklan iin kara ve deniz yoluyla nakliyenin risklerine deen ve uzun mesafeli ticareti yaplan mal; kleler, lks eya ve nemli madenlerdi. thalata ok az baml biimde yerel olarak besin maddeKESTLER na, slami hukukun insancl etkisiydi. Kalabalk kle nfus, eski imparatorluklarda, hatta Hristiyanln ilk alarnda genellikle yerel kaynaklardan salanrd. Borlu ya da sulu olanlarn kleletirilmesi, aileleri tarafndan terk edilen ocuklann "kle olarak" evlat edinilmeleri ve kendilerini ya da ocuklarn kle olarak satanlar, kle kaynaklarnn srekliliini salard. slami fetihlerle ve slam yasalarnn uygulanmaya balamasyla tm bunlar son buldu. slam hukukularnn biimlendirdii ve Mslman hkmdarlarn ounun kabul ettii ilkeye gre her insan zgrd. Mslman devletin zgr doan vatandalar, ister Mslman olsun isterse de kabul edilen dier iki dinden birine nanyor olsunlar, silahl syan dndaki sularndan ya da borlarndan dolay kle olamazlard. Terk edilmi olan ocuklar, kle olduklar ispat edilene dek zgr olurlard. Anne ve babalar kle olan ocuklar da kle domu olurlard ve zgrlkleri verilinceye dek kle olarak kalrlard. zgr insanlar, yalnzca bir cihadda yakalanan kafirler olduklarnda kle yaplabilirlerdi. Bu koulda kendileri de aileleri de yasal ganimet kabul edilerek onlar ele geirenlerin mal saylrlard. Kle ailelerden doan klelerin says Ortadou'nun giderilemeyen gereksinimlerini karlamada yetersiz olduu iin imparatorluk snrlarna ok uzaklardan getirtilen yeni kafir kleler, ok nemli bir ticaret konusuydu. Bu kleler, zellikle de gen kadn kleler ok pahalyd ve bu ticari mallar dayanksz olmasna ramen, ticareti de riskleri gze almaya deiyordu. Saraylarda, zengin evlerinde ve baz dini kurumlarda alacak hadmlara ok rabet gsterildii iin gen erkek kleler hadm EKONOM mak zere blgeden getiriliyordu. in, Hindistan ve dier yerlerden getirilmi kle kaytlan olsa da saylar olduka azd. Kleler Ortaa'dan modern alara dek dzenli bir biimde bu kaynaktan geliyordu. Kuzey Afrika ve Mslman spanya'nn nemli kle nfusu, klenin ngilizce karl olan "slave" szcnn tredii Dou ve Orta Avrupa'daki Slav-lar'dan oluuyordu. Ortaa'da bunlar genellikle Bat Avrupal kle tccarlar ve araclan salyordu. Osmanllar Balkanlar'a girdikten sonra, Dou Avrupa'daki araclar devreden kararak Slav kleleri kaynandan salamaya baladlar. Bat Avrupal klelerin daha az ama nemli bir blm de VII. yy'dan itibaren saldrlarn Akdeniz kylanndan Atlantik kylarna ve deniz yollanna dek geniletmi olan Berberi korsanlar tarafndan salanyordu. Berberi korsanlar 1627 ylnda zlanda'y basarak Cezayir'deki kle pazarna 242 kle getirmilerdi. Bu korsanlar, 20 Haziran l631'de ianda'daki Baltimore balk kyne de baskn yaptlar. Dneme ait Londra'ya gnderilen bir raporda korsanlann, eleri, ocuklan ve kadn hizmetileriyle beraber toplam 107 Baltimore'luyu kard belirtilmitir; bunlara ayn-ca "dier kaynaklardan ele geirilen" Al kii daha eklenmitir. Olaya ahit olan Peder Dan adl bir Fransz papaz, klelerin limana gtrln yle anlatmaktadr:9 "Onlarn Cezayir'de satldn grmek ok acklyd. Baba ocuundan, kadn kocasndan ayrlyordu. Baba bir tarafta satlyor, kadndan da bir daba bi gremeyecei ocuu ekip alnyordu."

Ayn dnemde Dou Avrupa'daki Tatar hkmdarlar da her KESTLER Avrasya bozkrlarndaki Trkler, ikinci byk kle grubuydu. Bu kleler, slamiyet'in ilk alarndan itibaren Karadeniz'in kuzeyinden, in ve Moolistan'a dek uzanan topraklardan yakalanmaya ya da satn alnmaya balanmt. Ortaa'da Dou slam dnyasndaki beyaz klelerin byk blm bunlardan oluur ve zellikle askeri hizmetlerde kullanlrlard. Trk bozknnn Mslman olmasnn ardndan bu kaynak kuruyunca, Kafkasya'da yeni bir kaynak bulundu. Osmanl ve Pers topraklarna buradan pek ok deiik hizmette kullanlmak zere erkek ve kadn, erkez ve Grc kleler getirildi. XDC. yy'n ilk eyreinde Ruslar'n Kafkasya'y ele geirmesiyle birlikte bu kaynak da kurudu. nc ve en uzun sreli kle ticareti Sahra'nn gneyindeki Afrika'dan getirilen zenci klelerle yaplmr. Roma anda da zenci klelere rastlanmtr ve Msr'da da antik alardan itibaren bulunmulardr. Ancak bunlar genellikle istisna olmulardr. Mslman ordularnn Afrika ktasna girmeleriyle ok sayda zenci kle ithali balamtr. Kleler nemli yoldan gelmekteydi: Deniz yoluyla Dou Afrika'dan, Kzlde-niz veya Basra Krfezi'nden Arabistan'a, ran'a ve daha ierilere; kara yoluyla Sudan'dan, N Vadisi'nden Msr'a; Bat Afrika'dan kuzeye doru Sahra'dan geerek Fas'tan Msr'a dek Akdeniz kysnn tamamna. Bir sre bu ikmal yolu da tropik Afrika'da kumlan Avrupa smrge ynetimiyle nlenmitir. Zenci kleler, sanayide, ticarette, tarmda ve ounlukla da ev ilerinde kullanlyordu. Bu kleler, Irak'taki bataklk kurutma almalarnda, madenlerde ve zellikle Nubia ve Sahra'nn tuz EKONOM Tekstil, zellikle de ipekli ve brokar en nemli mallard. pekli, Roma'nn son dneminde ve Bizans, Pers ve slamiyet'in lk alarnda, ticari olduu kadar siyasi neme de sahipti. peklinin ithalat, sonralar da retimi genellikle kralln tekelindeydi. Zaman zaman Barbar prenslere ipekli kaftanlar hediye verildii iin ipekli ticareti diplomatik bir nem tayordu. Bir sre, ipein doudan ithal edilmesi, getii yerlerin askeri ve siyasi tarihlerinde nemli bir yere sahip olmutur. Bir dier ticari rn, Gney Arabistan'dan ve daha doudan gelen gnlk (tts) ve dier kokulu maddelerdi. Gnlk, Helen-Roma tapnaklarnda, sonralar da Hristiyan kiliselerinde kullanldndan ok nemi bir ticari rnd. Bjzjnodern tarihilere gre gnlk, bir bakma eski dnyann petrol ticaretiydi^jerek anlamda olmasa da mecazi anlamyla bununda harekete geirici bir gc vard. slamiyet'te tapnma ve dua iin gerekli olmadndan, bu dinin yaylmasyla birlikte gnlk, slami dnyada deerini kaybetti; ancak Hristiyan Avrupa'nn talepleri devam etmekteydi. Gnlk ticaretinin azalmasnn ardndan, baharat ve zellikle Malabar kylarndan getirilen biber en nemli ticaret rn oldu. Mslman topraklarnda ve tesinde baharat ile biber iin nemli bir pazar vard. Bu rnlerin ticaretiyle uraan tccarlar ok zengin ve saygn bir topluluk oluturuyorlard. Deerli talar ykte hafif olmalanna karn fiyatlarnn yksek olmas nedeniyle avantajlyd. Benzer durum, fildii, deerli aalarn kerestesi ve Romallar dneminde sirkler iin ok saKESTLER alar bulunuyordu. Ancak Ortaa'n sonuna gelinirken roller deiti. Eskiden sanlann aksine, Ortadou ticareti keif seyahatleri ve Portekizliler'in Asya'ya gelmeleriyle sona ermemitir. Bu ticaretin Vasco de Gama'nn Hindistan'a gitmesinden yz yl sonra bile srd artk bilinmektedir. Okyanus tesi keifler de, Ortadou ticaretinin azalma nedeni deildir. Keifler ekonomik bakmdan, Ortadou'daki deiikliklerin nedenleri zerinde deil sonulan zerinde etkili olmutur. Portekiz'in Bat Avrupa'da kk bir lkeyken, Dou'da denizci bir lke olarak ticari varlk gsterebilmesi ve bir sre egemenlik kurmas dikkat ekicidir. te yandan, Osmanl Turkiyesi, Memluk Msr ve Safevi

ran gibi byk Ortadou devletlerinin Portekiz ile rekabet edecek ekonomik gc ya da onu alt edecek deniz gcn bulamam olmalar ok daha dikkat ekicidir. Ortadou ticaretinin gerilemesini keifler hzlandrm olmaldr ama gerilemenin nedeni olmamtr. Tarihiler nedenleri baka yerlerde aramaldr. Gerileme yalnzca Mslman topraklaryla snrl kalmamtr. Benzer durum, Bizans topraklarnda ve daha az oranda olmak zere byk ticari devletlerin kuzeybat Avrupa'nn kalknan ekonomilerinin glgesinde kald Akdeniz Avrupas'nda, zellikle de talya'da gzlenebilir. Gerileme yalnzca slam dininin gerektirdii davranlara ya da eriat'a da balanamaz; nk bu deerlerin varl daha nce ticaretin geliimine engel olmam, yokluu da talya ve Bizans' kurtarmamtr. Burada birtakm maddi nedenler aka grlebilir. Avrupal rakiplerinin Amerika'da yeni altn ve gm kaynaklar bul EKONOM topraklan zellikle Dou'da Moollar'm ve Bat'da Kuzey Afrika'y yerle bir eden Hilali Bedevileri'nin istilalar yznden fazlasyla harap olmutu. Uzun vadede, d istilalardan daha ykc olan ey belki de, lkedeki siyasi deiiklikler ve ticaretle ve retimle pek ilgisi olmayan askeri aristokrasilerin devlete egemen olmasdr. talya herhangi bir fetih ya da bask olmakszn yalnzca daha etkili ve' aktif ticari yntemlerle Akdeniz deniz ticaretini ele geirmiti. Ortadou tarm ve sanayii eker ve kahve gibi birka rn hari, artk ihra edilebilir bir rn fazlalna sahip deildi. Artk Ortadou tArian,j^vmpa_eJ^ sit ticarete daha fazla_l)aml hale gelmeksorundaydlar. Bu yzden ^\ tic^e^^^k^jollara kaydrmzs ok nemli bir darbedir. te yandan, Batl tccarlar, Bat Avrupa'daki mali, ticari ve teknolojik ilerlemeler sayesinde, Ortadou pazarlannda egemen olacaklar kaynak ve beceriye sahip oluyorlard. Her ey bir yana, Osmanl mparatorluu'nun salad birlik ve istikrar sayesinde de bu pazarlara kolayca ulaabiliyorlard. Karaya Osmanl ordular, denizlere de Osmanl donanmas hkmederken pazarlar da sessiz ve sakince Avrupal tccarlar ele geiliyorlard. 10. BOLUM Sekinler slam uygarlnda da tarihte bilinen tm uygarlklardaki gibi az ya da ok ayncalkl ve snrl da olsa baz gruplar ile, toplumun geri kalan homojen kesimleri arasnda farklar olumutur. Bu duruma, Klasik Arapa'da zel ve genel anlamnda L^hiisjj^e^rnme" ad verilir. slamiyette eitlik ilkesi vardr. Bir mminin baka bir mmine, doum, soy, rk, milliyet ve sosyal duama gre herhangi bir stnl olamaz. Dier karde dinleri gibi klasik slamiyette de kadn ile erkek, zgr bir insan le kle, kafir ile mmin arasnda temel bir eitsizlik kabul edilerek, daha aa olan ikinci gruplarn statleri eriatla belirtilmitir. slami hukuk ve doktrin, mminler arasnda, kabul edilen bu yerleik eitsizliklerden baka hibir ayrm kabul etmez. Dindarlk ve hayr ileri; g, servet ve soyluluktan daha stndr ve insana onur kazandrr. Ancak uygulamada servete, gce ve hatta renime sahip olma ans tayanlar genellikle sahip olduklar serveti ocuklarna aktarmak isterler; bu nedenle kanlmaz olarak tm toplumlarda ortaya kan soya dayanan ayrcalkl guruplar oluturma ynndeki eilim burada da mevcuttu. Osmanllar'a dek bir aristokrasinin kurulup yerleebilmesine yetecek kadar uzun sren ok az sayda siyasi rejim olmutur. Ortaa'n slami reSEKNLER li bir ayrcalk salamtr, ama bu ayrcalk, iki istisna dnda, ksa sreli olmutur. stisnalardan biri, slam devleti oluturup bir sre ynetmi Araplar, dieri de Ortaa sonlarndan modern alara dek neredeyse tamamen bir siyasi egemenlik ve askeri komutanlk tekeli oluturmu Trkler'dir. Araplar, yerli halkn Araplam nfusuyla Trkler de Osmanl mparator-luu'nu yneten okuluslu sekinleriyle olmak zere, ikisi de zaman iinde eitli yollarla zgn etnik kimliklerini birletirmilerdir.

.Doumda eitlik ve evlilikte toplumsal stat anlamna gelen '"kafad' /ilkesi, toplumsal snflanmada eriat hukuku zerinde an uzmanlar tarafndan tartlan tek konudur. Ancak bu lke, aristokratik bir ayncaln tannmas deildir; eit konumda bulunmayan kiiler aras evlilikleri yasaklamaz. Fkh uzmanlar arasnda eitsizliin ne olduuyla ilgili ortak bir gr de yoktur. Bu lkeyle saygn ailelerin, isterlerse uygun olmayan evlilikleri nleyerek onurlarn korumalar amalanmaktadr. Kafaa ilkesi, bir kadnn izinsiz evlenmesini nlemek iin babas ya da yasal hamisi tarafndan veya ocuk ya da hamilelik duamu ol-mam,ak kouluyla izinsiz bir evlilii iptal etmek iin kullanlr. Bu yola, bir kadnn sahip olduu toplumsal statsnden da-ha_dk bir erkekle evlilik yaparak ailesinin onurunu krmasn nlemek iin bavurulur. Fkhlara gre kadn zaten alt statde olduu iin ve bir erkek bu tr bir evlilikten toplumsal bir zarar grmeyeceinden, erkeklerin kendinden aa snftaki bir kadnla evlenmesine itiraz edilmezdi. KESTLER "Mslmanlar'm Allah'n vahiylerine gre birbirlerine eit olduklarn" belirtmitir.1 te yandan slamiyet'ten nceki ran'n hiyerarik fikir ve uygulamalarndan etkilenmi olabilecek dier bir fkh ekolne gre kafaa, karakter ve dindarlk dndaki konulara ilikindir. Soy, meslek, mali stat gibi konularn yan sra Mslmanl benimseyenlerin ya da azat edilmi klelerin ocuklar ve torunlar iin ailelerinin Mslman ya da zgr olduklar tarih, bu konulardan bazdandr. uras kesindir ki, hassa ile amme arasndaki ayrm yalnzca ekonomik temelli deildi; baka bir deyile farkllk, sahip olanlar ile olmayanlarn arasndaki fark deildi. teki edebiyatlarda olduu gibi slam edebiyatta da yoksul bey ile sonradan grme zengin kavram bulunuyordu. Ancak ayn derecede kesin olan, nesiller boyu sren yoksulluun hassa yeliiyle uyumlu olmamasdr. Ayn ey doumda, kkende ve statdeki farkllk iin de geerlidir. Hassa bir babann ocuu olmak, hassa bir evde bym olmak beraberinde en azndan bir hassa statsnn varln getiriyordu. Baka yerlerde ve zamanlarda da olduu zere toplumsal farkllklar, onlar oluturan siyasi ve ekonomik gereklerden daha uzun mrl olabilirdi. Asl g ve servet yok olduunda bile, toplumsal stnlk duygusu hl varln devam ettirir. Bunun dnda meslek de nem tayordu ve Ortaa Mslman yazarlar, eitli meslekleri ve zanaatlan dikkatle snflandrarak toplumsal dzen iindeki yerlerini belirlerlerdi.. Eitim de belirleyici bir e saylabilirdi. Eitim, Kuran'a ilaSEKNLER rai birlik salyordu. "Genel" nfus, pek ok farkl yerel dil ve lehe ile konuuyordu. Hassa ise ortak bir edebi dil, bir klasik gelenek ve bunlar araclyla da ortak adetlere, davran ve sayg kurallarna sahipti. Daha eski dnemlerde, zellikle Abbasi Badat'nda ve Fatmi Kahre'sinde sekinler snfna girmek in hakim olan dinden olmak gerekli deildi; ayn evrede Hristiyan ve Musevi airler, bilim adamlar bulunmaktayd ve bunlar yalnzca meslekta deil, ayn zamanda arkada, ortak ve birbirlerinin retmenleriydi. Ancak lke iinde ve dnda sren dini mcadeleler yznden davranlar giderek sertlemeye balad ve Mslman hukukunun ngrd hogrden yararlanmakla birlikte, Mslman olmayan toplumlar, gerek Mslman toplumundan ayrlarak tecrit edildiler. Ortaa sonu ve modern a balarnda genellikle Mslman olmayan hekimler ve baka uzmanlar hl en st dzeyde yer alrlarken, farkl dinden olanlar arasnda toplumsal ve hatta entelektel iletiim nemli oranda azald. Eski alardan bugne gelen edebi ve belgesel kantlar neredeyse tamamen hassdGan kaldndan, tarihi kaytlarn ve bunu temel alarak yazlan modern tarihin, bassa'nm ilgi alanlarn, etkinliklerini ve endielerini yanstmas olaandr. Bilim adamlan ancak son yllarda ayrcalksz toplum, kyl, esnaf ve ehirli fakirlerin yaamlarn incelemeye balamlardr. Or-taa'dan birtakm ilgin belgeler kalmtr ama bu almaya, yalnzca ayrntl ariv kaytlarnn bulunduu Osmanl dnemi konu olacaktr.

KESTLER sinimlere, zellikle nehir vadisi toplumlarndaki sulama sistemlerinin oluturulmas ve devam ettirilmesine dayanr. M 4000. yln ikinci yarsnda eski Msr krallnda firavunlar bataklklar kurutmu, sulama kanallarn yaygnlatrm, ehirler kurmu, Msr'a gerekli olan kereste ve madenleri getirmek iin kara ve deniz ticareti yapmlardr. Hkmetin ve ynetimin gelimesi ve tapnaklar ile saraylarn yaplmas iin bir muhasebe ve kayt sistemi gerekliydi. Bu yeni gereksinimi karlamak iin uzmanlk gerektiren bir gizem olarak grlen yaz, beraberinde de yeni bir yazclar toplumsal snf olumu ve kayt tutma, hesap yapma ve bilgiyi kayt altna alma, biriktirme ve aktarmay mmkn klacak devrim niteliinde olaslklar belirmiti. Msr'da brokrasi; firavunlar, Helenist hkmdarlar, Romallar, Hristiyan Bizansllar, Araplar ve onlarn eitli Mslman halefleri gibi deiik rejim ve uygarlklar boyunca srmt. Brokratik gelenein Babil'e kadar dayand ve bunu eski ran monarilerinin Sasaniler dneminde yeniden canlandrd ve ardndan Mslman halifeler ve sultanlar tarafndan da srdrld Irak ve ran'da da benzeri bir sre yaanmtr. Olarn prototipi, grev ve yetenekleri Tevrat'ta sz edilen katip Ezra'dr. Tm bu brokrasiler baz karakteristik eler tamaktadr. Belki de en nemli ve kalc olan, bu hkmet biiminin srekli olmas ve yazyla yaplmasdr. Mektup ve hesaplar, ynetimde nemli bir gerekliliktir ve yaz ile hesap bilgisi, alanlarn sahip olmas gereken zelliklerdir. Klasik slam edebiyat nli bir olu bkatlarc bkatl ii SEKNLER tanml, yetkisi snrldr. Sistemde emir komuta zinciri denebilecek bir durum sz konusudur ve bu durum ayn zamanda terfi merdiveni olarak kullanlr. Herkes nnde nelerin olduunu ve istedii terfi iin yapmas gerekenleri bilir. Byle bir hiyerari ayn zamanda denetim mekanizmalarn da ierir ve hesap verme/sorumlu olma ilkesini ortaya koyar. Brokrasinin istihdam ve deme yntemleri, belirleyici zel-liklerindendir. Brokrat, bir memurdur. Para gelirini miras yoluyla ya da gelir getiren bir varla sahip olmas nedeniyle ya da stats gerei elde elmez. Gelir kaynana sahip olmad gibi, herhangi bir ihsan da almaz. Bir i karl cret alr. Daha iyi rgtlenen, daha baarl brokrasilerde cretini nakit para olarak alr. Hkmdarlar, mali adan skntl dnemlerde ihsan biiminde deme yapmlardr ve bu daJdari bozulmann kesin olarak yolunu amtr. Bin yllk srete hkmet, din, kltr, yaz ve dilde yaanan pek ok deiiklie karn Ortadou brokrasileri, artc bir sreklilik gstermilerdir. Hristiyanln douu ile slamiyet'in douu arasndaki dnemde ,^jej:i_m^ dou yarsnda Pers; batsnda Helenistik'ti. Irak'n batsnda nce Roma, sonra da Bizans hakimiyetindeki topraklarda ynetim dili Latince deil, Yunanca idi. Bu, Helen monarilerinin uygulamasnn devam ettirildiini gstermektendir. Tarihilere gre, merkezi ynetim, bir lde istikrarl ve sreklilie dayal bir yap ve kuru iklim gibi Msr'n sahip olduu zel koullar sayesinde ok sayda idari belge bugne kadar gelebilmikesitler deki bulgular buralarda da durumun Msr'dan pek farkl olmad varsaymn dorular niteliktedir. O blgelerde de gnlk idari iler, nce Roma, sonra da Bizans brokrasisi tarafndan Yunanca yrtlm, hesaplar ve yazmalar genellikle Yunanca yaplmtr. Yunanllar'dan ok, Helenlemi yerliler memurlarn ounluunu oluturmutur. slami fetihler geldiindeyse, bunlarn pek ou Hristiyanlamt. Pers mparatorluu'ndan benzer bir belge birikiminin kalmamasnn nedeni iklim artlar ve siyasi kesintiler olmutur. te yandan, hem Tevrat hem de Yunanl yazarlardan edinilen bilgilere gre, Pers imparatorlar zamannda profesyonel bir brokrasinin var olduu anlalmaktadr. Daha sonraki Mslman kaynaklar da olduka ayrntl bir mali kayt sisteminin olduunu dorulamaktadr. Gelecekte

ie yarayaca dnlerek kaytlarn toplanarak sistemli bir biimde ciltlenmesi Pers ynetimi dneminde balam olabilir. Roma ve Bizans brolarnda kullanlan papirs ciltlenmeye elverili olmadndan, kitaplar gibi papirs kaytlan da ounlukla rulo olarak saklanrd. Daha dayanakl olan deri ile parmen, Hristiyanln ilk dnemlerinde artk modern bir ekil almaya balayan kitaplarda kullanlrd. Pers mparatorluunda, bunlar kayt defterleri yapmnda da kullanlrd; bu defterler Arap dnemine kadar gelmi ve yeni yneticilerin bavuru kaynaklan olmutu. slam topraklarnda kadn kullanlmasyla, kayt defterleri de genel olarak tutulmaya baland. VII. yy'da Arap Mslman fetihlerinden sonraki durum, bSEKNLER murlar ayn kurallara gre ayn vergileri toplamlar, ayn idari belgeleri yazmlar ve eskisi gibi eski Msr Hristiyan dnemi tarihlerini atmlard. Her ey eskisi gibi kalm, yalnzca gelirlerin son hedefi deimiti. Brokrasideki asl deiiklik ancak yz yl boyunca tedricen gereklemitir. Hem Yunanca hem de Arapa olarak ki dilde yazlm papirsler ok daha sonra ortaya kmtr. Daha sonra da giderek Arapa belgeler artm, Yunanca belgeler azalmtr. VIII. yy'n sonunda da Yunanca tamamen yok olmu ve yalnzca Arapa papirsler kalmtr. Eski Pers yazsnn ve dilinin yerini, Arapa'nn ald Irak ile Suriye'de ve Dou'da da ayn durum yaanmtr. Bu deiiklik bile, eski brokradarn atlarak yerlerine yenilerinin getirildiini gstermemektedir. Araplar'm geliinden ok sonra biie, eski brokrat aileleri mesleki srlarn, zellikle de hesap tutma gizli sistemlerini korumay srdrmlerdir. Arap tarihi belgelerine gre, muhasebecilerden baka kimse muhasebe kaytlarn okuyamad ve memurlar dnda kimse yazmalar anlayamad iin fatih olarak gelen Araplar, hkmetin bu tr ilerini devir alamamlardr. Bu yzden Araplar, imparatorluun kesin askeri ve siyasi efendileri olduklar halde, eski memurlan yerlerinde brakmak zorunda kalmlardr. Mslman ann ikinci yzylnda, Arap yneticilerin epey aba harcadktan sonra kadrolarna Arapa retmeleriyle sonunda imparatorluk eyalederi arasnda bir lde birlik salanmtr. Ama bu durum bile eski brokrat ailelerin yerlerinden atlmas anlamna gelmiyordu, yalnzca Arapa rendiklerini gsteKESTLER nnda adil bir olanaa sahip olamadn dile getirmilerdir. Brokratik gelenein gsterdii bu olaanst sreklilik, byk brokrat ya da katip ailelerin varlnn hem nedeni hem de sonucudur. Geleneksel tarihte genellikle halifeler, sultanlar, askeri komutanlar, eyalet valileri, byk politik ve askeri kiilerden sz edilir. Ama tarihilerin, nadiren deindikleri ve ancak belgeler ok ayrntl incelendiinde grlecek kiilere de en az dierleri kadar nem vermeleri gerekmektedir. Bu kiiler, genellikle nesilden nesile ve yzyldan yzyla hkmet ilerini yrten, brokrasi soylular ya da aristokrasisi olmalarn salayan hanedanlk geleneini oluturan daire mdrleri, maliye denetileri, vergi salanlar ve toplayanlar gibi kiilerdir. VIII. yy'n banda bir brokrat baka brokratlara yazm olduu bir mektupta, devlet ve toplumun devam ettirilmesine katklarn gururla anlatmaktadr:2 "Allah, sizleri en sekin yerlerde olacak ekilde, erdem, kltr, saduyu ve bilgi sahipleri olarak yaratmtr. Sizin sayenizde halife hazretlerinin dzeni ve ilerinin doru yrmesi salanmaktadr. Allah 'in, devleti insanlara benimsetmesi ve lkenin gelimesi sizin sayenizde olmaktadr. Hkmdar sizsiz yapamaz ve sizden baka yetenekli birkii bulunamaz. Siz, buyzden, hkmdarlarn duyan kulaklar, gren gzleri, konuan dilleri ve vuran ellerisiniz." Doal olarak, brokratlarn da makam ve gce sahip olan herkes gibi avantajlarm ocuklarna brakmak istemeleri, eitim alannda nemli sonulara yol at. slam imparatorluklarnda genel bir snavla memur alma sistemi kurulmamt, matbaa ve barut gibi bu sistem de bir in icadyd ve slam dnyaSEKNLER

yava yava merdivenleri kyordu. Bu uygulama modern alara kadar srm ve blgede memurlua aday gsterme, atama ve nerme gc nemli bir silah olmutur. Baka alanlarda olduu gibi bu alanda da, kollayan-kollanan ilikisi btn toplumda en nemli ve etkili iliki olarak srmtr. Brokraside de baka etkinlik biimlerinde olduu gibi koruma ve hamilik yeterli olmuyordu. ran bir eitim dzeyine ve zel uzmanlklara sahip olmas gerekiyordu. Bu nedenle toplumda brokrat ve eitimli kiiler arasnda nemli bir ba bulunuyordu. Bu, Ortaa Hristiyan Avrupas'ndak kadar sk bir ba olmasa da, nemsiz deildi ve ortaalar boyunca artmaya devam etti. Ortaa'da slam dnyasnda iki farkl okumu snfla beraber iki farkl renim ve edebiyat tr ortaya kmtr. Bunlardan biri olan "edeb"; tarih, edebiyat, iir ve kltrl bir kiinin bilip takdir etmesi gereken eitli eserlerden oluurdu. Dieri ise bilgi anlamna gelen "lm" idi. Kuran ve yorumu, Peygamber'in hadisleri, Peygamberin ve kendisinden ncekiler ile ahabnn hayat ve bunlardan doan ilahiyat ve hukuk bilimleri gibi dini bilimlerden oluuyordu ve ulema snfnn egemenlik alanyd. Zamanla Bizans ve Pers ynetimleri deitirilerek, uyarlanarak ve zmsenerek Araplatrlm ve slamlatmlmtr. Bozkrdan gelen istilalarla, nce Trkler'in, daha sonra Moollarn Ortadou slam dnyasna hakim olmalar, sonra da slam dnyasnn iiler ile Snniler; Fatmiler le Abbasiler ve bu gruplarn KESTLER de slam hukukunun ve uygulamasnn, brokratlarn yetimesinde ve eitimindeki nemi daha ok artmtr. Zamanla brokratlar, ulema snf tarafndan salanan dini eitimin rnleri haline gelmilerdir. Katip olarak bilinen brokratlar, slam toplumu iinde gl, kibirli ve kalabalk bir grup olarak bulunuyorlard. Katipler, "darraa" adnda bir tr kaftan olan zel giysiler giyerlerdi ve sultann ya da halifenin altnda ynetimin ba olan kendi vezirlerine bal alrlard. Hkmet askerilemeden nce, makam tekilerden stn olan bu vezirin makamnn simgesi olan mrekkep hokkas, trenlerde kendisinden nce gelirdi. slamiyet'te bir ruhban snfn bulunmad ska belirtilir ve bu, teolojik adan da dorudur. slamiyet'te yalnzca kutsanm bir din adam tarafndan gerekletirilebilecek zel trenler yoktur. Gerekli bilgisi olan herkes imam olabilir, camide vaaz verebilir ya da evlilik ve cenazelerde grev yapabilir. lke olarak, Allah ile inanana araclk edecek bir mhban snf bulunmaz ve din adamlan hiyerarisi de yoktur. Yaamlarn dini amalar uruna harcayan kiilerin de geimlerini zanaat, ticaret gibi onurlu mesleklerle baka bir yoldan salamalar beklenir. Bu adan Hristiyanlk'tan tmyle farkl olan Mslmanlk, Tapnan yklmas ve mhban snfn datlmasyla yeni bir mhban snf kabul etmeyerek hahamlar, yalnzca hukuku ve retmen olarak kabul eden Musevilie daha yaknd. Tahminen III. yy'da derlenmi "The Ethics of Fathers" adl bir eserde Tevrat' renip retenler, "Onu parlayacak bir ta veya kazaSEKNLER gre hkm verecek tam zamanl alan uzmanlar gerektirdi. Dinsel yaynlar klliyat kutsal kitaplarda anlatlanlarn tesine geip geni bir aklama, yorumlama ve sistemletirme alanna doru geniledike, bu konuda alma da yine tm zamann bu ie verecek uzmanlar gerektirdi. Din adaml grevine atama yoluyla gelinmiyordu; ama hem Museviler hem de Mslmanlar sertifika verme sistemleri gelitirdiler, bu ekilde, ngrlen bir eitim aldktan sonra, rencilere retmenleri tarafndan bir belge verilmekte, bylece bu kiilerin dinsel bilimlerde deneyimli ve uzman olduklan onaylanmaktayd. Bununla birlikte din bilimcilerinin ve din bilimi rencilerinin maddi gereksinimlerini karlayacak bir sistemin kurulmas gerei de ortaya kt. slamiyet'te ruhban snf olmamasna karn, ruhban snf olarak adlandrlmas yanl olmayacak profesyonel ve akademik adan nitelikli din adamlar ortaya kt. Onlara zg kyafetlerin en nemli esi sarklaryd. Sark onlarn simgesi ve ayrcalklar haline geldi ve byle de srd. Ulema, bir kydeki sradan bir grevliden ya da mahalle camisinin imamndan, mft ve kad gibi nemli hukuk adamla- rina kadar uzanyordu. lke olarak

slamiyet'te Tanr tarafndan vahiy yoluyla gnderilmi olan tek bir yasa olduundan, hukuk, dini bilim olarak kabul ediliyor ve uygulayclar da ulema arasnda bulunuyordu. Aralarnda eriat' uygulamalar iin hkmdarn atam olduu kadlar, yasann tartlan bir noktasnda grne bavurulan mftler, devlet tarafndan atanan ve grevi, Kuran'm btn Mslmanlara emri olan "iyilik yapKESTLER slamiyet'in eski dnemlerinde ulema le devlet likisi uzak ve bazen de karlkl phelerle doluydu. Devlet, gerek dindarlara gre, iyi insanlarn asla karmamalar gereken bir ktlkt. Gelirini zorla elde eden devlet hizmetinde olmak, aalayc ve bir bakma da gnah olarak grld iin devletten cret alanlar bu gnah paylard. Dindar ve okumu kiilere ait biyografilerde, o kiinin devletin teklif ettii bir grevi kabul etmediinin yazlmasna ok sk rastlanrd. Teklif, o kiinin nn; kabul etmemesi de drstln gsterirdi. Kady elbette devlet atard. (slam folklorunda ve halkn yaad dinde kad alay konusu olmutur.) Mft bamszd ve daha ok sayg grrd. Mftye grevi, daha nceki mftlerin ortak grleriyle verilirdi ve gelirini de ald cretierden ya da dini vakflardan elde ederdi. Genel olarak ulema ve kurumlar, byk oranda dini vakflara dayanrd. Ulema ile devlet arasndaki resmi olmayan ve yazya gemeyen gler ayrlnda, eriat'la ilgili her konuda ulemann ayrcalkl yetkisi devlet tarafndan kabul edilirdi. Devlete uzak durmalarna karn, devletin bu kabul ulemaya, zellikle de kamu grevlerinde olmayanlara nemli lde otorite salard. eriat, slamiyet'te pek ok kiisel ve toplumsal ilikiyi dzenledii iin eriat'm yetkili yorumcular toplumda geni ve stn bir rol kazanrlard. Halk rehberlik, evlilik, boanma ve miras gibi pek ok konuda onlara gvenirdi. Devlet ve din adamlarnn bu ilikisi, daha doru bir deyile bu iliki eksiklii, uygulamada nemli sorunlara yol amtr. SEKNLER ideal bir sistem uygulamalar beklenmitir. Snni ulema iin bu, drt halife le Emevi halifesi II. mer'in, ii ulema iinse yalnzca Peygamber'in ve halife Ali'nin uygulamalaryd. Ulema hibir zaman tam olarak siyasi yaamdan ekilmemitir, ancak zamanla iki taraf arasnda bir eit atekes ya da modus Vivendi (geici anlama) salanmtr. Hkmdarlar tarafndan eriat ilke olarak kabul exlilmi;..^ellikle: tresel ve toplumsal ahlakla ilgili hkmleri aka inenmemi; kimi zaman da ulemann grlerine bavurulmu ve onlara yetkili makamlar verilmitir. Dier taraftan ulema da kamu otoriteleriyle ok yakn ilikilerden kanmaya zen gstermitir. Aralarndan bir makam kabul eden olursa da, bunu isteksiz kabul etmi ve daha dindar olanlar ona pheyle bakmlardr. Bu iliki, ulemay ki gruba blmt. Gruplardan biri an dindarlard; gerek meslektalar, gerek halk onlar gerein yoz-lamayacak namuslu bekileri kabul ediyorlard. Dier gruptakiler gereki ve taatkard. Bu grupta kamu grevi kabul eden ve bylece ahlaki otoritelerinin oundan fedakarlk edenler yer alyordu. Ulemanm vicdannn sesini daha az dinleyenlerin devlet hizmetine girmesi ve an dindar ve vicdan sahibi olanlarnn se devlet hizmetinden kanmalan, devlet ve din zerinde zararl etkiler yaratmtr. Halkn destei devlet hizmetine girmeyenlerden yanayd ve dini edebiyatta yer alan grlerin ounluu, kamu hizmetinin boykotu lehinde olmutu. XII-XIII. yy nemli deiikliklere sahne olmutur. Bu dKESTLER sivil ve askeri grevlileri gittike dinle daha fazla ilgilenmeye balamlar ve dini snflarn devlet dmanl azalmt. Bir nevi ilahiyat fakltesi ya da yksek okul zelliini tayan ve Mslman yksek eitiminin ana merkezi dummundaki medreseler; hkmet, din ve buralardaki grevlilerin bir araya gelmelerinde nemli bir rol oynamtr. Balangta ilk ve orta dereceli eitim, camilerde ya da camilere bal olarak yaplmt. DC-X.

yy'da camilere bal olarak yksek eitim programlan bulunuyordu; bunlar esas olarak din bilimleriyle ilgiliydi, ama baka konular da ele almyordu. Bu merkezleri hkmdarlar ve baz ahslar vakfetmiti. Kimi byk merkezlerde renciler ile aratrmaclar iin ktphaneler vard; ayrca kimya, matematik, tp, mzik ve felsefe gibi din d alanlardaki kitaplara yer verilen yar resmi ktphaneler bulunuyordu. Abbasi halifesi el-Mamun tarafndan, IX. yy banda ilk yksek eitim akademilerinden biri olan Badat'taki nl, "bilgelik evi" almt. Bu akademinin kuruluunda, byk olaslkla, Bizansllar'm dini basklarndan kap Sasaniler'e snan Nasturi Hristiyanlarnn, ran'da Helenistik bilim, zellikle de tp merkezi olan Gondeapur akademisi rnek alnmt; G'ondeapur da muhtemelen skenderiye ve Antakya'daki eski Yunan okullarn kendine rnek almt. Medresenin klasik biimiyle ortaya k XI. yy'da bir ounun kurulmasyla birlikte olmutur. Medrese kimi zaman bir camiye bal, kimi zaman da renci ve retmenlere kolaylk olmas asndan kendi iinde mescidi bulunan bamsz bir SEKNLER nn paralaryd. Ancak ileride onlar da Bat'daki kolej ve niversiteler gibi eitimli snfn olumas srecinde nemli bir rol stleneceklerdi. Devlet memurlar yeni ve daha derin bir dini drstlk sergilemeye balam, profesyonel din adamlar da devlette hizmet almak konusunda daha istekli hale gelmilerdi. Osmanl mparatorluu'nda Mslman din adamlar, hi phesiz fethettikleri lkelerde grdkleri Hristiyan dini rgtlerinden ksmen esinlenerek, hkmet sisteminin bir paras halini almlardr. Mftler ile kadlar, devletin atam olduu ve kendilerine bir yetki alan verdii memurlard. Din adamlar, bu noktada askeriye ve brokrasinin yan sra imparatorluk ynetiminin nc kolu dummundalard ve bata eyhlislamn yani bakentin ba mftsnn yer ald kendi hiyerarileri bulunuyordu; bu eyhlislama da, Osmanl mparatorluunun ba piskoposu demek pek fazla tahrifat saylmamal. Ulemann devlete yaklamas kanlmaz olarak halktan uzaklamasna yol ayordu. Bu durum da daha nce sahip olduklar etkinlii byk lde kaybetmelerine neden olmutur. Sradan Mslmanlar in ulemann yerine ok daha farkl bir dindarln temsilcileri olan_Sufi eyhler geti. Ortaa sonlarnda sufiler, her birinin kendi mistik yolu olan kardelik rgtleri (tarikatlar) halinde rgtlenmilerdi. "Dervi" olarakda bilinen tarikat liderleri ve yeleri, konvansiyonel slamiyet'in birok eksikliini gideriyorlard. Dervi trenleri ile toplantlan manevi bir beslenme kayna ve bazen de insani gereksinimler ii dld d d ld KESTLER tel bir hayat yaayan ama her iki grupta da yer almayan kiiler de vardr. rnein biyografik ve tarihi literatrde, hkmdarn tbbi danmanln yapm, slam dnyasnn her yerinde hastanelerde alm ya da aratrmalar ve kitaplaryla n sralara km hekimler de vardr. Ortaa slam tbb, aslnda teori ve pratik bakmdan Helenistik kaynaklara dayanmaktadr ancak Mslmanlarn katklar da olduka nemli olmutur. Orta-a'da slam dnyasnn tbbi bilgisi ve uygulama dzeyi Avrupa'ya kyasla ok stnd. Ne var ki modern alarn banda tpta epeyce gerideydiler. Avnpa tp kitaplarndan yalnzca birka evrilmiti. ounluu Musevi olan baz Avrupal mlteciler, XV-XVI. yy'da hekimlik yapmak iin Mslman' topraklarna gitmilerdir. XVII-XVIII. yy'da Osmanl Hristiyanlanndan tp eitimi almak iin Avrupa'ya gidip daha sonra memleketlerine dnerek hekimlik yapanlar olmutur. Kimi reformcu hkmdarlar tarafndan Avrupa tp okullarna renci gnderilmesi ve lkelerinde tp okullar alarak yabanc retmen getirilmesiyle, tbbn ortaalardan beri ok az deien eski Helenist-slam geleneinden kurtarlmasna ancak XIX. yy'da balanabilmitir. Ehli kalemden, daha doru bir deyile "ehli szden" olan nemli bir baka grup da airlerden oluuyordu. En kk hkmdarlarn dahi kendisiyle ilgili vglerin kolaylkla ezberlenip dilden dile yaylmasn salayacak en az bir airleri olurdu. Daha byk hkmdarlarnsa bir tr propaganda bakanl olarak

kullandklar bir air ordular bulunurdu. Bu vgc airler zel zengin kiiler iin de alrlar dnleri doumla SEKNLER de gelecee yansyacak imajndan sorumluydu. Ortaalarda ou brokratik ya da miyye snfndan olan tarihiler, airlerin tersine ne serbest yazar ne de saray hizmetlisi konumun-daydlar. Belki de halifeler dneminde sahip olduklar bamszlklar ve ifade zgrlkleri bu yzdendi. Sonralar Osmanl mparatorluu'nda hkmdarlar saray airleri gibi saray tarihileri de atamaya baladlar ve bylece mparatorluk Tarihisi* makam oluturuldu. Sultan tarafndan bu makama atanan kiinin temel grevi, seleflerinin imparatorluun tarihini yazma iini devam ettirmektir. Varl yzyllar boyu sren bu makam, Osmanl mparatorluu'nun son yllanna dek korunmu ve sonuncu imparatorluk tarihisi, Osmanl Tarih Cemiyeti'nin ilk bakan olmutur. Ressamlar ve hattatlar; astrologlar ve gkbilimciler; mhendisler ve mimarlar gibi baka meslekler de vard; ama bu mes-lektekilerin ou son yllarda onlar istihdam eden kuruma bir ekilde balanmlard. Mhendislik ve mimarlk, Osmanl zamannda neredeyse tamamen askeriyeye aitti. Ortadou'daki hkmdarlarn da, dnyada baka yerlerde olduu gibi, bazen istilaclar kovmak ama daima lkede dzeni korumak ve devlet otoritesini savunmak iin bir ordular vard. Roma mparatorluu'nda polis grevleri ve savunma, yerel yedek glerce desteklenen Roma lejyonlanyla salanrd. Lej-yoner says olduka azd. mparatorluk bans zamannda ran KESTLER fazlalatrlr, gerektiinde lejyonlar kaydrlr ya da takviye glerle desteklenirlerdi. 58-66 yllarndaki Ermeni savalar ve 66-70 yllarndaki Musevi isyan, ok nemli deiikliklere neden olmutu. 10. lejyon olan Fretensis'in kuzey Suriye'den Kuds'e kaydrlmas ve bu birliin yeni kurulan Roma Yehuda eyaletinin srekli garnizonu olmas, bunlardan en nemlisiydi. Yalnzca Roma vatandalan lejyonlara almyordu, ancak zamanla vatandaln eyaletlere de verilmesiyle oralardan da asker alnabiliyordu. Varolan kaynaklardan, mparatorluun her yerinde olduu gibi, Kk Asya ve Levant'tan toplanan askerlerin, doduklar yerde olmamak artyla blgede grevlendirildii anlalmaktadr. Takviye birlikler, lejyonerlere zellikle polislik konusunda yardm edebilirdi ve bazlar Roma'ya baml hkmdarlarn bir lde Romallatrlm askerleriydi. Alae Dromedariorum (deve svarileri) ya da svari okular gibi zel birlikler, Romallar'dan meydana gelirdi. l blgelerinden olan Arap airet mensuplar, bu birliklerde hizmet ederek, slami fetihler srasnda ok ilerine yarayacak askeri beceri ve yntem deneyimine sahip olmulard. Polislik [i gvenlik] ileri genellikle bir yedek birlie verilirdi. Halifelik ve sonraki slami rejimler dneminde polis birliklerine verilen Arapa "ur-tcf ad bugne dek gelmitir. Pers mparatorluu'nun askeri gc olduka bykt ve Roma'ya ciddi bir rakipti. Feodal beylerce salanan kyl erleri Romal dmanlar tarafndan ok ciddiye alnmazlard; ama paral svari askerler ve sava snr halklarndan oluan yedek SEKNLER a balarndaki savalarn tank yapan zengi, Pers ordularm-daki dier bir nemli yenilikti. Pers mparatorluu'nda, I. Husrev'in (531-579) hkmdarl srasnda, zellikle askeri alanda nemli deiiklikler olmutu. Ordu artk daha az feodal, daha fazla profesyonel hale gelmiti. Askerler, cret ve tehizat paras alyorlar; uzun sreli sk bir eitimden geiyorlar; ok disiplinli bir biimde yetiiyorlard. Tek bakomutan yerine, Savunma Nazr, Bakomutan ve gerektiinde bar elisi olan Eranspahbadh ynetimindeki orduda, artk generaller, valiler ve subaylar hiyerarisi bulunuyordu. Husrev'in ordular, lkedeki i savaa son verilmesi; snr blgelerinin yattrlmasi; Habelerin

Yemen'den atlmas; Hun tehdidinin sona erdirilmesi ve Bizans'a kar savata Suriye'nin igal edilip Antakya'nn yamalanmas gibi birtakm baarlar kazandlar; ama Pers ordulan, Mslman Araplar'n karsnda tutunamadlar. slamiyet'ten nceki Arabistan'da, yetikin erkekler topluluu dnda profesyonel srekli bir ordu, tpk onunla ilikilen-dirilen monari dncesi gibi yabanc ve iticiydi. Kuzey snr blgelerindeki kk beylerin halklar, zaman zaman Pers ya da Bizans takviye birliklerinin hizmetinde olurlard. Gneyin daha sakin gelimi devletlerinde bir tr profesyonel ordunun varl olasdr ama orta ve kuzey Arabistan'n byk blmnde ordu, sava ya da baskn iin seferber edilmi silahl kabile halk anlamna geliyordu. slam tarihinin ok daha eski zamanlanna ait anlatlanlarda KESTLER daha sonra da Peygamber'in lmnden sonraki fetihler nedeniyle, srekli sava halindeydiler. Uzun sre devam eden ve ok geni blgelere yaylan fetih savalar, sonunda kanlmaz olarak uzmanlama ve profesyonelliin artmasn salamtr. Arap kaynaklarndan, savaanlar ile savamayanlar ve savaanlar arasnda uzun dnem uzmanlk yapanlar ile ksa dnemli askerler arasnda, orta ve kuzey Arabistan'da o zamana dek rastlanmayan bir farklln olduu anlalmaktadr. Sonralar slam hukukularnn formle ettii bir ilkeye gre cihad grevi, saldr yapmak iin salkl Mslman erkeklerin tamamna, savunma durumundaysa toplumumun tamamna der. Birinci durum kukusuz fetih koullann yanstmaktadr. Fetihler srasnda her kabileden, savaabilecek erkeklerinden ounu vermesi istenirdi ve genellikle de kota gnlllerle dolard. Mslman ordularnn uzun sreli ekirdeini oluturanlar dahi henz tam zamanl alan profesyonel askerler deillerdi; savamadklar zaman baka ilerle urarlard. Birka istisna hari ailelerinden uzakta klalarda yaamazlard; ama ana ileri, geim kaynaklan savat ve geimlerini fetih savalarnda kazandklan ganimetle salarlard. Arap ordulan, Emevi halifeler zamannda imparatorluun metropoliten eyaleti Suriye'nin dnda, sonralan da garnizon ehirleri olan kamplarda yaarlard. Bu garnizon ehirleri arasnda Irak'ta Basra ve Kufa, Msr'da Fustat, Tunus'da Kay-revan ve ran'da Kum yer alyordu. Arap askerler Suriye'de bir ordu birliinin olduu askeri blgelere, kuzeyden gneye d l ll bl SEKNLER ustalklan ve daha dzenli cret almalaryla, Emeviye halifelerinin Suriye temelli srekli ordular niteliini kazanmlard. Irak ve Msr'da yerlemi olan Arap askeriyesinde, bunlarla kar-latnlabilecek bir rgt bulunmuyordu. Onlar, airet milisleri statsndeydiler ve dzenli askerlie kar airetten sregelen bir honutsuzlua sahiptiler. Abbasiler, aym sisteme devam ettiler. Ancak tek bir farkllk vard: Suriye'deki dzenli ordunun yerine, Horasan'dan getirdikleri ordularm yerletirdiler. Horasan, Abbasiler'in iktidar ele geirdikleri ve askeri bakmdan destek bulduklan ran'n dousunda bir eyaletti. Bu durum nemli bir deiiklie neden olmutu. lk zamanlarda Halife ordularnn neredeyse tamamn Araplar oluturuyordu; Msr'n ya da Suriye'nin yerli halkn askere alma uygulamas yoktu. Bu halklar zaten, Roma ve Bizans hakimiyetinin srd uzun yzyllar boyunca askerlik yetenei ve isteklerini yitirmilerdi. Durum mparatorluun dousundaki eski ran eyaletlerinde daha bakayd. Batl komulan gibi ranllar yalnzca yeni bir mparatorun hakimiyetine girmi olmuyorlard. Ksa sre ncesine kadar bir imparatorluk gemileri ve kendilerine has bir askeri gelenekleri vard. Mslmanl kabul ettikten sonra, slami ordu ve hkmette nemli bir yere sahip olmaya haklan olduunu dnyorlard. Ufak tefek farklarla benzer bir durum, artk Arap ynetiminde olan Kuzey Afri-ka'daki eski Roma eyaletlerinin heyecanl Berberi halk iin de sz konusuydu. KESTLER

larnn byk bir blm, Kuzey Afrika Berberilerinden oluuyordu. Orta Asya ve Kuzey ran halklar da henz ihtida etmemi imparatorluk snrlar dndaki akrabalarna yeni dini yaymaya ok aba harcadlar. Ancak bu askerler, alman ilk byk zaferlerde bile imparatorluk ordusunun asli yeleri deillerdi. Geri hizmetlerde ve snr boylarnda grevliydiler ve bakentten uzak tutuluyorlard. Irak'a Abbasi Horasani glerinin gelmesiyle nemli bir deiiklik oldu. Nesiller boyunca Horasan'da yaayan Horasani-ler, aslen Arap'tlar. Ama nesiller boyu Horasan'da yaamlar, ranl kadnlarla evlenip ran greneklerine sahip olmulard. Ksa sre sonra, dou ran'dan gerek ranllar da onlara katlmaya baladlar. Abbasiler, listelerde adlar olan Araplar'a otomatik denen askeri aylklar zamanla kaldrdlar. X. yy'dan itibaren orduya gerekten hizmet edenlere aylk verilmeye devam edildi. Aylk alarak tam zamanl alan profesyoneller ve tek bir sefere katlarak ganimetten pay alan gnlller olmak zere iki tr asker vard. Abbasi halifelerinin Horasani muhafzlarnn mr, kendilerinden nceki Emevi dzenli ordusunun mrnden fazla srmedi; ancak yzyl kadar ayakta kalabilen Abbasi ynetiminin ardndan, bu ordu da yerini tamamen farkl bir esasa gre kurulmu olan baka bir orduya brakt. te bu yeni ordu bin yl daha slam devletlerinin askeri ve dolaysyla politik geleceklerini ekillendirecekti. SEKNLER inlilerin yaptklar ve Batl imparatorluklarn yzyllar sonra yapacaklarn yaparak mparatorluk snrlar dndaki "sava rklar" arasndan da asker toplamlard. Ancak slam devletlerinin askeri tarihi, klelerden oluan, balarnda kle generaller olan, sonunda da kle krallar ve hanedanlar iin hizmet edecek bir orduyla, yeni ve zel bir duruma sahne olmutur. ngiliz Paul Rycaut, XVII. yy ortalarnda yapt Trkiye ziyaretinde sistemin mantn yerinde incelemi ve pek gzel izah etmitir. Rycaut, kendilerine hizmet edecek insanlar "Aile, Nesep ve Salk" durumlarn dikkate alarak yetitiren Bat'daki prenslerin tersine, Trklerin yle yaptn anlatmaktadr;3 "Trkler kendi cinslerinden, kendilerinin yetitirdii ve eittii insanlarn kendilerine hizmet etmelerini severler. Onlar, kendi erdem ve bilge-likleriyle erikin olana dek yetitirip beslerler. Onlar kskanmadan yetitirip tehlikesizce de yok edebilirler. mparatorluun yksek makamlarna karlacak genleri ya savalarda elde ederler ya da uzak lkeler hediye gnderirler. Bu politika ok aktr ki, bu genler farkl gelenek ve greneklere gre yetimi anne ve babalarndan nefret edecekler; uzaklardan gelmeleri nedeniyle hibir tandklar olmayacak; devlet okullarna girdikten sonra kendisine sadk olmak zorunda yetitirildikleri efendileri dnda hibir akrabalar, kar ilikisi iinde bulunduklar bi kimse olmayacaktr." Bu sistemin kurulma nedeninin, her otokrat hkmdarn nemli bir sorunu olan devlet iinde kendi gcn engellemeyecek, gvenilir askeri ve sivil memur bulmay salamak olduu anlalmaktadr. Bu sorun, baka yerlerde, baka yzyllarda, baka hkmdarlar tarafndan farkl ekillerde zlmtr. lk zldan balayarak Mslman hkmdarlarca bulan KESTLER yabanclar olduklar iin yerel halk ya da tebaayla herhangi bir akrabalk ve yaknlklar olmad gibi, onlarla konuamazlard bile. Ailelerinden ve gemilerinden zorla koparlp kltrel olarak uzaklatrldklar iin grebilecekleri akrabalar da yoktu. Her yeni kle asker kua, kendi ocuklar yerine, uzak yerlerden getirilen klelerden olutuu in, bir gn bir aristokrasi kurarak otokrat hkmdarn hakimiyetine ba kaldrabilecek yeni bir askeri g douramazlard. Ne var ki, sistem kusursuz ilemiyordu. Zaman zaman kleler etnik dayanma gruplar ve hatta geldikleri yer ya da airete dayal alaylar oluturuyorlard. zellikle Osmanl mparator-luu'nda, kleler, aileleri ve memleketleriyle ilikilerine devam ederler, para ve g elde edecekleri bir makama

geldiklerinde, bu olanaklardan yararlanmalan iin akrabalarn getirtirlerdi. Dier erkekler gibi, oullarna miras brakmak isteyen kle askerler, oullarn askerlie alma konusunda fazla imkanlar olmasa da, bunlar in her zaman brokratik ya da dini bir i ayarlayabilirlerdi. Bu sayede, Ortaa sonlarndaki baz byk kalemiye ve ilmiyye ailelerinin, temelleri atlmtr. te yandan sistem genel olarak olaanst baarlyd. Ortadou slam dnyas, yaratlan gl ordular sayesinde Ha-hlar' alt etmi ve ok daha fazla tehlikeli olan Moollar' durdurmutur. Kle ordular onlara sahip olan hkmdarlarna bir tek adan hayal krkl yaatmlardr. lke olarak kle askerler hkmdarndan bakasna sadakat gstermezlerdi ama uygulamada alaylarna ve komutanlarna sadktlar. Klelikten gelen komutanlar ksa bir srede eyaletlerin hatta bakentin bi SEKNLER olduu zere, kleleri askere alma lkesini srdrrken, sultanln kendisini bile ele geirdiler. slamiyetin ilk alannda da kle askerler olduuna ilikin bilgiler vardr; ama genellikle onlar zgrlklerine kavumu, yani efendileri ya da eski efendileri tarafndan askere alnm klelerdir. Abbasi halifesi el-Mutasm'm (hkmranl 833-842), kle ordusunu kuran ilk kii olduu bilinmektedir. Ordusu, slamiyet'in dou smrlannn dndaki Eozkrlarda kk yata yakalanp askerlik eitimi verilen Trk klelerden oluuyordu. ou Mslman hkmdar, savaan askerlerini ve garnizon glerini olduka ksa bir sre iinde klelerden oluturmutu ve bunlarn ou da Trk't. Kuzey Afrika ve spanya gibi slamiyet'in uzak bat blgelerinde, elverili olduu srece Avrupa'dan, Slav kleler alnmt. zellikle Fas ve Msr'dan da askerlik iin ara sra zenci kleler alnrd. Trkler'in Mslmanlatrlmasndan sonra kle olmalarnn artk hukuken mmkn olmamasna kadar geen sre iinde, kle askerlerin ounluu Trk't. Trk hkmdarlar ise kle askerlerini Kafkaslar ve Balkanlar'n Mslman olmayan halklarn iinden alrlard. Sava tekniklerinin deimesi ve ateli silahlarn kullanlmaya balamasyla eski biimiyle kle ordusu artk geersiz olmutu. Byk kle ordularnn sonuncusu olan Osmanl Yenierileri XLX. yy'a kadar varln srdrmtr ama XVTL yy'n bandan itibaren devirme yntemi braklmtr. Ancak bu eskTelenek tamamen ortadan kalkmamtr. XDC. yy'da da Msrl hkmdarlar yaygn olarak zenci asker kleleri kullanmlar KESTLER Ekonomik adan servetin temel kaynaklar ve servetin salayaca gcn kayna, ticaret ile toprakt. Brokratik, askeri, dini nitelikteki ve hatta kraliyet mensubu milinden farkl ynetici sekinler, genellikle sermayelerini ikisinden birine ya da her ikisine de yatrrlard. slami retide balangtan beri ticaret olumlu^grlmtr. Kuran'da faiz yasaklanrken, ticaret onaylanr. Baka ayetlerde de ticaretin hukuka uygun ve namuslu yaplmas; arlk ve llerde hile olmamas; szlemelerin yerine getirilmesi; borlarn denmesi konularna yer verilmitir. (Kuran 2:194, 275, 282; 4:33; 6:153; 42:9-11). Ticaretin Kuran'da bir yaam biimi olarak onay grmesi hadislerle de dorulanmtr. Kimi hadisler daha da ileri giderek namuslu bir tccarn alp satabilecei ipekliler, mcevherler, erkek ve kadn kleler gibi lks eyay da savunur. Peygamber bir hadisinde, "Allah bir kiiye servet verince onun, zerinde grnmesini ister," demitir. Eski bir ii eserinde imam Cafer el-Sadk'la ilgili olarak anlatlan bir yk daha ilgintir: mama, atalarnn basit ve kaba giyinmesine karn onun neden ssl giyindii sorulmu. mam, atalarnn yaadklar dnemin ktlk zaman olduunu ama kendisinin bolluk zamannda yaadn ve insann zamana gre giyinmesinin doru olduunu sylemi.4 Kesinlikle sonradan uydurulmu olan bu hadisler, slami metinlerde ska yer verilen sofuluk gerekliliine kar lks yaam ve lks eya ticaretini kabul ettirmek iindir. Muhammed el-eybani bir yazsnda (lm 804), Mslmanlar iin geimi kazanmann yalnzca izin verilmi bir ey olmadn ayn SEKNLER

zanmakr.5 Sonra da insann ancak yaayacak kadarla kstlanmayacan, lks eya da satn alp kullanmasna izin verildiini ekler. El-eybani ve sonra baka yazarlar, Allah'n gznde ticaret ya da zanaat ile kazanlan parann, sivil ya da askeri hizmet iin devletten alnan paradan daha iyi olduunu savunmulardr. nemli klasik Arap yazarlarndan el-Cahiz (lm 869), daha da ileri giderek, "Tccarlara vg, Memurlara Yergi" adl yazsnda hkmdara hizmet edenlerin kklk, dalkavukluk ve kararszlklar le tccarlarn gvenilirlik, onur ve bamszlklarn karlatrm ve onlar ktieyenlere kar tccarlarn dindarlklarn ve bilgili olularn savunmutur. Allah'n vahiy gndermek iin tccar bir topluluu semesinin, ticareti bir yaam biimi olarak onayladn gsterdiini belirtmitir. Ortaalarda slam ilahiyatlarnn nde gelenlerinden el-Gazali (lm 1111), yazlarnda ideal bir tccar portresi izmi ve ticaretin, insann kendini teki dnyaya hazrlama yollarndan biri olduunu anlatmtr. Arlkla tarm ekonomisinin egemen olduu bir yerde, toprak sahipliinin ya da denetiminin siyasi ve kltrel nemi bykt. Gerekten de klasik slam toplumunda toprak sahipleri nemli bir grup olutururlard. Ancak bunun Ortadou balamna gre tekrar tanmlanmas gereklidir. Bat Avrupa'daki ve dier yerlerdeki kk ve bamsz toprak sahibi tr, Ortadou'da da mevcuttu ama pek azd ve tipik deildi. Bamsz kk reticiler, tarmn byk oranda yapay sulamayla yapld, merkezi denetimin gerekli olduu, bylece de kolayca merkeKESTLER rimlerdir ve anlamlan Bat Avrupa'nn yerel tarihinden gelmektedir. Ortadou'nun ok farkl toplumsal ve ekonomik olgular iin bu terimler benzetme olarak kullanlabilse de, bu da byk lde yanltc olabilir. Bir toprak sahibi iin topraa sahip olmann eitli hukuksal yollan vard. slam yasalarna gre bu yollardan biri "mlk" idi; ki bu kavram kabaca, ngilizce'deki "mlkiyet" (iyelik hakk) kavramna denk der. Ayrntl belgeler bulunan Osmanl dneminde, buna genellikle ehirlerde ve ehirlerin yaknlarnda rastlanr. Mlk, inaat arsas dnda, genellikle meyve bahelerini, bostanlar ve balar ierir. Kuramsal olarak, devletin bir eit bayla ou tarm arazisinin byk toprak sahiplerinin elinde bulunduu krsal yerlerde ya da kylerde bu trde bir sahiplie pek rastlanmaz. slam dneminde yaplan bu tr en eski ba, halifeler tarafndan kamu arazisinin, baka bir deyile yeni kurulan Arap devletinin fetihlerle ele geirdii topraklann, ilke olarak Mslman kiilere verilmesiydi. Bu topraklar, eski devletlerin, yani Bizans ve Pers rejimlerinin eski devlet topraklan ve eski sahipleri tarafndan terk edilen topraklar olmak zere iki trd. Araplarn Kuzey Afrika'y, Levant' ve Msr' fethetmelerinin ardndan Bizansl byk toprak sahiplerinin ounluu malikanelerini terk ederek kamlar ve bu topraklar devlet mal olmutu. Bununla birlikte ekilmeyen ve kullanlmayan "l arazi" de bu ekilde ba konusu olabilirdi. Tamam devletin elinde olan bu toprak trleri geri alnamaSEKNLER tan kazand gelir, kyllerden ald ve devlete verdii vergi arasndaki farkt. Bizans'n emphyteusis inden alnm olabilecek bu sistem, bir sre devam etti ama fetihlerin kesilmesiyle sona erdi ve yerini daha yaygn bir dzenlemeye brakt. Yeni sistem toprak ba deil, devletin toprak zerindeki mali haklarnn devre-dilmesiydi. Bu sistemde, devlet kiiye bir blgeden vergi toplama hakkn vererek karlnda genelde askeri bir hizmet isterdi. lke olarak subaylar ve dier devlet alanlarna aylk cret denirdi, ancak devlet hazinelerinde nakit para azaldka subaylara bu biimde deme yaplmamaya baland. Kendilerine yaplan demeleri vergi toplamakla salayanlarn ise, bu konuda yeni bir dzenleme yapmalar gerekiyordu. Subaylar, elbette devlete vergi demiyorlardi; devletin kendilerine kar ykml olduu deme karlnda, vergileri kendileri iin topluyorlard. lke olarak bu tr bir ba bir hizmete karlk olurdu. Ba alan, herhangi bir nedenle bu hizmeti yerine getirmezse, mali haklarn devri sona ererdi. Bu

balar, geici ve snrlyd, kendisini yaratan neden sona erdiinde geri alnabilirdi; yani daha nceki halifelerin balar gibi geri alnamaz ve srekli deillerdi; devredilemez ve miras braklamazd. Ancak suistimal yoluyla daha sonralar bunlarn dna klarak srekli, devredile-; bilir ve miras braklabilir hale gelmi, hizmet verilmedii hal^ de toprak elde tutulmaya devam edilmitir. Bu noktada, sistem baz alardan Ortaa Avrupas'nn feodal dzenine benzerlik gstermeye balamt KESTLER giy toplamak in gereken gc kullanma hakkn veriyordu. Ancak Batl toprak sahipleri gibi adalet datmazd. Kendi tmar topraklar iinden bakalarna daha kk tmarlar veremezdi. zel ordu kuramazd ama son dnemlerde bu da yaplmt. atl feodal lordundan farkl olarak genellikle tmar topraklarnda yaamaz ve onu yar bamsz bir beylik gibi y-netmezdi. Batan ok szlemeye benzeyen baka tr bir sisteme gre, devlet bir malikane ya da blgeden alnacak vergileri nceden kararlatrlan toplam bir tutara satard. Bylece artk devlet ve memurlar vergi salma ve toplama iiyle uramazlard. Bu i, bir airet reisi, dini bir topluluun ba ya da kazan elde etmek iin e talip olan bir giriimciye [mltezim] verilirdi. Bu tr iltizamlar devlet ya da devlet gelirlerini toplama yetkisi olanlardan satn alnabilirdi. Mltezim, hazineye ya da anlamay yapt kiiye, anlamaya varlan tutar vermekle ykmlyd; vergi olarak ne alaca ve vergiyi toplama yolu kendine braklmt. Devlet, bu srete katlmc deil, denetleyici konumda olan bir vergi mfettii tarafndan temsil edilirdi. Topran uzun vadeli refahnda, zel mlkiyet sahibinin ya da devletin doal bir kar olurdu. Mltezim ncelikle kendi yatrmn geri almaya, sonra da kr salamaya urard. Genellikle iltizamlar yllk verilirdi. iddetin ve kararszln sz konusu olduu hi de az olmayan deiim zamanlarnda, toprak ba ya da gelir biriminin daha ok artrlmas eilimi ba gsteriridi. Bazen byle bir durum byk ve gl bir toprak sahibinin kendisinden daha SEKNLER sahibi gl komusundan yardm ister ve gvence verilen bir gelir karlnda haklarn ona devrederdi. Zamanla bu koruma uygulamas, byk toprak sahiplerinin kklerin topraklarna el koymalarna dnt. Bir rejimi destekleyenlerin ya bir stila ya da baarl bir isyan yoluyla devrilmesi ve yerlerine yenilerinin gemesi kimi zaman ok daha kkl deiikliklere yol at. Byle bir durumda, toprak ve mali birimler, yeni sahipleriyle devam edebiliyordu. Genellikle tm birimler tekrar devletin denetimine giriyor, sonra da baka yollarla yeni kiilere tekrar datlyordu. Kiralanan devlet topraklan ile zel mlkiyet arasndaki ay-nm ou kez ok net deildi. Devlet denetiminin gl olduu zamanlarda devletin gcnn genileme yn, zel mlkiyet sahibinin aleyhine olurdu. Siyasi zayflk ve bundan kaynakl olarak merkezilemenin bozulmas sonucunda bireyin, devletin gcn, hatta topran gasp etme eilimleri artmt. rnein XVII. yy sonlarnda ve XVTII. yy'da olduu gibi, byle zamanlarda iltizamlar dahi zel mlkiyet gibi soydan gelen bir sahiplik biimine brnebiliyordu. "Gasp" ifadesi hem devlet topraklarnn zellemesi, hem de zel topraklarn devletlemesi durumu iin uygundu. Ortadou toplumu balamnda kullanldnda "feodalizm" gibi "soyluluk" ve "toprak aal" da farkl bir biim almaktadr. te yandan ara sra kuramsal adan ba, umar ya da iltizam yoluyla toprak elde eden ve bunu babadan oula devreden toprak sahibi bir snfn olutuu da net olarak grlmekKESTLER de, toprak sahipleri gibi, miras kalan servete ya da ulema gibi, halkn onayna dayanan bu unsurlar ortadan kaldrmaya almlardr. Hkmdarlk otoritesinin bir ekilde gcn kaybettii dnemlerde, varlklann bu ekilde devam ettiren gruplar olumu ve ayakta kalm ama zellikle yeni bir fetihin ardndan

