You are on page 1of 226

Aytmatov Anlatlarnda Akn Eritirici ve Dntrc Gc

Prof.Dr. Ramazan KORKMAZ*


Benzim gmiin altn eder simya-y ak Kad Burhaneddin
zet: Aytmatov anlatlarnda ak, btn mesafeleri aan, insan manevi z bakmndan gelitiren ve birbirine tayan yksek bir deer olarak grlr. Akn farkllklar aan gc, Aytmatov anlatlarnda insan iten deitiren, dntren ve evrenin ritmine katan yapc bir fenomen olarak karmza kar. Akn insan kendi iine ynelterek yreinin sesini dinlemeye zorlamas, insann kendi i zgrln kefetmesine de neden olur. Ancak yazar, ak, yalnzca insana mahsus bir duygu olarak da snrlamaz. Ak, genel anlamayla evrensel anlamdaki varolu almdr. Akn insan dndaki bu anti-estetik ynn deve, kurt ve at gibi hayvanlar ileyerek anlatan Aytmatov, onun kurucu, yapc ve dntrc ilevini daima n planda tutar. Anahtar Kelimeler: Cengiz Aytmatov, ak, varolu, zgrlk

Aytmatovun yk ve romanlarnda ak, insan baka bir insana, doaya ve Tanrya tayan, aan yksek bir deer olarak ilenir. nsan ak ile ya, sosyal stat, gelenek gibi bir ok farkllklar aarak ruhundaki sonsuzluk ve zgrlk arzularn gerekletirir. Genellikle tutkulu ynelilerin anlatld eserlerde ak, balanma haliyle kesin bir tutsaklk, snrsz alm alanlaryla mutlak bir zgrlktr. Kii, snrlandrlmln ve lmlln, onu varln duvarlarna/ snrlarna arpan ak ile daha youn bir ekilde duyumsar ve yaamn bir paralanma sreci olduunu daha kkten kavrar. Bu ynyle ak, bir tutunma noktasdr; insan, varln kaotik boluunda yitip gitmekten kurtarr. Bylece insan, lmle korkmadan yzleebilir; lmn yok eden, silen, yutan kesinliine kar; ak, yaamn var eden, oaltan ve amlayan gcdr. Bu iki kart alm, varolusal kayglarla canl organizmann iine farkl oran ve grnt biimleriyle sinmi tanrsal bir nvedir. Daima bilinaltnn batk ve

* Frat niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi / ELAZI rkorkmaz@firat.edu.tr

bilig Yaz / 2008 say 46: 1-8 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2008, say 46

katastrofik imgeleriyle beslenen bu nve, en yaln ve en doal biimde, hayvan sembolizmi ile kendini gsterir. nsanlar arasndaki bu varolusal ynelim, ncelikle doada deneyimlenir. Bu yzden Elveda Glsardaki (EG) Tanabay-Bibican ve Gn Uzar Yzyl Olurdaki (GUYO) Yedigey-Zaripa ak, iinde doup gelitikleri mekanlarn poetiini yanstr; ylesine iten, sessiz, krlgan ve sonsuz... Bu balamda yazar, antropomorfik karakterli deve, at ve kurt tiplemeleriyle, insan aknn doal plandaki arka yzn vermeye alr. zellikle Karanar ve Glsar tiplemeleri, ak ihtirasnn anti-estetik yzn, doal ve yceltilmemi grnn anlatr. Karanarn kilometrelerce uzaktaki Ak-Moyakn dii develerine, Glsarnn r zaman dadaki ylknn gen ksraklarna gitmek iin sabaha kadar brp kinemeleri, ortal birbirine katmalar ile Yedigeyin Zaripaya, Raymalnn Begmaya ve Tanabayn Bibicana ynelileri, temelde bu batk ve katastrofik bilinalt imgelerinden/ itilimlerinden hareket ederler. Kendini lm gibi -yok edici- ar bir tehdidin basks altnda hisseden insan, yaam btnlk halinde kavramak ve soyunu devam ettirmek zorundadr. Akn doal grnml bu anti-estetik biimi, aslnda varln gelecee akan, aan yaamsal (elan vital) atlmdr. Karanar, Sarala (GUYO) ve Glsar (EG), insana ait bu soylu gerekliin daha yaln, daha kurgusal ve daha metaforik grntleridir. Bu hayvanlar, insann doada yaayan yzn temsil ederler. Glsarnn demir kstekli zincirlere vurulmas, dvlmesi ve burularak idi edilmesi ile Tanabayn Bibicandan uzaklama sreci; Saralann nce eyerinin ve koumlarnn paralanmas, sonra da yklarak boazlanmas ile Raymal Aann tamburunun krlmas, el ve ayaklarnn balanp ibret iin ortada braklmas (GUYO, s. 333-338) arasnda analojik bir edeerliliin olduu grlmektedir. Bu tr hayvan ykleri, yaamn kara gcnn ne kadar merhametsiz, anlaysz ve sz dinlemez olduunu gstermektedir. nsan akl, ba edemedii sorunlar, doaya uygun bir biimde zmek yerine, doaya kar yeni sular ileyerek daha da karmak ve zlemez bir hale getirmektedir. Oysa ak, insan evrenin ritmine katar, kendine doru gtrr, onu kendinde (un sich) klar. Bylece insan, zgrlk ve klelik, birey ve toplum, biyolojik balang ve manevi z gibi temel kavramlar yeniden tanmlama gerei duyar (Korkmaz 2004: 130). Akn, insan yaamndaki bu belirleyici rol, en keskin izgilerle ve en dramatik bir biimde Cemile adl ykde grlr: Cemile, Bakayr adl da kynden bir ylkcnn kzdr. Erkek ocuu olmayan babas kzn bir erkek gibi yannda bytmtr. Bu yzden Cemile atik, cokulu ve saldrgandr. Kyn erkek ocuklaryla at biner, yarlara girer. Hatta bir yarta, daha sonra kaarak/ karlarak evlenecei Sadk geer. Da balarndan inen
2

Korkmaz, Aytmatov Anlatlarnda Akn Eritirici ve Dntrc Gc

cokun bir rma andran Cemile, Sadkla katktan ve evlendikten sonra da ayn cokun ve pervasz mizacn srdrr. Sadkla birliktelii, onda kkensel deimeler yapacak bir srece dayanmaz. Bu nedenle onun grnen yaants eskisi gibi devam eder; gen kzlndaki gibi, yine trk syleyerek gezer, byklerin yannda yksek sesle konuur, kahkahalar atar, kzdndaki gibi yine kfrler savurarak -erkeklerle bile- kavgaya tutuur. Kyl kadnlar bu yzden onu evin Baybiesi olan kaynanasna ikayet ederler; Ne biim gelininiz var sizin? Eikten ayan atar atmaz demediini brakmyor insana! Ne arlanmak var, ne sayg! (Cemile-Sultanmurat-CS, s. 14). Cemilenin davranlarndaki bu pervaszlk Sadkla ilikisinde hi bir deiiklie uramaz. Bu durum, aralarndaki ilikinin ne kadar mekanik bir boyutta gelitiini gsterir. Zaten Sadk, at yarnda geemedii ve bu durum ona pek ar geldii iin Cemileyi karmtr. Sevierek evlendiklerini syleyenler de vardr ama Sadkla evlendikten sonra onun karakterinde hemen hi bir deime olmamtr. ki insan birbirine tayacak duygusal sreleri yaamadklar, ilikilerinin tekdze bir boyutta kalmasndan anlalmaktadr. Cokun mizacyla erkekleri tahrik etmekten adeta zevk duyan, ama buna karn asla cinsellii ile ne kmayan Cemile (Kaplan 1999: 121), Danyarla karlatnda da ayn cokulu, pervasz kiilie sahiptir; ak sak trkler syler, kfrler savurur, Danyarla alay eder, elenir: Bir defasnda sakat baca ile fazla yk tayamayan Danyarn arabasna, oyun olsun diye byk uval koyarlar. Danyar uval srtladnda ona; -Kemerini iyi sk, yoksa yar yolda pantolonun der! (CS-, s. 33) diye taklr. Bylesi cokun bir kiilik, emein, yollarn ve trklerin yaknlatrd Danyara gnln kaptrdnda birden deimeye balar; Cemile de deimiti birden bire! O kahkahac, saldrgan, ok konuan Cemile yoktu imdi. Snk gzlerine, duru bir bahar hzn dolmutu. (..) hep dalgnd (CS, s. 44). Cemile, Danyar yreinde duymaya baladktan sonra daha nce hi olmad kadar dalgn ve suskun birine dnr. Gece sabahlara kadar uyuyamaz ve alar. Tank bak as, onun i dnyasna gereince nfuz edemedii iin, gece uyuyamad zamanlar, yldzlara bakp neleri dlediini, ne tr atmalar yaadn ne yazk ki, bilemiyoruz. Fakat akn, onu, ataerkil bir toplumda tm geleneksel deerleri karsna alacak kadar sard ve deitirdii kesindir. Akn insan kendi iine ynelterek yreinin sesini dinlemeye zorlamas, insann kendi i zgrln kefetmesine neden olur. Bu durum, niteliksel deiimleri nceleyecek olan bir isel aydnlanmadr. Ak olan her insan, dnyasal kstlayc balardan kurtulur ve acy, lm, rsva olmay bile bile sevgilisinin yoluna gider; Varsn Danyarn kaputu eski,
3

bilig, Yaz / 2008, say 46

pabular delik olsun! Biribirine olan sevgilerinden baka hi bir eyi olmayan bu iki insann yks; A. Berzerin de syledii biimde, hi bir gelenein ve hi bir zorluun sevgiye kar kamayaca (1975: 34) ana matrisi zerine kurulur. Yreklerini birletiren iki insan, yaamn karsna btn glklere meydan okur gibi karlar ve glkler onlar daha ok birbirine balar. Bu ana matris, Aytmatovun dier eserlerini de iine alacak geni bir alma kavuur; Abutalip-Zaripa, Yedigey-Ukubala (GUYO), Erdene-Tolugan (Cengiz Hana Ksen Bulut-CHKB), Kasmcan-Saadet (Beyaz Yamur) ve lyas-Asel (Al Yazmalm Selvi Boylum-AYSB) iftleri, sevgiyle btnleip tek bir insan gibi yaama tutunmaya alrlar; ektikleri skntlar, birbirleri iin yaptklar zveriler onlarn akn daha da pekitirir. Sz konusu iftlerin kadn kahramanlar, genellikle btn olumsuz koullara ramen erkeklerini tercih eden/ seen karakterlerdir. Bu durum, akn, bireysel iradeyi daha ok kullanmaya zorlayarak zgrletirici bir itilim ilevi stlendiini de gsterir. Al Yazmalm Selvi Boylum, yreklerinden baka klavuzlar ve snaklar olmayan iki gen insann yksdr. Asel, lyasla kaarken, sonrasn hi dnmez. lyas, yetimler yurdunda bym, hi bir maddi varl olmayan kimsesiz biridir. Yolda rastladklar Alibek, yreklerinin sesine koan bu iki kaaa, evimiz dedikleri kamyonu gstererek; ocuklar da orada m byteceksiniz?! (AYSB, s. 33) diye sorar. Aslnda bu soru, onlarn yaama tutunmalarnn ne kadar zor olacan da yanstmaktadr. Asel, akla her trl gle kar koyabileceini dnmektedir. Ne var ki, lyas, Aselin soylu sevgisine layk olamayacak ve ona ihanet edecektir; hi beklenmedik bir zamanda Asel ve kck ocuu Sameti da banda bir evde yapayalnz brakp Kadia adl bir kadna gider. Akn safiyeti, ihanetin olduu yeri derhal terk eder, uup gider. Nitekim Asel de kk olu Sameti alp anlat boyunca gizemli ynelimleri simgeleyen Tiyan-an yollarna der. Anlatdaki bu yol metaforu, ayrc ve birletirici nitelikleriyle, yk kahramanlarnn kendi ilerine yaptklar ayr ayr yolculuklar da simgeler. Al Yazmalm Selvi Boylum adl anlatya bir yol yks diyebiliriz. Yol metaforu, olay rgsnn mekansal balamda merkezini oluturur; yazar karakterleri yolda tanr, anlatm yolda balar, anlat kiileri (Asel-lyas- Baytemir- anlatc) biribiriyle yolda karlar, tanr ve ayrlrlar. Tiyan-ann bu dar ve engebeli yolu da tpk yaamn yollar gibi ciddi bir emek, gayret ve yrekle alabilecek cinstendir. Tiyananlarn zorlu yol trafii, yaamn kendi sessiz ama zorlu ak gibi, bir toplama, buluma ve dalma alandr. nsan, yrrken/ yaarken karlat, tand yeni yzlerde kendi yazgsn okur. Ne var ki, Asel ve lyas yollar ayrldnda da birbirlerini unutamazlar. Asel, lyas grdnde yine heyecanlanr, sesini duyduunda yrei yerinden
4

Korkmaz, Aytmatov Anlatlarnda Akn Eritirici ve Dntrc Gc

kacakm gibi olur, beraber olduklar mutlu gnleri anmsar, gece alar ve uyuyamaz... lyas da Asel gibidir; o, Kadia ile beraber olduunda bile Aseli dnr. Ama artk dnsz bir yola girmitir ve tpk Tiyan-ann zorlu geidi Dolonda olduu gibi yol kaygandr ve ar ykn kontrol edememekte ve frenleri tutmamaktadr. Sonunda yol kenarna brakp gittii rmork gibi Aseli yolda brakp gider. Fakat onu hep zler. Aslnda daha olgun ve her eyi anlayan, zorluklar karsnda pratik zmler reten bir kadn olarak Kadia lyasa daha yakndr. Tipik bir yetim arketipini (Pearson 2003: 71) temsil eden lyas, sahip olduu deerleri korumak iin savamak yerine; Kadiaya ve ikiye adeta snr. lyasn animas da sayabileceimiz Kadia onu kollar ve korur. Dorusu lyas, iini, akn kolay elde etmitir ve btn kolay edilebilir eyler gibi bu sre de onun yeterli bir zsaygsnn oluumunu engellemitir. Oysa Asel, evrenin asli iyiliini temsil eden masum arketipidir ve korunmaya muhtatr. Zira ailesi onu tanmad birine -fikrini sormadan adeta bir eya gibi- vermek zeredir. Tam da bu eik noktasnda lyas ile karlar ve bysne kapld bu insan bir kurtarc gibi grr. Burada -buluma yeri olarakmekann poetiine ait gizemin, ilikileri ynlendirici bir ilev stlendiini gryoruz; lyas-Asel bulumas, konumalar ve beraber olmaya karar vermeleri; geni yemyeil bir dzlkte, dalarn arasnda ve masmavi bir gk altnda geliir. G. Gaev, onlarn Kutsal Issk-Gln sahilinde birletiklerini bu yzden da, ta, gl ve aalarn bu ak beslediini, aklarnn gl ve kalc olmasnda bu doal beslenme kaynaklarnn da byk pay olduunu syler (Gaev 1989: 110). Oysa Kadia-lyas beraberlii, mazot ve iki kokulu yaltk, dar ortamlarda geliir. Bu yzden lyas, Kadia ile bulunduu iki sofralarnda, Issk-Gln temiz havalar gibi, Aselin zleminin de -kendiliinden- yreinin derinliklerine yayldn duyumsar. Issk Gln serin ve duru sular gibi Aselin yzn zler. Asel de ayn byl ortamlarn bir paras olarak lyas iinde, ruhunda yaa(t)maktadr. Birlikte yaamalarna ramen Aselin Baytemiri pek sevdii sylenemez; o zavall bir nc ahstr, bir snaktr. Asel onunla kn dondurucu souunda karlamt ve aresizdi, gidecek bir yeri yoktu. Bu nc ahs scaklk demekti, ekmek demekti, sonradan Baytemir bunlara gven ve sevgi olduunu da ekledi. Bylece Aselle beraber yaama hakkn elde etti. AselBaytemir ilikisi, kn zor koullarnda kurulan kanlmaz bir ilikiydi. Ayrlmas, inkar edilmesi, nlenmesi gt; kn her taraf kaplayan boyun edirici gc, Aselin yaamndaki terk edili yksn de simgeler. Asel, yaamn acmasz koullar gibi ak tarafndan da tutsak alnmt. Fakat o, Baytemiri tercih ederek akn, oyuncak olamayacak kadar yksek bir deer
5

bilig, Yaz / 2008, say 46

olduunu lyasa anmsatmak istiyordu. Aktan, sevgiden oyuncak olmamalyd (Tyurin 1975: 103). O, Baytemirle beraberliini -bu oyun balamndaycelterek, lmne sevmeye alan bir insann trajiini yaar. Soylu sevgisiyle, ebedi suskunlua, mutsuzlua mahkum edilir. Dorusu karn kaplad yollar aan, yolda kalm arabalar kurtaran, Tiyanan dalarnn zorlu geitlerinde rehberlik eden ve btn bu nitelikleriyle tipik bir sava arketipini simgeleyen Baytemir, bu sevgiyi hak etmek iin epey aba sarf eder, savar ve Aselin gvenini, Sametin babalk hakkn kazanr. Asel bu ynyle Cemile ve Seyde gibi tiplerden ayrlr daha ok Zaripay anmsatr; gizemli, suskun ve soylu. Okuyucu da lyas gibi onun sevincine ve strabna kolayca nfuz edemez. Asel, akn nasl isel ve soylu bir yan olduunu gsteren boyutlu, trajik bir tiptir. Aytmatov anlatlarnda ak, btn mesafeleri aan, insan manevi z bakmndan gelitiren ve biribirine tayan yksek bir deerdir. Bu yzden, kiliseden ihtilalci grleri nedeniyle kovulan Abdiyas, ak olduu nga ile karlamasn yaamndaki yeni bir dnem olarak adlandrr. Zira ak, btn canllar iin bir ruh ihtilalidir! nk onun yakt her ey, ayn zamanda bir rnesans, bir yeniden doutur (Dii Kurdun Ryalar, s. 216). Bu yksek ruh ihtilalinin nnde hi bir g, zorluk ve kurum duramaz. Zaman ve mekan tesindeki ruhun zgr yitimi olan ak, sonsuz varolulara, doulara at insan zincirlerinden koparr ve lmezlie eritirir.

Kaynaka
BERZER, A. (1975), Pobeda i Porajeniye lyasa, ngz Aytmatov, Frunze. GAEV, G. (1989), ingiz Aytmatov, Frunze KAPLAN, Ramazan (1991), Kurgulama Teknii Bakmndan Cemile Hikayesi, Doumunun 70. Yldnmnde Cengiz Aytmatov Uluslararas Bilgi leni (810 Aralk 1998), Bildiriler, Ankara: AKM yaynlar KORKMAZ, Ramazan (2004), Aytmatov anlatlarnda tekileme Sorunu ve Dn zlekleri, Ankara: Trksoy Yaynlar TYURN, V. (1975), Lyudi Prekrasnoy dui, ngz Aytmatov, Frunze. PEARSON, Carol S. (2003), imizdeki Kahraman, ev. Semra Ayanba, stanbul: Akaa.

The Transporting and Transformative Power of Love in the Narratives of Aitmatov


Prof.Dr. Ramazan KORKMAZ*
Abstract: In Aitmatovs narratives love is a lofty value that can overcome all distances, improve mans spiritual nature and bring people closer together. The power of love, which can transcend all differences, appears in his fiction as a constructive phenomenon that transforms mans nature radically, endowing him with the ability to become a part of the rhythm of the universe. Love forces man to look inside and listen to his heart, which in turn allows him to discover his inner freedom. Aitmatov, however, does not regard love as a feeling reserved for humankind only. To him, love is a universal expansion of ones existence. Aitmatov, who represents this non-human and unaesthetic side of love through animals like the camel, the wolf, and the horse, always foregrounds the constructive and transformative function of love in his works. Key Words: Chingiz Aitmatov, love, existence, freedom

* Frat University, Faculty of Science and Lettrs Department / ELAZI rkorkmaz@firat.edu.tr

bilig Summer / 2008 Number 46: 1-8 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

: ,
. . *
: , , . , , . - . , . . , . , , , . , , . : , , , ,

Frat, - / . rkorkmaz@firat.edu.tr

bilig 2008 Vpus: 46: 1-8 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde Yakn ekimin Gc


Prof.Dr. H. Hale KNEN*
zet: Cengiz Aytmatovun nl eseri Kzl Cooluk Calcalmn Trk Sinemasna ayn adla uyarlanan Selvi Boylum Al Yazmalm filminde ak/sevginin aktarld sahnelerde yakn ekimin gc, yakn ekim leinde oynamann sinema oyuncusuna getirdii ar sorumluluk ve sinema diline katks kapsamnda deerlendirilmektedir. Bu almada, sinema dilinin doas gerei sinema oyunculuunu farkl klan ve en belirgin unsur olan yakn ekimler araclyla oyuncularn seyirciye daha ok yaklatrlarak dramatik mekan iindeki i gdsel tepkilerin elerini kapsayan hareketin nasl baarld oyunculuk ve sinema dili bakmndan incelenmitir. almada ele alnan filmde, ana karakterin de yakn ekim oyunculuklarnda, ounlukla i ses/i monologlarla duygu-dncelerini, eylemlerini aktarmalar, oyuncularn youn imgelem/alt-metin almas yaparak canlandrdklar role girmede, duygularn yeniden ap kapamada yksek dzeyde konsantrasyon gcne sahip bir sinema oyunculuu sergiledikleri grlmtr. Sonuta yakn ekimin, sinema oyunculuunda doallk inanrlk salanmasnda, duygunun doru aktarlmasnda ve filmin duygusunu, mesajn seyirciye aktarmadaki ilevi - gc, Selvi Boylum Al Yazmalm filminin baarsnda bir kez daha dorulanmtr. Anahtar Kelimeler: Sinema oyunculuu, Yakn ekim, ses/monolog, imgelem/alt-metin, Stanislavski Sistemi, Strasberg Metodu

Giri Yapmnn gerekletirildii 1977 ylndan bugne - 2007 - kadar hemen her yl yaplan En yi 10 Trk Filmi sralamasnda listelerin vazgeilmez filmi, ok sayda festivale katlm ve saysz dl, yurt ii-yurt d zel gsterimler, ynetmen Atf Ylmaz, grnt ynetmeni etin Tunca ve kadn oyuncu Trkan oraya kazandrd farkl birok dlle Selvi Boylum Al Yazmalm filmi, Trk ulusal ve yerel televizyon kanallarnda da her yl birka kez seyircisiyle bulumaktadr. Bu almaya, Trk Sinemasnn en iyi ak filmi olarak nitelendirilen bu filmin neden bu kadar beenildiinin sorgulanmasyla
*

Gazi niversitesi, letiim Fakltesi / ANKARA halekun@gazi.edu.tr

bilig Yaz / 2008 say 46: 9-36 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2008, say 46

balanmtr. Sorgulama sonucunda, filmde en temel insan duygu olan ak sevgi temasnn ele alnd grlmtr. Sinema dilinde duygularn/aksevginin ifadesinde en iyi anlatmn yakn ekimlerle verildii varsaymndan yola klarak bu alma gerekletirilmeye allmtr. Dolaysyla, Selvi Boylum Al Yazmalm filmine ilikin bu bilgiler, filmdeki yakn ekimlerin incelenmek zere seilmesinde belirleyici neden olmutur. Bu almada, Trk Sinemasnn en iyi ak filmi olarak anlan, ayn zamanda baarl bir uyarlama1 olan Selvi Boylum Al Yazmalm filminin hikayesindeki ak sevgi temasnn sinema diliyle aktarlmasnda yakn ekimin gc ortaya konulmaya allacaktr. Yakn ekimin duygunun aktarlmasnda en iyi ekim lei olmasna bal olarak hi phesiz sinema oyunculuu gndeme gelmektedir. Bu amala, filmde ana karakterleri canlandran oyuncunun, zellikle duygusal younluun ok yksek olduu ve duygu younluunu devam ettirebilme gl olan ak/sevgi ilan sahnelerindeki yakn ekim oyunculuklarna da baklacaktr. Yakn ekimde sergilenen sinema oyunculuu, ilk oyunculuk kuram olan Stanislavskinin Sistem ve daha sonra Strasbergin Method adyla sinema oyunculuuna uyarlad oyunculuk ynteminde yer olan eler gz nnde bulundurarak incelenecektir. Yakn ekim sinema oyunculuunda, zellikle oyuncunun hi konumadan fakat aktif olarak dnd zamanlar (i ses/i monolog), ima edilen ama gerekte sylenmeyenler (alt-metin) ve oyuncunun i monologla oynarken ayn zamanda zihnine adeta bir film ekleyerek konumaya balad, ama kulaa deil, gzlere yani karsndakine kendisinin grdn grmesini salad zamanlara (imgelem) baklacaktr. nk filmin ak/sevgi ilan sahnelerindeki yakn ekimlerde oyuncular, ounlukla i sesle (i monolog) / imgelem yaparak oynadklar iin ana karakterin bu sahnelerdeki yakn ekimleri seilmitir. Sinemada yakn ekimler, duyguyu youn vermesi ve daha iyi konsantrasyon gerektirmesi nedeniyle ounlukla genel planlar balamak ve baz detaylar daha iyi vurgulamak amacyla ayrca ekilir. Dolaysyla sinema oyuncusundan olduka youn bir konsantrasyon talep eder. Oyuncunun tek yakn ekimleri gerekletirilirken daha nce karsnda genel/ikili ekimde birlikte oynad/ayn sahneyi paylat rol arkadann olmamas ise, duygu dnce paylamn gerekletirilebilmesinde sinema oyuncusuna art bir sorumluluk daha getirmektedir. Zira oyunculukta bir eylemin/davrann anlam ve mantn izleyenlerin anlayabilmesi, oyuncunun sahnede bulunan dier oyuncularla karlkl duygu-dnce paylam sayesinde olabilmektedir. Bu nedenle bir sahnede rol alan oyuncularn srekli karlkl iliki halinde olmalar sz konusudur. Oyuncularn birbirleriyle karlkl sz syleyerek kurduklar iletiim dnda susmalar, bedensel hareketler-gzlerle de (szsz
10

Knen, Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde

iletiim/beden dili) duygu-dnce paylamn srdrmeleri beklenir. Bu anlamda, oyuncularn karlkl tepkileri hem fiziksel hem de psikolojik olmal ve kesintiye hi uramamaldr. zellikle psikolojik ve ie ynelik bir ilikide oyuncunun hi sz olmadan, sadece jest ve mimiklerle duygularn etkili bir biimde kullanmas gerekmektedir. Bununla ilgili olarak oyunculara, bakalarndan almadan ya da kendinizden vermeden sahne zerinde hibir ilikinin kurulamayacan belirten ve oyunculuk sanatnda ilk yntem-kuramsal almay yapan Stanislavski (2002: 262), bir nesneden, bir konudan bir anlk da olsa bir ey almak ya da vermenin psikolojik bir iliki ann belirlediini ifade etmektedir. Ayrca, senaryoda belirtilmeyen ifadeler ya da karakterin szsz ifade edebilecei btn duygu ve dnceleri kapsayan imgelem/altmetin, oyuncunun canlandraca karakterin hayatnn grntsn oluturarak roln sanatsal bir gereklie dntrmede ok etkindir. Bu da oyuncuya rolnde bir perspektif ve hareket duygusu vererek canlandraca karakterin yaantsna daha rahat girmesini salar. nk karakteri doru oluturmann nemli bir yn alt-metinle olmaktadr (Knen, 2006: 11). Selvi Boylum Al Yazmalm filminde yer alan yakn ekim oyunculuklara bakldnda, ounlukla karlkl diyalog olmadan ya da karsnda birlikte roln paylat rol arkada olmadan, bir kiiye deil, sadece kameraya kar oynayarak, dolaysyla duygu dnce paylam yapabilmede ekstra bir performansla, i ses/i monologlarla oynanan bir yakn ekim oyunculuu sergilendii grlmektedir. Filmde sadece ak sevginin ifade edildii sahnelerde deil, genel olarak dier sahnelerde de i ses/i monologlara ska yer verilmi olmas dikkat ekmektedir. Filmde zellikle ana karakterin de kendilerine zg psikolojileri, olaylar kendi bak alarndan deerlendirmelerinin i monologlarla verilmi olmasn filmin en dikkat ekici anlatm zellii olduunu belirten ve bu tarz anlatmn filmin ynetmeni Atf Ylmaz ile yapt grmeye dayanarak bunu, ynetmenin kendisinin bir slp sorunu olarak grdn aktaran Knen (2001: 44), ynetmenin filmin grsel etkisini korumak iin zgn eserde tanmlanan aksiyonlar ve olaylar diyaloglarla deil, daha ok gstererek ve i ses olarak tanmlanan i monologlarla vermeyi tercih ettiini vurgulamaktadr. Eserin zgn haliyle de yer yer benzerlik gsteren bu durum, hem filme uyarlanmasnda esere ne derece bal kalndn, hem de sinema dilinde yakn ekim araclyla seyirciyi duygusal anlamda konuya, oyuncuya yaklatrarak konunun iine ekmek, etkili bir iletiim kurmak gibi birka amac birden filmin baarsnda garanti eden bir anlatm dili kullanldn gstermektedir. Yazar Aytmatovun hikayedeki karakterlerin i dnyalarn anlatmada kulland monologlar, sinema dilinin olanaklaryla filme yansmtr. Bylece edebi dilde insan psikolojisini anlatmada kullanlan psikolojik tahlil ynteminin grsel olarak da ayn anlamda kullanlmas duygusal atmosferin baaryla srdrlmesini salamtr.
11

bilig, Yaz / 2008, say 46

zellikle karakterlerin inasnda i monologlarla bir doku oluturulmaya allm ve sevgi temas bu dokunun iinde yer almtr (Knen, 2001: 46). Buna gre, sinema dilinde etkili bir anlatm arac olan yakn ekim leinin oyuncunun duygusunu aktarmadaki anlatm gcnn amaca uygun kullanlmasnn nemi bu almada yakn ekimlerin seilmesinde belirleyici olmutur. almada, yakn ekim leinin sinemasal anlatma getirdii ierik-biimsel katk ile yakn ekimde sinema oyunculuu sergilemenin oyuncuya ykledii ar sorumluluk birlikte ele alnarak deerlendirilmitir. Bu almada yakn ekimlere ve ayn zamanda yakn ekimde duygunun ifadesi bakmndan sinema oyunculuuna baklacandan, sinemann kendi doasndan kaynaklanan kendine zg yntemlere ve sinema oyunculuuna yer vermekte yarar grlmektedir.

1. Sinema Oyunculuu Sinema seyircisi, film izlerken bir oyuncunun sadece genel performansna deil, yaratlan i karaktere de derin olarak bakmaktadr. Bu bakn nesnesi olan oyuncu, seyircisinden her ne kadar yapay bir takm engellerle ayrlsa da, sinema oyuncusunun bu engelleri aarak seyircisine aktard duygunun gereklii seyirci ile arasnda etkili bir iletiim salamasna neden olacaktr. Oyuncu zellikle canlandrd karakterle/ayn sahneyi paylat rol arkadalaryla doru ilikiler kurup canlandrd karaktere tam olarak girdiinde, artk o karakterin gerekliini gstermeye balayacak ve bu gereklik nce kameradan geecek, sonra perdeye yansyarak seyircisine ulaacaktr. Seyirci iin perdede grd eyin gereklii ok nemlidir. nk seyirci grdnn gerekliini hissettii oranda gsterilene ya da aktarlana inanma eilimi gsterecektir. Bu nedenle, sinema oyuncusunun gsterilen grnts ya da aktard duygunun inanlr olmas beklenir.
Bilindii gibi, sinemann gc seyirciyi inandrmakta sakldr. Bunun iin sinema oyuncusunun oyunculuunda gsterecei her bir bedensel hareketin / jest mimik ve szl ifadenin gereklii, dolaysyla canlandrd role uyumu, hareket ve davranlarn gerek yaamda olabilirlii, imgelem / alt-metin (karakterin szsz ifade edebilecei btn duygu ve dnceler) yapabilme gc, eylem / davranlarnn anlam ve mantn seyircilerin anlayabilmesinde, sahnede bulunan dier oyuncularla duygu-dnce paylam yapp yapamad canlandrd karakterin gerekliine seyirciyi inandrmasnda belirleyici ltlerdir. Sinema seyircisinin izledii olaylarn doruluuna inanmas, kamerann gcyle dorudan balantldr. zellikle bir oyuncunun yakn ekim grnts perdeye yansdnda, oyuncu kendini deil, canlandrd karakterin duygusunu youn/etkili aktarabilirse, seyirciyi canlandrd karakterin gerekliine
12

Knen, Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde

inandracak ve doru iletiimi/etkileimsel ilikiyi kurmu olacaktr. Bylelikle, yakn ekim leiyle elde edilen grntlerle seyircinin dikkatinin istenilen noktalara ekilmesi, hatta istenildiinde tekrarlanabilmesi, sinemann doasndan kaynaklanan bir ayrcalk, sinema oyuncusuna ise iyi kullanabildii lde avantaj salamaktadr. Sinema oyunculuunu esiz yapan en belirgin unsurun kamera olduuna vurgu yapan Lee R. Bobker (1974: 158159) de bu konudaki grlerini yle ifade etmektedir: Filmde, seyirciye portrelenen karakteri grebilecei eitli grntler verilir: Oyuncu iin gizlenecek bir yer yoktur. Kamera oyuncunun her tarafnda; uzakta veya ok yaknnda olabilir. Yanl bir hareket, yapmack bir jest, inansz, ikna edici olmayan ya da karaktere yabanc bir sz ve illzyon yok olur. Kamera ya ortaya karabilir ve kusur zerine acmasz bir k drebilir. Oyuncuyu byk bir sanat ya da sradan bir oyuncu olarak ortaya koyabilir () Kamerann ne yapabileceini bilen bir oyuncu, bir sinema oyuncusu olmaya doru ilk adm atmtr. Kamera bytlm bir gerei yanstabildii iin oyuncu oynamaya hi de ihtiya duymaz. aresizlik iinde dklm kk bir gz damlas, kamerann gznden, oyuncunun sahneye ait bir araya getirmek zorunda olduu tm duygusallklardan daha hareketli, etkili bir izlenim oluturur. Sinema dilinin anlatm yaps gerei sinema oyuncusu, roln kesintisiz/kronolojik ya da dorusal bir sra ile oynamaz. nk bir film yapm, filmi en verimli ve en ekonomik koullarda gerekletirmek esasna dayanr. Sinema oyuncusu roln kesintisiz olmayan, aksine paralara ayran btnl bozan bir yapda ina ettiinden bu durum, sinema oyuncusunun oyunculuuna ayrcalkl bir sorumluluk ykler. Sinema oyuncusu bu sorumluluuyla ba edebilmek iin canlandrd role kendini o kadar ok vermelidir ki, verilen herhangi bir zaman diliminde canlandrd karakteri btnyle yeniden retebilsin. rnein, canlandrd karakterdeki deiiklikleri henz yaratmam olsa da, kendisinden daha sonraki sahneleri oynamas beklendiinde, kendini yeniden canlandrarak, zamanda geriye/ileriye gidilerle ve bazen bir sonraki ekimde ne ile karlaabilecei hakknda hibir bilgisi bulunmadan oynayarak bir nceki sahneyle devam edilebileceini bilmelidir. Dolaysyla sinema oyuncusu, roln paralar halinde ve ayr zaman dilimlerinde gerekletirmek durumundadr. Kamera her ekime baladnda annda canlanmal ve roln belirli bir zaman iin srdrmelidir. Ayrca, tutarl ve ikna edici bir performans korumak iin o an defalarca yeniden yaratmaya da hep hazr olmaldr.

13

bilig, Yaz / 2008, say 46

Sinemada oyuncunun btnlnn bu ayrmas ya da paralara ayrlmas, oyuncunun rolnn ina edildii elementleri salad para para davrana karlk gelmektedir. Zira oyuncunun para para sergiledii performans, son olarak kurgu odasnda anlaml organik bir btne dnecektir. Bu durumu Pudovkin (1949: 109), u cmlelerle aklamaktadr: Sinema oyuncusu, almasndaki kesintisiz eylem geliiminin bilincinden mahrum braklr. Belirgin bir tam imajn yaratlmasnn bir sonucu olarak, almasnn birbirini izleyen blmleri arasndaki organik balant, onun iin deildir. Oyuncunun tm imaj, ynetmenin kurgusunun sonucunda sadece perdede bir gelecek grnts olarak anlalmaldr. Sinemann temel amac, bir olay iindeki kii ve nesneleri, konunun dramatik yapsna uygun biimde dzenleyerek seyirciyi ilgi merkezine yneltmek olduundan, filme ekilen bir olayn tutarl bir biimde, kesintisiz, dzgn, mantkl bir grsel iitsel sreklilikle aktarlmas gerekmektedir. Bu nedenle bir olayn sinema diliyle anlatmnda baar, temel olarak sinemasal anlatm eleriyle (dekor, mekan, giysi, makyaj, aydnlatma, kamerann bak as, ekim lekleri, ses, oyunculuk gibi) salanan devamllkla elde edilebilir. Kl (2003: 57-58), sinema diliyle salanmas beklenen bu sreklilii, biim ve anlatm asndan ekimlerin dier ekimlerle olan karlkl ilikileri ve bu paralarn btne olan etkileriyle aklamaktadr. nk sinemada seyirci, bu paralar bir btn olarak alglamaktadr. Buna gre devamlln amac, olaylarn gereki grlmesini salamaktr. Ancak bu yolla seyirci, filmde srekli deien planlar fark etmeden kesintisiz bir aksiyon izlediini dnebilir. Bir sinema yapmnn ekimler, sahneler, ayrm ya da sekanslar oluturan anlaml grntlerin birbiri ardna gelmesiyle ortaya kmasna bal olarak, sinemada bir grntnn oluturulma biimi ieriin ifadesinde nemli bir rol oynamaktadr. Bkerin (1985: 36) de ifade ettii gibi, sinemada biim ok nemlidir. nk sinemada grntler araclyla gerein sunu/aktarlma biimi anlam belirlemektedir. rnein, ne kadar iyi bir oyunculuk sergilese de bir oyuncunun isel duygusunu ifade ederken yakn ekim yerine, genel ekim leinde verilmesi ya da yakn ekim leindeki bir grntsnn perdeye netsiz yansmas, oyuncunun oyunculuunun sinemasal anlatmdan kaynaklanan sorunlar yznden seyirciye yanstlamamasna neden olacaktr.

2. Sinemada Yakn ekim Bu almada, Selvi Boylum Al Yazmalm filminde ana karakteri canlandran oyuncunun da ounlukla i sesle/i monolog ile oynadklar yakn ekim
14

Knen, Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde

grntlerinde sinema oyunculuuna baklacandan, yakn ekim leinin zelliklerine ve kullanl amalarna deinmekte yarar grlmektedir. ekim, sinema dilinin en temel aralarndandr. Bir ekimin nasl olmas gerektii konusunda elde edilmek istenilen grntnn biim-ierii/anlam nemlidir. nk grnt, anlamn iinde tar. ekim lekleri, temel olarak sinemasal anlatm belirgin biimde ifade etmeye yarayan deiik boyutlardaki grntler dizisidir. ekim leini, kamerann nndeki konuya nasl ya da hangi uzaklktan baklmak istendii belirler. Esas olarak uzak orta yakn olmak zere e ayrlan ekim lekleri, insan vcudu lt alnarak belirlenir. Bunlardan zellikle yakn ekimler, bir sinema sanatsnn elindeki en gl anlatm gerelerindendir. Yakn ekimlerin seyircinin zerinde amalanan etkileri kesin olarak salayabildiini vurgulayan Macselli (2002: 181), uygun seilmi, uzmanca filme alnm bir yakn ekimin olaya dramatik etki ve grsel netlik katabileceini belirtmektedir. Bu anlamda, sinemada yakn ekim leinin, verilmek istenen gerei aktarmada duyguyu youn bir biimde yanstmasndaki biimsellii ok nemlidir. Daha ok psikolojik durumlarn anlatmnda kullanlan yakn ekimlerin, izleyicinin odak noktasn kiinin yzne, dolaysyla dncelerine, i dnyasna ynelttiini belirten Akyrek (2004: 370) gibi, Foss (1994: 34) da yakn ekimin, dramatik ya da tematik niteliiyle vazgeilmez bir e olarak ne karlmak istendiinde zellikle vurgulayc bir ekim lei olarak kullanldn belirtmektedir. Bu bilgileri tamamlayan Esslinin (1996: 54) ifadesiyle; yakn ekimle oyuncunun seyircinin yaknna getirilmesi, sinema araclyla salanan gsterge sistemleriyle verilen bilgiyi ve anlam byk lde arttrmakta, sz esinin nemini de o lde azaltmaktadr. Yakn ekim leinin oyuncuya inanlmaz bir g vermenin yan sra, bu potansiyel enerjinin inanlmaz bir konsantrasyon talep ettiini Michael Caineden aktaran Penney (2006: 21) de, kamera yakn plandayken oyuncu o anda iyi bir performans sergileyemediinde, oyuncunun en ufak bir eminsizliini alp byteceine dikkat ekmektedir. Bylece, yakn ekimin ayrntlar yakalayan seici zelliine bal olarak duygular ok iyi gstermesi, sinema oyunculuunda hibir hatann kabul edilemeyecei gereini ortaya koymaktadr. nk yakn ekim leinin ayrntlar ortaya koyan seici zellii, sinema oyuncusuna duygularn ok iyi ifade etmesi konusunda hassas bir uyarcdr. Bu nedenle, bir oyuncunun yakn ekimlerde yz ifadesini etkili kullanarak gereki bir izlenim yaratabilmesi, sinema diline uygun bir biimde her bir ekimde duygular ama ve kapamaya ynelik ok yksek dzeyde konsantrasyona sahip olmasn gerektirir. Bu konuda Monaco (2005: 384), Bla Balazsn yakn ekime bal gelitirdii sinema kuramna atf yaparak ayrntlar ve duygular gsterdii iin yakn ekimden gizil g
15

bilig, Yaz / 2008, say 46

olarak sz eder ve filmin gerek alannn mikro-dramatik (yakn ekimin son derece iyi aktarabildii anlam ve duygularn karlkl etkileiminin ustaca deitii alan) olduunu anlatr. Balazsn (1970: 52) Theory Of The Film kitabnda yakn ekimlere ilikin The Close-up balkl blmdeki u ifadesi onun yakn ekim konusundaki grlerinin temelini anlatmaktadr: Yaplan, halihazrda var olan zaten olumu bir grntnn detaylarna girmek deil, hareketli bir kare veya portreyi blnm grntlerin sentezi haline getirmektir ki, bu da bilincimizde var olan bir mozaiin paralar olmadklar ve tek bir kare halinde var olamayacaklarna ramen, bir tek grnt halini alr. almada yaplacak yakn ekim sinema oyunculuu incelemesinde, oyunculuk sanatnda ilk yntem almas olarak bilinen Stanislavskinin Sistem ve bu yntemin Strasberg tarafndan Method oyunculuu adyla sinemaya uyarlanan oyunculuk anlayndan yararlanlacandan, bu oyunculuk yntem/kuramnn yapsna ve dayand oyunculuk anlayna ksaca deinmek gerei domutur.

3. K.S. Stanilavskinin Sistem ve L. Strasbergin Metod Oyunculuu2 Rus oyuncu, ynetmen-yapmc ve kuramc Konstantin S. Stanislavski (1863-1938), yapmack, kalp - biimsel oyunculuk anlayna tepkiyle, bir karakterin i dnyasn aa karacak yaayan insanlarn sahnede yer ald yeni bir oyunculuk tarz, bir yntem oluturmayla almalarna balar. Stanislavski, sonradan Sistem ad ile anlacak bu almalarna, oyuncunun bir kez yakalad bir duyguyu ya da gl bir oynay daha sonra, nasl tekrarlayabilecei konusunu aratrarak balamtr. Temel dncesi, sabit bir performansn nasl srdrlebilecei ve sahnede nasl bilinli bir oyuncu olunabileceine dayanan Stanislavskinin gelitirdii yntem, esas olarak her oyunda gerek duygularn yeniden yaratlmasna dayanmaktadr.
Stanislavski, psikolojik gereklikten yola karak davran psikolojisini de iine alan, insan ruhu ile bedeni arasndaki ortak bamll aklayan bilimsel grten yararlanm, psiko-fiziksel aksiyon ya da psiko-teknik adyla ifade ettii yntemini kendi ifadesiyle; Bilinli teknik yoluyla bilinaltna ulamak olarak tanmlamtr. Stanislavski (2002: 201), bunu kendi szleriyle yle ifade eder: Bir roln gvdesel yapsn yaratmada bilinli yaratma tekniini kullanrz, bu tekniin yardm ile de roln ruhunun bilinalt yaayn yaratmay baarrz. Stanislavski, gelitirdii almasna son olarak Fiziksel Eylemler Yntemi ad verir. Fiziksel Eylemler Yntemi, temel olarak eylemlerin mantkl, doru ve anlalr olmas yoluyla, oyuncunun duygu deneyimlerinin iine girmesi esasna dayanmaktadr. Bylece oyuncunun hem fiziksel hem de ruhsal doas srece katlacaktr. Bu srete, oyunculuk
16

Knen, Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde

sanat sayesinde bedenin mant, duygularn mantn yanstacaktr. nk bu yntem, ayn zamanda bir rol analiz etmenin en profesyonel yoludur. Stanislavskinin bir keif yolu, bir sre olarak grd yntemini, salkl alglayabilmek, anlamak ve kavramak iin, bu btn eler halinde incelemek ve sonra bu eleri birletirerek btn elde etmeye almak gerekmektedir. Oyunculuk sanatnda ilk kez Stanislavski tarafndan bir roln canl, organik yaantsnn yeniden yaratmnn iletilmesi zerine kurulmu olan sistem, bir renme srecidir. Bu sre, oyuncunun rolndeki stnamaca ynelik olarak yapaca en basit fiziksel bir eylemi en karmak psikolojik eyleme balayan elerin aama aama renilmesini ierir. Genel olarak eylemin eleri adyla ifade edilen bu eler; kaslarn gevemesi, dikkat odaklanmas, inan ve gereklik duygusu, coku bellei, sihirli eer, verilmi artlar, imgelem/alt-metin, birimler ve amalar, duygu - dnce al - verii, uyarlama kavramlarndan olumaktadr. Bu kavramlar, birbirini izleyen ve tamamlayan, hatta i ie geen bir yapya sahiptirler. Oyunculuun bileenleri olarak da ifade edilen eylemin/hareketin-davrann eleri, birbirini izleyen ve tamamlayan bir dizi aamadan olumaktadr. Ksacas, eylemin eleri bir roln betimlenmesini nceleyen her bilgiyi ieren bir alma esasna dayanmaktadr. Bylece, oyunculuun nasl bir hazrlk sreci olmas gerektii ortaya konmutur. Bu srecin yerine getirilmesi eylemin elerine baka bir deyile, somut bir eylemin mantkl, tutarl, itenlikle ve doal bir ekilde yerine getirilmesi eylemin elerine baldr. Stanislavski Sistemi, oyuncunun iten bir duygu deneyimini baarabilmesinin ve gerek hayatta olduu gibi bir davran doal gereki ifade edebilmesinin yollarn anlatan bir oyunculuk kuram olmasnn yan sra, bir oyuncunun oyun iindeki eylemlerinin eylemin elerine gre analiz edilebileceini gstermitir (Knen, 2006: 359). Stanislavskinin Sistem oyunculuu olarak bilinen bu yntemi, Amerikada Actors Studioda Lee Strasberg tarafndan Method oyunculuu ad ile sinemaya uyarlanmtr. 1940l yllardan itibaren Stanislavski Sisteminin Amerikadaki en tannm reticisi ve Sistemin yeniden yorumlanmasyla ilgilenen Strasberg, zellikle sinema oyunculuuna uyarlad Method oyunculuunda, Stanislavskinin Fiziksel Eylemler Ynteminde eylemin eleri olarak sralanan aamalardan bazlarn kararak, daha ok kavrama odaklanmtr. Bunlar: coku bellei, yerine geme/gya, zel andr. Strasberg de kendisinden nce oyunculuk zerine kuramsal almalar yapanlar gibi, oyuncunun kendisinden baka birisi ya da bir ey olma, canlandrd kiinin yaama biimine girme konusunda, canlandran (oyuncu/gsteren) ile canlandrlan (rol kiisi/gsterilen) arasndaki uyum ve uyumsuzluklar zerine younlamtr. Bu younlamada, zellikle duygu ynelimli
17

bilig, Yaz / 2008, say 46

bir oyunculuk anlayn benimsemitir. Ancak Strasberg, bir role gereklik kazandrmak iin Stanislavskinin yaklamndan farkl bir ekilde, oyuncuyu rol zerine almadan, etkin hafza kullanm yoluyla, kendi kiisel anlarndan yaralanarak canlandraca karakter iin gerekli ruh halini yakalamaya yneltir. Bunun iin Strasberg, coku bellei almalarnda, oyuncunun bir ansn duygusal ynden hatrlamas yerine, benzer duygular ve bu duygularn yaand ortam hatrlamann yeterli olduunu savunur. Actors Studioda bu grn ispatlayc atlye almalar yaptrr. Strasberg, Stanislavskinin Sisteminde zelikle vurgulad verilmi artlar kullanma ve roln analizini yaparak rol ile zdeleme, ben halini salamaya ynelik anlayn ise, bir oyuncunun roln yaantsna girmek yerine, kendini yaamay rol yaantlandrmann nne geirmek ynnde deitirmitir. nk Strasberg, baz oyuncular iin kiiselletirmenin daha iyi bir yol olacana inanarak Sistemdeki sihirli eer yerine, yerine geme/gya kavramlar ile oyuncuya hayal gc egzersizleri yaptrmtr. Strasbergin Sistemde dikkat odaklanmas olarak geen kavramn yerine kulland zel an ise, oyuncunun konsantrasyonuna ynelik egzersizlerle gerginliin kontrol edilmesi, varsa ekingenliklerini provalarda gidermesini amalamaktadr.

4. Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde Ana Karakterin Yakn ekim Oyunculuklar 4. 1. Selvi Boylum Al Yazmalm Filminin Knyesi: Ynetmen: Atf Ylmaz zgn Eser: Cengiz Aytmatov Senaryolatran: Ali zgentrk Oyuncular: Trkan oray, Kadir nanr, Ahmet Mekin, Grnt Ynetmeni: etin Tunca Mzik: Cahit Berkay Yapm Yl - Sresi: 1977 86 dakika Yapm: Arif Keskiner iek Film Filmin Tr: Melodram 4. 2. Filmin zeti: Film Adana Osmaniyede bir baraj inaatnn genel grntleriyle balar. Asya (Trkan oray), ailesiyle baraj inaat alanna ok yakn oturan bir kyl gzelidir. naat ilerledike evleri baraj sular altnda kalacandan baraj yaplmasna ve evin yklmasna kar kan annesi, gelen inaat grevlilerini evden kovar. Arkadalar arasnda stanbullu olarak anlan lyas (Kadir nanr), baraj inaatn yapan irket adna alan bir ofrdr. Aldrma Gnl adn verdii krmz boyal, ssl kamyonuna ok dkndr. Kamyonuna arkada diye hitap eder, onunla srekli konuur. lyas, uzun yol iine
18

Knen, Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde

gitmeyi ok istemektedir, ancak baraja kum tama ii verilir. Bataklk bir alanda kum getirip gtreceinden ii beenmez. Kamyonuyla konuarak isteksiz ie balar. Dn yolunda yolun bataklk olmas nedeniyle kamyonun tekerleri amura saplanr. Kamyonu durdurup bir krekle amuru sylene sylene temizlemeye balar. Bu arada st datmaktan dnen Asya, duran kamyonun yanndan geerken kamyonun altndan sadece Asyann amurlu izmelerini gren lyas, Asyann kim olduunu bilmeden nce bir erkek, sonra da bir nine olduunu sanarak konumas zerine Asya tepki verir. Asyann sesini duyan lyas, ban kamyonun altndan karr ve Asyann yzn grr grmez onu ok beenir, hatta ak olur. Asya da iinden lyas beenmitir. lyas, Asyann peini brakmaz. Hemen tanmak, kamyonuyla onu gidecei yere kadar gtrmek iin elinden ne geliyorsa, yapmaya alr. Asya ok rker, annesinin duyaca endiesiyle korkar. Sonunda lyasn kamyonuna binemeye raz olur. lyas, bu ilk karlamalarnda evin nnden ayrlrken adn sylemezse, gitmeyeceini syleyerek adn da renir. lyas, Asyadan ertesi gn de grme sz alr. Annesinden ok korkan Asya, telala koa koa eve dner. Asya, annesinden gizli lyas ile bulumaya balar. lyas Asyay ok sevmektedir. Aslnda Asya da lyas sevmektedir, ancak kyden baka taliplileri vardr. Anne - babas gelen grclerden birine Asyay vermek istemektedir. Asya aresizdir, anne-babasna kar kamaz. Hi tanmad birisiyle evlendireceklerdir. Asya, lyasa bu durumu anlatr ve lyasa olan ilgisini aka ifade eder. Artk, baka biriyle evlenmek zeredir. Aklarna karn her ikisi de kendilerini aresiz hissetmektedir. Asya zgn, lyas kzgn ve sinirlidir. Bir gn baraj inaatnda alanlarn ilerini dzenleyen grevli Dilek Hanm, lyasa, bandan beri istedii uzun yol iini ayarlar ve sevineceini dnerek haberi lyasa verir. lyas, Asya ile olan ba nedeniyle oralardan uzaklamak istemez, ii kabul etmez. lyasn Asyaya akn bilmeyen Dilek Hanm ve dier grevliler arrlar. Asyay elinden karacan dnen lyas, bir gn anszn Asyann evine gider ve kapy aan Asyaya kendisiyle gelmesi iin elini uzatr. Bu beraberlii onaylayan Asya, evi terk ederek lyas ile kaar. Kamyona biner ve uzaklarlar. Birlikte ok mutlu bir gn geirirler. Ertesi gn lyas, Asyay da alp iyerine gider. Mdre ve dostlarna Asya ile evlenecekleri haberini verir. Bu habere en ok lyasa ilgisi olan Dilek Hanm bozulur. Hemen dn hazrlklarna balanr, evlenirler. Kyde bir evde yaamaya balarlar. lyas iine daha hevesli gidip gelmektedir. Asya lyasn yolunu gzlemektedir. Her ey yolunda gitmektedir, mutludurlar. Bir bebek beklemektedirler. Douma birka gn kala lyasa acil yetitirilecek, zorlu bir uzun yol grevi verilir. lyas, olunun doumuna yetiemeyeceinden korkmaktadr. Dnecei gece ya19

bilig, Yaz / 2008, say 46

l bir havada ve zor bir yolda ilerlerken daha nce tanmad bir yol ustas Cemit (Ahmet Mekin), kamyonu durdurarak yardm ister. inin acil ve yknn ar olduunu syleyen lyas, daha sonra Cemitin srarlarna dayanamaz ve zor durumda bekleyen insanlara yardm etmek durumunda kalr. lyas, bu yardm yaparken ayn irkette alan ve iyi geinemedikleri Can isimli ofr, lyas irket kamyonuyla kahramanlk yapyor diye ispiyonlayarak onu zor durumda brakr. Bu arada Asya doum yapar, bir oullar olur. lyas dndnde, ofrlk grevinden alnm, tamir servisine verilmitir. lyas bu haberi Dilek hanmdan alr almaz deliye dner. ok mutsuzdur, ne yapacan, bu durumdan nasl kurtulacan bilemez. Her gece imeye, eve ge gitmeye hatta baz geceler daha nce ilikisi olan Dilek hanmn evinde kalmaya balar. Asya ve olu Samet ile hi ilgilenmemektedir. Ayn irkette alan hoca aabey dedikleri ustann hanm lyas bu durumdan kurtarmas iin mdrleriyle konumas yolunda Asyaya akl verir. Asya da hoca aabey ile birlikte i yerine gelir ve mdrn yanna gider, ancak olumlu bir sonu alamaz. Asyann mdrn yanna geldiini Dilek hanmdan renen lyas, ok sinirlenir ve herkesin iinde Asyaya tokat atar. Asya, lyasn davranlarna anlam veremez. lyas artk ok deimitir, kendisiyle hibir ey paylamamaktadr. Asyay mdre lyasn kendisinin gnderdii dedikodusunu karan ofr Can, bir gn Asyaya lyasn artk Dilek hanmn evinde yaadn, bouna onu beklememesini syler. Asya, inanmak istemez ama iindeki pheyi yenmek iin Dilek hanmn evini gzetler. lyas grr ve inanamaz, yklr. Asyann kendilerini gzetlediini fark eden Dilek hanim lyasa einin geldiini syler. lyas, piman o sabah evlerine koar, ama artk ok getir. Ev bombotur, Asya olu Sameti de alp evini terk etmitir. Asya, yola kar ve nereye gideceini bilmeden ilk duran kamyonete biner. Kamyonetin arkasnda bir adam vardr, bu adam yol ustas Cemittir. Asya, nce ok rker, ancak Cemit (Ahmet Mekin), ona ok yardmc olur ve gvenini kazanr. Bu arada lyas, Asya ve Sameti aramaya balar. ocuklarn ve karsn bir depremde kaybeden Cemit, Asya ve Samete iyi niyetli sahiplenir ve evini aar. Onlara bir sre bakar. Aslnda gidecek yeri olmayan Asya, durumundan hi sz etmez. aresiz, lyas bir gn mutlaka dnecei midiyle bekler. Cemite srarla her frsatta eve dneceklerinden sz eder. Aradan geen zaman iinde Cemit, artk onlara gerek bir baba gibi davranmaktadr. Asya hala umutla lyas beklemektedir. Bir gn oluyla terk ettii eve pimanlkla dner, ancak kapda lyasn Dilek hanmla gittiini renince, Cemite geri dner. Cemite yine yk olmak istemez, alp para kazanmak ister. Cemit Asyaya bir kilim dokuma atlyesinde i bulur. Samet bymekte, Cemiti babas olarak tanmaktadr. Cemit, zamanla Asyann kendisine balanmasn, sevmesini istemekte, bir yandan da lyas
20

Knen, Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde

hala bekliyor, seviyor olmasndan endielenmektedir. lyastan bir haber bile yoktur. Asya kendisine ve olu Samete emek veren bu insana deer vermeye, artk lyas deil, Cemiti beklemeye karar verir ve ona e olmay kabul eder. Cemit ile resmi nikahla evlenir. Bu beraberlikte Asya, srekli gemiteki gnlerini, mutluu, sevgiyi sorgular. Yeni bir yaam dzeni kurmulardr. Asya, Cemit ve Samet hep birlikte daha huzurlu bir aile olmulardr. Bir gece anszn kaplar alnr. Bir kaza haberi alrlar ve Cemit, yardm iin yola kar. Kazay yapan lyastr. Cemit lyas yarasn tedavi etmek zere eve getirir. Asya, eve getirilen yaralnn lyas olduunu grnce heyecanlanr, belli etmemeye alsa da ok ac ekmektedir. Asyann ilk tepkilerinden Cemit, hemen yaral lyasn Asyann eski kocas olduunu anlar. Ancak hi belli etmeden gereken her trl yardm, konukseverlii esirgemeden yapar. Daha nce de Cemit lyasn yardmn ald iin, lyas hatrlar ve ona gerek bir dost gibi davranr, anlay gsterir. lyas, o gece orada yatar. O gece hi birinin gzne uyku girmez. Hepsi bir i hesaplama yapar, tedirgindirler. Sabah olduunda lyas, Asya ile yz yze gelir ve oullar ve onun iin geldiini syler. Asya Cemite bir ey belli etmemeye zen gstermektedir. lyas Asyay oullar Sameti de alp kendisi ile gelmeleri iin ikna etmeye alr. lyas iyilemitir, ancak bir trl oralardan ayrlamaz. Her gn Samete hediyeler alp gelir. Artk onlarsz gn geirememektedir. Bir gn Sameti kamyonla gezdirmek iin habersiz alp gtrr. Cemit ve Asya, Sameti lyasn gtrdn anlaynca ok tedirgin olurlar ve kamyonun peine derler. Birden babasna dnmek istediini syleyerek alamaya balayan Samete dayanamayan lyas, onu kamyondan indirir. Bir anda hepsi ayn yerde bir araya gelirler. Artk nemli bir yol ayrm sz konusudur. Asya bir karar verecektir. Hep dnr, kendilerine kimin emek verdiini, sevgisini verdiini sorgular ve tercihini, cevabn kendilerine emek veren Cemitten yana kullanrlar. lyas, ok zgn ylece kalakalr ve yalnz kamyonuna binip gider. Asyann kiilik zellikleri: Esmer gzeli bir kyl kzdr. Ak fikirli, zeki, fedakar, sevgi dolu, drst, sadk, sabrl, akll, saduyusu gl bir gen kzdr. lyasn kiilik zellikleri: Yakkl, deli dolu, lgn, uar, zaman zaman tutarsz davranlar olan, kimseyi dinlemeyen, dik kafal bir gen adam. Cemitin kiilik zellikleri: Orta yal, drst, sevecen, yardmsever, babacan, anlayl, olgun bir adam. Filmde yer alan ak-sevgi ifadesini yer ald sahneler, diyaloglu ya da sadece i ses/i monolog ile gerekletiinden tek-ikili yakn ekimlerde hem diya-

21

bilig, Yaz / 2008, say 46

logun yer ald hem de sadece imgelem/alt-metin ile diyalog olmadan oynanan planlar tek tek belirlenerek incelenmitir. Filmde ak-sevgi temasnn yer ald sahnelerdeki yakn ekimler incelenmeden nce, ilgili sahne tanmlarna ksaca ver verilmitir. Asya (Trkan oray) ve lyasn (Kadir nanr), ikili ve tek yakn ekimlerinde her birinin oyunculuu ve sz konusu yakn ekimin biim-ierik/anlam tek tek incelenmitir. Ayrca, ikilinin yan yana birlikte olduu ve karlkl duygu-dnce paylam yaptklar ksa ikili yakn ekimlerde (rnein, dn sahnesi gibi) ise, oyunculuklarna birlikte baklmtr. Asyann Cemitle (Ahmet Mekin) tantktan sonra birlikte yer aldklar sahneler, ak deil, sevgi-saygy ierdiinden, bu sahnelerde sevginin ilan edildii tek ve ikili yakn ekimlere baklmtr. lk karlama / ilk grte ak olma sahnesi: Bu sahne, Asya ve lyasn ilk karlamalar, tanmalar ve lyasn Asyaya bir grte ak olduu sahnedir. Bu sahnede, genel ve orta ekim planlar yer almakla beraber, Asya ve lyasn diyalogsuz yakn ekimleri sahneye hakimdir. Asya ve lyas, ilk yz yze gelmelerinde her ikisi de tek tek yakn ekim grntlerinde diyalog olmadan sadece i ses/i monologlarda birbirlerine olan hayranlk, beeni duygularn ifade etmektedirler. Daha sonra lyasn, konumak, tanmak iin Asyay kamyonuyla takip ettii grntler, orta ve genel ekim lekleriyle srmektedir. Bu planlarda lyas, kendi kendine konumaktadr. Asyay kamyonuyla gidecei yere brakma teklifi ve bu teklife Asyann cevabn anlatan yakn ekim grntler, Asya ve lyasn genel-ikili ekimlerinden ayr olarak gerekletirilmi tek tek yakn ekimlerinde yine diyalog olmadan i ses/i monologlarla srdrlen eylemlerle verilmektedir. Bu sahnede, i ses/i monolog olan her iki yakn ekimde de sahnenin ieriini estetik anlamda tamamlayan filmin zgn mzii fonda duyulmaya balar. Bu sahnede Asya (Trkan oray) ve lyas (Kadir nanr) karakterlerinin yakn ekim oyunculuklarna bakldnda, lyas (Kadir nanr), Asyay (Trkan oray) grr grmez yznde oluan hayranlk, beeni ve bu gzel gen kz elinden karmamaya ynelik dncelerini tam i sesle ifade etmeye baladnda, bu durum sinemasal olarak kamera hareketiyle de desteklenmitir. Zaten yakn ekimde (gs ekimi) olan lyasn grnts, kamerann optik kaydrma hareketiyle yaklaarak, daha da yakn bir ekim leine (ba yz ekimi) getirilmitir. Bylece, ok yakn ekim leiyle lyas karakteri, seyircinin yaknna getirilerek sinema dili araclyla salanan gsterge sistemleriyle verilen bilgi ve anlam byk lde arttrlmtr. Bu planda, Asya ve lyasn karlkl tek tek verilen yakn ekimlerindeki yz ifadeleri, jestleri, birbirlerine bakmalar, Esslinin (1996: 54) ifadesiyle, sz ya da tasarm elerine oranla zmleme bakmndan ok daha sezgisel ve ruhsaldr. lyasn Asyaya youn ilgisi, Asyann ise korku ve kukunun yan sra bu ilgiden
22

Knen, Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde

memnun olduunu gerek yaama yaknlk gsteren davranlarla ifade etmedeki doall, gerek bir ilgi ve kuku anlamndadr. Her ikisi de i yaantlarnda akllarndan geirdiklerini szsz davranlaryla ifade ederken duygu-dnce paylamnda srekli bir ak saland grlmektedir. Bu sahnede oyunculuk bakmndan hem Trkan oray hem de Kadir nanr, yakn ekimlerde duygu ve dncelerini rollerine uygun eylemlerle, stelik szsz ifade ederek dolaysyla, rollerine ait baz detaylar imgelem yoluyla yaptklar analiz almasyla elde ettiklerini gstermektedirler. lk buluma / lyasn Asyaya Al yazmalm dedii, sevgi/ak ilan ettii sahne: Asya ve lyasn ilk bulumalarnn anlatld bu sahnede, arlkl olarak orta ve yakn ekimlere yer verilmitir. Bu sahnede ak/sevginin ifade edildii omuz zeri yakn ikili ekimlerde, az da olsa karlkl diyalogun yan sra, Asya tek yakn ekimlerinde lyasn szlerine i ses/i monologlarla cevap vermektedir. lyas ise, akn-sevgisini ifade ettii tek yakn ekimlerinde kendi kendine konumaktadr. Yakn ikili ekimlerde diyalogun ok ksa olmas, yer yer susmalar, i sesler ve daha ok beden dili ile sergilenen davranlardan imgeleme dayal olarak her iki roln de doasna ilikin duygu ve dncelerin ifade edildii dnlmektedir. Asya (Trkan oray), lyasn (Kadir nanr) szlerine ya da susmalarna kar tepkilerini hem fiziksel hem de psikolojik olarak hi kesintiye uratmadan srdrmektedir. Birbirleriyle konuarak kurduklar iletiim dnda, karlkl ksa susmalarla, gzlerle ve i sesle duygu - dnce paylam srdrlmektedir. Asya ve lyasn jest ve mimikleri, seslerinin tonu btnyle beden dili hem dtan ie, hem de iten da roln gerektirdii duyguyu, gvdesel anlatm ynnden yerine getirmektedir. Her ikisi de btn dikkatini ve ilgisini oynayaca sahneye vermi, dikkatini datacak nesnelerle ilgilerini kesmilerdir. Bu da onlarn bu sahnedeki yakn ekimlerde, eylemlerinin tam ve doru uygulamalarn salamtr. Oyuncunun kendisine den szckleri konumadaki tavrnn oyunun anlam asndan byk nem tadn belirten Esslin (1996: 52), metnin yazl biiminin onun gerek anlamn verecek belirlilii getirmekten uzak olduuna vurgu yaparak, aslnda oyuncunun imgelem/alt-metin almasna dikkat ekmektedir. Bu anlamda, bu sahnedeki yakn ekimlerde zellikle Asyann daha ok szsz oynad ve var olan ksa diyaloglarn da tamamlayan davranlaryla (aresizliini, aslnda ne kadar ok sevdiini) metne yardmc bilgiyi-duyguyu seyirciye baarl biimde aktarabildii gzlenmektedir. Sinemasal anlamn olumasnda bu sahnedeki omuz zeri ikili yakn ekimler, Asya ve lyasn kesmelerle balanan tek yakn ekimlerine geiler, kamera uzakl - bak as, oyuncularn konumlandrllar bakmndan uyumlu ve sahnenin etkisini tamamlayc biimde verilmektedir.
23

bilig, Yaz / 2008, say 46

Bir baka buluma / sevgi-ak ilan sahnesi: Bu sahne, evlendirilmek zere olan Asyann ailesinden gizlice kap lyas grmeye geldii bir baka buluma sahnesidir. Birbirlerine olan sevgi-ak ok rahat ifade ettikleri bu sahnede, ikili yakn ekimlerin yan sra, lyas ve Asyann kamyonda farkl alardan tek yakn ekimleri bulunmaktadr. Bu sahnede de yakn ekimler arlkl olarak yer almaktadr. lyasn Asyann evlenecek olmasna kzgnl, Asyann lyas sevmesine karn kendi evlenmesinde sz hakk bile olmay ve aresizlii diyaloglu ikili yakn ekimlerle verilmektedir. Ayrca, her birinin bu beraberlie ilikin i ses/i monologlarla durum deerlendirmesi yaptklar tek yakn ekimleri de bulunmaktadr. lyas (Kadir nanr), kamyonda tek yakn ekimlerinde i sesle durumunu sorgularken yz ifadesi endieli, baklar yer yer dalgn, ne yapacan bilmez bir durumdadr. sesle anlatmaya alt duygular yzne de yansmaktadr. Kadir nanrn lyas karakterini canlandrmada yakn ekimde sergiledii bu tepkiler, rolnn isel yaantsna girmede dikkat odaklanmasn baaryla yaptn gstermektedir. Dmytrykin (1995: 45) ifadesiyle en iyi tepkiler, verilen dikkatin doal rn olan tepkilerdir. zellikle Asyaya evlenecei adam sorarken atlan kalar, sert yz ifadesi, ykselen sesi, bir anda frene basarak Asyaya hi bakmadan arabadan inmesini sylemesi yakn ekim grntlerde konsantrasyonunu baaryla srdrdn gstermektedir. lyas, sahne sonunda Asyann istei zerine onun alayan yzne son bir kez baknda, tepkisini yz ifadesi ile aka anlatmaktadr. Dmytrykin (1995: 50) ifadesiyle; filmler, diyaloglardan ok yzn, tepkilerin, tavrlarn ve hareketin etkin kullanmyla mesajlarn verirler. Evlenecei iin lyasn bir daha kendisiyle bulumaya gelmeyeceini dnen Asya, bir tr veda gibi grd bu son bulumadan ayrlrken alamaktadr. Asyann ok yakn yz ifadesinin verildii bu ekim, Macsellinin (2002: 185-186) omuz zeri i ara yakn ekim (karsndaki oyuncunun omzu zerinden) olarak tanmlad ekim leidir. Bu ekim lei, anlatmsal nem tayan konumalar, oyuncu devinimini ya da tepkisini vurgulamak amacyla kullanlmaktadr. Asyann bu ekiminde seyircilerin ilgisi nemli bir devinime, anlaml bir yz ifadesi zerine ekmek amacyla kullanlmtr. Bu ekim ayn zamanda, filmde bu sahneye kadar Asya karakterinin en yakn grntsnn verildii olduka etkili bir yz ekimidir. Asya, kaderine raz olmak durumunda kaln, ilk kez lyasa duygularn aka szl ifade ederek hatta ondan yardm istercesine durumunu samimiyetle anlatan birisi konumundadr. zellikle yz hatlar, mimikleri, sesinin tonu gibi iletiimi kurma biimi bakmndan ok yakn ekim grntsyle - kendi varlyla olduka etkili, ekici bir kiilik ve grnm sergilemektedir. Trkan oray (Asya), bu grntsyle Stanislavskinin (1981: 270) sahne ekicilii24

