You are on page 1of 70

Agat ha Christ ie

eyt an Dnemeci
ALTI N KITAPLAR YAYI NEVI
I SBN 975 - 405 - 232 - 8 91- 34- y- 0131- 33
Kit abin Orij inal Adi Yayin Haklari
TAKEN AT THE FLOOD AGATHA CHRI STI E AKALI
AJANS ALTI N KITAPLAR YAYI NEVI
AKDENIZ YAYI NCI LI K A. .
Mat baacilar Sit esi No: 83 Bagcilar ISTANBUL
www. alt i nkit apl ar. com 2. BASI M/ EKIM 1998
Bu kit abin her t rl yayin haklar i Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu geregince
Alt in Kit aplar Yayinevi' ne ait t ir.
Cell Ferdi Gkay Sk. Nebioglu Ihani
Cagaloglu - Ist anbul
Tel : 522 40 45- 526 80 12 511 51 00- 511 32 26
Faks: 526 80 11
KYDEKI OLAYLARLA ILGISI OLANLAR :
Port er: Emekli memur. Gevezenin biriydi.
Gordon Cloade: Yali milyoner. Birdenbir e evlenmeye kalkimiti.
Rosaleen Cloade: Gordon' un gen karisi. Gerekt en apt al miydi?
David Hunt er : Rosaleen' in agabeyi si. Kardeini korumasi gerekt i gine inaniyordu.
Robert Underhay: Rosaleen' in il k kocasi. Af rika' da ldg syl eniyordu.
Lionel Cloade: Gordon' un kardei. Dokt orlukt an ok, aratirma yapmaya
merakliydi.
Kat hie Cloade: Lionel 'in karisi. Ruhlar leminden yardimina geldiklerine
inaniyordu.
Jeremy Cloade: Gordon' un diger kardei. Iyi bir avukat oldugu syleni yordu.
Frances Cloade: Jeremy'nin karisi. Soylu bir ailedendi.
Adel a Marchmont : Gordon' un kiz kardei. Para sikint isi ekiyordu.
Lynn Marchmont : Adel a'nin gzel kizi. Evine dndgne pimandi.
Rowley Cloade: Gordon' un yegeni . Fazla durgun ve sessiz bir gent i .
Enoch Arden: Bi r yabanci. Bazi garip iddial arda bulunuyordu.
Beat rice Lippincot : Geyik Haninda aliiyordu. Kapi dinl emeye merakliydi.
ve
HERCULE POI ROT
POIROT' NUN ELINDE U IPULARI VARDI :
Bir maa
Alt in bir akmak
Cami kirilmi bir saat
Bir mekt up
Yarim kalmi bir yazi
Turuncu bir earp
Bir t elef on konumasi
Fazla makyaj li bir kadin
"Enoch Arden" adi
Bir kulpt e anl at ilan bir hikye
POIROT' NUN U SORULARI YANI TLAMASI GEREKIYORDU
Arden' l e konuan pant olonlu kadin kimdi?
Rosaleen neden korkuyordu?
David kendisine ant aj yapilmasina gz yumacak bir insan miydi?
Olay, Poirot ' ya neden t ers gzkyordu?
David niin kiz kardeiyle yabanciyi yzlet i rmi yordu?
Rosaleen' in il k kocasi gerekt en lm myd?
Yabancinin gerek adi neydi?
Arden ni in Rowley' e t anidik gzkmt ?
Lynn neden t ereddde kapilmiti?
Port er' in iddi asi dogru muydu?
1
Her kulpt e insanin iini sikan, geveze bir ye bulunur. Bu bakimdan Ta Kulbnn de
digerlerinden bir farki yokt u. Uzun yillar Hindist an' da alitikt an sonr a emekli ye ayrilar ak
Londra' ya dnm olan Bay Port er , gazet esini hiirdat ar ak hafife ksrd. Diger yeler t el ala
gzlerini ondan kairdilar. Ama bunun bir yarari olmadi.
Bay Port er, "Gazet eye Gordon Cloade'un ldgn yazmilar ," dedi. "Ama olaydan kisaca sz
et miler... ' Be Ekimde deprem nedeniyle...' Adres de vermemiler. Oysa adamin evi
benimkine ok yakindi. Ol ayin beni ne kadar sarst igini anlat amam. Clo- ade daha yeni
Amerika' dan dnmt . Oraya hkmet in bir ii iin git mit i . Amerika' dayken evlenmit i de.
Gen bir dull a, kizi yainda, Bayan Underhay adinda bir iyle. Ben aslinda kadinin ilk kocasiyla
Nij erya' da t animitim."
Bay Port er dur du. Kimse onunl a ilgilenmiyordu. Diger yeler gazet elerini yzlerine dogru
t ut mular di. Ancak byle davranilar adamin cesaret ini hibi r zaman kirmazdi.
Bay Port er , "ok ilgin," diye mirildandi. Gzlerini ilerdeki gereginden fazla sivri burunlu, rugan
ayakkabilar a dikmit i . Bu t ip papulardan nef ret ederdi . "Deprem sirasinda evde alt i kii vardi.
hi zmet i, Gordon Cloade, karisi ve kayinbiraderi. Binanin bir denbire yikilmasina herkes
ati. hi zmet i de ld. Gordon Cloade yikilan duvarin alt inda kal di. Onu zorlukl a
ikarabildil er ama daha hast aneye gt rlrken yolda ld. Karisi ise iyice ser- seml emit i.
iriliplakt i. Ama yaiyordu. Sanirim iyileecek. Art ik zengin bir dul sayilir. Gordon Cloade
milyonerdi. "
Bay Port er yine sust u. Gzl eri rugan ayakkabilardan yukariya dogru kaydi. izgili bir
pant olon... Siyah ceket ... Yumurt a biiminde bir kafa... Pos biyikl ar... Tmyle yabanci bir
t i p... Adamin Ingiliz olmadigi rugan ayakkabilarindan anlailiyordu zat en. Port er al- l ah, all ah,
diye dnd. Kulp ne duruma dt ? Insan bur ada bile yabancilardan kurt ulamiyor... Bu
yabancinin kendisini dikkat le dinl emesi bil e Port er' in nyargisini yumuat madi.
"Kadin en fazla yirmi beinde," diye devam et t i . "Ikinci kez dul kaliyor. Daha dogrusu... yle
saniyor..." Durdu. Digerlerinin ilgisini ekecegini ummut u. Ama bekledigi ilgiyi grmedi. Yine
de, inat la hikyesine devam et t i . "Aikasi bu konuda benim bazi dncel erim var. Gar ip bir
olaydi o. Dedigim gibi, kadinin ilk kocasi Un- derhay' i t anirdim. Onunla Nij erya' da karilatim.
Ol aganst dr st , iine dkn bir adamdi. Bu kizla da Cape Town' da evlendi. Kiz oraya bir
t i yat r o grubuyla gelmit i . Gzel, aciz t avirli, ne yapacagini airmi gibi davranan t i plerdendi.
ansi da dnmt . Sonunda Underhay' le evlendi. Zavalli adamcagiz karisina deli gibi ikt i.
Gel gelelim evlilikl eri daha baindan yrmedi. Kadin, Afrika'nin i blgelerinden nefret ediyor,
yerli lerden korkuyordu. I sikint isindan da pat l amak zereydi. Akt rlerle akt risler e, onl arin
srdg yaama alimiti. Ormanin ort asinda kocasiyla ba baa ot urmak ona gre degildi .
Dogrusunu ist er seniz, ben onunl a hi karilamadim. Bt n bunl ari zavalli Underhay' den
grendim. Evlil iginde umdugu mut lulugu bul amamasi onu ok sarsmiti. Sonunda en uygun
eyi yapt i. Kadini Ingilt er e' ye yoll adi. Ondan boanmaya da razi oldu. It e ben t am o sirada
Underhay' l e t anitim. Aslinda acayip, eski kafali bir adamdi. Bu boanma fikri hi houna
git miyordu. Hat t a bana, 'Bi r kadini zgrlgne kavut urmanin baka yollari da vardir,' dedi.
' Buraya bakin dost um,' diye karilik verdim. 'Hibir kadin beynimize bir kurun sikmaya
degmez.' O zaman bana int ihar et meyi dnmedigini syledi. ' Ben yalniz bir insanim,' dedi.
' Benimle il gilenecek bir t ek akrabam yok. Eger Londra' ya ldgm bildirilirse, Rosaleen de dul
kal digini dnr . Zat en onun da bt n ist edigi bu.' Onu uyarmaya alitim. 'Ama bu yzden
gnn bir inde karin ist emedigi bir duruma debili r.' O zaman, ' Hayir, hayir,' diye baini
sal ladi. ' Kall elige kalkimam. Herkes Robert Underhay'in ldgne inanir...' Ondan sonra bu
olayin zerinde fazl a durmadim. Alt i ay sonr a, Underhay' in Afrika' da sit madan ldgn
duydum.. It e byle... Belki gerekt en Underhay, Af rika' da bir yere gml d. Belki de hl
sag. Eger yleyse Bayan Gordon Cloade gnn bir inde korkun bir srpri zle kar ilaacak
demekt ir. Bylesi de iyi olur. Onunla hi karilamadim ama kadinin paraya t apan bir yarat ik
oldugunu bili yorum. Zavalli Under- hay' i mahvet t i o." Bay Port er et rafina bakindi. yelerden
gen Bay Mellon gzlerini ondan kairdi. Buna karilik Msy Hercule Poir ot t er biyeli bir t avirl a
Port er' i dinliyordu.
Bi r gazet e hiirt isi duyuldu. Sonr a kir sali, anlamsiz yzl bir adam minenin nndeki
kolt ugundan kal karak sessizce diari ikt i.
Bay Port er ' in agzi bir kari ailmiti. Gen Bay Mel lon hafif e islik al di. "It e imdi olanlar
oldu... ikan adamin kim oldugunu biliyor musunuz?"
Bay Port er t elala, "Hay Allah," diye bagirdi. "Hay All ah... Adamin kim oldugunu biliyorum
t abii . Onunla samimi degili m ama t aniiyoruz... Jeremy Cloade' du degil mi? Gordon Cloade'un
kardei? ok kt oldu. Onun bur ada oldugundan haberim yokt u."
Bay Mell on, "Adam avukat ," dedi. "Belki si ze kari ift ira davasi aar." Gen adam
et r afindakiler! ' t elaa dr mekt en ok holanirdi.
"ok kt oldu... ok kt oldu..."
"Bu haber akama kadar Warmsley kyne yayilir... Clo- ade'lar orada ot uruyorl ar. Herhalde
bt n aile t opl anip bu konuyu grecekler..." Gen Bay Mellon ayaga kal kt i. Arkadai Hercule
Poirot ' yla birlikt e kulpt en ikt i. "Bu kulpler korkun oluyor... Dnyanin en sikici insanlari
bir araya t oplaniyorlar . Ama imdiye kadar Port er gibisine hi rast lamadim..."
Bu olay ekim ayinda oluyordu...
Iki yil sonra, baharin sonl arina dogru Her cule Poir ot ' ya bir ziyaret i geldi ...
Gzel bir mayis sabahiydi. Hercule Poirot yazi masasinin bainda ot uruyordu. Uagi George
ona yaklati. "Bir hanim sizi grmek ist iyor, efendim."
"Nasil biri?"
"Kirk elli yalari arasinda sanirim, efendim. st bai biraz kariik. Akt ris gibi bir havasi var.
Ayaklarina yry ayakkabilari giymi. Iyi cins eyler. Sirt inda t vit t en spor bir t ayyr var
ama bluzu dant el . Mavi ifon bir earp ve Misir ii boncukl ar t akmi." "
Poirot hafif e t it redi. "Onu grmek ist edigimi pek sanmiyorum."
"Kendisine rahat siz oldugunuzu syl eyeyim mi, efendim?"
Bel ikali dedekt if dnceli bir t avirl a uagina bakt i. "Ona nemli bir ile ugratigimi ve
rahat siz edil emeyecegimi syledin
herhal de?"
George hafife ksr d. "Evet , efendim. Ama sirf sizi grmek iin kyden geldi gini ve
bekl emeye razi oldugunu aikl adi."
Poirot iini ekt i. "Kaderl e savailmaz. Beni mut laka grmek niyet inde oldugu anl ailiyor.
Ist edigine eriinceye kadar da bekl eyecegi kesin. Onu ieri al, George."
Uak ikt i. Tekrar dndg zaman kapida durarak, "Bayan Cloade," dedi.
Eski t vit bir t ayyr giymi kadin glmseyerek yakl ati. if on earbinin ulari havada
dalgal aniyordu. Elini Poirot ' ya dogru uzat irken boynundaki boncuklar ikirdadi. "Msy Poirot ,
beni buraya ruhl ar yoll adi."
Bel ikali dedekt if gzlerini kirpitirdi. "yle mi , madam? Lt fen ot urun ve bana..."
Szl erine devam edemedi. Kadin, "Ot omat i k yaziyl a da ayni ey oldu," dedi . "Ruh agirdigimiz
zaman da... Medyum Madam Elvar y'le hep ayni ba harfleri aldik. H. P... H. P... H. P... Tabii
ben bunun anl amini hemen kavr ayamadim. Bildigini z gibi, byle eyl er bir az zaman alir. Insan
t opraga bagli yerde her eyi kesin olar ak gremiyor. Sonradan durumu kavr adim. Gazet eyi
at im ve resminizi grdm. Her eyde gizli bir anl am olmasi ne kadar esiz bir ey, degil mi,
Msy Poirot ? Aikasi ruhl ar bu sorunu zmlemek iin sizi semilerdi."
Poirot dnceli bir t avirla onu szd. Dikkat ini kadinin gzleri ekmit i . Zek doluydu bu mavi
gzler . "Bayan Cloade..." diye baladi. Sonr a duraklayarak kalar ini at t i. "Ben bu adi bir sre
nce duymut um...
Kadin heyecanla baini salladi. "Zavalli kayinbiraderim Gor- don' u kast ediyorsunuz herhalde...
Kendisi ok zengindi ve gazet eler ondan sik sik sz ederlerdi.. Bir yil kadar nce depremde
ld. Bu hepimiz iin de agir bir darbe oldu. Kocam, Gordon' un kardeidir. Dokt ordur ... Dr.
Lionel Gordon. Tabii..." Sesini alalt arak ekledi. "LionePin si ze geldi gimden haberi yok.
Nedense dokt orlar mad-
deci oluyorl ar. Ruh alemiyle ilgilenmiyorlar. Kesinli kle bili me inaniyorl ar. Ama bili m nedir ki?
yl e degil mi?"
Hercule Poirot bu soruyu yanit l amadi. Onun yerine, "Size nasil yardim edebili rim?" dedi.
Bayan Cloade ne dogru egildi . "Kayip birini bulabi lir misiniz,
Msy Poirot ?"
Bel ikali dedekt if kalar ini kaldirarak inat la, "Belki..."di ye cevap verdi. "Fakat polis bu konuda
benden daha baarili olabilir. Ne de olsa onlarin olanaklari daha fazla."
Bayan Cloade polisi nemsemedi gini belirt mek ist er gibi elini salladi. "Hayir, Msy Poir ot .
Ruhl ar beni si ze yolladilar . imdi beni dinleyin. Kayinbi raderim Gordon lmnden birka haft a
nce gen bir dull a evl enmit i . Bayan Underhay adinda biriyle. Ilk kocasinin Afrika' da ldg
syl enil iyordu. Esrarli bir lke Afrika..."
Bel ikali dedekt if dzelt t i. "Esrarli bir kit a... Bay Underhay ner edeymi?"
"Afrika' nin ort alarinda bir yerde. Vudu bylerinin, zombilerin
yeri . . ."
"Zombiler Bat i Hint Adal arinda bulunur..."
Bayan Cloade ona aldirmayarak szlerine devam et t i . "Orasi bir insanin kolaylikla
kaybolabil ecegi bir yer."
Poirot , "Belki," dedi. "Ne var ki, ayni ey Piccadill y Al ani iin
de syleni lebilinir ."
Bayan Cloade, Piccadill y Alanina da nem vermedigini beli rt mek iin elini yle bir salladi.
"Msy Poirot , son zamanlarda sik sik ruh agiriyoruz... Son iki seanst a adinin Robert
oldugunu bil dir en bir ruhl a ili kiye get ik. Ruh her seferinde de ayni haberi verdi. ' lmedim...'
Bu haber bizi airt t i. nk Robert adinda bir ini t animiyorduk. Bize daha fazl a bilgi vermesini
ist eyince, unu t ekrarladi. ' R. U... R. U...' Sonr a da, ' R' ye syleyin... R' ye syleyin...' dedi.
' Robert ' t en... R.U.' O zaman, ' R. U. ne anl ama gel iyor?' diye sorduk. It e o zaman ok anl amli
bir karilik aldik, Msy Poir ot .
' Kk Mavi ocuk. Kk Mavi ocuk. Ha, ha, ha! ' anliyorsunuz ya?"
Poirot , "Hayir," dedi. "Anlamiyorum."
Kadin ona aciyarak bakt i. "Kk Mavi ocuk bir arkidir. Bir ocuk arkisi. Iersinde
' Underhay' sz geer..."
Poirot baini salladi. Ama, "Robert adini veren ruh, neden Underhay'i de aika sylemedi?
Niin gizli servist en nc sinif bir aj an gibi if reli konut u?" diye sormakt an kaindi.
Bayan Cloade zafer dolu bir t avirl a szlerini bit i rdi. "Gor- don' un karisinin adi da Rosaleen' dir .
Aslinda bt n o R harfl eri insanin aklini karitiriyordu ancak ruhun ne demek ist edigi
ort adaydi: ' Rosaleen' e Robert Underhay'in lmedigini syleyin...' "
"Peki si z de sylediniz mi?"
Bayan Cloade bir az aaladi. "ey... Hayir... nk, insanlar ok pheci oluyorlar . Rosaleen' in
de bu szleri pheyle karilayacagindan eminim. Sonr a... zavalli yavrucak zlebilir.
Underhay' in ner ede oldugunu, ne yapt igini dnmeye balar ."
"Evet , Underhay'in ruhl arin agzindan konumakt an baka bir t akim iler de yapmasi gerekli.
Ama hayat t a oldugunu aiklamak iin bir az t uhaf bir yol sememi mi?"
"Ah, Msy Poirot ... Si zin ruhl arla ili kini z yok. art lari biliyor muyuz ki? Belki de zavalli
Underhay karanlik Afrika' da bir yerde hapis... Ama bulunsaydi ve sevgili Rosaleen' ine
kavusaydi. Dnn Rosaleen' cik ne kadar sevinir di o zaman! Ah, Msy Poirot , beni size
ruhlar yolladi. Herhalde onl ari reddet mezsiniz."
Poirot dnceli bir t avirla ona bakt i. "Benim cret im bir hayli yksekt i r. Hat t a gereginden
fazl a yksekt ir de diyebili rim. Ist edigini z kolay bir i degil."
"Ah, yazik... Kocamla mali dur umumuz hi de iyi degil. Aslinda benim durumum sevgili
kocamin sandigindan daha da kt . Ruhl arin nerisi zerine bazi hisse senet leri aldim ve bu
konuda dkirikligina ugradim. Senet lerin degeri ok dt . Art ik kimse bunl ari sat in almak
ist emiyor." Mavi gzlerinde derin bir znt yl e Belikali dedekt ife bakt i. "Bunu kocama
syl emeye cesaret edemedim. Sadece size durumu anlamaniz iin aikliyorum... Ama herhalde
gen bir kari kocayi birbi rine kavut urmak soylu bir i olur."
"Soyluluk vapur, t r en ve uak bilet l erinin cret lerini demeye yaramaz, madam. Arka arkaya
ekil en t elgraflar in parasini da yle."
"Ama... ey... Underhay bulunursa... o zaman cret inizi demekt e hi glk ekmeyi z..."
"Ah, demek Bay Underhay zengin?"
"Hayir... ey... hayir. Ama size yemin ederim ki, para bakimindan hibir glk ikmayacak."
Poirot agir agir baini sall adi. "ok zgnm, madam. Ne yazik ki, bu ii zerime
alamayacagim."
Bel ikali dedekt if kadini zorlukl a baindan at abildi. O git t ikt en sonra da derin derin dnmeye
baladi. Cloade adinin kendisine neden t anidik geldigini hat irl amiti... Bay Port er' in isikici
yks... Sonr a da Gordon Cloade' un kardeini n syl ediklerini iit t igini anladigi an t akindigi
t avir... Ama Poirot ' yii asil kaygilandiran, bir az nce yanindan ayrilan dalgin t avirli, zeki bakili
kadindi. Kendi kendine, neden bana geldi, dedi. Sonr a Bayan Cloade' un birakt igi kart a bakt i.
War msley kynde neler oluyor acaba?
Poirot , be gn sonr a akam gazet esinde kisa bir yazi grd. Enoch Arden adinda bir adamin
War msley kynde ldgnden
sz ediliyordu. . .
Bel ikali dedekt if yine kendi kendine, bu War msley kynde
neler oluyor, dedi.
Warmsley ilesinde bir golf sahasi, iki ot el ve ok lks villal ar vardi. Buna kar ilik ormanl arla
kapli iki t epenin arasindaki War msley kyne eski gnl ere zg bir hava hakimdi. Kk
baheli , irin evl er geli p geenlerin gzlerini okuyordu.
Lynn Marchmont da bahar in bainda bir ka yil Avrupa' da alitikt an sonr a kye, dogdugu eve
dnmt .
Gen kiz kye geliinin nc gn, yat ak odasinin penceresinden kirlar a dogru bakarak derin
derin iini ekt i. "En sonunda evimdeyim..." Diarda alitigi yill ar boyunca hep bur ayi, bu
kk yat ak odasini dnmt . Burasini ve sevgili annesini...
Lynn annesini hem sever, hem de ona sinirlenirdi. "Sevgili anneci gim... Bazen insani ildirt ir..."
Evet , gen kiz evine dneli gn olmut u ve nedense yava yava gari p bir huzur suzluga
kapilmaya baliyordu. Her ey ayniydi... Hibir degiikli k yokt u... Ev, annesi, Rowley, ift li k,
ail e... Belki de kendisi degimit i ve bu yzden byle dnyordu.
"ekerim..." Bayan Marchmont 'un t iz sesi aagidan yankilandi. "Sevgili kizim yat akt a kahvalt i
eder mi? Ona t epsisini get ireyim mi?"
Lynn sert bir sesle bagirdi. "Ne mnasebet ! Ben aagiya inerim..."
Iinden, annem neden hep, sevgili kizim, diyor, bilmem ki, diye dnd. Gln bir ey bu...
Merdi venlerden aagiya hizla inerek yemek odasina gir di. Durum hi de ho degil di. Haft ada
drt gn beceri ksiz bir gndeliki kadin geliyor, geri kal an zamanlarda ileri Bayan Marchmont
grmeye aliiyordu. Kadin kirkina yaklairken Lynn' i dnyaya get irmit i. Yalaniyordu art ik.
Sagligi da pek iyi degil di. st elik fiyat lar art t igi iin kk geliri geimine yet miyordu.
Lynn, kuzenim Rowley Cloade' l a evl endigim zaman durum herhalde degiecek, diye dnd.
Yill ar nce, Rowley askere git meden nce nianlanmilar di onlar . Rowley' in ift ili k yapma
ist egini de iyi kar ilamiti gen kiz. Belki srecekleri heyecanli bir yaam olmayacakt i ama her
ikisi de aik havadan, t oprakla ve hayvanlarla ugramakt an holaniyorl ardi. Tabii para sorunu
vardi... Ama... Gordon Dayi onl ara sz vermit i.
Bayan Marchmont 'un ikyet dolu sesi duyuldu. "Sana da yazdigim gibi bu hepimiz iin de agir
bir darbe oldu, ekerim. Gordon Ingilt er e'ye dneli iki gn olmut u... Orada kalmasaydi,
dogrudan dogruya bur aya dnseydi..." "Evet , dnseydi..."
Lynn, Avrupa' da dayisinin lm haberini alinca ok sarsilmi ve zl mt . Ama imdi durumu
daha iyi anliyordu. Kendini bildi bil eli hayat ini, bt n aileyi Gordon Cloade ynet mit i. Zengin,
o- lugu ocugu olmayan adam bt n akrabal arini kanat l ari alt ina almiti. Rowley' i de yle...
Rowley' l e arkadai Johnnie Vavasour i ft li gi ort aklaa almilar di. Paralar i azdi ama mit leri ve
enerj ileri vardi. Gordon Cloade da planlarini begenmit i .
Lynn' e daha baka eyl er de sylemit i adam. "Ser maye olmayinca ift ilikt e fazl a ileri
gidil emez. nce bu delikanlilar in ie canl a bala sarilip sarilmayacaklarini anlamak ist iyorum.
Onl ara imdiden para verirsem, bunu belki yillarca anlayamam... Ama aliirl arsa, o zaman her
ey de yoluna gir er. O zaman onl ara bol bol para veririm. Sen hi kaygilanma, Lynn. Rowley'in
senin gibi bir ee iht iyaci oldugunu da unut ma. Bu szlerimi ona syl eme sakin."
Lynn de dayisinin szlerini nianlisina akt ar mamiti ama delikanli Gordon Cloade' un ift li kle
il gil endigini sezmit i. Art ik iyi bir ift i oldugunu kanit lamak ona dyordu.
Evet , hepsi de her zaman Gordon Cloade' a gvenmilerdi. Ama ail edekil erin hibi ri de unun
bunun sirt indan geinen asalaklardan degill erdi. Jeremy Cloade bir hukuk firmasinin ort aklarin-
dandi. Lionel Cloade dokt orluk yapiyordu.
Ancak balari sikitigi zaman Gordon' un kendilerine yardima koacagini bilmek hepsine de
gven veriyordu. Srekli hesapli davranmalarina, ist ediklerinden vazgemelerine gerek yokt u.
Gelecekleri gvencedeydi. olugu ocugu olmayan Gordon Cloade' un onl arin gelecegini
dnecegini bili yorlar di. Zat en o da sik sik bu konuyu aar, onlara neler yapacagini anlat irdi.
It e bu yzden dul kalan kiz kardei Adel a Marchmont , daha kk bir eve t ainacagina, yine
Beyaz Villa' da yaamaya devam et mit i . Lynn' i en pahali okull ara yollamilar di.
Evet her ey rahat , gelecek de parlakt i...
Sonr a Gordon Cloade bir denbire, en beklenmedik bir zamanda evlenivermit i ...
Adel a Marchmont , Lynn' e bakarak szlerine devam et t i . "Tabii hepimiz ok airdik, ekerim.
Hepimiz de gen yat a karisini kaybeden Gordon' un bir daha evlenmeyecegini saniyorduk.
Sonut a onun kalabalik bir ailesi vardi..."
Lynn, belki de dayim bu kalabalik aileden sikilmiti, diye dnd.
Bayan Marchmont szlerini srdr d. "Agabeyim ok iyi kal pliydi . Tabii biraz despot bir
adamdi, o da baka. Ist ediklerimin yerine get irilmesi houna giderdi."
Lynn alayl a mirildandi. "Onu memnun et mek de daima iimize gelirdi." Sonr a bir az da merak
ederek sordu. "Dayim... ikinci karisiyla nasil t animi? Bunu bana yazmadin."
"Uakt a mi, vapurda mi ne? Gney Amerika' dan New York' a giderken olmu. Bu kadar yil
sonr a agabeyimin bu duruma dmesi... zellikle de o dakt il olar , sekret erler ve khya
kadinl ardan sonra..."
Lynn glmsedi. Kendini bildi bileli, aile dayisinin sekret erlerini, khyalarini ve yaninda alian
kadinl ari byk bir kukuyla incelerdi. Merakla, "Herhal de yengemi z gzel," dedi.
Adel a, "Bence yz bir az gln," diye cevap verdi.
"Sen erkek degilsin, annecigim."
Bayan Marchmont szl erine devam et t i . "Tabii zaval li o deprem yznden korkun bir ok
gei rdi. Gnler ce hast a yat t i. Bana hl da iyilememi gibi geliyor. Sini rleri ok bozuk. Bazen
yznde apt al ca bir anl am beli riyor. Onun zavalli Gordon' u anlayabildigini de pek
sanmiyorum. "
Lynn gld. Gordon Cloade' un kendisinden ok gen bir kadinla onun klt r iin evlendigini
hi sanmiyordu.
"Sonr a ekerim..." Bayan Marchmont sesini alalt t i. "Bunu sylemek ist emem ama aslinda o
gerek bir ' hanimefendi' degil ."
"Art ik byle eyl erin nemi yok, annecigim."
Adel a sakin sakin, "Bizim ky gibi yerlerde byle eylerin yine de nemi var," dedi. "Yani kadin
bizl erden degil ..."
"Zavalli! "
"Dogrusu ne demek ist edigini anlayamadim, Lynn. Gordon' un hat iri iin ona hep nezaket ve
anl ayila davrandik."
Lynn merakla annesine bakt i. "imdi Furrowbank kknde mi?" "Tabii . Hast aneden ikt ikt an
sonr a baka ner eye gidebili rdi? Dokt orlar onun Londra' da kalmamasini t avsiye et milerdi.
Rosaleen imdi erkek kardeiyle kkt e kaliyor."
Lynn, "Kardei nasil biri?" diye sordu.
"Korkun bir gen! " Bayan Marchmont bir an durdu. Sonr a da hiddet le ekledi. "Pek kaba biri."
Lynn bir an t animadigi gen adama kari hafif bir acima duydu. Onun yerinde ben olsaydim,
ben de kabalik ederdim, diye dnd. "Adi ne?"
"Hunt er... David Hunt er... irlandali sanirim. Tabii onl ar yle t aninmi bir aileden degill er.
Rosaleen dulmu... Haksizlik et mek ist emiyorum ama insan bazen kendi kendine, gen bir
dulun Gney Amerika' da ne ii varmi, diye soruyor. Bence zengin bir koca ariyordu."
Lynn mirildandi. "Aradigini da bulmu..."
Bayan Marchmont iini ekt i . "ailacak bir ey bu. Gordon akli bainda, zeki bir adamdi. Yillar
boyunca ka kadin onu elde et meye aliti. zellikle son sekret eri. alikan bir kadindi ama
Gordon sonunda onun iine son vermek zorunda kal di."
Lynn, "Herkesin bir Wat erloo' su vardir..." dedi.
Annesi bagirdi. "Dayin alt mi iki yaindaydi. Er kekler iin t ehlikeli bir yatir bu. Gordon' un New
York' t an yazdigi mekt ubu alinca hepimiz fena halde aaladik."
"Dayim ne yazmiti?"
"Mekt ubu Frances' e yollamiti. Neden bilmiyorum? Belki de Frances' in yet it iril me t arzi
dolayisiyla kendisine daha anl ayi gst erecegini saniyordu. Gordon mekt ubunda, evlendigini
duydugumuz zaman ok airacagimizi bildi gini yaziyordu. Bi rdenbire olmut u bu i. Ama
Rosaleen' i hepimizin seveceginden emindi... Rosaleen... Tam t iyat roya uygun bir ad... Bana
uydur maymi gibi geliyor... Dayin mekt ubunda, ' Rosaleen acilarla dolu bir yaam srm,'
diyordu. 'ok gen olmasina karin bir sr felaket le kar ilami. Bt n bunl ara cesaret le
ggs germi olmasi olaganst bir ey...' "
Lynn mirildandi. "Beylik avl ama usul..."
"Tabi i ya... Byle ka defa dinl edik... Ama t ecrbel i bir erkek olan Gordon' un bu masala
inanacagi hi aklima gelmezdi . Fakat
inandi it e... Kadinin koskocaman mavi gzleri var... Simsiyah kirpikleri..."
"Rosaleen ho mu?"
"Evet , gerekt en ok ho. Ama onunki begendi gim bir gzelli k degil."
Lynn alayla gld. "Hep yledir."
"Bana inan, ekerim. Ama erkeklerin iine akil ermiyor. En dengelil eri bile bazen inanilmayacak
kadar apt al ca ilere kalkiiyorlar . Gordon mekt ubunda, ' Bu evliligin eski baglar i gevet ecegini
sanmayin,' diyordu. ' Ben ail eme her zaman bakacagim...' " Lynn, "Dayim yeni bir vasiyet name
yapmadi, degil mi?" dedi. Bayan Marchmont baini salladi. "Evet ... Yillar nce bir vasiyet name
hazirl at miti. Tabii bize okumadi ama hepimizin gel eceginin gvence alt ina alindigini syl edi.
Evlenince, vasiyet namenin de hkm kalmadi t abii . Herhalde bur aya dndg zaman yeni bir
vasiyet name yapacakt i ama... bildigin gibi , bir iki gn iinde ld git t i."
"Demek... art ik her ey Rosaleen' in." "Evet , yasalar a gre yle."
Lynn bir ey syl emedi. Aslinda paragz bir kiz degil di. Ama sonut a o da insandi. Bu nedenle
de yeni durum houna git memit i. Mut laka dayim ilerin byle olmasini ist emezdi, diye
dnd. Belki servet inin nemli bir blmn gen karisina birakirdi. Ama o arada bizleri de
dnrd... Dayim hepimize para bir ikt irmeye kal kmamamizi syl erdi . Onun sik sik Jeremy
Dayima, ben ldgm zaman ok zengin olacaksin, dedi gini kendi kulaklarimla duydum.
Anneme ise, zlme, Adel a, diyerek glmserdi. Ben Lynn' e bakacagim. Bunu sen de
bili yorsun... Sonra senin bu villadan ikmani ist emem. Burasi senin evin. Onarim parasini ben
derim. Rowley' e ift lik kurmasi iin de yine o cesaret verdi. Jeremy Dayimin oglu Ant hony'nin
muhafiz alayina girmesini ist edi. Ona hep bol cep harligi yolladi. Lionel Dayimdan ise fazla
para get irmeyen aratirma ilerine girmesini ist edi. Lionel de bu yzden hast alarini epeyce
savsakladi. . .
Lynn annesinin feryadiyla daldigi dncelerden uyandi. Kadinin elinde bir dest e fat ura vardi.
"unl ara bak, Lynn. Ne yapacagim ben? Bankadan daha bu sabah mekt up aldim. Hesabimda
para kalmami. Nasil olmu anl ayamadim. O kadar da dikkat li davraniyordum ki..."
Lynn fat uralari alar ak bakt i. Annesinin savurganlik et medigi, parayi gerekli yerlere harcadigi
anl ailiyordu. Damdaki kiremit lerin yenilenmesi... it l erin t amiri... Mut faga yeni kazan... Yeni
su borusu... Bir hayli t ut uyordu bunl ar.
Bayan Marchmont znt yle, "Herhalde bu evden ikmam gerek," diyerek iini ekt i. "Ama
ner eye gidecegim? Art ik yle kk ev yok... Seni eve dner dnmez bunl arla zmek
ist emezdim, Lynn. Ama ne yapacagimi bilemiyorum..."
Lynn annesine bakt i. Alt miina gelmit i. Gl kuvvet li bir kadin da degildi . Bit kin haldeydi
art ik. Ve gelecekt en de ok korkuyordu. Lynn annesinin mt hi bir sarsint i gei rdigini sezdi .
Ani bir fkeyle, "Bu Rosaleen denilen kadin," diye homurdandi. "Yardim edemez mi ?"
Adel a kipkirmizi kesildi. "Hibir ey ist emeye hakkimiz yok." Lynn o fikirde degil di. "Aksine
var... Gordon Dayim bize daima yardim ederdi ."
Bayan Marchmont baini sall adi. "Insanin pek sevmedigi birinden yardim ist emesi ho bir ey
degil . Zat en kadinin erkek kardei de onun bize bir kuru vermesine bil e razi olmaz."
Bi rdenbir e dedikoduculugu t ut uverdi. "Tabii o gen adam gerekt en Rosaleen' in agabeyiyse...."
Frances Cloade yemek masasinda kar isinda ot uran kocasina dnceli bir t avirla bakt i.
Kirk sekiz yaindaydi Frances. Tvit t ayyrlerin yakitigi ince, zarif kadinl ardandi. Kst ah
if adeli yznden, bir zamanlar ok gzel oldugunu anlamak olasiydi. Sadece alelacele
dudaklar ini boyamiti. Jeremy Cloade ise kir sali, ince, ifadesiz yzl bir adamdi.
Bu akam yz her zamankinden daha da ifadesizdi.
Karisi bunu daha ilk bakit a farket t i.
Frances Cloade, Lord Edward Trent on'un t ek kiziydi. Lord Ed- ward'in en byk meraki at
yet it i rmekt i. Ama yarilar da t rl hilelere gir it igi de syleniyordu. Hat t a sonunda iflas
il aninin onun yine de iine geldi gini dnenler oldu. Baina gelebilecek bt n fel aket lerden
avukat inin becerikliligiyle kurt ul du. Gidip Fransa'nin gneyine yerlet i. Avukat inin adi Jeremy
Cloade' du. Jeremy Cloade bir avukat a denden daha fazl asini yapmi, hat t a kendi cebinden
garant i bile demi t i. Bu arada Frances' e kari byk bir hayranlik duydugunu aiklamakt an
geri kalmamiti t abii . Babasinin ileri yoluna gir dikt en sonra Frances de Jeremy Cloade' l a
evlenmit i .
Kadin bu evlilik konusunda ne dnyordu, neler hissediyordu, bunu kimse grenememit i .
Sadece onun bu pazarliga sadik kaldigi sylenilebili rdi. Jeremy iin sadik ve becerikli bir e, iyi
bir anaydi. Hi bir zaman bu evlili gin bir t r aliveri oldugunu ima edecek bir t ek sz
syl ememi, sanki yaamini Jeremy' yle birlet irmeyi kendisi ist emi gibi davranmiti.
Buna karilik Cloade ail esi de Frances' e kar i byk bir saygi ve hayranlik duyuyorlardi. Hepsi
de onunla vnyor, nemli konul arda fikrini aliyorl ardi. Ama hibir zaman onunla samimi
olamamilardi.
Jeremy Cloade'un evlil igi hakkinda ne dndgn de bilen yokt u. ok kimse onun iin,
"Kupkuru bir adam..."derdi . Ama drst bir insan ve iyi bir avukat olarak isim yapmiti. Kirli ve
kar iik ilere kesinlikl e girimezdi. Ort agi oldugu hukuki firmasi ok saglamdi. Jeremy Cloade' l a
kar isi imdi pazar yerinin hemen gerisinde eski t ip, gzel bir konakt a ot uruyorl ardi. Evin geni
bahesinde meyva agalari vardi...
Kari koca yemekt en sonr a arka t ar aft aki baheye bakan odaya get iler . Kahvelerini orada
ierlerdi hep. Yemek sirasinda ikisi de fazl a konumamilar di. Karilatiklari dost l ar... Lynn' in
dn... imdi ise sessiz sedasiz ot uruyorlardi.
Frances kolt ugunda arkasina yaslanmi, dikkat le kocasini szyordu. Bunun farkinda degil di
adam. Sag eliyle dudagini ovut urup duruyordu. Jeremy Cloade bunun kendisine zg bir
davrani oldugunu ve daima i huzursuzlugunu aikladigini da bilmi yordu. Frances farkindaydi
bunun. Ama o da kocasinin bu davranii sik sik yapt igini grmemit i. Ogull ari Ant hony ciddi
ekil de hast alandigi zaman byle yapmiti... Sonr a... j ri mvekkili hakkinda karar verecegi
vakit ... Sava il an edildi gi gn...
Frances konumaya balamadan nce bir sre dnd. Evlil ik yaamlari mut luydu. Ancak
bir birleriyle hibir zaman senli benli konumazlardi. Kadin Jeremy'nin duygular ina ve
dncel erine her zaman saygi duymut u. Kocasi da onunkilere... Ant hony ldg zaman da
sogukkanlilikl arini kaybet memilerdi...
Kazayi bildi ren t elgrafi nce Jeremy okumu, sonr a sessizce karisina uzat miti. Bir sre hi ses
ikarmadan ylece durmulardi. Sonra Jeremy, "Sana yardim edebilmeyi ist erdim, yavrum,"
demit i.
Kadin kalbindeki derin yaraya kar in aglamami, sadece, "Durum senin iin de ayni," diye
cevap vermit i .
O zaman kocasi Frances' in omzunu okamiti. "Evet ... Evet ..." Sonr a kapiya dogru yrmt .
Bi rdenbir e yirmi yil yalanmi gibiydi. "Art ik sylenil ecek hibir ey yok... Hibir ey yok..."
Frances, kocasina ist irabini anladigi iin derin bir minnet duymu, onun gzlerinin nnde
bir denbire yalanivermesi karisinda acima duygusuyl a sarsilmiti.
Oglunun lm, kadinin iinde bir yerin kat ilamasina, kurumasina neden olmut u. Belki de
acima denil en eyin kaynagiydi bu. Art ik Frances eskisinden daha becerikli, daha hareket liydi .
Bazen yakinl ari onun zalim ve soguk mant igindan r kyorlar di...
Jeremy Cloade'un sag eli t ekrar dudagina dogru uzandi.
Frances, "Bir ey mi var?" diye sordu.
Adam irkildi . Kahve fincani neredeyse elinden dyordu. Sonr a kendini t oplayarak, fincani
kararli bir t avirla t epsiye birakt i. Ondan sonr a da baini kaldirip karisina bakt i. "Ne demek
ist iyorsun, Frances?"
"Sana bir ey olup olmadigini sordum."
"Ne olabilir ki?"
"Tahminde bulunmak budalalik olur. Sorunu bana senin aiklamani t ercih ederim." Sakin ve
mant ikli bir t avirla konuuyordu.
"nemli bir ey yok..." Ama sesinden bu szlerinin dogru olmadigi belliydi .
Bi r an adamin uuk renkli bir maskeye benzeyen yznn anlami degit i . Frances kocasinin
yznde korkun bir acinin izlerini grd. Az kalsin haykiracakt i.
Sonr a usulca, "Durumu bana anlat man dogru olur sanirim..."
Jeremy aciyla iini ekt i. "Nasil olsa er ge greneceksin..." Ve kadini airt an bir ey syledi.
"Korkarim bu aliverit e sen zararli ikt in, Frances."
Kadin kocasinin bu imasini anlamazlikt an gel di. "Sorun nedir? Para mi?" Neden aklina nce
para gelmit i? Bunu kendisi de bilmiyordu. Son zamanlarda hesapli davranmak zorunda
kal mamilardi. Ama kocasinin kendisinden saklamaya alitigi ciddi bir hast alik da olabilirdi.
Son zamanlarda Jeremy' nin rengi hi de iyi degildi. Fazla aliiyor ve ok yoruluyordu.
Gelgelelim Frances' e nsezisi sorununun parayla ilgili oldugunu haber vermit i. ok gemeden
hakli oldugunu da anl adi.
Jeremy yavaa baini sall adi.
"Anliyorum..." Kadin bir an dnd. Aslinda kendisi paraya nem vermezdi. Ama Jeremy' nin
bunu anl amasina imkn olmadigini da bili yordu. Para kocasi iin gvenlik, hayat t a belirli bir
yer ve mevki demekt i.
Kadin iinse para insanin kucagina at ilan bir oyuncakt i. Dogdugu ve bydg evde para
konusunda hi kimse kesinlikle konuamazdi. At lari kendilerinden bekleneni yapt ikl ari
zamanlar esiz gzelli kt e gnl er geirirlerdi. Sonra bunl ari kt zamanlar izledi. Bakkal kasap
veresiye vermez, Lord Edward haciz memurlarinin elinden kurt ul mak iin ke bucak kaardi.
Bi r keresinde t am bir haft a kuru ekmek yemi ve hizmet krl ari da savmak zorunda kalmilar di.
Insan parasi olmadi mi, kemerini sikardi. Ya da lke diinda bir yere giderdi, bir sre
dost l arindan ve akrabalarindan yardim grr d. Veya biri sana bor verirdi...
Ne var ki , kocasina bakan Frances, Cloade'lar in dnyasinda byle eyl erin yapilmadigini
dnd. Bor almaz, baka kimselerin sirt indan geinmezdin bu dnyada. Ayni ekilde
bakal ari da senden bor almaya, senin sirt indan geinmeye kalkimazdi.
Frances, Jeremy' ye aciyor, t e yandan da fazla zl medigi iin kendini bir az sulu
hissediyordu. Her zamanki gibi o soguk mant iginin arkasina sigindi. "Her eyi sat mamiz mi
gerekecek? Hukuk firmasi iflas et mek zere mi?"
Jeremy Cloade'un yznde ist irap dolu bir anlam beli rip kaybol du. Kadin o zaman fazla kayit siz
konumu oldugunu anladi. efkat l e, "Durumu bana anl at , Jeremy," dedi . "Durmadan
t ahminde bulunamam."