otoritenin yeniden glenmesiyle birlikte bu gruplar genelde ortadan kaldrlm ya da statlerini kaybetmilerdir. Bu sregelen mcadele slam tarihinde izlenebilir. Modern alara gelindiinde bu mcadele, otokratik devletin lehine ve onu snrlayabilecek toplumsal gler aleyhine bir geliim izlemeye balamtr. Bu durum, teknolojinin, zellikle de modern iletiim ve silahlarn gelimesiyle ortaya kmtr. Bu sayede merkezi otokrasinin karsndaki engeller de yklmtr. Teorik olarak geleneksel sistemlerde hkmdarn iktidarnn mutlak olmasna karn, uygulamada bu, eitli arac otorite ve glerle smrlanrd. Modernleme sonucu bu glerin snrlanmas ve otoritelerin yok olmasyla, hkmdar snrsz gce sahip olurken, modern diktatrlerin en kkleri bile, Arap halifelerinin, Pers ahlarnn ve Trk sultanlarnn en bynden daha gl bir denetime sahiplerdi. Tiranlk konusundaki geleneksel snrlar ortadan kaldrlmtr. Yeni ya da yenilenen bir tr snrlama yolunun araylar ise henz son bulmamtr. 11. BOLUM Halk Ska slamiyet'in eitliki bir din olmasndan sz edilir ve bu byk lde de dorudur. slamiyet'in ilkeleri ve balangtaki uygulamalar, ran'n snfl feodalizmi, Hindistan'n kast ^ sistemi, Bizans ve Latin Avrupa'nn ayrcalkl aristokrasileri gi/ X bi evresindeki lkelerdeki uygulamalarla kyaslandnda ger-"/ ekten de slam dininin eitlik ilkesi tad sylenebilir. slamiyet bu gibi toplumsal ve airet temelli ayrmlarma sistemlerini benimsememekle kalmayarak bunlan kesin ve net olarak reddetmitir. Bu konuda Kuran ok nettir: "Ey insanlar/Biz sizi bir erkek ve bir diiden yarattk. Ve birbirinizle tanmanz iin sizi kavimlere ve kabilelere ayrdk. Muhakkak ki, Allah nazarnda en deerli olannz O'ndan en ok korkandr." (Kuran 49:13) Peygamber'in szleri, hareketleri ve hadislerle korunan slamiyet'in ilk hkmdarlarnn rnekleri, doum, soy, toplumsal stat, servet ve rk ayrcalklarna kar karak rtbe ve erefin ancak dindarlkla ve slamiyet'teki erdemle kazanlacan belirtmilerdir. Bu dnceler bir gemie sahipti. ncil'deki iyi bilinen bir paragrafta yle sylenir: "Ne Yahudi ne Yunanl vardr, ne kul ne azatl vardr, ne erkek ne dii vardr, nk Mesih sa'da tmnz birsiniz." (Gal. 3:28) Daha nceki Eyub Ktab'nda da efendi ve klenin ortak insanlndan sz edilmitir (Eyub 31 KESTLER Ne var ki Museviler, Hristiyanlar ve Mslmanlar_asndan ortak nsanlk, insanlar arasnda belli bal farkllklarn yaratlmasna ve srdrlmesine engel deildir. Yukardaki Galatya-llar blmnden alnm cmle; etnik, toplumsal ve cinsel ayrmlarn kltc olduunu ya da yok edilmesi gerektiini deil, bunlarn herhangi bir dini ayrcalk salamadn anlatmaktadr. Cmlenin son szc, inananlar ile inanmayanlar arasndaki dini ayrm aka ortaya koymutur. din de bireyin deeri, zerklii ve her ruhun Tann katndaki nemi konulan zerinde srarla durmutur. ne gre de dindarlk ve hayr ileri; servet, rtbe ve soyluluktan daha stndr. nsanlarn eitlii ilkesindeki grleri ortak olsa da, tarihsel srete de bu eitlii dindar, zgr, yetikin ve erkek olmak gibi gerekli zellikleri tayanlarla snrlamlardr. Baka bir deyile, her de pek ok nemli adan kleyi, ocuu, kadn ve inanmayan aa grmtr. nn de bu aa durumun ortaya kmas ve sonlandrlmasyla ilgili kurallar vardr. Kleyi efendisi azat edebilir; inanmayan gerek dini kabul edip inanszlndan kurtulabilir; ocuk naslsa zaman geldiinde yetikin olacaktr. Gelenekseljirnidny^grjjrd^sadece kadn aa durumundan kurtulamaz. dinin inananlan asndan inanmayanlarn durumu kendi tercihlerinin sonucudur. dinde inanszln tanm ve nasl algland ile ihtida etmeyen nanszn durumu konularnda nemli farkllklar bulunur. Baka konular

hakkndaki farkllklar daha azdr. Kadn ve ocuklar bu zelliklerini doutan ld ttikli ii ttlii dii k dildi HALK kunda ve uygulamasnda zgr insanlarn kle yaplmas kstlarmi^ve^bnlFsavalarda ele geirilen gayrimslimlerle snrlanmtr. Her dinde de bu drt toplumsal eitsizlik durumundan farkl tanmlanan ara durumlar bulunur. Kle ile zgr insan arasnda azat edilmiler bulunur; baka bir deyile, sahibi tarafndan azat edilerek hukuken zgr olan klenin eski sahibine kar baz grevleri ve ykmllkleri olur. Yetikin ile ocuk arasnda, yeni yetmelik ad verilen, hukuken snrl olup toplumsal bir nem tayan ara bir duam mevcuttur. Kadn ile erkek arasnda hadm denilen ve serbeste her iki durum arasnda gidip gelebilen ara bir durum vardr. nanmayan ile gerek inanan arasnda Tanr'nn gerekliliinin tamamna olmasa da bir blmne sahip olanlar bulunur. din arasndaki en nemli farkllklar ite bu sonuncu kategoride ortaya kar. Musevilikte teki, dardakidir (gentile). Bu snflama, Hristiyanln ve slamiyetin inanmayan kavramndan ok Yunan barbar kavramyla ortak bir nokta bulunmaktadr. Engel alamaz deildir. Barbar Helenletirilebi-lir; dardaki (gentile), Museviletirilebilir ve bu koulda toplumun bir yesi olarak benimsenirler (Levililer 19:33-4). Ancak bu beklenen bir deiiklik olmad gibi ok da gerekli deildir. Museviler ve Helenler in yabanclar Musevi ya da Helen olmadan da faziletli olabilirler. Musevi retisi drst olan tm insanlarn Cennet'te bir yeri olduunu kabul eder. teki tarafta Mslmanlar ve Hristiyanlar asndan onlarn inanlarndan olmayanlar ve onlarn ihtida etme abalanna kar koyanKESTLER nf sz konusuydu. nanmayann durumu pheli grlmekle birlikte, bu de zorunlu grevleri olan insanlard ve aralarnda ok nemli farkllklar bulunuyordu. nanmayann aa snftan olmas, kendi tercihiydi ve slamiyet'i kabul ederek bu duruma son verebilirdi. Bu koulda ona tm kaplar alrd. Klenin stats de deiebilir, kle azat edilerek zgr bir insan olabilirdi; ama bunun iin hukuki bir sre gerekiyordu ve en nemlisi de bunun olmas klenin deil sahibinin iradesine balyd. En kts, cinsiyetlerini ne kendilerinin ne de baka gcn deitiremeyecei kadnlarn durumuydu. Bu kategori arasnda nemli bir baka fark daha bulunuyordu. slam lkelerindeki klelik ekonomik deil daha ok aileviydi. Kadnlarn olduu gibi klelerin de ev ve aile yaam iinde bir yerleri vard. Klelikle ilgili kurallar, eriat'n i kalesi niteliindeki bireysel stat yasasnn bir parasyd. te yandan, gayri mslimin durumu, kiisel deil, kamusal olduu in ok daha farkl grlrd. Buradaki snrlama, (kadm ve kledeki gibi) Mslman evinin kutsalln korumak iin deil, Mslmanlar tarafndan yaratlan toplumda ve devlette slamiyet'in stnln srdrmek iindi. Bu gruplarn hukuki tabi-yet durumuna itiraz etmek ya da deitirmeye almak, zgr ve erkek Mslman', evindeki kiisel otoritesi ile Mslman devlet iindeki cemaat ncelii olmak zere, iki hassas konuda tehdit edecekti. Asil ve normal doanlar; zengin ve fakir doanlar; Arap ve Arap olmayanlar; beyaz ve siyah olanlar arasnda kimi zaman trmanan ve slam kardeliinin gerek ruhuna ters den gerilimi yok etmek iin Ortaa'n balarndan itiba HALK ki gelime, slami retinin insancl etkisini baz alardan azaltmtr. Bu gelimelerden biri Araplar'n fethettikleri lkelerde grdkleri Pers ve Roma uygulamalarnn etkisi; daha gl olabilecek dieri de hara, fetih ve satn alma yollany-la elde edilen kle saysndaki hzl art olmutur. Kleler iin nemli hukuki snrlamalar vard. zgr insanlar iin yetkili olan bir makama gidemezler, tanklk edemezlerdi. Bir kleye kar ilenen suun cezas, o su zgr birine kar ilendiinde verilecek cezann yans olduu iin kleler zgr nsanlardan daha az hesaba katlyordu. Kleler az da olsa miras, mlkiyet ve tedavi konularnda birtakm medeni haklara sahipti. slam hukukunda kle de

beslenme, tbbi bakm ve yallkta bakm haklarna sahiptir. Kad, bu ykmllklerini yerine getirmeyen kle sahibine klesini azat etmesini emredebiirdi. Kle sahipleri klelerini an altrmazlard ve onlara insanca davranmak zorundaydlar. Bir kle, sahibinin izniyle evlenebilirdi. Teorik olarak zgr bir kadnla evlenmesi mmkn olmasna karm, bu pek olmamtr. Sahibi de azat atmedii srece, kendi kadn klesiyle evlenemezdi. Klelerin azat edilmesi iin ka-nunlarca belirlenen pek ok yol vard. Hicri 31 ylnda (miladi 651-652) Msr'daki Arap ordulan ile gneydeki Nubyallar, savatktan sonra imzaladklan bir atekesle birbirlerine basknlar dzenlememeyi taahht ettiler. Antlamaya gre Nubyallar, Mslmanlar'a ylda 360 kle, Mslmanlar da onlara mercimek ve et vereceklerdi. Antlamann son maddesi yleydi:1 KESTLER seniz ya da Mslmaniar'n ehrinizde kurduu camiyi ykmaya ya da 360 kleyi vermemeye kalkrsanz antlama geersiz olacak. En iyi yarg olan Allah aramzdan birini seene dek savamay srdreceiz." Kimi kaynaklarda bu antlamada valinin zel kullanm iin krk kle daha eklendiinden sz edilir. Antlamann gereklii pheli olmakla birlikte, pek ok hukuku tarafndan geerli kabul edilerek, Nubya'nn Mslman imparatorluu dnda hara vererek kalmas iin karlkl karlar gzeten bir dzenlemeyi hakllatrmak uruna kullanlmtr. Mslman topraklarndan kle alnmas ve klelere bedensel zarar verilmesi Mslman kanunlarnca yasakland iin lke iinden elde edilebilecek kle ve hadm says snrlyd; ama Mslman topraklan dmdan ikisini de ithal etmek mmknd. Nubya bunun iin iyi bir kaynakt. Kleler birok amala kullanlrlard. slam dnyasnda ekonomi, Helen-Roma" dnyasndaki gibi ncelikle klelie dayal deildi. Tarm byk oranda zgr ya da yan zgr kyllere, sanayi de zgr zanaatkarlara dayalyd. Ancak birka istisna vard. Baz ekonomik projelerde ounluunu siyah Afri-kallar'm oluarduu klelere rastlanrd. slamiyetin balang yllarnda, Gney Irak'taki tuz havzalarnn kurutulmasnda siyah klelerin kullanld anlalmaktadr. Kt koullar nedeniyle bir dizi kle' isyan kmtr. Baka siyah kleler de, Sudan ve Yukar Msr'daki altn, Sahra'daki tuz madenlerinde de kullanlmtr. Klelerin kullanld balca yerler ev ileri ve askerlik olmtur Evlerde saraylada camilerde nlukl Afika k HALK bunlar cariyelik ya da hizmetilik grevleri arasnda her zaman ak bir fark olmakszn hizmet etmilerdir. Kle kzlardan bazlar eitilmi, bir blm arkc, mzisyen, dansz olarak yetitirilmitir. Saylar az da olsa, bazlan edebiyat tarihinde bile yer almtr. Bunlar ounlukla sradan halka deil, sekinlere ait olmulardr. Hkmdarn hareminde bulunanlar ve gzde olanlarn, hatta hkmdarlarn anneleri olanlarn perde arkasnda da olsa zaman zaman devlet ilerinde nemli rolleri olmutur. Modern alara kadar sren klelif kurumu, XDC. yy'da smrge imparatorluklarnda ve XX. yy'da blgedeki bamsz devletlerde ortadan kalkmtr. slamiyet'le birlikte kadnlarn Arabistan'daki genel durumlarnda pek ok iyilemeler olmu, mlkiyet ve baka haklar kazanmlar, kocalarnn ya da sahiplerinin kt davranlar karsnda bir lde korunma elde etmilerdir. slamiyet, putperest Arabistan'da geleneksel bir uygulama olan kz ocuklarnn ldrlmesini yasaklamtr. te yandan kadnlarn durumu gsz kalm, davranlar ve greneklerle deiip itici gcn kaybeden slamiyet'in zgn mesaj, baka alardan olduu gibi bu konuda da ktye gitmitir. Kanunen geerli olan\ ok elilik, drt kadnla snrlanmtr ama bu snrlama gl ) ve zengin olanlar dnda nadiren uygulanmtr. Ancak evlilik '' genellikle ve kanunen cariyeyle de tamamlanmtr. Evlenmemi olan kle kadnlar sahibinin

emrinde olurdu. zgr olan bir kadn, erkek kle sahibi olabilir ama zerinde herhangi bir KESTLER raz daha hafifti, rnein dinden kma suuna idam deil hapis ve krbalanma cezalar verilirdi. Ama kadnlarn bu durumu fkh uzmanlar asndan ayrcalkl deil, aa konumda olduklarn gsterirdi. Kadn da, kle ve zmmi gibi kanunlarca baz alanlarda aa grlrd. rnein bir kadn dava iin ahitlikte ya da mirasta bir erkein yarsna edeer kabul edilirdi. Hogrye mazhar olan inanmayanlar, slam devletinde hogrlen ve korunan gayri mslim tebaa iin kullanlan hukuki terimlerle, zimmiya. da ehl-i zimma, "anlama insan" olarak adlandrlrd. Bu kiiler, aslnda Hristiyanlar, Museviler ve Dou'da Zerdtiler idi. Bu kiilerin statlerini belirten zimma, Mslman hkmdar ile gayri mslim toplumlar arasndaki bir anlama saylrd ve bu anlamda aslnda bir kontrat idi. Kontrata gre zimmiler, baz toplumsal snrlamalar ve Mslmanlardan alnmayan cizye vergisini kabul ederek slamiyet'in stnln ve Mslman devletin hakimiyetini tanmlard. Karlnda da can ve mal gvenlii, d dmanlardan korunma, ibadet zgrl ve ilerini yrtmek iin olduka geni bir i zerklik kazanmlard. Bunlarn sonucunda zimmilerin durumlar klelerden olduka yi ancak nemli alardan zgr Mslmanlar'dan olduka ktyd. Zimmi topluluklar kadnlarla ilgili kendi kurallarna sahipti. Musevi hukukunun slam topraklarndaki yorumu ve uygulamasnda ok elilik kabul edilmi, ancak cariyelik yasaklanp cezalandrlmtr. Btn topluluklardaki uygulanyla, Hristiyan hukukunda ikisi de yasaklanm ve bu sulan ileyenler aforoz edilmi ya da HALK den olduka iyi durumdaydlar. Zimmilerin, Mslmanlar'dan aada olmalarna karn, byk serveeri, ekonomik gleri ve nadiren de olsa siyasi gleri bulunurdu. Erkeklerden aa konumda bulunmalarna karn, evlerinde, pazarda ve sarayda otoriteleri olan kadnlar vard. zgr insanlardan aa olmalarna karn, yzlerce yllk slam tarihinde kle askerler, kle subaylar, kle valiler, hatta kle hkmdarlar bile olmutur. slam tarihinde, modern a ncesindeki dnemde gayri mslim tebaann durumu hukuk kurallarnn tanmladklarndan olduka iyiydi. Hukuk kurallarnn sklkla tekrar dzenlenmesinden, snrlamalarn kesin ya da dzenli olarak uygulanmad anlalmaktadr. Genellikle Snni ynetimindeki zimmilerin durumlan, teki mezheplerin ynetimindekilerden daha iyi olmutur. Pek ok sultan ve halifenin ynetiminde, Museviler de Hristiyanlar da slam imparatorluklarnn ynetiminde idari grevlerde bulunmulardr. Genel olarak byle istihdamlarn karsnda olunmad grlmektedir. Bazen Hristiyan devlet memurlarna kar kampanyalar dzenlendii, baz iddet olaylan gerekletirildii olmutur; ama bu gibi durumlara nadiren rastlanm, genellikle de bunlar zimmi memurlarn an ve rahatsz eden g kullanmlarndan kaynaklanmtr. Ancak zimmiler hl aa statde bulunuyorlard ve bunu unutmalarna izin verilmezdi. Mslman mahkemelerinde ahit olamazlar, kadn ve klelerde olduu ekilde, tazminatla ilgili konularda Mlmanlar'n yars deerinde kabul edilirlerdi. Mslman kadnlarla evlenirlerse cezalan lm olurdu. te KESTLER ama yenilerini yapamazlard. Bu snrlamalarn daima sk bir biimde uygulanmas sz konusu deildi ama her an sz konusu edilebilirlerdi. Zimmiler ok zengin olabilirlerdi ama bu zenginliin salad siyasi ve toplumsal avantajlardan faydalanamazlar ve zenginliklerini, siyasi amalarna ulamak in birtakm entrikalarda kullanrlarsa, sonuta kendileri de slam devleti ve toplumu da zarar grrd. slam devletlerindeki zgr erkek Mslmanlar, balangtan itibaren geni frsat zgrlklerine sahiplerdi. Fatihlerce eski imparatorluklara yaylan slam dini, devrimci ve ok byk toplumsal deiikliklere yol amtr. slami retiye gre, ilke olarak monari de dahil, soya dayal her trl ayrcalk

reddedilirdi. Bu eitlikilik anlay birok adan deitirilip arptlm olmasna karn, yine "de soylularn ortaya kmasn engellemi ve liyakat ile amacn dllendirilecei beklentisindeki bir toplumu koayacak denli gl kalmtr. Eitlikilie, Osmanl dneminin ilerleyen zamanlarnda bir lde kstlama getirilmitir. Devlet hizmetinde klelerin kullanlmasna son verilmesiyle, toplumsal hareketliliin yukarya doa k yolu kapanm, ulema ve ayan gibi ayrcalkl gruplar da yeni gelenler iin olanaklara snrlandrma getirmilerdir. Ama ne var ki,_XLX yy balannda Osmanl mparatorluu halknn iinden fakrr birinin g, eref ve zenginlie sahip olma olasl, devrim .son-, ras Fransa da dahil olmak zere herhangi bir Hristiyan Avrupa devletindekinden ok daha yksekti. HALK u yoktur. Roman yazarnn tersine tarihinin elindeki malzeme kstldr. nk ok daha yakn bir zamana kadar baz lkelerde bugn bile yazmak gl, zengin ve bilgili kiilerin veya bunlar iin alanlarn elinde olan bir eydi; dolaysyla sadece bu kiiler arkalarnda kitaplar, belgeler, yaztlar ve tarihinin gemii anlatmak iin arad baka izler brakyorlard. Burada da baz istisnalar bulunur. Son zamanlarda tarihilerin eitli yerlerden toplayp bir araya getirdikleri bilgiler sayesinde, az da olsa sessiz kitlelerin tarih ve deneyimlerine k tutulmuar. Helen-Roma dnyas, Hristiyan Avrupa ve bir lde de Osmanl mparatorluu, halk snflarnn tarihi asndan ilerlemeler kaydetmitir. Ama henz Ortaa slamiyet tarihi asndan bu aratrmalara balanamamtr. ehir ve ehirli nfusla ilgili birtakm konular hakknda, toplumsal tarih yerine daha ok ekonomik tarih asndan birtakm aratrmalar yrtlmtr. Ortaa slamiyeti'ndeki sradan insanlarn gnlk yaamyla ilgili tarih, yaynlanm birka makale ve genelde baka konularda yazlm kitaplarn baz blmlerinden ibarettir. XV. yy'n sonlanndan itibaren Osmanl'nn tara ve imparatorluk arivleri ehirlerde ve kylerde yaayan sradan insanlarn gnlk yaamlar hakknda olduka ilgin ve zengin bir kaynak olmutur. Bu durum Ortaa asndan imkansz olmamakla birlikte ok zordur. Osmanl mparatorluu veya Avrupa devletlerinin arivleriyle karlatrlabilecek arivler yoktur ama yine de, ounluu Msr'da bulunan nemli sayda belge bugne dek kalmr. Edebiyatn baz trleriyle yorumlanp dkl b bll id "h" (l kiil KESTLER krlar oluturmaktayd. ounlukla rk ya da din asndan homojen olmadan, loncalarda birlemilerdi. Kimi zaman da ehirde kendilerine ayrlan yerlerde yayorlard. Hassa'nn paralarndan askeri, siyasi ve dini kurumlardaki daha aa snftan olan, daha az cret alanlarn yaam ekilleri ve standartlar, sekinlerin deil, sradan halk kitlelerinin zelliklerini tayordu. Toplumsal dzeni, bazlar ordunun askeri birimlerinden, ounluu da ehir halkndan yerel olarak toplanm birimlerden oluan, eidi pols__gleri salyordu..Bu polis glerinden "asesler, gece bekileri'Ve "abdatb"]a.r, gen raklar arasndan toplanan bir tr milis gcyd. ...... Bu polis glerinin ileri olduka zordu. Bugne gelebilmi az saydaki Arapa belge, Ortaa slamiyeti'ndeki yeral dnyasnn davranlar, ahlak kurallar ve dilleriyle ilgili bilgi vermektedir. Katil, hrsz, yankesici, dolandrc gibi sulular bunlardan bazlaryd. Bazlar da meddah, cambaz, hokkabaz ve baka gsteri sanaarndaki kiilerdi; gezici vazlar ve profesyonel ykcler de bunlarn arasnda saylabilir. Halkn byk bir blmne tek salk bakmn salayan, hem hekimlik, hem diilik, hem de eczaclk ve ruh hekimlii yapan arlatan doktorlar da bunlardandr. By, falclk ve muska yazcl yapanlar da vard. Bazlar da byk halk kitlelerinin gereksinimlerini karlayacak basit ve ucuz rnleri satan gezici satclard. arlatan doktorlarla birlikte, ite bunlar, ayrcalkl snflar bakmndan yksek sayg gren hekimler ve tccarlarnkine pa-relel ekilde, nemli bir ekonomik ve toplumsal ileve sahiptirler Dilenciler kaynaklarda en sk geen ve en dikkat ekici HALK

Ortaa Avrupas'ndaki derbeder nsanlarla lgili daha ok belge bulunmaktadr ve daha ayrntl aratrmalar yaplmtr ama Ortaa slam'ndakiler iin bu yaplamamtr. Arap kltrnde dilencilerin bile iirleri olmutur. Aadaki iir X. yy'da klasik tarzda yazlmtr:2 "Biz delikanlyz ve karada ya da denizde nemli olan yalnzca biziz. in'den Msr'a ve Tanca'ya kadar herkesten hara toplarz. Bir yer bize ok scak gelince hemen baka bir yere gideriz. slam topraklar ya da kafirlerinki fark etmez dnyann tamam bizimdir. Bu yzden yaz karl lkelerde geirir, k gelince de hurmalarn yetitii yerlere gideriz. Biz dilenciler tarikatndanz ve bi kimse hakl gururumuzu inkar edemez. " Ekiyalar, ssz dalarda ve l yollarnda zengin kervanlarn yolunu kesen zel bir gruptu. Bazlar basit ekiyalard ve byle grlp kabul edilirdi. Gsterdikleri toplumsal tepki nedeniyle baz ekiyalar da bir nevi toplumsal honutsuzluu ifade ettiklerinden bir tr popler ve hatta edebi klt unsuru haline gelmilerdir. Eski Arabistan'daki suluk ad verilen (oulu saalik) "ekya airler", bunlarn rneklerindendir. Korumasn-;dan yoksun olarak airet sistemi dmda yaayan saalik, Ortaa ve modern a edebiyat tarihilerinin hayranln kazanm bir iir tr yaratmlardr. Osmanl Anadolusu'nu zellikle XVI. ve XVII. yy'da harap eden Celali ad verilen ekiya eteleri bunlardan ok farkldrlar. Topra olmayan kyller, terhis olmu askerler, din okullarndan mezun isizler ve tatmin l dh bkl ld Cllil b KESTLER lelerin efendilerine kar ayaklanmalar bunun rneklerindendir. Ortaa'n banda Irak'taki tarm projelerinde altrlan Dou Afrikal klelerin ayaklanmalan bunlardan en nemlisidir ve 868-883 yllar arasnda on be yl devam etmitir. mparatorluk ordularn yenen isyanclar, Badat'taki halife asndan bir sre nemli bir tehdit durumundaydlar. l446'da Msr'da da klelerin klelere kar ayakland tuhaf bir olay meydana gelmitir. Tarihiler o yl Kahire dndaki otlaklarda Memluk efendilerinin atlanna bakan be yz zenci klenin, silahlanarak ayaklandklarm kaydetmilerdir. Msr tarihilerinin an-lattklanna gre bu kleler kendi kk devletlerini ve hkmdarlklarn kurmulardr. "Sultan" unvann verdikleri liderlerini bir tahta oturtmular ve yaknndakilere de Memluk sultannn yksek memurlarnn unvanlarn vermilerdir. Yaamlarn kervanlara basknlar dzenleyerek srdrmler, ancak sultanlk konusunda birbirlerine dtklerinden sonunda yok edilebilmilerdir. Siyasal ve toplumsal adan slami dzeni tehdit eden ayaklanmalar, daha ok amalarna dini aklamalar getiren ama genellikle ekonomik ve toplumsal duyumsuzluklar nedeniyle yaplm halk bakaldrlar olmutur. Hariciler^ tamjievJetinin gittike glenej_ptgkratik.,kj^]iine ve zgrlklerine ve onurlarna bir mdahale olarak kaJ2UTLgttikleji her eit otoriteyi reddeden Arap ya da teki gerlerin desteklerini almlardr. Peygamber soyundan gelenlerin halifelik iddialarn ve halifeliin gerek sahiplerinin meruluunu sorgulayan iil kdilii bk ltd hkl hidli HALK lerdir. Daha bar olan Sufi tarikatlar bile halktan aldklan destekle yaygn ve tehlikeli ayaklanmalarda bulunmulardr. Ortaa slamiyet!, popler grn tersine, krsal ya da l uygarl deil, ehir uygarlyd. Tarih gelenei, edebiyat ve kanunlaryla ehirli sorunlar ele alnm ve ehirlerdeki koullar tartlmtr. Yalnzca Osmanl arivleri gnlk ky yaam hakknda bilgi vermektedir. Edebiyata ky yaantsnn girmesi, zellikle de ky edebiyat daha sonraki zamanlarda grlmektedir. Topran kullanlmas, kiralanmas, teknoloji ve sulama gibi konularda az da olsa bilgiler bulunmasna karn, Ortadou tarihinde nfusun byk blmn oluturan kyller hakkndaki bilgiler olduka azdr.

Topra gerekten ileyen kyller, almalarnn meyvelerinden faydalananlardan ayr olarak sessiz olanlardr. Duygu ve dnceleri, edebiyatta ve blgenin tarihini anlatan kaynaklarda pek bulunmaz. Kimi zaman ky kkenliler tccar, ulema, toprak sahibi, memur ya da subay olarak toplumun st katmanlarna karlar ve kyl kimlik ve grlerini terk ederler. Yalnzca birka isyan lideri ve ekiyann halkla ilikisi devam etmitir ama onlarla ilgili de fazla bilgi yoktur. Bugn eskiden olmad kadar iletiim arac olduu halde bile, bu lkelerdeki kyllerin grlerine ulaabilmek bir hayli zordur. Kyllerin duygu ve dncelerini yanstan en nemli aralar ataszleri, folklor ve halk edebiyatdr. Osmanl arivlerindeki pek ok kaynak, kyllerin ikayet, tartma, soruturma ve kararlanyla yaamlar hakknda bilgi vermektedir. KESTLER airetlerinin ve Kuzeydou Afrka'daki gebe Berberilerin ekonomide, dolaysyla da devlette nemli yerleri olmutu. ehirleri ve kyleri yneten eitli hkmetlerin gebeleri hakimiyet alana almaya almalarna karn, onlar hayvan yetitiricilii le tanm arasndaki karakteristik farkllk yznden kendi farkl yaam biimlerini srdrmlerdir. Devlet glyken gebeler sakin olmular, devlet gszleince de bamsz olmular; kyleri, vahalan basmlar, kervanlar yamalamlar ve nceden tarm arazisi olan topraklarda hayvanlarn otlatmlar-dr. Bazen de gerek slamiyet'e dnlmesi gerektiini syleyen yeni bir din hocasndan etkilenmi ve yerleim yerlerini ele geirerek yeni hanedanlar ve krallklar kurmulardr. "-Ma """" "' ' W ' ' 12. BLM Hukuk le Dn VII. yy ortalarnda kurulan slam imparatorluuyla birlikte Ortadou'daki hakim din slamiyet olmutur. nceleri fatihler, yneticiler ve yerleimcilerin oluturduu kk bir aznln dini olmu, eski Bizans ve Pers topraklarnda yaamakta olan nfusun ounluu eski dinlerine sadk kalmlardr. Ne zaman ve nasl olduu bugn de bilinmiyor olmakla birlikte, ounluk haline gelen Mslmanlar, blgenin byk ksmnda yaylmaya devam ederek bu ounluu bugne dek korumulardr. Mslman olmayanlarn yaamasnn yasakland tek bir blge olmutur. Hadislerden anlaldna gre, Halife mer'in yaynlad bir fermanda, Mslmanlar iin Peygamber'in memleketi olan Arabistan'da, yani Mslmanlarn ifadesiyle Kutsal Top-raklar'da yalnzca slam dininin var olabilecei, Museviler'in ve Hristiyanlar'm bu topraklardan gitmeleri gerektii belirEmi-rT_Ne~var ki, bu ferman Gney Arabistan' kapsamamtr ve oralarda Hristiyanlk yzlerce yl, Musevilik de gnmze dek var olmutur. Mslmanlar'n ynetiminde ya da etkisindeki Mslman olmayan topluluklarn kaderleri, baka blgelerde farkl olmutur. Gneydeki Etiyopya ve kuzeydeki Grcistan ile Ermenistan gibi slam mparatorluu'nun kenarlarndaki baz lkeler KESTLER ye alan Bizans'tan kurtularak baz avantajlar bile elde etmilerdir. Dier taraftan Kuzey Afrika'da ise Hristiyanlk sona ermitir. Orta, dou ve bat eyaletlerde yaayan Musevi topluluklara, Hristiyanlar'la eit statiler tannarak, bunlarn Hristiyan ynetimindekinden ok daha iyi bir konuma gelmeleri salanmtr. Zerdtiler'in duamlar ise, Hristiyanlar gibi yurtdndan gl dostlarnn teviki ve Museviler'in ayakta kalma yetenekleri olmad iin iyice ktye gitmitir. Bunlardan Hindistan'a kaan bir blm, Parsiler ad verilen kk bir topluluk olarak bugne dek dnmlerdir. ran'daki dindar Zerdti-ler kk bir aznlk haline dnmlerdir. Mslman ynetiminin ilk yzyllarnda, devlet gc ve yerleik bir ruhban snf disiplinine daha az baml olan muhalif Zerdti gruplarn, ran'n kltrel, toplumsal ve siyasi""tarihinde"rolleri" "lmtr. nanlar nedeniyle Ortadou'da ve Avrupa'da" Mslmanlar ile Hristiyanlar'dan zulm gren ve her dinden de taraftar bulmay srdren Maniciler, bu gruplarn en nemlisidir.

Klasik halifeliin merkezi durumundaki Kuzey Afrika ve Gneybat Asya'da, blgenin eski kltrlerinin youn etkisinde bulunan ve gayri mslim aznlklar sayesinde zenginleen bir uygarlk gelimitir. Ancak bu, en derin anlamyla kendi belirgin ve tannabilir karakterinin yaam biimini, felsefesini, edebiyatn, bilimini, sanatn etkileyen ve gayri mslim aznlklarn yaamlarnda bile aka grnen bir slam uygarlyd. Arapa olan "slam" szc, Mslmanlara ve bakalarna gre "inanann Allah'a teslim olmas" anlamna gelir ve ayn HUKUK- LE DIN deyile, VII. yy'n putperest Arabistan'nn oktannclaryla karlatrldnda br.tektanrcdir.J)' ^^ ->; '-_--, Mslman geleneinde Hz. Muhammed'in grevi bir yenilik deil, sreklilikti ve oktannclk ile tektanrclk-arasndaki uzun mcadelenin yeni ve artk son aamasyd. Hz. Muhammed, Mslmanlar iin kitab olan Peygamberlerin sonuncusuydu.* Hz. Muhammed, Tevrat, Mezmurlar ve ncil kitaplarn getiren Musa, Davud, sa peygamberlerin en by ve sonun-cusuydu. Getirdii Kuran, eski vahiylerin tmnn stndeydi ve onlar tamamlyordu. Mslmanla gre Musevilik ve Hristiyanlk balangta gerek dinler olarak ortaya kmt; ayn misyon ve vahiylerin daha nceki aamalaryd. Ne var ki, Hz. Muhammed, Allah'n elisi olduktan sonra eski vahiyler geersiz olmutu, gerek artk onun bildirisindeydi. Onun kitabnda bulunmayanlar gerek deildi ve bunun nedeni eski kitaplarn deersiz koruyucularnca arptlp yozlatmlmasyd. "slam" szc, bugn baka anlamlarda da kullanlmaktadr. Mslmanlara gre kelimenin tam anlamyla dnyann ya-raUmasndan itibaren var olan tek gerek din anlamma gelir. Buna gre de Adem, Musa, Davud, sa ve tekilerin tm Mslman'dr. Ancak vahiylerin eski aamalarnda bulunan inananlar farkl adlarla yaadklan iin slam daha genel anlamda son aama olan Hz. Muhammed ve Kuran'la snrldr. Burada bir anlam farkll bulunmaktadr. "slam" teriminin birincil anlam Hz. Muhammed'in Kuran araclyla ve kendi hkmleriyle getirdii, sonraki nesillerin gr ve uygulamalaryla rendii din demekti Bu sre bnca gidek nraki illin Hz KESTLER da kazanmtr. Mslmanlar'in "eriat" adn verdikleri kutsal kanunu ve "kelam" adn verdikleri slami teolojiyi kapsar. Genel anlamda "slam" zellikle de Mslman olmayanlarn kullanmnda Hristiyanlk deil de, Hristiyan dnyasnn kartdr ve Mslman inan ve toplumunun himayesinde gelien byk zengin uygarl ifade eder. Bu anlamyla "slam" Mslmanlarn neye inandklarn veya inanmalarnn beklendiinden ok, aslnda ne yaptklarn, yani, tarihten anlald kadaryla ve bugnk haliyle slam uygarln anlatmaktadr. "Cami" (mosque) szc, Hristiyan dnyasnda konuulan dillerin tmne Mslmanlar'm ibadet ettikleri yer anlamna gelen bir szck olarak eidi biimlerle ve farkl yollarla girmitir. [ngilizce karl olan "mosque"] Arapa'da secde edilecek yer anlamna gelen "mescid" szcnden gelmitir ama bu Hristiyan kilisesinin Mslmanlktaki karl deildir. Cami bir bina, ibadet edilecek yer, ayn zamanda toplanlacak ve allacak bir yerdir. Cami, Mslmanlk'ta asla kendi zel yaps, hiyerarisi, yetki alan ve kanunlar olan bir kurum anlamnda kullanlmamtr. slamiyet'in balang yllarnda bir bina bile deil, mminlerin cemaat oluturarak namaz klmak iin toplandklar bir yerdi. Namaz evde, kamuya ait binalarda, danda ve fetihlerin ilk zamanlarnda fethedilen yerlerdeki baka dinlere ait, paylalan veya fatihlerin el koyduk-lan ibadethanelerde de klnabilirdi. Bu ekilde ilk kez am'daki Aziz Yuhanna Kilisesi Arap fatihler tarafndan nce paylal d i hli tiiliti Bd ll HUKUK LE DIN okuduklan] drt minare yaplm, binann iindeki Hristiyan resimleri ve sembolleri kaldrlm veya zerlerine Kuran ayetleri yazlmtr.

Caminin ii basit ve sade olur. Burada sunak ya da tapnma yeri yoktur; nk slamiyet'te [vaftiz ya da nikah kyma gibi] ayinler ve papazlk benzeri makamlar bulunmaz. mamn grevi yalnzca duada nderlik etmektir; baka bir dini grevi yoktur. Bu grevi, sreci bilen her Mslman yapabilir, ancak uygulamada imamlk srekli bir meslek makam haline gelmitir. Minber ve mihrap caminin iindeki en nemli yerlerdir. Genellikle byk camilerde bulunan minber, Cuma namazlarnda kullanlan yksek krsdr. Mihrap, Mslmanlarn namaz klarken dndkleri kble duvannda bulunan Mekke ynndeki girintidir ve duvann tam ortasnda bulunduu iin binann simetri izgisini belirler. Mslmanlar'in toplu namazlar evrensel ve maddi olmayan [her yerde hzr ve nazr] Yaratc'ya gsterilen disiplinli ve toplu bir boyun eme eklidir. Namazda drama ve esrara, mzik ya da iire yer verilmez; bir para adanmlk hali sz konusudur. Puta tapmaya benzer bir kfr olarak grlen heykel zellikle reddedilir. Mslman sanatlar, heykel yerine soyut ve geometrik izimleri tercih etmi ve sslemelerini yaznn yaygn ve sistematik bir ekilde kullanmna dayandrmlardr. Caminin duvarlarn ve tavann ssleyen yazlar, Allah'n, Peygamber'in, ilk halifelerin isimleri, besmele ve Kuran ayetlerinden oluur. Mslmanlk'ta Kuran'm metni kutsaldr ve onu yazmak ve okumak da bir ibadettir. KulKESTLER Minare, caminin en bilinen ve karakteristik d ksmdr. Genellikle ayr bir yap eklindeki minarenin en stnden mezzin (Arapa'da mu'adhdhiri) mminleri namaza arr ve bu ar Mslman dnyasnn birliini ve eitliliini belirler. Kalabalk sokaklar ve pazar yerlerinde ykselen minare, mminler iin bir uyar ve iarettir. Dini ve toplumsal sembol her yerde ayn olsa da, slam'n her byk blgesinin kendi minare stili vardr ve ounlukla da, Babil kuleleri, Suriye'nin kilise kuleleri, Msr'n fenerleri gibi aralarnda dini olmayanlarn da bulunduu daha eski bir yapy andrrlar. Baka bir adan, zellikle yeni garnizon ehirlerinde Mslman toplumu ve devletinin merkezi olan slam camisi, Roma forumunun ve Yunan agorasnn karldr. Caminin minberi, yalnzca vaiz ve namaz kldran kiinin yeri olarak kullanlmaz, ayn zamanda memurlarn atanmas ve grevden alnmas, yeni hkmdar ya da valilerin baa gelmesi, sava, fetih gibi nemli olaylarn duyurulduu ve nemli bildirimlerin yapld bir platformdu. Garnizon ehirlerinde cami, hkmet binalar. ve yerleim mahalleleri bir tr kale gibiydi ve genellikle minberden nemli aklamalar hkmdar ya da vali yapard. lk alardan itibaren slamiyet'in egemenliinin simgesi olarak minberdeki konumacnn elinde bir kl ya da asa olurdu; eer o yer saldr sonunda dmse kl, koullu teslim olmusa asa bulunurdu. Zamanla karmak bir duruma gelen Mslman toplumu ve devletinde caminin siyasi rol azalsa da tamamen yok olmaHUKUK LE DN bir hkmdarn isminin karlmas ise bamszlk ilan anlamna geliyordu. Kuran'm en ok yinelenen bir ayetinde Mslmanlar'a, "Allah'a, onun Peygamberine ve amirlere itaat etmeleri" buyuru-Iur (4:59)*- Bu ayet, hadislere Kuran'Ia eit bir otorite tand eklinde yorumlanm ve nesiller boyu Peygamber'in grlerini ve uygulamalarn anlatan hadisler azdan aza aktarlm, sonra da byk derlemeler eklinde yazlmtr. Ancak bunlarn ok az bir ksm Mslmanlar tarafndan gvenilir olarak kabul edilir. Ortaalardaki Mslman aratrmaclar baz hadislerin doruluunu sorgularken, bunu modern aratrmaclar daha radikal ekilde yapmtr. te yandan, Mslmanlar hl standart hadis derlemelerine Kuran'dan sonra ikinci derecede sayg gsterirler. slamiyet'in kutsal kanunu eriat, Kuran ve hadislerden oluur. Yzyllardr ilahiyatlann ve hkukula^rrn_.eyJ^-Qu-turduklar bu grkemli kanunlar, slamiyet'in entdekte!_bagt-rlarnn en nemlilerin biri ve islam uyarhmm,dehasi-ve-ka.-rakternin sn^s^^rindegllr,Mirza Ebu Talib adnda bir Mslman, XVIII. yy'n sonlarnda ngiltere'yi ziyaret eden ve gzlemlerini yazan ilk kiilerden biridir ve Avam Kamaras'na yapt ziyareti anlatmtr. Avam Kamaras'nn grevinin kanunlar karmak ve

sulu-lara verilecek cezalan belirlemek olduu aklandndaki aknln dile getirmitir. Mirza, okurlarna, ngilizler'in Msl-mnlar'n tersine gkten mmejlahi bir dini kabul etmedikleri in "zamann, durumun ve yarglarn deneyiminin gerekleriKESTLER lke olarak, slami hukuk sistemi, gezginin anlatt ngiltere izlenimlerinden olduka farklyd. Allah'n vahiy yoluyla bil-dirdii, Kuran'da ve hadislerde yer alan ve sonra da ilahiyat ve hukukular tarafndan geniletilerek yorumlanan kanun, Mslmanlar iin geerli "lnTek'kTTTdT^^ tarafndan yaratlp Peygamber tarafndan yrrle konulduunun kabul edildii bir yerde, din bilimciler ve hukukular ayn meslein farkl dallann izliyorlard. Devlet memuru olmayan, bamsz kiiler olan eriat uzmanlarnn kararlan ne resmen balayc ne de ittifakla alnm olurdu. Devlet tarafndan atanan kad, mahkemesinde adalet datrd. Kadnn grevi kanu-nu yommlamak deil, uygulamakt. Bu grev mftnnd ve onun fetva olarak adlandmlan kararlan ya da dnceleri, kanun olmasa da, hukuki otorite olarak kabul edilebjrdL lke olarak eriat, zel ve kamusal, bireysel ve toplumsal olmak zere slam yaamnn alanlarnn tamamn kapsard. e-riat'n zellikle evlilik, boanma, mlkiyet ve miras gibi konularla ilgili baz hkmleri, mminlerin boyun emeleri beklenen ve devletin uygulamak iin nlemler ald kesin bir kanun ekline dnmt. Baka alardan eriat, bireylerin de toplumun da ulamalar gerekli olan bir idealler sistemiydi. e-riat'n ynetimle ilgili siyasi ve anayasal hkmleri bu ikisinin arasnda bulunurdu; kimi zaman ve kimi yerde birine, kiminde de dierine daha yaknd. eriat, Mslman hukukular tarafndan iki ana blmde ele alnmtr. lki, mminlerin kalpleri ve ahlaryla, yani ahlak \H ,. '-.., -.-t. ''''HUKUK LE DN mutlulua hazrlayacaktr. Bu kurallan ayakta tutmak ve uygulamak slam toplumu ve devletinin temel ilevidir. Aslnda slam ve Bat hukuku uygulamalar arasnda Mirza Ebu Talib'in anlattklarndan daha az keskin bir fark vard. slam d^lejinde^^^enat^njnsann kanun koyma gcn kabul etmemesine karn, uygulamada durum tam tersi olmuturGeen on drt yzylda Mslman hukukular ve hkmdarlar, ilahi vahiylerin tam olarak cevaplayamad eitli sorunlarla karlam ve bunlar zmlerdir. Kanun olarak grlmeyen ve sunulmayan bu zmlere, aadan geliyorsa gelenek, yukardan geliyorsa ynetme^k^ve^srka olduu zere hukuku-laTdrTgelIyorsa da yorum denilmitir. Kutsal metinlerin yeniden yorumlanmasnda slamiyet'in hukuk bilginleri en az dier toplumann hukukulan kadar ustalard. Mirza Abu Talib'in kesinlikle hakl olduu bir konu vard. Yeni bir kanun konmas yaygn ve sradan bir ey olduu halde, daima neredeyse st kapal bir el^dej^^E^ iin Avrupa^ demokrasisinin balang noktasn oluturan yasama meclislerine yer yoktu ""Mslmanlar, Kuran'n deitirilemeyen metni ve hadislerin kabul edilmi hkmlerine karn hukukulann, "kurallar zamanla deiir" ilkesine uygun biimde kanunlarn byk lde deitirip gelitirmilerdir. Hkmdann kendi sznunjg-c ve ulemann onay olmak zere iki nemli etken, bu gelimede nejnlj^r^o^nam]g__,___ """slam devleti Snni hukukularn tanmland biimiyle bir teokrasiydi. Tanr egemenliin, meruluun ve hukukun.tek KESTLER lerdi. Ancak bu, ilahi kanuna kar kmadan, onu tamamlayarak gerekletirilecekti. Arapa'da bu g "siyaset' olarak adlandrlyordu. Siyasa ilk anlamyla at eitmek ve idare etmek demektir; bugn, politika anlamtpdaJcuLlanImaktadr. Daha eskiden ve Osmanl dneminde hkmdarn, eriat'n verdiklerinin tesinde sahip olduu yetkiler, ceza ve zellikle de lm cezas verme yetkisi anlamnda kullanlyordu. ki tr yetkinin de olmas

gerektii eriat bilginleri tarafndan onaylanmt. Osmanl sultanlar bir eyaletin, bir devlet dairesinin ya da monarinin ve merkezi hkmetin ilerini dzenleyen, gnu^ ad altnda kurallar koymulard. Bir kanun, eriat'tannde gelemez ve onun yerini alamazd ama geleneklere ve hkmdarlarnn termanla-rna dayanarak eriat' gncelletirebilirdi."...... . zellikle Osmanllar'daki gibi daha dindar olan Mslman hkmdarlar, bu kurallar getirmek ve uygulamak iin ulemann desteine, en azndan onayna htiya duyarlard. Eski alarda daha dindar ve saygn olanlar, devletten uzak durarak devlet hizmetinin yol aaca ruhsal kirlenmeden kanrlard. Ancak XI. yy'dan itibaren yurtiinde ve yurtdndaki yeni tehditler nedeniyle hkmdarlar ve ulema birbirlerine yaklamtr. Seluklular, daha ok Osmanllar ve baka yerlerdeki adalarnn ynetiminde zellikle hukukla ilgilenen ulema, devlet ilerine daha ok karr oldu ve bir anlamda da hkmet mekanizmasnn bir paras haline geldi. Ancak bu haliyle bile bir Kilise olmamlar ve terimin Hris-tiyanca anlamndaki gibi bir Ortodoksluk slamiyet'te yaratlHUKUK LE DIN yorumlamalanna karn, ondan sapmann dine kar gelmek olaca tek bir dogma bile getirecek bir dini otorite kurmamlardr. Dolaysyla, onaylanm inan eklini insanlara dayatan bir Kilise olmamtr. Bu, zaman zaman devlet tarafndan yaplmaya allm ancak baarl olunamamtr. ;^^~;v: ' Doru inancn evrensel olarak kabul gren snav Hcma, yani mminlerin uzlamas, modern terimlerle de, bilginler ve iktidar sahipleri arasndaki gr alveriidir. Bu uzlamann kuramsal temeli Peygamber'in "Benim toplumum yanl olanda anlamaz," szne dayandnhr. Bu sz, Peygamber ldkten sonra, ilahi rehberliin bir btn olarak Mslman toplumuna gemesi ve doru olan slam retisi ve uygulamasnn toplumun benimseyip uyguladklan olduu eklinde kabul edilmitir. Snni hukukular baz kstlamalarla birlikte, toplumda bilginlerin ve dindarlarn gr ayrlklar olabileceini kabul etmiler ve bylece eriat hukukunun farkl mezheplerinin bir arada bulunmasn ve bunlarn karlkl hogr inde olmasn da menlatrmlardr. Hanefi, afii, Maliki ve Hanbeli mezhepleri bugne kadar gelmi ve kendi aralarnda Snni slam dnyasn paylamlardr. Bu icma retisiyle farkllk ve deiim onaylanm ve aslnda kolaylatrlmtr. Yer ve zamana gre deien bu tr bir uzlama, daha yapsal ve otoriter olan sistemlerle karlatrldnda tutarsz ve nemsiz grlebilir. Aslnda slam'n ilk dnemlerinde sistem bu biimdeydi. nsann mantna ve kiisel grne geni bir yer verilmiti. Buna eriat'n dilinde itihat ad verilirdi. GideKESTLER var ki her zaman yeni sorunlar olmutur. Bu soanlar arasnda, modern alarn banda ateli silahlar, kahve, ttn konulan ve bugn de birok yeni konu bulunmaktadr. Kapnn tekrar almasn savunan hukukular ortaya kmtr. iiler de kapnn kapandn kesinlikle kabul etmemilerdir. Onlann ulema-lanna itihad uygulayan kii anlamna gelen "mtebid" denilir; onlar da yenilikilik bakmndan Snni meslektalarndan pek de farkl deillerdi. slam hukuk ve teolojisinin ekirdei olan doru davran ve inan kurallar, uzlama ve izin verilebilir bamsz yarg uygulamasyla oluturuldu ve evrensel olarak da kabul edildi. Gelenee sayg olan "Snnet" bu oluumun rehber ilkesiydi. Snnet eski Arabistan'da, airetin kurallam gelenekleri ve atalarn rnekleri anlamna gelirdi. Snnet, slamiyet'in balang dnemlerinde, toplumun hl canl ve gelien bir geleneiydi. lk halifelerin ve Peygamber'in ashabnn eylem ve politikalaryla gelimiti. slamiyet'in ikinci yzylnda daha geleneki bir gr geerliydi. Artk Snnet, gerek hadisleri iletenler tarafndan Peygamber'in emirleri ve uygulamasyla bir tutuluyor ve Kuran dnda her eyin stnde olduu kabul ediliyordu. Bu grn genel olarak kabul edilmesi ve Peygamber'in hadislerinin ortaya konulmasyla, dncenin, dolaysyla uzlamann rol azalm ama tamamen ortadan kalkmamtr. Zamanla

ulema, itihat yerine "taklid'e, baka bir deyile yerleik doktrinleri sorgulamadan kabul etmeye balad. Bu durum bir eit s-lami Ortodoksluk meydana getirdi ama bu Hristiyanlktaki giHUKUK LE DIN resmen belirlenmi bir dogmaya, inan ve dini bir otoriteye taat yerine, bir cemaate ballk ve onun geleneklerinin kabul sz konusudur. Mslmanlarn, Snnet'ten sapmalar belirlemede kullandklar teknik terimlerde, cemaata ait ve toplumsal benzeri atflara rastlanr. Hristiyanlk'taki "dalalet" [sapknlk] kavramnn Mslman- N lk'taki en yakn karl i^lnaf) baka bir deyile yeniliktir. Gelenekleri devam ettirmek Brdr ve Snni slam bununla belirlenir. Geleneklerden uzaklamak bidat'tr ve doru olduu zel olarak belirtilmedii srece yanltr. Peygamber'e atfedilen "Yenilik en kt eydir, her yenilik bir icattr, her icat bir hatadr ve her hata da cehennem ateine gtrr," sz ar geleneki gr anlatmaktadr. Bir retiye getirilen bidat sulamasnn temelinde yanl olduu deil, yeni olduu bulunur ve Mslman dininin kusursuz ve nihai oluu inancyla desteklenen geleneklerin inenmesi anlamna gelir. Buna gre Mslman bidat kavramyla Hristiyan dalalet kavram arasnda byk bir farkllk bulunur. Dalalet teolojik bir sapma, yanl bir reti seimiyken; yenilik, teolojik bir su olmaktan ok toplumsal bir sutur. Doru yoldan sapma anlamna gelen "Uha<f ve anlk anlamna gelen "gulu? iin de ayn ey sz konusudur. Guluv, Kuran'n ncelikle Museviler'e ve Hristiyanlar'a hitap eden ayetinde yer alr: "Ey Ehlikitap! Dininizde arya gitmeyin ve Allah hakknda gerekten bakasn sylemeyin" (4:171). Burada geen guluv terimi slamiyet'in arlk olarak kabul ettii Hristiyan inanlarna gnderme yapKESTLER bilgini Ebu Hanife'ye, sonra da Peygamber'e atfedilmitir. eriat hukuku iinde kendi ilkeleri, ders kitaplar ve fkh bilginleri olan ama ortak bir hogr iinde yaayan eitli mezhepler yer alyordu. Mezhepler aras farkllklarn ou ibadet biimle-riyle ilgili olmakla birlikte dini reti konusunda da farkllklar mevcuttu. Ancak farklln da bir snr olmalyd ve arya kaanlara galat (tekili gali) ya da sapknlar anlamna gelen, me-lahide (tekili mulhid) ad verilirdi. Din bilginlerinin ou bunlar Mslman olarak kabul etmezlerdi. Genellikle din bilginleri farkllklar arasndaki izgiyi nerede ekmeleri gerektiini bilemezler. smailiyeler gibi radikal ve arhk ii gruplar, birok din bilgini tarafndan slam'dan dlanmtr. te yandan bunlara, Mslman toplumlarnn ou tarafndan hogr gsterilmi, toplumsal olarak ykc ve siyasi olarak ihanet saylacak eyler yapmadklan srece Mslman stats vermekte saknca grlmemitir. Bugn de bu hogr Levant'taki Aleviler'e, Drziler'e ve baz slam lkelerindeki s-mailiyeler'e gsterilmektedir. slam tarihinde ve bugnk slam dnyasnda Snni olmayan, lml ii denilen nemli bir topluluk iin, durum biraz daha karmaktr. Dalalet, slam teolojisine ait bir katagori deildir ve dolaysyla slam hukukunda yer almaz. Bir Mslman, sadece din bilimcilerinin asgari gereklerine bile uymazsa inanszlkla, hatta irtidat (dininden dnme) ile sulanr. Mslman din bilimcileri onaylamadklar retileri, yeniliki, arlk ya da dinden sapma eklinde sulamaya hazr olsalar da, bu sulamalar mantkHUKUK LE DIN nlm olsa bile Mslman'd ve kanunlar karsnda toplumda, evlilikte, mirasta, tanklkta ve kamu hizmetinde bir Mslman'n statsne ve ayrcalklarna sahip olmaya devam ederdi. Savata veya isyanda yakalansa bile ona Mslman olarak davranlarak hemen ldrlmez ya da kle yaplmazd ve ailesi ile mallar kanunlarca korunurdu. Gnahkar olsa da inansz deildi ve teki dnyada bir yer bulma midi hl vard. slamiyet'teki en nemli engel, Snniler ile mezhepiler arasnda deil, mezhepiler ile mrtet'ier arasndayd. rtidat hem gnah hem de sutu ve mrtet bu dnyada da teki dnyada da lanetlenmiti. Suu, ait olduu

ve ballk borlu olduu toplumu terk etmek ve ona ihanet etmekti ve cezasn canyla, malyla derdi. O kesilmesi gereken kuru bir dald. rtidat sulamalarna ska rastlanrd ve ilk zamanlarda "inansz" [mnafk] ve "mrtet" terimleri dini tartmalarda sk sk geerdi. El-Cahiz (lm 869), "lahiyatlarn dindarl muhalifleri dinsizlikle itham etmekten baka bir ey deildir" demitir.2 Gazali (lm 1111), "Allah'n yce merhametini hizmetkarlklaryla snrlayanlan ve cenneti kk bir ilahiyat kliinin vakf haline getirecekleri" knamtr.3 Aslnda bu sulamalar uygulamada bir fayda salamyordu. Genellikle sulananlar ounlukla rahat braklr, hatta bunlar arasnda slam devletinde yksek makamlara gelenler olurdu. Mslman kanunundaki hkm ve cezalar sistematize edilerek dzenli uygulanmaya balaynca, irtidat sulamalar da azald. Az sayda din bilimci nanlar kendilerininkinden farkl olanlara kar r- V; KESTLER nn slam toplumundan atlmalar ve acmaszca yok edilmeleri gerekirdi. slam'da zorla empoze edilen tek bir dogmatik Ortodoksluun olmamas bir eksiklik deil, byle bir eyi Snni Msl-manlar'n kendi inanlarna yabanc ve toplumlanmn skarlar asndan tehlikeli bulup reddetmeleri yzndendir. Ne var ki, baka dinlere inananlar gibi, Mslmanlar'in da, kendi ilkelerini izlemedikleri, hatta kitaplarna boyun emedikleri durumlar vardr. Gerek klasik gerek Osmanl dnemlerindeki rneklerde hkmdarlarn slamiyet'in belirli bir biimini zorla kabul ettirmeye ve hatta Mslman olmayan tebaalarn zorla Mslman yapmaya altklarna rastlanmaktadr. "Sapkn" inanlara sahip kiilerin gerek dini kabul etmeye zorlandklar ve kar koyduklarnda ikenceyle ldrldkleri de bilinmektedir. Ancak genel olarak hogr de hogrszlk de yapsald, baka bir deyile kanunla belirlenmiti. Allah'n birliini ve varln inkar edenlere, yani dinsizlere ve oktanrllara hogr gsterilemezdi. Fetihlerden sonra onlara "htida" ya da lm seenekleri sunulur, bu ikincisi de klelie evrilebilirdi. Hogr, en azndan inanca sahip olanlara, baka bir deyile slamiyet'in vahiy yoluyla inmi ve gerek kitab olduuna inananlara gsterilirdi ve bu da sz konusu kiilerin belirli mali ya da baka snrlamalar kabul ederek bunlara uymalarna balyd. Mrtet olana, yani Mslmanlktan kana hibir koulda hogr gsterilemezdi ve cezas lmd. Baz otoriteler piman olan mrtet iin cezann hafifletilmesine izin verirken, bazlaHUKUK LE DIN rum yaplmtr. Bu yorumlardan birine gre son szleri unlardr: "Mekke'ye dnerek dua edenleri kafir saymyorum. Herkes dua ederken dncesini ayn yne evirir, yalnzca ifadeleri deiik olur."4 Dier yoruma gre de, lrken Mutazile'nin yapt yanllklara kfr etmitir. Bu yorumlann hangisi doru olursa olsun, ilk yorumun Snni slam'n doru olan inan karsndaki daha gereki genel davrannn ifadesi olduu phesizdir. slamiyet'in sikkelerde yazl olan, minarelerden okunan, her gn dualarda yinelenen dncesi, Allah'n tek olduu ve Hz. Muhammed'in onun Peygamberi olduudur, bunun dndakiler ayrntdr. slam'n be artndan birincisi, "Kelime-i ahadet", yani imann aklanmasdr. kincisi ibadettir; zellikle de her gn gne doarken, len, leden sonra, gn batarken ve akam belirli hareket ve dualarla klnan namazdr (salai). Mslmanlar her zaman dua edebilirler; bu, herhangi bir kurala bal deildir. Namaz, kadn-erkek her yetikin Mslman'n grevidir. badet edecek kiinin temiz olmas, temiz bir yerde bulunmas ve yzn Mekke'ye evirmi olmas gereklidir. Dua, "Kelme-i ahadet" ile baz Kuran ayetlerinden oluur. Mslmanlar da, Museviler ve Hristiyanlar gibi haftann bir gn toplu olarak namaz klp dua ederler (Kuran 62:9-11). Museviler'in Cumartesisi ve Hristiyanlarn Pazan gibi Mslmanlarn Cumas da toplu badet gndr. Musevi ve Hrist-yanlar'dakinin tersine bu, bir dinlenme gn deildir. Kuran'da yazld ve tarihin dorulad gibi pazarlarda ve baka yerler-

KESTLER Hac, slam'n be artndan ncsdr. Her Mslman hayatnda en az bir defa Mekke ve Medine'yi ziyaret etmelidir. Ancak bu Hristiyanlar'in ve Museviler'in Kuds' ziyaret etmeleri gibi istee bal deildir, dini bir yikmllktr. Her yl hac Zilhicce aynn 7 ve 10. gn yaplr; Mekke Camii'nin ortasndaki Kabe'nin tavaf edilmesi ve kurban bayramyla sona erer. Allahn Evi (Beytllah) olarak adlandrlan iinde kutsal Hacer-l Esvet (Kara Ta) bulunan Kabe, Mslmanlar iin kutsal ehrin en kutsal yeridir. slam tarihinde haccn ok nemli kltrel, toplumsal ve ekonomik etkileri olmutur. Balangtan itibaren slam dnyasnn her kesinden toplumsal gemileri ve rklar birbirinden farkl olan Mslmanlar uzun yollar kat edip yurtlarn brakarak ortak ibadet yapmak zere buraya gelmilerdir. Ancak Antik dnemde ve Ortaa'da airetlerin ve insanlarn toplu glerinden farkl olan hac yolculuu gnll ve bireysel olarak yaplan bir yolculuktur. Hac kiisel bir eylem ve kiisel bir kararn uygulanmasdr, ok nemli kiisel deneyimlerle sonulanr. Modern olmayan toplumlarda benzeri bulunmayan bu fiziki eylem, en bandan beri nemli entelektel, toplumsal ve ekonomik sonular dourmutur. Zengin haclar yol masraflarn karlayabilmek iin yanlarnda yol boyunca satabilecekleri kleler gtrrlerdi. Tccar olan haclar ise, bunu bir i yolculuuyla birletirirler; getikleri yerlerde mal alp satarak eitli lkelerin pazarlarn, tccarlarn, rnlerini, geleneklerini ve uygulamalarn renirlerdi. Bilim adam olan haclar, toplantl klk lkll ki lk bili HUKUK LE DIN da bulunmutur. Hac ile yeni bir yolculuk edebiyat ortaya km ve uzak yerlerle lgili bilgi edinilmesi salanm; en nemlisi de daha byk bir topluma ait olma bilinci olumutur. Bu bilin, Mekke ve Medine'deki toplu ibadete katlmak ve baka lke ve halklarn Mslmanlar'yla birlemek duygusuyla pekimitir. nemli sayda erkek ve ok saydaki kadnn fiziki hareketliliiyle oluan toplumsal hareketlilik, Ortaa slam dnyasn Avrupa Hristiyan dnyasnn snfl, kat ekilde hiyerarik ve youn yerel geleneklere sahip dar toplumundan ok farkl bir duruma getirmitir. Ne Ortaa'da ne de modern Hristiyanlk'ta asla olmayan birlik, geni ve farkl olduu halde slam dnyasnda gereklemitir. slam dnyasnn kltrel birlii tek bana hac ile yaratlmamtr ama bu, kesinlikle en nemli etkenlerden birisidir. Byk Avrupa keifleri a ncesinde gnll, bireysel hareketliliin en nemli arac olan hac kurumu (fariziyesi), haclann geldii, seyahat ettii ve geri dnd btn topluluklar zerinde derin etkiler brakm olsa gerektir. Oru slam'n drdnc artdr. slami takvimin dokuzuncu ay Ramazan'da, hastalar, yallar ve kk ocuklar hari er-kek-kadn her yetikin Mslman gnein douundan batna kadar geen srede oru tutmak zorundadr. Cihadda olanlar ve yolculuk yapanlar orucu erteleyebilirler. slam'n be artndan sonuncusu, Mslmanlar'n devlete ya da topluma verdikleri zekattr. Balangta mminlerden dini amalar iin yardm olarak toplanan para olan zekat, gideKESTLER ounluu hrszlk ve cinayetin yasaklanmas gibi balca toplumsal kurallardr. Bunlar dnda, domuz eti yemek, alkol, zina ve faiz alma gibi zel dini armlar olanlar da bulunmaktadr. Musevilik ve Hristiyanlk'ta da yer alan cinsel ve parasal sular karsndaki endie, onlarda olduundan daha farkl tanmlanmtr. Domuz eti yeme yasa Hristiyanlk'ta bulunmasa da Musevilik'te devard. Alkoll iki ime yasa yalnzca Mslmanlar'a zgdr. Domuz eti, alkol, zina ve faiz yasaklar ekonomik ve toplumsal yaam ok derinden ve yaygn bir ekilde etkilemilerdir ve hl da etkilemektedirler. "Cihad", ilahiyatlarn ve fkhlann belirttikleri bir baka olumlu ykmllktr. Cihad, saldn durumunda, toplumun tamamnn; savunma durumunda ise birey olarak her Mslman'n ykmlldr. Chad Kutsal sava anlamna gelir ve Kuran dilinde "Allah yolunda ilerlemek" (fi sebil Allah) demektir. Baz