Knen, Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde

ne sahip oyuncularla ilgili u szlerini hatrlatmaktadr: Sahne ekiciliine sahip olmak, bir oyuncu iin byk bir kazantr. nk bu nitelik, seyirci zerindeki egemenlii nceden garanti altna ald gibi, yaratc amalarn geni kitleye iletme abasnda da kendisine yardmc olur. Rollerini oaltr, sanatn artrr. Monaco (2005: 50) da, bir filmde grme potansiyelimizin yksek oluunu sinema oyuncusunun yakn yzn kullanmas ile aklamakta, sinema oyunculuunda yakn ekim leinde bytlen yz ifadesinin olaanstlne dikkat ekmektedir. Bu sahnedeki ikili ve tek yakn ekimlerde srekli yan yana olduklar gzlemlenen Asya karakterini canlandran Trkan oray ve lyas karakterlerini canlandran Kadir nanrn oyunculuk bakmndan yan yana olmalar, her ikisinin de reel bir evrede hareket ediyor olmas, karsndaki rol arkadann canl realitesini o anda dorudan duyumsuyor olmalarna bal olarak, arasz bir ilikinin gerektirdii ekilde konumakta ve hareket ettikleri grlmektedir. Bu da, sinema oyunculuunun temeli olan tepkinin iten gelmesini, dolaysyla doal, sade ve iten tepkilerle oynamalarn salamtr. Sinemada, ses ve imajn birlikte formle edilmesi gerektiini ifade eden StephensonDebrixin (1971: 231) vurgulad gibi, bu sahnede hem lyas (Kadir nanr) karakterini, hem de Trkan orayn Asya karakterini canlandrmasndaki baarda sesin de (seslendirme olduu halde!) rol olduu dnlmektedir. lyas: Elinden tutuversem, benimle gelir mi?/ Karma sahnesi: Bu sahne, Asya ve lyasn birbirlerini ne kadar sevdiklerini, aklarnn hibir engel tanmad anlatan, ikisinin de kurallar ykt, yreklerinin sesini dinledikleri bir sahnedir. lyasn Asyann kapsn anszn almasyla balayan ok yakn ekimlerde, hi konumadan sadece karlkl i ses/i monologlarla el ele verip kaarlar. Daha sonra lyasn kamyonunda sren ikili ve tek yakn ekimlerde Asya ve lyas birlikte olmann mutluluunu, heyecann, cokusunu yol boyunca grdkleri canl-cansz her eyle, doayla ilerinden geldii gibi neeyle paylarlar. kili ve tek yakn ekimlerin hakim olduu bu sahne, yine ikilinin yakn ekimleriyle biter. Kamyona bindiklerinde lyas (Kadir nanr) gergin, Asya (Trkan oray) ise, heyecan ve korkuyla bir yandan da lyasa bakarak birlikte kam olmann rahatln davranlarna yanstmada birbirlerinden g alarak hem iten da hem de dtan ie her ikisi de rollerinin gerektirdii duygusal durumu gvdesel anlatm ynnden tam olarak salayabilmi grnmektedir. Asya (Trkan oray) ve lyas (Kadir nanr), yakn ekimlerde btn eylemleriyle birbirlerini etkileyebilmekte ve bu etkilenmeyi hissederek ve daha ok etkilenerek oyunlarn srdrmektedirler. Stanislavskinin (1981: 140) oyuncularna dedii gibi; sen etkilendiinde bakalar senden daha ok etkilenecek25

bilig, Yaz / 2008, say 46

tir. O zaman sylediin szlerin harekete geirme gc iyiden iyiye artacaktr. Asya ve lyas, birbirlerini ne kadar sevdiklerini belirtmek, mutluluklarn ifade etmek iin ilerinden geldii gibi bararak cokuyla konuurlar. Bu anlamda ifade ettikleri szler, eylemleriyle uyumlu ve tamamlaycdr. Stanislavskinin (1981: 140): Konumak eyleme gemektir (oynamaktr). Bu eylem bizi belli bir amaca yneltir: iimizde grdklerimizi bakalarnn zihnine aktarmak olarak ifade ettii, oyuncunun isel cokusunu, isel grntsn bakalarna aktarma eylemini hem Asya karakteri Trkan oray, hem de lyas karakteri Kadir nanrn baard dnlmektedir. nk gsterdikleri zihin ve beden uyumu sayesinde isel cokular ve imgelemleri rollerinin i yaamn hazrlamasna ve roln gerekliini bulup karmalarn, dolaysyla canlandrdklar karakterleri yaatmalarn salamtr. Bylece Trkan oray ve Kadir nanr duygularn, zihinlerinde olanlar eylemlerine aktarmada, imgelem, grsel hafza ve dikkatin devreye girmesiyle isel hareket ettirici gleri, alt-metnin gsterdii ynde eylemlerini belirlemesini ve itenlikle oyunlarn sergilemelerini salamtr. lyas kamyonuyla konuarak neesini, cokusunu eylemleriyle anlatrken, Asya da benzer davranlarla ona katlarak karlkl duygu - dnce paylamn srdrrler. Bu nedenle, her iki oyuncunun da yakn ekimler boyunca karlkl tepkilerinin hem fiziksel hem de psikolojik olarak kesintiye hi uramad gzlenmektedir. Dn sahnesi: Dn sahnesi, Asya ve lyasn beraberliklerini, mutluluklarn tandklaryla da paylatklar, elendikleri bir sahnedir. Bu sahnedeki yakn ekimlerde de Asya ve lyas, hi diyalog olmadan sadece i ses/i monologlarla duygularn anlatmaktadrlar. Bu sahnede, Asya ve lyasn birbirlerine sevgi-aklarn ifade ettikleri tek yakn ekim, ikilinin mzik eliinde birbirlerine hayranlkla, sevgiyle bakarak karlkl oyun oynadklar sahnedir. Ksa bir sahne olan dn sahnesi iindeki bu yakn ekim de ksadr ve genel bir ekimle devamllk ba olmayan bir ekimdir. lyasn Asyaya olan hayranln i sesle ifade etmesi, birbirleriyle sadece gzlerle anlamalar, mutluluklar iten ve samimidir. Bu sahnede her iki oyuncunun da, duygu-mantk ve zihin-beden uyumu ile saladklar gereklik-doalln yapmacklk duygusunu da yok ettii dnlmektedir. Cemit: Hemen gitmenizi istemedim / Cemitin Asyaya sevgisini ifade ettii sahne: Asya ve olu Samet, Cemitin hayatna girdikten sonra Cemitin onlara kar besledii sevgi, evkt zamanla onlara almasna, gerek ailesi gibi grmesine neden olur. Asyaya olan ilgisini ilk kez st kapal anlatmaya alt bu sahnede, Cemitin tek yakn ekimi ile Asyann bak asndan omuz zeri ikili-tek yakn ekimleri bulunmaktadr. Daha sonra Cemit, tek bana yakn ekimde Asyaya olan sevgisini i sesle
26

Knen, Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde

ifade etmektedir. Ayn akam Asyann kendisini birlikte yemek yemee armas zerine Cemit, ikili-tek yakn ekimde, Asyaya ve oluna sevgisini bu kez szl olarak: Samet ve sen beni yeniden hayata baladnz Asya szleriyle ifade eder. Bu srada Asyaya bakarak konuan Cemitin grnts, daha nce Macselliden (2002: 185-187) alntlayarak aktarlan omuz zeri i ara yakn ekim ile verilmitir. Cemit, Asyaya tam bu szleri sylerken, kamera nce saa evrinmeyle grnty ikili plandan kurtararak ereveye sadece Cemiti alr ve ileri kaydrma hareketiyle Cemite yaklaarak sadece ba-yz grntsn verir. Dolaysyla, burada kullanlan yakn ekim uygulamas o anda grlmesi gereken ne ise yalnzca onu sunarken geri kalan her eyi ereve dnda brakmaktadr. Sevginin aktarld yakn ekimler, bu sahnede de arlkl olarak yer almaktadr. Cemit (Ahmet Mekin) karakteri oyunculuk bakmndan hem i sesle oynad tek yakn ekimlerde hem de Asya ile bir arada olduklar ikili-tek yakn ekimlerde, duru, jest ve mimikleriyle ll ve iten bir izlenim sergilemektedir. Bu anlamda bakldnda, Stanislavskinin (1981: 86) vurgulad oyuncunun canlandraca karakterin dsal yaratmna, fiziksel yorumuna, bir roln isel yaamn o roln somut imgesi haline dntrmeden nce, her trl gereksiz jestten kendisini arndrmas gerektiine uygun olarak Cemit karakterini canlandran Ahmet Mekinin de, aslnda Stanislavskinin burada dikkat ektii gibi jestlerinde tutumlu olduu grlmektedir. Asya, Cemiti tand andan itibaren onun kendisine ve oluna gsterdii ilgiyi, giderek artan sevgisini anlamtr. Ancak, aklnda hep lyas olduundan, Cemite kar besledii sayg/sevgi, tpk bir bye (amca, day, vb.), kendilerine verilen emee kar duyulan sevgidir. Bu nedenle almada, Asyann Cemitin sevgisine cevap verene kadar olan sahnelerdeki beraber yakn ekimlerinde sadece Cemitin Asyaya sevgisini ifade ettii yakn ekimlere baklmtr. Asya: Seni bekliyorduk3 / Asyann Cemitin sevgisine cevap verdii sahne: Asya bu sahnede, artk Cemitin kendilerine gsterdii insanla, scakla, emee, sevgiye, davran ve szle karlk verir. Bu sahnede sevginin ifade edilii, Asya ve Cemitin ikili omuz zeri yakn ekimleriyle anlatlmaktadr. ok ksa olan bu sahnede de yine yakn ekimler sahneye hakimdir. Asya (Trkan oray) ve Cemit (Ahmet Mekin) karakterlerinin karlkl yz yze ve uyumlu bir konumda gerekletirilen yakn ekimlerinde Asya, ba ne eik, gzlerini kararak mahcup-utanga bir ifadeyle Cemite: Seni bekliyorduk, ge kaldn merak ettik der ve szlerini bitirir bitirmez ban kaldrp Cemite iten, sevecen bakar. Cemitin uzun zamandr Asyadan duymay bekledii bu ksa cmlenin oluturduu mutluluk ve heyecan he27

bilig, Yaz / 2008, say 46

men yzne yansr. Cemit, iindeki cokuyla bir anda parlayan, glen gzleriyle konumadan sevgiyle bakar ve elini Asyann omzuna koyar. Ahmet Mekin, canlandrd Cemit karakterinin zihinsel-isel durumunu, yakn ekimde salamak istedii ifadeyi hem gvdesel anlatm ynnden, hem de yz ifadesi olarak doal bir biimde aktarabilmitir. Bu yakn ekimlerde, Asyann ifade ettii szlerin iinde olutuu ve yanstt aksiyonu kapsayan dramatik ieriin varl grlmektedir. Bilindii gibi duygular, hareketlerimiz yoluyla aktarlabilir. Oyunculukta doru fiziksel aksiyonu salamann nemiyle ilgili olarak Stanislavski (2002: 222, 325), ...ten hz almadka btn da dnk oyunlar biimseldir, souktur, anlamszdr ve ...hissederseniz, hissedince, i alg aracnz birden akord edilir, btn ile gvdesel anlatm aracnz da grevini yapmaya balar ifadelerini kullanmtr. Dolaysyla Asya (Trkan oray) ve Cemit (Ahmet Mekin) iin de nce i eylem domu, sonra d eyleme dnmtr. Daha sonra karlkl olarak bu sreci paylamlardr. Asyann sevgiyi sorgulad sahne / Sevgi neydi?: Bu sahnenin tamam, Asyann Cemitle evlendikten sonra i ses/i monolog ile mutluluk bu muydu?/sevgi neydi? sorularn kendi kendisine sorduu ve cevaplarn da yine kendisinin youn imgelem yaparak yakn ekimlerde verdii cevaplardan olumaktadr. Asya karakteri, tek yakn yz ekimlerinde farkl zamanlarda (gemite lyas ve imdi Cemit ile olan yaantsndan) sevgiyi, mutlu olup olmadna ilikin yaadklarn kare kare gznn nne getirir. Asyann ok sayda yakn ekim grntlerinden oluan sahnenin sonunda Cemit ile yaantsndan hatrlad kareler, Cemite sevgisini ifade eden davranlar, baklarn hatrlar. Bu da ona, sevginin gerek cevabn verir. Bu sahnenin son yakn yz ekiminde Asya, cevab bulmu, tercihini yapm olmann durgun, huzurlu anlamn yz ifadesine yanstmaktadr. Bu sahnede oyunculuk bakmndan Trkan orayn szsz ifade ettii, iinden geirdiklerine yznde oluan tepkilerle, kendi kendisiyle kurduu iliki ve btn duygu-dnceleriyle baarl imgelem/alt-metin almas yapt dnlmektedir. zellikle yzn, eylemlerini tam ve doru kullanmasna bal olarak yapt her eyi, hayal gcn kullanarak dikkat odaklanmasn ya da Strasbergin oyuncu konsantrasyonuna ynelik ifadesiyle zel an almasn rolne baaryla uygulad dnlmektedir. Yaratc hayal gcnn, insann olandan olmas gerekene atlamasn salayan, insan aklnn en mkemmel eylemi olarak tanmlayan Blunt (1966: 18), bunu yapabilmek iin kiinin bir dizi bilinen gerekten, varsaylan gereklere veya artlara geebilmesi gerektiini belirtir. Bu adan bakldnda, bu sahnedeki yakn

28

Knen, Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde

ekimlerde imgelem/alt-metin almasnn oyuncu tarafndan baar ile uyguland gzlenmektedir. lyas: yine elimden tut, Asya / lyasn Asyadan af diledii sahne: Bu sahnedeki ikili-tek yakn ekimlerde lyas, Asyaya sevgisini ifade etmekte ve yalvarrcasna kendisini balamasn istemektedir. kili yakn ekimde lyasn yz ifadesi sevginin yan sra, iindeki pimanlkmahcubiyet-zor durumda olan bir insann yardm istemesi gibi youn duygusal ifadeler iermektedir. Asya ise konuamaz, sadece alamakl bakar ve aresiz hemen yanndan ayrlr. Daha sonra lyas Cemit ile kamyona doru giderken Asya da onlarn arkasndan ayn aresiz, ama sevgi dolu baklarla bakmaktadr. Bu srada kamera, kaydrma hareketiyle Asyann yakn ekim grntsne iyice yaklar. Seyircinin ilgisi Asyann yzne, dolaysyla dncelerine, i dnyasna yneltilmitir. lyas da tek yakn ekimde arkasna dnp Asyaya hasretle, sevgiyle bakar. Cemit lyasn kamyonunu onarmaya alrken, ikili yakn ekimde kamyonun arkasnda lyas Asyaya oullar Sameti de alp kendisine geri dnmesini teklif eder. Asya, yine ac eken bir ifadeyle sadece bakar. Asya ve lyas yllar sonra karlatklarnda, ilerinde sevgiyi de barndran bir zlemle kendilerini aresiz hissetmektedirler. Her ikisi de bu karlamadan ac ekmektedir. Dolaysyla, yakn ekimin bu sahnede duyguyu youn yanstmadaki biimsel fonksiyonu ok nemlidir. Trkan oray ve Kadir nanr, bu sahnedeki yakn ekimlerde duygularn isel olarak dorugereki gstermeyi baarmlardr. Gsterdikleri tm duygusal tepkilerde, oyuncu olarak sadece kendilerine has yeteneklerinden deil, canlandrdklar karakterlerin de i hayatn ortaya karabildikleri iin baarl olduklar dnlmektedir. Son sahne / Sevgi ile ak arasnda kalma, ak-sevgi dolu baklar: Filmin doruk ve ayn zamanda zm sahnesi olan bu sahnede, Asya, lyas ve Cemitin iinde bulunduu gerilimli ortama seyircinin katlmn da salayan yakn ekimler ve Asyann i sesleri ok etkileyicidir. Btnyle bu son sahnenin youn dramatik anlarla yaatt duygulanma ve karakterin de yakn ekim yz ifadeleri seyircinin ykdeki karakterlerle btnlemeduygusal birleme salamasna neden olmaktadr. ncelikle, Sametin Cemiti grr grmez ona baba diyerek komas, Cemiti babala semesi, Asyann karar vermesinde belirleyici olmutur. Yakn ekimde Asya, i sesle; Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti der ve alayarak ok yakn ekimde Cemite ve oluna doru bezgin, yorgun bir ifadeyle yrmeye balar. Yakn ekimde lyas, Asyann arkasndan ylece bakakalr, o da alamaktadr. Asya ok yakn ekim yz
29

bilig, Yaz / 2008, say 46

ifadesinde, lyasa gz ucuyla bakar, grnt donar. Filmin sonunda ikisi de karlkl baklarda aklarn, birbirlerine youn sevgilerini yakn ekim donmu karelerde i seslerle anlatmaktadrlar. Aslnda, Asyann sevdii, ak olduu tek kii vardr, o da lyasdr. lyas kamyonu ile ayrlrken aslnda bu akn bitmediini i sesle ifade ederek oradan ayrlr. Bilindii gibi yakn ekim lei, vurgulayc bir ekim lei olarak kullanlmaktadr. zellikle dramatik ya da tematik olarak vazgeilmez bir ey ne karlmak istendiinde tercih edilen yakn ekim, son sahnede btn film boyunca grnt ve sesle anlatlmaya allan temann ifadesi iin yerinde bir tercih olmutur. Filmin banda seyircinin tant ilk oyun kiisi, yakn ekimde grntlenen Asya (Trkan oray), karakteridir. Filmin sonunda da yine en son Asyann yakn ekim grnts vardr. nk film, Asyann hikayesidir. Bu sahnede Asya (Trkan oray), lyas (Kadir nanr) ve Cemit (Ahmet Mekin) karakterleri, imgelem/alt-metne dayal olarak birileriyle ve kendi kendilerine szsz iletiim yapmaktadrlar. Stanislavskiye (1981: 144) gre byle anlar, oyunculukta iitseli grsele dntrme anlardr. Stanislavski (1981: 136) imgelem/alt-metin uygulamalarnda bir rencisine yle der; canl bir alt-metin, isel grntlerden meydana gelen ba btn bir film hazrlamak zorundasn. Bu isel grntler (imgeler) bir duygu durumu (mood) yaratr, duygu durumu da iinizdeki duygular harekete geirir. Bu anlamda bakldnda, Trkan oray, Kadir nanr ve Ahmet Mekin bu sahnede, gerekli duyguyu yaratmaktadrlar. Birbirleriyle kurulan ilikiye temel olan zellikle psikolojik ilikinin gl bir paylam hissi salad gzlemlenmektedir. oyuncunun da hi sz olmadan, sadece jest ve mimiklerle duygularn etkili bir biimde kullanmas psikolojik ve ie ynelik olan ilikide, olup bitenleri, yaanan duygu ve cokular anlayan, paylaan seyircide de dolayl olarak onlara katlm ve benzer duygulanm yaamay salamaktadr. Hibir konuma olmadan, ancak birbirlerine ne demek istediklerini, aralarnda saladklar duygu-dnce paylam sayesinde gerekletirebildikleri grlmektedir. Eylemlerinin anlam ve mantnn anlalr olmas, yaptklarnn doruluuna inanarak saladklar coku ile Stanislavskinin (2002: 239) ifadesiyle, canlandrmak istedikleri kiinin ruhu, kendi varlklarnn canl elerinden oluan bir bileim olarak seyirciye aktarlm olmasndan kaynaklanmaktadr. Filmin sonunda hikaye, doruk ve dm zc yakn ekimlerle doruetkileyici bir biimde tamamlanmtr. Bylece seyircinin yakn ekimde grdklerine katlm da baarl bir biimde gereklemitir.

30

Knen, Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde

Sonu Bu almada, Trk sinemasnn en iyi ak filmi olarak nitelendirilen Selvi Boylum Al Yazmalm filminde ak/sevginin ifade edildii sahnelerde yakn ekimler incelenmitir. Yaplan inceleme sonucunda, sinema dilinde yakn ekimin zellikleri ve kullanm amalaryla bire bir rten bir film uygulamas gerekletirildii grlmtr. Bu konuda Macsellinin (2002: 204) ifadelerine bakldnda;
Yakn ekimler dramatik vurgu salar, yknn nemli noktalarna dikkatleri eker, balantl devinimi grntler, temel devinim konusunda yorum getirir, grnmeyeni bytr, gei salar, konunun yalnlatrlmas ve istenmeyen unsurlarn atlmas yolu ile anlatm glendirir Yakn ekimler etkilemek iin yaplmaldr. Bir yakn ekimi kullanmann nedeni ne kadar gl ise, o yakn ekim de yk anlatmnn gerekten de etkili olmasna katk salayacaktr! Balazs (1970: 56) da, iyi yakn ekimlerin grnt erevesi iinde sergilenen minyatr hayatn inceliklerini hassas bir biimde yansttn belirterek, iyi yakn ekimlerin duygu dolu, ie ynelik olduunu ve yakn ekimi alglayann gz deil, gnl olduunu vurgulamaktadr. Bu ifadeler, filmin inceleme yaplan sahnelerindeki saptamalarn dorulanm olduu gstermektedir. Bir sinema filminde filme konu olan bir hikayenin, kesintisiz, tutarl ve mantkl bir grsel akla verilmesi ok nemlidir. nk bir filmi anlalr, gereki klan sinema dilinin eleriyle salanan kesintisiz, tutarl ve mantkl anlatmdr. Bu da ancak, sinemada aralarnda oyunculuun da yer ald sinemann anlatm elerinin bir arada kullanlmasyla salanabilmektedir. Dolaysyla, sinema oyunculuunun aktarlma biimi oyunculuun anlamn etkilemektedir. Bu anlamda ynetmenin grntleri nasl ekecei ya da bu grntleri nasl arka arkaya getirerek bir ba kuraca zel bir nem tamaktadr. Bir grntnn kendisinden nce gelen grnt ile kendisinden sonra gelen grnt arasndaki iliki, seyircide gsterilen geree benzerlii orannda gl bir izlenim, dolaysyla inandrclk salayacaktr. zellikle yakn ekimleri de yaplacak bir genel-orta planda, iki grnt karesi arasndaki iliki nceki kareden elde edilen ipularnn yardmyla kurulur. Bu bakmdan, Selvi Boylum Al Yazmalm filminde sinemasal anlamda salanan kesintisizlik, kurgunun mant ve filmin organik yapsna uygun bir oyunculuk sergilenmi olmas ve oyuncularn canlandrdklar karakterleri tamamyla batan sona benimsemi, hatta karakterlerle aralarnda kiisel bir ba kurarak bu ba somut duyumsayabilmi olmalar, bu filmin baarsndaki iki temel etkendir.

31

bilig, Yaz / 2008, say 46

Bu filmi ekici klan ise, zgn hikayesi ve filme uyarlanan senaryo yapsndaki salamlnn yan sra, seyircinin filmlere, karakterler ve onlarn iinde bulunduu gerilimli ortamlar araclyla katlmnn salanm olmasdr. nk filme dikkatini odaklam bir seyircide gereken duygulanm, igdsel tepkiyi salamak, ayn zamanda dramatik olmaktan kaynaklanan ruhsal arnmay, rahatlamay (katharsis) salamaktr. Bu filmde oyuncular, filmi seyircilerin hayatlarnn bir paras yaparak seyirciyi filmin dnyasna tayan bir isel gereklii gstermeyi baarmlardr. Bu filmi ayrt edici klan ise, sinemasal anlamda yakn ekimlerin amaca uygun, ok baarl kullanlmas ve oyuncularn isel inanlarn gsteren performanslar sergilemi olmalardr. oyuncunun da film boyunca tm yakn ekimlerde, zellikle bu almann kapsam ve snrll gerei sevgi/ak ilan edilen yakn ekimlerde baaryla sergiledikleri toplam performansa ilikin olarak dikkat eken temel nokta bulunmaktadr. Bunlardan birincisi, isel olarak canlandrdklar role girmi ve bu isel inanlarn yanstabilmilerdir. kincisi, her birinin fiziki performanstaki baarlardr. Asya karakterini canlandran Trkan orayn kiilik ve grnm olarak katksz ekicilii, ona bal bana g vermektedir. Bu da, oyunculuunda btn arpclyla ortaya kmaktadr, zira varlyla anlam retmektedir. Dolaysyla, var olan fiziksel varlnn zenginlii, yakn ekim araclyla seyirciye yaklatrldnda, bu ekiciliinin etkisi belirgin biimde elde edilmektedir. Benzer biimde, lyas karakterini canlandran Kadir nanrn tam canlandrd gence, mesleine uygun bir tip ve kiilik sergilemesi; Cemit karakterini canlandran Ahmet Mekinin oturakl, olgun, anlayl, iyi insan tipine bire bir uygun yaps ve nihayet oyuncu da, kendilerine has fiziki zelliklerinin tesinde seyircinin tepkisini motive eden dnce srecini aa karabilmeyi baaran bir vizyon verebilmilerdir. Ayrca fiziki performans tamamlamas bakmndan yakn ekim sinema oyunculuunda oyuncunun asl ihtiyac olan etkileyicilik ve fotojenik bir yze sahip olma konusunda bata Trkan oray olmak zere, Kadir nanr ve Ahmet Mekininde de tadklar yzn oyunculuklarna bu anlamda katk salad dnlmektedir. Trkan orayn zellikle yakn ekimlerde yz ifadesini etkili kullanarak gereki bir izlenim yaratmas, sinema diline uygun bir biimde her bir ekimde duygular ama ve kapamaya ynelik ok yksek dzeyde konsantrasyona sahip olduunu gstermektedir. nc olarak ise, oyuncular canlandrdklar role tamamen girdiklerinden; estetik, entelektel ve duygusal tm tepkiler, sadece kendilerine has yeteneklerinden deil, canlandrdklar karakterin i hayatndan ortaya kmakta, bylece sinema oyunculuuna ilikin yaratclklar ilev grmektedir. almann banda, Balazsn yakn ekime bal gelitirdii sinema kuramna atf yaparak aktarlan yakn ekimden gizil g olarak sz edildii hatr32

Knen, Trk Sinemasnn En yi Ak Filmi Selvi Boylum Al Yazmalm Filminde

lanacak olursa, bu filmde yakn ekimin gizil gcnden, yani filmin gerek alan olan mikro-dramatik (yakn ekimin son derece iyi aktarabildii anlam ve duygularn karlkl etkileiminin ustaca deitii alan) alandan ynetmenin ok iyi yararland grlmektedir. Ynetmen Atf Ylmaz, bu filmde kulland yakn ekimlerle ayn zamanda kendi iirsel hassasiyetini, duygularn ifadesini yanstmaktadr. nk hikayedeki olaylarn, olgularn grntlerini ve bu grntlerin ifade ettii anlam seen, belirleyen ynetmenin kendisidir. Ayrca, filmin zgn mziinin btn ak-sevgi yaanan sahnelerde fonda duyulmaya balamas, zellikle Asya ve lyas arasnda yaanan ak-sevginin anlatld yakn ekimlerde aktarlan anlam tamamlamas bakmndan filmin baarsna nemli bir katk getirdii dnlmektedir.

Aklamalar
1. Bkz. Bilig - 19/2001 Szck Sanat Edebiyattan Grnt Sanat Sinemaya Sevgini Aktarl (Cengiz Aytmatovun Al Yazmalm Selvi Boylum adl eserinden sinemaya uyarlanan filmin uyarlama zerine dndrdkleri) balkl makale. 2. Stanislavskinin, kendi iinde tutarl olan ve bir sistem halinde oluturduu oyunculuk yntemi ile bu yntemin Strasberg tarafndan yorumlanmasyla sinema oyunculuunun mantna uygun bir yap kazanan Metot oyunculuundan Trk Sinemasnda Oyunculuk balkl doktora tezinde Oyunculuun Doas adl bir model retilmitir. Oyunculuun Doas adl bu model ile Trk Sinemasnda 1960-1970 yllar arasndaki sinema oyunculuu zmlenmesi yaplarak Sistem ve Metot oyunculuu kuramsal olarak ilk kez bu tezde uygulanmtr. 3. Bu sahnede ne yazk ki, bir seslendirme hatas dikkat ekmektedir; seslendirme olarak Asyann Seni bekliyorduk, ge kaldn merak ettik szc duyulmasna karn, Trkan orayn dudak hareketlerinden Seni bekliyordum, ge kaldn merak ettim dedii anlalmaktadr.

Kaynaka
AKYREK, Feridun (2004), Senaryo Yazar Olmak, Senaryo Yazmak, stanbul: MediaCat Kitaplar. BALAZS, Bla (1970), Theory Of The Film Character and Growth of a New Art, New York: Dover Publications Inc. BOBKER, Lee R. (1974), Elements of Film, Lakewood: Great Buy Books. BKER, Seil (1985), Sinemada Anlam Yaratma, Eskiehir: Milliyet Yaynlar. BLUNT, Jerry (1966), The Composite Art of Acting, New York: The Macmillan Company. DMYTRYK, Edward - Jean PORTER (1995), Sinemada Oyunculuk, stanbul: AFA Sinema Yaynlar.
33

bilig, Yaz / 2008, say 46

ESSLIN, Martin (1996), Dram Sanatnn Alan, ev. zdemir Nutku, stanbul: Yap Kredi Yaynlar. FOSS, Bob (1994), Film ve Televizyonda Anlatm Teknikleri ve Dramaturji, ev. Mustafa Gereker, Ankara: TRT Eitim Dairesi Bakanl Yaynlar. KILI, Levend (2003), Grnt Estetii, stanbul: nkilp Yaynlar. KNEN, H. Hale (2001), Szck Sanat Edebiyattan Grnt Sanat Sinemaya Sevgini Aktarl (Cengiz Aytmatovun Al Yazmalm Selvi Boylum adl eserinden sinemaya uyarlanan filmin uyarlama zerine dndrdkleri), Bilig Trk Dnyas Sosyal Bilimler Dergisi, Ankara: Gz 19, s. 33 49. KNEN, H. Hale (2006), Trk Sinemasnda Oyunculuk, Baslmam Doktora Tezi, Ankara: Gazi niversitesi Sosyal Bilimler Enstits. MASCELLI, V. Joseph (2002), Sinemann 5 Temel esi, Ankara: mge Kitabevi Yaynlar. MONACO, James (2005), Bir Film Nasl Okunur?, ev. Ertan Ylmaz, stanbul: Olak Yaynclk. PENNEY, Carol (1995), Teaching Acting Technique and Building a Character Through Cinema, (Yale-New Haven Teachers Institute) http://www.yale.edu/ynhti/curriculum/units/1995/2/95.02.09. x.html (03. 07. 2006). PUDOVKN, Vsevolod . (1949), Film Technique and Film Acting, New York. STANISLAVSKI, K. S. (1981), Bir Karakter Yaratmak, ev. Suat Taer, stanbul: Yazko Yaynlar. STANISLAVSKI, K. S. (2002), Bir Aktr Hazrlanyor, ev. Suat Taer, stanbul: Papirus Yaynlar. STEPHENSON, Ralph DEBRIX, Jean R. (1971), The Cinema As Art, England: Penguin Books Ltd. SELV BOYLUM AL YAZMALIM (2007), Filmin DVD Kopyas, stanbul: iek Film Filmcilik Tic. San. Ltd. ve Gala Film ve Sanat rnleri San. Tic. Ltd. ti.

34

The Power of the Close-up Shot in The Best Love Film of Turkish Cinema, Selvi Boylum Al Yazmalm
Prof.Dr. H. Hale KNEN*
Abstract: In the movie Selvi Boylum Al Yazmalm, which is an adaptation to Turkish Cinema of Cengiz Aytmatovs famous work Kzl Cooluk Calcalm, the power of the close-up shot is assessed within the framework of the heavy responsibility taken on by the actor playing in close-up and the contribution the technique makes to the language of cinema. This study focuses on how the close-up, which is a major technique making film acting and the language of cinema distinctive, enables the representation of the movement involving elements of instinctive reactions within the dramatic space by bringing the actors closer to the spectators. In Selvi Boylum Al Yazmalm it can be observed that the three main characters display acting with a high level of concentration especially in the way they act in close-up scenes, convey feelings and thoughts through interior monologue, and fully take on the role they are playing through intensive efforts in sub-text and imagery. In conclusion, it can be argued that Selvi Boylum Al Yazmalm demonstrates once again the power of the close-up technique in ensuring naturalness and credibility, conveying feeling accurately, and transferring the mood and message of the film to the spectator effectively. Key Words: Cinema acting, close-up, interior monologue, imagery/subtext, Stanislavski System, Strasbergs Method

Gazi University, Faculty of Communication, Department of Radio, Television and Cinema / ANKARA halekun@gazi.edu.tr

bilig Summer / 2008 Number 46: 9-36 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

( )
. . . *
: - , , . . , , . . , , . , , . , . : , , , , ,

* , / . halekun@gazi.edu.tr

bilig 2008 Vpus: 46: 9-36 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

G Yollarnda; Kafkaslardan Anadoluya G Hareketleri


Dr. Jlide AKYZ*
zet: nsann yer deitirmesi ok eski ve halen devam eden bir sretir. Bu srecin siyasi, ekonomik, sosyal, kltrel eitli nedenleri vardr. Osmanl Devletini 19. yzylda derinden sarsan ok byk bir kitlesel g dalgas meydana geldi. Siyasi nedenlerden kaynaklanan bu hareket sonucu akn akn insan gruplar Anadolunun eitli blgelerinde iskan edildiler. Byk umutlarla geldikleri yeni topraklar onlara vatan edasyla ou zaman kucak amtr. Kafkas muhacirlerinin yeni hayatlarnda gerek devlet gerek Osmanl halk eitli yardmlarda bulunmulardr. Gler sonucunda yeni yerleim mekanlar oluturulmu, nfus dengeleri deimi, bu da imdiki Trkiye Cumhuriyetine toplumsal miras olarak kalmtr. Anahtar Kelimeler: Osmanl, Kafkas, g, muhacir, iskan

nsanlk tarihi kadar eskidir g olgusu. nsanolu var olduundan beri eitli nedenlerle hareket halinde olmu, mnferit ya da topluca bir yerden bir yere geici veya srekli olmak zere g etmitir. Gei yollar zerinde bulunan Anadolu topraklar srekli bir yer deitirme, nfus hareketliliine sahne olmutur. Bu aratrmann konusu olarak incelenen Kafkaslar blgesinden Anadoluya yaplan g hareketi temelde Rusyann yapt bask sonucunda gereklemi, siyas problemlerden kaynaklanan toplu hareketlerdir. Ancak, bu almann dnda kalan toplu ya da bireysel glerin sosyal, kltrel ve zellikle daha iyi yaam koullarn ve refah amalayan ekonomik nedenleri bulunmaktadr. Osmanl Devleti izledii iskan politikas sayesinde kuruluundan beri srekli g olgusunu yaam ve yaatmt.1 Anadoludan Balkanlara enletmek maksadyla grlen Trkmenler, Rumeliden Karadeniz havalisine nakledilen Gayr- Mslimler, stanbulun ihyas iin Aksaray, Karaman blgelerinden yaplan gler bu kapsamda deerlendirilebilecek ilk rneklerdir. Burada zerinde durulacak g hareketleri ise 18. yzyln sonlarnda balayp dalga dalga 20. yzyl balarna kadar devam eden Kafkas halklarnn gdr. 1783 ylnda Krm ilhak eden Ruslar, II. Katerina zamannda Kafkasyadaki ilerlemeyi milli bir politika haline getirmiler, ele geirilen yerlere Ukraynalla* Kafkas niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih Blm / KARS julakyuz@hotmail.com

bilig Yaz / 2008 say 46: 37-56 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2008, say 46

rn bir ksmn yerletirmilerdi. Bu gelimeler zerine Osmanl Devleti, Kafkasyada yeni bir politika izlemeye balamtr. Bu politikaya gre erkesistan, Osmanl Devletinin Asyadaki topraklarn muhafaza etmek zere bir serhat lkesi haline getirilecekti. Osmanllar, erkesleri kendi taraflarna ekmek iin siyasi, zellikle dini faaliyette bulunarak blgeye gnderilen din adamlarnn abalaryla erkesler, eenler, Lezgiler ve Grcler arasnda slamiyetin yaylmasna altlar.2 Edirne Antlamasyla (14 Eyll 1829) Karadeniz kylarndaki Poti, Anapa kaleleri, Kafkasyada ldr ve Ahska havalisi Ruslara braklnca, bu blgelerden Anadolunun ilerine doru yeni bir Mslman g dalgas meydana geldi. Modern an ilk dnya sava olarak kabul edilen Krm Sava (1853-56)3 neticesinde Balkanlara ve Anadoluya doru Rus yayl geici olarak durduktan sonra Rusya, aktif Balkan politikasn terk ederek Asyada arlk snrlar boyunca yaayan Trklere kar iddet ve bask siyasetini artrd. Osmanl Devletinin siyas hudutlar haricinde Krm, Kafkasya, Trkistan, Azerbaycan, Dastan ve dier Trk illerinden yz binlerce Trk g etmek zorunda kald. 4 Siyasi-dini nedenlerden kaynaklanan byk glerin tamam Mslmanlar kapsamaktadr. Bu ekildeki gler Krmn Rusyaya ilhakyla bazen hzlanarak, bazen yavalayarak devam etti. Taraflar arasnda meydana gelen 1828-29 Osmanl-Rus Sava, 1853-1856 Krm Sava, 1877-78 Osmanl- Rus Sava gn srekliliinde ve toplu bir harekete dnmesinde etkili olmutur.5 erkeslerin 1862-63 yl balarnda Kafkaslardan Osmanl topraklarna kitleler halinde zorunlu g, Osmanl Devletinin toplumsal, etnik ve dini bileimini derinden etkilemi nemli bir nfus hareketidir. Ruslar, erkesistan 1862 ylnda igal etmilerdi. erkesistann igal edilmesinde; Kafkasyann gvenlii ve savunmas, Karadenizde dolam ve ticaret zgrl, Karadeniz ve Hazar Deniziyle ran arasnda gvenli bir demiryolu balantsna ihtiya duyulmas gibi nemli askeri ve stratejik nedenler vard. Bu siyasi nedenlerin yannda Ortodoks Hristiyan kltrne sahip Rusyann erkesleri Hristiyanla geirme gibi dinsel basks ve erkesleri Kubann kuzeyindeki bataklk dzlklere yerletirerek (topraklarn da Kazaklara vererek) vergi ve askerlik hizmetiyle ykml klmay istemesi de etkiliydi.6 19. yzyldaki nfus hareketi, Osmanl Devletinin yapsn deitirmi ve modern Trkiyenin de dahil olduu bir dizi ulus devletin ortaya kmasnda dolayl olarak rol oynamt. Mslmanlarn Osmanl topraklarna g ve ardndan Osmanl nfusundaki Mslman nfus orannn yava, fakat devaml olarak ykselii II. Abdlhamitin bir slam politikas benimseme kararllnda etkili olmutur. 1878 ylndan itibaren hkmet, baskn bir ounluk elde etmi olan Mslman nfusun ideolojik ve kltrel hedeflerine hizmet etmeyi amalamt. Ayrca hkmet, gmenlerden insan gc an gidermeyi, yol yapmnda altrmay, pamuk ekiminde ve zellikle orduda
38

Akyz, G Yollarnda; Kafkaslardan Anadoluya G Hareketleri

yararlanmay umuyordu.7 Mesela; askerlik alannda 1877-78 Osmanl-Rus Savanda Trabzon kentinden 3.000 erkes kendi isteiyle Rusyaya kar savamak zere Osmanl ordusuna katlmt.8 Glerin kitlesel harekete dnmesi karsnda Osmanl Devleti g destekler nitelikte bir politika izlemiti. Gelenler slam Halifesinin lkesinde mutlu bir yaamn kendilerini beklediine inanyorlard. 1864 g srasnda pek ok skntyla karlaan erkeslerin ou slam Halifesinin lkesinde hepsini bir tas pirin bekledii umudunu tayorlard.9 G edenler ilerinde tadklar umutla geliyorlard. Mesela erkesler ve Nogaylar hazret-i ehinahide mezelle-niin emn ve rahat olmak arzusuyla bu tarafa hicret etmekde idiler.10 Osmanl Devleti g destekler bir tavr ierisindeydi. Devlet gelenlerin yeni yaamlarna ayak uydurmalar, geldikleri iin piman olmamalar adna pek ok iyi niyet sergiliyordu. Gelenlerin en byk ihtiyac barnacaklar bir hane idi. Bu sorunun zm yeni haneler yapmakt. rnein; Sivasa g eden erkes muhacirleri iin yeni evler yaplmt. Sivas Uzun Yaylaya g eden erkesler iin otuz iki hane ina edilmiti. Bu hanelerin yapm devlet tarafndan paras denmek zere Sivas blgesi ahalisine temil edilmiti. Kedgeen Kazas kendi zerlerine den otuz iki haneyi yaptrarak teslim etmiler ve bu durumu kaza mdr Hseyin Aann arzyla stanbula bildirmilerdi. Ad geen kaza halk evlerin yapmnda kullanlan kereste ve inaat masraf olarak devlet tarafndan verilecek miktar vnlecek bir i yaptklar iin devlete teberru ettiklerini bildiriyorlard.11 Sivas Kangal canibinden Harput ve Maraa gnderilen erkes ve Nogay muhacirlerinin eyalarn, kendilerini tamak iin gereken araba ve havyan masrafn stlenen halk daha sonra bu creti devletten alacakt. 23116,5 kuru tutan bu tama creti halkn kendi isteiyle yine devlete teberru edilmitir. Kaza ahalisi kendi istekleriyle yurtlarn terk ederek gelen muhacirlerin zor durumda olduunu, her ne kadar bu cretin itas mukteza-y irade-i ehinahiden ise de bu creti almalarnn insanla smayacan syleyerek bu konuda gerekli emrin padiaha ait olduunu arzlarnda ifade etmilerdir.12 Belgenin hemen altnda mesafelere, cretlere dair u bilgiler yer almaktadr: An karye-i Kangalila derbend-i Alacahan der tarik-i mezbur Araba kymet 102 mesafe saat 5 beheri 2 cret-i nakliye 1530 An karye-i Manclk ila kasaba-i Grn der tarik-i Mara Araba kymet 737 mesafe saat 9 beheri 3 bargir 125 saad-i kira beheri 60 1687,513 erkes muhacirlerinden ve Kabartay kabilesinden on be hane yz altm yedi nfus geici olarak Bolu sanca karyelerinde iskan ettirilmek istenmitir. Gelenlere henz kalacaklar ev tahsis edilmediinden mnasip hanelere yerletirilmeleri bildirilmiti. Ky halk birer ikier kii olarak bunlar evlerinde
39

bilig, Yaz / 2008, say 46

konaklatacaklard. Fakat, kabile reisleri geici olarak deil de topluca iskan edilmek istediklerini ve kendileri iin uygun bir arazi (arazi-i haliye) bulunmad takdirde stanbula gideceklerini bildirmilerdir. Onlarn topluca iskan talepleri uygun grlmemi, durum stanbula padiah emrine gre hareket etmek zere havale olunmutur. Gelenler birbirlerinden kopmamak, yeni yaamlarna adapte olabilmek iin birlikte iskan edilmek istemekteydiler. Muhacirlerin iskanlarnda zellikle halk byk fedakarlkta bulunmutur. Trabzona gelmi olan erkes muhacirlerinden erkek ve kadnlara yalarna gre yevmiye eklinde cret veriliyordu. On be yandan kklere birer yevmiye, byklere ikier kuru yemeklik verilmi, nakillerinde vapur cretleri ve yol masraflar ahali tarafndan karlanmtr. Trabzon Eyaleti halk tarafndan Erzurum ahalisine yardm iin 100.000 kuru toplanmtr. Erzuruma irsal edilen paradan kalan 63999 kuru mal sandnda muhafaza olunmutur. Hkmete bu durum bildirildikten sonra kalan miktardan 12412 kuru dahi muhtac muhacirlere harcanm, 51584,5 kuru 10 para geriye kalmtr. Kalan bu miktar Trabzona gelmi bulunan Vabuk ve Badlan ve Hainkbra kabilelerinden yz krk be nfus familyann masraflarna harcanmtr. Yeni gelenlere derhal ikmal yaplm, biraz uygun hanelere ve biraz da adrlar ile Kavak Meydan denilen mahalle ikame olunmutur. Bunlarn bir ksm servet sahibi olduklarndan yevmiye talep etmemiler, fakat bir ksm ihtiyalarn beyan ederek yevmiye talep etmilerdir. Daha nceden Kabartay kabilesinden gelmi olan yz altm be nefere verilecek yevmiyenin de bu paradan karlanmas uygun grlmtr. Muhacirlerin nereye yerletirilecekleri kesin olmadndan kabile reisleri bu konu ile ilgili olarak stanbula gitmiler ve kendileri gelene kadar bu konuda kesin bir beyanatta bulunmamlardr. Bir-iki aile Sivasa, bir ksm Erzurum ve Sivasa gitmek istediklerini bildirmilerdir. Gidecekleri mahallin uygunluu konusunda gerekli incelemenin yaplmas iin nceden adam gnderilecei, ellerine yazl belge verilecei ve yanlarna memur verilecei tm bu masraflarn yukarda kalan paradan karlanaca bildirilmitir.14 Safer 1277/Austos 1860da Trabzona gelen muhacirlere dair bir pusula u ekildedir: Bezeko adl kii alt nefer familyasyla Amasyaya gideceini ifade etmitir. Abaza Altkesik familyas nfus zkr (erkekler) 41 inas (kadnlar) 41 toplam 82, sagir (kk) 24 kebir (byk) 48 Abuk kabilesi nfus zkr 63 inas 57 toplam 120, sagir 59 kebir 61 Bu kabile efrad Erzurum ve Sivas havalisine adam gndererek iskan olunacak yer arayacaklarn, mnasip mahal bulduklarnda o mahalle gideceklerini hkmete bildireceklerini ifade ederek Erzuruma kadar yanlarna bir adam terfikini istida etmilerdir.

40

Akyz, G Yollarnda; Kafkaslardan Anadoluya G Hareketleri

Badlan kabilesi nfus zkr 51 inas 47 toplam 98, sagir 44 kebir 54 Heinkbra kabilesi nfus zkr 19 inas 26 toplam 45, sagir 17 kebir 2715 Muhacirlere Osmanl lkesinin her tarafndan eitli yardmlar yaplmaktayd. Bu yardmlardan biri Ni Sancana bal Berkofca Kazas halknn erkes ve Nogay muhacirlerine iane olarak verdii 2121,5 kurutur. Toplanan bu yardm miktar kaza meclisinin defterli ve mhrl mazbatasyla gnderilmi ve bu durum Ni Mutasarrf tarafndan da onaylanmtr.16 Yine Balkanlar Trnovadan erkes ve Nogay muhacirlerine yardm iin 2691 kuru verildii Yabanclar Komisyonuna irsal klnmtr. Bu konuda Trnova Meclisinin bir tezkiresi bulunmaktadr.17 Yaplan yardmlardan biri Diyarbakr Sancana bal Behramky ve tevabii kazalar ahalisinden gelmitir. Ad geen yerlerden erkes ve Nogay taifesine iane olarak ita olunan 1627 kuru 36 para postaya teslim edilmitir.18 Ispartada grevli memurlar ile bal kazalardaki slam ahalisi tarafndan erkes ve Nogay muhacirlerine 4215 kuru 10 para iane olunmutur. Bu yardmlara Gayr- Mslim ahalinin de katks olmutur. Gayr- Mslim ahali tarafndan da 700 kuru verilmi, tm yardmlar Isparta postahanesine teslim edilerek gnderilmitir.19 Halk kadar st dzeyde alan devlet memurlar, mera, askerler de bu yardmlara katlmlardr. Muhacir Komisyonu Bakan Hafz Paaya gnderilen arzda zmir Eyaleti ve bal kazalar ahalisi tarafndan 19464 kuru ile Bosna ktasnda bulunan mera ve zabitan tarafndan 15500 kuru Muhacir Komisyonu sandna teslim klnd bildirilmitir.20 erkes ve Nogay muhacirlerine yardm olarak Esfudre ve havalisinde bulunan asakir-i ahane mera ve zabitan tarafndan 6056 kuruun gnderildiine dair Rumili Ordu-y Hmayununda grevli mir ve vali kaymakam tarafndan tahrirat gnderilmitir.21 erkes muhacirlerinden Altkesik Kabilesinin Heyecik takmndan elli alt hane iki yz doksan byk ve yz yirmi iki kk toplam drt yz oniki nfus Sivas sanca dahilinde mnasib mahallerde iskan edilmek arzusunda olmulardr. Bunlar iin 1275/1858 Kanun- Sanisinin 13. gnnden 76/1859 Maysnn 21. gnne dein yz otuz gnlk yevmiyelerinin yars olan 47444 kuru Muhacir Komisyonundan karlanmtr. Dier yarsnn da mahallinden ita olunmas gerektii Canik Mutasarrfna bildirilmitir.22 Yeni umutlarla gelenleri her zaman iyi bir hayat beklemiyordu. Hastalktan, bakmszlktan yorgun den vcutlar da vard maalesef. erkes muhaciri olup Canik Mutasarrfl uhdesinde iken vefat eden bir kadnn ocuu drt yana kadar kendi istei zerine Urumciyeli Yusufun eine verilmitir. Bakmn her ne kadar bir aile stlenmise de bu kk ocua yevmiye tahsis edilmesi hususunda Canik Meclisinden mazbata alnmtr.23 Muhacirlerden stanbulda nasibini almtr. stanbulda bulunan erkes muhacirlerinden plak ve yaln ayakl olanlarna k gnlerinde hrka ve orap
41

bilig, Yaz / 2008, say 46

benzeri eyalar verilmi, bu sene iin de benzer bir uygulamann yaplmas padiahn cihan-mul merhametine binaen takdir toplayacandan bunun iin Maliye Nezaretine gereken emir verilmitir.24 zmir Valisi Mehmed Paaya yazlan bir belgede Mentee Sancanda bulunan erkes muhacirlerinin bor olarak istedikleri buday ve arpa talebi gndeme gelmitir. Mentee Sancanda bulunan muhacirler drt yz kile hnta (buday) ve iar (arpa) bor eklinde talep etmilerdir. Sz konusu miktardan iki yz kilenin verildii ve bunlarn ihtiya iinde olduklar anlaldndan geri kalan miktarn da verilecei komisyon tarafndan beyan olunmu ve bu konuda gerekenin yaplmas paaya bildirilmitir.25 Sivasta meskun olan erkes muhacirlerine kazalar halknn yardm iin 5905 kuru toplayarak zahire mbayaa ettikleri Sivas meclisinin mazbatas ile bildirilmitir.26 Tarma elverili topraklara yerletirilerek iskan olunan muhacirler devletin tarmla uraan kyl snfna verdii haklardan yararlanmak istiyorlard. rnein; Manyasn Ilca kyndeki erkes muhacirleri kendilerinin de dier iftiler gibi tarm yaptklarn, bu nedenle de Ziraat Bankasndan dk faizle bor para almak gibi bir haklar olduunu ifade ettikten sonra bunun iin gerekli mercilere bavurmulardr.27 Muhacirlerin youn olarak yerletirildikleri mahallerden birisi zmit ve evresidir. zmit civarnda iskan edilen erkes ve Nogaylar iin gerekli hanelerin yaplmas emri verilmitir. Bunun iin zmit mimar kalfas ve buna mahsus memur ile keif yaplm her hane ikier oda ve bir sofa, altnda hayvan ahrndan ibaret olursa onar bin kurua mal olaca anlalmt. Yeterli usta olmadndan stanbuldan mutad ve ehliyetli bir iki nefer kalfann gnderilmesi muhacirin komisyonuna bildirilmise de cevab zuhur etmediinden inaat emrine mbaaret olunamad grlmektedir. stelik ziraat mevsimi de gelmi, hayvan ve zehair ifa olunamamt. Bunlar misafir eklinde yevmiye almakta idiler ve bu durum daha bir yk getiriyordu devlete. Bir an nce misafirlikten kurtulup yerleik hayata gemeleri daha uygundu. na olunacak hanelerin ok teferruatl olmayacak ve ileride kendileri ihtiyalarna gre yapacak ekilde imdilik ikamet edebilecekleri kadar yaplmas ve bunun iin de sekiz yz ya da bin kuru verilebilecei ve daha nce gelen muhacirlere hangi kaideler uygulanmsa bunlara da aynen tatbik olunaca vurgulanmtr.28 Yukarda sz konusu erkeslerden Han Kabilesiyle ve Nogay muhacirlerinden Altkesik Kabileleri zmit Sancana mlhak Hendek Kazasyla Adapazarna tabi Sabanca Kasabasnda bulunan arazi-i haliyeye iskan edilmilerdir. Bunlar iin ina edilecek haneler iin gereken ecnas kereste ve kiremit ve sair inaat malzemelerinin fiyatlar ve miktarlar gerekli yerlere bildirilmi ve incelenmek zere bir memur grevlendirilmitir. Belirlenen fiyata gre mezkur haneler iki direk, ats ve tavan olmayan pencere kanatl, yedier zira olmak zere her zira seksen drt buuk kuru olaca hesaplanm ve byle olmas da tembih
42

Akyz, G Yollarnda; Kafkaslardan Anadoluya G Hareketleri

edilmitir. zmitteki mimar Isvaderin kard hesap ise her zira altm alt buuk kuru eklinde olunca stanbuldan birka usta mimar istenmitir. Hazinede para olmad eklindeki ifadeden de anlalaca zere devlet gerekten maddi skntdayd. Bunun iin de kendisine en uygun gelecek fiyatlar tespit ettirip buna gre muamele olunmasna dikkat ediyordu.29 Muhacirlerin topluca g ettiklerini ifade etmitik. Batumda mukim Rusya konsolosu tarafndan bildirildiine gre Fa ve Sekunil yoluyla be-alt yz kadar erkes muhaciri rksu havalisine gelmek istemektedirler. Bunlarn deve ve eyalaryla deniz yoluyla Batuma gelmeleri halinde gemi navlunlarnn ve masraflarnn ne ekilde karlanaca Lazistan Sanca Kaymakamndan sorulmaktadr. Muhacirlerin nerelere yerletirilecekleri konusu ile beraber sz konusu masraflarn nasl karlanaca sorunu hdmet-i muftehire kabul olunarak ve devlete hi masraf olmakszn blgenin servet sahiplerinden, yani zenginlerinden talep olunmutur.30 Devlet gelenler iin cami, mescit gibi ibadet merkezleri de yaptrmaktayd. rnein; Tire kazasnda erkes muhacirleri iin Havuzbanda bir cami yaptrlmt. Yaptrlan bu camiye de imam ve hatip olarak Hac Ali Efendi tayin edilmi, kendisine bu konuda bir berat verilmesi hususu muhacir komisyonunun tezkiresiyle Evkaf- Hmayun Nezaretine bildirilmiti.31 Yine Seyidgazi Kazasna yerletirilen erkes muhacirlerinin ibadet yapabilmeleri iin bir mescit yaptrlmtr. Bu mescidin imam, hatip ve mektep hocalna Musa Efendi tevcih olunmutur.32 Antalyann stanos Ky Ballca iftliinde iskan edilen erkes muhacirleri kendileri iin yeterli arazi verilmesini ve karyelerinde bir cami yaplmasn talep etmilerdir.33 25 R.ahire 1310da Adana Vilayetinden gelen bir yazda Tarsusun Nemrut nahiyesinde iskan edilen erkes muhacirleri iin masraflar devlet hazinesinden (Hazine-i Hassa) karlanmak zere cami ve mektep inas temelinin atld bildirilmekteydi.34 Devletin muhacirlerin glerine destek verdiini ve onlara bu anlamda eitli yardmlarda bulunduunu belirtmitik. Padiahn lkesinde yaamak arzusuyla gelmi olan erkes ve Nogay muhacirlerinden yz krk yedi hane ve bin yirmi yedi nfusu amil Nogaylar Adanada Eyaletinde bulunan hemehrilerinin yanna iskan olunmak iin dileke vermilerdir. Bunun dnda Mersin iskelesine yz krk bir hane ve bin drt yz on dokuz nfusdan ibaret Subek Han Gazi kabilesi ve seksen drt hane ve altyz altm dokuz nfusdan ibaret Hatugay Kabilesi Ankara Eyaletinde, altm sekiz hane ve alt yz doksan alt nfusdan ibaret Senim Kabilesi ise Sivas eyaletinde mnasip mahallerde tavattun olunmak istemilerdir. Bu durum hakknda zmit skelesine gnderilen tezkirede muhacirlerin uygun yerlerde iskanlar ve sknt ve zahmet ekmemeleri iin Ankaraya gideceklerin zmitten be ve Sivasa gideceklerin iki kafile olarak takm halinde gnderilmeleri istenmektedir. Muhacirler arasnda baz bey ve ulema, bir hayli kadn, ocuk ve hastalar
43

bilig, Yaz / 2008, say 46

bulunduu, bir ksmnn da yrmee muktedir olmad ifade olunmutur. Hasta ve yrmeyenler ile eyalarn tanmas iin her kafileye bargir ve arabalar verilerek cretlerinin mal sandklarndan denecei bildirilmitir. Erkek ve kadn on be yandan byklere yevmiye ikier ve kk olanlara birer kuru yemeklik verilmesi, muhacirlerin istedikleri mahallere gtrlp teslim edilmesi, yollarda iyi ekilde sevk ve konak edilmesi ve yemekliklerinin de yine mal sandklarndan karlanmas gerekmitir.35 Yukarda bahsedilen muhacirlere bu konuda bir buyuruldu verilerek Ankaraya gidecek olanlarn zmite, Sivasa gideceklerin Samsuna varmalarnda Ankara ve Sivas eyaletleri hudutlarna kadar itirak etmek, yollarda nakliyelerinin tedarik ve tertibiyle, yemekliklerinin verilmesiyle ilgilenmek zere Canik ve zmit mutasarrf ve kaymakamlar taraflarndan mecelle yelerinden her kafileye birer memur terfik olunmas istenmektedir. Mersin ve Samsun iskelelerine gideceklere mnasip vapurlar ve zmite gideceklere de yine vapur veyahut vapur yoksa zmit kayklar tutularak takm halinde serian sevk olunmalar hususlar maliye nezaretine emir olunmutur.36 Devlet gelen muhacirlerin salk durumlaryla da ilgileniyordu. Salksz koullarda yolculuk yapmak, toplu hareket etmek, alk gibi durumlar salgn hastalklar tetikleyebilirdi. lkesine gelenleri padiahn korumas, gzetmesi midiyle gelenler iin bu ok nemliydi hem de padiahn prestijini arttrrd. erkes muhacirlerinden henz iek hastalna tutulmayanlar iin iki cerrah (doktor) grevlendirilmiti. Cerrahlarn gelileri ve masraflarnn karlanaca bildirilmektedir.37 En korkulan durumlardan biri salgn hastalklard. Muhacirlere tahsis edildii anlalan Hazine-i Hassa vapurlarndan Vasta-i Ticaret adl vapurda karahumma ba gsterince erkes muhacirlerinin gemiye bindirilmeden nce muayene edilmesi ve hasta olanlarn gemiye bindirilmemesi istenmitir.38 erkes muhacirlerinden ve Da kabilesinden yedi hane Eskiehir canibinde iskan ettirilmiti. Bu haneler iin tohumluk ihtiyac bulunmaktayd. Kabilenin istedii iki yz kile stanbuli hnta ve iarn haslat zaman denmesi kabile vekili Mahmud Efendi tarafndan bir dileke ile arz olunmutu. Hal byle olunca meclis kararyla sz konusu tohumluun verilmesi hususu Ktahya mutasarrf Halil Paaya bildirilmitir.39 Muhacirlerin yerletirildikleri yerlerden birisi de Amasya Sancayd. erkes ve Nogay muhacirleri ilk etapta Gelengeras, Veray, Hacky, Mecidz kazalarna iskan olunmulard. Buralarda yaayan ahali iftihar edilecek bir hizmet olduuna inandklar iin baz yardmlarda bulunuyorlard. En acil ihtiya muhacirlere yiyecekleri ekmek ve nakliye iin gereken araba bedeli gibi cretler kazalar halk tarafndan karlanm ve devlete teberru olunmutu.40 Veray Kazasndan mrur eden muhacirler iin nan- aziz (ekmek) ve araba bedellerini renebiliyoruz. yz seksen yedi arabann nakliye creti 10899 kuru, ekmek bedeli ise 1500 kuru olup toplam miktar 12399 kurua
44

Akyz, G Yollarnda; Kafkaslardan Anadoluya G Hareketleri

bali olmutur. Kaza ahalisi kendi rzalaryla hdmet-i muftehire saydklar bu durumu devlet hazinesine teberru etmilerdir.41 Osmanl lkesine gelenler aradklarn bulamadklarnda geri dnmeye almlardr. Gn her zaman beklenen sonucu vermeyecei aikardr. Byle bir geri dnme (ricat) olay Nogay muhacirlerinde yaanmt. Yz on be nfus Nogay muhaciri tayan bir sandal erkes sahilindeki Coygu iskelesine kmt. Bunlarn durumu sandal reisine ve iindekilere sorulduunda Bolathane limanndan hareket ederek Rusya tarafna gitmekte olduklarn, hava muhalefeti nedeniyle de mezkur iskeleye sndklarn ifade etmilerdir. Rusyaya geri dnmek iin yola kan Nogaylarn neden geri dnmek istedikleri, bunlarn Ruslar tarafndan m desteklendii ve haklarnda ne gibi bir muamelenin yaplmas gerektii konusu muhacir komisyonuna bildirilmitir.42 Devletin korumas altnda addettii muhacirlerin geri dnmesinde zellikle Rusyann etkili olup olmamas merak edilen konular arasnda gelmekteydi. Muhacirlerin en byk sknts ksm ksm geldikleri iin ayn blgelere iskan edilmek arzularyd. Devlet her ne kadar lkenin eitli yerlerinde bunlar iskan etmeye almsa da her zaman muvaffak olamamtr. Bu konuda Bursa mutasarrf Nureddin Paa ile Sivas mutasarrf Ahmed Paaya sunulan arzlarda u ifadeler yer almtr. erkes muhacirlerinden ve Altkesik kabilesinden Adem, Mehmed ve shak adl kiiler takdim ettikleri arzda on hane doksan alt nfustan ibaret olduklarn, nceden Bursa sancana sevk olunup buradan Karacaehir Kazasna mlhak Taryak Karyesine gnderilerek yerletiklerini belirtmilerdir. ahslar u szlerle devam etmilerdir: skan olunmalarna ramen orada baz zaruretleri vardr. Dier muhacirin emsaliyle karlatrldklarnda yevmiyelerinin verilmedii, arada bir gn verilip iki gn verilip on gn verilmedii ve Ramazana kadar byle sknt olduunu daha sonra tamamen kesildiini ve imdiye kadar kendi keselerinden ihtiyalarn karladklarn ifade etmilerdir. Ancak artk ellerinde birer ake dahi kalmadndan baka yerlerde bulunan muhacirlerin bulunduklar mahallerde tam yevmiye nan- aziz aldklarn, ake bedellerinin verildiini ve kendilerinin ise a olduklarn eklemilerdir. Yine aldklar duyumlara gre oralarda hntann kilesi elli kuru, yevmiye ise gndelik iki kurutur. Yozgat ahalileri ile baz kardelerinin akrabalk ba bulunduunu, orada iskanlarna kolaylk salanarak asayi iinde olduklarn istihbar etmilerdir. Kendilerinin gitmee mecbur olduklarn, otuz gn nce buna dair bir arz sunduklar halde henz cevap alamadklarn ve dayanacak takatleri kalmadn ifade etmilerdir. Yozgatta bulunan akrabalarnn yanlarna, Sivas Uzun Yayla civarna iskan olunmak istekleri hem Bursa hem de Sivas mutasarrflarna bildirildikten sonra hkmetten gelecek cevap beklenmitir.43

45

bilig, Yaz / 2008, say 46

Rusya sahili Nehayis skelesinden Hakan Reis sandalyla Samsuna yz otuz be nfus erkes muhaciri gelmiti. Gelenlerin ellerinde pasaportlar bulunmadndan nce haklarnda pheli olduklarna dair bir izlenim edilmi, daha sonra baharda Sivas taraflarnda meskun kabilelerinin yannda iskan olunmalarna karar verilmitir. Ancak k mevsimi geldiinden bu k Yozgat tarafnda klamalar uygun grlerek buraya sevk olunmulardr.44 stanbula gelmi olan Krm muhacirlerinin birer ikier hane olarak stanbula civar sancak karyelerine mteferrikan yerletirilmeleri tasavvur olunmutur. Bolu Sanca karyelerinde ne kadar muhacir bulunduu, ziraate elverili arazinin tahkik edilmesi gerektii ifadesinden sonra Bolu Sancana iki yz muhacir yerletirilmesi uygun grlmtr. Muhacirlerin eyva ve iskanlarnn fariza-i zimmet-i ubudiyet olduu ifadesiyle gnderilen iki yz hanenin iskanlar aikar ise de Bolu Sancann Karadeniz sahilinde yer alan kazalar dalk ve talk olduu iin iskana elverili arazi ve mahal bulunmad tespit olunmutur. Yz hane erkes muhacirin Dzce ve skb Kazalarnda iskan olunabilecei arz olunmu ve ilaveten gnderilecek iki yz hanenin dahi dier kazalarda iskan ettirilmelerinin mmkn olduu ifade olunmutur. Toplam yz hane muhacir mteferrikan sz konusu kazalara yerletirilecekti. Bunlara ayrca ziraat yapabilmeleri iin her haneye yirmier dnm miktar yz tohumluk ve hali arazi bulunabilecei tahkik olunmu, bu durum byk bir memnuniyetle karlanmtr.45 Halk arasnda muhacirlere gerekli yardmn yaplmasn tevik iin hkmet uygulamalarndan biri de yardmlarn ceride-i havadiste derc edilmesiydi. Amasya Sancana gnderilmi Nogay ve erkes muhacirleri iin Hacky Kazas ahalisinin vermi olduu araba ve bargir creti 18249 ekmek creti 669, Gelenkeras ahalisi taraflarndan verilen araba ve bargir creti 18073 ve Mecidz Kazas ahalisinden verilen araba ve bargir creti 8904, toplam 45895 kuru tutmutur. Hdmet-i muftehire olmak zere kendi istekleriyle bu creti devlete terk ve teberru ettiklerine dair ifadeleri eser-i cemiyet ve takdire ayan bir durum olarak ceride-i havadis nshalarnda yaynlanarak ilan ettirilmitir.46 Kepsut ve Balat Kazalarnda iskan ettirilen erkes muhacirlerinin Bandrmadan nakli, yaptrlan hane ve tohumluk semeninin ahali tarafndan yaplan yardmlarla karland Takvim-i Vakayide ilan olunmutur.47 Kastamonu Takpr Kazasnda iskan edilen erkes muhacirlerine ahali tarafndan yaplan tohumluk ve ift aleti gibi yardmlar byk bir memnuniyetle karlanm ve Ceride-i Havadiste yaynlanmtr.48 G edenler arasnda Han Kabilesinden olanlar da mevcuttu. Bu durumu zmit Kaymakam Cemil Bey ile muhacirin komisyonuna gnderilen bir belgeden tespit ediyoruz. Daha nce zmit Sancana gnderilen erkes muhacirlerinden ve Han kabilesinden ahin Giray Bey takmndan elli hane yz nfus Hendek kazasnda hali arazi zerinde yerlemilerdir. Henz haneleri
46

Akyz, G Yollarnda; Kafkaslardan Anadoluya G Hareketleri

ina olunmam, benzer haneler ina edilerek iskanlar veyahut kendileri tarafndan ina olunmak zere hali arazinin kendilerine verilmesini arz-u hal ile istida etmilerdir. Sz konusu arazinin muhacir iskanna elverili olup olmadnn ve hane inasnda mahzur bulunup bulunmadnn tahkiki iin bir tahrirat gnderilmitir. Gelen cevapta arazinin tahminen bin dnm mtecaviz, fakat be yz dnmnn ahalinin tasarrufunda olarak geri kalannn arazi-i haliye-i miriyyeden olduu ve iskana elverili olup hane inasnda bir mahzur bulunmad bildirilmiti. Bunun zerine hane ina olunmak zere bir memur gnderilmesi ve arazinin her hanenin nfusuna gre taksim olunarak kendilerine verilmesi beyan ve inha olunmutur.49 Anadolu taraflarna gelen muhacirler haricinde Balkanlarda yerlemek isteyenler de bulunmaktayd. Bu konuda Varna Kaymakamna gnderilen kayttan Varnaya yz kadar erkes muhaciri geldiini reniyoruz. Gelenler Neme (Avusturya) posta vapuruyla gelmilerdi. Bunlar Rum ili canibinde iskan ve ikamet etmek istediklerinden bu konuda gerekli tahkikin yaplmas ve tayinat ve araba verilip verilmeyecei konusunda ellerinde bir belge olmad bildirilmektedir.50 Gereken emrin Padiahtan beklendii de ifade edilmektedir. erkes ve Kuban muhacirlerinden krk be hane ile daha sonra dier muhacirlerle birletirilerek Silistre Sanca Glpnar ve Uurlu karyelerinde iskan olunmulardr. Bunlar iin krk sekiz hane ina olunmu, Silistre Valisi ve halk tarafndan eitli erzak yardmlar yaplm ve bir mazbata ile bu durum muhacir komisyonuna bildirilmiti.51 Yaplan yardmlarn ve gsterilen kolayln insanlk vazifesi takdire ayan bir hareket olduu ifadesi yer almtr. slimye Kaymakam Dervi Beye gnderilen arzda erkes muhacirlerinden Besni kabilesinden on alt hanenin daha nce acilen iskan olunacaklar Ahyolu Bergos canibine gnderilerek ingane skelesi adl mahalde iskanlar kararlatrld anlalmaktadr. Ancak arazinin uygunsuzluu nedeniyle Bergosa bir saat mesafede Mihriz denilen mahalde iskanlarnn meclis karar olduunu, hane bana be kile zahire alarak kendilerine kulbe ina edeceklerini ve tarmla uraacaklarn bildirerek bu konuda hkmetten irade-i seniyye talep etmektedirler.52 Osmanl Devleti zellikle Balkanlara yerlemek isteyen muhacirlerin durumunu aklamak durumunda kalmtr. Yukarda Varna ve slimyeye erkeslerin iskan olunduundan bahsolunmutu. Vidin, Silistre Tulci, Varna, Hezargrad, Ruscuk, Trnova, Kstence, umnu gibi zellikle Bulgaristanda yer alan ehirlerin Vali ve Kaymakamlarna gnderilen belge gler nedeniyle Bulgar tebann olumsuz dndn ortaya koymaktadr. Hazret-i ehinahide mezelle-niin emn ve rahat olmak arzusuyla buralara hicret eden erkes ve Nogay baz familyalarn nakil ve iskanlar baz muhrikler tarafndan mfsid kabul edilmi ve bunlarn oralara nakil ve iskanlar Bulgar taifesiyle mbadele olunacana dair sylentilere yol amt. Bu ayiay renen devlet, muhacirle47

bilig, Yaz / 2008, say 46

rin sadece o blgeye deil memalik-i mahruse-i hazret-i padiahinin her tarafnda mnasib olan mahallere nakl ve eyva olunmakda olduklarn ve Bulgar taifesinin cmleten esddka-y teba-i saltanat- seniyyeden olarak her halde husul- refah ve rahatlaryla zir-i saye-i adalet-nevaye-i hazret-i mlkaneden mtemmem olduunun aikar olduunu ifade etmitir. Bu sylentilere kimsenin itibar etmemesini, devletin Bulgarlar hakknda iyilikten baka bir ey tasavvur etmediini ve bu fasidlerin ele geirileceini beyan etmitir.53 Muhacirlerin yeni yaamlarndan memnun olduklarna ve minnettarlklarna dair bir gsterge yerleim birimlerinin yeniden adlandrlmasdr. Gerek yeni oluturulan, gerekse baka isimlerle anlan yerleim birimlerine manal adlar verilmitir. rnein; Kastamonu Vilayetine bal erke Kazasna tabi Bayndr Nahiyesi isminin Mecidiye olarak deitirilmesi teklifi devlet tarafndan uygun bulunmutur.54 Teke Kazas(Adana) nderesi adl mahalde iskan edilen erkes muhacirlerinin oluturduu karyeye Burhaniye isminin verilmesi talep olunmu, uygun grlmesi zerine de ilgililer grevlendirilmilerdir.55 Nidede tekil olunan erkes muhacirleri karyesine Orhaniye ve Nevehir Kazasnda padiahn ihsan ile vcuda gelen mahalleye de Osmaniye ad verilmitir.56 Muhacirlerin karlatklar en byk sorunlardan biri klelikti. Osmanl Devletinde kleliin yaygn olduu, zellikle erkes kadnlarnn haremde oka kullanld bilinmektedir. Tanzimat Fermannn ilanndan sonra yava da olsa klelik kaldrlmt. erkes kadn ve kzlarnn cariye olarak ok rabet grmesi g eden erkeslerin bu konuda devlet tarafndan uyarlmasn gerektirmitir. Kayseri Sanca kazalarna gnderilmesi istenen padiah iradesi; yirmi be-otuz yana kadar ve klelikten azl edilmi erkes muhacirlerinin satna izin verilmemesi ynndedir.57 Her ne kadar devletin byle bir memnuas bulunuyorsa da bu iten para kazananlarn varl sz konusudur. erkes ve Nogay muhacirleri elinde bulunan esirlerin hrriyet ve esaret davalarnn her ekilde stanbulda grlmesi gerektii bildirilmi, taralarda ise ancak eyalet merkezlerinde ve sancak meclislerinde grlebilecei Tanzimat kararlarndan olduu ifade edilmiti.58 Bayburt eski mutasarrf Mehmed Ali Paa iran Kazas ekeslerinden kendisine bir cariye satn almt. Ancak, devletin bu durumu ho karlamadn bilen Paa cariyeyi iade etmek istemi, bu konuda tahkik yapmak zere Drdnc Ordu-y Hmayun mfettii Nusret Paa grevlendirilmiti.59 Muhacirler ile yerli ahali arasnda da baz skntlar yaanmtr. Konya, Ankara, Sivas Harput, Adana blgelerine hitap eden bir belgede erkesler ile Lek Krdi aireti arasnda ciddi anlamazlk vuku bulduu grlmektedir. Kayseri Sancana havi kurada geici iskan ettirilen yetmi-seksen kadar atl erkes muhaciri Ankaraya bal Cebel-i Kozak Kaymakamlna merbut aairden Harmanck adl yerde yaylada bulunan Lek Krdi airetinin on be kadar hanelerini basm, hane sahiplerini yakalam, mevai ve hayvanlarn srp
48

Akyz, G Yollarnda; Kafkaslardan Anadoluya G Hareketleri

gtrmlerdi. Airetten otuz-otuz be atl erkesleri takip ederken elli kadar muhacir bunlarn zerine hcum edip bir neferini ldrnce airetten olanlar da kar saldr ile muhacir zerine hcum ederek bir haylisini telef ve yirmi kadarn yaralam, hayvanlarn telef etmilerdir. erkesler hayvan takm ve silahlar alarak drt res at takmlaryla beraber Cebel-i Kozak Kaymakam mer Beye vermilerdir. Yaplan tahkikat sonucu durumun gerek olduu anlalm ve byk znt duyulduu kaydedilerek birka kendini bilmez sakinin yaptklarnn hepsine mal edilmemesi gerektii ve kimseye rkntlk verilmeden iin zm yukarda ad geen merkez valilerine bildirilmitir.60 Mihalite iskan ettirilen Dastanl erkesler ile Hristiyan ahali arasnda yaanan skntlar zerine devlet Hristiyan ahaliye zarar verdikleri iin bu ailelerin baka yerlere naklini ngrmtr.61 Sonu olarak; Kafkas g kitlesel bir hareket olmutur. Kafkaslardan srekli bir insan seli Osmanl topraklarna akn etmitir. Ruslardan kaanlar Padiahn himayesine snm, yaplan yardmlar sonucunda da ou geldikleri iin memnun kalmlardr. Yeni yurtlarna, yaamlarna almalar iin evler, camiler yaplm, ziraat yapabilecekleri topraklar verilmi, ksacas desteklenmilerdir. Ksa srede yeni hayatlarna alan kitle tarla ekip-bimi, daha sonra yeni i alanlarnda alma frsatlar bulmulardr. Muhacirlerin yerletirildikleri blgelere gz atldnda Anadolunun hemen her kesinde bir muhacire rastlamak mmkndr. Bu hareketin zellikle sosyal boyutlar dnldnde muazzam bir manzara ile karlalaca aikardr. Yeniler ile eskiler karm, kaynam, birbirlerine ok ey retmilerdir. Sonuta muhacirler bugnk toplum yapmzn asli unsurlar olarak karmzda durmaktadrlar.