Kocasi soguk bir sesle, "Iki yil nce kriz at lat t ik," diye cevap verdi. "Bildigin gibi , Williams
paralari zimmet ine gei rerek ort adan kaybol du. Sonr a..."
Frances, onun szn kest i . "Nedenleri bir t ar afa birak imdi. Onl ar hi nemli degil. Bainiz
dert t eydi. Ve bundan da kurt ul ama- diniz yle mi?"
Jeremy, "Gordon' a gveni yordum," diye mirildandi. "O dur umu dzelt irdi ."
Kadin abucak, sabirsiz bir t avirl a iini ekt i. "Tabii ... O zavalliyi sulu buldugum yok. Sonut a
bir erkegin, gzel bir kadina kapilmasi gayet insanca bir ey. Gordon neden ikinci defa
evl enme- yecekt i?.. Ama onun ilerini dzene sokmadan, yeni bir vasiyet name yapmadan o
acayi p depremde lmesi zlecek bir ey. Aikasi insan hep lmn eiginde olduguna, bir
anda can verebilecegine bir t rl inanamiyor. Daima kendisinden bakal arinin lecegini
dnyor. "
Jeremy, "Gordon' u ok sever dim," diye mirildandi. "Onunla ift ihar ederdim... lm benim iin
byk bir felaket ve agir bir darbe oldu. st elik Gordon ok krit ik bir anda ld..." Dur akladi.
Frances zekice bir il giyle, "Iflas mi et t ik?" diye sordu.
Jeremy karisina adet a mit sizlikl e bakt i. Aslinda kar isi t elaa kapilsa ve aglamaya balasaydi;
daha rahat edecek, o zaman nasil davranacagini bilecekt i. Frances' in bundan haberi yokt u it e.
Karisinin o sakin, t ar afsiz ilgisi onu ok sarsiyordu. Boguk bir sesle, "Durum ondan da kt ..."
dedi . Karisi bu szlerini dnrken o da Frances' i szd.
Kendi kendine, biraz sonr a ona dur umu aiklamak zorunda kal acagim, diyordu. Benim ne
oldugumu anl ayacak... Ama bunu bilmesi gerek. Belki de nce szlerime inanmayacak.
Frances Cloade iini ekerek kolt ugunda diklet i. "Anliyorum... Zimmet e para geirmek... Belki
set i gim szck uygun degil ama durum byle... Willi ams' inki gibi..."
"Evet ... Ama bu kez... durumu anlamiyorsun... bu kez sorumlu benim. Bana t eslim edilen
paral ari har cadim. u ana kadar durumu rt bas edebildim ama..."
"Art ik olay aiga ikacak. yle mi?"
"Ger ekli parayi abucak t emin edemezsem... evet ." Jeremy mrnde bu kadar ut andigini
hat irlamiyordu. Karisi bu szlerini nasil kar ilayacakt i? u anda ok sakindi Frances. Ama, diye
dnd. Frances hibi r zaman bagirip agirmaz zat en. Insana ne at ar, ne sit em eder...
Kadin elini yanagina gt rm, kalarini da at miti. "Ne yazik ki, kendi param yok... ok
yazik. . . "
Kocasi, kendini zorlayarak glkle, "ok zgnm, Frances," dedi. Sesi anl amsizdi.
"Anlat amayacagim kadar zgnm. Kt bir aliveri yapt in."
Kadin abucak baini kaldirdi. "Ne demek ist iyorsun? Bunu demin de syledin."
Jeremy, "Benimle evlenmeye razi oldugun zaman," diye mirildandi. "Herhal de benden iyi
eyler bekliyordun... Drst lk... ir kin endiel erden uzak bir yaam..."
Frances kocasina mt hi bir hayret le bakt i. "Sahi mi, Jeremy? Seninle neden evlendigimi
saniyorsun?"
Adam hafife glmsedi. "Sen sadik ve yuvasina bagli bir esin. Ama... baka art lar alt inda
da benimle evlenmeye razi oldugunu dnerek hsn kurunt uya kapilacak degili m."
Kadin hl hayret le ona bakiyordu. Sonr a kahkahal arla glmeye baladi. "Ne garipsin! Bir
avukat a yakiacak ciddi yznn gerisinde romancilar a uygun bir dgc oldugu anlailiyor.
Seninl e, babami dert t en kurt amana karilik olarak mi evl endigimi saniyorsun?"
"Sen babani ok severdin, Frances."
"Evet , babama ok bagliydim. Dnyanin en sevimli, en eglenceli adamiydi. Ama onun
ahl aksizin bir i oldugunu da bili rdim. Sen benim babasini aslinda layik oldugu cezadan kurt aran
ail e avukat ina kendini sat acak bir insan oldugumu mu saniyordun? Eger byle dndysen,
beni hibir zaman anl amamisin demekt i r."
Hl akinlikla kocasina bakiyordu. Ne garip, diye dnyordu. Onunla yirmi yildir evliyiz.
Yine de birbirimizin iinden geenleri hibi r zaman anl ayamamiiz. Ama insan, kendinden
t myl e farkli olan bir kafanin iindeki dnceleri nasil sezebilir? Onunki romant i k bir kafa...
Iyice kamufle edilmi, fakat yine de romant ik bir kafa. Odasindaki romanlari grnce durumu
anl amaliydim... Zavalli sevgili budal a...
Yksek sesle, "Seninl e, sana ik oldugum iin evl endim t abii ," dedi.
"Bana ik oldugun iin mi? Benim ner emi begendin ki , Frances?"
"Dogrusu bu sorunun kariligini bilmiyorum, Jeremy. Babamdan ve onun dost larindan o kadar
farkliydin ki. Bi r kere dur madan at l ardan sz et miyordun. Bilemezsin at l ardan ne kadar
bikmitim. At lar dan, yarit a hangilerinin favori oldugundan! Hat irliyor musun,
bir gece yemege geldin. Sofr ada senin yaninda ot uruyordum. Sana 'ift e maden usul'nn ne
oldugunu sordum. Sen de bana anl at t in. Hem de ayr int ilariyla. Yemek boyu srd. O sirada
paramiz vardi. Babam bir Fransiz ai t ut mut u."
Jeremy, "Herhalde seni fena hal de sikt im," diye mirildandi.
"Aksine ok houma git t i. O ana kadar hi kimse beni ciddiye almamiti. O kadar da nazikt in
ki . Ama bana pek bakmiyordun. Benden holanip holanmadigin, beni gzel bulup bulmadigin
bel li degildi . O zaman fena hal de fkelendim. Dikkat ini ekmek iin kendi kendime yemin
et t im. "
Jeremy Cloade, "Oysa," dedi. "Aklim fikrim sendeydi . O gece eve dndm ve sabaha kadar da
uyuyamadim. Mavi iekli bir elbise giymit in..."
Kisa bir sessizlik oldu.
Sonr a Jeremy hafif e ksrd. "ey.... bt n bunl ar uzun yill ar nce oldu..."
Kocasinin ut andigini sezen kadin, hemen onun imdadina yet it i . "imdi evli, ort a yali bir ift iz.
Baimiz dert t e ve bir zm yolu ariyoruz."
"Bana syl ediklerinden sonra bu... bu rezalet in korkunlugunu daha iyi anliyorum, Frances.
Ben. . . "
Kadin, kocasinin szn kest i . "Ii aik aik konualim. zr dilermi gibi bir halin var. nk
kanuna aykiri bir eyler yapmisin. Dava edilmen ve hapse girmen olasiligi var..." Jeremy' nin
yznde aci dolu bir anlam uut u. Kadin devam et t i . "Byle bir eyin olmasini ist emiyorum.
Buna engel olmak iin bt n gcmle savaacagim. Benden ahlakla il gili fkeli nut uklar
bekl eme. Benim ahlak kurallarina uyan bir aileden olmadigimi unut uyorsun. Babam bt n
sevimlili gine karin hil ekr in biriydi. Sonr a kuzenim Charles... Ii rt bas et t iler, o da
mahkemeye dmedi . Onu alelacele smrgelerden birine yolladilar . Kuzenim Gerald' a
gel ince... Ox- f ord' dayken saht e ek srd. Ama sonr a savaa kat ildi ve kahramanca savati.
Cephede ldkt en sonr a ona kahramanligi, adaml arina bagliligi ve insanst dayanikliligi
dolayisiyla nian verdiler. Sana unu anlat mak ist iyorum. Insanlar byle it e. Ne ok iyiler, ne
de ok kt . Ben kendimin de pek drst bir insan oldugumu sanmiyorum aikasi. imdiye
kadar dr st e davrandim, nk namussuzluga sapmama neden olacak bir eyle
kar ilamadim. Ama ben ok cesur ve..." Kocasina glmsedi."... Sadik bir kadinim."
"Sevgili m..." Jeremy yerinden kalkt i. Karisina yaklaarak ona dogru egil di ve dudaklar ini
Frances' in sal arina dokundur du.
Lord Edward Trent on' un t ek kizi baini kaldirarak kocasina glmsedi. "imdi... ne yapacagiz?
Parayi nasil bulacagiz?"
Jeremy'nin yz izgil eri geriliverdi. "Bilmiyorum."
"Bu evi ipot ek et sek..." Kocasinin yzndeki anlami hemen farket t i . "Ah, anliyorum... Demek
bu da yapildi? Ne budalayim. Hi kukusuz, sen bel irli arelere bavurdun. imdi i, bir inden
bor almaya kaliyor sanirim. Kimden ist eyebili riz? Gali ba bir t ek kii var: Gordon' un dul karisi
esmer gzeli Rosaleen."
Jeremy mit sizce baini salladi. "Bir hayli para gerekiyor... Bunu ana paradan veremez. nk
Rosaleen, Gordon' un servet inden yaadigi srece yararlanabilecek."
"Bunu bilmiyordum. Servet in bt nyl e ona kaldigini saniyordum. Peki Rosaleen lrse ne
olacak?"
"Para, Gordon'un akrabalarina kal acak. Yani ben, Lionel, Ade- l a ve Maurice'in oglu Rowley' in
arasinda bllecek."
Frances agir agir, "Demek para bize kal acak?" diye mirildandi.
Ayni anda odada bir ey dolati sanki. Soguk bir rzgr... Ya da kara bir dncenin glgesi...
Frances, "Bana bunu sylememit in," dedi . "Gordon' un milyonlar inin t myle Rosaleen' in
oldugunu saniyordum... Bu servet i ist edigine birakabi lecegini dnyordum..."
"Hayir... Yasalara gre..."
Frances kocasinin uzun sren aiklamalarini pek dinl emedi. Onun szleri sona erince, "Aslinda
bu durum bizi pek il gil endirmez," diyerek baini sal ladi. "Rosaleen daha ort a yaa gelmeden
biz lp gidecegiz. Ka yainda o? Yirmi be mi? Yirmi alt i mi? Herhalde yet miine kadar
yaar. "
Jeremy Cloade dur aksayarak, "Ondan bor ist eyebi liriz," diye ner di. "Bunun bir aile sorunu
oldugunu syl eri z... Belki Rosaleen aslinda cmert bir kizdir... Onu pek t animiyoruz."
Frances, "Hi olmazsa Adel a gibi onun damarina basmaya kalkimadik," dedi . "Belki bize
yardima razi olur. "
Jeremy karisini uyardi. "Rosaleen iin ciddi oldugunu sezme- meli."
Frances sabirsiz bir t avirla, "Tabii ," diye karilik verdi . "Ama beni dndren bir nokt a var.
Ikna et memi z gereken Rosaleen degil aslinda. Kadin agabeysinin ynet iminde. Onun sznden
ikmiyor."
Jeremy Cloade, "Hi de ho bir insan degil o," dedi.
Frances bir denbire gl d. "Aksine. ok ho... ok yakiikli. Ayrica onun ahlak kurallarina pek
aldirmadigini saniyorum. Ne var ki, ona bakarsan, bu bakimdan ben de onun gibiyim..."
Glmsemesi hainlet i . Baini kal dirarak kocasina bakt i. "Yenil giyi kabul et meyecegiz, Jeremy.
Bi r are bulmamiz gerek. Olmazsa banka bile soyar im..."
Lynn, "Para! " dedi.
Rowley Cloade baini salladi. Kirmizi yzl, ciddi bakili, mavi gzl, uuk sari sali, iriyari bir
gent i . Amacina dogru emin ama agir adiml arla yrmeyi yegleyen insanlardandi.
"Evet ," diye mirildandi. "Son zamanlarda her ey paraya bagli."
"Ama ben ift ilerin iyi kazandiklarini saniyordum..."
"Bu ie bol para yat iranlar kazaniyor t abii . Gordon Amca da bunu bili yordu. Bu konuda bize
yardim et meye hazirl aniyordu."
Lynn sordu. "imdi?"
Rowley gl d. "imdi Bayan Gordon Londra' ya giderek binl erce li ra veriyor ve kendisine vi zon
krkler aliyor. "
"A! Ahlaksizlik bu! "
"Yok canim..." Gen adam bir an dur akl adi. "Ben de sana bir vi zon armagan et mek ist erdim,
Lynn. . . "
"Kadin nasil bir i, Rowley?" Gen kiz bu konuda yait larinin da fikrini almayi ist iyordu.
"Onu bu gece greceksin. Lionel Amcayla Kat hi e Yengenin t opl ant isinda..."
"Evet , biliyorum. Ama ben senin bana onun hakkinda bil gi vermeni ist iyorum. Annem onun
geri zekli oldugunu sylyor."
"Onun ok akilli oldugu iddi a edilemez. Ancak yzndeki o apt al ca anlamin asil nedeni t edbir
olmali bence. Rosaleen son derece dikkat li davranmaya aliiyor."
"Dikkat li davranmaya mi aliiyor? Hangi bakimdan."
"Hemen her bakimdan. Bi r kere lehesi onu dndryor sa- i nirim. Irlanda aksaniyla
konuuyor. Sonr a sofrada hangi at alin; kullanilacagi, edebiyat la ilgili szler... Bt n bunlara
dikkat et meye] aliiyor."
"Demek ki kadin... egit i msiz..."
Rowley glmsedi. "Aslinda o bir ' hanimefendi' degil . Bilmem bunu mu kast et meye
al iiyorsun? Harikulade gzel gzleri, olaganst bir cildi var. Sonr a t avirlari da gayet safa.
Bi zim Gordon Amca da bunl ara kapildi sanirim. Kadinin masum rol oynadigini pek
sanmiyorum. Ama t abii byle eyler pek belli de olmaz. Rosaleen, saf saf duruyor ve David' in
emi rlerini yerine get iriyor."
"David' in mi ?"
"Evet , agabeyinin. David' in hil eli iler konusunda ok bil gili oldugundan da eminim." Rowley
ekl edi. "O hibirimizden holanmiyor."
Lynn sert bir sesle, "Neden holansin?" diye karilik verdi. Rowley' in ona hayret le bakt igini
grnce de, "Sen ondan holaniyor musun?" dedi.
"Hi holanmiyorum... Sen de ayni ekilde dneceksin. O bizden degil ."
"Sen art ik benim kimlerden holanacagimi, kimlerden holanmayacagimi bilemezsin, Rowley.
u son yilda ok insan grdm. Gr aimin geniledigini saniyorum."
"Evet , benden fazla yer grdgn kesin." Gen adam bunu sakin bir sesle sylemit i. Ama
Lynn abucak baini kal dirdi.
Rowley' in sesinde bir garipli k vardi... Rowley de Lynn' e bakiyordu. Yz anl amsizdi. Lynn onun
dncel erini hibir zaman kolay kolay anlayamadigini animsadi...
Gen kiz sinirli bir t avirla gl d. "Bazen t ers eyler oluyor degil mi ?"
"Bi lmem..." Rowley bo gzlerle et r afina bakmiyordu. "Bu bazi durumlara bagli."
Lynn, "Rowley," diye baladi. Sonra t ereddt le dur akladi. "Rowley... Johnni e Vavasour' un
fi krini degit irmesi, ift li kt en vazgeer ek bur adan ayrilmasi seni zd m?"
"Johnni e' yi birak imdi..." Gen adam dikkat le Lynn' e bakt i. "Art ik u evlenme iimizi
dnelim. Tabii fikrini degit irdiysen o baka."
"Fikrimi degit irmedim elbet t e. Neden degit ireyim?"
Rowley dalgin dalgin mirildandi. "Belli olmaz..."
"Yani benim..." Lynn bir an dur akl adi. "Degimi oldugumu mu dnyorsun?"
"Hayir, hayir..."
"Bel ki de sen fikrini degit irdin?"
"Hayir, ben hi degimedim. if t likle ugraanl ar fazl a degiemezler."
Lynn'in neesi kamiti nedense. "Iyi ya... Evlenel im yleyse... Ne zaman ist ersen ben
hazirim..."
"Hazi randa olur mu?"
"Tabii. "
Sust ul ar. Evlenme zamanini kararlatirmilar di. Lynn ist ememesine ragmen iyice
keyif sizlemit i . Ama Rowley yine o eski Rowley' di. Duygularini belli et mekt en pek
holanmayan, sevecen, abart malar dan kainan bir gen.
Haziranda evlenecek ve Uzun Sgt ift liginde yaayacaklardi. Lynn de art ik baka yere
git meyecekt i .
Avrupa' da alitigi o renkli gnler sona ermit i . Lynn March- mont evine, dogdugu yere
dnmt . Kukusuz ben o eski Lynn degilim, diye dnd.
Baini kaldirdi. Rowley dikkat le onu szyordu...
Kat hi e Yengenin t opl ant ilari hep ayni olurdu. Telali, kariik... Dr. Lionel Cloade ise fkesini
glkl e zapt ediyormu gibi bir t avir t akinirdi. Konuklarina nazik davranir, ama herkes bu
nezaket in zoraki oldugunu sezerdi.
Lionel Cloade agabeyi Jeremy' ye benzerdi. Ince ve kir saliydi. Gelgelelim onun gibi sakin ve
sogukkanli degildi. Tavirlar i sert ve sabirsizcaydi. Sinirli davranilari ogu zaman hast alarini
kizdirir, bu yzden onun gerekt en yet enekli ve sevecen bir insan oldugunu anlamalarini
engell erdi . Lionel gerekt e aratirma yapmaya merakliydi. Tarih boyunca t ipt a kullanilan
bit kil erle' ilgilenmek de houna giderdi. ok zeki ve ll bir insandi..Bu yzden karisinin
delil ikleri onu ok sikiyordu.
Lynn'le Rowley, Bayan Jeremy Cloade' u "Frances" diye agirirl ardi. Bayan Lionel Cloade ise
daima "Kat hi e Yenge"ydi. Iki gen de onu ok severler, ama olduka gln bulurl ardi.
Aile arasinda yapilan bu t oplant i grnt e Lynn' in dn erefine dzenlenmit i .
Kat hi e Yenge gen kizi sevgiyle kar iladi. "Ne gzel de yanmisin, ekerim. Akdeniz kiyisinda
t abii ?.. Sana yolladigim falcilik hakkindaki kit abi okudun mu? ok ilgint i r. Her eyi aikliyor.
yl e degil mi , yavrum?"
Lynn ne cevap verecegini airmiti. Neyse ki t am o sirada Bayan Gordon Cloade' l a agabeyi
David ieri gir diler.
"Rosaleen, it e yegenim Lynn Marchmont ..."
Lynn gizli bir merakla Gordon Dayinin dul kar isina bakt i...
Evet , iht iyar Gordon Cloade' l a parasi iin evlenen bu gen kadin gerekt en gzeldi. Rowley' in
dedigi gibi, Rosaleen' in gerekt en saf bir hali vardi. Iri dalgali siyah salar, upuzun ki rpikler ,
Irl anda mavisi gzler, yari aralik dudaklar...
Gen kadinin geri kalan kismi pahali eylerle gizlenmi ya da sslenmit i. Lks bir t erziden
alindigi belli olan bir elbise, pirl ant alar, krk mant o, Roseleen' in vcudu gzeldi ama ne yazik
ki , o pahali giysileri t aimasini pek bilmiyordu. Lynn, bu giysil er benim zerimde daha iyi
dururdu, diye dnd. Elime firsat geseydi t abii ... Iinden bir ses ona kar ilik verdi. Ama
eline byle bir firsat geecegi yok, kizim...
Rosaleen, "Tanitigimiza memnun oldum," diye mirildandi. Sonr a t ereddt le arkasinda dur an
gen adama dogru dnd. "Bu... bu da agabeyim."
David Hunt er, "Nasilsiniz?" dedi. Siyah sali, kara gzl, ince vcut l u, gen bir adamdi.
Yznde zgn ve kst ah bir ifade vardi. Herkese meydan okuyormu gibiydi .
Lynn bt n Cloade' larin bu gen adamdan neden o kadar nef ret et t iklerini hemen anladi.
Avrupa' da da Davi d Hunt er gibi insanlarla kar ilamiti. Gzn budakt an sakinmayan, biraz
da t ehlikeli adamlar. Pek de gvenil meyecek t i pler. Kendi koyduklar i yasalara gre har eket
eden ve bt n dnyaya meydan okuyan genl er.
Lynn, Rosaleen' e dnd. Bir eyler bulup sylemesi gerekt i. "Furrowbank kk hounuza
gidiyor mu?"
Rosaleen, "Harika bir ev orasi," dedi.
David Hunt er alayli bir t avirl a gld. "Zavalli Gordon rahat ina dknm. Bu bakimdan
paradan da kainmami."
Bu dogruydu. Gordon, Warmsley kyne yerlemeye karar verince hibir masr aft an
kainmami ve kendine ahane bir kk yapt irmiti.
Rosaleen de evden sz ederken sesinde derin bir hayranlik vardi. Ama David' in gl dgn
duyunca kipkirmizi kesildi.
David, Lynn' e dnd. "Avrupa' da alian sizdini z, degil mi?"
"Evet . "
Gen adam onu t epeden t irnaga kadar szd. Nedense Lynn birdenbire kizardi.
O anda Kat hie Yenge yanl arinda beliriver di. Hep byle yapardi. Belki de bunu sik sik agirdigi
ruhlardan grenmi t i. Soluk soluga, "Yemek hazir," dedi. "Fakat yle lks eyler beklemeyin.
Son zamanlar da dogru drst balik da gelmiyor."
Frances Cloade' l a konuan Dr. Lionel, birden sinirl i sinirli gld. "Haydi, haydi... Gerekt en
byle dndgne beni inandiramazsin, Frances... Yemege gidelim mi?"
Bi imsi z ve eskice eyal arla deli yemek salonuna get il er. Jeremy' yle Frances, Lionel' l a
Kat hi e ve Lynn' la Rowley. Cloade' l a- rin ail e t oplant isi gibiydi . Aralar inda iki de yabanci vardi.
nk Rosaleen, Cloade soyadini almakla birlikt e Kat hie ya da Fran- ces' in yapt igi gibi aileye
kat ilamamiti.
Bi r yabanciydi o. Huzursuz, endieli , sinirli bir yabanci. David ise... daha ok bir kanun
kakinina benziyordu.
Yemek odasina gergin bir hava hakimdi. Lynn, nefret e benziyor bu, diye dnd. Onl ardan bu
kadar ok mu nefret ediyoruz? Bi zim oldugunu dndgmz servet i elimi zden alan bu
yabancilara bu kadar dman miyiz?.. Hayir, hayir henz degil ... Bu da olabili r ama ort ada
daha byle bir ey yok... Asil onl ar bizden nefret ediyorlar .
Bu onu o kadar sarsmiti ki , derin derin dnmeye baladi. Bu yzden de yaninda ot uran
David Hunt er' la konumayi unut t u.
Gen adam, "Bir sorunu zmlemeye mi aliiyorsunuz?" diye sordu. Sesi ho ve hafif e de
alayciydi. Lynn birden ut andi. Belki de Davi d onun bilerek kabalik et t i gini sanacakt i.
"zr dilerim. Dnyanin dur umunu dnyordum."
"Dnyanin durumu bu kadar dndrmez sanirim."
"Orasi yle... Ama benim zerinde durdugum, daha ok kt niyet ."
David mirildandi. "Kt niyet ... Bakin, bu konuda ort aaglar - dakiler daha akillica
davranirlarmi."
"Ne demek ist iyorsunuz?"
"Sihi rden, byden sz ediyorum. Balmumundan yapilan bebekler. Ayiigmda byler.
Komularin srlerini ldrmek. Bazen komularin kendilerini ort adan kaldirmak."
Lynn hayret l e sordu. "O zamanlar gerekt en by diye bir ey olduguna inaniyor musunuz?"'
"Bel ki yokt u. Ama herkes elinden geleni yapiyordu. imdiyse..." Omzunu silkt i. "Dnyaya
yayilan bt n kt niyet e ragmen, siz ve ail eniz, Rosaleen' le benim hakkimdan
gel emiyorsunuz. yle degil mi?"
Lynn baini arkaya at t i. Birdenbir e keyiflenmit i . "Korkarim ok ge art ik."
David Hunt er gld. Onun da neelendigi anlailiyordu. "Yani servet i ele geirdigimizi mi
kast ediyorsunuz? Evet , ilerimiz gerekt en yolunda."
"Ve bu da ok hounuza gidiyor."
"ok paramizin olmasi mi? Tabii ."
"Ben sadece parayi kast et medim. Halimi z de sizi eglendiriyor sanirim."
"Si zi yenmi olmamiz mi? Belki... iht i yarin parasi konusunda hepiniz de gelecekt en emindiniz.
Parayi cebinizde sayiyordunuz."
Lynn, "Bize yill arca bu fikrin ailandigini unut mayin," dedi . "Para bir ikt irmememiz, gelecegi
dnmememiz ailandi bize. Ileriye yneli k planl ar yapmamiz iin cesaret verildi." Rowley,
diye dnd. Rowley ve ift lik...
David t at l i t at li, "Sadece bir t ek eyi grenmemisini z," diye cevap verdi.
"Neymi o?"
"Hi bir eyin gvenilir olmadigini."
Masanin bainda ot uran Kat hi e Yenge ne dogru egilerek, "Lynn," diye bagirdi. "Medyum
Bayan Lest er ' in ili kiye get igi ruhl ardan bir i eski Misir' da rahipmi. Bize yle olaganst eyl er
anl at t i ki ... Seninl e uzun uzun konumaliyiz, ekerim."
Dr. Cloade sert bir sesl e, "Lynn' in bu sama sapan eylerle ugraacak vakt i yok," dedi.
Karisi, "Bu konuda nyargilisin," diye mirildandi.
Lynn yengesine glmsedi. Kul aginda hl David' in szleri inliyordu. "Hibi r eyin gvenilir
olmadigini. "
Byl e bir dnyada yaayan insanlar da vardi. Her ey t ehlikeliydi onl ar iin. Lynn'in
yet it i rildi gi dnya degildi bu. Ama yine de o dnya gen kizi ekiyordu.
David yine o alak, alay dolu sesle, "Darilmadik ya?" dedi. "Hayir, hayir."
"Iyi , Rosal een' le hakkimiz olmayan o servet e kondugumuz iin hl bize kiziyor musunuz?"
Lynn hemen, "Tabii ," diye bagirdi.
"ok gzel... Peki bu konuda ne yapmak niyet indesini z?
"Bal mumu alar ak byye balayacagim."
David bir kahkaha at t i. "Hayir, bunu yapacaginizi sanmiyorum. Siz modasi gemi usullere
gvenecek bir insan degilsiniz. Modern ve ok et kili yollara bavuracaginizdan eminim. Ama
yine de kazanamayacaksiniz."
"Bi r sava olacagini nereden ikardiniz? Kadere boyun egdigimizin farkinda degil mi sini z?"
"Hepiniz de pek uysal davraniyorsunuz. Eglenceli bir durum bu." Lynn usul ca sordu. "Bizden
neden nef ret ediyorsunuz?" Gen adamin kara gzler inde anlami kolay kolay anlailamayan bir
kivilcim pirildayip snd. "Bunu anlayabileceginizi sanmiyorum?"
Lynn, "Sorunu anl ayabilecegim bir biimde aiklayacaginizdan eminim," dedi.
David bir iki daki ka bir ey syl emedi. Sonr a da neeli bir sesl e, "Rowley Cloade' l a neden
evl eniyorsunuz?" diye sordu. "Kaba bir gen o."
Gen kiz sert bir sesle, "Bu konuyu bilmiyorsunuz," dedi . "Row- ley' i de t animiyorsunuz.
Durumu anlayamazsiniz."
David sanki ayni konuya devam ediyorlarmi gibi, "Rosaleen hakkinda ne dnyorsunuz?"
diye sordu.
"ok gzel bir kadin..."
"Baka?"
"Pek eglenirmi gibi bir hali yok."
David baini salladi. "Dogru, Rosaleen bir az apt aldir. Korkuyor... zat en her eyden korkar hep.
Bazi olaylara kar iir, sonr a da ne oldugunu bir t rl anlayamaz. Size Rosaleen' i anlat ayim mi?"
Lynn nazik bir t avirl a, "Ist iyorsaniz anlat in," dedi.
"Ist iyorum... Sahne aki vardi onda. Akt ris olmaya kalkt i. Yet enegi yokt u t abii . Gney Af rika' ya
giden nc sinif bir t iyat ro grubuna gir di. Gney Afrika sz houna git mit i . Kumpanya
Cape Town' da parasiz kaldi. Sonra Rosaleen t ut t u, Nij erya' da alian bir hkmet memuruyl a
evl endi. Ama Nij erya houna git medi. Gali ba kocasi da yle. Eger adam iip iip onu dven,
gl kuvvet li biri olsaydi, Rosaleen o kadar sikilmazdi sanirim. Oysa adamcagiz klt rl,
kafali biriydi. Vahi ormanlarin ort asindaki evinde geni bir kt phanesi vardi ve fel sefeden sz
et mekt en holaniyordu. Sonunda Rosaleen t ekrar Cape Town' a dnd. Kocasi ona ok iyi
davranmi, bol da para vermit i. Kardeimi belki boayacakt i, belki de boamayacakt i. nk
Kat olikt i. Bildi gini z gibi, Kat olikler boanmaya inanmazlar . Neyse ki adam sit madan ld. Ro-
sal een' e de aylik kaldi. Kardeim aklina est igi iin bir gemiye binerek Gney Amerika' ya git t i.
Gelgelelim oradan da pek holanmamiti. Onun zerine baka bir gemiye bindi . Ve Gordon
Cloade' la karilati. Ona acilarla dolu hayat ini anlat t i. Sonunda New York' t a evlendil er. On be
gn mut lu bir yaam srdler . Daha sonr a adam beklenmedik bir anda ld ve Rosaleen' e de
koskocaman bir kk, bir sr pahali mcevher, byk bir geli r kaldi..."
Lynn, "yknn mut lu bir ekilde sona ermesi ok ho," dedi. David Hunt er baini salladi.
"Evet . Hi kafasi olmayan Rosaleen gerekt en ansli bir kizdir. Allaht an... Gordon Cloade
saglikli, gl kuvvet li bir adamdi. Alt mi iki yaindaydi, daha yirmi yil pekl yaardi. Hat t a
daha da fazl a. Bu, Rosaleen iin o kadar eglenceli bir ey olmazdi. yle degil mi? Kardeim
Gordon' l a evlendi gi zaman, yirmi drt yaindaydi. imdi yi rmi alt isinda."
Lynn, "Daha da gen duruyor," dedi.
David, Rosaleen Cloade' a dogru bakt i. Gen kadin ekmegini uf alayip duruyordu. Onda daha
ok, ekingen, endieli bir ocuk hali vardi. Gen adam dnceli bir t avirla, "Evet ," diye
mirildandi. "Gerekt en daha gen dur uyor. Belki de bunun nedeni kafasini hibir zaman
kull anmamasi."
Lynn birdenbire, "Zavalli," dedi.
David' in kalari at ildi. "Ona neden acidiniz?" Sesi de sert lemi t i. "Ben Rosaleen' i korur um."
"Bundan eminim."
David sur at ini ast i. "Rosaleen' e sal dirmaya kalkanl ar karilarinda beni bulacaklar. Ben t rl
sava yoll ari bilirim. Bunlardan bazilar i mert e eyl erde sayilmazlar ."
Lynn soguk soguk, "Bu kez de si zin hayat hikyeni zi mi dinleyecegiz?" diye sordu.
"ok kisalt ilmiini..." Gen adam gld. "Dnyanin hemen her t ar afini dolatim. Son
zamanlar da Kanada' daydim. Ne yapacagimi dnrken Rosaleen' in t elgrafini aldim. Bana
evl enmek zere oldugunu bil diriyordu. Zengin bir koca buldugunu aikl amiyordu ama ben
byle eylerin kokusunu abuk alirim. Hemen New York' a uarak, mut lu ift e kat ildim. Onl arla
bir likt e Londr a' ya dndm. imdi de..." Kst aha bir t avirla gen kiza glmsedi."...
Buradayim ve sizinle karilatim. Ne var?"
Lynn, "Hi," dedi. O da digerleriyle birli kt e masadan kalkt i.
Konuk odasina geerlerken Rowley yanina gel di. "David Hun-t er'la t at l i t at li konuuyordunuz.
Nelerden sz et t iniz?"
Lynn, "yle nemli eyler degil ," diye cevap verdi.
"David, Londra' ya ne zaman dnecegiz? Amerika' ya hangi t ariht e gidecegiz?"
Kahvalt i sofrasindalardi. David Hunt er , Rosaleen' e hayret le abucak bakt i. "Acelemiz mi var?
Burasini begenmiyor musun?" Begeniyle evresine bakindi. Furrowbank bir t epenin yamacina
yapilmiti. Pencerelerden grl en manzara gerekt en ahaneydi. Meyilli baheye binl erce
zerrin dikilmit i. ieklerin vakt i gemek zereydi art ik ama hl sapsari bir hali gibi gz
okuyorlardi.
Rosaleen t abagindaki ekmegi uf alayarak, "Pek yakinda Amerika' ya gidecegimizi sylemit in,"
diye mirildandi. "Mmkn oldugu kadar abuk gidecekt ik..."
"Orasi yle... Ama bir sre daha bur ada ot urmamiz iyi olur." Konuur ken kendine bir az kizdi,
il eri srdg neden ona bil e pek basit gelmit i. Karisinda ot ur an Rosaleen bu konuda ne
dnecekt i? Sonr a neden bir denbire Amerika' yi t ut t urmut u byle?
Rosaleen, "Burada kisa bir zaman kal acagimizi syl emit in," dedi. "Bur ada srekli
ot uracagimizdan hi sz et medin." "Warmsley kynn nesi var? Ya bu kkn?" "Kyn de,
kkn de bir kusuru yok. Asil sorun... onl ar. Onlarin hepsi! "
"Cloade' lar mi?" "Evet ."
"It e benim de houma giden bu ya! O kendilerini begenmi budalal arin haset ve kinle
kivranmal arini seyret meye bayiliyorum. Art ik bana bu kadar eglenceyi de fazla grme,
Rosaleen."
Gen kadin yine alak ve kaygili bir sesle, "Keke byle d- nmesen," dedi. "Bu durum hi
houma git miyor."
"Bi raz kendine gven, kizim. Ikimi z de yet erince it ili p kakildik. Cloade' lar hep rahat bir yaam
srmler. Fazla rahat bir hayat . Agabeyl eri Gordon' un sirt indan geinmiler. Iri bir pirenin
kanini
emen kk pir eler. Ben onl ar gibi insanlar dan nefret ederim. Daima da et t im."
Gen kadin aaladi. "Insanl ardan nefret et mekt en holanmam. Kt bir eydi r bu."
"Onl arin senden nefret et mediklerini mi saniyorsun? Sana imdiye kadar dost a davrandilar
mi? efkat gst er dil er mi?"
Rosaleen dur aksayarak David' e bakt i. "Ama dmanlik da et mediler . Bana bir zarar
vermediler. "
"Ama zarar vermek ist iyorl ar, bebek surat li. Hem de ok ist i yorlar ." David pervasizca gl d.
"Eger kendi canlarini dnmese- ler gzel bir sabah seni sirt inda bir biakl a bulur duk..."
Gen kadin t it redi. "yle korkun eyler syl eme."
"O halde biakt an vazgeelim... Ama mut l aka orbana memnunlukl a zehir koyarlardi."
Rosaleen' in ona bakarken dudaklari t it riyordu. "aka ediyorsun..."
David ciddil et i. "Kaygilanma, Rosaleen. Ben seni daima koruyacagim. Ne yaparl arsa
yapsinl ar, hep beni karilarinda bulacaklar."
Gen kadin kekeledi. "Eger... eger sylediklerin dogruysa... yani onlar bizden... benden
gerekt en nef ret ediyorlarsa... o zaman neden kalkip Londra' ya git miyoruz. Onlardan uzakt a
daha gvencede oluruz."
"Kir havasi sana iyi geliyor, kizim. Londra' da hast al andigini sen de biliyorsun."
"O acayip... acayip sarsint i yznden hast al andim ben." Tit reyerek gzlerini kapat t i. "Olanl ari
hibi r zaman unut mayacagim... Hibir zaman..."
"Pekl da unut acaksin." Gen kadini omuzl arindan t ut arak yavaa sarst i. "Kendine gel,
Rosaleen. Korkun bir ey geirdin ama art ik iyisin. Olanlari dnmemeye ali. Dokt or senin
uzun zaman kir havasi alman, kyde ot urman gerekt i gini syledi. It e onun iin ben de seni
Londra' ya gt rmeyi pek ist emiyorum."
"Ger ek neden bu mu? Gerekt en yle mi, David? Ben de, belki, diye dndm..."
"Ne dndn?"
"Burada o kizin yznden kalmak ist edigini ..."
"Hangi kizin?"
"Kimi kast et t i gimi bili yorsun.Geen gece yemekt e yaninda ot uran kiz..."
Gen adamin yz bir denbire karardi. Iyice ciddilemi t i. "Lynn' i... Lynn Marchmont ' u mu
sylyorsun?"
"O senin iin nemli, David."
"Lynn Marchmont , Rowley Cloade' un nianlisi. Durgun zekli, agir hareket li, yakiikli kzn
nianlisi o. "
"Geen gece kizla konumani seyret t i m."
"Tanri akina, Rosaleen..."
"Lynn'i o geceden sonr a grdn degil mi?"
"Geen sabah at la dolairken ona ift ligin yakininda rast ladim."
"Sonr a onunla t ekrar karilatin."
"Tabi i, onunla hep kar ilaacagim. Burasi kck bir yer. Mut l aka iki adimda bir , bir Cloade' a
t akiliyorsun. Ama eger Lynn Marchmont ' a ik oldugumu saniyorsan, yaniliyorsun. Insanla
nazik bir ekilde konumaya yanamayan, kendini begenmi, ki birli bir yarat ik o. Tanri onu
Rowley' ci gine bagilasin. Hayir, Rosaleen, o benim t ipim degil."
Rosaleen kukuyl a, "Bundan emin mi sin, David?" diye sordu.
"Tabii eminim."
Gen kadin bir az ekingen bir t avirl a, "Iskambil falina bakmamdan holanmadigini biliyorum,"
dedi . "Ama fal yl e dogru ikiyor ki. Geen gn de kgit lar bir kizin dert ve fel aket get i recegini
haber verdiler. Deni z airi bir yerden gelen bir kizin... Sonr a hayat imiza esmer bir yabanci da
kar iacak. Tehlike get iren bir yabanci... Sonr a lm kgidi da ikt i ve..."
"Sen ve esmer yabancilar in! " David glyordu. "Ne de gln inanlarin var! Sakin o esmer
yabanciyla arkada olma. Benden sylemesi." Gl erek baheye ikt i. Ama evden uzaklatigi
zaman o neeli hali kalmamiti. Kalar ini at ar ak kendi kendine mirildandi. "Sana ne diyeyim,
Lynn? Diardan eve geldin ve her eyi alt st et t in."
nk ayni anda bir az nce ekit irdigi gen kizla kar ilamayi umdugunu ve ona rast layacagi
yola sapmi oldugunu farket mi-t i .
Rosaleen onun agir agir baheden geerek kk kapidan diari ikt igini grmt . Yat ak
odasina ikip gardrobunu at i ve elbiselerine bakmaya baladi. Yeni vizon mant osuna
dokunmak, krk okamak ok houna gidiyordu. Byle bir mant oya sahi p olacagi ner eden
akl ina gelirdi? Buna hl inanamiyordu.
O byle dalgin dalgin elbiselerini seyrederken, ort a hi zmet isi yukari ikarak, Bayan
Marchmont 'un geldi gini haber verdi.
Adel a misafir odasinda ot uruyordu. Dudaklar ini bzmt . Kalbi hizl a arpiyordu. Ka gndr
Rosaleen' den para ist emek iin kendini zorluyor, sonr a da vazgeiyordu. Ayrica Lynn'in
dncesini degit irmi olmasi da onu airt miti. Kizi onun Gordon' un karisindan para
ist emesine kar iydi art ik.
Ne var ki , o sabah bankadan gelen ikinci bir mekt up, Bayan Marchmont ' u hareket e gemeye
zorlamiti. Art ik bekleyecek dur umda degildi . Lynn erkenden evden ikmiti. Adel a daha sonra
David Hunt er' in da pat i kadan ilerledi gini grmt . Demek ki ist edi gini rahat a yapabil ecekt i .
Rosaleen' l e yanliz konumak ist iyordu. Yaninda David olmazsa Rosaleen' in daha kolaylikla yola
gelecegini anlamiti.
Gneli salonda Rosaleen' i beklerken yine de bir hayli heyecanliydi. Ama Rosaleen yznde
Bayan Marchmont 'un "apt alca" diye t animl adigi anl aml a ieri girince, kadincagiz bir az
rahat l adi. st elik bugn bu anlam daha da belirgindi.
Adel a, acaba Rosaleen o garip deprem yznden mi byle oldu, diye dnd. Yoksa gerizekli
miydi?
Rosaleen, "G- gnaydin," diye kekeledi. "Bir ey mi vardi? ey... ot urmaz misiniz?"
Bayan Marchmont yapmacik bir neeyl e, "Ne gzel bir sabah," dedi . "Benim bt n lalelerim
at i. Ya si zinkiler?"
Gen kadin bo gzlerle ona bakt i. "Bilmem..."
Adel a, bt n kylerde ot uranlar i eklerden ve kpeklerden sz ederl er, diye dnd. Bu
konudan anlamayan bir insana ne syleyebilirsin?
"Tabii bir sr bahivaniniz var. Bu ilere onl ar bakiyorlar ." Bt n abasina kar in sesi
acilamiti.
"Sanirim bahivanl ar yet miyormu. Iht i yar Mull ard iki yardimci daha ist edigini syledi."
Rosaleen bunu bykler den duydugu szleri t ekrarl ayan bir ocuk t avriyla sylemit i.
Evet , Rosaleen gerekt en de bir ocukt an farksizdi. Adela, onun ekici t arafi bu mu, diye sordu
kendi kendine. Gordon gibi kurnaz bir adam bu nedenl e mi onun apt all igini ve bayagiligini
fark- et medi? Bu i yalniz onun gzelligiyle ilgili olamaz... nk bir sr gzel kadin agabeyimi
penelerine dr meye alitilar . Ama alt mi iki yaindaki bir adam, bir kadinin ocuksu
hall erine t ut ul abilir . Rosaleen' in bu ocuka t avirlar i gerek mi? Yoksa sadece poz mu? Ya da
bu poz sayesinde baariya erit i gi iin art ik srekl i byle hareket et meye mi aliti?
Rosaleen, "Korkarim David diarda," diyordu.
Bu szleri duyan Bayan Marchmont ' un akli baina gel di. David dnebil irdi. Eline bu firsat
gemiken bundan yararlanmaliydi. Konumaya al iti. Fakat szler girt lagina t akilmilardi
adet a. Kendini zorladi. "Acaba... bana yardim edebili r misiniz?"
"Yardim et mek mi ?" Rosaleen' in onun ne demek ist edigini anlamadigi belli ydi. Yznde
akinlik dolu bir anlam vardi.
"Ben... ey... durum zor... Gordon'un lm hepimizin de dur umunu et kiledi ." Adela bir
yandan da, budal a, diye dnyordu. Agzini bir kar i aip bana apt al apt al bakman art mi?
Ne demek ist edigimi bili yorsun... Bilmen gerek. Ne de olsa sen de parasiz-
din... O anda Rosaleen' den nefret ediyordu. nk kendisi, Adel a Marchmont , onun kar isina
ot urmu para dileniyordu. Kendi kendine, hayir, dedi . Bu ii yapamayacagim.
