You are on page 1of 252

Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

Yard.Do.Dr. Cengiz ANIK


zet: Bu almada bilgi sosyolojisi erevesinde bilgi kavramnn tanm yaplmaktadr. Daha sonra bilginin toplumsal ilevlerine ilikin bir ozmleme sunulmaktadr. Nihayet; bilgi, toplum ve birey arasnda cereyan eden ilikileri gsterecei umulan metaforik bir model nerilmekte ve elde edilen deerlendirmeler sonu bal altnda toparlanmaktadr. Anahtar Kelimeler: Bilgi, Bilgi Sosyolojisi, letiim, Etkileim, G

Giri Bilgi toplumu, enformasyon toplumu, sanayi sonras toplum gibi betimlemelerin yaygn olarak kullanld gnmzde, artcdr ki; bilgi ile birey ve toplumun ilikilerini, balantlarn ve zellikle etkileimlerini analiz eden alma pek azdr. Daha da artc olan, bilgi kavramnn anlamn netletirmekte ekilen glktr.
Son zamanlarda youn bir ilgi konusu olmakla birlikte bilgi sosyolojisine ilikin almalarn eksikliinin, belki de en nemli nedeni, modernitenin metaya ilikin kesif vurgusudur. Nitekim Sanayi Sonras Toplum tartmalar gndeme gelmemi olsayd, muhtemeldir ki, metaya ilikin ilgi artacak, bilginin skalanmas devam edecekti. Ancak tpk sanayi toplumunun meta ile karakterize edilmesi gibi, bilgi toplumu tasarlarnn da anahtar kavramnn bilgi olmas, bilgi sosyolojisine ilikin duyarll yeniden arttrmaktadr. Yeniden, nk bu konuda olduka nemli almalar bulunmaktadr. Szgelimi Sanayi toplumu teorisyenlerinden birisi saylsa da Max Weberin, hatta Durkheimin ve zellikle Gurvitchin bu alanda olduka yetkin bir arl bulunmaktadr. Ancak bu almada, bilgi - toplum harmanlanmasna ilikin dncelerin dkm verilmeyecektir. Harmanlanmann tarihsel seyir ierisinde sergiledii grnm de ele alnmamaktadr. Alann henz bakir olduu dncesinden hareketle, bilgi kavramna bir lde alm kazandrlmaya allacak ve

Gazi niversitesi, letiim Fakltesi, Halkla likiler ve Tantm Blm / ANKARA cengiza@gazi.edu.tr

bilig Gz / 2006 say 39: 1-29 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2006, say 39

daha sonra, bilginin toplumsal ilevlerine ilikin inceleme sunulacak ve nihayet bu ilev, metaforik bir model zerinde somutlanmaya allacaktr. Buna gre alma; bilginin toplum tarafndan bireye benimsetilen bir kalp olarak kabul edilmemesi gerektii ya da tersine, bireyin, toplumsal btn kurmak iin rettii mekanizmadan ibaret bir ara olmad iddiasndan hareket etmekte ve bilginin, birey ile sosyal-doal evre etkileimlerinin rn olduu varsaym zerine bina edilmektedir.

A. Bilginin Tanm Hemen her eyi aklamak amacyla kullanlan birok kavram gibi bilgi kavram da her eyi tanmlar, betimler grnmekle birlikte, kendini anlatmaktan acizdir.
rnein bilgi, kamera kaytlar gibi bireyin yaam boyunca gerekletirdii kaytlardan m ibarettir? Yoksa genetik kodlarnda mndemi iaretler midir? Bir atlyeye giren her tr hammadde, lojikin insan hneriyle yorulmas sonucunda teknolojik rne dnyorsa, iletmeye girdi olarak ne dahil olmusa onun ad bilgi midir? Toplumsal varl her bakmdan ifade edilebilir klan kltrel simgeler birer bilgi midir? Yoksa bilgi alverii tarifine uygun ilevler ifa eden kitle iletiim aralarnn rnlerine mi sadece bilgi demeliyiz? Daha da basit ama genel bir tanmlama ile kiinin bildii ve bilmek zorunda olduu rgn - yaygn eitim kurumlarnn rettikleri mi bilgidir? Yoksa yaam deneyimi olarak alglananlar - bellenenler mi bilgidir? ok okuyan m bilir, ok gren - yaayan m? Ksacas bilgi kavram, kullanld alana, disipline ya da gndelik yaamn icaplarna uygun anlamlar kazanmtr. Bu da doaldr. Zira her tanm, kavramn anlam alann, kapsamn belirleyerek, onun ifade yeteneini snrlandrmaktadr. Kukusuz burada da, merammza uygun bir bilgi tanm sunacaz ama bu tanm, bilgi kavramnn anlamn tketmeyecektir. Popler szlklerde bilgi kavramna; bir i, konu, olay veya herhangi bir ey konusunda bilinen, malumat denilmektir. Benzer ifadelerle; bir konu ya da i konusunda bilinen, bir konu ya da i konusunda renilen ya da retilen ey, genel olarak ve ilk sezi halinde zihinsel olarak kavranm temel dnceler, bir yarglama yapabilmek ve bir yargya varabilmek iin gereken elerin her biri, bir eyi bilme hali eklinde tanmlanmaktadr. Malumat kavramyla ifade edildii gibi ou zaman bilgi ile malumat, alim ile bilgin, malum ile bilinen ve zellikle ilim ile bilim birbirlerinin yerine kullanlmaktadr. Gndelik kullanmda bu ayrma ok dikkat edilmemekle birlikte, malumat ile bilgi kavramlar arasndaki izgiye atf yaplabilecek biimde, ilim ve bilim kavramlarnn anlamlarna ilikin farklla zellikle vurgu yapld da grlmektedir. Buna gre tanrnn insanlara telkin ettii bilgi ile insanlarn kendi abalaryla elde ettii bilgi arasnda bir ayrm yaplmaktadr
2

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

(zbilgen 1986). Trkedeki bilinen kavramnn anlam Arapada malum ve maruf olmak zere iki ayr kavramla ifade edilmektedir. lim; okuyarak, yaayarak elde edilen bilgiyi anlatmaktadr. Nitekim Kuran- Kerim kendine zg bir anlam yklemeden nce cahiliye dneminde ilim kavram kiilerin yaayarak ve deneyerek, bizzat elde ettikleri bilgi anlamnda kullanlmaktadr. Yakn anlaml irfan kavram ise sezinlemelerle elde edilen bilgiyi anlatmaktadr. Alim ile arif kavramlarna da buna bal olarak farkl anlamlar yklenmektedir. Arif tanrdan bilgileri dorudan doruya alarak iman eden, marifet sahibi kiidir. Alim ise deneyerek, yaayarak, gzleyerek bilgi edinen, bilgiyi biriktiren, ileyen, malumat sahibi kiidir. Ksacas arif marifeti, alim delaleti ile Allah bulan kiidir (zutsu Tarihsiz: 47-48). Yani malum olan; tanklk ederek, gzleyerek, deneyimleyerek edinilen bilgilerdir. Maruf olan ise sezgiyle, ilhamla, marifetle edinilebilecek bilgilerdir. Bu ayrm bat dillerinde de nettir. ngilizcedeki knowledge; malumat, kanaat anlamndadr. Know bilmek, fark etmek yklemlerini karlamaktadr. Gnostic kavram ise ruhani srlara vukufiyeti ifade etmektedir. Franszcadaki ayrm daha da nettir. Connaitre; tanmak, tatmak, grmek, ulamak; connaissance; ayrt edebilmek, tanklk; savoir ise bilmek, bellemek anlamlarnda kullanlmaktadr. Nitekim Foucault (2000b: 90-91) tarafndan da popler, tekil, fikir birliinden yoksun, boyun edirilmi, sradan insanlarn (savoir des gens) bilgisiyle; kl krk yaran, erdsyon ykl (connaissance) bilgiler arasna izgi ekilmekte, hatta hakim ve mahkum ilikilerinde bu kavramlarn betimleyiciliine dikkat ekilmektedir. Kavramsal ayrtrma ak biimde gstermektedir ki; bireysel ve toplumsal bilgi; yaam boyunca edinilen, yaanan ya da deneyimlenen, teknik anlamyla gzlemlenen veya rasyonel muhakemelerle retilen bilgilerden ibaret deildir. te yandan bilgisayar bellei gibi insann ve toplumun bilgisine, toplumsal bellekteki ya da genetik kaytlardaki donanmlardr demek de mmkn deildir. Bunlarn her ikisinin toplam, bireyin ve toplumun bilgi donanmn tekil etmektedir. Baka bir ifade ile insan bilgisini ne sadece doal - sosyal evre ona ilemektedir ne de kii genetik kaytlarnn tutsadr. Birincisi birey, ait olduu sosyal ve doal evresinin ve zellikle mntesip hissettii grubunun bellettii bilgi donanmlarna sahiptir ki, sosyal-doal (ve grup) evresi onu bu yolla zihinsel olarak ina etmektedir. kincisi, kendine has bir delaleti olduu iin birey, bilgi edinme, ileme ve retme becerisine sahiptir ki, sosyal-doal evrenin belleini bu delaleti lsnde ina edebilmektedir. Ksacas hem retilmi, retilen, retilmekte olan bilginin nesnesi hem de bilgi retmi, bilgi reten ve bilgi retmekte olan bir zne olmas, onun ses doubles (Foucault 1966: 314-354) oluuna delil tekil etmektedir.
3

bilig, Gz / 2006, say 39

Demek ki bilgi, insann doal ve sosyal evresiyle etkileimi ve iletiimi sonucunda ortaya kan bir retimdir. Sosyal ve doal evresini tarayan bir varlk olarak birey, bilgi reten bir znedir. Sosyal ve doal evrenin nfuz alan iindeki bir varlk olarak da birey, bilme etkinliklerinin nesnesidir. Baka bir ifade ile, kendimiz ve evremizdeki kiilere, olay ile srelere ilikin dncelerimiz, bakalarnca da anlamlandrlp, denetlenebiliyorsa, bunlar bilgi deeri tayor demektir (Dural 43). Yani ortaya konulan bir dnce, bakalar tarafndan tespit ve tahkik edilebiliyorsa (a.y.) o bilgidir. Ksacas, bilgi zne ve nesne arasnda kurulan bir badr (Ccen 2001: 17). Bu balar gndelik, dinsel, teknik, sanatsal, bilimsel gibi trlere (a.y.) ayrmak da mmkndr. Hatta bu sralama hiyerarik olarak aamalandrlabilir. nk bilgi, gndelik yaamdan, bilime ve felsefeye kadar geni bir alanda dzenlenen ve edinilen kazanmlardr. Bu kazanmlarn iindeki bilgilerden, sadece; bir sorunsal zmlemek amacyla, akl yrtme ile ynelip, metodolojik biimde sistematik olarak insann elde ettii; dzenli, tutarl, geerli ve gvenilir, kantlanabilir ve denenebilir (Ccen 21), teste ve denetime msait bilgilere bilimsel bilgi denilebilir ve bu bilgiler, kuramsal bir karakter arz ediyorsa, ayn zamanda akademik bilgi vasf tamaktadr. Ancak, ne denli bilimsel ve akademik bilgi ortaya konulursa konulsun hem bunlar znel bir nitelik arz etmekte hem de toplumsal bir veri olan simgelerle ifade edildikleri iin, nesnel bir erevenin iine hapsedilmi olmaktadrlar. Bu karkln bir lde aydnlanmasna, bize gre, malum ve maruf kavramlar arasndaki ayrm k tutabilir. Malum kavram; yaayarak, deneyerek, gzleyerek, bizzat elde edinilen bilgileri anlatmaktadr. Maruf kavram ise tanr, yani belirli bir otorite tarafndan telkin edilen, retilen, benimsetilen ve sorgulanmadan iman edilen bilgileri tanmlamaktadr. Benzer bir biimde de knowledge; malumat, kanaat, bizzat edinilen; gnostic; ruhani, vahyedilen, ilhamla edinilen sezgisel bilgi anlamna gelmektedir.Daha net bir anlatmla savoir; benimsetilen, ilenen ve sorgulanmadan kabul edilen bilgileri; connaitre ise incelenerek, sorgulanarak, irdelenerek elde edilen bilgilere karlk kullanlmaktadr. Demek ki insan belleindeki kaytlar, ya belirli bir otorite tarafndan ilenmekte ya da bizzat kiisel abalarla edinilmektedir. Yani bilgi ad altnda sahip olunan tm mktesabat ya bildik ya da tandk eylerdir.

B. Bilgi Sosyolojisinde Bilgi Bilgi sosyolojisinin odak konu olarak ilgilendii bilgi, daha geni bir alana tekabl etmektedir. Buna toplumsal zihniyet alan demek mmkndr.
Toplumsal zihniyet alann, birey zerinde belirleyici rol oynayan ya da bireyin sosyalleme srecinde devreye giren sosyal bir mekanizma olarak gr4

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

mek yeterli deildir. Bu alan, toplumun dilleri, inanlar, normlar ve dnya gr biiminde grlen, kltrel bilgiden meydana (Carthy 2002: 14) gelmektedir. Ama ayn zamanda bu alan, insan deneyimi, kavramsallatrma yetenei ve davranndan" (a.y.) olumaktadr. Daha genel bir ifadeyle, bireyin temsiliyet yetenei (Ank 2003a: 18); konjonktrel kimi frsatlar yakaladnda, toplumsal kodlar; bireyler arasnda iletilen, paylalan simgeler retmektedir. Birey, doal ve sosyal evresindeki her eyi bir simge ile temsil etmektedir ki, bu temsiliyet sisteminin en kuatc rnei dildir. Dille, her tr sosyal ve doal varla ilikin bir tavsif ve tanm yaplmaktadr. Daha da nemlisi, bu tanm ve tavsif kapsam iinde yer alan nesne ya da varlklara ilikin mevcut, muhtemel ve potansiyel iliki ve etkileimler, kimi temsili simgelerle ifade edilmektedir. Doal-sosyal bir varla tekabl etmese de, bu tr kavramsallatrmalarla bir bakma, hibir eyden bir ey retilmektedir. Bireysel balamda gerekleen tm bu retimlere ilikin anlamlar, toplumsal ortak kodlar olarak paylaldktan sonra, bireyler iin retici, ynlendirici ve belirleyici bir mekanizma olarak, toplumsal btn tarafndan, yeniden bireylere iade edilmektedir. Bu iletiimsel srele, toplumsal zihniyet alannn snrlar tayin edilmektedir. Toplumsal zihniyetin en nemli ilevi ise, toplumsal snrlar tayin ve tesbit eden bir mekanizma olmasdr (Cohen 1985). Sonu olarak bilgi bir ya da daha fazla toplumsal grup ya da insan topluluu tarafndan kabul edilen her trl fikir ve edim biimleri; onlarn kendileri ve tekiler iin gerek kabul ettikleri olgulara ilikin fikirler, edimler"(Carthy 2002: 50) eklinde tanmlanabilir. Bu tanmda, ilk olarak, toplumsal gerekliin ilem halinde olduu vurgulanmakta ve toplum ya da belirli bir insan grubuna egemen bilgilerin toplumsal gereklii ina ettiine (a.y.) deinilmektedir. kincisi bilgi, toplumsal sistemi oluturan unsurlar arasnda srekli tedavl eden bir toplumsal para olma zellii kazanmaktadr. Toplumsal zihniyetin hem hammaddesi hem de mamul rn olarak, toplumun ayrt edici vasf olma, toplumun snrlarn tayin ve tesbit etme ve ieriini grnr klma zellii ile de bilgi, nc bir dier sfatla tavsif edilmektedir.

C. Bilginin Toplumsal levleri Bilginin tanm ve bu tanmda alt izilen vasf, ayn zamanda, bilginin ilevini de aa karmaktadr. Bilginin zellii esasen, bilgi sosyolojisinin inceleme konularnn da bir zeti niteliindedir.
Bilgi sosyolojisinin balangcn, bilginin sosyal temelleri ve bu temellerin; znel mi? nesnel mi? Olduu sorunu tekil ederken, gnmzde, bilgi sosyologlar daha ziyade, bilgi - toplum etkileimine odaklanmaktadrlar. Bu odaklanma, bilginin toplumsal ilevlerini daha belirgin hale getirmektedir.
5

bilig, Gz / 2006, say 39

1. Toplumsal Gereklii na Eden Bilgi Bilginin birinci zellii, toplumsal gerei ilemesi, yanstmas, tayp aktarmasdr. Bu vasfyla bilgi ayn zamanda toplumun tarihsel birikimidir ve zaman iinde deimekle birlikte bilgi, toplumun ya da en azndan toplumsal btn iindeki belirli bir grubun egemen grn de simgelemekte, somutlamaktadr.
Bilgi - toplum etkileimi balamnda bilgiyi ele alan Max Scheler, bir toplumdaki egemen fikir ikliminin, belirli bir grup tarafndan retildiini, ancak bu fikirlerin, mutlak gereklerle hibir zaman tam anlamyla rtmeyecei iin, toplumsal zemin (toplumun maddi koullaryla, mevcut rf, adet, gelenekleri v.s.) tarafndan ierik deiikliine urayabileceini belirtmektedir. Buna gre grup fikirleri ile toplumsal zemin ne kadar uzla halinde olursa, retilen bilgi o denli toplumsal ileve sahip olacaktr. Dolaysyla bir grubun bilgisi, toplumun mevcut - tarihsel birikimi ile karlatktan sonra cisimlemektedir. Ksacas ona gre ne belirli bir grup (aristokrat, burjuva, proleterya v.s.) tek bana topluma belirli bir ideoloji benimsetmeye muktedirdir. Ne de toplum kendi iindeki gruplarn tmn zemini iinde eritip sindirebilmektedir. Genellikle bu karlkl etkileim biiminde tezahr etmektedir (Hekman 1999: 40-43). Ayn sorunsala odakl Mannheim, daha geni bir a ortaya koymaktadr. Mannheim (2002: 27). ... belirli dnce biimlerinin toplumsal kkenleri aa kavumad takdirde, bu dnce biimlerinin olmas gerektii gibi anlalamayaca tezinden hareket etmekte ve bilgiyi ...herkesin ortak bir kader, ortak bir eylemsellik balamnda ve ortak zorluklarn stesinden gelme abas ierisinde (ki bu srelere herkes farkl biimlerde katlr) bandan beri gelitirdii, ibirliki bir grup sreci (Mannheim 2002:53) eklinde tanmlamaktadr. Bu tanma gre toplumsal gibi grnen bilgi, belirli bir grubun rn olma zellii tamaktadr. Daha dorusu, bilgi ne toplumun ne grubun, ama ayn zamanda hem toplumun hem gurubun mal olarak anlamlandrlmaktadr. Zira topluma egemen olan kollektif bilgi, son kertede bir grup tarafndan retilmi olsa bile, topluma mal olma srecinde, grubun bilgisi olma zelliini kaybetmekte, toplumun nceki bilgi kalntlar ile sentezlenmekte ve toplumsal unsurlara ve bireylere bu haliyle yanstlmakta, benimsetilmektedir. Mannheim bu sreci ideoloji ve topya kavramlaryla zmlemektedir. Mannheime (2002:27) gre, ...dnce yeteneine sadece birey sahiptir. Onun tesinde ve stnde dnen baka bir toplumsal unsur mevcut deildir. Fakat bu gerek, bireysel etkinlii dnen varlkn kendi bana tayin ve tesbit ettii anlamna gelmez.

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

Birey, kendine atfettiimiz konuma ve dnce biimini, sadece ok snrl bir anlamda kendiliinden yaratabilir. Birey, iinde bulunduu grubun dilini konuur; iinde bulunduu grubun dnd gibi dnr. Belli szckleri ve szcklerin anlamn, kullanmna sunulmak zere hazr bulur (a.y.). Bu nedenle bilgi sosyolojisi nce bireyin dnce ve davranlarnn kayna olan toplumsal balam aa karmak zorundadr. kinci olarak da bilgi sosyologlar, bu balam iindeki bireyin kendilerini evreleyen dnyaya daima farkl alardan bakmaya eilimli olduunu gzden rak tutmamaldr (Mannheim 2002: 28-29). Bu iki grevle ykmlenen Mannheim, ok ak olmamakla birlikte, bir toplumdaki egemen bilgi rgsn ideoloji, toplumsal balamlar iindeki her bir bireyin (ya da grubun) bilgi rglerini ise topya olarak tasarmlamaktadr. topya toplumsal gereklie tosladka hayal rn olmaktan kurtulmakta ama toplumsal gereklii ina eden, pekitiren toplumsal unsurlara ileyen, sindiren ideolojiyi de hrpalamakta, onun yenilenmesine, hatta ikame edilmesine neden olmaktadr. Bu sreci zmlemek amacyla Mannheim (2002, 83-85), ideolojiyi ksmi ve total olmak zere iki kategoriye ayrmaktadr. Birincisi, belirli bir grubun iddialarnn bir ksmn temsil ediyorsa ksmi; onun tm dnya grn anlatyorsa total ideolojidir. kincisi, ksmi ideoloji, dorudan bireysel zihinleri tanzim etmeye ynelik olarak; total ideoloji de dnemleri, alar, tarihsel sreleri ayrtrmak, karlatrmak amacyla kullanlmaktadr. ncs, ksmi ideoloji bireysel davran ve konumlara odaklanrken, total ideoloji toplumsal stat ve rollerle ilgilenmektedir. Bu ayrtrma, bireysel dncenin toplumsal dnceye dnmn aklamaktadr. ncelikle birey, toplumsal bir varlk olduu iin topluma egemen total ideolojinin etkisi altnda dnme eylemini gerekletirmektedir. Zira, dnceler ve bilgiyle ilgili ieriksel deerler ... byk dahilerin anszn aklna gelen fikirler olarak kmazlar. Dahiyane fikirlerin arkasnda da, dnen bireyin nnde belirlenmi olarak duran, ancak asla tin olarak varsaylmamas ve zselletirilmemesi gereken kolektif tarihsel bir deneyimsel bamlln karakteristik tarz durmaktadr (Mannheim 2002: 288). Bununla birlikte bireyi ayakta tutan bu zemin sadece tek bir deneyimsel balamllk veya tek bir dnce akm eklinde varolmamaktadr. Bu zemin birbirinden farkl, kimi zaman kesien, uzlaan; kimi zaman atan fikirlerin ahengiyle teekkl etmektedir. Bu ekillenme ise birey ya da grup topyalarndan toplumsal ksmi ya da total ideolojilere kadar srekli deien, dnen toplumsal fikir iklimiyle gereklemektedir. topya ile ideoloji arasndaki izgiyi toplumsal gereklik izmektedir. ...kendi bak asndan hareketle, prensip olarak hibir zaman gerekletiri7

bilig, Gz / 2006, say 39

lemeyecek tasarmlar topya olarak adlandrlmaktadr (Mannheim 2002: 220) ve topyalar, kar etkileimle deitirilemedikleri lde ideolojiler deildir (a.y.). topya, toplumsal gereklikle etkileime girdike ideolojiklemektedir. topyalar uygun toplumsal koullar hasl olduunda, ksmi ideolojiler olarak toplumsal zemin zerinde kendilerini belli etmekte; birbiriyle kesimeler, uzlamalar ve zellikle de atmalar halinde tezahr etmektedirler. Uygun koullarda bu etkileimden total ideolojiler domakta ve geliip yaylmakta, baka bir takm topyalar veya ksmi ideolojilerle etkileime girdike renkleri, tonlar deimekte ya da bu etkileimle oluan baka total ideolojilerce ikame edilmektedirler. Marksist gelenek, zellikle Althusser, Mannheimden elde ettiimiz sre odakl, bilginin bu tarz ilevini, kanaln bir ynn dikkate alarak zmlemektedir. Eletirel akmn kaynaklarndan birisi olan Marx ile Engelsin, mehur eseri Alman deolojisi (1987); kitlelerin teoriye kurban edilmekte olduunu ihbar eden ilk eserlerden birisidir. Esere gre, retim aralarn inhisarnda bulunduran gler, maddi egemenliklerini pekitirip, srdrebilmek amacyla, kurulu dzeni merulatran ve koruyan bilgi retmektedirler. Bu ideolojidir. Topluma egemen olan dnce yaplar maddi altyapnn eseridir. Dolaysyla bilginin egemenlik ilikilerindeki roln grebilmek iin maddi yaam koullarn aa karmak gerekmektedir. Bu adan, dikkatle bakldnda, hakikatn, olduundan nasl farkl bir biimde gsterildii hemen fark edilecektir. Bu, yanlsama ideolojisi ile gerekletirilmekte ve hakikat olan her ey, olduundan farkl bir biimde hayal ettirilmektedir. Yani ideoloji, maddi yaamn elikilerini rt bas etmek, mevcut egemen gleri korumak ve kurulu dzeni merulatrmak amacyla retilmi, sahte gerekler sunan, bozulmu, yanlsamalara neden olan; doru ve hakiki bilgileri ikame amacna ynelik olarak tedavle sokulmu bilgilerdir. Dahas ideoloji, belirli bir grubun karlarn ve maddi yaamdaki tahakkmlerini koruyup pekitirmek ve rt bas etmek amacyla retilen, uyduruk bilgilerin sistematize edilmesiyle oluturulduu iin, srekli tekini hedef almaktadr. Dolaysyla ideolojik sylemde mutlaka bir hasm bulunmaktadr. Hatta ideoloji, hasma kar uyarma, koruma, kollama v.s. vaat eden bir siyasal sylem olarak var olmakta ve var kalmaktadr. Bunun iin de ideoloji simgesel dzeyde kendini konumlandrmakta, mit ve ikonlaryla madur ve mazlumlar, gerek yaam koullarndan koparp, onlar kendi hakikatlarna yabanclatrmakta, onlarn kimliklerinden ve misyonlarndan uzaklamalarn salayarak, onlara eitli maskeler takmaktadr. Daha da nemlisi ideoloji, mstezaflar, sanal cennetlerle avutmakta, onlarn sorgulayc eilimlerini ve doal direnlerini bu yolla emmektedir.
8

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

Althusser, bu ilevin nasl gerekletirildiini zel olarak zmlemektedir. Ona gre burjuva dzeninde kamu ve zel alan ayrl sylemi retilmitir. Bu sylem, toplum iindeki glerin ayrtrldn, birinin dierince dengelendii ve denetim altnda bulundurulduu iin, hibir gcn dierini tahakkm altna alamayacan, bylece adalet ve hakkaniyetin tesis edilebileceini, smrnn yok edileceini telkin etmektedir. Bu ideolojik bir sylemdir. Zira kamusal bask arac olan devlet, saysz ideolojik araca sahiptir. Siyasal sistem onun tekelindedir. Eitim kurumlar, artistik ve entelektel alandaki kimi kurumlar, fiilen devletin emri altndadr. te yandan devlet, toplumun zerindeki asl denetimini, zel alandaki baz kurumlarla gerekletirmektedir. Bunlar; dini kurumlar, siyasi partiler, sendika, birlik, oda gibi sivil toplum rgtleri, aile kurumu, zel alandaki eitim, entelektel, artistik kurulular ve zellikle medyadr. Dolaysyla zel alandaki devletin ideolojik aygtlar, kamusal alandan daha ilevseldir ve grevleri, egemen ideolojiyi topluma ileyip sindirmek, benimsetmektir. Bu amala devlet bir yandan kamusal alandaki bask arac (fiili g kullanma tekeline sahip olduu iin) kimlii ile toplumu sindirmekte, yldrmakta; dier yandan da zel alandaki ideolojik aralaryla bireylerin zihinlerini ykamakta, onlar sadk kullara, sessiz klelere dntrmekte ve mevcut yaam koullarna rza gstermelerini temin etmekte, boyunlarndaki boyunduruu merulatrmaktadr (Althusser 2003: 169-171). stelik bu etki ve nfuzu, onlar zne gibi konumlandrarak gerekletirmektedir. nk ideoloji bireylere zne diye seslenmekte ve her ideoloji ancak bir zne aracl ile ve zneler iin var olabilmektedir. ...deoloji ancak somut (sizin gibi benim gibi) zneler iin vardr ve ideolojinin bu hedefi de ancak, zne sayesinde, baka deyile zne kategorisi ve ileyii sayesinde imkan kazanabilir (Althusser 2003: 196). Egemen bir gcn egemenlii ancak ve ancak, tabi olan (ya da tabi olmayan) eklinde tezahr eden bir tepki aracl ile aa kmaktadr. deolojiye de kabul etme/tanma, kabul etmeme/tanmama eklinde ilerlik kazandrlmaktadr (Althusser 2003: 198). Bu tepkiyi veren her bir kii zne gibi kendini dnmektedir. Oysa kabul edenler kadar kabul etmeyenler kategorisinde yer alanlar da nesnedir. deoloji, her bir znenin bu tepkilerini ileterek durmakszn yaylmakta ve zneleri nesneye dntrebilmektedir. deoloji srekli olarak znelerin kabul edililerine ilikin talimatlar yaymakla birlikte, talimat mekanizmas ve znelerin kabul grp grmedii ile ilgili asla malumat vermemektedir. Tpk tanrnn, her bir kuluna ayr ayr seslendii, onlarn her bir eylemine ayr ayr dl veya ceza takdir ettii gibi, ideoloji de ayn tarzda iletilmektedir. Tanrnn, tanr (mutlak, en byk zne) olarak kabul edilmi olmas art gzden rak tutulmaktadr. Zira bilindii gibi nce tanr kabul edilmekte sonra ona iman ya da o inkar edilmektedir (Althusser 2003: 206).
9

bilig, Gz / 2006, say 39

Burjuva ideolojisinin kabul grmesi de ayndr. nce kendini tantp, kabul ettiren bir ideoloji ile dzen tannmakta, sonra da ona uyum gsterilmekte ya da kar klmaktadr. Her iki halde de burjuva ideolojisi, burjuvann dzenini tesis ve teyid etmektedir. Bilgi sosyologlarndan elde edilen birinci veri; toplumsal gereklerin bilgide cisimlemi olmasdr. Dolaysyla toplumun birey zerindeki g gsterilerinin temel gerekesi bu ekilde ortaya kmaktadr. Toplum, gerekleri gsteren soyut ve kpms g merkezi grnm ile bireye egemen olmakta ve bu egemenlii birey (onun benimsettii gereklerin gerekliinden kuku duymayarak) benimsemekte, iselletirmektedir. Daha da nemlisi bu gereklik onun aracl ile korunmakta, tanmakta ve toplumun yeni yelerine de bizzat onun aracl ile ilenmektedir. Bununla birlikte bu verinin rettii dier nemli bir ayrnt gzden rak tutulmamaldr. Her ne kadar mevcut toplumsal zeminle uzlamak zorunda olsa da toplumsal gereklikleri reten, eninde sonunda birey ya da gruplardr. Buna gre iki nemli sonu elde edilmektedir: Bireyi evreleyen toplumsal balam, her bireyin dnyay farkl grmesi. Toplumsal gerekler ne denli kesif ve edit olursa olsun, bu gereklikler her bir bireyde, bireysel gereklikler olarak tezahr etmekte ve toplum, ne denli bireye nfuz ederse etsin, onun dta kalma potansiyelini silememektedir. Demek ki, toplumsal zemine rengini sindirme frsat yakalayan egemen g odaklarnn bireyler zerinde snrsz ve sonsuz bir otorite tesis etmeleri mmkn deildir. Bu sre, Mannheimden ilhamla yle zmlenebilir: Her birey, toplumsal gereklerle bark ya da atk topyalara sahiptir. Bu nedenle her toplum neredeyse snrsz sayda topik zenginlik ve eitlilik iermektedir. Baz topyalar toplumsal gereklerle (genel kabuller) karlaarak birey ve genellikle gruplara zg lkler halinde formle olmaktadrlar ki bu mikro toplumsal projeler, toplumdaki ksmi ideolojileri tekil etmektedir. Bunlar toplumsal zemine sirayet ettike; yaylma, benimsenme ve aktarlma potansiyelleri lsnde makro ideolojilere dnmektedirler. Makro ideolojilerin youn ve kat birer otorite odaklarna dnme srecini de Althusser zmlemektedir. Kendi egemen olduu kamusal alan ierisinde devlet, toplum adna bireylere fiili g kullanma tekeline sahiptir. Bu yzden de devlet, topluma egemen olmak isteyen g odaklarnn ele geirmeyi hedefledikleri bir otorite merkezidir. Bununla birlikte topluma hakim olmak ve sulta kurmak isteyenlerin ele geirdikleri devlet, kamusal alana olduu kadar, zel alana da egemendir. Sivil
10

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

toplum ad altnda rettii birok ideolojik aygt ile devlet, kamusal alanda fiili g kullanarak srdrd egemenliini, zel alanda topluma ideoloji rnga ederek pekitirmekte, gelitirmekte ve srdrmektedir. Bunu da, kamusal alanda nesneletirdii bireylere zel alanda zneymi gibi (yani onlarn rza ve itirazlarn organize ve koordine edip) davranarak gerekletirmektedir. En amansz kozu ise kendi varln, rettii hasm tekiyle gerekelendirip, kendisine bu yolla militan yandalar edinmesidir. Bu ekilde ilemselletirilen ve toplumsal gerekliklere dntrlen makro ideolojinin fani olmasnn nedeni, her makro ideolojinin yeni baz topya ve mikro ideolojilerce denetim ve tehdit altnda bulundurulmasdr. Bunun sonucunda her makro ideoloji kendini deitirmekte, yenilemekte ve hatta onun kadar sirayet edebilen baka mikro ideolojiler tarafndan ikame edilmektedir. Demek ki hibir g baki deildir. Onlar da tpk yaratclar ve yayclar gibi fanidir.

2. Toplumsal Etkileim Arac Bilgi Bilgi kavramnn ierdii ikinci zellik, bilginin; toplumsal sistemi oluturan unsurlar arasnda srekli tedavl eden bir toplumsal para olmas ve tedavl ettike toplumsal gereklii, srekli olarak yeniden ina etmesidir.
Almanyadaki kaynaklardan beslenerek gelitirdii yaklamn, 1930lu yllarda g ettii, ABDde nemli lde benimseten, Amerikal sosyal bilimcilerin bilgi sosyolojisi anlayn ekillendiren ve ncelikle George Herbert Meadla neredeyse zde balar olan (Hekman 1999: 45) Alfred Schutz, anlamn toplumsal dzlemde nasl olutuunu zmlemeyi amalamaktadr. Zira bu zmleme, toplumsal gerekliin oluma srecini gn yzne kartacaktr. Schutzun tezi, anlamn zneye zg bir rn olduudur. Buna gre anlam, birey tarafndan oluturulmaktadr. Birey, sosyal bir varlk olduundan, kendi anlamn paylaabilmek amacyla, onu iletiimsel bir materyale dntrmektedir ve bylece anlama ilikin ortaklama gerekletirilmekte ve anlam nesnellemektedir. Bununla birlikte anlam, toplumsal unsurlar arasnda tedavl ettike, bireyler tarafndan znel yklemelere maruz kalmaktadr. Yani anlam, zneler aras bir zellik arz etmektedir. Bu da srekli olarak, znelerin her seferinde yeniden, anlam balamnda etkileimini zorunlu klmaktadr. nk anlam, tedavl etme sreci iinde, znelere zg boyuta indirgendike, iletiimsel materyal olma zelliini kaybetmektedir. Anlama ilikin yeniden ortaklk oluturabilmek iin onu yeniden nesnelletirmek gerekmektedir. Bylece anlam toplumsal tedavl sreci iinde srekli yeniden retilmektedir (Hekman 1999: 46-48).

11

bilig, Gz / 2006, say 39

Anlamn bu tarz zneler arasl toplumsal gereklii ina etmektedir ki, Schutzun bu vargs, Berger ve Luckmann iin k noktas olmaktadr. Ama nce Meada gz atmak daha dorudur. Bilginin ilevinin, Almanyadaki bilgi sosyologlar ve ABDdeki pragmatistler asndan zel bir ilgi konusu olduu sylenebilir. ki gelenek de bireylerin yaadklar zel toplumsal balam iinde nasl dndklerini; dnmenin ve bilincin zel toplumsal ve tarihsel balamlardan nasl miras alndn; toplu eilimlerin, insanlarn eriebilecekleri toplumsal nesneleri kesin olarak nasl saladn anlamaya almtr. Her iki gelenekle uraanlar, geleneksel bilgi felsefelerini tanmladklarn aka belirtmiler, insan bilincinin ve dncesinin ileme biimine ilikin kendi anlaylarn kurmak zere modern grgl bilimlere ynelmiler (McCarthy 2002: 122) dir. Bu iki gelenekten, toplumsal varln ve zihinsel alann srekli deiim ve etkileim iinde olduu, en nemli miras olarak bugne kalmtr (McCarthy 2002: 125). Bu mirasn zn, Meadn, benliklerin ve toplumun srekli deiim iinde olduu, insan eyleminin toplumsal bir dnya tarafndan kurulduu tezi tekil etmektedir (a.y.). Bu tezi Mead, bireysel benlii zne ben (I) ve nesne ben (me) olmak zere iki kategoriye ayrarak temellendirmektedir. Nesne ben bireyin toplumsal yandr. zne ben ise bireysel yann gstermektedir. Toplumsal iliki sreci iinde kii, bakalarnn kendisi hakknda neler dnyor, ne tr kanaatler tayor olduuna ilikin tahminlerde bulunmaktadr. Bu tahminlere gre kendisine eki dzen vermektedir. En ok sayda bakasnn gzne girmek amacyla, kendisini, onlarn grmek istedii kii gibi gstermeye almaktadr ki, bu onun nesnel benliidir. Toplumsal olan her ey de kiiye bu ekilde sirayet etmekte, benimsetilmekte ve yerletirilmektedir. Bakalarnn kendisi hakkndaki yklemelerine kii, iinden geldii gibi bir tepki verdii durumlarda ise bireyin zne beni aa kmaktadr. Ksacas zne ben ve nesne ben olarak bireysel benlik, toplumsal iletiim ak iinde belirmekte, belirlenmektedir (Coser 1990: 323). Dolaysyla her birey toplumsal yaam iinde ona yklenen roln ne olduunu kavramaya, kendisinden ne beklendiini anlamaya almaktadr. Bakalarnn ilgi, sayg, takdir ve taltiflerini kazanmak amacyla, onlarn gzyle kendine bakp, kendisini onlarn istedii bir kiiye dntrmeye alarak, bu yolla bakalarnn gr alanna girmeyi baarmaktadr. Kimi zaman da bakalarnn istedii gibi deil, kendi istedii gibi bakalarna grnmektedir (Lazar 2001:18). Ksacas nesne ben aracl ile toplum bireyi ina ederken, zne ben aracl ile de birey toplumu ina etmektedir (Coser 1990: 323). Bu ina, anlamlarla gerekletirilen bir sretir. Anlam, sabit bir yafta olarak balangta herkesin kendi istedii gibi rettii ama iletiimsel boyut kazanabilmesi iin toplumsal mutabakatla ierii belirlenen, bu yzden de srekli dei12

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

en yaktrmalardr. Zira etkileim iletiim sreci iinde ba kurulan varlklara ilikin yorumlamalar, srekli gzden geirilmekte, yeniden biimlendirilmekte, her defasnda yeniden retilmektedir (Blumer 1969: 5). Eylem halindeki insanlarn toplam olarak kabul edilmesi gereken toplum (a.y. 85) iinde birey; srekli olarak kendini aa vuran (self indication), evresindeki baz varlklara dikkatini odaklayan, onlar gren, okuyan, yorumlayan ve bu yolla toplumun iletiim mekanizmasn srekli ileten; ayn zamanda da ayna (reflexive) rolyle bakalarn srekli lp tartan, gzetleyen, onlarn beklentilerine gre kendi kanaat ve davranlarn ekillendiren zne ve nesnedir (a.y. 81). Toplum, birbirini bu ekilde ina eden ve birbirlerince ina edilen insan varlklarnn temel tan oluturduu bir btndr ve bu btn, birbirine ilikin yaktrmalar sonucunda anlamlandrlan bir kurgudan ibarettir. Bu kurgu srecini Berger ve Luckmann, nesnel ve znel gerekliin diyalektii olarak tasarmlamaktadr. Bu diyalektik tasarma gre birey ya da vurum (externalization) yoluyla toplumsal gereklii ilemekte ya da sindirme (internalization) yoluyla toplumsal gereklik tarafndan ilenmektedir. Yazarlara gre, gerek, dnr ve hatta bilim adamlarnn zannettii kadar derin ve sofistike bir toplumsal durum deildir. Bu yanlgya, tek bir gerek gereklik neden olmaktadr. Oysa toplum, bir yn gereklik (multiple realities) halinde kurulmaktadr. Bunun nedeni toplumun kurulma srecinin hibir zaman sonra ermemesidir. Toplum yesi olan insanlar, gndelik yaamlarnda kendileri iin dzenlenmi (ordered) ve yapsallatrlm (patterned) nesnel gereklikleri bakalaryla paylatka, tipik hale getirilmi rollerinin ne olduunu renmektedirler. Bu, onlar iin; yani herkesle ayn eyi paylayor olmak, tipik roln uygun grd tarzda bakalaryla balar kurmak, kendini rahat ve gvende hissetmenin, toplumsal mntesip olmann yoludur. Dolaysyla, toplumsal gereklii bu ekilde ileyen, nesnel boyutlu anlamlandrmalar; kiinin seme zgrln kstlamakla birlikte, onun kafa karkln nlemekte ve toplumsal harmoniyi temin etmektedir (Luckmann-Berger 1966: 72-79). Ancak snrlandrlm olsa da kiilerin alternatifleri (tipik roller dndaki baka rol tipleri) tmyle ortadan kalkmamaktadr. Esasen, toplumun nesnel gerei, her birey iin bir urak noktas (moment) olarak dnlmelidir. Zira znel gereklik, kendini her koulda korumaktadr. Toplumun benimsetmeye ve bireyin sindirmeye (internalization) alt nesnel gerekliin kusursuz biimde zmsenmesi mmkn deildir. Yani bu nesnel gereklik her bireyde farkl bir znel boyutla yanstlmaktadr. Bu yanstma ak ya da zmni bir yn gereklie iaret etmektedir (LuckmannBerger 1966: 130-133). znel gereklikleri aan, kuatan nesnel bir gereklik olsa da, znel gereklikler nesnel gerekliin her an yeniden kurgulanmasn
13

bilig, Gz / 2006, say 39

potansiyel olarak iermektedir ve bu diyalektik sre, toplumsal gerekliin anlamsal dzeyde, sonu olmayan bir kurgulama olarak srekli ina edilmesine vesile olmaktadr. Bilginin toplumsal ilevlerini inceleyerek elde ettiimiz ikinci veri, bilginin sre ierikli; yani srekli deiebilen ve asla katlamayan, donuklamayan ve buzlanmayan toplumsal unsur olduudur. Byle olmasnn nedeni, bilginin yegane hammaddesinin anlam olmas ve anlamn da sadece zne - birey tarafndan retilebilmesidir. Kukusuz ki birey tarafndan retilen anlam, herhangi bir anlam olarak kaldnda, toplumsal bir ileve sahip deildir. Anlam, iletiimsel bir materyale dntrld, paylald takdirde toplumsal bir ierik kazanmaktadr ki, bu da etkileimi zorunlu klmaktadr. Yani znel anlamn nesnel ilevini aa vuran simgesel etkileimdir ve anlam, znel alanla nesnel alan arasnda srekli ilendii; eksildii veya fazlalat, gelitii ya da dnt, srekli olarak deitii iin simgeler hibir zaman sabit bir ierik yklenmemektedir. Etkileim bu diriliin hem nedeni hem de sonucudur. Zira zneler arasnda anlamn nasl bir ierie sahip olduunu grmek iin iletiim kurmak gerekmektedir. Anlam, zneler arasnda aktarldka znel alana indirgenmekte, ortaklamay (iletiimi) temin etmek iin anlam yeniden nesnel alana ekmek gerekmekte, etkileim bylece kendi i dinamiklerinden ald enerjiyle bitimsiz ve snrsz bir seyir izlemektedir. Bilginin hammaddesindeki bu kararszlk, bilgi ile tanan ve ilenen g ile egemenlik ilikilerinin de sreksizliini temin etmektedir. Hatta zorlamalar, germeler, barikatlamalarla sreklilik temin edilmeye alldnda, kkl kopular, dnler ortaya kmaktadr. nk toplumsal btnn epistemik yap talar olan bireyler, d evreleri tarafndan ina edildii kadar, d evrelerini de ina etmektedirler. D dnyada kendisine sunulan gereklikleri iselletirdikleri kadar, d evresine de kendi gerekliklerini ileyebilmektedirler. Bunun ad znel ve nesnel gerekliklerin diyalektiidir ki, her sentez antitezini reterek ilemektedir.

3. Toplumsal Yap Harc Bilgi Yukardaki tanmda bilgi, toplumsal zihniyetin hem hammaddesi hem de mamul rn olarak, toplumun ayrt edici vasf olma, toplumun snrlarn tayin ve tespit etme, ieriini grnr klma zellii ile, nc bir dier sfatla tavsif edilmiti.
Bilginin nc zellii, toplumsal zihniyetin muhtevas olan bilginin; bireyi biimlendiren, snrlandran, ona eki dzen veren ve hatta dayatmalarda bulunan bir toplumsal mekanizma olduuna atf yapmaktadr. Bununla birlikte ayn mekanizma, topluma intisap etmi her bir birey tarafndan szld, elendii, filtrelendii; bu sre iinde hem toplumsal rn hem deil, hem bireysel rn
14

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

hem deil; daha dorusu bireyin de toplumun da hem girdisi hem kts olduuna iaret etmektedir. Nitekim Hakikat ve Yntemde Hans-Georg Gadamer (1975) toplumlarn dillerinde tezahr eden hakikatn (truth) ne olduunu gn yzne karmaya almaktadr. Dil, topluma ait anlalabilen tek varlktr ve stelik dil, bireylerin kulland toplumsal bir varlktr. Ksacas dil, toplum ile bireyin kesitii, kaynat ya da att merkezi bir blgedir. Dilin birinci rnei konumadr ve konuma, neredeyse snrsz bir anlam alan ortaya koymaktadr. kinci rnek yazdr. Yazda anlam kstlanmakta, snrlandrlmaktadr. Hatta konuurken alabildiine yaylan anlam, yazda sabitlendii iin, yaz, bir sre sonra yazann da yabanc kald bir dilsel rndr (Gadamer 1975: 350-355). Dilin bir dier rnei yorumdur. Yaz ya da sze dklmese de yorum, dilsel bir rndr. Zira eninde sonunda dile ihtiya duymaktadr (Gadamer 1975: 360). Sonu olarak dil aracl ile toplumsal olan her eyi ediniriz ve dil aracl ile toplumsal olan her eyi ileriz. Bu balamda dil bize, bir dnya vermektedir. Dnyaya ve kendimize ilikin her tr bilginin arac dildir (Gadamer 1975: 445). Dil bize bir dnya tad gibi biz de kendi dnyamz dille tarz (Gadamer 1975: 404). Tam da bu noktada dil, hem znelliin hem de nesnelliin kaynama alann tesis etmektedir. Dilin simgelerine, toplumun her bir yesi yakn anlamlar ykledii iin dil, iletiimsel bir ilev grmekte, ortaklama yaratmaktadr. Ama ayn simgenin, her bir bireyin zihninde, dieriyle asla rttrlemeyecek znel anlamlar da bulunmaktadr. te bu znel anlamlar, yan yana gelerek nesnel anlamlar retmektedir. Bir toplumun dilsel nesnesi gibi konumland her kesitte birey, kendi znel anlamn dilsel simgeye sindirerek, toplumsal dil ortamndaki yerini almaktadr. Bireyin d dnya ile temas her zaman iki biimde gereklemektedir. Birincisi birey, dilin kendisine tad d dnya gereklii kadar, gerek dnyay grebilmektedir (Gadamer 1975: 495). kincisi birey, d dnyada olup bitenlerin sadece bilmek istediklerini bilmektedir (Gadamer 1975: 446) ve bu; bireysel olanla toplumsal olann bulumas olay, nyarg (prejudice) kavramnda mndemitir. Gadamer (1975: 237), evresinde olup bitenleri anlamas iin yorumcunun her an emrine amade bulunan zihinsel kaytlar tarif etmek amacyla nyarg kavramn kullanmaktadr. Bu kaytlar her bir bireye ait ve zg olmakla birlikte, tmyle tarihsel ve toplumsaldr. Ayn zamanda nyarg sadece bir kiinin deil; grubun, topluluun, toplumun, hatta dnemlerin gzlkleri de olabilmektedir. Nitekim aydnlanmann geleneksel nyarglara kar sergiledii keskin tavr, aydnlanmann nyargsdr. Bu yzden meru olan ve olmayan nyarg ayrmna gidilmesi daha isabetlidir. Bu balamda gizli ya da gizlenmi nyarglarn toplumsal tehlikeler ierdiinin bilinmesi gerekir. Zira bunlar despota bir tarzla varlklarn srdrebilmektedir (Gadamer
15

bilig, Gz / 2006, say 39

1975: 239-240). Bylece bilme iinde bizi doruya ynelten nyarglarmz meru, yanla yneltenler ise gayri merudur (Gadamer 1975: 266). Gadamere gre tarih, tarihte var olan kii ve toplumlarn ya da olay tanklarnn gzyle grlemez. nk o ekilde grmek iin de kiisel nyargya ihtiya vardr (Gadamer 1975: 271). Toplumu topyekn grmek iin, her bir toplumsal unsurun gzyle toplumu grmek gerekir. Bu da mmkn deildir ve fakat grme, anlama ii; tm bunlarn karmas, kaynamasnn sonucunda gereklemektedir. Bir bakma bak asnda ya da nyargda, toplumsal ve bireysel olan ne varsa hepsi birbirine karm halde tezahr etmekte ve anlamlandrma bu ekilde gereklemektedir ki, bu; bilginin alnma, ilenme, retilme ve tedavl etme srecini anlatmaktadr. Toplumsal ve bireysel olann nyargda kaynamas sayesindedir ki, toplum ve birey, simgeleri sayesinde, baka kii ve toplumlarla aralarna simgesel snr izgileri izebilmektedirler. ...simgeler baka bir eylerin yerini tutmaktan ya da baka bir eyleri temsil etmekten daha fazlasn yaparlar. Aslna baklrsa tm yaptklar bundan ibaret olsayd geerliliklerini kaybederlerdi. Simgeler ayn zamanda kendilerini kullananlara, anlamlarnn bir ksmn kendilerine kazandrmalarna izin verir. ...bu simgelerin anlamlar ayn biimde paylalmaz. Simgelerin her birinin anlam, bireyin kendine zg tecrbesinin dolaymndan geer (Cohen 1999: 11). Tezini bu cmlelerle ortaya koyan Cohen (1999: 14), etkileimleri sonucunda rlen anlam alarn insanlarn yaadka srekli yenilediklerini; bu anlam alarnn ne mutlak belirleyici ne de etkisiz nfuzsuz olduunu, sadece insan varlnn toplumsal davrana anlam ilitirme yetenei ile mcehhez olduunu belirtmektedir. Bizler gzlemlediimiz eye anlam veririz. Verdiimiz bu anlam bize aittir ve davran gerekletirenin amalad anlamla akabilir de, akmayabilir de. Bylelikle, etrafmzda srp giden ve katldmz davran anladmz lde davran yorumlarz ve bu yorumdan hareketle edimde bulunuruz; davrana anlam ilitirmeye bakarz. Toplumsal etkileim bunun gibi yorumlara yaslanr. Toplumsal etkileim znde anlamlarn grd itir (Cohen 1999: 15). Toplumsal btnl tesis eden etkileim, Cohene gre, doalar gerei simgelerin yoruma ak olmalar sayesinde gereklemektedir. Simgeler, ekil verilebilir olduklarndan, bireyin koullarna uymalar salanabilir. Bu sayede bireylerin kendi bireyselliklerinden vazgemeksizin bir toplulua olan ballklarn yaantlayabilecekleri ve davurabilecekleri koullar (media) salayabilirler. Simgeler o denli
16

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

ok ynldrler ki, sklkla zgn anlam kalplarna uydurulabilirken, ayn simgeyi ayn anda kullanan baka kimseler bu arptmalarn farkna varmazlar (Cohen 1999: 16). Bu sayede yani, simgeler hem znel hem de nesnel olabildikleri iin ...bireysellik ve genellik uzlatrlabilmektedir (Cohen 1999: 20). Ayn simgeye yakn anlamlar yklenebilmesi, daha dorusu simgelerin insanlara byle bir nimet sunmas, onlarn hem bir toplum yesi olma hazzn elde etmelerini hem de bireyselliklerini koruyarak znel kimliklerini tayabilmelerini temin etmektedir. Ksacas simgesel dzeyde hem birey hem de toplum kurgulanm, kurulmu olmakta ve bylece snrlar da tayin ve tespit edilmektedir. Abraham A. Moles (T.siz: 68-75) bu sreci, sosyo kltrel devre adn verdii bir ema ile modelletirmektedir.

Makro Ortam

Kiisel Kltrn Yerlemesi

Kitle Kltr

Kltrel rnler

Yar Rastlantsal Yaynlar Eik Bekileri

Yaratclar

Mas Media

Karar

Deerler

lk Semeler Yeni rn veya eserler lk Yayn Sosyokltrel Taplo

Mikro Ortam

Yar Rastlantsal

Olaylar Tarihsellik

Teknik Uygulamlar Dnya stne Eylem

ekil 1: A. Molesin Kltrlenim Modeli


17

bilig, Gz / 2006, say 39

Kltrlenim kuramn aklarken Moles, sosyo-kltrel devre iinde medyann, mozaik kltr inacs ilevi grdn belirtmektedir. Ona gre her birey yaratcdr. Keif ya da icat yapabilir. Yaratmann hammaddesi ise bilgidir. Bu yzden her yaratcnn rn tedavl etmez. Bu, herkesin hayal kurabilmesine ama hayallerini daha mkemmel biimde yazan ya da syleyenlerin yazar-air ya da edebiyat saylmasna benzemektedir. Yani, icat ya da keiflerini tedavle srebilenlerin yaratclklar fark edilmektedir. Zira onlarn hayalleri medyatik bir materyale dntrlmekte, znel alandan kp nesnel ortamda yaylmaktadr. Bununla birlikte sosyokltrel devre iinde bu sre grlmek istendiinde, tanmna aykr bir biimde srecin ne ban ne de bitiini belirlemek mmkndr. Zira yaratcnn kulukadaki zihinsel rnlerini aa karan simgeler, devre iinde srekli dolaan bilgileri tamaktadr ve her durakta bilginin ierii kayp ya da katklara maruz kalmaktadr. Yaratcnn da rn, kendisinden kurtulur kurtulmaz, evrenin her bir gesi tarafndan tketilmekte ya da yeniden ilenmekte ve yaratcnn rn olma zelliini hzla kaybetmektedir. Ksacas bu devre Molesun (T.siz:71) ifadesiyle yledir: Burada (u) geler bulunmaktadr: Fikri, entelektel eserleri dntren ve bir mikro-evrede yayan yaratc, kitle iletiim aralarnn beslendikleri genel bir depoda fikirleri, olaylar ve olgular toplayan sosyokltrel tablo, yaratcnn da iinde yer ald makro evreyi veya alan sulayan kitle iletiim aralar.. Bu ekil, devrenin kendi stne greli kapalln vurgulamaktadr. Yeni fikirler, dnyadaki olaylarca dourganlaan eski fikirlerden hareketle yaplmaktadr. Devre, d dnyaya drt geyle balanmaktadr. Bir yandan yaratcnn imgesel oyunu, te yandan nesneler dnyasna alan gerekletirmeler, bir baka yandan tarihsel olaylara haberleri balayclar ve nihayet devreyi sosyal deerlere balayan iletiim aralar yneticileri. Molesin bu modeli znel alandan nesnel alana bilginin nasl sirayet ve tedavl ettiini de ksmen gstermektedir. Bir toplumdaki entelektel artistik edebi ya da teknokrat yaratclar, kendilerinin de iinde bulunduu bir mikro ortamda, ilk yayn olarak eserlerini tedavle brakmaktadrlar. Bu ortam bir tr, toplumun yaratc sitesidir. catlar, keifler, aratrmalar ve dier benzeri yaptlar bu sitede retilmekte ve paylalmaktadr. Bu site ayn zamanda toplumun sosyo-kltrel tablosunun repertuardr. Bu repertuardan medya semeler yapmakta ve medyatik tercih ve kararlara gre bu semeler yeniden ilenerek, ilenmi yeni kltrel rnler olarak makro ortama sunulmaktadr. Bu ortam toplumun tmn kapsayacak geniliktedir. Nihayet bu ortamda kiisel yaratlar toplumun geneline yaylmakta ve kitle kltr olarak da tketilmektedir.
18

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

Bu model, dngy ksmen gstermektedir. Bireylerin, tedavl eden rnleri almlama aamasndaki anlamlandrmalar ksmen grmezden gelinmektedir. Model, bireysel bir yaptn toplumsallamasn kapsamakla birlikte, toplumsal olann bireysel dzlemde kabul edilmesini iermemektedir. Bununla birlikte model, zellikle siyasal ierikli rnlerin topluma mal edilme srecini aklamakta ie yarar grnmektedir. Zira siyasal program, proje ve planlarda belirli bir yaratclar sitesinde retildikten sonra medya aracl ile topluma benimsetilmeye ve zellikle kitle kltr rn olarak tketilmesi temin edilmeye allmaktadr. Bilginin toplumsal ilevlerinin ncsnn ortaya koyduu sonu da demek ki; gcn aktld ve ayn zamanda szld, damtld, arndrld toplumsal alann dil olduudur. Dilde birey ve toplum kesimekte, kaynamakta, atmakta ve dil bylece egemenlik ilikilerinin hem ayyuka karld hem de gizlendii toplumsal blgeyi tekil etmektedir. Bu blgede, bireyler, tarih ve toplum tarafndan kendilerine verilen, nyarg adndaki gzlklerle evrelerine bakmaktadrlar. Gzle mercei takan tarih ve toplum, mercekten bakan ise bireyin gzleridir. nyarglarn znel olanla nesnel olan buluturmas, bireyin dier toplumsal unsurlarla ve toplumun baka toplumlarla arasna snr izgileri atmasna izin vermektedir. Dolaysyla belirli simgesel etkileimlerle belirli toplumlar, topluluklar, gruplar ina edilebilmektedir. Szgelimi cemaatler ya da gruplar kendi aralarnda balar tesis edebilmek amacyla anlam kullanmaktadrlar. Hilal, ha, alt keli yldz rneklerinde olduu gibi. Belirli simgeler etrafnda rgtlendirilerek cemaatler, camialar ina edilebilmektedir. zellikle siyasal gruplar ok eitli simgelerle kendilerine snrlar tayin etmekte, siyasal topluluklar ina etmektedirler.

D. Toplum Bilgi Etkileimine likin Metaforik Model Denemesi Bilgi sosyolojisine ilikin rnlerden elde edilen bu veriler meczedilip konumlandrldnda, bize gre, yle bir ema ortaya kmaktadr ve bu ema; birey, bilgi, toplum geni iindeki iliki - iletiim - etkileim an zmleme iddias tayan metaforik bir modeli resmetmektedir.

19

bilig, Gz / 2006, say 39

ekil 2: Birey, Toplum, Bilgi genindeki Epistemik Akm Gsteren Tipoloji


20

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

ekil; bilgi, birey, toplum geninin snrlar iinde gerekleen ilikiye - etkileime - iletiime ilikin zihnimizde armlar yaratacak bir tipolojinin metaforla anlatmdr. Toplumsal tarla, tpk toprak gibi her eyin yeerip yetitii ve her eyin yalanp yok olduu bir mekandr. Bu mekan, en az topran sahip olduu eitlilikte madde trlerine, onlarn analizlerine, sentezlerine benzer canlla ve zenginlie sahiptir. Bu mekanda birey de dahil, her ey doar, byr, geliir, lr ve yeniden doar. Ancak bu doum kukusuz ki, anlamsal bir doumdur. Nasl ki sonbaharda topraa den bir yaprak, ilkbaharda, farkl bir zaman, mekan (zira toprak, gne, atmosfer ayn deildir) ve konjonktrde ortaya kyorsa, bizim altmz netlikte olmasa da anlamn yeniden douu, farkl zaman, mekan ve konjonktrdeki bedenlerle ama hep birey bedeniyle dnyaya gelmektedir. Ayn ekilde toplumsal olgularn parametreleri olan ilev, yap ve kurumlar, farkl grnmlerle de olsa, belirli bir anlam erevesinde gn yzne kmaktadrlar. Keza toplumun alt sistemleri olan birey, grup, topluluk, cemaat (komnyon) ve benzeri (mesleki birlikler, karbask gruplar, entegre ortaklklar, dier eitli rgtlenmeler, iletmeler, tarikatlar v.s.) oluumlar da, belirli bir grnm altndaki anlamlaryla yok olup, farkl bir zaman, mekan ve konjonktrde, farkl bir grnm altnda, yeni bir anlamla yeniden domaktadrlar ve bu sre, sonsuz bir devinimle srp gelmekte ve srp gitmektedir. Buna saysz rnek vermek mmkndr (ii sendikalar balamnda bkz: Ank 1997). Kl adrla, atonun, gkdelen apartmanlarn anlam ayndr: nsanlar barndrmak. Ama farkl mekan, zaman ve konjonktrde farkl bir grnmle cisimlemilerdir. Kabile, ky, snf, bask rgt v.s. gibi toplumsal oluumlar; avclk, toplayclk, tarmsal retim, manifaktr retim, kapitalist retim v.s. gibi ekonomik; riyaset, krallk, imparatorluk, ulus-devlet gibi siyasal oluumlar ve bunlarn ok saydaki alt oluumlar iin de ayn tespiti yapmak mmkndr. Tm bunlar toplumsal tarlann ieriini tekil etmektedirler. Toplumsal tarla, i ierik ve d ieriini tekil eden i evre ve d evreye sahiptir. evresi ile d evresi arasndaki snrlar, bata ve hatta balca dil olmak zere kltrel kodlar belirlemektedir. Doal-sosyal i ve d evresinde cereyan eden etkileim ve iletiim; bu balamdaki uyum ve direnmeler, uzlama ve krlmalar, eklemlenme ve kopmalar, zellikle gerginlikler, konjonktrleri yaratmakta ve konjonktr her kurulu, rl, etkileim-iletiim an deitirip dntrmekte ya da yok edip, var etmektedir. Bu entropik sre, yenilenmenin, yani anlamn srekli yeni bedenlerde, cisimlerde, srekli var olmasn ve yok olup, yeniden varolmasn temin etmektedir. Toplumsal tarlann i-d sosyal-doal evresindeki zaman, mekan ve konjonktrler, bireylerin her an anlam buharlar retmelerine neden olmaktadr. Toplumsal tarla zemininden kopan bu buharlar, enformasyon
21

bilig, Gz / 2006, say 39

Toplumsal tarla zemininden kopan bu buharlar, enformasyon bulutlarn oluturmaktadrlar. Enformasyon bulutlar, eitli atmosferik nedenlerle, ieriini oluturan katklardan daha farkl ve onlar aan bir senteze dnmektedir. Anlam buharlar, sonsuz derecede farkllk ve zenginlik ieren bireylerin zihinsel retimleridir. Bu rnler enformasyon bulutlarnn ham maddeleridir. Orada yeniden ilenmekte, biimlenmekte ve sentezlenmektedir. Yani enformasyon bulutlarn, kesiksiz ve snrsz retilen fizik ve metafizik bilgi kaynaklar beslemektedir. Kesiksiz ve snrsz besin kaynaklarna sahip enformasyon bulutlar, uygun koul ve younluu yakaladnda, bilgi damlalarna dnmekte ve toplumsal tarlann bilgi gln doldurmaktadr. Toplumsal bilgi glnn bata gelen besin kayna, enformasyon bulutlar ve onlardan dklen bilgi damlalardr. Denilebilir ki bilgi damlalar, modern zamanlara kadar, toplumsal bilgi gln en fazla besleyen kaynaklardr. Mitolojik metinlerden dini ve ahlak kural, kssa ve yklere kadar eitlilik ve zenginlik arz eden rnekler, bu kaynaklarn en fazla gze batanlardr. Gnmzde anonim destanlar, deyiler, ykler, halk biliminin konusunu tekil eden dier folklorik, edebi ve artistik rnler (ki bizde halk trkleri bata gelenidir ve her birinin bir konu dokusu vardr); ataszleri, zdeyiler, deyimler ve bunlara benzer dorudan toplumun mal olan bilgi trleri, toplumsal bilgi glnn en nemli bilgi kaynaklardr. Bununla birlikte, tarm toplumlarnda ksmen, modern toplumlarda ise olduka youn ve kapsaml biimde toplumsal bilgi glnn kaynaklar yaratclar olmutur. Entelektel, edebi, artistik, teknik yaratclar, zellikle modern toplumlarda o kadar youn biimde toplumsal bilgi gln beslemilerdir ki, neredeyse balca besin kayna olacak kadar gl doldurmulardr. Kukusuz ki eski dnemlerde de toplumsal bilgi gln besleyen birok yaratc bulunmaktadr. aman ve bycler hem fiziksel hem ruhsal saaltc olarak bu balamda ba ekmektedir. Ancak modern dnemlerde birey, bilginin hem reticisi hem tketicisi, hem znesi hem nesnesi haline gelmitir. Aratrmacnn hem kendisi insandr hem konusu ve kobaylar insandr. Dolaysyla bilgi-iktidar ilikisi ncekilere gre, modern dnemlerde ok byk deiiklikler arz etmektedir. Bu konuyu yazl - szl kltr, iktidarn soyut - somut kaynaklar, rasyonel bilgi - hurafe bilgi gibi ok eitli balamlaryla ayrca ele almak gerekmektedir. Nitekim Foucault zellikle Kelimeler ve eyler (2001: 435)in nsan ve kizleri balkl blmnde ...insann bir bilgi iin nesne ve bilen iin de zne olan konumunu, olduka yetkin bir biimde ilemektedir.

22

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

Demek ki toplumsal bilgi gl iki kaynaktan beslenmekte ve en nemlisi de bu epistemik tipoloji bu aamadan itibaren, epistemik iktidarlarn zmlenmesine katk salayc bir grnt salamaktadr. Zira, bilginin doal akmna mdahale etme frsat bu aamada ele geirilmektedir. zellikle bilgi damlalarnn bereket yadrmad; frtnalarn, boralarn patlad, sel basknlarnn, taknlarn yaand ya da tersine kurakln, verimsizliin had safhaya kt konjonktrel aralklarda, gle bilgi dkmesini baaran yaratclar, toplumsal tarlay sulama ve kendi episteme (Foucaultnun kulland anlamda)ini toplumun geneline yayma, benimsetme frsatn ele geirmi olmaktadrlar. Bu durum gnmzde artk, rastlantya braklm deildir. Zira bundan sonraki aamalarda bir dizi mekanizma devreye girmekte ve episteme, yapay aygtlarla oluturulmaktadr. Toplumdaki iktidar sekinlerinin (Mills 1974) say, g ve rekabetlerine bal olarak bilgi gl, onlarn doktriner aygtlarnn ilemlerine maruz kalmaktadr. eitli tr (tekelindeki retim-ynetim aralar, bal ve balantl teknokratlar, entelektelleri, sanat ve edebiyatlar v.s.) ve biimlerde (retimtketim-ynetim, edebi-artistik, medyatik retimler v.s.) devreye sokulan doktriner aygtlar, gldeki birikimi filitrelemekte, szmekte; amaca uygun olarak arndrmakta, damtmakta ve nihayet suyun klorla temizlenmesi gibi, hasm-tekinin tazyik, nfuz ve szntlarndan olabildiince bilgileri dezenfekte etmektedir. Bylece bilgi glndeki birikim, iktidar sekinlerinin karlarna hizmet edecek rnlere dntrlmektedir. Bu rnlerin kullanm sonucunda da onlar asndan hijyenik bir ortamn tesisi mmkn olacaktr. Yani bu aamada egemen birer g olmak isteyen iktidar sekinleri, rnlerini egemen sylem haline getirerek, kendi dnyalarnn pastrize birey ve pastrize toplumunu yaratmay ummaktadrlar. Sylemleri toplumda yayldka, benimsendike ve kalc hale geldike de bu niyet gerek olmaktadr. Ancak egemen klnmak istenen doktrini topluma dorudan aktmak (yani kahir bir ounluun algsn, ksmen teknik bir formlasyon olan doktrinle organize etmek) mmkn olmad iin, doktrin; ideolojik rnga veya ifa ykl hap grnm ile topluma enjekte edilmekte veya yutturulmaktadr. Mekanizmann bu sreci; misyon, ilev, grev, proje, program, ilem, hizmet gibi kavramlarla da aklanabilir ama ok fazla ayrntya boulmadan, mekanizmann ayn anda iletilen iki kolunun olduu belirtilmelidir. Birinci kol; kamusal alann denetim altna alnarak (siyasal iktidarn ele geirilmesi, siyasilerin gdm altna alnmas, kamu brokrasisinin oluturulmas, kamusal kararlarn tayin ve tespit edilip, dayatlmas v.s.), doktrinin, ideolojik formlar halinde benimsetilmesidir. kinci kol ise zel alann nfuz altnda tutularak (sivil toplumun bizzat rgtlendirilmesi veya sponse, finanse edilmesi ya da
23

bilig, Gz / 2006, say 39

reklam gibi aralarla denetim altna alnmas. Dini - ahlak kurumlarn arasallatrlmas. Entelektel, artistik, edebi alandaki eitli kii ve kurulularn arka bahe haline getirilmesi. Moda, marka gibi maniplatif aralarla alkanlklar yaratlmas ve benzeri ak ya da gizli biimler), bu alandaki kiilerin her birinin birer zne kimlii ile yakalanp, ideolojik enjeksiyona maruz braklmasdr. Bunlar baarld takdirde, doktrin, egemen sylem haline gelecektir. Rekabetin var ve yaygn olduu toplumlarda ise bu etkinliklerin baars dzeyinde doktrinin dominant sylem haline getirilmesi salanacaktr. Bylece toplumsal tarla son aamadaki ideolojik kanallarla (kamusal ilemler, sunumlar, hizmetler v.s., sivil alandaki eylemler, talepler, himayeler ve zellikle medya) sulanmakta (Kukusuz ki toplumsal tarla enformasyon bulutlarndan dklen bilgi damlalarnn bir ksm tarafndan da sulanmaktadr.) ve egemen sylem, toplumsal tm unsurlara sindirilerek, maniplatif sonular elde edilmeye allmaktadr. Ancak, bu tr maniplatif ilemler ne denli eksiksiz iletilirse iletilsin, toplumsal tarlann unsurlar ve en bata birey, bu tr etkilere, hibir zaman ve hibir biimde, bir bilgisayar bellei gibi, umulan-beklenen davranlar ortaya koyarak yant vermemektedir. Zira bilindii gibi, her bir ilem, her biri iin ve stelik her farkl zaman, mekan ve konjonktrde, farkl bir anlam tamaktadr. Her bir farkl anlam, anlam buhar olarak toplumsal tarla zemininden ayrlmakta ve kimi zaman fizik ya da metafizik bilgi kayna ieriine kavuarak enformasyon bulutlarn beslemektedir. Sre yeniden ilemekte ve asl nemlisi, bu yzden mekanizmann her bir ilemi, asla daha ncekinin ayns olmamaktadr.

Sonu Bilgi sosyolojisinin verileriyle belirlilik kazanan bilginin ilevine gre; toplumsal gerekliin bilgide (a) cisimletiini ve bireye bu csse ile nfuz ettiini; ancak bu nfuzun (b) sre ierikli olduunu, katlamayan bir zellik arz ettiini ve bilgide tecessm eden gc, her bir bireyin ayr ayr (c)damttn, farkl miktar ve younluklarda emdiini grdk.
Son derece karmak bir rg olan toplumsal sistem, kendisini ieren unsurlarn iletiimi ve etkileimi sayesinde, onu ieren unsurlarn toplamndan daha fazla younlua sahip bir btn olma zellii tamaktadr. Etkileim ve iletiim ayn zamanda snrsz ve kesiksiz anlam retiminin hem nedeni hem de sonucudur. Fizik dnyadaki eitli olay ve oluumlarla metafizik dnyaya ilikin tasavvurlarn yorumlar olan anlamlar, fizik ve metafizik bilgi kaynaklar halinde enformasyon bulutlar dediimiz oluumu meydana getirmekte ve bu oluum uygun koullar hasl olduunda, yeniden topluma geri dnmektedir.

24

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

Bu geri dn yolunda bilgi yapay kimi ilemlere maruz kalmakta ve bilgi ile gcn diyalektii bu aamada kendini belli etmektedir. Kukusuz ki bilgi toplum ilikisinde g deikeni her aamada devrededir. Ancak bu aamada g, kontrol edilebilir ya da dozu, younluu ve hatta nitelii ayarlanabilir biimde devreye girmektedir. Bu aamadan itibaren, iktidar sekinleri, kendisine egemenlik alan tesis edebilmek amacyla, toplumsal bilgi glndeki birikimi, gcn arac haline getirmekte ve buna ynelik nesnel bir episteme kurup, topluma ilemeye almaktadr. Ancak, fark edildii zere bu ileme toplum ne denli maruz kalrsa kalsn, onun davranlarnn, azmedildii gibi formatlanmas mmkn olmamaktadr. Zira her bir bireyin temsiliyet mekanizmas, her zaman benzerini retmekte (Ank 2003b: 17), yani anlam, yorumlamalarla retilmekte ve tm nesnelletirme ilemlerine znel tepkiler verilmektedir. Dolaysyla klasik S-R kuramnn ngrlerine uygun koullanma hibir zaman gereklememekte, nesnel retme ve kltrleme edimlerine birey tepki verirken, znelliini bir biimde bulatrmaktadr. Demek ki srecin bu aamasnda mutlak bir egemenlikten ya da tersine ilevsiz bir egemenlikten sz etmek mmkn olmamaktadr. Bir kere; enformasyon bulutlarnn toplumsal tarlay dorudan sulamas ya da en azndan toplumsal bilgi glndeki birikimin topluma dorudan aktlmas mmkn deildir. stelik byle bir durum bir hakszlk anlamna gelir. Zira bu mekanizma aracl ile olduka sekin ve yetkin bilgiler retilmektedir. kincisi toplumsal bilgi glndeki birikimi ileyen mekanizmalar asla tekel altnda olmamaldr. Tekel olmamas demek, her bir teki olann, toplumsal bilgi glndeki birikimi ileme ansna ve frsatna sahip olmas demektir. Hatta gldeki birikim birbiriyle yaran ne kadar ok sayda rakip g odaklarnn mekanizmalarnca ileme tabi tutulursa, o toplumun bereketli bilgi nimeti o kadar ok; toplum salkl ve yararl bilgileri istedii kadar seip alma ansna o denli fazla sahip olacaktr. Ksacas toplumsal tarla, rekabet iindeki doktrinlerin, birbirleriyle kyasya yaran ideolojik aygtlarndan akan bilgilerle srekli suland takdirde, zgr iletiim ortam tesis edilecek, art niyetli, kt, yararsz, zellikle tahakkm edici kat sylemler saf d kalacak ve hasmlatrmadan hsmlamaya (kavramsal zmlemeler iin BKZ: Ank 2003b) gei olana ortaya kacaktr.

25

bilig, Gz / 2006, say 39

Kaynaka
AKAY, Ali (2000), Michel Foucaultda ktidar ve Direnme Odaklar, 2. Bask, stanbul: Balam y., ANIK, Cengiz (1997), oulcu Sistemde i Sendikas, Ankara :Hizmet- y., (2000), Siyasal kna, Ankara :Vadi Y., (2003a), Bilgi Fabrikalar ve Mteriler, Ankara: Altnkre y., (2003b), Yarnki Siyaset, Ankara : Alternatif y., ALTHUSSER, Louis (2003), deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar (ev: A. Tumertekin), stanbul: Haki y., ARSLAN Hsamettin (Der) (2002a), Hermenetik ve Hmaniter Disiplinler, (ev: H. Arslan) stanbul: Paradigma y., (2002b), Retorik, Hermenetik ve Sosyal Bilimler, (ev: H. Arslan) stanbul: Paradigma y., (2002c), nsan Bilimlerine Prolegomena, (ev: H. Arslan) stanbul: Paradigma y., BERGER, Peter ve Thomas LUCKMANN, (1966), The Social Construction Of Reality, New York: Garden City Doubleday & Company, Inc. Mc CARTHY, E. Doyle (2002), Bilgi Kltr. Yeni Bilgi Sosyolojisi, (ev: A F. Ylman) stanbul: ivi Yazlar y., CCEN Kadir (2001), Bilgi Felsefesi, Bursa: Asa Kitapevi COHEN, Anthony P (1985), Topluluun Simgesel Kuruluu, (ev: M. Kk), Ankara: Dost Kitapevi, DURALI A. Teoman (Tarihsiz), Felsefe Bilime Giri, stanbul: Cantay Kitapevi: ELLUL, Jacques (1998), Szn D, (ev: H. Arslan), stanbul: Paradigma y., FALZON Christopher (2001), Foucault ve Sosyal Diyalog, (ev: H. Aslan), stanbul: Paradigma y., FOUCAULT, Michel (1966), Les Mots et les Choses, Une Arceologie des Sciences Humanies, Gallimard. (Kelimeler ve eyler, (2000) ev: M.A. Klbay, 2. Bask Ankara: mge y.,) (1988), Cinselliin Tarihi II, (ev: H. Tufan) stanbul: Afa., (1992), Ders zetleri, ( ev: S. Hilav), stanbul: YKY., (1993), Cinselliin Tarihi 1, (ev: H. Tufan), 2.Bask, stanbul: Afa., (1994), Cinselliin Tarihi III, (ev: H. Tufan) stanbul: Afa., (1999), Bilginin Arkeolojisi, (ev: V. Urhan) stanbul: Birey y., (2000a), Deliliin Tarihi, ( ev. M.A. Klbay) Ankara: mge y., (2000b), Entellektelin Siyasi levi, (ev: . Ergden - O. Aknlay-F. Keskin), stanbul: Ayrnt y., (2000c), Hapishanenin Douu, (ev: M.A. Klbay), 2. Bask, Ankara: mge y.,
26

Ank, Bilgi Sosyolojisine Gre Bilginin levi ve Bir Model Denemesi

(2002), Kliniin Douu, (ev: .M. Uysal), Ankara: Epos y., GADAMER, Hans-Georg (1975), Truth and Method, New York: Continuum GKA Erol, Abdullah TOPUOLu ve Yasin AKTAY (1999), nce Sz Vard, kinci Basm, Vadi y., Ankara GDDENS, Anthony (1999), Toplumun Kuruluu, (ev: H. zel), Ankara: Bilim ve Sanat y., (2003), Sosyolojik Yntemin Yeni Kurallar, (ev: . Tatlcan-B.Balkz), stanbul: Paradigma y., GJERTSON, Derek (2000), Bilim ve Felsefe Dn Bugn, (ev: F. Kurtulmu), stanbul: Say., HEKMAN Susan, (1999), Bilgi Sosyolojisi ve Hermenetik, (ev: H. Aslan - B. Balkz), stanbul Paradigma y., HORKHEMER Max ve Theodor W. ADORNO (1995), Aydnlanmann Diyalektii,. (ev: O. zoul), stanbul: Kabalc y., (1996), Aydnlanmann Diyalektii II, (ev: O. zoul), stanbul: Kabalc y., IZUTSU, Toshihiko (Tarihsiz), Kuranda Allah ve nsan, (ev: S.Ate), Ankara: Kevser yaynlar, LEKTORSKY, Victor (1998), zne Nesne Bili, (ev: . Alpagut) stanbul: Toplumsal Dnm y., MANNHEM, Karl (2002), deoloji ve topya, (ev: M. Okyayuz), Ankara: Epos y., MARX K. ve F. ENGELS (1987), Alman deolojisi, (ev: S. Belli), 2. Bask, Ankara : Sol y., MOLES, Abraham (1993), Belirsizin Bilimleri, (ev: N. Bilgin), stanbul: YKY., (Tarihsiz), Kltrn Toplumsal Dinamii, (ev: Nuri Bilgin), zmir: Ege . Edebiyat F. Yay., No: 21, MURPHY, John W. (2000), Postmodern Sosyal Analiz ve Postmodern Eletiri, (ev: H. Aslan), stanbul: Paradigma y., NETZSCHE, Friedrig (1999), yinin ve Ktnn tesinde, (ev: A. nam), 2. Bask, stanbul: Ara y., ZBLGEN, Erol (1986), lim ve Bilim Farkllamasnn slam Kltr Deerleri indeki Yeri, lim Sanat, Cilt: 2, Say 9, s: 49-58 SZEN, Edibe (1999), Sylem, stanbul: Paradigma y., URHAN Veli (2000), Michel Foucault ve Arkeolojik zmleme, stanbul: Paradigma y., TEKELOLU Orhan (1999), Michel Foucault ve Sosyolojisi, (ev: i. Sirkeci), stanbul: Balam y., TOURANE Alain (2000), Demokrasi Nedir? (Cev: O. Kunal), stanbul: YKY., WRGHT, Mills (1974), ktidar Sekinleri, (ev: . Oskay), Ankara: Bilgi y.,

27

The Function of Knowledge in Respect of Knowledge Sociology and a Suggestion of Model


Assist.Prof.Dr. Cengiz ANIK

Abstract: In this study the concept of knowledge has been defined in the field of knowledge sociology. Then an analysis related to social functions of the knowledge has been given. Finally, a metaphorical model has been suggested, which is expected to show the relations among knowledge, society and individual, and the evaluations gathered from the study has been submitted under the title of conclusion Key Words: Knowledge, Knowledge Sociology, Communication, nteraction, Power

Gazi University, Faculty of Communication, Department of Public Relations cengiza@gazi.edu.tr

bilig Autumn / 2006 Number 39: 1-29 Ahmet Yesevi University Board of Trustees



s: . , . , , , . : , , , ,

, , / cengiza@gazi.edu.tr

bilig osen# 2006 vpusk: 39: 1-29 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Bkre Bykelisi Hamdullah Suphi ve Gagauz Trkleri


Yard.Do.Dr. Yonca ANZERLOLU
zet: Trk Ocaklarnn kapanmas sonrasnda 1931 ylnda Bkre Eliliine atanan Hamdullah Suphi grevine balad andan itibaren Dobruca ve Besarabyada yaayan Gagauz Trkleri ile yakndan ilgilenmeye balamtr. Onlar iin okullar atrm ve Gagauz genlerinin Trkiyede renim grmesini salamtr. Onlarn Trklk bilincine ulamalarn ve Trkiye Trkleri ile yakn temas halinde bulunmalarn ve hatta Trkiyeye iskan edilmelerini salamak iin almtr. Ancak, II. Dnya Savann kmas bu dncesini hayata geirmesini engellemise de onun faaliyetlerinin Gagauz Trkleri iin byk nem arz ettii tarihi bir gerektir. Anahtar Kelimeler: Bkre Gagauzlar, Hristiyan Trkler Bykelilii, Hamdullah Suphi,

Giri Balkanlarda Osmanl idaresinin sona ermesinin ardndan gen Trkiye Cumhuriyeti ile Gagauz Trklerinin ilk temaslar 1930lu yllara rastlamaktadr. Bu ilginin ortaya knda Trk Ocaklar bakan Hamdullah Suphinin1 20.5.1931 tarihli Bakanlar kurulu kararnamesi ile Bkree Birinci snf Orta Eli (Babakanlk Cumhuriyet Arivi, 030. 8.01.02.19.30.8.) olarak atanmasnn etkisi olduka nemlidir.
Trk Ocaklarnn kapanmasnn ardndan kendisine Belgrad, Bkre ve Kahire elilikleri teklif edilen Hamdullah Suphi, tam on yl Trkiyeyi baar ile temsil edecei Bkrei tercih etmitir. Birinci snf orta eli olarak greve balamasndan tam sekiz yl sonra 28.6.1939 tarihinde bykelilie terfi eden (B.C.A.030.01.02.87.62.7) Hamdullah Suphinin anlarn kaleme alan Mustafa Baydara gre onun bu tercihinde Romanyada yaayan Mslman ve Hristiyan Trklerin varlnn ve onlara hizmet etme isteinin etkisi vardr (Baydar 1968: 155-6). Elilik grevi sresince Romanya ile Trkiye arasndaki diplomatik ilikilerde samimi bir havann yaratlmasnda birinci derecede etkili olan Hamdullah

Hacettepe niversitesi, Atatrk lkeleri ve nklp Tarihi Enstits / ANKARA yonca@hacettepe.edu.tr

bilig Gz / 2006 say 39: 31-51 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2006, say 39

Suphinin katklaryla 1933 Ekiminde Trkiye-Romanya Dostluk, Saldrmazlk, Hakemlik ve Uzlama Antlamasnn imzalanmasnn ardndan kiisel gayretleriyle Bkrete byk bir Trk mezarl yaplmasn salamtr. Bunun dnda Romen Milli Eitim Bakanl kanalyla, Mslman Trk cemaatinin Mecidiyedeki Seminarul Musulman adl yksek okulunda Arap alfabesinin terk edilerek Trk alfabesinin kabul edilmesini ve Trk tarihi dersinin ve Franszcann mfredata konulmasn temin etmi ve ayrca rencilerin klk kyafetiyle de ilgilenmeyi ihmal etmemitir (BC.A. 030. 10. 247.668.14; Dastan 2002: 819-820, Argunah 2001: 143). Romanyada yaayan Mslman Trk toplumu dnda Gagauz Trkleriyle de yakndan ilgilenen Hamdullah Suphi, Bkrete bulunduu srece Gagauzlarn yaad yerleri dolaarak Hristiyan Trk topluluunun iinde bulunduu duruma ynelik tespitlerde bulunmu ve bu tespitler dorultusunda Romen hkmeti nezdinde giriimlerde bulunmutur. Bu giriimleri sayesindedir ki bir ok Gagauz kasaba ve kynde Trke retim yapan okul alm, retmen tayin edilmi ve Trkiyeden kitaplar getirtilmitir (Tevetolu, 1986: 205-207: lksal, 1966: 62-63; Baydar 1968: 157). Bykeli olarak Hamdullah Suphinin Gagauz Trklerine ynelik faaliyetleri ile ilgili ikinci el kaynaklarda baz bilgiler yer almaktaysa da detayl bir veri sunmadklar sylenebilir. Ancak, birinci el kaynak durumundaki ariv belgelerinden o gnn artlarnda Romanya Bykeliliinin, dolaysyla Hamdullah Suphinin, Gagauz Trklerine ynelik faaliyetlerini deerlendirebilmek mmkndr. Bu balamda, aada Hariciye Vekaleti evrak arasnda yer alan bizzat Hamdullah Suphi tarafndan hazrlanan Gagauz Trkleri balkl rapor irdelenmeye allacaktr. Ancak, ad geen bu rapordan nce yine Gagauz Trklerine ynelik olarak Kstence ve Varna Konsolosluklar tarafndan hazrlanan raporlara da konu btnl asndan deinilmesinin gerekli olduunu belirtmek gerekmektedir.

