You are on page 1of 250

Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

Dr. Turgay YAZAR*


zet: Ortaa Anadolu Trk mimarisinde kvrm dal ve yapraklara eklenen insan veya hayvan balar ya da figrlerinden oluan bir grup bezeme, baz aratrmaclarca amanizm, eski Trk dini, on iki hayvanl takvim, bur hayvanlar veya Trk mitolojisinde yer alan hayvanlarla ilikilendirilerek aklanr. Ortaa Anadolu Trk sanatnda 13. yzyln ortalarndan itibaren yaygnlaan bu bezemeler, amanizm, bur veya takvim hayvanlaryla ilikili olmayp Vakvak ad verilen bir aacn sluplatrlarak mimari bezemeye aktarlan rnekleridir. Hint Okyanusundaki adalardan biri olduuna inanlan Vakvak Adasnda yetien ve bulunduu adaya adn da veren Vakvak Aac, dallarnn ular veya meyveleri insan ya da hayvan eklinde olan ve vak vak eklinde ses karan efsanevi bir aatr. Vakvak Aacndan gelien ve mimari bezeme dnda kitap, seramik, maden, cam, ahap, kuma ve hal gibi dier sanat dallarnda da yaygn olarak kullanlan bu bezeme trnn bir slup olduu 16. yzyla ait bir kaynak tarafndan da dorulanr. Bu nedenle kvrm dal ve yapraklara eklenen insan veya hayvan balar ya da figrlerden oluan bu bezemeleri, amanizm, bur veya takvim hayvanlaryla ilikilendirilmek yerine bir bezeme slubu olarak deerlendirilmek gerekir. Anahtar Kelimeler: Vakvak Adas, Vakvak Aac, Konuan Aa, Vakvak slubu, Anadolu Trk mimarisi, mimari bezeme

Bu almann konusunu, Ortaa Anadolu Trk mimarisinde kvrm dal ve yapraklara eklenen insan veya hayvan balar ya da figrlerinden oluan bezemeler oluturmaktadr.1 Anadolu Trk mimarisinde 13. yzyln ortalarndan itibaren yaygnlaan ve gerekst bir anlayn rn olan bu bezemeler, birok aratrmac tarafndan figrleri esas alan bir bakla amanizm, eski Trk dini, on iki hayvanl takvim, bur hayvanlar veya Trk mitolojisinde yer alan hayvanlarla ilikilendirilerek aklanmtr. almamzda konu, bugne kadarki yaklamlardan farkl olarak, figrler esas alnmadan incelenecek ve bu bezemelerin Vakvak veya Vak ad verilen bir bezeme slubu olduu savunulacaktr. Konunun deerlendirilmesinde, Trk ve slam
* Cumhuriyet niversitesi, Fen- Edebiyat Fakltesi, Sanat Tarihi Blm / SVAS tyazar@cumhuriyet.edu.tr

bilig Yaz / 2007 say 42: 1-33 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2007, say 42

sanatnda 9. yzyldan 19. yzyla kadar grlen bu bezemelerin aklayc olacan dndmz rnekleri kullanlacaktr. Ortaa Anadolu Trk sanatnda bu tr bezemeye sahip bilinen en erken tarihli rnek, Kayseri-Sivas kervan yolu zerindeki Karatay Handr. Hann, Vezir Celaleddin Karatay tarafndan 1240-1241 ylnda ina ettirilen avlu takapsn kuatan iteki bordrnde, rumilerin oluturduu ereveler iinde, rumilere bal, cepheden tasvir edilmi bir boa1 ve palmeti andrr bir yaprak zerine ilenmi insan ba vardr (Resim 1). Takap niinin dousunda, alttaki panolardan dtakinde ise, alt ksmnda srt srta iki siren figr bulunan rumi iftinin birleen tepe yapraklar zerinde bir insan ba yer almaktadr (Resim 2).

Resim 1-2. Karatay Han (1240-1241), avlu takaps (ney 2002).

Bu bezemelerden bordrdeki boa ve insan ba bur, gezegen, maske (ney 1970: 85; ayc 2002: 44) veya birlikte ele alnarak g imgesi (Gndz 2002: 296-297), takap niinin dousunda bulunan panodaki insan ba ise koruyucu maske, tlsm veya muska olarak deerlendirilmitir (ney 1968: 29). kinci rnek Seluklu veziri Sahip Ata Fahreddin Ali tarafndan 1271 ylnda Sivasta ina ettirilen Gk Medresedir. Medresenin giri kaps kemerinin zengi talar zerindeki yaprak biimli iki madalyon iinde, madalyonlarn yzeyini dolduracak ekilde kvrlan bir dala bal dokuzar hayvan ba vardr. Figrler profilden tasvir edilmitir. Bazlar tahrip olan bu figrlerden ejder, ylan, at, koyun, kartal, aslan veya kaplan, fil ve kpek ok kesin olmasa da, tehis edilir. Dier figrn hangi hayvana ait olduu belirsizdir (Resim 3-4). Bir ok aratrmac bu figrleri, bazlarnn on iki hayvanl takvimde yer almas nedeniyle takvim hayvanlaryla ilikilendirir.2 Figrleri takvim hayvanlaryla ilikilendirmeyen aratrmaclar ise; bunlarn Trk mitolojisinde yaygn olarak bulunan hayvanlar olduu (Roux 1978: 239-243, 248) veya eski bir
2

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

gelenein devam olarak sadece bezeme amacyla yapldklarn belirtmilerdir (nal 1982: 102).

Resim 3-4. Sivas Gk Medrese (1271), giri kaps, kemer zengileri.

Takvim hayvanlar deimekle birlikte; sgan (san), ud (boa-sr), bars (pars, kaplan veya aslan), tavgan (tavan), lu (ejder), ylan, yond (at), koy (koyun), biin (maymun), taguk (tavuk), it (kpek) ve tonguz (domuz) dan oluur (Turan 2004: 33). Grlecei gibi takvimi oluturan hayvanlardan drd bu panolardaki figrlerde yoktur. Baz aratrmaclarn belirttii gibi; kemerin bugn krk olan kilit tanda takvimin eksik hayvanlarnn bulunabilecei kabul edilse bile, filin3 oniki hayvanl takvimde olmamas, figrleri takvim hayvanlaryla ilikilendirerek aklamay zorlatrr. Eer burada takvim hayvanlar tasvir edilmise, takvimde olmayan hayvanlara neden yer verildii veya hayvanlarn tmnn neden resmedilmedii gibi sorular cevaplandrlmaldr. Bu tr bezemenin bulunduu dier bir yap, lhanl Veziri emseddin Cveyni tarafndan 1271-1272 yllarnda Sivasta ina ettirilen ifte Minareli Medresedir.4 Medresenin takap niini kuatan zencerek eklinde birbirine rlen bitkisel erit iinde, rumilerin arasna gizlenmi bir balk figr grlr
(Resim 5).

Resim 5. Sivas ifte Minareli Medrese (1271-1272), takapy dtan kuatan bordr (H. Karamaaral Arivi).
3

bilig, Yaz / 2007, say 42

Bu tr bezemelerin farkl rnekleri 1312 tarihli Nide Hdavend Hatun Trbesinde grlr. Trbenin takapsnn bulunduu cephenin kelerindeki stuncelerin balklarndaki dizide, palmetlerin sap ve gvdeleri arasnda (Resim 6), kuzeydou cephede doudan birinci kemer alnlnda alttaki palmetlerin, ikinci kemer alnlnda ise alt sradaki rumilerin lopuklarnda cepheden tasvir edilen insan balar vardr (Resim 7). Benzer balar, bat cephede kuzeyden birinci (Resim 8) ve ikinci, gney cephede batdan ikinci, gneydou cephede ise gneyden birinci ve ikinci kemer keliklerinde, kelikleri dolduran kvrm dal ve yapraklara bal olarak (Resim 9-10), kuzeybat cephedeki kuzeyden ikinci kemer alnlnda ise karlkl rumilerin oluturduu bir ereve iinde, rumilerin ularna ilenmitir (Resim 11).

Resim 6. Nide Hdavend Hatun Trbesi (1312), stunce bal.

Resim 7. Kuzeydou cephe, doudan ikinci kemer alnl (zkarc 2001a).

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

Resim 8. Bat cephe, kuzeyden birinci kemer.

Resim 9. Gneydou cephe, gneyden birinci kemer.

Resim 10. Gneydou cephe, gneyden ikinci kemer.

bilig, Yaz / 2007, say 42

Resim 11. Kuzeybat cephe, kuzeyden ikinci kemer alnl.

Nide Hdavend Hatun Trbesindeki insan balar maske olarak kabul edilip, kt ruhlardan koruyucu muska, tlsm gibi ilevleri olduu belirtilerek aman inanlaryla aklanr (ney 1967; zkarc 1991a: 240; 2001b: 406). Bu figrlerin maske olduklar, kt ruhlar kovucu veya koruyucu zelliklerinin olduu kabul edilse bile, kvrm dal ve yapraklara bal tasvir edilmeleri en nemli zellikleridir Dier bir rnek 1327-28 yllarnda ina edilen Sivrihisar Alemah Kmbetidir. Yapnn takapsn kuatan dtan ikinci bordrdeki geometrik ssleme arasnda, S eklinde uzayan bir kvrm daln ular aslan balar ile sonlanr (Resim 12). Aslan balar yapdaki balk figr ile birlikte bur-gezegen, takvim hayvan, temizlik ve iman sembol olabilecei belirtilerek, daha ok eski Trk dinlerine dayal bir nem arz eder eklinde yorumlanmtr (Gndodu 1982: 135-142).

Resim 12. Sivrihisar Alemah Kmbeti (1327-1328), takapy kuatan dtan ikinci bordr
6

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

Sivrihisar Alemah Kmbetine benzer bir rnek, 1333 tarihli Bnyan Ulu Camiinde grlr.5 Yapnn takapsn kuatan iteki ikinci bordrde, S eklinde uzayan kvrm daln ularnda, birbirine dnk ve profilden verilmi aslan balar vardr (Resim 13). Figrler on iki hayvanl takvimle ilikilendirilerek aklanr (ney 1971: 31).

Resim 13. Bnyan Ulu Camii (1333), takapy kuatan iten ikinci bordr (Gierlichs 1996).

rneklerden bir dieri 1335 ylnda ina edildii kabul edilen Nide Sungur Bey Camiidir. Yapnn doudaki takap niinin yan duvarlarndaki geometrik kompozisyonlarla bezeli panolarn erevelerinde, S eklinde kvrmlar oluturan kvrm daln ularnda, birbirine dnk ve profilden verilmi aslan, at, boa, ejder, fil, koyun, kpek, maymun, olak, rdek, san, tavan ve tavuk gibi hayvanlarn balar ile tam olarak tasvir edilmi tavus kuu, trleri tam saptanamayan eitli kular ve balk gibi figrler yer alr (Resim 14).

Resim 14. Nide Sungur Bey Camii (1335), takap niinin yan duvarlarndaki panoyu kuatan bordr.

bilig, Yaz / 2007, say 42

Bu figrler baz aratrmaclarca tek tek ele alnarak eitli ikonografik anlamlar yklenmi veya oniki hayvanl takvim ile bur hayvanlarnn karm olarak yorumlanmtr.6 Gk Medrese rneinde olduu gibi, burada da on iki hayvanl takvim ve bur hayvanlarna uymayan fil, rdek, tavus kuu gibi figrler vardr. Bazlar birka defa tekrar edilen ve 45 farkl hayvana (zkarc 2001a: 238) yer verilen bu rnekte, takvim veya bur hayvanlarnn tmnn neden bir arada verilmedii cevaplanmas gereken nemli bir sorudur. Mimarideki bu rnekler dnda7 13. yzyla tarihlenen Akehir Kileci Mescidinin ahap pencere kanatlar, 13. yzyln ilk yarsna ait Konyada dokunan bir kuma ve Konya Mevlana Mzesindeki 1279 tarihli rahle zerinde benzer bezemeler vardr. Akehir Kileci Mescidinin ahap pencere kanadnn orta ksmnda oval bir ereve iinde bitkilerle kaynam biimde tasvir edilen ift bal horoz figr, kelerde ise ularnda ejder balar bulunan kvrm dallar yer alr (ney 1992: 150, resim 10; 1993: 152; Yazar-Dndar 2000: 220), (Resim 15).

Resim 15. Akehir Kileci Mescidi (13. yzyl), pencere kapa (ney 1992).

Konyada dokunan kuma8 zerindeki bezemede ise (Resim 16), gen biimli madalyonlar iine yerletirilen ift bal kartal figrnn kanatlarndan -

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

kan kvrm dallarn ular ejder balaryla sonlanr (ney 1992: 167; 1993: 150, Gierlichs 1993: 61, resim 10).

Resim 16. Seluklu kuma (13. yzyl), (Gierlichs 1993).

Konya Mevlana Mzesindeki rahlede9 ortadaki horoza veya kartala benzeyen ift bal mitolojik yaratn evresinde kvrm dallara bal sfenksler ilenmitir (Otto-Dorn 1978-79: 118, 120, resim 20; ney 1993: 152-153; ler 2005: 132-133, 400), (Resim 17).

Resim 17. Rahle (1279), (ler 2005).

Yukarda sunulan bezemeler, kendi iinde drt ayr tip oluturur. Bezemelerin ilk ve en yaygn tipi uzayan bir kvrm dala bal figrlerdir. Sivas ifte Minareli Medrese, Sivrihisar Alemah Trbesi, Bnyan Ulu Camii ve Nide
9

bilig, Yaz / 2007, say 42

Sungur Bey Camiindeki figrler, S biiminde kvrmlar oluturarak uzayan bir daln ularnda yer alr. Sivas Gk Medresede ise, ularnda hayvan balar bulunan dal kvrlarak yaprak biimli madalyonu tamamen doldurur. kinci tipte figrler bitkisel bezeme iinde, yaprak veya kvrm dallara bal olarak ilenmilerdir. Karatay Hann avlu takapsn kuatan bordrdeki boa ve niinin dousundaki panoda rumi iftinin birleen tepe yapraklar zerindeki insan ba, Nide Hdavend Hatun Trbesinin kemer kelikleri ile kuzeybat cephesinde, kuzeyden ikinci kemer alnlndaki bitkisel bezeme iindeki yaprak veya kvrm dallara bal figrler bu rneklerdendir. nc tipte figrler yapraklar zerine ilidir. Karatay Hannn takapsndaki insan ba palmeti andrr bir yaprak zerinde, Nide Hdavend Hatun Trbesinin kuzeydou cephesinin kemer alnlklarndaki insan balar ise palmet ve rumilerin lopuklarnda ilenmitir. Drdnc tipte figrler mitolojik bir yaratn evresindeki veya mitolojik yaratktan kan kvrm dallarn ularndadr. Konyada dokunan 13. yzyla ait kuma, Akehir Kileci Mescidinin pencere kapaklar ve Konya Mevlana Mzesindeki rahledeki tasvirler bu rneklerdendir. Gerekst bir anlayn rn olan bu bezeme tr Anadoluda 1240l yllardan itibaren grlmeye balanm, Mool istilas sonras yaygnlaarak devam etmitir. Bazlarnn tahrip olmas, bazlarnn ise stilize edilmesi nedeniyle hangi hayvana ait olduklar bile kesinlik tamayan bu figrlerden bir ksmnn bur veya takvim hayvanlarna uymad, bu gr savunan baz aratrmaclarca da fark edilmi ve; Gazne, Byk Seluklu, Eyyubi ve lhanl el sanatlarnda sk kullanlan Trk-in hayvan takvimi, Seluklu mimarisine yansyan rneklerde bilinsizce, uygulayclar tarafndan tam olarak tannmadan uygulanmtreklinde aklanmtr (ney 2002: 416). Ortaa Anadolu Trk sanatnda 13. yzyl ortalarndan itibaren farkllaarak yaygnlaan figr kullanm, Mool istilas sonras oluan sanat ortam ile ilikilendirilebilecek bir deiimi ifade eder. Bu deiimle in, Hint, Orta Asya, Orta Dou veya Akdeniz evresiyle ilikili birok motif ve figr Anadolu Trk sanatnda yer edinir. Yaplan deerlendirmelerde figrler bulunduu balamdan koparlarak ele alnm, kvrm dal veya yapraklara bal olmalarna deinilmemitir. Ortak zellikleri, figrlerinin kvrm dal veya yapraklara bal tasvir edilmesi olan bu bezemeler, figrleri esas almayan bir bak as ile deerlendirildiinde farkl sonulara ulalr. Osmanl tarih kaynaklarndaki 1655 ylnda kan Vaka-i Vakvakiye, ecerei Vakvak (Vakvak Aac) veya nar Vakas ad verilen yenieri isyan ile 1826 ylnda yenieriliin kaldrlmas srasndaki olaylarla ilgili anlatmlar bezemelerin deerlendirilmesi iin iyi bir balangtr. 10
10

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

Osmanl tarih kaynaklarna gre, 1655 ylnda Girit'ten dnen Yenieriler paralarn alamadklar iin isyan eder. IV. Mehmet (Sal. 1648-1687), isyanclarn idamn istedikleri Kzlar ve Kap Aas ile msahibini bodurtur ve cesetleri isyanclara verilir. syanclar cesetlerden kestikleri balar, At Meydanndaki bir nar aacnn dallarna asarlar. stanbullular, dallar insan kafasyla dolu bu aaca Vakvak Aac, bu olaya da ecere-i Vakvak adn verirler. Tarihiler bu olay bir memlekette bir acayip aa varm, meyveleri insan ekil ve suretinde imi, 'vak vak' diye de ses verirmi, ite bundan o nar aacna Vakvak Aac ad verildi eklinde aklarlar. Din bilginleri ise bu nar bir telmih sanat yaparak cehennemin meyveleri insan ba olan nl vakvak aacna11 benzeterek bu olay Vaka-i Vakvakiye olarak anmlardr (Sakaolu 1994a: 500). kinci olay II. Mahmudun (Sal. 1808-1839) 1826 ylnda Yenieri Ocan kapatmas srasnda yaananlarla ilgilidir (Sakaolu 1994b: 358). syan eden Yenierilerden yakalananlar idam edilir, cesetleri Yenierilerin daha nce devlet adamlarnn cesetlerini astklar narn altna braklr. Aacn dallar sanki meyve yerine insan vermitir. air Keecizade zzet Molla, bu manzaray bir iirinde aadaki gibi tasvir eder: Bir zaman ehl-i fitne Cami-i Han Ahmed'de B-gnah asmt kullarn Hallkn imdi erbb- ekann dklp kelleleri Meyva vaktine yetitik ecer-i Vakvak'n Osmanl tarihlerine bu ekilde geen ve meyve yerine insan balar veren bu efsanevi aacn nerede bulunduu konusunda slam tarihi ve corafyaclar arasnda gr birlii yoktur.12 Kaynaklarda, biri Cenup veya Afrika, dieri ark veya in Vakvak ya da Vak olma zere iki ayr ada veya adalardan bahsedilir. Vakvak Aac, in Vakvak Adas veya adalarndadr. bn Hurdzbihe (844-848) gre, in Vakvak Adas inin dousunda, El Biruniye (1030) gre ise Byk Okyanusun gneydousundadr. bn Tufayl (l. 1158), Vakvak Aalarnn Hindistanda olduundan ve meyvelerinin kadna benzediinden bahseder. Kazviniye gre (l. 1283) Sumatra Adasna komudur. Bu adaya Vakvak ad -Kazvini, bn Said (l. 1274 veya 1286) ve Bakviye (15. yzyl) gre- vak vak diye ses karan, insan kafas biiminde meyvesi olan bir aatan dolay verilmitir (Ferrand 1986: 172176; Surez 1999: 53-54; Toorawa 2000: 387-402; 2002: 103-106). Vakvak Adas veya saylar farkl olarak verilen Vakvak Adalarnn topraklar ekili, kasabalar byktr. Yldzlara bakarak gidilebilen Vakvak Adalarnn hkmdar bir kadndr. O, banda altn bir tac ve etrafnda plak drt bin gen esirle tahtnda plak bir halde oturur. smi Damhara olup altndan rl elbise ve ayakkablar giyer (Ferrand 1986: 173).
11

bilig, Yaz / 2007, say 42

Tarihi ve corafyaclarca farkl yerlerde gsterilen bu efsanevi adadaki bir aa olan Vakvak Aac, ilk defa Tu Huan (766-801) tarafndan yazlan Tung-tien adl ince bir eserde syle tasvir edilir. Ta-e (Araplarn) lerin kral, adamlar gemi ile yola kard; onlar da yiyecek ve giyeceklerini beraberinde alarak denize aldlar. Garptaki son shile ulamadan sekiz sene [denizde] seyrettiler. Denizin ortasnda kare eklinde bir kaya grdler. Bu kayann zerinde krmz dall ve yeil yaprakl bir aa vard. Aacn zerinde ise, bir sr kk ocuk yetimiti; bunlar alt veya yedi ba parmak uzunluunda idiler. nsanlar grdkleri zaman konuamyorlard, ancak hepsi glebiliyor, hareket edebiliyorlard. Elleri, ayaklar ve balar aacn dallarna yapk idi. Adamlar, onlar dallarndan koparp ellerinde tutar tutmaz kuruyup siyahlayorlard. Eliler halen Ta-e (Arap) kralnn saraynda bulunan [bu aatan] bir dal ile geri dndler (Ferrand 1986: 174; Toorawa 2002: 107-108). Kitb al-Corafya (12. yzyl) isimli anonim bir yazmada ada ve aa yle tanmlanr: ine bal adalar arasnda en by ve en mhimi Vakvak Adasdr. Byle adlandrlmas, burada sk yaprakl, byk ve yksek aalar bulunmasndandr. Bu aacn meyvesi Mart aynda olur ve hurmaya benzer. Olgunlarken meyvelerden gen kzlarn ayaklar kmaya balar, ayn ikinci gnnde bacaklar, nc gnnde iki dizi ve kalas grnr ve Nisan aynda son eklini alr, Maysta ba ve bedenleri tamamlanr. Bu kzlar salarndan asldrlar. Vcutlar son derece gzel ve hayranlk vericidir. Haziran gelince aalardan dmeye balarlar, ayn ortasna kadar aalarda hibiri kalmaz. Yere derken vak vak diye iki ses karrlar, ayn ekilde ses kardklar da sylenir. Yere dtkleri zaman kemiksiz et hlindedirler. l veya ruhsuz olmalar dnda szle ifade edilemeyecek kadar gzeldirler. Bu, in memleketinin bir hrikasdr. Ada denizdeki meskn dnyann sonunda Byk Okyanusa bitiik olan sahilin dousundadr (Ferrand 1986: 174-175).13 Cahizin (l. 868), Kitb al-Hayavn isimli eserine gre Vakvaklar bitki ve hayvanlardan oluur. Bu gre katlan Dimek (1235), Vakvaklarn hayvan ve bitki lemleri arasnda yer alan varlklar olduunu belirtir (Ferrand 1986: 174-175). Benzer bir gre sahip olan Muhyiddin-i Arabye (1203) gre en gelimi bitki Vakvak Aacdr. (Muhyiddin-i Arab 1993: 359). Vakvak Adas ve aac hakknda 1583 ylnda Osmanl Sultan III. Murada (Sal. 1575-1595) sunulan Tarih-i Hind-i Garb- el Msemma bi Hadis-i Nev14 isimli Amerika ktasn tantan yazmada da benzer bilgiler verilir. Yerleimin olmad, gemilerle ulalan, iddetli rzgrlarn estii bir adada bulunan Vakvak Aacnn her zaman sabit duran, yaradllar bilinmeyen gzel cariyeler eklinde meyveleri vardr. Dier kadnlar gibi memeleri ve cinsel
12

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

organlar bulunan ve grenleri hayran brakan bu cariyeler salaryla aacn dallarna birer meyve gibi asldr. Bal olduklar daldan koparlnca iki gn sa kalabilen cariyelerin gzellikleri lnce kaybolur. Bazen hepsi vak vak diye ses karr ve bu nedenle adna Vakvak Aac denir. Vakvak Aac, Konuan Aa15 imgesi ile birletirilerek baz edebi eserlerde de yer alr. Firdevsnin 11. yzyl balarnda yazd ran Destan ehnamenin, Byk skenderin yaam yksyle ilgili blmnde konuan aa yle anlatlr: skender lde gzel bahelerle donanm bir ehre varr. ehirde dnyada ei olmayacak kadar byk, iki gvdeli, dallar ssl bir aa olduunu renir. Aacn erkek ve dii konuan iki gvdesi vardr. Aacn erkek gvdesi gnn dokuzuncu saati geince, dii gvdesi ise gece konumaktadr. Aacn erkek gvdesi, skendere bunca gzellie sahip olmasna ramen neden dnyay dolatn sorar ve tahtn brakmasn tler. Aacn gece yars konuan dii gvdesi ise, skenderin dnyay gezerek ruhuna eziyet ettiini, fazla bir mrnn kalmadn ve lmn yabanc topraklarda geleceini syler (Warner-Warner 1909: 166-169). Firdevs ehnamesinin ok sayda Trke evirisi vardr. Bunlardan biri erifi Amid (Hseyin bin Hasan bin Muhammed El-Hseyni El-Hanefi) tarafndan 1510 ylnda yaplmtr. erifinin metninde16 Vakvak Adas ve aac yle anlatlr: Vakvak Adas bin adann bulunduu bir diyarda, hi kimsenin akl erdiremedii kadar malla dolu bir yerdir. Bu adann hkimi ok gzel bir kadndr. Kadna ay yzl alt bin kadn hizmet eder. skenderi rzna ve namusuna dokunulmamas iin altn, gm, zmrtler ile atl askerler ve kadnlar gndererek karlar. Adada Vakvak ad verilen, ba ykseklerde, yeil yaprakl, ak yemilerinden sesler gelen bir aa vardr. Aatan kan sesler baz olaylarn habercisidir. Aacn ok yemii olduu zaman yokluk ve veba, sesler bir bir gelirse fitne ve fesat hkim olur. skenderin hayat yks ehname dnda pek ok Ortaa airi veya yazarnn ele ald bir konudur. Bu metinlerin bazlarnda skenderin karlat Vakvak Aac da anlatlr. Bunlardan biri Osmanl airi Ahmeddir (l. 1423). Ahmednin skendernamesinde (1390) anlatlan Vakvak Adas ve aac erifi ehnamesine benzer (nver 1983: 29a). skendernameye gre bin adann olduu bir diyarda bulunan, mamur ve grenlerin hayran kald Vakvak Adasna ulamak iin gece yldzlarla beraber yrmek gerekir. Adann yneticisi bir kadndr. Kendisine hizmet eden alt bin kadn askeri vardr. Adann hkimi olan kadn, skenderin geldiini duyunca ona pek ok altn, gm hediye eder ve asker verir. skender adada ok byk, yeil yapraklar dklmeyen ve sararmayan bir aa bulur. Aacn Allahn bir hikmeti olan ve vak vak sesi karan acayip yemileri vardr. Ylda yalnzca bir ay iitilen ve hayra yorulmayan bu sesle birlikte ktlkler gelir.
13

bilig, Yaz / 2007, say 42

slam kaynaklar dnda Avrupa, Asya ve Hint kaynaklarnda da benzer efsaneler vardr. Bir Hint bahesinde nar aalar, ieklenme dneminde rengrenk kular verir. Bir Tatar yksne gre baz hayvanlar sebze gibi ekilmektedir. Mesela bir koyunun gbei topraa ekilip sulanrsa kk kuzular verir (Baltruaitis 2001: 138-155). zetlemek gerekirse, Hint Okyanusu veya Byk Okyanustaki Vakvak ad verilen bir adada, ismini yetitii bu adaya veren, dallarnn ular veya meyveleri (yemileri) insan ya da hayvan eklinde olan ve vak vak eklinde ses karan efsanevi bir aa vardr. Bu aala ilgili tasvirler rneklerini sunduumuz bezemelerin aklamasn salar. Vakvak Aac tasvirlerinin bilinen ilk rnekleri 15. yzyla aittir. Bu rneklerden biri, 1490-1500 yllar arasnda bn Said Dad Sahdiybd tarafndan Manduda (Hindistan) resimlenen Mifth al-fuzal adl yazmann17 293 a sayfasnda yer alr (Titley 1983: 172, resim 62). Resimde Vakvak Aac ile aacn altnda oturan iki figr tasvir edilmitir. Gvdesi hayvan ba zerinde yer alan Vakvak Aacnn dallarnda deve, kei, koyun, geyik, leopar, ay ve at gibi hayvanlarla insan balar vardr. (Resim 18).

Resim 18. Miftah al-Fuzal (1500), Vakvak Aac tasviri (Titley 1983).

14

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

Dier bir Vakvak Aac tasviri Tarih-i Hind-i Garb- el Msemma bi Hadis-i Nev18 de bulunur. Resimde, yazmadaki metne uygun olarak yapraklarnda salarndan asl plak kadn figrleri bulunan bir aa tasvir edilmitir. Benzer bir tasvir, 17. yzylda Hindistanda resimlendii dnlen bir yazmaya aittir (Gierlichs 1993: 67, Kat. No. 105, resim 16).19 Sayfada, dallarnda kadn figrleri ile aslan, at, ay, boa, deve, ejderha, fil, geyik, kaplan, kei, ko, koyun, kurt, tavan, tilki gibi hayvanlar ile farkl trdeki ku balar bulunan, gvdesine ylanlar dolanm bir aa resmedilmitir. Vakvak Aac tasvirleri, konuan aa imgesi ile birletirilerek baz ehname nshalarnda da yer alr. 1330lu yllarda Tebrizde resimlendii dnlen Byk Mool ahnamesindeki20 Byk skenderin aala konumasyla ilgili resim bu rneklerden biridir (Grabar-Blair 1980: 132-133; Titley 1983: 23). Resimde Firdevsi ehnamesinin metninde belirtildii gibi iki gvdeli bir aa vardr. Ancak resimde konuan aacn erkek ve kadn gvdesini temsil eden balarn yan sra, baz dallarda Vakvak Aac tasvirlerinde olduu gibi horoz, rdek, tilki, kaplan ve olak gibi hayvan balar bulunur (Resim 19).

Resim 19. Byk Mool ehnamesi (1330), skenderin aala konumas (Titley 1983).

skenderin aala konumasyla ilgili resimler 15. yzyla ait dier bir ehname (Walzer 1969: 81; Cook 1974: resim 32)21 nshas ile (Resim 20), 17. yzyl banda Kalender Paa tarafndan hazrlanarak Osmanl Sultan I. Ahmede sunulan Falnamede22 (And 1998: 291) yer alr. Bu yazmalardaki resimlerde tek gvdesi olan aacn dallarnda ejder, aslan, kaplan, fil, ay, at, boa, geyik, tilki, tavan, deve, kei, eek ve ku gibi hayvan balar ile bir kadn ba vardr. Falnamedeki resimde skenderle birlikte Hzr da resmedilmitir.
15

bilig, Yaz / 2007, say 42

Resim 20. ehname (15. yzyl), skenderin aala konumas (Cook 1974).

Vakvak aac imgesinin yaygnln ve dier aalarla olan karmn gsteren ilgi ekici bir resim 1436 ylnda Heratta retilen Miranamede23 yer alr (Sguy 1977: 46). Mira srasnda Hz. Muhammedin cehennemi ziyaretinin anlatld resimde ok gibi sivri dall, dallarnn ucunda fil, ejderha, ylan, tilki, kaplan gibi hayvanlarn balar bulunan bir aa ile cehennem ateiyle yanan gnahkrlar grlr. Resmin sa st kesinde Cebrail ile Burak zerinde Hz. Muhammed tasviri vardr. aatayca yazlan, sayfalarna Arapa ve Osmanlca notlar ilave edilen yazmadaki aatayca metinde aacn zakkum, yemilerinin ise dev balar olduu, Osmanlca ilavede ise dallarnn sngye, yemilerinin ise akrep ve aslan balarna benzedii belirtilir (Thackston 1994: 281, 297). Kur'n- Kerm'de, es-Saffat, (37/62-67), ed-Duhan, (44/43-46)24 ve el-Vka, (56/52-53)25 surelerinde Zakkum Aac ile ilgili bilgi verilir (ztrk ve dierleri 1993). Es-Safft (37/62-67) suresinde Zakkum Aac O, Cehennemin dibinden kan bir aatr. Onun tomurcuklar eytanlarn balar gibidir. Cehennemlikler bunlardan yerler ve karnlarn bunlarla doyururlar eklinde tanmlanr. Kanaatimizce, santkar Kurnda yemilerinin eytan balar gibi olduu belirtilen Zakkum Aacn, dallarnda insan veya hayvan balarnn bulunduunu bildii efsanevi Vakvak Aacn rnek alarak resimlemitir. Bu nedenledir ki 1655 ylnda stanbulda kan yenieri isyan srasnda ldrlen
16

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

devlet adamlarnn kesilen balarnn asld nar, din bilginlerince cehennemdeki meyveleri insan ba olan nl vakvak aacna benzetilmi ve bu olay Vaka-i Vakvakiye olarak anlmtr (Sakaolu 1994a: 500). Kitap resminde bu rnekleri oaltmak mmkndr. Ancak, slam sanatnda yaygn olarak grlen bu tasvirler ierisinde baz el yazmas kitaplarn tezhipleri, Ortaa Anadolu Trk sanatndaki rneklerle biimsel olarak da benzerlik oluturmas asndan daha aklayc zelliklere sahiptir. Bu rneklerden biri, Timurlu ehzadesi skender Sultan iin Yezdde Uygur Trkesi ile 1431 de hazrlanan bir iir Mecmuasdr (Antoloji).26 Eserin 14b sayfasndaki tasvirde, kvrlarak yzeyi dolduran dallara bal olarak aslan, balk, kurt ve eitli ku figrleri ile insan balar ve melek tasvirleri bir arada verilmitir (Esin 1973: 40, levha 4a; Akimushkin 1979: 42, resim 10), (Resim 21).

Resim 21. iir Mecmuas (1431), Vakvak bezeme, (Esin 1973).

Benzer bir rnek 1520-1530 yllar arasna tarihlenen eyh Kemaleddin Mesud Hocendi Divannn27 2b-3a sayfalarndaki bir av sahnesinin kenar bezemesidir (Duda, 1983: 30-33, resim 333). Yazmadaki resmi ynden kuatan bordrde cepheden tasvir edilmi insan balar kvrm dallara bal olarak resmedilmitir. Bir dier rnek 1575 yllarnda hazrlanan Htfnin Hsrev ile irinidir28 (Robinson 1998: 44, 59-60). Yazmann y.3a, f.31b ve y.94a sayfalarnn kenar bezemelerinde, kvrm dallarn ularnda insan, at, kaplan, aslan tilki, ay, tavan ve ku balarnn yan sra dev veya cin gibi baz mitolojik yaratklar da grlr (Resim 22).29
17

bilig, Yaz / 2007, say 42

Resim 22. Hsrev ile irin (1575), Vakvak bezeme (Robinson 1998).

Vakvak slubundaki bezemeler kitap sanatlar dnda mimari, seramik, maden, ahap kuma ve hal gibi dier sanat dallarnda da kullanlmtr. Bu slubun mimarideki rneklerinin Anadoluda daha yaygn olmas dikkat ekicidir. Anadolu dnda tespit edebildiimiz rneklerden biri Gazneli Sultan III. Mesudun (sal. 1099-1115) Gaznedeki saraynn 13. yzyla tarihlenen mermer kabartmalardr (Baer 1965: 82-83; nal 1979: 55). Kabartmalarda aslan, harpi ve insan figrleri kvrm dallara bal olarak verilmitir. Bir dier rnek 1528 ylnda Gzelce Kasm Paa tarafndan Bzhykte ina ettirilen camideki vaaz krssnn stun balklardr. Kasm Paa tarafndan Hamadan (Suriye) getirtilen bu balklar 1248-98 yllar arasnda, III. Muzaffer dneminde yaplmtr (nal 1979: 55).30 Balklardaki baz palmet, rumi ve kvrm dallarn ular ku balar ile sonlanr (Resim 23).
18

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

Resim 23. Bzhyk Kasm Paa Camii, vaaz krss, stun bal (13. yzyl), (Y. zbek Arivi).

Bu bezemelerin seramik zerindeki rneklerinden para Berlin Museum fr Islamische Kunstdadr. Suriye ve randa ele geen, 13. yzyla tarihlenen bu paralardan Suriyede ele geen seramik zerinde kvrm dallara bal tasvir edilen boa ve eekba, (Gierlichs 1993: 66, Kat. No. 100)31, randa ele geen dier iki seramikte ise32 aslan, tavan, at, eek, ejder ve insan figrleri vardr (Gierlichs 1993: 66-67, Kat. No. 101-102), (Resim 24).

Resim 24. ran, duvar inisi (13. yzyl), (Gierlichs 1993).

Benzer rnekler British Museumda bulunmaktadr.33 Bu rneklerden Taht- Sleymanda ele geen ve 1270 civarna tarihlenen seramikte, kvrm dallara bal olarak aslan veya kaplan, at, geyik, tavan, zrafa ve kei ile trleri tam olarak belirlenemeyecek tarzda stilize edilen hayvan balar yer almaktadr (Naumann 1976: levha 6 b), (Resim 25).34

19

bilig, Yaz / 2007, say 42

Resim 25. Taht- Sleyman, duvar inisi (1270), (Naumann 1976).

Maden eserler bu tr bezemenin yer ald en yaygn gruptur.35 Bu rneklerden biri Londra British Museumdaki 1281 tarihli Mahmud bin Sungur tarafndan yaplan kalemliktir (Beer 1983: 184-185, 189, resim 163; Von Gladi 2000: 204). Kalemliin kapandaki daire biimli, gvdesinde ise dilimli madalyonlarn aralarna, kvrm dallara bal aslan, fil, boa, tilki, geyik, eek, tavan ve ku gibi eitli figrler stilize edilerek ilenmitir. Victoria and Albert Museumdaki36 Mahammed bin Karataya ait 1334 tarihli bir Memluk kandilinde ise dilimli bir madalyon iinde kvrm dallara bal boa, aslan, ku ve insan balar ilidir (Baer 1983 191, resim 165) (Resim 26).

Resim 26. Msr, kandil (1334), (Baer 1983)

Bu slubun cam sanatnda tespit edebildiimiz bir rnei Konya Mevlana Mzesinde37 yer alan Memluklu dnemine ait cam kandildir. Benzer rnekleri 14. yzyla tarihlenen kandilin (Carboni 2002: 323-269) gvdesindeki daire planl madalyonun orta ksmnda kvrm dallara bal olarak bir aslan ba yer almaktadr (Resim 27).
20

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

Resim 27. Kandil, (14. yzyl), (N. . Doan Arivi).

Bu sluptaki bezemelerin ahap sanatnda tespit edebildiimiz rnekleri 1000 yl civarnda Kahirede yapld sanlan Metropoliten Museum of Art ve Kahire slam Sanatlar Mzesinde bulunan kap kanatlardr (Khnel 1971: 29, resim 39; Grabar 1988: resim 127). Kap kanatlarndaki aa eklinde dzenlenen bezemede, aacn ikiye ayrlan gvdesi at balaryla sonlanmakta, aatan ve balardan kan dallar zemini doldurmaktadr (Resim 28).

Resim 28. Fatimi dnemi, ahap kap kanad (1000 civar), (Khnel 1971).

15-16. yzyla ait baz kitap resimleri, Konyada dokunan Seluklu dnemine ait rnekte olduu gibi, Vakvak slubunda bezemelerin kumalardaki kullanmnn da yaygn olduunu gsterir. Heratta 1467 ylnda yazlan ve 148090 yllarnda resimlendii dnlen Zafernamenin38 f.82b sayfasndaki Timurun Belhte tahta kmasn gsteren resim bu rneklerden biridir

21

bilig, Yaz / 2007, say 42

Grube1968: resim 31). Resimde Timurun adrnn rts kvrk dallara bal aslan, kurt, kei, tavan gibi hayvan balaryla bezenmitir (Resim 29).

Resim 29. Zafername (1480),Timurun Belhte tahta k (Arnold 1930).

stanbul, Trk ve slam Eserleri Mzesindeki 1494 tarihli ehname39 nshasnn 2a sayfasndaki Ali Mirza'y Gilan'daki saraynda gsteren resimde ise, tahtn arkasndaki kuma zerinde gne iei gibi dzenlenen insan balar yer almaktadr (Robinson 1979: 233, resim 69). Vakvak slubunda bezemeler zellikle 17. yzylda Hindistanda dokunan hallarda yaygn olarak grlr. Olaslkla Lahoreda dokunan ve ayn halya ait olduu anlalan para bu rneklerdendir (Walker 1997: 72).40 Halda sarmaklarn ularnda fil, geyik, ejderha, aslan ve ku balar tasvir edilmitir (Resim 30).

Resim 30. Hind Hals (1600-1620), (Walker 1997).

Erken rnekleri M.. 3. binde nds Vadisindeki Mohenco-Daro mhrlerinde tespit edilen zerinde ba veya figrler bulunan bitki veya dal temas22

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

nn Antik dnemden itibaren Akdeniz evresinde bilindii, ancak kkeninin Asya kaynakl olduu kabul edilir (Baltruaitis 2001: 128). slam sanatndaki bu ve benzeri sslemeler gerekten uzaklama, ka ve ters dme olarak deerlendirilmitir (Ettinghausen 1944: 260-61). Massignon bu gr bn Abbasa dayandrd bir hadis ile desteklemektedir. G. naln (1979: 53-54) naklettii bu hadise gre bn Abbas, bir gn bir ranl sanatya hayvanlar tasvir ederken, basz yapmasn, bylece onlarn canl grnmeyeceini ve ieklere benzeyeceini sylemitir. Vakvak slubundaki bezemeler de benzer bir yaklamla ele alnabilir. Ancak, nedeni veya kkeni ne olursa olsun bu tr bezemeler slam sanatnda zellikle 12-15. yzyllar arasndan popler olmu bir trdr. rneklere gre bu bezeme tr mimaride 13 ve 14. yzyllarda daha yaygnlar. Mevcut rnekler Anadoluda younlamaktadr. Dier sanat dallarndaki kullanm ise 19. yzyla kadar devam etmitir.41 Bu temann Ortaa Anadolu Trk mimarisindeki rnekleri olan kvrm dallara bal insan veya hayvan balar ya da figrlerinin amanizm, oniki hayvanl takvim veya burlarla ilikili olabilecei belirtilmitir (Diez 1949: 99104; Otto-Dorn 1963: 131-165; ney 1992: 53-54).42 Bu bezemelerin hayvan slubunun etkisi ile eitlendii veya bitkiye bal olarak verilen hayvanlarn seiminde oniki hayvanl takvimin etkisinin olduu kabul edilse bile, temann kkeninin bununla ilikili olmad erken tarihli rneklerden, eitliliinden ve yaygnlndan anlalmaktadr. rneklerde takvim hayvanlar dnda figrlerin bulunmasnn yan sra, cin, dev veya ift bal mitolojik yaratklarn da resmedilmesi, figrlerin var idiyse bile eski anlamlarn kaybettiklerini, dolaysyla bir bezeme slubu olarak ele alnmas gereini ortaya koyar. Bu figrlerin burlarla da bir ilikisinin olmad, 1281 tarihli kalemlikte bur tasvirlerinin bulunduu madalyonlarn aralarnda dolgu olarak kullanlmalarndan anlalmaktadr. Yukarda sunduumuz deerlendirmelerin yan sra, Safevi Sarayna mensup bir air, tarihi ve ressam olan Sadki Bey de, resim sanatnn kurallarn anlatt Kanuns-Svar adl eserinde, 16. yzyl bezeme sluplarn islimi, hatayi, abr, nilufer, vak, frengi ve band- rumi eklinde sayarak vak da bir slup olarak belirtmekte (Dickson-Welch 1981: 262), bylece kvrm dal ve yapraklara bal hayvan ya da insan balar veya figrlerinden oluan bu bezemelerin bir slup olduunu dorulamaktadr. Sonu olarak bizce, Ortaa Anadolu Trk mimarisinden rneklerini sunduumuz sz konusu bezemeler Vak veya Vakvak ad verilen bir bezeme slubu olarak ele alnmaldr.

23

bilig, Yaz / 2007, say 42

Aklamalar
1. Katklar iin bata Prof. Dr. Serpil Bac olmak zere Prof. Dr. Haluk Karamaaral, Prof. Dr. Osman Horata, Do. Dr. Yldray zbek, Do. Dr. Ahmet ayc, Yrd. Do. Dr. Hulisi Lekesiz, Yrd. Do. Dr. Fatma Kutlar, Dr. Semiha Alter ve Dr. Tlin Deirmenciye teekkr ederim. 2. Bu figrleri oniki hayvanl takvimle ilikilendiren aratrmaclar iin bk. (Diez 1949: 100; Otto-Dorn 1963: 145-146; 1978-79: 144; gel 1966: 91; ney 1971: 30; 1992: 54; Cantay 2003: 650). Esin (2004: 145)de Sivas Gk Medreseye ait olarak belirtilen figr Nide Sungur Bey Camiine aittir. 3. Otto-Dorn (1978-79: 144)de bu figrn yaban domuzu olduunu ve fil olarak yanl tanmlandn belirtir. Ancak hortumundan da anlalaca zere figr bir fil tasviridir. 4. eridin alt ksmlarnda aslan veya kartal ban andran bir motif daha bulunmaktadr. Ancak kesin olarak tanmlanamad iin deerlendirilmemitir. Dier aratrmaclarca tespit edilemeyen bu figrle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Haluk Karamaaralya teekkr ederim 5. Yap S. Dilaver (1968: 185-189) tarafndan 1256 ylna tarihlenmekle birlikte, ina kitabesi M. ayrda (1984: 507-510) tarafndan yeniden deerlendirilerek 1333 ylnda ina edildii tespit edilmitir. 6. Bezemeleri oniki hayvanl takvim veya bur hayvanlaryla ilikili gren ok sayda yayn ve atf vardr. Balcalar iin bkn. (Otto Dorn 1963: 147-148; 1978-79: 144-145; ney 1969: 182-183; 1971: 30; 1992: 54; Gierlichs 1996: 184; zkarc 2001a: 59, 238-239; 2001b: 399; Grr 2002: 59). Esin (2004: 145)de bu figrler ierisinde yer alan bir ejder ban evren sembol olarak deerlendirmitir. 7. Sunulan rnekler dnda Divrii Kale Camii (1180-1181), Kayseri Sahibiye Medresesi (1268), Erzurum ifte Minareli Medrese (13. Yzyln sonlar) ve Eirdir Dndar Bey Medresesi (1301) ile Ahlattaki ejder motifli drt ta Vakvak slubu ierisinde deerlendirilmeleri tartlabilecek rneklerdir. Divrii Kale Camiinde doudaki sahnn kuzeyden ikinci ve nc payeleri ile batdaki sahnn kuzeyden birinci payesinin balklarnda yer alan aslan balarnn aralarnda bitkisel eritler yer almaktadr. Bkn. (Boran 2002: 126, izim 4a-4c, resim 4-5). Erzurum ifte Minareli Medresede ta kapnn iki yanndaki panolarda, zerlerindeki bitki motifinden kan iki ejder ba bulunmaktadr. Bu kompozisyon biim olarak Vakvak slubunu andrsa da, burada kozmik veya hayat aac tasvir edilmi, ejderler de aac koruyucu yaratklar olarak betimlenmitir. Bkn. (Yazar 2004: 348-358). Sahibiye ve Dndar Bey medreselerinde ise bitkisel motiflerle bezeli stunce balklar zerinde aslan balar vardr. Bkn (ney 1992: 68; Gierlichs 1996: levha 17, resim 2). Ahlattaki 13. yzyln sonlar ile 14. yzyln balarna tarihlenen talarda ise karlkl yerletirilen ejder balar, palmet ve rumilerle bezeli bir bordrn ularndadr Bkn. (Karamaaral 1992: 74-76, ekil 20-24, resim 290, 298, 317, 423). 8. Berlin Museum fr Islamische Kunst, Kunstgewerbemuseum 81, 475. 9. Konya Mevlana Mzesi, 332. 10. Vakalarla ilgili olarak bkz. Grlek Dursun, stanbulda nar Vakalar, http://www.osmanli.org.tr/yazi.php?bolum=4&id=315
24

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

11. Bu aatan kastn Zakkum Aac olduu anlalmaktadr. 12. slam tarihi ve corafyaclarnn eserleri iin bkn. (Ferrand 1913-14: 300, 334, 367, 470; Toorawa 2000: 387-402) 13. Vakvak Adas Binbir Gece Masallarnda da gemektedir. Bkn. (And 1998: 291; Toorawa 2000: 396-397). 14. Topkap Saray Mzesi Ktphanesi, R 1488. Tpkbasm iin bk. Suudi Mehmed b. Emir Hasan 1987: 18a-18b. 15. Konuan aala ilgili deerlendirme iin bkn (Ackerman 1935: 67-72; Laonnoy 1971). 16. Topkap Saray, H. 1519. eviriyaz bask iin bkn. (Kltral-Beyreli 1999: 14591460). 17. British Library, Or. 3299. 18. Topkap Saray Mzesi Ktphanesi, R 1488. Resim iin bkn. (Suudi Mehmed b. Emir Hasan 1987: 18b). 19. Berlin Museum fr Islamische Kunst, I. 4594, fol. 26. 20. Washington, D.C. Freer Gallery of Art, 35-23. 21. Oxford, Bodleian Library, MS. Ouseley add.176, 311. 22. Topkap Saray Mzesi Ktphanesi, H 1703. 23. Paris, Bibliothque Nationale, MS. Suppl. Turc.190. 24. phesiz zakkum aac gnahkrlarn cehennemdeki yiyecekleridir. Zakkum aac erimi maden gibidir. nsanlarn karnnda tpk scak suyun kaynamas gibi kaynar. 25. Elbette bir aatan, zakkum aacndan yiyeceksiniz. Karnlarnz ondan doyuracaksnz. 26. British Library Or. 8193. 27. Viyana sterreichischen Natonalbibliothek A.F. 92. 28. Royal Asiatic Society, MS.224. 29. Sunulan bu rnekler konunun anlalmas asndan yeterlidir. Benzer ekilde dzenlenmi sayfa kenarlar Sirazda retilen 1410 tarihli ehnamenin 536a sayfasnda (British Library MS Add. 27261), 1500 ylarnda Herat,ta resimlenen Sultan Hasan Baykara Divan (Metropolitan Museum of Art) ile 1575 tarihli Salmn u Absl (Chester Beatty Library, MSS. 209)da da yer alr. Bu yazmalardaki sayfalarn kenar bezemelerinde kvrm dallarn ularnda insan ve hayvan balar ile mitolojik yaratklar tasvir edilmitir. Resimler iin bkn. (Minovi-Robinson-WilkinsonBlochet 1960: 73-74; Titley 1983: 227, resim 75). http://www.metmuseum.org/toah/ho/08/nc/hob_1982.120.1folio35r.htm30. 30. Sultan el-Melik el-Muzaffer Takieddin Mahmudun ismi geen kitabede tarih belirtilmemitir. Bu nedenle kitabede ad geen kiinin Hama Eyyubilerinden II. Muzaffer (1229-1244) mi, yoksa III. Muzaffer (1249-1298) mi olduu tespit edilemez. Ancak balklarn III. Muzaffer dneminde yapld kabul eldir (nal 1979: 50, 62). 31. Berlin Museum fr Islamische Kunst, I. 2464. 32. Berlin Museum fr Islamische Kunst, I. 3898 ve I. 4/67, 35. 33. British Museum, OA 1878.12-30, 573(2) Henderson Bequest.

25

bilig, Yaz / 2007, say 42

34. Benzer bir rnek David Collectionda bulunmaktadr (Isl. 36). Sultanabadda ele geen ve 1300 yllarna tarihlene taban orta ksmndaki bezemede, ularnda tavan ile trleri tam olarak belirlenemeyecek tarzda stilize edilen hayvan balar bulunan bir aa tasviri vardr (Von Folsach 1990: 114). 35. Vakvak slubunda bezenmi ok sayda maden eser tespit edilmektedir. rnekler iin bkz. (Beer 1983: 180-187; Atl-Chase-Jets 1985: 102-104, 137, 141). Trk Sanatnda vakvak bezeme bulunan madeni eserlerin ilk rneklerinden biri Tien sahandaki bir mezarda ele geen ve 8. yzyln balarna tarihlenen bronz plakalardr (Esin 1973: levha II b). 36. Victoria and Albert Museum M716-1910. 37. Konya Mevlana Mzesi, 445. 38. Baltimor, John Hopkins niversity, The John Work Garrett Library, GAR. 3. 39. stanbul, Trk ve slam Eserleri Mzesi, No. 1978. 40. Paris, Muse des Arts Dcoratifs, A5212A, A5212B, A5212C. 41. Karagz glge oyununun gstermeliklerinden birinin Vakvak Aac eklinde olmas bu imgenin yaygnl ve srekliliini gstermesi asndan nemlidir. Bkn (And 1975: 30). 42. Hun dnemine ait kurganlarnda ele geen buluntular ierisinde gvdeleri bitki eklinde hayvan figrleri bulunmaktadr. I. Tketa Kurganndaki gvdeleri bitki eklinde olan kurt tasviri ile 3. Pazrk Kurgan'nda ele geen gvdesi rumi eklindeki aslan figr bu rneklerdendir (Gryaznov: 1996: resim 157). Vakvak Aac ile amanizm arasndaki iliki kuran bir deerlendirme iin bkz. (Serkina 2001: 1-15).

Kaynaka
ACKERMAN, Phyllis (1935), Talking tree, Bulletion of the American Institute for Persian Art and Archeology, 4/2: 67-72. AKIMUSHKIN, Oleg F. (1979), The Art Illumination, The Arts of the Book in Central Asia, (Ed. Basil Gray), Colorado, 35-53. AND, Metin (1975), Karagz Turkish Shadow Theatre, stanbul: Dost Yaynlar. (1998), Minyatrlerle Osmanl-slam Mitologyas, stanbul: Akbank Yaynlar. ARNOLD, Sir Thomas W. (1930), Bihzd And His Paintings in the Zafar-Nmah MS., London. ATIL, E.-M.T. CHASE-P. JETS (1985), Islamic Metalwork in the Freer Gallery of Art, Washington. BAER, Eva (1965), Sphinxes and Harpies in Medieval Islamic Art: An Iconographical Study, Jerusalem. (1983), Metalwork in Medieval Islamic Art, New York. BALTRUATS, Jurgis (2001), Dsel Ortaa, (ev. M. A. Klbay), Ankara: mge Kitabevi.

26

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

BLAIR, Sheila-Jonathon BLOOM (2000a), Decorative Arts, Islam Art and Arhitecture, (Ed. M. Hattstein-P. Dalius), France:118-123. (2000b), Decorative Arts, Islam Art and Arhitecture, (Ed. M. HattsteinP. Dalius), France:382-385. BORAN, Ali, (2002), Divrii Kale Camiindeki Aslan Figrlerinin konografik Yorumu, Ortaada Anadolu Prof. Dr. Aynur DURUKANa Armaan, Ankara: 123-134. CANTAY, Gnl (2003), Sivas Gk Medrese Cephesinde Bezeme fadesi, Cumhuriyetin 80. Ylnda Sivas Sempozyumu (15-17 Mays 2003, Sivas) Bildirileri, Sivas, Sivas Hizmet Vakf Yaynlar: 649-655. CARBONI, Stefano (2002), Glass From Islamic Lands, London, Thames&Hudson 323-269. COOK, Roger (1974), The Tree of Life Image for the Cosmos, Netherlands. AYCI, Ahmet (2002), Anadolu Seluklu Sanatnda Gezegen ve Bur Tasvirleri, Ankara: Kltr Bakanl Yaynlar. AYIRDA, Mehmet (1984), Kayseride Seluklu ve Beylikler Dnemine Ait Baz Kitabe ve Mezartalar, Tarih Dergisi Prof. Dr. M. C. ehabeddin Tekinda Hatra Says, 34, 495-532. DICKSON, Martin B.-S. C. WELCH (1981), The Houghton Shahnameh, London: Harwerd University Press. DIEZ, Ernst (1949), The Zodiac Reliefs at the Portal of the Gk Medrese in Sivas, Artibus Asiae, 12: 99-104. DLAVER, Sadi (1968), Bnyan Ulu Camii-Erbaa/Akaky (Fidi) Silahdar mer Paa Camii, Sanat Tarihi Yll, 2: 185-199. DUDA, Dorotha (1983), Islamische Handscriften I Persische Handschriften, (Textband-Tafeln), Wien. EREN, Hasan ve dierleri (1999), Trke Szlk 2, Ankara: Trk Dil Kurumu Yaynlar. ESN, Emel (1973), The Cosmic Symbolism of the Dracontine Arch and Apotropaic Mask in Trkish Symbolism, Art And Archaeogy Research Raports, London. (2004), Orta Asyadan Osmanlya Trk Sanatnda konografik Motifler, stanbul: Kabalc Yaynevi. ETTINGHAUSEN, R. (1944), The character of Islamic Arts", The Arab Heritage, (Ed. Nabid Amin Faris) Princeton, 251-267. FERRAND, Gabriel (1913-14), Relations de voyages et textes gographiques arabes, persans et turks relatifs lExtrme-Orient du VIII me au XVIII me sicles I-II, Paris. (1986), Vakvk, slam Ansiklopedisi, 13, stanbul, Milli Eitim Basmevi: 172-176.

27

bilig, Yaz / 2007, say 42

GIERLICHS, Joachim (1993), Drache-Phnix-Doppeladler Fabelwesen in der islamischen Kunst, Berlin. (1996), Mittelalterliche Tierreliefs in Anatolien und Nordmesopotamien, Tbingen: Ernst Wasmusth Verlag. GRR, Muhammed (2002), Beylikler Dnemi Mimarisinde Figrl Ssleme, Trkler, 8, (Ed. H. C. Gzel-K. iek ve S. Koca), Ankara, Yeni Trkiye Yaynlar: 55-61. GRABAR, Oleg (1988), slam Sanatnn Oluumu, stanbul: Hrriyet Vakf Yaynlar. GRABAR, Oleg-Sheila BLAIR (1980), Epic Images and Contemporary History The Illustrations of the Great Mongol Shahnama, Chicago ve London. GRUBE, Ernst J. (1968), The Classical Style in Islamic Painting, Germany: Edizioni Oriens. GRYAZVOV, Mikhail P. (1996), South Siberia, (ng. Ter. J. Hogarth), Geneva: Negal Publishers GNDODU, Hazma (1982),Sivrihisar Alamah Kmbetinin Mimarisi, Geometrik ve Figrl Plastik Sslemeleri zerine, Vakflar Dergisi, 16: 135-142. GNDZ, Sema (2002), Karatay Han Portalleri Ssleme Program konografisi, Ortaada Anadolu Prof. Dr. Aynur Durukana Armaan, Ankara: 291-306. HILLENBRAND, Robert (2005), slam Sanat ve Mimarl, stanbul 2005: Homer Kitabevi. NAL, Gner (1979), Bzhyk Kasm Paa Camii Krssnn Stun Kabartmalaryla lgili Baz Yorumlar, Belleten 43: 169, 49-68. KARAMAARALI, Beyhan (1992), Ahlat Mezartalar, Ankara: Kltr Bakanl Yaynlar. KUBAN, Doan, 2002, Seluklu anda Anadolu Sanat, stanbul: Yap Kredi Yaynlar. KHNEL, Ernst, (1971), Die Islamischen Elfenbeinskulpturen VIII-XII. Jahrhundert, Berlin. KLTRAL, Z-L. BEYREL (Haz) (1999), erifi ehname evirisi III, Ankara. LAONNOY, Richard (1971), The speaking Tree: A study of Indian culture and society, New York: Oxford University Press. MINOVI, B.-W. ROINSON-J.V.S. WILKINSON ve E. BLOCHET (1960), The Chester Beatty Library a Catalogue of the Persian Manuscripts and Miniatures, (Ed. J. Arberry), Dublin Muhyiddin-i Arabi (1993), Futhat- Mekkiye, (Ter. Selahaddin Alpay), stanbul: akir Hoca Kitap Evi. NAUMANN, Rrudalf -Elisabeth, (1976), Takht- Suleiman, Mnchen.

28

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

OTTO-DORN, K. (1963), Darstellungen des Turco-Chinesischen Tierzyklus in der Islamischen Kunst, Beitraege zur Kunstgeschichte Asiens. in Memoriam Ernst Diez, stanbul: 131-165. (1978-79), Figural Stone Reliefs on Seljuk Sacred Architecture in Anatolia, Kunst des Orients, 12: 103-149. GEL, Semra (1966), Anadolu Seluklularnn Ta Tezyinat, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yaynlar. LER, Nazan (2005), The Anatolian Seljuks, Turks A Journey of a Thousand Years, 600-1600, (Ed. David J. Roxburdh), London: 102-145. NEY, Gnl (1967), Nide Hdavend Hatun Trbesi Figrl Kabartmalar, Belleten, 31/122: 143-167. (1968), Anadolu Seluklu Sanatnda Hayat Aac Motifi, Belleten, 32/125: 25-36. (1969), Anadolu Seluk Sanatnda Ejder Figrleri, Belleten, 33/130: 171-216. (1969-70), Sun and Moon Rosettes in the Shape of Human Heads in Anatolian Seljuk Architecture, Anatolica, 3: 195-203. (1970), Anadolu Seluk Mimarisinde Boa Kabartmalar, Belleten, 34/133: 83-120. (1971), Anadolu Seluk Mimarisinde Arslan Figr Anadolu (Anatolia), 13: 1-64 (1992), Anadolu Seluklu Mimari Sslemesi ve El Sanatlar, Ankara: Trkiye Bankas Yaynlar. (1993), Anadolu Seluk Mimarisinde Avc Kular, Tek ve ift Bal Kartal, Malazgirt Armaan, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yaynlar: 139-172. (2002), Seluklu Figr Dnyas, Seluklu anda Anadolu Sanat, stanbul: Yap Kredi Yaynlar: 401-418. NKAL, Hakk (1996), Anadolu eluklu Trbeleri, Ankara: Atatrk Kltr Merkezi Yayn. ZKARCI, Mehmet (2001a), Nidede Trk Mimarisi, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yaynlar. (2001b), Nidede Trk Mimari Eserlerindeki Figrl Kabartmalar, V. Ortaa ve Trk Dnemi Kaz ve Aratrmalar Sempozyumu Bildiriler, 19-20 Nisan 2001, Hacettepe niversitesi Yaynlar, Ankara 2001, 395-418. ZTRK ve dierleri (1993), Kuran- Kerm ve Aklamal Meli, Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar. ROBINSON, B. W. (1998), Persian Paintings in the Collection of the Royal Asiatic Society, London.

29

bilig, Yaz / 2007, say 42

(1979), The Turkman Acool to 1503, The Arts of the Book in Central Asia, (Ed. Basil Gray), Colorado, 215- 247. ROUX, J. P. (1972), Le Dcor Amine du Caravansrail de Karatay en Anatolie, Syria, 4: 371-397. (1978), La Prtendue Reprsentation du Calendrier des Douze Animaux dans Lart Islamique Mdival, Journal Asiatique, 266: 237-249. (1980), Mosques Anatoliennes A Dcor Figuratif Sculpt, Syria, 57: 305-323. SAKAOLU, Necdet (1993), Ayaklanmalar, Dnden Bugne stanbul Ansiklopedisi, Cilt 1, Kltr Bakanl-Trk Tarih Vakf Yayn: 440-445. (1994a), nar Olay, Dnden Bugne stanbul Ansiklopedisi, Cilt 2, Kltr Bakanl-Trk Tarih Vakf Yayn: 500. (1994b), Vaka-i Hayriye, Dnden Bugne stanbul Ansiklopedisi, Cilt 7, Kltr Bakanl-Trk Tarih Vakf Yayn: 357-359. SGUY, Marie-Rose (1977), The Miraculous Journey of Mahomet, Mirj Nmeh, Bibliothque Nationale, Paris (Manuscript Supplment Turc 190), New York: George Braziller. Suudi Mehmed b.Emir Hasan (1987), Tarih-i Hind-i Garb veya Hads-i Nev, stanbul: Ata Basmevi. SUAREZ, Thomas (1999), Early Mapping of Southeast Asia, Hon Kong ve Singapure. THACKSTON, W. M. (1994), The Paris Mirjnma, Journal of Turkish Studies,Trklk Bilgisi Aratrmalar, 18: 265-299. TITLEY, Norah M. (1983), Persian Miniature Painting, London. TOORAWA, Shawkat, M. (2000), Wq al-wq: Fabulous, Fabular, Indian Ocean (?) Islands In Emergences: Journal for the Study of Media and Composite Cultures, 10/2: 387-402. (2002), Waqwaq, The Encyclopedia of Islam New Edition, XI, (Ed. P. J. Bearman-Th. Bianquis-C. E. Bosworth-E. Von Donzel-M. P. Heinrichs), Leiden: 103-108. TURAN, Osman (2004), Oniki Hayvanl Trk Takvimi, stanbul: tken Yaynlar. NAL, R., H. (1982), Osmanl ncesi Anadolu Trk Mimarisinde Takaplar, zmir: Ege niversitesi Yaynlar. NVER, smail (1983), Ahmedi skender-name, nceleme-Tpkbasm, Ankara: Trk Dil Kurumu Yaynlar. VON FOLSACH, Kjeld (1990), Islamic Art The David Collection, Copenhagen. VON GLADI, Almut (2000), Islamic Metalwork, Islam Art and Arhitecture, (Ed. M. Hattstein-P. Dalius), France: 202-205.

30

Yazar, Ortaa Anadolu Trk Mimari Bezemesinde Vakvak slubu

WALKER, Daniel (1997), Flowers Underfoot Indian Carpet of the Mughal Era, New York WALZER, Sofie (1969), The Topkap Saray Manuscript of the Persian Kalila waDimna (dated A.D. 1413), Oriental Studies, (Ed. S. M. Stern-R. Walzer), 4: 4884. WARNER, Arthur George-Edmond WARNER (1909), The Shhnma of Firdaus, London. YAZAR, T.-A. DNDAR (2000), Trk-slam Sanatnda Horoz konografisi, Kk Aratrmalar, 2/1: 213235. YAZAR, T. (2004), Trk Mimarisinde Kozmik Eksen Tasarmlar, ada Trklk Aratrmalar Sempozyumu 2002, Bildiriler 8-10 Mays 2002, Ankara: 348358. @ Kaynaka (Ocak 2006) GRLEK, Dursun, stanbulda nar Vakalar http://www.osmanli.org.tr/yazi.php? bolum=4&id=315 SERKNA, Galina, Traces of Tree-Worship in the Decorative Patterns of Turkish Rugs, EJOS IV (2001), (=M. Kiel, N. Landman & H. Theunissen (eds.), Proceedings of the 11th International Congress of Turkish Art, Utrecth- The Netherlands, August 23-28, 1999), No. 51, 1-15. http://www2.let.uu.nl/Solis/anpt/ejos/pdf4/51Serkina.pdf http://www.metmuseum.org/toah/ho/08/nc/hod_1982.120.1folio35r.htm http://www.saudiaramcoworld.com/issue/200504/the.seas.of.sindbad.htm

31

The Waq Waq Style in Medieval Anatolian Turkish Architecture Ornamentation


Dr. Turgay YAZAR
Abstract: The Anatolian Turkish architecture of the Middle Ages includes a group of decorative ornaments in the form of human and animal scalps or figures attached to vegetal motifs. Some scholars account for these decorative ornaments through a reference to Shamanism, the ancient Turkish religion, to the twelve animal calendar, to animals of the astrological signs, or to animal figures in Turkish mythology. In fact, these ornaments, which became widespread in Anatolian Turkish Art from mid-thirteenth century onwards, are not related to Shamanism, astrological signs, or calendar animals. They are actually examples of a stylization of the so-called Waq Waq tree, which was believed to grow on the imaginary Waq waq Island believed to be located in the Indian Ocean. Waq waq is a legendary tree that yields fruit in human and animal shapes, has branches whose tips look like human and animal forms, and makes a sound similar to waq waq. It can be argued that this type of ornamentation, which evolved out of the so-called Waq waq tree and which was employed extensively not only in architecture but also in books, ceramics, metal works, glass works, woodworks, fabrics, and carpets, was a specific decorative style. This argument is supported by a 16th century source as well. In short, this ornament needs to be considered and evaluated not in relation to Shamanism, astrological signs, or calendar animals, but as a specific style of decoration. Key Words: Waq waq Island, The Waq waq Tree, Talking Tree, Waq waq style, Anatolian Turkish Architecture, Architectural Ornament

Cumhuriyet University, Faculty of Science and Letters, Department of the History of Art / SVAS turgayyazar@yahoo.com.

bilig Summer / 2007 Number 42: 1-33 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

""

: , , , 12 , , . , 13. , , 12 , . . , , , , , , , , , 16 . , , 12 , . : , , , , , .

, , / tyazar@cumhuriyet.edu.tr

bilig 2007 vpusk: 42: 1-33 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Said, Oryantalizm, Resim ve Sinemann Kesime Noktasnda Harem Suare


Do.Dr. Gliz ULU Ar.Gr. Murat SOYDAN
zet: Bu alma, Oryantalizmin tektipletirmeci bak asnn eletirisinden yola kmaktadr. Oryantalizmin her dnemde, niyete, bilinli ve farknda olmaya bal olarak, iyi-kt niyet, bilin, farkndalk ile var olabileceini kabul etmektedir. Devamnda da, her tekini tanmlamann ve bu yolla kendini ina etmenin, hemen her zaman indirgeyici bir bilinli kt niyet nermesi hkim Oryantalist bak iinde deerlendirilemeyeceini ifade etmektedir. Bunu destekler mahiyette, insan doasnda bulunan tekini tanmlamann ve bu yolla yaplan benlik sunumunun bilinli bir kt niyet iermeyen gizli bir Oryantalizm ile de gerekleebileceini sylemektedir. Bu yzden alma konusu olarak, yapt filmlerde Douya kar oryantalist bir bakla bakt srarla vurgulanan Ferzan zpetek ve ses getiren filmi; Harem Suare seilmitir. almada yntem olarak Harem Suare filmindeki kareler ile oryantalist ressamlar; Eduard Debat Panson, Jean Leon Gerome, John Frederick Lewis ve Paul Desire Trouillebertin seilen tablolar karlatrlacaktr. Anahtar Kelimeler: Oryantalizm, Tektipletirme, Benlik Sunumu, Dou-Bat, Ferzan zpetek, Harem Suare Filmi, Oryantalist Resimler

1.Giri Oryantalizm, ontolojik olarak, tekini tanmlayp, onun zerinden kendi kimliini ina etmek anlamnda ilk insann var oluu kadar eskidir. Bundan dolay Oryantalizmi, bir dnce sistematii ve hayat btnyle rasyonalize etme abas olarak tanmlayabiliriz.
Ancak tekini tanmlayp, onun zerinden kendini ina etmek, yalnzca Bat ve Batllar iin, Dou ve Doulular iin deil, genelde tm insanlk iin geerlidir. nk kendini ina etmek, bir benlik sunumudur, bu yzden de

Ege niversitesi letiim Fakltesi Radyo TV ve Sinema Blm / ZMR gulizu@iletisim.ege.edu.tr Ege niversitesi letiim Fakltesi, Radyo TV ve Sinema Blm / ZMR musoydan@yahoo.com

bilig Yaz / 2007 say 42: 35-53 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2007, say 42

insann varlk sahnesine k ile paralel bir seyir izler. Batl, Doulu, ngiliz, Trk, Amerikan, Fransz, Ecinsel, slamc, evreci vs. bileenlerden oluan benlik sunumunu varlk-yokluk ikilii balamnda deerlendirdiimizde karmz unlar kmaktadr; Batl deilim, Doulu deilim, ngiliz deilim, Trk deilim, Amerikan deilim, Fransz deilim, slamc deilim, evreci deilim vs. Burada var olmak ancak kendini teki zerinden tanmlayarak mmkn olmaktadr. nsan kendini ina ederken tekini ideolojik ve kltrel vb. olarak muhakkak tanmlamaktadr. Bu balamda, tekini tanmlamann, iyi ve/veya kt, benlik sunumu olduu dncesinden yola kldnda, bunun sonucunda retilen bilginin, insanlar, ben ve dieri olarak adlandrmasnn doall aktr. Problemin ortaya k yeri, yani iyi ve/veya kt benlik sunumu, insan doas ile ilikilidir; benim bilgimin, beni ve dierini tanmlarken, tanmlamay hangi amalarla yaptm ve bunun yan sra bu yndeki tanmlamamn bilinli, farknda ve kt niyet ieren bir tercih olup olmaddr. rtk Oryantalist, sahip olduu bilgi ile kendini ve tekini tanmlarken, kt niyetli bir ina abas iinde deildir. rtk Oryantalist, tekini tanmlarken, insann doasnda olan ben ve dieri kartln ortaya koymaktadr. Bunu yapmaktaki amac da, Douyu ktlemek; geri, yoz, suskun, nfuz edilebilir, miskin olarak tasvir etmek deildir. Tercihlerini Douyu tutucu, sert izgiler zerinden deil, daha romantik, esnek izgilerde okumak ynnde kullanmtr. nk daha hayali ve rtl bir Dou dlemektedir. Bunlar yaparken, Douya ilikin apak bir arptma, kt niyet ve nyarg ieren, Dou zerinde g istencine ynelik tasavvurlar da ayr tutmak gerekliliinin farknda olarak, bilginin ben ve dieri olarak ayrmlatrlmas sonucunda ortaya kan bireysel, toplumsal, ekonomik, kltrel ve siyasi vb sonularn hepsini hogren bir bak asnn eletirisini yapmay daha balangta kabul etmek gerektiinin (Tuna 2002: 229) bilincindedir. Edward Saidin Orientalism-arkiyatlk almasn balang noktas olarak kabul eden almada; ncelikle, Oryantalizmin tanm yaplacak, sonrasnda Oryantalizmin trleri ortaya konacak, Saidin Oryantalizmine ynelik eletirilerin neler olduu belirtilecektir. Devamnda da Ferzan zpetekin senaryosunu yazd ve ynetmenliini yapt Harem Suare filmindeki kareler ile oryantalist ressamlardan; Eduard Debat Panson, Jean Leon Gerome, John Frederick Lewis ve Paul Desire Trouillebertin seilen tablolar gizli oryantalizm perspektifinden karlatrlacaktr. Karlatrmalar u alardan yaplacaktr: ekim-resmedi zellikleri, klandrma, renklendirme, mekan, giysi tasarm, karakterler, zaman. Son olarak da karlatrma sonunda ortaya kanlar analiz edilecektir.
36

Ulu, Soydan, Said, Oryantalizm, Resim ve Sinemann Kesime Noktasnda Harem Suare

1.1.Oryantalizm Nedir? Edward Said tarafndan sistematize edilerek akademik almalara yeni bir bak as getiren Oryantalizm, Latince Oriens, Bat dillerinde Orient (gnein doduu yer) teriminden tremitir. Ondokuzuncu yzylda gelien bir bilim dal olan Oryantalizm, genel olarak, Dou insanlarnn, dinlerinin, dillerinin, kltrlerinin ve tarihlerinin incelenmesi anlamnda, Dou aratrmalar (Germaner, nankur 1989: 9; Sbai, 1993: 25) ve oryantal dnyaya has btn gelenek ve kurumlarn, Batnn yaam tarznn birer kontrast eklinde kullanlmtr (Mholu 2001: 132).
zel anlamda ise, Edward Saidin 1978 ylnda yaynlanan almasnn ardndan Batnn kendi kimliini ifade etmesinin, kendisini tanmlayp eylemini merulatrmasnn dolayml, ideolojik ve kltrel yolu olarak tanmlanmtr (Cevizci 2002: 784). Said tarafndan erevesi izilen Oryantalizm, eserin giriinde ekilde tanmlanmtr. lk olarak; Oryantalizmi, Dounun zerinde dnm Batl lkelerin anlamasnn ortak ad olarak tanmlamtr (Said 1998: 12). kinci olarak; Said, Oryantalizmi daha total bir dnce sistematii haline getirerek Dou hakknda ders veren, yaz yazan ve aratrma yapan herkesi Oryantalist olarak tanmlamtr (Said 1998: 13). Bu iki Oryantalizmin alverii ile Oryantalizmin nc anlam ortaya kmtr; sz konusu Oryantalizm, Douyu konu edinen kurumlarn tamam, verilen beyanatlar, taknlan tavrlar, yaplan benzetmeler, bir cins reti, ynetim biimi ve hkmet eklidir, Batnn stnlk srdrme taktii, Dou zerinde otorite kurma abasdr (Said 1998: 14). Edward Saidin Oryantalizm adl eserinde irdeledii oryantalizm, Batl toplumlarda konu ile ilgili fikir retenlerin Dou tasavvurlar, resimleri, ykleri, romanlarn kapsar ve epistemolojik ve ontolojik evreni ieren birbirleriyle balantl farkl dzlemleri ele alr. zetle Oryantalizm Saidde, Batnn Dou hakknda her tr bilgi ve tecrbe olarak sunulmasnn yannda (rakman 2002: 183), Derridac felsefeye uygun olarak, Douyu Batnn kltrel ve ideolojik kurumlar, bu kurumlarn yaratt szckler, imgeler ve doktrinlerle bezenmi bir sylem yoluyla alglamasdr*. Said, Dounun btnyle Bat tarafndan tek tip bir ekilde alglandn iddia etmektedir. Ona gre Batdaki herkes ve her kurumun tek bir Dou algs; pis, aklc olmayan, pasif, ynetilmesi gereken, hayalci, romantik, seks
*

Hegelci felsefede zne kendini tekinden dolaymla tanmlar ve temsil ederken (kendini tekinde tanrken) Derridada ise zne tekini kendinden dolaymla tanmlar (tekini kendinde tanr).