Aklamalar
1. Bu konuda zellikle bkz: .Ltfi Barkan, Osmanl mparatorluunda Bir skan ve Kolonizasyon Metodu Olarak Srgnler, stanbul niversitesi ktisat Fakltesi Mecmuas (FM), XI/4, 1949-50. 2. Abdullah Saydam, Krm ve Kafkas Gleri (1856-1876), TTK Yaynlar., Ankara, 1997., s. 37. 3. Mustafa Budak, 1853-1856 Krm Savanda Osmanl Devleti le eyh amil Arasndaki likiler, .. Tarih Aratrma Merkezi, Tarih Boyunca Balkanlardan Kafkaslara Trk Dnyas Semineri, 29-31 Mays 1995, stanbul, 1996., s. 79. 4. Nedim pek, Rumeliden Anadoluya Trk Gleri (1877-1890), TTK Yaynlar., Ankara, 1994., s. 3-4. 5. Kemal H. Karpat, Osmanl Nfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal zellikleri, eviren: Bahar Trnak, Tarih Vakf Yurt Yaynlar., stanbul, 2003., s. 15-16. 6. Mirza Bala, erkesler, slam Ansiklopedisi (A)/3, MEB Yay., stanbul, 1993., s. 375-386.; Karpat, Osmanl Nfusu, s. 109. 7. Karpat, Osmanl Nfusu, s. 120.
49

bilig, Yaz / 2008, say 46

8. Karpat, Osmanl Nfusu, s. 98. 9. Arsen Avagyan, Osmanl mparatorluu ve Kemalist Trkiyenin Devlet-ktidar Sisteminde erkesler, Belge Yaynlar., stanbul, 2004., s. 25. 10. BOA Sadret Mektub Ummi Kalemi (A.MKT.UM). 459/3 11. BOA A.MKT.UM. 430/11; teslim klnan 32 bab hanelerin .keraste ve mesarif-i inaiyesi olarak canib-i miriyeden ita buyurulacak mebla- malumeyi bir hdmet-i mahdude-i muftehire olmak zere kemal-i evk ve hahileriyle canib-i miriye terk ve teberru eylemi olunduklar beyanyla kabul niyaznda olduklar bu defa kaza-i mezbure meclisinden tevard iden bir kta mazbata-i umumiyede beyan olunmu 12. BOA A.MKT.UM. 556/54; bu makule cratn itas mukteza-y irade-i ehinahiden ise de erakise-i merkumanla dar ve diyarlarn terk ile diyar- kasaba-i arlislamiyye nakl ve muhacirin ve zir-cenah mstelzem iflah- hazret-i ahaneye iltica ve dahiliye olub irade-i tabilerinde dahi cmleten saknub gelmi ve bunlarn hakknda olunacak ..mucib olaca ba itibah olub byle iken def olan hazine-i celileden cret almamz iar- insaniyyeye gelmeyeceinden cebr ve ilhah olmayarak bir hdmet olmak zere mebla- mezkuru ahalimiz bit-tav vel-rza hazine-i celileye terk ve teberru eylediklerini 13. BOA A.MKT.UM. 556/54. 14. BOA A.MKT.UM. 425/8; 15 yandan aasna yevmiye birer ve yukarsna yevmiye ikier guru emvalden yemeklik ita vech-i nakillerinde vapur navullaryla mesarif-i rahiyeleri ifa olunub arkas alnd ve bunlardan ca-beca gelmekde olan bir iki familya ile baz muhtacin-i muhacirine verilmek zere Erzurum ahali-i mesabesin Trabzon eyaleti ahalisi tarafndan tertib ve tahsil klnm olan mebaliden 100.000 guru mikdarnn Erzuruma irsaliyle kusur 63999 guru mal sandnda tevkif klnd mukaddem .makam- ali cenab- vekalet-penahiye arz ve inha olunduu kayden tebeyyn eylemi ve eref-vrud olan irade-i aliye zerine imdiye kadar mebla- mezburdan 12412 guru ol vechle muhtacin-i muhacirine mesarif-i vakalarna sarf olarak kusur 51584,5 guru 10 pare dahi bundan byle indel-iktiza sarf ve ita klnaca der-kar olub ancak mah- sabkn 13. gn muhacirin tarikiyle 6 gn Vabuk ve Badlan ve Hainkbra kabilelerinden leffen takdim ve pigah- sami-i ..azimleri klnan pusula mucebince zkr ve inas Trabzona gelmi olan 345 nfus familyann derhal ikmal-i levazmatlaryla beraber bir takm mnasib hanelere ve biraz dahi adrlar ile Kavak meydan nam mahalle ikame ile emr-i iradelerine ibtidar olunarak bunlardan birazlar erbab- servetden olduklar cihetle yevmiye talebinde olmayub fakat bir takm ihtiyaclarn beyan ile yevmiye istemekde olduklaryla ve mukaddemce Kabartay kabilesinden gelmi olan 165 nefere yevmiye itas zmnnda muhacirin-i merkumunu riyaset-i .tarafndan ol vakt istizan- madde klnm olduu gibi bugn dahi istihsal-i irade-i aliyyelerine lzum grnmesine mebni kabile-i merkume resasndan birka nefer kimesne iskan idecekleri mahallerde tertib ve istizah zmnnda mukaddemce der-aliyyeye gitmi olduklarndan bunlar avdet itmedike iskan edecekleri mahaller in kendleri u halde biey diyemeyeceklerini askerisi beyan ve 1-2 familya Sivasa gitmek isteyb biraz dahi Erzurum ve Sivas taraflarnda mnasib mahal taharrisi zmnnda evvelce adam gndereceklerini ve ibu
50

Akyz, G Yollarnda; Kafkaslardan Anadoluya G Hareketleri

adamlar yedlerine muharrerat ita ve yanlarna memur terfik olunmas der-meyan etmekde bulunmu ve bunlardan icab edenlere mesarif-i vakalarn mebali-i mevkufeden ake ita olunaca. 15. BOA A.MKT.UM. 425/8. 16. BOA Sadret Mektub Nezret Ve Devir Kalemi (A.MKT.NZD). 311/53. 17. BOA Sadret Mektub Mhimme Kalemi (A.MKT.MHM). 197/69. 18. BOA A.MKT.MHM. 190/26. 19. BOA A.MKT.MHM. 171/12. 20. BOA A.MKT.NZD. 314/63. 21. BOA A.MKT.NZD. 350/5. 22. BOA A.MKT.NZD. 314/6. 23. BOA A.MKT.MHM. 306/1. 24. BOA A.MKT.NZD. 298/4. 25. BOA A.MKT.UM. 544/12. 26. BOA A.MKT.MHM. 197/4. 27. BOA A.MKT.MHM. 503/25. 28. BOA A.MKT.NZD. 327/1; ol tarafa gnderilmi olan Nogay ve erkes muhacirlerinin iskanlarn lzumu olan hanelerin talimat- mahsusasna tatbikan emr inas zmnnda zmid mimar kalfas ve memur- mahsusu marifetleriyle kef edilerek beher hane ikier oda ve bir sofa tahtnda hayvanat ahurundan ibaret olduu halde 10ar bin guru masrafla vcuda gelecei anlalub oraca dier .olmadndan yaplan icra-y mnakasas zmnnda der-saadetden mutad ve ehliyetli bir iki nefer kalfann irsali keyfiyeti mukaddemce muhacirin komisyonu riyaset-i behiyyesine ba mazbata beyan ve iar klnm ise de el-an cevab zuhur etmemesine mebni emr-i inalarna mbaaret olunamad ve mevsim-i ziraat gzeran eylediinden gerek hayvanat ve gerek zahair dahi tedark ve ifa klnamayub bunlarn elyevm msaferet halinde olarak yevmiyeleri mah-be-mah ita klnmakda id beyan ve bu keyfiyet ykde dahi tekidi havi meclis-i mezkurun meclis-i Tanzimata ita buyurulan dier bir kta mazbatasyla tekrar istizan klnm olmasna binaen keyfiyet ledel-mzakere muhacirin-i merkume karar- aherden evvel gelmi takmdan olduklar cihetiyle haklarnda mukaddeman gnderilen talimat ahkamna tevfikan hareket olunmak icab idb fakat ina olunacak hanelerin yle teklif olmas iktiza etmeyerek sair mahallerde icra olunduu misll ilerde kendleri .eylemek zere imdilik ma mafih ikamet edebilecekleri kadar muhtasarca birer mesken yaplub bunun mesarifi dahi sair baz mahallerde olduu gibi zmid sancanda iskan olunacak muhacirine dahi ina olunacak hanelerinin grebilecekleri baz hdmetleri ifa etdirilmek zere kendlerine verilecek kz ve ganem ve saire bahasyla beraber nihayet 800 veyahud 1000 guru kadar olmas iktiza eder ise.. 29. BOA A.MKT.NZD. 327/1; takdim klnan mazbatalarda gsterilen fiyata gre mezkur haneler iki direk olmak ve mahalli hanelerine tatbikan atusu ve tavan olmayub pencere kanadl yaplmak yedier zira olmak zere beher zira seksendrtbuuk guru olaca indel-hesab tenbih ederek ol babda mimar- merkum kontrato rabt olarak tarafndan muvakkaten bir kta sened ahz ve hfz edilmi ve meclis-i akeranemizde mimar- merkum Isvadurun vaki olan mnakasasnda
51

bilig, Yaz / 2008, say 46

beher zira 66,5 gurua tenzil klnm ise de mimar- merkuma baka civarca fenni mimariye bil-mnakasaya kar kimesne bulunmadndan ibu hanelerin emr-i inasnda mnakasa birka mtad kalfann der-saadetden isali takdirinde bilmnakasa daha olaca mtalaa klnm olduu. 30. BOA A.MKT.NZD. 373/43. 31. BOA A.MKT.NZD. 412/53. 32. BOA A.MKT.MHM. 239/22. 33. BOA Dahiliye Mektubi Kalemi (DH.MKT). 274/62. 34. Yldz Mtenevvi Mevzuat Evrak (Y.MTV). 69/48. 35. BOA A.MKT.NZD. 291/2. 36. BOA A.MKT.NZD. 291/2. 37. BOA A.MKT.MHM. 304/51. 38. BOA A.MKT.MHM. 289/22. 39. BOA A.MKT.UM. 458/35. 40. BOA A.MKT.MHM. 217/81. 41. BOA A.MKT.UM. 555/92.; Amasya sanca dahilinde kain Veray kazasndan mrur eden muhacirin-i erakise rkublarn vermi olduu ber muceb-i bala 387 arabann cret-i nakliyesi olan 10899 guru ile yevmiyelerine ita olunan kile nan- aziz bedeli olan 1500 guru ki ceman 12399 guruun kazamz ahalisi tarafndan hsn-i rzalaryla bir hdmet-i muftehire olmak zere hazine-i celileye terk ve teberru eylemi olduklarnn kabulu hususuna msaade-i kerimaneleri erzani buyurulmak muaraznda lazm gelen 3 kta senedi dahi leffen takdim klnm olmala icras icab beyannda takdim-i mazbata aciz etmede ictisar klnd ol babda emr ve ferman hazret-i menlehl emrindir. 42. BOA A.MKT.NZD. 381/25; Mah- halin 12. gn tarihiyle Nogay muhacirlerinden 115 nfus iersnde mevcud olduu halde bir sandal sevahil-i erakisede kain Coygu iskelesine km olmala sandal reisine ve mevcud olan olundukda Bolathane limanndan kyam ile Rusya tarafna gitmekde olduklarn ve hevann muhalefetinden iskele-i mezkureye ddklerini ifade etmi olduklarndan mahal-i mezkur resleri merkumlar tehir ve birle meclis-i kebir memalik-i erakiseye ifade ve ihbar eylediklerinde merkumlar bila tezkire devlet-i aliye karar suretiyle durdurmak zere hareketlerine bir mana veremediklerinden vulu- keyfiyeti taraf- valalarna ifade ve istizan olunmu meclis-i kebir-i mezkur tarafndan tensib gzlmekle vuku- hali zat- valalarna ..gayr- hadd- tahririye ictisar klnm fil-hakika merkumlar muhacirinden olub vuku- hicretlerinden udul idb karar- ricat eylediler yohsa rey-i valalaryla m rakib olduklar sandallaryla ol tarafa gnderilmi yohsa azim bulunduklar Rusya tarafndan m gnderilmi merkumlarn hakknda ne suretle davranmak hakkmzda hayrl memalik-i erakisemiz henz heyet-i hkmete dahil olmakda olmala usul- tanzimata .ne zaman muhalif hareketde bulunmamaa bi-kadril-takat 43. BOA A.MKT.UM. 477/67. 44. BOA A.MKT.NZD. 382/70. 45. BOA A.MKT.NZD. 324/65; dorusu imdiye kadar liva-i mezkura gnderilen ve gnderilmek zere bulunan muhacirinin emr-i iskan hakknda gerek Bolu kayma52

Akyz, G Yollarnda; Kafkaslardan Anadoluya G Hareketleri

kam ve memuriyet-i sairesi ve gerek ahalisi caniblerinden her drl mesi ve teshilat icra olunarak mehur olan gayret e ikdamlar ayan- takdir ve tahsin bulunmu. 46. BOA A.MKT.MHM. 214/30. 47. BOA A.MKT.MHM. 322/31. 48. BOA A.MKT.NZD. 394/11. 49. BOA A.MKT.MHM. 208/64. 50. BOA A.MKT.UM. 374/2. 51. BOA A.MKT.MHM. 205/46. 52. BOA A.MKT.NZD. 359/90; Besni kabilesinden 16 hane akdemce li eclil-iskan Ahyolu Bergos canibine gnderilerek ingane skelesi nam mahalde iskanlar mahallince karar verimli ise de arazinin baz mertebe .olmas cihetiyle yine Bergosa 1 saat mesafe mahalde vaki Mihriz nam karyede iskan olunmalar mahal meclisinde karar verilmi olmasyla mahal-i mezkurda emsali misll hanelerinin ina ve kz ve tohumluk itas hakknda mahalline bir kta emir-name-i saminin tastiri hususu muhacirin-i merkume tarafndan istida olunmu olmala srat-i iskan ve eyvalar hakknda bir kta talimat- seniyye suretinin emir-name-i sami hazret-i sadaret-penahileriyle slimye kaymakam.. 53. BOA A.MKT.UM 459/3; bu tarafa hicret etmekde olan erkez ve Nogay takmndan ol havaliye dahi baz familyalarn nakl ve iskan olunmakda olmas cihetiyle bunu baz muhrikler tervic-i bazar- mfsiddden ber seyl ve alet ittihaz ederek gya bunlarn oralara nakl ve iskanlar Bulgar taifesiyle mbadele arzna mebni id beyanyla tahdis-i izhan- tebayaya balkda bulunduu tahkik ve istihbar olunmu olub muhacirin-i merkume yalnz ol havaliye izam ve sera olunmayub keyleti cihetiyle memalik-i mahruse-i hazret-i padiahinin her tarafnda mnasib olan mahallere nakl ve eyva olunmakda olmasna ve Bulgar taifesi cmleten esddka-y teba-i saltanat- seniyyeden olarak her halde husul- refah ve rahatlaryla zir-i saye-i adalet-nevaye-i hazret-i mlkaneden mtemmem niam- .olmalarna fevkl-gaye igtina olunduu meydanda bulunmasna nazaran buna kimsenin itimad etmemesi lazm gelecei ve cemi zamanda bu makule neriyatn ..men edecek tedabire msaraat olunmas levazm- mlkdariyeden bulunduu der-kar olmala taife-i merkumeden zir-i idare-i devletlerinde bu ..sz anlarlar celb olunarak taife-i merkume devlet-i aliyyenin mnkad ve mttebii tebas olub haklarnda devletce hayr ve mnkatden gayr bir tasavvur olmad ve muhacirin takm ber minval-i muharrer memalik-i mahrusenin her tarafnda hali ve mnasib olan mahallere yerledirilmekde olduu gibi oralara dahi izam ve ishal olunmakda olarak bu szlerin zerrece asl ve esas olmad beyanyla teminat ve tenbihat- lazme icra olunarak izhan- tebann tayir ve tehdiden vikayesine ve bununla beraber tahkikat- celye ve hafiye icrasndan dahi gir durularak o makule fasidenin ibtal- dolab- mfsidetine mezid-i inayet ve himmet buyurulmak siyaknda mahsusan ve ihtaren ibu ukka. 54. Dahiliye Mebani-i Emiriye ve Hapishaneler Mdiriyeti (DH.MB.HPS.M). 14/2. 55. Dahiliye Mektubi Kalemi (DH.MKT). 230/56. 56. rade Hususiye (.HUS). 9/1310/-050. 57. BOA A.MKT.UM. 546/12, A.MKT.UM 542/26.
53

bilig, Yaz / 2008, say 46

58. Osmanl Devletinde kleliin kaldrlmas iin bkz: Y.Hakan Erdem, Osmanlda Kleliin Sonu, Kitap Yaynevi, stanbul, 2004. BOA A.MKT.NZD. 316/2.; Ve sera ahz ve itas memnuatnn dahi yine evvelki raddesinde devam ve muhafazas meclis-i ali-i Tanzimat karar mzakeratndan olub keyfiyet lazm gelenlere bildirilmi olmala bu misill vuku bulacak davalarn yalnz huzur- ali-i marn ileyhde fasl ve ryeti hakknda icabnn icras. 59. BOA DH. MKT. 1540/17. 60. BOA A.MKT.UM. 502/60; keyfiyet meclis-i ahkam- adliyeye ledel-havale muhacirin-i merkume zir-i cenah- saltanat- seniyyeden dahalet etmi bulunmalar hasebiyle bunlarn izhar- hicret husul- iskan ve istirahatlar emrinde bu kadar teklifata itibar olundukda iken u nimetin kadrini bilmeyerek bunlarn u uygunsuzlua hayretleri dorusu teessf olunur usulden olduuna ve bu dahi cmlesinin reyiyle olmayub ilerinden baz uygunsuz skkann tahrik ve ifsadyla vukua gelmi bir ey olaca misll bu makule halat- kabihann vukuuna muhacirin-i ulema ve resann raz olmayacaklar dahi .idne binaen muhacirin-i merkumenin sz anlarlarna icab vechle nush ve pend olunarak ibu fesada cret eden ehasn ele geirilmesiyle sair muhacirine rkndlk vermeyecek suretde haklarnda muhabarat- kanun icrasnn ve mteferriatnn .devletl Hafz Paa hazretlerine havalesiyle beraber ba..zir-i idarelerinde kain mahallerde meskun muhacirin tarafndan ahali ve bil-akis ahali ve aair canibinden muhacirin haklarnda vechen minel-vcuh bu makule u hareket vukua gelmemek.. 61. BOA Hariciye Mektubi Kalemi (HR.MKT). 17/19.

Kaynaka
Avagyan, Arsen, Osmanl mparatorluu ve Kemalist Trkiyenin Devlet-ktidar Sisteminde erkesler, Belge Yaynlar, stanbul, 2004. Barkan, .Ltfi, Osmanl mparatorluunda Bir skan ve Kolonizasyon Metodu Olarak Srgnler, stanbul niversitesi ktisat Fakltesi Mecmuas (FM), XI/4, 1949-50. Bala, Mirza, erkesler, slam Ansiklopedisi (A)/3, MEB Yaynlar. stanbul, 1993. Budak, Mustafa, 1853-1856 Krm Savanda Osmanl Devleti le eyh amil Arasndaki likiler, .. Tarih Aratrma Merkezi, Tarih Boyunca Balkanlardan Kafkaslara Trk Dnyas Semineri, 29-31 Mays 1995, stanbul, 1996. Erdem, Y. Hakan, Osmanlda Kleliin Sonu, Kitap Yaynevi, stanbul, 2004. pek, Nedim, Rumeliden Anadoluya Trk Gleri (1877-1890), TTK Yaynlar. Ankara, 1994. Karpat, Kemal H., Osmanl Nfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal zellikleri, eviren: Bahar Trnak, Tarih Vakf Yurt Yaynlar. stanbul, 2003. Saydam, Abdullah, Krm ve Kafkas Gleri (1856-1876), TTK Yaynlar. Ankara, 1997.

54

Migration Movements from Caucasia to Anatolia


Dr. Jlide AKYZ*
Abstract: Migrating from one place to another is a very ancient phenomenon that still continues today. Migration may have a variety of political, economic, social and cultural reasons. In the 19th century the Ottoman Empire was severely influenced by a huge wave of mass migration, which had political reasons. As a result of this, masses of people were made to settle in various parts of Anatolia. This new land which they migrated to with great expectations often welcomed them as a mother land. Both the State and the Ottoman public helped these Caucasus immigrants to adapt to their new lives. As a result of such migrations new settlements were formed, and the population balance changed, which was all passed on to the Turkish Republic as a social inheritance. Key Words: Ottoman, Caucasia, migration, immigrant, settlement

Kafkas University, Faculty of Science and Letters, Department of History / KARS julakyuz@hotmail.com

bilig Summer / 2008 Number 46: 37-56 Ahmet Yesevi University Board of Trustees


. *
: , . : , , , . - 19 , . . , . . , , . . : , , , ,

, - , / . julakyuz@hotmail.com

bilig 2008 Vpus: 46: 37-56 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Trkiye Trkesinde Yeni Bir Sfat-fiil Eki: I


Ahmet KARADOAN*
zet: Bu almada ncelikle herhangi bir ekin hangi artlarda sfat-fiil eki saylabilecei ile ilgili ltler verilmitir. Bu ltlere gre, dil bilgisi kitaplarnda ve konuyla ilgili almalarda sfat-fiil ekleri arasnda gsterilmeyen fiilden isim yapan I ekinin de sfat-fiil eki saylmas gerektii sylenmitir. Trkiye Trkesiyle yazlm eitli metinlerden seilen rneklerle bu ekin tipik bir sfat-fiil eki olarak kullanld gsterilmitir. Anahtar Kelimeler: Trkiye Trkesi, Sfat-fiil, Sfat-fiil eki, -I eki

Trkedeki sfat-fiil ekleri baz alardan dier eklerden farkldr. Sfat-fiil eklerinin dzen, keser, tandk, gemi, gelecek gibi kalc isim yapabilme zellikleri ve sfat-fiillerin isimlere gelebilen okluk, iyelik ve hl eki gibi ekleri alabilmeleri dolaysyla bu ekleri fiilden isim yapan ekler snfna dhil etmek yanl olmaz. Ayrca, sfat-fiiller kalc isim olmadklar durumlarda da cmle ierisinde isim grevinde kullanlabilmektedir. Fakat, Trkiye Trkesinin grameriyle ilgili almalarda sfat-fiil eklerinin kategorisi hakknda bir fikir birlii olduu sylenemez.1 Dier taraftan, sfat-fiil eklerinin teki fiilden isim yapan eklerden farkllaan nemli bir yn vardr. Bu ekler her ne kadar fiilleri isimletirirseler de eklendikleri fiil tabannn tamlayc alabilme zelliini kaybettirmezler. Hlbuki bir fiil, dier fiilden isim yapan eklerle isimletikten sonra artk tamlayc alamaz. Hatta, fiilden isim yapan eklerden bazlar da sfat olarak kullanlabilen kelimeler tretmelerine ramen eklendikleri fiillerin tamlayc alabilme zelliklerini yok ettikleri iin sfat-fiil eki saylamazlar. Mesel, l adam ve len adam tamlamalarndaki l ve len kelimelerinin her ikisi de ayn fiilden tremitir ve sfat grevindedir. Ancak l kelimesindeki I eki, fiilden sfat tretmi olmasna ramen sfat-fiil eki saylamaz. nk, len kelimesi tr bakmndan isimlemesine ramen l- fiil taban hl tamlayc alabilmektedir. Bu tamlama, geen yl hastanede kanserden len adam biiminde geniletilebilir. Buradaki geen yl, hastanede ve kanserden tamlayclar lfiilinin tabanna balanmtr. Ancak ayn durum l kelimesi iin mmkn
*

Krkkale niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Blm / KIRIKKALE ahkaradogan@yahoo.com

bilig Yaz / 2008 say 46: 57-66 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2008, say 46

deildir; bu kelimedeki l- fiil taban artk kesinlikle tamlayc alamaz. Dolaysyla, l kelimesinin sfat olarak kullanlmasnn krmz, uzun, ar, gzel gibi isim trnden kelimelerin sfat olarak kullanlmasndan hibir fark yoktur. Bu kelimenin fiilden tremi olmas da durumu deitirmez. Btn bunlardan sonra, bir ekin sfat-fiil eki saylabilmesi iin iki nemli lt olduu sylenebilir: 1. Fiillerden sfat olarak kullanlabilen kelimeler tretebilmek. 2. Eklendii fiili tr bakmndan isimletirmesine ramen fiil tabannn tamlayc alabilme zelliini korumak.2 Bu iki ltten fiilden sfat tretebilme zellii bir n art, tamlayc alabilme zellii koruma ise asl belirleyici zellik olarak kabul edilmelidir. Bu arada, bir sfat-fiili oluturan fiilin taban tamlayc alabilecei gibi, sfat-fiilin btn bir isim tamlamas vs. kelime grubunun asl unsuru da olabilir. Dolaysyla, sfat-fiile bal unsurlarn sfat-fiilin btne mi yoksa sfat-fiili oluturan fiilin tabanna m balanm olduklarna zellikle dikkat etmek gerekir. nk, fiilin tabanna balanmam olan unsurlar tamlayc saylamazlar. Aadaki cmleye bu adan baklabilir: [(Son snf rencilerinin) (hafta sonunda geziye gidecekleri)]ni rendik Bu cmledeki son snf rencileri unsuru, git- fiil tabanna deil sfat-fiilin btnne balanarak isim tamlamas oluturmutur. Hafta sonunda ve geziye unsurlar ise git- fiil tabanna balanarak sfat-fiil grubu oluturmutur. Kimi almalarda, bir ekin hangi artlarda sfat-fiil eki saylabilecei ile ilgili herhangi bir lt belirlenmedii iin eklerin tasnifinde eitli hatalar yaplmtr. Mesel Ergin, DI ekini psevdi, klbast, beendi, dedi kodu, gecekondu gibi kalplam rneklerle ihtiyatl olarak partisipler bal altnda vermitir (1993: 318). Yukarda verdiimiz iki lt asndan bakldnda bu ekin sfat-fiil eki olarak kabul edilmesinin mmkn olamayaca aktr. nk, gerekte bilinen gemi zaman eki olan bu ekin kalplaarak isim trettii bu rnekler sfat olarak kullanlmadklar gibi fiil tabannn tamlayc alabilme zellii de tamamen kaybolmutur. Yine Ergin tarafndan mAlI eki de partisipler bal altnda kalplam birka rnekle verilmitir (1993: 318-319). Bu ek de fiilden sfat tretebilmesine ramen eklendii fiil tabannn tamlayc alma zelliini koruyamad iin sfat-fiil eki saylamaz.

58

Karadoan, Trkiye Trkesinde Yeni Bir Sfat-fiil Eki: I

Fiilimsiler zerine ok zamanl bir alma yapm olan Bayraktar da DI ekini Erginin ihtiyatla kabul etmek lazmdr aklamasyla birlikte sfat-fiil ekleri bal altnda vermi; ancak Ekin kullanld cmlelerin aklamalar, bu ekin Karahanl Trkesinde sfat-fiil eki olduu izlenimini vermektedir (2004: 86) demitir. Fakat verdii rneklerde DI eki fiilden sfat tretmesine ramen, eklendii fiili kalplama yoluyla tamamen isimletirmi ve fiil tabannn tamlayc alma zelliini ortadan kaldrmtr. Korkmaz, almasnda IcI ekini sfat-fiiller bal atnda vermitir (2003: 963-966). Verilen rneklerde IcI eki fiilden sfat tretmitir, ancak bu rneklerin hibirinde IcI ekinin eklendii fiil taban tamlayc almamtr. Zaten bu ekin Trkiye Trkesinde sfat tretmeye ok uygun bir ek olduu bilinmektedir. Fakat, IcI ekinin eklendii bir fiil tamamen isimleir ve fiil taban artk tamlayc alamaz. Dolaysyla bu ekin de sfat-fiil eki saylabilmesi mmkn deildir. Trkede, isim trnden herhangi bir kelime sz diziminde sfat olarak kullanlabilir. Bu adan bakldnda, fiilden tremi herhangi bir ismin de sfat olarak kullanlmas sradan bir durumdur. Hatta, Trkiye Trkesindeki fiilden isim yapan eklerin tamamna yakn, sfat olarak kullanlabilen kelimeler de tretirler. Fakat, bir ekin sfat-fiil eki saylabilmesi iin sadece fiilden sfat tretmesi yeterli deildir; eer yle olsayd dknt araba, ykk ev, dalgn adam, bilge kii, kskan kadn, alkan renci, utanga kz, korkak ocuk, yatalak hasta, uar gen gibi rneklere baklarak tI, k, GIn, GA, , GAn, gA, Ak, AlAk, ArI eklerinin de sfat-fiil eki saylmas gerekirdi. Hatta bu eklerden bazlar, r / Ar ve mAz gibi baz sfat-fiil eklerine gre daha ilek olarak sfat tretmektedir. Ancak, bu ekler eklendikleri fiilleri tamamen isimletirdikleri iin, fiilden sfat tretmi olsalar bile sfat-fiil eki saylamazlar. Banguolu, eserinde sfat-fiiller blmn ok ksa gemitir. Ancak aratrc, ik ve ili3 eklerinin eski sfat-fiil ekleri olduunu fakat gnmzde bu zelliklerini kaybettiklerini sylemitir (2000: 424). Bu eklerin tarih dnemlerde sfat-fiil eki olarak kullanldn sylemek mmkn deildir. nk k eki eski dnemlerden beri eklendii fiili tamamen isimletirerek sfat tretmektedir. Aratrc ili ekinde ise kanaatimizce gerek durumun tam tersini sylemitir. Bu ek, Banguolunun syledii gibi gemite sfat-fiil eki olarak kullanlrken gnmzde bu zelliini kaybetmi deildir. Bu birleik yapdaki I eki gemite sradan bir fiilden isim yapma ekiyken Trkiye Trkesinde sfat-fiil eki olarak da kullanlmaya balamtr.
59

bilig, Yaz / 2008, say 46

Bu almada Trkiye Trkesindeki fiilden isim yapan I ekinin4 sfat-fiil ekleri arasnda saylmas gerektii zerinde durulacaktr. Bu ek, l edilgenlik ekiyle genellikle kalplaarak yaygn bir ekilde fiillerden sfat tretmektedir. rnek: asl ceket, serili rt, ekili tarla, gml hazine, kurulu saat, kapal kap, yl odun, koulu at vs. Yukarda sylediimiz gibi bir ekin fiilden sfat tretmesi, sfat-fiil eki saylabilmesi iin yeterli deildir. Asl belirleyici olan fiil tabannn tamlayc alabilmesidir. Dolaysyla bu ekle tretilen sfatlarn tamlayc alp almadklarna bakmak gerekir: Akam, [(drt bir yan rmcek alaryla sarl) (ev)]e5 girdim kapy byk demir anahtarla ap (F. Edg, Dn, YT 3). Bu cmledeki sarl kelimesi fiilden tremi bir sfattr. Ayrca drt bir yan ve rmcek alaryla unsurlar da tamlayc olarak sarl- fiil tabanna balanmtr. Dolaysyla; I ekiyle fiilden tremi bir sfat, ayn zamanda tamlayc da almtr. Bu durum, bir kelimenin sfat-fiil ve bir ekin de sfat-fiil eki saylabilmesi iin yeterlidir. Ancak, I ile tremi bir sfatn tamlayc alabilmesi acaba sadece bu fiile veya bu yazara mahsus istisna bir durum mudur? Aadaki farkl yazarlara ait cmlelerdeki farkl fiillerden bu ekle tremi sfatlara bakldnda bunun istisna bir durum olmad anlalr: Dnsenize, [(3 taraf deniz ve rzgarla evrili) (bir Trkiye)], deniz ve ky renklerini de kullanmaya balyor... (F. ekirge, Star, 01.07.2000) Ceplerde [(dviz hesabna dayal) (kredi kartlar)] tanmalyd (G. Civaolu, Milliyet, 20.09.1997). [(Byk seramik sakslara dikili) (iekler)]iniz, insan yiyen bitkiler gibi, dallarn gzme gzme sokuyorlar (M. . Karatepe, ok Haklsnz Efendim, YT 1). ay vakti [(kzarm kk ekmeklere srl) (reel ve tereya)]yla kahvalt ediyoruz (S. leri, Gelinlik Kz, YT 1). anlar ald, yeni evliler, evlenme giysileri iinde, arllar, kara giysileriyle, [(kiremit rengi talar deli) (kilise avlusu)]na ktlar (D. zl, Evlenme Treni, YT 3). [(ataln altna asl) (yadanlk)]tan tavuk kanadn alp tekerlekleri yalad (K. Tahir, Arabac, YT 3).

60

Karadoan, Trkiye Trkesinde Yeni Bir Sfat-fiil Eki: I

Sakine'yle geceleri uyumayp, [(dzle yayl ve ou karanla gmlm) (evler)]in sessizliinde konuup dertleirlerdi... (S. okum, Rozalya Ana, YT 4) htiyar ninesi, avucunda tuttuu elin souduunu hissedince hastann, [(suya gml) (yuvarlak vapur camlar)] gibi kirli effaflkta dumanlanan gzlerinin dikilip kaldn grd (R. H. Karay, Hakk Skt, MH). eri girdi; [(komunun kuyusundan tama bir su ayandan kuvvet alan bodur kabaklar dizili) (bir bahe)]si ve iki yer odas vard (R. H. Karay, Yatk Emine, MH). Baheden geerken hareli bir dokuma arafa smsk brnm, [(yz iki katl peeyle kapal) (bir kadn)]a tesadf ettim (R. N. Gntekin, K). te, kzleri byle koulu bulduk derede (Y. Kemal, M 1). Olan odadaki, [(duvara oyulu) (bir dolap)]tan yepyeni bir tabanca kard babasna verdi (Y. Kemal, M 1). Projektrler [(ksa otlarla rtl) (bir tarla)]y ve hemen nmzdeki derince bir hendei aydnlatyordu (S. Ali, Uyku, B 2). Yzlerce, belki binlerce senelik zeytin aalarnn arasnda uzanan, ukur, [(iki yan brtlen ve haytlarla rl) (yol)]da ar ar yryordum (S. Ali, Hasanbouldu, B 2). lerde, aasz bir bayrda, yeni biilmi bir tarla ile, bunun aa tarafnda, ukurda, [(msr ekili) (kk bir bahe)], yannda bir kuyu, biraz tede kerpi bir kulbe vard (S. Ali, Sulfata, B 2). [(Yere serili) (ilte)]nin ortasnda da, bu kandan, zift gibi kapkara, bir byk leke hsl olmutu (Y. K. Karaosmanolu, Y). Gzlerim, dumandan yanarak akyordu ve hanerem [(zifir tkal) (bir boru)]ya dnmt (Y. K. Karaosmanolu, Y). Byle dolap dururken, bir seferinde ieriye giren Sat Kadn 'Doum yaklayor` dedikten sonra Deli Kurt'a [(adrn yan direklerinden birinde takl) (iri torba)]y gstererek: (Atsz, DK) Deli Kurt, yeniden heyecanland ve evrenin [(kanla yazl) (yer)]ini ptkten sonra yere bakarak dnmeye balad (Atsz, DK).

61

bilig, Yaz / 2008, say 46

Birdenbire, kasrgann [(ulu aalardan kurulu) (bir orman)]a arpmasndaki sese benzer rpertici, fakat gzel bir grlt sonsuz alan kaplad /.../ (Atsz, RA). Grld gibi I eki, birok yazar tarafndan tipik bir sfat-fiil eki olarak kullanlmtr. Bu ekin kullanld rnekler daha fazladr; ancak buraya durumun daha iyi anlalabilmesi iin hem sfat grevinde kullanlm hem de tamlayc alm rnekler alnmtr. Yoksa, sfat-fiiller cmle ierisinde her zaman sfat grevinde kullanlmazlar; ayrca her zaman tamlayc da almazlar. nemli olan, sfat olarak kullanlabilme ve tamlayc alabilme zelliine sahip olmalardr. Fiilden isim yapan I eki, rneklerden de anlald gibi sfat-fiil eki olarak kullanldnda ilev bakmndan mI ekine ok yakndr. Dolaysyla, I eki gemi zaman sfat-fiili tretir. Ancak, I eki sadece edilgen atl fiillerde kullanlrken mI ekinin kullanm alan daha yaygndr; hem kk fiillerde hem de deiik at eklerini alm fiillerde kullanlabilir. Bu ekin nemli bir zellii, yukarda da belirtildii gibi sadece l ekiyle yaplm edilgen atl fiillere gelmesidir.6 Dolaysyla, bu ek her zaman l ekiyle birlikte kullanlr. Hatta l ve I ekleri baz rneklerde birleik bir ek gibi kullanlrlar. Ancak bu birleme sadece baz fiillere mahsus geici bir birlemedir.7 Bu tip fiillerden dayal, deli, tkal gibi rneklerde l / li ses grubu isimden isim yapan lI eki zannedilebilir; fakat daya-, de-, tka- gibi kelimeler fiil olduklar iin bu eki almalar mmkn deildir. Dier taraftan, bu tip kelimelerin dayal < daya-g-l gibi bir yapdan geldii de iddia edilebilir; ancak bu kelimelerde bir edilgenlik anlam bariz bir ekilde sezilmektedir. Dolaysyla, bu tip kelimelerin l ve I ekleriyle tretildii aktr. Ancak, yazl ve yapl gibi baz rnekler ise duruma gre yaz--l (snav), yap--l (adam) biiminde de yaz-()l- yazlm olan, yap-()l- yaplm olan biiminde de olabilir.8 Sonu olarak unlar sylenebilir: imdiye kadar Trkiye Trkesinin sfat-fiil ekleri arasnda gsterilmeyen I eki, kalc isimler tretebildii gibi l ile tretilmi edilgen atl fiillerde tipik bir sfat-fiil eki olarak da kullanlabilmektedir. Bu yzden dil bilgisi kitaplarnda bu ek hem fiilden isim yapan ekler balnda hem de sfat-fiil ekleri balnda incelenmelidir.

62

Karadoan, Trkiye Trkesinde Yeni Bir Sfat-fiil Eki: I

Aklamalar:
1. rnek olarak bk. Ergin 1993: 188189, 315319; Korkmaz 2003: 67109, 909 980. 2. Bu zellik ayn zamanda btn fiilimsi ekleri iin belirleyici bir lttr. 3. Aratrcnn ik ekinden kast k ekidir; ili ekinden kast ise, kendisinin de fiilden reme isimler bal altnda (s. 251-252) aklad gibi, l edilgenlik eki ve I fiilden isim yapma eklerinin birlemesinden olumu birleik bir yapdr. 4. Bilindii gibi bu ek, eski g ekinin nndeki yardmc sestir. Ouz Trkesinde g seslerinin dmesi sonucunda aslnda yardmc ses olan I ek durumuna gemitir. Ayrntl bilgi iin bk. Ergin 1993: 182-183. 5. rnek cmlelerde alt izili ksmlar I ile tremi sfat-fiilleri ve ona bal tamlayclar gstermektedir. Ayra iindeki ksmlar ise [(yardmc unsur/sfat) (asl unsur/isim)] biiminde sfat tamlamasn gstermektedir. 6. Bu ek geisiz fiillerden l veya n ekiyle tremi fiillere gelmez; ancak geisiz fiillerden l veya n ekiyle treyen fiillerin ats znesiz at veya mehul at diye adlandrld iin ve bu at temelde edilgen atdan farkl olduu iin I ekinin sadece edilgen atl fiillere geldiini sylemek yanl saylmaz. 7. Eklerdeki geici birlemeler iin bk. Karadoan 2004. 8. Ayn ynde grler iin bk. Ergin 1993: 182183.

Taranan Metinler
B 2 K DK M 1 MH RA Y YT 1 YT 3 YT 4 Sabahattin Ali, 2001, Btn ykleri II. Yeni Dnya, Sra Kk, Esirler (Oyun), stanbul: Yap Kredi Yaynlar. Gntekin, R. Nuri, 1986, alkuu, stanbul: nklp Kitabevi. Atsz, 1997, Deli Kurt, stanbul: rfan Yaynevi. Kemal, Yaar, nce Memed 1, stanbul: Toros Yaynlar. Karay, R. Halid, 1981, Memleket Hikyeleri, stanbul: nklp ve Aka Kitabevi. Atsz, 1997, Ruh Adam, stanbul: rfan Yaynevi. Karaosmanolu, Y. Kadri, 1985, Yaban, stanbul: letiim Yaynlar. Lekesiz, mer, 1997, Yeni Trk Edebiyatnda yk 1, stanbul: Kakns Yaynlar. Lekesiz, mer, 1999, Yeni Trk Edebiyatnda yk 3, stanbul: Kakns Yaynlar. Lekesiz, mer, 2001, Yeni Trk Edebiyatnda yk 4, stanbul: Kakns Yaynlar.

63

bilig, Yaz / 2008, say 46

Kaynaka
BANGUOLU, T. (2000), Trkenin Grameri, Ankara: Trk Dil Kurumu Yaynlar 528. BAYRAKTAR, N. (2004), Trkede Fiilimsiler, Ankara: Trk Dil Kurumu Yaynlar 838. ERGN, M. (1993), Trk Dil Bilgisi, stanbul: Bayrak Basm / Yaym / Tantm. KARADOAN, A. (2004), Trkiye Trkesinde Birleik Eklerle Oluturulmu Szlk geleri, Trk Dili 634, s. 541-549. KORKMAZ, Z. (2003), Trkiye Trkesi Grameri (ekil Bilgisi), Ankara: Trk Dil Kurumu Yaynlar 827.

64

A New Participle Suffix in Turkish as Spoken in Turkey: I


Ahmet KARADOAN*
Abstract: This study first sets down the conditions in which a suffix can be regarded as a participle- suffix. It then suggests that the suffix I, which is normally not regarded as a participle suffix in grammar books or other studies, should also be named as a participle suffix. The study demonstrates how this suffix is used as a rather typical participle suffix through examples from texts written in Turkish as spoken in Turkey. Key Words: Turkish as spoken in Turkey, participle, participle Suffix, suffix I

Krkkale University, Faculty of Science and Letters, Department of Turkish Language and Literature / KIRIKKALE ahkaradogan@yahoo.com

bilig Summer / 2008 Number 46: 57-66 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

-I- (-)
*
: , . , , -I- , . . , , , , I . : , , ,

, - , / . ahkaradogan@yahoo.com

bilig 2008 Vpus: 46: 57-66 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

retmen ve Okul Mdrlerinin Maruz Kaldklar Yldrmann Yn*


Yrd.Do.Dr. Necati CEMALOLU** Abbas ERTRK***
zet: Bu aratrmann amac, ilkretim okullarnda grev yapan retmen ve okul yneticilerinin maruz kaldklar yldrmann ynn saptamaktr. Aratrma, tarama modelindedir. Aratrmann evreni 20042005 eitim-retim ylnda Ankarann 4 merkez ilesinde grev yapan retmen ve okul yneticilerinden olumaktadr. Aratrmada frekans (f), yzde (%), kaykare (X2)ve tek ynl varyans analizi (F) hesaplanmtr. Aratrmann sonucunda; okul mdrlerinin, okul mdr yardmclarna ve retmenlere gre, Kendini gsterme ve iletiim, Sosyal ilikiler, tibara saldr, Yaam kalitesi ve mesleki durum boyutlarnda daha ok yldrmaya maruz kaldklar, retmenlerin karlatklar toplam yldrma davranlarnn % 57,2si okul mdrleri ve % 9,8i ise mdr yardmclar tarafndan uygulanmakta olduu, retmenlerin maruz kaldklar toplam yldrma eylemlerinin % 67sinin stleri tarafndan (aa doru yldrma eylemi) yapld, mdr yardmclarnn % 68,4nn okul mdrleri tarafndan yldrld saptanmtr. Anahtar Kelimeler: Aa doru yldrma, duygusal taciz, psikolojik terr, iyeri terr

Giri rgtlerde bazen ak, bazen kapal olmak zere pek ok atma tr grlr. Bu atmalar, igrenlerin stres ve kayg yaamasna neden olur. Son yllarda, zellikle gelimi lkelerde grlen bu atma ve ruhsal taciz trne yldrma (mobbing) ad verilmektedir (obanolu 2005: 21). Leymann yldrmay, bir veya birka kii tarafndan, dier kii veya kiilere, sistematik biimde dmanca ve etik d uygulamalarla ortaya kan psikolojik iddet veya psiko-terr olarak tanmlamaktadr (Akt. Davenport ve dierleri 2003: 4-5). Leymann bu tanmnda, saldry sistematik olarak nitelendirmesi, ayn kii ya da kiilerin kurbana ynelik olumsuz davranlar, dzenli ve
*

**

***

Bu makalede kullanlan veriler, Gazi niversitesi, Eitim Bilimleri Enstitsnde Eyll 2005te kabul edilen retmen ve Okul Yneticilerinin Okul Ortamnda Maruz Kaldklar Yldrma Eylemleri Adl Yksek Lisans Tezinden alnmtr. Gazi niversitesi, Gazi Eitim Fakltesi, Eitim Bilimleri Blm / ANKARA necem@gazi.edu.tr Yenimahalle Anadolu Teknik ve Endstri Meslek Lisesi / ANKARA abbas_erturk@mynet.com

bilig Yaz / 2008 say 46: 67-86 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2008, say 46

uzun sreli yapmalar anlalmaktadr. Leymann, bir eylemin yldrma olarak kabul edilmesi iin, bu eylemin en az alt ay srmesi ve bu sre iinde en az haftada bir defa gereklemesi artn aramtr (Akt. Zapf 1999: 73). grenler arasnda belirli kiileri hedef alan yldrma, belirli amalar gerekletirmek iin bir ara olarak kullanlmaktadr. Baltaa (2003) gre yldrma, rgtte belirli kiileri hedef alan sistematik bir dizi duygusal saldr ve ypratma hareketidir. Yldrma, haksz yere sulama, ima, kinaye, dedikodu yoluyla itibar sarsma, aalama ve taciz uygulayarak, alan, rgtn dna kmaya zorlayan kt niyetli bir giriimdir. Bu durum, rgt iinde alanlar arasnda meydana gelen yldrmann rastgele olumad ve bilinli bir ekilde, belirli kiiler zerinde stres yaratarak belirli amalar gerekletirmek iin kastl olarak yapld anlalmaktadr. Field (2004) yldrma kavramn, yldrma madurlarnn kendilerine olan gvenine ve z-saygsna srekli ve acmasz bir saldr olarak tanmlamaktadr. Bu anlamyla yldrma, madurun benliini ldrme abas olarak grlebilir. Bu davrann altnda yatan temel neden; stnlk kurmak, buyruu altna almak ve yok etme arzusudur. Field (2004), yldrma eylemlerinin uygulanndaki amacn, kurbann kendine kar olan kiisel deerlendirmesine zarar vermek olduunu vurgulamaktadr. Bunun sonucunda uygulanan yldrma ile kurbann kendine olan gvenini kaybetmesi ve z saygsn yitirmesi amalanr. Davenport ve dierleri (2003: 22) yldrmann, duygusal bir saldr olduunu, bir kiinin, saygsz ve zararl bir davrann hedefi olmasyla baladn, dier insanlar kendi rzalar veya rzalar dnda kurbana kar srekli kt niyetli hareketlerde bulundurmalar, ima, alay ve karsndakinin toplumsal itibarn drme gibi yollarla, saldrgan bir ortam yaratarak onu iten karmaya zorlamas, olarak tanmlamlardr. Bu tanmdan anlald gibi, yldrma, kurbana saldran sadece yldrma eylemini uygulayan kii deildir. Bu davran trnde, yldrma uygulayan kii, saldrsnn daha etkili olmas amacyla ayn ortamdaki ve zerinde nfuzu bulunan kiileri de kurbana saldrmaya ynlendirmektedir. Bu durum, saldry daha etkin klmakta, kurban daha ok aresiz ve yalnz brakmaya zorlamaktadr. Mikkelsen ve Einarsen (2002a: 293), iyerindeki bu irkin davran trn, uzun sre tekrarlanan olumsuz davranlara maruz kalma olarak tanmlamaktadrlar. Yldrma, igrenlerin stleri, astlar veya eit dzeyde olanlar tarafndan sistematik biimde uygulanan her tr kt muamele, tehdit, iddet, aalama gibi davranlardr (Mikkelsen ve Einarsen 2002b: 87). Bu balamda yldrma, sadece st statye sahip olan bir igren tarafndan alt statye sahip bir igrene uygulanan bir eylem olmadn, eit ve hatta tersi bir ynde uygulanabilir bir eylem olduu anlamn da iermektedir. Yldrma, eylemin hangi statye sahip alandan hangi statye sahip alana doru yneldiine gre belirli bir yn izler. Vandekerckho ve Commers
68

Cemalolu, Ertrk, retmen ve Okul Mdrlerinin Maruz Kaldklar Yldrmann Yn

(2003: 41), yldrmay eylemin izdii yne gre, aa doru yldrma, yatay yldrma ve yukar doru yldrma olmak zere, kendi iinde e ayrmlardr. Aa doru yldrma, bir alann kendi emrinde alan birine kar uygulad yldrmadr. rnein; ayn okulda grev yapan bir okul mdrnn, herhangi bir nedenden dolay bir retmene ya da mdr yardmcsna uygulad yldrmadr. Yatay yldrma, ayn statye sahip alanlar arasnda meydana gelen yldrmadr. rnein, ayn okulda grev yapan iki retmen veya iki mdr yardmcsndan birinin dierine uygulad yldrmay ifade eder. Yukar doru yldrma ise, alt statdeki igrenlerin stlerine uyguladklar yldrmadr. rnein, ayn okulda alan bir veya birka retmenin, okul mdrne veya mdr yardmcsna uygulad yldrmadr. Yldrmann her yn de, meydana geli bakmndan ayn neme sahiptir. nk, yldrmann yn ne olursa olsun sonuta yldrma, kurbann stres yaamasna ve rgt iinde bir huzursuzlua neden olmaktadr. Ancak, aa doru yldrmann, i ve rgtlerde kurbann zerinde brakt etkiler ve rgte verdii zararlar bakmndan, bilim evrelerince zel bir yere sahip olduu belirtilmektedir.

Ama Bu aratrmann amac, ilkretim okullarnda grev yapan retmen ve okul yneticilerinin maruz kaldklar yldrmann ynn saptamaktr. Bu amaca ulaabilmek iin u sorulara cevap aranacaktr: 1. lkretim okullarnda grevli retmen, okul mdr ve yardmclarnn Kendini gsterme ve iletiim boyutuna ilikin yaad yldrma arasnda anlaml bir fark var mdr? 2. lkretim okullarnda grevli retmen, okul mdr ve yardmclarnn Sosyal ilikiler boyutuna ilikin yaad yldrma arasnda anlaml bir fark var mdr? 3. lkretim okullarnda grevli retmen, okul mdr ve yardmclarnn tibara saldr boyutuna ilikin yaad yldrma arasnda anlaml bir fark var mdr? 4. lkretim okullarnda grevli retmen, okul mdr ve yardmclarnn Yaam kalitesi ve meslek durum boyutuna ilikin yaad yldrma arasnda anlaml bir fark var mdr? 5. lkretim okullarnda grevli retmen, okul mdr ve yardmclarna yldrma uygulayanlarn grevleri arasnda anlaml bir fark var mdr? Yntem Evren ve rneklem Aratrmann alma evreninde, 2004-2005 eitim retim ylnda MEBe bal ve Ankara ilinde bulunan 979 ilkretim okulunda grev yapan toplam
69

bilig, Yaz / 2008, say 46

26383 retmen bulunmaktadr (MEB-APK 2004: 73). Evrenden tesadfi yntem ile 16 ilkretim okulu seilmitir. Aratrma verileri, rnekleme giren gnll 347 retmen ve yneticiye uygulanan anket ile toplanmtr. Tablo 1de evren ve rneklemde bulunan, erkek ve kadn retmenlerin dalm yer almaktadr.
Tablo 1. Evren ve rneklemde bulunan kadn ve erkek retmenlerine ilikin dalm
Cinsiyet Erkek Kadn Toplam Evrendeki Dalm f % 8699 32,97 17684 67,03 26383 100 rneklemdeki Dalm f % 115 33,1 232 66,9 347 100

Tablo 1 incelendiinde, evrende bulunan retmenlerin te biri (% 32,97 erkek), te ikisi (% 67,03) ise kadndr (MEB-APK 2004: 76). rneklemde bulunan retmenlerin te biri (% 33,1 erkek, % 66,9) ise kadndr. Bu veriler, alnan rneklemin, evreni cinsiyet ynnden temsil ettiini gstermektedir.retmen ve yneticilerin grevlerine ilikin dalm tablo 2de verilmitir.
Tablo 2. retmen ve yneticilerin grevlerine ilikin dalm
Grev Okul mdr Mdr yardmcs retmen Toplam rneklemdeki Dalm f % 10 2,9 25 7,2 312 89,9 347 100 Evrendeki Dalm f % 979 3,7 25404 26383 96,3 100

retmen ve yneticilerin grevlerine ilikin dalm incelendiinde, retmen ve yneticilerin % 2,9u okul mdr, % 7,2si okul mdr yardmcs ve % 89,9unun ise retmen olduu grlmektedir. MEB-APK (2004: 76) kaynanda okul mdr yardmclarnn says belirtilmemitir. Okul mdr yardmclar da retmenler kategorisinde hesaplandnda, rneklem ve evrendeki yzdelerin birbirine yakn olduu grlmektedir.

Veri toplama aracnn gelitirilmesi Bu aratrma iin gerekli verilerin toplanmas amacyla aratrmaclar, alanyazn taram ve yabanc lkelerde konu ile ilgili yaplan aratrmalar incelemilerdir. Bu inceleme sonucunda, eitli kaynaklardan yararlanarak anket hazrlamtr. Aratrmac, aratrma anketinin hazrlanmas aamasnda anketin ierik geerlilii iin, aratrma alannda uzman olan be ayr uzman grne bavurmutur. Anket, uzmanlarn gr ve nerileri dorultusunda yeniden dzenlenmitir. Anket, blmden olumaktadr. Birinci blmde, ankete katlanlarn kiisel bilgileri, ikinci blmde ise yldrma davranlarna ilikin 52 soru bulunmaktadr. Bu sorular, Leymann tarafndan gelitirilen yldrma davranlarndan, ABDde internet zerinden 1998de yaplm olan kampanyada edinilmi olan bilgilerden, Clarke (2002) yazm olduu Maymuncuk, yerinde letiim ve Politika kitabndan yararlanlarak gelitirilmitir. Anketin ikinci
70

Cemalolu, Ertrk, retmen ve Okul Mdrlerinin Maruz Kaldklar Yldrmann Yn

blm, 5li likert tr derecelendirme lei ile llmtr. lek 1-Hibir zaman, 2-Nadiren, 3-Bazen, 4-ou zaman ve 5-Her zaman eklindedir. Anketin nc blmnde, yldrma eylemlerini uygulayanlara ait bir profil elde etmek iin, ankete katlanlardan, maruz kaldklar yldrma eylemlerini uygulayanlarn hakknda bilgi toplanmtr. Ancak ankete katlanlarn % 41i bu blm cevaplandrmamtr. Anket pilot bir gruba uygulanmtr. Uygulama sonucunda, anketin cronbach alpha katsays .94tr. Faktr analizi sonularna gre, envanterin 52 maddeden ve 4 alt boyuttan olutuu, toplam varyansn .94 olduu anlald. Alt boyutlara ilikin deerler ise u ekildedir: Kendini gsterme ve iletiim (11) .84, Sosyal ilikiler (7) .77, tibara saldr (17) .87 ve Yaam kalitesi-mesleki doyum (17) .84tr. Alt boyutlarn faktr ykleri ise, Kendini gsterme ve iletiim .37 ile .66, Sosyal ilikiler .38 ile .61, tibara saldr .33 ile 67 ve Yaam kalitesi-mesleki doyum .37 ile .87dir. Verilerin analizinde SPSS 11.0 programndan yararlanld. Frekans (f), yzde (%), kaykare ve tek ynl varyans analizi hesapland. Aratrmada anlamllk dzeyi .05 olarak kabul edildi.

Bulgular retmen ve yneticilerin kendini gsterme ve iletiim boyutuna ilikin grlerinin dalm tablo 3te verilmitir. retmen ve yneticilerin kendini gsterme ve iletiim boyutunda yaad yldrmayla ilgili dalm incelendiinde; M5 zel yaamnzn srekli eletirilmesi [F(2-343)=6.684, p<.05], M6 Telefonla rahatsz edilme durumu [F(2-341)=4.756, p<.05], M7 Baklarla ilikinizin reddedilmesi [F(2-340)=4.358, p<.05], M8 Yalanc olduunuzun ima edilmesi [F(2-342)=4.983, p<.05], M10 Verilen iler iin gereki olan hedef ve bitirme sresinin verilmemesi [F(2-334)=3.476, p<.05] ve M11 yknzn srekli olarak artrlmas [F(2-337)=5.172, p<.05] ifadelerine ilikin, retmen ve yneticilerin yldrmaya maruz kalma dzeyleri arasnda anlaml bir fark bulunmutur. Grler arasndaki bu anlaml farkn, hangi gruplar arasnda olduunu saptamak amacyla uygulanan Scheffe testine gre, en fazla yldrma kurban olanlar okul mdrleridir. Mdr yardmclar ve retmenler yldrmaya daha az maruz kalmaktadrlar. Dier maddelere ilikin; M1 Kendinizi mesleki adan ifade etmenizin snrlandrlmas [F(2-348)=0.107, p>.05], M2 Kendinizi mesleki adan gsterme olananzn kstlanmas [F(2-341)=2.618, p>.05], M3 Sizinle yksek ses tonuyla konuulmas [F(2-241)=2.389, p>.05], M4 inizle ilgili srekli olumsuz eletirilerin yaplmas [F(2-242)=1.138, p>.05] ve M9 Yaptnz iin takdir edilmemesi ve olumlu olarak deerlendirilmemesi [F(2-242)=1.811, p>.05] ifadelerine ilikin, retmenler ve yneticiler arasnda anlaml bir fark bulunmamtr.

71

Tablo 3. retmen ve yneticilerin gre kendini gsterme ve iletiim boyutuna ilikin grleri dalm
sd 2 341 343 2,248 Okul mdr 2,618 Mdr yard. retmen Okul mdr 2,389 Mdr yard. retmen Okul mdr 1,138 Mdr yard. retmen Okul mdr M11 Mdr yard. retmen 6,684 303 10 25 305 24 ,322 M10 10 2,60 2,25 1,88 3,40 2,20 2,21 310 2,00 25 2,20 ,093 M9 10 2,60 ,96 ,91 1,07 1,26 1,07 1,03 1,07 1,04 1,15 310 1,07 ,36 25 1,24 ,59 ,074 M8 342 344 2 342 344 2 334 336 2 337 339 5,172 3,476 1,811 ,165 10 1,40 ,51 2 4,983 ,107 M7 2 341 343 2 341 343 2 342 344 2 343 345 2 341 343 4,756 ,009* 1-2 1-3 ,001* 1-2 1-3 Okul mdr Mdr yard. retmen 10 25 308 1,90 1,48 1,30 ,99 ,71 ,66 2 340 342 4,358 F p<0,05 M Grev n

Grev

x
S sd F

p<0,05 ,014* 1-2 1-3

M1

Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 309

2,60 2,20 1,96

1,34 1,15 1,04

Okul mdr

10

2,50

1,43

M2

Mdr yard.

25

2,16

,94

retmen

309

1,88

,98

,007* 1-2 1-3

Okul mdr

10

2,00

,94

M3

Mdr yard.

25

2,08

,86

retmen

309

1,70

,90

Okul mdr

10

2,00

,66

M4

Mdr yard.

25

1,60

,76

retmen

310

1,61

,80

,032* 1-2 1-3

Okul mdr

10

1,90

1,10

M5

Mdr yard.

25

1,40

,64

retmen

311

1,22

,58

,006* 1-2 1-3

Okul mdr

10

1,60

,69

M6

Mdr yard.

25

1,04

,20

retmen

309

1,19

,49

Cemalolu, Ertrk, retmen ve Okul Mdrlerinin Maruz Kaldklar Yldrmann Yn

retmen ve yneticilerin Sosyal ilikiler boyutuna ilikin grlerinin dalm tablo 4te verilmitir.
Tablo 4. retmen ve yneticilerin yaptklar grevlerine gre sosyal ilikiler boyutuna ilikin grlerin dalm
M M12 Grev Okul mdr Mdr yard. retmen M13 Okul mdr Mdr yard. retmen M14 Okul mdr Mdr yard. retmen M15 Okul mdr Mdr yard. retmen M16 Okul mdr Mdr yard. retmen M17 Okul mdr Mdr yard. retmen M18 Okul mdr Mdr yard. retmen n 10 25 311 10 25 309 10 25 310 10 25 310 9 25 309 10 25 310 10 25 310

x
1,90 1,48 1,42 1,70 1,36 1,21 1,30 1,04 1,07 1,60 1,36 1,31 2,44 1,60 1,46 1,60 1,20 1,23 2,10 1,60 1,43

S ,99 ,65 ,70 ,94 ,56 ,56 ,48 ,20 ,36 ,96 ,86 ,73 1,23 ,81 ,80 ,84 ,40 ,80 1,10 ,95 ,86

sd 2 343 345 2 341 343 2 342 344 2 342 344 2 340 342 2 342 344 2 342 344

F 2,147

p<0,05 ,118

4,056

,018* 1-2 1-3

2,080

,126

,724

,486

6,406

,002* 1-2 1-3

1,089

,338

3,068

,048* 1-2 1-3

retmen ve yneticilerin sosyal ilikiler boyutunda yaad yldrma ile ilgili dalm incelendiinde; M13 Bakalaryla grme hakkndan yoksun braklma durumu [F(2-341)=4.056, p<.05], M16 Yetkilerinizin zayflatlmaya allmas [F(2-340)=6.406, p<.05] ve M18 altnz kurumdaki davetlere arlmama durumu [F(2-342)=3.068, p<.05] ifadelerine ilikin, retmen ve yneticilerin yldrmaya maruz kalma dzeyleri arasnda anlaml bir fark bulunmutur. Grler arasndaki bu anlaml farkn, hangi gruplar arasnda olduunu saptamak amacyla Scheffe testi yaplmtr. Scheffe testine gre, en fazla yldrmaya maruz kalanlar okul mdrleridir. Mdr yardmclar ve retmenler yldrmaya daha az maruz kalmaktadrlar. Dier maddelere ilikin; M12 nsanlarn sizinle konumaktan uzak durmas [F(2-343)=2.147, p>.05], M14 Sizinle konumann, meslektalarnza yasaklanmas [F(2-342)=2.080, p>.05], M15 Size, yokmusunuz gibi davranlmas [F(2-342)=0.724, p>.05] ve M17 Bulunduunuz yerde dlanma durumu-

bilig, Yaz / 2008, say 46

nuz [F(2-342)=1.089, p>.05] ifadelerine ilikin, yaptklar grevlerle, retmenlerin yldrmaya maruz kalma dzeyleri arasnda anlaml bir fark bulunmamtr. retmen ve yneticilerin itibara saldr boyutuna ilikin grlerin dalm tablo 5te verilmitir. retmen ve yneticilerin tibara saldr boyutunda yaad yldrma eylemleri ile ilgili dalm incelendiinde; M20 Hakknzda aslsz ihbar, dedikodu ve iftira karlmas [F(2-341)=7.304, p<.05], M32 erefinize leke srlmeye allmas [F(2-342)=5,183, p<.05] ve M34 Tutarsz olmakla sulanmanz [F(2-343)=14.745, p<.05] ifadelerine ilikin, retmen ve yneticilerin yldrmaya maruz kalma dzeyleri arasnda anlaml bir fark bulunmutur. Grler arasndaki bu anlaml farkn, hangi gruplar arasnda olduunu saptamak amacyla Scheffe testi yaplmtr. Scheffe testine gre, en fazla yldrmaya maruz kalanlar okul mdrleridir. Mdr yardmclar ve retmenler yldrmaya daha az maruz kalmaktadrlar.

74

Tablo5. retmen ve yneticilerin itibara saldr boyutuna ilikin grlerin dalm


sd 1,245 ,289 M28 ,181 F p<0,05 M Grev n

Grev

x
S sd F

p<0,05 ,834

M19

M20

7,304

,001* 1-2 1-3 M29 ,059 M30

1,559

,212

M21

2,851

1,578

,208

M22

1,624

,199

M31

2,277

,104

M23

1,467

,232

M32

5,183

,006* 1-2 1-3 ,857 ,425

M24

1,377

,254

M33

M25

,339

,713

M34

14,745

,000* 1-2 1-3 1,448 ,236

M26 1,464 ,233

,473

,624

M35

Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 310 10 25 311 10 25 309 10 25 311 10 25 310 10 25 311 10 25 311 10 25 310

1,80 1,68 1,64 1,90 1,48 1,47 2,00 1,68 1,52 1,30 1,20 1,10 1,30 1,08 1,04 1,10 1,04 1,02 1,70 1,24 1,07 1,90 1,36 1,47

,91 ,85 ,85 ,87 ,71 ,75 1,05 1,06 ,89 ,67 ,40 ,33 ,48 ,27 ,23 ,31 ,20 ,18 ,67 ,66 ,33 ,99 ,70 ,86

2 342 344 2 343 345 2 341 343 2 343 345 2 342 344 2 343 345 2 343 345 2 342 344

M27

Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 311 10 25 309 10 25 311 10 25 311 10 25 311 10 25 311 10 25 311 10 25 311 10 25 310

2,00 1,60 1,50 2,10 1,52 1,31 1,30 1,04 1,06 1,20 1,08 1,04 1,30 1,16 1,09 1,10 1,04 1,22 1,20 1,08 1,10 1,30 1,12 1,20 1,50 1,20 1,20

1,05 ,64 1,01 1,10 ,77 ,66 ,48 ,20 ,31 ,42 ,40 ,26 ,48 ,47 ,38 ,31 ,20 ,58 ,42 ,27 ,40 ,48 ,33 ,53 ,84 ,50 ,53

2 343 345 2 341 343 2 343 345 2 343 345 2 343 345 2 343 345 2 343 345 2 343 345 2 342 344

bilig, Yaz / 2008, say 46

Dier maddelere ilikin; M19 Arkanzdan kt sylenip konuulmas [F(2=1.245, p>.05], M21 Psikiyatrik tedaviye ihtiyacnz varm gibi davranlmas [F(2-343)=2.851, p>.05], M22 Herhangi bir zrnzle alay edilmesi [F(2-343)=1.624, p>.05], M23 El, kol hareketleriniz, yrynz, sesiniz taklit edilerek bunlarn alaya alnmas [F(2-343)=1.467, p>.05], M24 Politik ya da dini inanlarnzla alay edilmesi [F(2-343)=1.377, p>.05], M25 Etnik kimliinizle alay edilmesi [F(2-343)=0.339, p>.05], M26 Arkanzdan alayl bir ekilde baklmas [F(2-343)=0.473, p>.05], M27 z saygnz etkileyecek bir i yapmaya zorlanma durumunuz [F(2-342)=1.464, p>.05], M28 abalarnzn ve baarnzn haksz bir ekilde deerlendirilmesi [F(2-342)=0.181, p>.05], M29 Kararlarnzn srekli sorgulanmas [F(2-343)=1.559, p>.05], M30 Yaptnz almalarn, dierlerinkinden daha ok kontrol ve takip edilmesi [F(2-341)=1.578, p>.05], M31 Kk drlp hakarete urama durumunuz [F(2-343)=2.277, p>.05], M33 Onur krc isimlerle arlmanz [F(2-343)=0.857, p>.05] ve M35 Meslektalarnzla ayn kriterlerle deerlendirilmeme durumunuz [F(2-342)=1.448, p>.05] ifadelerine ilikin, retmen ve yneticilerin yldrmaya maruz kalma dzeyleri arasnda anlaml bir fark bulunmamtr.
343)

retmen ve yneticilerin yaam kalitesi ve mesleki durum boyutuna ilikin grlerin dalm tablo 6da verilmitir. retmen ve yneticilerin Yaam kalitesi ve mesleki durum boyutunda yaad yldrma ile ilgili dalm incelendiinde; M48 Sorumluluunuzun artrlp ayn zamanda yetkinizin azaltlmas [F(2-336)=3.558, p<.05] ve M52 Sizin olduunuz ilerde, almak istemeyenlerin olmas [F(2-336)=9.178, p<.05] ifadelerine ilikin, retmen ve yneticilerin yldrmaya maruz kalma dzeyleri arasnda anlaml bir fark bulunmutur. Grler arasndaki bu anlaml farkn, hangi gruplar arasnda olduunu saptamak amacyla uygulanan Scheffe testi yaplmtr. Scheffe testine gre, en fazla yldrmaya maruz kalanlar okul mdrleridir. Mdr yardmclar ve retmenler yldrmaya daha az maruz kalmaktadrlar.

Tablo 6. retmen ve yneticilerin yaptklar grevlerine gre yaam kalitesi ve mesleki durum boyutuna ilikin grlerin dalm.
sd 2 337 339 ,646 M45 ,525 2 338 340 ,744 M46 ,476 2 338 340 2,787 M47 ,063 2 339 341 ,344 M48 ,709 2 339 341 ,884 M49 ,414 2 337 339 1,324 M50 ,267 2 337 339 ,708 M51 ,494 2 339 341 ,950 M52 ,596 ,552 ,388 2 338 340 1,488 F p<0,05 M Grev n

Grev

x
S sd F

p<0,05 ,227

M36

Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 305

2,00 1,64 1,67

1,05 ,90 ,90

M37

Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 306

2,10 1,64 1,80

1,19 ,90 1,01

,033

,968

M38

Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 306

2,10 1,72 1,51

1,19 ,89 ,83

2,390

,093

M39

Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 307

1,80 1,52 1,63

1,13 ,96 ,92

3,558

,030* 1-2 1-3 1,613 ,201

M40

Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 307

1,90 1,56 1,52

1,19 ,91 ,87

M41

Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 305

1,30 1,32 1,16

,48 ,80 ,50

1,820

,164

M42

Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 305

1,30 1,36 1,20

,48 ,81 ,62

,225

,799

M43

Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 307

1,40 1,28 1,18

,69 ,89 ,52

Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 307 10 25 306 10 25 306 10 25 304 10 25 304 10 25 304 10 25 305 10 25 304

1,60 1,24 1,25 1,30 1,16 1,16 1,70 1,24 1,26 2,00 1,36 1,33 1,80 1,40 1,31 1,50 1,24 1,18 1,70 1,44 1,56 2,20 1,40 1,26

,84 ,59 ,61 ,67 ,47 1,76 ,82 ,43 ,63 1,49 ,63 ,74 1,03 ,91 ,84 ,84 ,52 ,52 ,94 ,82 1,13 1,22 ,81 ,65

2 339 341 2 338 340 2 338 340 2 336 338 2 336 338 2 336 338 2 337 339 2 336 338

9,178

,000* 1-2 1-3

M44

Okul mdr Mdr yard. retmen

10 25 306

1,50 1,16 1,24

,84 ,47 ,85

bilig, Yaz / 2008, say 46

Dier maddelere ilikin, M36 Size nemli grevlerin verilmemesi [F(2347)=0.646, p>.05], M37 Baarnzn olduundan daha az gsterilmeye allmas [F(2-348)=0.744, p>.05], M38 Bakalarnca yaplan yanllardan sorumlu tutulma durumunuz [F(2-348)=2.787, p>.05], M39 Sizden anlamsz grevler yapmanz istenmesi [F(2-339)=0.344, p>.05], M40 Size yeteneklerinizden daha dk grevlerin verilmesi [F(2-339)=0.884, p>.05], M41 Baarsz olmanz amacyla srekli yeni grevler verilmesi [F(2-337)=1.324, p>.05], M42 Gzden dmeniz iin niteliinizin dnda grevler verilmesi [F(2337)=0.708, p>.05], M43 Snfnza, yada zel eyanza hasar verilmesi [F(2349)=0.950, p>.05], M44 Disiplin usullerinin aleyhinize kullanlmas [F(2338)=0.596, p>.05], M45 Geersiz nedenlerle uyar alma durumunuz [F(2339)=1.488, p>.05], M46 Haksz yere iten uzaklatrlma durumunuz [F(2338)=0.033, p>.05], M47 evrenizdeki kiiler tarafndan hedef haline getirilme durumunuz [F(2-338)=2.390, p>.05], M49 Mesleki eitim imkanndan mahrum braklmanz [F(2-336)=1.613, p>.05], M50 Amirlerinize yakn olmakla sulanma durumunuz [F(2-336)=1.820, p>.05] ve M51 Atama, terfi ve idari ilemlerde engellerle karlama durumunuz [F(2-337)=0.225, p>.05] ifadelerine ilikin, yaptklar grevleri, retmen ve yneticilerin yldrmaya maruz kalma dzeyleri arasnda anlaml bir fark bulunmamtr. retmen ve yneticilerin grlerine gre yldrma uygulayanlarn grevlerine ilikin dalmlar Tablo 7de verilmitir. Aratrmaya katlan retmen ve yneticilerden 149u, yldrma davran uygulayanlarn grevlerine ilikin bilgi vermemitir. Bu deikende dalm 198 kii zerinden deerlendirilmitir.
Tablo 7. retmen ve yneticilerin grlerine gre yldrma davranlar uygulayanlarn grevlerine ilikin dalm.
Grev Okul Mdr Mdr Yardm. retmen Okul Mdr f % 3 50 13 99 68,4 57,2 Mdr Yardmcs f % 1 17 5,3 9,8 f 3 retmen % 50 26,3 32,9 f 6 19 173 Toplam % 100 100 100

5 57

(x2=2.17, p>.05)

retmen ve yneticilerin grlerine gre yldrma davranlar uygulayan kiilerin grevlerine ilikin dalm incelendiinde, retmenlerin maruz kaldklar toplam yldrma eylemlerinin yardan fazlasnn (% 57,2) okul mdrleri, % 9,8i mdr yardmclar, te biri ise (% 32,9) retmenler tarafndan uyguland grlmektedir. Mdr yardmclarnn maruz kald toplam yldrma eylemlerinin te ikisinin (% 68,4) okul mdrleri, % 5,3nn mdr yardmclar ve drtte biri ( % 26,3) ise retmenler tarafndan uyguland grlmektedir. Okul mdrlerinin maruz kaldklar toplam yldrma eylemlerinin yarsnn (% 50) retmenler tarafndan ve dier yarsnn da (%50) okul mdrleri tarafndan uyguland grlmektedir. Yldrma yapanlarn grevleri ile yldrmaya urayanlarn grevleri arasnda anlaml bir iliki bulunamamtr (x2=2.17, p>.05).