Mslman din bilginleri, zellikle modern zamanlarda, "Allah'n yolunda ilerlemek" grevini ahlaksal ve ruhsal anlamda ele almlardr. Ancak cihad eski otoritelerin ounluu tarafndan Kuran ve hadislerdeki metinlere dayanlarak askeri bir terim olarak kabul edilmitir. eriat kanununda yer alan cihad blmnde savan balatlmas, yrtlmesi, kesilmesi, bitirilmesi ve ganimetin paylalmas ince ayrntlaryla tanmlanmtr. Cihad yapanlar kendilerine saldrmadklar srece ocuklar ve kadnlan ldremezler, esirlere ikence yapamaz, fiziksel bir zarar veremezler; anlamalara uymak zorundadrlar. eriat savaa katlmayanlara iyi davranlmasn buyururken, zaferi kl illi kdili illi ll rid HUKUK LE DN kitaplarnda pek ok rnek bulunmaktadr. Hristiyan Bizansllar, ran'a kar savalarn, Arap ve sonra da Trk saldrganlar pskrtme eylemlerini bu ekilde aklamlardr. Ancak bunlar vaat edilmi topraklarn fethi, Hristiyan dnyasnn Hristiyan olmayanlarn saldnlarndan korunmas gibi snrl hedefleri olan savalard. Genellikle Mslman cihadyla karlatnlan Hristiyan hal seferleri bile aslnda cihada kar gecikmi, snrl bir cevap ve bir lde taklitti. Ancak cihadn tersine, tehdit altndaki Hristiyan topraklarnn savunulmas ya da yeniden fethiydi. Birka istisna hari, Gneybat Avrupa'nn ele geirilmesi iin yaplan baarl savalarla, Kutsal Topraklar' tekrar elde edip Osmanllar'm Balkanlardaki ilerlemesini durdurmak iin yaplan baansz savalarla snrlyd. Mslman cihad ise tm dnya slamiyeti kabul edene veya Mslman y-netimine~irene kadar srecek snrsz bir dini ykmllkt. Msl'm"alT]Tn"vaHiyIe gelmi bir din olduunu kabul edenlerin, baz mali ve baka ykmllkleri yerine getirme kouluyla kendi dini uygulamalarna izin veriliyordu. Bunu yapmayanlara, oktanrllara ve puta tapanlara da ihtida, lm ya da klelikten baka seenek kalmyordu. Mslman kanunlanna gre dinsizler, dinini inkar edenler, isyanclar ve ekiya olmak zere drt tr dmana kar savamak merudur ve ilk ikisi cihad saylr. Bunlarn herbirinin farkl kurallar vardr ve kazananlara farkl haklar verir. Bu zellikle Mslmanlar'm ekiya ya da isyanc olduklannda bile Mslman olmayanlardan ayn tutulduklar anlamma gelir. Cihadn KESTLER Bu dnyada ganimet, br dnyada Cennet nimetleri. Allah yolunda lenler ehittir. Arapa "ehid" kelimesinin anlam "ahit" (tank) demektir; bylece Yunanca ahit anlamna gelen "martys" ve ngilizce'de "martyr" (ehit) kelimeleriyle de etimolojik bir benzerlik tamaktadr ancak armlar farkldr. Mslman hukukular ve din bilginleri ilk zamanlardan itibaren cihadn kleciler ve yamaclar tarafndan kt kullanlmasnn tehlikelerinin farkndaydlar. Bunun iin de gerek cihadn dini motivasyon olmadan gerekleemeyecei ve bunun gereklilii konusunda srarla durmulardr. Cihad hakkndaki baz erken dnem hadisleri, o zamanlarda bu grevin nasl alglandn gstermektedir:5 "Cennet kllarn glgesindedir." "Cihad, dindar ya da gaddar her hkmdarn ynetiminde grevinizdir." "Bir karncann srmas, bir ehidin cann, silahla vurulmasndan daha ok yakar. Silahla vurulmak scak bir yaz gnnde souk bir sudan daha iyi gelir." Ska tekrarlanan bir hadis, yenilmelerinden ve kle yaplmalarndan sonra giderek artan saylarda Mslmanlatrlan kafirlerle lgilidir: "Allah, cennete zincirlerle balanarak srklenenlere hayret eder." slam tarihinde din uruna kutsal sava ska yinelenen ve bazen de ar basan bir konudur. Cihad, canlln slam dnyasnn snrlarnda srdrmtr. Genellikle slamiyet'i yeni semi olan snr halklar yeni dinlerini sava ve vaazla snrn tesindeki htida etmemi akrabalarna gtrmeye uramlardr. zellikle Orta Asya ve Afrika'da, snr beylikleri hkmdarHUKUK LE DN halifeler ynetimindeki zamanlarnda, slam ordular Tanr'nn emirlerini uyguladklarna ve yakn bir gelecekte bunun tm dnyann slam egemenliine

girmesiyle sona ereceine inanyorlard. Cihad'm etkilerine ilk maruz kalan Hristiyanlar olan Bizansllar, cihada katlanlar aalar ve bu sava heyecanlarnn nedeninin aslnda ganimet kazanmak olduunu dnrlerdi. Ancak tamam bu grte deildi. mparator VI. Leon, Taktika adl eserinde kutsal sava retisinden ve bunun askeri deerinden saygyla sz etmi ve Hristiyanlar'n da byle bir dnceyi benimsemelerinin iyi olacan belirtmitir. Bu konuda Leon yalnz deildi. 846'da bir Arap filosu Sicilya'dan kp Tiber'in azna kadar gelmi, Arap gleri Ostia ve Roma'y yamalamt. Fransa'da bir kilise meclisi toplanarak tm Hristiyan hkmdarlara, "sa'nn dmanlaryla" savaacak ortak bir ordu toplama ars yaplmasna karar verdi. Papa IV. Leo, Mslmanlarla savarken lecek olanlara ilahi bir dl bile vaat etti. Papa VIII. Johannes (872-82) kutsal Kilise tarafndan, Hristiyan din ve devleti iin savaanlarn gnahlarnn balanacam ve lenlerin sonsuz yaama erieceklerini aklad. Papalann ehrinde ortaya kan Arap aknclanyla tahrik edilen bu dnceler, Mslmanlarn cihad kavramn akla getirmekte ve arkadan gelecek olan Batl Hristiyan Hallarnn habercileri olmaktaydlar. Ancak ilk balarda cihad ilk kt lkelerde boa harcanan bir g olmutur. Araplar'n Konstantinopolis'i ve Anadolu'yu fethetmek iin sren abalan hep baansz kalmt. IX. yy geldiinde, slam hkmdarlar ufak deiiklikler olsa da genel ,'!/' KESTLER da yalnzca bir duraklama olarak kabul edilen atekes, sonunda Avapa devletleri arasnda imzalanan ebedi bar antlamalar kadar istikrarl ve kalc bir bar anlamas haline gelmiti. Mslmanlar Cihad dncesinden o denli uzaklamt ki, XI. yy sonunda Batl hallarn Filistin'i igal edip Kuds' almalar karsnda, evredeki Mslman lkeler fazla bir tepki vermemilerdi. Hatta baz Mslman hkmdarlar onlarla dosta ilikiler kurmak iin istekliydiler ve bazlar Mslman devletler arasndaki rekabetlerde Hristiyan prenslerinin ittifakn arayacak kadar ileri gitmilerdi. Hallara kar saldr niteliinde yeni bir cihad, ancak yz yl sonra Selahaddin'in liderliinde balamtr. Bunu balatan nedenler, Hal liderlerinden Chtillon'lu Reynald'n kkrtc eylemleri ve 1182 ylnda Kuds Kral ile Selahaddin arasndaki bir antlamay ineyerek Mslman ticaret kervanlanna ve Mekke'ye giden bir hac kafilesine saldrmas, son olarak da Kzldeniz'in Arap ve Afrika kylarna bir deniz seferi dzenlemesidir. Reynald'n korsanlar bu sefer boyunca Medine'nin limanlan Yanbu ve El Havra'da Mslman gemilerini yakmlar ve 1183 ylnda da Mekke'nin limanlanndan El Rabig'e kadar gitmilerdi. Mekke kaplarna dayanan hallar, tpk yzyl nce Roma kaplarndaki Maribiler gibi, zsaygs olan hibir Mslman hkmdarn grmezden gelemeyecei bir tehditti. Msr'dan gnderilen bir filo tarafndan Hristiyan basknclar tamamen yok edilerek kar sefer balatld. Selahaddin hem Latin Krall'n hem de onu kurtarmak iin Avrupa'dan gnderilen yeni hal ordularn yenilgiye uratt. HUKUK LE DN parator II. Friedrich'e Kuds' verme arzusundayd. Mslman hkmdar ve halklarn hallarn gelip gidilerine kar bu kaytszlklarnn en nemli nedeni, onlara gre slamiyet'in btnlne ve slam toplumunun birliine ynelik ok daha byk bir tehditle ilgilenmeleri gerekliliiydi. Dnemin Arap tarihileri Levant'ta iki yzyl sren hal varln nemsemezken; edebi, siyasi ve teolojik yazarlar da bundan neredeyse hi sz etmemilerdi. te yandan dnemin ya-zarlannn, Mslman cemaatindeki dini danklk sorunlarna kar byk bir ilgileri vard. O dnemde, smaili iiler gerek tehdit olarak grlyordu. X. yy'da smaili imamlarnn taraftarlar gl ve aktif bir devrimci hareket yaratmlard. Ayrca Abbasiler ile slam dnyasnn liderlii iin rekabet eden bir tr anti-halifelik olarak kurduklar Fatmi halifeliini Snni slamiyet'ten byk oranda farkl bir reti temeline oturtmulard. Snni Mslmanlar, Selahaddin'in baarsn

hallar durdurmas ve onlann elindeki topraklann bir ksmn almas olarak grmyorlard. Onun baars, Msr'daki Fatmi halifeliine son verip Abbasi halifelerinin adnn Msr'n tm camile-rindeki hutbelerde okunmasyla simgelenen slam birliini tekrar salamasyd. Mslman hanedanlan arasnda slamiyet'e ve eriat' uygulamaya en ok bal hanedan olan Osmanllar, Hristiyanla kar klasik cihad' yeniden balatmlardr. Cihad, Osmanl tarihinin ilk yzyllannda askeri, siyasi ve entelektel yaamda ok nemli bir konuydu. Osmanl padiahlarnn en azndan Kanuni Sultan Sleyman'a kadar yksek bir ahlaki ve dini KESTLER la kar onunla karlatrlabilecek bir tehdit yaratmamtr. Eski tr yaylmac cihad, kesintilere urayarak snrlarda devam etmitir. 1896 ylnda Afganistan hkmdarlar, o zamana dek Mslman olmayanlarn yaad Kafiristan denilen kuzeydoudaki dalk blgeyi ele geirmek iin bir cihad balatmlardr. Afgan fethinden ve yaayan halkn slamlatrlmasndan sonra lkeye Nuristan (k lkesi) denilmitir. slam dnyasnn dier kesinde Bat Afrika'daki militan Mslman liderler, putperestlere, Mslmanlk'tan kanlara ve XIX. yy sonlarnda Avrupal emperyalist istilaclara kar cihad ilan ederek savamlardr. XIX. yy sonlarnda ve XX. yy balarnda Hristiyan Avrupa devletleri art arda Mslman lkeleri tehdit ettike, ci-gad, en ok grlen rneklerden biri olmutur. Cihad, klasik anlay ve sunuu itibariyle sava alannda yabanc bir dmanla savamak anlamna geliyordu. Ancak kafirlere ya da meru olmayan rejimlere kar i cihad dncesi de yabanc deildi. Tm Snni hkmdarlarn gasp, ounlukla da zorba olarak gren iiler bunu iyi bilirlerdi. Bu gr kafir Moollar'in ya da slamiyet'e ballklar pheli olan szde Mslman Mool beylerinin ynetimindeki Snniler arasnda da destek bulmutur. Modern alarda bu gr, yeni bir nem kazanarak slamiyet'e ierden ihanet ettii dnlen modernleme taraftar liderlere kar bir muhalefete dnmtr. Kafirlere kar klasik cihad bile her zaman evrensel destek bulamamtr. XIX. yy banda Osmanl tarihisi Esad Efendi, l690'da Avusturya savandaki bir Bektai'den sz etmektedir: ..Bektai gece kamp kurmu Mslman askerlerin yanna gidip, "BeHUKUK LE DN Sultann fermanyla Bektai dervi tarikat ortadan kaldrldnda yazlm olan bu yk doa olmayabilir, ama dervi tarikatlarnn phesini ve zellikle onlarn slami reti ve grevlere ynelik ballklarn gstermektedir. Dervi tarikatlaryla ilgili bilinenlerin ou Osmanllar zama-nndandr. Bu tarikatlarn Osmanl toplumunda kabul edilmi nemli bir yerleri vardr ve kkenleri, slamiyet'in ilk alanna; inanlar ve uygulamalarnn ounluu da Antik alara dek uzanr. Kuzey ve Gney Avrupa'nn Hristiyanlarlan dinsizlerinin, Hristiyan Noel kutlamalar maskesi altnda Roma Saturnalia ve Viking Yule'unun byk blmn korumalanna benzer ekilde, daha eski bir kltrn Mslmanlatrlm insan-lan da eski gelenek ve trenlerini konmulardr. eitli dervi tarikatlarmn inan ve uygulamalarnda Msr, Babil ve ran'n mevsim trenlerine, eski Ege topraklarnn dans kltlerine, Orta Asya Trkleri'nin amanizmine ve Yeni Eflatuncular'n mistik felsefesine rastlanr. slamiyet'in douundan sonraki ilk zamanlarda mhtediler, ruhsal tatmin bulduklar yeni dinin yetkili taraftarlarnn rehberliini ho karlyorlard. Ancak bunlar daha ok bilgilenip uzaklatka, giderek ok sayda Mslman'n mhsal ve toplumsal gereksinimlerini karlayamadklar iin bu insanlar da rehberlii baka ynlerde aramaya baladlar ve yzyllar boyunca bazlar muhalif slam gruplarna, zellikle de iiler'e dndler. iiler halifelerin, sultanlannjveJSjm^ toplumunun yanl yolda olduunu ye doru yola getirilmesi KESTLER Tamamen bireysel mistik bir deneyim eklinde balayan Su-fizm [tasavvufuluk], genel nfus iinde ok sayda taraftar toplayarak toplumsal bir hareket haline

gelmitir. Sufiler zamanla tarikatlar halinde rgtlenmilerdir. ii'lerden farkl olarak Sufiler Snni tutumunu resmen reddetmiyorlard ve iiler'n tersine genellikle siyasi adan ban olmulardr. Aslnda bazlar devletle ilikiye girmi ve bunlarn eitli kollan devletle ba kurmulardr; rnein Bektailer'in bandan sonuna dek Osmanl yenierileriyle sk ilikileri olmutur. Snni ibadetin ciddilii, bazen de ulemann souk yasalcl Sufi tarikatlarnca tamamlanmtr. Bu anlamda, Sufi evliyalan ve liderleri, Snni retinin Tanr ile insan arasnda brakt boluu doldurmaya abalamlardr. Snni ulemann tersine, Sufi liderleri rehber olarak hizmet etmilerdir. Snniler'in aksine ibadet edenin Tann'yla mistik birlie ulaabilmesi iin mzik ve dans kullanmlardr. Ulema, hkmet mekanizmas iinde yer alrken, Sufiler halkn iinde kalarak ulemann kaybettii saygnlk ve etkinlii kazanmlardr. Sufilik popler ve mistik karakterine ramen, Mslman olan ve bir lde de Mslman olmayan entelekteller zerinde giderek artan bir etkinlik elde etmitir. Ortaa slamiye-ti'nin en byk din bilgini ve felsefecilerinden biri olan Mu-hammed el-Gazali (1059-1111), Sufi retilerini slami gelenein iine sokmuar. Gazal'nin bazlar Farsa, ou da Arapa olan nemli eserlerinde ortaya koyduu dnceleri, slam din bilimlerinin geliimini etkilemitir. Gazali, ran'n dousundki H ltii T hiddi Nib'd B HUKUK LE DIN lerini brakm ve dnyadan el ayak ekerek kendini dinin temel sorunlar zerinde dnmeye adamtr. On yl sren bu ruh aratrmas srasnda ilahiyat, felsefe ve hukuk alanlarnda nemli aratrmalar yapm; Kuds, Mekke, am ve skenderiye'ye gitmitir. am'daki byk caminin ziyaretilerine, Gazali'nin dnceleriyle ba baa kald yer gsterilir. Gazali otobiyografik eserinde skolastik ilahiyatta, rasyonel felsefede ve hatta ii retilerinde arayp bulamad gerei, sufizmde bulduunu sylemitir. Gazali 1106 ylnda doduu yere dnerek orada bir Sufi tekkesi kurmutur. Gazali radikal deildi. Yazlarnda iiliin gizemcilii ve filozoflarn rasyonalizmi karsnda, Snnilii savunmutur. Bunun yannda dneminin baz entelektel eilimlerine sert eletirileri olmu, onlarn entelektalizmlerini, skolastikliklerini "sistemler ve snflandrmalar, szckler hakknda tartma" saplantlarn knam; znel dini deneyime daha ok nem vermi; bylece Suf reti ve uygulamasnn bir blmn slami retinin iine sokmaya^ahmtr. Ondan sonraki nesillerin kendisi-ne-Muliiddin (dinin canlandrcsjlj^nvan vermeleri, bunu yapmadaki baarsnn kant olmutur. Kimi Suf doktrin ve uygulamalan, zellikle de kimi Sufi retmenlerinin gerek din ile dierleri arasndaki engellere ve inan ile hukukun srdrlmesine gsterdikleri kaytszlk hep pheyle karlanmtr. En nemli Suf airi Mevlana Celaleddi-ni Rumi'nin (1207-1273) iirlerinde bugnk adyla relativizmin bu trne rastlanr. Mevlana, Orta Asya'da Belh ehrinde doKESTLER Sevgilinizin grnts kafir tapnanda ise O zaman Kabe'yi tavaf etmek aka hatadr. Kabe'de O'nun kokusu yoksa, O zaman havradadr. Ve havrada O'nunla birliin kokusunu hissediyorsak O zaman o havra bizim Kabe'mizdir.7 Baka iirinde bu daha aktr: Ne yaplmal, ey Mslmanlar? Ben kendim de bilmiyorum. Ne Hristiyanm, ne Musevi, ne Mslman Ne doudan, ne batdan, ne karadan, ne denizdenim Ne doann ta ocaklarndan ne de gn yuvarlaklanndanm Ne topraktan, ne sudan, ne havadan ne de atetenim Ne Hindistan'dan, ne in'den, ne Bulgaristan'dan, ne deSaksin'denim Ne iki Irak krallndan, ne de Horasan topraklanndanm Yerim mekanszlktr, izim izsizliktir Ne beden ne de ruh, ben ruhlarn ruhundanm.J

Snni ulemann, zellikle adalet alanndakilerin bu gibi retiler karsnda Sufiler'i pheyle karlamalar kanlmazd. Onlar, panteist retilere inanarak Tann'nn birliini, azizleri ve kutsal yerlere badeti, slamiyet'in puta tapma yasan inemekle, byclkle tham ettiler. Tanr ile bir olma imkansz hedefini izlerken Tann'nn kanunlarna kar gelmeleri ve bakalarn da buna tevik etmeleri, en yaygn sulamayd. Dervi liderlerinin denetleyebildikleri ve istediklerinde ortaya karabilecekleri tehlikeli ve bastrlm enerjilere kar siyasi korkular da duyuluyordu Seluklu ve Osmanl sultanlaHUKUK LE DIN tda "dans eden derviler" (semazenler) olarak bilinen Mevlevi tarikat bunlardan biriydi. Mevleviler tarikatjinde. en_kon-formist olanlard. Taraftarlar ounlukla ehirli orta ve st snftand, retileri gelimiti ve resmen onaylanm retilerden ok az bir sapma gsteriyordu. XVI. yy'n sonunda Mevleviler, Osmanl sultanlarnn gzne girmilerdi. lk kez bir tarikat eyhi 1648 ylnda Sultan Osman'n kl kuanma trenine katld. Daha sonralar da baz tarikat eyhleri bu trenlere katlmlardr. Birbirinden ok farkl dervi tarikatlar bulunurdu ve aralarnda rekabet vard. Bazen yenilik savunucular olarak grlrlerdi. XVII. yy'da Osmanl mparatorluu'ndaki derviler, Snni ulema tarafndan mzik ve dans gibi fena bir yenilik olarak sulanan kahve ve ttnn yasal olduunu savunmulardr. XVIII. yy sonunda ve XIX. yy'n banda ngiliz, Fransz ve Rus hakimiyeti Transkafkasya, Hindistan ve Cezayir'e yayldnda emperyalizme kar halk direnii, yzyllarca iktidar elinde tutan, her otoriteye boyun eip bunu reti olarak kabul eden ulema tarafndan deil, dervi tarikatlan tarafndan balatlmtr. Eski bir Trk yksnde, Mslmanlar'in dervilerle ilgili pheleri ve dervilerin Mslman toplumundan ikayetleri anlatlmtr: Derviin biri bir gn zengin bir adamn evine gidip sadaka istemi. Derviin dindarlndan phelenen zengin adam, ondan slam'n be artn sralamasn istemi. Dervi kelime-i ahadet deyip susmu. Zengin dierlerini bilmiyor musun diye sorunca dervi, "Siz zenginler hacdan ve zekattan vazKESTLER cemaat rgt deildi./Din, kimliin temeli, balln ncelikli odak noktas, otoritenin tek yasal kaynayd. slam dnyasnda Araplar, ranllar ve Trkler gibi etnik topluluklar, ayrca Msr ve Osmanl sultanlarnn ve ran ahlarnn lkeleri gibi devletler vard. Ancak geleneksel slam devletlerinde bu dnceler Avrupa'nn kltrel ve siyasi yaamnda olduu gibi nemli olmamlardr. Milli liderler ya da hkmdarlar, dinin otoritesini ve kabul edilmi savunucularn ortadan kaldrmak yle dursun, kstlamay dahi akllarndan geirmemilerdi. 13. BLM Kltr Ortadou dnyadaki en eski uygarlk blgelerinden birisidir. Ancak Ortadou uygarl, Hindistan ve in gibi baka eski uygarlklarla karlatrdnda, Ortadou sahnesinin dierlerinden belirgin bir ekilde farkl iki zellii ok ak bir ekilde grnr. Bu zelliklerden biri eitlilik, Cieri de' sreksizliklr^ in tarihinin bin yl boyunc~erf~eski alardari""mdenl""zarnan-lara dek br sreklilik sz konusudur. Arada birok deiiklik olmakla birlikte, eski in ile modern in ayn dilin ve yaznn baka biimlerini kullanmakta, ayn din ve felsefenin baka biimlerini izlemektedirler. in uygarlnn en eski kaytlarndan bugnk Halk Cumhuriyeti'ne dek, birok yerel farkllklar olmu, ama in uygarlnn tm alanlarndaki ortak zbilin, srekliliini korumutur. Daha az olsa da ayn dumm Hindistan iin de geerlidir. Hint uygarl in'deki gibi kapal ve homojen olmasa da, birletirici bir g olmay srdrmektedir. Hindistan uygarlnda ve Hindistan'n antik alardan bugne dek kendini

sregelen bir varlk eklinde grmesinde, Hindu dini, Nagari yazs, Sanskrit klasikleri ve kutsal metinleri nemli etkenler olmulardr. Eski Ortadou'da bu ekilde bir birlik ve sreklilik bulunmuyordu. lk alarda bile Ortadou uygarlklar ok eitliyKESTLER inan ve yaam tarz bakmndan sahip olduklar nemli farkllklar korumulardr. Ancak bu eski farkllklardan ok daha nemli olan, blgenin kltrel tarihinin arpc ekilde sreksiz olmasdr. Hindistan ve in'de srekli bir inceleme geleneiyle hl gemilerine ait belgeler korunarak renilmeye devam edilirken, eski Ortadou kaybolup unutulmutur. Dilleri lmtr, yazlanlar kimse okuyamaz. Tanrlar ve ibadetleri az sayda uzman ve bilim adamnn bildii ok uzaktaki antik bir ada kalmtr. Ortadou, Hindistan ve in gibi kolektif bir ada da sahip deildir. te bu nedenle gnmzde nce Bat dnyasnda, sonra dnyann baka yerlerinde ve son olarak da blge halklar arasnda "Ortadou" ve "Yakndou" gibi kimliksiz, renksiz ve tamamen grece isimlerle anlmaktadr; ki bu adlar kendine has bir kimlikten, Hindistan ve in gibi adlarn artrd gten ve itibardan yoksundur. Farkllk ortaya konulduktan sonra, bunun nedenleri de be-lirginlemektedir. Blgenin srasyla Helenletirilmesi, Romal-larlmas, Hristiyahlatrlmas ve slamlatrlmas srecinde yaad ok byk deiikler, eski Ortadou kltr ve geleneklerinin yok olmasnn en nemli nedenidir. Eski Ortadou'nun yazl kltrnn byk blmn yok eden bu drt srecin bugne dek gelmi izleri vardr. slamlatrma VII. yy'dan itibaren blgeyi biimlendirmitir. Msr, Asur, Babil, Hitit, eski ran dilleri gibi en eski diller terk edilmi ve dou bilimciler onlar okuyup yorumlayarak nce tarihe, sonra da blgede yaayan halklara tekrar sunana dek hi bilinmemitir. Bu tr abaKULTUR lanmann gl ekilde tehdidi altndadr. Avrupa'yla bir karlatrma yaplmas belki daha retici olacaktr. Bat Rom^JmQ^^o^^u'nu^^malaYan barbarlar Roma devletinin en azndan formlarn ve yapsn korumaya zen gstermilerdir. Roma'nrn dini olan Hristiyanl benirn-seyp^ii olan Latince'yi kullanm ve barbar ynetimlerini Roma imparatorluk hkmeti ve hukukuna benzetme-ye almlar^ bylece de meruiyet kazanmak istermlerdjr^ VTI-Vin. yy'da Ortado?3a~^"KAJzey^nika'da Hristiyan Roma mparatorluu'nun byk blmn ele geiren Mslman Araplar bu ekilde davranmamlardr. Tam tersine kendi dinleri olan slamiyet'i, kendi dilleri olan ArajggaV, kendi kut: sal metinleri._oIan_-Kuran4-get-irip-kendiimparatorluk-.devletlerini kurmulardr. Bu devlet Mslman olmayan seleflerinden ve komularndan kanlmaz biimde etkilenmi olmasna ramen, slam hakimiyetinin ykselii, yalnzca bir kimlik temelini deil, bununla birlikte mealuk ve otorite kayna olan yeni bir devletin ve yeni bir toplumun balangcn gstermektedir. Yeni kumlan slam dnyasnda Arapa, Helen dnyasnda Yu-nanca'nm, Avrupa'da Latince'nin, gney ve dou Asya'da Sans-krite ve ince'nin roln stlenmitir. Arapa bir sre devletin, hukukun, ynetimin, ticaretin, kltrn ve gnlk yaamn dili olmutur. Hatta Trke ve Farsa gibi dier edebi dillerin slam dnyasnda tekrar tekrar ortaya ktklar zamanlarda bile, bunlar yine Arapa alfabesine gre yazlm ve Bat dillerinde Latince ve Yunanca dil elerinin tad nem lsnde KESTLER rak, slam lkelerinde ayakta kalan gemi bir meruluk tamyordu. slam Arapasnda, slamiyet ncesi ve Arap ncesi gemiten kalan szcklere rastlanabilir. Genellikle bu tr szckler, yerini aldklar konuma dillerinin zelliklerini korumu olan baz lehelerde bulunur. Bu durum bazen standart klasik Arapa'da da grlr, hatta Kuran'da da birka tane vardr. Blgede kullanlm daha eski dillerinden kalma szcklerin varl phelidir. Kalnt szckler ounlukla slamiyet ncesi daha yakn gemie aittir. Sryanice ve branice teolo-jik terimler Yunanca bilimsel ve felsefi terimler, Latince idari

ve hukuki terimler ve Orta Farsa'dan gelen ok sayda toplumsal ve kltrel terimler, eskiden kalma szcklerin byk bir ksmn oluturmaktadr. Bu trden szckler klasik Arapa'nn ve Arapa'yla ekillenmi dier slam dillerinin geliiminde ok nemli rol oyna-mamalarna karn, kltrel adaptasyon sreci asndan nemli bir kanttrlar. Kimya (chemistry) ve felsefe (philosophy) gibi szckler kolayca tannrken, Romallar dneminde polis grevindeki "urta" (polis) ve Latince "exercitus"dan gelen "asker" gibi szckler de ksmen deiiklie uram gzkmektedir. Mslmanlar'a Kuran'n ilk cznde gitmeleri Duyurulan "el srat el mstakime" (doru yol) ilgin bir rnektir: "straf, Romallarn yolu "strattf'dr ve ngilizce street szcyle akrabadr. Ayn ekilde, arazi vergisi iin kullanlan slami "hara terimi de, slamiyet ncesinin Arami dilindeki "keraga" kelimesinden tretilmitir; ki bu da, yurttalann, dinsel trenlerdeki halk koKLTR tir ve bu anlamyla da, Bat'da Yunanca kehribar anlamndaki "elektron" szcnn anlambilimsel geliimini gsterir. Mekke iin kullanlan "mmlKurrd'mn (ehirlerin anas), Yunan-ca'daki "metropolis"ten evrilmi olmas mmkndr. Baz istisnalar dnda, Ortadou ve Kuzey Afrika'nn dil ve din haritas, bugnk durumuna Ortaa'n sonlarna doru gelmi. Arapa, Farsa ve Trke olmak zere dil vard ve bu diller eitli lkelerde ve eitli ekillerde konuuluyordu. Ortak ve standart bir yazla sahip ve konuulan ok sayda leheden oluan Arapa, sadece ilk kez kullanlm olduu Arap yarmadasnda deil, bugnn Irak, Suriye, Lbnan, rdn ve srail gibi devletlerini barndran Bereketli Hilal'de ve Msr'dan Fas'a dek uzanan ve gneye doru sahra alt Afrika'nn baz blgelerini de iine alan Kuzey Afrika kysndaki tm lkelerde arlkl olarak konuulan bir dildir. Fars veya Pers eyaletinin dili olan lkenin Yunanca, dolaysyla Bat lkelerindeki ad Perse'den (zaban-i Fars) tremitir. ran'da (lkenin eski ad) ve Orta Asya'ya doru douya, imdiki Afganistan' ve Tacikistan Cumhuriyeti'ni de ieren blgede kullanlyordu. Tacik ve Afganistan'n iki resmi dilinden biri olan Dari de Farsa'nn trevleridir; ikincisi de ran ailesinden gelen Pati'dir. Bu dillere akraba olan ve en batdaki temsilcisi Osmanl Trkesi olan Trke ya da Trki diller, Karadeniz'in kuzey ve gney kylarndan Pasifik'e kadar Asya'daki geni bir alanda konuuluyordu. KESTLER tadr; ancak yazlar olmad iin yazl bir gelenein istikrarna ve srekliliine sahip deillerdir. branice, Musevi azmlkla-ra ait bir din ve kltr dili olarak ayakta kalarak, modern alarda "konuma dili ve sonralan da milli dil olaraTTTEkraT'Can-lanmtr. ' "*-*--- Klasik gre gre yalnzca edebiyat, uygar sanatlar arasnda ve yalnzca edebiyatlar saygn kabul edilirdi. Gerek alan gerek besteleyen mzisyenler, kle ya da toplumsal olarak alt snftan olurdu; mzik de iire elik eden bir ara olarak grlrd. Bugne gelebilen ok az sayda mzisyen ad vardr; bunlar da edebi bir balam iinde ele alnmalarndan tr bilinmektedir. Grsel sanatlar da (zellikle figratif sunumuna kar knamann hkm srd yer ve zamanlarda) zanaatkarlarn iydi. ok eski zamanlarda bunlarn ou Mslman olmayanlardand ve ele geiren lkelerin yerel halkndan toplanrlard. slamlatrmann artmasyla daha ok Mslman ressam ve mimar kmtr ama Ortaa'm byk blmnde onlarla ilgili hibir ey bilinmemektedir. Yzlerce yl sonra, Osmanl Trkiye'si le Safevi ran'nda ressamlar saray evrelerinde saygn bir konuma gelebilmilerdir. ou; isimleri, biyografik ayrntlar ve tannabilen eserleriyle anlmtr ve bazlar da okullar aarak ustalar yetitirmilerdir. Osmanl donejnindexo-unlukla askerlerden olan rrmarlarn^z^]^r_yexleri vard. Sanat yeteneklerinin yannda yneticilik ve organizasyon da yaparlar, istihdam yapan nemli kurulularda yetkileri olur, dev-

KULTUR ve sandalyeler Ortaa'da artk kullanlmyordu. Onlarn yerine gebelerden kolayca salanan deri ve yn tercih ediliyordu. mekanlarda ounlukla hal, ilte ve minderler kullanlyor; dekorasyon iin de tepsi, lamba ve tabak gibi ok miktarda madeni, cam ve toprak eya kullanlyordu. Ortaa slami-yeti'nfn sanayi sanatlarnn balcalar dvme ve ileme madeni eya, boyal seramik ve camdr. Tekstil sanatnn eitli eserlerinin ve ince ilemeli ahap paravan ve pancurlarn kullanld i mekanda yer almlardr. Arap hakimiyetindeki dnemde ilk resimler dekoratif amal olarak yaplmtr. Bugne dek gelen Emevi saraylarnda-ki freskler kltrel anlamda bir srekliliin canl rnekleridir. Teknikleri ve dekoratif temalaryla Bizans ve slamiyet ncesi ran'n hl canl olan sanat geleneine benzerler. Ancak baka konularda olduu gibi bunda da eski gelenekler zamanla asi-mile olmutur. Sonu olarak yeni bir ey; temsil ettii uygarlk gibi eski geleneklerle zenginleen ama onlarn hakimiyetinde kalmayan, Araplar'n yaratt ve ynettii, slamiyet'e adanm siyasi bir toplumdaki Arap zevkinin ve slami deerlerin gereksinimleri dorultusunda bir sanat gelitirilmitir. plak kadn figrl eski freskler slami olarak adlandrla-maz. Bunlar, Bizansl ressamlarn Hristiyan kosmokratrn izerken kullandklar pozda bir Mslman halifenin tasvirin-deki gibi, eski konular yeni amalara uyarlamaya balamlard. Ksa srede, Mslman duvar resimlerinde ve i dekoras-yonundaki plak figrler ve insan figrlerinin yerine dekoratif, KESTLER da ranllar ve Trkler'de yaygnlamtr. Mslman resmi, insan yz ve bedeninin resmedilmesiyle ilgili tereddtler giderildii iin portrelerden olumuar. Ortaan sonlarndan itibaren baz resimler, izimler ve tablolar ele gemitir; ancak bunlar kitaplarda yer almamaktadr ve katlara yaplm haldedir. Bunlar da, esas olarak Trkiye, ran ve bunlarn ynetimi ya da etkisi altndaki lkelerde yaplmtr. Ancak heykel yasa srm, insanlarn ki boyutlu portrelerine bile pheyle yaklalmtr. Trk ressamlar, Osmanl sultanlarnn resimlerini yapmlardr. Bata Fatih Sultan Mehmed olmak zere, Avrupal ressamlara portresini yaptranlar ise az da olsa bulunmaktadr. Belli-ni'nin nl Fatih Sultan Mehmed tablosu Londra'da National Gallery'de sergilenmektedir. Fatih Sultan Mehmed'in lmnden sonra yerine geen dindar olu Sultan Bayezd bu tabloyu baka tablolarla beraber satmtr. Kimi zaman Osmanl hkmdarlar tarafndan zel olarak yaptrlm olsa da, sultanlarn resmini yapmak resmen yasakt. Birka istisna dnda, Mslman hkmdarlar ne para ne de pul zerine yzlerini res-mettirmilerdir. 1721 ylnda Osmanl elisi olarak Paris'e giden Yirmisekiz elebi Mehmet Efendi raporunda yle demitir: "Buradaki geleneklere gre kral, elilere elmaslarla sslenmi portresini hediye olarak veriyor ama Mslmanlkla resmin yasak olduunu syleyince bana elmas kakmal bir kemer hediye etti." Mehmet Efendi ald hediyeleri ayrntlaryla anlatm, kraln ona gsterdii resim galerisine yalnzca iki KULTUR "Biri sevincini gstermek iin glyor, teki zntsn gstermek iin hznlenmi grnyordu. Biri korkuyla titriyor, dieri alyor, bir bakas bir hastala yakalanm grnyordu. Yani, ilk bakta herkesin ne durumda olduu anlalyordu. Bu resimlerin gzellii ne hayal edilebilir ne de anlatlabilir." slam lkelerindeki mzisyenler, baz dervi tarikatian dnda, Mslman ibadetinde mzik yer almadndan, Hristiyan mzisyenlerin, Kilise ve onun yksek makamlarndaki kiilerin korumasyla elde ettikleri avantajlara sahip deillerdi. Onlar iin de sarayn ve zengin ailelerin korumas vard ama srekli deildi ve gllerin kaprislerine balyd. Mslmmn mzisyenler standart bir notalama sistemi oluturamadklar iin eserlerT"a^^l^^eriejnerek aktarlabilmitir. Avrupa mzik geleneiyle karlatnlabilecek br klasik slam mzii korunamamtr. slam mziiyle ilgili olarak elde bulunanlar, yalnzca genie bir kuramsal edebiyat; yazarlar ve ressamlann baz mzisyenler

ve mzik olaylan hakkndaki anlatmlar ve resimleri; eski mzik enstrmanlar ve performanslardan hafzalarda kalanlardr. VI. yy'da klasik Arap iiri, Arabistan yarmadas airetlerinin yarattiklan ortak dilin ve uzun zamandr Arap iirinde en ok kullanlan anlatm biimi ve bir tr l konaklama methiyesi olan kasidenin gelitirilmesi sayesinde balamtr. Gerek Batl gerek Arap aratrmaclar, eski Arap iirlerinin ounluunun zgnlnden phelenmilerdir. Bugne dek gelen metinlerden zgn malzemeye sahip olan ok azdr; bugnk ekilleriyle bunlar, VIII. yy'daki neoklasik ya da romanik l di ilii filll lidi l KESTLER Suriye'de saray airleri ve air halifelerin yazdklar kasideler bu iirlerin byk ounluunu olutuayordu. Kimileri Emevi kasidesinin slamiyet ncesi kasidenin devam, kimileri de bunun sonraki neokiasikilerin bilinmeyen gemie yansttklar bir model olduunu ileri srmlerdir. Emevi dnemine ait kasideler, eski bir gelenek ve klie olmu bir slup tamaktadrlar. zgn haliyle bir vg olan en eski kasidede airetinin szcs olan air, airetinin, hayvanlarnn ve kendinin erdemlerini ve baarlarn anlatrd. Geleneksel olarak kaside, g mevsiminden nce gebelerin bayramlarndaki iir yarmalarnda okunurdu. Terk edilmi kamp atanna bakan airin orada aireti ve sevdiiyle geirdii mutlu gnleri anlatan erotik bir girile balayan kaside, vgnn baka aamalaryla devam ederdi. Emevi zaman_ye_^o_nrasndaki saray kasidesinde, airet deil Jkmdar-vlrd. Giri ksmnda ska yinelenen baz konular vardr. air terk edilmi kamp alanna gelir ve anlarnn keyfine dalar, geride brakt mutlu gnlerine alar. Onu arkadalar teselli etmeye alr ve tkenmeyen kederi yznden knarlar. Genellikle air aynlk gecesinin uzamasndan ikayet eder, yava gelen sabaha sitem eder. Sevgilisi onu ryada ziyaret edebilir ve hatta konuarak, onu dayanlmaz bir uyanklkla ba baa brakr. Giri ksmnda air genellikle, komu airetteki sevgilisinin kampna yapt gece kaamaklarn anlatr. Bu ksm biraz at, biraz da vgdr. Baka bir airetten, belki de dman airetten olan sevgilisini grmek iin hayatn tehlikeye atarak onun olduu yere ya da bir kum tepesinin arkasnda buluacaklar yeKULTUR lilere kar kt niyetli ama kamu ahlaknn koruyucusu sansrc (rakib) de katlr. Ayrlk temas, kampn dalmasyla ilikilidir. lkbaharn otlama mevsimi sona ermitir ve airet gidecektir. rtkan airete hazrlanmalarn ilan eder, adrlar sklr, develer yklenir ve airetler farkl ynlere giderek a anlaryla yalnz brakrlar. Korkulan bu gnn yaklatn gsteren belirtiler de vardr; sert sesiyle sevgilinin gideceini haber veren ayrlk kuu karga srleri gibi. Ak iirleri, klasik slam iirinin en iyi temsilleridir. Evrensel insan temasn konu almas nedeniyle baka kltrlerden olanlarn da buna eriebilmesi ok kolaydr. Bu iirler, sevgililerin buluup ayrldklar deien toplumsal ieriiyle kltrel tarihin olduu kadar toplumsal tarihin de sahnelerini yanstr. Emeviler zamannda geleneksel kasidenin yan sra, yeni bir ak iiri tr olarak Hicaz'n erotik iiri ortaya kmtr. Arap-lar'n byk fetihleriyle elde ettikleri servetler, bata Medine olmak zere, Hicaz'n ehirlerinde zengin, kltrl, zevke dkn ve snr tanmayan bir grup ortaya karmtr. aaal aristokrasinin elence merkezi haline gelen kutsal ehirdeki zenginlerin evlerinde kle kzlar, arkclar ve danszler, din savalarnn sefih oullarnn ilgisini ekmek iin zgr Arap kadnlaryla bir rekabete girimilerdir. Yalnzca birka bugne gelebilmi olan Hicaz'da yazlm bu erotik iirlerin incelenmesinde baz zorluklar vardr. simleriyle tannm olan airlerden ok aznn beyitlerinin toplam

KESTLER kasidelerin kalan paralar ya da tam bir iir olup olmad bile belli deildir. Bu iirlerin konular kasidenin giri blmne benzemekle birlikte, baz farkllklar bulunur. l sahnesindeki macera, yerini ehirde baka bir evin hanmyla yaanan maceraya brakr. air, zgr bir Arap kadnndan kasidedeki gibi st kapal sz eder, kadnn adn gizler ve iffetini ver. Kle ve meyhane kadnlarndan ise aka sz eder. Erkein cinsel gereksinimleriyle ilgili cmert hkmleri olan slam hukuku,.yasak ak konusunda ok,serttir..Bu durum, s-Jamiyet ncesi -airej:lerinin_ zgr yaamlarna kstlama getirmi ve ak iirinin arln jlemitir. Halife mer'in erotik iiri yasaklam olduu bilinmekledir. DolaysylaTalrTEHrnffete kar sayglar artm^hylee daha ok krlksfz|k"acs konusu kujlamlmtr. vnen, duygusuz sevgilinin yerini uzaktan hayranlk duymakla yetinen iffetli kiiler almtr. Bu kiiler, sonraki yzylda oullannn karlksz ak nedeniyle ld sylenen Udra airetinden gelen Udri adyla anlmtr. Udri air de gelenee uyar, geceleri gizlice sevgilisinin adrna gider ama bir glck, bir dokunu ya da bir szckten baka bir ey beklemez. Udriler'in szde "platonik" aklarnn geree ne kadar uygun olduu tartlr. Fransz aratrmac Regis Blache-re, Udriler ile klasik kaside yazan apknlar arasnda pek fark olmadn dnmektedir. Arap aratrmacs Kinani'nin, Udri temasn ehvetli ak ile yeni dinsel ahlak arasnda bir uzlama eklinde tanmlamas olduka isabetlidir. Emeviler'in yerine Abbasi halifelerinin gemesi ve bakentin KULTUR raydaki doulu bir hkmdarn ynetimi almt. Bata bir Arap hkmdar olduu ve Arapa, devletin, toplumun ve kltrn tek dili olmaya devam ettii halde, Arap zevkleri ve gelenekleri, tartmasz egemen durumda deildi. Arap kadn sarayda ve byk ehirdeki eski yerini ve zgrln kaybederek hareme kapatld. Muhafzlar ve haremaalan yznden gizli ziyaretler imkansz olmasa da tehlikeli hale geldi. Artk kle kzlar ve cariyeler de bunu gereksiz klyordu. Arabistan' hi grmemi ehirli airlerin hayali kamp yerleri in zlmeye ve hayali sevgililerini vmeye devam etmesiyle eski edebi modalar biraz daha srd. Kimileri de gemiteki kimi konular gerek duruma uydurmaya alt. Sylenene gre, Badatl bir air, ehirli bir kadna yazd kasidede klie ifadelerle, zlem dolu yalnz gecelerinde kendisini teselli etmesi amacyla ryalarna gelmesi iin ona yalvarr. Kadn da altn dinar gnderirse bizzat gelip onu rahatlatacan bildirir. te yandan Arap iirinde yeni rzgarlar esmeye balamt. slamiyet'i seenler arasnda, fatihlerin dilinini ve dinini benimsedikleri halde, geleneklerini hor gren ranllar bulunuyordu. ranl ve dier airler Arap iirine yeni temalar ve modalar getirdiler ve ak iiri de bunlardan biriydi. Bu iirlerde genellikle bir kle kza, zellikle de ehir toplumunun dii unsuru cariyelere hitap ediliyordu. Bu iir trnde gizlilie nem verilmedii iin gizli buluma ve ayrlma, baka bir balamda karmza kar. Mslmanlktaki zina yasa artk etkili olmaktan kmt ama alkol yasa sryordu. Bu yzden de air gizli buKESTLER arap ime, retme ve satma yasa, Mslman devletin Mslman olmayan vatandalanna uygulanmazd. Bu yzden iki imek isteyen Mslmanlar kafirlere gitmek zorunda kalyorlard. Arap iirindeki Hristiyan manastr ve Pers iirindeki Zerdt tekkesi, meyhane armlardr. Genel olarak birletirilen ak ve a,rap konular, zellikle ran ve Trk iirinde, kimi zaman dini bir anlam erir. Sufi airlerinin kullandklar Baks- ve erotik gstergeler insann Allah'la mistik birliini simgelemektedir. Erotizmi dini amalarla kullanmann Tevrat'ta Nei-deler Nedes'ndeki Musevi-Hristyan geleneince bilinen daha eski rnekleri de vardr. Av iirleri, zellikle Trkler ve ranllar'da kltrel bilgi asndan zengin bir baka trdr. Bu iir trnn avcln artk balca besin salama kayna olmamasndan ok sonra bile nemli bir kltrel, toplumsal ve askeri ilevi olmutur. Helenistik dnyann oyunlar ve atletizm yarmalar slami ynetimde

byk lde yok olmutu. Gre, deve ve at yarlar, deve ve horoz dvleri bir lde halk elendiriyor, at binmek ve ok atmak gibi askeri sanatlar askerlere mesleki beceriler salyordu. Ancak avlanmak, modern ada sporun gelimesine dek egzersiz, elence ve yararl "eitimin biriesHgTerr popler aland. Byk kraliyet avlan, sresi, saysive~boyutu asndan zel bir deer tayordu. Modern a ncesinde bu avlar, modern ordular savaa hazrlayan, sava oyunlarna ve manevralara en yakn almalard. Ynetim ve rgtlenme, ikmal ve malzeme, hareket, komuta ve denetim konularnda bilKULTUR avclann aklar, kovalamacann verdii heyecan, ldrmenin verdii zevk ve avdan sonraki elence konulanna ayrntlaryla yer verirlerdi. iir toplumsal ve siyasi adan da nemli bir leve sahipti. ou airin geim kayna, hiciv, zellikle de vgyd. Henz gazetecilik, reklamclk, propaganda ve halkla ilikilerin olmad zamanlarda bunlarn tmn airler stlenirdi. Bu ise airlerin stlendii yeni bir rol deildi. Roma mparatoru Augus-tus'un saray airlerinden bazlarnn eserleri genel olarak Roma mparatorluu'nun, zel olarak da Roma imparatorunun halkla ilikiler almalaryd. phesiz durum ok daha nceki hkmdarlar iin de byleydi. airlerin hkmdarlarn vdkleri kolayca ezberlenip azdan aza gezen beyitlerle lke apnda onlarn imajlarn gelitirdikleri vg sanat en doruk noktasna slami Ortaa'da kmtr. iirsel propagandann olumlu etkisi olduu gibi olumsuz etkisi de sz konusuydu. Hiciv szcnn Arapa'daki karl "hiccf szcnn Tevrat'taki by yapmak anlamndaki "begeh" szcyle yaknl ilgintir. Hiciv yalnzca hakaret ve yerme anlam tamaz, bunu pratik bir amaca yneltir. Airet hicivcilerinin dmanca propagandalan daha eskilere, hatta slamiyet ncesine dayanr. Peygamber'in hadislerinden, iirsel propagandann tehlikesinin ye deerinin farknda olduunu gryoruz. iire kar genel bir honutsuzluk vard, rnein en nemli Arap airlerinden mr el-Kays iin, "cehennem yolundaki liderleri" deniyordu. Bu honutsuzlua ramen PeyKESTLER mlardr. Bu uygulama yalnzca hkmdarlara zg deildi. Baka makamlardaki kiiler de halkla ilikiler ve reklam almalar iin air tutmular ve bylece airlik, kabul gren bir meslek haline gelmitir. Edebiyat tarihlerinde bu airlerin dl-lendirilmesiyle ilgili ayrntl pek ok bilgiye rastlanr. dl genellikle makam sahibinin durumu ve airin yeteneine balyd. Benzeri mesleklerde olduu gibi ayn rn yeniden kullanlabilir, bir hkmdar iin yazd bir iiri, ivereni deitikten sonra, baka birine satabilirdi. airleri korumalaryla, yani yaygn propaganda almalaryla nl olan hkmdarlar vardr. X. yy'da Kuzey Suriye'de Hamdani Beyi Seyf el-Devle olduka byk bir air kadrosuna sahipti. Bu airlerin, dikkatsiz tarihileri yanltmalanyla bugn bile onun iin aluklar sylenebilir. Fatmi halifelerin de, kendilerinden beklenilebilecei zere, Fatmi dnya grn ve Abbasi halifelerine kar Fatmi davasn yayan deolojik airleri bulunuyordu. Tarihilerin bazen resmi airlerin listelerini verdikleri de olmutur. Ortaa'n daha sonraki zamanlarndan Msrl bir ansiklopedi yazar, Fatmiler'in saraya bal air bir kadrosu olduunu ve bunlarn iki gruba ayrldn yazmtr. Bu gruplardan biri Snnilii ven Snni airler, dieri de smaili imamna uygun daha an vgler yapan smaili airlerdir. eitli mezheplerden olan kiiler, syanclar, siyasi ve baka gruplann kullandklar iirsel propaganda, kiisel karlarn da arac olmuar. DC. yy Arap ark kitab, Kitab el-Aghanilde yer alan iki rnekte iirin ekonomik amalara hizmet ettii de KULTUR dendii bilinmemektedir. Ayn kaynaktan baka bir yk de tamam anlatlmaya deer lde lgintir:2 "Peesatmak iin Medine'ye giden Kfe'li birtccar, siyah olanlar hari tm peeleri satm. El-Darimi'nin arkada olan tccar bunu ona anlatm. O

gnlerde iiri ve mzii brakp inzivaya ekilmi olan El-Da-rimi, tccara "Sen hi dnme, ben onlar da satman salarm" demi ve u dizeleri yazm; Git sor siyah peeliye Ne yaptn dindar imama? Namaz iin cbbesini toplamt Seni cami kapsnda grnceye kadar... El-Darmi'nin bestesini de yapt iiri Sinan adnda biri daha bestelemi ve ok nl olmu ve herkes onun inzivadan kp tekrar iire baladn dnm. Medine'deki tm kadnlar siyah pee almaya balamlar, Irakl tccar da elindeki siyah peelerin hepsini satm. Bu olay duyduktan sonra, El-Darmi yeniden inzivaya ekilmi." Bu, arkl reklamn bilinen ilk rnei saylabilir. Ortaa'da Araplar tarafndan ykl iirlerin kullanm yaygn deildi. Ortaa Avrupas'ndaki ve klasik antik adaki destan ve baladlarla kyaslanabilecek, resmi edebiyat saylmayan vezinli ve vezinsiz uzun popler ak ykleri ve baz sava paralan dnda bir esere rastlanmaz. Destann slami Ortadou'da tekrar domas, slam ncesi Pers iir paralannn eski Pers epik geleneinin bulunduu ran'da olmutur. Ksmen Pers milli kltrnn tekrar uyanmas ve yeni bir Mslman ran dilinin ortaya kmas, bu gelenein tekrar canlanmasn salamtr. X. yy airi Firdevsi'nin eski ran'n tanrlannn ve kahramanlarnn servenlerini anlatt uzun iiri ehname KESTLER Trk halklarnn kahramanlk iirleridir. Genellikle bir kitabn tamamn kapsayacak uzunluktaki mutsuz aklarn serivenleri, Trkler ile ranllar'm yaygn olarak kullandklar bir baka anlatm trdr. Tm bu aklar ve destanlar Mslman kitap resimleme sanatna byk lde ortam salamlardr. Arapa'da olay ya da oturum anlamndaki "Makama", tamamen Araplar'a zg bir edebi trdr. Makama, ounlukla hayali bir anlatc ve bir kahramann konutuklar makamat koleksiyonundan bir paradr. Bunlar, konuma ve anlatm; vezin ve nesir; vaaz ve tartma ve mizahla ele alnan byk lde toplumsal yorum ierirler. Makamat koleksiyonlar arasnda Arap edebiyatnn aheserleri bulunur. Farsa ve brani-ce'de makamat taklit edilmitir ama karakteristik Arap biimi korunmutur. Farsa ve Trke iirler tamamen slami'dir. Benzer biimde byk oranda slami olan Arap iiri, en erken ve en ge dnemlerinde nemli bir Hristiyan unsur da tamtr. Saylar az olmakla birlikte Arapa yazan Musevi airler de olmutur. Genel olarak Musevi airler, artk blgesel bir dil olmaktan ksa bile hl din, bilim ve hatta laik iiri de ieren bir edebiyat dili olan branice'yle lirik ve dini iirler yazyorlard. slam lkelerindeki brani iiri, yap, konu ve edebi gelenekler asndan Arap rneklerine benzer. Makama dnda klasik Arapa'da baka edebiyat trleri de vard. Deneme [tahrir] sanat olduka gelimi bir dzeydeydi. Roman olmaktan ziyade alegorik olan ykler, daha hafif bir KLTR lkleriydi. Arap edebiyatnn en kutsal olanlar da dahil olmak zere her tryle hafiften hafife alay etmek iin hicvi kullanrlard. Buna rnek vermek gerekirse; halifeler dneminde, tpk baka yerlerde ve rejimlerdeki gibi devlet memurlarnn ar ve sk tekrarlarla dolu bir sluplar vard. XI. yy'daki "komik hatalar" koleksiyonundaki Halep prensinin yks yledir: Prense bal olan Antakya valisinin biraz safa olan sekreteri, iki Mslman gemisinin tm mrettebatyla battn efendisi adna prense u ekilde letmitir: "Esirgeyen ve Balayan Allah adna. Allah, Prens'e kuvvet versin ki iki kayk, yani iki gemi, girdap, yani dalgalar yznden, devrildi, yani batt ve herkes kayboldu, yani ld." Halep prensi de valisini yle yantlam: "Mektubun bize geldi, yani ulat ve biz onu anladk, yani okuduk. Sekreterini dv, yani ona vur ve yerine bakasn getir, yani onu kov, nk o ahmak, yani aptaldr. Hoakal, yani mektup bitti."3 Dier bir yk de yledir: Hicri birinci yzylda komik ykleriyle nlenmi Ashab adndaki kiiye, niin iyi bir Mslman gibi hadisleri anlatmayp bo eylerle uratn sormular. Ashab da kendisinin hadisleri de bildiini

sylemi. Onlar da birini anlatmasn istemiler. O da hadisin kimin azndan sylendiinden balayarak geleneksel bir ekilde anlatmaya balam. "bn mer'den duyan Nafi bana yle anlatt: Allah'n elisi, Sahip olanlarn Allah'n seilmi kuilanndan olduu iki nitelik vardr, demi." Dinleyenler bunun gerekten doru bir hadis olduunu belirterek bu iki niteliin ne olduunu l Ahb "Nfi biii tt b d diii t KESTLER tr daha az mizahi ve daha ok ahlak, didaktik nitelikteki daha ciddi ve daha drst bir toplumun anlatmlar olmutu. Tiyatro, byk olaslkla antik adaki putperest trenlerle ilikilendirildiinden, Ortadou'da slami Ortaa'da yok olarak sonraki birka yzyl bir daha ortaya kmamtr. Pando-mim, meddahlk, palyaoluk olmak zere dram sanatlarnn yaygn baz unsurlar bulunuyordu. Aktrlerce doalama sylenen metinlerle ksa komik sahnelerden izler de vardr. Genellikle bunlar sradan insanlarn popler elenceleriydi, sa-raydaysa daha sekin gsteriler oluyordu. Ne var ki bu sekin gsteriler kimi zaman daha kaba bir amaca hizmet edebiliyordu. XII. yy'da Bizans prensesi Anna Komnena, Seluklu sarayndaki aktrlerin gut hastal olan babas Aleksios Komnenos ile alay ettiklerini sylemitir:5 "Barbarlar, hnerli aktrler onun alaryla dalga getiler. Gut hastal alay konusu haline geldi. Doktor ve hemire gibi rol yaptlar ve impa-rator'u bir yataa yatrarak onunla dalga getiler ve bu ocuka gsteride kahkahalar attlar." XV. yy'da Bizans imparatoa II. Manuel Paleologos, Osmanl sultan Bayezid'n sarayna yapt ziyaretini anlatrken aktrler, mzisyenler, arkclar ve danszlerden sz etmitir. Bir anlatm ve hemen hemen hazr bir metni olan oyun, ilk kez XIV. yy'da zellikle Msr ve Trkiye'de grlmtr. Bu oyun trnde karakterler kuklalarla ya da bir perdeye yanstlan glgelerle canlandrlr ve kuklac tarafndan konuturulurdu. Genel olarak komik bir ierii olsa da sert bir toplumsal ya da siyasi yorum ierirdi Bu tr oyunlarn metinleri bugne ka KULTUR arasnda yeni iletiim kanallan aan Trkler ya da Moollar dneminden, Dou Asya'dan gelmi olmas muhtemeldir. Avrupa'dan, zellikle de XV. yy sonunda ve XVI. yy banda spanya'dan gen Museviler'in eseri olduu kesin olan ve aktrlerin hazr metinlere gre oynadklar tiyatro, Osmanl dneminde grlr. Musevi, sonralar Ermeni ve Rum gibi Hristiyan gruplannn sarayda ve baka kutlamalarda muhtemelen Trke olarak oyunlar oynadklan bilinmektedir. Ancak tm bunlarn ok snrl etkileri ve boyutlar vard. Bir sanat dal olarak tiyatronun ortaya k XDC. yy'da Avrupa etkisiyle olmutur. iiler'in Hseyin ve ailesinin Kerbela'da ehit olmasn tem-silen, olayn yldnm olan Muharrem aynn onuncu gnnde gerekletirilen "taziytf', ok arpc bir baka dramatik gsteri trdr. Taziye, modern ii dini trenlerinin temeli olmasna karn ok yeni bir trdr, en eski olanlar XVIII. yy sonlarndan kalmtr. ounlukla elendirmek yerine, bilgilendirmek ve eitmek iin yazlm olan klasik nesir edebiyatnn nemli bir ksm gemie ait tarih, edebiyat tarihi, biyografi gibi bilgileri aktarmak ve korumak zere kaleme alnmtr. slamiyet bir din ve uygarlk olarak en bandan tibaren gl bir tarih duygusu tamtr. XV. yy'daki Msrl bir bilgin "tarihi" savunurken Allah'n da tarihi anlattn belirtmitir ki, aslnda Kuran'da da pek ok tarihi yk vardr. "Peygamberlerin senin kalbini glendirecek yklerini sana anlayoruz. Bylece gerein bilgiKESTLER korunmu ve aktarlmtr. Hz. Muhammed'in lmnden sonra ilahi rehberliin bir btn olarak Mslman cemaatine aktarldn gsteren icma retisi, yani konsenss, bu cemaatin tavr ve tecrbelerine srekli bir nem kazandrmtr.

Peygamber'in ashabnn ve kendisinden hemen sonra gelen haleflerinin sahip olduklar otorite ve prestijleri, bu ashap ve haleflerin soyundan gelenlere, daha sonraki mcadelelerde, slamiyet'in ve halifeliin ortaya knda rol oynayan kiilere ve olaylara dair gerei renme, bazen bunlar dzeltme ve yeniden kefetme bakmndan gl ve tekrarlanan tevik edici bir zellik tamtr. En bandan beri tarihteki alacaklar yerlerin farknda olan Mslman hkmdarlar, gelecee brakacaklan faaliyetlerinin kaytlarna ok nem vermilerdir. Hem kendilerinden nceki hkmdarlarn yaptklaryla ilgilenmiler hem de kendilerinin yaptklaryla ilgili kaytlarn onlardan.sonra geleceklere kalmasn istemilerdir. Peygamber ve ashabnn biyografileri ve Arap airetlerinin kahramanlk destanlarnn yazlmaya balanmasyla tarih yazm balam, sonrasnda da en ilkel blgede-kiler de dahil olmak zere, hkm sren trim Mslman hanedanlardan bir tr tarih kalmtr. Tarih yazm baz lkelerde aslnda slamiyer/le birlikte balamtr. iiler'in gr farkl olmakla birlikte, Snni Mslmanlar'a gre Allah'n cemaati, Allah'n insanlk iin tasarladklarnn somutlatrlmasyd ve O'nun lahi rehberliinde Allah'n amacnn leyiini gsterirdi. Tarih, bu adan dinin en derin sorunlarnda ve hukukun KULTUR r ise ne bu tr bir rehberdi ne de byle bir deerleri vard. Bu yzden de Mslman tarihiler, Hristiyan Avrupa'da ya da baka bir yerdeki Mslman olmayan tarihi ya da kendi Hristiyan, Zerdti ve dier Mslman olmayan atalarnn tarihlerini pek nemsemezlerdi. Kuran'da ve hadislerde tarihte nemli olan eyler korunmu, geri kalan tarihe gmlerek unutulmutu. Muazzam bir zenginlik, eitlilik ve genilikteki Mslman Ortadou'nun tarih yazm, imparatorluk, yerel, blgesel ve evrensel tarihi, gemiin ve gnn tarihini, biyografileri ve az sayda otobiyografileri, askerler, devlet adamlan, nazrlar, airler, bilim adamlar, tasavvufular, yarglar ve ilahiyatlarn tarihelerini kapsamaktadr. Bunlardan baka da tarih yazm trleri vardr. slamiyet ncesi kahramanlk tarihi geleneinde putperest Araplar'm savalarn ve basknlarn anlatan ykler bulunur. Bunlar, Peygamber'in putperestlere kar seferleri ve ilk Mslmanlarn byk fetihleriyle yeni bir biime dnmtr. Sonralar da vg ya da propaganda halini alan bu tr tarih yazm, kimi zaman da Selahaddin'n Arapa biyografisinde-ki ve Kanuni Sultan Sleyman'n fetihlerinin Trke yazmlarm-daki gibi destans bir biime dnmtr. Hukuksal, hatta bir anlamda da teolojik tarih yazm tr de bulunmaktadr. Bu tr tarih yazm, Peygamber'in szleri ve eylemlerinin ve "doru yoldaki" halifelerinin kararlarnn kaytlarn, zellikle kamu siyaseti konularnda, eriat'n korunmasna hizmet eden rnekler olarak sunar. Tarih yazm, Abbasiler zamannda daha gelimi ve saylar hzla artan memurlara yneKESTLER yazmnn tamam Arapa olmuar. Ortak slam uygarlnda ortaya kan yeni edebi dillerle, iir, edebiyat ve tarih yazmnda kltrel zbilincinin yeni ekilleri ortaya konulmutur. Bununla birlikte baka deiiklikler de meydana gelmitir. Snni. slam, X. ve XIII. yy'da mcadele ettii byk dman kar-snda ounlukla zafer kazanmtr. Hristiyan hallar pskrtmler, dinsiz Moollar' slamlatrarak asimile etmiler ve ii muhaliflerini bastrm ya da yola getirmilerdir. Tm bu mcadele srecinde, byk Snni canlanyla birlikte, slami devlet, toplum ve uygarlk dnme uram ve kltrel yaam yeni yollarda ilerlemeye balamtr. Gerekleen deiiklikler, edebiyata, zellikle de tarihi edebiyata ak olarak yansmtr. Devlet memurunun eitiminin nemli bir paras durumundaki tarih, bir lde bu grle yazlm olmaldr. te yandan, Abbasi zamanndaki bilgili ve nazik memur, Seluklu sonrasnn medrese renimli dindar memurundan ok farklyd. Ortaa sonlarnda, adalar arasnda, ou nemli Arap tarihisinin asl ilgi alan ve n, genelde dini bilimlerde olmak zere tarihten baka alanlarda olmuar.

Tarihin asla medrese mfredatna girmemi olmasna karn, tarihiler giderek artan sayda medrese mezunlar arasndan kmaya balamt. Bu deiiklik ok nemlidir. Bata Osmanl mparatorluu ve ran olmak zere, sava sonras dnemdeti.^ahaJ^c_ye istikrarl monarilerde tarih yazma ii. devletinJlgi^lajna^gir-mi; tarihi, devletin himayesine alnrn.ye hatta^devletjanafn-dan istihdam edilmitir. Bylece tarihinin, ncelikle gerekleKLTR li tarihiler, hkmdarlarnn basan ve erdemleriyle birlikte, baarszlk ve eksikliklerini de anlatmlardr. Osmanl tarihilerinin XVII. yy'dan sonra yaanan Osmanl yenilgileri karsndaki eletirel yaklamlar bilimsel drstlk asndan nemli bir rnektir. Ortaa slamiyet'inde baka bilimlerde de gelimeler olmutur. slamiyet, Hristiyanlktan farkl olarak, zgn dilini bilmeyenlerin de okuyabilmeleri iin Kutsal Kitab'n evrilmesini tevik etmiyordu. Mslman otoritelerinden bazlar eviriyi dine kar gelmeye ve dine kfre e grdkleri in, Sryani Peitta's, Latin Vulgate'si ya da ncil'in Luther ya da Kral James evirileri gibi, Kuran'n Trke, Farsa ve teki slam dillerine resmi evirileri yaplmamtr. Yorum [meal] ad altnda resmi olmayan baz eviriler yaplmtr. Mslmanlar, anadilleri baka olsa da, Kuran' kesinlikle ve yalnzca Arapa olarak okuyup incelemek zorundaydlar. Bu durum, szlk ve dilbilgisi aratrmalannn gelimesini beraberinde getirmitir. Bu aratrmalar, ncelikle Kuran'n tm mminlerce anlalmasn salamay amalamtr. Bunlar dilbilimlerinde daha nce grlmemi bir gelimeye yol amtr. Zaman iinde Arapa gibi teki slami diller ve slami olmayan branice dili de bundan etkilenmitir. slam lkelerindeki Museviler, Mslman rneinden hareketle Tevrat', branice'yi sonradan renenler tarafndan anlalabilir klmak iin Tevrat brancesi'nde metin ve dil ara-trmalan yapmlardr. Szcklerin farkl anlamlarn ve klasik metinlerdeki rnekKESTLER yzyla, lkeye ya da meslee gre hazrlanm pek ok biyografik szlk de bulunmaktadr. IX. yy ve sonrasndaki fizik, kimya, matematik, astronomi, tp, eczaclk, corafya, tarm ve bata felsefe olmak zere baka konulardaki nemli Yunan eserlerinin Arapa'ya evrilmesi aratrmacln, genel olarak da bilim ve renimin geliimi asndan nem tamtr. Bu eserlerin kimileri blge insanlarnn Mslman olmayan kesimlerinde bulunuyordu; kimileri de zel olarak Bizans'tan ithal edilmiti. evirmenler eski putperestlerin eylemlerini nemsemediklerinden Yunan tarihilerin evirilerini yapmamlardr. Hem Mslmanlar'm kendi zengin iir edebiyatlarnn olmas hem de iir evirisinin zorluklar nedeniyle airlerin eserleri de evrilmemitir. Hem evirmenler hem de onlarn hkmdarlar ve baka hamileri birincil olarak fayda salayacak konularla ilgileniyorlard. Bu konular arasnda sonraki nesiller asndan faydal olacak ekilde, bu dnyann sorunlarn zme ve teki dnyaya hazrlanma bakmndan felsefe bilimi de yer alyordu. Barbar ve genellikle de bu konulara ilgisiz olan Bat'da geici, bazen de kalc olarak gzard edilmi olan birok nemli Yunan eseri Arapa evirileriyle tannm, sonra da Latince evirileri yaplmtr. evirmenlerin ou Mslman olmayan (Hristiyan, Musevi) kiiler ve zellikle de diller hakknda gerekli bilgiye sahip olan Sebe tasavvuf tarikatnn yeleri arasndan kyordu. Kimi metinler dorudan Yunanca'dan evriliyor, kimileri de Yunanca metinlerin Sryanice evirilerinden yaplyordu. YunanKULTUR lim adamlar ve aratrmaclar pratik nedenlerle yakn lgi gstermilerdir. Bu yeni ilginin farkl ynleri iki rnekle gsterilebilir. 1560'ta Osmanl sadrazamnn istei zerine Fransa tarihinin kendi kaynaklarndan yaplan Trke evrisi 1570!te bitirilmitir ve eviri tek bir metin olarak kalmtr. Bat tarihi ile ilgili bir alma bundan sonraki yzyllar boyunca yaplmamtr.