37

bilig, Yaz / 2007, say 42

objesi vb. vardr. te bu yaklam; Batnn karsnda tek tip bir Dou alglay, Saidi indirgemeci bir yaklama srklemitir. Bu da Oryantalizmi meta anlats olan bir st dil haline getirmitir. Oryantalizmin meta bir anlatya sahip oluu nedeniyle post modern dnem meta anlatlara kar phe ile yaklamakta (Turner 1994: 30) ve Oryantalizmin bu dorultudaki siyasi ve entelektel gelimelerine meydan okumaktadr (Turner 1994: 31). zetle en fazla eletirilen yan, zellikle paral ve tireli kimliklerin a olan post modern dnemlerde, Saidin, tek bir Bat ve Batnn karsnda tek bir Dou alglaydr. Ancak normal gnlk yaam pratiklerinden yola karak syleyecek olursak; insan bazen kendi lkesinde bile, dindalar, millettalar, hemerileri tarafndan bile tekiletirilebilir. Bize gre bu bir ahlaki problemdir. Yalnzca Batnn, Douya kar deil, Batnn, Batl iinde tasavvur ettii veya Dounun Dou iin ve dahi Dounun Batya uygun grd ahlaki sorunlarn, tekinin omzundan dile getirilmesidir. 1.1.a-Oryantalizm Trleri: Saide gre Oryantalizm biimde ayrtrlabilir. lk olarak; Oryantalizm ncelikle, onsekizinci yzylda gelimi olan akademik bir disiplindir ve ak oryantalizm/manifest orientalism olarak adlandrlr. Bu tr Oryantalistler, Dounun toplum, dil, edebiyat, tarih, sosyoloji, vs. eitli konularn incelerler ve buradan yola karak Batnn Dou zerindeki stnlklerini vurgulayarak, Dounun geri kalmln belirtirler (Said 1998: 281; rakman 2002: 183). Bu geri kalmlk alglamas ve anlay, Oryantalizmin bir siyasal doktrine dnmn de hazrlamtr (Kahraman 2002: 159). Bu yaklamn Douya kar nesneletirici bakn hakim olmas sebebiyle tektipletirici bir zellii vardr. kinci olarak; Saidin, bilinsiz ve dokunulmazl olan Oryantalizm (Said 1998: 281) olarak tanmlad rtk Oryantalizm/latent orientalism gelmektedir. Bu kategoriye yalnzca oryantalist akademisyenler deil, Dou hakknda herhangi bir beyanda bulunmu, Dante, Hugo, Marx, Flaubert, Nerval gibi yazar ve dnrler de girer. Bu isimler Dou ile Bat arasnda ze ilikin bir fark olduunu vurgulamlardr (rakman 2002: 183). Saide gre, Ak oryantalizm bize Dou toplumlar, onlarn dilleri, edebiyat, tarihi, sosyolojisi ve benzeri hakknda yerleik grleri anlatrken gizli oryantalizm ise, neredeyse bilin d ve dokunulmas mmkn olmayan bir kesinlie-ryalara, grntlere, arzulara, fantezi ve korkulara tekabl eder. Saidin oryantalizm terimi ile anlatmak istedii hem sistematik bilgi retimi hem de arzu ve fantezinin yer ald bilin d alann mekanizmasdr. Saide gre Dou hem bilgi nesnesi, hem de arzu nesnesidir (Yeenolu 2003: 110111). Gizli Oryantalizm, dilbilimcinin, edebiyatnn, tarihinin, sosyologun zerinde alt konuyu ileyiinde, ele alnda kullanabilecei, bir kuaktan dierine devredilen bir ifade kapasitesi salar. Altyapsal, st rtl kabul ve
38

Ulu, Soydan, Said, Oryantalizm, Resim ve Sinemann Kesime Noktasnda Harem Suare

onaya dayal bu bilgi Douya ilikin herhangi bir grn ve sylemin anlamlandrlmasnda etkin bir role sahiptir. nc olarak Oryantalizm, Dou ile ilgilenme, ili dl olma biimidir. Said bu Oryantalizme modern Oryantalizm/modern orientalism der. Modern Oryantalizm, bir hkmetme, yeniden yaplandrma, Douyu ve Doulular, eitli kuramlar vastasyla temsil etme biimidir. Bu Oryantalizm, i tutarll olan, sreklilik arz eden bir sylemdir (rakman 2002: 183-184). 1.1.b-Oryantalizm Eletirisi: Said, oryantalizmi, Dounun hakikatinin yanl temsili olarak ele almaz, temsilin yansra bir de gerek, otantik, hakiki Dou nosyonlarna bavurmaz, gerek veya hakiki Dou (slam, Arap veya her neyse) vardr tezini aka reddeder. Bunun yerine Dounun zgn bir iktidar formasyonunun rn olduunu ortaya koyar. Saide gre Dou yeniden kurulmu, yeniden biraraya getirilmi, ksacas oryantalistlerin abalar sonucu domu bir mevcudiyettir. Temsillerin doruluuna ve orjinaline sadk olup olmadklarna deil, kullanlan stillere, ifade biimlerine, dekorlara, anlat aralarna, tarihsel ve toplumsal koullara bakmay nerir (Said 1998: 87-322; aktaran Yeenolu 2003: 25). Said, Burkea gre, Batnn Douyu hayali ve rtl olarak gren, Douyu daha fantastik olarak kurgulayan zihniyetini kendi Filistin davasna hakllk kazandrmak iin kullanm ve Batnn bu zihniyetini tersten okuyarak Oryantalizmi ideoloji haline getirmitir. nk zihniyetler tarihinin yol at en nemli sorun, tektipletirmedir (1994: 89-93). Saidin Oryantalizmine ynelik eletiriler, genelde, semeci ve tektipletirici, zelliine yneliktir. Sanat tarihisi George P. Landowun, Edward Saidin Oryantalizmi-Edward Saids Orientalism adl almasnda, Saidin Nerval ve Flaubert gibi Fransz yazarlara kar bir balaycl vardr, yalnzca Batnn Douya byle davrandn ve bunun sonularn dikkate aldndan teki dncesinde hataldr. nk her toplum ve birey dierine ayn eyi yapar, tekiletirir (Landow www.scholars.nus.edu.sg: 2005) diyerek eletirmektedir. Gellner ise Saidi, felaket ve komik bir nc Dnya diktatr olan Ukrumah, srf radikal szler sarf ettii ve Batl olmad iin, mekanik olarak onaylayp, hemfikir olan Thomas Hodgkin gibi birini kayda almakla eletirir. Kltr ve Emperyalizm / Culture and Imperialism adl almasnda, Andre Gidenin LImmoraliste adl eserinde kendi fantezilerinin savunmas iin baka bir lkeyi (Cezayiri) utanmaszca kullandn, Bskrada homoseksel eler bulmann, Protestan yksek burjuvazi arasndan bulmaktan daha kolay olduunu, Gidein Cezayiri kendi ihtiyalar zerinde temel-

39

bilig, Yaz / 2007, say 42

lenen gsterim iin utanmaszca nasl kullandn gzden karmakla, modern Cezayirin ahlki ruhunu ve kimliini ekillendiren Ben Badisi, Cezayirli bir Mslman olmann ne anlama geldiini anlatan Malek Bennabiyi gzden karmakla, Fransz ynetimi altndaki Cezayir zerine tipik ve mkemmel bir alma sunan Ch.R.Agerondan, Ali Meraddan, Jacques Berquenin antismrgeci metafizik hatralarndan, Fanny Colonnann biri eski, dieri kendi kendini dntren, bir dieri ise yabanc bir kltr arasnda yaamann gereklerini aa karan kitabndan bahsetmemekle eletirir. Gellner, fikirleri insan topluluunu kavraymz derinletirmi olan Masqueray ve Berberilerin, hem biz Avrupallar gibi olduklarn hem de olmadklarn; Eski Yunan andrdklarn (Gellner, Avrupallarn ounun kurumsal atalar olarak baronlarn kalelerinden ok polisten gurur duyduklarn belirtir) syleyen Montagnenin de oryantalist olarak nitelendirilmesinin yanllna dikkat eker (1998: 205-215). Louis-Nicolas Trepanier Edward Saidin Oryantalizminin Sama Olmasnn On Nedeni-Ten Reason Why Edward Saids Orientalism is Bull adl almasnda (aktaran Trkba 2002: 205) Saidi; arkllarn slamn kuruluundan bu yana deimediine ilikin arkiyat sav eletirmesine karn, kendi syleminin Antik Yunandan beri deimedii, Mslman dnyann, Saidin syledii gibi arkiyatlar tarafndan oluturulmad, her yerdeki Mslmanlarn birlikteliini ifade eden Arapa, mmet szcnn varl, Saidin sonularnn aratrma yaplmadan nce seildii, Saidin, ark tarihi aratrmalarn, aratrlan halklarn aalanmas iin ara olarak sunduu, Dier kltrler ile ilgilenmenin kt bir ey olduunu ileri srd, nyargl ve akademik olmayan eletirilere kap at,

noktalarnda eletirmektedir. Aijaz Ahmadn Oryantalizm ve Sonras-Orientalism and After adl almasna gre, Saidin derin tepkisinin temelinde yatan Aurbech, Curtius ve Spitzer gibi Avrupann karlatrmal edebiyat pirlerine olan tepkisidir. Bu gruba bal olan kiilerin savlar eski Yunandan beri sregelen ve mspet deer atfedilen bir hmanizmadan kar. Ahmada gre bu kadar uzaklara giden kesintisiz bir olumsuzluu ne karmaya almak, ablonun ne kadar ideolojik ve znde

Gellner, Gidenin Cezayire dair yaznnda, Protestanln basks altndaki gerek doas ve varoluu iin temsili bir kurtulu oluturarak ve erotikletirerek kendi kiisel hikayesini anlattn belirtmektedir.

40

Ulu, Soydan, Said, Oryantalizm, Resim ve Sinemann Kesime Noktasnda Harem Suare

Saidin kendinin bir parasnn olduunu iddia ettii Filistin cemaatiyle ilgili olduunu ortaya koyar (aktaran Mardin 2002: 111-112). Saidin Oryantalizm dncesi ile ilgili, yukardaki eletirilerin hepsini zetleyecek son eletiri ise, Asl rakmann Oryantalizmin Varsaymsal Temelleri: Fikri Sabit mgelem ve Dnce Tarihi adl almasdr. rakman bu almasnda, Saidin almasnn; tekini alglama ve anlama sorunsalndan kaynaklanmakla beraber, Saide gre, alar boyunca Batllarn, Doulular hakkndaki her trl bilgisi ve bu bilginin temsili arpk, eksik ve yanl alglamalara dayandn syleyerek Saidin indirgemeci bir yaklam iinde olduunu ifade etmektedir (rakman 2002: 182). rakman (2002: 187-196), Saidin Oryantalizm dncesine ynelik eletirilerini balk etrafnda zetler; ilki, Said, Oryantalizmi tarih ar bir sylem olarak sunar: Said, Batnn iki bin yldr Dou zerinde tutarl ve btncl bir ekilde kendi stnln vurguladn iddia etmitir. kincisi, Said, Oryantalizmi tek dze ve tutarl bir sylem olarak sunar: Said, Oryantalizmi tarih-ar bir sylem olarak sunmann kanlmaz bir sonucu olarak, Baty tarihsiz, sabit ve homojen bir olgu olarak sunmaktadr. ncs, Oryantalizm, egemen bir sylemdir: Metinlerin kendilerini tekrarlayarak Douyu ideolojik bir olgu haline dntrmeleri, Dou hakknda edinilen bilginin siyasal ve ekonomik amalara hizmet etmi olmas, Oryantalist sylemin belirleyici yapsndan dolay deil de, sylemden bamsz geliebilen tarihsel, dnsel veya siyasal eilimlerinden kaynaklanyor olabilir. Burada savunulan Avrupallarn emperyalizmi ve smrgecilii dourabilecek fikirler retmediklerini savunmak deildir. Eletirilen, Dou zerinde yazan, dnen herkesin bu tr ideolojilere-sylemin yapsndan dolay kanlmaz olarakkatk yaptn sylemek, Faizmi, alan herkesin faist olduunu sylemekle edeerde kabul edilmesidir.

1.2. Ferzan zpetekin Harem Suare Filminden Kareler ile Oryantalist Ressamlarn Resimlerinin Karlatrlmas 17 yanda talyaya giden zpetek, Roma La Spaienza niversitesinde Sinema Tarihi eitimi almtr. Kendi filmini ekene kadar birok filminde asistanlk yapan zpetek, ilk filmi Hamam, 1997 ylnda gerekletirmitir (zyurt http://www.radikal.com.tr: 2005). Hamam filminden sonra srasyla, Harem Suare (1999), Cahil Periler (2000), Kar Pencere (2002) ve Kutsal Yrek (2005) filmlerinin hem ynetmenliini yapm, hem de senaryosunu yazmtr (http: //www.sinematurk.com: 2005).
Bu almada dorudan ele alacamz, Harem Suare filmidir. Ancak Harem Suare filmini incelemeden nce, yine Oryantalist temalar ieren Hamam filmine ksaca bakacak olursak; 'Hamam' bir anlamda zpetekin ken41

bilig, Yaz / 2007, say 42

di stanbulunun gzelliklerine vgdr. Bu filmde Oryantalizm iinde Douya bakyor eletirilerine maruz kalan zpetek, bu eletirilere Bu filmimin ne Trkiyeyle, ne de oryantalizmle hi ilgisi yok. Bu yzden ok nemli bir snav oldu. Bu eletirileri alnca kendi kendime Bilinaltmda byle bir eilim mi var? diye soruyorum" (Korap http://www.milliyet.com.tr: 2005) diyerek yaptnn bilinli bir ekilde kt niyet tayan bir tanmlama olmadn ifade etmektedir. nk film aygtnn doal gerei yeniden retirken sahip olduu yansz konumlan, aslnda teknolojik ve ayn zamanda kltrel bir ideolojiyi barndrmaktadr (Gzel 2001: 82). Bundan yola karak Ferzan zpetekin batan sona kadar insan anlatan Hamam filmindeki ideolojik tutumunu hmanizma olarak adlandrabiliriz. Bu ayn zamanda metinler aras bir okumay da beraberinde getirir, her metin, bir metinler arasdr; onda farkl dzeylerde az ok tannabilecek biimler altnda teki metinler yer alr (Aktulum 2000: 56). Bu anlamda Ferzan zpetekin teki metni ok ak biimde karmzdadr: Hmanizma ve hmanizmadan kaynaklanan insana duygu younluklu bak. Bu bak ortaya kartan slup da, sanatnn yaratt yaptn anlatm biimidir, hayata, insana ve kendilerine bak alar, ynetmenlerin sinemasal anlat kodlarn da ortaya koyar (Battal 2006: 37). Sinema eletirmeni Atilla Dorsay (2005: 17), zpetek sinemasnda Oryantalizm var eletirisine, u eletiriyi yaparak katlyor; Yanl demiyorum. Hatta doru diyorum, bunu ben de yazdm. Ama asla bir kmseme nedeni olarak deil. Eer diyelim ki ondokuzuncu yzyl sonu, yirminci yzyl bandaki oryantalist hareket ve Pierre Loti tarznda yazarlar olmasayd, Avrupa, Trkiyeyi ve Douyu anlamakta daha ok ge kalrd. Douyu sevmek, irdelemek, anlamaya almak ve biraz da yceltmenin ne zarar vardr? diye sormaktadr. nk zpetek, Hamamda kahramanlarn sonunda temizlenecei isel bir yolculua kartmaktadr (Uncu http://www.radikal.com.tr: 2005). Bu da Ferzan zpetekin Douya ilikin dncelerine hareket kazandrma isteinin, grnt diline de yansm olduunu gstermektedir. Bu grnt dili filmde eskiden kalma evrenin benzerlerini yaratma arzusu ile ortaya km olmasnn yan sra, olaylarn grntlerini oluturmann, nesneleri, ekilleriyle ve renkleriyle betimlemekten daha nemli olduunu da ortaya koyarak, Ferzan zptekin dncelerini grnt diline geirirken iki basamakl bir yol takip ettiini gstermitir (Arnheim 2002: 138). Dou imgesi dendii zaman akla, grlen Dou merak ve Douya heyecanl yneli gelir. Byrondan Goetheye, Hugo ve Mussetden, Flaubert ve Baudelairee kadar ondokuzuncu yzyln belli bal yazarlarnn ve almann rneklemini oluturan ressamlarn ncln yapt Avrupa romantiklerinin, yk ve yolculuk anlar ve tablolar vb. eserlerinde dile gelen Do42

Ulu, Soydan, Said, Oryantalizm, Resim ve Sinemann Kesime Noktasnda Harem Suare

uya kar tavrlar takdir iermektedir ve Hint, Arap, ran klasiklerinin evrilmesi ile yeni bir hmanizma, romantizm ve fantastik eler kefedilmitir. Dou her eyden nce bir kartlklar lkesidir. Masumiyet ile gnah, tabularla youn duygusallk bir aradadr. Harem Suare filmi ise Douyu btnyle ondokuzuncu yzyl Bat ressamlarnn grd ekilde resmetmitir. nk bir eyi fotoraflamak, ona sahip olmak demektir. Bu da insann kendisiyle dnya arasnda bilgi, dolaysyla g olarak hissedilen belli bir iliki kurmas anlamna gelir (Sontag 1999: 20). Hayali de olsa resmeden kii, ancak bu ekilde kendini kurgular. Bunu yaparken de resmin hem yalanc bir hazr bulunma, hem de olmamann bir gstergesi olduunun bilincindedirler (Sontag 1999: 20). Filmin konusuna ksaca bakacak olursak; Safiye, bir paann Kahire'deki bir kle tccarndan satn ald ve Sultan II. Abdlhamit'e hediye ettii talyan asll bir cariyedir. Yl 1908'dir ve devrim kapdadr. Harem'deki cariyeler ise dardaki hayattan tamamen izole edilmi, padiahn gzdesi olup, onun ocuklarn dourmak ve gelecekteki sultann annesi olabilmek iin uramaktadrlar. Harem Aalarndan Nadir Aa, Safiye'nin padiahn gzdesi olmasn salamaya almaktadr. Fakat bu srada Nadir ile Safiye arasnda tensel bir yaklam ve ak balar. Aslnda btn olaylar, yalanm olan Safiye'nin 1953 ylnda talya'da bir tren istasyonunda karlat gen bir kza, haremde grevli bir kadnn da cariyelere anlatt, iki farkl zamanda iki farkl azdan anlatlan ayn hayat hikyesidir. Film, Safiye'nin padiahn gzdesi oluunu, Nadir ile akn ve Kanuni Esasi ile harem sistemine son veriliinin cariyeleri nasl etkilediini anlatr (http://www.film.gen.tr/film.cfm?fid=1233: 2005). Ondokuzuncu yzyl ressamlarnn Douda en fazla resmettikleri konular ne ise, bu filmde de onu bulmak mmkn. Harem, hamam, zenci hizmeti kadnlar, belden yukars plak hizmeti kadn ve cariyeler, harem de raks eden kadnlar, sere serpe yatan kadnlar vb. Asl ilgin olan ve bu almann k noktas olan Harem Suare filmi ile seilen ressamlarn resimlerinin bazlarnn birbirlerine byk lde benzer olmalardr. Douya kar bu romantik baklarn altnda, hzl sanayileen Batnn gereklerinden kaan Batl iin topya, gemi, gelecek ve ortaalar kadar Dounun da bir snak olmas yatmaktadr (Germaner, nankur 1989: 21). Eduard Debat Panson, Paul Louis Jean Leon Gerome, John Frederick Lewis ve Paul Desire Trouillebert gibi oryantalist Batl ressamlar, her ne kadar Haremin kapal kaplar ardndaki gizemli dnyasn grmeseler de, hayallerinde canlandrdklar Haremi eserlerine yanstmlardr. Sz konusu ressamlarn, Gerome, Trouillebert, Lewis ve Pansonun almann rneklemini oluturan Haremi ve ierisinde yer alan Hamam betimleyen, Geromeun The Great Bath ve The Bath, Trouillebertin Harem Servant Girl, Lewisin The
43

bilig, Yaz / 2007, say 42

Siesta, Pansonun The Message tablolar Batllarn bu gizemli dnyaya bakn ortaya koymaktadr. Oryantalizmin balangc saylan 1798 Napolyonun Msr seferi, Romantizmin Batda etkili olduu yllar olan 1780 ve 1850 yllar ile birbirine paraleldir. Romantizmin Batda egemen olduu yllarda, Bat, bu romantik temalar yaayacak Douya doru kamtr. Bunda Batda 1880li yllarda ortaya kan endstrilemenin, kentlemenin ve dolaysyla yaanan hzl ve radikal deiimin byk bir etkisi vardr (Cevizci 2002: 886). Bu dnemde Dou, Batdaki kadar sert dnmler yaamad iin daha saf, el dememi ve hayal edilebilir bir gereklie sahipti. Bat iin Dou, ruhun arndrlmas iin bir ka yeriydi. yle ki bu romantik Batllar iin Dou, hibir zaman deimemesi gereken bir gereklie sahipti: Saflk, temizlik. Var olan ve Batl romantikler tarafndan hayal edilebilir gerekliklerin yaps bozulmaya balandnda, ilk itiraz eden de Batl romantikler olmutur. yle ki, 1900l yllarn banda Trkiyeye gelen Pierre Loti, II.Abdulhamitin Osmanl devlet yapsnda gerekletirmeye alt liberal deiikliklere, Dounun safln ve temizliini bozacak gerekesiyle kar kmtr. Ona gre Dounun dekorunda yaplacak herhangi bir deiiklik, Dounun hayal edilebilir gerekliini bozacaktr (Loti 1998: 1-3). Yukardaki aklamalardan sonra resimlerini ele alacamz ressamlar ile Harem Suare filmindeki karelerin zelliklerini aadaki zelliklere gre karlatrmaya geebiliriz. 1.2.a. Resmediekim zellikleri: Gerek ressamlarn resimlerinde, gerekse filmde harem, hamam sahnelerinde, objelerin daha grnr ve ekici klnmas iin boy ekimden verilmitir. Kullanlan boy ekim-resmedi ile insan vcudunun tamamna yakn gsterilirken, anlamsal olarak kiisel ilikiler vurgulanmaktadr. Yaplan ekim-resmedite yer alan dekor ve karakterler ile ortam ve bu ortamdaki sosyal ilikiler yanstlmaktadr. Resim ve film karelerindeki objeler, cinsel karakterlerinden dolay grsel alglama ve hissedi bakmndan cezbedici bir ekilde resmedilmitir. 1.2.b. Iklandrma: Resimlerde ve filmden karelerde, ereve iindeki kadn ve kadn plaklna dikkat ekmek ve ereve iindeki dier objelerden daha grnr klnmak iin klandrma, kadn ve kadn plaklna ynelik yaplmtr. Hem resim sanatnn hem de film grntsnn oluumunun vazgeilmezi olan k kullanm, meknn aydnlk ve karanlk grnm, grselliin en nemli elerindendir. Ik- glge karm ve buna kout olarak grnt boyutu iinde aydnlk-kl ve karanlk-glgeli alanlarn oluturulmas biimindeki (Kl 1994: 35) aydnlatma ile konunun belli yerleri aydnlatlrken dier yerler ise grece karanlktr ve bylelikle
44

Ulu, Soydan, Said, Oryantalizm, Resim ve Sinemann Kesime Noktasnda Harem Suare

grntye gereki bir anlam kazandrlmaktadr. Karanlk alanlar ile kl alanlar arasnda geilerin yumuakl ve kl alanlarn nesnelerin kendi zerlerindeki glgeleri tarafndan belirlenmesi, grntde duygusal bir ortam yaratlmasna yardmc olmaktadr. Grnt alan iindeki kl yerler temann nemini vurgularken (Kl 1994: 36), dikkati belli noktalara plak beyaz kadnn gvdesine toplar. Resim ve film karelerindeki klandrma arasnda estetik ve duygusal bir uyum sz konusudur. 1.2.c. Renklendirme: Gerek ressamlarn, gerekse ynetmenin renkleri iledikleri ve biim esi, daha da tesinde bir ifade arac olarak kullandklar dikkat ekmektedir. Resimlerde ve film karelerinde ne kartlan objeler krmz, turuncu ve kahverengi gibi scak renkler ile renklendirilmi ve dikkatler bu objelerin zerine ekilmitir. ehveti artran krmz renk, gerek klandrmada, gerekse resmedilen objelerde olduka fazla kullanlmtr. Renk ile ierik arasndaki dorudan iliki balamnda ve rengin yaratt etki ile Dou, daha ok ilgi toplamaktadr. Ressamlarn tablolar ile film karelerinin karlatrlmasnda nce rengin kendisi (sar, krmz), arkasndan da renklerin farkl derecelerdeki younluklar dikkat ekmektedir. Renkler koyu, youn ve parlak olarak kullanlmtr, renklerin saturasyonu ve parlakl azami derecelerdedir. Ressamlarn tuvalleri zerindeki renk uygulamalar ile film karelerindeki grntler benzer bir biimde gerekletirilmekte, znel ve kiisel olan renk kullanmnda ynetmen, oryantalist ressamlarca verili renkleri ve bu renklere yklenen kltrel anlamlar deitirmeden kullanmaktadr. Olay rgs ve karakterlerle dorudan ilgisi olan renklerin kullanmnda renk ile ierik arasndaki verili ilikiyi ve bu konudaki kltrel uzlamlar ykmamaktadr. 1.2.d. Mekn: Resimler ve film karelerinin hepsi i meknda resmedilmi ve ekilmitir. Mekn olarak da ya harem ya da hamam seilmitir. Bunda en nemli etken, Doulu yaam tarznn mahrem alan olan haremin ve hamamn srekli merak edilmesi ve oraya ynelik hayallerin ounlukta olmasdr. Harem ve hamam esrarengiz, her zaman ilgi uyandran ve hayalleri ssleyen bir yerdir. Mekan iinde yer alan her trl kat nesneler mekan dzenleyiciler (Kl 1994: 26), mekan dzenleyen birer tasarmdr. Hamam resim ve film sahnelerinde kemerler, kubbeler, kurnalar, gbek talar, stunlar gibi mimari unsurlarn yan sra ahap tabureler, petamallar, ar yksek keli nalnlar, yemeniler, pekirler mekn dzenleyiciler olarak yaam tarzn yanstmakta ve her ikisinde ortak kullanlmaktadr. Lewisin The Siesta adl tablosunda kadn Haremde tasvir edilirken uzand sedir, ahap kafesli cumba ve bu cumbay rten koyu renk perde, kk pencereden gzken aalar ve tesinde, uzaklarda deniz, kk orta sehpas zerindeki vazolarda iekler,
45

bilig, Yaz / 2007, say 42

kadnn yanbanda duran yelpaze ve meyve taba, resimle rten film karesinde de Haremi betimlemek iin benzer biimde, birka kk detay fark dnda, kullanlmtr. 1.2.e. Giysi tasarm: Resimlerde ve film karelerinde yer alan karakterlerin giysileri genelde rahat ve geni olarak resmedilmi ve kurgulanmtr. Giysilerin yakalar olduka aktr ve ayrca giysilerde genelde scak renk kullanarak objelere ekicilik kazandrlmtr. rneklemin en giyinik figrnn yer ald Lewisin tablosunda, dnemin giysileri, geree uygun bir biimde yanstlmtr. Giysilerin anlatma katks, almann fiziksel alann oluturan Haremin d dnyaya kapal olmasyla oluan gizil atmosferine tam tezat bir biimde, zellikle Hamam temal resim/film karelerinde aklk, aleniyet ve sereserpelik iermesidir. yle ki, darya ve yabanc gzlere kar o denli korunurken ieride ve yabanc olmayana kar ise hibir mahremiyet gzetmeyen, tamamen gzler nnde olan bir yaam tarzn yanstmaktadr. 1.2.f. Karakterler: Resimlerde ve film karelerindeki tm karakterler kadndr. Panson ve Geromeun inceleme konusu resimleri ile onlarla eletirilen film karelerinde kadnlar arasnda beyaz ve koyu renk tenli kadn ayrm sz konusu olup, birinciler gen, cinsel cazibesi olan, kendilerine hizmet edilen ve hanm konumunda temsil edilmilerdir. kinciler; koyu renkli kadnlar ise yalar anlalmaz, cinsel cazibeden yoksun, hatta kaba ve irkin, hizmet eden ve hizmeti konumundadrlar (Resimlerde ve film karelerinde kendilerine biilen grev beyaz kadnlar ykamak ve onlara yardmc olmaktr). Resimlerde ve film karelerinde kadn ya hamamdadr ya da haremde sere serpe yatmaktadr. Hamamda beyaz kadnn alabildiine plaklna karn koyu renkli kadn grece giyiniktir. Bylelikle estetik grnt ve plaklk arasnda kurulan korelasyon, ten rengine gre kategorize edilmektedir. Beyaz kadnlarla olan snfsal farkllklarna karn resim ve film karelerinde koyu renkli kadnlar, daha gl ve aksiyoner olarak sunulmulardr. Lewis-The Siesta adl tabloda ve bu tabloyla eletirilen film karesinde ise kadn figr tek bana bir sedirde uzanm uyumaktadr. 1.2.g. Zaman: Resimlerin yapld tarih ve/veya resmedildii zaman dilimi, ondokuzuncu yzyldr. Filmin de kurgulad zaman dilimi Osmanl imparatorluunun son zamanlar yani on sekizinci yzyln sonu, ondokuzuncu yzyln badr. Zaman olarak da resimlerin ele ald zaman dilimi ile filmin gnderme yapt zaman dilimi arasnda birebir rtme vardr.

46

Ulu, Soydan, Said, Oryantalizm, Resim ve Sinemann Kesime Noktasnda Harem Suare

1.2.h. Resimlerin Karlatrlmas

Gerome- The Great Bath

Harem Suare

Gerome-The Bath

Harem Suare

Lewis-The Siesta

Harem Suare

47

bilig, Yaz / 2007, say 42

Panson-The Message

Harem Suare

Trouillebert-Harem Servant Girl

Harem Suare

1.3. Sonu Her eyden nce film, gemite olan bir yky anlatmaktadr. Gemi, azdan aza anlatlr, yazlr, izilir ve bylelikle sonraki kuaklara retilir. Getikten sonra ardnda hayallerimizden, hareket, ses ve szlerden oluan bir iz ve tortu brakr. Hepimizin akl gemile ilgili, doru ya da deil ya da ksmen doru birok eyle doludur. Akllarmzdaki bilgiler ve grntler, gemile ilgili alglamalarmzn nemli bir blmn oluturur.
Harem Suare filmi, bir dnem filmi olarak, kendi konusu iinde iledii tarihi dneme kendi biimsel zelliklerini getirmektedir. Bu biim gemie ynelik oryantalist alglamalarla ekillenmekte, belki de gemi, bak asna, zevklere ve isteklere bal olarak deitirilmektedir. Ynetmen burada, bilerek ya da bilmeden oryantalist ressamlarn izimlerini esas almaktadr. Filmdeki sinematik kareler, belirtilen resimlerle, dnemin Osmanlsnn zerine biilen elbisenin dikilerini salamlatrmaktadr. Kltrel belleimizde, corafi konumla ilintili reflekslerimizde yer eden bu semantik erevede ynetmen, iyi bildii sularda kula atmann rahatln ve gvenini yaamaktadr. Grntnn anlatt ve anlatma biimi asndan ynetmen ve ressam, grselletirme adl zihinsel srete iletisini kendi bak asyla aklamaya ve yorumlamaya alr. Grselletirme, sanatnn slubudur ve sanatnn ka48

Ulu, Soydan, Said, Oryantalizm, Resim ve Sinemann Kesime Noktasnda Harem Suare

zanm olduu sosyo-kltrel yaantlardan beslenir. Hi phesiz ki, ynetmen Ferzan zpetek, Harem Suare filmini olutururken sosyo-kltrel yaants, grntnn anlatt ve anlatma biimi asndan oryantalist ressamlarn eserleri ile rtmektedir. almamzda zerinde durduumuz gizli oryantalizm, bilinsiz ve farknda olmadan Dou ile Bat arasnda ze ilikin farklar olduunu ifade etmektir. tekini tanmlamak ve onun zerinden kendini ina etmek, almann banda da belirtildii gibi, insann doasnda bulunduundan, gizli Oryantalizm ve gizli oryantalistler, tekini tanmlarken, bunu bilinli bir kt niyet ve farkndalk ile yapmamaktadrlar. rneklemi oluturan resimler ile film zerinde yaplan incelemede yukardaki yargy dorular biimde ak, belirgin ve olabildiince de yaln gdlenimler olarak gizli oryantalizmin izleri srlmektedir. nceleme konusu resimler, film kamerasnn ereveledii bir resmedilmi gerek olma zelliini tamaktadr. Tablolarn iindeki figrler, desenler vb eler yeniden dzenlenerek izgi, renk, k, kontrast, izgi ve grsel birletirme ile yeni bir btnsel kompozisyon ve etki yaratlmaktadr. Resimlerin uzamsal ilikilerinin filmde kimi kez zamansal ilikiler olarak dnmekte olduu gzlemlenmektedir. Ynetmen, ressamn uzamsal hareketsizlik iinde rgtlenen yaptndan yola karak onu devingen bir zamansal ve uzamsal birliktelie ve btnsellie dntrmekte, bunu yaparken de zihinsel ve duygusal etkinlik ve ynseme olarak, tarihsel dnemi yorumlarken, bir anlamda da belirli bir bak asyla (farkl, egzotik, masals, fantezi imgelemlerle) yeniden biimlendirmektedir. Ynetmenin eyleri belirli bir biimde grmesini salayan da bizce bilinsiz ancak nceden varolan bir grme biimidir. Bunun sebebi, her imgede bir grme biiminin yatm olmasdr, nk snrsz grnm olanaklar arasndan o grnm seer. Bir imgeyi alglaymz ya da deerlendiriimiz, ayn zamanda grme biimimize de baldr (Berger 1988: 10). Ynetmenin filme yerletirdii elerde kast iermeksizin belirli bir ifade edili biiminin tarafnn tutulmas sz konusudur. Dnemi canlandran ve gizli bir oryantalizm ikin i ve d meknlar ve bu meknlarda yer alan karakterler, anlatnn olay rgsn birbirine balamaktadr. Son zmlemede bir katalizr olarak ve Saidin dnce sistematiinden farkl biimde, Douyu, nesne, kt, edilgen bir ekilde ina etmeyen; bilinsiz ve farknda olmadan bir olumluluk ieren gizli oryantalizm sz konusudur.

49

bilig, Yaz / 2007, say 42

Kaynaka
AKTULUN, K. (2000), Metinleraras likiler, Ankara: teki Yaynevi. ARNHEM, R. (2002), Sanat Olarak Sinema, (ev.Rabia nal), Ankara: teki Yaynlar. BATTAL, S.(2006), Asl Film imdi Balyor, Ankara: Vadi Yaynlar. BENJAMN, R. (1997), (ed.) Orientalism: Delacroix to Klee, The Art Gallery of New South Wales. BERGER, J. (1988), Grme Biimleri, (ev.Yurdanur Salman), stanbul: Metis Yaynlar. BURKE, P. (1994), Tarih ve Toplumsal Kuram, (ev. Mete Tunay), stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar. CEVZC, A. (2000). Felsefe Szl, stanbul: Paradigma Yaynlar. IRAKMAN, A. (2002), Oryantalizmin Varsaymsal Temelleri: Fikri Sabit mgelem ve Dnce Tarihi, Dou Bat, Yl: 5, Say: 20, 181-198. DORSAY, A. (2005), Yedi Soruda Ferzan zpetek Sinemas, Milliyet Sanat, Yl.5, Say: 560. GELLNER, E. (1998), Milliyetilie Bakmak, (ev.Simten oar ve Saltuk zentrkNalan Soyark). stanbul: letiim Yaynlar. GERMANER, S. NANKUR, Z.(1989), Oryantalizm ve Trkiye, stanbul: Trk Kltrne Hizmet Vakf Yaynlar. GZEL, C.(2001), Smrgeci Sylem ve Sinema: Kltrel Yanlln Yeniden Sunumu, Trk Film Aratrmalarnda Yeni Ynelimler1, stanbul: Balam Yaynclk, 81-95. NANKUR, Z. (1997), 19. Yzyl Avrupasnda Heykel ve Resim Sanat, stanbul: Kabalc Yay. NANKUR, Z. (2005), Oryantalist Ressamlarn Tuvalinden stanbul,

http://www.obmuze.com/volvotop19.asp#
KAHRAMAN H.B. (2002), selletirilmi, Ak ve Gizli Oryantalizm ve Kemalizm, Dou Bat, Yl.5, Say: 20, 153-180. KILI, L. (1994), Grnt Estetii, stanbul: Yap Kredi Yaynlar. KORAP, E. (2005), talyada kinci Trk,

http://www.milliyet.com.tr/2001/01/11/yasam/yas01.html
LANDOW.G.P. (2005), Edward W. Said's Orientalism, http://www.scholars.nus.edu.sg landow/post/poldiscourse LOT, P. (1998), Aziyade,(ev.lhan Arda). stanbul: Pera Yaynclk. MARDN, . (2002), Oryantalizmin Hasralt Ettii, Dou Bat, Yl.5, Say: 20, 111-116. MIHIOLU, M. (2001), Oryantalizmi Amak, Trk Film Aratrmalarnda Yeni Ynelimler1, stanbul: Balam Yaynclk.
50

Ulu, Soydan, Said, Oryantalizm, Resim ve Sinemann Kesime Noktasnda Harem Suare

MUTLU, E. (1991), Televizyonu Anlamak, Ankara: Gndoan Yaynlar. ZGVEN, F. (2005), F. zpetekin Son Pastas, http: //www.radikal.com.t /veriler/ 003/12/18/ aber_99312.php ZPETEK, F. (2005), http: //www.sinematurk.com/kisi.php3?kkodu=2486 ZYURT, O. (2005), talyada Anadolu Yrei,

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=170692
SAD, E. (1998), Oryantalizm(Doubilim) Smrgeciliin Keif Kolu, (ev.Nezih Uzel). stanbul: rfan Yaynclk. SIBA, M. (1993), Oryantalizm ve Oryantalistler-Yararlar ve Zararlar, (ev.Mcteba Uur). stanbul: Beyan Yaynlar. SONTAG, S. (1999), Fotoraf zerine, (ev.Reha Akakaya), stanbul: Altkrkbe Yaynlar. THORNTON, L. (1983), The Orientalists: Painter-Travellers, 1828-1908, Paris. TUNA, B.B. (2002), arkiyatl Anlamak Edward Saidin arkiyatl zerine Notlar, Dou Bat, Yl: 5, Say: 20, 211-234. TURNER, S.B. (1994), Oryantalizm Postmodernizm ve Globalizm, (ev.brahim Kapaklkaya), stanbul: Anka Yaynlar. TRKBA, A.U. (2002). arka Dair: Miladn 24.Ylnda arkiyatlk, Dou Bat, Yl.5, Say: 20, 199-210. UNCU, E.A. (2005), renenin Arnmas,

http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=r2&haberno=5319
YEENOLU, M. (1999), Peeli Fantaziler: Oryantalist Sylemde Kltrel ve Cinsel Fark, Oryantalizm, Hegemonya ve Kltrel Fark. (der.Keyman, Mutman ve Yeenolu), stanbul: letiim Yaynlar. YEENOLU, M. (2003), Smrgeci Fantaziler, stanbul: Metis Yaynlar.

51

The Intersection Point of Said, Orientalism, Painting and Cinema: Harem Suare
Assist. Prof. Guliz ULU Research Assist. Murat SOYDAN
Abstract: This article is based on Orientalisms stereotyping point of view. It argues that, related to intention, consciousness and awareness, Orientalism may exist in any era as good or bad intentioned, as conscious or unconscious, and as aware or unaware. This article argues further that not every description of the other and not every building of the self on this description can be judged through Orientalism, which almost always reflects purposeful and malicious intentions. To support this view, this study contends that the description of the other and hence, the building of the self activities which are already inborn aspects of human nature may also be made through a latent Orientalism which does not include purposefully malicious intentions. Because of all these, in this study, Harem Suare, a well-known film by Ferzan zpetek a director whose movies are consistently regarded as adopting an Orientalist view of the East has been selected for analysis. In this article, Harem Suares film squares are compared with the selected paintings of orientalist painters, Eduard Debat Panson, Jean Leon Gerome, John Frederick Lewis and Paul Desire Trouillebert. Key Words: Orientalism, Stereotyping, Ego offer, East-West, Ferzan zpetek, Harem Suare, Orientalist Paintings

Ege University, Faculty of Communication, Department of Radio, Television, and Cinema / ZMR gulizu@iletisim.ege.edu.tr Ege University, Faculty of Communication, Department of Radio, Television, and Cinema / ZMR musoydan@yahoo.com

bilig Summer / 2007 Number 42: 35-53 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

" " ( ) e , , a a ().



: . - , . , , , . , , , . o , " ". " " , , . : , , e , -, , ,

/ gulizu@iletisim.ege.edu.tr / musoydan@yahoo.com

bilig 2007 vpusk: 42: 35-53 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Trk Sinemasnn zgn Dil Araylarna Farkl Bir Yol Haritas: Trk Soylu lkeler Sinemas
Yrd.Do.Dr. Mustafa SZEN
zet: Bu alma, son dnem Trk sinemasnda yeni anlatm biimleri, yeni szdizimleri araynda olan ynetmenlere genel geer kabullerin dnda farkl neri sunma zerine odaklanmtr. Trk sinemasnn yk, grnt ve teknik kodlar irdelendiinde, bu sinemann, Dnya (Bat) sinemasnn sinematografik anlatsndan hem farkl olduu, hem de yetersiz kald kolayca grlebilir. Bu nedenle almada, ncelikli olarak estetik yn zayf, fakat kendi kltr ile sahici balar kuran Yeilam sinemasnn grsel anlat dilinin analizi yaplm, daha sonra da deien artlar altnda estetik dzeyi yksek sekin sanat olma adna modernist anlat modellerinin peine den Trk sinemasnn giderek yitirdii zgnl tartlmtr. Bu zgnlk yitimine kar nerilen yol haritas ise, eski Sovyetler Birlii'nin rettii ve entelektel yn ok gl olan sinema dilinin etkisi altnda kalan, bunu kendi anlat grenekleri ile sentezleyen Trk Soylu lkelerin sinemasal anlat estetiklerinde ne denli baarl olduklar ve bu deneyimlerinden Trk Sinemasnn ne gibi kazanmlar elde edebileceidir. Anahtar Kelimeler: Trk Sinemas, Trk Soylu lkeler Sinemas, Anlat Grenekleri, zgn Sinema Dili

1. Giri Kuramclar, sinema sanatnda salt bir lkeye ait olan anlat biimlerinin olanakszl zerinde hemfikirdirler. Ancak yine de, sunulan ierikte, o kltr dairesine ait anlat greneklerinin bir biimde yer almasnn gerekliliini kabul ederler. Bunu da, sinemasal anlatlarn, bir at ya da ereve olarak, toplumsal yaam dnmsel (reflection) olarak yeniden reten yaratlar oluuna balarlar.
Trk sinemasnn yk anlatm (narrative code) ve grnt retimi (visual code) ynn irdelediimizde, bu sinemann, dnya (Bat) sinemasnn sinematografik anlatsndan hem farkl olduu, hem de yetersiz kaldn kolayca grebiliriz. Trk sinemasnn bu yetersizlii giderebilmesi ve zgn anlatlar kurabilmesinin yolu ise, kendi toplum kozmolojisini, hayat tasavvu-

Akdeniz niversitesi, Gzel Sanatlar Fak. Sinema TV Blm / ANTALYA sozen@akdeniz.edu.tr

bilig Yaz / 2007 say 42: 55-75 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2007, say 42

runu, anlam haritalarn ve anlamlandrma pratiklerini gz ard etmeden, sinemann uluslararas yaplarna bavurarak sentezler retebilme abasndan gemektedir. Buradaki asl sorun ise, peki bu nermeler, uygulamada karln nasl bulacak sorusuna verilecek yantta gizlidir. Bu argmanlardan yola karak oluturduumuz bu alma; Yeilam olarak adlandrlan Trk sinemasnn estetik yn zayf olmasna karn kendi kltr ile sahici balar kurabildiini, Yeilam ama giriimleri olarak retilen son dnem sinemasal yaratlarn ise kimlik ve zgnlkten yoksun olduu n kabulnden yola kmaktadr. Trk sinemasnn dil araylarna farkl bir neri olarak Trk Soylu lkeler sinemasnn anlat estetiinin ele alnmas ve buradan elde edilecek verilerle yeni bir ann olabilirliini tartmaya ayoruz. Bu olgunun gerekleme halinde ortaya kacak sonucun yz gldrc olabileceine dair kanaatimizi belirterek, bu noktada neler yaplabilirin ipularn bulmaya alyoruz. Hemen belirtelim ki Trk soylu lkeler kavram, sadece eski Sovyetler Birlii egemenliinde olan Kafkas lkeleriyle snrlandrlmtr. Bu snrlamaya karn yine olduka byk bir corafyay, deiik tarihi-etnografik olgular ve deiik sosyo-kltrel alglar reten bir kltrler yumandan sz ediyor oluumuzun da farkndayz. Trk soylu lkelerin her birinin kltrel tarihi uzun bir gemie dayanr ve her biri bu gemi iinde birok kltrel ve estetik deeri zmseyip varln daha zengin bir grnme kavuturabilmitir. Bu lkelerin sanatlarna bakldnda, ortak tarihi ve manevi deerlere temellenen bir yapnn varl hemen dikkati eker. Bu lkelerin sinema yaptlarnda, insanlarn doa ve toplum karsndaki konumlan, bu saptamay somut biimde bize gstermektedir (smailov 2001: 59). Sinemasal anlatlarndaki ortak olan bir baka unsur da, Rus sinema estetiinin getirdii entelektel anlat biimlerinin varldr. Ksaca, bu lke sinemalar ncelikle kendi anlat geleneklerine yaslanmakta, bylelikle de kendi kltrleriyle bark bir estetik kurabilmekte; br yandan da entelektel dzeyi yksek olan bir izgiye yneltmektedirler. Trk soylu lkelerin anlat yaratmlarnda bir dizi genel ynlerin ortak bir payda oluturduunu ve bunlarn da Trk sinemas iin farkl bir yol haritas olabileceinin, zgn yol haritasn olutururken bu ortak deerlerin getirdikleriyle beslenmesinin, onu daha sahih ve daha bir sahici klabileceinin irdelemesini yapalm.

2. Trk Sinema Dili ve zgnlk Sorunsal Bir kltrn hayat algsna ait ipularn bulmak iin, sanatsal anlatlarna bakmak gerekir. nk onlar, iinde yaratldklar kltrn zihniyet koordinatlarn yanstrlar ve bu nedenle de o kltrn grsel-iitsel yansmalar
56

Szen, Trk Sinemasnn zgn Dil Araylarna Farkl Bir Yol Haritas: Trk Soylu lkeler

olarak kabul edilirler. Buradan yola kldnda bir lke sinemasnda, toplumsal gereklii ina eden kltrel temsiller sisteminin bir paras olduu veya olmas gerektii sonucuna kolayca eriebiliriz. Trk sinemasnn, ama daha da ok Yeilam dneminin, grsel ve anlatsal yn irdelendiinde onun, Trk kltrnn grsel ve anlatsal greneklerini bir ekilde yeniden reten bir ynelime sahip olduu kolayca gzlenebilir. Yani bu sinema, ok da bilinli olmadan, kendine zg grsel bir dil retmitir. Szgelimi Trk sinema anlatlarnn birounda, Bat anlat sanatlarnn omurgasn oluturan birey/karakter inas yerine, olaylar tarafndan srklenen ve kiiliinin ruhsal boyutlarna hemen hi deinilmeyen figr tasarmlar vardr. Bunu, Dou anlat geleneklerinin bir uzants olarak yorumlayabilmek mmkn. Bu argmann en somut rneini Kemal Sunaln yaratt aban tiplemesinde bulabiliriz. Televizyonlarda yllar boyunca yaynlanan ve hemen her defasnda kendine her yatan seyirci kitlesi bulan bu filmlerde, birey olamayan ama bireymi gibi davranan aban figr, geleneksel oyun tiplemelerinin hazr klielerini, gncel olaylarn farkl versiyonlarna dntrerek saysz tekrarlarn sunmaktadr. Trklerin tarihsel birikimleriyle oluturduklar anlat greneklerini belirleyen altyap, daha ok sze ve seyirlie dayal davurum eilimleri tamakta ve genel olarak da, yanlsamac olmayan (non-illiusionist) bir anlaya dayanmaktadr. Bunda, Dou ve slam dncesinin grnen ve grnmeyen bir dizi etkilenmeleri vardr. Geleneksel gsteri sanatlar, modern dram sanatlarna doru evirilirken, slam dncesinin rettii hayat algs varln korumu, slami dram sanatlar, Aristonun getirdii estetik prensiplerinin karsnda yer alan bir ynelime girmi, bilinli olarak mimesisten kanmaya almtr. Szgelimi, Karagz, meddah ve ortaoyunu gibi temsil sanatlar, hibir zaman Batl anlamda bir gereklik izlenimi retmeye yanamamlar, tam tersine yalnzca bir yanlsama olduklarn vurgulamaya zen gstermilerdir. Bat kltrnn temsil zellii, dorudan temsil edilen nesnenin somut ve doru yanstlmasyla belirlenir. Oysa Mslman sanatnn Batl sanatlar gibi gereklii yeniden retmek gibi bir kaygs yoktur ve bu da bize, Batl anlamda birey kavray olmayan Trk sinemasnn, insan-zaman-mekan alglaynda neye gre Batdan farkllatna ilikin nemli ipularn vermektedir (Erdoan 1998: 161). Bunu daha iyi anlayabilmek iin, Bat sinema anlats ile Dou sinema anlatsn karlatrmak gerekir. Batnn sinema anlatlar, nesneler dnyasn gstermek zerine kurulmu olarak gerein znel yanna uzak durmakta, dnyaya yakndan ve srarla bakmakta, bu yzden zaman ve mekan mmkn mertebe az paralayan bir anlaya ynelmektedir. Buna karn Dounun sinema anlatlar, geleneksel anlam/nesne dikotomisine itibar etmemekte,
57

bilig, Yaz / 2007, say 42

maddi evreni, znel anlam dizgeleri erevesinde yorumlamaya yatkn olarak durmaktadr. Dou ile Bat arasndaki farkn temellerini bir anlamda en genel determinasyonlarn bulmaya alanlardan biri olan Ahmet Hamdi Tanpnarn bu konudaki dnceleri ufuk ac bilgiler iermektedir. Tanpnar, Dou ile Bat arasndaki farkn, insann d dnya karsndaki tavr ve faaliyetini bu dnyay deiiklie urat tarz asndan ele almakta ve eyaya tasarruf edi (praksis) tarznn bu iki medeniyet arasndaki fark akladn sylemektedir. Yani, iki uygarl ayran veya belirleyen faktr olarak znenin nesneyle olan ilintisini iaret eder. Ona gre Dou dncesi, insana derinlemesine tasarruf edemeyen, zaman ve mekandan syrlan, ayrntya ve somuta inemeyen anlatlar ortaya koymakla yetinmitir (Akt, Hilav1995: 109-110). Benzer saptamalar Beir Ayvazolunda da (1989: 60) grmekteyiz. Ona gre tamamen farkl geliim yasalarna sahip olan Dou kltrlerinin istikrarl yapsnda, eya hakknda edinilen bilgilerin birbirine eklenmesiyle elde edilen ilerleme bilgisini grmek mmkn deildir. nk Dounun zihniyeti her zaman iin eyann bilgisine sahip olmaktan uzak olagelmitir. Bat ise eyaya tasarruf tarznn farkl oluundan tr, somuta inen, ayrntya nem veren, tek tek varlklarn yani tikelin zerinde duran, kiinin bilincinde ve iebak ynetiminde kaynan bulan anlat trlerini yaratmtr. Dounun insana derinlemesine tasarruf edemeyen anlatlar ortaya koymasn, kendi ikin kltrne balayabiliriz. Bireyin kendini toplumsallktan koparamad bir gelenekte, bireyin ikin olmaktan akn olana ynelmekten baka bir seenei yok gibidir. Dou anlatlar bu nedenle Batdakilerden farkldr. Batl anlatlardaki kahramanlar, kendilerini daha ok darda var etmeye alrken, Doulu bireyler bunun tam tersine, kendilerine dnp bakarlar. Doudaki bireylerin aynay kendilerine tutmalar, dolaysyla benlii kendilerinde kefedip da ynelmelerinin aksine, Bat bireyleri aynay darya (doaya) tutarak bu araylarn benleen, narsistik bir boyuta tarlar. Somut bir rnekle aklayalm: Bat masallar, prensle, prensesin (erkek ve kadnn) kavumasn atmasz ve uyumlu bir deneyim olarak sunar. Masaln ocuksu imgelemi, kadnn ve erkein (dii ve eril prensibin) bir araya geliini isel her trl gerilimden arnm bir btnleme gibi deneyimler, kadnn ve erkein ruhsal ve masals bir gizle perdelenen bedensel btnlemesi sanki birbirinden farkl ama birbirinin dolaymyla btnlenen iki ayr varln dans gibi resmeder. Oysa Dou masallarnda ak, kadnn ve erkein (diil ve eril prensibin) kavumasndaki imkanszl anlatrken, onu bir aray ve ykm sreci olarak betimler. Kahramann imgeleminde doan, onu gerek hayattan ekip alan, benliinin ykmn hzlandran, egosunu paralayan, gereklik hissini elinden alan, aknn nesnesiyle olan btn
58

Szen, Trk Sinemasnn zgn Dil Araylarna Farkl Bir Yol Haritas: Trk Soylu lkeler

balar kesen ve ruhsal bir dnm ekillendiren bir deneyim olarak resmedilir. sel bir deneyim olarak verilen Dou masallarndaki ak, naif olmayan olgun bir aktr (Dorusz 2005).

2.1 Trk Anlat Gelenei ve Sinema Senaryo Yazar Aye asaya (1997: 136) gre Yeilam sinemas, kaynan masaldan, halk hikayesinden alan, trajik olmayan yerli hayat gr ile Bat sinemas ve Batl yaam tarz ile gelen Prometeci trajik eilimleri, kendi ana eksenini bozmadan eip bkm, trajediye direnen kendine zg bir dram anlay oluturmutur. Bu anlay, zaman, mekan, olaylar zinciri, tipler, kurgu mant, mzik/efekt kullanm ve diyaloglaryla bazen geleneksel halk hikayesi veya meddah, bazense masal ve sylence niteliklerini tamaktadr. Anlatlarda birey yoktur; kiiler, masaldaki olumlu-olumsuz deerlerin simgeletirildii tiplere benzerler. Bir baka deyile bu anlatlar, yerli halk masal ile Batl dramn garip bir karm, trajik olmayan bir dram trdr.
Farkl argmanlardan yola kmasna karn, Ouz Adanr da (1994: 129) benzer bir sonuca ulamtr. O da, Trk sinema anlatlarnda Bat sinemasnda var olan dramatik yap, entrika inas, karakter gelimesi ve kiilerin psikolojik derinliklerinin bulunmadn, melodramlarnda zaman ve uzam kullanmnn ykyle estetik ve dramatik adan hibir ilikilerinin olmadn syleyerek, Trk melodram sinemasnn yklerinin naturalist roman ieriklerini, anlatmnn ise, sinematografik masal kurgusu ya da kolajn gelitirilmi bir biimini andrdn belirtir.

2.2 Trk Anlat Geleneinin Epik ve Lirik Yaps Anlat tekniiyle toplumsal kltr arasnda yakn balar olduuna, zgn sinemasal anlat grameri oluturmak isteyen her toplumun kendi kltrnn, anlat geleneklerine uygun bir biimin peinde komas gerekliliine yukarda deinmitik.
Dramatik anlatnn Bat kltr dairesine ait olmas gibi, epik ve lirik anlat tarz da Dou kltr dairesine aittir. Burada, epik kavram, biim asndan dramatik anlatya benzememeyi ifade etmektedir. Epik ve lirik yapy mutlak ve snrlandrlm anlamda ele almamak gerekir; belirleyici olan dramatik yapya olan yaknlk veya uzakln niteliidir. Szgelimi Batl edebiyatlarn Dou anlatm biimi olarak adlandrdklar ykleme tarznda yk iinde yk anlatm yaplr. Buna iyi rneklerden birisi Binbir Gece Masallardr. Burada, asal yk (ereve/birinci dzey) iine yerletirilen ikinci dzey (ehrazat'n anlatt) ykler yerletirilmitir. Bu ykleme tekniiyle okuyucu, giri- gelime-sonu biimindeki izgisel ifade biiminden kartlarak, bambaka dnyalara tanabilmektedir.

59

bilig, Yaz / 2007, say 42

Geleneksel Halk Tiyatrosu trlerinin tmnn herhangi bir kuramsal abaya gerek duymakszn kendiliinden gstermeci/epik olduunu, bu tiyatro trlerinde izleyicinin illzyon/yanlsama iine sokulmadn, sahne gerei ile izleyici gereinin birbiri iine girmesinin sz konusu olmadn grmekteyiz. Burada genel olarak, seyircinin izledii oyun ile duygusal bir yaknlk kurmad, oyunla kaynap onun havasna girerek kiilerle bir zdeleme ilikisine girmediini grrz. Bu gstermeci yap, izleyiciyi kendiliinden gsteriye yabanclatrp, yani izleyici ile sahne arasndaki mesafeyi byten kimi zelliklerin bulunmasndan kaynaklanmaktadr. rnein, yapsal olarak bakldnda geleneksel oyunlarn organik bir btnl olmayan ksa oluntulardan oluan eklemli bir yapya sahip olduunu syleyebiliriz. Bylesi bir yap, batan sona kesintisiz bir akla zdelemeyi salayan yanlsamac anlayn karnda var olur (Pekman 2002: 24). Geleneksel anlat kodlar epik olana yakn olan bu kltrn, dramatik kalplara tutunarak rettii sinema gramerinde, belirli aksamalarn olmas doaldr. Yeilamn yapay bir sinema evreni oluturmasnn temelinde bu doku uyumazl vardr. Dram yapmak iin yola kan Trk sinemasnn her seferinde melodram retmesinin nedenlerinden belki de balcas budur. Yavuz Turgulun Gnl Yaras (2004) ve aan Irmakn Babam ve Olum (2005) filmleri son tahlilde melodram sinemasdr ve seyirci tarafndan da benimsenip, talep grmtr. Bu teze karlk olarak, 1980li yllardan itibaren Trk sinemasnda melodramatik yapy ama amacyla gerekletirilen bir ok film ad saylabilir. Gerekten de bu filmlerde, Yeilamda pek grlmeyen kamera hareketleri, farkl kurgu ve mizansen denemeleri ve ada ykleme teknikleri kullanlm, Yeilamn yeterince ilemedii karakter olgusuna arlkl yer verilmeye balanmtr. Melodramdan dramatik yapya geii hedefleyen yeni kuak ynetmenler, bireysel bir sluba ynelmelerinin yan sra, filmlerinde ana karakterleri evresi ile birlikte ilemeye zen gstermiler ve Yeilam sinemasnn zaman, mekan ve kiilikler arasnda kuramad ba bir nebze de olsa kurmaya almlardr. Bylece Trk Sinemasnda melodramdan drama doru bir gei srecinin balad sylenebilir. Burada zerinde nemle durulmas gereken nokta, btnyle Batl dramatik kalplarla yaplan bu anlatnn niteliinin sorgulanmasdr. nk Trk toplumunun sosyo-kltrel yaps Batya benzemediine ve bir toptan batllama da mmkn olamayacana gre bu filmlerde biim-ierik uyumazl aka hissedilir hale gelmektedir. Genel olarak bu filmlerde, ynetmen asndan neyin anlatlaca sorun olmaktan km, nasl anlatlaca sorun olmaya balamtr. Bu anlay ile retilen birok filmde, biim ile ieriin bulutuu net bir zemin bulunmadn belirten Kurtulu Kayalya gre ierik
60

Szen, Trk Sinemasnn zgn Dil Araylarna Farkl Bir Yol Haritas: Trk Soylu lkeler

boaltlnca anlatda biimsel oyunlar nemli oranda ne kmaya balamaktadr (akt,Bilgi 2002: 139).

2.2.1 Lirik Sinema Burada bir parantez ap, sinemasal anlatnn farkl bir ynne deinmek istiyorum. Sinema kitlelere ulama ynyle popler anlatlar retirken, bir ynyle de Sanat Sinemas ad altnda elit (sekin) kltre ait anlat formlar gelitirmektedir. Bu srecin yaratlarn, hem Bat sinemasnda hem de Dou sinemasnda grebilmek mmkn.
Sanat sinemasnn asal nitelii metaforik yaplara dayanan bir st-dil olmasdr. 1960l yllarda sinemann bu yndeki kuramsal ve uygulamal tartmalar iinde yer alan, sanat duyarllna sahip Batl ynetmenler, sinemada iinde yeni bir edebiyat ya da roman anlay oluturmaya alyorlard. rnein, Alain Robbe-Grilletnin sinemaya gittike boyun eiine karlk, Pasolini, sinema tekniini, mercein olanaklarn sonuna dein kullanarak, edebiyat, iiri grsel olarak yeni nitelikler iinde gerekletirmenin denemelerini yapyordu. Pasolini, sinemay edebiyatla uzlatrmak yerine, sinemann edebiyat gibi sesli-yazl dilden ok ayr bir grsel dil olduunu savunarak, sinema iinde grnt-szckler araclyla yeni bir grsel edebiyatn, daha da doru olarak, iir sinemasnn yaratlmasn nermekte ve yaratclar artk sinema ykleri deil, iirler, sinema iirleri yazmaya ynelmeli demektedir (Gevgilili 1989: 240-241). Bunun Doudaki karl ise Andrei Tarkovskydir. Lirik ve epik sinemann en baarl rneklerini yanstan bu filmlerde, lirik ve alegorik anlatmla, slupta epik, biimde yksel olan, ama daha ok da iir sanatna yaklaan bir st-dil (meta-language) kullanm vardr. Bu iirsel yap, figuratif metaforlar, pitoresk uyumlar ve uyaklar zerine kuruludur ve sanat iin sanat anlayyla hibir ortak yn olmayan zel bir iir tipidir.

3. Trk Soylu lkelerinin Sinemasna Genel Bir Bak Asya Ktasnn geni topraklar zerinde varln srdren, birbirlerine hem yakn hem de uzak olan Trk soylu lkelerin sinematografik dillerinin ortak paydasn, Rus sinema estetii oluturur. Bu sonucun nedeni, Sovyet sisteminin, kendisine bal tm cumhuriyetlerin ekonomik ve kltrel alanlarn merkezden denetleyebilecei ynetim biimi kurmasdr. Bu egemenliin dzeyi o kadar ki derinliklidir ki, SSCB'nin dalmasna kadar bu lke sinemalar, Sovyet sinemas ad altnda snflandrlm ve bunun uzants olarak dnya festivallerine Sovyet filmleri ad altnda katlabilmitir.
Btn bunlara ramen, bu lkelerin filmlerine bakldnda, hem sinema dili, hem de konunun ileni tarz ynnden estetik bir olgunluk ve ait olduu
61

bilig, Yaz / 2007, say 42

kltr dairesine ait olan zgnln varl hemen gze arpmaktadr. Bunun nedeni de, SSCBnin kltrel alandaki merkeziyetiliinin getirdii/bekledii/istedii ideolojik yapda filmler retme talebinin yannda, Trk Cumhuriyetlerinden kendi geleneklerine, rf ve adetlerine yaslanan filmler yapmalarna -grece- izin vermi olmasdr.

3.1 Sovyet Sinema Estetii Sovyet Devriminin hemen ardndan gelen 1920li yllar boyunca, Sovyet sinemas yalnzca uygulama asndan deil, ayn zamanda kuramsal adan da dnyann en heyecan verici sinemalarndan biriydi. Sinema sanatna byk katklar getiren bu estetik, 1917 devrimini takip yllarda heyecan dolu ve entelektel dinamiklerle ykl bir anlayla oluturulmu, bugn dahi deerinden ok ey kaybetmeyerek, sinemay sanat yapan temel unsurlar olagelmitir.
Devrimden sonra film endstrisinin ulusallamas iin bir giriim balatld. Bylece yurtdna kar sistematik bir diren salanm oldu. Yabanc filmlerin gsterimleri yasakland. Komnist kurallar ilerlik kazanmaya balad. Filmlerde devrimsel bir ierik grlmeye baland. 1920li yllarda Lev Kuleshov ve Vsevolod Meyerhold gibi uygulamac kuramclar, ayr ama paralel bir kurgu anlay gelitirdiler. Bu akm kurguyu, karmak bir olgu, filmin yrei olarak grmekte; ama buna karn, kurgunun amacnn anlaty deitirmekten ok onu desteklemek olduunu kabul etmektedir. Bu anlay, Sergei Eisenstein tarafndan gelitirilir ve sinema tarihinin dnm noktalarndan birini oluturur. Sovyet sinema estetiinin temel unsuru olan kurgu, ynelim olarak davurumcu bir yaklam stne younlar ve bu anlat dili Rusyaya zg roman tadn bizlere anmsatr. Bu filmler; iyi gzlemlenmi detaylar olan ve yaama ait belli durular olan anlatlardr. Grsellik her zaman iin n planda yer almakta ve kahramanlar az konumaktadr. Ynetmenin, anlatmak istediklerini daha ok grntlere ykledii anlamlarla vermeye alt bu anlat formunun asal zellii, entrikann tersine, sanatsal ilerleyiin kat dram kurallarndan daha ok, uyum ve gzelliin kurallaryla belirlenmesidir.

3.1.1 Stalinist Dnem Kuramsal ve uygulama asndan parlak olan yllar ksa srer ve kimi sinema yazarlar tarafndan 'propaganda sinemas' olarak da anlan yeni bir dnem balar. Stalinist dnem filmleri denilen bu yaratlarda, sinema sanat dar ideolojik-politik kalplara sokulmu ve ortaya kan rnler birer felaket rnei olmutur. Bu dnemde, dier sanatlarda olduu gibi sinemada da yaratcl yukardan aaya doru kontrol eden, sistematik ve youn bir brokratik ileyi kurulmu, sinema sanat devrimi kitlelere anlatmaya yarayan,
62

Szen, Trk Sinemasnn zgn Dil Araylarna Farkl Bir Yol Haritas: Trk Soylu lkeler

sosyalizmi ispat etmesi gereken bir ara olarak grlmtr. Bir zamanlar dnyann nc politik sinemalarndan biri olan Rus estetii artk yoktur. Stalinist dnem filmlerin ortak paydas, antsal, tumturakl ve skc epik anlatml, klie kahramanl ya da insanlara nasl yaamalar ve/veya yaamamalar gerektiini anlatmaya alan formlc mesajlarla yklenmi olmalardr. Trk soylu lkeler sinemasnda tarihi dramalar olduka ne kartlmtr. Bu filmlerde, kahramanlk ykleri olduka epik bir anlatmla perdeye yansmakta ve oyunculuklarda fazlasyla teatral bir yorum gze arpmaktadr. Ynetmenler ounlukla tasvirciliin stesinden gelememi ve bu nedenle de gsterili sahne grntlerine varmlardr. Her cumhuriyetin sinemas tarihsel ve biyografik filmlerde deneyimlidir; ne var ki baarl yaptlarn yan sra eitli tarihsel ve kltrel kiilikleri ilemek iin pek ok stereotip ve s giriimler de olduka fazla saydadr (Plakhov1991: 78).

3.1.2 Thaw Dnemi Sanat alanna egemen olan youn baskc ve brokratik sistem, 1956 ylndan itibaren yumuamaya balar. Sinema tarihileri bu dneme lya Ehrenburgun bir eserinden aldklar bir kelimenin adn vermilerdir: Thaw. Bu yumuama dneminde sanat, doruluk, itenlik stne kurulu bir anlayla birey zerine odaklanmakta, sosyalist gerekilik reddedilmeden, ona daha yumuak, daha bireysellemi bir insani yz kazandrlmaktadr.
Thaw dneminde, tm sanatlarda olduu gibi sinema sanat da Batyla heyecan verici kltrel alverie girmitir. Reddedilmeyen ama almaya allan sosyalist gerekiliin yerine, yeni daha doru bir gereklik aray iinde olan ynetmenler, kendilerine hem 1920lerin biimci anlayn, hem de Fransz, talyan sanat sinemasnn rnlerini rnek almaya balamlardr. rnein Kalatozov, Kalik ve Tarkovski gibi ynetmenler sosyalist gereki formlyle gereklie meydan okuyan yaptlar rettiler. Onlar, sk kullandklar simgesel ve metaforik uzaklatrmalar araclyla iirsel bir dilin peindeydiler. Bu entelektel yaratlarn ounda, fiziksel gereklikten ok, zihinsel gereklii ne sren sanrsal bir dnya yaratm vard. Sovyet sinemasn dnya sahnesine karan bu filmler oldu. Bu anlatlar, insanlara odaklanp, monolotik komnist sistemin erdemlerini hafifseyen ve Sovyet tarihini yeniden deerlendiren filmlerdi. Bu anlatlarn arbal duygusal lirizmi, Batl sinema evrelerini akna evirdi (Johnson 2003: 723-726).

3.1.3 Thaw Dneminde Trksoylu lkeler Sinemas Thaw dneminin getirdiklerini yaratclk asndan alan ve bu anlamda Stalinist dnem anlayndan biimsel kopular yaayan bu sinemalar, sosyalist gerekliin temsil ettii dzlemden ok uzak, kendi ulusal gerekliklerine
63

bilig, Yaz / 2007, say 42

dayal eserleri ortaya karmaya baladlar. Bu lkelerin kendilerine zg sinemasal dil belirlemelerindeki bir dier faktr de, Sovyet Merkezi Sisteminin her cumhuriyet iin saptad film retim kotasnn doldurulmas konusundaki srarc tavrdr. Sinemasal anlatlarda byk bir tema ve biim eitlilii boy gstermeye balad bu dnemde nemli olan unsur, filmlerin dilinde Bat sinemasnn etkilerinin hissedilir derecede olmasyla beraber, ayn zamanda ulusal geleneklerin baskn zelliklerinin canlandrlarak daha da gl bir hale dntrlm ekilde yanstlma becerisi ve abasdr. Bylece bu Cumhuriyetler rettikleri yaratlarda kendi halklarnn yzyllk geleneklerinde, gerek bir sinema ekoln ayrt etmeyi salayacak kadar salam kk salm yeni bir sinematografik dil gelitirebilmilerdir. Kukusuz ki bu Cumhuriyetlerin sinemalar birbiriyle benzerlik gsterseler de zde deildirler. Onlar hem tartmasz bir benzerlik hem de gerek bir eitlilik gsterirler. Tema, ritm (ounlukla yava) ve yaklam (fantastik sahnelere, simgecilie, epik trajediye ve melodrama sk sk bavurulur) benzerlii, Sovyet Kalb kadar paylalan bir tarihsel ve kltrel gelenei de bize gstermektedir. Bununla birlikte, sekin filmlerde, bu halklar ayran kkl farkllklar ifade eden gerek bir eitlilik de vardr: Krgzlarn da gebelii, Kazak steplerinin byk ak mekanlar, Trkmenlerin l uygarl, zbek ve Taciklerin Perslerden etkilenen antik kent uygarlklar gibi (Radvany 2003: 735-738).

3.1.4 Sovyetlerin Ykl Sonrasndaki Sinema Bu dnemin niteliini sadece sinemada deil tm sanatlar asndan tam bir k (dekadans) dnemi olarak adlandrabiliriz. Sanatlar, sosyalist gereklik iinde, eitsel veya ideolojik mesaj bulunan ve toplumsal olarak iyiletirici kabul edilen anlayn tm kalntlarn reddedip; gemiten intikam almak hrsyla sosyalist gerekliin her tabusunu zellikle de plakla ve cinsellie kar olan yasa krmaya balamlardr. Sanatlarn bir ou, gereki anlatdan vazgeip grotesk bir gerekstcl tercih ederken bir ksm da postmodernist anlatlar rnek olarak almaya balamlardr (Johnson 2003: 733).
Benzer gelime Trk soylu lkelerde de yaanmaktadr. Bir tepki olarak retilen son dnem filmleri ele alndnda birka ilgin filme ramen halkn ulusal sinemayla ilgili artan d krklna katkda bulunan ok sayda deersiz filmin de yapld grlmektedir (Teksoy 2005: 626).