Kstence ve Varna Konsolosluklar Raporlarnda Gagauz Trkleri Hariciye Vekaleti kanalyla Bavekalete sunulan 1930 ylna ait raporlardan ilki, 14.10.1930 tarihli 1228/189 numaral olup, Kstence Konsolosu M. Ragp imzaldr. Konsolos, raporuna u cmle ile balamaktadr: Romanyann Beserabya ve Dobruca ktalarnda, Bulgaristann Varna Sancanda (Gagauz) denilen kk bir ksm halk vardr ki ana dili Trke, mezhebi de Hristiyan Ortodokstur. (B.C.A. 030.10.246.666.30: 2). Be alt asr Trk idaresi altnda kalan bu topraklarda yaayan dier Trklerden itikata ayrlarak Hristiyanl seen ve asl meneinden bugn de bihaber bulunan bu topluluk, Kstence Konsolosunun dikkatini ekmi ve Gagauzlar denilen Trke konuan bu Hristiyan topluluk hakknda bir aratrmaya girimitir. Yapt aratrmalar sonucunda Varna Asar Atika Cemiyetinin yaynlad
32

Anzerliolu, Bkre Bykelisi Hamdullah Suphi ve Gagauz Trkleri

zvestia mecmuasnn 1909 yl 2 numaral nshasnda yer alan Gagauzlarn kkenleri ile ilgili yaplan aratrmalara dair G. Dimitrovun bir makalesini incelemitir. Bu balamda, Gagauzlarn kkenlerine dair ilk aratrmalarn Gaspodin Oakov ile Krmski tarafndan yapldn beyan ile bu aratrmalarn her ikisinin de Gagauzlarn Uz yani Ouz aslndan geldiini ileri srdn vurgulayp, Gagauzlarn Trklerinde z ilinden bahis vardr dedikten sonra bu kk kabile hakknda tarihlerde hibir sz gememitir; bu da o kabilenin kemiyet ve keyfiyet itibariyle gayet ehemmiyetsiz olmasndan ileri gelmitir. (B.C.A. 030.10.246.666.30: 2) denilmektedir. Raporunda kk bir kabile olarak adlandrd Gagauz Trklerinin tarih sayfalarnda yer almamasn kemiyet ve keyfiyet olarak nemsizliklerine balayan konsolos, bundan sonra ise Radlof, reek, Pupesku Doktorof, Karamzin, Jak Duvitrinin Gagauzlarn kkenlerine ynelik aratrmalarna yer vermitir. Son olarak ise Gagauzlarn gncel durumlarna yer verilmektedir. Raporda Konsolos M.Ragp, Dobrucadaki Gagauz nfusunun 20.000, Beserabya da 30.000 ve Varnada da 7000 olduunun tahmin edildiini belirtmekte ve ad geen yerlerdeki iskan durumu hakknda u bilgiyi vermektedir: Dobrucadakiler ekseriyetle Kavarna, Balk, Kokarca ve Yenice kylerinde sakindirler; esasnda hepsi Dobrucada otururken Beserabyann Bucak ksm Rus istilasna urad vakit, Nogay Trklerinden boalan araziye Dobrucadan byk bir ksm Gagauzlarla Bulgarlar giderek orada kalmlardr. Dobrucann Mangalya sahillerinden itibaren Varna sahillerine kadar Gagauzlar bek bek yaylmtr. Burgaz tarafnda da pek az bir ksm var ise de tamamile Rumlam, kendisini unutmutur. Bugn kendisini Rum rkna mensup bilmektedir. Beserabyadakiler dahi kendilerini slav gibi tanmakta ve Trk Devletinin bu ktay teshiri zerine kendi slav dilini brakarak Trk dilini alm olduklarn zannetmektedirler (B.C.A. 030.10.246.666.30: 2). Gagauzlarn konutuklar dil ile ilgili olarak ise z aileleri iinde syledikleri dil, Deli-Orman Trk lehesidir. Genellikle ziraat, ticaret ve muhtelif kk sanatlarla uraanlarn dnda aralarnda az ok zengin olanlarn da var olduu Gagauzlar, ilim ve hner ve temeddn sahalarnda sair ecnebi memleketlerdeki Trklerle ayn seviyede, ayn hal ve vaziyettedirler (B.C.A. 030.10.246.666.30: 7) Kstence Konsolosunun ardndan 12.3.1932 tarihinde Varna konsolosluundan da Ankaraya bir rapor gnderilmitir. 1640/58 numaral bu raporun giri cmlesi olduka ilgi ekicidir. Aada yer verilen bu cmlelerden, Varna Konsolosunun greve balayana kadar Gagauz Trkleri ile ilgili pek fazla bir bilgi birikimine sahip olmad izlenimi edinilmektedir; Bu konsolosluk havzasnda, mezhepleri Ortodoks, Trke konuur, pek ok kyl halkna buraya birka ay evvel tayin edildiim zaman tesadf etmi ve
33

bilig, Gz / 2006, say 39

bu halkn miktarlar ile meneleri, adetleri ile ibadetleri ve tahsilleri ile meylettikleri milliyet hakknda layk ile tetkikatta bulunmay bir vazife telakki eylemi idim. (B.C.A. 030.10.246.666.30: 7) Varna Konsolosunun bu cmlelerinden tpk Kstence Konsolosu gibi onun da belirli bir aratrmaya yneldii ve bu aratrma sonucunda Gagauz Trkleri ile ilgili bata kkenleri olmak zere bir bilgi birikimine ulat anlalmaktadr. Her eyden nce yazl literatre dayal olarak yaplan aratrma srasnda, Bulgar tarihine ait eserlerde, Osmanl ncesi Balkanlardaki Trk varlna ynelik bilgilere rastland anlalmaktadr. Bu balamda, Peenek ve Kuman Trklerinin Tuna nehrinin bat ve dousunda on binlerce kiilik ordularyla Bizansllara kar savatklarna dair bilgilere tesadf ettiinden bahseden Varna Konsolosu, daha sonra Kstence Konsolosunun atfta bulunduu Varna Asar Atika Cemiyeti tarafndan karlan (1909) zvestiya mecmuasndaki Dimitrofun makalesine mracaat etmitir. Bu kaynakta bahsi geen farkl bilim adamlarnn hemen hepsinin, Gagauzlarn kken olarak Uz-Ouz Trklerine dayandklar konusunda hem fikir olduklarn beyan eden Konsolos, tetkikleri sonucunda blgede yaayan Gagauzlarn saysn Varna ile umnu arasnda 10.000e yakn olarak vermektedir. Ayrca, toplu bir halde yaayan Gagauzlarn arlkl olarak kyl nfusa dayandn ifade etmekte, eski ve yeni Bulgar istatistiklerinde Gagauzlarn ayr bir stunda belirtilmeyip Bulgaristan Trk camias arasna kartrlm olduunu vurgulamaktadr. Bunun dnda, Gagauzlar, kendilerini Trklerle bir meneden addedmezler veya addederler de bu hissiyatlarn sylemek istemezler dedikten sonra, Trke konuan Ortodoks nfusa ynelik genel bir sylem haline gelen dininizi mi yoksa dilinizi mi verirsiniz teklifi karsnda Gagauzlarn, dinleri yerine dillerini vererek Trke konumak zorunda kaldklar inancna sahip olduklarna dikkat ekmektedir. Bu durum karsnda bu blgenin Trk -kastedilen Osmanl ynetimidir- hakimiyetine girmesiyle, Bizansn etkisi ile ok nceleri Ortodoks olan Trke konuan bir Ouz topluluu ile karlatklarnn altn izen Varna Konsolosu, Gagauz kylerini ziyareti sonrasnda, Gagauzlarn olduka mkrim, misafirperver, akac ve hosohbet olduklarn ve yallarn sohbetlerini dinlerken kendisini Anadolunun bir kynde zannettiini belirtmektedir (B.C.A. 030.10. 246.666.30: 13). Bunun dnda Bulgarlarn son bir iki seneden beri Gagauz Trklerine olan ilgisinin arttna deinen Konsolos, yal Gagauzlarn hi Bulgarca bilmedikleri halde genler arasnda bunun tam tersi bir durumun sz konusu olduunu belirtmektedir. Yine bu konu ile ilgili olarak 26.1.1932 tarihinde Bulgar Eitim Mfettii Kostofun Varnada yapm olduu bir konumada Gagauz genlerinin hemen hepsinin Bulgarcay rendikleri ve genlerin
34

Anzerliolu, Bkre Bykelisi Hamdullah Suphi ve Gagauz Trkleri

Bulgar toplumu bnyesine bylelikle dahil edildiine vurgu yaptn dile getiren Konsolos, aralarnda Trke okuyup yazmaya meyledenlerin varlna dair bilgiler elde ettiyse de, Bulgar etkisi altnda bunun gerekleeceine ihtimal vermediini ifade etmektedir (B.C.A. 030.10. 246.666.30: 14). Sonu olarak, Varna Konsolosu Romanya, Besarabya ve Bulgaristanda yaayan Gagauz Trkleri ile ilgili daha sonra Hamdullah Suphinin de srarla zerinde duraca ilgin bir teklifte bulunmaktadr: Bu Hristiyan Trkler memleketimize celbettikleri ve ayn nesilden olan Anadolu Trkler ile ihtilatlar temin olunabildii taktirde Ouz neslinden bir ktlenin Bulgarlatrlmasnn nne geilmi olmakla beraber neslimize dolaysyla tarihimize pek byk bir hizmet ifa edilmi olunur (B.C.A. 030.10.246.666.30: 14). Kstence ile Varna Konsoloslarnn, Hamdullah Suphi Romanyaya eli olarak atanmadan nce, Gagauzlar ile ilgili yaptklar kiisel aratrma ve gzlemlerden elde ettikleri bilgiler bu ekildeyken, zellikle Varna Konsolosunun bu Hristiyan topluluun Anadoluya yerletirilebilecei fikrinden bahsetmesi, gerekten de ilgi ekicidir. Ancak, Balkan savalarndan itibaren, zellikle Cumhuriyetin ilk yllarnda lkeye hzl bir g hareketinin olmas bir anlamda gen Cumhuriyetin nfusunu artrma asndan bir dereceye kadar olumlu dahi karlanmtr denilebilir (Geray 1964; Aanolu 2001: 275 Tzn 1998. 62). Bu balamda, Romanyada yaayan Mslmanlarn Trkiyeye g ettirilmesi meselesi, bir dnem Trk dilerini megul etmitir (B.C.A. 30.18.1.2.69.84.6; B.C.A. 30.18.1.2.64.31.8; B.C.A. 30.18.1.279.82.2; B.C.A. 30.10.0.0.246.667.10). Byle bir g hareketi erevesinde Mslmanlarn dnda Hristiyan Trklerin de lkeye yerletirilmesini isteyen (Nayr 1936: 105-110) bir grn ortaya ktn belirtmek yanl olmasa da, daha ksa bir sre nce, yani 1923 ylnda Lozan Bar Antlamasnn imzalanmas srecinde, Trkiye ile Yunanistan arasnda imzalanan nfus mbadelesi protokol gereince, kendilerinin Trk olduklarn beyan eden Karamanl Ortodoks Trklerin bu mbadeleye tabi tutularak Yunanistana gnderildikleri bilinmektedir. Bu durumda, aradan geen yedi yl sonunda bir dileri mensubunun ve aada da grlecei zere Trk Bykelisinin ayn teklifte bulunarak Gagauz Trklerinin Anadoluya yerletirilmesi fikrini savunmas, gerekten de dikkat ekicidir.

Bkre Bykelisi Hamdullah Suphinin 1932 Ylnda hazrlad raporda Gagauz Trkleri 1931 ylnda Romanya Elilii grevine getirilen Hamdullah Suphi, greve baladktan sonra yukarda da deinildii gibi Romanyada yaayan Mslman Trk toplumunun durumlar ile yakndan ilgilendii kadar, Gagauzlarla da ilgilenmeyi ihmal etmemitir. Bu ilgisi dahilinde greve balad ilk bir yl
35

bilig, Gz / 2006, say 39

iinde gerekletirdii faaliyetlerine yer verdii Gagauz Trkleri balkl raporunu 18.01.1932 tarihinde Ankaraya gndermitir. Gagauzlarla ilgili yazl literatrde yer alan bilgiler dnda kendi ifadesiyle bilhassa Gagauzlar hakknda uzun senelerden beri tetkikatta bulunmu zevattan elde ettii bilgilere yer verdii bu rapor incelendiinde, genel olarak Gagauz Trklerinin tarihi, yaadklar yerler, fiziki grnleri, istatistiki bilgiler, adetleri, Romen toplumu iindeki yerleri ve Trkiyenin Gagauz Trkleri iin neler yapabileceine dair bilgilerin yer ald grlr. Her eyden nce Hamdullah Suphi raporuna u ekilde bir balang yapmaktadr: Beserabya ile Dobruca, Bulgaristan ve arki Trakyada sakin Gagavuz isminde ana dilleri Trke olan bir halk vardr. Bunlardan arki Trakyada yaayanlar, Hac Adil Beyin Edirne Valilii esnasnda Bulgaristana hicrete icbar edilmitir. (B.C.A. 030.10.246.666.30: 16). Hamdullah Suphi, en kalabalk Gagauz iskannn Beserabyada olduuna vurgu yaptktan sonra Rus istatistiklerine gre, arlk idaresi dneminde Gagauz nfusunun 70.000 olarak gsterildiini belirtmektedir. Fiziki grn, lehe ve ahlk bakmndan Gagauzlar Rumeli Trklerine benzeten Hamdullah Suphi, Dobruca ve Bulgaristanda yaayan dier Trkler gibi beyaz ehreli, orta veya ortadan daha yksek boyludurlar ve Kafkas rk emailini haizdirler. Aralarnda pek ok kumrallara tesadf olunur. Gayet yakkl gzel insanlardr (B.C.A. 030.10.246.666.30: 16) demektedir. Kstence, Mankalya ve Balk kahvelerinde konuan Mslman Trklerden Gagauzlar ayrt etmenin mmkn olmadnn altn izen Hamdullah Suphi, Gagauzlarn, eski ve yeni Bulgar istatistiklerinde ayr bir stunda belirtilmeyip Bulgaristan Trk camias arasna kartrlm olduunu Varna konsolosunun aksine o dnem iin Hristiyan olmalarna bal olarak Romanya ve Bulgaristan istatistiklerinde Gagauzlarn Romen veya Bulgar nfusuna dahil edildiine vurgu yapmakta ve tahminlere dayanarak Gagauz nfusunu iki yz ila ikiyz elli bin olarak vermektedir. Gagauzlarn det ve ahlak itibariyle de Mslman Trklere benzediini syleyen Hamdullah Suphi, Mankalya camii imamnn u szlerine yer vererek ilgin bir dnceyi aktarmaktadr: Bunlar bizim kyl amcalardr. Vaktiyle dinlerini vermiler, dillerini vermemilerdir. (B.C.A. 030.10.246.666.30: 17). Raporunda, Gagauzlar arasnda dine bal olarak Romanya, Bulgaristan veya Yunanistana yaknlk gsterenler olduuna, kendisini Romen, Bulgar veya Yunan olarak grenlerin bulunduuna, ad geen lkelerin okullarnda okuyan genlerin Bulgar veya Romen genlerle evlilik yaparak kendi toplumlarndan koptuuna da deinen Hamdullah Suphi, Gagauzlarn menelerinin kendilerine hatrlatlmas konusunda Trkiyenin zerine den grev
36

Anzerliolu, Bkre Bykelisi Hamdullah Suphi ve Gagauz Trkleri

konusunda unlar sylemektedir: Eer Trkler tarafndan kendilerine bir alaka gsterilir, mazileri kendilerine bir izah olunur, onlara haklarnda tetkikat yapm olan msteriklerin Trk menelerini gsterir malumat biraz retilirse, kendi rkmzdan olduklar muhakkak grnen bu temiz, alkan, salam ve gzel halk Trklk camiasna her surette balanacaktr.Hatta, Trkler tarafndan bunlara kar hibir muhabbet gsterilmemesine ramen bir oklar srf atalardan intikal edegelen malumat neticesi olmak zere Trklk menelerini bilirler ve bunu anamzdan babamzdan byle iittik deye tekrar ederler. (B.C.A. 030.10.246.666.30: 17). Hamdullah Suphinin yukardaki szlerinden de anlalaca zere, aslnda gnmzden pek de farkl olmayarak, Gagauzlarn bir ksm, her ne kadar Trk meneleri ile ilgili bilgiye sahip ise de, aralarnda yaadklar lkeye gre deiebilen Romen, Bulgar veya Yunanl olduklarn dnen Gagauzlar da bulunmaktayd. Durum bu ekildeyken, acaba Gagauzlarn gznde Trkiyenin yeri neydi? Bu konuda da Hamdullah Suphinin kiisel gzlemlerine dayanarak Gagauz Trklerinin Trkiyeyi nasl grdne dair aktard baz bilgiler gerekten dikkate deerdir. rnein, Hamdullah Suphi, Trkiyede nasl oluyor da Gagauzca konuulduunu merak eden gen bir Gagauz Trk ile aralarnda geen konumay u ekilde aktarmaktadr: Nece konuuyorsun?. Gagauzca. Ben nece konuuyorum. Sen de Gagauzca konuuyorsun. Trkiyede 14.000 000 adam var. Onlar da bizim gibi konuuyorlar. - Trkiyede bu kadar Gagauzca konuan adam olduunu bilmiyordum - Olum, sen de, ben de, Trkiyede onlar da hepimiz Trke konuuyoruz. - Evet, hakkn var, bizim dilimize Gaguzca da derler, Trke de derler. (B.C.A. 030.10.246.666.30: 18). Hamdullah Suphi ile Gagauz genci arasnda geen bu konumada dikkati eken nokta, aslnda gencin konutuu dilin Trke olduunu bilmesine ramen ncelikli olarak dilini Trke deil, Gagauzca olarak ifadelendirmesi ve Trkiye Trkleri ile ilgili pek fazla bir ey bilmiyor olmasdr. Hamdullah Suphi, bu konumay aktardktan sonra Dimitri isminde bir baka Gagauzla aralarnda geen konumaya yer vermektedir. Dimitri ismindeki Gagauz Trk, Hamdullah Suphiye selam vererek yanna gelip Negro Voda sokanda bir Trk Paas oturuyormu, sen misin diye sormutur. Bu soruyu duyan Romen bir eczac tarafndan azarlanan Dimitri, Hamdullah Suphiye: Seninle Trke konuuyorum deye kzd. Eyi karladm. Bereket
37

bilig, Gz / 2006, say 39

bizim orada devletimiz var, babamz var. Siz olmasanz bunlar bizi ayak altnda ezerler, ne vakit bizi toplayp kaldracaksnz? (B.C.A. 030.10.246.666.30: 19) der. Bir nceki verilen rnekte de Gaguz gencinin, Trkiye kaplarn at taktirde gider misin sorusuna: Bir ey soracam dedin. Sanki bu da laf m? Devlet bizi arrsa biz burada niin srneceiz cevabn vermitir. Bu iki rnein genel kany yanstamayaca gerei bir tarafa, Hamdullah Suphinin belirttii u durum baka bir gerei ortaya koymaktadr denilebilir: Gagauz kyleri mctemian yazdklar istidalarla Kstence Konsolosluuna mracaat ederek Anadoluya nakillerini istemektedirler. Raporunun ilerleyen sayfalarnda Gagauzlarn tarihi ile ilgili yazl literatre dayal bilgilere yer vererek bu bilgiler zerinde yorumlar yapan Hamdullah Suphi, Bkre niversitesinde dil derslerinde Trkenin Romenceye etkisinin retildiini belirtmekte ve on iki asr ncesinde Bizansn mttefiki konumunda bulunan Trklerin varlndan bahsederken, Bizans imparatorlar arasnda Constantin Le Hazar olarak bilinen imparatora dikkat ekmektedir. Ayrca, Kavarna ve Varna arasnda yaayan Gagauzlarn, Beserabyaya Ruslar tarafndan iskanna deinerek o gn iin tahminen yzbin civarnda bir Gagauz nfusunun Beserabyada Tikina, Kahul, etate- Alba, AkKerman ve smail sancaklarnda, gneyde ise en youn olarak Kavarna, smail, Balk ve Varnada yaadklarna deinmektedir. Dier taraftan, Gagauzlar, yaadklar lkenin eitim sistemi ierisinde erime tehlikesi ile kar karyadrlar. Yukarda deinildii gibi Romanyada yaayanlar Romen okullarna, Bulgaristanda yaayanlar Bulgar okullarna gitmektedirler. Bu adan var olan durumu sorgularken Hamdullah Suphi: Yakn zamana kadar yaadklar arazide bir milliletirme siyaseti olmamas dolaysyle Trklklerini muhafaza eden Gagauzlarn, bir asr sresince ortaya kan yeni tedbirler sonucunda tamamen erime ve dalma tehlikesi ile yz yze olmalarna dikkat ekmektedir. Bulgar ve Romen okullar dnda Yunan okullarna giden Gagauzlar iin Hamdullah Suphinin yapm olduu Karaman Rumlar benzetmesi, ayrca dikkati ekmektedir. Karaman Rumlar gibi diyerek balad cmlesine daha dorusu Anadolunun Bizans zamannda Hristiyanlam Ortodoks Trkleri eklinde devamla Karamanl Ortodoks Trkler (B.C.A. 030.10.246.666.30: 20-21; Ekincikli 1998; Anzerliolu 2004) gibi Gagauzlarn da Trkeyi Rum harfleri ile yazdna vurgu yapmaktadr. Hamdullah Suphi, raporunun ilerleyen sayfalarnda, Gagauz isminin nereden geldii ile ilgili olarak yapm olduu aratrmann sonularna yer vermektedir. Gagauzlar, Balkanlara kuzeyden gelen Peenek, Uz veya Kuman Trklerinin bakiyesi olarak niteleyen Dimitrov, Radlof, reek ve Mokofun
38

Anzerliolu, Bkre Bykelisi Hamdullah Suphi ve Gagauz Trkleri

grlerine yer verdikten sonra bunlardan Gagauz isminin Trkistan- in olarak ifade edilen Dou Trkistan topraklarnda Gagar isminde bir ehir ile balantlandrlmasnn -ki Dou Trkistanda Gagar olarak isimlendirilen ehrin aslnda Kagar olduuna dikkat ekerek-, ilmi geerliliinin olamayacana deinmi ve gerekte bu tr kelime tahlillerinin izah yerine, Gagauz Trklerini, Romanyann kuzeyinde yzlerce yl hkm sren Hun, Hazar, Peenek ve Kumanlarn bakiyesi olarak kabul etmenin daha mantkl olacana vurgu yapmtr. Genel olarak Balkanlarda Osmanl ncesi Trk varlna sklkla atfta bulunan Hamdullah Suphi, bu konu ile ilgili olarak Seluklu ve Osmanl dnemlerinde gerek Anadoluda gerekse Rumelide Hristiyan Trklerin varlna deinen ve bugn iin de konu asndan dikkate deer bilgiler sunduu aka sylenebilecek olan Bizans tarihilerinin nemi zerinde durmaktadr (B.C.A.030.10.246.666.30: 23). Ayrca, o dnem iin Romen hkmetinin banda bulunan Profesr Yorgann Trkiyeye kar sahip olduu olumsuz dnceler dorultusunda, Gagauzlar da Karamanllar gibi dillerini Trk idaresi altnda deitirmek zorunda kalan Rumlar olarak isimlendirmesine dikkat ekerken: Mektebi olmayan, gazetesi olmayan, hi kimseden himaye grmeyen ve bilhassa o havalide byk bir Trk kitlesine istinat etmeyen bir dilin, stanbulda ve zmirde bile ok mukavim olan Rumcay nasl yzbinlerce azas olan bir halka unutturmu ve yerine gemi olduunu izah etmediinin altn izmektedir. Bundan sonra Karamanllara deinerek onlarn da Gagauzlar gibi Bizans zamannda Hristiyanlaan Trkler olduklarna bir kez daha dikkat ekerken, Gagauzlar ile Karamanllar arasndaki fark u ekilde izah etmektedir: Bu Gagauzlar Rum Patrikhanesinin elinde eski Bab Alinin cehil ve gafleti sayesinde Rumlatrlmaya bol bol vakit ve frsat bulunmam kimselerdir (B.C.A. 030.10.246.666.30: 23-24). Gaguzlarn kkenleri konusunda atflar yapmaya devam edilen raporda, Dobrucada Ouz ad ile ilgili Tutrakan ehrinin ve Ouzlar kynn ve Moldovada Uz geidi gibi yerleim yerlerinin olmasna dikkat eken Hamdullah Suphi, elde ettii tarihi ve corafi bilgilere dayanarak, Gagauzlarn Ouz aslndan olduklarn belirtmekte ve yle demektedir: Bunlarn ana dillerinin Trke olmasnn, Uz ehrinden bahseden eski Trklerini, sekiz dokuz asrdan beri muhafaza ettikleri Trk adet ve ahlkna Trk aslndan gelmelerini kabul etmeksizin izah etmenin imkan yoktur. (B.C.A. 030.10.246.666.30: 25-26). Gagauzlarn kken olarak Ouz Trklerinden olduunu vurgulayan Hamdullah Suphinin zerinde durduu bir dier nemli bilgi de, gney Dobruca sahillerinde Osmanldan nce bir Ouz devletinin kurulmu olmasdr. 1930 ylnda Atinada dzenlenen Bizantinoloji kongresine G. Balaevin sunduu
39

bilig, Gz / 2006, say 39

rapora dayanarak bu blgede zzeddin Keykavus ile balayp Sar Saltk ve sonrasnda Balikn Hristiyanl kabulle btn ordusu ile Bizans hizmetine girerek Trkopoller snfna dahil olmas, bundan sonra da Dobroti ile blgenin Dobruca olarak anlmaya balanmas ile devam eden tarihi seyire yer vermektedir (Manof 2001: 22; Gngr 1991: 11-12; Karpat 2004; Hionidi 1970; Wittek; Uralgiray 1981: 299; Cachr 1934; Horata 1997: 1861). Raporunun sonunda ise Hamdullah Suphi, Trk hakimiyetine giren yerlerde mahalli dilleri kaldrmaya tevessl edilmediine iaret ettikten sonra Trke konuan Gagauzlarn da Trk olduunu kabul etmek gerektiini belirtmekte ve; Eer Trk milliyetperverlii, eski Rumelinin koskoca bir parasnda asrlardan beri anadillerini sadakatla muhafaza eden bu eyi ahlak sahibi, salam ve gzel Trk halk ile alakadar olmaya balar ve bunlara tarihi hakikati telkin ile kendilerini Trk camiasna davet ederek baka milletler arasnda bsbtn eriyip kaybolmalarna mani olursa ve nihayet mit ve temenni ettiim zere Anadolunun kaplarn Trk rknn bu z evladna aar ve eski maruf tesamuhuna gre onlara dini hrriyetleriyle beraber yer ve yurt gsterirse bo olan Anadolu kendisine sadakatla ve merbut kalaca muhakkak olan yep yeni bir kuvvet kazanr yorumunu yapmaktadr. Ayrca, Trkiyenin komularndaki Hristiyan-Mslman dayanmasna da deinerek yle demektedir: Suriyede Hristiyan Arap, Mslman Arapla beraber Fransz istilasna kar mcadele etmektedir. Hristiyan Arnavutlar, halknn ekseriyeti Mslman olan Arnavutluun istihlas hareketinde milletlerine sadakatla mcahade etmilerdir. Bosna-Hersekteki Srp mektepleri, Mslman Bonak ocuunu Hristiyan Srp ocuklar ile beraber Srp vatanperveri olarak yetiiyor. Vekaletin Mslman Trkler hakknda olduu gibi bu Hristiyan Trkler hakknda ittihaz buyuraca karar ve bendenize tebli edecei emri bekliyorum efendim (B.C.A. 030.10.246.666.30: 28-29). Yukardaki szlerden anlalaca zere Hamdullah Suphi, Ankaraya hitaben kaleme ald raporunun arpc olan son ksmnda, Trkiye Trklerinin Gagauz Trklerine tarihi gerekleri anlatmas, onlar Trk dnyasna davet etmesi ve bylelikle baka milletler arasnda eriyip gitmelerine engel olmas gerektiini vurgulamaktadr. Bunun da tesinde Trk halknn Anadolunun kaplarn Gagauzlara amasn temenni etmektedir. Yukarda Varna Konsolosunun da bu ynde bir teklifte bulunduundan bahsedilmiti.Yine Hamdullah Suphinin, Trkiyeye glerin yaand bir dnemde Gagauz kylerinin de Anadoluya g etmek istediklerini belirtmesi ve yine Anadolunun kaplarnn bu Hristiyan Trklere almasn temenni etmesi, daha nce de deinildii gibi, ksa bir sre nce Karamanl Ortodoks Trklerin neden mbadeleye tabi tutulduklar sorusunu da akla getirmektedir. Aslnda, dnemin artlar dikkate alndnda mbadele anlamasnda milliyetin deil
40

Anzerliolu, Bkre Bykelisi Hamdullah Suphi ve Gagauz Trkleri

dinin esas alnd gerei bir yana, savatan yeni kan Trkiyenin homojen bir nfus yaps oluturma isteinin ar basmasnn etkili olduu sylenebilir. Bu balamda, giden bir Ortodoks Trk topluluunun yerine baka bir Ortodoks Trk topluunun iskan dncesinin ortaya kmas karsnda, Hamdullah Suphinin szlerine de dayanarak, Karamanllarn mbadeleye tabi tutulmalarn tarihi bir hata olarak deerlendirmek kanlmaz grnmektedir. Bu kararn bir hata olduunu kabul eden Tanrverin hatralarn kaleme alan Mustafa Baydar, Celal Bayarn, Hamdullah Suphiye bunun bir hata olduunu yaamnn son dnemlerinde Atatrkn de kabul ettiini sylemesi zerine Tanrverin o yllarda Karamanllarn Trk olduunu sylemesine ramen mbadele meselesinin kapanmasn isteyen Atatrkn kendisini dinlemediini belirttiini nakletmektedir (Baydar 1968: 160-161).

Bkre Bykelisi Hamdullah Suphinin 1934 Ylnda Hazrlad Raporda Gagauz Trkleri 1930 ve 1932 yllarnda Romanyadaki Trk Konsoloslar ve Bykelisinin youn bir biimde haklarnda aratrmaya giritikleri ve Ankaraya sayfalar dolusu bilgi aktardklar Gagauz Trklerine ynelik bu ilgileri, II. Dnya Sava yllarna kadar devam edecektir. Bu sre ierisinde, yukarda detayl ilk raporunun arkasndan Trk Bykelisinin 1934 ylnda kaleme ald ikinci bir raporu daha bulunmaktadr. Bu rapor, Hamdullah Suphinin bu yl sonunda Beserabyada Gagauzlarn yaadklar yerlere yapm olduu ziyarette elde ettii izlenimlerini iermektedir.
24 birinci terin 1934 tarihli bu rapor incelendiinde, Hamdullah Suphinin, blgeye ziyarete gitmeden nce Romanya ileri Bakan Inkuletzle grt anlalmaktadr. Bu grmede, Dobruca ve Deliorman havalisine yapt ziyaretten bahsettikten sonra Beserabyaya gideceini belirten Hamdullah Suphi, Hui, Lapuna, etatea-alba ve Tighina valilerinin kendisine yardm etmeleri iin bakanlktan emir aldklarn belirmektedir. Ayrca, Kiinev Valisi Miralay Mihail M. Voya Efendi de Hamdullah Suphiye gn srecek olan bu gezisinin sonuna kadar kendisine refakat edecektir Falin vilayetinin merkezi olan Huiye gece ulaan Hamdullah Suphiyi vali, mebuslar, ayanlar, belediye reisi, eraf ve metropolitten oluan kalabalk bir heyet karlamtr. Merkezi Kiinev olan Lapuna vilayeti snrna kadar kendisine elik edildiini belirten Hamdullah Suphi, grm olduu bu ilgiyi, Trk hkmetinin yabanc lkelerdeki itibarnn gstergesi olarak yorumlamaktadr. Kiinevde Gagauz Trklerinin nde gelen isimlerinden olan Profesr Mihail akr2 ile gren Hamdullah Suphiin ifadelerinden, bu grmenin bir ilk olmad anlalmaktadr. Hristiyan Trklerin en yal, en muktedir Papaz olan Protoerev yani vilayet reisi ruhanisi olarak nitelendirdii Mihail akr iin, elli yldr Gagauzlarn Trk soyundan geldiklerini kendi
41

bilig, Gz / 2006, say 39

halkna anlatmak iin mcadele ettiine vurgu yaptktan sonra ncili Trkeye tercme ederek nshalar halinde basp dattndan, Revista Basaraiei dergisinde Gagauzlarn Trklne dair eitli makaleler yaynlayarak Gagauzlarn eriyip gitmelerine engel olmaya altndan bahsetmektedir (B.C.A., 030.10.247.668.14: s.5-6.) Gezinin Kiinevden sonraki dura, Trk kylerinin en ehemmiyetlisi olarak belirtilen Komrat olmutur. Belediye kaytlarna gre blgede yaayan on bin kiiden onbini, Gagauzdur. Hamdullah Suphiyi karlamaya olduka kalabalk bir halk kitlesi gelmi olmakla birlikte, anlalan Hamdullah Suphinin gecikmesi ile evre kylerden gelen bir ok kii geri dnmtr. Ancak rapordaki ifadelere baklrsa, bir ok kii ayrlm olsa da yine ciddi bir kalabaln bekledii anlalmaktadr. Komrat Belediye Bakan Yorgi Kayg, Trkiye Cumhuriyetinin Bykelisini karlarken hi zorluk ekmeksizin anlalan bir Trke ile bozuk yollardan geerek fakir kylerine kadar gelmesinin neminin orada yaayan herkes tarafndan bilindiine, bu ziyaretin onlar ne kadar mutlu ettiine deinerek kendilerini unutan babalarn yeniden bulduklarn dile getirmitir (B.C.A., 030.10.247.668.14: 7). Bu tr konumalarn kendisinde yeni bir ufuk atn belirten Hamdullah Suphi, Hristiyan Trklerde milli dncenin bu kadar abuk uyanacan beklemediini belirttikten sonra Komratta yaananlar anlatmaya devam etmektedir. Komratta bulunan lisenin ictima salonunda toplanan halka hitaben belediye bakan, Kiinev valisi ve bir gen avukat birer konuma yapmlardr. Valinin konumasnda dikkati eken nokta, Romanya hkmetinin yakn bir zamana kadar Gagauzlar Bulgar zannederek gerek orduda, gerekse okullarda Bulgar muamelesi yapm olmasdr. Valinin bu dikkat ekici aklamasna vurgu yapan Hamdullah Suphi, ne yazk ki kendisinin yapm olduu konumann ierii hakknda bir bilgi vermemektedir. Komrattaki ilk gnn sonunda geceyi Belediye Bakannn evinde geiren Trk Bykelisi, kendisine gsterilen ilgiye dikkat ekmek amacyla olsa gerek, yataca saate kadar sokaktaki kalabaln dalmadna iaret etmektedir. Beserabyada toplam ne kadar Gagauz yaad sorusuna cevap arayan Hamdullah Suphi, Kiinev jandarmasndan elde ettii istatistiki bilgilerde, yetmi dokuz bin rakamna ulamtr. Her gittii yerde istatistiki bilgilerle belediye kaytlar arasnda benzerlik olup olmadn aratrmay da ihmal etmemitir. Komrat iin yapm olduu aklamada, jandarmann elindeki bilginin daha nce Ruslar tarafndan hazrlanan bir istatistie dayand anlalmaktadr. Bu kaytlara gre Komratta drtbin ksr Gagauz varken, belediye kaytlarnda bu say on bin ksrdr. Dier yerleim birimleri iin de benzer durumun sz konusu olup, Rus istatistikleri ile belediye kaytlar arasndaki tutarszla dikkat ekerken, bin be yz kiilik Kubey ky, iki mahallesinde Hristiyan Trk
42

Anzerliolu, Bkre Bykelisi Hamdullah Suphi ve Gagauz Trkleri

nfusa sahip Bolgrad kasabas gibi baz yerleim birimlerinin de hi kaydedilmediini vurgulamaktadr. Dolaysyla, jandarma istatistiklerinde belirtilen yetmi dokuz bin rakamnn doru olmadna bal olarak belediye bakan ile birlikte tm Besarabyann nfusunun yz seksen bin ile iki yz bin arasnda olduu ynnde yorum yapmaktadr. Komratta iki gn kaldktan sonra adra doru yola kacak olan Hamdullah Suphinin, Komrat pazarn gezerken yapm olduu son gzlem ise yledir: Bizim iin tamamen mehul olan bu mntkada Edirne, Bursa ve Sivas pazarlarnda olduu gibi her tarafta Trke konuanlarn sesinin geldiini duymak, insan zerinde derin bir teessr hasl ediyor (B.C.A., 030.10.247.668.14: 8) Hamdullah Suphinin, Trkiye iin tamamen mehul olarak niteledii bu blgenin nemli yerleim yerlerinden olan adr ile ilgili izlenimleri de olduka ilgintir. Rapordaki ifadelerden Trkiye elisinin byk bir ilgiyle karlanm olduu anlalmaktadr. Kyn genleri Hamdullah Suphiyi siyah, yksek ve din atlaryla ky dnda karlamlar ve kye kadar arabasnn iki yannda ona elik etmilerdir. Karlama srasnda youn bir kalabalk vardr ve kyn papaz, Hamdullah Suphiye bir tepsi iinde ekmek ve tuz ikram etmitir. Bundan sonra Belediyenin toplant salonunda Belediye bakan ve Kiinev valisi birer konuma yapmlardr. Belediye bakan, temiz ve duru bir Trke ile yapt konumada Hamdullah Suphinin ziyaretinden duyduklar memnuniyeti dile getirirken, vali, Gagauzlara Trk asllarn unutmamalarn ve soylarna sadk kalmalarn sylemitir. Ayrca, Romenlerin gznde Trklerin mert ve szne gvenilen insanlar olduklarn vurgulayan valinin konumasnn ardndan adrn zengin erafndan Kusursuz Beyin evinde yemee davet edilen Hamdullah Suphi ikramdan olduka etkilenmitir. Bunun dnda, tpk Komratta olduu gibi halkn giyim kuamnn yerinde olmas ve tahsil durumunun da iyi bir seviyede bulunmas, Trk Bykelisini olduka mutlu etmitir. adrda yaayan Gagauzlarn, baz kiliselerinde vaazlarn Trke verildiini renen Hamdullah Suphi, bundan mutluluk duyarken, halkn kendi paralar ile idare edilen okullarda bile Trke tahsil edemediklerinden dolay ikayet etmelerine deinerek, Trk hkmetinin himayesi ile Romanyada yaayan Mslman genler dnda Gagauz genlerden de on, on be ocua efkat gsterilerek stanbulda eitim grmelerinin salandn dile getirmektedir. Ayrca, burada on-on be olarak belirtilen bu Gagauz genlerinin saysnn her yl artt anlalmaktadr. Hamdullah Suphi, 1935 ylna ait olup Bavekalet Mstearlna hitaben kaleme ald bir baka raporunda, bu sayy onalt olarak belirtmesi dnda zel olarak temin ettii bir destekle, alt Gagauz gencini stanbulda Boazii Lisesinde okutmakta olduunu belirtmektedir.
43

bilig, Gz / 2006, say 39

Bu noktada Hamdullah Suphinin bykelilii srasnda Gagauzlarn yaadklar yerleri dolaan Yaar Nabi Nayrn stanbulda eitim gren Gagauz genlerinin aileleri ile ilgili gzlemleri ve aktard bilgiler, o dnem iin bu tr bir gelimenin Gagauzlar arasnda nasl bir etki yarattn gstermesi bakmndan nem arz ermektedir. Her eyden nce bu genlerin aileleri Trkiyeye minnettarlk duymaktadrlar. Trkiyeye kar Gagauzlar arasnda byk bir ilgi uyanmtr ve stanbuldan genlerin gnderdii mektuplar elden ele dolamaktadr (Nayr 1936: 65-66). adrdan sonra Tomaya urayan Hamdullah Suphi, bu yerleim birimi ile ilgili her hangi bir bilgi vermemektir. Buradan sonra Kubey kyne getiinden bahsederken, kyde, zellikle kadnlarn kendisiyle ayr bir konuma yapmak istediklerini ve bu konumada Gagauz kadnlarnn Trk olduklar iin horlandklar, ocuklarna i verilmedii, okullarda ocuklarnn kendi dillerinde okutulmadndan ikayeti olup her urad yerde olduu gibi burada da kz erkek btn ocuklarn bizi de Trkiyada mektebe gnderiniz diye yalvardklarn belirtmektedir (B.C.A. 030.10.247.668.14: 10) Raporunun sonunda, Besarabyaya dzenledii gezisi ile ilgili olarak verecei daha ok bilginin bulunduunu syleyen Hamdullah Suphi, Romanyada yaayan Hristiyan ve Mslman Trk topluluklar ile ilgili genel bir tespit yapmaktadr; Besarabya Hristiyan Trkleri, Dobruca ve Deliorman Mslman Trklerinden ok daha uyank, daha zengin, daha tahsilli, daha yetimi bir haldedir. Mslman Trk ok ekingen ve ok ylgn olduu iin hislerini cokunlukla gstermekten ekiniyor. zellikle slamiyetin Mslman Trk kadn zerinde ok daha fazla etkin olmasna bal olarak kyleri sessiz ve sszdr. Buna karn, Besarabyada hayat ihtiras iinde, kadn hr, ocuu tahsilli, tek bir dilencisi bulunmayan bir Hristiyan Trk ktlesi vardr Bu zavall Hristiyan Trkler, bin seneden beri kimse tarafndan benimsenmemi ve her taraftan bugne kadar hep darbe yemi olduklar halde hkmetsiz, mektepsiz ve kitapsz ana dillerini sadakatla korumakta (drlar) ve ufack bir alaka biraz telkin on-onbe ocua kar gsterilen efkat bunlar tututurmaya kafi gelmitir. (B.C.A. 030.10.247.668.14: 11). Mustafa Baydar, bykelilii sresince gerek saray, gerekse hkmet evrelerinde byk bir saygnla sahip olan Hamdullah Suphinin, Romanyadaki Mslman ve Hristiyan Trk toplumlarna ynelik uygulamalarnda her hangi bir zorlukla karlamadna, hatta bunun tam aksine destek grdne dikkat ekmektedir (1968: 155-6). Bu erevede, Hamdullah Suphi de raporunda, kendisine Romen hkmetinin byk kolaylk ve dostluk gsterdiinden bir ok yerde bahsetmektedir. Bununla balantl olarak raporunun son ksmnda bu noktaya da temas etmekte ve Gagauz toplumu ile ilgili olarak Romen hkmetinin kendisine neden bu derece destek olduunu izah
44

Anzerliolu, Bkre Bykelisi Hamdullah Suphi ve Gagauz Trkleri

etmektedir. Bu izahta, bir yl nce Trkiye Babakannn Romanya ziyareti srasnda, bykeliliin babakann onuruna verdii yemekte, Romanya Genel Kurmay Bakan General Antoneskunun, Trk Babakanna yapm olduu bir aklamaya deinmektedir. Kendisinden Gagauzlar hakknda farkl kaynaklardan toplam olduu bilgileri aldn belirttii General Antonesku, Trk Bykelisi sayesinde Gagauzlarn Bulgar olmadklarn rendiklerini itiraf etmitir. Ayrca, Romanya Genel Kurmay btn askeri ktaata, askeri okullara birer tamim mektubu gndererek Gagauzlarn Trklklerinin sabit olup Mslman Trklere olduu gibi, onlara da dosta muamele edilmesi gerektiini beyan etmitir. Benzer bir uygulamay Eitim Bakanl da gerekletirecektir. Romanyadaki btn eitim mdrlklerine Gagauzlarn Trk olduklar ve buna bal olarak Gagauz ocuklarnn Bulgar okullarna gitmelerine msaade edilmemesi ynnde bir tamim mektubu gnderilmitir. Romanya Genel Kurmay Bakanl ve Eitim Bakanlnn bu giriimlerine paralel olarak basn ve mecliste de benzer gr hakimdir. (B.C.A. 030.10.247.668.14: 12; B.C.A. 030.10. 247.668.11). Trkiye Cumhuriyeti Bykelisinin Romanyada yaayan Hristiyan Trklerin durumunu dzeltmek iin giriimde bulunmas, onlarla ilgilenmesi ve Romanya hkmetinin bu konuda kendisine gstermi olduu anlay ve yaknlk sonucunda Gagauz Trkleri arasnda Trklk uuru da nem kazanmaya balayacaktr. Bu konuda Hamdullah Suphi, tm bu gelimeler karsnda Gagauz Trklerinin durumunu izah ederken, kylere kadar Trk Milleti fikrinin yava yava yaylmaya baladna vurgu yaparak, o gn iin Romanyada var olan Trk nfusunun yz elli bin deil, drt yz bin olduunun altn izecektir. Bundan sonra ise rapor, bir nceki raporda var olan umutla sona erecektir: Drt yz bin kiilik bu Trk kitlesinin Hristiyan ksm ssz Anadolumuzun koskoca bir parasna nee, hayat, refah ve mran getirecek bir kymet ve ehemmiyettedir derken, Gagauz Trklerinin, Anadoluya iskan konusunu bir kez daha yineleyecek ve bir sonraki eitim ylnda Trk hkmetinden alaca izin erevesinde Gagauz kylerinde ve kasabalarndaki tm okullarda Trke eitim yaplacan beyan edecektir. 1934 ylnda yazm olduu bu rapor ile Trk hkmetinden Gagauz Trkleri iin tm okullarda Trke eitim yapma izni isteyen Hamdullah Suphi, bu amacn gerekletirmek iin ok beklemeyecektir. Trke derslerin ilki, 1935 ylnda Komrat, adr-Lunga, Kubey, Kongaz, Kavarna ve Gaurstk kylerindeki lise ve ilkokullarda yeni tayin edilen Trk retmenlerle balayacaktr. Yine ayn yl iinde Trkiye Cumhuriyeti Kltr Bakanl tarafndan Romanyadaki Mslman ve Hristiyan Trk okullar iin iki bin kitap gnderilecektir (B.C.A. 030. 10. 116.810. 11: 2; B.C.A. 030 10.247.668.22).

45

bilig, Gz / 2006, say 39

Onun grev sresi iinde bu alt yerleim yerine yirmi Gagauz ky ve kasabas daha eklenecektir. Ancak 1939 ylna gelindiinde olduka iyi bir seyir takip eden bu gelimeler yava yava hz kaybedecektir. II. Dnya Sava ktnda sava ortamnda her ne kadar Trkiye-Romanya ilikileri normal bir seyir takip etse de, sava, Gagauz Trkleri iin bir dnm noktas olacaktr. Yaadklar yerlerden Besarabya Ruslarn, Dobruca da Bulgarlarn eline geecektir (Gubolu, 1983: 1064). Bu ortamda ise Hamdullah Suphinin Gagauz Trklerini Anadoluya iskan etme arzusu bir tarafa bu tarihten sonra Gagauz Trkleri ile Trkiyenin temas dahi kopma noktasna gelecektir. 6 Aralk 1944 ise tm bu faaliyetlerin gerekletirilmesinde kiisel olarak ciddi bir mesai sarf eden Hamdullah Suphinin Romanyadan ayrld tarih olacaktr (B.C.A. 030.11.1.171.35.17.). Onun Bykelilii srecinde Trkiyeye gnderdii rencilerinin hepsi birer meslek sahibi olacak, bazs evlenip Trkiyede kalrken, bazs da savan getirdii her trl zorlua ramen geri dnmeyi tercih edecektir (Baydar 1968: 160; Hablemitolu 1999: 26; Acarolu 1967: 81). Bu almada her ne kadar Hariciye Vekaleti resmi belgelerinde Gagauz Trklerinin durumu irdelenmeye allsa da, konu btnl asndan stanbulda eitim gren Gagauz genlerinden ve Gagauzlarn yaadklar yerlere retmen olarak gidenlerden sadece birer ismi burada zikretmek yerinde olacaktr. Bir ilk olmas asndan bu rencilerden Doan Dann ayr bir yeri vardr. Aknclar Ky adl ilk Gagauz romannn yazar olan Dann kaleme ald bu eseri Hlya Argunah edebi adan deerlendirirken bir fikir ve idealin dier insanlara aktarlmas ihtiyacyla yazlan bir sanat eseri olma iddiasndan ok, ahsi tecrbelerin milli tecrbelerle birletirildii tezli bir roman olarak nitelendirmektedir. Romanda nelere deinildiinden genel hatlaryla bahsedilecek olursa; Gagauzlarn Trk, ama dinlerinin Hristiyan olduu, dinin bir milletin unsurlarnn ayrc veya birletirici esi olmad, Trklerin gerek vatannn Anadolu olup bir gn Gagauzlarn oraya gecei, Trkiyeye gidinceye kadar yaadklar topraklara sahip kmak zorunda olduklar, Mustafa Kemalin, Gagauzlar iinde bulunduklar durumdan kurtaracak tek lider olduu, Gagauzlarn aydnlara ihtiyac bulunduu ve bunun temini asndan da stanbulun merkez olduu gibi fikirlerin ilendii grlmektedir (Argunah 2001: 144). Yukarda verilen bilgilerden de anlalaca zere roman, dnemin genel atmosferini yanstmas asndan nem arz etmektedir. Hamdullah Suphinin giriimleriyle Trkiyede eitim grme imkanna sahip olan bir Gagauz, Trkiyede Gagauzlar gndeme getirmek, Gagauzlarn Atatrk ve Trkiyeye ballklarn salamak iin ilk Gagauz romann kaleme alrken, Hamdullah
46

Anzerliolu, Bkre Bykelisi Hamdullah Suphi ve Gagauz Trkleri

Suphinin amalad hedefler erevesinde bir hizmette bulunmutur, denilebilir. Gagauzlarn yaadklar yerleri birer grev sahas olarak kabul eden retmenler iin neler sylenebilir? Bu konuda da ncelikle Hamdullah Suphinin Ankaraya hitaben yazd 28 ikinci terin 1934 tarihli rapora bakldnda Trke eitime balanmadan nce bu ile grevlendirilecek retmenlerin seimi ve maalar ile hkmetin alakadar olup olamayacan sorduu grlr. Bu arada 1935 ylnda Mecidiye Medresesi retmen okuluna dntrlmtr. Ayn yl iinde Silistre Valisinin, Trklerin durumunu iyiletirmek asndan baz tedbirler ald da anlalmaktadr. Bu tedbirler arasnda Silistre vilayeti dahilinde Trke dersi okutmakla grevli elli iki retmenin grev yapmakta olduu, ancak bu saynn yetersiz kalp otuz kadro daha temin edildii anlalmaktadr (B.C.A. 030 116.810.11.: 2; B.C.A. 030 10.247.668.6: 2). Trkiye'den giden retmenlerin durumu ile ilgili olarak Necip Hablemitolunun Kemalin retmenleri balkl makalesi incelendii taktirde, II. Dnya Sava'nn bana kadar kendilerine verilen grevi yerine getiren bu retmenlerin bir ounun sava baladnda Trkiye'ye dnd, bazlarnn da grevlerine devam etmeyi tercih ettikleri grlr. Sovyet igali ile birlikte blgede kalan retmenler ise Trk Casusu damgas yiyerek 25 yl ar hapis cezasna arptrlp Sibirya'daki toplama kamplarna gnderilmilerdir. Stalin'in lmnden sonra Kruev idaresi tarafndan bir af karlm ve bugn Gagauz Yeri olarak adlandrlan yere sadece bir retmen geri dnebilmitir. lene kadar grevli olduu bu topraklarda yaayan ve ldkten sonra da bir Ortodoks mezarlna gmlen bu retmenin ad Ali Kantarellidir (Hablemitolu 1999: 26-27). Sonu olarak, 1930lu yllar boyunca varlklar yeni yeni kefedilen ancak, kinci Dnya Sava ile balayarak 1990l yllara kadar balarn yeniden koptuu Gagauz Trkleri iin Hamdullah Suphi, bir ok yeniliin mimardr. Gagauzlarn, Romanya devleti nezdinde resmi olarak Trk kimlii ile tannmalarn salayan, yaadklar yerleri birer birer dolaarak sorunlarn yerinde tespit eden, iinde bulunduklar zor artlarn bertaraf edilmesi iin resmi temaslarda bulunan, onlar iin okullar atran, retmen ve kitap temin eden, Trkiyede eitim imkan sunan ve nihayetinde onlarn Trklk bilincine ulamalarnda, Trkiye Cumhuriyetinin 1931-1944 yllar arasnda Bkre bykeliliini yapan Trk Ocaklar ile zdelemi bir isim olarak Hamdullah Suphinin bu olaanst giriimlerinin byk katksnn bulunduu aka ortadadr. Ayrca yukardaki rnekten de anlalaca gibi ayn idealler iin mcadele eden, en az onun kadar bu ie gnl vererek sava ortamnda dahi grevini terk etmeyen retmenlerin de Trk kltrne byk bir hiz47

bilig, Gz / 2006, say 39

met sunduu yadsnamaz bir gerek olarak tarihin sayfalarnda yerini almtr denilebilir.

Aklamalar
1

Hamdullah Suphi 1885 tarihinde stanbulda dnyaya gelmitir. Kkl bir aileye sahip olan Hamdullah Suphiinin babas eitli bakanlklarda bulunmu olan Abdullatif Suphi Paa, dedesi Tanzimat dnemi vezirlerinden Abdurrahman Sami Paa, amcas yine Tanzimat dneminin nl edebiyatlarndan Sami Paazade Sezai Beydir.1904 ylnda Galatasaray Sultanisini bitirdikten sonra Ttn nhisar Merkez daresi Tercme Kaleminde memur olarak hayata atlan Hamdullah Suphi, 1908de retmenlik yapmaya balamtr. 1912de kurulan Trk Ocaklar ile ismi zdeleen Hamdullah Suphi Ocak kapatlana kadar bakan olarak kalmtr. Son Osmanl Mebusan Meclisinde Saruhan ve Antalya mebusu olan Hamdullah Suphi 23 Nisan 1920 tarihinde Anadoluda yeni bir balangca imza atan Byk Millet Meclisinde de Antalya milletvekili olmutur. nl bir hatip olan ve Maarif Vekilliine iki kez atanan Hamdullah Suphi 1931'de Bkree birinci snf eli olarak atanm, daha sonra Bykelilie terfi etmitir. Trkiyeye dndkten sonra siyasete devam eden Hamdullah Suphi 1966 ylnda hayatn kaybetmitir.Bkz. Adil Dastan, Hamdullah Suphinin Romanya Bykelilii ve Gagauz Trkleri, Atatrk Aratrma Merkezi Dergisi, c.XVIII, Kasm 2002, sa.54; Fethi Tevetolu, Hamdullah Suphi Tanrver, Ankara, 1986. 20.04.2006 tarihinde T.C. Cumhurbakanl Genel Sekreterliine hitaben yazlm olan Mihail akr ve Atatrkn yazmalar ile ilgili inceleme talebine 03.05.2006 tarihinde verilen cevapta Mihail Cakrn 1934 ylnda yazm olduu Besarabieal Gagauzlarn Istorieas adl kitabnn bugn Antkabirde Atatrkn zel kitaplnda olduu belirtilmitir. Cumhurbakanl Genel Sekreterliinden konu ile ilgili fazla bir bilgi edinilemese de, Yaar Nabi Nayrn Balkanlar ve Trklk adl eserinde Mihail akrn 85 yanda olmasna ramen Atatrk hakknda bir kitap yazmak istediine dair bir bilgiye rastlamak mmkndr. Bkz. Nayr, a.g.e., s.95.

Kaynaka
Ariv Belgeleri Babakanlk Cumhuriyet Arivi, Hariciye Vekaleti 030.10.16.810.11. Babakanlk Cumhuriyet Arivi, Hariciye Vekaleti 030 10.247.668.22. Babakanlk Cumhuriyet Arivi, Hariciye Vekaleti 030.10.246.666.30. Babakanlk Cumhuriyet Arivi, Hariciye Vekaleti 030.10.247.66814. Babakanlk Cumhuriyet Arivi, Hariciye Vekaleti 030.10.247.668.11. Babakanlk Cumhuriyet Arivi, Hariciye Vekaleti 030 10.247. 668.6. Babakanlk Cumhuriyet Arivi, Hariciye Vekaleti 030.01.02.87.62.7. Babakanlk Cumhuriyet Arivi, Hariciye Vekaleti 030.18.01.02.19.30.8. Babakanlk Cumhuriyet Arivi, Hariciye Vekaleti 03011.1.171.35.17.
48

Anzerliolu, Bkre Bykelisi Hamdullah Suphi ve Gagauz Trkleri

Kitap ve Makaleler
ACAROLU, M. Trker (1967), Tanrver ve Gaguzlar, Trk Yurdu, Hamdullah Suphi Tanrver zel Says, ubat,, c.6, sa.2. AANOLU, Yldrm (2001), Osmanldan Cumhuriyete Balkanlarn Makus Tarihi, G, stanbul. ANZERLOLU, Yonca (2004), Karamanl Ortodoks Trkler, Ankara. ARGUNAH, Hlya (2001), lk Gagauz Roman Aknclar Kynde Trkiye ve Atatrk Sevgisi, IV. Uluslararas Gagauz Kltr Sempozyumu, 17-18 Kasm 1999, yay. hzl. smail Bozkurt ve Fedora Arnaut, Dou Akdeniz niversitesi, Kbrs Aratrmalar Merkezi yayn, Gazimagosa. BAYDAR, Mustafa (1968), Hamdullah Suphi Tanrver ve Anlar, stanbul. CIACHIR, Mihail (1934), Besarabieala Gagauzlaran Istorieasa, Chisinau,. GERAY, Cevat (1964), Trkiyeden ve Trkiyeye Gler (1923-1961);Ankara,; GUBOLU, Mihail (1983), Trk-Romen likileri (1923-1944), Belleten, c.XLVII, Ekim, sa.188. GNGR, Harun ve Mustafa Argunah (1991), Gagauz Trkleri, Tarih, Dil, Folklor ve Halk Edebiyat, Ankara. HABLEMTOLU, Necip (1999), Kemalin retmenleri, Yeni Hayat, Kasm. HOND, Georgiu (1970), Istoria tis Verias, c.II, Selanik. HORATA, Osman (1997), Romanya Trkleri, Yeni Trkiye, Temmuz-Austos. KARPAT, Kemal (2004), Balkanlarda Osmanl Miras ve Ulusuluk, ev. Recep Boztemur, Ankara. MANOF, Atanas (2001), Gagauzlar (Hristiyan Trkler), ev. M.Trker Acarolu, TTK, Ankara. NAYIR,Yaar Nabi (1936), Balkanlar ve Trklk, Ankara. TZN, Sleyman (1998), kinci Dnya Sava Yllarnda Trk Politikasnda D Trkler Meselesi (1939-1945), Hacettepe niversitesi Atatrk lkeleri ve nklp Tarihi Enstits, Yaynlanmam Doktora Tezi, Ankara. URALGRAY, Yusuf (1981), Romanyada Trk slam Kltr, Dobrucann Dn, Bugn, Yarn, A.. DTCF Dou Dilleri, C. II, sa. 42den ayr basm, Ankara. LKSAL, Mstecip (1966), Dobruca ve Trkler, Ankara. WTTEK, Paul (1952), Yazcouglu Ali on the Christian Turks of the Dobrudja BSOAS, University of London, vol.14, part: 3.

49

Bucharest Ambassador Hamdullah Suphi and Gagauz Turks


Assist.Prof.Dr. Yonca ANZERLOLU
Abstract: After closing of the Turkish Hearths, Hamdullah Suphi was appointed as Bucharest Ambassador in 1931. During his mission, he took a lively interest in Gagauz Turks living in Dobrudja and Basarabya. He contributed to the opening of schools for then as well as providing then with the opportunity to go to Turkey for education. He strave to enable Gagauz Turks to gain Turkic consciousness and to create a bridge between Turks of Turkey and Gagauz Turks in Romania. Beside that, he also attempted to settle Gagauz Turks in Turkey. Although the Second World War hindered his plans, it is historical reality that his activities as the Turkish Ambassador in Bucharest had great importance for Gagauz Turks. Key Words: Turkish Embassy in Bucharest, Hamdullah Suphi, Gagauz Turks, Christian Turks

Hacettepe University, Institute of Ataturk's Principles and History of Turkish Revulution / ANKARA yonca@hacettepe.edu.tr

bilig Autumn / 2006 Number 39: 31-51 Ahmet Yesevi University Board of Trustees



: 1931 , . . , , , . 2 , . : , , , -

, / yonca@hacettepe.edu.tr

bilig osen# 2006 vpusk: 39: 31-51 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Trk Kltr ve Fikir Hayatnda Ekini (1875-1877)


Yard.Do. Dr. Ali EROL
zet: XIX. yyn ikinci yarsnda siyas, sosyal ve kltrel anlamda yeni bir yaplanma ierisine giren Azerbaycan'da, Zerdab tarafndan yaynlanan Ekini gazetesi (1875-1877), arlk Rusyas'nn hkimiyeti altndaki Trk ve Mslman toplumlar uurlandrmay amalayan ilk Trke gazete olarak Trk kltr dnyas asndan byk nem tar. Sayfalarn sosyal hayattan siyasete, oradan dil ve edebiyata kadar olduka geni bir sahaya aan Ekini, Azer toplumunun ada deerlerle buluabilmesi adna Mirze Feteli Ahundov'un kltr sahasnda balatt reformlar devam ettirmitir. Gaspral smail'e ilham kayna tekil edecek dil birlii fikrinin gndeme tanmasnda da byk pay olan Ekini, Usl- Cedid okullarnn yaygnlamas, Trke eitim ve mill mfredatn benimsenmesi gibi nemli konularda btn Kafkasya'da nclk grevi stlenmitir. Anahtar Kelimeler: Ekini, Hasan Bey Melikzade Zerdab, Azerbaycan Mill Matbuat, Azerbaycan Edebiyat

Giri Rus hkimiyeti altnda yaayan Trk topluluklarnn, bata dil tarih ve edebiyat olmak zere kltrel deerler asndan mill bilince ulamalar ve bu uurda verecekleri mcadelenin baarya ulamasnda matbuatn son derece nemli bir rol olmutur. Ancak ou kiisel gayretlerle olmak zere, bu konuda rehberlik yaparak mill duyarlln geni kitlelere yaylmasn salayan matbuat organlarnn verdikleri var olma mcadelesi de, en az ulalan hedefler kadar nemlidir.
Sz konusu corafyada bu ynde yaplan giriimlere gz gezdirildiinde, bu sre ierisinde son derece uzun ve meakkatli bir gzergh izlendii grlr. Bir baka ifade ile, Aratn matbuat tarihi adna Balang Devri olarak yorumlad XIX. yzyln ilk yarsndan, 1904e kadar srecek olan dnem, ounlukla engellemelerin, yasaklama ve kapatlmalarn yaand bir dnem olmutur. Nfusunun hemen tamam Azer Trk olan Azerbaycanda Trkeye izin vermeyen ve 1929dan itibaren resm gazete dili olarak Farsay benimseyen Rus ar (Muhtarolu 1993: 165), dier Trk topluluklarnda da
Ege niv. Trk Dnyas Aratrmalar Enstits / ZMR alierol12@yahoo.com

bilig Gz / 2006 say 39: 53-72 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2006, say 39

mill uur hissi uyandracak her trl faaliyeti yasaklama yoluna gitmitir. Bu anlamda 1934te Kazan niversitesi ark Dilleri Blmnden bir renci tarafndan balatlan gazete karma giriimi sonusuz kalm, ardndan Petersburg Mfts A. Beyazid, K. Nasiri Tang, A. lyas ve . Ahmer tarafndan yaplan bu yndeki almalar da engellenmi ve Kazan Trklerinin ilk gazetesi saylan Kazan Muhbiri ancak 1905 te nere balayabilmitir (Arat 1997: 380). Ayn ekilde R.brahim tarafndan Petersburgda yayn hayatna balayan ve Kazak Trkesi ile yaynlanan ilk gazete unvanna sahip olan Sirke ancak 1906da (Arat 1997: 391), Seyyid Mehd Kasm tarafndan Akabadda neredilen ilk Trkmen gazetesi Mecma-i Mver-i Bahr-i Hazer 1908de yayn hayatna girebilmitir (Kahraman 2003: 125). Krm Trklerinde ise Gaspral smail tarafndan 1883te yaymlanmaya balanan Tercman dnda, gazetecilik daha ok XX. yzyln balarndan itibaren yaygnlama imkn bulabilmitir. Balang dnemi olarak ifade ettiimiz bu yllarda Zeynelabidin Tayev nderliinde Rusyadaki Trkler tarafndan karlan ilk Trk gazetesi, Kaspiydir. Ancak 1870te balayarak 1903 ve 1908de aralklarla yaynn srdren ve bir dnem Ali Merdan Topuba tarafndan da ynetilen gazetenin yayn dili Rusadr (Arat 1997: 385). Ayn yl Takent valiliin emri ile karlan Trkistan Vilayetining Geziti ise Trke olmakla birlikte, mill kimlikten son derece uzak olup daha ok Rus propagandas yapmakla grevli bir gazetedir (Arat 1997: 389). Yukardaki izilen genel ereveden de anlalaca zere, o yllarda balayan ve dorudan ya da dolayl da olsa, mill kltr bilinci ierisinde kendi deerlerini yaatmay amalayan bu giriimler byk lde sonusuz kalmtr. Ancak ayn dnem ierisinde Bakde yayn hayatna girmeyi baaran Ekini (1875), sonu alnabilmi ilk adm olarak kendinden sonraki gazete almalarna bir nevi nclk grevi yapmtr. Hasan Bey Melikzade Zerdab tarafndan uzun sren mcadelelerden sonra yayn hayatna kazandrlacak olan Ekini, ilk saysnda muhteviyat hakknda bilgi verilirken de vurguland zere (Zerdab 22.7.1875: 1,2), daha ok ziraatinin gazetesi grnm altnda yayna balam olmakla birlikte, btn Kafkaslardaki MslmanTrk toplumlarn bamszlk mcadelesine aran ilk Trke gazete olmas bakmndan da ayrca zerinde durulmas gereken bir yayn organdr. Bu zellii ile Ekini'nin stlendii misyonu ve onun sahibi Zerdab'nin fikirlerini, amalarn ve bu amalarn hangi artlar altnda, ne lde gerekletirebildii konusuna gemeden nce, Azerbaycanda Trke asndan o yllarn matbuat hayatn, sosyal ve siyas gelimeler erevesi ierisinde ana izgileri ile de olsa hatrlamak yerinde olacaktr.

54

Erol, Trk Kltr ve Fikir Hayatnda Ekini (1875-1877)

Azerbaycanda lk Trke Gazete almalar XIX. yyda siyas, iktisad ve kltrel anlamda nemli gelimelere sahne olan Azerbaycan, 1813 Glistan ve 1828 Trkmenay anlamalar erevesinde paralanm, Kuzey blgesi zaman ierisinde btnyle Rusya'nn hegemonyas altna girmitir. Ancak bu gelime, sosyal hayattan siyasete, iktisattan kltrel almalara kadar her ne kadar bir bunalm dnemini beraberinde getirmi olsa da, ayn zamanda, Azer halk iin hayat btn ile kucaklayan yeniden yaplanma almalarnn da tetikleyicisi olmutur.
Bilindii zere Fransz htillinin Avrupa zerindeki tesirleri, Rusyadaki muhalif hareketler ve Tiflis bata olmak zere birok merkezde ortaya kan rgtlenme almalar, dil, eitim, hak, hukuk ve adalet gibi konularn tartma zeminlerine tanmas, belki hepsinden daha nemli olarak, bu almalarn geni kitlelere ulatrlmasnda hayat rol olan matbuat organlarnn tesisi, Azerbaycan'da 1990'lara kadar srecek olan bamszlk mcadelesinin siyas ve sosyal sahadaki ana izgilerini oluturur. Azerbaycan matbuat tarihinde gazetecilik hayat, 1828'de Tiflis'te Rusa olarak karlan Tiflisskie Vedomosti ile birlikte balar. Ksmen Azerbaycan edebiyat ve sosyal hayata ait konulara da yer verecek olan bu gazete, 1832 ylndan itibaren bir yl kadar Tiflis Exbar (Tatar Exbar) ad altnda Azerbaycan Trkesi ile yaymlanmtr. Ayn yllarda yine Azerbaycan matbuatndaki bir dier Trke gazete de, 1845'te yayn hayatna giren Qafkasn Bu Terefinin Xeberidir. Bu gazete, bir sredir Rusa olarak yaynlanan Zakavskazskiy Vestnik gazetesinin Azerbaycan Trkesi'ne tercme edilmi hlidir. Kuzey'den ayrldktan sonra kltrel anlamda olduka farkl bir istikamette gelime gsterecek olan Gney Azerbaycan'da ise gazetecilik hayatnn balamas daha ge bir tarihe rastlar. ah hkmeti tarafndan 1858'de Farsa yaynlanacak olan Exbare, blgenin ilk gazetesidir ve bu blgede gazetecilik daha ok 1890'l yllardan itibaren canlanmaya balamtr (Rstemova vd 1993: 4). Gerek Tiflis Exbar, gerek Qafkasn Bu Terefinin Xeberi ve gerekse Exbare, muhteva ve form alarndan daha ok, hkmetin ald kararlar ve atamalarla ilgili olup, resm bir blten nitelii tayan gazetelerdir. Ancak, zellikle ilk iki gazete, dil asndan Azerbaycan'da mill basnn oluturulmasnda n almalar olarak nemli bir yere sahiptir (Zeynalov 1973: 7-1). Azerbaycan'da mill deerlerin ve ana dilin esas alnaca mill bir matbaa oluturma gayretleri ierisinde, yzyln ilk yarsndan itibaren Mirza Feteli Ahundov'un dikkate deer almalar olsa da, bu anlamda ilk esasl adm Hasanbey Melikzade Zerdab tarafndan atlmtr. Zerdab 'nin 1875 ylnda
55

bilig, Gz / 2006, say 39

yayn hayatna kazandrd Ekini, gnmzde de Azerbaycan mill matbuat tarihinin ncs kabul edilmektedir. Swietochowski, 1870lerde yayn hayatna giren Ekininin zor bir dnem yaadn, daha ok kyllere, okuma yazma bilmeyenlere hitap ettii iin amac dorultusunda pek baarl olamadn ifade etmekte, Ahundovun da, kfir giriimleri olarak nitelendirilen tiyatro almalar ile ilgili olarak ayn akbete uradn, bu konuda XX. yyn balarna kadar istenilen seviyeye gelinemediini belirtmektedir (Swietochowski 2003: 177). phesiz ki daha geni kitlelere ulam ve mevcut tepkiler asndan yerinde olan bu tespit, Ahundov ve Zerdabnin kltrel almalardaki reformlarnn etkileri konusundaki mevcut deerlendirmelerin mbalaa olduu anlamna gelmemelidir. Zira sonraki yllarda Azerbaycan Edebiyat Ahundovun kurduu esaslar zerinde geliecei gibi, Ekiniden sonra Trke yayn ve mill matbuat adna daha aktif almalar balayacaktr. Ekini'nin 3 yl kadar srecek olan olduka meakkatli yayn hayatndan sonra Azerbaycan'da Ziya (1879), Ziya-y Kafkasiyye (1880), Kekl (1883) gibi periyodikler yayn hayatna girer. Ancak ar hkmetinin basklar nedeniyle bu yaynlar da ksa srede kapanr. Uzun sren bir suskunluk dneminin ardndan, Mehmet Aa ahtanl, Tifliste ark-i Rus (1903) gazetesini karr. Stunlarnda sosyal siyas ve ilm konulara yer veren bu gazete, Celil Memmedkuluzade, Mirza Elekber Sabir, Abbas Sehhet, mer Faik Numanzade, Hseyin Cavid, Memmed Seid Ordubadi, Elikulu Gemksar, Eli Nazmi gibi geni yazar kadrosu ile, 1903-1905 yllar arasnda hrriyet, halklk, mill kltr gibi kavramlarn gndeme tanmas ve yaylmasnda olduka etkili olmutur. Bu dnemi kapsayan 25 yllk sre ierisinde sz konusu gazete ve dergiler dnda Trke yayn izni alabilen baka bir yayn organ olmamtr (Zeynalov 1979: 202). Azerbaycan'da, birok sahada olduu gibi, matbuat sahasnda da asl kn yaand dnem, 1905 manifestosunun iln ile balayan ikinci dnemdir.1 Kltrel anlamda bamszlk araylar adna yeni bir merhale olarak kabul edilen bu yllarda, matbuat almalar erevesinde, Tiflis, Gence, ua, Nahcvan gibi ehirlerde birbiri ardnca basmevleri kurulmu, rad (19051908), Tekml (1906-1907), Molla Nasreddin (1906-1921), Fyuzat (19061907), Debistan (1906-1908), Rehber (1906-1907), Hayat (1907), ttifak (1908-1909), Asar- Hakikat (1911-1912), Basiret (1914-1920), Ak Sz (1915-1918), Azerbaycan (1918-1920), Mekteb (1911-1920), elle (19131914), eypr (1918-1919) gibi birok dergi ve gazete yayn hayatndaki yerlerini almlardr. Bunlar arasnda Hayat, Yeni Fyuzat, elle, Ak Sz, Birlik gibi yaynlar, daha ok mill tavrlar ile dikkatleri ekmiken, Babnskie Raboi, Ahbar, Hakk, Zahmet, Kommnist, Zahmet Sadas, Azerbaycan Genleri,
56

Erol, Trk Kltr ve Fikir Hayatnda Ekini (1875-1877)

Edebiyyat ve ncesenet, Azerbaycan Fukaras, Gen i gibi yaynlar, rejimin propagandas yannda, kltrel almalara da yer vermilerdir. Yzyln ilk eyreinde birok mizah dergisine nclk eden Azerbaycann ilk satirik dergisi Molla Nasreddin de yine ayn dnem ierisinde yayn hayatna katlmtr. Aratn matbuat adna mill itimai devir olarak adlandrd 1904-1917 yllar arasnda zellikle Hrriyet Manifestosunun salad serbestiyet ierisinde yayn hayatnda byk bir canllk yaanm, ancak 1917 Bolevik ihtillinden sonra gazeteler zerinde kat bir sansr politikas uygulanmaya balanmtr (Arat 1997: 380). Azerbaycan'da 1920'lerden 1970lere kadar, Sovyet idaresi altnda ekillenen kltrel gelimelere paralel bir ekilde varln srdren matbuat, gnmzde de Azerbaycan, Halk Gazetesi, Respublika, Babnskie Raboi, Msavat, Azadlk, Halk Cephesi, Hrriyyet gibi yayn organlar ile Azerbaycan matbuat hayatna yn vermektedir. Daha nce de ifade ettiimiz zere, balangtan gnmze, sosyal ve siyas artlara bal olarak olduka farkl ynlendirmelere maruz kalan Azerbaycan kltr hayatnda, "mill matbuat" kavram erevesinde ilk dikkatleri eken yayn organ Ekini, yaymc ise onun yaratcs Hasan Bey Melikzade Zerdab olmutur.

Rehberlii ile Hasan Zerdab ve Ekini Gyay'n, Zerdab kynde doan Hasan Bey Melikzade Zerdab (18371909), 1852'de nce amah'da Rusa eitim veren ehir mektebini, ardndan Tiflis Gimnaziyas'n (Tiflis Lisesi) bitirmi, yksek renimini 1861'de Moskova niversitesi Fizika-Riyaziyyat (Fizik-Matematik) blmnde tamamlamtr. Buradaki renimi srasnda, ynetim kart aydnlarla tanma imkn bulmu ve lkedeki siyas gelimeleri yakndan takip ederek ileride uygulamaya koyaca idealleri konusunda ilk birikimlerini oluturmaya balamtr. niversiteden mezun olup Tiflis'e dndnde Mejevoya Palata (Snr Komisyonu) da alacak olan Zerdab, ardndan bir sre Kuba mahkemesinde ktiplik yapmtr. Ancak baz haksz uygulamalara kar kt iin her iki iten de el ektirilmi, bunun zerine 1869'da Bak'ye giderek Rus Lisesinde retmenlik yapmaya balamtr (Akpnar 1994: 431).
Bu yllardan itibaren bilimsel almalarna balayacak olan yazar, 1907'ye kadar ark-i Rus, Hayat, Debistan, Mekteb, Fyuzat gibi dergi ve gazetelerde ana dili, halk dili, edeb dil, eitim, demokrasi, hrriyet, kadn hukuku gibi konularda yazlar kaleme almtr. Zerdabnin yazlar ile ilgili olarak bir deerlendirme yapan Baykara (1975: 66), yazarn 1875-1907 yllar arasnda kaleme ald yazlarnn byk ounluunda Rus idarecilerinin Kafkas halkna yapt zulm anlattn, Kafkas halk zerine kbus gibi km olan din fanatizmi yazdn, sosyal hayata dair yaplan yanllar zm nerileri ile birlikte dile getirdiini ifade eder. almalarnda sosyal ve kltrel konu57

bilig, Gz / 2006, say 39

lara ilaveten biyolojiden, jeolojiye, anatomiye kadar birok sahada da fikirler ortaya koyan Zerdab 'nin en nemli almas ve eseri ise Ekinidir. 1875-1877 yllar arasnda Arap harfleri ile2 toplam 56 say olarak (1875'te 12 say, 1876'da 24 ve 1877'de 20 say) yaynlanan Ekini, zira haberlerden edeb almalara, yeni bilimsel almalardan sosyal hayata ve gncel konulara kadar ok geni bir muhtevaya sahiptir. Gazete 1875'in Temmuzunda yaynlanan ilk saysndan itibaren: 1. Dahiliye, 2. Tarm ve Ziraat Haberleri, 3. lim Haberleri, 4. Yeni Haberler olmak zere 4 ana balk halinde dzenlenmi, 7. saydan itibaren bu balklara "Mektubat" blm ilave edilmitir. Ekininin yazar kadrosunu ise Necefbey Vezirov, Mirze Feteli Ahundov, Seyyid Azim irvan gibi reformist ahsiyetler yannda, Azerbaycan'n ilk maarifileri olarak nitelendirebileceimiz ve Rusyadaki eitimleri srasnda Polyarniya Zvezda, Kolokol, Sovremennik gibi demokratik yaynlarla kendilerini yetitirmi olan isimler oluturmutur (Zeynalov 1973: 29). Daha ok Rus okullarnda okuyarak Rus dili sayesinde Batdaki gelimeleri de takip edebilmi olan bu isimler, Fransz htillinden sonra btn Avrupay etkisi altna alan yeni fikirleri yakndan tanyarak modern anlaya dayal sosyal bir dzen fikri erevesinde hareket etmi ahsiyetlerdir. Amalar, yllardr din istismarclarnn sebep olduu itima arpklklar ortadan kaldrmak, yerine, modern anlaya dayal sosyal bir dzen kurmak olmutur. Bu nedenle bu isimler, ncelikle eitim alannda birtakm dzenlemelere gidilerek yeni metodlarn kullanlmasn, dil, alfabe, sosyal adalet, kadn hrriyeti gibi problemlerin zme kavuturulmasn hedeflemilerdir. Yeniden yaplanma almalar asndan bir aray ierisinde olan Azer aydnlar arasnda kltrel ibirlii salayan Ekini, sosyal siyas ve din konularda Trk ve Mslman halk uurlandrmay balca gaye edinerek gazete ve gazetecinin toplumsal adan oynad rol vurgulam, cemiyet, edebiyat ve siyaset kavramlarnn birbirleri zerindeki etkisini dolayl yollardan da olsa bir btn halinde ele almaya almtr. Bir baka ifade ile Ekini, zira ve iktisad hayata dair gncel konulara yer vermi olmakla birlikte, kltrel ve siyas konulara almas ile de gazetecilie ok ynl bir yayn politikas anlay getirmitir. Nitekim Arat (1997: 385) Ekininin bu yndeki admlarn itima, iktisad ve bilhassa mill-meden meselelerde rehberlik etmitir. szleri ile vurgulamaktadr.

58

Erol, Trk Kltr ve Fikir Hayatnda Ekini (1875-1877)

Bu almamzda Ekininin kltr ve fikir plannda bata Azerbaycan ve Kafkasya olmak zere ayn corafyada yer alan Trk topluluklar adna yapt katklar ele almak istiyoruz. Bu nedenle Ekini'nin bu ynndeki fonksiyonunu, iki alt balk halinde incelemeyi uygun buluyoruz Kltrel Yn ile Ekini: XIX.yy'n ikinci yarsndan itibaren Rus arlk rejiminin Trk ve Mslman toplumlar zerinde tam hkimiyet salayabilmek amacyla balatt okullama kampanyas, Azerbaycan'da Abbas-Kulu Aa Bakhanl, Mirza Feteli Ahundov, Mirza Cafer Topuba ve Hasan Bey Melikzade Zerdab gibi uur sahibi aydnlar tarafndan ihtiyatla karlanm, kar hareket olarak mill eitim kapsamnda almalar balatlmtr. te en nemli admn Gaspral tarafndan Bahesarayda atld ve Maarifilerce gelecee tanarak Azerbaycann ilk kez Transkafkasya dnda daha geni bir Mslman evreyi etkinlii iine alan bir srece dahil olmasn salayan (Swietochowski 1988: 50) bu gelimelerin beslendii kaynaklardan birisi de Ekini olmutur. Cemiyet hayatndaki aksaklklarn, taassubun, istismar edilen din deerlerin Azer halk zerindeki tahribatn ortaya koyarak cehalet ile eitim kavramlarn en u boyutlar ile gazetesine tayan Zerdab, her yn ile saduyu sahibi, bilgili bir toplum yaratma ideli ierisinde, geleceine gvenle bakan bir toplumun ancak eitim yolu ile yaratlabilecei dncesindedir. Ona gre her anlamda gl olmann, istikrarl bir sosyal ve siyas yaplanmann yegne yolu eitimdir (Zerdab 20.9.1875: 1,2). Bu nedenle konuyu sk sk Ekiniye tayan Zerdab, Rusya ile dier lkeler arasndaki okur yazar oranlar zerinde istatistik bilgiler vermi, bu yndeki gelimeleri aktarm ve Kafkasya'da yaayan Mslmanlarn durumlarn irdelemi, arlarda bulunmutur: "y mselmanlar, h mrvvetdir mi ki, tamam dnya bizim qonularmz ile ble (byle) lm tehsil tmeye se'y tsinler ki, zindeganlq (var olma) cenginde dmene faiq gelsinler, amma bizler Allah'dan buyuruq, azma quyruq dyib duraq? y mselmanlarn millet teessb eken kesleri, bir an gznz, dnyaya tamaa din... Xoa ol keslere ki, kim bilir, kim qazana kim yye, ebleh (aklsz) olur dnya n qam yye-dyib gelecekden bixeber olub onun qemini ekmirler." (Zerdab, 4.11. 1875: 2) Bu arlarnn yannda, eitimin nitelii ile ilgili olarak da gr bildiren Zerdab, verilecek eitimin amaca hizmet edebilmesi iin toplumu sadece geriye gtrecek olan eski anlayn terkedilmesi, ada metodlarn benimsenmesi gerektii dncesindedir (Zerdab 11.1.1906: 2). Nitekim onun bu yndeki gayretleri de ksa srede rnlerini vermeye balam ve daha nce Bakhanl Kutsi, Mirza efi Vazeh gibi isimlerin balatt benzer almalar, Zerdab 'nin konuyu etrafl bir ekilde gazetesinde ilemeye balamas ile
59

bilig, Gz / 2006, say 39

canllk kazanmtr. Modern anlaya uygun bir yaklam ierisinde Seyyid Azim irvan'nin irvanda, Habib Bey Mahmudbeyli'nin Bakde atklar Usl- Cedid okullarnn says, Ekini'nin yayn hayatnda olduu yllarda hzla artmtr. Eitim alanndaki katklar ile gazetenin en nemli kalemlerinden olan Seyyid Azim irvani "ehl-i slm" ihya ettiine inand Ekini'nin bu anlamdaki fonksiyonunu bir iirinde u dizelerle dile getirmektedir: Xasse "Tiflissky Vstnik"in xeberi Ytiir ehl-i aleme semeri. Bir qeztdir ki, sadqul-exbar, Mterisi ncumtek busyar. Xasse, "Kavkaz"ki, ehl-i Qafqaze, Her zaman bir xeber vrir taze. Xasse ol kim "Ekini"-yi dana Ehl-i slam yleyib hya, Gah Ptrburgdan olur gya, Gah olur Hind-i erqden pyda. Gah dnyadan qzt vrir xeberi, Gah Parisden gelir onun eseri Kef dir karxaneden semeri, Syleyir her kralden xeberi " irvan 1969: 56 (Zeynalov 1973) den. Swietochowski (2003: 176), Azerbaycann Rus hkimiyetine gemesinden sonra yaanan en byk toplumsal ve kltrel deiikliin, edeb dile yeni fonksiyonlar kazandran ada iletiimler medyasnn zellikle tiyatro ve basndaki ykseliini gsterir ve basnn kullanlan dili konuulan dil haline getirme ynndeki gayretlerine iaret eder. Nitekim sz edilen yllar ierisinde bu yndeki gelimelerde aktif rol oynayan Zerdab, hedeflenen eitim sisteminde amaca ulaabilmek iin en az metod ve mfredat kadar nemli olan bir dier unsurun da dil olduunu srarla dile getirmitir. Yllardr ana dil olarak Trkenin yalnz halk arasnda konuulduu, Arap dilinin Tanr dili, Farsann ise zenginlerin ve ticaret leminin resm dili olarak rabet grd, terekeme dili ile hi bir eyin yazlamayacann bilhassa devrin mnevver zmresinin telkkisinde bir nevi atasz haline getirildii (Caferolu 1964: 130) bir ortamda, Zerdab ana dil meselesini srekli gndeme tam, onun insan hayatndaki roln vurgulamtr: "Bizim zemanemiz lm zamandr ve lm tehsil tmek her tayfaya vacibdir ki, zindeganlq davasnda h olmasa zn saxlaya bilsin ve ble lm tehsil tmek ile tereqqi dib ireli gden vaxtda her tayfa ge60

Erol, Trk Kltr ve Fikir Hayatnda Ekini (1875-1877)

rek iki eyi berk saxlasn ki, bu yler her tayfann direkleri hesab olunurlar ve onlarn tayfa olmana sebebdirler. Bu ylerin birisi dil ve birisi din ve mezhebdir. le ki, bunlarn birisi lden getdi, tayfann beli snan kimidir. kisi de gedende tayfa geyri tayfalara qarr, mirur ile yox olur. nki dil ve mezheb tayfann ruhu olan kimidir. Nee ki ruh xanda bedenden birce ne', ye'ni emdek (ceset) qalr ve bu emdek mirur ile ryb yox olur, hable (bunun gibi) dilsiz ve mezhebsiz tayfa da gerek mirur ile yox olsun " (Zerdab 6.1.1906: 3). nce toplumu oluturan fertlerden balayarak, btn bir millet adna, savunulan fikirlerin ve yaplacak teblilerin yerine ulaabilmesinde en hayat meselelerden biri olarak asla ihmle getirilmemesi gereken dil unsuru, Zerdabye gre mill kimliin yap tan tekil eder. Dil Davas adl makalesinde bu unsurun mill kimlik adna tad deeri, Kafkas blgesinde "Trklemi" ya da "Araplam" gibi ifadelerin "Trk ya da Arap Dili'ni benimsemi" anlamnda kullanldn ifade ederek vurgulayacak olan yazar (Zerdab 13.1.1906: 2), bir baka yazsnda resm dil, eitim dili ve ana dili gibi ayrmlarn, ynetenlerin ynetilenler zerindeki tahakkmne yol atna, mill kimliin muhafazasnda ana dilin btnletirici rolne dikkat ekmitir (Zerdab 10.12.1905: 1,2). Ekini'yi yaynlamaya balad yllarda da sk sk dile getirdii zere, ana dilde eitimin dil birlii almalarnda da ilk adm olacan vurgulayan Zerdab, bu konunun Trk aydnlarnn niha hedefe ulaabilmeleri ve Trk toplumlar arasndaki birlik ve beraberlii salayabilmeleri iin gz nnde bulundurmalar gereken en nemli nokta olduu fikrindedir (Zerdab 11.1.1906: 2). Bu dnceler erevesinde Ekini'nin yaynlanmasndan nce de ana dil meselesi zerine eilmi olan Zerdab, konu ile ilgili olarak Ahundov ile sk sk yazm ve Trke yayn iin 7 yl boyunca mcadele vermitir. Zaten ona "mill matbuatn ncs" payesini kazandran zellik de bu konudaki gayret ve baars olmutur. XX. yy'n balarnda zellikle de 1905 manifestosunun iln edildii yllarda bu yndeki dncelerini daha ak bir ekilde ifade etme imkan bulacak olan Zerdab, ana dil meselesini bir taraftan yazlar ile gndemde tutmaya alrken, dier taraftan bu davay omuzlamas beklenen retmenlere seslenerek onlara programlar sunmu, tavsiyelerde bulunmutur. Eitimin sadece derslerle snrl kalmamas gerektiini, dncelerin yazya dklerek yaynlanmasn, yaplacak evirilerle hem Trke'ye ilerlik kazandrlmas, hem de toplumun d dnya ile buluturulmasnn nemine dikkat ekmi, (Zerdab 14.2.1906: 2) eitim ve dil konusunda yaplan almalara ve okul-

61

bilig, Gz / 2006, say 39

larda okutulacak mfredatn oluturulmas konusunda yaplacak toplantlara bizzat itirak etmitir (aiq 1978: 358). Ekini'nin edeb sahadaki katks ise daha ok M. Feteli Ahundov'un balatm olduu reformlarn teblii asndan nem tamaktadr. Gazete bu ynyle de, Bat edebiyat etkisi altnda yeni bir merhaleye giren Azerbaycan edebiyatndaki gelimelerin geni kitlelere ulatrlmasn salayan ilk yayn organdr. Hatrlanaca zere XIX. yy'n ilk eyreinden itibaren Azerbaycan'da siyas gelimelere bal olarak deiim yaamaya balayan kltrel faaliyetler, Avrupadaki fikir hareketlerini yakndan takip eden aydnlarn almalar ile yeni bir ehre kazanmaya balamtr. Sz konusu ahsiyetlerin bu sahadaki amac toplumun idellerini yanstacak, gereki yaklamlarla halkn kltr seviyesini ykseltecek ve onu ada dnya ile tantracak bir edebiyat kurmaktr. Mirze Cafer Topuba, Mirze Kzm Bey, Abbas Kuluaa Bakhanl Kuds, din taassuba verdii mcadele ile dikkatleri eken Mirze efi Vazeh, Mahll Realizmin byk temsilcisi Kasm Bey Zkir ve Azerbaycan'da modern hikyeciliin ncs smail Bey Kutkanl bu isimler arasnda ilk akla gelenlerdendir. Ne var ki, XIX. yyn ilk yarsnda modern bir edebiyat kurma adna nemli admlar atlmakla birlikte, yaplanlar ferd gayretler olmaktan teye geememi, Azer edebiyat maarifi-demokratik fikirlerin de tesiriyle ancak 1850lerden sonra daha organize bir yaplanma ierisinde gelime imkn bulabilmitir. "Hkayet-i Yusuf ah (Aldanm Kevakib) adl hikyesi ile Azer edebiyatnn esaslarn belirleyen Mirze Feteli Ahundzade (1812-1878) ise bu hareketin ncln yapmtr. Aslen ekili olup Gencede Mirze efi Vazehten terbiye alm olan Ahundzade, reformist kiilii ile hayat boyunca Azerbaycan Trkln kltrel ynden zirveye tamaya alm, dil ve edebiyat adna yaplan birok yenilie n ayak olmu, at yol Usl- Cedid okullarnn da byk destei ile Modern Azerbaycan Edebiyat'nn teekkln salamtr. Ekini'nin edebiyat sahasndaki fonksiyonunu bir cmle ile ifade etmek gerekirse, zannediyoruz onun her yn ile Ahundov'un felsefesini yaatmaya alan bir yayn organ olduunu vurgulamak yeterli olacaktr. Zira XX. yzyln balarndan itibaren realist bir izgiye ynlenerek sosyal bir nitelik kazanacak olan edebiyat, Ekini'nin yayn hayatna girmesi ile bu konudaki ilk tartma zeminine kavumu olur: "Ekini qezeti airleri 'Teqaza-yi zamaneye (zamann taleplerine) mvafiq eserler yazmaa aranda edebiyyat itimai heyat problemlerine yaxnladrma, masirliyi, nezerde tuturdu. Birce cmlede masr edebiyyatn mhm vazifesine iare vardr: Yaz halkn gzsdr.- Ye'ni heqiqi senetkar xalqn irelide gden terbiyeisidir. Edebiyyat 'teqaza-yi zemaneye mvafiqolmaldr. Ye'ni heyat ks
62

Erol, Trk Kltr ve Fikir Hayatnda Ekini (1875-1877)

etdirmeli, gnn htiyalarna cavab vrmelidir. Edebiyyat nmuneleri le yazlmaldr ki, o 'xalqn gzn asncemiyyete xyir vrsin." (Talbzade 1981: 81). Bir gazete olarak edebiyattta modernleme almalarna tam destek veren Ekini'nin en nemli meselesi halka ve gerek hayata yneliin bir ifadesi olan "Toplum iin sanat" ilkesi olmutur. Yazar kadrosunda yer alan nemli isimlerinden H. B Vezirov, edebiyat, sanat, pedagoji konularndaki fikirlerinin birounu bu gazete vastas ile okuyucularna ulatrrken, geri kalmlk ve cehalet, medeniyet, eitim, pozitif bilimler gibi gncel konular, Esker Aa Gorani, Ehsenl- Qevaid, Elekber Hyderi, Elizade irvani, Memnun Elqedari, Elekber Elizade gibi yazarlar tarafndan mevcut artlar dahilindeki gereklikleri ile irdelenmitir: "Ekininin mherrirleri deyirdiler ki, er, edebiyyat gerek milleti birledirmeye bais olsun, xalq nadanlgdan danala tehrik etmeye sebeb olsun airler gerek zemaneye mvafq halqn gzn amaa s'y etsinler, yoxsa hedyan danmaq bir etin zad deyil ve ondan he bir eye nef olmaz er, edebiyyat xalq hayatnn gzgs (aynas), xalq ruhunun tercman olmaldr. Qezet airleri xalqa olan zlmlerden yazmaa arrd. (Cefer 2003b: 118). Gazetenin bu yndeki yayn politikasnda en etkili isim yine Zerdab olmutur. Ahundov'un sanat anlayn benimseyen Zerdab, ileriki yllarda yapaca bir deerlendirmede, Ekini'yi kard dnemde sanatnn toplumu ynlendirme adna oynayaca rol sk sk vurguladn, yaplan almalarn irvan'nin gayretleri dnda yeterli saylamayacan ifade edecek, sanatn ve sanatnn rehberlii konusunda Ermeni halk aklarnn kap kap dolaarak halk tarih, siyas ve sosyal konularda bilgilendirdiklerini belirterek bu davrann kendi sanatlarnca da rnek alnmas gerektiini ifade edecektir (Zerdab 8.1.1906: 3). Bu yndeki yayn politikas ile Ekini, Trkiye ve ran'la birlikte Orta Asya'ya kadar geni bir okuyucu kitlesi ile XX. yy'n matbuat dnyasna damgasn vuracak olan Molla Nesreddine de ilham kayna olmutur (Axundov 1959: 5). Birka cmle ile Ekini'nin yayn hayatnda kald yl boyunca edeb sahada izlemeye alt ve gelecee ynelik nemli temeller oluturduu balca esaslar u ekilde zetlemek mmkndr: 1. Sanat toplum iindir. Sanat topluma yn gstermeli, onu bilgilendirmeli ve eitmelidir. 2. Edebiyatn ada deerleri yakalayabilmesi iin, gerek muhteva gerekse form asndan yeniliklere ak olmas gerekir.