Baha el-Devle (lm 1510), adl bir ranl hekimin Hlasatel-Tecarib (Deneyimlerin zeti) adl kitab Bat ile lgili baka bir eserdir. Bu kitapta El-Devle, "Ermeni iltihab" ya da "Frenk vebas" eklinde tanmlad, frengi olduu aka anlalan, yeni bir hastalktan sz etmitir. Kitaba gre Avrupa'da ortaya kp buradan stanbul'a ve baka yerlere yaylan hastalk, 1498 ylnda Azerbaycan'da grlm, sonra da Irak ve ran'a yaylmtr. XVII. yy'da Trke'de ve slam dillerinin pek ounda "frengi" (Frenk hastal) olarak adlandrlan "sifilis" artk Avrupa'da baslan metinlere dayanlarak ayrntlaryla ele alnyordu. Ortaa slam biliminin ulat baar, yalnzca Yunan biliminin alnp korunmas ve daha eski ve uzak Dou unsurlan-nn benimsenmesiyle snrl kalmamtr. Ortaa Mslman bilim adamlan, abalar ve katklaryla modern dnyaya braktklar miras byk oranda zenginletirmilerdir. Genelde kuramsal olan Yunan bilimine karn, Ortaa Ortadou bilimi ounlukla uygulamaya ynelikti. Bu ada kimya, tp, astronomi ve tarm gibi konulardaki klasik miras, Ortadou'nun gzlem ve deneyimleriyle aklanp desteklenmiti. Buna en gzel rnek matematik olmutur. "Arap rakamlar" (sfr simgesiyl bilik kl ld) idi'd li l KESTLER zgn eklemeler yaplmtr. Cebir tmyle ve trigonometri bir lde Ortaa Ortadou icaddr. Dou'da matematik yazlan ve Bat'da bo zamanlarnda yazd drtlklerle nl olan ce-/ birci mer Hayyam (lm 1311) nl mucitlerdendir. zel-j likle hekimler olmak zere bilim adamlarnn ounluu Hris-' tiyan ve Musevi idi. Byk ksm yerel halktand ama aralarnda Avrupa'daki basklardan kap gelmi olanlar da vard. Ancak Mslman olan ve olmayan Hm bilim adamlar tek bir bilimsel topluluk oluturmu ve eserleri blgenin ortak Ortaa slam uygarlnda yer almtr. nemli Mslman yazarlarndan bazlarnn eserleri Latince'ye evrilip Avrupa'da okunmu ve modern bilimin gelimesine nemli katklar olmutur. Bunlardan biri, Avrupa'da Rhazes adyla tannan, iek hastaly- la ilgili bir eseri bulunan ve belki de Ortaa hekimlerinin en nemlisi olan Tahran yaknlarndaki Rey ehrinden Muham-^ med ibn Zekeriya el-Razi'dir (lm 920). Avrupa'da Avicen-na adyla tannan Buharal bni Sina (980-1037), Latince'ye XIIL yy'da Cremonal Gerard tarafndan evrilen byk tp ansiklopedisi Tp Kanunu'nu derlemi ve yzyllarca Avrupa tp ara-trmalanna kaynak olmutur. Bat tp bilimine Ortadou'dan bilimsel katklarn yan sra pratik katklar da olmutur. 1717 ylnda Lady Wortley Montagu, Edirneli Trkler tarafndan uygulanan iek as yntemini yle anlatmtr:6 "Kesinlikle bilmek isteyeceinden emin olduum bir eyi sana anlatacam. Bizde de sk rastlanlan lmcl iek hastal burada alama dedikleri bir icat sayesinde tamamen zararsz duruma getirilmitir. Bu uyKULTUR bu ilemden sonra inenin ucuyla damara zehiri koyup ii bo bir kabukla kapatyor. Bu ekilde drt be damar aldktan sonra kiinin atei kyor ve iki gn yatakta yatyor. Alananlar sekiz gnde eski salklarna kavuuyorlar. Bu ameliyat her yl binlerce kiiye yaplyor. Fransz elisi, baka yerlerde imelere giden insanlar gibi buradakilerin de iek as olmaya gittiklerini sylyor." Bu durumdan ok etkilenen Lady Mary, sonraki yl kk olunu alatmtr. Bu a yntemi daha sonra ngiltere'ye ve oradan da Bat'ya yaylmtr. Uzakdou kkenli iki bulu, edebiyat ve renimin, bylece de eitimin gelimesine katk salamtr. in buluu olan katla tanma, 751 ylnda Orta Asya'da inlilerle bir arpma sonunda Araplar'n inli kat reticilerini yakalamalanyia gereklemitir. inliler mesleklerini slam dnyasna tanttktan ksa sre sonra, kadn kullanm, sonra da retimi Ortadou'dan Kuzey Afrika'ya yaylm, X. yy balannda spanya'ya ulamtr. Papirs, parmen gibi yetersiz yaz aralannn yerini alan kat, Ortadou toplumunu birok adan etkilemitir. Hzl ve ucuz kitap retimi eitim ve aratrmalarda faydal olmutur. Dier taraftan devlet ve ticaret ilerindeki krtasiye

ilemlerini artrm ve kolaylatrmtr. Bir Arap tarihisi, Halife Harun Reid'in, devlet dairelerinde yazlanlarn iz brakmadan deitirilememesi ve silinememesi nedeniyle kat kullanlmasn emrettiini syler. Dier bir Uzakdou buluu olan matbaay Ortadou slam toplumu bu kadar kolay kabul etmemitir. XV. yy'da Avrupa'da bulunan hareketli harflerle bask teknii Osmanl topraklannda KESTLER baka Trk ehirlerinde matbaalar kurdular. Trke ve Arapa bask yapmamalar artyla bu matbaalara izin verildi. slam metinleri ve slam dilleri iin matbaann kullanlmas dine kflr saylyordu. Byk olaslkla kalemiye snfnn ve hattatlarn karlar da bu yasan konmasnda etkili olmutur. Bu nedenle Musevi matbaalarnda yalnzca branice kitaplar ve birka Avrupa dilinde kitap baslmtr. Venedik'te tipografi renmi Tokatl Abgar Tibir, 1567 ylnda stanbul'da bir Ermeni matbaas kurdu. Oxford'da Balliol Koleji mezunu Sefalonyah Nikode-mus Metaxas da ngiltere'den ithal ettii makine ve teknikle 16-27 ylnda bir Rum matbaas kurdu. Rum ve Ermeni matbaaclara da Musevi matbaaclarla ayn kstlamalar getirilmiti. talya'da XVI. yy banda Arapa bask yapan matbaalar kuruldu. Bu matbaalarda Dou'daki Arapa konuan Hristiyan-lar'a ncil'ler, dua kitaplar ve baka dini yaynlar baslrd. "Ho-rologium Brevtf' bugne kadar gelen Arapa harflerle baslm en eski kitaptr ve 151-4 ylnda Kilise devletlerinde, Fano'da baslm bir Hristiyan dua kitabdr. Dini olmayan baz kitaplar, bni Sina'nn tp kanunu, corafya eserleri ve 1538'de Paris'te Arapa bir dilbilgisi kitab baslmtr. Klasik Arap metinleri oryantalistlerin ortaya kmasyla daha fazla sayda baslmaya balamt. Bunlar arasnda Ortadou lkelerinin zel kitaplklarna girenler de olmutur. Ortadou'da Arapa harflerle bask yaplmasna ancak XVIII. yy banda izin verilmitir. 1721 ylnda Osmanl elisi olarak Paris'te bulunan babasnn yannda olan Said Efendi adl bir gen b iiii bl Mb l ii fk KULTUR ibirlii yapt. Mteferrika Macaristan'da-domu, muhtemelen niteryen mezhebinden bir Hristiyan iken Mslman olmu ve Osmanl devleti hizmetinde almt. Mteferrika ile Said Efendi matbaann faydalarn anlatan bir rapor yazarak sadrazama sundular. Destek, umulmadk bir yerden geldi. Bakent mfts ve mparatorluun Mslman dini hiyerarisinin ba [eyhlislam], dini konular hari Arap harfleriyle Trke kitap basla-bilecei ynnde fetva verdi. Kuran'n ve hadis, eriat ve Kuran fkhlar konulanndaki kitaplarn baslmas yine yasakt. Nihayet, 5 Temmuz 1727 tarihinde Trk matbaasnn kurulmas ve Trke kitaplar baslmaj>jcjn^gadj^^ yaynland. Balangta makineler ve gereler ehirdeki dier Hristiyan ve Musevi matbaalardan saland, Musevi dizgicilerden yardm alnd. Daha sonra Arapa matbaalar bulunan Hollanda'da Leiden ve Fransa'da Paris bata olmak zere Avrupa'dan makineler ithal edildi. 1729 ylnda ilk kitap olarak iki ciltlik bir szlk basld. Szln ilk cildinde padiahn matbaa kurulmasna zin veren ferman, eyhlislamn matbaann caiz olduunu belirten fetvas, imparatorluun iki ba kadsnn onay belgeleri ve matbaann faydalann anlatan bir yaz bulunuyordu. 1745'te brahim Mteferrika ldnde, dilbilgisi, askeri, corafya, matematik ve en nemlisi tarih konularnda on yedi kitap baslmt. Hem kitap says hem de bask adedi ok azd. lk iki kitap biner, ncs bin iki yz ve dierleri de be yzer adet baslmt. Yine de bu kitaplar, slam dnyasnn entelektel yaamnda yeni bir an balangcn gsteriyorlard. KESTLER du. O sralarda ileri ve gelimi ve belki baz konularda slam uygarlndan nde olan Hint, in ve daha az derecede olmak zere Avrupa uygarlklar da vard. Ne var ki, tm bunlar temelde yerel; en fazla blgesel uygarlklard. slamiyet, szclerinin kendilerine emanet edilen dorularn evrensel ve tek olduunu, dnyadaki tm nsanlara yaymakla ykml bulunduklar Tan-r'nm nihai

szlerinin yegane koruyucusu olduklarn syledikleri ilk din deildi. Ancak tek bir rk, blge ya da kltrn snrlarn aarak dini bir uygarlk yaratan ve bu hedefe ulama^ yolunda ok ciddi ilerlemeler gsteren ilk toplum Mslmanlar'd. slam dnyas, Ortaa'da uluslararas, ok rkl, ok uluslu, po-lietnik ve hatta denebilir ki ktalararas bir nitelie sahipti. S. D. Goitein, slam dnyasnn yer ve zamanacsndan bir.. "ara uygarlk"* olduu ynnde doa bir tespit yapmtr. Gney Avrupa'da, Orta Afrika'da, Gney, Gneydou ve Dou Asya'daki d snrlar tm bu yerlerin zelliklerini kucaklyordu. Antik a ile modern a arasnda bulunmas nedeniyle zamanlar arasndaki bir uygarlkt. Musevi ile Hristiyan ve Avrupa ile Helenistik gemii paylayor, onu uzak lke ve kltrlerin zellikleriyle zenginletiriyordu. Helenistik antik adan modern alara uzanan yollarda, Yunan ya da Latin Hristiyan-l'ndan ok, Araplar'n slam uygarl, modern ve evrensel uygarla doru ilerleme yolunda umut veriyordu. " Ortadou slam uygarlnn, gc, yaratcl ve enerjisi a-". zalrken, o zamana kadar fakir, gsz ve renksiz olan Hristiyan Avrupa'nn gc artmaya balamtr. Bu kaybn hzla fark 5. KISIM Modern an Meydan Okumas 14. BOLUM Meydan Okuma Ortadou'da modern an balangcn, dnyann baka yerinde olduu gibi, Batfnn etkisiyle, daha net bir biimde de Avrupa emperyalizminin ortaya kmas, yaylmas ve yol at deiikliklerle anlatmak bir gelenek olmutur. Bu etkinin balangcna ilikin farkl tarihler kabul edilmitir. Kimilerine gre, 1798'de Fransz ordusunun Msr'a girmesi; kimilerine gre galip Rusya'nn malup Osmanl mparatorluu'nu mzalamak zorunda brakt ykc Kk Kaynarca Antlamas; kimilerine gre ise 1683'te Trkler'in Viyana kuatmasndaki son baarszlklar, bu srecin balang tarihidir. Mslman uygarl, kendisini dinle tanmlyordu. slam hukukunun ve Mslman bir hkmetin egemenliindeki lkelerin tm yani uygar dnya Dar-l slam (slam'n Topra) olarak kabul edilmiti. evrelerindeki henz Mslmanl benimsememi ya da Mslman egemenliine alnmam kafirlerin yaad yerler de Dar-l Harb (Sava Topra) olarak grlyordu. Corafi ve tarihi belgelerdeki Mslman gr, slam snrlan dndaki yerler arasnda ak bir fark olduunu ifade etmektedir. slam dnyasnn dou ve gneyinde bulunan yerlerden bazlannda faydal eyler renilebilecek uygar kiiler yaarken, bazlarnda da barbarlar yayordu Ama bunlar hem din olarak MODERN AIN MEYDAN OKUMASI Doudan gelebilecek bir tehdit bulunmuyordu. slam dnyas iin Hindistan ve in'deki byk uygarlklar, nemli bir tehdit oluturmamlar, hatta onlarla hi kar karya gelmemilerdi. Doudan Moollarla gelmi olan putperest istilas ok etkili olsa da, zaman inde fatihlerin ihtidalar ve asimile olmalar nedeniyle bir sorun olmam, hatta slam dnyasnn nemli bir paras haline gelmilerdi. Batda, yani slamiyet'in kuzeybat snrndaki Yunan, Latin ve Hristiyan Avrupa blgesindeki durum ok farklyd. Mslmanlar iin burada onlarnkine benzer bir grevi olan ve rakip grdkleri bir dnya dini vard. Rakipleri de kendilerinin Tan-r'nn son vahyine sahip olduklar ve bunu tm insanla yayma grevini stlendikleri inanandaydlar. Hristiyan dnyasnda da slam dnyasndaki gibi, bu inancn yaylmas iin pek ok yntem kullanld gibi, bu uurda savaan byk krallklar ve imparatorluklar kurularak askeri ve siyasi destek de salanmt, Sonrasnda da Hristiyan balca kafir, Hristiyan Avrupa ise Dar-l Harb'n en nemli simgesi haline geldi. Mslmanlar, Bzansllar', eski Yunan ve Hristiyan Roma'nn miraslar kabul ettiklerinden, onlara bir lde sayg duyarlar ama onlardan korkmazlard. nk Bizans ile slam dnyas arasnda sregelen uzun iliki srecinde Bizans, srekli gerileme halindeydi ve durum l453'te Trkler tarafndan Konstantinopo-lis [stanbul] alnncaya dek

srmt. nceki yzyllarda Mslmanlar, Bat ve Kuzey Avrupa'daki barbar kafirlerden kork-mamlar ve onlara sayg da duymamlard. Onlar tehdit olaMEYDAN OKUMA suz abalaryla deimeye balamt. Mslmanlar, bu iki dnya sistemi arasndaki uzun mcadelenin ilk bin ylnda genellikle stn gelen taraf oldu. Ha-llar'n Levant'a girilerinden sonra geici; Portekiz, spanya ve Sicilya'y kaybedilerinden sonra da srekli olan bir gerileme olduu bir gerektir. Ancak Trkler'in Gneydou Avrupa'ya girii ve yeni bir Mslman devletinin Hristiyan topraklannda kurulmas nedeniyle bir dnem Avrupa'nn kalbini tehdit etmi olmas bu gerilemeyi telafi etmiti. slam dnyas ile Avrupa arasndaki kltrel ve toplumsal ilikiler Hal Seferleri'nden nce balam, Hallar'dan sonra, daha da geliip yaygnlamtr. slamiyet'in Dou Akdeniz ve Asya'daki eski uygarlklardan ald ve deitirip uyarladklar ile kendi yarattklar deerlerin Avrupa'ya nemli katks olmutur. Ortaa Avrupas, gelimi ve ilerlemi Akdeniz slam dnyas uygarlndan birok ey renmitir. Bunlardan yalnzca birka, Avrupa'da unutulduu halde Mslmanlar'n koruyup gelitirdikleri Yunan bilimi ile felsefesi; in kad ile Hint rakamlan; pamuk, eker, portakal, limon ve baka birok bitki yetitirme yntemidir. Avrupallar, slam dnyasna uzunca bir zaman yalnzca maddi ve teknik bakmdan baz katklarda bulunmutur. Sanat, edebiyat, bilim ve felsefe alanlarnda Ortaa vrupas'mn, Mslmanlar'a verecek bir eyi yoktu. Olsa bile Mslmanlar nyargl olarak, alm bir din ile ilkel bir toplumdan gelecek dnceleri kabul etmezlerdi. te yandan Avrupallarn MODERN AIN MEYDAN OKUMASI de Arapa ve Trke'de bezelye iin talyan kkenli adlar kullanlmaktadr. Amerika kefedildikten sonra, aksi ynde gidenlerden az olsa da Bat'dan ithal edilen besin maddeleri ve bitkilerde art olmutur. Bunlardan balcalar domates, msr, patates ve en nemlisi de ttndr. slam dnyasndaki yaama -ve lme- Bat'nn en nemli etkisi silah alanndadr. Hal Se-ferleri'nde istihkam yapmnda kullanlan Frenk sava tutsaklar, yeteneklerini efendilerine retmilerdi. Halifeye yazd bir mektupta Selahaddin Hallar'dan ald limanlarda Avrupal tccarlann bulunmasna frsat tanmasna gereke olarak, "aralarnda sava silah getirip satmayan tek kii olmad iin onlardan faydalanldm"1 belirtir. Bu gelenek Hal Seferleri, Osmanllar'n ilerleme ve gerileme dnemleri boyunca ve modern zamanlara kadar kesintiye uramadan srmtr. Silah ticareti kilise ve devlet tarafndan kimi zaman durdurulmak istenmitir. Devletler birbirlerini bu ticarete izin vermek ve onu tevik etmekle sulamlardr. Bu konuda kilisenin tavr ok akt. XVI. ve XVII. yy'daki papalk fermanlarnda unlar yazlmtr: "Trkler'e, Magripller'e ve baka Hristiyanlk dmanlarna silah, tel, demir, kalay, pirin, bakr, kkrt, gherile, at, top ya da silah ve saldr araan yapmnda kullanlan baka eya, halat, kereste ve denizcilik gereleri ve baka yasaklanm mallan satanlar aforoz edilecek ve lanetlenecek-tir."2 Ancak hem ticaretin kendisi hem de onu engelleme abalar son bulmamtr. phesiz Bat'dan ithal edilen en nemli silahlar, sahra ve MEYDAN OKUMA Tarihteki dier dnm noktalar gibi slamiyet ile Hristiyan dnyas arasndaki g ilikisindeki dnm noktasn kesin olarak belirlemek gtr. Bu gibi deiikliklerde, yeni dzenin balangc, her zaman onu aka grnr yapan dramatik olaylardan daha nce olmu ve eski dzen, ortadan kaldrldktan sonra da ilerliini korumutur. Bu "dnm noktalar" tarihin gerei olmaktan ok, tarihinin belirlemesi olarak, belirli llerde yapay ve keyfi olsalar da, tarihi tartmalara yardmlan asndan ok nemlidirler. slam dnyas ile Avrupa arasndaki deien ilikileri belirleyen nemli pek ok olay iinden, XVII. yy sonlanndakileri deerlendirmek muhtemelen isabei olacaktr.

Viyana surlarn kuatm bekleyen Trk ordular altm gnn ardndan 12 Eyll 1683'te ekilmeye baladlar. Bu, Trklerin Viyana'y almak zere ikinci kuatmalar ve yenilgileriydi. ki kuatma birbirinden ok farklyd. 1529 ylnda Kanuni Sultan Sleyman'n ordular lk kez Viyana surlarna gelmiler, tm Gneydou Avrupa'y ele geirmilerdi. Artk Hristiyan dnyasn tehdit eden yzlerce yllk fetih dalgasnn zirvesindey-diler. Trkler dzenli olarak geri ekilmilerdi ve kesin bir yenilgi yoktu. Kuatma ile Habsburg ve Osmanl imparatorluklar arasnda, Macaristan', dolaysyla da Orta Avrupa'y hakimiyet altna alma mcadelesinin verildii yz elli yllk bir pata durumu balamt. Ancak kinci kuatma ile beraberindeki yenilgi, ok daha farklyd. nk bu kez Trkler'in yenilgisi tartmasz ve kesindi. Trk ordularnn Viyana'dan ekilmesinin ardndan baka yenilgiler de gelmi birok eyalet ve ehir kaybedi MODERN AIN MEYDAN OKUMASI ni bir aama balam oldu. Dnm antlamann hkmlerinde ve pazarlklarnda grmek mmkndr. Osmanllar asndan ok yeni bir diplomasi sreci balamt. Avrupa'ya yaylmalarnn ilk aamalarnda asl anlamyla anlama yapmak sz konusu deildi; sadece baz grmeler yaplrd ve bunlarda da zafer kazananlarn yenilenlere dayattklan artlan gndeme gelirdi. lk olarak l606 ylnda Zirvatorok'ta dmanla eit koulda grme yapmlard ama Karlofa'da daha dramatik bir deiiklik meydana gelmiti. Osmanllar sava alanndaki kesin yenilginin ardndan, bar andamasn zafer kazanan dmanlarnn belirledii artlara gre imzalamlard. Yeni bir taktik olarak, malubiyetlerinin sonularn hafifletmek zere hem onlar iin araclk yapacak hem de yakndaki komula-nnn glerini dengeleyecek olanlardan, zellikle ngiltere ile Hollanda olmak zere Bat Avrupa devletlerinden yardm istediler. Yeni askeri ilikilere dayal bu yeni diplomasi, daha sonraki yzyllara rnek tekil etmitir. Viyana yenilgisi, Karlofa Antlamas'yla mhrlenerek Mslmanlar iin Hristiyan gc karsnda neredeyse kesintisiz ve uzun bir gerileme dneminin balangc olmutur. Osmanllar da durumun farkndaydlar. 20. yy banda bir Trk tarihisi unlar yazmtr: "Bu, Osmanl devletinin kuruluundan beri benzeri grlmemi lde felaket getiren bir yenilgiydi."5 Yenilginin hemen ardndan nedenlerinin tartlmas nemli bir noktayd. slami ykseliin ilk gnlerinden itibaren, slam dini ve siyasi grnde, dnyann ve devletin eksik tafl ttk mli bir glkti Ancak ilk df tt MEYDAN OKUMA uzunca bir zaman da Osmanl subaylar, memurlan ve entelektellerinin dar evresinde kald. Halkn byk blm, ounlukla da i eyaletlerde yaayanlar, dnyann deien durumundan habersizlerdi. Tartma zamanla st snftaki halk arasnda ve Hristiyan dnyasnn karsnda uzunca bir sre slamiyet'in kl ve kalkan olan Trklerden tm Mslman dnyasna yayld. nce Rus, sonra Bat Avrupa ordularnn ilerlemeyi srdrmeleri, ok fazla Mslman toprann Avrupa egemenliine girmesi ve slam lkelerinin aleyhine olan ticari gelimelerle, deiimin daha gl bir ekilde farkna vanlmaktayd. Ortadou pazarlar, Bat'nn verimli retimi ve Bat smrgelerinden ucuza malolan ucuz tekstil ve baka rnlerle doldurulu-yordu. Eskiden Ortadou'nun Bat'ya ihra ettii pamuk, kahve, eker gibi rnler, bunlar artk smrgelerden salayan Batl tccarlar araclyla Ortadou'ya ihra ediliyordu. XVI. yy banda ran'da Safevi hanedan Osmanllar karsnda yenildii halde, iki yzyldan fazla egemenliine devam etmitir. Bu dnemde; iiliin ranllar'n ounluk ve buna bal olarak nde gelen dini olarak kabul edilmesi Osmanllar'la askeri, siyasi ve dini mcadelenin srmesi, ayn anda Orta Asya ve Hindistan'daki Mslman lkelerle yeni bir iliki dzeninin gelimesi, Avrupa'yla ticaretin ve onunla birlikte ran'a kar Avrupa ticari ve siyasi rekabetinin artmas gibi birtakm nemli deiiklikler olmutur. Safevi dneminde zellikle resim, mimari ve sanayi sanatlarnda nemli gelimeler de meydana gelmitir. Ancak Safevi devleti ve toplumu bu gsterili grnt dd hl d B d ' XVIII b

MODERN AIN MEYDAN OKUMASI ya'nm tehdidi karsnda ikinci plana dmeye balad. Her iki devlet, savalarla Osmanl ve ranllar aleyhine ciddi toprak ve avantajlar kazandlar. Avusturya lk olarak, daha nce Trkler'e kaptrdklar eski Avusturya ve Macaristan topraklarn geri ald. Avusturyallar, Balkan yarmadasnda ok ilerlemediler ama Tuna'nm azna kadar seyir hakkn kazandlar ve stanbul'un yolu saylan Morava vadisine girdiler. Moskova gcnn gneye doru ilerlemesi ok daha nemliydi. XVIII. yy'da Rus mparatorluu'nun gneye doru genilemesinde yeni bir aama balam ama lk balarda ok baarl olmamt. 1710 ylnda Prut Nehri'ni geerek Osmanl mparatorluu'na saldran Ruslar, geri ekilmek ve ele geirdikleri yerleri terk etmek zorunda kalmlard. ran'daki karklk-tan faydalanmak isteyen Ruslar, 1723 ylnda Kafkasya blgesine girerek, Derbent ve Baku ehirlerini aldlar. Bu sefer az ok Osmanllarla birlikte hareket etmilerdi. Osmanllar, kuzeydeki gibi dou snrlarnda da Rus ilerlemesini engellemek isterken, ran devleti paralanacaksa bundan bir pay almak istiyorlard; ama Ruslar'm baarlan ksa srd. Askeri konuttan Nadir Han'n baanl liderliindeki ran hzla toparland. 1736'da hkmdar ldkten sonra ah olan Nadir Han, bat ve doudaki bir dizi zaferlerinin ardndan, Osmanllar', Ruslar' ve Afganl-lar' ran'dan at ve hatta yeni yerler fethetti. ran ve Osmanl ordularnn kazandklar baarlara karn, slam devletleri ve Avapal rakipleri arasndaki gler dengesinde ak bir deiim yaanyordu. Bu durum XVIII. yy sonlarna doa iki tarafa da anlalmt 1768 ylnda Osmanl m MEYDAN OKUMA Kk Kaynarca Antlamasyla (1774). sonlanan sava Osmanllar iin ok byk bir yenilgi, Avrupa ile Ortadou arasndaki ilikiler iin de bir dnm noktas oldu. Bu durum, Rus ariesi II. Katerina tarafndan, "Rusya'nn benzerini yaamad bir zafer" eklinde anlatlmtr. Bu antlamayla Rusya'nn salad kazanlar toprak, ticaret ve etkinlik [nfuz] olmak zere grupta inceleyebiliriz. Rusya'nn kazand topraklar az olmasna karn, stratejik neme sahipti. XVIII. yy balannda Azak' alan Rusya, o zamana dek tamamen Trk-Mslman denetiminde bulunan Karadeniz'in kuzey kysnda bir kprba elde etmiti. Rusya, Kk Kaynarca Antlamasyla Krm Yarmadas'nm dou burnundaki Ker ve Yenikale limanlar ve Dinyester Nehri azndaki Kuburun kalesi olmak zere nemli iki blgeye daha sahip oldu. Artk, yzyllardr Osmanl hakimiyetindeki Tatar Hanl olan Krm yarmadas da bamsz olacak ve Tatar Han ile ona bal olan Karadeniz'in kuzey kysndaki beylikler, Osmanl denetiminden ve etkisinden karlacakt. Bu sayede Ruslarn lerleyii ve 1783'te Krm'n ilhak yolu almt. Bu sre ok nemli bir deiiklie neden oldu. Trkler, Avusturya'yla olan savalardan sonra baz Avrupa eyaletlerinden ekilmilerdi ama bunlar nfusunun ou Hristiyan olan yeni fetihlerdi. Ancak Krm'n durumu ok farklyd. Tatar olarak bilinen Knm halk, aslnda Trke konuan Mslman-lar'd. XTO. yy Mool fetihlerinden, hatta belki daha ncesinden beri orada yayorlard. lk defa eski bir Mslman halk ve MODERN AIN MEYDAN OKUMASI duruyordu. Ancak Tatar bamszl da Osmanllar'n dini yetki alannda kalmalar da pek uzun srmemitir. Kk Kaynarca Antlamas'yla Ruslar'n elde ettii ikinci avantaj ticaret alanndayd. Rusya, Karadeniz'de ve Boazlar yoluyla Akdeniz'de seyir zgrln ve Osmanl mparatorlu-u'nun Avrupa ve Asya eyaletlerindeki deniz ve kara ticaretini elde etmiti. Bu durum, tm Avnpa devletlerinin XEX. yy'da Osmanl mparatorluu'na ticari girileri iin nemli bir admd. Ruslarn salad nc avantaj, Osmanl topraklan iinde g ve etki elde etmeleriydi. Tuna'nn Eflak ve Bodan (Romanya) prensliklerinde, Rusya'ya zel statnn tannmas bunlardan en nemlisidir. lkesel olarak Osmanl hakimiyetindeki bu iki eyalet artk bir lde i zerklie sahipti ve Rus etkinlii altna girmiti. Rusya eer isterse, Osmanl ehirlerinde elilikler

ama hakk kazand. Bu da Batl devletlerin uzun sredir istedikleri ama elde edemedikleri nemli bir ayrcalkt. stanbul'da bir Rus kilisesinin yaplmas ve "her trl koulda yeni kiliseyi temsil etme hakk" (7. madde), kk gibi grnen nemli bir dnd. Halife olarak Osmanl hkmdannn Tatarlar zerindeki dini otoritesi etkisizdi, ama karlnda Rus ariesine verilen dn iin ayn ey geerli deildi. Antlama metninin yalnzca bakentteki tek bir Rus kilisesiyle snrl olmasna karn, kilise adna temsil hakk, kk bir yorum hilesiyle, Osmanl sultannn Ortodoks Hristiyan tebaasnn tmne mdahale hakk eklinde geniletilmitir. . ld lhkl l l lkl MEYDAN OKUMA luk eyaleti kurarak blge halk ve beyleri zerindeki egemenliklerini glendirdiler. Bu durum Osmanl mparatorluu'yla bir savaa neden oldu. Trkler, 1792 ylnda savan sonunda Tatar Hanl'nn Ruslar tarafndan ilhakn ve iki imparatorluk arasnda snr olarak Grcistan'daki Kuban rman kabul ettiler. 1795 ylnda eski Tatar topraklarnda Odessa liman ehrini kuran Ruslar, Trklerle bir kez daha savatktan sonra 1812 ylnda Osmanllar'n imdi Moldova denilen Besarabya eyaletini de ilhak ettiler. Mslmanlar'n Karadeniz'deki yzyllardr sren egemenliklerini sona erdiren Ruslar, bylece Osmanl m-paratorluu'nu doudan ve batdan kskaca almlard. Ruslar, 1794 ylnda Kaar hanedannn iktidarda olduu ran' da tehdit ediyordu. lkede bir lde otorite ve birlik salayan Kaarlar, Ruslar'a kaptrlan Kafkasya topraklann geri almak iin uratlar ama bunu baaramadlar. ran'n igal edilmesi nedeniyle, eski Grcistan Hristiyan krall halknn bir blm, Mslman fethine kar Rusya'dan koruma istemilerdi. 1801 yl Ocak aynda, ar tarafndan Grcistan'n Rus mparatorluuma ilhak edildii akland. Bu olaydan sonra, 1802 ylnda Grcistan ile Hazar Denizi arasndaki Dastan, Rus korumas altnda yerel prenslerin oluturduu bir federasyon halini ald. Kk bir Grc krall olan meretya da 1804 ylnda ilhak edildi. Bu gelimelerin ardndan Rusya'nn ran'a saldrmas iin yol alm oldu. 1804-1813 ve 1826-1828 yllar arasnda iki Rus-ran sava yapld. Bu savalarn sonucunda Ruslar, ksmen yel hkdld ksm de a'dan ilrid Stl Bili MODERN AIN MEYDAN OKUMASI ti. Ruslar 1829 ylnda Trk bakentinden iki- gnlk yrme mesafesinde olan Edirne'ye girerek nemli avantajlar elde ettikleri bir bar antlamas imzalatabildiler. Rusya, iki imparatorluk arasndaki Balkan ve Kafkas snrlarnda nemli kazanlar salad, ayn zamanda da, Tuna prensliklerinin iilerinde etkili oldu ve tccarlarna ve deniz ticaretine tannm olan haklarn tekrar onaylatt. Ruslar gneye Ortadou'ya doa ilerlemeye devam ederken, Bat'dan gelen yeni bir tehdit ortaya kyordu. XV. yy'n ortalarndan sonra Avrupa, Rusya'dan kara yoluyla, Bat Avrupa'dan ise deniz yoluyla snrlarn geniletmekteydi. slam'a kar Bat'da ve Dou'da fetihlerle ilerleme tekrar balam, Tatarlar'dan Rusya, Magribler'den de spanya ve Portekiz alnmt. Bu fetihlerden sonraki kar saldrlar, sava dman topraklarnda devam ettirdi. Ruslar gneye ve douya dom Asya'ya girdiler, te yanda da Mslman Araplar'dan ve Magripller'den yarmadalarn kurtaran spanyollar ve Portekizliler eski efendilerini Afrika'ya ve daha da ilerilere srdler. Byk keif yolculuklar biroklar iin dini mcadele, Hal Seferleri'nin devam ve ortak Mslman dmana kar tekrar bir fetih giriimiydi. Portekizliler, Asya sularna girdiklerinde, balca dmanlar (kendilerini durduramayan) Osmanl mparatorluu, Msr, ran ve Hindistan'n Mslman hkmdarlaryd. Portekizliler'in ardndan Bat Avrupa'daki teki denizci milletler, spanyollar, Franszlar, Hollandallar ve ngilizler geldiler; Afrika ve Gney Asya'da XX. yy'a kadar srecek bir Bat Avrupa hegemonyas oluturdular

MEYDAN OKUMA ve Dou Afrika'yla snrlyd ve Ortadou bundan dolayl olarak etkileniyordu. Batl devletler Ortadou'yla byk oranda ticari olarak ilgileniyorlard. stanbul'daki ngiliz eliliini, XIX. yy balarna dek blgede ngiliz ticaretinin nemli arac olan resmi Levant irketi iletiyor ve finanse ediyordu. Ortadou, Asya'da Hollanda ve ngiliz gcnn artmasyla, iki taraftan Bat Avrupallarla kuatlm oldu. Bu gelime, K-zldeniz ve Basra Krfezi'nden geen baharat ticaretinin byk oranda azalmasn, Portekizliler'in daha nce Afrika'nn evresini dolamalarndan daha ok etkilemitir. Avrupa imparatorluklarnn Asya ve Afrika'daki egemenlikleri henz dorudan Ortadou'ya ulamyordu ama Batnn blgenin stratejik yollarna olan ilgisi giderek artyordu. Fransz devrimi ve Napolyon savalarnn global zellii bu dncelere yeni bir ilerlik kazandrd. Bat mdahalesi, Franszlar ile ngilizler'in mcadeleleri ve her iki lkenin Ruslar'a kar duyduu endieyle birlikte Ortadou'nun merkezine tand. Artk Trkler yalnzca Rusya ve Avusturya'yla deil, ngiltere ve Fransa'nn da aralarnda olduu drt devletle uramak zorunda kalacaklard. Hal Seferleri'nin ardndan Ortadou'ya dzenlenen ilk askeri sefer Fransa tarafndan gerekletirildi. 1798 ylnda General Bonaparte komutasndaki bir ordu o zamanlar Osmanl eyaleti olan Msr'a girerek lkeyi kolayca ele geirdi ama Fransz igalini Filistin'e kadar geniletme giriimi baanl olmad. 1801 ylnda Franszlar Msr'dan ekildiler. Bu sonu, Msrllar'dan da, Trklerden de kaynaklanmyordu; mcadele Fransz ve nMODERN AIN MEYDAN OKUMASI Franszlarn Msr'dan k yine yalnzca baka bir Batl devletin onlar bu topraklardan kartabileceini gstermiti. Bu ifte ders, daha sonralar ok kt sonular dourabilecek bir durumu aret ediyordu. Bat Avrupa lkeleri, XIX. yy'n ilk yarsnda Ortadou'da daha ok ticaretle ve diplomasiyle, zellikle de kendi aralann-daki rekabetlerle ilgilendiler. Ortadou'daki etkinlikleri, genellikle iilerine nemli oranda mdahale gerektiriyordu; ancak merkezi topraklara saldrmyorlar, blgeyi kenarlanndan kemirmekle yetiniyorlard. Franszlar, Ruslar ile Trkler arasnda imzalanan Edirne Antlamasndan bir yl sonra, 1830 ylnda, o zaman Osmanl hakimiyetinde zerk bir hanedann ynettii Cezayir'i igal ve ilhak ettiler. O sralarda ngilizler de Arabistan civarna yerleiyorlard. 1839 ylnda, Hindistan yolundaki nemli bir kmr ikmal istasyonu olan Aden igal edildi. Benzer stratejik ve ticari endielerle ngilizler de Basra Krfezi'nde deniz stnln saladlar. 1853 ylnda yerel hkmdarlarla yaplan antlamayla bu yerleme tamamlanm oldu. Ruslar, yzyln ortalarnda tekrar Osmanl mparatorluu'na yklenmeye baladlar ve 1853 Temmuz'unda kargaa iindeki diplomatik bir bunalm srasnda Tuna prensliklerini igal ettiler. Fransa ile ngiltere Osmanl mparatorluu'nu destekledi. Rusya'ya kar 1854 ylnn Mart aynda bir ittifak kuruldu ve ki yl sren Knm Sava Paris Antlamasyla sona erdi. Rusya birtakm dnler vermesinin yan sra, toprak kaybna da urad. Osmanl mparatorluu'nun Avrupa ttifak'na alnmas, toprak bl bl l kbl dld MEYDAN OKUMA Ortadou'da nleri kesilen Ruslar, dikkatlerini Orta Asya'ya ynelttiler ve orada byk ilerlemeler kaydettiler. Hazar Denizi dousunda in snrna kadar olan blge yzyllardan bu yana Buhara Emirlii, Hokand ve Hive Hanlklan olmak zere Trk slam devleti arasnda paylalmt. Bunlar askeri seferler sonunda hzla Rus denetimine girdiler. Blgenin bir blm ilhak edilirken, kalan blm de Rus igali ve korumasndaki "yerel beyler"in ynetimine brakld. Ruslar'n Karadeniz'deki etkinlikleri 1856 ylndaki bar antlamasyla kstlanmt. Bat Avrupa Fransa-Prusya savayla ilgilenirken, 1870 ylnda, Ruslar bunu frsat bilerek kstlamalardan kurtuldular. Rusya'nn Osmanllar

zerindeki basklar asndan da yeni bir dnem balad ve 25 Nisan 1877'de sava kt. Trkler, merkezdeki merutiyet krizi ve taradaki isyanlarla uratklan iin Rus ordularnn ilerlemesine kar koyamadlar. Ruslar, bakentten birka kilometre uzaktaki Ayaste-fanos'a (Yeilky) kadar girerek, Padiahla ok ar bir antlama yaptlar. Osmanl mparatorluu, Bat, zellikle de ngiliz diplomasisi sayesinde kesin bir felaketten kurtuldu. Ruslar'n Osmanllar aleyhine yaylmas, 1878 ylndaki Berlin Antlamasyla snrland. Ruslar, tekrar douya ynelerek 1881 ylnda ilerlemeye baladlar ve Hazar Denizi tesindeki blgeleri resmen ilhak ettiler. Rus ordulan bu on yl sresince Hazar Denizi ile Amu Derya arasndaki yerlerin denetimini ele geirdiler. 1884 ylnda Merv'i alarak Rus imparatorluk gcn ran ve Afganistan'n Ot A l dk ilttil MODERN AIN MEYDAN OKUMASI temler ve yerli monariler olduu gibi az ok korundu. Ancak bunlar askeri igalle birlikte genel bir siyasi ve ekonomik denetime girdiler. Ortadou'daki ngiliz diplomasisi, Hindistan yolundaki yabanc tehditleri iin bir kalkan eklinde, "Osmanl mparator-luu'nun bamszln ve btnln koruma" ilkesine dayanyordu ama saldrlar srtyordu. Franszlar ve az da olsa Ruslar Osmanl mparatorluu'nda nemli bir yer kazandlar. 1880 ylndan sonra, ngiltere'nin en byk rakibi olan Almanya da Ortadou'ya, giderek artan bir ilgi duymaya balad. Alman hedeflerinin art arda gelen Osmanl rejimleri tarafndan kabul edilmesi ngilizler'i huzursuz ediyordu. Alman sanayicileri ve maliyecileri eitli ayrcalklar elde etmilerdi. Osmanl ordusu, Alman subaylar tarafndan eitiliyor ve yeniden yaplandrlyordu. mparatorluun Asya'daki topraklan Alman bilim adamlar ve arkeologlar tarafndan aratrlyordu. Berlin'i stanbul, Halep, Badat ve Basra yoluyla Basra Krfezi'ne balayacak olan nl Badat Demiryolu almalarna 1889 ylnda baland. ngilizler'in balangta geici olmasn planladklan Msr'n igaline devam etmelerinin en nemli nedeni, kuzeyden gelen Alman tehdidi olmutur. Ayn endielerle, 1907 ylnda ran'n Rus ve ngiliz nfuz alanlarna blnmesi iin Rusya'yla anlama yapld. Bu anlama, Almanya'nn Osmanl Irak'ndan douya ve gneye daha fazla ilerlemesini engellemeyi amalyordu. 1911 ld Rsla'n ' kz eletleii l i MEYDAN OKUMA netimi kurdular. talya, Franszlar'n Tunus'u ele geirmeleri ve Fas'ta ilerlemeleri karsnda telalanarak, 1911 Eyllnde Osmanl mparatorluu'na sava ilan etti. Sonrasnda Osmanllar'a ait Trablus ve Bingaz eyaletlerini ilhak ettiler ve her kisi de talyan smrgesi haline geldiler. Artk Mslman Ortadou, XVI. yy'dan balayarak Avrupa'nn yaylmasyla iki tarafl bir kskacn ortasnda kstrlmt. Kuzeyden Ruslar, Trkiye ve ran' sktrrken, Bat Avrupallar da Afrika'nn etrafndan dolaarak Akdeniz'i ap Arap dnyasna ulamlard. 15. BOLUM DEM Ortadou'da Avrupa'nn siyasi ve ekonomik etkinlii ayn dnemde byk lde artmt. Bu art, ncelikle, askeri ve siyasi konulardaki gibi bozulan g dengesine balyd. XIX. yy'da Ortadou, Bat ve Dou Avrupa'yla karlatrldnda XVI. yy'daki ihtiaml dnemine gre olduka gsz durumdayd. Pek belirgin olmasa da, Ortadou'nun ekonomik gcndeki azalmann greli olduu kadar mutlak da olduuna dair baz gstergeler bulunmaktadr. Bu duruma neden olan pek ok ey sz konusudur. Avrupa'yla ilikilerinde, Ortadou, savan hzla yaratt kamaa ve silahlanma gereklilii yznden artan bir maliyede kar karyayd. XVI-XVII. yy'daki yksek enflasyon ekonomiyi etkilemi, sonrasnda da fiyat artlar srmt. D ticaret, Gney Afrika, Gney Asya ve Atlantik deniz ticaret yollan nedeniyle sarslm, transit ticaretin dmesi de Ortadou blgesinin nemini azaltmt. Osmanl mparatorluu'nun dousundaki lkelerle ticaret dengesinin bozulmas, Hindistan

ve ran'a doru altn ve gm aknn artmas baka bir etkendi. Bu srelerin hzlanmasnda, Ortadou'nun nakliyat, sanayi ve tarm asndan teknolojik olarak gelimemi olmas da byk rol oynuyordu. Baka deiiklikler de vard. Toprak mlkiyeti sistemindeDEM yy'da bata kylerdeki olmak zere nfusta grlen hzl azal bir dier deiikliktir. Trkiye, Suriye ve Msr nfuslarnn 1800 ylnda 1600'dekinden daha az olduu belgelerden anlalmaktadr. XVI. yy sonuna doru fiyatlar byk lde artmaya balamt. Bu durum, Amerikan altn ve gmnn geliinin Ortadou'daki ykc etkisinin bir yansmasyd. Osmanl mpara-torluu'nda bu deerli madenleri satn alma gc Bat'dakin-den ok; ran ve Hindistan'dakinden azd. ran ipei bata olmak zere, ran rnleri, Osmanl topraklarnda da Avrupa'da da ok ilgi gryordu. Ancak Avrupa'da herhangi bir Osmanl rnne byle bir ilgi sz konusu deildi. Avmpa'ya ihra edilen balca rnler tahl ve tekstil rnleriydi. Eskiden genellikle retim mallanndan oluan tekstil ticareti ise azalmt. Ortadou'dan Avrupa'ya bir dnem yalnzca pamuklu bez ihracat srmtr. Dengenin arlkl olarak tersine dnmesiyle, Avrupa Ortadou'ya Hint kumalar da dahil hazr giyim rnleri gndermeye ve bata ran olmak zere Ortadou'dan ham maddeler, pamuk, moher ve zellikle ipek ithal etmeye balamt. Osmanl belgelerinde Bau'dan altn ve gm ithal edildii halde, para basmak iin bile lkede yeterli deerli maden bulunmadna iaret edilmesi hi artc deildi. Bat'dan alnan yeni tahllar tarma az da olsa fayda salamt ama yine de ekonomik ve teknolojik bir durgunluk vard. Ortadou lkelerinde, Avrupa'daki tanm devrimi yaanmam; Avrupa sanayi devrimi ise bu blgeye pek az yansmtr. MODERN AIN MEYDAN OKUMASI Avrupal denizcilik mhendislerinden faydalanm; sve ve Amerika Birleik Devleeri'nden sivil ve askeri amal tekneler satn almt. mparatorluk bnyesinde yol ve kanal alarn gelitirme ynnde pek' az bir aba vard. XIX. yy balarnda Ortadou'nun byk bir blmnde tekerlekli ulam neredeyse bilinmiyordu. Esas olarak Trk topraklarnda yer alan ehirlerdeki az sayda soylunun binek arac ve kylerdeki bir ka iftinin atl arabas dnda, ulamn hemen hemen tamam yk hayvanlar ya da nehir ve kanal gemileri araclyla salanmaktayd. Ticaretle ilgili artlar da Osmanl mparatorluu ve teki Ortadou devletleri aleyhine deiiyordu. Alan ve gelien Okyanus yollan Ortadou'yu devre d brakm, Osmanl mparatorluu iin balca vergi geliri ve hammadde kayna durumundaki ran ipek ticaretinin gzergah da deimi ve byk oranda Ba Avrupal tccarlarn kontrol altna girmiti. Benzer deiikliklerle Karadeniz'de de Trkler gsz duruma dyordu. Rus gcnn Kuzey kysnda yaylmas nedeniyle blgedeki Dou Avrupa ticareti byk oranda artmt. Rus tccarlar ve denizciler, Kk Kaynarca Antlamasyla kazandklar ticari haklar sayesinde dorudan Osmanl tebaasyla almaya balamlar ve Trk bakentini devre d brakarak Boaz-lar'dan geip Akdeniz'e gitme olana elde etmilerdi. ok gemeden teki Avrupa devletleri de Ruslar'm kazandklar haklar kendileri iin isteyip aldlar. Trkler, Karadeniz ticaretini Avrupallar'a, zellikle de Yunanllar'a kaptrdlar. deiim mak zere ithalatta byk lde art olmu, ucuz ve kimi zaman daha iyi olan Avrupa mallan yerli mallarn byk blmn piyasadan karmtr. Bu dnemde Avrupa'da Osmanl tarm rnleri, zellikle Hristiyan Balkan eyaletleri rnleri iin yeni piyasalar almaya balamtr. Bu dumm, Osmanl nfusu bakmndan ciddi toplumsal sonular dourmutur. ou Mslman olan esnaf ve zanaatkarlar, geleneksel zanaadarn azalmas nedeniyle niteliksiz ii haline gelmilerdir. te yandan, iftiler, tccarlar ve nakliyeciler olarak Hristiyan aznlklar iin yeni olanaklar domutur. Bunlar, ticaret yaptklar Avrupa devletlerinin yaknlklar, tevikleri ve bu yeni durum sayesinde servet,

beraberinde eitim, dolaysyla da etkinlik ve g elde etmilerdir. Zaman iinde, Osmanl mparatorluu ile Avrupa arasndaki ticaret, ou Hristiyan ve ksmen de Musevi olan. aznlk mensup-lannn eline gemitir. Arap eyaletlerinde meydana gelen ekonomik kn Osmanl mparatorluunda yaanandan ok daha da ar olduu anlalmaktadr. Suriye, Irak ve Msr'da hem tanm arazisi hem de nfus, byk lde azalmtr. rnein Msr'da Roma dneminde tahminen 8 milyon olan nfusun, XIV. yy'da 4 milyon civarna ve 1800 ylnda ise, 3,5 milyona kadar dt sylenmektedir. Nfusun azalmas ehirlerde grlse de bunun daha ok krsal kesimde meydarta geldii anlalmaktadr. Aynca sanayide de gelime bir yana gerekte tam bir gerileme olduu anlalmaktadr. ehirlerdeki zanaatkar says ve retim kalitelei d bk li d ii itiiti MODERN AIN MEYDAN OKUMASI maktadr. Ynetici askeri ve brokrat gruplar ounlukla yerel ekonomik gelimelere pek az ilgi gstermilerdir; az da olsa sarfettikleri abalarsa Avrupa'nn ekonomik karlar yznden engellenmitir. Bu k bir lde ekonomik nedenlere, ounlukla da maden, su ve kerestenin eksik oluuna balyd. Enerjinin ve yaktn azl nedeniyle sanayinin, nakliyenin ve nemli teknolojilerin gelimesi snrl olmutur. Ortadou, hayvan kullanmn kolaylatran gelimi koum teknikleri, yel ve su deirmeni gibi ilk teknolojik gelimelerden pek etkilenmemi ve bu konularda Avrupa'dan olduka gerilerde kalmtr. Avrupa'nn kereste, madenler, su enerjisi ve ulam bakmndan sahip olduu byk zenginlie ilaveten, btn bunlar Ortadou'nun Avrupa karsnda gsz kalmasna ve Avrupa'nn blgedeki ekonomik hakimiyetini salamas ve srdrmesini kolaylatrmasna katkda bulunmutur. Osmanllar'daki gerilemenin nedenleri se Bat'da yaanan bilim ve teknolojideki, sava sanatlarndaki, ticaret ve devlet ynetimindeki hzl ilerlemelere ayak uyduramam olmasyla kyaslandnda, i deiikliklere daha az baldr. Trk liderler, bu durumun farkndaydlar ve sorunun zmne ynelik birtakm gzel dnceleri vard. Ne var ki yeni dnce ve yntemlerin benimsenmesi konusundaki byk ideolojik ve kurumsal engellerle ba edemiyorlard. Bu konuda, nl bir Trk tarihisi unlar sylemitir: "Bilimsel dalga, hukuk ve edebiyat engellerine arparak krld."1 Yeniliklere ayak uyduramayan Osmanl mparatorluu, Sovyetler Birlii gibi yine bu ilikl fd k dilii DEM getikleri yollardan gemilerdi ve ansl olsalard onlar da milli tarihlerinde yeni bir sayfa aacak bir Mustafa Kemal Atatrk bulabilirlerdi. Ancak Osmanllar'daki gerilemede farkl bir yan daha sz konusudur. Ortadou'daki ekonomik gszlk, Sovyetler Bir-lii'ndeki gibi merkezi denetimin arlna bal deildi. Aksine, bu ekilde bir denetim neredeyse hi bulunmuyordu. Ksmen tara ve lonca pazarlan dzeyinde baz ekonomik dzenlemeler olsa da, Osmanllar ekonomik gcn kullanlmas ve seferber edilmesi konusunda, Bat Avrupa'nn epeyce gerisinde kalmlar, daha ok tketim toplumu haline gelmilerdi. Tersine, retime ynelik olan Bat'da ise merkantilizmin ortaya kmas, Avrupa ticaret irketleri ile onlan tevik edip koruyan devletlerin, ekonomik enerjilerini yaygnlatrmalarn ve bir ticari rgtlenmeye kavumalann salamtr; oysa byle bir ey "piyasa glerinin" hibir kstlama olmakszn hkm srd Dou'da hi bilinmiyordu ve yaanmama. Artk Batl ticaret irketi, ticarete destek olan hkmetlerin de yardmlar sayesinde yeni bir g haline gelmiti. Batl tccarlar, sonra reticiler, daha sonra da hkmetler, ekonomik g ve iradede artmaya balayan eitsizlik sayesinde, Ortadou pazarlan-n ve sonuta en byk Ortadou retim sektrlerini neredeyse mutlak bir denetim altna almlard. Ayn dnemdeki tekstil ticareti de Bat'daki lerlemeden etkilenmitir. ran ve Osmanl imparatorluklarnn limanlarna ngiliz tccarlar tarafndan, artan miktarlarda Hint pamuklusu ve

MODERN AIN MEYDAN OKUMASI landran eker Avrupa'ya ilk Ortadou'dan gitmitir. Hollandallar, XVII. yy'n son eyreinde Cava'da Avrupa pazarlar iin kahve retiyorlard. Franszlar da Osmanl mparatorluu'na Bat Hint smrgelerinden kahve ihracat yapyorlard. 1739 ylnda Bat Hint kahvesi, douda Erzuam'a dek gitmiti. Bat'nn smrge kahvesi daha ucuz olduu iin Kzldeniz blgesinden gelen kahve ok byk lde azalmt. Aslnda bir Dou icad olan eker, ilk kez Hindistan ve ran'da rafine edilmiti. Kuzey Afrika, Msr ve Suriye'den Avrupa'ya ithal ediliyordu ve Araplar tarafndan spanya ve Sicilya'ya da gtrlmt. Burada Bat Hint smrgeleri de iyi bir frsat yakalamlard. Colbert'in emriyle 1671 ylnda Franszlar Marsilya'da bir rafineri kurdular ve oradan smrgelerinden elde ettikleri ekeri Osmanl mparatorluu'na ihra ettiler. Belki de Bat Hint kahvesi daha ac olduundan, Trkler eker kullanmaya baladlar ve tketim de ok byk miktarlarda artt. Msr ekeri kullanyorlard; ama Bat Hint ekeri ok daha ucuz olduu iin ksa srede Ortadou pazann ele geirdi. Bir Arap ya da Trk'n XVIII. yy sonlarnda itii bir fincan kahveyi ve bunun ekerini Avrupa smrgeleri retmi ve Avrupallar satm oluyordu. Yalnzca scak su yerel kaynaktan salanabiliyordu ve XEX. yy'da Avrupa irketlerinin Ortadou ehirlerinde kurduklar yeni tesislerden sonra bu da pheli hale geldi. Bat'nn Ortadou'daki ekonomik egemenlii eitli biimlerde desteklenmi ve devam etmitir. Ortadou rnlerinin Ba-t'ya ithal edilmesi, koruyucu gmrklerce kstlanm ve kimi deiim Mslman lkelerinde Hristiyan devletlerinin tebaalarna tannan iskan ve ticaret hakk ayncal iin kullanlrd. Onlar, Mslman olmayan tebaann vergilerinden muaft. Bu gibi ayrcalklar XTV-XV. yy'da talyan denizci devletlerine verilmiti. Bu ayrcalklar, XVI. yy'da Fransa'ya (1569), ngiltere'ye (1580) ve baka lkelere de verildi. 1580 ylndaki bir ngiliz kapitlasyonunda u hkmlere yer verilmitir:2 "BizMslman mparatoru... Sultan Murad Han, ngiltere Kraliesi Elizabeth 'e dostluumuzu gstermek zere... Kralie'nin tebaasnn ve halknn lkemizde gven iinde mallarn ve dier eyalarn byk ve kk gemilerle ve karadan araba ve kervanlanyla getirebileceklerini, kendilerine bir zarar verilmeyeceini, kendi lkelerinin gmrklerine uygun ekilde hibir glkle karlamadan mal alp satabileceklerini... Burada yerleecek ya da buradan geecek, evli olan ya da olmayan bir ngiliz'in kelle vergisi ya da baka bir vergi demeyeceini... ngilizler arasnda bir anlamazlk kt takdirde kendi konsolosluklarna ya da eliliklerine bavurabileceklerini, bunlarn hi kimse tarafndan rahatsz edilmesine izin verilmeyeceini, tersine serbeste davranabileceklerini, ortaya kan anlamazlklar da kendi gmrk anlamalarna gre zebileceklerini... ayet bizim yce padiahmzn sava gemileri herhangi bir zamanda denizde seyir halindeyken, ticari malla ykl herhangi bir ngiliz gemisiyle karlarsa, hi kimse bunlar yolundan alkoymayacaktr, tersine bunlara dosta davranacak ve asla kt davranmayacaktr; nasl ki Fransz, Venedikli ve mttefikimiz olan dier kral ve prenslere ayrcalklar ve mallar bahsetmisek ve vermisek, bunlarn aynlarn ngilizlere de vereceiz: te bizim bu ilahi hukukumuza ve ayrcalmza aykr olarak davranlmasna izin vermeyeceiz. MODERN AIN MEYDAN OKUMASI Bu iliki ticaretle birlikte baka eyler de ieriyordu. Ariv dairesindeki pek ok belgeden birisi olan Sultan III. Murad'n 1590 Haziran'nda Kralie I. Elizabeth'e gnderdii mektubun sonu yledir:3 "Daima atmada olduun spanyol kafirlerine saldrdnda, Allah'n yardmyla zafer kazanacaksn. Ekmeine gz dikenlere kl ekmekten ve oklarna hedef yapmaktan saknma. Bizi gerektiinde ilerinden haberdar etmeyi ihmal etme. Allah 'a krler olsun ki, biz de bo durmayacak, zaman geldiinde kafir spanyollar' rahatsz etmek iin gerekli nlemleri alacaz ve mutlaka size yardm edeceiz. Bunu da unutma"

Kapitlasyonlar, Mslman devletlerinin daha da zayflamas ve kendi aralarndaki ve Hristiyan komularyla ilikilerindeki deiiklikler yznden, balangta amalandndan daha ok ayrcalk ierir olmulard. XVIII. yy sonu ile XIX. yy banda bir Avrupa devletinin korumas mali ve ticari byk avantajlar salyordu ve bu uygulama ok artmt. Daha da ileri gidilerek, Avrupa diplomatik misyonlan, kapitlasyon haklarn ap koruma belgeleri olan beratlar datmlard. Balarda bu belgeler, Avrupa konsolosluklarnn yerel halk arasndan setikleri memur ve araclar korumak iindi ama ksa srede pek ok yerel tccara verilir ya da satlr oldu. Onlar da korunmu ve ayrcalkl bir stat kazanm oldular. Byle kt kullanm engellemek iin Osmanl yetkilileri bouna uratlar. Sultan III. Selim, XVIII. yy sonlan ile XIX. yy balarnda Avrupa devletlerinin konsoloslanyla ba edemeyince, bu kez kendisi Mslmanlara deil de Osmanl Hristiyan ve Musevi tccarlanna berat verdi. Bu beratlarla belirli ticari, hukuki ve mali ayrcalklar, baDEM nekleri ve olanaklaryla giderek daha stn bir duruma ulatlar. Bu sistem XLX. yy banda Mslman tccarlar arasnda da yayld ancak bundan ok az tccar faydalanabildi. Tarih boyunca daha karmak ve hareketli yaps olan bir toplumun ticari etkisiyle canlandrlan daha basit ekonomi rnekleri de bulunmaktadr. Ortadou'daki rnekleri, deiikliklerden faydalanan yabanclar ve araclard. Yabanc olanlar elbette Avrupallar idi, ancak Mslman lkelerde dini aznlklarn yeleri ba aktrlerdi ve ounluk toplumu onlan marjinal bulurdu. Bu durumu, Trke'de Avrupal yabanclar iin kullanlan "Frenkler" ve Avrupallam olan yerli Levanten nfus iin kullanlan "tatlsu Frenkleri" terimleri de gstermektedir. XX. yy banda, aznlklarn ve yabanclarn mali konularda arlklar olduka fazlayd. 1912 ylndaki bir listede yer alan isimlerden tespit edilebildiine gre, stanbul'daki krk zel bankacdan on ikisi Ermeni, on ikisi Rum, sekizi Musevi ve bei Levanten ya da Avrupal idi. Yine baka bir listede, stanbul'daki otuz drt borsacdan on sekizi Rum, alts Musevi, bei Ermeni idi ve bunlar arasnda hi Trk yer almyordu. Ermeniler, Rumlar ve Trk Musevileri'ni komularndan ayran yalnzca dinleri deil, dilleriydi de. Arapa'nn konuulduu lkelerde en azndan byle bir ayrm yoktu. Museviler ve Hristiyanlar, Mslman komulanyla ayn dili, Arapa'y, konuuyorlard. 1830'lardan sonra Beyrut limannda ve evresinde yeni Hristiyan ticari burjuvazisinin ortaya kp gelimesi bu durumun bir sonucudur. Bylece yzyln ortalarna doru, renim grm varlkl ve Arapa konuan yeni bir orta sMODERN AIN MEYDAN OKUMASI ktidar ve etkinlik makamlarna gelen dini aznlklar, Ba-t'nn Ortadou lkelerine nfuz etmesinin ikinci ynn oluturuyordu. Ruslar, Kk Kaynarca Antlamasnn ardndan Osmanl mparatorluu'nun Ortodoks Hristiyan toplumu zerinde bir lde hmilik elde etmilerdi. Nfusunun ounluu Ortodoks Hristiyanlar, Yunan ve Balkan eyaletlerinden oluuyordu ve bunlar Suriye ve Anadolu topraklarndaki nemli aznlklard. arlarn Ortodokslar zerindeki hmilii, Ruslar'a, Osmanl nfusunun nemli bir unsuru zerinde byk etkinlik veriyordu. Benzer'bir hmilii de Franszlar sultann Katolik tebaas zerinde elde etmilerdi. Saylar Ortodoks Hristi-yanlar'dan az olmasna karn, nemliydi. Lbnan'daki nemli Maruni kilisesi de aralarnda bulunuyordu. ngiltere, koruyacak bir dini aznlk bulamadndan, Rus ve Fransz rakiplerine gre olduka avantajsz bir duamdayd. Protestan topluluklar, ngiliz, Amerikan ve Alman misyonerler tarafndan saylar arttrlmaya allsa da, bunlar nemsiz derecede azd. Zaman zaman ngiliz dileri bakanlar ngiliz korumasn Museviler ya da Drziler gibi gruplarda yaygnlatrmay denemilerdir; byle bir koruma ya da byle bir ihtiyatan kuku du-yulsa da, bu aznlklarn hamilerine yapacaklar hizmet muhtemelen yararl grlmt. Ayn dezavantajl durumda bulunan bir dier g de Protestan olan Almanya'yd.