3.2 Trk Soylu lkeler Sinemasnda Sovyet Estetii Sovyetler, egemenlikleri altndaki cumhuriyetleri bilim ve teknolojiden uzak tutmak iin yntem olarak onlar, opera, tiyatro, mzik, folklor ve spor gibi
64

Szen, Trk Sinemasnn zgn Dil Araylarna Farkl Bir Yol Haritas: Trk Soylu lkeler

alanlara kanalize etmi, ama bu alandaki ynlendirmelerini de srdrmlerdir. 1960l yllara gelindiinde, sanat zerindeki merkezi basklar nispeten azalm ve bunun doal uzants olarak da, yerel stdyolar yeniden alarak, ulusal film gelenekleri canlanmaya balamtr. Azerbaycanl ynetmen Tofik smailov (2001/II: 19) SSCB zamannda ekilen filmlerin Moskovann sansrne ve eitli kstlamalara tabi tutulduunu, bu nedenle 90 civarnda Rus filmi ekilirken Trkmenistan ve dier zerk cumhuriyetlerin ylda ancak 2-3 film ekebildiini, buna ramen bu filmlerin gittikleri btn festivallerde dl getirdiini belirtir. Bunun nedeni, kltrel yaamlarnn uzun sre bask altnda olmasna ramen, bu cumhuriyetlerin kendi kltrel duyarlklarn koruyabilmi, saklayabilmi ve bylece de zgn sinema dillerini yaratabilmi olmalardr. Ele alnan konular, Sovyetlerin ideolojik kstlamalarna uygun gibi grnmekteydi. Bununla birlikte, yaklam ve sinematik dil tamamen yenilenmiti. ounlukla belgesellere benzeyen grsel bir biim, din (slam) tabu bir konu olarak kalsa da bu gebe veya yaknlarda yerleik yaama gemi halklarn geleneklerine fazlasyla yer verilmekteydi. Tarihi ve ideolojik nedenler dolaysyla birbirlerinden uzak dm Trk soylu lkelerin sinema yaptlarna bakldnda, onlarn kendi estetik deerlerini gz ard etmedikleri, aksine zenle koruduklar grlebilir. Bu nedenle Trk soylu lkeler iin kltrel ortak paydadan sz edebilmek mmkndr. Bu lkelerin sinema estetii, Amerika ve Avrupa sinemasnn ana akmnn (mainstream) dnda kalan yapdadr ve genel olarak epik anlatya yakn olduklar grlmektedir. Bu lkelere ait baarl sinema yaratlarnda, zgn bir sylemin estetiin st kodlu unsurlaryla rglenerek ina edildii grlmektedir. Epik tarz iinde retilen filmlerin sahip olduu ifade gc, sinemann sonradan ortaya kan bir anlat dal olarak nerelere ulatn gsteren somut rnekler olarak karmzda durmaktadr. Bir anlamda saf sinema olarak da adlandrabileceimiz bu yaratlarda, ou zaman bir kahraman zerine kurulmayan, buna karn insann kendisiyle, dier insanlarla ve tabiatla iliki kurma isteini yanstan bir ilikiler yuma vardr. Anlatlarn teknik boyutlar ele alnp ortak paydalar haline getirildiinde, bu lke sinema yaptlarnn dramatik eri olmad, seyrek dokulu olay rgs/entrika inas ve mesafeli yaklam ile Batl dram anlatsna alm bir seyirci iin skc denilebilecek bir yapya sahip olduklar, dekor-kostm-aydnlatma gibi unsurlarn, anlam retimi dzleminde ele alnd iin grsel estetikten yoksun olduklar, kamera devinimlerinin minimalist dzeyde seyrettii ve yeni gereki estetii andran oyunculuk tekniinin varl saptanabilir.

65

bilig, Yaz / 2007, say 42

Bu lkelerin zellikle gen kuaktan olan ynetmenlerini ortak paydada toplayan ey, derinlikli bir tarih duyumu ve atalarnn deneyimini, yani lkenin kolektif deneyimini anlamak ve anlatmak iin destans yaplar kullanma arzulardr. rnein, Krgz ynetmen Tolomush Okeyevin Descendant of the Snow Leopard/Kar Leopar'nn Soyu (1984) adl filmi, dorudan doruya eski destans efsanelerin motiflerine yaslanan bir bayapttr. Rus estetiinin en ok hissedildii sinema Krgz, en az hissedilen Azeri sinemasdr. Krgz sinemas ise zamanla bir deneyim edinmi ve imdilerde yksek iirsel deeri ve hakiki destans gc olan epik filmler retmektedir. Okeyev doal yaam ve geleneksel Krgz kltrnden kaynaklanan filmlerinde, ancak John Ford ve Akira Kurosova ile kyaslanabilecek ozans bir anlatm gc ortaya koymaktadr. Epik trn grkemini tayan bu filmlerin dk temposu zaman zaman izleyiciyi yorsa da, grsel olarak hayli iyi estetize edilmi, fazla hareket etmeyen kamerann akllardan silinmeyecek tablolar oluturmas mthi bir doygunluk ve yeterlilik duygusu uyandrmaktadr. Bir baka rnek, Grc sinemasnn genel kabul grm baarsndan verilebilir. Bu sinemann sanatsal nitelikleri, ynetmenlerin plastik gzellik ve iirsel uyum konusundaki keskin sezgilerinden ve kltrel miraslarna ynelik dikkatli tavrlarndan kaynaklanmaktadr; yani folklora ve ulusal bilincin kaynaklarna ynelik derinlikli bir ilgilenme vardr. Bu ynetmenler ayn zamanda, dnyadaki genel kltrel eilimlere ynelmiler; szgelimi neo-realizmin ve dier verimli akmlarn kefine kendi yorumlarn da getirecek ekilde sinema dnyasnda olanlara ayak uydurabilmilerdir.

4. Trk Sinema Diline Yeni Bir Ann Olabilirlii Btn sanat alanlarnda olduu gibi, sinema sanatnda da biimsel formlarn yerel veya evrensel olmalar stne kurulan tartmalar hep sregelmitir. Ama sinema tarihi ve sosyolojisi bize gstermitir ki, ana akm (mainstream) olarak adlandrlan Batl dramatik anlat biimi dnda kalmaya alan sinemasal yaratlar, kitlelerle kontak kurabilme ans bulamamakta, daha ok sanat sinemas olarak zevkleri incelmi belirli bir kitleye hitap edebilmektedir. Bu saptamadan yola kldnda, Trk sinemasnn zgn dil oluturma abalarna ana akmn dnda kalan bir neri sunmann, ok da rasyonel olmadnn farkndayz. Burada amalanan ey, kendi anlat grenekleriyle beslenmi yaratlarn oluabilmesi iin farkl bir a oluturmak ve bylece zgn bir dil tasarm retmenin yollarn aramaktr.
Hibir lke saf ve z kendinden oluan sinemasal anlat biimi retememitir. Dolaysyla sinemalarn, kimliklerini yitirmeden ve asl nemlisi de bir rnek rnler vermeden, Rene Clairin deyimiyle bir ortak varoluta bulumalardr. Yani bir lke sinemas ancak ve ancak baka sinemalarla iliki
66

Szen, Trk Sinemasnn zgn Dil Araylarna Farkl Bir Yol Haritas: Trk Soylu lkeler

kurduu, onlarla beslenip deitii, dnt, ksacas melezletii lde serpilip zenginlemektedir.

4.1 Kltrleraras Etkileim Kltrleraras etkileim son derece nemli bir kavram olarak karmza kmaktadr. Bu kavram, iki veya daha fazla kltr arasnda etki-tepki/deitoku eklinde meydana gelen srekli ve eitli temaslar olarak tanmlanabilir. Bu olgunun konumuz asndan anlamn daha iyi amlayabilmek iin drt kavrama daha ihtiyacmz var: Kltrii, kltrleraras, kltrel deiim ve kltrel kolaj (Nutku 2006: 1-3).
Kltrel deiimde, insanlk durumunun evrenselliini gstermek adna, o kltrn snrlarn ama dncesi yatar; bylece, kendi kltrn mzelik durumuyla deil de, onun aa uygun sentezini yapabilmi olan kltr adam (yazar, sanat, bilim adam, vb.), kltrleraras aamaya km olur. Kltrii olan kltrlerarasna yakndan ilintilidir: Bu kavram, unutulan, yozlaan ya da gncelliini yitiren ulusal geleneklerin, kltrel deimede sentez yakalama dncesiyle aratrlmasn ierir. Bu aratrmalarn sonucu elde edilen sentez, kltrel deiimin kapsn aralar. Kltrel deiimdeki niteliin temel belirleyicisi olan deiken ise kltrel kolajdr. Bu kavram, borlandklar kltrleri anlamaya almayan, kaynak kltrlerin etnolojik ilevlerini dikkate almayan, onlarn yalnzca biim ve tekniklerini kullanan yaratlara denilmektedir. Bylesi uygulamalar, her ne kadar estetik ynden ok etkili ve gzel yapmlarn ortaya kmasn salamlarsa da, uzun srede sonu hep d krkl olmutur.

4.2 Trk Sinema Dilinde zgnlk Problematii ve Etkileim Trk soylu lkeler sinemasnda bir zgnlkten sz edilecekse, bylesi bir ann varlndan sz edebiliriz. nk, yeni anlat tarzlarnn ortaya kmasnda, yeni ifade biimlerinin meydana gelmesinde ve gelimesinde, kukusuz ki hem baskn olan Rus sinema estetii hem de dier Trk soylu lkelerin birbirleri ile olan karlkl kltrel etkileimlerin byk rol olmutur. Bu karlkl etkileimler, Trk soylu lkeler sinemasnn daha st dzeylere gelmesini salamtr. Burada hemen belirtelim ki bu sinemalar, sadece Rus estetiinden deil. Bat dnyasnn sinemasndan da olduka etkilenmilerdir. rnein, Trk soylu lkelerin Moskova eitimli gen ynetmenleri, Dou mecazn kullanma geleneinden kopmular, ama buna ramen sinema dillerini yedinci sanatn geliimine pek uygun grnmeyen ulusal miraslarna dayandrmaya almlardr (Radvany 2003: 737). Ksacas, Trk sinemas zgn dil yaratmnda Trk soylu lkeler ile olan kltrel benzerliklerin farkna vararak kendine yeni bir kulvar aabilir, nk bu lke sinemalarnn kimlik ve kltr zenginliinin altnda bu etkileim yatmaktadr.
67

bilig, Yaz / 2007, say 42

5. Genel Deerlendirme Kendi toplumuyla kurduu ilikiler bakmndan doru ve iyi, ama estetik bakmndan son derece kt/yetersiz olan Yeilam, sinemas,1980lerden itibaren dnemini kapatm yerini yeni bir sinemaya brakmtr. Bu yeni sinema, entelektel bakmdan daha iyi rnler sunmaya balam, fakat bu kez de kendine zg bir anlat dili gelitirememitir.
Bu saptamadan yola karak oluturulan almann odakland ana problematik, Trk sinemasnn anlat estetii ynnden Trk soylu lkeler sinemasndan faydalanabilecei karsamas (conclusion) zerine kurulmutur. Bu sinemalardan elde edilen verilerle oluturulacak melez anlat biimleri, Trk sinemasna zgn bir kanal oluturabilir tezini savunmaktadr. Bu tez, niin gereklidir, neler yapld ve neler yaplmal sorularnn yantlaryla daha somut bir anlam kazanacaktr.

5.1 Niin gerekli Sinemasal anlat dnyasnda bir dil sahibi olmann nemini fark etmek iin nce bir durum tespiti yapmak gerekir. Bugn dnyada geerli tek sinema dili vardr, o da Hollywood sinemasdr. Hollywood kurduu kresel egemenlik araclyla, dnya sinemalarn yeni ve zgn anlatlar gelitirmesine olanak tanmamakta ve bunun yannda yaratlan farkl anlat biemlerini hzla bnyesine katp, yourabilme ve deitirip dntrebilme becerisine sahip yapsyla da salt izleyicilerin deil, dorudan doruya film yaratclarnn da gr alarn nemli lde yitirmelerine neden olmaktadr.
Hollywoodun bu gc eskiden de vard ama son yllarda kresellemenin de etkisiyle o denli artt ki, artk Avrupa sinemasnn bile gelecei tartlr olmaya balad. rnein, Sovyetler Birliinin kmesiyle, zenle kurulmu olan Rus sinema estetii de yok olmaya yz tuttu. Yani, kendilerine zg sinema dili gelitirmeye alan lke sinemalarn, yaama hakk vermeyerek kertti. Kukusuz ki, son derece rktc olan bu gelimeler, Hollywood rnlerinin btn dnyaya ayn masal anlatmas ve dayatmasyla daha youn biimde yaamaya baland. Artk bizim de ynetmelerimiz, Amerikallar gibi film ekmeye baladlar. nk bir filmin seyredilmesi iin, Hollywood kalplarnn ve tekniinin kullanlmas neredeyse bir n art gibi olmutu. Ksacas, malup olmutuk. Bu ayn zamanda, kendimize mahsus sinema dilimizin lmesi anlamna geliyordu. ocuklara Kelolan yerine Hansel ve Gretel masal anlatmak gibi bir eydi (Alkan 2002: 11). Franszlar bu yola ok ak bir savam iindeler. Kendi kltrleriyle Avrupa kltrn birletirerek bir kltr ortaya koymaya alyorlar. Bunun iin, TVde gsterilen filmlere kota koymaktan, Euroimages gibi Avrupa sinema68

Szen, Trk Sinemasnn zgn Dil Araylarna Farkl Bir Yol Haritas: Trk Soylu lkeler

sna destek veren byk bir kuruluun kurulmasna kadar bir ok eyi deniyorlar. Bu sayede bugn Fransz sinemas Amerikan sinemas kadar olmasa da hala canl, diri bir sinema olarak ayakta duruyor ve hem de Avrupa sinemas ile yeniden ortak yapmlar araclyla kendini gstermeye alyor. Ynetmen ve sinema yazar Engin Aya, bu olumsuz srecin girdabnda henz kaybolmam Trk soylu lkeler sinemasnn da benzer tehditlerle yz yze geleceini syleyip, bundan kanmak iin yaplmas gerekenleri u ekilde belirtir: Bizim bamza ok nce gelen tehlike imdi Trk cumhuriyetleri bekliyor. Bat ve Amerika klk deitirerek her zamanki smrgecilik anlaylar ile geleceimizi ipotek altna almak isteyecek ve nlerindeki ortak kimlik, ortak uur engelini amaya alacaklar. Bu kimliin pasifize edilmesi iin de en iyi ara sinema olacak. Bu yntemle dnyann pek ok yerinde ve Trkiye'de seyirci Amerikan ideolojisiyle btnlemeye zorland, btnleti de... Bizim yapacamz sinema buna dur diyebilmeli. Tarihsel ve kltrel mitlerimizi korumal ve iinde bulunduumuz tehlikeleri de anlatan filmler yaplmalyz. Dede Korkut'larn, Yunus Emre'lerin kiilikleri zerinde oyalanmamalyz, onlardan bugne taan felsefe yansmal perdede (Akt, Bengisu: 2005). Bir baka deyile bu corafyada meydana getirilen sinema almalarnda dnya kltr hayatna byk bir katk ve zenginlik salayacak veriler mevcuttur. Trk sinemasnn zgn anlatlar yaratabilmesi iin gerekli olan hayat damarlarn canlandracak bu ok deerli potansiyel deerlendirilmeli yani entelektel birikim paylalmaldr.

5.1.1 Kltrel direnme ve zgnlk ya da Trk Sinema Rnesans' letiim alar sayesinde her eyin hzla tek-tipletii gnmz dnyasnda, sanat da, kendisini reten kaynaa atfen bir kimlik nesnesi olmann getirdii direnmeyi gstermeye almaktadr. Bu direnmenin anlam, kendisi de iinde olmak zere, her trl varolana belli bir uzaklktan bakarak zne olma niteliini yitirmemek ve kendisini zneletirdii oranda tekileri nesneletirmektir. Bunun sinemadaki yansmas, uluslararst sinematografik dile, kendi anlat dilinizden bir eyler ekleme, katabilme boyutudur.
Yeilam anlatsn geride brakan Trk sinemasnn 90'l yllardan bu yana gsterdii geliimi, baz eletirmenler (rn: Atilla Dorsay) rnesans olarak tanmlamaktadrlar. Yeni dnem diye adlandrlan bu sinemann en belirleyici zellii, yerli seyirciye deil de, Avrupa sanat sinemas seyircisine hitap etmeyi hedeflemek gibi yanl bir eksene oturmasdr. Trk sinemasnn oyuncu ekseninden ynetmen eksenine getii, Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz gibi yaratc ynetmenlerin, farkl bir sinemasal dil kullandklar
69

bilig, Yaz / 2007, say 42

kabul edilmekte, bunlarn uluslararas platformda kazand birok dln, Yeilam dneminin bitiinden beri toparlanamayan Trk sinemasnn, yeni bir dnemini balattn sylemektedirler. Bu yz gldrc dlleri gerek anlamn u sorunun yant verecek gibidir. Bu ynetmenleri Trk Sinemacs yapan sinematografik dil nasl bir kltrel temelin stne oturmaktadr. John Gillet gibi kimi yabanc eletirmenlerin, zenti, slup ve anlatsyla mulak bulduu (akt, Erdoan 2001: 122), festival filmi diye anlan bu rnler, birka istisna dnda yurtdnda da umulan ilgiyi grmemilerdir.

5.2 Neler yaplmal Sinemasal anlatlarda, darboazdan kanmann zm yolu eskiden beri bilinmektedir. Bu, yabanc sanat anlaylarna tmyle kapanmak deil; kltrel tek boyutluluktan bir an nce karak, dnyada yaplanlarla her toplumun kendi duyarlk ve anlatm zellikleri arasnda yeni bir sentez oluturacak evrensel bulumaya ynelmektir. nk da kapanmak bir seenek saylamayaca gibi, tutucu kalmann da bir baka biimidir.
Kendimize zg olan duyarlk ve anlatm zelliklerimiz asndan, Trk soylu lkeler sinemasnn, yeni bir sentez oluturmak iin balang noktas olarak ele alnmas pek de kolay olmayacak bir sreci iermektedir. Bunu her iki kltrn sinemaclar da sylemektedir: Atilla Dorsay Bu corafya bizden ok ey bekliyor ama Trkiye bir Asya lkesi olduu kadar bir Ortadou ve bir Balkan lkesi. rettii politikalarla hibir alanda olmas gerektii gibi duramyor ve talar iyi oynayamyor. Bu filmler burada gsterilecek olsa seyirci ilgi duymaz, ticari bir baar elde edilemez. Ancak hereye ramen ibirlii olmal. Sinema anlaylar olduka ileri, birbirimizden reneceimiz eyler olabilir. Biz onlara kapitalizm retiriz, onlar bize sinema kriterlerini. (akt, Bengisu: 2005). Ne yaplmal bal altnda yaplan nerileri maddeler haline getirelim: a) Trk dnyas sinemasna ilikin festivaller oalmal. stanbulda her yl yaplan Trk Dnyas Sinema Gnleri bu adan nemli bir misyon yklenmektedir, b) Bu festivaller ile ana akm filmlerin dnda, baka bir dnyann rn olan, insann nne yeni ufuklar aan filmleri de grme ansna sahip oluruz, c) Bu dnyann sinema yaptlar (bayaptlar) Kltr Bakanlnn yaynlar gibi bakanlka oaltlmal ve ucuz fiyata satlmal, bu filmler her an her yerde bulunmal, d) Ortak yapmlarn gereklemesi ynnde aba gsterilmelidir,

70

Szen, Trk Sinemasnn zgn Dil Araylarna Farkl Bir Yol Haritas: Trk Soylu lkeler

e) Teorik almalar yaplmal. rnein Tofik smailovun Trk Cumhuriyetleri Sinema Tarihi adl ciltlik eseri bu alanda nemli bir adm oluturmaktadr. Bunlarn says arttrlmal.

5.3 Neler yapld Bilmenin, anlamnn ve zmsemenin ilk adm tank olmaktan geer. Trk sinema dnyasnn bu lkelerin sinema yaratlarn grmeleri iin bir dizi alma yaplm, yaplmaktadr. Bunlar yapanlar da Trk sinema dnyas deil, Trk soylu lkelerin sinemaclardr.
ki dnyann sinemaclar ayn medeniyetin uzantlar olarak birbirlerini bilme, anlama ve al veri yapma gibi birletirici bir platformu salama adna Trk Dnyas Sinema Gnleri oluturuldu ve kez gerekletirildi. Trk Dnyas Sinema Gnleri'nin dzenlenmesindeki ana gaye, ortak kltr dairesine sahip lkelerin sinema almalarn bir arada gstermek, sinema alveriinin zeminini oluturmakt. Trk Dnyas Sinema Gnlerinde, Trk Cumhuriyetlerinin ynetmen, oyuncu, senarist ve kameramanlardan oluan temsilcileri stanbulda bir araya geldi, tant, kaynat ve birikimlerini paylat. Farkl mekanlarda, farkl lehelerde kurulmu film ykleri araclyla birbirimizden farkl olan ynlerimizi saptamak mmkn oldu. rnein, Trk soylu lkelerin en baarl olduklar trlerden olan tarihi filmler ele alnrsa; genelde kendi tarihlerine belli bir yksnme olmadan ve sosyal bir eletiri yaplsa dahi yine belli bir sayg erevesinde yaklatklar grlmektedir. Yaplanlarn devam ve daha somut admlara dntrlmesi adna alnan iki kararn olduka nemli olduunu belirtelim. Bunlardan ilki, her yl tm Trk Cumhuriyetlerinde 21 Kasm gnnn Trk Dnyas Sinema Gn olarak kutlanmas ve bu erevede etkinlikler yaplmasdr. Bunun anlam, sadece Trk sinema dnyasnda deil, bu lkelerin sinema dnyasnda da, Trk sinema estetiine ilikin kuramsal almalar yaplacann ve buradan elde edilecek bilgi birikimin niteliinin getirecei katklardr. Dieri ise, bir Trkimaj sinema fonunun oluturulmas karardr ki bu da yaplan kuramsal almalarn, entelektel dnyadan kp, yaratclarn elinde hayat bulabilirlii anlamna gelmektedir.

6. Sonu Yerine Trk Sinemasnn en byk eksiklii, ona zgn bir kimlik kazandracak anlat yapsndan uzak oluudur. Yaplmas gereken ilk ey, bilinli bir ekilde Trk sinemasn gzden geirmek ve anlatmsal zelliklerle ilgili boluklarn doldurulmasna almaktr. Kendimize zg sinemasal anlat biimleri retememenin temelinde, praxis sorunu vardr. Bu, dnyaya, eyaya, evrene
71

bilig, Yaz / 2007, say 42

bak ve yorumlay sorunudur. zm de, sinemamzn kuramsal ynde bilin ve derinlik kazanmasyla mmkn olabilecektir. Trk sinemas eer yeni ufuklara alacaksa, ulusal-evrensel olma tartmalarn amak zorundadr. Fakat amak demek, yaanan sorunu grmezden gelmek, yadsmak, dolaysyla erteleyip telemek deil, tam aksine onunla hesaplaarak kendine yeni yol haritalar oluturmak demektir. Trk kltr, n Asyada geerli olan soyutu dnme ve somutu nemsememe anlayna bal kalmtr. Tarih boyunca retilen sanat rnleri, doal formlarn taklitleri ve doal nesnelerin ltlerinin kullanm yerine soyut fikir ve zevklerin incelikli gstergeleri olarak n yapmlardr (Gleryz 1996: 53). Bu nedenle de anlat gelenekleri epik/lirik yapya daha yakndr. Trk sinemas baarl olamyor; nk kendine ait bir izgisi yok, ne olduu belli deil. Trk soylu lkeler ise, Sovyet sisteminin iinde varolup, Rus estetii diye adlandrlan sinema estetiini, kendi kltrel dnyalaryla harmanlayarak zgn epik ve lirik yaptlar retmilerdir. Bu yap, Trk sinemasnn yeni bir anlat grameri oluturmasnda nemli roller oynayabilir. Trk kltrnn dramatik anlatdan ok, epik anlatya yakn olduu grnden yola kan ve bu anlamda yeni bir yol haritas neren bu almann ierdii bir paradoxu da hemen belirtelim: Dramatik yapy krmaya alan akmlarn, tm dnyada ok da baarl sonulara eriemediini biliyoruz. Ana akm olarak adlandrlan anlat tarz sinemann popler yn dolaysyla her zaman iin arln koruyacaktr. Bizim nerimiz ise sekin kltre ait bir alan iermektedir. Cemal Sreyyann kendi iirini tanmlarken kulland tanm, bu bileimin estetik dokusunu bize ufuk ac bir ekilde vermektedir. air, Benim iirim Douyla Batnn elikisidir, uzlamas ya da bileimi deil demektedir.

Kaynaka
ADANIR, Ouz (1994), Sinemada Anlam ve Anlatm, Ankara, Kitle Yaynlar ALKAN, Ahmet Turan (2002), Aka ve nsanla Adanm Bir Trk Kltr rn: Yeilam Sinemas, Aksiyon Dergisi, say: 374, stanbul AND, Metin (2002), Ritelden Drama, stanbul Yap Kredi Yaynlar AYVAZOLU, Beir (1989), slam Estetii ve slam, stanbul, a Yaynlar BENGSU, Nihal (2005) Trk Dnyas ile sekiz gn, http://arsiv.aksiyon.com.tr/arsiv/209/pages/dosyalar/dos9.html 19 ubat 2005 BLG, Filiz (2002), Trk Sinemasnda 1980 Sonras slup Araylar, Ankara, Kltr Bakanl Yaynlar

72

Szen, Trk Sinemasnn zgn Dil Araylarna Farkl Bir Yol Haritas: Trk Soylu lkeler

ERDOAN, Nezih (1998), Yeilamda Beden ve Mekann Eklemlenmesi zerine Notlar, Dou-Bat Dnce Dergisi, Yl: 1, Say: 2, Ankara, Dou-Bat yaynlar, s: 157-164 DORUSZ, Mahan (2005), Erotik www.icgoru.com/makale/erotikaskin Aka Psikanalitik Bir Bak

DORSAY, Atilla (2004), Sinemamzda k ve Rnesans Yllar, stanbul Remzi Kitabevi GEVGLL, Ali (2002), an Sorgulayan Sinema, stanbul, Balam Yaynlar GLERYZ, Kezban (1996), Trk sinemasnda slubun Kkeni, Trk Sinemas zerine Dnceler, Ed: Sleyma Murat Diner, Ankara, Doruk Yaynlar, s: 49-56 HLAV Selahattin (1995), Edebiyat Yazlar, Yap-Kredi Yaynlar,1995 SMALOV Tofik (2001), Trk Cumhuriyetleri Sinema Tarihi, Cilt: 1-2-3, stanbul, Trk Gzel Sanatlar Vakf Yaynlar JOHNSON, Vida (2003), Thawdan Sonra Rusya, Dnya Sinema Tarihi, (ev: Ahmet Fethi). Ed: G.O.Smith, stanbul Kabalc Yaynlar, s: 722-734 MONACO, James (2001), Bir Film Nasl Okunur, (ev: Ertan Ylmaz), stanbul, Olak Yaynlar ZDEMR, Nutku (2006), Tiyatroda www.tiyatronline.com/loca200htm Kltrleraras Eilimler, http://

ZN, Nijat (1995), Karagzden Sinemaya (Cilt 1-2), Ankara, Kitle Yaynlar PEKMAN, Yavuz (2002), ada Tiyatromuzda Geleneksellik, stanbul, Mitos-Boyut Yaynlar PLAKHOV, Andrei (1991), Sovyet Sinemas, (ev: Ergn Aka/erif Erol), stanbul, Arena Yaynclk RADYAVNI, Jean (2003), Sovyet Cumhuriyetlerinde Sinema, Dnya Sinema Tarihi, (ev: Ahmet Fethi), Ed: G.O.Smith, stanbul Kabalc Yaynlar, s: 734-739 ROTHA, Paul/GRIFFITH, Richard (2001), Sinema Yazlar, (ev: Ayzer Ovatman), stanbul, zdm Yaynlar ASA, Aye/ YALSIZUANLAR, Sadk/ KABL hsan (1997) D, Gereklik ve Sinema, stanbul, z yaynlar ENGL Abdullah (2001), Trk Drama Gelenei ve Tarihi Oyunlarmz, Afyon Kocatepe niversitesi yaynlar TEKSOY, Rekin (2005), Rekin Teksoyun Sinema Tarihi, stanbul, Olak Yaynclk TEZEL, Naki (1985), Trk Masallar, (Cilt I), Ankara Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar

73

An Alternative for Turkish Cinemas Search for an Original Language: The Cinema of Central Asia
Assist.Prof.Dr. Mustafa SZEN
Abstract: This study focuses on presenting a new alternative to Turkish film directors who are looking for new forms and new syntax. When the narrative codes of Turkish cinema are analyzed in terms of story, vision and technique, it can be observed that this cinema not only differs significantly from the cinematographic narrative qualities of Western Cinema but is also rather backward compared to its Western counterparts. This study, therefore, firstly analyzes the visual narrative language of classical Turkish Cinema (Yeilam), which has been rather weak on the aesthetic side but which has established strong and authentic ties with its own culture. The study then discusses the loss of originality in later Turkish Cinema, which has followed a different path due to changing conditions, and has attempted to adopt modernist narrative models for the purpose of presenting itself as high art. In this study the suggestion made to regain originality in todays Turkish Cinema is to consider the Cinema of the Turkish Republics of Central Asia. This cinema has been influenced by the strong intellectual language of Soviet Cinema and has effectively combined this influence with its own narrative traditions. This study, then, discusses the success of the Cinema of the Turkish Republics of Central Asia and the possible benefits that todays Turkish Cinema can derive from their experiences. Key Words: Turkish Cinema, Turkic Cinema, Narrative Traditions, Originality in Filming

Akdeniz University, Faculty of Fine Arts, Department of Cinema and Television / ANTALYA sozen@akdeniz.edu.tr

bilig Summer / 2007 Number 42: 55-75 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

: .
:
: , , , . , ", " , () . - , , ; , . , : , , ,

, , / sozen@akdeniz.edu.tr

bilig 2007 vpusk: 42: 55-75 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Tarih retiminde Filmlerin Yeri ve nemi


Yrd.Do.Dr. smail H. DEMRCOLU
zet: Filmler, bilisel, duyusal ve psikomotor niteliklerin rencilere kazandrlmasn kolaylatran materyallerin banda gelmektedir. zellikle tarih derslerinde filmler araclyla gemi bugne getirilebilir. Buna ilaveten, bu aralar araclyla dersler daha ilgin, basit ve anlalr bir biimde retilebilmektedir. Teknolojik ve ekonomik adan gelimi lkelerde eitim ve retim etkinliklerinde filmlerin kullanlmasnn geen yzyln ilk eyreine dayand bilinmektedir. zellikle II. Dnya Savann ardndan bu materyallerin, tarih derslerinde daha sk ve bilinli bir ekilde kullanld grlmektedir. Gnmzde ise filmler, gelimi lkelerdeki tarih snflarnn ayrlmaz bir paras konumundadrlar. Ancak lkemizdeki tarih retimi incelendiinde, retmenlerimizin bir ksmnn derslerinde filmlerden yararlanmadklar grlmektedir. Derslerinde film kullanan tarih retmenlerinden bazlarnn ise, bu materyalleri etkili bir biimde kullanamadklar anlalmaktadr. Bu erevede, tarih derslerinde filmlerin yeri, nemi ve etkili bir biimde nasl kullanlmas gerektiiyle ilgili olarak yaplacak bir aratrmann, lkemizdeki tarih retmenlerine faydal olabilecei dnlerek, bu alma gerekletirilmitir. Aratrmada, ilk aamada tarih derslerinde filmlerin yeri, nemi ve etkili bir biimde nasl kullanlmalar gerektiiyle ilgili literatr taranarak kuramsal bir temel oluturulmutur. Daha sonra, elde edilen verilerin altnda lkemizdeki tarih retmenleri iin bir dizi neri getirilmitir. Anahtar Kelimeler: Tarih retimi, Tarih Dersi ve Film, Aktif Tarih retimi

Giri Sosyal bilimlerin nemli disiplinlerinden biri olan tarihin, ilk ve orta retim dzeyinde soyut ve retmen merkezli bir anlayla retilmeye allmas, bu alanda nemli problemlerin yaanmasna neden olmaktadr. rencilere yaadklar zaman diliminden ok nce cereyan etmi olaylarn soyut bir biimde anlatlmas, bu derse kar istenen ilginin gsterilmemesine ve salkl davran deiikliklerinin oluturulamamasna neden olmaktadr. Tarih dersleri araclyla, nitelikli bireylerin yetitirilebilmesi iin, rencilerin farkl duyu organlarna hitap eden ve retim teknolojileri asndan zengin re

KT Fatih Eitim Fakltesi Ortaretim Sosyal Alanlar Eitimi Blm, Tarih Eitimi ABD / TRABZON demircioglu61@yahoo.com

bilig Yaz / 2007 say 42: 77-93 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2007, say 42

tim ortamlar oluturulmaldr. Etkin retim ortamlarnn oluturulmasnda dikkat edilecek hususlarla ilgili olarak ilenti (1984 aktaran Demirel vd. 2001: 24) u nerilerde bulunmaktadr: renme ilemine katlan duyu organlarmzn says ne kadar fazla ise, o kadar iyi renir ve o kadar ge unuturuz. En iyi rendiimiz eyler kendi kendimizde rendiimiz eylerdir. rendiimiz eylerin ounu gzlerimiz yardmyla renebiliriz. En iyi retim, somuttan soyuta ve basitten karmaa giden retimdir. Yukardaki aklamaya ilaveten, renmeyle ilgili yaplan almalar; rencilerin okuduklarnn % 10unu, duyduklarnn % 20sini, grdklerinin % 30unu, hem grp hem duyduklarnn % 50sini, grp, iitip ve sylediklerinin % 80ini, grp, iitip, dokunup ve sylediklerinin % 90n rendiklerini gstermektedir (Demirel 2002). Baka bir deyile, rencilerde kalc ve istendik davran deiikliklerinin meydana getirilebilmesi iin, retim teknolojileri asndan zengin aktif renme ortamlar hazrlanmaldr. rencilere zengin renme ortamlarn hazrlayabilecek aralardan birisi filmlerdir. Filmler tarih derslerini daha basit ve ilgin hale getirmenin yannda, rencilere geleneksel retim anlayyla kazandrlmas mmkn olmayan pek ok nitelii kazandrabilecek aralardr. zellikle amz insannn ihtiya duyduu ve st dzey dnme becerileri olan sentez, analiz ve deerlendirme becerilerinin filmler araclyla rencilere kazandrlmas mmkndr. Buna ilaveten renciler, filmle toplum arasndaki ok ynl ve karmak ilikileri analiz ederek pek ok ey renebilirler (Chansel 2003). Filmin ne olduu incelendii zaman, sinemaclkta filmin deiik tanmlarnn yapld grlmektedir. Bu tanmlarda film u ekillerde tarif edilmektedir; Sinemaclkta, bir oyunun btnn tayan erit veya eritlerin btn, Sinema makinesiyle gsterilen eser (Eren vd. 1998: 504). Filmler, gemiten bugne toplumlarn sosyal, ekonomik, politik ve kltrel yaplaryla alakal olup, ilgili olduklar konu, olay ve dnemin aynas konumundadrlar. Hareketli grntler olan filmler, hazrlan amalarna gre farkl nitelikler arz etmektedirler. Bazlar, var olan dorudan yanstmay hedeflerken, bazlar da izleyiciye belirli bir bak as kazandrmak amacyla retilmilerdir (Chansel 2003). Baka bir deyile salkl olgulara dayal, rencilere bilimsel bilgileri aktarabilecek filmlerin yannda, belirli bir ideoloji ve dnya grn rencilere kazandrmay hedefleyen filmlerde bulunmaktadr. Filmlerin tarih dersleri bnyesinde kullanm srecinde tartlmas gereken bir dier husus ise, bilim sanat ilikisidir. Sanat, dnce, durum ya da olaylarn estetik beceri ve d gc kullanlarak ifade edilmesine ynelik yaratc insan etkinlii olarak karmza kmaktadr
78

Demirciolu, Tarih retiminde Filmlerin Yeri ve nemi

(http://www.students.itu.edu.tr/~ergonomi/webdergi/2.html). Bilim ise, var olan problem ve sorunlara, objektif bir anlayla deney ve gzleme dayal olarak zm getirmeye alan bir ura alandr. Bilim adam nyarglardan uzak belirli ve sistemli kurallar dahilinde verilerini ortaya koyarken, sanat kendi duygu, dnce ve anlayn dorudan eserine yanstmakta ve almasna damgasn vurmaktadr. Bilimle sanatn ortak ynleri incelendii zaman, hem sanatn hem de bilimin yaratclk zerine odakland grlr (http://www.students.itu.edu.tr/~ergonomi/webdergi/2.html). Bilim adamnn dnyann yasalarn bulmaya ve var olan problemleri zmeye alrken dayand esas ile bir sanatnn eserini olutururken dayand temel nokta yaratclktr. Filmlerin eitim ve retim etkinliklerindeki etkileri zerine yaplan almalarn zellikle ngiltere merkezli olmak zere, geen yzyln ilk eyreine kadar indii bilinmektedir (Strong 1964a). Bat Avrupa merkezli yrtlen bu almalara karn, lkemizde, tarih retiminde filmlerin kullanm dzeyi, tarih retmenlerinin filmleri kullanma becerileri, okullarn film kullanmna ynelik donanm dzeylerinin ne olduuna ynelik almalar istenilen dzeyde deildir. lkemizde filmlerin tarih derslerinde kullanm, tarih retmenlerinin film kullanmyla ilgili beceri ve tutumlar ve lkemizdeki okullarn film kullanmna ynelik fiziki imkanlaryla alakal detayl ampirik almalara rastlanlmamaktadr. Buna karn, lkemizde gerekletirilen baz betimsel alan aratrmalarnn bnyesinde tarih retiminde filmlerin yerinin konu edildii grlmektedir. Safrann (2002) 1993 ylnda Ankarada 536 renci ve 80 tarih retmeniyle gerekletirdii ortaretim kurumlarnda tarih retiminin yaps ve sorunlar isimli bir almada, tarih derslerinde filmlerin ne oranda kullanldnn aratrld grlmektedir. Bu aratrmann sonularna gre, almaya katlan tarih retmenlerinin %97,5unun derslerinde hi film kullanmadklar ve geri kalan % 2,5unun ise, ara sra film kullandklar anlalmaktadr (Safran 2002). lkemizde tarih retiminde filmlerin kullanmna ynelik retmen ve renci grlerini ieren dier bir alma Krber Vakf tarafndan 1995 ylnda gerekletirilmitir. Uluslararas bir proje erevesinde yrtlen bu almaya lkemizden 35 tarih retmeni ve 1229 renci katlm olup, almann tarih retiminde filmlerin yeriyle ilgili sonular aadaki gibidir (Tekeli 1998). Aratrmada rencilere tarih derslerinin nasl verildiine ynelik bir soru sorulmutur. rencilerin vermi olduklar cevaplar incelendii zaman, tarih derslerinde film izleme orannn dk olduu grlmtr. Dier bir soruda rencilere tarih ders ii ve ders d sunum aralarnn gvenirlilii ve keyif vericilii sorulmutur. Verilen cevaplarda tarihsel filmler keyif vericilik asndan birinci srada gsterilmitir. Baka bir deyile ren79

bilig, Yaz / 2007, say 42

ciler, ders kitab, tarihi roman, retmen ve dier yetikinlerin anlatmas, mze ve tarihi alanlarn ziyareti gibi ders ii ve ders d sunum aralar arasnda keyif vericilik asndan filmleri ilk sraya yerletirmilerdir (Tekeli 1998). lkemizde filmlerin tarih retiminde kullanmna ynelik yaplan ampirik almalarn neticesinde, bu aralarn tarih derslerinde istenilen seviyede kullanlmadklar grlmektedir.

Tarih Dersi ve Film Tarih derslerinde farkl duyu organlarna hitap eden ve gemii bugne getirerek rencilerin renmelerini kolaylatran unsurlarn banda filmler gelmektedir. lk ve orta retim dzeyindeki tarih retiminde, film makinesi, televizyon, video ve data show gibi unsurlar araclyla rahatlkla gsterimi yaplabilecek olan filmlerin ortaya k 19. yzyln sonlardr. Auguste ve Louis Lumierenin 1895 ylnda hareket eden ilk resimlerle bir gsteri yapmasndan bu yana, pek ok film retilmitir (http: //www.holonet.khm.de/visual_alchemy/lumiere.html). Hareket eden resimlerin ortaya kmasnn ardndan, bunlarn eitimde kullanlabilecei fikri yaygnlam ve film eritleriyle, filmler 20. yzyln ilk eyreinde eitim etkinliklerinde kullanlmaya balanmtr. Tarih retimi asndan bakldnda, bu dnemde zellikle sanayi devrimini yaam lkelerin bazlarnda tarih derslerinde filmlerin kullanld grlmektedir (Strong 1964b; Mahmud ve smail 2003).
1920li yllarda, zellikle ngilterede filmlerin tarih derslerinde kullanm ve nemiyle ilgili bilimsel almalar yaplmaktayd. Bu balamda, 19291930 yllarnda, The Historical Association tarafndan desteklenen bir bilimsel proje neticesinde, tarih derslerinin etkin ve kalc bir biimde retilmesinde filmlerin faydal olduu iddia edildi (Strong 1964a). Bu dnemde Fransa ve Amerika Birleik Devletleri, eitim ve retim etkinliklerinde film eritleri ve filmlerin kullanld dier lkeler arasnda yer almaktayd. zellikle Amerika Birleik Devletlerinde 1920li yllarda Grsel Eitim Topluluu kurulmu ve film eritleri youn olarak eitime girmitir. Eitimsel filmlerin retiminde ise, ngiltere ve Amerika Birleik Devletleri nde gelmekteydi (Strong 1964b). II. Dnya Savan takiben, teknolojik ve ekonomik adan gelimi lkelerde filmler daha sk ve bilinli kullanlmaya balanmtr. zellikle bu savaa ait filmler, savan tm plaklyla tarih derslerinde gsterilmesine yardmc olmaktayd. Yine bu dnemde, gelien teknoloji sayesinde olaylar annda kaydedilmekte ve eitim hizmetlerinde kullanlabilmekteydi. Bu erevede, bu asrn nemli olaylarnn byk bir blm filme alnmtr (Farmer ve Knight 1995). Hazrlanan tarihi, siyasi, politik, ekonomik, dramatik, mizahi ve belgesel filmler, rencilerin yaadklar zaman diliminden ok uzak olay, insan ve nesneleri snfa getirmekte ve rencilere birinci elden deneyim imkn sunmaktayd. zellikle ngiliz yayn kuruluu olan BBC, eitimsel
80

Demirciolu, Tarih retiminde Filmlerin Yeri ve nemi

amal dramatik, mizahi ve belgesel filmler hazrlamakta ve bu filmler okullarda tarih derslerinde kullanlmaktayd (McCulloch ve Richardson 2000). BBCnin eitime olan katks bugn de devam etmekte ve farkl alanlarda pek ok eitici film bu kurum tarafndan retilmektedir.

Tarih Derslerinde Kullanlabilecek Film eitleri retimi yaplan konularla ilgili rencilerde davran deiiklii meydana getirebilecek olan her eit film tarih derslerinde kullanlabilir. Tarih retiminde kullanlabilecek filmlerin bir ksm aadaki gibi sralanabilir:
Eitimsel filmler. izgi filmler. Komedi filmleri. Reklm filmleri. Belgesel filmler Dramatik filmler. Bilim kurgu filmleri. Ariv filmleri. Resmi sava filmleri. Amatr filmler. Haber filmleri.

Tarih Derslerinde Film Kullanmann Faydalar Filmlerin grsel ve iitsel ynlerinin yannda, renk ve hareket zellikleri de bulunmaktadr. Bu zelliklerinden dolay, eitim ve retim etkinliklerinde kullanlabilecek filmler araclyla rencilerin farkl duyu organlarna hitap edilerek (Mahmud ve smail 2003) istenilen davran deiikliklerinin daha kolay oluturulmasna zemin hazrlanabilir. Filmlerin tarih retim etkinliklerinde kullanlmasnn pek ok faydas bulunmaktadr. Bunlarn bir ksm aadaki gibidir:
rencilerin ilgilerini ekme. Deiik tarihi konulara ynelik geni bir ierik sunma. Belirli bir noktay ak hale getirme. Dersi ilgin hale getirme. rencilerin duygularna hitap etme. renciye gsterilen film zetlerinin ardndan, gsterimi yaplan konuyu neyin takip edeceini syleme imkn salama. rencilere, gsterimi yaplan film zeti hakknda kendi el yazlaryla grlerini yazma imkn salama. Kavramlar grsel olarak sunma.
81

bilig, Yaz / 2007, say 42

Bir olayn iki farkl versiyonunu gsterme. Gemii ilgin ve ulalabilir klmaya yardmc olma. rencilere dier ekilde ulalmas mmkn olmayan kant ve kaynaklar sunma. rencilere tanmadklar insanlar ve yerler hakknda ak ve net bir fikir verme. Motivasyonu arttrma. lgi ve merak arttrma. Karmak eyleri basitletirme. Gemie ait insan, yer ve karmak olaylar hakknda bilgi salama. rencilerin yaamalar mmkn olmayan olay ve sahnelerin gsterimine yardmc olma (Dickinson 1972; Barth ve Demirta 1997; Haydn 2000). renci merkezli ve aktif tarih retimi zerine almalar yrten Phillips (2002: 137-138) tarih retimiyle ilgili bir eserinde, derslerde video kullanmnn faydalarn aklamtr. Yazarn video kullanmnn faydalaryla ilgili nerilerini filmlerin tarih derslerinde kullanmna uyarlamak mmkndr. Bu faydalarn bir ksm aadaki gibidir: Ksa film pasajlar renciler iin ilgi ekicidir. Bunlar rencilerin kafasnda soru iaretleri olutururlar. Film, rencilere nemli olgusal bilgi salar. Film deiim, kronoloji, sebep, sonu, benzerlik, farkllk, motivasyon ve empatik bak asyla ilgili konularda tartma salar. Pek ok filmin kendisi kant olarak kullanlabilir. Buna ilaveten filmler hipotezleri test ve gvenirlilii kontrole yardm eder. Filmler, bilgilerin ve kantlarn dier kaynaklarla karlatrlmasn salarlar. Filmler, zellikle rklk ve soykrm gibi hassas konularn daha iyi anlalmasna yardm ederler. Filmler, rencilerin anlamakta zorlandklar konular basitletirip anlamaya yardmc olurlar. Filmler, gemiin grsel olarak sunulmas ve rencilerin ho vakit geirmelerine yardmc olurlar.

Tarih Derslerinde Film Kullanmann Snrllklar Filmler tarih derslerinde dikkatli kullanlmas gereken aralardr. Filmlerin snrllklarn bilmeden onlar retim etkinliklerinde kullanmak yarardan ok zarar verebilir. Bu balamda film kullanmndan doabilecek snrllklarn bir ksm aadaki gibidir:

82

Demirciolu, Tarih retiminde Filmlerin Yeri ve nemi

Filmler rencileri pasif klabilir. Baz filmler, kullanlan dil ve ierik asndan rencilerin seviyelerine uygun olmayabilir. Baz dramatik filmler yanl yorumlanmaya yol aabilir ve nyarg oluturabilir. Filmlerin retimi uzmanlk ister. Filmlerin gsterimi iin zel bir ara gereklidir (Payko 1991; Farmer ve Knight 1995).

Tarih retiminde Filmle retme ve renme Sreci: Film Kullanmadan nce Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar retmenler tarih derslerinde film kullanmadan nce, bir dizi hususa dikkat etmelidir. lk aamada, tarih retmeni okulun imknlarnn film kullanmna uygun olup olmadn gzden geirmelidir. Okulun imknlarnn tarih derslerinde film kullanmna uygun olmas durumunda, rencilerde meydana getirilecek davran deiikliklerine uygun bir film seilmelidir. Bu balamda lkemizde Osmanl Devleti ve Kurtulu Savayla ilgili deiik filmler bulunmaktadr. Buna ilaveten, Osmanl Devleti ve Cumhuriyet dnemiyle ilgili olarak lkemiz dnda hazrlanm filmler de tarih derslerinde kullanlabilir. Tarih retmeni kullanaca filmi tespit etmesinin ardndan, filmin kazandrlacak davranlarla ne derece rttn ok net bir biimde ortaya koymaldr. Tarih retmeninin dikkat etmesi gereken dier bir husus ise, kullanlacak filmin rencinin ya, yetenek, ilgi ve seviyesine uygun olup olmaddr. rnein, ya kk olan renciler iin izgi filmler daha uygunken, ya byk olan rencilerde izgi film dndaki filmler kullanlabilir. Buna ilaveten retmen, filmin yaps ve niteliine dikkat etmelidir. Filmin verdii mesaj, ierik, kullanlan dil, n yargnn olup olmad gz nne alnmas gereken dier hususlardr (Phillips 2002; Farmer 1981 aktaran Brooks, Aris ve Perry 1993).
Tarih dersinde retimi yaplacak konuya uygun filmin bulunmasnn ardndan, filmin nasl kullanacana karar verilir. Filmin bir btn halinde mi, yoksa pasajlar halinde mi gsterileceine, hangi noktalarda daha fazla dikkat edileceine karar verilmelidir. Bu aamada, film gsterimi veya gsterim sonrasnda, ne tr etkinliklerin yaplaca planlanmaldr. Bu erevede, yaplacak etkinlikler ve sorulacak sorular belirlenir. Buna ilaveten, film gsterimi ve etkinliklerin ardndan, deerlendirmenin nasl yaplmas gerektii planlanmaldr.

Film Sunumu Esnasnda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Film sunumu esnasnda, gsterimin yaplaca meknn sunuma uygun olmasna dikkat edilmelidir. Bu balamda snf, rencilerin filmi grebilecei
83

bilig, Yaz / 2007, say 42

ekilde dzenlenmelidir. Filmin hepsinin mi, yoksa belli bir ksmnn m gsteriminin yaplacana karar verildikten sonra, rencilere filmle ilgili alma yapraklar datlr. alma yapra etkinlikleri bireysel, ikili veya grup halinde yrtebilir (Phillips 2002). Zaman kaygs olmayan retmenler ilk aamada, filmin hepsini rencilere seyrettirebilirler. Bu almay takiben, filmin nemli grlen ksmlar zerinde rencilerle beraber almalar yrtlebilir. Bu etkinlikler erevesince, alma yapra, soru-cevap, analiz, tartma ve deerlendirme almalar yaplabilir. Tarih retmeni bu etkinlikler araclyla davran deiikliklerinin ne lde meydana gelip gelmediini grr ve eksik kalan ksmlar tamamlama ansna sahip olabilir (Farmer 1981 aktaran Brooks, Aris ve Perry 1993). Buna ilaveten, film gsterimi esnasnda filmin kimler tarafndan ve hangi amala yapld, verdii mesaj, bu mesajn gerekleri yanstp yanstmad ve filmde n yarglarn bulunup bulunmad renciler tarafndan aratrlabilir (Farmer 1981 aktaran Brooks, Aris ve Perry 1993).

Film Sunumundan Sonra Yaplmas Gereken Etkinlikler Film gsteriminin ardndan, davran deiikliklerinin meydana gelip gelmedii, geldiyse ne oranda meydana geldii ile ilgili olarak bir dizi etkinlik yaplmaldr. lk aamada renciler, filmden elde ettikleri deneyimleri snf huzurunda paylamaldrlar. Bu erevede, rencilerden ne rendiklerini szl veya yazl olarak belirtmeleri istenmelidir. Bu etkinliklerde film hakknda genel kanaat, filmdeki kantlar, kiiler ve olaylarn n yarg ierip iermedii, aksaklklarn olup olmad da ortaya konmaldr. Buna ilaveten, tarih retmeni hedefledii davran deiikliklerinin ortaya kp kmadn ok net bir biimde yazl ve szl sorularla ortaya koymaldr (Farmer 1981 aktaran Brooks, Aris ve Perry 1993). Tarih Derslerinde Film Kullanm erevesince Yrtlebilecek Baz retim Etkinlikleri Tarih derslerinde filme dayal etkinlikler sonucu istenilen davran deiikliklerinin meydana getirilebilmesi iin, film sunumu ncesinde, sunum aamasnda ve sonrasnda bir dizi etkinlik yaplabilir. Bu etkinlikler rencileri etkin, retken ve yaratc klacak tarzda olmaldr. Bu balamda, tarih dersleri erevesinde yaplabilecek etkinliklerin bir ksm aadaki gibidir: Tartma Film seyrettirilmesi aamasnda ve filmin bitiminde renciler film zerinde tartma yapabilirler. Bu tartmalar, filmin ierii, vermek istedii mesaj, sunduu kantlar, gereklere uygunluu, n yarg barndrp barndrmad gibi konularda yaplabilir.
84

Demirciolu, Tarih retiminde Filmlerin Yeri ve nemi

Not Tutma Tarih derslerinde film sunumu aamasnda ve sonrasnda yaplabilecek etkinliklerden birisi not tutmadr. renciler gerek filmi seyrederken, gerekse sunumdan sonra nemli grdkleri veya retmenin iaret ettii yerlerle ilgili olarak not tutabilirler. Film Kesi Oluturma Okullarda tarih dersleri bnyesinde film keleri oluturulabilir. Film kelerinde tarih derslerinde kullanlabilecek filmler hakknda tantm yaplarak renciler bilgilendirilebilir. Buna ilaveten, bu keler araclyla, snfta gsterimi yaplmasa da sinemalarda gsterimi yaplan ve tarihi konularla ilgili olan ve olmayan filmlerin tantm yaplarak, bu filmlerin izlenmesi salanabilir (Greiner 1955). Film Yapma Tarih dersleri bnyesinde filmlere ynelik yaplabilecek dier bir etkinlik ise, rencilerin bizzat kendi kameralar araclyla yapabilecekleri filmlerdir (Greiner 1955: 13-17). Bu etkinlik ncesi tarih retmeni, alma araclyla rencilere kazandrlacak davranlar ieren bir senaryo hazrlamal ve bu senaryo erevesinde snftan seilen rencilerle film ekilmelidir. Daha sonra bu film snfta izlettirilerek film zerinde tartma ve dier etkinlikler yrtlmelidir. Ahlaki, Dnsel ve Empatik Tahlil renciler seyrettikleri filmlerle ilgili olarak ahlaki, tarihsel ve empatik tahliller yapabilirler. Filmin konusunun dnsel olarak deerlendirilmesinin ardndan, filmde geen karakterlerin davranlarnn ahlaki ve dnsel boyuttan doru olup olmad incelenebilir. Buna ilaveten, filmde geen karakterlerle ilgili olarak, rencilerden empati etkinlikleri yapmalar istenebilir. Drama Filme dayal yrtlebilecek bir dier etkinlik, drama etkinliidir. Filmdeki konu ve konular balamnda renciler, kritik davranlarn kazanlabilmesi iin bir dizi drama etkinlii yaplabilir. Kurtulu Savan anlatan bir filmde, Milli Mcadelenin olumasna zemin hazrlayan konular drama etkinliine konu olabilir. alma Yapraklarna Dayal Etkinlikler Tarih dersleri bnyesinde filme dayal etkinlikleri verimli hale getirmenin yollarndan birisi alma yapraklardr. Gsterimi yaplacak olan filmle ilgili olarak tarih retmeni tarafndan kazandrlacak davranlar altnda oluturulabilecek alma yapraklar, filmin gsterimi ve seyrettirilmesinin
85

bilig, Yaz / 2007, say 42

ardndan kullanlabilir. alma yapraklarnn renciler tarafndan doldurulmasnn ardndan, alma yaprandaki sorulara verilen cevaplarn gerekeleri de rencilerle tartlmaldr.

Konu Tamamlama Konu tamamlama, tarih derslerinde rencilerin yapabilecei dier bir etkinlik olarak karmza kmaktadr. Bu etkinlikte, filmin bir ksm gsterilir ve rencilerden gsterimi yaplan ksmn geri kalann konu olarak kendilerinin yazmalar istenebilir. Bu erevede, rencilerden yazdklar konuyu hangi gerekelere dayal olarak yazdklarn belirtmeleri de istenmelidir. Sonu ve neriler Tarih retimi araclyla amz insannn ihtiya duyduu nemli nitelik ve becerilerin bir ksm rencilere kazandrlabilir. Bu ders araclyla, rencilere duyusal niteliklerin kazandrlmasnn yannda, sosyal beceriler, gemile bugn mukayese edebilme, deiim ve sreklilii alglayabilme, kantlar deerlendirebilme, eletirel ve analitik dnebilme gibi pek ok zelliin kazandrlmas mmkndr. Bu niteliklerin rencilere kazandrlabilmesi iin, gemiin bugne getirilerek, tarih derslerinin basit, ilgin ve anlalr bir biimde renilmesine olanak salayacak retim ortamlar dzenlenmelidir. Gemiin bugne getirilmesinde ve tarih derslerinin ilgin ve anlalr klnmasnda bizlere yardm edebilecek aralarn banda filmler bulunmaktadr. zellikle 20. yzyl olaylarnn getii dnemde ekilen veya daha sonradan ekimi yaplan filmler araclyla, gemie ait pek ok konuyu grsel ve iitsel olarak gnmze getirmek mmkndr.
Tarih derslerinde filmlere dayal etkinliklerden istenilen verimin alnabilmesi iin tarih retmenlerinin, filmlerin bu alann retimindeki yeri ve nemi hakknda gerekli bilgi ve beceriye sahip olmalar gerekmektedir. Buna ilaveten, tarih derslerinde filmlerden istenilen verimin alnabilmesi iin tarih retmenlerinin aadaki hususlara dikkat etmesi gerekmektedir. lk aamada, tarih retmeni retimi yaplacak konunun hedef ve davranlarnn altnda bir film tespit etmelidir. Daha sonra, tespit edilen filmin hangi alardan incelenecei ve sunumunun nasl yaplacana karar verilmelidir. Bu aamada tarih retmenleri rencilerinin film tahlilinde kullanabilecekleri ak ve anlalr alma yapraklar hazrlamaldrlar. Son olarak, filmin izlenmesinin ardndan rencilerde meydana gelen davranlar tespit etmek amacyla yrtlebilecek etkinlikler planlamaldr. Bu almaya dayal olarak aadaki neriler gelitirilebilir: Tarih retmen adaylarna, eitim fakltesindeki eitimleri aamasnda filmlerin tarih retimindeki yeri, nemi ve nasl kullanlmas gerektii konusunda eitim verilmelidir.
86

Demirciolu, Tarih retiminde Filmlerin Yeri ve nemi

Hizmet ii kurslar araclyla tarih retmenlerine, filmlerin tarih retimindeki yeri, nemi ve nasl kullanlmas gerektii konusunda eitim verilmelidir. Okullarda tarih derslerinde kullanlmak zere film arivleri oluturulmaldr. Tarih derslerinde kullanlacak filmlere ynelik retmen ve rencilerin kullanabilecei rnek materyaller gelitirilmelidir.

Kaynaka
BARTH, J. L. ve Demirta, A. (1997), lkretim Sosyal Bilgiler retimi: renci Klavuzu, Ankara: YK/Dnya Bankas Milli Eitimi Gelitirme Projesi Hizmet ncesi retmen Eitimi. BROOKS, R., Aris, M. ve Perry, I. (1993), London: Longman. The Effective Teaching of History,

CHANSEL, D. (2003), Beyaz Perdedeki Avrupa Tarih retimi ve Sinema, ev. Nurettin Elhseyni, stanbul: Tarih Vakf. DEMREL, . (2001), retim Teknolojileri ve Materyal Gelitirme, Ankara: Pegem A. (2002), Planlamadan Deerlendirmeye retme Sanat, Ankara: Pegem A. DICKINSON, A. K. (1972), The Role of Audio-Visual Material. Burston, C. W. Green, E. J. Nicholas, A. Dickinson, D. Thompson (Eds.). Handbook for History Teachers, iinde (ss. 126-136). London: Methuen Educational Ltd. EREN, H., Gzaydn, N., Parlatr, ., Tekin, T. ve Zlfikar, H. (1988), Trke Szlk, Ankara: Trk Tarih Kurumu Basm Evi. FARMER, A. ve Knight, P. (1995), Active History in Key Stages 3 and 4, London: David Fulton Publishers. GREINER, G. (1955), Teaching Film, London: British Film Institute HAYDN, T. (2000), Information and Communications technology in the history classroom, James Arthur and Robert Phillips (Eds.). Issues in History Teaching, iinde (ss. 98-112), London: Routledge.

http://www.holonet.khm.de/visual_alchemy/lumiere.html [Giri Tarihi: 15. 12.


2005]

http://www.students.itu.edu.tr/~ergonomi/webdergi/2.html [Giri Tarihi: 24. 07.


2006] MAHMUD, Hj. Rosnaini ve smail, Hj. Arif Mohd (2003), The Value of Bukit Kopeng as an Educational Film: A Research, The Turkish Online Journal of Educational Technology (TOJET), Nisan, Cilt 2, Makale 7, http: //www.tojet.net/articles/227.doc MCCULLOCH, G. ve Richardson, W. (2000), Historical Research In Educational Setting, Buckingham: Open University Press.
87

bilig, Yaz / 2007, say 42

ZTA, S. (2006), T.C. nklap Tarihi ve Atatrklk Dersi Konularnn retiminde Filmlerin Kullanlmas, Trk Eitim Sisteminde Atatrklk ve Cumhuriyet Tarihi retimi, Hacettepe niversitesi Yaynlar, 131-150. PAYKO, F. (1991), Tarih retimi, Ekiehir: Anadolu niversitesi Akretim fakltesi. PHILLIPS, R. (2002), Reflective Teaching of History 11-18, London: Continuum. SAFRAN, M. (2002), Orta retim Kurumlarnda Tarih retiminin Yap ve Sorunlarna likin Bir Aratrma, Trk Yurdu Dergisi, 22 (175): 73-79. STRONG, G. F. (1964a), History in the Primary School, London: University of London Pres. (1964b), History in the Secondary School, London: University of London Pres. TEKEL, . (1998), Tarih Bilinci ve Genlik, stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar.

88

Demirciolu, Tarih retiminde Filmlerin Yeri ve nemi

EK 1: retmen Film Kontrol Listesi (lk 12 sorunun evet olmas halinde filmin gsterilmesi tavsiye edilmektedir)
Soru Numaras 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 Sorular Okulunuzun fiziki imknlar film gsterimine uygun mudur? Film hakknda detayl bilgiye sahip misiniz? Filme ynelik yaplan deerlendirmeler hakknda bilginiz var m? Filmin bilisel, ahlaki ve dnsel adan rencilere katksnn olabileceine inanyor musunuz? Film bilimsel gereklere uygun olarak hazrlanm mdr? Film Trk Milli Eitiminin genel ama ve ilkelerine uygun mudur? retimi yaplacak konuyla film arasnda dorudan bir iliki var mdr? Belirlediiniz kazanmlar rencilerinize en iyi kazandrmann yolu bu filmin kullanlmas mdr? Filmin konusu genel ahlaka uygun mudur? Filmde kullanlan dil genel ahlaka uygun mudur? Film rencilerinizin seviyelerine uygun mudur? Film ak ve anlalr mdr? Film rencilerin ilgi ve meraklarn ekecek bir yapda mdr? Filmin tamamnn gsterimi yaplmayacaksa, gsterimi yaplacak ksmlara karar verdiniz mi? Filmin gsteriminden nce, gsterimi esnasnda ve gsteriminden sonra ne tr retim etkinlikleri yaplacana karar verdiniz mi? rencilerin kullanmna ynelik olarak alma yapra hazrladnz m? Filmin sunumunun ardndan rencilerde ne tr kazanmlar meydana geldiini grmek iin bir planlama yaptnz m? Evet Hayr

Kaynak: zta 2006dan uyarlanmtr.

89

bilig, Yaz / 2007, say 42

Ek 2: Cumhuriyet Filmi alma Yapra


Ynerge: Bu alma yapra 3 ksmdan olumaktadr. lk ksm, filmin gsteriminden nce rencilerin film hakkndaki grlerini sormaya yneliktir. kinci ksm ise, filmin izlenmesi esnasnda ve sonrasnda renci grleriyle ilgili sorulardan olumaktadr. Son ksm ise, filmin seyrettirilmesinin ardndan rencilerin duygu ve dnceleriyle ilgili sorular iermektedir. (Not: Tarih retmeni dersinin hedef ve davranlarna uygun olarak aadaki sorularn hepsini veya bir ksmn kullanabilir. Ayrca, retmenler aadaki sorulara kendileri yeni sorular ekleyerek alma yapran gelitirebilirler. rencinin Ad Soyad: rencinin Numaras: Filmin Ad: Filmin Konusu: Birinci Ksm: Bu Blm Filmi zlemeden nce Doldurunuz Cumhuriyet filmi hakknda herhangi bir bilginiz var m? (Bilginiz varsa, yazar msnz?) Filmin ismine dayal olarak, filmin ierii hakkndaki dncelerinizi yaznz? Size gsterilen film afiine dayal olarak, filmin ieriinin ne olabilecei hakknda bir paragraf yaznz? kinci Ksm: Bu Blm Filmi zleme Esnasnda ve Film Bitiminde Doldurunuz Filmin ilk sahnesinde verilmek istenen mesaj nedir? Film hangi meknlarda cereyan ediyor? Filmin ekiminin yapld meknlarn hakknda herhangi bir bilginiz var myd? Film hangi tarihler arasnda geiyor ve sizce filmin dnm noktalar hangi tarihlerdir? Dman askerlerinin stanbulu terk edi sahnesini izlediiniz zaman neler hissettiniz? O gnk askerlerle bugnk askerlerin kyafetleri arasnda ne tr benzerlik ve farkllklar var? Filmde kullanlan otomobiller hakkndaki dnceleriniz nedir? O zamanki otomobillerle bugnk otomobilleri karlatrnz? Filmin getii dnendeki milletvekilleriyle, bugnk vekillerin giysilerini karlatrnz? Sizce apka Devrimi yaplmal myd? apka Devrimi esnasnda Trk insannn giyim-kuamyla bugnk giyimkuam arasndaki farklar nelerdir? Size gre, halifeliin kaldrlp cumhuriyetin ilanndaki gerekeler hakl myd? Aklaynz? Terakkiperver Partisi'nin kapatlmas hakkndaki dnceleriniz nelerdir?

90

Demirciolu, Tarih retiminde Filmlerin Yeri ve nemi

Tekkeler kapatlmasayd, Cumhuriyetin yneticileri ne tr problemlerle karlarlard? eyh Sait syannn neden ve sonular hakkndaki dnceleriniz nelerdir? Size gre bu isyanla bugnk terr olaylar arasndaki benzerlik ve farkllklar nelerdir? zmir suikast ve Menemen olaylar hakknda ne dnyorsunuz? Yaz Devriminin gerekletirilmesiyle ilgili ne dnyorsunuz? Atatrkn kadnlara seme ve seilme hakknn tannmas ynndeki almalarnn nemi nedir? Atatrk'n ok partili hayata geii bir daha denemesinin sebepleri nelerdir? Film Atatrkn zel yaam hakknda bugne kadar bilinmeyen ne tr bilgiler iermektedir? Filmde Atatrk, smet nn, Fikriye Hanm, Latife Hanm, Mevhibe nn, Halide Edip ve Zbeyde Hanm canlandran sanatlardan hangileri daha gerekiydi? Filmin izlenmesiyle mcadele, idealistlik, vatanseverlik, adalet, hogr vb. ile ilgili olarak neler rendiniz? Film Cumhuriyetin kurulu dnemine ynelik olarak sizde ne tr duygular uyandrd? Filmin bitiminde verdii mesaj veya mesajlar nelerdir? Size gre film nasl bitmeliydi? Film bitiminde kafanza taklan sorular var mdr? Kafanza taklan sorular varsa bunlar yaznz. nc Blm: Bu Blm kinci Blmn Tamamlanmasnn Ardndan Doldurunuz

Bu ksmda renciler gruplar oluturarak alma yapraklarndaki sorulara verdikleri cevaplar karlatrrlar. Farkl cevaplarn nedenleri grupa tartlarak ortaya konmaya allr

91

The Role and Significance of Films in The Teaching of History


Assist.Prof.Dr. smail H. DEMRCOLU
Abstract: Films are among the most effective tools and materials that allow students to acquire cognitive, auditory, and psychomotor qualities. Films are very useful in history lessons, too, since by carrying the past to todays world, they make history lessons easier to follow and much more interesting to students. In developed countries using films in the teaching of history goes back to the first quarter of the last century. In the developed world films have been used in history classes even more frequently following World War II, and today films are among the major tools in the teaching of history. When history teaching in our country is considered, however, it can be observed that a significant number of Turkish history teachers do not make adequate use of films in their classes. It can also be observed that some Turkish history teachers do not have sufficient knowledge of how to use films effectively in their courses. This study has been conducted in order to look into the role and significance of films in history classes and to provide a guideline as to how films can be put to use in the most effective manner. The study first establishes a theoretical basis by reviewing the literature on the use of films in history classes and depending on these, makes a number of recommendations to Turkish history teachers. Key Words: History teaching, History Courses and Films, Active History Teaching

Karadeniz Technical University, Fatih Faculty of Education, Department of Secondary Education in the Social Sciences, History Education Division / TRABZON demircioglu61@yahoo.com

bilig Summer / 2007 Number 42: 77-93 Ahmet Yesevi University Board of Trustees



: , , . . , . , . , 2. . . , . , , . , . , . . : , ,

, / demircioglu61@yahoo.com

bilig 2007 vpusk: 42: 77-93 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Gemite ve Gnmz Yaamnda cretsiz ve cretli gc Olarak Kadn


Prof.Dr. M. Ali GROL Do.Dr. Akn MARAP
zet: Gnmz toplumlarnda kadnn rol ve ilevleri nceki dnemlerdekinden farkldr. Ekonomik dzeydeki deiimin st yapda neden olduu kltrel, sosyal ve ahlaki boyutlardaki belirgin farkllamalar, kadnn sosyal konumuna ilikin anlay ve dnce biimlerinde de belirgin dnmlere neden olmutur. Gnmzde ataerkil toplumsal yaplarn gemiteki etkinliklerini yitirmeleri ile i yaam ve zellikle giriimcilik alannda kayda deer bir yer edinen kadnn bu yndeki geliimine ket vuran engeller yalnzca ulusal deil, ayn zamanda uluslararas karakterdedir. Dolayl ve dolaysz faaliyet gsteren uluslararas kurulu ve uygar toplum rgtleri belli olanaklara sahiptir. Buna karn kendilerinden bekleneni ortaya koyamamakta, etkin olamamaktadrlar. Gerekli uluslararas rgtlenme ve alarn oluumu ve geliimi dzeyindeki abalar akim kalmtr. Bylece kadn giriimcilii kresel bir organizasyonun ortaya karabilecei olumlu sonulardan yoksun braklmtr. Anahtar Kelimeler: Kadn giriimcilii, Uygar toplum rgtleri, Uluslararas organizasyon, ibirlii programlar

1. Giri Gnmz dnyasnda kadnn yer almad, bir yesinin bulunmad hibir meslek ve faaliyet alan kalmam gibidir. Ancak yirminci yzyl ncesi birok toplumda belli ura trleri yalnzca erkekler iin sz konusu olmaktayd. Emein bu tr bir ayrma tabi tutulmas ile, erkek evin dnda [hane halknn yaam iin gerekli kazanc temin etme abas gsterirken], geri planda kalan kadn evin bakm, yiyecek ve giyeceklerin hazrlanmas ve ocuklarn yetitirilmesini stlenmiti1.
Ancak bu durum fabrika ve spermarketlerin bulunmad dnemlerde kadnn yalnzca ev ii yapt anlamna gelmemektedir: On altnc

Seluk niv. Karaman BF / KONYA magurolus@yahoo.com Ahmet Yesevi niversitesi, TRTEP letme Blm / ANKARA akin.marsap@yesevi.edu.tr

bilig Yaz / 2007 say 42: 95-109 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2007, say 42

yzylda, ekonomik adan abas eininkinden aa kalmayan kadn, youn alan bir ynetici ve retici durumundayd (Thomas 1999: 273). Endstriyel dnmn, tarmsal ekonomileri endstri-hakim ekonomilere yneltimi, zaman ierisinde hane halkndan daha fazla kiinin fabrikalarda almas ile sonulanmtr. Yine de aile btnln yitirmemi, alnan cretler ailenin geimini salamak amac ile bir araya getirilmitir. Daha fazla miktarda mallarn retimi ile onlar satn almak iin daha fazla paraya ihtiya duyulmas sonucu ailede baba ve on yan zerindeki ocuklar cret karl alarak ailenin geimi iin gerekli paray temin etmilerdir. Kadnlar ise, evde kalarak evin ileri yannda, kk ocuklarn bakmn stlenmilerdir. Ancak gerek duyulduunda, kocasnn iinin kaybetmesi veya lm halinde almak durumunda kalan kadn, fabrikada kendisine nisbetle yksek cretle ar endstrilerde alan erkee oranla dk cretli tekstil gibi, daha hafif endstrilerde istihdam olunmutur2.

2. Gnmz Genelinde Kadnn Toplum ve Yaamndaki Yeri zellikle geen yzyln ilk yarsnda kar karya gelinen iki dnya sava, bata endstri olmak zere kadnn btn sektrlerde istihdamn arttran nemli bir faktr olmutur. Sava nedeni ile cepheye giden erkekten bo kalan yeri kadn doldurmutur. Bu savalardan ikincisinde zellikle sava arlkl endstrilerde, fabrika iisi veya katiplik gibi grevlerde yer alan kadnlar, igcnn ayrlmaz bir paras haline gelmeleri nedeniyleaskerler eve dndklerinde dahi sava sonras ekonomisi gerei alan hizmet ve katiplik arlkl ilerin ounu stlenerek istihdamdaki yerlerini korumulardr (Neft & Levine 1997: 48).
Aratrmalar amzda bata endstrilemi lkeler olmak zere, igcne katlan kadn saysnn arttn gstermektedir. Lambing (1997), Birleik Devletlerde yaplan bir aratrmann 1965 ylnda bu lkede alan kadn orannn faal igc ierisindeki orannn %35 olmasna karn, ayn yzdenin 1980 ve 1990 yllarnda sras ile %42 ve %45 olduunu belirtmektedir (s. 22). OECD tarafndan yaymlanan 2001 ylna ilikin, eitli lkelerde istihdamdaki 25-54 ya aras kadnlara ilikin rakamlarn yer ald bir belgede ayn oran Finlandiya, zlanda (%82), Norve, sve, Danimarka, Finlandiya gibi lkelerde yzde 70in zerinde olmaktadr (OECD). Aratrmalar, global kadn igcndeki en yksek artn endstrilemi lkeler olduunu gstermektedir. En dk art sergileyenler ise zaten iglerinde byk sayda kadn bulunan Dou Avrupa lkeleridir. Yelpazenin dier ucundaki kadnlarn igcnn %25 ve daha azn oluturduklar lkelerden yaklak te ikisi Orta Dou, Afrika sahrasnn alt kua ve gney Asyada yer almakta, nfuslarnn ounluunu Mslmanlar oluturmaktadr (Neft & Levine 1997: 50).
96

Grol-Marap, Gemite ve Gnmz Yaamnda cretsiz ve cretli gc Olarak Kadn

Burada sorulmas gereken sorulardan bir tanesi de kadnn cret karl almasnn onun hayatnda ne tr deiikliklere yol at, yaamna katksnn ne olduudur. Bu alandaki aratrma sonularn deerlendiren Oerton (1996) bu konuda iki farkl grn varlndan sz etmektedir. Bu grlerden birisi zaten evde ar bir yk yklenmek durumunda olan kadn iin cretli almann bir dier klelik olduudur. Bu durumdaki kadn yine de esas roln ei ve ocuklarna bakmak olarak alglayacaktr. Grlerden dieri cret karl almann yaamn byk lde deitirmesi sonucu kadnn kendisini [hi deilse] kuramsal olarak erkekle eit ve bamsz hissedecei, yaantsna daha geni bir bak as geleceidir. Bu bak asndan, allan iin stats ne kadar dk olursa olsun, bir e ve anne olma kimlii yannda, bir alan kadn kimlii de kadn iin nemli bir niteliktedir (s. 37).