Kisa bir an o dnce ve endieyle geen saat leri t ekrar yaadi. Evi sat mali... Ama nereye
t ainacagim? yl e kk ev ok... zellikle ucuz fiyat la sat ilan... Pansiyon alirim. Ancak o i
iin de ai ve hizmet i ist er . O kadar kiinin yemegini piirip, ilerini grmeme olanak yok.
Belki Lynn bu konuda bana yardim eder... Ama o da evlenecek... Rowley ve Lynn' le birlikt e mi
ot ursam acaba? Hayir, bunu yapamam. Ie gir sem? Ne iine? Benim gibi hibir ie yaramayan,
yali ve yorgun bir kadini kim ist er?
Kendi sesini duydu. "Parayi kast ediyordum..." Adela, kendini ok aagi grdg iin sesi de
sert lemit i.
Rosaleen, "Para mi?" dedi . Paradan sz edilebilecegi hi aklina gelmemi gibi, sesinde dr st
bir akinlik vardi.
Adel a diini sikarak szlerine devam et t i . "Bankadaki param bit mi... Borlarim var... Ev t amir
edi ldi de. Anlayacaginiz art ik gelirim yet imiyor... Gordon yardim ederdi... Yani zellikl e evin
t amirine... Tamirin, boyanin, ki remit lerin ve buna benzer eylerin parasini o verirdi. Tabii
ondan cep har ligi da alirdik. ayda bir bu parayi bankaya yat irirdi. Bana zlmememi
syl erdi. Ben de yle yapardim. Yani... o sagken her ey yolundaydi. Ama imdi..." Sust u.
Ut anmiti ancak rahat l amiti da. Sonut a en kt anl ar gemit i. Rosaleen belki, hayir,
diyecekt i , ama art ik buna da aldiracak halde degil di.
Rosaleen' in pek sikint ili bir hali vardi. "Tanrim... Bunu bilmiyordum... Hi aklima gelmedi...
Ben... ey... t abii... David' e soracagim."
Adel a kolt ugun iki yanini elleriyl e kavrayar ak t elala, "Bana hemen... imdi ek yazabili r
mi sini z?" dedi.
"Evet ... evet , herhal de verebilir im..." Yznde hayret dolu bir anl am belirmi olan Rosaleen
ayaga kalkarak yazi masasina git t i. ekmeceleri aradikt an sonr a bir ek deft eri ikardi. "ey...
ne kadardi?"
"Acaba be yz st erlin... be yz..." Adel a cmlesini t amaml ayamadi.
"Be yz st erlin..." Rosaleen it aat li bir t avirla eki yazdi.
Adel a'nin sirt indan agir bir yk kalkmiti, kolay olmut u bu i. Bu zaferi kolaylikla kazandigi
iin minnet yerine, hafif bir horgrme duydugunu sezerek fena halde zl d. Rosaleen
gerekt en saf bir kadindi.
Gen kadin yazi masasinin baindan kalkarak ona dogru gel di. Beceriksizce bir t avirl a eki
Bayan Marchmont ' a uzat t i. Ut anma sirasinin onda oldugu anlailiyordu. "Bunun iinize
yarayacagini umarim... zr dilerim."
Adel a eki aldi. Rosaleen pembe kgidin zerine o gelimemi ocuksu elyazisiyla bir eyler
yazmiti. Bayan Marchmont ... Be yz st erlin... Rosaleen Cloade...
"ok iyisiniz, Rosaleen. Teekkr ederim."
"Rica ederim... yani ... benim daha nce dnmem gerekir di..."
"ok iyisini z, yavrum." eki ant asina koyan Adela Marchmont baka t rl dnyordu imdi.
Rosaleen para konusunda ok iyi davranmiti dogrusu. Bu konumayi uzat mak ikisini de
ut andiracakt i. Adela, Rosaleen' l e vedalaarak evden ikt i. Kapida David' l e kar ilatilar . Adel a
nazik bir t avirl a, "Gnaydin," diyerek abucak oradan uzaklati.
David ieri gir er gir mez, "O Marchmont denil en kadin ne ist i - 1 yordu?" diye sordu.
"Ah, David. Kadincagizin fena halde paraya iht iyaci varmi. Bu hi aklima gelmemit i..."
"Herhal de ona ist edigi parayi verdin." David, Rosal een' e neeyle kariik bir fkeyle bakt i. "Seni
yalniz birakmaya gelmiyor." "Oh, David, onu reddedemezdim. Ne de olsa..." "Ne de olsa ne?
Ka para verdin ona?"
Rosaleen g duyulur bir sesle, "Be yz st erlin," diye mirildandi.
"Devede kulakmi."
"Ah, David, ok para bu aslinda."
"Art ik bizim iin yle' degil, Rosaleen. Olaganst zengin bir kadin oldugunu aklin bir t rl
almiyor. Ama madem kadin senden be yz st erlin ist edi , ona bunun yar isini vermeliydin. Iki
yz elli st erlin de ona yet erdi . Bor verme sanat ini grenmelisin."
Rosaleen mirildandi. "Affedersin, David."
"Kizim, aslinda para senin."
"Degil ... Hi de degil..."
"Rosaleen, yine balama, Gordon Claode vasiyet name yapmaya vakit bulamadan ld. It e
kumarda buna ' ans' derler. Biz kazandik. Sen ve ben. Digerl eri... kaybet t il er."
"Ama bu... dogru bir ey degilmi gibi geliyor bana."
"Haydi haydi, benim gzel kardeim, bt n bunlar houna git miyor mu? Koskocaman bir kk,
hi zmet iler, mcevherler... Hayallerinin gerek olmasina sevinmiyor musun? Ha? Dogrusu ben
bazen uyanmakt an ve bt n bunl arin bir rya oldugunu grenmekt en korkuyorum."
Rosaleen de David' le birlikt e glmeye baladi. Ona dikkat le bakan gen adamin ii rahat ladi.
Rosaleen' i nasil idare et mesi gerekt igini bili yordu. Bizimkinin vicdan sahibi olmasi hi de ho
degil , diye dnd. Ama ne yaparsin?
"Szlerin dogru, David. Bu gerekt en ryaya benziyor... Ya da filmlere. Hepsi de ok houma
gidiyor... Gerekt en ok houma gidiyor."
David, "Ama elimizdekileri samayacagiz," diye uyardi. "Bundan sonr a bor vermek yok,
Rosaleen. Cloade'lar in hepsinin de parasi var. Bizim eski hali mizden ok iyi dur umdalar onlar."
"Herhalde. . . "
David sordu. "Lynn bu sabah neredeymi?"
"Uzun Sgt ift li gine git mi sanirim."
Kiz ift li ge Rowley' i o yakiikli kz grmeye git mit i demek? Davi d'in bt n keyfi kat i. Lynn
o adaml a evlenmeye kararliydi yle mi? Gen adam somurt kan bir t avirla evden ikt i.
Aelyalarin arasindan geerek kk kapidan ikt i. Tepeye t irmandi. Orada dur mu et rafina
b' akinirken Lynn Marchmont ' un ift lik t ar afindan gel digini grd. Bir an t ereddt le dur akladi.
Sonr a da fkeyle dilerini sikarak t epeden kiza dogru indi. Yamacin t am ort asinda kar ilatilar.
David, "Gnaydin," dedi. "Dgn ne zaman?"
"Bunu daha nce de sordunuz. Cevabini biliyorsunuz. Dgn haziranda."
"Demek onunla evleneceksiniz?"
"Ne demek ist edigini zi anl ayamiyorum, David."
"Pekl da biliyorsunuz." Horgryl e gld. "Rowley... Rowley nedir ki?"
Lynn kayit sizca, "O si zden daha iyi bir insan," diye cevap verdi. "Cesaret iniz varsa ona
sat ain. "
"Onun benden daha iyi bir insan oldugundan eminim. Ama cesaret im de var. Si zin iin her eyi
yapabili rim, Lynn."
Gen kiz bir an sesini ikarmadi. Sonr a, "Siz benim Rowley'i sevdi gimi anlamiyorsunuz," dedi.
"Acaba seviyor musunuz?"
Lynn heyecanla bagirdi. "Evet , seviyorum! "
David dikkat le onun yzne bakiyordu. "Hepimiz kendimizi gzlerimizin nnde canlandiririz.
Ama bu resimlerde oldugumuz degil de, olmak ist edigimiz gibiyizdir. Si z de kendini zi Rowley' e
ik gryorsunuz. Onunle evl eniyor, ift li ge yerleiyorsunuz. Bu-
rada mut l u bir yaam sryor ve kyden ayrilmayi da hibir zaman ist emiyorsunuz. Ama
gerekt e si z bu degil sini z, Lynn. yl e degil mi?"
"Ger ek ben kimim? Ve asil si z kimsiniz? Ne ist iyorsunuz?"
"Bel ki bu soruya gvence, firt inadan sonr a sknet , rahat ve huzur diye cevap verirdim. Ancak
bilmiyorum. Bazen, hem sizin, hem de benim baimiza dert aradigimizdan kukulaniyorum."
Sikint ili bir t avirla ekl edi. "Keke bur aya dnmeseydini z. Siz bur aya gelinceye kadar
hayat imdan ok memnun ve mut luydum."
"imdi memnun ve mut lu degil misiniz?"
David ona bakt i. Lynn iinde bir heyecan kasirgasinin kopt ugunu hisset t i. Solugu siklati.
David' deki o garip ekiciligi bu kadar gl hisset memit i o ana dek. Gen adam elini uzat t i.
Kizi omzundan yakaladigi gibi dndrd...
Sonr a Lynn, David' in parmaklarinin gevedigini hisset t i . Gen adam kizin omzunun zerinden
t epeye dogru bakiyordu. Lynn onun dikkat ini neyin ekt igini anl amak iin omzunun zerinden
bakt i.
Bi r kadin kkn bahe kapisindan giriyordu.
David sert bir sesle, "Kim o?" diye sordu.
Lynn, "Frances' e benziyor," dedi.
"Frances?" Gen adam kalarini at t i. "Frances, ne ist iyor?"
"Bi r ey ist emesi art mi?"
"Sevgili Lynn, kke sadece Rosaleen' den bir ey ist eyenler ugruyor. Annen de bu sabah onu
grmeye geldi."
"Annem mi?" Lynn geriledi. Kalar i at ildi. "Ne ist i yormu?"
"Bi lmiyor musun? Para t abii."
Lynn'in vcudu kaskat i kesil di. "Para mi?"
"Ist edigini aldi da..." David' in yznde imdi o ince sur at ina ok uyan soguk ve hain bir
glmseme beli rmit i.
Bi r dakika nce bir birlerine ok yakinken imdi aral arinda dmanlikt an olumu bir uurum
vardi.
Lynn bagirdi. "Ol amaz! Ol amaz! "
David onun t akli dini yapt i. "Olur! Olur! "
"Buna inanamam! Annem ka para aldi?"
"Be yz st erlin."
Lynn'in solugu kesildi adet a.
David dnceli bir t avirla, "Acaba Frances ka para ist eyecek?" diye mirildandi. "Dogrusu
art ik Rosaleen' i be dakika bile yalniz birakmaya gelmiyor. Zavalli kiz, ' Hayir' , demesini
bilmiyor nk. "
"Rosaleen' e... bakalar i da geldi mi?"
David alayli alayli gl d. "Kat hi e Yengenin de bazi borlari vardi. Ama yle nemli eyler
degill erdi bunlar. Iki yz elli st erlin yet erliydi. Kat hi e Yenge bu sorunun dokt orun kulagina
git mesinden korkuyordu. Bu borl ari medyumlara verdigi paralar yznden aldigi iin dokt or
kar isina anl ayi gst ermeyebili rdi ." David ekledi. "Tabii kadincagiz dokt orun da bizden bor
ist edigini bilmiyordu."
Lynn boguk bir sesle, "Kimbili r hakkimizda ne dnyorsunuz?" dedi. Sonr a Davi d'in
ummadigi bir ey yapt i. Dnp yamat an aagiya koarcasina inmeye baladi.
David kalarini at mi, onun arkasindan bakiyordu. Lynn, Row- ley' e kouyordu yine. Bu onu
fena halde sarst i. Ama bunu kendi kendine bile aiklamak ist emiyordu.
David t ekrar baini kal dirip t epeye bakt i. Kalarini at arak usulca, "Hayir, Frances," diye
mirildandi. "Olmaz. Bu i iin kt bir gn set in." Kararli bir t avirla t epeye t irmanmaya
baladi. Kapidan girip aelyalarin arasindan get i. Salonun camli kapilar indan ieriye girdigi
sirada, Frances Cloade da, "Keke bunu daha aika anl at abil sem," diyordu. "Ama bu aslinda
g bir ey, Rosale- en..."
Arkasindan bir ses, "yle mi?" diye sordu.
Frances Cloade abucak dnd. Adel a Marchmont 'un aksine Rosaleen' i yalniz bul acagi bir ani
semeye alimamiti o. Gerekli olan para hat iri sayilir bir mi kt ardi. Mut l aka Rosaleen
agabeysine danimadan bu kadar parayi ikarip vermeyecekt i. Aslinda Frances sorununu
David' l e konumayi yeglerdi. Rosal een' in yaninda t abii . Bylece Davi d onun kendisi evde
yokken kardeinden para sizdirmaya kalkt igini dnemeyecekt i.
Rosaleen' e uygun bir yk anl at maya aliirken, David' in ieri girdigini duymamiti. Sz byle
yar ida kesilince airmiti. Ayrica David Hunt er' in, bilmedigi bir nedenle fena halde fkeli
oldugunu da sezmit i.
Buna karin, rahat bir t avirla, "A, Davi d," dedi. "Iyi ki geldiniz. Rosaleen' e konuyu
anl at iyordum. Gordon' un lm yznden Jeremy zor duruma dt . Rosaleen' in onun
yardimina koup komayacagini grenmek ist iyordum. Anlayacagin, sorunumuz yle..."
Frances konumasina devam et t i . Gereken paranin mikt ari... Gordon' un dest egi... Ver digi
sz... Hkmet kararlari... Ipot ekler...
David' in fkeli kafasinda yine de bir hayranlik iigi belirdi . Bu kadin ne de mkemmel
yal anciydi. Bt n hikye ilk bakit a inanilacak gibiydi. Ama aslinda dogru degildi. Hayir, David
bu bakimdan yemin bil e edebilirdi. Kendi kendine, yleyse gerek nedir, diye sordu. Jeremy,
Rosaleen' den para ist eme dur umuna dt gne gre sorun ok ciddi olmali... Ne de olsa
Frances ok gururlu bir kadin...
David, "On bin st erlin mi ?" dedi.
Rosaleen akin akin, "Bir hayli para bu," diye mirildandi.
Frances abucak cevap verdi. "yle oldugunu ben de biliyorum. Bu parayi bulmak g
olmasaydi, kal kip si ze gelmezdim. Ama aslinda Gordon onu dest eklemeseydi , Jeremy bu ie
gir imezdi. Gordon' un birdenbire lmesi ok kt oldu..."
"Hepiniz aikt a kaldiniz degil mi ?" David' in sesi ok sert t i . "Yillarca kanadinin alt inda
yaadikt an sonr a ort ada kal diniz?"
Frances' in gzlerinde bir pirilt i belirip kayboldu. "Her eyi ok renkli bir biimde
t animliyorsunuz..."
"Rosaleen'in ana paraya el srmeye hakki olmadigini biliyorsunuz. Ona sadece faizi veriliyor.
Ayrica Rosaleen' in dedigi geli r vergisi de ok yksek."
"Bi liyorum. Son zamanlar da vergil er ok art irildi. Ne var ki, bu para pekl t emin edilebili r.
yl e degil mi? Bi z de..."
David abucak kadinin szn kest i. "O para t emin edilebil ir. Ama edilmeyecek! "
Frances hemen Rosaleen' e dnd. "Siz ok cmert bir ..."
David' in sesi yksel di. "Siz Cloade' lar, Rosal een' in ne oldugunu saniyorsunuz? Sagmal inek mi ?
Hepiniz de ona kouyorsunuz? Yalvariyor, yakariyor, para dil eniyorsunuz? Sonr a da arkasindan
alay ediyor, onu aagi gryorsunuz. Rosaleen' den nefret ediyor, onun lmn ist iyorsunuz."
Frances bagirdi. "Bu dogru degil! "
"Degil mi? Degil mi? Hepini zden bikt im! Rosaleen de yle. Art ik bizden para
sizdirmayacaksiniz. Onun iin bir daha buraya gel meye, aglamaya, sizl amaya kalkmayin.
Anlaildi mi?" fkesinden yz sararmiti.
Frances ayaga kakt i. Yz t aht adan oyulmu gibi anl amsizdi. Dalgin bir t avirla agir agir
eldivenl erini giydi. "Ne demek ist edigini zi aika anl at t iniz, Davi d."
Rosaleen mirildandi. "ok zgnm... Ger ekt en ok zgnm."
Frances ona aldirmadi. Sanki Rosaleen odada degilmi gibi davraniyordu. Camli kapilar a dogru
bir adim at t i. Sonra dur aklayarak David' e dnd. "Rosaleen' den nefret et t i gimi syl edini z. Bu
dogru degil . Ona kari byl e bir duygum yok. Ama sizden nef ret ediyorum."
"Ne demek ist iyorsunuz?" David kalarini at ar ak ona bakt i.
"Bi r kadinin yaamasi gerekir. Rosaleen de kendisinden ok byk, zengin bir adamla evlendi.
Neden evlenmesin? Ama si z? Siz kardeini zin sirt indan geini yorsunuz. Tam bir asalak gibi! "
"Ben onun acuzel er t ar afindan smrlmesine engel oluyorum." imdi durmu bir birlerine
bakiyorlar di. Gen adam kadinin ok fkeli oldugunu hisset mit i . Birdenbire, Frances Cloade
t ehlikeli bir dman, diye dnd. Hem pervasiz, hem de ahlak kurallar ina aldirmayan biri.
Hat t a Frances konumak iin agzini ainca, David bir an endielendi de. Ama kadin nemli bir
ey syl emedi. "Sylediklerinizi daima hat irlayacagim, David." Gen adamin yanindan geerek
diari ikt i.
David kendi kendine, neden bu szleri bana gizli bir t ehdit mi gibi geldi, diye sordu.
Rosaleen agliyordu.
"Ah Davi d, Davi d! Ona bu szleri sylemeyecekt in. Ilerinde bana en iyi davranan oydu."
Gen adam fkeyle, "Sus kk budal a! " diye bagirdi. "Seni ayaklarinin alt inda ignemelerini ,
bt n parani sizdirmalar ini mi ist iyorsun?"
"Ama... eger bana... benim hakkim degilse..." Davi d' in fkeli bakilarini grnce irkildi .
"yl e... yle demek ist emedim, Davi d."
"Ben de yle umuyorum." Gen adam, vicdan, kt bir ey, diye dnd. Rosaleen' in
vi cdanini hesaba kat mamiti. Bu, ilerde ileri glet irecekt i. Ilerde? Kalarini at arak
Rosaleen' e bakt i. Kafasindan dnceler hizla gei yordu. Rosaleen' in gelecegi... Kendi
gel ecegi... O her zaman ne ist edigini bilmit i... imdi de biliyordu. Ama Rosaleen? Rosaleen
iin nasil bir gelecek olabili rdi?
Yz kararirken, gen kadin da birdenbi re bagirdi. Tit riyordu. "Ah, biri mezarimin zerinde
yryor! "
David ona merakla bakt i. "Demek iin buna varabil ecegini anl adin?"
"Ne demek ist iyorsun, David?"
"Yani be...alt i... hat t a yedi kii seni daha zamani gelmeden mezara sokmayi ist eyebilirler."
"Yani ...cinayet ..." Rosaleen' in sesinde korku vardi. "Onl arin cinayet ileyebil eceklerini mi
dnyorsun? Cloade' l ar gibi iyi ve nazik insanlar byl e bir ey yapamazlar."
"Asil cinayet leri Cloade' lar gibi iyi ve nazik insanlarin ilemediklerinden pek emin degilim. Ama
ben bur adayken seni ldreme- yecekler. Bunu yapabilmeleri iin nce beni ort adan
kal dirmalari gerek. Eger beni aradan ikar irl arsa... o zaman kendini korumaya alimalisin."
"Dinle." David gen kadinin kolunu yakaladi. "Ben bur ada olmadigim zaman, kendini kolla,
Rosaleen. Yaam hibir zaman gvenli degil dir , bunu unut ma. Hayat t ehlikelerle doludur.
Byk t ehlikelerle. Ve bana kalirsa, seni de mt hi bir t ehlike t ehdit ediyor."
"Rowley bana be yz st erlin bor verebili r misin?"
Rowley hayret le Lynn' e bakt i. Gen kiz kar isinda duruyordu. Kot ugu iin soluk solugaydi.
Rengi umu, dudaklari kisilmiti.
"Bi raz sakin ol, kizim. Sorun nedir?"
"Bana be yz st erlin gerek."
"Ben o parayi bulsam..."
"Ama Rowley, bu konu ok ciddi. Bana be yz st erlin bor veremez misin?"
' "Bankada be param kalmadi. Aldigim o yeni t rakt r..." "Evet , evet ..." Lynn' in ift lik ileriyle
il gil enecek vakt i yokt u imdi. "Ama zorda kalirsan bir yerden para bulabili rsin, degil mi?" "Bu
para neden gerek Lynn? Bain dert t e mi?" "Bunu, onun iin ist iyorum..." Gen kiz baiyla
t epedeki byk kk iaret et t i.
"David Hunt er iin mi? Neden..."
"Annem ondan bor almi. nk annemin para sikint isi var." "Bunu, t ahmin ediyorum."
Rowley anl ayili bir t avirl a baini salladi. "Annenin durumu gerekt en sikiik. Keke mmkn
olsaydi da, ona yardim edebilseydim."
"Onun Davi d' den bor almasina dayanamam! " "Sinirl enme kizim. Sonut a parayi veren
Rosaleen. Hem bunda ne var?"
"Bunda ne mi var? Bunu sen mi sylyorsun, Rowley?" "Rosaleen' in zaman zaman imdadimiza
komamasi iin bir neden yok ki. Iht iyar Gordon vasiyet name yapmadan ldg iin hepimizin
baini derde sokt u. Eger bu durum Rosaleen' e aika anlat ilirsa, herhal de o da bize yardim
et mek zorunda oldugunu anl ar."
"Yoksa sen de mi ondan bor aldin?"
"Hayir... ey... bu baka. Sonut a bir kadina gidip ondan para ist eyemem. Byle bir ey bir
erkegin houna git mez."
"David Hunt er ' a borlu olmanin houma git medigini anl amiyor musun?"
"Ama ona borlu sayilmazsin ki. Bu para onun degil ." "Aslinda onun sayilir. nk Rosaleen,
David ne derse onu yapiyor."
"Orasi yle ama yasal olarak para David' in degil ."
"Demek imdi bana bor veremeyeceksin?"
"Buraya bak, Lynn. Eger bain gerekt en bel ada olsaydi... rnegin, bir i sana ant aj yapsaydi
ya da borlarin olsaydi, o zaman senin iin arazinin bir blmn ya da hayvanlardan birkaini
sat ardim. Aslinda benim durumum da pek iyi sayilmaz. Zat en bu ift lik bir t ek kiini n idare
edecegi gibi degil."
Lynn aci aci, "Bili yorum" dedi. "Johnnie kalkip git meseydi..."
Rowley bagirdi. "Johnni e' yi bu ie karitirma. O olaydan hi sz et me."
Lynn hayret l e ona bakt i. Rowley' in yz morarmiti. fkeden ildirmi gibiydi. Gen kiz dnp
agir agir evine dogru yrmeye baladi.
"O parayi geri veremez misin, anneci gim?"
"Lynn, ekerim, ben eki aldigim gibi bankaya git t im. Ondan sonr a t amir borlar ini dedim.
Adamlar art ik kst ahl amaya balamilardi. Ah, ne kadar rahat l adim bilsen, hayat im.
Gecelerden beri gzme uyku girmiyordu. Dogrusu Rosaleen ok anlayi gst erdi ve bana
kar i nazik davrandi."
Lynn aci dolu bir sesle, "Bundan sonra ona sik sik bavuracaksin herhalde," dedi.
"Buna gerek kalmayacagini umarim, ekerim. Daha da idar eli j davranmaya aliacagim. Fakat
son zamanlarda her ey o kadar pahal andi ki. st elik dur um git t ike de kt l eiyor."
"Ne kadar kt olsa onlar dan bor almak kadar aagilayici olamaz."
Adet a kipkirmizi kesildi. "Szlerin hi ho degil, Lynn. Rosale- en' e de aikladigim gibi biz hep
Gordon' a gvendik."
"Bunu yapmamaliydik. It e yanli olan da bu. Bizi aagi grmekt e ok hakli! "
"Bi zi aagi gren kim?"
"O igren David Hunt er."
Bayan Marchmont , "Dogrusu David Hunt er' in fikirl eri benim iin hi nemli degil," diye cevap
verdi . "Neyse ki bu sabah kkt e degil di. Yoksa Rosaleen' i vazgeirebilir di. Tabii kadin onun
emrinde. "
Lynn agirligini bir ayagindan digerine verdi. "Eve ilk dndgm sabah, ' Bakalim Davi d
gerekt en onun agabeyi si mi?' demi t in, anne. Bu szlerinl e ne demek ist iyordun?" Lynn
merakla bekl edi.
Bayan Marchmont ksrd. "O t i pt e kadinlarin... yani macer a dkn yarat iklarin mut laka bir
iklari olur. Rosaleen zavalli Gordon' un gzn boyamasini bilmi ... Belki David aslinda Rosa-
leen' in agabeyi si degil de sevgilisi. Belki kadin Gordon' a bir agabeyi oldugunu syledi.
Kanada' ya t elgraf ekerek onu yanlar ina agirdi. Ve bu adam gel di. Gordon onun gerekt en
Rosaleen' in agabeyi olup olmadigini nereden bilecekt i? Zavalli Gordon kadina iyice t ut ulmut u,
o ne derse inaniyordu. It e bylece Rosaleen' in szmona agabeyisi de onlarla birlikt e
Londra' ya geldi . Zavalli Gordon ise hibi r eyden phelenmiyordu." Lynn bagirdi. "Buna
inanamam. Inanamam! " Bayan Marchmont kalarini kal dirdi. "ekerim..." "David yle bir insan
degil . Rosaleen de yle. Kadin belki apt alin biri ama iyi kalpli . Iyi bir insan o. Bu kydekiler ok
fesat . Bu dedikodul ara kesinlikle inanmam."
Bayan Marchmont soguk bir t avirl a, "Avaz avaz bagirmana gerek yok..." dedi.
Bi r haft a sonr a be yirmi t r eni Warmsley kynn kk ist asyonunda durdugu zaman,
sirt inda bir ant a olan uzun boylu, bronz t enli bir adam perona at ladi.
Kari peronda bir grup golf u diger t reni bekliyorl ardi. Sakalli, uzun boylu adam ist asyondan
ikarak Warmsley kyne dogru yrmeye baladi.
Uzun Sgt ift liginde, Rowley Cloade kendisine ay yaparken, mut f ak masasina bir glge
dt . Gen adam abucak baini kaldirdi. Bir an gelenin Lynn oldugunu sandi. Sonr a da
konugunun Rosaleen oldugunu farkederek hayret le kalarini kal dirdi.
Gen kadin, "Hava o kadar gzel ki," dedi. "Onun iin dolamaya ikt im. David Londr a' ya git t i."
Bunu adet a sulu sulu sylemit i. Sonr a kizararak ant asindan bir t abaka ikardi. Bir sigar a
aldi. Rowley yakmak iin kibr it aranirken, gen kadin pahali oldugu ilk bakit a anlailan
alt indan kk bir akmagi akmaya aliiyordu. Rowley akmagi gen kadindan alar ak
abucak akt i. Rosaleen'in siyah, uzun ki rpiklerinin glgesi yanaklarina dyordu.
Rosaleen gerileyerek, "st t eki ayirda kisraklar inizdan birini grdm. Olaganst bir hayvan,"
dedi.
Gen kadinin bu ilgi si kar isinda aalayan Rowley, ana ift - ! likt en sz et meye baladi.
Rosaleen' in byle ilerden anl adigini farkedince de akinligi bsbt n art t i. "Sizi duyan bir
i ft i ei sa- ; nir, Rosaleen."
Gen kadinin neesi snverdi. "Ben bur aya gelmeden nce Irl anda' da... bir ift ligimiz vardi...
eyden nce..."
"Sahneye ikmadan nce mi?"
Gen kadin zlemle ve bir az da sulu gibi bir t avirl a, "Aradan ok uzun zaman gemedi," diye
mirildandi. "Her eyi gayet iyi hat irliyorum." Ani bir fkeyle ekledi. "u anda ineklerinizi de
rahat likl a sagabili rim."
Yepyeni bir Rosaleen' di bu. Rowley, David, kardeinin i ft likt en sz et mesinden memnun kalir
miydi acaba, diye dnd. Kadinin yznde yine o apt alca anlam var... Yir mi alt i yaindan da
ok daha gen duruyor... Bu sabah kasaba kesilmek iin gt rdgm st danal arina
benziyor... Zavallilar ... onlarin lmeleri gerekiyordu.
Rosaleen' in gzlerinde endieli bir anl am belirdi . "Ne dnyorsunuz, Rowley?"
"ift l igi ve st haneyi grmek ist er mi ydini z?"
"Ah, ok ist erim."
Gen kadinin gst er digi ilgiden ok holanan Rowley, ona bt n ift ligi dolatirdi. Sonra ieri
gir ip bir fincan ay imelerini syledigi zaman Rosaleen' in yznde korku dolu bir anl am
bel irdi. "Hayir, t eekkr ederim Rowley. Art ik eve git mem dogru olur." Saat ine bakt i. "Ah, ne
kadar ge olmu! Davi d be yirmi t r eniyl e dnecekt i . Nerede oldugumu merak et mit ir. Hemen
git meli yim." Mahcup bir t avirla ekl edi. "if t liginizde dolamak ok houma git t i, Rowley. Gzel
vakit gei rdim."
Rowley, dogru, diye dnd. Gerekt en eglendi. Rol yapmakt an da vazget i . Dogal davrandi.
Onun agabeyisi David' den korkt ugu kesin. Ailenin beyni David... Zavalli Rosaleen de bugn
tipki izinli olan bir hizmet i kiz gibi kendi kendine eglendi... Bahe kapisina dayanarak, hizla
uzaklaan gen kadinin arkasindan bakt i. Derin derin dnyordu.
Sonr a bir sesle daldigi dncelerden uyanarak t elala baini kal dirdi. Karisinda, geni kenarli
ft r bir apka giymi, iriyari, sirt ant ali bir adam dur uyordu. "Warmsley kyne bur adan mi
gidiliyor?"
"Evet , evet ... Bu pat ikayi t akip edin..."
"Kyde kalacak iyi yer var mi?"
"Geyik Haniyl a anlar Hani var. Geyik diger handan daha iyi- S dir. Orada oda
bul abilecegini zden eminim." Adamin sorusu yzn-1 den yabanciya daha dikkat le bakt i. Son
zamanlarda herkes bir ye- f re gidecekleri zaman nceden yer ayirt iyorlar di.
Yabanci uzun boyluydu. Sakali, masmavi gzleri vardi. Tenil gnet en iyice yanmiti. Kirk
yalarinda kadar vardi. Yakiikli ve| kst ah grnyordu. Gerekt i ginde sert leebilecegi de
anl ailiyor- ! du. Rowley, yanik t enine bakilirsa, smrgelerin birinden gelmi^ olacak, diye
dnd. Ama ok garip... yz bana hi de yabanci! gelmiyor... Onu daha nce nerede
grmt m acaba?
Rowley bu soruyu yanit lamaya aliirken, yabanci onu dahaj da airt an bir ey syledi.
"Yakinl arda Fur rowbank adli bir kkl var mi?"
Rowley agir agir cevap verdi. "Var ya... u t epede. Herhalde onun yakinindan get ini z. Tabii
ist asyondan geliyorsaniz..."
"Evet , ist asyondan geliyorum..." Yabanci dnerek t epeye dog- 1 ru bakt i. "Demek o yeni, beyaz
ev Furr owbank?"
"Evet . "
"Byk bir yer... Herhalde idaresi bir hayli pahaliya mal oluyor- dur."
Rowley, hem de nasil, diye dnd. st eli k oraya harcanan bizim paramiz. Kendini t opl ayarak
yabanciya bakt i. Adam dnceli bir t avirl a hl kke bakiyordu.
"Orada kim ot uruyor? Bayan Cloade adinda biri mi ?"
Rowley, "Evet ," dedi. "Bayan Gordon Cloade."
Yabanci kalarini kaldirdi. Bu szler onu eglendirmie benziyordu. "Oh... Bayan Gordon
Cloade... Onun iin ho bir ey olmali bu." Baiyla hafife sel am vererek ant asini sirt l adi.
"Teekkrler, ahbap..." Kye dogru yrmeye baladi. Rowley de agir agir geri dnd. Hl
ben bu adami daha nce nerede grdm, diye dnyordu.
O gece ona yi rmi kala Rowley, Geyik Haninin meyhane kismindan ieri giriyordu. Tezghin
arkasinda dur an Beat rice Lippin- cot ona glmsedi. Bay Rowley Cloade yakiikli bir adam, diye
dnyordu. Ho bir gen...
Rowley ismarladigi birayi ierken, bir ara Beat ri ce' e dogru egilerek usulca, "Bur aya yeni bir
mt eri gel di mi ?" diye sordu. "Iriyari bir adam? Geni kenarli ft r apkasi var."
"Evet , Bay Rowley, hana saat alt iya dogru geldi . Sordugunuz o mu?"
Rowley baini salladi. "Evet . ift li gin nnden geerken yolu sordu."
"Bur alar in yabancisi oldugu belli ..."
Rowley, "Onun kim oldugunu merak et t i m de," dedi . Beat rice' e bakarak glmsedi.
Kiz da ona glmsedi. "Bu merakinizi abucak giderebilirim." Tezghin alt indan kalin bir deft er
ikardi. Aip sayfanin sonundaki adi iaret et t i .
"Enoch Arden. Cape Town. Ingili z."
Gzel bir sabaht i. Sirt inda pahali bir elbi seyle kahvalt iya inen Rosaleen, hayat indan
memnundu. Son zamanlarda zerine ken o korku ve endielerden kurt ulmut u. Masanin
bainda mekt uplarini okuyan David' in de keyfi yerindeydi. Gen adam elindeki kgidi yana
birakarak, nc zarfi at i. Iindeki mekt up da, zarf gibi, kit ap harfleriyle yazilmiti.
Sayin Bay Hunt er,
Kiz kardeini z "Bayan Cloade" yerine si zinl e t emasa gemeyi daha uygun buldum. nk
verecegim haber onun zerinde bir ok et kisi yapabili rdi. Sorun zet le u: Kiz kardeini ze
Robert Underhay' den haber get irdim. Bunun onu ok sevindireceginden eminim. u ara Geyik
Haninda kaliyorum. Bu akam oraya ugrarsaniz, si zinl e bu konuyu memnunlukla
konuurum.
Saygilar,
ENOCH ARDEN
David boguluyormu gibi bir ses ikardi. Rosaleen glmseyerek baini kaldirdi. Sonra da
yznde korku dolu bir anl am belirdi . "Davi d? Davi d, ne var?"
Gen adam sessizce mekt ubu ona uzat t i. Rosaleen kgidi alar ak abucak okudu. "Ama...
David... anlayamadim... Ne demek bu?"
"Okuman yazman yok mu?"
Rosaleen endieyle ona bakt i. "David... yani imdi ne yapaca- j giz?"
David kalarini at mi, planl ar yapiyordu. Ileriyi iyi grrd o.J "Merak et me, Rosaleen.
Korkulacak bir ey yok. Ben bu sorum zmlerim."
"Ama bu mekt up..."
"zlme, kizim. Ii bana birak. imdi beni dinl e, sana yapaj cakl arini anlat acagim. Hemen bir
bavula eyal arini yerlet ir vf Londra' ya git . Tut t ugumuz kat a yerle ve benden haber alincay|
kadar da oradan ayr ilma. Anliyor musun?" '
"Evet . Tabii anliyorum. Ama... David..."
"Sen dedi gim gibi yap, Rosaleen." Gen kadina glmsedi. Yznde sevecen bir if ade vardi.
"Haydi git , eyalar ini hazirla. Ben seni arabayla ist asyona birakirim. On ot uz iki t renine
yet iebili rsin. Apart manin kapicisina kimseyle konumak ist emedigini syle. Eger biri ugrar ve
seni sorarsa, Londra' da olmadigini sylersin. Kapiciya bahiini de ver. Anliyor musun?
Yukariya benden bakasini ikarmasin."
"Oh..." Gen kadin ellerini yanakl arina gt r d. Gzl erinde korku vardi imdi.
"Kaygilanma. Sen byle oyunlar dan anlamazsin. Bu i bana der. Rahat a har eket edebilmek
iin senin bur adan git meni ist iyorum."
"Ben de bur ada kal amaz miyim, David?"
"Kalamazsin, Rosaleen. Aklini baina t opl a. Bu adam her kimse onunla megul olabil mem iin
senin ayak alt inda dolamaman gerek..."
David szckl ere basa basa, "u anda bir ey dnmyorum," dedi. "Ilk i senin buradan
uzaklaman gerekli . Ondan sonr a da durumu anlayacagim. Haydi, t art imayi birak da,
hazirl an. "
Rosaleen odadan ikt i.
David kalarini at ar ak elindeki mekt uba bakt i. Nazike yazilmiti... Her anl ama gelebili rdi...
Belki de adam yazdiklarinda ciddi... Ya da ... Mekt ubu t ekrar okudu. Allah kahr et sin! Bayan
Cloade adini t irnak iine almasi hi houma git medi. "Bayan Cloade..."
Imzaya bakt i. Enoch Arden... Belleginde bir ey canl andi... Bir iirin bir sat iri...
David o gece Geyik Haninin hol ne gir diginde her zamanki gibi ort alikt a kimseler yokt u.
Kedeki kk masaya gidip zerinde dur an zili al di. Biraz sonra meyhane kisminin kapisi
ailarak Beat rice Lippin- cot eikt e belirdi. "Hogel diniz, Bay Hunt er. Hava bir denbire serinledi
degil mi?"
"Evet , evet ... Burada Bay Arden adinda biri kaliyor mu?"
"ey... Bakayim... A, evet ... Bir Bay Enoch Arden kaliyor sanirim... Ilk kat t a, be numarali
odada..."
David merdivenlerden ikarak t ar if edilen odayi bul du. Usul ca kapiya vurdu.
Bi ri, "Gi rin, " dedi.
David odaya girip kapiyi arkasindan kapat t i.
Beat rice, "Lily! " diye seslendi. "Lily! " Koarak gelen pat lak gzl himhim kiza, "Sen biraz
benim iime bakar misin, ekerim?" dedi. "Benim amairl ari ayirmam gerekiyor."
"Olur, Miss Beat ri ce..." Lily kikir kikir gld. "Davi d Hunt er ne yakiikli degil mi?"
Beat rice bilgi bir t avirla, "Ah..." diye mirildandi. "ylelerini ok grdm ben... ogu hil ekrdir
ama onlara yine de dayanamaz, verdikleri eki alirsin. Ancak ben bu bakimdan biraz garibim-
dir . Kibar insanlar dan holanirim. Sonut a bir cent ilmen, ift ili k de yapsa, yine
cent ilmendir..."
David Hunt er be numarali odanin kapisina dayanar ak Enoch Arden adini kullanan adama
bakt i. Kirk yalar inda var, diye dnd. Grm geirmi biri oldugu belli ... Onunla kolay
kolay baa ikilmaz... Ayrica onu anlamak da zor.
Arden, "Merhaba," dedi. "Siz Hunt er misiniz? Lt fen ot urun. Ne iersiniz? Viski mi?"
David baini salladi. "Teekkr ederim. Viski ierim."
Ell erinde iki bardakl ari kar ilikli ot urdul ar. Bakilar iyl a bir birlerini t art maya aliiyorlar di.
Sonunda Arden, "Mekt ubu alinca airdiniz mi? diye sordu. "Dogrusu bu konuyu pek
anl ayamadim..." "Him... Belki ..."
David, "Anladigima gre," dedi. "Kiz kardeimin il k kocasi Robert Underhay' i
t aniyormusunuz."
"Evet , Robert ' i ok iyi t anirdim." Arden glmseyerek sigarasinin dumanl arini havaya dogru
fledi . "Siz onu hi grmediniz degil mi, Hunt er?"
"Hayir. "
"Himm... Ho belki bylesi daha iyi." David sert bir sesle, "Ne demek ist iyorsunuz?" diye
sordu. Arden sakin bir t avirla, "Bylece her ey daha kolaylami oluyor, dost um," dedi. "Sizi
bur aya kadar agirdigim iin zr dil erim. Ama..." Bi r an durdu. "Rosaleen' i ie
kar itirmamanin daha dogru olacagini dndm. Ona bo yere aci ekt irmemeliyi z."
"Lt fen amacinizi aiklar misiniz?"
"Tabi i, t abii ... ey... Underhay' in lmnde... phe eken bir t ar af oldugunu dndnz m
hi?"
"Ne demek ist iyorsunuz?"
"Underhay'in garip fikirleri vardi. Bundan bir ka yil nce ort adan kaybolmasinin iyi olacagini
dnyordu. Belki bunun nedeni bir t r valyeli kt i. Belki de baka bir sorun vardi. Underhay
yerli leri ynet mesini iyi bili rdi. Onl ara ist edigi yky anlat t i rabilirdi . Ort adan kaybolmasi,
sonra baka bir adla binl erce kilomet re t ede bir yerde ort aya ikmasi onun iin ok kolaydi."
David, "Inanilmayacak bir varsayim bu."
"yl e mi dnyorsunuz?" Arden gl erek ne dogru egil di. Parmaklariyl a David' in dizine
vurdu. "Ya bu yk dogruysa, Hunt er? Ha? Ne dersiniz. Ya dogruysa?"
"O zaman bunu dest ekleyecek kesin kanit l ar ist eri m."
"yl e mi? Tabii ort ada fazla kesin kanit yok. Ama Underhay bur aya, Warmsley kyne
gelebilir. Buna ne dersiniz?"
David alayla, "Hi olmazsa bu kesin sayilir," dedi.
"Evet kesin sayilir ama byle bir ey Bayan Gordon Cloade iin de hi ho olmaz. nk o
zaman kendisinin Bayan Gordon Cloade sayilamayacagi ort aya ikar. Garip bir durum olur bu.
Bunu siz de it iraf edersiniz sanirim."
David, "Kiz kardeim kocasinin ldgnden emindi," diye kar ilik verdi. "Ikinci evlili gini de bu
inanla yapt i."
"Orasi yl e, aziz dost um. Orasi yle. Benim buna bir diyecegim yok. Her yargi da ayni eyi
syl er. Hi kimse kiz kardeini zi sulu bulamaz."
David sert bir sesle, "Yargi mi?" dedi.
Beriki zr dilermi gibi konut u. "Kardeini z iki kocali bir kadin sayilir..."
David mt hi bir fkeyle, "Amaciniz nedir?" diye bagirdi.
"Hemen heyecanlanmayin, canim. Kafa kafaya vermeli ve ne yapmamiz gerekt i gini
dnmeli yiz. Yani... kardeinizin ikarl ari aisindan. Hi kimse et r afa irkin dedikodularin
yayilmasini ist emez. Underhay' e gelince... O valye ruhlu bir adamdi..." Bir an dur du. "Hl
da yl e ya."
David sert bir sesle t ekrarladi. "Hl?"
"Evet , yle dedim."
"Robert Underhay' in hayat t a oldugunu iddia ediyorsunuz. Peki , imdi ner ede?"
Arden ne dogru egil di. Bir sir syleyecekmi gibi sesini alalt arak, "Bunu grenmeyi
gerekt en ist iyor musunuz, Hunt er?" diye sordu. "Bunu bilmemeniz daha dogru olmaz mi?
Rosaleen ve sizin iin Underhay'in Afrika' da lm olmasi daha iyi degil mi?.. Underhay,
Rosaleen' in ikinci kez evlendigini bilmiyor t abii. Eger bunu duysaydi hemen ort aya ikardi.
nk Rosaleen' e ikinci kocasindan ok para kaldi. Ama aslinda kardeinizin bunu almaya
hakki yok... Underhay ok drst bir insandir. Karisinin hakki olmayan bir mirasa konmasina
kesinlikl e gz yumamaz." Durdu. "Ama... dedi gim gibi Underhay, Rosaleen' in ikinci kez
evl endigini bilmiyor sanirim. Zavallinin durumu kt . ok kt ."