Almanya Osmanl mparatorluu'nun tamamn himayesi altna alp genileterek bu sorunu zd. Bu tr dini korumalar eitli yollarla yaplyordu. Koanan dindeki Osmanl tebaasnm refah ve kalyla ilgileniliy deiim sevileri'nin ve Hristiyanlarnn eitim ve dinle ilgili gereksinimleri, misyonlar, okullar ve teki renim, kltr ve toplumsal kurumlar ayla gideriliyordu. Bunlarn pek ou Hristiyan, bir blm de Musevi kurumlaryd. Laik anlayla kurulan bu kurumlarn bazlar aznlklarn yan sra, giderek artan sayda Mslman ocuklar da kabul ediyordu. Ortadou'daki Bat okullarndan mezun olanlar, yksek renimlerini de Bat niversitelerinde yapyorlard. XLX. yy'n ikinci yarsndan sonra, pek ok Ortadou ehrinde Bat kolejleri ald. Hami devletin, kltrel, dolaysyla da siyasi ve ekonomik etkinliini yaymasnda eitim, nemli bir yol haline geldi. Franszlar balangta bu konuda en baarl olanlard. Onlardan sonra da srasyla talyanlar, ngilizler, Almanlar ve Amerikallar geliyordu. Rus giriimleri, Ortodoks Hristiyanlar arasnda nemli olmakla birlikte, dierlerine oranla daha azd. Bat misyonerleri, grnteki hedef kitleleri olan Mslmanlar iinde birka mh-tedi buldular; ama slam hukukunda din deitirmenin cezas lm olduundan, Hristiyan nfus arasnda daha baarl oldular ve az sayda Ermeni, Ortodoks ve dier Dou Hristiyan-lar, Roma Katolikliinin ve Protestanln mezheplerinden birine getiler. Kuds ve Filistin'deki Hristiyanln kutsal yerlerinin korunmas, Avrupa devletlerinin dinle ilgili nem verdikleri baka bir konuydu. Bu konudaki tartmalar, yerel kiliselerde yzyllarca yaplmt. Bu konuda, Trkler hor gren ama ounlukla etkin arabulucular olarak davranmlard. Byk Devletlerin kill kl lk kl blk l MODERN AIN MEYDAN OKUMASI ilikler salyordu. Bunlarn kendi kanunlar, mahkemeleri, cezaevleri ve hatta postaneleri bulunuyordu. Avrupa, Ortadou'daki eitim abalarnda askeri eitime byk nem veriyordu. Avrupa'nn askerlik sanatnn slam l-kelerininkinden stn olduu sava deneyimleriyle grlmt. Bu yzden, slam devletleri Avrupallar'm rencileri olmak zorundaydlar. Baz Avrupallar Osmanl mparatorluu'nda askeri uzman ve danman olarak uzun sre kalmlar ve nemli mevkilerine gelmeyi baarmlard. XVIII. yy sonlarma doru artk bu tr bireysel abalar yetersiz kalyordu. 1793 ylnn sonbaharnda Sultan, bir mesajla Fransa'dan getirtmek istedii subay ve teknisyenlerin listesini Paris'e gnderdi. Birka yl sonra stanbul'dan Kamu Gvenlii Komitesi'ne daha uzun ikinci bir liste gnderildi. 1796 ylnda yeni Fransz elisiyle birlikte bir grup Fransz askeri uzman Trkiye'ye geldi. 17981802 savanda, Osmanllar ve Fransa kar taraflarda olduklar iin bu birlii kesintiye urad; ama daha sonra mttefik olduklarnda yeniden balayarak, 1806-1807'de Rus ve ngilizlerin Trkiye'ye saldnlar srasnda en st seviyeye ulat. Reformcu sultan II. Mahmud'un, 1830'larda silahl kuvvetlerini modernletirmek zere Batl devletlerden yardm istemesiyle yeni bir giriim balad. 1835 ylnda bir Prusya askeri heyetinin, 1838 ylnda da bir ngiliz denizcilik heyetinin gelmesiyle XIX. yy sresince ve XX. yy balarna dek devam edecek bir iliki gndeme geldi. Daha nceleri buna paralel bir gelime, Msr'da Osmanl valii Mhd Ali Pa' bms bi dlt t l deiim edecek heyetlerin ilki olarak) bir askeri heyet getirtmiti. Avrupa'nn gler merkezinden uzaktaki ran'da, deiiklik daha yava oldu. ngiltere ve Fransa Avrupa politikasna ilk kez Napolyon dneminde karm olan ran'n ordularn eitmek zere ilk olarak 1807-1808'de, daha sonra 1810'da heyetler gnderdiler. Sonrasnda da orduda eitmen olarak Rus, talyan ve

Fransz subaylan almsa da, bunlann etkileri snrl olmutur. XX. yy'a dek ran ordusunun modernlemesi gerek anlamyla balamamtr. Genellikle askeri eitimciler bata ngiltere, Fransa ve Prusya, sonra da Almanya olmak zere Bat Avrupa'dan gelmitir. Eitmenlik yapan baz talyanlar da olmutur. Amerikan Sava bitince lkelerinde kendilerine gerek kalmayan baz Amerikal subaylar, mesleklerini Msr'da srdrmlerdir. Eitmen ya da danman olarak Ruslar'n ortaya kmalan ise, ran dnda, ancak XX. yy'da grlr. Askeri eitimin sonular nemlidir. Ortadoulu renciler Bat'nn kara ve deniz harp akademilerine giderken, Batl subaylar da Ortadou kurmay okullannda retmenlik yapmlardr. Batllar danman ve zaman zaman da muvazzaf subay olarak istihdam edilmi ve Bat'dan elbette malzeme, silah ve teknoloji de ithal edilmitir. 1950lerden sonraki neme ve dzeye ulamamakla birlikte bu sre, XEX. yy ve XX. yy balarnn g politikalan asndan ok nemlidir. Avrupa devletleri, XIX. yy'da uluslararas ticaret ve maliye ana girmeye balayan Ortadou'nun ekonomik i ilerine dd k lld B dd kkl di MODERN AIN MEYDAN OKUMASI yerlerde yaygn sulama sistemleri kullanlarak kolayca salanmtr. hracat amacyla ipek, pamuk, ttn, kahve, haha, hurma, arpa ve buday gibi rlnler ekilmitir. te yandan tarmn geim yerine gelir salamak iin yaplmas ve bununla birlikte hukuk sistemindeki Batllama, toprak sahipliinde nemli deiikliklere yol am, toprakta airet ya da ky sahiplii azalrken Avrupa tipi mlkiyet artmtr. Bu tarmsal genileme ise kken itibaryla byk lde yerel imkanlarla salanmtr; bu giriim de ksmen hkmetler ksmen de yeni ykselmekte olan toprak zerinde zel mlkiyet sahibi bir snf tarafndan balatlmtr. Ancak bunun iin ihtiya olan sermaye, yurtdndan yatrm ya da bor olarak gelmi; kapitlasyonlar araclyla devlet denetiminden korunan Avrupa irketleri, Ortadou lkelerinin kaynaklarnn kullanmna hakim olmulardr. Yabanclarn uzmanl ve giriimcilii, hizmetlerin gelimesinde nemli bir rol oynamtr. Bunlara rnek olarak, Dou Akdeniz'in balca limanlar; Msr, Trkiye, Suriye ve Irak demiryollar; telgraf, belediye tamacl, su ve gaz iletiimi ile daha sonralan byk ehirlerdeki elektrik ve telefon verilebilir. Karadeniz ve Ege Denizi'ne stanbul'u yerel buharl vapur irketleri balyor olsa da, Avapa ile ilk ba yabanc denizyol-lanyla kurulmutur. 1825 ylnda almaya balayan bir Avusturya irketinden sonra, Osmanl ve Avrupa limanlan ile mparatorluun eitli limanlar arasnda tamaclk yapan Fransz, ngiliz, Rus ve talyan denizyolu irketleri gelmitir. 1837 ylnda Avrupa'dan, ngiliz vapur seferleri araclyla, Svey'ten skdi Hidi' l i deiim vey Kanal'nn almasyla Msr, yeniden Avrupa ile Gney Asya arasndaki balca yol ve dnya trafiinin nemli bir noktas oldu. ran ise, o yllarda Hazar Denizi ve Basra Krfezi'nde balayan buharl vapur seferleriyle, Rusya ve Bat Avrupa'ya biraz daha yaklamt. Avrupa'nn mali nfuzu, Krm Sava srasnda yeni bir dneme girdi. XVIII. yy sonu ve XIX. yy banda Osmanl hkmetleri i borla para salamaya alyorlard. Krm Sava'nn olanaklan ve gereksinimleriyle, Avrupa para pazarlarndan yeni bir tr bor almaya yneldiler. lk olarak 1854 ylnda Londra'dan yzde alt faizle milyon sterlin bor alnd; sonraki yl da yzde drt faizle be milyon sterlin bor alnd. Daha sonra 1854-1874 yllan arasnda yaklak olarak her yl alnan d borlarn nominal toplam iki yz milyon sterline ulat. Bu dnemde blgede hzla gelien banka faaliyetleri de olmutur. nceki yirmi otuz yl iinde, hem ngiliz hem de.baka zel bankaclar eitli Akdeniz limanlarna yerlemilerdi. 1850'ler-den sonra nemli gelimeler meydana geldi. Ortadou'da Msr Bankas (1855), Osmanl Bankas (1856), ngilz-Msr Bankas (1864), byk ngiliz, Fransz, Alman ve talyan bankalarnn ubeleri ile bakalar kuruldu. Tm Avrupallar'a ait olan bu

bankalar, Ortadou'nun maliyesine hakim durumdaydlar. I. Dnya Sava'ndan sonra alabilen gerek Trk, ran, Arap ve Msr bankalarnn toplam maliye ilerinin nemli bir blmn kendi denetimleri altna almalan da ancak kinci Dnya Sava sonrasnda olmutur. MODERN AIN MEYDAN OKUMASI kt. Avrupal alacakllarn temsilcileriyle yaplan grmelerin ardndan 20 Aralk 1881 fermanyla yabanc alacakllara kar sorumlu ve onlarn ynetiminde olan "Kamu Borlarn dare Heyeti" (Dyunu Umumiye daresi) kuruldu. Grevi Osmanllarn ertelenen kamu borlarnn denmesi iin "borcun tamam denene dek" Osmanl devletinin gelirlerini tahsil etmekti. Dyunu Umumiye daresi'nde 1911 ylnda 8931 kii alyordu. Bu say, Osmanl Maliye Nazrh'nda alanlann saysndan oktu. Benzer bir iflas yaayan Msr'da, 1880 Borlarn Tasfiyesi Yasasyla Msr'n toplam gelirinin yars Msr hkmetinin ynetim harcamalar, yans da borlarn denmesi iin ayrld. ki lkede de bu yzyln ilk yllannda yeni bor anlamalar yapld ama bu kez de alacakllann yatmmlarn koru-mak iin kurulan baz kurumlar parann tmnn ya da nemli bir ksmnn verimli bir ekilde kullanlmasn saladlar. Bu deiiklikler olurken, Avrupal giriimcilerin ve onlarn yabanc ve aznlk temsilcilerinin hzla artan faaliyetlerine karn halkn byk blmnn durumu pek deimemiti. Yalnzca bir tek konuda nemli bir deiiklik olmutu. Yzyllardr yaanan gerileme ve durgunluun ardndan, XEX. yy'da nfusta ciddi bir art meydana gelmeye balamt. u veriler bunu aka gstermektedir: stanbul, Anadolu ve Adalar'n nfusu 1831 ylnda 6.500.000, 1884 ylnda 11.300.000 ve 1913 ylnda 4.700.000 kiidir. Msr'n nfusu yaklak olarak; 1800 ylnda 3.500.000, 1846 ylnda 4.580.000, 1882 ylnda 6.800.000, ld d k DEM lan birbirine balayan ykmllk, sadakat ve ortak deerler an zayflatarak yeni atmalara ve liderliklere yol amtr. Hristiyan Avrupa ile karlatrldnda, Osmanl mpara-toruu'nun siyasi, askeri ve ekonomik adan gsz olmas konusunda birok aklama vardr. Byk keiflerden sonraki dnemde, Bat dnyasnda gerekleen byk ilerlemeler ve bunlann sonucundaki teknolojik, toplumsal, siyasi ve ekonomik deiikliklerden slam dnyas etkilenmemitir. Ancak Avrupa'nn ilerlemesi tek bana yeterli bir aklama deildir. Osmanl topraklarnda da pek ok gszlk belirtileri bulunmaktadr. Bir tarafta, Avrupa devletleri yeni rollerinin devam iin g ve servet kazanrlarken, dier tarafta padiahlar glerinin tamamn bakentte vezirlerine ve saray erkanna, tarada ise zerk ve miras yoluyla baa gemi olan yneticilere kaptryorlard. Gleri bu ekilde erirken, dier yandan da vergilendirme ve toprak mlkiyeti sisteminde nemli deiimler oluyordu. Osmanllar'n geleneksel dzenine gre tmar sahibi olan sipahiler, mali ve askeri bakmdan toprak datm sisteminin mer-kezindeydiler. XVI. yy balarnda ve ortalarnda sipahi sistemi en st seviyesine ulamt. Ancak sonralar, XDC. yy balarnda yok olana dek gerilemeye devam etmitir. nemini yitiren sipahilerin yerlerine, krsal kesimde mltezimler, sava alanlarnda ise dzenli askerler gemitir. Sipahilerin azledilmeleri ya da lmeleri nedeniyle boalan tmarlar, yeni sipahilere verilmemi; maliMODERN AIN MEYDAN OKUMASI da da malikane sistemi ortaya kmtr. Bu sisteme gre teorik olarak belirli bir sre iin vergi toplanyordu ama uygulamada mr boyu sren ve satlabilen ya da miras olarak kalabilen bir sistem haline gelmitir. Bu sistem, XVII. yy sonlarna doru imparatorluk eyaletlerinin ounda yaylarak, XVIII. yy'da, yok edilmeye allmasna ramen, genel bir uygulamaya dnmtr. Tarann asl hkmdarlar haline gelen ayan asndan malikane sistemi, ekonomik bir temel salamtr. Merkezi hkmetin gsz oluu ve eyaletlerin denetimini kaybetmesi, ayann siyasi g kazanmasna, hatta kimi zaman zerk yerel hkmdarlar haline gelmelerine imkan tanmt. ltizamlar, devletten

satn alma ya da ba yollaryla, zaman zaman da otoritelere kar klarak el koyma yoluyla toprak mlkiyeti haline getirilmiti. Ayan, zengin toprak sahipleri, tccarlar, bu iin askerlikten daha krl ve daha az tehlikeli olduunu dnen baz sipahiler, sarayda ve haremde almalarnn "yan sra kendi hesaplarna ve araclar yoluyla para kazanma peinde olanlar gibi farkl kkenlerden geliyordu. Artk ayan, devlet tarafndan atanmayan ve kendi temsilcilerini ve liderlerini seerek, bu ekilde devlet tarafndan tannan, mlkiyet sahibi bir snf olmutu. Ayan ekonomik gcn arttrdka, yasa ve dzenin srdrlmesi ilevlerini de elde etti, silahl gler oluturdu ve bazla-n belirli blgelerin irsi yneticileri oldular. Bunlar daha da glendike, stanbul hkmeti de bu gelimeler karsnda baz tara ehirlerinin idaresini ve tara ilerini ayana brak Ayann deiim Artk, ayan bir tara beyi ve kadsndan daha fazlasyd. Anadolu'daki yerel beyler XVIII. yy balanndan sonra, ok geni arazilerin denetimini ele geirmilerdi. Derebeyi olarak adlandrlan bu beylerin kkenleri farklyd. Aralarnda nceleri merkezi hkmetin tara memurlar olanlar ve blgenin nde gelen ailelerinin ocuklar bulunuyordu. Derebeyleri, merkezi hkmet tarafndan hogrld, kimi zaman da tannd ve babadan oula geen zerk beylikler kurarak padiaha, itaatle deil, bir tr vasallkla balandlar. Savalarda sultann teki birlikleriyle birlikte hizmet ettiler. Padiah ordulannn byk blm zaten bu yar feodal askerlerden oluuyordu. Babali bunlara idareci ya da vali unvanlar veriyordu ama onlar aslnda kendi topraklarnda bamszlard. Anadolu'nun neredeyse tamam XIX. yy banda eitli derebeyi ailelerinin elindeydi. Yalnzca Karaman ve Anadolu beylikleri stanbul'un dorudan ynetiminde kalmlard. Benzeri bir gelime Balkan yarmadasnda da yaanmt. Vi-din valisi Pazvanolu Osman Paa ve Yanya valisi nl Tepe-delenli Ali Paa gibi yerel liderler denetimi ele geirmiti. Kendi ordulann oluturup kendi vergilerini topluyorlar, kendi adlarna sikke bastrp yabanc devletlerle diplomatik ilikiler iine giriyorlard. Ali Paa'nn sivil memurlarnn ve askerlerinin ounluu Rumdu. Bylece onlar da bamszln tadn ve ona kavumak iin gereken beceriyi kazanyorlard. mparatorluun Arapa konuulan blgelerinden Msr, neredeyse tmyle zerk olmutu. Gney Suriye'de ve Irak'ta merkezi hkmetin atad valiler bamsz hanedanlar gibi hareket ediyor hat MODERN AIN MEYDAN OKUMASI XVIII. yy'da imparatorluun yneticileri ve valileri byk oranda saraya ait Enderun okulunda yetimeye devam ediyordu. Bu okulda Kafkas kleler ounluktayd. Ancak buradan, Kafkasyallarn bir zamanlar Balkan kkenlilerin tmyle ynetici sekinler arasna girdikleri anlalmamaldr. ounluu yerini korumu olsa da gemite kleliin geerli olduu teki alanlardaki gibi, sarayda da ncelikle zgr Mslman teba-ya yer alyordu; bu ise nceleri entrikalarla salanm, sonradan da bu uygulama yerlemiti. Devirme ynteminin braklmasndan sonra, yeni kan ksmen de olsa ancak Kafkas klelerden salanyordu. Devlete hizmet edecek uygun kiilerin saysnn yetersiz hale gelmesi, daha nceden farkl blmlerin olumasn salayan kanallann zayflamasna yol at; bu yzden eskiden sekin klelerin askeri ve ynetici kesimlerinden gelenlerin grev yapt eyalet valilii ve hatta sadrazamlk gibi makamlarda artk sivil bir gemie sahip kiiler grnmeye balad. XVIII. yy'da Osmanl sistemindeki sivil meslek yaps, ounlukla devirmelerin soyundan gelenlerin alnd brokrasi ve topluca ulema olarak adlandrlan dini hiyerari olmak zere iki trd. Genellikle tm hizmet alanlarnda kariyer ve mesleklerde babadan oula geme eilimi vard. Bu eilim zellikle de genel gvensizlik dneminde, aile mallarm korumak ve miras brakmak iin slam dini vakflar yasasn kullanan ulemada grlyordu. Daha 1717 ylnda usta gzlemci Lady Mary Wbrtley Montagu bu konuya deinmitir:4 "Bu kesimden imanlar hem Din hem Hukuk alannda ayn derecede

deiim larna ve paralarna el uzatmaz ve bunlar kesintisiz olarak kendi ocuklarna miras kalr. Sarayda bir makam ya da Paa unvanm kabul ettikleri zaman bu ayrcalklarn kaybedecekleri bilinmektedir, ancak byle davranan pek az kimse vardr. mparatorluktaki bilimin tamamna ve zenginliin neredeyse hepsine sahip olan bu kiilerin elindeki gc tahmin edebilirsin, ite bu yzdendir ki, devrimlerin aktrlerinin askerler olmasna karn, gerek yazarlar da bu insanlardr." Bylece Sultan, mlk sahipliinin ve otoritenin babadan oula getii bu yeni ynetici snfa tarann denetimini brakyor ve merkezi ynetimi de onlarla paylamak zorunda kalyordu. Osmanl sultanlarnn babadan oula geen mlk sahibi ve hatta ynetici snfnn nne gemek iin verdii uzun sren bir mcadele, balarda baarl olsa da sonuta yenilgiye urad. Bu gszlk dneminde, vergi toplayan, adalet datan, topraa sahip olan, taraya, sonuta da bakente ve hkmdara hakim olmak amacyla birbirleriyle arpan yeni unsurlar ortaya kmtr. Osmanl tarihinin bu aamasnda yaplan incelemelerde, bu gruplar kesin olarak tehis edilip tanmlanamamtr. stanbul'da XVII. yy sonu ve XVIII. yy'da meydana gelen olaylar etkileyen gruplarn ve karlarn atmalar ok net olmamakla birlikte yine de grlebilmektedir. Sonralan Babali olarak anlan sadrazamlk makam, bunlardan biridir. Sadrazam, sultann ve mparatorluk Konseyi'nin [Divan'n] gerek gc zayfladka, otoritenin ve hkmetin etki merkezi haline gelmitir. Sadrazamn altmda gl bir ortak mesleki ball olan geni bir brokrasi kadrosuyla st dMODERN AIN MEYDAN OKUMASI mparatorluk saray, vezirliin byk rakibiydi. Mirasla orada da bir toplumsal grup oluuyordu, ancak Afrika'dan ve Kafkasya'dan gelen yeni klelerin gl etkinlikleri devam ediyordu. Afrikallar genellikle hizmet ilerinde bulunurlarken, hadmlar byk gleri olan makamlara kabiliyorlard. Kara derili bir hadm olan Kzlar Aas, Osmanl saraynn en etkin kiilerinden biriydi. Saray ahalisi hkmdarn yanma girebilmek iin denetimi elinde tutar ve imparatorlukta byk gce ulaanlar kendi adaylarn sadrazamla getirebilirlerdi. Bu saray egemenlii dnemleri, vezirlie lml bakan tarihilerce "cariyeler ve hadmlar ynetimi" olarak adlandrlmr. Yine bu tarihilere gre saray mensuplar ve adamlar agzl, sorumsuz ve bencildir. ktidar mcadelesi, Babali ve saray brokratlar ile saray erkan arasnda basit bir atma eklinde grlrse, konu ok basite indirgenmi olacaktr. Taraflar kendi ilerinde birtakm fraksiyon ve kliklere ayrlmt. Bunlar bazen aralarndaki snrlar kaldran geici koalisyonlar olutururlard. Bu mcadelede etkileri olan dier kar gruplar arasnda yer alanlardan bazlar unlardr: Kendi karlar ve politikalar olan bamsz kurumlar; tara ve merkez brokrasisi, yenieriler ve dini hiyerari; ounluunun stanbul'da bol miktarda paraya sahip araclar (simsarlar) bulunan tara ayan ve beyler; tccarlar ve ounluu Rum olan ve siyasetten uzak tutulmalarna ramen sarayda da, Babali'de de ortaklar olan bankerler; nemleri ve saylar azalmasna ramen, hl belirli kritik dnemlerde rol alabilen feodal sipahi kalntlar deiim mparatorluk, XVIII. yy'n en karanlk gnlerinde dahi Mslman topraklarnn neredeyse tamamnn yabanclarn ya da yerel rakiplerinin eline gemesine engel olacak gc buldu. mparatorluun bakentte ve tarada hizmet verecek ve onu kendi dzensizlik ve danklnn en kt sonularndan kurtaracak namuslu ve sadk kiiler bulmay srdrebilmesi ok daha artcdr. Ancak XVIII. yy sonuna doru artk sultan ve danmanlan yaanan bunalmn farkna varmlard. mparatorluun direnci, eyaletlerdeki isyanc liderlere kar ksa sreli bir hkmranlk salamaya yetse bile, otorite daralmasn ve toprak kaybn engelleyemiyordu. Avusturya ve Rusya'ya kar kazandklar kk zaferlerin kendilerinin gl olmalarndan kaynaklanmadn; dmanlarnn aralarndaki endie ve anlamazlklara, Fransa'daki yeni karkln yol at korku ve Prusya yaylmaclna bal olduunun bilincindeydiler.

16. BOLUM KARILIK VE TEPK Yzyllardan bu yana Mslmanlar'in tarihi bak alarnda, Tanr'nn gereini tm insanla kazandrmak gibi kutsal bir grevleri vard. Ait olduklar slam toplumu, Tanr'nn amacnn dnyada somutlatnlmasi; slam hkmdarlar da, Peygamberin miraslar ve Tann'dan getirdii mesajn bekileriydi. Onlar Tann tarafndan, eriat' uygulamak ve egemen olaca alan geniletmekle grevlendirilmilerdi. Esas itibaryla, bu srecin bir snr bulunmuyordu. XVI. yy'da Mslmanlar'in Amerika hakknda yazd ilk ve uzun sre tek kalan kitabn Trk yazar, Avrupa'nn "Yeni Dnya" adn verdii keif ve fethinden sz etmi ve orann slamiyet'le aydnlanarak Osmanl topraklanna katlacan inanla umut ettiini yazmtr. Mslman devleti ile kafir komulan arasnda zorunlu ve devaml olan bir sava durumu sz konusuydu. Bu durumun sona ermesi, gerek dinin egemenlii ve dnyann tmnn Mslman olmasyla mmkn olacakt. Gerein ve aydnlanmann tek sahibi olan slam devleti ve toplumunun evresinde, dinsizlik karanl ve barbarlk vard. Tanr'nn slam toplumunu gzde tutmasnn gstergesi, Peygamber zamanndan itibaren dnyada g ve zafer kazanmalaryd. Osmanllarn slam ordularnn, Hristiyan dnyasnn kalbine girdikleri XVXVL yy'daki byk basanlar ve Ortaa mi KARILIK VE TEPK yan devletlerin yardmna ve iyi niyetine bal olmasn, Mslmanlarn kabul etmeleri ve bu duruma uyum gstermeleri olduka ac ve yava olmutur. Tm tartmalann en kesin sonucu sava alanndaki yenilgidir. Osmanllar'n ilk yenilgisini gsteren Karlofa Antlamas imzalandktan sonra, Osmanl yneticileri Bat yntemlerini aratrma ve taklit etme almalarna girimilerdir. Trkler, balangta sorunu askeri olarak grp askeri zmler aramlardr. Sava alanlarnda Hristiyan ordular onlardan stn olduu iin onlarn tekniklerini, eitim yntemlerini ve silahlarn almak faydal olacakt. XVIII. yy'da eitli zamanlarda Osmanl hkmeti Avrupa sava yntemleri iin okullar ap Trk subaylar iin Avrupal eitmenler getirtmiti. Zaman iinde bu kk balang, ok byk deiikliklere yol amt. Eskiden dinsiz ve barbar Batllar'dan nefret etmek zere eitilen gen Mslmanlar, artk onlar retmen olarak kabul etmi ve onlarn dillerini renip kitaplarn okumak zorunda kalmlard. Gen Trk subay adaylan, XVIII. yy sonlarnda, stihkam ve topu okullanndaki dersleri iin rendikleri Franszca'y baka kitaplar okumak zere de kullanmlardr. Oku-duklan kitaplarda karlatklan baz dncelerin topu retmenlerinin rettikleri her eyden ok daha patlayc olduunun farkna varmlard. Askeri reformlardan sonra, iki dnyay ayran dier engeller de almaya balanmtr. Trkler'in uzun zamandr matbaaya kar srdrdkleri direni 1729 ylnda krlarak bir matb kl ii k 1742 ld kl b MODERN AIN MEYDAN OKUMASI Bat'nn kltrel etkinlii hl pek fazla deildi. evrilen kitap says ok azd ve ou, askeri ve siyasi konulardayd. Ancak Avrupa ihracat da Trk'lerin zevklerini koullandrmaya balamt. Dini mimaride, Osmanl imparatorluk camilerinde bile Avrupa'nn etkisine rastlanyordu. Bir toplumun doas, durumu ve kendini alglay biimiyle ilgili pek ok ey mimarisinden anlalabilir. Modem New York'un gkdelenleri, eski Msr'n piramitleri ve tapnaklar gibi, stanbul'un byk camileri de genileyen ve mreffeh bir toplumun kendine gvenini ve gcn anlatmaktadr. Her eyden nce Osmanl mparatorluu da, Ortadou'daki selefleri gibi bir slam devleti olduundan, karakteristik ve ihtiaml binalarnn istisnas olmakszn tamam ibadet yerleriydi. Yzyllar boyu sultanlarn yaadklar Topkap Saray bunlara oranla daha az nemi olan bir yapyd. Saray, geni bir alan kaplyordu, byk lkslere sahip olmakla birlikte aslnda her biri gsterisiz olan bir dizi kk binadan oluuyordu.

Tahta kan yeni bir sultan kutlayan halkn, "Marur olma Padiahm, senden byk Allah var!" eklindeki haykrlar phesiz bu ruhu yanstyordu. Bu durumdaki byk bir deiim, 1755 ylnda Kapal ar-'nn giriinde ina edilen Nuruosmaniye Camisi'yle balamtr. Genel olarak bu bir Osmanl imparatorluk camisidir ama sslemeleri talyan barok stiline benzemektedir. Osmanl devlet ve toplumunun merkezindeki bir imparatorluk camisinde, Gotik bir katedralde arabesk sslemeler olmas kadar artc olan bu yabanc sslemeler, azalmaya balayan kendine gvenin ilk iaretidir KARILIK VE TEPK kilemek istedikleri yerin artk bir cami deil, saray olmasdr. kincisi de, Osmanl binalarn tanmlayan geleneksel deerlerin, standartlarn ve zevkin tam anlamyla yklmasdr. Dolma-bahe Saray o dn pastas mimarisiyle, ar sslemeleriyle, Avrupa'dan ithal edilme konu ve stillerin muhteem birleimiyle, XIX. yy'daki reformlarn amalarn ve nereye yneleceini arm anlaynn bir gstergesidir. Batnn etkisi hl ok azd ve Avrupa'nn dnceleri halkn ok az bir blmn etkilemiti. Bu snrl etki bile kstl kalm ve bazen de 1742 ylnda ilk Trk matbaasnn kapatlmasna neden olan gerici hareketler gibi tepkisel faaliyetlerle tersine dnmt. Askeri yenilgi tetikleyici olmusa da, Os-manllar'n bir ekilde ayakta kalmay baardklar, hatta baz zaferler kazandklan XVIIL yy sresince bunun etkisi azalmt. Ancak bu tahrik, Kk Kaynarca Antlamas'yla Knm'n elden karlmas ve Franszlar'n Msr' fethetmeleriyle daha byk bir gle yenilenmitir. XIX. yy'n bandan itibaren, Osmanl mparatorluu toprak btnlne ynelik yeni bir tehditle kar karya kalmt. Snrlarna doru yryen yabanc devletlerden sonra, imdi bir de lkenin eitli yerlerindeki yerel liderler ve hareketler; zerklik, hatta bamszlk peindeydiler. Bunlardan bazlar, XVIII. yy'da ortaya km olan eilimin, ayann, derebeylerinin ve valilerin gnderildikleri eyaletlerde kendileri iin birer beylik kapm itaatsiz paalarn kazandklar blgesel zerkliklerin devam niteliindeydi. Ol imtlk hktiin bkti titii MODERN AIN MEYDAN OKUMASI ald ortak bir destek anlamas* imzaladlar. Bu anlamay tahta yeni km olan Osmanl sultan II. Mahmud'un istemeden de olsa onaylad. Bylece XIX. yy balarnda, Osmanl sultan mparatorlukta feodal ayncalklan ve blgesel zerklikleri tanyan bir belge imzalamak zorunda kalmt. Sultan, imparatorluun merkez eyaletlerinde otoritesini yava yava tekrar kurarak glendirmeye balad ama uzak eyaletlerde bunu yapmak ok zor oldu. Arabistan, Irak, Lbnan ve zellikle de Msr olmak zere Arapa konuulan lkelerde baz bamsz yneticiler, gerek denetime sahip olmak iin urarken, Osmanl hkmdarna szde ballklarn bildirmekle yetindiler. 1805-1848 yllar arasnda, Msr valilii yapan nl Mehmed Ali Paa, Osmanl sultanna kar diplomatik ve hatta askeri bir mcadeleye giriti. Avrupal devletlerin mdahalesi zafer kazanmasna engel oldu ama Msr' zerk ve babadan oula geen bir beylik yapmay ve modernleme yoluna sokmay baard. Ondan sonra yerine geenler de XX. yy ortalarna dek Msr'da hkm srdler. Osmanl mparatorluu'ndaki yan monarik statlerini belirtmek zere birka kez unvanlarnda deiiklik yaptlar. Srasyla paa, hidiv, sultan ve sonunda da bamszlklarn ilan edip nce Osmanl, sonra ngiltere hkmdarlanyla eitliklerini gstermek zere kral unvanlarn kullandlar. XVIII. yy sonlarndan XX. yy ortalarna dek Ortadou'da yz elli yl sren Bat etkisi ve egemenlii, yaamn her dzeyinde ok nemli deiimlere neden olmutur. Bu deiimler bir lde Batl hkmdarlarn ve danmanlarn eylem ya da mKARILIK VE TEPK dir. En nemli deiim Batllar'dan ok Ortadoulu Bat yanllar sayesinde meydana gelmitir.

Ortadou hkmdarlarnn ekonomik alandaki dorudan katklan ok azdr. Baz lkelerde, zellikle Msr ve Osmanl mparatorluu'nda, hkmetler Bat'nn g ve servet, anahtar olarak grdkleri hzl ve zorunlu sanayileme yoluyla devlet denetiminde ekonomik kalknma planlan uygulamay denemilerdir. Bu planlar, XIX. yy'n ilk yarsnda ok byk oranda ortaya konmu ama srekli etkili olmamtr. XEX. yy'n ikinci yarsnda, hkmetler sulama tesisleri, ulam ve iletiim gibi "toplumsal maliyet ieren sermaye" denilen alanlara nem vererek retken ekonomik faaliyetleri zel teebbse brakmlardr. Bu yaklam, tarm dnda, giriimcilii yabanclara ve aznlklara brakmak anlamna gelmektedir. Ortadou hkmetleri askeri modernleme ve idari merkezileme olmak zere iki nemli amac gerekletirmek iin aba sarfetmilerdir. ice gemi bu uygulamalarla, hkmetin ieride muhaliflere ve ayrlklara, darda da glenmeye devam eden dmanlara kar otoritesinin tekrar kurulup artrlmas amalanyordu. Hkmetler bu sonulara ulama yolunca ok ayrntl bir reform program balattlar. Reform, Avrupa'nn silahl gcnn egemenliindeki dnyada ayakta kalabilme zorunluluu nedeniyle askeri alanda balad. Ne var ki, modern ordular kurmak yalnzca eitmen tutup silah alarak stesinden gelinecek bir eitim ve tehizat sorunu deildi. Modern ordulann kendilerine komuta edecek eitim grm subaylara ve bir eitim reformuna; bir idari re MODERN AIN MEYDAN OKUMASI nstiyanl ayran engelde, yalnzca bir gedik aarak buradan gdml ve kstl bir ak gerekletirmekti ama kontrollerinden kan bir sele neden oldular. Avrupa silahlann ve tehizatn getiren kiiler yanlarnda, eski dzeni sarsacak Avrupa dncelerini de getiriyorlard. Diplomasi, ticaret, eitim ve baka yollarla gelien kiisel iletiim, bu yeni dncelerin yaylmasn salad. Zamanla Ortadoulularn daha ok yabanc dil renmeleri; evirilerin artmas, bunlarn matbaa sayesinde oaltlp datlmas ve 1820 ylndan itibaren haftalk, daha sonra da gnlk gazetelerin kmasyla bu dnceler daha byk bir alana yayld. Yzyllardr sren stnlk inancmn Batl silahlarn etkisiyle paralanmas, slam toplumunda derin bir yara at ve ilk ifadesini reform hareketlerinde buldu. Reformlar, Mslman ordusunun, bylece de slam devletinin modernletirilmesi amacna ynelikti. Bat uygarlnn teknolojinin kstl alannda kalaca umulan baz rnleri benimsendi ama ok gemeden yabanc dnceler, dahas yabanc devletlerin mdahalesi ok gl bir tepki yaratt. Balangta bu tepki dini bir grnteydi. XVIII. yy'daki nemli ki yeni hareket, slam'n Bat'nn giderek artan gcne kar tepkisini farkl yollardan ortaya koymutu. lk balarda her iki hareket de slamiyet bnyesindeki bozulmaya, dinin saflndan uzaklamaya kar yaplan protestolard ve ikisi de yabanclarn lkeye girileriyle ilgiliydi. Bu harekeerden ilki Nakibendi tarikatmnkiydi ve Sufi kkenliydi. Ortadou'ya Hindistan'dan gelen Nakibendilik ilk KARILIK VE TEPK tan'da bir baka Nakibendi, eski Araplar'n yceliklerini ve onlarn gerek slamiyet'inin sonradan olan deiikliklerle arptldn yazmaya balad. Orta Arabistan'da dnemin ikinci byk hareketi olan Vahabiler'in ortaya knda, bu gr etkili olmu olabilir. Ancak Vahabiler dinin bozulmas ve rmesinin bir paras olarak kabul ettikleri Sufi mistikliine de kar kyorlard. Teoride safiyeti [priten], uygulamada militan olan Vahabiler, Arap yarmadasnn byk bir ksmn ele geirdiler. XVIII. yy'dan sonra da Mezopotamya [Bereketli Hilal] snrlarnda Osmanl mparatorluu'na kafa atmaya baladlar. 1818 ylnda gleri krld, ancak Vahabilik varln srdrd. Arabistan'da birka defa canland ve teki Mslman lkelerde de dolayl etkileri grld. Ortadou'da Vahabi retisinin ok taraftan olmad ama temsil ettii dini canlanma birok lkedeki Mslman' etkileyerek, Avrupal istilaclar karsndaki mcadeleye yeni bir militan ruh katt.

Yabanclar karsndaki direniin banda sultanlar, vezirler, askerler ya da ulema yerine, bu canlanan hareketlerden birini temsil eden popler dini liderler yer aldlar ve gl arzular uyandrarak byk enerji birikimlerine yn verdiler. Bat'nn etkisine slam'n verdii karln sonraki aamas, Rus Orta Asyas, ngiliz Hindistan ve Fransz Kuzey Afrikas gibi smrge imparatorluklarndaki uyum ve ibirlii olmutur. Her blgede ortaya kan liderler, halk, efendilerinin dillerini renerek ilerlemek iin ihtiya olan modern bilgiye ulamaya zendirmilerdir. Henz Ortadou'nun merkezinde yabanc bir efendi olmasa da reformcu hkmdarlar ve modern MODERN AIN MEYDAN OKUMASI reformcularn benimsedikleri dnceleri getirmiti. Orta Avru-pa'daki rnekleri gibi onlar da halk iin doru olan biliyorlard ve doru olan yaparken szde popler hkmetin onlara engel olmasn istemiyorlard. Bu gre gre, boyun eip seyirci kalmaya alm olan hareketsiz ynlarn kendi kaderlerine sahip kmalar mmkn deildi. Bunun iin, tarihi grevleri retmek ve ynetmek olan entelekteller ve askerler tarafndan eitilmeleri ve ynetilmeleri gerekiyordu. teki gr Orta Avrupa yerine, Bat Avrupa'dan yani siyasi ve daha az lekte de ekonomik liberalizm retilerinden kaynaklanmt. Bu grn, nce Osmanl mparatorluu, sonra da teki lkelerdeki taraftarlarna gre, lkenin genel kalknmasnn beraberinde insanlarn gvenceye alnacak haklan vard. Bu da temsili ve meruti bir hkmetle salanabilirdi. Batl gcn, servetin ve bykln temelindeki gerein, zgrlk olduu kabul ediliyordu. zgrlk szc birok anlam ifade ediyordu. Ancak XX. yy'm banda, henz Ortadoulular tarafndan, Avrupa siyasi grlerinin ortaya kmasnn ardndan, yabanc hakimiyetinden kurtulmak ya da ileride kullanlaca ekliyle bamszlk anlamnda kullanlmyordu. Vatandan hkmetin yasal olmayan ve keyfi eylemlerinden kurtarlmas, daha da gelitirilerek, hkmetin kurulmasna ve yrtlmesine katlma hakk eklindeki Batl anlamnda kullanlyordu. Bu dncelerin ithali, uyumu ve bir lde de uygulanmas XIX. ve XX. yy'daki nemli siyasi gelimelerden biridir. Msr'da ve Osmanl mparatorluu'nda tm atamayla kuKARILIK VE TEPK leri, "saygn, gvenilir, bilgili ve halk tanyan kiilerden" seilecekti.1 Ancak tm bu iyi zelliklerine ramen uygulama baarl olamayarak sona erdi. Ayn durum ksa bir zaman sonra ran'da da gerekleti. Sultan, ah ve paalar bu gibi atanm danma kurumlany-la ilgilenirken halktan da daha radikal dncelerle uramaya balayanlar olmutu. Avrupa'ya gitmi olanlar orada grdkleri parlamenter hkmete vgler yadnyorlard. O zamana dek Ortadou'dan Avrupa'ya gidenlerden resmi temsilciler ve rencilere siyasi srgnler de katlmaya balad. I860-1870'lerde merutiyet dncesinin glenmekte olduu anlalmaktadr. 1861 ylnda, Osmanl hakimiyetindeki zerk bir hanedan olan Tunus Beylii tarafndan kabul edilen anayasa, bir slam lkesine ait ilk anayasadr. Bu anayasa 1864 ylnda askya alnmtr ama ayn eilim srmtr. 1866 ylnda, Msr hkmdan yllna seilmi olan yetmi be delegelik bir danma meclisi kurdu. Bu srada Osmanl mparator-luu'nda da merutiyet hareketleri gelimeye balamt. Ancak bu hareketlerin aktif destekileri 1867 ylnda Fransa ve ngiltere'ye snmak zorunda kaldlar. Daha sonra Osmanl anayasas, 1876 ylnda yeni sultan II. Abdlhamid tarafndan byk bir gsterile ilan edildi. Osmanllar'n ilk merutiyet giriimi ksa srd. ki seim yapld ve ardndan padiah, canllk belirtisi gstermeye balayan meclisi kapatt. lk Osmanl meclisi be ayda yalnzca iki oturum yapabilmiti. Bu meclisin bir daha almas ancak 30 yl sonra mmkn olabildi MODERN AIN MEYDAN OKUMASI nrl semeni ve gc olan, ara sra ksa toplantlar yapabilen iki yar meclis ald. Bu meclisler, 1913 ylnda birleerek glerini artrdlar, ancak 1914 ylnda sava knca, seimler de meclisler de sona erdi.

Bu srada baka yerlerde daha radikal gelimeler yaanyordu. 1905 ylnda meruti Japonya'nn otokrat Rusya'ya kar kazand zaferle, yzyllardr ilk defa bir Asyal devletin bir Avrupal devleti yenmesi, ok popler bir mesaj veriyordu. Bu mesaj Rusya'dan bile duyuldu ve halkn basksyla bir eit parlamenter rejim kuruldu. Meatiyet adeta hemen alnmas zorunlu olan bir hayat ksiri gibiydi. ran'da 1906 yl yaznda paak veren merutiyet taraftar bir isyan, ah'n bir millet meclisi toplayp liberal bir anayasay kabul etmesini salad. Bundan iki yl sonra 1908 ylnda, Osmanl subaylarndan oluan Jntrk-ler adl bir grup, padiah 1876 anayasasn tekrar kabul etmeye zorlayarak Osmanl mparatorluu'nda ok daha nemli olacak bir meati ve parlamenter hkmet dnemine geii salad. Bu ilk anayasal reformlar, aka Avrupa etkisinin ve rneinin ve Avapa'yla eit artlarda bulunma isteinin bir sonucuydu. Bu reformlar gerek bor alabilmek gerek mdahale ve igali nlemek zere yaplm uyum jestleri olma zelliini de tayordu. Ne var ki, bu amalara ulamak konusunda pek de baarl olunamad. Hem Tunus'daki, hem de daha uzun sreli olan Msr'daki parlamenter deneyimler; karkla, iflasa, denetim ve igale doru ilerleyii engelley eme diler. Hatta bu srecin hzlanmasn saladklarn ne srenler bile olmutur. KARILIK VE TEPK ortak cephesi olan pan-slamizm, 1860-1870'lerde domu grnmektedir. Bu harekette, Alman ve talyanlar'n kendi halklarm ve lkelerini birletirme baarlanndan esinlenilmi olmas mmkndr. Trkiye'de, varln srdren tek bamsz Mslman g olan Osmanl mparatorluu'nun, Piyemon-te'nin talyanlar ve Prusya'nn Almanlar iin yaptklarn yapabileceine inananlar vard. Bu, btn Mslmanlarn birlii ve dayanmas olarak kabul ediliyordu. Bir baka deyile, byle bir birlik, topluluk yerine din tarafndan salanacakt; yani ister Trk olsun ister baka bir etnik gruptan olsun, hibir milletin ya da benzeri kavramn Mslmanlar gznde o gnler iin bir ekim merkezi olma ans pek yoktu. Resmi Osmanl politikas kontroll ve snrl bir pan-slamizm ekline brnd. Bu politika, lke iinde kendisine ynelik ihanetler karsnda, sultana Mslman tebaasna yapt sadakat anlannda yardm ederken, lke dnda da Osmanl olmayan Mslmanlar, zellikle Avrupa imparatorluklannda-ki Mslman tebaa arasndan destek salanmasnda faydal oldu. Ancak lke dndaki panslamizm politikas, resmi olan Osmanl pan-slamizm politikasndan daha radikal ve militan bir yapdayd. Bunu da nemli etkileri olan baz liderler salyordu. te yandan, o zamanki pan-slamizm, dnemin radikal sekinlerinin izledii siyasi programlann temel unsurlar arasnda yer almyor, Avrupa'dan aldklar liberal deolojilerin ve yeni bir "lke ve millet" dncesinin glgesinde kalyordu. 17. BOLUM Yeni Dnceler Eyll 182'de Osmanl mparatorluu1 nun hariciye nazr Ali Paa, Paris'te bulunan elisine yazd bir mektupla diplomatlarn "ufuk turu" olarak adlandrdkian baz bilgileri gnderdi. Avrupa'nn genel diplomatik durumunu inceledikten ve lke lke gezdikten sonra, milli birlik mcadelesi vermekte olan talya'y anlatt. Ali Paa mektupta unlar syledi:1 "Dini ve dili ayn olan tek bir rkn yaad talya, birliini salamada nemli zorluklarla kar karyadr. u ana dek tm baars dzensizlik ve anaridir. Tm farkl milli zlemler serbest olursa, Trkiye'de olabilecekleri bir dn... Az da olsa bir istikrar elde edebilmek iin bir yzyla ihtiya olacak ve ok kan dklecektir." Ali Paa doru kehanetlerde bulunuyordu ama "bir yzyl" tahmini gereklerden olduka uzakt. Aslnda bunlar, kehanetten ok an iyi gzlemleriydi ve bu denli endie duyduu milliyetilik virs siyasete bulam, Osmanl mparatorluu'nu gszletirip ykacak sre balamt. Tarih aratrmalarnda ok nadir grlen bir kesinlikle, bu srecin kayna, ekli ve zaman bilinmektedir: Fransz Devri-mi'yle balayp Franszlar

tarafndan yaylm; Osmanl halk tarafndan da balangta az olan ama giderek artan ve zaman zaman hakim duruma gelen bir ekilde kabul edilmitir. Hristiyan Avrupa ile Mslman Ortadou dnyasnn etkileimi yeni YEN DNCELER dan glendii son dnemlerdeyse, byk hareket, Bat yerine, Douya doru artmtr. Ancak bu durum fazla bir entelektel zellii olmadan, maddi dzeyde kalmtr. Ortaalardaki dnce hareketleri srekli olarak doudan batya dondur. Bat Avrupa'nn geri kalm ve fakir toplumlar, astronomi, kimya, matematik, p, felsefe ve hatta ilahiyatta slam dnyasnn rencileri olmulard. Ancak Batl tarihilerce Ortaa olarak kabul edilen dnemin sonunda, Mslman Dou'nun Avrupa'ya retecek bir eyi kalmam, zaten Avrupa'nn da buna ihtiyac kalmamt. Yalnzca sanat, resim ve edebiyat alanlarnda baz nemsenmeyecek etkiler varln devam ettiriyordu. Defoe'nun, Robinson Crusoe adl romannn konusu muhtemelen, ngilizce evirisi birka yl nce yaynlanm olan bir Ortaa Arap felsefe romanndan alnmt. Arap ykler klliyat olan Binbir Gece Masallarinm 1704-1717 yllar arasnda Franszca evirileri yaynlandktan sonra, neredeyse Avrupa dillerinin tmnde taklit ve uyarlamalan grlmt. Balkanlar'da Trk mzii ve spanya'da Magripliler, Avrupa snr lkelerinin halk ve sonra da sanat mziklerini nemli lde etkilemiti. Osmanl sefirlerinin Avrupa bakenerini ziyaretleriyle, i dekorasyonda, mimaride ve zaman zaman da giyimde Trk modas yaratlmt. Bunun tersi ynndeki entelektel iletiim neredeyse sfrdr. Ortaa'da ok daha gelimi ve ileri olan slam toplumla-nna Avrupa'nn verebilecei pek bir ey yoktu. Ne var ki, daha sonra maddi g dengesi gibi, entelektel denge de deimi slam dnyas eski kabul edebilme yeteneini yitirerek H MODERN AIN MEYDAN OKUMASI sinde kazanlmtr. te yandan, Avrupa'nn stnlnn erken bir tarihte kabul edildii askeri konulardaki bilgi ihtiyac, yine Avrupa'dan karlanmaktayd. Bunlar arasnda corafya ve haritaclk ilgili baz bilgiler ve hatta Yeni Dnya haritasnn ilk tasviri de yer alyordu. Ancak bu tr bilgilerin, entelektel hayat zerinde pek az etkisi olduu ya da hi olmad anlalmaktadr. Ayn durum, Osmanl hkmetinin Avrupa devletleriyle olan ilkilerine katkda bulunmak zere ihtiya duyduu tarihsel bilgilerin pek az miktarda olmasnda da grlmektedir. Avrupa tarihiyle ilgili yaynlar ok azd ve bunlann etkisi de son derece dkt. Rnesans, Reform, Aydnlanma ve Bilimsel Devrim gibi hareketler de hi dikkatlerini ekmemi ve hibir etki yapmamtr. Birka yzyl nce slamiyet'in kendi Rnesans' gereklemi ve bunun Avrupa'ya bile etkileri olmutur. Avrupa Rnesans'na bir yant ve bir Reform hareketi olmamtr. Bu dncelerin tm ve daha sonrakiler, Hristiyan dnceleri olarak grldkleri iin gereksiz bulunmu ve nem verilmemitir. Halklarnn dnce ve eylem srelerinde bir deiiklik balatan Fransz Devrimi ise, Ortadou'da ilk kez nem kazanan bir Avrupa dnce hareketidir. Bunun iin de ok ak bir neden bulunmaktadr. Bu, Avrupa'da dncelerin Hristiyan terimleriyle anlatlmad ilk byk ayaklanmayd; hatta baz savunucular tarafndan, Hristiyanlk kart olduu dahi ne srlyordu. Mslmanlarn gznde seklarizm (laiklik) gibi bir eyin hibir ekicilii yoka ancak bunun dnda bir YEN DNCELER lmanlar'n giderek daha fazla ilgilenmekte olduu Batl g ve zenginliin srr ele geirilebilirdi. Fransz Devrimi'yle Avapa'daki dier hareketler arasndaki bir ayrm da Franszlar'n Ortadou halklar arasnda dncelerini yaymak zere adm atmalaryd. Fransz devrimci propa-. gandasna ilk tepkiler, az oranda ve Hristiyan tebaa ile snrlyd. Ancak bunlar arasnda dnceler ok hzl yaylarak ksa sre iinde imparatorluun tebaasyla birlikte efendilerini de etkiledi. Dnemin Osmanl yazarlarnn bir benzetmesiyle, "yeni Frenk dnceleri, yeni Frengi hastal gibi" yaylmt.

slam halklar iin eitlik, kardelik ve zgrlk tamamen yeni ve tuhaf dnceler deildi. Kardelik -mminlerin kardelii- aralarndaki eitlik gibi temel bir ilkeydi ve aristokratik ya da etnik ayrcalklarla engellenmezdi. Baka yerlerde olduu gibi slam topraklarnda da yzyllar boyunca bu tr ayrca-lklar kanlmaz biimde olmutu. Ancak bu ayrcalklar, slamiyet'in bir paras olarak deil, ona ramen ortaya kmt ve asla Avrupa'daki gibi kabul grmemilerdi. Mminler le nanmayanlar arasndaki eitlik farkl bir konuydu ama slam dininin seilmesiyle irade d bu kusur ortadan kalkabilirdi. Kadn ve klenin eit olmayan statleri byle kolayca ortadan kalkmazd ama bu durumun o dnemde de daha sonraki dnemlerde de gl bir tepki uyandrmad anlalmaktayd. Azat edilen kleler yksek makamlara kabili-yorlard ve sultann kleleri, birok adan imparatorluun gerek yneticileri olmulard. te yandan, kadnlann vahiyle gel i' l l k l MODERN AIN MEYDAN OKUMASI Hukuki bir altyapya sahip olan cariye klelii, Bat'nn mdahalesi ya da etkisiyle kaldrlm ve bu, fazla bir tartma yaratmamt. Buna karn, kadnlann zgrl, Batl dncelerden etkilenmekle birlikte, Bat'nn mdahalesine ve basksna bal deildir. Bu konuda kaydedilen ilerleme, olduka hararetli i tartmalarla yaplan i dinamikler sonucunda olmutur. Gerek geleneksel, gerek radikal slami militanlar, bu ok kstl ilerlemeden bile ikayeti olmulardr. Erkeklerin olmasa da, kadnlarn geleneksel kyafetlerine dnmeleri, slami canlanmann ok nemli sonularndan biridir. Devrimden sonra ran'daki erkekler, Bat stili giyinmeyip kravat takmayarak Bat'y reddettiklerini gstermilerdir. Kadnlardan ise ok daha fazlas istenmitir. zgrlk; eitlik ve kardelie gre, en azndan siyasi anlamyla, yeni bir szckt. slami kullanmda "zgr ve zgrlk" szckleri, nce hukuki, sonra da toplumsal bir anlam tamtr. zgr bir kadn ya da erkek, kle olmayan kiilerdi. Szck, zorunlu almadan ve baka ykmllklerden kurtulmu olmak gibi baz durumlarda belirli ayrcalklar ve baklklar ifade etmek iin de kullanlrd. Ancak "zgrlk" kavram, ynetimin nitelii ile iyi ve kt ynetimler kartl hakknda yaygn olarak srdrlen slami tartmalarda kullanlmazd. Mslman geleneine gre tiranln kart zgrlk deil, adaletti. Adalet, tebaann bir hakk deil, hkmdarn grevi olarak grlrd. Devrimci Fransa'nn etkisiyle, Ba-t'daki yurttalk kavram ile beraberindeki katlm ve temsil ise ilk kez renilmitir. stanbul'daki Fransz elilii daha balarda bir propaganYEN DNCELER olan iki Fransz gemisine renkli Cumhuriyet bayrann ekilmesi, byk bir kutlama ile karlanmt. Bu olay iin Fransz elisi unlar sylemitir: "Osmanl ve Amerikan bayraklar ve silahlarn gnahkar zorbalarn ttifaknda kirletmeyen dier devlederin bayraklar bu iki gemide dalgalanmtr."2 Bu kutlama, Franszlar ve dostlarnn Fransz Sefareti'nde Trk topraklarna diktikleri zgrlk aacnn etrafnda yaptklan "cumhuriyet karmanyolu" dansyla sona ermiti. Bu olaylar, Trkler'den daha ok teki Avrupa devletlerinin sefaretlerini endielendirmiti. Bir Osmanl tarihisinin yazdklarna gre Rusya, Avusturya ve Prusya, Trkiye'de Franszlar'n renkli apkalarn ve baka devrimci amblemlerini giymelerinin yasaklanmasn istemilerdir. Bu ortak istek karnda Babali'den u yant gelmitir:3 "Dostlarm, Osmanl mparatorluu'nun bir Mslman devleti olduunu sizlere ska ifade etmekteyiz. Aramzda onlarn bu iaretlerine nem veren hi kimse yoktur. Dostumuz olan devletlerin tccarlar aramzda misafir olarak bulunur, istedikleri gibi giyinebilirler, buna karmak Babali'nin isi deildir. Sizler bouna endieleniyorsunuz." Dier bir Osmanl kayna, Babali'nin yabanc konuklarnn balarna veya ayaklarna giydikleriyle ilgilenmediini belirtmektedir. Bu ve baka eski kaynaklardan anlaldna gre, Trkler balangta eskisi gibi Batl

dncelerin etkisinden hl dinleri sayesinde korunmu olduklarna inanmaktaydlar. Ne var ki, ksa bir sre iinde dkrklna urayacaklard. 1797 yl Ekim aynda, Campo Formio antlamasyla Habsburg mparatoru devrimci Fransa'yla ban yapmak zorunda kald MODERN AIN MEYDAN OKUMASI misti. Bu blgede, 1797'den 1799'a ve 1807'den 1814'e kadar ksa sren Fransz egemenliinin ok byk etkilen olmutur. Yzyllar boyunca Trkler'in deil de Venedikliler'in egemenliinde olan bu topraklarda yaayan halk Yunanl'yd. Fransz ynetiminin hkm srd dnemde gereklemi olan devrimci ve radikal deiikliklerin Osmanllar'n Mora eyaletindeki Rum komularn etkilememesi olas deildir. ok uzun sredir Franszlar, kendilerini, Osmanl mpara-torluu'nun geleneksel dostlar gibi gsteriyorlard. Eski dost, artk yeni komuydu ve dostluk bu oka dayanamad. Ksa sre iinde bakente Osmanl Yunanistan'ndan, Fransz ynetiminde olan blgelerde gerekleen olaylarla ilgili telal raporlar gnderilmeye baland: "Soylularn ayrcalklar ellerinden alnyor, kyller zorunlu altrlamyor, seimler yaplyor, eitlik ve zgrlk konumalar serbeste yaplyordu." Bir Osmanl tarihisine gre en kts uydu: "Antik Yunanistan devletlerinin dnemini anmsatarak blgedeki Ortodokslar' cumhuriyetilik iin kkrtyorlar ve komu Osmanl devleti tebaasn da etkilemeye abalyorlard."4 Nfusunun ounluu Mslman bir Osmanl eyaleti olan Msr' ele geiren Franszlar, burada da eski ihtiaml gnlerden ve modern zgrlkten sz etmeye baladklannda, artk ders alnmt. Bu iki dncenin eitli karmlarda eitli zevklere sunulan bileimi kar konulmaz olmaya balama. Vatandalk anlamnda zgrlk, balangta snrl bir ekicilii olan allmadk bir tad vermiti; ama Avapa'dan ithal edilen yeni milli YEN DNCELER Tehlike -zelikle de bunun iaret ettii laiklik boyutu- kar konulmas ve dikkate alnmas gereken bir erik tayordu. Sultann hkmetinin o gnlerde Arapa ve Trke yaynlad bildiride u uyarlar vard:5 "Franszlar... Cennetin ve dnyann Tanrsnn birliine inanmazlar... Tm dinleri terk etmilerdir... Onlar... kyamet ve hesaplama gn, cezalandrma, imtihan, soru ve yant olmayacakm gibi davranrlar... Onlar tm insanlarn insanlk asndan eit olduklarna inanrlar; bi kimsenin bir stnl olmadn ve herkesin kendi ruhundan ve yaamndan sorumlu olduunu savunurlar. Bu bo inanlar ve sama dncelerinden hareketle yeni ilkeler ve kanunlar koymulardr. eytan 'in sylediklerini yaparak, dinin temellerini ykm, yasaklananlar yasal yapm, tutkulu arzularna ulam, tm insanlar gnahlarna ortak etmeye alm, dinler arasnda nifak tohumlar ekmi, krallar ve devletler arasna fesat sokmulardr. Yalanlarla dolu sahte kitaplaryla "Bizsize, dininize ve toplumunuza aitiz," demi ve herkesi eytan'n bayra altnda birlemeye armlardr." Burada eytan'a ska yer verilmi olmas ilgintir. Kuran'n son sresinde (114:5) eytan'n, "insanlarn kalplerine fsldayan bir sinsi," olduu yazmaktadr. Bu durum, XX. yy sonunda Avrupa'nn, sonra da Amerikan dnce ve yaay tarznn ekiciliine kar koyma abalarnda da grlmtr. Osmanl mparatorluu'ndaki ve (birtakm deiikliklerle) ran ahlarnn lkesindeki geleneksel toplumsal ve siyasal dzenin kkeni, klasik slam hukuk ve geleneklerine, bundan da te eski Ortadou uygarlklarna dayanr. Bu da, teki dini MODERN AIN MEYDAN OKUMASI nin dini hogrsn hakkyla ven baz modern savunucular olmutur ama durum byle deildi. O dnemde bu tr bir eitlik bir erdem gibi grlmez, grevin ktye kullanlmas olarak kabul edilirdi. slam devleti, inanmayanlara eiik tanmay kabul etmeyerek, iktidardaki her dinin uygulamasn izlemekteydi.

tekilerden farkl olarak ise slamiyet'te, toplumdaki inanmayanlara eriatla tanmlanan, snrlanan ve Mslman toplumunun ounluunu kabul ettii bir yer veriliyordu. Ancak bu bir eit statt deil, bir hogr dzeyiydi ve dinin kamu faaliyetleri zerindeki etkisinin byk bir ksm ortadan kaldrlmad ya da en azndan kstlanmad srece, dier konularda bile bu denli hogr dzeyi tutturulamamt. slamiyet'in hogrs, elbette eski dinler olarak kabul ettii tek-tanrl olanlarla snrlyd ve uygulamada, Ortadou'daki eitli mezheplerden olan Museviler'i ve Hristyanlar' ieriyordu. ran'da kk bir Zerdt toplumu vard. Osmanl mparator-luu'nda bu aznlklar, "millet' olarak adlandrlyordu. Millet, bir dine ballyla tanmlanan dini ve siyasi bir topluluktu. yeleri, devlet kanunlan ve karlanyla atmad srece, o dinin liderlerinin kanunlarna ve kurallarna uymak zomnday-dlar. Bu dini zgrlk ve cemaat zerklii karlnda Mslman olmayan milletler, devlete sadakat borlu olurlard ve "zim-mi" statlerinin eksikliklerini ve snrllklarn kabul ederlerdi. Osmanl mparatorluu'nda nem srasna gre Mslmanlar, Rumlar, Ermeniler ve Museviler olmak zere balca drt millet vard. Tm de yalnzca dini terimlerle tanmlanrd. Mslman millete "millet-i hakime" de denirdi ve arasnda Trke yeni dnceler olup Ortodoks Kilises'ne bal bulunanlar vard: Avrupa'da Romanyallar, Srplar, Arnavutlar ve Bulgarlar; Asya'da ise, Batl gzyle yaplan bir snflandrmaya gre Hristiyan Trkler ve Araplar diye adlandrlabilecek olan, Trke ve Arapa konuanlar kapsyordu. nc millet olan Ermeni milleti homojen zellikteydi ve Ermeni Kilises'ne bal Ermeniler'den oluuyordu. Trke konuan kii says oktu ve bunlar Trke'yi Ermeni alfabesiyle yazarlard. Belirli zamanlarda Suriye Yakubi Kilisesi ve Msr Kpti Kilises'ne bal olanlar da kendi mezhepleri araclyla Ermeni Kilisesiyle iliki kurmulard. Gerek Ermeni, gerek Rum milletinde, dier Katolik Rum ve Ermeniler'in yer almamas veya daha sonra her iki milletten de Protestanl seen kimsenin olmamas nemli bir konudur. Musevi milleti; Suriye ve Irak'taki Arapa konuan Museviler, 1492 kovulma fermanyla spanya'dan kaan ve spanyolca konuanlar, Mora'daki Rumca konuan Museviler ve daha baka dilleri konuan daha kk Musevi gruplarndan oluuyordu. Dinlerine gre tanmlanan bu milletlerde eidi etnik ve bazen de airet gruplan yer alyordu. teki blnmeler de nemliydi ve brokratik, siyasi, toplumsal ve ticari rekabetlerdeki dayanma gruplarnn temellerini oluturuyorlard. Bunlar, yzyllardan beri edebi kaynaklarda rastland zere ve bugn de srd gibi eitli etnik kalplara ve allm nyarglara yol amlardr. Ancak klasik millet sistemi henz kendi i mantnda yrd iin buna benzer etnik dayanmalar temel MODERN AIN MEYDAN OKUMASI tanbul ve baka ehirlerdeki uygar insanlar, kendilerini Trk olarak adlandrmazlard. Trk adn Anadolu'nun lkel kylleri ve gerleri iin kullanrlard. Benzer ekilde, Msr ve Bereketli Hilal'deki Arapa konuan kiiler, dillerine Arapa dedikleri halde, Arap adn l kylarnda yaayan Bedeviler iin kullanrlard. ehirlerde yaayan eitimli insanlar, ancak modern alarda ve Avrupa'daki milliyet dncelerinin etkisiyle kendilerini bu etnik terimlerle tanmlamaya balamlardr. Doal olarak Osmanl mparatorluu'nun Hristiyan halklarn Avrupal dnceler daha ok etkiliyordu. Bu yeni ve gl milliyetilik dnceleriyle, srasyla Yunanllar, Srplar, teki Balkan halklar ve son olarak da Ermeniler karlatlar ve tepkileri olumlu oldu. Mslman olmayan aznlklardan en kk, gsz ve tatminsizlii en az olan Museviler bile kendi milliyetiliklerini gelitirmeye baladlar. Osmanl Saraybosna ehrinde doan ve yaayan, Haham Yehuda Alkalai, 1843 ylnda yazd risalesinde Musevilerin Kutsal Topraklar'a

dnp ilahi yardm beklemeksizin, onu kendi abalaryla tekrar kurmalar gibi yeni bir dnceye yer vermiti. XIX. yy'da Osmanl mparatorluu 'ndaki Hristiyan aznlklar farkl ve sonu olarak uzlamaz hedefe yneldiler. Osmanl devletinde yaayan Mslman ounlukla ayn haklara sahip eit yurttalk, bu hedeflerden biriydi. Avrupal devletler, baz durumlarda kendi lkelerindeki uygulamalarla elikili olsa da bu dini ayrm yapmakszn eit yurttalk fikrini Trkler'e dayatyorlard. Osmanl liberalleri ve reformcular tarafndan da bu tr dnceler benimsenmekteydi Bundan daha az dnemin yeni dnceler Devrim ve Napolyon savalan srasnda ve XIX. yy'n balarnda Mslman olmayan toplumlar, ounlukla baarl olmulard. Eitim dzeyleri Mslmanlar'dan daha yksek olduu ve d dnyayla daha kolay iletiim kurabildikleri iin gittike refah dzeyleri artyordu. Bylece eski sistemin onlara dayatt siyasi ve toplumsal aalanmann verdii rahatszlk daha az oluyordu. XIX. yy sresince Osmanl devletindeki halklarn eitlii, baz nemli reform fermanlaryla resmen salanm oldu. Sonular yasalarda ngrlen dzeye ulaamam olmasna ramen ok nemli olmutur. Osmanl mparatorluu'ndaki Hristiyan aznlklarn giderek daha fazla bir ilgiyle yneldikleri ikinci hedef bamszlk ya da en azndan kendi milli topraklan zerinde zerk olmakt. XDC. yy'da ve XX. yy banda ilk nce Srplar ve Yunanllar, daha sonra Balkan Yarmadas'nn br halklan, kendilerinin milli topraklan kabul ettikleri yerlerde egemen bamsz devleder kurmular ve hem Osmanllar'n hem de komularnn toprak-lanna gz dikmilerdi. Asya'daki Osmanllar'a ait topraklarn tamamna dalm halde hemen hemen her yerinde aznlk statsnde olan Ermeniler'in durumu daha zordu. Balkan halklarnn, daha sonra da Arap ve Museviler'in tersine Ermeniler, Sovyetler Birlii yklp eski Sovyet Ermeni Cumhuriyeti bamszlm alncaya dek modern alarda hi egemen devlete sahip olmamlard. Ara sra gndeme geldii halde, srarla zerinde durulan nc hedef ise milletlerin eski sistemde sahip olduklar zerklikleri ve ayncalklan baka bir deyile kendi dini yaMODERN AIN MEYDAN OKUMASI muaf tutulmak aalayc bir durumken artk zorunlu askerlikten muaf tuamak bir ayrcalk haline gelmiti. Bu ayrcalk iin ufak bir bedel olarak, askeri hizmet baklk vergisi altnda, eski kelle vergisi deniyordu. Uzun vadede birbiriyle zaten uyumayan bu hedefin ksa vadede bile eitli dezavantajlar olmutu. Eit yurttalk, yksee kmak gibi daha aa inmek anlamna da geliyordu. 1856 ylnn ubat ayndaki byk Islahat Ferman'yla ilgili olarak ada Osmanl tarihisi Cevdet Paa unlar yazmtr:6 "...Patrikler, memnun deillerdi... Eskiden Osmanl devletindeki toplumlarn bir sralan vard. Srayla Mslmanlar, Rumlar, Ermeniler ve Museviler gelirdi. Artk tm ayn dzeye indirilmiti. Bu duruma itiraz eden baz Rumlar unlar sylemitir: Devlet bizi Musevilerle ayn yere koydu, biz slamiyet'in stnlnden memnunduk." "Baz Rumlar"n bu tepkisi olaand. XVII-XVIII. yy'da Bakentteki Rum aristokrasisi Osmanl devletiyle hemen hemen "bir arada yaama" ilikisi kurmutu. Adlarn stanbul'da Patri-kane'nin yannda bulunan yaadklar yerden alan ve bu yzden Fenerliler olarak adlandnlan soylu aileler, Osmanl hizmetindeki baz nemli makamlar ele geirmilerdi. Babali Yksek Tercmanl bu makamlar arasndayd ve dardan yalnzca bir evirmenlikmi gibi grnse de imparatorluun gnlk d ilikilerini yrtme greviydi. Avrupa'ya gnderilen her Osmanl sefiriyle birlikte Yksek Tercmanlk'tan bir Rum evirmen de bulunuyordu ve sefaret ilerinin ounu o yapyordu. leride Romanya Krall olacak iki Tuna prensliinin valilikleri de Fenerliler'in yer aldklan makamlardand yeni dnceler

ya kmaktayd. leride Yunan Bamszlk Sava haline gelecek olan Yunan isyannn balangcnda Babali Yksek drago-man' (tercman), byk olaslkla uydurma olan, isyanclarla birlik olduu iddiasyla asld. Oysa 1840'ta Osmanllar'n Atina'da atklar ilk eliliklerinde bile ilk elileri, gelecekte Lond-ra'daki sefirleri olacak Fenerli Rum Kostaki Musurus idi. Ne var ki, Osmanl Rumlan bir toplum olarak Osmanl devletinde sahip olduklar gven ve g makamlarna bir daha hi sahip olamadlar. Aznlklarn greceli durumlarnda baka deiiklikler de olmaya devam ediyordu. XVI. yy'da, Osmanl hkmdarlar, (devletin Avrupal dmanlanna sempati duymalarndan phe edilmeyen ama Avrupa bilgi ve becerisine sahip tek toplum olduklarndan) Museviler'den gerek siyasi, gerek ekonomik ilerde yararlanyorlard. Ancak Musevi toplumu, Osmanl gcnn kmesinden btn aznlklardan daha fazla etkilenmitir. Onlar, Osmanl Hristiyanlan'nn gvendii gibi, Avrupal tccarlarn ltuflarna ve Avrupal devletlerin korumasna gvenemezlerdi. Yine onlarn tersine XDC. yy'n ikinci yansna dek, Hristiyan toplumlann canlandran herhangi bir eitim ve kltr canlanmas yaamamlard. ve hkmetteki yerlerini bakent ve tarada Rumlar'a, Ermeniler'e ve yeni nemli bir unsur olan Le-vant'n Arapa konuan Hristiyanlar'na brakmlard. Bu aznlklar arasnda Rumlar giderek phe ekmeye balarken, Arapa konuan Hristiyanlar imparatorluktaki ok uzak yerlerde yayorlard ve henz gelecekte sahip olacaklar etkinlii ve nemi elde etmemilerdi Bu deiim en ok Ermeni MODERN AIN MEYDAN OKUMASI eitim ve ticaret olanaklarm kullanarak zengin olmulard. Bir Ermeni grubu, XX. yy'm bana dek, Jntrkler'in Sultan II. Ab-dlhamid'in despot ynetimine son vermelerine ve 1908 Jn-trk devrimini yapmalarna yardm etmiti. Devrimden sonra hkmette bir sre bir Ermeni dileri nazr bile grev yapmt. Ne var ki, Rumlar iin olduu gibi, Ermeniler iin de eski ortak ilikiye devam etmek imkanszd. Yeni refah dzeyi, Rum-lar' olduu gibi onlar da daha iyi bir eitim ve kltr ortamna kavuturmu, d dnyadaki dncelere daha ak duruma getirmiti. Bat'dan da Dou'dan da gelen dnceler, genellikle birbiriyle atan ve elien mesajlar ieriyorlard. Batl dnceler, milli bamszlk, liberal demokrasi ve saylar hzla oalan misyoner okullar sayesinde byyen Hristiyanlk duygusuydu. Doulu dnceler ise hem Rus devletinin koru-ma nerisi, hem de Rus devrimcilerinden gelen bu devleti ykma arlar ve buna ilikin yntemlerdi. Tm bu dnceler, iyi kullanlsa da "zimmi" statsnn artk katlanlabilir olmad kiiler arasndan taraftar buluyordu. Osmanl gcnn ok ak bir ekilde gerilemesiyle yeni umutlar dodu. 1876 Bulgar krizi, sonra da Osmanl mpara-torluu'nun yenilerek yabanc devletlerin i ilerine karmas, bu umutlarn tatmin yollarn gsteriyordu. 1878 Berlin Antla-mas'nn 61. maddesi ile Ayastefanos Antlamas'nn 16. maddesinin korunuyor olmas, hem zel hem de belirsiz bir durum yaratmt. Bu maddelere gre, Osmanl devleti Ermenilerin yaadklar eyaletlerde gecikmeksizin gereken yerel reyeni dnceler Bu son cmleyle verilen ak mesajn anlam sonraki olaylarda vurgulanm oldu. Bulgarlar da kendilerinden nceki Yunanllar gibi ayaklanma, bastrlma ve mdahale srecinden geerek bamszlklarn elde ettiler. Bu yolu izleyerek Ermeni-er'in de bamsz bir devlet kuracaklar dnlyordu. Kkrtmann silahl eyleme dnmesiyle ok uzun sredir uyuyan dini ve etnik dmanlklar tekrar uyand. 1890 ylmdan sonra, zellikle 1895-1896 yllarnda Dou Trkiye'de isyan ve bastrma, terr ve kym eklindeki gaddar dng hkm srd. Bu durumdan ksa sreliine olsa da bakent de etkilendi. ok sayda Ermeni ldrld ve bunlarn byk ksm da Sultan II. Abdlhamit'in Ermeni isyanclarn ve bunlara yardm ve yataklk eden ve sempati duyanlar bastrmak zere yerel olarak kurdurduu Hamidiye adndaki dzensiz birlikler tarafndan ldrlmt. Ancak bu olay devrimci eylemlerin bastrlmas yerine, tevikiyle

sonuland. Hristiyanlar (Ermeniler) ile Mslmanlar (Trk, erkez ve Krt kylleri ve gerleri) arasndaki sava ve basknlar yerel dzeyde devam etti. Ermeniler'in durumu, onlardan daha nce bamszlk mcadelesi balatan Balkan Hristiyanlar'ndan daha ktyd. ounluu tekil ettikleri Osmanl kasabalar, kyleri ve blgeleri ok dank; Bulgaristan ya da Yunanistan gibi bir anavatan eklinde birlememiti. Yaadklar her eyalette aznlk durumunda bulunuyorlard. Ermeni anavatam ile eski bakentleri, arlann imparatorluuna ilhak edilmiti. Koruma ve tevik teklif etmekle birlikte Ruslar da, zgr bir Ermenistan istemiyorlard. Zaman iinde Trkler Araplar ve imparatorluun dier MsMODERN AIN MEYDAN OKUMASI dzeni ykan bu dnceler, nce Bat Avrupa'dan vatanseverlik, sonra da Orta ve Dou Avrupa'dan milliyetilik eklinde iki aamal olarak gelmiti. Geleneksel slam dnyasnda da Hristiyan dnyasndaki gibi lkeler ve milletler ou kez gl bir milli ve blgesel kimlie sahiplerdi. Ortadou slamiyeti'nin balca halk Araplar, ranllar ve Trkler; tarihleri, kltrleri, dilleri, edebiyatlar, ortak kkenleri, ayrt edici gelenekleri ve davranla-nndan oluan milli miraslanyla gurur duyarlard. Ayrca insann doduu yere kar doal ballyla gelien yurt sevgisi, yerel gurur, sla zlemi gibi duygular Bat'da olduu gibi, slam edebiyatnda da vard ama siyasi bir mesaj iermiyorlard. Batl dncelerin etkilerinden nce, milli vatann ya da milletin siyasi kimlik ve egemenlik unsuru olduu dncesi bilinmez ve benimsenmezdi. Mslmanlarn kimlikleri dinleriydi ve dinleri iin onlar yneten hkmdara ya da hanedana sadakatle bal olurlard. slam dnyas iin milliyetilik ve vatanseverlik yabanc kavramlard. Tarihilerin yazdklanna gre lke ve millet ne egemenlii kstlar ne de kimlii tanmlard. Ali Paa tarafndan da gzlemlendii gibi bu dncelerle tanmak ykc etkilere yol amtr. Bat uygarlnda, insann yalnzca doduu yeri doal olarak sevmesinin tesinde vatanna kar siyasi ve gerekirse askeri grevi anlamna gelen vatanseverlik anlay yerlemi bir kavramd; kkeni de eski Yunanistan ve Roma'ya dayanyordu Bu kavram ngiltere, Fransa, sonralar da Amerika Birleik yeni dnceler ngiltere ve Fransa'nn farkl din ve dilleri olan halklarnn birleik ve gl milletler haline gelmelerini, vatanseverlik dncesi salamtr. Avrupa'nn baz Osmanl gzlemcileri, bu dncenin, Osmanl mparatorluu'nun farkl dini ve etnik toplumlarn, anavatanlanna ve onu yneten Osmanl devletine ortak bir sadakatle balamak iin kullanlabileceini dnmlerdi. Vatanseverlik dncesi, bu ama iin eitli avantajlar olan Msr'da biraz daha ge etkili olmutur. Blgenin teki lkelerine gre Msr, gerek corafya gerek tarih asndan daha belirgin bir tanma sahiptir. Msr, tek bir nehrin vadisiyle deltasndan oluuyordu. slamlatnlm ve Araplatnlm olduu halde, bin yl sresince sahip olduu bir kimlik ve blgede ei grlmeyen bir homojenlik ve merkeziyetilik vard. Osmanl sultanlnn szde egemenliindeki Msr'da, zerk bir devlet kuran Hidiv hanedannn emelleri, lkenin bu yeni vatanseverlik dncesini belirlemesine yardm etmiti. Hidivler, ayr bir milliyet ve devlet olarak tanmlanacak, ayr bir Msr kimlii dncesini yayacak bir ideolojiye kar ak bir ilgi duyuyorlard. Batl anlamda bir millet ve lke olarak XIX. yy'm ok dilli ve oulcu Osmanl mparatorluu yerine, Msr' grmek ok daha kolayd. Ancak bu kimliin kabul edilmesi Msr'da bile ok yava olmu ve tirazla karlamtr. Bugn dahi Msrllar'n tamamnn bunu tam olarak kabul etmi olduu sylenemez. Yzyln ortalanndan sonra, vatanseverliin ardndan ok farkl bir dnce olan milliyetilik gelmi ve daha ileri noktalara gitmitir. Bat Avrupa'da vatanseverlik iyi hizmet grm, MODERN AIN MEYDAN OKUMASI layamamtr. nk vatanseverlik bu koullarda statkonun desteklenmesi anlamna geldiinden, giderek artan saydaki kii asndan kabul edilemez

oluyordu. Bu kiilerin gnlk yaamlarna, lke ve stat yerine; dil, kltr ve ortak soydan gelme olarak tanmlanan millet dncesi daha uygundu. Orta Av-atpa milliyetilii, Bat'nn liberal vatanseverliinden daha fazla anlalabilir ve kabul edilebilir bir olguydu ve Ortadou gerekleri de bu dnceye daha yaknd. Ortadou'ya gelen vatanseverlik ve milliyetilik dnceleri, zgrlk ve muhalefet hareketleriyle ilikiliydi. Genellikle vatanseverlik, varolan siyasi dzeni pekitirirken, milliyetilik baltalyordu. Vatanseverlere gre lkenin bamszl kabul edilmi bir gerekti ve zgrlk, lkede yaayanlarn durumlarna ilikindi. Milliyetilere gre devlet baskc, yabanc olabilirdi; lke ve millet yabanc ve blnm bir ynetim altnda olabilirdi; bu sapmalarn sonu ve milli bamszlkla birliin elde edilmesi zgrlk demekti. Hristiyan Avrupa'dan gelen dncelere daha ak olan ve kendilerini yneten devletin yabanc bir despot olduuna daha kolay inanan Mslman olmayan kesim, bu yeni dncelerin etkisini ilk hissedenler olmutu; bu durum yalnzca devletle de snrl deildi. mparatorluun tm Ortodoks Hristiyanlar'n eski rejim altnda birletiren Rum milleti iin de ayn durum sz konusuydu. Rum Ortodoks Kilisesi'nin Helen olmayan taraftarlar, XIX. yy'da st makamlarnn neredeyse tamam etnik kkenleri bakmndan Yunanl olanlarn elinde olan dini otoriteden honut deillerdi. lk nce Balkan halklar, sonra da Suriyeni dnceler Bat'dan gelen ani etkilere kar Osmanl ve Rus imparatorluklar tarafndan korunan ve Avrupa'dan daha uzakta bulunan ran'da, Batl dncelerin etkisi ok daha zayf ve ge olmutur. Corafi konum da, baz bakmlardan daha az elveriliydi. ahlar da sultanlar gibi farkl din ve dilleri olan eitli aznlklan ynetiyorlard ama ran'da bu aznlklarnn rolleri, Osmanl mparatorluu'ndakinden ok daha nemsizdi. Aznlklar, varolan toplumsal ve siyasi dzen iin hibir zaman Osmanl'da olduu gibi bir tehdit oluturmamt. Mslman olmayan aznlklarn says Osmanl mparatorluu'ndakine gre daha azd; bu aznlklar daha az zenginlerdi ve daha ok bask altnda bulunuyorlard. Zerdtiler ile Museviler kltrel adan btnlemilerdi, yalnzca Farsa konuuyorlard ve kkenleri slamiyet'ten nceki alara dayanyordu, ancak toplumsal ve hukuki adan tecrit edilmilerdi ve siyasi gleri yoktu. Ermeniler, tek byk Hristiyan toplumuydu ve pek ok konuda durumlan Zerdti ve Musevi tebaadan ok daha iyiydi. Ancak onlann tersine, ranllar'dan yalnzca dinleriyle deil, sahip olduklar farkl etnik, dil ve kltrel kimlikle de aynlyorlard. ran'daki Mslman olmayan topluluklarn kendi ilerinde belirli bir zerk dzenleri olsa da Osmanl mparatorluu'nun milletleriyle karlatrdnda bu topluluklar ok nemsizlerdi. lk bakta, Mslmanlarn iindeki dini ve etnik aznlklarn daha nemli olduu dnlebilir. Kk bir Snni aznl ve yeni Bahai inancnn daha aktif taraftarlardan oluan bir aznlk vard ama Snniler sessizlerdi, dierleri de sk kstlamalar altndaydlar ran nfusunun sadece yansndan biraz fazla MODERN AIN MEYDAN OKUMASI torluu snrlarnn tesinde, arlann Transkafkasya ve Orta Asya smrgelerinde konuulan Trki dillerin akrabalaryd. Ancak bu etnik farkllklar Osmanllar'dakinden daha az nemliydi. Bu aznlklann tm Mslman, ounluu ii olduundan, sahip olduklar dini ballk ve kltrel yaknlk Avrupa'dan gelen yeni milliyetilik dncelerinden ok daha glyd. Tm bunlara karn ran, yine de yeni dncelerden milliyetilik olmasa da, vatanseverlik dncesini kabul etmeye daha uygundu. Arap dnyas haline gelen Msr, Kuzey Afrika ve Mezopotamya halklarnn tersine ranllar, slamiyet'ten nceki gemilerinin bilincini korumulard ve baarlaryla gurur duyuyorlard. Gemiteki anlar, tarihi olmaktan ok efsanevi olduu halde ok canlyd, sanat ve edebiyatta nemli bir yerleri vard. Yine Arap dnyasnn tersine kendi dillerini korumulard. Dillerini yazarken Arap alfabesini kullanyorlard, Arapa'dan da pek ok szck almlard ama Farsa, Arapa'dan ok farkl bir dildi ve ranllar esas olarak bu dili koruyorlard. ranllar, XVI. yy'da