Cemalolu, Ertrk, retmen ve Okul Mdrlerinin Maruz Kaldklar Yldrmann Yn

Sonu ve Tartma Aratrmada, Kendini gsterme ve iletiim, Sosyal ilikiler, tibara saldr ve Yaam kalitesi ve mesleki durum boyutlarnda yaanan yldrma eylemlerinde, okul mdrleri katlmclarnn alg puanlarnn ortalamas, okul mdr yardmclarnn ve retmenlerinin alg puan ortalamasna gre daha yksektir. Bu sonu okul mdrlerinin, okul mdr yardmclarna ve retmenlere gre, belirtilen boyutlarda daha ok yldrma eylemine maruz kaldklarn gstermektedir. Okul mdrlerinin bu konuda daha yksek alg puan ortalamasna sahip olmalar, okul iinde yaanan yldrmann yan sra okul dndan veya okul mdrlerinin stleri ( rnek: ile milli eitim ve ilkretim mfettileri)nden gelen eylemlerini de deerlendirmelerinden kaynakland dnlmektedir. Anketin ikinci blmnde yldrma davranlarnn tr ve skl sorulmutur. Okul mdrleri bu blm cevaplarken, okul dndan gelen yldrma eylemlerini de dnmlerdir. Yldrma davrannda bulunan kiilerin profili ise anketin nc blmnde yer almtr. Bu blm sadece okul iindeki kiilerin seilebilecei bir blm olduundan, okul mdrleri okul dndan ve kendi stlerinden gelen yldrma eylemleri iin, anketin bu blmnde stat olarak en yksek grlen okul mdr kkn iaretlemilerdir. Bu nedenle, okul mdrlerinin maruz kaldklar toplam yldrma eylemlerinin % 50sinin retmenler tarafndan ve % 50sinin de stleri tarafndan uyguland ifade edilebilir. Okul dndaki yldrclar ve bask gruplar da nemli rol oynamaktadrlar. Bu sonular, okul mdrlerinin maruz kaldklar yldrma eylemlerinin, sadece okul iinden olmadn, okul dndan uygulanan eylemlerin de var olduu eklinde yorumlanabilir. Baka bir ifadeyle okul mdrleri bir taraftan okul iinde astlar tarafndan (yukar doru) yldrma eylemlerine maruz kalrken dier taraftan okul dndan stleri tarafndan (aa doru) yldrma eylemlerine de maruz kalmaktadrlar. Dunham, zellikle eitim sektrnde alanlarn karlat stresin kaynaklarn, alanlar arasnda meydana gelebilen olumsuz etkileim ve iletiim olarak ifade etmektedir (Akt. Johnstone 1989: 5). Okul mdrlerinin, stleri ve astlar tarafndan yldrma eylemlerine maruz kalmalar, dorudan stres ve olumsuz duygular yaamalarna neden olur. Mikkelsen ve Einarsen (2002 a: 403), bireylerin negatif dnce ve duygularnn yksek olmas ya da baka bir ifadeyle karamsarla kaplmas, bu bireylerin kendilerinin, dierlerinin ve yaadklar olaylarn olumsuz ynlerine odaklanmalarn ve evrelerindeki potansiyel tehditlere daha ok dikkat etmeye meyilli olduklarn, bu yzden dierlerinin davranlarn, yldrma olarak alglama ihtimallerinin daha yksek bir dzeye trmandn ileri srmektedirler. Ayn zamanda bu bireylerin, evrelerine kar olumsuz davranlar sergilemeye yatkn olduklarn, dolaysyla bu olumsuz davranlar ve doru iletiim kuramama, bu bireyleri potansiyel yldrma kurban yapabildiine dikkat ekmektedirler. Bunlara dayal olarak okul mdrlerinin stlerinden maruz kaldklar (aa doru) yldrmadan dolay olumsuz duygulara kapldklarn ifade edilebilir. Bu olumsuz duygularla hareket eden bir okul mdr ayn zamanda okul iindeki iletiimde girdii kiilerle, doru iletiim kurma yetisini yitirip onlarn davranlarn da yanl deerlendirir. Bu davranlar da
79

bilig, Yaz / 2008, say 46

stten gelen davranlar gibi bir yldrma eylemi olarak alglama olasl artar. Bunun yan sra, stres altnda astlaryla doru iletiim kuramad iin astlarna kar yldrma uygulama olasl da ykselir. Okul mdr, st tarafndan yldrma eylemine maruz kaldnda (aa doru), ast ile doru iletiim kuramamasndan dolay astlar ile yldrma eylemleri yaamaktadr. Bu eylemler aa ve / veya yukar doru olabilir. Ancak bu genelde aa doru olmaktadr. Dolaysyla okul mdr yardmclar ve retmenlere, yldrma eylemleri uygulamaya balar. Bunun tersi de dolabilir, bir okul mdr astlar tarafndan yldrma eylemine maruz kaldnda (yukar doru), st ile doru iletiim kuramamasndan dolay st ile de yldrma eylemi yaayabilmektedir. Bu durumun, savunma mekanizmalar erevesinde de incelenmesi mmkndr. Stresle ba etmede kullanlan stratejilerden birisi de yn deitirmedir. Yn deitirme, kiinin sz konusu duygu, dnce ve davranlarn hi ilgisi olmayan nesne veya duruma yneltmesidir (Patronuna kzan memurun bu durumu eine yanstmas rneinde olduu gibi) (Bacanl, 2002: 86). Bu almada ulalan baka bir sonu, ilkretim okullarnda meydana gelen aa doru yldrma eylemlerinin varldr. Aratrma sonular, retmenlerin karlatklar toplam yldrma davranlarnn % 57,2sinin okul mdrleri ve % 9,8inin ise mdr yardmclar tarafndan uygulanmakta olduunu gstermektedir. Bir baka ifadeyle, retmenlerin maruz kaldklar toplam yldrma eylemlerinin % 67si stleri tarafndan (aa doru yldrma eylemi) uygulanmaktadr. Bunun yan sra, yine aa doru yldrma eylemleri olarak, mdr yardmclarnn karlatklar yldrma eylemlerinin % 68,4nn, okul mdrleri tarafndan uyguland grlmektedir. Bu sonular, ilkretim okullarnda meydana gelen yldrma eylemlerinde, aa doru yldrma eylemlerinin kmsenecek bir olay olmadn gstermektedir. lkretim okullarnda meydana gelen aa doru yldrma eylemlerinin toplam yldrma eylemleri iindeki yeri ekil 1de verilmitir.
ekil 1. Toplam yldrma eylemleri iinde aa doru yldrma eylemlerinin oran

ABDde yaplan aratrmalar, yldrmann toplam yldrma eylemleri iinde % 81in zerinde bir orana sahip olduunu gstermektedir (Vandekerckhove ve Commers 2003: 42). Avrupada ise aa doru yldrmann toplam yldrma iindeki oran % 60 olarak saptanmtr (Yamada 2000). Bu almada ise, lkemizde ilkretim okullarnda grev yapan retmenlerin maruz kaldklar
80

Cemalolu, Ertrk, retmen ve Okul Mdrlerinin Maruz Kaldklar Yldrmann Yn

toplam yldrmann oran % 67dir. Ayrca lkemizde turizm sektrnde yaplm olan aratrma sonularnda da alkan (2005: 86) aa doru yldrma eylemlerinin zellikle yaam kalitesi ve mesleki durum boyutlarnda yaandn ve bu boyutlarda alan personelin, amir veya eflerden daha fazla oranda yldrmaya maruz kaldklarn ifade etmektedir. Tarhan (2004), st dzey ynetim kademesinde bulunanlarn, igrenlerini etkisiz hale getirmek, onlar bask altnda tutmak iin yldrma yntemini ska kullandklarn ifade etmektedir. Avrupada yaplan aratrmalarda Quine (1999) tarafndan % 57 ve Kistner (1997) % 47 olarak saptanmtr (Akt. Vandekerckhove ve Commers 2003: 42). Bir baka aratrma 775 kii zerinde yaplmtr. Bu aratrmada, yldrma eylemlerini uygulayan kiilerin % 60nn kurbanlarn daha st bir statye, % 20sinin eit statye ve % 20sinin daha alt bir statye sahip olduklar belirlenmitir (Yamada 2000). Almanyada iyerlerinde yaplan bir aratrmada ise, yldrma eylemlerinin (%38.2) bir st tarafndan uyguland saptanmtr (Arpacolu 2003). Bu durum, aa doru olan yldrmann daha yksek bir orana sahip olduunu gstermektedir. Aa doru yldrmann Avrupada saptanan oranlar, ABDdeki oranlardan dk grnse de, Avrupada yaplan bu aratrmalarda aa doru yldrma orannn, dierleri arasnda en yksek orana sahip olduu grlmtr. ngilterede yaplan aratrmalarda ise (Unison 1997; Rayner 1998), yldrma vakalarnn % 63nde tek bir yldrann olduu ve bunlarn % 83nn bir ynetici olduu tespit edilmitir (Akt. Vandekerckhove ve Commers 2003: 42). kinci neden, aa doru yldrmann, dier eylemlere gre daha ok olaan karlanmasdr. Dier yldrma biimleri hakszlkla nitelendirilirken, aa doru yldrma doal karlanr (Vandekerckhove ve Commers 2003: 43). Bu gr, yldrma eylemlerine ahit olan kiilerin bu eylemleri deerlendirirken, yldrmaya maruz kalan igrenler iin bunu hak etmitir ynnde bir deerlendirme yapt eklinde yorumlanabilir. nk yldrma eylemini uygulayan kii daha st bir statye sahiptir ve ne yaptn ve neden yaptn ok iyi bilir dncesi hakimdir. nc neden, aa doru yldrma eylemi yapan igrene, phesiz ki konumu itibariyle st yneticilere daha yakndr. Bu nedenden dolay st yneticiler dahil olmak zere rgtteki igrenlerin ou, st ynetime daha yakn olan yldrann masum yzne inanr ve kurban stn zelliklere sahip olsa da, haksz duruma der. Kurban bunu byk bir isel tepkiyle karlasa bile sesini karamaz (Arpacolu, 2003). Kurban ne kadar hakl olursa olsun, sonuta ynetim kademesiyle olan uzaklk ve iletiim yoksulluu nedeniyle, kendini yeterince ifade edemez. Kendini ifade etme frsatna sahip olduunda bile, yldrma uygulayan kiinin, konumu itibariyle kendini daha ok ifade etme ansna sahip olduu aktr. Bunun yannda Almanyadaki aratrmalar, yldrma uygulayan kiinin tacizkr davranlar tespit edilmi olsa bile, bunlarn

81

bilig, Yaz / 2008, say 46

sadece % 8.2sinin iten karldn gstermektedir (SFS Institute for Social Research 2002; Akt. Arpacolu 2003). Drdnc nedeni ise, kurbann hibir yerden destek alamamasdr. Yldrmaya maruz kalan kiiler bazen meslektalarndan veya stlerinden destek alarak bu durumdan ksa sre kurtulabilir veya daha az etkiyle atlatabilir (Mikkelsen ve Einarsen 2002a: 403). Bu balamda, dier yldrma biimlerinde kurbanlar, meslektalarndan veya stlerinden yardm ve destek alma frsatna sahipken, aa doru yldrma, kurbann maruz kald hakszln farkna varan ve yardm etmek isteyen meslektalar da, yldrma uygulayan stten ekindikleri iin olaya uzak kalmay veya gz yummay tercih edebilirler. Bunun sonucunda, kurban daha byk bir aresizlik iine itilmi olur. Dolaysyla kurban, maruz kald eylemlerden daha yksek bir derecede etkilenebilir. Trkiyede turizm sektrnde yaplan bir aratrmada yneticilerin, personelin zellikle yaam kalitesine ve mesleki durumuna kar yldrma yaptklar saptanmtr (alkan, 2005: 94). Ayn aratrmada gelir seviyesi dk personelin, gelir seviyesi daha yksek personele oranla yldrmaya daha ok maruz kald saptanmtr (alkan, 2005: 97). Gelir seviyesi dk olan alanlarn ast durumunda ve gelir seviyesi yksek olan alanlarn ise st durumunda olduklar dnlrse, bu iki gstergenin her ikisinin de aa doru yldrma eylemlerinin gstergesi olduu ifade edilebilir. lkemizde aa doru yldrmann dier biimlere orannn ABDde ve Avrupadakinden dk olmas, toplumlar arasndaki etik kurallar ve toplumlarn kltrel farkndan kaynakland dnlmektedir. ABD ve Avrupadaki rgtlerde, farkl kltrlere sahip bireyler bir araya gelerek almaktadrlar. Bu farkl kltrlerin bir araya gelmesi, iyerinde ortak bir alma kltrn ortaya karmaktadr. Bu kltrde n planda olan, dostluklar ve gelenekler yerine daha ok i ve bireysel performans hakim olmaktadr. Bylece rgtlerdeki blm efleri, amirler veya stler her eyden nce kendi performans olarak biriminin performansn dnmekte ve bu prensiple alanlaryla iletiim kurmaktadrlar. lkemizdeki rgtlerde ise, i ve bireysel performans yerine, genelde informal ilikiler n plana karlmaktadr. Bu durum, dou toplumlarndaki ilikisel benliin bir yansmas olarak ele alnabilir. Bu almada varlan sonularda yldrma tipleri orantsal olarak birbiri ile karlatrldnda, aa doru yldrmann dier yldrma biimleri arasnda en yksek orana sahip olduu grlmektedir. alma bu ynyle ABDde ve Avrupada yaplan tm aratrmalarla paralellik gstermektedir. ABD ve Avrupada yaplan tm aratrmalar, aa doru yldrma eylemlerinin miktar deise de dierlerine oranla daha yksek dzeyde olduunu gstermektedir. Aa doru yldrma orannn dier yldrma biimlerine gre yksek olmasnn nedeni bu yldrma biiminin dierleri arasnda farkl bir yere sahip olmasna ortam yaratmaktadr. Bu yzdendir ki bilim evreleri aratrmalarda bu
82

Cemalolu, Ertrk, retmen ve Okul Mdrlerinin Maruz Kaldklar Yldrmann Yn

yldrma biimine odaklanmaktadrlar. Ayn zamanda bu yldrma biiminin yukarda ifade edilen zellikleri dolaysyla da, kurbanlarn zerinde brakt olumsuz etkileri, dier biimlerin kurbanlar zerinde brakt olumsuz etkilerden hem daha fazla hem de daha kalcdr. Yldrma, kurbanlar zerinde brakt olumsuz etkilere paralel olarak kurbanlarn alt kurumlarda da olumsuz etkiler brakarak enerji ve zaman kaybna yol amaktadr. Ancak sz konusu olan kurum eitim kurumu olduunda, ortaya kacak olan kaybn telafisi mmkn olmayabilir.

neriler Bu almada, ilkretim okullarnda grev yapan hem retmenlerin hem de yneticilerin yldrmaya maruz kaldklar saptanmtr. Bir okulda alan okul mdr, okul mdr yardmcs ve retmenlerin maruz kaldklar yldrma orantsal olarak birbiriyle karlatrldnda, okul mdrlerinin, dier alanlara gre daha ok yldrma eylemlerine maruz kald saptanmtr. Bunun nedeni ise, okul yneticileri hem okul iinde alanlar tarafndan uygulanan hem de okul dndan ( ile mdrleri, ube mdr yardmclar, mfettiler, veliler, okul evresi tarafnda) uygulanan yldrma eylemlerine maruz kalmaktadrlar. Bunun yan sra, retmenlerin maruz kaldklar yldrma eylemlerini biim ynnden incelediimizde, retmenlerin en ok okul mdrleri tarafndan uygulanan yldrmaya maruz kaldklar grlmektedir. Bu duruma gre, yldrmay nlemek iin aadaki neriler ileri srlebilir. 1. Okul mdrleri, okul dndan kendilerine uygulanan yldrma eylemlerini fark edip, bu eylemleri okul ortamna ve retmenlere yanstmamaldrlar. 2. retmenlere eit davranlmaldr. 3. Okulda grev ve i yknn datmnda eitlik salanmaldr. 4. Okulda sosyal dlama (izolasyon) olgusuna izin verilmemelidir. 5. Okulda grev yapan retmen ve yneticiler arasnda iletiimin daha ok glendirilmesi ve iletiim kanallarnn sadece hiyerariye bal kalmamas salanmaldr. 6. Okulda alanlar arasndaki sorunlar grmezden gelinmemeli ve en ksa srede ve adil bir ekilde zmlenmelidir. 7. Okulda alanlar arasnda sosyal etkileimi olumlu ynde arttrmak iin okul iinde sosyal faaliyetlere yer verilmelidir. 8. Okulda yaplan dllendirmelerin hakszlk olarak alglanmamas iin gereken aba gsterilmelidir. 9. Okulda yaanabilecek uzlamazlklarn zm iin etik kurullar oluturulmaldr.

83

bilig, Yaz / 2008, say 46

Kaynaka
ARPACIOLU, G. (2003). yerindeki stresin gizli kayna: zorbalk ve duygusal taciz.. www.hrdergi.com (Eriim Tarihi: 23.09.2004). BACANLI, H. (2002). Geliim ve renme.6. Bask. Ankara: Nobel yaynlar. BALTA, A. (2003). Ad yeni konmu bir olgu: yerinde yldrma. www.baltas-baltas.com/makaleler.asp?makaleid=166. (Eriim Tarihi: 25.8.2004) BYKZTRK, . (2004). Sosyal Bilimler iin Veri Analizi El Kitab. Ankara: Pegem A yaynlar. CHARLOTTE, R. (1998). Bullying at work survey report UNISON (UK union) www.bullyinginstitute.org/home/twd/bb/res/unison.html#stats (Eriim ta-rihi 05.12.2005) CLARKE, J. (2002). Maymuncuk yerinde letiim ve Politika. stanbul: Mess Yaynlar. ALIKAN, O. (2005). Turizm iletmelerinde alanlara yaplan yldrma davranlar. Yaynlanmam Ykseklisans Tezi. Mersin: Mersin niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits. OBANOLU, . (2005). Mobbing. stanbul: Tima Yaynlar. DAVENPORT, N; SCHWARTZ, R. D; ELLOTT, G. P. (2003). Mobbing:yerinde duygusal taciz. (ev. Osman Cem NERTOY), stanbul: Sistem Yaynlar. FIELD, T. (2004). Bullying in a public sector organisation being privatised. www.bullyonline.org/personal.htm. (Eriim Tarihi: 25.5.2004). JOHNSTONE, M. (1989). Stres in teaching. Midlothian: Lindsay Ltd. MIKKELSEN, E. G ve EINARSEN, S. (2002 a ). Relationships between exposure to bullying at work and psychological and psychosomatic health complaints: The role of state negative affectivity and generalized self-efficacy. Scandinavian Journal of Psychology, 43, 397-405. (2002 b). Basic assumptions and symptoms of post-traumatic stres among victims of bullying at work. European Journal of Work and Organizational Psychology, 11 (1), 87-111. Milli Eitim Bakanl APK Kurulu Bakanl. (2004). Milli Eitim statistikleri. Ankara: Devlet Kitaplar Mdrl Basmevi. TARHAN, N. (2004).Psikolojik sava;yldrma www.ailem.com/templates/news /detail/detail11.asp?id=6801(Eriim Tarihi: 20.05.2004). VANDEKERCKHOVE, W. ve COMMERS, M.S.R. (2003). Downward workplace mobbing: a sing of the times? Journal of Business Ethics, 45(1),4150. YAMADA, C. D. (2000). The phenomenon of "workplace bullying" and the need for status-blind hostile work environment protection.Georgetown Law Journalwww.workdoctor.co /press/hrexec.html (Eriim tarihi 02.02.2005). ZAPF, D. (1999). Organizational, work group related and personal causes of mobbing / bullying at work. International Journal of Manpower, 20, 70-85.

84

The Course of Mobbing Experienced by School Teachers and Principals


Assist.Prof.Dr. Necati CEMALOLU* Abbas ERTRK**
Abstract: The aim of this study is to determine the course of mobbing experienced by primary school teachers and administrators. The research utilizes a screening model and involves 347 school teachers and administrators working in 16 different primary schools in 4 different central districts in Ankara in the 2004-2005 academic year. The study calculates frequency (f), percentage (%), Chi-Square ( x ), and one-directional variance analysis (F). The results of the study show that school principals experience mobbing more frequently than vice principals and teachers, especially in the domains of Proving Oneself and Communicating, Social Relationships, Attack on Respectability, and Quality of Life and Professional Status. The study also demonstrates that 57,2 % and 9,8 % of all mobbing acts experienced by teachers are committed by principals and vice principals respectively. The study indicates that 67 % of all mobbing actions teachers experience are downward mobbing actions and that 68,4 % of all vice principals are also subjected to mobbing by school principals. Key Words: Downward mobbing, emotional abuse, psychological terror, workplace terror

Gazi University, Faculty of Education, Department of Educational Sciences / ANKARA necem@gazi.edu.tr * * Yenimahalle Anatolian Technical and Industrial Vocational High School / ANKARA abbas_erturk@mynet.com

bilig Summer / 2008 Number 46: 67-86 Ahmet Yesevi University Board of Trustees


. . * **
: - . . 4- 20042005 . , : , , , . 57,2% - , 9,8 %- ., . . , 68,4% . : , ,

* , , / . necem@gazi.edu.tr ** - / . abbas_erturk@mynet.com

bilig 2008 Vpus: 46: 67-86 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

16. Yzylda Ayntab Sancanda Zaviyeler ve Mali Kaynaklar


Yrd.Do.Dr. Metin AKS*
zet: Devletlerin siyasi mrleri sosyal kurumlarnn durumlar ile ok yakndan ilgilidir. Zaviyeler, Osmanl Devletinden nce kurulan ve onun sresince de var olan, gnmze kadar ulam olan kurumlardr. Toplum hayatnda hayr, hogr ve yardmlamann rnei olan bu kurumlar ayn zamanda mali ve ynetimsel adan yar otonom kurumlar olmulardr. Anahtar Kelimeler: Zaviyeler, Ayntab Zaviyeleri, mtevelli, vakf

Giri Osmanl sosyal hayat eitli zellikler iermekteydi. Bunlardan biri de, manevi temellere dayal olmak zere halk koruduuna, temizlediine, manevi olanla maddi dnyay birletirdiine inanlan zaviyeler idi.
Osmanl toplum hayatnn en nemli kurumlarndan biri olan zaviyelerin kuruluu, meknsal organizasyonu, mali kaynaklar, sosyal hayat etkilemedeki rolleri, Osmanl toplum yaamnda paylalan dini ve fikri dncelerin ierisindeki yeri, bir kurum olarak idareleri ve nesilden nesile geirmi olduklar deiim teden beri renilmek istenmitir. Bu almamzda Ayntab Sancana ait tapu tahrir kaytlar ve eriye sicilleri kullanlmak suretiyle 16. yzyln ikinci yarsnda Ayntab Sancandaki zaviyelerin durumlar aydnlatlmaya allmtr.

A- Osmanl Devletinde Zaviyeler


Beylikler dneminde ve Osmanlnn ilk dnemlerinde zaviyelerin dzenli mali kaynaklara sahip olduklar dnlemez. Bu dnemde muhtemelen tarma elverili olmayan yerleri tarm alan haline getirmek suretiyle, veya hayvan, tohum vb. gibi mallar dier dervilerle ortaklaa kullanmak suretiyle gelirlerini temin etmekteydiler. Ksmen de inanl hayrsever Mslmanlarn verdikleri sadaka ile hayatlarn devam ettirmekteydiler. Daha sonra sadaka almann, sofiyane bir yaant iin slmda doru grlmemesi nedeniyle, zaviye kendi gelirlerini oluturmay tercih eder duruma gelmitir.
*

7 Aralk niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih Blm / KLS metinakis@hotmail.com

bilig Yaz / 2008 say 46: 87-104 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2008, say 46

zellikle emirler ve padiahlar zaviyelere mal ve mlkler vakfetmilerdi. Bu vakflar bazen terkedilmi (mevat) arazilerden oluabildii gibi, devletin toplayaca vergilerin de zaviyelere denmesi, yaygn olarak uygulana gelmitir. Bazen zaviyelerde grev alan eyh veya hizmetkrlarla birlikte, zaviyelerle iliik kyller bile olaanst vergiler anlamna gelen, avarz- divniyeden muaf tutulmulardr. Bu muafiyet sadece zaviye ile snrl kalmam, ayn zamanda zaviyelere hizmet eden kylleri de kapsamtr.1 Osmanl toplumunda zaviyeler ile halk kesimleri arasnda sk balar sz konusuydu. Krsal kesimde yaayan gebe halkn tekke ve zaviyeler ile olan balants, yerleik olan ehirli ve kylye gre daha fazlayd. Bunun nedeni, gebe gruplarn hayat tarzlarndan kaynaklanan kltrel zelliklerinin, abdal ad verilen ve Osmanldan nceki dnemlerden beri Anadoluda gebe gruplara dini yaanty telkin eden kiilerle uyum iinde olmasdr. Osmanl dneminde de abdallara savaa katlmalar karlnda toprak veriliyor, onlar da elde ettikleri topraklara zaviyelerini ina ediyorlard. Bu dervileri .L.Barkan Kolonizatr Trk Dervileri olarak tanmlamakta, dervilerin yaantlar ile Osmanl Devletinin fetih politikalar uyum ierisinde ilerlemekteydi. Bir nevi devlet temsilcisi olarak, yeni ele geirilen topraklarda yerleerek etraflarnda kylerin olumasna imkn hazrlayan bir obje konumuna gelmekteydiler. Devlet ile tarikatlarn kar ilikisi devam ettii mddete, derviler faaliyetlerinde serbest kalyor, hatta ilk padiahlar bizzat zaviyeler kurarak, yenilerinin kurulmas iin de zaviye eyhlerine ayrcalklar tanyorlard.2 Bu zaviyeler, Osmanlnn Anadolu ve Balkanlardaki ynetiminin kurumsallamasnda nemli yer tutmulardr. Osmanl Devleti fetih gayelerini gerekletirmeye abalarken, lke iindeki zaviyeler dervilerin topland, maddi ve manevi hizmetlerin ifa edildii yerler olmulardr.3 Osmanl dneminde zellikle 16. asra ait vakflarn kaytlar, genel olarak tahrir defterleri ierisinde yer alan vakf tahrirleri arasnda grlmektedir. 1590lara kadar dzenli kaytlar halinde tutulan bu defterler, zaviye vakflarnn gelir kalemleri hakknda standart bilgiler iermektedir. Burada zaviyenin ad, zaviyedarlarn adlar, zaviyeye vakf olarak balanan ve tahrir mant ierisinde tahmini vergi gelirlerinin ne oranda ve hangi kaynaktan olduu, tanr ve tanmaz kaynaklarn tm yazlmaktayd. Tahrir ii ile grevlendirilen emin, defteri yazarken, zaviyedardan ve vakf mtevellilerinden yazl belgeler veya ahitlikler istedikleri grlmektedir. Zaviyelerin faaliyetleri ise ok ayrntl bir ekilde Darssaade aasnn denetimi altnda bulunan defterlere kaydedilmekteydi.4

88

Akis, 16. Yzylda Ayntab Sancanda Zaviyeler ve Mali Kaynaklar

Osmanl Devletinde zaviyeler bir ihtiyaca cevap vermek iin olarak kurulmutu. Zamann ekonomik ve sosyal artlar dini ve politik cereyanlarn neticesi olarak her tarafta zaviyelerin kurulmas, hayatn bu zaviyeler etrafnda rgtlenip gl ve manal klnmas mmkn olmutur.5 Osmanl lkesinde han veya kervansaray bulunmayan yerlerde, zaviyeler bu ihtiyac karlamaktayd. Yolcular zaviyede gecelemekte ve burann mutfanda pien yemeklerden gece- gndz yemekteydiler. Hatta bu zaviyeler her hangi bir gvenlik tedbirleri olmamasna ramen, zaviyedeki dervilerin manevi glerinden dolay soyguncularn ekindikleri yerler idi.6 Osmanl tahrir defterlerinde zaviyelerin mali kaytlar yazlrken o zaviyenin hangi tarikata ait olduu yazlmamaktayd. Bu nedenle herhangi bir zaviyenin, Nakibendi, Rifai veya Kadiri vs. olduu bu defterler zerinden ayrt edilmemektedir. Bunun nedeni bu tarikatlarn henz 16. asrda Anadoluda gelime ve yaylma dneminde olduklarn gstermektedir. Anadoluda daha eski gemie sahip vakflardan olan Mevlevilik ve Bektailik gibi tarikatlar ise bu defterlerden kolayca ayrt edilmektedirler. Ayn zamanda 16.-19. asrlar arasnda zaviyelerin tarikatlara nazaran daha aktif messeseler olduklar grlmektedir.7

B- Ayntab Zaviyeleri ve Mali Kaynaklar


a- Demirci Zaviyesi Ayntab zaviyeleri genellikle velilerin adyla veya bu zaviyenin kurucusu olan dervi ailesinin adyla anlmaktayd.8 Bu hususta veli adlar ile anlanlara Dlk Baba ve omak Baba zaviyeleri rnek olarak gsterilebilir. Kurucu ailenin adyla anlanlara ise Demirciolu Zaviyesi rnek verilebilir. Ayntab sancanda zaviyelerin gelirlerinin bir ksm eskiden Msr Memluklular hkmdar Sultan Gavri vakflarna tahsis edilen gelirlerdendi. Sancakta tahrirler yaplmaya balandnda tpk Sultan Gavrinin adna daha nceden balanm olan vakflar ayn ama iin, yani vakf maksadyla bu kez zaviyelerin giderlerini karlamaya kullanlmtr. Bu husus genel manada Osmanl tarafndan savunulan Dervi slm dncesinin bir neticesi sayesinde gereklemitir. Alicenap ve hayrsever sultanlar bylelikle toplumun zlemini ektii isteklere cevap vermi olduklarn dnmlerdir.9 Ayntab Sancanda zaviyelere gelir getiren kaynaklarn tm krsal kesimden elde edilmekteydi. Bunlar kylerden ve mezralardan oluan mali kaynaklard. Zaviyenin ilk kurucusu Ahi Mminin adnn nndeki Ahi kelimesine bakarak bu ahsn bir meslek zmresine mensup olduu ve zaviyenin adnn

89

bilig, Yaz / 2008, say 46

da Demrci olmasndan dolay Ahi Mminin Demirci mesleinin piri veya stad olduu ihtimal dahilindedir. 16. asrn balar Ayntab Sancanda eski dnemlere ait hkmran ailelerin tekrar Osmanl dneminde de sivrilmeye balad tarihlerdi. zellikle 15401541 yllarna ait mahkeme kaytlar yrenin dervi dzenini savunacak trden kararlar aldn gstermektedir. Bunlardan birinde Kurban Baba trbesinde, bu trbenin yerini bulan ve kandil yakma hakkn kendisinde gren Dervi Hseyine Kara Abdal Zaviyesinin eyhi tarafndan, burada kandil yakma hakknn kendilerinde olduu iddias ortaya konmu, sonuta tabiri caizse Peircen deyimiyle, toz olmas karlnda ona altn denmiti.10 Demirc zaviyesi Ayntab Sancandaki en zengin mali kaynaklara sahip zaviye idi. Gelir kaynaklarndan bir tanesi Gercayin ky idi. Vergi gelirleri toplam 10.430 ake olan bu kyn geliri krat11 cinsinden hisselere ayrlmt. Hepsi 24 krat olan bu hisselerin 12 krat has, dier 12 krat ise Demrci zaviyesine denmekteydi. Zaviyenin bu hisse karlnda pay 5.215 ake idi. Tahrir defterinde geen ifadeye gre Hisse-i vakf- Ahmed bin Hac Kasm bin Hac Mehmed bin Ahi Mmin zaviyenin ilk kurucusunun Ahi Mmin meslek loncalarndan birine ve muhtemelen demirci mesleine mensup bir esnaf olduunu gstermektedir. Ayn zamanda 950H./1543M. tarihinde zaviyenin vakf gelirlerini alan Ahmedin drdnc gbekten vakfn idarecisi olduu dnlrse, bu tarihten geriye doru gidildiinde zaviyenin varlnn en azndan Osmanl dneminden nceye tekabl ettii, hatta bu tarihin 100-150 yl kadar eskiye kadar varp, zaviyenin 15. yzyln balarnda yaplm olabilecei tahmin edilebilir. Yine tahrir defterinde e-ehir Demrci ala zaviye ifadesi zaviyenin ehir snrlar ierisinde olduunu gstermektedir.12 Zaviyenin zengin mali kaynaklara sahip olmas genel olarak zaviyelerden daha fazla teknik ve ekipman kullanmn mmkn kld varsaylabilir. zellikle ehirde bulunmas ehirli halkn daha fazla ziyaret etmesini ve hizmet, zikir halkalarna katlmak bakmndan daha popler olmasn salam olmaldr. Zengin zaviyelere mahsus olan tevhidhane, hamam, ahr v.b. kalabalk misafir arlamaya uygun meknlarn da bu zaviyede olabileceini gstermektedir. Demrci zaviyesinin dier bir geliri de ayn zaviyenin eyhi olan Hac Kasm olu Ahmedin mlk olan Kara-Kuyu Kynden alnan 2.950 ake, 13 Geneyik Ky yaknlarndaki Kargdan Mezrasndan 1.558 ake gelir elde etmekteydi.14 Daha nce Sultan Gavri vakf olan Mazvud Ky yaknlarndaki Yaluca Mezrasndan 1.120 ake, 15 Sultan Gavri vakflar arasnda
90

Akis, 16. Yzylda Ayntab Sancanda Zaviyeler ve Mali Kaynaklar

saylan ve Orul Ky sakinleri elinde bulunan Kantara Mezrasndan 500 ake, 16 Sarut Ky sakinlerinin elinde bulunan Bel-Sekisi veya Bey-Sekisi Mezrasndan bu mezrann gelirinin tamam olan 250 ake, 17 Tel-Beir Nahiyesine bal Gneysi Kynden ayn zamanda Sultan Gavri vakflar arasnda bulunan vergi gelirlerinden 2.000 ake, 18 yine Tel-Beir Nahiyesine bal ve Sultan Gavri vakflar arasnda bulunan Sazl Kynden 2.720 ake, 19 Tel-Beir Nahiyesine bal Kafircik Mezrasndan padiah haslar ile mterek 12er krat olarak paylatklar gelirden zaviyenin payna 417 ake dyordu.20 Nehrl-Cevz Nahiyesine bal Bahd-din Burcu Kynn hukuk-u eriyesi olan 1.500 ake, 21 yine ayn nahiyeye bal Battal-y Kynden 5.172 ake22 vergi gelirinden pay almaktayd. Demirci zaviyesine 950H./1543M.de devlete ait vergi gelirlerinden denen miktar 18.187 ake tutmaktayd. Bu miktar ayn yl ierisinde tm zaviyelere devletin dedii miktar olan 47.332 akenin %38.4ne denk gelmektedir. Bir baka deyile devlet Demirci zaviyesine tm Ayntab Sancandaki btn zaviyelere ayrd parann 1/3nden fazla miktarda paray Demirci zaviyesine demekteydi. b- Dlk Baba Zaviyesi Dlk Baba zaviyesi Demirciler Zaviyesinden sonra en zengin olandr. Zaviyenin gemii muhtelif rivayetlere beraber ok eskiye dayanmaktadr. Bunlardan ilki Hz.Muhammed zamanna, onun sahabelerinden Davudun burada ehit olmas ve Dlk Kynde metfun olmas eklinde anlatlmaktadr.23 Davutun muhtemelen zaman ierisinde kaybolan mezar, Maratan Ayntaba ticaret maksadyla gelen bir tccarn katrlar ile yola devam ederken Dlk civarnda yolunu kaybetmesi zerine aresizlie dmesi ve bu arada uykuya dalarak ryasnda eyhi olan Abdulkadir Geylaniden manevi iaret talep etmesi zerine eyhinin kendisine deil de burada yatan Davud Ejdere dua etmesini ve burada onun mezarnn olduunu bildirmesi ile tccar uyanr ve daha sonra yolunu bularak Ayntaba gelip ticaretini yaptktan sonra buraya bir trbe yaptrr ve trbede sonsuza kadar mum yanp gelip geenlere yol gstermesi iin mum yaklacak vakf balarn da yaparak buray bir zaviyeye dntrm olur.24 Dier bir rivayet de ise; Yavuzun Mercidabk ovasna Memluk ordusu ile sava yapmak zere yneldiinde Dlk Baba adl bir eyhin ona zaferi mjdelediinden25 bahsedilmektedir. Neticede Yavuz Memluklerle giritii sava kazanr. stanbula geri dn yolu zerinde tekrar Ayntaba urar ve kendisine bu mjdeyi daha evvelinden vermi olan eyhi grmek ister, fakat eyh artk hayatta deildir ve Yavuzda onun adn yceltmek ve kyamete kadar
91

bilig, Yaz / 2008, say 46

baki klmak iin ykseke bir trbe yaptrr26 ve trbeyi bir zaviyeye dntrmek suretiyle buraya eitli vakflar balar. Anlatlan yklerin zaman mevzusu asndan aralarnda farkllklar olmas, Peiersn deyimi ile ille doru olmasna gerek yoktur. Bu ykler, halk sylencelerinde bulunabilecei gibi, nl sufi bilginlerin anlatt menkbelerde de bulunabilecek snamalar, kerametler ve sradan insan inancndan oluan, ounluun paylat bir anlat repertuarna dayanmaktadr.27 Dlk bu olaydan sonra daha da geliir ve buradaki zaviyenin manevi nfuzundan dolay cazibe merkezi haline gelir.28 Dlk ky muhtemelen savalar ve doal afetler nedeniyle tarih ierisinde birka kez nfusunun tmn kaybettii dnlebilir. Ashabdan Davutun da Dlk Baba Ky civarnda metfun olmas burada temelleri belki de slami dnemler ncesine giden bir manevi izginin slami dnemlerde de hayr kurumu ve zaviye dncesi ierisinde yaatlmasn salam olmaldr. Yavuz ile ilikilendirilen rivayetler ise belki de burann zaviyedarna geleneklere uyarak, Dlk Baba denmesinden kaynaklanm olabilir. Her halkarda zaviyenin burada kurulmu olmas kyn her ynden gelen nfus iin bir cazibe merkezi olmasn salam olmaldr. Zaten zaviyelerin vergi muafiyeti de dini sebeplerle deil buradan gelip geen yolculara yani ayende ve ravendeye verilen hizmetler nedeniyle olmutur.29 arkyan Cemaati ad verilen ve Ak-Koyunlu taifesine mensup konar-gerler de burada klamaktaydlar.30 1540-1541 tarihleri arasnda zaviyenin eyhi Seyyid smailin olu Seyyid emseddin idi.31 Evliya elebi Dlk Baba zaviyesini anlatrken bu zaviye eyhinin Bektai Melamiyunundan olduunu yazmaktadr.32 Yine eriye sicillerinden rendiimize gre 956H.de Dlk Baba Zaviyesi vakfnn mtevellisi Sadk bin Bali Sadk isimli ahst.33 Dlk Baba zaviyesinin 950H./1543M.de gelir kalemlerinden biri dier ad Zlkadirli Mezraa olan Sam Mezraa idi.34 Bu mezrann tm vergi geliri olan 5.185 ake Dlk Baba zaviyesine deniyordu.35 Bir dieri de Bakendi Ky idi. Bu kyn btn vergi gelirlerinin tamam Dlk Baba vakfna gelir olarak denmekteydi. Bu rakam ise 3.010 ake tutuyordu.36 Bu kyde yer alan 1.000 tiyeklik ba Abdullaha senelik 20 paraya vekalet usul ile icara verilmiti.37 argan Kynn 2.424 ake olan vergisinin yani 6 krat olan 660 ake.38 Saru-Boasak yaknndaki Koca-Kendi Mezrasndan 845 ake.39 Bir dier vergi geliri kayna Dlk Ky yaknlarndaki Hac Bekir Mezrasndan 600 ake.40 Dlk Ky yaknlarndaki Siryelik veya Sirkelik Mezrasndan vergi gelirlerinin tamam olan 700 ake, 41 Oku-olu-reni Mezrasndan 350 ake, 42 Porys Mezrasndan 150 ake denmekteydi.43
92

Akis, 16. Yzylda Ayntab Sancanda Zaviyeler ve Mali Kaynaklar

950H./1543M.de Dlk zaviyesi iin denen toplam miktar 10.655 ake tutuyordu. Bu miktar toplam olarak zaviyeler adna devlet tarafndan denen parann %22.51ine tekabl etmekteydi. Zaviyelerin veya ierisinde bulunduu klliyenin nemli gelir kaynaklarndan biri de hi phesiz eitim faaliyetlerine verdikleri katk idi. Bu trden katklar salayan zaviyelerden biri de Dlk Baba zaviyesi olmaldr. Zaviyenin bulunduu ky halkndan olan Kalender bin Kurd Evast- Rabil-evvel 956H./8 Nisan 1549da Ayntab mahkemesine gelerek zaviye mtevellisi Gazi bin Miyas huzurunda drt yl boyunca zaviyenin mescidinde akirtlik (rencilik) yaptn ve her yl iin 15 paradan, Dlk Mescidine toplam olarak 60 para borcu olduunu mahkeme kaytlarna yazdrmtr.44 Muhtemelen Kalender, eitimini almak iin denmesi gereken paray demekte zorluk ekmitir. Zaviye de ekonomik faaliyetlerinin ve dolaysyla da hizmet srecinin devam etmesi iin bu paray ondan talep etmitir. Parann nakdi olarak kaytlara gemesi ve baka trden deme (hizmet, rn v.s.) eklinin yer almamas, bu borcun gerek bor olarak alglandn gstermektedir. c- Hac Baba Zaviyesi 1540-1541 yllar arasnda zaviyede Seyyid smail eyhlik yapmaktayd. Yukarda getii gibi Dlk Zaviyesi eyhi olan olu Seyyid emseddin ile ayn anda farkl zaviyelerin eyhi konumunda idiler.45 Gelir bakmndan daha az kaynaa sahip olan Hac Baba zaviyesine babann eyh olmas ilgintir. Muhtemelen ncelik babaya ait olmal idi. Byle olmadna gre farkl deerlendirmeler olduu muhakkaktr. Belki Seyyid smail iin fakir zaviye daha az youn tempo anlamna gelmekteydi. Ksmen bir emeklilik gibi dnlm olabilir. Veya Hac Baba Zaviyesi daha eski bir gemie sahip olabilir. Daha sonra aile Dlk Baba Zaviyesinin eyhliine atanm olabilir. Yeni zaviyenin eyhi de halihazrda grev yapan bir eyh olamayacana gre Seyyid emseddin, Dlk Baba Zaviyesinde grevlendirilmi olabilir. 950H./1543M. tarihli 373 numaral Ayntab Livas Mufassal Tahrir Defterindeki kaytlar arasnda bu zaviyeye ait kaytlar da bulunmaktadr. O nedenle zaviyenin tarihi Osmanlnn blgeyi ele geirdii dnemlere veya daha eskiye dayanmaktayd. 950H./1543M. Tarihli mufassal tahrir defterinde Ayntab ehir merkezinde Hac Baba adyla ayr bir mahalle kayd bulunmamaktayd. Ama 980H./1572-73M.de Ayntab eriye sicillerindeki kaytlara gre artk ayr bir mahalle Hac Baba olarak adlandrlmaktayd.46 Zaviye eyhliklerinin ekserisi eskiden beri o zaviyeyi kurmu olanlarn elinde evlatlk vakf olarak bulunmakla beraber, zamanla evlatlarn neslinin devam
93

bilig, Yaz / 2008, say 46

etmemesi yani mnkariz olmas ile veya eyhlerin yolsuzluklarnn grlmesi nedeniyle yerlerine bakalarnn tayin edildii de olmaktayd. Bu durumda vakf evlatlk statden kmak suretiyle bir amme vakf haline gelmekteydi.47 Bu ekilde cereyan eden bir olaya Ayntab sicillerinde rastlamaktayz. Buna gre; 10 evval 1013H./1 Mart 1605M. tarihinde divan- hmayundan Ayntab mahkemesine gelen bir fermanda Hac Baba zaviyesine mtevelli olan Mehmed nam kimesne kend hevasnda olman, yeri hali ve hidmeti muattal kalman, yerine i bu rafi-i ah-i hakani Ahmed her vechile dindar mukaddem ve mstakim olduundan, gayri hidmet-i tevliyet uhdesinden gelmein, kdvetl-kuzat vel Mslimin vilayet-i mezburun kads Mustafa zide fazluhu her vechile mstehaktr deyu arz itmein, sadaka idub buyurub sadet-i eyyam ve hccet-i ayeti virdm ve buyurdum ki, varub zaviyeyi mezbureye mtevelli olub, hdmet-i luzumeye mer-i ve muza klduktan sonra bundan akdem, vakf- mezbureye mtevelli olan tevcihle mansb klaszbu dahi ol vecihle mazruf olub ol babda hi ahde mani ve zafi? Olmaya yle bilesiz alamet-i erife itimad klasz. 48 diye yazldr. Buradan anlaldna gre zaviyenin eski mtevellisi olan Mehmed eitli nedenlerle bu ii hakkyla ifa edememektedir. Kad Mustafann da muvafk dilekede bulunmas nedeniyle Ahmedin bu i iin daha uygun olduu ortaya konmaktadr.49 Geri her ynyle dindar ve mukaddem ve mstakim ifadeleri ok eyleri aklar niteliktedir. Dindar ifadesinin o gnlerin Osmanl toplumunda ne ekilde alglanm olduunun daha detayl aratrmalara ihtiyac vardr. Ama en azndan selefine gre tercih konusu olmas, selefine ait resmi grn phelerini de ortaya koymaktadr. Mukaddem kelimesi; muhtemelen mesleki hiyeraride stnln ortaya koymak iin kullanlm olmaldr. Ama mstakim ile anlatlmak istenen her halde ok daha derin anlamlar tayordu. Bu anlam ise Snni veya ii slam arasnda Osmanl mparatorluunun tavizsiz bir ekilde savunucusu olduu, Snni slm destekledii izlenimi vermektedir. nk bu dnemde, hele sosyal karmaann da hakim olduu bir ortamda Osmanl fakihlerinin Rafzi olarak adlandrdklar, Snni olmayan teekkllerin, zellikle zaviyeler etrafnda toplanm olabileceklerine dair rneklere de rastlanmaktadr. Zaviyeye gelir olarak balanm bir yer de Gllce ile Rum Evlek kyleri arasnda kalan Serkenos mezraa idi. Buras Mezraa Serkenos vakf- zaviye-i Hac Baba tamamen ifadesi ile btn geliri Hac Baba Zaviyesine baland bildirilmektedir.50 Bu mezrann gelir vergi geliri olan 6.000 ake
94

Akis, 16. Yzylda Ayntab Sancanda Zaviyeler ve Mali Kaynaklar

1/8 orannda vergi alnmak suretiyle (Ksm- mines-smn) Hac Baba Zaviyesine balanmtr.51 Bu rakam toplam olarak zaviyelere ayrlan parann %12.67sine tekabl etmekteydi. d- Ardc Baba Zaviyesi Ardc Baba zaviyesine gelir getiren yerlerden biri Stlce Ky ahalisinin elinde bulunan ve daha nce Sultan Gavri vakflar arasnda yer almasna ramen Osmanl dneminden sonra bu zaviyenin ihtiyalarna tahsis edilen Erklce Mezrasndan, mezrann tm vergi gelirlerini ihtiva eden 3.310 ake olarak denmekteydi.52 Bu rakam toplam olarak Ayntab zaviyelerine devletin vergi gelirleri arasndan ayrlan miktarn %6.99una tekabl ediyordu. e- eyh Muslihd-din Zaviyesi Zaviyenin tek gelir kayna Tel-Bair nahiyesine bal Sarud Mezras Kynden 2.670 ake gelir almaktayd.53 Bu rakam toplam olarak devletin Ayntab zaviyeleri iin dedii miktarn % 5.64ne tekabl etmekteydi. f- omak Baba Zaviyesi Tel-Bair Nahiyesine bal Kara omak Kynde bulunan omak Baba Zaviyesi muhtemelen bulunduu kye de ismini vermiti. Anadoluda baz zaviyeler daha nce meskun olmayan yerleri de iskna ap burada halkn yerlemesinin vesilesi olmulardr. Bu ynyle zaviyenin bulunduu kyler yerleim alan olarak en azndan dini ve mistik nedenlerle cazibe merkezi olmutur. 950H./1543M.de omak Kynde toplam olarak 9 hane kaytl idi. Bunlardan en az 3 aile ikisi hizmetkr ve bir tanesi de fakih olarak kyde zaviye ile irtibatl grevleri ifa etmekteydiler. Geriye kalan 6 hane ise normal ift ve bennak sahipleri olarak kyde ikamet etmekteydiler. Muhtemelen zaviye alanlar haricinde kalan halk da tarmla uraarak zaviyenin gelip geen yolcular iin her zaman mutfan ak tutmasndan dolay, mutfak iin erzak teminine almakta, yani kendi aplarnda meyve-sebze ve tahl retmekte veya bu rnleri para karlnda zaviyeye satmakta idi.54 Zaviyeler dini-tasavvufi terbiye yerleridir. Bu ynyle sadece kendi ilerine kapank inziva yerleri deildi. Civarda yaayan halk ile ok yakn ve karlkl iliki kurulan ve kltr alveriinde bulunulan yerler idi. Medreseler ilmin akademik tarzda yapld yerler olmas nedeniyle halk ile ilim arasndaki kpry zaviyeler kurmulardr. Burada verilen eitim halkn kltr seviyesine daha uygun geldii iin fak ya da fakih ad verilenlerden eyhlerin vaaz ve nasihatleri daha byk rabet gryordu.55 953H./1543M. Ylnda kyde Hasan olu Fakih Mehmed imamlk yapmaktayd. Muhtemelen Fakih
95

bilig, Yaz / 2008, say 46

Mehmed bu trden vaazlar halka omak Baba kynn zaviyesinde muhtelif zamanlarda yapmaktayd. Baz zaviyelerde zaviyedar ailenin yan sra bir de hizmetkr aileler yer almaktadr. Bu hizmetkr aileler zaman ierisinde bazen zaviyedar ailesi ile btnlemektedir.56 omak Baba Zaviyesinde de Sadaka olu Melik Abdal ile Kk Abdal omak Baba zaviyesine hizmetkrlk yapmaktaydlar. ki zaviye hizmetkrnn da Sadakann olu olmas daha nceden Sadakann da bu zaviyede hizmetkrlk yapm olabileceini dndrmektedir. Ayrca her iki hizmetkrn da isimlerinin Abdal olmas Anadoluda kkeni daha eskilere kadar giden bir Abdallk geleneinin devam ettirildiini de gstermektedir.57 956H.de omak Baba Zaviyesi mescidinin vakfnn mtevelliliini Hac Ahmed bin Halil ile Kasm bin mer mtereken yapmaktayd. 19 Rabilevvel 956H./8 Nisan 1549da Ayntab mahkemesine Kasm, omak Baba yaknnda yola, vakf dkknna, makbere (trbe), sebil han duvarna ve omak Babaya bitiik bir arsa zerinde bina ve tamirat yapmtr. Buradaki mescit vakfna ait olan dkkn bu arsayla istiblal (deitirme) etmitir. Byle bir deiiklii daha faydal grm, oradaki dier ahitler ve mtevellinin de bu ie onay olduundan, mahkeme istiblale hkm vermitir.58 Hemen bir sonraki kararda ise omak Zaviyesi Mescidi hasbi mtevellisi olan Kasm bin mer tevliyet grevinden feragat ederek, Hac Ahmed bin Halile tevliyeti brakm ve Hac Ahmedde tevliyet grevini kabul etmitir.59 Kyn gelirinin byk ksm zaviyeye denmekte, ksmen de tmar ile paylamaktayd. Bu kyden 4.300 ake zaviyeye deniyordu.60 Bu rakam da toplam olarak zaviyelere denen miktarn %9.08ine tekabl etmekteydi. g- bni Kni Zaviyesi Zaviyenin yegne gelir kaynan Nehrl-Cevz Nahiyesine bal ve Kerat Ky yaknlarnda bulunan Pige Mezrasndan 12er krat olarak padiah hass ile paylatklar gelirden zaviye 2.211 ake almaktayd.61 Bu miktar toplam olarak zaviyelere denen parann %4.67sine tekabl etmekteydi. h- Dier Zaviyeler Yukarda bahsi geen zaviyeler 16. Yzyln ortasnda tahrir defterine yazlm olanlardr. Bunlarn dnda yaklak bir asr sonra Ayntab ehrini ziyaret etmi olan Evliya elebinin bahsini ettii ve adlarndan onlarn da zaviye tarznda bir yapya sahip olduunu dndmz Tabakhane yaknndaki Emir Dede, Ali Neccar mahallesi yaknndaki Topack Baba, kblesinde Kurban Baba, Aydn Baba, Henk Baba ve eyh Tabak Efendi zaviyeleri de
96

Akis, 16. Yzylda Ayntab Sancanda Zaviyeler ve Mali Kaynaklar

onun eserinde yer almaktadr.62 Ayrca sicillerde geen Babann da bir zaviye veya trbe olabileceini de varsayabiliriz.63

C- Zaviyelerin Ayntab Vergi Gelirlerinden Ald Pay


1530-40 tarihleri arasnda Anadolu Eyaletinde toplam vergi gelirlerinin %17si vakflara ayrlmtr. Bu oran Karaman eyaletinde %14, Rum Eyaletinde %15, 7, Halep ve am Eyaletlerinde %14, Zlkadriye Eyaletinde %5, Rumelinde %5, 4 civarnda olmutur.64 Ayntab Livasnn 950H./1543M.de toplam olarak tarm rnlerinden toplanan vergi miktar 2.331.641, 5 (Defterdeki hasllarn toplam) veya 2.377.596 (Ayr ayr kalemlerin toplam) ake olmutur. Bu miktarn 309.655, 5 akesi veya 311.018, 5lik ksm vakf ve mlklere ayrlmtr.65 Bu hesaba gre toplam hasl miktarnn %13.2si vakf ve mlk olarak ayrlmtr. Zaviyelerin toplam olarak hasldan alnan vergiye oran ise %2.03 olmutur. Bir baka deyile Osmanl devleti Ayntab Sancandan topraktan ald btn vergi gelirinin toplamnn yaklak yzde ikisini Ayntab zaviyelerine demitir. Hemen Ayntab Sancann komusu olan Kilis Sancanda 1536 ylndaki toprak rnlerinde alnan vergi miktar 1037.066 ake olmu bunun 115.659, 5 akesi vakflara ve mlklere ayrlmtr. Oran olarak da %11.1i ne tekabl etmektedir.66

Sonu
Osmanl Devletinde vakflar ve mlkler genel olarak vergi gelirleri toplamnn %10-%20 aralnda yer almaktayd. Tpk vakf gelirlerinin devletin her yannda kabaca eit oranlarda devlet tarafndan desteklenmi olduu gibi vakf dncesi ierisinde yer alan zaviyeler de yaklak olarak eit oranda desteklenmi olabilecei dnlebilir. Bu oran da %2-2, 5 aral olarak tahmin edebiliriz. Zira zaviyeler o gnk ortam ierisinde devlet ve toplum menfaatleri adna iyi ve elzem olan faaliyetleri icra etmekteydiler. Ayntab Zaviyeleri tpk ada olan dier yerlerdeki zaviyeler gibi toplumsal ve dini elite ev sahiplii yapmaktayd. Bu dini elit, gemi ynetimlerin halk zerinde etkisini srdren ailelerden gelmi olabilecei gibi, Osmanlnn Devletinin kendi yetitirdii dini alanda sz sahibi olan kiiler de olabilmekteydi. Her ne olursa olsun devletin temel gayesi, ynetilen ile ynetici kesimler arasndaki ilikiyi ve staty korumak idi. Bu adan zaviyeler arac ve uzlatrc kurumlar olarak, ksmen eskiden beri devam ede geldikleri mali kaynaklar ile, ksmen de Osmanl Devleti zamannda bu gaye ve grevlerini yerine getirmeleri iin, balanan kaynaklarla varlklarn devam ettirdiler.
97

bilig, Yaz / 2008, say 46

Zaviyeler, tm slami dnemler boyunca toplum yapsnda nemli yer tutmutur. Toplum hayatn kolaylatran, bals olsunlar veya olmasnlar, tm toplum kesimlerine hizmet sunan zaviyeler, slam toplumlar ierisinde sratle yaylm ve byk kabul grmtr. Osmanl toplum yaps da, slam toplumunun genel izgilerinin dnda kalmayarak zaviyeleri, sosyal dayanma ve yardmlamann bir rnei olarak yaatmasn bilmitir. Ayn zamanda bu kurumlar ekonomik olarak bamsz, hayr ve hasenat erevesi iinde ekillendirmitir. Ayntab livas pek ok yn ile klasik Osmanl sancak rgtlenmesi ierisinde kalmtr. 16. Yzylda Ayntab ehrinde ve kylerinde yaayan halk, tpk dier yerlerde olduu gibi zaviyelerden istifade etmekteydi. Zaviyeler ayn zamanda yoldan gelip geen, yani yerli olmayan halk iin de bir eit barnma ve misafirhane ilevi grmekteydi. Bu ynyle Osmanl Devletinin 16. Yzylda Ayntab Sancandaki zaviyelerle olan ilgisi; devlet eliyle yaplmas gereken ilerin zamann ve mekann zel artlar ierisinde, tarihi realiteye de uygun olarak, sadece mali kaynann bir ksmn devletin dedii, geri kalann ksmen halkn balar ve zaviyelerin vakflar aracl ile yrtt eitim retim faaliyetleri aracl ile karlayan ve bu ekilde biriken ekonomik gcn tekrar toplumun menfaatlerine dnmne katkda bulunmak olduunu syleyebiliriz. Aklamalar
1. A.Y.OCAK, S.FARUK, Zaviye, A, MEB yay. Cilt 13, Ankara 1997, s. 472 2. mer L.BARKAN, Osmanl mparatorluunda Bir skan ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakflar ve Temlikler, Vakflar Dergisi, say: 2, stanbul 1942, s.281365, Karen BARKEY, Ekyalar ve Devlet OsmanlTarz Devlet Merkezilemesi, ev: Zeynep Altok, Tarih Vakf Yurt Yay., stanbul 1999, s. 128 3. Semavi EYCE, lk Osmanl Devrinin Dini-ctimai Bir Messesesi: Zaviyeler ve Zaviyeli Camiler, stanbul niversitesi ktisat Fakltesi Mecmuas, 196263, s.23, Robert HLLENBRAND, Islamic Architecture, New York 1994, s.219-220, Amy SINGER, marethaneler, Trkler, Cilt: 10, Yeni Trkiye Yaynlar, Ankara 2002, s.486, Ira M., LAPIDUS, Sufism and Otoman Islamic Society, Dervish Lodge (ed.) R.Lifchez, Berkeley 1992, s.26-28 (15-32). 4. OCAK, FARUK, Zaviye, s.470, Suraiya FAROQHI, Seyyid Gazi Revisited, The Foundation as Seen Through Sixteenth and Seventeenth Century Documents, Turcica, XII (1981), s. 90-122. 5. . L. BARKAN, E. MERL, Hdavendigr Livas Tahrir Defterleri I, Ankara 1988, s. 134
98

Akis, 16. Yzylda Ayntab Sancanda Zaviyeler ve Mali Kaynaklar

6. Suraiya FAROQHI, Osmanlda Kentler ve Kentliler, stanbul 1994, s.76 7. OCAK, FARUK, Zaviye, s.471 8. Leslie PEIRCE, Ahlak Oyunlar 1540-1541 Osmanlda Ayntab Mahkemesi ve Toplumsal Cinsiyet, Tarih Vakf Yay., eviri: lkn Tansel, STANBUL Haziran 2005, s. 61 9. Leslie PEIRCE, Ahlak Oyunlar, s. 82 10. Leslie PEIRCE, Ahlak Oyunlar, s. 83 11. Krat Osmanl Devletinin daha nce Arap veya Memluk kontrolnde olan yerlerde kulland ve bu yerlerin eski l alkanlklarndan kalmadr. 24 krat bir tam hisseyi ifade etmektedir. Genellikle has, vakf ve mlk olan vergi gelirlerinin paylalmasnda uygulanmtr. Toprak paralar veya aalardan alnacak vergi geliri (hasl) krat olarak pay edilirdi. Amy SINGER, Kadlar Kullar ve Kudusl Kyller, ev: Sema Bulutsuz, Tarih Vakf Yay., stanbul 1996, s. 70 12. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 70 13. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 82 14. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 98 15. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 99 16. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 176 17. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 176 18. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 192 19. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 201 20. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 229 21. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 297 22. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 307 23. Leslie PEIRCE, Ahlak Oyunlar, s. 61 24. Leslie PEIRCE, Ahlak Oyunlar, s. 62 25. Evliya elebi Ayntab ziyaretgahlarn sayarken Yavuz Sultan Selimin Msra giderken yolda karsna kan Dlk Babadan bahseder ve onun; Yolun kolay olsun Selim olan, Msr falan ayda alp Mekke ve Medine sahibi olarak bana bir tekke yaparmsn? demi ve Msrn fethini mjdeledii gibi kutsal ehirlerin de Osmanl eline geeceini de bildirmi olduunu yazmaktadr. Evliya ELEB, Seyhatname, Cilt.9, s. 148 26. Evliya ELEB, Seyhatname, Cilt.9, s. 148 27. Leslie PEIRCE, Ahlak Oyunlar, s. 63

99

bilig, Yaz / 2008, say 46

28. 950H./1543M. Tahrir defterine gre Dlk Kynde 82 hane, 27 mcerred, 1 piri fani, 1 imam bulunuyordu. Yaklak olarak kyde bu tarihte 440 nfus yayordu. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 108, 109 29. OCAK, FARUK, Zaviye, s. 473 30. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 92 31. Leslie PEIRCE, Ahlak Oyunlar, s. 83 32. Evliya ELEB, Seyhatname, Cilt.9, s. 148 33. Gaziantep eriye Sicilleri Defteri, No: 3, s. 12, Hkm: 2 34. Hseyin ZDEER, Onaltnc Asrda Ayntab Livas, stanbul 1988, s. 377378. 35. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s.60 36. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s.80 37. Gaziantep eriye Sicilleri Defteri, No: 3, s. 12, Hkm: 2 38. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s.65 39. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 90 40. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s.175 41. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s.176 42. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s.176 43. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s.176 44. Gaziantep eriye Sicilleri Defteri, No: 3, s. 81, Hkm: 5 45. Leslie PEIRCE, Ahlak Oyunlar, s. 83 46. Gaziantep eriye Sicilleri Defteri, No: 6, s.19, Hkm: 1 47. BARKAN, MERL, Hdavendigar Livas, s. 143 48. Gaziantep eriye Sicilleri Defteri, No: 10, s. 4 49. Osmanl tara brokrasisinin en nemli grevlilerinden olan kad, devlete ait kararlarn ve beklentilerin, kaza alanna giren blgedeki halkn istekleri ile uyumunu salamak zorundayd. bkz. lber ORTAYLI, Hukuk ve dare Adam Olarak Osmanl Devletinde Kad, Ankara 1994, s. 7-82. 50. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 171 51. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 171 52. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 173 53. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 187 54. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 261-262.

100

Akis, 16. Yzylda Ayntab Sancanda Zaviyeler ve Mali Kaynaklar

55. O.N. ERGN, Trkiye Maarif Tarihi, stanbul 1939, Cilt.I, s. 198, OCAK, FARUK, Zaviye, s. 475-6 56. OCAK, FARUK, Zaviye, s. 472 57. BARKEY, Ekyalar ve Devlet, s. 128 58. Gaziantep eriye Sicilleri Defteri, No: 3, s. 66, Hkm: 2 59. Gaziantep eriye Sicilleri Defteri, No: 3, s. 66, Hkm: 3 60. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 261 61. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, s. 296 62. Evliya ELEB, Seyhatname, Cilt.9, s.148 63. Gaziantep eriye Sicilleri Defterleri., No: 6, s.3, Hkm: 2 64. bkz.mer Ltfi BARKAN, maret Sitelerinin Kurulu ve leyii, ktisat Fakltesi Mecmuas, Cilt: XXIII, say: 1-2, stanbul 1963, s.241-243, Ayn yazar; H. 933-934/M. 1527-1528 Mali Ylna Ait Bte rnei, ktisat Fakltesi Mecmuas, Cilt: XV, say: 1-4, stanbul 1955, s.268, Nazif ZTRK, Menei ve Tarihi Geliimi Asndan Vakflar, s. 3-4 65. Ahmet ZKILI, Ali COKUN, Abdullah SVRDA, Murat YZBAIOLU, 373 Numaral AyntabLivas Mufassal Tahrir Defteri (950/1543), T.C. Babakanlk Devlet Arivleri Genel Mdrl Yay., Ankara 2000, s. 9 66. Babakanl Osmanl Arivleri, Tapu Tahrir Defterleri, No: 373, No: 181

Kaynaka
BARKAN, mer Ltfi (1942), Osmanl mparatorluunda Bir skn ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakflar ve Temlikler, Vakflar Dergisi, say: 2, stanbul, s. 281-365. (1955), H. 933-934/M. 1527-1528 Mali Ylna Ait Bte rnei, ktisat Fakltesi Mecmuas, Cilt: XV, say: 1-4, stanbul, s. 268. (1963), maret Sitelerinin Kurulu ve leyii, ktisat Fakltesi Mecmuas, Cilt: XXIII, say: 1-2, stanbul, s.241-243. BARKAN, mer L., MERL, Enver (1988), Hdavendigar Livas Tahrir Defterleri I, Ankara. ERGN, O.N. (1939), Trkiye Maarif Tarihi, Cilt.I., stanbul. Evliya ELEB (1935), Evliya elebi Seyhatnamesi, Devlet Matbaas Cilt.9.stanbul. EYCE, Semavi (1962-63), lk Osmanl Devrinin Dini-ctimai Bir Messesesi: Zaviyeler ve Zaviyeli Camiler, stanbul niversitesi ktisat Fakltesi Mecmuas, stanbul. FAROQHI, Suraiya(1981), Seyyid Gazi Revisited, The Foundation as Seen Through Sixteenth and Seventeenth Century Documents, Turcica, XII.
101

bilig, Yaz / 2008, say 46

(2004) Osmanlda Kentler ve Kentliler, Tarih Vakf Yurt Yaynlar, stanbul. HILLENBRAND, Robert (1994), Islamic Architecture, New York. LAPIDUS, ra M. (1992) Sufism and Otoman Islamic Society, Dervish Lodge (ed.) R.Lifchez, Berkeley. , (2002) A History of Islamic Societies, Cambridge Unv.Press, August. LEWIS, Bernard(1951), The Otoman Archives as a Source for the History of the Arab Lands, Journal of the Royal Asiatic Society, s.139-155. (1979), Otoman Land Tenure and Taxation in Syria, Studia slamica, say: 50, s.109-124. OCAK, Ahmet Yaar, FARUK, Suraiya FARUK(1997), Zaviye, A, MEB., Yay., Cilt: 13, s. 468-476. ORTAYLI, lber (1994), Hukuk ve dare Adam Olarak Osmanl Devletinde Kad, Ankara. ZDEER Hseyin (1988), Onaltnc Asrda Ayntab Livas, stanbul. ZKILI, Ahmet, COKUN, Ali, SVRDA, Abdullah, YZBAIOLU, Murat, (2000), 373 Numaral AyntabLivas Mufassal Tahrir Defteri (950/1543), Ankara. ZTRK, Nazif (1983), Menei ve Tarihi Geliimi Asndan Vakflar, Ankara. PAKALIN, Mehmed Zeki (1993), Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, Cilt: I, stanbul. PEIRCE, Leslie (2005), Ahlak Oyunlar 1540-1541 Osmanlda Ayntab Mahkemesi ve Toplumsal Cinsiyet, Tarih Vakf Yay., ev: lkn Tansel, stanbul. SINGER, Amy (2002), marethaneler, Trkler, Cilt: 10, Yeni Trkiye Yaynlar, Ankara, s. 486. (1996), Kadlar Kullar ve Kudusl Kyller, ev: Sema Bulutsuz, stanbul.