3. Gnmzde Hzlanan Bir Olgu: Kadn Giriimcilii Gnmzde kadnn i yaamndaki yeri vurgulandnda, yalnzca eitli meslek dallar ve sektrlerdeki, kamu ve zel kesimde igren ve ynetici olarak istihdamndan deil, ayn zamanda bir giriimci, kendi iini kuran kii olarak sistemdeki yerinden de sz edilmesi gerekmektedir3. 1980ler kadn giriimcilii onyllar olarak adlandrlmtr (Megginson 2000: 38). kurulmasnda temel gdnn, dk gelir dzeyindeki kadn iin ek gelir kayna yaratma olmasna karn, farkl [maddi ynden daha iyi] koullarda olanlar asndan kar elde etme yannda kendini gerekletirme (selfrealization) veya kayda deer bir ey yaratma olduu ileri srlmektedir. Kadnlar tarafndan yaratlan giriimler yar zamanl (part-time) kk bir i nitelii tayabilecei gibi, Anita Roddick tarafndan kurulan ve yllk sat cirosu $500 milyonu aan doal kozmetik rnleri firmas Body Shop rneinde olduu gibi uluslararas byk iletmeler de olabilmektedirler (Starcher 2001). ocuk bakm ve hane btesinin ynetimi gibi ev grevleri kadn ounlukla g koullar altnda insiyatif kullanma, giriimcilik ve yaratclk konularnda deneyimli klmtr. Yine de kadn giriimcilii4, 1970li yllarda kullanlmaya balanlan nispeten yeni bir kelimedir (OECD 1997: 3). Gnmzde blucin kadar niseks bir nitelik kazanm bulunan kk iletme sahiplii kadna istihdam ve giriimcilik yoluyla kendini ifade olana vermekte bir lokomotif grevi grm, bu sayede ok sayda kadn ryalarn ve giriimsel beklentilerini gerekletirme olana bulmutur. Amerikal kadn giriimci erkek giriimcilere oranla 2.4 misli daha fazla iyeri amaktadr (Zimmerer & Scarborough 1999: 13). Dier lkelerde kadn giriimcilerin kar cinsten giriimcilere oran, Fransa gibi dk (1/12) ve spanya ve Brezilya gibi yksek (1/2) olan lkeler arasnda bir spektrum erevesinde deimektedir (Binole 2000: 1).
97

bilig, Yaz / 2007, say 42

1997 ylndan balayarak 2000 ylna kadar Arjantin, Avustralya, Lambing (1997) ve Birleik Devletlerde 1994 yl ierisinde kadnlar tarafndan yaklak 6,5 milyon giriim kurulduunu belirtmektedir. Bu giriimler Fortune 500 firmalar tarafndan istihdam edilen personel saysndan daha fazla kiiye (onbir milyon) i imkan salamtr (22). Kanada, rlanda, Meksika, Rusya ve Birleik Devletlerde srdrlen bir aratrmann sonularn yorumlayan Weeks (2000), kesin rakamlara eriilmesi olanaksz olmakla birlikte, eldeki veriler erevesinde gnmzde formel sektrdeki iletmelerin te bir ile drtte birinin kadnlarn sahiplii ve ynetiminde bulunduuna iaret etmektedir. Yine ayn belgede iyeri sahibi, onu kendi nam ve hesabna ileten kiiler temelinde kadn orannn Avustralyada %33, kk ve orta lekli iletme sahipleri baznda Kanadada %33 ve Kore Cumhuriyetinde %32, Birleik Devletlerde ise %38 olarak tahmin edildii aklanmaktadr. OECD kaynakl bir belgede (2001) ise, bu orann Kuzey Afrikada (1992) %10, tarm d iletme sahipliinde Yunanistanda %17, Almanya, talya ve Birleik Krallkta %22-25% ve Japonya, Kanada ve Birleik Devletlerde %34-39, daha eski tarihli bir dierinde ise (1997) Hollanda ve Danimarkada 1/3, Fransada , inde (1978 ylndan bu tarafa kurulan i baznda) olduu aklanmakta, Asya ve Latin Amerikada aile ilemleri temelinde kadn giriimci saysndaki arta dikkat ekilmektedir. Deakins (1999) Birleik Krallkta istihdam edilen kadnlarn, %7sinin kendi iinde altna iaret ederek, erkeklerde bu orann %17 olduunu belirtmekte, ancak 1980li yllarda kadnlar baznda dier aktivitelerdeki ykselie paralel olarak, iletme sahipliinde kadn saysnn erkeklere oranla daha fazla art gsterdiini de belirtmektedir. Erkek egemen baz endstriyel sektrler bulunsa da geleneksel engellerin ortadan kalkmas ile kadn giriimciler erkeklerin aktivite oranlarna erimektedirler (ss. 27, 28). Starcher da (2001) Almanyada 1990 ylndan gnmze kadnlarn yeni iletmelerin te birini yaama geirerek, yaklak bir milyon i yarattklarn ve yllk haslaya $15 milyar katkda bulunduklarn, Fas, Cezayir ve Tunusu kapsayan Magrep lkesinde ise kadnlarn her on iten birini faaliyete geirdiklerini belirtmektedir. Tablo-1de OECD lkelerinde kadn giriimciler tarafndan yaama geirilen iletmelere ilikin bilgiler, kaynak gsterilerek aklanm bulunulmaktadr:

98

Grol-Marap, Gemite ve Gnmz Yaamnda cretsiz ve cretli gc Olarak Kadn

Tablo-1 Belli OECD lkelerinde 90l yllarda kadnlar tarafndan kurulan iletmeler (toplam iletmelerin yzdesi olarak)
lke Avustralya Avusturya Kanada Toplam letme % / Yl 32 (1993) 33 (1993) 30 (1994) Australian Bureau of Statistics (1993) Austrian Central Statistical Office (1994) Bank of Montreal Institute for Small Business. Kovelainers, A. (1993) "At the margins of the economy, women's self-employment in Finland 1960-1990" Publication of the Turku School of Economics and Business Administration - Ag: 1993. INSEE - "Les femmes - Portrait social" 1996. IFM Bonn. The Nat West Review of Small Business Trends Volume 6, Number 2, December 1995. Polymicori "Greece" in "European Women in Business Management" - M.J. Davidson and G. L. Cooper (Eds) Paul Chapman 1993. Estimates from the Labour Force Survey 19901994 - Central Statistics Office (Ireland). Infocamare/ISFOL, 1997. Survey on Structure of Employment in 1992 by Japanese Management and Coordination Agency. Censo General de Populacion Vivienda. Agder Forskming. Rita Campos e Cunka "Portugal" in "European Women in Business Management" - M.J. Davidson and G. L. Cooper (Eds) Paul Chapman 1993. Estimations Derived from Data Published by Nutek. Knov Stuurgroup Vrouw en Onder-neming [1994). National Foundation for Women Business Owners.
99

Kaynak

Finlandiya

32 (1990)

Fransa Almanya Almanya Yunanistan rlanda talya Japonya Meksika Norve Portekiz sve Hollanda Birleik Devletler

25 (1994) 28 (1993) 24 (1995) 10 (1990) 19 (1994) 8 (1996) 23 (1992) 16 (1990) 1 (1994) 20 (1989) 21 (1993) 17 (1992) 36 (1996)

bilig, Yaz / 2007, say 42

Kaynak: OECD Conference on Women Entrepreneurs in Small and Medium Enterprises: A Major Force in Innovation and Job Creation. Paris, 16-18 April 1997. www.oecd.fr/dsti/industry/smes/act/almoro.htm. nternetten 25 Austos 2001 tarihinde indirilmitir. Hatten (1997), kadn giriimciler tarafndan kurulan iletmelerin saysndaki belirgin artn, bir yerine birden fazla nedene balanmasnn daha doru olaca grndedir. Bu nedenlerden ilki, sosyo-kltrel yapdaki deiim sonucu renim dzeyi ykselen kadnn daha fazla sayda igcne katlmasdr. Bir ikinci neden, genelde irketlerin orta ynetim kadrolarnda yer alan kadnlarn, altklar iletmelerin personel azaltma politikalarndan etkilenebilecekleri dncesiyle, kendi ilerini kurarak kendi kendilerinin patronlar olmay yelemeleridir. lke ve yreye gre deiiklik gstermekle birlikte, kadnn ie en son alnan, bir tensikat (iten karma) durumunda ise, ilk kartlan olmas, zellikle belli kltrlerde5, olaan olmayan bir durum deildir. zellikle gerekli altyapnn geleneksel ideoloji nedeniyle henz olumad lkelerde, kadn alanlar ekonomik veya sektrel kriz durumlarnda ilerine son verilme korkusu ile kendi ilerini yaratma abas ierisine girmektedirler. nc bir neden, baarl kadn giriimci saysnn artmas ile, kadnlarn kendilerine rol modeli olarak aldklar kii saysnn oalmas6, nihayet bir drdncs, ilerini kaybetmeyecek kadar ansl olan kadnlarn bir sre sonra irket hiyerarisinde daha st kademelere kmalarnn nne set eken, srf cinsiyetlerinden tr daha sorumlu pozisyonlara gelmelerini engelleyen cam tavan (glass ceiling) etkisi olmaktadr. Btn artlarna karn artk rgt hiyerarisinde ykselme olanaklar kalmayan, ancak hereye karn potansiyellerini ortaya koyma, kendilerini gerekletirme, baarlarn kantlama arzusunda olan kadnlar, tm bu arzularn kendi iletmelerini kurma ve gelitirme yoluyla salamaya aba gstermektedirler (s. 181). Yukarda saylan nedenler kadn igcn olumsuz koullar karsnda giriimcilie ynelten, dsal nitelikli zorunlu durumlardr. Bu nedenler yannda, kadnn doasndan kaynaklanan, giriimcilik konusunda yreklendiren isel faktrler de gz ard edilmemelidir. Hisrich ve Brush (1989) tarafndan, bu konuda gerekletirilen bir aratrmada bu faktrler nem srasna gre aada sraland gibi olmaktadr (s. 30): Bamszlk, Tatmini, Kendini Gerekletirme Frsatlar,
100

Grol-Marap, Gemite ve Gnmz Yaamnda cretsiz ve cretli gc Olarak Kadn

Para, Stat/Prestij, G, Ekonomik Zorunluluk, Kariyer Gvenlii. Grlebilecei zere, kadnlar giriimcilie zendiren motivasyon faktrlerinin banda bamsz olma istei gelmekte, bunu i tatmini, kendini gerekletirme ve dier nedenler izlemektedir. Hizmet ve enformasyon ekonomileri hzla byrken, kresellemenin birlikte getirdii hzl deiim ve rekabet, yeni teknoloji ve annda iletiim [olgular] karsnda geleneksel yntemler etkin olamamakta, [bunun stesinden gelebilmek iin] yeni dnce ve uygulama tarzlarna, [bir anlamda] kadna has liderlik stili, kapasite ve niteliklere gereksinim duyulmaktadr. Yapsal deiim deerler sisteminde deiimi de beraberinde getirmekte, Naisbitt ve Aburdene tarafndan gzlemlendii gibi, rgtlerde deiim deien deerler [sistemi] ekonomik gereklilikle birlikte sergilediinde daha belirgin ekilde gze arpmaktadr. Bu konuda iyerinde kendine has deerleri bastrmas deil, tam tersine frsatn bulduunda aa vurmas gereken kadn unsuru etkin olacaktr (Starcher 2001). OECD (1997) kaynakl bir belgede de dile getirildii gibi, kadnlarn frsatlara nispeten yeniliki bir tarzda yaklamlar, i yaamnn yaam kalitesi yannda yeni ekonomik evrenin geliimine de katk salayacak niteliktedir. Kadnn kendine has karakteristiklerinden biri olan yeniliki itkinin (innovative impulse) bunda rol olduu dnlebilir. Bernsteinn yaklam erevesinde erkek giriimcinin genelde otoriter ynetim tarzna yatkn olmasna karn, kadn giriimci ynetim olgusuna daha btncl yaklamakta, aratrma sonularna gre personel eitimi, takm almas, iletme yapsnda hiyerarinin azaltlmas ve kalite konularnda ve baar olgusunu erkeklerden farkl deerlendirmesi sonucu alanlarn kariyerlerinde geliimlerinin salanmas ve mterilerin beklentileri konularnda daha duyarl olmaktadr. Yine Hisrich ve Brush tarafndan gerekletirilen bir aratrma sonularna gre, kadn giriimciler ynetsel becerilerine ilikin zdeerlendirmelerinde yeni fikirler ve yeni rn gelitirme konularnda kendi becerilerini mkemmel olarak tanmlamlardr.Ayn aratrmada finans-sermaye kullanm yannda envanter, retim, gnlk [ie ynelik] faaliyetler ynetsel beceriler nispeten yetersiz kalnan alanlar olarak nitelendirilmilerdir (Grol 2001: 234, 235).

101

bilig, Yaz / 2007, say 42

4. Sorunlar Ama Balamnda Kadn Giriimciliinin Uluslararas Organizasyonu: Etkin Bir Katlm Birlii Bugn gelinen noktada her ne kadar kadnn toplumdaki konum ve ilevine ilikin geleneksel, kktenci gr ve inanlarn geerlilii tartlr hale gelmi ve hatta hissedilir derecede almsa da, bu konuda gerek anlamda istenilen/olmas gereken evreye gelindii sylenememektedir. En gelimi lkelerde dahi kadnn kar karya bulunduu ayrmclk olgusunun, bu alandaki arpk uygulamalarn stesinden gelinememi olduu gibi, gelime yolundaki birok lkede bugn de onun yerinin ev olduuna inanlmakta, birok erkek egemen ataerkil kltrde onun evin erkeinin izni olmakszn herhangi bir giriimi yasaklanm bulunmaktadr. Btn bunlarn dnda cret karl alan kadnn da iyerinde byk skntlar olduu bir gerektir. Duygusal taciz bir tarafa ok sayda kadn cinsel tacizle kar karya kalmakta, evinin geimini salamak zorunluluu ile iini kaybetme korkusu nedeniyle, zm bu duruma katlanmakta bulmaktadr. Yine alan kadna kendisi ile ayn meslek sahibi, ayn deneyim ve birikime sahip, ayn kdemdeki kar cinsine oranla daha az cret denmekte, hiyerarinin daha st kademelerine ykselme sz konusu olduunda, kadn srf cinsiyetinden tr, karlat cam tavan (glass ceiling) engeli nedeniyle rgtte hak ettii (gelmesi gereken) dzeye gelememektedir. Kadna kar ayrmcln nlenmesine, bu tr uygulamalara set ekilmesine ilikin birok uluslar aras szlemeye taraf olunmasna karn, birok lkede bu taraf olma durumu kt zerinde kalmaktadr.
Dnya genelinde kadn giriimciliinin, onun uluslarn sosyal, ekonomik ve kltrel yaamlarndaki genel bir ifade ile yerinden soyutlanamayaca da bir gerektir. Kadn giriimci, bugn birok lkede birok alanda giriimini baarya gtrmek, srdrlebilirliini salamak amacyla nndeki almaz engellere kar ura vermek durumundadr. Bu konuda rnekler oaltlabilir. Bata yasalarda kadnn mesleini icra edebilmesini, serbest giriimde bulunmasn engelleyen, onlara ket vuran hkmler gelmektedir. (svire ve Alman medeni yasalarnda dahi, bir zamanlar kadnn bu alandaki faaliyetlerini einin iznine balayan hkmler mevcuttu). Kadnn ev d bir iletme kurarak, onu faaliyete geirmesi, bu yolla retime katkda bulunmas birok kltrde bugn de pek olaan bir davran biimi olarak nitelendirilmemektedir. Toplumun erkek bireyleri bir tarafa, bu tr giriimler kendi hemcinsleri tarafndan dahi onay grmemekte, yadsnmaktadr. Finansman kurulular kredi amac ile bavuran giriimci kadna kar erkeklere olduu kadar scak bakmamakta, giriimci kadnn ulusal bazda rgtlenmesi ya hi gerekleememekte veya yetersiz kalmaktadr. Kadnn bu alandaki nispi eitimsizlik ve deneyimsizlii de baarsna ket vuran nemli bir faktrdr.

102

Grol-Marap, Gemite ve Gnmz Yaamnda cretsiz ve cretli gc Olarak Kadn

Kadn giriimciliinin nndeki birok engeli aamamas, kendini evreleyen, snrlayan sorunlarla ba edememesinin balca nedenlerinden birisi de olayn dnya genelinde, kresel temelde bir btnlk ierisinde ele alnmamas, etkin bir biimde rgtlenememesidir. Sistem kuram asndan bakldnda, her lkenin bir alt sistem olarak nitelendirilmesi mmkndr. Alt sistemde optimizasyon ise st sistemde optimizasyonun gerekletirilmesine bal bulunmaktadr. Bunun anlam kadn giriimciliinin, onun bu yndeki atlm ve abalarnn beklenen sonular vermesinin uluslarst etkin bir rgtlenmeye bal olmasdr. Bu dzeyde temel bir organizasyonu mmkn klacak, gerekletirecek kurulular ise yine uluslarst nitelikte yeterli donanm ve olanaklara sahip rgtlerdir. phesiz bu rgtlerin baars, ulusal hkmetlerin bu alandaki ibirlii yannda, byk oranda konu ile dolayl veya dolaysz ilgili bulunan lke bazndaki, baz durumlarda saladklar d kaynakl yardmlar hi de gz ard edilemeyecek kadar byk olan sivil toplum rgtlerinin (Yldrm 2005) katklarna da bal bulunmaktadr. rnein bugn yelik bavurusunda bulunulan, Avrupa Birliinin Eurochambers Women Network (EWN) ve Female Europeans of Medium and Small Enterprises (FEM) birer uluslararas kadn giriimci rgt olarak belirtilmi olmakla birlikte gerekte, yalnz Avrupa Birlii dhilindeki lkelerle ibirliinde bulunmakta ve onlar gelitirilen bu sistemin bir paras olarak kabul etmektedirler. Benzer ekilde ayn blgesel erevede yer alan kadn giriimciliini zendirme, gelitirme amal alar da (PROWESS, ProWoMen, WIN, Yente) yalnzca Avrupa lkelerini veya Avrupa Birlii kapsamndaki belli lkeler dndakileri (kendilerine gre geerli nedenleri bulunsa da) bu a dnda brakmaktadrlar (Europa 2006). Finlandiya Ticaret ve Endstri Bakanl tarafndan ynetilen Kadnlar A Kadn Yneticiler A ve birlii Program (Ladies Net Networking and Cooperation Programme for Female Managers) gibi baz programlar kadn giriimcilii konusunda yabanc lkelerle ibirliini ngrmekle birlikte, yalnzca st ynetici pozisyonlarnda bulunan kadnlara ynelik bir program niteliinde olmaktadrlar (UNECE 2006). Ancak, kadn giriimci denildiinde akla salt olarak gelimi lkelerde baarl iler ve irketlere imzasn atm kadn nfusu deil, kresel apta bu alanda ura veren kadnlarn tmnn gelmesi gerekir. Yine bir rnek olarak 1997 ylnda Dnya Bankas Blgesel irket Gelitirme Program (Regional Program on Enterprise Development-RPED) tarafndan Afrikada Kenya, Zimbabwe, Zambiya ve Tanzanyada bulunan 200 kk ve orta lekli gda, tekstil, mobilya ve metal iletmesi baznda gerekletirilen bir aratrmada, aratrma kapsamnda bulunan lkelerin tmnde, kadn giriimci orannn ykseklii dikkati ekmitir. Bu durumun, olaand olarak alglanmamas gerekir. Son yllarda, Afrika Kadn Giriimcileri Federasyonu (African Federation of Women Entrepreneurs (AFWE)) ve
103

bilig, Yaz / 2007, say 42

Tm Afrika Kadnlar Birlii (AABA)) gibi gruplarn yeermesi Afrika i yaamnda uzun sredir mevcut ancak gz ard edilmi bulunan gcn uyandnn bir gstergesi olmakta, Afrikal i kadn hakl olarak hkmetler, byk firmalar yannda uluslararas topluluklarn da desteini talep etmektedir (Kwaku 2003: 7,8). Uluslararas topluluklarn bu tr bir destek verebilmeleri, katk salayabilmeleri ise anlalabilecei gibi ancak bu alanda, bu amala rgtlenmeleri, kurulacak organizasyona ilerlik kazandrmalar ile mmkn bulunmaktadr.

5. Sonu ve neriler an deien sosyal, ekonomik ve kltrel koullar kadnn gnmz i yaamndaki yerini daha da glendirmi, sonuta bu grup kapsamnda cret karl alan kesim dnda, gerek geim sknts, gerekse haz duyma, kendini gerekletirme amal olarak, kendi iini kuran kadn saysnda da belirgin bir art meydana gelmitir. Kadn giriimcilik alanna getirdii yenilikilii ve yaratcl ile byk katk salamtr. Bu katk yalnz mal ve hizmetler olarak deil, ayn zamanda sabr, sevecenlik, zgven alama trnden hasletler ieren ynetim, yntem ve uygulama biimleri olarak da gz doldurmaktadr. Kadn giriimcilii kiisel dzeyde salad katklar dnda, toplumsal adan da retimde, istihdamda ve milli gelirde ykselme, sonuta sosyal gnente bir fazlalama anlamna gelmektedir.
Giriimcilikteki baar ve geliimi ncelikle toplumda kadna verilecek finansal, ynetsel, rgtsel, eitsel ve benzeri desteklere ve nndeki ayrmc nitelikli engellerin kaldrlmasna ynelik uygun bir altyapnn oluturulmasna bal bulunmaktadr. Ancak bu tr altyapnn gerekletirilmesinin yalnzca yresel veya ulusal dzeyde baarlmas yre veya ulusun sistem ierisinde yalnzca bir alt sistem olmas nedeniyle, fazla bir anlam ifade etmeyecek, alt-sistemler ierisinde salanacak dengeler, optimizasyon, sistem genelindeki tutarszlk, etkinsizlikler sonucu kanlmaz olarak, ancak geici olabilecektir. Bu sebeple, uluslararas dzeyde etkin ve gstermelik olmayan bir iletiim ann kurulmas, etkin bir rgtlemenin gerekletirilmesi, kendini davaya adam zorluklara gs gerebilecek kiilikte liderlere, bu amala tahsis edilmi olan fonlarn doru yer ve zamanda kullanmn gerektirmektedir. Ulusal dzeydeki uygulamalarda ayrmclk yaplmakszn krsal kesim ve varolardaki kadn da sisteme dhil eden politikalarn oluturulma ve uygulamaya konulmas sonucu daha da etkin klacaktr. Durum byle olmakla birlikte, grnen kadar ile bu amala oluturulmu ve hedeflerine ulamalar iin eitli olanaklarla donatlm olan ulusal ve uluslararas kurulular, uygar toplum rgtleri ellerindeki tm olanaklara karn, bu alanda kendilerinden bekleneni, fonksiyonlarn yerine getirmekte gerek anlamda baarl olamamaktadrlar. Bu baarszln altnda kadn giriimcili104

Grol-Marap, Gemite ve Gnmz Yaamnda cretsiz ve cretli gc Olarak Kadn

inin uluslararas dzeyde etkin bir biimde organize edilememi olmasnn, bu alanda birden fazla balln getirdii olumsuzluklarn bulunduunun sylenmesi de hatal olmayacaktr.

Aklamalar
1. Ortaa Avrupasnda (1100-1500) iki insann birlikte hayatta kalmak iin, btn kaynaklar ortaya koyduklar ekonomik bir anlama olan evlilik gerei gelinin drahomasnda para, mal, hayvan ya da yeni bir ev kurmak iin gerekli olan arazi bulunurdu. Gelinin bir iftlikte yaamak iin hayvan bakm, inek sama, ya yapma, yn eirme, diki dikme, ocuk bakm, ayn zamanda tarlalarn ekim, apalanma ve yabani otlardan temizlenmeleri gibi yaamak iin gerekli olan niteliklere sahip olmas, kocann ise barnak salamas ve evin geimini salamas beklenirdi. lerini yaparken kyl kadnlara ocuklar dnda neredeyse kimse yardm etmezdi (Yalom, 2002, ss.47,74). 1970li yllarda bir grup yazar [endstriyel devrimden sonra] ailenin kapitalist ekonominin bir gerei olarak ekillendiini, kapitalist sistemin kadnn ev iinde sarfettii karlksz emei, bu emek karl kapitalist iverenin daha fazla cret deme zorunluluu nedeniyle gz ard ettiini savunmulardr (Fulcher & Scott, 1999, s. 358). Kadnn ev kadnl ve annelik grevlerinin ncelii bat kltrnn temel direidir. [Bu kltr gerei] ev kadnl ve annelik yannda kadnn almasna evin geindirilmesi iin gerekli ise izin verilmeli, ancak [darda cretli alma] bu [temel] grevlerin yerine geirilmemelidir (Gren, 1998, s. 79). 2. Ancak bu kadnn gemite (ve bugn) ar sanayide ii olarak almad anlamna gelmemektedir. Millett gibi yazarlarn kaleminden ar endstride alan kadnn olaand aclarn duyumsamak mmkndr. Bugn kadnlarn ar sanayide ve gece almasn yasaklayan uluslaras anlamalarn varlna karn, bunlara ne dereceye kadar uyulduu bir bilinmezdir. 3. Aratrmalar kadn irket ynetici ve giriimcileri arasnda farklardan birisinin, birinci kategoridekilerin (yneticiler) rgtlerde daha gvenli ve rahat koullarna karn, ikinci kategoridekilerin [giriimcilerin] daha kstl, snrl koullarn ortaya koymulardr (Parnell, Crandall & Menefee, 1995, s. 4). 4. Female-entrepreneurship ve/veya women-entrepreneurship genelde kadn giriimcilii karl kullanlan ingilizce szcklerdir. 5. rnek olarak TSAD tarafndan 1993 ylnda gerekletirilen bir aratrmann (Trk Toplumunun Deerleri Aratrmas) sonular, toplumumuzda kadn istihdam iin uygun olduuna inanlan i saysnn az olmas durumunda, ncelikle erkeklere i salanmas gibi genel bir eilim bulunduunu ortaya koymaktadr. 6. lkemizde birok hemcinsi iin rol modeli olabilecek, alanlarnda olaanst baarl i kadnlarnn adedi azmsanamayacak dzeydedir. Ancak aratrma sonularnn lkemizde kadn giriimci orannn, toplam kadn istihdam temelinde %10 (Nisan 1998 Hanehalk gc Anketi Sonular) ve toplam giriimci poplasyonu baz alndnda %7 (Ecevit, 1993; Arat, 1996) dzeylerinde kaldnn grlmesi cesaret krcdr.

105

bilig, Yaz / 2007, say 42

Kaynaka
ARAT, N. (1996). Trkiyede Kadn Olmak (Kadn Sorunlarndan Kesitler). stanbul: Say Yaynlar. Yaylack Matbaas. BINOLE, G. (n.d.). Women, Business and the Economy: Global Study Links Economic Success to Entreprenerial Activity. ONVIA.com. http: //www.news.onvia.com/x17948.xml?tfrm=2. sitesinden 28 Kasm 2004 tarihinde indirilmitir. DEAKINS, D. (1999). Entrepreneurship and Small Firms. Cambridge: McGraw-Hill. University Press. ECEVT, Y. (25 Mays 1993). Kadn Giriimciliinin Yaygnlamasna Ynelik Bir Model nerisi. Alpar Altnel (Ed.) iinde. Kadn Giriimcilie zendirme ve Destekleme Paneli. Devlet bakanl Kadn ve Sosyal Hizmetler Mstearl Kadnn Stats ve Sorunlar genel Mdrl. Ankara: Eitim Serisi Yayn No: 74. Europa. Enterprise and Industry. Women's Entrepreneurship Portal. http: //europa.eu.int/comm/enterprise/entrepreneurship/craft/craftwomen/womenentr_portal.htm sitesinden 29 Ocak 2006 tarihinde indirilmitir. FULCHER, J. & Scott, J. (1999). Sociology. Spain: Oxford University Press. GREN, Z. (1998). Trk-Alman-svire Hukukuna Gre Farkl Cinslerin Eit Haklara Sahip Olmas (Genel Eitlik lkesinin Bir Uygulama Biimi). Ankara: Dokuz Eyll niversitesi Hukuk Fakltesi Dner sermaye letmesi Yaynlar No: 83. Ankara: Adalet Matbaaclk. GROL, M.A. (2000). Trkiyede Kadn Giriimci ve Kk letmesi: Frsatlar, Sorunlar, Beklentiler ve neriler. Ankara: Atlm niversitesi Yayn-2. HATTEN, T. S. (1997). Small Business. Entrepreneurship and Beyond. NJ: PrenticeHall. HISRICH, R.D. & Brush, C.G. (1989). The Woman Entrepreneur. Starting, Financing and Managing a Successful Business. U.S.A.: Lexington Books. KWAKU, K. (2003). Enhancing Capacities of Small and Medium Enterprises for Inter-Firm and Cross Border Business. International Conference on Trade and Investment. Maximizing the Benefits of Globalisation in Africa. OECD. 23-26 Nisan 2003. Dakar, Senegal. http: //72.14.203.104/search?q=cache: 3JxF00WwwqkJ: www.oecd.org/dataoecd/52/15/23898933.pdf+female+entrepreneurship+int ernational+ngo+support&hl=tr&gl=uk&ct=clnk&cd=12 sitesinden 28 Ocak 2006 tarihinde indirilmitir. LAMBING, P. & Kuehl, C. (1997). Entrepreneurship. NJ: Prentice-Hall. MEGGINSON, W.L., Byrd, M.J. & Megginson, L.C. (2000). Small Business Management. USA: Irwin. McGraw-Hill.
106

Grol-Marap, Gemite ve Gnmz Yaamnda cretsiz ve cretli gc Olarak Kadn

NEFT, N. & Levine, A.D. (1997). Where Women Stand. An International Report on the Status of Women in 140 Countries 1997-1998. New York: Random House. OECD. (1997). Conference on Women Entrepreneurs in Small and Medium Enterprises: A Major Force in Innovation and Job Creation. Paris, 16-18 April 1997. http: //www.oecd.org/DSTI sti/industry/act/almoro.htm sitesinden 25 Austos 2001 tarihinde indirilmitir. OECD. Raising Womens Employment Rates Would Help to Face the Demographic Challange. http: //www.oecd.org/dataoecd/53/52/31457987.pdf sitesinden 28 Ocak 2006 tarihinde indirilmitir. OERTON, S. (1996). Beyond Hierarchy: Gender, Sexuality and the Social Economy. (Gender Change & Society: Taylor and Francis). Exeter, GB: SRP Ltd. PARNELL, J.A., Crandall, W.R. & Menefee, M. (1995). Examining the Impact of Culture on Entrepreneurial Propensity: An Empirical Study of Prospective American and Egyptian Entrepreneurs. Academy of Entrepreneurship Journal. 1(1). ss. 39-52. STARCHER, D.C. (2001). Women Entrepreneurs. Catalysts for Transformation. http: //www.ebbf.org/woman.htm sitesinden 27 Austos 2001 tarihinde indirilmitir THOMAS, Keith. (1999). The Oxford Book of Work. GB: Oxford University Press. UNECE. A Way Ahead - Proposals For The Support Measures by Governments, Regonal and Local Authortes and Fnancal Insttutons to Promote Women Entrepreneurshp in Ce Countres. Dscusson Paper. Prepared by The Ece Secretariat Conference on Womens Entrepreneurshp Brijuni (Croatia). 21-22 October 1999 http: //www.unece.org/indust/sme/discpaper.htm sitesinden 29 Ocak 2006 tarihinde indirilmitir. WEEKS, J.R. (2000). The Face of Women Entrepreneurs: What We Know Today. The 2nd OECD Conference on Women Entrepreneurs in SMEs: Realising the Benefits of Globalisation and the Knowledge-based Economy. Paris, 29-30 November 2000. http: //www.oecd.org/dataoecd/40/37/2069001.pdf sitesinden 10 Haziran 2004 tarihinde indirilmitir YALOM, M. (2002). Antik alardan Gnmze Evli Kadnn Tarihi. (A History of the Wife). stanbul: itlembik Yaynlar 20. Berdan Matbaas. YILDIRIM, M. (2005). Project Democracy. Sivil rmcein Anda. Ulus Da Yaynlar. Ankara: nkansa Matbaaclk Ltd. ti.

107

Women in Nonpaid and Paid Labour: Today and Yesterday


Prof.Dr. M. Ali GROL Assist.Prof.Dr. Akn MARAP
Abstract: In todays societies the role and function of women are highly different from what they used to be in the past. Explicitly observable changes in the cultural, social, and moral dimensions of the superstructure triggered by changes at the economic level have brought about significant transformations in ideas regarding the status of women in society. Today women have acquired important positions in the world of business and entrepreneurship due to the weakening of patriarchal social structures. However, there are still factors not only of a national but also of an international character that obstruct the progress of women in these areas. National and international institutions and non-governmental organizations (NGOs), which act either directly or indirectly, have the potential to support the progress of women. They have, however, been rather inefficient in this respect, and this has led to failure in the establishment and development of international organizations and networks. Womens entrepreneurship has thus been left devoid of any potentially beneficial effects of a global organization. Key Words: Womens entrepreneurship, organization, cooperation programs NGOs, international

Seluk University, Karaman Faculty of Economics and Administrative Sciences / KONYA magurolus@yahoo.com Ahmet Yesevi University, TURTEP Department of Management / ANKARA akin.marsap@yesevi.edu.tr

bilig Summer / 2007 Number 42: 95-109 Ahmet Yesevi University Board of Trustees


.
: . , , , , . , , . , , . : , . , ,

/ magurolus@yahoo.com , / akin.marsap@yesevi.edu.tr

bilig 2007 vpusk: 42: 95-109 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

rgtlerin Kanlmaz Sorunu: Yldrma


Yrd.Do.Dr. Necati CEMALOLU
zet: rgtlerde stres yaratan faktrlerle ilgili olarak yaplan aratrmalar, igrenlerin stres iinde olduklarn ve pek ok stres yaratan faktrle kar karya kaldklarn gstermektedir. Literatrde, rgtlerde stres yaratan faktrlere paralel olarak igrenlerin, i doyumsuzluu, tkenmilik ve yksek kayg yaadklarn gstermektedir. Bu faktrlerin sebepleri deiik ekillerde ifade edilmektedir. rgtlerde igrenlerin stres, kayg, i doyumsuzluu ve tkenmilik yaamasna neden olan faktrlerden birisi de yldrmadr. Yldrma rgtlerde bir bireye kar bir ya da birka birey tarafndan sistematik bir biimde yneltilen dmanca ve gayri ahlk iletiim biimlerini ieren psikolojik terr olarak da ifade edilebilir. Bu kavram, deiik kaynaklarda farkl szcklerle ifade edilmektedir. Bunlar; bullying, harassment, abuse behaviordr. Bu aratrmada, igrenlere kayg, i doyumsuzluu ve tkenmilik duygusu yaratan faktrlerden yldrma (mobbing) incelenmitir. Bu almann amac, igrenlerde stres, kayg, i doyumsuzluu ve tkenmilik yaratan faktr olarak yldrma kavramn incelemek, yldrmann bireysel ve rgtsel nedenlerini ifade etmek, igrenlerin yaadklar yldrma davranlarn saptamaktr. alma literatr taramas niteliindedir. alma, ulalan kaynaklarla ve literatrdeki zel ve kamu rgtleri ve bu rgtlerdeki igrenlerin maruz kaldklar yldrma davranlar ile snrldr. Anahtar Kelimeler: gren, yldrma, rgt

Giri Son yllarda sosyal dlama ve rahatsz etme olgular, iki farkl literatrde ayr ayr ele alnmaktadr. Bunlar, iyerindeki mobbing ve okulda bullying kavramlardr. ngiliz ve Avustralyal aratrmaclar, almalarnda, yldrma (mobbing) yerine zorbalk (bullying) terimini kullanmlardr. Zorbalk, fiziksel saldr, tehdit anlamndadr (Ycetrk 2002). Leymann, zorbalk (bullying) terimini okullarda ocuklar arasnda, ocuklara zarar veren eylemler iin kullanlmasn, yldrma (mobbing) terimini ise rgtlerde igrenler arasnda yaanan dmanca davranlar iin kullanlmasn uygun grmektedir (The mobbing encyclopaedia, http://www.leymann.se/English/11120E.HTM; Akt. alkan 2005). rgtlerde bu ekilde igrenleri dlama ve rahatsz etme olgusu, Avru

Gazi niversitesi, Gazi Eitim Fakltesi, Eitim Bilimleri Blm / ANKARA necem@gazi.edu.tr

bilig Yaz / 2007 say 42: 111-126 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2007, say 42

pada pek ok aratrmann yaplmasna neden olmutur. rnein: Alman medyasnda, meslektalar tarafndan i grubundan dlanm, sindirilmi igrenlerin yaadklar skntlar konu alan pek ok haber bulunmaktadr. Bu haberler zerine alan uzmanlar tarafndan hazrlanan raporlarda, madurlarn dramatik akbetleri ele alnmtr. Raporlarda madurlarn, ou zaman rgtten istifa etmek zorunda kaldklar, bazen intihar vakalar yaand, igrenlerin zsayglarn yitirdikleri ve yksek dzeyde stres yaadklar vurguland (Leymann 1993, 1996; Niedl 1996). grenlerin ruh saln olumsuz ynde etkileyen bu durumun yldrma olarak ifade edilmesi, dikkatleri bu kavram zerinde odaklatrd. Yldrma ile ilgili literatr incelendiinde, mob szcnn, birka zayfn bir araya gelerek saldrgan davranlar sergilemesi anlamna geldii grlr. Bu terim 1960larda hayvanlar iin, daha sonra da ocuklar arasnda grlen benzer bir davran iin kullanlmtr. 1980li yllarda Leymann, yldrma kavramnn, rgtlerde yetikinler arasnda da yaandn ileri srmtr (Davenport ve dierleri 2003: 3). Maguire (1999) yldrma kavramn, rgtlerde kansz sava olarak tanmlamtr (Akt. Westhues 2004: 37). Jennifer, Cowie ve Ananiadou (2003: 492-493) ise, yldrmay, tekrar tekrar ortaya kan ve igrenlerde stres yaratan bir durum olarak ifade etmitir. Bir durumun yldrma saylabilmesi iin olumsuz davranlarn son alt aydan beri srekli devam etmesi gerekir. Yldrmann karakteristik tanm, uzun sre tekrarlanan olumsuz davranlara maruz kalmadr. rgtte igrenler arasndaki atmann aksine yldrma, bir veya birka kiinin dier kiiler tarafndan hedef hline getirilmesi ve onlara kar yaplan sistematik saldrganlktr (Hoel 1999). Kurban, bu irkin ve haksz saldrlara maruz kalr. Adil muamele grmeme hissi, yldrma kurbanlarnn ortak noktasdr. Yldrma, bir olgu olarak grlmemektedir, ancak kurbann, skl ve iddeti artan olumsuz davranlarla karlat bir sretir (Einarsen 2000). stelik bu davranlar karktr, genel olarak fiziksel olmayan szl sulamalar ve kiiden uzaklama gibi yaanan davranlardr. Yldrma, bireylerden ok grubun uygulad psikolojik saldrganlk olarak tanmlanr. Kuramsal olarak rgtlerdeki sosyal stres kaynaklarnn en u noktasdr. Farkl bir sosyal stres olarak yldrma, kurban (hedef kiiyi) sistematik olarak uzun sreli yldrmadr (Einarsen ve Skogstad 1996; Leymann 1996; Zapf 1999; Zapf ve Osterwalder 1998). Dier tarafta ise yldrma, tek kiinin psikolojik saldrs anlamna da gelir. Genelde stn asta uygulad saldrdr. Deneysel almalar, bunun ak bir sorun olmadn ortaya koymaktadr (Zapf 1999). Yldrmann yaanma dzeylerini saptamak amacyla yaplan aratrmalarda Hel (1999) igrenlerin (%3 ile %50), Leymann (1990), svete alanlarn %25, Rayner (1997) ngilterede alanlarn % 50si, svirede alanlarn % 3,5i (Niedl (1996), i yaam boyunca yldrmaya maruz kaldklarn ortaya koymaktadr.

112

Cemalolu, rgtlerin Kanlmaz Sorunu: Yldrma

Yldrmann Nedenleri Yldrmann nedenleri aratrldnda, birden ok yldrma nedeni saptanmtr. rgtlerde yaanan yldrma eylemlerine bakarak, yldrmann nedenlerini ve etkilerini kantlamann zor olduu bilinmesine ramen, bu bilgiler, yldrmann nedenleri ile ilgili tek tarafl aklamalar deil de birok nedene bal olduunu gstermektedir. Baz bilim adamlar yldrmadan, kurbann sorumlu olduunu ifade etmektedirler. grenler de bazen bu pozisyonu paylarlar, ancak anlatlan birok anekdottan da bilinmektedir ki, rgtleri terk etmeye zorlananlar failler deil de kurbanlardr (Leymann 1993; 1996).
rgtlerde yaanan yldrmann nedenleri ile ilgili yaplan aratrmalar, iki ana balk altnda toplanmaktadr. Bu almalar, yldrmaya maruz kalanlara ve yldrmann yaand ortama gre iki kategoride incelenebilir. Einarsen ve dierleri (1998: 17) yldrmaya maruz kalanlarn, bu sreci yaamasnn nedeni olarak kskanl ana sebep olarak gstermektedir. Ayn zamanda zgven eksiklii, yetersiz iletiim, uyumazlk da bu nedenler arasndadr. Baz aratrmalarda da (Randall 1997; Akt. Jennifer, Cowie ve Ananiadou 2003: 490), yldrmaya maruz kalanlarn bu durumu yaama sebebini, kurbanlarn zgvenlerinin yksek olmasna ve kurbann evresindekiler tarafndan ulalamayacak kiiymi gibi alglanmasna balamaktadrlar. Bu durum karsnda yldrmaya teebbs edenlerin, provokasyona gelebilen insanlar olduklar ifade edilmektedir. Bakalarna yldrma eylemi iinde olan kiiler incelendiinde, bu kiilerin, saldrgan ve zayf karakterli insanlar olduklar grlmektedir. Hel ve dierleri (1999) ise, bakalarna yldrma uygulayanlar iin tam bir kiilik zelliinden bahsedilemeyeceini ileri srmektedir. Zapf (1999) yapt aratrmasnda, yldrmann nedenlerini deiik balklar altnda incelemitir. Yldrmann nedenleriyle ilgili olarak kurbanlar, dmanlarnn kendilerini rgtten dar atmaya altklarn, bir dmann dier igrenleri etkileyerek kendilerine kar harekete geirdiini belirtmektedirler. Yldrmann dier nedenleri arasnda rgtn iklimi, yksek stres, zaman basks ve rgtsel sorunlarn etkili olduu ileri srlmektedir. rgtsel sorunlar yldrmann yaanmasnda etkilidir (Zapf ve Osterwalder 1998). Yldrmann dier bir nedeni de, kurbann kendisi ve evreyle kurduu iletiimin niteliidir. Bazen suun kurbanda ya da sosyal grupta olduunu sylemek zordur. Baz nedenlerden dolay, farkl kiilik zellikleri olan kiilerle btnlemek imknszdr. Ancak burada yaanan sorun, kurbann, yldrmaya maruz kalmasnda kiisel sorumluluklar zerine alp almamasdr. grenlerin yldrmaya maruz kalmalarnda, sosyal becerilerde eksiklii, performans dkl, zor adam olmak (rnein bir eyin kesinlii hakknda titizlik), saldrgan olmak veya her eyden ikyet edip szlamak gibi zellikler tadn gstermektedir (Zapf 1999).
113

bilig, Yaz / 2007, say 42

Leymann (1993), zayf i rgtlenmesi ve liderlik sorunlarnn yldrmaya yol atn gsteren birok durumu bildirmektedir. Bu gr, Einarsen (1994), Zapf ve Osterwalder (1998)in sonular da desteklemektedir. Hepsi rgtsel deikenlerle yldrma arasnda bir ok iliki olduunu ileri srmektedir. Yine de i koullarnn olumsuz ynlerinin, yldrmann nedenleri olabilecei dnlmelidir. Yldrma, baka bir neden olarak i birliinden yoksun olma ve bilgi akn etkileyen eitli atmalardan dolay da ortaya kabilir. Ayn zamanda, kontroln az ve rgtsel sorunlarn ok olduu rgtler iin makul grnr. rnein; zaman basks, net olmayan sorumluluklardan kaynaklanan belirsizlik, rgtsel sorunlarn fazla olmasndan kaynaklanan atma ihtimalleri gibi. Fikir basittir: Bir rgtte daha fazla atma olmas, yldrmaya temel oluturan atmann daha fazla yaylmas anlamna gelir. Bunun da tesinde, rgtsel sorunlarn ve belirsizliin fazla olmas, uzun vadeli gstergeler olabilir, bu da yldrmann glenmesi iin potansiyel gc artran kkl atmalar demektir. letiim ve atmayla ilgili literatr, her zaman atma nedenlerinin analizindeki zorluklara iaret etmitir (Glasl, 1994; Thomas, 1992). Bunlardan birincisi, atmay gelitiren nedenler zincirinin nerede bittii, ikincisi de, bir atmann yaylmasnda katks olan birden fazla faktrn olmasdr. rgtte alan igrenler, yldrmaya eilimli olan bir kii olabilir. Bu kiiler, literatrde, fail (perpetrator) olarak tanmlanmaktadr. Fail iin grup dnda bulunan bir kiiyi yldrmak daha kolaydr, nk bu kii zaten grupla btnlemekte zorlanmaktadr. Yksek dzeyde rgtsel sorunlarn olduu veya yksek dzeyde belirsizliin yaand rgtlerde de bir igrene yldrma uygulamak ok kolaydr. Bu tr i ortamlar, bireyi, i ynnden eitli hatalara gtrr ki, bu durum, bireyin aleyhine kullanlr. rgtlerde bir gerilimin olmas, yldrma olayn daha ok destekler. Bu durum, bireyi her olumsuzluun nedeni hline getirir. Bunun da tesinde sorunlarn yaanmasna katkda bulunan baka faktrler de olabilir. Salmivalli ve dierleri (1996) yaptklar aratrmada, aratrmaya katlan kiileri; yldrma yapan, yldrma yapana yardm eden, ortam yaratan, tetikiler ve yldrmaya maruz kalan destekleyen kiiler olarak gruplandrmlardr. Bu gruplamaya kar kan aratrmaclar da mevcuttur. Zapf (1999) ise, yldrma olaylarnn sadece bir nedene balanamayacan, pek ok nedenin yldrmaya sebep olabileceini, yldrmaya bir btn iinde baklmas gerektiini ileri srmektedir. Bakalarna yldrma eyleminde bulunan kii iin, rgtte herhangi bir sorunun yaanmas, iyi bir frsattr. Bu kii, hemen kendisine bir kurban seer ve setii kurbana, yldrma uygulamaya balar. rgtn kltrel yapsndan destek ald srece glenir ve artarak devam eder. rgt yneticilerinin eit ve adaletli olduklar, liderlik zelliklerini tadklar
114

Cemalolu, rgtlerin Kanlmaz Sorunu: Yldrma

rgtlerde, yldrma eylemleri kolay kolay ortaya kmaz. Baka bir ifade ile rgtn kltr, hangi davranlarn kabul edildiini, hangi davranlarn reddedildiini gstermektedir (Einarsen ve dierleri 1994). Eer bir rgtte yldrmann grlme sklnda periyodik bir art grlyorsa, rgt kltrnn yldrmay destekleyen bir ynnn olduu ileri srlebilir. Leymann (1990), yetikin mahkumlar zerinde yapt bir aratrmada, cezaevinin yaps ve rgt kltrnn zelliklerinin, mahkmlarn yldrmaya maruz kalmalarnda etkili olduunu gstermektedir. Hiyerarik yaplar gz nne alndnda, cezaevlerinin tamamyla otoriter yerler olmad ifade edilebilir. Buna karn rgtlerin bir ksm, kltr itibariyle otoriter nitelik tayabilir (Leymann 1990). Yldrmann yaand rgtlerde ne tr davranlar sergilenmektedir. Bu erevede, stres, i ahlk, rol karmaas, fazla alma, yetersiz katlm, yetersiz yardmlama maddeleri teker teker deerlendirilerek gz nnde bulundurulmas gerekir (Einarsen ve dierleri 1994). Yldrma; kltrel, ahlk ve madd nedenlerden kaynaklanabilir. Bireyler kendi baarszlklarn, yetersizliklerini, bakalarn ekitirerek, davranlarna, kendilerine gre anlamlar ykleyerek gidermeye alr. Bu durum dedikodu denilen ve genellikle yanl ve amal yorumlar ieren bir yanl iletiim tarzn gelitirir (Pehlivan 1993: 66). Bu tip bir davran, en basit bir yldrma eylemidir. rgtlerde yldrma youn olarak yaanmasna ramen, rgt ynetimi ou zaman sorunu ya grmezden gelir ya da sorunla ilgilenmez. Bazen de yldrma, sinsice ve sessizce yaylr ve zlemez hale gelir. Aratrmalar, baz yneticilerin, rgtlerindeki yldrma eylemlerini tanmlamadklarn, grmezden geldiklerini gstermektedir (Dick ve Wagner 2001). Yldrma davran sergileyenler genellikle bunu bir alkanlk hline getirmitir. Yldrma davrann sergileyenler, her trl ortamda yldrma uygulayabilecekleri igrenleri bulacaklardr. Karlksz braklrsa artarak srecektir (Clarke 2002: 73). rgtsel ortamda yldrma serbest brakld zaman ise, giderek dier insanlar da, yldrma ikilisinin taraflarndan birine katlmaya zorlayacaktr. Genellikle de dier kiiler, yldran tarafa katlmaktadr. Leymann (1990) sveteki i yerlerinde yldrma davrann ilk defa tanmlarken bu davranlarn bir tr i yeri terr olduunu vurgulamtr. Bu eylemlerle kar karya kalan kii, yardmsz ve korunmasz braklmaktadr. rgtlerde sk sk uygulanan bu dmanca eylemler, uzun sre devam ettirilmektedir (Ycetrk 2003: 2). Yldrmaya maruz kalan igrenlerin, neden yldrmaya maruz kaldklar ile ilgili aratrmalar incelendiinde, farkl grlerin ifade edildii grlmektedir. Bu konudaki bir gr, kurbanlarn, yldrmaya maruz kalmalarnda kendilerinin sorumlu olduunu ileri srmektedir. Yldrma ile ilgili klinik psikologlarn bir ksm da bu gr destekleyici aklamalarda bulunmaktadr. Birka
115

bilig, Yaz / 2007, say 42

almada rapor edildii gibi, bu psikologlar, kurbanlarda gzlenen iddetli bulgularn, kurbann rgtsel ilikilerinin sonucu olduuna inanmamaktadr. Bu durumla ilgili olarak, ikyet edilen davran veya genel kaygnn, yldrma eyleminin balamasndan nce var olduunu ve eylemin yldrma hline gelmesine asl bu rahatszlklarn yol atn iddia etmektedirler (Zapf 1999: 76). Leymann (1996), rgtlerde yldrma eylemlerinin nedeni olarak, rgtsel ilikileri, rgtn baskn sorunlarn ve rgt yneticilerinin liderlik stillerini gstermektedir. Adams ve Crawford (1992), rgtlerde igrenlere yldrma eylemlerine bavuran baz igrenlerin bulunabileceini, yldrma eylemlerinden de bu kiilerin sorumlu olduklarn belirtmektedirler. rgtlerde yaanan yldrmann nedenlerini belirtme konusunda yaplan aratrmalarn yetersiz olduu grlmektedir. Bu aratrmalarda grlen sorunlardan birisi, ynteme dayal sorunlardr. Yaplan aratrmalarn ortak noktas ise, yldrmann pek ok nedenden kaynaklanabileceini gstermektedir (Zapf 1999: 76). ekil 1de yldrmann nedenlerine ynelik bir model ve sonular gsterilmektedir. Yldrmann drt nedeni, eklin solunda gsterilmitir. Bunlar; rgtsel nedenler (liderlik, rgt kltr, i stresi ve iin rgtlenme biimi), igrenlere yldrma eylemlerinde bulunanlar (failler), sosyal gruplar (husumet, kskanlk, grup basks, gnah keisi olma), her olumsuzluun nedeni olarak grlme ve igrenden kaynaklanan (kiilii, meslek nitelikleri, sosyal becerileri ve gemi yaantlar gibi) faktrler de etkilidir.

116

Cemalolu, rgtlerin Kanlmaz Sorunu: Yldrma

ekil 1. Yldrmann nedenleri ve sonular (Zapf 1999: 71). Nedenler Yldrma Sonular

rgtsel, Liderlik rgt kltr stresi in rgtlenmesi

Failler

Sosyal Gruplar Husumet, Kskanlk, Grup basks, Gnah keisi olma

Dedikodu karma, Dlama, rgtsel performans subjektif deerlendirme, zel yaama saldr, Fiziksel saldr, nan ve deerlere saldr

Fiziksel ikayetler, depresyon ve obsesif davranlar.

grenin kiilii, mesleki nitelikleri, sosyal becerileri ve gemi yaantlar ekil 1de grld gibi burada, yldrmaya neden olabilecek, yldrma eyleminin faili ve kurbannn olduu kadar, rgtsel ve sosyal faktrler de etkilidir. ekil, ayn zamanda yldrma aratrmalarnn en can alc sorununu da aklamaktadr: Bulank ve belli olmayan bir tablo, sebep-sonu ilikisinin soldan saa bir iliki olup olmaddr. nk, rgtn yaplanma biiminde
117

bilig, Yaz / 2007, say 42

yldrmaya sebep olabilecek sorunlar olabilir. Kurbann tedirgin, depresif veya obsesif hareketleri, grupta olumsuz tepki yaratabilir ki bu da bir sre sonra yldrmaya yol aar (Sacco ve dierleri 1993). Yldrma, ortamda bulunan sosyal destek ve sosyal iklimin etkilenmesine sebep olabilir ki, bu da bilgi akn zayflatr. Bu durum da i stresinin artmasna sebep olabilir (rnein, alma amac ve rgtsel sorunlarla ilgili belirsizliin hkim olmas gibi durumlar). Liderlik veya rgtsel sorunlar, bir igreni yldrabilir. Byle bir durumda her zaman bu tr problemlere tepki gsteren igrenlerin olmas gerekir. Yldrmann zlmemi yaygn bir atma olarak anlalmas, bir rgtteki atmann mutlak sklna baldr. Eer rgtn koullar, atmann saysal olarak byklne katkda bulunuyorsa, o zaman zlmemi atma saysnn da ykselmi olmas gerekir. Bu durum, bir rgtte ok sayda yldrma olaynn yaanmasna yol aar (Zapf 1999: 71). Bir igreni yldrmaya sebep olan fiziksel bir zr olursa, yldrmann yaanmas, grubun zelliine gre deiir. Eer grup yeleri bu farkllklar nemsemeyen bir dnceye sahipse, fiziksel zr olan birey, yldrmaya maruz kalmaz. Farkllklara tahamml olmayan gruplarda ise fiziksel zr, potansiyel yldrma sebebi olabilir. Bir kiinin yksek performans gstermesinden dolay yldrlmasna dair aklama ve yorum sorunlar da var olabilir ki, yksek performans yldrma kurbanlarnn tipik zelliidir (Zapf ve Bhler 1998). Bu tr problemler ksmen, yksek performans gsteren kiinin grup normlarna uygun davranp davranmamasndan ve bu davranlarnn grubun dier yeleri tarafndan toleransla karlanmamasndan kaynaklanabilir. Alternatif olarak, yksek performans gsteren kiinin, baarlarn, kibirlice ve tahrik edici bir ekilde gstermesine, grup yeleri tolerans gsteremez. Grld gibi yldrmann ok sayda potansiyel nedeni de mevcuttur.

Yldrmaya Bavuranlarn ve Kurbanlarn zellikleri Yldrmaya bavuran kiilerin zellikleri u ekilde ifade edilmektedir (Balta, 2003): Yldrma hareketine bavuranlar ounlukla, kendi eksik taraflarn, korku ve gvensizliklerini, bir bakasn kk drerek telafi etmeye alan kiilerdir. Bu tr kiiler genellikle; farkllklara kar hogrsz, ikiyzl, kendini stn gren ya da gstermek isteyen, ar denetleyici ve kskantrlar. Hedef aldklar kiinin zor durumlaryla elenerek, kendi yetersizlik duygularn yenmeye alrlar.
Yldrmaya hedef olan kiiler, ounlukla stn meslek zelliklere sahip, yetkinlik dzeyleri yksek, yaratc, drst, baar ynelimli ve kendilerini ilerine adamlardr. Bu kiilerin zellikleri, baz kiileri rahatsz edebilir ve imekleri stlerine ekmelerine sebep olabilir. Bu tr kiiler insanlara gven duyar, iyi niyetlidir, politik davranmay bilmez. Kurumlarna ok baldrlar ve ileriyle zdelemilerdir. lerini kaybetmek, onlar daha da derinden
118

Cemalolu, rgtlerin Kanlmaz Sorunu: Yldrma

etkiler. Stresle baa kamadklar iin zel yaamlar bozulur, salk sorunlar ba gsterir (Balta 2003). Leymann, yldrma eylemlerini, be farkl grupta, 45 eit davran olarak belirtmektedir (Davenport ve dierleri 2003: 18-19). Farkl davranlar, farkl kiiler tarafndan uygulanabilir ve hepsi ayn anda bulunmayabilir. Bu eylemlerin herhangi birinin gerekletirilmesi bile, rnein tek bana brakma ya da gayri meden ekilde davranma biimi de genellikle kabul edilemez bir durumdur (Ycetrk 2003: 2). Aada Leymann tarafndan belirlenen yldrma davranlar verilmitir (Davenport ve dierleri 2003: 18-19):

Yldrma Davranlar I. Grup: letiim Biimi ve Etkileri: Kurban, amirleri tarafndan snrlanr. Srekli sz kesilir. Kendini ifade etme frsat verilmez. Benzer davranlar meslektalar sergiler. Azarlanr ve yksek sesle barlr. iyle ilgili olarak eletirilir. zel yaam eletirilir. Telefonla rahatsz edilir. Szl olarak tehdit edilir. Tehdit mektubu alr. Yalanc olduu im edilir.
II. Grup: Sosyal likilere Saldr: nsanlar kurbanla konumaz. Kurbann iyerindeki arkadalaryla konumas engellenir. Grme hakkndan yoksun braklr. Dier igrenlerden dlanr. rgtte, kurban yokmu gibi davranlr. III. Grup: tibara Saldr: Kurban hakknda kt konuulur. Aslsz dedikodu karlr. Alaya alnr. Akl hastasym gibi davranlr. Psikiyatrik tedavi almaya zorlanr. Herhangi bir zryle alay edilir. El kol hareketleri, yry, sesi taklit edilir. Politik ya da din inanlaryla, zel yaamyla milliyetiyle alay edilir. z saygsn etkileyecek bir i yapmaya zorlanr. aba ve baars haksz bir ekilde deerlendirilir. Kararlar srekli sorgulanr. Kk drc isimlerle arlr. Cinsel imlarda bulunulur.

IV. Grup: Yaam ve Kalitesine Saldr: Kurbana nemli grevler verilmez. Grevleri kstlanr. Anlamsz grevleri yapmas istenir. Yeteneklerinin altnda grevler verilir. Srekli yeni grevler verilir. z saygsn olumsuz ynde etkileyen grevler verilir. Oluan zararlarn faturas kurbana karlr. yerine ve evine hasar verilir.
V. Grup: Dorudan Sal Etkileyen: Kurban, fiziksel olarak zor bir grev yapmaya zorlanr. Fiziksel iddet uygulanr. Hafif iddetle tehdit edilir. Fiziksel olarak taciz edilir. Cinsel olarak taciz edilir. Bir rgtte, hangi yldrma eylemlerinin uyguland, bir ok faktre baldr. Bu faktrler iinde alkanlklar, inan ve gelenekler gibi beer unsurlar olduu gibi, rgt kltr veya rgtn hiyerarik yn gibi rgtsel faktrler de etkilidir.
119

bilig, Yaz / 2007, say 42

ABDde, 1998 ylnda yldrma eylemlerine kar bir kampanya balatlmtr. Kampanyada, bu eylemlere ynelik savunma, aratrma ve eitim hizmetleri, kr amac gtmeden verilmitir. Bu kapsamda yaplan aratrma sonularna gre, rgtlerde en ok uygulanan on yldrma davran, aadaki gibi saptanmtr (Namie ve Namie 2000: 18; Akt. Ycetrk 2003: 4). Yaplan yanllklardan sorumlu tutulma. Mantksz grevlerin verilmesi. Yetenein eletirilmesi. Birbiriyle elikili kurallara itaat ettirilmesi. Grevin kaybettirileceine ilikin tehditler. Kk drlme ve hakarete urama. Baarnn, olduundan az gsterilmesi. ten karlma (ayan kaydrlmas). Barlmas. erefin lekelenmesi.

Jennifer, Cowie ve Ananiadou (2003: 493), yldrma eylemleri ile ilgili aadaki durumlar ifade etmektedirler: grenlerin meslek statlerini tehdit etme. rnein; utandrma, aalama, onur krc szler syleme, kmseme, meslek almalar hakknda aslsz szler syleme. grenin kiilii hakknda tehditte bulunma. rnein; ad takma, gz da verme, yaplan i iin ok gen ya da ok yal olduunu syleme. Sosyal ortamlardan dlama. rnein; birimin ya da blmn yemeklerine davet etmeme, rgtn tesislerinden yararlanmasn engelleme, rgt hakknda bilgi edinme hakkndan yoksun brakma. Aklc olmayan i yk. rnein; yaplmas zor ve imknsz olan grevler verme, verilen ilerle ilgili ksa zaman aralklar verme, almalar gereksiz ve nedensiz bir ekilde sona erdirme. Tutarsz davranlar. rnein; yetki ve sorumluluklarnn elinden alnmas, ileri kt yaptnn ve beceriksiz olduunun sylenmesi, anlamsz grevler, onur krc iler verilmesi. Fiziksel zarar verme.

Yldrmaya Maruz Kalanlarda Grlen Rahatszlklar Baz aratrma sonular, yldrma ile kurbanlarn sal ve huzuru arasnda nemli ilikilerin olduunu gstermitir (Brodsky 1976; Einarsen ve dierleri 1998). rgtte yldrmaya maruz kalan endstriyel erkek iilerin %23nn
120

Cemalolu, rgtlerin Kanlmaz Sorunu: Yldrma

psikolojik rahatszlk ve huzursuzlua yakaland ifade edilmektedir (Einarsen ve Raknes 1997). Kurbanlarn ounda psikolojik ve psikosomatik rahatszlklar grlmtr. rnein; kendini beenmeme, kayg, bunalm, konsantrasyon bozukluu, kronik yorgunluk, uyku problemi, mide problemleri, ba ve bel ars, sinirlilik, kendinden nefret etme ve intihar gibi dncelere sahip olduklar saptanmtr (Bjorkqvist, ve dierleri 1994; Brodsky, 1976; Einarsen ve dierleri 1996; Leymann 1990). Yaplan bir dier aratrmada ise, 17 kurbann tmnde uykusuzluk, sinirlilik, melankoli, duyarszlk, konsantrasyon eksiklii ve sosyal fobi grlmtr. Klinik gzlemlerde de, iyerinde yldrmaya maruz kalanlarda u zellikler saptanmtr: zole etme, sosyal uyumsuzluk, psikosomatik hastalklar, bunalm, yardma muhtalk, fkelenmeler, basklar, kayg ve umutsuzluk (Leymann 1990: 30).

Sonu ve Tartma Birok aratrma, koroner kalp hastalklar, sindirim sistemi hastalklar, yksek tansiyon, gerginlik ve depresyon gibi sorunlarn, kiinin iinden ve alma artlarndan memnun olmayndan kaynaklandn gstermektedir (Balta ve Balta 1998: 87). Davran bilimcilerin ou, kiisel veya rgtsel yaamda salkl olmann, dier kiilerle iyi ilikiler iinde olmakla mmkn olduu grnde birlemilerdir (Artan 1986: 85). Bu rnekler, insan hayatn, mutluluunu ve baarsn etkileyen faktrleri ortaya koymaktadr. Bir rgtn etkililii, igrenlerin etkililiine baldr. grenin etkili olmas iin mutlu ve salkl olmas gerekir. rgtlerde yaanan olumsuzluklar, igrenleri ksa ve uzun dnemde etkileyerek, rgtsel faaliyetlerde verimliliini ve performansn olumsuz ynde etkiler (Tutar 2000: 254). Bunlara paralel olarak, igrenlerin rgte ilgi ve ballnn, sorumluluk duygusunun azalmas, ite hata yapma ve yetersizlik duygusu, dorudan ortaya kan yansmalardr. e devamszlk yapma, ie ge gelme, iten erken ayrlma, ani emeklilik istemi, i doyumsuzluu ve ie younlaamama ise dolayl olarak ortaya kan durumlardr (Kayum 2002: 47-48). Gdlenme dzeyi den igrenlerin, meslek adan yararl olmas imknszdr. Bu sebeple, rgtlerdeki insan ilikilerini, iletiimi ve performans olumsuz ynlerden etkileyen deikenlerden biri olarak yldrma, yneticiler tarafndan fark edilmeli ve gerekli tedbirler alnarak nlenmelidir.

121

bilig, Yaz / 2007, say 42

Kaynaka
ADAMS, A. ve CRAWFORD, N. (1992). Bullying at Work, Virago Pres, London. ARTAN, . (1986). rgtsel Stres Kaynaklar ve Yneticiler zerinde Bir Uygulama, stanbul: Basisen Kltr ve Eitim Yaynlar No: 10. BALTA, A. (2003). Ad Yeni Konmu Bir Olgu: yerinde Yldrma http: //www.baltas-baltas.com/makaleler.asp?makaleid=166. BALTA, A. ve BALTA, Z. (1998). Stres ve Baa kma Yollar, stanbul: Remzi Kitapevi. BJORKQVIST, K., OSTERMAN, K. ve HJELT-BACK, M. (1994). Aggression Among University Employees, Aggressive Behavior, 20, 173-184. BRODSKY, C. (1976). The Harassed Worker, Toronto: Lexington Books, DC Heath and Company. CLARKE, J. (2002). Maymuncuk yerinde letiim ve Politika. stanbul: Mess Yaynlar. ALIKAN, O. (2005). Turizm Sektrnde Yldrma. Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, Mersin niversitesi, Mersin, Eitim Bilimleri Enstits, Trkiye. DAVENPORT, N., SCHWARTZ R.D. ve ELLIOT, G.P (2003). Mobbing: yerinde Duygusal Taciz. (ev. Osman Cem NERTOY), stanbul: Sistem Yaynlar. DICK, R. ve WAGNER, U. (2001) Stress and Strain in Teaching: A Structural Equation Approach, British Journal of Educational Psychology (2001), 71, 243-259 EINARSEN, S. ve RAKNES, B. I. (1997).Harassment in The Workplace and The Victimization of Men, Violence and Victims, 12, 247-263. EINARSEN, S. ve SKOGSTAD, A. (1996). Bullying at Work: Epidemiolo-Gical Findings in Public and Private Organizations, European Journal of Work and Organizational Psychology, 5, 185-201. EINARSEN, S. (2000). Harassment and Bullying at Work: A Review of The Scandinavian Approach, Aggression and Violent Behavior a Review Journal, 4, 371-401. EINARSEN, S., MATTHIESEN, S. B. ve SKOGSTAD, A. (1998).Bullying, Burnout and Well-Being Among Assistant Nurses, Journal of Occupational Health and Safely - Australia and New Zealand, 14, 563-568. ENARSEN, S., RAKNES, B. I. ve MATTHESEN, S. B. (1994). Bullying and Harassment at Work and Their Relationships to Work Environment Quality: an Exploratory Study. Europen Work and Organizational Psychologist, 4 (4), 381-401. EINARSEN, S., RAKNES, B. I., MATTHIESEN, S. B. ve HELLESY, O. H. (1996). Helsemessige Aspekter Ved Mobbing Arbeidslivet. Mod-ererende Ettekter av Social St0tte Og Personlighet. (Bullying at Work and Its Relationships With

122

Cemalolu, rgtlerin Kanlmaz Sorunu: Yldrma

Health Complaints. Moderating Effects of Social Support and Personality.) Nordisk Psykologi, 48, 116-137. GLASL, F. (1994). Konflikmanagement. Ein Handbuch fr Fhrungskrfte und Berater, (Conflict Management. A Handbook for managers and Consultants) 4 th ed.), Haupt, Bern. HOEL, H., RAYNER, C. ve COOPER, C. L. (1999). Workplace Bullying, International Review of Industrial and Organizational Psychology, 14: 195-230. JENNIFER, D., COWIE, H ve ANANIADOU, K. (2003). Perception and Experience of Workplace Bullying in Five Different Working Populations, Aggressive Behavior, 2, 489-496. KAYUM, A. (2002). lkretim Okulu Yneticilerinin rgtsel Stres Kaynaklar, Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, nn niversitesi, Malatya, Eitim Bilimleri Enstits, Trkiye. LEYMANN, H. (1990). Mobbing and Psychological Terror at Workplaces. Violence and Victims, 5, 119-126. , (1993 ). Mobbing . Hamburg: Rowohlt. , (1996). The Content and Development of Mobbing at Work. European Journal of Work and Organizational Psychology, 5, 165-184. SACCO, W.P., DUMONT, C.P. ve DOW, M.G. (1993). Attributional, perceptual, and affective responses to depressed and nondepressed marital partners, Journal of Consulting and Clinical Psychology, Vol. 61, pp. 1076-1082. NEDL, K. (1996). Mobbing and well-being: Economic and personnel development implications. European Journal of Work and Organizational Psychology, 5, 239-249. PEHLVAN, . (1993). Eitim Ynetiminde Stres Kaynaklar, Yaymlanmam Doktora Tezi, Ankara niversitesi, Ankara, Eitim Bilimleri Enstits, Trkiye. RANDALL, P. (1997). Adult Bullying: Perpetrators and victims. London: Roudledge. RAYNER, C. (1997). Workplace bullying: Do something! Journal of Occupational Health and Safety - Australia and New Zealand, 14, 581-585. SALMIVALLI, C., LAGERSPETZ KMJ, STERMAN, K. ve KAUKIAINEN, A. (1996). Bullying as a group process: participant roles and their relations to social status within the group. Aggressive behavior 22: 1-15. THOMAS, K. W. (1992), Conflict and negotiation processes in organizations, in Dunnette, M. D. and Hough, L.M.(Eds), Handbook of Industrial and Organisational Psychology, Vol. 3, Consulting Psychologists Pres, Palo Alto, CA, pp.651-718. TUTAR H. (2000). Kriz ve Stres Ortamnda Ynetim, stanbul: Hayat Yaynclk, Kiilik-Psikolojik iddet likisi, www.canaktan.org, 2004.
123

bilig, Yaz / 2007, say 42

WESTHUES, K. (2004). Administrative Mobbing at The University of Toronto, Ontario; The Edwin, Melen Yay. YCETRK, E. (2003) rgtlerde Durdurulamayan Yldrma Uygulamalar: D M? Gerek Mi?

http: //www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=226
Mobbing http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=224. ZAPF, D. (1999). Organizational, Work Group Related and Personal Causes of Mobbing/Bullying at Work. International Journal of Manpower, I, 70-85. ZAPF, D. ve OSTERWALDER, P. (1998). Organizational Causes of Workplace Harassment, Department of Psychology, J. W. Goethe-University Frankfurt. ZAPF, D. ve BHLER, K. (1998). Exclusion and Stigmatisation at Work, Department of Psychology, J.W. Goethe-University Frankfurt. , (2002) rgtlerin Grnmeyen Yz:

124

The Inevitable Problem of Organisations: Mobbing


Assist.Prof.Dr. Necati CEMALOLU
Abstract: Research studies carried out on stress factors in organisations suggest that employees suffer from stress and that they are exposed to various stress-causing factors. Relevant literature shows that employees suffer from job dissatisfaction, exhaustion and extreme anxiety in parallel with stress causing factors in organisations. The causes of these factors are specified in a variety of ways. One of these is mobbing, which can be defined as psychological terror which involves systematic hostile and immoral communication types by one or more person(s) towards an individual in an organization. Different sources use different terms to refer to this phenomenon. Among these are bullying, harassment, and abuse behavior. This study looks into mobbing as a factor that causes anxiety, job dissatisfaction, and exhaustion in employees. The aim of this study, then, is to analyse the phenomenon of mobbing, to describe the personal and organisational causes of mobbing, and to identify the mobbing behaviours employees are exposed to. This study is in the form of a literature review and confines itself to the resources which have been accessible, to private and public organisations in the literature and to the mobbing behaviours observed in these organisations. Key Words: Employee, mobbing, bullying, organisation

Gazi University, Gazi Faculty of Education, Department of Educational Sciences / ANKARA necem@gazi.edu.tr

bilig Summer / 2007 Number 42: 111-126 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

:

: , , , , , . , , , . . , , , . , . . ; (bullying), (harassment) (abuse behavior). , . ; , , , ; ; , . . , . : , ,

, , / necem@gazi.edu.tr

bilig 2007 vpusk: 42: 111-126 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Pazarlama Asndan Markann Finansal Deeri ve D Ticaret letmelerinde Bir Uygulama


Yrd.Do.Dr. Abdulvahap BAYDA
zet: Kreselleen dnya pazarnda iletmelerin rekabet koullarna ayak uydurabilmeleri iin yeni pazarlama stratejileri gelitirmelerinde yarar vardr. Pazarlama uygulamalarnda rne bal zelliklerden marka ve markalama abalar nem kazanm, verimlilik ve krllk arttrma almalarnn etkinlii iin stratejik marka ynetimi gndeme gelmitir. Uluslararas ulam ve iletiim aralarnn gelimesi, ticaret ve sermayenin dolamnda engellerin ortadan kalkmas, dnya pazarlarnn ulusal pazarlarn yerini almas ve rgtlerin daha iddetli rekabet artlaryla kar karya kalmas sonucu, markalaabilen iletmelerin yeni ekonomik dzende rekabeti bir konuma gelmelerinin kanlmaz bir gerek olduu ifade edilebilir. Bu almada markann finansal deerini oluturma, daha ok pazarlama arlkl olarak ele alnmtr. Aratrma sonucunda iletmelerin marka deerlemesi, marka ile ilgili alanlarn istihdam edilmesi ve marka ekipleri gibi oluumlara pek gitmedikleri tespit edilmitir. Markann finansal deeri ile ilgili ok az deerleme yaplmaktadr. zellikle marka deerlemesinin daha ok maliyete gre yapld ortaya kmtr. Anahtar Kelimeler: Marka, Markann Finansal Deeri, Marka Deerlendirme Yaklamlar

Giri 1980lerde Avrupa ve ABDde hz kazanan irket ele geirme ve birlemeleri, markann, deeri korunmas gereken bir varlk olarak irketler tarafndan ciddiye alnmasnda ve marka deerini lme konusundaki almalarn ortaya kmasnda byk rol oynamtr. Bu yllarda meydana gelen irket ele geirme ve birlemelerde bilano tutarlarna gre yaplan deerlemelerin ok stnde bedeller denmitir. rnein, 1988 ylnda Philip Morris Co., Kraft Foodsu $12,9 milyara satn alrken bunun $11,6 milyarnn maddi olmayan duran varlklar, zellikle de markalar iin dendii aklanmtr (Farguhar 1992: 16-23). Markalarn parasal deerini tespit etmeye ynelik uygulamalar, marka deerinin en doru nasl hesaplanaca sorusunu da gndeme getirmitir. Marka deerleme ile ilgili birok deerleme metodu gelitirilmitir.
Krkkale niversitesi, BF letme Blm / KIRIKKALE abdulvahapbaydas@hotmail.com

bilig Yaz / 2007 say 42: 127-150 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2007, say 42

Ancak, maddi olmayan bir duran varlk olarak markann (Schultz 2001: 7; Sotolowy et al. 2000: 3) yaratt etkileri lmenin zor olmas, markalara sahip olan irket ve sektrlerin ok farkl zelliklere sahip olmas, gvenilir sonu verecek metotlarn gelitirilmesini engellemitir. u an kullanlmakta olan metotlar, subjektif birok varsayma dayanmakta ve birbirlerinden ok farkl sonular verebilmektedirler. rnein, 2000 ylnda Semion danmanlk irketi BMW markasnn deerini $6,43 milyar olarak tespit ederken, danmanlk irketi Interbrand ayn marka iin $13 milyar deer belirlemitir. Ayn ekilde, lkemizde boya sektrnde faaliyet gsteren halka ak bir irketin sahip olduu bir marka iin uluslararas bir denetim irketi tarafndan hazrlanan deerleme raporunda, ayn markann deeri 3 deiik deerleme metoduyla $5, 33 ve 71 milyon olarak belirlenmitir (Kaya 2002: 9). Rekabetin giderek younlat gnmz koullarnda iletmelerin kurum, rn ve varsa menkul kymetlerin finansal deerlerinin maksimizasyonunu salamak; kar ederek byyebilmeleri, likidite ihtiyacn gerektii zamanlar zorlanmadan karlayabilmeleri ve kurumun kredibilitesinin farkl alanlarda artrlmasnn salanmas asndan olduka nemlidir. Kurum ve rn markas ile menkul kymetler bir kurumun finansal deer yaratma almas yapabilecei temel alandr (Tosun 2002: 89). Bu temel alana ynelik olarak finansal deer yaratlmas veya var olan deerin glendirilmesi iin pazarlama, retim, ynetim, finansman, muhasebe, insan kaynaklar, aratrma- gelitirme fonksiyonlarnn btnleik bir alma iinde bulunmalar gerekir.