Safevi hanedannn ortaya kmasnn ardndan tek bir meruti hkmdar altnda birlemilerdi. Onlar komularndan ayran ey Fars dili ve kltr, daha ok da Sa-feviler'in ve blgenin hakim mezhebi olan iilikleriydi. ranl-lar'n iilikleri, Snni komulan olan Orta Asya'nn slam devletleri, Afganistan ve Hindistan ile Osmanllar arasnda srekli bir atma yaamalarna neden oluyordu. ran'a ge gelen vatanseverlik akm da ii radikal hareketlerin Bat, modernlik ve laiklik aleyhtar liderleri tarafndan sempatiyle karlanmt. Seymour'un raporuna gre 9 Ocak 1853 tarihinde "Tm YEN DNCELER Seymour da hasta adama iyi davranlarak iyilemesi iin yardm edilmesi gerektiini, cerrah yerine bir doktorun gerekli olduunu sylemiti. Yurtiinde ve yurtdnda pek ok doktor bulunuyordu ve bunlar ara sra anlamazla dseler de hasta adam iyiletirmek iin bir miktar ilerlemilerdi. Sakin ve sabrl olarak zaman iinde baanya ulaabilirlerdi belki; ama bunun iin zamana da sakinlie de sahip olamadlar. 18. BOLUM Savatan Savaa Osmanl mparatorluu, yklna dek geen yz yl akn sre, ierideki ve dardaki dmanlaryla savamtr. XVI. yy balarndan itibaren Mslman Ortadou'daki belirleyici g olmak ve aralanndaki snr belirlemek iin ran'la yaplan savalarn sonuncusu, 1821-1823 yllarnda olmutur. Sonucunda snrlar kesinlemi ve ortak bir komisyon tarafndan izilmitir. Netlik kazanmayan birka snr izgisi de Trkiye ve ran cumhuriyetlerinin dou snr olarak sonraki yllarda belirlenmitir. Osmanl ve ran'n blgedeki hakim g olma mcadelesi, her iki lkenin de giderek zayflamas ve yerlerini d glere b-rakmalaryla sona ermitir. Yaklak olarak iki yzyl boyunca, bu d glerin bazen blge iinde, bazen de dnda srdrdkleri rekabet ve mcadele, blgenin siyasi tarihine hakim olmutur. Osmanl mparatorluu'nun yapt zorlu ve uzun sren savalar, bu rakip d gler ve himayelerindeki yerel devletlerle srmtr. mparatorluun iinde bulunan dmanlarla da ok saval-mtr. Bu savalarda, karlarndaki, kimileri bamszlk isteyen milliyeti ve tamam Hristiyan olan gruplar dardan yardm alm ve yine tamam baar kazanmlard. Baz htirasl Osmanl paalar da mparatorluk'taki karklktan yararlana k SAVATAN SAVAA ni bir hanedan kurmutur. Irak ve Suriye'de de paalar tarafndan kurulan, daha kk ve ksa sreli olan byle bir zerklie sahip baka beylikler de ortaya kmtr. Arap topraklarnda yaayan ama Arap olmayan bu paalarn ounluu, Balkan ya da Kafkas kkenli ve Trke konuan Osmanllar'di. Yalnzca iki alanda Arapa konuan liderler bir tr blgesel zerklie sahiptiler. Hristiyan ve Drzi yerel liderlerin bir beylik kurduklar, gelecekteki Byk Lbnan Cumhuriyeti'nin temeli olan Lbnan bunlardan biriydi. Yzyln ortalarndan tibaren, bu beylik ve etrafndaki Osmanl ynetiminde bulunan topraklar bir Arap kltr ve ekonomi rne-sansna tanklk etmiti. Arap faaliyetinin dier alan olan Arabistan yarmadas, zellikle de Krfez blgesi, Osmanl, ran ve giderek ngiltere arasnda tartmal bir aland. XVIII. yy'n sonuna doru yerel ve blgesel airet reisleri bu rekabetleri kendi lehlerine evirerek byk bir lde zerklik kazanmlard. 1756 ylnda bataki Sabah ailesinin iktidar ele ald Kuveyt (Hinte kale szcnn Arapa ksaltmasdr) prenslii bunlardan en nemlisidir. Osmanl devletinin meruluuna kar gelebilen tek Arap hareketi Vahabilik olmutur. Necid'deki bir din adam olan Muhammed ibn Abdlvahab, bu hareketin kuacusudur. slam Peygamberi'nin gerek ve saf slamiyet'ine geri dnlmesini istemi, onu arptp yozlaran yanl ve kr inanlara, kt uygulamalara ve onlar destekleyip koruyan rejimlere kar kmtr. Necid'de Dariye emiri Muhammed ibn el-Suud, onu destekleyenler arasndayd Muhammed ibn Abdlvahab taraftar

MODERN AIN MEYDAN OKUMASI dit ettiler. Dini arndrma abalar, Peygamberin ve ondan sonrakilerin zamanndaki slamiyet'in ortaya knn yenilenmesi olarak sunuluyordu. Ancak Osmanl mparatorluu iinde bulunduu tm skntlara ramen, o gsz halinde, Vahabi Suudi saldrsn kolayca pskrterek (Bizans ve Pers imparatorluklarnn aksine) basan kazand. VII. yy'da saldranlar da savunanlar da ayn silahlan kullanmlard; XVIII-XIX yy'da ise Osmanllar'n toplar vard. Osmanl ordularnn isyanc Bedeviler'in stesinden gelebilecek olan gleri, Avrupalar' kovacak kadar gl deildi. D glerin isyanlara kanmalan da d savalara yol amt. D savalarn dier nedenleri, yabanc devletlerin arasndaki rekabetti. Rusya'yla 1808-1876 yllar arasnda drt defa savaan Osmanllar, tmnde de toprak kaybetmitir. Bahlar'n mdahalesiyle Ruslar kazandklarnn bir blmnden vazgemeye zorlanmasalard Osmanl'nn malubiyeti ok daha kt olurdu. Bu mdahaleler, Osmanl gerilemesinin, diplomatlarca "Dou Sorunu" olarak adlandrlan duruma gelmesi gibi nemli bir deiiklii gstermektedir. Dolaysyla bu aamada imparatorluun ayakta kalmas yalnzca Osmanl ordularnn baarl olamayan inat savunmalanyla deil, bu yeni mdahalelere bal olarak da gereklemitir. Avrupa devletleri, Ruslar'n yaylmasndan endie duyuyordu. Dier taraftan da Osmanl devleti bu rakipleri tanyp elde ettikleri frsatlardan faydalanma olana kazanyordu. Osmanllar daha 1699 ylnda, Viyana'dan ikinci ve son kez SAVATAN SAVAA sresince diplomatik mdahale kadar, askeri mdahale de olaan durumdayd. Fransizlar'a kar ngilizler; devrim ve Napol-yon savalan srasnda ve daha sonra da Ruslar'a kar Franszlar, Trkler'e yardm etmilerdi. Prusyal bir arabulucu, 1829 ylnda zafer kazanm olan Ruslar, artlarn yumuatmaya ikna etmiti. Osmanl mttefikleri olarak ngiltere ile Fransa, Krm Sava'nda Rusya'ya kar omuz omuza savamlard. ngiliz diplomatik mdahalesiyle 1878 ylnda Osmanl askeri yenilgisinin siyasi sonular daha lml hale getirilerek, imparatorluun ykl bir sonraki yzyla ertelenmiti. Bu srada da hasta adamn mirasndan bir n pay alan Batl mttefikler, Osmanl eyaletlerini doaldan ynetmek yerine daha uzak topraklardaki yerel ynetimleri ele geirmilerdi. ranllar da XIX. yy'da ve XX. yy balarnda, Osmanllarla ayn tehditlerle kar karya kalmlard ve ileri ok daha kolay olsa da, daha az tehlikeli deildi. Ksa bir sreliine olsa bile ranllar da, Napolyon'un aha yardm iin, kuzeyde Ruslar'a kaptrlan topraklan geri almak ve gneyde Hindistan'da ngi-lizler'e saldrmak zere 1806-1807 yllarnda Tahran'a bir heyet gndermesiyle, Avrupa mcadelesine karm oldular. Ancak Franszlar'n bu ilgileri, Tilsit'te 1807 ylnda imzalanan Fransz-Rus banmn ardndan yok oldu. ngilizler ile Ruslar olduklan yerlerde kaldlar. ran tarihi bir yzyl akn bir sre Asya'da-ki en byk iki Avrupa imparatorluunun rekabeti altnda geti. Rusya, yerel hkmdarlarn ve ahn aleyhinde elde ettikleri topraklarla nce Hazar Denizi'nin batsnda, sonra da dousunda ran'n kuzey komusu oldu Hindistan'da glenen y MODERN AIN MEYDAN OKUMASI gren ngilizler, Rus yaylmasn durdurmak zere kendi yaylmalarn geniletmeye altlar. Franszlar fiiliyatta geri ekilmiti. Almanlar da I. Dnya Sa-va'nda Osmanllar'n mttefikleri olana kadar grlmediler. O zamana kadar Osmanllar'n aksine ranllar, gneyde ngiltere ve kuzeyde Rusya olmak zere yalnzca iki imparatorluk devletiyle kar karya kaldlar. Baz alardan ranllar'm durumlar Osmanllar'dan daha iyiydi. zellikle Ermenistan topraklarn Ruslar ele geirdikten sonra, dini aznlklarn artk nemli olmayacak derecede azalmas ve daima ran devletine boyun ememi olan etnik aznlklarn da yeni bir devlet yaratmak ya da baka bir devletle birlemek istemekten vazgemesi, ran asndan olduka byk avantajlard.

ahlar, silahl kuvvetlerini, zorunlu olarak ynetim ve eitimlerini modernletirmek ve merkeziletirmek; iletiim alannda modern bir altyap kurmak ya da bakalarnn kurmasna izin vermek; asgari lde gereken Bat teknik ve yntemlerini benimsemek ve kendilerine uydurmak; bunu yaparken de rakip imparatorluk glerini birbirlerine drerek bamszlklarn korumak gibi baz politikalarnda Osmanl sultanlarn rnek almlard. Ne var ki, ranllar gerek i, gerek d politikalarda Osman-llar'dan daha az baar elde etmilerdir. ranllar'm askeri ve sivil reformlar daha az ayrntl olmutur. Merkeziletirme nlemleri blge ve airet tavrlaryla gecikmi, kimi zaman da engellenmitir Dolaysyla da rakip imparatorluklarn ilerlemeleSAVATAN SAVAA nfuz elde etmiti. Ancak her iki devlet de birbirlerinin yntemlerini gzard etmemilerdi. Kimi zaman ngiltere ran'a istediklerini yaptrtmak iin Hindistan'dan ngiliz askerleri getirtiyordu. Rus iadamlar ve diplomatlar da Rus etkinliklerini artrmaya abalyorlard. ngilizler, ran'da 1864 ylnda Hindistan'la iletiim hattnn bir paras olarak ilk telgraf sistemini kurdular. Bunun ardndan 1872 ylnda da bir ngiliz irketine Reuter rntiyaz'ya ran'n maden kaynaklarn gelitirme, telgraf hatt, bir banka kurma ve demiryolu ina etme haklan verildi. Karlk olarak ran gmrk gelirleri gsterildi ama ran hkmeti bu imtiyaz, hem iddetli Rus muhalefeti hem de pratik zorluklar yznden iptal etti. Ruslar'n bir baans da 1879'da Rus eitimi alm, Rus silahlaryla donanm ve ksmen Rus subaylar emrindeki Kazak Tugay'nn szde ahn muhafzlar olarak ku-amasdr. Ruslar'n Orta Asya'da ilerlemeleri Kuzey ran'daki glerini salamlatrd ve gneye doru lerlemelerinde bir s mkan yaratt. ngilizler'e 1901'de verilen petrol imtiyaz, Ruslar'n ilerlemesinde ve baarsnda tek nemli istisnadr. 1905'te yalnzca ran'la snrl kalmayan ve tm blgede nemli olan bir deiiklik gerekleti. Rus-Japon Sava'nda Rusya'nn ar bir ekilde yenilmesi, Avrupal bir imparatorluk devletinin bir Asya milleti karsndaki ilk yenilgisi olmutur. Bu yenilgi Rusya'da nemli sorunlara yol at; 1905 ylnn Ekim aynda, temsili ve parlamenter hkmeti ngren bir anayasa yaplmas gerekti. ran dersini almt, arlarn despotluu yenilgiye uramt. 1889 ylnda bir anayasa yapan Japonlar zaferi kazanmlard. Bu rnei izleyen Ruslar da liberal demokMODERN AIN MEYDAN OKUMASI Ancak bu srada uluslararas durumda ran aleyhine deiiklikler oldu. Rusya ile ngiltere, Almanya'nn glenmesinden korktuklar iin, 1907 ylnn Austos aynda ran' kuzeyde Rus, gneyde ngiliz etki alanna alacak ve ortada iki devlete ak bir kuak oluturacak bir anlama yaptlar. Bunun sonrasnda ran, ah ile meclis; gericiler ile liberaller; ve ok gemeden de bir kez daha Rus ile ngiliz karlar arasnda bir mcadele dnemine girdi. Sava 1914 ylnda baladnda Ruslar da Kuzey ran' igale baladlar. Daha iyi koullarda balayan Osmanl 1908 merutiyet devrimi, yeni bir an balangcn mjdeliyordu. Sultan Abdlha-mid'in despotluuna son verilmi, otuz yl nce rafa kaldrlm olan anayasa tekrar yrrle girmi ve zgr seimlerin yaplaca ilan edilmiti. Birbirleriyle sokaklarda kucaklaan Trkler, Ermeniler, Mslmanlar, Hristiyanlar ve Museviler, yeni bir kardelik ve zgrlk ann balayacana sz veriyorlard. Bir Trk tarihisinin 1940 ylnda yaynlanan bir kitabnda bu devrimle ilgili yle denilmitir: "Dnyada bunun gibi umut verici ve yine bunun gibi umutlarn bu kadar abuk boa kt ok az hareket olmutur."1 Jntrk Devrimi'ni ileriye doru nemli bir adm olarak gren Osmanl Hristiyanlar ile Avrupa devletleri, onun kendi planlarna mdahale etmesine izin vermediler ve tam tersine, bunu karlmayacak bir frsat olarak grdler. Gecikmeksizin, Avusturya-Macaristan, Bosna ve Hersek'i ilhak etti. Bulgaristan bamszln ilan etti. 1896 Trk-Yunan Sava'nn ardndan mparatorlukta zerk stat verilmi olan Girit de Yunanistan'la

SAVATAN SAVAA dar btn Kuzey Afrika kylan ngiliz ya da Fransz denetimin-deydi, yalnzca iki Osmanl sanca olan Trablusgarp ve Binga-zi kalmt. mparatorluk oyununa daha sonra dahil olup hasta adamn topraklarnda bir kprba tutmak isteyen talya, Avrupa devletlerinden izin alarak bir kara ve deniz harek balatt. Ancak Kuzey Afrika'da beklenmedik derecede gl bir Osmanl direnii ve yerel direnile karlat. Ne var ki, ayn yln Ekim aynda daha yakn yeni bir tehditle karlaan Osmanllar bu direnie son vermek zorunda kaldlar 18 Ekim 1912 tarihinde balayan I. Balkan Sava, 30 Mays 1913 tarihinde son buldu. Bulgaristan, Srbistan ve Yunanistan gibi Balkanl mttefikler Osmanllar'dan byk topraklar elde ettiler. Arnavutluk da bamsz devletler arasna girdi. 1913 ylnn Haziran ve Temmuz aylarnda yaplan II. Balkan Sava'nda Osmanllar kaybettikleri topraklarn bir blmn, zellikle Meri rmana dek Edirne'yi geri alma ansn elde ettiler ve buras da bugnk Trkiye'nin Avrupa'daki snn oldu. Tm bu zorluklara kar byk umutlarla kurulan Jntrk-lerin hassas demokrasisi sarsld ve 1913 ylnn Ocak ayndaki bir darbeyle askeri bir diktatrlk baa geti. Sonraki yl, Jn-trkler Mihver Devletler tarafnda bir dnya savana katldlar ve Osmanllar bu lmne savata geleneksel dostlan ile d-manlann karlarnda ittifak halinde buldu. Osmanl mparatorluu'nun byk devletler arasnda yer alarak, byk bir devlet olarak yapt son sava Birinci Dnya Sava idi. ki Alman kruvazrnn eliindeki Trk sava gemileri tarafndan 1914 ylnn Ekim ay sonunda RusMODERN AIN MEYDAN OKUMASI ve Hindistan'da bulunan ok byk Mslman nfuslan ynetimleri altndayd. Trkler ve Alman mttefikleri, bu Mslman halklarn cihad arsna karlk efendilerine bakaldracaklarn dnmlerse de bu olmamtr. Osmanllar ise dou ve gney snrlannda mparatorluk Rusyas ve mparatorluk ngil-teresi'nin gleriyle kar karya kaldlar. Savan balarnda her ey Trkler asndan yolunda gidiyordu. 1914 ylnn Aralk aynda Dou Anadolu'da saldrya getiler. 1878 ylnda Rusya'ya balanan Kars' ve bir sreliine yine Ruslar'dan ran'n Tebriz ehrini aldlar. ah hkmeti tarafszln ilan etmi olsa da g kullanma bakmndan ok zayf olduundan, Ruslar bu lkede rahata hareket edebilmilerdi. 1915 yl banda, Osmanl birlikleri Filistin'den Sina lne girdiler ve ngiliz igalindeki Msr'da Svey Kana-l'na saldrdlar. Osmanllar'n bu baarlar ksa srd. Douda Ruslar byk bir gle kar saldrya getiler ve yerel halkn da yardmyla girdikleri Van'a bir sreliine hkim oldular. Trkler tarafndan Svey Kanal'na dzenlenen saldrlar, o srada Hindistan'dan Basra Krfez'ne bir birlik gnderen ngilizler pskrtt. 22 Kasm 1914 tarihinde bir Osmanl liman olan Basra, bir ngiliz birliince igal edildi. ncelikli amac ran'dan gelen petrol boru hattn korumak olan ngilizler, bu ilk baarlarndan sonra daha byk planlar yapmaya baladlar; 1915 ylnda Dicle ve Frat nehirlerinde baz yerleri ele geirerek kuzeye, Badat'a doa ilerlediler. Osmanllar da bu srada bakentlerinin ok yaknnda daha SAVATAN SAVAA Ruslarla birlemeyi amalayan ngiliz ve Avustralya birlikleri, ilkbahar ve yaz sresince Gelibolu yarmadasna kartma yaptlar. Ancak 1915 sonu ve 1916 banda ileri yeniden yoluna giren Osmanllar, Ruslar' Van'dan karp, ngilizler'i de Irak'ta yendiler ve teslim aldlar. Sonra da Svey Kanal'na ikinci bir saldrya giritiler. 1916 bandaki byk bir savata ar kayplar veren ngiliz ve Avustralyallar, Gelibolu'dan ekilerek Bo-azlar'dan geme giriiminden vazgetiler. Ancak uzun vadede mttefiklerin stn gc galip geldi. 1917 Rus Devrimi'nden sonra Dou'daki bask azalm olsa da gneyden gelen ngilizler'i durdurmak mmkn olmad. Osmanl mparatorluu halknn byk blm, tm bu mcadele ve kanklk ortamnda, etnik ve dini kimliklerini gzar-d ederek, devlete ballklarn

korumulardr. Yalnzca Anadolu'daki Ermeniler ve Hicaz'daki Araplar arasnda bu durumun istisnalar olmutur. Ermeniler ve Araplar" in da ounluu kanunlara kar gelmeyen, bar insanlard ve erkekleri sultann ordularnda hizmet ediyorlard. Ancak bu iki grubun baz milliyeti liderleri, sava Osmanl ynetiminden kurtulup milli bamszl elde etme frsat olarak gryorlard. Bunun, Sultann dmanlan olan Avrupal devletlerin yardmyla olaca akt. Ruslar 1914 ylnda drt ve 1915 ylnda byk Ermeni gnll birlii kurdular. Balangta Rus Ermenistan'ndan olan bu birliklerde aralarnda asker kaa ve tannm kiiler olan Osmanl Ermenileri de bulunuyordu. Osmanl parlamentosunun eski bir Ermeni yesi birliklerden birinin komutany MODERN AIN MEYDAN OKUMASI ele geirdikleri srada, ngilizler anakkale'ye girmiler, Ruslar da doudan saldryorlard. Dier bir ngiliz birlii de Badat'a doru ilerliyordu. Osmanl hkmetince, Anadolu Ermeni nfusunun srlmesine ve baka yerlerde iskanna karar verildi. Blgede buna benzer sert uygulamalar ncil'de sz edilen ok eski alarda da olmutur. Katolikler, Protestanlar, demiryolu iileri ve silahl kuvvetlerdeki baz Ermeni gruplar ve aileleri bu srgnn dnda tutuldular. Ancak Anadolu'daki Er-meniler'in ounluu ve tehlikeli blgelerle pheli gruplarn dndakiler bile, yurtlarndan srlmeye ve onun lmcl sonularna dahil edildiler. Yurtlarndan srlenler korkun zorluklar yaadlar. Sava halindeki imparatorlukta insan gc eksik olduundan, yeterli asker ve jandarma bulunmad iin yerel halktan seilen gruplara srgnlere elik etme grevi verildi. Saylan kesin olmamakla birlikte yz binlerce belki de bir milyondan fazla Erme-ni'nin alk, yorgunluk, hastalk ve hava koullar nedeniyle ldnden phe duyulamaz. ok sayda Ermeni, ya yerel airetler ve kyller tarafndan ya da paras denmemi, karnla-r doyurulmam ve disiplinsiz muhafzlarn ihmali veya sua itiraki suretiyle ya da bizzat muhafzlarn kendileri tarafndan gaddarca ldrld. Bu anhklar engellemek iin Osmanl merkezi hkmetinin baz abalarnn olduu anlalmaktadr. Arivlerde yksek Osmanl makamlarnn Ermeniler'e kar iddetin cezalandrlmas ve engellenmesi iin telgraflar ve srgnlerde ilenen sulardan yarglanan ve hkm giyen, kimileri de lm cezas SAVATAN SAVAA stanbul ve zmir, tehcir dnda tutulurken, hayatta kalan ounluk ise Osmanl Suriyesi ve Irak'na srlmtr. Osmanl ynetimine kar Arap isyan Ermeniler'inkinden daha iyi planlama, zamanlama ve destekle yaplmt. Ermeniler, Mslman ounluk arasnda Trkiye'nin ortasnda yaarlarken, Arap isyan yan zerk Hicaz eyaletinde balamt. Burada neredeyse tamam Mslman olan Araplar vard. slamiyet'in en kutsal iki yeri olan Mekke e Medine buradayd ve bir Arap hkmdan olan erif Hseyin batayd. Blge Osmanl g merkezlerinden uzakta ve Msr'daki ngilizler'e yakn olma avantajna da sahipti. Arap isyanclarn ngilizler'e sunacaklar faydal eyler vard. erif, gizli ve uzun grmelerin ardndan 1917 ylnda Hicaz'n bamszln ve sonra da kendini "Arap-lar'n Kral" olarak ilan etti. Bunlar destekleyen ngiliz hkmeti. daha nce de Hseyin'e yazdklan mektuplarda ok ak olmasa da bir Arap bamszlndan sz etmiti. Mslman tebaalar zerindeki otoritelerini srdrmek isteyen ngiliz ve Franszlar iin birka bin Bedevi babozuk, dzenli ve byk ordular iinde askeri nem tamyordu, ama moral bakmndan Trkler'e kar savaan Arap ordusu ve kutsal yerlerin koruyucusunun Osmanl sultanna ve szde cihadna kar kmas ok nemliydi. Arap isyannn zamanlamas, Osmanl ordularnn Arap eyaletlerinden ekilmesine rastlamt. Araplar'n setikleri koruyuculardan yana daha ansl olmalan belki de en nemlisiydi. Ruslar'm yapt gibi, ngilizler, kendi lkelerinde bir devrimle uramyorlard ve askeri destek verebilirlerdi Siyasi vaatlerinin tutulmas farkl bir ko MODERN AIN MEYDAN OKUMASI

kesintiye uram olan kuzeye doru ilerlemeye yeniden balad. ngiliz gleri 1917 yl ilkbaharnda Badat' ve Filistin'de Gazze'yi aldlar. 1917 yl Aralk aynda Kuds', 1918 yl Ekim aynda da am' ele geirdiler. 29 Ekim 1918 tarihinde, gnlk n grmenin ardndan, bir Osmanl heyeti Limni Adas'nn Mondros liman aklarndaki ngiliz Agamemnon zrhlsna gitti ve sonraki gn atekes imzaland. I. Dnya Sava, ilerleyen Bat karsnda slam ordularnn ekilmeleriyle sona erdi ve resmen tarafsz olan ran yabanc askerler ve bunlann yerli ibirlikileri tarafndan igal edildi. Osmanl topraklarnda, daha nceki Krm Sava gibi, bu sonuncu sava da Avnpa'yla yaknlamay younlatrarak yaanacak deiimleri hzlandrd. Krm Sava'nn tersine, savatan yenilgiyle klm, Arap topraklar ngiliz ve Franszlar'a braklmt. Trkler, zafer kazanm devletlere yalnzca Anadolu'da meydan okuyarak verdikleri mcadelenin ardndan bamsz Trkiye Cumhuriyeti'ni kurdular. Avrupa tarihinde 1918-1939 yllan savalar aras dnem olarak adlandmlmasna karn, kimilerine gre de bu yllar, ayn savan iki aamas arasndaki uzun bir atekes yllandr. Ancak Ortadou asndan her iki aklama da yeterli deildir. Blge tarihinde bu yllarn bir ara dnem ya da bir cerrahi mdahale gibi deerlendirilmesi daha anlalr olacaktr. Bu deerlendirmeye ayn dnemin, Ortadou asndan hem iki dnya sava, hem de onlarn arasndaki huzursuz bar yllar olduu da eklenmelidir. Ortadou'nun byk bir ksmnda drt yzyldan beri sren SAVATAN SAVAA politik kltr yaratmlard; bunda yer alan her grup ve birey, durumlarn, snrlarn, glerini, en nemlisi de ne alp vereceklerini ve kimden alp kime vereceklerini ok iyi biliyordu. Osmanl dzeni zor zamanlarda da birok gle ramen ilemeye devam ediyordu. Hristiyan tebaasnn ounluunun onayn ve balln kaybetmi olsa da Mslman halkm ounluu meruluunu kabul etmeye devam ediyordu. Osmanl dzeni son yllarda kendine gelmeye ve dzelmeye balamt ama I. Dnya Sava'na girilmesi ve mparatorluun sonunun gelmesiyle bu gelime kesilmiti. XVIII. yy sonunda General Bonapart'n ordusuyla Msr'a gitmesi, Ortadou'daki olaylarn seyrini etkilemi ve Avrupal byk devletlerin karlar, eylemleri ve amalan yznden kimi zaman krizler de kmt. En sonunda Osmanllar'n ekilmesiyle yerlerine blgenin hakimleri olarak Batl devletler geince, imparatorluk rekabetleri de yeni ve daha dorudan bir hale brnd. Sz konusu rekabetlerin ana dnemi vardr. lk dnemde, blge byk oranda ngilizler ve Franszlar'n elindeydi ve ikisi arasndaki mcadele uluslararas ilikilerin balca konusunu oluturuyordu. kinci dnemde, 1930'lar ve 1940'lardaki ngiliz-Fransz hakimiyeti nce Faist talya'dan, sonra da Nazi Almanyas'ndan yeni tehditlerle karlat. nc dnemde, yani II. Dnya Sava'nda, Almanlar ve talyanlar bertaraf edildiler. Sonrasnda da glerini kaybeden Fransa ve ngiltere hakim rol ellerinden kardlar. Bu gelimelerin ardndan, yeni bir mcadele daha uzaktaki yabanc devletler olan Sovyetler MODERN AIN MEYDAN OKUMASI likler, Dou ve Bat Avrupa imparatorluklarnn hakimiyetindeki insanlara yeni umutlar vermiti. Rusya'daki devrim, sonrasnda da merkezi otoritenin azalmas, Orta Asya ve Kafkasya tesi topraklarda liberal milliyeti Mslman rejimlerinin kualmas-na neden oldu. Gneyde ise ngiltere ve Fransa, hakimiyeeri altna giren Arap halklarna nce kendi kaderlerini tayin etme hakk, sonra da bamszlk vaat ediyordu. Kuzey Afrika'da bile milliyeti liderlerin 1918 yl Kasm aynda ilan ettii Trablus cumhuriyeti, talya tarafndan da bir sreliine tannmt. Ne var ki, ksa bir sre iinde bu umutlar hayal krklyla sonuland. Kzlordu'nun Orta Asya ve Kafkaslar'daki giriimleri ve Moskova'nn denetimi tekrar ele geirmesiyle bamszlk deneyimleri son bulan bu lkelerin tm, Rusya'nn yrngesine yerletirildiler. Yerel hkmdarlarn deviren Trablusgarp ve Bingazi ise talyanlarn da kendi otoritelerini hakim kl-masyla

talyan smrgeleri haline geldiler ve 1934 ylnn Ocak aynda Libya adn aldlar. Bar anlamalar Gneybat Asya'da Araplar arasnda uyandrlan umutlar tatmin etmemise de yine de bireyler kazandrmt. ngiltere ve Fransa, Bereketli Hilal'i, nceki smrgeler yerine, yeni snrlan ve ynetici snflar olan yeni devletlere bld ve bamszlk hazrlklan iin Milletler Cemyeti'nden yetki aldlar. Ardndan da bu yeni devletlerde kendilerine uygun modellerde rejimler kurdular. nce Mezopotamya, sonra da Irak olarak adlandrlan doudaki devlet, ngiliz Mandas altnda erif Hseyin'in olu Kral Faysal ynetiminde bir monari haline geldi. Suriye ve Levant olarak bilinen batdaki devleSAVATAN SAVAA n alan ve dieri de Suriye adn koruyan ki cumhuriyet kurdu. Blgelerini ikiye blen ngilizler ise douda erif Hseyin'in dier olu Abdullah'n bana getii Trans-rdn adn alan bir Arap emirlii kurdu; batda se ynetimi dorudan kendi ellerine aldlar ve artk Filistin adn da kaldrdlar. Arabistan'da olaylarn ak daha farkl oldu. Gneybatdaki ngiliz kolonisi Aden ve byk blm ngiliz denetimindeki Basra Krfezi eyhlikleri hari, yanmadanm ounluu bamszd. Vahabi retisinin ikinci seferinde daha baarl olmas sayesinde Suud Hanedan'nn baa gelmesi, bu blgedeki en nemli gelime oldu. 19l4'te savan balad sralarda hanedann banda olan Abdlaziz ibn Suud, Dou Arabistan'a kadar hakimiyetini geniletti ve Trkler'e kar ihtiya duyduu yardm iin ngilizlerle iliki kurdu. Sava bitince de fetihlerini srdrerek Kuzey ve Gney Arabistan'da yeni yerler ele geirerek bu lkelerin hkmdarlarn devirdi ya da srgne gnderdi. ngiltere'nin, Dou ve Gneydou Arabistan'a ilgisinden haberdar olan Abdlaziz ibn Suud, douda bulunan prensliklere ve eyhliklere kar hibir ey yapmayp yalnzca iki nemli rakibinin kald Bat ve Gneybat Arabistan'a konsantre oldu. Bu rakipler, Trkler'e kar olan Arap isyannn kahraman erif Hseyin'in Hicaz Krall ile yarmadann gneybat kesindeki Yemen maml idi. 1924 ylnda ibn Suud, Hicaz'a kar harekete geti ve 1925 sonunda Medine, Mekke ve Cidde'yi ald. Kral Hseyin olu Ali'nin baa gemesi iin tahttan ekilmiti Ali ise lkeyi terket MODERN AIN MEYDAN OKUMASI di. bn Suud, ran, Irak, Trkiye ve uzun tartmalarn ardndan da Transrdn'le dostluk anlamalar yapt. 1934 ylnda Yemenle yeni bir sava patlak verdi. bn Suud, askeri zafer kazanmalarna ramen, ngilizler'in arabuluculu-uyla bar anlamas imzalamak zorunda kald. Snrlarnda bir dzenleme elde ederken, Yemen'in bamszl da korundu. Yzlerce yldr blgedeki hakim g olma mcadelesi veren Trkiye ve ran, 1918 sonunda kendi bamszlklarn kaybetme riskiyle kar karya kalmlard. Yenilgiye uram olan Osmanl mparatorluu'nun bakenti igal edilmi, topraklar da zafer kazanm olan dmanlar ve uydular arasnda paylalmaya balanmt. ran, szde tarafsz olduu halde, arpan devletlerin sava alan haline gelmiti. Almanlar, Trkler, Ruslar ve ngilizler, bamsz ran devletini hie sayarak ran topraklarnda faaliyeerini srdrmlerdi. Bat'nm ykselen gc karsnda, onlar iin de teki Asya ve Afrika lkelerinin kaderini paylamaktan baka kurtulu yoktu. Aslnda iki lke de bu kaderlerini farkl ekillerde deitirebilmilerdir. Bu deiim, 1919 ylnda, ileride Atatrk adn alacak olan Trk subay Mustafa Kemal'in Anadolu'daki dman igaline kar rgtledii ve ynettii direni hareketiyle balad. artc zaferlerinin sonucunda igalcileri kovarak, zafer sahibi devletler tarafndan sultann hkmetine zorla kabul ettirilmi ve ar artlar getirmi olan bar antlamasn iptal etti. Sultann hkmeti yeni gce katlmay kabul etmeyince, sultanl kaldrarak cumhuriyeti ilan etti Atatrk'n banda bulunduu SAVATAN SAVAA

layan ngiliz ve ran anlamas imzaland. Anlamay onaylamak zere toplanan ran parlamentosu bunu kabul etmedi. Rusya'nn Kuzey ran'da Bolevik kisvesi altnda tekrar ortaya kmasyla durum daha karmak bir hal ald. ran Kazak Tugay subay Rza Han, anari dneminin ardndan 1921 ylnn ubat aynda iktidar ele geirerek bir diktatrlk kurdu. 1925 ylnda da ah tahttan indirdi ve kendini ah ilan ederek iktidarn glendirdi. Sonralar Pehlevi adn alan Rza ah'n, hanedan, ran slam Devrimi'yle yklana dek 1979 ylna kadar devam etti. Rza ah da Atatrk'n yapt gibi modernleme ve merkezileme politikas uygulad. Ancak Atatrk'ten farkl olarak din ile devlet ilikisini ayrmay denemedi. Ortadou'da yalnzca blgede bamsz Mslman devletler ayakta kalmt. Bir sre salam grnen ngiliz ve Fransz egemenliini, yalnzca kendi aralarndaki mcadeleler tehdit etti. Ne var ki, iki dnya sava arasnda bu devletlerin Ortadou'da egemenlik kurma istekleri zayflamaya balamt. Ekonomik olarak gsz olmalan ve isteksizlikleri nedeniyle, kendilerinden nce imparatorluk kuranlarm sahip olduklar irade gcne sahip deillerdi. Her iki devletin artan kararszl, tebaa halklarnda yeni bir isyan ruhunun ortaya kmasna yol at. Yzyln balannda Rusya'y yenerek meruti demokrasi ile snai modernlemenin canlandrc zelliklerine sahip olduunu gsteren Japonya'dan sonra, Trkler de galiplerin dayatt anlamalardan kurtularak milliyetiliin faydalarn sergilemilerdi. Asya ve Afrika'da Mtf Kl ktdki Tk dl ilk bl illi MODERN AIN MEYDAN OKUMASI luu'ndan sonra, modernleen Trkiye Cumhuriyeti'nin de bir sreliine slam dnyasna yol gstermi olduu anlalmaktayd. Ancak byle bir niyeti olmayan Atatrk'n, devlet ile dini birbirinden ayrarak hukuku ve devleti laikletirmesi; sklkla Trkiye'yi Avrupa'nn bir paras haline getirme amacndan sz etmesi, balangta onun zaferlerini alklayan Mslmanlarn dmanlna yol at. Arap lkelerin neredeyse tmnde, yeni efendilere kar iddet hareketleri ba gsterdi. Domdan ynetim gibi basit bir politikann yrmeyecei anlalarak, bunun yerine manda kuran devletler, amalanna Arap hkmetleri eliyle dolayl olarak ulamak istediler. Bylece de onlara bir lde bamszlk tandlar. Bununla birlikte kendilerinin ayrcalkl durumlarn ve milli topraklarnda silahl kuvvet bulundurma haklarn gvenceye alacak antlamalar yaptlar. Ancak bu politika baarl olmad. Mandater devletlerce milliyeti isteklere verilen dnler ok kk oldu ve tatmin edici olabilmesi bakmndan da ok ge kalnmt. Antlamalar aktif siyasi destei olmayan hkmetler tarafndan ya da ortak bir d tehdide kar yaplmt. 1936 ylnda talya'mn Habeistan' (Etiyopya) istila ederek, ngiltere ve Msr' tehdit etmeye baladnda yaplan ngiliz ve Msr Antlamas da byle bir antlamayd. Araplar'n hayal krklklar bir takm milliyeti hareketlerle kendini gsteriyordu. Mcadeleleri uzun, zorlu ve en azndan siyasi amalarna ulamalarnda baarl olmutu. Ksa bir sre sonra Msr ile Irak resmen bamsz oldular; birindeki hima SAVATAN SAVAA edilmesi konusunda, biimsel bamszl gerek bamszla dntrecek milliyeti abalar devam etti. Manda sistemi, Levant devletlerinde daha uzun sre varln srdrd. Franszlar, Suriye ve Lbnan'da kalrken; ngilizler de, Trans-rdn emirine biraz daha fazla zerklik vererek Filistin'deki dorudan ynetimlerini srdrdler. ki blgede de durumu karmak hale getiren eyler vard. Lbnan, Osmanl mparatorluu'nun Asya'daki kalntlar zerinde kurulan yeni Ortadou devletleri arasnda zel bir konuma sahipti. Lbnan tekilerin tersine, yeni kurulmu bir devlet deildi ve Osmanl hakimiyetindeki yzlerce yl, genellikle byk zorluklarla yerleen ayn bir zerklik geleneine sahipti. Franszlar, da ve evresindeki zgn Lbnan topraklarna ekledikleri blgelerle, "Byk Lbnan" kurmulard. Bu ana blgede genellikle Snni olmayan Mslmanlar ve

Hristiyanlar yaard. Blge uzun zamandr Osmanl dnyasnda sosyal, entelektel ve bir lde siyasi bamszln sna durumundayd. Hristiyan iftiler, Beyrut'un kuzeyindeki blgelerde o zaman tm Ortadou'da tek bamsz toprak sahipleri toplumunu oluturmulard. XTX yy'da da gelien Hristiyan burjuvazisi ise Beyrut ehri ve liman etrafnda yerlemiti. Yetenek ve enerjileriyle Arap canlanmasna ok nemli entelektel, siyasi ve ekonomik katklan olmutu. Tekrar canlanan Mslman milliyetilii, Hristiyanlar'n etkisini nemli derecede azaltmasna ramen, Lbnan bir sre daha Arap dnyasndaki kltrel ve dini oulculukla, siyasi ve ekonomik zgrln tek merkezi olarak benzeri olmayan grevini srdrmtr MODERN AIN MEYDAN OKUMASI fsun ounluu durumunda deillerdi. Zaman zaman Musevi nfus, ou dinsel nedenlerle gerekleen glerle desteklenmeye allyordu. XDC. yy'in son eyreinde Dou Avrupa'dan gelen gen Museviler durumu deitirdiler. Bu Museviler, nce Avrupa, sonra da Ortadou'da dlanmalarna ve grdkleri zulme kar gelien ve bir lde Musevi dini geleneinden, bir lde de yeni milliyeti akmlarnn Musevi biiminden doan Siyonist akmn ncleriydi. Bu akm devam ettirenlerin kurduklar yerleim birimleri gelecekteki srail devletinin ekirdei olacakt. Genlerin ve yallarn oluturduu Musevi toplumu Birinci Dnya Sava sonunda epeyce bymt. Siyonist giriimi, 1917 ylnn Kasm aynda Balfour Deklarasyonu'yla ngiliz hkmeti tarafndan resmen tannd. Henz ad konulmasa da, "Museviler'in milli vatannn kurulmas" projesine devlet destei vaat edildi ve bu konudaki hkmler, ngiltere'nin Filistin'i ynettii Milletler Cemiyeti mandasna geirildi. Bu vaat ve bunun gerekletirilmesi, Araplar'n ngiliz mandasna ve Musevi varlna kar mcadelelerini iddetlendirdi. 1930'lardan sonra Bat'nn Ortadou'daki hkimiyetine ynelik yeni bir tehdit ortaya kt. Bu tehdidin kayna isyan eden halk deil, imparatorluk gcnn iki yeni rakibi, Faist talya ile Nazi Almanyas idi. 1930'larda, blgede liberal ve anayasal kuamlarn bir dnem sahip olduklar ekicilik, etkisini yitirmeye balamt. Aslnda bunlarn iyi ilememesi artc deildi. nk bu kurumlar kk bir Batllam sekinler grubu olarak kalmlar ve SAVATAN SAVAA bir umut veremiyorlard. Daha kts de artk ok sayda Arap tarafndan, Bat Avrupa'daki nefret edilen imparatorluk gleri gibi grlyorlard. Farkl bir alternatif sunan talya ile Almanya, yakn bir gemite birok kk devleti zorla zgrletirip birletirerek kendi birliklerini salamlard. Onlar, kendi durumlarnn ve zmlerinin benzer koullarda olduunu dnenlerin liderlerinin gznde esin kayna ve rnek olmulard. En nemlisi de siyasi, stratejik ve ideolojik olarak ngiltere, Fransa ve Filistin'de artmaya devam eden Musevi varlnn hasmlar olmalaryd. Hitler baa getikten sonra, 1933 ylnda ngilizlerin Kuds Mfts olarak atadklar Hac Emin el-Hseyni, Alman konsolosuna desteini bildirmi ve yardm teklifinde bulunmutu. Hac Emin el-Hseyni, ngilizler ve Musevilerle yllarca sren mcadelenin ardndan Filistin'den ayrlarak Beyrut, Badat ve Tahran'a gittikten sonra 1941 ylnda Berlin'e ulat. 1941 ylnn Nisan aynda Raid Ali el-Geylani adl Irakl bir siyasetinin, askerin de desteini alarak iktidar ele geirdii ve Mihver lkeler yanls bir rejim kurduu Badat, mftnn en nemli dura olmutu. O sralar Fransa'nn Vichy hkmetinin denetiminde bulunan Suriye'den az da olsa yardm almt ama Mihver glerinin kurtaramayaca uzaklkta olduu iin rejimi ngilizler ve ngiliz ynetimindeki birliklerce devrilmiti. Raid Ali rejimine destek amacyla Suriye'de bir komite kuruldu. Bu komite, gelecekte Baas partisinin ekirdei olacak ve rakip kolla d k d k MODERN AIN MEYDAN OKUMASI

krkln ifade etmitir. Enver Sedat, kendi hatralarnda, Almanya iin gnll casusluk yaptn belirtmitir. Raid Ali bile Saddam Hseyin'in Irak'nda kahraman olarak grlmtr. lk bakta, Nazi davasna gsterilen bu ateli ballk tuhaf gelebilir. Nazi rklnn, Nazi sahte bilimine gre, kendileri de, aa rktan grlen bir halkn gznde fazla ekicilii olamazd. Nazi propagandas genel olarak Sami rk aleyhtarl yerine, Musevi aleyhtar olduu srece destek grebilirdi. te yandan Museviler, Almanya'da Naziler ve baka yerlerde onlarn taklitilerinin zulmleri yznden Filistin'e gmek zorunda kalyor ve oradaki Musevi toplumu gleniyordu. Naziler yalnzca bu ge neden olmakla kalmadlar; ngilizler Arap-lar'n iyiniyetini kazanabilmek iin Filistin'e girite snrlamalar getirirken, Naziler de sava balayana dek bunu tevik edip ko-laylatrdlar. Yine de ok sayda Arap, Museviler'i Filistin'den uzak tutmaya alan ngilizler yerine, onlan oraya gnderen Almanlar' tercih etmitir. Mihver devletleri olup bitenlerden farkl ekillerde fayda salamaya uratlar. lk nce Faist talya, sonra da Nazi Al-manyas Arap dnyasndaki geni apl propagandalaryla, siyasi dnr ve eylemci yeni nesili etkilediler. zellikle de Naziler, Museviler'e kar nefreti krkleyerek kendilerinin yarat-tklan sorunu smrmeyi baardlar. Mihverler'e dn aslnda bir tr nlemdi. Savan balangcnda, zellikle de 1940-1941'de, Fransa'nn dmesi ve Rusya'nn igali srasnda ngiltere tek basnayken, Mihver zaferi kanlmaz grnyordu Artk Ortadou'da balarndaki impa SAVATAN SAVAA Ancak bu konuda baarl olamadlar; nk Naziler kabul etmeyi uygun bulmayacak kadar ok yardm teklifi almaktaydlar. Mihverler asndan destek ksmen ideolojik olmasna karn, "dmanmn dman benim dostumdur" ilkesi geerliliini koayordu. Bat'nn amansz dmanlar olmalar, Mihver-ler'in en ekici yanlaryd. leride ok daha farkl bir g olan Sovyetler Birlii de ayn nedenle, hatta ayn kiilerden destek alacakt. II. Dnya Sava'nda iki taraf Ortadou'daki destekilerine hayal knkl yaatrken, kendileri de hayal krklna uradlar. ki tarafa da az da olsa askeri yardm yapld. Raid Ali'nin devrilmesinde ve Ortadou'da Mttefik dzenin devam etmesinde Trans-rdn'n Arap Lejyonu'nun nemli bir rol olmutur. Almanlar'n, "Dou Lejyonlan" adyla topladklan Fransz Kuzey Afrikallan, ngiliz Hintlileri, Orta Asya ve Kafkasya cumhuriyetlerinden Kzlordu askerleri gibi Mttefik sava tutsaklarndan oluan gnll gler vard. Bu glere bu halklarn Almanya'nn igali altnda bulunan Avrupa'da yaayanla-nndan gnlller de katlmlardr ama bu katlm ciddi bir boyutta ve sayda olmamtr. Londra'nn pimanlna karn Filistin'de oluturulan bir Musevi Tugay, Kuzey Afrika ve talya seferlerinde rol almakla birlikte askeri adan nemli olmamtr. Ortadou lkelerinin Mttefik davasna en nemli katklan toprak, kaynak ve tesislerinin kullanlmas olmutur. Bu da lkelerin ounluunda, manda ve himaye artlarnda oluturulan askeri garnizonlarla mmkn klnmtr. Tarafsz ran'da da ayn uygulama 1941 ylnda ayn anda ngiliz ve Rus birlikleri MODERN AIN MEYDAN OKUMASI let adam tarafndan u ekilde ifade edilmitir: "Biz, yemek listesinde deil, konuk listesinde bulunmak istedik." Sonular, Ortadou halklar ve hkmetleri asndan hsran oldu. Almanlar Arap yandalarn hayal krklna uratmlard. Bol bol deme vermekten te bir ey yapmamlard; bunlar bile her yne ekebilen anlamlarla yklyd ve Arap hedeflerini onaylamaktan uzakt. Aslnda Naziler Avrupa'y hedef alm olduklarndan Ortadou'yla gerekten ilgilenmiyorlard. Avrupal dostlar olan Faist talya'y, Vichy Fransas'm ve 1939 ylnn Austos'undan 1941 ylnn Haziran'ma dek Sovyetler Birlii'ni tatmin etmek iin Ortadou'da koruduklan devletleri gzden karabileceklerini de zaman zaman gstermilerdi. Mttefik kuvvetleri, bamszlk ve ekilme szlerine ramen sava bittii zaman halen Arap lkelerinde bulunuyorlard. Kuzey Afrika gibi bu lkelerden bazlar

halen smrge y-netimindeydiler; dierleri ise (Mttefikler indinde de gvenilmeyen kiiler tarafndan ynetiliyor olsalar da) kendi halklar tarafndan Mttefiklerin kuklalar olarak grlen kiiler tarafndan ynetilmekteydi. Filistin'deki Museviler bile, ngiliz makamlarnn, savan ncesinde ve sonrasnda Avrupa'da kalan Museviler'in Filistin'e gitmelerini engellemeye altklar iin yneticilerine yabanclamlard. Sava srasnda savaan taraflardan srekli olarak iki istekte bulunulmutu: Musevi rgtleri, Londra ve Washington'dan Auschwitz'teki lm kamplarn bombalamalann isterken Berlin'deki Mftlk de Alman hkmetinden Tel Aviv'i bombalamasn istemitir Her iki istek de kabul edilmemiti ama bunun SAVATAN SAVAA Sonu olarak, 1939-1945 arasndaki sava yllan Ortadou'daki her iki taraf asndan da tatmin edici olmad. Mihver devletlerin byk abalarna ve davalarna duyulan byk sempatiye karn tepki ok yetersizdi. Fransz Vichy hkmetinin igali altndaki Suriye'de birka tesis ile 1941 ylnda Irak'taki Mihver yanls darbe, Almanlar'n tek kazanmlar oldu ama her ikisi de uzun srmedi. ngilizler'in Arap milliyetiliinin dostluunu kazanma giriiminin sonucu ise daha da kt oldu. Muazzam askeri varlklarna ramen Mttefikler ancak hogrsz bir tarafszlk elde ettiler. Msr'n nce talyan-lar'a, sonra da Almanlar'a kar savunulmas, ngiltere'ye ve imparatorluk glerine; Kuzey Afrika'nn kurtarl da Amerikal-lar'a braklmt. Bu byk sava, ilkindeki gibi, yine hzl ve uzun vadeli deiikliklere yol at. Mttefik ve Mihver propagandaclar milliyeti hareketlerin tevik edilmesi konusunda yanyorlard. Arap topraklarnda kamp kurup savaan Mttefik ve Mihver ordulan, yanlarnda modern savan ayrlmaz paralan olan kaygy ve allmam bir yaam da getirmilerdi. Artk ok sayda Arap devleti az ya da ok oranda bamszlk elde etmi ve kendi d siyasetlerini uygulamaya balam. 1945 ylmda kumlan Arap Birlii, Ortadou'nun egemen Arap devletlerinin tmn ortak siyasi amalar iin bir araya getirmiti. Balangta ngilizler tarafndan desteklenen bu proje, ok gemeden onlardan kurtularak yelerinin zaman zaman atan amalarna uygun ekilde gelimiti. Petroln bulunmas karlmas ve kullanlmas bu yzyl^ MODERN AIN MEYDAf)! OKUMASI Pennsylvania'daki Amerikan petrolnn gelimesi, yaklak olarak ayn zamanda olmutu. 1863 ylnda Bak'de ilk rafineri ina edilmiti. 1877-1878 yllarnda Apsheron petrol blgesinden Baku'ya ilk petrol hatt denmiti. Rus Devrimi yaklarken Rusya'nn petrolnn yzde doksan bei Baku petrol yataklarndan salanyordu. Avrupal ve Amerikal iadamlar, henz bamsz olan daha gneydeki ran ve Osmanl topraklarnda ayrcalk kazanmak zere ilk giriimlere balamlard. XX. yy'n balarnda ran ah, aslnda Yeni Zelandal olan bir ngiliz iadam William Knox D'Arcy'ye ilk nemli ayncal tand. Sonra da D'Arcy'nin ayrcal Anglo-Iranian Oil Company tarafndan alnd. Bu, ou ngiliz, Fransz, Hollandal ve Amerikal olan imtiyaz irketlerinin imtiyaz hakkn deyerek Ortadou petroln kartmalarnn ilk rnei olmutur. ran'dan sonra da srasyla, Irak, Arabistan ve baka yerlerde yeni byk petrol ya-taklan bulundu. Bylece Ortadou petrol reten balca blgelerden biri oldu. Ortadou lkeleri bu yeni gelimeden eitli ekillerde etkilendi. Kara ulam, iten yanmal motorun kullanlmaya balamasyla kolaylat. nceki yzyllarda hayal bile edilemeyecek hzda, byk merkezleri birbirine balamak; insanlar, rnleri, basl malzemeyi ve dnceleri tamak artk olanaklyd. Araba, kamyon ve otobsn, at, eek ve devenin yerini almas; matbaa, gazete, sinema, radyo ve televizyon gibi Batl iletiim aralarnn yaygnlamas ve hzl ekonomik gelimeyle ok uzun menzilli toplumsal bir deiim balad. Franszlar'n ve ngilizler'n Ortadou'dan ne umup ne bulSAVATAN SAVAA kavak, iletiimde bir merkez noktas, bir s olarak Ortadou", eklinde sunulmutur. Blgeye bakalarnn girmesini engellemek de stratejik amalardan biriydi ve eer Batl gler onlar kovmak iin orada olmasalard bakalarnn

oraya gireceklerinden emindiler. Franszlar ve ngilizler iin ok nemli baka bir konu da kendilerine ait olan daha zengin dier imparatorluk topraklarn gvence altnda tutmakt. Hindistan konusunda ngilizler, Kuzey Afrika konusunda da Franszlar endieleniyorlard. ki devlet de bu topraklarn Mslman Ortadou'dan kabilecek istikrar bozucu glere kar korumaya gerek duyuyorlard. stikrann bozulmasna engel olmak iin de Ortadou halklarnn ve lkelerinin imparatorluk kontrolnde ya da hi olmazsa denetiminde olmas gerektiini dnyorlard. phesiz daha baka unsurlar da sz konusuydu. O dnemde Fransz varlndan yana olanlar, Fransa'nn kltrel ve dini misyonunu, Hristiyan, zellikle de Katolik aznlklarn korunmasn ve Fransz kltrnn yaygnlatrlmasn desteklemilerdir. Benzer dnceler ngilizler tarafndan da destek bulmutur. Zamannda geerli olan emperyalizm yorumunun tersine ekonomik nedenlerin ok nemi olmad gibi fazla bir ekonomik beklenti de yoktu. Tam tersine, ngilizler de, Franszlar da stratejik ve siyasi amalarna ulaabilmenin yksek maliyetleriyle ok uramlardr. ki devlet de maliyeti olabildiince dk tutmaya gayret etmilerdir. nemli bir unsur olarak olduka ge ortaya kan petroln ileride kazanaca deer bilinmiyordu Savalar aras dnemde petrole kar ilgi ekonomik MODERN AIN MEYDAN OKUMASI emiyorlar, muhalefete kar koymak iin de g kullanmak istemiyorlard. Hem Fransa'da, hem de ngiltere'de bir kararszlk, duraklama ve gszlk sz konusuydu. Giriimin masrafa ve abaya deip demeyecei en bandan itibaren tartma konusu olmutu. Hatta Churchill Ortadou'yu olduu gibi Trkler'e geri vermenin daha iyi olacan dahi sylemitir; herhalde bu hediye Trkiye Cumhuriyeti tarafndan asla kabul edilmezdi! Franszlar'n ve ngilizler'in Ortadou'daki konumu nemini kaybederken, dier taraftan blge, halen imparatorluk havasnn gerekli unsurlar olan agzllk, acmaszlk ve kibrin karmndan oluan bir ruh halini tayan milletler ve rejimlerin oluturduu dier dman glerin tehdidindeydi. Bu unsurlar iki devlet arasnda yorgunluk, bkknlk ve kendinden phelenme durumunu ortaya karmt. Bir sreliine her ikisi de birbirleri iin oluturduklar tehdidin farkna varmlard. Her ikisi de hem blgedeki hakimiyetlerine son vermek isteyen glerden ya da dardan onlarn yerini almak isteyenlerden gelen ok daha byk tehditlere, hem de birbirlerine kar kararsz ve gsz davrandlar. Kavga ve didimelerin sreklilii de Franszlar'n ve ngilizler'in konumunun zayflamasna neden olmutu. Bu dunun, pek ok dzeyde ve pek ok ekilde kendini gsteriyordu: Franszlar ve ngilizler, dierlerine kar; Franszlar ve ngilizler, birbirlerine kar; Franszlar ve ngilizler, kendi kendilerine kar olmak zere. Bugn karar verme sreci olarak adlandrlan durum, yerel makamlar ile merkezi hkmetler arasnda, toplumsal kkenler aan karlar ve amalarla blnm brokSAVATAN SAVAA korumutu. Artk bu koullar ortadan kalkmt. Osmanl sisteminin ve yapsnn yerini yenileri almt. Koruyucu perde yine var olsa da Avrupal devletlerin salad koruma ancak birbirleri in olduundan, Ortadou lkelerinin halklarnn ouna pek de fayda salamyordu. Bu dnemin bilanosu, bir taraftaki Franszlar ve ngilizler in ve dier taraftaki Ortadou halklan iin ne olmutu? Ortadou'daki Fransz ve ngiliz glerinin hakim olduu dnem, modern tarihin en byk zaferlerinden birinin hemen ardndan sona erene dek ne baarmt? Batl devletler ya da Ortadou ve halklan asndan sonular bir deer tayor muydu? Bu aamada bu sorularn bazlarna ancak kabataslak ve geici yantlar verilebilir. Bir btn olarak en olumlu sonular, byk olaslkla o dnemde en az nem tayan ekonomik ve pratik hedeflerle ilgili olmutu. phesiz Ortadou halklarnn ounluu asndan 1939 ylndaki yaam, 1918 ylndan ve hatta 1914 ylndan ok daha iyi olmutur. Nfusun tamamnn olmasa da ounluun yaam standard ykselmiti. Konfor artm ve yaygnlam, yaam sresi

eskisine gre uzam, yeni bir altyap kurulmu ve her eit genel hizmet salanmt. Bu trden kazanmlar, ngiliz Hindistan veya Fransz Kuzey Afrikas gibi emperyal gcn dorudan ynetimi altnda bulunan yerlere oranla Ortadou'da daha az olmutu. Bu adan, Ortadoulular, emperyalizmin kt yanlar altnda yaadkla-n ve nemli avantajlarnn ok azndan faydalanabildikleri iin ansszdlar. Ancak ok az da olsa faydalandklar bu avantajlar bile nemli olmutu Birok adan blge halklarnn durumu MODERN AIN MEYDAN OKUMASI mine bu diller sayesinde eriebilmilerdi. Blge halklan asndan Bat bilimi, baka bir deyile modern bilim nemli bir kazan olmutu. Bat kltr ve toplumsal sonular ok farkl tepkilerle karlamtr; bunlar, kimileri tarafndan hevesle, kimileri tarafndan da pheyle karlanm, kimilerince de lanet olarak grlmtr. Ortadou, Fransz ve ngiliz hakimiyetiyle liberal ekonomi ve siyasi zgrlk dnemi yaamtr. Ancak bu zgrlk hep snrlyd ve zaman zaman kaldrlrd. Yine de tm snrlamalara ve iptallere ramen, ncesinde hi rastlanmam, sonrasnda da rastlanmayacak denli geni kapsamlyd. Artk Bat tarz kurumlarn ounluu yok olmu, terk edilmi, hatta sulanm. Ortadou'da liberal dncelere ve uygulamalara kar tekrar bir ilgi domaya balamtr. Bu deiim blgenin baz lkelerinde daha uygun bir zemin bulabilmitir. Fransz ve ngiliz hakimiyetinin, ncelikle Batl devletler, sonu olarak da Ortadoulular asndan en olumlu sonucu, Ortadou'nun II. Dnya Savas'ndaki rolnden de anlalaca zere, istenen stratejik hedefe ulalmasdr. Ortadou'nun Mihver devletlere kar savata s ve destek kurumlan salamas, Bat iin en nemli hizmeti olmutur. Buna karlk olarak onu Mihver devletlerin dorudan hakimiyetinden kurtarmalar da Bat'nn Ortadou'ya en nemli hizmetidir. 19. BLM zgrlkten zgrle 1945'te Mttefiker'in kazandklar zafer ve Mihver devletlerin aldklan yenilgi, dnyaya hemen bar getirmemitir. Dou ve Orta Avrupa'da Sovyet mparatorluu'nun ilerlemesi, Asya ve Afrika'da Batl smrge imparatorluklarnn gerilemesi, bu blgelerde nemli sorunlara yol amtr. Kaybedilen ve kazanlan bamszlk, eski nefretlerin canlanmasna ve yenilerin ortaya kmasna neden olmu ve milyonlarca kiiyi mlteci durumuna getirmitir. Ortadou da sava sonras ve imparatorluk sonras karklklardan nasibini almtr. Blge bar, sklkla ieriden ve zaman zaman da dardan mdahelerle huzursuz olmu ve kesintiye uramtr. Bir btn olarak Ortadou'daki skntlar, Sovyetlerin Orta ve Dou Avrupa'daki hakimiyetinden ya da ngiliz ynetiminin Gney ve Gneydou Asya'y terk ederken yaananlardan daha az zarar verici ve youn olmutur. Ancak Ortadoudaki sorunlar, byk boyutta olmasa da siyasi ve diplomatik zmleri bakmndan youn ve zor koullar altnda yaanmtr. Ortadou'da eski smrgeler dnyasnn baka yerlerinde olduu gibi, bir sre iin halkn ilgilendii tek konu bamszlkt. I. Dnya Sava'nn ardndan, Trkiye, ran ve Afganistan olmak zere blgenin lkesi tam bamszlklarn kazan kd d MODERN AIN MEYDAN OKUMASI Irak ve Msr, eit olmayan antlamalarla diplomatik olarak ve ngiliz glerinin ve slerinin varlyla askeri olarak eski hkmdarlarna bal durumdaydlar. Suriye ve Lbnan da Fransa'nn zorunlu olarak Levant' terk etmesinden sonra bamsz Arap devletlerine katlmtr. 1945 ylnn Mart aynda, Suudi Arabistan, Msr, Irak, Suriye, Lbnan, Yemen ve (prensipte halen ngiliz mandasnda olan Filistin blgesinin bir paras durumundaki) Trans-rdn tarafndan Arap Devletleri Birlii kuruldu. Trans-rdn, 1946 ylnn Mart aynda bamszln kazanarak rdn adn ald.