102

Zaviyes and their financial resources in the Ayntab Province in the 16th Century
Assist.Prof.Dr. Metin AKS*
Abstract: A major factor determining the length of time a state remains politically intact is the condition of the social institutions of the state. Zaviyes were institutions established before the foundation of the Ottoman State. They were functional during Ottoman times and have continued their existence until today. These institutions, which were examples of charity and tolerance in social life, were semiautonomous with respect to issues of finance and administration. Key Words: Zaviyes, Ayntab Zaviyes, mtevelli (trustee), vakif (foundation)

7 Aralk University, Faculty of Science and Letters, Department of History / KLS metinakis@hotmail.com

bilig Summer / 2008 Number 46: 87-104 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

16
. *
: . - , . , . - . : , ,

7 , - , / . metinakis@hotmail.com

bilig 2008 Vpus: 46: 87-104 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye


Dr. Tln DERMENC*
zet: Bu makalede, Osmanl limi Takprzde Ahmed (1495-1561) tarafndan 1558 ylnda Arapa olarak yazlan ve Muhtasibzde Mehmed Hk (lm. 1567) tarafndan Trkeye tercme edilen akikn-numnyenin Sultan II. Osman dneminde (sal. 1618-22) hazrlanan resimli nshas tartlmtr. II. Osman devrinin ikinci veziri Grc Mehmed Paa tarafndan 1618-20 yllar arasnda resimlettirilen Tercme-i akikn-numnye bilinen yegane resimli ulema biyografisi olmasyla Osmanl kitap resminin zgn rneklerinden biridir. Bu almada resimli nshann hazrlanma hikyesi, tasvirlerinin ikonografik yorumlar tartlarak, eserin yazldktan yllar sonra, 17. yzyln ilk yarsnda Sultan II. Osmann saraynda resimlenmesinin olas nedenleri zerinde kimi nerilerde bulunulmutur. Bu irdelemede, Osmanl saraynn 17. yzyl bandaki siyasi grnm, saraydaki g odaklar arasndaki iktidar ekimesinde resimli kitaplarn oynadklar rol, bu role paralel olarak Tercme-i akikn-numnyenin ikonografik programnn oluturulmasndaki kayglar ve bu kayglarla eserin hmisi arasndaki iliki tartmann ana erevesini oluturmutur. Bu sorular/sorunlar nda elyazmasna bakldnda, Tercme-i akikn-numnyenin sadece resimli bir lim biyografisi olmad, ierii ve tasvirlerinin ikonografisi ile 17. yzyl banda Osmanl saraynn deien siyasnda eitli mesajlar ileten siyasi bir enstrmana dnt grlmtr. Anahtar Kelimeler: II. Osman, akikn-numnye, Grc Mehmed Paa, Osmanl resim sanat, Minyatr, lim biyografisi, 17. yzyl, Osmanl ulemas

Osmanl lkesinde yaam lim ve eyhlerin hal tercmesi olan akiknnumnye, Takprzde Ahmed Efendi (1495-1561) tarafndan 1558 ylnda tamamlanr.1 Eserde, beyliin kurucusu Osman Gazi (sal. 1299-1326) dneminden 1558 ylna kadar Osmanl lkesinde yaam olan lim ve eyhlerin biyografileri, her bir padiahn saltanat yllarna gre on tabakaya ayrlr ve her tabakada o padiah devrinde yaayan ulemann yaam ykleri verilir. Kitapta, 150 eyh ve 371 ulema mensubu olmak zere toplam 521
* Pamukkale niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi, Sanat Tarihi Blm / DENZL tulundegirmenci@hotmail.com

bilig Yaz / 2008 say 46: 105-132 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2008, say 46

kii tantlr. Osmanl yaznnda kendi trnn ilk rnei olan bu kitap, limler arasnda ok beenilir, yazldktan hemen sonra evirileri yaplr, Osmanl aydnlarnn en ok okuduu kitaplardan biri olur (Ktip elebi/Balc 2007: 845; Levend 1988: 353; Takprl-zde/Furat 1985: 8-9). Hatta bu ilgi yle bir boyuta gelir ki, her ay bir nsha akikn-numnye kopya ederek bu yolla geimini salayan kiiler ortaya kar (Gnl 1945: 139). Mehmed erif (lm. 1579) nl bir akikn-numnye mstensihi olarak geimini bu yolla kazanmaya balar. Nshalarn kenarlarna yazlan yazm, tarih ve biyografi hatalarn ieren haiyeler, eserin ne derece merak ve ilgi ile okunduunu gsterir (Niyaziolu 2003: 111; Yeter 1991: XXVII-XXVIII). akikn-numnyenin Arapa yazlmas, yaygn olarak okunmasn engellemez kukusuz. Ancak, eser yazlr yazlmaz, hatta mellifi henz hayatta iken Trke evirilerinin yaplmaya balamas, akikn-numnyeye olan ilginin sadece Arapa bilen limlerle snrl olmadn ve kitabn ksa zamanda kazand hretini gsterir. Eser yazldktan hemen sonra balayan bu eviri faaliyeti sonraki dnemlerde de srer, dahas zeyillerle akiknnumnye gncelletirilir.2 akikn-numnye tercmelerinden ilki olan Muhtasibzde Mehmed Hknin (lm. 1567) zet tercmesi musavver yegne eviri olmasyla Osmanl kitap resmi tarihinde zel bir neme sahiptir.3 Muhtasibzde Mehmed Hknin zet evirisi, yllar sonra, Sultan II. Osman dneminde (sal. 1618-22) resimlenir.4 II. Osmann drt yl sren ksa saltanat, Osmanl kitap resimlemeciliinin zgn ve zengin dnemlerinden biridir. Bu zenginlik eserlerin niceliinden ok niteliinden kaynaklanr.5 Ksa bir srede hazrlanan eserlere bakldnda, her bir resimli kitabn ncllerinden farkl zgn eserler olduu grlr. Bu makalenin konusu olan Tercme-i akikn-numnye de bu zgn eserlerden biridir. Resimli nshann sonuna eklenen hatime blmnde verilen bilgiye gre, eser Sultan II. Osman dneminde, ikinci vezir Grc Hadm Mehmed Paa (lm. 1626) tarafndan devrin nl nakka Naki Beye resimletilir.6 Sultan I. Ahmed (sal. 1603-1617) ve II. Osman dnemlerinde nemli brokratik mevkilerde bulunan Grc asll Mehmed Paa, II. Osman devrinde Hotin seferine kadar ikinci vezir olarak grev yapar.7 Tercme-i akiknnumnyenin hatime blmnde ikinci vezir unvan ile anlan Mehmed Paann, II. Osmann Hotin seferi dnnde Edirne muhafz olarak grevlendirilmesi, kitabn sefer ncesinde yani, 1618-1620 tarihleri arasnda hazrlandn gsterir. Elyazmas, hem Tercme-i akikn-numnyenin bilinen tek resimli nshas olmas bakmndan, hem de resimlenen yegne ulema biyografisi olmasyla Osmanl resimli kitaplarnn zgn eserlerinden biridir.8 Osmanl resim sanat zerine yaplan genel yaynlarda tantlan ve
106

Deirmenci, Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye

yazmada alan ressam Naknin yeniliki resim tarzndan dolay resimlerinin slubu ve ikonografisi zerinde durulan eserin, iinden kt tarihi balamla olan ilikisini tartan ayrntl bir alma yaplmamtr.9 Bu alma ile amalanan ise, akikn-numnyenin yazlmasndan yaklak 60 yl sonra resimlenmesinin ne tr bir ihtiyatan doduunu, bu ihtiyacn olutuu sosyal-siyasi ve kltrel ortamda akikn-numnyenin resimli nshasnn kazand yeni anlam anlayabilmektir.10 II. Osman devrinde, Hadm Grc Mehmed Paa tarafndan akikn-numnyenin 16. yzyl ortalarnda yaplan zet tercmesinin resimlendirilmesi, dahas 17. yzyln ilk 20li yllarna kadar eserin pek ok tercmesinin, hatta zeylinin yaplmasna ramen resimlenmek zere ilk yaplan zet tercmenin seilmesi, metnin anlamnn bambaka bir hale dntn, sadece limlerin hal tercmelerini anlatan bir eser olmaktan ktn, Osmanl saraynn deien siyasasnda yeni roller stlendiini gsterir. Bu yeni anlam ve rol eserin ieriinde, hamisinin/lerinin siyasi kimliinde ve Osmanl saraynn iktidar ekimelerinde aramak gerekir. Tercme-i akikn-numnyede biyografileri ve portreleri ile lmszleen ulema, Osmanllarn uzun serveninde, imparatorluun ideolojisinin oluturulmasnda, tekilatlanmasnda ve ynetiminde, kltrnn retilmesinde en nemli rollerden birini stlendi. Osmanl ulemasnn en nemli zellii devlete eklemlenmi yapsyd. Osmanl mparatorluunun askeri merkeziyeti yaps, ulemann brokratik mevkilerle maddi ve manevi g kazanmalarn salad. eriat ulema aracl ile kendi bnyesine alan devlet, ona kendi dnya grne gre bir ekil vererek ynetim anlayna uygun siyasal bir nitelik kazandrd (Niyaziolu 2003: 5; Ocak 1998: 106-111, 113-115). Osmanl devleti ile ulemann bu i ie gemi, neredeyse tek vcut olmu ilikisi 16. yzyl ortasnda yazlan akikn-numnye ile somutlayordu. Osmanl topraklarnda kurulutan Kanuni devri sonlarna kadar yaam olan ulema ve eyhlerin biyografisi olan akikn-numnye, bu zamana dein Osmanl sultanlar, ulema ve eyhler arasndaki ilikiyi ve i ie gemilii gsterir. Asl Niyaziolu, akikn-numnyeye 17. yzyln ilk yarsnda yazlan Nevizde At zeyli zerine yazd kapsaml doktora tezinde bu birliktelii gzler nne serer: akikn-numnyede Osmanl aydnnn en nemli iki grubu olan lim ve eyhlerin biyografileri birlikte yer alr. Bu durum, tpk ulema gibi medrese kl olan tarikat eyhleri ile ulema arasndaki 16. yzyl sonuna kadar sren dostane ilikinin ya da dayanmann bir gstergesidir. Her iki grubun kitapta yer almalarnn en nemli lt Osmanllktr. Bu nedenle de kitabn her blm Sultan Osmandan Kanuni Sultan Sleymana kadar yaayan sultanlarn saltanat yllar esas alnarak dzenlenmitir ve biyografisi yazlan her lim, kendi devrinin padiah ile
107

bilig, Yaz / 2008, say 46

olan ilikisi ile eserde yerlerini almtr. Bylece, akikn-numnyede Osmanl eyhlerinin ve bilginlerinin tarihi Osmanl hanedanlnn tarihinin ayrlmaz bir paras olarak sunulmutur (Niyaziolu 2003: 109-110). Takprzdenin Osmanl yneticileri ile limleri arasndaki birliktelii vurgulayan bu tutumu, eserin resimli nshasndaki tasvirlerin ikonografisinin de balca belirleyicisidir. Tercme-i akikn-numnyede 310 kiinin biyografisi yer alr ve eser elli resimle sslenir.11 Takprzdenin eserinde 521 kiinin biyografisinin verildii dnlrse, Mehmed Hknin orijinal metni epeyce ksaltt anlalr. Tercmede yer alan tasvirlerden dokuzu sultan portresidir. Osmanl sultanlarnn portrelerinin ncl olan rneklerden ayrlan ikonografisi, eserin metnindeki vurguyu yazdan imgeye tar. Bu vurguyu daha iyi kavramak iin Tercme-i akikn-numnyenin sultan portrelerinin kendinden nceki padiah portrecilii ile olan ilikisine ksaca deinmek gerekir. Osmanl resim sanatnda iinde bir dizi halinde sultan portrelerinin bulunduu ilk metin ehnameci Seyyd Lokmn r tarafndan yazlan, genellikle emailnme olarak tannan, Kyfetl-insniye fi emill-osmniyedir.12 Nakka Osmann resimledii el yazmasnda Sultan Osmandan, III. Murada (sal. 1574-1595) kadar on iki Osmanl sultannn dizi portresi yer alr. Nakka Osmann oluturduu Osmanllatrlm ikonik portreler, sonrasnda yaplacak padiah portreleri iin bir model olmutur. Nakka Osmann birbirini yineleyen portrelerinin tek dzelii Osmanl hanedanlnn srekliliini vurgular. Birbirine benzer bir ekilde 4/3 profilden, baldakenli bir tahtta, srtn Bursa kemerli bir niin iinde yasta dayayarak oturur pozda resmedilen sultanlarn balklarndaki, giysilerindeki, hkmdarlk simgelerindeki kimi ayrntlar tek dzelii bozan kk elerdir. Nakka Osmann slubu, Lokmann metinde vurgulad Osmanl hanedan tarihinin srekliliinin grsel karldr (Necipolu 2000: 30-34). Adeta bir model kitab gibi tasarlanan emailnmede oluan bu hanedan kimlii, II. Selim (sal.1566-1574) ve III. Murad dnemlerinde hazrlanan tarih kitaplarnda da benzer bir biimde tekrar edilir (aman 2000: 178, 184-186). Tercme-i akikn-numnyede, yukarda da belirtildii gibi, ilk on padiahn dnemlerinde yaayan limlerin hal tercmeleri verilir. Metin, Sultan Osman devrinde yaam olan yedi limin biyografisi ile balar. Bunlar arasnda eyh Edebli, Ak Paa, Elvan elebi gibi hayat ykleri beyliin douu ile i ie gemi ok nemli limlerin olmasna ramen bu blmde hibir resim yer almaz. Dahas, ilk Osmanl sultan olan Osman Gazinin de portesi yaplmamtr. Bu eksiklik/tercih, ileride deinilecek olan kimi siyasi kayglarn bir tezahr olmakla birlikte, ilk elden eserde yer alan padiah portrelerinin ncl olan rneklerden ve Osmanl padiah portrecilii gele108

Deirmenci, Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye

neinden farkl olduunu gsterir. Tercme-i akikn-numnyenin sultan portrelerinde hanedann sreklilii vurgusu nemini kaybeder ki iki sultann portesinin olmay (Osman Gazi ve I. Murad) bunun gstergelerinden biridir. Ancak, kukusuz bu dncenin tek nedeni dizideki eksiklikler deildir. Eserde yer alan sultan portrelerinin ikonografik zellikleri, bu sav ileri srmeyi mmkn klan esas nedendir. Yazmadaki padiah portreleri metinle balants ve ikonografik yorumu asndan iki farkl grubu olutururlar. Ressam Nak Beyin ilk yorumunda, tek bana betimlenen sultanlar aada biyografileri verilen limlerin yaadklar devrin hkimi olarak tasvir edilirler. Birinci grupta yer alan elebi Mehmed (sal. 1413-1421), (y.47a, Res. 1), II. Murad (sal. 1421-44, 1446-51), (y.60a), I. Selim (sal.1512-20), (y. 191a, Res. 3) ve Kanuni Sultan Sleymann (y. 213b,) portrelerinde benzer bir ikonografik kurgu tekrar eder. Sultanlar, etraf yksek duvarlarla evrili, krma atl veya kubbeli bir kkn iinde, basamakl bir tahtta, srtn yasta dayam bir pozda resmedilirler. Bu gruba giren portreler, kk farkllklarla kimi zgn yaklamlar yanstsalar da, byk lde emailnmede oluturulan geleneksel betimleme biimlerine uygun olarak resmedilmilerdir (Res. 2, 4).13 Bununla birlikte, dizideki eksiklikler, daha da nemlisi ikinci grubu oluturan portreler yazmadaki vurgunun ve mesajn tamamyla deitiini gsterir. Tercme-i akikn-numnyenin metninde vurgulanan Osmanl ynetimi ile ulema ve eyhler arasndaki dayanma, Ressam Nak Beyin farkl bir ikonografiyle kurgulad ikinci grup portrelerde belirgin olarak izlenir. Bu grup resimlerde, kendi dnemlerinde yaayan limlerle birlikte, onlarn etkinliklerine katlrken betimlenen sultanlar baka bir balam iinde izleyiciye sunulur. Bu resimlerde, sultanlarn bireysel zellikleri en aza indirgenen ikonlar olarak deil de, etraflarnda yakn olduklar eyh ve limlerle resimlenen eti, kan olan bireyler olarak betimlendikleri grlr. Resimlerin ikonografileri, Osmanl hanedannn muhteem evrimini yanstmaktan ok, mparatorluu birlikte kurduklar ve ycelttikleri limlerle olan srt srta ilikisini gzler nne serer. Tercme-i akikn-numnyenin ilk tasviri olan Sultan Orhan (sal. 13261362), Molla Alaeddin Esved (Kara Hoca) (lm. 1397/98) ve Molla Halil Cenderezdenin (lm. 1387) grup portresi yukarda deinilen kaygy grsel dile aktaran gzel bir rnektir (y. 12b, Res. 5). Tasvirde, mekn Osmanl sultanlarnn saray deil, ulemann ve eyhlerin medresesidir. Mekn seimindeki deiim, resimlerin iletmek istedikleri mesajn deitiini ilk elden gsteren nemli bir ayrntdr. Medrese, sultan, ulema ve eyhlerin ortak mekndr. Osmanl sultanlar devletin resmi ideolojisine hizmet etmek zere kurduklar medreselerle, buralardan nce mezun olan sonra da hizmet veren ulemay ve eyhleri desteklemilerdir. Ksaca, medrese iki grubun birbirine
109

bilig, Yaz / 2008, say 46

salad destein somutlat bir kurumdur. Kalemii bezemeli mihrab, altgen inili duvarlar ile tipik bir erken Osmanl yaps olan medresenin penceresinin zerindeki kitabeden, bu yapnn Sultan Orhann Molla Alaeddin Esvedi mderris olarak grevlendirdii znikteki medresesi olduu anlalr. Medresenin revakl blmnde Sultan Orhan ve Molla Alaeddin Esved karlkl sohbet ederler. emailnmede oluturulan portre zelliklerine byk lde uyan Sultan Orhan, farkl olarak bada kurarak deil de diz km oturur. Sultann oturu biimi ve iki elini dizlerinde kavuturmas, devrin nl limi Molla Alaeddin Esvede kar duyduu saygnn grsel dildeki karl olmaldr. Nitekim, metinde de Sultan Orhann Molla Alaeddin Esvedi sonsuz bir sayg ve hrmetle karlad vurgulanr.14 Ulema sar olan, beyaz sakall molla, elinde krmz ciltli bir kitap tutarak ayn dzlemde oturduu Sultan Orhana bir eyler anlatmaktadr. Nak, bir yandan Molla Alaeddin Esvedi sultanla ayn dzlemde tasvir ederek aralarndaki yaknl gsterirken, dier taraftan da mollay daha kk boyutlu ve daha az gsterili giysilerle betimleyerek Sultan Orhan molladan ayrmtr. Tasvirde, medresenin dnda, pencereden bu bulumay izleyen nc bir kii mahzun suretiyle dikkati eker. Metinde anlatlan hikye bu noktada imdadmza yetierek bu figr tanmamz salar. Metne gre, Sultan Orhan, Molla Alaeddin ile sohbeti esnasnda, halkn ikyetlerini cevap vermede bilgilerinin eksik kaldn, bu konuda bilgisine danmak zere rencilerinden birini grevlendirmesini ister. Molla Alaeddin Esved, sultann isteini rencilerine ilettiinde hi biri gitmek istemez ve kendilerini gndermemesi iin mollalarna yalvarrlar. Sultan Orhan da eer gnll deillerse siz birisini sein biz zorla alp gtrelim der. Molla Alaeddin Esved bunun zerine rencisi Halili bu grev iin seer. Molla Halil, sultan ile giderken, yolda ilim tahsilinden uzak kaldm diyerek gzya dker.15 Hikyeden, pencereden ieride olanlar izleyen kiinin Sultan Orhan devrinin bir baka limi ve devlet adam Molla Halil Cenderazde olduu anlalr. Metindeki bu anlatm, medresenin penceresinden Sultan ile Alaeddin Esvedin konumasn izleyen Halil Paann mahzun duruunu aklar. Halil Paann yz ifadesi bu i iin gnll olmayn, medreseden ayrlmak istemediini izleyiciye gsterir. Tercme-i akikn-numnyede iki kez resmedilen tek Osmanl sultan Fatih Sultan Mehmedtir (sal. 1444-1446; 1451-1481). Bilginleri etrafna toplamasyla mehur Fatihin iki kez resmedilmesinde bu nnn pay olmaldr. Fatih devrine verilen nem metinde ve bu tabakann resim programnda da belirgin bir ekilde izlenir. Elli bir kiinin biyografisinin anlatld bu blm, Kanuni Sultan Sleyman devrine ait tabakadan sonra kitabn en uzun ksmdr. Ayrca, her tabakada (Osman Gazi dnemi hari) yer alan

110

Deirmenci, Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye

resim says drt ile alt arasnda deiirken, Fatih Sultan Mehmede ayrlm blmde on be tasvir yer alr. Fatih Sultan Mehmed ilk portresinde, Molla Zeyrek ile Hocazde lakabyla tannan Molla Mslihiddinin (lm. 1488) tartmalarn dinlerken gsterilmitir. Seyyid Ali ve vezir Mahmud Paa ise limlerin tartmasna hakemlik etmek zere toplantya katlmlardr (y. 90b, Res. 6).16 Fatih Sultan Mehmedin tasvir edildii ikinci resimde, sultan nl matematik bilgini Ali Kuuyu kabul ederken betimlenmitir (y. 113b, Res. 7). Metne gre, Uzun Hasann elisi olarak Tebrizden Ruma gelen ve Fatihle tanan Ali Kuu, sultandan grd ihsanlar ve onun bilginlere salad olanaklardan etkilenerek padiahn davetini kabul eder, stanbula gelir. Fatih Sultan Mehmed, Ali Kuuyu karlamak zere pek ok kii gnderir. Bilgin, sultann huzuruna ktnda, padiaha hediye etmek iin yazd Muhammediye adl risaleyi sunar ve metne gre matematik ilminde bu kitaptan daha stn bir eser yoktur.17 Resimde, Fatih aalkl bir alanda serilmi bir hal zerinde, yastklara dayal olarak bada kurmu oturur. Arakasnda, ellerini nde kavuturmu bekleyen has odal yer alr. Ali Kuu sultann nnde diz km elini pmektedir. Fatihin dier elinde tuttuu krmz ciltli kitap Ali Kuunun sultana hediye etmek zere yazd Muhammediye olmaldr. Resimdeki kk bir ikonografik ayrnt, Tercme-i akikn-numnyede sunulan Osmanl sultanlk kurumu ile ulema snfnn ayn btnn bir paras olduu mesajn gzler nne serer. Ali Kuu, bir bilgin olarak dokunulmaz ve kutsal olan Osmanl sultanna dokunabilecek kadar sultann yaknln kazanmtr. Bu tr kabul sahnelerinde, padiah tarafndan kabul edilen sarayllar, bilginler, din adamlar en fazla sultann eteini pmeye nail olabilirken, Tercme-i akikn-numnyede ulema ve eyhler sultanlar ile ayn hal zerinde karlkl oturabilmekte hatta ona dokunabilmektedirler. Fatihin bu iki resmi bir baka mesaj da izleyicisine iletir. lk tasvirde, Molla Zeyrek, Molla Mslihiddin Hocazde gibi Osmanl lkesinde yaayan, Bursa, stanbul gibi medreselerde grev yapan limler padiahn meclisinde yerlerini alrken, ikinci tasvirde, Fatihin bilginlere verdii kymetin nnden etkilenerek Osmanl lkesine g eden Ali Kuu grlr. Her iki hikyede de Fatihin bilginleri korumakla edindii n duyarak stanbula koan limlerin ykleri anlatlr. zenle seilen bu limlerden biri Anadoludan, dieri Anadoluya fersah fersah uzak diyarlardan, her eyini geride brakarak Osmanl bakentine gelir. Bylece, Fatih Sultan Mehmed resimlerde de metinde olduu gibi evrensel bir bilim hmisi olarak sunulur. Tercme-i akiknnumnyenin en nemli kahraman olan Fatih Sultan Mehmed kendi portrelerinin dnda aada deinilecek olan lim tasvirlerinde de metin aracl-

111

bilig, Yaz / 2008, say 46

yla hikyeye dhil edilir. Fatihin hem tasvir programnda hem de yklerde belirgin olarak karmza kmas elyazmasndaki nemini gsterir. Tercme-i akikn-numnyede Sultan II. Bayezidin (sal. 1481-1512) resmi ikonografik bakmdan en ilgin tasvirlerden biridir. Sultan Bayezidin portresinin menkbevi bir hikye iinde oluturulmas uygun grlm, Sultan Bayezid metinde on birinci srada biyografisi verilen Emir Seyyid ile aralarnda geen bir yk ile betimlenmitir (y. 169a, Res. 8). Hikyeye gre, randan gelerek Amasya yaknlarnda, Yeniceye yerleen ve Emir lakabyla bilinen Seyyid brahim ile o srada Amasyada ehzade olan Bayezid arasnda yakn bir iliki vardr. Seyyid brahime babam diye hitap eden ehzade sk sk onu ziyarete giderek kendisi iin dua etmesini ister. Ziyaretlerinden birinde, Seyyid brahim, avlanmak yerine ynettii halkn meseleleri ile uramas gerektiini syleyerek ehzadeye av yasa getirir. Seyyid brahime byk saygs olan Bayezid, bir sre eyhinin dn tutarak avlanmaktan vazgeer. Ama bir mddet sonra verdii sz unutur, dayanamayp ava kar. Birlikte ava gittii adamlar ehzadenin nne bir blk ahuyu srerler. Ahular gren Bayezid o anda elindeki okunu ve yayn brakr, etrafndakiler nedenini sorduklarnda, ahulardan birinin zerinde babam vard der.18 yknn tasvir edildii resmin sol kesinde, tepenin ardnda, at zerinde Bayezid yer alr. Yksek sar, uzun, hafif krlam sakalyla gen bir ehzadeye pek benzemeyen Bayezidin arkasnda iki has odal, yannda bir solak, sahnenin nnde ise kaan hayvanlar yer alr. En nde koan geyiin zerinde, ban evirerek Bayezida bakan, yeil giysisi ve seyitlere zg yeil sar ile eyh brahim grlr. Hikyede ahu olduu sylenen hayvanlarn uzun atall boynuzlar ile daha ok geyie benzemeleri, Bayezidin menkbelerle oluan imgesine ve nakkan bu ortamdan beslenen imgelemine yakan bir tutumdur. Nitekim, ahular geyik yapan Naknin bu resmi yaparken geyik boynuzlar ile dolaan Geyikli Babay hatrlamadn dnmek pek olas deildir. Naknin Bayezidi resimlemek zere bu tr bir menkbeyi tercih etmi olmas, Tercme-i akikn-numnyenin tasarlanmasndaki kayglar da yanstr. Fatih Sultan Mehmed nasl limleri desteklemesi, kitaplara olan merak ile tannmsa, veli olarak adlandrlan ve kimi kerametlere sahip olduu sylenen II. Bayezid da oluan imgesine uygun bir yk iinde karmza kmtr. Bu tasvirde dikkat eken bir dier zellik ise, II. Bayezidin henz sultan olmadan nce bandan geen bir hikye ile kitapta yer almasdr. Resmedilmek zere seilen yk, eyhin ynetimle ilgili tleri ile gen ehzadenin yetimesindeki katky vurgular niteliktedir.

112

Deirmenci, Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye

Grld gibi, Tercme-i akikn-numnyede yer alan sultan portreleri, geleneksel sultan portreciliinin yerleik ikonografisinden beslenmekle birlikte, sadece Osmanl hanedannn srekliini vurgulayan simgeler olarak karmza kmazlar. Kukusuz bunda Tercme-i akikn-numnyenin bir hanedan tarihi olmamasnn da pay vardr. Ancak, daha nce de deinildii gibi, biyografisi verilen her limin kitapta yer almasnn en nemli belirleyicisi Osmanllktr. Nitekim, kendi tabakalarnn banda portreleri yer alan sultanlar kendi dnemlerinde yaam limlerin hmisi olarak sunulurlar. Ancak sultanlar yakn olduklar limlerle grrken, onlar ziyaret ederken ya da onlarla yaadklar kimi yklerle betimleyen ikinci grup portreler, sultan portrelerinin sadece kendi dnemlerinin baladna iaret eden simgeler olarak kullanlmadn, esas vurgunun Osmanl yneticileri ile limler arasndaki iliki zerinde olduunu gsterir. Kitapta portreleri yaplmak zere seilen limlerin kimlii de Osmanl devletinin var oluunun temellerinden biri olan ulema-ynetim ilikisinin niteliini yanstr. Tercme-i akikn-numnyenin resim programnn oluturulmasndaki ana etmen biyografi tasvirleri olmasdr. Metnin biyografik yapsna uygun olarak ulema resimleri iin de grsel bir dzen oluturulur ve her resimde ayn kurgu kullanlarak biyografisi eit olarak verilen limlerin portreleri de metindeki bu tutuma uyum salar. Bylece ilk bakta salanan tekdzelik ile grsel bir eitlik salanr. Bu kurguda, limler kimi zaman birka kk aacn, kimi zaman da gerideki mimari bir betimlemenin canllk katt bo ve ssz bir doa iinde gsterilir. Bazen tek balarna, bazen de rencileri, meslektalar ya da hizmetlileri ile betimlenen limler ya metinde anlatlan kitaplarn okurlar, yazarlar yahut da bu kitaplar karlarndaki kiilerle tartrlar. Bylece, resimlerin mekn, sadece aktrlerin deitii bir tiyatro dekoru izlenimini verir (Res. 9-10). Tercme-i akikn-numnyede hal tercmeleri verilen limlerden portresi yaplmak zere seilenlere bakldnda, tasvir edilen limler ynetime destek veren bir grup olarak karmza kmakla birlikte, bu destek kaytsz artsz bir boyun ei deildir. Metinde, ulemann hayat hikyeleri verilirken zerinde nemle durulan noktalardan biri ilim hayatlardr. Her bir limin kimlerden ne tr dersler ald, ilim renmek iin ehir ehir dolamalar uzun uzun anlatlr. Bu hikyelerde, Osmanl limlerinin zorlu kariyer yolculuu gzler nne serilir. Tabii ki limlerin Bursa, Edirne, Kahire, am gibi Anadolu ve Anadolu dndaki slam biliminin merkezlerindeki bu dolamlarnn tek sebebi oralardaki nl bilginlerden ders alabilmek hevesi deildir. Metinde belirtilmese de, limler iyi bir i bulabilme midi ile bu yolculuklar gerekletiriyor olmalyd. Ulemann hal tercmelerinde nemle zerinde durulan bir dier husus ise Osmanl sultanlar ile olan ilikileridir. Pek ok
113

bilig, Yaz / 2008, say 46

hikyede ulemann sultan karsndaki kendinden emin tutumu ve Osmanl sultanlarnn ulemann bu tavrn asilik olarak nitelemeyerek, onlarn istek ve dncelerine verdii deer vurgulanr. Sultan II. Mehmed ile Molla Grni arasndaki iliki buna iyi bir rnektir. II. Mehmed ile Grninin dostluu sultann ehzadelik yllarna dayanr. II. Murad, Molla Grniyi ehzade hocas olarak grevlendirdiinde, bir sopa vererek, gerekirse ehzadeye vurabileceini syleyecek kadar gven ve sayg duymaktadr Grniye. Bu yllarda gelien dostluk ehzade, sultan olduunda da devam eder. Sert mizac, boyun emeyen tavrlar ile tannan Molla Grninin sultanlara, vezirlere ve meraya isimleri ile hitap ettii, selam verirken eilip yer pmedii anlatlr.19 Elyazmasnda Molla Grninin resmedildii hikye de mollann metinde vurgulanan mizacn yazdan imgeye tar (Res. 11 ). Arife gnnde, II. Mehmed mollay bayramlama trenine davet etmesi iin bir avu yollar. Padiahn selamn ileten avu daveti bildirince, molla ayet hava bugnk gibi yamurlu olursa gelmeye meclim olmaz, stm bam balk olur diyerek daveti reddeder. avu bu cevab sultana ilettiinde, II. Mehmed mollann at ile sarayn iinde kadar gelebileceini, bylece amurdan korunacan syler.20 Tasvirde de Sultan Mehmedin gnderdii avu mollaya bayram davetini iletmektedir. Tm bu bilgiler nda, elyazmasnn resim programnda vurgulanan ulemadevlet dayanmasnn 17. yzyl banda, II. Osmann sarayndaki anlam ne idi sorusuna dnecek olursak, bu sorunun cevabn vermek ya da kimi neriler getirmek iin resimli nshann sonuna yazlan hatime blmne dikkatlice bakmak gerekir. Mehmed Hknin tercmesi II. Osman devrinde resimlenmeden nce Ahmed elebi tarafndan kitaba bir hatime, yani sonsz yazlr. Resimsiz nshalarda olmayan bu blmle Mehmed Haknin tercmesi 17. yzyln ilk yarsnn dnce ve kavray dnyasna tanr.21 Hatime blm, II. Osmann saraynda esere yklenen anlamlar, akikn-numnyenin alglanma biimini ve resimlenme sebebini anlalr klar. Bu blm, kitabn resimlendikten sonra takdim edilmesini betimleyen bir tasvirle sslenir (y. 259b, Res. 12). Hatime blmne gre, akikn-numnyenin meydana gelmesinde kiinin hizmeti vardr. Bunlardan ilki, bylesine faydal bir eseri yazan mellif Takprzde Ahmedtir. kinci kii ise, ok faydal bir eser olmasna ramen Arapa olarak yazlmasndan dolay snrl bir okuyucu kitlesine ulaan eserin zerindeki sisi kaldrmaya kabiliyeti olan mtercim Mehmed Hkdir.22 Ancak, Mehmed Hknin yaratt bu gzellik hl bir gizlilik perdesi arkasndadr. Bu gizli gzellii ise Sultan II. Osman devrinde vezr-i sni ve nazm- hvl-i dvni olan Mehmed Paa ortaya karr, esere yeni bir elbise giydirerek, yani kitab resimleterek akin-numnyenin derecesini biraz daha
114

Deirmenci, Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye

ykseltir. Metnin devamnda hem Sultan II. Osman hem de Vezir Mehmed Paa vg ile anlr. Metinde, Mehmed Paadan sonra ismi anlan bir dier kii ressam Nak Beydir. Devrinin ikinci Manisi olarak nitelenerek efsanevi ressam Mani ile edeer grlen Nak Beyin resim yapmadaki mahareti, akl, zeks ve nktedanl methedildikten sonra, kitabn mefhumunu anlayarak ve bilerek uslb- garb zre nak u tasvr ve tarz- acb zre tertb tahrr itdrmler denilerek elyazmasnn nakka tantlr.23 Hatime blmne elik eden tasvirde, duvarlar iniler, yerleri hallarla kapl bir meknda karlkl oturan figrlerden krmz kaftanl, sakalsz, bir elinde tespih, dierinde kitab tutan, hafif toplu kii, eseri resimleterek zerindeki giz perdesini kaldran Vezir Hadm Grc Mehmed Paa olmaldr.24 Mehmed Paann elindeki kitab sunduu ya da tartt ulema sar giymi, ak sakall yal figr de, yukarda zetlenen hatime blm gz nne alndnda, byk bir olaslkla Mehmed Paadan nce isimleri anlan eserin yazar Takprzde Ahmed yahut da, mtercimi Muhtasbzde Mehmed Hkdir. Resimdeki bir dier kii ise, kapnn nnde, ellerini nde kavuturmu bir ekilde ayakta bekleyen krmz kaftanl figrdr. Sheyl nver (1949:34) Nak zerine yazd monografik eserinde bu kiinin kitabn ressam Nak Bey olduunu syler. Hatime blmnde de son olarak ismi anlan kii ressam Nak Beydir. Hem metin hem de resmin ikonografisi gz nne alndnda nverin tespitinin doru olduu anlalr. Figrn, kap nnde, ellerini kavuturmu bir ekilde betimlenii, eserin mtercimi ve resimli nshay hazrlatan hmisinin yanndaki daha alt kademede olan kariyerine iaret eder gibidir. Bylece, Nak Bey, siretleri suretlere dntrerek kitaba en son hizmet eden kii olarak resimde yerini alr.25 Oluturulan ikonografik kurgu ile Mehmed Paa, eseri resimleterek ona yeni bir elbise giydiren kii olarak akikn-numnyeyi yazan Takprzdeye ya da eseri tercme ederek zerindeki sisi kaldran ve eseri daha ok kiinin faydalanmasna sunan Mehmed Hkye olan minnetini der. Bylece, takdim resminin ikonografisi, kitabn btn ile uyum salar. Bu tasvirde de, kitabn hem metnin de hem de resim programnda vurgulanan gemiin lim ve eyhlerine zlem, hayranlk ve minnet simgesel bir yolla dile getirilir. Kitapta yer alan bu son tasvir, konu olarak hazrland dnemde geen bir olay anlatmasyla eserdeki tek ada resimdir. Ancak resmin alegorik kurgusu, bu betimi de dier tasvirlerin ve metnin simgesel diline yaklatrarak kitabn dili ile birletirir. Orijinal tercmede olmayan ve sadece resimli nsha iin yazldndan dolay metnin tek ada blm olan hatime, bir yandan takdim tasvirini zmlememizi salarken, dier taraftan da, 17. yzyln ilk yarsnda kitaba yklenen anlamlar hakknda ipular sunar. Bu ipular da vezir Mehmed
115

bilig, Yaz / 2008, say 46

Paann Tercme-i akikn-numnyeyi resimletme nedenleri hakknda neriler getirebilmeyi mmkn klar. Hatime blmnde, Tercme-i akikn-numnyeyi okumakla kazanlacak faydalar maddeler halinde sralanr. Bu faydalardan zellikle biri, eserin hem ieriinin hem de resim programnn vurgusuyla btnlk salar. Buna gre, Akll kii bakasnn halinden ders alandr sz gereince akiknnumnyeyi eer sultanlar okursa, gemiin yneticilerinin muteber ilerini renip onlarn yolundan giderler. ayet vezirler okur ise, gemiteki insanlarn ilme ve ilim erbabna duyduklar saygy grp, onlar uyulacak kimselerdir, onlarda gzel rnekler vardr diyerek onlar rnek alrlar. Okuyanlar ulemadan ise, seleflerinin gzel ilerinden dolay vldn grp biz de yle olalm diye onlarn iyi ilerini kendilerine iar edinir, kt ilerden uzak dururlar. Sradan insanlar okuduunda da, gemiin insanlarnn hayatlarn konumak, dnmek gzel bir hale vesile olur ve gemie bakp uyank olurlar, ilim tahsiline aba harcarlar.26 akikn-numnyeyi okuyarak elde edilecek bu fayda, eserin 17. yzyl banda tpk bir nasihatnme gibi alglandn dndrr. Hal tercmeleri verilen kiilerin hayatlar sultan, vezir, lim ya da sradan insanlar iin alnacak dersler ve gzel rneklerle doludur. Kitaba yklenen bu anlam, nasihatnme trndeki eserlerin popler olduu 17. yzyl banda resimlenmesini anlaml klar. Osmanl k teorisinin ada tarihiler tarafndan yeniden sorgulanmaya balamas, bu teorinin k noktas olan ve Osmanl yaznnda 17. yzyl balarnda younluk kazanan nasihatnme edebiyatnn tartlmasna yol am ve bu eserler Osmanl tarih almalarnn nemli ilgi alanlarndan biri haline gelmitir.27 Bu trn k noktasn ve Osmanl literatrndeki ald yeni biimi tartan bu almalarda, nasihatnmelerin ilk olarak ran-slam edebiyatnda hkmdarlara tler veren pendnme ya da nasihatnme adyla 8. yzylda ortaya kt sylenir (Howard 1988: 55-56). Hkmdarlara t vermek iin yazlan bu tr eserler Osmanl yaznnda kendine zg yeni bir hal alr. Osmanl nasihatnme yazarlar bu edebi trn belirli ynlerine bal kalmakla birlikte, eserlerinde yaadklar dnemin askeri, ekonomik ve siyasal sorunlarna ilikin somut eletiriler ve zm nerileri sunarlar. Bu tarz nasihatnme literatrnn ilk rnei olarak Osmanl entelekteli ve brokrat Gelibolulu Mustafa linin (1541-1600) 1581 ylnda III. Murada sunmak zere yazd Nushats-seltn kabul edilir (Fleischer 1999: 98). lnin nc almas 17. yzylda artan bu gelenein balangcdr. 17. yzyl banda yazlan Kitb- Mstetb28, Koi Beyin Risalesi,29 Namnn tarihi30 gibi bir dizi eser, lnin balatt gelenei devam ettirirler. 17. yzyl banda yazlan bu eserlerde genel olarak devletin temel kurumlarnda ba
116

Deirmenci, Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye

gsteren bir bozulmadan ikyet edilir. Bu bozulmann ana sebebi ise, yneticilerin Osmanl adaletinin temeli olan Kanuna uymaylardr. Dnemlerinde ba gsteren bozulmalar dile getiren yazarlarn ideal altn a ise Kanuni devridir (Fleischer 1999: 104; Howard 1988: 64-73). Osmanl nasihat edebiyatnn en nemli zelliklerinden biri olan gemie zlemin simgeletii altn a fikri duraan bir kavram deildir. Fleischer, yazarlarn yaadklar dnem ve tadklar kayglara gre altn an da deitiini syler. rnein, Gelibolulu Mustafa l iin imparatorluun altn a II. Mehmed dnemi iken, 17. yzyl ba yazarlar iin Kanuni adr. Yukarda da belirtildii gibi, nasihatnme yazarlar gnn problemlerinin zm olarak gemiteki uygulamalara dn gerekli grrler. Ancak Fleischer, ehzde Korkudun babasna yazd mektup, lnin Nushatsseltni ve 17. yzyl ba yazarlarnn eserleri arasndaki ilikiyi inceledii makalesinde, 16. yzyl sonu 17. yzyl banda ortaya kan reform edebiyatnn, sadece III. Murad devrinde ortaya kt ne srlen ekonomik ve sosyal problemlerin sonucunda ortaya kan bir tr olarak aklanamayacan, bu eserlerin gnn politik tartmalarnn yeni bir ifade biimi olduunu syler (Fleischer 1990: 73-74, 77). Fleischerin bu tespiti, Tercme-i akikn-numnyenin Vezir Grc Mehmed Paa tarafndan resimletilmesinin nedenini devrin politik tartmalar ve siyasi gndemi iinde irdelemeyi gerekli klar. Bu gereklilik ise bizi II. Osmann sarayndaki iktidar mcadelelerine ve Grc Mehmed Paann iinde yer ald iktidar grubuna deinmeye gtrr. Haremdeki hadm aalardan olan ve Grc lakabyla tannan Mehmedin saraydaki kariyeri ve ykselii I. Ahmedin 1603deki clusunun hemen ardndan hasoda ba olarak grevlendirilmesi ile balar. 1604 ylnda nc vezir olan Mehmed Paann Osmanl brokrasisindeki uzun serveni, 1626 ylndaki idamna kadar inilerle ve klarla devam eder. Osmanl saraynda geirilen bu uzun yllar boyunca rakipleri ile mcadele etmek zorunda kalan Mehmed Paa, temkini ve deneyimi ile ayakta kalmay baarr. rnein, saraydaki nemli g odaklarndan biri olan Nasuh Paann 1613 ylnda Mehmed Paay bakentten uzaklatrmak iin Erzuruma gnderme planlarn baaryla savuturarak bakentte kalr (Mehmed bin Mehmed/Sarl 2000: 40). Mehmed Paann sahip olduu itibarda ve sultan ile olan yaknlnda harem mensubu olmasnn pay olmaldr. I. Ahmed ile kimi zaman aras alsa da her zaman sultann merkezinde olduu g grubunun iinde yer almay baarr. Mehmed Paann merkeze olan yaknl II. Osman dneminde de devam eder. Bu dnemde ikinci vezir olan Mehmed Paa, Hotin seferinde hazinenin emanet edildii kiidir ayn zamanda (Mehmed bin Mehmed/Sarl 2000: 41).
117

bilig, Yaz / 2008, say 46

Deneyimli bir devlet adam olan Mehmed Paa, iktidara yakn ya da iktidarda olmann yollarn ve adabn da bilir elbette. Bu yollardan biri de, Osmanl saraynda sultann merkezinde olduu yneticiler snfna dhil olabilmenin nemli gstergelerinden biri olan resimli kitap hamiliidir. Mehmed Paa, sultan adna sahip olduu politik gc ile sultannn gnln kazanacak bir eser yaptrm olmaldr. Bu nedenle de, Tercme-i akiknnumnyenin hatime blmnde eserin hamisi Mehmed Paann hemen nnde II. Osmann vg ile anlmas, devrin sultanna gsterilen simgesel bir sayg deildir sadece. Bir sonraki satrda ad anlacak haminin, yani, Grc Mehmed Paann da koruyucusu olan sultan, resimlenen kitabn da doal hamisidir aslnda. Dolaysyla da, Tercme-i akikn-numnyenin, bir ulema biyografisinin, resimlenmesinin anlamn, Grc Mehmed Paann kiisel gndeminde deil, II. Osmann saraynn izledii politikalarda aramak daha makuldr. Bu balamda, 17. yzyl banda Osmanl sultanlarnn ulema ile olan atmas Tercme-i akikn-numnyenin resimlenmesini anlaml klar.31 I. Ahmedin gelenekten ayrlarak, ehzade hocas olarak sradan bir vaiz olan mer Efendiyi semesi, II. Osmann, I. Mustafann (sal. 1617-18, 1622-23) tahta kna sebep olduu iin devrin en nemli ulema ailesinden gelen eyhlislam Esad Efendinin (1570-1625) yetkilerini sadece fetva vermekle snrlayarak btn grevlerini mer Efendiye devretmesi bu gerilimi yanstr.32 II. Osmann Leh seferi ncesi kardei Mehmedi ldrmek zere Esad Efendiden istedii fetvay alamamas, eyhlislamn Osmanl sultanna hayr diyebilecek gc olduunu gsterir (Tezcan 2001: 98-110). Tam da bu srada karde katlini merulatran Fatihin Kanunnmesinin gnmze ulaan en eski kopyasnn yazlmas bir tesadften te olmaldr (Tezcan 2001: 99100). Nitekim yukarda da deinildii gibi, bu dnemde grlen bozulmann balca sebebi Kanuna uymay olarak grlmtr. Tm bu siyasi gerilimler ve Tercme-i akikn-numnyenin metninin ve tasvirlerinin ierii, II. Osmann saraynn gemiin limlerini ve devletin var oluunun bileenlerinden biri olan ulema/devlet dayanmasn hatrlatarak bir nevi izledii siyaseti merulatrmas olarak okunabilir. 16. yzyln yani altn an limleri, sultanlarla olan ibirlikleri tekrar hatrlatlarak gnn limlerine adeta sitem edilir. Bu sitem, elyazmasnn resim programna dhil edilen limler kadar, dlananlarn kimliklerinin de nemli bir belirleyicisidir. yle ki, elyazmasnn resim programna dikkatle bakldnda allmadk bir durum gze arpar. Osmanl Beyliinin kurucusu olan Osman Gazinin portresi eserde yer almaz. Hlbuki izleyici/okuyucu beyliin temeli olan kurucusu Osman Gazinin ve de Osmanl yneticileri ile eyhler ve ulema arasn-

118

Deirmenci, Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye

daki yzyllarca srecek dayanmann ilk rneini temsil eden eyh Edeblinin portresini eserde grmeyi bekler. Sultan II. Osman beyliin kurucusu Osman Gaziden sonra bu ismin verildii ikinci Osmanl sultandr. Bu ismi tamak Sultan II. Osman zerinde nasl bir etki yapt sorusunu yantlayacak bilgilerimiz olmasa da, bu armn II. Osman zerinde tesiri olduunu dnmek mmkndr. Hatta, II. Osmann Esad Efendinin kz Akileyi nikhl e olarak almas, 17. yzyln nl limi Nevizde Atnin bu birliktelii ikinci bir Osman-Edebli dayanmas olarak tanmlamasna neden olmutur. Bu evlilie rzas olmayan Esad Efendi, Atnin bu tanmndan holanmam olmaldr. Ancak gazi sultan imgesini hem izledii politikalarda hem de devrin sanat rnlerinde izlediimiz II. Osmann bu armdan memnun olduu, hatta Leslie Peirce (2002: 142-143), Gabriel Piterberg (2003: 19) gibi modern tarihilere gre bu evlilii bu arm yaratmak zere bilinli olarak yapt dncesi gz nne alndnda, Osman Gazinin ve Edeblinin portresinin eserde yer almaynn bilinli bir seim olduunu dndrr. II. Osmann saray, Osman Gazi ve eyh Edebli tasvirlerinin, hatrlataca gncel armlardan dolay nemli g odaklarndan birinin temsilcisi olan Esad Efendinin imgesinin kitapta yer almasndan rahatsz olmu olmaldr. Tm bu gstergeler, Kanuni Sultan Sleyman devrinde yazlm bir eserin yazldktan hemen sonra yaplan zet tercmesinin II. Osmann saraynda resimlenmesinin sradan bir seim olmadn gsterir. Osmanl devletinin temelini oluturan ulema/devlet dayanmasn vurgulayan ve Osmanlnn altn anda yazlan akikn-numnyenin, II. Osmann saraynn zgl koullaryla yeniden yaratlmas ve hem metin hem de resim ieriinin gncelletirilmesi, bir yandan ulema ile sarayn gerilimli ilikisini gzler nne sererken dier yandan da, Osmanl dnyasnda resimli bir kitaba sahip olmann tek bana bir sanat beenisinin neticesi olmadn, her bir eserin, iinden kt tarihi balamla ilikisinin belirlenmesi sonucunda anlaml bir hale gelebileceini gsterir.

Aklamalar
1. Eserin tpk basm iin bkz. Takprl-zde smud-dn Ebulhayr Ahmed Efendi (1985), E-ekikun-Numnye F Ulemi Devletil-Osmnye, (Ne. Ahmed Subhi Furat), stanbul: stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Basmevi. Takprzdenin Arapa metni yakn zamanda Trkeye tercme edilmitir. Bkz. Takprlzde (2007), Osmanl Bilginleri, e-akikun-Numniye f ulemidDevletil-Osmniyye, (ev. Muharrem Tan), stanbul: z Yaynclk. 2. Trke tercme ve zeyillerin listesi iin bkz. Levend 1988: 353-364; Gnl 1945: 136-168; Yeter 1991: XXVIII-XXXIV. Ktip elebi, Kefz-zunnda bu esere
119

bilig, Yaz / 2008, say 46

geni olarak yer verir ve btn tercmelerini ayrntlar ile anlatr (Ktip elebi/Balc 2007: 846-846). akikn-numnyenin tercmeleri ve zeyillerinin balcalar kapsaml bir indeks eliinde neredilmitir. Bkz. Hadklhakik f tekmileti-sakik, akaik-i Numaniye ve Zeyilleri, I-V, (1989), (Ne. Haz. Abdlkadir zcan), stanbul. 3. Muhtasibzde Mehmed Hk 1560ta ilk tercmesini yapm, 1564te ise bu zet tercmeyi biraz daha geniletmitir. Nshalar: 1560 tarihi zet tercme: Sleymaniye Ktphanesi, Ali Emir Tarih 729, Laleli 2022, Hamidiye 924, ehzade III, 355, stanbul Arkeoloji Mzesi 1545; stanbul niversitesi Ktphanesi (K), T. 470, 557, 2487, 3790; Nuruosmaniye Ktphanesi, 3234, 3379; Topkap Saray Mzesi Ktphanesi (TSMK), H. 1263; Trk Tarih Kurumu Ktphanesi, No 506. 1564te yaplan ikinci tercme: Kprl Ktphanesi, II, 230, stanbul Arkeoloji Mzesi, 1307, 1308 ve K, T. 15 (Yeter 1991: XXVIV). 4. Muhtasibzde Mehmed Hk, Tercme-i akikn-numnye, TSMK, H. 1263. Katalog bilgisi iin bkz. Karatay 1961: 386. 5. Bu dnemde resimlenen metinlerin banda Firdevsnin ehnmesi gelir. Meddah Medh tarafndan mensur olarak II. Osman iin iki cilt olarak tercme edilen ehnmenin Sultan Osman ve devrin Drssade Aas el-Hac Mustafa Aa iin resimli nshalar hazrlanr. Gnmzde Uppsala niversitesi Ktphanesinde bulunan birinci cilt (O. Celsing 1) ve St. Petersburg niversitesi Ktphanesindeki ikinci cilt (No 1378) Sultan Osman iin hazrlanan takmdr. Paris Milli Ktphanesinde bulunan yarm kalm ikinci nsha ise Mustafa Aa iin hazrlanan takmn ilk cildini oluturur. II. Osman devrinde yazlm ve resimlenmi bir dier eser ise devrin airi Nadir tarafndan yazlan ve I. Ahmedin lm, II. Osman'n saltanatnn ilk yllarnda paalarn gerekletirdii kara ve deniz seferlerini ve de II. Osmann Hotin seferini anlatan kitaptr. ehnme-i Ndir olarak bilinen (TSMK, H. 1124) eser resimli Osmanl tarihlerinin sonuncusudur. Bu eserler hakknda ayrntl bilgi ve deerlendirme iin bkz. Deirmenci 2007. 6. TSMK, H. 1263 y. 256a-260b. 7. Grc Mehmed Paa hakknda ksa biyografik bilgi iin bkz. Yayn Kurulu (1999), Mehmed Paa (Hadm), Yaamlaryla ve Yaptlaryla Osmanllar Ansiklopedisi, II, stanbul: Yap Kredi Yaynlar, s. 158-159. 8. Ak elebi (lm. 1572) tarafndan 1568de yazlan Meir-uarnn III. Murad devrinde, 1590l yllarda resimlendii dnlen nshas (Fatih Millet Ktphanesi, Ali Emiri Efendi, 772) ierikleri tamamen farkl olsa da, resimli biyografi olmas ile Tercme-i akikn-numnyeye en yakn rnektir. Meir-uarda Osman Gaziden II. Selime kadar 11 padiahn ve seilmi baz airlerin portreleri yer alr. Eser hakknda bilgi iin bkz. Bac, aman vd. 2006: 130-131. 9. Sheyl nverin Ressam Nak: Hayat ve Eserleri (1949) adl eseri, Tercme-i akikn-numnyenin tantld ilk ve en geni kapsaml yayn olarak gnmzde de nemini korur. Osmanl nakkalarnn en nllerinden olan Nak ile nverin bu almas sayesinde tanrz. Bu eser, elyazmasn tantmas, kitabn metninde verilen bilgileri kullanmas bakmndan hala kaynak yayn olarak kulla120

Deirmenci, Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye

nlr. Nak, zerine ikinci alma Esin Atla aittir. Atl, makalesinde 17. yzyln ilk eyreinde yaplm pek ok resmi Nakye atfetmi ve eklektik tanmlamasn getirerek ressamn farkl gelenekleri birletiren zgn resim slubunu tartmtr. Bkz. Atl 1978: 103-120. Elyazmas zerine alan bir dier sanat tarihisi de Filiz amandr. aman, Tercme-i akikn-numnyenin tasvirlerinin ikonografisi zerine 16-18 Kasm 2005 tarihinde Hacettepe niversitesi Sanat Tarihi blmnce Prof. Dr. Gnsel Renda onuruna dzenlenen Gelenek, Kimlik, Bireim: Kltrel Kesimeler ve Sanat Sempozyumunda bir bildiri sunmutur. Bu monografik yaynlarn dnda Osmanl resim sanat zerine yazlan btn eserlerde Tercme-i akikn-numnyeye yer verilmitir (And 2004: 127, 146, 164-167; Atasoy-aman 1974: 67-69; Atl 1980: 137-238; aman 2002: 923-924; aman-Tannd 1979: 70; Mahir 2000: 309-311). 10. Bu nedenle de, bu almada farkl bir yazda ayrca tartlmay hak eden eserin slup zellikleri, dolaysyla da Naknin Osmanl tasvir sanatndaki zgn resim slubu zerinde durulmayacaktr. 11. Elyazmasnda yer alan resimlerin listesi ve konular iin bkz. nver 1949: 32-34. 12. ok sayda resimli nsha arasnda zellikle ikisi nem tar: TSMK, H. 1563, Trk slam Eserleri Mzesi, 1973. Bu iki nsha Sokollu Mehmed Paann lmnden nce Nakka Osman, Nakka Alinin bata olduu nakkalar grubu tarafndan resimlenir. Nakka Osmann oluturduu modellere gre daha sonra ok sayda resimli nshas hazrlanr: K, T. 6088, Fatih Millet Ktphanesi, Ali Emiri Tarih no. 216, Londra British Library, Add 7780, TSMK, R. 1262, Viyana sterreichischen Nationalbibliothek, H.O. 25 (aman 2000: 175-184). 13. Osmanl resimli kitaplarnda, iinde padiahlarn portrelerinin bulunduu tek eser emailnme deildir kukusuz. Ancak, bir dizi olarak sultanlarn portresini ieren ilk eser olan emailnme daha sonra yaplacak sultan portreleri iin doru suretleri barndran bir model kitab gibi tasarlanm ve burada oluturulan modeller Osmanl kitap resminde kk farklarla tekrar edilmitir. Bu nedenle de Tercme-i akikn-numnyenin sultan portreleri emailnme rnekleri karlatrlmtr. 14. TSMK, H. 1263, y. 13a. 15. TSMK, H. 1263, y. 13a. 16. TSMK, H. 1263, y. 88b-90b. 17. TSMK, H. 1263, y. 113a-113b. 18. TSMK, H. 1263, y. 169a. 19. TSMK, H. 1263, y. 66a. 20. TSMK, H. 1263, y. 66a-67a. 21. Tercme-i akikn-numnyenin Hatime blm Ahmed elebnin akikn-numnyenin merhum Takprzde Ahmed Efendinin eseri olduunu syleyen cmlesi ile balar: Hk-py-i erbb- irfn peygle-nin genc-nisyn bende-i bendegn l-i neb abd- b re Ahmed eleb eydir kitb- akikn121

bilig, Yaz / 2008, say 46

numnye ki vefeyt- ulem-y devlet-i Osmniye ebbed allahu tela zilli seltnh-yi alel milletil-islmiye fahr- krmul-rm Tkprzde Ahmed Efendi merhmn telf-i erf ve tasnf-i latfdir (TSMK, H. 1263, y. 256a-256b). Sheyl nver bahsi geen Ahmed elebyi yazmann hattat olarak kabul eder (nver 1949: 31). Ancak, yukardaki alntdan da anlalaca zere, metinde Ahmed elebnin eserin hattat olduuna dair bir ifade kullanlmaz. Ahmed elebnin azndan sylenen ve akikn-numnyeyi tanmlayan cmle, Ahmed elebnin hattattan ok hatime blmnn yazar olduunu dndrr. 22, TSMK, H. 1263, y. 256b. 23. TSMK, H. 1263, y. 258b-259b. 24. Mehmed Paann portresini bu dnemde hazrlanm dier eserlerden de tanrz. Sakalsz, toplu yz hatta zerinden karmad mor kaftan ile Mehmed Paa belirgin portresiyle bu dnemde tandmz birka sarayldan biridir. ehnme-i Ndirde (TSMK, H. 1124) II. Osmann Hotin seferine kma kararn tartt resimde (y. 46a) devrin ikinci veziri olan Mehmed Paa sultann sa tarafnda oturan vezirleri arasnda konumuna uygun bir ekilde ikinci srada yer alr. Yine ayn elyazmasnda bulunan ve II. Osmann Hotin yolunda gsteren ift sayfa tasvirde (y. 50b-51a), Mehmed Paa nde ilerleyen vezirler arasnda ikinci srada ilerlerken gsterilir. Her iki tasvirde de sakalsz, toplu yz ve mor kaftan ile Tercme-i akikn-numnyedeki portresine ok benzer bir ekilde karmza kar. Bkz. Deirmenci 2007: 243-244. 25. Hatime blmnn sonunda eserin iki Ahmed ve iki Mehmedin katks ile tamamland belirtilir (y. 260b). Bu durumda, bahsedilen kiiler eserin yazar Takprzde Ahmed ve hatime blmnn yazar Ahmed elebi ile mtercim Mehmed Hk ve ikinci vezir Grc Mehmed Paa olmaldr. 26. TSMK, H. 1263, y. 257b. 27. Osmanl nasihatnme edebiyat ve bu trn ortaya k ile ilgili bkz. Howard 1988: 52-77; Fleischer 1999: 67-77; Fodor 1986: 217-240; z 1999: 48-53; z 1997. 28. Eser Yaar Ycel tarafndan yaynlanmtr. Bkz. Osmanl Devlet Tekilatna Dair Kaynaklar: Kitb- Mstetb, Kitabu Meslihil Mslimn ve Menfiil-Mminn, Hrzl-Mlk, (Haz. Yaar Ycel), (1988), Ankara: Trk Tarih Kurumu Basmevi. 29. Koi Bey, Koi Bey Risalesi, (Ed. Ali Kemali Akst), (1939), stanbul. 30. Mustafa Naima, Naima Tarihi, I-V, (ev. Zuhuri Danman), (1967-1969), stanbul, Zuhuri Danman Yaynevi. 31. Burada 17. yzyl banda ulema ve saray olarak birbirine tamamen kart iki homojen grubun olduu kastedilmemektedir. 32. Sultan I. Ahmedin lm zerine en byk ehzadesi Osman yerine kardei I. Mustafann tahta kmas Osmanl tarihinde nemli dnm noktalarndan biridir. Ekberiyete gei olarak adlandrlan bu deiimin nedenleri ve II. Osmann sarayndaki iktidar gruplar arasndaki mcadeleler hakknda kapsaml bir tartma iin bkz. Tezcan 2001.

122

Deirmenci, Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye

Kaynaka
AND, Metin (2004), Osmanl Tasvir Sanatlar I: Minyatr, stanbul: Trkiye Bankas Yaynlar. ATASOY, N.- F. aman (1974), Turkish Miniature Painting, stanbul: Publications of the R. C. D. Cultural Institute. ATIL, Esin (1978), Ahmed Naki, An Eclectic Painter of the Early 17th Century, Fifth International Congress of Turkish Art (Ed.G. Feher), Budapest, s. 103120 (1980), The Art of Book, Turkish Art, (Ed. Esin Atl), Washington, DC. ve New York, Smithsonian Institution Press ve Hary N. Abrams Inc., s. 137-238. BACI, Serpil, Filiz aman, Gnsel Renda ve Zeren Tannd (2006), Osmanl Resim Sanat, stanbul: Kltr Bakanl Yaynlar. AMAN, Filiz (2000), stanbul Saraynn Yorumu: stad Osman ve Dizisi, Padiahn Portresi, Tesavir-i l-i Osman, stanbul: Bankas Yaynlar, s. 164-187. (2003), Minyatr, Osmanl Uygarl, II, (Ed. Halil nalck-Gnsel Renda), stanbul: Kltr Bakanl, s. 893-931. AMAN, Filiz ve Zeren Tannd (1979), Topkap Saray Mzesi slam Minyatrleri, stanbul: Ali Rza Baksan Gzel Sanatlar Matbaas. DERMENC, Tln (2007), Resmedilen Siyaset: II. Osman Devri (1618-1622) Resimli Elyazmalarnda Deien ktidar Sembolleri, (Yaynlanmam Doktora Tezi), Ankara: Hacettepe niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits. FLESCHER, Cornell (1990), From eyhzade Korkud to Mustafa li: Cultural Origins of the Ottoman Nasihatname, 3rd Congress on the Social and Economic History of Turkey, Princeton University, 24-26 August 1983, stanbul, Isis Press, s. 67-77. FLESCHER, H. Cornell (1999), Tarihi Mustafa li: Bir Osmanl Aydn ve Brokrat, (ev. Ayla Orta), stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar. FODOR, Pl (1986), State and Society, Crisis and Reform, in 15th-17th Century Ottoman Mirror for Princes, Acta Orientalia, XL/2-3: 217-240. GNL, Behcet (1945), stanbul Ktphanelerinde Al-akaik Al-Numaniye Tercme ve Zeyilleri, Trkiyat Mecmuas, VII-VIII/2: 136-168. HOWARD, Dougles (1988), The Ottoman Historiography and the Literature of Decline of the Sixteenth and Seventeenth Centuries, Journal of Asiatic Society, 22: 52-77. KARATAY, Fehmi (1961), Topkap Saray Mzesi Ktphanesi Trke Yazmalar Katalou, I, stanbul: Kk Aydn Matbaas. KTP elebi (2007), Kefz-Zunn An Esmil-Ktbi Vel-Fnn (Kitaplarn ve limlerin simlerinden phelerin Giderilmesi), I-V, (ev. Rt Balc), stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar.
123

bilig, Yaz / 2008, say 46

LEVEND, Agah Srr (1988), Trk Edebiyat Tarihi, I, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yaynlar. MAHR, Banu (2000), Portrenin Yeni Balam, Padiahn Portresi, Tesavir-i l-i Osman, stanbul: Bankas Yaynlar, s. 298-335. MEHMED bin Mehmed (2000), Mehmed b. Mehmed er-Rm (Edirneli)nin Nuhbett-Tevrih Vel-Ahbr ve Trh-i l-i Osman (Metinleri-Tahlilleri), (Haz. Abdurrahman Sarl), (Yaynlanmam Doktora Tezi), stanbul: stanbul niversitesi. NECPOLU, Glru (2000), Sz ve mge: Osmanl Sultanlarnn Portrelerine Karlatrmal bir Bak, Padiahn Portresi, Tesavir-i l-i Osman, stanbul: Bankas Yaynlar, s. 22-62. NYAZOLU, Asl (2003), Ottoman Sufi Sheikhs Between this World and Hereafter: A Study of Nevizade Atais (1583-1635) Biographical Dictionary, (Yaynlanmam Doktora Tezi), Cambridge, Massacuthusetts: Harvard niversitesi. OCAK, Ahmet Yaar (1998), Osmanl Toplumunda Zndklar ve Mlhidler (15-17. Yzyllar), stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar. Z, Mehmet (1999), Onyedinci Yzylda Osmanl Devleti: Buhran, Yeni artlar ve Islahat abalar Hakknda Genel Bir Deerlendirme. Trkiye Gnl, 58, Kasm-Aralk: 48-53. (1997), Osmanlda zlme ve Geleneki Yorumlar, stanbul: Dergah Yaynlar. PERCE, Leslie (2002), Harem-i Hmayun Osmanl mparatorluunda Hkmranlk ve Kadnlar, (ev. Aye Berktay), Ankara: Tarih Vakf Yurt Yaynlar. PTERBERG, Gabriel (2003), An Ottoman Tragedy: History and Historiography at Play, Berkeley, Los Angeles, London: University of California Press. TAKPRL-zde smud-dn Ebulhayr Ahmed Efendi (1985), E-ekikunNumnye F Ulemi Devletil-Osmnye, (Ne. Ahmed Subhi Furat), stanbul: stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Basmevi. TAKPRLZDE (2007), Osmanl Bilginleri, e-akikun-Numniye f ulemidDevletil-Osmniyye, (ev. Muharrem Tan), stanbul: z Yaynclk. TEZCAN, Baki (2001), Searching for Osman: A Reasssessment of the Deposition of the Ottoman Sultan II (1618-1622), (Yaynlanmam Doktora Tezi), Princeton: Princeton University. NVER, Sheyl (1949), Ressam Naki: Hayat ve Eserleri, Ankara. YETER, Nejat (1991), akaikun Numaniye Zeylindeki airlerin Biyografileri, nceleme-Metin ndeks, Gazi niversitesi, (Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi), Ankara: Gazi niversitesi.

124

Deirmenci, Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye

Resim 1. TSMK, H. 1263, y. 47a: elebi Mehmed

Resim 2. TSMK, H. 1563, elebi Mehmed (aman 2000)

125

bilig, Yaz / 2008, say 46

Resim 3. TSMK, H. 1263, y. 60a: Yavuz Sultan Selim

Resim 4. TSMK, H. 1563, Yavuz Sultan Selim (aman 2000)

126

Deirmenci, Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye

Resim 5. TSMK, H. 1263, y. 12b: Sultan Orhan, Molla Alaeddin Esved ve Molla Halil Cenderezde

Resim 6. TSMK, H. 1263, y. 90b: Fatih Sultan Mehmed, Molla Zeyrek, Hocazde, Seyyid Ali ve Mahmud Paa
127

bilig, Yaz / 2008, say 46

Resim 7. TSMK, H. 1263, y. 113b: Fatih Sultan Mehmed ve Ali Kuu

Resim 8. TSMK, H. 1263, y. 169b: II. Bayezid ve Seyyid brahim

128

Deirmenci, Osmanl Saraynn Gemie zlemi: Tercme-i akikn-numnye

Resim 9. TSMK, H. 1263, y. 19a: eyh Cemaleddin Mehmed

Resim 10. TSMK, H. 1263, y. 132b: Molla Hsameddin


129

bilig, Yaz / 2008, say 46

Resim 11. TSMK, H. 1263, y. 66b: Molla Grni

Resim 12. TSMK, H. 1263, y. 259b: Takdim Tasviri

130

Glorifying the Past in the Ottoman Court: Tercme-i akikn-numnye


Dr. Tln DERMENC*
Abstract: This article focuses on the illustrated manuscript of akikn-numnye, which was written in Arabic in 1558 by the Ottoman scholar Takprzde Ahmed (1495-1561) and translated into Turkish by Muhtasibzde Mehmed Hk (d. 1567). During the reign of Osman II (1618-22) an illustrated version of Tercme-i akikn-numnye was prepared on the decree of Grc Mehmed Paa, the second vizier to the Sultan. This illustrated manuscript occupies a very significant place among Ottoman book illustrations since it is the only illustrated scholar biography known to exist. After dwelling on the preparation process of the illustrated manuscript, this study discusses the iconographic meaning of the drawings in the manuscript and explains why the Court of Osman II may have felt the need to have an illustrated version of Tercme-i akiknnumnye prepared so many years after the work was written. For this purpose the study looks into not only the political situation of the Ottoman Court in the 17th Century but also the role played by illustrated books in the struggle for power among various authorities in Court. In this regard, the study also provides an account of the concerns the Court may have felt during the preparation of the iconographic program of Tercme-i akikn-numnye. All these suggest that Tercme-i akikn-numnye was not just an illustrated scholar biography but a political instrument conveying a variety of messages through its content and iconography in the changing atmosphere of the 17th Century Ottoman Court. Key Words: Osman II, akikn-numnye, Grc Mehmed Paa, Ottoman art of illustration, miniature, scholar biography, 17th century, Ottoman scholars

Pamukkale University, Faculty of Science and Letters, Department of the History of Art / DENZL tulundegirmenci@hotmail.com

bilig Summer / 2008 Number 46: 105-132 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

Tercme-i akaikn-unmanye -
. *
: akaik-n numanye (1495-1561), 1558 , (.1567). , 2. 1618-1620 . - - . , . : , . . . Tercme-i akaikn-numany, , . : , aka'ik'n-nu'manye, Grc Mehmed Paa, , , 17.

, - , / . tulundegirmenci@hotmail.com

bilig 2008 Vpus: 46: 105-132 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Edebi Eserlerin Sadeletirilerek Yeniden Yaym zerine Uygulamal Bir rnek: Nesl-i Ahr
Do.Dr. Alev SINAR*
zet: 7 Eyll 1908 - 5 Mart 1909 tarihleri arasnda Sabah Gazetesinde tefrika edilmi olan Nesl-i Ahr, yazarn salnda ne kitap halinde yaymlanm ne de sadeletirilmitir. Eserin elimizdeki tek nshas 1990 ylnda emsettin Kutlu tarafndan Son Kuak alt bal ile hazrlanan sadeletirilmi basksdr. Ancak Nesl-i Ahrin kitap halindeki bu tek basksnda, yeni harflere aktarma ve sadeletirme ilemi srasnda orijinal metinden ok uzaklald ve bu basky hazrlayan emsettin Kutlunun tasarrufuyla Halit Ziyann kaleminden kan metnin byk lde deitirildii grlmektedir. Kimsenin bir edeb metne mdahale ve zellikle yazarn slbunu deitirme hakk olmad gibi byk bir slpu olan Halit Ziyann salnda kitap halinde yaymlanmam olsa bile bir eserinin yllar sonra yayma hazrlanrken byle bir mdahaleye maruz kalmas ok daha vahimdir. Nesl-i Ahrin bu sadeletirilmi basks ne yazk ki edebiyat aratrmaclar ve dier disiplinlerin uzmanlar tarafndan bilimsel anlamda kullanlabilecek nitelikte olmad gibi sradan okuyucu iin de rahatlkla takip edilebilecek bir anlatmdan uzaktr. Edebiyat biliminin ilk grevlerinden birisi malzemelerinin bir araya getirilmesi, metnin sahihliinin ortaya karlmasdr. Aksi takdirde edeb eserlerin eletirel tahlili ve tarih erevesi iinde anlalmas ok zorlaabilir. Bu almada halen Nesl-i Ahrin mevcut tek basks ile yazar tarafndan tefrika halinde gazetede braklm nshalar arasndaki fark ortaya koyulacak ve bu suretle orijinal metne zarar vermemek adna bir metnin edisyonunun zorluuna ve ne kadar ciddi bir almay gerektirdiine dikkat ekilecektir. Anahtar Kelimeler: Edebi eser, edisyon, edisyonda kriterler, sadeletirme, Nesl-i Ahr, Son Kuak

Bir yazar edebiyatn her trnde eser verebilir. Bu eserlerin hepsi yaymlanmam olabilir, bazen byle bir eser lmnden sonra yazarn ahsi evrak arasndan kabilir, gazete veya dergi stunlarnda yaymland haliyle kala-

Uluda niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm / BURSA alav01@hotmail.com

bilig Yaz / 2008 say 46: 133-152 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2008, say 46

bilir. Baz yazar ve airler nceki yllarda yaymladklar metinleri yeni yaymladklar kitaplara almam olabilirler ya da daha sonra metnin iinde deiiklik yapm olabilirler. Bir metnin edeb deer tayor olmas elbette asl gerekli olan husustur ve bu deere karar vermek edebiyat aratrmacsnn grevidir. Ancak bazen bir metin edeb kymet tamad, ikinci ya da nc derecede bir alma olduu halde bile nem arz edebilir. Bir edebiyat aratrmacs iin yazarn ister acemilik, ister raklk, ister olgunluk, ister d dnemi olsun yazd eserlerinin hepsi nemlidir. nk ncelikli olarak bir yazar tam olarak deerlendirmenin yolu buradan geer. Bir yazarn klliyatnn ortaya karlmas onun gelimesini, duygu ve dnce dnyasndaki ini klar, deiimleri, ald tesirleri grp onun hakknda salkl bir hkm vermeyi salamann yan sra bu eserlerin yazldklar dnemlere tanklk etmeleri ve devri aydnlatan bilgiler iermeleri bakmndan da byk nem tar. Halit Ziya Uaklgilin Nesl-i Ahr adl roman da tefrika olarak gazetede kalm, yazar tarafndan kitap olarak yaymlanmam, ancak ele ald devir hakknda arpc bilgiler ieren ve bu nedenle zerinde dnlmesi gereken bir eserdir. Halit Ziya Uaklgilin son roman olan Nesl-i Ahr, 7 Eyll 1908 - 5 Mart 1909 tarihleri arasnda Sabah Gazetesinde tefrika edilmitir1. Tefrika says 149dur2. II. Merutiyet sonrasnn heyecan ile kaleme alnm romanda II. Abdlhamid devrine yneltilmi sert bir eletirel bak hakimdir. II. Abdlhamidin izledii i politika, istibdad idaresi, hafiye tekilat ile insanlarn neredeyse nefes alamaz noktaya gelmeleri, bozulan devlet daireleri, memuriyette kayrmann ve kollamann esas olmas iddetle eletirilmi ve byle bir idare altnda bozulan sosyal hayat ve perian durumda olan halk gzler nne serilmitir. Btn bunlarn yan sra romanda II. Abdlhamidin baskl idaresi altnda bunalan genliin hayata nasl bakt da yanstlmtr. II. Abdlhamid devrindeki basklarn canl tan olan Halit Ziya Uaklgilin bu roman sadece edebiyat aratrmaclarn deil tarihileri ve siyaset bilimcileri de ilgilendiren bilgiler iermektedir.3 Nesl-i Ahr, yazar tarafndan ne kitap haline getirilmi ne de sadeletirilmitir. Eserin tek nshas 1990 ylnda emsettin Kutlu tarafndan Son Kuak alt bal ile hazrlanan sadeletirilmi basksdr4. Sadeletirme Osmanl Trkesini bilmeyen yeni nesillere Trk Edebiyatnn klasikleri arasna girmi olan eserlerimizi ve bu yolla kltr deerlerimizi tantmak iin nemli bir faaliyettir. Ancak Nesl-i Ahrin kitap halindeki tek basksnda, yeni harflere aktarma ve sadeletirme ilemi srasnda orijinal metinden ok uzaklald ve bu basky hazrlayan emsettin Kutlunun tasarrufuyla Halit Ziyann kaleminden kan metnin byk lde deitirildii grlmektedir. Kimsenin bir
134

Snar, Edebi Eserlerin Sadeletirilerek Yeniden Yaym zerine Uygulamal Bir rnek: Nesl-i Ahr

edeb metne mdahale ve zellikle yazarn slbunu deitirme hakk olmad gibi byk bir slpu5 olan Halit Ziyann bir eserinin, yayma hazrlayan tarafndan byle bir mdahaleye maruz kalmas ok daha vahimdir. Nesl-i Ahrin bu sadeletirilmi basks ne yazk ki edebiyat aratrmaclar ve dier disiplinlerin uzmanlar tarafndan kullanlabilecek nitelikte olmad gibi6 sradan okuyucu iin de rahatlkla takip edilebilecek bir anlatmdan uzaktr. Edebiyat biliminin ilk grevlerinden birisi malzemelerinin bir araya getirilmesi, metnin sahihliinin ortaya karlmasdr7. Aksi takdirde edeb eserlerin eletirel tahlili ve tarih erevesi iinde anlalmas ok zorlaabilir.8 Bu bildiride yukarda birok bakmdan nemli olduunu anlatmaya altm ve halen edisyonu ile megul olduum Nesl-i Ahrin mevcut tek basks ile yazar tarafndan tefrika halinde gazetede braklm nshalar arasndaki fark ortaya koyulacak ve bu suretle orijinal metne zarar vermemek adna bir metnin edisyonunun zorluuna ve ne kadar ciddi bir almay gerektirdiine dikkat ekilecektir.

