You are on page 1of 284

Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

Yard. Do. Dr. Mehtap YELORMAN


zet: Siyasal rejime ait deer ve unsurlar edinme sreci olarak tanmlanan siyasal sosyalizasyon, sosyo-kltrel faktrlerin de rol oynad toplumsal karakterli bir oluum olarak kabul edilebilir. Nitekim, deiik sosyo-ekonomik koullarda yetitirilen bireylerin birbirinden farkl siyasal tutum ve davranlara sahip olmalar, bu srete toplumsal faktrlerin etkili olduunu dndrmektedir. Bu nedenle, Elaz ehir merkezinde bulunan sosyo-ekonomik dzeyi birbirinden farkl olan okulda renim gren rencilerin siyasallama srecine tesir eden sosyo-ekonomik ve kltrel faktrleri cinsiyet, ya, ailenin sahip olduu gelir, meslek ve eitim durumu gibi eitli deikenler asndan ele alan, bir alan aratrmas gerekletirilmitir. Anahtar Kelimeler: Sosyalizasyon, siyasal sosyalizasyon, siyasal eitim, siyasal sosyalizasyon srecindeki sosyo-ekonomik faktrler

1. Giri Genel manada sosyalizasyon srecinin zel bir ynn niteleyen siyasal sosyalizasyon (political socialization), toplumun dzen ve istikrarn temin etmek zere rejimin meruiyetine inanan yeni yelerin yetitirilmesini ifade eder. Dier bir ifadeyle, toplumlar varlklarn srdrebilmek ve yksek toplumsal ve siyasal ideallerine ulamak iin, toplumun deer ve ilkelerine bal, vatansever bireyler yetitirme abas ierisindedirler. Ayn zamanda bireylerin iinde bulunduu topluma aidiyet hisseden, onun bir yesi haline gelmesini salayan bu iki boyutlu sre, topluma ait sosyo-politik ve kltrel deerlerin renilmesini karakterize etmektedir. Bu nedenle siyasal sosyalizasyon, terim anlamndan anlald gibi sadece siyasal norm ve deerlerin deil, ayn zamanda sosyal yapdaki sosyo-kltrel ve ekonomik karakteristiklerin ekillendirdii bir sreci ifade etmektedir. nk siyasal hayat, sosyo-kltrel yapyla i ie olan ve onun bir ynn veya parasn oluturan, bu yapnn deer sistemlerinden etkilenen bir oluum olarak karmza kmaktadr.
Buna gre, siyasallama (politicization), toplumsal yapdaki siyasal nitelik tamayan sosyo-kltrel faktrlerin de rol oynad toplumsal karakterli bir oluum grnmndedir. Nitekim, toplumsal tarih srecinde yaanan btn

Frat niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi, Sosyoloji Blm / ELAZI myesilorman@yahoo.com

bilig K / 2006 say 36: 1-46 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, K / 2006, say 36

toplumsal ve teknolojik gelimelerin ve bunlarn genel kltre yansmalarnn, siyasal kltr ve dolaysyla siyasal sosyalizasyonu etkilediine ilikin eitli grlere rastlanmaktadr. Mesela, gnmz toplumlarnda kitle iletiim aralar, bilgi ve haber verme fonksiyonu sayesinde birer eitim ve dolaysyla sosyalizasyon arac haline gelmilerdir. Zira zkalpin ifade ettii gibi, eskiden ocuun sosyallemesinde en etkin kurumlar ana-babalar, arkada gruplar ve retmenler iken; amz modern toplumlarnda zellikle radyotelevizyon ve sinema, dolayl yoldan toplumsallama srecini etkileyen gl kitle iletiim aralar (zkalp 1993:91) olmutur. Keza hzl kentleme, hzl sanayileme gibi, dnem dnem ortaya kan olaylarn, buna konu olan kuaklar ve siyasal kltrlerini etkiledii (Turan 1976:52) ve dolaysyla bireylerin siyasal tutum ve davranlarnda birtakm farkllklar yaratt ne srlmektedir. Mesela, siyasal uyaranlarn nispeten youn olduu kent ortamnda yaayan insanlarn ve zellikle- erkeklerin siyasal uyaranlarla daha fazla temas ettikleri iin, siyasal sosyalizasyon srecinde avantaj sahibi olduklar (Tokgz 1979:36) kabul edilmektedir. Buna paralel bir biimde Turam da, ehirlerde yaanan sosyalleme ile krsal kesim arasnda farkllklar grlebildiini vurgulamtr. Ona gre lkemizde krsal kesim insanlar dinle salam balar olan, muhafazakar ve byklerin sznden kmayan insanlardr. Dolaysyla din ve gelenek, bireyin yaam zerinde son derece nemli faktrlerdir. Krsal kesimde liderler ve geleneksel varlklar (aa), doal lider olarak kabul edilen muhtarn (Turam 1994:40-41) kanaat nderi olarak siyasal davranlar zerindeki etkinliine karn; kentler, siyasal ortamn younluu, idari merkezlere yaknl, nfusun heterojenlii bakmndan kylerden ayrlmaktadr. Bu adan, kentlilerin kentin youn siyasal ortamnda siyasal uyaranlara daha fazla maruz kaldklar ne srlmektedir (Yeilorman 1997:38). Keza g de siyasal sosyalizasyon kalplarnn deitirilmesi bakmndan nemli bir faktr olarak nitelendirilmektedir. Szgelimi, kyden kente gelerek yerleen kuaklarn, kyde edindikleri kltrn yeni evreleri ve koullaryla uyum salamadn grerek (Turan 1976:52) tutum deiimine yneldikleri dile getirilmektedir. Yine toplumsal yapda yaanan, savalar, sava sonras dnemler, devrim ve darbeler, suikastler, byk ktlk, afet, enflasyon, isizlik, anari ortamlar (Alkan 1982:10; Alkan 1989:137) gibi toplumsal ve siyasal olaylarn (political and social events), bireylerin siyasal gr ve davranlar zerinde etkili olduu ileri srlmektedir. Dolaysyla siyasal sosyalizasyon, ok sayda sosyo-ekonomik ve kltrel faktrn etkisiyle oluan karmak bir sre olarak nitelendirilebilir. Siyasal sosyalizasyon sreci, ayn zamanda sosyo-kltrel ortamlarda yrtlmesi bakmndan da toplumsal bir karakter arz eder. Dier bir ifadeyle, birey sosyal evresi tarafndan yani, iinde yaad sosyal gruplar araclyla siyasallatrlr. Nitekim bireyler, doduu andan itibaren salt anlamda siyasal nitelikli olmayan aile, arkada grubu, okul, sosyal snf, etnik ve dini gruplarn
2

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

deerleri kapsamnda sosyalleirler. Sz konusu gruplarn sahip olduu sosyo-kltrel deerler kapsamnda sosyalleen bireylerin siyasal tutum ve davranlarnda farkl sosyal karakteristiklerin etkili olmas kanlmazdr. Zira, farkl sosyo-ekonomik koullar altnda yetitirilen bireylerin birbirinden farkl davranlar gstermeleri ve farkl sosyalizasyon dzeylerine sahip olmalar, bu srete toplumsal faktrlerin nemini ve gcn ortaya koymaktadr. Ancak yine de, benzer sosyal koullara sahip insanlarn benzer siyasal eilimler gsterdikleri ynnde bir hkme varabilmek, deneysel aratrma sonular gerektirir. Bunun yan sra, sz konusu sosyo-kltrel evre artlar sosyalizasyon srecinde bireyin neyi, ne lde reneceini belirleyici faktrler olarak ilev grrler. Daha ak bir anlatmla, nakledilen siyasal deerlerin benimsenme dzeyi gibi nitelii de, farkl toplumsal kesimlere gre deiiklik arz eder. Bu itibarla, toplumsal yapya ilikin deer ve kurallar erevesinde gerekletirilen siyasal sosyalizasyon srecinde, sosyo-ekonomik ve kltrel faktrlerin bireylerin siyasal entegrasyonlar arasnda birtakm farkllklar yaratmas muhtemeldir. Ayrca bireyin yetitirilme tarz, kiilik yaplar ve eitim durumlar da sosyalleme srecine bariz etkide bulunabilecek hususlardr. Mesela otoriter bir ailede bytlen ya da otoriter eilimli kiilerin demokratik sistem ile btnlemesi, ancak belirli llerde mmkn olabilir. Ayrca toplumdaki sosyal gruplar arasndaki ilikilerin gergin, hatta atk olma ihtimali ile kltrn zaman ierisindeki deiimi (Trkkahraman 2000:20) siyasallamay kesintiye uratabilmektedir. Nitekim Alkann yapt almasnda, bu siyasallatrma etkenleri arasnda dzeyli bir elikili etkilemeden sz etmektedir: Aile-okul-toplumsal ve siyasal evre (Klal 1992:88). Ona gre, her etmenin bir ncekinin verdii siyasal bilincin geersizliini ya da gerek dln vurgulamas, ocuk iin bireysel dzeyde olsun, toplumsal-siyasal dzeyde olsun yabanclamann domasna; kendisini, evresini ve bireytoplum arasndaki ilikileri yeniden tanmlayacak araylara girmesine yol amaktadr (Klal 1992:88). Bir dier anlatmla, ailenin siyasal rejimin yce, iyiliksever ve yardmc olduu telkinleriyle arkada grubunun siyasetin gvenilmez, tehlikeli, saknlmas gereken bir ey olduu yolundaki etkileri arasnda kalan bireyin, bu iki kaynaktan birini tercih edebilecei gibi, hibir siyasal tutum gelitirmeyip, siyasal bakmdan kaytsz kalabilecekleri (Kalaycolu 1983:182) biiminde sosyalizasyon sreci iin olumsuz saylabilecek birtakm olaslklardan sz edilmektedir. Dolaysyla bu aray srecinin, gen aydn iin eitli kktenci ideolojilerin girecei ak bir kap braktn (Klal,1992:88) ne srmektedir. zellikle hzl toplumsal yap deiimleri ya da bunalmlarnn yaand lkelerde sosyalletirme etkenleri arasnda grlen bu uyumsuzluk, siyasallama srecinin baar dzeyini azaltc bir faktr olarak ortaya kmaktadr. Bu itibarla, btn bireyler sz konusu sosyo-kltrel artlar dolaysyla siyasal yapyla ayn lde btnleemezler. Zira o vakit,
3

bilig, K / 2006, say 36

toplumdaki patolojik durumlar aklamak gleebilirdi. Mevcut yapya gven duymayan, hatta radikal deiimler ngren bireylerin yetimesi, siyasal sosyalizasyonun btn insanlarda ayn llerde baarl olamamas ya da ayn etkiye sahip olmamasnn doal bir sonucu olarak ortaya kmaktadr. Bu itibarla, sosyalizasyon srecine etki eden ve bu srete nemli farkllklar yaratan faktrlere yer vermeden nce siyasallamaya kavramsal adan ana hatlaryla temas etmekte yarar grlmektedir.

2. Siyasal Sosyalizasyonun Anlam ve Muhtevas Sosyalizasyon terimi ou kez onun yerine de kullanlmakla birlikte, siyasal sosyalizasyon kavramnn ayrld nemli hususlar bulunmaktadr. Dier bir ifadeyle siyasal sosyalizasyon sreci, sosyalizasyonun genel kurallarna tabi olsa da, iki terim arasnda nemli birtakm farkllar bulunmaktadr. Her eyden nce, sosyalizasyon genel bir nitelik tamasna karn, siyasal sosyalizasyonun onun sadece zel bir ynne iaret etmesi belirgin bir fark oluturmaktadr. Yani, siyasal sosyalizasyon; siyasal nitelikli sosyalizasyonu ifade etmektedir. Nitekim, genel manada siyasal sosyalizasyon terimi, bireyin siyasal kltr edinme sreci (Trkkahraman 2000:22; Turan 1976:47; Tadelen 1997:169) olarak tanmlanmaktadr. Tanmda sz geen siyasal kltrn siyasal sosyalizasyon srecinde byk bir yeri bulunmaktadr. Zira siyasallama, siyasal kltr renme sreci olarak grlr ve siyasal kltrler tarafndan etkilenir (Mara,1998:301). Siyasal kanaat, tutum ve davranlara yn veren deerler, siyasal kltr tekil eden unsurlardr. Yani siyasal sosyalleme sreci, siyasal kltr konusunda bilgilenmeyle birlikte balar ve dolaysyla siyasal kltr yaygnlatka toplumlar siyasallaabilir (ztekin 2000:214). Davson-Prewitt (1969:27) de siyasallamann bir ulusun siyasal kltrn oluturduunu, ekillendirdiini ve eskiden yeniye dnrken; bir tampon mekanizma fonksiyonu grdn dile getirmilerdir. Buna gre, siyasal sosyalizasyon ve siyasal kltr arasndaki ilikinin tek ynl olmayp, karlkl etkileim ierisinde ve toplumun kurumsal yaps erevesinde gerekletirildii ne srlmektedir.
Siyasal sosyalizasyon kavram, yukarda ifade edildii ekliyle siyasal kltr renmeden daha geni kapsaml ve karmak bir sre olduunu ortaya koyan deiik tanmlar bulunmaktadr. Mesela Avustralyann nc sosyologlarndan Connell, terimi ocuun geni kapsaml bir sosyal dnya ile ilikilerini gelitirmesi ve onu anlamlandrmas (Waniganayake-Manjula 1999:34) biiminde tanmlamaktadr. Kalaycolu da, bireyin bir siyasal insan olarak ortaya kmas veya siyasal benliini oluturmas sreci (Kalaycolu 1983:145) olarak tanmlamaktadr. Bir baka gre gre ise, siyasal sosyalizasyon; siyasal davrann, bilgilerin, deerlerin dorudan ve ak bir sre iinde sosyalleen kiiye aktarlmasdr (Alkan 1989:5). Sz konusu tanmlarn daha ziyade, birey odakl bir renme srecini tasvir ettii grlmektedir.
4

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

Oysa siyasal sosyallemenin birey kadar, toplumu da kapsayan bir sre olduunu vurgulayan tanmlara rastlanmaktadr. Mesela Klalya gre siyasal sosyalleme, siyasal inan, deer ve davranlarn birey tarafndan benimsenme veya toplum tarafndan bireye retilmesi srecidir (Klal,1992:85). Yine Trkkahramann, siyasal deerler ile toplum yeleri arasnda iliki ve bu siyasal deerlerin bireylere aktarlma sreci (Trkkahraman 2000:23) eklinde tanmlad siyasal sosyalizasyonu, bireyle toplum arasndaki siyasetle ilgili renme sreci olarak nitelendirmektedir. Dolaysyla sosyalizasyon srecinde toplum sosyo-kltrel deerlerin aktarlmasnda birey kadar toplumun da aktif rol ald genel kabul grmektedir. Siyasal sosyalizasyona ynelik yaklamlarda zellikle dikkati eken hususlardan biri de, onun bireyin yaam boyunca bir kez tabi olup bir daha karlamad tamamlanm bir renme faaliyeti deil, devamllk gsteren bir sre olarak kabul edilmesidir. Hatta bunlar ierisinde en youn olarak benimsenenin, sosyallemeyi bir sre olarak gren yaklam olduu sylenebilir (Klal 1992:85; Trkkahraman 2000:23; Kalaycolu 1983:145). Sz konusu yaklamn bir rnei olarak, bu alandaki nemli almalaryla tannan Alkann yapt sosyal ve siyasal evre ile birey arasnda yaam boyu sren dolayl ve dorudan etkileim sonucunda bireyin siyasal sistemle ilgili gr, davran, tutum ve deerlerinin gelimesi (Alkan 1989:8) biimindeki tanm verilebilir. Yukardaki tanmlarda gze arpan en belirgin nokta; bireyin, toplumsal yapdaki deimelere paralel olarak yaam boyunca srekli bir renme sreci ierisinde bulunduudur. Bu sre ayn zamanda, birey ile sosyo-politik evre arasndaki etkileimin zaman ierisinde siyasal tutum ve davranlarda deiime yol amas ihtimalini de kapsar. Yani siyasal sosyalleme sreci, srekli artarak, gelierek sren bir sre olmayp, genellikle belirli ya veya eiklerde dzeltmeler, yeniden renme dnemleri ierir (Kalaycolu 1983:180-181). Toplumsal deimelerin yan sra, bireylerin yaamlarndaki deiimler, mesela statler aras gei ve sosyal hareketlilik imkanlar gibi eitli sosyo-kltrel etkenlere bal olarak deien siyasal ynelimleri de iermesi, sosyalizasyonun yaam boyu devam eden bir sre olduunun ak kantlar olarak kabul edilebilir. Bireyin bu deien durumlara adaptasyonu ise, yeniden sosyalizasyon ya da resosyalizasyon olarak tabir edilen yeniden renme srecinin yaam ierisinde deien durumlara gre yinelenmesiyle salanabilir.

3. Aratrmann Metodu 3.1. Aratrmann Konusu ve Amac: Bilindii gibi, genel olarak siyasal sosyalizasyon ve zel olarak da ocukluk dnemini konu alan siyasal sosyalizasyon aratrmalarnn Trkiye genelinde olduka snrl dzeylerde bulunmas ve Bat kaynakl kuramsal ve uygulamal almalarn da kltrel farkllklar nedeniyle bireyin nasl siyasallatn
5

bilig, K / 2006, say 36

ortaya koymaya yetmedii dikkati ekmektedir. Bu noktadan hareketle, yaplmas planlanan uygulamal aratrmann temel problemini, genel anlamda siyasal sosyalizasyonun ilkretim basamandaki ocuklar zerinde gerekleme dzeyinin belirlenmesi oluturmaktadr. Dolaysyla siyasal rejimler iin hayati nem arz eden ocuklar siyasal hayata aktif birer vatanda olarak hazrlamann ilkretim dzeyinde ne lde gerekletiinin incelenmesi, almann esas amacn oluturmaktadr. ocuun siyasal davranlarn ekillendiren veya siyasal davranlar zerinde etkili olan sosyo-kltrel faktrlerin saptanmas da, aratrmann yneldii balca amalar arasnda yer almaktadr.

3.2. Aratrmann Evren ve rneklemi: lkretim okullarnda renim gren ocuklarn siyasallama dzeylerini belirlemeyi amalayan bu alan aratrmasnda Trkiyenin Dou Blgesinin nemli merkezlerinden biri olan Elaz ilindeki ilkretim rencileri, alma evreni olarak seilmitir. Siyasal sosyalizasyonun bireyin sosyo-ekonomik dzeyinden etkilendii temel varsaymndan hareketle, Elaz ehir merkezinde bulunan okullar, bulunduklar ve renci kabul ettikleri blgenin sosyoekonomik dzeyine gre yksek, orta ve dk olmak zere alt tabakaya ayrlmtr. Nitekim ocuklarn aa-yukar yaad evre veya ona yakn blgelerden gelmeleri dolaysyla benzer sosyo-ekonomik dzeye sahip olduklar varsaymndan yola klmtr.
almada rneklem tespitinde olasla dayal rneklem trlerinden kme rneklemesi (cluster sampling) ve tabakal rneklem (stratified sampling) tekniklerinin birlikte kullanlmas uygun bulunmutur. Yukarda ksmen bahsedilen alma evreninin sosyo-ekonomik dzeye gre alt kmeye ayrlmasnda tabakal; bu alt kmelerden her birini temsil etmek zere tesadfilik ilkesine bal kalnarak ayr okul belirlenmesinde ise, kme rneklemesi tekniinden yararlanlmtr. Buna gre sz konusu okullar, nispeten ehir merkezinde yer alan ve sosyo-ekonomik dzeyi yksek aile ocuklarnn eitim grd Dumlupnar . yksek sosyo-ekonomik dzeye sahip blgeyi; nispeten ehir merkezini hemen evreleyen ve sosyo-ekonomik dzeyi orta olarak belirlenen aile ocuklarnn okuduu Ycel . orta dzeyi ve ehir merkezinin nispeten dnda yer alan ve sosyo-ekonomik dzeyi dk aile ocuklarnn renim grd Yakup evki ise, sosyo-ekonomik dzeyi dk tabakay temsil etmek zere tesadfi yolla seilmitir. Bu kmeden Dumlupnar nn 2104, Ycel nn 2000 ve Yakup evkinin 1136 olarak belirlenen toplam renci mevcudu zerinden yzde onluk (%10) bir ksmnn rnekleme alnmas dnlmtr. Ancak sosyoekonomik dzeyi dk alt tabakay temsil eden Yakup evkinin tam renci mevcudunun dier iki okula nazaran dk kalmas yznden, dierlerinin yzde onuna denk gelen 200 kiiye tamamlanmtr. Dolaysyla Dumlupnar
6

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

den evrenin yzde onuna denk gelen 210 renci, Ycel ve Yakup evki den ayr ayr 200 olmak zere toplam 610 ocuk rneklem kapsamna alnmtr. Bu aamann ardndan, grlecek rnek birimlerin tespitinde tekrar, tabakal rneklemeden yararlanma ihtiyac domutur. nk kme rneklemesinde btn alt evrenlerin rneklemde temsil edilmesi sz konusu olmamaktadr (Balc 2001:98). Oysa burada belirlenen okul kmesinde yer alan btn cinsiyet, ya ve snf dzeylerinden rnekler alnmak suretiyle sosyoekonomik nitelikleri bakmndan trde olmayan farkl tabakalarn evren ierisinde temsil edilerek, rneklem grubunun evreni temsil ettii varsaym ortaya konulmutur. Bu nedenle okulda yer alan her snf dzeyindeki rencilerin birbirleriyle karlatrma yapmaya imkan verecek oranda temsil edilebilmesi iin ilkretimde yer alan btn snflar, bu grubun alt evrenleri biiminde yine tabakalara ayrlmtr. Her okul iin belirlenen rneklem grubunda btn snf dzeylerinden rnek alnacak ekilde 8 snfa eit olarak blnm ve bylece her snf dzeyinden 25 -Dumlupnarda 26/27 olmak zere- kii alnmtr. Bu kapsamda, okuldaki her snf dzeyini gsteren bu alt tabakalardan kz ve erkek ocuklar arasndaki farkllklar gzlemleyebilmek maksadyla 25 renci, 13 ve 12 olmak zere her iki cinsiyet arasnda yaklak eit oranlarda datlmtr. Bylece son rnek birimlere ulalan aratrmada, veri toplama arac olarak standart bir soru kad kullanlmtr. Uygulanan soru kadnn yan sra, gzlem ve grme gibi veri toplama tekniklerinden yararlanlmtr.

3.3. rneklem Grubunun Genel Nitelikleri Aratrmann metodu ksmnda bahsedilen snrllklar ve rneklem seimindeki uygulamalar dorultusunda sosyo-ekonomik adan dk, orta ve yksek olmak zere ayr kategoriye ayrlan okullar arasndan sosyoekonomik dzeyi yksek grubu temsil eden Dumlupnar O. rencilerinin ailelerinin ayn zamanda meslek, gelir ve eitim dzeyi bakmndan, orta dzeydeki Ycel O. ve dk seviyedeki Yakup evki lkretimden nispeten yksek olduu tespit edilerek, seilen okullarn sz konusu ayr seviyeyi temsil ettii ynndeki kontrol de salanmtr. Ardndan, btn okullarda cinsiyet asndan aratrma kapsamna alnan ocuklarn yaklak ayn oranlarda temsil edilmesini salamak zere, okul mevcudu orannda Dumlupnar lkretim Okulundan 106 (%50,5) kz, 104 (%49,5) erkek; Ycel lkretimden 99 (%49,5) kz ve 101 (%50,5) erkek; Yakup evki lkretimden ise 100 (%50,0) kz ve 100 (%50,0) erkek renci rneklem kapsamna alnmtr. Daha nce de sz edildii gibi, ilkretim okulunun btn snflarna ve dolaysyla eitli ya gruplarna ilikin tespitler yapmak maksadyla birinci snftan, sekizinci snfa kadar btn snflarda okuyan rencilere rneklemde yaklak %12,5 orannda temsil edilme imkan salanmtr. Bylece r7

bilig, K / 2006, say 36

neklem grubunda, aratrmann snrlar dorultusunda cinsiyet, ya, renim grlen snf ve ailenin sosyo-ekonomik dzeyi bakmndan eitli seviyelerin yaklak eit oranlarda temsil edildii gzlenmitir.

4. Aratrma Bulgular ve Yorumu 4.1. Siyasal Sosyalizasyon Srecine Tesir Eden SosyoEkonomik Faktrler Daha nce ifade edildii zere, sosyalizasyon srecinin zel bir ynne iaret eden siyasal sosyalizasyon (political socialization), salt siyasal bir oluum olarak nitelendirilemez. Zira siyasal sosyalizasyon, hem sosyo-kltrel ortamlarda yrtlmesi, hem de snrlarnn sosyo-kltrel faktrler tarafndan belirlenmesi dolaysyla kiinin iinde yaad topluma ve onun deerlerine intibak etmesini kapsayan sosyolojik bir oluum olarak nitelendirilebilir. Siyasal sosyalizasyonun toplumsal yapyla bu denli yakn iliki ierisinde bulunmas, o toplumun sosyo-kltrel yap zelliklerinin ve dolaysyla toplumsal eitsizlik faktrlerinin dorudan ya da dolayl olarak sosyalizasyon alanna yansmasna imkan verir. Toplumsal yapdaki eitsizlik etkenleri olarak nitelendirilebilecek bu faktrler bireyin neyi, ne lde reneceini belirleyici faktrler olarak ilev grrler. Dier bir ifadeyle, siyasal sosyalizasyon srecinde birtakm farklar yaratan ve bireyin renecei siyasal deerlerin nitelik ve dzeyine karar veren sosyo-kltrel faktrlerin varlndan sz edilebilir.
Bilindii gibi, modern toplumlarn heterojen yaps ierisinde deiik kriterlere gre snflandrlabilecek pek ok toplumsal snf, grup ve kategori yer almaktadr. Buna mukabil, modern toplumlarda deiik ya, cinsiyet, gelir ve eitim dzeyindeki bireyler ile birbirinden farkl inan ve deerlere sahip eitli sosyal snf, rk, etnik ve dini gruplarn bulunmas olaandr. Birbirinden farkl sosyo-kltrel ve siyasal deer ve inanlara sahip bu gruplarda sosyalletirilen bireyler arasnda toplumsal yapya uyum bakmndan birtakm farklklar bulunmas da muhtemeldir. Ayrca meslek, gelir, eitim durumu ve toplumsal statnn karakterize ettii sosyo-ekonomik dzeyin, siyasallama srecinde siyasal dnyay anlama ve yorumlama hususunda farkl imkan ve yetenekler salayaca aktr. Dolaysyla toplumdaki btn bireylerin sz konusu sosyo-kltrel artlar dolaysyla siyasal yapyla ayn lde zdeim kurmalar mmkn grnmemektedir. Bu itibarla, siyasal sosyalizasyon srecinde sz konusu sosyo-kltrel faktrlerin nemli bir pay olduu yadsnamaz. Sosyo-kltrel yap ile yakndan ilikili olduu grlen siyasal sosyalizasyonun gerekletirildii ortamlar da toplumsal bir karakter arz ederler. Dolaysyla sz konusu toplumsal ortamlar da ocuu kendi norm ve deerleri erevesinde sosyalletirerek bireyler arasnda nemli farkllklar yaratrlar. Mesela temel sosyalizasyon kurumlarndan biri olan aile, bireyin sosyo-kltrel
8

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

deerlerle ilk kar karya geldii toplumsal grup ortamdr. Bireyin yetitirilmesinde son derece etkili bir faktr olarak kabul edilen ailenin, ocuklarn mensubu olduu etniklik, din, sosyal snf, eitim, meslek ve gelir (Gamble vd. 1992:97) gibi ebeveyn-ocuk arasndaki ortak sosyal zellikler ve paylatklar deneyimler (Hyman 1959:112; Alkan 1989:26) kapsamnda sosyalletirdikleri sylenebilir. Bununla birlikte ocuun, ailesinin sunduu sosyo-ekonomik konum dnda bir sosyalizasyon ve dolaysyla sosyal hareketlilik imkanlar bulunduundan sz edilebilir. Arkada grubu, okul ve kitle iletiim aralar gibi siyasallama srecinde aktif rol alan eitli sosyalizasyon aralar, bireye kendi deerlerini aktarmak suretiyle ailesinden farkl deerlerle karlamasna imkan salayan unsurlar olarak saylabilir. Mesela, kme yetkesi nnde tm grup yelerinin ayn konumda (Elkin 1995:88) olduu ve ayn ya, sosyal evre ve meslek gibi birtakm benzer zellikler erevesinde oluan arkada gruplar (peer groups), bireyin ailesinin aktardklarndan farkl ve birey zerinde ou kez aileden daha etkili olan sosyal deerlerle tanmasna yardmc olurlar. Yine eitimin nemli bir sosyal hareketlilik etkeni olduu bilinmektedir. H. Akyzn belirttii gibi okul, ailenin ocua yanstt kendi z ve mahalli problemleri ve ailelerden gelen sosyal eitsizlikleri gideren bir fonksiyona sahiptir (Akyz 1991:224). Nitekim, Suriyede farkl mezhep, blge ve snf kkenine ramen modern orta snfn ulusallam eitim sisteminin rn olarak yaratldn (Hinnebusch 1990:54) ortaya koyan bulgulara rastlanmaktadr. Buna gre okulun, toplumdaki yerel ve sosyal eitsizlikleri azaltarak, btn vatandalara rejimin bir yesi olarak sosyalleme konusunda frsat eitlii salayan bir kurum olduu sylenebilir. Ayrca, toplumu yeni bilgi, dnce, tutum ve grlere amak ve d dnya hakknda oturduklar yerden daha fazla bilgi ve dnce kazanmalarna yardm eden (Sharma 1985:58) kitle aralar da, bilgi ve deer aktarma ynyle nemli bir sosyalizasyon arac olarak kabul edilmektedirler. Ancak bu durumda da gelir ve eitim durumuna bal olarak iletiim aralar sahiplii ve bu aralardan yararlanma dzeyi, bireyler arasnda nemli farklar yaratabilmektedir. Grnen o ki, siyasallama sreci toplumsal yapdaki pek ok deiken ve onlarn prizmatik etkilerinin ekillendirdii karmak bir oluumdur. Bu adan, bu blmde siyasallama srecinde bireylerin siyasal tutum ve davranlarnn olumasnda kiisel, sosyal ve kltrel faktrlerin etkisini ortaya koymak zere sz konusu etkenlerden bazlarna yer verilecektir. Bu faktrlerin siyasal sosyalizasyon srecinin karmak ileyiine etkisi genel siyasal yap, siyasal otorite ve siyasal tercih dzeyinde olmak zere ayr boyutta ele alnacaktr.

4.1.1. Bireysel Faktrler 4.1.1.1. Cinsiyet: Siyasal sosyalizasyon srecinde cinsiyet faktrnn nemli bir ayrm yaratt, yani; kz ve erkek ocuklarn birbirinden farkl tutum ve
9

bilig, K / 2006, say 36

davranlar sergiledikleri (Howell 1982:33-46) ne srlmtr. Sz konusu cinsiyetler aras farkllk, genel bir anlayla kzlar aleyhine yani; erkeklerin kzlardan daha fazla politikayla ilgilendikleri (Levin 1970:359) biiminde ifade edilmitir. Kz ocuklarn siyaset alannda sz edilen bu ilgisizliinin nedeni ise; esasen, erkeklerden farkl sosyalletirilme biimlerine yani, cinsiyet rollerinin toplumsal nitelikli ana kaynana balanmaktadr. Bylece, sosyal yaamda erkek ocuklara nazaran daha pasif yetitirilen kz ocuklarnn, ayn tutumlar siyasal alanda da srdrdkleri ortaya kmaktadr. Daha ak bir ifadeyle, kadnlarn siyasal alandaki etkinlii de, pasiflik, terbiye ve duygusallk olarak karakterize edilen kadnn kontrol mitleri tarafndan ynlendirilmektedir (Rinehart 1992:22). Bunun yan sra, sz konusu durum Rinehartn dedii gibi, daha ziyade kzlara politikann erkee zg bir faaliyet alan olarak retilmesinden (Rinehart 1986:12) kaynakland fikrini de akla getirmektedir. Dolaysyla Deutchmann da ifade ettii gibi, cinsiyet rollerine ilikin sosyalleme sistemi, kz ve erkeklerde farkl iktidar uyumlar ve dolaysyla farkl siyasallama biimleri oluturmaktadr (Deutchman 1986:89). Hatta, kz ve erkek ocuklarn birbirinden farkl zamanlarda siyasallamaya baladklar ne srlmtr. Mesela Greenstein, olanlarn kzlara oranla 9 ya kmesinden itibaren siyasal olmaya baladklarn sylemektedir (Tokgz 1979:36). Hyman ise, cinsiyetler arasndaki bu farkllklarnn, okul boyunca devaml olarak bariz bir biimde grldn (Tokgz 1979:36) dile getirmitir. Kz ocuklar zerinde uygulanan bu tarzda bir siyasallatrma, kukusuz onlarn gelecekte siyasal rejim ile kuraca ilikilerin nispeten pasif ynde gereklemesinde balca amil olabileceini dndrmektedir. Nieminin de ifade ettii gibi, erkeklerin siyasal alandaki baatl ylesine nfuzlu bir anlaytr ki; ocuklarn dahi, babalarn annelerine nazaran daha aktif bir siyasal kii olarak grmelerine (Rinehart 1992:22,25) yol amaktadr. Bylece annenin, ocuun siyasallama srecindeki etkinlii snrlandrlm olmaktadr. Bunun yannda, kz ocuklarnn onlar iin bir model olan anne ile zdeim kurarak sosyalletikleri hesaba katlrsa, bu gszln yeni kuaklarda da yeniden retilmesi ve srdrlmesi kanlmaz grnmektedir. Yalnz, kadnn toplumdaki konumuna ilikin birtakm kriterlerin bu adan belirgin bir fark yaratmas mmkndr. nk annelerin yksek eitim gibi birtakm avantajlarnn, ebeveynler arasndaki cinsiyete dayal farkllklar nemsiz kld saptanmtr (Rinehart 1992:24). Yine siyasal alandaki mevcut literatre gre, kzlarn devlet kavramn daha az tandklar ve devlet kurumunu alglamann kzlarda kiisel, erkek ocuklarda kurumsal dzeyde gerekletii (Alkan 1989:125) belirlenmitir. Oysa yukardaki kuramsal bilgiler nda yneldiimiz uygulamal alma, ncelikle ele alnan genel siyasal yap dzeyinde ocuklarn yapt devlet
10

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

tanmlarnn, cinsiyete gre nemli niteliksel bir farkllk gstermeyip, niceliksel bir farkllk bulunduunu ortaya koymaktadr (Tablo1). Dier bir anlatmla, ayn okul gruplarnda yaplan tanmlarn cinsiyetler arasnda kapsamdan ziyade, oransal farkllklar bulunduu gzlenmitir. Bunun yan sra mevcut sonular, ocuklarn devlet alglarnn kz ve erkek ocuklardan ziyade okullar arasnda belirgin bir fark olduunu gstermektedir. Nitekim Dumlupnar (kzlarn oran %52,8; erkeklerin oran %42,3) ve Yakup evki .de (kzlarn oran 38,0%; erkeklerin oran %37,0) devleti vatan, ulus, asker ve bayrak unsurlaryla aklayan kz ve erkek ocuklarn oranlarnda byk bir fark grlmedii gibi, Ycel .de en yksek orana sahip olan yasa ve hukuk kurallar sistemi aklamas ve dolaysyla devlet algs bakmndan (kzlarn oran %32,3; erkeklerin oran %36,6) kz ve erkek ocuklar arasnda ak bir benzerlik bulunduu saptanmtr. Kz ve erkek ocuklar yerine, okullar arasnda gzlenen devletin tanmna dair farklln ise, Ycel .de gzlenmesi, sosyo-ekonomik bakmdan orta dzey okullar temsil etmesine ramen siyasal ilgi ve bilgi dzeyi bakmndan nispeten en dk okul olarak saptanmasna balanabilir. Buna paralel olarak, ideal ynetim biimi konusundaki grlerin de cinsiyetler arasnda nitelik farkllndan ziyade, oransal birtakm farkllklar gsterdii saptanmtr (Bkz. Tablo 2). Nitekim, demokrasiyi ideal ynetim tarz olarak grenlerde cinsiyetler asndan herhangi bir farkllk grlmemekle birlikte, demokratik ynetimi tercih edenlerin oranlarnda erkeklere nazaran Dumlupnarda %80,8; Ycelde %36,6 ve Yakup evki .de %7,0- Dumlupnar (%84,9), Ycel (%47,5) ve Yakup evki .de (%73,0) olmak zere btn okullarda nispeten kzlar lehine bir younluk gzlenmitir. teki ynetim biimi tercihlerinde ise, bu kez kzlar aleyhine, erkekler lehine bir sonu elde edilmitir. O halde mevcut sonulara gre, kz ocuklarnn demokrasiyi ideal ynetim biimi olarak kabul etme dzeylerinin nispeten yksek bulunmas, Bykkaragzn kz ve erkek ocuklar arasndaki demokratik tutum farkllklarnda kzlar lehine sonular elde edildii (Bykkaragz,1995:220) ynndeki bulgularn dorular niteliktedir. Bununla birlikte, ideal ynetim tarz konusunda bilgi sahibi olmayanlar kapsayan cevapsz seeneinin oran, Dumlupnar .de erkeklere (%2,9) nazaran kzlarda (%8,5) nispeten daha yksek iken, hem Ycel .de kzlara (%21,2) kyasla erkeklerde (%22,8); hem de Yakup evki .de kzlara (%7,0) nispetle erkeklerde (%11,0) yksek bulunmas ise, kz ve erkek ocuklar arasnda bilgi dzeyi bakmndan kesin bir hkme ulamay gletirmektedir. Yine genel siyasal yap dzeyinde ele alnan laiklik ilkesinin benimsenme durumunu gsteren Tablo 3te, btn okullar itibaryla birbirine yakn olmakla birlikte, laiklii olumlu olarak deerlendirenlerin oran kzlarda, olumsuz deerlendirenlerin oran ise, erkeklerde nispeten yksek bulunmutur.
11

bilig, K / 2006, say 36

Zira laiklii inan zgrl ve eitli inanlarn bir arada yaamas iin zorunlu olarak grenlerin oran, Dumlupnarda kzlarda %67,0ye karn erkeklerde %59; Ycelde kzlarda %49,5e nazaran erkeklerde %36,6; Yakup evki .de kzlarda %54,0 oranna kyasla erkeklerde %41,0 olarak belirlenmitir. Laiklii sadece devlet politikas olarak kabul eden, gereksiz gren ve hakknda bilgi sahibi olmayanlarn bulunduu nispeten negatif deerlendirmelere gelince durum erkekler lehine dnmektedir. Sz konusu gr, Dumlupnarda kzlara (%33,0) nazaran erkeklerde %40,4; Ycelde kzlara (%50,5) oranla erkeklerde %63,4; Yakup evkide ise, kzlara (%46,0) kyasla erkeklerde %59,0 olarak tespit edilmitir. Mevcut sonulara gre, kzlarn laiklik hakkndaki grlerinin erkeklere nazaran daha olumlu olduu ortaya kmaktadr. Siyasal otorite ve gncel siyasal meseleler dzeyinde siyasallama kapsamnda deerlendirilen imdiki cumhurbakann tanma durumuna cinsiyet deikeni asndan bakldnda ise, ocuklarn cinsiyet durumlarnn oransal bakmdan gzle grlr bir fark yaratt grlmektedir (Bkz. Tablo 4). Cumhurbakann tanyan kz ocuklarn oran, nceki tabloda okullar arasnda grlen sralamay bozmamak kaydyla, en yksek orandan de doru Dumlupnar (%90,6), Yakup evki (%80,0) ve Ycel .de (%74,7); erkeklere (Dumlupnar %86,5; Ycel %68,5 ve Yakup evkide %67,0) nazaran daha yksek bulunmutur. Cumhurbakann tanmayanlarn ise, kzlara (Dumlupnarda %9,4; Yakup evkide %20,0 ve Ycelde %25,3 olmak zere) nazaran en az Dumlupnar (%13,5), en fazla Yakup evki (%33,0) ve Ycel .de (%31,7) olmak zere btn okullarda daha ziyade erkek renciler olduklar tespit edilmitir. Bu sonulara gre, literatrde sz edilen devlet kurumunu kiisel alglamalarnn bir gstergesi olarak kz ocuklarn hakim siyasal otorite olarak cumhurbakannn nispeten daha fazla tandklar ortaya kmaktadr. Hkmetin kurulu olduu koalisyon partilerini bilme asndan da cinsiyetler arasnda ok nemli bir fark grlmemekle birlikte (Bkz Tablo 5), halihazrdaki hkmet partilerini bilmeyen kz ocuklarnn oran; Dumlupnar (%61,3), Ycel (%83,8) ve Yakup evki . (%52,0) itibaryla erkeklere (Dumlupnarda %65,4; Ycelde %85,1 ve Yakup evkide %64,0 olmak zere) nazaran daha dk bulunmutur. Buna karn, koalisyon partilerini bilenler arasnda kzlarn orannn yine Dumlupnar (%38,7), Ycel (%16,2) ve Yakup evki . (%48,0) olmak zere btn okullarda erkeklere (Dumlupnarda %34,6; Ycelde %14,9 ve Yakup evkide %36,0) nispetle daha yksek bulunmas, kz ocuklarnn siyasal ilgi ve bilgi dzeylerinin erkeklere nazaran dk olduu hipotezini dorulamad biiminde yorumlanabilir. Literatrde ayn zamanda kzlarn erkeklere nazaran siyasal bilgi ve katlm dzeylerinin de daha dk seviyelerde olduu ne srlmektedir. Nitekim
12

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

Burtonun bir aratrmasna gre; siyasal parti, oy pusulas, parti program ve genel seim gibi kavramlarn 5. snftan 9. snfa kadar her dzeyde erkek ocuklarn siyasal bilgisinin tutarl bir stnlk gsterdii tespit edilmitir (Hyman 1959:33). Buna paralel olarak, kzlarn aktif katlmlarnn snrl dzeylerde kalmas beklenmektedir. Keza bu aratrmada da, siyasal tercihine henz karar vermeyenlerin Yakup evki . (erkeklerin oran %35,0, kzlarn oran %25,0) hari, gerek Dumlupnar (kzlarn oran %40,6 iken, erkeklerin oran %31,7) ve gerekse Ycel .de (kzlarn oran %26,3 iken, erkeklerin oran %21,8) ounlukla kzlar olduunun belirlenmesi, kz ocuklarnn siyasal tercihler konusunda daha ge karar verdikleri biiminde deerlendirilebilir. Buna karn, Tablo 6, kz ve erkek ocuklar arasnda siyasal tercihlerin ynnden ziyade, oransal farkllklar bulunduunu gstermektedir. Zira Dumlupnar .de DYP, ANAP, MHP tercihlerinin hem kz (%38,7), hem de erkeklerde (%34,6) en youn olarak gzlenen siyasal tercihler olduu saptanmtr. SP, BBP, AKP tercihlerinin daha youn olduu Ycel .de de kz (%50,5) ve erkeklerin (%46,5) parti tercihlerindeki paralellik gze arpmaktadr. Keza ayn ekilde Yakup evki .deki kz (%38,0) ve erkek ocuklarn (%32,0) DYP, ANAP, MHP biiminde ayn parti zerinde younlatklar tespit edilmitir. Uygulamal alma kapsamnda elde edilen sz konusu sonular, siyasal sosyalizasyon bakmndan cinsiyetler arasndaki farkln, tahmin edilenin aksine kzlar lehine olduunu hatrlatmay gerektirecek niteliktedir. Keza, gnmz sosyalizasyon aratrmalar, gemite sz edilen cinsiyetler arasndaki farkllklarn, yaanan sosyo-kltrel gelimelere paralel olarak zaman ierisinde deitiini ortaya koymaktadr. Nitekim Trevor, kadnlarn eitim ve i yaamna katlm dzeyi ve dolaysyla siyasal, sosyal ve ekonomik ilikileri nceki kuaa oranla ykseldiini ve kz ve erkek ocuklar etkileyen siyasal sosyalizasyon glerinin gemie kyasla gnmzde daha fazla benzerlik gsterdiini (Trevor 1999:62) ne srmektedir. Vollebergh de bir aratrmasnda, kz ocuklarnn siyasetle ilgilenme hususunda erkeklerden ok nemsiz bir farkllk gsterdiini tespit etmi ve kz ve erkek ocuklarn siyasetle ilgilenme dzeylerinin ayn seviyelerde olduu sonucunu karmtr (Vollebergh 1990:315). Eyler ise, okuldaki siyasal arenada kzlarn okul ynetiminde ve bu gruplar ierisinde lider olma hususlarnda erkekler kadar aktif olduklarn tespit etmitir (Conway vd. 1996:436). Hatta Merelmann Los Angeles Blgesindeki aratrmasnda ise; kzlarn on iki ya-, demokratik oyunun kurallar (rules of the game) ve vatandalk ykmllklerinin edinilmesinde erkeklerden daha etkili ve bilgili olduklar tespit edilmitir (Rinehart 1992:24). Bu sonulara gre, nispeten eitliki bir toplumsal yapda yetitirilen kz ocuklarn daha fazla baar gstermelerinin mmkn olduu sonucu ortaya kmaktadr. Nitekim, bu almadaki veriler genel itibaryla toplumsal deiimin bir sonucu olarak erkek ocuklarla ayn yetitirme pren13

bilig, K / 2006, say 36

sipleri erevesinde ayn okulda eitim gren kz ocuklarnn siyasal ilgi, bilgi ve katlm dzeylerinin erkeklerden dk olmad, aksine belirli tutum ve davranlar bakmndan daha yksek olduunu ortaya koymaktadr. 4.1.1.2. Ya: Sosyalleme denince ncelikle ocukluk dnemi ve bu dnemde edinilen tutum ve davranlar hatrlanmaktadr. Sosyalizasyon aratrmalarnn ounlukla ocukluk zerinde younlamas, kiiliin temelinin erken yalarda atld dncesinden ve ilk renilen, sonradan renileni etkiler (Renshon 1974:70; Davson-Prewitt 1969:24) hipotezinin genel olarak kabul edilmesinden ileri geldii sylenebilir. Erken yalarda edinilen davranlarn sreklilii; Elkinin de ifade ettii gibi, ocuun kendisinden beklenen davranlar renmekle kalmayp, bunun bir yntem olarak kavramasndan kaynaklanmaktadr (Elkin 1995:10). Zira Dnmezerin de belirttii zere, insanlarn ocukken rendikleri eyler onlarn zihinlerinde yle birtakm izlenimler brakr ki, bunlarn ancak, beyin ykama gibi ok istisnai tecrbeler geirildiinde bertaraf olunabilir (Dnmezer 1990:141). Siyasal sosyalizasyonun isim babas Hyman da, 1959 ylnda yaynlanan Political Socialization adl kitabnda kiilerin siyasal tutumlarn, yaantlarnn ok erken bir dneminde ve tm olarak rendiklerini, sonradan da bu tutumlara sadk kaldklarn (Tokgz 1978:82; Duverger,1995:102) ne srmtr. Bunu takiben pek ok aratrmac, ocuklukta ve genliin ilk ylarnda kazanlan temel tutumlarn daha sonraki yllarda kolay deimedii hususunda Hyman ile hemfikir olmulardr (Graber 1988:45; Klal 1976:117-118). Benzer ekilde Jack ve Dennis de, siyasal ynelimlerin ne kadar erken benimsenirse, bu ynelimlerin sonraki yaamda anmasnn daha az muhtemel olduunu (Chopra 1990:50) sylemekle, erken yalarda edinilen siyasal tutumlarn kolay deimediine iaret etmilerdir. Bunun yan sra, benimsenen yaklam biiminin de ocukluk dnemine olan ynelimde etkili olduu grlmektedir. Mesela Easton ve Dennis gibi ilevselciler, sistemi destekleyici kanaat ve davranlarn temellerinin bu yalarda atlmasnn kalc etki brakt (Alkan 1989:23) dncesiyle ocukluk dnemiyle daha fazla ilgilenmilerdir. Siyasal sosyalizasyon srecinin ne zaman balad, zellikle siyasal olaylara ilikin soyut dnme ve renmenin hangi yalara tesadf ettii ve ne zaman tamamland bu alandaki pek ok aratrmacnn yneldii temel sorun olmutur. Bireyin siyasal renmesinin, onun geliimine paralel olarak gerekletii ve gelitii genel kabul grmekle birlikte, bu srecin hangi yalarda balad konusunda deiik grlere rastlanmaktadr. Mesela konuya ilikin almalaryla tannan Easton ve Dennis, siyasallama srecinin yaklak yanda balayp, on yanda tamamlandndan (Sharma 1985:39-40) sz etmilerdir. Alkan da ocuun 4-5 ya gibi ok erken dnemlerde dahi, aile dndaki otoritelerin farkna vardn; 11-13 yalarnda da siyasal grlerinin biimlendiini (Alkan 1989:32) ne srmtr. Simon-Merrill
14

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

(1998:29) ise, bunun biraz daha ge baladn yani, ocuun 7 yanda bir bilisel devrime girdiini ve bunun yaklak 13e kadar devam ettiini sylemektedir. Nitekim ilkretimdeki ocuklarn siyasal bilin geliimini konu alan bir dizi aratrma da, ABD ve Tayvanda benzer biimde ulusal simgelerin benimsenmesi ve siyasal bilincin oluumunun ok erken yalara rastladn ortaya koymutur (Alkan 1989:30). Dolaysyla daha nce de ifade edildii gibi ocuk, siyasal sosyalleme srecine beklenen zamandan nce girmektedir. Aratrmann yapld toplumun sosyo-kltrel yapsyla da dorudan balantl olduu dnlen bu sonuca gre, ilkretim dnemi siyasallama srecinin byk bir ksmnn iinde getii bir zaman dilimini kapsamaktadr. lkretim dnemi, bu adan siyasal sosyalleme iin nemli bir dnemi kapsamaktadr. Ayrca, ocukluk dnemindeki siyasallamann bir sre olarak anlalabilmesi, ocukluk dnemine ait birtakm zelliklerle birlikte ele alnmasn gerektirmektedir. Nitekim bu aratrmann konu ald ocukluk dnemi ile son ocukluk dnemi olarak nitelendirilen ete an (gang age) (Yavuzer 1994:119) ve ergenliin de bir blmn kapsayan 6-14 ya dnemini psikologlar, sahip olduklar zelliklere gre deiik kategorilere ayrmlardr. Bunlardan ilki, soyut dnme yeteneinin henz gelimedii kabul edilen Somut lemler Dnemi (Concrete Operational Stage) olarak adlandrlmaktadr. Dncenin somuttan soyuta doru ynelmesi ise, bundan sonraki Formel lemsel Dnem (Formal Operational Stage) aamasnda mmkn olmaktadr (Yavuzer 1994:115-116). Zira ocuk psikologu Piaget, 11 yan altndaki ya da siyasal fenomenle iliki kuran kavramsal yetenekleri az olan ocuklarn bu dnemde siyaset hakknda dnmediklerini ve egosantrik olduklarn, somut ve kiisel olanlarn dnda bir kavramlatrma yapmadklarn ne srmektedir (Kavanagh 1983:37). Buna gre, ocuun siyasal dnyay alglay da yala birlikte somuttan soyuta doru bir gelime gstermektedir. Buna paralel olarak, ocuklarn siyasal dnyann zellikle erken ocukluk anda polis, kralie ya da Amerikan bakan gibi otorite figrlerinin kiiselletirme sreciyle farkna vardklar ve sistemi bu figrlerle kiiselletirdikleri (Kavanagh 1983:37) ortaya atlmtr. Nitekim ABD, ngiltere, Fransa ve Tayvan gibi pek ok lkede yaplan aratrmalar da ocuklarn siyasallamaya devleti, devlet bakannn ahsnda somutlatrarak baladn gstermitir (Alkan 1989:35). Bu, sistemle kurulan ilikinin ilk basaman oluturmaktadr. Bylece ocuun yaa paralel olarak siyasal otorite ve kurumlar hakkndaki bilgi dzeyi arttka siyasal otoriteyi soyut ve karmak ilikiler seviyesinde tanmas mmkn olabilmektedir. Grld gibi, mevcut literatrde devlet kavramnn siyasal otoritenin kiisel varlnda somutlatrlmas, genel olarak gelimemi bir tutum olarak kabul edilmektedir. nk Easton-Dennisin belirttii gibi, ocuk bydke artan
15

bilig, K / 2006, say 36

lde siyasallat, yani yaamn siyasal ynn fark etmesinin glendiine (Easton-Dennis,1969:128) inanlmaktadr. Nitekim bir almaya gre 2 ve 3. snf rencileri devleti somut bir unsur olan bakan terimi ile aklarken, 4 ve 8. snf ocuklar ise oy vermeyi ve meclisi devleti aklamada kullanabilirler (Simon-Merrill 1998:29). Orta yalara doru ilerledike dikkatini otoritenin daha farkl nemli grnlerine dnlmesi ihtimali vardr. Yaptklar bir aratrmaya gre Easton ve Dennis, bakann ocuklar zerindeki etkisinin 5. snfa kadar baskn iken, aamal olarak meclisin (congress) onun yerine getiini saptamlardr. Bylece ortaokula kadar ocuklarn bakan devletin temsili sembol olarak grmesine karn, daha sonra kanun yapmann ana kayna olarak meclisle zdelemeye ynelim gsterdiklerini saptamlardr (Easton-Dennis 1970:39). 13 veya 14 yalarna gelindiinde ise Bakan, polis gibi hkmet ve kiisel otoritenin daha az ideal olarak grlmeye balandndan (Easton-Dennis 1969:128) sz edilmitir. Bu aratrmada ise, Tablo 7de grld gibi ocuklardan alnan cevaplar genel bir hkme ulamay gletirmekle birlikte, -Ycel . hari- ya bydke devleti nispeten literatrdeki tanmlara daha yakn olarak vatan, ulus, asker ve bayrak unsurlaryla yaplan tanmlamann orannda bir art gzlenmitir. Bunun yan sra, devlet unsurunu devlet bakanyla tanmlayan ocuklarn orannda ya ykseldike bir azalma kaydedilmesi, yukarda geen ocuklarn ya artna paralel olarak siyasal alglarnn somuttan soyuta yani, basitten karmaa doru gelitii ynndeki gr destekleyici bir sonu olarak nitelendirilebilir. deal ynetim biimi konusundaki grler ya gruplar asndan irdelendiinde ise, yine demokrasi tercihlerinin arl btn ya gruplarnda hissedilmekle birlikte, ya ykseldike demokrasiyi ideal ynetim tarz olarak benimseme oranlarnn o nispette artt grlmtr (Bkz. Tablo 8). Demokrasi dnda tabloda gze arpan en yksek oran, Ycel .deki 9-10 ya grubunun drtte birinin (%25,5) askeri ynetim tercihi olmutur. Ancak sz konusu orann da ya arttka azalma eilimi gsterdii tespit edilmitir. Ya arttka bilmeyenlerin seenei oranndaki azalma da yaa bal olarak siyasal bilgi ve alglama dzeyindeki artn bir sonucu olarak nitelendirilebilir. Tablo 9a bakarak da ya artna bal olarak laiklie pozitif deer atfedenlerle, negatif deer ykleyenler arasnda ters bir orant bulunduundan sz edilebilir. Nitekim ya arttka laiklii pozitif deerlendirenlerin oran artarken, negatif tavr sergileyenlerin orannda bir azalma grlmtr. Mesela 78 ya grubunda Dumlupnarda laiklii inan zgrlnn teminat olarak grenlere (%32,4) kar, olumsuz deerlendirenlerin (%67,6), Ycelde olumlu grlere sahip olanlara (%15,0) kar olumsuz tavr sergileyenlerin (%85,0), Yakup evkide olumlulara (22,5) kar olumsuzlarn (%77,5) oranlarnn son derece yksek olduu gzlenmitir. Tabloda laiklie kar olumlu
16

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

tavrlarn en youn olarak grld 11-12 ya grubunda ise, Dumlupnarda laiklii olumsuz grenlere (%17,9) nazaran olumlu niteleyenlerin (%82,1); Ycelde olumsuz bakanlara (%27,8) oranla olumlu bulanlarn (%72,2); Yakup evkide olumsuzlara (%40,0) kyasla olumlu olanlarn (%60,0) oranlarnda nemli bir art kaydedilmitir. Buna gre, ya arttka artan bilgi seviyesine bal olarak laiklie kar olumlu tavrlarn da artt sylenebilir. Laiklie kar olumlu tavrlarn en youn olarak 11-12 ya grubunda grlmesi ise, konuya ilikin bilgi dzeyinin artna bal olarak laiklik prensibinin renilmesinin nispeten bu ya grubuna tesadf ettiini dndrmektedir. Cumhurbakann tanma durumunun da, ya gruplarna gre belirgin bir biimde anlamllk gsterdii saptanmtr (Bkz. Tablo 10). Nitekim 7-8 ya grubunda Yakup evki (%75,0), Ycel (%60,0) ve Dumlupnar . (%32,4) itibaryla cumhurbakann tanmayanlarn oranndaki ykseklik ya arttka azalrken; tanyanlarn orannda byk art meydana geldii gzlenmitir. Dumlupnar (%98,2), Yakup evki (%92,7) ve Ycel . (%90,7) sralama dzeninde olmak zere btn okullarda cumhurbakann tanyanlarn orannn en yksek olduu ya grubunun da, 11-12 ya grubu olduu tespit edilmitir. Benzer bir biimde, Amerikada yaplan bir aratrmada da 11 ve 13 ya grubunun %97sinin Amerikan Bakann ismen bildiklerinin ve devlet bakann kendilerini koruyan ve gzeten bir unsur olarak grdklerinin (Trkkahraman,2000:35) saptanmas, bu ya grubunun siyasal otoriteyi tanma asndan da nemli bir dnem olduunu ortaya koymaktadr. 11-12 ya grubunun cumhurbakann en ok tanyan ya grubu olmasn, nispeten ilkretimin ikinci kademesi rencileri olarak, temel siyasal konular ve gncel siyasal meseleler hususunda nispeten daha fazla bilgi ve deneyim sahibi olmalaryla izah etmek mmkndr. Halihazrdaki hkmetin kurulu olduu koalisyon partilerini bilme ile ya gruplar arasnda yine, nispeten anlaml bir iliki tespit edilmitir. Nitekim Tablo 11, ya arttka birbiriyle ters orantl olarak koalisyon partilerini bilmeyenlerin oran azalrken, bilenlerin orannda art kaydedildiini ortaya koymaktadr. Buna gre, Dumlupnar (%86,5), Ycel (%92,5) ve Yakup evki (%77,5) olmak zere btn okullarda koalisyonu bilmeyenlerin orannn en yksek olduu ya grubunun; en alt ya grubu olan 7-8 ya grubu olduu belirlenmitir. Buna karn, koalisyon partilerini bilenlerin en youn olduu ya grubunun ise, Ycel . hari (%109) Dumlupnar (%56,4) ve Yakup evki .de (%56,9) 13 ve yukar ya grubu olduu tespit edilmitir. Koalisyonun hangi partilerden kurulu olduunu bilenlerin orannn, tablodaki en st ya grubu olan 13 ve yukar ya grubunda daha yksek olmasn, ya artna paralel olarak ocuklarn siyasal ilgi, bilgi ve deneyimlerindeki artn bir sonucu olarak deerlendirilebilir.
17

bilig, K / 2006, say 36

Tablo 12de ise, ya gruplarna gre ocuklarn siyasal tercihlerine ilikin nemli birtakm ipularna rastlanmtr. Mesela genel itibaryla 7-8 ya grubunda siyasal tercihlerini henz belirleyemeyenlerin oran Dumlupnar (%56,8), Ycel (%32,5) ve Yakup evki . (%52,5) itibaryla btn okullardaki dier ya gruplarna nispetle yksek bulunmutur. Bunu takip eden 910 ya grubunda ise, siyasal tercihlerin nemli lde belirlendii ak bir biimde grlmektedir. Ancak mevcut sonular, oy verilen partilerin ya gruplarna gre farkllk gsterdiini sylemeye imkan vermemektedir.