"Ne demek kt ?"
Arden ciddi bir t avirl a baini sall adi. "Sagligi ok bozuk. Bakima... zel t edaviye iht iyaci var. Ne
yazik ki, pahaliya mal olan eyler bunlar ."
"Demek sagligi paraya bagli! "
"Evet . Art ik her ey paraya bagli. Zavalli Underhay' in ise be parasi yok." Arden ekledi.
"Sirt inda ve yanindakilerden baka bir eyi yok diyebili riz..."
David bir an odada et rafina bakindi. Bir iskemleye konmu olan sirt ant asi grd. Adamin
bavulu olmadigi anlailiyordu. "Acaba Underhay gerekt en iddi a et t igini z gibi 'val ye ruhlu' bir
adam mi?" Sesi hi de ho degil di.
Arden, "Bir zamanlar gerekt en yleydi," diye cevap verdi. "Ama hayat insanlari degit iriyor."
Durdu, sonra usulca devam et t i . "Gordon Cloade inanilmayacak kadar zengin bir adammi.
Bazen milyonlar bazi kimselerin kt yanlarinin uyanmasina neden olur ."
David Hunt er ayaga kal kt i. "Size cevabimi veriyorum: Cehenneme kadar yolunuz var."
Arden aldirmadi bile. Glmsyordu. "Evet , byle syleyeceginizi biliyordum."
"Si z sadece aagilik bir ant aj cisiniz. Iimden blfnz grmek de gelmiyor degil."
"Yani bu yky bakal arina aiklamami mi ist iyorsunuz? Aslinda bu pek hounuza
git meyecek. Ama dogrusunu ist erseniz, durumu aiklamak ni yet inde degili m. Ne de olsa baka
alicilar bul abilirim. "
"Ne demek ist iyorsunuz?"
"Cloade' lari unut mayin. Onlara gidip, ' Robert Underhay'in sag oldugunu grenmek hounuza
gider mi?' diye sorarsam, herhalde sevinlerinden ildirirlar ."
David dudak bkt . "Onl ardan hibir ey alamazsiniz. Hibirinin parasi yok."
"Ah, ama onlarla anl amaya varabilirim. Underhay' in sag oldugu, Rosaleen' in Gordon Cloade' l a
olan evlili ginin geerli sayilma- i yacagi kanit l andigi ve Gordon Cloade'un servet i onl ara
veril digi gn, beni de grrler elbet ."
David bir sre sesini ikarmadi. Sonr a da kabaca, "Ka para ist iyorsun?" dedi.
Adam da ayni kabalikla cevap verdi. "Yirmi bin st erlin."
"Olanaksiz. Kardeimin ana paraya el srmeye hakki yok. Onun sadece belirli bir geliri var."
"O halde on bin. Rosaleen bu parayi kolaylikla bulur. Herhalde mcevherleri var?"
David sesini ikarmadi. Sonr a bir denbire, "Pekl," dedi.
Beriki cevap vermedi. Bu kolay zaferi onu airt mi gibiydi. "ok ist emem. Pein para."
"Para bulabilmemiz iin bize zaman vermen gerek."
"Kirk sekiz saat . "
"Gelecek sali olsun."
"Pekl. Parayi bur aya get i rirsin." David sesini ikaramadan Arden ekledi. "Seninl e t enha bir
korulukt a ya da nehrin kiyisinda bulumak niyet inde degilim. Onun iin aklina byle eyler
get irme. Parayi gelecek sali, gece dokuzda bur aya get irirsin."
"ok phecisin..."
' ' Ben insanlari t anirim. zellikle senin gibileri ."
"yl e olsun..." David odadan ikarak merdivenlerden indi . Yz fkesinden allak bull ak
olmut u.
Beat rice Lippincot drt numarali odadan ikt i. Aradaki kapinin arkasindan ierde konuul anl ari
rahat likl a dinlemit i . Yanakl ari heyecandan kizarmi, gzleri piril piril parliyordu. Tit reyen eliyl e
sari salarini dzelt t i ...
Londra' daki apart man kat inin geni sal onunda Davi d Hunt er bir aagi bir yukari
dolaiyordu.Byk bir kolt ukt a ot uran Rosaleen ise onu seyrediyordu. Gen kadinin rengi
umut u, mavi gzleri korku doluydu.
David, "ant aj ," diye homurdandi. "ant aj . Tanrim, ben bir ant aj ciya para kapt iracak adam
miyim?"
Rosaleen akin ve endieli bir t avirl a baini salladi. "Hayir."
David, "Bilebilsem," dedi. "Bir bilsem..."
Rosaleen hikirdi.
David devam et t i . "Bu karanlikt a arpimak...byle gzleri bagli savamak..." Bi rdenbire
dnd. "O zmrt l eri iht iyar Great o- rex' e gt rdn m?"
"Evet . "
"Ka para verdi?"
Rosaleen znt yl e, "Drt bin," diye aikladi. "Drt bin st erlin. ' Bunl ari sat mayacaksaniz,
si gort aya daha fazla prim demeye balayin,' dedi."
"Evet , kiymet li t alarin fiyat i iki misli art t i. Neyse... O parayi bul acagiz.. Ama... bu sadece
balangi, Rosaleen. Bu adam bizim kanimizi emecek. Kanimizi emecek! "
Gen kadin bagirdi. "Ingilt er e' den gidelim! Kaalim bur adan! irlanda' ya... Amerika' ya... baka
bir yere gidemez miyiz?"
David ona dik dik bakt i. "Sen savai degilsin, Rosaleen. Sen kamayi t ercih ediyorsun."
Rosaleen inl edi. "Hat aydi bu... Hat a... Gnah..." "Bu sefer de dindarligin t ut masin. Buna hi
gel emem. Durumumuz ok iyiydi, Rosaleen. Hayat imda il k kez ist edigime erimit im. Eli me
gei rdiklerimi birakacak da degili m. Ama... u karanlikt a
savamak olmasaydi. Sonut a adaminki blf olabili r. Bunu anliyorsun degil mi, Rosaleen.
Herhal de Underhay, dndgmz gibi Af rika' da bir yerde gml."
Rosaleen t it redi. "Sus David. Beni korkut uyorsun."
Gen adam ona bakt i. Kadinin yzndeki korkuyu farket mit i . Tavirl ari degiiverdi. Rosaleen' in
yanina ot urarak onun soguk ell erini avular inin arasina aldi. "Hi kaygilanma. Her eyi bana
birak." Sadece syledigim gibi hareket et , yet iir. Bunu yapabili rsin, degil mi? Sana syledigim
gibi davran."
"Zat en hep yle yapiyorum, David."
Gen adam gl d. "Evet , gerekt en yle. Korkma, bu dert t en de kurt ulacagiz, Bay Enoch
Arden' i yenmenin yolunu bulacagim."
"David, bir iir vardi degil mi?.. Geri gelen bir adaml a ilgili bir
ey. . . "
"Evet ... Beni kaygilandiran da bu. Ama korkma, iin i yzn mut l aka grenecegim." David
baini salladi. "Be bin st erlin. Ar- den' e paranin hepsini hemen bulamadigimi syleyecegim.
Fakat onun Cloade' l ara git mesine engel olmam gerek. Belki de o szleri bo bir t ehdit t i ama
bundan emin olamiyorum." Dur du. Gzl erinde dalgin bir if ade beli rmit i. Kafasi hizla
al iiyordu. Sonra birdenbi re gl d. Neeli, pervasizca bir glt bu. Tehlikeli bir ie girimek
zere olan bir insanin kahkahasi. Hem zevk, hem de meydan okuma vardi. "Sana
gveniyorum, Rosaleen. Neyse ki sana t myle gvenebiliyorum."
"Gvenmek mi?" Rosaleen iri gzlerini onun yzne dikt i.
"Hangi bakimdan."
David glmsedi. "Sana syl enenleri yerine get irmek bakimindan. It e baarili bir iin t emeli
de budur, Rosaleen." Bir kahkaha at t i. "Enoch Arden' i yenme iinin."
Rowley byk eflat un zarfi hafif bir hayret l e at i. Bunu kull anan da kimdi? Gen adam yine
efl at un kgida yazilmi olan mekt ubu abucak okudu.
Sevgili Bay Rowley,
Si ze bu ekilde mekt up yazmakla belki kst ahlik edi yorum. Ama bilmeni z gereken bazi eyl er
oluyor. Geen gece bana beli rli bir kiiyi sormut unuz. Eger Geyik' e ugrarsaniz, konuyu
anl at abil irim. Hepimiz amcaniz ldg zaman servet inin yabanci ellere gemesine zlmt k.
Bana kizmayacaginizi umarim. Olanl ari gerekt en
bilmeniz gerek.
Saygilarimla,
BEATRI CE LI PPI NCOT
Rowley, Geyik Haninin meyhane kismina girerken, saat sekizi birka dakika geiyordu. Rowley
t ezgha yakl aip bir a ist edi.
Beat rice ona t at li t at l i glmsedi. "Hogeldiniz, efendim."
"Hobulduk, Beat rice. Mekt ubuna t eekkr ederim."
Kiz ona abucak bir gz at t i. "Biranizi vereyim, ondan sonra konuuruz." Bardagi Rowley' in
nne birakirken hayat indan pek memnundu. Kendini nemli buldugu da anlailiyordu.
Gen adam hafif bir merakla, "Ne oluyor?" diye sordu.
"Burada kal an bir yabanci var ya?.. Bay Arden. Hani si z onu sormut unuz."
"Evet . "
"Ert esi gece de Bay Hunt er geli p onu aradi."
Rowley il giyle dogruldu. "Davi d Hunt er mi?"
"Evet . Bay Arden' i sorarken fkeli bir hali vardi. Onun bir eye kizmi oldugunu anl adim. Tabii
o sirada konuyu bilmiyordum." Beat rice bir an dur up derin bir soluk aldi. "Daha sonr a ben
havlu filan almak iin Bay Arden' inkinin yanindaki odaya girdim. Nedense aradaki kapi bir az
aralikt i. Kimin at igini bilmiyorum t abii."
Rowley baini salladi. "Tabii ..." Ama kapiyi mut laka Beat rice aral adi, diye dnyordu.
"Tabi i bu yzden Bay Arden' l e Bay Hunt er' in konumalarina ist emeyerek kulak misafi ri
oldum... Duyduklarim beni airt t i..." Kiz ona dogru egilerek duyduklar ini t ekrarladi.
Rowley' in yz anl amsizdi. Hat t a apt alca bir grn vardi. Beat rice szlerini bit irdikt en
sonra merakla Rowley' e bakt i.
Gen adam daldigi dncelerden ancak neden sonr a uyanabil di. "Teekkr ederim, Beat rice...
ok t eekkr ederim..." Hizla meyhaneden ikt i.
Beat rice dkirikligina ugramiti. "Ben de Bay Rowley' in bir ey syleyecegini sandim," diye
syl endi . Rowley, Geyik' t en dogru amcasi Jeremy Cloade'un evine git t i. Aslinda t ek baina
har eket e gemeyi yeglerdi. Ama bu konuyu kurnaz ve t ecrbeli bir avukat l a konumasi
gerekt igini bili yordu.
Rowley' e kapiyi aan hizmet i kiz, haniml a beyin yemekt e olduklarini syl edi. Rowley' i yemek
odasina alacakt i ama gen adam, "Amcami alima odasinda beklerim," dedi. Jeremy' yle yal- j
niz konumak ist iyordu. Frances'i bu ie karitirmak niyet inde degildi .
Jeremy'nin alima odasinda bir aagi bir yukari dolamaya baladi. Yazi masasinin zerinde
Frances' in t uval et li bir resmi ve bir de Lord Edward Trent on' un fot ografi vardi. Yanda ise
gm ereveli bir resim dur uyordu. Jeremy'nin- kazada len oglu Ant - hony' di bu. Gz
fot ografa ili en Rowley yzn bur ut urarak dnd. Bir kot uga ot urup bu kez Lord Edward
Trent on'un resmine bakmaya baladi.
Yemek salonunda Frances kocasina, "Acaba Rowley ne ist iyor?" diye sordu.
Jeremy yorgun bir t avirl a iini ekt i. "Herhalde ift likle il gili bir i var."
Frances, "Rowley iyi bir gen," dedi. "Ama ok agirkanli. Bana Lynn' le aralar i pek iyi degilmi
gibi geliyor. "
Jeremy dalgin bir t avirl a mirildandi. "Lynn... a, evet . Affedersin... dogru drst
dnemiyorum. Bt n bu znt l er..."
Frances hemen onun szn kest i. "O konuyu dnme. Her ey yoluna gir ecek."
"Bazen beni korkut uyorsun, Frances. O kadar pervasizsin ki . Durumu anlamiyor musun?"
"ok iyi anliyorum. Ve hi korkmuyorum. Hat t a olduka egleni yorum, Jeremy."
Jeremy, "It e beni de korkut an bu ya," dedi.
Kadin gld. "Haydi , ift i delikanliyi fazl a beklet me. Bak bakalim ne ist iyormu."
Yemek odasindan ikarl arken, sokak kapisi hizla vurularak kapat ildi. Hizmet i kiz yanl arina
gel ip, "Bay Rowley daha fazla bekl eyemeyecegini syledi," diye haber verdi. "Zat en
konuacagi konu da o kadar nemli degilmi..."
Lynn o sali gn akamzeri yrye ikmiti. Ii sikiliyordu. Kyde yaam ne kadar da
t ekdzeydi. Rowley' le aralar i grnt e eskisi gibiydi. Gelgelelim gen kiz iin iin dur umun hi
de byle olmadigini dnyordu. Ky sikici bulmasina David Hunt er' in kiz kardeiyle birlikt e
bir denbire Londra' ya git mesinin neden oldugundan kukulaniyordu. Aikasi, David Hunt er
insanda heyecan uyandiran bir gent i.
Evde de rahat degil di art ik Lynn. Annesinin bai sikitika Ro- saleen' e gidi p ondan bor
ist eyecegini seziyordu. Bunu dndke aklina David' in horgren szleri geliyordu t abii .
Lynn sikint ili sikint ili pat i kada ilerledi. Akam oluyordu. Gl geler uzamaya balamiti. Asil
sorun Rowley ve ben, dedi kendi kendine. Onunla evlenmeyi gerekt en ist iyor muyum?
Bi r agacin dibine ot urarak elini enesine dayadi. Aagida] yemyeil vadi uzaniyordu. Tren bu
yeilliklerin arasindan homur- dana homurdana ilerl emekt eydi. Lokomot ifin dumani bir soru
iaret i gibi gge dogru ykseliyordu.
Lynn yine kendi kendine, Rowley' le evlenmek ist iyor muyum, diye sordu. Onunla evleneyim
mi ?.. Onu seviyor muyum?.. Avrupa' ya alimaya git meden nce ona ikt im.. Ama... ben
degit im. Eski Lynn degili m art ik... Rowley ise... hep ayni Rowley... Peki , ist edigim nedir
benim?
Arkasindaki korulukt a kuru dallar at irdadi. Bir erkek kfret t i.
Gen kiz, "David! " diye bagirdi.
"Lynn! " Korulukt an ikan gen adamin yznde hayret dolu bii anl am vardi."Bur ada ne iin
var?" Gen adam komut u, kesik kesik soluk aliyordu.
Lynn, "Bilmem," dedi . "Ot urmu dnyordum..." Gar ip bir t avirl a gld. "Herhalde vakit bir
hayli ge..."
"Zamandan haberin yok mu?"
Lynn dalgin dalgin bilegindeki saat e bir gz at t i. "Yi ne dur mu. Ben saat leri airiyorum."
David, "Yalniz saat leri mi?" diye sordu. "Bunun nedeni canliligin. Hayat dolu oluun." Gen kiza
yakl ati.
Lynn ise garip bir t elaa kapilmiti. Ayaga kalkt i. "Hava iyice kararmaya baladi. Eve dnmem
gerek. Saat ka, Davi d?"
"Dokuzu eyrek geiyor. Art ik bir t avan gibi komam gerek. Yoksa dokuzu yirmi gee
Londra' ya hareket eden t reni kairacagim."
"Kye dndgnden haberim yokt u."
"Kkt en bazi eyler almam gerekt i de. O t rene yet imem art . Rosaleen apart manda yalniz.
Geceleri Londra' da yalniz kal di mi, korkmaya baliyor."
"Apart manda mi?" Lynn' in sesinde alay vardi.
David aci bir sesle, "Korkunun mant ikla il gisi yokt ur," diye cevap verdi. "Depremde evin baina
geerse. . . "
Lynn birdenbire ut andi. "zr dil erim... Bunu unut mut um."
"Evet her ey abucak unut uluyor! zellikl e hayat t a fazl a sikint i ekmemi olan kimseler ok
unut kan oluyorlar. Sen de yle Lynn."
Lynn, "Hayir," diye bagirdi. "Ben yle degilim, Davi d. Demin dnrken..."
"Beni mi dnyordun?" Gen adamin evikligi kizi airt t i. Daha ne oldugunu anlayamadan,
kendini Davi d'in kollarinda buldu. Gen adam onu sikica kendine ekerek kizi sicak ve fkeli
dudaklar iyl a pt . "Rowley Cloade ha?" dedi. "O kaba ift i? Lynn, sen benimsin! " Sonr a ayni
abuklukla onu birakiverdi. "Treni kairacagim! " Hizla yamat an inmeye baladi.
"David..."
Gen adam omzunun zerinden seslendi. "Londra' ya varinca sana t elefon edecegim! "
Lynn, David' in alacakaranlikt a kousunu seyret t i. Ince ve evikt i gen adam. Hareket leri de
ok uyumluydu.
Gen kiz dnerek evine dogru git meye baladi. Kafasi karmakariikt i. Evin kapisinin nnde bir
an t er eddt l e dur akl adi. Ieri girmek ist emiyordu. Annesinin sevgi dolu szlerini , merakli
sorularini duymak houna git meyecekt i. Annesi aagi grdg insanlardan be yz st erlin bor
almiti.
Lynn usulca ieriye szlerek merdivenlerden yukar iya ikarken, David'le Rosaleen' i aagi
grmeye hi hakkimiz yok, diye dnd. Biz de onl ar gibiyiz. Para ugruna yapmayacagimiz
ey yok. Dikkat l e aynadaki grnt sne bakiyordu. Bir yabancinin yz bu... Sonr a korkun
bir fkeye kapildi. "Rowley beni gerekt en sevseydi , ne yapar yapar, be yz st erlin pekl
bulurdu. Bunu David' den almama, gururumu bu ekil de kirmama gz yummazdi... David...
Bana Londr a' dan t elef on edecegini syl edi... Gen kiz ryada gibi aagiya indi . Kendi kendine,
bazen ryalar da t ehlikeli dir , diyordu.
"Ah sen misin, Lynn' cigim?" Adela' nin sesinden bir denbire rahat l adigi anlailiyordu. "Geldigini
duymamitim ekerim. Eve dneli ok mu oldu?"
"Evet , evet . Yukardaydim."
"Eve gel digin zaman bana haber ver, Lynn. Karanlik bast ikt an sonra kaygi duymaya
baliyorum. Senin kirlar da dolatigini dnnce..."
"Aman annecigim ben bebek miyim?"
"Son zamanlarda gazet elerde korkun haberler ikiyor. Bazi serseriler kizlara saldiriyorlarmi."
"Herhal de bunu kizlar kendileri davet edi yor." Lynn'in yznde gari p, alayci bir glmseme
bel irmit i . Evet , kizlar t ehlikeden holaniyorlar di. Kimse gvenlikt e olmak ist emiyordu art ik...
"Lynn' cigim, dinliyor musun?"
Gen kiz daldigi dncelerden uyandi. Annesi bir eyler anl at iyordu. "Ne dedin hayat im?"
"Dgnde nedimelerin giyecegi el biselerden... ik modell er semek gerek."
"Tabii , t abii ..." Lynn odada dolaiyor, biblolari aliyor, sonra t ekrar yerine koyuyordu.
"Byl e huzursuz huzursuz dolaman art mi? Benim de sinirlerimi bozuyorsun."
"zr dilerim, annecigim."
"Seni zen bir ey yok ya?"
Lynn abucak, "Ne olabili r?" dedi.
"Hemen aksil eme, ekerim. imdi... Joan' a da nedimelik et mesini sylememiz gerek.
Bili yorsun, annesi eski arkadalarim- dandir."
"Joan' dan nef ret ederim ben."
"Bi liyorum, ekerim. Ama kizi nedime yapmazsak, annesi ok kirilir."
"Annecigim, bu benim dgnm degil mi?"
"yl e Lynn ama..."
"Ho, dgn olup olmayacagi da belli degil ya..." Aslinda bunu sylemek ist emiyordu ama
szler agzindan kaivermit i .
Bayan Marchmont hayret le kizina bakt i. "Lynn, ekerim, ne demek ist iyorsun?"
"Hi , hi. . . "
"Rowley' le kavga mi et t ini z yoksa."
"Ne mnasebet ! zl ecek bir ey yok, annecigim."
Ama Adela kizina znt yle bakiyordu. Lynn' in bocaladigini sezmit i . "Rowley' le evl endigin
t akdir de gvencede olacagini dnyorum," dedi.
Lynn dudak bkt . "Gvenli kt e olmak ist eyen kim?" abucak dnd. "Telefon mu al di?"
"Hayir. Neden sordun. Biri mi arayacak?"
Lynn baini salladi. Telefonun almasini beklemek de gurur kirici bir eydi. Ama Davi d o gece
t elef on edecegini sylemit i ... Lynn, et meli , diye dnd. Mut l aka et meli! Ben gali ba
ildirdim... Evet , evet , iyice ildirdim... David neden beni bu kadar ekiyor?
Lynn'in gzlerinin nnde David' in esmer, hznl yz belirdi. Bu grnt y kafasindan
kovmaya, onun yerine Rowley' i geirmeye aliti. Rowley' in yakiikli yzn, hafif
glmseyiini , sevecen bakilarini. Rowley beni gerekt en seviyor mu? Eger bana bagli olsaydi,
neden ona koup be yz st erlini ist edigimi anlardi. yl e mant ikli bir t avirl a konumaya
kalkmazdi. . .
Tel efon almaya balamiti. Lynn derin bir soluk aldi. Hole ikip t elef onu at i. Kat hi e Yengenin
ince, t el ali sesini duyunca da ir kildi. "Lynn, ekerim, ben enst it deki t oplant inin ne zaman
oldugunu unut t um..." Sonra konut u da konut u.
Lynn uygun kar iliklar vermeye aliti.
"Ne kadar iyisin, Lynn' cigim. Hep zavalli yengecigini n imdadina koarsin. Bilmiyorum, neden
ben her eyi byle bir birine karitiriyorum... Ama bazen de her ey o kadar t ersine dnyor
ki ... Aksili kler bir birini kovaliyor... Bizim t elef on bozuk. Kalkip bu t elef on
kulbesine gel dim ama bir de bakt im ki, yet eri kadar param yok. Dnmek zorunda kal dim
ve..."
Sonunda Kat hie Yengenin gevezeligi sona erdi. Lynn t elefonu kapayarak ot urma odasina
dnd. Adela Marchmont hemen sordu. "ey miydi o?"
Lynn, "Telefon eden Kat hi e Yengeydi," dedi.
"Ne ist iyormu?"
"Her zaman yapt igi.gibi ileri karitirmi."
Lynn bir kit ap alip kolt uga ot ururken, saat e bir gz at t i. Evet daha erkendi . David' in t elefon
et mesine olanak yokt u daha. On bir i be gee t elefon yine aldi. Gen kiz bu kez agir agir
yerinden kal kt i. Fazla mit lenmemeli ydi. Belki de yine Kat hie Yenge ariyordu...
Ama hayir...
"Warmsl ey ky 34 numara mi? Miss Lynn Marchmont , Londra' yl a konuabili r mi?"
Lynn'in kalbi durdu adet a. "Ben Miss Marchmont 'um." "Bir dakika..."
Gen kiz bekledi . Kariik grlt l er... Sonr a sessizli k. Telefon servisi de git gide kt leiyordu.
Lynn biraz daha bekl edi. Sonr a fkeyle dgmeye arka arkaya bast i.
Sonunda baka bir kadinin sesi duyuldu. Kayit siz, soguk ve ilgisi z. "Lt fen t el efonu kapayin.
Tekr ar aranacaksiniz."
Gen kiz kulakligi yerine birakt i.Tam ot urma odasina giderken, t elef on t ekrar almaya baladi.
Lynn t elala kot u. "Alo?"
Bi r erkek sesi, "Warmsley ky 34 numara mi?" diye sordu. "Londra' dan Miss Lynn
Marchmont 'u ariyorlar ."
"Benim. "
"Bi r dakika..." Ses hafifledi. "Londra, konuun."
Gen kiz bir denbire David' in sesini duydu. "Lynn? Sen misin?"
"David! "
"Seninl e konumam gerekiyordu."
"Evet ..."
"Buraya bak, Lynn. Sanirim benim ikip git mem daha iyi ola- j cak."
"Ne demek ist iyorsun?"
"Ingilt er e' den ayr ilmam daha dogru olacak sanirim. Aslinde kolay bu. Rosaleen' e bur adan
kolay kolay gidemeyecegimizi syj ledim, nk kyden ayrilmak ist emiyordum. Ama bt n
bunl arir ne yarari var? Sen ve ben olacak ey degil bu. Ol aganst bir sin, Lynn. Bana
gel ince... Ben serserinin, ahl aksizin bir iyim... Her zaman yleydim zat en... Senin ugruna
uslanacagimi dnerek hayallere kapilma. Bunu ist eyebilirim ama herhalde sonul andira-
mam. Onun iin senin o agirkanli Rowley' le evlenmen daha iyi olur . Hayat in boyunca bir t ek
gn bile kaygi duymazsin. Oysa benimle birlikt e cehennem hayat i srersin."
Lynn orada, elinde t elef on, ylece duruyordu.
"Lynn orada misin?"
"Evet buradayim."
"Bi r ey sylemiyorsun..."
"Syl enecek ne var?"
"Lynn?"
"Evet ..." Ne garip, t buradan David' in heyecanini hissediyordu.
Gen adam usul ca kfret t i. Sonra da, "Herkesin cani cehenneme," diye bagirarak t elef onu
kapat t i.
Bayan Marchmont ot urma odasindan ikt i. "ey mi ydi o?"
"Yalni numara..." Lynn abucak merdivenl ere dogru git t i...
Gl adys adli hizmet i be numarali odanin kapisina hizl a vurdu. Saat in on olmasina ragmen Bay
Arden' in kapinin nne birakilmi olan ay t epsisini almami oldugunu farket mit i.
Tekrar kapiyi yumrukl adi. Ierden cevap alamayinca da, t okmagi evir erek odaya gir di. Bay
Arden' in ge vakit l ere kadar uyuma alikanliginin olmadigini biliyordu. Adam borcunu
demeden kami olabili rdi. Bazen byle olaylarla kar ilaiyorlar di.
Ama Enoch Arden adini kullanan adam handan kamamiti. Odanin ort asinda yzkoyun
yat iyordu. Gladys t ipt an anlamazdi ama daha ilk bakit a Arden' in lm oldugunu anladi.
Baini arkaya at ar ak avaz avaz bagirdi, sonra da deli gibi odadan firl adi. Merdivenlerden
inerken hl haykiriyordu. "Miss Beat rice! ... Miss Beat rice! "
Beat rice kendi odasindaydi. Dr. Lionel Cloade' a kest i gi parmagini sardirmakla meguld.
Gl adys t op gibi odaya dalinca, dokt or da elindeki sargi bezini yere dr d.
"Miss Beat rice! "
Dokt or fkeyle, "Ne var?" diye sordu.
Beat rice de, "Ne oldu?" dedi.
"Be numaradaki mt eri... Yerde yat iyor... lm..."
Dokt or bir hi zmet i kiza bakt i, bir Beat rice' e... Beat rice ise nce Gl adys' e bakt i, sonr a
dokt ora...
Sonunda Lionel Cloade akin akin, "Sama," diye mirildandi. "Sama."
"Adam lm..." Gladys zevkle ekl edi. "Kafasi pat l ami..."
Dokt or, Beat rice' e bakt i. "Belki benim bakmam..."
"Lt fen, Dr. Cloade. Ama... bana bu olamazmi gibi geliyor..."
Yukari ikt ilar. Gladys en nden gidiyordu. Dr. Cloade, Ar- den' e bir bakt i. Sonr a da yere diz
kerek zerine egildi. Tekrar baini kaldirdigi zaman t avirlar i degimit i . Ciddi ve ot orit er bir
t a- 1 virl a Beat rice' e, "Polise t elefon edin," dedi.
Beat rice diari ikt i. Gladys de peinden. Kk hi zmet i kiz heyecanla, "Ay, Miss Beat rice,"
diye fisildadi. "Bir cinayet mi bu?"
Beat rice t elala sari salarini dzelt t i . Sonr a da sert bir sesle bagirdi. "Dilini t ut , Gl adys. Bi r
olayin cinayet olup olmadigini grenmeden bundan o ekilde sz et mek, ift i ra demekt ir. Seni
t ut t uklari gibi , yargicin kar isina ikariverirler, karimam. Byl e bir dedikodu ikmasi Geyik
Hani iin de iyi olmaz." Sonr a ekledi . "Haydi git , kendine ay yap. Buna iht iyacin oldugu belli ."
"Ger ekt en yle, Miss Beat rice. Midem alt st oldu. Size de bir fincan ay get ireyim."
Beat rice, hayir, demedi...
Bamfet t i Spence masanin diger t ar afinda ot uran Beat ri ce Lippincot ' a bakt i. Kiz dudaklarini
iyice bzmt .
"Teekkr ederim, Miss Lippincot . Demek bt n hat irlayabildiginiz bu kadar?"
"Evet , efendim..." Kiz mit le sordu. "Bu bir int ihar olabilir, degil . mi, efendim?"
Bamfet t i Spence bir insanin kafat asinin arkasini kert e- i rek int ihar edemeyecegini
syl emedi . zellikle bunu elik kmr maasiyl a yapmasina olanak yokt u. Onun yerine,
"Sonuca varmakt a acel e et memeli," diye mirildandi. "Teekkr ederim, Miss Lippincot .
zellikl e gelip bize o konumayi anl at t iginiz iin..."
Kiz ikt ikt an sonr a Spence dnmeye baladi. O konuma gerekt en zerinde durul acak
gibiydi.
Komiser yardimcisi Graves kapidan baini uzat arak, Bay Rowley Cloade'un bekledigini haber
verdi . Spence kafasini sall adi. Gr aves de gen adami ieri sokt u.
"Gnaydin, Bay Cloade. Sizi grdgme ok memnun oldum. u meseleyi aydinl at abil ecek bir
ey bili yor musunuz? Geyik Haninda ldrlen adami kast ediyorum."
Spence, Rowley' in sorusuna baka bir soruyla karilik verdigini duyunca airdi.
"O adamin kimligini t espit et t i niz mi?"
Spence agir agir, "Hayir," dedi. "Deft ere, 'Enoch Arden' yazmi. Ama eyalarinin arasinda onun
gerekt en Enoch Arden oldugunu gst erecek bir t ek ey yok."
Rowley kalarini at t i. "Bu bir az gari p degil mi?"
Ger ekt en yl eydi ama bamfet t i olayin bu yanini Rowley' l e konumak niyet inde degildi .
Nazik bir t avirla, "Bay Cloade," dedi . "Asil sorulari benim sormam gerekiyor. Dn gece Arden' i
grmeye git misini z. Bunun sebebi nedir?"
"Beat rice Lippincot ' u t aniyorsunuz, degil mi ? Geyi k' de aliiyor..."
"Tabii ... Geli p bana olayi anl at t i."
Rowley' in rahat l ami gibi bir hali vardi. "Iyi ... Onun bir polis olayina karimakt an korkacagini
sanmitim. Bazen o t ip insanlar garip davranirl ar." Spence baini sall adi. Rowley szlerine
devam et t i . "Beat rice, bana duydugu o konumayi anl at t i. Bu durum kuku uyandirdi bende.
Yani... bu konu bizi de ilgilendi rir di."
Bamfet t i yine baini salladi. Gordon Cloade'un lm onu da il gilendirmi , bt n kydekiler
gibi ailenin haksizliga ugradigini dnmt .
Rowley, "Size olayin ayrint ilarini anlat mama gerek yok," dedi . "Rosaleen Cloade' un ilk kocasi
hayat t a oldugu t akdir de, bt n ailenin durumunun degiecegini siz de biliyorsunuz. Byl e bir
eyin olabil ecegini ilk kez Beat rice' in szlerini duydugum zaman anl adim. Rosaleen'in
gerekt en dul oldugunu saniyordum. Aikasi, bu haber beni ok airt t i. Bu konuyu
dnmem gerekirdi."
Spence t ekrar baini salladi. Rowley' in kafasinin agir alitigini o da bilirdi .
Gen adam, "nce amcamla konumayi dndm," diye aikl adi. "Yani avukat olaniyla..."
"Bay Jeremy Cloade'la mi?"
"Evet ... Hemen oraya kot um. Sekizi geiyordu sanirim. Onl ar yemekt eler di. Jeremy'nin
al ima odasinda bir kolt uga ot urarak onu beklemeye baladim. Bir yandan da konuyu
dnyordum."
"Evet ?"
"Sonunda ii amcama amadan nce bir az incelememin dogru olacagina karar verdim.
Avukat l arin hepsi de bir birlerini n ayni oluyorlar. ok agir, ok t edbirli ... Tmyle emin
olmadika bir t ek adim bile at miyorlar . Dur umu, bildi gini z gibi garip bir biimde grenmit im.
Onun iin Geyik' e giderek Arden denil en o adami grmeye karar verdim."
"yl e de yapt iniz sanirim?"
"Evet . Hemen Geyik' e dndm."
"Saat kat a?"
Rowley dnd. "Durun bakayim... Sekiz buukt a herhalde... Veya dokuza yi rmi kala..."
"Evet ?"
"Onun hangi odada oldugunu bili yordum. Beat rice oda numarasini sylemi t i. Yukari ikarak
Arden' in kapisina vurdum. Ieriden 'Buyurun' dedi. Ben de odaya gir dim." Rowley dur akl adi.
"Sanirim, ii pek iyi idare edemedim, Bay Spence. Ieri gir digim sirada bt n kozlarin bende
oldugunu dnyordum. Ama Arden zeki bir adamdi sanirim. Agzindan kesin bir laf
alamadim. Ona, ant aj yapt igini grendigimi ima et t i gim zaman korkuya kapilacagini
dnmt m. Ne var ki, szlerim onu eglendirdi. Bana byk bir kst ahl ikl a, 'Alicilardan
misiniz?' diye sordu. 'O pis oyunu benimle oynayamazsiniz,' dedim. ' Benim sakl anacak bir
eyim yok...' O zaman szlerini yanli anladigimi syl edi. ' Konu u,' dedi . ' Benim sat acak bir
eyim var. Siz alici misiniz?' Sordum. ' Ne demek ist iyorsunuz?' Gl d. 'Si z... daha dogrusu
bt n aile Afrika' da ldg bildirilen Robert Underhay'in hayat t a oldugunu gst eren kesin
kanit lara ka para verirsiniz?' Kizdim. ' Bunl ara neden para verelim?' dedim. Pis pis gl d.
' nk bu akam bir alici gel ecek. O bana Robert Underhay'in ldgn gst eren kesin
kanit lar iin para veriyor.' Sonr a... korkarim sonra t epem at iverdi. Ailemin byle ki rli ilere
gir imeye aliik olmadigini syledim. ' Underhay gerekt en sagsa, bunu grenmek kolay,'
dedi m. Gl d, gld. Ve ok garip bir sesle, 'Benim yardimim olmadika bunu
kanit layamazsiniz,' dedi. Bu szleri syl erken hali bir t uhaf t i." "Sonr a?"
"Aikasi eve dner ken ok kaygiliydim. Bana ileri bsbt n kar itirmiim gibi geliyordu.
Keke ii Jeremy Amcama biraksay- dim, diye dnyordum. Ne de olsa avukat l ar hilekr
insanlarl a konumasini daha iyi bili rler ."
"Geyik Hanindan kat a ayrildiniz?"
"Bi lmiyorum... Bir .daki ka, bir dakika... Dokuza gel iyordu sanirim. nk kyden geerken
radyoda saat i bildi ren ddgn aldigini duydum."
"Arden kimi bekl edigini syledi mi? Sz et t igi alici kimmi?"
"Syl emedi . Ben Davi d Hunt er oldugunu dndm t abii . Baka kim olabilirdi?"
"Bu ziyaret onu korkut muyor muydu?"
"Hayir, dur umdan ok honut grnyordu."
Spence eliyle masada dur an agir maayi iaret et t i . Yaninda cami kirilmi bir kol saat i,
zerinde marka olan kk alt in bir akmak, yaldizli kabiyla bir ruj duruyordu. "Bu maa
minede miydi , Bay Cloadd? Bunu farket t iniz mi?"
"O maayi mi? Hayir, sanmiyorum. minede at e yokt u." Rowley odayi gzlerinin nnde
canlandirmaya aliti. "Herhalde bu maa minenin nnde duruyordu ama onu farket medim.
Ar- den' i bununla mi..."
"Evet , kafasini bununl a ezmiler."
Rowley kalarini at t i. "ok garip. David Hunt er, ince bir adam. Arden iriyari, gl kuvvet li."
Bamfet t i ifadesiz bir sesle, "Polis dokt oruna gre, Arden' in baina arkadan vurulmu," dedi .
"Maanin sapiyla da kafasina yukardan darbeler indirilmi."
Rowley dnceli bir t avirla konut u. "Arden, kendinden pek emindi. Ama dogrusu ben para
sizdirmaya kalkt igim bir insana hibir zaman arkami dnmezdim. zellikle Davi d Hunt er gibi
gzpek birine... Arden'in fazla t edbirli bir i olmadigi anlailiyor."
Spence alayla, "Tedbirli olsaydi," diye karilik verdi. "imdi hayat t a olurdu."
Rowley heyecanla, "Keke hayat t a olsaydi," dedi. "imdi bt n ileri karmakar iik et miim gibi
gel iyor bana. fkelenip diari firlamasaydim, belki ondan iimize yarayacak bir eyl er
grenebili rdim. Keke ailenin de ' alicilar ' arasinda oldugunu syleseydim. Ancak bu da gln
olurdu. Rosaleen ve David' l e baa ikmamiz olanaksizdi. Bt n para onlarda. Bt n aile
bir lesek yine de be yz st erlin bile bul amazdik."
Spence masadaki alt in akmagi aldi. "Bunu daha nce grm mydnz?"
Rowley kalarini at t i. "Evet , bir yerde grdm... Ama nerede oldugunu hat irl amiyorum. Hem
de yakinlarda grdm bunu... Hayir, hat irlayamayacagim." Elini uzat t i.
Ama bamfet t i akmagi Rowley' e vermedi. Onu masaya birakarak bu kez ruj t pn aldi.
"Ya bunu?"
Rowley gl d. "Bunl ar benim anl ayacagim eyler degil, Bay Spence."
Bamfet t i dnceli bir t avirl a eline bir az ruj srd. Baini yana egerek boyaya begeniyle
bakt i. "Esmer bir kadinin kull andigi bir ruj bu."
"Si z polisl er de amma acayip eyler biliyorsunuz." Rowley ayaga kalkt i. "Demek siz len
adamin kim oldugunu kesinlikl e bilmiyorsunuz?"
"Bu konuda bir fikriniz mi var, Bay Cloade?"
Rowley agir agir, "Hayir," diye mirildandi. "Sadace merak et t im. Underhay' i ancak o adamin
yardimiyl a bulabilirdik. Arden ld. Art ik bilmem Underhay' in izini nasil yakalayabilecegiz."
Spence, "Olay gazet elere yansiyacak, Bay Cloade," dedi . "Underhay sagsa, yazilanlar i
okuyacak t abii . O zaman ort aya ikmasi olasidir."
Rowley buna pek inanmiyor gibiydi . "Belki..."
"Bundan pek emin degil sini z galiba?"
"Bence bir inci raundu David Hunt er kazandi."
Spence baini sall adi. "Belli olmaz." Rowley diari ikarken, bamfet t i masadan t ekrar
akmagi alar ak zerindeki D.H. markasina bakt i. Sonr a da komiser yardimcisina dnd.
"Pahal i bir ey bu. Kimin oldugunu grenmek de kolay. akmak mut l aka Gr e- at orex' den veya
Bond St reet 't eki diger mcevhercil erden birinden alinmitir. Bunu grenmeli."
"Peki, efendim. "
Spence kol saat ine bakt i. Cam kirilmi ve saat dokuzu on gee durmut u. "Bununla il gili rapor
aldin mi, Graves?"
"Evet , efendim. Saat in zemberegi kirilmi."
"Ya ayar yeri?"
"O gayet iyi aliiyor, efendim."
"Sence bu saat bize ne sylyor, Graves?"
Komiser yardimcisi yorgun bir t avirl a cevap verdi. "Bize cinayet saat ini haber veriyor sanirim."
Spence "Ah," dedi . "Sen de benim gibi uzun yillar polislik edersen, sonunda biraz pheci
olursun. zelli kle kirik bir saat gibi delil lerden hemen kukulanirsin. Akreple yelkovani uygun
bul dugun saat e get ir, sonra da cami kiriver. Saat de dursun. Ondan sonr a da cinayet ilendi gi
sirada baka yerde bulundugunu syl e. Tabii bu kez kat il byle bir ey yapmami olabil ir. Ama
ben cina- yat l e ilgili saat konusunda hemen karar vermek niyet inde degilim. Polis dokt oru
Arden' in seki zle on bir arasi ldrlm oldugunu syledi."
Gr aves hafif e ksrd. "Furrowbank' deki bahivan yardimcisi Edward, David Hunt er 'in saat
yedi buuga dogru yan kapidan ikt igini grdgn syledi . Hizmet iler onun kyde oldugunu
bilmiyorl armi. Hunt er' in Bayan Gordon' la Londra' da oldugunu sani- yorlarmi. Ancak onun bu
ci varda oldugu kesin."
Spence baini sall adi. "Evet ... Hunt er' dan o gece neler yapt igini grenmek ist erim."
Gr aves akmagin zerindeki markaya bakt i. "Durum ort ada, efendim."
Spence, "Him," dedi. "Ama unun da aikl anmasi gerek." Ruj u iaret ediyordu.
"O, gardrobun alt indan ikt i, efendim. Oraya aylar nce yuvarlanmi olabili r."
"Onu aratirdim. O odada kal an son kadin mt eriyi sordum. Kadin oraya haft a nce
gel mi. Biliyorum son zamanda ot ellerde servis ok bozuldu ama herhalde Geyik' t e de
haft ada bir gardrobun alt ini sprrler. Ayrica han gerekt en t emiz bir yerdir ."
"Arden'in bir kadinl a ilikisi oldugundan hi sz edilmedi , efendim."
"yl e. It e onun iin de bu ruj il gimi ekiyor."
Spence, Rosaleen Cloade'un Londra' da ot urdugu lks apart manin kapicisiyla konuuyordu.
"Bayan Cloade kainci kat t a?"
"nc kat t a, efendim. Ama nce t elefonla geldiginizi haber vermem gerek."
Spence, "Demek Bayan Cloade bur ada?" dedi . "Ben onun kyde oldugunu saniyordum."
"Hayir, efendim. Geen cumart esiden beri burada."
"Ya Bay David Hunt er?"
"O da burada efendim."
"Londra' dan hi ayrilmadi mi?"
"Hayir, efendim. "
"Dn gece de evde miydi ?"
Iriyari kapici birdenbi re sinirleniver di. "Ne oluyor? Herkesin hayat hikyesini mi
greneceksiniz?"
Spence usulca kimligini gst erdi. ik niformali kapicinin fkesi hemen get i. "zr dilerim,
efendim. Sizin kim oldugunuzu anl ayamazdim t abii ."
"imdi... Bay Hunt er dn gece evde miydi ?"
"Evet , efendim. Evdeydi. Daha dogrusu ben yle saniyorum. Bana gidecegine dair bir ey
sylemedi. "
"Yani iki kardein de dn gece apart manda oldukl arini saniyorsunuz."
"Evet , efendim. "
"Yemek konusunda ne yaparl ar?"
"Apart manda yemek servisi var, efendim. Ama Bayan Clo- ade' la Bay Hunt er daha ok diarda
yemek yerler."
"Ya kahvalt i?"
"Onu bizim rest orandan get i riyorlar ."