1- Okuma Hatalar
Nesl-i Ahrn kitap halindeki tek nshasnda metnin anlamn deitirecek hatta okuyucuya yazarn sylemek istediinin tam tersini dndrecek derecede byk okuma hatalar vardr. Oysa kitabn nsznde doru okuma zerinde titizlik gsterilmesi gereine dikkat ekilmi ve bu kitap hazrlanrken bu titizliin uyguland belirtilmitir. Okuma konusunda gsterilen hassasiyet ve dikkate rnek olmak zere de yle bir aklama yaplmtr (!): Bizim, romanda Mcella olarak verdiimiz kadn ad Mecelle olarak de verilebilirdi. Eski harfle iml asndan bunun Mecelle okunmas, Mcella olarak okunmasndan daha da uygun dmektedir. Ancak Osmanlca kadn adlar arasnda Mcella vardr ama Mecelle yoktur. (s. 13)9 * Ada hakknda biraz daha yksek fikirlerim vard. (tef. 14) Ada zerine biraz daha yksek dncelerim var. (s. 65) * Pederinizin oraya izm esbabn bilmiyorlar, (tef.18) Babanzn oraya gnderilmesinin nedenlerini biliyorlar (s. 76) * Memurn-i devletten zevata benzer ehreler grlyordu. (tef. 18) Devlet memurlarndan kimselere benzemeyen yzler grlyordu (s. 77) * Alnnn zerinde iri ter damlalar yuvarlanp (tef. 18) Alnnn zerinde iki ter damlalar yuvarlanp (s. 75) * .gya rfann biare sada-y girye-dr demin orackta babasn dilenmek iin alamam idi, (tef. 19)
135

bilig, Yaz / 2008, say 46

sanki rfann zavall alayan sesi demin orackta babasn dinlemek iin alamamt (s. 79) * bu memleket otuz sene (tef. 20) bu lke otuz yl (s. 90)10 * btn dier memleketlere benzer bir sahne-i hayat uyansa (tef. 24) btn teki lkelere benzer bir hayat sahnesi aynsa (s. 95) * Limon skelesi (tef. 39) Liman skelesi (s. 151) * efik yirmi be yanda idi (tef. 46) efik yirmi bir yandayd (s. 174) * Btn mesafat ve menazr ksalm (tef. 62) Btn uzaklklar ve grntler kslm (s. 226) * yanlarna gelmemesini skit bir agrz kablinden telakki ederek (tef. 68) yanlarna gelmesini sessiz bir zel amaca balayarak (s. 247) * btn rstlarn [drst, saf insanlarn] bir nevi reh-nms, (tef. 78) btn hastalarn bir tr pusulas (s. 279) * btn hissiyatn gya tvermi idi (tef. 79) btn duygusalln sanki uyuturmutu. (s. 282) * yldzlar seziliyordu. (tef. 99) yldzlar seiliyordu. (s. 351) * Samime evvela sar salarnn altnda daha donuk grnen simasnda hazin bir tebessmn dalgalaryla ona bakt, sonra bahse girmekten enen bir geveklikle: (tef. 128) Samime nce sar salarnn altnda daha donuk grnen yznde hznl bir glmsemenin dalgalaryla ona bakt, sonra konuyu uzatmaktan enen bir gevezelikle (s. 452) * Selim bin Bedri Selim Bey el- Bedri * Vilyat- Selse Vilyat- Slse

136

Snar, Edebi Eserlerin Sadeletirilerek Yeniden Yaym zerine Uygulamal Bir rnek: Nesl-i Ahr

2- Metinde Yer Almayan fadeler


Byk bir slpu olduu btn edebiyat aratrmaclar tarafndan kabul edilen Halit Ziya Uaklgilin11 anlatm yetersiz bulunmu olmal ki Nesl-i Ahrin Sabahta yaymlanan tefrikasnda olmayp, kitap haline getirilirken ilve edilen ya da deitirilen kelime, kelime gruplar ve cmleler vardr. Kitabn giriinde yaplan aklamada bu husus zerinde durulmu ve kk lde olmak zere ukur doldurma yoluna gidilmitir (s.19) ifadesiyle metinde yer almayan ifadelerin mevcut olduu itiraf edilmitir. Anlam daha da belirginletirmek ya da anlatma ayrnt katabilmek iin gerekli grlen yerlerde eklemeler ve aklamalarda bulunulmu olmasnn hesab yukardaki aklamadan da anlald zere ukur doldurma yntemi ile verilmitir.

A) Eklenen fadeler
* Nzhet Bey -Postada kalsn- ibaresiyle irsalini (tef. 13) Nzhet Bey -Postada kalsn- Post restand cmlesiyle gnderilmesini (s. 62) * bazen mhimce emlak ve akar ilerinde vesatet eyleyerek, fakat btn bu muamelatnda rast-glukla, namuskrlkla (tef. 95) kimi zamanlar da mlk ve gelir ilerinde araclk yaparak aylk gelirini artrrd. Ama btn yapt eylerde drstl ve namusluluu (s. 336) * rfan hareme gtrm, piyano aldrm idi (tef. 97) rfan konann harem blmne gtrm, ona piyano aldrmt. (s. 345) * Kura efrdndan, vilyat ahalisinden, bilhassa asl Trk yata olan yerlerde baz emrzn da inzimm- tahribatyla (tef. 97) Kura ile askere alnmalardan, stanbul dnda, vilayetler halknn salkszlklarndan, zellikle asl Trk yata olan yerlerde kimi kt hastalklarn (frengi gibi) da eklenmesiyle (s. 346) * Denebilir ki bu hadd-i ztnda mevcut olmayan bir adamdr ki yegne mhiyeti bakalarnn zihninde uyanan hayalinden ibarettir. Eminim bu, casuslua, hafiyelie hep bu ihtiya ile slk etmitir. (tef. 98) Denebilir ki, bu, aslna bakarsanz gerekte var olmayan bir adamdr ki, tek nitelii bakalarnn kafasnda uyanan hayalinden baka bir ey deildir Ve Sleyman Nzhet dnmesini srdryordu. Hi kukum yoktur ki bu adam casuslua, hafiyelie hep bu gereksinmesi yznden ynelmitir. (s. 347)
137

bilig, Yaz / 2008, say 46

* u dakikada, Serveri hayatta tesadfen bulunmu az ok ayan- tecesss ehrelerden biri olmak zere telakki ile balayarak yine o suretle brakp gemeye azmetmi olan Sleyman Nzhetten pek uzak idi. (tef. 102) u dakikada, Serveri hayatta bir rastlant sonucu bulunmu, az ok merakla zerinde durulmaya deer yzlerden biri olmak zere deerlendirmeye balayarak sonunda gene ylece brakp geip gitmeye niyetlenmi olan Sleyman Nzhet yeni bir Sleyman Nzhetti ve eskisinden pek uzaktayd. (s. 360) * Bunu sylerken rfann yznden hafif bir pembe glge geti: - Bu maet meselesine dair ... (tef. 118) Bunu sylerken rfann yznden hafif bir pembelik geti ve konumasn srdrd: - Bu geim sorununa ilikin ... (s. 417) * O zaman bu valide btn elemlerini takrire balad. rfann hayatn tasvir etti, (tef. 120) O zaman bu anne, btn elemlerini bir bir dile getirmeye balad. rfann, ocukluundan beri olan hayatn anlatt. (s. 425) * Mademki artk Azra babasndan ayrlmak istemiyor, onunla beraber, bu sabah rfana latife tarznda sylenen eyi icra edecekti. Drtane bir cevap ile tehlikeyi daha ziyade takrib etmekten tevakki ederek kalkt. (tef. 139) Mademki artk Azra babasndan ayrlmak istemiyor, onunla birlikte, bu sabah rfana bir aka gibi syledii eyi yerine getireceklerdi: hsaniye nnde demirli bulunan ileplerden birine atlayp eyda Beye fkeli ve kat bir karlk vererek tehlikeyi daha fazla yaknlatrmaktan ekinmek isteyerek kalkt. (s. 491)

B) Deitirilen fadeler
* Nzhetin hayatnda (tef. 11) Nzhetin ansnda (s. 53) * Karsnda Nzheti, bu kemal-i safvet samimiyetle kendisine uzanan eli bulunca, evvela onu yakalad, azna gtrd (tef. 13) Karsnda Nzheti, bu gerekten paklk ve itenlikle kendisine uzanan eli bulunca, nce onu yakalad, dudaklarna gtrd. (s. 61) * Birden Azra elini onun koluna koydu (tef. 60) Birden Azra elini onun eline koydu. (s.221)
138

Snar, Edebi Eserlerin Sadeletirilerek Yeniden Yaym zerine Uygulamal Bir rnek: Nesl-i Ahr

* Gya btn Marmaray vermek isteyen bir vaziyetle (tef. 60) Sanki btn Marmaray kapsamak isteyen bir halle (s. 221) * O zaman yoldan ktlar, be on hatve aa indiler. (tef. 60) O zaman yoldan ayrldlar, be on adm aa indiler. (s. 221) * bu gurb eden gnein levha-i ihtiamna daldlar. (tef. 62) bu batmakta olan gnein grkemli tablosuna baktlar. (s. 226) * Galatada uraya buraya urarken (tef. 77) Karakyde uraya buraya urarken (s. 276) * kahr ve azabn yiye yiye bym (tef. 91) kahr ve ezincini eke eke bym (s. 323) * esmerleen sema (tef. 99) kararmakta olan gkyz (s. 350) * Nevvareyi drt kelime ile tantt (tef. 100) Nevvareyi birka cmleyle tantt (s. 356) * Oyuna devam ederken (tef. 113) Oyuna yeniden balanrken (s. 400) * Bu soukta cesaret edememilerdi. (tef. 119) Bu soukta bunu gze alamamlard (s. 420) * Hayr, bu hayatn iinden kmalyd. (tef. 122) Hayr, bu hayatn iinden syrlmalyd (s. 431) * Bir fikir takip ediyormuasna, dalgn, sobay krkledi (tef. 126) Kafasndan bir dnce geiyormuasna, dalgn halde sobay drtkledi (s. 444) * O, kendisini salveriyordu, (tef. 127) O, kendisini brakverdi. (s. 448) * Devam et, rica ederim (tef. 127) Kesme, konu, rica ederim (s. 449) * Eminim ki (tef. 138) ok iyi biliyorum ki ... (s. 484) * Yalnz bana haber verir misin? (tef. 138) Yalnz bana bildirir misin? (s. 485)
139

bilig, Yaz / 2008, say 46

* Sleyman Nzhetin asabnda endie-bah bir istidad- irtia hsl oluyordu. Kendi kendisine daha ziyade kalrsa skn u itidalini muhafaza etmek kararyla kabil-i telif olmayacak surette cevap vereceinden korkuyordu. (tef. 139) Sleyman Nzhetin sinirlerinde kayg verici bir rperme, bir gerilme balyordu. inden dnp yorumlad: Burada daha fazla kalrsa soukkanlln koruma alkanlyla kolay kolay badaamayacak biimde, bu adamn szlerine karlklar vereceinden korkuyordu. (s. 489)

3- Metinde Olduu Halde Kitapta Yer Almayan fadeler


Nesl-i Ahr kitap haline getirilirken gazetedeki tefrikada olduu halde atlanm, belki gereksiz bulunarak karlm (!) kelime, kelime gruplar ve cmleler vardr. Oysa yaradltan romanc olan Halit Ziya Uaklgil zerinde alanlarn birletikleri hususlardan biri yazarn kompozisyondaki mkemmellii, bir roman yazar olarak ayrnt ile btn arasnda kurduu mkemmel badr.12 Bu sebeple sk sk Halit Ziyann romanlarndan tek bir cmlenin bile karlmasnn romann btnne zarara verecei hkm tekrarlanr. Halit Ziya gibi Trk romanclnn usta bir kaleminin seerek kullandn iyi bildiimiz kelimelerinin ve cmlelerinin bazlarnn gereksiz bulunmas son derece artcdr. * Biraz da zmiri, belki Ayaslu harabelerini grrm. (tef. 12) Biraz da zmiri, Ayaslu harabelerini grrm. (s. 55) * Nzhet misafirleri istikbal iin iskeleye inmek zamanna intizaren ak penceresinin nnde, zerine yalnz alnacak ceketiyle bana giyilecek fesi kalarak, son postann getirdii ceraid ve resailin kuaklarn aarak bir gz atmakla iktifa ediyordu. (tef. 13) Nzhet konuklar karlamak iin iskeleye inme zamann bekleyerek ak penceresinin nnde, zerine sadece gazete ve dergilerin kuaklarn aarak bir gz atmakla yetiniyordu. (s. 62) * Nihayet gn, bir dakika onu grmeye, bir kelime sylemeye muvaffak olmakszn (tef. 13) Sonunda gn, bir dakika onu grmeyi baaramakszn (s. 78) * tede Sleyman Nzhet, akir, Behi, Dni, Kif, yannda Shirle Muzaffer, skit, gayr- mteharrik dinliyorlard; boazlarndan lokmalar gemiyordu; daha yemee vakit bulamadan doymulard, ellerinde kopardklar ekmek paralar teahhur ediyordu. (tef. 19) tede Sleyman Nzhet, akir, Behi, Dani, Kaif, yannda SAhrle Muzaffer, sessiz, hareketsiz dinliyorlard. Ellerinde kopardklar ekmek paralar gecikiyordu. (s. 79)
140

Snar, Edebi Eserlerin Sadeletirilerek Yeniden Yaym zerine Uygulamal Bir rnek: Nesl-i Ahr

* makalenin Trkeye tercmesini, sonra Franszca olarak bir cevap tahririni istedi. (tef. 68) . makalenin Trke bir evirisini istedi. (s. 248) * Bu son sz (tef. 72) Bu sz (s. 261) * -imdi beni kke kadar gtrr, brakrsnz. te size itaat ettim, bir kk seyran yaptk. Zannederim ki bu kfidir. dedi. Sleyman Nzhet pek iyi anlayamad. Serverin sesinde hem ciddiyete hem latifeye benzer bir mana vard ki tamamyla sarh deildi: - Latife ediyorsunuz, dedi, . (tef. 100) - imdi beni kke kadar gtrr, brakrsnz. te size itaat ettim, bir kk gezinti yaptk. Sanrm ki bu yeterlidir. dedi. - aka ediyorsunuz, dedi (s. 356) * Serverin gzleri yavaa inerek ona beyan- muvafakat edince birden msterih olmu idi. Yaldan karken artk mlakat bile dnemiyordu. Ona asl lzm olan mlakat deil (tef. 107) Serverin gzleri yavaa inerek bu istei kabul ettiini bildirince birden yrei rahatlamt. Ona asl gerekli olan bulumann kendisi deil (s. 380) * rfan bunu mteakip defteri tersine evirdi, on dokuzuncu neideyi ald ve hemen yirminciye geti, (tef. 120) rfan bu paradan sonra defteri tersine evirdi ve hemen yirminciye geti. (s. 423) * Sleyman Nzhet, Azraya bakt. O da babasna bakt; baba kz, sebebini bilmeksizin hazin bir tebessmle gltler. (tef. 120) Sleyman Nzhet, Azraya bakt. Baba kz, sebebini bilmeksizin, hznl bir glmsemeyle gltler. (s. 423) * fakat Suatla izdiva vukua geldikten sonra yaly Msr ekbirinden birine kiralamaya itab etmi [komu] ve bir kk ev deyecek kadar eya alarak Refia ile beraber Bebekten kam idi. Haydarpaada bir kk ev bularak orada yerlemiti; (tef. 130)

141

bilig, Yaz / 2008, say 46

Ama Suatla evlilii gerekletikten sonra yalsn hemen aceleyle, Msr zenginlerinden ve ileri gelenlerinden birine kiralam ve bir kk ev deyecek kadar eya alarak Haydarpaa dolaylarnda bir kk ev bulmu, orada yerlemiti. (s. 460) * Sleyman Nzhet, akirin bu kuvveti bulabilmesine biraz mtehayyir ve devam edip edemeyeceinde phe-dr idi; sonra bunu eyda Beyin, kendi tarafndan icra edilmi nfuz ve tesire haml edeceini dnmt, hatta rfann ve (tef. 130) Sleyman Nzhet, akirin kendinde bu gc bulabilmesine biraz armaktayd ve bunun (sonuna kadar byle) gidip gitmeyeceinde kukuluydu. stelik rfann ve (s. 460)

4- Sadeletirme
Kitap halindeki Nesl-i Ahr sadece eski yazdan yeni harflere aktarma eklinde dzenlenmemitir. Yeni harflere aktarlan metinde sadeletirme yoluna da gidilmitir. Ancak bu ilem srasnda bazen yanl karlklar verildii, bazen Trkiye Trkesinde ilek olarak kullanlan kelimelerin bile sadeletirmeye tbi tutulduu grlmektedir. Bu sadeletirme ilemi srasnda bulunan karlklarn bir ksm anlamsz ya da Trkede ilek kullanm olmayan kelimelerden olumaktadr. Sadeletirme ilemi srasnda belki yazarn kulland ekliyle braklsa anlalabilecek kelimeler anlalmaz hale gelmitir. Metnin sadeletirilmesi ile ilgili olarak kitabn giri ksmnda geni bir aklama yer almaktadr. Bu aklamada sadeletirmenin ciddi ve aba isteyen bir ilem olduu belirtildikten sonra bu almada sadece eserin dilinin ve anlatmnn yaayan Trkeye uydurma abas gdlmedii, eserin yazarn, yazld dnemi ve bu dnemin zelliklerini okuyucuya tantma abasnn da gz nnde bulundurulduu ifade edilmitir. Sadeletirme ile ilgili aklamalar arasnda yer alan u cmleler dikkat ekici ve dndrcdr: Kald ki bizim hizmetimiz -eer varsa- salt eserin dilini ve anlatmn gnmze uyarlamak abasndan ibaret deildir. Zaten biz, eski lmsz eserlerimizi gnmze uyarlamaktaki basit sadeletirme deyimine de btnyle karyz. Sadeletirme -bizde yaygn ve yanl olarak anlald ve deerlendirildii gibieskimi szlerin yerine, szlklere bakarak, uysun uymasn, onlarn yeni karlklarn koymak deildir. uras bir gerektir ki bu tr sadeletirme almalarnda bu ii bu kadar basit ve kolay sananlar, sadeletirdikleri eserleri byk ounlukla mahvettiklerinden baka, kendileri de konuya hem yarardan fazla zarar vermekte, hem de gln duruma dmektedirler. (s. 18)

142

Snar, Edebi Eserlerin Sadeletirilerek Yeniden Yaym zerine Uygulamal Bir rnek: Nesl-i Ahr

A) Yanl Karlklar
* Romann ad olan Nesl-i Ahr tamlamasndaki ahr kelimesinin szlk anlam en sondur. Ancak balk Son Kuak olarak verildii gibi metin boyunca ahrin karl olarak son kelimesi kullanlmtr. Kitabn giri ksmnda bu ekilde kullanmn sebebinin de akland grlmektedir. Bilimsellikten ok uzak olan bu aklama u ekildedir: Birok kimselerce bilinecei zere Nesl-i Ahr en son kuak anlamndadr. Biz bunu, biraz genelletirerek, Son Kuak olarak verdik (s. 19) * ufak bir selmla (tef. 22) karl ufak bir takmla olarak verilmi (s. 89) * mfrit bir tezat ile (tef.62) karl sar bir ztlkla olarak verilmi (s. 226) * mtehakkim bir sada (tef. 74) karl alayl bir sesle olarak verilmi (s. 265) * nim aydnlyla (tef. 99) karl yar karanlnda olarak verilmi (s. 353). * mebhut [akn] (tef. 120) karl suskun olarak verilmi (s. 423) * dudaklarnn arasnda bir safir-i nefret adavet [nefret ve dmanlk sl] tyor gibiydi. (tef. 122) karl dudaklarnn arasndan bir tiksintinin ve dmanln borusu tyor gibiydi. olarak verilmi (s. 431) * Cneydle Fahur sinerek edibane [terbiyeli bir ekilde] oturdular. (tef. 132) karl Cneytle Fahur sinerek bir yana oturdular. olarak verilmi (s. 465)

B) Trkiye Trkesinde lek Kullanm Olmayan veya Bozuk Bir Trkeyle Verilmi Karlklar
Arapa ya da Farsa kelimelerle oluturulmu baz kelime gruplar veya cmlelere karlk aranrken Trk Dil Kurumunun szlnde bulunan ancak yaayan dilde kullanlmayan kelimelerin seildii veya adeta Trkeyi yeni renmi bir yabancnn dilini artracak derecede bozuk bir Trkenin kullanld grlmektedir. * khne bir muganniye (tef. 8) kaam bir arkc kadn (s.44) * mazlum (tef. 20) kyma uratlm (s. 83) * seni temin ederim (tef. 74) seni gvendirmek isterim. (s.265)

143

bilig, Yaz / 2008, say 46

* grltsz, arzasz bir hayat (tef.78) przsz, tekleme yapmaz bir hayat (s.280) * byle mahf bir girdbe (tef. 78) byle korkun bir evrinti (s.280) * muheze etti [azarlad, eletirdi] (tef. 116) kaknd (s. 409) * istidllt (tef. 97) tantlamalar (s. 346) * izzet-i nefs-i reclnesine (tef. 107) erkeklik zbenlii onuruna (s. 380) * garip bir takayyd iinde [alma, abalama, dikkat etme] (tef. 118) saklyorsun halinde (s. 417) * makam- memuriyet (tef. 122) grevinin makam odas (s.431) * Sleyman Nzhet bu darbeyi aldktan sonra (tef. 123) Sleyman Nzhet bu vuruu yedikten sonra (s. 434) * Memuriyetinden istifa etmek belki mmkn olur. (tef. 123) Grevini terk ederek ayrlmak belki mmkn olur (s. 435) * ve bunlara ramen fark edilmemek mmkn olmayan bir inhitat ile [kle] ffet Hanmda her gn bir para daha istidad- sukt [kmeye eilim] vard. (tef. 130) Btn bunlara karn gze arpmamas mmkn olmayan bir kle ffet Hanmda, gzle grlmeyen bir dle d vard. (s. 458) * Kim iddia edebilir ki Gyas son memuriyetini bana medyun deildir? (tef. 135) Kim ileri srp tersini syleyebilir ki Gyas bu son grevini bana borlu deildir diye? (s. 475) * Senin paa ile mnasebatnn esbabn oktan kefetmi olmak iddiasndaym. (tef. 138) Senin paa ile ilikilerinin sebeplerini oktan sezmi anlam olmak savndaym. (s. 484)

144

Snar, Edebi Eserlerin Sadeletirilerek Yeniden Yaym zerine Uygulamal Bir rnek: Nesl-i Ahr

* eyda Bey bu hareketi fark etmemi grnerek (tef. 139) eyda Bey onun bu tutumunun ayrmnda deilmi gibi grnerek (s. 489) * Oh! Eminim, pek taraftar olacak (tef. 141) Oh! Bundan ok gvenliyim, hem de pek eilimli olacak (s. 496)

C) Gereksiz Sadeletirme
Trkiye Trkesinde ilek olarak kullanlan ve hepimizin gnlk konumalar srasnda defalarca yer verdiimiz kelimeler iin neden sadeletirme ihtiyac hissedildiini anlamak hi mmkn deildir. * alet; karl metin boyunca ara ve gere olarak verilmi. * arzu; karl metin boyunca istek olarak verilmi. * azap; karl metin boyunca ezin olarak verilmi. * cevap verdi; karl metin boyunca karlk verdi olarak verilmi. * etraf; karl metin boyunca yan yre veya iki yan olarak verilmi. * endie; karl metin boyunca kayg olarak verilmi. * fark; karl metin boyunca ayrlk olarak verilmi. * fakat; karl metin boyunca ama olarak verilmi. * fikir; karl metin boyunca gr ve neri olarak verilmi. * galiba; karl metin boyunca sanrm olarak verilmi. * hayret; karl metin boyunca aknlk olarak verilmi. * hrmet; karl metin boyunca sayg olarak verilmi. * ihtiya; karl metin boyunca gereksinim olarak verilmi. * intikam; karl metin boyunca olarak verilmi. * kalp; karl metin boyunca yrek olarak verilmi. * kk; karl metin boyunca ufak olarak verilmi. * lbali; karl metin boyunca senli benli olarak verilmi. * macera; karl metin boyunca serven olarak verilmi. * memleket; karl metin boyunca lke olarak verilmi. * megul; karl metin boyunca dolu olarak verilmi. * minnettarm; karl metin boyunca minnetliyim olarak verilmi.
145

bilig, Yaz / 2008, say 46

* rya; karl metin boyunca d olarak verilmi. * saadet; karl metin boyunca bahtiyarlk olarak verilmi13. * sahil; karl metin boyunca deniz kys olarak verilmi. * serbest; karl metin boyunca zgn olarak verilmi. * tasavvur; karl metin boyunca tasarm olarak verilmi. * teselli; karl metin boyunca avun olarak verilmi. * vatan; karl metin boyunca yurt olarak verilmi.

5- zel simlerin Yazm


Kitabn banda yer alan aklamada yer, ahs, mekn, eser gibi zel isimlerin okuduu gibi yazldklar belirtilmektedir. Romanda geen zel isimlerin byk ksm yabancdr. Yabanc isimleri okunuu ile yeni harflere aktarmak okuyucu iin pek ok kelimenin anlam ifade etmemesine yol amaktadr. stelik kitapta zel isimler farkl sayfalarda farkl imllarla yazlmtr. * La Fille De Madame Angot; La Fiy de Madam Anfo (s. 41) ve La Fiy de Madam Danfo (s. 42) * Lectures Pour Tous; Lektr pr tu (s. 60) ve Lectures Pour Tous (s. 376) * Rondinella; Rondinella (s. 235, s. 236) ve Dondinella (s. 236) * Afif Seraceddin; Afif Seraceddin (s. 118- 124) ve Arif Seraceddin (s. 490, s. 492)

6- Dipnotlar
Okuyucunun bilmedii terim, zel isim ya da meseleler iin dipnotlarda aklamalar yapmak son derece gerekli bir almadr. Hele yayma hazrlanan eserin yazl tarihinin zerinden geen zaman iinde byk deiimler yaandysa, yeni nesillerin bilgi birikimleri nceki nesillerden belirgin bir ekilde farkllatysa dipnotlardaki aklamalar kanlmaz olur. Bir metni yeni harflere aktarmann ve bilinmeyen ifadelerin aklamasn vermenin tesinde dipnotlarda metnin anlamn btnlemek ve okuyucuyu bilgilendirmek zere aklamalar yapmak ayr bir almay gerektirir. Kitab yayma hazrlayan ahsn da bu bilgileri verebilmek iin ciddi aratrmalar yapmas arttr. Ancak dipnotlar verilirken keyfi hareket etmek, anlam, aklamas bilinen yerlerde bu bilgileri aktarp aratrma gereken yerleri atlamak hazrlanan eserin ciddiyetini zedeler. Bunun yan sra geliigzel, hibir ama ifade etmeyecek aklamalar vermek, dikkatsizce dipnotlar kullanmak, asl aklama yapmak
146

Snar, Edebi Eserlerin Sadeletirilerek Yeniden Yaym zerine Uygulamal Bir rnek: Nesl-i Ahr

gereken yeri atlayp sayfalar sonra aklama vermek veya dipnotta gnderme yaplan yerde aklama yapmay unutmak dipnotlarn gvenirliini tamamen yok eder. Ne yazk ki btn bu saylan kusurlar Nesl-i Ahrin kitap halindeki tek nshasnda mevcuttur. * Bu derece gayr- messes behat zerine onlarn rahatn ihlal edecek eylere kdir miydiler?.. (tef. 48) cmlesi kitapta Bu derece aslnda ortada var olmayan kukular zerine onlarn rahatn bozacak eylere (gerekten) gleri yeter miydi?.. (s. 179-180) eklindedir ve bu cmleye dipnot dlm ve ne maksatla yapld anlalmaz bir ekilde bu cmlenin tefrikadaki hali verilmitir. (s. 180) * 113. tefrikada geen davavekili kelimesinin kitapta karl avukat (s. 399) olarak verildikten sonra dipnot dlm ve deitirilen yzlerce kelime varken ve hibiri iin aklama yapmak gerei duyulmazken bu kelime iin Metinde davavekili olarak geiyor (s. 399) eklinde bir aklama yaplmtr. * 118. tefrikada geen ve Halit Ziyann bu metinde daha nce de birka kere kulland aklad kelimesi iin dipnot dlm ve Gnmzde seksen yl nce yazlm olan eserde aklad szc aynen gemektedir. Halid Ziyann dilinde byle artc yeniliklere sk sk raslanlmaktadr. (s. 416) biiminde anlamsz bir aklama yaplmtr. * Eya iin mklata urayacaklard, hele onun bir odasnda btn ressamla, hakkakla, nakkala, o bin trl meraklarna ait yle yer tutan teferruat vard ki bunlar ne yapacanda mtehayyirdi. (tef. 119) cmlesi kitapta Eyalar iin zorluk ekeceklerdi. Hele onun bir odasnda btn ressamla, tahta oymaclna, nakkalna o bin trl meraklarna ilikin yle ok yer tutan pek ok teberi vard ki (s. 421) eklindedir. Bu cmlede nakka kelimesi iin dipnot dlmtr. Bu dipnotta Kitabn sonundaki Kk Szlke bkz. (s. 21) aklamas yer almaktadr. Ancak bahsi geen szlkte nakka kelimesinin aklamas yoktur. Bunun yerine metnin aslnda yer alan hakkak kelimesinin aklamas vardr. Oysa yukardaki cmlede de grld zere kitap haline getirilmi Nesl-i Ahrde geen cmlede hakkak kelimesi hi kullanlmam, maden, imir v.b. zerine elik kalemle yaz, resim ve eitli ekiller yapan sanatya verilen ad olan hakkak tahta oymacl ile karlanmtr. * Bu meseleyi hallederiz dedi; rfan imdi bize biraz musiki yapsn (tef. 119) cmlesi kitapta Bu sorunu zmleriz, dedi; imdi rfan bize biraz musiki yapsn (s. 421) eklindedir.
147

bilig, Yaz / 2008, say 46

elerin srasnn da istee gre deitirildii bu cmlede bir dipnot dlm ve Yazarn anlatm aklamas yaplmtr. * bu mezamir-i ulviyenin btn ztrabat- beeriye iin inleyen eninlerini (tef. 120) ifadesi iin bu ycelik dolu mezamirin btn insanlk straplar iin sese dnm iniltileri (s. 424) karl verilmitir. Name anlamna gelen Mezamir kelimesinin olduu gibi brakld ve dipnot dlerek okuyucunun kitabn sonundaki Kk Szle ynlendirildii grlmektedir (s. 424). Ancak ne yazk ki szlkte bu kelimenin aklamas yoktur. * Mesajeri, Lectures Pour Tous, Azade gibi baz dipnot gerektiren zel isimler iin ilk getikleri yerlerde deil de romann sonlarna doru tekrar kullanldklarnda dipnot verilmitir. 31. sayfada ilk kez geen Mesajerinin aklamas 433. sayfada, 60. sayfada ilk kez geen Lectures Pour Tousnun aklamas 376. sayfada, 294. sayfada ilk kez geen Azadenin aklamas 422. sayfada yaplmtr.

Sonu Yerine
Bir edeb metnin asln bozmaya, yanl okumalar ve zensiz sadeletirmeler bir yana yazarn anlatmn yetersiz bularak eklemeler yapmaya, yazarn uygun grlmeyen cmlelerini (!) atmaya ve bunu mrn edebiyata vermi Halit Ziya Uaklgilin roman olarak takdim etmeye kimsenin hakknn olmamas gerekir. Hele ki bu metin ulalmas ok zor olan ve Trkiyenin ilindeki be ayr ktphaneden elde edilebilecek bir gazetenin pek ou yrtlm, tahrip olmu sayfalarnda bulunabilecek bir metinse yayma hazrlayann ok daha dikkatli olmas gerekmektedir. nk bu eseri aratrmalarnda kullanmak isteyenler veya Halit Ziya Uaklgilin klliyatnn bir paras olarak okumak isteyenler - hele Osmanlca problemi de varsa ya da tefrikalar bulabilmek iin ili dolaarak orijinal metni elde etme abas ile zaman harcayacaklarsa - yaymlanm olan tek nshaya ister istemez bal kalacaklardr. Osmanlca bilen herkesin eski harflerle yazlm edeb metinleri yeni harflere aktarmas doru deildir. Hatta gnmzde bu yaymlarn eski harfleri hi bilmeyenler tarafndan sadece ticari gaye ile daha nce yeni harflere aktarlm nshalardan yola klarak yapld da bilinmektedir. Ne yazk ki ciddiyetten uzak hazrlanm olan bu metinler kitaplardan rencilerin ellerinde gemekte ve klasiklerimiz arasna girmi eserler gen kuaklara orijinal hallerinden ok uzak bir ekilde takdim edilmektedir.

148

Snar, Edebi Eserlerin Sadeletirilerek Yeniden Yaym zerine Uygulamal Bir rnek: Nesl-i Ahr

Yeni harflere aktarma ve gerekirse sadeletirme almalar mutlaka akademik disiplin alm olan konunun uzmanlar tarafndan bir ekip almas iinde yaplmaldr. nce sk sk szlklere mracaat edilerek metin doru okunmal, defalarca gzden geirilmeli ve gzn daima aldanmaya msait olduu hatrlanarak karlkl okumalarla metnin doru okunup okunmad kontrol edilmelidir. Bunun yannda son derece kltrl olan yazarlar tarafndan yazlm eski metinlerde yazarn zel ilgi alanlar veya devrin sosyal veya siyasi hayat dorultusunda eserine ald zel isimler veya terimler bulunmaktadr ve bu ifadeler metnin anlalmas asndan bugnn okuyucusu iin aklanmaya muhtatr. Metni yayma hazrlayanlarn bu tip aklamalar iin de ciddi bir aratrma yapmalar ve dipnot veya son not biiminde bu bilgileri de okuyucuya aktarmalar faydal bir almadr. Btn bunlar gz nne alndnda eski harfli bir metnin edisyonu sabr, ciddiyet, akademik dikkat ve emek gerektiren nemli bir faaliyettir.

Aklamalar
1. Nesl-i Ahr, Sabah, nr. 6808-6996, 7 Eyll 1908 5 Mart 1909. (Alntlar bu tefrikadandr.) 2. Bu tefrikalar stanbul niversitesi Trkiyat Aratrmalar Enstits, Taksim Atatrk Belediye Kitapl, Ankara Milli Ktphane, Byk Millet Meclisi Ktphanesi ve zmir Ahmet Pritina Kent Arivi ve Mzesi olmak zere be ayr ktphaneden elde edilen Sabah gazetesinin nshalar bir araya getirilerek tamamlanmtr. Ne yazk ki Nesl-i Ahrin tefrika edildii 7 Eyll 1908 ile 5 Mart 1909 arasndaki saylar hibir ktphanede tam olarak mevcut deildir. 3. Rne Wellek-Austin Varren tarafndan hazrlanan Edebiyat Teorisi adl almada edebiyattan bir eit sosyal belge karmak mmkndr ifadesi yer almaktadr (Rne Wellek-Austin Varren, Edebiyat Teorisi, ev. mer Faruk Huyugzel, Akademi Kitabevi, zmir, 1993, s. 82). Edeb eserlerden sosyal gerekliin bir tablosunu karmann mmkn olduu bilimin kabul ettii bir gerektir. Ancak romann bir kurgu olduu ve romandaki itibar lem ile gerek hayatn bire bir rtmesinin mmkn olmad unutulmamaldr (bkz. erif Akta, Roman Sanat ve Roman ncelemesine Giri, Aka Yaynlar, Ankara, 1991) 4. Nesl-i Ahr (Son Kuak), haz. emsettin Kutlu, nklp Kitabevi, stanbul, 1990 (Alntlar bu baskdandr.) Bu baskda romann tefrika tarihi 2 Eyll 1908- 1 Ekim 1909 olarak gsterilmitir. 5. Zeynep Kerman, Halit Ziya Uaklgilin Romanlarnda Baba, Yeni Trk Edebiyat ncelemeleri, Aka Yaynlar, Ankara, 1998, s. 119 6. Zeynep Kerman tarafndan hazrlanan Halit Ziya Uaklgilin Romanlarnda Batl Yaay Tarz ile lgili Unsurlar adl almada da bu husus vurgulanmtr: Nesl-i Ahr, 1990 ylnda emsettin Kutlu tarafndan (Son Kuak) alt balyla sadeleti149

bilig, Yaz / 2008, say 46

rilerek yaynlanmtr. Ancak bu ok kt sadeletirilmi basknn ilm bir aratrmada kaynak olarak kullanlmas mmkn deildir. (Zeynep Kerman, Halit Ziya Uaklgilin Romanlarnda Batl Yaay Tarz ile lgili Unsurlar, Atatrk Kltr Dil ve Tarih Yksek Kurumu Atatrk Kltr Merkezi Yaynlar, Ankara, 1995, s. 8). Zeynep Kerman Halit Ziya ile ilgili bir baka almasnda da emsettin Kutlu tarafndan hazrlanan Nesl-i Ahrin dikkatsiz ve zensiz bir alma olduuna dikkat ekmitir: Halit Ziya gibi byk bir slpunun eserine bylesine geliigzel, sorumsuzca tasarruf etmee kimsenin hakk olmamaldr. Kald ki, bu eserin, yazarn kaleminden kt ekilde orijinal metni kitap halinde kmamsa hazrlaycnn daha titiz davranmas gerekir. (Halit Ziya Uaklgilin Romanlarnda Baba, Yeni Trk Edebiyat ncelemeleri, s. 120) 7. Rne Wellek-Austin Varren, Edebiyat Teorisi, s. 41 8. Rne Wellek-Austin Varren, a.g.e., s. 41 9. Mcella olarak geen bu zel adn tefrikada mim-cim-lam-ye harfleri ile yazlmtr; mecelle kelimesi ise mim-cim-lam-he ile yazlmaktadr. 10. Bu okuma hatasnn yan sra vakann 1905 tarihinde getiini hatrlatmak gerekir. 11. Halit Ziya Uaklgilin de mensup olduu Servet-i Fnn topluluunun slba verdii byk nem iin bkz. Mehmet Kaplan, Mai ve Siyah Romannn slbu Hakknda, Trk Edebiyat zerinde Aratrmalar 1, Dergh Yaynlar, stanbul, 1992, s. 437-458; Halit Ziya Uaklgilin Trk dili ile ilgili dnceleri ve dilin doru kullanlmasna kar gsterdii hassasiyet iin bkz. Zeynep Kerman, Halit Ziya Uaklgil ve Trk Dili, Yeni Trk Edebiyat ncelemeleri, s. 127-135) 12. bkz. Ahmet Hamdi Tanpnar, Halit Ziya Uaklgil, Edebiyat zerine Makaleler, haz. Zeynep Kerman, Dergh Yaynlar, stanbul, 1977, s. 275-278, s. 278-281 13. Arapa ya da Farsadan dilimize geen kelimeler iin z Trke karlklar bulmak iin byk bir gayret gsterildii ortadadr. Ancak Arapa bir kelimeye niin Farsa bir karlk verildiini anlamak mmkn deildir.

150

Nesl-i Ahr as an Example for the Publication of Simplified Editions of Literary Texts
Assoc.Prof.Dr. Alev SINAR*
Abstract: Nesl-i Ahr, serialized in Sabah between 7 September 1908 and 5 March 1909, was neither simplified nor published as a book during its writers lifetime. The only extant version of the work in book form is the simplified edition prepared by emsettin Kutlu in 1990 and published with the subtitle, Son Kuak. Unfortunately, in simplifying the original and writing it in the letters of the new alphabet, emsettin Kutlu has followed the original text very loosely and made significant changes in it. The end result has been an edition highly foreign to Halit Ziyas original work. Nobody has the right to meddle this way with a literary text, and it is even sadder that the work of a master of style like Halit Ziya is exposed to this kind of treatment years later. This way of editing is also not justified by the fact that Halit Ziyas serialized work was not published as a book during his own lifetime. The simplified edition of Nesl-i Ahr is regrettably not of a quality that can meet the needs and expectations of researchers in literature or other disciplines. Nor does it have a style that is clear and coherent enough for the lay reader to follow with relative ease. One of the major tasks of the science of literature is to bring its materials together and to reveal the authenticity of the text. Otherwise, it may become rather difficult to analyze literary works critically and understand them within their historical framework. This study points out the significant differences between the only extant book edition of Nesl-i Ahr and the serialized copies that can be found in the newspaper archives. This way, it aims to draw attention to the difficulties involved in proper editing and the amount of meticulous work needed so as not to harm and alter the original text. Key Words: Literary work, edition, editing criteria, simplification, Nesl-i Ahr, Son Kuak

Uluda University, Faculty of Science and Letters, Department of Turkish Language and Literature / BURSA alav01@hotmail.com

bilig Summer / 2008 Number 46: 133-152 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

Nesl Ahir
*
: Nesl- Ahir 7 1908 1909 . Son Kuak 1990 . , , , . , , , . , - , . , . , . - , . , , - , , . . : , , , Nesl-i Ahir, Son Kuak

Uluda, - , / . alav01@hotmail.com

bilig 2008 Vpus: 46: 133-152 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Yeniehirde Bir le Vaktinde Yap, Tema ve Metafor


Yrd.Do. Dr. Seyit Battal UURLU*
zet: Sevgi Soysaln Yeniehirde Bir le Vakti romannda kurulan yap, kiilerin madd anlamda d ve ykseli seyri, bir tr kod ilevinde kullanlan kavak aac metaforu, yal ve gen kuak arasnda deiim ve buna kar olu temasnn anlatmna araclk eder. Cumhuriyetle kimlik bulmu, mevcut konumlarndan memnun yal kuan gnn deien koullarndan rahatszl, tek tek bireylerin ykleri zerinden verilir. Profesr Salih Bey ailesiyle, asi genliin bunalm reten ebeveyn otoritesine kar k ele alnr. Yoksul kesim adna yanl dzen eletirisi yaparak var olan Alinin yks, esere politik bir boyut katar. Romanda Ankarann deien yzne ilikin gzlemlere geni yer verilir. Bu yazda Soysaln gemii imdiye balama isteinin gerisinde yatan deiim arzusunun ve kuak atmasnn dayand politik sylem zmlenmektedir. Anahtar Kelimeler: Trk roman, Sevgi Soysal, Yeniehirde Bir le Vakti, yap, deiim, kuak atmas, metafor

Giri Sevgi Soysaln (19361976) Yeniehirde Bir le Vakti (1973) roman; kuan yksn imdiye balasa da aslnda iki kuak arasndaki deiimi arzulama ve buna kar kma durumundan doan gerilimi anlatr. Dzenini kurmu ve bundan memnun kesim ile bunlarn mevcut durumdan memnun olmayan ocuklar arasnda, yaam alglama ve anlamlandrma farknn neden olduu gerilim, deiim istei biiminde dillendirilir. Romann yazlma amac, aile ii ilikilerde kar-koca, anne-kz, baba-oul arasnda yaanan atmalar, sosyal yaama yansyan biimleriyle de vermek gibi grnmektedir. Yoksul bir aile ocuu olan Alinin de esere giriiyle birlikte, bireysel ve sosyal sorunlarn politik bir yannn olduu vurgusu romann temel temalar arasnda yerini alr. Bylelikle, aile ii sorunlardan kaynaklanan ve bireyin sosyal bunalm gibi grnen deiim arzusu, politik bir yne evrilir ve yanl dzenin deimesi gerektii eklindeki bir istek olarak dillendirilir. Eserin, arka plannda toplumsal ve politik srelerin izi olmasna ve devrilmekte olan
*

Yznc Yl niversitesi, Fen Edebiyat Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Blm / VAN seyitugurlu@gmail.com

bilig Yaz / 2008 say 46: 153-178 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2008, say 46

kavak aac politik bir ilevle kodlanmasna karn, politik roman kavramna karlk gelmedii (Gm 1991: 75) ne srlmtr. Soysal, bu romannda nemli lde gereke yaslanrken, sze tekellfsz girer ve kurgusal olann snrlarn da ihmal eder. Yazarn kaygs, sz azndan alnacakm gibi, bir an evvel syleyeceklerini sylemek gibi grnr. Ali ile Doann bir konuma ile balayan bulumasnn, ksa srede dostlua dnmesi aceleye getirilmitir. Daha ilk karlamalarnda Alinin Doana ailesinin btn srlarn ve gemiini anlatacak kadar yaknlk duymas; yazarn kurgusunu, kiilerini btn gemileriyle anlatmay semi olmasnn dayatt zorunluluktan kaynaklanr ve bu durum, koullar hazrlanmadan ortaya konmutur. Doann Alinin evine gittii gece, Alinin her hliyle yoksul ama olduka temiz evinin durumundan dolay sklmyor olmas, Doan ksa srede etkiler. Elindeki kamerayla film ekerek halka inme plnnda baarszla urayan Doana, varo ocuu Alinin doal ev ortamnda doru yol gsterilecektir. Bu meknda Ali ile annesi arasnda aka diline vurulan ve pek de yaknlmayan sorunlar, hem Doan uyandrma ilevindedir hem de Doann alternatif sinema yapaym derken, kmsedii Yeilam dramlarnn mant ile ykldr. Geim skntsndan kaynaklanan aile ii kavgalarn bile ho anlar biiminde anlatlmas, deime ve kendini gerekletirme arzusu ile dolu Doan sarsar. Birlikte geirdikleri gece, tpk Doann film gsterisinde olduu gibi, Alinin bildirim ieren monologlaryla dolar. Romanda Alinin ebeveyni ile ilikisi idealize edilerek verilmitir. Alinin ailesinin anlatld yerlerde, eserdeki belirgin ironi, yerini olumlu bir bak asna, idealletirmeye terk eder. Ne var ki Soysal, bu ortam, kent merkezlerinde yaayan kiileri kadar baarl veremez, ironik olarak Doann film ekmesinde olduu gibi baarsz kalr. Doan ve Olcay, yaadklar rml, yozlamay ve korkularn Alinin evinde anlatarak bir tr arnma srecinden geerler. Onlardaki hastalkl dnyann arnm bir dnya ile yer deitirmesi demek olan bu durum, derin yapda sosyalizm vurgusunu ierir: Burjuva snf, hastalklarndan kurtularak ve ii snfnn gcn de arkasna alarak aydnlk bir gelecee doru yol alacaktr. Bu yazda Yeniehirde Bir le Vakti romanndaki yap, tema ve metafor zerinde durularak, eserde, gemii imdiye balama durumunun gerisinde yatan deiim arzusunun ve kuak atmasnn dayand politik sylem zmlenmektedir.

154

Uurlu, Yeniehirde Bir le Vaktinde Yap, Tema ve Metafor

1. Yap Soysaln otobiyografik gndermeli ikinci eseri olan Yeniehirde Bir le Vaktinin kiilerinin romana girii, her biri imdiden kaynaklanan, ama gemiteki dayanaklar da verilen gerilim eleriyle bezelidir. Kiilerin znel tarihleri itibariyle yaad gerilimlerin ulat toplam, romanda toplumsal bir huzursuzluun yansmas anlamn yklenir. Romann yarsna kadar olan ksmda bu trden birey odakl gerilimler birbirine balanmakszn, daha ok yal kuak zerinden takdim edilir. Soysaln genel anlamda yaz biiminde gzlenen gevek dokulu rg, burada da kendisini gsterir. Necip Beyin yks gibi, kitabn kimi ynlerinin, yazarn Balkan Savalar sonrasnda Selanikten g eden bir ailenin ocuu olan babas Mithat Yenenin aile yklerinden beslendii iddia1 edilmitir (Doan 2003: 214). Eserlerinin, normalde kendi benini esere sokma anlamnda otobiyografik karakterde olmamasna karn, yazarn evresindeki insanlarn yaamna sk skya bal olduu bir gerektir. Priska Furrerin, Soysaln kocas Mmtaz Soysalla yapt kiisel grme de bunu teyit eder: Mmtaz Soysal da () Sevgi Soysaln edeb figrlerinde akraba ve tandklar evresinden karakterlerin grldn syledi (Furrer 2003: 159). Furrer, Soysal ve evresini tanmayanlarn da, onun yaam ile eserleri arasndaki ok ynl paralellii grmezden gelemeyeceini belirtir.
Ahmet ve krann anlatld birinci blmde, krann arkada Gnselinin kyde iki yllk retmenlik yaantsndan aktarlan detaylar, romandaki i yklerden biridir. Bu ykde kye, kylye klielemi bir bak yneltilmitir. kran-Ahmet ilikisi ile kadn ve erkek sorununa ulalmak istenir ve ikisi arasnda kara dayal ilikinin gn yzne karlmas hedeflenir. Bu yk, ayn zamanda romann belirgin kiilerinin yaamnda hlihazrda yaanmakta olan iliki biimiyle ilintilendirilir. Benzer ekilde Boyac Necmiyle verilen ingene yaam, romann dokusuna sindirilememi ayrks duran baka bir i ykdr. Olayn nemsizletirildii eser, kiilerin gemii etrafnda rlen ykler zerine kurulur (Doan 2003: 105). ykleri uzak gemilerinden alnarak, imdileri fotoraf nesnellii ile yazya aktarlan kiilerin, ilikileri asndan romanda btnlkl, salam bir yapya kavuturulduunu sylemek zordur. Roman, devrilen kavan kapcnn zerine derek onu ldrmesi ile son bulur. Uzak ve yakn gemiteki sorunlarndan tr gergin olan kiiler, adeta kavak aac etrafnda gittike ykselen bir gerilim hatt olutururlar. Kurban yerine geen kapc Mevlt de ayn hattn etkisine maruz kalm ve bunu romann imdisinde en son yaayan kimsedir. Daha birka dakika ncesine kadar yneticiden tehditler alm, fkesi-

155

bilig, Yaz / 2008, say 46

ni karsndan karmak istemi ve yine iini kaybetme kaygsyla amar ipini skmeye alrken canndan olmutur.2 Roman kiilerindeki gerilim bir de ezen-ezilen atmas biiminde yanstlr. Eylemcileri temsil eden Ali, dnceleri ve eylemleriyle yanl dzene kar kar ve doruyu bulduunu dnd Partiye adanmlk edasyla alr. Dier yandan afakta da benzeri grlen (Moran 1997: 20), birey odakl olarak Ali-Olcay, Doan-Ali, Olcay-Doan ile anneleri vs. arasnda yaanan i atma, nihayetinde genlerin, kendilerini yanl dzenden kurtarmas gerektii anlamn yklenir. Berna Morann ksacas afak zmleme deil, bir sergileme romandr, yani belli bir dnemde toplumu oluturan kesimlerden kiilerin durumunu, ilikilerini yanstr (Moran 1997: 32) szleri, Yeniehirde Bir le Vakti iin de geerlidir. On dokuz blmden oluan romanda, Ali ile Olcay drder, Doan , Mevhibe Hanm iki, dierleri ise birer kez anlatlr. Gzleme dayal insan portrelerinden toplumsal bir kesit sunulan (Gndz 2006: 338) bu eserde, Soysaln sonraki romanlarnn eylemci kiileri olabilecek karakterlerin, arlkl yerlerinin olduu gzlenir. Kiiler, adeta birbirlerinden bamsz bir biimde varolurlar. Bir ksm birbirini tanyorsa da, aralarndaki ilikisizlik srer. Kiilerin, ocuklua kadar uzanan znel tarihlerinden alnarak kavak aacnn devrilmekte olduu imdiye kadar getiriliindeki belirgin yn, onlarn u veya bu ekilde bir idi mekanizmasndan gemi olmasdr. Hemen her kii iin adeta bir kader olmu olan bu durum, daha ok insan bireylikten uzaklatran nedenlere ve sefalet olgusuna dayandrlr. Romancnn, bireylerin gemiini geriden alarak ilemesi, eserde sarmal bir yap oluumuna zemin hazrlamaz, Sevgi Soysal romanna bir yenilik de katmaz. Fethi Naci, bu eserin Yrmek gibi, yap asndan zayf olduunu ve gereksiz detaylar ierdiini syler: Sevgi Soysaln ilk iki roman Yrmekle Yeniehirde Bir le Vaktinde, tam bir roman yaps yoktu; bal bana bir hikye olabilecek kimi sayfalar romana eklenmiti; hikye ile roman, boandktan sonra birlikte yaamalarn srdren kar kocalar gibi, ayn at altnda yaamaya devam ediyorlard (Naci 1995: 155). Mehmet H. Doan da eserde organik btnlk noksanl olduunu syler. Doan, ilk drt blmde srayla anlatlan Tezghtar Ahmetin, Hatice Hanmn, Necip Beyin ve Mehtapn yklerinin; sonraki blmlerde anlatlan Profesr Salih Bey ailesinin ykleriyle organik olarak balanamadn belirtir. Romancnn, bu kiilerin yklerini, anlatldklar blmn banda ya da sonunda ksa bir cmleyle birbirine balamaya altn tespit ederek, [r]omann ba kiileri Salih Bey ailesine gelinceye kadar 94 sayfa () birbiriyle ilgisi olmayan ve ilerdeki blmlerde unutulup giden kiileri tanmakla geiyor (Doan 1973: 345) der. Kiilerin
156

Uurlu, Yeniehirde Bir le Vaktinde Yap, Tema ve Metafor

yklerinin bu ayrksl eserin ortalarna kadar srer. Eserin bu yann Murat Belge yaantlar aktarmakta olduka cmert (Belge 1998: 229) olmak biiminde zetler. Benzer ilikisizlik, Doann baarsz belgesel filmini gsterdii salonda da yaanr. ounun Doann arkada evresi olduu varsaylacak izleyicilerden hibirisinin filme ilikin tek sz sylemez. Tek deerlendirme, Doan ilk kez gren Ali tarafndan yaplr. Kiiler arasndaki iliki Profesr Salih Beyin anlatld altnc, kars Mevhibe Hanmn anlatld yedinci blmlerden itibaren balar. Kiiler birbirlerini stnkr tanrlar. Tek ortak noktalar Ankarann ayn semtinde ayn zamanda bulunuyor olmalardr. Priska Furrer, bu ilikisizliin bayrak kousuna benzer biimde ekillendiini ve anlat asnn birinden dierine deitiini syler (Furrer 2003: 5960). likilerdeki asl canlanma, Ali-Doan-Olcay tanmas ile gzlenir ve roman, buradan itibaren i ve d ilmeklerle rlen bir yapya kavuur. Bu lnn ilikileri romann temelini oluturmu gibidir. Boyac Necminin yksn anlatan on beinci blmden itibaren roman, yine bamsz ykler yapsna geri dner. Burada figratif kiilerden fahie Aysel, Sakarya Caddesinin delisi ve kapc Mevltn ykleri anlatlr. Ali, romana girdii yerden itibaren arlkl bir yer kaplar. Alinin ve Ayselin ykleri yapayla kaacak kadar abartl ve iyimser bir dille verilmitir. te yandan hem belirgin sembolik bir e, hem de laytmotif olarak tekrarlanan kavak aac, bu gevek doku iinde hep vardr ve sonlara doru daha ok dikkat eker. Soysaln, savrukluuna karn, romann yap, tema ve aa metaforu ile ayn kanala aktmay baard sylenebilir. Romanda ilki olumsuz, ikincisi olumlu bak asyla olmak zere zenginler ve yoksullar anlatlr. Bunlarn yaamndan fotoraf nesnelliinde kesitler sunulur ve romanc bu fotoraf toplamndan bir anlam retmek istemi grnmektedir.

1.1. Gerilim Biriktiren Zaman Dilimi: imdi Yeniehirde Bir le Vaktinde imdiki zamann arlkl yeri vardr. On dokuz blmden oluan eserin her biri birer cmle olan on alt blmnn balnda, Osman Gndzn kavramsallatrmasyla geniletilmi imdiki zaman (2006: 343) kullanlmtr. Geriye kalan balkta kip deise de zaman, imdiye iaret eder. Tek fiilden ibaret u cmle de bu zaman dilimini, romann alyla birlikte vurgular: lendi (Soysal 1973: 5). Bu ann tad gerilim, kiilerin tekil ykleriyle de aktarlr. rk kavak aac gerilim ykl bu imdiki zamanda devrilir. Deiimi arlkl bir tema olarak ele alan romann bildirisi bu tek olayla kodlanr. Roman, Ankara Yeniehirde sakin bir len vaktinden bir kesit sunar. Buradan farkl kiilerin balangta
157

bilig, Yaz / 2008, say 46

birbiri ile pek de sarmalanamayan ykleri, kavak aac dolaysyla birbirine yaklatrlr. Profesr Salih Bey ailesinde de yakn zaman iinde zamana vurgu yaplr. Drt kiilik ailede kar koca, mevcut dzenin srmesini isterlerken, farkl kuaktan olan ocuklar bundan rahatszdrlar. Mevhibe Hanmn ocuklarna zel durumlarda tand (Soysal 1973: 141) deime hakkna karn, Salih Bey de, ocuklar da ev iindeki akreple yelkovann hep ayn ynde dnmesi gereini kavramlardr. Ev ii zamann tekdze ilerlemesinden sklsalar da, akrebi ya da yelkovan tersine evirmeye kalkmazlar. Mevhibe Hanm; ocuklarn bu saatin paralar gibi grr, onlar bunun dna kmay dnmezler. Onlar akreple yelkovann ayn ynde dnebilmesi iin yerlerinde durmaldrlar. Ayakkaplarn ve ellerini kirletmeden (Soysal 1973: 141). ocuklar da bu ark iinde tek balarna deil, ancak arkla uyumlu, onunla ayn ynde ve biimde alrlarsa dzenin ileyiini srdrecekler. Deiim temas da farkl zamanlar solumu, deersel farkllk gsteren bu iki kuak zerinden ilenir. ocuklar, yarn dnerek, imdiyi gemiin kokumu hali olduu; ebeveyn de gemii dnerek imdiyi, yozlat gerekesiyle eletirir. Yazar ise ikincilerden yana tutum gelitirerek dorusal ileyen bir zamandan yola kar, gemi zaman yklerini imdiye balar.

1.2. Ev Odakl Gerilim Romandaki meknlar; kiilerin madd durumunu, yaama bakn ve yaam koullarn yanstr ve ana tema olan deiimle ilikilendirilir. Necip Beyin bir mirasyedi olan aabeyinin Niantanda sefahat iinde geen gnlerinde kald daire, nl bir talyan dekoratre dettirilmi antikac dkkn gibi, her gn kzartlan mezelerden dolay zeytinya kokan, insann stne stne varan stil eyalarla garip bir bekr evidir (Soysal 1973: 56). Selanikteki evinin sadece bodrumunu hatrlayan Necip Beyin buras ile ilgili unutamad ey, kendisi on yalarnda iken annesinin o bodrumda aile servetinin son krntlar olarak gsterdii altn dolusu bir kptr. Necip Beyin belleini igal eden bu meknlarn ii, tpk onun yaamnn anlam gibi boalmtr. O ne bu gemiten g alabilmekte ne de bu meknlarda srm yaantlar dolaysyla gelecee gvenle bakabilmektedir. Son zamanlarnda, eskinin aksine daha ok gelecek kaygs, hatta korkusu yaamaya balamlndan dolay kars ve olu tarafndan acmaszca eletirilir.
Profesr Salih Beyin evi, Gngre gre ok zevksiz (Soysal 1973: 93) denmitir. Her biri Mevhibe Hanmn babasndan kalma eyalar, hatra deeri tad iin korunur. Ne var ki bunlar, ocuklarnca atlmas gereken bir yn olarak grlr. Evi, eski oluuyla, Salih Beye de sknt verir. Mevhibe Hanmn kurduu amaz dzen de evin sknt reten yapsn besler.
158

Uurlu, Yeniehirde Bir le Vaktinde Yap, Tema ve Metafor

Evin eczane (Soysal 1973: 107) dzeni, zenle piirilen yemeklerin tadna kadar siner. Dolap ilerinin ve stlerinin, kanepe altlarnn azna kadar gazetelerden kavanozlara kadar eya ynyla doldurulmasndan dolay, ok byk (Soysal 1973: 112) olan ev, Olcayda boulma hissi uyandrr. Benzer sknty, Doan da yaar. Gemite ebeveyninin hep bir ynde ileyen saatinden her an dar tamak istedii iin bu emberin herhangi bir boluundan dar kabilmek umuduyla her yne doru uzanabilmiti(r). Hep o skc boucu emberin dna tamak iin yapmt(r) klarn. (Soysal 1973: 152). [S]evgisizlik duvaryla (Soysal 1973: 115) rl evde zaman zaman yaanan atmalar, hayat btn aile fertleri iin ekilmez klar. Yatak odas, Mevhibe Hanmn kzgn olduu zamanlarda tek bana kald, ba arlarn ilalarla dindirmeye alt ve bu sre iinde kimseyle konumad yerdir. ocuklar da tek kiilik dnyalarn, odalarna kapanarak, kitaplarna gmlerek yaarlar. Mevhibe Hanmn evinde oda, darnn ypratclndan, tekinsizliinden uzaklalan, tek bana kalnan mekndr. Yatak odasnda bana saplanan o bildik ar (Soysal 1973: 133) saatlerce gemez. Gndelik atmalar, saplantlar, amazlar onda bu arya kaynaklk eder. Bu arlar, aslnda gnden gnde artan ve temeli byklerce atlm ev ii huzursuzluun anlatmdr. Salih Beyin burjuva ailesini temsil eden evi, mutsuz ve geleceksizdir. ocuklarn deiim istei, yzey yapda evin bu halinden kaynaklanan durumu, derin yapda ise dzenin deimesi arzusunu dile getirir. Necip Beyin ve emekli retmen Hatice Uzgrenin de durumu Salih Bey ailesinden farkl deildir. Onlar da ocuklar ile sorunludurlar ve Necip Bey bir de karsyla iddetli geimsizlik yaamaktadr. Bu olumsuz tablonun karsna yoksul Alinin evi, Doann gznden, zellikle idealize edilerek ne karlr. Buras yoksul ama bu yoksulluktan ikyet etmeyen bir ailenin iinde mutlu olabildii bir mekndr. Doan, evdeki eyalarn hepsinin ucuz, irkin, baya eyler (Soysal 1973: 178) olduunu grr ama bunlarn tmnde temiz, iac, scak, insan rahat ettiren bir eyi de fark eder. Evin bu durumu, kentin ltl sokaklarndan, arka sokaklarna hi gidememi Doan etkiler. Doan kendisini olabildiince rahat hissettii bu evi kendisine ruhen yakn bir mekn olarak bulur. Ali; evinden dolay zengin arkada karsnda ezilmez, aksine tpk annesi gibi, son derece rahattr. Eyalarn zevksizliinin farknda, ama buna aldrmayan, hatta bunu kabullenmi bir ruh hali iindedir. Annesinin alkanl, evdeki eyaya gsterdii zenden de anlalr. Alilerin evinde yaplan ay bile Doana apayr bir keyif verir. Alinin annesi ailesini en temiz araflara lyk grdnden

159

bilig, Yaz / 2008, say 46

her gn amar ykar. Hem ar eker, hem ykar, nk yoksulluun pislik demek olmadnn bilincindedir (Soysal 1973: 183). Alinin bu scak ev ortam, Doan hem uyandrr hem de bilinlendirir. Doann, Alilerde geirdii gece, adeta, uzun yllar kendisini bir kalba sokan burjuvazinin hastalklarndan kurtulmasn salar. Sabaha doru evine ilk kez ayk dnerken, annesiyle eskisinden farkl konuan, hafiflemi (Soysal 1973: 190), arnm bir Doandr. Bu ev, aslnda pek de konukan olmayan Alinin yeni tant Doana devrimcilik dersi verdii, onu etkiledii bir mekn olur.3 Burada asl konuan Alidir. Mevhibe Hanm sabahleyin olunu farkllam bir ruh haliyle grr. Alinin Doan zerinde baka etkileri de grnr. Doan, Alinin evinde geirdii gecenin sabahnda, Alinin rencisi olduu Hukuk Fakltesine yazlma karar alr. Odasndaki ynlar ilk kez kendisi atarak, annesine; dzene deil de, deimeye, rahatsz edilmeye ihtiyac olduunu bildirir (Soysal 1973: 191). Annesini rahatsz edici rahatndan kurtarmaya karar vermitir. Artk, karanlkta gzlerindeki sr kalkm, dnyay bambaka bir gzle grmeye balamtr. Evlerinin nndeki kavak aacnn l olduunu bu sabah fark eder: Kavan yapraklar lyd. Gvdesi de orasndan burasndan yarkt. Yarklardan canl z suyu damlamyor, kuru, mantarlam, cansz gvdenin ii grnyordu. (Soysal 1973: 192). Benzer ekilde yer verilen meknlardan biri de Alinin gzaltna alnd karakoldur. Ali, fahie Ayselle birlikte geceledii karakol hakknda unu dnr: Bu memlekette halk yllardr karakollarda dayak yer. Polislerin kt kii olduklarndan deil, yle herkes almtr buna. imdi deien sadece, bana i gelenlerin deiik kiiler olmas. Fark bu. (Soysal 1973: 227). Halkn dayakla tedip edilii, Aliye gre, deimesi gereken dzenin sorunudur. Nitekim Ayselle diyaloglarnda Ayselin kt bir insan olmad, aksine sadece madd skntdan dolay fahie olduu ortaya konur. Dokuz yalarndaki bir ocuk, karnn doyurmak iin yankesicilik yapar. Karakolda falakaya yatrld halde suunu itiraf etmemeyi, dar karak ayn ii tekrar yapmay meslek edinmitir. Toplum dna itilmilik, falakaya yatrlmak, ocuun alk duygusunu bastramaz. Bu durum, kiilerin temelde kt olmad, yoksulluktan dolay kty yaamak zorunda kald bildirisini ierir. Ali gibilerse, hem yoksulluk iinde, hem de kimseye muhta olmadan yaadklarndan dolay idealize edilmilerdir. Kiilerin bir ksm, Kzlayda Tuna Caddesinin giriindeki canl bir mekn olan Piknikte ve civarnda dolanrlar. Buras al sayfasnda anlr: Kzlay semtinin en civcivli, grltl, servisi en abuk, en ayakalt yeri olan Piknikin oraya akyordu kalabalk (Soysal 1973: 5). Soysal da zdemir Nutku
160

Uurlu, Yeniehirde Bir le Vaktinde Yap, Tema ve Metafor

ile evli olduu yllarda, bu mekna sklkla urayanlardandr. Piknik, o yllarda, Trk edebiyatnda 1950 kuan oluturan ve Mavi (1 Kasm 1952Nisan 1956) dergisi etrafnda kmelenen gen sanatlarn buluma yeridir. Sanat yaamlarnn balangcnda yer alan bu sanatlardan bazlar unlardr: Gner Smer, Bekir ifti, Orhan Duru, Ferit Edg, Demir zl, Ahmet Oktay, Erdal z (Doan 2003: 51). Romanda Ankarann deien yz, yal kuak zerinden eletirel bir bakla verilir (Doan 2003: 215). Bu bakta dikkati eken asl yn, eski alkanlklarn, yerini hzla yeni yeme ime ve yaama biimine terk etmeye balamasdr. Eskiden Ulustaki kaldrmlarda mallarn satanlar, imdi Kzlayn gbeinde, sklkla grlmeye balamtr. stelik Ulusta alnan mallar deersizleirken, Kzlaydaki maazalardan mal almak, saygnlk ltne dnmtr (Soysal 1973: 14). Ahmetin kran gtrd sandvi dkkn; ok ucuza tencere kaynatmaa alk olanlar iin inandrc olmasa da saatlerce ocaklarda kaynayan, bol soanl, az kymal patates yemeklerinden usanm insanlar iin bir yenilik, deiiklik (Soysal 1973: 18) anlamyla ykldr. Yllarn sandvi dkkn kapsna Hot Dog iln asnca, iyeri tklm tklm dolmu ve bu trden dkknlar ksa sre sonra Kzlaydan balayarak btn kente yaylmtr. Tost ve sandvie duyulan bunca ilgi, romanda [m]evsim balarnda evlerde kurulan un, patates, soan uvallar dzenini, sadece bu dzeni ykabilme (Soysal 1973: 1819) arzusuna dayandrlr. Kzlayn ayrcalkl konumuna karn, Ulus, ihmal edilmi, geri kalm eski kent grnmleriyle romana girer. Tezghtar Ahmet, bu semti hep babasnn byk bir meydan sava veren kumandan tavryla, k banda eve yd, can skc soan, patates uvallar, pis peynir, zeytinya tenekeleriyle (Soysal 1973: 14) anmsar. Babas, hasislik ederek yoksulluu yeneceini sanmak (Soysal 1973: 15) gafletinde bulunmutur. Banka alan Mehtapn ailesi Yenimahallede ikamet etmektedir. Mehtapn ailesinin yoksulluu, yaadklar semtin yoksulluuyla birlikte sergilenir: Yenimahallede, musluklar, her eyi her an bozulan, kt malzemeyle yaplm, mutfann duvarlar su szdran, kalorifersiz, kmr hakk da olmayan bir evde oturuyorlard (Soysal 1973: 68). Mehtap, bu yzden, babas ile annesinin rahat yz grebilecei, kendilerine ait bir ev alma hayaliyle yaar. Alinin ailesi de Dkapnn arka sokaklarnda, kanalizasyon atklar tayan derenin yanndaki tek katl bir evde yaar. Ankarann bu meknsal blnml, romann yan temalar arasnda yer alr. Kiiler de bu ikilik iinde zihinsel anlamda bir ikiliin temsilcisi gibidirler. Salih Beyin ocuklar Ali ile tanana kadar Ankarann bu yoksul, gelimemi yzne yabancdrlar. Ailelerinin yaam biiminden edindikleri bak,
161

bilig, Yaz / 2008, say 46

kentin yoksul semtlerindeki insanlarla ilikisizlik, Aliyle tantktan sonra deiir. Mirasyediler, eitim, ticaret gibi gerekelerle yurt dnda bulunmulardr, yollar Ankarann yoksul semtlerinden gemez. Necipin aabeyi Viyanada, Niantanda, Tevikiyede yaar. Necip Beyin yks bir ara Paris, Lozan gibi meknlara tanr.