63

bilig, Gz / 2006, say 39

3. Klsik dnemini tamamlamakta olan Azer Edebiyat'nn temel esaslar, Ahundov'un felsefesine uygun olmaldr. Fikr ve Siyas Yn ile Ekini: Szlerimize balarken gazete karma giriimleri ile ilgili olarak birou kiisel gayretlerle olmak zere ifadesine yer vermitik. Bu anlamda Zerdab 'nin verdii mcadelenin mahiyetini deerlendirirken, yaanan imknszlklarn unutulmamas gerektiini belirtmek gerekir. Hseynov (1959: 81), Zerdabinin hem nair, hem redaktr, hem de ana malzemeyi tedarik eden bir yazar olarak gazeteyi karabilmek iin olaanst bir gayret gsterdiini vurgulamaktadr. Kendisinin de ifade ettii gibi, amalar urunda ald maan tamamn gazetenin basm ilerine harcayan Zerdab, ou zaman Ekini'nin dizgisinden, datm ilerine kadar bizzat alm, ayrca daha geni kitlelere ulaabilmek adna gazeteyi ii ve kyllere cretsiz olarak gndermitir (Zerdab 21.8.1875: 2). Ancak hemen ifade edelim ki, Ekininin yayn serveni ierisinde Zerdabnin yaad asl zorluk bunlar deil, gazetecilik konusunda titiz bir sansr politikas uygulayan ynetimin kard engellerin almas olmutur. Ekini'yi yaynlamaya balad yllarda gazetenin muhtevas ile ilgili bilgi verirken: "Sani, bizim Rusiya dvletinin ve qyr-i dvletlerin politika xeberlerinden danq olacaqdr, ye'ni padahlarn ve onlarn vzeralarnn aralarnda olan danqlqlardan ve dvletler arasnda olan cenglerden xeber vrecekdir" (Zerdab 22.7.1875: 2,3) eklindeki szleri ile gazetesinin okuyucularn siyas gelimelerden de haberdar edeceini ima eden Zerdab 'nin, aka belirtmese de, aslnda temel amalarndan birisi halk muhtemel siyas tehlikelere kar uurlandrmak olmutur ki asl mcadele de bu nokta da balamtr. Bir baka ifade ile Zerdabnin bata dil ve edebiyat olmak zere, mill unsurlar zerinde gsterdii kayglarn temelinde daha ok hr yaama arzusu vardr ve yazar bamszlk olmadan idealize edilen hedeflerin hibirine ulalamayaca fikrindedir: "Mirze Feteli kimi Hesen bey Zerdab de terakki ve tekamln esas ertini yalnz maariflendirmekde, savadlanmaqda, lmleri tehsil tmekde grmrd. Hesen Bey aq yazr ki, erq xalklarnn geride qalmasnn esas sebebi onlarn azadlqdan mexrum olmalardr.Meriq zeminde azadlq olmadna gre biz avrupa ehlinden geride qalmq ve ne qeder ki, bele olsa, biz tereqqi etmeyeceyik ve de bilmerik " (Cefer 2003a: 189). Ancak asl ama ortada olsa da dnemin artlar gerei bu yndeki duygu ve dnceler aka dile getirilememi, dolayl yollar izlenmitir. arlk rejiminin bu yndeki tavr aktr ve bu ynde herhangi bir yayna izin vermemektedir. Bu yaklam Zerdabnin bavurularna cevaben yazlan bir yazda dolayl bir ifade ile u szlerle ortaya konulmutur: Arzu dilir ki, lmi meqaleler yalnz ahalinin meietinin iqtisadi ve en yaxn mlki meselelerine aid olsun ve debde
64

Erol, Trk Kltr ve Fikir Hayatnda Ekini (1875-1877)

(anane) olan siyasi grlerle, yaxud masr heyatn quruluunu mzakire tmek cehdlerile doldurmasn. (Beydemirova 1963: 108). Bir nevi tehdit niteliinde olan bu uyarlar karsnda Zerdabnin, dolays ile Ekini'nin, bata Azerbaycan olmak zere hemen btn Kafkaslardaki Trk ve Mslman toplumlar adna verecei siyas mcadele rtl bir ekilde srdrlmtr ki, bu tavr ileriki yllarda da ska bavurulacak bir yntem olacaktr. Zira gerek arlk dneminde gerekse Azerbaycan'n Sovyet hkimiyeti altna girdii yllarda uygulanan sansr nedeni ile, mill kayglar tayan birok yazar almalarnda konu ve slp asndan temkinli hareket etmek zorunda kalm, bu nedenle zellikle siyas konular ilenirken zaman ve mekn alarndan tarih hdiseler ya da yabanc lkeler seilerek ima yoluna gidilmitir. Modern Azerbaycan Edebiyat'nn sekin rneklerinden olan Qzlar Bula (Yusuf Vezir emenzeminli), Qz Qayas (Samed Vurgun), Siyavu (Hseyin Cvid), Nabe (Abdulla. aik), Nesreddin ah (Cefer Cabbarl) gibi eserler bu anlayla kaleme alnm eserler arasndadr. Ayn taktikle Ekiniyi farkl bir grnt ile yaynlayan Zerdabnin gerek niyeti de, Beydemirova (1963: 111) tarafndan u szlerle yorumlanmaktadr: Ona gre de Zerdabinin gezetinin balca mvzusunun ekinilik ve lmi meseleler tekil tdiyiniyazmaqda esas meqsedi qezetin balca istiqametini ve meqsedini meyyen tmek deyil, her yden evvel, ar snsura (yayn kurulu) idarelerinin diqqetini qezetin esas istiqametinden yayndrmaq (gizlemek) idi. Bunu tiraf den Zerdabi sonralar yazrd: Qezetin adn Ekini qoydum ki, gya mehz ekin ve ziraetden danacaq. Zerdab'nin, Ekini ile ulamaya alt asl hedef konusundaki benzer bir deerlendirme de XX. yy. Azerbaycan edebiyatnn nemli simalarndan Abdulla aik, tarafndan u szlerle yaplmaktadr: "(Zerdab 'nin amac) ...m'cuzeler yaratmaqda olan qerb medeniyyetinin ile mhitini sarm qaranlqlar delmek paralamak ve xalq qerb medeni vehilerinin iqtisadi ve siyasi istismarlarn ezici ve boucu penesinden qurtarmaq idi." (aiq 1977: 231). Yine ileriki yllarda, yayncl ile ilgili olarak, bir zamanlar kendi okullarnn olmadn, milletin kendi deerlerinin okutulmasnn yasaklandn, ok zor gnler geirildiini vurgulayacak olan Zerdab'nin (6.1.1906: 3) bu yndeki yaknmalar da Ekini'nin yaynlanmasndaki asl amac ortaya koyar niteliktedir. te bu dnce ve ama dorultusunda, dnemin siyas gelimeleri yannda, adaletsiz uygulamalar, uranlan hakszlklar, ynetimdeki zaafiyetler ve yeni fikir akmlar, hak, adalet, demokrasi gibi kavramlar st kapal bir ekilde deiik vesilelerle Ekini'nin stunlarna yanstlmtr. Yine ayn taktikle, bazen ngiliz igali altnda bulunan Hindistan'daki uygulamalar, bazen Gney Azerbaycan'da ynetimin halk zerindeki basks gndeme getirilerek ar hkmetine gndermeler yaplmtr:
65

bilig, Gz / 2006, say 39

"Qyd etmeliyik ki, Zerdab srf teserrfat xarakterli meqaleler yazman te'sirine qaplb qalmrd. O keskin siyasi meseleler de qoyurdu, zemanenin yiblerini ab gsterirdi. O be'zen ustalqla adi bir meqalenin iinde siyasi meselelerden behs dirdi. Meselen o, bir meqalede oxucuya aid bir xeber vrir, gsterir ki, Fransz alimi Paster Barama qurdu beslemeyin yni qaydasn tapmdr. Fransa sz iledilen yrde m'terize (Parantez) ab dyirdi ki (ndi Frengistanda padah yoxdur, dvlet iine mehkeme Y'ni meclis) mlahize dir ki, ol mahkemenin calislerini camaat zbde dir. (Zeynalov 1973: 16) Ancak bu tavr ksa bir sre ierisinde fark edilecek ve Zerdab, hkmete gz hapsine alnacaktr. Gereke Ekininin Osmanl yanls yayn yapyor olmasdr (Muhtarolu 1993: 165). 20. sayda rahatszlndan dolay 1877'de ilk saynn zamannda karlamayacan belirten yazar, ileriki yllarda bu tehirin asl sebebinin kendinden kaynaklanmadn, zerindeki basklar ve ald tehditleri ayrntlar ile anlatacaktr. Hasan Bey Melikzade Zerdab'yi verdii bu mcadeleden dolay anl bir mcahide benzeten Abdulla aik, lm zerine kaleme ald bir iirinde onun bu yndeki misyonunu u dizeleri ile vurgulamaktadr: Alemlere smaz vetene tdiin hsan. Ruhun ola ad, y ata, inamla aldn, Snmez, byk mid ile vicdanla aldn. Var vrmededir beslediyin dadl dilekler, Alm senin etrafn, bax, canl iekler. Hesret gzn a bir an, y anl mcahid! Minlerce bu mektebli cavanlar buna ahid. Yordu o zeif cismini zehmet ve meeqqet, Doma vetenin qoynuna gir, ol daha rahet. Gelmi ham qelbinde keder son gre, bax! Mmknm seni, y byk insan d, unutmaq! (aiq 1968: 10)

Sonu arlk Rusyasnn hkimiyeti altnda yaayan Trk topluluklarnn kendi dilleri ile kendilerini ifade etme giriimleri olarak XIX. yyn ilk yarsndan itibaren balattklar gazetecilik almalar, byk lde engellemelerle karlam, Kazan ve Petersburg gibi merkez blgelerde XX. yyn balarna kadar bu ynde yaplan bavurular sonusuz kalm, Azerbaycanda 1940larda Mirza Feteli Ahundov'un, ve Mirza efi Vazeh'in mill matbaa tesisi almalar baarszlkla sonulanm, Baknskiy Listok, Kaspiy gibi gazeteler Trke ilve iin gerekli
66

Erol, Trk Kltr ve Fikir Hayatnda Ekini (1875-1877)

izni alamamlardr. Tiflis ve Takentte ise daha ok Rusya denetiminde resm ya da yar resm saylabilecek gazeteler karlabilmitir Bu sebeple gazetecilik adna 1904e kadar srecek olan bu balang dnemi ierisinde, Hasan Bey Melikzade Zerdab tarafndan 1875 ylnda Bakde yayn hayatna kazandrlan Ekini, bu anlamda ilk adm olarak Trk kltr ve fikir tarihinde son derece nemli bir yere sahiptir. Daha ok krsal kesimde yaayanlara ynelik muhtevas ile kylnn ve iftinin gazetesi grnmnde olan Ekini, Trke yayn dili, sosyal ve siyas hayata ynelik eletiri ve uyarlar ile de yukarda sz edilen giriimlerin ardndan gelecek kuaklar harekete geiren rehber bir yayn organ olmutur. Yazlarnda genellikle kyl ve iftilere ynelik zira meseleleri dile getirmekle birlikte, yneticilerin yapt hakszlklardan, taasubun sosyal hayatta at yaralara, siyas ynetim ekillerinden insan hak ve hrriyetlerine, modern eitim sisteminden ana dilinin, Trke konuup yazmann tad hayat fonksiyonlara ve yeni edeb gelimelerin esaslarna kadar olduka geni bir ereve ierisinde sosyal, siyas ve kltrel meseleleri de irdeleyen Zerdab, bu yaklam ile bulunduu corafya ierisinde gazetecilie yeni bir bak as getirmitir. Ekininin bnyesinde yer alan ve daha ok Batdaki yeniliki gelimeleri yakndan takip edebilmi, modern anlaya, modern eitim sistemine dayal sosyal bir yapy hedefleyen yazar kadrosu da, ayn anlayla kaleme aldklar yazlar ile Azerbaycanda XIX.yyn ikinci yarsndan itibaren balayacak olan yeniden yaplanma almalarna n ayak olmulardr. Bu dnemden itibaren daha organize bir karakter ierisinde kendini gstermeye balayan sz konusu almalarda, Ahundzadeden sonra ikinci byk ahsiyet olarak, gazetesi Ekini ile Azerbaycan mill matbuatnn temellerini atm olan Zerdab, phesiz ki bir ilki baarm olmas bakmndan Azerbaycan fikir tarihinde ayr bir yere sahiptir. Ancak hemen ifade etmek gerekir ki, Ekininin stlendii misyon ve belirledii hedefler asndan elde ettii baar, sadece Azerbaycan corafyas ile snrl kalmamtr. Yasaklar bir ekilde aarak bir anlamda ayn uygulamaya maruz kalan dier topluluklara da rnek olan Ekininin, Gaspral smail ile birlikte daha geni bir corafyada konuulup tartlmaya balayacak olan dil birlii konusunda ilk admlara ilham olmas kltrel boyutu ile onun en onun nemli zelliini tekil eder. Zira, 1905 Hrriyet Manifestosunun salad serbestiyet ierisinde kaleme alaca bir yazsnda: "Ona gre bizlere vacibdir ki, indi vaxt kmemiden ittihad-i lisan dalncan olub bir mumi dil bina dib, bu mumi dilde yazb oxuyaq ki vaxtile o dil hamnn yazb oxumaq dili olsun. Blede Rusiyada olan Trk tayfalar gtdikcen bir-birlerile artq yavuqlab, birlemekden artq da glenib tereqqi tmeye qadir olurlar ve qardalqlar
67

bilig, Gz / 2006, say 39

dexi mhkem olur." (Zerdab 11.1.1906: 2) eklindeki szleri ile ana dili olan Trkedeki srarnn niha anlamda dil birlii kaygsndan kaynaklandn ifade edecek olan Zerdab, meselesinin sadece Azerbaycan ve Kafkaslarla snrl olmadn da aka ortaya koyacaktr. Zerdabnin yardmcs ve ei Hanife Hanm bu yndeki gzlemlerini Qezet btn Rusiyada olan Mselmanlar harekete getirirdi. O,bir lktrik cereyan kimi mselman alemini doland. Yatm Mselman alemini harekete getirmek n h bir ymekteb, tatr-, bu cr tesir de bilmezdi (Beydemirova 1963: 110dan naklen) szleri ile aktarmaktadr. Ekininin gerek amacna ynelik bir dier deerlendirme de kitleleri mill intibaha ar ifadesi ile Talbzade (1981: 79) ye aittir. Bu ar, Rusyada yaayan dier Trk toplumlarn da harekete geirmi ve Caferolu (1964: 13)nun ifadesi ile kurtulu iin yegne kar yolun, ana dil Trkenin kabulnde gren Zerdabnin at yol, sonraki yllarda Trk toplumlar arasndaki mill uyanta dnm noktalarndan biri olarak kabul edilmi (Swietochowski 1988: 47), verilen bir dizi mcadeleden sonra bata Tiflis, Gence, ua, Nahcvan olmak zere, Kazan, Petersburg, Akabad gibi merkez blgelerde birbiri ardnca basmevleri kurulmu ve Bolevik ihtilline kadar kadar mill deerlerin nispeten ilenebildii, yazlp okunabildii yeni bir dnem balamtr. Bylelikle bu srete din, dil, ilim, eitim ve nihayet ada ve mill deerlerin ana dilde topluma ulatrlabilmesi asndan gazetenin ve gazeteciliin oynayaca rol teoriden pratie tam bir ahsiyet olarak Zerdab, gazetesi Ekini ile Trk kltr tarihindeki mstesna yerini almtr.

1 Fuat Kprl, Azer edebiyatnda XIX. yzyln ikinci yarsndan itibaren balayan yeniden yaplanma almalarn "Teceddd Dnemi" olarak adlandrmakta, bu dnemi de kendi ierisinde XIX. yy ortalarndan 1905e kadar Birinci Dnem, 1905ten 1920ye kinci Dnem ve 1920den sonrasn da nc Dnem olarak tasnif etmektedir. Bk.: Kprlzade Mehmed Fuad, Azer Edebiyatnn Tekml, slm Ansiklopedisi, c.II, MEB., stanbul 1961 2 Arap alfabesi ile yaynlanan Ekini ve Hayat gazeteleri ile, Kiril alfabesi ile yaynlanm olan Azerbaycan kaynaklarndan yaplan alntlar, Azerbaycan Trkesi esas alnarak Ltin alfabesine aktarlmtr.

Aklamalar

68

Erol, Trk Kltr ve Fikir Hayatnda Ekini (1875-1877)

Kaynaka
AXUNDOV, Nazm (1959), Molla Nesreddin Jurnalnn Neri Tarihi, Azerner, Bak. AKPINAR, Yavuz (1994), Azer Edebiyat Aratrmalar, Dergh Yaynlar, stanbul. ARAT, Reit Rahmeti (1997), Matbuat, slm Ansiklopedisi, MEB., c.7, Eskiehir Anadolu niversitesi Gzel Sanatlar Fakltesi. BAYKARA, Hseyin (1975), Azerbaycan stikll Mcadelesi Tarihi, Genlik Basmevi, stanbul. BEYDEMROVA, B.S. (1963), Ekini Qezetinin Mydana Gelmesi ve Onun Azerbaycan timai-ktisadi Fikir Tarihinde Roluna Dair, Azerbaycan CCP lmler Akadmiyasnn Xeberleri, timai lmler Sriyyas, No: 5, Bak CAFEROLU, Ahmet (1964), Azerbaycanda Maarif Hareketleri, Trk Kltr, S.18, TKAE, Ankara- Nisan 1964. CEFER, Memmed (2003a), Seilmi Eserleri I(a), inar-ap Ner., Bak. ________ (2003b), Seilmi Eserleri III(b), inar-ap Ner., Bak. HSEYNOV, Sadq (1959), Ekini Qezetinin zahl Bibliyografyas, Azerbaycan CCP lmler Akadmiyasnn Xeberleri, timai lmler Sriyyas, No: 6, Bak. KAHRAMAN, lim (2003), Matbuat, slm Ansiklopedisi, Trkiye Diyanet Vakf, c.28, Ankara 2003. KPRLZADE, Mehmed Fuad (1961), Azer Edebiyatnn Tekml, slm Ansiklopedisi, c.II, MEB., stanbul . MUHTAROLU, Vilayet (1993), Azerbaycan Trk Edebiyatna Genel Bak, Trkiye Dndaki Trk Edebiyatlar Antolojisi 1-Azerbaycan Trk Edebiyat, KB, Ankara. RSTEMOVA, Solmaz-Tohidi (1993), Azerbaycan Dvr-i Metbuat, Azerbaycan Respublikas Elmler Akademiyas, Bak. SWIETOCHOWSKI, Tadeusz (1988), Mslman Cemaatten Ulusal Kimlie Rus Azerbaycan 1905-1920, (ev.: Nuray Mert), stanbul. ________ (2003), 1920 ncesinde Rus Azerbaycannda Mill Kimliin Ykselii ve Edeb Dil Politikas (ev.: Saadettin Gme), ADTCF Tarih Aratrmalar Dergisi, S.34, Ankara . RVAN, Seyyid Ezim (1969), Eserleri II, Bak. TALIBZADE, Abdulla aiq (1968), Byk XadimEserleri II (Haz.: Kemal Talbzade), Azer Ner., Bak. _______ (1977), "1905-ci l nqilabndan Sonra Ytimi Edebiyyatmza Sethi Bir Nezer Eserleri IV (Haz: Kamal Talbzade), Azer Ner., Bak. _______ (1978), "Menim Heyatm", Eserleri V, Yaz Ner- Bak. TALIBZADE, Kamal (1981), Azerbaycan Edebi Tenqidinin Tarixi, (1800-1920-ci ller), Maarif Ner., Bak.
69

bilig, Gz / 2006, say 39

ZERDAB, Hesen (22.7.1875), "Daxiliyye", Ekini, Bak. _______ (21.8. 1875), "Daxiliyye", Ekini, Bak. _______ (20.9.1875), "Daxiliyye", Ekini, Bak. _______ (4.11. 1875), "Daxiliyye" Ekini, Bak. _______ (10. 12.1905), "Kend Mirzelerinden Xilas Olmalyq", Heyat Qezeti, No: 116, Bak. _______ (6.1.1906), "Dil ve Din", Heyat Qezeti, No 5, Bak. _______ (8.1.1906), "Bizim Nemelerimiz, ", Heyat Qezeti, No 6, Bak. _______ (11.1.1906), "ttihad- Lisan", Heyat Qezeti, No 9, Bak. _______ (13.1.1906), "Dil Davas", Heyat Qezeti, No 12, Bak. _______ (14 2. 1906), "Aq Mektub", Heyat Qezeti, No 35, Bak. ZEYNALOV, Aarefi (1979), "Keen Esrin 90. llerinde Azerbaycan Dvr-i Matbuat Urunda Mbarize" XX. Esr Azerbaycan Edebiyat Meseleleri, Elm Ner, Bak. ZEYNALOV, N (1973), Azerbaycan Metbuat Tarihi, AD Neriyyat, Bak.

70

Ekini and Its Role in The Turkish Culture and Ideas (1875-1877)
Assist.Prof.Dr. Ali EROL
Abstract: The second half of the XIX. Century marked the reformation of political, social and cultural structures in Azerbaijan. Ekini journal (1875-1877) published by Zerdab was particulary important in that regard as it was the first Turkish journal intended to awaken Turkish Muslim society who were under the Imperial Russian rule. Ekini journal covered a wide range of topics related to social life, politics, language and literature. By following the route of Mirze Feteli Ahundov who pioneered the cultural reforms to modernize the Azerbaijani society, Ekini deserves the credit for distributing Usul- Cedid schools all over the country, adopting national curriculum and Turkish education; and for bringing forward the idea of the unity of literature which would also inspire Gaspral smail. Key Words: Ekini, Hasan Bey Melikzade Zerdab, Azerbaijani National Publications, Azerbaijani literature

Ege University, Institute of Turkish World Researches / ZMR alierol12@yahoo.com

bilig Autumn / 2006 Number 39: 53-72 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

(1875-1877)

: (1875-1877), 19 , , , , , . , , , . , , , - . : , , , .

, / alierol12@yahoo.com

bilig osen# 2006 vpusk: 39: 53-72 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

TKYde Karar Almaya Katlmn ve rgtsel Balln Kiisel Performansa Etkisi


Yard.Do.Dr. Hakan KTAPCI
zet: Bu almann temel amac, rgtsel ballk ve karar almaya katlmn kiisel performansa olan etkisinin incelenmesidir. Toplam kalite ynetimi iinde karar almaya katlm ve ballk nemli unsurlardr. Mteri odakl bir yaklam olan TKYde karar almaya katlm ve balln kiisel performans etkilemesi beklenebilir. alma 54 iletmenin orta ve st dzey yneticilerinden toplanan 62 adet anketle gerekletirilmitir. Hipotezlerin test edilmesi iin SPSS programyla regresyon analizi yaplmtr. Elde edilen bulgulara gre yneticilerin karar almaya katlm normatif ball etkilemektedir. Dier taraftan yine yneticilerin normatif ball ve karar almaya katlm kiisel performans etkilemektedir. Anahtar Kelimeler: Karar almaya katlm, rgtsel ballk, kiisel performans

1. Giri Toplam kalite ynetim anlaynn temelleri, 1950lerde kalite konusunun nde gelen gurularndan birisi olan Demingle Japonyada atlmtr. zellikle 1980lerde ABDde giderek yaygn bir hale gelmi, daha sonralar Avrupa ve dier lkelerde de uygulanmaya balamtr. TKYnin temel amac; mterilerin ve toplumun beklentilerini tam olarak karlamaktr. Tm alanlarn srekli iyiletirme almalarna katlmyla, iletmede nemli lde verimlilik salanr. TKYnin drt temel ilkesi vardr. Bunlar; srekli iyiletirme, sre ynetimi, mteri odakllk ve takm almasdr. letmenin tm alanlar, bu ilkelerin baarlmasnda anahtar rol oynamaktadr. rgtsel ballk, alanlarn davranlarn etkileyen nemli bir kavramdr. rgtsel balln i performans, iten ayrlma niyeti, katlm, ie ge kalma gibi nemli rgtsel davran unsurlarn etkiledii yaplan aratrmalarla gsterilmitir (Darwish A.Yousef, 1999; Abubakr M.T Suliman, 2001). almada, rgtsel balln kiisel performansa olan etkisi incelenecektir.
ISO 1994 standardnn 2000 revizyonu ile birlikte ISO kalite standartlar, Toplam Kalite Ynetimi anlayn iine almtr. ISO standartlarnn ilet

GYTE letme Fakltesi / Gebze / ZMT kitapci@gyte.edu.tr

bilig Gz / 2006 say 39: 73-86 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2006, say 39

meye adapte edilmesiyle birlikte, sreler, prosedrler ve kalite ynetim sistemi etkili bir biimde kontrol edilebilir. Gnmzde bir ok iletme iin ISO belgelendirmesini almak hayati bir hale gelmitir. Gerek kamuda, gerekse zel sektrde ISO belgesi giderek artan bir ekilde aranr hale gelmitir. Gerek ISO standartlar gerekse TKY kalite odakldr. Ancak ISO standartlar TKYde nemli olan karar almaya katlm ve srekli iyiletirme ilkelerini kapsamamaktadr. Gebze ve civarnda yer alan kalite belgeli iletmelerde alan orta dzey yneticiler zerinde yaplan bu aratrmada, karar almaya katlm ve rgtsel ballk konularnda geni kapsaml tanmlamalara yer verilmekte, karar almaya katlm ve rgtsel ballk ile kiisel performans ilikisi aratrlmakta ve incelenmektedir. statistiksel deerlendirmeler sonucunda literatr asndan nemli bulgular elde edilmi ve deikenler aras ilikiler ortaya karlmtr.

2. Karar Almaya Katlm rgtler, alanlarnn kararlara katlmlarn salamak iin onlar cesaretlendirmeli, ortam hazrlamal ve dllendirmelidir. Katlm iin bir altyap oluturmaldr. Aksi takdirde TKYnin iletmede benimsenmesinde son derece nemli rol oynayan katlm fonksiyonu giderek zayflayacak ve igcnn tatminsizliine yol aacaktr (Chevalier, 1991).
alanlarn katlmnn, bireylere ya da gruba verilen dln dzeyine bal olduu sylenebilir (Bowen ve Lawler, 1992). Kalite ynetimini benimsemi bir ok iletmede, alanlarn, yaptklar ii sahiplenmesi ve kalite iyiletirme faaliyetlerinin saysnn artrlmas iin dllendirme sistemleri uygulanmaktadr. alanlarn katlmyla ilgili yaplan almalarda, alanlarn kararlara katlm ile alanlarn, kaliteye olan ballklar arasnda olumlu bir iliki bulunmutur (Oliver, 1988). rgtler, alanlarnn kararlara katlmn salayacak uygun bir altyap hazrlamadklar srece, zamanla ilemede kalitenin yaylm yavalayacak, igc tatminsiz hale gelecektir. rgtte, uygun bir deerlendirme ve dl sistemi ierisinde kalite iyiletirme takmlarnn ve kalite emberlerinin kullanlmas, kalite ynetim sistemini nemli lde etkilemektedir (Krantz, 1989). Bu nedenle alanlarn karar almaya katlm, TKYnin temel ilkelerinden birisidir ve TKYnin baarl bir biimde uygulanmasnda anahtar bir rol oynar (Deming, 1986; Stone ve Eddy, 1996). Her ne kadar, TKYde kararlara katlmn alanlar motive edici bir unsur olduuna dair baz almalar yaplm olsa da (Kowalski ve Walley, 1993), TKY ve kararlara katlmn birlikte dnlmesine kukuyla yaklaan yazarlar da vardr (Randeniya et al., 1995; Watson ve Korukonda, 1995; Wilkinson ve Willmott, 1996). Eer, alanlar yaptklar ile ilgili olarak kararlara katlmda cesaretlendirilirse,
74

Kitapc , TKYde Karar Almaya Katlmn ve rgtsel Balln Kiisel Performansa Etkisi

bunu iyiletirme faaliyetlerine yanstacaklardr. nk yaptklar ile ilgili olarak srecin iinde bilginin ak ynnn, hangi faaliyetlerin kritik faaliyetler olduunun, muhtemel gecikme ve hata noktalarnn farknda olacaklardr. Dolaysyla herhangi bir iyiletirme faaliyeti yaplmas durumunda kararlara katlm, bu faaliyeti etkili hale getirecektir. Bu aklamalar nda, karar almaya katlmn devam balln (Hipotez 1), normatif ball (Hipotez 2) ve alann kiisel performansn olumlu olarak etkilemesi beklenebilir (Hipotez 3).

3. rgtsel Ballk rgtsel ballk, bireyin, rgtn hedeflerine ve deerlerine inanc, rgtn amalarn baarabilmesi iin aba sarf etmeye olan isteklilii, rgt yesi olarak kalmaya kar duyduu arzu olarak tanmlanmaktadr (Hunt ve Morgan, 1994). Aratrmaclar geleneksel olarak rgtsel ball tutumsal ve davransal olarak bir birinden farkl ama birbiriyle ilikili iki boyuttan olduunu dnr (Iverson ve Buttigieg, 1999). Tutumsal ballk alanlarn rgtleriyle olan ilikilerine odaklanmaktadr. Davransal ballk ise bireylerin belirli bir rgtte ok uzun vadede kalmalar sorunu ve bu sorunla nasl baa ktklaryla ilgilidir. Allen ve Meyer (1990) bu iki boyutlu yaklam normatif ballk bileeni ile boyutlu kavram haline getirmitir.
Meyer ve Allen (1991)in modelinde duygusal ballk, alann rgte olan duygusal balln, kendisini rgt iinde tanmlayabilirliini ve rgte katlmn temsil etmektedir. Devam ball, alann, rgtten ayrlmann kendisine nelere mal olacann bilincinde olmasn ifade eder. rgte ball devama dayal olan bireyler, ihtiya duyduklar iin rgtte kalmaya srdrrler. Normatif ballk ise, alanlarn rgtte kalmada ahlki sorumluluk hissetmesi ile ilgilidir (Meyer ve Allen, 1991). Duygusal ballk: Duygusal ballk, doru sebeplerden dolay arzulanan sonular salayan ballk biimi olarak kabul edilmektedir (Mathieu ve Zajac, 1990). alanlarn duygusal ynelimlerini kontrol etmek zor olduundan, alanlarn rgte duygusal olarak balanmas doru ve uygun insan kaynaklar faaliyetlerinin gerekletirilmesine baldr (Guest, 1992). Duygusal ballk, genel anlamda, bireyin amalar ve rgt arasndaki uyumu temsil eder. Bu sayede birey, rgtn genel amalar iin aba sarf eder ve kendini rgt yesi olarak tanmlayabilir (Camp, 1992). Devam ball: Yksek dzeyde devam ballna sahip kiiler rgtte kalmay srdrrler. nk buna gereksinim olduunu dnrler. Devam ball, rgtten ayrlma maliyetlerini artran herhangi bir olay veya faaliyet sonucu gerekleebilir. Meyer ve Allen (1991) bu faaliyetleri, yatrmlar ve alternatifler olarak iki deikenle ele almladr. Devam ballnn ortaya k ile ilikili dnceler, duygusal balln geliimiyle ilikili olanlardan farkldr. alann rgte zel baz becerilerinin
75

bilig, Gz / 2006, say 39

gelitirilmesi iin zaman ayrmak, yaplan yatrma rnek olabilir. rgtten ayrlmak da, alann kaybettii veya harcad zamandan, paradan veya abadan vazgemesi anlamna gelebilir. Pek ok i alternatifine sahip olduunu dnen alanlar, az alternatife sahip olduunu dnen alanlardan daha zayf devam ballna sahiptir (Meyer ve Allen, 1997). Normatif ballk: Normatif ballk, alann, rgtte kalma zorunluluu ile ilgili deerlerini ifade etmektedir. Yksek normatif balla sahip alanlar, rgtte kalmann doru ve ahlki olduunu dnerek almaya devam ederler (Meyer ve Allen, 1997). Balla sebep olan unsurlar farkl olduundan (istek, zorunluluk, ihtiya), alann rgte olan ballnn deeri de, bu balln yapsna dayanr (Meyer ve arkadalar, 1989). rgtsel balln ve rgtsel balla ait bileenlerin farkl deikenlerle ilikisini inceleyen pek ok aratrma vardr. rgtsel balln i tatmini ile ilikisini ve i gc devri ve devamszlk zerindeki etkilerini inceleyen aratrmalar da bulunmaktadr. Dunham ve arkadalar (1994), ya, eitim ve kdem deikenlerinin, bamsz deiken olarak rgtsel balla olan etkisini, Weiner ve Vardi (1980) balln, ie devam oran, ayrlma niyeti, devamszlk ve performans gibi i sonularna olan etkisini incelemilerdir. letmenin sahip olduu deerlerin rgtsel ball etkilemesi ile ilgili almalar da yaplmtr. Elizur (1996) ve Putti (1989), i deerleri ve rgtsel ballk arasnda olumlu bir iliki olduunu ifade etmilerdir. rgtsel ballk, i tatmini arasndaki ilikiyi inceleyen bir ok alma da yaplmtr. Liou (1995), Fletcher ve Williams (1996), iki deiken arasnda pozitif bir iliki olduunu ifade etmilerdir. Russ ve McNeiily (1995), rgtsel ballk ve i tatmini arasndaki ilikiyi deneyim, cinsiyet ve performans gibi deikenleri kullanarak aratrm, rgtsel ballk ve i tatmini arasnda orta dereceli bir iliki olduunu belirtmilerdir. Literatrde rgtsel ballk ve i performans arasndaki ilikiyi inceleyen almalar da vardr. rnein Baugh ve Robets (1994) ve Ward ve Davis (1995), rgtsel ballk ve i performans arasnda pozitif bir korelasyon olduunu ifade eden bir alma yapmlardr. Mayer ve Schoomen da (1992) rgtsel ballk ve i performans zerinde aratrma yapmlardr. Yaptklar almann sonucunda, performansn gl bir biimde ball etkilediini gstermilerdir. Kalleberg ve Marsden (1995), i performans ve rgtsel ballk arasnda bir iliki olduunu ifade etmilerdir. Ancak Wright (1997) yapm olduu almada, rgtsel ballk ve i performans arasnda negatif bir iliki olduunu bulmutur. Yukardaki aklamalar nda TKYde de devam ballnn (Hipotez 4) ve normatif balln (Hipotez 5) kiisel performans olumlu olarak etkilemesi beklenebilir.
76

Kitapc , TKYde Karar Almaya Katlmn ve rgtsel Balln Kiisel Performansa Etkisi

4. Aratrmann Amac Bu makale almasnda, TKYde kararlara katlm ve rgtsel ballk ile kiisel performans arasndaki ilikiler ortaya karlmaya allmaktadr. 5. Aratrma Yntemi, Modeli ve Hipotezler Aratrmann uygulama ksmnda metot olarak anket yntemi kullanlmtr. Karar almaya katlm, rgtsel ballk ve kiisel performans deikeniyle ilgili drt tr anket hazrlanmtr. Literatrde yer alan aratrmalardan hareketle aratrmann kavramsal modeli ve hipotezleri aadaki ekilde oluturulmutur (ekil 1).
H1 KARAR ALMAYA KATILIM DEVAM BALILII H4 KSEL PERFORMANS

H2 NORMATF BALILIK H3

H5

ekil 1: Aratrma Modeli H1: Karar almaya katlmn devam ballyla olumlu ilikisi vardr. H2: Karar almaya katlmn normatif ballkla olumlu ilikisi vardr. H3: Karar almaya katlmn kiisel performansla olumlu ilikisi vardr. H4: Devam ballnn kiisel performansla olumlu ilikisi vardr. H5: Normatif balln kiisel performansla olumlu ilikisi vardr. 6. Metodoloji ve Bulgular

6.1 Aratrma rneklemi Aratrma, Gebze ve civarnda bulunan kalite belgeli iletmelerde gerekletirilmitir. Aratrma iin Trk Standartlar Enstits veri taban kullanlmtr. TSE tarafndan Kocaeli ilinde belgelendirmesi yaplm firmalar filtre edilerek oluturulmu liste kullanlmtr. Toplam 95 firmadan kalite belgesi feshedilmi, pasif olan ve Gebze dnda bulunan 41 firma karlm kalan 54 firmann orta ve st dzey yneticilerinden toplanan 62 anket almann rneklemini oluturmutur. Anketlerin tm analizler iin kullanlmtr. 6.2 Aratrmada Kullanlan lekler Aratrmada likert tipi lekli sorular kullanlanlmtr (1=Kesinlikle katlmyorum, 5=Kesinlikle katlyorum).
77

bilig, Gz / 2006, say 39

rgtsel Ballk lei: rgtsel ballk sorular, Meyer ve Allenden (1991) alnmtr. Sorular devam balln ve normatif ball iermektedir. Karar Almaya Katlm lei: Karar almaya katlm sorular, Stashevsky ve Elizurdan (2000) alnmtr. Sorular alanlarn kararlara katlm algsn lmektedir. Kiisel Performans lei: Kiisel performans lmek iin tek soru sorulmutur. Yneticilerden alanlarn performans deerlendirmeleri istenmitir. Bu ekilde performans deerlemede daha objektif bir yaklam sergilenmeye allmtr. Soru, 1den 5e kadar ortalamann ok altnda, ortalamann ok zerinde eklinde leklendirilmitir.

6.3 Veri Analizi ve Bulgular Tamam 5li Likert lekli olan ve daha nce geerlilii ve gvenilirlii farkl almalarda kantlanm olan leklerden faydalanlarak hazrlanan sorulardan elde edilen veriler SPSS 10.0 istatistik paket programyla deerlendirilmitir. Veri analizinde frekans, faktr, gvenilirlik, korelasyon ve aratrma hipotezlerinin test edilmesine ynelik regresyon analizleri kullanlmtr. 6.4 rneklemin Demografik zellikleri Anketimize cevap veren yneticilerin %43,3 23-30 ya grubunda, %38,3 31-38 ya grubunda ve %18,3 39 ve zeri ya grubundadr. Yneticilerin %83,9u erkek ve %16,1i kadndr. Eitim asndan, yneticilerin %71i lisans ve %25,8i lisansst eitime sahiptir. Pozisyon asndan, yneticilerin %95,2si orta kademe yneticilerdir. 6.5 Gvenilirlik Analizleri Gvenilirlik, bir lmn hatadan bamsz kalma dzeyini ifade etmektedir. Bir lein gvenilirlii, tutarl, dengeli ve tekrar eden sonular vermesiyle belirlenmektedir. Bu aratrmada leklerin gvenilirliinin saptanmasnda Cronbach deeri kullanlmtr (Tablo 5). leklerin Cronbach deerleri, kararlara katlm, devam ball, ve normatif ballk iin srasyla, 0,60, 0,78 ve 0,77dir. Gvenilirlik oranlar genel kabul edilebilir dzey olan 0,60in zerindedir (Bagozzi and Yi, 1988). Kiisel performans deikeni tek soru ile lldnden Cronbach deeri hesaplanmamtr. 6.6 Korelasyon Analizleri ki deiken arasndaki ilikinin dzeyini ve ynn belirlemeye yarayan ynteme korelasyon analizi denilmektedir (zdamar, 1999). Tablo 1de deikenlerin aralarndaki korelasyon verilmektedir. Tablodan da grlecei gibi karar almaya katlm ile kiisel performans ve normatif bal78

Kitapc , TKYde Karar Almaya Katlmn ve rgtsel Balln Kiisel Performansa Etkisi

lk arasnda pozitif ve anlaml bir iliki vardr. Dier taraftan karar almaya katlmla devam ball arasnda bir iliki yoktur. Karar almaya katlan yneticinin normatif ball artacaktr. Tablo 1: Alfa Gvenilirlik Katsays, Ortalama, Standart Sapma ve Korelasyon Deerleri
Ortalama KAK DEB NB PER 3,88 3,18 3,13 3,1 Standart Gvenilirlik Sapma Katsays 0,61 0,60 0,90 0,78 0,96 0,77 0,63 KAK ,192 ,394** ,357** DEB NB

,415** ,328**

,411**

** 0.01 dzeyinde anlaml

6.7 Faktr Analizi Bu aamada ankette yer alan deikenlerle ilikin faktr analizi yer almaktadr. Tablo 2, aratrmada kullanlan 9 sorunun varimax rotasyonuna gre yklemelerini gstermektedir. Sorulardan karar almaya katlm (KAK), devam balln (DEB) ve de normatif ball (NB) iermektedir. deikenin varyans %leri srasyla, %37,7, %19,5 ve %11,9dur. Tablo 2: Faktr Analizi
Faktr 1 KAK1 KAK2 KAK3 DEB1 DEB2 DEB3 NB1 NB2 NB3 Faktr 2 Faktr 3 ,854 ,545 ,768

,686 ,866 ,849

,867 ,838 ,648

6.8 Regresyon Analizi Faktr analizinden sonra, aratrmamzdaki ama dorultusunda, karar almaya katlmn devam ball, normatif ballk ve kiisel performansa etkisi incelenmitir. Tablo 3, organizasyonel ballk regresyon modelini gstermektedir. Modelde devam ball ve normatif ballk baml deiken, karar almaya katlm bamsz deiken olarak yer almaktadr. Karar almaya katlm Devam ball etkilememekte, Normatif ball etkilemektedir (P<0.05). Oluturulan regresyon modeli H1 ve H2 hipotezlerimizi test etmektedir. Tablo 3e gre karar almaya katlm devam balln etkilememekte yani H1 hipotezimiz reddedilmekte, normatif ball etkilemekte yani H2 hipotezimiz kabul edilmektedir.
79

bilig, Gz / 2006, say 39

Tablo 3: rgtsel Ballk Regresyon Modeli zeti


Baml Deiken Devam Ball Karar Almaya Katlm .134 Baml Deiken Normatif Ballk Karar Almaya Katlm .002 .394 .002 11.002 .154

Sig., Sig. F R2

Tablo 4, Kiisel performans regresyon modelini gstermektedir. Modelde kiisel performans baml deiken, normatif ballk, devam ball ve karar almaya katlm bamsz deiken olarak yer almaktadr. Devam ball kiisel performans etkilememektedir. Normatif ballk ve karar almaya katlm kiisel performans etkilemektedir (P<0.05). Oluturulan regresyon modeli H3, 4 ve 5 hipotezlerimizi test etmektedir. Tablo 4e gre Devam ball kiisel performans etkilememekte yani H4 hipotezimiz reddedilmektedir. Normatif ballk ve karar almaya katlm kiisel performans etkilemekte yani H5 ve H3 hipotezlerimiz kabul edilmektedir. Tablo 4: Kiisel Performans Regresyon Modeli zeti
Baml Deiken Kiisel Performans Devam Ball .076* .182 6.162 .242 Normatif Ballk .035* .247 Karar Almaya Katlm .037* .224

Sig., F R2 * Tek Ynl

6.9 Deerlendirme ve neriler almamzdaki hipotezleri test etmek iin iki alternatif regresyon modeli kurulmutur. Birinci modelde (Tablo 3), karar almaya katlmn devam ball ve normatif ballkla olan ilikisi incelenmitir. Modelde karar almaya katlm devam balln etkilememekte, normatif ball etkilemektedir (:.394, p<0.05). kinci modelde (Tablo 4), devam ball, normatif ballk ve karar almaya katlmn kiisel performansla olan ilikisi incelenmitir. Devam ball kiisel performans etkilememektedir. Ancak normatif ballk (:.247, p<0.05) ve karar almaya katlm (:.224, p<0.05) kiisel performans etkilemektedir. Regresyon modelleri nda test ettiimiz hipotezlerden H1,4 reddedilmi, H2,3,5 kabul edilmitir.

80

Kitapc , TKYde Karar Almaya Katlmn ve rgtsel Balln Kiisel Performansa Etkisi

Aratrmay yaptmz yneticiler iin karar almaya katlmn normatif balln etkilemesi, iletmede kalma zorunluluu ile ilgili deerlerinin gl olduunu gstermektedir. Keza, gerek iletmenin ynetilebilmesi gerekse TKYnin iletme iinde benimsenebilmesi iin karar almaya katlmn etkili bir biimde kullanlmas gerekmektedir. rneklem iinde karar almaya katlmn normatif ball etkilemesi, alanlarn ve yneticilerin karar almaya katlmlar rgte olan ballklarn artracaktr. Normatif ballk, kiisel performans etkilemektedir. Genel olarak, rgtsel balln yksek olmasnn daha iyi performans sergilenmesinde etkili olduuna dair bir gr hakimdir. Ball artrlan alanlarn daha ok alma iin motive olduklar ifade edilmektedir (Kalleber ve Marsden, 1994). Yneticilerin, yksek bir normatif balla sahip olduklar sylenebilir. nk, yksek normatif balla sahip yneticiler, rgtte kalmann doru ve ahlki olduunu dnrler ve rgtte almaya devam ederler. Normatif balln kiisel performans etkilemesi, rgtte kalmann bir istekten kaynaklandnn gstergesidir. rneklemde yer alan yneticiler, rgtte kalmaya isteklidirler ve bu ballkta kiisel performans etkilemektedir. Karar almaya katlm TKYnin iletmelerde uygulanmasnda nemli bir faktrdr. Kalite belgeli iletmelerde karar almaya katlm, uygulanmazsa kiisel performans iyiletirmek mmkn olmayacaktr. Kalite almalarnda karar almaya katlm olmas durumunda alanlar daha iyi performans gstereceklerdir. rneklemde yer alan yneticilerle ilgili olarak, yneticilerin, rgtte TKYnin etkili bir biimde yaylabilmesi iin karar almaya katlm tevik etmelidirler. Devam ballnn olmay yneticilerin rgte zel baz becerilerinin gelitirilmesi iin zaman yada para ayrmadklarn gstermektedir. Her ne kadar rgt iin bu bir handikap yaratsa da, yneticilerin rgte olan normatif ballklar artrlmal, rgtteki alma koullar ve artlar daha cazip hale getirilmelidir. almamzn baz kstlar vardr. Aratrma Gebze ve civarnda faaliyet gsteren kalite belgeli iletmeler arasnda sektr ayrm gzetilmeden yaplmtr. rneklem saysnn artrlmas durumunda yneticilerin devam ball ile ilgili alglar farkl olabilir. Kiisel performansn belirlenmesinde subjektif yarglardan uzaklamak amacyla alanlarn performanslarnn yneticiler tarafndan deerlendirilmesi istenmitir. Elde edilen sonulara bal olarak, sz konusu rneklem iin, TKYnin benimsendii iletmelerde normatif ballk ve karar almaya katlm kiisel performans etkilemektedir. Ayn ekilde karar almaya katlm normatif ball etkilemektedir. alan ve yneticilerin ballklar artrlmak isteniyorsa karar almaya katlm tevik edilmelidir.

81

bilig, Gz / 2006, say 39

Ankette yer alan sorular Devam ball lei Meyer ve Allen (1991):
a) stesem bile u an bu iletmeden ayrlmak benim iin gerekten zor olurdu. b) u an bu iletmeden ayrlmaya karar verirsem hayatmn byk blm zarara urar c) u an iletmede kalmam benim iin bir istek olduu kadar bir gereklilik Normatif ballk lei Meyer ve Allen (1991): a) Benim avantajma olsa bile, iletmemden ayrlmak bana zor gelmiyor b) letmemden imdi ayrlrsam sululuk hissederim c) Bu iletme benim sadakatimi hak ediyor Karar Almaya Katlm lei Stashevsky ve Elizur (2000): a) imle ilgili kararlar alabiliyorum b) yiletirme konusunda nerilerim dikkate alnmaktadr c) alma grubumla ilgili kararlarda szm gemektedir.

Kaynaka
ABUBAKR M.T. SULIMAN, (2002), Is it really a mediating construct? Journal Management Development, Volume 21, No 3, s.171-81. ALLEN, N.J. AND MEYER, J.P. (1990), The measurement and antecedents of affective, continuance and normative commitment to the organization, Journal of Occupational Psychology, 63, s.1-18. BAGOZZI, R.P. and YI, Y., (1988), On the Evaluation of Structural Equation Models, Journal of the Academy of Marketing Science, 16 (Spring), 1988, s.74-94. BAUGH, S. G. AND ROBERT, R. M. (1994), Professional and organizational commitment among engineers: conflicting or complementary? IEEE Transactions on Engineering Management, Vol.41, No.2, s.108-14. BOWEN, D. LAWLER, L., (1992), Total quality oriented human resource management, Organizational Dynamics, 24(4), s.39-41. CAMP, S.D. (1992), Assessing the effects of organizational commitment and job satisfaction on turnover, an event history approach, The Prison Journal, Vol.74, Is.3, s.279-305. CHEVALIER, F. (1991), From quality circles to total quality, International Journal of Quality and Reliability Management, 8(4), s. 9-24.

82

Kitapc , TKYde Karar Almaya Katlmn ve rgtsel Balln Kiisel Performansa Etkisi

DARWISH A.Y. (2000), Organizational Commitment: A Mediator of the Relationships of leadership behavior with job satisfaction and Performance in a non-western country Journal of Managerial Psychology, Volume 15, No 1, s.9-10. DEMING, W. E.(1986), Out of the crisis. Cambridge, Cambridge Univ. Press. DUNHAM, R.B., GRUBE, J.A., CASTENADA, M.B., (1994), Organizational commitment, the utility of on integrative definition, Journal of Applied Psychology, 86, s.42-51. ELIZUR, D. (1996), Work values and commitment, International Journal of Manpower, Vol. 71, s. 25-30. FLETCHER, C. AND WILLIAMS, R. (1996), Performance management, job satisfaction and organizational commitment, British Journal of Management, Vol.7, No.2, s.169-79. GUEST, D.E. (1992), Employee commitment and control, J. F. Hartley & G. M. Stephenson Eds., Employee Relations, s.111-35, Oxford, Blackwell. HUNT, S. D. AND MORGAN R. M. (1994), The commitment trust theory of relationship marketing, Journal of Marketing, 58 (July), s.20-38. IVERSON, R. D. AND BUTTIGIEG, D. M. (1999), Affective, normative and continuance commitment, can the the right kind of commitment be managed, Journal of Management Studies, 36(3), s.307-33. KALLEBERG, A. L. AND MARSDEN, P.V. (1995), Organizational commitment and job performance in the US labor force, Research in the Sociology of Work, Vol.5, s.235-57. KOWALSKI, E., AND WALLEY, P. (1993), Employee receptivity to total quality, International Journal of Quality and Reliability Management, 10 (1), s.23-37, 1993. KRANTZ, K. T., (1989), How velcro got hooked on quality, Harvard Business Review, 67(5), s.34-40. LIOU, K.T. (1995), Understanding employee commitment in the public organization: a study of the juvenile detention center, International Journal of Public Administration, Vol. 18, No.8, s. 1269-95. MATHIEU, J.E. AND ZAJAC, D.M. (1990), A review and meta analysis of the antecedents, correlates, and consequences of organizational commitment, Psychological Bulletin, 108(2), s.171-94. MAYER, R. C. AND SCHOOMEN, F. C. (1992), Predicting participation and production outcomes through a two dimensional model of organizational commitment Academy of Management Journal, Vol.35, No.3, s.671-84. MEYER, JOHN P., ALLEN, NALIE J. (1997), Commitment in the Workplace: Theory, Research and Application, Sage Publications. MEYER, J.P. AND ALLEN, N.J. (1991), A three component conceptualization of organizational commitment, Human Resource Management Review, 1, s.61-89.
83

bilig, Gz / 2006, say 39

MEYER, J.P., POUNONEN, S.V., GELLATLY, I.R., GOF, R.D. AND JACKSON, D.N. (1989), Organizational commitment and job performance, its the nature of the commitment that counts, Journal of Applied Psychology, 73, s. 152-56. OLIVER, N. (1988), Employee Commitment and Total Quality Control, International Journal of Quality and Reliability Management, 7(1), s.21-29. ZDAMAR, K. (1999), Paket Programlar ile statistiksel Veri Analizi, 2. Bask, Eskiehir, Kaan Kitabevi. PUTTI, J.M., ARYEE, S. AND LIANG, T.K. (1989), Work values and organizational commitment: a study in the Asian context, Human Relations, Vol. 42, s. 275-88. RANDENIYA, R., BAGGALEY, N., AND RAHIM, M. A. (1995), Total quality management: the need to uncouple empowerment, Total Quality Management, 6 (3), s.215-220. RUSS, F. A. AND MCNEILLY, K. M. (1995), Links among satisfaction, commitment and turnover intensions: the moderating effect of experience, gender and performance, Journal of Business Research, Vol.34, No.1, s.57-65. STASHEVSKY, S. AND ELIZUR D. (2000), The effect of quality management and participation in decision-making on individual performance, Journal of Quality Management, 5, s.53-65. STONE, D. L., EDDY, E. R. (1996), A model of individual and organizational factors affecting quality related outcomes, Journal of Quality Management, 1 (1), s.21-48. WARD, E.A. AND DAVIS, E. (1995), The effect of benefit satisfaction on organization commitment Compensation and Benefits Management, Vol.11, No, 3, s.35-40. WATSON, J. G., AND KORUKONDA, A. R. (1995), The TQM jungle: a dialectical analysis, International Journal of Quality and Reliability Management, 12 (9), s.100-109. WEINER, Y. AND VARDI, Y. (1980), Relationship between job, organization, and career commitment and work outcomes: an integrative approach, Organizational Behavior and Human Performance, Vol. 26, s. 81-96. WILKINSON, A., AND WILLMOTT, H. (1996), Quality management, problems and pitfalls: a critical perspective, International Journal of Quality and Reliability Management, 13 (2), s.55-65. WRIGHT, T.A. (1997), Job performance and organizational commitment, Perceptual and Motor Skills, Vol.85, No.2, s.447-50. KALLEBERG, A.L. AND MARDSEN, P.V. (1994), Organizational commitment and job performance in the U.S. labor force, Research in the Sociology of Work, 5.

84

The Effects of Participation in Decision Making and Organizational Commitment on Individval Performance Under TQM
Assist.Prof.Dr. Hakan KTAPCI
Abstract: The objective of the study is to analyze the effects of organizational commitment and participation in decision making on individual performance. Organizational commitment and participation in decision making was important factors of TQM. The organizational commitment and participation in decision making was expected to influence employee performance. Subjects were 62 middle level managers in 54 industrial organizations applying TQM. Our hypothesis is tested by regression analysis using SPSS. The findings reveal that participation in decision making affects normative commitment of managers. However, normative commitment of managers and participation in decision making affects employee performance. Key Words: Participation in decision making, organizational commitment, individual performance

GIT Faculty of Business Administration / Gebze / KOCAEL kitapci@gyte.edu.tr

bilig Autumn / 2006 Number 39: 73-86 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

p / .
.,
: p /. , , , / . 62- 54- . SPSS-. , . p / . : , , / .

/ . kitapci@gyte.edu.tr

bilig osen# 2006 vpusk: 39: 73-86 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

The Professional Effects of Mathematics and Mathematical Thinking on Managing Director Candidates
Assist.Prof.Dr. Akn MARAP Prof.Dr. Zeynep Fidan KOAK- Prof.Dr. Nesrin ZSOY
Abstract: Managing directors, and the people who take place in managing branches, have to improve their managing methods and ways related to capital, equipment and other sources in a continuous and systematic manner. To have permanent personal development of managing directors through out their lives is quite possible by bringing out their life philosophy clearly. By providing the managing directors with personal managing discipline, the development processes will be more systematic and reasonable and therefore, they will be able to realize their personal targets in a sound manner. Positive effects of mathematical thinking that they got through mathematics education will be too many in order to reach their targets in a sound manner. In this project, in order to do research on mathematics knowledge that will enable the managing director candidates to have higher performances, their ideas about mathematics and effects of mathematical thinking they got during their education on their managing, reforming, leadership and creative skills, a three phase questionnaire with 30 questions were submitted to 3rd and 4th year students in one foundation and one state university in Ankara in Turkey. The results have been evaluated and their percentages have been shown. Key Words: Mathematical thinking, management mathematics, mathematical mind

I. Introduction The objective of this project is to test on the sufficiency of the mathematics courses and methodologies used in the mathematics courses in the management faculties at the universities, through getting the ideas of the managing

This article was presented at the Mathematics Symposium on the 5th of May 2004 in Ankara University of Ahmet Yesevi, TURTEP Department of Management akin.marsap@yesevi.edu.tr University of Mula, Faculty of Arts and Sciences zkocak@mu.edu.tr University of Adnan Menderes, Faculty of Education nesrinozsoy@adu.edu.tr

bilig Autumn / 2006 Number 39: 87-96 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

bilig, Gz / 2006, say 39

director candidates on mathematics, sufficiency and necessity of mathematics courses, whether the knowledge and experience they got through mathematics education is useful for them as managing director candidates or not. Within this purpose, a questionnaire with 30 questions has been applied to some groups chosen from the managing director candidates and the results have been analyzed in terms of candidates managing and improvement techniques, and effects of mathematical thinking on their reforming manager, leadership and creative skills and their attitudes towards mathematics have been evaluated. It should be known that mathematics improves thinking. For this reason, mathematics education forms the most important part of the basic education. Mathematics education enables us to stand on our feet in the life struggle, enables us to think, to form relations among the events, to be rational, to guess, to solve problems rather than just calculating (Umay 2003:234-243). Mathematics is described as a nightmare by the management department students, the reason that our students do not like mathematics is that the right point of view of mathematics is hidden from them (King 1997). Most of our students think that they are not able to understand mathematics abstract and complex logic. However, mathematical mind has perhaps nothing much to do with the ability of numerical accounting and algebraic formulas and solving too many abstractions French mathematician and philosopher J. Henry Poincare states that mathematics is an aesthetic sensitivity that should be learned not only by mathematicians and philosophers, but also by the people who have been educated in different fields (King 1997). Some of the general objectives of mathematics teaching are to teach the importance of mathematics by emphasizing the positive attitudes towards mathematics through pointing out the aesthetic and fine quality of mathematics (Pesen 2002:130-134). Preston has found out that anxiety of mathematics is related to the choice of jobs. In his research, seen that, the more the anxiety of mathematics is, the less ability of mathematics is (Preston 1987). Betz has found out that the university students who are weak at mathematics are more worried about mathematics and they have negative attitudes towards mathematics (Betz 1978:441-448). In 1982, university students mathematics anxieties were evaluated was understood that the students who had a higher rate of mathematics anxiety chose literature departments and other students with a less rate of mathematics anxiety chose science departments. In conclusion, it has been found out that mathematics anxiety and negative attitudes towards mathematics make the students escape from mathematics (Erol 1990).

88

Marap, Koak ve zsoy, The Professional Effects of Mathematics and Mathematical

It is seen that anxiety of mathematics attitudes towards mathematics and the role of mathematics in choosing the managing jobs have been analysed on the managing director candidates. If we accept that mathematics is the formulation of the relations among the events and finding solutions, we can think that we make mathematics in every moment of our lives. Mathematics is a universal language. For years, lots of civilizations and languages have died but mathematical ideas have remained (Hardy 1993).

2. Methodology This research has been applied to the students Ankara, at Atlm University in the Faculty of Management, and at Gazi University in the Faculty of Management in three parts;
1) The effects of mathematical thinking on their managing, reforming and creative sides, 2) Ideas about mathematics, 3) The sufficiency and necessity of mathematics knowledge that they got through their university education. This questionnaire has 30 questions and it was prepared by 3 researchers by consulting with experienced educators and applied by their teachers. The results have been given in chart with the percentages and have been interpreted. The opinions and points of views of state and foundation universities have been compared and contrasted.

3. Findings Reasoning is the process of considering and thinking all the elements carefully and reaching a logical result. Mathematics is one of the most important means of improving reasoning. Mathematics is the field in which reasoning is used widely (Preston 1987). We are glad that the candidates agree on these matters as is understood from their answers in the questionnaire that is prepared within these ideas. As is seen in the table the percentage of Agree is high and it shows that the managing director candidates are aware that mathematical thinking and reasoning is important in their jobs. In the 1st , 2nd and 3rd questions, the percentage of Agree is high for both groups and the percentage of Undecided and Disagree is low and it shows that the definition of mathematics is understood well and applied well. It is in harmony with the results in Table 2. If we compare the state and foundation universities, we see that state university students Agree percentages is higher and it is also seen that state universities Disagree percentages are low. It is surprising that in the 7th 8th 9th 10th questions, the percentage of Undecided is high in both universities. The
89

bilig, Gz / 2006, say 39

number of the director candidates who think that they can have organization, coordination, harmony, orientation they can improve the quality without making use of mathematical thinking and without the ability of reasoning is higher than expected. The results are shown in Table 1. Table 1. Mathematical Thinking
AGREE % Found % State UNDECIDED % Found % State DISAGREE % Found 13 7 9 6 9 6 6 19 20 15 % State 1 6 9 5 9 23 10 13

MATHEMATICAL THINKING

1 It makes my own formulating of methods and approaches easy 2 It quickens the development of reforming and creative writing 3 It makes a positive effect on forming relationships between the events and finding a solution 4 It affects effective planning in a positive way 5 It makes problem solving easy 6 It provides positive and quick decision making 7 It makes organization, coordination and analysis of the structure easy 8 It affects the adaptation and orientation of managing culture in a positive way 9 It affects the skills of leadership in a positive way 10 It provides quality and permanent development

72 78 82 82 76 72 74 55 59 72

93 88 95 67 89 94 67 50 67 67

13 13 7 11 13 19 19 24 19 11

6 6 5 24 6 6 24 27 23 20

90

Marap, Koak ve zsoy, The Professional Effects of Mathematics and Mathematical

Table 2. Mathematics
AGREE % Found % State MATHEMATICS 1 Mathematics is the work of genius ones 2 Mathematics requires practical intelligence 3 To know Mathematics is important for all professions 4 Mathematics is a brain exercise 5 Mathematics is a universal language 6 Mathematics makes life easy 7 Mathematics is necessary to be successful in other courses 8 Mathematics is something to form relations between the events and find solutions 9 Mathematics is to solve problems 10 Mathematics is to calculate UNDECIDED % Found % State DISAGREE % Found 76 17 19 4 5 13 26 7 20 20 % State 67 11 10 6 7 6 33 38 91

13 66 70 87 91 74 52 72 46 61

17 80 80 85 95 80 65 85 56 45

9 15 9 7 2 11 20 19 31 15

16 9 10 9 5 13 19 15 11 17

Known as an abstract discipline, mathematics has always frightened and the people interested in mathematics have always been respected. In the Table 2, although the percentages is high, it would be expected that the percentages of the people who said Agree and Undecided would be lower. We accept that mathematics teachers should teach that every child is intelligent and everybody who can think can learn mathematics easily. To be a mathematician is a different issue. The percentage of Agree is high in the 2nd question. What is mathematics? This question has always been asked. Even the people who have dealt with mathematics for long years had difficulty in defining mathematics and could only point out some characteristics of it. It is widely accepted that mathematics is a universal language. The answers given to the 5th question show that the director candidates agree on this. Higher percentage of Agree in the 4th 6th and 8th questions show that, the director candidates are conscious about the definition of mathematics. Although the people who say Mathematics is necessary to be successful in other courses is higher than % 50, high percentage of disagree is disturbing. It is good to have a high percentage of agree in the 8th question. The percentage of agree is equal to the percentage of Disagree and undecided in the 9th and 10th questions. The main objective of mathematic is to improve mathematical thinking and reasoning rather than just solving problems and making calculations. As seen in the Table 2, there are not too many differences between the director candidates attending to state universities and the director candidates attending to the foundation universities.

bilig, Gz / 2006, say 39

It is seen in the Table 3 above that, mathematics is accepted to be a difficult and an unattractive lesson by most of the people. However, If mathematicians could bring out the aesthetic good and artistic side of mathematics, mathematics would be more likeable and attractive and would be understood easily (Erol 1990). Mathematics teachers efforts have not been in vain. Although the percentage of the foundation university director candidates is lower than the percentage of the state university director candidates, the answers of the 1st question show that mathematics is liked. When the answers of the 2nd question is evaluated, it is found out that, state university director candidates are afraid of mathematics % 20 and they cannot decide % 17, according to this result some precautions should be taken. The answers given to the 3rd and 4th questions show the consistency of the director candidates. The answers given to the 6th question show that foundation university director candidates do not like to solve problems, on the other hand, most of the director candidates attending the state universities enjoy solving problems. Lesson hours and contents can be accepted as suitable when the answers of the 7th and 8th questions are considered. It is also possible to point out that, the definitions are not taught well and the professional applications are not sufficient if the answers of the 9th question are analysed. Table 3. During The Education Period
AGREE % Found % State DURING THE EDUCATION PERIOD UNDECIDED % Found % State DISAGREE % Found % State 6 94 84 92 80 7 15 59 5 22

1 I used to like Mathematics 2 I used to be afraid of Mathematics 3 Being a student would be enjoyable If there were not Mathematics 4 Mathematics was the most unattractive course of all the courses 5 Time never passed in Mathematics lessons 6 I used to like solving Mathematics problems 7 I used to prefer more lesson hours for Mathematics 8 I think Mathematics lessons course content is too much 9 I understood the mathematical terms and I can apply them to my profession and life 10 Professional appliaction of the subjects was not sufficient in Mathematics courses

70 20 19 19 22 57 35 33 52 52

91 5 1 1 8 92 58 26 65 58

9 17 6 6 7 9 28 30 30 26

3 1 5 7 8 1 7 15 30 20

19 61 74 74 69 24 35 35 17 20

92

Marap, Koak ve zsoy, The Professional Effects of Mathematics and Mathematical

4. Conclusion and Suggestions Having applied the questionnaires to the managing director candidates it is realized that these people are aware of the fact that mathematics is important and also necessary in order to be successful in their jobs and they have developed positive attitudes towards mathematics in general and they are also conscious of the definition of mathematics. It has also been found out that the managing director candidates attending foundation universities are more indecisive and negative than the ones attending state universities. For this reason, precautions should be taken and efforts should be made to show the lovable and good part of mathematics so that they can develop more positive attitudes towards mathematics. The answers given in Table 1, Table 2 and Table 3 are not contradicting with each other and the answers are in harmony. This harmony shows that the candidates have thought about the questions and answered them consciously.
After 1950, mathematics education became very important and the researches increased in the world. In Turkey, we notice the increase on the mathematics education with great happiness. In this project, since we do not have time and opportunities, model space is limited. We think that, if the same or similar research is done in a larger context, the results will be more sound. What is the role of mathematics in choosing managing profession? Both the Management students and the Engineering students attitudes towards mathematics can be researched in a larger space and time. A similar research may be applied to the students who have higher positions in the managing fields and the effects of mathematical thinking on the managing performances may be found out.

93

bilig, Gz / 2006, say 39

References
Betz, N.E., (1978), Prevalance Distribution and Correlates of Mathematics Anxiety in College Students, Journal of Counseling Psychology, 25 (5), 441-448. Erol, E., ner, N., (1990), Mathematics Stress Anxiety: Success, Exam Anxiety and Relation with Career Selection, 6nd National Psycology Congress. Hardy, G.H., (1993), A Defense One of the Mathemathician, TBTAK Publishment. King, J. P. ( 1997), Arts of Mathematics, TBTAK Publishment. Pesen, C. (2002), Based On Aesthetics of Mathemathics, Department of Education of University of Hacettepe 22, pp 130-134. Preston, P.A. (19879, Mathemathics Anxiety: Relationships With Sex,College Major Mathematic Background, Math. Achievement, Math. Performance, Avoidence, Self Rating of Mathemathics Reliability as Measured by the Revised Math. Anxiety Scale, (RMARS). Resnick, H., Viehe,J., Segal,S , (1982), Is Math. Anxiety a Local Phenomenon? A Study of Prevalance and Dimensionality, Journal of Counseling Psychology, 29 (1), 39-4. Umay, A., (2003), Mathemathical Ability, Judgement Ability, Department of Education of University of Hacettepe, 24 , pp 234-243. Yldrm, C., (1996), Mathemathical Thought, (2nd Press), Remzi Bookstore, Istanbul.

94

letme Ynetici Adaylarna Matematik ve Matematiksel Dncenin Meslee Ynelik Etkileri


Yard.Do.Dr. Akn MARAP Prof.Dr. Zeynep Fidan KOAK - Prof.Dr. Nesrin ZSOY
zet: letme yneticileri, iletmelerde yer alan insanlar, sermaye, malzeme ve dier kaynaklar iletme yntem ve yollarn srekli sistematik bir biimde gelitirmek durumundadr. letme yneticilerinin kiisel geliiminin yaam boyu sreklilik kazanmas, yaam felsefesinin ak bir biimde ortaya konulmasyla olanakl olmaktadr. letme yneticilerinin kiisel ynetim disiplinini salanmas ile, geliim aamalar daha sistematik ve bilinli biimde srdrlerek, amalanan bireysel hedeflere daha salkl ulalabilecektir. Amalanan hedeflere salkl ulaabilmek iin matematik eitimi yoluyla edindikleri matematiksel dncenin olumlu katks ok olacaktr. Bu almada; iletme yneticisi adaylarnn yksek performansa ulamalarn salayabilecek matematik bilgisini, matematik hakknda grlerini ve eitim sresince edindikleri matematiksel dncenin ynetici, yeniliki, lider ve yaratc ynlerine etkisini aratrabilmek iin 3 aamal ve 30 soruluk anket, Ankarada 1 vakf niversitesi, 1 devlet niversitesinde letme Fakltesi 3. ve 4. snf rencilere uygulanarak sonular yzdelere dklp deerlendirilmitir. Anahtar Kelimeler: Matematiksel dnme, iletme matematii, matematiksel dikkat

Bu makale 5 Mays 2004de Ankarada yaplan Matematik Sempozyumunda sunulmutur. Ahmet Yesevi niversitesi, TRTEP letme Blm / ANKARA akin.marsap@yesevi.edu.tr Mula niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi / MULA zkocak@mu.edu.tr Adnan Menderes niversitesi, Eitim Fakltesi / AYDIN nesrinozsoy@adu.edu.tr

bilig Gz / 2006 say 39: 87-96 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl



: , , , . , . , , / . , / , , , 3 30 3 4 () . . : , ,

.., / akin.marsap@yesevi.edu.tr , / zkocak@mu.edu.tr , / nesrinozsoy@adu.edu.tr

bilig osen# 2006 vpusk: 39: 87-96 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli letmelerde Ynetim Sorunlar zerine Bir Aratrma
Do.Dr. zlem ZKANLI ** Kzjibek NAMAZALEVA
*

zet: Bamszln ardndan serbest piyasa ekonomisini benimseyen Krgzistanda, son yllarda Kk ve Orta lekli letmelerin (KOB) gelitirilmesi ve yaygnlatrlmas konusunda nemli admlar atlmtr. KOBlerde karlalan tm sorunlarn temelinde ynetim eksiklii yatmaktadr. almann amac, Krgzistandaki KOBlerin karlatklar ynetim sorunlarn belirleyerek zm nerileri gelitirmektir. Bu aratrmada konu kuramsal adan incelendikten sonra, Krgzistann Bikek ve Kant ehirlerinde faaliyet gsteren kk ve orta lekli iletmelerde ynetim sorunlar anket yntemiyle incelenmitir. Saha aratrmasnda elde edilen bulgular almada zetlenmitir. Sonu olarak, iletmelerin byk ksmnda profesyonel ynetici istihdam edilmedii, planlamann uzmanlar tarafndan yaplmad, rgtlemenin basit ve biimsel olmad, bilinli personel seimi olmadndan kalifiye personel istihdamnda zorluklarn bulunduu, mevcut personel eitimine nem verilmedii, ynetimin yneltme fonksiyonunun ksmen gerekletirildii, denetimin sahip yneticiler tarafndan yapld saptanmtr. Bunun dnda, yksek vergi, finansal kaynak bulamama, talep yetersizlii, d pazarlara alma sorunlar, devlet tarafndan gerekli teviklerin verilmemesi, brokratik basklar, yeni teknoloji kullanamama ve halkn gelir dzeyinin dk olmas gibi sorunlarn da iletmelerin verimli almalarna engel olduklar saptanmtr. Anahtar Kelimeler: Kk ve Orta lekli letmeler (KOB), Krgzistan, Ynetim Sorunlar, Dier KOB Sorunlar

Giri 20. yzyln sonlarna doru Sovyetler Birliinin dalmas ve totaliter rejimin k ile bamszla kavuan lkelerde, oulcu demokrasi ve serbest piyasa ekonomisinin oluturduu yeni bir dzen kurulmutur. Bu lkelerin

* *

Ankara niversitesi, Siyasal Bilgiler Fakltesi, letme Blm Ynetim ve Organizasyon Anabilim Dal / ANKARA ozkanli@politics.ankara.edu.tr Ankara niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, letme Anabilim Dal Doktora rencisi / Ankara jibeknamazali@hotmail.com

bilig Gz / 2006 say 39: 97-125 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2006, say 39

yeni dzene ayak uydurabilmeleri, kreselleme yoluna hzla giden dnya ekonomisine entegre olabilmeleri iin ekonomik yaplarn tamamen deitirmeleri gerekmekteydi. Bu balamda, Krgzistan da bamszlnn hemen ardndan serbest piyasa ekonomisini benimseyerek nemli admlar atmaya balamtr. Serbest piyasa ekonomisine gei srecinde Krgzistan deiik gelimi lkelerin ekonomik modellerini uygulamaya alm, ancak baarszla uramtr. Dolaysyla, yeni ekonomik kalknma modellerini ve stratejilerini gelitirmeye koyularak Kk ve Orta lekli letmelerin (KOB) ekonomideki roln ve katklarn anlam ve 1998den itibaren KOBlerle ilgili sk devlet politika ve programlar gelitirilmeye balanmtr. Dnya lkelerinde tm ekonomik birimlerin % 98den fazlasn oluturan KOBler esnek ve dinamik yaps, deien ekonomik koullara ayak uydurabilme, istihdam yaratma gibi zellikleri ile dnyadaki tm lkelerin ekonomilerinde hem ekonomik, hem sosyal, hem de kltrel adan nemli yere sahiptirler. Dolaysyla, son yllarda Krgzistan ekonomisinin de ayrlmaz bir paras olarak gittike nem kazanmaktadrlar. KOBler gerek kendi i yaplar, gerekse d evreden kaynaklanan sorunlarla i ie yaamaktadrlar. Birok lkede hkmetler ile konuyla ilgili kurum ve kurulular KOBlerin sorunlaryla yakndan ilgilenerek zm yollarn aratrmaktadr. Bu konuda Krgzistanda yaplan almalarda ise KOBlerin sorunlarnn daha ok d evreden kaynaklanan hukuki altyapnn yetersizlii, vergi ve finans sistemindeki eksiklikler, brokratik basklar ve dier benzeri sorunlar olduu belirtilmektedir (Omurkanov 2000: 26-29; Camankulova 2001: 143). Oysa, KOBlerin sorunlar daha ok i yaplar ile ilgili olup temel iletme fonksiyonlarndan kaynaklanmakta ve bunlarn banda finansman, pazarlama ve personel sorunlar gelmektedir. Aslnda, bu sorunlarn da temelinde iletmelerde ynetim eksiklii yatmaktadr. Dolaysyla, KOBlerin ynetimi ile ilgili sorunlarn zmlenmesi gnmz iletmeciliinde vazgeilmez bir neme sahiptir (Alkibay vd. 1999: 117; zgen vd. 1997: 56). KOBlerin ynetim ile ilgili sorunlar, byk lde hkmetlerin genel ekonomik politikalarna ve ald tedbirlere bal olmakla birlikte, ayn zamanda bir rgtlenme sorunu olup giriimcilerin becerisine baldr. Dolaysyla, KOBlerin sahip yneticileri ile giriimcilere ynelik ynetici eitim programlarnn dzenlenmesi ve programlarn yaygn hale gelmesi gerekmektedir. nk, az gelimi ve gelimekte olan lkeler iin sermaye ve ynetim nemli iki unsur olup, bu kaynaklara etkililik kazandrmann unsuru da yetitirilecek giriimcilerdir (Yeilyurt 1994: 6).

98

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

Krgzistanda son yllarda KOB anlaynn gelimesine ramen bu iletmelerin etkili ynetilmesine ynelik stratejik bak as henz oluturulmam, Trkiyede olduu gibi ciddi bilimsel aratrmalara dayal teorik tabana oturtulamamtr. Bu almann amac, Krgzistandaki KOBlerin karlatklar ynetim sorunlarnn yansra dier sorunlar da tespit etmek ve bu sorunlar ortadan kaldrmaya ynelik zm nerileri gelitirmektir. Literatrde, gerek Krgzistandaki aratrmaclar, gerekse Trkiyede eitim gren Krgz rencileri ve aratrmaclar tarafndan yaplan benzer bir uygulamal aratrmaya rastlanmamtr. Dolaysyla, aratrma bulgularnn Krgzistandaki KOBlerin karlaabilecekleri sorunlarn gndeme getirilmesi ve zm nerilerine yer verilmesi bakmndan giriimcilere, iletme sahip ve yneticilerine ve genel olarak i dnyasna katkda bulunaca dncesi bu almann nemini daha da arttrmaktadr. alma teorik ve aratrma olmak zere iki blmden olumaktadr. Teorik ksmla ilgili olarak, Trkiyede ve dier gelimi lkelerde birok aratrma bulunmaktadr. Bu konuyla ilgili yaynlar, Trkiyedeki ve Krgzistandaki niversite Ktphanelerinden, Milli Ktphanelerinden, KOSGEB ve ilgili dier kamu kurum ve kurulularnn ktphanelerinden ve nternet Web sayfalarndan elde edilmitir. Buralardan salanlan kaynaklardan yararlanlarak almann teorik ksm oluturulmutur. Krgzistandaki KOBlerin karlatklar ynetim sorunlarnn tespiti ve zmne ynelik ve anket aratrmasna dayal bir saha almas aratrma blmn oluturmaktadr. Anket erevesinde elde edilen bulgular nda Krgzistanda KOBlerin ynetiminde karlatklar sorunlar deerlendirilerek zm neriler sunulmaya allmtr. almann ilk blmnde, KOBlere ilikin baz temel kavram ve bilgilere yer verilmitir. Burada ncelikle, genel olarak KOB kavram aklanm, dnyada ve Trkiyede kabul gren KOB tanmlar, zellikleri ile ekonomideki yeri ve nemi ksaca incelenmitir. Ayrca, KOBlerde karlalan ynetim sorunlar zerinde durulmutur. Daha sonra, Krgzistan hakknda genel bilgiler verilerek, Krgzistan ekonomisinin yeniden yaplanma sreci, Krgzistandaki KOBlerin geliimi, tanm, KOBlere ynelik devlet tarafndan yaplan destekleme ve gelitirme program ve politikalar ile KOBlerin gnmzde karlatklar sorunlar ele alnmtr. Saha aratrmasn oluturan ikinci blmde, Krgzistandaki KOBlerin karlatklar ynetim sorunlar saptanm ve aratrma bulgular sunulmutur. Sonu blmnde ise, aratrma bulgularna dayanarak Krgzistandaki KOBlerde karlalan ynetim sorunlarnn zlmesine ynelik neriler gelitirilmeye allmtr.
99

bilig, Gz / 2006, say 39

Genel Olarak Kk ve Orta lekli letmeler, Kk ve Orta lekli letmelerde Ynetim Sorunlar, Krgzistanda Kk ve Orta lekli letmeler 1.1. Genel Olarak Kk ve Orta lekli letmeler
KOB kavramn aklayan evrensel bir tanm bulunmamaktadr. Aratrmaclarn, bilim adamlarnn, konuyla ilgili kurum ve kurulularn KOB kavramn belirlemek amacyla deiik tanmlar kullandklar grlmektedir. Genel olarak, KOBler iletmenin ayn anda hem sahibi, hem de yneticisi olan, yerel faaliyette bulunan, zkaynaklar ile finanse edilen, abuk karar verme yeteneine sahip, dk dzeyde ynetim giderleri ile alan, emek youn retim gerekletiren iletmeler olarak tanmlanmaktadr (Uluda vd. 1990: 14; Baykal 2000: 7). Dnyada ve Trkiyede KOB tanmna ilikin ortak bir lt yoktur. lkeden lkeye, ayn lkede farkl i kollarnda, hatta ayn i kolunda zaman iinde farkl ltler kullanlabilmekte ve tanmlama genellikle nicel ve nitel ltler esasnda yaplmaktadr. (zkanl 2001: 47; Saraslan 1996: 4). Sat miktar ve haslat, retim miktar veya kapasitesi, toplam personel says, sabit yatrm tutar, makine gc, tketilen enerji miktar, pazar pay, kullanlabilir alan, krllk, katma deer gibi ltler nicel lt olarak kabul edilirken, nitel lt olarak da iletme sahibinin iletmede fiilen almas, iblm ve uzmanlama derecesi, sermayenin snrl oluu, ynetim tekniklerinin uygulanmamas veya yetersizlii kabul edilmektedir (Oktav 1990: 1). Uygulamada en ok kullanlan nicel lt, alan saysdr (zkanl 2001: 47). rnein, ABDde 1-500, Japonyada 20-300, Fransada 10-250, ngilterede 1-250, Kanadada 1-100, Almanyada 1-250 aras iisi bulunan iletmeler KOB olarak kabul edilmektedir (KOSGEB 2000: 12). Trkiyede ise farkl kurum ve kurulular (rnein, KOSGEB, DE, TOSYOV, DPT, TOBB, Halkbank, Eximbank, Hazine Mstearl, D Ticaret Mstearl) tarafndan sunduklar hizmetlere gre KOB tanmlar gelitirilmitir. rnein, KOSGEB tanmna gre 1-50 aras ii altran iletmeler kk boy iletme, 51-150 aras ii altran iletmeler de orta boy iletme saylmaktadr (Aypek 1998: 67). Bununla birlikte, Trkiyede Avrupa Birliine uyum srecinde Sanayi ve Ticaret Bakanl tarafndan hazrlanan ve TBMM tarafndan kabul edilen yasaya gre, cirosu 10 milyon Euro, alan says 250nin altnda olan tm iletmeler KOB tanm iinde deerlendirilmektedir. KOBlere verilecek tevik ve fonlar da bu tanma gre dzenlenecektir (Anahtar Gazetesi 2004: 5). Aratrmalarda KOBlerin byk iletmelerin kk benzeri olmad, farkl zelliklere sahip olduu sk sk vurgulanmaktadr. (zgen vd. 1997: 18). KOBlerde giriimcilik, iletme sahiplii ve yneticiliin ayn kiide btn100

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

lemesi esas zelliklerdendir (Mftolu 1997: 43). Dolaysyla, iletme ile iletme sahibi arasnda tam bir btnleme olduundan iletmelerin zellikleri iletme sahiplerinin zellikleri ile zdeletirilmektedir. letme sahibi iletmesini bakalarndan emir almadan bamsz ynetmekte, ancak belirli bir risk stlenmektedir. KOBlerin ounluu bir aile iletmesidir ve aile bireyleri de iletmede fiilen almakta ve/veya iletme ynetimini gelecekte devralacaklar umudu ve arzusuyla, bu amaca uygun olarak yetitirilmektedirler (Alpugan 1988: 14). KOBlerin dier zellikleri iletmenin ynetim, finansman, pazarlama, tedarik, retim, personel gibi fonksiyonlar dorultusunda incelenmektedir: 1. Ynetim fonksiyonu iletme sahibi tarafndan yerine getirildiinden iletme sahibi ile ilgili zellikler ve ynetim fonksiyonu ile ilgili zelikler birok noktada akmaktadr. (Mftou 1997: 51). Ynetim ise merkezi olup iletmenin sahip yneticisi karar alma, risk stlenme konusunda bamszdr ve ynetim onun kiisel zelliklerini tamaktadr (Diner 1992: 348). letmenin amac, iletmenin sahip yneticisi tarafndan belirlenmektedir. Planlar ise ksa ve orta vadeli olarak yaplmakta, uzun vadeli plan yapma yoluna gidilmemektedir. Ast-st ilikileri dorudan veya kiisel olarak gereklemektedir (Uluda vd. 1990: 20). Tm ynetim yetkilerini kendisinde toplayan iletme sahibinin ok gl pozisyonu, onun subjektif-rasyonel olmayan kararlar vermesine neden olabilmektedir. Dier yandan, ynetici iletme sahibi, ortaya kabilecek herhangi bir aksamaya hemen mdahale edebilmektedir. Bu da, fiili ve alternatif maliyetleri azaltmaktadr (zgen vd. 1998: 99-100). 2. KOBlerde finans ynetimiyle ilgilenecek ayr bir blm yoktur. Bu iletmelerin kurulu sermayeleri bireysel ve ailevi kaynaklardan temin edilmektedir, yabanc kaynak temininde zorluklar bulunmaktadr (Aypek 1998: 73). Otofinansman bakmndan da KOBler byk iletmelere gre daha dezavantajldr. Bununla birlikte, dk sermaye ile yaamakta olduklarndan yapsal deiiklikler ile dnmler kolay yaplabilmektedir. Ekonomik krizler karsnda daha dayankldrlar (Mftuolu 1997: 61). 3. KOBlerdeki pazarlama anlay byk lekli iletmelere oranla daha az gelimi olup pazarlama konusunda uzman kiilerin istihdam edildii ayr bir pazarlama blm yoktur. Pazarlama aralarndan (reklam, sat sonras hizmetler, kredili sat... vb.) yeterince yararlanamamakta, dzenli bir piyasa aratrmas yaplmamakta, pahal ve karmak sat kanallar kullanlamamakta, yurtiinde bile genelde blgesel ihtiyalara ynelik retim yapmaktadrlar (Mftolu 1997: 61-64). Genellikle snrl pazar payna sahip olan KOBlerde sipari tarz retim nem tamakta olup, ou zaman yan sanayi

101

bilig, Gz / 2006, say 39

olarak byk bir iletmeye yar mamul ya da para imal etmektedirler (Uluda 1990: 24). 4. KOBlerin tedarik fonksiyonu bakmndan en nemli zellii hammadde ve mamul stoklarn asgari seviyede tutabilmeleridir. Ancak, eitli malzemelere ilikin sipari hacmi dk seviyelerde olduundan, daha az fiyat indirimi (iskonto) salanabilmekte ve bu durum birim maliyetini olumsuz ynde etkilemektedir (Mftolu 1997: 66). KOBlerin daha ok siparie gre retim yapmalar da byk hacimli malzeme stoku tutmalarn nleyen bir etkendir ve istenilen malzemenin, istenilen miktarda ve istenilen zamanda temininde byk glklerle karlamaktadr. Girdiler satc kredisiyle yksek fiyatla temin edildiklerinden retim maliyetleri ykselmektedir (Uluda vd. 1990: 23). 5. KOBlerde emek youn retim teknikleri ve retim tarz olarak daha ok atlye tipi yaygn olup bu durum pahal retim yapmalarna neden olmaktadr. letme sahibi ve yneticisi genellikle retim teknii konusunda tecrbeli, iin iinde yetimi kimse olma zellii KOBlerde rnle ilgili ve teknik yenilikler konusunda nemli bir potansiyel yaratmaktadr. Ancak, mali olanaklarn yetersiz olmasndan dolay ar-ge harcamas byk boy iletmelere gre daha azdr ya da hi yaplmamaktadr (Mftolu 1997: 67). 6. KOBlerde, iletme sahibi ile iletmede alan personel arasndaki iliki dolayl ve resmi olmayp, dolaysz ve kiisel bir iliki niteliindedir (Aypek 1998: 71). Personel genellikle nitelikli igcnden olumakta, iletme fonksiyonlarna gre uzman kiileri istihdam edemediklerinden istihdam edilecek idari personel, belirli bir konuda uzman olmaktan ziyade, hereyden biraz olsun anlamak zorundadr. KOBler ayn zamanda bir eitim merkezi niteliini tamaktadrlar. Bunun sebebi de, kaliteli ve tecrbeli ustalar tarafndan rak eitim potansiyelinin bulunmasdr. KOBlerde alanlarn cretleri dktr, sigorta, konut kooperatifi gibi kurumsal yardmlama avantajlar da snrldr (Mftolu 1997: 71). Genel olarak, KOBler sahip olduklar esneklikleriyle, dinamik, brokratik olmayan yaplaryla, yaratc, yeniliki, talep boluklarn sratle yakalayp frsatlar zamannda deerlendirebilen iletmeler olarak alglanmaktadrlar (Mftolu 1997: 31). Tm lkelerde gerek saysal bykl, gerekse istihdam yaratma gc asndan ekonomik ve toplumsal dzenin belkemiini oluturan KOBler bir ulusun ekonomik temelini oluturmasnn yannda bir tampon, sosyal elikiler iin dzenleyici ve dzeltici bir unsur olarak karmza kmaktadrlar.