"Onl ara bu sabah kahvalt i verilip verilmedigini grenebili r misini z?"
"Tabi i, efendim. Hemen rest orana t el efon edeyim."
Spence baini sall adi. "Ben yukari ikiyorum. Sonucu bana, t ekrar aagiya indigim zaman
bil dirirsiniz. "
"Peki, efendim. "
Spence asansre binerek yukari ikt i. Onu lks dair enin kapisini Davi d Hunt er at i. Gen adam
bamfet t ii t animiyordu. Sert bir sesle, "Ne var?" dedi.
"Si z Bay Hunt er misiniz?"
"Evet . "
"Ben Bamfet t i Spence. Sizinl e konuabili r miyi m?"
"Aff edersiniz, Bay Spence." David glmsedi. "Sizin bir ey sat t iginizi sandim. Ieri buyurun."
Bamfet t i i zarif, modern eyalarla denmi bir sal ona sokt u. Rosaleen Cloade pencerenin
nnde duruyordu. Onl arin ieri gir diklerini duyunca dnd.
David Hunt er , "Bamfet t i Spence, Rosaleen," dedi . "Ot urun Bay Spence. Iki ier mi sini z?"
"Hayir, t eekkr ederim, Bay Hunt er."
Rosaleen de geip kolt uklardan bir ine ot urdu. Arkasi pencereye dnkt . Ell erini sikica
bir birine kenet lemit i.
David bir kut uyu uzat t i. "Sigara?"
"Teekkr ederim..." Spence bir sigara alar ak bekl edi. Dikkat l e de Davi d' e bakiyordu. Gen
adam elini cebine sokt u. Sonr a kalarini at ar ak et rafina bakindi. Masadaki kibrit kut usunu
alarak Spence' in sigarasini yakt i.
Sonr a rahat bir t avirla, "Kyde ne oldu?" diye sordu. "Bizim ai karaborsaciliga mi baladi?
Dogrusu kadin bize yle ahane yemekler hazirliyor ki, bazen ben bile pheleniyorum."
Bamfet t i , "Sorun bundan daha ciddi ," dedi . "Dn gece Geyik Haninda bir adam ld. Belki
haberi gazet eler de okudunuz?"
David baini salladi. "Hayir, byle bir eyi okumadim. Adama ne oldu?"
"lm normal degil , cinayet e kurban git t i. Bi ri kafasini kirdi."
Rosaleen boguluyormu gibi bir ses ikardi. David abucak at ildi. "Lt f en ayr int ilarin zerinde
fazl a durmayin. Kiz kardeimin sagligi yerinde degil . Yaninda kandan ve korku verici olaylardan
sz edilince fenalik geiriyor."
Spence mirildandi. "zr dilerim. Odada fazla kan yokt u. Ama olayin cinayet oldugu kesin."
David kalarini kaldirdi, "Beni meraklandiriyorsunuz. Peki bu olayin bizimle ne il gisi var?"
"Bi ze ldrlen adam hakkinda bilgi verebil ecegini zi umuyoruz, Bay Hunt er."
"Ben mi?"
"Cumart esi gecesi onu grmeye git misiniz. Adamin adi, daha dogrusu handakilere verdigi
isim: Enoch Arden."
"A, evet , imdi hat irladim." David sakin bir t avirla konumut u."
"Evet . Bay Hunt er?"
"Ne yazik ki, size pek yardimim dokunamayacak. Onun hakkinda hemen hemen hibir ey
bilmiyorum." "Onu grmeye neden git t iniz?"
"Bi linen yklerdendi ... Bazi yerlerden, birt akim ki ilerden sz et t i ." Davi d omzunu silkt i .
"Korkarim benden para koparmaya aliiyordu. Anlat t ikl arinin yar isi uydurmaydi."
"Ona para verdini z mi?"
David cevap vermeden nce hafif e dur akladi. "Be st erlin... ans get irsin diye."
"Demek birt akim kiilerden sz et t i . Ilerinde bildikleriniz var miydi?"
"Evet . "
"Robert Underhay' den de sz et t i mi?"
Sonunda Spence' in ist edigi oldu. David diklet i . Rosaleen haf ife bagirdi.
David, "Bunu neden sordunuz?" dedi . Iht i yat li bir t avirla ba- .' mfet t ie bakiyordu.
Spence kisaca, "Bu konuda bazi eyler grendik," diye cevap verdi.
Kisa bir sessizlik oldu. Spence, Davi d'in kendisini szdgnn, bakilariyla t art t iginin
farkindaydi. Sakin sakin bekledi.
David sordu. "Robert Underhay' in kim oldugunu bili yor musunuz?"
"Bu soruyu si z kendini z cevaplandirsaniz."
"Robert Underhay kiz kardeimin il k kocasiydi. Birka yil nc< Afrika' da ld."
Spence abucak sordu. "Bundan emin mi sini z, Bay Hunt er?"
"Tabi i eminim." David kadina dnd. "yl e degil mi , Rosaleen
"Evet , evet ." Rosaleen abuk abuk, soluk soluga konut "Robert sit madan ld. zc bir
olaydi. . . "
"Bazen et rafa gerekle ilgisi olmayan ykler yayilir, Bayan Cloade."
Gen kadin cevap vermedi. Spence' e degil , agabeysine bakiyordu. Kisa bir sessizlikt en sonr a,
"Robert ld," diye mirildandi.
Spence, "Aldigimiz bilgiye gre," dedi. "Enoch Arden, Robert Underhay' in arkadai oldugunu
iddi a et mi. Ayrica size Underhay'in sag oldugunu da syl emi, Bay Hunt er ."
David baini salladi. "Sama. Sama..."
"Yani konumanizda Robert Underhay'in adinin kesinlikle gemedigini mi sylemek
ist iyorsunuz?"
David sevimli bir t avirla glmsedi. "Underhay'in adi get i t abii . Zavalli adam Underhay' i
t aniyormu. "
"Ort ada ant aj la il gili bir durum yok muydu, Bay Hunt er?" "ant aj mi? Ne demek ist edigini zi
anl ayamadim." "Gerekt en anlayamadiniz mi, Bay Hunt er? Ha, aklima gelmiken, dn gece
yedi yle on bir arasi ner edeydiniz?"
"Bay Spence, bu sorunuzu cevaplandirmayi reddedersem?" "ocuka davranmiyor musunuz,
Bay Hunt er?"
"Hayir, davranmiyorum. Bu ekil de sorguya ekilmekt en holanmam. Hibir zaman da
holanmadim. "
Spence bu szl erin dogru olabilecegini dnd. Sonr a da dnp Rosaleen' e bakt i. Gen kadin
hemen at ildi. "David, neden soruya cevap vermiyorsun?"
"Aferin, Bayan Cloade. Benim bazi eyleri aydinlat maya alitigimi siz de anladiniz."
David bagirdi. "Kiz kardeimi sikitirmakt an vazgein! Dn ner ede oldugum o kadar nemli
mi ? Kydeydim veya Timbuk- t u' daydim."
Spence uyarir gibi, "Resmi sorut urmaya agirilacaksiniz," dedi. "Orada da sorul an sorulari
cevapl andiracaksiniz."
"O halde ben de resmi sorut urmaya kadar bekleri m. Art ik ikip gider misini z?"
"Pekl, efendim." Bamfet t i sakin bir t avirla ayaga kalkt i "Ama nce Bayan Cloade' a bir ey
sormam gerek." "Kardeimin zl mesini ist emiyorum."
"Tabii, t abii . Yanliz onun cesede bakmasi ve adami t aniyip t animadigini bana sylemesi gerek.
Byl e bir t alept e bulunmaya hakkim oldugunu unut mayin. Bu iin er ya da ge yapilmasi
gerek. Onun iin Bayan Cloade imdi benimle gelsin de, bu ii - zmleyelim. Arden' in Robert
Underhay' i t anidigindan sz et t i gini duyan bir t anigimiz var. O halde belki Arden, Bayan
Underhay' i de t aniyordu. Eger adamin adi Enoch Arden degilse, o zaman asil adini grenmemiz
iyi olur. "
Rosaleen, Spence' in bekl emedigi bir ey yapt i. Ayaga kalkarak, "Tabii gelirim," dedi.
Spence, David' in t ekrar bagirmaya balamasini bekl edi. Ama onun gldgn grnce airdi.
David, "Aferin Rosaleen," diyerek baini salladi. "Bu konuyu ben de ok merak ediyorum. Sen
o adamin adini aiklayabili rsin."
Spence gen kadina bakt i. "Kydeyken Arden' i grmediniz mi?"
"Hayir. Cumart esi gnnden beri bur adayim."
"Oysa Arden kye cuma gn geldi ..."
Rosaleen sordu. "Sizinle imdi mi geleyim?" Bu szleri sz dinl eyen kk bir kiz t avriyla
sormut u. Bamfet t i ist ememesine karin gen kadini yine de t akdir et t i . Rosaleen' de
ummadigi bir uysallik vardi.
"yl e yaparsaniz ok memnun olurum, Bayan Cloade. Bazi eyleri ne kadar abuk grenirsek,
bizim iin o kadar iyi olur. Korkarim buraya arabayl a gelmedim."
David t elef ona git t i. "Bi z de yle. Ama bir araba ki ralayabili riz..."
Spence, "Iyi olur," dedi. "Ben si zi aagida bekleyecegim..."
Bamfet t i asansrle aagiya indi gi zaman kapiciyla karilati. "Evet ?"
"Ikisi de dn gece kat t a yat milar,efendim. Sabah saat dokuz buukt a da kahvalt i ist emiler."
"Bay Hunt er ' in dn akam kat a geldi gini bilmiyor musunuz?" "Korkar im bu konuda baka bir
bil gim yok, efendim."
Yolda fazla konumadilar . Morgun kapisindan girerl erken Ro- saleen' in rengi iyice ut u. Elleri de
t it riyordu. David kaygiyl a ona bakarak sanki kadin kk bir ocukmu gibi konumaya
baladi. "Bu i bir , iki dakikada olup bit ecek, yavrum. Endielenecek, korkacak bir ey yok.
Sen bamfet t ile ieri gir . Ben seni burada bekleri m. Ol ayi gznde byt me. Adamin
uykudaymi gibi bir hali olacak."
Rosaleen usul ca baini sallayarak ona elini uzat t i. David elini hafif e sikt i. "Haydi bakalim,
cesaret kgm."
Rosaleen, Spence' in peinden il erl erken g duyulur bir sesle, "Belki benim korkagin biri
oldugumu dnyorsunuz," diye mirildandi. "Ama o korkun gece... Londra' daki o felaket
gecesi... evde herkes lmt ... bir ben vardim... bir ben..."
Spence efkat dolu bir sesle, "Durumu anliyorum, Bayan Cloade," dedi. "Bainizdan korkun
bir fel aket get i gini de bili yorum. Ama merak et meyin, bu i ancak bir dakika sr ecek."
Spence' in iaret i zerine lnn zerindeki rt y at ilar. Rosaleen egilerek isminin Enoch
Arden oldugunu syl eyen adama bakt i. Gen kadinin hemen yaninda dur an bamfet t i ise
dikkat le onu szyordu.
Rosaleen, lye merakla bakt i. Ne irkilmi , ne Arden' i t animi gibi bir if ade belirmit i yznde.
Sadece lye uzun uzun bakt i, sonra da usulca ha ikardi. "Tanri onu huzura kavut ursun."
Bamfet t i e dnd. "Bu adami mrmde grmedim. Onun kim oldugunu bilmiyorum."
Spence, ya sen dnyanin en byk oyuncususun ya da dogruyu sylyorsun, diye dnd.
Bamfet t i daha sonra Rowley Cloade' a t elef on et t i . "Bayan Gordon Cloade' u buraya get irdim.
l nn Robert Underhay olmadigini kesinlikle syl edi. Adami o ana kadar hi grmedigini de
aikladi. It e byl e. "
Kisa bir sessizlik oldu. Sonr a Rowley agir agir, "imdi ne olacak?" diye sordu.
"Jr inin kadina inanacagini saniyorum. Sonu olarak elimi zde onun iddiasini rt ecek delil
yok."
Rowley, "Evet ..." deyip t elefonu kapat t i. Sonr a kalarini at arak Londra t elefon rehberini aldi.
Dikkat le P har fiyle balayan adlari okumaya baladi. Sonunda bir isimde dur du. Ist edigini
bulmut u.
Her cule Poirot uagi George' a aldirdigi sonuncu gazet eyi de dikkat le kat l adi. Fazla bir ey
grenememit i . Resmi sorut urma on be gn ileriye at ilmiti. Polis Enoch Arden' i t aniyanlarin
kendilerine bavurmasini ist iyordu.
Poirot gazet eyi zenle digerlerinin zerine birakarak dnmeye baladi. Bu olay onu
il gil endiriyordu. Bayan Lionel Clo- ade' un ziyaret ini animsadi. Sonr a Bay Port er' in kulpt e
Gordon Cloade' un kar isi hakkinda sylediklerini ...
Bamfet t i Spence' le vakt iyl e t animiti. Sonra arkadai gen Mellon, Warmsley yakininda bir
yerde ot uruyordu. Ayrica Mellon, Jeremy Cloade' u da t aniyordu. Poirot , Mell on' a t el efon
edeyim mi , yoksa et meyeyim mi , diye dnr ken, George ieri girerek Rowley Cloade adinda
bir inin onu grmek ist edigini haber verdi.
Her cule Poirot memnun bir t avirla, "Hah," diye mirildandi. "Onu ieriye al."
Odaya yakiikli, kaygili yzl gen bir adam girdi. Sze nereden balayacagini bilmezmi gibi
bir hali vardi.
Poirot ona yardim et meye aliti. "Evet , Bay Cloade, sizin iin ne yapabilirim?"
Rowley Cloade, Belikali dedekt if i biraz da pheli bakilarla szyordu. Poirot ' nun gr biyigi,
gereginden fazla ik oluu, sivri burunlu rugan ayakkabilari, t am anlamiyla Ingiliz olan bu
gencin duraksamasina neden olmut u. Poirot bunun farkindaydi t abii . Iin iin glyordu.
Sonunda Rowley Cloade agir agir konumaya baladi. "Korkarim size kim oldugumu anl at mam
gerekecek. Beni t animiyorsunuz..."
Poirot , Rowley' in szn kest i . "Oysa ben adinizi gayet iyi biliyorum. Yengeniz de geen haft a
beni grmeye geldi.
"Yengem mi ?" Rowley' in agzi bir kari aik kalmiti. Byk bir hayret l e Poirot ' ya bakiyordu.
"Bayan Lionel Cloade yengeniz sanirim?" diye ekledi Poirot .
Rowley' in akinligi daha da art t i. "Kat hie Yenge? Yani... Lionel Cloade... ama olanaksiz..."
Poirot baini salladi. "Degil..."
"Kat hie Yengenin sizinle ne ilgi si var?"
Poirot , "Anl adigima gre onu bana ruhl ar yoll ami," diye aikl adi.
"Tanrim..." Rowley rahat lami gibiydi. Poirot ' nun phelerini gidermek ist ermi gibi , "Yengem
zararsizdir," dedi. Poir ot mirildandi. "Acaba?"
"Ne demek ist iyorsunuz?"
"Bi r insanin t myle zararsiz oldugu iddia edilebilir mi?"
Rowley ona akinlikla bakt i. Belikali dedekt if iini ekt i. "Bana bir ey sormaya geldini z
sanirim. "
Rowley' in yznde yine o kaygili if ade belirdi. "Korkarim, olduka uzun bir yk..."
Poirot da bundan korkuyordu. Ayrica Rowley Cloade' un hemen konuya giriveren bir t ip
olmadigini sezmit i. Rowley konumaya balar ken, o da arkasina yaslanarak gzlerini kapat t i.
"Amcam Gordon Cloade..."
Poirot hemen, "Gordon Cloade hakkinda bil gim var," dedi.
"Iyi . O hal de durumu aiklamama gerek yok. Amcam lmnden birka haft a nce evlenmit i.
Underhay adinda gen bir dull a. Kadin amcamin lmnden beri kyde ot uruyor. Hepimiz de
onun il k kocasinin Af rika' da sit madan ldgn saniyorduk. Ama imdi... bunun dogru
olmamasi iht imali var."
"Ah..." Poirot dogrulup ot urdu. "Bu sonuca nasil vardiniz?"
Rowley, Enoch Arden' in kye geliini anl at t i. "Belki olayi gazet elerde okudunuz..."
Poirot yine gen adama yardima aliti. "Evet , evet , okudum."
Rowley olanlari, Beat rice' in duyduklarini anl at t i. "Tabii konumanin, kizin anlat t igi biimde olup
olmadigini bilmiyoruz. Beat rice abart iyor olabilir. Belki de duyduklarini t myle yanli anladi."
"Kiz yksn polise de t ekrarladi mi?"
Rowley baini salladi. "Bunu ona ben t avsiye et t im."
"Aff edersiniz ama bana neden geldigini zi anlayamadim, Bay Cloade? Benim bu... cinayet i
incel ememi mi ist iyorsunuz? Olay bir cinayet sanirim..."
Rowley, "Evet ," diye kar ilik verdi. "Ama benim cinayet l e ilgilenmenizi ist edigim yok. O polisin
ii. Adami ldrdkleri kesin. Ben si zden onun kim oldugunu grenmenizi ist iyorum."
Poirot ' nun gzleri kisildi. "Onun kim oldugunu saniyorsunuz, Bay Cloade?"
"ey... Enoch Arden bir isim degil. Daha dogrusu Tennyson' un bir iirinden alinmi bir ad. Bu
konuyu inceledim. Enoch Arden geri dnyor ve kar isinin baka biriyle evl endigini greniyor."
Poirot usul ca, "Demek Enoch Arden' in aslinda Robert Underhay oldugunu dnyorsunuz?"
dedi.
Rowley agir agir, "Olamaz mi?" diye cevap verdi. "Underhay' in Arden' in yainda olmasi gerek.
Grn de yle... Olayi Beat ri - ce' le t ekrar t ekrar konut um. Tabii Arden' in de, David' in de
szlerini kelimesi kelimesine hat irlamiyor. Arden, Underhay' in durumunun bozul dugunu, hast a
ve paraya iht i yaci oldugunu sylemi. Belki de Arden o sirada kendinden sz ediyordu. Olamaz
mi? Ayrica David Hunt er ' a, ' Underhay'in kyde gzkmesi iimize gelmez,' demi. Ya da buna
benzer bir ey sylemi. Bu da onun Warmsley' e t akma bir adla geldigini gst ermez mi?"
"Resmi sorut urmada Arden' in kimliginden sz edil di mi ?"
Rowley, "Kesin bir delil yokt u ki ," diye cevap verdi. "Sadece Geyik Haninda alianlar onun
kendilerine Enoch Arden adini verdigini sylediler."
"Ya adamin kgit lari?"
"Yaninda hibir belge yokt u."
"Ne?" Poirot hayret le dogruldu. "Bir t ek kgit bile yok muydu?"
"Yokt u ya, Arden' in birka orabi, bir gml egi, di firasi vardi. Eyal arinin arasinda bir t ek
belge bile bulunmadi."
"Pasaport u da yok muydu? Ya da mekt uplar?"
"Hi bir ey yokt u. "
Poirot , "It e bu ok ilgin," dedi. "ok ok il gin..."
Rowley szlerine devam et t i . "Rosaleen Cloade' un agabeysi David Hunt er , Arden hana
yerlet ikt en sonr a onu grmeye git mi. David poli se, ' Arden' den bir mekt up aldim,' demi.
' Underhay'in arkadai oldugunu ve parasiz kal digini yaziyordu. Kiz kardeimin arzusu zerine
Geyik' e git t im ve adama be st erlin verdim.' David Hunt er 'in yks de bu. Onun bu masalin
bir kelimesini bil e degiirmeyeceginden emin olabilir siniz? Tabii polis Beat ri ce' in
duyduklar indan kimseye sz et miyor."
"David Hunt er adami daha nce grmedigini mi syl emi ?"
"Evet , iddiasi o. Ama anladigim kadariyla, David zat en Under- hay' l e hi kar ilamami."
"Ya Rosaleen Cloade?"
"Polis, kadinin Arden' i t aniyabilecegini dnerek onu morga gt rd. Rosaleen adami o
zamana kadar hi grmedigini syledi."
Poirot , "Iyi ya," diye kar ilik verdi. "It e sorunuzun cevabi."
Rowley hemen, "yle mi dersiniz?" diye sordu. "Ben bu fikirde degilim. Eger Arden,
Underhay' se, o zaman Rosaleen amcamla evli sayilamayacak. Ve t abii amcamin servet inden
bir kuru bile alamayacak. Bu koull ar alt inda kadin, Arden' i t anidigini syl er miydi dersiniz?"
"Rosaleen Cloade' a gvenmiyor musunuz?"
"Ikisine de gvenmiyorum."
"Herhal de Arden' in Underhay olup olmadigini syl eyecek bir- sr insan vardir."
"Bu i o kadar kolay degil . It e ben de sizden bunu ist iyorum. Underhay' i t aniyan birini bulun.
Anladigima gre Underhay' in bu lkede hibir akrabasi yok. Zat en kimseye fazla sokulmazmi.
Herhal de eski uakl ari, ahbaplari, t anidiklari olacak... Onlar i nasil bul acaginizi bilmem. Zat en
zamanim da yok. Ben ift iyim."
Poirot sordu. "Neden beni set ini z?"
Rowley' in yznde mahcup bir anlam belirdi.
Poriot gl d. "Si zi de ruhlar mi yolladi?"
Rowley dehet le bagirdi. "Tanr i korusun! Anlayacaginiz..". Tereddt l e dur akl adi. "Tanidigim biri
si zden sz et t i. Sizin bu ileri olaganst bir biimde zdgnz syledi. cret inizi
bilmiyorum. Herhal de bir hayli yksek. Aslinda fazla paramiz yok. Ama hep birlikt e bir eyler
yapabili riz sanirim. Yani... t eklifimi kabul ederseni z."
Her cule Poirot agir agir, "Evet bel ki si ze yardim edebili rim..." dedi. Mell on' l a git t igi kulb
hat irlamiti. Gazet esini hiirdat ar ak durmadan konuan o i sikici yeyi de... Bay Port er ' i yani .
Poirot ayaga kalkt i. "Akamzeri t ekrar gelebilir mi sini z, Bay Cloade?"
"ey... bilmem... Evet , evet , gel ebili rim herhal de. Ama eminim bu kadar kisacik bir zamanda
bir ey yapamazsiniz." Poirot ' ya hayret ve hayranlikla bakiyordu.
Bel ikali dedekt if dayanamayarak gst erie kalkt i. "Bi zim de kendi ynt emlerimiz var, Msy
Cloade."
Uygun bir cmle semit i anlailan. Rowley' in yznde bu kez de saygili bir anlam belirdi.
"Evet ... Tabii... Dogrusu byle eyleri nasil baardiginizi bilmiyorum."
Poirot onu bu konuda aydinl at madi. Rowley apart mandan ayrildikt an sonr a masasinin baina
geer ek kisa bir mekt up yazdi. Uagi Ge- orge' a bunu Ta Kulbne gt rmesini ve cevabini
almasini syledi.
Al digi cevap onu memnun et t i. Bay Port er saygilarini sunuyordu. Akamzeri saat bet e onu ve
arkadaini evinde bekleyecekt i ...
Saat drt buukt a Rowley Cloade ikageldi. "Bir eyler grenebil dini z mi, Msy Poirot ?"
"Evet , Bay Cloade. imdi gidi p Robert Underhay'in eski bir arkadaiyla konuacagiz."
"Ne?" Rowley' in agzi aik kalmiti. Poirot ' ya apkasindan t avan ikaran bir sihirbazi seyreden
bir ocugun akinligiyla bakiyordu. "Inanilir gibi degil! Byle eyleri nasil baariyorsunuz
bilmem! Size geleli daha birka saat oldu."
Poirot elini haf ife sallayarak alakgnll bir t avir t akinmaya aliti. Bu elabuklugunu nasil
yapt igini aikl amak niyet inde degil di. Rowley denil en basit gencin hayranligi houna git mit i .
Bay Port er, "Si zinl e t anitigimi pek hat irl ayamadim, Msy Poirot ," dedi . "Demek kulpt e
kar ilatik? Birka yil nce, yl e mi? Tabii adinizi ok duydum."
Poirot , "Bu, Bay Rowley Cloade," diye t anitirdi.
Port er gen adami baiyla sel aml adi. "Memnun oldum." Kolt uklar a yerlet il er. Bay Port er
konukl arina sigar a verdikt en sonr a piposunu yakt i. "imdi... sorun nedir?" Bir Poirot ' ya, bir
Rowley' e bakiyordu.
Bel ikali dedekt if , "Warmsley kynde bir adamin ldgn i belki gazet elerde
okumusunuzdur."
Port er baini salladi. "Belki. Ancak sanmiyorum..."
"Adamin ismi Arden' di. Enoch Arden."
Port er yine baini sall adi. "Hayir."
"Cesedini Geyik Haninda bul dular. Kafasinin arkasi iine kmt ."
Port er kalarini at t i. "Durun bakayim? Evet , galiba bir ka gn I nce gazet ede byle bir ey
grdm. "
"Evet , yanimda onun fot ografi var. Ama korkarim o kadar iyi bir resim degil . Gazet eden kest ik.
Si zden bu adami daha nce grp 1 grmediginizi grenmek ist iyoruz." Poirot resmi ona
uzat t i.
Port er fot ografi alar ak kalar ini at t i. "Bi r dakika." Cebinden J gzlgn ikar ip t akt i. Resme
dikkat le bakar bakmaz da irkildi . I "Allah Allah! Allah All ah! "
"Bu adami t aniyor musunuz?"
"Tabi i t aniyorum. Underhay o. Robert Underhay."
"Bundan emin misiniz?" Rowley' in sesinde byk bir zafer se- i vinci vardi.
"Tabi i eminim. Robert Underhay! Onu nerede grsem t anirim! "
Tel efon aliyordu. Lynn kulakligi kaldirdi.
Arayan Rowley' di. "Lynn?"
"Evet benim." Kizin sesi sikint iliydi.
Gen adam, "Ne iler kar itiriyorsun?" diye sordu."Seni son zamanlarda hi gremiyorum."
"Bi r ey karitirdigim yok. Ev ileriyle ugraiyorum." "Seni grmem gerek. Syleyeceklerim
var." "Nedir onlar?"
Rowley hafif e gl d. "Iyi haberler... Seninle ift li gin u t ar lasinda bulualim. Orayi
sryoruz."
iyi haberler? Lynn t elef onu kapadi. Rowley Cloade' un iyi haber sayacagi ey ne olabili rdi? Para
mi? Rowley kzlerinden bir ini umdugundan daha iyi bir fiyat a mi sat miti? Lynn, hayir, diye
dnd. Konu bundan daha nemli olmali...
Gen kiz t arlaya yaklairken, Rowley t r akt rden inerek ona dogru geldi. "Merhaba, Lynn."
"A, Rowley... Sende bir bakalik var."
"yl e sanirim. ansimiz dnd art ik, Lynn' ci gim."
"Ne demek ist iyorsun?"
"Bi zim Jeremy, Poirot adinda birinden sz et mit i. Hat irliyor musun?"
"Poirot ?" Lynn kalarini at t i. "Evet , byl e bir eyi hayal meyal hat irliyorum..."
"Amcam kulpt eki bir konumadan sz et mit i ..."
Lynn sabirsiz sabirsiz sordu. "Evet ?"
"Hani adam acayi p kilikl arda dolaiyordu. Fransiz ya da Belikali. Poirot gari p biri ama iini de
iyi biliyor. "
"O dedekt if degil miydi?"
"Evet , Geyik' t e ldrl en adami biliyorsun. Sana syl emedim ama onun Rosaleen Cloade' un ilk
kocasi olmasi olasiligi vardi."
Lynn gld. "Adam Enoch Arden adini kull andigi iin mi? Ne gln fikir! "
"O kadar da gln degil , kizim! Spence, Rosaleen' i lye bakmasi iin bur aya get irdi. Ve
kadin onun kocasi olmadigina dair yemin et t i ."
"Evet , bylece olay da kapandi t abii."
Rowley, "Ben olmasaydim kapanacakt i t abii ."
"Sen olmasaydin mi? Ne yapt in sen?"
"Her cule Poirot ' ya git t im. Ondan Robert Underhay' i t aniyan birini bulup bulamayacagini
sordum. Dogrusu adam sihirbazdan farksiz. apkadan t avan ikar ir gibi , hemen Underhay' in
yakin bir arkadaini buluverdi. Port er adinda biri." Rowley dur du. Sonr a Lynn' i airt an o
heyecanli kahkahal arindan birini daha at t i."imdi... bu sirr i iyi sakla, Lynn. Spence durumu
ki mseye aiklamamami syledi. ldrlen adam Robert Underhay."
"Ne?" Lynn bir adim gerileyerek bo gzlerle Rowley' e bakt i.
"Arden, Robert Underhay'in kendisiymi. Port er' in bu bakimdan hi kukusu yok. Bylece..."
Rowley' in sesi heyecanla ykselmeye balamiti."... Bi z kazandik! Bi z kazandik, Lynn. O
hilekr- l ari yendik. "
"Hangi hilekrl ari?"
"David' l e kiz kardeini . Onl ar yenil diler, Lynn. Art ik Rosaleen, Gordon' un parasini alamayacak.
O para bizim. Bi zim! Gordon'un evlenmeden nce yapt igi vasiyet name yine geerli . Gordon'un
servet i aramizda blnecek. Bana drt t e bir pay decek. Anlamiyor musun? Rosaieen,
Gordon' la evlendigi zaman ilk kocasi sagmi. Onun iin Gordon' la evlenmi sayilmiyor."
"Ger ekt en... gerekt en byle olduguna emin misin?"
Rowley ona bakt i. Ilk kez bir az airmi gibi bir hali vardi. "Tabii eminim. Olay ort ada! Art ik
her ey dzeldi. Bundan sonra Gordon' un ist edigi gibi olacak. Ie o iki saht ekr hi kar imami
gibi yaayacagiz."
Her ey eskisi gibi ... ama bu mmkn degil , diye dnd Lynn. Bazi eyl er olmami gibi
davranamazsin ki... "Onlar ne yapacaklar?" diye sordu.
"Ha..." Rowley' in o ana kadar konunun bu yanini dnmemi oldugu anl ailiyordu.
"Bi lmiyorum... Herhal de gel dikleri yere dnerler... Evet , kadina bir az yardim et memiz gerekir
sanirim. Sonut a Rosaleen, Gordon'la evl endigi zaman ilk kocasinin sag oldugunu bilmiyormu.
Bu bakimdan iyiniyet l e hareket et mi. Evet , kadina yardim et meli, ona bir az para vermeliyiz.
Bunu aramizda kararlatiririz."
Lynn, "Rosaleen' den holaniyorsun degil mi?" dedi. "Evet ..." Rowley bir an dnd. "Bir
bakima yle. Iyi bir kizcagiz... Inekler den de anliyor."
Lynn, "Bense hi anlamiyorum," diye mirildandi.
Rowley efkat le, "Elbet t e grenirsin," dedi.
Lynn sordu. "Ya Davi d ne olacak?"
Rowley' in kalari at ildi. "David' in cani cehenneme! O parayl a onun hibir il gisi yokt u. Kiz
kardeini n sirt indan geinip duruyordu."
"Hayir, yle degildi , Rowley... Hi degil di. O bakasinin sirt indan geinmekt en holanmiyor.
Belki Davi d macera dkn bir adam ama..."
"Ayrica kat il o! "
Lynn'in solugu kesildi. "Ne demek ist iyorsun?"
"Underhay'i kim ldrd?"
Lynn bagirdi. "Buna inanmam! Inanmam! "
"Underhay'i David ldrd. Bunu baka kim yapmi olabilir? David o gn kydeydi. Be ot uz
t r eniyl e gel di. Ben ist asyona bazi eyler almaya git mit im, onu uzakt an grdm."
Lynn sert bir sesle, "David o akam Londra' ya dnd," dedi.
Rowley zaferle, "Underhay'i ldr dkt en sonr a," diye ekledi .
"Byl e eyler sylememeli sin, Rowley. Underhay saat kat a ldrlm?"
"Pek bilmiyorum..." Rowley dur aksayarak dnd. "Herhalde bunu yarin resmi sorut urmada
greniriz. Gali ba onu dokuzl a on arasi ldrmler."
"David dokuzu yirmi gee Londra' ya hareket eden t r ene yet it i ." "Buraya bak, Lynn, bunu
ner eden biliyorsun?"
"O... onunl a kar ilatim. Trene yet imek iin kouyordu."
"Trene yet it igini ner den bili yorsun?"
"nk daha sonr a bana Londra' dan t elefon et t i ."
Rowley fkeyle kalarini at t i. "Sana neden t elefon ediyor? Buraya bak, Lynn, byle eyl ere..."
"Birakin bunl ari imdi, Rowley. Ama bundan da David' in t r ene yet it igi anlailiyor."
"Underhay'i ldrdkt en sonr a t r ene komut ur."
"Adam dokuzdan sonr a ldrl dyse bu olamaz."
"Bel ki de Underhay dokuzdan nce ldrl d..." Rowley' in sesinde duraksama seziliyordu.
Lynn gzleri yari kapali, iin i yz bu mu, diye dnyordu. Davi d, korudan ikt igi zaman
kurbanini yeni ldrm bir kat il miydi? David' in o gari p heyecanini, pervasizligini
animsiyordu. Onu kollar ina alan bir kat il miydi? Cinayet gen adama bu ekilde bir et ki mi
yapmiti? Belki de gerekt en yleydi ... David kendisine hibir zarar vermeyen bir insani
ldrebili r mi? Gemit en gelen bir hayalet i? Underhay'in t ek suu Rosal een' le o byk mirasin
arasina gir mesiydi... Onun David' le Rosaleen' in parasinin zevkini ikarmasina engel olmaya
kal kimasi... "David, Underhay' i neden ldrd?"
"Lynn, bu da sorul acak soru mu? Sana anlat t im ya! Underhay' in sag olmasi demek, Gordon'un
parasi bizim demekt i. Zat en Underhay, David' e ant aj da yapiyordu."
Lynn, hah, diye dnd. Bu daha uygun. David, bir ant aj ciyi ldrebilir . Zat en... o bir
ant aj ciya bu ekilde engel olunacagini dnr . Evet , hepsi uyuyor. David' in acelesi,
heyecani... Beni at eli at eli hat t a fkeyle pmesi ... Bana, ikip git mem daha iyi olur, dedi.
Evet , hepsi uyuyor.
Rowley' in, "Ne var, Lynn?" dedigini duydu. Gen adamin sesi uzaklardan geliyordu sanki.
"Hast a misin?"
"Hayir, hayir."
"O halde surat ini yle asma." Rowley dner ek ift li gine dogru bakt i. "Neyse... Art ik bundan
sonra ift li gi dzene sokariz... Evi t amir et t iri rim. Iine ist edigin eyleri koyarim. Senin sikint ili
bir yaam srmeni ist emiyorum, Lynn..."
Evet orasi Lynn' in evi olacakt i... Rowley' le birli kt e yaayacagi yuva...
Ve bir sabah saat sekizde David' i asacaklardi...
David' in rengi uuk, ama hareket leri kararliydi. Dikkat l e Rosa-leen' e bakarak ellerini gen
kadinin omuzlar ina koydu. "Her ey dzelecek... Bana inan, her ey dzelecek... Yalniz
sogukkanliligini kaybet memeli ve dedigim gibi hareket et melisin."
"Ya seni alip gt rrler se? Byle olabilecegini syl edin. Seni alip gt rebil eceklerinden sz
et t in. "
"Evet , bu olasilik var. Fakat beni fazla t ut amayacakl ar. zellikle sen sogukkanliligini
kaybet mezsen."
"Bana syl ediklerini yapacagim, Davi d."
"Aferin sana. Sylediklerinden hibir zaman vazgeme, Rosa-leen. lnn kocan Robert
Underhay olmadiginda israr et ."
"Ama beni t uzaga drecek, farkina varmadan olmayacak eyler syl et ecekler."
"Bunu yapamazl ar. Bana inan, her ey dzelecek." "Hayir, hayir. Su bizde. Bi ze ait olmayan o
parayi almayacakt ik. Geceleri bunu dnmekt en uykum kaiyor, Davi d. Bize ait olmayan bir
eyi aldik. imdi de Tanr i bu gnahimiz yznden bizi cezalandiriyor."
David kalarini at ar ak ona bakt i. Rosaleen sarsilmaya, zayifl amaya balamiti. Zat en onun
dindar bir yani da vardi. Vicdaninin sesini hibir zaman dogru drst bast iramamiti. David' in
ansi yardim et mezse, Rosaleen kendini kaybedecekt i . Eh, yapilacak bir t ek ey vardi.
efkat le, "Beni dinl e Rosaleen," dedi. "Benim asilmami ist iyor musun?"
Kadinin gzleri korkuyla iril et i. "Ah, David... bunu yapamazlar... olamaz..."
"Benim asilmama bir t ek kii neden olur... O da sensin. Eger bir kelime ya da bir bakila len
adamin Underhay olabilecegini it i raf edersen, ilmigi boynuma geirmi olursun. Bunu anliyor
musun?"
Evet , bu Rosaleen' i et kilemit i . Korkuyl a ona bakiyordu. "Ben o kadar apt alim ki, David."
"Hayir, degilsin. Zat en zek oyunu yapmana gerek yok. lnn kocan olmadigina dair
kesinlikl e yemin et men gerek. Bunu yapabilir misin?"
Rosaleen baini salladi. "Evet ."
"Ist ersen apt al t avirlari da t akin. Sana ne sorduklarini pek an- l amiyormusun gibi davran.
Bunun bir zarari olmaz. Ama sana t embih et t i gim gibi davranmalisin. Bayt home seni korur . Iyi
bir avukat o. Zat en onu bu yzden t ut t um. Resmi sorut urmada bulunacak ve seni fazl a
sikitirmal arina engel olacak. Ama o olsa da, olmasa da anlat t ikl arini kesinlikle degit irme.
zellikle zek oyunu yapmaya, kendince bana yardim et meye kalkima."
"Ben sen ne dersen onu yaparim, David."
"Aferin. Bu i sona erince seninle ikar gideriz. Fransa'nin gneyine... Amerika' ya... O arada
sagligina dikkat et . Geceleri sikint ili dncelere dalarak uykundan olma. Dr. Cloade sana
uyuman iin bir ila vermit i. Bromr m ne? Her gece onlardan bir t ane al. Neeni bozma.
Unut ma ki gzel gnl er ok yakin. imdi..." Gen adam saat ine bakt i. "Sorut urmaya git me
zamani geldi. Saat on birde balayacak." Et rafina, zari f ve lks eyal arla denmi salona
bakt i. Zarafet , rahat lik, zenginli k... Bunlarin zevkini ikarmiti. Gzel bir yerdi kk... Ama
bel ki bir daha oraya dnemeyecekt i...
David, baimin belada oldugu kesin, diye dnd. Ne var ki yine de piman degilim.
Gelecekt e de... yine t ehlikeli oyunl ar oynamaya devam edecegim. "Her insanin yaaminda bir
dneme vardir... Uygun yolu seersen, zenginlige ulairsin..."
Rosaleen' e bakt i... Gen kadin iri mavi gzleriyle ona yalvarir gibi bakiyordu.
David onun ne ist edigini anlamiti. efkat l e, "Yavrum," dedi. "Onu ben ldrmedim...
Inandigin bt n azizlerin zerine yemin ederim. Ben kat il degili m! "
Resmi sorut urma devam ediyordu...
Cloade' l ar bir aradaydilar . Daha ge gelen Rosaleen' l e David yan yana bir kenarda
ot uruyorlardi.
Tanikl ar bir birini izledi. Dr. Lionel Cloade, Beat rice Lippincot , Rowley Cloade...
"Ve imdi... David Hunt er! "
Uzun boylu, esmer gen adam t anik yerine ikarken, dinl eyiciler arasinda mirildanmalar oldu.
David meydan okur casina sorgu yargicina bakiyordu.
"Cumart esi akami Arden' i grmeye git mi siniz."
"Evet . Bana bir mekt up yazarak yardim ist edi. Mekt ubunda kiz kardeimin ilk kocasiyl a
Af rika' da t anitigindan sz ediyordu."
"O mekt up yaninizda mi?"
"Hayir. Mekt up sakl amak alikanligim yokt ur."
"Beat rice Lippincot ' un, Arden' l e yapt iginiz konuma hakkinda sylediklerini duydunuz. Onun
anl at t iklari dogru mu?"
David, "Bakalar inin konumal arini dinl eyenler genelli kle durumu yanli anl arlar . Ayrica
eksikl eri de kendi dgleriyle t amaml amaya aliirlar ."
Beat rice fkeyle bagirdi. "mrmde byle laf duymadim! Ben..."
Yargi, "Susun! " dedi. Sonr a t ekrar Davi d' e dnd. "Bay Hunt er, sali gecesi Arden' i t ekrar
grmeye git misini z."
"Hayir, git medim."
"Bay Rowley Cloade' un szlerini duydunuz, Arden ona birini beklediginden sz et mi."
"Olabil ir. Ama bekl edigi ziyaret i ben degildim. Ona daha nce be st erlin vermit im. Bence bu
Arden' e yet erdi. Onun Robert Un- derhay' i gerekt en t anidigini gst erecek bir kaniti yokt u. Kiz
kardeime kocasindan byk bir servet kal ali beri hemen her gn ondan para ist iyorl ar.
Civardaki bt n asalaklar kardeimin peindeler." Anlamsiz bir bakila Cloade' l arin ot urdugu
t araf a dogru bakt i.
"Bay Hunt er , bize sali gecesi ner ede oldugunuzu syl er mi sini z?"
"Bunu siz kendiniz bulun! "
"Bay Hunt er! " Yargi krsye vurdu. "Bu sznz ok yersiz ve gereksiz."
"Sali gecesi nerede oldugumu size neden syl eyeyim? Beni cinayet le suladiginiz zaman bunu
elbet aiklarim."
"Bu t avirlar inizda israr ederseniz, sandiginizdan daha abuk cinayet le sul anirsiniz... Bunu
t anidiniz mi, Bay Hunt er?"
David ne dogru egilerek yargicin uzat t igi kk alt in akmagi aldi. Yznde hayret dolu bir
anl am vardi. "Evet ," diye mirildandi. "Bu benim akmagim."
"akmak en son ne zaman sizdeydi?"
"Onu kaybet t im..." Durakladi. Avukat i Bayt horne kimildandi.
Tam konuacakt i, David, "akmagi en son cuma sabahi grdm," dedi . "Ondan sonr a ne oldu
bilmiyorum."
Avukat Bayt horne ayaga kalkt i. "Izninizle sayin yargicim... Bay Hunt er , cumart esi gecesi
Arden' i grmeye git misiniz. akmagi orada unut mu olamaz misiniz?"
David agir agir yanit l adi. "Belki... Olabil ir..." Ekledi. "akmak ner ede bulundu?"
Yargi, "O konuya sonr a gelecegiz," dedi. "Yerinize ot urabilir siniz."
David, Rosaleen' in yanina dnd. Baini egerek ona bir eyl er fisildadi.
"Bay Port er..."
Adam kurumlu bir t avirla t anik yerine ikt i. Formalit e geregi sorulan sorul ardan sonr a yargi,
"Robert Underhay' i iyi t anir miydiniz?" diye sordu.
Port er abucak Underhay' l e Afrika' da nasil t anitikl arini anlat t i. Yerleri ve t arihleri siraladi.
"lye bakt iniz mi?"
"Evet . "
"Onun kimligi hakkinda bir ey syleyebilir mi siniz?"
"Evet . O, Robert Underhay."
Sal onda heyecanli mirilt ilar oldu.
"Bunu kesin olarak mi sylyorsunuz. Hi bir t eredddnz yok mu?"
"Yok."
"Yanilmi olamaz misiniz?"
"Kesinlikle hayir."
"Teekkr ederiz, Bay Port er... Bayan Gordon Cloade."
Rosaleen ayaga kalkarak Port er' in yanindan get i. Adam onu merakla szd. Gen kadin ise
Port er' a bakmadi bile.
"Bayan Cloade, poli s size cesedi gst er di degil mi ?"
Gen kadin r perdi. "Evet ."
"O zaman ly, o zamana kadar grmediginizi kesinlikl e sylediniz sanirim?"
"Evet . " '
"Bay Port er' in szlerini dinl edini z. Bu iddi anizdan vazgemeyi veya szlerini zi degit irmeyi
ist iyor musunuz?"