1.3. Kiilerin Huzursuz Dnyas Soysaln kiileri, ideolojik kimlik aidiyetleri iinde, ksmen de olsa, abloncu bir bakla verilir. Hemen her kii snfsal bir temsil yetenei ile donatlmtr. Bu da ahs kadrosunun geni bir yelpazeye yaylmasna olanak salar. Kiiler zelinde ilenen sorunlar, bylelikle geni bir toplum tabakasna yaylm olur. 1970li yllarn insan panoramas kiilerin bu temsil zellii ile yanstlr.
Burjuva snfndan kiilerin bireylik sorunu, zellikle Doan ve Olcayn bunalmlar ile verilir. Olcay, kendi bana kararlar verme aamasnda, ama henz eikte yaayan bir kii olarak dikkati eker. Doan, sorunlarn birbirine kartran, analarna babalarna duyduklar fkeyi kurulu dzene fke sananlardan (Naci 1995: 146) biridir. Gemite Halk Partili olmann kazandrd ayrcalkl konumdan memnun ve deiime kapal yal kuak, olumsuz bir bakla verilir, kimi zaman alaya alnr. Mevhibe Hanm, Gngr Hanm gibileri, ayn zamanda sosyal statlerinin, madd varlklarnn, eski saygnlklarnn kalmamasndan yaknrlar. Kendileri gibi dzenden g alamayan gayrimemnunlarn deiim taleplerinden rahatszlk duymalar da eletirilir. Romann yoksul kiileri, hayatta duru konusunda kararllk gsterirler. Alinin babas rneinde iiler, Ali rneinde renciler idealize edilir. Alinin, dzen deitirme arzusuyla abalamas, adanmlk edas iinde Partiyle balantl olmas ayn tutumla ele alnr.4 Figratif dzeyde yer verilen memur kesimi, itfaiyeciler zelinde dnmekten uzak, karn tokluuna alan bir gruh olarak, dardan bir bakla verilir. Ali, yann stnde bir olgunlua sahiptir. Yandan erken olgunlamlndan, gururlu ve zgven sahibi oluundan dolay Doann ve Olcayn deimesini salayacak kadar etkileyici olur. Karakolda grd Aysele uzun sre nce yitirdii insan scakln duyumsatr. Soysal, romannda burjuva kesiminden insanlar baarl bir ekilde vermesine karn, alt tabakadan insanlar sz konusu olduunda tutuklar ve bunlar ilemede kolayca klielere, idealletirmeye kaar. Furrer, bu durumu, Soysaln burjuva ile ilgili sahip olduu deneyimin benzerine, yoksul kesim iin sahip olmayna balar. Furrer, ayn zamanda Soysaln eserlerinin bir anlamda iinde ikyet ettii kentli entelekteller ve halk arasndaki uurumun bir dokman olduunu
162

Uurlu, Yeniehirde Bir le Vaktinde Yap, Tema ve Metafor

syler (2003: 157). Soysaln eserinin bu anlamda bir dokman oluu, yazarn bilinle ortaya koyduu bir kurgusal durum deil, ele almak istedii iki kesimden biri olan yoksullar anlatamamasndan kaynaklanr. Kaba g ilikilerinin egemen olduu bir dnyada tutunmaya alan Ayselin trajik gemiine bir i yk olarak yer verilir. Annesi, erken yata ifal edilince Aysel5 domutur. Daha ergenlik yana eremeden annesinin kaderini yaar; ifal edilir, bedeni satlr, ok sayda lmle karlar, nihayetinde pavyonda arkcla, fuhu ve esrara balar. Anlat zamannda karakola dm Ayselin muhayyilesinde polis ve karakol, mahallenin en kabadaylarnn stesinden gelemedii, snrlar alamaz bir g demektir. Karakol, ayn zamanda muhatap olann dayaksz kurtulamayaca, polisin adeta dayakla zdeletii yerdir. Ayselin bakndan verilen, polisin durumlar deitirmek iin olmadn anlamt. Hele bellar deitirmek iin hi (Soysal 1973: 260) yargsyla, romann ana temas arasnda kpr kurulur. Gemite Doan kitap gibi konumakla sulam olan Ali, ayn dili Ayselle konuurken kullanr. Eser boyunca yazarn sevgi halesiyle evrili olan Ali bu durumu ile ideolojik doruluu temsil eder. Alinin annesi ve babas da bu sevgi halesini baaryla tamamlayan halkaya eklenir. Doan ve Olcay byle bir ortamda yeni bir hayatn var olabileceini Aliyle tantktan sonra renirler. Ailelerinden aldklaryla, darda edindikleri deerlerin atmasn yaarlar. Doann, merakl kiiliine karn, farkl zamanlarda beliren ilgilerinde baarl olamaml u ifadelerle dile getirilir: Hibir zincirin halkas olamamt. Ne renci, ne sanat, ne aydn, ne de gerek bir burjuva. (Soysal 1973: 175). Paris dnnden sonra bir ara Yeilam piyasasna girmeye kalkm, lakayt bir biimde karlanm, ardndan alaya alnmtr. Tek bana yapmaya alt film, hem mahalle ocuklarnca alaya alnm, hem de Ali tarafndan eletirilmitir. Ailesiyle ilgili sorunlar, kardei Olcayda olduu gibi, onu da, ebeveyninden nefret eder hale getirir. Kardelerin ailelerinden ve dnsel dnmlerinden kaynaklanan skntlar, dier kiilerinin yklerinde olduu gibi, ana temaya balanr. Romann alnda sz edilen maaza mdr, uzaktan, para hesap ileri iinde gsterilir. Bu maazada almakta olan tezghtar Ahmet, resimli romanlar dnyasnda yaar; artistlere, giyime, vitrinlere zenir. Kendisini Alain Delonun bir zamanlar garson olmas ile zdeletirerek, her hafta ans oyunu oynayarak zengin olma d iinde yaamaktadr. Ahmet, itibar dn bir de almay hayal ettii araba ile talandrmaktadr. Kasetide alan kran da benzer dnyadandr. Hafifmerep kiilikteki bu gen kzn arzularn, dlerini besleyen magazin kltrdr. Ahmet gibi gzn Yeniehirin st mevkilerine dikmitir. Bu kategoride ele alnabilecek banka alan Mehtap,
163

bilig, Yaz / 2008, say 46

dlerini ufak tasarruflara balamasndan, biraz da ailesi adna bir gelecek tasarlamasndan dolay farkldr. Nihayetinde de iinde bulunduklar durumu kabullenmeyileriyle, olduka dar imknlar iindeki Samanpazar halknn genel durumunu, birey temelinde temsil ederler. Gzn Ankarann yksek mevkilerine dikmilerden, arzularn dilediince gerekletirmi tek kii Gngrdr. Sermayesini arttrmay hayatnn tek amac haline getirmi, hibir ahlk kayg tamakszn, btn isteklerine kavuabilmitir. Ksa srede zenginlemesini, mahallelerinde ikamet eden Amerikal askerlerle kurduu diyaloga borludur. Mahallelerindeki iki aptal mahalle kznn ivesini deerlendirmeyi i bilip (Soysal 1973: 88) i hayatna atlr. Amerikallarla iliki arttka evresi ve olanaklar geniler. Evlilik hayat da madd hedeflerine araclk eder. Bir zengin kz ile evlenerek kendisini karsna ve kayn babasna fazlasyla tattrmtr. Hatice Uzgren, Necip Bey, Profesr Salih Bey ve Mevhibe Hanm, deiimin nndeki engel olarak grlen yal kuaktan olduklarndan, eletirel bir bakla yanstlrlar. Her biri, gemiinde ve imdisinde hayatn kk hesaplara balam kiiler olarak verilir. Bunlarn gemi yaam, romandaki huzursuzlua kaynaklk eder. Romann kk adam konumundaki Hatice Uzgren; hesap kitap dkn, uyank, kuralc ve buyurgan biri olarak alayc bir bakla verilir. Alveri yapaca maazadan, en iyisini ve hesaplsn almak iin herkesten nce sraya giren bu titiz kadn, ilkokul retmenlii yapt srada ocuklar korku ile eitmitir. Toplumun da l dhilinde sindirilerek eitilmesi gereine inanr. Hak anlay hep kendisinden yana iler ve bu onu nemli lde despotlatrr. Hep nemsenmek, ilgilenilmek beklentisiyle yaar. Hatice Hanmn temel amaz, deien koullardan habersiz, kendisini hl retmenlie balad yllardaki gibi imtiyazl zannetmesidir. Dzen, otorite ve asayi adna despot tutum taknmas, onu sevimsiz bir ihtiyara dntrr. Necip Beyin gznden mahalle kars, grgsz ve edepsiz (Soysal 1973: 46) biri olarak verilii, aslnda insanlara ynelttii bakn aynsna maruz kalmasndan baka bir ey deildir. nce, zevkli adam (Soysal 1973: 47) olarak alaya alnan Necip Bey, Avrupada geen yllarnda, niversite yerine, kahvehaneleri mekn edinmitir (Soysal 1973: 51). O da Hatice Hanm gibi yaamn olumsuzluklarndan, bakalarn sulayarak yaknr. Aile servetini Viyanada arur etmi olan aabeyi gibi, sadece tketerek yaar. nsanlara dardan ve tepeden bakarak yaayan bu asalak tipin, hayatn daha da iyiye gitmesi iin gsterdii tek aba, garsonlara adabmuaeret dersi vermektir. Bu durumu bile, Avru164

Uurlu, Yeniehirde Bir le Vaktinde Yap, Tema ve Metafor

padaki yaam model aldndan dolay yle alaya alnr: Sorumlu bir vatandat o, ayn Avrupallar, svireliler gibi (Soysal 1973: 76). Profesr Salih Bey, hayatta tutunmak iin gerekten ok aba harcam biridir. Samanpazarnn dar sokaklarnda, geimini mahalle bakkalyla salamaya alan bir babann en byk olu olarak, btn rencilii sresince hep ok alkan, snf birincisi konumunu srdrerek hukuk profesrlne kadar ykselir. Bakasna gvenmemeyi; ufak bakkalnda yolsuzluklar yapan, mahalleliyi kendine dman belleyen babasndan renmitir. Ezberle geen ve birinciliklerle doldurulmu rencilii boyunca kimseyle paylamda bulunmaz. ocukluunu, genliini parlak renciliinin aksine, sevgisiz bir biimde yaamtr. nsanlarla tartmann kendisini engelleyeceinin erkenden farkna vardndan, hep arkadasz kalmtr. Aile bireyleriyle iyi ilikiler iinde olmann kendisini engelleyeceini dndnden, onlar sevmeyi, sonraya erteler: Sevmek de durduran, yanltan en azndan almay engelleyen zararl bir eydi. Anasn gereinden fazla sevse, amarnn ortasnda suyu bitince dersini brakp emeden su almaa gitmesi gerekecekti. Babasn fazla sevse, babasna dkknda yardm etmesi gerekecekti, alaca yerde. Kardeini sevse, kitaptan ban kaldrp ie tutmas gerekecekti. te daha bir yn engel. Sevmek sadece yeni zorluklar getirecek, kendisi ile beyaz orapl ocuk arasndaki ayrcal oaltacak. Onu kara orapl, miskin ocuklar halkasnda tutacakt. Sevmiyordu kimseyi bu yzden (Soysal 1973:101). Btn aamalar ksa srede przsz bir biimde atlayarak gen yata profesrle ykseltilir, ama tek boyutlu insan olarak kalr. Yeni evresi yeni ilgiler edinmesini salar. Osmanl tarihini bu yeni ilgilerinin dekoru olarak seer ve sevgisizliini, insanlk, hmanizm klfna brndrr. Samanpazar ilkokulundaki bu kel kafal olan (Soysal 1973: 103), bir vekil kzyla evlenerek, mal durumunu iyiletirir, sabrl, hesapl ve alkan ilerleyiinde, kurallara ve kural koyuculara kaytsz artsz (Soysal 1973: 105) uymaktan asla amaz. Salih Beyin ei Mevhibe Hanm da kocas gibi salam taa basmann yararna her zaman inanan, babas gibi kimseye inanmayan ok titiz ve otoriter bir insandr (Soysal 1973: 134). Kurduu dzenle, evini kendisi iin bir hapishaneye evirmitir. yle ki, yemee malzemeyi sayarak koyar, herkesin payn gramajna kadar ayarlar. Bu iler, en ok hizmetiyi yorar, bazen de a kalmasna neden olur. Mevhibe Hanm, gemiinde babas tarafndan nemsenmemi, vey anasnn yannda idi mekanizmasndan gemitir. imdi akld katlkta bir hayat yayor olmas, aile iinde huzursuzluk istememesinden dolaydr. Ar otoriter babann, annesi zerindeki basklarn165

bilig, Yaz / 2008, say 46

dan dolay, ocukluunu yaayamamtr. Baba karsnda, varlklarndan sz edilemeyen hane halknn bireylik haklar da olamamtr. Milletvekili kz olduu halde alk ektii, ekmek almak zorunda kald, gnlerce sade suya halanm pirinten baka hibir ey yemesine izin verilmedii (Soysal 1973: 134) olmutur. Mevhibe Hanmn evindeki sk dzen byle bir gemii model almaktadr. Hatice Uzgren, Necip Bey, Profesr Salih Bey ve Mevhibe Hanmn ykleri, imdide deiimin nndeki engel olarak ortaya konur. Deiim istei Ali, Doan ve Olcayn, kayna bu kuaa dayandrlan bireysel ve toplumsal amazlara balanr. Bu eski kuak, temsil ettikleri dar ve ekilci zihniyetle, yeni kuak asndan deiimin nndeki en nemli engeli tekil eder.

2. Tema Yeniehirde Bir le Vaktinde anlatlan, kent merkezlerinde dar bir dnyada ve kk hesaplar peinde koan, sosyal adan bunalm yaayan insanlardr. Bu insanlarn, mevcut konumlarn koruma veya salamlatrma abalar, ironik, bazen de alayc bir dille verilir. Kadnlarn dnyasn ev eyas, kk birikimlere hizmet eden gnler, ev iini hapse dntren bir dzen dknl oluturur. Erkekler de benzer yaklam iinde ele alnr. Yal kuan kurduu aile dzeni ve srdrmekte olduu evlilikler, amazlarla i iedir. Bunlarn yaam son derece renksiz ve heyecanszdr. Gen kuak, byklerin bu sk denetimli, kitap hesap ilerini fazlasyla ne karan dnyasndan bunalr, dnemin politik ynelimlerinin etkisiyle isyan eder. 2.1. Aile Hayat ve Evlilik Dleri Roman kiilerinin geleceklerini kurma dlerinde ne kan temel e, mevcut konumlarna, ellerindekine rza gstermemelerinde dmlenir. Bu konumlarn deitirme istekleri, daha romann banda eletirel bir bak iinde takdim edilir:
Eve alnmas mutlaka gerekli eya iin karlarna surat asmaktan usanm kocalar, ev ihtiyalarn hayatn merkezi sanan dar grl ev kadnlarn, ev eyalarnda hi bkmadan yenilik ve deiiklik yaparak hayatlarn renklendirdiklerini sanan ve belki de hayatlarnda sadece bu alanda ilerleyen aileleri, yeni kuracaklar yuvay demekten anlalmaz bir tat karan nianllar, kafeslerine delice merakl, kafesleri iin durmadan para ve emek tketen tutsak ev kular, hem alveri edip hem de bundan ikyeti olanlar (Soysal 1973: 56). Kiilerin geleceklerini kurma tasarlar, ipek bceinin kozasn kendi zerine rmesi gibi, onlar nihayetinde mutlulua gtrecek gibi grnmemektedir.
166

Uurlu, Yeniehirde Bir le Vaktinde Yap, Tema ve Metafor

Tezghtar Ahmet kendisiyle ayn konumda olan kranla tavlama (Soysal 1973: 27), gz boyama (Soysal 1973: 29) hesabyla iliki kurmaya alr. krann karlk verii, filmlerin dnyasndan dn alnm beklentilere ayarlanmtr. O, gzne tpk Alain Delon gibi grnen Ahmetin kendisini en azndan bir motele, lks bir otele falan gtrmesini, iki iirmesini, kendisiyle dans etmesini, pahal yemekler yedirmesini, krkler, mcevherler almasn umar (Soysal 1973: 2930). Bir yandan da Ahmetle ortak bir kaderde buluamayacaklarnn bilincindedir, bu namus belsndan Elizabeth Taylor gibi bir an evvel yakasn da kurtarmay dnmektedir. Tecrbeli kz Gnseliden unu renmitir: [C]iddiye alma, elen, sonra selam bile vermeden (Soysal 1973: 30) geip git. karn, sevginin yerini ald bu iliki biiminin, salam bir evlilikle sonulanmayaca nceden bellidir. nceki kuaktan kiilerin bu trden evlilikleri, btn olumsuzluklar ile zaten eserde fazlasyla yer almaktadr. kran-Ahmet ilikisinin varaca noktay, nceki kuaktan kars ile mahkemelik olan Necip Bey imdide yaar. Sevgisiz evlilikleri, bugne kadar karlarn korumak adna srdrlmtr. Dahas, kars Necip Beyi, hem evresi iinde itibar kaybna uratma abasndadr, hem de ondan yklce bir miras koparma peindedir. Karsnn kendisine srt evirme nedenlerinden biri de Necip Beyin eski cmertliini kaybetmesidir. Adalet Aaolu, Bir Dn Gecesinde (1979) kiilerinin uzak ve yakn gemiini daha inandrc klmak iin, o kiilerin birinci dereceden akrabalarnn tanklna bavurur. Soysal da Profesr Salih Bey- Mevhibe Hanm evliliini verirken benzer yntemi kullanr. Yazar, anne babann prsm evlilik ilikisini, ocuklarnn tanklyla verir. Olcayn, ebeveyninin iinde sevgiye yer olmayan evliliiyle ilgili gzlemleri, anlatcnn tanrsal bak asyla verilir: O zamanlar babas yeni bir araba almt. Pazar gnleri dev yapar gibi arabayla, iftlie, Baraja giderlerdi. Korkun sevgisiz gezilerdi bunlar. Olcayn ii buz gibi donard babasyla annesinin ilikisinden. Bir gn olsun, birbirlerine scak, delice bir sz sylediklerini, bir gn olsun anasnn, babasnn yanana bir pck kondurduunu, bir gn olsun, babasnn, anasnn kna bir aplak patlattn, bir gn olsun nce hrnlap sonra alaarak kavga ettiklerini, bir gn olsun aralarnda cinsel bir iliki olduunu belirten bir davranta bulunduklarn grmemiti. Olcay kendi varlklarndan giderek anasyla babasnn mutlaka yatm olmalar gerektiini dndnde ii buz gibi donuyordu. Bu iki insan ylesine bir yaknlk iinde, insanca alveri iinde dnemiyor, gznn nne getirdiinde kaskat kesiliyordu. () Sevgisiz ve souk soru-cevaplar karlkl dev ve sorumluluklar
167

bilig, Yaz / 2008, say 46

hatrlatan konumalar ve susmalar. () Bu sessiz sevgisizlik duvarnn iki yannda durup birbirlerine duvarn kendilerine bakan yz hakknda gerekli bilgiyi verirlerdi (Soysal 1973: 114-5). Karlkl sorumluluk ve grev bilinciyle belirlenmi olan bu pazar gezmeleri, ailenin tm bireylerini saran bir mutsuzlua neden olur. Olcay, bu yllarda iinde hapsolduu sevgisizlik duvarndan, anlatt masallarla kendisini kurtard iin, bir snak gibi babaannesine sokulur. Ne var ki babaannesine zenerek namaz klmaya balaynca, torununun akln kartran cahil babaanne (Soysal 1973: 118) evden uzaklatrlr. Babaannesiyle birlikte masal dnyasnn verdii mutluluu yitiren Olcay, ailesinin sevgisizlik duvarna arpar ve btnyle bir suskunluk dnemine girer. Bu dnemini gsz ve hastalkl (Soysal 1973: 119) biri olarak geiren Olcay, hata yaptka acmaszca cezalandrlr, mahalle ocuklar ile iliki kurma abas da sert bir biimde engellenir. lgisiz babasndan kalan boluu, bask altnda bym annesinin kat uygulamalar doldurur. Olcay, bu srete kardeine de yabanclar. Mevhibe Hanmn gemiinde, evde ayrcalkl bir konum biilen aabeyi Mahmut, kz kardeinin dnyasndan uzak, ona yabanclam, nihayetinde erken bunamtr. Olcay da benzer ekilde annesinin kaderini tevars eder. Kardei Doanla Sartren (19051980) Duvar adl kitab zerine konutuklarnda, onu uzun sre grmemi gibidir: Olcay yan gzle bakt Doana. nce bir yz, birbirine yakn gzleri vard. ocukluundaki imanl- lapacl gemiti. Byle bir erkek arkadam olsayd, diye dnd. O eski, tandk hzn kaplad yeniden iini (Soysal 1973: 125). Doann kz kardeine baknda da benzer bir ruh hali gzlenir. Kural ve yaptrmlarn egemen olduu ev ortamnda kar-koca da, kardeler de birbirine yabanclamtr. stelik kardeler, sadece zerinde konutuklar eserin balamndan deil, ev iinde ebeveynle ve birbirleriyle ilikilerinden anlalaca zere, var olusal bir bunalm yaamaktadrlar. Ebeveynlerince kurulmu dnyann dna kamamakta, evreyle salkl bir ilikiye girememekte ve nihayetinde ayn at altnda birbirlerine yabanc yaamaktadrlar. Profesr Salih Beyin ailesinin anlatld ksmlarda dile gelen bireysel ve sosyal bunalm olgusu da, yedeinde dzenin deimesi gerektii sylemini tar.

2.2. Kuak atmas Yeniehirde Bir le Vaktinde kuak atmas, aile ii ve toplumsal ilikilerdeki zlme; genlerle yallar, anne-kz, baba-oul, kar-koca arasnda ortaya kan dnya gr fark biiminde yanstlr. Kendisini bir liberal olarak tanmlayan Necip Bey ile sa uzatan, acayip byklar brakan, odasna Fidel Castronun resmini asan olu ayr deerleri temsil ederler. Necip Bey, olundan biimsiz karlklar almaktan holanmad iin (Soysal
168

Uurlu, Yeniehirde Bir le Vaktinde Yap, Tema ve Metafor

1973: 60) ekinir. Necip Bey, gece vakti hl yanmakta olan sndrmek iin olunun odasna girdiinde tartmalar balar. Olunun elinde bir silah vardr, stelik babasna meydan okumaktadr. Babasna silah dorultarak ona [k]orkak Yahudi sen de! (Soysal 1973: 62) deyince Necip Bey kendini kaybeder. Oluna t! diye fkesini boaltan baba, daha sert bir karlk alr: Evet, senin gibi zppeden baka ne kacakt? (Soysal 1973: 63). Baba ayn zamanda korkak, asalak tr sfatlarla da ktlenir. Bu, Necip Beyin gemiinden ve imdisinden kopan ve kopabilecek son halkadr. Golf pantolonundan kopan dmenin gndergesi de romanda bu ekilde verilmi olur. Anne-kz atmas, Mevhibe Hanm-Olcay arasnda yaanan gerilimle verilir. Annenin ev iinde kurduu dzene uymayan ve uymayacak gibi de grnen Olcay; annesi ile zaman, deer ve dnyaya bakyla farkllamtr. Olcayn kilere kapatlm turu kp gibi hissediyorum kendimi. Bouluyorum bu evde (Soysal 1973: 112) feryad, Mevhibe Hanmn dzene ok nem verilen evinin, sknt reten bir mekn oluunu vurgular. Olcay, annesinin, evresindeki ou kiiler gibi dzelmez ve konuulmaz kiilerden olduuna oktan (Soysal 1973: 114) hkmetmitir. Anne-kz arasndaki balar, babaoul arasnda olduu gibi, uzun sreden beri kopuk biimdedir. Ebeveyn, ocuklarnn dnyasndan habersiz yaar. Aile bireylerinin paylam sofra banda yenen sessiz yemeklerden ibarettir. Olcay, eve girince, rahatsz edilmemeyi umarak odasna kapanr. Annesinin kzyla ilgilenme biimi, kar tarafta rahatszlk olarak grlr: Anas her gece, ama Allahn her gecesi, kapsn ap bu kadar okumaktan gzlerinin bozulacan sylemekten enmezdi. Olcay, anasnn bu ii, sadece dnyasn tedirgin etmek iin yaptna emindi. Anas hep sevdii ve holand eylerle arasna girmiti. Sevgiyle arasna. Sevdii bir kitapsa, kitapla arasna. Renkli balonlarla arasna (Soysal 1973: 114). Anne ile kz, dnyaya baklar asndan da birbirinden ayr yerde dururlar. Mevhibe Hanmn, geleneksel ballk hissettii Halk Partisine babadan miras bir ey gzyle bak, Olcay iin anlamszdr. Bu durum, Trkiyenin yakn dnem siyasal tarihi iinde Halk Partililerin sosyalizme kayd zaman dilimine denk der. Olcay, annesinin ynelttii eletiriler dolaysyla kendi gerekliinin farkna varmtr. Mevhibe Hanmn olumsuz eletirileri, sevgisiz byme yksnden mlhemdir ve kznda da kendisine benzer bir kiilik oluumuna zemin hazrlar. Kapcya, babaannesine, mahalle ocuklarna sevgi dilenmek zere ynelii, bu snftaki insanlarn kendilerine denk olmad gerekesiyle, annesince cezalandrlr. Kznn son are olarak buna isyan edii Mevhibe Hanmn bir eit alnyazs gibi (Soysal 1973: 134) yaad
169

bilig, Yaz / 2008, say 46

ba arlarn arttrr. Olcayn kendisiyle tanmaktan son derece mutlu olduu Aliyi eve getirememesi, annesinden dolaydr. Alinin yeme ime biiminin kendilerininki gibi olmamas, annesinin sofra kurallar asndan mutlaka sorun oluturacaktr. Emekli retmen Hatice Hanm, deiime diren gsterenlerin banda yer alr ve bu szcn bizzat kendisinden son derece rahatsz biri olarak verilir. Deimeme, Hatice Hanm ile Mevhibe Hanmda, gemite kalan saygnlklarn srdrmek iin bir tr sigorta gibidir. Engellenemez biimde sren deiim, ikisinin de karsna bu arzu ile dolup taan, onlarn mevcut durumlarn koruma drtlerine meydan okuyan kzlar ile verilir. kisinin de kzlar, deien yaama ayak uydurmaya gnlsz annelerinin tedirginlik kaynaklarndan birini oluturur. Bu durum, ikisini hlihazrda olup bitenler karsnda geriletirken, ayn zamanda yenilemelere tahammlsz, saldrgan birer kiilik haline getirir. kisine de huzur veren zaman dilimi, toplumsal saygnlklarnn daha yksek olduu gemi zamandr. Ancak bu dnemlerinde, pek de saygn bir gemilerinin olmad, romanda aka ortaya konmutur. Mevhibe Hanmn kadn haklar sylemine, babasnn milletvekili olduu CHP anlay kaynaklk eder. Kendisi daha gen bir kzken, babas tarafndan partinin kadn etkinliklerine katlmas emredilmitir. Mevhibe Hanmn bu sylemi, gen kzlk gnlerinden kalma bu buyruun sorgusuz bir biimde kabul zerine kuruludur. Kz Olcayn daha farkl bir hak sylemi ile karsna kmas elbette hem elikiye hem de gerilime neden olur. Dolaysyla yaamnn parlak dnemi olarak grd genlik yllarnn babann emirlerine ayarl bir ballktan teye gitmedii bylelikle ortaya konmu olur. Madd anlamda ektii skntlarndan dolay asl bunalm yaamas beklenen Alide ve ailesinde, paraszlktan dolay gnlerce kavgalar yaand, annesinin bu yzden evi terk ettii de olur. Ancak bu hibirisinin ruhunda kiilik zedeleyici bir iz brakmaz. stelik i, kar koca arasnda birbirinin hukukunun inenmesine kadar varmaz. alkan baba ile titiz anne btn abalarna karn geimlerini salayacak bir gelir elde edemeyince ister istemez birbirine derler. Alinin yoksul ailesinin yaad sorun, bylelikle, sadece tketici bir yaam sren burjuva ailelerinin bunalmndan ayrtrlarak yanl dzen eletirisine ve deiim temasna balanr.

3. Kavak Aac Metaforu Sklkla tekrarlanan bir laytmotif olarak yer verilen kavak aac, eserin sonunda yklrken romann birok kiisi, bir ekilde orada hazr bulunmaktadr. Kavak aacnn romandaki kullanmlarndan nce, metaforun anlamna ve aacn Trk kltrndeki karlna bakmak gerekir.
170

Uurlu, Yeniehirde Bir le Vaktinde Yap, Tema ve Metafor

Yunancada kelimesi kelimesine bir yere tama demek olan metafor (mecaz), kelimenin asl anlamndan farkl bir anlamda kullanlmas demektir (Boynukara 1993: 153, 154). Lakoff ve Johnson, metaforlarn poetik muhayyile ve retorik gsteri hilesi, dahas, genellikle yalnzca dilin karakteristii, dnce veya eylem sorunundan ok kelimeler sorunu olarak grlmesine itiraz ederler. Onlar, tam aksine metaforun gndelik hayatta, dilde, dnce ve eylemde de yaygn olduunu sylerler. Bu yaklam, gndelik kavram sistemimizin doas gerei metaforik olduunu ve metaforlarn en sradan detaylara kadar gndelik faaliyetlerimize yn verdiini nden kabul eder. Bu yzden kavram sistemimiz gndelik gereklerimizi tanmlamakta merkezi rol oynar. Dnme tarzmz, tecrbe ettiimiz ey ve her gn yaptmz eyler, daha ok, bir metafor sorunu demektir (Lakoff ve Johnson, 2005: 25). Trk kltrnde aa klt zengin anlamlarla ykldr. Aa klt, ryadan destana, halk yklerine kadar Trk kltrnn farkl aamalarnda nemli bir yere sahiptir. Aaca, yaamla lm arasnda nemli birok anlam ve ilev yklenmitir. Orta Asya Trklerinin dnya tasavvurunda aacn; cennetle, insanln atasyla, tanr dncesiyle (gel 1997: 734) treyi, ykseli mitleriyle, amanistik glerle, (gel 1989: 9197 vd.) lmle, savala (gel 1989: 5378) ilgisi vardr. Kavak aacnn da Orta Asya Trk kltrnde hayatla son derece i ie olan anlamlar sz konusudur. Bu aa, ncelikle dzgn gvdesi, btnlkl oluu ve uzunluu ile gn direi ve dnya aacdr. Yeraltndan gkyzne lemi birletiren kavak; bamszln, bayran, tanr ile iletiimin saland sembol olarak grlr. Kavak; obann direi, soyun devamnn, bolluun ve bereketin simgesidir. Kavan kurumas, devrilmesi, kutun gitmesi ve lmn; tekrar yeermesi ise giden kutun geri gelmesi ve yeniden dirilmenin semboldr (Ergun 2004: 216218). Profesr Salih Beyin apartmannn bahesindeki kavak aacndan, romann al ve sonu sahnelerinde sz edilir. Roman, kavan [s]anki byk bir grltyle devrilecekmiesine sallanmas (Soysal 1973: 5) ile alr. Romann sonunda da bu beklenti karlk bulur: rk kkleri stnde fazla duramayan kavak, zsuyunu tmyle tketmi gvdesini bir saa bir sola sallad, sonra byk bir trtyla, ama o andaki bir kimsenin artk hibir eyi deitiremeyecei andaki hzyla Mevltn stne devrildi (Soysal 1973: 298). Belli bal roman kiilerinin de merakn celbeden devrilme hadisesi, ayn zamanda romann politik kodu ilevinde kullanlmtr. Alinin evinde geirdii gecenin ardndan bir ayma, silkinme hali yaayan Doann, iki yl nce
171

bilig, Yaz / 2008, say 46

gelecee syledii u sz, romann anlat zamannda karlk bulmutur: Bu kavak yaknda kurur (Soysal 1973: 193). Ali ise yorumunu imdi zerinden yapar: O da her hangi bir kavak sadece, imdilik, devrilen herhangi bir kavak! (Soysal 1973: 193). Bu iki bildirimden yola karak Alinin yakn evresine telkin ettii sabrn, bu trden kk gstergeler zerinden karlk bulduu, asl karln bulaca gnlerin ise yakn olduu sezdirilmek istenir. Elbette sabrn karl, khnemi kavak devrildiine gre, yeniden dirilme beklentisine iaret eder. Doan; Alinin kavak aac ile kendi evleri arasnda kurduu ilikiyi sama (Soysal 1973: 231) bulur. Aacn, kapc Mevltn bana kerek onu ldrmesi, romanda ses getirmesi beklenmi tek olay yerine geer. Kavak aac, Alinin sabrnn; solun 1970lerdeki devrim ya da kktenci deiim eklindeki beklentisinin bildirimine dntrlr. rm kavak aac, iktidarn merkezi olan Yeniehirde, kof bir grltyle kapc Mevltn zerine yklr. Tarihi, cumhuriyetinkiyle zde olan Yeniehir, her snftan insann kaynat, btn yollarn gelip birletii bir merkez oluuyla Ankarann kalbi konumundadr. l durumdaki kavak aacnn bu adan bir anlamda iktidar veya onun aygtlarn kullananlar temsil ettii sylenebilir (Bilir 1998: 19). Kavak aacnn izi; kiilerin konumalar, anlatcnn aktarmalar ve nihayetinde yklmas dolaysyla, roman boyunca krmz bir ip gibi srlmektedir. Bu yanyla biimsel bir e (Furrer 2003: 67) ilevinde kullanlmtr. Priska Furrer, kavak aacn yorumlarken Soysaln tanklna bavurarak baka faktrlerin de dikkate alnmasnn zorunlu olduunu syler. Buna rnek olarak, aacn d mdahalelerle deil, tersine kendi kendine devrildii, Alinin devrilmesinde etkisinin olmad, buna karn hkm sren devlet tekilatnn temsilcisi olarak grlebilecek polisin ve itfaiyecilerin, devrilmeyi kendilerinin istedikleri yne evirdikleri ve en sonunda da bu devrilmenin kurban olan Mevltn, ev sahibi deil, tersine onun zavall hizmetkr olduunu syler (Furrer 2003: 68). Soysaln kuak atmasna da yaslanarak iledii deiim, devrim, bu ii romanda srtlam grnen kiilerin stesinden gelebilecei bir durum gibi grnmemektedir. Nitekim Ali, Olcay ve Doan, henz hayat tanma aamasndaki gen kiilerdir. lki her ne kadar idealize edilerek ilenmekteyse de nihayetinde, deiimle ilgili beklenti ve hayallerini, adanmlk edasyla baland Partinin dorularna ayarlam biridir. Aliyi romanda nemli klan baka bir yn de halk ocuu olmasdr. Dolaysyla Ali, ngrlen devrim modelinin halka mal edilmesinde ilevsel klnmtr. Olcay ve Doann Alinin kiiliinden, evinin ortamndan, ailesiyle ilikisindeki doallktan etkilenmeleri; nemli lde, kendi ailelerindeki skc dzen ve davranlarn
172

Uurlu, Yeniehirde Bir le Vaktinde Yap, Tema ve Metafor

olduka snrlandran kurallara dayal yaam biiminden dolaydr. Evde deiim isteklerinin ideolojik bir kalba brnmesi, Alinin ortaya kmasndan sonrasna denk gelir. Aile ii gerilim; erkein baba, kzn anne ile atmasndan ayr, anne-baba arasndaki ilikinin sevgisiz ve karlkl ykmllklerle yryor olmasndan beslenir. Alinin halkla yaslanan sosyalist grleri, ikisi iin olduka ekici ve etkileyici olur. Ali stelik dnemin gzde mesleklerinden biri olan hukuk eitimi grmektedir. Bu durum, onun yakn gelecekte halkn baarsn simgeleyecek bir konumda olaca ngrsn ierir. Necip Beyin Avrupadan alnm golf pantolonu, onun mirasyedi kimliini anlatr. Pantolonun dmesinin kopmas ve yoldan geen birinin bu dmeye basarak ezmesi, Necip Beyin bankadaki son parasn ekecek olmasnn yanna konunca, onun mirasyediliinin de sefaletle yer deimek zere olduunun iareti haline gelir. te yandan bankadaki kk birikimlerine btn umutlarn balam olan Mehtap Hanma, Necip Beyin kopmu dmesinden dolay orabnn zerine sarkan paas, gln deil, ackl grnr. Mehtap Hanm, onun bu durumuna bakarak, yal ebeveynini, mrlerinin sonunda insanca yaanr bir eve kavuturma masalna olan inancn yitirir. Necip Beyin madd durumundaki, Mehtap Hanmn ise zihinsel durumundaki bu deiim de kiilerin kne iaret eder.

Sonu Yeniehirde Bir le Vakti, gemi ve gelecek arasnda kurduu kpr ile kuan yksn imdiye balayan bir romandr. Eser her ne kadar kuan yksn ieriyorsa da, asl kar karya getirilen, iki kuaktr. Romann yazlma gerekesini oluturmu gibi grnen deiim temas da bu iki ayr dnyann ve deerlerin insan arasnda gerekleen atma ile verilir. Cumhuriyetle kimlik bulmu ve konum edinmi kuak ile bunlarn ocuklarnn yaama bakndaki farklln neden olduu gerilime, imdiki zaman zerinden odaklanlr. Tek tek bireylerin ykleri, romann ortalarna kadar birbirine balanmakszn verilir. Eserin ortalarndan itibaren Salih Bey ailesindeki baba-oul, ana-kz ve kar-koca arasndaki ilikiler ele alnr. Salih Beyin sorunsuz bir hayat yaayan ocuklar Olcay ile Doann yoksul kesimden Ali ile tanmasndan sonra aile ii huzursuzluk, birey-toplum gerilimi biimine evrilir. Deiim, nihayetinde aile ii ilikilerden, yanl dzenin deimesi gerektii tr bir istek olarak dillendirilir. Kiilerin nemli bir ksmnn sembolik yklenimli kavak aacnn devrildii le saatinde, birbirinden ilgisiz gerekelerle Yeniehirde bulunuyor olmas, romann yaps iinde tesadf bir grnt arz eder. Bu durum ayn zamanda imdiye yaplan

173

bilig, Yaz / 2008, say 46

vurgu ile ykldr. Devrilen kavak aac, romann ana temasnn zirve noktasn oluturan bir koda dnr. Romann sonunda birletirilmesi beklenen paralar, tam anlamyla bir yerde birleemez. Eser, kurgusu ve zaman rgs asndan gevek dokulu olarak kalr, hikye ve anlat zamanlar arasnda sk dokulu bir ba kurulamaz. Kiilerin nemli lde ayrks duran yklerinin hemen hepsinin sonu gerginlikle ykldr: Alinin, Ayselin, Necminin, Olcayn, Sakarya Caddesi delisinin vs. Bunlarn dnda kalan kiilerin znel tarihleri benzer karakterdedir. Kapc karsyla, Ali dzenle, Olcay ailesiyle, Mevhibe Hanm ocuklaryla, Necip Bey kars ve oluyla gerilim yaar. Bireylerin tekil gerilim ykleri bir arada dnldnde bunlarn gevek de olsa, btnlk duygusu verdii ve bir ekilde devrilmekte olan kavak aacna baland grlr. nemli lde Alinin eylem ve dnceleri ile dillendirilenler, devrilecek olan rk kavak aac metaforu ile kodlanr. Anlat zamannda geri dnlerle devrilecei sklkla dile getirilen aacn, devrilmesinin ok yakn gelecekte gereklemesi, roman boyunca eletirilen dzenin de deieceine iaret eder. Bylece, Alinin sabrnn yakn gelecekte karlk bulaca da imlenmi olur. Bu durum Sosyaln romanna nemli lde politik bir yn salar. imdiki zaman kipine vurgu ile ykl olan roman, kiiler arasndaki ayrk ykler, romann btnn saran bir memnuniyetsizlii bildirir. Soysaln baz kiileri iin, gemiin iyi gnlerinin ebediyen yitirilii sz konusu iken, dier kiileri iin de imdideki huzursuzluk, kt gemiin etkisi altndadr. Deiim isteini de yedeinde barndran bu durum, artk yaamn kenarna iteklenmeye balam yal kuakta, bir de bu konumlarndan dolay fke uyandrr. Gen kuak zerinde de bunlarn kurduu dzene isyan biiminde yansr. Gerilimle ykl bu ikili durum, eserde huzursuz bir ortam anlatmann gerekesini hazrlar. Devrilen kavak aac da yazarn yeni kuaktan yana tutumunu ortaya koyan bir metafora dnr.

Aklamalar
1. Soysal, Trk romanclar iinde olaylara insancl ve evrensel deerler asndan bakanlardan biri olarak grlmektedir (Milas 2000: 203208). Burada Necip Beyin yks dolaysyla Selaniklilik, Yahudilik, dnmelik gibi konulara insancl bir yaklamla deinilir. 2. Benzer yap zellii Adalet Aaolunun birka yksnde de gzlenir. Yksek Gerilimdeki (1974) Yksek Gerilim, Duvar yks ve Bileyici yklerinde kiilerin, olay veya olgularn gerisinde duran durumlar, uzun bir gemi, birden ok kanaldan alnarak imdiye aktarlr. imdi ise gerilimin had safhasn oluturur. Yazar, bireyin fotorafn, bu arka plan zerinden eker (Aaolu 1974).
174

Uurlu, Yeniehirde Bir le Vaktinde Yap, Tema ve Metafor

3. Adalet Aaolunun romanlarnda; burjuva snfndan kiiler, buhranl zamanlarnda savrulduklar kenar mahallelerde karlatklar sefalet grntleri karsnda sarslr ve dnya grlerini deitirirler. Bu durum, lmeye Yatmakta (1973) sosyoloji doenti Aysel ve Bir Dn Gecesinde (1979) zengin kz Ayenle rneklendirilebilir. Ayselin karsna Engin, Ayenin karsna Tuncer kar. ki erkek karakter, Soysaln Alisi ile benzer sosyal koullar iinde bym ve benzer ekilde idealize edilerek verilirler. 4. 1970li yllarda Adalet Aaolunun lmeye Yatmak (1973), Bir Dn Gecesi (1979), Sevgi Soysaln Yeniehirde Bir le Vakti (1973), afak (1975), Pnar Krn Yarn Yarn(1976) romanlarnda, Erdal zn Kanayan adl yksnde ve baz iirlerde, nedense yoksul kesimden gelme idealize edilen ve parti ile bir ekilde ilikisi olan karakterler; ayn adla, benzer dnya gr ve kiilik zellii ile verilirler (Doan 1973: 38). Fethi Naci de ayn tespiti yapar: Kk burjuvalar ok iyi anlatan Sevgi Soysal, Adalet Aaolu, Pnar Kr gibi romanclar, iilerden sz atklar zaman, ortak bir tutumla, iileri idealize ederler (Yeniehirde Bir le Vakti, Yarn Yarn, Bir Dn Gecesi) (Naci 2002: 25). 5. Yeniehirde Bir le Vaktinde fahie ad olan Aysel, Adalet Aaolunun Dar Zamanlar lemesinde, bir profesre verilir. Pnar Krn Kk Oyuncusunda (1977), mahalle kzlarn andran, ama kesinlikle mahalle kz olmayan birinin ad olarak geer. Yazarn Yarn Yarn adl romannda zengin snfa alan bir fahieye verilen addr. (Bu adn Trk romannda baz kullanmlar iin bkz.: Aaolu 1996; 2832).

Kaynaka
AAOLU, Adalet (1996), Romanmzda Aysel, (Cumhuriyet, 29 Ekim 1977); Geerken, stanbul: Yap Kredi Yaynlar. (1974), Yksek Gerilim, stanbul: Remzi Kitabevi. BELGE, Murat (1998), Edebiyat stne Yazlar, stanbul: letiim Yaynlar. BLR, Defne (1998), Sevgi Soysaln Romanlarnda nsan ve Toplum likisi, ada Trk Dili, (122): 1519. BOYNUKARA, Hasan (1993), Modern Eletiri Terimleri, Van: YY Fen Edebiyat Fakltesi Yaynlar. DOAN, Erdal (2003), Sevgi Soysal Yaasayd k Olurdum, stanbul: Everest Yaynlar. DOAN, Mehmet H. (1973), Yeniehirde Bir le Vakti, Yeni Dergi, 109: 3435. ERGUN, Pervin (2004), Trk Kltrnde Aa Klt, Ankara: Atatrk Kltr Merkezi Bakanl Yaynlar. FURRER, Priska (2003), Sevgi Soysal Bireysellikten Toplumsalla (ev.: Yasemin Bayer), stanbul: Papirs Yaynlar.

175

bilig, Yaz / 2008, say 46

GM, Semih (1991), Roman Kitab, stanbul: Adam Yaynlar. GNDZ, Osman (2006) Cumhuriyet Dnemi: Roman1960 Sonras, Trk Edebiyat Tarihi, IV, Ankara: Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar: 275374. LAKOFF, George - Mark Johnson (2005), Metaforlar Hayat, Anlam ve Dil (ev.: Gkhan Yavuz Demir), stanbul: Paradigma Yaynlar. MLAS, Herkl (2000), Trk Roman ve teki Ulusal Kimlikte Yunan maj, stanbul: Sabanc niversitesi Yaynlar. MORAN, Berna (1997), Trk Romanna Eletirel Bir Bak III, stanbul: letiim Yaynlar. NAC, Fethi, (1995), Edebiyat Yazlar, stanbul: Can Yaynlar. (2002),Trk Romannda lt Sorunu, stanbul: Yap Kredi Yaynlar. GEL, Bahaeddin (1997), Trk Mitolojisi I, stanbul: MEB Yaynlar. (1989), Trk Mitolojisi, (Kaynaklar ve Aklamalar ile Destanlar), Ankara: Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu. SOYSAL, Sevgi (1973), Yeniehirde Bir le Vakti, Ankara: Bilgi Yaynevi.

176

Structure, Theme and Metaphor in Noon-Time in Yeniehir


Assist.Prof.Dr., Seyit Battal UURLU*
Abstract: The structure of Sevgi Soysals Noon-Time in Yeniehir allows a variety of themes to emerge, among which are the financial rise and fall of characters, the metaphor of the poplar tree, generation gap and the opposition against changing trends. The disturbance felt by the older generation of the Republic because of the changing circumstances of the present is related through each characters individual stories. The novel also focuses on the opposition against parental authority adopted by the revolting young generation through the family of Professor Salih Bey. The story of Ali who realizes his existence through criticizing the wrong order on behalf of the poor gives the book a political dimension. The novel also includes a considerable number of observations on the changing face of Ankara. This study analyzes the novels political discourse which involves the generation gap and the desire for change underlying Soysals wish to connect the past to the present. Key Words: Turkish novel, Sevgi Soysal, Noon- Time in Yeniehir, structure, change, generation gap, metaphor

* Yznc Yl University, Faculty of Science and Letters, Department of Turkish Language and Literature / VAN seyitugurlu@gmail.com

bilig Summer / 2008 Number 46: 153-178 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

, Yeniehirde Bir le Vakti


. . *
: Yeniehirde Bir Ole Vakti , , , . , , . , , . , , . , . , , . : , , (Sevgi Soysal), Yeniehirde Bir Ole Vakti, , , ,

Yznc Yl, - , .. / . seyitugurlu@gmail.com

bilig 2008 Vpus: 46: 153-178 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Sihr-i Hell ile Anjambman Teknikleri zerine Mukayeseli Bir alma


Hasan YREK*
zet: Bu almada Klasik Trk iiri gelenei ierisinde yer alan sihr-i hell ve Bat iiri geleneinde oluan anjambman tekniklerinin karlatrlmas yaplacaktr. iirde teknik kullanmlar balamnda ncelikle sihr-i hell ve anjambman tantlacaktr. Bu iki teknik tantldktan sonra aralarndaki benzerlik ve farkllklar ortaya konacaktr. Bu nitelikler, Trk ve Bat iirinden verilecek rneklerle akla kavuturulacaktr. Bununla birlikte anjambmann Trk iirindeki grnm ve kullanm irdelenecektir. Btn bunlar neticesinde bu iki tekniin kyaslanmasndan kanlar hkmlere balanacak; iki teknik arasndaki iliki belirlenmi olacaktr. Anahtar Kavramlar: iir, teknik, sihr-i hell, anjambman, Trk iiri, Bat iiri, Klasik Trk iiri

nsanolundaki estetik ynn bir rn olan edebiyatta tarihsel sre ierisinde farkl trler ortaya kmtr. iir bu trlerin birisidir. iir de dier edeb trler gibi ortaya kt andaki gibi kalmam srekli farkllamtr. Bu farkllamay salayan deiik unsurlardan biri iirde kullanlan tekniklerdir. Bu almaya konu olan sihr-i hell ve anjambman iki deiik iir anlaynda ortaya kan tekniklerdir. Sihr-i hell Klasik Trk, anjambman ise Bat iirinde rneklenmitir. Teknik kavram Yunanca kkenlidir. Bu kelime bir sanat veya ii yapmak iin bilinmesi lzm gelen usullerin heyet-i mecmuas demektir (Arseven 1998: 1961). almaya konu olan sihr-i hell ve anjambman bu tanmlamann kapsamndadr. Bu teknikler iki ayr iirletirme arac, bir dier deyile tekniktir. Sanat, mensup olduu iir geleneine bal olarak bildii bu teknikleri, kimi zaman, zihnindeki tasavvuru iirletirmek iin kullanmaktadr. Bu teknikler mukayese edilirken zerinde durulmas gereken ilk husus, iki tekniin yazmyla ilgilidir. Sihr-i hell tekniinin farkl kaynaklarda, farkl ekillerde yazld grlmektedir. Bu yazm iki ekildedir: Sihr- hell ve Sihr-i

Gazi niversitesi, Sosyal Bilimler Enstts / ANKARA hasanyurek@gazi.edu.tr

bilig Yaz / 2008 say 46: 179-192 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2008, say 46

hall. rnek olarak Muallim Nacinin Istlht- Edebiyye ve skender Palann Ansiklopedik Divan iiri Szl adl eserlerinde Sihr-i hall yazm dikkati eker. Tahir-l Mevlevnin Edebiyat Lgat, Kaya Bilgegilin Edebiyat Bilgi ve Teorileri, Cem Dilinin rneklerle Trk iir Bilgisi, Turan Karatan Ansiklopedik Edebiyat Terimleri Szl, Numan Klekinin Aklamalar ve rneklerle Edeb Sanatlar, Orhan Okayn Sihr-i Helle Dair adl almalarnda ise teknik sihr-i hell biiminde yazlmtr. Bu durum tekniin kimi zaman Arapa kimi zaman Trke syleyi esas alnarak kullanlmasndan kaynaklanmaktadr. Anjambman kavramnn yazmnda da farkllklar bulunmaktadr. Bu teknik Fransz iirinden gelmektedir. Tekniin Franszca yazm enjambement eklindedir. Bu yazm ayn ekilde ngilizceye gemitir. Trkedeki kaynaklarda sihr-i helle benzer ekilde iki farkl yazm sz konusudur. Kimi kaynaklar Franszca orjinali temel alp teknii enjambement eklinde yazarken kimi kaynaklar da Trke syleyii dikkate alp anjambman demektedir. Teknik, iirimize girmi ve artk Trk iirinin bir paras haline gelmitir. Dolaysyla bu almada, orijinal alntlar dnda anjambman kullanm, doru olduu dncesiyle, tercih edilmitir. Sihr-i hell, Tanzimattan sonra yazlan ve edeb sanatlar konu alan kitaplarda iki ekilde tanmlanmaktadr. Bunlarn birincisinde sihr-i hell gzel ve zl sz anlamnda kullanlr (Dilin 1995: 445). rnein inas Reid Paaya yazd bir kasidede, Dehenin mucize-gdur, suhann sihr-i hell (Kleki 1995: 246) dizesiyle Reid Paay ver. Onun azndan kan kelimeleri, szleri mucize dolu, byleyici olarak niteler. Muallim Naci de sihr-i hellin bu ynn vefasz bir kiiye hitaben yazlm -kelam- bedi (Muallim Naci, 1996:143) eklinde tanmlar ve u ktay rnek verir: Kasdem aczimi arz eylemidi Drga sormadan bir kere hlim u son msrm olsun son hitbm Haram olsun sana sihr-i hallim (Muallim Naci 1996: 143). Burada air vefaszla kar tepkisini artk ona gzel szler sylemeyerek gstereceini dile getirmektedir. ster ilk rnekte olduu gibi vg, ister ikinci rnekte olduu gibi sitem amal olsun sihr-i hell bu eit kullanmyla kardakini etkileyen, deta onu byleyen gzel ve zl sz anlamna gelmektedir. Orhan Okay ise bu anlamyla sihr-i hellin edeb sanat saylamayacan dile getirmekte, bunu da gzel sz manasndaki sihr-i hellin (...) muhakkak bir
180

Yrek, Sihr-i Hell le Anjambman Teknikleri zerine Mukayeseli Bir alma

sz sanat ile ifade edilmi olmas art yoktur. Yaln bir sz de sihr-i hell olabilir. Daha da nemlisi her gzellik gibi szn gzellii de sbjektiftir, kiiden kiiye deiir (Okay 2004: 170). demekte ve bu yargsn sihr-i helle yer veren edeb sanatlara dair kitaplarda veya bunlara benzer edebiyat szlklerinde (...) kavramn bu manasna hibir rnek verilmemitir. Yalnz iinde sihr-i hell terkibi geen bir takm msra, beyit ve ktalar (ou birbirinden naklen) zikredilmitir. Bunlar da tabiatiyle sihr-i hellin ne olduunu deil, olsa olsa hangi ibarelerde kullanlm olduunu gstermekten ibaret kalmtr. Verilen rneklerin ou sihrin haram, gzel szn ise hell oluu ve haramhell ztlklar zerine kurulmutur (Okay 2004: 170-171). szleriyle pekitirmektedir. Sihr-i hellin bu anlamnn edeb sanat saylp saylmayaca konusu zerinde grld zere farkl grler mevcuttur; ancak ele alnan konu balamnda sihr-i hellin anjambmanla ilikili, onunla kyaslanacak yn bu deildir. Karlatrlacak yn, onun edeb sanat kapsamna giren dier anlamdr. Bir edebi sanat olarak sihr-i hell, anlam sanatlar ierisinde yer alr. Bu tekniin iire katks anlam asndan olmaktadr. Dolaysyla ayrntl olarak sihr-i hellin bu yn zerinde durulacaktr. Yukardaki anlamndan farkl olarak, bir edeb sanat niteliiyle sihr-i hell, beyit arasnda hem geen kelimelerin tamamlaycs hem de gelecek kelimelerin balangc saylabilecek surette bir lafz veya terkib sylemektir (Muallim Naci 1996: 141). Bu ban kurulabilmesi iin anlam ilgisinin olmas gerekir. Bir dier tanma greyse bir beyitin ilk msrann sonunda yer alan kelime veya kelime grubunun, birinci msran sonuna balanabilecei gibi, ikinci msran ba tarafna da balanabilecek nitelikte olmasdr (Kleki 1995: 246) sihr-i hell. Bu iki tanmlamadan da anlalabilecei zere sihr-i hell tekniiyle airin bir beyit ierisinde kulland kelime ya da kelime grubu iki dizede de anlaml olmaktadr. Dolaysyla bir sihr-i hellde olmas gereken unsurlar: ki dize ve dizenin birinde yer alan kelime veya terkibin dieriyle de balanabilmesi, onunla da bir anlam vcuda getirmesidir. unu da eklemek gerekir ki balant kurulan birimler, dizelerin herhangi bir yerinden seilemez. Sihr-i hellde genel olarak beyitte yer alan ilk dizenin sonundaki birim/ birimler ile dier dizenin ba taraf arasnda bir balant kurulur. Aadaki beyit buna rnektir. mek ister blbln kann meer bir reng ile Gl budann mizcna gire kurtare su (Kleki 1995: 247) Fuzulnin Su Kasidesinde yer alan bu beyitte geen meer bir reng ile sz grubu hem birinci dizenin sonunda hem de ikinci dizenin banda anlaml
181

bilig, Yaz / 2008, say 46

olacak ekilde kullanlmtr. Beyti birinci durumda: Gl buda, meer bir hiyle ile blbln kann imek istiyor. Su gl budann mizacna girerse belki blbl kurtarabilir. Su gl budann mizacna girerse belki blbl kurtarabilir. kinci durumda ise: Gl buda, blbln kann imek istiyor. Eer su bir hiyle ile gl budann mizcna girerse belki blbl kurtarabilir eklinde anlamlar kazanyor. Yani birinci durumda hiyle yapmak gl budana ikinci durumda suya ait oluyor (Kleki 1995: 247). Divan iirinde ortaya kan bu teknikle mukayese edeceimiz anjambmann k yeri Fransz iiridir. Orijinal yazl enjambement biimde olan bu teknik Franszcada birinci msran bir sonraki msra boyunca da kullanlmasdr. () Msran bir sonraki satrda da devam etmesidir. (Chevaleer-Benveniste 1964: 451) eklinde tanmlanr. ngilizce kaynaklara baktmzda ise anjambman dizenin sonda durmamas, bu dizenin anlamca dier dizede de srmesidir (Peck-Coyle 2002: 54). Yine bu tanmlara benzer ekilde Franszca Trke szlnde bir msradaki cmlenin bir sonraki msrada tamamlanmas. (Fono 2004: 267); ngilizce Trke szlnde bir cmle veya fikrin msra sonunda bitmeyip birka msrada devam etmesi (Redhouse 1988: 316) ifadeleri mevcuttur. Trke kaynaklarda ise anjambman iirde cmlelerin bir msra veya beyitte bitmeyip dier msra, beyit ve bendlere kaymas (Tekin 1999: 50); iirde anlamn msra sonunda tamamlanmayp alttaki msralara geme durumu (Trk Dnyas Edebiyat Kavramlar ve Terimleri Ansiklopedik Szl 2001: 166); bir dize sonunda tamamlanmayan anlamn izleyen dizedeki szcklerle tamamlanmas (zmen 1999: 30) ifadeleriyle tanmlanr. Btn bu aklamalardan hareketle anjambmann iir ierisinde anlamn bir dizede tamamlanmamas, bu anlamn dier dize veya dizelerde srdrlmesi teknii olduu sylenebilir. Ancak unu da belirtmek gerekir ki sadece anlamn dier dizelere aktarlmas sz konusu deildir. Ayn zamanda dizenin gramer asndan da tamamlanmamas, bir baka ifadeyle yarg belirtmemesi ve bu eksikliin dier dize ya da dizeler araclyla giderilmesi durumu vardr. Hem anlam hem de cmle asndan bir devamllk sz konusudur. Aadaki rnekte bunu grmek mmkndr. Hikmet Bahsi () Darda kalm biri yaknd vakit, Yardm et! mitten mahrum kalmasn; nki, gler yzle sylenen bir kelime Bazen ifa olur aresizlere. (Goethe 2000: 139)

182

Yrek, Sihr-i Hell le Anjambman Teknikleri zerine Mukayeseli Bir alma

Goethenin Hikmet Bahsi adl iirinde kullanlan dizeler, bir nesir metnini andrr ekilde birbirine balanmtr. air burada zorda kalmlara yardm edilmesi gerektiini dile getirmektedir. Bu dnce, birinci dizede sylenip sona erdirilmemi; alntda grld gibi drt dizenin birbirine balanmas yoluyla ifade edilmitir. Anjambmann temel zellii de budur. Bu noktada anjambmann Divan iiri ierisinde yer bulmadn, bu iir anlaynn kendine gre teknikler gelitirdiini sylemek mmkndr. Anjambmann Trk iirindeki kullanm siyasal, sosyal, ekonomik alardan Batya ynelmenin olduu ve dolaysyla edebiyatta da ayn yolun izlendii Tanzimattan sonraki dnemde olmutur. Fransz iirinden edebiyatmza geen bu teknik ara nesil airler arasnda grlrse de asl Servet-i Fnun devresinde yaygnlk kazanm (Tekin 1999: 50) ve daha sonraki dnemlerde de kullanlmtr. Genel zellikleriyle zerinde durulan, iki ayr iir geleneine mensup olan (Divan Bat), sihr-i hell ve anjambman acaba birbirine benzer teknikler midir? Bir baka ifadeyle ikisi arasnda bir etkileim olmas mmkn mdr? Bu noktada her iki teknik mukayese edilerek bu hususlar zerinde durulacak, ardndan farkllklar ele alnacaktr. Her iki teknikte farkl ekillerde de olsa msran bir dier msrayla balant kurmas sz konusudur. Bu durum, iir araclyla somutlatrlacak olursa u rnek verilebilir: kil isen vah tayrn ah ol Mecnn gibi Bana murg aiyanndan klh- devlet al (Tarlan 1992: 199) Hayalye ait bu beyitte sihr-i hell vardr. Mecnun gibi kelime grubu her iki dizede anlaml olacak ekilde kullanlmtr. air birinci dizede akllysan Mecnunun yapt gibi yaban hayvanlarn ve kularn ah ol; ikinci dizede Mecnun gibi bana ku yuvasndan devlet klah al demektedir. Bylece bir kelime grubu hem birinci hem de ikinci dizede anlam tamaktadr. Bylece ksm de olsa msran krlmas salanmaktadr. Bunun ksm olarak nitelendirilmesi ise yle aklanabilir: Birinci dize kendi iinde anlaml ve tamamlanmtr; ancak onun ierisinde yer alan bir kelime grubu vastasyla dier dizeyle anlam ilikisi kurulmutur. Dolaysyla birinci dizede anlam tamamland iin bu msran krlmas olayna ksm denilebilir. Sihr-i hell kullanmlarnda durum verilen rnekteki gibidir. Sihr-i hellde ksm olarak nitelendirdiimiz msran krlmas durumu anjambmanda tam olarak gzkr. Garbdir, ne zamn gese p-i emimden Ufukta bir mtemevvic bulut, ya bir yelken Sez gelir o geni cebhesiyle hatrma1 (Parlatr-etin 2001: 281)
183

bilig, Yaz / 2008, say 46

Tevfik Fikretin Sez adl iirinden alnma bu dizelerde grlebilecei zere hibir dize kendi iinde tamamlanmam; deta birbirine zincirlenmi tek bir dize oluturulmutur. Verilmek istenen dnce/anlam ancak nc dizenin sonunda tamamlanmaktadr. Dolaysyla msran tam olarak krld sylenebilir. Anjambman tekniinin amac da budur. Bu teknik araclyla dize ierisine sktrlm anlam, dize dna kartlr ve tekniin srd dizeler boyunca bir ak salanm olur. Her iki teknikte yukarda belirtilen zellikler ierisinde msran bir ekilde bir baka msrayla ilikili olmas durumu sz konusudur. Bununla birlikte iki tekniin bu adan farkl olduunu da eklemek gerekir. Sihr-i hellde dize ierisinde bir anlam ortaya konduktan sonra balant yaplrken anjambmamda anlam dize ierisinde bitmemekte dier dize/dizelerde geebilmektedir. ki teknik arasndaki farkllklara gelince ilk olarak zerinde durulmas gereken nokta, tekniklerin ierikleriyle ilgili olmasa da, ayr iir geleneklerinin rnleri olmalardr. Bu temel ayrmdan sonra dier farklara gelecek olursak unlar sylenebilir. Anjambman, iiri nesre yaklatrma abasnn bir rndr. Bu teknikle iir deta mensur kimlii kazanmaktadr. Dizeler nesirde olduu gibi birbirine balanmtr. Pazar Akamlar imdi klkszm, fakat Borlarm dedikten sonra htimal bir kat da yeni esvabm olacak Ve ihtimal sen Yine beni sevmiyeceksin Bununla beraber pazar akamlar Sizin mahalleden geerken, Sslenmi olarak, Zannediyormusun ki ben de sana imdiki kadar kymet vereceim (Orhan Veli 1995: 178) Yukardaki iire bakldnda iirin nesre yaklamas ok ak ekilde grlmektedir. air, dzyaz ile ifade edebilecei duygu ve dnceleri iir biiminde dile getirmitir. Her dize birbirine baldr. Bununla birlikte anlam da btn dizelere yaylmakta, dizeler tamamlandktan sonra ortaya kmaktadr. Sihr-i hellde ise byle bir durum sz konusu deildir. Bu teknii kullanan airin iiri nesre yaklatrma gibi bir amac yoktur. Nitekim tekniin mevcut olduu dizelere bakldnda nesre yaklama grlmemekte, dizeler nesirden
184

Yrek, Sihr-i Hell le Anjambman Teknikleri zerine Mukayeseli Bir alma

farkl ekilde birbirine balanmaktadr. Her iki dize de kendi iinde anlam oluturmaktadr. Bunu Emrye ait bir rnekle gsterebiliriz. lsem gam- mihr-i ruh-i dildar ile her gn Hurd-i cihn-tb ede kabrimi ziyret (Okay 2004: 173) Buradaki her gn hem birinci hem de ikinci dizede kullanldnda bir anlam oluturmaktadr. Bununla birlikte anlam ilk dizede tamamlanmakta; ancak ilk dizeden bir unsura balanan ikinci dizede yeni bir anlam oluturulmaktadr. Anjambmanda ise verilen rnekte de grlebilecei gibi dizelerin birbirine olmazsa olmaz bir ballklar vardr. Dier dize ya da dizeler olmadan anlam tamamlanamamaktadr. Nesre yaklama zelliinin olup olmamasna bal ekilde ortaya kan bir dier farkllk dizelerdeki aktr. Anjambmanda ak tekniin srd dizeler boyunca devam eder. Bunun nedeni de dizelerin birbirine olan balldr. Selam Bu lkede gezmek, dolamak Hem de Hdhdn koutuu yollarda Ne byk mutluluk veriyor bana! Talarn iinde ararken ben Gngrm denizin fosillemi midyelerini, Hdhd de bu tarafa geliyor, Ta gibi am da ibiini, Muzip bir edayla, alm satarak Prhayat, dipdiri lmle elenircesine... (Shakespeare 1997: 51) Bu rnekte grlebilecei zere tekniin kullanlmaya baland ilk dizeden bittii son dizeye kadar bir balant sz konusudur. Bu anlam balants beraberinde tekniin kullanld dizelerin bir btn olduu izlenimini vermektedir. deta birbirine zincirlenmi dizeler vardr. Sihr-i hellde ise kastedilen bu ak yoktur; bunun tam tersine bir kesinti vardr. Bunun nedeni de srekli vurguladmz gibi anlamn hem dizede, hem deen fazla da beyitte tamamlanyor olmasdr. Nedir bu bb- tegfl nigh- mestinde Zhura gelmedi sr- intibh henz (Bilgegil 1980: 300) Kzm Paaya ait bu beytin birinci dizesinde, sarho baknda bu anlamazlktan gelme nedir? denmekte ve anlam tamamlanmaktadr. kinci dizede ise sarho baknda daha uyanmann belirtileri grnmedi denmekte ve birinci
185

bilig, Yaz / 2008, say 46

dizeye bal olsa da baka bir ey sylenmektedir. Buradaki nigah- mestinde sz grubu sihr-i hell oluturmutur. Anlam her iki dizede ayr ayr tamamland iin anjambmanda grlen dilsel ak burada grlmemektedir. Her iki dize, dil asndan farkl bir yapda ve ayr bir btnlktedir. Bu dil asndan bir ak salanmasnn nn kesmektedir. Sihr-i hellde, anjambman tekniinde olduu gibi birbirine dil asndan zincirlenmi dizeler yoktur. ki teknik arasndaki bir dier fark, anjambmann dizeler boyunca srmesi hatta dizeleri aarak dier bentlere geme durumu olabilmesidir. Sihr-i hellde byle bir zellik yoktur. Beyiti anlayn bir sonucu olarak sihr-i hellde beyitle snrl kalnmaktadr. Anjambman, Sone 9 Bir dulun gzleri ya dkmesin diye mi sen Tketip duruyorsun kendini tek bana? (Shakespeare 1997: 59) eklinde iki dizeden; Saf Perembe Sokaklar, krlar, nereye komaktaym? Dnemelerde beni kovalyordu aynalar, baka su birikintilerine doru (Aragon 1998: 11) biiminde dizeden ya da bunu arttrarak drt, be, alt ve daha fazla dizeden oluabilir. Bunun yannda anjambman teknii, aadaki Tevfik Fikretin Balklar iirinde olduu gibi dier bentlere geebilmektedir. - Bu gn az yine evldlarm, diyordu peder, Bu gn az yine; lkin yarn, mid ederim, Sular biraz daha skinleir... Ne re kader! Hayr, sular ne kadar cokun olsa ben giderim, Diyordu olu, yarn sen biraz ninemle otur; Zavallck yine ka gndr ite hasta... (...) (Parlatr-etin 2001: 274) Anjambmann bu ynnden farkl olarak sihr-i hellde ise her ey iki dize, bir baka deyile beyitle snrldr. Bu noktada Leskofal Galibin u beytini rnekleyebiliriz. Her hrmndan olur bir r- maher ikr Fitne-i rz- kyamet kmet-i blsdr (Kleki 1995: 249) Bu beyitte grlebilecei gibi iliki sadece iki dize arasndadr. nc bir dizeye aksetme durumu yoktur. Bu zellik sihr-i hellin genel bir niteliidir. Btn sihr-i hell rneklerinde ayn durum sz konusudur.
186

Yrek, Sihr-i Hell le Anjambman Teknikleri zerine Mukayeseli Bir alma

ki tekniin farkllklar zerinde dururken ele alnmas gereken bir dier husus, anjambmann yklemeye, olay anlatmna olan yatknldr. Bu teknikte dizeler kesintisiz ekilde art arda birbirine baland iin olay anlatm kolay bir ekilde yaplabilmektedir. rnein, Seyfi Baba Geen akam eve geldim. Dediler: -Seyfi Baba Hastalanm yatyomu -Nesi varm acaba? -Bilmeyiz, olu haber verdi geerken bu sabah. -Keke ben evde olaydm... Esef ettim, vah vah! Bir fener yok mu, verin... Nerde sopam? Kz abuk ol... Gecikirsem kalrm beklemeyin... Zr yol Hem uzun, hem de bataktr... (...) (Ersoy 2003: 13) dizelerinde grld gibi anjambman teknii araclyla olay aktarm yaplmaktadr. Bir kiinin eve geldii zaman ald haber ve bunun zerine yaptklar iirsel ekilde ifade edilmitir. Bir teknik olarak anjambman, bu tarz ykleyici anlatma uygundur. Bununla birlikte, anjambmanda sadece bu tarzn olmadn eklemek gerekir. Bunun iin u rnee bakabiliriz. tiraf Saklamas zor olan nedir? Ate! nk, gndz duman ele verir o ejderi, Gece alev. (...) (Goethe 2000: 29) Bu dizelerde de anjambman teknii vardr; ancak iirde ykleme yoktur. Bu balamda anjambmann yklemeye uygun olmakla birlikte, bununla snrlandrlamayacan belirtebiliriz. Sihr-i hell tekniinin kullanld dizelerde ise ykleme olmamaktadr. Daha ok bir duygu, dnce aktarm ama edinildii iin yklemeye bu teknikte imkn kalmamaktadr. Nedimin, Gizlice arasam azn lebin emsem sorsam H bir re bilir mi dil-i b-mra aceb (Dilin 1995: 445) biimindeki beyti u ekilde aklayabiliriz. Beyitte sorsam szc hem birinci dizenin sonunda hem de ikinci dizenin banda anlam tamaktadr.
187

bilig, Yaz / 2008, say 46

Birinci duruma gre birinci dizenin anlam yle olur: Azn gizlice arasam, dudan emsem ve somursam. kinci durumda, beytin anlam yledir: Azn gizlice arasam, dudan emsem; sorsam, acaba hasta gnlme bir are bilir mi? (Dilin 1995: 445). Bu anlama gelen beyit, airin dncelerini ortaya koymaktadr. air bu teknikle dnce yannda duygularn da ortaya koyabilir. Bu da tekniin genel olarak kullanld gazellerde konunun ak, gzellik ya da iki olmasndan ileri gelmektedir. Bu temalar, ykleme kullanlmadan ifade edilmektedir. Birbirleriyle karlatrmaya altmz bu teknikler iin sonu olarak unlar syleyebiliriz: Sihr-i hell, Kalsik Trk iirinin bir unsuru olarak ortaya km ve bilhassa 18. asrn sonu ile 19. asrn ilk yarsnda Trk iirinde kullanlmtr. Bununla birlikte bu tekniin kullanm skl olan bir teknik olmadn eklemek gerekir.2 Anjambman ise daha nce de belirtildii gibi arlkl olarak Servet-i Fnun iirinden itibaren kullanlmaya balamtr. Bununla birlikte gerek Bat gerekse Divan edebiyatnda iir farkl tekniklerle oluturulmu olmasna ramen bu tekniklerin, almada da belirtildii zere, benzer ynleri bulunmaktadr. Sihr-i hell Divan iirinde olumuken anjambman Bat iirinde ortaya kmtr. Buna ramen her iki tekniin yukarda belirtildii gibi msran, farkl olsa da, dier msrayla balantl olma noktasnda ortak yn bulunmaktadr. Birbirinden farkl iir anlaylarnda ortaya kan bu tekniklerin benzer zellikler tamas, temel olarak anlamn dier dizelerde de devam etmesi amacna dayanmaktadr. Ayn zamanda farkl ynlerini de irdelediimiz bu iki teknik ayr kltrlerde oluan edebiyatlarn benzer nitelikleri olabileceini gstermektedir. Bu ortaklklar, bir edebiyat anlaynn dierine olan stnl olarak deil; sanatn, edebiyatn ve bunlara ait unsurlarn benzer amalarla oluabileceini, dolaysyla aralarnn da benzeyebileceini gstermekte; edebiyatn evrenselliini ortaya koymaktadr.

Aklamalar
1. Gariptir, ne zamn gese gzmn nnden Ufukta bir dalgalanan bulut, ya bir yelken Sez gelir o geni alnyla hatrma 2. Ayrntl bilgi iin bkz.: M. Orhan Okay, a.g.m.

188

Yrek, Sihr-i Hell le Anjambman Teknikleri zerine Mukayeseli Bir alma

Kaynaka
APOLLNARE, Guillaume, (2004), Mirabeau Kprs, (ev. Gertrude DurusoyAhmet Necdet), 2.b., stanbul: Dnya Yaynclk. ARAGON, Mutlu Ak Yoktur, (1998), (ev. Gertrude Durusoy-Ahmet Necdet), stanbul: Adam Yaynlar. ARSEVEN, Cell Esad, Sanat Ansikloprdisi, (1998), C.:1, Ankara: Milli Eitim Bakanl Yaynlar. BLGEGL, M. Kaya, (1980), Edebiyat Bilgi ve Teorileri- Belgt, Ankara: Atatrk niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar. CHEVALEER, J.C. (1964), Grammaire Du Franois Contemporain, Paris: Larousse. DEVELLOLU, Ferit, (1993), Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lugat, 11.b., Ankara: Aydn Kitabevi. DLN, Cem, (1995), rneklerle Trk iir Bilgisi, 3.b., Ankara, TDK Yaynlar. ERSOY, Mehmet Akif, (2003), Safahat, stanbul: nklap Yaynlar. Fono Franszca-Trke Universal Szlk, (2004), stanbul: Fono Yaynlar. Franszca-Trke Byk Szlk (1971), stanbul: Ararat Yaynevi. Franszca-Trke/ Trke-Franszca Bilge Szlk (1997), (hzl. Ahmet etin), Ankara: zel Matbaas. GOETHE, Johann Wolfgang Von, (2000), Dou-Bat Divan (ev. Dr. Bayram Yldz), yiadam Yaynclk. KARATA, Turan, (2004), Ansiklopedik Edebiyat Terimleri Szl, 2.b., Ankara: Aka Yaynlar. KLEK, Numan, (1995), Aklamalar ve rneklerle Edebi Sanatlar, Ankara: Aka Yaynlar. MUALLM Naci, (1996), Edebiyat Terimleri- Istlht- Edebiyye, (hzl. M.A. Yekta Sara), stanbul: Risale Yaynlar. OKAY, M. Orhan, (2004), Sihr-i Helle Dair, Trklk Bilgisi Aratrmalar Gnay Kut Armaan, 28/I. ORHAN Veli, (1995), Btn iirleri, 26.b., stanbul: Adam Yaynlar. ZMEN, Kemal, (1999), Tevfik Fikret ve Fransz iiri, ada Trk Dili Dergisi, S.135. PALA, skender, (1995), Ansiklopedik Divan iiri Szl, 3.b., Ankara: Aka Yaynlar. PECK, John-Coyle, Martin, (2002), Literary Term and Criticism, New York: Palgrave. Redhouse ngilizce Trke Szl, (1988), 14.b., stanbul: Redhouse Yaynevi.
189

bilig, Yaz / 2008, say 46

SHAKESPEARE, (1997), Tm Soneler, (ev. Talt Sait Hamlan), 5.b., stanbul: Cem Yaynevi. TAHR-L Mevlevi, (1994), Edebiyat Lgat, (hzl. Kemal Edib Krkolu), stanbul: Enderun Kitabevi. TARLAN, Ali Nihat, (1992), Hayal Divan, (1992), Ankara: Aka Yaynlar. TEKN, Arslan, (1999), Edebiyatmzda simler ve Terimler, 2.b., stanbul: tken Neriyat. TEVFK Fikret, (2001), Btn iirleri, (hzl. smail Parlatr-Nurullah etin), Ankara: TDK Yaynlar. Trk Dnyas Edebiyat Kavramlar ve Terimleri Ansiklopedik Szl, (2001), C.:1, Ankara: Atatrk Kltr Merkezi Yayn.