102

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

1.2. Kk ve Orta lekli letmelerde Ynetim Sorunlar KOBlerin ynetimi ile ilgili sorunlarn, giriimciliin, yneticiliin ve mlkiyetin ou zaman iletme sahibinde toplanmasndan kaynakland belirtilmektedir (Mftolu 1997: 175). letme sahibinin kiilik nitelii, hayalleri, yatrm gc ve yetenei, yneticilik becerileri ve giriimcilik ruhuna sahip olup olmamas iletme baarsnn kesin belirleyicisidir. letme sahip yneticisinin kiisel baars, iletme baars ile zdelemektedir (Uluda vd. 1990: 21). Dier yandan, KOBlerde genellikle aile ynetim ekli stn olduundan aile iindeki dzensizlik ve problemler direkt iletmenin ynetimine yanstlmaktadr (imek 1994: 4).
letme fonksiyonlarnn tmnn ya da bir ksmnn, sahip yneticide toplanmas ve yetkilerini bakalarna devretmemesi sahip yneticilerin ar yklenmesine yol aarak iletmeyi de baarszla gtrebilmektedir (Aypek 1998: 80; Uluda vd. 1990: 19). Planlama, rgtleme, yneltme ve denetim gibi ynetim fonksiyonlar sorumluluunun da tek sahip yneticide toplanmas, onun bu konularda yetersizlii, insan idare etmeyi paray verir altrrm dncesi ile hafife almas ynetim iini daha da zorlatrarak ynetim fonksiyonlar dzeyinde birtakm sorunlar ortaya karmaktadr (Yeilyurt 1996: 20; Akgemci 2001: 23-25). Genellikle, karar alma srecini de ynetim zanneden iletme sahip yneticisi neyi ynettiini kavrayamamaktadr (Pazarck 1996: 124). Ynetim fonksiyonlar dzeyinde genellikle u sorunlar ortaya kmaktadr: 1. Planlama ile ilgili sorunlar: KOBlerin sahip yneticileri planlamann ne olmas gerektii konusunda yeterli bilgiye sahip deillerdir. Hatta, birok ynetici planlama yapmay gereksiz bir masraf olarak grmekte ve gnlk ilerle ilgilenme eilimi tamaktadr (Bahadr 1996: 46). KOBlerin byk ounluunda daha yatrm aamasnda ayrntl bir planlama almas yaplmamaktadr. Yatrm konusuna karar vermeden nce ayrntl bir pazar aratrmas ve fizibilite etd yapan ya da yaptran iletme says yok denecek kadar azdr (Yeilyurt 1994: 45). Planlama yaparken KOB sahip yneticisi ou zaman kendi tecrbe ve sezgilerine dayanmakta olup plan kendi kafasnda tamakta ve yazl ekilde yapmamaktadr. Genellikle bu tr iletmelerde bir planlama uzmanna gereksinim duyulmad dnlmektedir. Bu durumda KOBlerde daha ok ksa vadeli planlar yaplmakta, uzun vadeli planlama yoluna gidilmemektedir (Alpugan 1988: 160). 2. rgtleme ile ilgili sorunlar: KOBlerde, genellikle basit ve biimsel olmayan bir rgt yaps bulunmaktadr. blm uygulamas daha kolay olabilmektedir. Kimin ne yapaca, kimden emir alp kime verecei ak bir ekilde belirlenmi durumdadr, ynetici kimin ne yapacan kendisi saptamaktadr.
103

bilig, Gz / 2006, say 39

Ancak, byle bir durum da, yneticinin olmad zamanlarda ilerin aksamasna neden olabilmektedir (Mftolu 1997: 123). Uzmanlama ise ok dk dzeydedir (Uluda vd.1990: 21). KOBlerin sahip yneticileri yardmclarna yetki devredememektedir. letme sahipleri profesyonel yneticinin, mal sahibi ynetici gibi iletmeye bal almayaca, risk altna girmediinden iletme ynetimine gereken nemi vermeyecei, pratik bilgilerinin ve tecrbenin yetersiz oluu, iletmeye getirecei maliyetin ykseklii gibi nedenlerden dolay ynetimi profesyonel yneticilere devretme konusunda ekingen davranmaktadrlar (zgen vd.1997: 47). Dier bir rgtleme sorunu da, personel ve personel eitimiyle ilgilidir. Personel aratrmas yaplmad iin, bilinli bir personel seimi de yaplamamaktadr. KOBlerde emek younluunun yksek oluu ve siparie gre i yapmalarndan dolay ok ynl elemana ihtiya duyulmaktadr. Ancak, bunlarn tedarik edilmesi konusunda sorunlar yaanmaktadr. Mevcut personel eitimine iletmenin finansal yetersizliinden ya da sahip yneticinin isteksizliinden dolay arlk verilmemektedir (zgen vd. 1997: 47). 3. Yneltme ile ilgili sorunlar: Yneltme srecinde ynetici; a) emir vermek, b) nderlik etmek, c) alanlar motive etmek, d) haberlemeyi salamak gibi faaliyetleri yerine getirir (Alpugan 1998: 261). a) KOBlerde daha ok szl emirler verilmekte olup iletmenin kk olmas nedeniyle yzyze grme, yazl emir ve ynergelere gre daha iyi anlalmakta ve daha etkili olmaktadr (Yeilyurt 1994: 21). b) KOBlerde ou durumda yneticilerin otoriter, demokratik veya alanlar serbest brakan liderlik biimlerinin belli zelliklerini birarada kullandklar grlr. KOB sahiplerinin nemli bir ksm otoriter liderlik biimini benimsemilerdir. c) KOBlerde ii saysnn az olmas nedeniyle, kdem tazminat, isizlik sigortas, paraba cret, prim, gda yardm, renim yardm, yakt yardm gibi sosyal hizmetler yoluyla eitli yararlarn salanmas kii bana den maliyetleri ykseltmekte ve sahip yneticiler byle bir motivasyon programn dzenlemekten kanmaktadrlar. d) KOBlerde haberleme kanallar resmi olmayan ekilde oluur (Akgemci 2001: 24). 4. Koordinasyon ile ilgili sorunlar: KOBlerde koordinasyon genellikle tek kiinin sorumlu olduu bir fonksiyondur. Bunlarda karlalan en nemli sorun da belirlenen amalara ulaabilmek iin yaplmas gereken ilerin srasyla ve birbirini tamamlayc biimde iletme sahip yneticisi tarafndan yerine getirilmemesinden kaynaklanmaktadr (Alpugan 1998: 263).
104

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

KOBlerde, gndeme gelen belli bal koordinasyon sorunlar arasnda, kabul grebilecek yaln bir rgt yaps kurulamamas, KOB ama, plan ve programlarnn uyumlatrlamamas, rgt ii iletiim biiminin sahip veya ortaklarn uygulamalarna bal geliip, ekillenmesi, ibirlii ve ekip almas ruhunun sahip, ortak veya yaknlarnn tutumlarna braklp, kararlara katlmda astlarn yeterince zendirilmemeleri sralanabilir (Akgemci 2001:25). 5. Denetim ile ilgili sorunlar: KOBlerin planlamaya gereken nemi vermemeleri sonucu denetim yaplamamas sorunu ortaya kmaktadr. letmenin belli dnemler itibariyle ulat sonular deerlendirilememektedir (Aypek 1998: 79). Dier yandan, KOBlerin sahip yneticileri iletmeyi tek bana ynettikleri, yetki ve grevleri devretmediklerinden dolay denetim srecini de kendileri gerekletirmektedir. KOBlerde denetim teknii olarak daha ok bteler kullanlmaktadr. letme yneticisi baka faaliyetlerle bizzat megul olduundan denetim iin gereken prosedrlere fazla gerek duymamaktadr (Yeilyurt 1994: 22). 6. Karar alma ile ilgili sorunlar: KOBlerde karar alma ile ilgili sorunlarn banda iletme yneticisi durumunda bulunan iletme sahibinin ok gl pozisyonu ona nyargl ve gerek olmayan kararlar alma imkan salamaktadr. Bu da, onlarn objektif kararlar almasn nlemektedir. Dolaysyla, KOBlerde alanlarla birlikte karar alma ya hi yoktur, ya da ok az rastlanan bir olaydr (zgen vd. 1997: 47).

1.3. Krgzistanda Kk ve Orta lekli letmeler Resmi ad Krgz Cumhuriyeti olan Krgzistann kuzeyinde Kazakistan, gneydou ve dousunda in Halk Cumhuriyeti, batsnda zbekistan ve gneybatsnda Tacikistan bulunmaktadr. 199,9 kmlik yz lmne sahip olan lkenin nfusu 5 milyondan fazla olup bunun % 61.6sn Krgz, % 14.9unu Rus, % 14.4n zbek, % 1.5ini Ukraynal, % 7.8ini dier milletler oluturmaktadr. lkede 7 idari blge bulunmaktadr, bunlar: y, Isk Gl, Narn, Talas, Calal Abad, O. Her idari blge ilelere (toplam 43 ile), ileler ise ky idarelerine (muhtarlklar) blnmtr. nemli ehirler ise, Bikek (bakent), O, Karakol, Calal Abad, Tokmok, Kara Balta, Kant, Talas, Karakol, olpon Ata, Balk, Narndr. Devlet dili Krgzca, resmi dili Rusa olan lke nfusunun okuma-yazma oran % 97dir. te ikisi dalarla kapl olan lkede deiik iklim tipleri mevcut olmakla birlikte, lke genelinde karasal iklim hkimdir (TKA 2005: 3-5; EU 2002: 5). 1.3.1.Yeniden Yaplanma Srecinde Krgzistan Ekonomisi Sovyetler Birliinin dalmas ile 31 Austos 1991de bamszla kavuan Krgzistan merkezi planlamaya dayal sistemi terk etmi ve liberal reformlar gerekletirerek serbest piyasa ekonomisinin temellerini atmaya balamtr
105

bilig, Gz / 2006, say 39

(Kalikova 2002: 1). Bu ekonomik reformlar aamal olarak incelenmektedir (Cuburova 1999: 1-2): Birinci aama: 1991-1994 yllar aras, krizli gelime dnemi. Fiyat ve d ticaretin serbest braklmas, zelletirme, mill parann kabul, vergi sisteminin yeniden yaplandrlmas, hukuk altyapnn kurulmas gibi liberal reformlar gerekletirilmitir. Ancak, serbest piyasa ekonomisine gei srecinde sistemdeki yapsal paralanmann yol at retim dleri, Para arzndaki kontrolsz art ve fiyatlarn serbest braklmasndan kaynaklanan yksek enflasyon Krgzistan ekonomisini derinden etkileyerek lkeyi krize srklemitir. kinci aama: 1995 ve 1996 ylnn birinci ayn kapsamaktadr. 1995ten itibaren retimin d hz yavalayarak nispi bir fiyat istikrar salanmtr. 1996da tarm sektrndeki art sayesinde ekonomik bymenin ilk belirtileri meydana gelmitir. nc aama: 1996 ylnn ikinci ayndan bu yana. Ekonomide byme eilimleri grnmeye balamtr. 1997de iletmeye alan Kumtr altn yata ile Kara Balta maden fabrikas sayesinde sanayi sektrnde nceki yllarla karlatrlmal en yksek retim art gerekletirilmitir. Ancak, 1998 ylnda Rusyada meydana gelen ekonomik kriz, Kazakistann gmrk tarifelerini % 200 orannda arttrmas gibi gelimelerin ardndan Krgzistan para birimi olan SOMun deeri, Austos 1998de 1 ABD Dolarna kar 20 SOM iken, Nisan 1999da 37.5 SOM seviyesine ulam, GSYHnn byme oran ise d gstermitir (EU 2002: 8). Dolaysyla, makro ekonomik dzey dsal etkenlere ok duyarl olup salam deildir ve istenilen ekonomik byme elde edilememitir. Gnmzde Krgzistan ekonomisinin nde gelen sorunlar Sovyet zamannda da olduu gibi geleneksel bte a; d borlarn geri denmesinden kaynaklanan zorluklar; GSYHnn % 25ini oluturan yksek oranl kayt d ekonomi, zelletirme srasnda yaplan yolsuzluklar, yabanc yatrmlarn yetersizlii, retimin d, alnan kredilerin yeterli derecede etkili kullanlmamas, d ticaret a, isizlik orannn artmas; ortalama aylk cretin dk olmas ve ekonomik yolsuzluklarn artmas eklinde zetlenebilir (EIU 2002: 15; Ekonomika 2001:2; uburova 1999: 6). Krgzistan ekonomisinin nemli sektrlerinden birisi tarm sektr olup GSYHnn % 40n oluturmaktadr. GSYHnn % 25ini oluturan sanayi sektr madencilik, enerji, makine sanayi, hafif sanayi ve gda sanayiine ynelik yapya sahiptir. Esas olarak altn retimine dayanan madencilik sektr Krgzistan sanayi sektrnn yarsn oluturmaktadr. Toplam retimde byk bir yere sahip olan elektrik retimini salayan hidro-elektrik santraller
106

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

byk stratejik nem tamaktadr. hracat gelir kaynandaki ikinci yere sahiptir. lke ekonomisinde nc sray alan hizmet sektrnde en yksek pay ulatrmanndr. Krgzistanda ulam altyapsnn temeli karayollardr. lkenin dalk corafyas nedeniyle, dier BDT lkelerindeki demiryolu tamacl yerine karayolu tamacl arlktadr. Havayolu tamacl ise, gelime gstermektedir. lkenin d dnya ile balants 2500 hat kapasiteli uydu telefon sistemi ve benzeri sistemlerle salanmaktadr (TKA 2005: 5658; Ekonomika 2001: 2).

1.3.2. Krgzistandaki KOBlerin Geliimi, Tanm ve Sorunlar Krgzistan merkezi planlama ekonomisinden serbest piyasa ekonomisine gei dneminde girdii ekonomik ve sosyal krizden kabilmek iin uygulad liberal reformlar srasnda KOBlerin nemini vurgulayan nemli admlar atarak yrtt ekonomik politikalar iinde KOBlere byk yer ayrmaktadr. Genel olarak, Krgzistanda KOB anlaynn aamal sreci geride brakarak drdnc aamaya girdii belirtilmektedir (Albaeva 1999: 9). Bu aamalar srasyla ksaca zetlenmektedir:
1988-1990 yllar arasnda eski Sovyetler Birliinde SSCBde Kooperatifletirme Hakknda Kanunnun kabul edilmesi ve Kk letmelerin Kurulmas ve Gelitirilmesine Ynelik Tedbirler Hakknda Kararnamenin yrrle girmesi ile kooperatif sektr canlanm ve kk giriimcilik gelimeye balamtr. 1991-1995 yllar arasnda giriimcilii gelitirme ve destekleme alannda hukuki altyapnn kurulmas ile ilgili almalar yaplmtr (L. Kim vd. 1999: 35). 1995-1998 yllar arasnda giriimciliin yaps ile geliimi niteliksel adan deiime urayarak ticaret yapan kk iletmelerin azald kaydedilmitir. 19921994 yllarnda kk giriimcilik dahil olmak zere tm lke ekonomisi ilk sermaye birikimi kurallarna gre geliirken 1995ten itibaren ada piyasa ekonomisinin kurallarna gre gelimeye balamtr (Albaeva 1999: 12-13). 21 Nisan 1998 tarihinde Krgzistan Hkmeti tarafndan kabul edilen 206 sayl, Krgzistanda Kk ve Orta lekli letmelerin (KOB) Gelitirilmesi le lgili Tedbirler Hakkndaki Kararnamenin yrrle girmesi ile KOBlerle ilgili sk devlet politikalar yrrle konmutur (Kubayev vd 2001: 5). Gnmzde Krgzistanda KOBlerin kurulmas ve gelitirilmesi iin gerekli artlarn yeterli dzeyde bulunduu belirtilmektedir (Agibetova 1999: 68). Dier yandan, bu alann tamamen yabanc lkelerin tecrbelerine dayanarak ve onlar kopya ederek gelitirilmesi yanl olurdu, nk lke ekonomisi yarm asr aan zaman boyunca merkezi planlama sistemine dayal olarak gelimekteydi. Dolaysyla, Krgzistan ile Krgz halknn tarihi ve kltrel zelliklerini de gznnde bulundurularak bu konuyla ilgili zel bir yaklamn gelitirilmesi gerekmektedir.
107

bilig, Gz / 2006, say 39

Krgzistanda KOB tanmna gelince, Trkiye ve dier lkelerde olduu gibi pekok KOB tanmnn farkllna gidilmemektedir. KOBlerle ilgili ilk resmi tanm, 1998de Krgzistan Hkmeti tarafndan kabul edilen 78 sayl Kararnameye gre, alan ii says esas alnarak yaplmaktadr. malat sektrnde 1-15 aras ii altran iletmeler ok kk, 16-50 aras ii altranlar kk, 51-200 aras ii altranlar orta, 201den fazla ii altran iletmeler ise byk lekli olarak kabul edilmektedir. malat yapmayan iletmelerde ise 1-7 aras ii altranlar ok kk, 8-15 aras ii altranlar kk, 16-50 arasnda ii altranlar orta ve 51den fazla ii altranlar da byk lekli olarak snflandrlmaktadr (L. Kim vd. 1999: 37). KOBleri destekleme alannda sk devlet politikalar 1998da 206 sayl Kararnamenin kabul ve 1998-1999 yllar iin KOBleri Destekleme Programnn onaylanmas ile balamtr. Buna, Krgzistan Hkmeti tarafndan 21 Haziran 2000 tarihinde kabul edilen 364 sayl, 2000 yl iin Krgzistanda ahs, Kk ve Orta lekli letmelerin Gelitirilmesi le lgili Ek Tedbirlerin Alnmas Hakknda Kararname ile birlikte 30dan fazla Kararnameler ve 29 ubat 2001de kabul edilen Giriimci Haklarnn Korunmas Hakkndaki Kanun, Lisans Verme Hakkndaki Kanunda Eklemeler ve Dzeltmelerin Yaplmas le lgili Kanun da eklenebilir. KOBlerin ve giriimcilerin faaliyetlerini gelitirmelerine engel olan baz devlet kurumlar tarafndan yaplan nedensiz teftilerin saysnn azaltlmas amacyla 16 ubat 2000 tarihinde Krgzistan Cumhurbakan tarafndan kabul edilen Giriimcilik Faaliyetlerinde Bulunan ahslar ile KOBlerin Nedensiz Teftilerinin Azaltlmasna Ynelik Tedbirler Hakknda Karar da giriimciliin gelitirilmesinde byk nem tamaktadr. Bu Karar, her iletmenin birer Tefti Defteri olmasn gerektirmekte ve kanun d yaplan teftilerin denetimi ile iletmenin finansal faaliyetlerine bakalar tarafndan karlmamasn salamaktadr (Kubayev 2001: 5). Bunun dnda, 2001-2010 Yllar in Krgzistann Kalknma Esaslar erevesinde 2001-2005 yllar iin KOBleri Gelitirme ve Destekleme Stratejisi hazrlanmtr. KOBleri destekleme ve gelitirme altyaps ise, 1990da lkede ekonomik reformlarn uygulanmasn salayacak Tekele Kar ve Giriimcilii Destekleme Devlet Komitesinin kurulmas ile oluturulmaya balamtr. zel giriimciliin istikrarl bir ekilde gelimesini desteklemek amacyla Ekim 1994te Krgzistan Cumhurbakan karar ile bu Komite, Ulusal Giriimcilik Fonu olarak deitirilir. Mart 1996da ise, gene Cumhurbakan karar ile Krgzistan Hkmeti KOBleri Destekleme Devlet Fonu adyla yeniden kurulur. Fon KOBlere finansal destek ile birlikte eitim, enformasyon, danmanlk ve dier hizmetleri sunma grevlerini stlenmitir.

108

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

KOBleri destekleme ve gelitirme sisteminde finansal destek de nemli yere sahiptir. Krgzistan mevzuatna gre, Hkmet KOBlere finansal destei KOB Destekleme Devlet Fonu bata olmak zere ulusal ve uluslararas finansal kurum ve kurulular, ticari bankalar aracl ile gerekletirmektedir. Devlet tarafndan yaplan finansal destek her yl kamu mlkiyetinin zelletirilmesinden elde edilen bte paralarndan salanmaktadr. D kaynaklardan finans temin etmek iin Krgzistan Hkmeti bamszln ilk yllarndan bu yana birok uluslararas finansal kurum ve kurulularn, eitli sivil toplum kurularnn kredi vermelerini, yatrm yapmalarn tevik etmektedir (Adiyeva 1999: 83). Dier yandan, uluslararas finans kurumlar daha ok retime yneliktir ve pahal projelere kredi salamaktadrlar. Kk miktarda kredi isteyen giriimciler ise, bu finansal kaynaklardan yararlanamamaktadrlar. Dolaysyla, lkede mikro finans sistemi gelitirilmekte olup kk miktarda kredi almak isteyen giriimcilere en az 300 ABD $ olmak zere ksa vadeli krediler sunulmaktadr. Finansal destek salayan rgtlerin dnda eitli teknik yardmlar yapan rgtler de bulunmaktadr. Bunlara TACIS, UNDP, TKA, BMKP gibi kurulular katmak mmkndr. Krgzistanda KOBlerin baarl ekilde gelimeleri iin devlet destek ve programlarn uygulanmasna ramen baz sorunlar da vardr. Bu sorunlar ksaca yle zetlenebilir (Omurkanov 2000: 26-29; Kim vd. 1999: 43): KOB alannda devlet politikalarnn hazrlanmas ve gerekletirilmesinden sorumlu devlet kurum ve kurulularnn faaliyetlerinin etkili bir koordinasyonunun olmamas; Vergilendirme sisteminin ar olmas; Kredi verme artlarnn arlndan dolay giriimcilerin ounun finansal olanaklardan yararlanamamalar; yeri ama izni ve lisans verme sisteminin zorlatrlm ve pahal olmasndan kaynaklanan brokratik bask ve yolsuzluklar; Giriimcilerin haklarnn yeterli derecede korunmamas ve bu alanda hukuk altyapnn yetersizlii, Mevcut ii bytmeleri iin iletmelerin zkaynaklarnn yetersizlii, KOBlerle ilgili enformasyon, danmanlk ve eitim irketleri ile merkezlerin yeterli olmamas,

109

bilig, Gz / 2006, say 39

Rekabet artlarnda giriimcilerin ve iletme yneticilerinin giriimcilik alannda ve temel iletme fonksiyonlarndan olan pazarlama, ynetim, finans, retim ve dierleri hakknda ya hi eitim grmemi olmalar ya da eitim eksiklii, Mevcut pazarlar, retim makineleri ve teknoloji standartlar, finansal kaynaklarla ilgili bilgilerin eksiklii, Teknolojik uyumazlk, iilerin niteliklerinin dkl ve iletme organizasyonunun etkili olmayndan kaynaklanan retim dkl, Halkn gelir dzeyinin dk olmas nedeniyle birok rnlerin talep edilmemesi. Krgzistanda KOBlerin gelimesi bu sorunlarn zmlenmesine dorudan baldr. KOBlerin gelimesinde lkede yrtlen ekonomik reformlarn baarl olmas ve ekonomik istikrarn salanmasnn kk giriimcilii olumlu ynde etkileyecei kesindir.

Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli letmelerde Ynetim Sorunlar zerine Bir Aratrma 2.1. Aratrmann Amac KOBler tm dnyada nemli yere sahip olarak lkelerin ekonomik, politik ve sosyal adan gelimesinde byk katkda bulunmaktadrlar. Sovyetler Birliinin dalmas ile bamszlna kavuan Krgzistan da son yllarda KOBlerin nemini anlayarak sk devlet destekleme politikalar uygulamaktadr.
Sadece Krgzistanda deil gelimi ve gelimekte olan dnyann dier lkelerinde de KOBler gerek kendi i yaplar, gerekse d evreden kaynaklanan sorunlarla kar karya kalmaktadrlar. Bu konuda Krgzistanda yaplan almalarda KOBlerin sorunlar genel olarak hukuki altyapnn yetersizliinden kaynaklanan vergi ve finans sistemindeki eksikliklere, brokratik basklara ve dier benzeri sorunlara balanmaktadr. Oysa, bu sorunlar zmede bata etkili ynetim olmak zere iletmenin dier temel fonksiyonlarn da gznnde bulundurarak iletme sahip ve yneticilerini bu konularda bilgilendirmek ve eitmek gerekmektedir. Bu almann amac, Krgzistandaki KOBlerin karlatklar ynetim sorunlarnn yansra dier sorunlar da tespit etmek ve bu sorunlar ortadan kaldrmaya ynelik zm nerileri gelitirmektir. Bu ama erevesinde, Krgzistann bakenti Bikek ile y linde bulunan ve sanayi ynnden gelimi saylan Kant ehirlerinde faaliyet gsteren KOBlerin genel zellikleri belirlenerek iletmelerin ynetim sorunlarnn yansra d evreden kaynaklanan dier sorunlar literatrde karlalan KOBlerin ortak zellikleri ve sorunlar asndan ele alnarak Krgzistanda geerlilii incelenmitir.

110

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

2.2. Aratrmann Kapsam ve Yntemi Aratrma evrenini Krgzistann Bikek ve Kant ehirlerinde tm sektrlerde faaliyette bulunan 82 kk ve orta lekli iletme oluturmutur. letmelerin seiminde esas nicel lt olarak alan ii says kabul edilmitir. Aratrma iin gerekli verilerin elde edilmesinde anket yntemi kullanlmtr. Ana ktlenin (82 anketin) % 53.7sine ulalmtr. Anket sonucunda toplanan veriler bir dzen dahilinde analize tabii tutulmak zere bilgisayara yklenmi ve veri taban oluturulmutur. Veri tabannn oluturulmasnda, verilerin deerlendirilmesinde ve yaplan tm istatistiksel analiz ilemlerinde SPSS 10.0 (Statistical Package for Social Science) paket programndan yararlanlmtr. 2.3. Aratrmann Bulgular ve Deerlendirilmesi 2.3.1. Aratrma Kapsamndaki letmelerin Genel zellikleri
Aratrmann bu blmnde, iletmelerin sektrel dalm, hukuk yaplar, yalar ve alan ii saysna gre byklkleri incelenmitir. letmelerin Sektrlere Gre Dalm: Elde edilen sonulara gre, KOBlerin daha ok imalat (% 45.2) sektrnde younlat, ardndan da ticaret, (% 33.3), hizmet (% 16.6) ve tarm (% 4.8) sektrlerinde faaliyet gsterdikleri saptanmtr. letmelerin Byklkleri: alan ii says temel alnarak incelenmitir. letmeler Krgzistanda kabul edilen KOB snflandrmasna gre, imalat yapan ve yapmayan olarak ikiye ayrlmtr. malat yapan iletmelerin % 45nin ok kk lekli iletme (1-15 kii), % 35nin kk lekli iletme (16-50 kii), % 15nin orta lekli iletme (51-200 kii) ve % 5nin byk lekli iletme (201 ve yukar kii) olduklar tespit edilmitir. malat yapmayan iletmeler ile ilgili bulgularda % 76.2sinin ok kk lekli iletme (1-7 kii), % 14.2sinin kk lekli iletme (8-15 kii), % 9.6snn orta lekli iletme (16-50 kii) olduklar belirlenmitir. Bu deerlendirme sonucunda, Krgzistandaki gerek imalat yapan, gerekse yapmayan KOBlerin byk ksmnn (% 45 ve % 76.2) ok kk lekli iletmeler olduu saptanmtr. letmelerin Hukuk Yaplar: KOBlerin % 56.8inin ahs irketi ve % 22.7inin ise limited irket eklinde rgtlendikleri belirlenmitir. letmelerin % 11.4 anonim irket, % 6.8i kooperatif ve % 2.3 adi komandit irket eklinde rgtlenmitir. Bu balamda, Krgzistanda faaliyet gsteren KOBlerde kurumsallama dzeyinin dk olduu sylenebilir. letmelerin Yalar: Aratrmaya katlan iletmelerin % 39.5inin 1-3 ya grubunda, % 27.9nun 1 yatan kk, % 18.6nn 4-9 ya grubunda ve % 14nn 10 yl ve st yata olduu grlmektedir. letmelerin byk ksmnn 1-3 ve 1 yatan kk grubunda yer almalarnn nedeninin, Krgzis111

bilig, Gz / 2006, say 39

tanda KOBleri destekleme ve gelitirme faaliyetlerine son 3-4 yldan beri nem verilmeye balanmas olduu dnlmektedir. 2.3.2. Aratrma Kapsamndaki letme Sahip ve/veya Ortaklarnn Yaps Aratrmann bu blmn iletme sahip ve/veya ortaklarnn yalar, cinsiyeti, eitim durumlar ve iletmelerin aile irketi olup olmadklar incelenmitir. letme Sahip ve/veya Ortaklarnn Ya, Cinsiyet ve Eitim Durumu: Aratrma kapsamna giren iletmelerin sahip ve/veya ortaklarnn % 39.2si 31-40 ya grubunda, % 24.3nn 41-50 ya grubunda, % 18.9nun 50 ya ve st grubunda, % 16.2sinin 20-30 ya grubunda ve % 1.4nn 20 yan altnda yer aldklar belirlenmitir. Dolaysyla, Krgzistandaki KOBlerin sahip ve/veya ortaklarnn orta ya giriimcilerden olutuu sylenebilir. Aratrmaya katlan iletme sahip ve/veya ortaklarnn cinsiyetleri belirlendiinde bunlarn byk ksmnn, yani % 68.9unun erkek, ancak % 31.1inin kadn olduklar saptanmtr. Krgzistandaki kadnlar hem eitim dzeyi, hem de uratklar faaliyetler asndan erkeklerle ayn dzeydedir. Bununla birlikte, genel olarak halk arasnda yeni yaygnlamaya balayan giriimcilik kltrnn kadnlar tarafndan pek benimsenmedii ya da iinde bulunduklar sosyal evre tarafndan bu adan desteklenmediklerini sylemek mmkndr. letme sahip ve/veya ortaklarnn eitim durumlarna gelince % 47.3nn yksekokul, % 44.5inin niversite (yksek lisans ve/veya doktora derecesi ile birlikte) ve % 8.2sinin lise mezunu olduklar grlmektedir. Yksekokul mezunlarnn orannn fazla olmas, Krgzistanda iki yllk yksekokullarda arlkl olarak mesleki eitim verilmesinden kaynaklanmaktadr. Krgzistandaki KOBlerin sahip ve/veya ortaklarnn eitim grd meslee ynelik i kurduklar ve yetitikleri sylenebilir. letmelerin Aile irketi Olup Olmama Durumu: Ankete cevap veren iletmelerin % 61.4nn bir aile irketi niteliini tad, % 38.6snn ise bir aileye ait olmad saptanmtr. Bu bulgulara gre, Krgzistandaki KOBlerin ounlukla aile irketi niteliini tadklar grlmektedir. letmelerin Profesyonel Ynetici stihdam Edip Etmeme Durumu: Profesyonel ynetici istihdam edip etmedikleri ile ilgili soruya cevap veren iletmelerin % 90.5inin profesyonel ynetici altrmadklar ve ancak % 9.5inin profesyonel ynetici istihdam ettikleri belirlenmitir. Krgzistanda faaliyette bulunan iletmelerin ok byk bir ksmnn profesyonel ynetici istihdam etmemeleri KOBlerin en nemli nitel zellii olan giriimcilik, yneticilik ve mlkiyetin ayn kiide toplanmas eilimi ile aklanabilir.

112

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

Profesyonel Yneticilerin Eitim Durumlar: stihdam edilen profesyonel yneticilerin eitim durumlar incelendiinde % 25inin yksekokul mezunu, % 75inin niversite mezunu olduklar saptanmtr. letmelerin Profesyonel Ynetici stihdam Etme Nedenleri ve Karlalan Sorunlar: Profesyonel ynetici istihdam eden iletmelerin profesyonel ynetici istihdam etme nedenleri ortaya karmaya allmtr. letmelerin % 66.7si anket sorusunda belirtilen tm zelliklerden, yani profesyonel yneticilerin yeterli eitim dzeyine sahip olmalar, olaylara tarafsz olarak bakabilmeleri, daha esnek dnebilme yeteneine sahip olmalar, daha rasyonel karar alabilmeleri, daha dinamik olmalar, % 33.3 ise sadece daha esnek dnebilme yeteneine sahip olduklarndan dolay profesyonel ynetici istihdam ettiklerini belirtmilerdir. Ankete katlan iletmelerin % 45.9u profesyonel yneticilerin mal sahibi ynetici gibi iletmeye ballkla almayacan, % 21.6s profesyonel yneticilerin hem etkili karar alamadklarn, hem de iletmeye getirdii maliyetin yksek olduunu, % 18.9u zarar riski olmamas nedeni ile etkili karar alamayacaklarn, % 8.1i profesyonel yneticilerin iletmeye getirdikleri maliyetin yksek olduunu, % 5.5i pratik bilgilerinin mal sahibi yneticiye nazaran az olduklarndan dolay profesyonel ynetici istihdam etmediklerini belirtmilerdir. Bu balamda, iletme sahiplerinin ynetimi profesyonel yneticilere devretme konusunda ekingen davrandklar grlmektedir. Bu durumun nedenleri olarak, profesyonel yneticinin mal sahibi ynetici gibi iletmeye bal almayaca, risk altna girmediinden iletme ynetimine gereken nemi vermeyeceinden etkili karar almayaca ve nemli maliyet unsuru oluturduklar konular n plana kmtr. Dolaysyla, iletme sahiplerinin profesyonel yneticilere gvenmedikleri sylenebilir. Dier yandan, Krgzistandaki KOBlerin ounun finansal sknt iinde olduklar gznnde bulundurulursa, sahip yneticilerin onlara bir maliyet unsuru olarak bakmalar beklenen bir sonutur.

2.3.3. Aratrma Kapsamndaki letmelerde Karlalan Ynetim Sorunlar Aratrmann bu blmnde, Krgzistandaki KOBlerde karlalan ynetim sorunlar, ynetim fonksiyonlar asndan ele alnarak tespit edilmeye allmtr. Aratrmaya katlan KOBlerde ynetim sorunlar ile ilgili bulgular ksaca yle zetlenebilir:
Planlama Fonksiyonu ile lgili Bulgular: Ankette iletmelerde planlama yaplp yaplmad sorusuna iletme yneticilerinin % 59.5i olumlu, % 40.5i ise olumsuz yant vermitir. letmelerde planlama fonksiyonunun % 80i iletme sahibi (% 32) ve ortaklar (% 48) tarafndan yaplmaktadr. An113

bilig, Gz / 2006, say 39

ket kapsamndaki iletmelerin ancak % 20sinde bir planlama uzman bulunmaktadr. Her blmn plannn ilgili blmn yetkililerince yapp yaplmad sorusuna ise cevap verilmemitir. almada Krgzistandaki KOBlerin sahip yneticilerinin planlama konusuna nem vermedikleri, sistematik bir evre analizi yerine kendi sezgilerine dayal olarak planlama yaptklar kansna varlmtr. rgtleme Fonksiyonu ile lgili Bulgular: Anketlere cevap veren sahip yneticilerin % 52.5i iletmelerinde kimin ne yapaca, kimden emir alp kime vereceinin ak bir ekilde belirlenmi olduunu belirtirlerken, % 37.5i kimin ne yapacana, yaplacak ie gre kendilerinin karar verdiklerini, % 5i de kimin ne yapaca, kimden emir alp, kime emir vereceinin belirsiz olduunu ve kimin ne yapaca, kimden emir alp, kime verecei konularnn iletmeleri iin gereksiz olduunu belirtmilerdir. Aratrmaya katlan iletmelerin % 60nda uzmanlamann hi olmad, % 22.5inde uzmanlama olduu, % 17.5inde ise fazla uzmanlama olmad ve blmleraras geilerin szkonusu olduu saptanmtr. Bulgulardan Krgzistandaki KOBlerde iblm uygulamasnn daha kolay olduu, yani kimin ne yapaca, kimden emir alp kime vereceinin ak bir ekilde belirlenmi olduu, uzmanlamann ise dk dzeylerde kald anlalmaktadr. Personel ile lgili Bulgular: Aratrmaya katlan iletmelerin % 63.6s mlakat yoluyla, % 40.9u elemanlarn nceki i deneyimleri ve perfomanslarn aratrarak, % 18.2si bakalarnn referans ile, % 9.1i bavuru formlarn deerlendirerek ve ancak % 6.8i eitli test ve snavlar yaparak eleman seimini gerekletirmektedirler. Aratrmaya katlan iletmelerin personel ve nitelikli igc temininde karlatklar sorunlarla ilgili bulgulara gre, iletmelerin % 59.1inin alnacak nitelikli elemanlara deyecei cretlerin dk olduundan, % 45.5inin nitelikli eleman bulamadklarndan, % 18.2sinin nitelikli elemanlarn yksek cret istediklerinden, % 6.8inin yetien elemanlarn byk iletmeler tarafndan transfer edildiinden dolay nitelikli igc temininde glklerle karlatklar saptanmtr. letmelerin ancak % 13.6snda alanlara ynelik dzenli eitim faaliyetleri gerekleirken, % 86.4nde personele ynelik dzenli eitim faaliyetine nem verilmemektedir. Krgzistandaki iletmelerin eitim ve danmanlk konularnda bu konuda faaliyet gsteren ilgili kurulu ve danmanlk irketlerinin hangilerinden hizmet aldklar ile ilgili soruya gre, KOBleri Destekleme Merkezinin (BMKP Projesi) hizmetinden bu soruya cevap veren iletmelerin % 66.6s yararla-

114

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

nrken, % 16.7si Helvetas ile dier danmanlk ve eitim irketlerinin hizmetinden yararlandklarn belirtmilerdir. letmelerin personel seimi, temini ve personel eitimi ile ilgili bulgulara gre, Krgzistandaki KOBlerde personel envanteri tutulmad iin, bilinli bir personel seimi de yaplamamaktadr. Krgzistandaki KOBlerin byk bir blm deyecekleri cretlerin dk olmasndan dolay nitelikli eleman temininde zorluklar ektiklerini belirtmilerdir. Genellikle, KOBlerin igc temininde karlat en nemli sorun, nitelikli eleman bulamamalardr. Nitelikli eleman temini, Trk KOBleri iin de ok nemli bir sorundur ve bu iletmeler gereken cretleri deseler bile istedikleri personeli bulmada sorun yaamaktadr (zgen vd. 1997: 47-48). Bununla birlikte, Krgzistandaki KOBlerin nitelikli eleman bulamamalarnn, Sovyetler Birlii zamannda tm teknik beceri ve bilgi gerektiren alanlarda Rus kkenli iilerin altrld ve bamszlk yllarnda onlarn lkeden g etmeleri ile kalifiye elemanlarn yok denilecek kadar az sayda kalmalarndan kaynaklandn sylemek mmkndr. te yandan, elde edilen bulgulardan da anlalaca zere, mevcut personel eitimine arlk verilmedii, eitim ve danmanlk konularnda ilgili kurum ve kurululara yeterli dzeyde bavurulmad saptanmtr. KOBlerde, genellikle gerek yneticilerin, gerekse personelin eitimi konusunda nemli sorunlar yaanmaktadr. Bunun da, iletmenin finansal yetersizliinden ya da sahip yneticinin isteksizliinden dolay kaynakland sylenebilir. Karar Alma Sreci ile lgili Bulgular: Aratrmaya katlan iletmelerin % 43.2sinde kararlarn alanlarla birlikte, % 40.9unda sahip ynetici tarafndan alnd, % 15nde ise yetkilerinin bir ksmnn alt kademe yneticilerine devredildii ve baz konularda karar alma yetkisine sahip olduklar saptanmtr. Krgzistandaki baz KOBlerde kararlarn alanlarla birlikte alnmas durumunun ou zaman iletme sahibi ile personelin yanyana almasndan ve aralarndaki kiisel ilikilerden kaynakland sylenebilir. Dier yandan, tm kararlarn sahip ynetici tarafndan bizzat alnmas iletme yneticisi durumunda bulunan iletme sahibinin ok gl pozisyonundan kaynaklanmaktadr. Bu durum, iletme sahibine nyargl ve gerek olmayan kararlar verme imkan salayabilmekte ve onlarn objektif kararlar almasna engel tekil edebilmektedir. Yneltme Fonksiyonu ile lgili Bulgular: Ankette KOBlerin sahip yneticilerinin tercih ettikleri liderlik biimi, alanlar motive etmek iin kullandklar tevik aralar ile ast ve stlerle blmler arasndaki haberleme ekline ilikin sorular oluturulmutur. Ankete cevap veren sahip yneticilerin, bir yneticinin ayn zamanda bir lider olup olmamas durumu ile ilgili
115

bilig, Gz / 2006, say 39

grleri tespit edilmeye allmtr. Sahip yneticilerin % 59.5ine gre, ynetici bir lider olmaldr, % 40.5ine gre ise yneticinin bir lider olmas o kadar nemli deildir. Yneticinin bir lider olmas gerektii grnde olan iletmelerin sahip yneticilerinin kendi liderlik tarzlar ile ilgili grlerine gre, sahip yneticilerin % 68i demokratik liderlik tarzn, % 32si otoriter liderlik tarzn tercih etmilerdir. Sahip yneticilerin alanlar motive etmek iin hangi tevik aralarna bavurduklarn tespit etmek amacyla sorulan soruya cevap veren iletmelerin sahip yneticilerinin % 45.2si ikramiye, paraba cret, prim gibi zendirici tevik verdiklerini, % 26.2si terfi, teekkr, takdir gibi manevi aralar kullandklarn, % 23.8i kdem tazminat, isizlik sigortas, kaza sigortas gibi tevik aralarn kullandklarn, % 21.4 zel bir gayret gstermediklerini ve % 7.1i yakt yardm, personel ocuklar iin renim yardm, salk hizmetleri, konut edindirme yardm gibi hizmetler gsterdiklerini belirtmilerdir. letmelerin sahip yneticilerinin iletmelerindeki ast ve st ile blmler arasndaki haberleme biimi ile ilgili cevaplarnn sonularna gre, iletmelerin % 63.6snda haberlemenin szl olarak, % 31.9nda hem yazl, hem de szl olarak ve ancak % 4.5nde yazl olarak gerekletii saptanmtr. letmelerde yneltme fonksiyonu ile ilgili elde edilen bulgulara dayanlarak u sonulara varlmtr: Genellikle, KOBlerin sahip yneticilerinin otoriter, demokratik veya alanlar serbest brakan liderlik biimlerinin belli zelliklerini birarada kullandklar grlmektedir. Krgzistandaki KOBlerin sahip yneticileri ise, daha ok demokratik liderlik tarzn benimsemilerdir. KOBlerde ii saysnn az olmas nedeniyle, kdem tazminat, isizlik sigortas, paraba cret, prim, gda yardm, renim yardm gibi sosyal hizmetlerin salanmas kii bana den maliyetleri ykseltmekte ve yneticiler byle bir program dzenlemekten mmkn olduunca kanmaktadrlar. Ancak, anket bulgularna gre Krgzistandaki KOBlerin sahip yneticilerinin alanlar motive etmek iin ikramiye, paraba cret, prim gibi tevik aralarn daha ok kullandklar tespit edilmitir. Dier yandan, yakt yardm, renim yardm gibi sosyal hizmetler daha dk dzeyde verilmektedir. KOBlerde haberleme kanallar resmi olmayan ekilde olumaktadr. Anket bulgularna gre de, Krgzistandaki KOBlerde haberlemenin daha ok szl ekilde, yani resmi olmayan ekilde gerekletii saptanmtr. Bu bulgular nda, KOBlerde etkili bir yneltme sisteminin kurulabilmesi ksmen mmkn olabilmektedir. Koordinasyon Fonksiyonu ile lgili Bulgular: Aratrmaya katlan iletmelerin sahip yneticilerinin iletme ii atmalarn giderilmesinde hakem-

116

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

lik yapp yapmadklar ile ilgili soruya % 76.2si hakemlik yaptklarn, % 23.8i hakemlik yapmadklarn belirtmilerdir. Denetim Fonksiyonu ile lgili Bulgular: Aratrmaya katlan iletmelerde ynetimin denetim fonksiyonu ile ilgili sorulan soruya cevap veren sahip yneticilerin % 74.4 denetimi kendilerinin gerekletirdiklerini, % 25.6s kendilerinin gerekletirmediklerini belirtmilerdir. Bu bulgular nda KOBlerin sahip yneticilerinin iletmeyi tek bana ynettikleri, yetki ve grevleri devretmediklerinden dolay denetim srecini de kendilerinin gerekletirdikleri kansna varlmtr.

2. 3.4. Aratrma Kapsamndaki letmelerde Karlalan Dier Sorunlar Aratrmann bu blmnde, KOBlerin karlatklar d evreden kaynaklanan dier sorunlar saptanmtr.
letmelerin sahip yneticilerinin iletmelerinin bymesi ile ilgili dnceleri de saptanmaya allmtr. Buna gre, sahip yneticilerin % 88.6s ileride iletmelerini bytmeyi dnmekte iken, % 11.4si dnmemektedirler. Aratrmaya katlan iletmelerin son bir yl ierisinde kredi kullanp kullanmama durumlar incelendiinde iletmelerin % 86snn herhangi bir kredi kullanmad, buna karn % 14nn kredi kulland belirlenmitir. Son bir yl ierisinde kredi kullanan iletmelerin Krgzistanda KOBlere kredi sunan hangi kurululardan kredi temin ettiklerine dair sorulan soruya cevap veren iletmelerin % 33.3 Krgz Tarm ve Finans irketinden, % 16.7si KOB Destekleme Devlet Fonundan, % 16.7si Krgzistan Kredi Birlikleri Gelitirme ve Destekleme Finans irketinden, % 16.7si Dnya Bankasndan ve % 16.7si de FINCA (Foundation for International Community Assistance)dan kredi temin ettikleri saptanmtr. Grld gibi, Krgzistanda KOBlerin kredi kullanma dzeyi ok dktr. Buna, kredi faizlerinin yksek ve dviz zerinden olmas, kredi bavurularnda, bankalar tarafndan teminat olarak gayrimenkul ipotei ile kusursuz hazrlanm fizibilite raporu istenmesi neden olmaktadr. Dier yandan, Krgzistanl giriimcilerin kredi alabilmek iin fizibilite raporlarn hazrlama konusunda bilgi yetersizlii iinde olduklarn sylemek mmkndr. Aratrmaya katlan iletmelerin verimli almalarna engel olan problemlerin tespitine ilikin u saptamalar yaplmtr: Ankete cevap veren iletmelerin verimli almalarna engel olan sorunlarn % 84.1i vergilerin yksek olmasndan, % 63.6s finansal kaynak bulamamaktan, % 45.5i devlet tarafndan tevik verilmediinden, % 45.5i de talep yetersizlii ve d pazarlara alma sorunlarndan, % 29.5i yeni teknoloji
117

bilig, Gz / 2006, say 39

kullanamadklarndan, % 22.7si brokratik basklardan, % 20.5i ise etkili ynetim iin gerekli bilgilere sahip olmadklarndan, % 13.6s kredi faizlerinin yksek olmasndan, % 6.8i modern bilgisayar sisteminin eksikliinden kaynaklandn belirtmilerdir. Anket bulgularna gre, Krgzistandaki vergilendirme sisteminin KOBler iin elverili olmadn belirtmek mmkndr. Dier yandan, Krgzistandaki KOBlerin sahip yneticileri finansal kaynak temininde zorluk ekmektedirler. Finansal kaynak yetersizliinden dolay Krgzistandaki KOBler yeni teknoloji kullanamamaktadrlar ve rekabet edebilecek mallarn retimini gerekletirememektedirler. Dolaysyla, talep yetersizlii ve d pazarlara alma sorunlar ortaya kmaktadr. letmenin pazarlama fonksiyonu ile ilgili bilgi yetersizliinin d pazarlara alma sorununu artrd dnlmektedir. Devlet tarafndan gerekli teviklerin verilmemesi, hkmet tarafndan KOBlerin yeterli derecede tevik edilmediinin ve desteklenmediinin gstergesidir. Bu durumun ise, KOBlerin desteklenmesi ve gelitirilmesi ile ilgili devlet kurulular arasndaki koordinasyon eksikliinden kaynaklanm olduu dnlmektedir. Ayrca, KOBlerin etkili almalarna engel olacak brokratik basklar szkonusudur. KOBlerle ilgilenen kamu kurulular arasnda, tam bir ibirlii ve koordinasyon salanamamas kavram kargaas, ilerin uzamas ile zaman ve para kaybna neden olmaktadr. Anketin en son sorusunda, aratrmaya katlan KOBlerin dier nemli sorunlarnn belirtilmesi istenilmitir. Verilen cevaplardan elde edilen sonulara gre, iletmelerin dier nemli sorunlarnn % 33.3n halkn gelir seviyesinin dk olmas, % 20sini youn rekabet ortam, % 13.3n elektrik, su, doalgaz gibi kamu hizmetlerinin pahal olmas, % 13.3n yakt, hammadde, malzeme, ara ve gerelerin pahal olmas, % 13.3n iletmelerin zkaynak yetersizlii ve % 6.7sini d lkelerden hammadde tedariki ile ilgili sorunlar oluturmaktadr. Halkn gelir dzeyinin dk olmas nedeniyle KOBler tarafndan retilen mal ve hizmetlerin talep edilmemesi, youn rekabet ortam gibi sorunlar KOBlerin dier nde gelen sorunlarndandr. Krgzistanl giriimciler iin rekabet anlay yeni bir kavramdr. Merkezi planl sisteme dayal ekonomiden acmasz rekabet ortamnda gelien serbest piyasa ekonomisine gei srecinde Krgzistanl giriimcilerin deien koullara ayak uydurmalar zor olmu ve eitli glklerle kar karya kalmlardr. Ancak, onlarn rekabet konusundaki bilgilerinin hl yetersiz olduu sylenebilir. Kamu hizmetleri ile hammadde ve malzeme... vb. girdilerin pahal olmasnda da ayn durum szkonusudur. nk, eski dnemde bu tr hizmetler ok ucuz olup yksek gider unsuru yaratmyorlard.
118

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

KOBlerin finans fonksiyonu ile ilgili sorunlarndan, d kaynaklardan finans temin edememeleri ve faaliyetlerinin ounu zkaynaklar ile finanse etmeleri de nemlidir. Krgzistandaki KOBlerin d kaynak bulma glklerinin yansra yksek vergi giderleri, kamu hizmetlerinin, hammadde ve malzemelerin pahal olmas iletmelerin giderlerini arttrarak zkaynak yetersizliine yol amaktadr. D lkelerden hammadde tedariki ile ilgili sorun daha ok gmrklendirme sorunu olarak dnlmektedir. Gnmzde, Krgzistanda uygulanan gmrk vergilerinin ok yksek olduunu sylemek mmkndr.

Sonu Krgzistandaki KOBlerin karlatklar ynetim sorunlarn belirlemeye ynelik yaplan bu almann sonucunda elde edilen bulgularn konuyla ilgilenen akademisyen ve uygulamaclara yararl olmas mit edilmektedir. Bu amala KOBlerin karlatklar sorunlar ve gelitirilen zm nerileri ksaca zetlenmitir.
- KOBler daha ok imalat sektrnde younlamakta, ardndan da ticaret, hizmet ve tarm sektrlerinde faaliyet gsteren iletmeler gelmektedir. Bunlarn byk bir ksmn ok kk iletmeler oluturmaktadr. - KOBlerin ou ahs irketi ve limited irket eklinde rgtlenmitir. Bunlar anonim irket, kooperatif ve adi komandit irketleri takip etmektedir. letmelerin ounluu 1-3 ve 1 yatan kk grubunda yer almaktadr. - KOBlerin sahip ve/veya ortaklarn orta ya giriimcilerden olutuu ve bunlarn byk bir ksmnn erkek (% 68.9), kalan ksmn ise kadn (% 31.1) olduklar saptanmtr. letme sahip ve/veya ortaklarnn eitim durumlar asndan ounun yksekokul, niversite ve kk bir ksmnn lise mezunu olduklar belirlenmitir. - letmelerin byk bir ksm aile irketi nitelii tamaktadr ve iletmelerin ounluu profesyonel ynetici istihdam etmemektedir. Profesyonel ynetici istihdam eden KOBlerin ounluunda ise, bunun en nemli nedeni olarak daha esnek dnebilme yetenei belirtilmitir. - Ynetimin fonksiyonlar asndan incelendiinde, iletmelerin ounda planlama yaplmakta olup iletme sahibi ve ortaklar tarafndan gerekletirilmektedir. letmelerin kk bir ksmnda planlama uzman bulunmaktadr. - rgtleme fonksiyonunun sorunlar ile ilgili elde edilen bulgulara gre, Krgzistandaki KOBlerde kimin ne yapaca, kimden emir alp kime vereceinin ak bir ekilde belirlenmi olduu, uzmanlamann ise dk dzeylerde kald saptanmtr.

119

bilig, Gz / 2006, say 39

- KOBlerin igc temininde karlat en nemli sorun, nitelikli eleman bulamamalardr. Ancak, ayn zamanda mevcut personel eitimine arlk verilmemekte, eitim ve danmanlk konularnda ilgili kurum ve kurululara yeterince bavurulmamaktadr. - Karar alma sreci ile ilgili bulgulara gre, iletmelerin birounda kararlarn alanlarla birlikte alnd, dier bir ksmnda ise tm kararlarn sahip ynetici tarafndan tek bana verildii belirlenmitir. - Yneltme fonksiyonu ile ilgili u sonulara varlmtr: KOBlerin sahip yneticileri daha ok demokratik liderlik tarzn benimseyerek alanlar motive etmek iin ikramiye, paraba cret, prim gibi nakdi tevik aralarn kullanmaktadrlar. Dier yandan, yakt yardm, renim yardm gibi sosyal hizmetler daha az verilmektedir. Haberleme ise resmi olmayan ekilde gereklemektedir. - KOBlerin sahip yneticileri iletmeyi tek bana ynettikleri, yetki ve grevleri devretmediklerinden dolay denetim srecini de kendileri gerekletirmektedirler. - letmelerin sahip yneticilerinin byk bir ksm ileride iletmelerini bytmeyi dnmektedir. Ancak, kredi kullanma dzeyi ok dktr. - Ar vergilendirme sistemi; finansal kaynak teminindeki zorluklar; yeni teknoloji kullanlamamas; rekabet edilebilecek mallarn retilememesi; talep yetersizliinin yansra d pazarlara alma sorunu; devlet tarafndan gerekli teviklerin verilmemesi; brokratik basklar; halkn gelir dzeyinin dkl; rekabetin youn olmas ve d lkelerden hammadde tedarikindeki zorluklar KOBlerin verimli almalarna engel olan dier sorunlardr. Bu sonular dorultusunda Krgzistanda faaliyet gsteren KOBlerin sorunlarnn zmne ilikin aadaki neriler gelitirilmitir: - KOBlerin sahip yneticileri giriimcilik ve yneticilik konularnda eitilmeli ve kendilerini yetitirmelidir. Bu amala dzenli eitim faaliyetleri yaplmal, gerekirse geni halk kitleleri iin de cretsiz seminerler dzenlenmelidir. Dier yandan, KOB alanlarnn eitimine de nem vermeli, iletme bnyelerinde eleman yetitirilerek, onlarn mesleki tecrbe kazanmalarna yardmc olunmaldr. - Krgzistandaki KOBlerin sahip yneticilerinin alanlar motive etmek iin yakt yardm, ocuklar iin renim yardm, salk hizmetleri, konut edindirme yardm gibi sosyal hizmetlere pek nem verilmedii grlmektedir. Oysa, Krgzistan artlarnda, bunlar nakdi teviklere gre daha nemli olabilir. zellikle, salk hizmetlerinin artk cretli olmas alanlar zor duruma drmektedir.
120

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

- KOBlerin kredi salamada karlatklar sorunlarnn giderilmesi iin ilk bata Krgzistann genel olarak mali sistemi iyiletirilmeli, giriimciler ve yneticiler bu konuda bilgilendirilmeli ve eitilmeli, KOBlerin finansman konusunda ihtisas bankalar kurulmal, finansal kiralama, factoring, forfaithing, risk sermayesi gibi finansal yntemlerin kullanm yaygnlatrlmaldr. - KOBlerin verimli almalarna ve gelimelerine engel olan sorunlar giderebilmek iin vergilendirme sistemin iyiletirilmesi, brokratik basklarn ve zamansz teftilerin azaltlmas, teknoloji, retim teknikleri, iletme ynetimi konusunda devlet ve zel sektr tarafndan KOBlerle ilgili aratrma ve gelitirme faaliyetlerinin tevik edilmesi, toplant, sempozyum ve paneller dzenleyerek, KOBlerin gncel sorunlarn belirleyip, zm yollarnn aratrlmasna destek verilmesi, iletme sahiplerinin d dnyaya alarak yeni pazarlar yaratabilmeleri iin i ve d fuarlara, sergilere ve toplantlara katlmas, iletiim teknolojisinden yararlanarak yeni pazarlara almas gerekmektedir. - Krgzistandaki KOBlere hizmet veren kurulularn kendilerini yeterince tantmadklar ve koordinasyon eksiklii bulunduu gzlenmitir. Bu sorunu ortadan kaldrmak iin bu kurulularn kendilerini ve verdikleri hizmetleri yaygn ekilde tantmalar, ayrca bu hizmetlerden yararlanma bilincinin KOBlerin sahip yneticilerinde oluturulmas iin aba sarf etmeleri gerekmektedir. Devletin ise, KOBlerle ilgili kurulularda koordinasyon eksikliini giderecek Trkiyede KOSGEB gibi merkezi bir koordinasyon birimi kurmas, burada KOBlerle ilgili bilgilerin toplanmas, derlenmesi ve kullanma hazr hale getirilmesi gerekmektedir. Aratrma bulgular nda gelitirilen zm nerilerinin Krgzistanda faaliyet gsteren kk ve orta lekli iletmelerde uygulamaya geirilmesinin karlalan sorunlar ortadan kaldracana inanlmaktadr.

Kaynaka
ADYEVA, A.A., (a), Problem i Perspektiv Razvitiya Finansovo-Kreditnoy Politiki, Problem i Perspektiv Razvitiya Malogo i Srednego Biznesa v Krgzstane, Sbornik Naunh Dokaladov, Bikek: Mejdunarodny Tsentr Ekonomiceskih, Sotsiyalnh i Regionalnh nitsiyativ, (1): 21-29. AGBETOVA, Uljana (1999), Formirovaniye i Razvitiye Malogo i Srednego Biznesa v Krgzstane, Material Nauno-Praktiekoy Konferentsiyi, Ekonomika Stran Tsentralnoy Aziyi: Trudnosti Stanovleniya i Perspektiv Razvitiya, Oktyabr: 68-70.

121

bilig, Gz / 2006, say 39

AKGEMC, Tahir (2001), KOBlerin Temel Sorunlar ve Salanan Destekler, Ankara: KOSGEB Yay. ALIBAEVA, A.A. (1999), Evolutsiya i Sovremennoye Sostoyaniye Malogo i Srednego Biznesa v Krgzsitane, Problem i Perspektiv Razvitiya Malogo i Srednego Biznesa v Krgzstane, Sbornik Naunh Dokaladov, Bikek: Mejdunarodny Tsentr Ekonomiceskih, Sotsiyalnh i Regionalnh nitsiyativ, (1): 9-20. ALKBAY, Sanem - SONGR, Nee - ERTRK, brahim (1999), Ortadou Sanayi ve Ticaret Merkezindeki Kk ve Orta lekli letmelerin Profili, Sorunlar ve zm nerileri, 1. bask, Ankara: KOSGEB Yay. ALPUGAN, Oktay (1988), Kk letmeler: Kavram, Kuruluu ve Ynetimi, Trabzon: Karadeniz Teknik niversitesi Genel Yayn No: 125, ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi, Yayn No: 3. ALPUGAN, Oktay (1998), Kk letmeler: Kavram, Kuruluu ve Ynetimi, zmir: Per Yaynlar. AYPEK, Nevzat (1998), Sermaye Piyasas Arac Olarak Risk Sermayesi ve Trk Sermaye Piyasasnda Uygulanabilirlii, Ankara: KOSGEB Yay. BAHADIR, Akn (1996), Kk lekli letmelerde Stratejik Planlama ve Ynetim, Verimlilik Dergisi, No.1: 46-50. BAYKAL, M. Cevdet (2000), KOBlerde Yapsal Dzenlemeler, Gmrk Birlii Srecinde KOBler 1999, stanbul: Trkye AB Dernei stanbul ubesi Yay. No. 6: 7-9. CAMANKULOVA, N. (2001), Razvitiye Predprinimatelstva i Gosudarstvennaya Razreitelnaya Sistema, Material Nauno-Praktieskogo Seminara: Ekonomika Krgzstana, Realiyi i Perspektiv, Aprel: 137-145. UBUROVA, Canlbb (1999), Osnovnye Predposlki Ekonomicheskogo Rosta v Krgzstane, Bikek. DNER, mer (1992), Stratejik Ynetim ve letme Politikas, 2.bask, stanbul: Tima Basm Ticaret ve Sanayii A.., _______(2001) Ekonomika, http://rus.gateway.kg/economy KALKOVA, Gulnara (2002), nvestitsii, nvestitsionnaya Politika i Budutshee Krgzstana: V Poiskah Novh Podhodov, www.akipress.org KM, L., KULY, O., MATVEYEVA, V. (1999), Gosudarstvennoye Regulirovaniye Malogo i Srednego Biznesa v Krgzstane, Problem i Perspektiv Razvitiya Malogo i Srednego Biznesa v Krgzstane, Sbornik Naunh Dokladov, Bikek: Mejdunarodny Tsentr Ekonomiceskih, Sotsiyalnh i Regionalnh nitsiyativ, (1): 35-49. KOSGEB, Dnyada ve Trkiyede KOB Tanmlar (2000), Ankara: KOSGEB Yay.

122

zkanl ve Namazalieva, Krgzistanda Faaliyet Gsteren Baz Kk ve Orta lekli let

KUBAYEV, B.H. ve N.T. DYENALYEV (2001), Maly i Sredniy Biznes v Krgzstane, Bikek: D Nauka i Obrazovaniye. MPM, Anahtar Gazetesi (2004), MPM Yay., Aralk, Yl:16, Say: 192. MFTOLU, M. Tamer (1997), Trkiyede Kk ve Orta lekli letmeler: Sorunlar, neriler, 3. bask, stanbul: EGS Bankas Yay., No: 1. MFTOLU, M. Tamer (2000), KOB ve Giriimcilik, KOSGEB Sanayicinin Sesi, No.1, Aralk: 10 OKTAV, Mete (1990), Orta ve Kk letmelerde hracata Ynelik Pazarlama Sorunlar ve zm nerileri, Ankara: TOBB Yay. OMURKANOV, .K. (2000), Problem i Perspektiv Razvitiya Malogo i Srednego Biznesa v KR, Bikek: Vestnik KGNU, No. 2: 26-29. ZGEN, Hseyin-DOAN, Selen (1997), Kk ve Orta lekli letmelerin Uluslararas Pazarlara Almada Karlatklar Ynetim Sorunlar ve zm nerileri, Ankara: KOSGEB Yay. ZGEN, Hseyin-DOAN, Selen (1998), Kk ve Orta lekli letmelerin Uluslararas Pazarlara Almada Karlatklar Temel Ynetim Sorunlar, D Ticaret Dergisi, Yl 3, Say 9, Nisan: 87-127. ZKANLI, zlem (2001), lkemizde Kk letmelerin Baarsnda Ynetim Becerisinin Etkisi, Verimlilik Dergisi, No. 2: 47-64. PAZARCIK, Orhan (1996), KOBler ve Verimlilik Ynnde Modern Ynetim, D Ticaret Dergisi, Aralk: 124-129. SARIASLAN, Halil (1994), Kk ve Orta lekli letmelerin Finansman Sorunlar: zm in Bir Finansman Paket nerisi, No: 281-25, Ankara: TOBB Yay. SARIASLAN, Halil (1996), Trkiye Ekonomisinde Kk ve Orta lekli letmeler: malat Sanayii letmelerinin Sorunlar ve Yeni Stratejiler, Ankara: TOBB Yay. MEK, V. Arif (1994), Gmrk Birlii Srecinde Kobiler, Kobi Dergisi, No. 1: 3-5. T.C. Babakanlk Trk birlii Kalknma Ajans (TKA) (2005), lke Profilleri: Krgzistan, http://www.tika.gov.tr/Dosyalar/Krgzistan.doc The Economist ntelligence Unit (EU) (2002), Country Report, January: 3-7. ULUDA, lhan-VLDAN, Serin (1990), Trkiyede Kk ve Orta lekli letmeler, stanbul: TO Yay., No: 25. YELYURT, Sema (1994), Kk ve Orta lekli letmelerin Baarl Olabilmelerinde Ynetim-Yneticinin nemi ve Uygulamadan rnekler, Doktora Tezi, Marmara niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits. YELYURT, Sema (1996), Kk ve Orta lekli Sanayi (KOS) letmelerinde Stratejik Ynetim ve Yneticinin nemi Konusunda Tespit ve neriler, imento veren Dergisi, Ocak: 20-22.

123

Management Problems of Some Small and Medium Size Enterprises in Kyrgyzstan


Assoc.Prof.Dr. zlem ZKANLI* Kzjibek NAMAZALEVA**
Absract: Shortly after gaining her independence, Kyrgyzstan began its transition to free market economy and supported the Small and Medium Size Enterprises (SMES). The main problem of SMES is lack of management. This study focuses on the management problems of the SMES in Kyrgyzstan and suggestions for future research are presented. In this paper, after theoretical background of the subject survey has been done on SMES in Bishkek and Kant which are situated in Kyrgyzstan. In the light of the data, management problems are discussed. Most of the SMES do not employ professional managers and qualified personnel. Planning is not done by the experts but by the owner or shareholder who are generally insufficient. The organization of the enterprise is too simple and informal. Moreover, training is almost neglected and directing function is executed partially. The coordination and control processes are effected by the owner. Besides the management problems, high taxation, limited financial resources, insufficient domestic demand due to the low income of the people, lack of advertisement, inability to expand to external market, not using upgraded technology and bureaucratic difficulties are the other problems of SMES. Key Words: Small and Medium Size Enterprises (SMES), Kyrgyzstan, Management Problems, Other Problems of Small and Medium Size Enterprises

* *

Ankara University, Faculty of Political Sciences, Department of Management, 06590 Cebeci, Ankara, Turkey ozkanli@politics.ankara.edu.tr Ankara University, Institute of Social Sciences, Branch of Management, Ph. D. Student, Ankara, Turkey jibeknamazali@hotmail.com

bilig Autumn / 2006 Number 39: 97-125 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

,
, .. **
*

: , , (). , , . , , . , , .. . , . , ; ; ; - ; ; , , ; . , : ; ; o ; , ; ; ; ; ( ). : (), , , ,

**

, , , . , 06590 , ,, ozkanli@politics.ankara.edu.tr , , , , jibeknamazali@hotmail.com

bilig osen# 2006 vpusk: 39: 97-125 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

XVIII. ve XIX. yzylda Gynkte Fiyatlar


Yard.Do.Dr. Zeynel ZL
zet: Gynkte 18. yzyln ikinci yars ile 19. yzyl sonlar arasndaki 123 yllk dnemde (1749-1872) fiyatlar, genelde olaanst ykselme kaydetmitir. 19. asrda Anadolunun dier kentlerinde olduu gibi halk ok fazla etkileyen salyane ad verilen vergilerin skl, stanbulun zaman zaman blgeden koyun, tavuk gibi isteklerde bulunmas, srekli olarak devam eden savalar ve blgede meydana gelen ekiyalk olaylarnn doal bir sonucu olarak halkn alm gc zayflamtr. Anahtar Kelimeler: Bolu, Gynk, 19. yzyl, 18. yzyl, enflasyon, fiyat, tereke, narh

A) Giri Vesikalarda Tarakl Gynk1 ve Torbal Gynk adlar ile ifade edilen kent, Osmanl yol sistemi ierisinde Anadolu orta kolundan ayrlan tali yollardan birisi zerinde kurulmutur. (Halaolu 2002: 85) Osman Gazi dneminde, 1291de Gynk de alnm ve blgede zellikle gebeler iin elverili sulak, otlak veya yayla sahas oluturulmutur. (abuk 1989: 20, Ouzolu 2000: 99, imirgil 2002: 102) 1330lu yllarda Sleyman Paa blgedeki hakimiyeti daha da perinletirmitir. (apar 1998: 15-23) Kente 1331 yl k aynda bni Batuta gelmi ve kentle ilgili olarak, kentin Trklerin elinde bulunduu kaydn dmtr. (Konuku 1964: 29) Gynk kenti, Evliya elebi tarafndan burada bulunan Akemseddin Trbesine istinaden Trbeli Gynk adyla da adlandrlmtr. elebi, kentin iki tarafnn kayalk, dalk ve balarla evrili olduunu, 8 mahalleden meydana geldiini, kentte 75 dkkan bulunduunu ve bu dkkanlarn ounun at ulu ve torba yaptn ve bu nedenle de kente Torbal Gylk adnn da verildiini sylemitir. (Zilliolu 737, 738) Kent, XVI. yzylda Hdavendigar Sanca ierisinde bulunan 30 kadar kazadan birisidir. (nalck 1992: 449) 1692den sonra voyvodalk ile ynetilmi olan kent, II. Mahmut dneminde 1811de, Bolu Voyvodal kaldrlp, yerine Bolu-Viranehir Sancaklar adyla bir mutasarrflk kurulunca, Boluya balanmtr. 1865te Bolu Sanca Kastamonuya balanm, Gynkte Bolu Mutasarrflna bal bir kaza durumuna getirilmitir. (Yurt Ansiklopedisi 1982: 1462, 1463, 1472) Merutiyetin ilann Dzce niversitesi, Dzce Meslek Yksekokulu / DZCE zeynelozlu@hotmail.com; zeynelozlu@gmail.com

bilig Gz / 2006 say 39: 127-162 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2006, say 39

dan sonra, Bolu mstakil livalar srasna gemi ve merkez kazadan baka 8 kazay ihtiva etmitir. Bunlardan biri de Gynktr. 1336 seneyi maliyesinde ise yaplan yeni bir dzenleme ile Bolu Livas Gynk dahil be kazaya dmtr. (Duman 1999: 88) Gynkn yaklak nfusu, tapu tahrir defterlerine gre 1487de 1417 kii, 1530da 1384 kii, (Altunan 2002: 76) 1573te ise 1904 kii2 (Barkan vd. 1988: 507) olarak tespit edilmitir. Nfus, 1870 Vilayet Salnamesine gre 11605, 1878 Kastamonu Salnamesine gre 33000, 1893 nfus saymna gre ise 16150dir.. (Yurt Ansiklopedisi 1982: 1462, 1463, 1472) Fiziki adan dalk ve tepelik araziyi iine alan ve sert bir iklimi olan Gynk, orman bakmndan olduka zengindir.16. yyda evre kentlerin kereste ihtiyalarnn karland yerler arasndadr. Ekonomisi tarm ve hayvancla dayanan Gynk ayn zamanda safran retimi ve ticaretinin de yaygn olduu bir blgedir. (Altunan 2002: 70) Bu almada aratrma konumuzu tekil eden fiyatlar daha objektif deerlendirebilmek iin 1741-1889 (1154-1307) yllar arasn kapsayan dokuz Gynk Kad Sicilinde bulunan narh ve tereke kaytlar ayrntl olarak incelenmi, maddi varlklarn fiyatlarndan hareketle, halkn ekonomik seviyesi ve alm gc fiyatlar erevesinde deerlendirilmeye tabi tutulmutur. Fiyatlar, narhlardaki veriler snrl olduu iin tereke defterlerindeki veriler ile birlikte deerlendirilmitir. Gynk kentine ait analiz etmeye altmz 249 tereke kaydnn 247si Mslim, 2si ise gayri Mslimlere aittir. Tereke sahiplerinden 9u Gynkte misafir olarak bulunmaktadr. Tereke sahiplerinin ounluu (190 kii) kylerde yaamaktadr.3 Osmanl parasnn esasn balangta gm ake tekil ederken, ake i ve d mali cereyanlarn etkisiyle zaman iinde devalasyona urayarak yerini kuru ve kuruun 1 / 40 olan paraya brakmtr.4 Devlet birok tedbir almasna ramen XIX. yzylda para srekli olarak deer kaybetmitir.5 Bylece XIX. yzyl balarnda, Osmanl tarihinin en hzl tai6 ve enflasyon dnemi yaanmtr. Nitekim tailer uzun vadede fiyat artlarnn en nemli nedeni olup, en hzl fiyat artlar, en hzl tai dnemlerinde ortaya kmtr. (Pamuk 2003: 245) XIX. yzylda daha ok byk ticari ilemlerde kullanlan yerli ve yabanc altn paralar da tedavldedir. Nihayet devlet mali bunalmn etkisiyle 1840ta ilk defa para yerine geen kat para olan kaimeleri basmtr. 1840 ylna kadar, tedavlde olan kuru ve altnlar, 1840 Tashih-i Ayar Fermanyla yerini mecidiye altn ve gm paraya brakmtr. (ztrk M. 1989: 797, 798; ztrk M. 2002: 802-822, akr 2001: 83,84) XIX. yzyln ilk yarsna kadar kuru 12,8 gramdan 1,224 grama derek % 90,43 orannda, para ise 0, 306 gramdan 0,153 grama derek % 50 orannda deer kaybna uramtr. (ztrk M. 1989: 798) Tespit edebildiimiz kadaryla vesikalarda Darbhane-i Amire altn paralarn deerlerini u ekilde
128

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

belirlemitir: 1 adet fndk altn 17,5 krat7 0,5 buday, 1 adet stanbul zincirlisi 17,5 krat 0,5 buday, 1 adet zer-i mahbub 13 krat 1 buday, 1 adet Msr zincirlisi 17,5 krat 0,5 buday, 1 adet Msr turals 17 krat 1 buday, 1 adet yaldz altn 17,5 krat 1 buday ve 1 adet Macar altn 17,5 krat 0,5 budaydr. (11 Eyll 1763)8 1774 ylnda 1 adet mahbub altn 0,23 kurua,9 1869 ylnda 1 adet 23lk sandkl altn 16,3 kurua,10 1867 ylnda 1 adet beyaz mecidiye11 22 kurua12 tekabl etmektedir.13 Grld gibi Tashih-i ayar fermanndan sonra beyaz mecidiyeye (gm mecidiye) devlet tarafndan 20 kuru deer biilmesine karn (Tekin 2000: 174, Tarlan 1992: 85) piyasada bu deer 22 kuru gzkmektedir.