"Hayir. "
"Yani hl o lnn kocaniz Robert Underhay olmadigini iddi a ediyorsunuz?"
"O l kocam degil di. Bana gst erilen adami hi grmemit im."
"Yapmayin, Bayan Cloade. Bay Port er, Arden' in Robert Underhay oldugunu kesinlikle aikladi."
Rosaleen if adesiz bir sesle, "Bay Port er yaniliyor," dedi.
"Bayan Cloade, yemin et t i rilmi oldugunuzu unut mayin. Yakinda baka bir yargicin kar isina
ikacaginiz anlailiyor. lnn, Robert Underhay olmadigina, onu hi t animadiginiza yemin
et meye hazir misiniz?"
"lnn kocam olmadigina, onu mrmde hi grmedi gime yemin et meye hazirim."
Rosaleen' in sesi berrak ve kesindi. Gzlerini de yargit an kairmiyordu.
"inebili rsini z...." Yargi j riye dnerek t alimat verdi.
yeler karar vermek iin yandaki odaya get iler ve t am kirk be dakika ierde kal dilar .
Sonr a dndl er. Arden' i David Hunt er 'in bilerek ve ist eyerek ldrdgne karar vermilerdi.
Yargi, "Byle yapacaklarini bili yordum," dedi. "Kyll er duygulariyla hareket et t iler . David
konusunda nyargilari vardi t abii ."
Poli s mdr, Bamfet t i Spence ve Hercule Poir ot ' yla ot urmu konuuyorlardi.
Polis mdr, "Si z elinizden geleni yapt iniz," dedi.
Spence kalarini at t i. "Fazla acele et t iler... Tabii bu bizi de engelleyecek. Msy Hercule
Poirot ' yla t aniiyor musunuz? Bay Port er ' in gelmesini o sagladi."
Yargi, "Sizden sz edildi gini ok iit t im," diyerek glmsedi.
Poirot hemen alakgnll bir t avir t akinmaya aliti.
Spence de glmsedi. "Bu olay Msy Poirot ' yu ilgilendi riyor."
Bel ikali dedekt if , "Ben bu olayla daha cinayet t en nce il gilenmeye baladim," dedi. Sonr a
kulpt e Port er 'in anlat t ikl arini t ekrarladi.
Spence, "Bu da bizim iin iyi," dedi. "Ama bize asil gerekli olan Davi d Hunt er' i cinayet gecesi
Geyik Hani civarinda gren bir t anik. Fakat hl byle birini bul amadik..."
Yargila polis mdr yanl arindan ayrildikt an sonr a, Poirot , Spence' e dnd. "Durum hounuza
git miyor galiba?"
Bamfet t i , "O adam beni kaygilandiriyor," diye cevap verdi. "Insan onun gibil er hakkinda
kolay kolay karar veremiyor. En masum olduklari zaman sulu gibi hareket ediyorlar . Sulu
olduklari zamansa karinizdakinin bir melek oldugunu saniyorsunuz."
Poirot sordu. "Si zce David sulu mu?"
Spence soruyu soruyla yanit l adi. "Siz o dncede degil misiniz?"
Bel ikali dedekt if ellerini at i. "Onun aleyhindeki delillerin ne oldugunu bilmek ist erim."
"Yasal aidan mi? Yoksa olasilikl ar mi?"
"Olasiliklar beni ilgil endirir."
Spence, "O akmak var," dedi.
"Onu nerede buldunuz?"
"Cesedin alt inda. "
"zerinde parmak izleri var miydi?"
"Hayir..."
Poirot , "Ah," dedi.
Spence, "Evet ," diye mirildandi. "O akmak sorunu benim de pek houma git miyor. Sonr a...
lnn saat i dokuzu on gee durmu. Tabii bu, poli s dokt orunun raporuna ok uyuyor. Sonr a
Rowley Cloade da Arden' in ' alici' nm neredeyse gel eceginden sz et t i gini syledi."
Poirot baini salladi. "Mkemmel ... Kusursuz."
"Sonr a u da var, Msy Poirot . Underhay'in ort adan kalkmasi sadece David Hunt er 'in iine
gel iyordu. Onun ve kiz kardeinin. Onun iin Underhay'i ya David Hunt er ldrd. Ya da t bu
kye kadar onun peinden gelen bir yabanci. Ama bence bu dnce ok sama."
"Haklisiniz, haklisiniz..."
"Warmsl ey kynde, gemit e Underhay' l e ilgisi olan hi kimse yok. Rast l ant ilarin zerinde de
dururum hep. Ama ort aya byle bir ili ki ikaramadik. Arden' i, David' l e kiz kardeinden baka
bil en yokt u. "
Poirot baini salladi. "Anliyorum..."
"Cloade ailesi iinse Robert Underhay dnyanin en degerli insaniydi. Onu ldrmek bir yana,
hayat t a t ut mak iin ell erinden geleni yaparlardi herhal de. Robert Underhay'in sag olmasi
demek, milyonl arin aralarinda bllmesi demekt i ."
"Bu bakimdan da haklisiniz, mon ami. Cloade ailesi iin Robert Underhay' in hayat t a kalmasi
gerekliydi. "
"It e bylece dnp dolaip yine David Hunt er' l a Rosaleen Cloade' a geliyoruz. Underhay' in
lm ancak onlarin iine yarardi. Rosaleen o sirada Londra' daydi. Ama David' in o gn kyde
oldugunu bili yoruz. Be buuk t reniyle gel di." Spence bir an durdu. "Iki karde Londra' ya
neden git t iler dersini z?"
"Bu nokt a ilgimi ok ekt i."
"Para durumu yle. Rosaleen' in yaam boyu geli ri var. Ancak ana paraya el srmeye hakki
yok. Tabii mcevherler filan onun. Rosaleen, Londr a' ya gelir gelmez ilk i en degerli
mcevherlerini alar ak Bond St reet ' t eki bir kuyumcuya gt rm. Onl ari sat maya, yani abucak
para bulmaya alimi. Mut l aka bu parayi ant aj ciya verecekt i."
"Si zce bu David Hunt er ' in aleyhinde bir delil mi?" . "Si zce degil mi?"
Poirot baini salladi. "Bu, ant aj yapildigini gst eren bir delil. Ama gen adamin cinayet
ilemeye karar verdigini gst ermiyor. Davi d ya ant aj ciya para verecekt i ya da onu
ldrecekt i . Sz et t i gini z delil sadece onun para vermeyi dndgn ort aya koyuyor."
"Evet , evet , belki yle... Ama Davi d fikrini degit irmi olabil ir."
Bel ikali dedekt if omzunu silkt i.
Bamfet t i dnceli bir t avirl a, "Ben o t i pleri iyi t anirim," dedi . "ok cesur ve pervasizdirlar .
Heyecanli olaylardan fazl asiyla holanirl ar. Bu yzden drst bir yaam sremezler . Toplumu
hie sayarl ar. Ve sonunda da hapishaneyi boylarlar ."
Poirot baini salladi. "yle..."
Spence t ekrarl adi. "Ben o t ipleri iyi t anirim."
Kisa bir sessizlik oldu.
Sonr a Belikali dedekt if, "Eh bien," dedi. "Karimizda kat il olabilecek bir t i p var. Ama hepsi de
bu kadar."
Spence merakla ona bakt i. "Bu olay sizi ok ilgilendiriyor."
"Evet . "
"Nedenini sorabili r miyim?"
"Bunu ben de pek bilmiyorum..." Poirot ellerini iki yanina at i. "Iki yil nce kulpt e arkadaimla
ot uruyordum... Port er uzun bir ykye baladi. Kimsenin onu dinl edigi yokt u. Ama ben her
eye dikkat ederim. Hat t a o sirada kendi kendime, belki gnn birinde j bu konuyl a ilgili bir
eyler olabili r, dedim."
"Ve o bekl enmedik ey oldu. yle mi?"
Poirot dzelt t i . "Aksine... Bekledigim ey oldu. It e iin ilgi eken yani da bu."
Spence kukuyl a sordu. "Yani cinayet ilenecegini mi t ahmin et t iniz?"
"Hayir, hayir. Ama... bir kadin ikinci kez evl eniyor. Ilk koca ha- , yat t a olabil ir mi? Evet ,
hayat t a. Kalkip gelebili r mi? Geliyor. ant aj - olabilir mi? Oluyor. O halde ant aj ci sust urulabili r
de. Ve gerekt en ant aj ci sust uruluyor."
Spence dur aksayarak Poirot ' ya bakt i. "Byle eyler hep bir birine benzer. Siradan cinayet lerden
bu olay. ant aj ve lm."
"Yani sizce ilgi ekici bir ey degil bu. ogunlukla yledir gerekt en. Ama olayi ok ilgin
buluyorum. nk," Poirot bir an dur du. "nk bt nyle t ers."
Spence ona hayret le bakt i. "Bamfet t i Japp sizi n ok dolambali bir kafaniz oldugunu
syl erdi... Bu olay neden t ers, bana bunu anl at ir misiniz?"
"Bi r kere o l...' Onda bir t erslik var."
Spence, "Hayir," der gibi baini salladi.
Poirot sordu. "Demek bunu hisset miyorsunuz? Ho, belki de benim hayalim fazla geni.
yl eyse u nokt ayi inceleyelim. Robert Underhay, Geyik' e geliyor. David Hunt er' a mekt up
yaziyor. Davi d bu mekt ubu ert esi sabah aliyor. Kahvalt ida herhal de?"
"Evet . David, Arden'in mekt ubunu o zaman aldigini it i raf et t i ."
"Iki karde, Underhay'in kye geldi gini ilk kez o zaman grendiler. Sonr a David ne yapt i? Ilk i
kiz kardeini Londra' ya yolladi."
Spence, "Bunun ailacak bir yani yok ki," dedi. "Serbest e hareket edebilmek ist iyordu.
Rosaleen' in zayiflik gst ermesinden korkuyordu herhal de. Ynet imin David' de oldugunu
unut mayin. Rosaleen her zaman onun szn dinliyor."
"Evet , bu belli . David, Rosaleen' i Londr a' ya yolluyor ve kendisi de gidi p Arden' le konuuyor.
imdi... Beat rice Lippincot 'un anlat t ikl arini dnn. Bi r ey gayet aik. David Hunt er
konut ugu adamin gerekt en Robert Underhay olup olmadigindan emin degilmi... Bundan
kukulaniyordu, ama kesinli kle bilmiyordu."
"Bu da ailacak bir ey degil ki, Msy Poirot . Rosaleen, Un- derhay'ie Cape Town' da evlenmi.
Oradan da dogruca Nij erya' ya git mi. Yani David' le enit esi Underhay hi kar ilamamilar .
It e bu yzden de David, Arden'le karilatigi zaman onun gerekt en Underhay olup olmadigi
konusunda kesin bir karar verememi."
Poirot , Bamfet t i Spence' e dnceli bir t avirla bakt i. "Siz bunda bir t erslik grmyor
musunuz?"
"Ne demek ist edigini zi anliyorum. Niin Underhay hemen aika kim oldugunu sylemedi? Ama
bence bu da ailacak bir ey degil. Drst bir yaam sr erken, uygunsuz bir i yapmaya
kal kian adaml ar, her eye kar in grn kurt armaya aliirl ar. Insanl arin karakt erlerini
unut mayin."
Poirot mirildandi. "Insanl arin karakt erleri... Belki" de bu olayla ilgilenmemin asil nedeni bu.
Sorut urmada, sal ona dolmu olan halka bakt im... zelli kle Cloade' l ara. Ort ak ikarl ari vardi
onl arin. Oysa karakt er bakimindan ok farkliydilar. Yill arca ailenin en gl kiisine, Gordon
Cloade' a gvenmi, ona dayanmilar di... imdi size soruyorum, Bay Spence. Sarildigi mee
agaci yikildigi zaman sarmaik ne olur?"
Spence, "Bu benim cevaplandirabilecegim bir soru degil," dedi.
"yl e mi dersiniz? Hi sanmam. Bu sorumu cevaplandirabili rsini z. Karakt er oldugu yerde
dur maz, mon cher . Glenir ya da zayiflar. Bir insanin gerek karakt eri, kiiligi nemli bir
deneme sonunda ort aya ikar. Bu insan ya o zaman iki ayaginin zerinde durur ya da yere
yikilir. "
Spence akin akin ona bakt i. "Ne demek ist ediginizi anlayamiyorum, Msy Poirot . Her
neyse... Clode' larin durumu dzelecek art ik. Yasal ilemlerden sonra her ey yoluna girecek."
Poirot ona hat irl at t i. "Bu i uzun bir zaman alabilir. Rosaleen Cloade' un szlerinin rt lmesi
gerek. Sonut a bir kadin kocasini t animaz mi?" Bel ikali dedekt if baini yana egerek, Spence' i
szd.
Bamfet t i , "Bir kadin milyonlarla il gili bir konuda eski kocasini t animamayi t ercih edebilir,"
diyerek gld. "Bylesi daha iine gelir. Sonr a... eger Arden, Robert Underhay degilse, o halde
onu neden ldrdler?"
Poirot mirildandi. "It e ok nemli bir soru..."
25
Poirot polis merkezinden ikt igi zaman ok dnceliydi . Agir agir yrmeye baladi. Biraz
il eri de kk bir Kat olik kilisesi vardi. Diger t ar aft a yksel en Prot est an kilisesinin yaninda pek
kk kaliyordu.
Poirot iinden gel en sese uyarak kiliseye girdi . Tam apkasini ikardigi sirada bir hikirik sesi
duyarak dur akladi. n t ar aft a siyah elbiseli bir kadin diz km, yzn avularina
gmmt . Sonr a agir agir ayaga kalkt i. Hl hikiriyordu. Yava yava kapiya dogru yrd.
Poirot ' nun gzleri ilgiyl e ailmiti. Kadinin peinden git t i. Rosaleen Cloade'u t animiti.
Gen kadin kendini t oplamak iin bir an verandada durdu. Poirot da o zaman onun yanina git t i.
"Si ze yardim edebilir miyim, madam?" Sesi ok sevecendi.
Rosaleen airmadi. Sadece zgn bir ocugun it enligiyle, "Bana kimse yardim edemez,"
dedi.
"Bainiz dert t e. yle degil mi?"
Gen kadin, "David' i gt rdler ," diye mirildandi. "ok yalnizim... Onun kat il oldugunu
sylyorlar... Ama degil! Degil! " Po-ir ot ' ya bakt i. "Si z bugn sorut urmada vardiniz degil mi ?
Si zi grdm. "
"Evet . Eger elimden gelirse, size memnuniyet le yardim ederim, madam."
"Korkuyorum. David yanimda olduka kimsenin bana ili eme- yecegini sylemit i. Ama imdi
onu gt rdler, ok korkuyorum. David hepsinin de benim lmm ist ediklerini syl erdi . Bu
korkun bir sz. Ama belki de dogru."
"Izin verin si ze yardim edeyim, madam."
Rosaleen baini salladi. "Hayir. Bana kimse yardim edemez. Art ik gnah ikarmaya da
gidemiyorum. Kt lklerimin ykn t ek baima t aimak zorundayim. Tann' nin
bagilayiciligina bil e siginamiyorum."
Gen kadin t ekrar Bel ikali dedekt if e bakt i. Gzleri aci doluydu. "Gnahlarimi it iraf et mem
gerek... It iraf et mem gerek... Bunu bir yapabilsem."
"It iraf edemiyor musunuz? Aslinda kiliseye bunun iin gelmit iniz degil mi ?"
"Huzur a kavumak iin gelmit im... Huzura kavumak iin. Ama bu mmkn degil. nk ben
gnah iledim."
"Hepimiz de gnahkriz."
"Ama huzura kavumak iin gnahinizi aikl amaniz, pimanlik duydugunuzu sylemeniz
gerek." Ell erini yzne gt rd. "Ah, syledigim o yal anl ar. O yalanl ar..."
"Kocaniz hakkinda mi yalan syledini z? Robert Underhay hakkinda mi? Bur adaki handa
ldrlen adam gerekt en Robert Underhay' di, degil mi?"
Gen kadin abucak ona dnd. Gzl erinde kuku ve t edbir vardi. "O benim kocam degildi! "
diye bagirdi. "Ona benzemiyordu bile! "
"len adam kocaniza benzemiyor muydu?"
Rosaleen meydan okur casina, "Benzemiyordu ya," diye kar ilik verdi.
Poirot , "Kocaniz nasil bir adamdi?" dedi. "Bana anl at in."
Rosaleen ona bakt i. Yznde korku dolu bir ifade belirdi. Gzl eri korkusundan daha koyu renk
duruyordu imdi. "Sizinle daha fazl a konuacak degili m." Poirot ' nun yanindan hizla geerek
yola indi.
Poirot onun peinden git meye kalkimadi. Sadece memnun bir t avirl a baini sallayar ak, "Ah,"
diye mirildandi. "Demek sorun bu! " Kili seden ikarak Geyik Hanina git t i.
Hanin kapisinda Rowley Cloade ve Lynn Marchmont ' la kar ilati. Belikali dedekt if gen kiza
il giyle bakt i. Ho bir kiz, diye dnyordu. Zeki de... Aslinda benim begendi gim t iplerden
degil ... Ben daha yumuak, daha kadinca olanlari t er cih ederim... Lynn Marchmont , modern bir
kiz... Ist edigi gibi konuan, kendi baina karar vermek ist eyen, cesur ve pervasiz erkeklerden
holanan biri. . .
Rowley, "Size minnet borcumuz byk, Msy Poirot ," dedi. "Dogrusu bir sihirbazdan farkiniz
yokt u. "
Poirot , zat en benimki de gerekt en sihirbazlikt i, diye dnd. Cevabini bil digin bir soru
sordul ar mi, t rl numara yapabili rsin.
Rowley, "Bilmiyorum, byle eyleri nasil baariyorsunuz?" dedi.
Poirot onu bu bakimdan aydinlat madi. Sonut a o da bir insandi. Sihirbazlar marifet l erinin
sirlar ini aikliyorlar miydi?
Rowley devam et t i . "Lynn' le ben size derin bir minnet duyuyoruz."
Poirot , kendi kendine, Lynn'in minnet duyarmi gibi bir hali yok, dedi . Gen kizin yz izgileri
gerilmit i . Sinirli sinirli ellerini bir birine kenet leyip kenet leyip aiyordu.
Rowley, "Bu evlili gimizi de et kileyecek," diye ekledi.
Lynn sert bir sesle, "Nereden biliyorsun?" dedi. "Parayi bize vermeleri iin bir sr formalit enin
t amaml anmasi gerek."
Poirot nazike sordu. "Demek evleniyorsunuz?"
"Evet , haziranda."
"Uzun zamandan beri mi nianlisiniz?"
"Evet yillardan beri ... Lynn' in Avrupa' dan dnmesini bekledim." Poirot , Rowley' in bu szleri
syl erken kalarini iyice at t igini fark- et t i . Gen adam, "Haydi Lynn," dedi. "Art ik gidelim.
Herhal de Msy Poirot da Londra' ya dnecek."
Poirot glmsedi. "yle bir niyet im yok."
"Ne?" Rowley dur akl adi. Yz garip bir biimde ani amsizla- miti.
"Kisa bir zaman Geyik' t e kalacagim." .; .' "Ama... neden?"
Bel ikali dedekt if sakince, "Manzara ok gzel," diye cevap verdi.
Rowley akin bir ekilde, "ey... Evet ... Tabii ..." diye geveledi. "Ama... ehirde iini z yok
mu?"
Poirot glmsedi. "Bir hayli para birikt i rdim. Onun iin srekli alimak zorunda degili m.
Ist edigim yerde, ist edigim kadar kal abili yorum. u ara Warmsley ky houma gidiyor."
Bel ikali dedekt if Lynn' in baini kaldirarak ona dikkat le bakt igini farket t i . Rowley ise bir az
sini rlenmit i galiba. Gen adam, "Herhalde golf oynuyorsunuz?" dedi . "Kasabada daha gzel
bir ot el var. Bu ky pek sikicidir."
Poirot , "Ama," diye cevap verdi. "Beni ky ilgil endiriyor, Bay Cloade."
Lynn, Rowley' in kolundan ekt i. "Gel, gidelim." Gen adam ist emeye ist emeye onu izledi. Bir az
il erl ediler. Sonr a Lynn bir denbire dner ek t ekrar Poirofnun yanina gel di.
Al ak sesle, "Sorut urmadan sonr a David Hunt er' i t ut ukladi-lar ."
"Jr inin kararindan sonr a baka bir ey yapmal arina olanak yokt u, mat mazel."
"Ben unu sormak ist edim. Sizce kat il David mi?"
Poirot sordu. "Ya sizce?"
Ama o sirada Rowley' de yanlar ina gelmit i. Gen kizin yz bir denbire anl amsizl ati.
"Hoakalin, Msy Poir ot . Tekr ar karilaacagimizi umarim."
Poirot kendi kendine, ok ilgin, dedi.
Beat rice Lippincot ' l a oda sorununu zmledikt en sonr a handan ikt i ve agir agir Lionel
Cloade' un evine git t i .
Kapiyi Kat hi e Yenge at i. Belikaliyi grnce de, "Ah," diye bagirarak bir iki adim geriledi.
"Msy Poirot ."
"Emrini zdeyim, madam." Poirot egilerek kadini selamladi. "Size saygilarimi sunmaya geldim."
"Ah, ok naziksiniz... ok naziksiniz... ey... Evet ... buyurmaz misiniz?... Girin, girin... yle
buyurun..."
Poirot kyde kalmasinin Rowley'in pek houna git medigini sezmit i . Kat hi e Yengenin t avirlar i
da o kadar dost a degildi. Kadin ona adet a kuku ve znt yle bakiyordu.
Bi rdenbir e ne dogru egilerek, "Size gel digimi ve... o... o sorun hakkinda konut ugumu
kocama syl emezsiniz degil mi?" diye fisildadi.
"Benim agzim ok sikidir."
"Tabi i o sirada... zavalli... zavalli... Robert Underhay' in kymzde oldugunu biliyordum...
Zavall i adam... ok aci... Ama... ne gari p rast lant i degil mi?"
Poirot baini salladi. "Eger ruhl ar dogrudan dogruya Geyik Hanina yollasalardi, ileri daha
kolaylatirmi olurlardi."
Ruhlardan sz edilmesi Kat hi e Yengeyi bir az keyif lendirdi. "Ruhl ar leminde olanl ara akil sir
ermez. Ama her eyin bir anlami var, Msy Poirot . Anl ami amaci. Yaamin da yle."
"Ger ekt en yle, madam. rnegin, benim de u anda salonunuzda ot urmamin bir amaci var."
"Ya?.." Kadin aalamiti. "Sahi mi? Herhalde... Si z art ik Londra' ya dnyorsunuzdur, degil
mi?"
"Hemen dnmyorum. Birka gn Geyik' t e kal acagim."
"Geyik' t e mi? Ah... Geyik' t e demek? Ama o adam orada... Msy Poirot , bu t edbirsizlik degil
mi?"
Poirot ciddiyet l e, "Beni Geyik Hanina yoll adilar," dedi.
"Yoll adilar mi? Kim yoll adi?"
"Siz t abii. "
"Ama ben yle bir ey... yani... ben bilmiyordum ki ... Ne korkun olay degil mi?"
Poirot znt yl e baini salladi. "Bay Rowley ve Miss Lynn' l e konut um. Duyduguma gre
yakinda evleneceklermi ."
Kat hi e Yenge hemen, "Lynn' cik o kadar iyi bir kizdir ki ," diye bagirdi. "Ben her eyi bir bir ine
kar itirdigim zaman hemen yardimima koar. Onun mut lu olacagini umarim. Tabii Rowley de
harika bir gent ir. Ancak korkarim pek eglenceli bir i degil . Lynn ise yillarca Avrupa' da kal di.
Rowley ise kyden hemen hemen hi ayrilmadi. Onun iin bir az dar grl t abii ."
"Insan birini sevip sevmedigini nianlilik devresinde anl ar. Onl ar da uzun yillar nianli
kalmilar. "
"Evet , yle. Ama gen kizlar diarda alitikt an sonra evlerine dndkl eri zaman sikilmaya
baliyorl ar. Ve et r aft a macerali bir hayat yaami biri bulundugu t akt irde..."
"rnegin, David Hunt er gibi biri?"
................................... ....... .................................. ....... ................................................
.......................................................( eksik kisi m) .................. .........................................
................................... ....... .................................. ....... ................................................
......... ........ haksizlik bu. Gordon'un vasiyet name birakmadan l, insanlara olan gvenimi
sarst i, Msy Poir ot . Yani... bunun bir anl ami, bi amaci yokt u. Bana bir hat aymi gibi geldi."
Iini ekt i. Sonr a d? bir denbire glmsedi. "Ama ruhl ar bana sabret memi, cesaret im
kaybet mememi sylyorlar . ' Bir yol bulunacak' diyorlar. Bugn-Ba Port er sorut urmada kalkip
o kesin, erkeke t avirlar iyl a lni Robert Underhay oldugunu syledi gi zaman, gerekt en bu
yolui bulunmu oldugunu anladim. Her eyin gzel bir biimde sonu lanmasi ne ho degil mi,
Msy Poirot ." "Evet ... Cinayet in bile..."
Her cule Poirot , Arden' in ldrldg odayi inceliyordu. Bi r kedi gibi et r aft a dolaiyor, egilip
dogruluyordu. Sonunda mineye git t i. Mermerden yapilmi, kocaman bir eydi bu. Parmagini
hafif e isl at ar ak minenin zerindeki mermer rafin sag kesine dikkat le sr d. Sonr a da
parmaginin ucuna bakt i. Is bul amiti parmagina. Ayni eyi sol keye de yapt i. Ama bu kez
parmagi t emiz
kaldi.
Kendi kendine, dnceli dnceli, "Evet ," diye mirildandi.
"Evet ..."
Sonr a odadan ikarak aagiya, salona indi. Bi r kolt ugu minenin nne ekip ot urdu.
minenin diger t ar afindaki kolt ukt a iri yari, iman, kir sali bir kadin ot uruyordu. Uzun
uzun Belikali dedekt ifi szdkt en sonra insanin dn pat l at acak kadar yksek ve sert bir
sesle, "Bur asi ot el mt erilerine ayr ilmitir," dedi.
Her cule Poirot , "Ben de ot elde kaliyorum," diye kar ilik verdi.
Yali kadin. "Siz yabancisiniz," diye bagirdi.
"Evet ..."
"Bence geldi gini z yere git meni z daha dogru olur."
"Korkarim bu pek kolay degil."
Kadin sama diye homurdandi. "Savaa bu yzden gir medik mi? Herkesin yerli yerinde
ot urmasi iin?.." Bi r an durdu. "Bilmiyorum dnyanin hali ne olacak?.. Her ey degit i, her
ey... Insanl ar... Erkekler ve kadinl ar... Hele o kizlar , hele o kizlar ... Akillari fikirleri erkeklerde.
Neredeyse delikanl ilar a sal diracaklar. Hele o kiyafet l eri? Pant olonlar! Hele bazi budalalar ort
bil e giyiyorlar. Eger arkadan nasil dur duklarini bilselerdi, dnyada giymezler."
"Bu konuda sizinl e ayni dncedeyim, madam. Si zinl e t myle ayni dncedeyim."
"Yzleri boyadan gzkmyor... Yalniz el t irnaklari degil, ayak t irnaklar i bile cilali... Ya
sal ari?.. Taraz t ar az ya da kirpik kirpik... Sa dedi gin yle mi olur? Ben genligimde kendi
sal arimin zerine ot ur abili rdim."
Poirot kadinin kir t opuzuna bir gz at t i. Bu aksi iht iyarin genli gini gzlerinin nnde
canl andirabilmesine olanak yokt u.
Yali kadin, "Geen gece o illiklardan bir i salonun kapisindan bakt i," diye devam et t i . "Baina
t uruncu bir earp baglamiti.Yznde bir t abaka pudr a vardi. Boyanmi, boyanmi,
boyanmiti. Ona bakt im. Hi sesimi ikarmadan bakt im, bakt im. O zaman dnp git t i." Kadin
bir an dur du. "Tabii ot el mt erisi degildi . Neyseki handa onun gibiler yok. st elik bir erkegin
yat ak odasindan ikiyordu. Igren ve ir kin bir ey bu. Beat rice denilen kiza bu konudan sz
et t im. Ama onunda digerlerinden bir farki yok. Pant o-lonlu birini grmesin, akli baindan
gidiyor. Erkek deli si n' olacak! "
Poirot il gilenmeye baliyordu. "Bi r erkegin odasindan ikt i demek?" dedi.
Yali kadin heyecanla bagirdi. "yle dedim ya. Kendi gzl eriml e grdm. Kiz be numarali
odadan ikt i. "
"Ne gn oldu bu, madam?"
"Bi r adam ldrld diye bt n han ayaga kalkmadan bir gn nce. Dogrusu yle bir olayin
olmasi ir kin bir ey. Burasi eski t ar z, sessiz bir yerdi . Ama imdi..."
"Kizi gndz kat a grdnz?"
"Gndz m? Ne gndz? Akamdi. Hat t a daha ge. Igren dedim ya, igren. Saat onu
gemit i. Ben onu eyrek gee yukariya odama ikarim. Kiz byk bir kst ahlikla be
numaradan ikt i. Bana bakt i, sonr a t ekrar ieri ekildi. Glyordu. Sonr a ierdeki adaml a bir
eyler konut ugunu duydum." "Adamin sesini de iit t ini z mi?"
"Oyl a dedim ya. Kiz ieri daldi. Adam, ' Haydi git art ik,' diye bagirdi. 'Sikildim.' Bir erkegin bir
kizla bu ekilde konumasi korkun bir ey. Ama kizlar neden oluyorlar buna. illiklar." Poir ot ,
"Bu olayi polise anlat madiniz mi?"diye sordu. Kadin dik dik ona bakt i. Sonr a da yerinden
kal karak Poirot ' nun t epesine dikildi. "Benim polisle hibi r zaman bir ilikim olmadi. Polis ha?
Ben karakoll ara decek bir kadin miyim?" fkeyle t it reyerek Belikali dedekt ifi szd. Sonr a
da diari ikt i.
Poirot dnceli dnceli ot uruyordu. Sonra kalkip Beat rice Lippincot 'u bul du.
"Ah, evet , Msy Poirot . Herhal de Bayan Beet t er'i kast ediyorsunuz. Bir rahibin kariidir. Her yil
bur aya gelir. Laf aramizda bize yapmadigini birakmaz. Diger mt erilere kabalik eder.
Kadincagiz art ik her eyin degit igini bir t rl kabul et miyor. Ama seksenine yakin t abii ."
"Akli bainda sanirim. Yani bunak fil an degil?" "Tersine, akli gereginden fazl a bainda.
Gznden de hibir ey kamiyor."
"Sali gecesi Arden' e gelen kadinin kim oldugunu bili yor musunuz?"
Beat rice'in yznde hayret dolu bir ifade belirdi . "Ona bir kadinin geldi ginden haberim yokt u.
Nasil biriymi?"
"Bainda port akal rengi bir earp varmi. Sanirim makyaj da bir hayli fazlaymi. Arden' in
odasinda onu eyrek gee adamla konuuyormu."
"Sahi mi? Byle bir eyden haberim yokt u, Msy Poirot ." Hercule Poirot dnceli bir t avirla
handan ayr ilar ak bam- ; fet t ie git t i. Spence onun anl at t ikl arini sessizce dinl edi. Sonr a da i
kolt ugunda arkasina yasl anarak agir agir baini sal ladi. "Ne aca- f; yip degil mi?" Insan dnp
dolaip ayni nokt aya geliyor: cherchez i, la femme." ekmecesini aarak yaldizli bir t p
ikardi. Ruj t p. ' I "Bundan ie bir kadinin kar imi oldugu anl ailiyordu."
Poirot ruj u alarak, elinin arkasina hafife srd. "Iyi cins... Kir az rengi... Herhalde bunu
kull anan esmer bir kadindi."
"Evet , ruj u be numarali odada bulduk. Gar drobun alt ina yuvarl anmiti. Tabii daha nceki bir
mt eriye ait olabil ir. zerinde parmak izi yokt u."
"Sanirim bunu aratirdiniz..."
Spence glmsedi. "Evet , dedigini z gibi, aratirdik. Rosaleen Cloade bu cins ruj kullaniyor.
Lynn Marchmont da yle. Frances Cloade' un dudak boyasi daha uuk renk. Bayan Lionel
Cloade boya kull anmiyor. Bayan Marchmont ' unki ise daha efl at undu. Beat ri ce' in ruj u daha
ucuz. Hi zmet i Gladyes' inki de..."
Poirot "Ii geni t ut musunuz," diye mirildandi.
"Yet eri kadar degil. imdi ie diardan bir inin karimi oldugu anlailiyor. Belki de Underhay' in
t anidigi, kyden bir kadin."
"Ve bu kadin sali gecesi onu eyrek geceye kadar onun yanindaymi."
"Evet ." Spence iini ekerek ekl edi. "Bu durum David Hunt er 'i t emize ikar iyor."
"yle mi?"
"Evet . Lord hazr et l eri sonunda konumaya razi oldul ar. Tabii avukat i ona aklini baina
t opl amasini sylemi olacak. It e Da- vid' in o gn yapt ikl ari."
Poirot dakt il oda yazilmi bir kgida gz at t i. "Londr a' dan 4.16 t r eniyle Warmsley kasabasina
har eket et t im. Oraya saat 5.30' da vardim. Yryerek kke git t im."
Spence, "Iddiasina gre Davi d kye geride birakt igi bazi eyleri almaya gelmi. Mekt upl ar,
kgit l ar, ek deft eri. Ayrica gml ekl erinin t emizleyiciden gelip gelmedigini anl amak ist iyormu.
Ama t emizleyici yoll amami gmleklerini. Dogrusu son zamanlarda t - cler, kolacilar iyice
kst ahlatilar. "
Poirot t ekrar kgidin zerine egildi . "Kkt en yediyi yir mi be gee ayr ildim. Yedi t renini
kairmitim. Dokuz yirmiye kadar baka t ren olmadigi iin dolamaya karar vermit im."
Poirot , "Ne t ar afa dogru yrm?" diye sordu.
Bamfet t i kendi not larina bakt i. "Down korusu... Yarasa t epesi... Ve Uzun Uurum..."
"Yani Marchmont 'lar in evinin et rafinda dolami."
"Hay Allah! Ky ve civarini pek abuk grenmisini z, Msy Poirot ."
Bel ikali dedekt if glerek baini salladi. "Hayir, grenmedim. Szn et t igini z yerleri de
bilmiyorum. Benimki sadece bir t ahmin."
"yl e mi?" Spence baini yana dogru egdi. "Ya... Neyse... Sonr a Davi d, Uzun Uurumdayken
t r eni kairacagini farket mi. Komaya balami. Trene son anda yet imi. Londr a' ya gel digi
zaman saat onu kirk be geiyormu. Apart mana on bir de varmi. Rosaleen Cloade da bunu
dogruluyor. "
"Peki, David' in diger iddial arini dest ekleyecek kanit l ar var mi?"
"Hemen hemen hi yok... Rowley Cloade' l a bakalari, David' in t renle kasabaya geldi gini
grmler. Kkt eki hi zmet iler diarda-lar mi. Onun iin gen adami grmemiler. David' in
kendi anaht ari varmi t abii . Ama kt phanede izmarit bulmu ve anl adigima gre bunu pek
merak et miler. Bahivanl ardan biri ge vakt e kadar alimi. Serleri mi kapat iyormu ne?
David' i uzakt an grm. Miss Lynn de David' e koruda rast lami. Gen adam t r ene yet imek
iin kouyormu."
"David' in t r ene yet it i gini gren olmu mu?"
"Hayir, ama Londra' ya eriir erimez, Miss Lynn'e t elefon et mi. On biri be gee yani."
"Bunu aratirdiniz mi?"
"Evet . O numaradan nerelerin arandigini aratiriyoruz. On biri drt gee ise 34 numarayi bir
t elefon kulbesinden aramilar . 34 Marchmont ' larin numarasi."
Poirot mirildandi. "Ilgin... ok ilgin."
Spence szlerine devam et t i . "Rowley Cloade, Arden' in yanindan dokuza be kal a ayrilmi.
Daha erken ayrilmadigindan da emin. Szn et t i gini z yali kadinin szlerinden de Arden' in
onu eyrek gee hl hayat t a oldugu anl ailiyor, t abii kadin hayal gr-memise. Arden' i ya
ruj unu odada dr en kadin ldrd, yani u t uruncu earpli kadin... ya da o ayr ildikt an sonr a
hana gelen baka biri. Ve kat il kimse, saat i zellikle dokuzu on geceye get irdi ."
Poirot , "Bu nokt a nemli," dedi. "David Hunt er , Lynn March- mont 'la en olmayacak yerde...
koruda kar ilamasaydi, bai fena hal de derde gir ecekt i."
"Ger ekt en yle. Dokuz yirmi post asi War msley kasabasindan kalkan son t r en. O saat t e ort alik
iyice kararmaya baliyor t abii . David Hunt er kimseye rast lamayacak, onu gren olmayacakt i.
Ist as- yondakiler de onu t animiyorl ar. Oraya t aksiyle de git memi. Bu yzden de sadece
kardei onun Londra' daki apart mana on bir de geldi gini syl eyebilecekt i ."
Poirot ' un sesi ikmiyordu.
Spence, "Ne dnyorsunuz, Msy Poirot ?" diye sordu.
"Lynn'lerin evinin evresinde uzun uzun dolami... kizla koruda kar ilami... Sonr a, daha
sonr a Lynn' e t el efon et mi ve Lynn Marchmont , Rowley Cloade' l a nianli... Davi d'in t elefonda
neler syl edigini grenmeyi ok ist er dim."
"Si zi de olayin insanca t araflari il gilendiriyor."
Poirot , "Evet ," dedi. "Beni her zaman bu ilgilendirir ."
Vakit get i, ama Poirot ' nun git mek ist edigi bir yer daha vardi. Jeremy Cloade'un evine dogru
yrd.
Poriot ' yu gen, zeki bakili bir hizmet i kiz Jeremy' nin alima odasina aldi. Ierde yalniz kal an
dedekt i f, merakla et rafina bakinmaya baladi. Bir sr hukuk kit abi... Tam bir avukat a gre bir
yer burasi.
Yazi masasinin zerinde Gordon Cloade' un byk bir resmi vardi. Bir de Lord Edward
Trent on'un at st nde ekilmi bir fot ografi. Resim olduka sararmiti. Jeremy Cloade ieri
gir digi sirada, Poirot da bu resme bakiyordu.
Poirot akin akin fot ografi masaya birakt i. "Ah, affedersini z."
"Karimin babasi..." Jeremy' nin sesinden bu bakimdan kendi kendini kut l adigi anlailiyordu. "O
da en nl at larindan bir i. Yarilar la ilgilenir misini z?"
"Ne yazik ki hayir."
Jeremy alayla, "Bu spor fazl a pahaliya mal olur," diye cevap verdi. "Lord Edward da bu yzden
if las et t i zat en. Gi dip diariya yerlemek zorunda kaldi. Evet , pahali bir spor bu." Ama sesinde
yine de gurur vardi.
Poirot , yarilar da oynamakt ansa, parasini sokaga at mayi t ercih edecek, diye dnd. Ancak
bu spora dkn olanlara kar i gizli bir hayranlik ve saygi duyuyor.
Cloade szlerine devam et t i . "Sizin iin ne yapabili rim, Msy Poir ot ? Aile olarak size byk
minnet borcumuz var. Bay Port er' i bulmaniz olaganst bir eydi."
Poirot , "Bu durum aileyi ok sevindirdi sanirim," dedi.
Jeremy aci aci, "Ah," diye mirildandi. "Sevinmek iin henz erken. Bunun iin kprnn
alt indan bir hayli suyun gemesi ge-
rek. Sonut a Afrika' dakiler Underhay'in ldgn kabul et miler. Byl e bir karari degit irmek
iin yill arca ugramak gerekir. Ayrica Rosaleen de ok kesin bir t avirl a konut u. ok kesin bir
t avirl a. Bildiginiz gibi herkesin zerinde de iyi bir et ki birakt i."
Jeremy Cloade'un durumunun dzeleceginden midini kesmi gibi bir hali vardi. Ekledi . "Iin
nasil sonulanacagini imdiden t ahmin et mek imknsiz." Sonr a masadaki kgit lar i sikint ili ve
yorgun bir t avirl a bir yana it t i. "Beni neden grmek ist ediginizi sorabilir miyim?"
"Si zden bir ey grenmek ist iyordum, Bay Cloade. Agabeyini zin bir vasiyet name
birakmadigindan kesinlikle emin misiniz? Yani evlendikt en sonr a bir vasiyet name hazirlat madi
mi?"
Jeremy'nin yznde hayret dolu bir if ade beli rdi. "Byl e bir ey oldugunu sanmiyorum. New
York' t an ayrilmadan nce vasiyet name hazirl at madigi kesin."
"Londra' ya dndkt en sonr aki o bir iki gn ierisinde yeni bir vasiyet name yapmi olamaz mi?"
"Yani Londra' da bir avukat a mi git mit ir, demek ist iyorsunuz?"
"Ya da belki vasiyet namesini kendi yazdi?"
"Ve bunu t aniklara imzalat t i, yle mi? Hangi t anikl ara?"
Poirot avukat a hat irlat t i. "Evde hizmet i varmi. Onunla ayni gece depremde len
hi zmet i . "
"Him... Ol abili r... Ama herhalde o vasiyet name de depremde yikint ilar alt inda kaldi. Kayboldu
git t i. "
"It e sorun da bu ya. Son zamanlar da yeni bir ynt em bulundu. Evler de kasal arin iinde
yanmi olan bazi belgeler kolaylikl a okunabili yor."
"Bu dnceni z ok ilgi ekici, Msy Poirot . Ama... bundan bir ey ikacagini sanmiyorum..
Hayir, hi sanmiyorum... Agabeyimin evinde kasa yokt u. Gordon nemli kgit l arini br osunda
sakl ardi. Orada da yle bir vasiyet name bulunmadi."
Poirot israr et t i. "Ama bu konuda aratirma yapabili riz. Buna izin veriyor musunuz?"
"Tabi i, t abii . ok naziksiniz. Byle bir t eklift e bulunmaniz byk bir lt uf. Ancak korkar im bu
bakimdan baariya ul aacaginizi hi sanmiyorum. Yine de bir olasilik var... Her... herhal de siz
de hemen Londra'ya dneceksiniz."
Poirot ' nun gzleri kisildi. Jeremy'nin sesi heyecanliydi. Bunl arin hepsi de benim Londra' ya
dnmemi mi ist iyorlar?
Bel ikali dedekt if cevap veremeden kapi aildi ve Frances Cloade ieri gir di.
Iki ey Poir ot ' nun dikkat ini ekt i. Bir, kadin insani airt acak kadar bit kindi. Iki , babasinin
resmine ok benziyordu.
Jeremy, "Msy Hercule Poirot bizi grmeye gelmi," dedi gereksiz yere.
Kadin elini sikarken, avukat da Poirot ' nun vasiyet name hakkindaki szlerini t ekrarl adi.
Frances, "Byle bir ey oldugunu hi sanmiyorum," diye mirildandi.
"Msy Poirot , Londra' ya dnyor. Byk bir nezaket gst erecek ve bu ile ilgilenecek."
Poirot , "Duyduguma gre Bay Port er agabeyinizin evinin ci varinda ot uruyormu o sirada,"
dedi.
Frances Cloade' un yznde garip bir anl am belirip kayboldu. "Bay Port er kim?"
Poirot omzunu silkt i. "Emekli bir memur. Al digi emekli maaiyla geinmeye aliiyor."
"Ger ekt en Afrika' da bulunmu mu?"
Poirot merakla ona bakt i. "Tabii, madam. Neden bulunmasin?"
"Bi lmem t uhafima git t i."
Poirot baini salladi. "Evet , Bayan Cloade. Bunu anliyorum."
Frances abucak ona bakt i. Gzlerinde korkuya benzer bir ifade vardi. Sonr a kocasina dnd.
"Jeremy, Rosaleen aisindan! ok zlyorum. Kkt e yalniz. David' in t ut ukl anmasi da
mut l aka "
onu ok sarst i. Ona bur aya geli p bizde kalmasini nerebilir miyim?"
"Bunun dogru bir ey olacagindan emin misin, yavrum?" Jeremy' nin sesinde dur aksama vardi.