Antlamalar iptal ederek ve yabanc varlna son vererek szde bamszlklarn gerek bamszla dntrmek bu devletlerin ilk hedefiydi. Batl imparatorluklarn topraklarndan ekilmesinden sonra, 1950'li yllarn banda tam bamszlk sreci tamamland. Yine bu dnemde Arap dnyasnn geri kalannda da bu sre yaylmt. 1951 ylnda Libya; 1956 ylnda Sudan, Tunus ve Fas; I960 ylnda Moritanya; 19601961 ylnda Kuveyt; 19l-1962 ylnda Cezayir; 1967 ylnda Gney Yemen (Eski Aden kolonisi); 1971 ylnda Krfez Emirlikleri bamszlklarn kazandlar. Hepsi de Arap Birlii'ne katldlar. Gney Yemen ve Cezayir bata olmak zere, bamszlklarna zorlu ve uzun bir mcadeleyle kavuanlar da oldu. Dierleri de bamszlklarn ounlukla bar yollarla, zaman zaman da sk pazarlklarla yaplan anlamalarla kazandlar. Filistin mandas son bulduktan sonra 1948 ylnda kurulan srail dnda, savatan sonraki dnemde bamszln elde ZGRLKTEN ZGRLE 1991 ylnda dalmasyla, hi beklemedikleri bir bamszla kavutular. Tm bu lkeler, tarihsel srete Ortadou'nun paras ya da Ortadou'ya baml olmulard. Bu lkelerden Grcistan ve Ermenistan Hristiyan'd ama yzyllarca Mslman Trk ya da ran imparatorluklarna tabi olmulard. Azerbaycan ve dier be Orta Asya cumhuriyetindeki hakim din slamiyet'ti; Farsa ve Trke'ye yakn diller konuuyorlard. Bunlar, Ortadou'daki gney komularna saysz tarihi, dini ve kltrel bala balydlar. lerinden Tacikistan hem dili hem de kltryle bir Pers lkesiydi. Kazakistan, zbekistan, Krgzistan ve Trkmenistan olmak zere dier drd Trke'yle akraba dilleri konuuyorlard. Kazaka hari, bu diller arasnda, Irak'tan Fas'a kadar konuulan Arap lehelerinden daha fazla bir fark bulunmuyordu; ama Araplar'n tersine, Trkler'in ortak bir yazl dilleri yoktu. ok uzun zamandr Ortadou'ya hakim olan ve politikasn belirleyen Arap dnyasna paralel bir Trk devleeri dnyas, pek ok ey vaat eden yeni bir gelimeydi. Ancak yeni devletlerin eski deneyimleri, onlar milli ve kiisel zgrle pek hazrlamamt. Sovyetler Birlii'nin dalmasna ramen, yeni Rus devleti bu cumhuriyetlerle ilgilenmi ve oralarda Rus varln devam ettirmek istemiti. Trk dnyasnn, bir sre nce Arap dnyasnn yaad eski imparatorluk efendilerinden kurtulma deneyimlerini yeniden yaamak zere olduu grlmekteydi. Ne var ki egemen bamszln elde edilmesi blgedeki siyasi skntlara son verememiti. Eski atmalar srerken, i, blgesel ve uluslararas dzeylerde yeni atmalar kmtr MODERN AIN MEYDAN OKUMASI gruplarnn fetihleriyle bir araya geldii halde, homojen bir yapya sahip olmasndan kaynakl bir stnle sahipti. Tamam Arap, tamam Mslman ve dou blgesi hari tamam Snni idi. Yeni devletlerden pek ou byle bir avantaja sahip deillerdi. rekabetler ve nefretlerle paralanmlard ve bu rekabetlerin isyan, devrim ya da i sava adn alan silahl atmalara dnt de oluyordu. Yerel ve blgesel, mezhepi ve dinci, aireti ve etnik bu rakip gruplar ile bazen de ayn grubun iindeki rakip fraksiyonlar arasnda gerekleen en ykc ve uzun olan mcadele Lbnan'da gereklemitir. Yabanc devletlerin katklaryla bu mcadeleler ok daha karmak duruma gelmi ve uzamtr. 1958, 1975-1976 ve 1983-1991 yllarndaki Lbnan i savalar da bu ekilde gereklemitir. Gney Arabistan da srekli atmann yaand bir blgedir. 1962 ylnda Msr'n destekledii devrimci bir hareketle mam'n geleneksel ynetimi devrilmi ve yerine bir cumhuriyet kurulmutur. Suudi Arabistan ve Msr gibi d devletlerin ve lkedeki kralc ve cumhuriyeti gruplarn mcadeleleri daha uzun sre devam etmitir. Eski imamlk ile merkezinde Aden olan eski ngiliz topraklarnn birlemesiyle 1990 ylnda kurulan Birleik Yemen, 1994 ylnda gneyi ile kuzeyi arasndaki i savala tekrar sarslmtr. 1965-1975 yllan arasnda paras olduu Umman Sultanlndan ayrlmak isteyen Dofar'daki uzun sreli atmaya, Yemenliler de katlmlardr. ahn gnderdii bir ran

birliinin yardmyla bastrlan bu aynlk Dofar isyan, o dnemde Sovyetler Birlii'ne ok yakn bir Marksist devZGRLKTEN ZGRLE ler de vardr. Trkiye ve Irak, Krt aznlklar arasndaki tatminsizlikler ve zaman zaman da ayaklanmalarla karlamt. Irak, aslnda lkenin tamamnda ounluk olan orta ve gney blgelerdeki ii nfusa kar da askeri hareketle karlk vermitir. Sudan'n Arapa konuulan Mslman kuzey blgesi, ounlukla Arap ve Mslman olmayan gneydeki Afrikallar'a sava durumundayd. 1970 ylnn Eyll aynda rdn'deki Filistin liderlii le rdn krall arasndaki anlamazln doruk noktasna ulamas sonucunda, rdn devletinin otoritesine aka meydan okuyan Filistin Kurtulu rgt, kanl bir yenilgiye uramtr. Tm bu gelimelerden en kt olan 1990larn balarnda, Cezayir'de gl slami kktendinci hareket ve liderliin, Cezayir hkmetinin meruluuna ve otoritesine kar giritii i savatr. Bir Arap lkesinin herhangi bir anlamazl sonulandrmak iin baka bir Arap devletine kar silah kullanmamas, Arap Birii'nin temel ilkelerinden biridir. Arap devletlerinin aralarnda eidi anlamazlklar km; bazen bir devlet, komu devletin topranda hak iddia ederek, orann kendi elinden emperyalist mdahaleyle alnan milli topra olduunu savunmutur. Msr'n Sudan, Suriye'nin Lbnan, Fas'n Moritanya ve Irak'n Kuveyt zerindeki iddialan bu ynde olmutur. 1953 ylnda Msr, Sudan'n ayn bir egemenlii olduunu kabul ederek zerindeki iddialarmdan vazgemitir. 1970 ylnda Fas da Moritanya'y tanmtr. Zorlu ve uzun bir mcadelenin ardndan 1994 ylnn Kasm aynda Irak, Kuveyt'in egemenliini ve btnln kabul etmek zorunda kalmtr. MODERN AIN MEYDAN OKUMASI cak iddiasna son verilememiti. Suriye'nin Lbnan ve eski Filistin mandasnn tamam zerindeki iddiasna ilikin sorunlara henz zm bulunamamt. 1963 ylnda Fas ile Cezayir arasndaki, 1980 ve 1986-87 yllarnda da Libya ile ad arasndaki ufak snr atmalar, yerel dzeyde kalm ve genelde nemli bir etkileri olmamtr. 1990 ylnda Irak'n Kuveyt egemen devletini istila, igal ve ilhak etmesi, Arap Biri'nin ilk byk ihlali saylmtr. Olay Araplar aras atma eklinde balayp hzla uluslararas byk bir kriz haline gelmitir. Pan-Arabizm ideali dorultusunda, egemen Arap devletlerinin, bir tr doaldan mdahelelerinin yan sra zaman zaman gnll birliktelik abalan da olmutur. 1958 ylnda Msr ve Suriye'nin birlemesiyle kurulan Birleik Arap Cumhuriyeti bunlardan en nemlisidir. Ksa sreli huzursuz bir birlikteliin ardndan BAC'den ayrlan Suriye, 196i ylndan itibaren varln birlik dnda srdrmtr. Daha ok Libya'nn balatt baka abalar da sonu vermemitir. mparatorluklarn blgelerini terk etmelerinin ardndan kurulan Arap devletleri, bir iki istisna hari, yapay nitelikli olmalarna karn bamsz devletlerini ve toprak btnlklerini korumak konusunda hayret verici lde srarl olmulardr. ki adan da saysz giriim olmasna ramen, Arap devleeri ne dalm ne de birbirleriyle birlemilerdir. Sadece Yemen tartmal ekilde bu olgunun dndadr. Blgede yakn gemite yaplan savalardan iki tanesi ok ykc ve uzun olmutur. Bu savalar; 1948 ylnda srail ile Arap devletleri arasnda kan ve bir dizi ksa savatan sonra 1994 yZGRLKTEN ZGRLE tan oluturulma abasn engellemeye alt dneme kadar uzanr. Bu mcadele, henz o gnlerde Filistin adyla tannmayan topraklar Osmanl mparatorluu'na aitken balamtr. Bu mcadele, Filistin'de Museviler iin milli bir vatan oluturulmas ilkesinin de yer ald ngiliz mandasnn uygulanmaya balamasndan sonra ivme kazanmtr. 1930-1940'larda Almanya'da Naziler'in iktidara gelmesiyle birlikte Nazi dnce ve uygulamalarnn gerek zorla gerek baka yollarla dier lkelere yaylmas mevcut durumu kriz haline getirmitir. Avrupa'nn ortasnda militan bir Sami rk dmanl, Siyonistler'in Musevler'in kaderiyle ilgili fikirlerini dorular nitelikteydi.

Durgunluk nedeniyle ekonomilerinin kmesinden sonra eski snlacak lkelerin kaplarnn kapanmas, Avrupa'nn, daha sonra da Ortadou'nun Musevleri'ne gidecek yer brakmayacakt. 1945 ylnda sava bittiinde, Avapa'nn Almanya igali altndaki blgelerdeki Musevler'in ounluu ldrlmt; sa kalan birka yz bini de genellikle kamplarda yayorlard. Bat Avrupa'dan gelmi olanlar lkelerine dnerek pek bir zorlukla karlamadan tekrar entegre oldular. Oysa, i karklklar, yabanc istilalarna ve igallerine urayan Dou ve Orta Avrupa lkelerinden gelenler ok daha byk sorunlar yaadlar; geri dnmek istediklerinde ou kez eski komularnn iddeti ve dmanlyla karlatlar. Dolaysyla bunlardan pek ou Vaad Edilmi Topraklar'a gitmenin tehlikelerini, onlar kabul etmeyen vatandalar arasnda yeni bir bask ve zulm sreci yaamaya tercih ettiler. Bu beklenmedik Musevi gmen dalgas mparatorluun MODERN AIN MEYDAN OKUMASI nizlerde g kullanarak gelen bu dalgay Filistin mandasnda polisiye eylemlerle engelleme, durdurma ve pskrtme abalar yetersiz kald. Nazi kymnn dehetiyle henz akn durumdaki Bat dnyasnn Museviler'e kar sempatisi vard. Sovyet bloku da Museviler'i kendisiyle ilgili nedenler yznden ngiltere'ye kar koruduundan, diplomatik abalar da sonu vermedi. Bu arada Hindistan'da ngiliz ynetiminin son bulmasnn ardndan ngilizlerin Ortadou'da kalmalarnn asl amac da ortadan kalkmt. Sava sonrasnda fakir ve gsz durumdaki ngiltere'de lke iinde ve dnda halk destei almayan baarsz bir politikay srdrmek artk anlaml deildi. ngiltere hkmeti, ortadan kalkm olan Milletler Cemiyeti'nden ald manday Birlemi Milletler'e ade edeceini 2 Nisan 1947 tarihinde ilan etti ve 15 Mays 1948 Cumartesi gn mandaya son verilmesi ve geri ekilme karar alnd. Bir yl daha Filistin'de kalan ngilizler, bu srede yalnzca geici bir hkmette grev aldlar. Artk eski manda blgesinin geleceinden Birlemi Milletler sorumluydu. Youn ve uzun grmelerin ardndan 29 Kasm 1947 tarihinde Genel Kurul tarafndan Filistin'in e blnmesi karar verildi. Bu blm: bir Musevi devleti, bir Arap devleti ve Kuds ehrinin uluslararas gzetimde olaca ayr bir birim {corpus separatum). Bu karar, Genel Kuml tarafndan gerekli te iki ounlukla alnd ancak uygulanmas ya da zor kullanlmas konusunda bir hkm bulunmuyordu ZGRLKTEN ZGRLE rar silahl direnie geti. Filistin'deki Musevi liderliiyse Birlemi Milletler planm kabul etti. Manda "Sabat" gn son bulduundan birka saat nce harekete geerek 14 Mays 1948 Cuma gn, BM blnme plannda onlar iin ayrlan topraklarda srail adm verdikleri devleti kurduklarm duyurdular. Filistin liderlii ise zaten bir sredir bu devletin kurulmasn engellemek iin savamaktayd; imdi de komu devletlerin ordularndan ve uzaktaki Arap lkelerinden destek bulmulard. Filistin'de sava zamannda Museviler ile Araplar arasndaki azalan atmalar, 1947 ylnda tekrar balayarak manda sona erdikten sonra da srd. Suriye'den Arap Kurtulu Ordusu adl gnll bir birlik de Filistin Araplan'na yardm ediyordu. ABD tarafndan "defacto" ve SSCB tarafndan "dejure*' olarak kabul edilen srail devletinin kurulmas ve komu Arap devletlerinin silahl mdahalesiyle atma resmen uluslararas bir boyut kazand. Bylece Filistin iin mcadele, Arap-srail savana dnt. Bu artlar altnda yeni devletin dayanabilme ans pek yoktu ama birka haftalk mcadelenin sonunda durumda nemli bir deiiklik meydana geldi. Dmanlan ve deniz arasnda sk-m olan Museviler umulmadk bir g sergilediler. te yandan da Arap koalisyonu kendine an gvenmesi ve hanedan rekabetleri ile milli rekabetler yznden gcn kaybetti. Birlemi Milletler gzetiminde yaplan hassas atekeslerle kesintiye urayan ilk sava aylarca devam etti. Bu aralkl savalarda askeri durumda kesin bir deiiklik ortaya kt. lk Arap saldns karsnda srail devleti yalnzca direnmedi biraz

MODERN AIN MEYDAN OKUMASI leerin ordularnn elinde bulunuyordu. srail ile komu Arap devletleri arasnda 1949 ylnn Ocak ve Nisan aylarnda Rodos adasnda grmeler yapld ve atekes anlamalar imzaland. Sonraki onlarca yl boyu, anlamalarn taraflar arasndaki ilikiler yalnzca bu anlamalara gre srd. Arap devletleri atekes anlamalarn kabul etmelerinin srail devletini ve snrlarn da kabul etmi olmalar anlam tamadn kesin olarak bildirmilerdi. Lbnan'la yaplan anlama iki tarafn arasndaki eski uluslararas snr tanyordu. Suriye, Msr ve rdn'le yaplan anlamalar yalnzca atekes hatlarn tanyor, siyasi ve toprak' snrlarnn belirlenmesini, "Filistin sorununun kesin olarak zlmesine" brakyordu.1 srail topraklarnda yaayan ok sayda Filistinli Arap, sava srasnda kam, srlm ya da komu Arap lkelerine, snmt. Kantlar elikili ve iddialar birbiriyle atyor olsa da, farkl yerler hakknda yaplan tanmlarn doru olduu anlalmaktadr. Zamannda Birlemi Milletler kurulular tarafndan tahmin edilen Filistinli says 726.000 kadardr. Kan ve srgnn yol at ac le savan ve diplomasinin karmaas ve kararszl iindeki Filistinli mlteciler, II. Dnya Sava sonrasnda dnyann kanl bir ekilde tekrar ekillenmesi srasnda Hindistan, Dou Avrupa ve baka yerlerden kaan ya da vatanlanndan kovulan milyonlarca insann kaderine ortak oldular. Ancak onlardan farkl ve benzeri grlmeyen bir ekilde, ne yerlerine iade edildiler ne de yeni yerlerine yerletirildiler; kamplarda tutularak, hem onlar hem de onlardan sonraki nesiller, daima vatansz mlteciler olarak gZGRLKTEN ZGRLE yz binlerce Musevi'yi kabul etmiti. Arap-Musevi atmalar younlatka bunlarn durumu da giderek zorlamt. srail ve Arap komulan arasnda zaman zaman toplu olarak, zaman zaman da ayn ayr yaplacak savalarn ilki 1948-19-49 savayd. Bu savalarn yaplmasnda her iki taraf da eit sorumlulua sahipti. Arap devletleri 1948 ve 1973 savalarn balatrken, srail de 1956 ve 1982 savalarn balatmtr. Sorumlusunu belirlemenin daha zor olduu 1967 savann balamasna neden olan olaylarla ilgili daha fazla bilgi elde edildike, bir Yunan trajedisindeki gibi, taraflarn attklan her admla savaa doru biraz daha yaklamalarnn kanlmaz olduu grlmektedir. Elbette bu savalarn en dramatik olam 1967 savayd. srail silahl kuvvetleri alt gnde Msr, rdn ve Suriye ordulany-la bir Irak birliini art arda yenilgiye uratmlard. srail savan sonunda rdn rmann batsndaki manda Filistini'yle birlikte gneyde Msr'dan Sina Yarmadas'n, kuzeyde de Suriye'den Golan Tepeleri'ni ele geirmiti. Artk srail'in askeri snrlan Svey Kanal'nda, rdn rmanda ve am'dan 48 km uzaktaki Golan Tepeleri'ndeydi. 1979 ylna dek Sina Yanmadas srail'in elinde kalmn. O tarihte Msr ile srail arasnda imzalanan ve bir Arap devletiyle yaplan ilk anlama olan ban anlamasyla iki devlet arasnda ban ve normal diplomatik ilikiler salanm, srail belirli aamalarla manda Filistini ile Msr Krall arasndaki eski uluslararas snra ekilmeyi kabul etmitir. Bir Arap devletiyle yaplan ikinci bar anlamas, srail ile rdn arasnda 1994 ylnn Ekim aynda imzalanan ban anlamasdr SuriMODERN AIN MEYDAN OKUMASI zellikle Filistin'de baz yerleri igal etmi olan Arap devletleri, Filistinliler adna konutuklarn ileri srmler ve Filistinli-ler'in siyasi srece aktif olarak katlmn tevik etmemiler, hatta zaman zaman da engellemilerdir. 1967 ylnda bu devletlerin topyekn yenilgileriyle bu gibi iddialar sona ermi ve yl nce kurulan, o gne dek Araplar aras siyasetin arac olan Filistin Kurtulu rgt yeni bir nem kazanmur. Filistin Kurtulu rgt tamamen yeni bir rol elde etmi, srail karsndaki Arap muhalefetinin simgesini gerileyen askeri kuvvet yerine, ilerleyen gerillaya dntrnce de giderek uluslararas boyuta erimitir. 25 yl sresince, Filistin Kurtulu rgt liderlii, farkl grlerin gerilla sava, direni ve terrizm olarak

adlandrd bir mcadele srdrmtr. Filistin Kurtulu r-gt'nn ilk ss rdn'de bulunuyordu. 1970 ylnda rdn krallk hkmetiyle attktan sonra Lbnan'a gitmilerdi. Lbnan'daki i sava ve merkezi hkmetin gcn kaybetmesiyle Filistin Kurtulu rgt denetiminde, devlet iinde bir devlet kurulmutur. Bu dnem, 1982 ylnda Lbnan'a giren srail ordularnn Filistin Kurtulu rgt'nn lkeden kovulmasn salamasna kadar srd. Sonra da Tunus'a tanan liderlik ve karargah 1994 ylna kadar orada kald. Bundan sonra son aamada da Filistin Kurtulu rgt'nn srail'e kar mcadelesinin nitelii deimitir. O gne kadar ncelikli amalar propagandayd ve eylemleri dier lkelerdeki srailli ve baka hedeflere ynelikti; 1980'lerin sonu ve 199-O'lann banda da mcadele igal edilmi topraklara tanarak, "ntifada" ad verilen yeni bir isyan ve direni dnemi bala ZGRLKTEN ZGRLE tin Kurtulu rgt grmelere balama ve birbirlerini tanma karar aldlar. Grmelerin sonucunda srail polis ve askerlerinin Gazze eridi ve Bat eria'daki otoritelerinin Filistinliler'e devredilmesi ynnde geici anlamalar yapld. Kanlmaz olarak bu gelimeler Arap-srail atmasnn uluslararas balam tarafndan etkilenmi ve kimi zaman da belirlenmitir. ABD ile SSCB, 1948-1949 yllannda yeni srail devletine diplomatik destek salamlard. Bu tarihlerde Stalin, dnyadaki en byk dman olarak ABD'yi deil, ngiltere'yi gryor; ngiltere'nin Ortadou'daki durumunu sarsmak iin yeni srail devletinin iyi bir frsat olduunu dnyordu. Amacn gerekletirmek iin de o gnlerde bir Sovyet uydusu olan ekoslovakya'nn, srail'e ilk savandan galip kmasn salayan silahlan satmasna izin verdi. Savaan her iki tarafa da genel olarak uygulanan resmi ambargoya ramen, baz zel ABD kaynaklarndan srail'e askeri yardm gelmiti. Franszlar ve ngilizler 1956 ylnda, daha nce srail'le anlaarak, szde srail ve Msr'n arasna girmek iin Msr'a asker gnderdiler. Ancak igalci devlete kar sert bir tavr taknan ABD ve SSCB hkmetleri eitli yollarla bunlarn Msr topraklarndan ekilmelerini saladlar. Ancak bu srada stratejik durum baz radikal deiimlere uramt. Dnya Sava sonrasndaki ilk yllarda Sovyet basks daha ok Trkiye ve ran zerinde olmu ve bu iki lke Sovyet bask ve tehditlerine kar Amerika Birleik Devletleri'nden yardm istemiti. lk balarda ngilizler'in kmekte olan dularn desteklemek iste ABD bunun mk lad MODERN AIN MEYDAN OKUMASI Badat Pakt ad verilen yeni bir ittifak kurmas iin ikna edildi. O gnlerde Amerika Birleik Devletleri bu ittifakta resmi bir yelik yerine gayri resmi bir ilikiyi tercih etti. Bir Arap lkesinin Batllar'm himayesindeki bir ittifaka alnmaya allmasnn verimli sonulan olmad. Eski egemen devletler olan ran ve Trkiye, Sovyetler Birli'nin gney snrnda olduklarndan, gerek gemi deneyleri gerek gnn gerekleri nedeniyle kuzeyden gelecek tehdidin farkndaydlar. Bu tr bir deneyimleri olmayan Arap devletlerinin yakn gemiteki siyasi tarihleri nce Bat ynetiminden, sonra da Bat ibirliinden kurtulma abalarndan olumutu. Irak'n Badat Pakt'na girmesi, lkede Batl devletlerin hakimiyetine doru bir geri adm olarak kabul edildi. Bata yeni cumhuriyeti rejime girmi olan Msr olmak zere, teki Arap lkelerinde bu, blgesel gler dengesinin Msr aleyhine deitirilmeye allmas olarak grld. Sovyetler Birlii 1950'li yllarda Msr ve dier Arap devletleriyle yakn ilikiler kurmaya altnda genelde iyi karland ve ok gemeden kazand g ve etkinlikle Arap hkmetlerini antlama imzalamak ve kendine s kolaylklar tanmak konularnda ikna etti. Birlemi Mlletler'de ve dier uluslararas alanlarda srail'e kar Arap davasn diplomatik olarak savunmalar, Sovyet politikasnn 1950'li yllarn ortalarndan balayarak 1960-70'li yllarda daha da glenen bir zellii olmutur. Arap ordularna gelimi silahlarla teknik ve lojistik askeri yardm

salamlardr. Bu durum karsnda ABD, srail'le yeni ve daha yakn bir stratejik iliki kurmak zoanda kalm ve srail'in balca diploZGRLKTEN ZGRLE yannda yer almalar, zm iin gerek bir adm atlmasna engel tekil etmitir. Dnyann baka yerlerindeki paralel bar sreleri iin olduu gibi, Ortadou bar sreci iin de Souk Sa-va'm bitmesi gerekiyordu. Arap-srail atmas, Ortadou devletleri ve halklar arasndaki savalar iinde d dnyann en ok dikkatini eken savatr. Bunun nedeni ksmen rakip sper devletlerin dorudan ie kanmalan, ksmen de olaylar karsnda duyulan endie ve ilgidir. Bu d kayglar, taraflardan birinin zafer kazanmasna ve atmann kesin bir sonuca ulamasna engel olmutur. Sert ve ksa savalar eklinde sren bu atmalar, uluslararas mdahaleler nedeniyle stratejik olmayan taktik zaferlerle son bulmutur. Uluslararas kurumlarn atmay zmek yerine devam etmeye gtrmesi, bu konuda amalanmayan bir sonu olarak ortaya kmtr. 1980-1988 yllar arasnda ran ve Irak arasndaki savaa tepki ise daha farkldr. Onlar, srailliler ve Araplar gibi gl bir uluslararas destek alamamlardr. Hatta tam tersine, her iki devletin de d dnyada gl dmanlan olduundan, gerek dier devletler gerek uluslararas kurumlar savaa son vermek iin risk almaya ve uramaya gerek duymamlardr. Bu iki lke arasndaki savata, tm Arap-srail savalannda olduundan ok daha fazla can kayb meydana gelmi ve sava II. Dnya Sava'ndan bile uzun srmtr. Ayn zamanda buradaki sorunlar daha karmaktr. Temelde ok ak ve basit olan Arap-srail atmasnda ortada soru vard: srail var olacak m? Olacaksa snrlan ne olacak? Bu s MODERN AIN MEYDAN OKUMASI de byle gsterilmitir. Bu, etnik adan Araplar ile ranllar arasndaki bir mcadeleydi. deolojik adan slamc canlanma ile laik modernizm (sonradan Saddam Hseyin bu konuda fikir deitirmitir) arasnda bir mcadeleydi. Mezhep asndan iiler ile Snniler arasndaki bir mcadeleydi. Ekonomik adan blgedeki petrolnn kontrol iin bir mcadeleydi. Ve hatta modas gemi siyasi terimlerle ifade edildiinde bu sava, toprak meselesi yznden kan ve blgesel hegemonya iin srdrlen bir mcadeleydi. Bu mcadeledeki nemli bir baka nokta da hem Irakllar'n hem de ranllar'n, lkelerine ve kendilerini ynetenlere olan vatansever ballklaryd. Gneybat ran'da yaayan Arap aznlk Irakllarla birlememi; Irak'n ii nfusu da, birka istisna dnda ran devrimi ve rejimine sempati duymamr. ran ve Irak, i ve d bask altnda olmadklar ve kisi de petrol ihrac nedeniyle mali sknt yaamadklar iin karlkl olarak ykc savalanna 8 yl devam etmilerdir. Balarda stnl salam gibi grnen ran, Irak'n ilk saldrsn durdurarak gl bir kar saldrya gemi ve Irak topraklanna girmitir. Irak, ABD'den ald byk istihbarat ve lojistik yardmn yan sra, zengin Arap lkelerinden de grd destek sayesinde bu saldry durdurmu ve kendisinin biraz daha avantajl olduu bir bar ran'a imzalatmay baarmtr. Saddam Hseyin, ran karsnda bu yarm zaferi kazanmasndan ve d dnya tarafndan onaylanmasndan ald cesaretle, 1990 ylnn Austos aynda Kuveyt'i igal ve ilhak etmitir. Saddam Hseyin, baz alardan doru baz alardan da ZGRLKTEN ZGRLE te yandan yanl dnerek, devrim karkl iindeki ran' kolayca ve hzla igal edeceini hesaplamt. Aradan geen 10 yln ardndan Kuveyt'i igal ederken bu defa doru ve yanllarn dengesi tersti. Kuveyt'i kolayca ve hzla igal edecei askeri hesaplan doruydu. Yanl olan, blge devletlerinin onu destekleyecekleri, en azndan kabullenecekleri ve d glerin zorunlu ve etkisiz bir protestodan ileri gitmeyecekleri eklindeki siyasi hesabyd. Bu hataya ise dnyadaki deiiklii dikkate almamas nedeniyle dmtr. 1990 ylnn sonunda, birka ay sonra Sovyetler Birlii'nin dalmasna ve Souk

Sava'n sona ermesine yol aacak sreler balamt. Saddam Hseyin, artk eskiden olduu gibi kendisine patronluk eden bir sper devletin ted-birlilii sayesinde bu tehlikeli servenlere girmekten alkon-muyordu ve bu yeni zgrlnden de sununa kadar faydalanmak istiyordu. Ancak bunun iin demesi gereken bir be-delolacakt. ok gemeden grecei zere, Saddam Hseyin, blgedeki kendi kurbanlarnn arsna koan bir sper devlet [ABD] karsnda, bu kez kendisi korumak zere patronu olan bir baka sper devletin [SSCB] imdadna komas imkanna artk sahip deildi. Blgedeki yeni oluumda d devletler artk Ortadou'daki olaylarla ilgili karar vermiyor ve bunlar ynetmiyor olduklarndan, Ortadou hkmetlerinin eylemleri ve siyasetleri giderek isteksizleen yabanc devletlerin mdahalesini gerektiriyordu. 1990-1991 arasndaki Kuveyt sava, blgedeki daha nceki mcadelelerin tersine d rakiplerce ne kkrtlm ne de uzaMODERN ACIN MEYDAN OKUMASI tor rol oynamak ya da en azndan blgenin tehlikeli devletleri karsnda dierlerini koamak iin birinin [SSCB] gc, tekinin [ABD] de istei yoktu. 8 yl sren ran ve Irak savayla karlatrldnda, Saddam Hseyin'in ordularnn blgesel ve d devletler koalisyonu tarafndan yenilmesi, ok daha kolay ve hzl olmutu. te yandan Amerika Birleik Devletleri ve mttefikleri Irak glerini Kuveyt'ten karmakla yetinmi, Saddam Hseyin'i ve rejimini iktidarda brakmlard. Bu sonuca ilikin eitli yorumlar yaplmsa da, bunun olduka basit bir nedeni vard. 1991 ylnda rejimi ykmak, yerine bir bakasn getirmek anlamna geliyordu; bu da gemiteki bazs ak, bazs gizli manda ve koruma dnemlerini anmsatacak bir grntye neden olacakt. O gnlerde ABD'nin Badat'a bir genel vali yerletirme niyeti olmad belirtilmiti ve Amerika'nn Arap mttefikleri de bunu istemiyorlard. Bylece hkmetlerini koruma ve deitirme karar Irak halkna brakld. Koalisyon gleri ile Irak arasnda yaplan atekesin hemen ardndan bu politikann pratik sonular grld. Saddam Hseyin gneyde iiler'i, kuzeyde Krtler'i ve merkezdeki muhalifleri acmaszca bastrmaya giriti. karlacak ders aka ortadayd; ABD kendinin ve uluslararas toplumun temel karlann savunacak iddetle davranmalyd; bu karlar da deneme yanlma yntemiyle tanmlana-cak. Aksi durumda Ortadou halklar ve devletlerinin balarnn aresine bakmalar gerekiyordu. Artk Ortadou daha zgr olduu kadar daha tehlikeli bir yerdi. Souk Sava'n bitmesi iki sper devletin bazen dman olZGRLKTEN ZGRLE ka blgelerindeki rnekleri gibi, sorunlarn zmek iin istemeden ve zor olsa da harekete geerek, yan yana bar iinde yaamay seebilirler ya da sorunlarn ve birbirlerine kar nefretlerini dizginlemeden kanl atmalar seebilirlerdi. Bu kanl atmalara girme olaslklarn ve bunu blgenin dnda deil, iinde isteyen glerin varln fark etmeleri, Filistin Kuralu rgt liderlerinin, srail hkmetinin ve baz Arap devletlerinin, bata Amerika olmak zere d yardmlarla, karlkl olarak birbirlerini tanma, ortak bir hogr ve daha pratik olarak, igal edilmi topraklarn srail'den Filistin ynetimine verilmesiyle ilgili grmeler yapmalarn salayan nemli bir etkendir. Arap halklarnn sonuncusu olan Filistinliler, igal edilmi blgelerde srail ynetimine son verilmesiyle ilgili anlama salanmas zerine zgrlk hayallerine ulaabileceklerdi. Ne var ki gemite Arap halklar arasnda olduu gibi, Filistinliler arasnda da aciliyet kazanan yabanc ynetiminden kurtulduktan sonra kendilerini nasl bir zgrln bekledii sorusuna yant aranyordu. Yabanc ynetimindeki halklann kimileri iin ilk, kimileri iin de tek hedef bu ynetimi sona erdirmekti. Ancak yabanc bir ynetim altndayken bile o sona erdikten sonra gelecek rejim konusunda tartmalar balamt. Bu tartma bamszlk elde edildikten sonra daha acil bir duruma geldi. Franszlar ve ngilizler blgede kendilerini rnek gstererek yeni devletler yaratmlar; Franszlar parlamenter cumhuriyetler, ngilizler anayasal

monariler kurmulard. Ancak efendileri ekildikten sonra bu rejimlerin neredeyse tamam ykl MODERN AIN MEYDAN OKUMASI yeni ortaya kan milliyeti ve ona bal baka hareketlerde bunlarn dncelerinin etkisi srmekte ve hatta giderek artmaktayd. Bu yeni dnce modeli ve bunun toplumsal ve siyasi organizasyon biimi iki nedenle ok ekiciydi. Bunlardan ilki, Bat hakimiyetine kar olmas; ikincisi, sunulan ideolojilerin ve toplumsal stratejilerin blgenin geleneklerine ve gereklerine daha yakn olmasyd. Toprak tanmlamasnn hl belirsiz olduu ve deiken bir milli kimlie sahip bu lkelerde etnik milliyetilik; vatanseverlikten daha anlalabilir bir olguydu. Benzer biimde, otoriter ve radikal ideolojilerin ekicilii, zgrlk ve liberal dncelerden fazlayd. Bat'nn gereksiz ve uygunsuz grlen daha bireyci formlleri karsnda gelinen noktada kolektif ve cemaat kimlikleri ve haklar daha anlamlyd. Irak'ta ve Suriye'de Msr'da olduundan daha aktif olan bu etkiler, halen de yledir. Msr'da da daha gl bir milli kimlik ile daha yaygn ve etkili parlamenter tecrbeye sahip eski bir liberalizm gelenei vardr. srail'in douunun Birleik Arap gleri tarafndan engellenememesi, Arap lkelerinde derin bir i hesaplamaya yol am ve sorumlu olan yneticilerin ve hatta rejimlerin birka yl inde iddet eylemleriyle yklmasna neden olmutu. lk rejim Suriye'de yklmtr. Albay Hsn Zaim, 1949 ylnn Mart aynda bakanlk ve parlamenter dzenini kansz bir darbeyle sona erdirmi ve ardndan da bir dizi hkmet darbesi gelmitir. Askeri ynetim, parlamenter rejimin balamas ve seimlerin yaplmasyla 1954 ylnda son bulmu ama bu duam ksa srmtr. 1958-1961 yllarnda Birleik Arap Cumhuriyeti'nin bir parZGRLKTEN ZGRLE da ldrlmtr. Ne var ki Arap rejimlerinin en zayf olarak grlen Haimi monarisi bir ekilde ayakta kalabilmi ve kralln kurucusu Abdullah'tan sonra olu, ondan sonra da torunu hkmdar olarak baa gemilerdir. En dramatik deiikliklerin olduu Msr'da, Kral Faruk 1952-1954 yllarndaki bir dizi hareketin ardndan srgn edilmi ve monarinin yerine cumhuriyet ilan edilmitir. Ksa bir sre sonra devrimin lideri General Muhammed Necib indirilerek yerine, rejim deiikliini planlanm ve gerekletirmi olan "Hr Subaylar" rgtnn ba Albay Nasr gemitir. Cumhuriyeti hkmet askeri karakterini kaybetmeye ynelse de otoriter olmay srdrmtr. Baka Arap devletleri de zamanla bu devrimci dalgadan etkilenmilerdir. Irak'ta, zellikle Batl balan nedeniyle gzden den monari 1958 ylnda kaldrlm, yerine bir dizi askeri diktatr gemitir. Irak'ta da Suriye'de olduu gibi ordunun yerini, Baas'n parti diktatrl almtr. Suriye'de hkm sren partiyle ortak kkenleri olmasna ramen Baas'n iki kanad birbirlerine olduka dmandlar. srail'e snn olan Arap devletlerinden yalnzca Lbnan 1948 askeri harekatnda nemli bir rol oynamam ve tek banaRodos atekes anlamasyla srail'le uluslararas snn kabul etmi, demokratik ve parlamenter sistemini korumu, ama byk lde d mdahaleler sonucunda patlak veren i savala yklmtr. Daha uzaktaki, srail'e snn olmayan Arap rejimlerinden, Kuzey Afrika'da Libya ve Cezayir ile Gney Arabistan'daki iki Yemen de devrimci ayaklanmalara kar koyamamtr Fas'ta MODERN AIN MEYDAN OKUMASI mi iktidara getiren temel sorunlar, yani srail'in, blgenin ortasnda varolmaya devam etmesi, tm Arap dnyasnn dmanlna karn ayakta kalmas, hatta gelimesi gibi sorunlar zlmeden varln srdrmtr. Aylarca sren zorlu savalarn ardndan srail'in hl ayakta kalmas, umutsuzluun ar zgven karsndaki zaferi olarak grlebilir. Ancak bu gr, sonraki savalarda daha byk ve daha donanml ordular karsnda kazand ok daha byk ve hzl zaferler iin yeterli olmayacaktr.

Kimileri, srail'in kurulmas ve gelimesini, Bat emperyalizminin Arap ve slam lkelerine kar saldrgan eylemlerinin devam olarak gryorlard. Bu adan bakldnda srail, Bat etkisi, nfuzu ve hakimiyeti iin bir kprba olmak in ok uygundu. Siyonizm, emperyalizmin ve srail de Bat gcnn bir aracyd. Daha sonra da kimileri se bir aklamaya gerek duyarak, Avrupa'nn, Sami rkna aleyhtarl dncesinden harekede olaylar ayn lde dramatik ama taraflarn rolleri deimi olarak gstermek istemilerdir. Bakalarnn aklann aramak ve onlar sulamak yerine kendi toplumlannn hatalarn bulmak ve dzeltmekle uraan baz kesimler de taraflarn bilimsel ve teknolojik baarlarna, toplumsal ve ekonomik yaplarndaki farkllklara, Araplar'da olmayan srail'deki siyasi zgrlk gibi ayrntlara dikkat ekmilerdir. Nfusunun byk ounluunun Ortadoulu olmasna ramen srail, yalnzca Batl devletlerin basit bir arac olarak deil, daha derin anlamda Bat uygarlnn bir paras olarak grlmektedir. Dolaysyla srail'in baars Mslmanlar' ZGRLKTEN ZGRLE balca neden danklk ve bir dnemin byk Arap dnyasnn kendi aralarnda anlaamayan, enerjilerini ksr rekabetler ve atmalarla harcayan kk devletlere aynlm olmasyd ve zm de pan-Arabizm, yani eitli Arap devletlerinin dar fikirli politikalarndan daha saf ve soylu olan daha byk bir lkeye sadakat dealiydi. Emperyalizme kar mcadelelerinde bu ideal en st seviyesine kmt. Ancak bu ideal, devletler bamszlklarn elde ettikten sonra liderlerin bu bamszl daha byk bir gvdeye kazandrmak konusunda isteksiz olmalar yznden gerilemitir. Zaten Avrupa ve Bat dnyas ta-. rihinde, lkeler arasnda birlik olmamasnn maddi ve entelek-. tel ilerlemeye mutlaka engel olmad, hatta baz durumlarda ilerlemeye katk bile salad da grlmtr. Blgenin birbirinden ayrlm devletleri siyasi snf ve blgenin gerekleri konusunda bilinlenmede bir istikrar saladka hkmetler ve halklar milli egemenlik yaps iinde uygulanacak zm arayna girdiler. Siyasi bamszlk mcadelesi gerilerde kalmaya balaynca, ekonomik sorunlar ve daha hzl ekonomik kalknma gereksinimleri n plana kt. Ancak bu ekilde modern dnyadaki yerlerini alabileceklerini ve modern dmanlarna kar koyacak gc bulabileceklerini dnen bu lkelerin ounluunda ekonomik durum, yalnzca Bat ve Uzakdou'nun ykselen ekonomileri karsnda deil, hzla artan nfusun yaam standardnn dmesiyle de ktye gidiyordu. Uzun bir sre tm bu sorunlara yalnzca sosyalist kavramlarla zm arand Gelimekte olan lkelerin pazar ekonomisin MODERN AIN MEYDAN OKUMASI knma ancak gl bir el ve merkezi planlama, baka bir deyile otoriter bir sosyalist hkmet tarafndan gerekletirilebilirdi. Bu gr, Ortadou ve Kuzey Afrika'daki zamann en saygn devleti olan Sovyetler Birlii rnei ve etkisiyle daha da gleniyordu. 1950'li yllarda entelekteller arasnda yaylm olan sosyalizmi iktidara getirenler ise, bu entelekteller olmamtr. Sosyalizm de nceki neslin yaad liberalizm gibi zorla tepeden inmiti ve bunun durumu da daha iyi deildi. Msr'da iktidara geliinin 9- ylnda Nasrc rejimin bir kararyla sosyalizm uygulamasna giriilmiti. Baka lkelerde de farkl grlerdeki askeri ve milliyeti rejimler sosyalizmin hzl ekonomik kalknmann tek yolu olduunu dnyorlard. Sosyalizmin eitli trleri vard: Aa yukan Marksist ve Sovyet tr; Arap sosyalizmi ad verilen dierleri ise daha insancl, daha az kat ve Arap koullarna daha uygun grlyordu. 1990'larn balarnda Marksist sosyalizmin de Arap sosyalizminin de baarl olmad ve reformcu hkmetlerin genellikle yanl ynlendirilmi olduu; beceriksiz reformlarnn ise ekonomik kalknmay hzlandrmak yle dursun, daha da yavalatt grld. Ekonomik politikalar yalnzca tek bir noktada; geleneksel slarr dzenin lml duruunun ve yeni Batl dzenin zgrlklerinin baltaland ve yok edildii acmasz diktatrlklerin yklmas asndan baarl olmutu. Bunlarn

yerlerini, szde sosyalist lkelerdeki yeni siyasi dzenin en kt rneklerinden olan Orta ve Dou Avrupa modellerinden (bazen oralardan itZGRLKTEN ZGRLE and. Siyasi adan en aza inen Bat etkisi, baka alardan artyordu. En maddi, en kalc ama en az fark edilen Bat etkisi, ou eski Avrupal yneticiler ya da imtiyaz sahipleri tarafndan balatlan modern devlet ve ehir hizmetleri alanlarnda grlmtr. Bu alanda modernletirme sreleri tersine evrilmemi ya da saptrlmamtr. Telefon, televizyon, araba, uak, top ve tank gibi Batl olan ya da bunlarn icatlarn kolaylatrm olan Batl felsefelerle ilgili alanlarda da bir engelleme olmamtr. Daha artc olan da Bat aleyhtar olduklarn belirten devletlerin Bat'nn anayasa ve yasama meclisleri gibi siyasi mekanizmalarn korumalardr. Gerek slam devletini kurduunu iddia eden ran slam Cumhuriyeti, bunu slam doktrini ve tarihinde benzeri olmayan bir biimde yazl bir anayasa ve seilmi bir parlamentoyla yapmtr. Blgedeki Batl siyasi dncelerinin en kalc ve gl olannn devrim dncesi olduu sylenebilir. Mslman Ortadou'nun tarihinde, baka toplumlarda olduu gibi, hkmetlerin komplolar ya da isyanlarla devrilmesine ilikin pek ok rnek vardr. Eski bir slami gelenek de liderlerin siyasi ve toplumsal sistemdeki kutsal grevlerinin, uranl ykarak yerine adaleti getirmek olduuna inanmaktr. Hkmdara kar gerekli saygnn snrlarn belirleyen slam hukuku ve gelenekleri, bir hkmdarn tebaasnn balln kaybettii ve yasal olarak tahtndan indirilmesi gereken durumlar ok dikkatle ele alarak bunlar tartmaya imkan tanmaktadr. slam dnyas iin XVI yy Hollandas'nda XVII yy ngil MODERN AIN MEYDAN OKUMASI u'da gerekleen ilk devrimler olmutur. Bunlardan sonra da pek ok devrim gereklemitir. XX. yy'n son 10 ylnda blgedeki devletlerin nemli bir ounluu daha ncekilerin iddet yoluyla yerlerinden atldklar rejimlerle ynetilmilerdir. lk balarda yabanc efendilere kar bir milli mcadele verilmi, sonralar da genellikle askerlerin, hizmet ettikleri ordularn hkmdarlarn devirmeleriyle gerekleen rejim deiiklikleri ortaya kmtr. Btn bunlar'ayn heyecanla, zamanla Ortadou'da bir hkmetin meruluuna ilikin olarak en yaygn kabul gren sfat olan "devrimci" unvan iin iddia sahibi olmulardr. Rejim deiiklii, ancak bir ka durum sz konusu olduundan toplumun daha derin hareketlerinden, en st konum-dakileri deitirmekten te, ok daha derin nedenlerden ve ok daha byk sonulara ynelik olarak gndeme gelmitir. 1979 ylndaki ran slam Devrimi bunlardan biridir. Bu devrim, ekli, kkenleri ve kaderi asndan Fransz ve zellikle de Rus devrimleriyle kyaslanabilir. ran'da gerekleenler iyi gnnde de kt gnnde de klasik anlamda bir devrim gibi grlebilir. Ancak bandan itibaren bu konuda farkl grler de vardr. Halkn katlmyla bir kitle hareketinin siyasi ve ekonomik gc deitirmesi ve byk bir toplumsal deiim srecini balatmas, daha dorusu devam ettirmesi sz konusudur. Fransa'da Bourbonlar ve Rusya'da Romanovlar dnemlerindeki gibi byk bir deiim sreci ran'da da Pehleviler dneminde balam bulunuyordu. Bunu srdrebilmek iin siyasi ZGRLKTEN ZGRLE mada gerekletiini ileri srmlerdir. Devrimci rejim, iktidar elde ettike onlarn bu grlerine katlanlarn says artmtr. ran'daki devrim, devrim ad verilen nceki srelerin aksine, slami Devrim adn almtr. Devrimin Paris ve Petrograd rneklerini nemsemeyen liderleri, tpk sadakiler gibi Avrupa'nn sol ideolojilerini de kendilerine kar mcadele srdrdkleri kafir dmann bir paras gibi gryorlard. Onlannki farkl bir toplumdu, farkl bir kitaba dayanyordu ve farkl tarihi anlarla biimlenmiti. Devrimin sembolleri ve sloganlan da slami'ydi; nk kitleler yalnzca bunlar araclyla mcadeleye seferber edilebilirdi.

slamiyet sembol ve sloganlardan ibaret deildi. slamiyet, devrimci liderler ve szclerinin yorumlaylnna gre de varlacak hedefleri belirliyor, en az o kadar nemli bir konu olarak mcadele edilecek dmanlar tanmlyordu. Bunlar, lke dnda kafirler, lke iinde mrtetler olmak zere tarihten, hukuktan ve geleneklerden tandk kiilerdi. Devrimcilere gre "mrtet", onlarn gerek slam yorumlarna nanmayan, kafir ve yabanc yntemleri ithal ederek slam toplumunu ve onun iinde yaad hukuk ve inanc ykan tm Mslmanlar ve zellikle de Mslman yneticilerdi. lke olarak, slam devriminin ran'daki ve bu tr hareketlerin yerleecei baka lkelerdeki amac, Mslman lkelere ve halklara yabanc hakimiyetindey-ken zorla kabul ettirilen tm yabanc ve kafir birikimleri yok etmek ve gerek ilahi kudretin slami dzenini getirmekti. Ne var ki ran'da ve baka yerlerdeki bu devrimcilerin gemilerinin incelenmesi sonucunda elde edilenler, onlarn BaMODERN AIN MEYDAN OKUMASI Bunlardan bazlar ok belirgindir. ran'daki slam devrimi elektronik adaki ilk gerek modern devrimdir. Humey-ni, milyonlarca vatandana sesini kasetlerle lke dndan gnderen ilk karizmatik hatiptir. Ayn zamanda srgnde olup da yurdundaki taraftarlarna ah'n ran'da gerekletirdii arama sistemli telefonla ulaan ilk srgn liderdi. (Ama bunu ilk srgn yeri olan Irak'tan deil, daha sonra Fransa'dan yapabilmitir.) ran devrim liderlerinin resmi ve gayri-resmi savalarda Ba-t'nn ya da Bat taklitilerinin kendilerine satmaya hazr olduklar silahlar kullandklarn sylemeye bile gerek yoktur, ayrca nternet ve uydu anteni gibi silahlar da yine Bat'y alaa etmek isteyenlerin elinin altnda bulunmaktadr. ran'daki devrimci rejimin Avrupa'dan dn ald bir baka trajik durum daha sz konusudur. Sembolleri, Avrupah'dan ok slami olmakla birlikte, yntemleri ve tarzlar slami olmaktan ok Avrupah'dr. deolojik adan dman kabul edilen pek ok kiinin derhal yarglanarak idam edilmesi; zel mlkiyete byk oranda el konulmas; yz binlerce erkek ve kadnn srgn edilmesi; iktidarn pekitirilmesi iin uygulanan iddet; en-doktrinasyon ve bask, Hz. Muhammed ve Ali rneklerinden te Robespierre ve Stalin rneklerine ok yakndr. Bu yntemlerin slami olduunu sylemek kolay deildir; ancak bunlar tam anlamyla devrimcidir. ran devrimcileri de Ruslar ve Franszlar gibi kendi lkelerine olduu kadar dier lkelere de hitap etmiler ve devrimleriyle ayn kltre sahip lkelerde de byk bir hayranlk yaratmlardr. Doal olarak bu hayranlk, Gney Lbnan'daki iiler ZGRLKTEN ZGRLE farkll nemli olmad iin Humeyni bir ii ya da bir ranl olarak deil bir slami devrim lideri olarak grlmtr. Zamannda Paris ve Petrograd'daki gelimelere lahi bir heyecanla tepki gsteren gen Batl radikallerin yapt gibi, slam dnyasnn her kesinden milyonlarca gen, yal erkek, kadn da ayn heyecanla, sonsuz umutla, her trl deheti mazur grme ve balama isteiyle, gelecek iin endieli sorulan sorarak slami devrimin arsna komulardr. ran, devrimin ardndan zor yllar yaamtr. Halk i atmalar, bask, savalar ve giderek artan ekonomik kriz yznden ok ac ekmitir. Baka devrimlerdeki gibi, bazen arlk-lar ve lmllar, baka bir deyile ideologlar ve pragmatikler olarak tanmlanan rakip fraksiyonlar birbirleriyle srekli atmlardr. Tm bunlar ve baka deiiklikler nedeniyle ran tarz slami devrim ideali, ekiciliinin tamamn olmasa da birazn yitirmitir. Baka Mslman lkelerde ortaya kan ve ondan ilham alan, etkilenen ya da ona paralel giden slami devrim hareketleri de oralarda iktidar iin ciddi, bazen de baarl rakipler olmulardr. Tm bu devrimci rejimlerin, monarilerin ve geleneksel rejimlerin ortak yanlan, modernlemenin onlara sunduu siyasi mekanizmalan ve ekonomik faydalan korumalan ve kullanma-landr. stenmeyen ey ekonomik mekanizmann yabanc kkeni deil, mekanizmann yabanclar tarafndan kontrol ve smrlmesidir.

Ortadou rekabetinde, Sovyetler ve ABD de onlardan nceki ngilizler ve Franszlar gibi, kendi imajlarna uygun devlet ve MODERN AIN MEYDAN OKUMASI dan demokrasilerin yaratlmas kadar yklmas da zordur. Uzun vadede bu durum blge iinde ve dndaki demokrasilere yarar salarken, onlarn otoriter dmanlarna da zarar vermitir. Sonu olarak byk glklerle elde edilen bamszln kullanlmas ve insanlarn kaderlerinin iyiletirilmesi konularnda iki temel ideolojik gr olutu: slamiyet ve Demokrasi. kisi de eidi ve rekabeti ekillerde uygulandlar. Mslman-lar'n kopya ya da taklitle kullandklar eitli ithal yntemlerin tm ak bir baarszla uraynca, zarardan baka bir ey getirmeyen yabanclarn ve kafirlerin bu yntemleriyle ilgili tartmalar g kazand. Mslmanlar'in slam dinine ve hukukuna dnmeleri, devlet ve toplumu yabanc birikimlerden arndrarak zbenliklerine kavumalan ve gerek bir slami dzen yaratmalar zm olarak grld. Dier seenek demokrasiydi. Ancak sorun bar zamanlarnda uygulanan ye Bat demokrasisinin yalnzca en st dzeydeki kk bir grubun ynetmesi eklindeki taklidi yerine, kyden en tepeye dek kamu yaamnn her dzeyinde zgr kurumlaryla gerek demokrasinin uygulanmasyd. Demokratlar ve kktendinciler ayn anda muhalefetteyse, kktendinci-ler ok daha avantajlydlar. ok despot olsa da hibir hkmetin tamamen kontrol edemeyecei ve baka hibir grubun rakip olamayaca camilerde vaazlar vererek gerekletirdikleri bir toplant ve iletiim alar vard. Zaman zaman despot bir rejim tarafndan rakip muhalefet ortadan kaldrlarak, kk-tendincilerin yolu almtr. Kktendinciler dnda toplumdaki tek grup ise, bamsz eylem yapabilecek birlik, yap ve olaZGRLKTEN ZGRLE Gerek demokratik gerek slami zmlerin savunucular arasnda derin farkllklar vardr. Kimilerine gre bu ki dnce birbirini tamamen dlamaktadr. Mslmanlar iinde aktif ve nemli bir aznlk olan slami kktendinciler asndan, iktidara gelmek iin tek ynl bilet olmas dnda demokrasi gerekli deildir. Demokratlar ve militan laikler de slamiyet'in bir devletin kamu yaamnda oynad geleneksel role son verme ya da en azndan azaltma isteklerini gizlemezler. Bat'nn din ve devlet ayrl dnceleri ile, dine dayal slam devleti gelenei arasndaki karlkl etkilemenin srecei grlmektedir. slam lkelerinde yaanan uzun zgrlk dneminin, kadnlar ve erkekler zerinde silinemeyecek derin etkileri olmutur. Geri dnler olsa da Avrupa tarz demokrasi, slam topraklarnda henz lmemitir ve yeniden canlanma iaretleri grlmektedir. Parlamenter ve anayasal sistemlerin etkin olmaya balad baz lkeler bulunmaktadr. Ayrca henz daha kk olsa da ekonomik olduu kadar siyasi liberallemeye doru admlar atan lkeler de vardr. En militan ve radikal kesimlerin ya fark edemedikleri ya da kabul etmek istemedikleri Avrupa yntemlerinin getirilmesi ve kabullenilmesi, toplumsal ve kltrel yaamda ok ileri gitmi ve srarla varln korumutur. lk deiiklik geleneksel resim sanatnda grlmt, Kitaplardaki eski minyatr ve binalardaki eski ssleme gelenekleri XVIII. yy sonlarna doru yok olmaya balamt. Bunlarn yerini XIX. yy'da Avrupa rneklerind etkil sn da nln hakimiyetine giren kle al MODERN AIN MEYDAN OKUMASI stili ressamlar gemitir. Mimari alannda, cami mimarisi bile, Bat teknikleriyle birlikte Bat sanat akmlarna da uyum gstermitir; baz geleneksel slami rneklere dnme abalar da bilinli bir neo-klasisizm formunu almtr. Heykel, slami sanatsal normlarn deimedii ve slamiyet'in resim yasann ihlali olarak grld tek alan olarak kalm; bu alandaki gelimeler de ok yava ve isteksizce yaanmtr. ran'da ah ve Trkiye'de Atatrk gibi laik modern liderlere kar olan sulamalardan biri kendi heykellerini diktirmeleri olmu ve bu putperestlik olarak deerlendirilmitir.

Edebiyatta da resim sanatnda olduundan daha yava ve ge bir Batllama sz konusudur. Geleneksel edebi biimler, XDC. yy ortalarndan sonra belirli kesimler dnda terkedilmitir. Yerlerini Bat'dan gelen yeni biimler ve dnceler alarak, geleneksel masal ve yknn yerine yeni roman ve yk biimi gemi; denemeler ve gazete makaleleri ortaya km; modern r yeni konular ve biimlerle tm halk katmanlanna yaylmtr. Blgedeki lkelerin tmnde Modem edebiyatn yazld dil bile, Bat syleminin etkisiyle geri dnlemez ve yaygn bir biimde deimitir. Avrupa sanat mziinin etkisinin hl ok az grld mzik alam en az deiiklik olan alandr. Avrupa etkisinin daha derin ve uzun sreli olduu Trkiye'de, uluslararas n kazanm yetenekli sanatlar ve Avrupa tarznda besteciler yetimitir. Bat'nn kltrel bir paras haline gelen srail'deki ehirler gibi, Ankara ve stanbul'da uluslararas konser merkezleri kurulmutur Ayrca bu ehirlerde konserleri doldurup taraZGRLKTEN ZGRLE byk ounluu tarafndan bu haliyle kabul ve takdir grmeye devam etmektedir. Son zamanlarda Bat mziinin popler trlerine kar grlen ilgi, daha ok byk ehirlerdeki kk gruplarla snrl kalmtr. Bir kltrn en derin ve mahrem ifadesi olan mziin yabanc etkilere en kapal kltr alan olmas ok normaldir. Kyafet, Avrupa etkisinin ok ak bir ekilde gzlendii bir alan olmutur. Mslman ordular tarafndan modern silahlarn ve donanmn kullanlmas bir ihtiya olabilir. Ayrca savata kafir dmana kar zafer kazanmak zere onu taklit etmenin hukuka uygun olduuyla ilgili hadisler de bulunmaktadr. Ama kafirin kyafetini taklit etmek ok farkldr ve hem sembolik hem kltrel hem de dini bir nem tar. XIX. yy'da Osmanllar subay ve askerleri iin Avrupa tarz niformalar, atlar iin Avrupa koumlarn kullanmlar, baka Mslman devletler de onlan izlemilerdir. Batllamayan tek ey balklar olmutur k bunun da hakl bir nedeni yardr. Trkiye'de slami tutuculuun bu son kalesi de, Kemalist devrimle dmtr. Avrupa tipi apka ve kepler, Trk ordusu ile halk tarafndan kullanlmaya balam ve bir sre sonra da dier Mslman devletlerinin neredeyse hepsinde nce ordular, sonra da ok sayda sivil halk tarafndan benimsenmitir. Kadnlarn durumu daha farklyd. XDC. yy'da ve XX. yy balarnda kadn kyafetinin Batllamas ok yava, ok ge ve ok snrl olmutur. Bu deiim gl bir direnile karlam ve nfusun ok daha kk bir ksmn etkilenmitir. Toplumun eitli ktmanland rkeklei Btl kftlri mal MODERN AIN MEYDAN OKUMASI slami canlanmann dikkat ekici sonularndan birisi de bu deiimin giderek tersine dnmesi, erkeklerden ok kadnlarn tekrar geleneksel kyafetlerine brnmeye balamasdr. Kadnlarn durumundaki deiim, Batl etkisi ya da rneine dayal deiikliklerin hepsinin en by ve en uzun vadeli olandr. Cariyelik, kleliin kaldrlmasyla birlikte kanund saylm, baz yerlerde bir sre daha srse de, kabul edilirli-i ve yaygnl sona ermitir. ok elilik bata Trkiye, Tunus ve ah'n devriliine kadar ran olmak zere birka lkede yasaklanmtr. Mslman devletlerin ounluunda yasal olmaya devam etse de baz hukuki ve baka snrlamalar getirilmitir. ok elilik, ehirli orta ve st snflar arasnda toplumsal olarak kabul edilemez grlmektedir; ehirli alt snflarda ise zaten ekonomik nedenlerle hayata geirilmesi mmkn deildir. Ekonomik gereksinim kadnlarn zgrlnde (emansipas-yon) nemli bir noktayd. lk alardan itibaren gcnn bir paras olan kyl kadnlar, ehirli hemcinslerine yasaklanm baz toplumsal zgrlklere sahiptiler. Ekonomik modernlemeyle kadnn el emeine gereksinim ortaya km, modern savalar iin yaplan seferberlikle bu gereksinin artmtr. Bu durum, zellikle Osmanl mparatorluu'nda, I. Dnya Sava'nda erkek nfusun byk ounluu askere alndnda nem kazanmtr. ki dnya sava arasndaki dneme ve sonrasna kadar uzanm olan kadnlarn ekonomiye katlmas ve neden olduu toplumsal

deiiklikler, kadnlar lehine baz hukuksal deiikliklere de yol amtr. Bu deiiklikler toplumsal yaam ve aile yaamn da etkilemitir Kadnlarn eitiminde de nemli ZGRLKTEN ZGRLE maya balamlar, sonra da baka fakltelere ve mesleklere girmilerdir. ran'da bile kadn hastalar iin kadn doktorlar, daha nemlisi de kadn parlamenterler bulunmaktadr. Baz militanlar, kadnlarn geleneksel mesleklere girmelerine bile tepki gstermilerdir. Humeyni, kadnlann erkek ocuklara retmenlik yapmasnn mutiaka ahlakszlkla sonulanacan byk bir fkeyle ifade etmitir. Parlamenter rejimlerin olduu lkelerde kadnlarn siyasi zgrlklerinde nemli gelimeler yaanmtr. Bu, ordu ya da parti denetimindeki diktatrlkte pek de nemli deildir, ikisi de byk ounlukla erkeklerden oluur. Batllar kadnlarn zgr olmasnn liberallemenin bir paras olduunu ve kadnlann durumunun liberal rejimlerde otokratik rejimlere oranla daha yi olacam dnmeye yatkndrlar. Bu varsaym pheli ve genel olarak yanltr. Irak ve Gney Yemen, Arap lkeleri arasnda kadnlarn en ok hukuksal zgrle sahip olduklan yerlerdir ve ikisinin rejimi de baskcdr. Msr, Arap lkelerinin en ak ve en hogrl lkesi olduu halde, orada kadn haklar ok gerilerde kalmtr. Bu tr toplumlarda deiiklie byk bir blm erkek ve muhafazakar olan kamuoyu kar koymaktadr. ran gibi kktendincilikle ynetilen ya da kktendincilerin etkin olduklan lkelerde kadn haklar konusunda ok nemli gerilemeler olmaktadr. Kktendincilerin balca ikayetlerinden biri kadnlarn zgrldr (emansipasyonudur) ve bu zgrln geri alnmas programlarnn en banda yer almaktadr. Bununla birlikte, geri dnlmez deiikliklerin olduu ok ak ortadadr eriat yeniden getireceklerini ileri srenler daMODERN AC1N MEYDAN OKUMASI ki cahil hallerine getirilememitir ve artk bunun gerekletirilmesi pek mmkn grnmemektedir. slam lkelerinde de Avrupa ve Amerika'daki gibi kendi kurtulular iin alan ve seslerini duyurmaya alan kadnlar bulunmaktadr; uzun vadede aka daha geni zgrlkler ynnde bir eilim sz konusudur. slam topraklarnda Bat eitimi alm ok sayda kadn yaamaktadr ve onlarn nemli etkileri grlmeye balanmtr. Nfusun daha nceden dlanm yarsnn katklanyla slam kamu yaam daha zengin olacaktr. Halk arasnda kendilerinden nceki ve sonraki toplumsal,. hukuksal ve kltrel deiiklikler ok farkl tepkiler yaratmtr. Tm bu gelimeler pek ok kadn iin kurtulu ve frsat olmu; pek ok erkek iin gizli olan bir dnyann yolu almtr. Bat etkisi baz yerlerde hayal edilemeyecek lde refah salamtr. Bat teknolojisi ve Bat tarz ticaret para kazanmann yeni kaplarn aarken, Bat tketim kltr de bu parann harcanaca yeni yollan amtr. Ancak bu yeni imkanlar, bunlardan dorudan ya da aksi ynde etkilenmi olanlann dnda pek ok kimsenin gznde de hem hakaret hem de tehdit anlamna gelmektedir. Savunduklar iffet ve edeb anlayna ynelik bir hakaret ve kendi toplumlarnn dinsel temellerine ve en ok sayg gsterdikleri deerlerine ynelik bir tehdittir. Modernleme, kimilerine gre de Batllama, fakir ile zengin arasndaki uurumu iyice bytm, bu uurumu gzle grlr, elle tutulur hale getirmitir. Arap yarmadas dndaki pek ok yerde artk zenginlerin kyafetleri, yiyecekleri farkldr ve halkn modernlememi kitlesinden farkl toplumsal kuralZGRLKTEN ZGRLE Baz lkelerin akll ve lml hkmetleri bu hzl deiim dneminde yaanan kanlmaz huzursuzluk ve sancy daha aza indirebilmilerdir. Bazlarnda da otokratik rejimlerin ekonomik yanllklan yznden durum daha da kt olmutur. Hzla artan nfusa karlk lkedeki besin kaynaklarnda paralel bir artn olmamas gibi ciddi sorunlar ortaya kmtr. Baz lkelerin ellerinde bulunan nemli kaynaklar da boa harcanmtr. Ekonomik skntlarn byk bir blm, lkede dzeni korumak, lke dndaki olas dmanlardan korunmak iin askeriye

ve gvenlie yaplan ok miktardaki harcamalardan kaynaklanmtr. Ne var ki her ey bu harcamalarla aklanamaz. Bir Fransz haber dergisinde rportaj yaplan bir Cezayirli unlar sylemitir: "Eskiden Cezayir Roma'nn tahl ambaryd ama artk ekmeklik buday ithal etmek zorunda. Baheler ve srler lkesi ama et ve meyve ithal etmek zorunda. Doal gaz ve petrol ynnden zengin ama milyarlarca dolar d borcu ve milyonlarca isizi var." Ve bu durumun 30 yllk kt ynetimin sonucu olduunu da eklemitir. Cezayir'in petrol geliri az ve nfusu oktur. te yandan gelirleri byk, nfuslan kk olan lkeler de ekonomilerini altst etmiler ve halklarn fakirletirmilerdir. Petrol yataklan olan lkeler uzun vadede bundan hem yarar hem de zarar grebilirler. Petrol gelirleri, siyasi olarak otokratik devletleri mali basklardan kurtanp glendirir. Oysa baka lkelerde ayn mali basklar hkmetleri demokratiklemeye zorlar. Bu lkeler, petrol zenginlikleri yznden tehlikeli bir ekilde dnyadaki petrol fiyat dalgalanmalan ve petrol d enerji kaynaklan gibi denetimle MODERN AIN MEYDAN OKUMASI Ortadou XX. yy'n son on ylnda iki byk krizle karlamtr. Bunlardan biri ekonomik ve toplumsaldr; ekonomik yoksunluun yol at zorluklar ve bunlarn toplumsal sonulardr. kincisi siyasi ve toplumsaldr: Uyumun, bir devletin ilerliini salayan ve otokratik bir ynetimde bile toplumun onlar olmadan ilevini gremeyecei kabul edilmi kurallann ve lkelerin bozulmasdr. Uyum kaybnn sonular ve yeni bir uyum yaratmann zorluk ve tehlikeleri iin Sovyetler Birlii'nin dalmas iyi bir rnektir. Ortadou devletleri ve halklar XX. yy'n son on ylnda bu sorunlar zmek iin yalnz kalmlardr. Artk yabanc devletler blgenin ilerine karmyor, hatta ar bir isteksizlik gsteriyorlard. Avrupa, Amerika ve Uzakdou lkeleri gibi d dnya devletleri Ortadou'yla konuda ilgiliydiler: Enerji gereksinimleri iin kaynak; mal ve hizmetleri iin zengin ve genileyen bir pazar ve bu ikisini gvenceye almak iin grnte de olsa, uluslararas hukuk ve dzenin salanmas. Saddam Hseyin'in Kuveyt'i igal ve ilhak ile Suudi Arabistan ve dier Krfez lkelerine kar oluturduu tehdit, d askeri mdahaleyi kkrtm ve en st noktasna ulatrmt. nk d dnya asndan iki tehdit sz konusuydu. lk tehdit, blgenin petrol kaynaklarnn, daha dorusu dnya petrol kaynaklarnn byk bir blmnn saldrgan bir diktatrn tekelci kontrolne girmesi; ikincisi de II. Dnya Sava'ndan sonra kumlan uluslararas dzene dnlmesiydi. Dier ktalarda da pek ok atma yaanmasna ramen, bu olayla ilk kez Birlemi Milletler yesi bir lke baka bir lkenin igaline uruyordu ZGRLKTEN ZGRLE Blgenin iinden ve dndan byk gler, Saddam Hseyin'i Kuveyt'ten karmak in birleerek onun kazanmasna izin vermediler. Ancak Saddam Hseyin, Irak'tan deil sadece Kuveyt'ten karlm, lkesindeki hkmet biimine devam etmesine izin verilmiti. Verilen mesaj akt. Irakllar eer istiyorlarsa yeni ve farkl bir hkmeti kendileri yaratmak zorundaydlar, onlar adna bunu bakas yapmayacakt. XX. yy'n son on ylnda d gler, daha ok kendi karlarn gzetmek, yani pazarlann ve petrol ve Birlemi Milletlerin temel kurallarna gereken saygy elde etmek, uluslararas toplumun karlarn savunmak iin hareket edecekleri mesajn veriyorlard. Aksi halde, Ortadou'da iki yzyldan beri ilk defa halklar ve hkmetler kendi kaderlerini belirleyeceklerdi. sterlerse beraber yeni blgesel devletler kurabilirler ya da blge hakimiyeti in rekabete girebilirlerdi. Belki de Yugoslavya ve Somali gibi blnerek bir kaosa girebilirlerdi; aslnda blgede, dini grevleri ve milli haklan olduuna inandklarndan, dn vermektense bu yolu tercih edeceklerini aka ifade etmi hareketler ve kiiler vard. Lbnan'da i sava srasnda yaananlar tm blge iin bir rnek tekil edebilir. Tpk gemiteki gibi bir Hal Seferi yaratacak yeni bir cihad balatabilirler. Belki de kendileriyle, komulanyla ve d dnyayla bir ban yapmak iin birleerek daha tatmin edici, zengin ve zgr bir yaam srmek zere maddi kaynaklaryla birlikte manevi kaynaklarn da

paylaabilirler. Halihazrda d dnya onlara mdahale etmemek ve hatta bar bizzat kendilerinin kazanmas iin yardm etmek eilimindedir Modern alann bu NOTLAR GR 1. Ktip elebi, Mizan Al-Haqq (stanbul, Hicri 1290), sf. 42-43. ngilizcesi G. L. Lewis, The Balance Of Truth (Londra, 1957), sf. 56. 2. Abu 'Abdallah Muhammad' 'Abd Al-Wahhab, Rihlat Al-Wazirfi ftikak AlAsir, Ed. A. Bustani (Tangier, 1940), sf. 67. 3. Takvim- Veka'i, IJumada 11247/14 Mays 1832. 4. Mehmed Efendi, Paris Sefaretnamesi, Ed. Ebzziya (stanbul, Hicri 1306), sf. 139-146. 1. BLM Hristiyanlk ncesi 1. Sabbath 33b; Bkz. The Babylonian Talmud: SederMo'ed, ev. I. Epstein (Londra, 1930), cilt. I, sf. 156. 2. BLM slamiyet ncesi 1. Ammianus Marcellinus, ev. John C. Rolfe (Cambridge, Mass.: Loeb Classical Library, 1963) cilt II, sf. 375 ve cilt I, sf. 27 2. Menander, Excerpta De Legationibus, Ed. C. De Boor (Berlin, 1903), cilt I, sf. 205-206; Cambridge Medieval History, cilt IVa, sf. 479'daki eviri.s 3. BLM Kkenler 1. Al-Mas'udi, Muruj Al-Dhahab, Ed. Barbier De Meynard ve Pavet De Courteiile, Charles Pellat (Beyrut, 1970), cilt IH, sf. 76-77. 2. bn Qutayba, 'Uyun Al-Akbbar, Ed. Ahmad Zaki Al-'Adawi (Kahire, 13438/1925-30), cilt II, sf. 210; ngilizcesi Ed. ve ev. Bernard Lewis, Islam From The Prophet Muhammad To The Capture Of Constantinople, 2 (1974), sf. 273. 3. Al-Muqaddasi, Descriptio Imperii Moslemici, Ed. M. J. Goeje, 2. Baski(Leiden, 1906), sf. 159. 6. BLM Moollar'n Ardndan 1. Al-Suyuti, Husn Al-Muhadara (Kahire, Hicri 1321), sf. 39. NOTLAR 7. BLM Barut mparatorluklar 1. bn Kemal, Tevrih- l- Osman VDefter, Ed. erafettin Turan (Ankara, 1957), sf. 365. 2. Kemalpashazade, Mohaczname, Ed. M. Pavet De Courtele (Paris, 1859), sf. 97-109. 3. Rudolf Tschudi, Dos Asafname Des Lutfi Pasha (Berlin, 1910), sf. 32-33. 4. Peevi, Tarih (stanbul, Hicri 1283), cilt I, sf. 498-995. The Turkish Letters O/Ogier Ghiselin De Busbecq, ev. Edward Seymour Forster (Oxford, 1922), sf. 112. 6. Ed. Guglielmo Berchet, La Repbblica Di Venezia E La Persia (Torino, 1865), sf. 181; ngilizcesi A. Narrative Of Italian Travels in Persia in The 15th and 16th Centuries(Londra, 1873), sf. 227. 7. Ismail Hakk Uzunarl, Osmanl Devleti Tekilatndan Kapkulu Ocaklar, cilt I (Ankara, 1943), sf. 306, Not l'deki alnt. 8. Selanik Mustafa, Tarih- Selniki, Ed. Mehmed pirli (stanbul, 19-89), sf. 471. 9. Kou Bey, Risale, Ed. Ali Kemali Akst (stanbul, 1939), sf. 32; sonraki alnt sf. 45. 8. BLM Devlet 1. Ed. ve ev. Ernest Barker, Social And Political Thought in Byzantium Erom fustinian I To The Last Palaeoiogos: Passages From Byzantine Writers And Documents (Oxford, 1957), sf. 54-55. 2. Barker, op. cit. sf. 75-76. 3. Metin ve eviri M. Back, Die Sassanidischen Staatsinschriften, Acta Iranica 18 (1978), sf. 284-85. 4. The Diwans Of'Abid B. Al-Abras, Ed. ve ev. Sir Charles Lyall (Leiden, 1913), sf. 81, sf. 64. 5. Repertoire Chronologique D'Epigraphie Arabe, cilt I (Kahire, 1931), No. 1.