190

A Comparative Study of Sihr-i Hell and Enjambment Techniques


Hasan YREK*
Abstract: This article makes a comparative analysis of the sihr-i hell technique in Classical Turkish Poetry and the enjambment technique in the Western poetry tradition. After introducing sihr-i hell and enjambment as technical aspects of poetry, the article compares and contrasts the two techniques by providing a variety of examples from both Turkish and Western poetry. The article also looks into instances of enjambment in Turkish poetry. The article concludes with judgments concerning the relationship between the two techniques. Key words: Poetry, technique, sihr-i hell, enjambment, Turkish poetry, Western poetry, Classical Turkish poetry

Gazi University, Institute of Social Sciences / ANKARA hasanyurek@gazi.edu.tr

bilig Summer / 2008 Number 46: 179-192 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

C Sihr-i Helal Enjambement


*
: - . . . . . , . : , , - , , , ,

, / . hasanyurek@gazi.edu.tr

bilig 2008 Vpus: 46: 179-192 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Redife Farkl Bir Bak: Divan iirinde n Kafiye ve n Redif


Do.Dr. Yaar AYDEMR* Dr. Halil ELTK**
zet: Kafiye ve redif, genellikle msra sonlarnda aranr. Msra balarndaki ses tekrarlarna "msra ba kafiyesi" denir. Msra bandaki kelime tekrarlar ise "redif" deil, "tekrir" kabul edilir. Biz bu almamzda, msra balarndaki kelime tekrarlarnn da redif kabul edilebilecei zerinde durarak teklifimizi destekleyen rneklere yer verdik. Anahtar Kelimeler: Divan iiri, kafiye, redif, tekrar, beyit, gazel, iir

Giri Kafiye, bilinen en eski Trk iirlerinde msra banda yer alrken zamanla msra sonuna doru kaym ve artk msra sonlarnda aranr olmutur (rnek iin bkz. Arat 1991: 2-252). Daha sonraki dnemlerde msra ba kafiyesi (n kafiye) tamamen terk edilmemi, ana kafiyeyle birlikte kullanlmtr. Klasik kafiye anlayna gre, redifin yalnzca msra sonlarnda bulunabilecei kabul edilmekte ve msra balarndaki tekrarlar, daha ok tekrir sanat ierisinde ele alnmaktadr (Muallim Naci: 43-69; Ertem 1982: 5/97; Ayrca bkz. redif 1990: 7/301-302; Sara 2000: 166-173; Dilin 1992: 452-53). henk salamak amacyla iirde yer alan dzenli tekrarlardan msra sonundakilere redif; msra bandakilere tekrir denilmesi, kanaatimizce hem tekriri, hem de redifi snrlayc olmaktadr. Tekrir sz sanatlarndandr, redif ise bir kafiye eidi olup temel ilev bakmndan kafiyeden farkl deildir. Msra ba kafiyesinin varl kabul edildiine gre, msra balarndaki dzenli tekrarlarn da redif kapsamna alnmasnn yanl olmayacan dnyoruz. Msra Ba Kafiyesi: n Kafiye Eski Trk iirinde kafiye, msra banda yer alr. iirin her bendinde, ilk msra ayn ses veya kelime ile balar. Bazen bu ses veya kelime bentten bende deimeyip iir boyunca devam eder. slam ncesi Trk iirinde yaygn olarak kullanlan msra ba kafiyesine, rnekleri az da olsa, daha sonraki dnemlerde de rastlanr.

**

Gazi niversitesi, Gazi Eitim Fakltesi / ANKARA aydemir@gazi.edu.tr hceltik@gazi.edu.tr

bilig Yaz / 2008 say 46: 193-214 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2008, say 46

k Paa'nn aadaki iirinde l sesi kafiye, -mad eki de rediftir. iirin her msra r harfiyle balamaktadr. Sz konusu rnek, hem mzdevi murabba hem de musammat gazel biimine uyar. Buradaki r sesi, mzdevi murabban msra ba kafiyesi (n kafiye); musammat gazelin ise hem msra ba hem de i kafiyesi durumundadr: Mstef'iln mstef'iln / mstef'iln mstef'iln Rif'at bulan kimseneler / rabet bu mlke kalmad Rgb olan hod dnyaya / rstdur ki vef bulmad Rzdan haber bilen kii / rezm ile duydu bu ii Rasuldr anun yolda / rhatlara ol kalmad Rehber deil dnya bilin / reh-zen durur perhiz kln Rzknza rz olun / rz olanlar lmedi Rezzk' bilen canlarn / resm-i cihn koyanlarn Rahmet hnun yiyenlerin / rengi tegayyr olmad Ra'ndr ol nden sona / revnak alab vermi ana Rh- ltfdir grsen e / renci etmek hi olmad Rence denler ne iin / rsvy olur dnya iin Renc alma ol sevd iin / Rstemlere ba salmad Revdr ey k eren / rz ire bir hlin yoran Riy ile yola giren / reddoldu rahmet bulmad (Ergun 1936a: 141) Sadettin Nzhet Ergun'un k Paa'ya; Mustafa Tatc'nn ise Yunus Emre'ye ait gsterdii (Ergun 1936a: 142; Tatc 1997: 40) aadaki iir de benzer kafiye ve ekil zelliklerini tar. Burada iirin normal kafiyesi l, redifi -madlar /-mediler ekidir; msra ba kafiyesi ise m sesiyle oluturulmutur: Mstef'iln mstef'iln / mstef'iln mstef'iln Merdn- Hak bu dnyada / maksdlara kalmadlar Mlk-i bek bulm iken / meyl-i fen klmadlar Ma'lmdur ah yol eri / Mevl'yn n'itdkleri Mihnet iinde her biri / miskn olup glmediler Mtklarun oldur ii / mdm akar gzi ya Mutlak Hak' seven kii / mla cna kalmadlar Mehr olup geldi yola / Mansr olan derdi bile Mecnn misl old dile / ma'kdan ayrlmadlar Mahkmsan sen bu ie / mnkir gibi dime n'ie Mkili yok badan baa / m'min olan lmediler

194

Aydemir, eltik, Redife Farkl Bir Bak: Divan iirinde n Kafiye ve n Redif

Mahlk bilsinden geen / Mi'rc dapa oldur uan Ma'n arbn ien / mestlikden aylmadlar Menzil k durur k'a / minnet kr yz bin Hak'a Menzil bulan buld mlke / medhile rlmadlar Sadettin Nzhet Ergun, "Garib-nmedeki gazellerden" bal altnda toplam alt iir yaynlamtr. Bu gazellerin tamam n kafiye diyebileceimiz tarzdadr. Baz Garib-nme nshalarnn sonunda yer ald belirtilen bu iirler (Ergun 1936a: 141-142), Garib-nme nerinde bulunmamaktadr (Bkz. k Paa 2000). Ergun, bunlardan baka, k Paa'nn n kafiyeli drt iirini daha gazel balyla; fakat, mzdevi murabba biiminde drtlklerle neretmitir. Bu iirler, bb'l-elif, bb'd-dal, bb's-sin ve bb's-sad baln tarlar (Ergun 1936a: 141-143). Msra ba kafiyeli iirlere, rubilerde de rastlanr. Mesela, Erefolu Rm'nin aadaki rubisi, b n kafiyesi ile yazlmtr: Bu fettna gnl gzyle bakma Benim diye buna gnl brakma Bunun sihri tuzana tutulup Bunu yapp varacak yeri ykma (Gne 2000: 469/27) eyhlislm Es'ad, divanndaki baz gazellerinin ana kafiyesini, o iirin msra balarnda da n kafiye olarak kullanr. Onun bu kafiye dzenini, harf'l-elif, harf'z-ze gibi kafiye harflerinin deitii blmlerin ilk gazellerinde uygulad grlr. air, mesel harf'l-be blmnn ilk gazelinde, hep szcn iirin redifi yapar. Buna ilve olarak, iirin her msran b harfiyle balatp yine "b" harfiyle bitirir. u gazelde, ilk msralarn sonundaki klp, ekip, tlib, sebeb kelimeleri, eski imlya gre son harfleri ayn olduundan hep redifi ile gz kafiyesi oluturur: Feiltn feiltn feiltn feiln Beni fte klan zlf-i perndr hep Barm hn iden ol gamze-i fettndr hep Bir deil derd-i dern kim ana bir re klp Pest idem lk haylt ile mlndr hep Bilmez ol ka kemnm bu kadar ille ekip B-tvn olduum lmna idmndr hep B-nevlar gher-i aka deildir tlib Bihtern kadri ann snede pinhndr hep Byle Es'ad gazel-i sdeye bd v sebeb Bilir erbb- shan vechi nmyndr hep (Doan 1997: 170/10)
195

bilig, Yaz / 2008, say 46

Es'ad'n u gazeli de ayn kafiye dzenindedir. air burada, harfiyle balad msralar, harfiyle bitirir. Gazelin etmi eklindeki redifiyle birinci msralarn sonlar gz kafiyesi oluturur. Bir nceki iirde alfabe deiiminden kaynaklanan b/p ikilii, bu iirde grlmez. Es'ad, ayn kafiye zelliini deiik iirlerinde t 174/17, c 177/22, h 179/25, h 181/28, d 183/31, r 192/44, z 212/74, s 229/98 sesleriyle devam ettirmitir: Mefln mefln mefln mefln arba bilmezem la'l-i nemek-rzi ne hl etmi unu irb ider kim hrmetin gy hall etmi eh glende snbl zlfne rek eylemi durmu emm-i hattn almken benefe kl kl etmi ebihdir tre-i hicrn u tb- vasla bu gerdi eb rzu felek ol vaz' iin gy misl etmi ineh-kr- yem-i firkat olur shil-res-i hhi itbndr gr emvc kenra ry-ml etmi ekb sabra sad ihls ile kl Es'ad verzi ikyet eyleyen ta'cl ile kesb-i mell etmi (Doan 1997: 231/101) u gazelde de normal kafiye ile msra ba kafiyesi birbiriyle uyumludur. Bu iirde nceki rneklerden farkl olarak redif yoktur. Hepsi sesiyle biten msralar, evvel, n, ana, oldu, iki gibi birbirinden farkl seslerle balar. Eski alfabeye gre buradaki her msra elif harfiyle baladndan, iirde msra ba kafiyesi ortaya kar. Filtn filtn filtn filn Evvel dvn- hsn-i yre kilk-i ho-ed Eyledi nev-matla- ebrs ile ibtid n- r-ebrda olmken rub gyiy Ana makta' old satr- hsn-i hatt- dilrb Anda mfreddir o hl-i anbern mks Old mazmn ann baht- siyh- mbtel ki cnibden o gslar olunca r-nm Ol mseddesle dahi dvn etdi pr-bah Eyleyen zde iken servi glende d-t Evvel hir elif-kaddidir ann Es'ad (Doan 1997: 165/1) Ayn'nin msralar gel, gzm, gnl, kebb, gzm, kitb, gren eklinde g/kef harfiyle balayan u gazeli, msra ba kafiyelidir. Gazelde gel kelimesi,
196

Aydemir, eltik, Redife Farkl Bir Bak: Divan iirinde n Kafiye ve n Redif

ikinci msralarn banda redif gibi ayn anlamda tekrarlanmtr. iir, bu kafiye dzeniyle msra ba kafiyesinden msra ba redifine geiin bir ara rnei durumundadr: Mefln mefln feln Gel iy derd-i diln dermn mahbb Gel iy bu hasta cismn cn mahbb Gzm yol gzleyi dermnde old Gel iy vasl anun dermn mahbb Gnl kurbnde kurbnun durur n Gel imdi eyle ol kurbn mahbb Kebb old cier dil suffesinde Gel imdi ol anun mihmn mahbb Gzm giryn durur hicrn elinden Gel iy gl yzller handn mahbb Kitb old hikyet kun ile Gel imdi dinle bu destn mahbb Gren grsin seni gn gibi Ayn Gel iy aynindeki nrn mahbb (Mermer 1997: 344/59) Yukardaki rneklerden anlalaca zere, en eski Trk iirinde grlen msra ba kafiyesi, bazen sadece msra balarnda, bazen de msra sonlarndaki kafiye veya redifle uyum ierisinde kullanlmaya devam eder. Bu uygulama, iirde asonans ve aliterasyonlarla belirli bir sesin hkim olmasn salar. Ana kafiyeye ilve olarak iire ayr bir eni ve henk katar.

Msra Ba Redifi: n Redif Msra balarnda yer alan ve msra ba kafiyesi / n kafiye denilen ses tekrarlarnn bir benzerini de, ayn anlamda ve grevde tekrarlanan kelimelerde gryoruz. Bu dzenli kelime tekrarlar tekrir, nida ve istifham (Dilin 1992: 452457, Sara 2000: 166-173) gibi sz sanatlar iinde, bazen de paralelizm (Macit 1996: 63) olarak deerlendirilmitir. Ancak, edeb sanat asndan yaplan bu deerlendirmeler doru olmakla birlikte, kafiye kapsam dndadr. Biz bu dzenli kelime tekrarlarnn ayn zamanda bir kafiye meselesi olarak da ele alnmasnn gereine inanyoruz. Her ne kadar klasik kafiye anlaynda redifin yeri msra sonu ise de, kafiyenin msra bandaki varl kabul edildiine gre, redif tanmnn geniletilerek bu tip tekrarlara msra ba redif / n redif denilmesinin uygun olacan dnyoruz. stelik redif her zaman kafiyeden sonra gelmemekte, kafiyesiz; ama, redifli iirler de yazlmaktadr.
197

bilig, Yaz / 2008, say 46

Her msra hans: hangi sorusuyla balad iin tekrir ve istifham sanatlar ierisinde deerlendirilen Fuzl'nin u gazelinde, -n kafiye, -nca var da rediftir. Hans kelimesi, her msran banda redife benzer ekilde ayn anlam ve grevde tekrarlanmtr. iirin msralar yukardaki rneklerdeki gibi sadece h sesiyle balasa, buna msra ba kafiyesi denilecekti. Burada tekrarlanan sadece ses deil, ayn anlam ve grevde kelime olduuna gre, byle rneklere msra ba redif demek herhalde yanl olmayacaktr. Msra banda tekrarlanan bu kelime, iiri yek-henk hle getirmi; sevgilinin her alandaki stnln daha vurgulu bir ifadeyle ortaya koymutur. Gazelde hans redifiyle birlikte h, n aliterasyonlarna arlk verilmitir: Filtn filtn filtn filn Hans gl-en gl-bn serv-i hrmnnca var Hans gl-bn zre gonca la'l-i handnnca var Hans gl-zr ire bir gl alr hsnn kimi Hans gl bergi leb-i la'l-i dr-efnnca var Hans bn var bir nahli kadin tek br-ver Hans nahlin hsl sb-i zenhdnnca var Hans hn sen kimi cellda olmudur esr Hans em'in u'lesi ruhsr- tbnnca var Hans yerde tapnr nisbet sana bir genc-i hsn Hans gencin ejderi zlf-i pernnca var Hans gl-en blbln derler Fuzl sen kimi Hans blbl nlesi feryd efgnnca var (Fuzl Divan 1990: 166/73) k mer'in u iiri de Fuzl'nin gazeli gibi her msra ayn kelimeyle balayan msra ba redifiyle yazlm bir mzdevi murabbadr. Mzdevi murabbalar, redife karlk gelen mtekerrir msralar bulunmadndan mtekerrir murabbalara gre daha az konu btnlne sahiptir. k mer, iirin her msran Nie bir: daha ne zamana kadar? sorusu etrafnda kurar. Bylece, bir taraftan anlama vurgu yapp konu birlii salarken, dier taraftan da iire zengin bir ses ve henk katar. Ayrca onun bir zaman n redifli murabba daha vardr (Ergun 1936: 183/338, 189/347, 193/353): Filtn filtn filtn filn Nie bir eksem gerek derd firk u strb Nie bir aksn gzmden dim bu kanl b Nie bir bu erh-i ke-rev aksine devr eylesin Nie bir yansn cier olsun kara barm kebb
198

Aydemir, eltik, Redife Farkl Bir Bak: Divan iirinde n Kafiye ve n Redif

Nie bir ben zehr-i ak dem-be-dem n eyleyem Nie bir derd bely bama d eyleyem Nie bir n-hak yere ahdim fermu eyleyem Nie bir gurbet diyrnda yanam mest harb Nie bir glende feryd u fign etsem gerek Nie bir dil murgn blbl-zebn etsem gerek Nie bir mihnet ekip hlim yamn etsem gerek Nie bir baht- siyhm durmaz eyler inklb Nie bir gurbet diyrnda olam hr u hakr Nie bir h- sitemkrm beni eyler esr Nie bir mrm telef olsun bu yollarda kesr Nie bir olmaz mer bu gizli srlar feth-i bb (Ergun 1936: 159/303) Her msra es-selm ile balad iin tekrir ve nida sanatlar ierisinde deerlendirilen Necat Bey'in u gazelinde -n kafiye, es-selm da rediftir. Ancak bu kelime, her msran banda yine ayn anlam ve grevde tekrarlanmtr. Dolaysyla es-selm iirin hem normal redifi, hem de msra ba redifi olmaktadr: Filtn filtn filn Es-selm ey h- merdn es-selm Es-selm ey srr- pinhn es-selm Es-selm ey kif-i ilm-i ledn Es-selm ey cmle brhn es-selm Es-selm ey drr-i dery-y lh Es-selm ey gevher-i kn es-selm Es-selm ey zt- pk-i Mustaf Es-selm ey nr- mn es-selm Es-selm ey sk-i Kevser imm Es-selm ey kble-i cn es-selm Es-selm ey Haydar- Dldl-svr Es-selm ey halk- Rahmn es-selm Es-selm ey zhir btn ayn Es-selm ey srr- pinhn es-selm (Tarlan 1997: 357/349) Nb, "es-selm" szn, u gazelinin sadece ilk msralarnda n redif olarak, sondaki redifle uyumlu kullanr. "Es-selm" redifli her iki iir, beyitlerin ayn
199

bilig, Yaz / 2008, say 46

kelimeyle balayp bitmesinden dolay redd'l-acz ale's-sadr sz sanatna da uyar. iirin son beytinde bu kafiye dzenine uyulmamtr: Filtn filtn filtn filn Es-selm ey server-i evld- dem es-selm Es-selm ey bd-i cd- lem es-selm Es-selm ey gevher-i yekt-y zt- akdesn Zver-i bl-y tk- ar- a'zam es-selm Es-selm ey kufl-i genc-i rahmet-i Hak t ezel Dest-i isti'ddna olmu msellem es-selm Es-selm ey intisb- zt- pknle senn Old byle nev-i insn mkerrem es-selm Es-selm ey ceddn olmala Hall'e itdi Hak te-i Nemrd' bir glzr- hurrem es-selm Es-selm ey kurb-i ahdn feyzinn te'sridir K'eyledi ihy-y emvt bni Meryem es-selm te geldi Nbi-i dil-haste hk-i pyne Eyle zahm- crmine lutfunla merhem es-selm (Bilkan 1997: 865/537) Murabba, muhammes gibi musammat ekillerin, bazen her bendi kendi iinde n redifli olabilmektedir. Aaya alnan mseddesin her bendi, kendi iinde rediflidir. Buna ek olarak her bendin redifi, ayn zamanda yukardaki rnekler gibi, o bendin msra ba redifi durumundadr. Ayrca her bent, redd'l-acz ale's-sadr sanatna uygun ekilde kalmad redifiyle balayp bitmektedir: Filtn filtn filtn filn Ey dil bu lemin sahnnda sohbet kalmad Kalmad halkn arasnda muhabbet kalmad Kalmad ilenmedik dnyda bid'at kalmad Kalmad seyr eyle hi bir eski det kalmad Kalmad bir meyvenin dadnda lezzet kalmad Kalmad n-ehle dt ehl-i san'at kalmad Kalmad lemde bir habbe bulunmaz smsiz Smsiz her ne murd etsen alnmaz smsiz Smsiz her yerde dr kadrin bilinmez smsiz Smsiz yannca bir servi salnmaz smsiz Smsiz mansb alnmaz dilde minnet kalmad Kalmad bil mekteb-i irfna hizmet kalmad

200

Aydemir, eltik, Redife Farkl Bir Bak: Divan iirinde n Kafiye ve n Redif

Kalmad gitti elimde ihtiyarm bilmedim Bilmedim terk eyledim nms u rm bilmedim Bilmedim yamya verdim elde varm bilmedim Bilmedim sehvile geti rzigrm bilmedim Bilmedim sevd-y aktan zge hlet kalmad Kalmad asl tenimde istirhat kalmad Kalmad lem kibr ki kabda bilmi ol Bilmi ol ki gittiler anlar pyde bilmi ol Bilmi ol chilleri sadr- gnda bilmi ol Bilmi ol kmilleri renc anda bilmi ol Bilmi ol ektim mer lemde mihnet kalmad Kalmad bamda kopmadk kymet kalmad (Ergun 1936: 399/623) Msra ba redifine daha ok mrcaa: dedim-dedi tarzndaki iirlerde rastlanr. Burada, ayn zamanda bir sz sanat olan mrcaa tarzndaki rnekler zerinde durulmamtr (Geni bilgi iin bkz. Alc 2002). Yukardaki iirlerde olduu gibi, baka n rediflerle yazlm iirler de vardr (Gazel iin bkz.: Akdandr, Mr Hamza Nigr 2003: 6/4; Bendedir, zemre 2003: 95; Bir dem, Tatc 1997: 101/49; Gel, Gne 2000: 263/68; H diyen(ler), Kurnaz-Tatc 2000: 98; Nedr, Glhan 1996: 591/495; Perdedir, zemre 2003: 88; musammat kta: Sizler, Mr Hamza Nigr 2003: 222/730; murabba: dilerse, Kurnaz-Tatc 1998: 105/41). eyh'nin musammat gazele benzeyen u iirini, vezin ve kafiyesi bakmndan drtlklerle yazmak mmkn deildir. Dedim gazelin msra ba redifi; dedi ise i redifidir: Mefiln feiltn mefiln feiln Dedim visline ermek / dedi hayl-i muhl Dedim cemlini grmek / dedi mbrek fl Dedim yzm yzne / dedi ki srme yr Dedim tozunu gzme / dedi ki srmedir al Dedim ki kmetin fet / dedi ne doru haber Dedim ki kalarn uru / dedi ne eri hayl Dedim yeterdi kemlin / dedi aya naks Dedim ererdi cemlin / dedi gnee zevl Dedim ki eyh'yi akn / dedi ki ldriser Dedim harm gzne / dedi ki kan hell (eyh Divan 1990: 200/104)

201

bilig, Yaz / 2008, say 46

Msra ba redifi Net'nin u iirinde sadece ilk msralarda yer alr. Burada iirin redifi ile n redifi ayn deildir. Mecnn ki n redifi, beyitleri tek bir konu etrafnda birletirerek gazeli yek-henk hle getirmitir: Mefl filt mefl filn Mecnn ki tahtgh- muhabbetde h idi Bl-i tuyr farkna perr-i klh idi Mecnn ki kasd ke-i Leyl'y gezmede Nzhetgeh-i hakkate bir gizli rh idi Mecnn ki renlna zulmet-i gamun Leyl dedike u'le-i h gvh idi Mecnn ki nm-sr idi seyr-i cemlden Hep mni'-i nezre olan dd- h idi Mecnn ki vah u tayr ile etmidi ns-i tm Sahr o n-murda sitemden penh idi (Kaplan 1996: 162/134) Net'nin iirindeki gibi beyitlerin ilk msralarnda n redif bulunan baka iirler de vardr (bkz: Yd bd n ki, Aksoyak 1999: 162. gazel, Biziz ol, 423. gazel; emen, Glhan 1996: 216/120; Gh olur, Deniz 2000: 280/26; Ben ol, Sara 2002: 127/197; O meydr mey ki, Kazan 2003: 352/123; Ey, Mr Hamza Nigr 2003: 5/3, 6/6, 6/7, bd, 56/174). Mrcaalarda da genellikle dedim-dedi szleri ayn beyit/bentte veya birer beyit/bent arayla kullanlr. n redifle ilgisini gstermek amacyla, mracaa tarzdaki iirlere bir rnek vermekle yetiniyoruz (bkz. Alc 2002). Ayn, biri soru dieri cevap tarznda iki ayr iirden oluan bir mrcaa yazmtr. Anlam bakmndan birbirini tamamlayan bu iirlerden aaya rnek olarak aldmz u iirde dedim (Mermer 1997: 679/503), ikincide ise dedi (Mermer 1997: 680/504) ilk msralarda, msra ba redif olarak yer alr: Mstef'iln mstef'iln Dedim aceb frz olup Gzler gre mi yzni lem bana nev-rz olup Gzler gre mi yzni Dedim ey nr- felek lemde hsniyle melek Makbl ola m bu dilek Gzler gre mi yzni Dedim gamun dil dalad Frkatde b-hadd alad Su old ya alad Gzler gre mi yzni
202

Aydemir, eltik, Redife Farkl Bir Bak: Divan iirinde n Kafiye ve n Redif

Dedim benem Ya'kb olan Dyim seni dde gren y Ysuf- gl-prehen Gzler gre mi yzni Dedim diln ok rencesi y ftbun penesi Her gl-izrun goncesi Gzler gre mi yzni Dedim gzm gnlm i yr Biri nizr u biri zr Gzler yolun bu intizr Gzler gre mi yzni Dedim firk u v firk Ayn beldur iftirk Ddm eh senden rak Gzler gre mi yzni Mirzazde Slim, her bendi yedi beyitle yazlm gazel eklinde kafiyeli, alt bentlik bir terkib-bendinde (nce 1994: 194-198) msra ba redife yer verir . Her bendin ilk msralar srasyla dirig ey, fign ey, fign kim, ikyet kim, benem ol k-, ey n redifleriyle balar. iirin ilk ve son bentleri yledir: Mefln mefln feln Dirg ey tli'-i bed-kr u b-dd Dil-i zrum ki bir kez etmedin d Dirg ey arh- bed-evz' u kec-rev Ser--ser etmedin bu zra imdd Dirg ey ahter-i pes-pye v m Ki sana i'timdm etdin ifsd Dirg ey u'le-i h- sehergh Ki etdin hnmn- sabr ber-bd Dirg ey rz-y tab'- pr-gam Beni s-y ferahdan eyledin yd Dirg ey nle-i tab'- haznim Zebnm h etmez misin zd Dirg ey feyz-i da'vt- sehergh Beni etmez misin 'lemde dil-d Kalr m yohsa byle bu dil-i zr Esr-i kayd-bend-i dest-i efkr

203

bilig, Yaz / 2008, say 46

Ey mjgn cna dl haner Nigh kna dl haner Ey malb- istin-y gamze Be-her nz cihna dl haner Ey pr-n-i ebr-y garbn Heme vaz' dilna dl haner Ey engt-hill-i dest-i pki Heme bendegna dl haner Ey zlf-i ham b-kayd u perv Hemn ftdegna dl haner Ey celld- em-i hn-fen Dilna ryegna dl haner Ey her sthn- Slim'ya Garm b-bahne dl haner Meded mjgnn ser-tz eyle in rst et helkim tz eyle Erefolu Rm, 18 beyitlik bir mesnevisinin ilk dokuz beytinde ok yiyen, dierlerinde ise az yiyen msra ba redifini kullanarak farkl bir uygulama yapar (Bkz: Gne 2000: 452/7). Mirzazde Slim'in iirindeki n redif her bentte deiiyordu. n redifin ayn iirin beyitlerinde ift olarak kullanld rnekler de bulunmaktadr. Biz bu konuyu daha nce bir yazmzda genie deerlendirmitik (Aydemir-eltik 2005: 167-188). Burada sadece Cevr'nin u gazelini rnek vermekle yetiniyoruz: Bir sencileyin mest-i mey-i nz ele girmez Bir bencileyin k- ser-bz ele girmez Bir sencileyin fitne-i mestr bulunmaz Bir bencileyin yine-i rz ele girmez Bir sencileyin hsn ile yekt gzel olmaz Bir bencileyin ak ile mmtz ele girmez Bir sencileyin gonca-lebin vasfna kdir Bir bencileyin ndire-perdz ele girmez Bir sencileyin yok dil-i Cevr ile hem-dem Bir bencileyin mahrem demsz ele girmez (Ayan 1981: 218/99)

204

Aydemir, eltik, Redife Farkl Bir Bak: Divan iirinde n Kafiye ve n Redif

Yukardaki rneklerde msra ba redifi, bazen her msra banda bazen de ilk veya son msrada yer almaktayd. Aadaki iirde ise, daha farkl bir uygulama karmza kar. Nev', iirin tek beyitlerinde bir, ift beyitlerinde ise iki defa "yine" msra ba redifini kullanr: Yine belik hnkrlk var Gzellik hluk dildrlk var Yine ser-mest nz ancak o gzler Yine mahmrluk efkrlk var Yine bin ve v nz u kirime Gzellik kahbelik gaddrlk var Yine glzr- hsnn tzelenmi Yine blbllernde zrlk var Yine my- miynun yokluundan Dil-i Nev''de teng trlk var (Tulum-Tanyeri 1977: 328/164) Emr aadaki iirinde n redifi dzensiz bir biimde bazen ilk msrada bazen de ikinci msrada kullanr: Mefiln feiltn mefiln feiln Kab-y sebz ile kaddn ki serv-i bldur Ruhun o serv zerinde meh-i dil-rdur Kab-y sebz ile kadd-i blendn ey servm Bin-y hsnne yeil stn- bldur Yeil varakda ekilmi elifdr ol kad-i serv Kab-y sebz geyinmi nihl-i zbdur Kab-y sebz geyindke kaddn zre ruhun Nihl-i sebzde gy ki verd-i ra'ndur Yana lledr Emr nigrun ana bahr Kab-y sebz ile ol kmet-i mualldur (Sara 2002: 120/181) kinci msradaki n redif, Nev''nin iirinde aritmetik dzende, Emr'de ise kark yer almt. mm Sinan, Grn ak nice msra ba redifini tamam yirmi beyit olan (Kurnaz-Tatc 1998: 74/14) u iirin ikinci msralarnda dzenli bir biimde kullanr:

205

bilig, Yaz / 2008, say 46

Grn ak nice hayrn eyledi Grn ak nice uryn eyledi Muhabbet tei yanar yrekde Grn ak nice bryn eyledi Atar mnkir olan ta cnma Grn ak nice nin eyledi Bilmez mm Sinn a u karay Grn ak nice fettn eyledi Vahib mm'nin ikinci msralar n redifli ok sayda iiri vardr (Bkz: Torun 1987: 153/58, 167/79, 168/81, 199/122, 210/139, 210/139, 252/191, 262/201, 351/287, 357/294, 491/440). Erefolu da ikinci msralar "lh" n redifli yedi beyitlik bir gazel yazmtr (Gne 2000: 373/112). Benzer kullanmdaki bir rnek de zzet Ali Paa divannda yer almaktadr. "Ho o" n redifi ilk beytin her iki msranda, ondan sonraki beyitlerin de ilk msralarnda dzenli olarak tekrarlanmtr: Mefiln feiltn mefiln feiln Ho o dde ki hnberz-i hasret ola Ho o sne ki pr-d u pr-cerhat ola Ho o va'de-i incz- dmen-i vasla Ki yr der-akab lde-i nedmet ola Ho o teng-ma'- i merd-i cize kim Bu mihmngedede kr istikmet ola Ho o yver-i baht u sermed-i mr Ki ehl-i bismil-i emr-i tz-i firkat ola Ho o leb-be-g-y temenn-i vasla Ki knc-i firkatiynda ens-i hasret ola Ho o derd sitem lfet-i zamneye kim Yannda zll dahi hem-itibr- zzet ola (Kutlar 1988: 128. gazel) Nigr u ktasnn ikinci msralarnda adn n redif olarak kullanr.

206

Aydemir, eltik, Redife Farkl Bir Bak: Divan iirinde n Kafiye ve n Redif

Mef'l mefiln feln Kl tc gubr- hvrn Ey Mr Nigr v'ey ser-efrz Yr eylese nz cn nisr it Ey Mr Nigr v'ey revn-bz Bir tze sefne eyle peyd Ey Mr Nigr v'ey kalem-bz Meyhne-i mihre vir nizm Ey Mr Nigr v'ey kadeh-bz Mey-hrelere kadeh kadeh sun Ey Mr Nigr v'ey mey-endz al perdeyi vir be ehnz Ey Mr Nigr v'ey ho-vz Kl nm-nigehle sayd b-had Ey Mr Nigr v'ey ep-endz Vir nz nigrna revnn Ey Mr Nigr v'ey niyz-bz E'rn rek-i ehd-i kand-b Ey Mr Nigr v'ey eker-sz (Mr Hamza Nigr 2003: 331/722) Bbr, u gazelinin ikinci msralarndaki biri n redifini, msra balarnda kullanmakla kalmaz, ayrca ikier defa da msra ilerinde tekrarlar: Mefiln feiltn mefiln feiln Hanng bile yzng kklng sining iy cn Biri benefe biri ysemen biri reyhn Tekellm iyleride tili v tii v lebi Biri akk biri in v biri mercn Knglni zr u mini hr u tenni tr itken Biri cef v biri gurbet biri hicrn Ten kngl bile kz vasl u nz u hsni n Biri harb u biri vlih biri hayrn Tamm mride Bbrga sz itptr Biri skn biri katk u biri yalgan (Yce 1995: 177/200)

207

bilig, Yaz / 2008, say 46

l de u gazelinde n redifi Babr gibi sadece ikinci msralarda ve ayn zamanda i redif olarak kullanr. Bbr'n msralarda defa tekrarlad redifi, l drt defa tekrarlar. Burada redif, vezin gerei geh/geh eklinde deiir: Mefln mefln mefln mefln Ne sihr eyler mjen katlmde kim bir demde arz eyler Geh tr geh nze geh t u geh hancer Arak-rz olsa haddn zr-i zlfnden olur zhir Geh subh u geh m u geh mihr geh ahter Lebn b- haytn yirde gkde cst c eyler Geh drs geh s geh Hzr u geh skender Fign u girye v h eylesem zlfn ider peyd Geh ra'd u geh berk u geh brn u geh ejder Ne hletdr ki dnm itdnce seyr ider l Geh la'l u geh mercn geh ykt u geh gevher (Aksoyak 1999: 421. iir) l'nin divannda musammat gazel olarak geen u iir, mzdevi murabba eklinde de yazlabilir. Nedr ol sorusu, musammat gazelin hem msra ba, hem de i redifidir. iir mzdevi murabba gibi yazlrsa, her msra n redifli hle gelir ve i redif ortadan kalkar: Mtefiln feln mtefiln feln Nedr ol hrm u reftr nedr ol nihl-i bl Nedr ol nizm- gftr nedr ol lel-i ll Nedr ol ruh- mnevver nedr ol cebn-i enver Nedr ol hat- muanber nedr ol hill-i garr Nedr ol kirime ol h nedr ol kemend-i gs Nedr ol hl-i ho-b nedr ol gazl-i ho-r Nedr ol miyn- mbhem nedr ol dehn- mdgm Nedr ol leb-i Hzr-dem nedr ol ceml-i zb Nedr ol eh-i zenahdn nedr ol zekan o gerdn Nedr liy o pn nedr ol revi ser--p (Aksoyak 1999: 16. iir) Kabl, o msra ba redifini, her msrada vezinle uyumlu olarak kez de i redif yapar. Ayrca ilk beytin uzun tef'ilelerindeki btn kelimeler birbiriyle kafiyelidir. Dier beyitlerde ise her msra kendi iinde bir i kafiyeye sahiptir. air, yukardaki rneklerde de grlmekle birlikte, zellikle bu iirde, birbirine paralel sralad kelimelerle iirde yap bakmndan bir paralelizm oluturur (Macit 1996: 63). "O" redifiyle ortaya kan ksa syleyiler ile k, m, t i kafiyeleri, asonans ve aliterasyonlarla birlikte iire zengin bir ritim ve henk katar. Kelimelerin vurgusu, son hecelerin o redifine ulanmasna engel olur. Bylece "o
208

Aydemir, eltik, Redife Farkl Bir Bak: Divan iirinde n Kafiye ve n Redif

nezket / o letfet / o saf" eklindeki ksa sz gruplar, sanki iir "4+4+4+3" durakl hece vezniyle yazlm gibi, heceleri blmeden tef'ilelerle rtr: Feiltn feiltn feiltn feiln O nezket / o tarvet / o letfet / o saf O zarfet / o feshat / o belgat / o ed O riyset / o senbet / o sadet / o vcd O adlet / o inbet / o sehdet / o at O meveddet / o mrvvet / o muhabbet / o cisim O riyet / o himyet / o seket / o vef O murassa' / o mlemma' / o musanna' / o lafz O tebessm / o tekellm / o terennm / o nev Nedr ol yre Kabl bu kadar izzetler O teevvuk / o taauk / o taalluk / o hev (Kabl Divan, vr. 39b) Muvakkitzde Pertev'in iirinde de ne msra ba redifi, btn beyitlerin ikinci msralarnda kez tekrarlanr. Kabul'nin ilk beyitte uzun tef'ilelerin btn kelimelerinde denedii kafiye biimini Pertev, beyitlerin tamamnn ikinci msralarnda uygular. Ne redifleriyle birlikte b kafiyesi ve balantlar salayan u sesleri iirde okuyucunun ksa ksa nefeslenmesini salar. Feiltn feiltn feiltn feiln hlar k- mahmr u harb isterler Ne arb u ne kebb u ne rebb isterler Ne gnh u ne sevb eyleyen erbb- cnn Ne itb u ne ikb u ne azb isterler Sne v dilde olan da bakar klar Ne hisb u ne kitb u ne nisb isterler Zlfn ayr tutanlar meh-i ruhsrunda Ne hicb u ne nikb u ne sehb isterler Pertev uryn-ten ftde-i pyi o ehn Ne ebb u ne devb u ne rikb isterler (Bekta 2005: G. LXX) rneklerde grlen tekrarlar, msra sonunda yer alan rediflerde olduu gibi, metne henk, anlama vurgu katar ve iiri kendi mihveri etrafnda srkler. Ayn anlamda tekrarlanan bu kelimelerin rediften fark yoktur. rnekleri oaltlabilecek bu tekrarlarn msra banda veya iinde yer almas, onlara redif denilmesine engel olmamaldr.
209

bilig, Yaz / 2008, say 46

Sonu
lk dnem Trk iirinde msra banda bulunan kafiye, daha sonra msra sonuna kaym ve sonda aranr olmu; ancak, kafiyenin msra banda kullanm bsbtn unutulmamtr. Buradaki rneklerde grld gibi, baz iirlerde normal kafiyeye ilve olarak msra banda da kafiye gzetilmi ve iir iki kafiyeli bir manzumeye dntrlmtr. Bu zellik iiri kafiye ynnden zenginletirmi, iire farkl bir ses ve henk katmtr. Msra ba kafiyesi (n kafiye) adyla msra balarnda grlen ses tekrarlarnn bir benzeri, kelime tekrarlaryla karmza kar. Kelime tekrarlar bazen her msran banda yer alr, bazen de beyitlerin birinci veya ikinci msralarnda bulunur. Msra bandaki kelimelerin msra ilerinde ve ana redifle uyumlu olarak tekrarland da grlr. Bu tekrarlar redif kapsam dnda tutularak paralelizm, tekrir, nida ve istifham gibi sanatlar iinde deerlendirilmektedir. Bu tekrarlara edeb sanatlar yannda bir kafiye meselesi olarak da bakmak gerekir. Klasik kafiye anlaynda redifin yeri msra sonu olarak kabul gryorsa da, redifin temel ilevinin kafiyeden pek farkl olmad ortadadr. Redifin iirde ayn anlam (isim, fiil) ve grevde (edat, ek) ses veya kelime tekrar eklinde tanmlanarak, msra balarndaki dzenli tekrarlarn da redif kapsamna alnmasnn yanl olmayacan dnyoruz. Msra sonundaki redif gibi, sistemli olarak iirin btnnde kullanlan tekrarlarn, msra ba kafiyesi ve i kafiye gibi, bulunduu yere gre, msra ba redifi (n redif) ve i redif adyla redif kapsamna alnmasnn gereine inanyoruz.

Kaynaka
AKSOYAK, smail Hakk (1999), Gelibolulu Mustafa l'nin Divanlarnn Tenkitli Metni, Gazi . SBE. Doktora Tezi, Ankara. ALICI, Ltfi (2002), "Klsik Trk Edebiyatnda Mrcaa Gazeller", lmi Aratrmalar, Say 14, stanbul. ARAT, Reid Rahmeti (1991), Eski Trk iiri, TTK Yaynlar, Ankara. IK PAA (2000), Garib-nme, (Haz. Kemal Yavuz), TDK Yaynlar, stanbul. AYAN, Hseyin (1981), Cevr: Hayat Edeb Kiilii Eserleri ve Divannn Tenkitli Metni, Atatrk . Yaynlar, Erzurum. AYDEMR, Yaar-Halil eltik (2003), "Gazelde Cinasl ift Redif Kullanm", lmi Aratrmalar, Say 16. (2005), "Redife Farkl Bir Bak: ift/apraz Redifle Yazlm Tek Kafiyeli iirler", Bilig: Trk Dnyas Sosyal Bilimler Dergisi, Say 33.
210

Aydemir, eltik, Redife Farkl Bir Bak: Divan iirinde n Kafiye ve n Redif

BEKTA, Ekrem (2005), Muvakkitzde Muhammed Pertev, Hayat, Sanat ve Divannn Tenkitli Metni, Ankara . SBE, Doktora Tezi, Ankara. BLKAN, Ali Fuat (1997), Nb Divan II, MEB Yaynlar, stanbul. DENZ, Sabahat (2000), Tecell'nin Hayat Sanat Eserleri Edeb ahsiyeti ve Divan (Tenkildi Metin), Veli Yaynlar, stanbul. DLN, Cem (1986), "Divan iirinde Gazel", Trk Dili Trk iiri zel Says II (Divan iiri), Say 415-416-417, Ankara. (1992), rneklerle Trk iir Bilgisi, TDK Yaynlar, 2. bs., Ankara. DOAN, Muhammed Nur (1997), eyhlislm Es'ad ve Dvn, MEB Yaynlar, stanbul. ERGUN, Sadettin Nzhet (1936), k mer, Hayat ve iirleri, Semih Ltfi Matbaas ve Kitabevi, stanbul. (1936a), Trk airleri I, stanbul. ERTEM, Rekin (1982), "Kafiye", Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, Dergh Yaynlar, C. 5. Fuzl Divan (1990), Haz. Kenan Akyz ve bakalar, Aka Yaynlar, Ankara. GLHAN, Abdulkerim (1996), Hakan Mehmet Bey, Hayat, Eserleri, Edeb Kiilii ve Divan'nn Tenkildi Metni, Gazi . SBE. Doktora Tezi, Ankara. GNE, Mustafa (2000), Erefolu Rm Dvn, Ankara. NCE, Adnan (1994), Mirzazde Mehmed Slim Divan (Tenkidli Metin), Ankara. Kabl Divan, Mill Ktphane Yz. 2450. KAPLAN, Mahmut (1996), Net Divan, Akademi Kitabevi, zmir. KAZAN, evkiye (2003), skdarl Srr'nin Hayat, Edeb Kiilii, Eserleri ve Dvn'nn Tenkidli Metni, Gazi . SBE, Doktora Tezi, Ankara. KURNAZ, Ceml-Mustafa Tatc (1998), mm Sinan Hayat ve iirleri, Aka Yaynlar, Ankara. (2000), Trk Edebiyatnda H iirleri, Bizim Bro Yaynlar, Ankara. KUTLAR, Fatma Sabiha (1988), XVIII. Yzyldan Bir air: zzet Ali Paa, Metin ve nceleme, Hacettepe niversitesi SBE, Yksek Lisans Tezi, Ankara. MACT, Muhsin (1996), Divan iirinde henk Unsurlar, Aka Yaynlar, Ankara. MERMER, Ahmet (1997), Karamanl Ayn ve Dvn, Aka Yaynlar, Ankara. MR HAMZA, Nigr (2003), Divan- Seyyid Nigr, Haz. A. Azmi Bilgin, (Ayet tahrici, lgate ve dizin: Necdet Ylmaz), Kule letiim Hizmetleri Ltd. ti. Yaynlar, stanbul. MUALLM Naci, Istlahat- Edebiye (Haz. Alemdar Yaln-Abdulkadir Hayber), Akabe Yaynlar, Ankara, Tarihsiz.
211

bilig, Yaz / 2008, say 46

ZEMRE, Ahmet Yksel (2003), skdar'n Srls, stanbul. "Redif" (1990), Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, Dergh Yaynlar, C. 7. SARA, M. A. Yekta (2000), Klasik Edebiyat Bilgisi Belgat, R Yaynlar stanbul. (2002), Emr Divan, Eren Yaynlar, stanbul. eyh Divan (1990), (Haz. Mustafa sen-Ceml Kurnaz), Aka Yaynlar, Ankara. TARLAN, Ali Nihat (1997), Necati Beg Divan, MEB, stanbul. TATCI, Mustafa (1997), Yunus Emre Divan, MEB Yaynlar, stanbul. TORUN, Ali (1987), Vhib mm Dvn, Gazi . SBE, Yksek Lisans Tezi, Ankara. TULUM, Mertol-M. Ali Tanyeri (1977), Nev' Divan (Tenkidli Basm), stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar, stanbul. YCE, Bill (1995), Bbr Divan, AKM Yaynlar, Ankara.

212

A Different View of Redif: Pre-rhyme in Ottoman Divan Poetry


Assoc.Prof.Dr. Yaar AYDEMR* Dr. Halil ELTK**
Abstract: "Rhyme" and "redif" often appear as end rhymes in poetry. Pre-rhyme is the name given to the repetition of sounds at the beginning of each line. The repetition of words at the beginning of each line is usually regarded as "tekrir" (repetition), not as "redif". In this study, we would like to suggest that the repetition of words at the beginning of each line can also be regarded as redif by providing a variety of examples supporting our view. Key Words: Ottoman Divan poetry, rhyme, redif, repetition, couplet, ghazel, poem

**

Gazi University, Faculty of Education / ANKARA aydemir@gazi.edu.tr hceltik@gazi.edu.tr

bilig Summer / 2008 Number 46: 193-214 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

:
. . * . **
: . . , . , , , - - . : , , , , ,

* *

, / . aydemir@gazi.edu.tr hceltik@gazi.edu.tr

bilig 2008 Vpus: 46: 193-214 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Ebru ENOCAK, ronik Yaamda Sonsuza Yryen Kahraman Nasreddin Hoca, Mozaik Kltr ve Sanat Vakf Yaynlar, Konya, 2007, 232 s.
Ar.Gr. Veysel AHN*
Trk edebiyat, milletimizin varolusal servenini, yaratt/ortaya koyduu eserlerle btn dnyaya gstermitir. Nasreddin Hoca da bu srete, kendini fkralara dntrerek hizmet eden nemli ahsiyetlerden biridir. Nasreddin Hoca her fkrasnda, dnyann ileyiine kendi kltrel deerleri ile katkda bulunan ve insanolunu sevgi ve hogr ile kucaklayan bir filozoftur. Anadolunun hogr ve sevgisi ile yorulan bu bilge kii, dnyann drt bir yannda kendine yaam alanlar aarak, btn insanl kucaklar. Her edimiyle toplumun ncs olan Nasreddin Hoca, hatalarmzla alay edip olgunlamamz, yaptklarmzla erdem kazanp ycelmemizi salamaktadr. Nitekim ronik Yaamda Sonsuza Yryen Kahraman Nasreddin Hoca adl alma Nasreddin Hocann insana, yaama bakn ve deerlendirmelerini bize aktarr. Ebru enocak tarafndan hazrlanan ve Mozaik Kltr ve Sanat Vakf tarafndan yaymlanan ronik Yaamda Sonsuza Yryen Kahraman Nasreddin Hoca adl alma, toplam 232 sayfadan olumaktadr. Nasreddin Hocann dnyada anlalmas ve bir Trk bilgesinin anlamlandrmas zerine kurulan bu alma, Nasreddin Hocann fkralarnda btn insanln benliinin sorguland bir mikro dnyadr. Eletirel ve yorumsal okumalarla fkralarn benlikleri zmlenmi ve okuyucusuna sunulmutur. ronik Yaamda Sonsuza Yryen Kahraman Nasreddin Hoca adl eser, Esere Dair, Eser zerine, n Sz, Ksaltmalar, Giri ve Trk Edebiyatnda Fkra Tr, Mizah, Kara Mizah ve roni Kavramlarnn dnda, ayr blmden oluur: Nasreddin Hocann Hayat, Edeb Kiilii ve Hakknda Anlatlanlar, Halk nanlar, Nasreddin Hoca Fkralarnda Bireyleme Yolunda nsan ve Nasreddin Hoca Fkralarnda Toplumsal Hayat ve Dnden Bugne Miras Kalan ronik Mesajlar. Eserin sonunda Sonu, Metinler, Kaynaka ve Ekler blmleri yer almaktadr.

Frat niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm / ELAZI veyselsahin68@mynet.com.tr
bilig Yaz / 2008 say 46: 215-218 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2008, say 46

Eser, Esere Dair (s. 910) adl bir tantm yazs ile balar. Bu ksmda yazar, Mozaik Kltr Sanat Vakf (Mozaik Cultuuren Kunststichting) Bakan Ali hsan nal, almann gerekliliini ve Nasreddin Hocann Trkiye ve dnya zerindeki nemini vurgular. Daha sonra Prof.Dr Esma imekin yazd, Eser zerine (s.1113 ) adl ksmda bu almann nemini vurgulayan bir blm yer alr. imeke gre bu kitap, ierik olarak daha nceki almalardan farkl ve zgndr. Eserin n Sz (s. 1518) ksmnda aratrmac Ebru enocak, eseri hakknda genel bir bilgi vererek, byle bir alma yapmasnn nedenlerini aklar. Ayn zamanda Nasreddin Hocann Trkiye ve dnya zerindeki yeri ve nemi hakknda bilgi verir. Nasreddin Hoca, fkralarnda insanoluna, sevgi ve hogrnn snanda scak bir yuva kurar (s. 15) diyerek, Nasreddin Hocann evrensel kimliini vurgular. enocak, sz konusu eserin, Nasreddin Hocay btn dnyaya tantmak amac ile hazrlanm olduunu, fkralarn ksa fakat youn anlatmlaryla, bireyleme yolundaki insann, gnll rehberliini stlendiini belirtir. almann Giri-Trk Edebiyatnda, Mizah, Kara Mizah ve roni Kavramlar (s. 2126) bal altnda yazar, Trk Edebiyatnda fkra tr hakknda bilgi verir. Daha sonra Mizah, Kara Mizah ve roni kavramlar zerinde durur. zellikle ironi kavramnn ele aln dikkat ekicidir. enocak, Fkralarda mizahn yan sra ironik ifadelerle karlarz. Syleyenin veya yaplann tam tersini kasteden alay arlkl bir anlatmn sezildii ironi eletirel yaklamlarla, sylenilenin altn izerek vurgular (s. 23) diyerek, Hocann fkralarndaki ironik yapya dikkat eker. Eser bu ynyle Nasreddin Hocann fkralarn nceki almalardan farkl bir yaklamla ele alr. Biz de ironi kavram veya ironik anlatm biimi, Nasreddin Hocann fkralarnda zengin bir karmza kar. ronik Yaamda Sonsuza Yryen Kahraman Nasreddin Hoca adl almann birinci blm Nasreddin Hocann Hayat, Edebi Kiilii ve Hakknda Anlatlanlar, Halk nanlar (s. 2743) adn tamaktadr. Bu blm de kendi iinde alt bala ayrlr. enocak, alt balk altnda Nasreddin Hocann kimlii, edeb kiilii ve Hoca ile ilgili anlatlan halk inanlarna yer vererek, Nasreddin Hocann mstesna kiiliini ortaya koyar. Nasreddin Hoca Fkralarnda Bireyselleme Yolunda nsan (s. 4596) adl ikinci blmde enocak, Nasreddin Hocann fkralarn titiz bir ekilde tahlil eder ve karmlar drt ana alt balk altnda okuyucuya sunar. Bu alt balklardan birincisi Bireyleme Srecinde Atlan Admlar (s. 4563) ismini tar. Yazar, bu balk altnda, bireyselleme ve kendilik srelerine deinir: Bireyselleme ilk admda kendini bilmektir. Nasreddin Hoca da bireyselleme srecini tamamlam btnsellemi bir insandr (s. 46) der ve onun
216

ahin, Ebru ENOCAK, ronik Yaamda Sonsuza Yryen Kahraman Nasreddin Hoca

bireyselleme srecini tamamladn ve kendilik deerlerine baarl bir ekilde dntn dile getirir. Bireyin tekiyle Karlamas, Ben ve teki/tekiler ve teki Ben (s. 64 79) adl ksmda yazar, Nasreddin Hocann fkralarnda bireyin beni ile teki beni arasndaki atmay ele alr. nsan varoluunun zden nce geldiini belirterek, bireyin beni ve teki beni arasndaki yabanclnn nedenlerini fkralarndaki sktrlm anlatmlardan karak ortaya koyar. enoacak, ronik yaamn yolcusu Nasreddin Hoca, her be vakitte bir insanlara seslenerek, sylemsel srecin retken beyni/dncesi ve younlaan kalbi/sevgisi olarak merkezi oluturur (s. 67) der. nk ona gre Nasreddin Hoca, merkezdeki kii, kuantum benliktir; paracklar asndan nemli bir bireysel btnle sahip olup ve dier paracklar ile (insanlar/teki ben) iliki iindedir. enocak, teki ben ile ben arasndaki atmann merkezine Nasreddin Hocay ve benini koyarak yorumlar. kinci blmn nc alt bal Benliin Davrana ve Sze Yansmas (s. 6490) adn tayan ksmda, Nasreddin Hocann kendini fkralar aracl ile davrana ve sze dntrme sreci ele alnr. Bu srete, Nasreddin Hocann fkralarnda, insan ve benlii yine merkezdedir. Nitekim yazara gre, nsan, sr dolu gizli bir evrendir (s. 80). nsann gizli olan yn, d dnyaya, eyleme ve sze dnerek yansr. Bu noktadan hareketle enocak, Nasreddin Hocann sze ve eyleme dnmesi ile dikey boyutta bir ykseli gerekletirdiini ve kendilik yani benin dnmleri ile kendini lmsz kldn belirtir. Varoluun Sessiz l: Umut ve Sevgi (s. 9099) adl alt blmde Nasreddin Hocann fkralarnda yer alan sevgi ve umut kavramlarna deinilir. Nitekim yazara gre sevgi, Hocann fkralarnda en aktif gtr ve dnyay insanlatran en nemli fenomendir. enocaka gre Nasreddin Hoca, sevginin ve hogrnn insan olgunlatrc gcne sahip olduu iin karsnda her kim olursa olsun ondan ekinmez, btn ortamlara rahatlkla girip kar (s.91). Umut ise Nasreddin Hocada insann varoluunu gelecee tamas asndan nemli bir unsurdur. nc blm, Nasreddin Hoca Fkralarnda Toplumsal Hayat ve Dnden Bugne Miras Kalan ronik Mesajlar (s. 97163) baln tamaktadr. Yazar Ebru enocak bu blm de kendi iinde drt alt ana balk altnda inceler. Bu alt balklardan birincisi Ortak Paylamlarmzn Kltrleen Sesi Nasreddin Hoca (s. 97-116) dr. Ebru enocak, bu blmde Nasreddin Hocann Trk kltrn ve kimliini en iyi ekilde yansttna deinir. Nasreddin Hoca da, fkralarnda ska deindii geleneksel retiler ve youn mesaj ierikli gndergelerle tmkimliksel veri alan rneklerinin temsil-

217

bilig, Yaz / 2008, say 46

ciliini yapar (s. 97) diyerek, Nasreddin Hocay hem kltrel hem de evrensel anlamda ele alr. kinci alt balk Toplumsal Yaamda letiim Mcadele ve Kavga (s. 117) ismini tar. Ebru enocak, bu balk altnda, Nasreddin Hocann toplumsal anlamda kurduu iletiim ana dikkat eker. Bu blmn nemli balklarndan biri de Var olandan Bakalaan ve Hileen nsana (s. 140146) ismini tamaktadr. Hocann fkralarndan hareketle yazar bu blmde, Doan her insan saf, kirlenmemi olarak gelir bu dnyaya. Ama onu giderek deersizletirmeye hi letirmeye doru gtrr (s. 141) der. Ayn zamanda bakalaan ve hileen insanlar Nasreddin Hocann ironik bir ekilde ilediine de deinerek, varl yok sayan ve deersizletiren kiileri eletirdiini belirtir. enocaka gre bu eletiriler, tamamen ironi ykldr. nc blmn son alt bal Nasreddin Hoca Fkralarnda Toplumsal Endie: Kayg ve lm (s. 146163) ismini tar. Ebru enocak, Nasreddin Hocann fkralarnda endie, kayg ve lm izleklerini ele alr. Hocann fkralarnda endie ve kayg, insanlar geren en nemli unsurdur. enocaka gre bunun nedeni, insann karmak bir varlk oluudur. Nitekim insan drtlerinin kaygy, kayglarn ise psikolojik savunma mekanizmalarn aktifletirdiini belirten aratrmac, Nasreddin Hocann fkralarnda lmn en nemli kayg/ceza kayna olduunu dile getirir. Ebru enocak almann Sonu (s. 165168) ksmnda almann gerekliliini ve nemini vurgular. Eserde, toplumsal yaamda birlikte olmaya mecbur olduumuz tekilerle verdiimiz iletiim mcadelesinde nasl galip gelebileceimizi, Nasreddin Hocann akl, bilgi, hogr ve sevgi ile kavgay iletiime dntrebilmesine tank oluruz (s. 168) diyerek, almay sonulandrr. almann Metinler (s. 169208) blmnde Ebru enocak, Nasreddin Hocann fkralarndan seme rnekler verir. Bu rnekler alfabetik sraya gre sralanr. Kaynaka da (s. 209214) eserin olumasnda bavurulan almalara, Ekler (s. 215228) ksmnda ise, Nasreddin Hoca ile ilgili fotoraflara yer verir. Bu alma, gerek ierik gerekse ele ald konu asndan Trk edebiyatna nemli bir hizmet nitelii tamaktadr. Eserin yabanc dillere de evrilerek yaynlanacak olmas da, almann nemini bir kat daha arttrmaktadr.

218

bilig
Trk Dnyas Sosyal Bilimler Dergisi Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl Yayn lkeleri

bilig, K/Ocak, Bahar/Nisan, Yaz/Temmuz ve Gz/Ekim olmak zere ylda


drt say yaymlanr. Her yln sonunda derginin yllk dizini hazrlanr ve K saysnda yaymlanr. Dergi, Yayn Kurulu tarafndan belirlenen yurtii ve dndaki ktphanelere, uluslararas indeks kurumlarna ve abonelere, yaymland tarihten itibaren bir ay ierisinde gnderilir.

bilig, Trk Dnyasnn kltrel zenginliklerini, tarih ve gncel gereklerini


bilimsel ller ierisinde ortaya koymakta; Trk Dnyasyla ilgili olarak, uluslararas dzeyde yaplan bilimsel almalar kamuoyuna duyurmak amacyla yaymlamaktadr.

bilig'de, sosyal bilimler alannda, Trk Dnyasnn tarih ve gncel problemlerini bilimsel bir bak asyla ele alan, bu konuda zm nerileri getiren yazlara yer verilir.

bilig'e gnderilecek yazlarda; alannda bir boluu dolduracak zgn bir makale olmas veya daha nce yaymlanm almalar deerlendiren, bu konuda yeni ve dikkate deer grler ortaya koyan bir inceleme olma art aranr. Trk Dnyasyla ilgili eser ve ahsiyetleri tantan, yeni etkinlikleri duyuran yazlara da yer verilir. Makalelerin bilig'de yaymlanabilmesi iin, daha nce bir baka yerde yaymlanmam veya yaymlanmak zere kabul edilmemi olmas gerekir. Daha nce bilimsel bir toplantda sunulmu bildiriler, bu durum aka belirtilmek artyla kabul edilebilir. Yazlarn Deerlendirilmesi

bilig'e gnderilen yazlar, nce Yaym Kurulunca dergi ilkelerine uygunluk asndan incelenir. Akademik tarafszlk ve bilimsel kalite en nemli kriterlerdir. Uygun bulunanlar, o alandaki almalaryla tannm iki hakeme gnderilir. Hakemlerin isimleri gizli tutulur ve raporlar be yl sreyle saklanr. Hakem raporlarndan biri olumlu, dieri olumsuz olduu takdirde, yaz, nc bir hakeme gnderilebilir veya Yayn Kurulu, hakem raporlarn inceleyerek nihai karar verebilir. Yazarlar, hakem ve yayn kurulunun eletiri ve nerilerini dikkate alrlar. Katlmadklar hususlar varsa, gerekeleriyle birlikte itiraz etme hakkna sahiptirler. Yayna kabul edilmeyen yazlarn, istek hlinde bir nshas yazarlarna iade edilir.

219

bilig'de yaynlanmas kabul edilen yazlarn telif hakk Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanlna devredilmi saylr. Yaynlanan yazlardaki grlerin sorumluluu yazarlarna aittir. Yaz ve fotoraflardan, kaynak gsterilerek alnt yaplabilir. Yazm Dili

bilig'in yazm dili Trkiye Trkesidir. Ancak her sayda derginin te bir orann gemeyecek ekilde ngilizce ve dier Trk leheleri ile yazlm yazlara da yer verilebilir. Trk lehelerinde hazrlanm yazlar, gerektii takdirde Yayn Kurulunun kararyla Trkiye Trkesine aktarldktan sonra yaymlanabilir. Yazm Kurallar Makalelerin, aada belirtilen ekilde sunulmasna zen gsterilmelidir: 1. Balk: erikle uyumlu, onu en iyi ifade eden bir balk olmal ve koyu harflerle yazlmaldr. 2. Yazar ad(lar) ve adresi: Yazarn ad, SOYADI BYK HARFLERLE olmak zere, koyu, adresler ise normal ve eik karakterde harflerle yazlmal; yazarn grev yapt kurum, haberleme ve e-posta (e-mail) adresi belirtilmelidir. 3. zet: Makalenin banda, konuyu ksa ve z biimde ifade eden ve en fazla 150 kelimeden oluan Trke zet bulunmaldr. zet iinde, yararlanlan kaynaklara, ekil ve izelge numaralarna deinilmemelidir. zetin altnda bir satr boluk braklarak, en az 3, en ok 8 szckten oluan anahtar kelimeler verilmelidir. Makalenin sonunda, yaz bal, zet ve anahtar kelimelerin ngilizce ve Rusalar bulunmaldr. Rusa zetler, gnderilmedii takdirde dergi tarafndan ilave edilir. (ngilizce yazlarda Trke zet de eklenmelidir.) 4. Ana Metin: A4 boyutunda (29.7x21 cm.) ktlara, MS Word programnda, Times New Roman veya benzeri bir yaz karakteri ile, 10 punto, 1.5 satr aralyla yazlmaldr. Sayfa kenarlarnda 3'er cm. boluk braklmal ve sayfalar numaralandrlmaldr. Yazlar 10.000 kelimeyi gememelidir. Metin iinde vurgulanmas gereken ksmlar, koyu deil eik harflerle yazlmaldr. Alntlar trnak iinde verilmeli; be satrdan az alntlar satr arasnda, be satrdan uzun alntlar ise satrn sandan ve solundan 1.5 cm ieride, blok hlinde ve 1 satr aralyla 1 punto kk yazlmaldr. 5. Blm Balklar: Makalede, dzenli bir bilgi aktarm salamak zere ana, ara ve alt balklar kullanlabilir ve gerektii takdirde balklar numaralandrlabilir. Ana balklar (ana blmler, kaynaklar ve ekler) byk harflerle; ara ve alt balklar, yalnz ilk harfleri byk, koyu karakterde yazlmal; alt balklarn sonunda iki nokta st ste konularak ayn satrdan devam edilmelidir.

220

6. ekiller ve izelgeler: ekiller, kltmede ve basmda sorundan kanmak iin siyah mrekkep ile dzgn ve yeterli izgi kalnlnda aydnger veya beyaz kada izilmelidir. Her ekil ayr bir sayfada olmaldr. ekiller numaralandrlmal ve aklamalar her eklin altna balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. izelgeler de ekiller gibi, numaralandrlmal ve aklamalar her izelgenin stne balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. ekil ve izelgelerin balklar, ksa ve z olarak seilmeli ve her kelimenin ilk harfi byk, dierleri kk harflerle yazlmaldr. Gerektiinde, aklayc dipnot veya ksaltmalara ekil ve izelgelerin hemen altnda yer verilmelidir. 7. Resimler: Parlak, sert (yksek kontrastl) fotoraf kdna baslmaldr. Ayrca ekiller iin verilen kurallara uyulmaldr. ekil, izelge ve resimler toplam 10 sayfay (yaznn te birini) amamaldr. Teknik imkna sahip yazarlar, ekil, izelge ve resimleri aynen baslabilecek nitelikte olmak art ile metin iindeki yerlerine yerletirebilirler. Bu imkna sahip olmayanlar, bunlar iin metin iinde ayn boyutta boluk brakarak iine ekil, izelge veya resim numaralarn yazabilirler. 8. Kaynak Verme: Metin iinde gndermeler, parantez iinde aadaki ekilde yazlmaldr.
(Kprl 1944); (Kprl 1944: 15).

Birden fazla yazarl yaynlarda, metin iinde sadece ilk yazarn soyad ve vd. yazlmaldr: (Gkay vd. 2002). Notlar, sadece aklama iin kullanlmal ve metnin sonunda verilmeli, buradaki gndermeler de metin iindeki gibi olmaldr. Kaynaklar ksmnda ise, birden fazla yazarl yaynlarn dier yazarlar da belirtilmelidir. Metin iinde, gnderme yaplan yazarn ad veriliyorsa kaynan sadece yayn tarihi yazlmaldr: Tanpnar (1976: 131), bu konuda . Yaym tarihi olmayan eserlerde ve yazmalarda sadece yazarlarn ad; yazar belirtilmeyen ansiklopedi vb. eserlerde ise eserin ismi yazlmaldr. kinci kaynaktan yaplan alntlarda, asl kaynak da belirtilmelidir: Kprl (1926) ..... (elik 1998'den). Kiisel grmeler, metin iinde soyad ve tarih belirtilerek gsterilmeli, ayrca kaynaklarda da belirtilmelidir. nternet adreslerinde ise mutlaka kaynaa ulama tarihi belirtilmeli ve bu adresler kaynaklar arasnda da verilmelidir: www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002)
221

9. Kaynaklar: Metnin sonunda, yazarlarn soyadna gre alfabetik olarak aadaki ekillerden birinde yazlmaldr. Kaynaklar, bir yazarn birden fazla yayn olmas halinde, yaymlan tarihine gre sralanmal; bir yazara ait ayn ylda baslm yaynlar ise (1980a, 1980b) eklinde gsterilmelidir:
Kprl, Mehmet Fuat (1961), Azeri Edebiyatnn Tekaml, stanbul: MEB Yay.

Timurta, F. Kadri (1951), "Fatih Devri airlerinden Cemal ve Eserleri", Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV (3): 189-213. Shaw, S. (1982), Osmanl mparatorluu, ev. M. Harmanc, stanbul: Sermet Matb. Yazlarn Gnderilmesi Yukarda belirtilen ilkelere uygun olarak hazrlanm yazlar, biri orijinal, dier ikisi fotokopi olmak zere nsha olarak, disket veya yazlabilir diskiyle birlikte bilig adresine gnderilir. Yazarlarna raporlar dorultusunda gelitirilmek ve/veya dzeltilmek zere gnderilen yazlar, gerekli dzenlemeler yaplarak disketi ve orijinal ktsyla en ge bir ay iinde tekrar dergiye ulatrlr. Yayn Kurulu, esasa ynelik olmayan kk dzeltmeler yaplabilir. Yazma Adresi: Ahmet Yesevi niversitesi bilig Dergisi Editrl Takent Cad. 10. Sok. No: 30 06430 Bahelievler / ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bilig bilig@yesevi.edu.tr

222

bilig
Journal of Social Sciences of the Turkish World Ahmet Yesevi University Board of Trustees Editorial Principles bilig is published quarterly: Winter/January, Spring/April, Summer/July and Autumn/October. At the end of each year, an annual index is prepared and published in Winter issue. Each issue is forwarded to subscribers, libraries and international indexing institutions within one month after its publication. bilig is published to bring forth the cultural riches, historical and actual realities of the Turkish World in a scholarly manner; to inform the public opinion of international level scientific studies on the Turkish world. Articles primarily related to social sciences subjects and those dealing with past and current issues and problems, suggesting solutions are published in bilig. Articles forwarded for publication should be original, contributing to knowledge and scientific information in related fields or bringing forth new views and perspectives on previously written scholarly papers. Articles introducing works and personalities of particular importance, informing readers of new activities related to the Turkish world can also be published in bilig. In order for any article to be published in bilig, it should not have been previously published or accepted to be published elsewhere. Papers presented at a conference or symposium may be accepted for publication if clearly indicated so beforehand. Evaluation of Articles Articles forwarded to bilig are first reviewed by the Editorial Board in terms of journals publishing principles. Academic objectivity and scientific quality are considered of paramount importance. Those considered acceptable are initially referred to two referees who are well-known for their works in relevant fields. Names of the referees are kept confidential and referee reports are safe-kept for five years. For publication of articles, two positive reports are required. In case one referee report is negative while the other is favorable, the article may be forwarded to a third referee for further evaluation or alternatively the board, based on the contents of the reports may feel confident to make a final decision. The authors are to consider the criticism, suggestions and corrections offered by the referees
223

and by the editorial board. If they disagree, they are entitled to counterpresent their views and justifications. Final decision rests with the editorial board. Only original copies of the declined articles are returned upon request. The royalty rights of the accepted articles are considered transferred to Ahmet Yesevi University Board of Trustees. However the overall responsibility for the published articles belongs to the author of the article. Quotations from articles including pictures are permitted with full reference to the article. The Language Turkish is the language of the journal. Articles in English or in other Turkish dialects may be published, not to exceed one third of an issue. Articles submitted in other Turkish dialects may be published after they are translated into Turkish, upon the decision of the Editorial Board as necessary. Writing Rules In general, following rules are to apply to writing for bilig articles: 1. Title of the article: Title should be suitable for the content and one that expresses it best, and should be in bold letters. 2. Name(s) and address(es) of the author(s): Names and surnames are written in capital letters and bold, addresses in normal italic letters; the institution the author is associated with, his/her contact and e-mail addresses should also be specified. 3. Abstract: At the beginning, the article should include an abstract in Turkish, briefly and laconically expressing the subject in maximum 150 words. There should be no reference to used sources, figure and chart numbers. Leaving one line empty after the body of abstract, there should be key words, minimum 3 and maximum 8 words. At the end of the article there should be titles, abstracts and key words in English and Russian. In case Russian abstract is not submitted it will be included by the journal. (An English abstract should also accompany the articles in Turkish) 4. Main Text: Should be typed in MS Word program in Times New Roman or similar font type, 10 type size and 1,5 line on A4 format (29/7x21cm) paper. There should 3 cm free space on the margins and pages should be numbered. Articles should not exceed 10.000 words. Passages that need emphasizing should not be bold but in italic. Quotations should be in italic and with quotation marks; inquotations less than 5 lines between lines and those longer than 5 lines should be typed with indent of 1,5 cm in block and with 1 line space. 5. Section Headings: Main, interval and sub-headings can be used in order to obtain the well-arranged narration of information in the article and these headings may be numbered if necessary. Main headings (main sections, references and appendices) should be in capital letters; interval and sub224

headings should be bold and their first letters in capital letters; at the end of the sub-headings writing should continue on the same line after a colon (:). 6. Figures and Tables: Figures should be drawn on tracing or white paper in ink so as not to cause problems in printing or reducing the size. Each figure should be on a separate page. Figures should be numbered with a caption of the title in Turkish first and English below it. Tables should also be numbered and an explanation have the title in Turkish first and English below it. The titles of the figures and tables, and also explanations should be clear and concise. The first letter of each word should be capitalized. When necessary footnotes and acronyms should be placed below the captions. 7. Pictures: Should be on highly contrasted photo papers. Furthermore, rules for figures and tables are applied to pictures as well. In special cases, color pictures may be printed. The number of pages for figures, tables and pictures should not exceed 10 pages. (one-third of article) Authors having the necessary technical equipment and software may themselves insert the related figures, drawings and pictures into the text. Those without, shall leave the proportional size of empty spaces for pictures within the text, numbering them. 8. Indicating sources: Endnotes should only be used for explanation, and at the end of the text. References within the text should be given in parentheses as follow: (Kprl 1944); (Kprl 1944: 15) When sources with several authors are referred, the name of the first author is given and for others et. al' is added. (Gkay et al. 2002) Full reference, including the names of all authors should be given in the list of references. If the name of the referred author is given within the text, then only the publication date should be written: Tanpnar (1976: 131) on this issue . In the sources and manuscripts with no publication date, only the name of the author; in encyclopedias and other sources without authors, only the name of the source should be written. In secondary sources quoted, original source should also be pointed to: Kprl (1926) ..... (in elik 1998). Personal interviews can be indicated by giving the last name(s) and the date(s); moreover they should be stated in the references. www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002) 9. References: Should be at the end of the text in alphabetical order, in one of the ways shown below. If there are more than one source by the same author,

225

then they will be listed according to their publication date; sources of the same author published in the same year will be shown as (1980a, 1980b): Kprl, Mehmet Fuat (1961), Azeri Edebiyatnn Tekaml, stanbul: MEB Yay. Timurta, F.Kadri (1951), Fatih Devri airlerinden Cemal ve Eserleri, Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV (3) : 189-213. Shaw, S. (1982), Osmanl mparatorluu, ev. M. Harmanc, stanbul: Sermet Matb. How to Forward Articles The articles duly prepared in accordance with the principles set forth are to be sent in three copies; one original, two photocopied forms with a floppy disk or compact disc, to bilig at the address given below. The last corrected fair copies in diskettes and original figures are to reach bilig not later than one month. Minor editing may be done by the Editorial Board. Correspondence Address Ahmet Yesevi niversitesi bilig Dergisi Takent Caddesi, 10. Sok. Nu: 30 06490 Bahelievler - ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bilig bilig@yesevi.edu.tr

226

You might also like