"Dogru bir ey mi ? Ah... Bilmem ki. Ama sonut a bizde insaniz. Rosaleen o kadar aresiz ve
yalniz bir kiz ki. "
"Onun bu t eklifi kabul edecegini hi sanmiyorum."
"Ona git sem..."
Avukat , "Eger bu seni memnun edecekse," dedi. "O zaman Rosaleen' i agir."
"Memnun edecekse?" Frances' in sesi ok acilamiti. Sonr a, t el ala Poir ot ' ya bir gz at t i.
Bel ikali dedekt if resmi bir t avir t akindi. "Art ik git mem dogru olur sanirim."
Frances, Poirot ' yla birlikt e hol e ikt i. "Londra'ya mi gidiyorsunuz?"
"Yarin gidecegim, madam. Ama orada en fazla yirmi drt saat kal acagim. Ondan sonr a t ekrar
Geyik' e dnecegim. Benimle konumak ist erseniz, oradayim."
Kadin sert bir sesle, "Si zinl e neden konumak ist eyeyim?" diye sordu.
Poirot bu soruyu yanit lamadi. Sadece, "Geyik' t e olacagim," dedi.
O gece, ge vakit Frances karanlik yat ak odasinda kocasina, "Poirot sz et t i gi neden yznden
Londra' ya git mi yor," dedi . "Bundan eminim. Gordon' un vasiyet namesi yksne de hi
inanmadim. Sen inandin mi, Jeremy?"
Ona mit si z ve yorgun bir ses cevap verdi. "Hayir, Frances. Poirot , Londr a' ya baka bir
nedenle gidiyor. "
"Neymi bu neden?"
"Hi bilmiyorum..."
Frances, "Ne yapacagiz, Jeremy?" dedi. "Ne yapacagiz?" Kisa bir sessizlikt en sonr a kocasi,
"Galiba yapilacak bir t ek ey var, Frances..." diye kar ilik verdi.
Jeremy Cloade' dan gerekli kgit lar i almi olan Poirot , Londra'ya dnerek kisa bir aratirma
yapt i. Belirli ve kisa sorular soruyordu. Evin bt nyle yikilmi olmasi gari pt i , nk aslinda
sarsint i yl e iddet li olmamiti. Anlailan t emel de gizli bir at l ak vardi ve son gnlerde
yanindaki arsa da kazilmaya balamiti. O geceden sadece iki kii sag ikmiti: Davi d Hunt er
ve Rosaleen Clo- ade. Evdeki hizmet i lmlerdi : Et hel Game, Elizabet h Game ve Eli een
Corrigan. de daha ilk anlarda can vermilerdi. Gordon Cloade' u yikint inin alt indan
ikardiklari zaman sagdi, ama kendine gel emeden hast aneye gt rlrken lmt . Poirot
hi zmet inin akrabalarinin adreslerini aldi. Belki yakinl arina laf arasinda bir eyler sylemilerdi.
Byl ece ok gerekli olan bazi eyleri grenebili rim, diye dnyordu.
Poirot daha sonr a Bay Port er 'in evine git t i . Onun deprem sirasinda civardaki bir evde
ot urdugunu bili yordu. Belki o da bir eyler grmt . Port er'in evinin nnde ni formali bir
poli sin durdugunu grnce airdi. Ufak bir kalabal ik da t opl anmi, merakla binaya dogru
bakiyorlardi.
Polis, Poirot ' yu dur dur du. "Ieri giremezsiniz, efendim."
"Ne oldu?"
"Si z bu evde ot urmuyorsunuz, degil mi?" Poirot baini sallayinca, t ekrar sordu. "Grmek
ist edigini z kimdi?" "Bay Port er."
"Arkadai misiniz, efendim?"
"Hayir. Pek sayilmam. Port er' e ne oldu?"
"Anladigim kadariyla kendini vurmu, efendim. Hah, it e mfet t i de geliyor."
Kapi ailarak iki ki i ikt i. Biri Yard' dan bir mf et t i , digeri ise Warmsley' den Komiser
Yardimcisi Graves' di. Gen adam Poir ot ' yu hemen t animiti t abii . Onu hemen mfet t ile
t anitirdi.
Mfet t i, "Ieri gir elim daha iyi," dedi.
adam hol de dur dular. Gr aves, "War msley' e t elef on et t i ler," diye anlat t i. "Bamfet t i
Spence de beni hemen bur aya yolladi."
"Olay gerekt en int ihar mi?"
Bu soruyu mfet t i cevaplandirdi. "Evet durum ok aik. Bilmiyorum. Resmi sorut urmada
t aniklik et mek adamin sini rlerini mi bozdu? Bazen insanlar t uhaf davranirl ar. Anladigima gre,
Port er son zamanlarda ok sini rliymi. Ayrica para sikint isi da varmi. Kendi t abancasiyla
int ihar et mi."
Poirot sordu. "Yukari ikabilir miyim?"
"Tabii , Msy Poirot , t abii... Gr aves, Msy Poirot ' yu Port er 'in odasina ikar."
"Peki efendim." Graves, Belikali dedekt ifi ikinci kat t aki odaya ikardi. Burasi yine Poirot ' nun
hat irladigi gibiydi . Eski eyal ar, t ozlu kit aplar. Port er geni bir kolt ukt a ot uruyordu. Uyurmu
gibi bir hali vardi. Bai nne dm, sag kolu yere dogru sarkmiti ve t am parmaklarinin
alt inda da bir t abanca vardi. Odada hl hafif bir barut kokusu vardi.
Gr aves, "Bir iki saat nce int ihar et mi sanirim," dedi . "Tabanca sesini duyan olmami.
Evsahibi kadin aliverit eymi."
Poirot kalarini at mi, sag akaginda kk, et rafi yanik bir yara izi olan adama bakiyordu.
Gr aves sordu. "Bu ii neden yapt i dersiniz, Msy Poirot ?"
Bel ikali dedekt ife saygi gst eriyordu, nk Spence'in yle davrandigini grmt . Ama
asl inda Poir ot 'nun modasi gemi bir t i p oldugunu dnyordu.
Poirot dalgin bir t avirla konut u. "Evet , evet , nemli bir neden vardi... Ama asil glk bu
degil ..." Gzl eri , Port er'in sol t ar afindaki kk bir masaya dogru kaydi. Masada camdan byk
bir sigara t ablasi, bir pipo ve bir kut u ki brit vardi. O kadar. Poirot et rafina bakindi. Sonr a da
kedeki eski t ip yazi masasina git t i.
ok dzenli yerlet iril mit i masa. Kgit l ar zenl e gzler e konmut u. Tam ort ada deri bir
sumen, yaninda iinde iki kurun ve bir mr ekkep kal emi olan kk bir kap vardi. Arkasina da
iinde kgit at alari ve pull ar dur an bir kut u konmut u. Evet , her ey ok dzenliydi. Siradan
bir yaam ve dzenli bir lm... Evet ... Tamam! ... Eksik olan da buydu.
Poirot , Gr aves' e dnd. "Int ihar mekt ubu birakmi mi?"
Gr aves baini salladi. "Hayir... Oysa ondan byle bir ey bekleni rdi."
"Evet , mekt up birakmamasi gerekt en garip." Poirot , Port er' in byle bir ey yapmamasi dikkat i
ekecek bir ey, diye dnyordu.
Gr aves, "Bu, Cloade' l ar iin agir bir darbe olacak," dedi. "Ilerini yavalat acak. Bt n ail e
t ekrar Underhay'i yakindan t aniyan birini bulmaya aliacaklar." Haf ife mirildandi."Baka
grmek ist ediginiz bir ey var mi?"
Poirot baini sallayar ak gen adamin peinden diari ikt i. Merdivenlerde evsahibi kadinla
kar ilatilar . Kadinin bu heyecanli havadan pek memnun kal digi belli ydi. Hemen konumaya
baladi. Graves byk bir ust alikla onun elinden kurt ul du. Poir ot ise ist er ist emez kadinin
gevezelikl erini dinlemek zorunda kaldi.
"Ah, dogru drst soluk alamiyorum... Kalp hast aligi, kalp... Annem de kalpt en ld. Ben de
adamcagizi yle l bul dugum zaman az kal sin hik diye gidiyordum. Son zamanlarda ok
keyifsiz ve neesi zdi ama byle bir ey yapacagi hi aklima gelmemit i . Para sikint isi vardi
sanirim. Dogru drst yemek bile yi yemiyordu. Ona ikram et t i gimiz eyleri de kabul et meye
yanamiyordu. Dn War msley kyne t aniklik et meye git t i. Bu da onu sarst i sanirim. Eve
dndg zaman feci haldeydi. Bt n gece odasinda dolati dur du. Bir aagi, bir yukari... Bir
aagi, bir yukari... Anladigim kadariyla kyde biri ldrlm. st elik adam Bay Port er ' in de
arka- daiymi. Tabii zavallicigi ok zd bu olay. Durmadan dolati odasinda. Bir aagi, bir
yukari... Aliverit en dndgm zaman kapisina vurdum. ay ist er mi, diye sormak iin.
Zavall iyi o halde buldum. Yregime ini yordu az kal sin. Tabii polis filan agirmak zorunda
kal dim. Bilmiyorum bu dnyanin hali neye varacak?"
Poirot agir agir, "Dnya yaanmasi g bir yer olmaya baladi," diye cevap verdi. "Ancak
gller yaayabilecek..."
Poirot , Geyik Hanina dndg zaman saat sekizi geiyordu. Frances Cloade' un yollami oldugu
bir pusul ayi buldu. Poirot ' dan gelip onu grmesini ist iyordu. Dedekt if hemen handan ikt i.
Frances Cloade onu salonda bekliyordu. Poirot bu odayi daha nce grmemit i . Camli kapilar ,
i eklerle donanmi armut agalar iyl a dolu baheye ailiyordu. Masalar da iek dolu vazolar
vardi. Eyalar piril piril cilaliydi.
Poirot , gzel bir oda, diye dnd.
"Si zi grmek ist eyecegimi sylemit iniz, Msy Poirot . Bunu ancak size aabili rim."
"Madam, bazi eyleri bunl ar hakkinda iyi dnceleri olan birine sylemek her zaman
kolaydir. "
"Yani size neden sz edecegimi biliyor musunuz?"
Poirot baini salladi. "Evet ."
"Durumu ne zarnan anladiniz?"
Poirot hemen cevap verdi. "Babanizin fot ografini grdgm an. Sizde ail e benzerli gi ok fazla.
Daha ilk bakit a Lord Trent on'un kizi oldugunuz anl ailiyordu. Ayni ekilde bur aya Enoch Ar-
den adiyla gelen adam da babaniza ok benziyordu."
Frances uzun uzun, aciyl a iini ekt i. "Evet haklisiniz. Tabii zavalli Charles' in sakali vardi ama...
O benim kuzenimdi , Msy Poirot ... Ahl aksizin da biriydi bir bakima. Onu pek iyi t animazdim.
Yalniz ocukken birlikt e oynar dik. Ve ben... onun lmne neden oldum. Korkun, irkin bir
ekilde lmesine..." Sust u.
Poirot usul ca, "Anlat acakt iniz..." dedi.
Kadin kendini t opl amaya aliti. "Evet , bu yknn anlat ilmasi gerek. Paraya mt hi
iht iyacimiz vardi. yknn bai bu it e. Kocamin bai dert t eydi. Hem de ciddi bir ekilde. Rezil
olacak, hat t a belki de hapse at ilacakt i. Ho bu t ehlike hl da geit i rilmi degil... unu iyice
anl amanizi ist iyorum, Msy Poirot . Plani ben yapt im ve uygul adim. Kocamin bu ile hibir
il gisi yok. Zat en bu Jeremy' ye gre bir plan degildi. Olduka t ehlikeliydi nk. Ama ben
t ehlikeye hi aldirmam. Zat en ahlak kurallar ina fazla nem veren bir insan da degilimdir.
Bilmiyorum yalniz olsaydi bana ist edigim parayi verir miydi? Ancak agabeyi ie kariti. Bt n
aksil igi st ndeydi. ok irkin bir ekilde konut u ve bana hakaret et t i . Bu plan aklima gelince
de bu yzden onu uygulamak konusunda hi t ereddt et medim.
"Durumu iyice anl amaniz iin unu da syleyeyim: Kocam bana bir iki yil nce ok ilgi eki ci
bir ey anlat miti. Kulpt e duydugu bir ykyd. Si z de o sirada oradaymisiniz sanirim. Onun
iin o yky t ekrar anlat mama gerek yok. Ama bylece ort aya bir olasilik ikmi oluyordu:
Rosaleen' in il k kocasi sag olabili rdi. Tabii byle olursa Rosaleen' in Gordon' un parasini almaya
hi hakki olmadigi ort aya ikacakt i. Tabii kesin degil di ama o olay aklimiza t akildi. It e iler
sikiinca bu dur umdan yararlanacak bir eyler yapilabilecegini dndm. Kuzenim Charles,
Ingilt er e'ye dnmt . Be parasizdi. Korkarim hapist en ikmiti ve yle ahlakli, drst bir
insan da degil di. Konuyu ona at im. Tabii aika bir ant aj di bu. Ama baariya
ul aabilecegimizi dnyorduk. Ben, ' En kt s David para vermeye yanamaz,' diyordum.
Onun polise git meyeceginden emindim. David t ipindeki insanlar polist en holanmazlar."
Kadinin sesi sert lemit i . "Planimiz baariya ulati. Tabii Charles kesinlikle Robert Underhay
oldugunu syl eyemezdi. Rosaleen bir sani ye iinde onun bu yal anini ort aya ikar irdi. Ama
neyse ki kal -y kip Londra' ya git t i. O zaman Charles rahat likla kendisinin Robert s Underhay
olabi lecegini ima et t i. David de onun bu szlerine inanir gibi oldu. Parayi sali gecesi dokuzda
get irecekt i. Onun yerine..." Frances' in sesi t it riyordu imdi. "David' in t ehlikeli bir insan
oldugunu bilmeliydik. Charles, ld... Cinayet e kurban git t i ... Benim yzmden... Ben
olmasaydim... imdi sag olacakt i. Onu lme yolladim." Kisa bir sessizli kt en sonr a if adesiz bir
sesle konumasina devam et t i . "O gnden beri neler hisset t i gimi herhalde anliyorsunuz."
Poirot , "Buna karin," dedi. "Plani baka ekilde yine de gelit irebil eceginizi anlamakt a
geci kmedini z. Port er' i kuzeninizin Robert Underhay oldugunu sylemeye siz ikna et t i niz, degil
mi?"
Frances heyecanla bagirdi. "Hayir, yemin ederim ki , hayir! Bu ie benim kadar aan da
olmadi! amak mi? Hayret t en donduk kal dik. Port er bur aya geli p, Charles'in... kuzenim
Charl es' in Robert Underhay oldugunu syledigi zaman kulaklarimiza inanamadik. Bu olayi hl
da anlami degilim."
"Bi ri Port er' e git t i. Onu ikna et t i ya da ona para verdi . Port er de bu yzden len adamin
Underhay oldugunu syl edi."
Frances kesin bir t avirla, "Bunu yapan ben degilim," diye cevap verdi. "Hel e Jeremy hi degil.
Ikimiz de byle bir ey yapamayiz. Evet , belki bu szlerim size gln gelecek. ant aj
yapmaya hazir oldugum iin, byle bir olaydan da kainmayacagimi dnyorsunuz belki.
Ama benim kafamda bu ikisi birbirlerinden ok farklilar . unu almaniz gerek: Bence Gordon' un
parasinin bir kismi bize verilmeliydi. Byl e dnyordum o zaman. Hl da yl e
dnyorum. Bu parayi drst yoldan alamadigim iin dr st olmayan arelere bavurmaya
kal kt im. Ama Rosaleen' in Gordon' un karisi olmadigini iddia et mesi iin yal anci t anik t ut mak,
kizin elindeki bt n parayi bu ekil de almak... hayir, Msy Poirot , ben byle bir ey yapamam
it e! Bana inanin! "
Poirot , "Herkes karakt erine gre su iler. Evet , buna inaniyorum," dedikt en sonr a gzlerini
kadina dikt i. "Bayan Cloade, Bay Port er' in bu akamzeri int ihar et t i gini biliyor musunuz?"
Frances kolt ugunda geriye yaslandi. Gzl eri korkuyla irile-mit i. "Tanrim... Olamaz, olamaz! "
"Ama oldu, madam. Aslinda Port er drst bir insandi. Fakat para sikint isi ekiyordu. Ona
drst olmayan bir t eklift e bulunduklari zaman dayanamadi. Belki de kendi kendine, bt n
hayat im boyunca sikint i ekt im. It e imdi kader bunu t elafi ediyor, dedi . Zat en arkadai
Underhay' in evlendi gi kadina kar i sarsilmaz bir nef ret i vardi. Rosaleen' in Underhay' e kar i ok
kt davrandigini dnyordu. E, it e imdi de bu kalpsiz kadin, bu paragz yarat ik bir
milyonerle evlenmi ve adamin servet ini onun yakinl arinin elinden almiti. Port er, onun ilerini
alt st et mek iyi olur, diye dnd herhal de. nk bu ahl aksiz byle bir cezaya layik. Ayrica
lnn Underhay oldugunu syl emekle, Port er kendi gelecegini de gven alt ina almi olacakt i.
Cloade' lar haklari olan servet i ele geirdikl eri zaman, onu uygun bir pay vereceklerdi... Evet ,
bu t eklifin Port er ' e ok cazip gzkt g kesin... Ama aslinda hayali geni bir insan degil di.
Resmi sorut urmada da znt lyd. ok znt l. Byl e oldugu ilk bakit a anlailiyordu. Pek
yakinda ondan bu yalanini bir cinayet davasi sirasinda t ekrarlamasini ist eyeceklerdi. Yalniz o
kadar mi? Bir adami t ut uklami ve cinayet suuyla it ham et milerdi. lnn kimligi de bu
cinayet in nedeni olar ak ileri srlyordu... Eve gidi p durumu iyice dnd. Ve kendisine en
uygun gelen yolu set i ."
"Int ihar et t i demek?"
"Evet . Kendi t abancasiyla."
Frances, "Peki, ona o t eklifi yapanin kim... kim oldugunu..." diye baladi.
Poirot onun aklindan geenleri kendi kendine sordu...
Bamfet t i Spence ert esi sabah Frances' in szlerini hemen hemen aynen t ekrarladi. "Yani
baladigimiz yerdeyiz..." Iini ekt i . "Bu Enoch Arden denilen adamin kim oldugunu
grenmemiz gerek."
Poirot , "Bunu si ze syleyebilirim," diye cevap verdi. "Adi Charles Trent on onun."
"Charl es Trent on mu?" Spence bir islik al di. "Him! .. Demek Trent on' lardandi. Herhal de onu bu
ie kadin t evik et t i . Bayan Jeremy Cloade yani... Ama kadinin bu ile bir ilgisi oldugunu
kanit lamamiz olanaksiz. Charles Trent on? Hat irladigima gre..."
Poirot baini salladi. "Evet , sabikasi varmi."
"Evet , yle sanirim. Yanilmiyorsam ot elleri dolandirmak de-t indeydi . Rit z Ot eline iner, gidi p
bir Roll s Royce sat in alirdi. Daha dogrusu arabayi sat in alacagini, ama nce dolaarak bir
deneme yapmak ist edigini sylerdi. Arabaya binerek en lks magazalar a giderdi. Kibar bir
ail eden oldugu da her halinden anl ailirdi. ekl eri hemen kabul edilir, kimse onun bankada
gerekt en parasi olup olmadigini sorut urmaya kal kimazdi. Ot elde bir haft a kadar kalir,
et raft a phe uyandirmaya baladigi sirada da ort adan kaybolurdu. Sat in aldigi lks eyleri
yeni edindi gi ahbapl arina sat ar di. Charl es Trent on... Him..." Poirot ' ya bakt i. "Ipularini abucak
yakaliyorsunuz. yle degil mi?"
Bel ikali dedekt if sordu. "David Hunt er aleyhindeki deliller ne dur umda?"
"Onu serbest birakmak zorunda kalacagiz. O gece Arden' in yaninda gerekt en bir kadin
varmi. Bunu syleyen yalniz o iht iyar cadi degil. Jimmy Pierce adindaki biri de evine giderken
ona rast l ami. Adami meyhaneden at milar . Jimmy ikiyi bir az fazla kairdi mi, mut laka kavga
ikarmaya kalkar. Geyik't en bir kadinin ikarak, post ahanenin nndeki t elef on kulbesine
gir digini grm. O sirada onu birka dakika geiyormu. Jimmy kadini t animadigini \ syledi.
Geyik'in mt erilerinden biri oldugunu dnm."
"Kadinin yakininda degil miymi?"
"Hayir. Yolun kar i t ar afindaymi. O kadin kim acaba, Msy Poirot ?"
"Jimmy kadinin kiligini t arif et t i mi?"
"Tvit ceket i varmi. Bainda da t uruncu bir earp. Pant olonlu, yz de iyice boyaliymi.
Bunl ar yali kadinin t arifine de uyuyor."
"Evet , yle." Poirot kalarini at miti.
Spence sordu. "Kadin kimdi? Nereden gelmit i? Nereye gidi- j yordu? Bi zim t renleri
bili yorsunuz. Londra' ya hareket eden doku2 yirmi post asindan baka t ren yokt ur. Diger t arafa
ise onu gee bir t ren kal kar. Bu kadin bt n gece et raft a dolaip, sabah alt i or sekiz t r enine
mi bindi? Yoksa arabasi mi vardi? Ot ost op mu yapt i?j Et raf a haber yoll adik ama henz bir
sonu alamadik."
"O gece hibir araba grmemiler mi ?"
"Sadece Dr. Cloade'unkini grmler. O da bir hast aya gidiyormu. Oysa yabanci bir kadinin
kull andigi bir arabayi her kesin farket mesi gerekirdi."
Poirot agir agir, "Kadinin yabanci olmasi art degil ," dedi. "Bi raz sarho olan bir adam, kyden
olan, ama pek de iyi bilmedigi bir kadini yz met re t eden t animayabilir. zellikl e bu kadin,
her zamankinden daha degiik bir kiliga girmise."
Spence merakla ona bakt i. "Bu Jimmy, Lynn Marchmont 'u grseydi t anir miydi mesala? Kiz
yillardan beri kyde degilmi ."
Spence, "Lynn cinayet sirasinda villada, annesinin yanindaymi."
"Bundan emin misini z?"
"Bayan Lionel Cloade... u dokt orun kar isi deli... onu on gee oraya t elefon et mi, Lynn
evdeymi ... O sirada Rosaleen, Lond- ra' daymi, Frances Cloade ise... onun pant olon giydigini
hi grmedim. Ayrica fazl a makyaj yapmaz. Zat en gen de degil."
"Ah, mon cher..." Poirot ne dogru egildi . "Karanlik bir gecede, sokak lambalarinin zayif iikl ari
alt inda, makyaj dan olumu bir maskenin gen bir kadini mi, yoksa ort a yali bir insani mi
gizl edigini kim syleyebilir?"
Spence, "Buraya bakin, Poirot ," dedi . "Ne demek ist iyorsunuz?"
Bel ikali dedekt if arkasina yasl anarak gzlerini kapat t i. "Pant ol on, t vit ceket , baa sar ilmi
t uruncu bir earp, fazla makyaj , odada drlen ruj ... Bt n bunlar ok anlamli."
Spence homurdandi. "Kendinizi Delphi khini saniyorsunuz gali ba? Ho, Delphi khininin de ne
oldugunu bilmiyorum ya. Bizim Gr aves byle konul ari amaya, bol bol ukalalik et meye bayilir.
Ama byle eylerin polis iine yarari yokt ur, o da baka. Baka esrarli szler sylemeyecek
mi sini z, Msy Poirot ?"
"Si ze bu olayin t ers biimde oldugunu aiklamitim. rnek olarak, lnn de t ers oldugunu
syl emi t im. yle oldugu da ort aya ikt i. Underhay degildi o. Underhay'in bir az eksant rik,
valye ruhl u, eski kafali bir insan oldugu anl ailiyordu. Geyik' t e kalan adamsa ant aj cini
bir iydi. Ne valye ruhl uydu, ne eski kafaliydi, ne de eksant rikt i . yleyse... Underhay degildi.
Olamazdi da. nk insanlar kolay kolay degiemezler. Iin en ilgi eken yani, Por-t er 'in
adamin Underhay oldugunu iddi a et mesi ydi."
"Bu yzden kalkip Bayan Jeremy' ye git t iniz."
"Bayan Jeremy' ye git memin nedeni, Trent on ailesine zg o benzerlikt i . Trent on profili hemen
insanin dikkat ini ekiyor. len adamin Charles Trent on oldugunun ort aya ikmasiyla, iin bu
kismindaki t erslik de dzelmi oldu. Ama daha cevaplandirmamiz gerekli olan sorular var.
Neden David Hunt er kendisine ant aj yapilmasina bu kadar abuk razi oldu? Byle ant aj
yapilmasina gz yumacak insan mi? Hayir, bence degil. Hi degil . O hal de David de karakt erine
hi uymayan bir biimde davrandi. Sonr a Rosaleen Cloade var. Gen kadinin bt n davranilar i
anl ailir gibi degil. Ben zellikl e bir eyi grenmeyi ok ist iyorum. Neden korkuyor o? Art ik
agabeysi onu koruyacak durumda olmadigi iin baina korkun bir eyin gelecegini dnyor.
Neden? Biri ... veya bir ey onu korkut uyor. Ayrica bu korkusu servet ini kaybet mekle ilgili de
degil . Hayir, Rosaleen lecegini dnerek korkuya kapiliyor..."
"Ah Tanrim... Msy Poirot , yoksa..."
"Spence, bir az nce syledi gimiz gibi , balangi nokt asina dnm oldugumuzu unut mayalim.
Daha dogrusu, asil Cloade ail esi yine balangit aki durumlarmdaiar. Robert Underhay,
Af rika' da lm. Gordon Cloade' un servet iyle ailenin arasinda da Rosaleen bir engel gibi
ykseliyor. . . "
"Il erinden bir inin byle korkun bir eye kalkiabil ecegine gerekt en inaniyor musunuz?"
"Ben unu dnyorum: Rosaleen Cloade henz yirmi alt i yainda. Bi raz apt alca ama bnyesi
saglam ve sagligi da yerinde. Yet miine kadar yaayabilir. Hat t a yz yaina kadar bile. Daha
elli yil yaayacak diyelim. Bu elli yil, belirli bir kimseye gerekt iginden fazl a uzun gelemez mi?"
Poirot polis merkezinden ikinca Kat hie Yengeyle burun bur una gel di. Kadinin elinde bir sr
t orba vardi. Aliverie ikmi ol- 1 dugu anl ailiyordu.
Kadin heyecanla, soluk soluga adet a Poir ot ' nun zerine saldirdi. "Zavalli Bay Port er ...
Adamcagizin fazla maddeci oldugunu saniyorum. Bazen srdg yaam insanin gr aisini
daral t ir. Oysa adamcagiz Hindist an' da da bulunmu. Fakat korkar im oradaki mist ik havadan
hi yararl anmami, insan oraya gider de, bir guru' nun dizleri dibinde ot urmaz mi? Ah,
kairilmi firsat lar insani ne kadar zyor, Msy Poirot ! " Kat hie Yenge iddet l e kafasini
sal larken, elindeki t orbalardan biri dt . Donuk bakili bir balik kaldirima firladi. Poirot egili p
aldigi sirada, kadin o t elai arasinda bu kez de elinden diger t orbayi kairdi. Iinde reel
oldugu anl ailan bir t eneke kut u yolda yuvarlanmaya baladi.
"Teekkr ederim, Msy Poirot ." Kat hie Yenge baligi kuyrugundan yakaladi. Belikali dedekt if
de reelin peinden kot u. "Ah, ok t eekkr ederi m... Zahmet oldu... O kadar da beceriksizim
ki . Ama... ok zgnm de ondan oluyor bunlar . O zavalli adam... Evet , evet , kut u biraz yapi
yapi ama t emiz mendili nizi kirlet mek de ist emem. A, ok naziksiniz... Dedigim gibi ,
yaayanl arin et r afinda lm vardir... lenler ise yaiyor sayilirlar . lm olan arkadalar imdan
bir inin hayalet ini grr sem hi amam. Insan onl arla sokakt a bil e kar ilaabilir. Hat t a geen
gece..."
"Izninizle..." Poirot baligi kesin bir hareket le t orbaya t ikt i. "Evet , ne diyordunuz?"
Kat hi e Yenge hl , "Hayalet ler," diye mirildandi. "Bence sadece yarim peniler vardi... Onun iin
iki peni ist edim. Ama o sirada yz bana hi yabanci gelmedi. Ancak onun kim oldugunu
ikaramadim... Hl da ikarmi degili m. Ne var ki art ik onun lm biri oldugunu
dnyorum. Belki o uzun bir zaman nce gp git mit i. Bu yzden kolaylikla
hat irlayamadim. Ruhl ar lemindekil erin insana yardimci yollamalari ne olaganst degil mi?
Hat t a bu, t elef ona at ilacak para sorunu gibi basit bir ey olsa bile... Eyvah, firinin n de ok
kal abalik. Taze francalanin bit memi oldugunu umarim." Bayan Lionel Cloade kari t arafa
geer ek firinin nndeki kuyruga gir di. Poir ot yolda il erledi. Ama Geyik' e girmedi. Onun yerine
March-mont ' larin Beyaz Villasina dogru yrd.
Lynn Marchmont 'la konumayi ok ist iyordu. Gen kizin da onunla grmekt en
kainmayacagini saniyordu.
Gzel bir sabaht i. Yaz kadar sicak ama bahara zg o t at l i t azeligi olan bir sabah...
Poirot ana yoldan sapt i. Uzun Sgt ift li ginden Fur rowbank kknn arkasindaki t epeye
dogru ykselen pat ikaya bakiyordu. Charles Trent on o cuma sabahi bu yoldan gemit i . Tam
orada Rosaleen Cloade' l a kar ilamiti. Adam gen kadini t animamiti. Ama bu da ailacak bir
ey degildi . nk Robert Underhay degil di o. Rosaleen de ayni nedenle onu t animamiti t abii .
Ancak gen kadin ceset kendisine gst erildigi zaman adami mrnde grmedi gine dair yemin
et mit i . Bunu szlerinin hi phe gt rr bir t arafi olmamasi iin mi sylemit i ? Yoksa o gn
fazl a dalmi ve yanindan geip giden Trent on'un farkina varmami miydi? Eger yleyse ne
dnmekt eydi? Yoksa Rowley Cloade'u mu?
Poirot resmi bir t avirla, "Gnaydin," deyince, gen kiz t elala ayaga firladi.
"Beni korkut t unuz, Msy Poirot . imlerin zerinden get igini z iin ayak sesinizi duymadim.
Demek hl kydesiniz?"
"Evet , hl bur adayim."
"Neden?"
Poirot omzunu silkt i. "Bur asi insanin dinlenebilecegi, sakin bir yer. Ben de dinleniyorum."
Lynn, "Bur ada kal diginiz iin seviniyorum," dedi.
"Ailenizin diger kiileri gibi bana, ' Londra' ya ne zaman dneceksiniz. Msy Poirot ?' diye
sormuyor ve cevabini da korkuyl a beklemi yorsunuz."
"Onl ar sizin Londra' ya dnmenizi mi ist iyorlar?"
"yl e gzkyor."
"Ben ist emiyorum."
"Bunun farkindayim. Neden, mat mazel?"
"Burada kalmaniz, sonut an memnun olmadiginizi gst eriyor. Yani Arden' i Davi d Hunt er' in
ldrdgn pek sanmiyorsunuz."
"Ve siz onun susuz olmasini ist iyorsunuz." Belikali dedekt if kizin gnet en yanmi yznn
hafif e kizardigini farket t i.
"E, t abii bir insanin ilemedigi bir su yznden asilmasini ist emem."
"Tabii , t abii . "
"Polisin ise David konusunda nyargilari var. nk David onl ari sini rlendiriyor. Onun en kt
yani da bu zat en. Herkesin damarina basmakt an holaniyor."
"Polis sandiginiz kadar nyargilar a bagli degil, Miss March- mont . David konusunda asil
nyargilari olanlar j r i yeleriydi. Onlar son neril erini yerine get irmeye bile razi olmadilar .
David' in aleyhinde karar verdiler. Tabii o zaman poli s de kendisini t ut uklamak zorunda kal di.
Ama si ze unu syleyebilirim: Polis de Davi d aleyhindeki delillere pek inanmiyor."
Lynn heyecanla sordu. "David' i serbest mi birakacaklar?"
Poirot omuzlarini silkt i.
"Polis kat ilin kim oldugunu dnyor?"
Bel ikali dedekt if agir agir, "O gece Geyik' e bir kadin git mi," diye cevap verdi.
Lynn bagirdi. "Hibir ey anl ayamiyorum. Adamin Robert Underhay oldugunu sandigimiz
zaman her ey bize ok basit gzkyordu. Madem Underhay degil di, o hal de neden Bay
Port er sorut urmada kalkip onun Underhay oldugunu syl edi? Sonr a adamcagiz neden int ihar
et t i ? Ah, yine baladigimiz nokt aya geldik."
"Bu sz syleyen nc kiisiniz."
"yl e mi?" Kizin yznde akin bir anl am belirmit i . "Siz ne yapiyorsunuz, Msy Poir ot ?"
"Rast l adiklarimla konuuyorum. Benim yapt igim bu. Sadece konuuyorum."
"Ama onl ara cinayet hakkinda sorular sormuyorsunuz..."
Poirot baini salladi. "Hayir. Sadece... yle diyelim... dedikodulara kulak kabart iyorum."
"Bunun yarari oluyor mu?"
"Bazen oluyor. u son birka haft a iinde kydekilerin hayat i hakkinda o kadar ok ey
grendim ki , bilseni z aarsiniz. Kim nereye dogru yrm... Kiminl e karilami. Hat t a bazen
bir birlerine ne sylemiler. rnegin, Arden adini kull anan adamin, kye giderken, Uzun Sgt
i ft ligini n nnden get igini ve Bay Rowley' e yolu sordugunu, yanindaki sirt ant asindan baka
bir eyasi olmadigini biliyorum. Sonr a Rosaleen Cloade' un ift lige giderek, orada Rowley
Cloade' l a yarim saat kadar kal digini ve bir ocuk kadar da mut lu oldugunu grendim. Gen
kadin her zamanki gibi degilmi."
Lynn, "Evet ," dedi . "Bunu Rowley bana syledi. Rosaleen' in daha ok, izinli bir hi zmet i kiza
benzediginden sz et t i."
"Ah, Bay Rowley .byle syledi demek?" Poirot bir an dur du, sonr a szlerine devam et t i . "Evet ,
kyde neler oldugunu bili yorum. Sonr a... birok ki inin dert lerini de grendim. rnegin... sizin
ve annenizin dert lerinin."
"Bi zim gizlimi z yok. Hepimiz de Rosaleen' den para koparmaya aliiyoruz. Siz de bunu
kast ediyordunuz, degil mi?"
"Ben byl e bir sz syl emedim."
"Ama bu dogru! Ayrica herhal de ben, Rowley ve David konusunda bazi eyler iit t ini z..."
"Ama Rowley Cloade' l a evleneceksiniz..."
"yl e mi dersiniz? Keke bunu bil ebilseydim... Ben de o gn... David' in korudan firladigi gn
buna karar vermeye aliiyordum. Kafamda bir soru iaret i gibiydi bu. Acaba? Acaba? Hat t a
vadi den geen t ren de ayni eyi soruyordu. Dumani gkt e bir soru iaret i olut urmut u."
Poirot ' nun yznde garip bir anl am belirdi . Lynn bunu yanli anlayarak bagirdi. "Ah, Msy
Poirot , anlamiyor musunuz? Bt n bunl ar o kadar g ki! Bunun David' l e de ilgi si yok. Sadece
benimle il gili ... Ben degit im. Yill ardan beri Avrupa' daydim. Art ik geri dndm. Ama eski Lynn
degili m. It e benim gibi genlerin en byk derdi bu. ikip gidiyorlar. Evlerine t myle
degimi olar ak dnyorlar . Eski koullar a yeniden uymaya aliiyorl ar. Bir insan diari gidi p
bt nyl e baka yaam srerse, hept en degiir t abii . Degimemesine olanak yokt ur."
Poirot , "Yaniliyorsunuz," dedi. "Yaamin kt yani insanlarin degiememesidi r."
Kiz akin akin ona bakarak baini salladi. "Hayir."
Poirot israr et t i. "Gerekt en dedigim gibidir. Emin olun. rnegin siz... neden ikip git t iniz?"
"alimak ist iyordum..."
"Bunu biliyorum. Neden alimak iht iyacini duydunuz? zellikle yabanci bir lkede?
Nianliydiniz. Rowley Cloade' u seviyordunuz. Ist eseydini z, kendini ze Londra' da bir i
bul abilir diniz. "
"Evet , herhalde bulabilirdim. Ama ist edim ki ..."
"Buradan kamak ist ediniz. Diari git meyi, dnyayi grmeyi arzu et t iniz. Bel ki Rowley
Cloade' dan uzaklamak da ist iyordunuz... Ve imdi huzursuz ve sikint ilisiniz. Hl ... bur adan
kamayi arzuluyorsunuz! Hayir.mat mazel, insanlar hibir zaman degimezler."
Lynn kendini savunmak ist er gibi bagirdi. "Diardayken evimi ok zledim."
"Tabii , t abii . Insan hep olmadigi yerlerde bulunmak ist er . Belki sizin iin her zaman byle
olacak. Kafanizda bir sahne canlandiriyorsunuz: Lynn Marchmont 'un evine dn sahnesini ...
Ama bu hibir zaman gerek olmuyor. nk hayalinizdeki Lynn, asil Lynn degil. O olmak
ist ediginiz Lynn."
Gen kiz aci aci sordu. "Demek si ze gre ben hibir yerden memnun kalmayacak, hibi r zaman
mut lu olamayacagim?"
"Ben byle bir ey sylemedim. Ama... bur adan ayr ildiginiz sirada, nianlilik hayat inizdan
memnun degildiniz. Bu gerek. Art ik geri dndnz. Ancak nianliliginiz si zi hl memnun
et miyor. "
Lynn bir yaprak kopararak dnceli bir t avirl a ignemeye baladi. "ok eyi seziyorsunuz,
Msy Poirot . eyt andan farkiniz yok."
Poirot alakgnl llkl e, "Benim iim bu," diye mirildandi. "Bir gerek daha var. Ve sizin henz
bunu farket t igini zi sanmiyorum."
Lynn abucak, "David' i kast ediyorsunuz, degil mi?" dedi. "Ona ik oldugumu
dnyorsunuz..."
Bel ikali dedekt if t edbirle, "Bunu sylemek size der," diye cevap verdi.
"Ben bilemiyorum. Davi d' de beni korkut an bir eyl er var. eken bir eyler de oldugu gibi ..." Bir
an dur du. Sonr a szlerine devam et t i . "Dn, onun arkadalarindan biriyle konuuyordum.
Adam Davi d'in t ut uklandigini duymu, bu konuda bir ey yapip yapamayacagini anlamaya
gel mit i . Bana David' in dnyanin en cesur insanlarindan biri oldugunu anlat t i. Msy Poirot ,
adamin David' i vmesine kar in bu konuda yine de emin olamadigini anl adim. Belki David
gerekt en kat il , diye dnyordu."
"Si z de yle degil misiniz?"
Lynn agzini arpit ar ak hafife gld. "Hayir... nk benim David' e hibir zaman gvenim
yokt u. Bir insan gvenemedigi birini sevebilir mi?"
"Ne yazik ki... evet ."
"David' e kari hep haksizlik et t i m. nk ona gvenim yokt u. Bu yzden de ky
dedi kodul arina inandim. O igren dedikodulara... Szde David agabeyisi degilmi de,
Rosaleen' in sevgilisiy- mi... David' in arkadaiyla konuur ken kendimden ut andim... O da
Irl andali ve David' in ocuklugunu bili yor."
Poirot , "Insanl arin en olmayacak eylere inandiklari grlmt r. Bazen her eyi t ersinden
alirlar, " dedi.
"Ne demek ist edini z?"
"Ne demek ist edigim ort ada. Ha, aklima gelmiken. Cinayet gecesi Dr. Lionel 'in karisi size
t elefon et t i mi?"
"Kat hie Yenge mi ? Evet , et t i ."
"Ne hakkinda?"
"Yi ne bir eyleri karitirmiti."
"Si zi evinden mi aradi?"
"Hayir. Evlerindeki t elef on bozulmu. Onun iin ikip t elef on kulbesine git mi."
"Si zi saat onu on gee mi aradi?"
"Evet , yle bir ey. Aslinda saat lerimiz pek dogru degil dir ."
"Si zi o gece yalniz Kat hie Yengeniz mi aradi?"
Lynn kisaca, "Hayir," dedi.
"David Hunt er da Londra' dan t elef on et t i , degil mi?"
"Evet ." Kiz bir denbi re parladi. "Herhalde onun ne dedi gini grenmek ist iyorsunuz?"
"Byl e bir kst aliga..."
"Ist erseni z, syleyeyim. Bana gidecegini , hayat imdan ikacagini syledi. Iyi bir insan
olmadigini, hibir zaman da dzelmeyecegini aikl adi. ' Bunu senin iin bile yapamam,' dedi ."
Poirot , "Bu szleri dogru oldugu iin de," diye cevap verdi. "Bu konumadan hi
holanmadiniz. "
"Onun gerekt en ikip gidecegini umarim... Yani beraat ederse demek ist iyorum... O da,
kardei de Amerika' ya ya da baka bir yere git seler, ok iyi olur. Belki o zaman onlari
dnmekt en vazgeer ve kendi ayagimizin zerinde durmasini greniriz. Kt niyet lerimi z de
kaybolur gider . "
"Kt niyet leriniz mi?"
"Evet . Bunu o ilk gece Kat hie Yengenin yemeginde hisset t im. Belki de nedeni , Avrupa' dan yeni
dnm olmamdi. Sinirl erim iyice gerilmit i . Bana kt niyet l er havaya dalga dalga
yayiliyormu gibi geldi . Rosaleen' e kar iydi bunlar. Anlamiyor musunuz? Hepimiz de
Rosaleen' in lmesini ist iyorduk. lmesini ist iyorduk onun... It e bu da korkun bir ey. Size
hibi r kt lg dokunmayan birinin lmn dilemek..."
"Tabii iini ze yarayacak t ek ey de Rosaleen' in lmesi olur." Poir ot kesin ve ciddi bir t avirl a
konumut u.
"Mali bakimdan mi demek ist iyorsunuz? Rosaleen' in sadece bur aya gelii bile asil nemli olan
konul arda bize zarar verdi. Bi r insani kiskanmak, ona sinirlenmek, ondan para ist emek...
Bt n bunl ar hi de ho degildi . Ve imdi de Rosaleen kkt e yapayalniz. Tipki bir hayalet e
benziyor. Mt hi korkt ugu belli . Hat t a... ah... hat t a ildirmak zereymi gibi bir hali var. Bizim
ona yardim et memi zi de ist emiyor. Bunu hepimiz denedik. Annem Rosaleen' e gelip bur ada
bizimle kalmasini syledi. Frances Yenge onu kendi evine agirdi. Hat t a Kat hi e Yenge,
Rosaleen' e giderek, eger ist erse kkt e yat abil ecegini syledi. Onu yalniz birakmamak iin...
Ama art ik Rosaleen bizimle bt n ili kisini kesmek ist iyor. Onu hat ali bulmuyorum. David' in o
eski arkadaini bile grmek ist emedi. Rosaleen hast a sanirim. Korku, kaygi ve acidan
hast alandi. Ve biz de bu konuda bir ey yapamadik. nk yapmamizi ist emedi ."
"Ya siz? Si z de denedini z mi?"
Lynn baini salladi. "Evet . Dn kke git t im. Rosaleen' e yapabilecegim bir ey olup olmadigini
sordum. Rosaleen bana yle bir bakt i..." Lynn bir denbire susarak t it redi. "Sanirim benden
nef ret ediyor. Bana, 'Hel e siz,' dedi. ' Hele siz...' David ona kkt e kalmasini t embih et mi
sanirim. Rosaleen de agabeysi ne derse onu yapiyor. Rowley ona ift li kt en yag ve yumur t a
gt rd. Bana kalirsa Rosaleen iimizde yalnizca Rowley' den holaniyor. Ona t eekkr ederek,
' ok iyisiniz,' dedi. Tabii Rowley gerekt en iyi bir insandir."