4.1.2. Sosyo-Ekonomik ve Kltrel Faktrler 4.1.2.1. Snf Dzeyi: Siyasal sosyalizasyon srecine tesir etmesi beklenen faktrlerden biri de, ocuun renim grd snf dzeyidir. Snf dzeyi, bir bakma ya faktrne paralel bir etken grnmndedir. nk ya arttka snf dzeyinin de ykselmesine bal olarak basitten karmaa doru bir gelimeden sz etmek mmkndr. Dolaysyla snf dzeyi, ya deikeninde sz edilen gelime prensiplerine tabi kabul ederek, dorudan aratrma verilerine yer verilecektir. Keza, ya deikeninde olduu gibi ocuun sosyalizasyonunun erken snf dzeylerine kadar indiine ilikin aratrmalar benzer sonular vermektedir. Mesela Alkann naklettiine gre, ABDde baz ocuklarn, henz ilkokul nc snftayken, propaganda dmeleri takmak, adaylarla ilgili yazlar okumak, adaylara yardm etmek gibi siyasal eylemlere girdikleri grlmtr. Siyasal eylemde bulunanlarn saysnda da sekizinci snfa kadar yava, fakat dzenli bir art olduu izlenmitir. Altnc ve sekizinci snflardaki ocuklarn %90nn ise, adaylarla ilgili yazlar okuduklar (Alkan 1989:30) belirlenmitir. Trkiyede ise, ilkokul beinci snf ocuklar zerinde yaplan bir aratrmaya gre; bu yalarda siyasal partiler, liderler, haber okuma ve oy verme konusundaki tutumlarn ok geni lde gelitii (Alkan 1989:31) belirlenmitir. Dolaysyla ya deikeninde olduu gibi, ykselen snf dzeylerinde siyasal renmenin de gelitii dncesi temel kabul edilmektedir.
Siyasal sosyalizasyonun nemli kurumlarndan biri olan eitim, ayn zamanda snflar arasnda frsat eitlii bakmndan anlaml bir fark yaratabilen bir sosyal hareketlilik imkandr. Ancak, ounlukla sosyal ve ekonomik nedenlere dayanan eitsizlik, bireysel yetenekleri gelitirmede eitli sosyal snf yelerine eit eitim frsatlar tannmasn gletirmektedir. Bu zellii ile eitim, birey ve gruplar arasndaki rekabet veya mcadeleyi alt sosyal snflar aleyhine dntren bir unsur grnmndedir. nk Marshall H. Segaln dedii gibi, sz geen adaletsizlik, bu rekabet iin gerekli yeteneklerin kazanlmasn nlemektedir. te bu nedenle; zorunlu eitim, btn sosyal snflar iin nceden gereken deneyimlerle bunu salamaya almaktadr (Segal 1976:79). Zira en yetenekli ocuklarn seimini temin etmek zere, devlet sorumluluunda yrtlen bu eitimin esas amac; hangi snfa mensup olur18

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

sa olsun btn ocuklara yeteneklerini gelitirmede ve st sosyal pozisyonlar iin mcadele etmede eit frsatlar vermektir. Dou Almanyada Utan Duvarnn kaldrlmasyla yeni rejimde liderlik konumu iin ii snf ve kyl aile ocuklarnn eitilmeye balanmas bu cmledendir (Bornemon 1998:228229). Bu adan deiik snflara mensup ocuklar iin etkin bir sosyal hareketlilik frsat olan eitim, ayn zamanda siyasallama erevesinde gl bir etkinlik duygusunun gelitirilmesine yardmc olabilir. Yukardaki bilgiler dorultusunda ele alnan snf dzeyinin genel siyasal yap seviyesinde siyasallamaya etkisine ilikin anlaml sonulara rastlanmamtr. Bu kapsamda snf dzeyi, sadece ocuklarn laiklie ilikin deerlendirme biimlerinde anlaml bulunmutur. Zira, snf dzeyine gre ocuklarn laiklii deerlendirme tarzlarn gsteren Tablo 13, ya gruplarnda olduu gibi ilk iki snfta olumlu deerlendirmelerin nispeten dk dzeylerde olmasna karn, laiklie ilikin olumlu tavrlarn Dumlupnarda 3. snftan (%88,5), Ycelde 5. snftan (%92,0), Yakup evkide ise 4. snftan (%68,0) itibaren olumsuzlara nazaran byk bir art gsterdii saptanmtr. Bu snflarda olumsuz tavrlarn oranlarnn da, o nispette dk dzeyde olduu gzlenmitir. Sz konusu sonulara gre, okullar arasnda farkllk gsteren laiklik ilkesinin renildii dnemin, Dumlupnarda 3. snfa ve Yakup evki .de 4. snfa rastlarken, Ycelde (5. snf) nispeten daha ge bir zamana tesadf ettii gzlenmitir. Cumhurbakann tanma durumunun snf faktryle karlatrld Tablo 14te ise, ilkretimin ikinci kademesine tekabl eden ya grubundaki rencilerden, cumhurbakann tanyanlarn oran nispeten yksek bulunmutur. Okullara gre bir deerlendirme yapldnda da, ikinci kademede cumhurbakann tanyanlarn oranndaki ykseklik genel olarak dikkati ekmekle birlikte, Dumlupnarda cumhurbakann tanma dzeyinin en yksek olduu snf, 5. snf (%100,0) olarak tespit edilirken; bunun Ycel .de %96,0 ile 8. snf, Yakup evki .de ise, ayn oranda olmak zere 5, 6 ve 8. snf rencileri (%96,0) olduklar belirlenmitir. Cumhurbakann tanma durumunun, Dumlupnar .de ilkretimin birinci kademesinde olmak zere nispeten daha erken bir snf dzeyine tesadf etmesi, sosyo-ekonomik dzeyi nispeten yksek olan okul rencilerinin siyasal otoriteyi tanma bakmndan nispeten nde olduklar biiminde yorumlanabilir. Koalisyonun kurulu olduu partileri bilme durumunun snf deikenine gre ele alnd Tablo 15in de, Ycel . hari anlamllk dzeyi bakmndan buna paralel sonular verdii grlmektedir. Nitekim en alt ya grubuna denk den 1. snf rencilerinde koalisyonu bilmeyenlerin orannn, Ycel hari (%88,5), Dumlupnar (% 96,2) ve Yakup evki (% 96,0) itibaryla bu bakmdan tablodaki en yksek oran temsil ettii saptanmtr. Ancak Ycel .de 2, 3 ve 4. snf rencilerinin koalisyonu bilmeme asndan (%100,0),
19

bilig, K / 2006, say 36

1. snf rencilerinin nnde yer aldklar tespit edilmitir. Koalisyon partilerini bilenlerin en youn olduu snflarn ise, Dumlupnar (%74,1) Yakup evki .de (%76,0) yine nispeten 13 ve yukar ya grubuna rastlayan 8. snf iken; Ycel .de 5. snf (%84,0) olduu gzlenmitir. Buna karn, yine snf dzeyinin ocuklarn siyasal tercihlerine etkisine ilikin anlaml sonulara rastlanmamtr. 4.1.2.2. Sosyo-Ekonomik Dzey ve Snf Yaps: Bireyin sahip olduu meslek, gelir ve eitim dzeyinin belirledii sosyo-ekonomik stat de, siyasal sosyallemede etkili toplumsal faktrlerden biridir. nk insan topluluklarnda her biri farkl gelir ve prestije sahip sosyal konum ya da statler bulunmaktadr. Bu konumlara atfedilen saygnlk veya g, buna ilikin deerlerin belirledii sosyalleme sreci araclyla ve toplumun yelerine aktarlr. ocuklarn dahi daha ilkokul sralarnda kendilerine kar gsterilen tavr ve davranlar yznden farkna vardklar sylenen (Elkin 1995:108) snfsal ayrmn olduka erken dnemlere rastlamas, snf yapsnn sosyalizasyon srecindeki etkisini gstermesi bakmndan manidardr. Zira, New Englandn bir endstri kasabasnda yaplan bir aratrmada, 3. ve 4. snf ocuklarnn toplumsal snfa ilikin farkllklar kavramaya baladklar; 8. snfta ise toplumsal snfn deerlerini, kan ve tutumlarn genel olarak tandklar tespit edilmitir (Elkin 1995:108). Dolaysyla bireyler arasnda belirgin fark yaratan ve ok erken yalarda farkna varlan snf yaps ve deerlerinin, sosyalleme sreci iin byk anlam ifade eden faktrlerden biri olduu grlmektedir. Yukardaki sonulara dayal olarak, snf yaps ve ideolojisinin toplumsal iliki ve yaplara dorudan yansmasnn, ocuun siyasallatrlmasnda arlkl bir yeri olduunu sylemek yanl olmaz. nk ocuun bilin ve eylemleri gerek aile ve gerekse sosyal evresi tarafndan mensup olduu snfa ait bak asyla biimlendirilmektedir. Zira Kuzgunun da ifade ettii gibi, ana-baba ait olduklar toplumdaki kltrn ve snf yapsnn bir temsilcisi pozisyonundadr (Kuzgun 1987:55). Zira sahip olunan sosyo-ekonomik dzeye gre deiiklik gsteren ailedeki ocuk yetitirmeye ilikin anlaylarn nemli siyasal sonular dourduu, eitli aratrmalarca ortaya konulmutur. Nitekim yaplan bir almada; eitim dzeyi yksek ana-babalarn ocuklarna nispeten daha demokrat davrandklar saptanmtr (Kuzgun 1987:56). Yine bir baka aratrmada, vasfl ii ailelerinden gelenler ile en alt snf ocuklarnda rejim aleyhtar tutumlarn daha fazla olduu gzlenmitir (Volgyes 1975:10). Bu adan ailenin sosyo-ekonomik statsne bal olarak deien ocuk yetitirme prensiplerinin, ocuun rejime ait deerlerin benimsenmesinde ve rejimle kurulacak ilikilerin ynnde anlaml farkllklar yarataca ortadadr. Sz konusu alt ve st sosyo-ekonomik dzey arasndaki ocuk yetitirmeye ilikin eitliliin, sahip olunan deerlerin farkllndan ileri geldii sylenebilir. Mesela; kz ve erkek ocuklar arasndaki en bariz
20

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

farkll; alt sosyo-ekonomik dzeydeki ocuklarn yetitirilme farkllklarnda bulmak mmkndr. ocuklar arasnda grlen bu ayrlklarn sebebinin, kzlarda itaat ve bamllk; erkeklerde ise bunun aksi davranlara sevk eden bir eitim farkllndan kaynakland dnlmektedir (Kuzgun 1987:67). Burada yukardaki sonucun kart mantyla, st sosyo-ekonomik dzey ailelerinin ise, ocuklar arasndaki sosyalizasyon farkllklarn nispeten daha eitliki bir dzeyde gerekletirebilecei karm yaplabilir. Sosyo-ekonomik stats yksek aile ocuklarnn siyasal ilgi ve bilgi dzeylerinin de nispeten yksek olduu (Tokgz 1979:37) ne srlmektedir. nk sosyo-ekonomik dzeyi yksek ailelerin sahip olduu eitim ve bilgi dzeyi, ocuun siyasal dnyay anlamlandrmasnda ciddi bir avantaj olarak ortaya kmaktadr. Sz konusu durum, st snf aile ocuklarnn byklerin konumalarn dinleyip zgrce sze karmalar, politika tartmalar ve soru sorup gr belirtmeleri (Yrkolu 1984:159) gibi siyasallatrma avantajlarna sahip olduklar iin ocuklarn siyasal bilgi ve bilin dzeylerini gelitirdikleri biiminde aklanabilir. Ayrca sahip olunan sosyo-ekonomik varlk ve imkanlarn, bilginin yannda siyasal katlma arzusu ve gcn cesaretlendirmesi imkan dahilindedir. Dolaysyla sosyo-ekonomik dzeye gre bireylere sunulan siyasal deerler, siyasal sistemi etkileyebilme gc bakmndan alt ve st sosyal snflar arasnda belirgin bir farkllk oluturabilir. Bunun gzel bir rnei olarak, Amerikada yaplan bir aratrmada, demokratik inan unsurlara ve Amerikann siyasal kurum ve srelerine ar ballk bakmndan nemli farklar bulunmamakla birlikte, ii snfna ait vatandalk programnn siyasal katlm yoluyla ynetimi etkileyebilme inancn literatrdeki adyla etkinlik duygusunu- tevik etmedii (Litt 1970:168) saptanmtr. Ayn ekilde Alkan da, bata siyasal etkinlik duygusu olmak zere sistemle kurulan ban ii ocuklarnda, burjuva ocuklarna nazaran daha dk dzeylerde (Alkan 1989:130-132) olduunu ileri srmtr. Etkinlik duygusunun zayfl katlm dzeyine dorudan yansyacana gre, sosyo-ekonomik dzeyin, siyasal katlma seviyeleri zerinde de belirli bir etki oluturduu sylenebilir. Snf mensubiyeti, ayn zamanda siyasal tercihlerin yn zerinde de etkili olan toplumsal faktrlerden biridir. Nitekim mevcut literatre gre, siyasal tercihlerinin yn bakmndan sosyal snflar arasnda nemli farklar bulunmaktadr. Sanayilemi lkelerde yaplan aratrmalarda ifti ve iiler gibi alt gelir grubunda bulunan meslek gruplarnn sol partilere; iveren, ynetici gibi st gelir grubunda yer alanlarn ise daha ok sa partilere oy verdii (Sitemblkba 2001:18) ortaya kmtr. Bu lkelerde sa partiler mevcut dzeni koruyan, sol partiler ise, dzende daha kkl deiiklikler neren ve toplumsal kesimlerin sorunlarna daha ok sahip kan partiler olarak kabul edilmektedirler. Trkiyedeki sol ve sa partiler bu niteliklere sahip olmakla birlikte, belirli sosyal kesimlerin sadece belirli partilere oy verdikleri tarznda
21

bilig, K / 2006, say 36

bir ayrma imkan vermedikleri grlmektedir. Nitekim 1961 ve 1965 seimlerini inceleyen Abadan ve Ycekkn tespitlerine gre, CHP en ok st ekonomik gruptan, sonra orta ve alt gruptan oy almken, AP en ok alt, sonra orta ve en az da st gruplardan oy toplayabilmitir (Sitemblkba 2001:19-20). Yine Sarbayn 1973 seimlerine ilikin almasnda gelimi, orta gelimi ve az gelimi eklinde e ayrd kesimlerin oy oranlarnn CHPnin en fazla gelimi, en az az gelimi illerden oy ald; APnin oy oranlarnn da, gelimi ve orta gelimi illerden yksek, az gelimi illerden dk dzeylerde kaldn gstermitir. MSPnin ise, en az gelimi illerden, en fazla da az gelimi illerden oy toplad saptanmtr. Buna gre, salt anlamda olmasa dahi gelimi kentlerde sosyo-ekonomik dzeyi yksek olanlarn nispeten daha fazla bulunduklar varsaymndan hareketle, Trkiyede sanayilemi lkelerdekinin aksine sol partiler st, sa ve muhafazakar partilerin ise alt ve nispeten orta sosyal snflarn partileri olarak ne kt sylenebilir (Sitemblkba 2001:19-20). Bu sebeple, Alkann ii ve orta snf ocuklarnn siyasal tercihlerine ilikin deerlendirmelerinin mantksal boyutu bakmndan deil, sz geen durumun Trk siyasal yaamna uyarlanmasndan kaynaklanan bir eliki yarattn sylemek mmkndr. ocuun siyasallamasnda etkili faktrlerden biri olarak nitelendirilen sosyoekonomik dzeyin, ocua ailesinin temin ettii bir konum veya pozisyon olduunu hatrlatarak, ailenin sahip olduu gelir, meslek ve eitim dzeyi sosyo-ekonomik dzeyi karakterize eden kriterler olarak ele alnmtr. Bu kapsamda deerlendirilen baba mesleinin, genel itibaryla ocuun siyasal sosyalizasyonu zerinde belirgin etkisi olduuna ilikin verilere ulalamamtr. zellikle bata genel siyasal yap dzeyinde siyasallama kapsamnda deerlendirilen devlet tanmlar olmak zere, laiklik ilkesinin benimsenme durumu, siyasal otorite kapsamndaki koalisyon partilerini bilme ve siyasal tercihler kapsamndaki ocuun siyasal tercihleri ile baba meslei arasnda belirgin dzeyde anlaml bir ilikiye rastlanmad iin bu tablolara yer verilmemitir. Bunun bir rneini gstermek zere alnan Tablo 16daki sonular, Dumlupnar ve Yakup evki .den alnan sonularda baba meslei ile ideal ynetim biimi arasnda snrl dzeyde de olsa bir iliki bulunduu biiminde yorumlanabilir. Nitekim hem Dumlupnar (%85,4), hem Ycel (50,8) hem de Yakup evki .de (%81,8) demokrasinin, serbest meslek sahibi aile ocuklar tarafndan tercih edildii gzlenmitir. Demokrasiyi ideal ynetim biimi olarak grenlerin en youn olduu ikinci meslek grubu ise; Yakup evki . hari, Dumlupnar (%83,0) ve Ycel .de (%50,8) memur ve yksek memur stats olarak belirlenmitir. Buna karn, Dumlupnar (%81,8) ve Yakup evki .de (%73,8) demokrasiyi ideal ynetim tarz olarak gren vasfl ve vasfsz ii meslek mensubu aile ocuklarnn da azmsanmayacak oranlarda olduu saptanmtr. Dier ynetim tarzlar ierisinde
22

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

gze arpan en belirgin younluu ise, Ycel .de askeri ynetim tarznn vasfl veya vasfsz ii (%18,6) ve emekli, vefat etmi ve isiz (%25,0) gibi sosyo-ekonomik bakmdan dk grupta yer alan meslek gruplar tarafndan nispeten daha fazla tercih edilmesi oluturmaktadr. Buna gre, demokrasinin ounlukla serbest meslek ve memur-yksek memur ebeveynlerin ocuklar tarafndan, askeri ynetim tarznn ise, nispeten vasfl veya vasfsz ii ve emekli, vefat etmi ve isiz gibi, sosyo-ekonomik bakmdan dk gruptaki meslek mensubu aile ocuklar tarafndan tercih edilmesi, baba meslei ile ideal ynetim tercihleri arasnda belirli llerde de olsa bir iliki bulunduunu sylemek mmkndr. Yine babalarnn mesleki durumlarna gre ocuklarn cumhurbakann tanma dzeylerinin incelendii Tablo 17de de, baba mesleine gre cumhurbakann tanma dzeyinin ok belirgin olmamakla birlikte, anlaml bir sonu vermedii grlmtr. yle ki, Dumlupnarda cumhurbakann en fazla tanyanlarn memur veya yksek memur ocuklar (%93,6) olduu gzlenirken; Ycel .de serbest meslek sahiplerinin (%78,0), Yakup evki .de de birbirinin ayn oranlarda memur veya yksek memur ile emekli, vefat etmi ve isiz ocuklar (%84) olduunun saptanmas, cumhurbakann tanma dzeyi ile baba mesleinin tr arasnda iliki bulunduuna dair bir hkme varmay gletirmektedir. Sosyo-ekonomik nitelikli deikenlerden biri olan gelir dzeyinin de, ocuklarn devlet tanmlar zerinde herhangi bir fark yaratmad tespitler arasnda yer almaktadr (Bkz. Tablo 18). Nitekim birbirinden farkl gelir dzeylerine sahip ocuklarn ayn devlet tanm zerinde younlatklar saptanmtr. Bununla birlikte, Ycel . dndaki dier okullarda, btn gelir gruplarnda devletin vatan.,millet., asker ve bayrak unsurlaryla yaplan tanmlarnn, Ycelde ise, yasa ve hukuk kurallar sistemiyle yaplan tanmlarn nispeten younlukta olduu tespit edilmitir. Buna gre, birbirinden farkl gelir dzeylerine sahip ocuklarn ayn devlet tanm zerinde younlatklar saptanmtr. Dolaysyla yaplan devlet tanmlar zerinde gelir dzeyinden ziyade, okullar arasnda bir farkllktan sz edilebilir. Bu itibarla, mevcut sonular ya deikeni hari cinsiyet, renim grd snf ve gelir dzeyi deikenlerinin ocuklarn devlet tanmlar zerinde herhangi bir etki yaratmad biiminde yorumlanabilir. Aratrma sonular, gelir dzeyi ile ocuklarn siyasal tercihleri arasnda bir yargya varmay gletirmekle birlikte, gelir dzeyi ile parti tercihi arasndaki iliki dzeyinin, okullar arasnda deiiklik gsterdiini sylemeye imkan vermektedir. Zira Tablo 19da grld zere, Dumlupnarda gelir dzeyi ykseldike DYP, ANAP, MHP; gelir dzeyi dtke ise SP, BBP, AKP lehine artan oranlara karlk, Ycel ve Yakup evkide gelir dzeyi dk olanlarn SP, BBP, AKP partilerine oy verdikleri ynnde bir yargya varmay salayabilecek bir dzenlilie rastlanmamtr. Dolaysyla aratrma
23

bilig, K / 2006, say 36

sonular, Peltzman modelinde sz edilen kiinin sadece gerek gelirini ykseltmek zere oy verdii dncesini dorular nitelikte deildir. nk, siyasal davran zerinde pek ok sosyo-kltrel etkenin pay sahibi olduu (Nelson,1994:93-94) aktr. Bu sonular dorultusunda Trevorun parti tercihinde cinsiyet farkllndan ziyade, snf farkll gibi sosyo-ekonomik faktrlerin etkili olduuna (Trevor 1999:62) ilikin gryle iki ynl tezat tekil eden bir sonu elde edilmi bulunmaktadr. Bunun hemen akabinde, ocuklarn cumhurbakann tanma durumlarnn babalarnn eitim dzeyleriyle karlatrld Tablo 20 de, Ycel . hari cumhurbakann tanma durumunun babalarn eitim dzeylerine gre deiiklik gsterdiini ortaya koymutur. Nitekim, cumhurbakann en az tanyanlarn, gerek Dumlupnarda (%75,0) ve gerekse Yakup evki .de (%71,3) okur-yazar ve ilkokul mezunu babalarn ocuklar olduu saptanmtr. Buna ramen, cumhurbakann tannma orannn en yksek olduu kesim, Dumlupnarda lise ve dengi okul mezunlarnn ocuklar (%91,4) iken; Ycelde okur-yazar ve ilkokul mezunlarnn ocuklar (75,2) ve Yakup evki .de yksekokul ve faklte mezunlarnn ocuklar (%81,8) olduklarnn tespit edilmesi, bunun farkl sosyo-ekonomik dzeylere sahip rencilerin bulunduu okullar arasnda belirgin bir farkllk olduunu ortaya koymaktadr. Dolaysyla aratrma sonular, hakim siyasal otorite olarak cumhurbakann tanma durumunun, babann meslek ve eitim durumunu karakterize eden sosyo-ekonomik dzey ile belirli dzeylerde ilikili olduunu ortaya koymaktadr. Annenin eitim dzeyinin ocuun ideal ynetim tarz konusundaki grlerine snrl da olsa yansdn gsteren Tablo 21e gre ise, annenin eitim dzeyi ykseldike ocuun ideal ynetim tarz olarak demokrasinin tercihinde bir art meydana gelmektedir. Bununla birlikte, Ycel ve Yakup evki .de niversite eitimi yapm annelerin sayca azl, bu konuda kesin bir hkme varmay zorlatrmaktadr. Tablo 22 ise, annelerin eitim dzeyi ile koalisyon partilerini bilme durumu arasnda Dumlupnar hari, belirgin bir iliki bulunmadn ortaya koymaktadr. Keza Dumlupnar .de eitim dzeyi ykseldike koalisyon partilerini bilenlerin orannn bilmeyenlerle ters orantl bir ekilde artt tespit edilmitir. Buna karn, Ycel ve Yakup evki .de okur-yazar ve ilkokul ile ortaokul mezunu annelerin ocuklarnda grlen koalisyon partilerini bilenler lehine oransal younluun dier eitim basamaklarnda takip edilmedii saptanmtr. Bylece, mevcut sonular koalisyon partilerini bilme durumunun annelerin eitim durumuyla belirli dzeylerde ilikili bulunduu biiminde yorumlanabilir.

5. Sonu Siyasal sosyalizasyon, iinde bulunulan toplumun sosyo-kltrel yap faktrleriyle karlkl etkileim erevesinde olutuu iin, ayn zamanda sosyolojik
24

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

bir oluum olarak kabul edilebilir. Toplumun sosyo-kltrel yap zellikleri ve eitsizlik etkenlerinin dorudan ya da dolayl olarak yansd sosyalizasyon srecindeki bireyin neyi, ne lde reneceini tayin eden bu faktrlerin bireyler arasnda belirgin bir fark oluturmas kanlmazdr. Bunun yannda, modern toplumlarn birbirinden farkl deer ve inanlara sahip eitli grup yaplar, toplumsal yapya uyum dzeyini belirleyici rol oynayabilir. Dolaysyla siyasal sosyalizasyon, bireysel toplumsal ve kltrel dzeyde eitli faktrlerin etkisiyle oluan bir sre grnmndedir. Sz konusu faktrlerin sosyalizasyon srecindeki genel siyasal yap, siyasal otorite ve siyasal tercih boyutlarnda yaplan gzlemlerde arpc birtakm sonulara ulalmtr. Btn toplumsal ilikilerde nemli kiisel etkenlerden biri olan cinsiyet faktrne ilikin gzlemler, literatrde sz edilenlerden farkl sonular ortaya koymutur. Nitekim, genel siyasal yap dzeyinde siyasallama bakmndan kz ve erkek ocuklar arasnda ak bir fark grlmedii gibi, nemli bir benzerlik olduu tespit edilmitir. Kz ve erkek ocuklarn genel siyasal yap dzeyinde sosyalizasyon bakmndan nitelikten ziyade niceliksel, yani oransal baz farkllklar gsterdikleri gzlenmitir. Bununla birlikte, siyasal alanda kzlar aleyhine olan genel yargnn aksine, cinsiyetler arasnda zellikle kzlar lehine belirgin farkllklar bulunduunu gsteren sonulara rastlanmtr. Mesela, dnyann en ideal ynetim biiminin demokrasi olduunu ne sren kz ocuklarnn oran, erkeklere nispetle yksek bulunmutur. Yine, aratrma kapsamndaki btn okullar itibaryla laiklik ilkesini olumlu olarak deerlendirenlerin ounlukla kzlar; olumsuz deerlendirenlerin ise, erkek ocuklar olduu belirlenmitir. Buna gre, kz ocuklarn demokratik ynetimi ve laiklik ilkesini benimseme dzeylerinin nispeten yksek olduu sonucu ortaya kmaktadr. Siyasal otoriteyi tanma seviyesinde de kz ocuklarn siyasallama dzeyi erkeklere nazaran daha yksek bulunmutur. Nitekim hem halihazrdaki cumhurbakann, hem de hkmeti kuran koalisyon partilerini bilme veya tanma dzeyi erkeklere oranla kzlarda daha yksek bulunmutur. Kzlarn bu siyasal otoriteleri somut kiilikleri dzeyinde nispeten daha fazla tanmalar, literatrde sz edilen devlet kurumu zerindeki kiisel alglarnn nispeten yksek olduu ynndeki deerlendirmeye paralel bir sonu olarak nitelendirilebilir. Keza, ocuklarn siyasal parti tercihlerinin de cinsiyetler arasnda sadece oran bakmndan kk farkllklar bulunduunun tespit edilmesi, kz ve erkek ocuklar arasnda bu adan da nemli bir ayrm yaplamayacan gstermektedir. Ancak, siyasal parti tercihine henz karar vermeyenlerin, ounlukla kz rencilerden olutuunun saptanmas, kzlarn siyasal tercih davranlarnn nispeten daha ge gelitii biiminde yorumlanabilir. Buna gre, genel siyasal yap ve siyasal otoriteyi tanma bakmndan kzlarn sosyalizasyon dzeyleri erkek ocuklara kyasla yksek iken, siyasal parti tercihle25

bilig, K / 2006, say 36

rinin dk dzeyde kalmas, kz ocuklarn kuramsal seviyede siyasal yap ve deerlerini benimseme dzeylerinin nispeten daha yksek olduu; ancak toplumsal konumlar ve cinsiyet rollerine ilikin sosyo-kltrel deerler nedeniyle siyasal yaama katlma boyutunda nispeten erkeklerin gerisinde yer aldklar biiminde deerlendirilebilir. Genel olarak siyasal deer ve unsurlarn benimsenmesinde kz ve erkek ocuklar arasnda ak bir fark grlmemesi ise, gnmz toplumlarnda yetitirilme tarzlarndaki deiime bal olarak, btn ocuklarn nispeten eitliki bir toplumsal yapda yetitirilmeleri ve ayn eitim srecine tabi olmalarnn bir neticesi olarak yorumlanabilir. Byme ve gelimeye bal olarak, soyut renme yeteneinin gelimesi anlamnda nemli grlen ya deikeninin sosyalizasyon srecindeki etkisini gsteren verilere gre ise, ya arttka ocuklarn siyasal renmesinin basitten karmaa doru bir gelime gsterdii ortaya kmtr. Nitekim, genel siyasal yap, siyasal otorite ve siyasal tercih olmak zere btn boyutlarda ya ykseldike, bilgi ve benimsenme dzeylerinin de artt grlmtr. Mesela, yaplan devlet tanmlarnn, demokrasinin ve laiklik ilkesinin renilme dzeyi, siyasal otoriteleri tanma ve siyasal tercihlerin belirlenme seviyesinin 7-8 ya grubundan, 13 ve yukar yalara doru nemli bir art gsterdii gzlenmitir. Yalnz, soyut dnme ve renme anlamnda siyasallamann yukarda bahsedilen her bir boyutunun geliiminin belirli ya dnemlerine tesadf ettii tespit edilmitir. Nitekim konuya ilikin bilgi dzeyinin artna bal olarak hem laiklik prensibinin benimsenme, hem de cumhurbakann tanma dzeyinin en yksek olduu dnem, 11-12 ya grubu olarak belirlenirken, koalisyon partilerini bilme dzeyinin 13 ve yukar yalarda, siyasal tercihlerin belirlenme dzeyinin 9-10 yalar gibi nispeten daha erken yalara tesadf ettii gzlenmitir. Buna gre, mevcut sonular genel seviyede siyasal ilke ve unsurlarn renilme dzeyinin 11-12 yalarnda; gncel siyasal olaylar takip etmenin 13 ve yukar yalarda ve nispeten daha basit ve somut olan siyasal tercihlerin benimsenmesinin de 9-10 yalarnda gelitiini ortaya koymaktadr. Ya deikeninde olduu gibi, nispeten byme ve gelimeye paralel olarak artan snf dzeyi de, siyasal renmenin somuttan soyuta doru geliiminde etkili bir faktr olarak kabul edilir. Bu itibarla, snf dzeyinin sosyalizasyonun alma kapsamndaki boyutlarndan, sadece genel siyasal yap dzeyindeki laikliin benimsenmesi bakmndan anlaml sonular verdii saptanmtr. Zira mevcut sonular, snf kademesi arttka laiklie pozitif deer atfedenlerin ve dolaysyla laikliin renilme dzeyinin ykseldiini ortaya koymutur. Keza cumhurbakann ve koalisyon partilerini olmak zere siyasal otoriteyi tanma dzeylerinin de snf dzeyine paralele olarak ykseldii, zellikle ilkretimin ikinci kademesinde nispeten daha yksek bulunduu saptanmtr. Snf dzeyinin, yine ocuklarn siyasal tercihleri zerinde etkili olduuna
26

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

dair anlaml sonulara ulalamamtr. Bu nedenle, snf dzeyinin yaa paralel gelime dzeyi dnda, beklendii lde etkili bir unsur olmad grlmtr. Bireyin siyasal sosyalizasyonu zerinde etkin rol oynayan faktrlerden biri de, bireyin sosyo-ekonomik dzeyidir. Zira sosyo-ekonomik dzeyin sosyalizasyon srecindeki neminin bilindii bu aratrmada, rneklem seiminde kullanlan balca faktrlerden biri olmutur. Nitekim daha nce sz edildii zere, ehir merkezinin farkl oturma alanlarnda yer alan okullardan, renci ald blgenin sosyo-ekonomik dzeyi yksek olan Dumlupnar, orta olan Ycel ve nispeten dk olan Yakup evki lkretim Okulu fakl sosyoekonomik dzeylerin rneklemde temsil edilmesini salamak zere kapsama alnmtr. nk, sosyo-ekonomik dzeye ilikin deerlendirmeler yaplrken, okullar arasndaki deerlendirmelerin esas alnmas nemli ipular salayabilecei dnlmtr. Nitekim aratrma sonucunda, sosyo-ekonomik dzeyin ocuun siyasallamas zerinde en etkili faktrlerden biri olarak kabul eden bu yaklam hakl karan nemli verilere ulalmtr. Zira babann mesleki durumu, eitim durumu, gelir dzeyi ve annenin eitim durumu ile ocuun sosyalizasyon dzeyi arasnda ok belirgin bir iliki tespit edilememekle birlikte, Ycel lkretim Okulunda askeri ynetim tarznn genellikle bu adan stats dk meslek gruplar tarafndan tercih edilirken, demokrasinin daha ziyade memur, yksek memur ve serbest meslek sahibi ebeveynlerin ocuklar tarafndan tercih edilmesi ve yine annenin eitim dzeyinin ykselmesine bal olarak demokratik ynetim tercihi oranlarndaki art, sosyo-ekonomik dzey ile ocuun sosyalizasyonu arasnda snrl da olsa bir ilikinin varolduunu ortaya koymaktadr. Bununla birlikte, mevcut sonular meslek, gelir ve eitim durumu erevesinde deerlendirilen sosyo-ekonomik dzeyin, ocuun sosyalizasyonu srecinde belirli dzeylerde bir etkiye sahip olduunu gstermektedir. Sosyoekonomik dzeyi nispeten birbirinden farkl okullar arasnda bir karlatrma yapldnda da yine, mevcut sonular sosyo-ekonomik dzeyi nispeten yksek olan Dumlupnar lkretim Okulu rencilerinin siyasal ilgi, bilgi ve katlm seviyelerinde sosyalizasyon dzeylerinin nispeten yksek olduunu ortaya koymutur. Ancak, sosyalizasyon dzeyi bakmndan Dumlupnar lkretim Okulunu sosyo-ekonomik dzeyi nispeten dk olan Yakup evkideki sonularn takip etmesi, siyasal yapya uyum dzeyi asndan sosyo ekonomik dzeyi orta olan Ycel lkretim rencilerinden daha yksek bulunmas anlamnda olduka arpc bir sonutur. Sz konusu durum, ocuklarn sosyal btnleme dzeylerinin ykseklii ve milli eitim ilkeleri dorultusundaki eitimin baars olarak nitelendirilebilir. Btn sonular dorultusunda, toplumsal yapdaki eitli faktrlerin siyasal sosyalizas-

27

bilig, K / 2006, say 36

yon srecine belirli llerde tesir ettikleri; ancak etkisinin gc derecesinin deiiklik arz ettii sylenebilir.

Akyz, Hseyin (1991), Eitim Sosyolojisinin Temel Kavram ve Alanlar zerine Bir Aratrma, stanbul: MEB. Yaynlar Alkan, Trker (1982), The Political Integration of Europe, A Political Socialization Approach, Content Analysis of the Turkish, French, German and Italian History Textbooks, Ankara: Ortadou Teknik niversitesi Yaynlar _________ (1989), Siyasal Bilin ve Toplumsal Deiim, Ankara: Gndoan Yaynlar Balc, Ali (2001), Sosyal Bilimlerde Aratrma, Yntem, Teknik ve lkeler, Ankara: Pegem Yaynlar Bornemon, John (1998), Subversions of International Order, Studies in the Political Anthropology of Culture, Albany: State University of New York Press Bykkaragz, Sava (1995), Yksekretim Programlar ve Demokratik Tutumlar, Ankara: TDV Yaynlar Chopra, Surendra (1990), Political Socialization of Youth in Punjab in Bernhard Claussen, Horst Mueller (Eds.), Political Socialization of the Young in East and West, Frankfurt: International Studies in Political Socialization and Political Education, 5: 49-64. Conway, Margaret, Damico, Sandra Bowman, Damico, Alfonso J. (1996), Democratic Socialization in the School in R.F. Farnen, H. Dekker, R. Meyenberg, D.B. German (Eds.), Democracy, Socialization and Conflicting Loyalties In East and West, New York NY: St. Martins Pres: 421-440 Davson, Richard E. & Prewitt, Kenneth (1969), An Analytic Study, Political Socialization, Boston: Little Brown & Company Deutchman, Iva, Ellen (1986), Socialization to Power: Questions About Women and Politics in Rita Mae Kelly (Ed), Gender and Socialization to Power and Politics, New York: The Haworth Press: 79-91 Dnmezer, Sulhi (1990), Sosyoloji, stanbul: Beta Yaynlar Duverger, Maurice (1995), Siyaset Sosyolojisi Siyasal Bilimin eleri, (ev:. Tekeli) stanbul: Varlk Yaynlar Easton, David & Dennis, Jack (1969), Children in the Political System, Origins of Political Legitimacy, USA: McGraw Hill Inc. Company _________ (1970), The Childs Image of Government in Roberta S. Sigel (Ed), Learning About Politics, A Reader in Political Socialization, New York: Random House Inc.: 31-49 Elkin, Frederick (1995), ocuk ve Toplum, ocuun Toplumsallamas (ev:Nazife Gngr), Ankara: Gndoan Yaynlar Gamble, John K., Irwin, Zachary T., Redenius, Charles M., Weber, James W. (1992), Introduction To Political Science, New Jersey: Prentice Hall
28

Kaynaka

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

Graber, Doris A. (1988), Processing The News, How People Tame The Information Tide (2nd edition) New York & London: Longman Inc. Hinnebusch, Raymond A. (1990), Authoritarian Power and State Formation in Bathist Syria, Army, Party and Peasant, Boulder, San Francisco & Oxford: Westview Press Howell, Martinen V. (1982), The Influence of Gender Role on Political Socialization: An Experimental Study of Mexican Children, Women and Politics: 33-46 Hyman, Herbert (1959), Political Socialization, A Study in The Psychology of Political Behavior, USA: The Free Press Kalaycolu, Ersin (1983), ada Siyasal Bilim, Teori, Olgu ve Sreler, stanbul: Beta Yaynlar Kavanagh, Dennish (1983), Political Science and Political Behaviour, London: George Allen & Unwin Ltd. Klal, A. Taner (1976), Siyasal Tutumlarda Kuak ve Cinsiyet Etkenleri (Bir Alan Aratrmas), Ankara niv., Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, XXXI (1-4): 117-130 _________ (1992), Siyaset Bilimi (Giri), Ankara: mge Yaynlar Kuzgun, Yldz (1987), Sosyo-Ekonomik Dzey ve Psikolojik htiyalar, Ankara niv. Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi, 20 (1-2) Levin, Martin L. (1970), Social Climates and Political Socialization in Roberta S. Sigel (Ed), Learning About Politics, A Reader in Political Socialization, New York: Random House Inc.: 353-362 Litt, Edgar (1970), Civic Education, Community Norms and Political Indoctrination in Norman Adler & Charles Harrington (Eds.) The Learning of Political Behavior, Illinois: Scott and Foresman Company: 163-169 Mara, Gerald M. (1998), Interrogating the Identities of Excellence:Liberal Education and Democratic Culture in Aristotles Nicomachean Ethics, Polity; 31 (2): 301-310 Nelson, Phillip (1994), Voting and Imitative Behavior, Economic Inquiry, 32 (1): 92-102 zkalp, Enver (1993), Sosyolojiye Giri, Eskiehir: Anadolu niversitesi Eitim, Salk ve Bilimsel Aratrma almalar Vakf Yaynlar, 87 ztekin, Ali (2000), Siyaset Bilimine Giri, Ankara: Siyasal Kitabevi Renshon, Stanley A. (1974), Pyschological Needs and Political Behavior, A Theory of Personality and Political Efficacy, New York: The Free Press Rinehart, Sue, Tolleson (1986), Toward Womens Political Resocialization: Patterns of Predisposition in the Learning of Feminist Attitudes in Rita Mae Kelly (Ed), Gender and Socialization to Power and Politics, New York: The Haworth Pres: 11-26 _________ (1992), Gender Consciousness and Politics, New York: Routledge Chapman and Hall Inc. Segal, Marshall H. (1976), Human Behavior And Public Policy. A Political Psychology, USA: Pergamon Press Inc.
29

bilig, K / 2006, say 36

Sharma, Neena (1985), Political Socialization and Its Impact on Attitudinal Change Towards Social and Political System [A Case Study of Harijan Women of Delhi], New Delhi: Inter-India Publications Simon, James & Merrill, Bruce D. (1998), Political Socialization in the Classroom Revisited: The Kids Voting Program, The Social Science Journal, 35 (1): 2943 Sitemblkba, aban (2001), Parti Semenlerinin Siyasal Ynelimlerine Etki Eden Sosyo-Ekonomik Faktrler, Isparta rnek Olay Aratrmas (1995-1999), Ankara: Nobel Yaynlar Tadelen, H. Musa (1997), Siyaset Sosyolojisi, stanbul: KOCAV Yaynlar Tokgz, Oya (1978), Siyasal Toplumsallatrmada Kitle Haberleme Aralarnn Rol ve nemi Ankara niv., Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, XXXIII (3-4): 7992 _________ (1979), Siyasal Haberleme ve Kadn, 1973 Genel Seiminde Ankarann ankaya lesinde Yaplan Alan Aratrmas, Ankara: Sevin Matbaas Trevor, Margaret C. (1999), Political Socialization, Party Identification and the Gender Gap, Public Opinion Quarterly, Spring 63 (1): 62-63 Turam, Emir (1994), Medyann Siyasi Hayata Etkileri, stanbul: rfan Yaynlar Turan, lter (1976), Siyasal Sistem ve Siyasal Davran, stanbul: Der Yaynevi Trkkahraman, Mimar (2000), Trkiyede Siyasal Sosyalleme ve Siyasal Sembolizm, stanbul: Birey Yaynlar Volgyes, Ivan (1975), Political Socialization in Eastern Europe: A Conceptual Framework n Ivan Volgyes (Ed.) Political Socialization in Eastern Europe, A Comparative Framework, USA: Praeger Publisher Inc.: 1-30 Vollebergh, Wilma (1990), Political Involvement and Political Intolerance in Adolescence in Bernhard Claussen, Horst Mueller (Eds.), Political Socialization of the Young in East and West, Frankfurt: International Studies in Political Socialization and Political Education Vol:5: 307-323 Waniganayake, Manjula & Donegan, Barbara (1999), Political Socialization During Early Childhood Australian Journal of Early Childhood 24(1): 34-42 Yavuzer, Haluk (1994), ocuk Psikolojisi, stanbul: Remzi Kitabevi Yeilorman, Mehtap (1997), Demokratik Kltrn Edinilmesinde ehirlilemenin Rol: Elaz rnei, Elaz: Yaynlanmam Doktora Tezi Yrkolu, Atalay (1984), Deien Toplumda Aile ve ocuk, Ankara: Aydn Kitabevi

30

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

Tablolar:
Tablo 1. rencilerin Devleti Tanmladklar zelliklerin Cinsiyete Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar Cinsiyet Durumu Kz Erkek Toplam 2. Ycel . Kz Erkek Toplam 3. Yakup evki . Kz Erkek Toplam Devleti Tanmla. zellikler Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Devlet Bakan 10 9,4% 18 17,3% 28 13,3% 18 18,2% 13 12,9% 31 15,5% 14 14,0% 24 24,0% 38 19,0% Yasa/Hukuk Kurallar Sistemi 32 30,2% 33 31,7% 65 31,0% 32 32,3% 37 36,6% 69 34,5% 34 34,0% 20 20,0% 54 27,0% Vatan,millet, asker,bayrak unsurlar 56 52,8% 44 42,3% 100 47,6% 31 31,3% 28 27,7% 59 29,5% 38 38,0% 37 37,0% 75 37,5% Cevapsz 8 7,5% 9 8,7% 17 8,1% 18 18,2% 23 22,8% 41 20,5% 14 14,0% 19 19,0% 33 16,5% Toplam 106 100,0% 104 100,0% 210 100,0% 99 100,0% 101 100,0% 200 100,0% 100 100,0% 100 100,0% 200 100,0%

X2= 1. 3,781 2. 1,911 3. 7,032

Sd= 3

p>0,05

Anlamllk= 0,286 0,591 0,071

Tablo 2. rencilerin deal Ynetim Biimine likin Dncelerinin Cinsiyete Gre Oranlar Okullar 1. Dumlupnar . Cinsiyet Durumu Kz Erkek Toplam 2. Ycel . Kz Erkek Toplam 3. Yakup evki . Kz Erkek Toplam deal Yn Biimi Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Askeri Ynetim 1 0,9% 4 3,8% 5 2,4% 16 16,2% 18 17,8% 34 17,0% 5 5,0% 8 8,0% 13 6,5% Kral./Azn. Ynetimi 3 2,8% 7 6,7% 10 4,8% 6 6,1% 9 8,9% 15 7,5% 4 4,0% 7 7,0% 11 5,5% Dini Ynetim 3 2,8% 6 5,8% 9 4,3% 9 9,1% 14 13,9% 23 11,5% 11 11,0% 4 4,0% 15 7,5% Demokrasi 90 84,9% 84 80,8% 174 82,9% 47 47,5% 37 36,6% 84 42,0% 73 73,0% 70 70,0% 143 71,5% Cevapsz 9 8,5% 3 2,9% 12 5,7% 21 21,2% 23 22,8% 44 22,0% 7 7,0% 11 11,0% 18 9,0% Toplam 106 100,0% 104 100,0% 210 100,0% 99 100,0% 101 100,0% 200 100,0% 100 100,0% 100 100,0% 200 100,0%

31

bilig, K / 2006, say 36

Tablo 3. Laiklii Gerekli Klan Sebeplerin Cinsiyete Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Cinsiyet Durumu Kz Erkek Toplam 2. Ycel . Kz Erkek Toplam 3. Yakup evki . Kz Erkek Toplam Laik. Ger. Sebepleri Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % nan zgrl/ e. inan bir arada yaa. 71 67,0% 62 59,6% 133 63,3% 49 49,5% 37 36,6% 86 43,0% 54 54,0% 41 41,0% 95 47,5% Devlet Politikas Gereksiz/ Bilmeyenler 35 33,0% 42 40,4% 77 36,7% 50 50,5% 64 63,4% 114 57,0% 46 46,0% 59 59,0% 105 52,5% Toplam 106 100,0% 104 100,0% 210 100,0% 99 100,0% 101 100,0% 200 100,0% 100 100,0% 100 100,0% 200 100,0%

X2= 1. 1,226 2. 3,374 3. 3,388

Sd= 1

p>0,05

Anlamllk= 0,286 0,066 0,066

Tablo 4. Cumhurbakann Tanma Durumunun Cinsiyete Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Cinsiyet Durumu Kz Erkek Toplam 2. Ycel . Kz Erkek Toplam 3. Yakup evki . Kz Erkek Toplam Cum. Tan. Durumu Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % A.N. SEZER 96 90,6% 90 86,5% 186 88,6% 74 74,7% 69 68,3% 143 71,5% 80 80,0% 67 67,0% 147 73,5% Bilmeyenler 10 9,4% 14 13,5% 24 11,4% 25 25,3% 32 31,7% 57 28,5% 20 20,0% 33 33,0% 53 26,5% Toplam 106 100,0% 104 100,0% 210 100,0% 99 100,0% 101 100,0% 200 100,0% 100 100,0% 100 100,0% 200 100,0%

X2= 1. ,841 2. 1,015 3. 4,388

Sd= 1

p>0,05

Anlamllk= 0,359 0,314 0,037

32

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

Tablo 5. Hkmet Partilerini Bilme Durumunun Cinsiyete Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Cinsiyet Durumu Kz Erkek Toplam 2. Ycel . Kz Erkek Toplam 3. Yakup evki . Kz Erkek Toplam Koalis. Bil. Durumu Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Bilmeyenler 65 61,3% 68 65,4% 133 63,3% 83 83,8% 86 85,1% 169 84,5% 52 52,0% 64 64,0% 116 58,0% Bilenler (DSP,MHP,ANAP) 41 38,7% 36 34,6% 77 36,7% 16 16,2% 15 14,9% 31 15,5% 48 48,0% 36 36,0% 84 42,0% Toplam 106 100,0% 104 100,0% 210 100,0% 99 100,0% 101 100,0% 200 100,0% 100 100,0% 100 100,0% 200 100,0%

X2= 1, 373 2, 066 3, 2,956

Sd= 1

p>0,05

Anlamllk= 0,546 0,798 0,086

Tablo 6. rencilerin Siyasal Tercihlerinin Cinsiyete Gre Dalm Okullar Dumlupnar . Cinsiyet Durumu Kz Erkek Toplam Ycel . Kz Erkek Toplam Yakup evki . Kz Erkek Toplam S.Partiler Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % DYP,ANAP, MHP 41 38,7% 36 34,6% 77 36,7% 22 22,2% 29 28,7% 51 25,5% 38 38,0% 32 32,0% 70 35,0% DSP 7 6,7% 7 3,3% 1 1,0% 3 3,0% 4 2,0% 5 5,0% 3 3,0% 8 4,0% SP,BBP, AKP 22 20,8% 28 26,9% 50 23,8% 50 50,5% 47 46,5% 97 48,5% 32 32,0% 30 30,0% 62 31,0% Henz karar vermeyenler 43 40,6% 33 31,7% 76 36,2% 26 26,3% 22 21,8% 48 24,0% 25 25,0% 35 35,0% 60 30,0% Toplam 106 100,0% 104 100,0% 210 100,0% 99 100,0% 101 100,0% 200 100,0% 100 100,0% 100 100,0% 200 100,0%

X2= 1. 9,342 2. 2,367 3. 2,745

Sd= 3

p>0,05

Anlamllk= 0,025 0,500 0,433

33

bilig, K / 2006, say 36

Okullar

1.Dumlupnar .