B) Narh Fiyatlar 18. yzyl sonlar ile 19. yzyln ilk yarsnda zellikle de 1826dan sonra Anadoluda fiyatlar hzla ykselmitir. (ztrk M. 1992: 189) Fiyatlar mal arzna ve talebine bal olarak deiir. Genel veya blgesel ktlk, afetler, sava ve seferberlik halleri fiyatlar artran nemli etkenlerdendir.. (Sahilliolu 1967: 36) Nitekim, savan zirai ve sinai retimin younlat Mart Kasm aylarna mnhasr mevsimlik bir faaliyet olduu dnemde, cepheye giden her askerle retim biraz daha azalrken, tketim ise biraz daha art gstermitir. (Gen 2003a: 221) Fiyatlar etkileyen belli bal faktrler unlardr: ktisadi zaruretler (genel konjonktr, para hacmi, sikke tashihleri), devletin ekonomik anlay ve uygulamalar (narh, miri mbayaa, tekelci zmreler, gmrk rejiminin etkileri), siyasi ve sosyal olaylarn tesiri (sava, ambargo ve abluka, kaaklk, ihtikar, nfus artlar), tabii afetler (salgn hastalklar, ktlk ve iddetli yalar-klar)dr. (ztrk M. 1996: 221-239)14 Temel ihtiya maddeleri bata olmak zere ihtiya maddelerinin uygun fiyatlarla salanmas ynetimin balca amalarndan birisidir. Bu amala Osmanl Devletinde 19. yzyln sonlarna kadar ihtiya maddelerinde fiyat kontrol olarak da ifade edebileceimiz narh uygulamasna devam edilmitir. (adrc 1997: 126) Narh fiyatlar, devletin resmi fiyatlardr. Bu fiyatlar resmi makamlar tarafndan empoze edilen fiyatlar deildir. Cari fiyatlardr. (ztrk M. 1991: 100) Narh uygulamas, stanbulun fethi ile balayp, 1860l yllarn ertesine kadar srmtr. Narhlar Osmanl Devletinde olaan ve olaan st haller olmak zere genelde iki ekilde uygulama alan bulmutur. Olaan durumda narhlar, bahar aynda ilk kuzu kesimi yaplaca gnden (Rz- Hzr) birka gn nce ete narh konmas, ilk ve sonbaharda st ve st mamullerinin ayarlanmas, mevsimlere gre hububat fiyatlarnn belirlenmesi ve aban aynda fiyatlarn ayarlanmas eklinde uygulanmtr. (ztrk T. 2002: 862-868) Uygulamada narh koyma, tescil etme veya kayt etme kadya braklmtr. Ancak kad ou kez esnafn oy birlii ile kabul ettii fiyat sadece onaylamakla yetinmitir. (Sahilliolu, 1967: 38) Belirlenen fiyatlardan alveriin
129

bilig, Gz / 2006, say 39

yaplmasnn kontrol kad ile beraber ihtisab aalarnn da grevleri arasndadr. (Sarcaolu 2001: 92) Kadlarn narh ileriyle alakalar 1273te kesilmitir. (Cebeci 1987: 175) Resmi makamlar narhn korunmasn sk bir ekilde kontrol etmesine ramen resmi fiyatlarn dnda serbest veya karaborsa fiyatlar da vardr. Fakat bu resmi fiyatlarn geerli olmad veya gvenilmez olduu anlamna gelmez. Bu balamda kad sicilleri, srekli, hareketli ve sistemli olduklarndan, fiyatlarn daimi olarak izlenmesinde ok nemli rol oynamlardr. (ztrk M. 1991: 100) Mesela hububat fiyatlarnn seyrini, o gnn rayi fiyatlarnn yansd tereke defterlerinden izlemek daha isabetlidir. nk buday ve arpann iki trl fiyat olduu gzkmektedir. Birisi devletin belirledii mbayaa fiyat, dieri ise halk arasnda geerli olan piyasa fiyatdr. (ztrk M. 1989: 802) Piyasada bir maln fiyat, o maln arz talebini eit klan bir seviyede oluur. eitli fiyatlar karsnda arz edilen mal miktar ters ynlerde deimekte, fakat bir noktada denge haline gelmektedir. Bu yzden arz ve talebin birbirine eit olduu zaman teekkl eden bu fiyata denge veya piyasa fiyat denmektedir. (Demirci 1996: 86) Narh fiyatlar ile tereke fiyatlar arasnda byk bir paralellik vardr. Czi baz farkllklarn olmas maln kalitesinden veya terekeyi yazan katibin kalite ve fiyat anlayndan kaynaklanmaktadr. (ztrk M. 2002: 848) Nitekim tereke listelerinde geen mallar bilirkiiler veya dellallar15 vastasyla deerlendirme iine tabi tutulmulardr. (Ouzolu 1985: 1; Bizbirlik 2002: 731; Ylmaz 1992: 192) Her rn ve maln fiyat ayr ayr belirlenmi ve kad sicillerine yazlmtr. Mallarn fiyat nitelik ve niceliine gre deimektedir. (adrc 1997: 126)

130

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

1) Zaruri Tketim Maddeleri Tablo 1: Zaruri Tketim Maddeleri 16 (kyye-ake)


Zaruri Tketim Maddeleri Msr Pirinci Beypazar Pirinci Sayir Pirin Revgn Sade Revgn eriye Revgn eriye25 r Revgn Asel Asel- Halis Asel- slambul Bestil Bestil 26 Mum Tara Mum em- Revgn Zeyt Ya Zeyt Ya (Tara) Revgn Susam Sabun Sabun27 Peynir Zeytin Tuz Tuz29 Tara Tuz Biber30 Kil31 Kil32 ncir Rezzk zm33 Beylerce zm Beylerce zm35 zmir Siyah Leblebi Leblebi36 Nohut Kasm 174917 18 15 Kasm 175218 17 15 15 66 44 42 43 39 54 42 54 52 2 45 50 50 36 42 40 48 45 24 42 3 36 4 4 1 48 20 4 45 36 18 4 8 2 10 5 () ake 24 28 16 2 5 3 2 3 3 3 3 2 16 () mebla34 14 11 17 18 15 3 1028 2 5 50 22 42 27 3 2 48 24 66 15 66 10 24 9 32 24 12 30 ubat 176119 16 Mart 176120 Mays 178521 Haziran 178622 Austos 178723 Haziran 178824

24 5

24

24

24

Tablo incelendiinde ou zaruri tketim maddesinde Kasm, ubat ve Mart aylar narhlarnn Mays, Haziran ve Austos narhlarna gre daha yksek olduu grlecektir.
131

bilig, Gz / 2006, say 39

Gynk Pazarnda Msr, Beypazar ve dier trler olmak zere 3 tr pirin satlmaktadr. Pirin fiyatlar 9-18 ake arasnda deimekte olup, en pahal pirin tr Msr pirincidir. Evliya elebinin balarla evrili olduunu belirttii Gynkn mehur balarnda ise Rezzki, Beylerce ve zmir siyah olmak zere 3 tr zm yetimektedir. Bunlardan en pahals zmir siyah 17 ake, Beylerce 14 ve Beylercenin taradan geleni ise 11 akedir. Gynkte baln da halis, stanbul ve dier trler olmak zere 3 tr karmza kmaktadr. Bal fiyatlar 22-54 ake arasnda seyretmitir. Zaruri tketim maddelerinde dikkati eken nemli bir nokta, ayn rnn tara veya mahalleden geleni ile merkezde olan arasndaki fiyat farklldr. Revgn- eriyeye 43-44 ake deer biilirken, tara orijinli olanna 39 ake, zeyt yana 36-48 ake deer biilirken taradan gelenine 40-45 ake aras deer biilmitir. Muma 24-50 ake aras deer biilmitir. Mum fiyatlar k aylarnda ve bahar balangcnda 45-50 ake iken, yaz dneminde sabit bir ekilde 24 ake olarak seyretmitir. Anlalan k aylarnda gecelerin uzun olmas, mum fiyatlarn % 100e yakn artrmtr. Taradan gelen muma ise 5 ake deer biilmitir. Gynkte halk temizlik malzemesi olarak kil ve sabun kullanmaktadr.1 kyye 500 dirhem kile 3 ake, kilin tara orijinli olanna ise 2-3 ake deer biilmitir. Sabun fiyatlarnda yaz ve k fiyatlar arasnda minimum 14 ake fark olmas gerekten dikkate deer bir unsurdur. Bununla beraber 3 Kasm 1749da 1 kyye asel iin 42 ake37 deer biilirken 15 Nisan 1870de 1 kyye asele 10,7 kuru deer biilmitir.38 3 Kasm 1749da 1 kyye revgn sade 66 ake iken 1788 ylna kadar zaman zaman kk miktarlarda dm ve ykselmitir. 1871de ise 12 kurua ykselmitir.39 Narha byk nem verilmesine ve sk kontroller yaplmasna hatta esnaftan narh kurallarna uyacana ilikin zaman zaman taahhtler alnmasna ramen fiyatlarn babo seyrettii de olmutur. (Ktkolu, 1999: 564) Bunun nemli bir nedeni ekmek, et vs. gda maddeleri bata olmak zere tketim maddelerinin ou iin belirlenen narhlarda esnafa ortalama % 10 kar haddi tannmasdr. Piyasa faiz haddinin % 15-20nin zerinde olduu bir ekonomide, yllk enflasyonun bazen % 5i getii durumlarda, narha aykr tutumlarn oalmasn nlemek kolay deildir. (Gen 2003b: 298, 299) Mesela 1 kyye peynire piyasada 1753te 156 ile 240 ake aras fiyat biilmitir.40 Oysa peynirin fiyat 1752-1761 yl k narhlarnda 20-36 ake, 1785-1788 yl yaz narhlarnda ise 20-36 ake arasdr. Devlet piyasaya mdahale etmesine ramen ayn rnn piyasada bu kadar yksek fiyata satlmas, peynirin karaborsaya dtn akla getirmektedir. Grld gibi yzyl sonlarna doru fiyatlar bal ve sade ya fiyatlarnda grlecei zere olaanst ykseli kaydetmitir. Ayn rnn kent merkezinden gelmesi, veya tara orijinli olmas, mevsimin yaz veya k olmas, fiyatlar etkilemi ve rnn tara orijinli olmas ve mevsimin yaz olmas fiyatlar aaya ekmitir.
132

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

2) Ekmek Fiyatlar 3 Kasm 1749da 80 dirhem hubz (ekmek)1 ake, 70 dirhem rek 1 ake ve 200 dirhem taradan gelen hubz ise 1 akedir.41 12 Kasm 1752de 110 dirhem hubz (arda) 1 ake, 120 dirhem hubz (tarada) 1 ake, 90 dirhem rek (arda) 1 akedir.42 Habbazlara (Ekmekiler) verilen narhlarda bazen habbazlarn isimleri de narhla beraber kaydedilmitir. 10 Mart 1761de habbazan Seyyid Hasan Bee 4 ake, Ahmet bee 100 dirhem ekmek iin 1 akeye taahht etmilerdir.43 5 Austos 1760da dnemin habbazlar Seyyid Hasan Bee, Ahmet Bee ve zimmilerdir. Kyye hubz 50 ake ve her akeye 80 dirhemdir. rek her akeye 70 dirhem, simid her akeye 60 dirhem ve kh 30 dirhemdir.44 25 Haziran 1769da Habbazan Seyyid Hasan bee, Ahmet Bee ve dier habbaz 70 dirhem (ekmek iin) 1 akeye taahhtte bulunmulardr.45 29 Mays 1785te 120 dirhem etmek 1 ake, 150 dirhem tara ekmei ise 1 akedir.46 12 Haziran 1786da 200 dirhem etmek ve tara etmei 1er akedir.47 19 Austos 1787de 171 dirhem etmek 1 ake, 1 kyye tara etmei 2 akedir.48 Grld gibi 1749-1787 yllar arasnda ekmeklerin gramajlar zaman zaman deimi ve buna bal olarak fiyatlarda ykselmitir. Gynkte bulunan ekmekiler ekmei 70 ile 171 dirhem arasnda deien gramajlarda yapmlardr. 1785 ve 87 yllarnda ekmein dirhemi 120 ve 171 dirheme kadar ykselmitir. Olaslkla bunun nedeni az nce belirttiimiz gibi bu yllarda halkn zerine den ar vergiler ve Rus tehdidi nedeniyle devletin insanlarn temel gda maddesi olan ekmei karaborsaya drmek istememesinden kaynaklanm olmaldr. Dikkat edilecek olursa ayn dnemde et fiyatlar yksek seyretmitir. nsanlarn et yemedii zaman, ekmek yemedii zamanki kadar skntya dmeyecei muhakkaktr. Tara ekmei 120 dirhem ve 1 kyye (400 veya 500 dirhem) arasnda rein gramaj ise 70 ve 90 dirhem olarak seyretmitir. 3)Et Fiyatlar Tablo 2: Et Fiyatlar (kyye-ake)
Temmuz 176454 Temmuz 176955 Mart 176152 Haziran 178657 ubat 176151 Mays 175350 Austos 178758 3 8 7 16 40 Kasm 174949 ubat 176253 Mays 178556 3 8 7

Etin tr

nek eti Sr eti Koyun eti Kuzu eti Kei eti Kuyruk ya Halis i ya

15 15 12 -

6 18 15 -

9-15 18-21 18 36 39

18-21 15-18 36

1559 18 15 -

9-18 18 15 -

15 18 21 15 -

3 8 7

133

bilig, Gz / 2006, say 39

Et fiyatlarnn olumasnda en nemli unsur kesimlik hayvan fiyatlardr. (pek 2000: 107) Tabloda grlecei zere et trleri ierisinde en fazla koyun ve kei eti iin fiyat belirlenmitir. Bunun nedeni olaslkla halkn bu etlere rabet etmesi nedeniyle olas karaborsa fiyatlarn nne gemektir. 1749-1769 yllar arasnda koyun ve kei etine verilen narhlar, yaz ve k aylarnda genelde yksek seyretmitir. Koyun etine 15-21 ake aras (ounlukla 18 ake), kei etine 12-18 ake aras (ounlukla 15 ake), 1785-86-87 yllar yaz aylarnda ise koyun etine 8 ake, kei etine 7 ake narh verilmitir. 1785-86-87 yl koyun ve kei eti yaz narhlar, inek eti narhna gre olduka yksektir.60 Et trleri ierisinde dikkati eken nokta, kuyruk, iya gibi hayvani yalarn ete gre aa yukar 2 kat yukarda fiyatlar sergilemesidir. Osmanl Devletinde herkes kasaplk yapamamtr. Kasaplar, zaman zaman halkn nnde taahhtte bulunarak et eksik etmeyeceklerini ve eti belirlenen fiyat zerinden verecekleri konusunda taahhtte bulunmulardr. 28 Mays 1753te Veli Bee kasaplar zerine kasapba olarak atanmtr.61 7 ubat 1761de dnemin kasaplar Seyyid brahim bee, Cin Ahmet bee, Dnbrzde Hseyin beedir.62 10 Mart 1761de Kasaplar Cinzade Ahmet bee, Seyyid brahim bee ve Dnbrzde Hseyin beedir.63 24 ubat 1762de dnemin kasaplar Hseyin Ahmet Bee (ve orta Osman Bee), Hseyin Bee, Hseyin Kara Mehmet, Hseyin Osman Bee ile Seyyid brahim Bee (ve orta Gz olu Ahmet bee) dir.64 1 Temmuz 1764te Suk-u Sultanide kasaplk yapmak zere sicil-i mahfuza kayt olan dkkan sahiplerinin isimleri ise u ekildedir: Ahmet bee bin Kara Hac Mehmetzde, Seyit brahim Bee Memi Aazde, Dnbr olu Hseyin bee, Bakkal olu Ali Bee Cin Hac Mehmet oullar Osman (ve orta Kara Mehmet)dr.65 30 Temmuz 1764te Seyyid Ali de Kasap olmu ve Kasap Ahmet bee ve Kasap brahim bee yannda taahhtte bulunmutur.66 25 Temmuz 1769da kasap olarak Cin Kara olu Osman Bee, Seyyid Memi ve Vasl olu Memiin ad kayt altna alnmtr.67 31 Mart 1786da sene tamamna kadar her gn lahm (et) eksik etmemek zere Hac Osmanzde Ali Aann olu Mehmet, Hseyin Aann olu smail Aa, Tnbe olu Memi Aa ve brahim Paa Gynke koyun ve kei kasab olarak tayin edilmitir. Her kim geri kalp lahm eksik ederse 200 kuru para cezasna arptrlaca kayt altna alnmtr.68 Grld gibi devlet halkn et sknts ekmemesi iin kasaplara halk nnde taahht verdirmitir. Kasaplarn taahhtlerine bal kalmamas durumunda 200 kuru para cezasna arptrlacaklar kayt altna alnmtr.69

134

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

4) Ayakkab Fiyatlar Tablo 3: Ayakkab Fiyatlar (Ake)


Ayakkab eitleri Rzgar st yemeni Ulu ayak yemeni Ulu orta yemeni Zegerdan yemeni Pabu Ulu ayak pabu Rzgar st pabu Ulu orta pabu Gulmne74 pabu 6 ya pabu Ktahya pabu Zenne pabu Zenne pabu (camus gn) zenne pabu (karasr gn) Kk zenne pabu Ala zenne izmesi Evsat zenne izmesi Byk zenne izmesi Ulu ayak izme Rzgar izme Orta ayak izme Katrc izmesi Ulu ayak katrc izmesi Rzgar orta katrc izmesi Kesdne Mest pabu Kasm 174970 45 60 30 66 45 45 18 12 24 30 24 18-48-39-15 22-60 60 54 45 15 12 27 45 60 45 15 12 27 Kasm 175271 25-54 27-66 51-18-20 Mart 176172 66 75 51 ubat 176173 72 71 54

15 12 2-27

7-18

21 120 135 90

15

180 150 120 165 165 150 4 165

Grld gibi, ayakkablara 1749-1761 yllar arasnda Gynkte Kasm, ubat ve Mart aylarnda fiyat verilmitir. Olaslkla kn ayakkabya olan rabet, devleti bu tr k narhlarn yapmaya itmitir. Gynkte giyilen yemeni, pabu ve izme tr ayakkablar ierisinde fiyatlar ile dikkat eken rzgar st trlerin bulunmasdr. Bu ifade olaslkla, bu tr ayakkablarn aya yamur, kar ve amurdan koruyan kaliteli bir ayakkab olmas, ya da ayakkaby yapan ustaya izafeten verilen marka bir ayakkab olmas anlamndadr. Yemeni trleri minimum 18 ake (ulu orta yemeni) maksimum 72 ake (rzgar st yemeni), pabu trleri minimum 2 ake (zenne pabu) maksimum 60-66 ake (rzgar st pabu ve ulu ayak pabu), izme trleri minimum 90 ake (byk zenne izmesi) maksimum 150-165-180 ake (rzgar izme, katrc izmesi ve ulu ayak izme) dir. Ayrca 12 Kasm 1752de izme penklime nala iin 2 sls, ksele nala iin 3 ake, mhlama nala iin 5 ake narh verilmitir.75

135

bilig, Gz / 2006, say 39

5) Nal Fiyatlar ve Hanclara Verilen Narhlar Tablo 4: Nal Fiyatlar (Ake)


Hayvan Nallar At nal okka Katr nal Merkep nal Bargir nal Kasm 174976 48 30 18 Kasm 175277 48 20 42 Mart 176178 60 36 24 48

1749-61 yllar arasnda nal fiyatlar katr nal hari srekli ykseli gstermitir. At nal (okka) 48 akeden 60 akeye, merkep (eek) nal 18 akeden 20 ve 24 akeye, bargir nal ise 42 akeden 48 akeye ykselmitir. Katr nal ise 30, 48 ve 36 ake olarak seyretmitir. 3 Kasm 1749da 4 adet at nal ayak 40 kymet (ake), 1 ift mhlama nala 6 kymet, 1 ift ksele nala 3 kymet, 1 ift zenne nala 2 kymet, 1 ift Ktahya nala 1 kymet, 1 ift katrc izmesi nala ise 1 kymettir. Ayn tarihte 1 kymet katr torbas 30 kymet (ake), 1 kymet merkep torbas 10 kymet, 1 kymet kebir katr ulu 9 kymet, 1 kymet sair katr ulu 75 kymet, 1 ift saman harar 180 kymet, 1 ift orta harar ise 150 kymettir.79 10 Mart 1761de hanclara verilen narhta ise halis yem saman iin 6 sls, kark yem saman iin ise 5 sls deer biilmitir.80

C) Tereke Fiyatlar ve Servetler Kad, dorudan merkezle muhatap, mahalli otoriteden bamsz ancak ok geni mahalli idarede yetkiye sahip kiidir. (Emecen 1998: 76) Osmanl Devletinde temel idari birim kazadr. Bu birimin banda da kad bulunmaktadr. Kadnn grev yapt her kaza mstakil bir mahkemedir. Sancakta veya vilayette bal bulunduu bir makam yoktur. (Gnay 1997: 103) Nahiye ve ky dndaki merkezler ayn zamanda birer yarg merkezi olup, her yarg merkezinde bir kad bulunmaktadr. (ztrk S., 1995:48) Kaza kadlar kaza dairesi iinde, kaynan er ve rf hukuktan alarak, padiah adna yarg gcn kazada uygulamakta ve her trl vesikay, karara balanan konular kad sicili olarak adlandrdmz defterlere kaydetmektedir. (Gnay 2003: 71, 72) Kad bulunduu kazada yarg grevinin yannda kentte muhtesip, pazarba, mimarba, p ba ve esnaf kethdasnn amiridir. Bununla beraber ehrin dzen ve temizlii, narhlarn dzenli bir ekilde uygulanmas, gnlk ve haftalk pazarlarn dzenli bir ekilde kurulmas gibi ileri kontrol etmektedir. (Tatemir 1999: 24, 25) Bu balamda kadlar tarafndan tutulan siciller ierisinde bulunan tereke listelerinde yer alan eyalar fiyatlar ile ekonomi tarihi iin nemli veriler oluturduu gibi isimleriyle de blgenin folklorik unsurlarn ortaya koymas asndan byk nem arz etmektedir. (Gnay 1994: 95, 96) Halkn gnlk hayat, arlar, evler, rf ve adetler, mobilya ve mutfak takmlar, (zl 2006a: 103-142) tanmazlar, (zl 2006b: 88-92) hayvan cins ve miktarlar, ambarlarda ve tarlalarda yetien gda maddeleri, ticari mallar ve btn bu
136

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

mallarn tahmini veya fiili olarak tahakkuk etmi fiyatlar, yiyecek ve (Barkan 1993: 1; nalck 1953-54: 54; Artan 1998: 49; ztrk S. 1995: 27; Ylmazelik 1995: XVIII) giyecek fiyatlarn sicillerden renebiliriz. (zl 2003: 105-158; zl 2006c: 207-233) Tereke fiyatlar devletin temsilcileri kontrol altnda olduu iin yar resmi fiyatlardr. Keyfi fiyatlar deildir. (Mool 1991: 51-53) Terekedeki eyalar arasnda, resmi fiyata tabi olanlar varsa resmi fiyat zerinden, veya eyann kalitesine gre resmi fiyata ok yakn bir fiyat zerinden, resmi fiyata tabi olmayanlar ise piyasada geerli olan deer zerinden fiyatlandrlmtr. (zdemir 1998: 252) Tereke kaytlarnda grlen mallar, kiinin hayatta iken kazand tanr ve tanmaz servetinin btnn yanstmaktadr. Refah dzeyinin belirlenmesinde l gelir dalm ise de; servet dalm da toplumdaki refah dzeyinin nemli bir gstergesidir. Zira gelir dzeyi ile servet arasnda sk bir iliki vardr. (ztrk S. 1995: 138) Halil nalck, Bursa terekelerini deerlendirirken servetleri 6 gruba ayrm ve fakir ve varlkl snf olarak adlandrd u miktarda servet brakan kiilerin az bulunduunu Bursa'da orta halliliin egemen olduunu belirtmitir. (nalck 1953-54: 55,56)81 Yine Gaziantep'le ilgili bir almada da 1081 kiinin geride brakt servet miktarlar esas alnarak kiilerin unvan ve meslekleri dorultusunda servet oranlar belirlenmeye allm ve 1081 kii ierisinde 866 kiinin ferdi mal varlklarnn toplam 0-500 kuru arasnda olduu yani orta halliin egemen olduu tespit edilmitir.82 (zl 2004: 51,52) Gynk Kad sicillerinde geen servetlerin 750793, 25 kuruu krsal kesime, 132435,75 kuruu ise kent merkezine aittir. Gynke ait terekeler genel olarak servet dalmn u ekilde gstermektedir: 0100 kuru aras 11 kii, 100500 kuru aras 10 kii, 5001000 kuru aras 37 kii, 10005000 kuru aras 148 kii, 500010000 kuru aras 28 kii, 1000020 000 kuru aras 10 kii ve 20000 kuru ve zeri servet brakanlar ierisinde 6 kii tespit edilmitir. Grld gibi servet birikiminin en youn olduu aralk 185 kii ile 5005000 kuru arasdr.

a) Gayri Menkul Fiyatlar 1) Konut / Samanhane ve Ambar Fiyatlar Gynkte gayrimenkule dayal mal varlklar ierisinde kii bana den miktar bakmndan en youn olan gayrimenkul cinsini evlerin oluturduu gzlemlenmitir. Toplam 897290,5 kuruluk servet ierisinde 157169 kuruluk blm konutlar, 14435,5 kuruluk blm samanhane, 11219,5 kuruluk blm ise ambarlar meydana getirmektedir. Gynk kentindeki evlerin nitelii ve fiyat kr veya ehirde bulunmasna gre farkllk gstermektedir. (zl 2006b: 88-92)83

137

bilig, Gz / 2006, say 39

2) Ba ve Bahe Fiyatlar Vesikalarda 1 dnm ba iin 20 ile 1000 kuru aras deer biilmitir. Muhtemelen bu fiyat, ban nitelii veya bulunduu konum ile ilgilidir. Nitekim 1 dnm ba iin Kettarda 450, Curlanda 300 (bu mevki ile ilgili iki ayr veride de ayn deer biilmitir.), yol iraknda 20 kuru ve MihalgaziAkglde 1000 kuru deer biilmitir. 12 dnm baa Karaay denen mevkide 1250 kuru deer biilmitir. 26 Eyll 1867de Gke Burda 1 evlek84 ba iin 170 kuru, 3 Ekim 1868de Hatip bahesindeki 1 evlek ba iin 300 kuru deer biilmitir. 25 Nisan 1867de Huda Alnda 1 evlek kurum ba iin 200 kuru, 17 Kasm 1867de Aliarda 1 evlek kurum ba iin 160 kuru deer biilmitir.85 2 evlek afyon iin 40 kuru deer biilmitir. 1 Ekim 1867de 1 armut aac 18-22 Ocak 1868de ise 10 ve 20 kurutur. 29 Temmuz 1868de 20 kurutur.86 Krelde 8 Nisan 1867de 1 kiraz aac iin 20 kuru deer biilmitir.87 23 Ekim 1867de 1 ceviz aac iin 20 kuru deer biilmitir.88 22 Ocak 1868de Akebikarda 1 evlek erik bahesine 250 kuru deer biilmitir.89 25 Nisan 1867de 1 evlek tut bahesi Huda Alnda 500 kurutur. Ayn tarihte ayn miktarda tut bahesi Aa Boazda 466 kuru, Kayal Sas denen yerde 267 kurutur. 17 Kasm 1867de Kemer Kber denen yerde 503 kurutur. 27 Mart 1867de Kayal denen yerde 1 evlek tut bahesine 200 kuru deer biilmitir.90 Kayaba Kynde 15 ubat 1867de 8 evlek tut bahesine 150 kuru deer biilmitir.91 Grld gibi bugn de ba ve bahelerin fiyatnda etkili olan mevki hususu, 19. Yzyl Gynknde de etkili olmutur. Nitekim muhtemelen kayalk bir mevki olan Kayal ve Kayal Sas denen yerler tut bahelerinin fiyatlarn etkilemi ve fiyat aa ekmitir. 7 Nisan 1872de Bozca Armud Kynde bulunan 1 ttn bahesine 200 kuru deer biilmitir.92 12 Eyll 1753te 1 keske tarla iin 5 kuru deer biilmitir. Austos 1760da Karaba mevkiindeki 2 kta tarla iin 7 kuru, yine ayn tarihte Kurt Kapan mevkiinde 6 kymet tarla iin 20 kuru, Arka alt denen yerde yine 6 kymet tarla iin 100 kuru, yeri belirtilmeyen bir dier mevkide de 15 kymet tarla iin 45 kuru ve Deirmen znde 1,5 kymet tarla iin 20 kuru deer biilmitir.93 Grld gibi tarla fiyatlar da bulunduu mevki ve dier niteliklerine gre deimektedir. Ba, bahe tr gayri menkul sahipleri servet bakmndan deerlendirildiinde u sonular kmtr: 0100 kuru aras 3 kii 107 kuruluk, 100500 kuru aras 4 kii 221 kuruluk, 5001000 kuru aras 10 kii 1560,5 kuruluk, 10005000 kuru aras 80 kii 24640 kuruluk, 5000 10000 kuru aras 20 kii 12936 kuruluk, 1000020 000 kuru aras 6 kii 10290 kuruluk, ve 20000 kuru ve zeri servet brakanlar ierisinde de 4 kii 13430 kuruluk ba, bahe tr araziye sahiptir. Grld gibi 5000 kuru zeri servet brakan ve zengin olarak deerlendirebileceimiz 30 kii
138

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

36656 kuruluk gayri menkul ba-bahesi ile Gynk ekonomik yaps ierisinde sivrilmektedir.94 Gynkn ba, bahe ve bostanlarla evrili olmas, olaslkla ticari iletmelere yatrm yapan baz varlkl aileler hari, genelde halkn kendi tketimini kendisinin yetitirdiini akla getirmektedir.

3) yeri Fiyatlar Terekelere baz dkkanlarn fiyatlar da yansmtr. Buna gre ehirde 1 bab debbahane iin 1600 kuru, kent ierisinde Suk-u Sultnide 1 dkkan 150 kuru, Galle (Glle) Pazarnda 2 dkkan iin 800 kuru deer biilmitir. Gynk'te Soan Pazar Mahallesinde 1 bab baar dkkanna ise 1000 kuru deer biilmitir.Yine kent merkezinde 1 bakkal dkkan 213 kuru ve 1 kuyumcu dkkan iin 300 kuru deer biilmitir. Kmele Kynde 2 bab dkkan iin 1200 kuru deer biilmitir. Grld gibi krsal alanda genelde herkesin ba, bahe tr bir arazisi olduu iin dkkan sahibi olmak ayr bir nem tam, bu da fiyatlarda kendisini gstermitir. Cte Kynde 2 ocak mlk deirmen iin 2500 kuru, Arkayrnda 1 deirmen iin 4000 kuru deer biilmitir.Vesikada, 18 Ocak 1868de 6 kilelik95 deirmen icar iin 150 kuru deer kaydedilmitir.96 Deirmen fiyatnda l sadece bina ve arsa deeri deil deirmenin yl boyunca alp almamas ve mteri kapasitesi de etkili olmu olmaldr. b) Hububat Fiyatlar Tablo 5: Hububat Fiyatlar (Kuru)
Hububat Fiyatlar

1749

1753

1757

1760

1863

1865

1866

1867

1868

1869

1870

1871 26,7 32 17,3 25 6,4 21 18,1 6,5 10,5

Hnta Tarakl hnta air Tarakl air Alef Bulgur97 Burak Dakik Kabluca Tarakl kabluca Mercimek Kark Tarakl kark

0,5 0,3 0,37

3 2 1,4

30 20

36 25,2

15,7

23,5 12,5 15 18,8 14,8 6,7 16,3 20

30,9 26,2 20 10 42,5 15 11,1 10 22,1 25

29,4 21,8 13,3 21 16,6 8,8

36,7 30 26,6 11,6

23,2 13,6

15 0,25 1,1

12,4

45 13 3,7 6

21,6

25

22,2

Gda maddelerinin fiyatlar genellikle yllk mahalli retim veya i ticaret hacmine gre deimektedir. Maln niteliinden tr terekelerdeki fiyatlar iinde en gvenilir olanlar tahl fiyatlardr. (Cezar 1977: 67) Tabloda grlecei zere, 1 kile hnta (buday) 1749-60 yllar arasnda ortalama mini139

1872

bilig, Gz / 2006, say 39

mum 0,5 kuru maksimum 3 kuru iken 1863-72 yllar arasnda minimum 15,7 kuru maksimum 36,7 kurua ykselmitir. 1869-73 yllar arasnda 1 kile kark hnta, minimum 10, maksimum 20 kuru olup ortalama 11,4 kurutur. 1872de 1 kile kertik hnta iin ise ortalama 27, 08 kuru deer biilmitir.98 1 kile air (arpa) 1753-57 yllar arasnda ortalama minimum 0,3 maksimum 2 kuru iken 1863-72 yllar arasnda minimum 12,5 maksimum 26,6 kurua ykselmitir.99 1 kile alefe (ot ve saman) 1753-57 yllar arasnda ortalama minimum 0,3 kuru maksimum 1,4 kuru iken 1867-71 yllar arasnda minimum 6,4 kuru maksimum 15 kuru deer biilmitir.100 1 kile kabluca (hayvan yemi) 1753-57 yllar arasnda ortalama minimum 0,25 kuru maksimum 1,1 kuru iken 1867-72 yllar arasnda minimum 6 kuru maksimum 16,3 kuru olmutur.101 Hububat fiyatlarnda dikkat edilmesi gereken nemli bir nokta hnta, air ve kablucann tarakl (olaslkla ta, saman vs.den ayklanm) trlerinin genelde fiyat bakmndan sradan trlerine gre daha pahal olmasdr. 3 Eyll 1868de 1 kyye bal mumuna 24 kuru, 15 Nisan 1870de kyye asele 10,7 kuru deer biilmitir.102 1 kyye bamya iin hem 1866da hem 1867de ortalama 10 kuru deer biilmitir.103 1872de 1 kile kabak iin 10 kuru deer biilmitir.104 1 kile burak 1865-72 yllar arasnda ortalama minimum 13,3 ile maksimum 16,6 kuru arasndadr. 16 Kasm 1871de 1 kile Hama burana da 20 kuru deer biilmitir.105 1 kile ceviz 1865-1872 yllar arasnda minimum 25 kuru, maksimum 50 kuru arasndadr. Ortalama 35 kurutur.106 1868 ylnda 10 dirhem cilbek iin 1 kuru deer biilmitir.107 1867-72 arasnda 1 kile dakik iin ortalama minimum 3,7 kuru, maksimum 6,7 kuru deer biilmitir.108 1868de 8 inik dar iin 50 kuru deer biilmitir. 1869da 100 dirhem ttne 2 kuru deer biilmitir.109 1749da 6 yk elmaya 6 kuru deer biilmitir.110 1867de 20 kyye fasulyeye 20 kuru deer biilmitir.111 1866-68 yllar arasnda 1 kile fiy minimum 20, maksimum 40 kuru olup ortalama 29, 8 kurutur.112 1867de 1 kile tahmis iin 10 kuru deer biilirken, 1868de 1 kyye kuru kahve iin 11 kuru deer biilmitir.113 1870de 9 inik kuze iin 5 kuru deer biilmitir.114 1871de 1 inik haha iin 6, 2 kuru deer biilmitir.115 1866-69 yllar arasnda 1 kile malaz iin minimum 16, 6 kuru, maksimum 30 kuru deer biilmi olup, ortalama 20, 5 kurutur.116 1867-68 yllar arasnda 1 kile mercimek iin minimum 10 kuru, maksimum 20 kuru deer biilmi olup, ortalama 15 kurutur.117 1 kile erze (pirin) 1866da 10 kuru deer biilmitir.118 25 kyye pekmez iin 1760da 75 pare, 1867de 3 kuru, 1868de 2 kuru deer biilmitir. Grld gibi pekmez fiyatlar aradan geen 107 yla ramen ciddi bir fiyat art gstermemitir. 1749da 140 kyye pestil iin 4 kuru, 1760ta ise 20 kyye pestil iin 3 kuru deer biilmitir.119 1866-68 arasnda 1 kyye zm iin 1 ile 1,5 kuru arasnda, 1868de 1 yk zm iin ise 20 ile 50 kuru arasnda deer
140

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

biilmitir.120 1 kyye peynir iin 1753te 1,3 ile 2 kuru aras fiyat biilmitir.121 1 kyye pirin 1868de 2 kurutur.122 1866-67 yllar arasnda 1 kyye tarhana iin ortalama 29,5 kuru fiyat biilmitir.123 1 kyye sade ya 1760da 0,5 kuru iken, 1871de 12 kurua ykselmitir.124 1868de 1 kyye eker iin 8 kuru deer biilmitir.125 1867-70 arasnda 1 kyye tuz iin ortalama 1,3 kuru fiyat belirlenmitir.126 Grld gibi 18. yzyln ikinci yars ile 19. yzyl sonlar arasndaki 123 yllk dnemde (1749-1872) fiyatlar genelde olaanst ykselme kaydetmitir. Bu artta rnn piyasada fazla veya az olmas, parann ayar ile ilgili deiiklikler ve Osmanl Devletinin yaad i ve d sorunlarn byk etkisi olmutur.

c) Hayvan Fiyatlar Osmanl Devletinde hububat ve canl hayvan iin, imparatorluun eitli blgelerine zaman zaman mubayaa emirleri gnderilmitir. Mubayaa emirlerinde belirtilen fiyatlarn, gerekte ok dk tutulduu grlmektedir. Canl hayvan fiyatlarnn o gnk asl rayi fiyatlarnn tereke defterlerinde aranmas daha isabetlidir. (ztrk M. 1991: 98) Bu grupta Gynkteki kk ve byk ba hayvanlarn fiyatlar incelenmeye allmtr. Burada esas alnan rakamlar terekelere yansyan rayi fiyatlardr. Hayvan sat fiyatlar, piyasann durgun veya canl oluu, arz-talep dengesi, satlacak hayvann dada veya ormanda yetimi olmas ve hayvanlarn besili olup olmamasna gre deimektedir. Bu nedenle her cins hayvan iin tek bir fiyat belirlemek mmkn deildir. (pek 2000: 107, 108)
Tablo 6: Hayvan Fiyatlar (Adet-Kuru)
Hayvan Fiyatlar

1748

1749

1752

1753

1757

1760

1783

1786

1866

1867

1868

1869

1870

1871 232,5 543 123,7 213 97 75 228,5 28,1 40

Bargir Katr Merkep Dana kz Tosun nek Dve Manda Davar Kei Koyun

22 52,5 11 4

20 25 3,5 8,8 11

16 30 8 10 9 6 5 11,2 3 8,3

15,1

23 800 100 75 250

307 75 108 40 290 178 134 61 31 27,3 35,2

307 463 127 118 228 102 60 800 7,1 27,7 32,8

260 1000 95,8 185,2 111,1 50 14,7 40,1

442,5 315 158,5 112,5 196,1 143,3

412,5 500 110 268,8 116,6 106,6 40 152 40 32,4 29,7

40

1,5

42 adet bargir (at, ester, esb vs.) tespit edilmitir. 1 adet bargir iin, 17481786 yllar arasnda ortalama minimum 15,1 kuru maksimum 23 kuru, 1866-1872 yllar arasnda ise ortalama minimum 232,5 maksimum 442,5
141

1872

bilig, Gz / 2006, say 39

kuru aras deer biilmitir. Bargir sahipleri servet bakmndan deerlendirildiinde u sonular ortaya kmtr: 0-100 kuru aras 4 kii 6 adet, 5001000 kuru aras 1 kii 1 adet, 1000-5000 kuru aras 14 kii 15 adet, 500010000 kuru aras 12 kii 14 adet, 10000-20000 kuru aras 4 kii 4 adet ve 20000 kuru zeri 2 kii 2 adet bargire sahiptir. 0-100 kuru aras servet brakan kiilere ait vesikalar 1752-1786 yllar arasna ait olup bu dnemde hayat pahallnn daha az olduu dikkate alnmaldr.Bargir sahiplerinden birisi de 500-1000 kuru aras servete sahip bee unvanl bir kiidir. Bu durumda bargir sahiplerinin genelde stat bakmndan yksek veya varlkl kiiler olduu yorumu yaplabilir.127 Ayrca 1865 tarihli bir vesikada 20000 kuruun zerinde servete sahip hac efendi unvanl bir kiiye ait 22 adet posta bargiri128 tespit edilmitir. 1 adet posta bargirine 800 kuru, dier 21 adet posta bargirine ise 16546 kuru deer biilmitir.129 25 adet katr tespit edilmitir. 1 adet katr iin 1749-1760 arasnda ortalama minimum 25 kuru maksimum 52,5 kuru, 1866-1872 yllar arasnda ortalama minimum 75 kuru (genelde 300 kuru zeri) maksimum 1000 kuru deer verilmitir. Katr sahipleri servet bakmndan deerlendirildiinde u sonular kmtr: 4 kii 5001000 kuru aras (5 katr), 9 kii 1000-5000 kuru aras (12 katr), 3 kii 5000-10000 kuru aras (3 katr), 2 kii 10000-20000 kuru aras (2 katr) ve 2 kii 20000 kuru zeri (2 katr) servete sahiptir. Katrlarn deeri genelde servet sahibinin serveti ile doru orantldr.130 1866 tarihli bir vesikada 25110 kuruluk servete sahip aa unvanl bir iftiye ait 7100 kuru deerinde 175 adet deve tespit edilmitir. 20. Yzyln ilk eyreine kadar yk tamaclnn vazgeilmez unsurlarndan olan develerin (Cansz 1996: 176) ortalama fiyat 40,5 kurutur.131 Grld gibi develerin sahibi olaslkla deve ticareti veya ulatrma ileriyle uraan varlkl bir kiidir. 111 adet merkep tespit edilmitir. 1 adet merkep iin 1748-1760 yllar arasnda ortalama minimum 8 maksimum 11 kuru, 1866-1871 arasnda ise ortalama minimum 95,8 maksimum 158,5 kuru deer biilmitir.132 41 adet dana tespit edilmitir. 1 adet dana iin 1749-1757 arasnda ortalama minimum 3,5 maksimum 10 kuru, 1866-1870 arasnda ise ortalama minimum 40 kuru maksimum 118 kuru deer biilmitir.133 19 adet dve tespit edilmitir. 1 adet dve iin 1867-1872 yllar arasnda ortalama minimum 40 maksimum 75 kuru deer biilmitir.134 Krdaki ekonomik faaliyetlerin ls olan kz (nalck 1998: 10) 276 adet tespit edilmitir. 1 adet kz iin 1753-1760 arasnda ortalama minimum 8,8 maksimum 11,2 kuru gibi deer biilirken 1866-1872 yllar arasnda minimum 185,2 maksimum 290 kuru deer biilmitir. kz sahipleri servet bakmndan deerlendirildiinde u sonular ortaya kmtr: 0-100 kuru aras 1 kiiye ait 3 adet tespit edilmitir. 500-1000 kuru aras 7 kiiye ait 13 adet kz tespit edilmitir. Bunlardan 1 kiinin 2, 1inin 4 dierlerinin ise birer adet kz vardr. 1000142

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

5000 kuru aras 96 kiiye ait 189 adet kz tespit edilmitir. Bunlardan 1inin 7, 1inin 3, 3nn 3, 74nn 2 ve dierlerinin ise birer adet kz tespit edilmitir. 5000-10000 kuru aras 18 kiiye ait 39 adet kz tespit edilmitir. Bunlardan 13nn 2, 2sinin 3, 1inin 4 ve dierlerinin ise birer adet kz tespit edilmitir. 10000-20000 kuru aras 3 kiiye ait 10 adet kz tespit edilmitir. Bunlardan 1inin 3, 3nn 2 ve dierlerinin ise birer adet kz sahibi olduklar tespit edilmitir. 20000 kuru zeri servet brakan 4 kiiye ait 16 adet kz tespit edilmitir. Bunlardan 1inin 6,1inin 4, 3nn 2 dierinin ise 1 adet kz bulunmaktadr.135 Grld gibi baz kyllerin hi kz olmad gibi, bazlarnn tek, bazlarnn ift ve bazlarnn ise 3 ve daha fazla kz vardr. 20 adet tosun tespit edilmitir. 1 adet tosun iin 1757-1760 arasnda ortalama minimum 3 maksimum 6 kuru deer biilmesine karn, 1867-1872 yllar arasnda minimum 116,6 kuru, maksimum 178 kuru deer biilmitir.136 120 adet inek tespit edilmitir. 1 adet inek iin 1753-1760 yllar arasnda ortalama minimum 5 maksimum 11 kuru, 18671872 yllar arasnda ise minimum 97 kuru, maksimum 143, 3 kuru deer biilmitir. nek sahipleri servet bakmndan deerlendirildiinde u sonular ortaya kmtr. 0-100 kuru aras servet brakan bir kiiye ait 2 adet inek tespit edilmitir. 500-1000 kuru aras servet brakan 2 kiiye ait 2 inek tespit edilmitir. 1000-5000 kuru aras servet brakan 55 kiiye ait 72 adet inek tespit edilmitir. Bunlardan 8i 2 inek, 2si 3 inek ve 1i 6 inek sahibidir. 5000-10000 kuru aras servet brakan 14 kiiye ait 20 adet inek tespit edilmitir. Bunlardan 2si 2 inek ve 2si de 3 inek sahibidir. 10000-20000 kuru aras servet brakan 4 kiiye ait 10 inek tespit edilmitir. Bunlardan 1i 2 inek ve 1isi 6 inek sahibidir. 20000 kuru zeri servete sahip 4 kiiye ait 9 inek tespit edilmitir. Bunlardan 1i 2 inek bir dieri de 6 inek sahibidir.137 5 adet buza tespit edilmitir. 1 adet buza iin 1866-1872 yllar arasnda 20 ile 30 kuru deer biilmitir.138 Gynkte bir aile ortalama 3,8 kiiden meydana gelmektedir. Bir inein stnn bir ailenin ihtiyac iin yeterli olduunu varsayarsak ailelerin bir ksmnn, inei, kendi ihtiyalarn temin iin kullanabildiini syleyebiliriz. Gynkte inek sahipleri ierisinde iki ve daha yukar inek sahibi olan kiiler, olaslkla st ve st mamlleri yapp satan kiiler olmaldrlar. Ancak, nitelikli bir inee sahip olan bir aile de bir inei olmasna karn ayn ile megul olmu olabilir. 6 kiiye ait 14 adet 6552 kuru deerinde manda tespit edilmitir. 1868-1872 yllar arasnda 1 adet manda iin ortalama minimum 152 kuru, maksimum 800 kuru deer biilmitir. Manda sahiplerinden 2si (3 adet) 1000-5000 kuru aras ve 4 5000-10000 kuru aras (11 adet) servete sahiptir. Grld gibi manda sahipleri servet bakmndan zengin kiilerdir.139 908 adet kei tespit edilmitir. Bunun toplam deeri 18534 kuru olup, 1867-1872 yllar arasnda 1 adet kei iin ortalama 20,4 kuru deer biilmitir. Kei sahipleri servet bakmndan deerlendi143

bilig, Gz / 2006, say 39

rildiinde u sonular ortaya kmtr: 500-1000 kuru aras 1 kiiye ait 4 adet 160 kuru deerinde, 1000-5000 kuru aras 9 kiiye ait 531 adet 5695 kuru deerinde, 5000-10000 kuru aras 3 kiiye ait 187 adet 6461 kuru deerinde ve 10000-20000 kuru aras 1 kiiye ait 186 adet 6218 kuru deerinde kei tespit edilmitir.140 Grld gibi miktar olarak 1000-5000 kuru aras servet sahibi kiiler daha fazla keiye sahip olmasna ramen, 5000 kuru zeri servete sahip kiiler maddi deer bakmndan daha yksek keilere sahiptir. 384 adet koyun tespit edilmitir. 1 adet koyun iin 1753te ortalama 1,5 kuru, 1867-1872 yllar arasnda ise ortalama minimum 29,7 maksimum 40 kuru deer biilmitir. Koyun sahipleri servet bakmndan deerlendirildiinde u sonular ortaya kmtr: 500-1000 kuru aras 2 kiiye ait 152 adet 305 kuru deerinde, 1000-5000 kuru aras 7 kiiye ait 20 adet 734 kuru deerinde, 5000-10000 kuru aras 5 kii 43 adet 1290 kuru deerinde, 10000-20000 kuru aras 4 kii 71 adet 511 kuru deerinde ve 20000 kuru zeri 1 kii 100 adet 4000 kuru deerinde koyun tespit edilmitir. Grld gibi koyunlar hem deer hem de adet bakmndan arlk olarak servet bakmndan zengin kiilerin tekelinde bulunmaktadr.141 20 kiiye ait 999 adet davar tespit edilmitir. 1867-1872 yllar arasnda 1 adet davara ortalama minimum 29,7 maksimum 40 kuru deer biilmitir. Bunlarn 353 tanesi 1000-5000 kuru aras servete sahip 11 kiiye, 551 tanesi 5000-10000 kuru aras servete sahip 8 kiiye ve 95 tanesi 1000020000 kuru aras servete sahip 1 kiiye aittir.142 Ayrca 1871 tarihli bir vesikada 5000-10000 kuru aras servete sahip bir kiiye ait 705 kuru deerinde 400 adet kara davar ebi tespit edilmitir. 1 ebiin ortalama fiyat 1,7 kurutur.143 Grld gibi kk ba hayvanclk sektr de varlkl ailelerin elinde bulunmaktadr. Bu kiiler gerek meslekleri gerei gerekse de yan bir ura olarak hayvanclkla urayor olmaldrlar. Bunlarn dnda 1i 1000020000 kuru aras dieri de 20000 kuru zeri servete sahip bir kiiye ait 158 adet 4544 kuru deerinde ve 1000-5000 kuru aras 1 kiiye ait 1230 kuru deerinde koyun ve kei tespit edilmitir.144 Ayrca 13 kiiye ait 76 adet ar kovan tespit edilmitir. Bunun toplam deeri 2030 kurutur. 1866-1872 yllar arasnda 1 adet ar kovan iin 26,7 kuru deer biilmitir. Ar kovan sahipleri servet bakmndan deerlendirildiinde u sonular ortaya kmtr: 7 kii 1000-5000 kuru aras, 2 kii 5000-10000 kuru aras, 3 kii 1000020000 kuru aras ve 1 kii 20000 kuru zeri servete sahiptir. Ar kovanlarndan 37si 1000-5000 kuru aras, 3 5000-10000 kuru aras, 29u 10000-20000 kuru aras, 1i 20000 kuru zeri servet brakan kiilere aittir.145 Grld gibi yllara gre zellikle de 18. yzyln ikinci yars ile 19. yzyl sonlar arasnda dier rnlerde olduu gibi hayvan fiyatlarnda da olaanst art kaydedilmitir.

144

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

D) cretler Gynk Kad sicillerinde verilen narh kaytlarnda usta, kalfa, rak veya amele cretleri ile ilgili herhangi bir veri bulunamamtr. Bununla beraber baz atamalarla ilgili vesikalarda tespit edilen maalar ve meslekler u ekildedir: Gynk Kazasnn Mdr Sleyman Aa baz nedenlerle istifa edince yerine Kapucubalarndan Mustafa Bey, 1000 kuru maala mdr olarak tayin edilmitir. (24 ubat 1849).146 Ancak Mustafa Bey, bir mddet grev yaptktan sonra kendi istei ile istifa etmitir. Yerine vekaleten, Krdistan Eyaleti eski Tahrirat Ba Katibi Sleyman zzet Efendi atanmtr. Daha sonra ise asaleten eski Eme Kazas Mdr Mehmet Aa 1000 kuru maala mdr tayin edilmitir. (8 Ekim 1850).147 14 Haziran 1853te Kastamonu Valisinin Meclis-i Valaya gnderdii tahrirat ile Kaza mdr olarak gzken Hac Mehmet Aa, istifa etmi ve yerine 1000 kuru maa ile Bolu vcuhundan Mehmet Ltf Efendi vekaleten greve balam ise de bir sre sonra Sadaret Penhi Hulefasndan Salih Efendi yine ayn maala asaleten mdrlk makamna atanmtr.148 Fakat bir mddet sonra Salih Efendi uygunsuz iler iledii gerekesiyle, grevinden azledilmi ve yerine Tersne-i mire Miralaylndan mtekaid Bafra Mdr mer Bey 1000 kuru maa ile mdr tayin edilmitir.149 3 Ocak 1855te Gynk Kazas Mdr mer Beyin vefat zerine, Gerede Kazasndan Sadk Efendi vekaleten mer Beyin yerine atanmtr. Daha sonra da 1000 kuru maa ile Mustafa Aa asaleten mdr tayin edilmitir.150 Grld gibi Gynk Kaza Mdr olan kiiler 1849-1855 yllar arasnda 1000 kuru maa ile grevlerini yapmaktadrlar. Bir kaza mdr bir maayla konut sahibi olabilecek dzeydedir. Devletin kaza mdrlerine bu kadar yksek maa vermesinin nedeni yneticilerin rvet ve yolsuzluk olaylarna bulamasna engel olmaktr. 9 Mays 1785te Gynk hakimi Mazendernzde Mustafa Efendiye hizmet eden Hac Abdi Mahallesinde sakin Seyyid Abdullahn kz Kezbana, ylda 6 kuru cret verilmektedir.151 8 Eyll 1763te Nekid Ky camisine gnlk 5 ake vazife ile hatip atanmtr.152 8 Mart 1769da Klavuzlar Ky Hac smail Mescidine Ali Halife adl kii gnlk 1 ake vazife ile imam olmutur.153 Kad Osman 10 bin ake vakf ettiinde vakfa mtevelli olan kiiye gnlk 3 ake, nazrna 1 ake, cabiye 2 ake, katibe ve czhana 1,5 ake yevmiye tespit edilmitir. (Nisan 1785).154 Umurlar Ky Ali Camiine 30 Mart 1834te gnlk yarm ake vazife ile Hseyin Efendi ibni Mustafa hatip olarak atanmtr.155 Grld gibi aradan uzun yllar gemesine ramen vakf grevlilerinin156 cretlerinde ciddi bir art olmamtr. Halbuki vesikalar 1800l yllarda hayat pahallnn olaan st arttn gstermektedir. Bu durum vakf grevlilerinin alm gcnn yeterli dzeyde olmadn gsterir.

145

bilig, Gz / 2006, say 39

E) Bor ve Alacakla lgili Kaytlar Kredi ilemlerinin verilerini oluturan bor ve alacaklara olaan davalardan daha ziyade tereke kaytlarnda rastlanmas ilgin ve dndrcdr. Bor ve alacaklarn saken sonulandrlmayarak tereke yazm srasnda gndeme getirilmesi tanklk kurumunun ok geerli olduu bir sistemde bor ve alacak rakamlarna biraz kukuyla yaklamamz gerekli klmaktadr. (Cezar 1998: 21) Vesikalarda toplam 59988,75 kuru alacak kayd bulunmaktadr. Bunlar ierisinde 8635 kuruluk ikrar trnden alacaklarla beraber zevc, zevce ve anne gibi birinci dereceden akrabalardan da alacaklarn kaytl olmas157 Yavuz Cezzarn tezininin doru olabileceini akla getirmektedir. Alacaklar ierisinde altn, ba, bahe, buday, elma, hayvan, kabarca, kazan ve alvar gibi emtia alacaklar da bulunmaktadr. Alacaklar ierisinde 1132,5 kuru der zimmet,158 121,5 kuru temessk-der zimmet, 16098 kuru tahvil, 4196,5 zimem, 7656 kuru zimmet olarak kaydedilmitir. Alacaklar ierisinde 16011 kuru kadnlarn alaca olarak kaydedilmitir.159 13784 kuru 8 ibni Abdullah, 321,5 kuru 1 bee, 19 kuru 1 avu, 13682,5 kuru 2 hac, 1661 kuru 1 hac efendi, 155 kuru da 1 muhzra aittir.160 Vesikalarda 54223 kuru bor kayd bulunmaktadr. Borlar ierisinde 1530 kuru ba-hccet, 45 kuru zimem, 220 kuru zimmet, 11 kuru deyni mteferrika, 31921,5 kuru deyni msbet olarak kaydedilmitir. 2 ev hanm 1251 kuru, 2 bee 87 kuru, 2 avu 3749,5 kuru, 1 hac 889 kuru, 1 hac efendi 18179 kuru, 7 ibni Abdullah 12728 kuru, 1 muhzr 210 kuru, 1 mft 300 kuru bor sahibidir. Borlular arasnda bulunan ve dier bir ok servet sahibine gre daha iyi konumda olan 1317, 5 kuruluk servet sahibi bir avuun servetinin borlarna yetmemesi ilgintir.161 avu ldnde arkasnda 2133,5 kuruluk bor brakmtr. avuun borlar ile ilgili herhangi yazl bir belge de bulunmamaktadr. Acaba avu kariyerini kullanarak halktan borlanma yoluna m gitmitir ?162 Krda yaayan kiilerden 190 kiiye ait 13686 kuru, kentte yaayan kiilerden ise 45 kiiye ait 11764,75 kuru borcu olan tespit edilmitir. Krda yaayanlarn toplam serveti 750793,25 kuru, kentte yaayanlarn serveti ise 132435,75 kuru olduuna gre bu servet oran ierisinde borlanmann az olmas hem Gynk krsalnda hem de kent merkezinde faizciliin yaygn olmadn dndrmektedir.163 G) Nakit Para Sahipleri Vesikalar Gynkte nakit para ktlnn olduunu gstermektedir. Nakit parann azl kiilerin al verilerde dei-toku yntemi diyebileceimiz sistemi kullandklarn dndrmektedir. nsanlar pazara gidip rnn ya komisyoncu araclyla ya da kendisi direkt olarak ihtiyac olan emtia ile deitirmektedir. Vesikalarda 28 kiiye ait nakit paraya rastlanmtr. Bunlarn 13 tanesi krda, 7 tanesi kent merkezinde yaamakta, 8 tanesi de herhan146

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

gi bir nedenle Gynkte misafir bulunan kiilerdir. Nakit sahipleri ierisinde muhtemelen sonradan Mslman olan, bni Abdullah olanlar arlk kazanmtr. Kyde yaayanlar ierisinde 4 ibni Abdullah, 2 ev hanm (1i binti Abdullah), 1 aa, 1 hac ve 5 ifti bulunmaktadr. Kent merkezinde yaayanlar ierisinde 1 bni Abdullah, 1 bee, 1 hac (demircilik yapyor), 2 ev hanm, 1 ayakkabc ve 1 meslei belli olmayan kii bulunmaktadr. Kyde bulunanlarn nakitleri u ekildedir: 1 hac 506 ake ve 330 beyaz ake, 4 ibni Abdullah 495 kuru, 2 ev hanm 267 kuru (216 kuruu binti Abdullah olana ait), 1 aa 100 kurutur. Kent merkezinde yaayanlarn ise nakitleri u ekildedir: 1 ibni Abdullah 381 kuru deerinde 17 adet 23lk sandkl altn, 278 kuru deerinde 18 yirmilik altn ve 56 kuru mahlut ake, 1 bee 22 kuru, 1 hac 5 kuru, 2 ev hanm (birisi 1209,5 kuru dieri ise 44,5 kuru deerinde 10.5 Mahbub Altn), 1 ayakkabc 5227 kuru ve 28 kuru ta meslei belli olmayan bir kiiye aittir.164 Miras paylam srasnda bazen nakitlerin miraslar tarafndan smen alt yaplmas da mmkn olabilmektedir. Nitekim eme Mahallesinden bir hanm vefat edince, tereke iin tutulan tutanaa 70 adet mahbub altnn zayi edildii not dlmtr.165

H) Sonu Gynkte 18. yzyln ikinci yars ile 19. yzyl sonlar arasndaki 123 yllk dnemde (1749-1872) fiyatlar genelde olaanst ykselme kaydetmitir. Bu ykselite XIX. yzyl ortalarnda Osmanl Devletinin yaad mali bunalm, para operasyonu, savalar ve blgedeki retim tketim ilikisi nemli bir etken olmutur. Anlalan 19. asrda daha byk meblalara ulaan ve ekonomik olarak halk ok etkileyen salyane ad verilen vergiler, stanbulun zaman zaman blgeden koyun, tavuk (Gynk Osmanl saraynn tavuk ihtiyacn karlayan birka kazadan birisidir.) gibi isteklerde bulunmas, srekli olarak devam eden savalar ve blgede meydana gelen ekiyalk olaylarnn doal bir sonucu olarak halkn alm gc zayflamtr. Altn fiyatlarndaki ayarlamalar iin srekli yeni paralar darp edilmi ve eskilerin tedavlden kaldrlmas iin emirler yaynlanmtr.166
Baz narh kaytlar (et ve ekmek) esnaf adlar ile beraber kayt altna alnmtr. Konutlarn fiyatlarnn yksek oluunda olaslkla mtemilat nemli bir etken olmutur. Ancak konutlarn mtemilat vesikalara ounlukla yansmamtr. Gynk Kad sicillerinde geen servetlerin 750793,25 kuruu krsal kesime, 132435,75 kuruu ise kent merkezine aittir. Terekelerdeki servetler de gz nne alndnda ou kiinin mlk konutlara bunun yannda at, katr, merkep, kz ve inek gibi byk ba hayvanlardan en azndan birine sahip olmas,167 Gynkn nispeten kendi halinde, genelde orta halli ve biraz daha varlkl bir krsal kesim profili izdiini gstermektedir.168
147

bilig, Gz / 2006, say 39

Gynkte hayvanclk ok gelimitir. Bir inein stnn bir ailenin ihtiyac iin yeterli olduunu dnrsek ailelerin bir ksmnn, inei, kendi ihtiyalarn temin iin kullanabildiini syleyebiliriz. ncelenen vesikalarn hemen hepsinin Mslmanlardan meydana gelmesi tarm ve hayvancln ounlukla Mslmanlar tarafndan yapldn gstermektedir. zm yetitiriciliinin byk apta yapld grlmektedir. Yk ve yolcu tamaclnn nemli unsurlarndan olan hayvanlar kk ba hayvanlara gre daha pahal denebilir.

Aklamalar

1 Gynkle ilgili yaplm baz almalar unlardr: mer Ltfi Barkan Enver Merili, Hdavendigar Livas Tahrir Defterleri I, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara, 1988. / Irene Beldiceanu Steinherr, Babai Cemaatlerinin Snma ehri Gynk, eviren Bayram rekli, Ata Dergisi, VII, Konya, 1997. / Sema Altunan, Tapu Tahrir Defterleri Inda Gynk Kentinin 16. Yzyldaki Demografik Durumu, Anadolu niversitesi Edebiyat Fakltesi Dergisi, ss. 69 77, C. I, S. 2, Eskiehir, 2002. / Sema Toprakeenler, XVI. Yzylda Gynk ve Yenice-Tarakl Kazalar, Anadolu niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Eskiehir, 1994. / Zeynel zl, Terekeler Inda Bolu-Gynk'te Giyim Kuam Gazi niversitesi Trk Kltr ve Hac Bekta Veli Aratrma Merkezi Dergisi, ss. 207- 233, K (36. Say), Ankara, 2006. / Zeynel zl, Gynk Kent Merkezinde Bulunan Vakflar ve Vakf Grevlileri, EKEV Akademi Dergisi, ss.193- 208, Yl: 10, S. 26, K 2006. / Zeynel zl, Terekeler Inda Gynk te Aile, Akademik Aratrmalar Dergisi, ss. 81102, Yl: 8, S. 29, 2006. / Zeynel zl, Terekeler I nda Gynkte Konutlarda Mekan Dzenlemesi, ss. 103-142, S. 163, Trk Dnyas Aratrmalar, Temmuz- Austos 2006. Orhan F. Kprl, Mustafa Uzun, Akemseddin , ss. 299 302, Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C. 2, Gzel Sanatlar Matbaas, stanbul, 1989. / Evliya elebi Seyahatnamesi, Tam Metin Seyahatname, Mehmet Zlli olu, Sadeletiren Tevfik Temelkuran, Necati Akta, dal Neriyat, (Tarihsiz), C. 1- 2. 2 Yaplan almada Gynkte 9 mahalle tespit edilmitir. Bu mahallelerde 273 hane 320 mcerred bulunmaktadr. (Barkan vd. 1988: 507). 3 Osmanl dneminde kentte yaayanlarn % 20, kyde yaayanlarn ise % 80 olduu tahmin edilebilir. (Tabakolu 2002: 208). 4 19. Yzyl balarna kadar gnlk alverilerde ake kullanlyordu ve bu da kymet olarak ifade ediliyordu. Bu balamda inceleyeceimiz fiyatlarda geen kymet kelimesi ake olarak kabul edilmitir. 3 ake 1 paraya, 120 ake ise 1 kurua eittir. 5 19. yzyla kadar Osmanl sanayi Avrupa ile ciddi bir rekabete girmemitir. 17. ve 18. yzyllarda Avrupa ile ticaret snrl kalm, ithalatn byk bir blmn yerli retimle rekabet etmeyen lks mallar oluturmutur. Bylece Osmanl loncalar 19. yzyl balarna kadar retim dzeylerini byk lde

148

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

6 7 8

9 10 11 12 13

14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32

korumutur. (Pamuk 2000: 155) 1880 ile 1913 yllar aras btn dnyada olduu gibi Osmanl Devletinde de fiyat istikrar grlmtr.1913 ylndan sonra ise fiyatlar aniden hzlanm ve harp yllarnda tahripkar bir hal almtr. (Eldem 1970: 197). Tai, sikkenin iindeki deerli metal miktarnda devlet lehine azaltma yaplmas demektir. (Tekin 2000: 175). Dirhemin on altda birini ifade eder. (Kepeciolu Tarihsiz: 225). Gynk Kad Sicili (G. K. S.) 1381, s. 88, 89. Parann ayar sonralar daha fazla dm olsa gerektir. Nitekim bu nedenle gnderilen bir baka fermanda yaldz, Macar, fndk, zer-i mahbub ve stanbul zincirlisi altnlarn her noksan kratnn 25 ake indirilerek deitirilmesi istenmektedir. G. K. S. 1382, s. 88. G.K.S. 1385, s. 31. G.K.S. 1388, s. 41. Mecidiyenin altn olan 7, 216 gram arlnda olup 100 kuru deerindedir. Gm olan ise 24,055 gram olup 20 kurua tekabl eder. Beyaz olarak nitelendirilen mecidiye gm mecidiyedir. (Tarlan 1992: 85). G.K.S. 1388, s. 25. Vesikalara 1760 yllarna ait iki vesikadaki bilgi dnda, tedavlde olan altn ve gmlerin vezin ve ayarlar konusunda herhangi bir veri yansmamtr. Baknz. G.K.S. 1381, s. 88, 89 (11 Eyll 1763), ve G.K.S. 1382, s. 88 (Bu vesikann tarihi belli olmamakla beraber defterde geen dier vesikalarn 1764- 66 ylna ait olmas belirtilen vesikann 18. yzyln ikinci yarsna ait olduunu dndrmektedir.) Ayrca baknz. (Ktkolu: 1983). Dellallar mzayede sistemi dediimiz ak artrma yolu ile terekelerde geen mallar sata sunmulardr. Vesikalar narhlarn kentte bulunan hangi iyerlerine verildii konusunda ok fazla somut bilgiler iermemektedir. G.K.S. 1379, s. 35. G.K.S. 1378, s. 9. G.K.S. 1381, s. 2. G.K.S. 1381, s. 1. G.K.S. 1385, s. 27. G.K.S. 1385, s. 46. G.K.S. 1385, s. 66. G.K.S. 1385, s. 89. Taradan gelen. Taradan gelen 1 kyye. 1 kalp ve ufak. Ya ve taze peynir. Mahalleden gelen tuz. 5,5 dirhem. 1 kyye 500 dirhem. 1 kyye normalde 400 dirheme eitken (Develliolu 962: 621) 10 Mart 1761 de verilen narh kaydnda 500 dirhem olarak kabul edilmitir. Taradan gelen ve 1 kyye 500 dirhem.

149

bilig, Gz / 2006, say 39

33 Edinilen bilgilere gre bu zm normalden biraz daha iri taneli bir zm trdr. Hala Bolu ve Dzce yresinde aure ve hoaf tr yiyeceklerde kullanlmaktadr. 34 Mebla ake anlamndadr. (Develliolu 1962: 707). 35 Taradan gelen. 36 Taradan gelen. 37 1 kuru 120 akedir. 38 G.K.S. 1388, s. 126, 43. 39 G.K.S. 1388, s. 55. / G.K.S. 1381, s. 10. 40 G.K.S. 1378, s. 18. 41 G.K.S. 1379, s. 35. 42 G.K.S. 1378, s. 9. 43 G.K.S. 1381, s. 1. 44 G.K.S. 1381, s. 2. 45 G.K.S. 1383, s. 26. 46 G.K.S. 1385, s. 27. 47 G.K.S. 1385, s. 46. 48 G.K.S. 1385, s. 66. 49 G.K.S. 1379, s. 35. 50 G.K.S. 1378, s. 9. 51 G.K.S. 1381, s. 2. 52 G.K.S. 1381, s. 1. 53 G.K.S. 1381, s. 10. 54 G.K.S. 1381, s. 92. / G.K.S. 1382, s 1. 55 G.K.S. 1383, s. 26. 56 G.K.S. 1385, s. 27. 57 G.K.S. 1385, s. 46. 58 G.K.S. 1385, s. 66. 59 Semiz ve slah. 60 O yllarda Gynk halknn dedii vergilerin ykseklii dikkat ekmektedir. 1199 da Bursa valisine 213 kuru (1. taksit), Bursa valisine 326 kuru (2. taksit), Anadolu valisine 253 kuru (1. taksit), Ktahya valisine 253 kuru (2. taksit), 1201de Anadolu valisine 253 kuru (1. taksit) tur. 1783 ylnda Krm topraklarna katan Rusyann Osmanl Devleti ni tehdit eder bir durumda olmas da olasdr. Nitekim baz vesikalar Mosko tehdidi nden bahsetmektedir. G. K. S. 1385, s. 27, 26, 15, 14, 5, 52. / G. K. S. 1382, s. 20, 23. / G. K. S. 1381, s. 87, 96, 35, 45. / G. K. S. 1378, s. 30, 19, 14, 15, 2. / G. K. S. 1379, s. 25, 11. / G. K. S. 1383, s. 7. 61 G.K.S. 1378, s. 9. 62 G.K.S. 1381, s. 2. 63 G.K.S. 1381, s. 1. 64 G.K.S. 1381, s. 10. 65 G.K.S. 1381, s. 92. 66 G.K.S. 1382, s. 1. 67 G.K.S. 1383, s. 26. 68 G.K.S. 1385, s. 43, 46, 47.
150

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83

G.K.S. 1385, s. 43, 46, 47. G.K.S. 1379, s. 35. G.K.S. 1378, s. 9. G.K.S. 1381, s. 1. G.K.S. 1381, s. 2. Buradaki gulam ifadesi olaslkla, pabucun ocuklar iin yaplm kk bir pabu tr olduunu gstermektedir. G.K.S. 1378, s. 9. G.K.S. 1379, s. 35. G.K.S. 1378, s. 9. G.K.S. 1381, s. 1. G.K.S. 1379, s. 35. G.K.S. 1381, s. 1. Ayrca 54 terekenin ayn ekilde deerlendirildiini grmek iin baknz. (Demirel 1999: l947) Ayrca Gaziantepte 18. yzyl ortalarnda tespit edilen airet mensuplarnn servetlerinin deerlendirmeleri iin baknz. (zl 2005: 197- 205). Vesikalara yansyan tanmaz mallarn fiyatlar iin kesin bir ortalama fiyatn verilmesi zordur. Bir konutun yapsnda kullanlan malzemeler, arazilerin kk veya byk oluu, arazinin dz veya bayr oluu, zerinde bulunan aa miktar, arsasnda su kuyusunun bulunmas, evin bulunduu semt, oda says, tek katl veya ift katl oluu gibi etkenler ortalama fiyat tespitini gletirmektedir. (Yolalc 1998: 105) Gynk kent merkezinde yaayan 45 kiiden 24 kiiye ait konut tespit edilmitir. Tespit edilen menziller (evler) 10 ile 4500 kuru arasndadr. Gynk krsalnda yaayan 190 kiiden 157 kiiye ait konut tespit edilmitir.Tespit edilen menziller 10 ile 6250 kuru arasndadr. Grld gibi krsal kesimdeki konutlarn bazs, kent merkezine gre daha pahal seyretmitir. 17. yzylda Konyadaki konutlar zerine yaplan bir almada ise kent merkezindeki konutlarn daha pahal olduu tespit edilmitir. (zcan 1993: 132) Konut sahipleri servet bakmndan deerlendirildiinde genelde sahip olunan konut ile kiinin servetinin doru orantl olduu gzlemlenmitir. Ancak baz servet sahiplerinin servetlerinin yksekliine ramen aada grld zere mtevazi konutlarda yaad da gzden kamamtr. Nitekim 0100 kuru aras 4 kii tespit edilmitir. Bunlarn konutlar 10 ile 65 kuru arasnda seyretmektedir. 10500 kuru aras 3 kii tespit edilmitir. Bunlarn konutlar 30 ile 100 kuru arasnda seyretmektedir.5001000 kuru aras 17 kii tespit edilmitir. Bunlarn konutlar 10 ile 500 kuru arasnda seyretmektedir. 10005000 kuru aras 123 kii tespit edilmitir. Bunlarn konutlar 20 ile 2750 kuru arasnda seyretmektedir. 500010000 kuru aras 25 kii tespit edilmitir. Bunlarn konutlar 300 ile 3000 kuru arasnda seyretmektedir. 1000020 000 kuru aras 7 kii tespit edilmitir. Bunlarn konutlar 100 ile 3000 kuru arasnda seyretmektedir. 20000 kuru ve zeri servet brakanlar ierisinde 6 kii tespit edilmitir. Bunlarn konutlar 1000 ile 6250 kuru arasnda seyretmektedir. Grld gibi herkes gelir seviyesine gre konut sahibi olmakla beraber, fakir olarak dnebileceimiz 500 kuru civarnda servete sahip kiilerin de konut sahibi olabilmeleri, Gynk te kolay ev sahibi
151

bilig, Gz / 2006, say 39

84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98

99

olunabildiinin gstergesi olarak dnlebilir. Vesikalarda baz kiilerin konutlar haricinde misafirlerini arlamak iin misafirhane yaptrdklar da grlmtr. Nitekim Mihalgazinin Kuca ve Kmele kylerinde birisi aa unvanl iki kiinin bu tr gayri menkul bulunmaktadr. Bunlarn fiyat olarak kymetleri 200 ve 500 kurutur. (G.K.S. 1388, s. 13, 14.) Samanhane, kyllerin klk yiyeceklerini saklamak iin kurduklar yaplardr. (Gler 2002: 75) Vesikalarda krsal alanda 104, ehir kent merkezinde ise 1kiinin konutu yannda samanhanesi bulunmaktadr. Fiyatlar 1,5 kurutan 3000 kurua kadar kmaktadr. 3000 kuruluun sahibi 22870 kuruluk servet brakan ve terekesinde ba, bahe ve hayvanlar ile dikkatleri zerine eken bir iftidir.1 Samanhane sahipleri servet bakmndan incelendiinde u sonular kmtr: 0100 kuru aras 1 kii, 100500 kuru aras 1 kii, 5001000 kuru aras 5 kii, 10005000 kuru aras 73 kii, 500010000 kuru aras 17 kii, 1000020 000 kuru aras 5 kii ve 20000 kuru ve zeri servet brakanlar ierisinde 1 kii tespit edilmitir. Samanhane sahiplerinden toplam 102 kiinin ayn zamanda konutu bulunmaktadr. Mal ve erzaklar korumak iin yaplm olan ambarlar ise 105 kiide tespit edilmitir. Ambar fiyatlar 1 ile 500 kuru arasnda seyretmektedir.500 kuruluk iki ambar terekelerinde hayvan, hububat rnleri ve ziraat aletleri ile dikkat eken 22870 ve 25110 kuruluk servet brakan iki kiidir. Ayrca 76 kiinin hem konut, hem samanhane, hem de ambar sahibi olduu gzlemlenmitir. (zl 2006b: 88- 92) Tarlann kzle bir gnde ilenen blm. 10 kile 12,829 k.dr. (nalck 2000: 442). G.K.S. 1388, s. 11, 30, 142, 34, 21, 31,10, 20, 14. G.K.S. 1388, s. 15, 22, 23, 33. G.K.S. 1388, s.16. G.K.S. 1388, s. 18. G.K.S. 1388, s. 22. G.K.S. 1388, s. 10, 20, 12. G.K.S. 1388, s. 10. G.K.S. 1388, s. 3. G.K.S. 1378, s. 22. / G.K.S. 1379, s. 37. / G.K.S. 1386, s. 4. Trabzonda kiilerin dinsel, mesleki ve cinsiyet zelliklerine gre mlk satlarna katlm ile ilgili baknz. (nan 2001: 1-26). Hububat alannda kullanlan bir l birimi olup, imparatorluun btn sancak ve eyaletlerinde farkl kile lleri kullanlmtr. 1 stanbul kilesi 25, 656 k.dr. (ztrk 2000: 323). G.K.S. 1388, s. 11, 23, 31, 48. / G.K.S. 1384, s. 34. / G.K.S. 1386, s. 6. G.K.S. 1388, s. 9, 57, 50, 14, 28, 12, 32, 18, 11, 23, 19, 20, 13, 14. G.K.S. 1378, s. 7. / G.K.S. 1379, s. 37. / G.K.S. 1381, s. 10./ G.K.S. 1384, s.58. / G.K.S. 1386, s. 2, 3, 4, 5, 6. G.K.S. 1388, s. 10, 11, 12, 13, 15, 16, 17, 18, 19, 2, 21, 22, 23, 24, 25, 27, 28, 29, 3, 30, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 6, 7, 9. G.K.S. 1388, s. 10, 12, 13, 15, 16, 18, 19, 21, 22, 23, 24, 25, 27, 28, 29, 3, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 43, 44, 45, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53,

152

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132

54, 55, 56, 57, 59. / G.K.S. 1378, s. 18. / G.K.S. 1384, s. 58. /G.K.S. 1386, s. 2, 3, 4, 5, 6. G.K.S. 1388, s. 10, 43, 36, 39, 53, 54, 50. / G.K.S. 1384, s. 58. / G.K.S. 1378, s. 18. G.K.S. 1388, s. 43, 10, 36, 39, 53, 54, 50. / G.K.S. 1384, s. 58. / G.K.S. 1378, s. 18. G.K.S. 1388, s. 126, 43. G.K.S. 1388, s. 12, 21. G.K.S. 1386, s. 6. G.K.S. 1388, s. 11, 12, 13, 15, 21, 25, 28, 3, 30, 31, 35, 36, 37, 38, 39, 41, 49, 53, 54, 55, 57, 58, 6. G.K.S. 1388, s. 31. / G.K.S. 1386, s. 2, 5. G.K.S. 1388, s. 27. G.K.S. 1388, s. 14, 28, 25, 18, 4, 13, 23. G.K.S. 1388, s. 31, 42. G.K.S. 1379, s. 37. G.K.S. 1388, s. 23. G.K.S. 1388, s. 16, 18, 19, 22, 23, 29, 32, 33, 37, 40. G.K.S. 1388, s. 126, 18. G.K.S. 1388, s. 48. G.K.S. 1388, s. 29, 50, 54, 57, 58. G.K.S. 1388, s.9, 15, 18, 21, 24. G.K.S. 1388, s. 13, 28, 35. G.K.S. 1388, s. 13. G.K.S. 1388, s. 10, 28, 30, 31, 18. / G.K.S. 1381, s. 10. / G.K.S. 1379, s. 37. G.K.S. 1388, s. 10, 29, 30, 27. G.K.S. 1378, s. 18. G.K.S. 1388, s. 27. G.K.S. 1388, s. 9, 18, 23. G.K.S. 1388, s. 55. / G.K.S. 1381, s. 10. G.K.S. 1388, s. 126. G.K.S. 1388, s. 23, 27, 48. G.K.S. 1388, s. 10, 11, 13, 18, 20, 24, 29, 32, 33, 37, 38, 39, 41, 43, 44, 48, 49, 51, 54, 58. / G.K.S. 1386, s. 2, 3, 4. / G.K.S. 1385, s. 33, 48. / G.K.S. 1384, s. 58. / G.K.S. 1379, s. 35. / G.K.S. 1378, s. 7. Vesikaya yansmamakla beraber bargirlerin sahibi, 22 adet posta bargirini menzillerde kullanyor olmaldr. G.K.S. 1386, s. 2. G.K.S. 1388, s. 14, 23, 24, 30, 31, 32, 33, 42, 43, 44, 55, 7, 9. / G.K.S. 1378, s. 18. / G.K.S. 1379, s. 37. / G.K.S. 1381, s. 10. / G.K.S. 1386, s. 6. G.K.S. 1388, s. 13. G.K.S. 1388, s. 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 3, 30, 31, 34, 6, 7, 9, 2, 21, 22, 23, 26, 27, 28, 29, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 44, 45, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59. / G.K.S. 1379, s. 38. / G.K.S. 1381, s. 10. / G.K.S. 1385, s. 52. / G.K.S. 1386, s. 4, 5.

153

bilig, Gz / 2006, say 39

133 G.K.S. 1388, s. 12, 16, 2, 23, 24, 31, 37, 38, 39, 43, 48, 50, 51, 52, 53, 55, 57, 58, 7. / G.K.S. 1386, s. 5. / G.K.S. 1384, s. 58. / G.K.S. 1379, s. 37. / G.K.S. 1378, s. 18. 134 G.K.S. 1386, s. 6. / G.K.S. 1388, s. 11, 14, 15, 16, 22, 24, 28, 29, 33, 37, 53, 56. 135 G.K.S. 1388, s. 10, 11, 12, 13, 15, 16, 17, 18, 19, 3, 7, 9, 2, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41,43, 44, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59. / G.K.S. 1386, s. 2, 3, 4, 6. / G.K.S. 1384, s. 58. / G.K.S. 1381, s. 10. / G.K.S. 1378, s. 18. 136 G.K.S. 1386, s. 3. / G.K.S. 1384, s. 58. / G.K.S. 1381, s. 10. / G.K.S. 1388, s. 11, 14, 15, 18, 19, 23, 25, 28, 38, 42, 6. 137 G.K.S. 1388, s. 10, 12, 13, 14, 15, 16, 18, 19, 2, 3, 23, 24, 25, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 45, 47, 48, 49, 50, 51, 53, 58, 6, 7, 9. / G.K.S. 1378, s. 18. / G.K.S. 1381, s. 10. / G.K.S. 1384, s. 58. / G.K.S. 1386, s. 3, 4, 5, 6. 138 G.K.S. 1388, s. 2, 4, 12. 139 G.K.S. 1388, s. 33, 36, 38, 49, 43. 140 G.K.S. 1388, s. 11, 14, 30, 40, 3, 41, 51, 52, 53, 54, 55, 58, 7, 9. / G.K.S. 1386, s. 4, 6. 141 G.K.S. 1388, s.10, 11, 14, 23, 29, 30, 37, 41, 51, 54, 58, 9. / G.K.S. 1386, s. 2, 3, 4, 6. / G.K.S. 1378, s. 18. 142 G.K.S. 1388, s. 12, 17, 18, 21, 22, 24, 25, 26, 29, 35, 36, 37, 39, 45, 47, 49, 53. 143 G.K.S. 1388, s. 58. 144 G.K.S. 1388, s. 2, 20. / G.K.S. 1386, s. 2. 145 G.K.S. 1388, s. 4, 11, 13, 14, 17, 2, 29, 37, 3, 4, 52, 53, 54. 146 BOA, A. MKT, D. 177, G. 25, Vesika 1-5. 147 BOA, .. MVL., D. 184, G. 55547, Vesika 1-8. / BOA, A. AMD. D. 20, G. 99. 148 BOA,.. MVL., D. 274, G. 10648, Vesika 1-5. 149 BOA, .. MVL., D. 313, G. 13105, Vesika 1- 6. 150 BOA, A. MKT. MVL. D. 70, G. 30. 151 G.K.S. 1385, s. 18. 152 G.K.S. 1381 s. 94. 153 G.K.S. 1383 s. 12, 27. 154 G.K.S. 1385 s. 19. 155 Vakflar Genel Mdrl Arivi (VGMA), Vakfiye Defteri, 204, Sra 2116. 156 Gynk kent merkezinde bulunan vakflar ve vakf grevlileri iin baknz (zl 2006d: 193- 208). 157 G.K.S. 1388, s. 8, 48. / G.K.S. 1384, s. 58. 158 Zimmet bor anlamna gelir. (nan 1999: 96). 159 G.K.S. 1381, s.53. / G.K.S. 1383, s. 6. / G.K.S. 1385, s. 31. / G.K.S. 1386, s. 2, 4, 5./ G.K.S. 1388, s. 12, 14, 16, 17, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 30, 32, 34, 40, 41, 42, 44, 45, 46, 48, 49, 51, 52, 56, 58, 6, 8, 9. 160 G.K.S. 1378, s. 7./G.K.S. 1388, s. 10, 9, 2, 8, 10, 11, 53, 40, 31, 48, 4. G.K.S. 1381, s. 10. /G.K.S. 1386, s. 3. 161 slam Hukukunda Bat hukukunda olduu gibi, ar bor batandan dolay miraslarn miras reddetmesi sz konusu deildir. (Aydn 1998: 67).

154

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

162 Birok rnekte grlecei zere 16. yzyl askeri mensuplar da siyasal nemleri nedeniyle alacakllarna vermek zere ellerinde nakit bulundurma ihtiyacn pek duymam olmaldrlar. Nitekim dnemin askerileri bor deme konusunda o kadar kt hret yapmlard ki, deme gcne sahip olanlara bor vermeyi amalayan dnemin para vakflarndan birinin kurulu belgesinde, siyasal iktidar sahiplerine bor vermemek konusunda ak bir ekince bile yer almtr. (Faroqh 2004: 136). 163 G.K.S. 1388, s. 10, 57, 40, 9, 2, 8, 7, 42, 21, 28, 11, 25. / G.K.S. 1378, s. 7. / G.K.S. 1383, s. 18. / G.K.S. 1379, s. 38. / G.K.S. 1386, s. 3. 164 G.K.S. 1388, s. 43, 19, 45, 13, 56, 42, 50, 40, 41, 42, 35, 15, 22, 25, 20. / G.K.S. 1384, s. 45. G.K.S. 1379, s. 8, 32, 37. / G.K.S. 1378, s. 7. / G.K.S. 1386, s. 4, 5. / G.K.S. 1381, s. 10. / G.K.S. 1385, s. 52, 48, 31. 165 G.K.S. 1385, s. 31. 166 G.K.S. 1381 s. 88, 89. / G.K.S. 1382 s. 88. 167 Bu tr sahiplii olmayan kiilerin bazlarnn elerinin, sahip olma olaslklar dikkate alnmaldr. 168 Benzer sonular iin baknz. (Artan 1998: 60).

I) Bibliyografya
a) Ankara Milli Ktphane Arivi Gynk Kad Sicili No: 1378 (11541166) Gynk Kad Sicili No: 1379 (12611262) Gynk Kad Sicili No: 1381 (11731177) Gynk Kad Sicili No: 1382 (11781180) Gynk Kad Sicili No: 1383 (1182 1184) Gynk Kad Sicili No: 1384 (11891190) Gynk Kad Sicili No: 1385 (11961202) Gynk Kad Sicili No: 1386 (1288128913061307) Gynk Kad Sicili No: 1388 (12821288) b) stanbul Babakanlk Osmanl Arivi A. MKT. A. AMD. A. MKT. MVL. rade Meclis-i Vala c) Ankara Vakflar Genel Mdrl Arivi Vakfiye Defteri, 204, Sra 2116.

155

bilig, Gz / 2006, say 39

Kaynaka
ALTUNAN, Sema (2002) Tapu Tahrir Defterleri Inda Gynk Kentinin 16. Yzyldaki Demografik Durumu, Anadolu niversitesi Edebiyat Fakltesi Dergisi, C.I, S.2, Eskiehir: 69-77. ARTAN, Tlay (1998), Terekeler Inda 18. Yzyl Ortasnda Eypte Yaam Tarz ve Standartlarna Bir Bak Orta Halliin Aynas, 18. Yzyl Kad Sicilleri Inda Eypte Sosyal Yaam, Editr: Tlay Artan, stanbul: 49-63. AYDIN, M. Akif (1998), Eyp eriye Sicillerinden 184, 185, 188 Nolu Defterlerin Hukuki Tahlili, 18. Yzyl Kad Sicilleri Inda Eypte Sosyal Yaam, Editr, Tlay Artan, stanbul: 65- 72. BARKAN, mer Ltfi (1993), Edirne Askeri Kassamna Ait Tereke Defterleri (15451659), Belgeler, III (5-6), Ankara: T.T.K. Yayn. BARKAN, mer Ltfi- MERL Enver, (1988), Hdavendigar Livas Tahrir Defterleri I, Ankara: Trk Tarih Kurumu Basmevi. BZBRLK, Alpay (2002),Osmanl Devletinde Ticaret ve retime Dair Deerlendirilebilir Bir Kaynak: Tereke Defterleri ve Edirne Tereke Defterleri zerine Bir Deneme, Trkler, C. 10, Ankara: Yeni Trkiye Yayn, 731-735. CANSIZ, smail (1996), eriyye Sicillerine Gre XIX. Yzyl Sonlarnda Yozgat Sanca, Gazi niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Yaynlanmam Doktora Tezi, Ankara. CEBEC, Dilaver (1987), Osmanl Devletinde htisab Aal, Trk Dnyas Aratrmalar, S. 49: 171-220 CEZAR, Yavuz (1977), Bir Ayann Muhallefat Havza ve Kpr Kazalar Ayan Kr smail-olu Hseyin (Msadere Olay ve Terekenin ncelenmesi), Belleten, XLI (161), 41-78. CEZAR, Yavuz (1998), 18. Yzylda Para ve Kredi Konular zerine Gzlemler, 18.Yzyl Kad Sicilleri Inda Eypte Sosyal Yaam, (Editr, Tlay Artan), stanbul: 15- 32. ABUK, Vahid (1989), Solakzde Mehmet Hemdem elebi, Solakzde Tarihi, C. 1. Ankara: Kltr Bakanl Yayn. ADIRCI, Musa (1997), Tanzimat Dneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik Yaps, Ankara: T.T.K. Yayn. APAR, Selim (1998), Yollarn ve Yeilliin Bulutuu Gynk, Ankara. AKIR, Cokun (2001), Tanzimat Dnemi Osmanl Maliyesi, stanbul: Kre Yaynlar. DEMRC, Rasih (1996), Ekonominin Temelleri, Ankara. DEMREL, mer (1999), Kuruluundan Gnmze eitli Ynleriyle Bir Osmanl Mahallesi Sivas Kk Minare Mahallesi, XIII. Trk Tarih Kongresi, C.III, Ksm III, Ankara: 1947- 1961. DEVELLOLU, Ferit (1962), Osmanlca-Trke Lgat, Ankara: Dou Matbaas.
156

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

DUMAN, Hasan (1999), Osmanl Salnameleri ve Nevsalleri Bibliyografyas ve Toplu Katalogu, Belgeler, C. II, Ankara: Enformasyon ve Dokmantasyon Hizmetleri Vakf. ELDEM, Vedat (1970), Osmanl mparatorluu ktisadi artlar Hakknda Bir Tetkik, (Yer ?) Trkiye Bankas Yaynlar. EMECEN, Feridun M. (1998), Osmanllarda Devlet, Toplum ve Mahkeme, 18. Yzyl Kad Sicilleri Inda Eypte Sosyal Yaam, Editr Tlay Artan, stanbul: Tarih Vakf Yayn. 73-81. Evliya elebi Seyahatnamesi, Tam Metin Seyahatname, (Tarihsiz), Mehmet Zlli olu, Sadeletiren Tevfik Temelkuran, Necati Akta, C. 1-2, stanbul: dal Neriyat. FAROQHI, Suraya (2004), Osmanl Dnyasnda retmek, Pazarlamak, Yaamak, evirenler: Gl aal Gven, zgr Tresay, stanbul: Yap Kredi Yaynlar. GEN, Mehmet (2003a), 18. Yzylda Osmanl Ekonomisi ve Sava Osmanl mparatorluunnda Devlet ve Ekonomi, stanbul: tken Yayn. 211- 225. GEN, Mehmet (2003b), Osmanl Esnaf ve Devlet, Osmanl mparatorluunnda Devlet ve Ekonomi, stanbul: tken Yayn. 293- 307. GLER, brahim (2002), XVIII. Yzylda Kyller: Sinop rnei, Trkler, C. 14, Ankara: Yeni Trkiye Yayn, 74- 81. GNAY, Vehbi (1997), Balkanlara Ait Siciller ve Karaferye Kazas eriye Sicilleri Katalou, Trk Dnyas ncelemeleri Dergisi, S. II, zmir: 103-113. GNAY, Vehbi (2003), Balkan ehir Tarihleri Kayna Olarak eriye Sicillerinin Envanter ve Kataloglarnn Tespiti Hakknda, Tarih ncelemeleri Dergisi, XVIII (2), zmir: 71- 82. GNAY, Vehbi (1994), Karaferye Mfts Salih Efendinin Terekesinde Yer Alan Kitaplar, 50. Yl Trklk Armaan, zmir:95- 107. HALAOLU, Yusuf (2002), Osmanllarda Ulam ve Haberleme (Menziller), Ankara: PTT Genel Mdrl Yayn. NALCIK, Halil (1953-54), 15. Asr Trkiye ktisadi ve timai Tarihi Kaynaklar stanbul niversitesi, ktisat Fakltesi Mecmuas, C. XV, No: l-4, stanbul: 51-67. NALCIK, Halil (1992) Bursa, C. 6, stanbul: TDVA. NALCIK, Halil (1998), Eyp Sicillerinde Toprak, Ky ve Kyl, 18. Yzyl Kad Sicilleri Inda Eypte Sosyal Yaam, Editr: Tlay Artan: 9- 14. NALCIK, Halil (2000), Osmanl mparatorluunun Ekonomik ve Sosyal tarihi 1300 1600, ev. Halil Berktay, C.1, stanbul: Eren Yaynclk. NAN Kenan (1999), Trabzon eriye Sicillerine Gre 17. Yzyl Ortalarnda BorAlacak likileri, slmiyt, II (3) 91-109 NAN, Kenan (2001), Trabzon Kad Sicillerinde Mlk Satlar (1648-1658), IXth International Congress of Economic and Social History of Turkey, Dubrovnik, Croatia, 1-26.
157

bilig, Gz / 2006, say 39

PEK, Nedim (2000), Bafrada Fiyatlar ve cretler (19141930), Belleten, LXIV, (239): 101-128. KEPECOLU, Kamil (tarihsiz), Tarih Lgati, Osmanl Tarih Deyimleri ve Temel Terimleri Szl, Ankara: 21. Yzyl Yaynlar. KONUKU, Enver (1964), Boludan Geen Seyyahlar, ele, S. 2, 1964, Bolu: 1922. KTKOLU, Mbahat (1983), Osmanllarda Narh Messesesi ve 1640 tarihli Narh Defteri, stanbul: Enderun Kitabevi. KTKOLU, Mbahat (1999), Osmanl ktisadi Yaps- Kymetli Madenler, Para ve Fiat Politikalar, Osmanl Devleti Tarihi C. 2, Editr: E. hsanolu, stanbul: Feza Gazetecilik Yayn.. 548-565. MOOL, Hasan (1991), XIX. YY.n lk Yarsnda Antalyada ktisadi Hayat, Trk Dnyas Tarih Dergisi, S. 57: 49- 53. OUZOLU, Yusuf (1985), Sicillerdeki Tereke Kaytlarnn Kltrel Malzeme Olarak Deeri, III. Aratrma Sonular Toplants, Ankara: 1- 4. OUZOLU, Yusuf (2000). Osmanl Devlet Anlay, stanbul: Eren Yaynclk. ZCAN, Ruhi (1993), 17. Yzylda Konya'da Mlk Satlar ve Fiyatlar (1640-1665), Seluk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Yaynlanmam Doktora Tezi, Konya. ZDEMR, Rfat (1998), XIX. Yzyln lk Yarsnda Ankara, FizikiDemografik, dari ve SosyoEkonomik Yaps 1785- 1840, Ankara. ZL, Zeynel (2003), XVIII. YY.n kinci Yarsnda Gaziantepte Kadn ve Erkek Giyimin Karlatrlmas, Abant zzet Baysal niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, II (7): 105-158 ZL, Zeynel (2004), XVIII. Yzyln kinci Yarsnda Gaziantep, Gaziantep: Gaziantep Bykehir Belediyesi yayn. ZL, Zeynel (2005), Terekeler Inda XVIII. Yzyln Ortalarnda Gaziantepte Airetler, Abant zzet Baysal niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, I (10): 197- 205. ZL, Zeynel (2006a), Terekeler Inda Gynkte Konutlarda Mekan Dzenlemesi, Trk Dnyas Aratrmalar, Temmuz- Austos, S. 163. 103-142, ZL, Zeynel (2006b), Terekeler Inda Gynkte Aile, Akademik Aratrmalar Dergisi, Yl: 8, S. 29. 81- 102. ZL, Zeynel (2006c), Terekeler Inda Bolu-Gynk'te Giyim Kuam Gazi niversitesi Trk Kltr ve Hac Bekta Veli Aratrma Merkezi Dergisi, K (36. Say), Ankara. 207- 233. ZL, Zeynel (2006d), Gynk Kent Merkezinde Bulunan Vakflar ve Vakf Grevlileri, EKEV Akademi Dergisi, Yl: 10, S.26, K 2006. 193- 208. ZTRK, Mustafa (1989), XIX. Yzylda Harputta Fiyatlar, Belleten, LIII (207208): 729- 828.
158

zl, XVIII. ve XIX. yzyllarda Gynkte Fiyatlar

ZTRK, Mustafa (1991), Osmanl Dnemi Fiyat Politikas , Belleten, LV (212): 87-100. ZTRK, Mustafa (1992), Bursada Hububat Fiyatlar (1775- 1840), Tarih ncelemeleri Dergisi, C.VII, zmir: 167- 190. ZTRK, Mustafa (1996), Osmanl ktisadnda Fiyatlar Etkileyen Unsurlar, Prof. Dr. erafettin Turan Armaan, Elaz: Kltr Basm ve yaym, 222- 239. ZTRK, Mustafa (2002), Osmanl Dnemi Fiyat Politikas ve Fiyatlarn Tahlili, Trkler, C. 10, Ankara: Yeni Trkiye Yayn, 843- 849. ZTRK, Mustafa (2002), Genel Hatlaryla Osmanl Para Tarihi, Trkler, C. 10, Ankara, Yeni Trkiye Yayn, 802- 822. ZTRK, Said (1995), Askeri Kassama Ait On yedinci Asr stanbul Tereke Defterleri (Sosyo-Ekonomik Tahlil), stanbul: Osmanl Aratrmalar Vakf Yayn. ZTRK, Temel (2002), Osmanllarda Narh Sistemi, Trkler, C. 10, Ankara: Yeni Trkiye Yayn. ZTRK, Ycel (2000), Osmanl Hakimiyetinde Kefe 14751600, Ankara: Kltr Bakanl Yayn. PAMUK, evket (2000), Osmanl mparatorluunda Fiyat Devrimine Yeniden Bir Bak, Yeni Trkiye, 701 Osmanl zel Says II, Ekonomi ve Toplum C. 32, Ankara: Yeni Trkiye Yaynlar. PAMUK, evket (2003), Osmanl mparatorluunda Parann Tarihi, stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar. SAHLLOLU, Halil (1967), Osmanllarda Narh Messesesi ve 1525 Yl Sonlarnda stanbulda Fiyatlar, Belgelerle Trk Tarihi Dergisi, S. 1: 36- 40. SARICAOLU, Mehmet Esat, (2001) Mali tarih Asndan Osmanl Devletinde Merkez Tara ilikileri (II. Mahmut Dneminde Edirne rnei), Ankara: Kltr Bakanl Yayn. MRGL, Ahmet (2002), Osmanl Devletinin Kuruluunda Hizmeti Geen Alpler ve Gaziler, Trkler, C. 9, Ankara: Yeni Trkiye Yayn, 99- 106 TABAKOLU, Ahmet (2002), Yenileme Dnemi Osmanl Ekonomisi, Trkler, C.14, Ankara, Yeni Trkiye Yayn: 207- 240. TARLAN, Selim (1992), Tarihte Para, Ankara: Babakanlk Basmevi, Maliye ve Gmrk Bakanl Aratrma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Bakanl Yayn. TATEMR, Mehmet (1999), XVI. Yzylda Adyaman, (Behinsi, Hsn- Mansur, Gerger, Kahta) Sosyal ve ktisadi Tarihi, Ankara: T.T.K. Yayn. TEKN, Ouz (2000), Osmanl mparatorluunda Para, Yeni Trkiye, 701 Osmanl zel Says II, Ekonomi ve Toplum C. 32, Ankara: Yeni Trkiye Yaynlar. 168-178.

159

bilig, Gz / 2006, say 39

YILMAZELK, brahim (1995), XIX. Yzyln lk Yarsnda Diyarbakr (1790-1840), Ankara: T.T.K. Yayn. YILMAZ., Serap (1992), ranl Bir Ermeni Tccarn Terekesi ve Ticari Etkinlii zerine Dnceler, Tarih ncelemeleri Dergisi, C.VII, zmir: 105-215. YOLALICI, M. Emin (1998), XIX. Yzylda Canik Sanca, Ankara: T.T.K. Yayn. Yurt Ansiklopedisi (1982), C. 2, stanbul: Anadolu Yaynclk.