1. Markann Finansal Deeri 1.1. Finansal Deer Yaratmann nemi Bir iletmenin kurum ve rn markasnn, kimlik haklarnn, parasal deerinin yan sra, varsa menkul kymetler yelpazesinde yer alan enstrmanlarnn deeri, o iletmenin sahip olduu finansal deerler olarak nitelenebilir (Pelsmacker etc. 2001: 45). Kurumlarn likidite ihtiyalarn kolaylkla karlayabilmeleri, ortaklarn irket zerindeki kontrolnn sermaye artrm halinde de devam, kurum ve rn markasnn finansal deerinin maksimizasyonu ve kurumun kredibilitesinin artrm iin finansal deer yaratma almalarna nem vermelerini gerektirmektedir. Finansal deer yaratma alanlarndan birisi kurumlarn menkul deerleridir. Kurumlar zellikle halka alma ncesi ve sonrasnda menkul deerlerinin piyasa deerini maksimize edebilmek iin finansal evrede, mevcut ve potansiyel yatrmclarda gven ve ballk oluturmak zorundadrlar (Tosun 2002: 91).
Bir kurumun, menkul kymetlerinin deer kazanmasn istemesinde genelde aada belirtilen nedenler etkindir (Stancil 1984: 16-23):
128

Bayda, Pazarlama Asndan Markann Finansal Deeri ve D Ticaret letmelerinde

Kurum ortaklar hisselerini satmak istedikleri takdirde, elde edecekleri gelir, hisse senedi fiyat ile orantl olacaktr. Baka kurumlarla birleme, irket evlilikleri ve devretmelerde genelde irketin deeri, hisse senedi fiyat baz alnarak saptanr. Hisse senedi fiyatnn ykseklii, kredibilitesi, kurum ortaklarna maddi kazan salamann yan sra, onlarn kurumlar zerindeki hakimiyetinin devamn da salar. Ayrca, iletme alanlarnn da menkul kymet sahibi olmas saland takdirde, zellikle hisse senedi fiyatndaki art alanlarn motivasyonunu artrr.

Youn rekabetin yaand ve iletmeler arasnda farkllaacak alanlarn giderek darald gnmzde farkllaacak en nemli alann kurumsal marka olduu gr glenmektedir (Cooper and Dukart 1997: 14). Gnmzde mteriler iin nemli olan kurumun gerekte nasl olduu deil, kurumun nasl olduuna inandklar (Kiley 1998: 36) algdr. Marka yneticilerinin kar karya kaldklar ilgin problemlerden biri marka deeri ve mteri tatmini arasnda nasl bir ilikinin olmas gerektiidir (Taylor, Celuch, Goodwin 2004: 217). letmelerin mteri balln salayarak talebi karlatrmalar ve bylece rakiplerinden syrlabilmeleri, rnlerini bir imaja sahip marka altnda satmalar ile mmkndr. Bu nedenle, rn markas imaj iletmeler asndan kurum markas imaj kadar nemlidir (Tosun 2002: 93). Kurumsal marka veya rn markas imajnn gl olmasnn bir dier yarar ise marka adnn finansal deerinin yksek olmasn salamasdr. Gerekten de hedef kitle tarafndan tannan, sevilen, saygnl olan markalarn isimlerinin veya logo, ticari karakter gibi sembollerinin piyasa deeri olduka yksektir. Marka adnn ve sembollerinin piyasa deerinin ykseklii ise marka haklarn ksmen veya tamamen devretme durumlarnda iletmeye byk kazan salar. Poiesz (1998: 135), kurum imajnn yardm olmadan tketicilerin hangi rnleri satn alacaklarn kararlatrmada zorluk ekeceini ve kurum imajnn rn markas imajn da desteklediini sylemektedir. Gerekten de rekabeti ortamda tketiciler rasyonel davranma yeteneklerini giderek kaybetmektedirler. Pazardaki tm seenekleri bilmeyebilir veya belirli bir rnn tm zelliklerinden haberdar olmayabilirler. Salam bir kurum imaj, tketicilerin satn alma kararlarnda belirleyici olabilir. Gl bir kurum imajnn pazar deerinden baka finansal deeri de mevcuttur. rnein, Pan Am World Airways isminin ve logosunun satn alnmas iin denen miktar 1.33 milyon dolard. Satn alnanlarn sadece Pan Am kimliine ilikin haklar olmasna karn bu denli yksek bir miktar denmesi129

bilig, Yaz / 2007, say 42

nin tek nedeni, sz konusu kurumun dnya genelinde salam bir imaja sahip olmas idi (Howard 1998: 33).

1.2. Marka Kavram ve Deerleme htiyac la sektr gibi rn formlasyonlarnn patentlerle korunduu veya ok yksek dzeyde know-how gerektiren sektrlerin dnda, baarl bir rn, rakipler tarafndan kolaylkla taklit edilebilmekte ve sahip olduu avantaj ksa srede kaybedebilmektedir. Bu yzden, birok sektrde benzer rnler arasndan bir irkete ait rnn tketiciler tarafndan farkedilerek tercih edilmesinde marka temel neden olabilmektedir (Park 1994: 271).
Amerikan Pazarlama Birlii markay bir satc ya da satclar grubunun rnlerini ya da hizmetlerini tanmlamaya ve rakiplerinden ayrmaya yarayan isim, sembol, terim, iaret, desen veya bunlarn kombinasyonu (Keller 1998: 2; Tek 1999: 352; slamoglu 2000: 314; Cop ve Bekmezci 2005: 67) olarak tanmlamtr. Marka; retici ve satcnn, tketicilere belirli zellik, fayda ve hizmeti srekli olarak sunacann bir vaadi olup, kalite garantisini de ifade eder ve rne ynelik olarak tketiciler iin farkl anlamlar tar. Bunlar (Kotler, 2000: 404; Odaba ve Oyman 2002: 371; Orth; Wolf and Dodd 2005; 89): a. Nitelik: Bir marka, ncelikle rnn belli niteliklerini artrr. Bu niteliklerin biri veya birka markann reklamlarnda kullanlr. b. Fayda: Tketiciler genellikle rnlerin niteliklerini deil faydalarn satn alrlar. Bu nedenle nitelikler ilevsel ve duygusal faydalara dntrlr. c. Deer: Markann, alcnn deerleri hakknda bir eyler anmsatmasyla ilgilidir. d. Kiilik: Bir markann, gerek ya da arzulanan z-imaj ile tketicinin duygusal eleri arasndaki ilikidir. Marka ile rn arasndaki temel farkllklar unlardr: rnler kolaylkla taklit edilebilmesine ramen markay taklit etmek zordur. Markann dier rn isimlerinden farkl olarak kullanc iin ifade ettii deer (kalite, gvenilirlik, klk vb.) vardr (Crimmins 1992: 11-19). Bir rnn ksa srede modas geebilir ama iyi ynetilen bir markann mr snrszdr (Seetharaman 2001: 245). rn herhangi bir fabrikada yaplabilecek bir eydir; ancak, marka mteri talebi ile yaratlabilir (Seetharaman 2001: 245).

yi ynetilen bir marka bir irketin rakiplerine avantaj salamasna (sat miktarn artrmak, daha yksek fiyattan sat yapmasn salamak, reklam harcamalarn drmek gibi) ve bu avantaj devam ettirmesine yardm eder.
130

Bayda, Pazarlama Asndan Markann Finansal Deeri ve D Ticaret letmelerinde

Marka, pazarlamann temel unsurlarndan biri olmasna ramen (Kanbak 2002: 15, Serhateri 2004: 207), marka deerinin belirlenmesine ilk olarak irket ele geirme veya birlemelerinde ihtiya duyulduundan, konu ilk nce irketlerin finans blmlerinin ilgi alanna girmitir. Ancak zamanla markann irket varl olarak neminin artmas, iyi ynetilmesi ve deerinin korunmas sonucu marka deerinin tespiti ok deiik nedenlerle yaplr hale gelmitir. Kriegbaumn (1998: 2) belirttii gibi, birok sektrde markann irketler arasndaki rekabette en nemli silah haline gelmesi, sahip olduklar markalarn deer ve glerini irketlerin gndeminde tutmaktadr. Sahip olduu marka ya da markalarn deerini korumay rekabet stratejisinin bir paras olarak gren bir irketin markasnn deerini lmek isteyecei kukusuzdur.

1.3. Marka Deeri Marka deeri, genel olarak rekabet gcn salayacak ekilde markann pazardaki gcn yanstt iin son zamanlarda olduka nemli bir konu olarak deerlendirilmektedir (Kavas 2004: 16). Marka deeri kavram gl bir marka isim ve sembolnn tketicinin zihninde yaratt olumlu izlenimlerin rn ve tketiciye katt ek deerdir. Sz konusu deer olumlu intibalar nedeniyle rnn ve iletmenin pazardaki deerini, iletmenin aktiflerinden daha kymetli bir duruma getirmektir (Alkibay 2002: 11; Na and Marshall 2005; 50; Orth; Wolf and Dodd 2005; 88). letme asndan marka deeri, markaya yaplan yatrmlar nedeniyle iletmeye gelecek dnemlerde kazandraca gelirlerdir (Koak ve zer 2004: 192; Pappu; Quester and Cooksey 2005: 143). Marka deeri, marka gveni ve marka imaj ile beraber deerlendirilmelidir (Reast 2005; 7).
Aaker (1996) marka deerini oluturan unsurlar drt ana baslk altnda toplamaktadr. Bunlar; marka ismi farkndal (bilinirlii), marka sadakati, alglanan kalite, marka armlardr (marka zdelii). Marka isminin farkndal ise mteri zihninde markann ne gte olduu anlamnda kullanlmakta olup, tketicinin satn alma karar srecinde marka farkndal, markay tanma ve hatrlama performansn ieren bir olgudur. Marka farkndal tketicinin bir markay nasl hatrladnn deiik yollardan llmesi ile belirlenmektedir. Bu yollar, tannmlk, hatrlanrlk, hatrlanan ilk marka olmak ve akla gelen tek marka olmak eklindedir (Aaker 1996: 10, Alkibay 2002: 16).

131

bilig, Yaz / 2007, say 42

1.4. Marka Deerleme Metotlar Baz kaynaklarda (Yoo and Donthu, 2001; Czellar and Denis, 2002; Moore et al., 2002; Vazquez et al., 2002; Washburn and Plank, 2002; Myers, 2003; Broniarczyk and Gershoff, 2003; Christodoulides and Chernatony 2004: 168) marka deerleme metotlar; Maliyete Dayal Yaklamlar, Piyasaya Dayal Yaklamlar, Gelire Dayal Yaklamlar ve Formlze Yaklamlar olmak zere drt gruba ayrlmaktadr (Kaya 2002: 5). Ancak, genel olarak marka deerleme metotlarnn e ayrld da grlmektedir. Bunlar Finansal, Davrana Dayal ve Bileik (Finansal/Davrana Dayal) Metotlardr. 1.4.1. Finansal Modeller Finansal marka deerleme modelleri, genel olarak maliyet, piyasa deeri, sermaye piyasalarna dayal, royaltilerden kurtulma, markann yaratt art kazanlara dayal (fiyat primi, bileik analiz, hedonik marka deerleme, Crimmins metodu, arz etkilerini dikkate alarak marka deerleme) ve fiyat/sat oranlar arasndaki farklar (Seetharama 2001: 243 256) dikkate alnarak snflandrlabilir. 1.4.2. Davranlara Dayal Modeller Finansal yntemler, fiyat primleri, lisans bedelleri gibi saysal deerler zerinden markann parasal deerini tespit etmeye younlamaktadrlar (Aaker 1991). Bu metotlar markann gcn oluturan tm unsurlar kavrayamadklar, mteri davranlarn ve eilimlerini dikkate almadklar gerekesiyle eletirilmektedirler. Bu nedenle, mteri bak asndan markann deerini nelerin oluturduunu, hangi unsurlarn markaya ynelik bir mteri tercihi yarattn tespit etmeye alan modeller gelitirilmitir. 1.4.3. Bileik Metotlar 1980lerin sonlarndan itibaren irketlerin sahip olduu markalar deerletmeye balamalar ile birlikte birok danmanlk irketi bu hizmeti vermeye balayarak, deerleme konusunda kendi metotlarn gelitirmilerdir. Bu metotlar finansal ve davrana dayal metotlarn analizlerinin birlikte kullanld bileik metotlardr. Balcalar Interbrand Metodu, Financial World Metodu, A.C. Nielsen Marka Bilanosu (Brand Balance Sheet) ve Marka Performans Deerleyicisi (Brand Performancer) Metodu, Brand Finance Metodu, BBDO Modeli, Brand Rating Deerleme Sistemi ve Semion Yaklamdr (Kaya 2002: 24).

132

Bayda, Pazarlama Asndan Markann Finansal Deeri ve D Ticaret letmelerinde

2. Marka ve Markann Finansal Deerini Oluturma almalarnn Sonular 2.1. Aratrmann Snrllklar ve Amac Kahramanmara Ticaret ve Sanayi Odasna bal ithalat ve ihracat yapan 71 d ticaret irketi bulunmaktadr. Aratrma Kahramanmarataki d ticaret firmalarnn btnn kapsamaktadr. almaya temel oluturan sorular 5li Likert (1 Tamamen katlyorum, 2 Katlyorum, 3 Fikrim yok, 4 Katlmyorum, 5 Tamamen Katlmyorum), oktan semeli ve ak ulu olarak hazrlanmtr.
Yaplan literatr taramas sonucunda elde edilen bilgiler yardmyla aratrma amacna uygun anket formu hazrlanmtr. Ayrca 15 iletmeyle bir deerlendirme anketi (n alma) yaplm, bir ksm sorular karlm, gerekli olan sorular eklenmi ve anket formu gelitirilmitir. Bu almada Ki Kare bamszlk testi uygulanmtr. Bilindii zere Ki Kare bamszlk testi farkl kategoriye ayrlm iki olay arasndaki ilikiyi test etmek iin kullanlmaktadr. te yandan 5ten az olan hcreler, verilerin daha anlaml olmas iin birletirilmitir. Birletirilmesi mmkn olmayan deerlere de Kolmogorov Smirnov testi uygulanmtr (Kartal 1998: 119; Hala, 1998: 13). Kolmogorov Smirnov Testi, uygunluk testleri arasnda yaygn olarak kullanlan testlerden biridir. Bu testte, Ki Kare testinde olduu gibi, rnek verilerin dalm ile teorik dalm arasnda uyuum derecesi kullanlr. zellikle rnek hacminin kk olduu problemlerde Ki Kare testi uygulanmaz ve bu durumda Kolmogorov Smirnov Testi uygulanmaktadr (Hala 1998: 13). Bu nedenle Kolmogorov Smirnov Testi, rnek hacminin kk olduu durumlarda Ki Kare testi yerine kullanlmtr. almann amac, Kahramanmara ilinde faaliyet gsteren d ticaret firmalarnn marka ve markann finansal deerini oluturma almalarna ne derece nem verdiklerini ortaya karmaktr. Yan amalar ise, AB ve uluslararas pazarlarda iletmelerin marka oluturma almalar, AB ve dier d lkelerde karlatklar marka problemleri, d lkelere almada seilmesi gereken marka stratejileri ile alma sonucu elde edilen yararlarn ortaya konmas ve varsa karlalan sorunlara zm nerileri getirmektir.

2.2. Aratrmann Yntemi ve Hipotezleri Aratrma iin gerekli veriler, yz yze grme ve anket uygulama yntemiyle toplanmtr. Yz yze grerek anket uygulama yntemi, cevaplama orannn yksek olmas, gzlem yoluyla da bilgi toplama gibi avantajlarndan dolay tercih edilmitir. Bylece, cevaplaycnn konu ile ilgili tepkileri izlen133

bilig, Yaz / 2007, say 42

mekte ve nerilerini alma olana da bulunmu olmaktadr. Cevaplayclarn nerileri de dikkate alnm ve sonu ksmnda verilmitir. Test edilen hipotezler ise aadaki gibidir. H1: letme bykl ile markaya sahip olma arasnda iliki vardr. H2: letme bykl ile sektrde markann bulunduu konum arasnda iliki
vardr. H3: letme bykl ile uluslararas pazarlarda marka konumu arasnda iliki vardr.

2.3. Aratrmann Bulgular 2.3.1. Genel Bilgiler Grlen kiilerin unvanlar aadaki gibidir. Pazarlama mdr %28,6, iletmenin sahip ve ortaklar %22,9, genel mdr %20, blm mdrleri %17,1 ve mhendis %11,4tr. Grlen kiilerin eitim durumlar incelendiinde, niversite mezunlarnn ounlukta olduklar grlmektedir. letme tr olarak daha ok Limited irketi ve Anonim irketi tr iletmelerdir. letme byklkleri bakmndan; iletmelerin yarsna yakn (%46) byk lekli, orta lekli iletmeler %40 ve kk lekli iletmelerin oran ise %14tr. letmelerin alma alanlar ise %58,7si dokuma ve tekstil, %12,8i konfeksiyon, %10u metal, %10u gda ve %8,5i de ev aletleridir (Tablo 1).
Tablo 1: rneklemin Profili zellikler Frekans Grlen kiilerin 16 unvanlar 14 Sahip ve ortak 20 Genel mdr 12 Pazarlama mdr 8 Blm mdr 70 Mhendis Toplam letmenin bykl 10 Kk 28 Orta 32 Byk 70 Toplam Grlen kiinin 16 eitimi 52 Lise 2 niversite 70 Yksek lisans Toplam
134

Oran zellikler letmelerin 22,9 alma Alan 20,0 Dokuma ve tekstil 28,6 Konfeksiyon 17,1 Metal 11,4 Gda 100 Ev aletleri Toplam letmenin tr 14,0 A 40,0 LTD. T. 46,0 ahs irketi 100 Toplam 22,9 74,2 2,9 100

Frekans Oran 41 9 7 7 6 70 25 41 4 70 58,7 12,8 10,0 10,0 8,5 100 35,7 58,5 5,8 100

Bayda, Pazarlama Asndan Markann Finansal Deeri ve D Ticaret letmelerinde

2.3.2. Marka ve Marka almalar letmelerin %62,9nda marka ya da markal rn bulunmaktadr. Markaya sahip olan iletmelerin tamamnda markalarn tescilli olduu ortaya kmtr. letmelerde marka ile ilgili ekip ve sorumlu personelin bulunma oran %31,4tr (Tablo 2). Marka ile ilgili ekip ve sorumlusu olmayan iletmelerin oranlar %68,6 gibi yksek bir deeri gstermektedir. Grld gibi markaya verilen nem marka sorumlusuna verilmemi, bu grevin daha ok ilgili blm mdrleri ile iletmenin sahip ve ortaklar tarafndan yrtld anlalmaktadr. letmelerin yaklak olarak yarya yakn (%45,7) marka danmanna ihtiyalarnn olduunu belirtmilerdir. Ayrca marka danman kullanmak isteyen iletmelerin oran da %60 olarak ortaya kmaktadr. letmelerin %48,6snda marka deeri ile ilgili almalar yaplmakta, %51,4nde ise marka deeri ile ilgili herhangi bir alma yaplmamaktadr. Dier taraftan iletmelerin %54,3 marka gelitirme ile ilgili alma yapmakta, %45,7si sz konusu almay yapmamaktadrlar. letmelerin yaklak olarak yars (%48,6) kendi markalarn baka iletmelerin markalar ile karlatrmaktadrlar.
Tablo 2: Marka ile ilgili genel bilgiler Deikenler Marka var m? Marka tescilli mi? Firmada marka ile ilgili sorumlu ekip ya da kii var m? Marka danmanna ihtiya var m? Marka danman kullanma istei var m? Marka deerleme ile ilgili alanlar var m? Marka gelitirme ile ilgili almalar var m? Marka baka markalarla karlatrlyor mu? Frekans Yzde Frekans Yzde Frekans Yzde Frekans Yzde Frekans Yzde Frekans Yzde Frekans Yzde Frekans Yzde Evet 44 62,9 44 62,9 22 31,4 32 45,7 42 60,0 34 48,6 38 54,3 34 48,6 Hayr 26 37,1 26 37,1 48 68,6 38 54,3 28 40,0 36 51,4 32 45,7 36 51,4 Toplam 70 100 70 100 70 100 70 100 70 100 70 100 70 100 70 100

Marka oluturmada kullanlan fikir kaynaklarnn nem dereceleri; ynetici, mteri, Sanayi ve Ticaret Odas ile iletme alanlardr (Tablo 3). letmeler bu fikir kaynaklarndan en ok ynetici ve mterileri kullanmaktadrlar.

135

bilig, Yaz / 2007, say 42

Tablo 3: Marka oluturmada kullanlan fikir kaynaklarnn nem dereceleri dalm Marka oluturmada kullanlan fikir kaynaklar Ynetici letmede alan Mteri Sanayi ve Ticaret Odas Trk Patent Enstits 24 I. Derece 46 8 24 16 4 10 14 4 II. Derece T. Derece Derece Deer 184 24 168 68 44 III. IV.

letmelerin markalarn daha ok maliyete gre deerlemeye tabi tuttuklar (%57,1) grlmektedir. Piyasa deerine gre deerleme yapan iletmelerin oran ise %48,6dr. Menkul kymetler borsasna gre deerleme yapan iletmelerin oran ise olduka dktr (%8,6). Dolaysyla, marka deerlendirme yaklamlarnn daha ok maliyet ve piyasaya gre yapld sylenebilir. Dier bir ifadeyle iletmelerin yaklak olarak %30 deerleme metodunu da kullanmamaktadr.
Tablo 4: Marka deerlendirmesinin neye gre yapld Deikenler Marka deerlendirmesi maliyete gre Frekans yaplmaktadr Yzde Marka deerlendirmesi piyasa deerine Frekans gre yaplmaktadr Yzde Marka deerlendirmesi menkul kymet Frekans piyasasna gre yaplmaktadr Yzde Evet 40 57,1 34 48,6 6 8,6 Hayr 30 42,9 36 51,4 64 91,4 Toplam 70 100 70 100 70 100

Tablo 5te grld gibi, iletmeler, markalarnn mterileri tarafndan bilinirliinin ok nemli olduunu belirtmektedirler. nk, markalarnn mteri asndan ok nemli olduunu belirten iletmelerin oran %94,3tr.
Tablo 5: Marka bilinirliinin mteri asndan nemi Frekans Orta ok Toplam 4 66 70 Oran 5,7 94,3 100,0

136

Bayda, Pazarlama Asndan Markann Finansal Deeri ve D Ticaret letmelerinde

Tablo 6da grld gibi, iletmeler markalarn iinde bulunduklar sektrde ilk srada, uluslararas pazarlarda ise orta ve alt sralarda grmektedirler. Dier bir ifadeyle, pazarlar bydke iletmelerin marka konumlar daha alt sralara gerilemektedir.
Tablo 6: Markann konumu Deikenler Sektrde markann konumu Uluslararas pazarlarda markann konumu lk sra Frekans 26 Yzde 37,1 Frekans 4 Yzde 5,7 Orta sra 30 42,9 34 48,6 Alt sra 14 20,0 32 45,7 Toplam 70 100 70 100

Marka oluturma srelerine bakldnda iletmelerin daha ok 1 ile 10 yl srecinde marka oluturduklar grlmektedir. Markann finansal deerini veren iletmelerin oran %20dir. Sz konusu iletmelerin ounluunun markalarnn finansal deerinin 5 milyon YTLden az olduu grlmektedir (Tablo 7).
Tablo 7: Marka oluturma sresi ile markann finansal deeri Markann finansal Marka oluturma Frekans Oran deeri sresi 1-5 yl 14 20,0 5 milyondan az 5-10 yl 12 17,2 10-15 milyon 18 25,7 15 milyon ve daha 10 ve daha yukars fazlas Cevap vermeyen 26 37,1 Cevap vermeyen Toplam 70 100,0 Toplam Frekans 8 2 4 56 70 Oran 11,5 2,9 5,8 80,0 100,0

Tablo 8 incelendiinde iletmelerin %57,1i gelirlerinin yaklak olarak ne kadarnn kurum ya da markadan kaynaklandn belirtmemilerdir. Geri kalan iletmelerin %42,9u (40-50+51-60+60 ve yukars) gelirlerinin kurum ya da markadan kaynakland kansndadrlar.
Tablo 8: letme gelirlerinde kurum ya da marka pay Frekans 40 ile 50 aras 51 ile 60 aras 60 ve yukars Cevap vermeyen Toplam 10 10 10 40 70 Oran 14,3 14,3 14,3 57,1 100,0

137

bilig, Yaz / 2007, say 42

2.3.3. letmelerin Marka ile lgili Amalar letmeler marka ile ilgili ana amalarnn en nemlilerini; markann devamlln srdrmek ve markann tercih edilmesini salamak olarak belirtmilerdir. Ayrca, markann pazar payn artrmak, markann imajn ykseltmek, markann kalitesini ykseltmek, markann sat hacmini artrmak, marka ile mteri isteklerini karlamak, marka ile mteri sadakati oluturmak, markann devamlln srdrmek, kurumsal markann devamn srdrmek, markann endstriyel tasarmn salamak, marka kimliini salamak, markann parasal deerini artrmak ve rnlerin markasnn devamn srdrmek de en nemli amalar iinde gsterilmitir. Tablo 9da da grld gibi, nemli ifadelerin hem standart sapmas, hem de ortalamas dk, katlm dereceleri ise yksek kmtr. letmenin menkul kymetlere ait deerlerini artrma amac en nemsiz ama olarak deerlendirilmitir.
Tablo 9: letmenin marka ile ilgili ana amac Deikenler letmenin ana amac kurumsal markann devamn srdrmektir letmenin ana amac rnlerinin markasnn devamn srdrmektir letmenin ana amac menkul kymetlere ait deerlerini artrmaktr letmenin ana amac marka kimliini salamaktr letmenin ana amac markann parasal deerini artrmaktr letmenin ana amac markann devamlln srdrmektir letmenin ana amac markann imajn ykseltmektir letmenin ana amac markann kalitesini ykseltmektir letmenin ana amac markann sat hacmini artrmaktr letmenin ana amac markann pazar payn artrmaktr letmenin ana amac marka ile mteri memnuniyetini artrmaktr letmenin ana amac marka ile mteri isteklerini karlamaktr letmenin ana amac marka ile mteri sadakati oluturmaktr letmenin ana amac markann endstriyel tasarmn salamaktr letmenin ana amac markann tercih edilmesini salamaktr Ortalama Standart Katlm Deer* Sapma Dzeyi 1,51 2,00 2,37 1,66 2,11 1,46 1,31 1,34 1,40 1,26 1,23 1,43 1,43 1,51 1,23 0,65 1,02 0,90 0,76 0,99 0,50 0,47 0,48 0,49 0,44 0,42 0,50 0,55 0,56 0,42 Yksek Yksek Orta Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek

(x= 1,00-2,33 Yksek Katlm Dzeyi, x= 2,34-3,66 Orta Katlm Dzeyi, x= 3,67-5,00 Dk Katlm Dzeyi)

138

Bayda, Pazarlama Asndan Markann Finansal Deeri ve D Ticaret letmelerinde

2.3.4. Markann Amalar letmeler rekabet stnl salamay markann ana amalar arasnda en nemli deiken olarak grmektedirler. te yandan, mteri memnuniyeti salamak, pazar payn artrmak, krll artrmak, mteri isteklerini karlamak, mteri bamll (sadakati) oluturmak, verimlilii artrmak, mteri ilikileri oluturmak, rekabet edebilmek, AB firmalaryla rekabet etmek ve mteri davranlarn lmeyi de dier nemli faktrler arasnda gstermektedirler. Sz konusu ifadelerin hem standart sapmas, hem de ortalama deerleri dk, katlm dereceleri yksektir.
ABye uyum salama ve rekabete kar koyma ise, nemli grlmeyen ifadeler olarak ortaya kmaktadr. Tablo 10da grld gibi, bu ifadelere katlm derecesi orta dzeydedir.
Tablo 10: Markann ana amac Deikenler Markann ana amac rekabet edebilmektir Markann ana amac rekabet stnl salamaktr Markann ana amac rekabete kar koymaktr Markann ana amac ABye uyum salamaktr Markann ana amac AB firmalaryla rekabet etmektir Markann ana amac pazar payn artrmaktr Markann ana amac mteri memnuniyeti salamaktr Markann ana amac mteri isteklerini karlamaktr Markann ana amac mteri ilikileri oluturmaktr Markann ana amac mteri bamll (sadakati) oluturmaktr Markann ana amac krll artrmaktr Markann ana amac verimlilii artrmaktr Markann ana amac mteri davranlarn lmektir Ortalama Deer* 1,80 1,28 2,45 2,37 1,88 1,34 1,31 1,54 1,74 1,54 1,48 1,54 2,23 Standart Sapma 0,93 0,46 1,35 1,16 1,12 0,48 0,47 0,77 0,88 0,65 0,78 0,94 0,94 Katlm Dzeyi Yksek Yksek Orta Orta Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek

(x= 1,00-2,33 Yksek Katlm Dzeyi, x= 2,34-3,66 Orta Katlm Dzeyi, x= 3,67-5,00 Dk Katlm Dzeyi) 139

bilig, Yaz / 2007, say 42

2.3.5. Tutundurma Aralarnn Marka ile likisi Reklamn ana amalarndan markann imajn artrmak en nemli etken olarak ortaya kmtr. Markann devamlln artrmak ve markann kalitesini artrmak, dier nemli deikenler olarak ortaya kmaktadr (Tablo 11). Bu ifadelerin standart sapmas ve ortalamalar dk, katlm derecesi ise yksektir. Reklam markann finansal deerini artrr, reklam harcamalar marka deerlendirmede etkili olur, markann tannmasn salar ve iletmenin kurumsal markasnn deerini artrr nermelerinin katlm dzeyi orta olduundan iletmeler tarafndan daha az nemli olarak deerlendirilmitir.
Tablo 11: Reklamn amac Deikenler Reklam markann devamlln artrr Reklam markann imajn artrr Reklam markann kalitesini artrr Reklam markann finansal deerini artrr Reklam iletmenin kurumsal markasnn deerini artrr Reklam markann tannmasn salar Reklam harcamalar marka deerlendirmede etkili olur OrtaStandart lama Sapma Deer * 1,71 0,98 1,65 0,63 1,89 0,79 2,71 1,19 2,57 2,54 2,71 1,19 1,14 1,12 Katlm Dzeyi Yksek Yksek Yksek Orta Orta Orta Orta

(x= 1,00-2,33 Yksek Katlm Dzeyi, x= 2,34-3,66 Orta Katlm Dzeyi, x= 3,67-5,00 Dk Katlm Dzeyi)

letmeler kiisel sat iin daha ok markann devamlln artrmak, markann kalitesini artrmak ve markann imajn artrmann en nemli amalar olduunu ifade etmektedirler. Markann finansal deerini artrmak, iletmenin kurumsal markasn artrmak ve markann tannmasn salamak ifadelerinin katlm dzeyleri orta olduundan bunlar daha az nemli amalar olarak grlmektedirler.
Tablo 12: Kiisel satn amac Deikenler Kiisel sat markann devamlln artrr Kiisel sat markann imajn artrr Kiisel sat markann kalitesini artrr Kiisel sat markann finansal deerini artrr Kiisel sat iletmenin kurumsal markasn artrr Kiisel sat markann tannmasn salar Ortalama Deer * 1,51 1,83 1,51 2,60 3,29 3,29 Standart Sapma 0,65 0,88 0,30 1,37 1,22 1,07 Katlm Dzeyi Yksek Yksek Yksek Orta Orta Orta

letmeler, markann finansal deerini ve iletmenin kurumsal markasn artrmann, halkla ilikilerin en nemli amalar olduunu belirtmilerdir. Halkla
140

Bayda, Pazarlama Asndan Markann Finansal Deeri ve D Ticaret letmelerinde

ilikiler; markann kalitesini artrr, markann tannmasn salar, markann imajn artrr ve markann devamlln artrr nermeleri de az nemli olarak grlmektedirler. Sz konusu ifadelere katlm dzeyleri de ortadr.
Tablo 13: Halkla ilikilerin amac Deikenler Halkla ilikiler markann devamlln artrr Halkla ilikiler markann imajn artrr Halkla ilikiler markann kalitesini artrr Halkla ilikiler markann finansal deerini artrr Halkla ilikiler iletmenin kurumsal markasn artrr Halkla ilikiler markann tannmasn salar Ortalama Deer * 3,14 2,97 2,43 1,74 1,74 2,74 Standart Sapma 1,18 1,26 1,16 0,44 0,73 1,21 Katlm Dzeyi Orta Orta Orta Yksek Yksek Orta

(x= 1,00-2,33 Yksek Katlm Dzeyi, x= 2,34-3,66 Orta Katlm Dzeyi, x= 3,67-5,00 Dk Katlm Dzeyi)

2.3.6. rn ve Marka likisi Markal rnn fiyatlandrlmas ve tutundurulmas kolaydr; markal rnn pazar deeri ve menkul kymetler borsasndaki deeri yksektir; markal rnn datm kolaydr, marka rn veya hizmeti hatrlatr, rnn tannmasn salar, rnn fiyatn artrr, iletmenin saygnln artrr ve rn marka ile devamlln srdrr ifadeleri iletmeler tarafndan nemli olarak gsterilmitir. Bu ifadelerin standart sapmas ve ortalamalar dk, katlm dzeyleri ise yksek kmtr (Tablo 14).
rn marka ile deer kazanr ifadesi katlm dzeyi orta olduundan daha az nemli olarak kmtr (Tablo 14).
Tablo 14: rn ve marka ile ilgili genel bilgiler

Deikenler rn marka ile deer kazanr rn marka ile devamlln srdrr Marka rnn fiyatn artrr Marka rnn tannmasn salar Markal rnn datm kolaydr Markal rnn tutundurulmas kolaydr Markal rnn fiyatlandrlmas kolaydr Markal rnn pazar deeri yksektir Markal rnn menkul kymetler borsasndaki deeri yksektir Marka rn veya hizmeti hatrlatr Marka iletmenin saygnln artrr

Ortalama Deer * 2,34 2,17 2,06 1,85 1,77 1,54 1,46 1,54 1,74 1,80 2,06

Standart Sapma 1,02 1,14 1,05 0,84 0,65 0,65 0,75 0,66 0,87 0,80 1,67

Katlm Dzeyi Orta Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek Yksek

(x= 1,00-2,33 Yksek Katlm Dzeyi, x= 2,34-3,66 Orta Katlm Dzeyi, x= 3,67-5,00 Dk Katlm Dzeyi) 141

bilig, Yaz / 2007, say 42

2.3.7. letme Bykl ile Markann Varl Arasndaki liki Tablo 15te grld gibi, zellikle byk iletmelerin hepsinde (%100) marka bulunmaktadr. Kk iletmeler ise orta lekli iletmelere gre daha yksek orana sahiptirler. letme lei bydke, iletmelerin marka kullanma oranlar da artmaktadr. Dolaysyla, marka ile iletme bykl arasnda doru ynde bir ilikinin bulunduu ortaya kmaktadr. te yandan, bo hcrelerin oran %20den kk olduu iin analiz asndan herhangi bir saknca grlmemitir. Pearson Ki-Kare deeri 33,719, df 7 ve anlamllk derecesi ise 0,000 olarak kmtr. Dolaysyla, iletme bykl ile markann varl arasnda iliki vardr hipotezi kabul edilmitir. Zira byk iletmelerin btnnde marka bulunmaktadr.
Tablo 15: letme bykl ile markann varl arasndaki iliki Markann varl Evet Hayr Kk Say 4 6 Oran 40,0 60,0 Orta Say 8 20 Oran 28,6 71,4 Byk Say 32 Oran 100,0 T. Say 44 26 T. Oran 62,9 37,1 Toplam 10 100,0 28 100,0 32 100,0 70 100,0

letme bykl ile marka varl ilikisi ANOVA testi ile incelendiinde, 0,000 (p<0,05) dzeyinde anlaml bir ilikinin olduu ortaya kmaktadr. Tabloda da grld gibi, byk iletmeler, kk ve orta lekli iletmelere gre marka varl konusunda daha olumlu grtedirler.
N Kk Orta Byk 10 28 32 Ortalama 1,60 1,71 1,00 33,972 0,000 F Anlamllk

2.3.8. letme Bykl ile Sektrde Markann Konumu Arasndaki liki Tablo 16 incelendiinde, kk iletmelerin orta ve byk iletmelere gre sektr baznda (%80), orta lekli iletmeler (%42,9) ise byk iletmelere (%18,8) oranla sektrde markalarnn daha iyi bir konumda olduu dncesini tadklar grlmektedir. zellikle kk ve orta byklkteki iletmelerin sz konusu durumu ni pazarlardan kaynakland sylenebilir. nk, daha kk bir pazar ya da pazar diliminde daha byk olmak mmkndr.
142

Bayda, Pazarlama Asndan Markann Finansal Deeri ve D Ticaret letmelerinde

Genel olarak iletmeler incelendiinde iletmelerin nemli bir blm (%42,9) sektrde markalarnn orta sralarda, %37,1i ise markalarnn sektrde ilk srada olduu kansndadrlar. Tabloya ilikin Kolmogorov-Smirnov deeri ise 0,000 kmtr. Dolaysyla, iletme bykl ile sektrde markann bulunduu konum arasnda iliki vardr hipotezi kabul edilmitir. Yalnz sz konusu iliki ters ynldr.
Tablo 16: letme bykl ile sektrde markann konumu arasndaki iliki Sektrde markann konumu lk Sra Kk Orta Byk Say Oran Say Oran Say Oran T. Say T. Oran 8 80,0 12 42,9 6 18,8 26 37,1 Orta Sra 2 20,0 6 21,4 22 68,8 30 42,9 10 35,7 4 12,5 14 20,0 Alt Sra 10 100,0 28 100,0 32 100,0 70 100,0 Toplam

letme bykl ile sektrde marka konumu ilikisi ANOVA testi ile incelendiinde, 0,013 (p<0,05) dzeyinde anlaml bir ilikinin olduu ortaya kmaktadr. Grld gibi kk iletmeler, orta ve byk lekli iletmelere gre sektrde markann ilk konumda olmas dncesini daha ok kabul etmektedirler.
N Kk Orta Byk 10 28 32 Ortalama 1,20 1,93 1,94 4,634 0,013 F Anlamllk

2.3.9. letme Bykl le Uluslararas Pazarlarda Markann Konumu Arasndaki liki Tablo 17 incelendiinde, yukardaki aklamalarn burada da sz konusu olduu anlalmaktadr. letmeler, uluslararas pazarlarda marka konumunun daha ok orta sralarda olduunu dnmektedirler. Uluslararas pazarlarda markasnn orta sralarda olduunu vurgulayan iletmelerin oran %48,6dr. Tabloya ilikin Kolmogorov-Smirnov sonucu 0,014 kmtr. Dolaysyla, iletme bykl ile uluslararas pazarlarda marka konumu arasnda iliki vardr hipotezi kabul edilmitir.
143

bilig, Yaz / 2007, say 42

Tablo 17: letme bykl ile uluslararas pazarlarda markann konumu arasndaki iliki Uluslararas pazarlarda markann konumu lk Sra Kk Orta Byk Say Oran Say Oran Say Oran T. Say 2 6,3 4 2 20,0 Orta Sra 6 60,0 18 64,3 10 31,3 34 48,6 Alt Sra 2 20,0 10 35,7 20 62,5 32 45,7 10 100,0 28 100,0 32 100,0 70 100,0 Toplam

T. Oran 5,7

letme bykl ile uluslararas pazarlarda marka konumu ilikisi ANOVA testi ile incelendiinde, 0,029 (p<0,05) dzeyinde anlaml bir ilikinin olduu ortaya kmaktadr. Grld gibi, kk iletmeler, orta ve byk lekli iletmelere gre uluslararas pazarlarda markalarnn ilk sralarda yer ald grndedirler.
N Kk Orta Byk 10 28 32 Ortalama 2,00 2,36 2,56 3,750 0,029 F Anlamllk

neriler Youn rekabetin yaand gnmzde bir iletmenin kar ederek byyebilmesi, nakit ihtiyacn karlayabilmesi, kurumun kredibilitesinin farkl alanlarda artrm, kurum ve rn markasnn piyasa deerinin maksimizasyonu iin finansal deer yaratma almalarna arlkl olarak eilmesi gerekmektedir.
letmelerin kurum markasnn, rn markasnn ve varsa menkul kymetlerinin finansal deerlerinin maksimizasyonu kar ederek byyebilmek, likidite gereksinimini zorlanmadan karlayabilmek ve kurum kredibilitesinin farkl alanlarda artrlmasn salamak asndan olduka nemli ve gereklidir. letmeler sadece yerel rekabet ile deil, uluslararas rekabet ile de kar karyadrlar. Youn rekabet ortam iletmeleri yeni araylara yneltmitir. Bu araylardan biri de marka ve marka oluturma abalardr. letmeler iin deal olan uluslararas alanda gl marka oluturmalar ve datmn yapmalardr. zellikle finansal ynden skntda olan ve yeteri
144

Bayda, Pazarlama Asndan Markann Finansal Deeri ve D Ticaret letmelerinde

deneyime sahip olmayan iletmelerin, marka almalarn tek balarna yapmalar olduka g ve risklidir. Bu durumda marka ve marka deerinin artrlmas almalarnda iletmeler stratejik ibirlikleri oluturabilirler. Marka ile ilgili dier neriler ise aadaki gibi sralanabilir: Marka oluturma almalarnda e-ticarete arlk verilmeli, internet ortamnda iletme ve marka tantm younlatrlmaldr. Marka tantmn ve bilinirliini hzlandrmak iin takas ilemleri yaplabilir. Lisansl retim yaplmal ve yeni markalar oluturulmaldr. Patent alma almalar younlatrlmaldr. Uluslar aras alanlarda dzenlenen sergi, fuar vb etkinliklere katlnmal ve takip edilmelidir. Yeni rn ve yeni marka gelitirilmelidir. Marka ile ilgili kalifiye eleman temin edilmeli ve marka gelitirme ekipleri kurulmaldr. Yabanc firmalarla ortak yatrma gidilmelidir. Teknolojik gelimeler yakndan takip edilmelidir. Elektronik alanda uzmanlam yurt d kurumlarla ibirlii imkanlar aratrlmaldr. Ar-Ge faaliyetleri artrlmaldr. Toplumlarda evre bilinci artt iin evreye duyarl rnler retilmeli, bu anlamda markalar gelitirilmelidir. letmeler yeni retim sistemlerine koordine edilmelidir. Marka sadakatinin salanmas iin mteri memnuniyetine nem verilmelidir. Marka ve markann finansal deerinin oluturulmas ile ilgili Trkiyede yaplan almalar olduka azdr. Dolaysyla, veri toplama ve deerlendirmede olduka zorluklar ekilmitir. Bu nedenle, markann finansal deerinin belirlenmesi konusunda daha kapsaml ve Trkiye genelindeki byk iletmeler kullanlarak yeni aratrmalar yaplmaldr. Bu balamda en byk dileimiz bu almann ileride yaplacak aratrmalara kaynaklk tekil etmesidir.

Sonular Aratrmadan kan nemli bulgular aadaki gibi zetlenebilir:


Marka oluturmada fikir kaynaklar olarak daha ok ynetici ve mteriler kullanlmaktadr. letmelerin ounda markal rn bulunmaktadr. Byk iletmelerin hepsinde markal rnn bulunmas dikkat ekmektedir.
145

bilig, Yaz / 2007, say 42

Markalarn tamam tescil ettirilmitir. letmelerde marka ile ilgili alan ekipler olduka azdr. letmelerin yarsnda marka deerleme almalar yoktur. Markalar daha ok maliyete gre deerlendirmektedir. Menkul kymetler piyasas marka deerleme yntemi olarak ok az kullanlmaktadr. letmeler markalarnn mterileri tarafndan bilinirliinin ok nemli olduu kansndadrlar. letmeler bulunduklar sektrde markalarnn daha ok ilk ve orta sralarda, uluslararas pazarlarda ise orta ve alt sralarda olduu kansndadr. Marka ile ilgili ana amalar; markann devamlln srdrmek, markann imajn ykseltmek, markann kalitesini ykseltmek, markann sat hacmini artrmak, markann pazar payn artrmak, marka ile mteri memnuniyetini artrmak, marka ile mteri isteklerini karlamak ve markann tercih edilmesini salamaktr. Markann ana amac; rekabet stnl salamak, pazar payn artrmak ve mteri memnuniyeti salamaktr. Reklam markann tannmasn salamaktadr. Halkla ilikiler markann devamlln salamaktadr.

Kaynaka
AAKER, D. A. (1996), Building strong Brands, New York, The Free Pres. ALKBAY, Sanem (2002), Marka Deeri (Brand Equity) ve Profesyonel Spor Kulplerinin Taraftar likileri Yoluyla Marka Deeri Yaratmalar zerine Bir Aratrma, Yaynlanmam Profesrlk Tezi. CHRISTODOULIDES, George and CHERNATONY, Leslie de (2004), Dimensionalising on- and offline brands composite equity, Journal of Product & Brand Management, Vol: 13, No: 3, pp. 168 179. COP, Ruziye ve BEKMEZC, Mustafa (2005), Marka ve Bilinirlii Yksek Markal amar Deterjan zerine Bir Uygulama, Ticaret ve Turizm Egitim Fakltesi Dergisi, Yl: 2005, Say: 1. 66 81. COOPER, L and DUKART, J. (1997), Carriers Work to Build Brand Equity, Communication Week, Vol: 3, No 3, Telepath Issue. CRIMMINS, James C. (1992), Better Measurement and Management of Brand Value Journal of Advertising Research, Vol: 32, No: 4, 11-19. FARGUHAR, Peter (1992), Brands On The Balance Sheet, Marketing Management, Vol: 1 Issue: 1, pp. 16-23.
146

Bayda, Pazarlama Asndan Markann Finansal Deeri ve D Ticaret letmelerinde

HALA, Osman (1998), letmelerde Simlasyon Teknikleri, 3. Bask, ALFA Basm Yaym Datm, stanbul. HOWARD, S. (1998), Corporate Image Management, London: Butterworth. SLAMOLU, Hamdi (2000), Pazarlama Ynetimi (Stratejik ve Global Yaklam), stanbul. KARTAL, Mahmut (1998), Bilimsel Aratrmalarda Hipotez Testleri, 2. Bask, afak Yaynevi, Erzurum. KAYA, Yusuf (2002), Marka Deerleme Metotlar ve Bu Metotlarn Kullanmnda Sermaye Piyasas Mevzuat Asndan kabilecek Sorunlar, Sermaye Piyasas Kurulu Denetleme Dairesi (Yeterlik Etd), stanbul. KELLER, Kevin Lane (1998), Strategic brand management: building, measuring and managing brand equity, Upper Saddle River, N.J.: Prentice Hall. KILEY, D. (1998), Brand Value RX, Brandweek. Vol: 39, Issue: 12. KOTLER, Philip (ev.: Nejat Muallimoglu) (2000), Pazarlama Ynetimi, stanbul. KRIEGBAUM, Catharina (1998), Valuation of Brands A Critical Comparison of Different Methods, Working Paper-Dresden University. ODABAI, Yavuz ve Oyman Mine (2001), Pazarlama letiim Ynetimi, stanbul. ORTH, Ulrich R.; WOLF, Marianne McGarry and DODD, Tim H. (2005), Dimensions of wine region equity and their impact on consumer preferences, Journal of Product & Brand Management, Vol: 14, No: 2, 8897. NA, WoonBong and MARSHALL, Roger (2005), Brand power revisited: measuring brand equity in cyber-space, Journal of Product & Brand Management, Vol: 14, No: 1, 4956. PAPPU, Ravi; QUESTER Pascale G. and COOKSEY, Ray W. (2005), Consumerbased brand equity: improving the measurement empirical evidence, Journal of Product & Brand Management, Vol: 14, No: 3, 143154. PARK, C. and SRINIVASAN, V.; (1994) A survey-based method for measuring and understanding brand equity and its extendability Journal of Marketing Research, Vol: 31, Issue: 2. PELSMACKER, P. GEUENS, M. and Communications. Edinburg: Prentice BERGH, J. (2001), Marketing

POIESZ, T. B. C. (1998), The Image Concept: Its place in consumer psychology and its potential for other psychological areas, XX1Vth International Congress of Psychology, Sydney. REAST, Jon D. (2005), Brand trust and brand extension acceptance: the relationship, Journal of Product & Brand Management, Vol: 14, No: 1, 413. STANCIL, J. (1984), Groving Concers: Upgrade your Companys Image and Valulation, Harvard Business Review, January.

147

bilig, Yaz / 2007, say 42

SCHULTZ, Don E. (2001), Measuring & Managing Brand Value, Customer Insight, March, 4-9. SEETHARAMAN, A. (2001), A conceptual study on brand valuation The Journal of Product & Brand Management, Vol: 10, Issue: 4, pp. 243-256. STOLOWY, Harve, Haller, Axel and Klockhaus, Volker (2000), Accounting for Brads in France and Germany Compared With IAS 38 (Intangible Assets): An Illustration of the Diffuculty of International Harmonization, Fourthy Draft, Norway. TAYLOR, Steven A.; CELUCH, Kevin and GOODWIN, Stephen (2004), The importance of brand equity to customer loyalty, Journal of Product & Brand Management, Vol: 13, No: 4, 217-227. TEK, mer Baybars (1999), Pazarlama lkeleri, Beta Yaynlar, stanbul. TOKOL, Tuncer (2000), Pazarlama Aratrmas, 10. Bask, VPA A yaynlar, Bursa. TOSUN, Nurhan Babr (2002), letmelerin Finansal Deer Oluturma almalarnda Halkla likiler ve Reklamn Rol, letiim, 89-112.

148

The Financial Value of Brands with Respect to Marketing and an Examination of Businesses Engaged in Foreign Trade
Assist.Prof.Dr. Abdulvahap BAYDA
Abstract: In the global market, it is advantageous for organisations to develop new marketing strategies in order to face competition successfully. In marketing activities concerning the qualities of the product, brands and branding activities have gained significance, and strategic brand management has been emphasized in order to ensure the efficiency of efforts directed towards increasing productivity and profitability. As a consequence of the development of international transportation and communication, the disappearance of barriers in the circulation of goods and capital, the replacement of national markets with world markets, and harsher competitive conditions, organizations which manage to create brands will achieve a competitive position in the new economic order. In this study, the constitution of the financial value of brands has been considered more from a marketing perspective. As a result of this study it has been found out that organizations do not usually attempt activities such as brand valuation, the recruitment of specialists on brand management, and the creation of brand management teams. Organizations make very few valuations regarding the financial value of the brand. It has also been found out that brand valuation is made mostly and especially in terms of its cost. Key Words: Brand, Financial Value of Brand, Approaches in Brand Valuing

Krkkale University, Faculty of Economics and Administrative Sciences, Department of Management / KIRIKKALE abdulvahapbaydas@hotmail.com

bilig Summer / 2007 Number 42: 127-150 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

.

: . , . , , , , , . . , , , . . , . : , ,

, / abdulvahapbaydas@hotmail.com

bilig 2007 vpusk: 42: 127-150 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesi Arasndaki Yalanc E Deerler


Yrd.Do.Dr. Dilek ERGNEN AKBABA
zet: Bir dilin iki ayr lehesi arasnda anlam kaymasna uram ortak yapda kelimeler olabilir. Ayn yapdaki bu kelimeler yalanc e deerlerdir. Nogay Trkesi veya Trkiye Trkesinde anlam kaymasna uram bu tr kelimeler bulunmaktadr. Kelimelerin anlamlar, Nogay Trkesinde, genellikle Eski Trkeyle ayn veya ona yakn iken, Trkiye Trkesinde tamamen deimitir. Bu almada Nogay Trkesi ile yazlm eserlerden taranan yalanc e deerler listelenmi ve rnekler verilmitir. Anahtar Kelimeler: Yalanc e deer, anlam kaymas, anlam deimesi, Nogay Trkesi

Giri Yalanc e deer; iki ayr dilde veya bir dilin iki ayr lehesinde yer alan bir kelimenin kken, yazl ve sylenilerinin ayn, anlamlarnn ayr olmasdr. Bu terim yerine sahte karlklar, szde denkteler gibi terimler de kullanlabilmektedir (Resulov 1995: 916). E deer (ng. equivalent) (Ar. muadil); yap ve kken bakmndan birbirine denk olan, eit olan demektir.
Bu almada Nogay Trkesinde yazlm eserler taranm ve Trkiye Trkesi ile Nogay Trkesi arasndaki yalanc e deerler tespit edilmitir. Amacmz bu kelimelerin anlamlarn, Nogay Trkesinde kullanld yerleri gstererek Trk boylarnn birbirlerini daha iyi anlamalarna katkda bulunmaktr. almamzda, Nogay Trkesinde yazlm dokuz eserden taranan kelimeler; A. Trke kelimeler, B. Alnma kelimeler olarak iki blmde ele alnm, bulunan kelimeler, rnekleriyle birlikte alfabetik olarak verilmi, bu kelimelerin Eski Trkedeki veya alnd dildeki ekil ve anlamlar gsterilmitir. Bu sayede kkeni ayn olan kelimelerin sonradan anlam ynnde nasl deiiklie urad grlmtr. Nogay Trkesinde yalanc e deerler, Nogay Trkesinde veya Trkiye Trkesinde ayn yapya sahip kelimelerin anlam kaymasna uramasyla ortaya kmtr.
Gazi niversitesi, Gazi Eitim Fakltesi / ANKARA dileker@gazi.edu.tr

bilig Yaz / 2007 say 42: 151-176 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2007, say 42

Yalanc e deerleri aklamak iin anlam deimesi, anlam kaymas gibi eitli anlam olaylarn bilmek gerekir. Doan Aksan, nitelikleri dolaysyla anlam deimelerinin art zamanl (diachronic) yntemle incelenebilecek olaylar olduunu belirtir. Buna gre anlam deimesi, bir kelimenin anlatt kavramdan az ya da ok uzaklamas, onunla uzak yakn ilgisi bulunan, ya da hi ilgisi bulunmayan yeni bir kavram yanstr duruma gelmesidir (Aksan 1978: 117-118). Aksan, anlam deimelerini grupta toplar: a. Anlam daralmas, b. Anlam genilemesi, c. Baka anlama gei (ya da anlam kaymas). Aksan, bunlara ek olarak iyi anlama veya kt anlama gidi gz nne alnarak yaplan bir snflandrmaya gre, anlam iyilenmesi ve anlam ktlenmesi terimlerinin de var olduunu ifade eder. (1978: 118-119). Burada incelediimiz iki lehe (NT ve TT) arasndaki yalanc edeerler, anlam kaymas yoluyla meydana gelmi dil birimleridir. Anlam kaymasn, baka anlama gei olarak da adlandran Aksana gre; bu deime kelimenin, eskiden yanstt kavramdan btn btn ayr, yeni bir kavram yanstr duruma gelmesidir (1978: 118). Her dilde rastlanan bu deiiklikler, bazen toplum hayatndaki deimelere, bazen de dorudan doruya ruhsal etkilere veya baka sebeplere balanmaktadr. Aksan, bu deimenin anlam bilimi yntemine uyularak ve kelimeden hareket edilerek dnlmesi gerektiini belirtir. Buna gre dilde bir eye ayrlan bir adn bir baka eye aktarlmas kelime asndan dnlnce olaya anlam deimesi denmesi yanl deildir (1978: 121). Trkenin biri Kpak, dieri Ouz grubuna dahil olan iki farkl lehesinde meydana gelen anlam deimeleri; uzun bir sre iinde meydana gelmi deimelerdendir. Aksan, lehe dallanmalarnn ok olduu, eitli leheleri bulunan, alar boyu deiik alanlara yaylan dillerde (Trke, Latince gibi) bu deimelerin sk grldn ifade eder. Deiik alarda, yeni alanlarda eitli gelimelerin yaand bu gibi dillerde, anlam bakmndan deimelerin fazla olmas, baz kelimelerin yepyeni kavramlar yanstr duruma gelmesi doaldr (Aksan 1978: 122). A. Resulov Azerbaycan Trkesi ile TTni yalanc e deerler bakmndan karlatrd incelemesinde, yalanc e deerlerin aktarmalarda yanllklara sebep olduunu ifade ederek zellikle akraba isimleri zerinde durmutur. Resulov, leheler arasnda yalanc e deerleri gruba ayrmaktadr: 1. E adl (homonim, seste) kelimeler: Bunlarn kken ve anlam bakmndan hibir balants yoktur (gar, elik, katk, aktarmak vb.). 2. Hem e adl olan hem de kkenleri ortak olan ve hibir anlam rtmeyen kelimeler: Bunlarn zellii farkl kavramlar anlatmalardr (hala, baba, derslik vb.).

152

Ergnen Akbaba, Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesi Arasndaki Yalanc E Deerler

3. Hem e adl hem de kkenleri ortak olan, anlamlarndan biri veya bir ka her iki dilde rten fakat bu dillerden birinde farkl anlamda kullanlan kelimeler (kap, kalp vb.) (1995: 917). Resulov yalanc e deerlerin ortaya kmasn ana sebebe balamaktadr: 1. Trk dilinin uzun tarihsel geliim dnemleri iinde eitli kollara, gruplara, alt birimlere ayrlmas. 2. Her iki dile yabanc dillerden giren ayn kelimenin bu dillerde deiik kavramlara karlk olmas ve yaz dilinde bu ekilde kabul edilmesi. 3. Ana dilden gelen baz kelimelerin bu dillerden birinde yaz diline alnmamas ve konuma dilinde kalarak zamanla ilk anlamndan ve teki dildeki anlamndan farkl bir anlam ve slpta kullanlmas (1995: 917-918). Fatma zkan, yalanc e deerleri Trk leheleri arasnda iletiimi zorlatran kelimeler olarak ele alm, bir ksm ayn kkten gelen bu kelimelerin deiik lehelerde farkl anlamlar kazandn ifade etmitir. zkan; konuyla ilgili tespit ettii nemli kelimeleri Kazak, Krgz, Tatar, Bakurt, Krm Tatar, Trkmen, Uygur, zbek, Hakas, Altay, Tuva gibi bir ok Trk lehesini iine alacak ekilde, genel bir almayla incelemitir (1996: 883-889). Mustafa Uurlunun kelime e deerlii zerinde kapsaml almalar bulunmaktadr. Uurlu kelime e deerliini iki ayr lehede bulunan kelimelerin birbirlerine kavram alan bakmndan denk olma durumu eklinde aklamaktadr. Uurluya gre kelime e deerlii; kaynak anlama birliindeki bir kelimenin kavram alannn, hedef anlama birliindeki bir kelimenin kavram alanyla e deer veya denk olma durumu; baka bir deyile rtmesidir (Uurlu 2004: 29-31). Uurlu, kelime e deerliini tam e deerlik ve kabul edilebilir e deerlik olmak zere iki blmde inceler: 1. Tam e deerlik: Kaynak anlama birliinde bir kelimenin btnyle, yani ses, dz anlam, arm, metin trne uygunluk, kullanm ekli vb. ynlerden hedef anlama birliinde bir e deerinin olmasdr. Buna gre iki ayr anlama birliinde szlkteki anlamlar ayn olan iki kelimenin, bahsedilen ynlerden tamamen rtmesi sk rastlanan bir durum deildir. ki yabanc dili birbirine evirirken karlalan en nemli zorluun bu olduunu belirten Uurlu, iki dilin gerekten birbirine evrilemeyecei fikrinin doruluunu vurgular. 2. Kabul edilebilir e deerlik: Kaynak anlama birliinde bir kelimenin hedef anlama birliinde bir kelimeye dz anlam; metin balamnda kullanl, yaratt etki vb. ynlerden benzer olmasdr. Buna gre hedef anlama birliinde seilen kabul edilebilir e deer kelime, arm vb. ba153

bilig, Yaz / 2007, say 42

kmlardan kaynak anlama birliindekine ne kadar benzer olursa aktarma veya tercme o kadar baarl olur (2004: 31). Trk leheleri arasndaki e deer kelimeler, Uurlu tarafndan e ayrlmaktadr: 1. Kaynak lehedeki bir kelimeye, hedef lehedeki bir kelime e deer olabilir. Bu, bire bir e deerliktir. Bu durum, Uurlu tarafndan yine blmde incelenir: a. Leheler arasnda ses, anlam vb. ynlerden e deer olan kelimelerin az bir blm her bir Trk lehesinde ayndr. Bir ok Trk lehesinde ses bakmndan ayn olan ancak kavram, arm, kullanm skl bakmndan tam olarak deil de kabul edilebilir bir rtme grlen at kelimesi byledir. b. E deer kelimelerin bir ounda ayn kaynaktan gelmi olmalarna ramen ses deimeleri sz konusudur. Be kelimesi, Trk lehelerinde be, bi, bes, bee, b vb. ses deiiklikleriyle karmza kmaktadr. c. Ses ve yap bakmndan birbiriyle ilgisi olmayan, ayr kaynaklardan gelen kelimeler de e deer olabilir. TTnde sincap kelimesinin Kazak Trkesinde tiyin ve Krgz Trkesinde tyn kelimeleri e deeridir. Bu kelime Kazakada kuru karlndaki para birimini de gstermektedir. 2. Kaynak lehedeki bir kelimeye hedef lehedeki birden fazla kelime e deer olabilir. Bu bire ok e deerliktir: a. Kaynak lehedeki bir kelimenin ses ve yap ynnde ayn olan veya leheler arasndaki dzenli ses denklikleriyle ayn kaynaktan geldii bilinen ekli, hedef lehede olabilir. Fakat kelimelerin kavram alanlar birbiriyle az bir oranda rtebilir. Uurluya gre bu rtme 1. maddedeki kabul edilebilir bir rtme deildir. Bire bir e deer grnen ancak kavram alanlar bakmndan az bir oranda rten bu kelimeler yarm yalanc e deer kelimeler olarak isimlendirilmektedir. Buna gre Kazak, Krgz, zbek Trkelerindeki kol kelimesinin kavram alann Trkiye Trkesindeki kol + el kelimelerinin kavram alanlar birlikte rtmektedir. b. Ses ve yap bakmndan birbiriyle ilgisi olmayan ve ayr kaynaktan gelen kelimeler arasnda da bire ok e deerlik olabilmektedir. Uurlunun burada verdii rnekler arasnda bulunan Trkiye Trkesindeki dn- fiili; Krgz Trkesinde aylan- (bir eyin etrafnda dn-), kayt- (geri dn-) ve burl- (bir yere dn-) eklinde farkl kelimeyle rtlmektedir. Burada bir e deerlik mevcuttur. 3. Kaynak lehedeki bir kelimeye hedef lehedeki hibir kelime e deer olmayabilir. Buna bire hi e deerlik diyen Uurlu, bu kelimelerin kaynak leheyi konuan topluluun kendi kltrne has kelimeler olduunu belirterek, Kazak Trkesinde kullanlp Trkiye Trkesinde e deeri olmayan dombra kelimesini bunlar arasnda gsterir (2004: 31-35).

154

Ergnen Akbaba, Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesi Arasndaki Yalanc E Deerler

Uurlu, yalanc e deerler sorununu Kazak Trkesiyle yazlm Abay Yolu romannda (2000: 59-80) ve Krgz Trkesiyle yazlm Camiyla romannda da ele almtr (2002: 389-401). Uurlu ayrca Trk lehelerinin birbirine aktarlmasnda yalanc e deerlerin yer ald valenz szlklerinin nemi zerinde durmutur (Uurlu, 2001). Bu konu kelime baznda incelenebildii gibi yap e deerlii ad altnda ek baznda da ele alnmaktadr (Karadoan 2004: 1591-1604). Yalanc e deerler Eski Trk lehelerinde de bulunmaktadr: z- fiili Eski Trkede kr-, kes- anlamndadr (OA, 120). Eski Anadolu Trkesinde kr- (Ikname 1739, 5303), kes- (Saltinname 98), kopar- (Dede Korkut, Ergin, 275-6) anlamlarna gelirken, bugnk TT yaz dilinde kelime anlam deimesine uramtr. znt ver- anlamna gelen kelimede temel anlam kaybolmaya balayarak, deyim aktarmasna dayanan yan anlam glenmitir. Bir insann kederlenmesi, bir eyin ona bir dnce, tasalanma konusu olmasn; bir eyann kesilmesi, krlmas, andrlmasna benzeten bir deyim aktarmasna gidilmi (somutlatrma), krl-, incin- rneklerinde grlen mtaphorique kullanl yaygnlanca temel anlamn yerini almtr. Bu ekilde, yava yava baka bir anlama gei olmutur (Aksan 1978: 144-145). Kelimenin Nogay Trkesindeki anlam da kes-tir. Aksan, bu anlam deimelerinin uzun bir sre iinde olutuklar iin eski anlamlarn dilde hemen kaybolmadn belirtir. Aksana gre bu kelimeler Ortak dilde unutulmu, kaybolmu olsalar bile lehe bilgisince saptanm bulunan bir takm eilimler ve kanunlarn etkisiyle dilin lehe ve azlarnda uzun bir sre daha yaamaya devam ederler (1978: 146-147). Bu almada, Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesinde yapda olan, ayn kkenden gelip sonradan anlamlar farkllaan yalanc e deerler; genel olarak ele alnm, Nogay Trkesiyle yazlm eserlerden tespit edilerek aada listelenmitir. Bu kelimelerde leheler arasnda ses deiiklii olabilmektedir. Tespit edilen kelimeler alfabetik olarak sralanmtr. Kelimeler Eski Trkede de aranm, kelimenin nce Nogay Trkesindeki ekli ve anlam, sonra Trkiye Trkesindeki ekli1, son olarak da Eski Trkedeki ekli ve anlam gsterilmitir. Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesine Arapa ve Farsa gibi dillerden gemi olan kelimeler ise ayrca verilmitir:

A. Kk Eski Trkede Ayn Olan Kelimeler ARTIK: Deerli (NRS, 47)- ARTIK (TT) ARTIK (ET) Biraz daha eklenen, ekstra miktar (EDPTC, 204)

155

bilig, Yaz / 2007, say 42

Menim Hasanmn bgngi kni de artk savlay seni kirli yaavnan ese (AMS, 132). (Benim Hasanmn bugn senin btn hayatndan daha deerli.) ATA: Baba (NRS, 52) - ATA (TT) ATA (ET): Baba (EDPTC, 40) Yanndags anas, oltradag atas mam (B,19). (Yanndaki annesi, iskemledeki babas mam.) AVIL: Ky (NRS, 23) - AIL (TT) AGIL (ET): iftlik hayvanlarnn buluduu arazi, sr, koyun al; adrlarn bir arada bulunduu alan (EDPTC, 683). Sizi avlda Bulatukov yalgz tuvl eken (AMS, 131) (Sizin kyde Bulatukov yalnz deil galiba.) BAY: Zengin (NRS, 66) -BAY (TT) BAY (ET): Zengin adam; kadnn kocas (EDPTC, 384) Kullk etip, avl baylarnnan bir zat tabarman dep senmege bolayak tuvl edi (A, 4). (alp, ky zenginlerinden bir ey bulurum diye mit etmek olmayacakt.) BAYAGI: Demin, biraz nceki (NRS, 74) - BAYAI (Basit, adi) (TT) BAYAKI (ET): nceki, eski, sabk (EDPTC, 385) Kim syleyek ti, teziiz, degen bayag avl bassn davaz buzd trs-tnklkt (AMS, 131). (Kim konuacak, acele edin diye biraz nceki ky aasnn sesi bozdu sessizlii.) BAS: lk (NRS, 71) BA (TT) - BA (ET): Ba (DLTD, 72) Sos, bas dep karagan da kat bolp krinetagan dem, balalard bek syetagan edi (A, 13). (lk bakldnda sert gibi olan bu adam, ocuklar ok sevmekteydi.) BAV: Kemer (NRS, 64) BA (TT) BAG (ET): Ba, dm, balanacak ip (DLTD, 59) O yannda yalabas, yeil kaptal kiygen, beline kaystan bolsa yarayd, bav tyilgen eki ayagnda kaykalagan knarg bolgan yas dem klemsirep tur (B, 19). (Sa tarafnda ba ak, hafif kaftan giymi, beline -kaytan ise iyi-; kemer balanm, iki ayanda eilmi deri ar olan gen bir adam glmsemekte.) BELGL: Belli, ak ol-, bilin- (NRS, 76) BELGEL (TT) BELGLG (ET): Ak, anlalr, anlaml (EDPTC, 341)

156

Ergnen Akbaba, Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesi Arasndaki Yalanc E Deerler

Bular yaagan avllar savlay Rossiyaga belgili boldlar (AMS, 131). (Bunlarn yaad kyler btn Rusyada biliniyor.) Yogard buyrg belgili, -dedi (AMS, 131). (Yukardan verilen emir belli.) BET: Taraf (NRS, 79) -BET (BENZ) (TT) BT (ET): Bet, beniz, yz (EUTS, 30) Malek tnsn terennen alp krsindi em uln kaldrp, pe betke tayd (A, 14). (Malek nefesini derin derin alarak solukland ve olunu brakarak soba tarafna kayd.) BRER: Baz (NRS, 82) BRER (TT) BRER (ET): Birer (EUTS, 29) Kyizdi birer yerlerinde karagokl-karagokl taplar bolp kgenlikler krinedi (A, 14). (Halnn baz yerlerinde koyu koyu izler gibi akal erii aalar grnyordu.) BRK-: Bir araya gel-, toplan- (NRS, 82) BRK- (TT) BRK- (ET): Bir araya gel-, bir ol- (EDPTC, 363) Mecit, kaslarn birikken yerine trtklar yyp, birerde kabaklarn tye edi, birerde kabaklarn ap oyl rayl bolp basn aykay edi (A, 12). (Mecit kalarnn bir araya geldii yeri krtrp, kalarn bazen atarak, bazen de aarak dnceli bir ekilde ban sallyordu.) BTK2: Ksk (NT) BTK (TT) BT- (ET): Bit-, sona er-, tamamla- (EUTS, 38) Kk tsin kpten beri yoyp kutlgan az-maz bitik kzleri, tumanlaskan alstay bolp, endi kirt ediler (A, 3). (Mavi rengini oktan kaybetmi, biraz ksk gzleri, dumanlaan uzaklar gibi olup, imdi donuktular.) BOL-: i- (NRS, 84) OL- (TT) BOL- (ET): Ol- (EDPTC, 331) Yasnda Malek iken suv tamagnnan kringen, kplerdi nazarn algan, rv degende rv bolgan (A, 9). (Genliinde itii su damandan grnm, ounun baklarn ekmi, gzel mi gzelmi.) Bergennen ese de, ollahy, Aziz, bermegen knleri kp bolad (A, 4). (Verdiindense vallahi Aziz, vermedii gnler oktur.) BYK: Yksek (NRS, 80) BYK (TT) BEDK (ET): Byk, iri (EDPTC, 302) ayagndag etikleri yltragan kisi ayaklarn tizden alp, birini stine birin salp, aykastrp, oayl biyik oltrada molpayp oltrgan (B, 19).