2. Ycel .

3. Yakup evki .

Tablo 7. rencilerin Devleti Tanmladklar zelliklerin Yalara Gre Dalm YaDevleti Vatan, millet, Ya Devlet sa/Hukuk Tanmla. asker, bayrak Cevapsz Gruplar Bakan Kurallar zellikler unsurlar Sistemi 7-8 Say 10 13 10 4 Ya % 27,0% 35,1% 27,0% 10,8% 9-10 Say 13 19 29 1 Ya % 21,0% 30,6% 46,8% 1,6% 11-12 Say 5 18 26 7 Ya % 8,9% 32,1% 46,4% 12,5% 13-yukar Say 15 35 5 yalar % 27,3% 63,6% 9,1% Say 28 65 100 17 Toplam % 13,3% 31,0% 47,6% 8,1% 7-8 Say 9 8 11 12 Ya % 22,5% 20,0% 27,5% 30,0% 9-10 Say 16 9 11 15 Ya % 31,4% 17,6% 21,6% 29,4% 11-12 Say 4 28 16 6 Ya % 7,4% 51,9% 29,6% 11,1% 13-yukar Say 2 24 21 8 yalar % 3,6% 43,6% 38,2% 14,5% Say 31 69 59 41 Toplam % 15,5% 34,5% 29,5% 20,5% 7-8 Say 23 3 3 11 Ya % 57,5% 7,5% 7,5% 27,5% 9-10 Say 11 16 14 6 Ya % 23,4% 34,0% 29,8% 12,8% 11-12 Say 2 17 24 12 Ya % 3,6% 30,9% 43,6% 21,8% 13-yukar Say 2 18 34 4 yalar % 3,4% 31,0% 58,6% 6,9% Say 38 54 75 33 Toplam % 19,0% 27,0% 37,5% 16,5%

Toplam 37 100,0% 62 100,0% 56 100,0% 55 100,0% 210 100,0% 40 100,0% 51 100,0% 54 100,0% 55 100,0% 200 100,0% 40 100,0% 47 100,0% 55 100,0% 58 100,0% 200 100,0%

X2= 1. 27,788 2. 39,067 3. 78,371

Sd= 9

p<0,05

C= 0.345 0.404 0.531

Anlamllk= 0,001 0,000 0,000

Tablo 8. rencilerin deal Ynetim Biimi Tespitlerinin Ya Gruplarna Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Ya Grup. 7-8 Ya 9-10 Ya 11-12 Ya 13-yukar Yalar Toplam 2. Ycel . 7-8 Ya 9-10 Ya 11-12 Ya 13-yukar Yalar Toplam 3. Yakup evki . 7-8 Ya 9-10 Ya 11-12 Ya 13-yukar Yalar Toplam d. Yn. Biimi Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Askeri Ynetim 2 3,2% 1 1,8% 2 3,6% 5 2,4% 5 12,5% 13 25,5% 9 16,7% 7 12,7% 34 17,0% 3 7,5% 3 6,4% 6 10,9% 1 1,7% 13 6,5% Kral/Azn. Ynetimi 1 2,7% 4 6,5% 3 5,4% 2 3,6% 10 4,8% 7 17,5% 4 7,8% 3 5,6% 1 1,8% 15 7,5% 2 5,0% 5 10,6% 3 5,5% 1 1,7% 11 5,5% Dini Ynetim 2 5,4% 3 4,8% 4 7,1% 9 4,3% 2 5,0% 7 13,7% 7 13,0% 7 12,7% 23 11,5% 2 5,0% 5 10,6% 5 9,1% 3 5,2% 15 7,5% Demokrasi 30 81,1% 50 80,6% 44 78,6% 50 90,9% 174 82,9% 7 17,5% 12 23,5% 31 57,4% 34 61,8% 84 42,0% 26 65,0% 28 59,6% 38 69,1% 51 87,9% 143 71,5% Cevapsz 4 10,8% 3 4,8% 4 7,1% 1 1,8% 12 5,7% 19 47,5% 15 29,4% 4 7,4% 6 10,9% 44 22,0% 7 17,5% 6 12,8% 3 5,5% 2 3,4% 18 9,0% Toplam 37 100,0% 62 100,0% 56 100,0% 55 100,0% 210 100,0% 40 100,0% 51 100,0% 54 100,0% 55 100,0% 200 100,0% 40 100,0% 47 100,0% 55 100,0% 58 100,0% 200 100,0%

34

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

Tablo 9. Laiklii Gerektiren Sebeplerin Ya Gruplarna Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Ya Grup. 7-8 ya 9-10 ya 11-12 ya 13-yukar yalar Toplam 2. Ycel . 7-8 ya 9-10 ya 11-12 ya 13-yukar yalar Toplam 3. Yakup evki . 7-8 ya 9-10 ya 11-12 ya 13-yukar yalar Toplam X2= 1. 24,009 2. 41,620 3. 13,925 Laik. Ger. Sebepleri Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Sd= 3 nan zgr./ e, inan. bir. yaa. 12 32,4% 41 66,1% 46 82,1% 34 61,8% 133 63,3% 6 15,0% 12 23,5% 39 72,2% 29 52,7% 86 43,0% 9 22,5% 23 48,9% 33 60,0% 30 51,7% 95 47,5% p<0,05 Devlet Politikas Gereksiz/ Toplam Bilmeyenler 25 37 67,6% 100,0% 21 62 33,9% 100,0% 10 56 17,9% 100,0% 21 55 38,2% 100,0% 77 210 36,7% 100,0% 34 40 85,0% 100,0% 39 51 76,5% 100,0% 15 54 27,8% 100,0% 26 55 47,3% 100,0% 114 200 57,0% 100,0% 31 40 77,5% 100,0% 24 47 51,1% 100,0% 22 55 40,0% 100,0% 28 58 48,3% 100,0% 105 200 52,5% 100,0% C= 0,320 Anlamllk= 0,000 0,415 0,000 0,255 0,003

Tablo 10. Cumhurbakann Tanma Durumunun Ya Gruplarna Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Ya Grup. 7-8 ya 9-10 ya 11-12 ya 13-yukar yalar Toplam 2. Ycel . 7-8 ya 9-10 ya 11-12 ya 13-yukar yalar Toplam 3. Yakup evki . 7-8 ya 9-10 ya 11-12 ya 13-yukar yalar Toplam Cum.Tan. Durumu Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % A. N. SEZER 25 67,6% 57 91,9% 55 98,2% 49 89,1% 186 88,6% 16 40,0% 29 56,9% 49 90,7% 49 89,1% 143 71,5% 10 25,0% 33 70,2% 51 92,7% 53 91,4% 147 73,5% Bilmeyenler 12 32,4% 5 8,1% 1 1,8% 6 10,9% 24 11,4% 24 60,0% 22 43,1% 5 9,3% 6 10,9% 57 28,5% 30 75,0% 14 29,8% 4 7,3% 5 8,6% 53 26,5% Toplam 37 100,0% 62 100,0% 56 100,0% 55 100,0% 210 100,0% 40 100,0% 51 100,0% 54 100,0% 55 100,0% 200 100,0% 40 100,0% 47 100,0% 55 100,0% 58 100,0% 200 100,0%

X2= 1. 21,978 2. 43,002 3. 68,526

Sd= 3

p<0,05

C= 0,308 0,421 0,505

Anlamllk=

0,000 0,000 0,000

35

bilig, K / 2006, say 36

Tablo 11. Halihazrdaki Koalisyonu Oluturan Partileri Bilmenin Yalara Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Ya Grup. 7-8 ya 9-10 ya 11-12 ya 13-yukar yalar Toplam 2. Ycel . 7-8 ya 9-10 ya 11-12 ya 13-yukar yalar Toplam 3. Yakup evki . 7-8 ya 9-10 ya 11-12 ya 13-yukar yalar Toplam Koalis. Bil. Duru. Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Bilmeyenler 32 86,5% 48 77,4% 29 51,8% 24 43,6% 133 63,3% 37 92,5% 51 100,0% 32 59,3% 49 89,1% 169 84,5% 31 77,5% 32 68,1% 28 50,9% 25 43,1% 116 58,0% Bilenler (DSP,MHP,ANAP) 5 13,5% 14 22,6% 27 48,2% 31 56,4% 77 36,7% 3 7,5% 22 40,7% 6 10,9% 31 15,5% 9 22,5% 15 31,9% 27 49,1% 33 56,9% 84 42,0% Toplam 37 100,0% 62 100,0% 56 100,0% 55 100,0% 210 100,0% 40 100,0% 51 100,0% 54 100,0% 55 100,0 200 100,0% 40 100,0% 47 100,0% 55 100,0% 58 100,0% 200 100,0%

X2= 1. 26,243 2. 38,462 3. 14,625

Sd= 3

p<0,05

C= 0,333 0,402 0,261

Anlamllk= 0,000 0,000 0,002

Okullar 1.Dumlupnar .

2. Ycel .

3. Yakup evki .

Tablo 12. ocuklarn Siyasal Tercihlerinin Ya Gruplarna Gre Dalm SP,BBP DYP,ANAP, Ya DSP S.Partiler AKP MHP Grup. 7-8 Say 9 7 Ya % 24,3% 18,9% 9-10 Say 32 2 13 Ya % 51,6% 3,2% 21,0% 11-12 Say 15 2 19 Ya % 26,8% 3,6% 33,9% 13-yukar Say 21 3 11 Yalar % 38,2% 5,5% 20,0% Say 77 7 50 Toplam % 36,7% 3,3% 23,8% 7-8 Say 6 2 19 Ya % 15,0% 5,0% 47,5% 9-10 Say 15 1 23 Ya % 29,4% 2,0% 45,1% 11-12 Say 20 24 Ya % 37,0% 44,4% 13-yukar Say 10 1 31 yalar % 18,2% 1,8% 56,4% Say 51 4 97 Toplam % 25,5% 2,0% 48,5% 7-8 Say 8 1 10 Ya % 20,0% 2,5% 25,0% 9-10 Say 19 1 13 Ya % 40,4% 2,1% 27,7% 11-12 Say 23 3 18 Ya % 41,8% 5,5% 32,7% 13-yukar Say 20 3 21 Yalar % 34,5% 5,2% 36,2% Say 70 8 62 Toplam % 35,0% 4,0% 31,0%

Henz karar vermeyenler 21 56,8% 15 24,2% 20 35,7% 20 36,4% 76 36,2% 13 32,5% 12 23,5% 10 18,5% 13 23,6% 48 24,0% 21 52,5% 14 29,8% 11 20,0% 14 24,1% 60 30,0%

Toplam 37 100,0% 62 100,0% 56 100,0% 55 100,0% 210 100,0% 40 100,0% 51 100,0% 54 100,0% 55 100,0% 200 100,0% 40 100,0% 47 100,0% 55 100,0% 58 100,0% 200 100,0%

X2= 1. 18,947 2. 11,801 3. 15,271

Sd= 9

p>0,05

Anlamllk= 0,026 0,225 0,084

36

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

Tablo 13. Laiklii Gerekli Klan Sebeplerin Snflara Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Snflar 1.snf 2. snf 3. snf 4. snf 5. snf 6. snf 7. snf 8. snf Toplam 2. Ycel . 1. snf 2. snf 3. snf 4. snf 5. snf 6. snf 7. snf 8. snf Toplam 3. Yakup evki . 1. snf 2. snf 3. snf 4. snf 5. snf 6. snf 7. snf 8. snf Toplam Laik. Ger. Sebepleri Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % nan zgr./e. inan. bir arada yaamas 7 26,9% 9 34,6% 23 88,5% 19 73,1% 23 88,5% 19 70,4% 15 57,7% 18 66,7% 133 63,3% 4 15,4% 5 20,8% 3 12,0% 7 28,0% 23 92,0% 18 72,0% 14 56,0% 12 48,0% 86 43,0% 1 4,0% 10 40,0% 10 40,0% 17 68,0% 19 76,0% 10 40,0% 13 52,0% 15 60,0% 95 47,5% Devlet Politikas, Gereksiz, Bilmeyenler 19 73,1% 17 65,4% 3 11,5% 7 26,9% 3 11,5% 8 29,6% 11 42,3% 9 33,3% 77 36,7% 22 84,6% 19 79,2% 22 88,0% 18 72,0% 2 8,0% 7 28,0% 11 44,0% 13 52,0% 114 57,0% 24 96,0% 15 60,0% 15 60,0% 8 32,0% 6 24,0% 15 60,0% 12 48,0% 10 40,0% 105 52,5% Toplam 26 100,0% 26 100,0% 26 100,0% 26 100,0% 26 100,0% 27 100,0% 26 100,0% 27 100,0% 210 100,0% 26 100,0% 24 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 200 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 200 100,0%

X2= 1. 40,340 2. 60,045 3. 34,787

Sd= 7

p<0,05

C= 0,401 0,481 0,385

Anlamllk= 0,000 0,000 0,000

37

bilig, K / 2006, say 36

Tablo 14. Cumhurbakann Tanma Durumunun Snflara Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Snflar 1.snf 2. snf 3. snf 4. snf 5. snf 6. snf 7. snf 8. snf Toplam 2. Ycel . 1. snf 2. snf 3. snf 4. snf 5. snf 6. snf 7. snf 8. snf Toplam 3. Yakup evki . 1. snf 2. snf 3. snf 4. snf 5. snf 6. snf 7. snf 8. snf Toplam Cumhur. Tan. Duru. Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % A.N. SEZER 16 61,5% 22 84,6% 24 92,3% 25 96,2% 26 100,0% 25 92,6% 23 88,5% 25 92,6% 186 88,6% 12 46,2% 3 12,5% 18 72,0% 20 80,0% 23 92,0% 23 92,0 20 80,0% 24 96,0% 143 71,5% 1 4,0% 11 44,0% 17 68,0% 23 92,0% 24 96,0% 24 96,0% 23 92,0% 24 96,0% 147 73,5% Bilmeyenler 10 38,5% 4 15,4% 2 7,7% 1 3,8% 2 7,4% 3 11,5% 2 7,4% 24 11,4% 14 53,8% 21 87,5% 7 28,0% 5 20,0% 2 8,0% 2 8,0% 5 20,0% 1 4,0% 57 28,5% 24 96,0% 14 56,0% 8 32,0% 2 8,0% 1 4,0% 1 4,0% 2 8,0% 1 4,0% 53 26,5% Toplam 26 100,0% 26 100,0% 26 100,0% 26 100,0% 26 100,0% 27 100,0% 26 100,0% 27 100,0% 210 100,0% 26 100,0% 24 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 200 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 200 100,0%

38

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

Tablo 15. Hkmetteki Partileri Bilmenin Snflar zerine Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Snflar 1. snf 2. snf 3. snf 4. snf 5. snf 6. snf 7. snf 8. snf Toplam 2. Ycel . 1. snf 2. snf 3. snf 4. snf 5. snf 6. snf 7. snf 8. snf Toplam 3. Yakup evki . 1. snf 2. snf 3. snf 4. snf 5. snf 6. snf 7. snf 8.snf Toplam Koalis. Bil. Durumu Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Bilmeyenler 25 96,2% 16 61,5% 26 100,0% 13 50,0% 11 42,3% 18 66,7% 17 65,4% 7 25,9% 133 63,3% 23 88,5% 24 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 4 16,0% 21 84,0% 25 100,0% 22 88,0% 169 84,5% 24 96,0% 16 64,0% 21 84,0% 13 52,0% 8 32,0% 19 76,0% 9 36,0% 6 24,0% 116 58,0% Bilenler (DSP,MHP,ANAP) 1 3,8% 10 38,5% 13 50,0% 15 57,7% 9 33,3% 9 34,6% 20 74,1% 77 36,7% 3 11,5% 21 84,0% 4 16,0% 3 12,0% 31 15,5% 1 4,0% 9 36,0% 4 16,0% 12 48,0% 17 68,0% 6 24,0% 16 64,0% 19 76,0% 84 42,0% Toplam 26 100,0% 26 100,0% 26 100,0% 26 100,0% 26 100,0% 27 100,0% 26 100,0% 27 100,0% 210 100,0% 26 100,0% 24 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 200 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 25 100,0% 200 100,0%

39

bilig, K / 2006, say 36

Tablo 16. rencilerin deal Ynetim Biimine likin Dncelerinin Baba Mesleine Gre Oranlar Okullar 1. Dumlupnar . Baba Meslei Vasfl/Vasfsz i Memur/ Y.Memur Serbest M. Em./Vef.,siz Toplam 2. Ycel . Vasfl/Vasfsz i Memur/ Y.Memur Serbest M. Em./Vef.,siz Toplam 3. Yakup evki . Vasfl/Vasfsz i Memur/ Y.Memur Serbest M. Em./Vef.,siz Toplam d. Yn. Biimi Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Askeri Ynetim 1 4,5% 2 2,1% 1 1,1% 1 20,0% 5 2,4% 13 18,6% 5 12,8% 8 13,6% 8 25,0% 34 17,0% 4 4,8% 1 2,6% 1 3,0% 7 15,6% 13 6,5% Kral/Azn. Ynetimi 2 9,1% 3 3,2% 4 4,5% 1 20,0% 10 4,8% 7 10,0% 3 7,7% 1 1,7% 4 12,5% 15 7,5% 4 4,8% 5 13,2% 1 3,0% 1 2,2% 11 5,5% Dini Ynetim 5 5,3% 4 4,5% 9 4,3% 10 14,3% 3 7,7% 8 13,6% 2 6,3% 23 11,5% 8 9,5% 1 2,6% 1 3,0% 5 11,1% 15 7,5% Demokrasi 18 81,8% 78 83,0% 76 85,4% 2 40,0% 174 82,9% 27 38,6% 17 43,6% 30 50,8% 10 31,3% 84 42,0% 62 73,8% 25 65,8% 27 81,8% 29 64,4% 143 71,5% Cevapsz 1 4,5% 6 6,4% 4 4,5% 1 20,0% 12 5,7% 13 18,6% 11 28,2% 12 20,3% 8 25,0% 44 22,0% 6 7,1% 6 15,8% 3 9,1% 3 6,7% 18 9,0% Toplam 22 100,0% 94 100,0% 89 100,0% 5 100,0% 210 100,0% 70 100,0% 39 100,0% 59 100,0% 32 100,0% 200 100,0% 84 100,0% 38 100,0% 33 100,0% 45 100,0% 200 100,0%

Tablo 17. Cumhurbakann Tanma Durumunun Baba Mesleine Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Mesleki Durum Vasfl/Vasfsz i Memur/ Y.Memur Serbest M. Em./Vef.,siz Toplam 2. Ycel . Vasfl/Vasfsz i Memur/ Y.Memur Serbest M. Em./Vef.,siz Toplam 3. Yakup evki . Vasfl/Vasfsz i Memur/ Y.Memur Serbest M. Em./Vef.,siz Toplam Cum.Tanma Durumu Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % A. N. SEZER 19 86,4% 88 93,6% 76 85,4% 3 60,0% 186 88,6% 48 68,6% 26 66,7% 46 78,0% 23 71,9% 143 71,5% 56 66,7% 32 84,2% 21 63,6% 38 84,4% 147 73,5% Bilmeyenler 3 13,6% 6 6,4% 13 14,6% 2 40,0% 24 11,4% 22 31,4% 13 33,3% 13 22,0% 9 28,1% 57 28,5% 28 33,3% 6 15,8% 12 36,4% 7 15,6% 53 26,5% Toplam 22 100,0% 94 100,0% 89 100,0% 5 100,0% 210 100,0% 70 100,0% 39 100,0% 59 100,0% 32 100,0% 200 100,0% 84 100,0% 38 100,0% 33 100,0% 45 100,0% 200 100,0%

40

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

Tablo 18. rencilerin Devleti Tanmladklar zelliklerin Gelir Durumuna Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Gelir Durumu 163 milyon TLden az 163-300 milyon TL. 310-450 milyon TL. 460-600 milyon TL. 610-750 milyon TL. 750 milyondan fazla Cevapsz Toplam 2. Ycel . 163 milyon TLden az 163-300 milyon TL. 310-450 milyon TL. 460-600 milyon TL. 610-750 milyon TL. 750 milyondan fazla Cevapsz Toplam 3. Yakup evki . 163 milyon TLden az 163-300 milyon TL. 310-450 milyon TL. 460-600 milyon TL. 610-750 milyon TL. 750 milyondan fazla Cevapsz Toplam Dev.Tan. zellikler Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Devlet Bakan 1 20,0% 5 15,2% 11 22,9% 3 6,1% 4 18,2% 2 7,1% 2 8,0% 28 13,3% 3 27,3% 5 15,2% 6 17,6% 1 6,3% 1 11,1% 15 15,8% 31 15,5% 7 29,2% 8 16,3% 11 29,7% 2 15,4% 10 13,7% 38 19,0% Yasa/Hukuk Kurallar Sistemi 2 40,0% 9 27,3% 9 18,8% 23 46,9% 6 27,3% 10 35,7% 6 24,0% 65 31,0% 4 36,4% 14 42,4% 11 32,4% 9 56,3% 3 33,3% 1 50,0% 27 28,4% 69 34,5% 6 25,0% 14 28,6% 10 27,0% 4 30,8% 20 27,4% 54 27,0% Vatan,millet., asker,bayrak unsurlar 2 40,0% 16 48,5% 25 52,1% 21 42,9% 12 54,5% 13 46,4% 11 44,0% 100 47,6% 3 27,3% 7 21,2% 12 35,3% 6 37,5% 3 33,3% 1 50,0% 27 28,4% 59 29,5% 9 37,5% 18 36,7% 11 29,7% 5 38,5% 1 50,0% 2 100,0% 29 39,7% 75 37,5% Cevapsz 3 9,1% 3 6,3% 2 4,1% 3 10,7% 6 24,0% 17 8,1% 1 9,1% 7 21,2% 5 14,7% 2 22,2% 26 27,4% 41 20,5% 2 8,3% 9 18,4% 5 13,5% 2 15,4% 1 50,0% 14 19,2% 33 16,5% Toplam 5 100,0% 33 100,0% 48 100,0% 49 100,0% 22 100,0% 28 100,0% 25 100,0% 210 100,0% 11 100,0% 33 100,0% 34 100,0% 16 100,0% 9 100,0% 2 100,0% 95 100,0% 200 100,0% 24 100,0% 49 100,0% 37 100,0% 13 100,0% 2 100,0% 2 100,0% 73 100,0% 200 100,0%

41

bilig, K / 2006, say 36

Tablo 19. ocuklarnn Siyasal Tercihlerinin Gelir Durumuna Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Gelir Durumu 163 milyon TLden az 163-300 milyon TL. 310-450 milyon TL. 460-600 milyon TL. 610-750 Milyon TL. 750 milyon. fazla Cevapsz Toplam 2. Ycel . 163 milyon TLden az 163-300 milyon TL. 310-450 milyon TL. 460-600 milyon TL. 610-750 Milyon TL. 750 milyon. fazla Cevapsz Toplam 3. Yakup evki . 163 milyon TLden az 163-300 milyon TL. 310-450 milyon TL. 460-600 milyon TL. 610-750 Milyon TL. 750 milyon. fazla Cevapsz Toplam S. Partiler Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % DYP,ANAP MHP 2 40,0% 11 33,3% 22 45,8% 17 34,7% 6 27,3% 11 39,3% 8 32,0% 77 36,7% 1 9,1% 11 33,3% 10 29,4% 6 37,5% 3 33,3% 1 50,0% 19 20,0% 51 25,5% 4 16,7% 24 49,0% 15 40,5% 4 30,8% 1 50,0% 22 30,1% 70 35,0% DSP 2 4,2% 1 2,0% 1 4,5% 3 10,7% 7 3,3% 1 9,1% 1 2,9% 2 2,1% 4 2,0% 2 8,3% 2 4,1% 1 7,7% 3 4,1% 8 4,0% SP,BBP, AKP 1 20,0% 13 39,4% 7 14,6% 15 30,6% 6 27,3% 4 14,3% 4 16,0% 50 23,8% 8 72,7% 20 60,6% 17 50,0% 8 50,0% 5 55,6% 39 41,1% 97 48,5% 12 50,0% 12 24,5% 7 18,9% 1 7,7% 1 50,0% 1 50,0% 28 38,4% 62 31,0% Henz karar vermeyenler 2 40,0% 9 27,3% 17 35,4% 16 32,7% 9 40,9% 10 35,7% 13 52,0% 76 36,2% 1 9,1% 2 6,1% 6 17,6% 2 12,5% 1 11,1% 1 50,0% 35 36,8% 48 24,0% 6 25,0% 11 22,4% 15 40,5% 7 53,8% 1 50,0% 20 27,4% 60 30,0% Toplam 5 100,0% 33 100,0% 48 100,0% 49 100,0% 22 100,0% 28 100,0% 25 100,0% 210 100,0% 11 100,0% 33 100,0% 34 100,0% 16 100,0% 9 100,0% 2 100,0% 95 100,0% 200 100,0% 24 100,0% 49 100,0% 37 100,0% 13 100,0% 2 100,0% 2 100,0% 73 100,0 200 100,0%

42

Yeilorman, Siyasal Sosyalizasyon Srecinde Sosyo-Ekonomik Faktrlerin Rol

Tablo 20. Cumhurbakann Tanma Durumunun Babalarn Eitim Durumuna Gre Dalm Okullar 1. Dumlupnar . Eitim Durumu Okur-yazar/ lkokul Ortaokul ve Dengi Lise ve Dengi Yksekokul/ Fak./Lisanss . Toplam 2. Ycel . Okur-yazar/ lkokul Ortaokul ve Dengi Lise ve Dengi Yksekokul/ Faklte Toplam 3. Yakup evki . Okur-yazar/ lkokul Ortaokul ve Dengi Lise ve Dengi Yksekokul/ Faklte Toplam Cum.Tanma Durumu Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % A.N. SEZER 18 75,0% 20 90,9% 96 91,4% 52 88,1% 186 88,6% 76 75,2% 23 63,9% 35 70,0% 9 69,2% 143 71,5% 77 71,3% 23 79,3% 38 73,1% 9 81,8% 147 73,5% Bilmeyenler 6 25,0% 2 9,1 9 8,6% 7 11,9% 24 11,4% 25 24,8% 13 36,1% 15 30,0% 4 30,8% 57 28,5% 31 28,7% 6 20,7% 14 26,9% 2 18,2% 53 26,5% Toplam 24 100,0% 22 100,0% 105 100,0% 59 100,0% 210 100,0% 101 100,0% 36 100,0% 50 100,0% 13 100,0% 200 100,0% 108 100,0% 29 100,0% 52 100,0% 11 100,0 200 100,0%

43

bilig, K / 2006, say 36

Okullar 1. Dumlupnar .

2. Ycel .

3. Yakup evki .

Tablo 21. Annelerin Eitim Durumunun deal Ynetim Biimine likin Dncelerine Etkisi Eitim d. Yn. Askeri Kral/Azn. Dini Demokrasi Cevapsz Durumu Biimi Ynetim Ynetimi Ynetim Okur-yazar/ Say 2 5 7 72 5 lkokul % 2,2% 5,5% 7,7% 79,1% 5,5% Ortaokul ve Say 1 2 1 24 4 Dengi % 3,1% 6,3% 3,1% 75,0% 12,5% Lise ve Say 2 2 1 58 2 Dengi % 3,1% 3,1% 1,5% 89,2% 3,1% Yksekokul/ Say 1 20 1 Faklte % 4,5% 90,9% 4,5% Say 5 10 9 174 12 Toplam % 2,4% 4,8% 4,3% 82,9% 5,7% Okur-yazar/ Say 32 12 21 76 39 lkokul % 17,8% 6,7% 11,7% 42,2% 21,7% Ortaokul ve Say 1 1 4 4 Dengi % 10,0% 10,0% 40,0% 40,0% Lise ve Say 1 2 1 3 1 Dengi % 12,5% 25,0% 12,5% 37,5% 12,5% Yksekokul/ Say 1 1 Faklte % 50,0% 50,0% Say 34 15 23 84 44 Toplam % 17,0% 7,5% 11,5% 42,0% 22,0% Okur-yazar/ Say 13 8 15 128 16 lkokul % 7,2% 4,4% 8,3% 71,1% 8,9% Ortaokul ve Say 3 12 Dengi % 20,0% 80,0% Lise ve Say 2 2 Dengi % 50,0% 50,0% Yksekokul/ Say 1 Faklte % 100,0% Say 13 11 15 143 18 Toplam % 6,5% 5,5% 7,5% 71,5% 9,0% Tablo 22. Hkmet Partilerini Bilmenin Annelerin Eitim Durumuna Gre Dalm

Toplam 91 100,0% 32 100,0% 65 100,0 22 100,0% 210 100,0% 180 100,0% 10 100,0% 8 100,0% 2 100,0% 200 100,0% 180 100,0% 15 100,0% 4 100,0% 1 100,0% 200 100,0%

Okullar 1. Dumlupnar .

Eitim Durumu Okur-yazar/ lkokul Ortaokul ve Dengi Lise ve Dengi Yksekokul/ Faklte Toplam

Ko. Bilme Durumu Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say % Say %

Bilmeyenler 64 70,3% 22 68,8% 34 52,3% 13 59,1% 133 63,3% 154 85,6% 6 60,0% 7 87,5% 2 100,0% 169 84,5% 107 59,4% 5 33,3% 3 75,0% 1 100,0% 116 58,0%

2. Ycel .

Okur-yazar/ lkokul Ortaokul ve Dengi Lise ve Dengi Yksekokul/ Faklte Toplam

3. Yakup evki .

Okur-yazar/ lkokul Ortaokul ve Dengi Lise ve Dengi Yksekokul/ Faklte Toplam

Bilenler (DSP, MHP,ANAP) 27 29,7% 10 31,3% 31 47,7% 9 40,9% 77 36,7% 26 14,4% 4 40,0% 1 12,5% 31 15,5% 73 40,6% 10 66,7 1 25,0% 84 42,0%

Toplam 91 100,0% 32 100,0% 65 100,0% 22 100,0% 210 100,0% 180 100,0% 10 100,0% 8 100,0% 2 100,0% 200 100,0% 180 100,0% 15 100,0% 4 100,0% 1 100,0% 200 100,0%

44

The Role Of Soco-Economc Factors In Poltcal Socalzaton Process


Assoc. Prof. Dr. Mehtap YELORMAN

Abstract: Politicial socialization defined as acquisition of the values and elements of a political regime can be accepted as a social formation in which socio-cultural factors also play role, likewise that the individuals growth adult in different socio-economical conditions have different political attitudes and behaviors inferres that socials factors are effective in this period. In this study, considering the approach above, a survey was conducted, which investigated socio-economical and cultural factors affecting the politization process of the students in three different schools in the city center of Elazig with respect to the variables such as gender, family income, career and education. Key words: Socialization, political socialization, political education, socio-economic factors in political socialization process

Frat University, Faculty of Science and Letters / ELAZI myesilorman@yahoo.com bilig Winter / 2006 Number 36: 1-46 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

-

: - . - . , , - , , , . : , , , - .

Fratskiy Universitet, Fakl$tet estestvenih i gumaintarnh nauk, kafedra sodialogin ILW3*K

myesilorman@yahoo.com

bilig Zima 2006 vpusk: 36: 1-46 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Eski nasyadan Gnmze Yeni Yl Bayramlar, Bereket ve Yamur Yadrma Trenleri


Do. Dr. A. Tuba KSE
zet: Su kaynaklar tarmc toplumlarda tarlalarn bereketi ile balantldr. Doann mevsimlik dngs ile bitkilerin kklenmesi ve hasatnn su kaynaklarna baml olmas, Eski nasyada dini bir kavram haline gelmitir. Bu kapsamda ortaya kan mitolojik ykler ve ritel uygulamalar, arkeolojik verilerde izlenebilmekte ve yazl kaynaklara gre yorumlanabilmektedir. Bereket kltne ilikin tapnaklar ve ak hava tapnaklar, nehirler ve pnarlar gibi doal su kaynaklar yanna kurulmular, ya da tapnaklar yaknna kuyular almtr. Doann ilkbaharda yeniden canlanmas ve sonbaharda rnn hasat edilmesi, tanrlara yaplan sunular eliinde bu tapnaklarda kutlanmtr. Tahln su ile birlemesi, doann yeniden canlanmasn ve tarlalara tohum atlmasn simgelemitir. Gller ve havuzlar yamur yadrma trenleri iin kullanlmlar ve sunular, teki dnyaya giri kaplar olduklarna inanlan ukurlara braklm ya da pnarlara dklmler, ayrca, tanrlarn ritel yemeklere katlmalarnn salanmas iin tts kullanlmtr. Bu uygulamalar alar boyunca nasyada yaatlm ve ksmen gnmze kadar ulam geleneklerdir. Anahtar Szckler: Bereket Klt, Su Klt, Bitki Klt, Yeni Yl

1. Giri Tm canllarda olduu gibi, insan hayatndaki en nemli mcadele besin elde etmeye yneliktir. nsanlarn besin gereksinimini karlad bitkilerin yetimesi iin su ve toprak, hayvanlarn remesi ve bymesi iin de su ve bitkiler gerektiinden, insanlk tarihinin balangcndan beri bu maddelere verilen nem, bunlar dinsel kavramlar haline getirmitir. Toprak, su ve bitkiler tanrsallatrlm, doann mevsimlere gre gsterdii yaam dngs mitolojik yklere konu edilmitir. Canllara hayat veren suyu ve k sonunda doann yeniden canlanmasna bal olarak ortaya kan bereketi elde edebilmek iin eitli dinsel trenler dzenlenmi ve bunlar iin tapnaklar yaplmtr.
Bu almada insanlarn en ok gereksinim duyduu su ve besinin bereketli olmasna etki ettiine inanlan mitolojik yklerin altnda eitli inanlar

Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi, Arkeloji Blm / ANKARA okse@hacettepe.edu.tr

bilig K / 2006 say 36: 47-68 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, K / 2006, say 36

ve bu inanlar dorultusunda uygulanm eitli dinsel trenler ele alnmtr. Eski nasya yazl kaynaklarnda anlatlan bu uygulamalar, belirli zaman dilimlerinde kutlanan bayramlara dnmtr. Kutlamalarn gerekletirildii kutsal mekanlar ile uygulanan ritellere ilikin kalntlar ieren arkeolojik veriler, antik kaynaklar desteklemektedir. Her ne kadar aratrmamz daha ziyade antik dnem ve Roma Bizans alarnda younlasa da, gnmze uzanan baz uygulamalara da deinilmitir. Nitekim etnolojik verilere gre baz gelenekler gnmzde yaatlmaya devam edilmektedir.

2. Toprak ve Su Tarm bereketli toprak ve yeterli su kaynaklarna baldr ve suyun miktar da iklimsel deiimlere gre deiir. Toprak canllar ierisinde barndran ve besleyen, yaam mekan salayan koruyucu alan, su ise yaam iksiridir. Topran iindeki su pnarlar, nehirler, gller halinde ortaya karken, yamur olarak da gkten inmekte ve topraa katlarak bitkilerin oalmasn salamaktadr. Bu nedenle canllarn byyp gelitii toprak ile yer alt suyu ve yamuru getiren gk, Eski nasya toplumlarnn ana dinsel gelerini oluturmutur. Bu iki ge zamanla topra simgeleyen Ana Tanra (Toprak Ana) ve suyu simgeleyen Su Tanrs veya Hava Tanrsndan oluan ba tanr ifti haline gelmitir. Tanr iftleri Eski Anadoluda Ana Tanra Kubaba idi (Gusmani 1969: 158-161; Showerman 1969; Klengel 1989: 465; Haas 1994: 406). Hititlerin "Arinna Kenti Gne Tanras" ve Hava Tanrsnn ei, Toprak Tanras Wurunenu (Klengel 1989: 53-54, 243) ile edeer saylan Kubaba Alalahda yaamn ve hayvanlarn bereketinden sorumlu olan tanr LAMMA nn ei, M. 18. yzylda Karkam kentinin tanrasyd. Ana Tanrann farkl isimleri Eski Assur kaynaklarnda Kubabat, Frig kaynaklarnda Kybele, Lidyada Kybebe, Likyada Kuvava olarak gemektedir (Gusmani 1979) ve Eski Yunanda Artemis adn almtr.
Eski Mezopotamya inancnda dnyann yaratcs olan AB.ZU/apu yaam suyu ve taze su okyanusu anlamna gelir ve yer alt sularn, pnarlar ve nehirleri besler (Ebeling 1938: 375-376). Sumerlerin ba tanrs ENKI Abzunun efendisidir ve Semitik Mezopotamya toplumlarnn Su Tanrs Ea ile edeerdir. Yamura dayal tarm Sumerlerde "Rzgarn efendisi" olarak nitelenen ENLIL ile Hava Tanrs AN salamaktadr. Hititlerde de hava tanrs ayn ileve sahiptir ve Hitit Ana Tanrasnn eidir (Klengel 1989: 53-54, 243). Bu tanr ifti Eflatunpnar antnda tahtlarnda oturur biimde betimlenmitir (Bittel 1953: 4; Kohlmeyer 1983: 40).

48

kse, Eski nasyadan Gnmze Yeni Yl Bayramlar

Pnar tanralar da ou kez bitki tanrlarnn sevgilileriydi (Haas 1994: 446). Suriye pnar tanras ala ile Dagn, Hitit pnar tanras Hatepuna/Hatepinu ile Telipinu ve Hatti tanras Tassuwai ile Nerik Hava Tanrs birer tanr ifti olarak nitelenmilerdir. Bitki tanralar da genellikle yer alt su kaynaklar ile ilikilendirilmilerdir. Emarda Bitkiler Tanras Iharann rmaklar ve pnarlara da hkmettiine inanlm ve ou kez rmaklarn tanras Balha (Balih) ve Habrtum (Habur) ile birlikte anlmtr (Haas 1994: 393-397). Kizzuwatnallar, bitkilerin bymesi zerinde etkisi olduklarna inandklar bu tanraya, dnyay terk etmemesi iin ilkbahar bayramlarnda yakarmlardr. Ugarit bitkiler tanras Atart da su kaynaklarndan sorumlu olan yer alt tanrs Atar ile balantl grlmtr (Klengel 1989: 279).

Kutsal Su Kaynaklar Eski nasyada yer alt su kaynaklar, kuyular ve ilerinden su kan maralarn tanrlarn ve ruhlarn dnyaya ktklar geitler olduuna inanlr (Macqueen 1959: 173; Segal 1970: 48-49, 53-54; Hawkins 1990: 314), dirili ritellerinde tanrlarn pnarlar, denizler, nehirler, ate, dalar, gk ve sunular iin kazlm olan ukurlardan gelmesi beklenirdi (Haas ve Wilhelm 1974: 145, 177, 243).
Boazky "Sdburg" yaztnda (Hawkins 1990: 314; 1995: 23, 44-45) ve Elbistan Karahyk stelinde geen dKASKAL.KUR, "yer altna yapay giri" olarak tercme edilmektedir (Hawkins 1993: 274-275, 277). Bu terim yer alt sularnn yer yzne kt noktalar iin de kullanlmtr (Gordon 1967: 70 v.d; Otten 1976-1980: 464). Troiadaki kaynak maara (Korfmann 1998: 57) ve Boazky-Yazlkaya B odas (Hawkins 1998: 76) dKASKAL.KUR olarak nitelenmektedir. Assur krallar I. Assur-uballit (Oberhuber 1972: 158) ve Sanherib (Ebeling 1954: 6) Aktu tapnaklarnn bahelerindeki sulama kanallarna serin pnar suyu salamak iin kuyular atrmtr (Ebeling 1931: 50, 135; Heinrich 1982: 276). Boazky 1. Tapnak yaknndaki yer alt su kaynana ulaan merdivenli yapnn da ritellerde kullanmak zere temiz kaynak suyu elde etmek iin ina edildii ne srlmektedir (Neve 1969-1970: 98-99). Hitit (Bittel 1976: 185-197; Bittel v.d. 1967; kse baskda) ve Frig (Barnett 1953: 80-82; Haspels 1971) kaya tapnaklar bir nehir, pnar ya da havuz yaknlarndaki kayalara oyulmulardr. Fenikedeki Atarte tapnaklar da pnarlar ya da nehir kenarlar gibi su kaynaklar yaknna kurulmutur (Groenewoud 2001: 141-151). Bunlar arasnda kutsal olduuna inanlan Afqa (Nahr el-brahim) rmann kayna da yer alr. Palmyradaki Bel tapna da kutsal saylan bir pnar yaknna kurulmu ve sunular bu pnara ak49

bilig, K / 2006, say 36

tlmtr (Segal 1970: 48). Buradaki su klt kapsamndaki kutlamalar tanr Nabu ve Bl iin Selevkoslar dneminde de srdrlmtr. Sbler nl Ortaa kenti Harranda bulunan Ay Tanrs Tapna yaknndaki Su dolnn bulunduu kutsal mekana her 20 Nisanda sunular yapmlar, Hierapolisdeki kutsal havuzlar Hristiyan dneminde ve sonrasnda da nemini korumutur (Segal 1970: 54). Anadoluda halen baz pnarlar ya da kuyularn kutsal olduuna inanlmaktadr. Bunlar arasnda anlurfadaki Halil r-Rahman gl de yer alr.

3. Mevsimlik Yaam Dngs lkbaharda havalarn snmasyla birlikte eriyen karlar su kaynaklarn glendirir, topraktan tohumlar filizlenir ve bitki dnyas yeni bir yaama balar. Su kaynaklar yazn azalr, sonbaharda rn hasat edilir ve bitkiler lr, tohumlar topran iine der ve bir sonraki ilkbaharda yeni bitkiler halinde yaama dner. Bu yaam dngs Eski nasyada bereket tanrlarnn lmeleri ve yeniden domalar ile simgelenen Mitolojik yklere konu olmutur (Macqueen 1959: 173-175; Steiner 1957-1971: 314). Bu yklerin ounda esas konu bir tanr ya da tanrann yer alt dnyasna inii ve tekrar dnyaya dndr. Bereket tanrlarnn bu yaam dngs, bitkilerin yaam dngsn etkiler. Tanrlarn yer altna inileri srasnda bitkiler lr ve tanrlar dnyaya geri dnnce bitkiler de canlanr. len ve Dirilen Tanrlar Mezopotamya bereket tanrs DUMUZI/Tammuzun yer alt dnyasna inii, doann yaam dngsn simgeleyen bir mitolojik ykdr (Kramer 1973, 83-85). Tammuz Sava Tanras INANNA/Itarn kardei ve eidir. Tanrnn Yeralt Tanras ERE.KI.GAL/Erekigalin (Ugaritice Arsy, toprak anlamna gelir) hkmettii yer alt dnyasna inii ile bitkilerin bymesi durur ve hayvanlar iftlemez olur. Tanr EN.AN.KI/Ea Tammuzun yln yarsnda dnyaya dnmesini ve Itar ile birleerek doann yeniden canlanmasn salar. Bu ykde Tammuzun Itar ile birlemesi tohumlanmay, Ea da bu tohumlarn su ile birleerek filizlenmesini simgeler.
Eski Msr mitolojisinde Osiris, bitkiler tanrsdr ve erkek kardei ve yer alt tanrs Seth tarafndan Nil nehrinde ldrlr (Erman 1934: 40 ff., 68-75). Kz kardei ve ei olan sava tanras Isis, Osirisi tekrar yaama dndrr, ancak Seth onu tekrar ldrr ve gvdesini paralara ayrarak datr. Isis, Osirisin paralarn toplar, gvdesini tamamlayarak onu tekrar yaama dndrr. Isisin Osirisin paralarn toplad yerler daha sonra Osiris Mezarlar olarak tapnlan yerler haline gelmitir. Bu yerlerde Eski Msrllar tanrnn heykellerini gmerlerdi ve Osirisin lm rnn hasat edilmesini simgeler-

50

kse, Eski nasyadan Gnmze Yeni Yl Bayramlar

di. Tanrnn tekrar tapnana dnmesi tohumlarn filizlenmesini simgeler ve bu olay kutlanrd (Erman 1934: 378). Bereket tanrs Ba'alin yks de buna benzer. Mitolojik metinler, yer alt tanrs Mtun erkek kardei Ba'ali ldrdn anlatr. Kz kardei, sava tanras Anat, yer alt dnyasna inerek onu dnyaya geri getirir, Mtu klla paralar, paralarn yakar, tr ve tarlalara serper (Dussaud 1934: 302; 1935: 179-180; Aistleitner 1964: 11-23; Driver 1956: 10-20, 72-120; Pope ve Rllig 1965: 300-301; Ginsberg 1973: 93 v.d, 112-114; Caquot 1993: 179). Anatn bu davran tohumlarn tarlaya serpilmesini simgeler. Mtun lm Ba'alin doumudur ve doann yeniden canlan ile yeni yln balangcn simgeler. Marduk iin yazlm olan bir ark metni, Blin nasl yakldn ve nasl tekrar yaama dndn ve tohumlarn nasl bydn anlatr (Ebeling 1931: 24-25). Bu ykde Anata Ba'al'in yeniden domas abalarnda yardmc olan Batanr Eldir. Bu yk Ba'al'in evinde cenaze sunular yaplmas ve bar yemei yenmesi ile son bulur (Ginsberg 1973: 119). Ba'alin Ugaritde bulunan stelleri, bu tanry hava tanrs kimliinde gstermektedir (Dussaud 1935; Pope ve Tigay 1971: 119, 124; Koch 1979: 465468; Wiggins 2000: 578, 597-598). Yamurun hava tanrs ile ilikili olduu ve tohumlarn yamurla temas etmesi sonucunda bitkilerin bymesi gz nne alndnda, Ba'al ayn zamanda bereket tanrs kimliine sahip grnmektedir. Fenike mitolojisinde Adon/Eshmun ile Atarte, Tammuz ve Ba'al yklerinin daha ge dnemdeki rnekleridir (Groenewoud 2001: 151). Bu tanrlarn tapnm yllk yaam dngsn simgeleyen kutsal su ile ilikilidir. Kutsal suyun ykselmesi ilkbahar, dmesi kuru mevsimleri simgeler. brani mitolojisinde bereket tanrsnn roln Yahweh stlenir (Hermann 1979: 374). Yer altna inen tanr ve onu kurtaran tanra yks M. 1. binde Anadoluda grlmeye devam eder. Frig mitolojisinde Attis ve Kybele yks de ayn motifleri ierir (apar 1979: 178-180). Pessinus da geen ykde Ana Tanra Kybele, Sakarya nehrinin torunu Attis ile birleir, bylece toprakta gml olan tohumlar da su ile birleerek filizlenir (Barnett 1953: 80). Eski Yunan ve Roma mitolojisinde ayn yky Adonis/Bacchus ve Aphrodite/Venus canlandrr. Adonisin lm ve yeniden douu, pnarlardaki su seviyesindeki deiiklikleri simgeler (Schaeffer 1939: 49 Groenewoud 2001: 139-159). Demeter inanc da mevsim dngs ile ilikilidir. Demeter/Ceres/Cererenin ad "tahl byten toprak" (Robertson 1996: 302), olu Plutonun ad "topran iinde sakl olan tohum" anlamna gelir. Bu ykde Yeralt Tanrs Hades/Pluton/Orkus Demeterin Zeustan olan kz Core/Persephoneyi kararak yer alt lkesine gtrr ve bereket dnyaya
51

bilig, K / 2006, say 36

veda eder (Moortgat 1949: 144; Showerman 1969: 21, 73; Robertson 1996: 290 ff). Batanr Zeus dnyada tekrar rn yetimesini salamak iin Demeter ile Hadesin buluarak tanrann kzn yln te birinde yanna almas iin anlamalarn salar. Bu anlama tanrann Eleusisdeki saraynda yenen yemek ile kutlanr.

Kaybolan Tanrlar Hitit mitolojisinde yaam dngsn konu alan yklerden bazlar hiddetli bir tanrnn ortadan kaybolmasn konu almtr. Hitit bereket tanrs Telipinu dier tanrlara kzd iin ortadan kaybolmutur (Gtze 1973: 87 v.d; Steiner 1957-1971: 314) ve bunun sonucu olarak tohumlar bymemi, hayvanlar yavrularn beslememitir. Bunun zerine dier tanrlar onu arayp bulurlar ve bereket dnyaya dner.
Hitit mitolojisinde bir dier kaybolan tanr yks Nerik Hava Tanrsna aittir (Haas 1994: 603-605). ykde tanr insanlara kzarak yeralt dnyasna inmi ve bu nedenle kurak bir dnem balamtr. Byk olaslkla kurak bir dnemde Kzlrmakn kollarndan bazlarnn kuruyarak kaybolularndan esinlenilen bir baka ykde tanr, Maraanta (Kzlrmak) nehrinin yatan deitirmitir. Bu ykde de tanrnn geri gelmesi iin dinsel trenler dzenlenmitir.

Tanrlarn Mcadeleleri Hitit mitolojisinde yaam dngsn konu alan dier ykler iki tanrnn veya ktlk ile bolluun mcadelesi ile simgelenir. Hitit ve Hurri mitolojisinde yer alan Kumarbi yks, tahllar tanrs Kumarbi ile hava tanrs Teopun mcadelesini konu alr. Bu yk Hurrilerin Hazzi da, Ugaritin Ba'al dngsnde ad geen Spn danda, Asi rmann gneyindeki modern Cebel al-'Aqra danda geer (Haas 1994: 82-85, 99). Kumarbi, Teopu yer alt dnyasna gtrr. Bu davran ilkbaharda ve yeni tarm mevsiminin banda tarlalarn tohumlanmasn simgeler.
Baka bir yk hava tanrs ile ylan ejderi Illuyanka arasndaki mcadeleyi konu eder. Ejder Kumarbinin yannda bymtr ve Msrdaki Mtu ile edeerdir (Haas 1994: 104-105). Bu ykde de hava tanrs dnyay yln bir yarsnda ynetirken, ylan ejderi dier yarsnda ynetir. Bu mitolojik dng, Eski Yunan ve Roma dneminde Hesiodun Theogonisindeki Kronos inanc ile srmtr.

4. Yeni Yl Bayramlar Doann canlanmas Eski nasyada bahar aylarnda dzenlenen bayramlarla kutlanm, tanrlara su ve eitli iecekler ile kurban edilen hayvanlarn paralar ve eitli tarm rnlerinden oluan besin maddeleri sunulmutur
52

kse, Eski nasyadan Gnmze Yeni Yl Bayramlar

(Pallis 1926: 167-168, 215; Ebeling 1931; Kcher 1952: 198-200; Khne 1993: 265-271). Bu bayramlarda yaratc nehri simgeleyen tts (Ebeling 1931: 91; Kcher 1952: 198; Khne 1993: 267) sedir, am ve selvi gibi kokulu aa kabuklarnn yaklmasyla elde edilmitir (Kcher 1952: 200). "Itar'n yer altna inii"ni konu alan metinde ttsnn Tammuz ve llerin ruhlarn dnyaya armak iin yakld anlatlmaktadr (Kramer 1973: 85). Ttsnn ge doru ykselen dumannn tanrlarla iletiimi salad inanc dorultusunda Eski Anadolu'da (Haas ve Wilhelm 1974: 145, 235; Haas 1994: 152, 297) ve Osiris ritellerinde tts yaklmtr (Erman 1934: 177). Bitkilerin tekrar canlanmas ve bymesine ilikin mevsim dngs, tahl ile sembolize edilmitir ve kutlamalarn sonunda toplu yemek yenmitir (Frankena 1953: 67; Postgate 1974: 56-61).

Msr Eski Msrda tarm mevsiminin balangc, Haziran aynda bat Afrikada yaan muson yamurlar sayesinde Nil nehrinin kabarmasyla balantlyd. Nil nehri Temmuzda kabarmaya balayarak Ekim ayna kadar drt ay boyunca tarm yaplmasn salar. Nehrin Haziran ortalarnda kabarmaya balad Hoiach aynda bayram kutlamalar yaplmtr (Erman 1934: 377-378; Montet 1975: 25-26). Kklenmi tahl Osirisin diriliini simgelemekteydi ve bu bayramda amur ve tohumlarla biimlendirilen figrinlerin (Osiris Yataklar) filizlenmesiyle Osirisin, dolaysyla doann dirildiine inanlrd (Raven 1982: 30-33). Bu uygulama Eski Yunan ve Romada da devam etmitir. Mezopotamya Eski Mezopotamyada yeni tarm mevsiminin, dolaysyla yeni yln balangc, aktu bayramlar ile kutlanrd (Pallis 1926; Frankena 1953: 71-73; Brinkman v.d. 1980: 265; Garelli ve Leibovici 1993: 122; Sallaberger 1999: 291-294; Pongratz-Leisten 1999: 294-297; Haas 1999: 298) ve bahar balangc Mezopotamya ylnn ilk ay olan Nisan/Nisannu aynn drdnc gnyd. Bir Yeni Assur kralnn yer alt dnyasna iniini konu alan metinde (Pallis 1926: 144; Ebeling 1931: 2, 7) anlatlan aqt-sri bayramnda libasyon, kurban ve tts yakma dnda, llere de sunular yaplmtr (Pongraz-Leisten 1999: 294). Assur ve Babilde kutlanan aktu bayram srasnda tanrlarn heykelleri ehrin duvarlarnn dna kan geit yolu boyunca tanr ve bir kanal yaknna ya da bir aktu tapnana getirilir, Tammuz ile Itarn birlemesi bayram srasnda Itar rahibelerinin rol ald kutsal evlilik ile canlandrlr, tapnan bahesinde tanrlar ve atalarn ruhlar iin kurbanlar yaplr ve topluca yemek yenirdi (Postgate 1974: 59). Nuzi takvi-

53

bilig, K / 2006, say 36

mine gre bu mevsim Martta tarlalara tohum atlmasyla balar ve HaziranTemmuz aylarnda hasatla son bulur (Haas 1994: 82-85, 99). Mezopotamyada yeni yln balangc aktu tapnaklarnda kutlanmtr (Zimmer 1926: 20; Falkenstein 1959: 147-166; Heinrich 1982: 275-277; Haas 1994: 603). "Akitu evi" kentteki bir tapnan ya da sarayn bir blmnde yer alabilecei gibi (al-Khalesi 1977), "steplerdeki aktu evi"nde de kutlanmaktayd. Bu tapnaklar genellikle yerleimlerin dnda pnarl bir maara, bir rmak ya da bir sulama kanal yanna kurulmulardr (Pallis 1926: 33--40, 71-72; Zimmer 1926: 20; Ebeling 1954: 5-8; Postgate 1974: 61-62, 67; Heinrich 1982: 249-251). M.. 1. binde ehir dna ina edilen grkemli yaplara dnen bu tapnaklarda avlular, depo odalar, kutsal odalar, mutfaklar ve baheler bulunmaktadr (Postgate 1974: 56; Heinrich 1982: 250, 276). Yeni tarm mevsiminin balangc ve dolaysyla yeni yln balangcnn kutland trenlere ev sahiplii yapan bu tapnaklar Selevkoslar dnemi sonuna kadar kullanlmlardr (Frankena 1953: 69-70).

Anadolu Hititler bereket tanars Telipinunun dnn kurbanlar ve sunularla kutlamlardr. lkbahardaki AN.TAH.UM bayram, bu bayrama adn veren idemin (crocus) ilk ieini at zaman kutlanrd (Macqueen 1959: 175; Gterbock 1960: 90-92; Houwnik Ten Cate 1986: 95-100; 1988: 167-179, 194; Khne 1993: 234-238, 266; Hawkins 1998: 70; Nakamura 2002: 1014; Haas 1994: 602 v.d; 1999: 298). Kutlamalar srasnda hayvanlar kurban edilmi, tanrlara tahl ve iecek sunulmutur.
Anadoluda baharn balangcnn kutlanmas iin Boazkydeki Hava Tanrs ile Gne Tanrasna adanan Byk Tapnak (Haas 1994: 775 v.d., 789 v.d.) ile Yazlkayann, Hitit panteonunun kabartmalarnn bulunduu A odasnda (Bittel 1976: 210) kutland ne srlmektedir. Kuakl yaknndaki, Kulma dalarnn tepesinde yer alan uppitau Gl ile yaknndaki, avlusunda huwai talar bulunan Hava Tanrs tapnanda bahar bayram kutlamalarnn yapld dnlmektedir (Mller-Karpe 1996: 307, 312; Wilhelm 1997: 10). Benzeri bir tapnak alan, M. 8. yzyla tarihlenen Glldada bulunmaktadr (Schirmer 2002: 214).

Eski Yunan ve Roma Thera, Ionia, Cronia ve Atinada bahar ve yaz bayramlar Cybele ve Demeter tapnm ile balantldr. Pessinusda Cybele bayramlar Nisan aynn drdnc ve onuncu gnleri arasnda, tapnaklarda mzik eliinde kutlanr, st ve arpa sunulur, bir tepe zerinde kurbanlar kesilirdi (apar 1979: 178-180). Eski Romada 21-22. Martta kutlanan Lavatio bayramnda ayrca tts yaklrd (Showerman 1969: 57; Robertson 1996: 243 v.d, 281 v.d).
54

kse, Eski nasyadan Gnmze Yeni Yl Bayramlar

Hasat bayramnda ise Adonis/Bacchus yksnde tanrnn kendisini hadm etmesi rnn hasadn simgelediinden, tanrnn lm iin dzenlenen yas trenleri srasnda Adonis rahipleri de kendilerini hadm etmiler, katlmclar dans, mzik ve an sesleri arasnda alamlar, hasat simgelemek iin tahl ve ekmek kurban edilmi ve trenler kurban edilen hayvanlarn yendii toplu yemekle sona ermitir.

Ortaa ve Sonras anlurfadaki nl Ortaa kenti Harranda Sblerin Ta'uz iin yas tutmalar (Segal 1970: 44; Papke 1989: 195), Ezekielde brani kadnlarnn Tammuz iin yas tuttuklarnn anlatlmas (Hooke 1981: 41) ve gnmzde Yezidilerin yas dnemleri (Frankfort 1934), bu eski gelenein yansmalardr. Bu yas srasnda Tammuzun gvdesini simgelemesi nedeniyle tahl tlmez ve yenmez. lkbahar bayram Edessada (anlurfa) MS. 5. yzyl sonuna kadar Mays aynda kutlanmtr (Segal 1970: 105-106). Kutlamalar srasnda bir su kayna yannda tts ve lambalar yaklm, sunular yaplm ve mzik eliinde dans edilerek arklar sylenmitir.
lkbaharn balangc halen 22 Martta Nevruz bayram olarak kutlanmaktadr. Anadoluda Mays aynn altnc gnne rastlayan Hdrellez bayram, Hzr (Hdr) ve lyas peygambere gre adlandrlmtr (Hasluck 1929: 319-322; Ouz 1980: 117; Yrkn 1998: 120, 282). Bu isim Yunanca Eliyas, branice Eliyah, Ilya ve Elisha, Sryanice Iliya ile zdetir. Bayram kutlamalar srasnda ateler yaklr, toplu yemekler yenir, yresel olarak kutsal saylan mezarlar ziyaret edilir, kesilen kurbanlar datlr (Ouz 1980: 1161; Trk 2002: 43-47, 131-132). Alt Mays, Hrstiyan dnyasnda Hagia Yorgi (St. Georges) gn olarak kutlanr. Hrstiyan aleminin ilkbahardaki ilk dolunaydan sonraki pazar gn kutlanan Paskalya bayram ile Yezidilerin Ida Isa bayram (Showerman 1969: 110; Trk 2002: 128-130) da baharn balangcn simgeler. Kitab- Mukaddeste Nuh Peygamberin gemisinde tufann sonlarna doru buday ve baklagillerle yaplan aurenin yenmesinden sonra sularn ekilerek geminin karaya oturduu anlatlmtr. Bu kapsamda aure, tufandan (lmden) sonra yeni balangc (dirilii) simgeler. Geen yzyla kadar Bursadaki Sultan I. Murat trbesine ilk hasat edilen budayn kavrularak braklmas ve ziyaretilerce yenmesi (Hasluck 1929: 106) ile halen anlurfada baz topluluklarn baharn balangcn kavrulmu buday yiyerek kutlamalar, Eski nasya geleneinin gnmze yansmasdr.