160

Prices in 18th-19th Century in Gynk


Asist.Prof.Dr. Zeynel ZL
Abstract: Prices remarkably went up in Gynk from the second half of the 18th century to the late 19th century (to be precise, for 123 years of time between 1749 and 1872). During this long period, Gynk remained under the influence of some important events such as longlasting wars, banditry and the requency of collecting heavy taxes called salyane affecting the people very badly as in other cities of Anatolia. On the other hand the ihhabitants of Gynk had to meet occasional demands for sheep and chichen to meet teh needs of stanbul. As a result of all these important events the purchasing power of the people living in Gynk weakened. Key Words: Bolu, Gynk, 19th century, 18th century, inflation rate, price, estate, narkh

Dzce University, Dzce Community Vocational College / DZCE zeynelozlu@hotmail.com; zeynelozlu@gmail.com

bilig Autumn / 2006 Number 39: 127-162 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

19

: 123 (1749-1872) 18 19 . 19 "", , , .., . : , , 19 , 18 , , , ,

, / zeynelozlu@hotmail.com

bilig osen# 2006 vpusk: 39: 127-162 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler


Prof.Dr. smail ZSOY
zet: Literatr taramas yan sra Dastan ve Grcistanda on yl akn gerekletirilen gzlemlere dayanan bu alma; dnyann en geni, fakat en ksa mrl ve en kt enkaz brakan imparatorluklarndan biri olan Sovyet sosyalist sisteminin k sebeplerini incelemekte, alnmas gereken tarih ve evrensel dersleri aratrmaktadr. almada sistemin iktisad tarihi ve ykl zetlendikten sonra; k sebepleri, dhil ve hric sebepler olarak iki kategoride ele alnmtr. Sistemi ayakta tutmas iin oluturulan Sovyet insan modelinin sistemi tahrip etmekten baka bir ey yapmad tesbit edilmitir. Son olarak kten alnmas gereken tarih ve evrensel derslere yer verilen almada, sistemin teebbs hrriyetini tanmamas, onun en nemli k sebebi olduu sonucuna varlmtr. Bununla beraber, artc bir paradoks olarak, bu hrriyet ortamn hazrlayan reform abalarnn Sovyet sisteminin sonunu getirdii elikisine ahit olunmutur. Bu paradokstan, teebbs zgrl ve rekabetin olmad bir ekonomik sistemin ne ayakta kalmas ne de srdrlebilir bir kalknmann salanmasnn mmkn olduu sonucu karlmtr. Anahtar Kelimeler: SSCB, Sovyet sosyalist sistemi, merkez planlama, tekel, hr teebbs, Sovyet insan/milleti, Sovyet iletme yneticisi, l ekonomi

Giri Rusyada 1917 Bolevik htilali ile uygulamaya konan Sovyet sosyalist sistemi, ikiye blnmesine yol at dnyann Dou Blok denilen dier yarsnda etkisi altna ald btn toplumlarn ekonomik, sosyal, siyas, kltrel yaplarnda kkl deiiklikler meydana getirdikten sonra beklenmedik bir ekilde kerek tarihteki yerini almtr. kinci Dnya Savandan sonra iki kutba ayrlan dnyada bir tarafta ekonomide zel mlkiyet ve hr teebbs ile liberalizmi savunan hr dnya lkeleri yer alrken; dier tarafta, kamu mlkiyeti ve merkez planlamaya dayanan sosyalizmi savunan Dou Blok lkeleri yer almtr. Dnya, XX. yzyln ikinci yarsnda bu iki blou temsil eden ABD ile Sovyetler Birlii (SSCB) arasndaki ekonomik, asker ve siyas

Uluslararas Karadeniz niversitesi, ..B.F., Uluslararas Ekonomik likiler Blm / TFLS-GRCSTAN ismailozsoy@yahoo.com; iozsoy@hotmail.com

bilig Gz / 2006 say 39: 163-194 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2006, say 39

ekimelere sahne olmu, ancak Sovyetler Birlii bu yartan 80li yllarn sonlarnda yenik derek ayrlmtr. Kapitalizme tepki olarak ortaya kmas sebebiyle, slim bir kafa ile dnlp gelitirilen olgun bir hayat projesi zelliini kazanamayan sosyalist sistem, ok kt sosyo-ekonomik artlar iinde bulunan Rusya gibi bir lkede tarih sahnesine kmtr. Piyasa sistemini tanmayp, arz ve talep gibi uzun sre kar konulmas mmkn olmayan gleri karsna alarak yola kan Sovyet sosyalist sistemi, ekonomik faaliyetlerin en gl motifi olan zel mlkiyet, hr teebbs, miras ve kr sistemini reddetmekle ykln dahil sebeplerini de henz iin banda bnyesine almtr. Kapal ve rekabetten yoksun bir yap iinde monotonlaan Sovyet ekonomisi, zamanla dinamizm ve rekabet gcn kaybetmitir. Sovyet sistemi, onu ayakta tutacak kendi insan tipini (Sovyet insan) yetitirmeyi amalam, ancak bu insan zamanla sistemin temellerini andran zararl bir unsur haline gelmitir. Dnyann en geni corafyasna ve ok zengin tabi kaynaklara sahip olan Sovyetler Birliinde uygulama imkn bulan sosyalist sistem, ok ar insan ve iktisad bedellere karlk yalnzca ar sanayide ve sosyal gvenlik sisteminde baarl olabilmitir. Bununla beraber, sosyalist sistemde isizliin olmad iddiasn ispatlama abasyla, zamanla ortaya kan ar istihdam, yeni teknolojilerin retilemeyii veya yine isizlik korkusuyla yeni teknolojilerin ithal edilmesinden kanlmas, iletme ynetim ve organizasyonunda baarszlk iktisad durgunluu getirmitir. Byme hzndaki szde arta ramen kalitesiz mal retimi mal stoklarn bytmtr. Dev bir ekonominin merkez planlamayla ynlendirilmesi baarl olmam, ekonomide arz-talep dengesizlikleri meydana gelmitir. ABD ile giriilen silahlanma yar ekonomik yatrmlar olumsuz etkilemi, tarm sektrnde ve tketim mallar retiminde yetersiz kalnmtr. Bylece sosyalizm, sanayi toplumu aamasnda iken, verimliliin n plana kt dnya artlarnda tkanp kalm; uzay yarlarna katlan bir imparatorluun insanlar, dnya standartlarnda ortalama bir hayat seviyesinden bile mahrum kalmlardr. Sonuta, Sovyet sosyalist sistemi, ekonominin arz ve talep gibi kar konulamaz gleriyle savamann bedelini ona yenik derek demitir. Sovyetlerin merkez planlama organ, Batl iktisatlar ve Sovyet bilimcileri de (Sovietolog) byk bir yanlgya sevketmi, Sovyet ekonomisinin gerek durumunu anlamalarna ve dolaysyla onun gelecei ile ilgili tahminlerde bulunmalarna engel olmutur. Merkez planlama organ, yatrm oranlarn kontrol altnda tuttuundan, Batl iktisatlar, ilan edilen yatrm oranlarn dikkate alarak, SSCBde ngrlen oranlardaki ekonomik bymenin kesin olduu varsaymyla hareket etmiler ve Sovyet ekonomisinin k konusunda hi bir ngrde bulunamamlardr. Baka bir ifadeyle, Sovyetlerin
164

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

iirme byme rakamlarna aldanmlar, bu sebeple sistemin kne de hazrlksz yakalanmlardr (Roberts 2002: 259). Ekonomik alandaki bu zaaf, siyas ve sosyal alandaki yanl uygulamalarla ksr dngsn tamamlam ve ykln kalan dier artlarn da hazrlamtr. Totaliter ynetim, ferd dnme ve inisiyatif ile temel insan hak ve hrriyetlerini ortadan kaldrmtr. Bask, zulm ve demagoji ile ayakta tutulan sisteme kar toplumda byk gvensizlik meydana gelmitir. Dier yandan bu sistemde insanlar, alp kazandklar varlklara sahip olma ve bunlar ocuklarna brakabilme, yeni bulular ortaya koyup bunun meyvesinden kendisi ve aile fertleri adna yararlanma gibi, insann fizik ve moral glerini harekete geirecek haklardan yoksun braklmlardr. Bylece insanlar, sadece iinde bulunduklar gn iin yaam, sahip olduklar bu fizik ve moral glerini deerlendirememilerdir. Sosyalist sistem, insan sadece madd bir varlk ve sradan bir retim faktr olarak ele alm ve ahlak-manev deerlerini yok saymtr. Bu inkr, insanlarn da sistemle ilgili her eye kaytsz kalmalar sonucunu dourmutur. Bu deerlerden yoksun olarak yetitirilen insanlar, sistemin besledii bu ihmal ve sorumsuzlukla ellerine geen her frsatta kamu mallarn yamalamaktan geri kalmamlardr. Sistemin kurulu safhasnda elde edilen ksm baarlar, eldeki bol tabi ve beer kaynaklarn byk bir savurganlkla kullanlmasnn yan sra, bir taraftan Lenin ve zellikle Stalin dnemlerinde uygulanan cebr yntemlerin, dier taraftan da adet dnyay cennete evirmek gibi byk iddialar tayan bu orijinal sisteme insanlarn bir frsat tanmalarnn sonucu olarak elde edilebilmitir. Nitekim aradan geen zaman iinde bu hlyalarn gereklememesi, buna karlk youn bir propaganda ile sefalet iinde yaadna inandrlan hr dnyann gz kamatrc czibesi sosyalist sisteme olan inanc zayflatmtr. Sonunda Kruev zamannda totaliter kontrol sisteminden idar tedbirlere geilmesi, bylece zora bavurma imknnn ortadan kalkmasyla birlikte dayand iki temeli de kaybeden sistem yklm ve geride brakt byk bir enkaz, boa kan mitler, karl elde edilemeyen madd ve manev fedakrlklar ve hayal krkl ile tarihin derinliklerine gmlmtr. Sovyet sistemi Sovyet halklar iin ac bir tecrbe olduu kadar, btn insanlk iin de ibret ve derslerle doludur. Bu sistem, yalnz onun fiilen uyguland dnyann ok geni bir corafyasn deil, bu souk savan etkisiyle dnyann geri kalan ve hr dnya tabir edilen ksmn da ok derinden etkilemitir. XX. yzyln toplum ve devlet yaplar zerinde ok nemli etkilerde bulunmu olan bu sistemin ykl sebeplerinin incelenmesi, gelecek adna bundan alnacak dersler bakmndan byk nem tamaktadr. Sovyet rneinden ders almayan ekonomilerin ayn kbeti yaamalar her zaman muhtemeldir. Ders alanlar ise; ayn ideolojiye, ayn kurumlara ve daha bir
165

bilig, Gz / 2006, say 39

ok adan ayn zelliklere sahip olmasna ramen yklmayan in rneinde olduu gibi, ayakta kalmaya devam edeceklerdir (Marsh 2003: 267). Bu almada, nce Sovyet sosyalist sisteminin iktisad tarihi zetlenecek, sonra bu sistemin kn hazrlayan sebepler detaylca incelenecek, sonuta da bu tarih vakadan alnmas gereken dersler sralanacaktr.

2. Sistemin ktisad Tarihine Bir Bak Lenin: Beklenenin aksine dnyada sosyalist sistemin en somut rnei, byk ekonomik, sosyal ve siyas problemlerle boumakta olan Rusyada, bu ortamdan beslenen Boleviklerin (Kennedy 1990: 275) (Stone 1983ten) gerekletirdii 1917 Sovyet Devriminden sonra grlmtr (Kurat 1993: 338-9). Lenin nderliindeki Bolevikler, Rus halknn kendilerine at krediyle sosyalizmi uygulamaya koyulmutur. Ancak bu uygulama sosyalizmin hemen son biimiyle olmam; sistem, gnn artlar iinde evrimini srdrerek somutlamtr. Sosyalist sisteme ilk olarak Bat Avrupa lkeleri gibi, kapitalizmin olgunlat, proletaryas gl gelimi sanayi lkeleri yerine, Rusya gibi geri bir lkede geilmi olmas bu sistemin teorik esaslarna ve Karl Marxn ngrsne aykr bulunmutur.
Yeni Sovyet ynetimi ilk i olarak btn topraklar kamulatrarak kyllere datma yoluna gitmitir. Bunu, Kasm 1917de sanayide ii denetiminin kurumlatrlmas takip etmi, ticarette gizlilik ortadan kaldrlmtr. Devlet Bankasna el konularak tm zel bankalar devletletirilmi, d borlarn denmesi reddedilmitir (Kuyucuklu 1982: 285) (Nove 1978den). 1918lerin banda iletmelerin devletletirilmesine balanmtr. eka adl gizli bir polis tekiltyla tm muhalifler etkisiz hale getirilerek, 1917 ile 1923 yllar arasnda 1 milyon 420 bin kii ldrlmtr (Uluda vd. 1992: 3). arlk yanls Beyaz Ordu ile Kzl Ordu arasndaki i savala durumun bsbtn arlat dnemde Sava Komnizmi adyla, 1918de balayp 1921 ylna kadar sren ve devletin, iddetli nlemlerle tm gc merkezde toplamaya alt bir politika uygulanmtr. Yeni uygulamalarn retimde byk dlere yol amas zerine zorunlu alma ykmll getirilmi, almayana yiyecek yok ilkesi ve cretsiz cumartesi almalar uygulamas balamtr. Ekonomiyi altst eden Sava Komnizmini srdrmenin Sovyet ynetimini tehlikeye sokmas zerine Mart 1921de stratejik bir geri adm olarak Yeni Ekonomi Politikas (NEP: Novaya Ekonomieskaya Politika: New Economic Policy) kabul edilmitir. Kyllerden tahl fazlasn zorla almak yerine, rn biiminde ayn bir vergi konulmu; kkl bir geri dnle para sistemi ve piyasa ekonomisi geri getirilmi; ticar iletmeler nepmen denilen yeni iadamlar snfna braklmtr. Byk lekli iletmeler ve doal kaynaklarda kamu mlkiyeti korunmakla birlikte, kapitalist iletme tekniklerinden yararla166

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

nlmtr (Kuyucuklu 1982: 290). NEP uygulamasyla ekonomide ksa srede belirgin bir iyileme salanm, en nemlisi, politik bir baar olarak, Sovyet sistemi Batl lkeler tarafndan tannmtr. Biraz rahat nefes alan Sovyet ynetimi, nemli sorunlarn zmne vakit bulmu; onlar analiz ederek, zmler aramtr. Dolaysyla, 1921-1928 yllar arasndaki bu NEP dnemi, sosyalizm asndan bir miktar gerilemeye iaret etmekle birlikte, SSCBde sosyalist bir modelin oluumunu salayan bir dnem olmutur (Maillet 1983: 176). Stalin: 1924te iktidara gelen osif Stalin, 1928den sonra tekrar sola dn hareketini balatm ve NEPten vazgeilerek, kkl deiimler gerekletirilmeye balanmtr. ktisad bymenin diktatrlkle yrtlecei bir dneme girilmitir (Albertini 1990: 58). Sanayileme hamlesinin gndeme gelmesiyle birlikte, merkez denetimin arac olarak planlama byk nem kazanmtr. retim hedefleri ykseltilmi, ancak kaynak ve igc sknts ba gsterince tarm ve tketim mallar aleyhine ar sanayiye ncelik verme yoluna gidilmitir. Be Yllk Planlar genellikle ngrdkleri hedeflerin gerisinde kalmakla birlikte, SSCByi bir sanayi lkesine dntrmek suretiyle amacna ulamtr. Topraklarn kamulatrlmas, rn dk fiyatla alp tketiciye yksek fiyatla satarak ar sanayiin finansmann salamak gibi pragmatik bir amala gerekletirilmitir. 1929dan itibaren, zellikle 1930-33 yllar ierisinde tarm kesiminde hzla gerekletirilen bu kamu mlkiyeti, sosyalist sistemin kuruluu yolunda atlm en nemli admlardan birini tekil etmitir. Sosyalizmin radikal politikalarla yerletirilmeye alld Stalin dneminde iki eit para kullanlmtr. Birincisi tketim mallar satn almakta geerli olmu ve sadece fertler dzeyinde tedavl etmitir. Tamamen kayd nitelikteki ikinci para iletmeler dzeyinde geerli olmu ve ara ve nih mallarn alm-satmnda kullanlmtr. ki parann varl, Sovyet planlamaclarna fiyatlarla rahata oynama ve nakit akmn kontrol etme imknn salamtr. retim, plana gre yaplm, talep artna gre artma eilimi gstermemitir (Albertini 1990: 59, 68). Piyasalarda denge, fiyat politikalaryla salanmadndan ekonominin arz-talep dengesi alt-st edilmitir. Bunun sonucu olarak, baz mallarda arz fazlas (surplus) yaanrken, baz mallarda ktlklar (shortage) eksik olmamtr. Bu vaka hemen her malda Sovyet ekonomisinin kronik hastal haline gelmitir. Stalin dneminde hayatn her alannda totaliter bir yap hkim olmu, ferdin tamamyla kolektif rgte baml olduu bir sosyal doku ortaya kmtr. Eitimde sanayinin pratik ihtiyalar ne karlarak teknik ve meslek okullara dnk bir politika benimsenmitir. Kltrel faaliyetlerin parti tekiltnn hizmetine girmesiyle kltr hayat dar kalplarla snrlandrlmtr. Bu dnemdeki sola dn, diplomatik sahada da da kapanmay getirmitir.
167

bilig, Gz / 2006, say 39

1934e gelindiinde sistem rayna oturmakla birlikte bu, tarihe Byk Temizlik adyla geen ve muhalefetin tutuklama, toplu mahkeme, srgn, tasfiye, idam cezas.. gibi yollarla saf d edilmesiyle gereklemitir. Milyonlarca insann ldrld bu dnemde sanayileme ve kolektivizasyonun uygulanmas srasnda milyonlarca kii de halk dman iln edilerek alma kamplarna gnderilmitir. kinci Dnya Savanda Batdan salanan kaynaklar SSCBnin sanayilemesinde itici rol oynam ve bu yardmlar sayesinde SSCB savatan ABDye rakip ikinci byk g olarak kmtr. Ekim 1949da ilk atom bombas patlatlmtr. Ancak, ar sanayi ve asker teknolojideki bu gelimeye karlk, tketim mallar ve tarm iin konmu dk hedefler bile gereklememitir. Yzyl kadar nce Rusya, dnyann en byk tahl ihracats lkelerden biri iken, 1970li yllarn bandan itibaren SSCB dneminde her yl byk lde buday ve msr ithal etme zorunluluu ortaya kmtr. SSCB, dnyann ikinci byk asker gcne sahip olduu halde, Adolf Hitlerin deyiiyle, Makine ve top ya reten, ancak tereya retemeyen bir harp devleti haline gelmitir. Bu sonu, 1929dan 1953e kadar 24 yllk dnemde toplam yatrm fonlarnn % 20si ulatrmaya, % 7.5i hafif sanayiye ayrlrken, % 71.5 gibi ok byk bir ksmnn ar sanayiye tahsis edilmesiyle gereklemitir. Her trl doal zenginlie, bol hammadde ve igcne sahip olan SSCB, devlet basks ile, btn ekonomik potansiyelin sadece sanayileme hedefine kanalize edilmesi, dier ekonomik ve sosyal yatrmlarn gz ard edilmesi ve 1936dan 1950ye kadar olan 14 yllk dnemde iilerin tatilsiz ve gnde en az 12 saat altrlmalar (Uluda 1992: 8, 10, 19) sayesinde sper g haline gelmitir. Ancak halktaki direnilerin terr, bask ve byk apta temizlik hareketiyle bertaraf edilmesiyle elde edilen bu dengesiz, zorlamaya dayal ve gayritabi sanayileme sonunda devlet, hasta adam haline gelecek ve hi bir tedavi metodu bu hastay ayaa kaldramayacaktr. Kruev: Stalinin lm zerine 1953te iktidar ele geiren Nikita Kruev,1 iddial tarm projeleriyle konumunu glendirmi, iddet yntemlerini eletirerek Stalinizmden arnma yollarna bavurmutur. Stalin ad her yerden kaldrlm ve ders kitaplar yeniden yazlmtr. Savalarn kanlmazl grn terk ederek Bar inde Bir Arada Yaama tezini ortaya koymutur. 1961de atlan bir admla, Sovyet vatandann 1980de, bir Amerikalnn 1960da sahip olduu hayat seviyesine ulamas ak hedeflerden biri olmutur (Albertini 1990: 74). Kruevin projeleri kt hasatlarn ve gda skntsnn nne geemeyince, ekonomideki baarszlk Kruevin sonunu getirmitir. Brejnev: Ekim 1964te Kruevin yerine geen Leonid Brejnev dneminde retim ve verimlik arttrlarak fert bana den gelir bakmndan ABDnin
168

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

geilmesi hedeflenmi, ancak bu gereklememitir (Uluda 1992: 11-2). 1965ten sonra tarm ve sanayide merkez denetimi gevetme ynnde baz reformlara giriilmi, kolhoz2 ve sovhozlara3 aktarlan kaynaklar arttrlarak, rnlerine verilen fiyatlar ykseltilmi ve vergi ykleri azaltlmtr. Bu nlemlerle tarmda nisb bir iyileme salanm, sanayide teknolojileri yenilemeye ynelik bir program benimsenmitir. letmelere karar mekanizmasnda daha geni sz hakk tannarak madd teviklere dayal bir sistem gelitirilmi, merkez planlamada her sektrn sorumluluu ilgili bakanla braklmtr. Brejnev dneminde siyas bask ve kltrel denetim yoluna tekrar dnlm, bir Sovyet Milleti oluturulmaya allm, Ruslatrma amacyla Ruslarla evlilik tevik edilmitir. Ancak bu politikann istenilen sonucu vermedii grlmtr. Mesel, Trkmenistanda Trkmen-Rus evliliklerinden doan ocuklarn % 90nn milliyetleri Trkmen olarak belirtilmitir (Uluda 1992: 37) (Besmley 1977den). Ayrca, izlenen politikalarn tersine, Mslmanlarn benlik duygularnda, dillerinin birlii ve say glerinin ykseklii inancnda byk gelimeler grlmtr. Otuzdan fazla etnik grubun yaad Dastanda da, bu lke insanlarnn etnik fark gzetmeksizin kendi aralarnda evlilikler gerekletirdii, Mslman erkeklerden Rus kadnlarla evlenenlerin bulunmasna karlk; din inanlarn tesiriyle Mslman kadnlardan gayrimslim erkeklerle evlenenlerin ok az sayda olduu gzlenmitir. Batya yetimenin daha byk ncelik tadn gren Brejnev, 1971den sonra Batya kar sistemli bir yumuama (detant) politikas uygulamaya balamtr. Bu politikayla birlikte Batyla ticar ilikiler geliirken, teknoloji ithalat hz kazanm, ekonomik byme hz ykselmitir. Gemie nisbetle ksm refah artyla birlikte, SSCBnin d itibar da ykselmitir. Buna ramen, bu dnemde de SSCB, ar istihdam, bte aklar, genel ekonomik durgunluk, verim dkl.. gibi problemleri yaamaktan kurtulamamtr. Ayrca Brejnev, halk memnun eden bu nisb baarlara karlk, Afganistana asker mdahalede bulunmak gibi ar bir hata ile SSCBnin sonunu hazrlayacak adm da atmaktan geri kalmamtr. Brejnev dnemi, Sovyet halknn yaklak 60 yllk madd-manev ve snrsz bir fedakrlktan sonra, hem bu fedakrlklarn ok az bir karl olan ksm bir refahn yaand hem ykln admnn atld, yani zirveye var ile geri dnn balad bir dnem olmutur. Ancak bu zirvenin ideal bir zirve deil, sosyalist refahn ulaabilecei son merhale olduunu belirtmek gerekir. Andropov ve ernenko: Brejnevden sonra 1982de ynetime gelen KGB efi Yuri Andropov, yolsuzluklarla mcadele kampanyas balatm, ancak ekonominin k dnemine girdii ilk kez Andropov zamannda ortaya kmtr. Sistemin iktisad baarszlna sebep olan kalite ve verim dklne4 are arayan Andropovun igcnn verimini arttrma tedbirleri
169

bilig, Gz / 2006, say 39

baarl olamam; iletme yneticilerini, rvete alm fertler olarak gren iiler, onlarn retimi arttrc yntemlerine uymamlardr (Uluda 1992: 11-2). Andropovun 1984te lmesinden sonra yerine geen Konstantin ernenko, sistemde kusur bulmamas ve reformlara kapal olmas sebebiyle Andropovun reformlarn askya almtr. Gorbaov: ernenkonun da Mart 1985te lmesiyle ynetime geen son SSCB lideri Mihail Gorbaov, ekonominin temel probleminin merkez ve kat bir planlamadan kaynaklandn tesbit etmitir. Dnyaya kapal kalmasnn bir sonucu olarak a d kalan ve hantallaan sistemin ve toplum hayatnda yaanan durgunluun ancak kkl hamlelerle zlebilecei kanaatini tayan Gorbaov, ubat 1986da Perestroika (Yeniden Yaplanma) ve Glastnost (Aklk) politikalarnn kabul edilmesini salamtr. Bu politikalar, zetle, ekonomide serbest piyasa mekanizmasna ynelmeyi ve bunun sosyo-kltrel hamlelerle de desteklenmesini, lkenin da almasn ve bunlarn, temel hedefi oulcu gerek demokrasiye ulamak olan Glastnost iinde gereklemesini ngrmtr (Artam 1993: 6) (Gorbachev 1987: 13ten). Glastnost, zgr basn, toplant ve din zgrl ile dil yarg konularnda yasal garantiler de vaad etmitir. Bu erevede, zel teebbs formlarnn yasallatrlmas yolunda radikal admlar atlmtr. Fiyatlarn arz ve talep artlar iinde belirlenmesi ve devlete ait mlklerin halka satlmas yolunda kararlar alnmtr. Gorbaovun Perestroika ve Glastnost politikalar, beklenmedik sonular dourmu; zerindeki basks biraz gevetilen Sovyet halklarnda sistemin rehabilitasyonu yerine milliyetilik duygular harekete gemitir. Sovyet halklar zgrlklerini ekonomik refaha tercih etmilerdir. Muhtemelen bu, sistemin Sovyet halklar nezdinde kredisinin tkenmi olmasndan dolay olmaldr. Mart 1990da Gorbaovun gcn arttracak ve Rus hkimiyetini devam ettirecek olan Bakanlk sistemi kabul edilmitir. 5 ubat 1991de partinin iktidar tekeline de son verilmesinden sonra, 19 Austos 1991deki Komnist darbe giriiminin baarszlkla sonulanmasyla Komnist Parti Rusya Devlet Bakan Boris Yeltsin tarafndan kapatlmtr. SSCByi oluturan cumhuriyetlerin 21 Aralk 1991 tarihinde Alma-Atada yaplan zirve toplantsnda Bamsz Devletler Topluluunu (BDT) resmen iln etmeleriyle bu imparatorluk resmen dalmtr (Artam 1993: 13). Bylece bu imparatorluk topraklar zerinde 1917 Bolevik ihtilliyle uygulamaya konulan sosyalist sistem fiilen tarihe karmtr. Analizlerin ou, Gorbaovun, Sovyetlerin kne yol aacan hi dnmeden onu iyiletirmek amacyla abalar sarfettiini ileri srmektedir (Ellman 1997: 270). Ar bedeller karlnda ar sanayide baarl olan SSCBnin en baarl olduu ve bugn bu corafyada yaayan insanlarn hl vgyle and
170

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

dier alan, sosyal gvenlik ve salk sistemidir. Sovyet sistemi, kapsaml bir sosyal refah sistemi ile btn nfusa her trl sosyal gvenceyi salam ve lke apnda yaygn bir a oluturan salk kurulular teknik donanm, doktor ve yatak says gibi zellikler bakmndan ileri sanayi lkeleriyle karlatrlabilecek dzeye ulamtr. Buna karlk, halkn hayat seviyesi, bir ok gelimi Bat lkesinden geri kalmtr. 1950lerin ortalarndan itibaren hayat seviyesinde salanan belirli ykseli yeterli olmaktan uzak kalmtr. Dk cretler; tketim mallar, yiyecek ve konut skntsndan kaynaklanan problemler srekli gndemde kalmtr. Uzay aratrmalarnda en nlerde yer alan dnyann ikinci sper gc, ar sanayide sahip olduu mekanik gle hr dnyann kalbine korku salarken, kendi insanlarnn karnn doyurmaktan ciz kalmtr. Konut saysnda art salanmakla birlikte, evlerin nitelii olduka dk kalmtr. Devletin yaptrd evlerden alnan kira ok az olmasna karlk, gda ve giyecek fiyatlar gelir dzeyine gre ok yksek seviyelerde gereklemitir (Ana Britannica 1987: XIX, 553). Karmza bylesine ilgin bir manzara ile kan Sovyet sistemi, grld gibi, baz alanlarda baarl olarak ileri lkelerle yarrken, baz alanlarda son derece geri kalmtr. Bu eksantrik durumu ortaya karan sebepler, aslnda sistemi de ke gtren faktrlerdir. imdi bu sebepleri detayl olarak ele almak mmkndr.

3. Sistemin k Sebepleri Sovyet sosyalist sistemi, hem kendi bnyesinden kaynaklanan hem sistem dndan etki eden ok sayda sebeplerin bir araya gelmesiyle kmtr. Bu sebepler teorik, ekonomik, sosyal, kltrel, siyas ve asker olmak zere beer hayatn btn ynlerini ilgilendirmektedir. Bu balk altnda, yukarlarda ksaca ve yer yer temas edilen sosyalist sistemin k sebepleri daha ayrntl bir ekilde incelenecektir.
Sosyalist sistem, teoride planland gibi, gelimi bir sanayi lkesinde ortaya kmamas sebebiyle, gerekli artlardan yoksun olarak ortaya kt gibi, sistemin ak ve net bir ekilde anlalmasna imkn verecek teorik alt yapdan da mahrum kalmtr. Avrupada zellikle sanayi inklabndan sonra kapitalizmin pr ekliyle, yani zel mlkiyet ve hr teebbse herhangi bir snr getirmeden, alabildiine bir serbestlikle uygulanmas, onun ksa zamanda bir ok olumsuz yannn ortaya kmasna sebep olmutur. zellikle emein hukukunu dzenleyen sistemlerin henz kurulmamas sebebiyle kapitalizm, sermayeyi alabildiine dllendiren, emei ise kendi haline brakarak sonuta sefaletle ba baa kalmas sonucu douran bir ekonomik sistem olarak, insanlara acdan baka bir ey kazandrmamtr. Sonuta, kapitalizme tepki olarak sosyalizm ortaya km ve insanlara bir umut olmutur.
171

bilig, Gz / 2006, say 39

Ancak sosyalist dnrlerin analizleri daha ok kapitalizmin eletirisine dayanm ve sosyalizmin pratii konusunda bir ey getirmemitir. Mesel, Marxn analizi, zellikle metodolojik aralarn tanmlanmas ve kapitalizmin eletirisi sahasnda younlam; sosyalist ekonomi modelinin tesbiti konusunda fazla bir ey getirmemitir. Dier taraftan, sosyalist devrimcilerin 1917den nceki yllarda yaptklar aratrmalar iktidar ele geirme konusuyla ilgileniyor, ancak onun nasl kullanlaca konusuna pek yer vermiyordu. Bu demektir ki, Sosyalist sistemin teorisi, sca scana ve el yordamyla, yeni rejimin o anda kar karya bulunduu her trl gln gslenmesi ve bylece bir sosyalist toplumun ihdas edilmesi iin elverili ortamn ve ona uygun temellerin atlmas ile (ad hoc) bir arada oluturulmutur. Ksacas, sosyalist sistem, insanln slim bir kafa ile dnp gelitirdii olgun bir sosyo-ekonomik sistem olmak yerine, bir tepki rn olarak ortaya km ve sosyalist devrimciler, iktidara geldikten sonra aa yukar on yllk bir sre sosyalist metodlar gelitirmek iin uramlardr (Maillet 1983: 173). Sovyet halklarnn ilk on yln bu ekilde heba eden Sovyet sistemi, yine de salam temellere oturtulamam ve geride altm yllk bir kayp dneme sebep olmutur. 3.1. Ekonomik sebepler: Sovyet sosyalist sisteminin kn hazrlayan ekonomik sebeplerin banda bu sistemin kendine has zellikleri gelmektedir. Bu zelliklerden en bata geleni, piyasa kurallarnn tannmamas, arz ve talep glerinin gz ard edilmesi, en nemlisi fertlerin teebbs hrriyetinin ortadan kaldrlmasdr. Dier temel zellikler, sosyalist ekonominin merkez planlamaya dayanmas ve devletin monopol durumudur. Bilindii gibi, bunlar Sosyalist sistemin dayand en nemli ve temel esaslardr. Bu demektir ki, sistem, k sebeplerinin en nemlilerini daha iin banda bnyesine alm bulunmaktadr. Sistemin yklmasnda bunlarn dnda baka haric, yani sistemin kendisinden kaynaklanmayan sebepler de bulunmaktadr. Bu sebepler, ynetici veya ynetilenden, yani insan unsurundan kaynaklanmaktadr. Bunlarn banda da devletin da kapatlmas ve kaynak israf gelmektedir. 3.1.1. Teebbs hrriyeti ve rekabetin kaldrlmas: Ekonomi biliminde mteebbis; emek, sermaye ve toprak gibi iktisad kaynaklar toplumun ihtiya duyduu mal ve hizmetleri retmek amacyla belli oranlarda bir araya getiren, yeni rn ve retim teknikleri gelitiren; iin sonunda baars kr ile dllendirilen, baarszlk halinde de iin sonucuna katlanan kii olarak tanmlanmtr. Bir ekonomi ne kadar bol ve zengin kaynaklara, sermaye birikimi ve eitilmi igcne sahip olursa olsun, teebbs yeteneine sahip hr insanlar bulunmad mddete bu kaynaklar etkili bir ekilde bir araya getirilemez ve ihtiya duyulan mal ve hizmetler retilemez (McEachern 1997: 809). Aslnda tek bana bu mteebbis tanm bile Sovyet sisteminin neden ktn aklamaya yetmektedir: Nitekim Sovyetler Birlii, dnyann en zen172

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

gin yer alt ve yerst zenginlikleri, eitilmi igc ve sermayeye sahip olmasna ramen, bu lkede bu kaynaklar bir araya getirecek olan mteebbislere hayat hakknn tannmamas sebebiyle toplumun ihtiya duyduu mal ve hizmetler arzu edilen miktar ve kalitede retilememi, yeni rn ve retim teknikleri gelitirilememi, elde edilecek kr ile yeni yatrmlara gidilememi; sonunda, bunlar baaran hr dnya lkeleri karsnda yklp gitmekten kurtulamamtr. Byk bir iddia ile ortaya kan Sovyet sistemi, Sovyet insan (Soviet man) denilen ve kendini Sovyet hedeflerine adam yeni bir insan modeli oluturmaya almtr. Ancak bu insan, devlet mekanizmas tarafndan sindirilmi ve tamamen devlete baml hale getirilmitir (Mayer 2002: 759). Sovyet insan ya bir devlet iletme veya iftliinde kendisine verilen ii yapmakla ykml bir ii/ifti, ya da nne konan ve abartl retim hedefleri ieren plan hayata geirmekle ykml bir Sovyet iletme yneticisi (director/manager)dir. Bu insan, demokratik haklar ile birlikte hr teebbs ve zel mlkiyet hakkndan mahrum braklmtr. Bir ynetici olarak o, son derece ar brokrasiye boulmu ve mekanik bir robota evrilmi, dolaysyla teebbs yetenekleri dumura uratlm bir insan haline getirilmitir. Gerekletirilmesi imkansz retim hedefleri nne konan ve verilen grevi yapmaktan baka hibir kar yolu bulunmayan bu ynetici, tek are olarak grevini yapm gzkmek zorunda kalm ve retim raporlarn ona gre ayarlayarak stlerini hep kandrmtr. O bunu yaparken iisi de alyor gibi gzkmtr. Silsile halinde bu sre en st kademelere kadar devam etmi ve devletin btn nitelerini sarmtr. Sovyet insan sonunda aldatan insan (deceptive man)a dnmtr (Ryapolov 1966: 122). Bunun sonucu toplumda yaygn bir yolsuzluk olarak tezahr etmitir. Sistem btnyle bir aldatan kleler ve aldatan efendilerden ibaret haline gelmitir. Kleler alyor gibi, efendiler de dyor gibi gzkm, sonunda ortada ne i ne de cret kalmtr. Sistemin kmesinden sonra ortaya kan tek gerek, ite bu aldatma ve aldanmann her iki tarafta da su yzne kmasndan baka bir ey olmamtr (Levada 2001: 28-9). Dier taraftan ekonomik gelimenin itici gc olan rekabetin olmay, fiyatlar devlet sbvansiyonu sayesinde dk tutulabilen dk kalite mal retimine yol amtr. Nitekim, Sovyet ekonomisinin dalmas ve Sovyet sonras ekonomilerin darya almasyla, dk kalite ve greceli yksek fiyatlaryla bu mallarn uluslararas standartlara uymad grlmtr. Artk piyasas kalmayan ve olmas da beklenmeyen bu Sovyet kalnts ekonomilere sonralar l ekonomi anlamnda necroeconomy ad verilmitir (Papava 2002: 799). 1960l yllarda Liberman reformlar erevesinde Sovyet iletme yneticilerine retim ve yatrm kararlarnda inisiyatif verilmesi, kullanlan sermayeye
173

bilig, Gz / 2006, say 39

faiz iletilmesi ve krn ekonomik bir motif olarak kullanlmas yoluyla teebbs yeteneklerinin rehabilite edilmesi giriiminde bulunulmutur. Bylece iletme yneticilerinin risk almas, yeniliklerde bulunmas, maliyetleri drerek sat ve teebbs krlarn arttrmalar beklenmitir. Ancak, Sovyet iletme yneticilerine Bat tarz giriimcilik imkan vermeyi tasarlayan sz konusu bu reformlar, komnist doktrine ters dmesi sebebiyle (Thorelli 1965: 4) Komnist Partinin muhalefetiyle baarszla mahkm edilmitir (Magstadt 1978) (Stanley 1978: 242den). 1986-88 aralndaki ikinci reform hareketi olan Perestroyka dneminde karlan kanunlar ile devlet iletmelerinin bundan byle merkez sisteme ballna son verilmitir. Bundan byle kra gemeleri amalanan bu kurulularn sz konusu politikalar sayesinde artk yatrmlarn kendi kaynaklar ile finanse etmeleri, borlarn zamannda demeleri, isizlie yol aaca gerekesiyle o zamana kadar hep engellenmi olan ileri teknolojiyi kullanmalar, reklam yapabilmeleri, ksmen de olsa fiyatlar kendilerinin ayarlayabilmeleri, ithalat ve ihracat faaliyetlerinde bulunabilmeleri beklenmitir (Puffer vd. 1993: 10). Bu gelimeler, Sovyet sisteminin kmesiyle son bulmu; baka bir ifadeyle, hr teebbs uygulamas ile Sovyet sistemi bir arada yaayamamtr. Buradaki paradoks udur: Sovyet sistemi hr teebbs olmad iin ayakta duramam; buna karlk, hr teebbsn getirilme abalar bu sistemin sonunu getirmitir. Anlalan o ki, teebbs zgrlnn olmad bir ekonominin ayakta kalmas ve srdrlebilir bir kalknmann salanmas mmkn deildir. 3.1.2. Merkez planlama ve tekel sistemi: Teoride yer almayan planlama, sosyalist ekonominin ileyiinde temel aralardan biridir. Sosyalist planlamann amac, piyasa sistemini kaldrmak ve retimi, toplumun dorudan kullanmna ynelik olarak organize etmektir. Bylece ekonomi tek bir fabrika gibi tekilatlanacak ve, kendi kendine yeterli bir feodal maliknede veya bir aile iinde olduu gibi, retilen hereyin nceden belirlenmi bir amac olacakt. Ancak durum byle olmam; merkezden bol miktarda girdi talebinde bulunan iletme yneticileri bu girdileri kendi aralarnda takas yoluyla dei-toku yaparak kendi retim girdilerini temin etmeye almlardr. Bylece Sovyet ekonomisi, olmay reddettii bir piyasa gibi ileyerek, hiyerarisi olmayan ok merkezli (policentric) planl sisteme dnm; merkez plan ise, fabrika mdrlerinin bireysel planlarnn toplamndan daha fazla bir ey ifade etmekten uzak kalmtr (Roberts 2002: 261-2). Kamu mlkiyetini esas alan SSCB, ekonomik faaliyetleri merkez otoritenin kontrol altna almak suretiyle planl uygulamaya gemitir. Planlama fikri, sistemi gelitirme ve korumada zellikle ar sanayi gcnn nem tamasna binaen, eldeki snrl imkanlarn bu nemli hedef zerinde toplama lzumundan domutur. lk yllardan itibaren dank bir biimde belli sektr174

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

lerle snrl kalan planlar zamanla dzeltilmi ve planlama teknikleri gelitirilerek ilk genel be yllk plan 1928 ylnda uygulamaya konmutur. Planlama, ekonominin tamamna yaylan ok merkeziyeti bir iktisad ynetim ve sistemi getirmitir. Ancak bu, dengeli bir iktisad gelimenin salanmas iin deil, sanayileme faaliyetlerini en iyi biimde rgtlemek amacyla getirilmitir (Maillet 1983: 179-80). Halka yksek hedefleri gerekletirme ideal ve gcn kazandrma amacn da gden plan sistemi, Stalin dneminde etkili hale getirilmitir. II. Dnya Savandan sonra Sovyet ekonomisini iine dt kt durumdan kurtarmak ve Batl lkelerin seviyesine karmak, hatta daha ileri gitmek amacyla Stalin, btn engellere ramen planlar uygulama kararll gstermitir. Sistemin arzasz ve inanla iletildii sralarda plan sistemi meyvelerini vermitir. Sovyet sistemi, byk lde ar sanayi, maden iletmecilii, kamu hizmetleri ve tarma dayanan hzl bir ekonomik kalknma gerekletirmi ve dnyann sayl ekonomik gleri arasna girmitir. Ancak tketime dnk hafif sanayilerin gerilii, teknoloji ve verimlilik dzeyinin dkl, d ticaret hacminin kkl, ekonomiyi zayflatan nemli sebepler olarak varln srdrm ve toplumun hayat dzeyi bir ok gelimi lkenin gerisinde kalmtr (Ana Britannica 1987: XIX, 551). Ayrca, normal artlarda gereklemesi fevkalde zor bu byk hedefli planlarn gerekleebilmesi iin ok nemli fedakrlklarda bulunmak gerekmitir. Feda edilenlerin iinde insan unsuru nemli yer tutmutur. Feda edilenler, hedefleri ok byk tutulan bu planlarn 5 yllk sre iinde gerekletirilmesinin mmkn olmadn savunanlardr. Bunlar hain iln edilip cezalandrlm; cezalar ise, ya lm ya da Sibiryaya srlmek olmutur. Plan sistemi, zaman iinde ekonominin zaafa uramasna yol amtr. SSCB gibi dnyann dev bir lkesinde btn ekonomik faaliyetlerin merkez planlama ile dzenlenmesi byk bir hata olarak grlmtr. SSCBde; sanayi teebbsleri, kolhozlar, sovhozlar, magazinler eklinde 24 milyon iktisad nite bulunmaktayd. talyan sosyalist iktisat A. Carloya gre, saniyede 30 bin ilem yapan ve 1 milyon adet bilgisayardan oluan dev bir bilgi ilem merkezi bile olsa, SSCBnin btn bu iktisad nitelerinin girdi-ktsn, retimini, cretleri, verimlilii, vs. hesaplamas mmkn deildir (Uluda 1992: 18). Bu sebeple, SSCBnin iktisad bymesindeki dnn en nemli sebeplerinden birini, bu dev lkenin merkez planlama ile ynetilmesi tekil etmitir. Merkez planlamann bir noktadan itibaren imknsz hale gelmesi etkin olmayan retime ve rasyonel olmayan bir tketime yol am, yani retimtketim dengesi salanamamtr. Mesel, otomobil ihtiyac ile oto lastii arasnda denge kurulamamasndan dolay, ya fazla retim yaplarak lastik stoklar olumu, ya da retim yetersiz kalarak uzun kuyruklar meydana
175

bilig, Gz / 2006, say 39

gelmitir. Binlerce kilometre tedeki fabrikann ka ivi, ka ayakkab retecei merkezden tesbit edilmi, sonuta ya ivi ya da ayakkab sknts ortaya kmtr. Ya retilenler satlamam veya retim ihtiyacn altnda kalmtr (Uluda 1992: 23, 15). Bylece, plan uygulamas bir bakma amacn tersine hizmet etmitir, denilebilir. Be yllk bir plann 3-4 ylda yerine getirilmesi bir taraftan yukarda belirtilen fedakrlklar cinsinden olaanst bir performans gerektirdii gibi, dier taraftan bu planlarn yanl hesaplandklarn da gsterebilir. Bu sistemde plan 5 yllk, yllk, 6 aylk, 3 aylk, aylk, haftalk ve gnlk paralara blnr ve planda yer alan maddelerin, pazar ihtiyalar dikkate alnmadan mutlaka yerine getirilmesi gerekirdi. Pazarn bugnk ihtiyalar deil, 5 yl nce planlanan rakamlar nemli idi. Bylece hem kalitesiz hem ihtiya dnda retilen mallar bir p yn haline gelir olmutur. Sovyet sisteminde rakamlara ok nem verilmi; gerekte sistem, rakamlara nem vermek suretiyle yaama imkan bulabilmitir. Maln miktarna nem verilirken kalite ihmal edilmi; nitelikten ziyade nicelik nem kazanmtr (Robert 2002: 60). retimde yalnzca fizik miktar artna baklm; verimlilik ve kaliteye gerekli zen gsterilmemitir. Bu tutum sonuta byk kayplara sebep olmutur. Mesel, hedefi ton olarak belirlenmi kat fabrikas mdrleri, bu amaca kaln kat reterek ulama eilimine sahip olmulardr (Albertini 1990: 75; Roberts 2002: 260-1). Ayn eklide, mesel, ivi retiminde l arlk ise kaln ivi, aded ise ince ivi retilmitir. Sovyetlerde rakamlara nem verilmesinin temelinde, istatistik rakamlarn resm mercilerde vnme vesilesi yaplmas yatmtr. Bylece her be yllk plan dnemi sonunda, fabrikasnda ngrlen retim miktarnca retimini gerekletirebilen ve istikrar salayan mdrler vatansever ve alkan saylm, vglere mazhar olup daha iyi makamlara getirilmitir. Buna karlk, mallarn genelde kaliteli olmad halde kaliteli ve miktarca ok gsterilmesi, refah seviyesinin dk seviyelerde kalmasn netice vermitir (ehet 1993: 43-5). Dier taraftan planlarda tketim mallarna gereken nemin verilmemesi, bu sahada ok basit temel mallarn bile skntsna sebep olmutur. Bunun en tipik ve artc rnei sabun skntsdr. lkenin eitli blgelerinde yaanan sabun ktl, 1988 sonlarnda lke apnda bir sorun haline gelmitir (Uluda 1992: 63-4). Merkez planlamann en byk mahzurlarndan biri de, her trl kararn merkezden alnmas sebebiyle, hr tercihlerde bulunma imkannn ortadan kalkmas ve fertlerdeki teebbs kabiliyetinin krelmesidir. Bir ii veya usta ba, gnlk bir iinde karlat bir problemi kendi inisiyatifi ile kolayca zebilecek veya ilerin seyri iinde ok daha etkili formller kefedip uygulayabilecek iken, kendisinden binlerce kilometre uzaklkta ve o ii kendisi kadar bilmeyen ekonomi brokratlarna danmadan i yapamamas hem

176

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

ileri aksatm, hem alanlarn moral gcn yok etmi, en kts ilgisizlik ve vurdumduymazla sebep olmutur. Halkn kendi iinden kan bir sistem olmamas sebebiyle SSCB, sosyalist sistemi yerletirebilmek iin bask yolunu tercih etmitir. Bu da politik hayatta totalizmi, ekonomide de tekelcilii (monopolizm) getirmitir (ehet 1993: 423). Oysa tekel sistemi XVI ve XVII. yzyllarda cam, tuz, sabun, madencilik, toplu ine ve tel sanayii ile kmr sat alanlarnda ngilterede de uygulanm ve yksek fiyat, dk kalite, arz yetersizlii gibi genellikle olumsuz sonular alnmtr. Genellikle en baarl olmas beklenen mteebbislere deil, e-dost, yakn ve akrabalara verildiinden, monopoller etkin olamam ve yolsuzluklara da bulamlardr (Ellsworth vd. 1984: 30-1). Hemen hemen tm monopoller yksek kalite ve dk fiyat vaadetmi, hi biri bu sz yerine getirememitir (Levi 1913: 30). Tekelci sistemde, ynetim tek elden olduu iin insanlar teknoloji ve retim modelini deitirme ihtiyac duymam veya bu imkan elde edememilerdir. Rekabet bulunmadndan devletin 1970te rettii mal 80lere kadar ayn teknoloji ve ayn retim modeliyle retilmi, ilerleyen ve srekli yenilenen teknoloji takip edilememitir.5 Btn retim aralarnn ve iyerlerinin devlete ait olduu ve ynetimin merkez olduu bu sistemde insanlarn ekonomiye katks sadece bir retim faktr olmaktan ibaret kalmtr. Bu arada devletin istedii yerde alan, evi ile iyeri arasnda monoton bir hayat sren ve sahip olduu potansiyeli istedii gibi gelitirme imkn ve serbestiyetine sahip olmayan insanlar, sonuta retkenliklerini, kabiliyet ve istidatlarn kaybetmilerdir. Devlet ise, kurduu ekonomik dzende istihdam ettii insanlarn uzmanlaacan dnm ve sadece ayn kalitede, fakat ok mal retmeyi hedeflemitir. Gelime ve deimeler hedeflenmemitir. Bylece, rnein 1970lerde retimine balanan Maz marka kamyonlarn ayn teknoloji ile 1985 ylna kadar retimine devam edilmitir. 1985 ylnda ise, maliyetinin ok yksek olmasndan dolay retimi durdurulmutur. Sonu olarak, ilerleyen zamanla birlikte retim model ve teknolojisinde bir gelimenin olmamas monotonluu getirmitir. Ynetime gelenler monopol bir ekonomik sistemin durgunluk ve rmeler meydana getireceinden bahsetmiler, fakat, kendileri de ayn hali devam ettirmekten kurtulamamlardr. Nitekim Lenin, ihtillden nce kendisinin kartt Emperyalizm adl dergide, Monopol sistemler devlet tarafndan uygulandnda ekonomiye durgunluk, kriz ve rme hali getirecektir demi, (ehet 1993a: 47) (Lenin tarihsiz: 397den) dedii gibi de olmutur. 3.1.3. Kaynak israf ve verimsizlik: SSCB dnyann en zengin doal kaynaklarna sahip bir lkeydi. Ancak insann tabiatnda kendi malna sahip olup, deer verme ve koruma; bakalarna aid olan eylere genelde pek
177

bilig, Gz / 2006, say 39

alaka gstermeme eilimi vardr. Her eyin devlete ait olduu ve insanlarn retim faaliyetlerinin sadece bir paras olarak grld Sovyet sisteminde, rekabetin de olmamas sebebiyle bu zengin kaynaklar ekonomik kullanlmamtr. yle ki, ou zaman bir maln retiminde kullanlan girdilerin toplam deeri retilen maldan daha dk kalmtr (Roberts 2002: 260). Halbuki madenlerin ve kaynaklarn bol olmas tkenmez demek deildir. Kaynak israfnda eski teknoloji kullanmnn da nemli etkisi olmutur. Mesel, Sovyetler Birliinde bir ton bakr ilemek iin 973 kw elektrik enerjisi kullanlrken, ayn miktar bakrn ilenmesi iin Almanyada bunun te biri kadar bir enerji kullanlmtr. Evlerde kullanlan beyaz eyalarn ekonomik olmas sebebiyle bir ylda 20 milyar kw elektrik enerjisi harcanmtr. Bu her yl iin bir elektrik santralinin rettii elektrik enerjisinin boa kullanlm olmas demekti (Bogolbova 1993: 24-5). retim baars piyasa ekonomisinde olduu gibi, maliyet, fiyat, kr gstergeleri ile deil, fizik retim miktarlar ile llm, planlayclar da retim kapasitesini gizleyen ve ihtiyalarn yksek gsteren iletmelere bol malzeme/girdi tedarikinde bulunmulardr (Roberts 2002: 261). retimin ar derecede n planda tutulmas ve planlamann fizik miktarlar eklinde anlalmas prensip olarak benimsenince verimlilie ve rnlerin kalitesine gsterilen zen yetersiz kalm ve bu, dolayl olarak byk kayplara sebep olmutur (Maillet 1983: 182; Roberts 2002: 261). Mesel, ar sanayide retilen defolu mal miktar 1955de ylda 13.5 milyar ruble iken, bu veri Kruev dneminde 25, 1989 ylnda da 150 milyon rubleye kmtr. Tarmsal verimin yksek olduu yllarda mahsuln byk ksm tarlalarda rmeye terk edilmitir (Uluda 1992: 14, 19) En byk rakip olarak ABD grlmesine ve bu devleti yakalayabilmek iin byk gayretler sarf edilmesine ramen, SSCB hi bir sahada bu devleti yakalayamad gibi, zellikle verimlilik konusunda ABDnin ok gerisinde kalmtr. SSCB sanayi verimliliinde 5, tarmda 9, hayvanclkta ise 14 kat ABDnin gerisinde kalmtr (lken 1964: 217-20). nemli hatalardan biri de, ar istihdam politikas olmutur. Sosyalist sistemde isizlie yer olmad iddiasn dorulayabilme ve btn dnyaya SSCBde isizlik problemi olmadn gsterebilme gayretiyle yneticiler, ie adam yerine adama i felsefesiyle hareket etmi, bu da igcnn verimini drmtr. Eitime verilen byk neme ramen, eitilmi kadronun yetersiz kalmas, eitilmi bir adamn yapaca ie daha fazla personelin alnmasna sebep olmu, bu da zellikle brokratik kadroda imelere yol amtr. Nitekim Gorbaov, bu kadrolardan 18 milyon kiinin azaltlmasn istemitir (Uluda 1992: 17, 26) (Ticktin 1988den). te yandan, zellikle i

178

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

denetiminin yetersiz olduu zamanlarda iilerin zaman iyi kullanmamalar, zaman israfn dourmutur.6 SSCBnin tarm sektrnde geni apl retim, modern tekniklerin kullanm ve makineleme bakmndan salanan ilerlemeye ramen, bu sektrdeki byme ekonominin dier alanlarna ayak uyduramam, dnya standartlarna ulaamamtr. Arazi kullanmndaki verim dkl, makineleme dzeyinin yetersizlii,7 depolama tesislerinin azl gibi engeller retim miktarn olumsuz ynde etkilemitir. Bu durum kt hasatlarn yan sra ekin kayplarna yol amtr. Ayrca sk sk yaanan kuraklklar SSCBnin gda rnlerinde ithalata ar bamll sonucunu dourmutur. Tarmn karlat en nemli problemlerden biri de, byk lde mlkiyet yapsyla balantl olan madd tevik yokluu, dk gelir dzeyi ve kaynak yetersizlii olmutur. Ksmen gerekte byk oranda da kat zerinde, sna alanda XX. yzylda yalnzca Japonyann geebildii son derece yksek bir byme hz gsteren SSCB, sanayi retimindeki mutlak deer bakmndan ABDden sonra dnyada ikinci srada yer almasna ramen, sanayinin retkenlik ve teknoloji dzeyi, uzay aratrmalar gibi belirli alanlar dnda gelimi kapitalist lkelerin olduka gerisinde kalmtr. Bunun balca sebebi bilgisayar, metalurji, kimya sanayii ve makine yapm gibi dallarda geri ve eskimi tehizatn kullanlmasdr. Sovyet rejiminin balarndan itibaren sanayide ilerlemenin bir n art olarak byk bir arlk verilen metal ileme ve metalurji dallarnn sanayi retimindeki pay, bu dallara ayrlan yatrm kaynaklarna gre ok dk seviyelerde kalmtr. Uzun yllar uzay aratrmalarna ve ar sanayiye verilen ncelik sebebiyle i piyasa ihtiyalarnn ok gerisinde kalan hafif sanayi rnleri ve dayankl tketim mallar retiminin gelimesi ok gecikmi; bu alanda retilen baz mallarn miktar ve kalitesi yetersiz kalmtr (Ana Britannica 1987: XIX, 551). 3.1.4. Da kapal ekonomi: lkelerin da alp birbirleriyle yakn i birlii iinde bulunmalar, dnyada meydana gelen gelimelerin en ksa zamanda lke iinde deerlendirilmesine imkan verir. Da aklk milletleraras rekabete yol aarak, bir ok yeniliin ortaya kmasna sebep olur. Sovyetler ise da kapal olduundan dnyadaki gelimeleri yakndan izleme imkanna sahip olamamtr. Sovyet gc fikrini (Caroline 1999) ispatlayabilmek amacyla yabanc keif ve ilm bululardan yararlanlmamtr. Mesel, 1960l yllarda Kruev lkenin kompterlemesi programn ortaya koyarken, bunun kapitalizme ait bir ara olduu ve isizlie yol aaca gerekesi ileri srlmtr. Bu durum Sovyet ekonomisinin monotonlamasna ve dinamizmini kaybetmesine sebep olmutur.

179

bilig, Gz / 2006, say 39

Da kapallk SSCBnin dnya d ticaret paynn hep gerilerde seyretmesine yol amtr. Sanayi rnleri ihracatnda 1973te dnyada 11. srada iken, Gney Kore, Hong Kong ve svirenin gerisine dmekle 15. sraya inen SSCB, Brzezinskiye gre, adeta hr nc dnya ve az gelimi lke manzaras gstermekte, bir ehir devleti olan Singapur kadar bile maml madde ihra edememekteydi (Yaln 1990: 24). Byklne ve ekonomik gcne gre SSCBnin dnya ticaretindeki paynn ok dk kalmasnn balca sebeplerinden biri, bir ok alanda kendine yeterliliin esas alnmas ve d ticarete yalnzca i piyasadaki boluklara bal olarak bavurulmu olmasdr. D ticaretinin yaklak yarsn COMECON lkeleriyle yapan ve ABD, talya ve Japonya gibi gelimi kapitalist lkelerle yapt ticarette daima ak veren SSCB, bu an byk lde altn ihracatyla kapatma yoluna gitmitir (Ana Britannica 1987: XIX, 552). 3.2. Siyas ve sosyal sebepler: Muhalefete izin verilmeyen tek partili rejim, ykl asker harcamalar, ok sayda milliyetlerden oluan toplumun heterojen yaps, sisteme kar pasif direni; dnyann gereklerine deil, ideolojiye dayanan ve sosyal bilimleri ihmal eden eitim sistemi, dine kar duru, basn-yayn ve kltr tekeli Sovyet sistemini ykan ve zerinde durulmas gereken sebepler arasnda yer almaktadr. 3.2.1. Tek partili ve baskc rejim: SSCB, federal bir cumhuriyet olmakla birlikte son derece merkez bir devlet yapsna dayanmtr. ekl eitlie ramen merkez ynetim siyas, iktisad ve kltrel hayat zerinde sk bir denetim kurmutur. Cumhuriyetlerin ve zerk birimlerin karar alma srelerinde yetkileri yok denecek kadar snrl kalm; Sovyet Sosyalist Komnist Partisi (SSKP) tek parti olarak ynetime hkim olmutur. Komnist Partinin lkenin iinde bulunduu politik, ekonomik ve sosyal artlara uyum salayamamas, kr krne ideolojinin n planda tutularak her defasnda reformlara kar klmas, ani kn sebepleri arasnda yer almtr. Partinin en st yneticileri merkez hkmet ve kurulularda kilit noktalar ellerinde tuttuklar gibi, yerel parti tekiltlarnn banda bulunanlar da yerel ynetimlerde mutlak otorite sahibi olmulardr. Halk Temsilcileri Kongresince grnte be yllk bir dnem iin seilen devlet bakanlar devletin banda lnceye kadar kalm, yeni devlet bakanlar len devlet bakannn yapt vasiyet zerine greve getirilmitir. Bu sebeple Sovyetler Birliinde halkn ynetimde sz sahibi olduunu sylemek mmkn deildir. Sistemin zamanla zayflamas devlet messeselerinde ynetimi elinde tutanlarn kendi karlar iin almalarna yol amtr (Jiltsova 1993: 33-37). 1980lerin sonlarnda artk devlet uygulad politikalarn geersizliini kabul etmek zorunda kalmtr. Reformlar telaffuz edilir olmu; fakat ok karmak problemleri olan sistemin slahnn kolay olmayaca da kabul edilmi; halkn iinde reform
180

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

yanls ve kart eklinde blnmeler olmutur. Reform kartlar, politik maksatlarla partide bulunan ve yksek mevkilerde bulunanlardr. Bunlar devlet imkanlarn ellerinde bulundurduklarndan karlarna dokunulaca korkusuyla reforma kar kmlardr. Buna ramen reform gerei saklanamamtr. Nihayet, sistem enkazlaryla birlikte Gorbaov dnemine kadar gelmi ve sistemin iflasn iln etmek bu son Sovyet liderine dmtr. Sovyet sistemi esas itibariyle kuvvete ve baskya dayanmtr. Kuvvete bavurma metodu yalnz iktidar ele geirmek iin deil, devamn salamak iin de kullanlmtr. Nitekim 1960l yllarda Kruev dneminde, fiyat artlarna karlk maalarn ykseltilmemesi sonucu geim artlar zorlaan halk, Parti denetleme delegelerinin geleceini renince, sesini duyurmak amacyla yry yapmak istemi, fakat zerlerine gerek mermilerle ate alarak bir ok insan katledilmitir. Novoerkosk ehrinde meydana gelen bu olay, halkn devlete olan gvenini nemli lde etkilemitir. 3.2.2. Asker harcamalar: GSMHnn % 15 il 20sini asker harcamalara tahsis etmi olan Sovyetler Birliinin knde bu harcamalar nemli rol oynamtr (Boyden 2004: 2). Sovyetler Birlii ile ABD arasnda yaanan silahlanma yarnda btn dnyay yok edebilecek korkun silahlar retilmitir. SSCB kinci Dnya Sava srasnda geni denizalt gcne (Kzl Donanma) sahip olmu, 1949da kendi atom bombasn yapmaya balam, 1950lerde Kruev zamannda da atom silahlaryla donatlm bombardman uaklarna sahip olmutur. Dnya zerinde inden sonra en ok askere SSCB sahip olmutur. Kendi snrlarn korumann yan sra, ittifaka dahil olan lkelerde de nemli miktarda asker bulundurmutur. Bunlardan Bulgaristan, Romanya, Polonya, Msr (bir dnem) zerinde hkimiyet kurmu, bu lkelerin kaynaklarndan yararlanmasna ramen ok byk olan ordusunu kontrol altnda tutabilmek iin byk abalar sarf etmitir. ok sayda askeri beslemenin yksek maliyeti yan sra, askere gelen malzeme ve kumanyann suistimallere konu olmas ihtiyalar bytmtr. Bu asker harcamalar ekonomiye ok ar fatura yklemitir. Sovyetler Birlii ABD ile girdii yarta rakibine stnlk salayabilmek iin btn lke kaynaklarn, enerjisini ve bilim adamlarnn ounu asker sahada istihdam etmitir. Bilim adamlarnn yaptklar bulularn ou, zellikle uzay teknolojisi, geni apta asker sahada kullanlmtr. SSCBnin btn gcn ve imkanlarn asker sahada kullanmas, halkn gerek refahn salayacak ekonomik yatrmlarn geri planda kalmasna yol amtr. zellikle gda maddeleri ve dier tketim mallar retiminde Sovyet ekonomisi Bat tketim standartlarnn ok gerisinde kalmtr. Gerekten SSCB, asker sahadaki bu abalaryla dnyann ikinci byk gcne sahip olduu halde, daha nce de getii gibi, Makine ve top ya reten, ancak
181

bilig, Gz / 2006, say 39

tereya retmeyen bir devlet haline gelmitir. Bu durum lkede sosyal problemlerin artn hzlandrm, alkolizm, rvet, hrszlk.. gibi bymtr. Kapitalist lkeler ise, silahlanmaya yapt yatrmlarn yannda lkenin ekonomik ve sosyal adan kalknmasna da nem vermitir. Bu lkeler sanayi, tarm, tekstil, otomotiv, kimya ve bilgisayar teknolojisi gibi sahalarda dev admlarla ilerlerken Sovyetler Birlii asker gcne gvenmitir. Sovyetler Birliinin asker dinamiini ayakta tutabilmek ve kapitalist lkelere kar daima savaa hazr bulunabilmek iin, kendisine asker tatbikat sahas bulma lzumu domutur. Bylece hem rettii silahlar kullanabilecek hem gcn gsterme imkan bulabilecekti. Bu amala Sovyetler douda Afganistana saldrmtr. Sovyetler bu lkeye saldrrken asker gcne ok gvenmi, bu lkeyi ksa bir zaman iinde dize getirebileceini dnmtr. Fakat beklendii gibi olmam; Afgan mcahitleri Mslman lkelerden ve ABDden ald gcn yan sra coraf yapnn da avantajyla Sovyetlere ar kayplar verdirmilerdir. Bir batakla girdiini anlad halde yenilgiyi byklne sdramayan ve bunu btn dnya karsnda prestij meselesi yapan Sovyetler, madd ve manev onca kaybna ramen on yl boyunca Afganistana silah ym, sonuta daha byk bir hsranla kar karya kalmtr. Afganistan malubiyeti, Sovyetlerin yenilmezlii inancn ykmas (Marsh 2003: 267) sebebiyle telfi edilmesi mmkn olan asker bir hsran deil, sistemi tamamyla kertecek ideolojik bir hsran olmutur. Sovyetlerin Afgan malubiyeti btn dnyada yanklar uyandrm, dayand ve gvendii tek varlk olan asker gcn de bekleneni verememesiyle sistemin ykl sreci artk fiilen balamtr. Afgan malubiyeti Sovyet sisteminin knde ok byk rol oynamtr (Ellman 1993: 93). Dier taraftan Sovyetlerin Afgan mcadelesinde Sovyet vatanda Mslman halklar savatrmas bu insanlar da rahatsz etmitir. Sistemin k sebeplerinden birisi de Sovyetlerin Asya ve Afrika lkelerinden sosyalizme ynelmi olanlara veya sosyalist ideoloji iin mcadele eden parti veya rgtlere yapt karlksz yardmlardr. Tahmin hesaplar bu yardmlarn Sovyetlerin kendi ihtiyalarndan be misli fazla olduunu ortaya koymaktadr. Bu arada Sovyet sisteminin zayfln aa karmas, hem Sovyet halkalarnn hem hr dnyann Sovyetlere bak bakmndan ernobil vakasn anmakta fayda vardr (Caroline 1999). 3.2.3. Heterojen toplum yaps ve pasif direni: Sovyet sisteminin knde etnik eitliliin nemli rol olmutur. Baz yazarlar, Sovyetlerle hemen hemen bir ok konuda benzer zelliklere sahip inin kmeyiinin sebeplerinden bir tanesini, bu lkenin SSCB kadar farkl etnik yapya sahip olmamasna balamtr. SSCBde Ruslarn oran yardan biraz fazla iken inde in kkenli Hanlarn toplam nfusun % 90dan fazlasn tekil ettii
182

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

belirtilmektedir (Marsh 2003: 266). SSCBde etnik kken ve dil farkllklaryla birbirinden ayrlan 100 akn milliyet yaamtr.8 Sosyalizmde prensip olarak insanlarn eitlii kabul edilmekle birlikte, Sovyet sisteminde mill kimlikler birbirinden kesin hatlarla ayrlm, dil ve kltr gruplar arasndaki ksm farkllklar derinletirilmitir. zellikle Trk kkenli topluluklar birbirlerine tamamen yabanclatrlmak istenmitir. Milletler arasnda her zaman ayrm yaplarak, Ruslar dier milletlere stn tutulmu ve sz sahibi millet haline getirilmitir. zellikle siyas ve asker olmak zere btn nemli ynetim kademeleri Ruslara verilmitir. Mesel, Dastanda Ruslar % 33.2lik oranla memur kadrolarn birinci srada ellerinde tutmulardr. Bunlardan tarmla itigal edenler ise, % 5.7 gibi en dk sevilerde kalmtr (Aliyeva 1984: 74). Ancak bu durum dier milletlerin Ruslara kar antipati duymalarna ve milliyetilik duygularnn harekete gemesine yol amtr (Treml 1993: 91-2). Sovyet sistemini yaralayan sebeplerden bir tanesi de zellikle Rus olmayan milletlerin rejime tepkilerini pasif direni eklinde srdrmeleridir. Mill bamszlk hareketlerinde baarl olamayan milletler sistemin baars iin deil, tersine bunu baltalamaya almlardr. Kasten tembellik, pasiflik, yolsuzluk, suiistimal, az alp ok koparmak, retim aralarn gizlice tahrip, vs. eklinde ortaya kan bu pasif direni, etkisini en ok esir milletlerin bulunduu cumhuriyetlerde gstermitir. Nitekim, sistemin dalmasndan sonra ortaya kan manzara iinde ekonomik gstergeleri en olumsuz, geri ve perian durumda olanlar bu cumhuriyetler olmutur. Kitlev ve sistematik bir mahiyet tamas sebebiyle Sovyet ynetimine ve sisteme ar darbeler indiren bu pasif mcadele aslnda son derece aktif bir yntem olmutur. Sahte istatistikler tanzim etmek suretiyle aslnda mevcud olmayan retim baarsna dair kabark rakamlar, bir ok komnist efin ban yemi ve ekonomi planlarnn baarszla uramasna sebep olmutur (Hzal 1961: 129-30). 3.2.4. Eitim sistemi ve dine kar duru: SSCBde teknik eitime byk bir nem verilmekle birlikte sosyal bilimlere gereken nem verilmemitir. Tek tip bir sistem ve ders programna dayanan okullarda siyas-ideolojik ve meslek eitim nemli bir yer tutmutur. ktisat yetitiren okullarda bile ekonomi dersleri okutulmamtr.9 Bunun sonucu olarak, snrl kaynaklar ile snrsz ihtiyalar karlama kavram ekonomi politikalarnda yer almamtr. Eitimin temel amac ekonominin ihtiya duyduu kalifiye elemanlar yetitirmek olduundan fertlerin manev-ruh-moral ihtiyalar ihmal edilmitir. Bylece insan iin sistem yerine sistem iin insan dncesi egemen olmu ve insanlar her hangi bir retim aracyla edeerde tutulmutur. Sovyet sisteminde halklara orijinal kltrlerini ancak sosyalist bir ierik tamak artyla koruma ve gelitirme imkan tannmtr. Resm kltr politikas, zellikle Stalin dneminde sanat dar kalplarda ve bask altnda tutan bir
183

bilig, Gz / 2006, say 39

biim kazanmtr. Sovyet kltr, btn halklar kapsayc bir temele oturma iddiasna karlk, ak bir ekilde Rus rengini n plana karm, bu da milliyeti akmlarn bu etkiden kurtulmaya ynelik bir mill kltr anlaynn domasna sebep olmutur (Ana Britannica 1987: XIX, 553). Bu eitim sistemi ve kltr politikalar bir noktaya kadar Sovyet halkna istedii ekli vermi, fakat gizlenen gerekler daha fazla gizlenemez, gerekler daha fazla saptrlamaz hale gelmitir. Buna tipik bir rnek, Dastann nl airi Resul Hamzatovdur.10 arlk idaresinin yklyla birlikte kurulan Sovyet sisteminde Lenin, yeni sistemin en byk rakibi olarak dini grm, ancak taraftar toplamak amacyla balangta din konularda halka serbestlik tanyor grnm ve bunu baarmtr.11 Stalin de din ile mcadelenin yava yava ve halk rktmeden, zararl ve temelsiz fikirleri dine katarak halk ondan soutmak, din ile komnizm arasnda benzerlikler kurmak ve halk sosyalizme altrmak suretiyle olabileceini savunmutur. (Stalin Klliyat, IV, 361) Stalinin bu gryle birlikte sistemin tek rakibi olarak grlen din ile sava yepyeni bir boyut kazanmtr. ldrlme veya srgn gibi dorudan ve cebr metodlar yerine, din adamlar ve dindarlarn ahs zaaf ve hatalar bytlerek dine mal edilmi ve onlarn ahsnda halk dinden soutulmaya allmtr. Din adamlarnn zellikle madd konulardaki zaaflar onlar gln duruma drecek ekilde ve abartl olarak sinema, tiyatro gibi kltr faaliyetlerinde ve basn-yaynda dile getirilmitir. Ayrca din eserlerin yok edilmesiyle12 halkn din kltrne hurafeler katlm, bunlar insanlara din gibi gsterilmitir. Yalnz din deerler deil, evrensel ahlk ve insan deerler de ypratlmtr.13 Bu ekilde bir taraftan dinden soutulan, dier taraftan da eitimin her kademesinde ateizm dersini okumak zorunda kalan insanlar, artk kendiliinden mabedin yolunu unutmulardr. SSCBde dine kar taknlan bu olumsuz tavr ve dine ilgi gsterenlerin madd-manev meyyidelerle toplumdan soyutlanmas sonucu Sovyet toplumunda dinin tesiri minimuma inmi, ateizmin hkimiyeti tesis edilmitir. Sovyet devrimiyle birlikte devlet ve dinin birbirinden ayrld SSCBde dinlere resmen rgtlenme hakk tannmamtr. Din ileri bir bakanlk konumunu tayan Din leri Konseyine verilmi; btn din cemaatlerin mabed ama ve kapatma, mabedlerin onarm, din toplantlar dzenleme gibi konularda bu kurulua bavurma art getirilmitir. Mabedler devlete ait olup, cemaatler yerel sovyet ile bir szleme imzalayarak bu yerleri kullanabilmitir. Din adamlarnn aylklar da cemaatlerce denmitir. Sovyetlerde dinden uzak kalmann dier bir sebebi de sosyalist sistemin ilk zamanlarnda yaanan byk ekonomik skntlar olmutur. Alktan yar toklua ulaanlar, Leninden yana olmaya ve onu desteklemeye balamlardr
184

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

(Hekimolu 1977: 5-6). nsanlar, artk kendi dinlerinin gereklerini yaayamaz hale gelmilerdir. Sistemin arklar arasnda ezilen halk, artk onun bir paras haline gelmitir. Sisteme bu denli boyun eiin, hatta din nderlerinden bir ksmnn komnistlere yardm etmelerinin bir dier sebebi, zulmnden usandklar arln yklmas halinde istiklllerini iln etme midini tamalardr. Bu mitle yaayan Mslman milletler de zamanla ahlak ve kltr deerlerinden uzaklamlardr. Ancak bu insanlar, sosyalist sisteme katkda bulunmak yle dursun, tersine onun yklmasnda nemli rol oynamlardr. Manev deerlerden tamamen soyutlanm olan Sovyet halknn yaam olduu bu boluk, madd-manev problemleri artan halkn kolayca alkolizme dmelerine sebep olmutur. yle ki, Gorbaovun ynetimi devrald 1985 yl verilerine gre, SSCBde hastalk anlamnda alkolik says 4.5 milyon, alkol bamllarnn says ise 20 milyondur. Sovyet dnr Simalev, Alkolizmin asl sebebi 20 yldr halkn yalanlardan, samalklardan ve yapacak bir ey bulunamamasndan yorgun dm olmasdr demektedir (Uluda 1992: 25). 1974te yaplan bir almada alkolizmin iilerin emek verimliliini % 10 orannda azaltt hesaplanmtr. Bu tehlike karsnda Gorbaov, bir anti-alkol kampanyas balatm ve iki talebini ksmak amacyla votka fiyatlarn iki misli ykseltmitir.14 Fakat bu zm olmam, karaborsa votka retimi ortaya kmtr. Evlerde iki retimi piyasada eker ktlna yol am ve dardan eker ithal edilmitir. Ayrca votka gelirlerinin azalmas sebebiyle devletin gelir kayb, 1989 btesinin yarsna eit olmu ve enflasyon bundan etkilenmitir. Bu sebeple 1990a doru bu kampanyann gevetilmeye balad grlmtr (Uluda 1992: 25). Anlalan o ki, bir fasit daire iine den SSCBde alkolizm, devlet veya halktan birini yutacak duruma gelmitir. imdilik SSCByi yutan alkolizm, gerekli tedbirler alnmad takdirde yalnz Rusya Federasyonu iin deil, dier cumhuriyetler iin de ok byk bir tehlike olmaya devam edecee benzemektedir (zsoy 1997: 275). 3.2.5. Basn-yayn ve kltr tekeli: Sovyet sisteminde basn-yayn devlet tekelinde tutulmu, radyo ve televizyon yaynlar parti ve devlet ynetimine verilmitir. Haber ve yorumlarn parti izgisine uygunluu sk skya denetim altnda tutulmutur. Sovyet kltr politikas, siyas, ideolojik ve bilimsel yaynlarn geni kitlelere ulatrma ilkesine dayanmtr. Bu amala devletin nclnde yaygn bir rgtlenmeye gidilmitir. zellikle krsal kesimde olmak zere lkenin her yannda kltr kulpleri kurulmu, bir ok fabrika, iftlik ve iletmede konferans salonlar ina edilmitir (Ana Britannica 1987: XIX, 554). nsanlara sistemi empoze etmek ve bunun dndaki grlerden uzak tutmak iin en cra, patika yollardan baka yolu bulunmayan kylerde bile ayda bir, zellikle Alman savayla ilgili, duygusal filmler gsterilmitir. Elinde alternatif vakit geirme imkan bulunmayan halk bu gsterilere katlmak zorunda kalmtr. Bu filmlerde duygusal temalar ilenmi ve
185

bilig, Gz / 2006, say 39

kahraman iiler nazara verilmitir. phesiz bu kapal sistem ierisinde de insanlar Sovyetler dnda neler olup bittiini merak etmiler, ancak bu merak gidermek hi bir ekilde mmkn olmamtr. Sovyet halknn d dnya ile balar tamamen kesilerek hr dnya ile sosyalist lkeler arasna demir bir perde ekilmitir. Radyo yaynlar bile tek kanall ve kablolu olarak halka ulatrlm, d dnyaya kapatlan halk, en iyi hayat tarz olarak sosyalizme artlandrlmtr. Halka sadece sisteme ynelik, vglerle dolu zel hazrlanm filmler gsterilmi, ayn ekilde sistemle ilgili vg dolu ve abartl kitaplar yazdrlmtr. Bu amala film yapmclar ve yazarlara ok byk nem verilmitir. Buna karlk, sistemin hatalarn gren ve buna tepki gsteren yazarlar da olmutur. Bu trl eserler nereden yazarlar ise, ya lkeden kamaya zorlanm, ya vatan haini olarak adlandrlm yahut mahkum edilip alma kamplarna srlmtr.15 Sovyet sisteminin insanlarn kltr dnyalarn ne kadar yozlatrdnn en nemli gstergelerinden biri Sovyet mimarisidir. Bugnk Sovyet corafyasnda estetii olan binalar Sovyetlerden nceki dneme ait olan tarih binalardr. Sovyet mimarisi ise, son derece zevksiz, kaba, kalitesiz binalar brakmtr.16 Binlerce yllk kltr ve medeniyetlerden bugne kadar ok deerli eserler kald halde, dnk Sovyet dneminden geride kalan, tarih deere sahip ve vnlebilecek, kayda deer bir kltr ve sanat eserinden bahsetmek zordur. Sovyetlerin insanla brakt en faydal eyin, tm insanln almas ve dikkatle izlemesi gereken ac dersler olduunu belirtmek gerekir. Burada komnist inin ayakta kalnn sebeplerine de ksaca temas etmekte fayda vardr. in, komnist sistemin esaslarna sk skya bal kalmakta SSCB kadar srarc davranmamtr. Komnizmin bu ikinci dev rnei, reformlara, artlar kritik noktaya gelmeden ve SSCBden ok daha nce balam ve baarl olmutur. Ekonomisini da aan in, bugn ylda 100 milyar $ akn miktar ile dnyada en fazla yabanc sermayeyi ekmeyi baaran bir lke konumuna gelmeyi baarmtr. inin nfus yaps SSCB kadar heterojen deildir. SSCBde Rus nfusun oran yardan biraz fazla iken, inde nfusun % 90dan fazlas Han etnik kkeninden gelmektedir. Rusyann muhafazkar Ortodoks yapsnn da reformlar engelledii, ancak inin byle bir engelle karlamad baz yazarlar tarafndan dile getirilmitir (Marsh 2003: 265). Bu arada inin Sovyetleri tketen ve d itibarn yok eden bir Afganistan ve ernobil rneklerini yaamadn, Sovyetler kadar ABDnin hedefi olmadn da unutmamak gerekir.

186

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

4. Sonu ve Dersler almadan elde ettiimiz en nemli sonu udur: Sovyet sistemi, ekonominin evrensel kurallarn saymamas, piyasann uzun sre kar konulmas mmkn olmayan arz ve talep glerine kar direnmesi; en nemlisi, teebbs hrriyetini tanmamas sebebiyle ayakta duramamtr. Buna karlk, hr teebbs ortamn hazrlayan abalar beklenmedik bir ekilde bu sistemin sonunu getirmitir. Bu paradoks bize, teebbs zgrlnn olmad bir ekonominin ayakta kalmas ve srdrlebilir bir kalknmann salanmasnn mmkn olmad dersini vermektedir. Dnyay cennete evirmek gibi ok byk iddialarla ortaya kan Sovyet sosyalist sistemi, byk bir fiyasko ile sonulanm, geride tarihte emsali grlmemi bir ekilde tam bir ekonomik, sosyal ve kltrel enkaz brakmtr. k sonras eski Sovyet toplumlar, dnya ile entegre olma yolunda her eye sfr noktasndan balama mecburiyetinde kalmlardr.
nsan yerine sistemi ama kabul etmek ve yaratlna aykr yntemleri ona dayatmak suretiyle, muhta olduu bu beer kaynan desteinden mahrum olarak tarih sahnesine km olan sosyalist sistem, Sovyet halklarna aclarla dolu baarsz bir tecrbe yaatmtr. Ancak, kapitalizm ve sosyalizm gibi iki ar utaki sistemlerin artlarn alp eksilerini reddeden ideal bir ekonomik sistem gelitirilmedii veya kapitalizmin zayf taraflar revize edilmedii takdirde, bugn dinlenmeye ekilmi bulunan sosyalizm, yeniden kapitalizme alternatif olabilir ve gemiteki ac tecrbeleri abuk unutan insanlardan bazlarnn onu bir mit olarak grme ihtimali her zaman iin sz konusu olabilir. Sovyet sisteminin knn insanlara brakt tarih ve evrensel dersler ise yle zetlenebilir: 1. zel mlkiyet ve hr teebbs serbest braklmal, mikroekonomik kararlar hr mteebbisler eliyle alnmaldr. 2. Bask ve iddete dnmedike kii ve gruplarn dnce ve inanlarn serbeste ifade etmelerine engel olunmamaldr. 3. Ne kadar zengin ve bol olursa olsun kaynaklar ekonomik kullanlmaldr. 4. Ekonomik ve sosyal zorunluluklar olmadka monopolist politikalardan kanmal, rekabet tevik edilmelidir. 5. Ekonomik hayatta ekonominin kurallar geerli klnmal, sistemin aksaklklar sosyal politikalarla telafi edilmelidir. 6. Fertlerin hukuku toplum hukukuna feda edilmemeli, her ikisi arasnda denge kurulmaldr.

187

bilig, Gz / 2006, say 39

7. Fertlerin teebbs yetenekleri planl bir eitimle gelitirilmeli, yenilik ve gelimeler tevik edilmelidir. 8. Bask ve iddete bavurulmamal, insanlar ancak ikna edilerek ynlendirilmeye allmaldr. 9. Fertlerin gnl gc daima zinde tutulmal, bunun iin ahlak, manev ve din deerler hibir ekilde bask altna alnmamaldr. 10. D ekonomik ilikiler tevik edilmeli; ok hayat sakncalar olmadka mal ve hizmetlerle retim faktrlerinin lkeleraras serbest dolamna engel olunmamaldr.

Aklamalar
1 2 3 4 5 6

7 8

Krueve eski Sovyet topraklarnda yaayan halk Hruov demektedir. H harfi boazdan hrlatlarak sylenir. Kolhoz, devlete ait topraklarda retim yapan kollektif iftliklere verilen addr. Bu iftlikler, belirlenmi bir kotaya gre rnlerini devlet kurulularna satmakla ykmldr. Kolhozlarn elde ettii krn bir blm yeleri arasnda paylatrlrd. Sovhoz, dorudan devlete iletilen iftliklere verilen addr. Sovhozlarn tm geliri devlete ait olup, iiler bu iftliklerde belirli bir cretle alrd. Nitekim 1986 ylnda retilen buzdolaplarn nemli bir ksm tketici tarafndan iade edilmi ve retim maliyetinin % 31i tamir masraf olarak harcanmtr. Ayn durum televizyon iin de geerli olmutur. Dastan ve Grcistanda yaptmz gzlemlerde, grldnde modeli 1960 veya 1970li rakamlarla ifade edilebilecek kamyonlarn 1985 model olduunu rendiinizde armamanz mmkn olmamaktadr. Bir rnek: Dastanda normal artlarda en fazla bir hafta srebilecek olan, 50-60 metre mesafeden bir binaya toprak stnden gaz borusu balama ii, zerine srarla gidilmesi ve takip edilmesine ramen bir aydan fazla srmtr. Bunun sebebi iilerin Sovyetler zamanndan kalma bir alkanlkla her gn bir-iki saatten fazla almamalaryd. Mevcud makinelerin kalitesi de dk kalm, ou i grmemitir. kn ilk yllarnda iftliklerin bir sr ie yaramaz tarm makinalar ile dolup tat gzlemlenmitir. Bu milliyetlerin ou kendi mill ve kltrel kimliklerinin ar bast belirli bir birlik cumhuriyeti, zerk cumhuriyet ya da zerk birim iinde ounluu oluturmaktayd. Ruslar, 1983 rakamlarna gre % 51,9 ile nfusun en byk ksmn oluturuyordu. kinci byk nfus % 15,8 ile Ukraynallardr. zbek, Kazak, Azer, Tacik, Krgz, Tatar, Trkmen, Yakut, Uygur.. gibi Trk kkenli topluluklarn says, Sovyet verilerine gre, toplamda % 15den fazla bir oran oluturmaktayd. (AnaBritannica, XIX, s. 550) ktisat unvanyla diploma verilen rencilerin transkriptleri incelendiinde, Komnist Parti ve SSCB Tarihi, Politik ktisat, Marksist-Leninist Felsefe, Bilimsel Komnizm, Bilimsel Ateizm, Planlama gibi dersler ok younluklu okutulduu halde Ekonomi biliminin bir ders olarak hi yer almad grlmektedir.

188

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

10 Stalin zamannda, mam milin bir ngiliz-Trk ajan olduu ve halklar arasnda dmanca kkrtmalar yaptnn resmen kabul edilmesi ve kitap ve ansiklopedilere bu ekilde yazlmas zerine, Sovyet kltr ile yetimi ve bu kltr benimsemi olan Hamzatov, mam adl bir iir yazarak, mam mile ok byk hakaretlerde bulunmutur. mamn mukaddes beldelerdeki lmne geberdi, mamn en sadk adamlar olan eenlere kurtlar, ngulara ylanlar, Ruslar iin ise, hem retici hem kardetirler diyen Hamzatov, daha sonra ok byk bir pimanlk duymu ve Benim Dastanm adl eserinde mam gerek yzyle uzun uzun anlatmtr. Hamzatov, O iirimden dolay Dastanllar beni baladlar m, milin glgesi beni balad m bilmiyorum, ama ben kendimi hi bir zaman balamayacam demitir. (Bice 1991: 143) Sovyetlerde kltr tahribatnn ne boyutlara ulatn ve halkn ne derece yanltldn gstermesi bakmndan ilgin olan Hamzatov rnei, bu insann kendisini bu durumlara dren Sovyet rejimine daha ne kadar gvenebileceini de ortaya koymaktadr. Kendisi gibi bir Avar olan rkda mam mile yapt ve sistemin sebep olduu bu fhi hatann onun mill duygularn n plana kartmaktan baka bir sonu vermedii tahmin edilebilir. 11 Nitekim Lenin, 7 Aralk 1917de btn Rusya ve ark Mslmanlarna hitaben, Camileri... ar hkmeti tarafndan imha edilen siz ey Mvery- Kafkasya Trk ve Tatarlar! Bundan sonra mill ve meden messeseleriniz serbest ve masn (korunmu) ilan olunuyor. Mill hayatnz istediiniz gibi kurunuz. Hatta isterseniz Rusyadan ayrlnz demi, (Hzal 1961: 59; Bala 1991: 85) ancak imkan ve frsatlar ele geer gemez dini yok etmek iin metodlar uygulamaya konmutur. 12 Sovyet corafyasnda bata camiler olmak zere tm mabedler yklm, sembolik olarak bazlar braklmtr. Grcistan ise, kiliselerin yklmad bir lke olarak dikkat ekmektedir. Bunda bu lkenin Stalinin lkesi olmasnn rol olduu tahmin edilmektedir. 13 Bugn uygar dnya lkelerinde tuvaletler kapal mekanlar olarak ina edilirken, SSCBde umum tuvaletlerin kapsz olmas dikkat ekmektedir. Dastanda zellikle genlerin komnist ideoloji ile eitildikleri Rusada lager denilen ve her trl tesisin bulunduu dinlenme kamplarnda ise, tuvaletlerin, kz-erkek ayr olmakla birlikte, kendi iinde kapsz ve blmesiz olduu gzlemlenmitir. 14 Bilindii gibi Dastan, bugn Rusya Federasyonu iinde olduu gibi SSCB iinde de zm ve arap retimi en fazla olan cumhuriyettir. Gorbaovun, bu kampanya erevesinde Dastandaki zm balarn sktrmesi nemli miktarda gelir kaybna yol amtr. arap retiminin Dastan ekonomisi iin ne anlam ifade ettii, 1990l yllardaki ekonomik kriz sebebiyle bir ok fabrika kapal iken, arap fabrikalarnn tam kapasite almasndan kolayca anlalabilir. 15 Bunlardan en mehuru, Arhipelag Gulag (Gulag Takm Adalar) adl kitab sebebiyle 1974te vatana ihanet suuyla vatandalktan karlan ve lke dna srlen Aleksandr Soljenitsindir. Yazar kitabnda, Stalin dneminde byk bir yaygnlk kazanan hapishane ve alma kamplar an anlatm ve Sovyet yetkililerin uygulad tutuklama, sorgulama, yarglama ve infaz yntemlerini ele almtr. Batnn sahip kt dnyaca nl bu yazar, daha 1945te yazd bir mektupta Stalini eletirdii iin tutuklanm ve 8 yl hapis ve 3 yl srgn cezasna arptrlmtr. (AnaBritannica 1987: XIX, 497)
189

bilig, Gz / 2006, say 39

16 Estetii olmamakla birlikte, bu binalarn, Sovyet corafyasnda bol bulunan demirin saknlmadan kullanlmas sebebiyle salam olduu gzlemlenmektedir. Saklanabilecek her trl kymetli malzeme yamalanrken, bol bulunan ve saklanmas mmkn olmayan demirin, el altndan gizlice satlsa bile, inaatlarda teknik ihtiyalar lsnde kullanld sylenebilir.