157

bilig, Yaz / 2007, say 42

(ayandaki ayakkablar parlayan bir kii ayaklarn kaldrp, bacak bacak stne atarak yksek iskemleye rahata oturmu.) BOSAT-: Brak- (NRS, 85)- BOALT- (TT) BOAT- (ET): Boalt-; z-, zl-, brakl- (DLTD, 104) Kollarnnan Aysluvd rme alarn bosatp, predsedatel aykalp turgan erkekti kkiregine kli tydi, auvdan sakavsrap tez-tez syledi (BT, 31). (Aysluvun rg san elinden braknca, bakan sallanmakta olan erkein gsne gl bir ekilde vurdu, hiddetten kekeleyerek hzl hzl konutu:) BURIL-: Dn-, ynel- (NRS, 90) BURUL- (TT) BUR-/BR- (ET): Bk-, burk- (EDPTC, 355) So balalar betke burlp, bir zat aytks kelgen demdey bolp, bularga ndemey karad, ama bir zat ta aytpay, kayg seklenip basn aykad da, kaltray ketken yrisi oram betke yol alp ynedi (A, 6). (Sonra ocuklara doru dnd, bir ey sylemek ister gibi, onlara ses karmadan bakt, ama hibir ey sylemeden kaygyla ban sallad, titrek bir yryle sokak tarafna doru yneldi.) BURIN: Eski (NRS, 90) BURUN (TT) BURUN (ET): Burun, ne doru knt yapan yer; nce (DLTD, 118) Arslanbek burnnan kalgan krt yylatagan fotoalbomd kolna alp, sargayp baslagan dem svretlerine karap baslad (B, 19). (Arslanbek eskiden kalan fotoraflarn topland albm eline alp, sararmaya balayan insan yzlerine bakmaya balad.) BUTAK: Dal (NRS, 91) - BUDAK (TT) BUTAK (ET): Budak, dal (DLTD, 120) uvldap, butaklarn maystrp, yapraklarn yaystrp, Aysehan keldi, suvgarmaga bizge yamgr keldi dep, aktarlp akkan Koban suvd davsna ecvlep, yelmen birge esediler terekler (B, 15). (Grltyle dallarn eip, yapraklarn yayp Aysehan geldi sulamaya, bize yamur getirdi. diye dnerek akan Kuban suyunun sesine melodiyle katlp yel ile birlikte esiyorlar aalar.) BUTAKLANDIR-: Duman fle- (NRS, 91) BUDAKLANDIR- (TT) BUTAKLAN- (ET): Budaklan-, tomurcuklan-, kollara ayr- (DLTD, 120) Arslanbek, ttinin budaklandrp, albomd basnnan ayagna deri tekerip kt (B, 20). (Arslanbek, duman fleyip, albm bandan sonuna kadar iyice inceledi.) ESK: Kap (NRS, 440) EK (TT) EK (ET): Eik (DLTD, 260)

158

Ergnen Akbaba, Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesi Arasndaki Yalanc E Deerler

Bolgan in, Aytek avzn aar-apas bolp, bayag esik yana bir zykldad em tsta Mecit krindi (A, 6). (Ama, Aytek azn aar amaz, deminki kap tekrar gcrdad ve darda Mecit grnd.) SLE-: al- (NRS, 120) LE- (TT) LE- (ET): al-, yap- (EDPTC, 262) Krda islese hatn meni men yriseyek (BT, 31). (Tarlada alrsa, hanmn benim yanmda olacak.) -: Ye- (NRS, 122) - (TT) - (ET): -, em- (19) as ipege em kiyim kiymege kerek ediler (A, 4). ( yemek yemeli ve giysi giymeliydiler.) ZLE-: Ara- (NRS, 117) ZLE- (TT) ZDE- (ET): Ara-, um- (EDPTC, 282) Aksam man ekinlidi arasnda, tuvarlp tsken tuvardan kakan syrday, ylkdan tayn izlegen baytalday, yabskak buzavna emek stin iirmege talpngan araday, Kartkev avln, ahrs kaplap ald, buzavlanp yklengen, yamgrd kara bult (B, 15). (Akam ile ikindinin arasnda koumu zlp davardan kaan sr gibi, tayn arayan ksrak gibi, yapkan buzaya meme stn iirmek iin ne atlan manda gibi, Kartkev kyn, sonunda tamamen kaplad, gibi gibi byd, yamurlu kara bulut.) Sor- (NRS, 117) Mennen ne habar izleysiiz di? (AMS, 126) (Benden ne haberi soruyorsunuz?) KABAK: Gz ile kan aras (NRS, 130) KABAK (TT) KABAK (ET): Kk kap, su kaba, kabak bitkisi (EDPTC, 582) -Ma,- dedi Mecit tyilgen kabaklarn biraz aa berip (A, 11). (Hey dedi Mecit atk kalarn biraz ap. Giy.) KAK-: Kirpiklerini ap kapa- (NRS, 133) KAK- (TT) KAK- (ET): arp-, vur-, darbe indir-; hafife vur-, kapy vur- (EDPTC, 609) Tarsldap, kk yarld, ayndrk kat-kat yarkrap Aysehann kirpiklerin kaktrd, kzlerinnen tmalak tamk tgrtp yerge sziltti em yamgr yavp baslad (B, 18). (Grltyle gk yarld, imek serte akt, Aysehan kirpiklerini ap kapatt, gzlerinden yuvarlak damlalar brakt, onlar yere doru szld ve yamur yamaya balad.) Vur- (NRS, 133)
159

bilig, Yaz / 2007, say 42

Son aytp, Aziz tizgindi kakt da, keleri men att kabrgalarn trtti em at yulknp kozgald (A, 5). (Bunu syleyip, Aziz dizgini vurdu, keleri ile atn kaburgalarna drtt ve at imdiklenip hareket etti.) KALDIR-: Brak- (NRS, 141) - KALDIR- (TT) KAL- (ET): Kal-, brak(DLTD, 253) Malek tnsn terennen alp krsindi em uln kaldrp, pe betke tayd (A, 14). (Malek nefesini derin derin alarak solukland ve olunu brakarak soba tarafna kayd.) KARA: Halk (NRS, 147) KARA (TT) - KARA (ET): Siyah renk; halk (EDPTC, 643) Bu kee men ts krdim, Bir lemet is krdim: Alkmnnan altn tyme zilip, Aldma kara3 halkm tizilip, Azbarmn iinde Arak, ballar iilip, Esiz kylek piilip. (N, 150) Bu gece ben d grdm, Acayip bir i grdm. Boazmdan altn dmem kopup nm sra halkm dizilip Aklmn iinde ki, ballar iildi, Ensiz gmlek biildi.

KART: htiyar (NRS, 151) KART (TT) KART (ET): htiyar (EDPTC, 647) Kartt yavab bayd kiyevine yaramad em ol szin trlendirip (A, 5): (htiyarn cevab zenginin damadnn houna gitmedi ve o szn deitirip:) KAYTAR-: Ver- (cevap) (NRS, 139) KAYTAR- (TT) KAYTAR- (ET): Dndr-, evir- (DLTD, 286) Mecit piesini szine yavap kaytarmad (A, 12). (Mecit, hanmnn szne cevap vermedi.) KE-: Affet- (NRS, 165) GE- (TT) KE- (ET): Ge-; ge kal- EDPTC, 693) Ulmn sizge yetken yamanlg bar bolsa, alla man tileymen, keiiz (AMS, 132). (Olumun size yapt bir ktlk varsa, Allah rzas iin size yalvaryorum, affedin.) KILIKSIZ: Yaramaz (NRS, 200) - KILIKSIZ (TT) KILIK (ET): Davran, karakter, huy, tavr (EDPTC, 620) Arslanbek balad klkszlanataganna zavklanp (B, 16): (Arslanbek, ocuun yaramazlndan zevk alp:)
160

Ergnen Akbaba, Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesi Arasndaki Yalanc E Deerler

KIS-: Kstr-, keye sktr- (NRS, 203) KIS- (TT) KIS- (ET): Sktr-, basn yap, kstr- (EDPTC, 665) Elgaytar in almaga yuvrp edi, ama yylganlar on ksp sladlar (BT, 31). (Elgaytar cn almaya komutu, ama toplananlar onu sktrp yakaladlar.) KON-: Yerle-, kurul- (NRS, 172) KON- (TT) KON- (ET): Kon-; yerle-; gece konakla- (EDPTC, 632) Kobann arg yagasnda kongan Blmeet deytagan stanitsadan bir az baslna berip kkan, zilinmey esitilinetegan bir yumsak grildev keletagan edi (A, 10). (Kubann teki yakasna kurulmu Blmeet isimli kyden, biraz duran, biraz gelen, kesik kesik duyulan, hafif bir grlt gelmekteydi.) KOS-: Ekle-, kat-(NRS, 175) KO- (TT) KO- (ET): Birletir-, bala-, hayvanlara koum takm vur- (EDPTC, 670) Farida sz kospad (B, 18). [Farida bir ey demedi (artk bir sz eklemedi)] KOL: El (NRS, 169) KOL (TT) KOL (ET): Kol, el ile omuz arasndaki ksm (EDPTC, 614) "Ne tleyegin soramaga kerek edi", -dep oyland Mecit, o koln ayas man avzn srte berip (A, 5). (Ne deyeceini sormalyd, diye dnd Mecit, sa elinin ayas ile azn silerek.) KOY-: Brak- (NRS, 175) KOY- (TT) KOD- (ET): Yere koy-, vazge-, brak- (EDPTC, 595) Koya ta sos sen, bolayak-bolmayak zatt sylep terbeme (B, 16). (Brak unu, olmayacak eyi sylemeye devam etme.) KUV-: Takip et-, kovala- (NRS, 184) KOV- (TT) KOV- (ET): Kovala-, takip et-, izle-, peine d-, bask yap-, zorla- (EDPTC, 580) On esitkeni men, kskayakl aplap ketti, tap artnnan a iytler kuvganday bolp (AMS, 128). (Onu iitir iitmez kadn koarak gitti, sanki arkasndan av kpekleri kovalyormu gibi.) KTER-: Kaldr- (NRS, 182) - GTR- (TT) KTR- (ET): Gtr-, ykle, kaldr- (EUTS, 79) Birden bir seskenip, so yyrlp, eki koln yayp, tap balasn yerden kterip alganday, ol kuaklanp, tolgatp baslad (B, 17).

161

bilig, Yaz / 2007, say 42

(Birdenbire korktu, sonra iki bklm olup iki elini uzatp, sanki ocuunu yerden kaldrr gibi kucaklayp, doum sancs ekmeye balad.) KTERL-: Kaldrl- (NRS, 182) GTRL- (TT) KTRL- (ET): Gtrl- (EUTS, 79) Kterilip kkten, klenip kuvgan yamgrd, ksiz binen srttan, so aylandrp knbatardan ylstrp kelgen bultn Aysehan degen mirinde belgili, nogayd syindirgen, nogayd seskendirgen yel Kartkevdi tbesine yetti (B, 15). [Gkten kalkp (kaldrlp) glenerek, kovduu yamuru, ksz ile srttan, sonra evirip batdan toplayp getiren bulutun, Aysehan isimli, ok bilinen, Nogay hem sevindiren, hem korkutan rzgr, Kartkevn tepesine ulat.] Yksel- (NRS, 182) -Eger tav betlerde de sosnday bolp yava bolsa, suv kterileyek bolar, diya? (B, 19) [-Eer da taraflarna byle yasa, sel gelir (su ykselir) deil mi?] KULLIK: , alma (NRS, 186) KULLUK (TT) KULLIG (ET): Hizmeti, esir sahibi (EUTS, 123) Kullgmnan garganlar, kolmda bala (AMS, 127). (imden kardlar. Elimde ocuk...) KN: Gne (NRS, 193) GN (TT) KN (ET): Gne; gn; gney; zaman (EUTS, 82) Kn yah kzdratagan edi (A, 10). (Gne iyi stmaktayd.) KT-4: Bekle- GT- (TT) KT- (ET): Gt-; bak-, itina gster-, zen ver(EUTS, 83) Asantay kzde yapraklar kuylp, tonalgan kara butaklar tereyip, keleyek suvklar ktip yel astnda kaltrap turgan yalgz terekke usaytagan edi (A, 7). (Asantay gzn yapraklarn dkm, gelecek souklar bekleyen, rzgr altnda titremekte olan yalnz bir aaca benziyordu.) Ya tuvayak yuldzd sagn pan kte edi. (SY, 11) (Yeni doacak yldz zlem ile bekliyordu.) MN-: k- (NRS, 224) BN- (TT) MN- (ET): Bin- (DLTD, 416) Cumay tbege minip, tamam karga kustay, yan-yakka tekervli karad (AMS, 126). (Cumay tepeye kp, tam kary ve etraf dikkatlice inceledi.)

162

Ergnen Akbaba, Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesi Arasndaki Yalanc E Deerler

OY: Dnce (NRS, 241) - OY (TT) G (ET): Dnce, akl, zeka (EDPTC, 99) Nege mutlad eken?-degen oylar tnlandrdlar on (B, 20). (Niye unutuldu acaba? eklinde dnceler onu yattrd.) SAGIN-: Dn-, iste- (NRS, 282) SAKIN- (TT) SAKIN- (ET): Dn-, istek duy-, zle-, endielen- (EDPTC, 812) demler bolsa, ol yamanlk sagnad dep alap, ak terezelerin, kapaklarn asgsl yabp, yrekti szlatkan sol sesti esitkileri kelmeydiler (KAP, 132). (nsanlar ise bunu o ktlk dnyor diye anlayp, ak pencerelerin kapaklarn abucak kapatp, yrei szlatan o sesi iitmek istemiyorlard.) zle- (NRS, 282) Sol knlerde Aci togaydag demler yavnd sagnp, kevip barayatrgan dunyad krip alladan yavn tiley ediler (SY, 68). (O gnlerde Aci Togay'daki insanlar yamuru zleyip, kuruyup gitmekte olan dnyay grp Allah'tan yamur istiyorlard.) Olar kkten karap togaylgn sagnp turlar (SY, 12). (Onlar gkten bakp ayr zlemekteler. SAKLAN-: Korun- (NRS, 284) SAKLAN- (TT) SAKLA- (ET): Koru-, dikkat et- (EDPTC, 810) Zaman yetpey kartayp ketken, ama yas zamann rvligi saklanp kalgan yzine avr kaygd kletkesi tselgen edi (A, 8). (Zamanndan nce yalanm, ama genliindeki gzelliinin korunduu yzne ar bir znt glgesi dmt.) SAL-: Yerletir-, koy-, kur- (NRS, 286) - SAL- (TT) SAL- (ET): At-; bir eyle iaret et-; gnder-; gtr-; toplamak (DLTD, 485) ayagndag etikleri yltragan kisi ayaklarn tizden alp, birini stine birin salp, aykastrp, oayl biyik oltrada molpayp oltrgan (B, 19). [ayandaki ayakkablar parlayan bir kii ayaklarn kaldrp, bacak bacak stne atarak (bir bacan dierinin stne koyarak) yksek iskemleye rahata oturmu.] A on aldnda ol Bayoraga pe salp, yge eki ndert aka keldi (A, 4). (Fakat ondan nce o Bayora'ya soba kurup, eve iki ndert5 para getirdi.) Yap- (NRS, 286) Balalar tpek salnp bitvge uyanadlar (B, 30). (ocuklar ekmein yaplp bitirilmesine doru uyanrlar.)

163

bilig, Yaz / 2007, say 42

SOK-: Vur- (NRS, 300) SOK- (TT) SUK- (ET): ine sok-, sapla-; arp-, tekrar tekrar vur- (EDPTC, 805) Kyaytpa yold, Abdul,-dep uzn tayag man yerdi sokt (AMS, 130). (arptma yolunu Abdul diye uzun denei ile yere vurdu.) Vur, d- (NRS, 300) Ayndrk yarkrayd da. Yasnok soksaa? (B, 19) (imek akyordu ya. Ya yldrm da derse.) Vur- arp- (NRS, 300) Sol satley yarllktan miri kesilip yrgen Mecitti yregi klp-klp etip sogp, oynda bir senim tuvd (A, 5). (O saat fakirlikten mr kesilen Mecit'in yrei gp gp ederek vurup, iine bir mit dodu.) SO: Sonra (NRS, 303) SON (TT) SO (ET): Bir eyin sonu, arkas; sonra, sonraki EDPTC, 832) On yregi alnp ketip, kuvanka told, so piesini li esine tsip mdahland (B, 16). (Yrei sevinle doldu, sonra hanmnn hli aklna gelip hznlendi.) SRT-: Sil- (NRS, 316) SRT- (TT) SRT- (ET): Srt-, ovala- (EDPTC, 846) "Ne tleyegin soramaga kerek edi", -dep oyland Mecit, o koln ayas man avzn srte berip (A, 5). (Ne deyeceini sormalyd, diye dnd Mecit, sa elinin ayas ile azn silerek.) L: Arazi, dz alan, arazi (NRS, 416) - L (TT) Yilinik pen Kobann kbisin kanal man ller6 betke yibergenlertte,- dep, Arslanbek televizordan teldi yulkp ald da, baska peke ttin ipege kt (B, 19). (Yilinik ile Kubann ounu kanalla tarlalar tarafna gndermiler ya diyerek Arslanbek televizyonun fiini ekti ve baka odaya sigara imeye gitti.) TAGI: Daha (NRS, 325) DAH (TT) TAKI (ET): (Cmle banda) ve, ayn zamanda (EDPTC, 466) Mecitti kart yregi tag da bek klpildedi, kzleri klemsirey berip, yzi de az-maz yarkrap ketti (A, 5). (Mecit'in ihtiyar yrei daha da ok titredi, gzleri glmseyip, yz de biraz parlad.) Yine (NRS, 325)
164

Ergnen Akbaba, Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesi Arasndaki Yalanc E Deerler

Aytek, on teni tag da bir zatlar kosayak bolar dep mit etip, ndemey bard (A, 7). (Aytek, arkada yine bir eyler ekler diye mitlenerek ses karmadan gitti.) TAL-: Yorul- (NRS, 330) - DAL- (TT) TAL- (ET): G kaybet-, bilincini kaybet-, bayl- (EDPTC, 490) yde sargayp, yrek maraz tavp oltrgannan, el iinde arp-talp7 yrgen brinnen de artk (BT, 30). (Evde sararp, kalp hastas olup oturmaktansa, el iinde yorulmak hepsinden iyi.) TALAS-: arpmak (yrei) (NRS, 329) DALA- (TT) TALA- (ET): Dala-, vuru-, kavga et-, itiraz et- (EUTS, 145) Aytekti yregi talasa edi (A, 6). (Aytekin yrei arpyordu.) TAMAK: Boaz, boynun n taraf, enenin alt (NRS, 330) - DAMAK (TT)TAMGAK (ET): Boaz, damak (EDPTC, 505) Att ayaklar astnnan atlp kkan aglcr a kartt kzin kaplap, tamagna kirdi de, ytkirtti (A, 5). (Atn ayaklar altndan kan beyazms toz, ihtiyarn gzlerini kaplayp boazna kat ve ksrtt.) TAP-: Bul- (NRS, 324) TAP- (TT) TAP- (ET): Bul- (EDPTC, 435) Kullk etip, avl baylarnnan bir zat tabarman dep senmege bolayak tuvl edi (A, 4). (alp, ky zenginlerinden bir ey bulurum diye mit etmek olmayacakt.) Dour- (NRS, 324) Zaman kz bolatagannnan ozgan, eger ul tapsam ne eter edi? (B, 17) (Zaman, kz olacak zaman gemi, eer bir olan dourursam ne yapardn?) TART-: - (sigara) (NRS, 337) TART- (TT) TART- (ET): ek-, arln l- (EDPTC, 534) Basndag tav tasnday bolp basp turgan avr oylard ttini ki men apaga alskan kisidey, Mecit pkesine aldrp yt dep ttin tarta edi (A, 12). (Ban dan talar gibi basan ar dnceleri sigarann gcyle datmaya alan biri gibi, Mecit fkeyle saldrp hp diye sigara iiyordu.) ek- (NRS, 337) Bu askpay esikti zine tartp yapt (A, 6) (Bu acele etmeden kapy kendine doru ekip kapatt.)
165

bilig, Yaz / 2007, say 42

TASLA-: Brak- (NRS, 338) TALA- (TT) TALA- (ET): Da kar-, gnder-, at- (EDPTC, 564) -Kel suvga tseyek!- dedi Asantay em sol satley teri sasp kalgan yken teri brkin domp ettirip yerge taslap, birini bolp einip baslad (A, 8). (Gel suya girelim! dedi Asantay, imdi ter kokan byk deri brkn pat diye yere brakt, ilk nce o soyunmaya balad.) TAYAK: Denek (NRS, 340) DAYAK (TT) TAYAK (ET): Destek, baston (EDPTC, 568) Siz bilgendi men de bilemen. Oga ne di? Kur bas, kuv tayag (AMS, 127). (Ben de sizin bildiinizi biliyorum. O da ne? Kuru ba, kuru denei.) TE: Arkada (NRS, 345) TEN (TT) TE (ET): Denk, eit (EDPTC, 511) -Sen ketpey tur, Aytek, d, -dedi bu teine. -Men sle ketermen. rvme? (A, 6). (-Sen gitme Aytek, tamam m, dedi o arkadana. Ben imdi giderim. Olur mu?) TIS: Dar (NRS, 376) DI (TT) TA (ET): Dar, d; harici (EDPTC, 556) Farida eki yaklap algan tereze tpte, karaa keedi taza avasna toyalmay, basn tska garp, appa-ak betin erkin esken yelge sypatp, azlanp tur (B, 16). (Farida iki taraftan alan pencerenin dibinde, karanlk gecenin temiz havasna doyamayp, ban dar kararak, bembeyaz yzn zgrce esen yele okatp, bunun tadn karmakta.) TLE-: Yalvar- (NRS, 351) DLE- (TT) TLE- (ET): Birinden bir ey iste-, arzu et- (EDPTC, 492) Ulmn sizge yetken yamanlg bar bolsa, alla man tileymen, keiiz (AMS, 132). (Olumun size yapt bir ktlk varsa, Allah rzas iin size yalvaryorum, affedin.) TOLKIN: Dalga (NRS, 356) DOLGUN (TT) TOL- (ET): To- fiilinin edilgeni, dolu ol-, dolu hle gel- (EDPTC, 419) Onda da yagad ap-ak kayrak kumn i tolkn duvlap, keleyatkan birevdi yrisinnen habar berip skrdagann ekevi birdey esittiler (TY, 27) (Orada, sahilin bembeyaz kaygan kumunun dalgas kudururken, gelen birinin yryn duyurarak gcrdadn ikisi de iitti.)

166

Ergnen Akbaba, Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesi Arasndaki Yalanc E Deerler

TON: Elbise (NRS, 356) DON (TT) TON (ET): Giysi, elbise (EDPTC, 513) Annan-munnan, Btir kz Aysehan, sbrtk urp, sbrtk utan ot urp, tarsldap atkan bultlard bir-birine karstrp arsz otl ayndrklar, yer yzine kaplangan karaa tnni tor tonn yrtklap alp, yark bere turad (B, 16). (Bylece, Batir kz Aysehan, denek vurup, denein ucundan ate karp, grleyen bulutlar birbirine kartrnca; arsz ateli klar, yer yzn kaplayan karanlk gecenin doru elbisesini yrtp, aydnlatyorlar.) TS: Yama, kr (NRS, 362) D (TT) T (ET): D, gs (EDPTC, 558) Kostan sol kol bette kubladan kervge karap tartlp, bir kaygsz tselip yken ts yatr (A, 14). (adrn sol tarafnda gneyden geriye doru przsz yaylm byk bir yama var.) TS-: n-, gir- (NRS, 372) - D- (TT) T- (ET): Yerle-; in-; geri ek-; d- (EDPTC, 560) -Kel suvga tseyek!- dedi Asantay em sol satley teri sasp kalgan yken teri brkin domp ettirip yerge taslap, birini bolp einip baslad (A, 8). (Gel suya girelim! dedi Asantay, imdi ter kokan byk deri brkn pat diye yere brakt, ilk nce o soyunmaya balad.) TTN: Duman (NRS, 373) - TTN (TT) TTN (ET): Duman (EDPTC, 457) Arslanbek, ttinin budaklandrp, albomd basnnan ayagna deri tekerip kt (B, 20). (Arslanbek, duman fleyip, albm bandan sonuna kadar iyice inceledi.) Sigara (NRS, 373) -degen oydan ttin tpikti, alp kalgan fortokaga ertip, tska att (B, 20). (dncesiyle sigarann izmaritini alan bir resimle sndrp, dar att.) TN: Gece (NRS, 370) DN (TT) TN (ET): Gece; kuzey (EDPTC, 513) yer yzine kaplangan karaa tnni tor tonn yrtklap alp, yark bere turad (B, 16). (yer yzn kaplayan karanlk gecenin doru elbisesini yrtp, aydnlatyorlar.) UZAK: Uzun (NRS, 379) - UZAK (TT) UZAK (ET): Uzun; eski; uzak DLTD, 706)
167

bilig, Yaz / 2007, say 42

Erkekti cebine, Aysluv avzn o yakka kysaytp klimsiredi em kat kzleri men kyevine uzak karad (BT, 29). (Erkein armasna karlk, Aysluv azn saa doru eerek glmser gibi yapt ve sert gzleri ile kocasna uzun uzun bakt.) NSZ: Sessiz, sedasz (NRS, 390) NSZ (TT) N (ET): nsan sesi, ses, hret (EDPTC, 167) Ak spatl nsizlikke Kete menim oylarm (KAP, 131) (Beyaz yzl sessizlie Gidiyor dncelerim.) Z-: Kes- (NRS, 387) Z- (TT) Z- (ET): Yrt-, paralara ayr-, kes(EDPTC, 279) Trt ay dmelerin zbey kelip turganlar (AMS, 128). (Drt ay mitlerini kesmeden gelip durdular.) ZL-: Kesil-, bit- (NRS, 387) ZL- (TT) ZL- (ET): Kesil- (DLTD, 721) Togaylkt arg eti suv yagaga yetip zilip ketedi (A, 14) (ayrn teki ucu su yakasna ulap bitiyordu.) YAMANLIK: Ktlk (NRS, 462) - YAMANLIK (TT) YAMAN (ET): Kt, fena (EDPTC, 937) Ulmn sizge yetken yamanlg bar bolsa, alla man tileymen, keiiz (AMS, 132). (Olumun size yapt bir ktlk varsa, Allah rzas iin size yalvaryorum, affedin.) YAP-: Kapat- (NRS, 452) YAP- (TT) YAP- (ET): na et-; kapat-; bir araya getir-; yap- (EDPTC, 870) Bu askpay esikti zine tartp yapt (A, 6). (Bu acele etmeden kapy kendine doru ekip kapatt.) YARA-: Houna git- (NRS, 466) YARA- (TT) YARA- (ET): Yararl ol(EDPTC, 956) Kartt yavab bayd kiyevine yaramad em ol szin trlendirip (A, 5). (htiyarn cevab zenginin damadnn houna gitmedi ve o szlerini deitirip) YAS: Gen erkek, delikanl (NRS, 470) YA (TAZE) (TT) YAS (ET): Zarar, ziyan (EDPTC, 973)

168

Ergnen Akbaba, Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesi Arasndaki Yalanc E Deerler

O yannda yalabas, yeil kaptal kiygen, beline kaystan bolsa yarayd, bav tyilgen eki ayagnda kaykalagan knarg bolgan yas dem klemsirep tur (B, 19). (Sa tarafnda ba ak, hafif kaftan giymi, beline -kaytan ise iyi-; kemer balanm, iki ayanda eilmi deri ar olan gen bir adam glmsemekte.) Olan (NRS, 470) E te, yas bolmaga kerek. Olay bolmasa, tnna yatar edi (B, 16). (te bak, olan olmal. Yoksa sessizce yatard. diye dnd.) YAT (-IR): Var (NRS, 472) YAT(-AR) (TT) YAT- (ET): Yat- (EDPTC, 884) Kostan sol kol bette kubladan kervge karap tartlp, bir kaygsz tselip yken ts yatr (A, 14). (adrn sol tarafnda gneyden geriye doru przsz yaylm byk bir yama var.) YAY-: Uzat- (NRS, 474) - YAY- (TT) YAD- (ET): Yay-, ser-, uzat- (EDPTC, 883) Birden bir seskenip, so yyrlp, eki koln yayp, tap balasn yerden kterip alganday, ol kuaklanp, tolgatp baslad (B, 17). (Birdenbire korktu, sonra iki bklm olup iki elini uzatp, sanki ocuunu yerden kaldrr gibi kucaklayp, doum sancs ekmeye balad.) YER: Yurt, memleket (NRS, 106) YER (TT) YER (ET): Yer, yeryz, toprak (EDPTC, 954) Onday o aslkt bizim yerlerden birini kere alayatrmz (B, 18). (Byle iyi bir tohumu bizim memlekette ilk defa almaktayz.) YET-: De-, dokun-, (yap-) (NRS, 108) YET- (Ula-) (TT) YET- (ET): Yeti-, yakala-, ula-; kafi gel- (EDPTC, 884) Ulmn sizge yetken yamanlg bar bolsa, alla man tileymen, keiiz (AMS, 132). (Olumun size yapt bir ktlk varsa, Allah rzas iin size yalvaryorum, affedin.) YIY-: Topla-, toplan- (NRS, 130) YI- (TT) YIG- (ET): Y-, topla-, bir ey engel ol-, alkoy- (DLTD, 779) Arslanbek burnnan kalgan krt yylatagan fotoalbomd kolna alp, sargayp baslagan dem svretlerine karap baslad (B, 19). (Arslanbek eskiden kalan fotoraflarn topland albm eline alp, sararmaya balayan insan yzlerine bakmaya balad.)
169

bilig, Yaz / 2007, say 42

Topla- (akln) (NRS, 130) Elgaytar bas dep adalad, so esin yyp kskayakld rmeli kara an kagp slad (BT, 31). (Elgaytar nce ard, sonra akln toplayp kadnn rg kara an vurarak tuttu.) YOL (NT): Kez (NRS, 124) - YOL (TT) YOL (ET): Yol; bir ok defa (EDPTC, 917) Asantay bu yol da yavap kaytarmad (A, 7). (Asantay bu kez de cevap vermedi.) YUVIR-: Aceleyle ko- (NRS, 445) YOUR- (TT) YUV- (ET): KoDLTD, 818) Kiyiz brkti atasn kaydan tavp kelgenin de soramay, basna kaplad da, ayaklar yer baspay yuvrp yden gp ynedi (A, 11). (Kee brk babasnn nereden bulup aldn sormadan bana giydi ve ayaklar yere basmadan koarak evden kt.)

B. Baka Dillerden Alnma Kelimeler DURIS: Doru, yalan olmayan (NRS, 102) DRST (TT) DOROST (Fars.) (FTS, 153)
Kimnen men dursn aytpaga iymenemen? (BT, 29) (Dorusunu sylemek iin ben kimden utanyorum?) KALA: ehir (NRS, 140) KALE (TT) QALA (Ar.): Kale, hisar (ATS, 726) Mine men yken bolganman, kalada okyman, kp bilemen, kp demlerdi tanmayman, zim de lemet spay bolganman (B, 29). (te ben bymm, ehirde okuyorum, ok biliyorum, ok insan tanyorum, kendim de ok nazik biri olmuum.) TAMAM: Btn (NRS, 331) - TAMAM (TT) TEMM (Ar.): Kemal, tamamlk, btnlk; dolu, tam; ayr, bamsz (ATS, 91) On trtklar szglagan, tkir iyekli arkay betine tamam takatt tveskenlik engen edi (A, 3). (Onun izgiler izilen, sivri eneli zayf yzne btn takatnn tkenmilii inmiti.) Tam (NRS, 331) Dcumay tbege minip, tamam karga kustay, yan-yakka tekervli karad (AMS, 126). (Cumay tepeye kp, tam kary ve etraf dikkatlice inceledi.)

170

Ergnen Akbaba, Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesi Arasndaki Yalanc E Deerler

TAZA: Temiz (NRS, 326) - TAZE (TT) TZE (Fars.): Yeni, taze (FTS, 78) Bilemen, bilemen men kalay seni taza ekenidi (BT, 31). (Biliyorum, biliyorum senin nasl temiz olduunu.) TAZALA-: Temizle- (NRS, 326) - TAZELE- (TT) - TZE (Fars.): Yeni, taze (FTS, 78) Yaz yamgr lenni an yuvganday, dombra sesi yregimde yaav kaybirde tuvdratagan a em li oylardan tazalayd (B, 30). (Yaz yamuru imenlerin tozunu ykam gibi, dombra sesi yreimi hayatn neresinden geldii bilinmeyen ac ve dolu dncelerden temizler.) Sos arada Mecit kp aydan korgasnday avr bolgan basn akrn kterdi, tamagn tazalap ytkirdi, ttinni tbigin yerge taslad (A, 14) (O srada Mecit dncelerden kurun gibi arlam ban yavaa kaldrd, daman temizleyip ksrd, ttnn izmaritini yere att) ZAT: ey, eya, cansz varlklar (NRS, 112) - ZAT (TT) ZT (Ar.): z, cevher, asl; kendi, zat; kii, kiilik (ATS, 298) Kullk etip, avl baylarnnan bir zat tabarman dep senmege bolayak tuvl edi (A, 4). (alp, ky zenginlerinden bir ey bulurum diye mit etmek olmayacakt.)

Sonu almamzn sonucunda, iki lehedeki hem Trke kelimelerde hem de alnma kelimelerde yalanc e deerler olduu tespit edilmitir. Bu sebeple, kelimeler iki blmde ele alnmtr. Bunlarn Eski Trkeyle karlatrlmas sonucunda Nogay Trkesindeki kelimelerin genellikle asl eklini koruduu grlmtr.
Trke, tek bir yaz dili olarak kullanld dnemlerden sonra, zaman iinde tarih, coraf, siyas artlar sebebiyle birbirinden ayrlan, uzaklaan lehe dallanmalarna sahne olmutur. zellikle kelimelerde meydana gelen deiiklikler Trk topluluklar arasnda iletiim kopukluuna sebep olmu ve Trk boylar birbirini anlayamaz hle gelmitir. Birbirine bu kadar yakn bir dnyann birbirinden bu kadar uzak ve habersiz kalmas eine ender rastlanan durumlardandr (Ercilasun 1997: 91). Trk dnyasnda bir kltr btnl salamak iin retilen her tr eseri karlkl olarak aktarmak gereklidir. almamzda elde ettiimiz bilgilerin leheler aras aktarmalara katks olacan dnyoruz. Siyas engellerin ortadan kalkmasndan sonra karlalan en nemli engel hl farkl yaz dilleri ve yaz sistemlerinin kullanlyor olmasdr. Trk topluluklarnn birbirlerini anlar hle gelmesi ve leheler aras aktarmalarn doru yaplabilmesi iin, anlam kaymasna uram bu kelimelerin yani yalanc e deerlerin renil171

bilig, Yaz / 2007, say 42

mesi; yanl anlamalar ve anlamazlklarn nne geilmesi, aktarmalarn doru yaplabilmesi asndan byk nem tamaktadr. Trk topluluklarnn Trkiye air ve yazarlarn, Trkiyenin de Trk dnyas air ve yazarlarn tanmas, elbette Trk lehelerini doru ekilde renmek ve aktarmakla mmkn olacaktr.

Ksaltmalar: A. Taranan Eserler:


A AMS B BT KAP N SY TY B Alm. Ar. ARS DLTD EDPTC ET EUTS Fars. Fr. FRS ng. NRS NT TT : Asantay : Atam Man Sylesv : Bizim yel : Boz Torgay : Kobz Aknda Povest : Nogayd yi : Sog Yaz : Tuvgan Yerim : yimni Bosagasnda : Almanca : Arapa : Arapa-Trke Szlk : Divn- Lgtit-Trk Dizini : An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish : Eski Trke : Eski Uygur Trkesi Szl : Farsa : Franszca : Farsa-Trke Szlk : ngilizce : Nogaysko-Russkiy Slovar : Nogay Trkesi : Trkiye Trkesi

B. Yararlanlan Eserler ve Dier Ksaltmalar:

172

Ergnen Akbaba, Nogay Trkesi ve Trkiye Trkesi Arasndaki Yalanc E Deerler

1. Burada TT yaz dili esas alnm, azlardaki kullanllar dikkate alnmamtr. 2. NRSnin kk bir szlk olmas sebebiyle bu kelime szlkte bulunamamtr. Bitik szlkte olmayan, ancak edeb dilde kullanlan bir kelimedir. 3. Burada kara ve halk ayn anlamda iki kelimedir ve bunlar ikileme eklinde kullanlmaktadr. 4. Kt- szlkte olmayan, ancak edeb dilde kullanlan bir kelimedir. 5. ndert: Eski bir para birimi. 6. Yilinik ve Kuban nehirlerinin olduu blge ok verimli arazilerle kapldr ve bu blgede gerek anlamda bir l yoktur. 7. Tal- fiili NTnda ar- ile birlikte kullanlmaktadr. Her iki fiil ayn anlamdadr.

Aklamalar

Kaynaka A. Taranan Eserler:


ABDULCALLOV, Fazl (1957), Asantay, Karaayevoerkessoe Knicnoe zdatelstvo. ACKOV, S. (1989), Tuvgan Yerim, Mahakala. BULATUKOVA, Yelena (1993), Atam Man Sylesv, Aykaskan Yollar, erkessk. KAPAYEV, sa (1984), Kobz Aknda Povest, Salam Mihail Andreyevi, erkessk. KAPAYEV, Suyun (1995), Nogayd yi, erkessk. KAZAKOV, Valeriy (1989), yimni Bosagasnda, erkessk. , (1983), Sog Yaz Togz Kaptal, erkessk. KULUNAKOVA, Biyke (1979), Boz Torgay, Tuvgan Yerim, Mahakala. , (1981), Bizim yel, Tuvgan Yerim, Mahakala.

B. Yararlanlan Eserler
AKSAN, Doan (1978), Anlambilimi ve Trk Anlambilimi (Ana izgileriyle), Ankara. niv. Dil ve Tarih Corafya Fak. Yaynlar, Ankara. ATALAY, Besim (1991), Divn- Lgti't-Trk Dizini-Endeks-, TTK Yaynlar, Ankara. BASKAKOV, N. A. (1963), Nogaysko-Russkiy Slavar, Moskva. CAFEROLU, Ahmet (1993), Eski Uygur Trkesi Szl, Enderun Kitabevi, st. CLAUSON, Sir Gerard (1972), An Etymological Dictionary of Pre-ThirteenthCentury Turkish, London. ERCLASUN, Ahmet B. (1997), Trk Dnyas zerine ncelemeler, lveli II. Bask, Aka Yaynlar, Ankara.

173

bilig, Yaz / 2007, say 42

KALMIKOVA, S. A., CANBEKOVA, S. A., K. K. CANBDAYEVA, M. A. BULGAROVA (1994), Noay Tilini Grammatikasi-Sintaksis 2 Kesek (8-9 Klass), erkessk. KARADOAN, Ahmet (2004), Trk Leheleri Arasnda Yap E Deerlii ve Yalanc E Deer Yaplar, V. Uluslar Aras Trk Dil Kurultay Bildirileri I, 20- 26 Eyll, TDK Yaynlar, Ankara. M. F. SARUYEVA (1973), Grammatika Nogayskogo Yazka, erkessk. MUTALI, Serdar, Arapa-Trke Szlk, Daarck Yaynlar. OLGUN, brahim, Cemit Drahan (1984), Farsa- Trke / Trke-Farsa Szlk, Elhan Kitabevi, Ankara. ZKAN, Fatma (1999), Bugnk Trk Lehelerindeki letiimi Zorlatran Kelimeler, 3. Uluslar Aras Trk Dil Kurultay 1996, TDK Yaynlar, Ankara. RESULOV, Asker, 1995: Akraba Diller ve Yalanc E Deerler Sorunu, Trk Dili, Say: 524, s. 916-924. . A. KUMRATOVA (1994), Noay Til 1 Kesek, Fonetika em Morfologiya (6-7 Klass), erkessk. UURLU, Mustafa (2000), Trk Leheleri Arasnda Aktarma Meseleleri ve Abay Yolu Roman Bilig 15, Ankara. , (2001), Trk Lehelerinin Aktarmnda Valenz Szlklerinin nemi, Dou Akdeniz niversitesi, Uluslar Aras Szlk Bilim Sempozyumu Bildirileri (Yaymlayan: Nurettin Demir-Emine Ylmaz), Gazimausa. , (2002), Krgz ve Trkiye Trkesi Arasnda Bire Bir Kelime E Deerlii, Camiyla Romanndaki Meseleler zerine, Scholarly Depth and Accuracy. A Festschrift to Lars Johanson (Yaymlayan: Nurettin Demir- Fikret Turan), Grafiker Yaynlar, Ankara. , (2004), Trk Leheleri Arasnda Kelime E Deerlii, Bilig 29, Ankara.

174

False Friends in Noghay and Turkish


Assist.Prof.Dr. Dilek ERGNEN AKBABA
Abstract: The two different dialects of a language may include certain words sharing the same structure but exhibiting a meaning slip and semantic change from one dialect to another. Such words are called false friends. Noghay and Turkish include such words which exhibit meaning slips. In Noghay the meanings of these words are usually the same or almost the same with their counterparts in Old Turkish, while in the Turkish spoken in Turkey the meanings of these words have changed completely. This study lists and exemplifies false friends, which have been identified through a scanning of works written in Noghay. Key Words: False friends, meaning slips, semantic change, Noghay, Turkish

Gazi University, Gazi Faculty of Education / ANKARA dileker@gazi.edu.tr

bilig Summer / 2007 Number 42: 151-176 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

( ) .

: , . . . , . , . : , , ,

, / dileker@gazi.edu.tr

bilig 2007 vpusk: 42: 151-176 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Altay Trkesinde lm Kavramn Anlatan Szler ve Sz Kalplar


Dr. Figen GNER DLEK*
zet: Altay Trkleri yaadklar blge ve inan biimleriyle Trk kltr iinde zel bir yere sahiptir. Bugn, Altay Trklerinde, Mool ve Rus kltrnden, dininden, dilinden ve hayat tarzndan izler grmek mmkndr. Her ne kadar uzun yllar boyunca Altay Trklerinin resm dinleri Hristiyanlk olarak grnse de inan dnyalarnda amanizm daha arlkl bir yere sahiptir. Bu durum Altay Trkesinin sz varlnda da kendini gsterir. phesiz lm inan sistemleriyle dorudan ilikili bir kavramdr. Bundan dolay bu incelemede de Altay Trklerinin lm ve lmle ilikili kavramlar nasl yorumladklar ve bunu sze nasl aktardklar gsterilmeye allmtr. Anahtar Kelimeler: lm kavram, Altay Trkleri, amanizm, sz varl

Giri Bir toplumun kltrel arka plann ve deerlerini bilmeden o kltr ortamnda yer alan kelimeleri doru bir ekilde anlamak, yorumlamak ve aktarmak mmkn deildir (Condon 1998: 47). Farkl kltrleri temsil eden insanlarn lm kavramna kar taknd szl tavrlar da deiken bir grnm sergiler. Yaplan aratrmalarda bir ok toplumda insanlarn lm dorudan lm, lmek, l gibi kelimelerle dile getirmekten kand ve dolayl anlatmlara bavurduu belirtilir. Bununla birlikte az sayda da olsa lmle daha rahat yzleebilen ve lm daha rahat dile getiren toplumlarn varlndan da sz edilir (Condon 1998: 86-88). Toplumlarn ounda olduu gibi Altay Trkleri de lm karsndaki duygu ve dncelerini daha ok rtl olarak ifade etmeyi yelemektedir.
Konu lm olunca, toplumun inan sistemleri ister istemez odak noktas olmaktadr. Bilhassa Altayllar gibi kamlk dinine mensup toplumlarda szl edebiyat yaratclnn ok gl olmas sebebiyle gerek hayat ile mitolojik hayatn deerleri, kavramlar ve hatta temsilcileri ayrt edilemeyecek ekilde i ie girmitir. Bu iki hayat arasndaki geiler en ok lm araclyla

* Gazi niversitesi, Fen- Edebiyat Fakltesi /ANKARA figend@gazi.edu.tr

bilig Yaz / 2007 say 42: 177-190 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2007, say 42

gereklemitir. Bu geiler dilde de kendisini gstermi, sz varlndaki lm kavramn ifade eden kelime ve deyimler de artarak eitlenmitir. Herhangi bir kltrde bir kavram ifade etmek iin kullanlan kelimelerin eitlilii ve nicelii, anlan kavramlarn o toplumdaki deerini ve nemini belirleyici bir unsurdur. Resm kaytlarda Hristiyanla mensup olarak bilinen Altay Trklerinin hayata baklar ve onu yorumlaylar daima bir amanizm szgecinden gemitir. Gemite ve bugn misyonerlik faaliyetlerinin etkisiyle Hristiyanla bal olanlar olsa da inceleme gezilerimizde grdmz kadaryla Altayllarn akcarktaki yani bu dnyadaki hayat alglaylar, yaay biimleri ve gnlk hayatlar sk bir ekilde biraz Lamaizmden de izler tayan amanizmle yani onlarn adlandrmasyla Altay Can Altay dini ile (Muytuyeva-okina 1996: 206-207) rlmtr. Bu sebeple de, Altayllarn rflerinde, detlerinde, ocuk yetitirmelerinde, evlenmelerinde, lm ve kutlama trenlerinde Altay Can; rol datc, usul retici ve hayat ynlendirici bir g olarak karmza kar. Dinin, inan ekillerinin yaam pratikleri ile bylesine i ie girdii bir toplumun dilinde belirli bir kavram ifade eden sz varln incelemek, o sistemi, toplumu anlamak ve anlatmak iin nemli bir yoldur. Nitekim, ok uzun zaman nce bir dilin kelimelerinin anlam analizlerinin yaplarak akln ileyi eklinin grlebilecei, kelimelerin sadece dnceleri yanstan aralar olmayp, ayn zamanda onun yaratcs olduu bir ok dnr ve dilbilimci tarafndan defalarca ifade edilmitir (Akarsu 1984: 62-64, Aksan 1987: 22-23, Condon 1998: 60-61). Bu yazda, sz edilen bak alarndan yola klarak Altay Trklerinin lm szle ifade edi biimleri ve lm alglay ele alnm ancak, ncelikle lm kavramn ifade eden szlerin daha iyi anlalabilmesi iin lmekle ilikili terimler ve sz gruplar zerinde durulmutur.

1. lm Kavramyla likili Szler

1.1. Ceset, Cenaze, l Anlamlarn Karlayan Kelimeler


1.1.1. Mk < meg: Bu kelimenin temel anlam Eski Trkede olduu gibi sonsuz, ebed eklindedir. len kiinin cesedi sk eklinde de adlandrlr, ama bunun pek doru olmadna, l bedenin kutsal olduuna bu sebeple de onu baylayp (kutsallatrp) mk eklinde adlandrmann daha doru olacana inanlr. Ayrca cenazeyi evden karmak anlamnda mkzin gar- fiili kullanlr (Muytuyeva- okina 1996: 139-151). Mk ydeken kiji cold ortozna kayra burulbas. (AC, 145) Cenazeyi uurlayan kii yolun ortasndan geri dnmez.
178

Gner Dilek, Altay Trkesinde lm Kavramn Anlatan Szler ve Sz Kalplar

1.1.2. Sk < sgek: sk kelimesi Eski Trkede kemik anlamndaki sgek kelimesinden gelimitir. Altaycada bu kelime, kemik; soy sop, slle anlamlarnda kullanlr. Burada kemik anlam dolaysyla l, ceset, cenaze anlam gelimi olmaldr. Skt kelgen ulus kurgak ll alastanar. (AC, 145) Cenazeden gelenler kuru ot ile alazlanr. 1.1.3. rglcik cajna creten kii: Bu ifadenin anlam ebed hayata giden kii eklindedir. len kii artk bu dnyaya ait deildir, ruhuyla da bedeniyle de dier dnyann yani ebed dnyann insandr. Bu bak asyla lye bu ad verilmitir. 1.1.4. Konok < kon-ok < kon-ak: misafir anlamndaki kelime yine l bedenin br dnyaya ait olmas ve bu dnyada konuk olarak bulunmas ynyle l anlamnda kullanlmtr. Altaycada bu kelime l yemei olarak da kullanlr.

1.2. Gmmek ile lgili Fiiller


1.2.1. Kalgan colgo ydejip sal- < kal-gan- col-go yde--i-p sal-: son yolculuuna uurlamak anlamndadr. 1.2.2. Mk aparp cuu- < mk apar--p cuu- // Sk cuu- (< snk y-): gmmek anlamna gelen bu deyimde cenaze anlamna gelen mk (<beng) ebed, kelimesi kutsallatrlarak sylenmi, yani dorudan l, ceset gibi kelimelerden kanlmtr. Apar-(<alp bar-) gtrmek anlamnda, cuu- (<y-) ise ymak, toplamak anlamndadr. Bu deyimlerin nasl gmmek anlamna getiini sk cuu- deyiminde yle yorumlayabiliriz. Sk (<snk) kemik kelimesinin Altaycadaki temel anlam, Eski Trkede olduu gibi kemik eklindedir. Buna gre fiil, kemik ymak eklinde ifade edilir. Eski Trk inancnda iskelet yani kemikler kutsaldr ve lmden sonra bedenden geri kalan tek blmdr. Kemikleri yok etmek hayat, nesli yok etmektir. Onu korumak, lme ramen varln devamdr (Roux 1999: 134-137). lm sonrasnda tekrar yaama dn, gmlrken kemikleri ymak, toplamak ve bir arada tutmakla mmkndr. Mk aparp catkan uluska uuragan kiji onun colun kepes, on tkrp iyer uurlu. (AC,145) Cenaze gtren insanlarla karlaan biri onun nn yolundan gemez, onun geiini beklemesi gerekir. Skti cuup onoz kayra aylga kelgilep cat. (AA, 116) Cenazeyi gmp hepsi eve geri gelirler.
179

bilig, Yaz / 2007, say 42

Teleit uktu altaylarda kijini sgin cuuza sktajp cat. (AA, 116-117) Telengit soyundan olan Altayllarda birini gmnce at yakarlar. 1.2.3 Mkzin kdr- < mk-zi-n kdr-: cenazesini kaldrmak anlamndadr. Burada mk kelimesi cenaze anlamndadr. Kiji bojogon kiyninde, on mkzin kdrer cer beleteler. (AC,142) Biri ldkten sonra onun cenazesinin kaldrlaca bir yer hazrlanr. 1.2.4. Mk (sk) tut-: Mezarn hazrlamak, mezarn kazmak. 1.2.5. Mkzine sal- < mk zi- n- e sal-: Mezarna koymak. Mk salatan oro belgel dejer. (AC, 145) Cenazenin koyulaca ukur iaretli olur derler.

1.3.ruh Anlamna Gelen Kelimeler Altay Trkler; ruhu hayata, canlla katkda bulunan ruhlar ve lme geii salamakla grevli ruhlar (Baskakov 1970: 2) eklinde tasvir ederler. Ruh kelimesinin kavram alanna giren terimleri de bu bak asndan hareketle incelemek gerekir. 1.3.1. lme Geii Salayan Ruhlar 1.3.1.1. Alda < al-da: Yap olarak almak fiiliyle eski bir sfat-fiil eki olan dadan oluan kelimenin temel anlam alan, alc eklindedir. Altaycada lnn cann almaya gelen kt ruhun addr, insann yeryzndeki talihi, mr sona erince snesini almakla ve onu br dnyaya gtrmekle grevlidir. slamiyette ayn grevi stlenen Azrail ile alda arasnda bu ynden bir paralellik sz konusudur.
1.3.1.2. Krms: Yaayan amanlara len kiilerin ruhlarn uurlamak iin yardm eden ruhtur.

1.3.2. Hayat, Canll fade Eden Ruhlar 1.3.2.1. zt: lm insann rzgr eklindeki ruhu; hayvan ve insan gibi ruhun gze grnen maddi blm anlamlarna gelmektedir. Roux, Mani dininde ruh anlamna geldiini belirtir (1999).
1.3.2.2. Tn: Bu kelime, Altaycada Eski Trkede olduu gibi can, nefes, ruh anlamlarna gelmektedir. Bundan baka insan hayattayken bedenden ayrlabilen ruh anlam da vardr. 1.3.2.3. Sne: Etimolojik olarak Moolca kkenli olan (Baskakov, 1970: 2) sne, lm srasnda bedenden kan rzgr, hava ve buhar eklinde bir sre l bedenin yannda kaldna inanlan insan ruhudur. Eskiden cula olarak da adlandrlan sne, bedenden uzun sre ayrlrsa insan akln ve bilincini

180

Gner Dilek, Altay Trkesinde lm Kavramn Anlatan Szler ve Sz Kalplar

yitirir, bu ayrlk sresince araya tn girerse veya krms cula-sneyi yakalarsa lm gerekleir (Yamayeva-incin 1994: 299). Krms, tir kijini culaz, snezin alp iyze, kiji coboor, orr. (AKK,299) eytan yaayan kiinin ruhunu alrsa o kii hastalanr. 1.3.2.4. Kut: Hayvan, insan ve bitkilerin hayatn destekleyen, neslin devamn, bahtn ve mutluluunu salayan hayat gcdr, ruhudur. Teletlerde len kiinin ardndan bir aile ferdi daha lrse lnn geride kalanlarn kutunu aldna inanlr. Yine tarlann bereketi azalrsa toprak kutunu kaybetti diye sylenir (Roux 1999: 41). Kutt aza alza, kut azan kolna kirze kiji lr. (AKK, 299) Kutu, kt ruh alrsa ve kut kt ruhun koluna girerse insan lr. 1.3.2.5. Ts: aman inancna gre, yerde, gkte ve yer altnda bulunan ilk ebed ruhtur. Altay Trklerinin inancna gre her insann yaratld bir tz vardr. Bunlar her Altaylnn soyuna gre Buragan, Pakt-Kaan, Cajalgan, Bay-lgen, Karaku, Kk-Mk gibi adlar almaktadr (Yamayeva-incin 1994: 300-301).

1.4. br Dnya Anlamna Gelen Kelimeler Als cer uzak yer, taam cehennem, ndk cer gerek yurt, adabkni ceri atalarn yurdu, ol cer o yer, baka cer baka yer, sk Altay baka Altay, baka yurt, rglcik crm ebed hayat; br dnyann karl olarak yeryz, Altay Trkesinde parltl, gneli ve huzurlu anlamna gelen ak-ayas, ak-cark, aylu-knd Altay kelimeleriyle karlanmaktadr. 1.5. Mezar ve Mezarla lgili Kelimeler Mejik, sk, oro mezar mejik et- tabut hazrlamak, oro kaz- mezar kazmak, mejik-e tut- mezar hazrlamak. 1.6. lnn Ardndan Yaplan Anma Trenleriyle lgili Adlandrmalar Kalgan a: lnn yldnmnde yaplan anma trenidir. Kelime anlam son yemektir. l iin en son anma treni sene-i devriyesinde yapld iin bu isim verilmi olmaldr.
Konok: lmn yedinci gnnde yaplan trenin addr. Tarama Szlnde l konukluu matem yemei eklinde gemektedir (TS V 1971: 3082). zt bayram: lmn 40. gnnde yaplan trenin addr. Koygon: lmden sonra lnn mezarna braklan hediye anlamndadr.

181

bilig, Yaz / 2007, say 42

Tg/alg: nanlara gre len kiinin ruhu nc gn eve scak yemek yemek iin gelir, yedinci gn yatan deini silkelemek ve scak yemeini yemek iin gelir. Krknc gn geldiinde ise ancak ldn farkeder, evdeki maln kontrol eder ve doyuncaya kadar yemeini yiyerek dner. Bu sebeple lmn nc, yedinci ve krknc gnlerinde cenazeye katlan insanlar iin tg ad verilen koyun etinden yaplan l yemei hazrlanr (Yamayeva vd. 1996: 41-42). Trke Szlkte (1988: 1135) temel anlam yaamaz olmak, hayat sona ermek, can vermek eklinde aklanan, baka bir deyile ruhun bedeni terk ettii an olarak tanmlanan lmek fiilinin kavram alann, btn dillerde doal olarak, bu dnyada kalanlarn yani yaayanlarn ona baklar, onu tarifleri ve ona kar hisleri oluturmaktadr.

2. lm ve Buna Bal Duygu Durumlarn Sembolize Eden Fiiller 2.1. lm; ruhun bedenden ayrlmasdr ki bu ounlukla ruhun ykselerek gitmesi eklindedir. Bu sebeple de umak, ykselmek, ge kmak, bedeni terk edip gitmek anlamndaki fiiller vastasyla lm iaret edilir. 2.1.1. ll- fiili, Trkenin tarih ve modern lehelerinde ska kullanlmaktadr. Ercilasuna gre ykselmek anlamndaki r- ve n- fiilleri ile ge ykselen, uan ruh anlamndaki z kelimesi; ykselmek, havalanmak anlamndaki farazi bir *- fiiline dayandrlmaktadr (Ercilasun 2002: 47-48). Bu balamda *- fiili, Altay Trkesinde, l-, ltr-, ltril-, ltrt-, ltr, ltrei katil eklindeki trevleriyle temsil edilmektedir. Altay Trklerinin gelenek ve greneklerinin anlatld Altay Can adl eserde ise, bu fiilin lmek anlamyla hayvanlar ve dier canllar iin kullanld, ancak insanlar iin kullanlmad ifade edilir (Muytuyeva-okina 1996: 140). Ayrca blgeden derlediimiz metinler, konuma dilinde de l- fiilinin pek tercih edilmediini gstermitir (Gner Dilek: 2005).
Bu durumu tehlikeli, rktc olan, korku ve sayg duyulan bir eyin st kapal bir ekilde sylenmesi anlamna gelen Trkiye Trkesi dilciliinde rtmece, gzel adlandrma ve hsntabir terimleriyle karlk bulan evfemizm ile de izah etmek mmkndr. Bununla birlikte Altay Trkesiyle yazlm eitli destan ve romanlarda insan iin l-, fiilinin ve trevlerinin (lm, lp kal-,ltr-, ltril-, ltrt-, ltr, ltrei) ska kullanlmas da bir eliki yaratmaktadr. Ee, lr cerim biler bolzom, l tjp koyor edim dejeten cokpo. (, 134) leceim yeri bilsem, ot der idim, demezler miydi?
182

Gner Dilek, Altay Trkesinde lm Kavramn Anlatan Szler ve Sz Kalplar

Bis torolop lbsk neni le cigenis. Alktan lmemek iin her eyi yedik. Bu srekey caan uurlu kerek: ki le, caan la bolzo, on t ltrgeyi, sanaala mu da tni cedep gar. (CK, 8) Bu ok nemli bir i: gcn yeterse on dman ldreceksin, aklnla bin dman da yenersin. Bir nedele tpdi, onu adaz lp kald. (SG, 31) Bir hafta gemedi, onun babas ld. 2.1.2. tn k- < tn- kTn soluk; can, ruh, yaama yetisi ve k- kelimelerinden olumu bir deyimdir. Kelime anlam soluu kmak deyimlemi hliyle son nefesini vermek eklinde olup lmek anlamna gelir. Altayca tn kelimesinin can anlam dikkate alnnca tn k- deyimi Trkiye Trkesindeki can kmak deyimi ile, ruh anlam dikkate alnnca ise ruhu teslim olmak deyimiyle anlam ve kurulu mant asndan birebir rtmektedir. 2.1.3. tn zl- < tn- z--lBu deyimde de tn kelimesi yukardaki anlamlara gelmektedir. zl- fiilinin kelime anlam ise kesmek, kopmak eklindedir. Bu deyim nefesin, yaama yetisinin bedenden ayrlmas ynyle sesi soluu kesilmek, lmek anlamna gelmektedir. Ayrca zl- fiili mecazi olarak tek bana da lmek anlamn ifade eder. 2.1.4. tn soo- < tn- sooBu deyimde de tn nefes, soo- fiili de soumak anlamndadr. Yaarken yani ruh ve beden birlikteyken scak olan nefes, lnce tnn ayrlp uzaklamasyla souyacak ve lm gereklemi olacaktr. 2.2. lm; bedenin yerde kalmasdr, bu yzden bedenin boalmas, bedenin yerde kalmas, geride kalmas, yatmak, uyumak, yerde kalmak ifadeleri lm tasvir eder. 2.2.1. amrap kal- < amr-a-p + kalAmr bar, rahat, huzur gvenli; amra- dinlenmek, huzura kavumak. Burada kal- asl fiilin kesin olarak bittiini ve hareketin devamnn imknsz olduunu ifade eden bir yardmc fiildir (Tbkova 1966: 31) ve lmek anlamna gelen dier birleik fiillerde de kullanld (lp kal-, cada kal-, bojop kal) grlmektedir. Amrap kal- fiili huzura kavumak anlamyla lmeyi iaret eder.

183

bilig, Yaz / 2007, say 42

2.2.2. bojo- < bo-o- // bojoy ber- < bo-o-y + berYap bakmndan ilki basit, ikincisi birleik olan bu fiillerin temel anlam boalmak, bo olmaktr. Bu fiiller bedenin boalmas mantndan hareketle lmek anlamn kazanmtr. Altay Trklerinin lmek anlam iin en ok kulland fiillerdir. Maaday mainada gara kalp, avariya etken cer caar trgen bazp kelze, tbekte bojogon kijini stin ba platla caap saltr. (IE, 24) Maaday arabadan kp, kaza yaplan yere hzla geldiinde, felaketten dolay lm kiinin stn ba rtsyle rtmlerdi. 2.2.3. cada kal- < cat-a + kalyat- fiili + kal- yardmc fiilinden olumu bir birleik fiildir. Kelime anlam yatp kalmak, yatmak mecazi olarak lmek anlamna gelmektedir. Au, enem Erte cada kalgan, bayla, men on uun adama kilep turgan boldm ba? A ne kile? (IE,139) Annem Ertenin lmesi ac, acaba ben onun iin mi babama acyordum? Enem men kiinekte cada kalgan. (TK, 74) Annem ben kkken ld. 2.3. lm; yaayanlarca bilinmeyen ve dn olmayan rktc ve uzak bir yere gitmektir. Bu sebeple aramzdan ayrlmak, gitmek ve oraya gitmek ifadeleri lmek kavramn karlar. 2.3.1. cogol- < cog-o-lTemel olarak yok olmak, kaybolmak, bilinmeyen olmak anlamndaki fiil mecazi olarak lmek anlamn kazanmtr. 2.3.2. (biste) cre berBurada biste bizden, 1. okluk ahs zamirinin ayrlma durum ekli ekimidir. cre ber- fiilinde, Cr- fiilinin temel anlam yrmek, gitmek, berise, tpk kal- yardmc fiilinde olduu gibi hareketin bitmiliini anlatan ve lmek anlaml fiillerde tercih edilen bir yardmc fiildir. biste cre bergen aramzdan ayrld, bu dnyadan ayrlp br dnyaya gitti anlamlarndan dolay lmek demektir. Tuva Trkesinde ayn yapdaki orta ber- deyimi de yine lmek anlamndadr (Xertek 1975: 189). 2.3.3. Karan cerine bar- < kara-n cer-i-n-e barKelime anlam karann yerine git- eklindedir. karann yeri tabiri ile karanlk kastedilmektedir. Bar-, gitmek anlamndadr. Karanla gitmek olarak aktaracamz bu deyim de lmek fiilini, grlmeyen, bilinmeyen bir yere gitmek, mehule gitmek olarak iaret eder. lmn kara, karanlk yere gitmek eklinde ifade edilmesine kara yirke kir-, kara yir bol-, kara yir yut-,
184

Gner Dilek, Altay Trkesinde lm Kavramn Anlatan Szler ve Sz Kalplar

karagu yir evde yat- gibi deyimlerle Trkenin tarih dnemlerinde de rastlanmaktadr (Kocasava 1998: 92). 2.3.4. Krms ciBu deyim, krms kt ruh, eytan; amanizmde topran altnda yaayan ruhlar ve ci-yemek fiilinden olumaktadr. Krms kelimesi, Farsa hrmz kelimesinden gelmektedir ve slamiyetten nce, randa Zerdtlerin iyilik, hayr tanrsnn addr (Develliolu 1988: 466). Eskiden Telegit, Altay, Tuva ve Sayan-Altay halklarnda insanlar lnce atlar da yanlarnda gmlrken, amanlarn ls atlaryla tanyor ama atlar gmlmyordu. Bunun sebebi de aman olmayan insanlarn ldklerinde br dnyaya gitmelerine karlk amanlarn krms olarak bu dnyada kalmalar ve yaayan amanlara llerin ruhlarn uurlamak iin yardm etmeleridir (Dyakonova 2001: 199). Bylelikle krms ci- lm anlatr. Ayrca krms kelimesinin getii baka ifadeler de vardr. Bu kelime, len kii anlamna da gelir. Eceliyle br dnyaya gitmeyen iki, baklama gibi lenler iin caman krms tabiri kullanlr. Biri ldnde, onun br dnyadaki akrabalarnn ok sevindiine ve bayram ettiklerine inanlr. Bu durumu anlatmak iin kt ruhlar heyecanland, telaland anlamna gelen krmstr tymedi deyimi kullanlr. 2.3.5. Tuska bar-// cr- < tus+ka bar-// crBu deyim ekil olarak tus + ka (ynelme hli eki) bar-//cr- fiillerinden kurulmutur. Tuva Trkesinde de kzl dusta- // kzl dustay ber- eklinde mevcuttur (Xertek 1975). Temel anlam tuza gitmek, yrmektir. Bu deyimin Altaycada eskilere dayanan bir hikyesi vardr. nceleri Altay blgesinde tuz olmadndan insanlar tuz almak iin uzak yerlere gitmiler ve gidenler tuz dann kmesinden, alktan ve kt hayat artlarndan dolay lmlerdir. Tuza gidenler geri dnmedii, ld iin bir sre sonra tuska bar//cr- lmek anlamn ifade etmeye balamtr (Tdkova 2004: 61). Taadam tuska cre bergen dep uulak aytt. (IE, 43) Kk olan dedem ld diye syledi. 2.3.6. Ol cer dn bar- < ol cer + dn bar- // Ol cerge atana ber- < ol cer + ge at + (t)an + a berDeyim ekil olarak ol cer+ ge (ynelme hli eki) at+(t)an+a (zarf-fiil eki)+ ber- (yardmc fiil) kuruluundadr. Ol cergenin kelime anlam o yere; atana ber- fiilinin ise ata binip gitmek, gitmektir. lmek fiilini ifade etmesi, ol cer adlandrmas ile br dnyann yani ldkten sonra gidilen yerin iaret edilmesiyle mmkndr. Trkiye Trkesinde de deyimin br dnyaya gitmek,
185

bilig, Yaz / 2007, say 42

br dnyaya gmek gibi edeer ifadelerini grmek mmkndr. Ayrca Tuvacada da attan ber- lmek anlamna gelmektedir (Xertek 1975: 47). 2.4. lm, bir zamanlar tandmz bildiimiz bir yere veya birine kavumak ya da onlara geri dnmektir. 2.4.1. cana ber- < can-a- berCana ber- birleik fiilinin temel anlam dnmek, geri dnmek eklindedir. Bu fiil, Altayllarn lme bir geri dn olarak baknn ifadesidir. Yine bir Sibirya lehesi olan Tuvacada da ayn anlamda ve ayn yapda ana ber- deyimi kullanlmaktadr (Xertek, 1975). 2.4.2. ada-bkni cerine cre ber- < ada-bk ni cer-i-n-e cr-e berada-bkni ceri atalarn yeri, cre ber- gitmek anlamndadr. Btn olarak atalarn olduu yere gitmek anlamndadr. Ada-bkni ceri, mecazi olarak lnce gidilen yeri ifade etmektedir. 2.5. lmek, insanolunun bu dnyada gerekletirdii son fiildir. nl Alman filozofu Nietzsche, bu durumu lmn tek iyilii bir daha olmayacak olmasdr aforizmiyle yorumlamtr. 2.5.1. Kalgan colgo atan- < kal-gan- col-go at-(t)a-nKalgan col son yol, atan- gitmek yani son yolculua gitmek, kmak. Bu dnyada yani ak-ayasta herkes bir yolcudur ve son yolculuu da br dnyaya yani baka cere yaplan yolculuktur. Bu yolculua km olmak, bu dnyadaki ilerin bitmesidir. 2.5.2. Tustay ber- < tus-ta-y berBu deyimin temel anlam, tuz almaya gitmek eklindedir ve tuska-bar-/crdeyimleriyle de ilikilidir. Altay inanlarna gre dnya; kt ruhlarn yaad yeralt, insanlarn yaad yeryz ve Tanrlarn hkm srd gkyznden meydana gelmektedir. Buralarda yaayanlar kesinlikle ayn ortamda yaayamaz ve birbirlerinin yiyeceklerini yiyemezler. Tuz, yer alt dnyasna aittir ve dierleri iin bir zehirdir. O sebeple ldrcdr. Bu zelliinden dolay tuzun zor elde edildii dnemlerde tuz ocaklarnda almas iin yan ban alm, oluk ocuk sahibi insanlar gnderilirdi (Tyuhteneva, 2004). Baka bir deyile, tuz iin gidenler, bu dnyaya ait birtakm zellikleri ve gzellikleri yaam olduu kabul edilen ve dier insanlara gre lme yani bilinen sona hazr (!) insanlardr. Bu sebeple tustay ber- fiili, Altayllarda, ya ilerledikten sonra lmek anlamn kazanmtr.

186

Gner Dilek, Altay Trkesinde lm Kavramn Anlatan Szler ve Sz Kalplar

2.6. lm, sonzuzlua, ebediyete kavumaktr. 2.6.1. rglcik cajna cr- <rglcik ca--n-a cr- //
rglcikke cr- < rglcik-ke crrglcik sonsuzluk cajna (ca: hayat, mr) cr- gitmek kelimelerini verdiimiz deyimlerin temel anlam srasyla sonsuzluk hayatna yrmek ve sonsuzlua yrmek eklindedir. Bu deyimin lmek fiiliyle ilikisi br dnyann farkl bir adlandrl olan rglcik kelimesinden ve br dnyada da hayatn devam ettiine olan inantan kaynaklanmaktadr. Benzer ynlerden ilikilendirilen deyimler sonsuzlua gitmek, ebediyete kavumak eklinde Trkiye Trkesinde de vardr ve tam olarak Altaycadaki bu deyimleri karlamaktadr.

3. Sonu Sz varl, dil-toplum, dil-kltr, dil-tarih gibi ilikiler srecinin incelenmesinde olduka nemli bir kaynaktr. Bir dile ait belli bir kavram etrafnda dizilen szleri incelemek, bu dili konuanlarn birtakm duygu ve dncelerini aktarmada, onlar adlandrmada takndklar tutumu, ilgi kurma becerisini, ilgi ynn, yolunu gstermesi ve dilin ilenme durumunu ortaya koymas bakmndan olduka nemlidir.
Trk dilinin bir kolu olan Altaycada imdiye kadar sralanan ve aklanmaya allan sz ve sz kalplar, lm kelimesinin kavramsal alann oluturmaktadr. Bu inceleme, belirtilen kavram alannda yer alan szler arasndaki ilikileri ana hatlaryla ortaya koymaktadr. Bahsedilen ilikiler anda bu almayla, Altay Trklerinin iki dnya arasnda kurduklar ba, bu ba vastasyla insan, Tanry ve dnyay alglaylarndaki ifade gcnn derinlii, kavram alanndaki eitlilii gsterilmi ve nihayet Altayllarn, -dncenin rnleri olarak tanmlayabileceimiz szlerden hareketle- lm ile ilgili dnya grleri hakknda ipular ortaya konmutur.

Ksaltmalar ve rneklerin Alnd Eserler


(AA) (AC) UKANA, K.E-YAMAYEVA, E. E, (1993), Altay Alktar, Gorno-Altaysk. MUYTUYEVA Valentina A., OKNA Maya P., (1996), Altay Can (Bileni Biigi), Gorno-Altaysk. KANN, Cba (1994), Kargan Tt Cldstar Koog, Tuulu Altay. ______________ (1994), Kargan Tt eden, Tuulu Altay. NCN, Tanspay, (1986), Irs Ekelgen jemci (Povestter le Kuundar), Tuulu Altay TIBIKOVA, A.T. (1966), Slojne Glagol v Altayskom Yazke, Gorno-Altaysk.
187

(AKK) YAMAYEVA E. E- NCN, .B. (1994), Altay Kep-Kuundar, Gorno-Altaysk. (CK) () (IE) (SG)

bilig, Yaz / 2007, say 42

(TK) (TS)

SURAZAKOV, Sazon (1985), Altaym Kereginde Ss, Tul Kelin,Tuulu-Altay. Tanklaryla Tarama Szl V, TDK, 1971, Ankara.

(RAS) BASKAKOV, N. A (red.) (1964), Russko- Altayskiy Slovar, GANYL Moskva, 875s.

Kaynaka
AKARSU Bedia, (1984), Wilhelm Von Humboldtda Dil-Kltr Balants, stanbul: Remzi Kitabevi. AKSAN Doan, (1987), Anlambilimi ve Trk Anlambilimi (Ana izgileriyle), Ankara: ADTCF Yay. ALTAYCA-TRKE SZLK, (1999), (Haz. Prof. Dr. Emine Grsoy NaskaliMuvaffak Duranl), Ankara: TDK Yay. BASKAKOV, N. A. (1970), The Soul n The Ancient Beliefs Of The Altaic Turks (Meanings and Etymology of the Terms), Moscow. CONDON, John C. (1998), Kelimelerin Byl Dnyas, Anlambilim ve letiim, (ev: Murat iftkaya) stanbul: nsan Yay. DEVELLOLU Ferit, (1988), Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lugat, Ankara: Feryal Yay. DYAKONOVA V. P. (2001), Altayts, Gorno-Altaysk. ERCLASUN Ahmet B. (2002), Trkede l- Fiili zerine, Kafal Armaan, Ankara, s. 47-50. GNER DLEK, Figen (2005), Altay Trkesi Azlar, Gazi niversitesi Baslmam Doktora Tezi, Ankara. KOCASAVA Yldz (1998), Trkenin Tarih Dnemlerinde lm Kavramnn fadesi, Trk Dili ve Edebiyat Dergisi 29, stanbul. MUYTUYEVA Valentina A. OKNA Maya P. (1996), Altay Can (Bileni Biigi), Gorno-Altaysk. ROUX Jean-Paul, (1999), Eskia ve Ortaada Altay Trklerinde lm, ev. Aykut Kazancgil, stanbul: Kabalc Yay. TIDIKOVA Nadya, (2004), Tuz ve Trevlerinin Altaycadaki Anlamlar, Tuz Kitab (Edit: Emine Grsoy NASKAL-Mesut EN), stanbul: Kitabevi Yay. Trke Szlk (1988), Trk Dil Kurumu, 2.C, Ankara. TYUHTENEVA Svetlana, (2004) Altay Halknn Dnya Grnde Tuz Tuz Kitab (Edit: Emine Grsoy NASKAL-Mesut EN), stanbul: Kitabevi Yay. XERTEK, Ya. . (1975), Tuvinsko-Russkiy Frazeologieskiy Slovar, Kzl. YAMAYEVA, E.E.- TABAYEV, D. vd. (1996), Cayzan Carg Can, GornoAltaysk: Ak-eek Yay.

188

Words and Phrases Expressing The Concept of Death in Altai Turkish


Dr. Figen GNER DLEK*
Abstract: Altai Turks have a special place in Turkish culture due to their beliefs as well as the geography they occupy. Today, it is possible to observe that Altai Turks carry traces of Mongol and Russian culture, religion and life style. Although Christianity has been Altais official religion for many years, Shamanism has even a more significant place in their beliefs. This influence can also be observed in the vocabulary of Altai language. Undoubtedly, death is a concept directly related to religious beliefs. This article, therefore, discusses how Altai Turks perceive death and related concepts and how they reflect this in their language. Key Words: the concept of death, Altai, Shamanism, vocabulary

* Gazi University, Faculty of Science and Letters / ANKARA figend@gazi.edu.tr

bilig Summer / 2007 Number 42: 177-190 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

,
.
*

: ( ) . , , . , , . . , . , , . : . , , ,

* , / figend@gazi.edu.tr

bilig 2007 vpusk: 42: 177-190 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

ada Uygur Edebiyatnn Olumas ve Gelimesi


Ar.Gr. Lokman BARAN
zet: Yakup Bekin lmnden sonra in ynetiminde esaret ve bask altnda tam otuz yl (1878-1911) geiren Uygur halk, XIX. yzyl ve XX. Yzylda, dnyada meydana gelen deiimlerden etkilenerek tekrar bamszlk mcadelesine girimi ve bu mcadele sonucunda ada Uygur Edebiyatnn tohumlar atlmaya balamtr. lerleyen dnemlerde Rusya, Trkiye, Dou Avrupa ve Msra giderek buralarda eitim alan Uygur genleri, gitmi olduklar lkelerde rendiklerini Uygur halkna retebilmek iin Ceditilik Hareketi ad altnda yeni okullar amlar, dergi ve gazeteler yaynlamlardr. Alan bu okullarda okuyan Uygur genlerinin, modern ilimlerin yannda Bat Edebiyatn renmeleri, Bat Edebiyatnn nde gelen air ve yazarlarnn sanat anlayn, yazm olduklar iir, hikaye ve romanlarnda ilemeleri, ada Uygur Edebiyatnn olumasn ve gelimesini salamtr. Bu gelime hzla srm, pek ok Uygur aydn, air ve yazar yetimi, gazete ve dergiler yaymlanmtr. Uygur Edebiyatnda meydana gelen bu gelimeler, zaman zaman in ynetiminin sansr ve bask politikasndan dolay yavalam, duraklamtr. Bu makalede, ada Uygur Edebiyat, Uygurca ve Trke kaynaklara dayanarak ve yer yer edinilen gzlemlere atflarda bulunularak yakn tarihe kadar ele alnmtr. Anahtar Kelimeler: Uygur, Uygur Edebiyat, ada Uygur Edebiyat, Ceditilik Hareketi, Trk Dnyas Edebiyat

1. XIX. Yzyl Sonlar - XX. Yzyl Balarnda ada Uygur Edebiyatnn Olumas ve Ceditilik Hareketi Uzun yllar boyunca in basks ve hocalar ynetiminde olan Dou Trkistan halknn esaretine, 1864 ylnn Kasm aynda, Takentten Kagara gelerek son veren Yakup Bekin 1877 ylnda vefat etmesiyle Dou Trkistan halk, tam 33 yl (1878-1911) sren sre zarfnda bask ve esaret altnda zor gnler yaamaya balar. Yakup Bekin lmnden sonra lkedeki siyasi boluk, iktidar mcadeleleri, in basksnn artmas ve alk, uzun yllar Dou Trkistan halknn bamszlk mcadelesini trplemi, halk, yaam mcadelesiyle kar karya kalmtr.