5. Ktlk-Bolluk Dngs ve Yamur Dnyada kresel iklim deiikliklerinin dnda, blgesel olarak yllarca sren sulak ve kurak dnemlerin yaand bilinmektedir. Blgesel iklimlerde orta55

bilig, K / 2006, say 36

ya kan bu tr dngler, zaman zaman canllarn besin bulmada zorluk ekmeleri ve blgeyi terk etmek zorunda kalmalar ile sonulanmaktadr. Eski nasyann yamura dayal tarmla geinen toplumlar iin de bu dnemler zor gemekteydi. Bu dng de tanrlarla ilikilendirilerek mitolojik ykler retilmitir. Suriyede yedi, Anadoluda dokuz yla yaylan baz bayramlar, blgede yaayanlarn inanlarnda nemli yer tutan ktlk ve bolluk ya da yaam ve lm arasndaki mcadeleye dayanmaktadr. Bu bayramlar yedi ya da dokuz yl sren kuraklk dnemlerinde yamur yamasn salamak iin uygulanan baz by ritelleri de ierir.

Yedi ve Dokuz Yllk Bayramlar Suriyenin bereket tanrs Ba'ale ilikin bir ykde kzkardei ve ei olan Sava Tanras Atart, bitkiler tanras kimliinde gsterilmitir. Bu ykde tanra yedi yl boyunca tutsak tutulmu ve ancak Ba'alin Jam ile mcadelesinden sonra zgrlne kavumutur (Klengel 1989: 279-281).
Kuzey Suriyede Hava Tanrs olarak tapnlan Dagn yamurdan sorumlu olmas nedeniyle, ayn zamanda tahl ve tarm tanrsdr. Dagn Ugarit, Fenike ve brani dilinde tahl anlamna gelir (Schmckel 1938: 99-100; Edzard 1965: 49; Pope ve Rllig 1965: 277). Dagnn Orta Frat havzasnda tahl ve yamur anlamna gelmesi, Ugarit dilinde dgn kknn bulutlu ve yamurlu anlamnda da kullanlmasndan kaynaklanmaktadr (Fleming 1992: 240 ff, 245). Dagn iin her yln ilk aynda yedi gn sren zukru bayramna ilikin riteller yedi yla yaylmtr (Haas 1994: 571-574; Fleming 1992: 231-255). Emarda ele geen zukru takvimine gre M. 13. yzylda yeni yl kutlamalar yln ilk aynn 14-15. gnlerine rastlamaktayd. Bayram srasnda Itar ile sulama kanallar ve tahln efendisi Dagn iin nehir kenarlarnda hayvanlar kurban edilmi, eitli unlu gdalar, bira, ya ve yemi sunulmu ve kutsal birleme ritelleri uygulanmtr. Hititlerin dokuz ylda bir kutladklar EZEN-purulliya (Macqueen 1959: 175; Haas 1994: 465-467, 698-699), Suriyenin zukru bayram ile ayn niteliktedir. Hititlerin Itarla zdeletirilen Tanra Pirinkir iin uyguladklar Babilili riteli srasnda yedi/dokuz pnara arap, bira ve eitli ekmekler sunmu, ttsler yaklm ve koyunlar kurban edilmi, trenler Eski nasya bereket ritellerinde olduu gibi, bir kayk modelinin nehre braklmasyla son bulmutur (Beckman 2002: 37, 39). Msr Firavununun grd, yedi clz devenin yedi tombul deveyi yuttuu ryay, Hz. Musann, yedi bolluk ylndan sonra gelecek olan yedi ktlk yl olarak yorumlamas, bu inancn daha ge dnemlerde de srdn gstermektedir.

56

kse, Eski nasyadan Gnmze Yeni Yl Bayramlar

Yamur Yadrma Trenleri Eski nasyada tarm rnlerinin bereketli olmas iin gereken yamuru salamak amacyla eitli trenler dzenlenmitir. Telloh kentinde Yeni Sumer anda ina edilen ve La Chapelle olarak adlandrlan yer alt odas "Baba-kutsal alan" yaknlarnda yer alr. H. De Genouillac (1936: 13 v.d.) bu oday kanallar tanras Nane ile ilikilendirmi ve kutsal alann bir paras olarak nitelemitir. P. Neve (1971: 31) bu kutsal alann bir yamur klt alan olduunu dnmektedir.
Hititlerin KI.LAM bayram da bir sunan zerine ekmek braklarak uygulanan bir yamur yadrma treni iermektedir (Wegner 1978: 404-406; Haas 1994: 760, 765). Bu tren srasnda iki plak insan bir teknenin ierisine melir, bir rahip ya da rahibe bu teknenin etrafnda kez dnerek tekne ierisindeki insanlarn omuzlarndan bira ve eitli iecekler dkerler, bir boynuza fleyerek gk grlts sesini taklit ederlerdi. Yamur yadrma trenleri srasnda plak insan yerine bir hayvan ya da bir kukla zerine pnar suyu dkmler ya da onlar nehre, gle, pnara ya da iinde su bulunan bir tekneye batrmlardr. III. Hattuili dneminde Nerik kentinde yaplan yamur yadrma trenleri, iinde bir pnar bulunan maralarda, pnara kan, eitli iecekler ve eitli hayvanlar kurban edilerek tanrnn dnyaya geri dnmesini, dolaysyla yamurun yamasn salamay amalamtr (Haas 1994: 603-605). Hitit bakenti Boazkyde "Sdplateau" zerindeki, byk olaslkla kentin su deposu olarak ina edilen havuzlar (Seeher 2001: 343, 348, 357), "Bykkale"deki "Oberstadt 3" dnemi havuzu, 11. Tapnak yaknndaki tekne ve "Sdteich"n mille dolmasndan sonra buraya braklm olan ok sayda adak kab (Seeher 2001: 353, 360) ile "Bykkale" IVb tabakasndaki havuzda libasyon kaplar bulunmutur. P. Neve (1971: 13-19, 31 v.d.) bu havuzlar Hitit kaynaklarnda geen pnar tanralarna ait kutsal havuzlarla (Haas 1994: 627) ilikilendirilmekte ve buralarda yamur yadrma trenleri dzenlendiini dnmektedir. Hitit inancna gre dalarda yaayan Hava Tanrsna yamur getirmesi iin dzenlenen trenler iin eitli da ve kaya tapnaklar ina edilmitir. Bunlar arasnda bir havuz kenarna kaya bloklar ile ina edilmi olan Eflatunpnar ant ile Splos dandaki Niobe ant nemli yer tutar. Eflatunpnarda batanr iftinin zerine oturduu da tanrlarnn su kanallar ile olan ilikileri (zenir 2001: 539-540) ile Niobe antnda bir da zerinde oturan hava tanrs kabartmasnn kayalardan akan pnarlarla olan ilikisi (Kohlmeyer 1983: 31), bu ak hava tapnaklarnn da yamur yadrma trenleri iin kullanlm olabileceini dndrmektedir. J. Brker-Klhn (2000: 38-41) Frig dneminde Der Asar Kale yaknndaki kayaya oyulmu havuzun bir su kayna yaknndaki da zerinde bulunmas
57

bilig, K / 2006, say 36

nedeniyle bu tr havuzlarn yamur yadrma trenleri srasnda kullanlm olabileceini ne srmektedir. Anadoluda halen kutsal olduuna inanlan baz mezarlarn yer ald ve yaknnda pnarlar bulunan tepelerde halen yamur dualar dzenlenmektedir. Eski Romada 27 Martta yamur yadrma amacyla mevsimlik festivaller dzenlenmi (Bagz 1967: 305), Palmyra, Hierapolis ve Dura Europosda su ve bereketin salanmas iin 20 Nisanda festivaller dzenlenmitir (Segal 1970: 47-49). nasyada halen bereket ve yamur yamasn salamak iin eitli riteller uygulanmaktadr. Anadoluda baz dalar, pnarlar ve zerinde bir evliyaya ait olduuna inanlan bir mezar ya da byk bir aa bulunan da tepelerinde yamur yadrma ritelleri uygulanmaktadr. rnein Boazky yaknlarndaki Yamurbaba Tepesi zerinde kutsal saylan bir mezar ve evresinde dairesel olarak sralanm ta bloklar yer almaktadr (Neve 1971: 37). Kyn yallar bu tepede toplanp ta bloklar zerine oturarak yamur iin dua ederler, dua bitiminde tepenin kenarndaki pnardan su ierler, yanlarnda getirdikleri ekmek ve taze soan topluca yiyerek treni tamamlarlar. Bundan sonra yamur yad takdirde kadnlar derenin ierisine girip Allahn adn zikrederek yamuru kutlarlar. Baz yrelerde yamur yadrmak amacyla bir bez bebek zerine su dklmekte ve daha sonra bu bebek dereye atlmakta, yamuru getirmeleri iin melekleri uyandrmak amacyla anlar alnmakta, kurban kesilip toplu yemek yenmektedir (Bagz 1967). Benzeri uygulamalar nasyann baz yrelerinde halen srdrlmektedir. Horsabad yaknlarndaki bir kyde uygulanan yamur yadrma riteli srasnda birisi kadn klna girmi, dieri kei postuna brnm iki erkek dans ederken trene katlanlar sopalar ve anlarla birlikte el rparak ark sylemektedir (Frankfort 1934). Bundan sonra erkeklerden bir tanesi l taklidi yapar ve katlmclar onun zerine su atarak dirilmesini salamaya alrlar. Bunu izleyen danstan sonra katlmclar, yanlarnda yetirdikleri yiyecekleri topluca yerler ve yamur iin dua ederler.

6. Sonu Doann canlanmas, bitki ve hayvanlarn byyp oalarak yeni bir yaama balamas, Eski nasya inancna gre her yl sonbaharda ller lkesine giden ve her ilkbaharda yaama dnen bereket tanrlaryla ilikiliydi. Tohumlar Ana Tanrann simgeledii topraa, yani toprak anaya derek her ilkbaharda yeniden canlanmak zere k mevsimini ller lkesinde geirirlerdi. Btn bu inanlar kapsamnda yer alt tanrlarna, hava tanrlarna ve bereket tanrlarna sunular yaplarak topran ve dolaysyla doann bereketli olmasnn salanmas gerekirdi.
58

kse, Eski nasyadan Gnmze Yeni Yl Bayramlar

rnn ve doann bereketini salayan yamur ise hava tanrs ile pnar tanralarnn elindeydi. Yamurun dalardan ovalara gelmesi ve pnarlar ile rmak kaynaklarnn dalarda bulunmas nedeniyle hava tanrs dalarla ilikilendirilmi, dalar ve su kaynaklar kutsal saylmtr. Yaamn vazgeilmez gelerinden olan su hem kutsald, hem de tanrlara sunulan en nemli iecekler arasndayd. Tts ve ate yaklarak tanrlara yer yzne gelmeleri iin dilekler gnderilirdi, yiyecekler sunulurdu ve tohumlar araclyla doann canlandrlmasn simgeleyen trenler yaplrd. Zaman ierisinde tanrlarn adlar ve inanlar deise bile bu uygulamalarn gnmze kadar devam ettiini grmekteyiz. Doaya baml yaayan insanlar iin yeni bir yln balangc, doann canlanmas, sularn oalmas, tohumlarn kklenmesi ve dolaysyla ilkbaharla zdedi. Bu nedenle yeni yl karlarn erimeye balad ve idemlerin amaya balad Mart ay ierisinde balard ve yeni yl kutlamalar da bu kapsamda ilkbahar aylar ierisinde gerekletirilirdi. Gnmzde baharn balangc ve doann canlanmasnn kutland bahar bayramlar olan paskalya, hdrellez ve nevruz, Eski nasyadaki yeni yl kutlamalarnn devam niteliindedir. Bu kutlamalar iin zel tapnaklar yaplmasa da, krlarda dzenlenen ve baharn geliini kutlayan toplu piknikler srasnda eski gelenekler ksmen srdrlmekte, mezarlar ziyaret edilmekte, pikniklerde mzik eliinde halay ekilmekte, arklar sylenmekte ve ate yaklmaktadr. Gnmz insan Eski nasyann inan dnyasndaki kkenlerini bilmeden bu en eski gelenei srdrmektedir.

Aistleitner, J. (1964), Die mythologischen und kultischen Texte aus Ras Schamra, Bibliotheca Orientalis Hungarica 8. 2nd ed., Budapest, Akadmiai Kiad. Barnett, R. D. (1953), The Phrygian Rock Faades and the Hittite Monuments, Bibliotheca Orientalis, 10: 78-82. Bagz, . (1967), Rain Making Ceremonies in Turkey and Seasonal Festivals, Journal of American Oriental Society, 87: 304-306. Beckmann, G. (2002), Babylonica Hethitica. The 'Babilili-Ritual' from Boazky (CTH 718), Recent Developments in Hittite Archaeology and History. Papers in Memory of Hans G. Gterbock (Ed.) K. A. Yener ve H. A. Hoffner Jr., Wionna Lake, Eisenbrauns, 35-41. Bittel, K., 1953. Beitrag zu Eflatun-Pnar. Bibliotheca Orientalis 10-1/2, 2-5. Bittel, K. (1976), Die Hethiter. Die Kunst Anatoliens vom Ende des 3. bis zum Anfang des 1. Jahrtausends vor Christus, Mnchen, Beck.

Kaynaka

59

bilig, K / 2006, say 36

Bittel, K., R. Naumann ve H. Otto (1967), Yazlkaya. Architektur, Felsbilder, Inschriften und Kleinfunde, Wissenschaftliche Verffentlichungen der Deutschen Orientgesellschaft 61, Osnabrck, Zeller. Brker-Klhn, J. (2000), Nachlese an phrygischen Fundpltzen, Realleksicon der Assyriologie, 24: 35-69. Brinkman, J. A., M. Civil, I. J. Gelb, A. L. Oppenheim ve E. Reiner (1980), Chicago Assyrian Dictionary 11: N, Glckstadt, Augustin. Caquot, A. (1993), Schpfungsmythen der Kanaaner, Die Schpfungsmythen. gypter, Sumerer, Hurriter, Hethiter, Kanaaniter und Israeliten (Ed.) M. Eliade, Darmstadt, Wissenschaftliche Buchgesellschaft, 175-182. Civil, M., I. J. Gelb, A. L. Oppenheim ve E. Reiner (1971), Chicago Assyrian Dictionary 8: K. Glckstadt, Augustin. Civil, M., I. J. Gelb, A. L. Oppenheim ve E. Reiner (1977), Chicago Assyrian Dictionary10: M. Glckstadt, Augustin. apar, . (1979), Roma Tarihinde Magna Mater (Kybele) Tapnm, Dil ve Tarih Corafya Fakltesi Dergisi, 29: 167-190. Driver, G. R. (1956), Canaanite Myths and Legends. Old Testament Studies III, Edinburgh, Clark. Dussaud, R. (1934), Ba'al et Ben-Dagon das les textes de Ras-Shamra, Syria, 15: 301-304. Dussaud, R. (1935), Deux Stles de Ras Shamra. Portant une ddicace au dieu Dagon, Syria, 16: 177-180. Ebeling, E. (1931), Tod und Leben nach den Vorstellungen der Babylonier, Berlin, Leipzig, Gruyter. Ebeling, E. (1938), Enki (Ea), Reallexikon der Assyriologie und Vorderasiatische Archologie, 2: 374-379. Ebeling, E. (1954), Stiftungen und vorschriften fr assyrische Tempel. Deutsche Akademie der Wissenschaften zu Berlin. Institut fr Orientforschung, Verffentlichung 23, Berlin, Akademie-Verlag. Edzard, D. O. (1965), Mesopotamien. Die Mythologie der Sumerer und Akkader, Wrterbuch der Mythologie I (Ed.) H. W. Haussig, Stuttgart, Klett, 17-140. Erman, A. (1934), Die Religion der gypter. Ihr Werden und Vergehen in Vier Jahrtausenden, Berlin, Leipzig, Gruyter. Falkenstein, A. (1959), Akti-Fest und Akiti-Haus, Festschrift Johannes Friedrich zum 65. Geburtstag gewidmet (Ed.) R. von Kienle v.d., Heidelberg, Winter Universittsverlag, 147-182. Fleming, D. E. (1992), The Installation of Baal's High Priestess at Emar. Harvard Semitic Studies 42, Atlanta, Scholars Press. Frankena, R. (1953), Tkultu. De sacrale maaltijd in het assyrische Ritueel 84, Leiden, Medeen overzicht over de in lisur vereerde goden. Frankfort, H. (1934), A Tammuz Ritual in Kurdistan (?), Iraq, 1: 137-145.

60

kse, Eski nasyadan Gnmze Yeni Yl Bayramlar

Friedrich, J. (1952), Hethitisches Wrterbuch. Indogermanische Bibliothek, Wrterbcher 3, Heidelberg, Winter Universittsverlag. Garelli, P. ve M. Leibovici (1993), Akkadische Schpfungsmythen Die Schpfungsmythen. gypter, Sumerer, Hurriter, Hethiter, Kanaaniter und Israeliten (Ed.) M. Eliade, Darmstadt, Wissenschaftliche Buchgesellschaft, 121151. Gelb, I. J., T. Jakobsen, B. Landsberger ve A. L. Oppenheim (1956), Chicago Assyrian Dictionary 6: H, Glckstadt, Augustin. Gelb, I. J., B. Landsberger ve A. L. Oppenheim (1964), Chicago Assyrian Dictionary 1: A 1, Glckstadt, Augustin. Gelb, I. J., B. Landsberger, A. L. Oppenheim ve E. Reiner (1965), Chicago Assyrian Dictionary 2: B, Glckstadt, Augustin. de Genouillac, H. (1936), Les Fouilles de Telloh 2. poques d'Ur 3e Dynastie et de Larsa Paris, Geuthner. Ginsberg, H. L. (1973), Ugaritic Myths and Epics, Ancient Near Eastern Texts According to the Old Testament I (Ed.) J. B. Pritchard, Princeton, Princeton University Press, 92-132. Gordon, E. I. (1967), The Meaning of the Ideogram dKASKAL.KUR='Underground Water Course' and its Significance for Bronze Age Historical Geography, Journal of Cuneiform Studies, 21: 70-88. Gtze, A. (1973), A Hittite Myth, The Ancient Near East I (Ed.) J. B. Pritchard, Princeton, Princeton University Press, 82-91. Groenewoud, E. M. C. (2001), Use of Water in Phoenician Sanctuaries Ancient Near Eastern Studies, 38: 139-159. Gusmani, M. R. (1969), Der Lydische Name der Kybele, Kadmos, 8: 158-161. Gterbock, H. G. (1960), An Outline of the Hittite AN.TAH.UM Festival Journal of Near Eastern Studies, 19: 80-89. Haas, V. (1994), Geschichte der Hethitischen Religion. Handbuch der Orientalistik. Der Nahe und Mittlere Osten 15, Leiden, New York, Kln, Brill. Haas, V. (1999), Neujahrsfest bei den Hethitern, Reallexikon der Assyriologie, 9: 298. Haas, V. ve G. Wilhelm (1974), Hurritische und luwische Riten aus Kizzuwatna. Hurritologische Studien I. Alter Orient und Altes Testament 3, NeukirchenVluyn, Neukirchener Verlag. Hasluck, F. W. (1929), Christianity and Islam under the Sultans, Oxford, The Clarendon Press. Haspels, C. H. E. (1971), The Highlands of Phrygia. Sites and Monuments, New Jersey, Princeton University Press. Hawkins, J. D. (1990), The new Inscription from the Sdburg of BoazkyHattusha, Archaeologischer Anzeiger, 305-314.

61

bilig, K / 2006, say 36

Hawkins, J. D. (1993), The Historical Significance of the Karahyk (Elbistan) Stele, Anatolia and its Neighbours. Studies in Honor of Nimet zg (Ed.) M. J. Mellink, E. Porada ve T. zg, Ankara, Trk Tarih Kurumu, 273-279. Hawkins, J. D. (1995), The Hieroglyphic Inscription of the Sacred Pool Complex of Hattusha (Sdburg). Studien zu den Boazky-Texten, Beiheft 3, Wiesbaden, Harrasowitz. Hawkins, J. D. (1998), Home to the Thousand Gods of Hatti, Capital Cities. Urban Planning and Spiritual Dimensions. Proceedings of the Symposium Held on May 27.-29. 1996, Jerusalem (Ed.) J. G. Westenholz, Jerusalem, Bible Lands Museum Jerusalem, 65-82. Heinrich, E. (1982), Die Tempel und Heiligtmer im alten Mesopotamien. Typologie, Morphologie und Geschichte, Denkmler Antiker Architektur 14, Berlin, Gruyter. Hermann, W. (1979), Jahwes Triumph ber Mot, Ugarit Forschungen, 11: 371-377. Hooke, S. H. (1981), Middle Eastern Mythology. Penguin Books, Reprint, Middlesex, Watson and Viney, 1963. Houwnik Ten Cate, P. H. J. (1986), Brief Comments on the Hittite Calendar: The Outline of the AN.TAH.UM Festival, Kaniuwar. A Tribute to Hans G. Gterbock on his Seventy-Fifth Birthday, May 27, 1983 (Ed.) H. A. Hoffner Jr. ve G. M. Beckman, Chicago: The University of Chicago Press, 95-110. Houwnik Ten Cate, P. H. J. (1988), Brief Comments on the Hittite Cult Calendar. The Main Recension of the Outline of the nuntarriyaha Festival, Especially Days 8-12 and 15'-22', Documentum Asiae Minoris Antiquae. Festschrift fr Heinrich Otten, zum 75. Geburtstag (Ed.) E. Neu ve C. Rster, Wiesbaden, Harrasowitz, 167-194. Klengel, H. (1989), Kulturgeschichte des alten Vorderasien. Verffentlichungen des Zentralinstituts fr Alte Geschichte und Archologie der Akademie der Wissenschaften 18, Berlin, Akademie Verlag. al-Khalesi, Y. (1977), "The b t kispim in Mesopotamian Architecture: Studies of Form and Structure", Mesopotamia, 12: 53-81. Koch, K. (1979), Zur Entstehung der Ba'al-Verehrung, Ugarit Forschungen, 11: 465-475. Kcher, F. (1952), Ein mittelassyrisches Ritualfragment zum Neujahrsfest, Zeitschrift der Assyriologie, 50: 192-202. Kohlmeyer, K. (1983), Felsbilder der hethitischen Grossreichszeit, Acta Praehistorica et Archaeologica, 15: 7-154. Korfmann, M. (1998), Troia-Ausgrabungen 1997 mit einem topographischen Plan zu 'Troia und Unterstadt', Studia Troica, 8: 1-70. Kramer, S. N. (1973), Myths and Epics From Mesopotamia, The Ancient Near East I (Ed.) J. B. Pritchard, Princeton, Princeton University Press, 28-86. Khne, C. (1993), Voropfer im alten Anatolien, Religionsgeschichtliche Beziehungen zwischen Kleinasien, Nordsyrien und dem Alten Testament. Internationales Symposion, Hamburg 17.-21. Mrz 1990. Orbis Biblicus et
62

kse, Eski nasyadan Gnmze Yeni Yl Bayramlar

Orientalis 129 (Ed.) B. Janowski, K. Koch ve G. Wilhelm, Gttingen, Vandenhoeck and Ruprecht, Universittsverlag Freiburg, 225-283. Labat, R. (1963), Manuel d'pigraphie Akkadienne, Paris, Imprimerie Nationale. Macqueen, J. G. (1959), Hattian Mythology and Hittite Monarchy, Anatolian Studies, 9: 171-188. Montet, P. (1975), Das Alte gypten von der Vorgeschichte bis zu Alexander D. Gr, Essen, Magnus. Moortgat, A. (1949), Tammuz. Der Unsterblichkeitsglaube in der altvorderasiatischen Bildkunst, Berlin, Gruyter. Mller-Karpe, A. (1996), Kuakl: Ausgrabungen in einer Hethitischen Stadt, Antike Welt, 1996/4: 305-312. Nakamura, M. (2002), Das hethitische nuntarriyaha-Fest. Uitgaven van het Nederlands Historisch-Archaeologisch Instituut te Istanbul 94, Leiden, Nederlands Instituut voor het Nabije Oosten. Neve, P. (1969/1970), Eine Hethitische Quellgrotte in Boazky, Istanbuler Mitteilungen, 19/20: 97-107. Neve, P. (1971), Regenkult-Anlagen in Boazky-Hattua. Ein Deutungsversuch, Istanbuler Mitteilungen Beiheft 5, Tbingen, Wasmuth. Oberhuber, K. (1972), Die Kultur des Alten Orients, Frankfurt/Main, Athenaion. Ouz, B. (1980), Trkiye Halknn Kltr Kkenleri. Teknikleri, Messeseleri, nan ve detleri II: Tarm, Hayvanclk, Meteoroloji. Blm I: nanlar, stanbul, Dou-Bat Yaynlar. Otten, H. (1976-1980), KASKAL.KUR, Reallexikon der Assyriologie, V: 463-464. kse, A. T. (baskda), Open-Air Sanctuaries of the Hittites, Insights into Hittite Historya and Archaeology, Special Issue for Ancient West and East (Ed.) H. Genz ve D. P. Mielke. zenir, S. (2001), Eflatunpnar Hitit Kutsal Ant-Havuz 1998 Yl almalar, Akten des IV. International Kongresses fr Hethitologie. Studien zu den BoazkyTexten 45 (Ed.) G. Wilhelm, Wiesbaden, Harrasowitz, 532-540. Pallis, S. A. (1926), The Babylonian Aktu Festival. Det Kgl. Danske Videnskabernes Selskab. Historish-filologiske Meddelelser 12.1. Kopenhagen, Hof-Boghandel. Papke, W. (1989), Die Sterne von Babylon. Die Geheime Botschaft des Gilgameschnach 4000 Jahren entschlsselt, Regensburg, Lbbe. Pongratz-Leisten, B. (1999), Neujahr(sfest) nach Akkadischen Quellen, Reallexikon der Assyriologie, 9: 294-298. Pope, M. H. ve W. Rllig (1965), Syrien. Die Mythologie der Ugariter und Phnizier, Gtter und Mythen im Vorderen Orient. Wrterbuch der Mythologie I (Ed.) H. W. Haussig, Stuttgart: Klett, 217-312. Pope, M. H. ve J. H. Tigay (1971), A Description of Baal Ugarit Forschungen, 3: 117-130. Postgate, J. N. (1974), The bit akiti in Assyrian Nabu Temples, Sumer, 30: 51-74.

63

bilig, K / 2006, say 36

Raven, M. J. (1982), Corn Mummies, Oudheidkundige Mededelingen uit het Rijksmuseum van Oudheden te Leiden, 63: 7-36. Robertson, N. (1996), The Ancient Mother of the Gods. A Missing Chapter in the History of Greek Religion, Cybele, Attis and Related Cults. Essays in Memory of M. J. Vermaseren. Religions in the Graeco-Roman World 131 (Ed.) E. N. Lane, Leiden, Brill, 239-304. Sallaberger, W. (1999), Neujahr(sfest) nach sumerischen Quellen, Reallexikon der Assyriologie, 9: 291-294. Schaeffer, C. F. A. (1939), The Cuneiform Texts of Ras Shamra-Ugarit, Schweich Lectures, London, Milford and Oxford University Press. Schirmer, W. (2002), Stadt, Palast, Tempel. Charakteristika hethitischer Architektur im 2. und 1. Jahrtausend v. Chr, Die Hethiter und Ihr Reich. Das Volk der 1000 Gtter, Stuttgart, Wissenschaftliche Buchgesellschaft, 204-217. Schmckel, H. (1938), Dagan, Reallexikon der Assyriologie, 2: 99-101. Seeher, J. (2001), Die Ausgrabungen in Boazky-Hattua 2000, Archologischer Anzeiger, 2001: 334-362. Segal, J. B. (1970), Edessa. 'The Blessed City', Oxford, The Clarendon Press. Showerman, G. (1969), The Great Mother of the Gods, Chicago, Argonaut. von Soden, W. (1965), Akkadisches Handwrterbuch, 1-3, Wiesbaden, Harrasowitz. Steiner, G. (1957-1971), Getreide nach hethitischen Texten, Reallexikon der Assyriologie, 3: 311-315. Trk, H. (2002), Nusayrilik (Arap Alevilii) ve Nusayrilerde Hzr nanc, topya Yaynlar 67. Ankara, topya Yaynevi. Wegner, I. (1978), Regenzauber im Hatti-Land, Ugarit Forschungen, 10: 403-409. Wiggins, S. A. (2000), The Weather under Baal: Meteorology in KTU 1.1-6, Ugarit Forschungen, 33: 577-598. Wilhelm, G. (1997), Keilschrifttexte aus Gebude A. Kuakl-Sarissa I/1, Rahden/Westfalen, Leidorf. Yrkn, Y. Z. (1998), Anadolu'da Alevler ve Tahtaclar, Kltr Bakanl Yaynlar 2104, Ankara, Trk Tarih Kurumu. Zimmer, D. H. (1926), Babylonische Neujahrsfest, Der Alte Orient, 25/3: 3-28.

64

kse, Eski nasyadan Gnmze Yeni Yl Bayramlar

Tablolar
Suriye Hava Tanrs Dagn Telipinu Nerik Hava Tanrs Hava Tanrs Teup Hayvanlar Tanrs LAMMA Bitki Tanras hara Bitki Tanras Atar Pnar Tanras ala Hatepuna/Hatepinu Tassuwai Ana Tanra Arinna Gne Tanras Wuruenu Hepat Ana Tanra Kubaba Irmak Tanras Bal ha Hab r tum Yer alt Su Tanrs Atart

Hitit

Alalah Emar Ugarit

Tablo 1: Tanr iftleri Mitolojik yk ldrlen Tanr Blge Msr Suriye Sumer Assur-Arami Fenike Frig Eski Yunan Roma Blge Karlan Tanra Suriye Eski Yunan Roma Blge Anadolu (Hitit) Blge Tanr Mcadelesi Anadolu (HititHurri) Roma Bereket Tanrs Osiris Baal DUMUZI Tammuz Adon/Eshmun Attis Adonis/Kore Bacchus Bitki Tanras Sava Tanras Isis Anat INANNA tar Atarte Kybele Aphrodite Venus Kurtarc Tanr(a) Yer alt Tanrs Seth Mt ERE.KI.GAL Erekigal Hakem Tanr Thot El EN.AN.KI Ea

Yeraltna inen Tanr

Hades Orkus Yer alt Tanrs Jam Hades/Pluton Orkus

Zeus Zeus Hakem Tanr Zeus Zeus

Kaybolan Tanr

Atarte Baal Core Demeter Persephone Ceres/Cerere Kaybolan Tanr Bereket Tanrs Telipinu Nerik Hava Tanrs Tahl Tanrs/Ejder Kumarbi lluyanka Kronos Hava Tanrs Teop Zeus

Tablo 2: Mevsim Dnglerini Simgeleyen Tanrlar

65

bilig, K / 2006, say 36

Sumer .KI.TI (Labat 1963: 334) .KI.TI (Labat 1963: 324, 334) .KI.TINEDIN (Labat 1963: 324, 334, 597, 168)

AkkadAssur aktu, akt seri (Gelb v.d. 1964: 267) bt Aktu (Gelb v.d. 1964: 267) bt akti a sri (Gelb v.d. 1964: 269)

Suriye-Anadolu

E. YunanRoma

Ortaa ve Sonras Nevruz Hdrellez Hagia Yorgi/St. Georges Paskalya Ida Isa

zukru. AN.TAH.UM EZENpurulliia

Lavatio Cybele

Tablo 3: Yeni Yl ve Bahar Bayramlar Sumerce KASKAL (Labat 1963: 166) KASKAL.A (Labat 1963: 166, 366) KASKAL.KUR (Labat 1963: 166, 366) d KASKAL.KUR (Hawkins 1993, 274-275, 277) TL (Labat 1963: 511) Akkadca harrnu (Gelb v.d. 1956: 106) harrn mm (Gelb v.d. 1956: 106) harrn mtim (Gelb v.d. 1956: 106) Anadolu Dilleri Yunanca Anlam Yol Su Yolu Kara Yolu yer altna yapay giri btru (Gelb v.d. 1965: 335), hirtu (Gelb v.d. 1956: 198), kalakku (Civil v.d. 1971: 62) maql (Civil v.d. 1977: 251) tkultu (von Soden 1965: 1309) bothros Hattice luli(Wegner 1978: 406), Hittitce hatear (Friedrich 1952: 65), Hurrice dapi (Haas ve Wilhelm 1974: 177, 305) Hittitce anezzi (Friedrich 1952: 181) ukur, delik, kuyu, maara

GIBL (Labat 1963: 548) KI.KA.GAR (Labat 1963: 461, 214, 597)

Tts Klt Yemei

Tablo 4: Kutsal Mekanlara ve Sunulara likin Terimler

66

New Year Feasts, Fertility and Rain Making Ceremonies since the Early Near East"
Assoc. Prof. Dr. A. Tuba KSE*
Abstract: Water resources are associated with fertility of fields for farming communities. The seasonal cycle of the nature and the sproading and harvesting of vegetation depending on water resources developed a religious conception in the Ancient Near East. Mythological stories and several ritual practices on this concept can be followed by archaeological evidence and interpreted by written sources. Temples and open-air sanctuaries related to fertility-cult were placed close to natural water sources like rivers and springs, or a well was dug near temples. The rebirth of nature in Spring and harvest in Autumn were celebrated in these sanctuaries with offerings to the gods. The combination of grain with water symbolised the rebirth of nature and the seeding of the fields. Pools and basins were used for rain-making ceremonies and offerings were put into pits or poured into springs, since these were believed to be entrances to the netherworld, moreover, incense was used to invite gods and souls to take part in ritual meals. These rituals were practiced in the Near East through ages and some traditions reached the modern times. Keywords: Fertility Cult, Water Cult, Vegetation Cult, New Year

Hacettepe University, Faculty of Letters / ANKARA okse@hacettepe.edu.tr

bilig Winter / 2006 Number 36: 47-68 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

,
.
: . . . . . . . , , , . . : , , ,

, , -

okse@hacettepe.edu.tr

bilig Zima 2006 vpusk: 36: 47-68 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Bamsz Denetim Firmalar Bak Asyla Trkiye Bamsz D Denetim Sisteminin Deerlendirilmesi
Ara.Gr.Adnan DNMEZ Prof. Dr. Ayten ERSOY

zet: Bu aratrmann amac, Sermaye Piyasas Kurulu tarafndan bamsz denetim yapmakla grevlendirilmi bamsz denetim firmalar bak asyla Trkiyede ki bamsz d denetim sisteminin deerlendirilmesidir. Aratrmann rneklemini Sermaye Piyasas Kurulunun bamsz d denetim yapma yetkisi verdii 78 bamsz denetim firmas oluturmaktadr. alma anket araclyla yrtlm ve elde edilen veriler SPSS paket program yardmyla analize tabi tutulmutur. Aratrma sonularna gre anketimize katlan denetim firmalarnn byk bir ounluunun lkemizde bamsz d denetime ilikin yaplan dzenlemelerin yetersiz olduu dncesinde olduklar ortaya kmtr. Yine firmalarn byk bir ounluunun lkemizde bamsz denetim alannda en etkili alan rgt olarak Sermaye Piyasas Kurulunu grdkleri saptanmtr. Firmalarn denetim srecinde karlatklar sorunlarn en nemlileri ise mevzuat karmaas, denetime ilikin dzenlemelerin yetersizlii ve denetlenen iletmelerin Uluslararas Muhasebe Standartlarn uygulamamas olarak tespit edilmitir. Anahtar Kelimeler: Bamsz D Denetim, Bamsz D Denetim Standartlar, Trkiyede Bamsz D Denetim.

1.Giri Gnmzde ekonomik ve sosyal alanda hzl deiimler, iletmelerin faaliyet alanlarnn genilemesine ve karmaklamasna neden olmaktadr. letmelerin byk lekli hale gelmeye balamas ve faaliyetlerinde meydana gelen karmaklk beraberinde iletmelerin muhasebe sistemlerinin de karmaklamasna neden olmaktadr. Muhasebe verilerinde meydana gelen bu karmaklk iletmenin finansal tablolarna ve muhasebe bilgilerine olan gvenilirlik derecesini olumsuz ynde etkilemektedir. letmelerin gelien ve deiimi gerektiren ekonomik koullar nedeniyle giderek bymesi beraberinde doru ve gvenilir bilgilere olan ihtiyac da arttrmaktadr. Bu ihtiyacn artmas bamsz d denetim uygulamalarnn da daha fazla nem kazanmasna neden olmutur.

Akdeniz niversitesi, ..B.F. letme Blm / ANTALYA adonmez@akdeniz.edu.tr aytenersoy@akdeniz.edu.tr

bilig K / 2006 say 36: 69-91 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, K / 2006, say 36

Gnmzde iletmeler iin ok byk bir gereksinim haline gelen bamsz d denetim faaliyetlerine ilikin olarak lkemizde ok yakn tarihlere kadar yasal bir dzenleme yok iken 1987 ylndan itibaren eitli yasal dzenlemelerin yaplmaya balandn gryoruz. lkemizde dzenlemelerin yasalar aracl ile yaplmas, gelimi lkelerdeki gibi denetime ilikin dzenlemeleri gerekletirecek bir meslek rgtnn olmay lkemizde bamsz d denetimin geliimini olumsuz olarak etkilemektedir. Bu almada ncelikle bamsz d denetime ilikin bir takm tanmlamalara ve bamsz d denetimin lkemizdeki geliimine yer verildikten sonra, lkemizde yer alan bamsz d denetim standartlarnn genel kabul grm denetim standartlaryla ne derece uyumlu olduu, bamsz d denetim srecinin lkemizde nasl iledii ve uygulamada ne tr sorunlarla karlaldnn uygulamaclarn bak asyla ortaya konmas amacyla Sermaye Piyasas Kurulu tarafndan bamsz d denetim yetkisi verilmi bamsz d denetim kurulularna yaplan anket almasnn bulgularna ve bu bulgularn deerlendirilmesine yer verilecektir.

2. Bamsz D Denetim ve Bamsz D Denetim Standartlar 2.1 Bamsz D Denetim Ekonomik yaamn giderek karmaklaan bir hal almas gvenilir ve tarafsz bilgi ihtiyacn da beraberinde getirmitir. Karmaklaan bu ekonomik yap kullanclara sunulan bilgilerin tarafsz, doru ve gvenilir olma olasln da azaltmaktadr. Bu bilgilerden yararlanarak karar alacak olanlar yararlandklar bilgileri asl kaynandan inceleme olanana sahip olmadklar iin bakalar tarafndan hazrlanan bu bilgilerin tarafsz ve doru bir ekilde hazrlandna gvenmek zorundadrlar (Kepeki, 2000, s.1). Finansal tablolarda aklanan bilgilerin yeterince gvenilir olmamas bu bilgilerden yararlanacak olan nc kiileri veya karar alclar bu konuda bir takm nlemler almaya zorlamaktadr. Finansal tablolardaki bilgilerden hareketle nemli kararlar alabilecek karar alclar kullanaca bilginin yeterince gvenilir olup olmadn aratrma ihtiyac duyar (Gredin, 1998, s.4). Ancak bu aratrmann yaplabilmesi iin bu bilgilerden yararlanacak olan herkesin zel bilgi ve tecrbeye sahip olmas gerekir (Grbz, 1995, s.28). Bu nitelikler ise uzun ylar sren eitim ve tecrbe ile elde edilebilir ve sz edilen karar vericilerin hepsinin de bu niteliklere sahip olmas mmkn olmayabilir. Bu bilgilerin doruluunun ve tarafszlnn saptanmas konusunda en yaygn ve genel yntem ise bu bilgilerin bamsz ve gvenilir bir kii tarafndan denetlenmesidir (Gredin, 1998, s.4). nk bamsz denetiler tarafndan, denetim standartlarna uygun bir ekilde hazrlanarak doruluu ve gvenilirlii ortaya konan bilgilerin gvenilirlik dereceleri de o lde yksek olacaktr.
70

Dnmez ve Ersoy, Bamsz Denetim Firmalar Bak Asyla Trkiye

Bamsz d denetim; denetlenen kurulua ait finansal tablolarn, bamsz bir deneti tarafndan tarafsz bir ekilde, kant toplama ve deerlendirme yntemleri ile denetim standartlarna uyularak, daha nceden saptanm olan ilke ve kurallara uygunluu andan incelenmesi sonucu ulalan grlerin iletme ilgililerine ve kullanclara iletilmesi eklinde tanmlanabilir (Bayaztl, 1991, s.9). Sermaye Piyasas Kurulu ise bamsz d denetimi ortaklklarn ve yardmc kurulularn hesap ve ilemlerini bamsz denetleme kurulularnca grevlendirilen yetkili denetleme elemanlar tarafndan bu kurulular adna denetleme ilke, esas ve standartlarna gre incelenmesi ve bu inceleme sonularna dayanlarak, dzenlenmi mali tablolarn 2499 sayl Kanun (Sermaye Piyasas Kanunu) erevesinde gerei yanstp yanstmadnn tespiti ve rapora balanmasdr eklinde tanmlamtr (Sermaye Piyasasnda BDD Hakknda Ynetmelik, m. 5).

2.2 Bamsz D Denetim Standartlar Bamsz d denetimin almalarnn doru ve gvenilir olabilmesi iin belli bir kalitede ve seviyede yrtlmesi gerekmektedir. Belirli nitelikleri tamayan bir denetim almas ve bunun sonucunda hazrlanan denetim raporlar, hibir yarar salayamamaktadr ve karar vericilerin yanlmasna, denetinin sorumlu duruma dmesine neden olmaktadr (Grbz, 1995: 34). Bu nedenle bamsz denetim gerekletiren her meslek yesinin, kamunun beklentisi dorultusunda, gerekli dikkat ve zeni gstererek kaliteli bir denetim yaplmas beklentisini karlamas gerekmektedir.
Bamsz d denetim almalarnn kaliteli ve gvenilir olmas ancak baz kstaslarn gelitirilmesiyle salanabilir. Gelitirilecek olan bu kstaslarn tarafszl salamas amacyla, yasalarca ya da meslek kurulularnca belirlenmi yada uygulamada genel kabul grm olmalar zorunludur (Grbz, 1995: 34). letmelerin bamsz denetimi iin belirlenmi ve denetilerin almalar esnasnda uymak zorunda olduklar ve uluslararas alanda genel kabul grm bu temel kurallara genel kabul grm denetim standartlar denilmektedir (Erdoan, 1994: 6). Genel kabul grm denetim standartlar; bir denetide bulunmas gereken mesleki zellikleri, denetim srecinde yaplmas gereken faaliyetleri, denetim raporunun yazm aamasnda uyulmas gereken kurallar genel hatlaryla belirlemektedir (Kavut, 2000: 9). Dier bir deile, bu standartlar, denetim faaliyetleri srasnda denetilerin uymas gereken asgari kurallardan olumaktadr. Aada, genel kabul grm denetim standartlar, AB Sekizinci Ynergesi kapsamnda yer alan denetim standartlar ve uluslararas denetim standartlar almamzn esas konusu olmamas nedeniyle ayrntya girmeden ksaca zetlenecektir. Denetim standartlar ilk olarak Amerikan Sertifikal Muhasebeciler Kurumu (American Institute of Chartered Public Accountant: AICPA) tarafndan 1947
71

bilig, K / 2006, say 36

ylnda Genel Kabul Grm Denetim Standartlar olarak yaynlanmtr ve bu standartlar bir ok lke tarafndan da benimsenmitir (Arens ve Loebbecke, 2000: 29). Bu standartlar 1972 ylndan sonra Denetim Standartlar Komitesi (Auditing Standarts of Board) tarafndan gzden geirilerek SAS (Statement on Auditing Standarts- Denetim Standartlar Aklamalar) ad altnda tekrar yaynlanmaya balamtr (Carmichael, 1989: 15). Bunlar 1947 ylnda yaynlanan standartlarn bir yorumudur ve denetim uygulama tekniklerinde deiiklikler olmasna ramen bu standartlar ok az deiiklie urayarak gnmze kadar gelebilmitir. 1981 ylnda yine AICPA tarafndan yaynlanan Mesleki Davran KurallarMesleki Ahlak Yasas (Code of Professional Ethics) genel kabul grm denetim standartlarna uymay zorunlu klmtr (AICPA, Code of Professional Ethics, Rule 2002). Mesleki davran kurallar, denetilerin uymas gereken davran kurallarn dzenlemektedir. Mesleki davran kurallar ve denetim standartlar baz durumlarda ayn konular kapsarken denetim standartlar daha ok genel kurallar nitelii tamaktadr (Bayaztl, 1991: 76). Mesleki davran kurallar ise daha ok davranlarn nasl olmas gerektiini belirler ve kavram olarak denetim standartlarndan daha kapsaml olduu sylenebilir. AICPA tarafndan yaynlanan ve finansal tablolarn denetimi srasnda denetilere yol gsteren denetim standartlar grup altnda on standarttan olumaktadr (Arens ve Loebbecke, 2000: 29): (1) Genel Standartlar (Mesleki Eitim ve Yeterlilik Standard, Bamszlk Standard, Mesleki zen ve Titizlik Standard), (2) alma Alan Standartlar (Planlama ve Gzetim Standard, Kontrol Sistemi Hakknda Bilgi Edinme Standard, Kant Toplama Standard), (3) Raporlama Standartlar (Genel Kabul Grm Muhasebe lkelerine Uygunluk, Genel Kabul Grm Muhasebe lkelerinin Devamll, Finansal Tablolardaki Aklamalarn Yeterlilii, Gr Bildirme) olmak zere. Avrupa Birlii asndan uyulmas zorunlu denetim standartlar, 10 Nisan 1984 ylnda yaynlanan Sekizinci Ynerge ile belirlenmitir. Bu ynergenin amac; yasal deneti olarak alan kiilerin gereksinimlerinin karlanmas (Combarros, 2000: 649) ve Avrupa Birliine ye lkelerde denetime ilikin dzenlemelerin uyumunun salanmasdr (Baker ve di., 2001: 764). Bu ynerge ile; denetilerin sorumluluklar, eitimi, mesleki uzmanln gereklilikleri ve denetimde bamszlk kavramlarna aklk getirilmitir. Denetim standartlarn tam olarak dzenlenmese de, ye lkelerde standartlarn oluumuna yol gsterici bir nitelik tamaktadr. Uluslararas denetim standartlarnn ilki ise, Uluslararas Muhasebeciler Federasyonuna (IFAC-Internatioanal Federation of Accountants) bal olarak alan ve 2002 ylnn ortalarnda Uluslararas Denetim ve Gvenlik Stan72

Dnmez ve Ersoy, Bamsz Denetim Firmalar Bak Asyla Trkiye

dartlar Kurulu (International Auditing and Assurance Standards BoardIAASB) olarak yeniden adlandrlan Uluslararas Denetim Uygulamalar Komitesi (IAPC-International Auditing Practices Committee) tarafndan 1991 ylnda yaynlanmtr (www.icaew.co.uk/library/index.cfm). 1994 ylnda ise standartlar tamamlanm ve bir set halinde kodlaryla birlikte yaynlanmtr (Roussey, 1999: 15). Uluslararas denetim standartlar ierii itibariyle, denetimin balangcndan itibaren sonuna kadar btn aamalar ayrntl olarak ele almaktadr (Handbook of International Auditing, Assurence, and Ethics Pronouncements, 2004).

3. Trkiyede Bamsz D Denetimin Geliimi ve Denetim Standartlar 3.1 Trkiyede Bamsz D Denetim: lkemizde bamsz d denetimin yaplmasna ilikin zorunluluk ilk defa 1987 ylnda bankalarn denetimi ile getirilmitir. Bu gelimelerin paralelinde T.C. Merkez Bankas 24 Aralk 1987 tarihinde bamsz denetim kurulularnca yaplacak banka denetimlerinin esaslarn aklayan Bamsz Denetim Hakknda Teblii yaynlamtr (Akgl, 2000: 5). Bankalarn denetiminden sonra Sermaye Piyasas Kuruluna bal ortaklklarn zorunlu denetiminin bunu izledii grlmektedir.
Sermaye Piyasas Kurulu 13 Aralk 1987 tarihinde kendine tabii ortaklklarn denetimini dzenlemek amacyla Sermaye Piyasasnda Bamsz D Denetim hakknda Ynetmeliki yaynlamtr. Bu ynetmelie bal olarak Bamsz Denetim Kurulular oluturulmutur. Sermaye Piyasas Kurulu daha sonra; 18 Haziran 1988 tarihinde Seri:X, No:3 Teblii ile bamsz denetim kurulular ve denetilere ilikin genel esaslar, Seri:X, No:4 Teblii ile de denetimin nasl yaplaca, raporlamann ilke ve kurallarn belirlemitir ( Seri:X, No:3 Teblii Seri:X, No:16 Tebliinin yaynlanmas ile yrrlkten kaldrlmtr). Sermaye Piyasas Kurulu 4 Mart 1996da Seri:X, No:16 sayl teblii yaynlamtr. Bu Teblide ama; 2499 sayl Sermaye Piyasas Kanununun 16, 22/d ve 22/e maddeleri uyarnca sermaye piyasasnda bamsz denetime ilikin ilke ve kurallar belirlemektir (Sermaye Piyasas Kanunu, Seri:X, No:16 Teblii). Sermaye piyasas bu tebli dnda denetime ilikin olarak, Seri X, No:12 sayl Srekli ve Snrl Denetime Tabiyet Teblii, Seri:X, No:7 sayl zel Denetime Tabiyet Teblii ve Seri:X, No:15 sayl Denetim Kurulular Liste Tebliini yaynlamtr (Kkszen ve Sayar, 2002: 50). Sermaye Piyasas Kurulu son zamanlarda yaanan denetim skandallar sonucu bunlarn nne gemek amac ile karlan Sarbanes-Oxley Yasas paralelinde son olarak, Deneti Bamszlnn Salanmasna likin Seri:X, No:19 sayl Teblii (02.11.2002) yaynlamtr. Bu tebli ile Seri:X, No:16 sayl Tebliin baz maddelerine eklemeler yaplm, bazlarnda ise deiiklie gidilmitir.
73

bilig, K / 2006, say 36

lkemizde denetim alanndaki nemli gelimelerden biri de 13 Haziran 1989 tarihinde yaynlanan 3568 sayl Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Mavir ve Yeminli Mali Mavirlik Kanunu ile bunu izleyen ynetmelik ve teblilerdir (Akgl, 2000: 5). 3568 sayl Kanun, bamsz d denetimi tam anlamyla dzenlememekle birlikte bamsz denetilerin serbest muhasebeci mali mavir veya yeminli mali mavir olmas zorunluluu bulunduundan bu kanununda bamsz denetimle i ie girdii grlmektedir. 3.2 Trkiyede Bamsz D Denetim Standartlarnn Durumu: lkemizde, denetleme ilke ve kurallar ilk kez Sermaye Piyasas Kurulunun 1988 ylnda yaynlad tebliler ile yasal bir nitelik kazanmtr. Bu kurallar, Sermaye Piyasas Mevzuatna tabi olan kurulularda yaplan denetimin sermaye piyasas mevzuat ynnden geerliliini salamak iin kabul edilmitir. Sermaye piyasasnda bamsz denetime ilikin ilke ve kurallara byk lde Seri X, No:16 sayl Teblide yer verilmitir (Kkszen ve Sayar, 2002: 51). 1 Haziran 1989 tarihinde kabul edilen 3568 sayl SMM, SMMM ve YMMlik Kanununun 50. maddesi uyarnca hazrlanan Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Mavir ve Yeminli Mali Mavirlerin alma Usul ve Esaslar Hakknda Ynetmelik hkmlerinde de denetim standartlarna yer verildii grlmektedir. Ancak burada yer alan standartlarn, genel kabul grm denetim standartlar dzeyinde olmad grlm ve TRMOB tarafndan genel kabul grm denetim standartlarna uyumlu bamsz denetim standartlarnn oluturulmas almalarna balanmtr (Aksoy, 2001: 63). Muhasebe ve denetim standartlarnn oluturulmas grevi daha sonra TRMOB tarafndan 9 ubat 1994 tarihinde kurulan Trkiye Muhasebe ve Denetim Standartlar Kuruluna (TMUDESK) verilmitir. Trkiye Muhasebe ve Denetim Standartlar Kurulu (TMUDESK), denetlenmi finansal tablolarn ihtiyaca uygun, gerek, gvenilir, dengeli, karlatrlabilir ve anlalabilir nitelikte olmalar iin ulusal muhasebe ilkelerinin gelimesi ve benimsenmesini salayacak ve kamu yarar iin uygulanacak ulusal muhasebe standartlar ile muhasebe meslek mensuplarnn, denetim faaliyetlerini disiplinli yrtebilmeleri iin ulusal denetim standartlarn saptamak ve yaynlamak zere Trkiye Serbest Muhasebeci Mali Mavirler ve Yeminli Mali Mavirler Odalar Birlii (TRMOB) tarafndan kurulmutur (turmob.org.tr-TMUDESK Ynergesi). Ancak, TMUDESKin bu muhasebe standartlar oluturma grevi, 15.12.1999 tarih ve 4487 sayl Kanunun 27. maddesinde yaplan deiiklikle yeni kurulan Trkiye Muhasebe Standartlar Kurulu'na verilmitir. u anda bu Kurul, muhasebe alanndaki standartlarn karlmasna ynelik almalarnda belli bir aama kaydetmesine karn, denetim alannda herhangi bir standart yaynlamamtr.

74

Dnmez ve Ersoy, Bamsz Denetim Firmalar Bak Asyla Trkiye

Sermaye Piyasas Kurulu ve 3568 sayl Kanunda denetime ilikin standartlar incelendii zaman Sermaye Piyasas Kurulunun dzenlemelerinde yer alan standartlarn byk lde genel kabul grm denetim standartlar paralelinde olduu grlmektedir. 3568 sayl Kanunda yer alan aklamalarn ise bu konuda ok yetersiz kald grlmektedir (Kavut, 1999: 9-28; Dnmez, 2002: 56-98). Yukardaki aklamalar paralelinde almann bundan sonraki blmnde, lkemizdeki denetim firmalarnn uygulamalarnda hangi denetim standartlarndan yararlandklarn, lkemizdeki bamsz d denetime ilikin dzenlemelerin bamsz d denetim faaliyetlerinin tam ve eksiksiz olarak gerekletirilmesi iin yeterli olup olmad konusundaki dncelerini, lkemizde hangi rgtlenmenin denetime ilikin olarak daha etkili altn, denetim firmalarnn karlat sorunlarn hangilerinin daha nemli olduunu saptamak amacyla Sermaye Piyasas Kurulu tarafndan bamsz denetim yapma yetkisi verilen denetim firmalarna yaplan anket almasnn bulgularna ve bulgularn yorumlanmasna yer verilecektir.