6. 7. 8. 59-9

Al-Jahiz, Rasa'il, Ed. A. M. Harun (Kahire, 1964-65), cilt II, sf. 10-11. Ibn Qutayba, op. cit. Cilt II, sf. 115. Mustafa Nuri Paa, Netaic l-Vukuat (stanbul, Hicri 1327), cilt I, sf. Ltf Paa Tevaribi li 'Osman (stanbul Hicri 1341) sf 21 Yaz

NOTLAR 1921), sf. 334. 12. Al-Jahshiyari, KitabAl-Wuzam Wa'l-Kuttab, Ed. Mustafa A-Saqqa, brahim AlAbyari, 'Abd Al-Hafz Shalabi (Kahire, 1938), sf. 5313- Ltfi Papa, Asa/name, sf. 14-15. 14. Hilal Al-abi', Kitab Al-Wuzara, Ed. H. F. Amedroz (Leiden-Beynt, 1904), sf. 64. 15. Al-Baladhuri, Futuh Al-Buldan, Ed. M. J. De Goeje (Leiden, 1866), cilt t, sf. 263. 16. Ibn Qutayba, op. cit. cilt I, sf. 2, 6, 9, 10. 9. BLM Ekonomi 1. IbnAl-Faqih, Mukhtaar Kitab Al-Buldan, Ed. M.J. De Goeje (Leiden, 1885), sf. 187-88. 2. Peevi, op. cit. cilt I, sf. 365. 3. AkbbarAl-in Wa'l-Hind, Ed. J. Sauvaget (Paris, 1948), sf. 18. 4. Ralph sf. Hattox, Coffee and Coffeehouses: The Origins Of A Social Beverage in The Medieval Near East (Seattle, Wash., 1985), sf. 14-15'ten alnt. 5. Ibn Khaldun, Al-Muqaddima, Ed. E. Quatremere (Paris, 1858), cilt I, sf. 272. 6. Jean De Thevenot, RelationD'un Voyage Fait Au Levant (Paris, 1665), A. Loveil, The Travels Of Monsieur De Thevenot into The Levant (Londra, 1687), blm 1, sf. 144'ten alnt. 7. Volney, Voyage En Egypte (Paris, 1825), cilt II, sf. 254. 8. Kari Jahn, Die Frankengeschichte Des Raid Al-Din (Almanca eviri) (Vienna, 1977), Fol. 415 V. (Farsa Metin), sf. 54 (Almanca eviri). 9. P. Dan, Histoire De Barbaric Et De Ses Corsaires (Paris, 1637), sf. 277. Calendar Of The State Papers Relating To Ireland Of The Reign Of Charles I, 1625-1632, Preserved in The Public Record Office, Ed. R. P. Mahaffy (Londra, 1900), sf. 621-622. 10. BLM Sekinler 1. Malik bn Anas, Al-Mudawwana Al-Kubra (Kahire, H-icri 1323), cilt IV, sf. 13-14; Al-Muwatta' (Kahire, Hicri 1310), 3, sf. 57, 262. 2 'Abd AlHamid Risala ila'lKuttab Ahmad Zaki Safwat famharatRa NOTLAR 4. Abu 'Amr Muhammad Al-Kashshi, Ma'rifatAkbbarAl-Rijal(Bombay, ' Hicri 1317), sf. 249. 5. Ibn Sama% Al-Iktisab Fi'1-P.izq Al-Mustatab (Kahire, 1938), sf. 16. 11. BLM Halk 1. Metin: Al-Maqrizi, Al-Khitat (Bulaq, 1270/1854), sf. 199-200; ngilizcesi Yusuf FadI Hasan, The Arabs And The Sudan, From The Seventh To The Early Sixteenth Century (Edinburgh, 1967), sf. 23. 2. Abu Dulaf, Qasida Sasaniyya, 17-23. sairlar; ev. C.E. Boswoith, The Mediaeval Islamic Underworld: The Banu Sasan in Arabic Society and Literature (Leiden, 1976), blm 2, sf. 191-92. 12. BLM Hukuk ile Din 1. Mirza Abu Talib Khan, Masr-i Talibi, Ed. H. Khadv-Jam (Tahran, 1974), sf. 21. 2. Al-Jahiz, Kitab Al-Hayawan (Kahire, 1938), cilt I, sf. 174. 3. Al-,Ghazali, Faysal Al-Tafriqa Bayn Al-Islam Wa'1-Zandaqa (Kahire, N.D.), sf. 68. 4. Ignaz Goldziher, Voresungen berDen Islam (Heidelberg, 1925), sf. 18586'daki alnt. 5. 'Ali Al-Muttaqi Al-Hindi, KanzAl-'Ummal, blm I(Hyderabad Hicri 1312), Nn. 5350, 5445, 5451, 5987.

6. Mehmed Esad, ss-i Zafer (stanbul, Hicri 1293), B. Lewis, stanbul And The Civilization Of The Ottoman Empire (Norman, Okla., 1963), sf. 156'daki alnt. 7. Jalal Al-Din Rumi, Ruba'iyyat. 8. Jalal Al-Dn Rumi, Divan-i Shams-i Tabriz, No. 31. 13. BLM Kltr 1. Mehmed Efendi, Paris Sefaretnamesi, Ed. Ebzziya (stanbul, Hicri 1306), sf. 109; Franszcas Le Parads Des Infideles, Ed. Gilles Veinste-in (Paris, 1981), sf. 163. 2. Abu'l-Faraj Al-Isfahani, Kitab Al-Aghani (Kahire, 1372/1953), VII, sf. 13-14. NOTLAR band (Oxford, 1965), cilt I, sf. 338-3914. BLM Meydan Okuma 1. Abu Shama, Al-Rawdatayn Fi Akhbar Al-Dawlatayn, Ed. M. Hilmi Ahmad ve M. Mustafa Ziyada (Kahire, 1926), I/n, sf. 621-22. 2. B. Lewis, The Muslim Discovery Of Europe, sf. 193'ten alnt. 3. Shhdar Tarihi (stanbul, 1928), cilt II, sf. 87. 15. BLM Deiim 1. Abdlhak Adnan (Advar), la Science Chez Les Turcs Ottomans (Paris, 1939), sf. 57. 2. Richard Hakluyt, The Principall Navigations Of The English Nation, cilt V, sf. 178-83. 3State Papers 102/61/234. Letters, op. cit. cilt I, sf. 316-17. 16. BLM Karlk ve Tepki 1. Ahmed Ltfi, Tarih stanbul, Hicri 1290-1328), ct VIII, sf. 15-17. 17. BLM Yeni Dnceler 1. Cavid Baysun, Tarih Dergisi 5 (1953), sf. 137-45. 2. E. De Marcere, ne Ambassade A Constantinople: La Politique Orientate De La Revolution Franaise (Pans, 1927) ciltli, sf. 12-14. 3. Cevdet, Vekyi-i Devlet-i Aliye (stanbul, 1294/1877), cilt V, sf. 130. 4. Cevdet, op. cit. cilt VI, sf. 280-81. 5. E. Z. Karal, Fransa-Mtsr Ve Osmanl mparatorluu (1797-1802) (stanbul, 1940), sf. 108; stanbul arivlerinden alnt. Sir Sidney Smith, Acre; Cezzar Paa, Ta'nkh AhmadBasha Al-Jazzar(Beyrut,. 1955), sf. 125. 6. Cevdet, Tezakir 1-12 Ed. Cavid Baysun (Ankara, 1953), sf. 67-68. 7. Harold Temperiey, England And The Near East: The Crimea (Londra, 1936), sf. 272'deki alnt. 18. BLM Savatan Savaa 1 Hik B Tk klb Th (bl 1940) il I f 225 KAYNAKA ki bin ylk Ortadou tarihi iin hem nitelik hem de ierik asndan ok eitli pek ok kitap yazlmtr. Ortadou tarihini tamamyla olmasa da byk lde anlatan nemli bavuru eserleri ve kaynakalar da bulunmaktadr. Bu kitapta ele alnan konularla ilgili nemli bavuru eserleri, zellikle yeni ve kapsaml almalar ierecek ekilde aada listelenmitir. 1. Kaynakalar ve El Kitaplar J. D. Pearson, Index Islamicts, 1906-1955. A Catalogue Ofarticles On Islamic Subjects In Periodicals And Other Collective Publications. Cambridge, 1958, I, 1956-1960 (Cambridge, 1962); II, 1961-1965 (Cambridge, 1967); III, 1966-1970 (Londra, 1972); IV, 1971-1975 (Londra, 1977); V, 1976-1980 (Londra, 1982), Quarterly Index Islamicus (Londra, 1977-). Denis Sinor, Introduction A I'Etude De I'Eurasie Centrale, Wiesbaden, 1963. Jean Sauvaget, Introduction To The History Of The Muslim East: A Bibliographical Guide, Berkeley & Los Angeles, 1965. (Claude Cahen, Franszca II. Basm) J. D. Pearson, A Bibliography Of Pre-Islamic Persia, Londra, 1975. Diana Grimwood-Jones, Derek Hopwood, J. D. Pearson, Arab Islamic Bibliography: The Middle East Library Committee's Guide, Hassocks, Sussex, 1977.

Margaret Anderson, Arabic Materials In English Translation: A Bibliography Of Works From The Pre-Islamic Period To 1977, Boston, 1980. Claude Cahen, Introduction A I'Histoire Du Monde Musulman Medieval VH-XV Steele: Methodologie Et Elements De Biblographie. Paris, 1982. Wolfgang Behn, Islamic Book Review Index, Berlin/Millersport, PA, 1982-, L. P. Elwell-Sutton, A Bibliographical Guide To Iran, Totowa, NY, 1983Jere L. Bacharach, A Middle East Studies Handbook, Seattle & Londra, 1984. R Stephen Humphreys Islamic History: A Framework For Enquiry Prince KAYNAKA C. E. Bosworth, The Islamic Dynasties: A Chronological And Genealogical Handbook. Edinburgh, 1967. H." U. Rahman, A. Chronology Of Islamic History 5701000 C.E., Londra, 1989. Robert Mantran, Les Grandes Dates De I'Islam, Paris, 1990. 3. Atlaslar Donald Edgar Pitcher, An Historical Geography Of The Ottoman Empire From The Earliest Times To The End Of The Sixteenth Century, Leiden, 1972. Tbinger Atlas Des Vorderen Orients, Wiesbaden, 1977-. William C. Brice, An Historical Atlas Of Islam, Leiden, 1981. jean Sellier, Andre Sellier, Atlas Des Peuples d'Orient, Moyen Orient, Cauca-se, Asie Centmle, Paris, 1993. 4. Belgeler Sylvia G. Haim, Arab Nationalism: An Anthology, Berkeley & Los Angeles, 1962. Charles Issawi, The Economic History Of The Middle East, 1800-1914 (Chicago, 1966); The Economic History Of Iran, 1800-1914 (Chicago, 1970); The Economic History Of Turkey, 1800-1914 (Chicago, 1980); The Fertile Crescent, 1800-1914 (New York, 1988). Kemal H. Karpat, Political And Social Thought In The Contemporary Middle East, Londra, 1968. Lewis, Bernard, Islam, From The Prophet Muhammad To The Capture Of Constantinople, 2 Cilt, New York, 1974. J. C. Hurewitz, The Middle East And North Africa In World Politics: A Documentary Record, II. Basm, New Haven & Londra, 1975. Andrew Rippin, Jan Knappert, Textual Sourcesfor The Study Of Islam, Chicago, 1986. Norman Stillman, Thefews Of Arab Lands (Philadelphia, 1979); ThefewsOf Arab Lands In Modern Times (Philadelphia, 1991). 5. Ansiklopediler TAKVM HAKKINDA Kronolojide yer alan tarihler balangc Hz. sa'nn doumu olan miladi takvime gredir. 1582 ylnda Papa XIII. Gregor'un hazrlad Gregoryen adl takvim, tarihin eitli dnemlerinde, dnyann eitli yerlerinde kullanlmtr. Modern alara gelene dek Dou kiliselerinin ounluu ve Ortodoks Hristiyanlar tarafndan eski Julien takvimi kullanlmtr; halen de dini takvim olarak kullanlmaktadr. Gregoryen takvimin 7 Ocak gn, Ortodoks Noeli'dir. Ortadou'da, slamiyet'in douundan itibaren byk ounlukla Mslman takvimi yani hicri takvim kullanlmtr. Mslman takviminin balangc, Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicretinin tarihi olan 16 Temmuz 622'dir. Hicri takvim 10 ay ve 354 gndr. Hicri takvimde gne ylna uygun bir dzeltme yaplmad iin aylar mevsimlere uygun deildir. Hac ve Ramazan orucu gibi nemli dini gnler gne ylna gre deiir. Yaklak olarak 103 Hicri yl, 100 Gregoryen yldr. Ay hesabna dayanana Hicri takvim dari ve mali amalara uygun olmadndan, Mslman devletler, ilk dnemlerinden itibaren Hicri ylda, Hristiyan, ran ve baka takvimlere uyacak dzenlemelere gitmilerdir. Aadakiler balca dzenlemeler olmutur: 1- Trk Mali Ylt: Hicri tarihi gne ylyla birletiren eski mali takvimlerden uyarlamadr lk kez 1789 ylnda Osmanl gelirler idaresinde

TAKVM HAKKINDA ne uygun hale getirmek iin hesaplama; 1 Ocak - 21 Mart tarihlerine 622 ve 21 Mart - 31 Aralk tarihlerine 621 eklenerek yaplr. Mart'm 3- haftasna denk gelen 1 Farvardin Yeni Yl'dr. Artk ran'da yalnzca dini amalar iin kullanlmaktadr. Musevi takvimi ise dnyann yaratlndan itibaren balar. Ay esasna gredir. 19 ylda 1 ay eklenerek gne ylna evrilir. 5756 yeni yl 25 Eyll 1995 tarihinde balamtr. srail devletinde dini ve baka baz amalar iin kullanlr. KRONOLOJ M 25 Romallar'n Arabistan seferi 30 Hz. sa'nm armha gerilii 47-49 Aziz Pavlos'un lk seferi 54^59 Romallar'n Ermenistan' fethi 63 Roma ve Parthlar ban 65 Pompey'in Petra ziyareti 66-70 lk Musevi isyan 70 Romallar'n Kuds' fethi, Musevi isyann bitii, Tapnan yikl Arabistan'n Nabatiye'yi ele geirii Trajan'n Parthlar'a kar sava Dou eyaletlerindeki 2. Musevi isyan Trajan'n lm, Hadrian'n dou fetihlerini terk edii 3. Musevi isyan Parthlar'n Suriye ve Ermenistan' istilas Septimus Severus'un dou seferleri ran'da Sasan hanedannn baa geii Sasani hanedannn kuruluu Pers-Roma sava Severus Alexander'in Sasani seferi Persler'n Nsibis'i ele geirii Pers-Roma sava Sasani mparatoru I. ahpur'un iktidar Mani'nin vaaza balay Pers-Roma sava Palmra'da Odenathus iktidan Odenathus'un olu Wahballat le annesi Zenoba'nn bamsz hkmdarlar oluu 106 114-17 115-17 117 132-35 161 197-202 224 226-40 229-32 231-32 240 241-44 241-72 242 258-60 260-63 267 KRONOLOJ 310-79 II. ahpur'un iktidar 312 Milano bildirisi, Hristiyanln yasallan 325 znik Konseyi 330 Konstantinopolis'n kuruluu 337-50 Pers-Roma sava 359-61 Pers-Roma sava 363 II. ahpur'a kar sava 371-76 Pers-Roma sava 381 Konstantinopolis fermanlan, Hristiyanln kabul, putperestliin yasaklan 384 Pers-Roma bar

395 Theodosius'un lm, Roma'nn Dou ve Bat'ya ayrlmas 503-505 Pers-Roma sava 524-31 Pers-Roma sava 527-65 Justinianus iktidan, Afrika ve talya'nn yeniden fethi 527-32 Pers-Bizans sava 531-79 I. Husrev ktidan 533 Roma le ran sonsuz bar 537 Konstantinopolis'de Ayasofya'nn al 540-62 Pers-Bizans sava 572-91 Pers-Bizans sava 606-628 Pers-Bizans sava, 6l4'te Persler'in Kuds' ele geirii 622 Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicreti, slam ann balay 628 Hudeybye bar; Heraclius'un ynettii Bizans'n zaferi ve bar; Persler'in ele geirdikleri yeri Bizans'a iadesi 630 Hz. Muhammed'in Mekke'yi fethi 632 Hz. Muhammed'in lm, Hz. Ebubekir'n ilk halife oluu 633-37 Araplar'n Suriye ve Mezopotamya'y fethi 634 Hz. mer'in halife oluu 63536 m' fthi KRONOLOJ 656 Hz. Osman'n ldrl, slamiyet'in ilk sava 661 Hz. Ali'nin ldrl, Emevi hanedannn balangc 674-78 Araplar'n Konstantinopos'i lk kez kuatmas 680 Kerbela Sava 691 Kuds'te Kubbet-s Sahra'nn yaplmas 696 Abdlmek'in imparatorluk ynetimini yeniden yaplanmas olarak Arap paras karts 705-715 am'da Emevi Cam'nin yaplmas 710 Mslmanlar'n spanya'ya k 717-18 Konstantinopolis kuatmas 750 Abbasler'in Emeviler'in yerine geii 751 Araplar'n inliler'e kar Tala yaknlarnda zaferi, in sava esirleriyle kt yapmnn getirilii 762-63 Mansur'un Badat' kuruu 767 Ebu Hanife'nin lm 809-813 El Emin ve El Memun'un sava 813-33 El Memun'un iktidar, Arap bilim ve edebiyatnn geliimi 820 El afi'nin lm 833-42 El Mutasm'n iktidar, Trk hkimiyetinin balay 869-83 Gney Irak'ta siyahi kle isyan 910 Kuzey Afrika'da Fatmi Halifelii'nin kurulmas 945 Bveyhiler'n Badat' igali 950 Farabi'nin lm 969 Fatmiler Msr' fethedii ve Kahire'y kuruu 970 (yak.) Seluklu Trkleri'nn doudan halifelik topraklarna girii 1037 bni Sina'nn lm 1055 Seluklularn Badat' al 1070-80 Seluklularn Suriye ve Filistin'i igali 1071 Bizansllar'n Malazgirt yenilgisi, Seluklular'n Anadolu'ya girii 1094 Fatmi Halifesi Mustansir'in lm smaili hareketinde bln KRONOLOJ 1171 Selahaddn'in Fatmi halifeliinin sonunu ilan edii, Suriye ve Msr'da Eyyubi hanedannn kuruluu 1187 Hattin sava, Selahaddn'in Hallar yenerek Kuds' al 1220 Moollar'n halifeliin dou topraklarn fethi

1229 II. Friedrich'in Kuds' el Malik el Kam'den anlamayla al 1244 Mslmanlar'in Kuds' geri al 1250-60 Eyyubi krallklarnn yklmasyla Msr ve Suriye'de Memluk Sultanl'nm kuruluu 1252 Altmordu Han'nn Mslman oluu 1258 Moollar'n Badat' ele geirii 1273 Mevlana Celaleddini Rumi'nin lm 1290-1320 Bat Anadolu'da' Osmanl beyliklerinin kurulmas 1295 Persli lhan'n Mslman oluu 1326 Osmanllar'n Bursa'y al 1331 Osmanllar'n znik'i al 1354 Osmanllar'n Gelibolu'yu al 1366 Osmanllar'n Edirne'yi al 1371-75 Osmanllar'n Srbistan' istilas 1389 Kosova Sava, Srbistan'da Osmanl ynetimi 1400-1401 Timur'un Suriye'yi yakp yk .1402 Timur'un Osmanllar'a kar Ankara zaferi 1406 bni Haldun'un lm 1444 Varna Sava, Bulgaristan'da Osmanl ynetimi 1453 Fatih Sultan (II.) Mehmed'in stanbul'u fethi 1462 Bosna'nn ele geirilii 1475 Osmanllar'n Krm' al 1492 Hristiyanlar Granada'y al; Museviler'in spanya'dan kovuluu; Kolomb'un bat yolculuu 1498 Vasco de Gama mit Bumu'ndan Hindistan'a gidii; Arap rehberi bn Macid'n, Vasco de Gama'ya Afrika'dan Hindistan'a rehberlik edii KRONOLOJ dan kaldr; Mekke erifinin Osmanl egemenliini kabul edii 1520-66 Kanuni Sultan Sleyman iktidan 1521 Osmanllar'n Belgrat' al 1522 Osmanllar'n Rodos'u fethi 1526 Moha Sava 1529 Osmanllar'n Birinci Viyana Kuatmas 1534 Osmanllar'n Badat' fethi, Irak' lk fethi 1539 Osmanllar'n Aden'i al 1552 Ruslarn Kazan' al 1555 Osmanl-ran sava; Osmanl mparatorluu ile ran arasnda Amasya ban 1556 Ruslar'm Astrakhan' al 1557 stanbul'da Sleymanye Camii'nin yapl 1565 Osmanllar'n Malta kuatmas 1571 nebah Sava 1573 Osmanllar'n Kbrs' fethi 1587-1629 ran'da ah Abbas iktidar 1589 Osmanl-ran andamasnda Osmanl zaferi 1598 sfahan'n ran'n bakenti oluu 1602-27 Osmanl-ran savalan 1606 Ztvatorok Antf amas 1607 Osmanllar'n ran topraklarndan karl 1612 sfahan'da Mescidi ah'n yapl 1630-38 Osmanl-ran savalan 1631 Msr, Yemen ve Lbnan'da ayaklanmalar 1639 Osmanllar'n Irak' son kez fethi 1683 II. Viyana kuatmas 1699 Karlofa Antlamas 1726 lk Trk matbaasnn stanbul'da kuruluu 1733 Osmanl-ran sava

KRONOLOJ 1783 Rusya'nn Krm' ele geirii 1789 Reformcu sultan III. Selim'in tahta k 1794 Kaar Hanedan'nn kuruluu 1795 Kaar ahnn bakent olarak Tahran' almas 1798-1801 Franszlar'n Msr' igali 1800 Rusya'nn Grcistan' ele geirii 1803 Vahaber'in Mekke ve Medine'yi igalleri; Glistan Antlamas; ran'n Kafkasya eyaletlerini Ruslar'a brak 1803-12 Srbistan'da ayaklanma 1805 Mehmed Ali Paa'nn Msr hkmdar oluu 1809 Hindistan'dan Svey'e dzenli deniz seferlerinin balay 1821-29 Yunan Bamszlk Sava 1826-28 Yeni Rus-ran sava, ran'n Ermenistan' Rusya'ya brak 1827 Osmanllar'n Navarin'de yenilii 1828 Msr'da ilk resmi gazetenin basl 1830 Fransa'nn Cezayir'i igali 1831-32 stanbul'da ilk resmi gazetenin basl 1839 ngilizler'n Aden'i al, Glhane Islahat Ferman 1844 Avrupa rneinde Osmanl para reformu 1853-55 Krm Sava 1855 Telgrafn gelii 1856 Paris Kongresi 1861 zerk Lbnan'n kuruluu 1863 Osmanl Bankas'mn kuruluu 1869 Svey Kanal'nn al; stanbul niversitesi'nin kuruluu 1876-78 Osmanllar'n nce Srbistan, sonra Rusya ile sava 1876 Osmanl anayasasnn ilan, Msr'da ilk gnlk gazete El Ahram 1878 Osmanl anayasasnn askya aln 1878 Yeilky Antlamas 1878 Berlin Kongresi Srbistan Romanya Bulgaristan'n bam KRONOLOJ 1894-96 Ermeni isyan ve bastnl 1897 Osmanl-Yunan Sava 1906 ran'da anayasa devrimi 1908 II.Merutiyet (Jntrk devrimi), Hicaz demiryolunun almas 1911 talyanlarn Trablus'u ele geirii 1912 I. Balkan Sava 1913 II. Balkan Sava 1914 Osmanllarn Almanya ile ittifak 1916 Hicaz'da Arap isyan, erif Hseyin'in kral unvan al 1917 ngilizlerin Badat ve Kuds' igali; Osmanl mparatorluu'nda Gregoryen takviminin kabul edilii 1918 Arap topraklarnda Osmanl ynetiminin sonu 1919 Yunanllar'n zmir'e kmas 1920 Ankara'da Byk Millet Meclisi'nin al, Trk stiklal Sava'nm balay; Suriye iin Fransz; Filistin ve Irak iin ngiliz mandalannn kumlusu; bn Suud'un Necid Sultam oluu 1922 Mudanya Atekesi, ngilz-Msr antlamas 1923 Lozan Andamas 1924-26 bn Suud'un Hicaz' igali . 1925 Pehlevi hanedannn lk hkmdar Rza ah'n tahta k

1926 bn Suud'un kral unvan al 1932 Irak'n bamszln ilan edii; bn Suud'un Suudi Arabistan Krall'n ilan edii; 193 ngiliz-Msr antlamas ile Msr'n bamszln lan edii 1945 Arap Devletleri Brli'nin kuruluu 1945 rdn'n bamszln ilan edii 1948 Filistin mandasnn sonu; srail'in kuruluu, lk Arapsrail sava 1951 Libya'nn bamszln lan edii KRONOLOJ 1957 Tunus'un cumhuriyet oluu 1958 Birleik Arap Cumhuriyeti'nin kuruluu; Lbnan'da i sava; Irak'ta devrim ve cumhuriyetin kumlusu 196 Kuveyt'in bamszln ilan edii, Suriye'nin Birleik Arap Cumhuriyeti'nden ayrl 1962 Yemen ve Suudi Arabistan'da kleliin kaldrl 1967 srail-Arap sava; Gney Yemen'in bamszln lan edii 1969 Libya'nn cumhuriyet oluu 1970 Nasr'n lm, Sedat'n baa geii 1971 Krfez devletlerinin bamszlklarn ilan edii, Arap Emirlikleri Birlii'nin kuruluu 1973 Arap-srail sava 1975-77 Lbnan'da i sava 1979 Msr ile srail arasnda ban antlamas; ran'da devrim 1980-88 ran-Irak sava 1981 Enver Sedat'n ldrl 1982 srail'in Lbnan' gali 1990-91 Irak'n Kuveyt'i igali, Krfez Sava 1994 rdn-sral ban antlamas A *"<** \ "* \ (Aral G. J CT A 0 r a d e n z "^> ItBffls5sB^u3*^M \ (o, AA A^ \J \? liK? ^i 1I1E & ^^ % C^7 ^^Atna* &Z& ELBURZ D. J^ | ) " Niabur ) | C^E= ^ *, u . Kfo"1 AA ta_ A * d e " al? / ^S-Mttesiph m -a SASAN ^ AlexadriiL^ sfahan J f S s^ss. Sus ---^ / /^ /S MPARATORLUU /^ f/^X'*"*" f \ Khybar \ \ (Mekke ^ vl ^ / 7 ) V'Taif MS 600'de Bizans ve Pers \ ^ A mparatorluklar 1_ ^ \ ^^-, \ /^ Umman \ Denizi 0 500 1000 km ------ ----- 0 500 mil > > aras aras 1 1 ^v<t l ^v^ Merv V^__^ v ^ r\-^ l Z "*^Pf

V -i. Yaihrib

\Aden__s)

ft Yay e ** Of >

-3 *3 ?s > 2-644 4-750 m -d> \b

500

'i _i _ w (A Aral G. '(aradeniz a n Denizi c^> &!^_UKUEpJ C^=s ~^>^l1''-r~-i

-!

<C?

\\^

r KANLILAR /

e*/ 'z MEMLUK SULTANLII am M H VILUK Kahire qtj sfahan IH VILUK ^^-Wra ITANLIf.l ^ X 1.

^^"C

.,.

Osmanl mparatorluu 1359'daki topraklan 1520'deki topraklan 1683'teki topraklan 1603 ylnda Safevi kontrolne braklm olan blge 1 19. Yzyln Balangc <. J} R U^S\Y A j Odessar^-,t-?s i Astrakhan?V^ S / ^ Karadeniz VttEMsraN (, % K^ (>s\1 \\l 1 J \ ^^^ \ Buhara M* ' L f^ G. ^-1 ^f X'^^L..^^ "sfahan V MISIR ^ , 9 i ^^ J ^ Umman Denizi f \ / M^^vT^ 500 1000 km / VO v-^"^ / 6 500 mil 20. Yzyln Balangc R U^VY A Astrakhan] IAral G. 75waN> Sfc <^s Karadeniz s.

( ) [

RAN * S-

f Herat k^Vv r^ A

t 7* OSMANI,I'--r^&\ Tebnz' Buh Semerkaotl <? u, Jr * H\%. 'IM Akdeniz ^^*t^S^ Tahran Mehed RAN k Herat -fcV skenderiye"^. tS^Jt * '"U^-t.M"^W^&4Sadui MISIR (ngiltere himayesinde, 1882)s bdine freyn 'Riyad Isfahan raz *<& -V f^Wl If Aden. Umman Deniz i 1000 km 500 mil dizin Abbas, 96, 151, 152 Abbasi Hanedan, 99, 124 ABD, 17-23, 455, 459, 460, 462-464, 475 Abdullah ibn al-Zbeyr, 87 Abdlaziz ibn Suud, 431 Abdlmelik, 87- 89, 498 Abdl-Rahman ibn Avf, 76 Abgar Tibir, 336 Abhazlar, 12 Abid bn el-Abras, 179 Aelia Captolna, 41 Aelia da ai-Quds, 88 Afrika, 27, 31, 32, 54, 70-72, 107, 111, 120, 128, 142, 147, 155, 200, 201, 204, 208, 209, 213, 217, 220, 222, 264, 274, 276, 296, 298, 300, 311, 338, 352, 353, 357, 380, 423, 432, 433, 439, 447, 497 Ahmed bin Tuln, 102 Akadlar, 29 Akdeniz, 3, 11, 27, 29, 32, 33, 41, 50, 53, 54, 55, 57, 66, 70, 78, 109, 116, 126, 127, 133, 145, 148, 149, 155, 202, 215, 217, 221, 224, 225, 343, 348, 350, 357, 360, 372, 373 Akdeniz Avrupas, 3, 224 Alamut, 119 alfabe, 62 alkol, 293, 294, 319 Almanya, 17, 175, 356, 368, 371, 411, 422, 437- 439, 453, 502 altn, 10, 12, 50, 66, 79, 87, 88, 103, 155, 170, 171, 195, 213, 217, 219, 222, 224, 264, 319, 358, 359 Altnordu Hanl, 131 Amerika Sava, 16 Ammianus Marceinus, 51 Amr ibn l-As, 198 Amu Derya, 113, 117, 123, 124, 200, 355 Anadolu 19 32 114-117 121 123 125 275, 277, 286, 315, 319, 354, 386, 389, 417, 431, 438, 442, 447- 450, 467, 484

Aram, 29, 30 Aram Naharayim, 29 Arapa, 11-17, 28-32, 46, 55, 62, 66, 69, 71-74, 81, 85, 87, 97, 100, 111, 112, 119, 127, 133, 146, 156, 175, 177-185, 187, 188, 192, 193, 203, 216, 218, 226, 228, 233, 244, 270, 276-283, 295, 302, 309-311, 319-324, 329-332, 336, 337, 344, 367, 377, 386, 388, 398, 401-407, 412-417, 451 Ardair, 48, 171 Arsak, 38 Asuriye, 30 Asurlar, 29 Asya, 27, 32, 33, 38, 50, 53, 57, 70-72, 78, 100, 111, 115, 120, 123, 127, 130, 131, 138, 142-149, 155, 158, 188, 195, 200, 202, 207, 208, 215, 217, 224, 248, 273, 276, 296, 301, 303, 309, 311, 323, 326, 327, 335, 338, 343, 347, 350-358, 373, 403, 405, 414, 419-423, 430^35, 439, 447, 449 Atatrk, 6, 7, 8, 11, 363, 432, 433, 434, 478 Augustus, 170, 321 Aurelian, 55, 496 av, 91 Avicenna, 334 Avrupa, 3, 12, 13, 18, 20-23, 30, 32, 39, 53, 70, 71, 109, 114, 119, 126, 127, 131, 136-143, 147, 149, 154-158, 162-166, 175, 187, 193, 199, 202-208, 212, 214, 219, 220, 221, 224, 225, 242, 243, 251-254, 259, 268, 269, 276, 283, 293-301, 306, 309, 314, 327, 329, 333-338, 341-375, 382-456, 468-484 Avusturya, 206, 300 347 348 353 36l dizin Aziz Yuhanna Kilisesi, 278 Babil, 35, 36, 40, 230, 280, 301, 308 Babiller, 29 Badat, 29, 54, 99-109, 114-126, 130, 134, 152, 186, 197, 240, 272, 302, 318, 356, 424, 426, 428, 437, 460, 464 Baku, 442 Balfour Deklarasyonu, 436 Balkanlar, 138, 163, 164, 210, 211, 215, 221, 251, 295, 379, 395 banka, 373, 421 Basra, 50-57, 73, 76, 107, 144-152, 201, 207, 222, 246, 353-356, 373, 424, 431 Baybars, 131, 134, 135, 136, 217 Bayt haMikda, 90 Bektailer, 302 -Berberiler, 111, 274 Bereketli Hilal, 11, 30, 32, 70, 71, 213, 311,389,404, 430 Berke, 131 Bermekiler, 100, 102 Beyrut, 15, 367, 435, 437 bilim, 31, 35, 37, 45, 46, 97, 105, 111, 126, 133, 229, 237, 240, 308, 324, 329, 332-334, 343, 356, 362, 378, 388, 446, 498 Birlemi Milletler, 454, 455, 456, 460, 484 Bizans, 19, 28, 30, 45-51, 57- 62, 71, 72, 76-83, 87-110, 114, 115, 137, 138, 169-175, 179, .180, 195, 196, 211, 214, 217, 223, 224, 231, 232, 235, 245-247, 254, 255, 259, 275, 276, 313, 326, 332, 342, 418 Bizans mparatorluu, 88 Bizansllar, 45, 49, 50, 57, 58, 72, 81, 137, 174, 230, 240, 294, 297, 342 Bosna, 142, ll, 422 Buhara, 105, 114, 123, 133, 355 Bulgaristan, 137, 304, 409, 422, 423 Bursa, 137, 14i Busbecq, 150 brokrasi, 101, 103, 173, 193, 229, 230, 234 378 379 cami, 19, 90, 91, 182, 278, 280, 312, 323, 385, 478 Campo Formio antlamas, 399 Cara cali a, 56 Cebe Noyan, 123 Cengiz Han, 123, 124, 132 Ceride-i Havadis, 14 cihad, 113, 116, 117, 148, 195, 198, 220, 246, 293-300, 423, 424, 485 Cizvit papazlar, 15 Clysma, 54 Colbert, 364 ay, 3, 204 eenler, 162 erkezler, 128, 135, 162

in, 11, 12, 21, 37, 50, 53, 61, 70, 91, 110, 117, 126, 132, 203, 204, 207, 211, 217, 221, 234, 271, 304, 307, 308, 335, 338, 342, 343, 355 demokrasi, 408, 433, 475, 476 dervi, 300, 301, 304, 305, 315 destan, 113, 323 devirme, 139, 159, 160, 162, 249, 251 Dicle ve Frat uygarl, 29 Diocletian, 47, 216 Dou sorunu, 166 Dolmabahe Saray, 384, 385 dnme, 5, 288, 478 Dura, 53 Dnya Sava CD, 20, 30, 356, 373, 420, 428, 429, 447, 480 Dnya Sava (II), 429, 439, 446, 456, 461, 484 Ebu Mslim, 96, 99 Ebu Said, 131 Ebubekr, 69, 80, 497 Ebul Abbas, 96 edebiyat, 31, 77, 113, 133, 235, 265, 271, 312, 315, 317, 323-330, 335, 343, 362, 395, 398 Edessa, 45, 54, 116 Edi 137 141 352 354 423 DZN el-Hadi, 196 el-Mamun, 195, 240 el-Mansur, 98, 197 e!-Meraun, 101-103 el-Mesudi, 75 el-Muiz, 107 - el-Mustansir, 107, 109, 118 el-Saffah, 96, 98 EmevUer, 81-85, 92, 96-101, 105, 180183, 317, 318 Emeviye, 85, 247 Emir l-mera, 1S7 Eranspahbadh, 245 Ermeniler, 327, 336, 367, 402- 408, 413, 422- 427 Ermenistan, 49, 54, 123, 131, 196, 213, 275, 351, 409, 420, 449 Esad Efendi, 300 Etiyopya, 10, 55, 60, 61, 67, 91, 205, 275, 434 Faazdak, 322 Farsa, 11, l6, 29, 33, 87, 105, 127, 133, 146, 175, 183, 185, 187, 193, 203, 212, 228-303, 309-311, 323-325, 331, 332, 413, 414, 449 Fas, 12, 147, 204, 215, 217, 222, 251, 311, 356, 357, 422, 448-452, 467, 502 Fatmiler, 107-109, 114-116, 121, 186, 235, 272, 322, Fatih Sultan Mehmed, 18, 142, 314 felsefe, 46, 111, 240, 303, 310, 332, 343,. 395 Fenike, 31, 81 Fenikeliler, 31 feodalizm, 118, 172, 257,259 fetva, 282, 337 Filistin, 49, 107, 114, 116, 131, 200, 246, 298, 353, 369, 424, 428, 430- 440, 448-459, 465-467 Firdevsi, 323 fizik, 332 Fransa, 17, 18, 156, 177, 268, 297, 333, 337, 353-355, 360, 3l, 365, 370, 371, 38 38 391 398 3 410 419 Gassani beylii, 58 Gassaniler, 58 gayri mslim, 262, 266, 267, 276 Gazan Han, 126, 131 gazete, 3, 11-14, 16, 442, 478, 501 Gazette Franaise de Constantinople, 13 Gazneli Mahmud, 120 Gazneliler, 112, 113, 114, 115, 120 General Bonapart, 13, 353, 429 George Hamilton Seymour, 414 George Sandys, 205 Gianfrancesco Morosini, 205 gebe, 56, 117, 123, 132, 137, 210-213,

273, 274, 361 gm, 76, 78, 87, 103, 195, 196, 213, 217, 224, 358, 359 Grcistan, 123, 151, 275, 351, 449 Grcler, 111, 162, 408 Habsburg, 154, 345, 399 Hallar, 111, 115, 116, 117, 133, 139, 203, 250, 297-299, 330, 343, 344 Hal Seferleri, 148, 295, 342, 344~ 352, 353, 385 Hadm Mehmed Paa, 162 hadis, 66, 91, 127, 281, 296, 325, 330, 337 Hadrian, 54, 496 Halep, 10, 30, 116, 131, 325, 356 Hald el-Bermek, 100 halife, 19, 79-83, 86-93, 96-112, 117, 122, 124, 134, 138, 178, 182, 186-191, 197, 234, 239, 272, 349 Hanifiler, 62 harem, 162 Harici, 95 Hariciler, 85, 86, 272 Haricilik, 85 Harun Reid, 100, 102, 196, 335 Hasan Sabbah, 118, 119, 498 Haha, 119 Helen-Roma, 29, 30, 201, 223, 264, 269 heykel, 19, 209, 279, 314 Hristiyanlk, 27-34, 42, 43, 48, 51, 65, 68 9 22 5 06 36 6 25 ro m Nt ,~r .-T M 90 r^- "T 1^ M co -4 -o _ CO CO CN r 01 es Ol cO cO 00 Si \o r- ~3 co CN 50 cO a ^O, co CN t,o r~-

QJ ^; e c <U -O IA CS fpT Ol M- CM IA CN IA 1-1 CN cO CO rC r ON ,- CO NO oa * o" nj*" '00 , O t-. IA W J> co co ^r >. co NO ^ CO -Q fi 1^. M-. Srt* EI H -f CO CO H O H _ ^ ro . cn fO -O CO O Ol co , X no" g co ^ IA rH O cO <-t o ^ o l~ _ fO . CO "" " > IA - ^ 3- ON TO * 5 . 3 .^ Mm K M31 rt Nj" ra ^ 01 ^ ; o" CA NO --1 r-T co" (A X NO _r ^

O.

co ^

0> C -S o X X IA C7\ e IA <r rt rX ri" 3 .w S ON NO X - CO _ fi 01 g N N X X 01 X X 00 5n Cn r~-~ -T S NO* rH x K X _ 111" "^ cO CN [> co 01 S CN CO ^ 0 ,_- co ro 2 o CN . of _r no" M ^ 03 01 ^ ro Soco 01 ts, ro ^ NO ro NO g X" K on v - ? T ^ ro IA no co IA ..- -< Cn ir co CN -^ 1-1 -> ol rO -5NO CN CO X rO :2 rO rt rO S* c S 03 Gn C\ " O] r-T ~" rO <> n r-i" 'J T a. I a fr2 -a s 2 no - M a rO 3 CN fi "en C 3. S j ro cj __

C 2 ... o . < W H "O u. t-. ^ X* _- 2 2 2 3 * - noE ra ra r ^ Tfi - S^ " " " ~ 5 u "> a c ' ' ra ia _- -3 co "3 "c N ra d -- Q, o. Q. x ^ u ta c c dizin jstinyen, 58, 61, 169, 170 Kafkasya, 152, 153, 162, 222, 348, 350, 351, 380, 388, 430, 439, 501 kat, 12, 115, 202, 214, 335, 416 Kahire, 13, 107, 118, 121, 134, 135, 138, 191, 211, 229, 272 kahve, 3, 10, 205, 206, 225, 285, 305, 347, 364, 372 kaiemiye, 120, 122, 173, 183, 193, 250, 336 Kambiz, 49 Kan Ying, 53 Kansuh el-Guri, 144 Kantakuzenos, 138 kanun, 8, 282, 284, 288, 290 Kanuni Sultan Slayman, 149 Karadeniz, 50, 53, 111, 128, 135, 153, 154, 156, 222, 311, 349-351, 355, 360, 372, 424 Karahanllar, 112, 113, 114, 117 Karahitaylar, 117, 123 Karl Jaspers, 37 Kariofa Antlamas, 345, 346, 383 Karmatiler, 106 Kars, 424 Katip elebi, 10 Kavanin- Yenieriyan, 160 Kazakistan, 449 Kazaklar, 152 Kazan, 153, 500 Kazvin, 152 kelam, 278 Kemaipaazade, 142, 147 Kerami, 120 Kerbela, 86, 87, 327, 498 Krgzistan, 449 Krm Sava, 15, 16, 354, 369, 373, 419, 428, 501 Kzldeniz, 50, 52, 54, 55, 59, 60, 67, 107, 109, 127, 144, 147, 222, 298, 353, 364 Kzlar Aas, 380 Kiros, 35, 36, 37, 41, 49 k l 44 Kostaki Musurus, 407 kie, 40, 76, 80, 85, 93, 96, 98, 112, 160, 162, 220, 221, 226, 248-251, 260, 26l-267, 289, 294, 296, 312, 317, 319, 398 Kprl Ahmed, 166 Kprl Mehmed, 166 Kral Abdullah, 466 Kralie Victoria, 16 krallk, 32, 38, 173, 179, 458 Krezs, 91 Ktesiphon, 29, 54 Kubad, 172 Kubbet-s Sahra, 88, 90, 91 Kuds, 30, 35, 36, 40,'41, 88-91, 116, 200, 244, 292, 298, 303, 39, 428, 437, 454, 455 Kumanar, 114 kumar, 206 Kuran, 19, 57, 66, 69, 73, 83, 88-91, 176, 180, 183, 218, 228, 235, 237, 252, 259, 277, 279, 281-287, 291, 294, 295, 309, 310, 327, 329, 331, 337, 40 Kurey, 66, 178 Kuseyr Amra, 91 Kutbeddin, 125

Kuzey Afrika, 11, 31, 70, 71, 102, 107, 111, 147, 149, 163, 201, 202, 208, 209, 217, 221, 225-248, 251, 254, 273, 276, 309, 311, 335, 364, 389, 414, 423, 430, 439, 440, 441, 443, 445, 467, 470 Kk Asya, 32-34, 37, 47, 6l, 244 Kk Kaynarca Antlamas, 341, 349, 350, 360, 368, 385 Krtler, 135, l6l, 408, 413, 464 laiklik, 189, 39, 401, 414 Levan, 11, 31, 32, 115, 144, 195, 244, 254, 288, 298, 299, 342, 343, 353, 407, 430, 435, 448 Libya, 5, 111, 430, 448, 452, 467 Londra, 15, 17, 33, 221, 314, 373, 407, 439, 440 Lbnan, 21, 31, 200, 311, 368, 386, 417, 430, 435, 445, 448^52, 456, 458, 467, 44 4 DZN Mani, 39, 496 Maniheizm, 39 Manuel Paleoogos (II), 326 Martin Luther, 165 Maslama, 85 matbaa, 12, 234, 336, 337, 383, 388, 442 matematik, 240, 332, 333, 334, 337, 395 Maverannehr, 117 Mazdak, 39, 172 Medine, 67, 68, 72, 76, 82, 91, 101, 147, 176, 179, 291, 293, 298, 317, 323, 427, 431, 494 Medinet-l Salam, 99 Medler, 35 medrese, 121, 240, 312, 330 Mehmed (II), 141, 142, 146, 184 Mehmed Ali Paa, 14, 370, 386, 416 Mehmed Baha Efendi, 10 Mekke, 60, 66, 67, 68, 72, 81, 83, 91, 93, 101, 147, 180, 195, 205, 218, 279, 290, 291, 292, 293, 298, 303, 311, 427, 431 Melikah, 115 Memkkler, 128, 131, 132, 133, 134, 135, 143, 144. 145, 147, 150. 185, 216 Menander, 57 Mescd l-Aksa, 91 Mescid-i Haram, 91 Mescid-l Aksa, 88 Mevlana, 303, 499 Mezopotamya, 11, 29, 30, 31, 38, 49, 53, 57, 102, 106, 116, 123, 131, 132, 133, 142, 208, 213, 275, 389, 414, 430, 497 Msr, 7, 10-20, 28- 38, 46-50, 71, 73, 76, 82, 102, 107-113, 116, 121, 124-136, 143-150, 162, 185-205, 208, 211, 21, 222, 230-233, 246-254, 263, 269, 275, 280, 298-301, 306-311, 326, 341, 352-361, 364, 370-377, 384-392, 400-404, 411, 414, 416, 422, 424, 427, 429, 434, 438, 441, 445-460, 466, 481 msr, 73 mivher dnemi, 37 milliyetilik, 362, 394, 400, 404, 410, 412, 414, 466 Moha Sava, 147, 500 monari, 156, 179, 180, 181, 187, 190, 245, 268, 430, 467 Muaviye, 81, 83, 84, 180, 181, 182 Muhammed el-eybani, 252 Muhammed bn Abdl Vahab, 13 Muhammed ibn el-Suud, 417 Muhammed bn Zekeriya elRazi, 334 Muhammed Necib, 467 Musevilik, 65, 89, 206, 211, 260, 275, 277, 294 Musui, 116, 212 Muab, 87 Mutasm, 104, 112, 124, 251, 498 mft, 10, 237 Mslmanlk, 236, 278, 279, 287, 290, 300, 314, 319 (Ayrca bkz. slamiyet) mzik, 21, 22, 240, 279, 302, 305, 312,

315, 478 Nabat, 52 Nabatiler, 52, 54 Nabukadnezar, 35 Najran, 62 Necef ve Peraea, 31 neoklasisizm, 478 Nikodemus Metaxas, 336 Nabur, 114, 123, 302 Nizamlmlk, 118, 119, 121, 302 Nubyallar, 263 Ouzlar, 114, 139 Onlar Konseyi, 150 ordu, 47, 52, 72, 83, 103, 119, 132, 140, 157, 158, 161, 192, 196, 245, 246, 247, 248, 256, 297, 353, 481 oru, 293 Osmanllar, 10, 13, 132, 138-141, 144-149, 152-154, 163-166, 191, 215, 221, 226, 284, 291, 295, 299, 301, 344-351, 355, 357, 362-364, 368, 370, 374, 375, 382, 383, 385, 391, 400, 405, 407, 414, 417-420, 423-425, 428, 429, 479 4 dizin papirs, 192, 202, 214, 232 para, 12, 78, 118, 138, 144, 150, 158162, 195, 196, 216, 217, 231, 250, 252, 255, 293, 314, 359, 373, 376, 482 Partlar, 38, 39, 54, 72. 173 Paul Rycaut, 249 Pazvanolu Osman Paa, 377 Pehlevi, 433, 502 Pers mparatorluu, 27, 35, 37, 39, 51, 203, 232, 244, 245 Persepois, 125 Persler, 29, 35, 37, 38, 40, 42, 44, 45, 49, 50, 51, 55, 57-62, 66, 71, 77, 79, 87, 174, 248, 496 Petra, 52, 53, 54, 496 petrol, 214, 223, 421, 424, 441, 442, 462, 483, 484 politika, 52, 54, 55, 60, 107, 249, 284, 393, 434 Polonya, 16, 221 Poovestler, 114 Pompey, 38, 52 Provincia Arabia, 54 Ptolemeus, 46 Raid Ali el-Geylani, 437 Raid el-Dn, 219 Radun, 79 Raidddin, 126 resim, 11, 18, 19, 21, 22, 91, 314, 347, 395, 477, 478 ressam, 312 Rza ah, 433, 502 Richard Knolles, 148 Robert ve Anthony Shirley, 151 Roderik, 91 Roma, 9, 18, 27-33, 37-59, 66, 72, 76, 78, 87, 88, 150, 154, 169-171, 174, 175, 187, 189, 196, 207, 209, 215, 216, 222, 231, 232, 243, 244, 247, 248, 263, 280, 297-301, 309, 321, 342, 361, 369, 410, 435, 483 Rusya, 16, 110, 114, 130, 131, 204, 221, 341, 349, 350-356, 373, 381, 392, 399, 418 424 430 433 438442 472 Safeviler, 105, 272, 414 Said Efendi, 336, 337 Samaniler, 105 Samanoullar, 112, 113 Samariya, 4l Sami, 29, 31, 32, 73, 276, 438, 453, 468 Samriye, 31 sanat, 21, 270, 313, 314, 327, 362, 395, 414, 478 Sasani, 38, 48, 98, 100, 101, 110, 173, 195, 213, 217 Sasaniler, 39, 55, 72, 173, 193, 230, 240 satran, 20, 21 Selahaddin, 116, 121, 133, 134, 187, 298, 299, 329, 344, 499 Seluklular, 114, 115, ll6, 117, 120, 122, 128, 140, 187, 188, 189, 284 Semerkand, 123, 132, 133 Sencer, 117, 188 sinema, 20, 442 Siri Derya, 112, 114, 123, 200 siyaset, 40, 94, 189 Slavar, 221 Sokullu Mehmed Paa, 149 sosyalizm, 470

soylu snf, 81, 118 SSCB, 17, 455, 459, 463, 464 Sultan II. Abdlhamid, 408 Sultan II. Mahmud, 6, 7, 14 Sultan IV. Murad, 10 Sultan Selim (II), 149 Suriye, 10, 29-35, 38, 40, 46-54, 77, 81, 90, 95, 98, 102, 106, 113-119, 125, 128-136, 143, 146, 174, 179, 191, 196-205, 215, 231, 233, 243-247, 280, 311, 315, 318, 348, 359, 364, 368, 372, 377, 403, 412, 417, 430, 435, 437, 441, 448, 451-457, 466, Sleyman ibn Kutalm, 117 Smerler, 29 Snni, 18, 79, 84, 86, 101-109, 113-129, 140, 145, 146, 178, 190, 191, 239, 27, 283-291, 299-305, 322, 328, 330, 413, 414, 435, 450, 474 dizin 364 a, 87 ii, 18, 40, 82, 86, 95, 104, 105, 109, 120, 121, 145, 146, 239, 252, 288, 302, 303, 327, 330, 4l4, 451, 462,475 iiler, 84, 86, 94, 104-106, 118-121, 145, 146, 177, 235, 272, 285, 286, 299-302, 327, 328, 462, 464, 474 iir, 19, 22, 77, 139, 235, 242, 271, 303, 315, 318, 319, 320, 322, 323, 330, 332, 478 iraz, 125, Talha ibn Ubeydullah el-Taymi, 76 tarb, 6 tarm, 47, 56, 200, 206- 212, 225, 253, 254, 272, 274, 332, 333, 358-361, 371, 387, 390 Tatarlar, 349, 350, 352 tavla, 3, 20, 21 Tebriz, 127, 131, 146, 151, 152, 424 teknoloji, 273, 371, 394 tektanrclk, 34, 277 teokrasi, 120 Tepedelenl Aii Paa, 377 Tevrat, 30, 31, 34, 36, 42, 46, 73, 90, 203, 230, 232, 236, 277, 294, 320, 321, 331 ticaret, 32, 47, 50-56, 59-61, 66, 71, 75, 78, 93, 99, 103, 107, 108, 110, 126, 133, 136, 138, 144,153-155, 206, 217-221, 225, 236, 237, 252, 253, 298, 335, 349, 350, 358, 360-365, 371, 388, 408, 482 Timur, 131, 132, 133, 136, 138, 143, 499 Tiran-Yotabe Musevileri, 59 tiyatro, 20, 22, 42, 46, 327 Topkap Saray, 7, 18, 384 Trajan, 49, 53, 54, Tus, 302 Trkiye, 4-14, 17, 21, 32, 129, 145, 146, 150, 156, 157, 163, 191, 200, 204, 213, 249, 312-314, 326, 336, 357, 359, 370, 372, 373, 388, 393, 399, 409, 4l6, 423, 427 428 432 434 439 444 447 451 meyye, 81 rdn, 11, 31, 52, 58, 91, 246, 311, 431, 432, 435, 439, 448, 451, 456, 457, 458, 466, Vahabiler, 389, Vahabilik, 389, 417 Valerian, 48 Vasco de Gama, 224 Vask, 104 Velid, 90 Venedik, 150, 205, 336, 399 vergi, 41, 47, 68, 75, 85, 92, 103, 118, 119, 164, 175, 192, 195-197, 210, 233, 234, 254-256, 293, 310, 360, 365, 375, 376, 379, 390

Vezil el-Gassani, 13 VI. Leon, 297 Vincenzo di Alessandri, 150 Volney, 215 Walter Bagehot, 190 William Churchill, 14 William Seaman, 139 Yahuda, 41 Yahudiye, 62 Yakub ibn Kilis, 108 Yehud,31 Yehuda Alkalai, 404 Yemen, 32, 50, 52, 54, 60, 62, 107, 148, 205, 206, 245, 431, 432, 447, 448, 450, 452, 467, 481 Yenieri, 140, 159. 160, 161 Yesrib, 67 Yesribliler, 67 Yezid, 83, 182 Yotabe, 59 Yugoslavya, 485 Yunanca, 28, 30, 32, 45, 46, 52, 87, 170, 231, 232, 233, 296, 309, 310, 311, 332 Yunanistan, 145, 399, 400, 409, 410, 422, 423, 459 Zayd bn Tabit 76 6 < ; * .-t mmmmsmmm ?S:\Ks-ms Fi***- *,' *** * *, PS rdn'de Ma'daba'da bulunan, kutsal ehir Kuds ve evresini gsteren Hristiyanln lk dnemlerinden kalma bir mozaik. r -** * * t A V) c r3 T? "feg" . 00 K C 'Jl -s.* - -Q '<u <n P S l- -ZZ. p t/3 Abdlmelik tarafndan Kuds'n Tapnak Tepesi'nde yaptrlan Kbbet-s Sahra, slara tarihindeki ilk byk dini binadr. Kbbet-s Sahra'nn kubbesinin iindeki yaz ve sslemelerden bir grnt*n lijfiaAIWF^

Kuds'teki Kutsal Tapnak Kilisesi. Konstantin zamanna dayanan orijinal yaps bozularak defalarca restore edilmitir. Bugnk yaps Kuds'n 1099'cla Hallar tarafndan ele geirilmesinin ardndan oluturulmutur.

Amman'n seksen kilometre dousunda, rdn lndeki Emevilere ait bir av kk olan Kuseyr Amra. (yukardan itibaren saat ynnde) mparator Heraklus'a ait Bizans sikkesi (610641); Muaviye'ye ait Emevi sikkesi (661-680); Abdlmelik'e ait Emevi sikkesi (685-705); Harun Reid'e ait Abbasi sikkesi (786-809); bir Abbasi sikkesi. ** Afganistan'da bugnk Gazne'deki III. Mesud iin yaptrlm olan Zafer Kulesi anl. * * Seluklu vezin Nizamlmlk'n Hahailer tarafndan bir suikast sonucu ldrlmesi (1092). nin! p r-CH isi ", "2. . -J G. (T L f a 2n > ^ PT !f>

n qi-j \o ri* -^<: 5 ST ''j? n p p p o

sr* a 2. O f il 3 5" ,_, a p p 3 s p- KJ 3 K) a O p I1 D < et n> Bir Mool svarisi. fe? fc^^-^:!^ SilSS Cengiz Han halk ile konuuyor. '[\^\:C-;^.l<v^^.^\^^&MM.%vl 1227'dc lmne kadar ran'n dousu r^.-ii!.V L i^^f';"^::"i^l ^.PC^'

Moollar'n elindeydi.

N 3 M PT P o pr n ST CC O W o S

a 5 ta a a < co cro '-*] J J* * J i t (yukurda) Sultan I. (Yldrm) Bayezid (hkmdarl 1389-1402) (sada) Sultan II. Murad (hkmdarl 1421-1444, 1446-1451). 1452'cle stanbul'da Fatih Sultan (II.) Mehmed tarafndan ina ettirilen Rumeli Hisar. gSP fcT * * t * I

(yukarda) Fatih Sultan Mehmed tarafndan 4 minare ina ettirilerek cami haline getirilen, gnmzde mze olun Avasofya, stanbul. (aada) stanbul'daki Sultan Ahmet Camisi. 1609-17'de na edilmitir. t&jfE >j^>"A^ j r ,J ir J ah Abbas'n miferi. M c inse in d k Dr \ a nehrim geen Kanuni Sultan Sleyman'n ordular. 1526'daki Moha Sava'nda Karnini Sultan Sleyman Macar ordusunu yenilgiye uratt. s> ? r-' t 74* 7

il XVIII. yy nl ressamlarndan Levni'nin Osmanl saray festivalleri tablosu. Kuds'teki A-Aksa camisinden tahta oymacl sanat rnei. e 8 ' * i * 1"'' * 1

* ^ tan S 3 P ' 3 S O 3 w< 3 2 M

i Vf y x9*!\J 4 Jj@

er S 3 S&sswiKssire mm, jfe, a- D=- > r? tr'-/ r

n y ~" a

D-. tZ' 3

en a ^ mu

[71 W ri egi

<i bir n: a

esele 3 y

l_>

Trkiye'de ilk olarak stanbul'da 16. yy sonlarnda iki Suriyeli tarafndan alan kahvehanelerden biri. ^fljacut rx .txCjfn/sh XVII. yy'da Trk tccarlar v'J. J^Urralar XVI. yy'da Ulu Hasan Paa'nn danman ve haznedar olan, Hasan Aa adn alan br ngiliz (Samson Rowlie). XVI. yy'da stanbul'da bir Yahudi doktor (sada) ve tccar. XVIII. yy'da Osmanl hkmeti tarafndan elcilikler iin grevlendirilen bir tercman. Persler ve Trkler iin avclk uzun .sre sosyal, kltrel ve hatta asker nem tamtr. I I I ^ I I I A \

S"$0$^

1 A 5" Qff" 7T cc 5 y ill.

rs "X. >

><l X ^ -< c^ -o a X r*3 o M

kol re tj N H

-< (I T n XVI. yy'da Osmanl'da ok sayda siyah haremaas vard ve beyaz meslektalarndan daha gl durumdaydlar. XVIII. yy'da haremaalannn ba, Kzlar Aas. .-J0& XVII. yy'da hizmetisi ile birlikte hamama kadnlar. Sden bir Trk kadn. Sadrazamn Avrupal bir eliyi kabul. Giovanni Brindesi'nin Osmanl giysileri; kzlaras, cce saray soytars ve haremagas tablosu. Giovanni Brindesi'nin XIX. yy Osmanl askeri niformalar tablosu. Bir dn trenindeki

S* s J> *' ^ "V

1826'da Yenieri Oca'nn kaldrlmasndan nce geleneksel Osmanl giysileri iinde ve sonra Batl tarzdaki giysiler iinde Sultan II. Mahmud. r tf. f *2& .**; 3K if. * * * "**' XIX. yy balarnda kar karya gelen Pers ve Kus birlikleri. T^SS&T^ 1853'te Sinop'ta Osmanl donanmasn yenilgiye uralan Ruslar. fc. \ fliv > V

id ^.

lS(>9da Mvey knh'nn al. 'vis*., &.'^ vPT;.^ * . ^" > >% &iiv&

^ r kil

<-f M Trkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatrk. Atatrk, 1928'de stanbul'da Latin harflerini retiyor.

t**^ V > i .&*-iT'j ?' Q S ;*' ' ;Jtff

*nfTT'

<JJ

* * > Mekke'deki Byk Cami ve Kabe. Kahire'de bir camide namaz Mslmanlar. - mmmmmm ^3 ^ . ~^ J! - c r3 -k^H rt Tj s rc 1> .m e_ M >. 0 D S D J> 3 "o S rt

Bernard Lewis _ Ortadou (The Middle East) Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran

vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyoruz. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyoruz. Bilgi paylamakla oalr. LGL KANUN: 5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. TRKYE Beyazay Dernei E-Kitap Oluturma: Yaar Mutlu www.kitapsevenler.com e-posta: kitapsevenler@gmail.com Bernard Lewis _ Ortadou (The Middle East)

You might also like