Manas niversitesi, Trkoloji Anabilim Dal Yksek Lisans mezunu / KIRGIZSTAN baranlokman@yahoo.com

bilig Yaz / 2007 say 42: 191-211 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2007, say 42

XIX. yzyln sonlar ve XX. yzyln balarnda dnyada meydana gelen deiimler, btn dnya tarihini ve edebiyatn etkiledii gibi, Uygur tarihini ve edebiyatn da etkilemitir. Bir taraftan zengin derebeyleriyle mcadele eden, bir taraftan da in Milli Partisi Gomindan siyasi bask ve iddetine maruz kalan Uygur halknn, bu bask ve iddeti, halk trk ve iirlerinde ilemesiyle ada Uygur Edebiyatnn tohumlar atlmaya balar. O gnlerde Uygur halknn maruz kald bu bask ve iddeti anlatan Abdurrahman Han Goca destan, Hoten halk arasnda sylenmeye balar.1 Bu destanda zulm ve baskdan iyice ylan Hoten halk:

oca tolan ezepke Ot anian kzliri; aner idi, o idi Eytan her bir szliri: Ambalda yo diyanet, Barisida iyanet; Yurtini tamam aplian, Vaba yeli cinayet, Bizni elde bolmia Berke, birlik, inayet; Bimiza ptu Dehet zl yamet, oten arap boluptu, Bari ana toluptu. Aldimizda ikki yolHayat-mamat turuptu ............................. Mertler tkken an bilen, Yuyulsun yurtni daliri. Ba kter oten olani! 2

Hoca dolmu gazapla, Ate saan gzleri. Hanerdi kurundu, Syledii szleri, Beyde yok diyanet. Hepsinde hiyanet, Vatan tamamen kaplayan, Veba gibi cinayet. Halkmzda olmaynca. Bereket, birlik, inayet, Bamza konmu, Dehet kzl kyamet. Hoten harap olmu, Bar kana dolmu. nmzde iki yol, Hayat memat durmu. ................................. Yiitlerin dkt kanlarla, Ykansn vatann yaralar, Ba kaldr Hoten yiidi.

Abdurrahman Han Goca destanndaki ba kaldr anlatan bu msralar, iine dm olduklar zor durumu dile getirerek birlik ve direnme mesajn vermektedir. O gnlerde Uygur halk iinde halk destanlar, halk trkleri ve halk iirleri, halkn siyas, ekonomik ve ahlak durumunu yanstan bir sanat aynasna dnmtr. zellikle in hanedanlnn bask ve iddetleri Uygur destan, kouk ve trklerinde byk bir titizlikle ve sanatla ilenmitir. Uygur halknda, in slalesinin zulm sonucunda ortaya kan halk kouklarndan birisi de Ma Titeyin bask ve iddetini anlatan halk trksdr. Bu halk trksnde Uygur halk, grd zulm ve bask karsnda ba kaldrn:

192

Baran, ada Uygur Edebiyatnn Olumas ve Gelimesi

Ma Titey atmi yata Kvrk saldi touz taa. Ma Titeyni alvii, Bala boldi baa. O slipmu atan taz, O salmaymu atan taz, ara layni mom ilip, Kembeelge satan taz. Sou yoli umulu, Orak slip oran yo. On tt yil eherni sorap, Ma Titeydek bolan yo. Ma Titey tulum an, Alvani tola aan. zini yoan aan, Dara silip yatan. 3
msralaryla dile getirirler.

Ma Titey altm yanda Kpr kurdu Dokuztaa. Ma Titeyin vergisi, Bela oldu bu baa. Kurun salp atan da kel, Kurun salmayp atan da kel. Kara amuru mum yaparak, Fakire satan kel. Sohu yolu kamlk, Orak vurup kimse kesmedi. On drt yl ehri yneterek, Ma Titey gibi hi kimse olmad. Ma Titey iman fare, Vergiyi iyice artrd. Kendisini byk grerek, Daraacna aslarak yatt.

Uygur halknn iinde in slalesinin ve zengin Uygur beylerinin zulm ve basklarna ba kaldran ve bu basky iirlerinde dile getiren halk ozanlar, her geen gn artmaya balar. Bu halk ozanlarndan birisi de Seyit Noidir.4 Halknn her geen gn bask ve iddet karsnda ezildiini gren bu halk ozan, duygularn;

Bozek lsa bay-ocilar Aciz purani, anda idap turalaydu, Seyit vicdani. Agah berdi Seyit kp ret Hkma begke, Nezerge hi almianda etildi sepke5

Zulmetse zengin beyler, Aciz fukaraya, Nasl dayanr Seyitin vicdan. Uyard Seyit ok defa Hakime, beye, Nazara hi alnmadnda Katld safa

szleriyle belirterek ezilen halkla beraber mcadeleye katldn belirtmektedir. Halknn bask ve ac ekmesine dayanamayan Seyit Noinin, Dihanni Ahi (iftinin Ah) Ce ilayli alayi (Savaalm Halkm), Lenin Hikmeti (Lenin Hikmeti), ura Bizni Dostumiz (Sovyet Bizim Dostumuz) gibi iirleri de vardr. Seyit Noi ve onun gibi Uygur aydnlarnn in ynetimine ve zengin beylere kar am olduklar savala ada Uygur Edebiyat, yava yava olumaya balamtr.
193

bilig, Yaz / 2007, say 42

Seyit Noi, Tmr Helpe gibi halkn dnen Uygurlarn kartm olduklar ayaklanmalar hzla artmtr. Uygur halk, 1911 ylnda Urumide, 1912 ylnda Kumulda ayaklanr. kartm olduklar bu ayaklanmalarda zgrlk isteyen halk, ada Uygur Edebiyatn meydana getirmitir. Dnyadaki btn milletlerin tarihine ve edebiyatna baktmz zaman milletlerin kendilerinden teknoloji ve kltr olarak daha gelimi milletlerden etkilendiklerini, o milletlerin teknolojisini ve edebiyatn rnek aldklarn grrz. Btn dnya milletleri gibi Uygur halk da kendilerinden daha ileri olan milletlerin teknolojisinden ve kltrnden etkilenmitir. zellikle Rusyaya, Dou Avrupaya, Msr ve Trkiyeye gelen Uygur genleri, gitmi olduklar blgelerde eitim aldktan sonra rendiklerini halkna retebilmek iin vatanlarna dnmlerdir. Vatanlar iin yurtlarndan uzak illerde eitim gren bu genlerin ilk meyvesi, rnn 1885 ylnda verir. Dou Trkistann (inca Uygur zerk Blgesi) ada anlamda eitim veren ilkokulu, Bavdun Musabay tarafndan Kagara bal Artu ilesinin ksak kynde 1885 ylnda alr. retmenliine de Trkiyeden getirilen Ebabekir isimli bir Uygur tayin edilir.6 Gaspral smail Hakk Beyin Dilde, ite, fikirde birlik dsturuna bal kalnarak btn Trk dnyasn saran Ceditilik akmnn etkisiyle alan bu okulun arkasndan, yine ayn yerde 1907 ylnda Habibizade Darlmuallimin (Habibizade retmen Yetitirme Enstits) kurulur. Kurulan bu retmen yetitirme enstitsnn retmenliine, yine Trkiyeden getirilen Ahmet Kemal ile beraber yedi kii tayin edilir.7

2. Ceditilik Dnemi Gazete ve Dergileri Dou Trkistanda (inca Uygur zerk Blgesi) balatlan bu Ceditilik (Yeni Hareket) oluumuyla alan okullarn hemen ardndan, gazetecilik ve neriyatlk faaliyetleri de balar. Gazetecilik ve neriyatlk faaliyetlerinin ilk adm olarak 1899 ylnda birok aydn ve zengin Uygurlar tarafndan Matbaa-y Hurid (Nur Matbaas) kurulur. Daha sonra 1910 ylnda Kagarda Yenihisarl Nurhac naml biri tarafndan Matbaa-y Nur adl bir ta matbaa daha tesis edilerek birok kitap yaymlanr. 1905te Kagarda kurulan ivit matbaasnda Sultan Saltuk Borahan ve Dnya Corafyas isimli iki kitap yaynlanr. 1920 ylnda, Dou Trkistandaki Gulca Krede bir ta matbaa kurulup bir ok edebi kitap neredilir.8 Matbaadan sonra ikinci adm olarak Dou Trkistanda pek ok gazete yaymlanmtr. Bu gazetelerin en nemlileri unlardr:
1) lk olarak 1911 ylnda Kagar ehrinde, aydn Kutluk evki tarafndan A (Fikir) adl Uygurca gazete karlr. Bu gazete iisey dnemine kadar yayn hayatna devam etmitir.
194

Baran, ada Uygur Edebiyatnn Olumas ve Gelimesi

2) li Dihkanliri (li iftileri): Bu gazete, 1922 ylnda li Dihkanliri (li iftileri) adyla yaynlanr. Gazetenin kim tarafndan kartld bilinmemektedir. Byk olaslkla bugnk li inca Gazetesi, bu gazetenin devamdr. inca Uygurlar Geziti (inca Uygurlar Gazetesi): Bu gazete, 1934 ylnda Uygur Medeniy Akarti Uyumisi (Uygur Medeniyetini Gelitirme Birlii) tarafndan Urumi ehrinde ta matbaada karlr. Gazetenin mesul yazar Hoca Niyaz Hacnn danman Mensur Ependi olmutur. 4) Keker inca Geziti (Kagar inca Gazetesi): Gazete, Kagar Uygur Medeniy Akarti Uyumisi (Kagar Uygur Medeniyetini Gelitirme Birlii) tarafndan Kagarda Uygurca olarak 1949 ylna kadar yani Dou Trkistan (inca)da in hkmetinin ynetime hakim olmasna kadar kartlmtr. Bundan sonra tamamen yaklarak ortadan kaldrlmtr. 5) inca Geziti (inca Gazetesi): Gazete 1924 ylnda nce Hanni Tesnip Kilgan Yei leri (Hann Yapt Yeni ler) ismiyle daha sonra da 1935 ylnda Dani Damollam tarafndan Aksu Uurliri (Aksu Haberleri) ismiyle 1939 ylna kadar yazar Nimehitin ba yazarlnda karlr. Daha sonra 1939 ylnda Aksu Helk Ki (Aksu Halk Gc) ismiyle kartlr. 6) li inca Geziti (li inca Gazetesi): Gazete 1924 ylnda li ehrinde kartlan li Dihkanliri (li iftileri) gazetesinin ismi deitirilerek tekrar yaymlanr. Ayn gazete, 1936 ylnda tekrar deitirilerek li Deryasi (li Nehri) ismiyle kartlr. Bu gazete 1944 ylnda Vilayet nklab tarafndan yayndan kaldrlarak yerine 17 Kasm 1944 ylnda Uygurca, Kazaka, Rusa Azad ark Trkistan (Bamsz ark Trkistan) gazetesi yaymlanr. Bu gazete de, anlama imzalandktan sonra nkilab ark Trkistan ad altnda kartlr. 1950 ylnda ise gazetenin ad Yei Yol olarak deitirilir. 7) ek Uirliri inca Geziti: (ek Haberleri inca Gazetesi): Gazete 1934 ylnda Bizni Tavu (Bizim Ses) ismiyle yaynlanr. Daha sonra 1936 ylnda Hociyufun sorumluluunda Helk Avazi isminde yaynlanr. Vilayet nklabndan sonra gazetenin yayn bir sre durdurulur. 8) nkilabil Yalar Geziti (nklap Genler Gazetesi): Gazete Kazak tercman Duvbek alginbayof tarafndan in hakimiyetine kadar kartlr. Hoten ehrinde Uygurca olarak kartlan inca Geziti (incan Gazetesi) 1939 ylnda yayna balar. Bu gazetede gen airlerden Ehmed Gupuri ve Bilal Ezizi bir sre alrlar. 1943 ylnda yayndan kaldrlr, 1946 ylnda tekrar yayna balar, bir sre yaynlandktan sonra tekrar yayndan kaldrlr. 9
195

bilig, Yaz / 2007, say 42

9) Erk Geziti (Hrriyet Gazetesi): 10 1947 ylnda Altay neriyat tarafndan yaynlanr. Bu gazete 1949 ylnda Dou Trkistann in ynetimine girmesiyle kapatlr. Dou Trkistanda Ceditilik akmnn etkisiyle pek ok dergi de karlmtr. Bu dergilerin en nemlileri unlardr: 1) Cahangirlikke ari Birlik Sep Jurnali (Emperyalizme Kar Birlik Dergisi): Bu dergi, 1939 ylndan 1942 ylna kadar Cahangirlikke ari Turu Uyumisi (Emperyalizme Kar Mcadele Birlii) tarafndan aylk Uygurca dergi olarak yaymlanr. 2) Helk Birlik Sepi Jurnali (Halk Birlii Dergisi): Bu dergi, Uygurca olarak 1939 ylndan 1942 ylna kadar Cahangirlikke Kari Turu Uyumisi (Emperyalizme Kar Mcadele Birlii) tarafndan karlr. Derginin mesul yazar Hoca Niyaz Hacnn danman Mensur Ependi olmutur. 3) Yei inca Jurnali: (Yeni inca Dergisi): Bu dergi, aylk dergi olarak Ocak 1944 ylndan itibaren Uygurca yaymlanr. Dergi, Gominda Partisinin yayn organdr. 4) Cenubtin Avaz Jurnali (Gneyden Ses Dergisi): Bu dergi, Aksu Vilayetlik Uygur Medeniy Akarti Uyumisi (Aksu li Uygur Medeniyetini Gelitirme Birlii) ile Aksu inca Geziti (Aksu inca Gaztesi)nin ortaklaa kartt dergidir. Bu derginin mesul yazarln Lutpulla Mutellip yapmtr. 5) Hanteri Jurnali (Han Tanr Dergisi): Bu dergi, aylk olarak Urumi ehrinde Hanteri neriyat tarafndan kartlr. Derginin mesul yazarln brahim Turdi yapmtr. Dergi 1947 ylnda Gulcaya tanarak yaymdan kaldrlr. 6) inca Medeniyeti Jurnali (inca Medeniyeti Dergisi): Dergi, Haziran 1946 ylndan itibaren M. E. Bugda tarafndan, in ynetime gelene kadar yaymlanr. 7) ini Trkistan Jurnali (in Trkistan Dergisi): Bu dergi Altay lmiy Tetkikat Cemiyeti (Altay Bilim Aratrma Topluluu) tarafndan Haziran 1948 ylna kadar Uygurca yaymlanr. 8) rnek Jurnali (rnek Dergisi): Bu dergi, 1946 ylndan 1949 ylna kadar in Sovyet Dostluk Cemiyeti tarafndan Uygurca yaymlanr. 9) Kre Jurnali (Sava Dergisi): Bu dergi, aylk olarak Vilayet nkilabil Yalar Tekilati ( Vilayet nklap Genler) merkezinin ak yayn organ olmutur. Dergi, 1945 ylnn sonunda kartlmaya balanm, Kasm 1948 ylnda ise yayndan kaldrlmtr. Dergi incan btn vilayetlerine datlmtr.
196

Baran, ada Uygur Edebiyatnn Olumas ve Gelimesi

10) ttipak Jurnali (ttifak Dergisi): Bu dergi, aylk olarak incada Tinlik ve Helkilikni Himaye Kili ttipaki (incada Bar ve Halkl Muhafaza Etme ttifak) merkezinin yayn organdr. Kasm 1948 ylndan itibaren Gulcada yaynlanmaya balayp, 1950 ylnda Urumi ehrine tanarak burada yayn durdurulur. Bu derginin ilk mesul yazarln Ehmetcan, daha sonra da Uygur Seyrani yapmtr. 11) Hayat Mucellisi Jurnali (Hayat Tasars Dergisi): Dergi, li Diniy ler Nezeratinin (li ehri Dini ler Bakanlnn) aylk dergisidir. Gazetenin mesul yazarln Nimehit yapmtr. 12) Meptilik Mecmue Jurnali (Hayran Edici Dergi): Bu dergi, Urumi ehrinde, inca Gazetesi tarafndan haftada bir kere karlr. 13) Altay Dergisi: Altay neriyat tarafndan Ocak 1947 ylndan 1949 ylna kadar Urumide yaymlanr. 14) smrler Bilimi Jurnali (Genlik Bilimi Dergisi): Bu aylk dergi, Eyll 1947 ylndan itibaren Urumide Uygurca yaymlanr. 15) Dunya Edebiyatidin Kskartmalar Jurnali (Dnya Edebiyatndan Alntlar Dergisi): Bu dergi Ocak 1948 ylnda Gerbiy imal Medeniyet Kurului Cemiyeti (Kuzeybat Medeniyet Kuruluu) tarafndan kartlr. 16) slam Yaliri Jurnali (slam Genlii Dergisi): Bu dergi o zamandaki inca yeni slamunaslik Cemiyeti (inca Enstits slam Bilimleri Dernei) tarafndan Ocak 1949 ylnda kartlmtr. 17) Tarbagatay Dergisi: Bu dergi aylk olarak 1936 ylnn sonlarndan itibaren kmaya balar. Dergide tannm Uygur yazarlarndan Seypiddin Ezizin hikayeleri ve kr Yalkunun sahne eserleri yaymlanmtr. Derginin ne zaman yayndan kaldrld belli deildir. 11 Bundan baka Uygurca Yurt ve Yurtdalar, Tiyaan, Altay, Uru Habari12 (Sava Haberi) adl dergilerde yaymlanmtr.

3. kinci Dnya Harbi Dnemi ve Abduhaluk Uygur 1930 yllarndan sonra inli general iiseyin Stalin ile ibirlii yapmas neticesinde Dou Trkistandaki Cedidcilik hareketi byk kayplara urar. Bu kayplarn bir neticesi olarak meydana gelen ayaklanmalar sonucunda ada Uygur Edebiyat, Rozi Mehmet (Turpandan), Merup Seidi, Helil Sattari, Nezer Hoca (liden) gibi bir ok yazar ve airin yapm olduklar almalar ve vermi olduklar eserlerle gelimeye balar. Bunlarn iinde Demokratik ada Uygur Edebiyatnn sayfalarn ateli kan ile yazan, eserleriyle zenginletiren inklap mcahidi ve air Abduhaluk Uygurun nemli yeri vardr.
197

bilig, Yaz / 2007, say 42

9 ubat 1921 ylnda Turpan ehrinde bir tccar ailesinde dnyaya gelen air, daha kk yalarndan itibaren ailesinin yannda dini ilimleri ve Arapa, Farsa renir. Uygur, daha sonra Turpan ehrinde, in eitim veren okulda ince renir. Burada in edebiyatnn klasik eserlerinden Su Boyida (Su Boyunda) ve Kizil Ravaktiki (Kzl adrdaki Rya) gibi romanlar okur, Suncunen ve Luun gibi inli yazarlarn eserleriyle tanr. 1923 ylnda birka gen arkadayla beraber Sovyetler Birliine giderek burada yl boyunca eitim ve retim grr. air, orada Tolstoy, Maksim Gorki, Lermantov gibi nl Sovyet air ve yazarlarnn eserlerini okur. Sovyetlerde yl kalan air 1926 ylnda tekrar vatana dnnce halknn fakirlik, cahillik ve bask altnda olduunu grmeye dayanamaz. air, halkn fakirlik, cahillik ve baskya maruz brakan glerle mcadele etmeye balar. Ksa zaman iinde 1927 ylnda Akarti Birlemesi (Medeniletirme Dernei) ad altnda eitim ve retim derneini kurarak okul aar. Onun am olduu bu okulda okuyan genlerin bir ksm Sovyetler Birliine giderek, eitim ve retim grp, halknn medeniyet seviyesini ykseltmede nemli rol oynarlar. Abduhaluk Uygur, in Gominda Partisiyle amanszca savar ve halkn Gomindaa kar tekilatlandrarak mcadele etmeye davet eder. Onun bu amanszca mcadelesi karsnda Gominda Partisi, areyi Abduhaluk Uyguru ortadan kaldrmakta bulur. 1933 ylnda iisey Turpan ehrine gelerek airi ve arkadalarn tutuklayarak hapse atar. air, hapisteyken 13 Mart 1933 ylnda acmaszca idam edilir. lm annda air hakl davasndan vazgemeyerek Yaasn zgrlk, Yaasn zgrlk nidalaryla can verir. air, ehit edildii zaman 28 yandadr. O, 8 yandan itibaren iir yazmaya balam, bize 200 paraya yakn iir brakmtr. 13 air, vatannn ve halknn erkince nefes alabilmesi ve muasr medeniyet seviyesini yakalayan milletlerden olabilmesi iin bir mr boyu mcadele eder. Biz airin bu hakl mcadelesini ve hakl gayesini Oyan (Uyan), Gezep ve Zar (fke ve lk), Zulumga Kari (Zulme Kar), Krngen Tag Yirak Emes (Grnen Da Uzak Deil), Kl Hahii (Gnl Arzusu) gibi birok iirlerinde aka grebilmekteyiz. Mesela, o Gezep ve Zar (fke ve lk) adl iirinde;

Ey plek dehetidin intiha bizarmen, zlerim kp, tapmidim bir derdime hi darman. Ata-bovamdin miras kona kiselni derdide, Gah lp, gah tirilip kptin beri avarmen. Bir purap lsem ne arman beim bahari glini, Her seher gl iida bulbula oa zarimen.
198

Baran, ada Uygur Edebiyatnn Olumas ve Gelimesi

Penge masa kz ip kapir-cedit dep ariur, Bu hamaet devride ate bolup yanarmen. l-cezire, detu-sehra iide aldim ne ilac, Ah, aan bir yol tpip oulay atarmen. Sua tena bu l, bipayan munbet yeri, Misli derya tapmay ki aynam bolup yanarmen. Oyinip ketti cahan meribi- meri tamam, Men tihi st uyuda krp yaterimen. Balar kkte uup, suda zp ketti yira, Men misal yalaya dessep tiken maarmen. lim-pendin yo ever, basti eplet evp-eter, Halimiz uldin beter, anda idap turarmen? 14
Ey felek senin dehetinden ok fkeliyim, ok aradm bulamadm derdime derman. Ata babamdan miras kalan eski hastaln derdinde Gah lp gah dirilip oktan beri avareyim. Bir koklayp lrsem ban bahar gln baka arzum yok Her sabah gl sevdasnda blbl gibi am Bilime ynelsek uyanp kafir cedit diye beddua ederler. Bu cahil devrinde ate olup yanyorum l cezire, deti sahra iinde kaldm ne are, Ah ne zaman bir yol bulup kervana katlacam Suya hasret bu l, sonsuz verimli topra, Misli nehir bulmadan akarak kzgn bir ekilde yanarm. Uyand dnya gn kan yerden gn batan yere kadar Hala ben st uykusunda rya grerek uyuyorum Bakalar gkte uup, suda yzerek uzaklara gitti Mesel ben yalnayak dikene basarak yryorum Bilimden ilimden hi haber yok, bast gaflet tehlike Halimiz kleden beter nasl dayanarak dururum. Msralaryla, karmza vatannn ve halknn erkince nefes alabilmesi ve muasr medeniyet seviyesini yakalayan milletlerden olabilmesi iin mcadele eden bir vatan airi hviyetinde kmaktadr.

199

bilig, Yaz / 2007, say 42

4. ada Dnemin Dier simleri ada Uygur Edebiyatnn yetitirmi olduu air ve yazarlar, aada belirtilmitir:
a) Armiya Nimehit: 1906 ve 1972 yllar arsnda yaam olan air, iirlerini, Uygur klasik iirinin etkisinde yazmtr. iirlerini, Uygur klasik iirinin tesirinde yazarak geleneksel Uygur iirini ada Uygur iirine, ada Uygur iirini de bugnk Uygur iirine balamay ve bu ekilde Uygur iir geleneini devam ettirmeyi baarmtr. Onun iirlerindeki vatanseverlik temas, iirin slbunu gelitirme ve iir dilinde fesahat gibi alanlardaki baars, ada Uygur iirinin geliiminde ok byk neme sahiptir. airin Vatan Muhebbeti (Vatan Ak), Yrek Sz adl iir kitaplar ve Ferhat ile irin adl destan vardr. airin, bunun yannda, 1956 ylnda yapm olduu hac ziyaretinde, vatan hasretini anlatan Sindim (zledim) adl iirindeki;

Sindimmen, sindimmen, sindim, Veten sni tena bolup sindim. Mihri tolan yrekimdin sindim, Dolunlian kkrekimdin sindim
zledim ben zledim, zledim, Vatan seni hasretle zledim. Sevginin dolduu can gnlden zledim Coan barmdan zledim szleriyle vatan hasretini dile getirmesi, hakikaten takdire ayandr.15 Bir mr boyu vatan ve milleti iin yaayan air, 22 Austos 1972 ylnda, yllarn yorgunluuna dayanamayarak altm alt yanda dnyaya gzlerini yumar. b) Ahmet Ziyati: 1913 ylnda Kagarda doan airin Kara gnler, Rabia Seyiddin adndaki sahne eserleri, Zafer Hatras, Tan Facias, Ladah Yolunda Kervan ve Tuzimas iekler gibi kitaplar vardr.16 c) Abdlaziz Mehsum: 1899 ylnda Kagara bal Artuta dodu. 1982 ylnda ld. Vatansever air Abdlaziz Mehsumun ok sayda iirleri vardr.17 d) Lutpulla Mutellip: 16 Kasm 1922 ylnda Kazakistann Almat blgesindeki Uygur Blgesi olarak da bilinen Nilka kasabas, uni ky, Sayboyu mahallesinde dnyaya gelen air, zengin edebi kiilii ve mcadeleci ruhuyla karmza kar. Onun zengin edebi kiiliini, iir tekniini ve anlayn, aatay edebiyatnn zengin lirizmi ve dnya edebiyatnn yeni manzumlarndan alarak Uygur edebiyatnn geleneksel usulleriyle birletirip yeni ierik ve
200

Baran, ada Uygur Edebiyatnn Olumas ve Gelimesi

tarz meydana getirmesinde, ada dnya tiyatrosunu, halknn cehaletten ve esaretten kurtulmas iin bir ara olarak kullanmasnda ve de yazm olduu edebi ve zgrlk makalelerinde grmekteyiz. Lutpulla Mutellip, halknn cehaletten ve esaretten kurtulmas iin yazm olduu iirleri, makaleleri ve sahne eserleriyle yetinmemi, zgrlk mcadelesini 1945 ylnda li, Altay, Tarbagatay blgelerinde yaayan Uygur iftilerinin in hkmetine kar balatm olduu Vilayet nkilabna aktif olarak katlarak devam ettirmitir. air, Vilayet nkilab tekilatnn nde gelen liderlerinin Aksu ehrine gndermi olduu ahslarla grerek Vilayet nkilab hakknda detayl bilgi aldktan sonra, byk bir ak ve gayretle Ukunlar ttipak (Kvlcmlar ttifak) kurar. Kurmu olduu bu tekilata, kendisi gibi zgrlk ve milletini seven Nimehit, Bilal Ezizi, Muniridin Hoca, Abdulla Davutop, Yusupcan gibi genleri alarak halk tekilatlandrr ve Vilayet nkilab tekilatnn liderlerine, Biz Cme namaziga teret elip koyduk. Cme namazini siler bilen bille okumakimiz (Biz Cuma namazn klmak iin abdest aldk. Cuma namazn sizinle beraber klmak istiyoruz.) parolasyla Aksu ehrinde in hkmetiyle savamak iin hazrlk yaptklarn Vilayet nkilab ordusu, Aksu tarafna geldii zaman onlarla birleerek dmana kar beraber savaacaklarn bildirir. Vilayet nkilabi ordusunun silahl atmaya balamas ve ksa bir sre zarfnda li, Altay, Tarbagatay vilayetlerinin bamszln kazanmas zerine Lutpulla Mutellip, kurmu olduu, Ukunlar ttipakinn (Kvlcmlar ttifak) almalarn hzlandrr ve Gominda Partisinin silah depolarna girebilmek iin gizlice anahtar kartmaya balayarak genleri silahl atmaya hazrlar. Gominda Partisi, satn ald hainlerin yardmyla Lutpulla Mutellipin ve dava arkadalarnn yapm olduu almalar tek tek renir. Lutpulla Mutellipin ve dava arkadalarnn yapm olduu almalardan haberdar olan Gominda Partisi, ilk nce Lutpulla Mutellipi daha sonra da Bilal Ezizi ve Mniridin Hocay hapse atar. Hapse atlan air ve arkadalarnn hapiste yeni bir isyan kartmas ve halkn direnie tek bir vcut olarak aktif ekilde katlmasndan korkan Gominda Partisi, airi ve arkadalarn 18 Eyll 1945 tarihinde idam ederler.18 air, lm annda dahi yazmay brakmam ve mcadelesinin son haykr olarak u iki satrlk son iirini, kendi kan ile, yatt hcrenin duvarna yazmtr.19

Bu ke dunya men n boldi devze, Ya glmni aza ildi anhor eble...


Bu geni zemin benim iin oldu cehennem, Gen glm hazan kld hunhar ebleh...
201

bilig, Yaz / 2007, say 42

Lutpulla Mutellipin, Tesiratim, (Duygularm), Ho (Elveda),Yillara Cavap (Yllara Cevap), Peryat (Feryat), Hiyalan Tilek (Hlyal Dilekler),Kre lhami (Mcadele lham), air Togrusida Muveeh (air Hakknda Muvaah), Muhebbet Hem Nepret (Sevgi ve Nevret), Olum Hekkide Mersiye (Olum Hakknda Mersiye), Veten la, Heli la (Vatan Ala Halk Ala), Byk Mayak (Byk Deniz Feneri), adl iirleri bata olmak zere yzden fazla iiri; Ecel Hudukuida (Ecel annda), Padiah Samuraylari Air Halsiraydu (Padiah Samuraylar Byk Yorgunluk inde) ve Uni Kelgsi Zor Hem Parlak (Onun Gelecei Gl ve Aydn) adl mizah ve hiciv ierikli ve bir bu kadar da ders verici fileton tarznda yazm olduu eserleri, Samsa Aa aynaydu (Sarmsak Aabeyin Sinirleniyor), Kre Kizi (Mcadele Kz), Borandin Keyinki Aptap Frtnadan Sonraki Gne, i Moden (i Moden), imengl (imengl) adl tiyatro eserleri, Edebiyat Nezeriyesi (Edebiyat Teorisi), Seneetke Muhebbet (Sanata Sevgi), Tiyatirni Klip iii ve Ravaclani Tarihi (Tiyatronun Oluumu ve Geliimi) adl makaleleri, sahne dzenini ve barol oyunculuunu yapt Tahir Zhre (Tahir ile Zhre) ve Gerib Senem (Garip ile Senem) adl opera ve drama eserleri vardr. e) Elkem Ehtem: 22 Austos 1922 ylnda Gulca ehrinin Hudyar Yzi kynde dnyaya gelen airin Ta (Tan), Tang Atti (Tan Att), Ta Atkanda (Tan Atarken), Kller Kldi (Gnller Gld), mid Dolkunlari (mit Dalgalar), Kre Dolkunlari (Sava Dalgalar), Yei Dolkunliri (Zafer Dalgalar) gibi iirlerinin yannda Saadethan, Alvasti gibi lirik destanlar vardr.20 f) Zunun Kadiri: 1911 ylnda Tarbagatay vilayetinin Drbilcin kasabasnda fakir ailede dnyaya gelen air, 24 Eyll 1989 ylnda Almat ehrinde vefat eder. Kadirinin, ada Uygur Edebiyatnda ve bugnk zaman Uygur edebiyatnda, zellikle Uygur hikayeciliinin ve Uygur dramnn geliimine ok byk tesiri olmutur. 1950 ve 1960li yllarda Uygur hikayeciliinin ve dramnn en deerli eserlerini vermeye muvaffak olan Zunun Kadiri, edebi hayatna 1937 ylnda yazd Cahaletni Capas (Cehaletin Cefas) adl drama ile balar. Yazarn bundan baka Urakanda (Buluunca), Partizanlar Etriti (Partizanlar Takm), Her ni Yoli Bar (Her in Bir Yolu Vardr), Gunem (Goncam), Glnisa (Glnisa) gibi dramlar vardr. ada Uygur edebiyatnda hikayeleriyle yeni bir r aan Kadiri, 1940 ylnn ortalarndan itibaren hikaye yazmaya balayarak, arka arkaya 1945 ylnda Muellimni Heti (retmenin Mektubu) ve Rodipay, 1946 ylnda Kkke Hucum (Kpek Yavrusuna Hcum) ve kki Barmikim Bilen (ki Parmamla), 1947 ylnda Guman (phe) ve 1948 ylnda Magdur
202

Baran, ada Uygur Edebiyatnn Olumas ve Gelimesi

Ketkende (Madur Giderken), 1950 ylnda Toy dramn, daha sonraysa yine iftilerin hayatn anlatan in K (Zorlu K), Rehmet (Teekkr), Esle (Hatrlamak), Kzl Gl (Kzl Gl) gibi hikayelerini yazar.21 Tayipcan Ali: 1930 ylnda Dou Trkistann Korgas kasabasnda doan airin,ark Nahs (Dou arks), Tlk Nahs (Bar arks), Tgmes Naha (Bitmez ark), Vatanmn Kyleymen (Vatanm in Yanyorum), Zepmu raylk Keldi Bahar (Ne Kadar Ho Geldi Bahar) balkl iir kitaplar vardr. air 1989 ylnda hayata gzlerini yumar.22 Turgun Almas: air ve tarihi olan Almas, Ekim 1924 ylnda Kagarda dnyaya gelir. Kagar ehrinde balad ilkokul eitimini Gulca ehrinde tamamlayan air, Yksek renimini Urumi ehrindeki Darulmuellimin (Eitim) enstitsnde tamamlar. Almas, Enstity bitirdikten sonra Karaehire ilkokul retmeni olarak atanr.1947 Maysnda Turgun Almas ve arkadalar, Kagarda gsteri yry yaparlar. Bu gsteri yrynden dolay tutuklanarak hapse atlan air, 8 Nisan 1948 ylnda, halkn youn basks sonucu hkmet tarafndan serbest braklr. Hapisten kan air, ayn yl Gulca ehrine giderek burada Alma (Elma) gazetesinde alr. Daha sonra da Urumi ehrindeki Tarm dergisinde alr. Turgun Almasn Tarm amallar (Tarm Rzgarlar), Ta Seher (Tan Seheri) gibi iir kitaplar, Pak (Bak) gibi sahne eserleri, Hun Tarihi, Uygurlar adl tarih kitaplar vardr.23 ) Abdurihim Teleov tkr: ada Uygur Edebiyatnda iirleri ve romanlaryla nemli bir yere sahip olan tkr, Haziran 1923 ylnda Kumulda ifti ailesinde domu, 5 Ekim 1995 ylnda Urumide vefat etmitir. Onun 1940 yllarnda yazm olduu Ta amalliri (Tan Rzgarlar), Muzulgan eher (Donan ehir), Bahar illaymen (Bahar aryorum), Cenubka Het (Gneye Mektup), Ta Zibasi Yokmidur (Tan Gzeli Yok mudur?) adl iirleri, Yei Cugo Glistanina (Yeni in Glistanna), Keker Keesi (Kagar Gecesi) destanlar, Tame andin Miliyonlian eekler (Damla Kandan Milyonlarca iek), in Moden dramlar, Deizdin Sada (Denizden Gelen Ses), Ba Egim (Ba Elbise) gibi hikayeleri, 1946 ylnda Yrek Muliri (Yrek Feryatlar), 1948 ylnda Tarim Boyliri (Tarm Boylar) gibi iirleri vardr. 1950 yllarndan 1970 yllarna kadar Vicdan Boyliri (Vicdan Boylar), Secdigahimga (Secdegahma), Tova Dep Tuttum Yaka (Tvbe Diyerek Yaka Silktim), Kz Keisi (Gz Gecesi), Nevai Gezelige Muhemmes (Nevainin Gazeline Muhemmes), Ak Emes Saimdiki (Ak Deil Samdaki), z (z), 1970 ylndan sonra ise Yahi (yi), Yarat Veten Mukamini (Yankla Vatan Makamn), Serlevhisiz iirlar (Balksz iirler), mr
203

bilig, Yaz / 2007, say 42

Hekkide Muhemmes (mr Hakknda Muhammes), Keker Gzelige (Kagar Gzeline), Men Ak Bayrak Emes (Ben Ak Bayrak Deilim) gibi lirik tarzdaki iirlerini yazar. Ulug Ana Hekkide ek, (Ulu Ana Hakknda ek24), Gl ve Azgan (Gl ve Yabangl), iir ve air, Katiiga Medhiye (Ss Tana Methiye) gibi eserleri, z ve Oygangan Zemin adl romanlar yazmtr. 1950-1980 yllar arasnda Eriddin Tatlk, Turdi Samsak, Abdlkerim Hoca, Zoriddin Sabr, Sultan Mahmut (Kagarl), Muhemmedcan Sadk, Cebbar Ahmet, Mehemmed Ali Znun, Ehad Turdi, Bogda Abdulla,25 Abdulhamid Sabr, Mrzayit Kerim, Mamut Zayit, Tursunay Hseyin, Dilber Keyum gibi airler ve yazarlar iirleriyle, destanlaryla hikaye ve romanlaryla n yapmtr.

5. Mao ve Kltr Devriminde Uygur Edebiyat Ceditilik akmyla hzla gelien Dou Trkistan ada Uygur Edebiyat, inin 1949 ylnda ynetime gelmesiyle duraklama dnemine girer. 19501970 yllar arasnda in komnist ynetimi tarafndan yaplan trl reformlar anlatan, ifti ve iilerden sz eden, snf mcadelesini tevik eden eserlerin yazdrlmas sebebiyle edebiyat, dar snrlar iine hapsedilir. Yaplan kstlamalardan dolay byk hacimli ve edebi deeri yksek olan eserler meydana gelememi Uygur edebiyat, iir, kk hikayeler ve destanclk geleneiyle yetinmek zorunda kalmtr. Halkn gerek fikir ve duygularn, grlerini aksettiren eserlere matbuatta yer verilmez. Kendi grleri ve gayelerini edebi eserlerde ifade etmek isteyen yazar ve airler vatan hakknda, millet hakknda tarihi gerekleri yanstan eserler yazd takdirde milliyeti, ayrlk, Trk, inklaba kar kan tabirleriyle cezalandrlp hapse atlrlar. Hatta baz airler, iirlerinde Tanr Da, Tarm Nehri gibi kelimeleri kullanrsa ve ana yurdu hakknda yazd iirlerde vatanm, memleketim diye seslenirse ok kt muamelelere maruz kalrlar.26 Maonun balatt kltr devriminde bu olaylar son derece acmasz olmu, birok air ve yazar milli ayrlk, PanTrkist, milliyeti denilerek cezalandrlm, hapislere atlm, srgnlere gnderilmitir. Neticede Uygur edebiyat byk kayplara urayarak, hibir gelime gsterememi ve an ok gerilerinde kalmtr.
Maonun lmnden sonra inin d dnyaya almas, beraberinde inin Uygur halk ve edebiyat zerinde alm olduu sert tedbirleri de yumuatr. in ynetiminin Uygur halk ve edebiyat zerinde yumuamas sonucu Uygur edebiyat ve sanatnda yava yava canlanma balar. inca Halk Neriyat, Pekin Milletler Neriyat Uygur Blm inca Eitim Neriyatlarna ilaveten inca Tbbi Neriyat, Genler ve smrler Neriyat, inca Fen Teknik Neriyat, inca Ulatrma Neriyat, Kagar Uygur Neriyatlar kurulur. Edebi mecmualarn says oalr. Edebi sanat dergilerinden Tarm dergisi, Kprk (Gsteri) dergisi, inca Sanat dergisi, Miras dergisi, Bulak (P204

Baran, ada Uygur Edebiyatnn Olumas ve Gelimesi

nar) dergisi, olpan (oban Yldz) dergisi, Kagar Edebiyat Sanat dergisi, Turpanda neredilen Turpan dergisi, Kumulda neredilen Kumul Edebiyat dergisi, Aksuda neredilen Aksu Edebiyat ve Sanat dergisi, lide neredilen li Deryas dergisi, Hotende neredilen Yeni Kata (Yeni Yeim Ta), Korlada neredilen Bostan dergisi, Urumi Yazarlar Biriliine bal Teri Tag (Tanr Da) dergisi, Urumi Medeniyet Sarayna bal olan Efendi (Nasrettin Hoca) dergisi gibi yerli ve milli dergiler kmaya balar. inin yumuamas ve yaynclk faaliyetlerinin artmas sonucunda Uygur air ve yazarlar, eserlerini daha kolay neretmek imkanna kavuurlar. Uygur edebiyatnda gzle grlr bir ilerleme kaydedilir. Uygur air ve yazarlar, Dou Trkistan tarihinde nemli yeri olan tarihi olaylara ve tarihi kahramanlara edebi eserlerinde yer vererek, bu tarihi olaylarn ve tarihi kahramanlarn tekrar hatrlanmasna alrlar. Bu eit eserlerin iinde yazar ve air Abdulla Talibin 1981 ylnda inca Urumi Genler Neriyat tarafndan yaymlanan vatansever air Lutpulla Mutellipin hayatn anlatan Kaynam rkii adl roman ile 1986 ylnda Urumi Halk Neriyat tarafndan neredilen ala Tekken Ok (Tam sabet Etmeyen Kurun) roman, air ve yazar Abdurihim tkrn 1980 ylnda incada Urumi Halk Neriyatnda yaymlad Kagar Kecesi (Kagar Gecesi) adl destan ve 1985 ylnda yaymlad z adl roman, Yazar Hevir Tmrn 1980 ylnda yaymlad Molla Zeydin Kssesi li adl tarihi roman ve Abduhalik Uygurun hayat mcadelesini anlatan Baldur Oyanan Adem (lk Uyanan Adam) adl roman, Yazar Teyipcan Hadinin Manu-in hkmdarlarnn zulmne kar 1864-1867 yllarnda Uygurlarn li ayaklanmasnn ba kahraman Sadr Palvan konu alan li Deryas edebiyat dergisinde 1981 yl, 3. saysnda yaymlanan Palvan Keldi (Pehlivan Geldi) adl hikayesi, Gayret Abdullahn 1983 ylnda yaymlanan Ta Abide, Trdi Samsakn 1986 ylnda yaynlanan Ahirettin Kelgenler (Ahiretten Gelenler) adl tarihi romanlar ve Mehmet Ali Zununun 1981 ylnda Kagar Edebiyat dergisinin 3. saysnda neredilen Rabia Seyiddin, Ahmet Ziyainin sevgi ve hrriyeti yolunda mcadele ederek sonunda kurban olan iki gencin hikayesini anlatan, on binden fazla msradan oluan Rabia Saydn destanlar nde gelenleridir. ada Uygur Edebiyatndaki gelimeler, fazla uzun srmez. 1990 tarihinde Dou Trkistann Aktu ilesi Barn kynde kan silahl ayaklamadan sonra yazar ve airlerin eserleri zerindeki sansr ve takip politikas tekrar balar. ubat 1991 tarihinden sonra nl Uygur alimi, yazar Turgun Almasn Uygurlar, Hun tarihi, Eski Uygur Edebiyat balkl kitab zerinde eitli eletiri harekat balar. Turgun Almas ve dier saygn Uygur yazarlarn PanTrkist, Uygur venisti, ayrlk diye sulayarak onlara tehdit ve bask siyaseti uygulanr. in ynetiminin Uygur tarihi ve edebiyat zerine alm

205

bilig, Yaz / 2007, say 42

olduu bu sansr ve takip politikasnn sonucu olarak Uygur Edebiyatnn geliimi, tekrar duraklama dnemine girer.27

Sonu
XIX. yzyl sonlar ve XX. yzyl balarnda dnyada meydana gelen deiimler ve Cedidilik akmnn etkisiyle bir bakaldr, bir isyan hviyetinde olumaya balayan ada Uygur Edebiyat, zaman iinde gerek ekonomik, gerekse siyasi bask ve sansrden dolay yavalamak, duraksamak zorunda kalmtr. ada Uygur edebiyat, btn bu bask, sansr ve ekonomik skntlara ramen pek ok air ve yazar bnyesinde barndrm, bu air ve yazarlarn meydana getirmi olduklar eserler, Uygur halknn tarihini, kltrn, ekonomisini ksaca Uygur halkn oluturan btn yap talarn ve yakn tarihi anlatan, yaatan vesikalara dnmtr. ada Uygur edebiyatnn nde gelenleri ve duayenleri Abduhaluk Uygur, Lutpulla Mutellip, Abduriyim tkr, Zunun Kadirilerin yakm olduklar mealeyi takip eden yeni nesil Uygur air ve yazarlar, Maonun lmesi ve inin yumuak bir siyaset izlemesiyle rahat bir nefes almlardr. Maonun lmyle siyasette meydana gelen yumuama, ada Uygur edebiyatnn tekrar canlanmasn salam ve bu canlanmayla beraber ada Uygur edebiyatnda ikinci bir dnem, bugnk Uygur Edebiyat olumutur. Bu dnemde, Mao ynetiminin etkisiyle dar kalplar iine hapsedilen ada Uygur edebiyat, tekrar erkince nefes almaya balam, tarih, vatan konulu romanlar tekrar kaleme alnm, unutulmaya yz tutmu pek ok tarihi ve edebi ahsiyetlerin hayatlar romanlatrlm, haklarnda makaleler yazlmtr. Bu rahatlama ve beraberinde ada Uygur edebiyatnda meydana gelen gelime, 1990 ylnda Aktu ilesinin Barn kynde meydana gelen silahl ayaklanma ile tekrar duraklama dnemine girmitir. ada Uygur edebiyat tarihini incelediimiz zaman, ada Uygur edebiyatnn olumasnda etkili olan siyasi ve ekonomik nedenlerin, ilerleyen dnemlerde ve bugnde ayn etki ve sonulara sahip olduunu grmekteyiz. Nitekim, bu bask ve sansr sonucu ada Uygur edebiyat air ve yazarlar, vatan, millet zgrlk gibi temalara eserlerinde yer verememekte, ayn zamanda yaymlanan eserler ok az sayda baslmakta, tekrar ya baslmamakta ya da uzun gayretlerden ve zamandan sonra baslabilmektedir. Bugn ada Uygur edebiyatn incelediimiz zaman, ok yakn bir zamanda dahi baslm pek ok eserin adnn ve knyesinin bilinmesine ramen, sansr politikasndan dolay esere ulalamamaktadr. Bu durum da pek ok deerli ve edebi eserin yok olmasna, unutulmasna, dolaysyla ada Uygur edebiyatnda boluk meydana gelmesine neden olmaktadr.

206

Baran, ada Uygur Edebiyatnn Olumas ve Gelimesi

ada Uygur edebiyatnn ve dier aznlk edebiyatlarnn gelimesi iin in ynetiminin, Uygur ve dier aznlk milletlerin edebiyat ve kltr alanlarndaki faaliyetlerine daha ok destek ve daha ok yayn zgrl vermesi gerekmektedir.

Aklamalar
1. Elimizdeki kaynaklarda Abdurrahman Han Goca destannn olutuu tarih verilmemitir. Ama, destann oluum tarihi takriben 1905 ve 1911 yllar arasnda olmaldr. nk hemen bu destann arkasndan oluan Tmr Helpe isyan, 1911 ylnda Kumulda meydana gelmitir. 2. Nurmehemmet (Zaman 1995: 5-6) 3. Nurmehemmet (Zaman 1995: 8-9) 4. Seyit Noi, 1875 ylnda Kagar Tmen deryas boyundaki Humdanilar mahallesi Kozia kynde fakir bir ailede dnyaya gelir. ocukluk alar fakirlik ve sknt iinde geen air halknn da kendisi gibi sknt ekmemesi iin in ynetimi ve zengin beyler ile mrn savamaya adar. Bask ve iddete kar direnmek iin Kerindalar Cemiyetini kurar. Bu cemiyet li inklabyla birleerek in hkmetine kar yedi yl boyunca savar, Seyit Noi, 1925 ylnda turpanda meydana gelen halk ayaklanmasn rgtler ve destekler. Bu ayaklanma in hkmeti tarafndan bastrldktan sonra Seyit Noi Kagara srgn edilir. Kagara gittiinde Kagar ilinin valisine Gominda tarafndan gnderilen mektubu verir. Bu mektup onun lm ferman olur. Gominda Partisi, airle beraber Kagar valisine gndermi olduu mektupta Seyit Noinin lm emrini yazmtr. Bak. (Zaman 1995: 10-11). 5. Nurmehemmet (Zaman 1995: 12-13). 6. Bu okul Trk dnyasndaki Ceditilik akmnn bir sonucu olarak Abdulkadir Abdulvaris Azizinin giriimleri sonucunda almtr. 7. Sultan Mahmut (Kagarl 1998: 45). 8. Sultan Mahmut (Kagarl, 1998: 46). 9. (Eridin 2004: 51-54). 10. Bu gazete, sa Yusuf Alptekinin sahip olduu ve ba yazarln Mehmet Emin Bugdann (Bura) yapt Altay neriyat tarafndan kartlmtr. Gazete yaymlam olduu yazlar ve tam olduu siyasi gr olarak Trk bir yapya sahiptir. Nitekim, gazetenin ba sayfasnda: Biz halkyz, biz milliyetiyiz, rkmz Trk, dinimiz slam, vatanmz Trkistandr. iar yer almtr. Bk., Kagarl, 311 11. Eridin, 2004: 54-56. 12. Bu dergiler, 1936 ylnda sa Yusuf Alptekinin nclnde kurulan Altay neriyat tarafndan kartlmtr. Dergiler Trklk ideolojisini yaymak iin hizmet etmitir. Kagarl, 311. 13 Kagarl 1998: 52. 14 Zaman 1995: 41-51. 15. Azad Kerimcan 1995: 15. 16. Kagarl 1998: 53.
207

bilig, Yaz / 2007, say 42

17. Sultan Mahmut Kagarl, a.g.e, s. 53. 18. Lutpulla Mutellipin kurmu olduu Ukunlar ttipakinn tam ad erkiy Trkistan Ukunlar ttipaki (Dou Trkistan Kvlcmlar ttifak) olarak geer. Fakat, in ynetiminin basksndan dolay Mutellipin kurduu bu tekilat erkiy Trkistan Ukunlar adyla deil Ukunlar ttipaki olarak geer. Ayrntl bilgi iin bak. Tursun Eridin, Lutpulla Mutellip ve Uni Kermileri, Urumi 1998 s.181-196. 19. Cappar Emet, Lutpulla Mutellipni Hayati ve cadi Paaliyeti, inca Sigen Da limi Jurnali, Urumi 1983 yl ubat says, s. 106. 20. Nurmehemmet Zaman, Uygur Edebiyat Tarihi, (Uygur Hazirki Zaman Edebiyati Kismi), Urumi 1995, s.374-377. 21. Sultan Azad, Abdurihim Kerimcan, Uygur Bugnki Zaman Edebiyat Tarihi, s. 5557. 22. Sultan Mahmut Kagarl, ada Uygur Trklerinin Edebiyat, Ankara 1998, s. 53 23. Emet Erkin, ada Uygur iiri Antolojisi, Ankara 1998, s. 78, 79. 24. ek: Klasik Uygur halk hikayesinin genel addr. 25. 5 Kasm 1945 ylnda Lencu ehrinde ticaretle megul olan bir ailede dnyaya gelen air, ailesi ile beraber Urumi ehrine gelir. 1960 ylna kadar Urumi kinci retmen Yetitirme Enstitsnn karsndaki ilkokulda daha sonrada Urumi Tecrbe Ortaokulunda okur. inca niversitesinin edebiyat fakltesinde okuduktan sonra 1965 ylnda ayn niversitenin Edebiyat Fakltesinde retim grevlisi olarak alr. Bugn ayn niversiteden emekli olmutur. Bogda Abdulla, ada Uygur iirinin geliimine byk tesiri olan Uygur airlerinden birisidir. Bu ynyle o, Uygur iirinin en nde gelen vekillerinden birisidir. Onun lirik iir yazmasndaki kendine has slubu ve baars herkes tarafndan kabul edilmektedir. O, Uygur iirindeki lirizmi, iirleriyle bir derece yukar kartr. Uygur iirinin gelimesi iin durmakszn alarak, yeni temalar ve ekiller yaratarak yeni devir iirini balatanlardan birisi olur. O, Yelken, Krd Bir Top Anarkl, (D Grd Bir Top Anargl), Kz Kelesi (Kz Kalesi) (air, bu irini Trkiyede bulunduu gnlerde, Kz Kalesinin gzelliinden ve hikayesinden etkilenerek yazmtr.), Salga Tii (Kement Ta) gibi iir toplamlarndaki birka mnevver lirik iirleri sayesinde kendi sanatnn st basaman yaratm olsa da Salga Tii (Kement Ta) adl destanyla iir sahasnda yeni bir yol aar ve ok byk ne kavuur. O, yine iir konular hakkndaki makalelerini yazarak, kendisinin iir grn anlatr. Onun bu grleri Dou Trkistan (inca) ada Uygur iirine ok byk tesir gstermitir. Baknz, (Azad, Kerimcan 126-132). 26. Turgun Almas, Abdurihim tkr, Ahmet Ziyai, brahim Turdi in Komnist ynetiminin bask ve iddetine maruz kalm Uygur air ve yazarlardandr. 27. Bugn Dou Trkistanda Uygur edebiyat ve tarihini anlatan yaynlarda in hkmeti tarafndan byk apl sansr politikas uygulanmaktadr. Nitekim, ben Dou Trkistan da bulunduum sre ierisinde tez almam iin gerekli kaynaklar aratrrken Uygur halk ve ada Uygur Edebiyat iin pek ok yenilikler yapm, eserler vermi olan Lutpulla Mutellipin hayat ve sanat anlay hakknda kaynak bulmakta gerektende ok zorlandm. Bulduum kaynaklarn pek ounu sahaflardan temin etmek zorunda kaldm ve pek ouna da ulamadm. Bu san208

Baran, ada Uygur Edebiyatnn Olumas ve Gelimesi

sr politikas yle bir seviyeye gelmitir ki bugn Dou Trkistanda yaynlanan bir kitap yaynlandktan be yl kadar ksa bir sre sonra yayndan kalkm ve eski kitap statsne girmektedir. Bu kadar ksa bir sre nce yaynlanan kitaptan yararlanmak isteyen okuyucu bu kitab ancak eski kitap satan sahaflardan bulabilmektedir. in ynetiminin Uygur ve dier aznlk milletlerin edebiyat ve kltr alanlarndaki faaliyetlerine daha ok destek vermesi ve daha ok yayn zgrl vermesi gerekmektedir.

Kaynaka
CAPPAR, Emet (1983), Lutpulla Mutellipni Hayati ve cadi Paaliyeti, inca Sigen Da limi Jurnali, Urumi, ubat says, s. 106. EMET, Erkin (1988), ada Uygur iiri Antolojisi,Ankara ERDN, Tatlk (2004), 1949- Yildin Burun incada Uygur Tilida Neir Kilingan Gezit-Jurnallar, inca Tezkireiliki Jurnalii, say 3, Urumi, s. 51-54. NURMEHEMMET, Zaman (1995), Uygur Edebiyat Tarihi, (Uygur Hazirki Zaman Edebiyati Kismi), Urumi. SULTAN AZAD ve ABDURHM, Kerimcan (1995), Uygur Bugnki Zaman Edebiyat Tarihi.Urumi. SULTAN MAHMUT, Kagarl (1998), ada Uygur Trklerinin Edebiyat, Ankara -----------------, Uygur Trkleri Edebiyat, Trkler Ansiklopedisi, c. 20, s. 311 TURSUN, Eridin (1998), Lutpulla Mutellip ve Uni Kermileri, Urumi.

209

The Formation and Development of Modern Uighur Literature


Research Assist. Lokman BARAN
Abstract: After the death of Yakup Bek and following the great upheavals in the world in the 19th and 20th centuries, Uighur people, who had spent thirty-three years (1878-1911) under the slavery and oppression of China, attempted a struggle for independence, and as a result, Modern Uighur Literature started to come into being. In the following years, the younger Uighur generation, who had received education in Russia, Turkey, Eastern Europe, and Egypt, opened new schools under the name of the Movement of ceditilik (newism) and published journals and newspapers in order to teach Uighur people what they had learned in these countries. Uighur students attending these schools learned not only about modern sciences but also about Western literature, and they employed the artistic views and styles of Western writers in their own poems, short stories, and novels. All this contributed to the formation and development of modern Uighur literature. A significant number of Uighur intellectuals, poets, and writers emerged, and lots of journals and newspapers were published. Such developments in Uighur literature, however, were sometimes slowed down and obstructed due to the censorship and oppression of Chinese administration. In this article, modern Uighur Literature till recent times is studied by making references to Uighur and Turkish written sources and by commenting on various observations that have been made. Key Words: Uighur, Uighur Literature, Modern Uighur Literature, Movement of ceditilik, Turkic Literature

Manas University, Department of Turcology, M.A. Graduate / KYRGYZSTAN baranlokman@yahoo.com

bilig Summer / 2007 Number 42: 191-211 Ahmet Yesevi University Board of Trustees



: 33- (18781911.). XIX- XX , . . , , , , . . . - , . . , . : , , , ,

, / baranlokman@yahoo.com

bilig 2007 vpusk: 42: 191-211 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Dmek maj ve eyh Galibin D


Do.Dr. Ali YILDIRIM
zet: D, iinde bulunulan varlk alanndan, istem-d bir inii niteler. Sahip olunan bu varlk alann kaybetmenin yan sra, denin de bir deersizlik duygusuna uramasna neden olur. D, sahip olunan deerlerden uzaklama veya temelde onlar kaybedi olmakla birlikte, istikamet olarak daha aalar gstermektedir. Ancak bununla birlikte dmek, esasnda uzaklamann bir gstergesidir. Dn olumsuz grnen bu ynlerinin yannda, onu olumlu klan ynleri de vardr. Her eyden nemlisi d, kaybedilen varlk alannn nemini insanlara hatrlatr. Zira hemen yannda olan deerlerin nemi, ancak ondan uzaklatka anlalr. Ayrca kaybedilen bu dzeye tekrar nasl klaca noktasnda ipular verir. nsanln Hz. Ademle yaad yce d, onlarn hepsinin bilinaltnda izler brakmtr. Bu dn ilenen bir sua bal olmas, deiik din ve kltrlerde farkl alglanagelmitir. slam dini, bu hususta, her eyin ezelde byle takdir edildii dncesiyle, insann initeki masumluu anlayn gelitirmitir. Ancak bu d btn insanlkta bir krlganln da nedeni olmutur. Bu almada, yukardaki dnceler nda, iirleri derin tasavvufi remizler ieren eyh Glibin, zellikle bir gazeli ve tardiyyesinde dn izleri aranp bulunmaya allmtr. Anahtar Kelimeler: Dmek, Hz. Adem, eyh Glib, tasavvuf

Giri Dmek kelimesi, dilimizde teden beri kullanlagelen zelliklerine bal olarak, hayatn farkl alanlarn deiik kelime dizgeleriyle ifade etmede, saaklanan bir anlamlar dnyas sunmaktadr. Dmek fiili, her eyden nce btn varlksal alanlar kapsayan ynyle, bulunulan st dzeyi veya sahip olunan mevkii kaybetme anlamn iinde barndrmaktadr. Dolaysyla dmek, varlk alanlarndaki/katmanlarndaki dehetli d ile insanln kolektif bilinaltnda hep olagelmitir. Bu yce d, insanolunun hayatndaki her karede kendisini hissettirmitir.
Dilimizde ve dolaysyla edebiyatmzda d, her ne kadar baz kullanmlarda olumlu/yapc anlam deerleri ile grnse de, bize hemen tamamen

Frat niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Blm / ELAZI ayildirim@firat.edu.tr

bilig Yaz / 2007 say 42: 213-227 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2007, say 42

olumsuz/ykc bir anlamlar dizgesi sunar. Ho dmek, pay/hisse dmek, bollua dmek, gzele/iyiye dmek gibi kullanmlara kar, edebiyatmzda zellikle dkn diye de tavsif edilen, aka dm an derde, belaya, zahmete, skntya, ayrla, yollara, dalara, llere, dillere, tuzaklara, atelere, ayaklara, hataya, kararszla, hayrete dmesi en belirgin zelliklerinden saylmtr. Yine sevgili ile ilgili olarak, dillere dmek, pazara dmek, ortala dmek, fitne d(r)mek, hep olumsuzluklar barndrmaktadr. Dmek, fiziksel olarak belli bir dzeyden daha alt dzey veya dzeylere inii anlatmaktadr; ancak bu inite bir istem-dlk/gayri ihtiyarilik sz konusudur. Bilerek, isteyerek dmek dil mant ve insan yaratlna aykr grnmektedir. Btn bunlara ramen bir dme gerei de hayatn veya btn varlksal alanlarn kanlmaz bir olgusudur. Kald ki n (belki de btn insanlarn) halleri olan dmek, grnrde ikayet konusu edilmitir; k esasnda ikayeti grnd btn bu hallerden memnundur. Zira , akta keml dzeye, bu dlerdeki haller karacaktr. Gnl hevya uyup rz-y gurbete dmi Reh-i saf diyerek hrzr- hayrete dmi (Net)

lk d, ilk gnahn/hatann/suun bir zorunlu sonucudur. nsanln bilinaltnda bu gnahkrln sululuk hissi her zaman var olagelmitir. Bu gnahn niha sonucu da tabii ki dmek eylemiyle ifade edilmitir; ancak dinler ve kltrler arasnda da bu hadise farkl alglanmtr. Semavi dinler ve bunlara bal kltrlerde, Hz. Ademin bir gnah/su ilemesi nedeniyle cennetten karlmas, geri temelde benzer olmakla birlikte, farkl alglanmtr. Nihayetinde Hristiyan gelenei Hz. Ademin cennetten kovulmasn n plana karp sz konusu ederken, slam gelenek, bunu bir d, bir ayak srmesi, hatta indirilme biiminde deerlendirmitir. Hristiyan gelenek insann bu ilk ve kadim suunun cezasn hl ekiyor olmasnn izlerini tarken, slam gelenekte Hz. Adem veya insanlk bu ilk gnahn sululuunu yaamann yan sra, inmeden, hatta o anda affedildiinin de bilincindedir. Bunun izlerini, Hristiyan ve slam geleneklerinde, insann doumundaki gnahkarlk ve masumluk anlaylarnda da gzlemlemekteyiz. Ezeli bili idik birlie yitmi idik Mevcudt ddi rak vcd cn yatadr (Yunus Emre)

Aslnda mutasavvflar, ilk d, Allahn varlk lemini yaratma iradesine kadar gtrmektedirler. lem-i sekinette huzur ve skun iinde, Onunla bir olan insann/varln sabit aynlar yaratlarak, Ondan ayrlm ve dolaysyla dmtr. Bu durum mutasavvflarn devir nazariyesi ile de rtmektedir. Zira lahi nurdan yaratlan varlk, hiyerarik bir ini yayn (kavs-i nzul) takip ederek dip nokta olan dnyaya kadar gelir. Bu itibarla dnya
214

Yldrm, Dmek maj ve eyh Galibin D

en alak noktay sembolize etmektedir. Zaten gelenekte insanlarn doum yeri olarak maskat- res (ban dt yer) ifadesinin tercih edilmesindeki temel sebep de bu ve benzeri anlaylardan kaynaklanmaktadr. Btn dlerde olduu gibi, ruhani ini veya d de insann kendi sekisi/ihtiyar ile deildir; ancak dlen noktadan ka gemek ve ktaki baar, insann kendi gayret ve abas iinde grlmtr. H yokdu sipihre bir niyzm Der-kr idi ay u n u szm Yanmca gezerdi serv-i nzm Almam idi byle rzm Rek-ver-i nev-bahr idim ben

(eyh Glib)

Yaratmayla birlikte ayrlk, ayrlkla birlikte d, dle birlikte ak balamtr. Aslnda ak, var ve dinamik klan bizatihi ayrlktr. Dolaysyla yaratma ve buna bal d olmasa idi, nihayetinde ak da olmayacakt. Zaten Allahn yaratma iradesinde de ak yok mudur? Zira Allah Ben gizli bir hazine idim, bilinmeyi sevdim demitir. Bu sebeple edebiyatmzda Allah, mutlak mauk olmann yan sra mutlak ktr da. Hatta Allah, ncelikle k olarak bilinmitir. Ak, unutmamak gerekir ki, ac ve kayglardan asla ayrlmaz. klar sevgililerini arzularlar ve sevgiliye ulamak ne kadar zor olursa, klar o kadar byk ilah ac ekerler. Akn gayesi birliktir ve birlii meydana getiren ilah sfatlar da rahmet ve ltuf sfatlardr. Ne var ki ak, birleme istei gibi ayrlma da ister. Deneme ve yanlma olmadan ak da olamaz. Gerek ak sevgili uzakta olduu zaman daha da younlaarak kendini kantlar. Bu yzden k gazap ve iddet isimlerinin etkilerini tecrbe etmelidir; zira Allahn uzakln izhar eden bu isimlerdir (Chittick 1997: 93). T halka-i zlf-i yre ddn ey dil Dm- gam- rzgra ddn ey dil Efss ki kutb- ehl-i cemiyyet iken Ol direden kenra ddn ey dil

(Fuzl)

Dn insani boyutu, yani Hz. Ademin cennetten yeryzne indirilmesi, zaten ezelde takdir edilmiti. Allah demin yaratlnn daha banda, Ben yer yznde bir halife var edeceim (2: 30) demiti. O, demi dnya iin yaratt, cennet iin deil. ni yer yzne initir (Murata-Chittick 2000: 226). Yani insanln tekaml iin Hz. Ademin (insanln) bil-vesile yer yzne indirilmesi, yani dmesi gerekiyordu. nsani yetkinlemenin tm imkanlarn elde etmek iin, Ona yaknlk kadar Ondan uzak kal da tatmalar gerekiyordu. Tevhidi tesis etmek iin, insanlarn hem tebih, hem de tenzih sfatlarn tecrbe etmeleri gerekiyordu(age 2000: 227). ni veya d, k iin zaruri bir haldir; zira inmeden kamazsn, dmeden kalka215

bilig, Yaz / 2007, say 42

mazsn. Bu nedenle d mutlak anlamda olumsuz alglamak, esasnda eksik ve yanl bir dncedir. Tasavvuf erbab mutlak birlikten ayr dmenin acsn grnrde srekli dile getirmi; ancak d olmasa idi, kendisinde var olduu Mutlak idrak etme noktasnda eksik kalm olacakt. Can zdeinin bu iki kutbu (Ruh-gnl)nun henkle yeniden birlemesi, simyada kimya evlilii terimiyle anlr ve gnln Ruh ile yeniden birleip bylece Dte yitirdiini yeniden elde ettii, daha yksek birleme, gizemli evlilik ynnde bir hazrlk admdr (Lings 2003: 31). Ddgine eyleme teessf Mircn ehde buld Ysuf Serverlik ister isen ftdelik ir it Kim dmeden ayaga kmad baa bde (eyh Glib) (Fuzl)

Bata Mevlana olmak zere, vahdet halini tekrar yaayan (yani lmeden nce len) btn tasavvuf ehli Ondan ayr dmenin hznn yaam ve dile getirmitir. Tasavvuf ehli lm-i lahideki varln arketipleri diyebileceimiz sabit aynlerinin yaratlmas ile, mevcudatn, zellikle insann, asl vatanndan ayrlarak gurbete dtn dnmlerdir. Mesnevideki mehur Neyistan ve Ney metaforlar da, asl vatan ve buradan ayrlarak gurbete den insan sembolize etmektedir. Bu itibarla d mutlak anlamda ini olarak alglamann tesinde Ondan, yani sevgiliden uzaklama olarak da anlamak gerekmektedir. Yrridm anda pinhn Hak buyr virmez amn Vatanumdan ayrdlar bu dnyya ddi gnl (Yunus Emre) Mutasavvflara gre muazzam d ve k hareketlerinden birisi de varln srekli, mteselsilen var olup-yok olma evresidir. Mutasavvflar, varln Allahn Kbz ve Bst (Tura 1997: 66) sfatlarna bal olarak, nn tasavvur dahi edilemeyen bir kk dilimi ierisinde srekli var olup yok olduunu sylerler (zutsu 1999: 283). Bu durum o kadar seridir ki her ey srekli var gibi gzkmektedir. Dolaysyla vcut iki hareket ile varlk ve yokluk arasnda gidip gelmektedir. Bu bir nevi merkez noktadan (ayn- sbite), varln neet ederek, ember veya ember katmanlarn oluturmas yani yaylmasn (inbisat) ve tekrar emberden k noktasna dnn (inkbaz) sembolize etmektedir. Varlk lemindeki insann nefes alp vermesi, ieklerin ap kapanmas, kalp atlar, med-cezir, kudmn dm-tek ritmi hep bu dngy anlatma noktasnda semboller olarak grlmtr. Mutasavvflar btn dncelerini Kurana dayandrdklar gibi, bunun da izlerini yetlerden karmlardr. Onlara gre Allah, Kaf suresi 15. yette: Halk her anda yok olur, mevcut olur, yok olur, var olur demektedir. nk Hakkn her anda bir tecellisi olur. Bir anda iki tecellisi veyahut iki anda bir tecellisi ol216

Yldrm, Dmek maj ve eyh Galibin D

maz (Seyyid M. Nur 1976: 160). Bu hususla ilgili Mevln da yle der: Dnya rman suyu gibidir. Hep ayn grnr. Fakat yeniden yeniye akp gider. Gelir, akar; bu nereden geliyor. (Mevln 2000: 232). Gz yumup cihndan a gzni kendi hline Sen gz yumup anca bu lem gelir gider (dem Dede)

Glibin D Makalemize esas tekil eden iirler, Glibin dt redifli gazeli ile Hsn Akta geen idim ben redifli tardiyyesidir. Bu iirlerde bir btn olarak gzlemlediimiz tema veya ruh hali, onun dier iirlerinde de yle veya byle karmza kabilecek hususlardr. Nihayetinde eyh Glibin iirlerinin ou, derin tasavvufi remizler iermektedir. Bu remizler, dier tasavvufi iirlerde olduu gibi, ou zaman sradan, ters, elikili, mulak anlamlar olan ifadeler iine gizlenmektedir. Dolaysyla iirleri anlamlandrrken, bunlar dikkate almaya ihtiya vardr. Tasavvufi metinleri yorumlarken, derin teolojik ve felsefi anlamlar verdiimiz ou szn, ak gndermeleri olan szck oyunlar ierebileceini de unutmamak gerekir. Klasik metinlerde karlatmz kimi tanmlar, sufi statlarca sylenmi bir tr koan (zlmesi zor bir bilmece)dr; iiteni artmay, mantk melekelerini kartrmay ve bylece ilgili szcn ya da sz konusu tasavvufi hal ve makamn gerek anlamnn mantksal olmayan kavrann aa karmay amalayan bir paradokstur (Schimmel 2001: 28). Allah, Allah ak, varln arka plan ok soyut ve derin srlar ierdii iin, bu konular ulu orta konumamak mutasavvflarn dsturu olmutur. Btn bunlar, onlar syleyenlere bir tepki olarak dnebilecei gibi, yetkin olmayanlarn bu szler karsnda doru yoldan sapaca endiesi de dnlmtr. Onun iin ilahi srlar remizlerle anlatlmal idi. Bu sebeplerle, Cneyd, simgelerle (iaret) konuma sanatn, hakikati imalarda bulunarak ifade etme sanatn gelitirmitir (Schimmel 2001: 71).
Mevlevi bir babann olu olan eyh Glib, doduunda kendisini mistik bir atmosferin iinde bulmutur. Klasik medrese tahsili grmemesine ramen, babas ve babasnn yakn arkadalar olan Mevlevi ileri gelenlerinden dzenli Arapa, Farsa, din ve tasavvuf bilgileri alm, Mevlevilik geleneinden beslenmitir. Onun, tasavvufun derin mistik boyutunu bata Mevlana olmak zere bn Arabi, Gazali, Cneyd, Znnun, Hallac, Molla Cami, bnl-Fariz vs. gibi tasavvuf bykleri ve mtefekkirlerinin eserlerini okuyarak rendiini biliyoruz. Hsn Akta, Akn ruhi tekamlde geirdii merhaleler, btn tasavvuf geleneinde benzer kurgular ve sembollerle anlatlagelmitir. Hatta Glibin metinleraraslk (Holbrook 1998: 63) balamnda dnldnde Mesneviden de ilham ald phesizdir. Yine seyr slukun bizatihi iinde olan
217

bilig, Yaz / 2007, say 42

Glibin, Akla ve onun maceras ile rten hallerinin olmas kanlmazdr. Ancak btn bunlara ramen iir, otobiyografi deildir, dolaysyla airin anlatt yaanty gerekten yaayp yaamad yersiz bir sorudur Burada sz konusu olan, yaantlarn gerek olup olmad deil, iirin yaantlar yorumlay eklidir. (Andrews 2001: 84). Bunun yannda iir, tamamen airin uurlu syleyilerini iermez; belki de daha ok, airin uuraltn dillendirir. Glibin Hsn Ak mesnevisi ve Divanndaki pek ok iirini, onun ruhsal, duygusal ve hayali tecrbeleri olarak okuyabileceimiz gibi, btn bunlar insanln ortak serveni olarak okumak da mmkndr. Akn yolcuundaki tm figrler gibi- kuyudaki eytan, bozkrdaki cad, kaledeki prenses, hisardaki hekim de bileik insan ruhunun bir dzeyini simgeliyor olabilir. (Holbrook 1998: 92). Akn Hsn (Mutlak)e ulama yolunun hemen banda sonsuz derinlikteki kuyuya dmesi ile Hz. dem (insanlk)in insan olma veya insanl gerekletirme gayesiyle dnyaya d arasndaki muazzam benzerlik hemen dikkati ekmektedir (Doan 2005: 182). Hsn Ak, Akn ini klar, d kalklar, paralanp ayrllar ile doludur. Ak, Akarndan (atndan) bir glge gibi dm; korundan bir kvlcm gibi ayrlmtr(Hsn Ak 1992: beyit 1897), Onun gnl sras, yz yerinden krlm; talk yere dklp salarak o yeri mekan edinmitir (Hsn Ak 1992: beyit 1922). Sufilere gre, yani slamn i boyutunu dile getirmeye alan Mslmanlar asndan, tm slami inan ve uygulamalar, lahi kaynamzla uyum elde edebilelim diye zbenliklerimizi dntrmek iin dzenlenmitir (Chittick 1997: 117). Glibin sz konusu gazeline dnersek, bu gazeldeki dnce ve duygulanmlarn, airin genel olarak hayatnda, zel olarak reh-i Mevlevide tecrbe ettii bir dle ilgili klmak mmkndr. iiri birka anlam katman iinde yorumlamak mmkn gzkmektedir. Her eyden nce iirde youn bir ikayetler zinciri karmza kmaktadr. Farkl anlam deerleri ile karmza kan dlerin bulutuu ortak payda, olumsuzluklar ieriyor olmasdr. Dd rediflerine balanan anlamlar dizgesi, bu olumsuzluklar pekitiren yaplar olarak ortaya kmaktadr. iirin hemen ilk dizesinde bir deniz mazmunu ile karlamaktayz. Gelenekte deniz, tehlikelerin, zorluklarn, dengesizliklerin; sahil (kenr) ise kurtuluun, feraha, rahata kavumann gstergesi olmutur. Oysa ki Galibin bu beytinde olduu gibi, deniz tam zt bir alglama ile merkezin, asln, btnln yani Mutlakn bir sembol olarak karmza kmaktadr. Dize iinde denizin gizlenmi olmasnn da, ak varlna ramen gizli olan Mutlaka, bir takm ipularyla ulamamza gnderme olduu aktr. Bir iir yalnz o iire giren deil, bir de girmeyen kelimelerden meydana gelir... Bir iirin gzellii kendi dnda brakt218

Yldrm, Dmek maj ve eyh Galibin D

kelimelerin saysyla doru orantldr Ayn yap iinde ayn anda birlikte var olan birimler arasndaki ilikiler dizimsel bantlar olarak adlandrlr. Bir yap iindeki birimler ile bu birimlerin yerini alabilecek deerde olan ama o yap iinde var olmayan birimler arasndaki ilikiler de dizisel bantlar (ya da arsmsal bantlar) oluturur. (Rifat 2000: 26). Bel mevc-ver-i gird-b- hayret n-hud n-bd Adem shillerini tutd dir bng- n-mevcd (eyh Glib) lah zat etkin akla bir tutanlar kolayca ak umman imgesini gelitirebilmilerdir. Zihinsel bilgi, ak ummann yalnzca kuru kysyd (Schimmel 2001: 281). Allahn iki balayclk adndan ilki er-Rahman, el-Muht (Her eyi Kuatc) ad ile ilgilidir ve bu szcn kapsamnda umman anlam vardr (Lings 2003: 48). Schimmel, denizin tasavvufun en eski dnemlerinden beri Biri ve Birdeki farkl grnmleri sembolize etmesini yle anlatr: Kuramsal olarak bn Arabi ve izleyicileri tarafndan vurgulanan, Allah ile insann asl birlii duygusu, airlerce eitli simgelerle ifade edile gelmitir; ummandan, dalgalardan, kpkten ve damladan sz etmekten holanrlar; bunlarn her biri farklym gibi grnse de ayn sudur sz konusu olan. Niffar, lahi ummandan sz eden ilk kiiymi gibi grnyor. bn Arabi, lahi zat, iinde geici biimlerin dalgalar gibi belirip kaybolduu, tekrar grnp sonsuz derinliklerinde kaybolduu, yeil bir umman olarak canlandrmtr. Rm, Allahn ummanndan sz ettii pek ok iirinde onu taklit etmeye almtr; ancak bu imge daha eskilere gider. Allah ile dnya arasndaki benzerlikler ve ayrlklar zerinde dnp onlarn asl birliini ve geici farkllamalarn rneklendirmek isteyen herkes, umman imgesini kullanr; bu imge psikolojik olarak kiinin btnde birleme ve yok olma zlemini mkemmel simgeler.(Schimmel 2001: 280) Yine Mesnevide anlatlan, Tavuk ve kaz yavrular hikyesinde grdmz gibi, tavuun kulukasndan kan kaz yavrular, kendi tabiatlarna uygun olmayan tavuk (dnya, kesret)tan uzaklaarak, kendiliklerinden deniz (Mutlak)e gitmektedirler (Mevlana 1985: C.II, 506). Bu hikyede de vurguland gibi, her insann mayasnda, yaratlnda onu Mutlak Varlka doru eken bir kuvvet vardr. Btn bunlarn yannda Glibin gnl kay, belli ki frtnal olan bu denizin dalgalarna dayanamayp krlmtr. Frtnal umman, Allahn celline bir gndermedir. Gnl kaynn krlm olmas, onu sahile atmtr. Yani kyya arparak deil, denizde krlarak sahile dmtr. Gnl kaynn krlm olmas ilgin gzkmektedir. Krlganln tasavvufun meakkatli ve etin yolundan ileri geldii aikardr. Tasavvuf yolundaki kalp krkln Schimmel yle anlatr: nsann Allah buluta nasl hazrlanmas gerektiini gstermek iin sklkla kullanlan bir baka imge de krlmadr. Bir
219

bilig, Yaz / 2007, say 42

kudsi hadis yle der: Ben, kalpleri benim uruma krlanlarn yanndaym. Kurmak iin krmak temas, bir hazrlk evresi olarak, zhd hayatyla tam bir uyum iindedirNefs krlmal, beden krlmal, kalp krlmal ve Allahn kendisine yeni bir kne (kk) yapabilmesi iin her ey yok edilmelidir (Schimmel 2001: 191). imdi gam- intizra ddm Blbl gibi nev-bahra ddm n nr geip kenra ddm Sgar gibi pre pre ddm Mey-n- itb- yr idim ben

(eyh Glib)

18. yzyl, Hint slubunun nde gelen airlerinden Bdilin sk sk kulland szck ikest yani krktr; mutasavvflarn kalplerinin hlini tarif etmek iin her zaman ba vurduklar bir tutumdu bu (Schimmel 2001: 360). Ancak bu dizede daha ilgin olan husus, krlan gnl kaynn kenara dm olmasdr. phesiz bu, bir dlanmlk, paralanmlk ve asldan uzak kalml ifade etmektedir. Nihayetinde gazap ve Allahtan uzak kalmak, birbirinden ayrlmaz niteliklerdir. (Murata-Chittick 2000: 210). Btn bunlardan nce dnlmesi gereken husus, iirin yine zarfyla balam olmasdr. lgin olan, bu kelimenin dier beyitlere de uyarlanabilir olmasdr. Bu kelime, Glibin daha nce, en az bir kez bu halleri tecrbe ettiinin gstergesidir. Bu, duruma gre birka olabilecei gibi, saysz tekrarlar da olabilir. Yine sz bir bkknln, bezginliin ifadesi gibi grnse de Glibin ylmadan, azimle bu denemeleri yeniden yaptn ve yapacan da gstermektedir. Yinelerin hangi periyotlar kapsad mphem gzkmektedir. Bu, Glibin hayatnn bir kesiti midir, Mevlevilikteki seyr u slukunun bir paras mdr, yoksa varln mteselsilen yaratlmasna bal bir ba dndrc yinelemeler zinciri midir, belirsizlik iindedir. Olur m n hufrn- zhd ummn- manya Ana her hiss-i anberdr ki shilden zuhr eyler (eyh Glib) Okuyucuyu birinci msrada, zevrak(kayk), kenar(sahil), deniz alglamalar iine eken air, bir nevi terdid sanatyla, ikinci dizede kay ieye dntrmektedir. Bu, sluba bir heyecan katma amacn gtmenin yan sra, okuyucuyu artma amacn da kapsamaktadr. ienin krlmas bir nevi dnmszl, bir daha eski haline dnlemezlii vurgulamaktadr. Tasavvuf ehlinin tecelli tekrar etmez, her biri farkldr, anlayn tam da simgeleyen bir durum sz konusudur. Dolaysyla her krklk baka bir krklk eklinde tezahr etmektedir. De bal krklk burada da devam etmektedir. Attar, huzura ve tevhide ulamann bir arac olarak sk sk krmaktan sz eder; artk sonsuz duraanlkta dnmeyen deirmen tan krmak gibi veya
220

Yldrm, Dmek maj ve eyh Galibin D

Uturnmedeki, kulland tm kuklalar krp vahdet kutusuna geri koyan kuklac gibi. (Schimmel 2001: 191). Glibin kullanmay ok sevdii kelimelerden biri de, sengsrdr. Talk yer anlamna gelen bu kelime sertlii ile, yle ki airin paralanmlnn ve btnden ayrlnn hem sebebi olmakta, hem de farkndaln (bilinliliini), salamaktadr. bn Arab, yeryzne bitiik olup kular gibi yukarlara ykselememesinden dolay insann beden ynnn tabiatn kayalarla sembolize etmitir.(Mahmud 2002: 99). Biz bu paralanml, istek kumann blld o zaman(Elest meclisi)da, para para olmu kalbin sevgi pay olarak dmesinde de grmekteyiz. Mr ml olarak grd Mevlnnn eserlerinde de, Galibin hayallerinin temellerini grrz. phesiz, gnln ieye benzetilmesi ve krlmas dncesi ok daha eskilere gitmekle birlikte, Mevlnnn eserlerinin deiik yerlerinde de bu hayale rastlarz: O; canm da, gnlm de hasta etti; gnl iemi de krd! (Mevln 2000: 458). Cn kuu; y H deyince, kumru; k k nerede nerede? Onun kokusunu bile alamadn; sana bekleyi hissesi dt demeye balad. (Mevln 2000: 444). eyh Glibin tardiyyesinde, onun zellikle bir na gnderme yaptn gryoruz. Bu n, Cennet gibi bahelerde, sevgilisi ile huzur iinde gezdii bir ndr. Ancak, imdi o ndan ayrlmtr ve zaman zaman o n hatrlamakta, ona tekrar ulama arzusu iinde gzkmektedir. Bu ynyle tardiyye, gazelin biraz daha alm gibidir.