4. Bamsz Denetim Firmalar Bak Ayla Trkiye Bamsz D Denetim Sisteminin Deerlendirilmesine likin Bir Aratrma 4.1 Aratrmann Amac ve nemi: Aratrmann amac; gnmz ekonomik koullarnda iletmeler iin kanlmaz bir ihtiya haline gelen bamsz d denetimin lkemizde nasl yrtldn, hangi rgtlenmenin bu konuda daha etkili olduu, denetim srasnda hangi standartlarn l olarak alndn ve lkemizdeki standartlarn denetim iin yeterli olup olmadn, uygulamada karlalan sorunlarn denetim firmalar iin ne derece nemli olduunu ve lkemizdeki dzenlemelerin uluslararas dzenlemelerle uyumu konusunda meslek mensuplarnn ne dndklerini ortaya koymaktr.
Ekonomik koullarn her geen gn deimesi, i dnyasnda hzla artan rekabet ve lkemizde uluslararas dzeyde faaliyet gsteren iletmelerin saysnn giderek artmas ve bunlarn gerek lke snrlar iinden gerekse lke snrlar dndan kaynak bulma ihtiyacnn artmas bamsz d denetim faaliyetinin kanlmaz bir gereksinim olmasna neden olmutur. nk iletmelerin, kaynak talebinde bulunduklar iletmelerin kendilerinden talep ettii finansal durumlar ve muhasebe verilerine ilikin bilgileri tam, doru ve gvenilir olarak sunmalar gereklidir. Bu gvenilirliin gnmz koullarnda salanmas da ancak bamsz d denetim faaliyeti ile mmkn olmaktadr. 4.2 Aratrmann Kapsam ve Yntemi: Aratrmamz durum saptamaya ynelik tanmlayc bir aratrmadr. Aratrmamzda yukarda belirtilen

75

bilig, K / 2006, say 36

amalara ulaabilmek iin veri toplama arac olarak anket yntemi kullanlmtr. Aratrmann ana ktlesini Sermaye Piyasas Kurulunun bamsz d denetimle yetkilendirdii 78 tane Bamsz D Denetim ve Yeminli Mali Mavirlik Firmas oluturmaktadr. Bu firmalarn tamamna ulalmaya allm ancak 28 tane firma kendilerine anket gnderilmesini istememitir. Bu nedenle geriye kalan 50 firmaya faks ve e-mail yoluyla anketler gnderilmitir. Anketlerden 25 tanesi geri gelmi olup geri dn oran %50dir. Anket gnderilen dier 25 firma ise zaman kst ve ankette yer alan sorulara ilikin bilgilerin firma dna szdrlmamas gerektiini sebep gstererek ankete cevap vermemilerdir. Aratrma ankete yant veren 25 firmaya ilikin verilerin toplanmas, analizi ve zmlenmesine dayanmaktadr. Anketi cevaplandran firmalardan elde edilen verilerin SPSS paket program yardmyla analiz edilerek yorumlanmasyla aratrma sonularna ulalmtr.

4.3 Aratrmada Elde Edilen Bulgularn Deerlendirilmesi 4.3.1 Anket Formunu Cevaplandran Deneti ve Denetim Firmalarna likin zellikler Denetilerin Mezun Olduklar Blm: Aratrmamza katlan denetilerin mezun olduklar blmlere ilikin aadaki bilgiler elde edilmitir.
Tablo 1- Denetilerin Mezun Olduklar Blm

Mezun olunan Blmler ktisat letme Maliye Kamu Ynetimi alma Ekonomisi Toplam

SAYI 9 10 4 1 1 25

YZDE %36,0 %40,0 %16,0 %4,0 %4,0 %100,0

Anketi Cevaplandranlarn Firmalarda stlendikleri Grevler: Anketi cevaplandran denetilerin firmalarda stelendikleri grevlere ilikin aadaki bilgiler elde edilmitir.

76

Dnmez ve Ersoy, Bamsz Denetim Firmalar Bak Asyla Trkiye

Tablo 2- Denetilerin Firmadaki Grevleri

GREVLER Sorumlu Ortak Badeneti Deneti Denetim Mdr Ynetim Kurulu Bakan Kdemli Deneti Yeminli Mali Mavir Partner Deneti Yardmcs Toplam

SAYI 6 6 2 3 2 3 2 1 25

YZDE %24,0 %24,0 %8,0 %12,0 %8,0 %12,0 %8,0 %4,0 %100,0

Denetilerin Meslekte altklar Sre:Aratrmamza katlan denetilerin ne kadar sredir denetim mesleinde olduklarna ilikin aadaki bilgiler elde edilmitir.
Tablo 3- Denetilerin alma Sreleri

SRE 1-5 yl 6-10 yl 11-15 yl 16-20 yl 21-25 yl 25 yldan fazla Toplam

SAYI 6 7 6 1 1 4 25

YZDE %24,0 %28,0 %24,0 %4,0 %4,0 %16,0 %100,0

Denetim Firmalarnn Sermaye Yaplar: Aratrmamza katlan denetim firmalarn sermaye yaplarna ilikin olarak aadaki bilgiler elde edilmitir.
Tablo 4- Firmalarn Sermaye Yaps

SERMAYE YAPISI Yabanc Sermaye Pay Var Yabanc Sermaye Pay Yok Toplam

SAYI 0 25 25

YZDE %0,0 %100,0 %100,0

Tablo 4'te grld gibi anketimize cevap veren denetim firmalarnn tamam yerli sermaye ile almaktadr. Yabanc letme Denetimi: Aratrmamza katlan firmalarn yabanc iletmelerin denetimini yapp yapmadklarna ilikin olarak aadaki sonulara ulalmtr.

77

bilig, K / 2006, say 36

Tablo 5- Yabanc letme Denetimi

YABANCI LETME DENETM Yabanc letmelerin Denetimi Yaplyor Yabanc letmelerin Denetimi Yaplmyor Toplam

SAYI 11 14 25

YZDE %44,0 %56,0 %100,0

Tablo 5'te grld gibi ankete cevap veren denetim firmalarnn %44 yabanc iletmelerin de denetimini yaptklarn, %56s ise yabanc iletme denetimi yapmadklarn belirtmilerdir. Firmalarn Denetim Dnda letmelere Sunduklar Dier Hizmetler: Aratrmamza katlan denetim firmalarnn, denetim dnda iletmelere sunduklar dier hizmetlere ilikin aadaki bilgiler elde edilmitir.
Tablo 6- Denetim Dnda letmelere Yardmc Olunan Konular

Denetim Dnda letmelere Yardmc Olunan Konular Vergi konusunda danmanlk yapmak Muhasebe sistemini kurmak letmelere ynetim danmanl yapmak Kamu kurum ve kurulularnn iletmelerden talep ettii bilgi ve belgelerin onaylanmas ilemini yrtmek Dier Toplam

SAYI 18 15 8 13 8 62

YZDE %29,1 %24,2 %12,9 %20,9 %12,9 %100,0

Tablo 6'da grld gibi denetim firmalar iletmelere %29,1 vergi konusunda, %24,2 orannda muhasebe sistemlerini kurmak yada mevcut sistemlerini inceleyerek nerilerde bulunmak konusunda, %20,9 orannda kamu kurulularnn istedii belgelerin onay konusunda ve %12,9 orannda da iletmelere ynetim danmanl konusunda yardmc olduklarn belirtmilerdir. %12,9 orannda iaretlenen dier seeneinde iletmelere yardmc olunan konular ise u ekilde belirtilmitir: iletmelerin i kontrol sistemlerini kurmak, i denetim raporlar hazrlamak, tam tasdik kapsamnda denetim, irket kurulular ve yatrm tevikleri, serbest blgeler ile ilgili uygulamalar ve kariyer planlamas eklindedir. Yukardaki aklamalardan da anlald gibi anketimizi cevaplandran denetim firmalarnn tamam bamsz d denetim dnda iletmelere baka konularda da yardmc olmaktadrlar. Firmalarn denetim dnda iletmelere en ok yardmc olduu konunun ise vergi ile ilgili konular olduunu gryoruz. Bu da bize lkemizde yaplan bamsz d denetim uygulamalar srasnda vergi denetiminin daha ok n planda olduunu gsteriyor.
78

Dnmez ve Ersoy, Bamsz Denetim Firmalar Bak Asyla Trkiye

4.3.2 Bamsz D Denetim ve Muhasebe Standartlar ile lkemizdeki Dzenlemelere likin Bulgularn Deerlendirilmesi Bamsz Denetimde l Alnan Standartlar: Aratrmamza katlan denetim firmalarnn bamsz d denetim faaliyetleri srasnda l aldklar standartlara ilikin olarak aadaki bilgiler elde edilmitir.
Tablo 7- Denetimde l Alnan Standartlar

BAIMSIZ DI DENETMDE L ALINAN ST. Genel Kabul Grm Denetim Standartlar Uluslar aras Denetim Standartlar 8. Ynerge de Belirtilen Standartlar SPK Mevzuatnda Belirtilen Standartlar 3568 Sayl Kanunda Belirtilen Standartlar Toplam

SAYI 15 11 1 18 14 59

YZDE %25,4 %18,6 %1,9 %30,5 %23,6 %100,0

Tablo 7de grld gibi firmalar denetim faaliyetleri srasnda l aldklar standartlara ilikin olarak; %25,4 orannda genel kabul grm denetim standartlar, %18,6 orannda uluslararas denetim standartlar, %1,9 orannda 8. Ynerge de belirtilen standartlar, %30,5 orannda SPK mevzuatnda belirtilen standartlar ve %23,6 orannda da 3568 Sayl Kanunda belirtilen standartlar yantn vermilerdir. Yukardaki aklamalarmzdan da grld gibi bamsz denetim firmalarnn en arlkl olarak lt ald standartlar Sermaye Piyasas Kurulunun belirledii standartlar ve genel kabul grm denetim standartlardr. Sermaye Piyasasnn belirledii standartlarn denetiler tarafndan arlkl olarak lt kabul edilmesinin ise, daha ncede belirttiimiz gibi SPK dzenlemelerinde yer alan standartlarn 3568 sayl yasaya oranla genel kabul grm denetim standartlaryla daha uyumlu olmasndan kaynakland sylenilebilir. Denetlenen letmelerin Uluslararas Muhasebe Standartlarna Uyumu: Aratrmamza katlan denetim firmalarnn denetledikleri iletmelerin uluslar aras muhasebe standartlarn uygulayp uygulamadklarna ilikin olarak aadaki sonular elde edilmitir.

79

bilig, K / 2006, say 36

Tablo 8- Denetlenen letmelerin UMSye Uyum Durumu

UMSye Uyum Durumu Tamamen Uyumlu Ksmen Uyumlu Toplam

SAYI 3 22 25

YZDE %12,0 %88,0 %100,0

Tablo 8'de grld gibi, ankete cevap veren firmalardan %12si denetledikleri iletmelerin muhasebe sistemlerinin uluslararas muhasebe standartlarna tamamen uyumlu olduunu, %88i ise ksmen uyumlu olduunu belirtmilerdir. Anketimizde bu soruya ilikin "uyumsuzdur" seenei de bulunmasna ramen hibir firma bu seenei iaretlememitir. Genel Kabul Grm Denetim Standartlar le 3568 Sayl Kanunda Yer Alan Denetim Standartlarnn Karlatrlmas: 3568 Sayl Kanunda yer alan standartlarn genel kabul grm denetim standartlarna uyumuna ilikin denetim firmalarnn grleri ile ilgili olarak aadaki bilgiler elde edilmitir. Tablo 9da grld gibi, 3568 sayl Kanunda yer alan dzenlemeler GKGDS ile uyumludur nermesine, denetim firmalarnn %4 tamamen katlyorum, %52si kararszm, %44 de katlmyorum cevabn vermilerdir. Anketimizde bu soruya ilikin katlyorum kk da bulunmakta olup hibir firma bu kk iaretlememilerdir.
Tablo 9- 3568 Sayl Kanunda Yer Alan Denetim Standartlarnn GKGDS le Uyumu

3568 Sayl Kanundaki Dzenlemeler GKGDSyla Uyumludur Tamamen Katlyorum Kararszm Katlmyorum Toplam

SAYI 1 13 11 25

YZDE %4,0 %52,0 %44,0 %100,0

Denetim firmalarnn byk bir ounluu bu konuda herhangi bir fikre sahip deilken, geriye kalan ksmn byk ounluu ise 3568 Sayl Kanun ile genel kabul grm denetim standartlar arasnda uyum olmadn dnmektedir. SPK Mevzuatnda Yer Alan Denetim Standartlar le Genel Kabul Grm Denetim Standartlarnn Karlatrlmas: SPK mevzuatnda yer alan standartlarn genel kabul grm denetim standartlarna uyumu konusunda denetim firmalarnn grlerine ilikin aadaki bilgiler elde edilmitir.

80

Dnmez ve Ersoy, Bamsz Denetim Firmalar Bak Asyla Trkiye

Tablo 10- SPK Dzenlemelerinde Yer Alan Standartlarn GKGDS ile Uyumu

SPKnun Denetime likin Dzenlemeleri GKGDS le Uyumludur Tamamen Katlyorum Katlyorum Kararszm Katlmyorum Toplam

SAYI 1 8 11 5 25

YZDE %4,0 %32,0 %44,0 %20,0 %100,0

Tablo 10da grld gibi SPKnn denetime ilikin dzenlemeleri, GKGDS ile uyumludur nermesine, firmalar; %4 orannda tamamen katlyorum, %32 orannda katlyorum, %44 orannda kararszm ve %20 orannda da katlmyorum yantn vermilerdir. Firmalarn byk bir orannn bu konuda herhangi bir fikre sahip olmad grlyor. Geriye kalanlarn byk bir ounluu ise SPKnn yapt dzenlemelerin genel kabul grm denetim standartlar ile uyumlu olduunu dnmektedir. Firmalarn bu dncelerinin bamsz d denetim srasnda hangi standartlar l alyorsunuz sorusuna verdikleri cevaplarla da paralellik tadn grmekteyiz. SPK ve 3568 Sayl Kanunda Yer Alan Standartlarn Yeterlilik Asndan Deerlendirilmesi: SPK ve 3568 Sayl Kanunda yer alan denetim standartlarnn bamsz d denetimin tam ve eksiksiz olarak gerekletirilebilmesi iin yeterli olup olmad konusunda denetim firmalarnn grlerine ilikin olarak aadaki sonulara ulalmtr.
Tablo 11- SPK Dzenlemeleri ve 3568 Sayl Kanunda Yer Alan Standartlarn Yeterlilii

SPK dzenlemeleri ve 3568 Sayl Kanunda yer alan standartlar denetim iin yeterlidir Tamamen Katlyorum Katlyorum Kararszm Katlmyorum Toplam

SAYI 1 11 3 10 25

YZDE %4,0 %44,0 %12,0 %40,0 %100,0

Tablo 11de grld gibi SPK dzenlemeleri ve 3568 sayl Kanunda yer alan standartlar bamsz denetim iin yeterlidir nermesine, aratrmamza katlan firmalarn; %4 tamamen katlyorum, %44 katlyorum, %12si kararszm ve %40 da katlmyorum yantn vermilerdir. Aratrmamza katlan denetim firmalarnn yars lkemizdeki standartlarn yeterli olduunu dnrken yars ise denetim standartlarnn yeterli olduuna inanmamaktadr. Bu durum bize lkemizdeki dzenlemelerin bamsz
81

bilig, K / 2006, say 36

d denetim iin gereken koullar tam olarak salayacak nitelikte olmadn aka gstermektedir. Meslek zen ve Titizlik Standardnn Yeterince Uygulanp Uygulanmadnn Deerlendirilmesi: lkemizde mesleki zen ve yeterlilik standardnn uygulanma durumuna ilikin denetim firmalarnn grleri aadaki gibidir.
Tablo 12- Mesleki zen ve Titizlik Standardnn Uygulanma Durumu

Mesleki zen ve Titizlik Standard Yeterince SAYI Uygulanmaktadr 2 Tamamen Katlyorum Katlyorum 9 Kararszm 7 Katlmyorum 7 Toplam 25

YZDE %8,0 %36,0 %28,0 %28,0 %100,0

Mesleki zen ve titizlik standardna uyum bamsz d denetimin kalitesi ve denetimin istenilen amaca ulaabilmesi iin byk bir nem tamaktadr. Tablo 12de de grld gibi aratrmamza katlan firmalarn yarsndan fazlasnn bu konuda kararsz ve bu konuya gereken nemin verilmedii dncesinde olduklarn gryoruz. Buda bize lkemizde mesleki zen ve titizlik standardna gereken nemin verilmediini gstermektedir. Mesleki Ahlak ve Davran Kurallarna likin Standartlarn Deerlendirilmesi: AICPA tarafndan yaynlanan mesleki ahlak ve davran kurallarna ilikin standartlara SPK ve 3568 Sayl Kanunda gereken nemin verilip verilmediine ilikin aadaki sonular elde edilmitir. Tablo 13de grld gibi SPK Mevzuat ve 3568 Sayl Kanunda Mesleki Ahlak ve Davran Kurallarna likin Standartlara gereken nem verilmemitir nermesine aratrmamza katlan denetim firmalar tarafndan; %4 orannda tamamen katlyorum, %28 orannda katlyorum, %36 orannda kararszm ve %32 orannda da katlmyorum cevab verilmitir.
Tablo 13- Mesleki Ahlak ve Davran Kurallarna likin Standartlarn Deerlendirilmesi

SPK Mevzuat ve 3568 Sayl Kanunda Mesleki Ahlak Ve Davran Kurallarna likin Standartlara Gereken nem Verilmemitir Tamamen Katlyorum Katlyorum Kararszm Katlmyorum Toplam
82

SAYI 1 7 9 8 25

YZDE %4,0 %28,0 %36,0 %32,0 %100,0

Dnmez ve Ersoy, Bamsz Denetim Firmalar Bak Asyla Trkiye

Denetim firmalarnn bu soruya verdikleri yantlardan ve daha nce yaptmz aklamalardan da anlald gibi lkemizde mesleki ahlak ve davran kurallarna ilikin dzenlemeler henz yeterli saylabilecek bir dzeyde deildir. Meslein bamsz ve gvenilir bir ekilde yrtlebilmesi asndan son derece nemli olan mesleki ahlak ve davran kurallarnn bir an nce oluturulmas kanmzca meslein gelecei asndan son derece nem arzetmektedir. lkemizdeki Dzenlemelerin AB Sekizinci Ynergesi le Uyumlatrlmas: lkemizde yer alan uygulamalarn AB Sekizinci Ynergesi ile uyumlu hale getirilmesi gerektii dncemize ilikin olarak denetim firmalarndan aadaki yantlar alnmtr.
Tablo 14- Sekizinci Ynerge le Uyumlatrmaya likin Firma Grleri

lkemizdeki BDDe likin Dzenlemeler 8.Ynerge le Uyumlu Hale Getirilmelidir Tamamen Katlyorum Katlyorum Kararszm Katlmyorum Toplam

SAYI 5 13 5 2 25

YZDE %20,0 %52,0 %20,0 %8,0 %100,0

Avrupa Birliine giri srecinde olan lkemizde; bamsz d denetime ilikin dzenlemelerin Sekizinci Ynerge ile uyumlu hale getirilmesi gerektii dncemizin bamsz denetim firmalarnn byk bir ounluu tarafndan da desteklendiini grmekteyiz. lkemizde Genel Kabul Grm Denetim Standartlarna Uyumlu Bamsz Denetim Standartlarnn Oluturulmas Gerekliliinin Deerlendirilmesi: lkemizde genel kabul grm denetim standartlarna uyumlu bamsz d denetim standartlarnn oluturulmas gerekliliine dncemize ilikin denetim firmalarnn grleri aadaki gibidir. Tablo 15de grld gibi bu soruya aratrmamza katlan denetim firmalarnn %96s evet, %4 ise hayr yantn vermilerdir
Tablo 15Grleri BDD Standartlarnn Oluturulmas Gerekliliine likin Firma

lkemizde GKGDSna Uyumlu Standartlar Biran nce Oluturulmaldr Evet Hayr Toplam

SAYI 24 1 25

YZDE %96,0 %4,0 %100,0

Anketimize katlan firmalarn verdii yantlardan da grld gibi lkemizde bamsz d denetimin istenilen dzeye gelebilmesi iin bamsz denetim
83

bilig, K / 2006, say 36

iin en nemli konu olan denetim standartlarnn, genel kabul grm denetim standartlarna uyumlu, lke apnda genel kabul grecek bir ekilde bir an nce oluturulmas gereklidir.

4.3.3 Bamsz Denetime likin Dzenlemeler Yapan rgtlenmelere likin Bulgularn Deerlendirmesi lkemizdeki rgtlenmelerin Deerlendirilmesi: Bamsz denetim alannda lkemizde hangi rgtlenmenin daha etkili olduunun ve denetim firmalarna gre hangi rgtlenmenin denetim faaliyetlerini yrtmesi gerektiine ilikin aadaki sonular elde edilmitir.
Tablo 16- Bamsz Denetim Alannda En Etkili alan rgte likin Firma Grleri

Sizce Bamsz Denetim Alannda En Etkili SAYI alan rgt Hangisidir? Sermaye Piyasas Kurulu 21 TRMOB 2 Maliye Bakanl 0 Hibirisi 2 Toplam 25

YZDE %84,0 %8,0 %0,0 %8,0 %100,0

Tablo 16de grld gibi aratrmamza katlan denetim firmalar bamsz denetim alannda en etkili alan rgtlenme hangisidir sorusuna; %84 orannda Sermaye Piyasas Kurulu, %8 TRMOB ve %8 orannda da hibirisi yantn vermilerdir. Sorumuzda Maliye Bakanl seenei de bulunmasna ramen bu seenek hibir denetim firmas tarafndan iaretlenmemitir. Bu sonular bize denetim alannda en etkili alan rgtn Sermaye Piyasas Kurulu olduunu iaret etmektedir.
Tablo 17- Bamsz Denetime likin Dzenlemeleri stlenmesi Gereken rgt

Denetime likin Dzenlemeleri Hangi rgt stlenmelidir? Sermaye Piyasas Kurulu Maliye Bakanl TRMOB Hibirisi Hepsi Toplam

SAYI 13 1 4 3 4 25

YZDE %52,0 %4,0 %16,0 %12,0 %16,0 %100,0

Tablo 17de grld gibi aratrmamamza katlan denetim firmalar, bamsz d faaliyetlerine ilikin dzenlemeleri lkemizde hangi rgt stlenmelidir sorusuna; %52 orannda Sermaye Piyasas Kurulu, %4 orannda Ma84

Dnmez ve Ersoy, Bamsz Denetim Firmalar Bak Asyla Trkiye

liye Bakanl, %16 orannda TRMOB, %12 orannda hibirisi ve %16 orannda da hepsi yantn vermilerdir. Bu sonular deerlendirildiinde denetim firmalarnn byk bir ounluunun denetim alanndaki dzenlemeleri Sermaye Piyasas Kurulunun yapmas gerektii dncesinde olduklar ortaya kmaktadr. 4.3.6 Trkiyedeki letmelerin Bamsz Denetime Verdii neme likin Bulgularn Deerlendirilmesi: lkemizde iletmelerin bamsz d denetime gereken nemi verip vermedii konusunda denetim firmalarnn grlerine ilikin olarak aadaki sonular elde edilmitir.
Tablo 18- irketlerin Bamsz D Denetime Verdikleri neme likin Firma Grleri

Trkiyede irketler Bamsz Denetime Gereken nemi Vermemektedir Tamamen Katlyorum Katlyorum Kararszm Katlmyorum Toplam

SAYI 8 13 3 1 25

YZDE %32,0 %52,0 %12,0 %4,0 %100,0

Tablo 18de grld gibi, anketimize katlan firmalarn byk ounluu, lkemizde irketlerin bamsz d denetime gereken nemi vermediini dnmektedir. lkemizdeki irketlerin bamsz d denetime nem vermediini dnen denetim firmalar bunlarn nedenleri hakkndaki dncelerini de ak bir ekilde ortaya koymulardr. lkemizdeki irketlerin Bamsz D Denetime nem Vermeme Nedenlerine likin Firma Grleri: En nemli nedenler olarak bamsz d denetimin irketler tarafndan sadece yasal bir zorunluluk olarak grlmesi ve irketlerin ounluunun aile irketi olmas nedeniyle kurumsallaamam olmas belirtilirken bunlar dndaki dier nedenler de; kayt d ekonomi, iletmelerin sadece kredi ihtiyac olduunda bamsz d denetime bavurmas, etik kurallara uyumsuzluk, ekonomik yetersizliklerin iletmeleri zorlamas, iletmelerde sermayedar-profesyonel ynetim ayrmnn olmamas, sermaye piyasasnn gelimemi olmas, zorunlu nedenler dnda iletmelerin denetime bte ayrmamas ve bamsz denetimin asl faydasnn farknda olmamalar, lkemizde bamsz denetimin tam olarak alt yapsnn oturmam olmas ve iletme ynetimlerinin yeterli bilince sahip olmamalar eklinde belirtilmitir. 4.3.7 Uygulamada Karlalan Sorunlara likin Bulgularn Deerlendirilmesi: Denetim firmalarnn denetim uygulamalar srasnda karlaabilecekleri sorunlara ilikin olarak literatr taramas sonucu oluturduu-

85

bilig, K / 2006, say 36

muz sorun olabilecek konularn nem derecesine ilikin olarak denetim firmalarnn cevaplar Tablo 19da sunulmutur. Tablo 19da grld sorunlarn byk bir ounluu denetim firmalar iin nem tamaktadr. Tablodaki ok nemli ve nemli seenekleri dikkate alndnda firmalar iin en nemli sorunlar, denetime ilikin dzenlemelerin yetersizlii, mevzuat karmaas, denetlenen iletmelerin Uluslararas Muhasebe Standartlarna uymamas ve genel kabul grm denetim standartlarna uyumun salanamam olmas olarak grlmektedir
Tablo19- Uygulamada Karlalan Sorunlarn Firmalar in nem Dzeyi Byle Bir ok nemli nemli nemsiz Sorunum Toplam Karlalan Sorunlar Yok Say Yzde Say Yzde Say Yzde Say Yzde Say Yzde Denetlenen letmelerin UMSn Uygulamamas Denetime likin Dzenlemelerin Yetersizlii GKGD standartlarna uyumun salanamam olmas Denetim firmalar arasnda yaanan rekabet Otorite fazlal ve bunun yaratt sorunlar Mesleki eitim ve yeterlilie gereken nemin verilmemesi Mevzuat Karmaas Yaplan denetim ileminin kapsamnn iletme ynetimi tarafndan bilinmemesi Denetimi yaplan iletme ynetiminin denetileri etki altna almaya almas Ekonomik koullarn kstl olmas Mterinin getirdii zaman snrlamas 6 10 4 7 4 8 8 6 5 3 3 %24 %40 %16 %28 %16 %32 %32 %24 %20 %12 %12 16 13 18 9 15 12 15 10 9 13 15 %64 %52 %72 %36 %60 %48 %60 %40 %36 %52 %60 1 0 0 8 4 3 2 4 4 3 6 %4 %0 %0 %32. %16 %12. %8. %16 %16 %12 %24 2 2 3 1 2 2 0 5 7 6 1 %8 %8 %12 %4 %8 %8 %0 %20 %28 %24 %4 25 %100.0 25 %100.0 25 %100.0 25 100.0 25 %100.0 25 %100.0 25 %100.0 25 100.0 25 %100.0 25 %100.0 25 %100.0

Tablo 19da belirtilen sorunlar dnda firmalar, yabanc iletmelerin denetimi srasnda, enflasyonun mali tablolara yapt tahribat anlatma konusunda ve yeterli dzeyde ngilizce bilen kalifiye eleman bulma konusunda sorun yaadklarn belirtmilerdir. Sorunlara likin zm nerileri: Bamsz d denetim firmalar yaadklar sorunlarn zmne ilikin u nerileri sunmulardr: Bu sorumuza yant veren denetim firmalarna gre denetim hizmetleri yetkili kurullar tarafndan datlmaldr. Sermaye Piyasas Kanunu ve vergi kanun86

Dnmez ve Ersoy, Bamsz Denetim Firmalar Bak Asyla Trkiye

lar arasnda uyumsuzluun iletmelerde meydana getirdii ek i yknn bu kanunlarn birbiriyle uyumlu hale getirilmesiyle giderilebilecei dnlmektedir. Denetim firmalar arasnda yaanan rekabet sorunun zmne ilikin olarak ta; bu sorunun daha ok denetim cretinden kaynakland ve denetim cretinin iletmeler yerine oluturulacak bir havuzdan denetim firmalarna denmesinin bu sorunu zecei belirtilmitir

Sonu ve Deerlendirme Gnmzde hzla deien ekonomik koullar ve giderek zorlaan rekabet koularnda iletmeler iin nemi bir kat daha artan bamsz d denetimin neminin, uygulama sonularndan da grdmz gibi lkemizde tam olarak anlalamadn gryoruz.
Gelimi lkeler bamsz d denetim mesleine yllar nce nem verip bu konu zerine eilerek bamsz d denetim mesleine yasal bir stat kazandrmlardr. Bu lkelerde meslek kurulular yapacaklar faaliyetlerle ilgili kurallar saptamlar ve uygulamada tek dzenlilii salamak iin standartlar oluturmulardr. lkemizde ise 80li yllarn sonuna kadar bu konuda herhangi bir yasal dzenleme olmadn gryoruz. 1980li yllarn sonunda balayp gnmze kadar yaplan dzenlemelerin ise bamsz denetimin tam ve eksiksiz olarak yrtlmesi konusunda yeterli olmadn aratrma sonular aka ortaya koymaktadr. Denetim firmalarnn nerdeyse tamam lkemizdeki dzenlemelerin bamsz d denetim iin yeterli olmadn dnmektedirler. Bamsz d denetime ilikin olarak bu yetersiz koullar bir kenara brakp lkemizdeki mevcut dzenlemeleri genel kabul grm denetim standartlarna uyum asndan deerlendirdiimizde denetim firmalarnn Sermaye Piyasas Kurulu dzenlemelerini genel kabul grm denetim standartlaryla daha uyumlu bulduunu gryoruz. 3568 sayl Kanun ise denetim firmalar tarafndan yeterli kabul edilmemektedir. Firmalarn denetim srasnda l aldnz standartlar ve bamsz denetim alannda hangi rgtlenmenin daha etkili altn dnyorsunuz sorularna verdikleri cevaplarda yukardaki grleriyle paralellik tamaktadr. Denetim alannda en etkili alan rgtnde SPK olduunu dnmektedir. Bamsz d denetimin kaliteli ve gvenilir bir ekilde yrtlmesi asndan son derece nemli olan mesleki zen ve titizlik standard ve mesleki ahlak ve davran kurallarna da gereken nemin verilmedii anketimize katlan firmalarn verdii cevaplardan aka ortaya kmaktadr. lkemizde genel kabul grm denetim standartlaryla uyumlu lke apnda genel kabul grecek bamsz denetim standartlarnn bir an nce oluturulmas gerektii dncemize de denetim firmalarnn neredeyse tamamnn katldn
87

bilig, K / 2006, say 36

gryoruz. lkemizdeki iletmelerin bamsz d denetimi nemsemedii grmzde yine denetim firmalar tarafndan kabul grmekte ve bunlarn nedenleri olarakta, bamsz d denetimin irketler tarafndan sadece yasal bir zorunluluk olarak grlmesi ve irketlerin ounluunun aile irketi olmas nedeniyle kurumsallaamam olmas, kayt d ekonomi, iletmelerin sadece kredi ihtiyac olduunda bamsz d denetime bavurmas, etik kurallara uyumsuzluk, ekonomik yetersizliklerin iletmeleri zorlamas, iletmelerde sermayedarprofesyonel ynetim ayrmnn olmamas, sermaye piyasasnn gelimemi olmas, zorunlu nedenler dnda iletmelerin denetime bte ayrmamas ve bamsz denetimin asl faydasnn farknda olmamalar, lkemizde bamsz denetimin tam olarak alt yapsnn oturmam olmas ve iletme ynetimlerinin yeterli bilince sahip olmamalar saylmaktadr. Bamsz d denetim firmalar uygulamada karlatklar en nemli sorunlar olarak ise, denetime ilikin dzenlemelerin yetersizlii, mevzuat karmaas, denetlenen iletmelerin Uluslararas Muhasebe Standartlarna uymamas ve genel kabul grm denetim standartlarna uyumun salanamam olmasn belirtmilerdir. Bu sorulara zm nerisi olarak ise, denetim hizmetlerinin yetkili kurullar tarafndan datlmas gerektii, Sermaye Piyasas Kanunu ve vergi kanunlar arasnda uyumsuzluun iletmelerde meydana getirdii ek i yknn bu kanunlarn birbiriyle uyumlu hale getirilmesiyle giderilebilecei eklinde nerilerde bulunmulardr. Denetim firmalar arasnda yaanan rekabet sorunun zmne ilikin olarak ta; bu sorunun daha ok denetim cretinden kaynakland ve denetim cretinin iletmeler yerine oluturulacak bir havuzdan denetim firmalarna denmesinin bu sorunu zecei belirtilmitir. Sonu olarak lkemizdeki bamsz d denetim sistemini uygulamaclarn bak asyla deerlendirdiimiz zaman bir ok noktada yetersizliklerin olduunu gryoruz. zellikle firmalarn sorunlar arasnda da yer alan mevzuat karmaasnn bir an nce zlmesi gerekmektedir. Kanmzca bamsz d denetime ilikin dzenlemelerin bir den fazla rgt yerine bir ok lkede olduu gibi tek bir meslek rgt tarafndan yaplmas hem meslek iin hem de lke iin daha yararl olacaktr. Oluturulmas almalarna devam edilen bamsz denetim standartlarnn da bir an nce oluturularak yrrle konmas da meslein gelecei andan son derece nem tamaktadr.

Kaynaka

AICPA, (1979), Code of Professional Ethics and Codification of Statements on Auditing Standards and Procedures. AICPA, Professional Standards, Section 150. AKGL, B. (2000), Trk Denetim Kurumlar, Ankara: Trkmen Kitabevi.

88

Dnmez ve Ersoy, Bamsz Denetim Firmalar Bak Asyla Trkiye

AKSOY, K. (2001), Uluslararas Bamsz D Denetim Standartlarnn 3568 sayl Yasa Hkmleri le Karlatrlmas, Dumlupnar niversitesi S.B.E. letme Anabilim Dal Yksek Lisans Tezi, Ktahya. ARENS, A. and LOEBBECKE, J. (2000), Auditing An IntegratedAEpproach, ABD: Prentice Hall. BAKER, R., MIKOL, A. ve QUICK, R. (2001), Regulation of the statutory auditor in the European Union: A comparative survey of the United Kingdom, France and Germany, The European Accounting Review, 10:4, s.763-786. BAYAZITLI, E. (1991), Uluslararas Bamsz D Denetim Standartlar ve Trkiye Uygulamas, Ankara niversitesi, S.B.E. letme Anabilim Dal Doktora Tezi, Ankara. CARMICHAEL, R. ve WILLINGHAM, J. (1989), Auditing Concepts and Methods, A guide to Current Auditing Theory and Practice, 5th Edition, Mc Graw-Hill. COMBARROS, J. (2000), Accounting and Financial Audit Harmonization in the European Union, The European Accounting Review, 9:4, s.643-654. DNMEZ, A. (2002), lkemizdeki Bamsz D Denetim Srecinin leyiine likin Bir Deerlendirme, Akdeniz niversitesi S.B.E. letme Anabilim Dal Yksek Lisans Tezi, Antalya. ERDOAN, N. (1994), Genel Kabul Grm Denetim Standartlar ve Raporlama, Ankara: TESMER Yaynlar, Yayn No:4. GRBZ, H. (1995), Muhasebe Denetimi, stanbul: Bilim Teknik Yaynevi. GREDN, E. (1998), Denetim, stanbul: Beta Basm Datm. IFAC, (2004), Handbook of International Auditing, Assurence, and Ethics Pronouncements. KAVUT, L. (2000), Genel Kabul Grm Denetim Standartlar ve Trkiyede ki Durumu, Muhasebe ve Bilim Dnyas Dergisi, Cilt.2, Say.4, s.9-28. KEPEK, C. (2000), Bamsz Denetim, Ankara: Siyasal Kitabevi. KKSZEN, C. ve SAYAR, Z. (2002), Sermaye Piyasasnda Bamsz Denetim Raporlama Standartlar, Muhasebe ve Denetime Bak Dergisi, Yl:2, Say.6, s.49-56. ROUSSEY, S. (1999), The Development ofInternational Standards on Auditing, The CPA Journal, Vol.69, s.14-20. AB Sekizinci Ynergesi (Direktif No: 81/253/EEC; Tarih: 13 Haziran 1984). 3568 Sayl Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Mavirlik ve Yeminli Mali Mavirlik Kanunu. Seri:X, No:16 Sayl Sermaye Piyasasnda Bamsz Denetim Hakknda Tebli. Seri:XI, No:1 Sayl Sermaye Piyasasnda Mali Tablove Raporlara likin lke ve Kurallar Hakknda Tebli. www.turmob.org.tr/TMUDESK Ynergesi (14-03-2004) www.icaew.co.uk/library/index.cfm (04-05-2004)

89

Evaluating Turkeys Independent External Auditing System from Independent Auditing Firms Point of View
Adnan DNMEZ* Prof. Dr. Ayten ERSOY
Abstract: The aim of this study is to evaluate Turkeys independent auditing system from independent auditing firms point of view which are authorized by Capital Market Board. The sample of the study is consisted of 78 independent auditing firms which are authorized by Capital Market Board. Research was carried out via survey method and data obtained was analyzed using SPSS. Research findings show that most of the participants consider regulations on independent external auditing in Turkey insufficient. Moreover, they think that Capital Market Board is the most effective organization at this field. The most important problems that independent auditing firms face during the auditing process are the existence of multiple regulations, insufficiency of auditing regulations and audited organizations lack of harmony to International Accounting Standarts. Key Words: Independent External Auditing, Independent External Auditing Standards, Independent External Auditing in Turkey.

Akdeniz University, Faculty of Econamics and Administrative Sciences, Departmant of Business Administration / ANTALYA adonmez@akdeniz.edu.tr aytenersoy@akdeniz.edu.tr

bilig Winter / 2006 Number 36: 69-91 Ahmet Yesevi University Board of Trustees


*
: , . 78 - , . - SPSS. , , , . , , . " " " , ". : , ,

* , , . / aytenersoy@akdeniz.edu.tr

adonmez@akdeniz.edu.tr

bilig Zima 2006 vpusk: 36: 69-91 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Organizasyonlarda Kiileraras likilerde Etki Taktikleri ve Kullanmna likin Literatr almas


Yard.Do.Dr.Gaye ZDEMR YAYLACI*
zet: Yukar doru etki konusu davransal literatr incelendiinde gnmze dein kavramsal ve aratrma dzeyinde olduka az ilgi grmtr. Bununla birlikte yeniden yaplanma, artan rekabet ve alanlarn organizasyon iinde yetkilendirilmeleri gibi geliimlerle organizasyonlarda alanlarn yneticilerine kullandklar etki stilleri konusunun daha ok ilgi ve alma destei grd dikkati ekmektedir. Etki taktikleri literatrn deerlendirmek organizasyonlardaki ileyie ilikin alglay gelitir-mek asndan nem tamaktadr. Dolaysyla bu temel ama dorultusunda almada, organizasyonlarda kiileraras ilikilerde yukar ynde kullanlan etki sreci kapsaml snflandrmalar ve konuyla ilgili aratrma verileriyle aktarlmaya allmaktadr. Anahtar Kelime: Etki, Etki stratejileri, Politika, kiileraras iletiim

Giri alanlarn pasif olmaktan te aktif katlmclar olarak kendi i evrelerini etkilemeye ynelik aktif abalar rgtsel davran disiplininin nemli ilgi ve alma alanlarndan birisidir. Kiileraras etki tm formlaryla rgtsel yaam dinamii iinde sklkla kullanlmaktadr. Aratrmaclar organizasyonlarn yaayan organizmalar olarak ne tr ilevler gsterdiklerine ilikin kavray gelitirmeyi srdrrler-ken, politik etki konusu bilimsel ve popler literatrde giderek artan bir neme kavumutur. Bu konunun nem kazanmasna ilikin nedenler olarak ise; rekabeti evrelerin taleplerine yant verecek biimde yatay organizasyon ve yeni yaplanma gibi yeni organizasyonel dzenlere gei, alanlarn daha ok karar verme ve yetki ile donatlmalar ve i evrelerinde olumlu i katklar yaratacak biimde bireylerin birbirlerini anlama ve etkileme ihtiyacnn artmas vb. gsterilebilir.
alanlarn kariyerlerini ciddi biimde ynetme ve artan rekabet ve deiken rgtsel politika ve dzenlemelere uyum salama ihtiyac, onlar yukar ynde bilinli etki taktik ve stratejiler gelitirmeye ynlendirmektedir. Bir baka ifadeyle, alanlarn yukar ynde kullandklar etki taktikleri onlarn ite kalma, terfi, transfer, maa art gibi kariyerleriyle ilgili alnan ciddi kararlarn ynn etkilemektedir. Yukar doru etki aratrmalarna gre, her bir etki
* Ege niversitesi letiim Fakltesi, Halkla li. ve Tantm Blm Kiileraras letiim Anabilim Dal / ZMR ozdemir@iletisim.ege.edu.tr

bilig K / 2006 say 36: 93-112 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, K / 2006, say 36

taktiinin etkinlii farkllamakta ve bylece astlar pozitif performans oranlar, terfiler veya maa artlar, yneticinin gzne girme, olumlu izlenim elde etme gibi arzu ettikleri sonular elde etmek amacyla gsterdikleri abalarda yukar doru etki taktikleri-ne youn biimde bavurmaktadrlar. Bylece bilimsel ve pratik anlamda etki davranlar ve stratejile-rinin kariyer yaam ve kiileraras ilikiler zerindeki etkisi nemli bir alma sahasn oluturmaktadr.

Etki ve Taktikleri Kavramna Genel Bak Goffman (1955) yaklak krk yl nce, bireylerin kiileraras etkileimlerinde birbirlerine ilettikleri izlenimleri bilinli bir biimde ynettikleri fikrini davran bilimleri literatrne ilk kez tantmtr. (Goffman, 1955: 226) Aslnda manplasyon konusunun yeni bir konu olarak saylmad o dnemde, Goffmann dramatik perspektifi kiileraras davran, kendini sunma, izlenim ynetimi, etki taktikleri, rgtsel politika ile ilgili almalar dorudan etkileyerek bireylerin iletmek istedikleri kimliklerini tanmlamak iin belirli roller sergilemeleri konusu zerine balayan ciddi tartma ihtiyacn gnmze dein devam ettirmitir. (Higgins vd. 2003: 89)
Etki taktikleri literatrde farkl ekillerde isimlendirilmektedir; izlenim ynetimi, rgtsel politikalar, politik etki davran gibi. Benzer ekilde etki kavram g, otorite, politika kavramlar ile iie gemi ve ounlukla ayn anlama ynelik olarak kullanlsa da, anlam bakmndan birbirinden farkllklar gstermektedir. Buna gre g bireyin bakalarn kendi istedii ynde davrana sevk edebilme yetenei iken; gcn bir kayna olan otorite bireyin organizasyonda igal ettii pozisyon nedeniyle sahip olduu formal-resmi g olarak tanmlanmaktadr. (zkalp vd. 2001: 624) Politika ise gcn alglanmas ve amalara ulama ynnde eyleme dntrlme abasdr. Bu almada kullanlan etki taktikleri ve/veya davranlarn ise arzu edilen ynde hedefe ulamak ve hedef bireyi etkilemek ynnde gsterilen abalar btn olarak tanmlamak mmkndr. Ferris, Russ ve Fendt (1989) politik etki davrann olarak adlandrd bu kavram davrann ksa ve uzun dnemli kiisel karlar maksimize etmek ve dierlerinin ilgi alanlar ile tutarl olmas ynnde stratejik biimde tasarland sosyal ierikli bir etki sreci olarak tanmlamlardr. (Judge vd. 1994: 44) Etki literatr incelendiinde, tanmlardan da anlalaca zere genellikle etkinin kat anlamlarnn ele alnd ve genellikle politik amalar ifade ettii grlmektedir. Bununla birlikte etki olgusunu ksa vadeli bir davran deitirme veya etkileme abasndan ok; aile, kariyer ve sosyal yaamn her alann dzenleme, deitirme ve ynlendirme gcn ieren bir yaam gereklii olarak deerlendirilmek daha rasyonel bir yaklam olacaktr.

94

Yaylac, Organizasyon. Kiileraras likilerde Etki Taktikleri ve Kull. likin Lit. al.

Organizasyonlarda kiileraras ilikilerde sergilenen etki kullanm yukar doru (astlarn stleri etkilemeleri), aa doru etki (yneticilik ve liderlik, otorite ve g kullanm gibi), yatay ynde etki (grup dinamikleri ve sosyalizasyon gibi) olmak zere 3 biimde snflandrlabilir. Bunlardan ikisi olan aa doru etki g, otorite- ile yatay etkiye ilikin almalarn takm almas, iletiim vb.- literatrde sklkla ele alnd bilinmektedir. Bununla birlikte son yllarda yukar ynde etki konusunda daha ok kavramsal dzeyde ilgi ve aratrmaya ynelme ihtiyac dikkat ekmektedir. alanlarn yukar doru uyguladklar etki taktikleri yneticiler nezrindeki alglamalar, izlenimleri etkileyerek ynetsel kararlar zerinde nemli etkiler yaratmakta ve sonuta rgtsel etkinlikte rol oynamaktadr. Etki taktikleri konusuyla ilgili ok sayda tanmlama, aratrma ve snflandrmalarn yapld grlmektedir. Yaplan bu snflandrmalar ve modelleri aklamadan nce ounluunun u varsaymlar temeline dayandrldn belirtmekte yarar vardr: (Judge vd. 1994: 45) Spesifik etki taktiklerinin ardnda farkl bireysel drtler yatmaktadr. Tm taktikler eit dzeyde arz edilir sonulara ulamada etkili deildir ve Hangi etki metodunun en iyi ilediine dair bir tespitte bulunmak gtr, nk bu konudaki baar etki abas ile ilikili spesifik yapsal, bireysel ve durumsal karakteristiklere baldr.

II-Yukar Doru Etki Strateji ve Taktikleri Sreci Etki taktikleri ile ilgili literatr taramas yapldnda, etki taktikleri ile yaplm ok sayda metot, snflandrma ve modelle karlalmtr. Tablo (1) de yukar doru etki taktik ve stratejileri sreci sreci etkileyen faktrler, farkl perspektiflerden gnmze dein gelitirilmi strateji ve taktik trleri ve srecin ktlarndan oluan bir model iinde sunulmaktadr. Srecin ilk aamas etki abas ile ilikili yapsal, bireysel ve durumsal karakteristiklerin tespitidir. Dolaysyla tarafmzdan gelitirilen bu model dorultusunda etki taktik ve stratejileri ile ilgili grleri aktarmadan nce, bu strateji ve taktiklerin seimini, baarsn ve/veya etkinliini etkileyen faktrleri aklamakta yarar vardr. A.Etki Strateji ve Taktiklerinin Kullanmn Etkileyen Faktrler Tablo (1)de grld gibi yukar doru etki stratejilerin kullanmn etkileyen pek ok faktr sz konusudur. Bunlar yle sralanabilir (Farmer vd. 1997: 22):
Hedef Bireyin Gc, Etki Ajan le Hedef Birey Arasndaki liki Kalitesi,
95

bilig, K / 2006, say 36

Demografik Faktrler, likisel Etkiler rgtsel Faktrler, Durumsal/Pozisyona Bal Faktrler Pozisyona Bal Olmayan Faktrler (Bireysel Farkllklar) ve Bireyin Deneyim Veya Politik Beceri Dzeyi vb. Porter ve dierleri (1981) bu sralamaya benzer nitelikte etki kullanmna ilikin baz ngr kategorilerini tanmlamlardr; durumsal/pozisyona bal, pozisyona bal olmayan, hedef birey, ilikisel ve yardmc deikenler. Hedef birey faktr ynetici dlleri ve zorlayc gc ierirken, ilikisel deikenler lider-ye etkileimleri ve etkileimsel doruluu, yardmc deikenler ise baarya ilikin beklentileri iermektedir. (Farmer vd. 1999: 656) ok sayda ieriksel faktr ve bireysel farkllklar, hangi durumda bireyin hangi taktie ynelecei ve seilen etki taktiinin nasl bir etki yarataca konularnda belirleyici rol oynamaktadr. Bu faktrler ise taraftarlarn gc, etki giriiminin ynetimi, etki giriiminin amac ve etkide bulunan kiinin (influencer) politik becerilerini ierir. zellikle bireyin ilikilerdeki politik bilin ile bu bilinci kullanma dzeyi hedef bireyi etkileme giriiminin baarsnda etkendir.

96

Etki stratejilerinin kullanmn etkileyen faktrler

Yaylac, Organizasyon. Kiileraras likilerde Etki Taktikleri ve Kull. likin Lit. al.
rgtsel Faktrler Durumsal/Pozisyona Bal Durumsal/ Alglar Faktrler * Hedefin nemi * rgtsel Politikalara likin Alglar Yukar Doru Kullanlan Etki Strateji ve Taktikleri Taktik Trleri Usa Vurma-Rasyonellik letiimde Karlkl Alveri Mcadele Etme-Meydan Okuma Yukarya Bavurma-Etkileme Koalisyon Onaylama Gze Girme Engelleme Pozisyona Bal Olmayan Faktrler * Makyavelizm, * Ne Durumsal/Pozisyona Bal Faktrler * Hedefin nemi * Etki Ajan le Hedef Birey Arasndaki liki Kalitesi likisel Faktrler

Bireysel Faktrler

* Demografik faktrler (ya, cinsiyet, eitim vb.) * z sayg

* zel/kamu ayrm * letmenin bykl

Birey- Pozisyon likisi Asndan

1. Odakl 2. Bireyin Kendisi Odakl 3. Ynetici (Supervisor) Odakl Taktikler

Etki-G likisi Asndan

1. Kat-Sert Stratejiler 2. Ilml-Yumuak Stratejiler 3. Rasyonel Stratejiler

Etkiyi Kullanan Birey Asndan

1. Avc Yneticiler 2. Taktikiler 3. Seyirciler 4. Gze Girenler Etki ktlar

Terfi (+) veya (-) Maa art (+) veya (-) Sosyal yardmlar (sigorta, emeklilik plan gibi) (+) veya (-) Gerek dller (+) veya (-) alann iten ayrlmas, istifa/iten kartma rgtsel politikalara uyum Verimlilik art (+) veya (-) Yneticilerle kiileraras ilikilerde etkinlik (+) veya (-)

97
Table (1) A Model of Upward Influence Tactics and Strategies Process

Tablo (1) : Yukar Doru Etki Taktik ve Stratejileri Sreci Modeli

bilig, K / 2006, say 36

Durumsal ve/veya pozisyona bal faktrler hedefin nemi ve rgtsel politikalara ilikin alglar ierirken; pozisyona bal olmayan faktrler Makyavelizm, negatif etki, rgtsel kdem ve isel ve dsal kendilik kontrol olarak ifade edilebilir. Bireyin makyavelizm dzeyi onun etki taktiklerinin kullanm konusunu yakndan etkileyen faktrlerden bir dieridir. Makyavelizm bireylerin maniple edici davranma, insan doasnn ineleyici, alayc ynlerini yanstma ve geleneksel moral-motivasyon standartlar konu-sunda dk dl sunma-motive etme ile tanmlanabilir. Etki kullanmn etkileyen ve pozisyona bal olmayan kendilik kontrol; bireyin herhangi bir davrannn ortaya kmasnda veya sonularnda kendisinin belirli bir katksnn olduuna inanmas eklinde tanmlanabilir. (Rotter 1966: 472) Hedeflerini, abalarn kendi performans ve niteliklerine balayp bireysel denetimi elinde bulunduran bireylerin isel kontrol dzeyi yksektir. Dsal kendilik kontrol yksek bireyler ise her eyi kendilerinden ok, d faktrlere-ans, kader, dier insanlar gibi balamaktadr. Dolaysyla bu iki farkl kiilik zellii etki stratejilerinin kullanm asndan karlatrldnda; isel kontrol olan bireylerin politik etki stratejilerinin daha sk kullanp, bakalarn ikna etmeye daha fazla aba gsterdii, bununla birlikte bakalarndan daha az dzeyde etkilendii grlmektedir. Schlenkere gre kiisel farkndala sahip bireylerin davranlar daha sosyal biimde stratejiktir. Bu tip bireyler evrelerinden gelen enformasyona daha ok duyarldr, bylece dierleri zerinde arzula-nan etkileri retmek zere kendi davranlarn biimlendirirler. Bir baka ifadeyle Schlenker aktrn kiisel farkndalnn sergilenen izlenim ynetimi davran biimlerini etkilediini savunmaktadr. (Schlenker 1980: 74) Dsal kendilik kontrol dzeyi yksek olan bireyler ise etkilemekten ok, dier insanlar tarafndan daha ok etkilenmektedirler (zkalp 2001: 101). Yukarda sralanan ve etki stratejilerinin kullanmn etkileyen rgtsel faktrlere zel/kamu ayrm, iletmenin bykl gibi faktrleri de eklemek mmkndr. Yaplan almalar kamu kurumlar ile alan saysnn fazla olduu kurumlarda etki stratejileri kullanm dzeyinin daha fazla olduunu ve baz etki stratejilerinin daha fazla biimde tercih edildiini (gze girme, kat stratejiler gibi) ortaya koymaktadr. Bireyler iinde bulunduklar durum ve koullara bal olarak da farkl etki taktiklerini seip uygulayabilirler. rnein birey nerilen ii elde etmek iin kendini sunma taktiini kullanrken, ayn birey bir terfi veya maa art elde etme abasnda rasyonellik veya gze girme taktiini seebilir. Etki strateji kullanmn etkileyen bir baka faktr ise etki ajannn-aktrn iletiimde bulunduu hedef bireyle kurduu iliki kalitesi olarak belirtilebilir. Bu iliki ve kalitesi alma yaam iinde deerlendirildiinde, rnein, yneticilerin
98

Yaylac, Organizasyon. Kiileraras likilerde Etki Taktikleri.

alanlaryla iletiim tarzlar, alanlarn yneticilerine ynelik etki stillerinin seimini yakndan etkilemektedir. rnein sert-otoriter bir yneticiyle iletiimde alan gze girme, seyirci kalma gibi lml stratejileri seerken, daha demokrat, katlmc bir yneticiyle etkileimde ise meydan okuma, usa vurma veya pazarlk etme taktiini kullanabilir. Benzer biimde alanlarn kendi yneticileri ile yzyze iletiime karlk, yzyze olmayan iletiimleri de ciddi biimde strateji seimini etkilemektedir. Bir baka ifadeyle iletiimde kullanlan ara ve yntemler ile iletiimin tr de etki stratejileri kullanmn yakndan etkilemektedir. Yzyze olmayan kanallar yoluyla iletiim (telefon, e-mail gibi) kat ve lml stratejilerle ilikili gze girme veya meydan okumamcadeleci olma gibi baz taktiklerin nemli bir paras olabilecek yze dayal ifadeler gibi sosyal sinyallerin transferine ket vurabilir. Bu koullar altnda bireyler arasndaki bu etkileimler yzyze etkileimlere oranla daha rasyonel, grev ierikli odaklanma gereksinimini iermektedir. Karmak sosyal sinyallerin transferinin en ok yz yze iletiimde etkili olmasndan dolay, kendi yneticileriyle ayn ofiste bulunmayan birey-lerin daha ok rasyonel stratejilere bavurduklar gzlenmektedir.