Poirot , "Insan," dedi. "Bazi ki ilere kar i byk bir sempat i ve merhamet duyar. Agir yk
t aiyan kimselere kari zellikle. Ben Rosalene Cioade' a ok aciyorum. Elimden gelse, ona
yardim ederim. Hat t a imdi beni dinl ese..." Ani bir kararla ayaga kalkt i. "Gelin, mat mazel,
kke gidelim."
"Benim gelmemi de mi ist iyorsunuz?"
"Cmert li kle ve anlayila davranabil ecekseniz..."
Lynn bagirdi. "Tabii! Tabii ..."
Be dakika sonr a Fur rowbank kskndeydiler . Kapiyi onlara aan ort a hizmet isi bir az.airdi.
Bayan Cloade' un onl ari grmek ist eyip ist emeyeceginden pek emin degildi . "Hanimef endi
henz kalkmadilar," dedi. Ama Beli kaliyla gen kizi salona sokt u. Kendisi de Rosaleen' e haber
vermek iin yukari ikt i.
Poirot salonda et rafina bakindi. Eyalar zevkli ve pahaliydi fakat Rosaleen odaya kendi
damgasini vuramamiti. Orada konuk gibi ot urdugu anlailiyordu.
Poirot , acaba... br, diye dnd.
Lynn'in, "Ne dnyorsunuz? Yznzde korkun bir anlam var," demesi zerine daldigi
dncel erden uyandi.
"Mat mazel, ' Gnahin bedeli lmdr ,' derl er. Ama bazen insana gnahin kariligi lksm gibi
gel iyor. Acaba bu daha mi iyi? Insanin kendi ev hayat indan uzakl atirilmasi... Art ik geri
gnmesi imknsiz oldugu iin zledigi yuvasina uzakt an bakmasi..." Bi rdenbire dur du.
nk ort a hizmet isi koarak ieri girmit i. Kadinin o ukalaca t avirl ari degimi, yerini mt hi
bir korku almiti. "Ah, Miss March- mont ," diye inledi. "Ah, beyefendi ... Bayan Cloade...
yukarida... hali berbat ... konumuyor... Onu uyandiramadim... Ell eri de buz gibi."
Poirot abucak dnerek sal ondan firladi. Lynn' l e hi zmet i de peinden geliyorlar di. Merdivenleri
tirmandilar . Sahanlikt a hizmet i kapisi aik olan bir odayi iaret et t i .
Geni , gzel bir odaydi. Byk oymali karyolada Rosaleen yat iyordu. Uyurmu gibi bir hali
vardi. Baini yast ikt a yana evirmit i, uzun si yah kir pikleri yanagini glgeliyordu. Bir elinde
buruuk bir mendil vardi. Aglaya aglaya uykuya dalmi kederli bir ocuga benziyordu.
Poirot , Rosaleen'in elini t ut ar ak, nabzini bulmak ist edi. Gen kadinin buz gibi eli, Bel ikali
dedekt i fe t ahmin et t i gi eyin dogru oldugunu haber veriyordu. Lynn' e usul ca, "leli bir hayli
olmu," dedi. "Uykusunda can vermi."
Hi zmet i bagirdi. "Ah, ne yapacagiz?"
"Dokt oru kimdi?"
Lynn cevap verdi. "Lionel Dayim."
Poirot hi zmet iye dnd. "Gidin, Dr. Cloade' a t elef on edin." Kadin hikirarak diari firladi.
Poirot odada dolamaya baladi. Yat agin baucundaki komodinde beyaz bir kut u vardi.
zerinde "Gece yat arken bir kapsl alinacak" yaziliydi. Poirot mendilini eline sararak kut uyu
at i. Iinde sadece kapsl kalmiti. Poirot minenin zerindeki rafa, daha sonra da yazi
masasina bakt i.
"Ne yapacagimi bilmiyorum... Art ik devam edemeyecegim... O kadar kt lk et t i m ki. Birine
syl eyip, huzura kavumam gerek... Balangit a bu kadar gnah ilemek ist ememit im. Bunun
neler e neden olacagini bilmiyordum. Yazmam gerek..."
Cmle yarida kalmi, mrekkep kalemi bir t ar afa at ilmiti.
Lynn hl karyol anin yaninda durmu, Rosaleen'e bakiyordu.
Kapi hizla ailar ak David Hunt er soluk soluga ieri daldi.
Lynn ona dogru bir adim at t i. "David! Seni birakt ilar demek?! Buna memnun oldum..."
Gen adam onu adet a sert denil ecek bir hareket le bir yana it t i.* ' Yat akt aki beyaz, hareket siz
kadinin zerine egil di. "Rosa! Rosale- en! " Gen kadinin eline dokundu, sonr a da Lynn' e dnd.
Yz fkesinden allak bull ak olmut u. "Demek onu ldrdnz? Sonunda onu ort adan
kal dirdiniz? Bu ii hep birden mi yapt iniz? Yoksa bir iniz mi ? Hangini zin kat il oldugu nemli
degil! Onu ldrdnz! nk o lanet li parayi ist iyordunuz! It e art ik sizin! Hepiniz de zengin
olacaksiniz! Hirsizlar! Kat iller! "
Lynn bagirdi. "Hayir, Davi d! Yaniliyorsun! Hibirimi z Rosale- en' i ldrmek ist emedik. Byle bir
ey yapacak degiliz biz! "
"Onu iini zden biri ldrd, Miss Lynn Marchmont ! Bunu sen de benim kadar biliyorsun! "
"Yemin ederim ki , biz ldrmedik David."
Gen adamin bakilarindaki, ilginlik bir az geer gibi oldu. "Belki senin bu ile bir il gin yok,
Lynn ama..."
"Ger ekt en yok. Yemin ederim, David..."
Hercule Poirot bir az ilerleyerek hafife ksrd. David abucak ona dogru dnd. Beli kali
dedekt i f, "Dnceleriniz fazl a melodrama kaiyor," dedi . "Kiz kardeini zin ldrdg
sonucunu nereden ikardiniz?"
"Yani siz Rosaleen' in ldrlmedigini mi iddia ediyorsunuz? Sizce bu..." Yat akt aki cesedi iaret
et t i . "... Normal bir lm m? Evet , Rosaleen'in sini rleri bozukt u, ama bir hast aligi da yokt u.
Hele kalbi ok saglamdi."
Poirot , "Kardeiniz dn gece yat madan nce ot urup bir eyler yazmi," dedi .
David onun yanindan geer ek masadaki kgidin zerine egil di.
Poirot onu uyardi. "Ona dokunmayin."
David elini eker ek kgidi okudu. Hi kimildamiyordu. Sonr a da baini evirerek dikkat le
Poirot ' ya bakt i. "Yani sizce int ihar mi bu? Rosaleen' in int ihar et mesi iin ne gibi bir neden
olabilirdi?"
Onun bu sorusunu Belikali dedekt if degil, bamfet t i yanit l adi. David dnd. Gzleri
fkesinden at e saiyordu. "Kiz kardeim sali gecesi Londra' daydi. On bir de apart mana git t igim
zaman onu orada bul dum."
Spence, "Evet , sizin yknz bu, Bay Hunt er ," dedi . Ve bundan vazgemeyeceksiniz. Ama
szl erinize inanmak zorunda degilim. Her neyse, art ik ok ge..." Yat akt a hareket siz yat an
gen kadini iaret et t i . "Onu dava et meleri imknsiz."
Spence, "David Hunt er gerekt en hibir zaman it i raf et meyecek," dedi. "Ama kardeinin kat il
oldugunu o da biliyor sanirim." Bamfet t iin polis merkezindeki odasindaydilar . "Ne garip
degil mi? Biz hep David Hunt er 'in cinayet gecesi ner ede oldugunu aratirdik. Rosaleen' e
aldirmadik bile. Oysa gen kadinin o gece Londra' da oldugunu gst erecek bir t ek delil bile
yokt u. Balangit an beri Arden' in lmnn iki kiinin iine yarayacagini biliyorduk. David
Hunt er' in ve Rosaleen Cloade' un... I ort adaydi ama bunu farket medik... Kadin pimanlik ve
sululuk duygusu yznden yari ilgina dnmt oysa."
Poiort , "Evet , onun mt hi bir gnah duygusunun agirligi alt inda ezildigi kukusuzdu," dedi.
Spence dnceli dnceli baini salladi. "Herhalde ani bir fkeye kapilar ak Arden' e saldirdi...
Baina t uruncu earp sarmi olan da oydu t abii . Nasil da farket medim? Rosaleen Cloade hep
port akal rengi elbi seler giyerdi. En sevdi gi renkt i." Bi r an durdu. "Yalniz bir eyi hl anlami
degili m. Port er 'i yal an sylemeye kim ikna et t i? Bunun Bayan Jeremy olmadigini
sylyorsunuz."
Poirot , "Gerekt en degil," dedi. "Kadin bana bu konuda yemin et t i . Ona inaniyorum... Bu
konuda apt allik et t im. Port er ' i kimin kandirdigini t ahmin et meliydim. Port er kendisi bunu bana
syledi. "
"Syl edi mi?"
"Aik aik degil, canim. Ayrica suort agini ele verdiginin de farkinda degil di."
"Peki kimdi o?"
Bel ikali dedekt if baini yana egdi. "nce size bir soru sormama izin verir misiniz?"
Spence' in yznde hayret dolu bir anl am belirdi . "Bana her ist edigini zi sorabili rsini z."
"Rosaleen Cloade'un baucundaki kut uda uyku ilaci vardi. Neydi o?"
"O mu? Zararsiz bir eydi. Brmr. Sinirl eri yat itiran bir ila. Rosaleen her gece bir kapsl
aliyormu. Tabii t ozu t ahlil et t irdik." " O ilaci kim vermi?" "Dr. Lionel Cloade." "Ne zaman
vermi?" "Epey zaman nce."
"Peki, Rosaleen' i ldren zehi r hangisi?"
"Raporu henz almi degili z. Ama bu konuda fazla bir phemiz de yok. Rosaleen fazla dozda
morfin yznden lm." "Kadinin odasinda morfin bulundu mu?"
Spence merakla ona bakt i. "Hayir... Bu sorul ari sormakt an amaciniz nedir?"
Poirot cevap vermeyerek onun yerine, "imdi ikinci soruma geliyorum," dedi . "Sali gecesi
David Hunt er on biri be gee Londra' dan Lynn Marchmont ' a t elef on et mi. Telefon
konumalar ini incelet t i rdigini zi syledini z. Londra' daki kat t an sadece o saat t e t elefon edilmi.
Peki , diardan apart mani arayan olmu mu?"
"Olmu. "
"Anliyorum..." Poirot bir iki dakika hibi r ey sylemedi. "O t elefona cevap verilmi mi? Yani
sant ral, Londr a numarasindan bir cevap alabil mi mi?"
: Spence agir agir, "Ne demek ist edigini zi anliyorum," diye cevap verdi. "Kat t a birini n olmasi
gerek. David Hunt er olamaz bu. nk o sirada t r endeymi. yleyse Londra' da t elefona cevap
veren Rosaleen Cloade... O halde Rosaleen birka dakika nce Ge-yik' t e degildi. Siz t uruncu
earpli kadinin Rosaleen olmadigini sylemeye aliiyorsunuz, sanirim, Msy Poirot . Demek
ki , Arden' i ldren Rosaleen degil . O hal de gen kadin neden int ihar et t i?"
Poirot , "Bu sorunun cevabi basit ," dedi . "Rosaleen int ihar et medi. ldrld."
"Ne?"
"Rosaleen byk bir sogukkanlilikla ldrl d."
"yl eyse Arden' i kim ldrd? Bu ii David' in yapmadigina karar verdik."
"Arden'i ldren David degil ."
"imdi Rosaleen' i de list eden il dini z. Ama bu ide sadece ikisinin ikar i vardi."
"Evet ... ikarl ar... Anlayacaginiz, kar imizda iki ayri cinayet var... Onun iin de iki kat il olmali."
Spence hi ddet le burnunu ovut urdu. "ok rica ederi m, anlailir ekilde konuun, Msy
Poirot . "
"imdi her eyi aikl ayacagim... Bu olayda kii lmedi mi ? Arden, Port er ve Rosaleen."
Spence ona garip bir t avirla bakt i. "Evet ... Onlardan bir inin hl sag olduguna beni
inandirmaya kalkmayacaksiniz ya?"
Poirot , "Hayir, hayir," dedi. "Onlar ldl er. Yalniz nasil ve ne ekilde?"
"Bu konuda dncel erimi biliyorsunuz. Ama size gre son lm int ihar degil, bir cinayet ."
Bel ikali dedekt if , "Bana gre ise," diye cevap verdi. "Bu lmlerden biri int ihar, biri kaza, biri
cinayet ."
"Kaza mi? Rosaleen' in kendini kazara zehirledigini mi dnyorsunuz? Yoksa Port er' in kendini
vurmasi mi bir kaza?"
Poirot "Hayir," dedi. "Charles Trent on... diger adiyl a Enoch Arden kazara ld."
"Kazara mi?" Spence pat layiverdi. "Kazara mi? O korkun cinayet e kaza mi diyorsunuz?"
Bel ikali dedekt if sknet ini bozmadi. "Kazadan kast im u: Onu grmeye giden kimse aslinda
Arden' i ldrmek ist emiyordu." "Peki , kim bu kimse?"
"Dedigim gibi , Port er farkinda olmadan suort agini ele verdi. Bir t ek cmle syledi... Ah, ne
budalayim! "
"Sonr a bu mehul kat il Rosaleen Cloade'u mu ldrd?"
Poirot abucak baini salladi. "Ne mnasebet ! O ikinci kat ilin ii. Ilk olay gibi kaza degildi.
Arden konusunu onunla konuan kimse bir denbire kendini kaybet mit i . Rosaleen' i ise kat il
byk bir sogukkanlilikla ort adan kaldirdi. Ve Rosal een' in kat ilinin asilmasini da saglayacagim,
Bay Spence." Ayaga kalkarak kapiya git t i.
Spence bagirdi. "Bir dakika! Bana isimleri vermeli sini z. Byle kalkip gidemezsiniz! "
"Kisa bir zaman sonr a size her eyi aiklayacagim! Ama beklemem gereken bir ey var. Deni z
airi bir yerden gelecek bir mekt up."
"Tanri akina, ingene falcilar gibi konumayin."
Bel ikali dedekt if dogru Dr. Lionel Cloade' un evine git t i. Ona kapiyi Kat hi e Yenge at i. Poirot
hi zaman kaybet medi. "Si zinl e konumam gerek, madam."
"A, t abii , t abii ... Buyurun... Korkarim t oz alacak zaman bulamadim..."
"Si ze bir ey sormak ist iyorum: Kocaniz ne kadar zamandan beri morfinman?"
Kat hi e Yenge bir denbire hngr hngr aglamaya baladi. "Ah, ah, ah... Bunu kimsenin
farket meyecegini umuyordum... Birka yil nce baladi... ok yoruluyordu... Ayrica ba agrisi
da ekiyordu. Korkun ba agrilari... O zamandan beri dozu azalt maya aliiyor. Gerekt en
al iiyor. Ama o yzden bazen ok aksi oluyor..."
"Dr. Lionel' in bu yzden de paraya iht iyaci var, degil mi?"
"Evet ... Ah, Tanrim... Msy Poirot , t edavi olmaya gidecegine sz verdi..."
"Sakin olun, madam. Ve u soruma da cevap verin: Lynn Marc- hmont ' a t elef on et t i giniz geceyi
hat irlayin... O gece t elef on kulbesine git t iniz degil mi? Meydanda birine rast ladiniz mi?"
"Ah, hi kimseye rast lamadim, Msy Poirot ."
"Ama anl adigima gre bir inden iki peni bor almak zorunda kalmisiniz."
"Ah, sahi. Kulbeden ikan kadindan para ist emek zorunda kaldim. O bana iki peni verdi ..."
"Nasil bir kadindi?"
"Fazla makyaj liydi. Baina t uruncu bir earp sarmiti. Ama iin gari bi, bana onu daha nce bir
yerde grmm gibi geldi . Yzn t anidik bul dum. Sanirim lm bir iydi..."
Poirot , "Teekkr ederim, Bayan Cloade," diye mirildandi.
Lynn ift lige dogru gidiyordu. Kararini vermit i art ik. Bu sorunu daha fazla gecikt ir emezdi...
Evet , kararini vermit i ama yine de t uhaf bir ist eksi zlik duyuyordu. David' l e hayat bir
kumardan farksiz olacakt i. Ya da bir maceradan... Bunun sonunun neye varacagi da belli
degil di... Iyi de olabili rdi, kt de...
David bir ka saat nce ona, "Hayat indan ikmak niyet indey- dim," demit i . "Budalanin biriyim
ben. Seni birakabilecegimi di ndgm iin dnyanin en ahmak insaniyim. Londr a' ya gider vi
yildirim nikahiyl a evleni riz. Sana dnceni degit irme firsat ini ve recek degilim. Burada
kkl erin var. Seni bu kye baglayan kkleij
Seni kknden ikarip gt rmem gerek." Sonr a da eklemit i . "Bunu Rowley' e, sen ancak
Bayan David Hunt er oldukt an sonr a haber veririz. Zavalli, bylesi daha iyi."
Ama Lynn dir et memekle birlikt e Rowley' e konuyu daha nce amaya karar vermit i. It e imdi
de ona gidiyordu.
if t lik kapisina vur dugu sirada mt hi bir firt ina da balamiti. Kapiyi Rowley at i ve Lynn'i
grnce airdi.
"A, Lynn. Neden t elef on edip gelecegini haber vermedin?"
"Seninl e konumak ist iyorum, Rowley."
Gen adam onun gir mesi iin yana ekil di. Bi rlikt e mut faga git t iler. Rowley, "Buraya yeni
eyler aliyorum," diye sze baladi. "Evlendi gimiz zaman..."
Lynn bir an solugunu t ut t u. "Hayir, Rowley. Seninl e evlenmeyecegim... Sana bunu sylemeye
gel dim. Ben..." Kendinden nefret ediyordu ama baka are de yokt u. "Ben David Hunt er ' la
evl eniyorum."
Rowley bir an ona bakt i. "Ya demek David' l e evleniyorsun? Neden?"
"nk onu seviyorum."
"Sen beni seviyorsun, Lynn."
"Hayir. Bur adan ayr ildigim zaman seni seviyordum... Ama o uzun yillar beni degit irdi . Ikimiz
de degit ik. "
Rowley usulca, "Yaniliyorsun," dedi. "Ben degimedim." Kiza dogru geldi . Yz morarmaya,
alnindaki damarlar imeye balamiti. "Sen de degimedin! Degimi olamazsin! " Gzl erinden
mt hi bir fkeye kapildigini anlamak mmknd. Lynn t arlada grdg azgin bir bogayi
hat irladi. Gen adam, "Buradan git t in," diye bagirdi. "Hayat im cehenneme dnd o zaman!
Sabirla seni bekledim. Sonunda dndn. Ama o zaman da acim sona ermedi. Kat hie Yengenin
yemeginde, David Hunt er ' a nasil bakt igini grdm! Fakat sen onun olmayacaksin! Duyuyor
musun? Benim ola- mazsan, bakasinin da olamazsin! Sen beni ne saniyorsun?"
"Rowley..." Lynn korkuya kapilmiti. Bir iki adim geriledi. Karisinda bir insan degil , vahi bir
hayvan vardi art ik.
Rowley Cloade homurdandi. "Iki kiiyi ldrdm. Art ik bir ncsn ldrmekt en
kainacagimi mi saniyorsun?"
"Rowley..."
Gen adamin iri ell eri kizin boynunu kavradi. "Art ik t ahammlm kalmadi..."
Parmakl ari bkld. Lynn' e oda firil firil dnyormu gibi geliyordu imdi. Sonr a ort alik
karardi. . .
Bi rdenbir e bir ksrk sesi duyul du. Ciddi, bir az da yapmacik bir ksrk...
Rowley dur akladi. Elleri iki yanina dt . Lynn yere yigildi.
Hercule Poirot kapinin hemen iinde durmu, zr dilermi gibi ksryordu. "Rahat siz
et medigimi umarim... Kapiya vurdum ama cevap veren olmadi... Herhalde iini z vardi?"
Hava iyice gerginlet i.
Rowley, Bel ikali dedekt if e bakiyordu. Bir an sanki onun zerine saldiracakmi gibi bir hareket
yapt i. Ancak sonra dnd. Anlamsiz bir sesle, "Tam zamaninda gel dini z," dedi .
Her cule Poirot , "Gali ba aydanlik kayniyor," diye mirildandi.
Rowley apt al apt al, "Evet , kayniyor," dedi.
"O halde lt fen ay yapar misiniz?"
Rowley robot gibi bu emre uydu.
Her cule Poirot cebinden ikardigi byk ve t emiz bir mendili soguk suya bat irarak sikt i. Lynn' e
yakl aarak, "Bunu boynunuza sarin, mat mazel ," diyerek glmsedi. "Evet , engel ignem var...
Bu acinizi giderir. "
Lynn boguk bir sesle ona t eekkr et t i . Gen kiza hl korkun bir kbus gryormu gibi
gel iyordu. Sendeleyerek ayaga kal kt i. Poirot onu efkat le bir sandalyeye ot urt t u.
"ay oldu mu?"
"Oluyor, oluyor..." Rowley biraz sonr a bir fincan ay get irdi . Poir ot bunu Lynn' e uzat t i.
Rowley, "Bur aya bakin," dedi . "Gali ba durumu anl amadiniz? Ben Lynn'i bogmaya alitim." Bir
an dur du. "Vicdanimda iki lmn agirligi var. Eger gelmeseydiniz onl ara bir ncs
ekl enecekt i . "
Poirot baini salladi. "nce ayl arimizi ielim. Ve lmden de
sz et meyelim. Mat mazel Lynn' i sarsiyor."
Rowley hayret le ona bakiyordu. "Ah Tanrim..."
Sonunda aylar iil di. Lynn fincanini masaya birakinca, Poirot ,
"Eh," dedi glmseyerek. "Art ik konuabiliri z. Daha dogrusu ben
konuacagim..."
Rowley iini ekt i. "Charles Trent on' u ldrdgm biliyor musunuz?"
Bel ikali dedekt if , "Evet ," dedi. "Bunu okt an anladim."
Kapi hizla ailar ak David Hunt er ieri gir di. "Lynn! Bana neden
syl emedin..." Durakladi. Mut fakt akil eri t eker t eker szd. "Lynn!
Bogazina ne oldu?"
Poirot gen adama, "Ot urun," diye emret t i . "imdi nz de Hercule Poirot ' nun konferansini
dinl eyeceksiniz."
Lynn, bt n bunl ar gerek olamaz, diye dnd. Bir kbus bu.
Bel ikali dedekt if , "Bi r cinayet in nedeni bilenebilir mi?" diye baladi. "It e size harika bir soru.
Herkes cinayet ileyebili r mi?... rnegin, Cloade'lar i alalim... Gordon Cloade hayat t a oldugu
srece hibiri sikint i ekmedi . Arkalarinda daima Gordon vardi. Sonr a bir denbire o ld ve
Cloade' iar ort ada kal dilar . Hayat larinda ilk kez t rl glklerle karilaiyorlar di. Eminim ki ,
her Cloade da zaman zaman, Rosaleen lseydi , diye dnd."
Lynn t it redi. Poirot szlerine devam et t i . "Herkesin gen kadinin lmn dndg
kukusuzdu... Ama... bu dnce yerini bir cinayet planina birakt i mi?" Rowley' e dnd.
"Rosaleen'i ldrmeyi ist ediniz mi hi?"
Gen adam usul ca, "Evet ," dedi . "ift li ge gel digi gn. Evde hi kimse yokt u. O zaman,
Rosaleen' i kolaylikl a ldrebili rim, diye dndm. ok ie dokunan bir hali vardi. Tipki kasaba
gnderdi gim st danalarina benziyordu. Evet , sigarasini yakmak iin elinden akmagi aldigim
zaman onu ldrmeyi dndm."
"Rosaleen o akmagi bur ada unut t u degil mi ?"
Rowley baini salladi. "Onu neden ldrmedim bilmem? Buna bir kaza ss verebilir dim..."
Poirot , "Bu size gre bir cinayet degildi ," diye cevap verdi. "Si z nceden plan yaparak,
sogukkanlilikl a kimseyi ldremezsini z. Si z elinizi kana ancak fkeye kapildiginiz zaman
bul arsiniz. O adami da yine bir hiddet aninda ldr dnz sanirim. Ama... gali ba... aslinda ona
bir zarar vermek ist emiyordunuz."
"Tabi i ist emiyordum! enesine bir yumruk indir dim. Geri geri gidip baini minenin mermer
t ar afina vurdu. Onun ldgn fark-edince gzlerime inanamadim." Sonr a hayret l e Poirot ' ya
bakt i. "Nasil anl adiniz?"
Bel ikali dedekt if , "Si zin o gece nasil hareket et t igini zi biliyorum," diyerek baini sall adi.
"Tahminl erimin dogru oldugunu saniyorum. Geyik' e git t iniz. Beat rice Lippincot size duydugu o
konumayi anlat t i. Onun zerine amcaniz Jeremy Cloade' a kot unuz. Ve orada amcanizla
konumakt an vazgemenize neden olan bir ey grdnz. Yani bir fot ografi..."
Rowley, "Evet ," dedi. "Masada duruyordu resim. Birdenbir e Ar- den' in o fot ografa ne kadar ok
benzedigini farket t im. Bana t anidik gelmesinin nedenini de anladim. Jeremy' le Frances,
Rosaleen' den para sizdirmak iin akrabalarindan birini bu oyuna sokmulardi. Fena halde
fkel endim. Tekr ar Geyik' e giderek, Arden' e saht ekrin biri oldugunu syledim. Gl erek bunu
it i raf et t i. ' David Hunt er bu gece para get i recek,' dedi . O zaman hiddet im bsbt n art t i. Kendi
ail emden olan kimselerin bana kall elik et t ikl erini dndm. Ona, ' Kpek,' diye haykirarak bir
yumruk indir dim. Dedigim gibi baini arpt i..."
Kisa bir sessizlik oldu.
Poirot sordu. "Sonra?"
Rowley agir agir cevap verdi. "O sirada o kk alt in akmak cebimden dt . Onu Rosaleen' e
vermek iin yanima almitim. lnn zerine dt ... Ayni anda akmagin st ndeki markayi
grdm. Bu Rosaleen' in degil , Davi d'indi... Kat hie Yengenin yemeginden beri bazi eyler...
neyse, o konuyu amaya gerek yok. Bazen ildirmak zere oldugumu dndm... Belki de
okt an ildirmitim... Bu Davi d denil en adam ve Lynn... Neyse... Arden' i odanin ort asina
srkleyerek yzst evir dim. Sonr a o agir maayi aldim... Neyse ayr int inin zerinde
dur mayalim... Parmak izlerimi sildim. minenin raf inin kesini de t emizledim. Saat i dokuzu
on geceye get irdikt en sonra camini kirdim... Beat rice' nin anlat acaklarindan sonr a herkesin
David' in kat il oldugunu sanacaklarindan emindim."
David, "Teekkrler," dedi.
Poirot , "Sonr a," dedi. "Bana geldiniz. Bana Underhay'i t aniyan bir ini bulmami sylerken iyi rol
yapiyordunuz. Oysa aslinda benden nce Port er'e gidip onu ikna et mit iniz bile. Bt n Cloade
ail esi gibi Jeremy size de Port er' in kulpt e anlat t ikl arini ilet mit i ." Bir an dur du. "Yapt iginiz role
inandim... Daha sonra sizinle kalkip Port er' e git t ik. Adam bana sigar a ikram et t ikt en sonr a size
dnd ve, ' Imiyorsunuz degil mi?' dedi. Si zin sigara imediginizi nereden bili yordu? Onunla ilk
kez o zaman kar ilamiyor muydunuz? Ve ben budal a gibi o szlerin ne anl ama geldi gini
anl amadim... Ama herhal de imdi de budala oldugumu iddia edemezsiniz." Bir an et rafina
fkeyle bakt ikt an sonr a szlerine devam et t i . "Ama Port er daha sonr a piman oldu. Bir cinayet
davasina kar imak ist emiyordu. st elik David Hunt er' i da daha ok onun t anikligi dolayisiyl a
asacaklardi. "
Rowley boguk bir sesle, "Bana bu ii yapamayacagini yazdi," diye homurdandi. "Budala! Art ik
dnlemeyecegini anlamamiti! Londra' ya giderek aklini baina get i rmeye alitim. 'Bu bir
cinayet vakasi,' dedi . ' ikip mahkemede yalan syl emekt ense kendimi vurmayi t ercih ederim.'
Kent e kot um. Ama ge kalmitim. Evin kapisi aikt i. Yukari kot um ve Port er 'i o hal de
bul dum... Neler hisset t i gimi anlat amam. Iki defa cinayet ilemi gibiydim... Eger beklesey- di...
benimle konusaydi..."
Poirot sordu. "Port er int ihar mekt ubu birakmiti degil mi? Onu si z aldiniz sanirim?"
"Evet . Baim iyice bel adaydi. Port er sorgu yargicina bir mekt up birakmiti. Sorut urmada
yal an syledigini , lnn Underhay olmadigini aikliyordu. Mekt ubu alip gt rdm. Sonr a da
yakt im." Rowley yumrugunu masaya vurdu. "Korkun bir kbust an farksizdi bu. Bu ie
balamitim, devam et mem gerekt i. Lynn'le evlenebilmek iin paraya iht iyacim vardi. Davi d'in
de asilmasini ist iyordum. Sonra anl ayamadigim bir ey oldu. David' in aleyhindeki delillerin
zayifligindan sz edilmeye baladi. Bir de ort aya bir kadin meselesi ikt i. Arden' in daha sonr a
bir kadinl a konut ugu syleniyordu. Bunu hl anl ami degili m. Hangi kadin? Arden ldkt en
sonra o kadin adaml a nasil konumu olabil ir?"
Poirot , "Kadin fal an yokt u," dedi.
Lynn, "Ama Msy Poirot ," diye it i raz et t i . "Handaki yali kadin... Arden' e gelen kadini
grm. "
Poirot gl d. "Hah! Peki ama kadin ne grmt ? Pant ol onlu t vit ceket li bir ini. Bu grdg
ki mse baina t uruncu earp sarmi, yzn de bol boyayla gizlemit i... st elik iiklar da
snkt ... Anlat t igina gre o pant olonlu illik kendisi yle kar ilainca be numarali odaya t ekrar
gir mi ve ierde bir erkek ' Art ik git ' demi t i. Ya da buna benzer szler. O halde iht iyar kadinin
yalniz duydugu degil, grdg de bir erkekt i." Poirot , David' e dner ek sakin sakin ekledi. "Ama
bu aslinda parlak bir fikirdi, Bay Hunt er."
David sert bir sesle sordu. "Ne demek ist iyorsunuz?"
"imdi si ze bir yk anlat acagim. O gece Geyik' e dokuza dogru git t iniz. Arden'i ldrmek
degil , ona para vermek niyet indeydini z. Oraya gidince neyle kar ilatiniz? Size ant aj yapan
adamin cesediyle. st elik o feci bir ekilde ldrlmt . Kafaniz hizli aliiyor, Bay Hunt er.
Durumunuzun t ehlikeli oldugunu anladiniz. Sizi Geyik' e girerken kimsenin grmediginden
emindiniz. Onun iin hemen Londr a' ya kamaya karar verdiniz. Dokuz yirmi t renine yet iecek
ve kye hi gelmediginize yemin edecekt iniz. Trene yet iebilmek iin kirl ardan komaniz
gerekt i , it e bunu yaparken beklenmedik bir anda Miss Lynn'le karilatiniz. Ayni zamanda
t r eni kairmi oldugunuzu da anl adiniz. Vadi den t r enin dumani ykseli yordu. Aslinda Miss Lynn
de dumani farket mit i ama siz bunu bilmiyordunuz. Ancak o bunun, sizin art ik t rene
yet iemeyeceginiz anl amina gel digini anlamamiti. Ona saat in dokuz on be oldugunu
syl eyince de, buna inandi.
"Miss Lynn' i t r ene yet it iginize inandirmak iin zeki ce bir plan t asarl adiniz. Zat en art ik
zerini zden pheleri uzaklatirmak iin yeni bir plan yapmak zorundaydiniz. Kke dnerek
kendi anaht arinizla kapiyi at iniz. Kardeini zin t uruncu earbiyla ruj unu aldiniz. Yznze airi
makyaj yapt iniz. Geyik' e dnerek orada kalan yali kadina grndnz. Sonr a be numarali
odaya ikt iniz. Yali kadinin geldigini duyunca, kapiyi at iniz. Koridorda gzkp t ekrar ieri
gir diniz ve normal sesinizl e konut unuz." Poirot dur du. "Evet , zekice bir oyun bu."
Lynn bagirdi. "Dogru mu, David? Dogru mu?"
Gen adam glyordu. "Ben kadin t aklidi yapmasini iyi bili rim. Ah, o yali kadinin yzn
grecekt ini z! "
Lynn akin akin, "Madem saat onda bur adaydin," dedi . "O halde bana Londra' dan nasil
t elefon et t in?"
David Hunt er , Poir ot ' ya bakarak, baiyl a selam verdi . "O her eyi bili yor... Evet , bunu nasil
yapt im?"
Poirot , "Basit ," diye kar ilik verdi. "Telefon kulbesinden Londra' yi arayarak kiz kardeini ze
t ali mat verdiniz. O da on biri drt gee Miss Lynn' in evini aradi. Tabii sant ral, ' Londr a ariyor,'
dedi . Ya da buna benzer bir ey."
Lynn baini salladi. "Evet ."
"Ondan sonra Rosaleen t el efonu kapat t i." Poirot , David' e dnd. "Sizin gznz saat t eydi . Tam
zamaninda Miss Lynn' in numarasini evirdiniz. Sesinizi hafif e degit irer ek, ' Londra ariyor,'
dedi niz. Iki konuma arasindaki bir dakikalik durakl ama kimsenin dikkat ini ekmedi. Telefon
konumalar inda byl e eyler normal sayiliyor nasil olsa..."
Lynn usulca, "Demek bana bu yzden t elefon et t in, Davi d?" diye mirildandi.
Gen adam bir an ona bakt i. Sonra da Poir ot ' ya dnerek t eslim oluyormu gibi bir har eket
yapt i. "Gerekt en si z her eyi biliyorsunuz! Aikasi dm pat lamiti. Bir eyl er yapmam
gerekt i . Lynn' e t elef on et t ikt en sonra, ilerideki bir kasabaya git t im ve oradan sabah post asina
bindim. Apart mana giderek yat agimi kar itirdim ve Ro- saleen' l e kahvalt i et t i m." Bir an dur du.
"Tabi i Arden' i kimin ldrdgn bilmiyordum. Aslinda onun ort adan kalkmasi sadece benimle
Rosaleen' in iine gelirdi."
Poirot , "Evet ," dedi. "Iin g t ar afi da buydu. Siz ve kardeini z Arden' in lmn
ist eyebili rdini z. Cloade ail esinin Rosaleen' in lmn ist emeleri gibi ... Sonunda Rosaleen
gerekt en de cinayet e kurban git t i."
David bagirdi. "Rosaleen'i ldrdler demek? Yani int ihar et medi?"
"Et medi ya... Cinayet nceden planl anmi ve Rosaleen' in kapsllerinden birinin iindeki
bromrn yerine morfin konmut u."
David kalarini at t i. "Kapsln iine mi? Yani... Dr. Lionel Cloade..."
"Hayir, hayir... Aslinda bt n Cloade' l er gibi Rosaleen' in lmesi Dr. Lionel' in iine de gelirdi
ama kat il o degil... Cloade' larin hibi ri
degil ... Bu olay t erst i zat en. Rosaleen Cloade' u lmnden en fazl a zarara ugrayacak olan
ki mse ldrd. Yani siz, Bay Hunt er."
David bagirdi. "Ben mi? Kiz kardeimi neden ldreyim?"
"Rosaleen'i ldr dnz, nk o sizin kiz kardeini z degil di. Kiz kardeini z... yani asil Rosaleen
Cloade o deprem gecesi Londra' da ld. Bur ada ldrdgnz kadin ise o sirada kiz
kardeini zin evinde hizmet ilik eden Irlandali bir kizdi. Eil een Corrigan adinda bir kiz. Onun
resmini bugn bana Irlanda' dan yolladilar ." Konuur ken resmi cebinden ikarmiti. Davi d
yildirim hiziyla resmi elinden kapt igi gibi diari firl adi. Rowley de fkeyle kkreyerek onun
arkasindan at ildi.
Lynn'le Poir ot yalniz kalmilar di. Gen kiz, "Olamaz," diye bagirdi. "Buna inanamam."
"Inanin, mat mazel , David Hunt er' in Rosaleen' in agabeyi olmadigini dndgnz zaman
geregi kefeder gibi olmut unuz. Bu duruma t ers aidan bakarsaniz, o zaman gerek de
ort aya ikar. Buradaki Rosaleen Kat olikt i . Underhay' in kar isi ise Kat olik degildi . Yoksa
boanmaya kalkmazdi. Burada Rosaleen ok dindardi, vicdan azabi ekiyordu ve David' e
delicesine bagliydi..." Belikali dedekt if bir an durdu. "David' in o deprem gecesi hisset t iklerini
dnn. Kiz kardei lmt . Gordon Cloade son nef esini vermek zereydi. Eline geen o
milyonlar dan yararl anamayacakt i art ik. Sonr a hizmet i Eileen Corrigan' i farket t i. Kiz
Rosaleen' l e ayni yat aydi. Depremden bir David, bir de o kurt ulmut u. Kiz baygindi... Herhalde
David' in kizla bir ili kisi de olmut u, Eil een' e her ist edigini yapt irabileceginden emindi ." Poir ot ,
Lynn' e bakmadan alayla ekledi . "Davi d kadinlarin baini dndrmesini iyi biliyordu." Gen kiz
kipkirmizi kesil di.
Bel ikali dedekt if szlerini srdr d. "David firsat inin biriydi. Deprem gecesi de yine eline
geen firsat t an faydalandi. Eil een' in kiz kardei Rosaleen oldugunu syl edi. Kiz kendine geldigi
zaman David' i baucunda bul du. Gen adam Eil een' i ist edigi rol oynamaya ikna et t i ... Ilk
ant aj mekt ubu geldi gi zaman David' le Eil een' in ne kadar endielendiklerini t ahmin edebiliyor
musunuz? Ben daima kendi kendime, David ona byle ant aj yapilmasina gz yumacak bir
insan mi, diye sordum. Bana, David kar isindaki adamin Under- hay olup olmadigindan emin
degilmi gibi geliyordu. Ama nasil olur du? Sonr a David, neden Rosaleen' i Arden' i hi grmeden
dogru Londra'ya yoll amiti? nk aslinda David, Arden' in Rosaleen' i grmesinden
korkuyordu. Adam Underhay oldugu t akdir de t abii , 'Bu Rosaleen degil,' diyecekt i , it e bu
yzden Davi d ant aj ciya para vermeye razi olmut u. Ondan sonr a da kizi alip Amerika' ya
gidecekt i.
"Sonr a beklenmedik bir ey oldu. ant aj ci ldrl d. Port er adamin Underhay oldugunu
syl edi. David o ana kadar bylesine t ehl ikeli bir duruma hi dmemit i. Daha da kt s
Eil een sogukkanliligini iyice kaybet mit i. Vi cdan azabi ekiyordu, sinirleri de iyice bozulmut u.
Er ge her eyi it iraf edecekt i. Tabii o zaman David de hapishaneyi boylayacakt i. Ayrica gen
adam, kizin ist eklerine de sinirlenmeye balamiti. nk size ikt i, bakasini grecek halde
degil di, it e bu yzden Eileen'in ort adan kal kmasi gerekt i gine karar verdi. Dr. Cloade' un
verdi gi kapsllerden birinin iine morfin doldur du. Eileen' e her gece ilacini imesini syledi.
Cloade ailesinin onu ldrmeye hazirl andigindan sz et t i . Kiz kardeinin lm yznden David
milyonlar kaybedecegi iin hi kimse onun kat il oldugundan phe et meyecekt i ... Onun kozu
da buydu. Bu lmden bir ikar i olmamasi. Dedigim gibi, bu olay t erst i zat en."
Kapi ailarak Bamfet t i Spence ieri girdi.
Poirot hemen, "Evet ?" dedi.
Spence baini sall adi. "Iler yolunda. Onu yakaladik."
Lynn usulca, "O... bir ey syledi mi?"
"' Ne yapalim ansimiz yokmu,' dedi . ' Aslinda ben kumarbazim. Ve son eli kaybet t i gim de
kesin. ' "
Poirot mirildandi. "Her insanin hayat inda bir dneme vardir. Dogru yola saparsan, servet e
eri ir sin... Ama bazen insan yanli yola da sapar."
Pazar sabahiydi. ift li gin kapisi vuruluyordu. Rowley Cloade karisinda Lynn' i grnce
airarak geriledi. "Lynn! " "Gi rebili r miyim, Rowley?"
Gen adam yana ekil di. Bi rlikt e mut faga gir diler yine. Lynn, Rowley' e bakt i. "Ben evime
dnyorum..." "Ne demek ist iyorsun?"
"Evime gel dim... Burasi, senin yanin, benim evim. Anl amiyor musun, Rowley?"
"Sen ne dedigini bilmiyorsun, Lynn. Be... ben seni ldrmeye kalkt im."
"Bi liyorum..." Lynn yzn burut urarak elini bogazina gt rd. "Tam beni ldrmeye
kal kt igin anda ne kadar byk bir budalalik et mi oldugumu anladim. Budalalik et mek... Ben
daima seninl e evlenmeyi ist edim. yle degil mi? Sonr a senden uzaklatim. Art ik bana ok
uysal ve sakin gzkyordun. Seninle gei recegim hayat in gvenceli ve ayni derecede sikici
olacagini dndm. Davi d beni ekt i . nk t ehlikeli bir erkekt i . Ayrica - drst olalim-
kadinl ari da ok iyi t aniyordu. Ama, sen beni bakasina birakmayacagini syleyerek bogazimi
sikmaya balayinca aslinda sana ait oldugumu anl adim. Ancak art ik ok get i... Neyse ki
Hercule Poirot ieri gir di de her ey dzeldi . Ben seninim, Rowley."
Gen adam baini salladi. "Olamaz, Lynn... Ben iki ki iyi ldrdm..."
Lynn bagirdi. "Sama! Inadin t ut masin. Melodram oynar mi gibi t avirl ar da t akinma. Iriyari bir
adaml a kavga ederken, o yedigi yumruk zerine yuvarl anirsa... bu cinayet olmaz. Hat t a kazara
adam ldrmek bile sayilmaz."
"Sayilir. Ve insani hapse de at ar lar. Sonr a Port er' in lmnden sorumlu oldugumu da
unut ma. "
"Hayir, degilsin. O akli bainda, koskocaman bir adamdi. Ist eseydi senin t eklifini de rahat likla
reddeder di. Teklifini bile bil e kabul et t i . Ama sonra piman olarak en kolay yola sapt i. Port er
sadece zayif karakt erli bir adamdi."
Rowley inat l a baini salladi. "Imknsiz... Benim gibi bir hapishane kuuyla evlenemezsin."
"Senin hapse at ilacagini sanmiyorum. Seni yakalayacak olsalardi polisler okt an gelirl erdi ."
Rowley ona hayret le bakt i. "Ama... kazara adam ldrmek... Port er ' e para vermek..."
"Polisin bt n bunl ari bildi gini nereden ikardin?"
"Poirot biliyor ya! "
"O polis degil ki. Sana polisin ne dndgn syl eyeyim. Onl ar David' in yalniz Rosaleen' i
degil , Arden' i de ldrdgn dnyorlar. Ama onu bu sula it ham et meyecekler. nk
David Rosaleen' i ldrdgnden, onu bu sut an dava edecekler zat en."
"Ama Poirot ..."
"Anladigima gre Poirot bir ara Spence' e, Arden' i n kazara ldgn sylemi. Bamfet t i de
bu laf a glm. Bana kalirsa, Hercule Poirot art ik kimseye bir ey anlat acak degil. O ok eker
bir adam..."
"Hayir, Lynn. Kendini t ehlikeye at mana razi olamam. Her ey bir yana... yani ... bundan sonr a
kendime gvenebilir miyim? Ya, yine fkelenirsem?.. Yani ... ey... sen gvencede olabil ir
misin?"
"Bi lmem... Ama seni seviyorum, Rowley. Sen o kadar aci ekt in ki... Bana gelince... Ben de
hibi r zaman gvenlikt e olmak ist emedim..."
- SON -

You might also like