Kaynaka
Albertini, I. M. (1990), Ekonomik Sistemler, (ev. Cafer Unay), Bursa: Ekin Kitabevi. Aliyeva, V. F. (1984), Na godo na seleniye Dagestana, Dagupedgiz, Mahakala. AnaBritannica (1987), Genel Kltr Ansiklopedisi, , stanbul: Ana Yaynclk. Artam, Atila (1993), Trk Cumhuriyetlerinin Sosyo-Ekonomik Analizleri ve Trkiye likileri, stanbul: Sabri Artam Vakf. Bala, Mirza Mehmetzade (1991), Mill Azerbaycan Hareketi, Ankara: Azerbaycan Kltr Dernei Yaynlar, No: 40,. Besmley, V. (1977), Ethnic Aspects of Contemporary Nationality Processes, Historiya USSR, Moscow, May-June 1977. Bice, Hayati (1991), Kafkasyadan Anadoluya Gler, Ankara: Trkiye Diyanet Vakf. Bogolbova, L. N. (1993) & Lazebnikova, A. ., Ekonomieskoye i Sotsialnoye Razvitiye Sovremennogo Obestva, Moskova: Prosveeniye. Boyden, Bruce, The Carter-Reagan Arms Build-Up and the Collapse of the Soviet Union http://www.omnivore.org/bruce/papers/Sovdra2!.pdf, (Eriim Tarihi: 28 Aralk 2004). Caroline, Kennedy-Pipe (1999), Getting It Right, Getting It Wrong: The Soviet Collapse Revisited, International Affairs, 00205850, April 1999, Vol. 75, Issue 2. Ellman, M. (1993), U kraha mnogo priin, Vopros Ekonomiki, say: 11, Moskva. Ellman, Mchael (1997), & Kontorovch, Vladmr, The Collapse of the Soviet System and the Memoir Literature Europe-Asia Stuies, Vol. 49, No. 2, s. 270. Makalenin html versiyonu iin bkz. http://www.artsci.wustl.edu/~filippov/courses/L32_4432/The%20Collapse%2 0of%20the%20Soviet%20System.pdf. (Eriim tarihi: 25 Aralk 2004) Ellsworth, P.T. (1984) & Leith, J.Clark, The International Economy, New York: Macmillan Publishing Co.. Gorbachev, Mikhail (1987), Glastnost Asl Neyi stiyorum, (ev. T. Tarcan Candan ve A. Cemal), stanbul: Dnem Yay. Hekimolu smail (1977), Rusyadaki Mslmanlar Komnistlerin Esaretine Nasl Dt?, stanbul: Yeni Asya Yaynlar. Hzal, Ahmet Hazer (1961), Kuzey Kafkasya, Ankara: Orkun Yaynlar.
190

zsoy, Sovyet Sisteminin knden Tarih ve Evrensel Dersler

Jiltsova, E. . (1993), Yegorova, E. N., Suholet, . N., Politieskoye i Duhovnoye Razvitiye Sovremennogo Obestva, Moskva: Prosveeniye. Kennedy, Paul (1990), Byk Glerin Ykseli ve kleri, (ev. Birtane Karanak), Ankara: Trkiye Bankas Kltr Yaynlar. Kurat, Akdes Nimet (1993), Rusya Tarihi, 3. Bask, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yaynlar. Kuyucuklu, Nazif (1982), ktisadi Olaylar Tarihi, stanbul: st. n. Siyasal Bilimler Fakltesi Yayn No. 3. Lenin, V.., Polnoye Sobraniye Soineniy, tom 27. Levada, Iurii Aleksandrovich (2001), Homo Post-Soveticus, Sociological Research, Vol. 40, no. 6, NovemberDecember 2001. Levy, Herman (1913), Economic Liberalism, London: Macmillan Publishers Ltd. Magstadt, Thomas M. (1978), Communism Between Marx and the Marketplace: Implications for U.S. Foreign Policy, http://www.cato.org/pubs/pas/pa087es.html (Eriim tarihi: 4 Haziran 2004). Maillet, Jean (1983), ktisadi Olaylarn Evrimi, (ev. Erturul Tokdemir), stanbul: Remzi Kitabevi. Marsh, Christopher (2003), Learning from your comrades mistakes: the impact of the Soviet past on Chinas future, Communist and Post-Communist Studies (www.elsevier.com/locate/postcomstud), 36. Makalenin html versiyonu iin bkz. http://www3.baylor.edu/~Chris_Marsh/cpcs3.pdf (Eriim Tarihi: 20 Aralk 2004) Mayer, Tom (2002), The Collapse of Soviet Communism: A Class Dynamics Interpretation, Social Forces; March 2002, Vol. 80, Issue: 3. (URL and persistent link: http://search.epnet.com/direct.asp?an=6394789&db=aph) McEachern, William A. (1997), Economics: A Contemporary Introduction, USA: International Thomson Publishing. Nove, Alec (1978), An Economic History of the USSR, A Pelikan Book, Repro. zsoy, smail (1997), Dastann Sosyo-Ekonomik Tarihi, zmir: Kaynak Yaynlar. Papava, Vladimer (2002), Necroeconomics - the theory of post-Communist transformation of an economy, International Journal of Social Economics, Vol. 29, No. 10. Puffer, Sheila M. (2002) & McCarthy, Daniel J., Organizational Change in Large State Enterprises, Journal of Organizational Change Management, Vol. 6, No. 3. Roberts, Paul Craig (2002), My Time with Soviet Economics, The Independent Review, Vol. VII, No: 2, Fall. Ryapolov, Gregory (1966), I was a Soviet Manager, HBR, Jan-Feb.

191

bilig, Gz / 2006, say 39

Stanley Rothman (1978) & George W. Breslauer, Soviet Politics and Society, St. Paul, Minn, West. Stone, L. (1983), Europe Transformed 1878-1919, London. ehet, N. (1993), Sotsializm Kak Odno Gosudarstvennoye Predpriyatiye, Vopros Ekonomiki, say: 11, Moskva. ehet, N. (1993a), Sotsializm: Vidimost i Realnost, Vopros Ekonomiki, say: 11, Moskva. Thorelli, Hans B. (1965), Libermanism is not Liberalism, Business Horizons, Summer 1965. Treml, V. (1993), Dve Pozitsii, Voprosi Ekonomiki, say: 11, Moskva. Uluda, lhan (1992) ve Mehmedov, Salih, Sovyetler Birlii Sonras Bamsz Trk Cumhuriyetleri ve Trk Gruplarnn Sosyo-Ekonomik Analizi Trkiye le likileri, TOBB, stanbul. lken, Yksel (1964), 20. Yzylda Dnya Ekonomisi, . . ktisat Fak. Yay., stanbul. Yaln, A. (1990), Dou Avrupa ve Sovyetler Birliinde Son Gelimeler, Trkiye ktisat, Yl: 3, Say: 7, Mart1990.

192

Historical and Universal Lessons from the Collapse of the Soviet System
Prof.Dr. smail ZSOY
Abstract: Based on observations lasting more than ten years in Daghestan and Georgia in anddition to literature survey, this study investigates the should-be-taken lessons from the Soviet system, the largest but the most short-lived one of the world empires leaving the worst debris behind, by considering its causes of collapse. After giving a brief economic history of the system and its failure, these reasons are dealt with in two categories: internal and external ones. Initially created to sustain the system, the model of Soviet man did nothing other than destroying it. Given, finally, the lessons from the fall, the paper concludes that the rejection of free enterprise and competition by the system was the primary cause of the collapse. Surprisingly concluded, however, that reform attempts to lay a ground for free enterprise paradoxically gave an end to the Soviet system. We deduce from that paradox that neither can an economic system without free enterprise survive nor can a sustainable economic development be achieved without it. Key Words: USSR, Soviet socialist system, central planning, monopoly, free enterprise, Soviet man / nation, Soviet manager / director, necroeconomy

International Black Sea University (IBSU), Faculty of Social Sciences, Department of International Ekonomic Relations / TIBLISI, GEORGIA ismailozsoy@yahoo.com; iozsoy@hotmail.com

bilig Autumn / 2006 Number 39: 163-194 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

, .

: , 10 , , , ; , . , , , : . , " ", , . , , , , . , , , . , . : , , , , , / , ,

, / ismailozsoy@yahoo.com

bilig osen# 2006 vpusk: 39: 163-194 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Mool ve Trk-slm Devletlerinde Suyurgal Uygulamas


Dr. Kzm PAYDA

zet: Uygurca'da suyurgamak sznden alnan suyurgal kelimesi, hkmdarn bir kimseye ba ya da hibede bulunmasdr. Suyurgaln belirgin olan zellii irsen intikal etmesidir. Suyurgal uygulamas Moollar'n ran' ele geirmelerinden sonra olduka yaygnlamtr. Suyurgal olarak verilen arzi mlk olarak ahsa gemekte idi. Suyurgal sistemi, toprak sahipliinin gelimesi sonucu ortaya km, Azerbeycan, ran ve komu lkelerin feodalleme srecinde nemli rol oynamtr. Suyurgal messesesi Moollar, Timurlular, Kara-Koyunlular ve Ak-Koyunlular dneminde yaygn olarak kullanlmtr. Safevler dneminde ise bu messeseye snrlandrlma getirilerek yerini tiyul almtr. Anahtar Kelimeler: Suyurgal, Arzi, Ba, Moollar, Timurlular,

Giri: Devlet hizmetinde bulunan yksek askerlere, byk baarlar karl ve mkfat olarak emlk ve arazi temliki yaplmtr. Bu gibi araziye, Trke kop (Moolca: khob) denilmitir. Seluklular'da bu nevi kaplara Arapa olarak "ikt-i temlik" denilmitir. Temlik, ikt1 ve tmarlarn verilmesi keyfiyeti, lhanllar'da ve dier Mool uluslarnda, Uygurca suyurgamak2 sznden alnarak, suyurgal tbiriyle ifade edilmitir (Togan 1981: 287). Suyurgal, hkmdarn bir kimseye bata (emis 1357: 155) ya da hibede bulunmas bir baka ifade ile armaan vermesidir (Fragner VI: 504). Ancak suyurgaln en belirgin zellii, irsen intikal etmesi idi (Doerfer: 351; Anonymous 1943: 27). Suyurgal uygulamas, Moollar'n ran' ele geirmelerinden sonra olduka yaygnlamtr (Deny 1957: 265 n.11). O dnemde suyurgall arzi mlk halinde idi; yani verilen kimsenin mal idi (Uzunarl 1988: 236).
Suyurgal sistemi, toprak sahipliinin gelimesi sonucu ortaya km, Azerbaycan, ran ve komu lkelerin feodalleme srecinde nemli rol oynamtr (Efendiyev 1979: 168). Hkmdarn hizmetindekilere ihsan olarak ifade edilen suyurgal tabiri ile daha ok bir arzi kastedilmitir. Bununla suyurgal sahibi btn vergi ve resimlerden muaf tutulmu ve daha nce devlet hazi-

Harran niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Tarih Blm / ANLIURFA kazimpaydas@ yahoo.com

bilig Gz / 2006 say 39: 195-218 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2006, say 39

nesine denmekte olan vergileri toplama hakkn kazanmtr. Bu messese zamanla veraset yolu ile intikal eder hale gelmi, din adamlar ve ibadet yerleri iin de verilmitir (Aka 1991: 112). Hkmdar tarafndan bir ahsa suyurgal verildii zaman, hkm yazlmakta ve ona bir suyurgal belgesi (ehkam- Suyurgal, nean- Suyurgal) verilmekteydi (Busse 1959: 151; Ferzeliyev: 76). Ayrca suyurgal sahibinin muaf olduu vergilerin isimleri tek tek bu belgede belirtilmekte idi (Fragner 505; Buse: 159). Suyurgal sahipleri kendi topraklarnda tam bamszdlar ve devlet memurlarnn o topraklardan vergi toplamalarna izin verilmedii gibi, memurlarn o topraklarn yaknna gelmesi bile yasakt (Busse: 152; Ferzeliyev 1983: 76). Suyurgaln en nemli yap talarndan biri ise mali dokunmazlk imtiyaz idi (Fragner: 511). Suyurgaln'n geirmi olduu evreleri daha iyi anlayabilmek iin onun genel yapsn bu ekilde grdkten sonra, Moollar, Timurlular, Kara-Koyunlular, Ak-Koyunlular ve Safevler dnemindeki uygulama eklini tarihi geliim sreci ierisinde ele almaya alalm. Moollar Dneminde Suyurgal: Suyurgal Moollar zamanndan yakn zamana kadar ran'n sosyal yaamnda ve ynetiminde nemli bir rol oynad (Busse: 97). A. Alizade'ye gre, suyurgaln zel toprak eklinde irsen tevcihine ilk kez Redidin'in mektuplarnda rastlanlmaktadr (Efendiyev: 168). Redidin bu mektubunda Turan emlknn bir ksmn sultanlara ait olan suyurgallerin oluturduunu belirtmektedir (Redidin 1364: 233). Ancak suyurgaln askeri veya sivil hizmet karlnda tevcihi daha sonralar, yani XIV. yzyln ikinci yars ile XV. yzylda Celayirliler, Kara-Koyunlular ve Ak-Koyunlu devletlerinde ekillenip yaygnlamtr (Efendiyev: 168). Bununla birlikte, Cengiz Han 1207 ylnda Merktler'in Selenge rma havzasndaki yerlerini zaptettiinde, bu yerleri gemite gsterdii hizmetine mkfat olmak zere Sorgan-ira'ya temlik sfatyle vermiti ve onun bu otlaklarn vergilerinden muaf tarhan3 olarak defterlere geirilmesini emretmiti (Doerfer: 351; Togan: 288; Vladimirtsov 1987: 105). Esasen, orijinal olarak hkmdar tarafndan verilen ba ya da bahetmek deyimi lhanllar'n ok erken dnemlerinde bu genel anlama sahip bulunmaktayd (Fragner: 504-505). Suyurgallar, lhanllar'da sadece lhanlar'n kadnlar ve dullar ile onlarn erkek kardelerine ve oullarna verilmi olmayp, ayn zamanda terhis ve taltiflerinde devlet memurlarna, generallere ve askerlere irs cret olarak da verilirdi. Maliye vezirliinin husus dairesi bu i ile alkal olan meselelerle urayordu (Spuler 1987: 158). lhanllar dneminde, Ebu Said'in 730/1320 tarihli bir fermannda, Safevler'in atas eyh Safi'nin mridi eyh Zahid'in ailesine byle bir in'am verilmitir. Suyurgal stlah bu belgede yoktur ve bu durum Belenitsky'nin, suyurgal uygulanmasnn Seluklular zamanna kadar geriye gittiini ve an196

Payda, Mool ve Trk-slm Devletlerinde Suyurgal Uygulamas

cak 14. yzyln ikinci yarsnda ismen de grnd fikrini dorulamaktadr (Minorsky 1954: 516). nk bu belge suyurgal fermanlarnda olduu gibi ilk olarak Farsa'da bile kullanlan Trke szmz hitab ile balar ve onu Ebu Said'in ad takip eder. Suyurgal fermanlarndaki bu hitab ekli, ah Tahmasb'a kadar ran'da yrrlkte kald (Minorsky 1954: 526). Belgede, ba sahibinin karlarn korumalar istenilen baz grevlilerin ad verilmektedir. Bunun yannda fermana kar gelecek olanlar cezalandrlacaklarna dair tehdit edilirler. Bundan baka, belgenin yazl tarihi olarak 720/1320 tarihi ve yazld yer olarak da Sultaniye'nin ismi belirtilmitir. Ayrca, fermanda onay imzalar olmamakla birlikte, drt yksek grevlinin isimleri de bulunmaktadr (Minorsky 1954: 527). Bu durum suyurgal uygulamasnn ikt messesesi ierisinden ktn gstermektedir. Esasen, ikt usul ok eskiden beri btn devletlerde vard. Bir memleketi elde eden hkmdar, orann arazisini hizmetlerine karlk olarak kumandanlarna verir, onlar da bunu maiyetlerindeki askerlere tevzi ederlerdi. Kumandan sadakat ettii mddete bu araziye sahip olurdu; aksi takdirde elindeki arazi hkmdara, yani hazineye intikal ederdi (Uzunarl: 17). Buna benzer olarak Mool hkmdarlar da hizmetlerine girenleri eitli ekillerde dllendirmekteydiler. rnein, am ve Haleb merasndan olan Kara Sungur ve Efram ile Mooltay ve Aydod, Olcaytu sultann huzuruna geldikleri zaman Olcaytu onlarn her birine belirli bir makam vermiti. Bunlarn yannda, Meraga'nn ynetimini Karasungur'a vermi, Aydod'ya ise Esadabad' suyurgal olarak vermiti. Ancak suyurgal iktdaki gibi hizmet karl olarak deil, ou kez bir ba olarak verilmekteydi. Bu ynyle iktnn, Moollar dneminde deierek daha sonralar ba eklini alaca suyurgal uygulamasnn yava yava baladn syleyebiliriz (Ebr 1317: 40). Moollarn vermi olduklar suyurgallerin ise haddi hesab yoktu (Zeki Velidi 1931: 38). Celayirliler'in ynetimi altnda ise, suyurgal iktnn hem daha gelimi bir ekli haline gelmi, hem de idari bir baklk durumuna gemiti. Ondrdnc yzyln ortasndan sonra ise suyurgal terimi, iktnn yerini ald (Petrushevsky 1968: 520). Timurlular Dneminde Suyurgal: Timurlu Devleti'nin basit zelliklerinden biri, ordunun nemli bir kuruluu olan feodalizm idi. Balca varisler kabile bakanlar dahil yksek kumandanlklar ellerinde tutanlar ve ehzadeler idiler. ahruh'un ynetiminin balarnda, eski iktnn daha bir gelimii olan ve suyurgal olarak bilinen messeseye rastlyoruz. Etimolojik (kkenbilimsel) olarak bizim grm olduumuz bu durum, hkmdarn hizmetinde bulunan ahslar dllendirmesi ya da onlara byk bir hediye vermesi anlamna gelir. Suyurgaldaki uygulama, iktdakinden4 farkl olarak sahibine
197

bilig, Gz / 2006, say 39

hem dokunulmazlk ve mali egemenlik haklarn hem de idari ve adli haklarn vermitir. Timurlu ynetimindeki btn eyaletler son derece geni tmarlardan olumaktayd. Bu durum, zamanla suyurgala dnerek kaltmsal bir hal ald ve bu sadece askerlerle snrlandrlmad; ayrca sivillere de verildi (Roemer 1993: 131). Bu dnemde, mer eyh ve daha sonra onun olu olan Pir Muhammed'e kadar suyurgal olarak verilen yerlerden zellikle iraz'n bakenti olan Fars5, ran'n geni eyaletleri arasnda yer almaktayd. Bunun yannda skender'in ynetimi altnda Firuzkuh, ah Sleyman'n ynetiminde Rey, Emir duku ynetimi altnda Hamedan ve Rstem'in ynetimi altnda sfehan gibi kk valilikler ve orta hacimde olan bir ok suyurgal de vard. Valiliklerin ounluu Timur'un akrabalarna ya da torunlarna ait olmasna ramen, bu ekildeki in'amlar ve grevler bunu hakkeden askeri kumandanlara da verilmekteydi. Bu ekildeki atamalar, zamanla kaltmsal olarak bahedilmi olan suyurgal diye adlandrlan bir tmarn eklini alabilmekteydi (Roemer 1993: 94). Suyurgal, bu ekliyle yarglama hakk ve ynetimini de iine alan eski iktnn daha kapsaml bir ekline dntrld (Busse: 98; Roemer VI, 1993: 94). Bundan baka suyurgal, sahibine vergi muafiyeti de getirdi. Bu nokta, daima suyurgallarn verilmi olduu fermanlarda detayl bir ekilde belirtildi. Bylece, dokmanlarn yzeysel bir kontrol vergilerden muafiyet imtiyaznn suyurgalden ayr bir unsur olduu izlenimini verebilir. Fakat, bu doru deildir; her suyurgal ba vergilerden ban verilme zamann da gsterir ve ou zaman o vergi gelirinde bir art olduunda bu durum belirtilir. rnein, rn artmasnda haracn, ya da suyurgal blgesinde yaayan gayrimslimlerin nfusu oald zaman verginin retim fazlas, suyurgal elinde tutana verilecekti (Fragner: 505). Bu dnemde suyurgallarn verilmesi tamamiyle hkmdarlarn keyfi davranna balyd. rnein, Timur zamannda dmana kar baar gsterenlere mkafat olarak suyurgal verildii gibi, kendisine Tarhanlk berrat da bazen verilmekteydi (m 1987: 129). Timur, Fars eyaletinde karklklar kmas zerine, buray Emirzade mer eyh Bahadr'a suyurgal olarak balam, btn iraz askerlerini de onun hizmetine vermiti (m: 165). Bunlardan baka, Timur'un Kerkk kalesini Emir Ali Musullu'ya suyurgal olarak vermesi, bize kalelerin de suyurgal olarak verildiini gstermektedir (Yezd 1336: 469). Timur Ahlat'a doru giderken, bu srada Emir Timur'a bir ok hizmetleri gemi olan Adilcevaz emiri Emir Hokan, Timur'un huzuruna ktnda, Ahlat vilyeti suyurgal olarak kendisine verildi (Yezd: 488). Benzer ekilde ahruh da Herat'a doru ilerlerken (Aka 1994: 76), aburgan' Seyyid Ahmed'e suyurgal olarak vermiti (Semerkand 1360: 103). Dier taraftan Timur, bazen dmanlarn yendikten sonra onlarn gstermi olduklar mert198

Payda, Mool ve Trk-slm Devletlerinde Suyurgal Uygulamas

lik ve kahramanlktan dolay onlara suyurgallar vermitir (m: 107). Timur muharebelerde cesaret ve fedakarlkla, hatta yaral olduu halde arpmay srdren emirlerine de dl olarak suyurgallar vermekteydi (m: 115). Timur gibi ahruh da her frsatta taraftarlarna suyurgallar datt. rnein, O Sleyman ah'a Serahs' suyurgal olarak vermitir (Aka 1994: 66). Emir Hudaydd tehlikesi ortadan kalknca da ahruh, Emirek Ahmed'e de zkend'i suyurgal olarak vermitir (Semerkand I: 142; Aka 1994: 87). Bunlara benzer olarak, Babur de Horasan'a hkim olduktan sonra, kardei Aluddevle'ye Kuhistan'daki6 Tun kasabasn suyurgal olarak verdi (Hondmir: 31). Yezd'den sonra Eberkh zerinden iraz'a gelen Babur, burada daha nceki hkmdarlarn, zellikle de dedesi ahruh zamannda verilmi olan nianlarn imzalanmasn, suyurgal ve msellemlerin geerli saylmasn buyurdu (Aka 2001: 41). Bu durum da bize, mutad olmasa da suyurgallarn yeni hkmdar tarafndan tasdik edildiini gstermektedir. Yine Babur, 2 Austos 1452 ylnda (Tihran II: 331; Terc. 199; Aka 2001: 42) Horasan'a doru ilerlerken, yolu zerindeki Yezd'i Timur'un olu Cihangir kolundan gelen Halil Sultan'a suyurgal olarak verdi (Ktib: 266; Aka 2001: 42). Horasan'a kam olan Sencer Mirza, 858/1454 yl sonlarnda Murgab suyu kysnda, Mvernnehr seferinden dnmekte olan Babur'n huzuruna km ve kendisine Merv, Mahan ve Cam yresi suyurgal olarak verilmiti. Bunlardan baka Babur Mirza, Emir Halil'i Sicistan'a gnderdikten sonra ona suyurgal bahetti (sfizar II 1339: 181). Benzer ekilde Emir Hasan Timur'a, Curmagan suyurgal olarak verilmiti (sfizar: 354). Bu davranyla Babur, vermi olduu bu irili ufakl suyurgallar sayesinde otoritesini her tarafa yaymaya almt. Bu dnemde suyurgallar airlere de verilmitir. rnein, byle bir ban Selman Savaci'ye7 verildiini grmekteyiz (Fragner: 507). Orta ve kk lekli suyurgallar ise, genel olarak ulemaya verilmekteydi (Fragner: 510). Bunlarn yannda durumlarn kuvvetlendirmek isteyen hanedan yeleri de her frsatta bu messeseye bavurmulardr. rnein, Baysungur'un olu Sultan Muhammed, dedesi ahruh'a kar 850/1446 ylnda ayaklanarak harekete gemi ve sfehan'a geldiinde reyay memnun edebilmek iin vergi defterlerini imha ettirerek, halkn tahsildarlarn elinden zad edildiini iln ettirmiti (Ktib 1345: 235: Aka 1994: 165); bu arada sfehann kadlarna, limlerine, sdtna ve dier ileri gelenlerine suyurgallar ile eitli hediyeler vermi ve onlar bu yolla kendisine itaat etmeye davet etmi, verdii bu suyurgallar ile de kendi otoritesini burada kuvvetlendirerek taraftarlarn oaltmak istemiti (Tihran II 1993: 287; Terc. 2001: 172-173). Grld gibi, Timurlular zamannda bir ok arazi suyurgal olarak verilmitir (Fragner: 507). Bunlarn bykl ise deiik oranda olabilmekteydi.
199

bilig, Gz / 2006, say 39

rnein, kyler ya da kylerin bir blm suyurgal olarak verildii gibi, kk ya da byk mntakalar ve hatta vilayetler de bir btn olarak suyurgal eklinde balanmaktayd. Byk suyurgallar sz konusu olduunda, sahipleri tarafndan kullanlabilen maddesel g ve ayrcalk haklar ylesine geniti ki, onlar sadece ekonomik deil, ayn zamanda politik g de kazanabiliyorlard. Zamanla elde edilen bu haklar sayesinde suyurgal kurumu merkeziletirmeye direnen devlet iindeki btn gler iin temel bir dayanak oluturdu. Bu sebeple, imtiyaz haklarnn hem mutlakyeti hem de alan bakmndan en byk suyurgallara 9/15. yzylda rastlyor olmamz artc deildir. Ak-Koyunlular ve Kara-Koyunlular'da olduu gibi Timurlular'da da gze arpan gevek politik devlet yapsnda, byk topraklar suyurgal olarak balanmtr. Yeni blgeler devletin ynetimi altna girdii zaman, daha nceki yneticilerin topraklar sk sk onlara suyurgal olarak geri verilirdi (Fragner: 506). Ancak suyurgallarn genel olarak dl biiminde verildiklerini ve kaltmsal zelliklerini de koruduklarn grmekteyiz. rnein, Timur dneminin nemli ahsiyetlerinden biri olan Emir ah Melik, Timur'un vasiyetinin aksine ahruh'u desteklemi ve onun hkmdar olmasnda balca amil olmutur. Kendisi balangta Semerkand hkimi Ulu Bey'e atabeg olarak tayin edilmiti; fakat, Ulu Bey'in srar sonucu bu grevden alnm ve kendisine suyurgal olarak Harezm verilmiti. O, bunun zerine suyurgal blgesine gitmi ve lmnden sonra da suyurgal olu Emir brahim'e devredilmiti (Aka 1994: 146 n. 265). Burada grld gibi suyurgallar daimi olduu iin babadan oula gemekteydi. Suyurgal sahibi ld zaman, bu hak ounlukla miras olarak ocuklarna gemekteydi (Lambton XIV: 48). rnein ahruh olu Baysungur'un 7 Cemaziyelevvel 837/20 Aralk 1433 tarihinde vefatnn ardndan, onun kalan mallarn taksim ettirdi (Aka 1994: 148). Suyurgal olan vilayetleri de ahzadenin olu Mirza Rkneddin Alddevlele'ye tefviz etti (Semerkand II / II: 666). Genel olarak suyurgallar verildii zaman hkmdar tarafndan bir ferman da verilmekteydi.Bu fermanlar hkmdarn ismi belirtildikten sonra her zaman Szmz hitabyla balard. Timurlular'da byle bir belgeye 22 Muharrem 825/16 Ocak 1422 tarihli ahruh'un vermi olduu bir suyurgal fermannda rastlamaktayz. Bu suyurgal ferman, daha sonralar Kara-Koyunlu ve AkKoyunlular'da grlen fermanlara benzemektedir. Bu fermanda ise, vergi toplayclarnn suyurgal mntakasna gnderilmemesi ve onlardan vergi talep edilmemesi istenmektedir. Ayrca fermanda, suyurgaln ba olduu da vurgulanmtr (Deny 1957: 255). Bunlara ilaveten, hkmdarlarn verdikleri bu fermanlarda, suyurgal topraklar zerinde taleplerde bulunmalar yasaklanm olan memurlarn tmnn bir listesi de verilmitir (Fragner: 505; Minorsky 1939: 953-954).
200

Payda, Mool ve Trk-slm Devletlerinde Suyurgal Uygulamas

Verilen bu suyurgal fermanlarnda suyurgal sahiplerine pek ok avantajlar salanm, karlnda da onlardan askeri hizmet vermeleri, ya da en azndan iyi techizatlandrlm asker bulundurmalar istenmitir. Ancak, baz suyurgal sahipleri rnein seyyidler, kadlar ve ulema bu tr zorunlu hizmetlerden de muaf tutulmulardr (Hondmir 1333; Fragner: 506). Dier taraftan ikt keyfi bir sebepten dolay her zaman iptal edilebildii halde (Kymen II: 350), suyurgal ancak baz durumlarda geri alnabilmekteydi. rnein, Irak'n baz vilayetleri Timurlu Mirzalar'dan Sultan Muhammed'in suyurgal idi. Ancak bir mddet sonra, onun adamlarnn fazla vergi toplamak iin halka zulmettikleri haberi Herat'a ulatnda (Aka 1994: 161, n. 337), ahruh Sultaniye ile Kazvin'in onun suyurgali olmasn buyurmu ve Mirza'dan geri alnan dier yerlerin idaresini Hace emseddin Muhammede vermiti (Semerkand II/ II: 795). Mirza Muhammed Cuki'nin Serahs yaknlarnda vefat etmesi zerine (Aka 1964: 163) de, suyurgal ve mallar oullar Mirza Muhammed Kasm ile Mirza Ebubekir arasnda taksim edilmiti (Mirhond VI 1339: 728). 15. yzyln byk suyurgullar ise gl emirlerin, ounlukla da Trkmen kkenlilerin ellerinde bulunuyordu. Bu durum da onlarn siyasi gcnn temelini oluturdu. Byk suyurgallarn sahipleri, az ok kendi topraklar zerinde bamsz ynetici durumunda idiler. Ancak bu emirler, kendi hkmdarlarnn askeri operasyonlarnda aktif bir rol almaya mecbur brakldlar. Yine de byk suyurgal sahipleri ellerinde bulundurduklar g ile nemli bir konumda bulunmaktaydlar. Bu sebeple, byk suyurgallarn snrlandrlmas devleti merkeziletirmek isteyen bir hkmdar iin en nemli koul oldu (Fragner: 510). Kara-Koyunlular Dneminde Suyurgal: XV. yzyln birinci yarsnda, Kara-Koyunlular'n egemenlii dneminde tm vilayet ve blgeler suyurgal olarak tevcih ediliyordu. yle ki, Kara Yusuf'un 30 Austos 1410 tarihinde son Celayirli sultan Ahmed zerindeki zaferinden ve Tebriz'i ele geirmesinden sonraki ilk faaliyetlerinden biri, gebe askeri soylulara byk apta suyurgal, para ve hediye datmak oldu. irvanah brahim ile Grc kral II. Konstantin'in birleik kuvvetlerine kar savaa hazrlanan Kara Yusuf, bu siyasetle Gney Azerbaycan'n yerli feodallerinin desteini salamay hedeflemekteydi. Bu sebeple o, en yaknlarndan balayarak bir ok kiiye suyurgallar datmaya balad; rnein yeeni Emir'l-mera Bistam Bey'e, Erdebil ve Halhal blgelerini suyurgal olarak verdi. Esasen, Bistam ve onun selefleri nceleri de Erdebil ve civarn ynetiyorlard. Kara Yusuf, bu tevcihiyle bunu fiilen tasdik etti (Smer 1984: 84; Efendiyev: 168). erefhan'n, belirttiine gre 1417 ylnda Kara Yusuf'un suyurgal olarak verdii bir ferman ile, Emir emseddin'e Bitlis, Ahlat ve Mu suyurgal olarak tevcih edilmitir. Genel olarak, Kara Yusuf herhangi bir blgeye hakim olduu zaman, bu yerleri nceki
201

bilig, Gz / 2006, say 39

sahiplerine suyurgal olarak geri vermitir. Bununla birlikte biz, onlarn bu blgeleri nceleri hangi haklar ile ynettiklerini ve daha sonralar buralarn nasl suyurgallara dntrldn kesin olarak bilemiyoruz (Efendiyev: 169). Ancak Kara Yusufun 1417 tarihli, Bitlis Emiri emseddine hitap eden fermannda, suyurgaldan yararlanan ahsn vergileri hakknda bilgi verilmemitir. Bununla birlikte Kara Yusuf bu fermanda, sevgili ocuu olarak nitelendirdii emseddini ver, mntakasn dvna ait vergilerden muaf tutar ve kendi emir ve valilerinin emseddini dnmelerini, ferman aldktan sonra ona uymalarn emreder (Minorsky IX 1939: 952). Bu dllendirmeler bazen yenilgiye uratlamayan dmanlarn dost olarak kazanlmas iin de verilmekteydi. rnein, 801/1406 ylnda Sultan Ahmed Celayrl Tebrizde otururken, Timurlu Mirza mer'in emriyle Elince kalesinin ele geirilmesi hareketine katlm olan Nahivanl Gazi madeddin'i bu kalenin onarmna gndermiti. Hasan Bey Rumlu'nun bilgilerine gre, Gazi madeddin zerine den grevi yerine getirmi, Sultan Ahmed'in Tebriz'i terkedip Badad'a gittiini renince de vakit kaybetmeksizin kalede kendi hakimiyetini ilan etmiti. Bu srada Tebriz'i ele geiren Kara Yusuf, Elince kalesini Gazi'nin elinden almak istedi. Ancak kalenin alnmasnn mmkn olamayacan anlaynca, kale ve civarnn onun olmasn resmen onaylamak zorunda kald. Hasan Rumlu, Elince kalesinin hangi adla Gazi'ye verildiini belirtmemektedir ancak; suyurgal sahiplerine verilen yetkilerin hepsine Gazi'nin de sahip olmas, burann da suyurgal olarak verildiini gsterir. Bylece Kara Yusuf, kendine yeni bir dman deil yeni bir dost kazanmak istedii iin Gazi'ye buray suyurgal olarak verme yoluna gitmiti (Ferzeliyev 1983: 77). Kara-Koyunlular dneminde suyurgaln ismen de belirtilmi olduu bir ba belgesi, Kara-Koyunlu hkmdar Cihanah'n 13 Ramazan 857/18 Eyll 1453 tarihli suyurgal fermandr. Bu fermana Ebu'l muzaffer Cihanah Szmz hitab ile balanmakta ve Culah adl yerin eyh Darai'ye suyurgal olarak tevcih edildii belirtilmitir. Bu fermann metnine gre, eyh, techizatl nkerleri hazr bulundurma mkellefiyeti ile grevlendirilmiti (Busse 1959: 149). Esasen, baz suyurgallar askeri hizmet mukabilinde veriliyordu. Bu ynyle de bu messese daha nce verilmi olan ikt ile paralellik arz etmektedir. Ancak suyurgal fermanlarnda bu mkellefiyetten az bahsedilmektedir. Kara-Koyunlular'a ait olan bir dier fermanda ise, ran'n Bavenat ile Herat ve Marvast vilayetlerinin suyurgal haklaryla (Aubin 1965: 161) Emir Celaleddin Tarhan'a tevcihinden sz ediliyor. Bu iki fermann metninde suyurgal sahibinin vergi ve ynetim konusunda elde ettii imtiyaz hakk aka grld gibi, memurlarn suyurgal blgesinden kalem ve admlarn ekmeleri de emredilmektedir. Bu fermanlardan da anlalaca zere,

202

Payda, Mool ve Trk-slm Devletlerinde Suyurgal Uygulamas

suyurgal sahipleri bir ok alanda elde ettikleri haklar ile lke iinde yar bamsz bir hale gelmilerdi (Efendiyev: 169; Aubin 1965: 161). Suyurgaller Timurlular'dakine benzer olarak Kara-Koyunlu hkmdarlar tarafndan da bir ok vesile ile keyfi olarak verilmekteydi. Ayrca bu dnemde ortak suyurgallerin verildiini de grmekteyiz. Hasan Rumlu'nun belirttiine gre; Cihanah, Hemedan ehrini Emir Satlm ve Emir ahsuver Bey'e suyurgal olarak vermiti. Uzun Hasan Bey, Cihanah ile Ebu Said'i yendikten sonra, bu iki emire iyi davranm ve onlar yeniden ortak suyurgal sahibi olarak Hemedan'a gndermiti (Rumlu XI: 488; Ferzeliyev: 79). Bu durum ayn zamanda bize, yeni hkmdarlar baa getiinde, suyurgal sahiplerinin genel olarak deimediini ve daha nceki sultanlarn vermi olduklar suyurgallarn, yeni hkmdar tarafndan da tasdik edildiini gstermektedir. Suyurgaln irsi niteliinin vergi ve ynetim imtiyazlaryla birlemesi, suyurgal sahiplerine (Sahib-i Soyurgal, arbab' Soyurgal, ehl-i Soyurgal) taktik olarak engin topraklara sahip olma imkan verdi. Suyurgal arazilerinin irsi nitelii sayesinde, devlet snrlar ierisinde bamsz ynetimler olutu. Bu uygulamann yaygnlamasyla da devlet hakimiyeti zayflad; devlet vergilerden yoksun kald, mahkeme ve askeri iler tamamen feodellerin eline geti. Bu durum da devletin birliine kar bir tehdit unsuru ieriyordu. nk suyurgallarn mevcudiyeti, devlet merkeziyetiliinin nnde byk bir engeldi (Anonymous: 27; Efendiyev: 169). Ak-Koyunlular Dneminde Suyurgal: Genel olarak, Ak-Koyunlular'da, Timurlular ve Kara-Koyunlulardaki gibi suyurgallarn en bykleri hanedan yelerine verilmekteydi. rnein, Kara Ylk Osman Bey Erzincan kalesini kuatrken yardmna Kemahdaki olu Yakub Bey de geldii iin kendisine Karahisar suyurgal olarak vermiti (Tihran I: 90; Terc. 65). Yine, ahruhun olu Cuki Mirza (Aka 1994: 77), Ak-Koyunlu emirzadelerin ona balanmasndan sonra, bu ba daha fazla glendirmek amacyla Erzincan Emirzade Yakub Beye suyurgal olarak vermiti (Tihran I: 119; Terc: 82). Timurlularn, kendilerine olan ballklarnn bir dl olarak AkKoyunlulara suyurgallar vermeleri, bu messesenin Timurlular'dan AkKoyunlular'a gemesinde nemli derecede rol oynadn aka gstermektedir. Bu dnemde de suyurgallar ounlukla hkmdarlar tarafndan kendilerine bal olanlara bir dl olarak verilmekteydi. rnein, Uzun Hasan Bey, iraz aldktan sonra buradaki erafa, kadlara, ulem ve salihlere suyurgallar vererek onlar memnun etmi ve bu ekilde ballklarn glendirmeye almt (Tihran, II: 529; Terc. 321). Ayn amala o, 881/1476 ylnda kt Grcistan seferi srasnda da seyyidlere ve meyihe suyurgallar vermiti
203

bilig, Gz / 2006, say 39

(Kazvin 1315: 221). Yine Uzun Hasan Bey, 24 Nisan 1471 tarihli bir fermannda, bir suyurgal dl olarak vermitir. Bu fermanda suyurgaln daimi olduu8 belirtildikten sonra, suyurgal sahibinin mal ve ihrct ile avarz ve dier tekalif-i dvnilerden muaf edildii belirtilmitir. Fermann devamnda, suyurgaln daimi olmasndan dolay yeni fermanlarn istenilmemesi (Busse: 151-152) ve fermann yce mhrle mhrlenerek geerli klnd vurgulanmtr (Busse: 153). Ak-Koyunlu Devletinde suyurgallarn verilmesine detayl bir rnek tekil eden ve Minorsky tarafndan da yaymlanan Kasm b. Cihangire9 ait ferman, 29 Mart 1497 tarihinde yazlmtr. Fermanda, suyurgal ile topran daimi olarak baland ve alnan vergilerin sz edilen suyurgal (Eil) blgesinden kaldrld belirtilmektedir (Togan 1981: 288; Minorsky, IX 1939: 932933). Fermanda, vergi memurlarna suyurgallardan admlarn ve kalemlerini ekmeleri de emredilmitir (Minorsky IX 1939: 934). ki stundan oluan ferman dvn yaz ile yazlmtr. Fermann sol tarafnda suyurgaln bahedildiinin ispat olarak, Sultan'n ismi ile damgas yer almaktadr. Fermana Szmz hitabyla balanlmakta, daha sonra inanl kullarna olan efkatinden dolay, Tanrya ve Hz. Muhammede vgler sunulmaktadr. Ayrca, Sultan'n sfendiyar Beye kar olan iyi niyetinden ve sfendiyar Beyin vergiden serbest bir Tarhan olduu ifadesinden bahsedilir (Minorsky IX 1939: 943). Grld zere, bu suyurgallara zaman zaman Tarhanlk da ilave edilmekte idi. Ak-Koyunlular'da Tarhanlk, suyurgal ile beraber, devlete hizmeti dokunan byklere, baz ulem ve meyihe de verilmekteydi (Togan: 293). Mesel, Yakub Bey zamannn meyihinden olan brahim Glenye verilen Tarhanlk hkmnde, her nereye giderse, her ne i ilerse ve her kime emr-i bil marf ve nehiy anil-mnker10 eylerse, kendisine kimsenin mani olmamas zerine hkm verilmiti (Glen 1982: 77). Ayrca Cihangir b. Kasmn ferman, sfendiyar Beyin muaf edildii vergilerin otuz eidinin listesi ile vergi memurlarnn bu emre uymalar konusundaki tehditkr nitelikteki tavsiyeleri ierir. Bu onay belgesinin, sadrn bilgisi dahilinde pervneci tarafndan saltanat mhr ile mhrlendii belirtilmitir (Minorsky IX 1939: 943). Bu arada Ak-Koyunlular dneminde suyurgallarn verildii zmrelerin artm olduunu da grmekteyiz. Mesel, Yakub Bey'in veziri olan Kad sa Savacnn tavsiyesi zerine, ulem ve hrmete layk olan bilginlere de suyurgallar verilmeye balanlmtr. Ancak baz ahsiyetlerin bu tr imtiyazlar kabul etmedikleri de grlmektedir. rnein Sultan Yakub, Kad sann biraderi olan Ali Efendi'nin tavsiyesi zerine dnemin meyihinden olan Glen'ye, Berdea havlsinde bulunan arklardan her ne kadar kabul ederse, kendisine suyurgal olarak verilmesini emreder. Ancak, tm srarlara ramen Glen, verilmek istenen suyurgallar kabul etmemitir (Glen: 239240).
204

Payda, Mool ve Trk-slm Devletlerinde Suyurgal Uygulamas

Suyurgallarn verilmesi konusunda, Yakub Bey'in de babas Uzun Hasan Bey'in yolunu takip ettiini ve hkmdarlnn glenmesi iin seyyidlere, kadlara ve ulemya suyurgallar dattn grmekteyiz. Kukusuz XV. yzyln tm hkmdarlar, gebe-asker soylulara daha ok suyurgallar datmlard (Petrushevsky 1942: 29). Ancak suyurgallarn bu ekilde datlmas daha sonralar devletin eitli sorunlarla karlamasna sebep olmaktayd. Bu sebeple, suyurgallarn kaldrlma giriimlerinin Ak-Koyunlular dneminde baladn grmekteyiz. Bunun iin ilk adm atan Uzun Hasan Bey olmasna karn, bu giriim ancak Yakup Bey dneminde sistemli bir hal almaya balamtr. Kad sann suyurgallar kaldrma giriimi: Sultan Yakubun vezirlerinin, Timur zamanndan beri verilen suyurgallarn hazineye byk oranda zarar verdiini sultana arz etmeleri zerine, Sultan Yakub suyurgallarn iptali iin fermanlar yazlmasn emretmitir. Ancak bu karara pek ok kimse tarafndan itirazlar gelmitir. rnein, Kad sa ve Ak-Koyunlu meyihinden Glen arasnda yaplan mzkerede Glen, Kad saya Sultan Hasan zamannda da byle vakalarn olduunu belirtmi ve Sultan Yakuba bir mektub gndererek, daha nceki sultanlarn seyyidlere ve ulem'ya vermi olduu suyurgallarn iptal edilmesinin doru olmadn belirtmitir. Bunun zerine Sultan Yakub, yazlan fermanlarn iptal edilmesini emrederek, bu zmrelerin suyurgallarnn kendilerine iade edilmesini emretmitir (Glen: 111-112). Ancak suyurgallarn dier zmrelerin ellerinden alnmas giriimi devam etmitir. Bu giriime de, Sultan Yakub zerinde bir etkiye sahip olan saray tarihisi Fazlullah b. Ruzbihan iddetle kar kmtr. Bununla birlikte, Kad sa'nn suyurgallarla ilgili reformu hakknda en ok bilgiyi de o vermitir. Fazlullaha gre Kad sa, aslnda insan faziletleri olan deerli bir insand. Din ilerinin slm hukukuna gre uygulanmas iin ok aba sarf etmi, onun gayreti ve tavsiyesi ile limlere ve fazllara, sultann da uygun grmesiyle 1.000 tmenlik suyurgallar verilmiti. Kadnn ona yapm olduu iyilikleri de asla unutmayacan, ancak kendisinin yazdklarnn sadece gereklerden ibaret olduunu belirtmi ve Kad sann bata bu kadar faziletli ve iyi biriyken, sonradan birok yanl ie ve ktlklere bulatn aklam ve bu ekilde Kad say tenkid etmitir (sfahani 1992: 356-357; Minorsky 1957: 92; Minorsky XIV 1955: 99). Fazlullah b. Ruzbihan, her ne kadar suyurgallarn kaldrlmamas iin aba sarfetmise de, suyurgallarn devlete getirmi olduu ar ml kayplar gren ve bu konuda reform yapmay dnen Kad sa, onun bu konudaki abalarna aldr etmemitir. Kad sa, dncesinde olan reformlar gerekletirmek iin faaliyete geerek, ilk bata dvn veziri ve mrifi ah erefuddin
205

bilig, Gz / 2006, say 39

Mahmud-i Deylemyi grevlendirmitir. Ayrca, kardei mamd-din eyh Aliyi de kendisine vekil olarak ah erefuddin Mahmudla birlikte grevlendirmitir (sfahani: 358-357; Minorsky 1957: 93; Minorsky XIV 1955: 452). Kad sa, Fars ve Irak ileri ile ilgili byk yetkilerle grevlendirdii eyh Ali iin bir saltanat nian yazp, vezir erefuddin Mahmud iin de Sultandan yetkisini belirten bir ferman alr. 4 Rebilevvel 894/5 ubat 1489da, ah Deylem ve eyh Ali, klaktan ayrlarak ilk duraklar olan Ordubazar yresine varp Irak ve Fars blgelerine bukavullar gndererek, buralardaki btn suyurgallarn dondurulduunu (sfahani: 364; Minorsky, 1957: 94; Minorsky XIV 1955: 453) ve Dvndan gelecek emnlerin blgedeki her kar topra lene kadar kimsenin herhangi bir deme yapmamasn ilan ederler ((sfahani: 364-365-366; Minorsky 1953: 453; Kanat LXII 1999: 868). Fazlullah, suyurgallar dondurmakla grevlendirilen bukavullarn aldklar emir gereince, Fars ve Iraka ulaarak her blgede zalimce lm yaptklarn ve Sultan'n adamlar gelmeden nce lm iinin bitirilmesine altklarn belirtmektedir (sfahani: 367; Minorsky 1957: 96; Minorsky 1953: 453). Fakat, bu srada Sultan Yakubun lmesi zerine (Azzavi III 1939: 276), suyurgallarn kaldrlma giriimi son bulmutur. Ayrca bu i iin grevlendirilmi olan Hoca eyh Ali, iraz Hkiminin elinden birok ikencelere maruz kalm; zincirlere vurularak mal mlk yamalanm sonunda da Tebrizde eitli ikencelerle ldrlmtr (sfahani: 373; Minorsky 1957: 98). Benzer biimde Kad sa da Sf Halil tarafndan ldrlmtr (Azzv: 280). Fazlullah b. Ruzbihan, mr vefa etmesi durumunda bu olaylarn ayrntlarn yazacan beyan etmitir. Ancak, Yakub Beyin lmnden sonra, AkKoyunlu Devletinin dt durumdan dolay bunlar yazamamtr. Yakub Beyin lmnden sonra suyurgallarn durumu: Yakub Beyin lmnden sonra Ak-Koyunlu tahtna Baysungur geti. Fakat daha sonra onu yenen Rstem Bey saltanat ele geirdi (Gaffar 1343 255; Kazvin: 225). Rstem Bey dneminde suyurgallar byk oranda datlmaya baland. yle ki, onun vermi olduu suyurgallar11 Ak-Koyunlu ve Kara-Koyunlu hkmdarlarnn hi biri vermemiti (Rumlu XII 1357: 27). Bu dnemde Rstem Beyin verdii suyurgallar ierik olarak nceki suyurgallardan farkl deildir. Verilen bu suyurgallarn birinde, daha nce verilmi olan suyurgallara benzer olarak vergi memurlarndan, buradan kalem ve admlarn ekmeleri ve her yl yeni bir ferman talep etmemeleri istenmitir (Tabtab 1352: 111). Rstem Beyin, Ahmed b. Uurlu Mehmed b. Hasan Bey tarafndan yenilgiye uratlarak ldrlmesinden (Kazvin: 227) sonra, suyurgallarn kaldrlmas giriimi tekrar balad. Esasen suyurgallarn yaygnlamas ile devlet hkimiyeti zayflam, devlet vergilerden yoksun kalarak, mahkeme ve asker iler tamamen gl toprak sahiple206

Payda, Mool ve Trk-slm Devletlerinde Suyurgal Uygulamas

rinin eline gemiti. Baka bir deyile suyurgallar devletin birlii iin tehdit oluturmaya balamt. Ayrca suyurgallarn mevcudiyeti devletin merkeziyetiliine aykrlk oluturarak, gittike tehlikeli bir hal almaya balamt. Daha nce de belirtmi olduumuz gibi, Uzun Hasan Bey'den itibaren, devletin merkezletirilmesi, devletin ayr ayr ksmlarnn birletirilmesi ve suyurgal toprak sahipliinin snrlandrlmas urunda mcadele verilmiti. Uzun Hasan, asker gebe soylulara kar mcadelede ruhanlere dayanm ve bu teb'ann nl temsilcilerine suyurgallar datmt (Efendiyev: 169170). Bu durumu iyi kavrayan Ahmed Bey, ruhanler ve sivil brokrasi ile birleerek, Azerbeycanda yaayan teb'ann desteini kazanarak, gebe soylularn gcn krmay kendisine hedef seti (Petrushevsky 1942: 32). Bu sebeple de Ahmed Bey, kendisinden nceki hkmdarlarn sempati kazanmak iin insanlara tevcih ettikleri suyurgallar geri ald. O, bu abalar ile gebe Trkmen soylularnn merkez ynetimden syrlma abalar sonucu zayflayan merkez devlet hkimiyetini glendirmek istiyordu. Devlet hkimiyetinin bu ekilde merkezletirilmesi, o dnemde Osmanllarda nemli baarlar salamt. Ak-Koyunlu Ahmed Beyin buna benzer siyaseti12 ona elbette Trkmen emrlerinin dmanln kazandryordu. Emrler, Ahmed Beyi Osmanl hanedannn kanunlarna gre hareket etmesiyle suluyorlard. Ancak Ahmed Bey bu sulamalara aldr etmeyerek bu gl emirlere boyun emedi. Buna karlk olarak Ahmed Bey, vergi reformunun ve samim reticilerin zellikle de kyllerin durumunun hafifletirilmesinin, gebe soylular ile savata kendisine sarslmaz dayanak kazandracan iyi bildiinden, bu zmreler ile ibirlii ierisine girdi (Petrushevsky 1942: 3334). Bylece Sultan Yakub zamannda suyurgallarn kaldrlma giriiminden sekiz yl sonra, Ak-Koyunlu Ahmed zamannda bu aba daha radikal bir hal ald (Kazvin 228; O. A. Efendiyev: 171) . Ahmed Bey reformlarna girierek, hibir vezir ya da dvn yesinin bir dinar iin herhangi birine bir vergi koyamayacan, ya da iftiler iin slm hukukunda izin verilmi olandan daha fazla bir men13 (buday) yk toplamayacan, btn teb'ann teklif-i dvniyye vergilerinden muaf tutulacan bildiren bir ferman yaymlad. Bundan baka ellerinde suyurgal olanlarn suyurgalarn iptal etti ve din adamlarnn ellerinde bulunan muafiyetlerin geerliliini de ortadan kaldrd (Hondmir: 443). Daha sonrada, gebe Trkmen asker soylulara kesin darbeyi vurmak iin hazrlklara balad. Esasen, Ahmed Beyin bu siyaseti, btn byk toprak sahiplerine kar deil, sadece gebe asker soylulara kar evrilmiti (Petrushevsky 1942: 35). Ahmed Beyin bu tutumuna kar Hseyin Bey Ali Han ve Muzaffer Prnek direnmeye baladlar; bu direni Ahmed Beyin onlar ldrmesine kadar srd (erefhan, II 1971: 133). Bunun neticesinde, iraz valisi Kasm Prnek ve Aybe Sultan, Ahmed Beye isyan ettiler ve ona kar sava atlar; taraflar
207

bilig, Gz / 2006, say 39

arasnda yaplan sava Ahmed Bey kaybetti ve bu savata ldrld (Hondmir: 443; Kazvin: 228). Bylece Ak-Koyunlu Ahmed Beyin yedi ay sren hkimiyeti son bulmu oldu. Dolaysyla onun yapm olduu bu reform daha fazla srdrlemedi ve eski kurallar tekrar uygulamaya konuldu (Petrushevsky 1942: 36). Safevler dneminde suyurgal: XVI. yzyln balarnda Safevler, AkKoyunlular'n hakim olduklar topraklara sahip oldular. I. ah smail ve onun halefleri byk toprak fonu oluturdular. Devlet toprak fonunun genilemesi, Safevler'in merkeziletirme siyasetinin temel amacyd. Yeni hkmdarlar bu topraklarn vasal ahslarn eline gememesi iin abaladlar. nk, suyurgal sahipleri merkezi hakimiyete zarar verecek kadar byk haklara sahiplerdi. Dolaysyla Safevler yeni toprak tevcihi olan tiyul'u tevik ettiler (Efendiyev: 173). Tiyul suyurgaldan farkl olarak belirli bir mddete tbi idi. Bu yzden de vasiyet edilemezdi, bununla birlikte nadir de olsa miras brakld olmaktayd. Tiyulu elde tutmak iin baz hizmetlerin yaplmas gerekmekteydi. Bu hizmetler memuriyetlerin icras ya da gerektiinde asker toplamayla yerine getirilebilmekteydi (Fragner: 513). Safev Devletinin ortaya kt dnemde, valilik ve byk topraklar kzlba kabilelerine yada onlarn liderlerine veriliyordu (Fragner: 509). Suyurgallarn bu dnemde de verilmeye devam edildiini grmekteyiz. 9 Eyll 1541 tarihli ah Tahmasb'a ait olan bir suyurgal ferman, daha nceleri Ak-Koyunlular dneminde verilmi olan suyurgal fermanlarndan fazla bir farkllk gstermemektedir. Bu fermanda, daha nceki fermanlara benzer olarak ah Tahmasb, "Ebu'l Muzafer Tahmasb Bahadr Szmz" hitab ile fermann balangcn yapmakta (Busse: 169) ve her yl yeni bir nian ve pervanaye ihtiya olmadn belirtmektedir (Busse: 170). Bu belgeye benzer olan baka bir belge ise, 1559 tarihli bir Safev belgesidir. Sultan Haydarn (eyh Haydar) Austos 1483 ylnda, eyh Zhidin ailesine verdii belgenin tekrar olan fermanda, eski gnlerden o zamana kadar gelen baz ekilebilir topraklarn sz konusu olan eyhe tahsis edildii ve Erdebilin eski sultanlar tarafndan verilen belgelerin deeri ile bu topraklarn nesilden nesile eyhe intikal ettii belirtilmitir. Bu belgede, eyh Zhid'in ailesi tarafndan alnan suyurgal ile ailenin topraklarna, Safevler'in iktidara gelmesinden sonra ah smail ve Tahmasbn da ayn muafiyeti vermeleri ile ilgili olan birka buyruk yer almaktadr. Fermanda, grevlilerin suyurgalda yksek bir gelir bulsalar bile, buna mdahale etmemeleri gerektiine iaret edilir14. Suyurgal olarak balanan topraklardan gelirinin fazlal ve art ile ilgili olarak herhangi bir istekte bulunulmamasnn yannda, kii bana denen verginin de toplanlmamas istenmitir. Belgede, eyh Zhid Gilaninin ocuklar olan seyyidlere suyurgaln mlk olarak verilmi olduu, o zaman208

Payda, Mool ve Trk-slm Devletlerinde Suyurgal Uygulamas

dan beri de suyurgal iin herhangi bir deiiklik yaplmad belirtilmitir. Bundan baka, suyurgallarn seyyidlere verildiinin ve bunun daimi olduunun memurlara aklanlmas istenmi ve mustevfilerin emre itaatsizlikten saknmalar emredilmitir. Bunun yannda, darugalarn ve meliklerin onlardan vergi talebinde bulunmamalar ve suyurgallardan cret almamalar; ayrca, suyurgal sahiplerinin etrafnda dolap durmamalar ve her seferinde belge yenileme gibi isteklerde de bulunmamalar istenmitir (Minorsky IX 1950: 956-957-958). Ancak, iktda olduu gibi suyurgal uygulamasnda da engin toprak alanlar ile dllendirilen emirler cezalandrldklar zaman onlarn kullanmna verilen bu yerler ellerinden alnarak baka bir emire intikal ettiriliyordu. rnein, 905 (1509/1510) ylnda Emir Abdal Bey Dede'nin ynetimindeki ehir, I. ah smail'in emriyle kendisinden alnm ve Zeynel Bey amlu'ya verilmiti (Ferzeliyev: 60). Verilen bilgilerden de anlalaca zere, Timurlular ve Trkmenler dnemindeki suyurgal uygulamas Safevler dneminde de devam etmitir. Ancak baz deiiklikler yapldnda grmekteyiz. Onlarn zamannda artk suyurgallar byk arazilerden olumamaktayd. Kyler ve ehirler ii din adamlarnn elinde bulunmaktayd. Nitekim bu, nceki toprak sahipliinin tasdikiydi. Buna, Safevi ahlarnn suyurgallarla ilgili fermanlar, ah smail'in 1509'da Kemaleddin Hseyin Erdebili'ye, I. Tahmasb'n 1552'de Dervi Muhammed'e Muhammed Hudabende'nin 1584'de Mir erif Hadimbaya ve I. ah Abbas'n 1607'de Kemaleddin Hseyin Erdebili'nin torunlarna verdii suyurgallar elik ediyordu. Bunlar askeri soylulara deil, dini ve sivil ahslara aitti (Efendiyev: 173). Buradan da anlalaca zere, Safevler'in bu alandaki politikalar kendi atalarnnkinden farklyd. Safevler dneminde Timurlular ve Kara-Koyunlular'n aksine kk ve orta lekli suyurgallar vard ve bunlardan yararlananlar genelde dinsel mevkie sahip olan insanlard. Suyurgallarn sadece kiilere deil ayn zamanda dini kurumlara baland durumlar da mevcuttu (Fragner: 508). Bahis konusu olan kurumun mtevellisi o zaman byle bir suyurgaln faidesine sahip olurdu ve btn mesele muhtemelen imtiyaz haklarnn tek bir kiinin elinde toplanmasn snrlandrma amal resmi bir hile idi (Busse: 99; Fragner: 509). Safevler dneminde nceki dnemlerden farkl olarak, eitli vergi ykmllkleri de suyurgal sahiplerine konuldu; rnein, 17 yzyl sonlar ve 18. Yzyl balarnda Sadr- Azam suyurgallarn tmnden yzde 20'lik bir pay almaya balad (Anonymous: 86). Parann ilerleyen deer kayb da suyurgallar, zellikle de zel bir para toplam olarak tannan balangtan elde edilen suyurgallar zayflatmada rol oynad (Fragner: 509). Chardin, suyurgal olarak bilinen kaltmsal in'amlarn dindar zmreler arasnda sekin
209

bilig, Gz / 2006, say 39

aileler iin vakf topraklarn karttndan bahsetmektedir. Bu in'amlar adet hkmne gemi bir hak ile nesilden nesile gemitir. Fakat suyurgallar, vakf topraklarn ya da dini zmrelerin yeleri iin onlarn alclarn snrlamad (Lambton 1953: 115). Safev mverrihlerinden olan Hasan Rumlunun suyurgallar'n verilmesi ile ilgili olarak vermi olduu bilgiye gre, toprakla verilen suyurgallarn yannda baz suyurgallar para olarak bahedilmekteydi. rnein I. ah Tahmasb bir sre onun mlk ve din ilerini ynetmi olan Tebriz yaknlarndaki Eskuye kynn seyyidlerine byk lde suyurgal armaan etmiti. Gazi Cihan'a ise, 960 (1552-53) ylnda belirli bir deerdeki paray suyurgal olarak vermiti (Ferzeliyev: 78). Bu dnemde Safev ahlarnn tevcih ettikleri suyurgallar, Azerbaycan, Yezd, Sebzaver, Astrabad, Mazandaran ve Mehed blgelerindeki ruhanilerin olaanst kullanmnda bulunmaktaydlar. Bunun yannda sivil memurlar da suyurgallar alyorlard. rnein, I. ah Abbas'n "timad ed-Devle" lakapl veziri Hatem Bey Ordubadi, iraz'da 100 tmen deerinde vezerat suyurgalna sahipti. Ancak suyurgallar merkezi hakimiyete zarar verecek kadar byk haklara sahip olduklar iin (Efendiyev: 173), I. ah Abbas zamannda Azerbaycan'daki suyurgallar ksmen donduruldu ve kademeli olarak bu uygulamann yerini miras yolu olmayan tiyul almaya balad (Fragner: 509). Ancak Safevler her ne kadar suyurgallara snrlama getirerek onlar kaldrmaya almlarsa da, bu tr in'amlarn verilmesine devam edildiini grmekteyiz (Lambton XIV: 44). Bununla birlikte, bu dnemde suyurgal uygulamasndaki kaltmsal miras da devam etmitir. Bu durum, bazen miraslar arasnda anlamazlklara sebep oldu. rnein, 1115/1704 tarihli bir fermanda, suyurgal alm olan ahsn miraslar arasndaki anlamazlk ele alnmtr. Bu suyurgallar miras yolu ile paralanmas neticesinde zamanla bir ok karmak problemlere de neden olmaktayd (Lambton XIV: 44). Bu sebeple, Sadri Hassa denilen bir kurum suyurgallarla ilgili tartmalarn sonulandrlmasna karar vermekteydi (Lambton XIV: 45). Safevler dneminde suyurgallar mustevfinin ktk defterine kaydedildi (Lambton XIV: 44). Fakat yine de Safevler dneminde suyurgal uygulamasnda temel kaidelerde fazla bir deiiklik yaplmad. rnein, 1656 tarihli bir fermanda, bahedilen suyurgaln suyurgal sahibinin ocuklarna miras olarak kald ve bu suyurgaln daimi olduu belirtilmitir. Bunun yannda, vergi toplayclarnn suyurgal gelirlerine karmamalar istenmi ve bu suyurgal fermannn bir kopyasnn byk mstevfinin ktnde saklanarak deitirilmeden muhafaza edilmesi emredilmitir. Bu balamda her yl yeni bir dzenlemenin talep edilmesinin yasakland ve suyurgal belgesinin resmi m210

Payda, Mool ve Trk-slm Devletlerinde Suyurgal Uygulamas

hrle mhrlendii iin suyurgal sahiplerinin bundan eref duymalar istenmitir. Ayrca, bu belgenin 1067 Sefer/ Kasm-Aralk 1656'da yazld belirtilmitir (Minorsky IX 1950: 958). Safavler dnemi ile ilgili olarak, bu belgeden baka ilk defa N. Khanikov tarafndan bulunan ve tanmlanan dier bir belge ise, daha ok sonraki dneme tarihlenir. Belge, Safev ah Sultan Hseyin tarafndan, Karacada Valisi Emir Bayndr Sultana 1702de yazlmtr ve ierii daha dardr. Fakat, belge bir suyurgaln veraset yn bakmndan nemlidir. Belge besmele ile balayp, Allahn sfatlar, Hz. Muhammed, Hz. Ali ve on iki imam zikr ile devam eder. Belgede, sultann sfatlar, "Abdulmuzaffer ah Hseyin elHseyni el-Msavi el-Safev Bahadr Han ve Bende-i ah- Vilyet" olarak zikredilir (Minorsky IX 1950: 958). Belgede daha sonra Karacada Valisi Emir Nizameddin Bayndra hitap takip eder. Suyurgal fermannda, lyas Halifeye hizmetine karlk Dizmar15 mntakasnn yllk gelirinden 6 tmen 3096 dinar16 baland, gelirin lmnden sonra onun olu emseddin Halifeye brakld ve onun, buna karlk olarak sava esnasnda tam tehizatl yedi adam ah iin hazrlamas gerektii belirtilir. emseddin mirassz ld iin, suyurgaln emseddinin olu olduu sylenilen lyas Halifeye verildii, ondan da alnarak emseddinin akrabas olan Mahmud Sultana verildii kaytldr. Fakat daha sonra suyurgaln II. lyas Halifenin olu Burhaneddin Halifeye getii, Burhaneddinin mirassz lmesinden sonrada, Bayndr Siraccaddin Kasm Bey'in suyurgaln kendi oluna verilmesi iin bavurduu, bu yzden ilk olarak suyurgaln Mahmud Sultana ait olduu iin, ayn artlar altnda Kasm Beye verildii belirtilir. Bir baka deyile, ahn istemesi halinde tam tehizatl yedi adam onun iin hazr tutmas istenmitir. Ayrca, Kethuda ve Dizmar kyllerinin her yl mal- cihat gndermeleri ve nceden olduu gibi memurlarn avarz ya da herhangi bir vergiyi suyurgal sahibinden almamas gerektii belirtildikten sonra, belge saltanat mhr ile onaylanmtr (Minorsky IX 1950: 959). Timurlu, Kara-Koyunlu, Ak-Koyunlu ve Safevler dneminde yazlm olan suyurgal fermanlarnda grld gibi, geleneksel ynetimin devam ok dikkat ekicidir. Bu belgelerin karlatrlarak allmas suyurgal ile ilgili baz g detaylarn aydnlatlmasn mmkn klmaktadr. Detaylardaki baz farkllklara ramen, bu belgeler zellikle youn olarak XIV. ve XV. yzyllarda Ortadouda uygulanm olan suyurgaln anlalmasna byk oranda katkda bulunmaktadr. Suyurgaln rs karakteri ile kendi yarar iin suyurgal sahibine verilmi olan devlet vergilerini toplama hakk, bu belgelerde aka grlmektedir. Bundan da, daha nceki dnemlerde uygulanm olan suyurgal messesesinin, baz deiiklikler ile Safev dneminde de devam ettii anlalmaktadr. Bu durumda, Ak-Koyunlu devlet sisteminin, mirass olan Safevler tarafndan
211

bilig, Gz / 2006, say 39

devam ettirilmi olduu aka anlalmaktadr. Ak-Koyunlularn ise suyurgal uygulamasn lhanllar, Kara-Koyunlular ve Timurlulardan alm olduklar grlmektedir. nk, Ak-Koyunlu Devletinin hkim olduu blgelerde daha nce lhanllar, Timurlular ve Kara-Koyunlular bunu uygulamlard. Ayrca hem Kara-Koyunlularn hemde Timurlularn bu konudaki belgelerinde bulunan ibarelerin benzerlerini kullandklar grlmektedir (Aubin 1965: 162; Spuler 1987: 358; Minorsky 1939: 960). Denilebilir ki suyurgal, 8/14. yzyln ortalarna kadar birka byyen feodal kurumlarn birletirilmesini ve ihtimamn ierdi. Kk suyurgallarda, zellikle de Safevler'deki trlerinde biz kolaylkla onlar birbirleriyle mukayese edebilecek zellikleri fark edebiliyoruz. Seluklu iktsnn eitli trlerinin baz zellikleri suyurgaln btn biimleri iin de varln srdrd. Ancak u durum da aktr ki, byk suyurgallar Mool askeri iktsnn dorudan geliiminin bir rn idi (Fragner: 510). Ve bu durum, merkezi ynetim iin son derece tehlikeli bir durum arz etmekteydi. Ak-Koyunlular dneminde bu olumsuz durumun ortadan kaldrlmas iin baz hkmdarlar byk bir aba gsterdiler ancak baarl olamadlar. Fakat, Ak-Koyunlu Devleti'nin yerine kurulan Safev Devleti, bu abay sistemli bir ekilde srdrd ve btn bu abalarn sonucunda Safevler'in toprak sahipliini snrlamakla gerekletirdikleri merkeziletirme siyaseti sonunda sonu verdi. yle ki, Tezkiret'lMlk'n bilgilerine gre, XVIII. yzyl balarnda ynetilen suyurgallardan elde edilen yllk kazan, tiyullardan elde edilen genel kazancn onda biri kadard (Efendiyev: 173). Bylece suyurgallarn askeri glerden ruhaniler ve sivil memurlarn eline geme sreci, XV. yzyln ikinci yarsnda AkKoyunlular dneminde balad ve Safevler dneminde XVI-XVIII. yzyl balarnda sona erdi (Efendiyev: 172). Sonu olarak, suyurgallarn hkmdarlar tarafndan bir ihsan olarak verilmesi ve bunlarn sahiplerine bir ok ayrcalklar sunmas sebebiyle, bu avantajlar kullanan byk suyurgal sahipleri nemli birer g haline gelmilerdir. Bunun bir sonucu olarak da bu suyurgallar ellerinde bulunduran emirler, merkezi devlet yapsn tehdit eder bir duruma gelmilerdir. Bu nedenle, AkKoyunlular dneminde bu suyurgallarn kaldrlmas ya da snrlandrlmas iin ciddi almalar yaplm, ancak suyurgallar sayesinde nemli bir gc kaybetmek istemeyen emirler buna izin vermemilerdir. Safevler dneminde ise, emirlerin elindeki bu g alnmaya balanm, bununla birlikte, bu balarn verildii zmreler ile uygulama sisteminde baz deiiklikler yaplarak, suyurgallarn verilmesine devam edilmitir. Ancak, Safevler dneminde suyurgal oranlarnn kltlmesi ve kontrol altna alnmas sonucu, bu uygulama devletin merkeziyeti yapsna kar bir tehlike olmaktan karlmtr.

212

Payda, Mool ve Trk-slm Devletlerinde Suyurgal Uygulamas

Aklamalar
1

2 3

6 7

slmiyette ikt, arazii emriyyenin yani devlete ait olan arazinin yalnz senev vergi veya haslat riyesinin bir hizmet mukabilinde her hangi bir ahsa fera demektir; ikt memuriyetle ve hizmetle kaim olduu iin cabnda bu arazinin r ve resmi hazinece de idare edilir veya baka birine de verilebilirdi. Bkz. . Hakk Uzunarl, Osmanl Devleti Tekiltna Medhal, Ankara 1988, s.17. Kelimenin yaps hakknda bkz. Gerhard Doerfer, Trkische Und Mongolische Elemente im Neupersichen, I, Wiesbaden 1965, s. 351. Eski Trkler'de byk iler gren adamlara "Tarhanlk" rtbesi verilirdi. Tarhan'a yurtluk, ocaklk olmak zere bir mlikne verildikten baka, Tarhan'n mliknesi iinde oturanlar da vergi, askerlik gibi resimlerden muf idiler. Bu resimlerin ahzi, Tarhan'a ait idi. Tarhan, dokuz crme kadar cezdan muft. Hkmdrn sarayna, izinsiz girip kabilirdi. Bu imtiyzlar, dokuzuncu gbee kadar oullarna intikal ederdi. Bkz. Ziya Gkalp, Trk Medeniyeti Tarihi, Hazrlayanlar: smail Aka-Kzm Yaar Kopraman, stanbul 1976, s. 276; smail Aka, Timur ve Devleti, Ankara 1991. s. 112; Nizam'l-Mlk, eserinin 6. faslnda ikt sahiplerinin reyya kar nasl davranacaklarn, kendilerine tefviz etmi olduklar vergi havalesini nasl alacaklarn bilmeleri gerektiini ve bu davran ile aln iyi yolda iyilikle olursa kabule ayan olacan belirtmektedir. Ayrca rey'nn ahsn, maln olunu, emlak ve eyasn emniyet altnda tutacak kadar vergi almalar kt olursa, ikt sahiplerine bunun iin msaade edilmeyeceini, ifade etmektedir. Bu olduu zaman rey padiahn derghna gitmek ve kendi halini aklamak isterse, onlar bundan al koymamalarn ve eer ikt sahipleri bunun aksini yaparsa, iktsnn onlarn ellerinden alnmasn sylemektedir. Bu durum da bize ikt sahiplerinin suyurgal sahipleri kadar geni yetkilere sahip olmadklarn hatta her an iktlarnn ellerinden alnma riskinin bulunduunu gstermektedir. Bkz. Nizm'l-Mlk, Siyset-Nme, Hazrlayan: M. Altay Kymen, s. 41. imdiki ran'n gneyinde, kuzeyden Irak- Acem, gneyden Basra krfezi ve doudan Kirman ile evrili bir eylet olup, merkezi iraz'dr. Ortaa'da be idare blgesine ayrlyordu: stahr, Ardair-Hurre, Darabeird, Sbur, Fann-Husirrav. Geni bilgi iin bkz. C. L. Huart, ''Fars'', A, c. IV, stanbul 1945, s. 470; Hamdallah Mustawfi, Nuzhat-al-qulub, edited by G. Le Strange, London 1915, s.113 vd.; G. Le Strange, The Lands of the Eastern Caliphate, Cambridge 1905, s. 248 vd. Sicistan gibi, Kuhistan eyaleti de Arab corafyaclar tarafndan Horasan'a bal olarak ele alnmtr. Kuhistan dalk yer anlamndadr. Bkz.. G. Le Strange, a. g. e., s. 352. Sve'de mehur olmutu; sultanlar onun ailesine ok hrmet ederlerdi. Lkab "Cemalddin" dir. Babas Hce Al'd-din Muhammed Svec, kalem sahiplerindendi. Daha geni bilgi iin bkz. Devletah, Tezkiret'-uar, ev. Necati Lugal, c. II, stanbul 1977, s. 31. Suyurgal'n daimi olarak verilmesine karlk, ikt gayri muayyen bir mddet iin tevcih edilirdi. Nizam'l-Mlk memurlarn ve ikt sahiplerinin her iki ylda deitirilmesini talep ederse de, bundan deitirme muamelesinin mutad olduu neticesi karlamaz. Bkz. M. Altay Kymen, "Seluklu Devri Trk Tarihi Aratrmalar", Tarih Aratrmalar Dergisi, c. II, Say 2-3, Ankara 1964, s. 350.
213

bilig, Gz / 2006, say 39

10 11 12

13 14

15 16

Cihangir Mirza, Ak-Koyunlu hkmdar idi. Ancak Uzun Hasan Bey aabeyine kar saltanat mcadelesine girierek Diyarbakr Cihangir Mirza'dan ald. Bunun zerine Cihangir Mirza, Mardine ekilerek buras ile yetinmek zorunda kalmt. Bkz. Eb Bekr-i Tihran, Kitb- Diyarbekriyye, Yay. Necati Lugal-Faruk Smer, Ankara 1993, s. 231; Trke ev. Mrsel ztrk, Ebu Bekr-i Tihran Kitab Diyarbekriyye, Ankara 2001, s. 142. yilii hkim klmak ve ktl ortadan kaldrmak. Timurlular, Kara-Koyunlular ve Ak-Koyunlular'da, daha ok siyas gcn gevekliinde geni topraklar suyurgal olarak verildi. Bkz. Bert Fragner, "Social and Internal Economic Affairs", CHI, Vol. VI, edited by Peter Jackson, s. 507. Ahmed Bey'in bu konudaki faaliyeti hakknda bkz. Kzm Payda, "Ak-Koyunlu Ahmed Bey ve Onun Osmanl dar Sistemini Ak-Koyunlu Devletinde Uygulama abas", Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Tarih Aratrmalar Dergisi, c. XXIII, Say 36, Ankara 2004. Antik devrin minesi olan men, er'dir ve herbiri 130 dirhem olan 2 ritl'a eittir. Bkz. Walther Hinz, ''slm'da l Sistemleri'', Trklk Aratrmalar Dergisi, Say 5, stanbul 1990, s. 19. Suyurgaldeki bu durum her zaman geerli olmamakla birlikte bu yn ile de iktdan ayrlmaktadr. nk ikt sahipleri bu tr hakszlkta bulunduklar zaman iktlarnn ellerinden alnaca kendilerine belirtilmiti. Bkz. Osman Turan, "kt", A, c. V/II, Eskiehir 1997, s. 954-955. Tebriz'in kuzeyinde bulunan bir vilayettir. Bkz. Hamdullah- Mstevf, a. g. e., s. 88. Altn paralara Arablar tarafndan verilen addr. Fkh istilh olarak on dirhem-i er'i hlis gm kymetindeki altn ifade eder. slmlar'da ilk altn sikke Emeviler'den Abdlmelik zamannda bastrlmtr. Bkz. M. Zeki Pakaln, Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, c. I, stanbul 1993, s. 451.

Kaynaka
ABBAS AL AZZAV (1939), Trhu'l-Irak beyne htilleyn el-Hkmat elTrkmniyye, c. III, Badat. ABDRREZAK-I SEMERKAND, (1360), Matla' Sa'deyn ve Mecma' Bahreyn, c. II/I, yay. Muhammed efi, Lahor. AHMED B. HSEYN B. AL- KTB, (1345), Tarih-i Cedid-i Yezd, yay. rec Afar, Tahran. AHMET ZEK VELD, (1931), "Moollar Devrinde Anadolu'nun ktisad Vaziyeti", Trk Hukuk ve ktisat Tarihi Mecmuas, c. I, stanbul. AKA, smail, (1991). Timur ve Devleti, Ankara. AKA, smail, (1994), Mirza ahruh ve Zaman, Ankara. AKA, smail, (2001), ran'da Trkmen Hkimiyeti, Ankara. ANONYMOUS, (1943), Tadhkrat al-Muluk, Translated and explained by V. Minorsky, London.

214

Payda, Mool ve Trk-slm Devletlerinde Suyurgal Uygulamas

AUBN, Jean (1965), "Un Soyurghal Qara-Qoyunlu Concernant Le Buluk De Bawanat-Harat-Marwast", Documents from Islamic Chanceries, Oxford. BUSSE, H.(1959), Untersuchungen zum Islamischen Kanzleiwesen an Hand Turkmenischer und Safewidischer Urkunden, Cairo. DENY, J. (1957), Un Soyurgal Du Timuride Sahruh", Journal Asiatique, CCXLV, Paris. DEVLETAH, (1977), Tezkiret'-uar, ev. Necati Lugal, c. II, stanbul. DOERFER, Gerhard (1965), Trkische Und Mongolische Elemente im Neupersichen, I, Wiesbaden. EB BEKR- THRAN, (1993), Kitb- Diyarbekriyye, yay. Necati Lugal-Faruk Smer, Ankara; Trke ev. Mrsel ztrk (2001), Ebu Bekr-i Tihran Kitab Diyarbekriyye, Ankara. EFENDYEV, (1979), O. A., ''Institut Suyurgal Tsentrallistskaya Politika Praviteley Akkoyunlu i Pervh Sefevidov'' Formi Feodalnoy Zemelnoy Sobstvennosti i Vladeniya na Blijnem i Srednem Vostoke. Bartoldovskiye teniya 1975, zdatelstvo Nauka Glavnaya Redaktsiya Vostonoy Literatur, Moskova. EMN, emis erik (1357), Ferheng-i stilht-i Dvn-i Devrn-i Moul, Tehran. FERZELYEV, ahin, Azarbaycan XV-XVI. Eserlerde, Bak 1983, s. 77. FRAGNER, Bert "Social and Internal Economic Affairs", CHI, Vol. VI, edited by Peter Jackson, GAFFAR, (1343), Tarih-i Cihan-r, Ner. Hasan- Nerak, Tehran. GKALP, Ziya, (1976), Trk Medeniyeti Tarihi, Hazrlayanlar: smail Aka-Kzm Yaar Kopraman, stanbul. GIYASDDN HONDMR, (1333), Habibus-Siyer, yay. Celleddin-i Humay, Tehran. Hasan- Rumlu, (1349), Ahsent-Tevrih, c. XI, Ner. Abdlhseyn-i Nev, Tehran 1349. HASAN-I RUMLU, (1357), Ahsent-Tevrih, Ner. Abdlhseyn-i Nev, c.XII, Tehran. HFIZ-I EBR (1317), Zubdet't Tevrih, yay. Hanbaba Beyani, Tehran. HAMDALLAH MUSTAWF, (1915), Nuzhat-al-qulub, edited by G.Le Strange, London. HNZ, Walther (1990), ''slm'da l Sistemleri'', Trklk Aratrmalar Dergisi, Say 5, stanbul. HUART, C. L. (1945), ''Fars'', A, c. IV, stanbul. FAZLULLH B. RZBHAN HUNC- SFAHAN, (1992), Tarih-i Alem Aray- Emini, Persian text edited by John E. Woods, London.

215

bilig, Gz / 2006, say 39

KYMEN, M. Altay (1964), "Seluklu Devri Trk Tarihi Aratrmalar", Tarih Aratrmalar Dergisi, c. II, Say 2-3, Ankara. LAMBTON, A. K. S., "Two Safawid Soyurghals", BSOAS, XIV. MRHOND, (1338), Ravzatu's-Safa, Tehran. MNORSKY, V. (1957), Persia A.D 1478-1490 (An Abridged Translation of Fadlullah b. Rzbihan Khunji's Tarikh-i Alem-r-y Amini), London. MNORSKY, V. (1939), "A Soyurghal of Qasim b. Jahangir Aq-qoyunlu", BSOAS. MNORSKY, V (1954) "A Mongol Decree of 720/ 1320 to The Family of Shaykh Zahid", BSOAS, Vol. XVI, Part 3. MNORSKY, V. (1999), "Akkoyunlular ve Toprak Reformlar", ev. Cneyt Kanat, Belleten, c. LXII, Say 235, Ankara MUHY-Y GLEN, (1982), Menkib-i brahim-i Glen, Ner. Tahsin Yazc, Ankara. MUNDDN MUHAMMED ZEM- SFZAR (1339), Ravzatu'l-Cennt f Evsaf Medineti Herat, c. II, Yay. Muhammed Kzm mam, Tehran. NZAMDDN M, (1987), Zafernme, Terc. Necati Lugal, Ankara. NZM'L-MLK, (1990) Siyset-Nme, Hazrlayan: M. Altay Kymen, Ankara. PAYDA, Kzm, (2004), "Ak-Koyunlu Ahmed Bey ve Onun Osmanl dar Sistemini Ak-Koyunlu Devletinde Uygulama abas", Ankara niversitesi Dil ve TarihCorafya Fakltesi Tarih Aratrmalar Dergisi, c. XXIII, Say 36, Ankara. PETRUSHEVSKY, . P. (1942), ''Vnutrennyaya Politika Ahmeda Akkoyunlu'', zvestiya Akademii Nauk Azerbaydjana, Seriya storiya, Filosofiyai Pravo, no: 2, Bak. PETRUSHEVSKY, I. P. (1968), "The Socio-Economic Condition of Iran Under The IlKhans", CHI, Vol. V, Cambridge. REDDN, (1364), Mektubat- Reidi, Ner. Muhammed afi. ROEMER, H.R. "The Successors of Timur", CHI, Vol. VI, Cambridge. ROEMER, H.R. (1993), "Timur in Iran", CHI, Vol. VI, Cambridge. SPULER, Bertold (1987), ran Moollar Siyaset, dare ve Kltr lhanllar Devri, 1220-1350, Ankara. STRANGE, G. Le (1905), The lands of the Eastern Caliphate, Cambrdge. SMER, Faruk, (1984), Kara Koyunlular, Ankara. EREFEDDN AL- YEZD, (1336), Zafernme, yay. Muhammed Abbas, Tehran. EREFHAN, (1971), erefnme, ev. M. Emin Bozarslan, c. II, stanbul. VLADMRTSOV, B. Y., (1987), Moollarn tima Tekilt, Terc. Abdlkadir nan, Ankara. YAHYA-Y KAZVN, (1315), Lbb't-Tevrih, Yay. Seyyid Celleddin-i Tahran, Tehran.
216

The Application of the Suyurgal System among the Mongols and the Turkish-Islamic States
Dr. Kzm PAYDA
Abstract: The word suyurgal, derived from the word "suyurgamak" in Uighur, denotes a grant or a gift that best wowed by a sovereign. The most evident characteristic of suyurgal was the transfer of it by inheritance. Application of suyurgal became widespread after the Mongols conquered Iran. The land granted as suyurgal was passing to its new holder as a real estate. The suyurgal system resulted from the development of the land ownership; that system played an important role in the process of making Azerbaijan, Iran and other neighbouring countries feudal. The suyurgal institution became widespread during the period of the Mongols, the Timurids, the QaraQoyunlu and the Aq-Qoyunlu. As for the reign of the Safawids, they set a limit to that system and the "tiyul" took its place. Key Words: Suyurgal, the land, the grant, the Mongols, the Timurids

Harran University, Faculty of Science and Letters, Department of History / ANLIURFA kazimpaydas@ yahoo.com

bilig Autumn / 2006 Number 39: 195-218 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

p / .
.,
: p /. , , , / . 62- 54- . SPSS-. , . p / . : , , / .