B. Etki Strateji ve Taktiklerine likin Gelitirilen Snflandrma ve Modeller Goffmann almalaryla balayan kiileraras etki ile ilgili teori ve aratrmalar Jones (1964), Jones&Pittman (1982), Kipnis ve Scmidt (1982), Tedeschi (1981) ve daha yakn tarihlerde Leary (1995), Leary ve Kowalski (1990), Yukl ve Fable (1990), Wayne ve Ferris (1990) gibi aratrmaclarn katklar yoluyla geni bir ilgi ve katlm gsterse de, Gardner ve Martinkonun (1988) almalarnda belirttii gibi ekti stratejilerinin ktlar ile bu stratejilere ynelik davransal tepkiler zerine ok az aratrmann varlna iaret edilmektedir.
Etki strateji ve taktiklerine ilikin modellerin bir ksmnn ilk dnemlerde olaslk yaklam dorultusunda aklanmaya alld grlmektedir. Bununla birlikte davran ve durum ilikisi zerine odaklanan olaslk yaklamnn (contingeny approach) gnmzde bir organizasyonda yer alan tm etki deikenlerini, bunlarn kullanmn veya etkinliini tam anlamyla tanmlamada yetersiz kald ifade edilmektedir. Bunun nedeni ise etki stillerinin bireylerin hedefleri, isteklilik dzeyi, kiilikleri, niteliklerine bal olarak farkllk gstermesi ve bu durum ile ilgili bir genellemeye gitmenin gldr. Dolay-syla gnmzde etki kullanmna ilikin kavrayta geleneksel bu yaklamdan ok, her bir bireyle ilgili tutarl, mantkl rneklerin kombinasyonundan oluan etki taktik formlarn ieren ilevsel-biimsel yaklam (configurational approach) tercih edilmektedir. (Meyer 1993) Bu yaklam ise bireyleraras farkllklar karakterize etmekten ok, her bir bireyi karakterize
99

bilig, K / 2006, say 36

eden etki modellerini temel almaktadr. Bu blmde olaslk yaklam ile balayan, ilevsel yaklamlarla giderek olgunlaan modeller ve snflandrmalar deerlendirilmektedir. Etki taktik ve stratejileri konusunda daha nce de belirtildii gibi farkl perspektiflerden yaplan ok sayda snflandrma ve metot sz konusudur. Bunlarn bir ksmnda etkiyi kullanan kiilerin nitelikle-rine odaklanlrken, bir ksmnda da birey-pozisyon-durum veya g ilikisine gre ayrm yaplmtr. Bu noktada hangi etki strateji ve taktiinin en iyi ilediine ilikin bir tespitte bulunmak gtr. Bu konudaki baar daha nce de belirtildii gibi etki abas ile ilikili yapsal, bireysel ve ilikisel faktrlere baldr. 1.Kipnis , Schmidt ve Wilkinson (1980)n 8 Etki Taktii Snflandrmas: Etki taktikleri konusunda en popler ve kabul grm kuramclardan Kipnis , Schmidt ve Wilkinson (1980)un etki taktiklerine ilikin almalar bu alma sahasnn geliimine nemli katklar salamtr. Kipnis, Schmidt ve Wilkinson ilk almalarnda yukar doru kullanlan 8 etki taktiini gze girme (ingra-tiations), mcadele etme, meydan okuma (assertiveness), rasyonellik (rationality), onaylama (sanction), karlkl alveri (exchange), yukarya bavurma ve/veya etkileme (upward appeal), engelleme (blocking) ve koalisyon (coalition) olarak snflandrmtr. (Kipnis vd: 1980) Organizasyonlardaki etki taktikleri zerine hemen hemen tm aratrmalarn bu snflandrmada yer alan taktiklerden en az biri veya bir ka zerine odakland grlmektedir. Yukle ve Falbe ise (1990) en son bu snflandrmaya cazibeyi kullanma (inspirational appeals) ve danmanlk (consultation) ile 2 taktii ekleyerek, bu taktiklere ilikin yeni bir lm metodu sunmulardr. (Higgins vd. 2003: 90) Yukarda sralanan bu taktikler iinde ise en ok gze girme, meydan okuma, kendini sunma ve usa vurma taktikleri zerinde durulmaktadr. Gze girme taktii; hedef bireyle benzerlii veya beeni dzeyini arttrmak iin niyet edilen etki davran abalar olarak tanmlanabilir. Jones (1964) gze girme taktii ile ilgili almasnda 3 tr gze girme taktii tanmlamaktadr; dierlerini destekleme (yaclk gibi), kendini sunma (glmseme, favori ynlerini dile getirme, sempatik olma gibi) ve fikir uyumu (hedef bireyle benzer deerler ve inanlar dile getirme ve vurgulama gibi) (Judge vd. 1994: 45) Kendini sunma ; yetkin olduuna veya bir grevi tamamlama becerisine sahip olduuna dair bir grn/duru yaratma becerisi olarak tanmlanabilir. Bir baka ifadeyle bireyin kendisini en favori edilen tarzda sunmas iin bireysel baarlarn, kiilik zelliklerini n plana karma eylemidir. Gordon aratrmalarnda kendini sunmay bir gze girme taktii olarak deerlendirirken, Godfrey, Jones ve Lord (1986) ise ampirik almalarnda kendini sunma ve gze girmenin gerekten farkl etki taktikleri olduunu ve bu ekilde
100

Yaylac, Organizasyon. Kiileraras likilerde Etki Taktikleri.

ele alnmalar gereini vurgulam, bu gr de aratrma bulgularyla ispatlamlardr. Bu dorultuda teorik ve ieriksel asndan kendini sunma ile gze girme iki bamsz ve farkl etki taktikleri olarak ele alnp deerlendirilmektedir. (Higgins vd. 2003: 90) Ferris ve Judgee gre kendini sunma en az 2 farkl formda yaplmaktadr; yetki verme ile grnr klma (pozitif olay veya ktlarn sorunluluunu szl olarak stlenme gibi) veya glendirmedestekleme (bireyin baarlarn abartarak n plana karma abalar) (Judge vd. 1994: 46) Tedeschi ve Melburg ise 1984te gelitirdii 2x2 izlenim ynetim taktikleri snflandrmas ile kendini sunma amal taktikleri bireyin kendisi odakl ve dier bireyler odakl olarak ikiye ayrmaktadr. Buna gre bireyin kendisi odakl etki taktikler kiisel sunum, kendini gelitirme, yetki verme, engelleri ama, itibar srdrme ve yaanm hikayelerden yararlanma iken dier bireyler odakl taktikler ise; dierlerini gelitirme ve fikir uyumu olarak sralanmaktadr. (Zinuska vd. 2004: 630) Usa vurma/mantk kullanm; hedef bireyi etkilemek iin mantksal, aklsal verilerden, rneklerden yararlanmak eklinde tanmlanabilir. Rasyonel stratejiler iinde de deerlendirilen bu taktik tr, dier taktik trleri iinde evrensel dzeyde en kabul gren taktik trlerinden birisidir. Rasyonellik taktiini kullanan alan yneticiyi ikna etmek iin sunumunu bilimsel nitelikte rnek veri ve bulgular-dan yararlanarak kurgulayabilir. Meydan okuma-iddiaclk; yneticiyle kar karya gelmek sknt verici bir insan haline gelmek, srekli yneticiye bireyler hatrlatmak-akl vermek ve szl bir ekilde gerginlii yanstmak gibi davranlar ierir. Bu taktiin daha sk biimde yukar doru etki giriimlerine kyasla, aa ynde ve yneticinin alan etkileme giriimleri iinde kullanld gzlenmektedir. Bunun sebeplerini; Kipnis ve Schmidtin (1988) almalarnda etki stilini meydan okuma zerine kurgulayan bireylerin dk performans deerlendirme oranlar ile ilikilendirmesi, Schilit ve Lockee gre (1982) ise daha st dzey alanlar tarafndan kendi glerini ortaya koyma eklinde grlen taktiklerin baarszlkla sonulan-mas ve Falble ve Yuklun (1992) meydan okuma davranlarnn en az dzeyde etkili etki taktiklerinden biri olmas ve yukary etkilemede uygunsuz deerlendirilmesine ilikin tespitleriyle aklamak mmkndr. (Wayne vd. 1997: 981) Bununla birlikte etki taktiklerinin kiileraras ilikilerle ilikisi incelendiinde daha farkl sonular ortaya konmaktadr. Buna gre; usa vurma taktiini kullandn ifade eden astlar kendi yneticilerinden daha yksek dzeyde kiileraras beceri deerlendirmeleri elde ederken, pazarlk etme ve kendini sunma gibi taktikleri kullananlarn yneticilerinden daha dk dzeylerde kiileraras deerlendirmeler almaktadr. Elde edilen bulgulara gre meydan okuma taktikleri kullanan astlar yneticileri tarafndan daha yksek dzey kiileraras becerilere sahip olduu eklinde
101

bilig, K / 2006, say 36

alglanmaktadrlar. (Wayne vd. 1997: 990) Bu sonular astlarn etki taktikleri ile yneticilerin astlarn kiileraras iliki becerilerine ilikin deerlendirmeleri arasnda pozitif iliki olduu savn destekler niteliktedir. Bylece meydan okuma-mcadelecilik ile kiileraras beceriler arasnda pozitif iliki olduu sav, ayn taktiin performans oranlar, terfi kararlar gibi ktlar ile arasnda negatif iliki bulunduunu ifade eden dier aratrmalara tezat dmektedir 2. Kipnis, Schmidt ve Wilkinson (1980)un Etki-G likisi Asndan 3 Meta-Kategori Ayrm: Kat-Sert, Yumuak Ve Rasyonel Stratejiler Grld gibi etki davranlar ile ilgili snflama ve aratrmalarn ounluunda dar kapsaml olup, tek tek taktikler zerine odaklanlmtr. Bununla birlikte baz aratrmaclar etki taktiklerini daha belirgin ve genel kategoriler altnda deerlendirme ve snflandrmann daha doru bir yaklam olduunu savunmaktadrlar. Bu adan geni boyutlu bir snf-landrma literatrde en ok ilgi grd ve geerliliinin doruland ifade edilen Kipnis, Schmidt ve Wilkinson (1980) tarafndan yaplmtr. Etki davranlar ile g ilikisine aklk getiren, sentez niteliindeki bu ayrma gre etki taktikleri; kat-sert stratejiler (hard strategies), lml-yumuak stratejiler (soft strategies) ve rasyonel-mantkl stratejiler (rational strategies) olarak 3 metakategori altnda snflandrlmtr. (Farmer vd. 1997: 18) Bu snflandrmay destekleyen bir baka almada ise Deluga (1991) yukar doru etki davran ile astlarn izlenim ynetimi zelliklerini birletirerek, 6 taktiin farkl kombi-nasyonu temeline dayal yeni bir lek gelitirmitir. Deluga mcadeleci olma-meydan okuma, yukar bavurma ve koalisyonu sert/kat stratejiyi yanstan taktikler; gze girme ve pohpoh-lama-vmeyi yumuak-lml stratejiyi yanstan taktikler ve rasyonel davranma ve pazarlk etmeyi ise rasyonel strateji-leri yanstan taktikler biiminde snflandrmtr. (Farmer vd. 1997: 19) Tablo (2) de bu stratejinin tanm, kullanlan taktikler ve her stratejiye ilikin kullanm koullar deerlendirilmektedir. Kat/sert stratejiler: Etki ajanlarnn hedef iin anlaml destekleri kontrol etmek olarak alglad stratejiler (Tedeschi vd. 1973) olup, bu ajann kazanlm uyum/itaat beklentisi iinde olduu bir mekanizmadr. Bu ise ya itaatuyum veya uyumsuzluk-itaatsizliin karl olarak dl ve cezalarn dorudan kontrol yoluyla yaplabilir ya da karc tehditler yoluyla arabuluculuk edilebilir. Kat-sert stratejinin daha nceki anlam genellikle astlarn az dzeyde sahip olduu yasal veya zorlayc g ile ilikilendirilmektedir. Baz bireyler kiilik zelliklerine bal olarak kiileraras ilikilerinde daha ok kat/sert stratejileri kullanma eilimindedirler. Genellikle yksek dzeyde makyavelist zellikleri tayan alanlarn yneticilerinin desteini elde etmede daha ok sert strateji kullanmna yneldikleri gzlenir. Buna gre yksek dzeyde makyavelistler hedeflerine ulamada hangi yntem gereki102

Yaylac, Organizasyon. Kiileraras likilerde Etki Taktikleri.

yorsa onu kullanma eiliminde iken, dk dzey makyavelistler kiisel etik standartlar yoluyla daha ok engellenirler. Kipnis ve dierlerinin (1980) snflandrmas iinde astn st dzey yneticisine meydan okumas biiminde tanmlanan szl saldrganl agresiflii (verbal aggressiveness) karlkl uyum salanamad taktirde, daha zayf i ilikileri, aba eksiklii veya alan asndan dier gizli engelleyicilerin alana ynelik tehdidine dnebilir. Yumuak/Ilml stratejiler: Yukar doru etkiye ilikin lml strateji daha az agresif, daha ok psikolojik ve karc anlamlar iermektedir. Bu strateji ksmen Kelmann etki ajan ile hedefin rol ilikisini glendirme zerine odaklad tanmlamasn temel almaktadr. (Miller 1983) Ilml strateji ajann hedef bireyin uyumunu kontrol etmedii alglarn yanstr. Bu strateji tr ile hedef bireyi duygusal adan veya etkili dier yollarla etkilemek amalanr. Dolaysyla lml bir strateji; yneticinin etki talebine iradeli uyumunu ya alan ynetici gznde daha ekici klma (gze girme gibi) ya da ona ekici olma yollarn sunmak yoluyla pozitif imajn salamlatrmak zere tasarlanmasdr. (Farmer vd 1997: 19) Bu strateji ile hedef bireyde bir zorunluluk/ykmllk hissi yaratmak yetenei kullanlr. Yumuak/lml strateji dierleri iinde en ok politik beceriyi gerektiren strateji tr olarak kabul edilmektedir. Yksek dzey politik beceriye sahip olmak iin ise baz bireysel niteliklerin varlndan sz edilmektedir. Konuyla ilgili yaplan almalar daha yksek dzeyde eitim dzeyinin politik beceri dzeyindeki arta yansdn ortaya koymaktadr. Dolaysyla lml strateji daha yksek dzeyde eitim, kiisel gzlem ve dsal kendini kontrol etme gcnden oluur. Makyavelizm de lml stratejinin gze girme tr ile ilikilidir. Makyavelistler dierlerini kontrol etme veya maniple etmenin yollarn aratrmakla ifade edilebilir. Ralston (1985) yksek dzey makyavelistlerin dk dzey makyavelistlere oranla daha ok gze girme taktiklerini kullanma eiliminde olduklar grn bir dizi ampirik almalarndaki bulgularyla ortaya atmtr. Bu dorultuda makyavelizmin lml stratejiyle pozitif ynde ilikili olduu sonucuna varlabilir. (Ralston 1985: 479) Koalisyon taktiinin ise kat veya lml stratejinin bir paras olduu netlik kazanmamtr. alanlarn kendi sosyal kimliklerini stlerine sergileme yetenek ve becerileri ok sayda kty etkileyebilir; rnein, yneticinin desteini elde etmek ve pozitif ynde performans deerlendirmeler gibi. Bu sreteki nemli faktr kiisel gzlem veya bireylerin aktif biimde sosyal durumlar iinde yarattklar imaj srdrme dzeyidir. Bu zellii yksek dzeyde sergileyen bireyler sosyal evrelerine ve bu evreler iinde nasl grndkleri konusuna duyarldrlar. Srpriz olmayacak biimde kiisel gzlem ile izlenim ynetimi davra103

bilig, K / 2006, say 36

nlar arasndaki ampirik almalar ve incelemeler bu iki konu arasndaki pozitif ilikiyi nermektedir. Buna gre kiisel gzlem gze girme ynnde etki davranlar ve dolaysyla da lml etki stratejisinin kullanmyla pozitif ynde ilikili olabilir. Rasyonel Stratejiler: Rasyonel strateji organizasyonlarda en sklkla grlen bir etki trdr. Bu strateji ile astlar yneticileri etkilemede kendilerine yararl veya yardmc olabilecek dnce-mantk sunma ekline bavururlar. Buradaki ama ynetici asndan nemli olan sonularn beklenen deerini ykseltecek bir faaliyet plann kendisine nermektir. Bu stratejiyi kullanan birey istedii eyi elde etmek ve kar taraf (hedefi) etkilemek iin fayda/ yarar veya beklenti zerine sunumunu gerekletirmelidir. Bylece astlar bu stratejiyi kullanarak, kendilerine ilikin inanlrlk, uzman ve bilgili olma gibi izlenim-leri yaratmay amalar. Gerekten de sebep ve mantk/saduyu hemen hemen evrensel biimde etki hedeflerini gerekletirmede uygun bir yol olarak kabul edilmektedir. En azndan meydan okuma stratejisinin yaratt maliyetlerden daha dk maliyetleri iermektedir. alanlarn stlerini etkilemenin rasyonel yollar ise eitim dzeyi, lider-ye etkileimleri ve yzyze iletiim frsatlar olarak belirtilebilir. Rasyonel etki ile ilgili olarak etki frsatlar lider ye ilikileri balam iinde zellikle de ikincil yeler aras etkileimlerin skl ve kalitesi ile ilikili olarak var olabilir. Bir baka ifadeyle yksek dzey lider ye ilikileri iinde olan alanlar daha ok karar verme ve bylece de belirli bir bak asn tartma, istekte bulunma, pazarlk etme vb. daha dorudan frsatlar nerme srecine katlabilir. Ansari ve Kapoor otoriter, katlmc ve eitim grevini stlenen yneticileri temsil eden bir senaryo yaklam kullanm ve eitli hedeflere ulamak zere kullanlan taktikleri deerlendirmitir. Onlara gre alanlar tarafndan kullanlan etki metotlar ciddi biimde st ynetimin liderlik stili yoluyla etkilenmektedir. rnein katlmc yneticiler rasyonel iknay, otoriter yneticilere oranla daha sklkla ve ciddi biimde benimsemilerdir. (Ansari vd. 1987: 45) 3. Kipnis ve Schmidt (1983)n Etkiyi Kullananlar Asndan Avc (Shotgun) Yneticiler-Taktikiler- Seyirciler ve Gze Giren Etkileyiciler Daha nceki almalarnda Kipnis ve Schmidt (1983) aa doru etki zerine odaklanrken, sonradan (1988) hastanelerde st dzey ynetici, dini alanlar ve ef yneticilerden oluan 3 farkl rneklem zerinde yukar ynde etki kullanmn test etmilerdir. 6 etki taktiinin (mantk, arkadalk, meydan okuma, pazarlk, yksek otorite ve koalisyon) kme analizini kullanarak her bir rneklem iin ok sayda kme tanmlamlardr. Geleneksel etki aratrmalarna meydan okuyan bu almada etki kullanclar; avc-shotgun yneticiler (tm taktikleri kullanmakla birlikte ortalamann zerinde yksek
104

Yaylac, Organizasyon. Kiileraras likilerde Etki Taktikleri.

dzeyde iddiaclk-meydan okuma, yksek otorite ve yukary etkilemeyi kullananlar), taktikiler-tacticians (dier taktikleri ortalama dzeyde kullanan ancak mantk veya rasyonellii daha yksek dzeyde kullananlar), seyirciler-bystanders (tm taktikleri ortalamann altnda kullananlar) ve gze girenler-ingratiators (dier kmelere kyasla arkadalk veya gze girme taktiklerini en st dzeyde kullanp, dier taktikleri ortalama dzeyde kullananlar) olarak snflandrlmaktadr. Bu sonular Kipnis ve Schmidth (1983) tarafndan belirlenen faktrlerle zde olmakla birlikte, yukary etkilemede kullanlan gze girme stilinin aa ynde etkide kullanlmad ortaya konmutur. (Farmer vd. 1999: 655) Ayn aratrma sonularna gre avc yneticiler daha az dzeyde i garantisine sahip olmakla birlikte daha yksek dzeyde faydalar elde etme ve fikir satma ihtiyacna sahip kmlardr. Taktiki yneticiler daha gl g temeline ve hatr saylr etkiye sahip olup, seyirci (arka plan yneticiler) ise ok az dzeyde rgtsel gce sahip olup, dierlerinin itaatini gerektiren ok az ama belirlemilerdir. Seyirci etkileyiciler; rutin grevleri srdrdkleri iin, dier bireylere oranla daha az dzeyde yukar doru etki taktikleri sergilemekte ve dolaysyla evrelerini daha az dzeyde politik ynde alglamaktadrlar. Bir baka ifadeyle politik alglamalardan uzak olduklar iin, etki frsatlarn kullanma-da daha az duyarllk sergilemektedirler. Benzer biimde seyircilerin dl elde etmek, hedeflere ulamak veya baskc faaliyetleri srdrmek ynnde olduka az dzeyde gce sahip olduklar ifade edilmektedir.

105

bilig, K / 2006, say 36

Strateji
Kat strateji

Tanm
Yneticinin desteini/ibirliini ka-zanmak iin ast negatif ynde ceza ve destei kullanr. ilikisine bal bir temele dayanr.

Taktik Bileenleri
Meydan okuma Yukar bavurma Hedefin gveni temeline dayal karlkl al-veri

Kullanm ile ilgili Koullar


alan ile ynetici arasnda alglanan g farkllklar dktr. Dk dzeyde liderye etkileimleri Ast yksek dzey makyavelisttir. Ast d uyuma sahiptir

Koalisyon ?

Yumuak strateji

Ast yneticinin iradeli desteini yneticinin dorudan kendisi veya alana doru etkisinin psikolojik manipulasyonu yoluyla elde eder. Hedefin rol ilikisi ile yneticinin destei temeline dayanr.

Gze girme

alan yksek dzeyde kiisel gzlemcidir. Eitim dzeylerindeki art

letiimde karlk-lk normuna bavur-ma temeline dayal alveri Koalisyon?

Ast yksek dzeyde makyavelisttir. Ast d uyuma sahiptir. Eitim dzeylerindeki art Ast ynetici ile farkl fiziksel konumda alr.

Rasyonel strateji

Ast yneticinin teknik mantna bavurmak veya arda bulunmak yoluyla onun desteini kazanr Sbjektif yarar, umut ve zmseme bak as temeline dayanr.

Rasyonellik Pazarlk etme eklinde al-veri

Tablo (2): Stratejinin Kullanm ile Taktik Bileenleri ve Koullar ile likilendirilen Yukar Doru Etki Stratejilerine Ait nerilen Kavramsal ereve Table (2): Proposed framework of upward influence strategies, associated tactic components and conditions associated with strategy use. Kaynak: S. Farmer , J. Maslyn D. Fedor, J.Goodman, Putting Upward Influence Strategies in Context, Journal of Organizational Behaviour, Vol:18, s.23. Avc etkileyiciler; etkilemek iin ok sayda frsata ve sebebe sahip olmakla birlikte, bunlarn uygulamadaki etkinliini ayrt etmede ok az dzeyde beceriye sahip olduklar ne srlen bireylerdir. Seyircilerin aksine avclar, frsatlar grmekte ve harekete gemektedirler. Avclar kendi i evrelerini dier
106

Yaylac, Organizasyon. Kiileraras likilerde Etki Taktikleri.

etkileyicilere oranla daha ok politik adan alglamaktadrlar. Kipnis ve Schmidt (1988)e gre; avclar dier gruplara oranla daha az i gvencesine sahip olup, sosyalizasyon perspektifi asndan kendi g ilikileri ile ilgili evrelerinden aratrma veya denetim yolu ile bilgi elde etme frsat konusunda daha az frsata sahip olduklar fikri nerilmektedir. Kipnis ve Schmidte gre avclar daha yksek dzeyde hrsl olup, dolaysyla da hedefe inan konusunda da en yksek dzeyi sergilemektedirler. (Morrison 1993: 558) Taktiki etkileyiciler; rutin olmayan ileri yaparak rgtsel birimleri ynetme eilimindedirler. Bu bireyler g yaps iinde iyi konumlanmlardr. Taktikiler kiisel karlarn korumak veya gerekletirmek iin ou frsatlar alglayp, ounlukla kulland taktiin mantna gvenmek konusunda yeterli dzeyde beceri veya uzmanlk gcne sahiptir. Taktikilerin dier bireylere oranla baar konusunda daha yksek beklentilere sahip olduklar ve seyircilere oranla daha stn dl veya ceza gcne sahip olduklar ifade edilmektedir. (Farmer vd. 1999: 659) Gze giren etkileyiciler; seyircilerin aksine daha ok hedeflerinin peinde komakta ve ynetici-lerini kendilerini dllendirme veya cezalandrma konusunda daha gl alglamaktadrlar. Gze girme stratejisi ilikisel olma zerine odaklanmakta ve bireyin yneticisiyle iyi bir iliki dzeyinde olmasn gerektirmektedir. Gze girme taktiini kullananlarn dier etki taktiklerini kullananlara oranla, daha yksek performans deerlendirme sonular elde ettikleri gzlenmektedir. 4. Wayne ve Ferris (1990)in Birey- Pozisyon likisi Asndan Odakl-Bireyin Kendisi Odakl Ve Ynetici Odakl Taktikler Etki davran ve/veya stratejileri ile ilgili bir baka ayrm birey ve durum ve/veya pozisyon arasndaki uyum zerine odaklanan Wayne ve Ferris (1990) tarafndan yaplm-tr. (Wayne vd. 1990: 489) Bunlar: (1) odakl (2) bireyin kendisi odakl ve (3) ynetici (supervisor) odakl taktikler. odakl taktikler, i zerine kurgulanmtr. alanlar i odakl izlenim ynetimi taktiklerini yneticiye pozitif bir izlenim yaratma niyeti ile davranlar sergileyerek kullanrlar. rnein ie erken gelmek ve en ge ayrlmak veya kendini sunma taktii gibi Bireyin kendisi odakl taktikler alann iyi ve baarl bir birey olduu izlenimini yaratmak amal yaklamlar ierir. Ynetici odakl taktikler ise alan tarafndan yneticiyi memnun etmek yoluyla ile ilgili olmayan davranlar ierir, rnein yneticinin kiisel yaam ile ilgilenmek ve bu ynde jestler yapmak, yani gze girme taktii gibi. Ynetici odakl taktikler bireyin iletiim ve destek konusundaki isteklilik dzeyini yanstr. Sonu olarak bu taktikler alanlarn yneticinin gznde pozitif imaj ve olumlu duygular arttrmak amacn tar. Kendi terfi sreleriyle ilgilenen bireyler rasyonel taktikleri
107

bilig, K / 2006, say 36

kullanarak yukar doru odaklanmal ve meydan okuma taktiklerinden kanmaldr. Bylelikle kariyer baars ve geliimini hedefleyen bireyler iin i odakl taktiklerden ok ynetici odakl taktikleri (gze girme, kendini sunma gibi) kullanmalar nerilebilir.

C. Etki Strateji ve Taktikleri Srecinin ktlar Politik etki perspektifi ile ilgili aratrmalarn sonular insan kaynaklar ynetim sre ve sistemleri ile ilgili ynetsel kararlar ve talimatlarn belirlenmesine k tutmutur. (Farmer vd 1999: 653) Bu nedenle organizasyonlardaki kiileraras etki ile ilgili almalarn ounluu kiileraras etkinin insan kaynaklar ynetim sistemleri ve kararlar iinde (eleman seimi ve kararlar, performans deerlendirme sreci ve ktlar, hedef belirleme ve kariyer geliimi, terfi, maa artlar vb.) deerlendirildii dikkati ekmektedir (Higgins vd. 2003: 91). Dolaysyla i ktlar terfi, maa sosyal yardmlar, performans deerlendirme, dller, iten ayrlma ve/veya kartlma, rgtsel politikalara uyum, verimlilik ve kiileraras iletiim olarak deerlendirildiinde, etki taktikleri kullanmnn bu ktlar zerindeki pozitif veya negatif etkileri karmza kmaktadr. rnein aratrmalarn ounluunda gze girme davran ile mantk-veri kullanarak yneticilerini etkilemeye alanlarn, kariyerlerinde daha yksek baarlar elde ettikleri ve daha yksek performans deerlendirme sonular aldklar ortaya konmutur. Yukle ve Fablein almalarnda da lml bir taktik tr olan gze girme ile rasyonelliin tutarl biimde i ktlaryla en ok pozitif iliki iinde olduu sav desteklenmitir. (Falbe vd. 1992) Sonu Organizasyonlarda kiileraras ilikilerde alann yukar ynde etki kullanm gnmzn rekabeti koullarnda yatay yaplara gei, alann yetkilendirilmesi ve daha ok karar verme srelerine katlmasyla nem kazanmtr. alanlar giderek daha karmak bir grnm kazanan organizasyonlarda kiileraras iliki alarna dahil olmak ve bu alar ynetebilmek iin yukar doru etki taktiklerini daha fazla kullanmak ihtiyacna ynelmilerdir. Bylece alanlarn etki kullanm konusundaki kavray gelitirmeleri onlara profesyonel ilikilerini ve kariyer yaamlarn ynetebilmelerinde nemli katklar salayacaktr.
Sonu olarak politik etki perspektifi profesyonel ilikileri ve rgtsel yaam biimlendirmedeki etkileri kefedildike daha ok kabul grmeye ve retken bir yaklam olarak tartlmaya devam edecektir.

108

Yaylac, Organizasyon. Kiileraras likilerde Etki Taktikleri.

Ansari, M.A, Kapoor A. (1987), Organizational Context and upward Influence Tactics, Organizational Behaviour and Human Decision Processes, 40 Bolino, C. M. And Turnley W. H. (2003), More Than One Way to Make an Impression:Exploring Profiles of Impression Management, Journal of Management, 29(2). Deluga, R.J. (1991), The Relationship of Upward-influencing Behaviour With Subordinate-Impression management Characteristics, The Journal of Applied Psychology, 21. Falbe, C.M. and Yukl G. (1992), Consequences for Managers of Using Single Influence tactics and Combinations of Tactics, Academy of Management Journal, 35 den aktaran C.Higgins, T.Judge ve G.Ferris (2003) Influence Tactics and Work Outcomes: A Meta Analysis, Journal of Organizational Behaviour, Vol:24. Farmer, S.M. and Maslyn, J.M. (1999), Why are Styles of Upward Influence Neglected? Making the Case for a Configurational Approach to Influences, Journal of Management, V:25, No:5. Farmer, S.M. and Maslyn, J.M., Fedor D.B., Goodman J.S. (1997), Putting Upward Influence Strategies n Context, Journal of Organizational Behaviour, Vol:18 Goffman, E. (1955), On Face Work: An Analysis of Rituel Elements in Social Interactions, Psychiatry, 22. Higgins, C.A., Judge, T.A. ans Gerald, R.Ferris (2003), Influence Tactics and Work Outcomes: A Meta Analysis, Journal of Organizational Behaviour, Vol:24. Judge, T.A. and Bretz, R.D., (1994) Political Influence Behaviour and Career Success, Journal of Management, Vol:20, No:1. Kipnis, D., Schmidt, S. M. and Wilkinson, I. (1980), Intra-organizational Influence Tactics: Explorations in Getting Ones Way, Journal of Applied Psychology, 65den aktaran C.Higgins, T.Judge, G.Ferris, (2003), Influence Tactics and Work Outcomes: A Meta Analysis, Journal of Organizational Behaviour, Vol:24. Meyer, A.D., Tsui, A.S. and Hinings, C.R. (1993), Configurational Approaches To Organizational Analysis Academy of Management Review, 36.dan aktaran S.Farmer, J.Maslyn (1999), Why are Styles of Upward Influence Neglected? Making the Case for a Configurational Approach to Influences, Journal of Management, V:25, No:5. Miller, G.R. (1983), On various Ways of Skinning Symbolic Cats: Recent Research on Persuasive Message Strategies, Journal of Language and Social Psychology, 2den aktaran S.Farmer, J.Maslyn, D.Fedor J.Goodman, (1997) Putting Upward Influence Strategies n Context, Journal of Organizational Behaviour, Vol:18

Kaynaka

109

bilig, K / 2006, say 36

Morrison, E.W. (1993), Newcomer nformation seeking:Exploring Types, Modes, sources and Outcomes, Academy of Management Journal, 36. Phillips, N. (1997), Bringing the Organization Back In: A Comment on Conceptualizations of Power in Upward Influence Research, Journal Of Organizational Behaviour, Vol:18. Ralston, D.A., Vollmer, G.R., Nicholson, J.D., Tang, M. and Wan, P. (2001), Strategies of Upward Influence, Journal of Cross Cultural Psycology, Vol:32, No:6. Ralston, D.A. (1985), Employee Ingratiation:The role of Management, Academy of Management Review, 10. Rotter, J.B. (1996), Generalized Expectancies for Internal vs. External Control of Reinforcement Psychological Monographs, Vol:80den aktaran Enver zkalp, idem Krel, rgtsel Davran, T.C. Anadolu niversitesi Yayn no:149, Eskiehir, 2001 Schilit, W.and Locke, E. (1982), A Study of Upward Influence in Organizations, Administrative Science Quarterly, 27 Tedeschi, J.T., Schlenker, B.R. and Bonoma, T.V. (1973), Conflict, Power and Games: The Experimental Study of Interpersonal Relations, Aldine Publishing Comp., Chicago.den aktaran Farmer, S.M. Maslyn J.M., Fedor D.B., Goodman, J.S. (1997) Putting Upward Influence Strategies n Context, Journal of Organizational Behaviour, Vol:18 Thacker, R.A. and Wayne, S.J. (1995), An Examination of The Relationship Between Upward Influence Tactics and Assesment of Promobility, Journal of Management, Vol:21, No:4 Wayne, S.J. and Ferris, G.R. (1990), Influence Tactics, affect and Exchange Quality n Supervisor-Subordinate Interactions: A Laboratory Experiment and Field Study, Journal of Applied Psychology, 75. Wayne, S.J., Liden, R.C. and Ferrie, G.R. (1997), The Role of Influence Tactics in Human Resources Decisions, Personnel Psychology, Vol:50 Xin, K.R. (2004), Asian American Managers: An Impression Gap, The Journal of Applied Behavioral Science, Vol:40, No:2. Zivnuska, S., Kacmar, K.M., Witt, L.A., Carlson, D.D. and Bratton, V.K., (2004), Interactive Effects of Impression Management and Organizational Politics on Job Performance, Journal of Organizational Behaviour,Vol.2

110

A Literature View of Upward Influences and Uses in Interpersonel Relations of Organizations


Assist. Prof. Dr.Gaye zdemir YAYLACI*
Abstract: Upward influence has received less conceptual and emprical attention across the various behavioural literatures. However because of downsizing, competition and employee empowerment etc. interest in upward influence in organizations has increased. Review of the influence tactic literature is necessary to enhance our understanding of influence in organizations So the major purpose of this article to provide a comprehensive set of categories and supporting data for describing the process of upward influence in organizations. Key Words: Upward nfluence, interpersonal communication politic, nfluence strategies,

Ege University Faculty of Communications, Interpersonal Communication Department / ZMR ozdemir@iletisim.ege.edu.tr

bilig Winter / 2006 Number 36: 93-112 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

.
*

: , , , , , . . o , . : , . , ,

* , , ozdemir@iletisim.ege.edu.tr

bilig Zima 2006 vpusk: 36: 93-112 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Sosyal Bilgiler retmen Adaylarnn Sosyal Bilimler Hakkndaki Grleri


Yard. Do. Dr. smail H. DEMRCOLU

zet: Bu almann amac, sosyal bilgiler retmen adaylarnn sosyal bilimler hakkndaki bilgi seviyesini ortaya koymaktr. Aratrma nitel bir yaklamla gerekletirilmi olup, derinlemesine bilgi elde etmek amacyla, veri toplama arac olarak yar yaplandrlm mlakat kullanlmtr. alma, Karadeniz Teknik niversitesi Fatih Eitim Fakltesinde okuyan 60 son snf sosyal bilgiler retmen adayyla gerekletirilmitir. Elde edilen verilerin altnda, aratrmaya katlan retmen adaylarnn byk ounluunun sosyal bilimler kavramn doru bilemedii ve kavram kargaas yaad anlalmaktadr. retmen adaylarnn en fazla ilgi duyduklar sosyal bilim disiplinleri; tarih, corafya, felsefe ve sosyolojidir. Buna ilaveten, aday retmenlerin byk ounluunun, sosyal bilimlerin rencilerde ne tr davran deiiklikleri meydana getirebilecekleri konusunda da yeterli bilgilerinin olmad anlalmaktadr. Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilimler, Sosyal Bilgiler, Sosyal Bilgiler retmen Adaylar, retmen Adaylarnn Grleri.

Giri Sosyal bilimler, nsan, toplum ve arlkl olarak insan-insan, insan-toplum ve insan-eya ilikilerinin sistemli bir biimde incelenmesini amalayan, bilimsel ynteme uygun olarak dzenli bilgiler olarak tanmlanabilir (Demir ve Acar 1997: 205). Baka bir deyile bir bilim dal olarak sosyal bilimler, insaninsan, insan-toplum ve insan-eya ilikilerini kefetmeye ve aklamaya almaktadr (Homans 1967). Modern dnyaya ait bir giriim olan sosyal bilimler, bir biimde ampirik olarak dorulanan sistemli bilgi retme abasdr (Sosyal Bilimleri An 1998). nsanolunun yaps, birbirleriyle ve manevi glerle olan ilikileri, yarattklar ve iinde yaadklar toplum yaplar hakknda alma yaplabilecei dncesini yazl tarihe kadar dayandrmak mmkndr. Bir aratrma alan olan sosyal bilimlerin uzun bir gemiinin olmasna ramen, bu sahadaki tartmalar bugn bile devam etmektedir (Sosyal Bilimleri An 1998).

KT Fatih Eitim Fakltesi, Ortaretim Sosyal Alanlar Eitimi Blm, Tarih Eitimi ABD Stl, Akaabat / TRABZON demircioglu61@yahoo.com

bilig K / 2006 say 36: 113-124 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, K / 2006, say 36

Sosyal bilimin tarihsel geliimi incelendii zaman, bu alann n plana kt dnemin Fransz htilali sonras olduu grlmektedir. Fransz htilaliyle beraber, entelektel ve devleti yneten kesim, toplumun daha iyi tannmas, dzenlenmesi, ynetilmesi ve ynlendirilmesi gibi ihtiyalar dolaysyla, sosyal bilimlere nem verip bu alandan faydalanmaya balamtr (zlem 1998). Bu erevede, 19. yzylda sosyoloji, tarih, iktisat, siyaset bilimi ve antropoloji be temel sosyal bilim disiplini olarak kabul edilmitir (zlem 1998). Bu dnemde, yukardaki be sosyal bilim disiplinine ilaveten yeni disiplinler nerildiyse de sosyal bilimlerin disiplin saysnda bir deime olmamtr (Sosyal Bilimleri An 1998). Buna karn, sosyal bilimlerin dndaki bilim dallarna yaknl mnasebetiyle corafya, psikoloji ve hukuk hibir zaman sosyal bilimlerin asli unsuru olarak grlmemitir (Sosyal Bilimleri An 1998). Hangi disiplinlerin sosyal bilimlerin iinde yer alacayla ilgili zellikle Avrupa ve Amerika merkezli yukardaki yaplanmaya ramen, lkemizde, zellikle orta retim dzeyinde sosyal bilimlerin kapsamna giren ve okutulan disiplinler arasnda corafya, psikoloji ve felsefenin olduu da grlmektedir (zoul 1974; Payko 1991). Baka bir deyile, lkemizdeki retim kurumlarmzda corafya, psikoloji ve felsefe sosyal bilimlere dayal birer ders olarak alglanmakta ve renciler bu anlayla yetitirilmektedirler. lkemizdeki bu yaplanmann altnda, sosyal bilgiler retmen adaylaryla yaplan almadan elde edilen verilerin analizi ve yorumunda, corafya, psikoloji ve felsefe sosyal bilimlerin iinde birer disiplin olarak alglanm ve deerlendirilmilerdir. amzn eitim sistemleri iinde nemli bir yere sahip olan sosyal bilimlerin farkl disiplinleri araclyla, rencilere, gnmz insannn ihtiya duyduu pek ok temel beceri ve nitelii kazandrmak mmkn olmaktadr. Bilgi toplumunun ihtiya duyduu etkin, retken, uyumlu ve karlat problemleri zebilen bireylerin yetitirilebilmesi iin, sosyal bilimler disiplinlerine dayal derslerin, bu temel beceri ve nitelikleri kazandracak bir yapda retilmesi gerekmektedir. Ancak lkemizde, gerek farkl sosyal bilim disiplinlerinin okutulduu ortaretim dzeyinde, gerekse sosyal bilimlerin rettii bilimsel bilgilerin bilgi dzeyinde retildii ilkretim dzeyinde, sosyal bilimler disiplinlerinin yukarda ortaya konan beceri ve nitelikleri rencilerin byk bir ksmna kazandrmaktan uzak olduu grlmektedir. lkemizde sosyal bilim disiplinleri; toplumun ve eitim camiasnn bir ksmnn gznde olgusal bilgilerin renildii ve alt dzeyde dnme becerilerinin sergilendii bir alan konumundadr. Buna ilaveten, bir ksm renciler de sosyal bilim disiplinlerinin nemini anlayamamakta ve bu alana ilgi gstermemektedirler. Bunun temelinde, rencilerin sosyal bilimler retiminin
114

Demirciolu, Sosyal Bilgiler retmen Adaylarnn Sosyal Bilimler Hakkndaki Grleri

amalarn kavrayamamalar ve bu derslerden gelecekteki yaamlarna dnk bir yarar beklememeleri gibi nemli nedenler yatmaktadr (Payko 1991: 4). Bu durumun olumasna etki eden faktrlerin banda, farkl sosyal bilim disiplinlerinin retiminden sorumlu eitimcilerimizin, sosyal bilimlerin nasl retilmesi gerektii konusunda gerekli bilgi, beceri ve deneyime sahip olmamalar gelmektedir. Eitimcilerin byk ounluu, alan bilgisi asndan ok iyi eitilmelerine karn, retiminden sorumlu olduklar disiplinin ama, felsefe ve retim yaklamlar konusunda problemlerle karlamaktadrlar. Sosyal bilimlerin ama, felsefe ve rencilerde ne tr davran deiiklii meydana getirebilecei konusunda yeterli bilgi ve beceriye sahip olmayan retmenler, rencilerini bu alann hedeflerine ulatrmada skntlar yaamaktadrlar (Safran 1993). Bu balamda, sosyal bilimlerle ilgili derslerden sorumlu olacak olan retmenlerin, fakltelerdeki eitimleri srasnda alann ama ve felsefesi konusunda eitilmeleri gerekmektedir. lkretimin ikinci kademesinde grev yapan sosyal bilgiler retmenleri, sosyal bilimlerin rettii bilimsel bilgiler araclyla rencilere vatandalk becerileri kazandrmaya almaktadrlar (Barcan 1971; Kstkl 1998; Doanay 2003). Bu dersler araclyla istenilen davran deiikliklerinin oluturulabilmesi iin, sosyal bilgiler retmenlerinin eitim fakltelerindeki eitimleri esnasnda bu alann nitelik ve zellikleri hakknda gerekli bilgi ve beceriyle donatlm olmalar gerekmektedir. Bu balamda, sosyal bilgiler retmenlii anabilim dalnda okuyan retmen adaylar; sosyal bilimlere giri, psikoloji, tarih, corafya, felsefe ve sosyoloji gibi dersler almaktadrlar. Ancak lkemizde, sosyal bilgiler ve farkl sosyal bilimler retmenlii alanlarnda eitim gren retmen adaylarnn, sosyal bilimler ve onun retimine ynelik fakltelerde elde etmi olduklar yeterlilikleri hakkndaki grlerini ortaya koyan almalarn olmad grlmektedir. Bu erevede, sosyal bilgiler retmenlii anabilim dalnda okuyan retmen adaylarnn, sosyal bilimler kavram ve eitim grdkleri sosyal bilimler dersleri hakkndaki grlerini ortaya koymak amacyla yaplacak bir aratrmann faydal olabilecei midiyle bu alma gerekletirilmitir.

almann Amac Bu alma, Karadeniz Teknik niversitesi Fatih Eitim Fakltesi Sosyal Bilgiler retmenlii Anabilim Dalnda okuyan ve 2004 Bahar Yarylnda mezun olabilecek retmen adaylarnn sosyal bilimler kavram ve eitim fakltelerinde okutulan sosyal bilimler disiplinleri hakkndaki dnce ve bilgi dzeylerini ortaya koymak amacyla yaplmtr. Bu erevede aadaki sorulara cevap aranmtr:
Sosyal bilgiler retmen adaylarnn, sosyal bilimler kavram hakkndaki bilgi dzeyleri nedir?
115

bilig, K / 2006, say 36

Sosyal bilgiler retmen adaylar, en ok hangi sosyal bilim disiplinlerine ilgi duymaktadr? Sosyal bilgiler retmen adaylarnn, sosyal bilim disiplinlerinin rencilerde ne tr davran deiiklii meydana getirebilecei konusundaki grleri nelerdir? Sosyal bilgiler retmen adaylarnn, fakltedeki eitimleri sresince renim grm olduklar sosyal bilim disiplinlerinin retili tarz ve bu derslerde en fazla kullanlan retim yntem ve teknikleri hakkndaki grleri nelerdir?

Aratrmann Yntemi retmen adaylarnn sosyal bilimler hakkndaki grlerini ortaya koymak ve derinlemesine bilgi elde etmek amacyla, bu almada, nitel bir yaklam kullanlmtr. Evren almann evrenini, eitim fakltelerinde sosyal bilgiler retmenlii anabilim dallarnn son snfnda okuyan retmen adaylar oluturmaktadr. rneklem almann rneklemeni Karadeniz Teknik niversitesi Fatih Eitim Fakltesi Sosyal Bilgiler retmenlii Anabilim Dalnn son snfnda okuyan ve drt farkl ubede bulunan 210 renci iinden sekisiz rneklem (random sampling) yoluyla karar verilen 60 retmen aday oluturmaktadr. Veri Toplama Aralar almann ilk aamasnda sosyal bilimler hakknda, bu alanda yazlan eserlerin incelenmesine dayal genel bir literatr taramas yaplmtr. Buna ilaveten, aratrmada ortaya konan sorular hakknda detayl bilgi elde etmek amacyla yar yaplandrlm bir mlakat formu gelitirilmitir. Aratrlan konunun altnda yaplandrlan mlakat formunun pilot almas, be sosyal bilgiler retmeni adayyla gerekletirilmitir. Yaplan pilot alma neticesinde hazrlanan mlakat formunda kk deiiklikler yaplmtr. Pilot almaya katlan retmen adaylar, daha sonra yaplacak olan asl aratrmaya dahil edilmemilerdir. Verilerin Toplanmas Veriler 2003-2004 eitim ve retim ylnn Mays aynda, iki hafta sren bir almayla toplanmtr. Aratrmaya katlan rencilerin grlerinin kaydedilebilmesi iin, almada teyp kullanlmtr.

116

Demirciolu, Sosyal Bilgiler retmen Adaylarnn Sosyal Bilimler Hakkndaki Grleri

Verilerin Analizi lk aamada verilerin zmlenmesi yaplmtr. Daha sonra veriler okunmu ve okunan veriler kendi iinde kategorilere ayrlarak, aday retmenlerin vermi olduklar cevaplarn frekanslar bulunarak tablolar halinde sunulmutur. Sosyal Bilimler kavramna verilen cevaplar, almann giriinde yaplan tanm esas alnarak, anlama, yanlg, anlamama ve cevap vermeme olarak nitelenen kategorilere ayrlmtr. Bu kategorideki ierik aadaki gibidir:
a) Anlama: rencilerin sorulan sorulara verdikleri bilimsel cevaplarn hepsi bu ksmda toplanmtr. b) Yanlg: Kabul edilen bilimsel cevaplara alternatif olan renci cevaplarnn bulunduu gruptur. Bu kategoride bilimsel gereklere uymayan farkl grler belirtilir. c) Anlamama: lgisiz ve bilimsel deerden yoksun cevaplar bu kategoride toplanmtr. d) Cevap vermeme: Bo brakma ya da bilmiyorum eklinde cevaplarn oluturduu gruptur (Akdeniz vd. 2000; Akba 2002).

almann Snrllklar Eitim bilimleri alannda yaplan nitel aratrmalarda en nemli snrllklardan birisi, elde edilen verilerin genellenememesidir. Bu erevede, 60 retmen adayyla yaplan yar yaplandrlm bir mlakat almasnn tm Trkiyeye genellenmesi bilimsel adan ok doru deildir. Buna karn, yar yaplandrlm mlakatn altnda derinlemesine elde edilen verilerin aratrlan konuyla ilgili genel bir fikir verecei ve faydal olabilecei dnlmektedir. Bulgular ve Yorum almaya 34 (56.7%) erkek ve 26 (43.3%) kz olmak zere, toplam 60 son snf sosyal bilgiler rencisi katlmtr. Bu renciler, drt yllk lisans eitimleri srecinde, sosyal bilimlerin farkl disiplinlerine ait dersler almaktadrlar. Bu erevede, tarih ve corafyann deiik alanlaryla ilgili derslerin yannda, sosyal bilimlere giri, psikoloji, felsefe ve sosyoloji gibi dersler retmen adaylarna retilmektedir. Aday retmenlerin alm olduklar bu eitim, retiminden sorumlu olacaklar alann yaps ve temel alan bilgisini kazandrmay amalamaktadr.
Sosyal bilimlere dayal disiplinlerin rettii bilgiler araclyla ilkretim rencilerinde davran deiiklii meydana getirecek olan sosyal bilgiler retmen adaylarnn, sosyal bilimler kavramn ok iyi bilmeleri gerekmektedir. Bu erevede, almaya katlan retmen adaylarndan sosyal bilimler kavramn tanmlamalar istenmitir. Tablo 1de grld zere, almaya katlan retmen adaylarndan yalnzca 7si (11.7%) sosyal bilimler kavra117

bilig, K / 2006, say 36

mn doru tanmlayabilmitir. Buna karn, retmen adaylarnn 45inin (75%) kavram doru tanmlayamadklar grlmektedir. Bu sonular, aday retmenlerin ounluunun sosyal bilimler kavram hakknda yeterli bilgi sahibi olmadn gstermektedir. Sosyal bilimler kavram hakknda yeterli bilgi sahibi olmayan retmen adaylarnn, bu alann ortaya koyduu bilgilerle rencilerinde istenilen dzeyde davran deiikliklerini meydana getirebilmelerinin zor olduu aktr.
Tablo 1: Sosyal Bilgiler retmen Adaylarnn Sosyal Bilimler Kavramn Anlama Dzeyini Gsteren Tablo (N-60)
Kavram Doru Anlama F 7 % 11.7 Kavram Yanlgs F 8 % 13.3 Kavram Anlamama F 45 % 75 Cevapsz F 0 % 0

Sosyal bilgiler retmen adaylarna sorulan dier bir soru ise, en ok hangi sosyal bilimler disiplin veya disiplinlerine ilgi duyduklar olmutur. Tablo 2de grld zere, almaya katlan retmen adaylarnn byk ounluunun en fazla ilgi duyduu sosyal bilim disiplini tarihtir (58). kinci srada corafya (56) yer alrken, corafyay felsefe (41) ve sosyoloji (38) izlemitir. Tarih, corafya, felsefe ve sosyoloji gibi derslerin ortaretim ve retmen eitimi programlarmz iinde yer alan dersler olmas, bu sosyal bilimler disiplinlerine ilgi duyulma sebebi olarak gsterilebilir.
Tablo 2: Sosyal Bilgiler retmen Adaylarnn En ok lgi Duyduklar Sosyal Bilim Disiplinlerini Gsteren Tablo (N-60)
Tarih 58 Corafya 56 Felsefe 41 Sosyoloji 38 Psikoloji 34 Arkeoloji 20 Antropoloji 33 Siyaset 19 Ekonomi 32

Yukardaki soruyla balantl olarak, aday retmenlerden sosyal bilimler disiplinlerinden en fazla ilgi duyduklar alana ilgi duyma sebeplerini ifade etmeleri istenmitir. Bu balamda, tarih, corafya, felsefe ve sosyolojiyle ilgili olarak verilen cevaplar iinden frekans yzdesi en fazla olan drt sebep Tablo 3de gsterilmitir. Bu verilerin altnda, tarih dersinin en fazla sevilme sebebi gemii bilip gelecei daha iyi anlamak iken, corafyaya doay ve insan bir btn olarak ele almas sebebiyle ilgi duyulmaktadr. Buna ilaveten, eletirel dnebilme felsefeye ilgi duyulmasn salarken, iinde yaadmz toplumu anlayabilme, sosyolojinin sevilme nedeni olarak gsterilmektedir.