GAZEL Yine zevrak- dernum krlp kenra dd Dayanr m edir bu reh-i sengsra dd (Yine gnl kaym krlp kyya dt; bu gnl iedendir, talk yere dt, dayanmas mmkn m?)
O zamn ki bezm-i cnda blld kle-i km Bize hisse-i mahabbet dil-i pre pre dd (Can meclisinde istek kumalar blnd zaman, bize sevgi pay olarak para para olmu bu gnl dt.) Gehi zr-i serde desti geh aya koltuunda De kalka hasta-i gam der-i lutf- yra dd (Gam hastas bazen eli(testisi)bann altnda bazen de aya (kadehi) koltuunda olduu halde de kalka sevgilinin eiine dt.) Eriip bahra blbl yenilendi sohbet-i gl Yine nevbet-i tahamml dil-i b-karra dd (Blbl bahara eriti ve gl sohbeti yenilendi; ancak tahamml nbeti yine kararsz gnle dt.)
221

bilig, Yaz / 2007, say 42

Meh-i burc- rznda gnl oldu hle mil Bana kendi tliimden bu siyeh sitre dd (Gnl, sevgilinin aya benzeyen yanann burcunda bulunan beni sevdi; dolaysyla bana kendi talihimden bu kara yldz dt.) Szlp o em-i h dedi zevk- vasla y H Bu deildi niyyetim bu yolum intizra dd (Sevgilinin o ceylan gzleri szlerek kavuma zevkine y H dedi. Ne yapaym, byle olmamalyd, beklediim bu deildi; gzlerim yoluna dt.) Reh-i Mevlevde Glib bu sfatla kald hayrn Kimi terk-i nm u na kimi itibra dd (Glib, Mevlevilik yolunda, bu sfatla hayran kald; bu yolda kimisi adn sann terk etti, kimisi de itibar hevesine dt.)

TARDYYE Ey ho o zamn ki dil olup d Cn milki idi meserret-bd Ettim o hevlar yine yd Allah iin eyle ey felek dd ryi-i rzgr idim ben (O zamanlar gnlmn sevinli oluu ne hotu; can lkesi mutluluk doluydu. Yine o havalar hatrlad. Ey felek, Allah iin merhamet et, ben o zamanlarn ss idim.)
Bir b idi kim bu cna mev Her goncas cennet idi gy Firkat gelip etti cmle yama Gnlmde o nee kald hl Mest-i mey-i itibr idim ben (Ruhum her goncas cennet olan bir badayd; ayrlk gelip hepsini yama etti. O sevin hl iimdedir. tibar arabyla kendimden gemitim.) H yokdu sipihre bir niyzm Der-kr idi ay u n u szm Yanmca gezerdi serv-i nzm Almam idi byle rzm Rek-ver-i nev-bahr idim ben (Felee hi yalvarp yakarmam yoktu; yiyip iip elenmem hazrd. Nazl servim yanmda gezerdi. Srrm da fa olmamt. lkbahar beni kskanrd.)

222

Yldrm, Dmek maj ve eyh Galibin D

imdi gam- intizra ddm Blbl gibi nev-bahra ddm n nr geip kenra ddm Sgar gibi pre pre ddm Mey-n- itb- yr idim ben (imdi bekleme derdine dtm; blbl gibi ilkbahar bekliyorum. Ateleri geip sahile geldiimde kadeh gibi para para dtm. Sevgilinin azarlama arabn iiyordum.) Ey vh o rzgr gedi Gl gedi v nev-bahr gedi Ddr gm oldu dr gedi Cn tene kalp humr gedi Mak ile bde-hr idim ben (Eyvah artk o zamanlar geti. Gl ve ilkbahar gitti; sevgili kayboldu. Vatan geride kald. Can susam halde iken sarholuk bitti. O zaman sevgili ile ben arap ierdik.) Cnn ile ay u n ederdim Gird-b gibi hur ederdim Bezm-i meyi ule-p ederdim Blbllerini hm ederdim Glib gibi km-kr idim ben (Sevgili ile yiyip ierdim; girdap gibi coardm. ki meclisini alevlendirir, blblleri sustururdum. O zaman Glib gibi mutluydum ben.)

Sonu Dmek, gnlk sradan dilde deiik anlam deerleri ile kullanlmaktadr; ancak bu sz, airlerimiz tarafndan da farkl duygu ve dnceleri anlatmada sk sk kullanlmtr. Dmek, ou zaman paralanmann, kopmann, uzaklamann, krlmann nedeni olmu; bazen bu hallerin bilincini hissettirmi ve her eyden nemlisi insanlara dn hatrlatarak, tekrar knn yollarn gstermitir. nsanln gemiinin kklerinde, su ilemeye bal dn olumsuzluklarnn mutlaka izleri vardr. Bu izlerin etkisi baz kltr ve dinlerde farkl dzeylerde alglanmtr.
slam dini, Hz demin (insanln) bu dten nce affedildiini bildirmi, dolaysyla slam dncesinde bu bilin hep olagelmitir. Yani bu dnce iinde olanlar, ezeli bir gnah ve kirlenmilik duygusunda olmamtr. Ancak, byk ayrl onda da krklklar ve paralanmlklara neden olmutur. Mutasavvflar, d Hz. Ademin yeryzne indirilmesinden ok daha ncelere, Allahn yaratma iradesine kadar gtrmlerdir.
223

bilig, Yaz / 2007, say 42

eyh Glib, dier pek ok airimizde de gzlemlediimiz gibi d farkl iirlerinin iine serpitirmekle birlikte, tamamen bu konulara ayrd iirlerinde, bunu youn duygularla terennm etmitir. zellikle gazelindeki terennmlerini, eyh Glibin Mevlevilik yolundaki inktalar olarak grmek mmkndr. Hatta ilk bakta bu, daha ok byle de grnmektedir; ancak varln esrarn, Yaratcnn esma ve efalini anlamay hedef edinen tasavvuf bir gelenekten geliyor olmas, onun iirlerindeki anlam derinliini de gstermektedir.

Kaynaka
ANDREWS, Walter G. (2001), iirin Sesi Toplumun arks (ev. Tansel Gney), letiim Yay., stanbul. CHTTCK, William (1997); Varolmann Boyutlar (ev. Turan Ko), nsan Yay., stanbul. DOAN, Ahmet (2005); Hsn Akta Kuyu Sembol, Milli Folklor, S.68, s.180189. FUZUL, Divan (1990), (Hzl. Kenan Akyz vd.), Aka Yay., Ankara. HOLBROOK, Victoria (1998); Akn Okunmaz Kylar (ev. Erol Krolu-Engin Kl), letiim Yay., stanbul. ZUTSU, Toshihiko (1999), Fususta Anahtar Kavramlar (ev. Ahmet Yksel zemre), nsan Yay., stanbul. Kurn- Kerim ve zahl Meli, (Hzl. Ahmet Davudolu), ile Yaynlar, stanbul. LNGS, Martin (2003), Simge ve Kkenrnek, (ev. Sleyman Sahra) Hece Yay., Ankara. MAHMUD, Zeki Necib (2002); bn Arabde Sembolizm, bn Arab Ansna (Makaleler), (ev. Tahir Ulu), nsan Yay., stanbul. MEVLN CELALEDDN- RM, Mesnevi ve erhi (1985); (Hzl. Abdlbaki Glpnarl), MEB Yay., stanbul. MEVLN CELALEDDN- RM (2000); Divan- Kebir-Semeler C.I (Hzl. efik Can), tken Yay., stanbul. MURATA, Sachiko-CHTTCK, William (2000); slamn Vizyonu (ev. Turan Ko) nsan Yay., stanbul. NET, Divan (1996), (Hzl. Mahmut Kaplan), Akademi Ktp., zmir. RIFAT, Mehmet (2000); Gsterge Avclar, Om Yay., stanbul. SEYYD MUHAMMED NUR (1976); Niyazi Msri-Divan erhi (Hzl. Mahmut Saadettin Bilginer), Esma Yay., stanbul. SCHMMEL, Annemarie (2001); slamn Mistik Boyutlar (ev. Ergun Kocabyk), Kabalc Yay., stanbul.
224

Yldrm, Dmek maj ve eyh Galibin D

EYH GALB, Divan (1994), (Hzl. Muhsin Kalkm), Aka Yay. Ankara. , Hsn Ak (1992), (Hzl. Orhan Okay-Hseyin Ayan), Dergah Yay. stanbul. , (1988); eyh Glib (Hzl. Ali Alparslan), Kltr Bakanl Yay., Ankara. TURA, M. Nusret (1997), Onun Gzel simleri, (Hzl. M. Erol Kl), nsan Yay., stanbul. YUNUS EMRE, Divan (1990), (Hzl. Mustafa Tat), Kltr Bakanl Yay., Ankara.

225

The Image of the Fall and the Fall of Sheikh Galib


Assist.Prof.Dr. Ali YILDIRIM
Abstract: The Fall describes an unwilled descent from a current higher-level position. It causes man not only to lose his present position but also to develop a feeling of worthlessness. The Fall suggests moving further away from values already possessed, and it also points towards a lower position. In addition to its negative sides, however, falling has positive qualities as well. Firstly, it reminds man of the value of his earlier position since the value of what is lost is almost always recognized after losing it. Experiencing a fall also gives a person hints as to how he can regain his previous position. The Fall of Adam has left its traces in the collective unconscious of humankind. The relationship between falling and sinning has been interpreted differently in different religions and cultures. Islam has developed the idea that the Fall of Man was predetermined, and it has therefore accepted the innocence of man in this descent. The Fall, however, has also been the source of vulnerability in all humankind. In the light of these ideas, this study looks at Sheikh Galibs poems, which include profound mystic symbols, and attempts to find out the traces of the Fall in a gazel and tardiyye by Sheikh Galib. Key Words: Fall, Adam, Sheikh Galib, Islamic mysticism

Frat University, Faculty of Science and Letters, Department of Turkish Language and Literature / ELAZI ayildirim@firat.edu.tr

bilig Summer / 2007 Number 42: 213-227 Ahmet Yesevi University Board of Trustees



: "" . . , . . , . . . . . . , , "" , . . "" , . : , , , ,

, , / ayildirim@firat.edu.tr

bilig 2007 vpusk: 42: 213-227 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Cengiz Hann ki Valisi, Mahmut Yalava ve Yeh-Lu Chu-Tsai: Devlet dare Anlaylar ve Uygulamalar
Ganizhamal KUSHENOVA
zet: Cengizin mavirleri ve ayn zamanda valileri olan Mahmut Yalava ve Yeh-lu Chu-tsai, devlet erkan arasnda ok nemli bir yer tutarlar. Mahmut Yalavan vergi prensibini onaylamas, Cengizin nezdinde nemini arttrr. ki maliyeci arasnda rekabet olumaya balar. gedey Kaan dneminde Yeh-lu Chu-tsai, en yksek makama kar, rakibi Mahmut Yalava merkezden uzaklatrr. Yeh-lu Chutsai, iktidardaki yetkisini inin gelimesi iin kullanr. Devlet idaresinde, brokratik ynetimi daha doru bulur. Askeri aristokrasiyi sarsmak iin uygulanan reformlar netice verir. Maliye ileri, devlet ynetiminde muhalefete yol aar. 1240l yllara doru devlet bnyesinde belirgin ekilde farkl gruplar ortaya kar. Yeh-lu Chu-tsai politikasnda baarl olur. Anahtar Kelimeler: gedey Kaan, Mahmut Yalava, Yeh-lu Chutsai, Maliye, Posta Tekilat

Giri 1206 ylnda Cengiz Han tarafndan kurulan devlet, 1227 ylna kadar Avrupa ve Asya ktalarnda birok lkeyi itaati altna almtr. Cengiz Han, sadece Moollara ait olmayp, devlet dahilindeki lkelere uygulanmas gereken nl Yasasn karr. Devletin btn ilerinde reformlar gerekletirir ve mutlak hakimiyet dzenini salar. Kendisi hayattayken, Kongurat soyundan gelen ilk kars Brteden doan 4 oluna devleti taksim eder ve nc olu gedeyi halefi seer. gedey, Byk Kaan sfatyla 1229 ylnda tahta oturur. Kaan, babas tarafndan tasdik edilen maliye ve iletiim sistemindeki reformlar tekrar ele alr. Bu dnemde devletin snrlar, Dou Avrupadan Asyada Hindistana kadar uzanr. Buna ramen devletin i siyasetinde paralanmalar meydana gelir. Vali Mahmut Yalavan kard vergi reformu deitirilerek, sadece ine ayrcalk tannr. gedey Kaann kiilii nedeniyle devlet, inli ba vezir Yeh-lu Chutsaiin dorudan etkisi altnda ynetilmitir.

Ahmet Yesevi niversitesi Tercme Merkezi / Trkistan / KAZAKSTAN didaryavrum@yahoo.com

bilig Yaz / 2007 say 42: 229-242 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2007, say 42

1. ki Mool Valisi Mahmut Yalava: Cengiz ve gedey Kaan dnemlerinden 1254e kadar Mool ynetiminde grev alan en nl Trk sivil idareci Mahmut Yalavatr (gel 2002: 214; Bretschneider 1910: 11; Togan 1981: 263-264). Mahmut Yalava hakkndaki tarihi kaytlar u ekildedir: Al-veri yapmak amacyla Harezmah Muhammedin lkesinden gelen tccar, memleketine dnecekleri srada, Cengiz Han, emrindekilere, bu tccarlarla birlikte Sultann lkesine gidip orada ticaret yapabilecek adamlar semelerini ve seilenlere gerekli sermayeyi vermelerini emretmitir. Bu kervan, Reidddin ve Cveynnin kaytlarnda, 450 Mslmandan olumutur (Howorth 1970: 26). Kervanda bizzat Cengiz Han tarafndan eli heyeti olarak gnderilen Harezmli Mahmut Yalava, Buharal Ali Hoca, Otrarl Yusuf Gemrga (Kenka) vardr (Barthold 1963: 463). Bu hadiseden sonra Mahmut, Mool Devletinde umum vali statsne kadar ykselmitir. Fakat belirtmemiz gereken nokta u ki, Moollarn Gizli Tarihine gre Mahmut Yalava, Mslmanlarn memleketini tamamen igal ettikten sonra ortaya kmtr. Urunggei ehrinin Hurumi ailesinden baba Yalavaiyi (Cengiz Han) yannda alkoydu ve sonra da Kitanlarn ehri olan Cung-duya vali yapt denilmitir (Moollarn Gizli Tarihi: 1995: 185). Bu arada B.gel, vali terimine yle bir aklamada bulunmutur: Valilik, pek ak olmayan bir messesedir, darugai (hakim) ise her eye muktedir olan bir kimsedir. Valiler bile darugai emrindedir (gel 2002: 215).
Yalavan, Cengiz Hann hizmetinde -Harezme eli olarak gnderilmesinden- daha nce bulunduu ortaya kmaktadr. Cengize sadk hizmeti ve stelik Harezmli olduu iin yukarda sz edilen elilerle gnderildii belli olmaktadr. Cengiz Han, Mahmut ve Mesud Yalavalara ehir ilerinde ok tecrbeli olduklarndan, Kitan halknn idare ve mahkeme ilerini yklemi (Spuler 1972: 43), Mahmut, Pekin vilayetinin valisi (darugai) olmutur. Kltrl insanlar devletine ekebilen Cengiz Hann yabanc mavirlerinin arasnda, zamanla maliye konusunda ilk akla gelen isim Mahmut Yalava olmutur (Yuval 1997: 124). Koruma ileri de darugainin grevlerinden biri olmasna ramen Mahmut Yalava ile olu Mesud Yalavan grevleri, daha ziyade maliye ilerine yneliktir. gedey Kaann ilk tayinleri srasnda- Byk Kaan adna Trkistan ve Maverannehir halknn idaresine gnderilenMahmut Yalava Harezm ile Yeh-lu Chu-tsai birlikte yer almtr. Mahmut, bu blgeye tayin edildikten sonra Hocende yerlemitir (gel 2002: 209, Grousset: 1980: 315, Trever vd.1950: 327, Kafal 2002: 345). gedeyin saltanat yllarnda Mahmut Yalavan durumu pek belirgin deildir. Fakat bu dnem iin Yalavan Hocendde oturarak vilayetin ekonomik, idar ve siyas ilerini denetledii ve idar tekilta baskak sistemini getirdii sylenir.
230

Kushenova, Cengiz Hann ki Valisi, Mahmut Yalava ve Yeh-Lu Chu-Tsai: Devlet dare ve

M.Kafalya gre btn Trkistan ehirlerini idare eden Mahmut Yalavan yannda, ulus sahibi aatayn bu lkedeki hakimiyeti etkisizdir (Kafal 2002: 345). Ayrca, 1238 ylnda Maverannehirde ortaya kan Tarab isyannda, Mahmut Yalava ile tekrar karlamaktayz. Kaynaklarda Buhara halkn Moollarn byk bir katliamndan kurtaran kiinin Mahmut Yalava olduu ve bu hadiseden sonra Maverannehri terk ettiinden bahsedilmitir. Bu arada Mahmutun o blgeden kendi isteiyle kmadn, aatay ile arasndaki arpma nedeniyle blgeyi terk etmek zorunda kaldn belirtmemizde yarar vardr. Mahmutun ondan sonraki durumunu Cveyn yle zikretmitir: gedey, Mahmut Yalava Htayn hkmdarlna, Mesud Beyi de Ceyhun sahiline kadar Maverannehir, Uygur, Hoten ve Kagar beldelerinin hkmdarlna tayin etti (Cveyn 1999: 137). Hayatnn sonuna kadar bu grevinde kalan Mool dneminin nl Trk idarecisi Mahmut Yalava, 1254 ylnda Pekinde vefat etmitir (Trever vd. 1950: 333). Yeh-lu Chu-tsai: Yeh-lu Chu-tsai, 1190 ylnda Yan memleketinde domutur (Howorth 1970: 117). O, Curenler tarafndan yklm olan Kidan hkmdar evi yesiydi. Htay kkenli, eski Liao hanedannn soyundan geliyordu (Marshall 1995: 42). Grousset ise Htaylarn Moolca konutuklarn ve Yeh-lu Chu-tsain inlilemi Mool rkndan olduunu ileri srmektedir (Grousset 1980: 224). Yeh-lu Chu-tsai, Konfyus felsefesi zerinde eitim alm ve Curen hkmetinin devlet memuru idi (Gumilev 1992: 147). Groussete gre in ehri, Pekinin alnmasndan sonra elde edilen esirler veya Mool hizmetine girenler arasndan Cengiz Hann houna giden Kin prensi Yeh-lu Chu-tsaid (Grousset 1980: 227). Yeh-lu Chu-tsai, Mool hizmetinde Cengiz Hann danman olarak greve balamtr. O, Mslman sistemini anlatan Mathapa adnda tablo yazmtr. Yeh-lu Chu-tsai, yetenekli bir astronomdu. Bunun yan sra corafya ve aritmetik konularnda da bilgili birisiydi (Howorth 117). Cengiz Han dneminde Moollarn hizmetine geen Yeh-lu Chu-tsai, Cengiz Hann sadk grevlilerinden, yakn mavir ve maliyecilerinden biri olmutur. O, Cengiz Hann 1219-1224 yllar arasnda Bat lkelerine yapt sefere katlm ve bu seferi Bat Seyahatinin Raporu1 adl eserine kaydetmitir (Bretschneider 1910: 9). Cengiz Hann halefi gedey tahta oturduktan sonra Yeh-lu Chu-tsai, devlette ok itibar kazanmtr. Cengizin yetenekli mavir maliyecilerinden biri olan Yeh-lu, gedey Kaan tarafndan 1231 ylnda chung-shu-ling olarak tayin edilmi (Gumilev 2002: 206) ve ona devletin btn ilerini (maliye, adliye, idare) yrtme grevi verilmitir. Devleti istedii gibi ynetmeye balayan Yeh-lu Chu-tsai, politikasn tamamen inin i politikasna gre dzenlemitir. O btn gayretini, devlet ynetiminde brokrasiyi kurmaya sarf etmitir. gedey Kaann gvenini kazanan Yeh-lu Chu-tsai, devlette en
231

bilig, Yaz / 2007, say 42

yetkili memur olmutur. Mahmut Yalava ile Yeh-lu Chu-tsai arasnda eskiden temeli atlan rekabetilik (Yuval 1997: 124) duygusu nedeniyle Yeh-lu Chu-tsainin gayretiyle Mahmut, devlet merkezinden uzaklatrlm olabilir. nk bu dnemde Mahmut Yalavan merkezden uzaklatrldn grmekteyiz. Bu dnemde Mahmut, Maverannehirin valisi olarak tayin edilmiken, Yeh-lu Chu-tsai ise Mool Devletinin merkezinde yani Kaann yannda ba vezir grevini yapmtr. Bylece Yeh-lu, rakibinin inden ve merkezden uzaklamasn salam olsa gerekir. ki maliyecinin rekabeti, Yehlunun lmne kadar devam etmitir. nk 1240 yllarna doru gerginlik tekrar ortaya kmtr.

2. Devlet Anlaylar Cengiz Han dnemini ksaca deerlendirelim: Devlet btesini, idaresi altndaki topraklarn gelirleri ve fetih ganimetleri oluturmutur. Bu nedenle maliye ve iletiim sistemlerinde iyi bir reform gerekletirilmitir. Genel olarak unlar syleyebiliriz: gal edilen lkeler, askeri blklere ayrlr ve bu lkeler, devletin gelir ve asker deposuna dntrlr. Oraya da asker ve vergi dzenini denetleyen Mool veya Trklerden grevliler baskak2, tangmai3 gnderilir. Merkeze haberlerin ve gelirlerin daha hzl ve daha gvenli ulamas iin posta menzilleri4 tekilatlandrlr. Kervan yollar da gvence altna alnr.
gedey Kaan, baz reformlar dnda Cengizin siyasetini takip etmitir. O, ilk nce kendi muhafzlarn dzenler ve devlet snrlarndaki kontrol tekrar glendirir. Mool Kanunu Yasay5 deitirmedii gibi devletin btn topraklarnda uygulanmaya devam edilmesini emreder. gedey, devlet ynetim organlarnn gelimesine ve devletin d ve i siyasette iktidarnn glenmesine aba harcamtr. Btn nemli iler byk kardei aatayn tasdikinden sonra icra edilmitir. Tabii bu konularda inli ba vezir Yeh-lu Chu-tsai bata olmak zere Uygur vezir inkay ve Mslman tccar Mahmut Yalavaa danyordu (Vernadskiy 1997: 54). gedey Kaann, saltanat srasnda iletiim sisteminin tekrar glendirilmesi konusunda n planda yer almsa da adliye, maliye ilerinde ikinci planda yer aldn grmekteyiz. Yeh-lu Chu-tsainin dnd brokrasizmin gereklemesine, devletin dayand askeri aristokrasi tabakas en byk engeldi. Brokrasizm iin nce devletin dayand askeri aristokrasi tabakas zayflatlmalyd. Elbette bu siyasetinde onu destekleyen kendi ekibine de gereksinim vard. Bunlar iyi anlayan Yeh-lu Chu-tsai, hedefine ulamak iin nce Kaann gvenini kazand. Bylece siyasetinin alt yapsn temin ettikten sonra harekete geti. Devletin dayand askeri aristokrasi tabakasn sarsan trl snrlamalar ge232

Kushenova, Cengiz Hann ki Valisi, Mahmut Yalava ve Yeh-Lu Chu-Tsai: Devlet dare ve

tirdi, reformlar gerekletirdi. Devlet dairelerine, snavlar kazanan in asll, kltrl 4030 kii getirdi. Onun (bilhassa askeri aristokrasiye zarar vermek dorultusunda konulan) maliye reformu, beklendii gibi ksa bir sre ierisinde ordunun muhalefetine yol aarak devlette iki siyasi kampn olumasna neden oldu. Bu iki kamp aralarnda ilk anlamazlk, 1233de Sbetayn nderliinde gereklemitir. kincisi ise 1235de Otigin-noyan nderliinde yaplan entrikada grlmtr. gedey Kaann saltanat srasnda ortaya kan birbirine kar hizibler unlardr: (Esenberlin 2001: 182) 1) Eski asker monari sistemini korumak isteyenler. 2) Asker monari sistemini brokratik sisteme dntrmeye alanlar. Aslnda ba vezirin devlet erkannda ok etkili ve yetkili olmasna Kaann kendisi msaade etmitir. Bu arada B.gel de gedey Kaann Yeh-lu Chutsaia kar ahsi bir saygs olduunu belirtmitir. Yeh-lu Chu-tsain etkili olduunu u olay da ispatlamaktadr. Yeh-lu Chu-tsainin yrtt siyasete itiraz eden askeri aristokrasi yeleri, 1235 ylnda ona kar entrikada bulunmulard. Entrika nderlerinden biri de Cengiz Hann kardei Otiginnoyand. gedey Kaan durumu renmesine ramen, han kardeini cezalandrma hakkn ba vezire vermitir.

3. Uygulamalar Vergi sistemi: Cengiz Han dneminde Mahmut Yalava devlet ierisindeki herkesten vergi alma yani ahs Dink prensibini, Yeh-lu Chu-tsai ise tten her bacadan yani aile Huden vergi alma grn savunur. Bu iki maliyecinin grlerinden birincisi imparatorluk hazinesi iin daha yksek gelir saladndan Mahmut Yalavan prensibi uygulamaya konulur, Chutsain prensibi ise onaylanmaz. Bu konuda A.Yuval Mahmut Yalavan Cengiz Han ve oullar yanndaki asl kymeti, getirdii vergiler ve tahsil etme biimindendir fikrindedir (Yuval 1997: 124).
gedey zamannda Yeh-lu Chu-tsaiyin meydana getirdii vergi reformu ile devlet, bir nevi sabit bteye gemitir (Grousset 1980: 251). Vergilemede Mool ve Mslmanlara nispeten inlilere imtiyazl davranlm; bu uygulama da gr ayrcalklarna yol amtr. inde Moollarn yeni ynetim aamas, finans reformlar yllarnda (1234-1236) nfus saym6, ev ilerini kayda geirmek ve vergileri dzene koymakla balamtr (Schurmann 1956: 365). Bilhassa Yeh-lu Chu-tsai tarafndan ine uygulanan vergi reformu, ini dzensiz vergi toplamadan kurtarmtr. 1236 ylnda konulan vergi kategorileri unlardr: 1) toprak vergisi mlkiyete dayand. 2) ba vergisi, bireylerin kategorisine gre tahlla alnd. 3) Ev (hane)vergisi, ipekle alnd. inde hane bandan alnan vergi, Mool ve Mslmanlarda ahsa gre uygulanmtr (Gumilev 2002: 208). V.Bartholda gre, inde devlet hazi233

bilig, Yaz / 2007, say 42

nesine her iki aile 1 top in ipeini, feodaller payna ise her be aile 1 top in ipeini getirmitir (Barthold 1963: 536). Vergi, her bir aileden alnm ve miktar topran verimliliine bal olmutur: 111.48 m2 topraktan 6.6 kilodan 13.12 kiloya kadar alnmtr. Ticaret mallarndan deerine gre 1/30 orannda vergi alnmtr. Bununla birlikte tuzdan (40 chinden 28.4 gram gm) alnmtr. Her bir insana ipek vergisi (gmle denmi) ve tohum (Schurmann 1956: 364) vergileri de konulmutur. Yine Bartholda gre Targu ve ticaret vergileri, sadece in kaynaklarnda kaydedilmitir ama bu kuraln tm imparatorluk topraklarnda uygulanp uygulanmad belli deildir (Barthold 1963: 534-535). Tohum vergisi, devletin bat topraklarndan da alnmtr. Moollarn durumu yle idi: Cengiz Han zamannda Moollar, herhangi bir vergi dememeliydi (Vernadskiy 134). 1231 ylndan itibaren Moollara %1lik vergi konulmutur; yz attan bir at alnmtr. Yan sra yz koyundan bir yandaki bir kuzu han sofrasna ve yz koyundan bir koyun yardm vakfna alnmtr (Vladimirstov: 2002: 410). J.Rouxta, vergi tutarnn gedey tarafndan kararlatrldn, Gizli Tarihte et vergisi, st vergisi, malzeme ve pirin deposu, otlak yer ve sularn bakm, kuyu kazlmas, posta tekilat hepsi nce byk kardeleri aataya sunuluyor ve ancak onun tasdikinden sonra icra ediliyor denilmektedir (Moollarn Gizli Tarihi 1995: 244). 1236 ylndan itibaren ithal mallardan 1/30, araptan ise lks mal olduu iin 1/10 sat fiyatna gre vergiler alnmtr (Gumilev 2002: 208). Hayvan yetitiricileri iin hayvanlarn 1/100-i7 zirai rnn 1/10-i, topran verimliliine gre deien bir toprak vergisi de konuldu ve lks rnler dndaki mallara deerinin 1/30 oranndaki vergiyi kaldrdn belirtmitir. Kaynaklara gre sarayn masraflar iin her yl halkn srlerinden iki yal birer koyun alnmas ve o blgenin fakirleri iin her yz koyundan bir koyun, her on tagar tahldan bir tagar tahl verilmesi emredilmitir. 1236 ylndaki finans reformunun Orta Asya ve Baty biraz etkiledii bilinmektedir. M.Kafalya gre vergilerin iinde yalnzca kopur aatay ulusu artlarna uymaktadr. nk dier vergiler ehir artlarnn vergileridir. Yalnz galle ad ile orduya erzak ve hayvan temini gayesiyle ayn olarak tahsil olunan vergi vardr ki bu verginin de aatay ulusunda tatbik olunduu dnlebilir (Kafal 2002: 352). M.Kafal, aatay ulusundan bahsederken belki gebelerden sz etmi olabilir. Fakat aatay ulusunun sadece krsal kesimleri deil ayn zamanda ehirlerin younlat blgeleri de kapsadn unutmamalyz. Bu arada vergi konusunda Alaaddin mufti Buhar Hairat alfukaha va hacalat al-fuzala (XIII.yy) adl eserinde, Mool hkmdarlarnn Mslman danmanlar yksek vergi (harac, kopur, tamga) demeye mecbur ettiini ve bundan dolay onlarn hepsi eitim, retimlerini braktn ve
234

Kushenova, Cengiz Hann ki Valisi, Mahmut Yalava ve Yeh-Lu Chu-Tsai: Devlet dare ve

geinimini karlamak iin mesleini deitirdiini kaydetmitir (ehovi 1980: 227). E.Davidovi, yukarda sz edilen vergilerin dnda da birok dzensiz ihracat ve iltimasat gibi vergilerin de olduunu sylemitir (Davidovi 1980: 34). P.Carpini de Mslman zanaatlarnn Moollara hara dediklerini kaydetmitir (Trever vd.1950: 328). Bunu dikkate almamz gerekir. Mool Devletinde sadece ruhan snf yeleri vergilerden muaf tutulmutur. A.Kurata gre Ruslarn Moollara demee mecbur tutulduklar vergi ve mkellefiyetlerin cinsi ve miktar da her zaman deimitir (Kurat 1948: 81). Rusyadan alnan vergiler unlardr: 1. vichod (harac); 2. arazi rn ve hayvan vergisi % 10; 3. damga yani gmrk ve ticaret vergisi; 4. klan (polina); 5. sapanlk (poplujnoye); 6. yam (posta); 7. ulak (podvod); 8. ssn (korm); 9.ba (mt); 10 kpr paras, 11. kura efrad (paras); 12. ordu paras; 13. han avna yardm; 14. hediyeler, takdime (koltka); 15. elilerin arlanmas; H.F. Schurmann, Yeh-lu Chu-tsain meslekta Mahmut Yalavan sonraki dnemlerde Orta Asyann finans sistemine baz dzeltmeler yapmaya altn sylemitir (Schurmann 1956: 369). Fakat bu konuda kaynaklarda byle bir aklamalar bulunmamaktadr. Posta Tekilat: Mool devletinde mesafelerin son derece uzamas, posta tekilatnn ehemmiyetini bir kat daha arttrmtr. nk devlet topraklarnda herhangi bir haberi ulatrmada hep gecikmeler olmutur. O zamana kadar habercilerin, devlet ileriyle gidenlerin gereksinimleri yol zerindeki ahaliden temin edilmitir. Genellikle Yam tekilatnn haberleme iin kurulduu sylenmise de bu yolla gelirlerin de merkeze ulaldn tahmin edebiliriz. Bu yzden Yeh-lu Chu-tsain ba vezirlii srasnda Kaanlk hazinesinin doldurulmasn salayan nemli reformlarn biri de posta tekilatnn yeniden kurulmas idi. 1235 ylnda toplanan Kurultayda Moolistann kuzeyinden devletin dier blgelerine giden posta duraklar yani yam8 ebekesi kurulmasna karar verildi. Yamlar kurmaya Kaandan bitiki9 Kuriday, aataydan mkolin, Tayutay, Batudan Suku-Mulitay, Tuliydan Sorkaktani-bekinin emriyle lcay gnderilmitir (Reidddin 1960: 36). Posta hizmetlerini denetleyen Yam dairesi devletteki idareyi iyi organize (Vernadskiy 1997: 133) etmek, ilerin gecikmesini nlemek, uzak lkeler hakknda bilgi toplamak ve devlet ileri ile gitmekte olan ahslarn halka basksn gidermek iin kurulmutu. Robert Marshalla gre Karakurum, Asyann merkezi bir kent olmutu. Bunun byle olmas iin imparatorluun

235

bilig, Yaz / 2007, say 42

tm ularn merkeze balayan bir iletiim sistemi olan Yam sistemi kurulmas gerekirdi (Marshall 1996: 45-46). Karakurumun btn ihtiyalarn in karlard (Barthold 1963: 537). Karakurumdan ine kadar birbirinden 5 fersah uzaklkta 37 yam, her yamda ise 1000 kiilik asker birlii nakledilmitir. Her gn Karakuruma 500 at arabasyla yiyecekler getirilmitir. V.Barthold posta konusunda: Asya yerleik devletlerine gre gebelerin posta iletiim kurulu bambaka rgtlendi ve posta sadece eliler ve habercileri tamaya tahsis edildi diye bahsetmitir (Barthold 1963: 536). Yam iin tm ihtiyalar ile ilgili dzenlemeler yaplmtr. Tm bunlar, her iki tmen bir yama ikmal yapacak biimde, tmenler arasnda paylatrlmtr (Chaliand 2001: 137-138). Her bir binlikten bir adam, bir at alnmtr ve bunlar her zaman deitirilmitir. Yamlarda at ve koyun, seyahatilerin ieceklerini (kmz) ve yiyeceklerini (et) temin etmek iin beslenmitir. Menzilden geen grevlilerin atllarna yiyecek, kendilerine yatacak yer ve yeni atlar temin edilmitir. Habercilere, kimin emriyle yolculuk yaptklarn belirten kimlik belgesi payza10 verildi. nemli payza tayanlar, kk payzallara gre daha ok at kullanabilirdi. Yabanc elilerin de at kullanma hakk vard (Vernadskiy 1997: 133). Tccarlarn yam hizmetlerinden bedava yararlanmalar Mnke Han zamanndan itibaren yasaklanmtr. Mahalli ynetimler ise yolcularn (payza tayanlarn) gerek duyduklar anda yardmda bulunmalyd. Yamlar her yl tefti edilmitir. Posta sisteminde dzenli disiplin salanmas iin her tarafta tmenlerden istasyonlar denetlemeye yam (yamc) ve atl postaclar (ulaklar) nakledilmitir. Basit bir postaya bayat (veya tyan- nayat), bakente mahsus postaya da nart veya barn denilmitir (Barthold 1963: 537). Ayrca posta dnda devlette iletiimi kolaylatrmak iin kuyularn kazlmas ii ele alnmtr. Kervan yollarnn daha gelimi bir nitelik kazanmas iin su ihtiyacnn karlanmas byk nem tamaktadr. gedey, nemli yollarda kuyu amakla grevli iki yksek memur atamtr. Mool-in yll gedeyin Mslman ve in tarihilerinin bahsetmedii bir faaliyetini daha zikretmitir: O, halk gebelik yapmalar iin otlaklara gtrmeyi kararlatrm, bu ie inay ve Uyurtay grevlendirmiti. Onlarn stepleri gzden geirerek yerlemeye uygun yer bulmalar ve kuyu kazdrmalar gerekirdi. Bazen halkn eskiden gelimi tarmsal blgelere de gtrldkleri sylenmektedir (Barthold 1963: 538). gedey zamannda maliye ve ulam ilerinin aatay Hanlnda nasl yrtldne dair bilgiler yok denecek kadar az olsa da bu ilemler btn mparatorluk topraklarnda ayn vaziyette gelimitir.
236

Kushenova, Cengiz Hann ki Valisi, Mahmut Yalava ve Yeh-Lu Chu-Tsai: Devlet dare ve

Sonu Sosyal tabakalar arasnda siyasi izgiler oluturan gedey Kaan dnemi, sonraki dnemlerin byk mcadelelerine ana kaynak olmutur. inin i politikasna gre tanzim edilen maddeler yukarda sz edildii gibi brokrasizme ynelikti ve savatan sonraki in devletinin abuk toparlanmasn salamt. ok sayda inlinin devlet memuru olarak alnmas devlette brokratizmin gcn arttrmaya ynelik siyasetin bir parasyd. Artk devlet bnyesinde farkl hizbler olumaya balamt. Onlar yle zetleyebiliriz: Temuge-otiginin taraftarlar olan gaziler, (kendi istekleriyle Cengiz Hana katlanlar. Yani Cengiz Hann Tangut, Tatar, Kerait, Naymanlara kar seferlerindeki askerleri). Ordu saflar yabanc maluplardan oluanlar. Yeh-lu Chu-tsain taraftarlar yani brokrasizm yanllar. Daha aa rtbedeki Kerayit, Nayman, Kara-ktay soyundan gelen askerler. Bunlar, Tuluyun dul kars Sorkaktani-beki ve oullarna taraftar Nesturiler. Halk. Buarada Mahmut ve Mesut Yalavalarn hangi hizipte yer aldklarndan kaynaklarda bahsedilmemitir.
Moollar malup ettikleri lkeleri, ilk batan ok ar vergilere balamtr. Her Mool idaresi altna alnan lke nce ylda bir defa harac ardndan da dier vergileri demekle ykmlyd. Kaynaklar vergi eidini sosyalekonomik kategoriye gre esas gruba ayrmaktadr. Bunlar: ehir halkndan (tccar ve zanaatlardan) alnan tamga ve ba vergisi, gebelerden alnan kopur vergisi, ziraatlardan alnan kalan (klan) vergisidir. Bu vergilerin yan sra birok zel vergi de alnmtr. Son zamanlarda aratrmaclar Mool Devletinde vergilerin 20den fazla olduunu dnmektedir. Vergi miktarnn ne kadar alnacana dair maddelerin kararlatrlmasna ramen onun dnda bir ok vergiler de alnmtr. Ayrca igal edilenlerin hizmet etmek (angarya) zorunluluu da vard. Posta tekilat, her ne kadar dzenli, nceden iyi planlanm olsa da gedey Kaan zamannda baarl sonuca ulaamamt. Posta tekilat sadece iletiimi kolaylatrmak amacyla deil devlet grevlilerinin halka basksn nlemek iin de kurulmutu. Ancak posta iletiiminden sadece Mool komutanlar, noyanlar deil tccarlar da (kendi ileri ile yolculuk yapan) yararlanmtr. Sonuta bu sistem, halka faydasndan daha ok zarar vermitir. Posta tekilatnn rgtlenmesi hakkndaki kurallar verilecek at saysna dair belli bir hkm iermemekteydi. Bununla birlikte gnderilenler (haberci, eli v.b.) ok yksek taleplerde bulunmulardr. En aresiz duruma dtklerinde gebe ve yerleik ahaliye varmak maddesini ou menfaatine kullanm ve istedii anda ahaliyi rahatsz etmitir. Bunlar nlemek iin kartlm yasa, buyruk ve emirlere de uyulmamtr. Posta tekilatnn ancak Mnke Han zamannda iyi bir sonuca ulalabildii grlmektedir.
237

bilig, Yaz / 2007, say 42

1. Eserin tam metini henz bulunmamaktadr. E.Bretscheider, in kaynaklar arasnda bu seyahatnamenin sadece bir ksmn bulduunu sylemitir (Bretschneider: 1910: 9). 2. Buskak daha ok Hann temsilcisidir. Bu szcn anlam biraz belirsizdir (Jean Paul Roux: 2001: 270). 3. Memur unvan diye tercme edilmi. Kozin, Palladiusa dayanarak Tangmaini yabanc askerlerden kurulan ktalarn Mool komutan eklinde tanmlamaktadr (Moollarn Gizli Tarihi 1995: 195). 4. Cengiz gebe kabileleri itaate aldktan sonra kervan gzergahlarndaki nemli mahllere koraki denilen muhafz tayin ederek geen her tacirin selametle yola devamn salamalarn emretmitir (Kafesolu 1956: 232). 5. Cengiz Hann hakimiyeti srasnda Mool rf, adetlerini, inanlarn ve hann kararlar ve uygulamalarn ieren hukuk kitab Yasa-name yazlmtr. Bu Yasanamenin yazld kaynaklarda belirtilmise de henz metnin asl nshas bulunmamtr. Fakat aratrmalarda Yasa-namenin ierii Arap, ran ve Ermeni tarihilerine ve Moollarn Gizli Tarihine dayanarak ksmen aydnla kavumaktadr. Yasa hakknda bilgi veren nemli kaynaklar unlardr: A.Cveyni, Tarih-i Cihan Ga, Reidddin, Cami at Tevarih, bn Batutann Seyahatnamesi, Mirhondun Ravzat al-Dafa adl dnya tarihine ait eserinin beinci cildi, Markizi Kitab al Muvaiz val-tibar (Alnge 1967: 34-35). 6. in tarihi Ganmuda 1236 ylnda inde halk nfusunu karrken btn memurlar her reit adam bir ev olarak saylmasn istemiler. nk batda ve kendi lkelerinde byle saylmtr. Yeh-lu Chu-tsai, bu usule itirazda bulunmu ve Kaan ba vezirin szlerini kabul etmitir. Bylece inde 1.040.000 ev ortaya km (Nasonov 1940: 14). 7. Kopur bedeli hayvan srsnn 1/100-i olarak tespit edilmitir (Reidddin 1960: 36). 8. Moollarda postaya ulag denilmitir (Barthold 1963: 537); Trk dilinde yam, Mool yazlarnda cam, ince jan-dan (posta istasyonu) gelmi (Reidddin 1960: 36). 9. bitigi, defterdardr. 10. Payza, adyla bilinen kimlik belgesi genelde tahtadan yaplmtr. Yksek mevkilerdeki kiileri tanmlayanlar gm ya da altn olmutur. Ayrca zerindeki kaplan ya da atmaca gibi oymalar payzay tayan kiinin rtbesini iln ediyordu. gm ve bir demir payza Petersburgda Ermitajda bulunmaktadr.

Aklamalar

238

Kushenova, Cengiz Hann ki Valisi, Mahmut Yalava ve Yeh-Lu Chu-Tsai: Devlet dare ve

Kaynaka
ALINGE, Curt (1967), Mool Kanunlar, (ev. Cokun ok), Ankara: Sevin Matbaas. BARTHOLD, Vasiliy (1963), Turkestan v Epohu Mongolskogo Naestviya, Moskova: zdatelstvo Vostonoyi Literaturi. (1990), Mool stilasna Kadar Trkistan, (ev. Hakk Dursun Yldz), Ankara: Trk Tarih Kurumu. BRETSCHNEDER, E. (1910), Mediaeval Researches from Eastern Asiatic Sources, Vol. I, London. CARPN, Johann de Plano, Mool Tarihi ve Seyahatnamesi 1245-1247, (ev. Ergin Ayan), Trabzon. CVEYN, Alaaddin Ata Melik (1999), Tarih-i Cihan-Ga, (ev. Mrsel ztrk), Ankara: T.C.K.B. EHOV, O. (1980), ert Ekonomieskoy Jizni Maverannahra v Soineniyah po Fkhu i urutu, Blijniyi i Sredniyi Vostok, Moskva: 220-230. DAVDOV, E. (1980), Zoloto v Denejnom Hozyaystve Sredney Azii IX-XVIII vv, Blijnii i Srednii Vostok, Moskva: 55-69. (1972), Denejnoye Hozyaystvo Sredney Azii Posle Mongolskogo Zavoyevaniya i Reforma Masud-beka (XIII v.), Moskova. ERDEM, lhan (1995), Trkiye Seluklular-lhanl likileri (1258-1308), A, Ankara. ESENBERLN, lyas (2001), ingishan Potryasatel Vselennoy, Almat: Fond Esenberlina. CHALAND, Gerard (2001), Gebe mparatorluklar Moolistandan Tunaya, (ev. Engin Sunar), stanbul: Doan Kitaplk. GUMLEV, Lev (1992), V Poyiskah bimilennogo Tsarstvo, Moskova: Tovariestvo Klinikov, Komarov i K. (2002), Muhayyel Hkmdarln zinde, (ev. D. Ahsen Batur), stanbul: Selenga Yay. GROUSSET, Rene (1980), Bozkr mparatorluu Atilla/Cengiz Han/ Timur, (ev. Reat Uzman), stanbul: tken. HOWORTH, Henry (1880), History of the Mongols from the 9th to the 19th Century, London: Longmans, Green, and Co. (1970), History of the Mongols from the 9th to the 19th Century, Taipei: Cheng Wen Publishing Co. KAFALI, Mustafa (2002), aatay Hanl, Trkler, C.8, Ankara: Yeni Trkiye Yaynlar: 345-358 Kazakistan Tarihi (Kne Zamandan Bugnge Deyin, oerk), (1994), Almat: Davir. KAFESOLU, brahim (1956), Harezmahlar Devleti Tarihi (485-617/ 1092-1229), Ankara: Trk Tarih Kurumu.
239

bilig, Yaz / 2007, say 42

KURAT, Akdes Nimet (1948), Rusya Tarihi balangtan 1917ye kadar, Ankara. Manghol-un Niua Tobaan (Yan-Chao Pi-Shi) Moollarn Gizli Tarihi (1995), (ev. Ahmet Temir), Ankara: Trk Tarih Kurumu. MARSHALL, Robert (1996), Doudan Ykselen G Moollar, (ev. Fsun Doruker), stanbul: Genlik Yay. NASONOV, N. Arseni (1940), Mongol i Rus (storya Tatarskoy Politiki Na Rusi), Moskova-Leningrad: zdatelstvo Akademii Nauk SSSR. GEL, Bahaeddin (2002), Sino-Turcica ingiz Hann Trk Mavirleri, stanbul: Kltr Sanat Yay. REDDDN (1960), Sbornik Letopisey, (ev. Yu.P.Verhovskiyi), II tom, Moskova: zdatelstvo Akademiyi Nauk SSSR. ROUX, J. Paul (2001), Mool mparatorluu Tarihi, (ev. Aykut Kazancgil, Aye Bereket), stanbul: Kabalc Yay. RUBRUK Wilhelm von (2001), Moollarn Byk Hanna Seyahat 1253-1255, (ev. Ergin Ayan), stanbul. SCHURMANN, F. Herbert (1956), Mongolian Tributary Practces of the Thirteenth Century, Harvard Journal of Asiatic Stadies V. 19, December, N 3, 4., USA: Harvard-Yengching nstitute: 304-389. SPULER, Bertold (1988), History of the Mongols. Based on Eastern and Western Accounds of the Thirteenth and Fourtheenth Centuries, (trans. from German by Helga and Stuard Drummond), New York: Dorset Press. TEMR, Ahmet (1976), Trk- Mool mparatorluu ve Devam, Trk Dnyas El Kitab,Ankara: 912-925. TOGAN, Zeki (1981), Umum Trk Tarihine Giri, stanbul: Aksiseda Matbaas. (1930), Moollar Devrinde Anadolunun ktisadi Vaziyeti, stanbul. TREVER, K, Yakubovskiy, A, Voronets, M. (1950), storiya Narodov Uzbekistana, Tom 1, Takent: zdatelstvo Akademii Nauk UzSSR. VERNADSKY, Georgi (1997), storiya Rossiyi (Mongoli i Rus), Tver Moskova: Lean Agraf. VLADMRSTOV, B. (2002), Rabot po storii i Etnografii Mongolskih Narodov, Moskva: Vostonaya Literatura RAN. YUVALI, Abdulkadir (1997), lhanllar Tarihi-I-Kurulu Devri, Kayseri: Erciyes niversitesi Yay.

240

The Administrative Approaches and Activities of Makhmud Yalavach and Yeh-Lu Chu-Tsai, the Two Governors of Jingiz Khan
Ganizhamal KUSHENOVA
Abstract: Makhmud Yalavach and Yeh-lu Chu-tsai, advisors and governors of Jingiz Khan, had a very significant place among state authorities. Jingiz Khan regarded Makhmud Yalavach even more highly after Yalavach gave his support to taxing principles. This led to rivalry between the two economists. During the reign of Ugedey Khaan, Yeh-lu Chu-tsai was promoted to the highest position, and removed his rival Makhmud Yalavach from the state centre. He also used his power in government to develop China further and preferred the bureaucratic method in governing the state. He administered effective reforms to weaken the countrys military aristocracy. Financial affairs created an opposition in government, and around 1240s opposing sects appeared in state administration. Yeh-lu Chu-tsai became successful in his policy. Key Words: Ugedey Khaan, Makhmud Yalavach, Yeh-lu Chu-tsai, Finance, Postal Organization

Ahmet Yesevi University, Center for Translation / Turkestan / KAZAKHSTAN didaryavrum@yahoo.com

bilig Summer / 2007 Number 42: 229-242 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

, - -:

: , . . - - . . . - - , . - - . . , . . 1240 . - - . : , , - -, ,

/ / didaryavrum@yahoo.com

bilig 2007 vpusk: 42: 229-242 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

bilig
Trk Dnyas Sosyal Bilimler Dergisi Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl Yayn lkeleri

bilig, K/Ocak, Bahar/Nisan, Yaz/Temmuz ve Gz/Ekim olmak zere ylda


drt say yaymlanr. Her yln sonunda derginin yllk dizini hazrlanr ve K saysnda yaymlanr. Dergi, Yayn Kurulu tarafndan belirlenen yurtii ve dndaki ktphanelere, uluslararas indeks kurumlarna ve abonelere, yaymland tarihten itibaren bir ay ierisinde gnderilir.

bilig, Trk Dnyasnn kltrel zenginliklerini, tarih ve gncel gereklerini


bilimsel ller ierisinde ortaya koymakta; Trk Dnyasyla ilgili olarak, uluslararas dzeyde yaplan bilimsel almalar kamuoyuna duyurmak amacyla yaymlamaktadr.

bilig'de, sosyal bilimler alannda, Trk Dnyasnn tarih ve gncel problemlerini bilimsel bir bak asyla ele alan, bu konuda zm nerileri getiren yazlara yer verilir.

bilig'e gnderilecek yazlarda; alannda bir boluu dolduracak zgn bir makale olmas veya daha nce yaymlanm almalar deerlendiren, bu konuda yeni ve dikkate deer grler ortaya koyan bir inceleme olma art aranr. Trk Dnyasyla ilgili eser ve ahsiyetleri tantan, yeni etkinlikleri duyuran yazlara da yer verilir. Makalelerin bilig'de yaymlanabilmesi iin, daha nce bir baka yerde yaymlanmam veya yaymlanmak zere kabul edilmemi olmas gerekir. Daha nce bilimsel bir toplantda sunulmu bildiriler, bu durum aka belirtilmek artyla kabul edilebilir. Yazlarn Deerlendirilmesi

bilig'e gnderilen yazlar, nce Yaym Kurulunca dergi ilkelerine uygunluk asndan incelenir. Akademik tarafszlk ve bilimsel kalite en nemli kriterlerdir. Uygun bulunanlar, o alandaki almalaryla tannm iki hakeme gnderilir. Hakemlerin isimleri gizli tutulur ve raporlar be yl sreyle saklanr. Hakem raporlarndan biri olumlu, dieri olumsuz olduu takdirde, yaz, nc bir hakeme gnderilebilir veya Yayn Kurulu, hakem raporlarn inceleyerek nihai karar verebilir. Yazarlar, hakem ve yayn kurulunun eletiri ve nerilerini dikkate alrlar. Katlmadklar hususlar varsa, gerekeleriyle birlikte itiraz etme hakkna sahiptirler. Yayna kabul edilmeyen yazlarn, istek hlinde bir nshas yazarlarna iade edilir.

243

bilig'de yaynlanmas kabul edilen yazlarn telif hakk Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanlna devredilmi saylr. Yaynlanan yazlardaki grlerin sorumluluu yazarlarna aittir. Yaz ve fotoraflardan, kaynak gsterilerek alnt yaplabilir. Yazm Dili

bilig'in yazm dili Trkiye Trkesidir. Ancak her sayda derginin te bir orann gemeyecek ekilde ngilizce ve dier Trk leheleri ile yazlm yazlara da yer verilebilir. Trk lehelerinde hazrlanm yazlar, gerektii takdirde Yayn Kurulunun kararyla Trkiye Trkesine aktarldktan sonra yaymlanabilir. Yazm Kurallar Makalelerin, aada belirtilen ekilde sunulmasna zen gsterilmelidir: 1. Balk: erikle uyumlu, onu en iyi ifade eden bir balk olmal ve koyu harflerle yazlmaldr. 2. Yazar ad(lar) ve adresi: Yazarn ad, SOYADI BYK HARFLERLE olmak zere, koyu, adresler ise normal ve eik karakterde harflerle yazlmal; yazarn grev yapt kurum, haberleme ve e-posta (e-mail) adresi belirtilmelidir. 3. zet: Makalenin banda, konuyu ksa ve z biimde ifade eden ve en fazla 150 kelimeden oluan Trke zet bulunmaldr. zet iinde, yararlanlan kaynaklara, ekil ve izelge numaralarna deinilmemelidir. zetin altnda bir satr boluk braklarak, en az 3, en ok 8 szckten oluan anahtar kelimeler verilmelidir. Makalenin sonunda, yaz bal, zet ve anahtar kelimelerin ngilizce ve Rusalar bulunmaldr. Rusa zetler, gnderilmedii takdirde dergi tarafndan ilave edilir. (ngilizce yazlarda Trke zet de eklenmelidir.) 4. Ana Metin: A4 boyutunda (29.7x21 cm.) ktlara, MS Word programnda, Times New Roman veya benzeri bir yaz karakteri ile, 10 punto, 1.5 satr aralyla yazlmaldr. Sayfa kenarlarnda 3'er cm. boluk braklmal ve sayfalar numaralandrlmaldr. Yazlar 10.000 kelimeyi gememelidir. Metin iinde vurgulanmas gereken ksmlar, koyu deil eik harflerle yazlmaldr. Alntlar trnak iinde verilmeli; be satrdan az alntlar satr arasnda, be satrdan uzun alntlar ise satrn sandan ve solundan 1.5 cm ieride, blok hlinde ve 1 satr aralyla 1 punto kk yazlmaldr. 5. Blm Balklar: Makalede, dzenli bir bilgi aktarm salamak zere ana, ara ve alt balklar kullanlabilir ve gerektii takdirde balklar numaralandrlabilir. Ana balklar (ana blmler, kaynaklar ve ekler) byk harflerle; ara ve alt balklar, yalnz ilk harfleri byk, koyu karakterde yazlmal; alt balklarn sonunda iki nokta st ste konularak ayn satrdan devam edilmelidir.

244

6. ekiller ve izelgeler: ekiller, kltmede ve basmda sorundan kanmak iin siyah mrekkep ile dzgn ve yeterli izgi kalnlnda aydnger veya beyaz kada izilmelidir. Her ekil ayr bir sayfada olmaldr. ekiller numaralandrlmal ve aklamalar her eklin altna balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. izelgeler de ekiller gibi, numaralandrlmal ve aklamalar her izelgenin stne balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. ekil ve izelgelerin balklar, ksa ve z olarak seilmeli ve her kelimenin ilk harfi byk, dierleri kk harflerle yazlmaldr. Gerektiinde, aklayc dipnot veya ksaltmalara ekil ve izelgelerin hemen altnda yer verilmelidir. 7. Resimler: Parlak, sert (yksek kontrastl) fotoraf kdna baslmaldr. Ayrca ekiller iin verilen kurallara uyulmaldr. ekil, izelge ve resimler toplam 10 sayfay (yaznn te birini) amamaldr. Teknik imkna sahip yazarlar, ekil, izelge ve resimleri aynen baslabilecek nitelikte olmak art ile metin iindeki yerlerine yerletirebilirler. Bu imkna sahip olmayanlar, bunlar iin metin iinde ayn boyutta boluk brakarak iine ekil, izelge veya resim numaralarn yazabilirler. 8. Kaynak Verme: Metin iinde gndermeler, parantez iinde aadaki ekilde yazlmaldr.
(Kprl 1944); (Kprl 1944: 15).

Birden fazla yazarl yaynlarda, metin iinde sadece ilk yazarn soyad ve vd. yazlmaldr: (Gkay vd. 2002). Notlar, sadece aklama iin kullanlmal ve metnin sonunda verilmeli, buradaki gndermeler de metin iindeki gibi olmaldr. Kaynaklar ksmnda ise, birden fazla yazarl yaynlarn dier yazarlar da belirtilmelidir. Metin iinde, gnderme yaplan yazarn ad veriliyorsa kaynan sadece yayn tarihi yazlmaldr: Tanpnar (1976: 131), bu konuda . Yaym tarihi olmayan eserlerde ve yazmalarda sadece yazarlarn ad; yazar belirtilmeyen ansiklopedi vb. eserlerde ise eserin ismi yazlmaldr. kinci kaynaktan yaplan alntlarda, asl kaynak da belirtilmelidir: Kprl (1926) ..... (elik 1998'den). Kiisel grmeler, metin iinde soyad ve tarih belirtilerek gsterilmeli, ayrca kaynaklarda da belirtilmelidir. nternet adreslerinde ise mutlaka kaynaa ulama tarihi belirtilmeli ve bu adresler kaynaklar arasnda da verilmelidir: www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002)
245

9. Kaynaklar: Metnin sonunda, yazarlarn soyadna gre alfabetik olarak aadaki ekillerden birinde yazlmaldr. Kaynaklar, bir yazarn birden fazla yayn olmas halinde, yaymlan tarihine gre sralanmal; bir yazara ait ayn ylda baslm yaynlar ise (1980a, 1980b) eklinde gsterilmelidir:
Kprl, Mehmet Fuat (1961), Azeri Edebiyatnn Tekaml, stanbul: MEB Yay.

Timurta, F. Kadri (1951), "Fatih Devri airlerinden Cemal ve Eserleri", Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV (3): 189-213. Shaw, S. (1982), Osmanl mparatorluu, ev. M. Harmanc, stanbul: Sermet Matb. Yazlarn Gnderilmesi Yukarda belirtilen ilkelere uygun olarak hazrlanm yazlar, biri orijinal, dier ikisi fotokopi olmak zere nsha olarak, disket veya yazlabilir diskiyle birlikte bilig adresine gnderilir. Yazarlarna raporlar dorultusunda gelitirilmek ve/veya dzeltilmek zere gnderilen yazlar, gerekli dzenlemeler yaplarak disketi ve orijinal ktsyla en ge bir ay iinde tekrar dergiye ulatrlr. Yayn Kurulu, esasa ynelik olmayan kk dzeltmeler yaplabilir. Yazma Adresi: Ahmet Yesevi niversitesi bilig Dergisi Editrl Takent Cad. 10. Sok. No: 30 06430 Bahelievler / ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bilig bilig@yesevi.edu.tr

246

bilig
Journal of Social Sciences of the Turkish World Ahmet Yesevi University Board of Trustees Editorial Principles bilig is published quarterly: Winter/January, Spring/April, Summer/July and Autumn/October. At the end of each year, an annual index is prepared and published in Winter issue. Each issue is forwarded to subscribers, libraries and international indexing institutions within one month after its publication. bilig is published to bring forth the cultural riches, historical and actual realities of the Turkish World in a scholarly manner; to inform the public opinion of international level scientific studies on the Turkish world. Articles primarily related to social sciences subjects and those dealing with past and current issues and problems, suggesting solutions are published in bilig. Articles forwarded for publication should be original, contributing to knowledge and scientific information in related fields or bringing forth new views and perspectives on previously written scholarly papers. Articles introducing works and personalities of particular importance, informing readers of new activities related to the Turkish world can also be published in bilig. In order for any article to be published in bilig, it should not have been previously published or accepted to be published elsewhere. Papers presented at a conference or symposium may be accepted for publication if clearly indicated so beforehand. Evaluation of Articles Articles forwarded to bilig are first reviewed by the Editorial Board in terms of journals publishing principles. Academic objectivity and scientific quality are considered of paramount importance. Those considered acceptable are initially referred to two referees who are well-known for their works in relevant fields. Names of the referees are kept confidential and referee reports are safe-kept for five years. For publication of articles, two positive reports are required. In case one referee report is negative while the other is favorable, the article may be forwarded to a third referee for further evaluation or alternatively the board, based on the contents of the reports may feel confident to make a final decision. The authors are to consider the criticism, suggestions and corrections offered by the referees
247

and by the editorial board. If they disagree, they are entitled to counterpresent their views and justifications. Final decision rests with the editorial board. Only original copies of the declined articles are returned upon request. The royalty rights of the accepted articles are considered transferred to Ahmet Yesevi University Board of Trustees. However the overall responsibility for the published articles belongs to the author of the article. Quotations from articles including pictures are permitted with full reference to the article. The Language Turkish is the language of the journal. Articles in English or in other Turkish dialects may be published, not to exceed one third of an issue. Articles submitted in other Turkish dialects may be published after they are translated into Turkish, upon the decision of the Editorial Board as necessary. Writing Rules In general, following rules are to apply to writing for bilig articles: 1. Title of the article: Title should be suitable for the content and one that expresses it best, and should be in bold letters. 2. Name(s) and address(es) of the author(s): Names and surnames are written in capital letters and bold, addresses in normal italic letters; the institution the author is associated with, his/her contact and e-mail addresses should also be specified. 3. Abstract: At the beginning, the article should include an abstract in Turkish, briefly and laconically expressing the subject in maximum 150 words. There should be no reference to used sources, figure and chart numbers. Leaving one line empty after the body of abstract, there should be key words, minimum 3 and maximum 8 words. At the end of the article there should be titles, abstracts and key words in English and Russian. In case Russian abstract is not submitted it will be included by the journal. (An English abstract should also accompany the articles in Turkish) 4. Main Text: Should be typed in MS Word program in Times New Roman or similar font type, 10 type size and 1,5 line on A4 format (29/7x21cm) paper. There should 3 cm free space on the margins and pages should be numbered. Articles should not exceed 10.000 words. Passages that need emphasizing should not be bold but in italic. Quotations should be in italic and with quotation marks; inquotations less than 5 lines between lines and those longer than 5 lines should be typed with indent of 1,5 cm in block and with 1 line space. 5. Section Headings: Main, interval and sub-headings can be used in order to obtain the well-arranged narration of information in the article and these headings may be numbered if necessary. Main headings (main sections, references and appendices) should be in capital letters; interval and sub248

headings should be bold and their first letters in capital letters; at the end of the sub-headings writing should continue on the same line after a colon (:). 6. Figures and Tables: Figures should be drawn on tracing or white paper in ink so as not to cause problems in printing or reducing the size. Each figure should be on a separate page. Figures should be numbered with a caption of the title in Turkish first and English below it. Tables should also be numbered and an explanation have the title in Turkish first and English below it. The titles of the figures and tables, and also explanations should be clear and concise. The first letter of each word should be capitalized. When necessary footnotes and acronyms should be placed below the captions. 7. Pictures: Should be on highly contrasted photo papers. Furthermore, rules for figures and tables are applied to pictures as well. In special cases, color pictures may be printed. The number of pages for figures, tables and pictures should not exceed 10 pages. (one-third of article) Authors having the necessary technical equipment and software may themselves insert the related figures, drawings and pictures into the text. Those without, shall leave the proportional size of empty spaces for pictures within the text, numbering them. 8. Indicating sources: Endnotes should only be used for explanation, and at the end of the text. References within the text should be given in parentheses as follow: (Kprl 1944); (Kprl 1944: 15) When sources with several authors are referred, the name of the first author is given and for others et. al' is added. (Gkay et al. 2002) Full reference, including the names of all authors should be given in the list of references. If the name of the referred author is given within the text, then only the publication date should be written: Tanpnar (1976: 131) on this issue . In the sources and manuscripts with no publication date, only the name of the author; in encyclopedias and other sources without authors, only the name of the source should be written. In secondary sources quoted, original source should also be pointed to: Kprl (1926) ..... (in elik 1998). Personal interviews can be indicated by giving the last name(s) and the date(s); moreover they should be stated in the references. www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002) 9. References: Should be at the end of the text in alphabetical order, in one of the ways shown below. If there are more than one source by the same author,

249

then they will be listed according to their publication date; sources of the same author published in the same year will be shown as (1980a, 1980b): Kprl, Mehmet Fuat (1961), Azeri Edebiyatnn Tekaml, stanbul: MEB Yay. Timurta, F.Kadri (1951), Fatih Devri airlerinden Cemal ve Eserleri, Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV (3) : 189-213. Shaw, S. (1982), Osmanl mparatorluu, ev. M. Harmanc, stanbul: Sermet Matb. How to Forward Articles The articles duly prepared in accordance with the principles set forth are to be sent in three copies; one original, two photocopied forms with a floppy disk or compact disc, to bilig at the address given below. The last corrected fair copies in diskettes and original figures are to reach bilig not later than one month. Minor editing may be done by the Editorial Board. Correspondence Address Ahmet Yesevi niversitesi bilig Dergisi Takent Caddesi, 10. Sok. Nu: 30 06490 Bahelievler - ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bilig bilig@yesevi.edu.tr

250

You might also like