/ . kitapci@gyte.edu.tr

bilig osen# 2006 vpusk: 39: 195-218 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Eski Trkede Baz Unvanlarn Yaps zerine


Yard.Do.Dr. Hatice irin USER*
zet: Bu almada Gktrk Kaanl dneminin st dzey askeri-idari unvanlar arasnda yer alan bilge, aygu, ab, buyruk ve yargan incelenmitir. Trke fiil kklerinden yapm ekleriyle tremi olan bu unvanlar, kltr tarihi temelinde morfosemantik adan ele alnmtr. Unvanlarn oluumunda grev alan fiil kkleri, ekleri ve ek-kk ilikileri ayr ayr deerlendirilmitir. Eski Trk kltrnde bir ok unvann Latince, Greke veya Arapa gibi eski kltr dilleriyle ortak kavramlardan (bilmek, tahmin etmek, n grmek, kehanette bulunmak, buyurmak vb) tredii sonucu ortaya kmtr. Anahtar Kelimeler: Eski Trke unvanlar, bilge, aygu, ab, buyruk, yargan

1. Eski Trkedeki unvanlara dair, XX. yzyln ilk yllarndan balayp gnmze ulaan geni bir literatr olumutur. P. Pelliotun 1915-1916da Toung Paoda, eski Trk kanlaryas, Kotwitczin 1932de Mool kanlaryas hakknda verdii bilgiler eski Trk unvanlarn da yakndan ilgilendirmektedir (Kprl 1939: 18). Shiratory 1926da Toyo Bunkoda, kagan ve katun unvanlarn inceledii almasnda, kagann ilk defa Juan-Juanlarda (Avar) kullanld sonucunu ortaya koyar (1945: 504). Buna karlk Ramstedt, kagann in, W. Bang ise Sout kaynakl olduunu ileri srer. F. Laszlo ve Liu Sien-pilerden, Pelliot, Barthold ve Olbricht ise Shiratoryye katlarak Juan-Juanlardan Trklere sirayet ettiini syler (Donuk 1988: 25). 1.1. Eski Trk unvanlaryla ilgilenen aratrmaclar, bunlarn genellikle, hatta mutlak surette yabanc kaynakl (ince, Souta vb.) olduklarn iddia eden giriimlerde bulunmulardr. W. Bang ve H. H. Schaeder kagan ve katunun Soutadan, Marquart ve Bang yabgunun Toharcadan getiini ileri srerler (Kprl 1939: 20). Katunun Souta olduu tezi, Barthold, Wittfogel, Feng, Gabain ve Rsnen tarafndan da tekrarlanr (Gabain 1988: 273; Rsnen 1949:157; Donuk 1988: 30). Kar tez, Boodberg tarafndan, katunun Trklerce Hun dneminden beri bilindii ve alnt olmadnn belirlenmesiyle geliir (Boodberg 1936: 169). Giles, Karlgren gibi sinologlar, beg unvann inceye balar (EDPT: 322). Beg unvannn ran kaynakl olabilecei de sk sk dile getirilir (Sanping Chen 2002: 299). Barthold,
*

Ege niversitesi, Edebiyat Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Blm, Bornova / ZMR hatice@edebiyat.ege.edu.tr

bilig Gz / 2006 say 39: 219-238 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2006, say 39

sk dile getirilir (Sanping Chen 2002: 299). Barthold, Menges ve Golden, bu unvanlarn Trkler dndaki topluluklarda kullanlmasn delil gsterip alnt olabilecekleri zerinde dururlar (Barthold 1975:13; Menges 1968: 168, Golden 2002: 99, 119). F. Altheim, kapgan unvann Soutayla ilikilendirmeye alr (Donuk 1988: 29). Buna karlk R. Giraud ve Clauson, bu unvann Trke kap- fiilinden gelitiine dikkati ekerler (Giraud 1961: 149; Clauson 1956: 73-77). Kapgann Trke olduu, son yllarda Marcel Erdal tarafndan da kaydedilir (Erdal 1991: 384-385). Tarkan unvan ise, Beveridge tarafndan Eski Yunancaya, hatta Etrskeye kadar gtrlr (Donuk 1988: 45ten). Kprl, Beveridgein yazsn sath olarak niteler (Kprl 1939: 7den). Eberhard ve Sinor tarkan unvann, Trke tar- fiiline balar (TMEN II: 471; Eberhard 1945: 324). Tigin unvan Ramstedt tarafndan Korece; Altheim tarafndan ince veya Farsayla aklanmak istenir (Donuk 1988: 49dan). Gabain ad, tigin, tarhan gibi baz unvanlarn Orta ran dillerinden gelebileceini ifade eder (1988: 42). 1.1.1. Kprl, bu trden yabanc kken arama abalarn eski Trk cemiyetlerinin siyasi ve kltrel inkiaf derecesi hakknda menfi fikirlerin neticesi olan bu telakkilerin, ilmi aratrmalar iin ne kadar zararl olduu bir mtearifedir diyerek deerlendirir ve n yarglardan arnm bir bilimsel platforma bir nevi arda bulunur (Kprl 1939: 21). 1.1.3. Boodberg, Eberhard, Czegldy, Clauson, Giraud, Rsony, Hamilton, Rna-Tas gibi bilim adamlar, meseleye daha nesnel yaklarlar (Boodberg 1936; Eberhard 1945; Czegldy 1951; Clauson 1956; Giraud 1961; Rsony 1993; Hamilton 1997; Rna-Tas 1998). 2. Eski Trkede kaytl kii adlar, unvan veya unvann niteleyicisi durumundaki szler, bilhassa kltr tarihi ve kken bilgisi alarndan sk sk inceleme konusu olmutur (Eberhard 1945; Czegldy 1951; Menges 1958; Bombaci 1974; Sertkaya 1993, Karaaa 2001a, Karaaa 2001b vd.). ncelenen szler, ou kez Trkler veya farkl topluluklarn kullanm alanna dahil edilmeye allm; ok az almada unvanlar kltr tarihi, morfem ve kken bilgileriyle bir arada incelenmitir. Bu yazda, Trke fiillerden gelitii ak olan bilge, aygu, ab, buyruk ve yargan /yargu szlerinin Trk kltr tarihindeki yerleri ve ek-kk ilikileri zerinde durulacaktr. 2.1. bilge: Eski Trkede asli olarak bilge kii anlamnda bir szlk birimidir. Ayn zamanda danman veya buna benzer resmi bir unvandr. Bilge Kaan rneindeki gibi sfat deeri de tar (EDPT: 340; Tekin 2000: 240). Asya Hunlarndan beri var olduu bilinen1 bu szn st anlam katman siyaset ve idarede hakim biiminde gelimitir (gel 1957: 112; Kafesolu
220

User, Eski Trkede Bazi Unvanlarin Yapisi zerine

1995: 283). Baarl hkmdar ve devlet adamlarnn unvanlarn nitelemesinin yan sra, Trk hkmdar ailesinden olan katunlar2 da bu unvan ve niteleyicisini tamaktayd (Bombaci 1975: 46). Sadece zel ad veya unvanlar deil, genel adlar da vasfeder: bilge bilig irfan. Erdal bu szn, szlklerde zikredilmese de bir ok metinde getiine iaret eder. ge ~ge (< dnmek), bu szn yakn bir sinonimidir. moyga (<*bo-) ve tmge ise antonimleridir (Erdal 1991: 376-7). Unvan, zel ve cins ad niteleyicisi olmasnn yannda ahs ad olarak da kullanlr: tngri bg el bilg arslan tngri uyur trknimiz (Rybatzki 1997: 45/106) 2.1.1. Eski Trkede ok ak bir unvan niteleyicisi olan bilge, siyasi alanda abn karldr. ab ordunun yksek rtbeli komutan olarak askeri taktikleri dzenler; bilge ise tecrbe, ngr ve bilgileriyle sivil siyasi hayat istikrarda tutar. Bilge, eski Trk devletlerinde bozkr hayat artlarn srdrmeyi, Trk yaayna uygun blgeleri el altnda tutmay, lkede idari birlii korumay, askeri gc zinde tutmay, trenin srekli geerliliini salamay, Trk kltrn yozlatrabilecek d etkilere kar hassas davranmak siyasetini (Kafesolu 1995: 268) tam olarak baarm kaan niteler. Ancak, eski Trk kltr ve yaam sisteminde askeri ve sivil hayat keskin izgilerle birbirinden ayrlmadndan ab ve bilgenin snrlarn net olarak izmek doru olmaz. 2.2. Gktrk ve Uygur dnemi metinlerinde bilge, kagandan baka ge devletin danman, beg boyun, kabilenin ba, tamga damgac, mhrdar, buyruk kumandan, aygu kaann danman, szcs gibi st dzey devlet yetkililerini ve ata baba, kii kii gibi halk kitlesinin bireylerini de niteler. Bu sade vatandalarn temel zellii, bozkr hayat, tre, idari birlik, askeri g ve topra koruyup kollama konularnda devletin en gl makamlarnn sahipleriyle (kaan, aygu, buyruk vb.) zihniyet ve icraat i birlii iinde olmalardr: 2.2.1. aa-Kl-1: Kanm ilimke tapdm, bilge gem tapdm, kadam tapdm (Malov 1952: 35); Hoytu Tamir: Bilge beg Taam (ETY: 306)3; Ongin: Bilge atam (Sertkaya 1993: 594); Uybat III: Bkmedim ilte kalm alt bilge beg oglma (Malov 1952: 62); KT-G-6: Edg bilge kiig edg alp kiig yortmaz ermi (Ergin: 1989: 66); KT-K-13 Trgi kaganda Makara tamga Oguz Bilge Tamga kelti (Ergin 1989: 75); BK-D-4 Bilge Kagan ermi, alp kagan ermi (Thomsen 2002: 128). 2.2.2. Bilgenin, Uygur dneminde kaann niteleyicisi olma zelliini korumakla birlikte,4 yeni inanlarn (Budizm, Maniheizm gibi) etkisiyle, bozkr hayatn biimlendirme ve treyi koruma sistematiinin hzla dna karak, daha ok felsefi nitelikleri barndran bir mahiyet ald ve bilgin, bilge anlaml szlk birimi zelliinin koyulat gzlenir: bilge bahilar (TT VIII/H 4); bilge bilig (TT VIII/H 8); budha pilge (TTVIII/A 20); bilge burkan (Mayt.
221

bilig, Gz / 2006, say 39

7/49); bilge tengri (Mayt. 9/17-18); k bilge kiiler (Hamilton 1998: 63); balk uluta bilgelerke aytp (Hamilton 1998: 63); tkel-lig bolm bilge bilig err (Barutu znder 1998: 117b/17); bilge tengri tengrisi burkannng (Kaya 1994: 3/17); bilge bilig edremleri (AY: 42/17); kirt bilge biligke tayanp (AY: 50/15). 2.2.3. Karahanl dneminde, Uygur Trkesi metinlerindeki bu felsefi mahiyetin daha belirginletiini gzlemleriz: tilekim sz erdi ay bilge bg (KB:192); iligke yz urd bu bilge tetig (KB: 475); boyda ulug bilge bolup bilging ula (DLT I: 51); uzak bilge ana aym (DLT I: 88); alp erikde, bilge tirikde (DLT I: 388); bilge erig edg tutup szin iit (DLT I: 428). zellikle, alp erikde, bilge tirikde rnei, slamiyetle birlikte alplk ve bilgeliin birbirinden ksmen ayrlm olduunu fark ettiririr. Oysa Gktrk dneminde, daha nce de belirtildii gibi, bilgelik ve alplk kagan, buyruk vb. st rtbeli kiilerin temel ve birbirinden ayrlmaz iki niteliidir: Bilge Kaan ermi, alp kagan ermi. Buyruk bilge ermi erin, alp ermi erin. Begleri yime budun yime tz ermi (KT-D-3, Ergin 1989). 2.3. bil-, Eski Trkenin bilmek, bilgi ve irfan sahibi olmak anlamndaki fiilidir (DTS: 98). Genel Trkede bilgi edinmek, renmek, (daha nce tanlan birini) hatrlamak, tanmak, haberi olmak, vakf olmak, tam olarak anlamak, farz etmek, renmi veya alm olmak (Tietze 2002: 340; ESTY: 137-139) anlamlar vardr. Yardmc fiil olarak kullanldnda yeterlik bildiren birleik fiiller oluturur. Bir baka ifadeyle bil-, u- muktedir olmak ile birlikte, Trkede iktidari ekimin kaynan tekil eder. bilgi sahibi olmak, muktedir olmak anlaml fiillerin kullarn ilah sahibi (ugan)5 ve kara bodunun idar sahibi (bilge) anlaml Eski Trk kltr szlerinin teekklnde veya nitelenmesinde rol oynamalar tesadf deildir. 2. 3.1. gA eki, geili ve geisiz fiillerin adlarn yapar. Hareketi yapan, olan veya yaplan nesneleri karlar (Ergin 1989: 178). Daha nce Ramstedt ve Gabain tarafndan ne srlen gA ve -gAy ilikisinde (Kononov 1980: 90), Erdal, -gAnn orijinal bir partisip eki olduunu syler. Erdala gre, son sesteki y, arkaik iaret zamiri /inin (na, ntn gibi) nominatif biimi olmaldr. Bu hipotez, -gAyn sadece yklemlerde kullanlp partisip olarak kullanlmamasnn sebebini aklar. gA /i, sentaktik olarak mI ol yapsna e deerdir (Erdal 2004: 242-243). Erdal ve Gabainin tezinden hareketle, arkaik gelecek zaman eki gAy oluturan ga ile oluturulmu bilge sznde, bilen, bilge anlamnn dnda, gelecei gren, ngrl, irfan sahibi, rif anlamlarnn da var olduu sylenebilir. bilge sznn Batl trkologlar tarafndan Latin kkenli wise ve weise6 szyle karlanmas (EDPT: 340; TMEN II: 836), Arapadaki karlnn ise hakim hkm ve hikmet sahibi

222

User, Eski Trkede Bazi Unvanlarin Yapisi zerine

olmas, bu Trke unvann, dier eski kltr dilleriyle ortak bir kavramdan (bilmek; grmek; ngrmek) tretildiini ortaya koymaktadr. 3. aygu konuan veya emir, komut veren (EDPT: 271) devlet ba maviri; kaan adna emir veren, szc (Tekin 2000: 239; TMEN II: 649). VIII. yzylda Gktrk Kaanl devrinde Tonyukukun unvanlar arasnda zikredilir (Donuk 1988: 2). Gktrk dneminde, aygunn tam olarak ne tr bir rtbeyi karlad ok net deildir. Tonyukuk kitabesinde kaytl cmlelerden baz sonular elde etmek mmkn olsa da, bu szn kesin karl saptanamaz. Anta aygu[si?] yeme ben k ertim, yag[si] yeme ben k ertim ilteri kaganka trk bg kaganka trk bilge kaganka (T 49-50, Tekin 1994) ifadesinde, Tonyukukun ltiri, Bg ve Bilge Kaann aygus olduu aktr. Tonyukuk yaztnda Ouzdan gelen bir casusun ilettii mesajda, Tabga ve Ktanya gnderilen komutanlar, Gktrk kagannn alp, aygusnn ise bilge olduunu sylerler. Bir tr vezir veya sadrazam gibi st dzey bir unvan olduu anlalan aygu, kaann yetkilerinin birouna sahip sivil ve askeri alanda akl hocas biiminde deerlendirilebilir. Eski Trk devletlerinde kagan, beg vb. unvanlar, tek kiiye zg deilken; aygu, Tonyukuka has zel bir unvanbelki de sadece bir niteleme sfat- olarak kendisini gsterir. Tonyukuktan sonra bu yksek rtbeyi tayan baka bir devlet adamna rastlamyoruz. Tonyukuk yaztnda, Tonyukuk kendisinden bahsederken, sk sk bilgesi ab ben k ertim, ben zm bilge Tonyukuk ibarelerini kullanr; kendisini aygu olarak nitelemesine ise tek yerde rastlarz. 3.1. Uygur yazmalarnn son yllarda hz kazanarak yaymlanmasnn ardndan aygunn Gktrk dnemini izleyen Trk dili tarihindeki yeri netlik kazanmtr. Uygur metinlerinde geen i aygu Avlu Tarkan (EUTS: 20) unvan grubundaki i aygu ibaresi, Rhrborn tarafndan Geschftstrger (bir hizmette grevlendirilen, memur edilen) olarak anlamlandrlr (UW 5: 299). Clausona gre, Uygur dneminde usta ve ustaba biiminde anlamlandrlabilecek daha dk bir rtbeyi rather humble position near the carpenter and seeem to be mean merely foreman of work ifade eder (EDPT: 271). Uygur metinlerinde Koo balk aygu, Koo ehrinin yneticisi; sazn aygu din adam, Budizm danman (UW 5: 300) gibi sivilidari ve dini ykmllkleri kapsar. 3.1.1. i aygu terimi, Clausonun belirleyip Zieme ve Rybatzkinin katld gibi, Uygur dneminde daha alt derecede bir unvan haline gelmitir: manastrda ikinci derece vaiz; manastr iinde ve dnda grevleri datan kii; yemekhanede deneti; gelir yneticisi; ustaba, ser-hademe vb. Bir rtbe unvan deil, grev unvandr. Ancak ok dk bir unvan da deildir. Bunu, 1209da dikuttan Cengiz Hana gnderilen bir elinin i ayguu unvann
223

bilig, Gz / 2006, say 39

tamas ispatlar (Rybatzki 1997: 243). Maytrsimitte geen yak i aygu boltumuz ibaresi ilingir grevlisi (veya denetisi) olduk biiminde anlamlandrlmaldr. . Tekin ayguy amir, mavir, yakcy ilingir olarak ayr maddelerde anlamlandrr (Mayt.: 357, 500). 3.1.2. Bu veriler; eski Uygur Trkesi dneminde aygu unvannn Gktrk dnemindeki yaptrm gc yksek st dzey devlet yetkilisi mahiyetinin hzla azalarak grevli kii, bir ie memur edilmi kimse anlamyla grevlik bir mahiyete brndn gsterir. 3.2. ay-, Uigurisches Wrterbuchda emretmek, buyurmak; yaptrmak; iletmek; aklamak, beyan etmek; sylemek, konumak; kehanette bulunmak, tahmin etmek, nceden bilmek anlamlaryla kaytldr (UW 4: 286). Clauson, ay-, te- ve szle- arasnda ok az farkn olduunu, ancak erken dnemlerde ay-n dierlerinde olmayan saygn (honorofic) bir ieriinin olduunu kaydeder (EDPT: 266). Clausonun kulland honorofic sfat, ayfiilinin demek, sylemek gibi fiziksel alt anlam katmannn stne kan emretmek; deklare etmek; kehanette bulunmak anlamlardr. 3.2.1. Eski Trk yaztlarnda ay- fiilinin getii cmlelerdeki fail ve nesneler, sz konusu gr destekler niteliktedir: kyn aydm (ine Usu D 2, ETY: 168); Bilge Kli or Tardu budunug iti ayu olurt (ETY: 137); kyng knglne ay (T-32: Tekin 1994: 15); tengri yer anda ayu birdi (ine Usu C 9, ETY: 176); d tengri aysar (KT K 10, Tekin 1988: 87); tengri aym te bilige yormadmz erser (Huast. 326-8, EDPT: 266); Kl Tigini altunn kmin agn barmn trt bi ylksn aygma Tuygut bu (KT GB: Ergin 1989:76). 3.2.2. Tonyukuk ve ine Usu yaztlarndaki kyn ay- ibaresi, basit bir biimde ceza sylemek olarak anlamlandrlamaz; ancak cezai yaptrmda bulunmak; hakim sfatyla ilenen sua kar hkmde bulunmak ve nihai karar bildirmek gibi yksek mahkeme yesinin7 yetkileri dahilindeki yaptrmlardan saylmaldr. 3.2.3. Yukardaki rneklerde, ay- fiilinin failleri, tengri ve kagan olmalaryla belirginleir. Clausonun altn izdii honorofic mahiyet de budur. ay- fiilinin klcs veya yapcs, hkmdar ve tanr makamn dolduran bilge ve ugandr. Ugan tengrinin yeryzndeki temsilcisi bilge kagan, kaann siyasi ve askeri arenadaki temsilcisi ise aygudr. Dolaysyla aygu, emreder, buyurur, beyan eder, ngrr, hatta gelecee dair kehanette bulunur. 3.3. gUI: ok ilek bir fiilden isim yapm ekidir. okluk, arlk, devamllk grevleri vardr. Yapt isimler ok ve devaml yapan veya olan nesneleri karlar. Eyleyici adlar tretir (Ergin 1989: 181; Tekin 2000: 91). gU ve Inn birlemesiyle olumutur. gUI, isimlerdeki -Inn fiillerdeki karl224

User, Eski Trkede Bazi Unvanlarin Yapisi zerine

dr. Meslekler ve kiilerin zelliklerini gsterir.gUI eki alm ekillerin ou kiileri i alanlar, sosyal mevkileri, tekrarlanan davranlar, ayrt edici kiisel nitelikleri asndan karakterize eder: bark etgi, bediz yaratgma bitig ta etgi Tabga kagan kan ang sengn kelti (KT K 13, Erdal 2004: 291292). Uygur dnemi metinlerindeki ot yegi tnlg otobur canl rneinde karakteristik bir zellik; hkmdarn elbiselerini ykayan kiinin unvannn uz yugu usta ykayc olmasnda meslek ad, Bodhisattvann n eitgi ses iiten unvannda ayrt edici kiisel bir zellik gze arpar. Bg Kaann Manicilii Uygur toplumu iin kabul etmesinin ardndan, toplumu din ilerine sevketme grevini ykledii kii tavratgu olarak adlandrlr (Erdal 2004: 293). 4. ab8 yaver, badanman, bakumandan, ordu komutan (Tekin 2000:242; EDPT: 399). ab, ncelikle askeri bir unvandr. Bilgenin askeri alandaki karldr (EDPT: 399). Gktrklerden itibaren Ouzlar kanal ile Seluklu ve Osmanl devletlerinde askeri (kumandan), idari (sivil muhafz, haberci) ve diplomatik (eli) bir nitelik tar (Donuk 1988: 92). ab, Bizans kaynaklarnda Grek alfabesiyle eitli yazmlarla kaydedilmitir (Moravcsik 1958: 308). 4.1. Clausonun da belirledii gibi, zamanla askeri rtbe olarak dk bir dzeye inmitir. Orta ada, avu muhtelif zamanlarda hkmdarn birincil korumas, kaanlk silahl kuvvetlerinde kolordu yesi, devletin ve tara karargahlarnn kolluk grevlisi gibi deiken anlamlar ierir (EDPT: 399). Kagarl Mahmut, savata saflar dzelten ve askeri zulm etmeye brakmayan kimse olarak anlamlandrr (DLT IV: 139). a. atl grz taycs; kervan klavuzu; Har. terifat; atl grz taycs (EDPT: 398); Kp. padiahn nnde sayg ile baran adam (KTS). 4.1.1. Mller, eski Uygur metinlerinde ab olarak kaydedilen kelimenin Osmanl devrindeki avuun eski biimi olduunu ilk belirleyen kiidir. Pelliot da bu gr kabul etmi ve in kaynaklarnda 735-737 yllarnda in sarayna Tu-kiler tarafndan sefir sfat ile gnderilen bir adamn tad -pie unvannn ab olduunu syleyerek, kelimenin eskiliini delillendirmitir (Kprl tarihsiz-: 362den). 4.1.2. Kprl, Vamberynin Etymologisches Wrterbuchundaki ab < av barma, arma, ses, an ve hret kaydndan yola karak, bakumandan olan kaann emirlerini ktalara yksek sesle bildirdikleri iin yahut an ve eref sahibi insanlardan seildikleri iin bu ismi alm olsalar gerektir. biiminde filolojik adan kabul edilemez bir yorumda bulunur. Buna dayanarak, abn slamiyet ncesi Trk devletlerinde sarayda trl hizmetlerde bulunan memur snfna ve orduda kk bir askeri rtbeye tekabl ettiini belirtir (Kprl -tarihsiz-: 362).
225

bilig, Gz / 2006, say 39

Bilgesi ab ben k ertim (T 7, Rybatzki 1997: 45); Kli or... bilgesi avu erti alp bkesi erti (Kli or D 5); kutlug udurgan buyruk ab sengn bodunu tokuz bayrku... (Taryat K 4: Tekin 2004). 4.1.3. ab, eitli biim ve anlamlarla Farsa, Arapa, Kafkas dilleri, Balkan dilleri, Lehe, Macarca, Ukraynca ve Slovakaya gemitir (TMEN III: 1055). Kelimenin Greke veya Farsa kkenli olabilecei zerinde teoriler ortaya atlmtr. Doerfer, bu fikirleri reddeder (TMEN III: 1055). avn av n, ses balants ise, morfolojik adan izah edilemeyecei iin kabul edilemez. 4.1.4. ab unvan bize gre, Trke ap- vurmak fiilinin isim gvdesidir. Bu tezi, yargan ve kapgan unvanlarnn yar- ve kap- fiillerinden tremi olmas desteklemektedir (a. bkz). vurmak, yarmak, kapmak, kapp almak anlaml fiillerden treyen isimlerin, saval niteliklerin ok nemli olduu eski toplumlarda unvan veya zel ad haline gelmesi tabiidir. Aada yargan balkl ksmda izah edildii gibi, tarkan, kapgan, yargan, urungu gibi unvan ve zel adlara eski Trk kltrnde ska rastlanmaktadr. 4.2. ap- kesmek; bimek; paralamak; kesici bir aletle yaralamak veya ldrmek; komak; hzla ilerlemek; vurmak, dvmek gibi anlamlarla tarihi ve modern Trkede (ap-, ap-, sap- biimleriyle) grlr (KB-73; DLT-II, KE-Dizin:157, GT:237; Rsnen 1969: 181). Bat Trkesinde bu fiile, byk bir ihtimalle slam sonras dnemde, Ar. darb vurmak sznn analojik etkisiyle inorganik -r sesi girmitir9. Clausona gre tabiat taklidi bir szdr. Grltl hareketleri karlayan geili ve geisiz birka grevi vardr (EDPT: 394). 4.2.1. ap- fiili, eitli biim ve anlamlarla Farsaya, Rusaya, Leheye, Slovenceye de geer (TMEN III: 1039). Bu fiilin ilk biiminin -kn ekiyle tremi isim gvdesi apkn her tarafa koup bir yerde diki tutmaz, serseri; hovarda anlamyla Trkiye Trkesinde yaamaktadr. 4.3. , hareketi adlandrmak veya fiilin sonunda ortaya kan ii ifade etmek zere isimler yapar (Kononov 1980: 92; ner 1998: 76). Akru-, oyna, k--, tan-, oka-, bil-i- gibi rneklerde niteleme adlar yapt da grlr (Erdal 1991: 267). Trkenin ilk metinlerden gnmze kadar, retkenlii hayli yksek olan bir ektir. 4.3.1. Bu ekin trettii szler, ounlukla kavram dzeyindedir. Bazen, fiil kk geiliyse fiilin nesnesini, geisizse failini gsterir. Bu szlk birimleri hem soyut hem de somut kavramlar kapsayabilir: karg lanet, beddua; lanetlenmi kii. ile yaplan isimler, hipotetik olarak geili fiillerin klcsn belirtirler. DLTdeki At, S, Tok ve Utu zel adlar at- atmak, vurmak, s- mcadele etmek, savamak, tok- vurmak, ut- zafer kazanmak fiillerinden tremitir. II. Gktrk Kaanlnn kurucusu Kutlugun
226

User, Eski Trkede Bazi Unvanlarin Yapisi zerine

unvan El Teritir (Erdal 1991: 266). Bu verilerden de anlalaca zere, fiillerden ile tretilen kavram dzlemindeki szler, zel adlara kaynak oluturabilmektedir. DLTdeki kaytl zel adlarn yapsndaki fiil kklerinin anlamlarna bakldnda vurmak; atmak; vurumak; zafer elde etmek gibi saval hareketleri karladklar gzlenir. Bu balamda, ab unvannn saval birka hareketin ad olan ap- fiilinin ile tretilmi gvdesi olduu rahatlkla sylenebilir. 5. buyruk kumandan; vekil, bakan, nzr, mhrdar, mir (Rsnen 1969: 87; Gabain 1988: 271; Erdal 1991: 231; Hamilton 1998: VIII/3; Arat 1991: 422/34; DTS: 121). 5.1. Gyrffy buyruku askeri maiyet olarak tercme edip Mo. nker hkmdarn has birlikleri ile e grevde aklar; ancak Doerfer, yaztlarda buyrukun okluk biiminin hi grlmemesine dikkati ekerek, her kaann birden fazla begi olmasna karlk sadece tek bir buyruku olduunu belirtir: bilge kagan ermi alp kagan ermi buyruk yeme bilge ermi erin alp ermi erin begleri yeme bodun tz ermi (KT D) (TMEN II:815). Giraud, buyrukun okluk olarak deerlendirilmesi gerektiini ifade eder (Giraud 1999: 127). 5.1.2. in kaynaklarnda, Gktrk ve Uygur kaanlklarnda hkmetin dokuzar buyruktan olutuu kaytldr. Bunlar, 6 d, 3 i-buyruktur. Hazar Devletinde Macarlar, balarnda her biri kaanlk tarafndan tayin edilen birer r bulunan 7 kabileden kurulu bir birlik oluturmaktaydlar (Kafesolu 1995: 165). r (< buyruk), bugnk Macarcada bey anlamyla yaamaktadr (TMS: 68). Bu noktada i ve d buyruklar st ynetici bir buyruk varlndan sz etmek yanl olmamal. Kl Tigin Yaztnda kaytl buyruk, i ve d buyruklarn st, miri olmaldr. Zira aadaki rneklerden de grlecei gibi, zellikle Uygur yazmalarnda buyruk, okluk biimiyle de sk sk kaydedilmitir. 5.1.3. buyruk unvanna verilen karlklarda kumandan ve bakan dikkati ekmektedir. Buna gre, Clausonun tanmlamas en akla yatkn olandr: Erken alarda resmi bir unvan. Sivil veya askeri zel grevleri yerine getirmek zere kaan tarafndan komuta edilen herkesi kapsayan genel bir terim. (EDPT: 387). Bu tanm, yukarda szn ettiimiz eski Trk devletlerindeki askeri-sivil hayat ayrmnn keskin snrlarla ayrlmamasna da uymaktadr. Girauda gre, buyruk szn niteleyen bilge, biligsiz sfatlar, bunlarn daha ok idari danmanlk rol oynadklarn dndrr. Beglere ise savata rastlandndan, onlar askeri temsilciler olmallar. (Giraud 1999: 127). Ancak, bu fikrin ok zayf bir olaslk olduunu Giraudun kendisi de kabul eder ve dnemin tm siyasi hayatn askeri hadiselerin kapladn belirtir. Eski Trklerde unvan ve rtbelerin sahipleri, ayn zamanda emirlerindeki askeri glerin banda her zaman savaa hazr kumandanlard (Kafesolu 1995: 269). Bir baka ifadeyle buyruk, aygu gibi hem sivil hem
227

bilig, Gz / 2006, say 39

de askeri ykmll bulunan begden stn tarkan ve adpttan aa bir unvand. Aadaki 3. rnekten de anlalaca zere, buyruk hem bilge hem de alp, yani hem idari hem de askeri nitelikleriyle ne kmaktadr. 5.1.4. Kutlug Baga Tarkan ge buyruk men (Sci 3, Malov 1952: 84); biriye adapt begler yrya tarkat buyruk begler (KT G 1, Tekin 1988); buyruk yeme bilge ermi erin alp ermi erin (KT D 3, Tekin 1988); kagan lti, buyruk begleri yeme lti (KT D 19, Tekin 1988); Trgi kagan buyruk az totokug eligin tutd (KT D 38, Tekin 1988). 5.1.5. Uygur metinlerinde metatezli buryuk biimi de grlr. Bu biim zelliinden baka, Uygur dneminde buyrukun rtbece kld ve begden altta, nantan stte bir mahiyet kazand anlalmaktadr: nan buryuk (Malov 1951: 443); ol buryuk bo yarlgg eidip (AY 624/8); begker tnti ol buryuk (AY 638/1); katunlar tigitler begler buryuklar (AY 90/4); katunlar tigitler begler buryuklar nanlar tayanlar arkas (AY 417/1); i buyruk sebig kl erkin; tengride bolm el etmi bilge kanm ireki bodun altm i buyruk ba nanu baga tarkan ulug buyruk tokuz bolm bilge tay sengn (Taryat B 6, Tekin 2004); tokuz buyruk bng sengt kara bodun turuyn kangm kanga tnti (Taryat G 4); buyruk az spa tay sengn bodun tongra ede (Taryat K 3, Tekin 2004); kutlug udurgan buyruk ab sengn bodunu tokuz bayrku... (Taryat K 4, Tekin 2004); Kou buyruk il erdem (Arat 1991: 422/34); ulug klg nan buyruklar erti (Mayt. 7/6); ol dn nanlar buyruklar eidip kanka na tep tntiler (Hamilton 1998: VIII/7); ol yir oruntak beglerke buyruklarka nanlarka (AY 195/8). 5.1.6. Clausona gre, Arap ve Fars kaynakl resmi unvanlar kullanlmaya balandnda mir anlamndan emir anlamna gelmitir (EDPT: 387). Karahanl Trkesinde KBde mavir, vezir anlam srerken, TKTde buyruk, emir anlam belirginlemeye balar: yime yak aym bu trk buyruk / krr kz yaruk ogul kz ok (KB 1163); neg tir eitgil ge buyruk / untma bun sen biti hem ok (KB 2941); buyruk tangrdn; anng buyruk birle kndrr olarn kni yol tapa (TKT: 301). Kpak Trkesinde buyruk emir anlam koyular; unvan bildirmek iin isim tamlamas biiminde kullanld grlr: buyruk iyesi kad, hakim (GT: 232). Ouz Trkesinde de buna denk bir gelime yaanr (TS I 725). 5.2. buyur- kk, eski Trk yazt ve yazma metinlerinde gemez. Bu, kkn eski Trklerce bilinmediinin bir delili olamaz. Snrl saydaki metin rneinde, baz kk biimlere kimi zaman rastlanmamas yadrganmamaldr. Uygur metinlerinde keber- karn imek fiilinin kaytl olup, kk biimi kebe karn i; hamile, gebenin ilk kez tarihi Kpak metinlerinde grlmesi gibi: kaan lm yag kelser tolp etzin dtp sastp ii iegs talp karn kberip bagrsuklar salnp kan yiri argsz birle kat zksz akar (TT X, 38).
228

User, Eski Trkede Bazi Unvanlarin Yapisi zerine

5.2.1. buyur- fiilinin kaytl olduu ilk tarihi metin DLTdir. Kagarl Mahmut, bu sze Ouzca kaydn der. Ol angar ayla buyurd (DLT IV:121; DLT III: 186). KBde tek yerde geer: yana berk bu mlkni tutugl kii /yaraklg erenke buyurd ii (B 40). ESTY 5.3. k, fiilin sonunda ortaya kan durumu tasvir eder. Niteleme adlar veya fiil kk ve gvdelerinden ok eitli nesne adlar yapan bu ek, tarih boyunca deimeksizin hayli geni bir ekilde kullanlmtr (ner 1998: 79, Erdal 1991: 224-225). amra-k sevgili, dost, bed-k byk, yaz-uk gnah, na-k dost vb. Bu ekle oluan ekiller, genellikle geili fiil kklerinin nesnelerini veya geisizlerin znelerine iaret eder. z--k, tut-uk, aksa-k, a-k vb. (Erdal 1991, 225). Eski ve Orta Trke metinlerde buyruk dnda, Inak (TMEN II: 668), Ayuk (KB-: 275) gibi unvanlarn, -k ekiyle olutuunu gzlemekteyiz. 6. yargan, Gktrk alfabeli iki metinde (KT-B 2, Sci 2) zel adlarla birlikte bir unvan olarak geer (Erdal 1991: 385). Malov sudebny in, pala olarak anlamlandrr (Malov 1951: 385). cellat; hafiye; bir unvan (EUTS: 187) nanu apa yargan tarkan atg birtim (KT B 2, ETY I: 54); Krgz ogl men, boyla kutlug yargan men, kutlug baga tarkan ge buyruk men (Sci: Malov 1952: 84). 6.1. Gabain yargann zel ad (Gabain 1988: 309), Bazin tarkann niteleyicisi olduunu ileri srer; Giraud da Bazine katlr (Giraud 1999: 118). Giraudun da belirttii gibi st rtbeli devlet adamlarna ve komutanlara ait unvanlarn birou sfatlardan olumaktadr: bilge Tonyukuk; alp urungu totok; tz bay k bars klg; kart atk nal ge vb. (Sertkaya 1993) 6.1.1. Sci Yaztndaki rnekten, Boyla Kutlug Yargan ad ve unvanl Krgz beyinin ncelikli st kimliinin, dolaysyla bodun kimliinin Krgz, alt kimliklerinin ise boyla kutlug yargan ve kutlug baga tarkan ge buyruk olduu anlalmaktadr. Bu kii, bodun st kimliini belirttikten sonra, muhtemelen srasyla yarganlk ve buyrukluk grevlerini ifa ettiini aklamaktadr. Kii, Krgz olarak dnyaya gelmi, yksek mahkeme yelii10 (=yargan) yapm ve kumandanlk veya bakanlka (=buyruk) kadar ykselmitir. Dolaysyla bu kiinin, st dzey bir eski Krgz devlet adam olduu sylenebilir. 6.1.2. in kaynaklarna gre, Tonyukuk, Kapgan Kaan tarafndan aygulk grevinden alnp yarganla getirilir (Liudan Kafesolu 1995: 280). Buradan, aygulk ve abln yarganlktan st bir rtbe olduu anlalr. Zira Bilge Kaan dneminde Tonyukuk kendisinin ab olduunu da kaydetmektedir. 6.1.3. slam diniyle birlikte Gktrk devri unvanlar ya st dzeyliini kaybedip rtbe klmesine uram ya da unvanlk kullanm hzla kaybolmutur. Karahanllar dneminde slamiyetin yaylmasyla Kagar ve Yarkent gibi Trk ehirlerinde Trk yargularn yerine eri kadlar gemeye balar. Olcaytu, zbek ve Temr zamannda divana, yasa mmessili olan yargu ile
229

bilig, Gz / 2006, say 39

beraber eriat temsil eden kad da celbedilmise de devleti idare eden hakim unsura mensup olanlarca bir crm sadr olunca eriata deil, yarguya gre cezalandrlmtr (Togan 1981: 387). 6.2. yar- keskin bir aletle kesmek, yarmak, blmek, ayrmak (EDPT: 954; IB: 63; Gabain 1988: 309; ESTY II: 133). Ayn anlamlarla ve ses deimeleriyle modern Trk lehelerinde de yaamaktadr: Az. yar-, Tat., Bk. yar-, Kaz., Kklpk. jar-, Krg. car- vb. Tarihi ve ada Trkenin kullanm alan en yksek fillerindendir. yar- yarlk-a-, yar-dam > yardm (ner 2005), yar yaz- yaz yazmak (irin 2004) gibi st anlam katmanlarna ulam isim ve fiil trevleri bulunmaktadr. 6.2.1. yar- fiilinden gelien bir baka hukuk terimi de yargudur. yarma, kesme alt anlam katmanndan olgular yarma ve gerei bulma nesnesi veya kavram biimindeki st anlam katmanna ular. Nihai st anlamn karar, hkm; mahkeme ile kazanr (EDPT: 963). Trk kltr tarihinde yargu, kaann bakanlk ettii bir tr yksek devlet mahkemesi niteliini tar. Burada kaan adna tre hukuku veya hkmlerini yarganlar ve onlarn alt kadrolar uygular. Mori, Asya Hunlarnda tanhu11 ile sihri ba olan aile yelerinin yarglk grevi yaptn belirtir (Kafesolu 1995: 280den). Buradan, Trk devletlerinde ok eski alardan beri geni bir adalet mekanizmasnn varl gibi nemli bir sonu ortaya kmaktadr. 6.3. gAn ekiyle oluan szler, birka istisna dnda geili ve geisiz fiillerin klclarn gsterir (Erdal 1991: 382). Bu ekle oluan bir baka unvan kapgandr. Geni zaman partisibi ekimli bu biimiyle kapan, yakalayan anlamndaki bu sz, tuzak, kapan anlam kazanp szlk birimi haline gelir. Ttde kapan olarak yaar. zel ad Kapgann ayn biim olduuna phe yoktur. Erdaln da belirttii gibi, tuzak, kapan anlaml bir szn, saval niteliklerin ok deerli olduu bir toplumda zel ad haline gelmesi normaldir (Erdal 1991: 384-385). Bu balamda, tarkan unvann, Trke tar- fiiline balayan Eberhard ve Sinorun teorilerini de gz ard etmemek gerekir (TMEN II: 471; Eberhard 1945: 324). Elege, aa-Kl yaztlar ve Miran-I el yazmasnda geen urungu unvan da bu gr destekler: ur- vurmak- un + gu. Sonu: Bu yazda incelenen be unvandan (bilge, aygu ve buyruk), eski kltr dillerinde olduu gibi bilmek, ngrmek, tahmin etmek, salk vermek, buyurmak vb. anlaml fiillerden tremitir (kr. Lat. videre grmek >wise, Lat. commendare salk vermek, nermek >commandant / commander, Ar. emr buyurmak > mir vb.). ab ve yargan ise, saval ve mcadeleye dnk zelliklerin tm eski devletlerde olduu gibi Trklerde de ok nemli olmas sebebiyle ap- ve yar- fiillerinden tremi askeri-idari unvanlardr.

230

User, Eski Trkede Bazi Unvanlarin Yapisi zerine

Bu unvanlar, morfolojik adan rahatlkla izah edilen Trke fiil kklerinden gelimitir. Eski Trklerde farkl kltr veya diller araclyla Trkeye girmi unvanlarn yan sra, bunlarn nicelik asndan ok ilerisinde duran Trke unvanlar mevcuttur. Bu yazda, Trke unvanlarn fiil kaynakllarnn bir ka incelenmitir. Trke unvanlarn isim kaynakl olanlar ise, ayr bir deerlendirme konusudur.

Asya Hunlarnda Hsien (bilgenin incedeki karl) eligler bata olmak zere, sal-sollu 16 yksek makam igal edenler, ordudan (bakent) talimat alan Hun prensleri idi. Hsien = bilgenin stndeki mevki ise, tanhu = imparatordu (Bombaci 1975: 55; Kafesolu 1995: 264) 2 El Bilge, Gktrk kaan Bilge Kaann annesi ve Uygur kaan Moyun orun einin unvanlardr. 3 Orkunun Ongin Yaztnda Taam okuyup adna Ongin Yazt dikilen kaan olarak anlamlandrd sz, ilk kez Clauson tarafndan atam babacm olarak dzeltilmitir (1957). Bu okuyuu Tekin 1968 ve Sertkaya 1993 de kabul etmitir. Buna istinaden Hoytu Tamirdeki Taam sz de, bize gre ayn biimde dzeltilmelidir. 4 Uygur Devletinde bilge unvan ve niteleyicisini tayan on kaan iin bkz. Caferolu 1931: 112-113 5 ay erklig ugan me musuz bayat (KB-6); ayur mi sena ol ugan terike (KB3898); kdezs ugan teri imanmz (KB-6494). ugan, ilk rnekte tanr anlamnda, dierlerinde ise kadir, kudretli anlamyla tanrnn niteleyicisidir. 6 wise < Orta ngilizce witen < Eski ngilizce witan ~ Eski Yksek Almanca wizzan bilmek <Latince videre grmek, Greke eidenai bilmek < Proto HintAvrupa *woid-/*weid-/*wid- "grmek dolaysyla bilmek (WID: 2624-2625) 7 Tonyukukun mavir, danman, babakan gibi anlamlarla karlanan aygulk grevinden uzaklatrld 705-716 yllarnda yksek mahkeme yelii (yargan) yapt bilinmektedir (Liudan Kafesolu 1995: 280). 8 Clauson 1962de, Gktrk harfli metinlerde b harfinin hem byi hem de vyi karladn ileri srer (Clauson 1962: 77). Buna istinaden ab, avu olarak okur (EDPT: 399). Gktrk harfli metinlerde dudak seslerinin stop ve fricative olanlarn ayrt etme imkannn olmad dorudur. ses ve son ses durumundaki blerin daha Gktrk dneminde fricative bir dnm yaadn, bunun ani olarak Uygur dneminde balamadn da kabul ediyoruz; ancak, elimizde kesin bir yazl belge olmadndan ab sznde v deimesi yaandndan sz edemeyiz. 9 norganik r tremesi, Bat Trkesinde sep- > serp-, kutgar > kurtgar- > kurtarrneklerinde de grlr. 10 Bu anlam Kafesolu 1985: 280den alnmtr. 11 in kaynaklarna gre, Asya Hunlarnn hkmdar an-y veya tan-hu lakabn tar. Tanhu hakknda bkz. A. Donuk Eski Trk Devlet Tekilatnda Tanhu Unvan ve Tarihi Gelimesi, TKA XVII-XXI/1-2, 1979-1983, Ankara 1983, 205-209.s.

Aklamalar
1

231

bilig, Gz / 2006, say 39

Ksaltmalar
AY: Kaya, Ceval (1994), Uygurca Altun Yaruk, Giri, Metin ve Dizin, TDK Yay., Ankara BK: Bilge Kaan Yazt DLT (1998-1999): Divan Lugat-it-Trk Tercmesi (ev. Besim Atalay), TDK Yay., Ankara DTS: Nadalyayev, V.M.-Nasilov, D.M.-Teniev, Drevnetyurkskiy slovar, Leningrad E.R.-erbak, A.M (1969),

EDPT: Clauson, Sir Gerard (1972), An Etymological Dictionary of Pre-ThirteenthCentury Turkish, Oxford ESTY: Sevortyan, E. V. (1978), Etimologieskiy slovar tyurskih yazkov (Obetyurkskie i mejtyurkskie leksieskie osnov na bukv B), Moskva

ESTY II: Sevortyan, E. V. (1989), Etimologieskiy slovar tyurskih yazkov (Obetyurkskie i mejtyurkskie leksieskie osnov na bukv c, j, y), Moskva ETY: Orkun, H.N. (1994), Eski Trk Yaztlar, TDK Yaynlar, Ankara EUTS: Caferolu, A. (1934), Uygur Szl, stanbul GT: Karamanlolu, A.F., (1978), Glistan Tercmesi, MEB Yaynlar, stanbul Huast.: Huastanift IB: Tekin, T. (2004), Irk Bitig Eski Uygurca Fal Kitab, Ankara KB: Arat, Reit Rahmeti (1979), Kutadgu Bilig, TDK Yay., Ankara KE-Dizin (1997): Ksasl-Enbiya II (Peygamber Kssalar) Dizin (Haz. Aysu Ata), TDK Yay., Ankara KTS: Kpak Trkesi Szl (2003) (Haz. R. Toparl-H. Vural-R. Karaatl), TDK Yay., Ankara KT: Kl Tigin Yazt Mayt.: Tekin, inasi (1976), Uygurca Metinler II, Maytrisimit Burkanclarn Mehdisi Maitreya ile Buluma Uygurca ptidai Bir Dram, Atatrk niversitesi Yay., Ankara T: Tonyukuk Yazt TKT: Ata, Aysu (2004), Trke lk Kuran Tercmesi (Rylands Nshas) Karahanl Trkesi Giri-Metin-Notlar-Dizin, TDK Yay., Ankara TMEN: Doerfer, Gerhard (1963-1975), Trkische und mongolische Elemente im

Neupersischen unter besonderer Bercksichtigung lterer neupersischer Geschichtsquellen vor allem der Mongolen- und Timuridenzeit, 4 vols. I: Mongolische Elemente im Neupersischen, II:
Trkische Elemente im Neupersischen, III: Trkische Elemente im Neupersischen, IV: Trkische Elemente im Neupersischen (Schluss) und Register zur Gesamtarbeit, Franz Steiner Verlag, Wiesbaden
232

User, Eski Trkede Bazi Unvanlarin Yapisi zerine

TMS: Cski, va, Trk-Magyar Sztar, Balassi Kiad, Budapest 2001 TS I (1963): Tarama Szl I, TDK Yay., Ankara TT VIII: Gabain, A. von (1954): Trkische Turfan-Texte VIII, Akademie-Verlag, Berlin TT X: Gabain, A. von (1959): Trkische Turfan-Texte X, Akademie-Verlag, Berlin UW: Rhrborn, Klaus, Uigurisches Wrterbuch, Sprachmaterial der vorislamischen trkischen Texte aus Zentralasien, Lieferung 5, ayatl-mgklig, Wiesbaden UW: Rhrborn, Klaus, Uigurisches Wrterbuch, Sprachmaterial der vorislamischen trkischen texte aus zentralasien, Lieferung 4, asankelg-ayat, Wiesbaden : Barutu znder, Sema (1998), tigsizler, Giri-Metin-Tercme-Notlar-ndeks, TDK Yay., Ankara WID (1971): Websters Third New International Dictionary, USA

Kaynaka
Arat, R.R. (1991), Eski Trk iiri, TTK Yay., Ankara Barthold, V.V. (1975), Orta Asya Trk Tarihi Hakknda Dersler (Yay. K.Y. Kopraman- A.. Aka), Kltr Bakanl Yay., Ankara Bombaci, A. (1974), On the Ancient Turkish Title a, Gururajamajarika, Studi in onore di Giuseppe Tucci, I, Napoli, 167-193 ----------- (1975), Prenses Hsien-Li Bilgenin Kocalar, .. Edebiyat Fak. Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, c. 21, 45-63 Boodberg, P.A. (1936), The Language of the To-Pa Wei, Harvard Journal of Asiatic Studies, vol. I, 167-185 Caferolu, A. (1931), Tukyu ve Uygurlarda Han Unvanlar, Trk Hukuk ve ktisat Tarihi Mecmuas, c. I, stanbul, 105-119 ----------- (1934), Uygurlarda Hukuk ve Maliye Istlahlar, Trkiyat Mecmuas, c. IV, stanbul, 1-43 Clauson, Sir G. (1956), A Note on Qapqan, Journal of Royal Asiatic Society, 1956, 73-77 ----------- (1957), The Ongin Inscription, Journal of the Royal Asiatic Society, 1957, 177-192 ----------- (1962), Turkish and Mongolian Studies, The Royal Asiatic Society of Great Britain and Ireland, London Czegldy, K. (1951), Yltavar Unvan, Trkiyat Mecmuas, c. 9, 1941-1946, stanbul, 179-187 Donuk, A. (1988), Eski Trk Devletlerinde dari-Askeri Unvan ve Terimler, stanbul ----------- (1983), Eski Trk Devlet Tekilatnda Tanhu Unvan ve Tarihi Gelimesi, Trk Kltr Aratrmalar, XVII-XXI/1-2 1979-1983, Ankara, 205-208

233

bilig, Gz / 2006, say 39

Eberhard, W. (1945), Bir Ka Eski Trk Unvan Hakknda, TTK-Belleten, c. 9, say 33-36, Ankara, 319-337 Ecsedy, Hilda (1996), in Meneli Eski Trk nvanlar (ev. Eref Bengi zbilen), Trk Dnyas Aratrmalar, s. 100, stanbul, 185-193 Erdal, Marcel (1991), Old Turkic Word Formation, vol. I-II, Wiesbaden ----------- (2004), A Grammar of Old Turkic, Brill-Leiden-Boston Ergin, M. (1989), Trk Dil Bilgisi, stanbul ----------- (1989), Orhun Abideleri, stanbul Gabain, A. von (1988), Eski Trkenin Grameri, TDK Yay., Ankara Giraud, R. (1961), LInscription de Bain Tsokto, Paris ----------- (1999), Gktrk mparatorluu (ev. . Mangaltepe), tken Yay., Ankara Golden, Peter (2002), Trk Halklar Tarihine Giri (ev. Osman Karatay), KaraM, Ankara 2002 Hamilton, J.R. (1997), Tokuz-Oguz ve On-Uygur (ev. Yunus Ko-smet Birkan), Trk Dilleri Aratrmalar 7, Simurg Yay., Ankara, 187-232 ----------- (1998), Budac yi ve Kt Kalpli Prens Masalnn Uygurcas (ev. E. Korkut-. Birkan), Simurg Yay., stanbul Kafesolu, . (1995), Trk Milli Kltr, stanbul Karaaa, Gnay (2001a), Trkede Bakanlk Bildiren Birka Sz, Kayseri ve Yresi Kltr, Sanat ve Edebiyat Blgi leni, Bildiriler, 1. Cilt (A-K), Hazrlayanlar: Mustafa Argunah, smail Grkem, Hlya Argunah, Atabey Kl, Kayseri, 401-404 ----------- (2001b), Han ve Hakan Kelimeleri zerine, E. . Edebiyat Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Aratrmalar Dergisi X (zbek Bayura zel says), zmir, 71-114 Kononov, A.N. (1980), Grammatika yazka tyurkskih runieskih pamyatnikov VII-IX vv, Leningrad Kprl, M.F. (1939): Eski Trk Unvanlarna Ait Notlar, Trk Hukuk ve ktisat Tarihi Mecmuas, c. II, 1932-39, stanbul, 17-31 ----------- (1941), Alp, slam Ansiklopedisi, MEB Yay., c.I ----------- (1941), Ata, slam Ansiklopedisi, MEB Yay., c.I ----------- (1941), Bey, slam Ansiklopedisi, MEB Yay., c.I ----------- (tarihsiz), avu, slam Ansiklopedisi, MEB Yay., c.IIII Malov, S.E. (1951), Pamyatniki drevnetyurkskoy pismennosti, Moskva-Leningrad ----------- (1952), Yeniseyskaya pismennost tyurkov, Moskva-Leningrad Menges, K. H. (1958), A Note on the Compound Titles in the Proto-Bulgarian Inscriptions, Byzantion, XXVIII, Bruxelles, 441-453

234

User, Eski Trkede Bazi Unvanlarin Yapisi zerine

----------- (1968), The Turkic Languages and People. An Introduction to Turkic Studies, Otto Harrasowitz-Wiesbaden Moravcsik, Gy. (1958), Byzantinoturcica II, Sprachreste der Trkvlker in den Byzantinishen Quellen, Akademie Verlag, Berlin gel, B. (1957), Dou Gk-Trkleri Hakknda Notlar, TTK-Belleten s. 81 ner, M. (1998), Bugnk Kpak Trkesi, TDK Yaynlar, Ankara ----------- (2005), Yarlk Sz Hakknda, TKA I. Uluslararas Trkoloji Sempozyumu Bildirileri, 31 Mays-4 Haziran 2004, Simferepol-Krm-Ukrayna, 241-243 zyetgin, M. (2001), Eb Hayyn Kitbul-drk li Lisnil-Etrk, Fiil:TarihiKarlatrmal Bir Gramer ve Szlk Denemesi, Kksav, Ankara Pritsak, O. (1956), Der Titel Attila, Festschrift fr Max Weber zum 70. Geburstag, Wiesbaden, 404-419 ----------- (1982), The Old Turkic Title wrpynt, Studia Turcologica Memoriae Alexii Bombaci Dicata, Napoli, 403-406 Rsony, L. (1993), Tarihte Trklk, TKAE, Ankara Rsnen, Martti (1949), Materialien zur Lautgeschichte der trkischen Sprachen, Helsinki ----------- (1969), Versuch eines Etymologischen Wrterbuchs der Trksprachen, Helsinki Rna-Tas, A. (1998), An East European Title of Turkic Origin: Ban, Bah gdisi, Klaus Rhrborn Armaan, J. P. Laut, M lmez, Freiburg/stanbul, 305-309 Rossi, Adriano V. (1982), In margine a On the Ancient Turkish Title a, Studia Turcologica Memoriae Alexii Bombaci Dicata, Napoli, 407-449 Rybatzki, Volker (1997), Die Touquq Inschrift, Szeged Sanping Chen (2002), Son Of Heaven and Son Of God: Interactions Among Ancient Asiatic Cultures Regarding Sacral Kingship and Theophoric Names, Titre de la Revue: Journal of the Royal Asiatic Society, vol. 12, part 3, 289-325 Sertkaya, O.F. (1993), Gktrk Yaztlarnda sim ve Unvan Syleme Gelenei, Uluslararas II. Trk Kltr Kongresi 25-29 Eyll 1993, c. 2, AKM Yay., Ankara, 593-600 Shiratory, K. (1945), Kaghan Unvann Menei (ev. . Gkbakar), TTK-Belleten 1945, c. 9, s. 36, 497-504 irin, H. (2004), Trkede Yaz- Yaz Yazmak Fiili zerine, Trk Dili, s. 634, Ekim 2004, TDK Yay., Ankara, 563-571 Tekin, T. (1968), A Grammar of Orkhon Turkic, Indiana Un. Pub. Bloomington ----------- (1988), Orhon Yaztlar, TDK Yaynlar, Ankara ----------- (1994), Tunyukuk Yazt, Simurg Yay., Ankara ----------- (2000), Orhon Trkesi Grameri, Ankara
235

bilig, Gz / 2006, say 39

----------- (2004), Makaleler II Tarihi Trk Yaz Dilleri (Yayma Hazrlayanlar: Emine Ylmaz-Nurettin Demir), nc Kitap, Ankara Tezcan, S. (1978), Eski Trke buyla ve baga Sanlar zerine, TDAY-B 1977, TDK Yay., Ankara Thomsen, V. (2002), Orhon Yaztlar Aratrmalar (eviren ve Yayma Hazrlayan: Vedat Kken), TDK Yay., Ankara Tietze, A. (2002), Tarihi ve Etimolojik Trkiye Trkesi Lugati, cilt I, A-E, stanbulWien Togan, Z.V. (1981): Umumi Trk Tarihine Giri, stanbul Turan, O. (1940-42), lig Unvan Hakknda, Trkiyat Mecmuas, cilt VII-VIII, stanbul, 192-199

236

On the Structure of Some Titles in Old Turkish


Assist.Prof.Dr. Hatice irin USER
Abstract: In this paper, Turkic titles bilge, aygu, ab, buyruk and yargan which were very high administrative-military degrees in Kokturk Kaganate period are studied. These titles were derived from Turkic verb stems and they are studied in this paper from the morphosemantics view and history of the Turkic culture. Verb stems used to form Turkic titles are evaluated with their morphems and stemsuffix relations. It is concluded that a good deal of old Turkic titles were derived from common concepts (to know, to estimate, to foresee, to predict, to order etc) with other culture-languages, like Arabic, Greek and Latin. Key Words: Old Turkic titles, bilge, aygu, ab, buyruk, yargan

Ege University, Faculty of Science and Letters, Department of Turkish Language and Litterature / ZMR hatice@edebiyat.ege.edu.tr

bilig Autumn / 2006 Number 39: 219-238 Ahmet Yesevi University Board of Trustees



: 1931 , . . , , , . 2 , . : , , , -

, / hatice@edebiyat.ege.edu.tr

bilig osen# 2006 vpusk: 39: 219-238 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Yayn Deerlendirme / Review Demir, Necati. Abdlazz b. Mahmd el-sfahan, Sftul Haremeyn (Dil zellikleri-Metin-Dizin), Aka Yaynlar Ankara, 2005, 269 s.
Yard.Do.Dr. Ahmet DEMRTA
Necati Demirin zerinde alt Sftul Haremeyn, Abdlazz b. Mahmd el-sfahan tarafndan aatay Trkesi ile H. 927 / M. 1521 ylnda kaleme alnm 1346 beyitlik bir mesnevidir. Necati Demir, Aka yaynlar tarafndan yaymlanan Abdlazz b. Mahmd el-sfahan, Sftul Haremeyn (Dil zellikleri-Metin-Dizin) adl almasnn n sznde, aatay Trkesinin Trk yurtlarnn dou ksmnda yer alan bir corafyada gelime gstermesi sebebiyle ses ve ekil bakmndan baz farkllklara sahip olduunu belirtir. Devrin Osmanl Padiah Kanun Sultan Sleymana sunulaca iin hem ekil hem de ierik bakmndan mkemmel denecek kadar gzel olmasnn da eseri ok nemli bir duruma getirdiine iaret eden Demir, bu sebeplerle eserin alma konusu olarak seildiini yazar. Sftul Haremeynin Manisa il halk ktphanesi yazma eserler blm 5145 numarada kaytl olan tek yazma nshas vardr. Mellif hatt olma ihtimali yksektir. alma, giri dnda iki ana blmden olumaktadr. Birinci blmde dil zellikleri, ikinci blmde metin bulunmaktadr. Giri blmnde, mellif ve Sftul Haremeyn hakknda bilgi verilir. Eserin sonundaki bilgilere gre mellif, Hayat adyla bilinen Abdlazz b. Mahmd elsfahandir. Sftul Haremeyn, hicri 927 ylnn Zilkade aynda Mekke-i Mkerremede yazldna gre mellif, sfahanl ve H. 927 / M. 1521 yllarnda hayatta olmaldr. Eserde, yazar hakknda u bilgilere ulalr: Arapa ve Farsay iyi bilmektedir. Vezin ve kafiyeyi ustaca kulland grlmektedir. 37 blmden oluan Sftul Haremeyn, 1346 beyitlik bir mesnevidir. airin bir hac yolculuu esnasnda Mekke ve Medinedeki kutsal mekanlar anlatt eser, mfteiln mfteiln filn kalbyla yazlmtr. Eserde Kbenin tarihi, kutsiyeti, eitli zellikleri ve Kbeyi ziyaret kurallar konu edilir. air, gezdii ve grd yerleri canl ve etkileyici bir biimde tasvir eder.

Gaziantep niversitesi, Muallim Rfat Eitim Fakltesi, Trke Eitimi Blm / GAZANTEP ahmet_demirta@yahoo.com.

bilig Gz / 2006 say 39: 239-244 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2006, say 39

Eser, aatay Trkesi dil zellikleri tadna gre 16. yy. aatay Edebiyatnn klasik dnemi iinde yer almaldr. Sftul Haremeynin dil zelliklerinin incelendii birinci blm, ses bilgisi ve ekil bilgisi olmak zere iki ana ksmdan olumakta, ses bilgisi ise nller ve nszler olmak zere iki blmden meydana gelmektedir. nller blm nl deimeleri, nl dmesi, nl tremesi ve nl uyumu konularn iermektedir. ncelemede, nl deimeleri bal altnda e/i konusu, o>a deimesi, >u deimesi, i> deimesi, >i deimesi zerinde durulmaktadr. Trkenin corafyas ve tarihi dnemleri iinde, i>e, e>i, i>, e> , >e eklinde deiiklikler grlmektedir. Eserde bazen ayn kelimenin hem ili hem de eli yazlmas suretiyle ikilik grlse de, aatay Trkesiyle yazlm olan eser ounlukla i tarafndadr. kili kullanmlar bir kapal e () sesinin varln ortaya koysa da, metinde bu sesi () gsteren bir iaretin bulunmay, kelimenin imlasn esas almay gerektirmektedir. o>a deimesinin eserde ual ite o <u ol biiminde tek rnei bulunmaktadr. >u deimesi ve i> deimesi alt blmnde, dudak nszlerinin etkisiyle baz kelime kk ve gvdeleriyle eklerde grlen deime rnekler verilmitir. Byk ounlukla kaln nlleri inceltme zellii bulunan nszler sebebiyle baz seslerinin iye dnt mahdut saydaki rnekleri, >i deimesi alt blmnde gsterilmitir. Bazen vezin sebebiyle kelime banda ve kelime sonunda grlen nl dmesine ait rnekler ile Trkenin her dneminde ska grlen vurgusuz orta hece nlsnn dmesine rnek tekil eden kelimeler, nl dmesi blmnde gsterilmitir. Ayrca, nl ile biten ve nl ile balayan iki kelimenin yan yana geldiinde, ounlukla ilk kelimenin sonundaki nlnn vezin sebebiyle dt, bizim-n, kandn < ki andn gibi rnekler karma bal altnda belirtilmitir. nl tremesi blmnde, sadece vezin gerei ikinci nls treyen hzr kelimesi gsterilmitir. nl uyumu blm, kalnlk-incelik uyumu ve dzlk-yuvarlaklk uyumu biiminde iki alt blmden olumaktadr. Kalnlk incelik uyumu alt blmnde, Trkenin her dneminde ok ileri durumda olan kalnlk incelik uyumunun kelime kk ve gvdelerinde byk oranda yrrlkte olmasna ramen, ekler sz konusu olduunda aatay Trkesinde uyumun biraz zayf olduu dile getirilir.

240

Demirta, Demir, Necati. Abdlazz b. Mahmd el-sfahan, Sftul Haremeyn

Dzlk-yuvarlaklk uyumu alt blmnde, aatay Trkesinde dzlk-yuvarlaklk bakmndan grlen uyumsuzluun Eski Anadolu Trkesinde grlenden daha ileri dzeyde olduu ifade edilir. nszler blm nsz deimeleri, nsz dmesi, nsz tremesi, nsz ikizlemesi, nsz uyumu, zamir nsi ve hece dmesi alt blmlerinden olumaktadr. nsz deimeleri blmnde b->m- deimesi, b-,-b-, -b > v-, -v-, -v deimesi, -d-, -d>-y-, -y deimesi, k-, -k>g-, -g- deimesi, -k->-hdeimesi -p->-f- deimesi ve t->d- deimesi ele alnmtr. b->m- deimesi bal altnda, Trkiye Trkesinin kurall olarak b-, Azerbaycan Trkesinin ise m- tarafnda olduu, Kktrk ve Uygur Trkeleri ile Eski Anadolu Trkesinde ikilik grnse de, Karahanl ve aatay Trkesinin daha ok mden yana olduu dile getirilip metindeki b->m- deimesi rnekleri gsterilir. Eski Trkede kelime ii ve kelime sonundaki blerin aatay Trkesinde ounlukla v olarak karlalan rnekleri b-,-b-, -b > v-, -v-, -v deimesi bal altnda verilir. -d-, -d>-y-, -y deimesinin metinde mahdut sayda rnei bulunmaktadr. Trkenin eitli dnemlerinde ve eitli sahalarnda ska karlalan k-, -k>g-, -g- deimesi bakmndan Sftul Haremeyn kararszlk gstermekte, son seste bazen -k, bazen de g- bulunmaktadr. Bunun yannda, iki nl arasndaki k nsznn kurall olarak tonlulat tespit edilmitir. -k->-h- deimesinin Azerbaycan Trkesinde yaygn biimde bulunduu bilinmektedir. Bu deiimin aatay Trkesinde genelleme eilimine bal olarak kararszlk gsteren rnekleri bu blmde gsterilir. Trkenin tarihi dnemleri ierisinde pek az rastlanan -p->-f- deimesinin metindeki tek rnei tofrag (toprak)tr. t->d- deimesi bal altnda, Eski Trkedeki tli biimini koruyan ve tonlulaarak dli kullanlan kelimelerin yannda, metinde ikilik gsteren kelimeler de gsterilmi, deiiklik olan kelime saysnn artma eilimi gsterdii vurgulanmtr. nsz dmesi n seste, i seste ve son seste olmak zere ksmda ele alnm, n seste y- dmesinin metindeki birka rnei verilmitir. nsz tremesi blmnde y- tremesi, -y- tremesi, -y tremesi ve -g/-g nsznn korunmas ele alnm, n seste y tremesinin bir treme mi yoksa bir dme mi olduu etraflca tartlp, son seste ve i seste y tre241

bilig, Gz / 2006, say 39

mesinin rnekleri verildikten sonra aatay Trkesinde varln srdren g/-g nsznn metindeki rnekleri gsterilmitir. Eserde nsz ikizlemesinin rnekleri ok azdr. Sadece say isimleri ve all kar, n, huzur kelimesinde nsz ikizlemesi grlr. nsz uyumu blmnde, metindeki nsz uyumunun kararszlk gsterdii dile getirilip nsz uyumu bakmndan zellik gsteren -de/-da bulunma hli eki; -dn/-din ayrlma hli eki; -d/-di bilinen gemi zaman eki; -dur/-tur bildirme eki; -ga/-ge, -ka/-ke ynelme hli eki; -gay/-gey gelecek zaman, gereklik, istek eki ve -gan/-gen sfat-fiil eki zerinde durulmutur. Zamir nsi blmnde, aatay Trkesine zg zelliklerden biri olan zamir nsinin dt, ancak bazen vezin gerei bazen de Ouz Trkesinin etkisiyle zamir nsinin kullanld birka rnek gsterilmitir. Hece dmesi blmnde, hece dmesi rnekleri yannda bazen vezin gerei benzer hecenin dmedii rnekler de verilerek ses bilgisi blm tamamlanmtr. ekil bilgisi blm yapm ekleri, isimler, sfatlar, zamirler, zarflar, edatlar, fiiller, birleik fiiller, sfat-fiiller, zarf-fiiller, Ouz Trkesinin zellikleri ve sonu ksmndan olumaktadr. Yapm ekleri blmnde dnemin belirgin yapm ekleri zerinde durulduktan sonra bu eklerin metinde bulunan rnekleri verilir. simler okluk eki, iyelik ekleri, hl ekleri, soru eki ve aitlik eki olmak zere be ksmdan olumaktadr. -lar/-ler okluk ekinin metinden seilen rnekleri belirtilir. Eser hl ekleri bakmndan zengindir. Ykleme hli ekinde ban, iligini gibi rneklerde Ouz Trkesinin tesiri ok belirgindir. Ynelme hlinde yine Ouz Trkesinin tesiri ve bazen vezin gerei -a/-e biiminde kullanmlar grlr. Eserde bulunma hlinin -ta/-te, ayrlma hlinin -tn/-tin biiminde kullanmna rastlanmazken, eitlik hlinin -ca/-ce, yn gsterme hlinin -ra/-re, -kar/-keri, -geri/-ger biiminde baz kelimelerde kalplam olarak kullanld grlr. Eserde soru ekinin rnei hi yoktur, aitlik ekinin ise tek rnei bulunmaktadr. Sfatlar sfatlarda karlatrma, niteleme sfatlar ve belirtme sfatlarndan meydana gelmitir. Sfatlarda karlatrma -rak/-rag/-rek ekleriyle yaplmaktadr, bu eklerin kullanld kelimeler metinden rneklendirilmitir. Zamirler blmn ahs zamirleri, iaret zamirleri, dnllk zamiri, beraberlik zamiri, soru zamiri ve belirsizlik zamiri alt blmleri tekil etmektedir. Zarflar blm yer zarflar, zaman zarflar, hl zarflar ve azlk-okluk zarflar olarak kullanlan kelimelerin rneklerinden mteekkildir.
242

Demirta, Demir, Necati. Abdlazz b. Mahmd el-sfahan, Sftul Haremeyn

Edatlar blmnde balama edatlar, soru edatlar, karlatrma edatlar, gsterme edatlar, seslenme edatlar, nlemler ve edat grevinde olan kelimeler eklinde bir gruplandrma yaplm, bu edatlarn metinde tespit edilen rnekleri verilmitir. Fiiler blm ahs ekleri ve fiil ekimlerinden meydana gelmitir. ahs ekleri alt blmnde iyelik kkenli ahs ekleri, kesin gelecek zaman, dier fiil ekimlerinde kullanlan ahs zamirleri ve emir ekleri olmak zere ahs eklerinin aatay Trkesindeki drt ekli karmza kar. Fiil ekimleri bal altnda ilk olarak imdiki zaman ele alnr, imdiki zaman ekiminin -a/-e, -y+dur/durur+ahs zamiri eklinde yapld ve metindeki tek rneinin tapaydur olduu belirtilir. Birleik fiiller blmnde, iki fiilden oluanlar bal altnda, metinde sadece -a/-e zarf-fiil eki ile al- yardmc fiilinden yaplan yeterlik fiilinin rnekleri bulunmaktadr. Bir isim ile bir fiilden oluan birleik fiiller bal altnda, bol, ile-, it-, iyle-, kl-, ol- yardmc fiileriyle kurulmu olan birleik fiillerin rnekleri verilmitir. Bu blmde ayrca deyimler bal altnda, yaln veya ekimli biimde bulunan isimlerle kurulmu birleik fiil yapsnda grnen deyimler yer almaktadr. Sfat-fiiller blmnde, -gan/-gen, -an/-en, -duk/-dk sfat-fiil ekleriyle kurulmu, zarf-fiiller blmnde de -a/-e; -madn/-medin; -p, -p/-ip, -up/p; -map/-mep; -may/-mey zarf-fiil ekleriyle kurulmu metindeki kelimelerden rnekler sunulmutur. Ouz Trkesi zellikleri blmnde Necati Demir, Sftul Haremeynin aatay Trkesi ile yazlmakla birlikte aatay Trkesi ile yazlan dier eserlerde olduu gibi bu eserde de Ouz Trkesine ait baz zelliklerin grldn ifade eder ve bu zellikleri yle sralar: -k->-h- deimesi; t-/dkonusu; -am/-em, -n ahs eki; -lg/-lig>-lu/-l isimlerden olumlu sfat yapma eki; -gay/-gey, -ga/-ge, -a/-e istek eki; -duk/-dk sfat-fiil eki; zamir nsi; -mes/-mez olumsuzluk eki; ol-/bol- konusu; -ng/-ing, -ung/-ng ilgi hli eki; -a/-e ynelme hli eki. almann birinci blm, Sftul Haremeyn zerinde yaplan incelemenin deerlendirilmesi ve bu deerlendirme ile elde edilen bilgilerin sonu bal altnda verilmesiyle son bulur. almann ikinci blmn tekil eden metin blm ise Arap harfleriyle yazlm Sftul Haremeynin evriyaz (transkripsiyon) ile Trkeye aktarlmasndan ibaretttir. Metin, Manisa l Halk Ktphanesinde bulunan ve mellif hatt olduu dnlen yazma nshaya dayanmaktadr.

243

bilig, Gz / 2006, say 39

Dizinde ise, metinde geen btn kelimeler ve bu kelimelerin ekli biimleri, beyit numaralaryla gsterilmi, her kelimenin kullanld balama gre anlam yazlmtr. Kaynaka, bu alma hazrlanrken yararlanlan kaynaklardan olumaktadr. Necati Demirin bu almasyla Sftul Haremeyn ilim lemine kazandrlmtr. Hem ekil hem de ierik bakmndan kusursuz denebilecek kadar gzel olan Sftul Haremeyn zerinde yaplan dil incelemesiyle, aatay Trkesi zerine yaplan almalar bir merhale daha kazanmtr. Hazrlanan dizin ile de aatay Trkesinin sz varlna nemli katklar salanmtr.

Aklamalar
1

ECKMANN, Janos. aatayca, Tarihi Trk iveleri, Ankara, 1988, s. 211-245; Kk aatay Grameri, Harezm, Kpak ve aatay Trkesi zerine Aratrmalar, Ankara, 1996, s. 109-132; aatay Dili Hakknda Notlar, TDAY-Belleten, 1958, s. 115-126. gibi almalara baklabilir. karma teriminin karl olarak kaynama, hece kaynamas, contraction-crase (birleme) gibi terimler de kullanlmaktadr. Bunun iin, KORKMAZ, Zeynep. Gramer Terimleri Szl, TDK Yaynlar, Ankara, 1992; TMURTA, Faruk Kadri. Eski Trkiye Trkesi, Enderun Kitabevi, stanbul, 1994. gibi eserlere baklabilir. ZKAN, Mustafa. Trk Dilinin Gelime Alanlar ve Eski Anadolu Trkesi, Filiz Kitabevi, stanbul, 2000; TMURTA, Faruk Kadri. Eski Trkiye Trkesi, Enderun Kitabevi, stanbul, 1994; GLSEVN, Grer. Eski Anadolu Trkesinde Ekler, TDK Yaynlar, Ankara, 1997. gibi eserlere baklabilir.

244

bilig
Trk Dnyas Sosyal Bilimler Dergisi Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl Yayn lkeleri bilig, K/Ocak, Bahar/Nisan, Yaz/Temmuz ve Gz/Ekim olmak zere ylda drt say yaymlanr. Her yln sonunda derginin yllk dizini hazrlanr ve K saysnda yaymlanr. Dergi, yayn kurulu tarafndan belirlenecek ktphanelere, uluslararas endeks kurumlarna ve abonelere yaymland tarihten itibaren bir ay ierisinde gnderilir. bilig, Trk dnyasnn kltrel zenginliklerini, tarih ve gncel gereklerini bilimsel ller ierisinde ortaya koymak; Trk dnyasyla ilgili olarak, uluslar aras dzeyde yaplan bilimsel almalar kamuoyuna duyurmak amacyla yaymlanmaktadr. biligde, sosyal bilimlerle ilgili konular bata olmak zere, Trk dnyasnn tarih ve gncel problemlerini bilimsel bir bak asyla ele alan, bu konuda zm nerileri getiren yazlara yer verilir. bilige gnderilecek yazlarda, alannda bir boluu dolduracak zgn bir makale veya daha nce yaymlanm almalar deerlendiren, bu konuda yeni ve dikkate deer grler ortaya koyan bir inceleme olma art aranr. Trk dnyasyla ilgili eser ve ahsiyetleri tantan, yeni etkinlikleri duyuran yazlara da yer verilir. Makalelerin biligde yaymlanabilmesi iin, daha nce bir baka yerde yaymlanmam veya yaymlanmak zere kabul edilmemi olmas gerekir. Daha nce bilimsel bir toplantda sunulmu bildiriler, bu durum belirtilmek artyla kabul edilebilir. Yazlarn Deerlendirilmesi bilige gnderilen yazlar, nce yaym kurulunca dergi ilkelerine uygunluk asndan incelenir ve uygun bulunanlar, o alandaki almalaryla tannm iki hakeme gnderilir. Hakemlerin isimleri gizli tutulur ve raporlar be yl sreyle saklanr. Hakem raporlarndan biri olumlu, dieri olumsuz olduu takdirde, yaz nc bir hakeme gnderilebilir. Yazarlar, hakem ve yayn kurulunun eletiri ve nerilerini dikkate alrlar. Katlmadklar hususlar varsa, gerekeleriyle birlikte itiraz etme hakkna sahiptirler. Yayma kabul edilmeyen yazlarn, istek hlinde bir nshas yazarlarna iade edilir.

245

biligde yaymlanmas kabul edilen yazlarn telif hakk Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanlna devredilmi saylr. Yaymlanan yazlardaki grlerin sorumluluu yazarlarna aittir. Yaz ve fotoraflardan, kaynak gsterilerek alnt yaplabilir. Yayma kabul edilen yazlar iin, yazar ve hakemlerine yayn tarihinden itibaren bir ay iinde telif / inceleme creti denir. cret miktar, her yl banda yayn kurulunun nerisi zerine ynetim kurulunca belirlenir. Yazm Dili biligin yazm dili Trkiye Trkesidir. Ancak her sayda derginin te bir orann gemeyecek ekilde ngilizce ve dier Trk leheleri ile yazlm yazlara da yer verilebilir. Trk lehelerinde hazrlanm yazlar, gerektii takdirde yayn kurulunun kararyla Trkiye Trkesine aktarldktan sonra yaymlanabilir. Yazm Kurallar Makalelerin, aada belirtilen ekilde sunulmasna zen gsterilmelidir: 1. Balk: erikle uyumlu, onu en iyi ifade eden bir balk olmal ve koyu karakterli harflerle yazlmaldr. 2. Yazar ad(lar) ve adresi: Yazarn ad, soyad byk olmak zere koyu, adresler ise normal ve eik karakterde harflerle yazlmal; yazarn grev yapt kurum, haberleme ve elmek (e-mail) adresi belirtilmelidir. 3. zet: Makalenin banda, konuyu ksa ve z biimde ifade eden ve en fazla 150 kelimeden oluan Trke zet bulunmaldr. zet iinde, yararlanlan kaynaklara, ekil ve izelge numaralarna deinilmemelidir. zetin altnda bir satr boluk braklarak, en az 3, en ok 8 szckten oluan anahtar kelimeler verilmelidir. Makalenin sonunda, yaz bal, zet ve anahtar kelimelerin ngilizce ve Rusalar bulunmaldr. Rusa zetler, gnderilemedii takdirde dergi tarafndan ilave edilir. 4. Ana Metin: A4 boyutunda (29.7x21 cm. ) ktlara, MS Word programnda, Times New Roman veya benzeri bir yaz karakteri ile, 10 punto, 1.5 satr aralyla yazlmaldr. Sayfa kenarlarnda 3er cm boluk braklmal ve sayfalar numaralandrlmaldr. Yazlar 10.000 kelimeyi gememelidir. Metin iinde vurgulanmas gereken ksmlar, koyu deil eik harflerle yazlmaldr. Alntlar eik harflerle ve trnak iinde verilmeli; be satrdan az alntlar satr arasnda, be satrdan uzun alntlar ise satrn sandan ve solundan 1.5 cm ieride, blok hlinde ve 1 satr aralyla yazlmaldr. 5. Blm Balklar: Makalede, dzenli bir bilgi aktarm salamak zere ana, ara ve alt balklar kullanlabilir ve gerektii takdirde balklar numaralandrlabilir. Ana balklar (ana blmler, kaynaklar ve ekler) byk
246

harflerle; ara ve alt balklar, yalnz ilk harfleri byk, koyu karakterde yazlmal; alt balklarn sonunda iki nokta st ste konularak ayn satrdan devam edilmelidir. 6. ekiller ve izelgeler: ekiller, kltmede ve basmda sorun yaratmamak iin siyah mrekkep ile dzgn ve yeterli izgi kalnlnda aydinger veya beyaz kada izilmelidir. Her ekil ayr bir sayfada olmaldr. ekiller numaralandrlmal ve her eklin altna balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. izelgeler de ekiller gibi, numaralandrlmal ve her izelgenin stne balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. ekil ve izelgelerin balklar, ksa ve z olarak seilmeli ve her kelimenin ilk harfi byk, dierleri kk harflerle yazlmaldr. Gerekli durumlarda aklayc dipnot veya ksaltmalara ekil ve izelgelerin hemen altnda yer verilmelidir. 7. Resimler: Parlak, sert (yksek kontrastl) fotoraf kdna baslmaldr. Ayrca ekiller iin verilen kurallara uyulmaldr. zel koullarda renkli resim basks yaplabilir. ekil, izelge ve resimler toplam 10 sayfay amamaldr. Teknik imkna sahip yazarlar, ekil, izelge ve resimleri aynen baslabilecek nitelikte olmak art ile metin iindeki yerlerine yerletirebilirler. Bu imkna sahip olmayanlar, bunlar iin metin iinde ayn boyutta boluk brakarak iine ekil, izelge veya resim numaralarn yazabilirler. 8. Kaynak Verme: Dipnotlar, sadece aklama iin kullanlmal ve aklamalar da metnin sonunda verilmelidir. Metin iinde gndermeler, parantez iinde aadaki ekilde yazlmaldr: (Kksoy 2000); (Kksoy 2000: 15) Birden fazla yazarl yaynlarda, metin iinde sadece ilk yazarn ad vd. yazlmaldr: (sen vd. 2002) Kaynaklar ksmnda ise dier yazarlar da belirtilmelidir. Metin iinde, gnderme yaplan yazarn ad veriliyorsa kaynan sadece yayn tarihi yazlmaldr: Tanpnar (1976:131), bu konuda . Yaym tarihi olmayan eserlerde ve yazmalarda sadece yazarlarn ad; yazar belirtilmeyen ansiklopedi vb. eserlerde ise eserin ismi yazlmaldr. kinci kaynaktan yaplan alntlarda, asl kaynak da belirtilmelidir: Kprl (1926) ..... (elik 1998den). Kiisel grmeler, metin iinde soyad ve tarih belirtilerek gsterilmeli, ayrca kaynaklarda belirtilmelidir. nternet adreslerinde ise mutlaka tarih belirtilmeli ve bu adresler kaynaklar arasnda da verilmelidir: http://www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002)
247

9. Kaynaklar: Metnin sonunda, yazarlarn soyadna gre alfabetik olarak aadaki ekilde yazlmaldr. Kaynaklar, bir yazarn birden fazla yayn olduu takdirde yaymlan tarihine gre sralanacak; bir yazara ait ayn ylda baslm yaynlar ise (1980a, 1980b) eklinde gsterilecektir: KKSOY, Mmin (2000), Trk Yksekretiminde Yabanc Dille Eitim, Bilimlik Dergiler ve Trkemiz, Ankara: Bilig Yay. TMURTA, F.Kadri (1951), Fatih Devri airlerinden Cemal ve Eserleri, , Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV (3) : 189-213. SHAW, S. (1982), Osmanl mparatorluu, (ev. M.Harmanc), stanbul: Sermet Matb. Yazlarn Gnderilmesi Yukarda belirtilen ilkelere uygun olarak hazrlanm yazlar, biri orijinal, dier ikisi fotokopi olmak zere nsha olarak, disketiyle birlikte bilig adresine gnderilir. Yazarlarna raporlar dorultusunda dzeltilmek zere gnderilen yazlar, gerekli dzeltmeler yaplarak disketi ve orijinal ktsyla en ge bir ay iinde tekrar dergiye ulatrlr. Yayn kurulu, esasa ynelik olmayan kk dzeltmeler yaplabilir. Yazma Adresi bilig Dergisi Editrl Takent Cad. 10. Sok. No: 30 06430 Bahelievler/ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bilig bilig@yesevi.edu.tr

248

bilig
Journal of Social Sciences of the Turkish World Ahmet Yesevi University Board of Trustees
Editorial Principles

bilig is published quarterly: Winter/January, Spring/April, Summer/July and Autumn/October. At the end of each year, an annual index is prepared and published in Winter issue. Each issue is forwarded to the subscribers, libraries and international indexing institutions within one month after its publication. bilig is published to bring forth the cultural riches, historical and actual realities of the Turkish World in a scholarly manner; to inform the public opinion about the scientific studies on the international level concerning Turkish World. The articles firstly related to social sciences subjects and dealing with the historical and current issues and problems and suggesting solutions for the Turkish World are published in bilig. An article sent to bilig should be an original article which contribute knowledge and scientific information to its field or a study that bring forth new views and perspectives on previously written scholarly works. Articles introducing works and personalities, announcing new activities related to the Turkish world can also be published in bilig. In order for any article to be published in bilig, it should not have been previously published or accepted to be published elsewhere. Papers presented at a conference or symposium may be accepted for publication if stated so beforehand. Evaluation of Articles The articles forwarded to bilig are first studied by the Editorial Board in terms of the journals principles those found acceptable are sent to two referees who are well-known for their works in that field. Names of the referees are confidential and referee reports are safe-kept for five years. In case one referee report is negative and the other is favorable, the article may be sent to a third referee for re-evaluation. The authors of the articles are to consider the criticisms, suggestions and corrections of the referees and editorial board. If they disagree, they are entitled to counterpresent their views and justifications. Only the original copy of the unaccepted articles may be returned upon request. The royalty rights of the accepted articles are considered transferred to Ahmet Yesevi University Board of Trustees. However the overall responsibility for the published articles belongs to the author of the article. Quotations from articles including pictures are permitted during full reference to the articles.
249

Payments to the authors and referees for their contributions are made within one month after publication. The amounts of payments are determined by the Editorial Board subject to the approval by the Board of Trustees. The Language of the Journal Turkiye Turkish is the Language of the journal. Articles presented in English or other Turkish dialects may be published not exceeding one third of an issue. Articles submitted in Turkish dialects may be published after they are translated into Turkiye Turkish upon the decision of the Editorial Board if necessary. Writing Rules In general the following are to be observed in writing the articles for bilig: 1 . Title of the Article: Title should be in suitable for the content and the one that expresses it best, and should be bold letters. 2. Name(s) and address(es) of the author(s): Names and surnames are in capital letters and bold, addresses in normal italic letters; institution the author works at, contact and e-mail addresses should be specified. 3. Abstract: In the beginning of the article there should be an abstract in Turkish, briefly and laconically expressing the subject in maximum 150 words. There should be no reference to used sources, figure and chart numbers. Leaving one line empty after the abstract body there should be key words, minimum 3 and maximum 8 words. At the end of the article there should titles, abstracts and key words in English and Russian. In case Russian abstract is not submitted it will be attached by the journal. 4. Main Text: Should be typed in MS Word program in Times New Roman or similar font type, 10 type size and 1,5 line on A4 format (29/7x21cm) paper. There should 3 cm free space on the margins and pages should be numbered. Articles should not exceed 10.000 words. Passages that need emphasizing should not be bold but in italic. Quotations should be in italic and with quotation marks; in quotations less than 5 lines between lines and those longer than 5 lines should be typed with indent of 1,5 cm in block and with 1 line space. 5. Section Headings: Main, interval and sub-headings can be used in order to obtain the well-arranged narration of information in the article and these headings can be numbered if necessary. Main headings (main sections, references and appendixes) should be in capital letters; interval and subheadings should be bold and their first letters in capital letters; at the end of the sub-headings writing should continue on the same line after a colon (:). 6. Figures and Tables: Figures should be drawn on tracing or white paper in ink so as not to cause problems in printing or reducing in size. Each figure should be on a separate page. Figures should be numbered with a caption of the title in Turkish first and English below it.
250

Tables should also be numbered and have the title in Turkish first and English below it. The titles of the figures and tables should be clear and concise, and the first letters of each word should be capitalized. When necessary footnotes and acronyms should be below the captions. 7. Pictures: Should be on highly contrasted photo papers. Rules for figures and tables are applied for pictures as well. In special cases color pictures may be printed. The number of pages for figures, tables and pictures should not exceed 10 pages. Authors having the necessary technical facilities may themselves insert the related figures, drawings and pictures into text. Those without any technical facilities will leave the proportional sizes of empty space for pictures within the text numbering them. 8. Stating the Source: Endnotes should be only for explanation and explanations should be at the end of the text. References within the text should be given in parentheses as follows: (Kksoy 2000); (Kksoy 2000: 15) When sources with several authors are mentioned, the name of first author is written and for others (et. al) is added. (sen et al. 2002) Full reference including all the names of authors should be given in the list of references. If there is name of the referred authors within the text then only the publication date should be written: Tanpnar (1976: 131) on this issue . In the sources and manuscripts with no publication date only the name of author; in encyclopedias and other sources without authors only the name of the source should be written In the secondary sources quoted original source should also be pointed: Kprl (1926) ..... (in elik 1998). Personal interviews can be indicated by giving the last name(s), the date(s) and moreover should be stated in the references. http://www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002) 9. References: Should be at the end of the text in the alphabetic order as shown in the example below. If there are more than one source of an author then they will be listed according to their publication date; sources of the same author published in the same year will shown as (1980a, 1980b): KKSOY, Mmin (2000), Trk Yksekretiminde Yabanc Dille Eitim, Bilimlik Dergiler ve Trkemiz, Ankara: Bilig Yay.

251

TMURTA, F.Kadri (1951), Fatih Devri airlerinden Cemal ve Eserleri, , Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV (3) : 189-213. SHAW, S. (1982), Osmanl mparatorluu, (ev. M.Harmanc), stanbul: Sermet Matb. How to Forward the Articles The articles duly prepared in accordance with the principles set forth are to be sent in three copies, one original and two photocopied forms with a floppy disk to bilig to the address given below. The last corrected fair copies in diskettes and original figures are to reach bilig within not later than one month. Minor editing may be done by the editorial board. Correspondence Address bilig Dergisi Takent Caddesi, 10. Sok. Nu: 30 06430 Bahelievler - ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bilig bilig@yesevi.edu.tr

252

You might also like