118

Demirciolu, Sosyal Bilgiler retmen Adaylarnn Sosyal Bilimler Hakkndaki Grleri

Tablo 3: Sosyal Bilgiler retmen Adaylarnn Tarih, Corafya, Felsefe ve Sosyolojiye lgi Duyma Sebeplerini Gsteren Tablo (N-60)
Tarih Gemii Bilip Gelecei Daha yi Anlamak Gemi lgimi ekmektedir Bugn Anlamak Milli Kltr renmek Felsefe Eletirel Dnebilme Dncenin Kendisi Olduu in Sorgulayc Olduu in Soru Sormay rettii in Skl 58 41 38 31 41 27 23 19 Corafya Doay ve nsan ilikisini ncelemesi Doay Anlamama Yardm Ediyor Yaadm Corafyay ve Dnyay Tanmak nsanla Yeryz Arasndaki Etkileimi Gsteriyor Sosyoloji inde Yaadmz Toplumu Anlama nsanlarn Ortaya Koyduu Davranlarn Sosyal Boyutunu ncelemek Toplumu Tanmak in Toplumun leyiini Grmek in Skl 56 39 34 29 38 23 19 24

Sosyal bilim disiplinlerinin bilimsel bir anlayla rettii bilimsel bilgileri, ilkretimin ikinci kademesinde demokratik, ada ve iyi vatandalar yetitirmek amacyla rencilerine reten sosyal bilgiler retmenlerinin, bu disiplinlerin rencilerde ne tr davran deiiklikleri meydana getirebileceini bilmeleri gerekmektedir. Bu balamda, retmen adaylarna sosyal bilimler disiplinlerinin rencilerde ne tr davran deiiklikleri meydana getirebilecei sorulmutur. Tablo 4de grld zere, retmen adaylar, sosyal bilimlerin rencileri sosyalletirdii ve toplumu tanmalarna yardmc olduu gibi genel ifadeler kullanmlardr. Buna karn, sosyal bilgiler aday retmenleri, modern anlamda sosyal bilimler eitimi araclyla kazandrlabilecek olan bilgiyi dzenlemeye, kazanmaya, kullanmaya, retmeye, kiiler aras ilikilere ve sosyal katlma ilikin nitelik ve becerilerden hi (Payko 1998) bahsetmemilerdir. amzda etkin, retken, yaratc, uyumlu ve problem zme yeteneine sahip bireylerin yetitirilebilmesi iin, sosyal bilim araclyla rencilere yukardaki nitelik ve becerilerin kazandrlmas gerekmektedir. Bu balamda, sosyal bilimlerin rettii bilimsel bilgileri retmekle ykml olan retmen adaylarnn, bu alann rencilerde ne tr davran deiiklikleri meydana getirebilecei konusunda istenilen dzeyde bilgi sahibi olamamalar dikkat ekicidir.
Tablo 4: Sosyal Bilgiler retmen Adaylarnn Sosyal Bilimler Disiplinlerinin rencilerde Ne Tr Davran Deiiklikleri Meydan Getirebileceklerini Gsteren Tablo (N-60)
Aday retmen Grleri nsanlarn Sosyallemesine Yardmc Olma Toplumu Tanmaya Yardm Etme Yaam Kolaylatrma Toplumsal evreyi ve nsan Tanmaya Yardm Etme Skl 51 45 41 32

Sosyal bilgiler retmen adaylarnn eitimleri sresince grm olduklar sosyal bilim derslerinin, aday retmenlere faydal olabilmeleri iin, bu derslerin sosyal bilimlerin niteliine uygun olarak retilmesi gerekmektedir. Bu balamda, retmen adaylarna, niversite eitimleri sresince grm ol119

bilig, K / 2006, say 36

duklar sosyal bilim disiplinlerini faydal bulup bulmadklar sorulmutur. almaya katlan retmen adaylarnn 21i sosyal bilimlere dayal derslerin kendilerine faydal olduunu beyan ederken, 13 retmen aday ise, bu derslerin ksmen faydal olduunu vurgulamtr. Sosyal bilim disiplinlerinin kendilerine faydal olduunu vurgulayan retmen adaylar, bu dersler araclyla pek ok olgusal bilginin renildiini vurgulamlardr. Buna karn, 26 retmen aday bu dersleri faydal bulmadklarn ifade etmilerdir. Bu retmen adaylarna, kendilerine verilen sosyal bilimler eitimini neden faydal bulmadklar sorulduu zaman, Tablo 5den anlalaca zere, bu derslerden elde edilen bilgilerin snf gemenin dnda yaama ynelik olarak ok fazla kullanlmad anlalmaktadr. Sosyal bilimler derslerinin, uygulama, analiz, sentez ve deerlendirme gibi st dzey dnme becerileri gerektiren eylemlere dayal olarak retilmemesi sonucu, bu dersler yalnzca isim, say ve madde gibi olgularn ezberletildii bir alan haline gelmektedir. Bunun neticesinde, bu derslerden istenilen verim alnamamakta ve renciler sosyal bilimler araclyla kazanabilecekleri pek ok nitelik ve beceriden mahrum yetimektedirler.
Tablo 5: Sosyal Bilgiler retmen Adaylarnn Fakltelerinde Grm Olduklar Sosyal Bilimler Dersleri Hakkndaki Grlerini Gsteren Tablo (N-60)
Aday retmen Grleri Ezbere Dayal Bir Eitim Yaplmaktadr Daha nce renilenler Tekrar Edilmektedir renilenler Ksa Srede Unutulmaktadr Kitaplardaki Bilgileri Aynen Ezberlememiz steniyor rendiklerimizi Kullanamyoruz Skl 20 17 15 14 11

retmen adaylarna sorulan dier bir soru ise, fakltedeki eitimleri srasnda grm olduklar sosyal bilimler derslerinde en sk kullanlan retim etkinlik, yntem ve tekniklerinin neler olduudur. Tablo 6da grld zere, retmen adaylarnn tamam fakltedeki drt yllk eitim hayatlar sresince grm olduklar sosyal bilim derslerinde en sk kullanlan retim etkinliinin dz anlatm olduunu beyan etmitir. Dz anlatma ilaveten en ok kullanlan retim etkinliinin soru-cevap ve tartma olduu grlmektedir. Bu cevaplardan, almaya katlan retmen adaylarnn niversite dzeyinde grm olduklar sosyal bilimlere dayal derslerin klasik bir anlayla retildii anlalmaktadr. Baka bir deyile, baz eitim fakltelerindeki sosyal bilimler eitimi, uygulama ve retimden uzak, arlkl olarak bilgi ynlarnn aktarm esasna dayanan bir anlayla yrtlmektedir. Bu balamda retmen adaylar, sosyal bilimlere dayal derslerin kendilerine salayabilecekleri pek ok nitelik ve beceriden mahrum olarak eitim camiamza katlmaktadrlar. Eitim fakltelerinde retilen sosyal bilimlere dayal derslerin geleneksel bir anlayla ve arlkl olarak dz anlatma dayal retilmesinin, aday retmenlerin mesleki geliimlerini olumsuz ynde etkiledii dnlmektedir.
120

Demirciolu, Sosyal Bilgiler retmen Adaylarnn Sosyal Bilimler Hakkndaki Grleri

Tablo 6: Sosyal Bilgiler retmen Adaylarnn Fakltedeki Eitimleri Esnasnda Alm Olduklar Sosyal Bilim Derslerinde En Sk Kullanlan retim Yntem, Teknik ve Yaklamlarnn Neler Olduu Konusundaki Grleri Gsteren Tablo (N-60)
Aday retmen Grleri Dz Anlatm Soru-Cevap Tartma Skl 60 29 12

Sonu ve neriler Sosyal bilgiler retmen adaylarnn, sosyal bilimler hakkndaki grlerini ortaya koymay amalayan bu almann altnda, almaya katlan retmen adaylarnn ounluunun sosyal bilimler kavramn tam olarak bilemedikleri anlalmaktadr. Buna ilaveten, retmen adaylarnn en fazla ilgi duyduklar sosyal bilim disiplinleri tarih, corafya, felsefe ve sosyolojidir. Bu sosyal bilim disiplinlerine retmen adaylarnn ilgi gsterme sebebi olarak, bu disiplinlerin dier sosyal bilim disiplinlerine nazaran eitim sistemimiz iinde daha fazla yer almalar gsterilebilir.
lkretimin ikinci kademesinde bulunan rencilerin sosyal bilimci gibi dnerek evrelerindeki problemlere yaklamalarn salayacak olan retmen adaylarnn, modern anlamda sosyal bilimlerin eitimsel amalarndan ve felsefesinden ok fazla haberli olmadklar anlalmaktadr. retmen adaylar bu alann amalarn daha ziyade toplumu tanma ve yaam kolaylatrma olarak grmektedirler. Buna ilaveten, retmen adaylarnn bir ksmnn niversite dzeyinde alm olduklar sosyal bilimler eitimini faydasz grdkleri anlalmaktadr. Bunun en nemli sebebi olarak, bu derslerin retimden uzak, ezbere dayal ve yaamla balantsz bir ekilde ilenmesi olarak gsterilmektedir. Bu sonular destekleyen bir dier unsur ise, aday retmenlerin grm olduklar sosyal bilimler derslerinde en sk kullanlan retim etkinliinin dz anlatm oluudur. retmen adaylarnn yetitirilmesi aamasnda retilen sosyal bilimler disiplinlerinin, uygulamadan uzak ve rencilere st dzey dnme becerilerini kazandramad ve bilgi ynlarn aktarmay hedefledii anlalmaktadr. almadan elde edilen verilerin altnda aadaki nerilerde bulunabilinir: Sosyal bilgiler retmenlerinin eitiminde, sosyal bilimler kavram zerinde daha fazla durulmaldr. Sosyal bilgiler retmen adaylarna modern anlamda sosyal bilimlerin eitimsel ama ve felsefesinin ne olduunun ve rencilerde ne tr davran deiiklii meydana getirebileceinin retilmesi gerekmektedir. Sosyal bilgiler retmen adaylarnn eitimleri aamasnda retilen sosyal bilimler dersleri, yaamla balantl, rencilerin aktif ve retken olduu analiz, sentez ve deerlendirme gibi st dzey dnme becerilerinin sergilendii dersler olarak yrtlmelidir.
121

bilig, K / 2006, say 36

Sosyal bilgiler retmen adaylarnn, eitimleri aamasnda retilen sosyal bilimler derslerinde kullanlan retim yntem, teknik ve etkinlikleri rencileri etkin ve retken klacak ekilde dzenlenmelidir. Dnyada niversite dzeyinde sosyal bilimler retimi alannda meydana gelen gelimelerin altnda, yksek retimdeki sosyal bilimler retimi yeniden yaplandrlmaldr. lkemizde yksek retim dzeyinde sosyal bilimler derslerinin etkili bir biimde nasl retilmesi gerektii konusunda aratrmalar yaplmal ve bu aratrmalar desteklenmelidir.
Akba. Y. (2002), lkretim 6. Snf rencilerinin Corafi Kavramlar Anlama Dzeyleri ve Kavram Yanlglar, (Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi), Trabzon, Karadeniz Teknik niversitesi Sosyal Bilimler Enstits. Akdeniz, A. R, Bekta, U. ve Yiit, N. (2000), lkretim 8. Snf rencilerinin Temel Fizik Kavramlarn Anlama Dzeyi, Hacettepe niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 19, s. 5-14. Sosyal Bilimleri An. (1998), (Sosyal Bilimlerin Yeniden Yaplanmas in Gulbenkian Komisyonu), (ev.: irin Tekeli), stanbul, Metis. Barcan, A. (1971), Social Science, History And The New Curriculum, Sdney: Hick Smith & Sons. Demir, . ve Acar, M. (1997), Sosyal Bilimler Szl, Ankara: Vadi Yaynlar. Doanay, A. (2003), Sosyal Bilgiler retimi, (C. ztrk ve D. Dilek, (Eds), Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler retimi, Ankara: Pegem A, 3. Bask: 15-46. Homans, G. C. (1967), The Nature of Social Science, Newyork: Harcourt, Brace & World, Inc. Kstkl, N. (1998), Sosyal Bilimler ve Tarih retimi, Konya: Kuzucular Ofset. zlem, D. (1998), Evrensellik Mitosu ve Sosyal Bilimler, Sosyal Bilimleri Yeniden Dnmek Sempozyum Bildirileri, (Yayna Hazrlayan, Tanl Bora, Semih Skmen ve Kaya ahin), stanbul, Yaylaclk Matbaaclk, s. 53-66. zoul, S.. (1974), Liselerde Sosyal Bilimler retimi, Ankara, Kalite Matbaas, Ankara niversitesi Eitim Fakltesi Yaynlar No: 38. isimli kaynak Payko, F. (1987), Ortaretim Kurumlarnda Sosyal Bilimler retiminde Karlalan Balca Sorunlar, Ortaretim Kurumlarnda Sosyal Bilimler retimi ve Sorunlar, (Trk Eitim Dernei V. retim Toplants 13-14-15 Mays 1987), Yayna Hazrlayan, O. Nuri Poyraz, Trk Eitim Dernei retim Dizisi No: 5, s.245-298. Payko, F. (1991), Tarih retimi, Eskiehir: Anadolu niversitesi Akretim Fakltesi Yaynlar. Safran, M. (1993), Lise retmen ve rencilerine Gre Tarih Dersinin Amalar Gazi Eitim Fakltesi Dergisi, 3: 35-39.
122

Kaynaka:

Social Studies Student Teachers Perceptions of Social Science


Assist. Prof. Dr. smail H. DEMRCOLU

Abstract: The purpose of this study is to elicit social studies student teachers perceptions of social science. With this in mind, semistructured interview was used and in order to gather data in this research. 60 social studies student teachers chosen through random sampling completed social studies department in the Fatih Faculty of Education of Karadeniz Technical University were interviewed. In the light of the data, it seems that the majority of student teachers do not know the concept of social science. Besides this, history, geography, philosophy and sociology are most popular subject according to student teachers. Furthermore, the majority of social studies student teachers do not have enough knowledge concerning what kind of behavioural changes are taken place through social science. Key Words: Social Science, Social Studies, Social Studies Student Teachers, Social Studies Student Teachers of Perceptions.

KT, Fatih Education Faculty, Akaabat / TRABZON demircioglu61@yahoo.com

bilig Winter / 2006 Number 36: 113-124 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

.
. *

: . , , . 60 (). , . , , . , , . : , , , .

* , Stl, Akaabat / Trabzon demircioglu61@yahoo.com

bilig Zima 2006 vpusk: 36: 113-124 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Functions of the So-called Passive Morpheme(I)l-in Kazakh


Dr. Fatma AHAN GNEY*
Abstract: As it is the case for other Turkic languages, the so-called passive morpheme -(I)l- in Kazakh has two different functions. One function of it is to make a verb passive and the other function is to mark a transitive verb as intransitive. Some sporadic verb forms in Kazakh marked with two passive morphemes, namely -l and n, and also the morpheme cluster lXn utilized to derive passive and intransitive verb stems in Old Turkic and Middle Turkic (Middle Turkic is represented here with Divan Lgatit Trk) suggest that once existed two separate morphemes, namely -(I)l- and -(I)n- (which can be argued that it is represented by -lXn in OT and MT) for passivizing and intransitivizing verbs. In later stages of the language, however, as we find in Kazakh (and also in Turkish and other Turkic languages) these two separate functions have been collapsed into one and carried out by a single morpheme, i.e., the so called passive morpheme -(I)l-. Key Words: Kazakh, passive, intransitivity, Old Turkic, Middle Turkic.

1. Introduction The voice in general affects the verb valency which connects the nominal structures and the verb. According to the Projection Principle in Generative Grammar, the argument structure of a verb is determined at the level of lexicon. Later on, they are projected on to d-structure (i.e., deep structure) by the theta criterion where they acquire their first syntactic realization (Sezer, 1991). In this respect, the voice is a syntactic process whether or not it accompanies the morphological projections in individual languages1.
There are different views regarding how passives are derived at surface structure. According to the theory developed in Relational Grammar, it is done by 2-to-1 advancement rule which moves object to subject position2. This movement is constrained by the rule that only one argument can advance to this position. Another hypothesis is that since the predicates are not strictly subcategorized for the external arguments as opposed to internal ones the external

* Mula University, Faculty of Science and Letter / MULA

bilig Winter / 2006 Number 36: 125-137 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

bilig, Winter / 2006, number 36

argument position, i.e., the subject position may have no theta role. Thus, passive structures are explained by absorption of the external theta role by the passive morphology (The original idea belongs to O. A. Jaeggli as stated in Taneri's work) (Taneri, 1993:14). As it is the case for the other Turkic languages, in Kazakh, the voice is implemented through verbal inflection. For this purpose, deverbal derivational morphemes are used. The true passive voice in Kazakh is marked on a verb as -(I)l (-(I)n after the consonant l) and original object of the sentence at deep structure becomes the surface subject. example: Khat zhaz -l -d letter write PASS Past T (3rd prs sing) 'The letter was written.' Birzhan khat -t B. letter ACC Birzhan wrote the letter. zhaz write -d Past T

The agentive subject which is suppressed by the passive structure rarely surface in ablative (and in some cases in) instrumental case as in: Aqn Birzhan -nan A. B. ABL Aqn was defeated by Birzhan. zheng defeat -il PASS -di Past T (3rd prs sing)

In this paper, we are going to suggest that although the deverbal morpheme -(I)l- is addressed as passive voice marker in a substantial part of the linguistic literature related to Kazakh language (see Isqaqov 1991 and Khasenova 1959 for instance), passivizing sentences is not the only function it carries out. First we will demonstrate that, in addition to its passivizing function, the so called passive morpheme -(i)l- used in contemporary Kazakh is also utilized in intransitivizing transitive verbs. Then we will suggest that this double function of the so-called Kazakh passive is the result of the unification of the morphemes -l and n, once carried out different functions in the earlier stages of this language. 2. The Morpheme -(I)l- as passive and intransitive marker: Evidence from Modern Kazakh The fact that the so-called passive morpheme in Kazakh is not a passive morpheme only but has additional function(s) should be obvious at first glance of the following sample sentences:

126

Gney, Functions of the So-called Passive Morpheme(I)l-in Kazakh

asl-

a Et as -l -p zhat -r meat hang PASS 'The meat is hanging. b Bul this kterilis revolt -te DAT

Pres. Ger. Aux. (progress.) kp many adam man

Aorist -d Past T

as -l hang PASS

'Many men were hanged in this revolt.' buwl- a Tamag buw -l -p syle -y al throat strangle PASS Pres. Ger. Speak Pres. Ger. manage ma -d Neg Past T 'Something got stuck into his throat (i.e., He choked), and he couldn't speak.' b Zhk -ter buw -l -p load Plur tie PASS Pres. Ger 'The load was tied completely.' bit-ti end Past T

zhazl- a Biz "Pravda" gazet -i -ne zha -l -d - k we paper 3rd Per Poss DAT write PASS Past T 1st prs Plur 'We subscribed to the newspaper 'Pravda'.' b Khat zhaz letter write -l PASS -d Past T (3rd prs sing) -d Past T (3rd prs sing)

'The letter was written.' zhayl- a Kir zhay stain spread 'The stain spread.' -l PASS

b Tsek zhay -l -d bed spread PASS Past T (3rd prs sing) 'The bed was unfolded/made.' zharl- a Shlmek eki -ge zhar container two DAT split 'The container split in two.' -l PASS -d Past T (3rd prs sing)

Otn zhar -l -d wood chop PASS Past T (3rd prs sing) The wood was chopped.
127

bilig, Winter / 2006, number 36

zhinal- a Munda zholdas -tar zhina -l -d here fellow Plur gather PASS 'The fellows gathered here.' b Astq zhyna -l -d grain gather PASS Past T (3rd prs sing) 'The grain/crop was gathered.'

Past T

Looking at the examples above, one can see that sentences of type a are different than type b. The significant difference is that type a sentences are non-passives whereas type b sentences have true passive meaning with implied agents. However, one thing common between the two types of sentences is the fact that they are all intransitives. Now, let us look at another group of sentences which have more than one reading. a Yesik ash -l -d door open PASS Past T (3rd prs sing) 1. The door opened. 2. The door was opened (by somebody). b Alma -nng tileg -i Alma GEN wish 3rd prs. Poss 1. Alma's wish came true/took place. 2. Alma's wish was made true. ornda -l -d place PASS Past T (3rd prs)

c Bir ay -dan zhums ayaqta -l one month ABL work finish PASS 1. The work will end in a month. 2. The work will be finished in a month. d Un shash -l -d flour spill PASS Past T (3rd prs sing) 1. The flour spilt. 2. The flour was spilt by somebody.

-a -d Present T 3rd prs sing

e Tereze zhab -l -d window close PASS Past T (3rd prs sing) 1. The window closed. 2. The window was closed (by somebody). The second group of sentences is ambiguous. We can get two readings one being the intransitive reading. This function of the so-called passive morpheme, i.e., intransitivizing the transitive verbs is called non-passive by Babby3, and "derived intransitive" by Sezer4. The other reading is the passive
128

Gney, Functions of the So-called Passive Morpheme(I)l-in Kazakh

one. That is because the so-called passive morpheme is a bi-functional one in Kazakh. According to Babby the morpheme -(I)l- in Turkish and in many other languages are used to reduce the basic valency of the verb by leaving the agent out which follows a similar pattern as the intransitivizing -sja suffix in Russian (see note 3.) In a way, this is a plausible suggestion for the function of Kazakh passive as well since both readings of the second group of sentences are derived from the transitive verbs by reducing their valency. The bi-functionality of the passive morpheme in Kazakh, as displayed here, may suggest the possible existence of collapsing or merging of two separate morphemes, namely morphemes of intransitivity and passive. Tietze states that Turkish does not usually allow the shift from transitive to intransitive function of a single verb form, which so often occurs in English (e.g., I broke the glass / The glass broke). Unlike English, intransitive verb forms in Turkish derived from transitive verbs are marked by the morpheme -(I)l- whereas there is no such a need for the derived intransitives in English. Thus, I broke the glass / The glass broke translates into Turkish as Cam krdm / Cam krld, where the passive/ intransitive form of the verb kr- to brake is marked with the suffix -(I)l- in Turkish. Let us look at a few examples from Turkish in order to see whether Turkish has the similar case of ambiguous sentences as Kazakh does: Yara a -l -d wound open PASS Past T (3rd prs sing) 1 The wound opened. 2 The wound was opened (by the doctor). Tel bk -l -d wire bend PASS Past T (3rd prs sing) 1. The wire twisted. 2. The wire was bent. Pencere a -l -ma -d window open PASS Neg Past T (3rd prs sing) 1. The window didn't open. 2. The window wasn't opened. Again we have the similar ambiguity in Turkish examples that we had in Kazakh. Once the transitive verbs of the sample sentences are affixed with morpheme -(I)l- they acquire both passive and intransitive meaning. According to Tietze, this ambiguity is limited to some verbs and can be removed by providing a context for them. He calls the non-passive function
129

bilig, Winter / 2006, number 36

of the passive suffix as medio-reflexive and ascribes the non-passive 2nd readings of the sentences above to the sentences with non-human subjects (Tietze, 1989:286). Defining whether those certain group of verbs in Turkish and in Kazakh also is unaccusative requires further analysis which is not going to be pursued here. Normally Kazakh does not allow doubly marked passives in personal passives. Nevertheless, sporadically, some verbs may carry double passive morphemes, even though the second so called passive morpheme does not bring any change to the meaning of the passive sentence: bayqazerttezhede baylato notice, be aware > to make a search > to eat > to say > to tie > bayqa-l- to be noticed zertte-l- to be searched, to be examined zhe-y-il- to be eaten de-y-il- to be said bayla-n- to be tied

When those verb stems take double passive suffixes, they become: zhe-l-in-: Et zhe -l -in -ip sorpa ish -il -di meat eat PASS PASS Past GER soup drink PASS Past T The meat was eaten, and the soup was drunk. (literally) 'People ate meat and drank soup.' de-l-in-: Ot zhag -l -sn de -l fire burn PASS 3rd prs imp say PASS sing) 'It was told to set the fire.' bayqa-l-n-in PASS -di Past T (3rd prs

Os zhaz -gan barsha sz -den bayqa -l that write Past Participle all word ABL notice PASS -n -ar bar shn -m PASS Aorist whole truth 1st prs poss. 'My all truth is to be noticed from all my writings.' bayla-n-lAt bayla -n -l- d horse tie PASS PASS Past T (3rd prs sing) The horse was tied. Those verbs carrying double passive morpheme seem to be the frozen forms which are not very productive in Kazakh for the time being. Although we find two passive morphemes attached to the verb stems in the sentences above, the second passive does not have any syntactic projection, nor does it have any semantic significance. The verb valency changes only once.

130

Gney, Functions of the So-called Passive Morpheme(I)l-in Kazakh

3. Historical Evidence Erdal (1991) draws attention to some vocative forms in Old Turkic, Dvn Lgtit Trk and Kutadgu Bilig, which, probably are relevant to the frozen forms in Kazakh and Turkish, but are more productive in Old Turkic5. He states that, in Old Turkic, two formatives, namely -(I)l and -(I)n combine together as -lXn- dropping the vowel of the first one. He makes no comment regarding the isolated functions of those two morphemes combining into one, however he categorizes it together with the passive morpheme -l and, as he calls, medial, reflexive and anti-transitive -n of Old Turkic. He further argues that this suffix can not be treated as a sequence but as the combination of the two. -lXn combines only with transitive verb stems, and the verbs marked with it become intransitive. The following examples exhibit some of the -lXn forms (indicated bold) from OT and DLT:
in Old Turkic: suq> suq-lun- to get stuck in something kfnlig suv kznki a suklunmularka k[...lg] kprgg krkitti iz To those stuck in the water-hole pride you have shown the bridge of [...] (Erdal 1991:642) tik> tik-lin- to be placed, place oneself vertically zlrini tillrintin y(a)rok np balka tiklinip a ray of light goes vertically towards the bali offering (Erdal 1991:640) yet> yet-linto disappear agazmtak tataglar bara yetlinip artokrak ag bolup kn t() ri yarok kzmt art kznmz The tastes in my mouth all disappear and there comes an extreme bitterness, and the light of sun no longer is visible to me. (Erdal 1991:642) yuq- > yuq-lun- to be polluted; of filth, to adhere nzvanka yuklunmasar,... tayansar kkirsiz arg orunka, ... If one dos not get polluted by passion, .... if one has undirtied clean place as base, then... (Erdal 1991:641) in DLT: a- > a-ln- to open (int.) Kapug alnd (DLT I: 256)
131

bilig, Winter / 2006, number 36

The door opened. bog- > bog-lun- to choke At boglund. (DLT II: 239) The horse choked. bg- > bg-ln- to gather, to accumulate; of water, to be stagnant S bglndi. (DLT II: 239) The armed forces gathered. He states, on the other hand, that the passive suffix in Old Turkic is -(I)l-, and this suffix often has anti-transitive meaning (Erdal 1991:651) as it is evident in the English translations of the following -(I)l- forms: passive biti-lbuz-ulbil-ilz--lto be written to be spoiled to be known to fall apart, to be dispersed

anti-transitive a-lto open (intr) es-ilto diminish (intr) vri-l to turn, revolve, turn back (intr)

4. Conclusion In addition to the sporadically encountered verb stems carrying double passive morphemes in modern Kazakh, as discussed above, the data from Old Turkic may suggest that the double functions, namely the passivizing and intransitivizing functions of the so-called passive morpheme -(I)l- have existed in the older stages of the Turkic languages. However, the existence of a separate morpheme cluster, namely -lXn- which is mostly used as antitransitive leads us to think that two separate forms of anti-transitive, supposedly -(I)n-, and passive -(I)l- collapsed or even merged into one form in time yielding the passive suffix undertake both functions.
We may further conclude that the Old Turkic and the contemporary Turkic languages like Kazakh and Turkish represent the continuing stages of that development. The sporadic concrete forms like zhelin- and delin- and others in Kazakh and Turkish should be taken as evidence to confirm the existence of such a distinction of passive and anti-transitive in older stages. As known very well, transitivity and passive are two distinct grammatical categories which manifest themselves in syntax. Whether or not these two categories find their expression in morphology as well varies from language to
132

Gney, Functions of the So-called Passive Morpheme(I)l-in Kazakh

language. In the case of English, a single verb form switches from transitive to intransitive without having any changes introduced to the morphological structure of that verb. In the case of Kazakh and other Turkic languages, however, almost any syntactic change affecting a given verb form triggers morphological changes as well, which requires marking of that verb form with certain suffixes. It is also known that there is not always one-to-one correspondence between a syntactic category and a morphological marker. That is to say, a single morpheme may carry out more than a single syntactic function. In our case, we argued that the so-called passive morpheme (I)l- is not a passive morpheme alone, but is ambiguous between intransitive and passive, which we suggested to be acquired over time by merging of the functions of historically two separate morphemes, namely (I)l- and (I)n-. Knowing that the so-called passive morpheme in Kazakh has two functions one being transitive and the other passive may be important for two reasons: For practical reasons, it would be useful for the learners of Kazakh as a second language to know that, unlike what is said in average grammar books, this specific suffix has two syntactic manifestations which result in different semantic interpretations and may even correspond to different grammatical structures in their own language. From theoretical point of view, it points out to the fact that transitivity and passive are closely related syntactic categories, perhaps the latter deriving from the former. In understanding how grammar works in general, it would be an interesting research made towards understanding why intransitive, once marked independently in the history of a given language (which is Kazakh in our case) ceased being reflected as a separate category and began being represented under passive.

Notes
1. Whether the passive structures are the products of syntactic or lexical level in Kazakh is not the focus of this paper. We should note, however, that this question has been addressed by some scholars for some other Turkic languages and the older stages of Turkic. For instance, in her article titled A case for Emerging Functional Categories, Kornfilt compares Old Turkic of 8th century to Modern Turkish in order to see if those languages have syntactic passives structures or passives at all. She suggests that OT does not have passives but only "middles", since the functional categories (such as IP's) are not fully developed in OT period. According to her conclusion, Modern Turkish which she sees not as a direct descendent but a closely related dialect of Old Turkic has developed those categories over the time and possessed syntactic passives accordingly (Kornfilt, 1991:30). 2. Sezer suggests that passive verbs are derived in lexicon by suppressing the external argument of a verb. They also lose their ability to assign accusative case to their internal arguments. He also takes Burzio's generalization as the base

133

bilig, Winter / 2006, number 36

according to which "a verb which lacks an external argument fails to assign accusative case" as the syntactic motivation of passives (Sezer, 1991:55). 3. Babby regards the external argument position as the "empty" position and filled by the transformation that moves the contents of the direct object NP into the subject NP. This is a syntactic operation, and in the case of Turkish, the suffix (i)l- is added to the basic transitive stem to mark its syntactically derived intransitivity. Both the passive formations and derived intransitives are acquired by the same syntactic means that were explained above. It follows that passive is a derived intransitive too, but apart from the plain derived intransitives, passives have passive agents with adverbial morphology which surfaces optionally, crucially, by "lexical insertion" and not by "transformation" (Babby, 1981:4). 4. The parallel sentences in Turkish are examined by Sezer. e.g. a) Ali kap -y at A. door Acc. open PAST T (3 prs sing) "Ali opened the door." b) Kap ald door open PASS PAST T (3 prs sing) "The door opened." According to those examples, Sezer states that the sentences are ambiguous between passive and intransitive. In the first sentence "open" is transitive and selects an external argument, whereas in the second one, the verb intransitive and selects only an internal argument, that is object. For passive reading, there is an agent as the external argument but it is suppressed by the passive structure. The agent may optionally surface as adjunct (that is, as "by phrase") in the surface structure, or does not surface at all. For derived intransitive reading, there is an external argument, but it is not "agent" this time but a "cause" as in the example: a) Rzgar kap- y at wind door ACC open PAST T (3 prs sing) The wind opened the door. b) Kap rzgar- dan acld door wind ABL open PASS PAST T (3 prs sing) The door was opened by the wind. In a way, the contrast between the passive and the derived intransitive readings is explained by the sort of the theta role that is assigned to the external argument and the suppression of the external argument in both structures. In both readings, the verb is unable to assign accusative case to its internal argument and thus the internal argument has to move to subject position in order to acquire a case. 5. In Turkish the -l form of the passive suffix is not allowed after vowels and the consonant n. That is the reason why we do not have the -(I)l +(I)n sequence, but the reverse order of what we have in Kazakh.
134

Gney, Functions of the So-called Passive Morpheme(I)l-in Kazakh

Abbreviations

ABL: ablative ACC: accusative Aux: auxiliary DAT: dative DLT: Divan Lgatit Trk imp: imperative intr: intransitive IP: Inflectional Phrase MT: Middle Turkic Neg: negative OT: Old Turkic PASS: passive prs: person Plur: plural poss: possessive Pres. Ger: present gerund sing: singular T: tense tr: transitive Babby, L. (1981), A transformational Analysis of Voice in Turkish: Passive, Derived Intransitive, Impersonal, and Causative. Cornell Working Papers in Linguistics 2, 2-31. Erdal, M. (1991), Old Turkic Word Formation: A Functional Approach to the Lexicon. Vol.2. Otto Harrassowitz, Wiesbaden. Isqaqov, A. (1991), Qazirgi Qazaq Tili. Ana Tili, Almat. Khasenova, A. 1959. Qazaq Tilindegi Tuvnd Tbir Etistikter. Qazaq SSSR Glm Akademiyas, Almat. Kornfilt, J. (1991), A Case for Emerging Functional Categories. Syntax and Semantics 25, 11-35. Perlmutter, David M. (1978), Impersonal Passives and Unaccusative Hypothesis. BLS 4, 157-189. Sezer, E. (1991), Issues in Syntax. Doctoral Dissertation, Harvard University, Cambridge, Massachusetts. Taneri, M. (1993), The Morpheme -Il/(I)n: The syntax of Personal Passives, Impersonal Passives and Middles in Turkish, Doctoral Dissertation, University of Kansas. Tietze, A. (1989), Observations on the Convergence of Passive and Medio-reflexive Verb Forms: The Case of Modern Turkish. Studia Linguistica et Orientalia Memoriae Haim Blanc Dedicata (P. Wexler, A. Borg, S. Somekh, eds.). 28388.

Bibliography

135

Kazak Trkesinde Pasiflik Eki Olarak Adlandrlan -(I)l- Ekinin levleri


Dr. Fatma AHAN GNEY*
zet: Dier Trk dillerinde olduu gibi, -(I)l- edilgenlik eki Kazak Trkesinde de iki farkl ileve sahiptir. Bunlardan birincisi eylemi edilgen yapmak dieri ise geili eylemlere geisizlik zellii katmaktr. Kazak Trkesinde ender olarak baz eylemlerin -(I)l- ve (I)n- olmak zere birden fazla edilgenlik eki tamasnn yannda Eski Trke ve Orta TrkedelXn birleik morfeminin, eylemlerin edilgen ve geisiz ekillerini elde etmede kullanlm olmas, bir zamanlar edilgenlik ve geisizlik iin -(I)l- ve -(I)n- (ki bu iki ekin Eski ve Orta Trkede bulunan lXn birleik morfemiyle temsil edilmi olduu ileri srlebilir) olarak iki ayr ekin bulunduuna iaret etmektedir. Ancak Trkenin daha sonraki dnemlerinde, Kazak Trkesinde grdmz gibi bu iki ilev (yani edilgenlik ve geisizlik ilevleri) birleerek tek bir ek, yani -(I)leki tarafndan yerine getirilmeye balanm olmaldr. Anahtar Szckler: Kazak Trkesi, edilgenlik, geisizlik, Eski Trke, Orta Trke.

* Mula niversitesi Fen-Edebiyat, Fakltesi. ada Trk Leheleri Blm / MULA

bilig K / 2006 say 36: 125-137 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

-()-,
*
: -()- . - , - . , -()- -()-, -- ( --, - ). , , (.. ) , .. -()-. : , , , . ,

* , ,

bilig Zima 2006 vpusk: 36: 125-137 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol


Prof. Dr. Belks ALTUN-GRSOY
*

zet: Osmanl mparatorluu XVIII. yzyla gelinceye kadar Avrupa lkelerine geici eliler gndermi; ancak III. Selim devrinden itibaren Bat bakentlerinde srekli elilikler kurmutur. Bu eliler kaleme aldklar sefaretnamelerle, Avrupa hakknda bilgi vermiler; sivil, idar ve asker yaplanma, ilim ve sanat hayat, eitim kurumlar ve ekonomi gibi hususlarla ilgili olarak gzlem ve yorumlarn aktarmlardr. Bu bilgiler, Osmanl mparatorluunun yenileme tarihi asndan tevik edici ve yol gsterici olmutur. Anahtar kelimeler: Osmanl mparatorluu, modernleme, sefir, sefaretname

Avrupa devletleri, XV. yzyldan itibaren stanbulda daim eliler ve maslahatgzarlar bulundurmulardr. Buna mukabil Osmanl devleti, nceleri ancak vazifeyle padiahn clsunu bildirmek, bar teklifinde bulunmak, hediyeler gtrmek, padiahn bir mektubunu iletmek, bar yapmak veya mevcut bar yenilemek, vergi istemek, kazanlan bir zaferi duyurmak, tahta yeni kan bir Avrupal kral tebrik etmek, ta giyme trenine katlmak, antlama artlarn grmek, antlama artlarna uyulmad takdirde ikyette bulunmak, arabuluculuk etmek, teki devletlerin Osmanllar hakkndaki gr ve fikirlerini anlamak, Osmanl devletine taraftar kazanmak, gidilen devleti bir nc devlet aleyhine savaa tevik etmek, Osmanl devletinin alacaklarn toplamak, iyi dostluk ilikileri kurmak - ve lzum grdke fevkalade eli dediimiz geici eliler gndermitir. Ancak 1699da imzalanan Karlofa antlamasyla Macaristan ve Transilvanyay Avusturyaya, Podolya, Ukrayna, Polonya ve Moray Venedike, Asofu Rusyaya vermek zorunda kalan Osmanl Devleti toprak kaybna ilveten, kendisine hara veren Hristiyan devletlerden bu harac da alamayacaktr. Bu antlamadan 19 yl sonra 1718de imzalanan Pasarofa Antlamasyla da Osmanl Devleti Macaristann elinde kalan Banat Temevar, Belgrat ve Srbistandaki baz kaleleri Avusturyaya brakacaktr.

Gazi niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Blm / ANKARA belkisg@gazi.edu.tr

bilig K / 2006 say 36: 139-165 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, K / 2006, say 36

Kendi byklnden emin ve marur bir cihan devleti olan Osmanl, bu kayplarla maddeden ve manen sarslr. Avrupay tanmak, diplomasi kurallarn bilmek ve tatbik etmek gerekliliini hisseder. III. Selim devrinde balatlan bir uygulamayla Avrupa bakentlerinde daim elilikler kurulur. yllna tayin edilen bu kimselerden bazlar, sefaretnameler, takrirler ve havadisnameler kaleme almlardr. Tarih, sosyal ve kltrel tarih ierisinde deerlendirilebilecek olan bu eserler, dile dayal mahsuller olduklarndan birer edeb metin olarak da kabul edilirler. Seyahat ve an trnde de mtalaa edilebilecek olan bu yazlar hakknda henz yeterli almalar yaplmamtr. Bu sefaretnamelerden bugn elimizde olanlarnn says 48dir (Yalnkaya 1996: 327). Bu tarz eserlerin bir ksmnn kazaya urayarak elden kt, bir ksmnn ise henz bulunamad dnlebilir. Bu kalem tecrbelerinden 36s Bat dnyas ile alakaldr. Sefaretnamelerin imdiki hlde lkelere gre dalm yledir: Avusturya 9, Fransa 7, Rusya 8, Polonya 3, sve 1, Prusya 3, spanya 1, ngiltere 3, talya 1dir (Yalnkaya 1996: 331-332). Grld gibi Avusturya, Rusya ve Fransa bu konuda arlk sahibidir. Birka manzum olan bu eserlerden nesirle yazlanlar, klsik nesir slbu ile, eskilerin ina dedikleri tarzda kaleme alnmlardr. Nesirle yazlanlardan bir ksm gelenee uygun olarak, Allaha hamd, Peygambere salavat, padiaha, devrin byklerine ve devlete tazim ve dua ihtiva eden satrlarla balayp, sebeb-i tertp, sebeb-i telif saylabilecek ifadelerle devam ederler. Bu eserler iinde sadece 1793te Londraya giden ilk ikamet elimiz Yusuf Agah Beyin ktibi Mahmud Raif Efendinin kaleme ald eser, yabanc dille -Franszcayazlm tek sefaretnamedir (Mahmud Raif Efendi 1793-1797). Terifat cmleleri ile klie cmle kalplarnn sk sk kullanld bu eserlerin hemen hepsinde yazarlar, stanbuldan yola klarndan (deniz veya kara yoluyla) balayarak yolculuu, gzerghlar, konaklanlan mahallerdeki karlama, arlama ve uurlama merasimlerini, menzile var, buradaki terifatla ilgili hususlar, nme-yi hmayun veya hmayunme dediimiz padiah mektubunu takdim merasimini, ereflerine tertip edilen yemek ve balolar anlatrlar. Elilerin davetli olarak gittikleri opera, tiyatro, saray, mze, rasathane, hastahane, okul, tersane, imalathane, bahe gibi yerler hakknda bilgi verilir. Eliler bu yerleri anlatrken genellikle gizli veya aleni takdir duygular iinde kalrlar. Mamur ve bakml ehirler, zengin lkeler ve iyi ileyen dzen bu insanlar etkiler. Ekseriyetle grdkleri hereyi bizim lkemizle kyaslama yoluna gider, aleyhte neticeler karnca da zlrler. Tanpnarn 28. elebi Mehmet Efendi ile ilgili hkmnn sefirlerin pek ounu iine ald dnlebilir.

140

Altuni-Grsoy, Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol

O, XVIII. asr Parisine Karlofann ve Pasarofann mill uurda at hazin gediklerden ve devlet ilerinde pimi zeki bir memurun tecrbesiyle bakar. Filhakika aradaki zaman zarfnda, imparatorluk iki byk ve kanl macera geirmi, cihangir muharip ve mcahit gururu yaralanm, stste Budini ve Belgrad kaybetmi, velhsl artlar mhim bir surette ve aleyhimizde olarak deimi bulunuyordu. (Tanpnar 1976: 43-44). Genellikle lisan bilmeyen eliler, zeki ve dikkatli bir gzlemci tavryla sebepnetice zincirini gzeterek, semece bir dnya iinde grdklerini anlatmaya almlar; bu arada ellerinden geldiince devletlerini iyi temsil etmeye, resm veya gayri resm olarak tanp bilitikleri kimselerle iyi ilikiler kurmaya, vazifelerini bihakkn yapmaya gayret etmilerdir. Sefaretnameler, att her admn hesabn vermek ve iini baarmak endiesi iinde olan sorumlu devlet adamnn resm slbu ile kaleme alnmtr. Siyas grmeler devlet srr telakki edildiinden dolay, detayl bir ekilde yer almaz. Ayrca, eli ferd skntlarn da kolay kolay dile getirmez. Zaten Trk nesir dab da buna pek izin vermez. Ar bir dille yazlan sefaretnamelerde satrlar boyu sren cmlelere, bol terkiplere ve ayrntl tasvirlere yer verilmitir. ... Yine ricl nis kimi seyr tarkiyle tezahm zere gelip erimonya.. ve komplimenterlerle meclisimizi ml--ml ederlerdi. Hususa tam ettiimizi grmeye ziyade talip olurlard: Filan kimsenin kz ve falan kimsenin kars taam yediimize bakmaya izninizi rica ederler diye haberler gelip, kimini defedemeyip naar ruhsat verirdik. Perhizleri vaktine msadif olmakla bize ziyade girn gelirdi. Ve hatr iin sabrederdik. Onlar ise seyr-i tama melf olmular (28. elebi Mehmed Efendi Sefaretnamesi 1975: 132). Burada kadnlar tarafndan yemek yerken, namaz klarken, ubuk ierken seyredildiinden dolay sklan 28. elebi Mehmed Efendinin nezaket icab bu durumlardan honut grnmeye altn grrz. Biz, Seyyid Ali Efendi ile med Galip Efendinin sefaretnamelerinde ve dier baz sefaretnamelerde de benzer durumlarla karlar ve elilerin benzer ekilde davrandklarna ahit oluruz. Eliler, daha bu gibi pek ok durumda kendilerine uygun gelmeyen det ve yaama tezahrlerine ortak edildiklerinde, skntlarn belli etmeyip, memnun kalm grnmeye gayret etmilerdir. Onlarn lkelerini iyi temsil edebilmek iin ou zaman zorlandklar dikkatimizi eker. Kendi ilerinde para sknts ekip, son derece mtevaz ller iinde yiyip iseler dahi, yabanclarla ilikide olabildiince zengin ve cmert davranrlar. Bahi datmada, ikramda bulunmada, alnan hediyelere mukabele etmede, en ufak bir hizmetin karln demede, alabildiine eli ak davranrken, bu-

141

bilig, K / 2006, say 36

nun byk bir devleti temsil etmenin kanlmaz gereklilii olduunu dnr; merasim kyafet ve aksesuarlarna zen gsterirler. Elilerin bir ou, Bat lkelerini zengin ve mreffeh yapan hamle gcnn sebeplerini aramlar, bu haseple genellikle zihn bir gayretin iine girmilerdir. Grdklerini ne bizde nasl, burada nasl fikriyle birebir mukayese yoluna giderken, beendikleri hususlardan lkelerini ve lke insanlarn hissedar edebilmek iin gizli veya aleni ikaz eder, yol gsterir bir tavrla anlatma, rnek ortaya koyma tarzn semilerdir. Sefaretnamelerin hemen hemen tamamn ekillendiren dnce vatan ve millet sevgisi ile, lkesine hizmet edebilme gayret ve itiyakdr. Nitekim vatan ve millet sevgisi ve vatan tabirleri bu sefaretnamelerle birlikte sk sk kullanlacaktr. Seyyid Ali Efendi, vatan hizmetinde arpan ve yaralanan Fransz askerlerini anlatrken aadaki ifadeye yer verir. ... cumhur urunda ve vatan gayretinde bezl-i vcd edenlerin hizmetlerini tahsn ve f-mbad gayret ve dikkat eylemelerini ... (Grsoy 2002: 795). Buradaki, halk urunda ve vatan gayretinde bedenlerini sarfedenler, harcayanlar ifadesinin kullanlmas dikkatimizi eker. Mustafa Sami Efendi, Avrupa Risalesinde eserini kaleme alma sebebini izah ederken, hubb- vatan millet ifadesini kullanr. ve nk asl garaz u sdk- niyyetim bir gne izhr- vukf u belgat ve yahut kesb-i nm hret etmek olmayp mcerred milletime bir fide emelinden ibret ve biraz eyymdan beri... diyerek milletine faydal olma emelini aklar (Seyyid Mustafa Sami 1840: 4). Ol vechile kffe-i halkmz ilimden behre-dr olduu takdirde herkes vatan u millet kadrini lyk vechile renmi olarak (Seyyit Mustafa Sami Efendi 1840: 38). baresi de vatan ve milletin kymetini bilmenin ilim sahibi olmaya bal bulunduunu ifade eder. ou zaman padiah tarafndan da bizzat talep edilen bu bilgilendirme gayreti, her iyi eyi lkesine tamak isteyen uurlu bir anlayn rndr. Dolayl bir kalknma program olan bu eserlerin ortaya koyduu fikirlerden bazlarnn; evvela zihn plnda yer ettii, sonra da kademeli olarak hayata geirildii dnlebilir. Sefaretnameleri yenileme tarihimiz iindeki rol asndan incelemeye altmzda ele alnan meseleleri belli balklar altnda toplamann yerinde olacan grdk. Biz bu almamzda Ahmed Resm Giridnin Viyana ve Berlin Sefaretnamelerini, Azmi Efendinin Prusya Sefaretnamesini, Mustafa Hatt Efendinin Viyana Sefaretnamesini, Ebubekir Ratip Efendinin Neme Sefaretnamesini, Sadk Rfat Paann talya Seyahatnamesi ile Mntahabt- Asrn, Mehmed Emni Efendinin Rusya Sefaretnamesini, 28. elebi
142

Altuni-Grsoy, Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol

Mehmed Efendi, Seyyid Ali Efendi, medi Galip Efendi ve Mustafa Sami Efendinin Fransa ile ilgili sefaretnamelerini esas aldk. Tanzimatn kurucularndan olup, Avrupa merkezlerinde elilikte bulunmu Mustafa Reid Paa Ali ve Fuad Paa gibi isimlerle birlikte, asker ve idar yaplanmada belli lde deiiklikler grlmeye balanmt. Bunun yansra Batnn gnlk yaama zellikleri de lkede baz muhitlerde hayata geirilmekteydi. Evlerin denmesi, giyim, kuam, parann kullanl, insanlar aras ilikiler Avrupa bir tarz almaya balamt. Ayrca bu eliler Osmanl Devletini ve Osmanly Batllara tantmak hususunda da rol oynadlar. Franszca bir sefaretname kaleme alan ilk ngiltere daim elimiz Yusuf Agh Efendinin sr ktibi Mahmud Raif Efendi Tableau Des Nouveaux Reglements De LEmpire Ottoman adl eserle Osmanl Devletini Avrupallara tantr (Yalnkaya 1996: 323-324). 1669da geici eli olarak Fransaya giden Sleyman Aa, kahveyi Franszlara tantp sevdirir. Kahve Viyanaya da Mehmed Aa adl baka bir Trk elisi vastasyla girer (ztuna 1975: 13). Yusuf Agh Efendi ile birlikte ngilterede Trk erbeti, oyal Trk mendili modas yaylr (Yalnkaya 1996: 48). Moral Ali Efendi ile bilhassa kadnlar arasnda Osmanl stili giyim-kuam ve aksesuar modas grlr. Odalk ve sultan kyafetleri, sark modeli apka ve alaturka elbise kullanlr (Herbette 1997).

1. dar Nizam Batda iyi ileyen hayat sistemi elileri, bu lkelerin nasl idare edildii sorusuna cevap aramaya gtrmtr. Bu konuyu rneklendirerek ilemeye alalm: Paristeki ilk daimi elimiz olan Moral Seyyid Ali Efendi, Sefaretnamesinde Fransadaki parlamenter sistemi teferruatl bir ekilde anlatr. O, titiz bir mahit tavryla meclislere randevulu ziyareti olarak gidip grdklerini kaleme almtr. Cond saraynn ortasndaki bir salonda beyz vekil toplanr. Ayda bir kere tayin olunan bakan drt baktibi ile bir yerde oturur. Madde mzakeresi ise yle yaplr: Vekillerden biri krsye karak maddeyi okur. Dier vekiller kabul veya red manasnda oy kullanrlar. Bakan, kabul edenler ayaa kalksnlar dediinde; olumlu dnenlerin says reddedenlerden ok ise madde kabul edilir; az ise reddedilir. Bazen birka vekil konuyu kendi aralarnda etraflca mzakere edip, yeniden meclise sunulsun diye gr belirtirler. Arada kavga da olur. Devletler ve savalarla ilgili iler ise direktrn uhdesindedir. Bir de ihtiyarlarn tekil ettii ikiyzelli meclisi vardr. Bu meclis de tpk beyzler meclisi gibi alr. Ayrca eitli konularla ilgilenen bakanlar vardr (Grsoy 2002: 750-751). Ali Efendi kararlar alnrken zaman kayb olduunu dnerek bu sisteme eletirel bir gzle yaklasa da, satrlar bir merutiyet sisteminin ileyiini ifade eder. Aydnlarn

143

bilig, K / 2006, say 36

ve idarecilerin kafasnda yava yava mayalanmaya balayan bu fikirlerin zaman iinde hayata geirildiine tarih ehadet edecektir. 1793te Londradaki ilk daimi elimiz olan Yusuf Agah Efendinin elilik ktibi olan Mahmud Raif Efendi, Franszca kaleme ald eserinde, ngiliz parlamenter sistemini ve hukuk dzenini anlatmaktadr. Kral sadece sava iln etmek, bar yapmak ve yabanc devletlerle ittifak imzalamak yetkisini kullanabilir. Parlamentodan habersiz vergi koyma hakkna sahip deildir. Halk kanunlara uymak mecburiyetinde olmakla beraber, istedii gibi konumak ve yazmak hrriyetine maliktir. Aleyhinde rahatlkla konuulan kraln, gazetelerde hergn eitli karikatrleri yaymlanr (Mahmud Raif 1793-1797: 29-60). 1793de Viyanaya gnderilen Ebubekir Ratip Efendi, Avusturyann dzenini salayan drt ana madde zerinde durur. Eitimli ve disiplinli bir ordu, dzenli maliye, namuslu, drst ve okumu memurlar, halk arasndaki ekonomik dzen ve refah. Modern bir devletin en nemli yanlarn dile getiren bu maddeleri ihtiva eden raporu III.Selim fevkalede beenmi, hayata geirebilmek iin on gen yeden kurulu bir komisyonda bu artlar Osmanl imparatorluu artlarna gre uygulamann arelerini aratrma yoluna gitmitir (Berkes 1973: 88-89). Sadk Rfat Paa, 1837-39 yllar arasnda Viyana elisi olarak vazife grr. Kaleme ald Mntahabt- Asr adl eserinin Avrupa Ahvaline Dair adl ksmnda Tanzimat fermanndaki fikirlerin ok yakn bir benzerini, hatt onu da aan hkmleri serdetmi ve bir lde bu fermann ekirdeini hazrlamtr. Tanpnar bu fikirlerin Glhane Hattnn esaslarna bir nevi benzediini (Tanpnar 1976: 123) syler. Paa, ayn risalede basn hrriyetinden de bahseder. Fakat basn hrriyetinin geni tutulmasn ezhn ifsad edecek ey olduundan muzrr kabul eder. Encment Kuran, bu layiha ile Tanzimat Fermannn benzerliini madde madde ortaya koyan bir yaz kaleme almtr (Kuran 1981: 1449-1453). nsann irade-i cziyye sayesinde birok iini kendi iradesini kullanarak halledebilecei, savata baarl olmann ise sava metodlarn iyi bilmeye ve askerin donanmna bal olduu gr ve ahs iradenin yaratclna inanma tezi Paann satrlarnda ifadesini bulur (Mardin 2001: 344). Tanpnarn da iaret ettii gibi bu risalede Sadk Paann insan zerinde srarla durduunu mahade ederiz. Ftrat- insniyyeye yakmayan arka hamall (Tanpnar 1976: 123) cmlesi insana artk farkl bir zaviyeden bak da ifade eder. Buna ilveten Paann Mntehabt- sr adl eserinde ve dier eserlerinde hrriyet ve insan haklar, ile hukuk- insaniyye konusunu birka yerde dile getirdiini de belirtelim (Sadk Rfat Paa 1858: 4-5). Devlet idaresinin insan tabiatna ve insann tabi haklarna dayandn syleyen Paa,
144

Altuni-Grsoy, Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol

Trk ekonomisinin gelimesi iin banka ve kredi messeselerinin gerekliliinden bahseder. Risalede ... bu madde-i lzimenin ss-i ess her bir akvm ve milletin can ve mal ve rz ve itibar hakknda emniyet-i kmilesinin istihsline, yani (...) hukuk-i lzime-i hrriyetin kemayenbai icrsna merbut olduundan Avrupa devletlerinde dahi bu makule emniyet ve hukuk- hrriyet begaye muteber ve muteber tutulup (Tanpnar 1976: 121) ifadesi geer ki bu hkm; Tanzimatn temel hususlarndan biriyle dorudan paralellik arzeder. Hkmdar ve devlet erknnn kanunlar nnde eit haklara sahip olduu, memur tayininde ehliyet sahibi olmann esas kabul edildii, zarr bir sebep olmadka memurlarn deitirilmedii, byk bir suu olmadka hibir memurun cezalandrlamayaca, ldrlen bir kimsenin malna devletin el koymayp, varislerine braklacana dair hkmleri Tanzimat Fermanndan nce, paann layihasnda okuruz. Ekseri umr ve uslleri kavnn-i messese tahtnda olduundan hibir hkmdar ve vkels dahi ol kanun- meriyye mugayr bir gna hkm irade edemez ... n-ehil olan ahsa rvet ve efaat ile emr-i hkmeti tefviz edemezler ve olduka ehil ve erbab intihap ederler ... byk cnhas olmadka veyahud icabt- hakikiyyesi vuku bulmadka tebeddlt ve tedibat vuku bulmaz (Kuran 1981: 1450-1451). Avrupada asayiin salann adaletin iyi uygulanna balayan paa yle der: Mnazaa ve cidal vuku bulmayp l ve edna el-hasl kimse kimseye el kadrmay bil-farz bir gne mnazaa vukubulsa veyahud bir cunha dahi vaki olsa derhal polis tabir olunan zabtan tarafndan ahz tedb ve kavann-i meriyye zere baz tecrm bile olunur (Kuran 1981: 1451) Yine idam cezasnn nadir hallerde verildii uzun sren mahkeme sonunda suu sabit grlen sann kanunda belirtilen cezaya arptrld sylenir. Askerlik ve vergi hususlarnn belli llere balanmas da Sadk Rfat Paann ele ald konular arasndadr. Grld gibi, Sadk Rfat Paa 3 Kasm 1839da iln edilen Glhane Fermannn pek ok prensibini risalesinde birer teklifler manzumesi halinde aka ortaya koymutur. Paa, halkn hkmet iin deil, hkmetin halk iin var olduunu, devletin esasn da adaletin tekil ettiini syler. Ona gre hkmet, halkn saadet ve selmeti iin adalet dairesinde bir aba gsterecektir (Kurdakul 1989: 57). Sadk Rfat Paa, Mustafa Sami gibi isimler, halkn haklarndan ve zellikle hrriyet hakkndan sz ederken din hrriyetinden, ilm ilerleme ile hrriyat arasndaki badan da bahsederler (Lewis 2000: 181). 1790da Prusya elisi olan Ahmet Azmi Efendi, bu lkede memurlara maa verilmesi ile kyafet nizam hususlarna deinir ki, bu bahis de Tanzimatn
145

bilig, K / 2006, say 36

hkmleri arasnda yer alacak ve ileride hayata geirilecektir. Senev herkesin hl ve n ve mnasibine gre hazineden maa almakla kimseden rvet ve ubudiyyet nam ve vech-i ahar ile bir ake almazlar ve umr- mliyyeye memr olanlarn mahl ve harcn zikr olunan ktibler marifetiyle yerine getirir (zkaya 1997: 268). Birok eli, vergilerin halkn mlk, emlk ve arazisine gre belli kanunlar erevesinde toplandn anlatr. Yabanc mallar iin usle gre alnan gmrk vergisi hususu da yerli retimi tevik etmektedir (zkaya 1987: 269). Osman Ergin, Trk Maarif Tarihi adl eserinde bu hususta u bilgiye yer verir: Sultan Mahmud-i Sani, Reid Efendiyi Paris sefaret kitabetinden avdetinde huzuruna kabul etmi selmet-i devlet iin ittihaz lzm olan tedabiri sormu, Reit Efendi de Tanzimat- Hayriyyeyi tavsiye etmiti. Mahmud-i Sani: - milyon asker cemeder, Avrupann hakkndan gelirim. demesiyle Reid Efendi: - milyon asker cemetseniz de yine Avrupann hakkndan gelemezsiniz. Avrupay iskt etmek ve tevecch-i ummiyyi hakkyla zerimize celbeylemek iin ahkm- eriyyenin emreyledii emniyet-i cn ve mal ve rz kaziyyesini vcuda getirmek lzmdr. (Ergin 1977: 412) cevabn vermi fakat bu fikrini ancak gen Abdlmecide kabul ettirebilmitir. Bu satrlar, eer gerei yanstyorsa, bize Avrupada sefirlik yapm bir zatn, devletin slah konusunda hkmdar nasl ynlendirdiini ve deta tarihin akn nasl deitirdiini gstermesi itibariyle nem tar. Ahmet Resm Efendi, Neme Sefaretnamesinde Nemenin dokuz ayr kral tarafndan idare edildiini ve ilerinden bu krallarn birinin bamsz bakan yani imparator olduunu anlattktan sonra, bu eyaletlerin durumunu Osmanl Devleti ile karlatrr. Dokuz eyaletin imparatoru olan Maria Terezenin az bir gelirle yaad, devlet idaresinde tasarrufa gittii ve her konuda hesapl olmaya alt ve lkenin dzenini koruduu dile getirilir. ... Bunlar her ne kadar bolluk ve refah iinde yaayan insanlar gibi grnmekte iseler de, aslnda devletlerini idarede (msrif olmayp) gayet namuslu ve akl banda davranrlar. Gelir toplamak iin hile yoluna sapmay dnmezler. Para harcamakta ve ihracat meselelerinde israftan, bo yere para vermekten kanr, para biriktirme ve az ile yetinme kurallarn elden brakmazlar. Mesela: Osmanl Devleti tccarlarndan baka Bee mal gtren Fransa ve ngiltere bezirganlarndan yzde otuz kuru gmrk ve bir kzden drt be altn bac alrlar. ou iecein alm ve satmna karrlar. Mesel arap ve t146

Altuni-Grsoy, Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol

tn gibi halka gerekli eylerden asl deeri kadar vergi alrlar (Ahmed Resm Girid 1980: 32-33). Ebubekir Ratip Efendi Neme Sefaretnamesinde Avusturyada geerli olan idar uygulamalar, devlet ile halk ilikilerini, vergi dzeniyle, liklik gibi hususlar ele alr. Elinin bu hususlar ayrntlaryla anlatmas dndrcdr. dar nizam donmu kalplar iinde dnen zihniyetlerin nnde artk farkl farkl pencereler almaktadr. Avusturya eyaletlere ayrlm bir lkedir. Her eyalette birka kadlk, her kazada iki zel kalem vardr. Bunlardan birincisi emlak, arazi, gmrk ve hukuk ilerine ilveten yasalar ve buyruklar korumakla grevlidir. kinci kalem de asayii salamaktan sorumludur. Her eyalet vali, vali yardmclar, zel kalem ve sekreterleri yardmyla ynetilir. Valiler herkese drst ve eit davranrlar ve hi kimseyi kayrmazlar. Bu nedenle kimse kimsenin hakkn ineyemez. Komutanlarn ynetimindeki askeri birlikler, devlet ilerine karmazlar. Btn Avrupada kanunlara uyan ve vergisini veren bir kimseye hibir kimse karamaz. Vergi karlnda mutlaka bir makbuz verilir. Avusturya ve btn Avrupa devletlerinde eriat (teokrasi) yoktur. Hristiyanlk, sadece nikh ile ilgili hususta kullanlr. Ne kraln ynetiminde, ne de miras konusunda din kurallar geerli deildir. Din vardr, fakat toplum deien ihtiyalar erevesinde konmu kurallara uyar. ki eit hukuk uygulanr: Drt ayr mahkeme eidinin dnda iki st mahkeme daha vardr ki, bu drt mahkemenin ald karar beenmeyenler, bu mahkemelere bavururlar. Mahkemelerde, davac ve davalnn vekili olan avukatlar ii yrtrler. Bunlar yaptklar i karlnda cret alrlar. Hangi tarafn avukat glyse davay o taraf kazanr (Bilim 1990: 275-278). Grld gibi Osmanl imparatorluu; farkl cihetlerden Bat dnyasn tanmaya, onun pekok bakmdan stn g olduunu kabul etmeye ve kendisini o gce gre yeniden yaplandrmaya doru farkl gzlemcilerden gelen malumat nda hazrlanmaktadr.

2. Eitim, lim, Teknik ve Sanayi dar sistemi btn mekanizmalaryla vermeye alan sefirlerimiz, grdkleri her gzel eyin temelinde eitim sisteminin var olduunu farketmi, bileik kaplar misali, bir ilim dalnn dier bir ilim dal iin basamak tekil ettiini ve birbirini besleyerek byttn grmtr. lmin de temeli, esas eitimdir. Mustafa Sami Efendi, Avrupa Risalesinde Fransada bir obann, bir hamaln dahi okuyup yazma bildiini gpta ile anlatr. En az on yl tahsil btn kz ve erkek ocuklar iin mecburdir. ... nk Avrupallar dnyada en byk r haclet cehlet olduuna hkm imz eylemi olduklarndan artk bu bbda devlet ve
147

bilig, K / 2006, say 36

milletce kemliyle takayyd ihtimm blda gzr eyledii vechle am ve dilsizlere varnca mstakil mektepler ve her bir fnna lyuadd dershneler insyla herkes zkr ve ins evlatlarn l-akall on sene miktar terbiyeye dikkat- tmm etmelerinden ve bir de bir ilm ziyadeletike dier fennin teksrine medr olarak ... (Seyyit Mustafa Sami 1840: 35). Eitimin kz ve erkek ocuklarn iine alacak ekilde uygulan ve mecbur oluu keyfiyeti birok sefaretnamede tekrarlanr. Pozitif ilimlerin ilerleyii ile din hrriyeti arasnda ba kuran ve eski ile yeni arasndaki kesintisiz izgiyi Avrupann meden bakmndan stnlnn sebepleri olarak gren Sami Efendi, akllara hayret verecek keif ve bulularn bu sayede gerekletiine deinir. Burada Sami Efendinin zel eitim konusundaki uygulamalar byk bir takdir hissiyle birlikte verdiini grrz. Avrupallarn eitim hususundaki gayretleri zrl vatandalarna da imkn hazrlam, onlar iin zel eitim kurumlar amalarna ve farkl eitim metodlar gelitirmelerine sebep olmutur. Krler, sar ve dilsizler iin zel okullar kurulmutur. Krler nevicad denilen kendilerine mahsus kitaplarla, sar ve dilsizler iaretlerle 8-10 sene kadar tahsil edip, kimseye muhta olmadan hayatlarn srdrebilirler. Bu kimselerden kitap telif etmi olanlar dahi vardr. Gerek sar ve dilsizlerin iinde ve gerek amlar takmnda ulm- hikemiyye v fnn- riyziyyeye mteallik kitaplar telif eylemi nice erbb- keml bulunup hatt 9-10 yanda am veyahud dilsiz kz ve erkek ocuklar vardr ki, ilm-i hendese v corafya vesair her fenden dakk bahislere kadirdirler. te Avrupallarn noksan-l-az etfl sabiyn iin dahi bunca tekellfler ve masraflar edip ... (Seyyit Mustafa Sami 1840: 26-27). Burada Sami Efendi zrl ocuklar bylesine eiten bir lke, zrl olmayanlar nasl eitir eklinde bir istidlle varr. 1797-1800de ngiltereye eli olarak gnderilen smail Ferruh, kltr hayatmzn batllamasnda rol oynam, stanbulda Cemiyyet-i lmiyye adyla etvr- lubaliyne zre yani hr ve bamsz bir ekilde bir topluluk kurmu, edebiyat, felsefe ve modern ilimle uraan devrin aydnlarn Ortakydeki yalsnda toplamtr. nzde Atullah Efendinin de mensubu bulunduu bu cemiyet; 1826da Bektai Oca zannedilerek kapatlm, smail Ferruh da stanbuldan srlmtr. Ortaky Cemiyyet-i lmiyyesini ilk Trk akademisi olarak kabul edebiliriz (Kuran 1967: 490-491, hsanolu 1987: 43-74; Advar 1991: 214-215; eyh Nfi 2002: 55-56). Bat Dncesinin Osmanl ilim evrelerine bu topluluk vastasyla girmi olduu, ayrca aydnlanma felsefesinin fikr muhtevasnn Tanzimat dnemi mensuplarn ve

148

Altuni-Grsoy, Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol

yeni Osmanllar bu yolla ynlendirdii dnlebilir (Kuran 1988: 136; Kyel 2002: 84). 1797-1789de Berline eli olarak gnderilen Giritli Aziz Efendi, Prusyann (Almanya) eski stanbul elilerinden arkiyat Friedrich Von Diez ile felsef ve ilm bahislerde yazmtr. Bu mektuplama Trk Dnce Tarihi asndan nem tar. Von Diez, arkiyat konusuyla ilgili baz meselelere cevap aradndan Ali Aziz Efendiye sorular sorar. Bu sorular nceleri dil ve gramer hususlarndadr. Sonra fesahat ve belagat arasndaki farka geilir ve akabindeki yazmalar birok terimle ilgili al-veri erevesinde geliir. Aziz Efendi, Farsa lafzlar aklad gibi, harf srasna gre tertiplenmi bir ekilde terimlerin manalarn karlarna yazarak Von Dieze cevap verir. Aziz Efendi, stoa ve revakiyyuna karlk olarak ehl-i stvne ifadesini kullanr. Alman arkiyatnn daha sonra gnein mahiyeti, akln nasl bir ey olduu, elektrikle yldrm mnasebeti gibi konularda sorular ihtiva eden bir metin gnderdiini, bu metne Rumca cevap yazan Ali Efendinin, sonradan mektubunu elilik tercman vastasyla Franszcaya tercme ettirdiini, Von Diezin de bu cevaplar ok yetersiz bularak ar bir dille tenkit ettiini bilmekteyiz (Kuran 1988: 133-134). 1748de Viyanaya gnderilen Mustafa Hatt Efendi kendisine gsterilen elektrik deneyleri ile fizik deneylerinin yansra elektriin retimini ve iletkenliini anlatr. Ali Aziz Efendi 1753de Alman arkiyat Von Diezle mektuplatnda elektiriito terimiyle elektrik kuvvetinden bahsetmitir. Ali Efendi mektuplarnda elektrikle alan aletlerden bahsedecek, sun olarak yldrm aktrma hususunu anlatacaktr (Kuran: 1998, 134). Daha sonra Seyyid Ali Efendi elektrik kelimesini kullanacaktr. Ktpden baka rad berke dair baz gn lt- elektrikiyyeyi dahi ire ve lede-l-hitm ... (Grsoy 2002: 778). Yine eitim meselelerinin bir paras olarak eli gnderme ve batllarla sk diplomatik mnasebetlere girme faaliyeti mslman unsurlardan dil bilen kimselere ihtiya duyurur. 1833de bu maksatla kurulan Babli Tercme odas, Mabeyin kalemi, Tophane kalemi, Gmrk kalemi gibi devlet dairelerini ayn amaca hizmet eden dier odalar takip eder. Bunlar sadece devlet dairesi deil, elemanlarna lisan reten birer okul hviyeti arzederler. Dou ile Bat arasndaki pencere konumunda olup, darya giden elemanlarn yetimesine yardmc olurlar. Ebubekir Ratib Efendinin Sefaretnamesinde Viyana Akademiya Asya (ark dilleri okulu) adl mektebin varlndan ve kurulu sebebiyle fonksiyonlarndan bahsetmesi de bu konuyla ilgili kaplar aralam olabilir. Her devlet muhbere ve mktebe ve muslaha ve muhrebesi olduu dvel ve milelin lisanlarna vakf ve tercmesinde rif olmak l149

bilig, K / 2006, say 36

zm ve emr-i mhimdir deyu mezbr Akademiyay bina ve tertip etmiler. Ehl-i slma mteallik elsine olduundan nzr dahi aslndan Asitanede dil olan ve maslahat-gzr ve hl Prens Kaunitz kaleminde mstear ve Devlet-i Aliyyenin tahrrtn hlsa ve tercmeye memuriyetle shib-i itibr olmakla bizi mezbur akademiyaya davet ve ziyafet ve fizika dedikleri fnundan yirmibe nev-i acib ve garib izhr ve iraet ettiler (Uzunarl 1975: 72; Uman 1989: 91). Eliler eitim konusunu pek ok bakmlardan dnmler; Batya renci gnderilmesi, Osmanl eitim kurumlarnn Bat lleri iinde slah edilmesi ve modernizasyonu almalar gibi konularda nemli katklar salamlardr. Paris daimi elisi olan ve Tanzimat Fermannn da ilnn salayan Mustafa Reid Paa, 1835de Fransadan retmen subay yollam, Londradaki meslekta Nuri Efendi de 1836da Trkiyeye retmen subaylar gnderilmesi hususunda ngiliz hkmetiyle bir antlama imzalamtr. Bu antlamaya bal olarak Captain Du Plat ve Colonel Considine adl iki ngiliz kara subay 1837de stanbula gelmitir. Bu iki subay 1937de Walker, Legard, Massie ve Foote adnda drt deniz subay takip etmitir. ngiliz subaylar orduya fiilen kumandanlk etmek istediklerinden, Trk makamlaryla atm ve yeterince verimli olamamlardr. Oysa Prusyal subaylar Osmanl ordusunu yeniden dzenlemekte gerekten baarl olmulardr. Mesel Von Moltkenin faaliyeti bu hususta kayda deer bir zellik tamaktadr (Kuran 1967: 492-494). lk Londra sefirimiz Yusuf Agah Efendi, Osmanl ordusunda altrlmak zere ngiltereden subaylar getirtmitir. Bu subaylar, vastasyla III. Selimin kurduu Nizam- Cedid ordusunun Fransz harp tekniine gre yetitirilmesi salanm, akabinde Fransadan pek ok subay ve mhendis istenmitir. Ayrca Yusuf Agah Efendinin maiyetindeki mslman kiizadeleri olarak bilinen Mehmed Dervi Efendi ile Mehmed Tahir Efendi, Avrupada dil tahsili gren ilk Trk renciler olarak dikkatimizi ekerler. Her iki gen de III. Selime Franszca olarak kaleme alnm birer kk risale sunmulardr (Yalnkaya 1996: 323). 1838de Viyana sefirimiz olan Sadk Rfat Paa kanalyla lkemize gelen Doktor C.A. Bernard, canla bala alarak Trk tbbnda birok ilke imza atmtr. ehsuvarolu, Trk Tp Tarihi adl eserinde padiah II.Mahmudun damad ve Paris bykelisi Ahmet Fethi Paann grevine giderken bir ara Viyanaya uradn, Avusturya bavekili Prens Metternich ile grtn ve onun ve Sadk Rfat Paann vastasyla Dr. C.A. Bernard, Dr. Jacques Neuner ve eczac Antoine Hofmann ile anlama yapldn sylemektedir (ehsuvarolu 1984: 160).

150

Altuni-Grsoy, Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol

Sadk Rfat Paa, asker tbbiyede nemli yenilikler yapan Dr. Bernardn yansra Dr. Neuner ve eczac Hoffmann gibi isimleri de Osmanl mparatorluuna kazandrmtr. Dr. Bernard, bu okulda muallim-i evveldir. Hareketinde ve icraatnda mstakil olmak artyla, bu vazifeye tayin olunur. Okulun kargir, kk ktphanesini gelitirmi, eitim iin gerekli olan kitaplar Paristen getirtmitir. Mkemmel bir nebatat bahesi yaptrtm, Viyanadan, bu bahe iin bahvanlar getirtmitir. Ders zamanlarn ve dier vakitleri, trampet ile bildirmek usuln koymutur. Maden kolleksiyonu, fizik ve anatomi laboratuarndaki mze, S. Spitzerin himmetiyle zenginlemi ve buras Hyrtlin mstahzarlaryla doldurulmutur. Okulun hastanesinde eitli hastalklar zerinde ameli dersler verilmitir. Talebe says artarak 400e yaklamtr. O zamana kadar modeller zerinde gerekleen anatomi dersinin kadavra zerinde yaplmaya balanmas iin bir emr-i li karttrmtr (nver 1940: 940-941; Kuran 1967: 493-494). lk defa Ahmed Resm Efendi, Avrupa dn karantina uslnn faydalarn anlatm, sonralar bu husus birok sefaretnamede yer almtr. Bu bahis nce tepki grse de, 1835de bizde de ilk karantina kurulmutur (Berkes 1973: 166). Sadk Rfat Paa, Avusturyadan karantina memurlar gndermi, buna ilveten 1841de ngiltereden de karantina memurlar getirtilmitir (Kuran 1967: 494-496). lk Trk renciler 1827de Fransaya giderler. Yine Osmanl elilerinin teebbs ve gayretleri sonucunda 1835te ngiltereye gelen gen subaylar, bir ylda ngilizce renerek, Woolwich Kraliye Harp Akademisine kabul olunurlar. Bunlardan Selim Tahir ve Mahmut Efendiler topuluk, Halil ve brahim Efendiler de topu mhendislii tahsil ederler. Ayrca, istihkam kaymakam Bekir Bey ile alay emini Emin Beylerle birlikte Dervi Enis, Yusuf, Ahmed ve Arif Efendiler de bu lkeye gnderilmilerdir. Ayn yllarda Mustafa ve Osman adl iki Trk genci ngilterede deniz subayl renimi grrler. 1840da ngiltereye gnderilen Sleyman ve Eyp Efendiler Woolwichde topuluk ve mhendislik, Kadri ve Ahmet Efendiler deniz inaat mhendislii, Salih Efendi de deniz subayl tahsil ederler. II. Mahmud devrinde Trk subaylarnn ngilterede yetitirilmesi tercih edilmitir. 1835 balarnda Miralay Eyp Bey ile Cezayir ulemasndan Handan Efendinin olu Ali de Fransada renim grmtr. Londra elisi Nuri Efendi, 1835de Barutcuba Ohannes Dadyann Waltham Abbey baruthanesinde staj yapmasn salam, halefi Mustafa Reid Bey zamannda da 1836da iki Trk genci ayn yerde barut imalini renmitir. Londradaki daim eli Sarm Efendi de stanbul darbhane mdrnn en byk oluna Londra darbhanesindeki almalar srasnda destek vermitir (Kuran 1967: 494-496).
151

bilig, K / 2006, say 36

Osmanl Devleti teknik gelimelerden bazlar ile birok icattan da sefaretnameler vastasyla haberdar olmutur. Sefirler de nemli grdkleri her trl yeni uygulamay eserlerinde zikretmekle kalmayp, bazan da devletin ilgili merciine sca scana ulatrmtr. Mesel 1894de Washington sefaretinden gnderilen bir raporda nitrojelatin ile doldurulmu bombalar atan yeni bir topun icat edildii ve bu toplarn ile New York Limannn en kuvvetli bir donanmaya kar mdafaa edilecei yazlmaktadr (etin 2001: 184). Yine 1897de Viyana sefareti tarafndan gnderilen bir raporda oksilikat adl madde ile yaplan bir eit bombann dinamitten 20 kat daha fazla etkili olduundan bahsedilerek, Alman ve Fransz gazetelerinin de bu hususta ilgili olumlu neriyatndan bahsedilmektedir (etin 2001: 185). 1727de alan ilk matbaay III. Ahmet zamannda, 28.elebi Mehmedin yannda Fransaya giden ilk fevkalde eli 28.elebi Mehmed Efendinin maiyetindeki olu Sait elebi ile arkada brahim Mtererrika kurmutur. Bu matbaa kitap basp, oaltmay saladndan ilmin gelimesine nemli bir katk salamtr. Yine 28. elebi Mehmet vastasyla nl astronom Dominique Cassininin Ziclerinin yazma halinde stanbula getirildii, Salih Zeki ve Adnan Advar tarafndan belirtilmekte ise de bu bilginin doru olmad kesinlik kazanmtr. hsanolu, Cassininin olu Jacques Cassininin babasnn Ulu Bey zcine ters den meselelerdeki fikirlerini 28. elebi Mehmede yazp verdiini sylemektedir. Halifezdenin de ancak 1740da Pariste baslan Cassininin Tables Astronomiquesini tercme ettiini belirtmektedir (Advar 1991: 199-200; hsanolu 1992: 758-759). Ergin de, Advardan aldmz bu bilgilere yer verdikten sonra yle der: Kamus- Riyaziyatta salih zeki bunlar naklettikten sonra der ki Trkiyede o zamana kadar hesabt- felekiyye sitini usulyle icra olunageldii gibi logaritma dahi kullanlmamakta idi. Binaenaleyh zeyci kassini tercmesi Ulu Bey zeyci yerine kaim olarak hesabt- Stiniyeyi hesabat ariyeye tahvile sebep olduu gibi Logaritmann da memlekette intiana sebep olmutur. (Ergin 1977: 181). Yukardaki satrlarla bize Logaritmann ve ona bal uygulamalarn da 28. elebi Mehmet vastasyla lkemize girdii belirtilir. Bu bilginin yanl olduunu kabul etsek bile, bu ifadeler 28. elebi Mehmedin yeni astronomi gr ile bir nebze de olsa tantn ve bilgisini bize aktardn gsterir. Seyyid Ali Efendi Copernicus sistemine bal olarak, dnyann gnein etrafnda dnyle gece ve gndzn gereklemesi hadisesini deney yolu ile seyreder ve sefaretnamesinde bu hususu bize aktarr. Bu tarz deney ve uygulamalar mezheb-i btla zre diyerek kmsese bile Avrupada geer ake olan yeni astronomi grnden ve bu anlaya gre dzenlenmi saat

152

Altuni-Grsoy, Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol

ve takvim anlayndan bahsedilmesi hasebiyle bu satrlar dikkate deer bir mahiyet arzetmektedir (Grsoy 2002: 799). Bu eserlerde bayndrlk hizmetleri, ulam kolaylatran kanallar, mesafeleri ksaltan ve zerinde yolculuk yaplan suni nehirler, yer alt geitleri, da kprleri, nehir yatann deitirilmesi gibi insan hayatn kolaylatrmak iin tabiate mdahale etme saylabilecek hususlar takdir duygularyla birlikte dile getirilir. Paristeki ilk daimi elimiz bir tersane binasn btn detaylaryla anlatr ve bir firkateynin denize indiriliindeki pratik usullerden vgyle bahseder. ... tersane mdr vastasyla frkateynin esbb- nzlune teebbs zmnnda ikrmen sul eylediklerinde mahzziyyet izhryla mnasibce cevap akbinde gayet fenn ile her bir taraftan birer pyende katu tefrk ve birka dakika mrrunda yine iki kta pyende kat ederek pyendeler tekmline bal olan halat defaten kat ve frkateyn-i mezkr kemal-i shlet ile deryya nzul ettirdiler. Tersaneyi get gzr edip halt hneye varldktan ber-vech-i shlet halat imli iin icd olunan env- sanyi ve edna amel ile klliyetli i grmekte olan dikkat ve ihtimmlarna kelm olmaz (Grsoy 2002: 772-773). Tersane kanunu, tersane binasnn pratik kullanm, hartuc kalb imlindeki az emekle abuk ve ok i karan uygulama elinin pr-dikkat izleyip, pragmatik bir anlayla Osmanl deniz kuvvetleri komutan Hseyin Paaya yazlarak gnderdii ve bizde de uygulanmasn istedii hususlardandr. ... Marr-l-beyn tophanede ancak kundak ve tekerlek ilerler. Kald ki arhlar ile icad olunan lt vesilesiyle shletli i grrler. Tekerlekte dingil mrru iin nakb olunan mahalli arhla bir adam be dakikada gd ve her taraf hem-var olmakla herin dahi tanzmine muhta olmayarak temrhneye nakl ve onda iktizsyla temrunu tabiye ederler. Bu suret ile bir adam bir gnde ne kadar tekerlek nakb edecei beyandan beridir. Ve top hartularn aatan ina ederler. krktan ibtid kavuk kalb ekline ifr ve arha getirip vazu devr ettirdikte herbiri iinde kta hartu kalb olarak zhir olur. Ancak bir taraf mlask olmak hasebiyle arh- mezkrun burgusunu ihra ve tebdl ve kalemtra gibi g ve muavvec bir let tabiye edip arh devr ettirildikte zikr olunan hrtc kalbn birbirinden tefrik eder (Grsoy 2002: 774-775). Belirtildii gibi tersanede kundak ve tekerlek yapm, arklar ve yeni icad olunan letler vastasyla kolaylkla gerekleir. Zaman ve emekten tasarruf edilerek, kolay ve hzl i retilir. Telefon sistemiyle haberleme metodu, Mustafa Sami Efendinin zerinde uzun uzun durup inceleyerek aktard bir husus olarak eserinde yer alr: ... end seneden beri havda pervz eylemek ve zr-i zemnden teller vastasyla beyz mesafe mahalle bir lahzada haber gndermek
153

bilig, K / 2006, say 36

misill hrikulde keyfiyyt bsbtn bu antka dediimiz kadm-i eyymda gelen erbb- hrfet kemlin eserlerini zyi etmiyerek ... (Seyyid Mustafa Sami 1840: 12-13). Grld zere teknik gelime ve uygulamalar hakknda bilgi verilmektedir. Tanzimatn gereklemesinde rol alan Mustafa Reid Paa, 1834de Paris ve Londraya, Ali Paa 1836da Viyanaya, Fuad Paa 1840da Londraya gider. Bu elilerle maiyetlerindeki insanlarn ocuk, karde, kaynbirader gibi yaknlar da genellikle yanlarnda gitmi ve bu kimselerden bazlar Avrupada eitim grmtrler. 1834de babasyla Parise gidip orada St Louis Lisesinde okuyan Ahmet Vefik Paa gibi isimler bizim kltr hayatmzda nemli roller oynamlardr (Lewis 2000: 90). Sadece eliler deil, onlarn maiyetindeki kimseler, onlarn ocuklar ve torunlar da dorudan bir etkilenme dairesinin iine girerler. Ayrca sefaretnamelerde maden, mzik, bitki, aa, iftilik gibi hususlarda eitim veren meslek okullar hakknda detayl bilgi verildikten sonra iini ilm metodlarla yapan insanlarn daha baarl olacaklar ve daha iyi verim alacaklar keyfiyeti zerinde durulur. (Grsoy 2002: 748). Bu kalem tecrbelerinde bir g ve servet kayna olan ve ayrca halk iin i imknlar yaratan sanayideki gelimilikten de hayranlkla bahsedilir. Fabrika ve imalthaneler pekok Sefaretnamede nemle bahsedilen hususlardr. Nitekim Abdlmecid Han zamannda verimsiz de olsa 150yi akn fabrikann almasnda Halet Efendi, Galib Efendi, Sadk Rfat Paa gibi isimlerin tesbit ve yorumlarnn rol vardr (Lewis 2000: 451).

3. Sosyal Hayat ve Elence Eliler Avrupada mamur ehirler, bakml yollar grp etkilenmilerdir. Tozsuz, amursuz geni yollar ve muntazam kaldrmlar, 4-5, 5-7 katl kargir evler, temiz sokaklar elilerin gptayla bahsettikleri hususlardr. Halkn devlet eliyle alm pek ok i kolunda kadnl-erkekli alyor olmas gibi bahisler pek ok sefaretnamede birbirini hatrlatan bir ifadeyle dile getirilir. Yollarn temizlik, bakm, onarm ve aydnlanma ilemleri halktan alnan vergilerle salanr. Evlerin kaplar numaraldr. Dkknlarn isimleri yazldr. Adres bulmakta glk ekilmez. ehirleraras yollarda mesafe ve yol gsteren levhalar vardr. Yolcular iin hazrlanm el kitaplar ve haritalar mevcuttur. Dalk araziler ve ukur yerler tamamen ayn seviyeye getirilerek geni ve rahat yollar yaplmtr.
28. elebi Mehmed Efendi, Paris dnnde yannda pekok pln getirmi, lale baheleri arasnda bu plnlara uygun olarak kkler yaplmtr. Osmanl zadegnna it binalarn tefriinde yava yava Avrupa stiller ve hayatlarnda da Batl davran biimleri grlmeye balamtr. Rasathane, imalthane,
154

Altuni-Grsoy, Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol

hastahane gibi kurumlarn yansra bunlardan ok daha nemli olarak insan unsurundan ve farkl ileyen insan zihniyetinden de pekok sefaretnamede bahsedilmitir. Ahmet Resmi Efendi Prusya Sefaretnamesinde Avrupallarn ev ve sokak dzenleri hakknda u bilgileri kaydetmektedir. Evleri er-drder katl ta binalar olup, eyalarn k gnleri souktan, yaz gnleri scaktan korumak iin evlerinin birer katn yerin altnda yapmak lzumunu duymulardr. Evlerinin zerleri de hrgl birer tekne gibi olup bir eit kalnca kiremit ile rtlmtr ki hatt krk ylda bir kere bile aktarma dertleri yoktur. Yangndan pekok korkmakta olduklarndan korunma areleri de almlardr. Gece gndz dolaan bekilerden baka her sokakta beer onar tane tulumbal kuyular vardr. Her kuyunun banda da kzakl flar emre hazr bulundurulmaktadr (Ahmet Resmi Girid 1980: 57). Avrupallar bilgiye nem verirler. lm-i tecesssleri gelimitir. Hereyin sebebini aramak dncesiyle maddenin srlarn renmeye almakta; bu uurda zaman, emek ve para harcamaktadrlar. Krallarn ve ileri gelenlerin de bu merak ve renme akn besleyip tevik ettikleri, hatta dllendirdikleri grlr. Mzelerde tarih eserler toplanp, muhafaza edilir. Her yerde ktphaneler vardr. Evinde zel ktphanesi bulunan bir ok insan bulunur. 1828-29 Osmanl-Rus sava, Osmanlnn yenilgisiyle son bulmu, II. Mahmut, Hnkr skelesi anlamasn imzalamaya mecbur kalmtr. II. Mahmut Koca Hsrev Paann mhrdar Halil Rfat Paay zel eli sfatyla Rus ar Nikolaya gnderir. Dnte Paa, padiaha unlar syler: Padiahm... Gerek odur ki, bizim devletimiz mevzut ve ekli ile olduu kadar tefekkr ve hayt- madd ve manev ile mhlik bir muhatara iindedir. Eerki, Avrupay devlet ve fert olarak takip etmez isek, onlara tebaiyyet ve onlara benzemez isek, onlarn ulm ve fnnunu olduu kadar onlarn hayt- ahsiyyelerini de benimsemez isek, devlet-i ebed mddetiniz mazallah skut edecektir. Padiahm... Bir misl arzedeyim: Bizde nfus mnhasran erkeklerle kavimdir. Kadnlar baz kylerde mnferiden hayt- ummiyyeye itirak ederler. Avrupada ise milleti kadn erkek beraberce terkip ediyorlar. Hayatn bil-cmle uabtnda bu itirak onlar bizim iki mislimiz haline getirmektedir. te bu ferdi kudrettir ki, devleti ve mlk ihy ediyor. evket-meb... Bu devirde yayan insanlar olarak ya bu kervana karacaz veya mahvolup gideceiz. (Kutay 1964; 23). Grld gibi Halil Rfat Paa, devrine gre cesur saylabilecek bir kla kkl deiiklikler yapmadmz taktirde , ayakta kalamyacamz sylemitir. Kadnlarmz, geri plnda kaldklarndan ve alma hayatnn iinde ol155

bilig, K / 2006, say 36

madklarndan da yar millet olarak yaadmz ac ac dile getirmitir. Daha sonraki dnemlere rastlyan kz ocuklarnn eitimi ile, kz okullarnn almas faaliyetinde ve bu faaliyetin akabinde gelen kadnlarn almas keyfiyetinde bu tenkitlerin pay dnlebilir mi? Avrupada kadnlar sosyal hayatn iinde aktif rol almakla kalmayp, erkeklere nispetle daha fazla itibar grrler. Burada sz 28.Mehmed elebiye verelim: Fransa memlikinde zennlarn itibar, ricline galip olmakla, istediklerini ilerler ve murad ettikleri yere giderler. En ednasna en l beyzade haddinden ziyade riayet ve hrmet eder. O vilyetlerde hkmleri cariyyedir. Hatta Fransa avratlarn cennetidir. Zira hi zahmet ve meakkatleri yoktur. Matlublar her ne ise bil-tab hasl olurlar, diye sylerler. (Yirmisekizinci elebi Mehmed Sefaretnamesi 1975: 118). Kadnlarn sokaklarda dolamalar, al-veri yapmalar, ktphaneleri doldurmalar gibi hususlar birok sefaretnamede anlatlr. Evlilik ve boanma hususlar kanunlara bal bir konu hkmndedir. Kadnlar ile ve toplum iinde nemli bir yere sahiptirler. rtnme ekinme ve kstlanmalar sz konusu deildir. Bu sebeple kral, prens ve soylular bile karlarna sz geiremezler (Bilim 1990: 279). Avrupada oturmu elenceye dkn mreffeh bir halkla karlaan elilerden 28. elebi Mehmed Efendi Dnya kfirlerin cenneti mslmanlarn cehennemidir diyerek teselli bulur. Davetli olarak gittikleri tiyatro ve operalar ile balo ve maskeli balo gibi elenceler, hemen her elinin zerinde durup uzun uzun anlatt bahislerdir. Kral saraynda Divanhane canibinde byle cemiyet in mahsus bir rakshne yaplm; evvelkinden vsatl ve gayet teklifli drt duvar mermerden zer-ender - zer tesvir-i acibeyle mzeyyen ve sakfa varnca drt kat nimenler yaplm halkan mermer trabzanlarla gayet honm mahal idi. Vardmzda kibar karlarnn ekseri zer zivere mstarak mcevher libaslaryla gelmiler, her biri bir nimende karar etmiler. Biz dahi merdivenden ktk. Kral iin bir iskemle 'komular, cnib-i yesarnda olan iskemlelerin evveline kuud eyledik. Ve nsn kesreti ehir operasna gelip Kral dahi bu esnada gelip yerinde karar eyledi. Sa tarafnda emmizdesi Matmazel dea Charles Conde derler bir -mehpre oturup ve sol tarafna bir gayr emmizdesi Matmazel de Laroche Severin Conti derler bir nazenin, cevahirlere mstarak gelip oturup, biz dahi ona muttasl oturduk. Pighda yine bir mnakka ve musavver perde vihte olmutu. Ngh refolunup versnda raksolunacak sahn per-peykerlerle ml-ml olmu ve bir ems-i mnr gy tul etmi, nmyn oldu. Ol
156

Altuni-Grsoy, Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol

emsin cirmi, kebir sini kadar olup, altndan yle sanatla yaplm ki versnda ern'ler frzn olmu, gya nr- emsin-lemean hleti hissolunurdu. (elebi 1975: 148-149). Bizde tiyatronun Osmanl Devleti katnda kabul grp tevik edilmesinde, saray iinde tiyatro kurulmasnda sefirlerin bina, seyirci ve oyuncularyla uzun uzun anlattklar tiyatronun hi phesiz ki rol vardr. Ebubekir Ratib Efendi komedi ve trajediyi tarif edip, Sebinde grd bir tiyatroyu u cmlelerle anlatr: Komedya dedikleri lubayn ile meddah ve engi hikyeleri eklinde ve opera ve hayal ile engi lublerinden mrettep olup ve ikisi dahi medhikttan ve ekseri k ve maka dair hikye ve ezmne-i slifede olan vakattan ibarettir. Lkin trajedi hzn ve buka iras edecek mesibe dair hikyttan ibaret olup, mesel skender ile Dr cenginde skender gelip alp Drnn katli sureti ol vaktin lisn ve ekl ve kyfeti ile lub- mezburda tasvir ve temne ettikleri gibi ... (Uzunarl 1975: 56-57). Ebubekir Ratib Efendi katld bir baloyu u cmlelerle anlatr ... balo dedikleri bir cemiyyettir ki, ona mahss mahal olmala ricl nisvn ve kibr ve beyzadegnden anda cem olup, bir merd ile bir zen el ele verip raksn olurlar. yle ki, bir erkek gz tuttuunu ve istedii avreti gerek ceneral ve kiizade bent u zevctndan olsun ve gerek siri olsun eline yapp meydanda krk, elli, altm nefer raksederler. Hengm- sabvetlerinden kral ve evltlarna varnca eli ve esfil, raks talim etmeleriyle beyinlerinde ayp olmayp memduh olur ve raks bilmemek ve etmemek ayptr ve esn-yi raksta met- bse ryegn ve kl-y nz ive erzn olmakla kimesne dahl tan ten etmez (Uman 1989: 29). Birok sefaretnamede anlatlan balolar ve dans bahsi, elilerin genellikle kmseyip, hafiflik olarak grdkleri batl detlerindendir.

4. Ekonomi Avrupay asker ve sivil pekok bakmdan incelemeye alan sefirler, halkn i g sahibi olup retim yapmas iin, pek ok imalthane alm olduunu grr. Kuma, hal, dokuma tezgahlar, porselen, ayna imalathaneleri sefaretnamelerin birounda yer alr. Yollarn dzgn ve emin oluu, gzergahlarda konaklama yerlerinin bulunuu, ticaretin sk sk deimeyen, oturmu kanunlar erevesinde yaplyor olmas, elilerin dne dolaa anlattklar hususlardr. Devletin ticareti ve retimi kolaylatrmak maksadyla her trl tedbiri alp, halk tevik etme konusunda elinden geleni yapt bir ok sefaretnamede gptayla anlatlr.
157

bilig, K / 2006, say 36

Bunlarn memleketlerinde Korsan ve harm sknts da ortadan kaldrlm olduundan ekdiri, am ve borezan (bronzina) diye adlandrlan uzun kayklar ve Karadeniz aykasna benzeyen mavnalar kulanadek ykleyip beer onar adam ile ar ar kullanarak kh yelken ap, kh iki tarafna uzun srklarla dayanarak yukardan aa (gneyden kuzeye) kolaylkla on gnde, onbe gnde giderler. Aadan yukar (kuzeyden gneye) gelirken ise, bu rzgrn msaadesine bal olduundan otuz krk gnde gelirler. Bu vastalarla Yeni Dnya'dan (Amerika) ve dier deniz kysndaki yerlerden pirin ve kahve ve eker ve dier yiyecek ve giyecek gibi eyleri karaya kmakszn deniz veya nehir yoluyla memleketlerine ve belki de krhnelerinin (fabrika) kaps nne yanatrmak suretiyle hayatlarn kazanmak zere ticaret yaparlar. Memleketlerinde ayr ayr mevsimler iin yer yer panayr denilen belirli ve mehur pazar ehirleri olduundan yukarda ad geen erzak ve ticaret mallarn karadan ve denizden o mahallere getirirler (Ahmed Resm Efendi 1980: 50-51). Avrupa milletleri dardan mal almamak iin yerli sanayie ve yerli retime nem vermiler, bunun iin de imknlar zorlamlardr. Kuma fabrikalar gibi pekok iyerini ap, gerektiinde dardan usta getirterek retmeyi renip, ihtiyalarn lke iinden temin etme yoluna giderler. Azmi Efendi, Prusya Sefaretnamesinde bu konuda ayrntl bilgi verirken, bu hususu Osmanl Devletiyle birebir mukayese eder. Osmanlda gmrk vergisi %3 iken Prusyada %30dur. Bu durum yerli sanayiin gelimesini salamaktadr. Berlinde ve etrf- eknfda uka ve bez ve kemha atlas ve kadife dib ve sandal ve fafr ve sir bu makule emtia icd ve ake kuvvetiyle ahar mahallerden ustalar celb ile havyic-i memleketten olan eyy nesc ve iml ile haricten bir ey getirmeyip, gelse dahi alenen ve cehden gtrenlerden yzde otuz gmrk ahz srran getirenlerin mal ele girerse cnib-i mriden zabt olunmak nizm- memlekete eklli klil ey geldiinden baka memleketlerinde bulunmayan eyleri tekellf ile nev-be-nev tedrike say ve ikdm edp, hatta Ministr Hertzberkin say ve gayretiyle birka sene zarfnda kati vfir dut aalar peyda ve tabiat- memleketten hric olan harirden senev krhanelerine yetiecek mktarnn rubunu sobalarla yetitirdikleri grlmtr (Tarih-i Cevdet 1973: 502-503). Yukardaki satrlar, dardan mal satn almann yasak oluunun lkeyi kendi ihtiyacn retmek hususunda zorladnn da ifadesidir. sizlii nlemek, i imknlar yaratmak, baka lkelerden alnacak mallar kendi lkesinde retmek, dardan az alp, darya ok satmak, kyly bir skntya urasa bile kzsz ve tohumsuz brakmamak, topraksz kyly icabnda orman keserek toprak sahibi yapmak, lkede retilen zahireyi kylnn ehre gtrp satmas hususunda kolaylklar
158

Altuni-Grsoy, Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol

salamak, konulan kanunlara kesinlikle uyup, devaml uygulamak gibi hususlar bu eserlerde tekrar tekrar nmze karlar. Hazinedeki para miktar neyin nereye sarfedilecei, gelir gider tablolar kalem kalem sralanrken, farkl lkelerden bte rnekleri verilerek, bu hususa dikkat ekilir. Ahmet Resmi Efendinin Prusya Sefaretnamesinde bu lkede korsan ve ekya sknts olmadndan sadece kara yoluyla deil, deniz ve nehir yoluyla da kolaylkla mal naklediliyor olmasnn ticareti kolaylatrd, panayr denilen mehur pazarlara dnyann her yerinden mal getirildiini, tccarlarn oralarda konaklad anlatlr. Batllar ticaret ilerinde sadk ve doru olduklar, uzaktan uzaa smarlanan bir maln saatinde sahibine ulatrld, szlerinde durmamaktan ok ekindikleri ve tccarlarn son derece cidd ve drst olduklar gibi meselelerden bu eserlerde vgyle bahsedilir (Ahmed Resmi Efendi 1980: 50-52).

5. Asker Nizam Birok sefaretnamede eliler gittikleri lkelerin asker gc, mhimmat ve cephanesi gibi hususlarda saylara dayanan bilgiler vermiler ve bilhassa talimli ordu keyfiyeti zerinde srarla durmulardr.
Viyanaya eli olarak gnderilen Ebubekir Ratib Efendi, Tuhfet-s-Sfer adl eserinde Neme mparatorluunun devlet tekilat hakknda detayl bilgiler vermitir. III. Selimin idar ve asker konulardaki slahatnda bu eserin rol byktr. ledii konulara gre blmlere ayrlm olan kitabn, askerlikle alakal olan ksmnda yaya ve svari asker birlikler, subaylarn rtbelerine gre elbise ve formalar, shhiye, topu, humbarac, cebeci tekiltlar, askerin iesi, maa, maliye ve bte tekilt hususlaryla ilgili cetveller ele alnmtr (Uzunarl 1975: 76). Kitabn I. fasl; askeri kuvvetler, asker kuvvetlerin drt esas, Harbiye nezareti merkez tekilat, askerin organizasyonu ve eitimi, askerin kayna, subaylarn yetitirilmesi, asker akademiler, sava ve barta askerin durumu, ktalar, ynetim ara ve gereleri, asker snflarn donanmlar, asker snflar, askerin yiyecek ve iecekleri, subaylarn rtbe ve hizmetleri, seferde ordunun hareketi, yedek kuvvetler, Avrupa devletlerinin ordu kuvvetleri; II. fasl da; ekonomik, sosyal ve kltrel yaam olarak ayrlmtr (Bilim 1990: 261-262). III. Selimin muhtevas 72 madde hlinde serdedilen Nizam- Cedid slahatnn programn bu eser ekillendirmitir. nce yenieri oca iin talim usul getirilmi, sonra da ocak dnda bsbtn yeni bir ordu tekil edilmitir. Topu, arabac, lamc ve humbarac snflar iin yeni kanunlar koyulmu, tophane ve baruthaneler slah edilmitir (Karal 1960: 352-353). Talimli ordular pek ok sefaretnamede anlatlrken bir mesaj da verilmi olur. Ahmet Resm Efendi, Prusyann mmkn mertebe savatan kanarak, kal159

bilig, K / 2006, say 36

knmaya nem verdiini anlattktan sonra ordu hakknda da uzun uzun malumat aktarr ve bu ordunun her gn talm-i cenk ettiklerini dile getirir. Talimli ordu teklifi III. Selimi bu konuda ynlendirecektir. Askir mertebeleri ve cephaneleri ve tophane ve kalalar muhafazasna halel gelecek i ilemeyip ellerinde olan memliki hfz ve hrset iin daima ve mstemirren askerleri hazr ve amde olup her gn tlim-i cenk etmekten hali deildirler (zkaya 1987: 269). Birok sefaretnamenin muhtevasyla bir kalknma program mahiyeti tad, genellikle uurlu bir gzlemci tavryla hareket eden elilerin grp, renerek toplad malumat bu yolla lkesinin istifadesine sunmak istedii aktr. Sonu olarak diyebiliriz ki, uzak diyarlardan ses getirme yoluyla; farkl hayat ve farkl dnyalarla yzyze gelmenin yaratt hayranlk ve aknlk duygular bizde kendini daha gl bir biimde farkedie ve bir uyana vesile olmutur. Her varln yeryzndeki konumu, tekine gredir. Ben ve teki mukayesesi ferd balamda olduu kadar; devlet, millet, medeniyet gibi kavramlar balamnda da, insanlk varolalberi kamlayc, ufuk ac ve yeni gelimelere kap aralayc olmutur. Bu ufuk ac oluta tarihin itici gcn bakalarna gre ben nerdeyim sorusu ve bunun cevab tekil etmitir. Farketmek; kendisini bakalarna gre farketmektir. Ben, yeryzndeki duruuna tekinin yeryzndeki duruuna gre bir anlam ve deer verebilir. yi-kt, eksik-fazla, az-ok ancak bakalarna nispetle bir yere oturtulabilir. Sefirlerin gz ve kalemiyle Bat st bal, hayatmzn Batya endeksli olarak yeniden inasn ve her basamakta Batnn baz alnmas alt baln getirmitir. Kendi kabuunu atlatarak, d dnya ile kucaklamak, yeni lemler kefetmek, grp de beenilen hususlar hevenk hevenk devirmek, bizde de ihyasn istemek bu kalem tecrbelerinin ortak paydasdr. Tanpnar gibi medeniyet ve kltr tarihileri, Batllama servenimizde bizi blk-prk, plnsz programsz, sistemsiz ve asla nfuz edememi ve bunun neticesi olarak eikte kalmu grrler. Fakat bugnlerden o gnlere bakldnda, o zamann artlar iinde ancak o kadarnn yaplabilecei, sefirlerin ve dier aydnlarn saf, iyi niyetli ve sath gzlemciler ve aktarclar olmaktan ileri gidemeyecei dnlebilir. Bu insanlarn, gelimilik izgisinin arkasndaki esas unsuru, zihniyet farkll unsurunu gz ard etmeleri, Bat bilimini bir btn olarak ele almamalar, bu sebepten bir dereceye kadar mazur grlebilir. Bununla beraber, artk insan ve insan zihniyetindeki deime, mayalanmaya yz tutmutur. nsanmz; kendisine, hemcinslerine ve d dnyaya farkl bir dikkatle bakmay ve alglamay renme yoluna girmitir. Ksacas Sefaretnameler, kendi artlar iinde belli lde bir hamle gc seferberlii balatmlar ve tarih bir rol stlenmilerdir.

160

Altuni-Grsoy, Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol

Advar, Adnan (1991), Osmanl Trklerinde lim, Remzi Kitabevi, stanbul. Ahmed (1980), Resm Girid (1700-1783), Viyana ve Berlin Sefaretnameleri, Sadeletiren Bedriye Atsz, Tercman 1001 Temel Eser, stanbul. Ahmet Cevdet Paa, (1974), Londra Sefiri Agah Efendinin Takriri, Tarih-i Cevdet, dal Neriyat, stanbul, c. 6, s. 504-514. Aktepe Mnir, (1974), Mehmet Emm Beyefendinin Rusya Sefareti ve Sefaretnamesi, Ankara Azmi Efendinin Prusya Sefaretnamesi, (1973), Tarih-i Cevdet, zdemir Basmevi, stanbul c. 5, s. 482-512. Berles, Niyazi (1973), Trkiyede adalama, Bilgi Yaynevi, Ankara, s. 88-89. Bilim, Cahit (1980), Ebubekir Ratib Efendinin Neme Sefaretnamesi, Belleten, c. 54, say 209, Nisan 1990, s. 261-293. etin, Birol (2001), Osmanl mparatorluunda Barut Sanayi, 1700-1900, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara Ebubekir Ratip Efendinin Neme Sefaretnamesi, (1999), Haz. Abdullah Uman, Kitabevi, stanbul Ercilasun, Prof. Dr. Bilge (1983), Mustafa Sami Efendinin Trk Yenileme Tarihindeki Yeri, Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi Dergisi, Ankara, s. 7180. Ergin, Osman (1977), Trk Maarif Tarihi, Eser Matbaas, stanbul. Grsoy, Belks Altuni (1997), medi Galip Efendinin Sefaretnamesi, Erdem, Ocak, c. 9, S. 27, s. 911-941. ___________________, (2002), Seyyid Ali Efendinin Sefaretnamesi, Erdem, Mays 2000, Gn Ofset, Ankara, c. 12, say 36, s. 711-846. Grsoy, lk (1999), Sadk Rfat Paa ve talya Seyahatnamesi, Gazi Eitim Fakltesi Dergisi, s. 374-395. hsanolu, Ekmeleddin (1987), Osmanl lim ve Meslek Cemiyetleri, I. Mill Trk Bilim Tarihi Sempozyumu, 3-5 Nisan 1987, Edebiyat Fakltesi Basmevi, stanbul, s. 43-74. ___________________ (1992), Bat Bilimi ve Osmanl Dnyas: Bir nceleme rnei Olarak Modern Astronominin Osmanlya Girii (1660-1860), Belleten, c. 1, VI, Aralk, S. 217den ayr basm, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara. ___________________ (2003), Osmanllar ve Bilim, Nesil Yaynlar, stanbul. Karal, Enver Ziya (1961), Ebubekir Ratib Efendinin Nizm- Cedid Islahtnda Rol, V. Trk Tarih Kongresi, 1956, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara. Karamuk, Gme, Hac Zaanosun Elilik Raporu, Belleten, c. 54, S. 216, Austos 1992, s. 391-404. Krhoca, C. (1984), Bir Osmanl Gzyle ngiliz Siyas Sistemine Bak, Tarih ve Toplum, S. 10, s. 65-70.

Kaynaka

161

bilig, K / 2006, say 36

Kuran, Encment (1981), Osmanl mparatorluunda nsan Haklar ve Sadk Rfat Paa, VIII. Trk Tarih Kongresi, II. ciltten ayrbasm, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara. ___________________ (1988), Avrupada Osmanl kamet Eliliklerinin Kuruluu ve lk Elilerin Siyas Faaliyetleri (1793-18??), Trk Kltrn Aratrma Enstits, Ankara. ___________________, (1998), Osmanl Daim Elisi Ali Aziz Efendinin Alman arkyats Friedrich Von Diez ile Berlinde lm ve Felsef Muhaberat, Trkiyede Batllama ve Mill Meseleler, Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara. Trkiyenin Batllamasnda Osmanl Daimi Eliliklerinin Rol, VI. Trk Tarih Kongresi, (1967), Ankara 20-26 Ekim 1961, Kongreye Sunulan Bildiriler, TTK Basmevi, Ankara s. 489-496. Kurdakul, Necdet (1989), Mehmet Sadk Rfat Paa, Tarih ve Toplum, say 71, Kasm s. 56-62. Kutay, Cemal (1964), Prens Sabahattin Bey, Sultan II. Abdlhamid. ttihat ve Terakki, Tarih Yaynlar, stanbul. Kyel, Mbahat Trker (2002), II. Mahmd Ehl-i stvne, II. Abdlhamid FelsefeDin Mnasebeti nnde, Kutadgubilig, Say I, Ocak s. 83-105. Lewis, Bernard (2000), Modern Trkiyenin Douu, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara. Mahmud Raif Efendi, Journal du Voyage de Mahmoud Raif Efendi en Angleterre crit par hiy meme, Topkap Saray Mzesi, III. Ahmet Ktphanesi, Yazma no: 3707. Mardin, erif (2001), Trk Modernlemesi, Makaleler I, letiim Yaynlar, stanbul Maurice (1997), Herbette, Fransada lk Daimi Trk Elisi Moral Esseyit Ali Efendi (1797-1802), ev. Erol yepazarc, Pera Yaynlar, stanbul. Mustafa Hatt Efendi (1999), Viyana Sefaretnamesi, Haz. Ali brahim Sava, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, Ankara. zkaya, Do. Dr. Ycel (1987), XVIII. Yzylda Prusya (Almanya) Osmanl Elileri ve Bu Elilerin Sefaretnamelerine Gre Almanya, I. Uluslar aras Seyahatnamelerde Trk ve Bat maj Sempozyumu Belgeleri, Anadolu niversitesi Yaynlar, Eskiehir, s. 263-276. ztuna, Ylmaz (1975), Nointel Markisi ve Sleyman Aa, Hayat Tarih Mecmuas, c. 2, S. 1, yl 11, 1 Temmuz, s. 8-13. Sadk Rfat Paa (1859), Mntahabt- sr, Avrupa Ahvaline Dair Takvimhane-i mire Matbaas, stanbul s. 8. Said Bey (1890), Sefirler ve ehbenderler, Matbaa-i Ebzziy, stanbul (1307). Seyyid Mustafa Sami (1840), Avrupa Sefaretnamesi, Takvim-i Vekayi Matbaas, stanbul. ehsuvarolu, Prof. Dr. Bedi N. (1984), Trk Tp Tarihi, Bursa. Tanpnar, Ahmet Hamdi (1976), XIX. Asr Trk Edebiyat Tarihi, alayan Basmevi, stanbul
162

Altuni-Grsoy, Trk Modernlemesinde Sefir ve Sefaretnamelerin Rol

Tunaya, Tark Zafer (1960), Trkiyenin Siyas Hayatnda Batllama Hareketleri, stanbul s. 165-166. I.Uluslar aras Seyahatnamelerde Trk ve Bat maj (1987), Sempozyum Belgeleri, Anadolu niversitesi Yaynlar, Eskiehir s. 263-276. Uman, Abdullah (1989), Neme Seyahatnamesi, Tarih ve Toplum, say 69, Eyll Uluay, aatay, Enver Kortekin (1958), Yksek Mhendislik Okulu, Berksoy Matbaas, stanbul Unat, Faik Reat (1992), Osmanl Sefirleri ve Sefaretnameleri, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, Ankara. Uzunarl, Ord. Prof. I. Hakk Uzunarl (1975), Tosyal Ebbekir Ratib Efendi, Belleten, c. 39, say 153, Ocak s. 49-76. nver, Prof. Dr. A. Sheyl (1940), Osmanl Tababeti ve Tanzimat Hakknda Notlar, Tanzimat I, Maarif Matbaas, s. 933-960. Yalnkaya, Dr. Mehmet Alaaddin (1996), Osmanl Devletinin Yeniden Yaplanmas almalarnda lk kamet Elisinin Rol, Toplumsal Tarih, c. 6, S. 32, Austos s. 45-53. Yalnkaya, Yrd. Do. Dr. Mehmed Alaaddin (1996), Osmanl Zihniyetindeki Deiimin Gstergesi Olarak Sefaretnamelerin Kaynak Defteri, OTAM, say 7, Ankara s. 319-338. ___________________ (1975), Osmanl Zihniyetindeki Deiimin Gstergesi Olarak Sefaretnamelerin Kaynak Defteri, OTOM, Ankara niversitesi Osmanl Tarihi Aratrma ve Uygulama Merkezi Dergisi, Say 7, Ankara 1996, s. 319-338. Yirmisekiz elebi Mehmed Sefaretnamesi, Hazrlayan: Abdullah Uman, Tercman 1001 Temel Eser, stanbul.

163

The Role of Ambassadors and Their Official Reports in the Turkish Modernization
Prof. Dr. Belks ALTUN-GRSOY
Summary: Until 18. century Ottoman Empire had sent temporary ambassadors to European countries but after the age of Selim 3, the Empire opened permanent ambassies in the capital cities of west. These ambassadors had informed about Europe in their sefaretname which they wrote and they taransferred their observations and comments about the subjects such as civil, temporary and military formations life of science and art, educational institutions and economy. This informations became incentive and guiding from the view of getting new history of Ottoman Empire. Key Words: Ottoman Empire, modern, ambassador, sefaratname

Gazi University, Faculty of Sciences and Litterature, Defartment of Turkish Language and Litterature / ANKARA belkisg@gazi.edu.tr

bilig Winter / 2006 Number 36: 139-165 Ahmet Yesevi University Board of Trustees


- *
: 18 ; 3. .. ; , , , , . . : , , ,

* , , , belkisg@gazi.edu.tr

bilig Zima 2006 vpusk: 36: 139-165 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Batl Eserde Romantik Kurban Cem Sultan


Yard. Do. Dr. Nesrin TAIZADE-KARACA

zet: XV. yzylda Batllarn Zizim adn verdikleri Cem Sultan, tarihi bir kiilik olduu kadar bizde ve Batda edebiyat ve sanata da konu olmu dramatik bir hikayenin kahramandr. Aabeyi II. Bayezid ile girdii fakat kaybettii taht mcadelesi, on yl sren srgn ve esaret hayat, renkli kiilii, airlii ve iir meclisleri ile zgn bir karakterdir. Dou ile Batnn ayn derecede ilgisini eken bu ahsiyet, Bat ile ilikilerimizin de balangc mahiyetinde olup siyasi, diplomatik ve tarih bir neme sahiptir. Bu almada; Cem Sultan portresi ve Msr, Rodos, Fransa ve talyadaki srgn dnemi; teki konumundaki Avrupal yazarn Trkeye evrilmi eseri zerinden deerlendirilecektir. Bunlar; vo Andri Uursuz Avlu, Vera Mutafyeva Cem Sultan ve Eduard Sablier Cem Sultan-Bourganeuf Mahpusu dur. Anahtar Kelimeler: Osmanl mparatorluu, Bat, Cem Sultan, Srgn, Anlat, vo Andri, Vera Mutafyeva, Eduard Sablier

Hsrev-i lem ehenh-zde-i hkaan- Rm Shib-i cd u kerem ehzde Cem Sultndur Osmanlnn devletten imparatorlua gei srecinde yaam olan Cem Sultan (1459-1495) Osmanl ehzadeleri iinde Sultan olamad halde Sultan Cem, Cem Sultan olarak anlan kiilii, konumu ve dramatik srgn hayat ile Osmanl tarihinin hazin hikayelerinden birinin kahramandr. Devlet adaml ve airliinin yannda sanatlar meclisinde arlamas ve onlarla iir ve elence lemleri dzenlemesi ile de tannr. XV. yzylda Batllarn Zizim adn verdikleri Cem Sultan, tarihi bir kiilik olduu kadar hayatnn trajik izgisiyle bizde ve Batda, edebiyata ve sanata konu olmu bir ahsiyettir. Aabeyi II. Bayezid ile girdii taht mcadelesi, on yl sren srgn ve esaret hayat ile olduu kadar renkli kiilii, airlii ve iir meclisi ile zgn bir karakter olan ehzade Cemin hayat ve zellikle Rodos, Fransa ve talyada geen gurbet ve srgn dnemi lkemizde ve batda geni yank bulmu, hakknda pek ok eser yazlmtr.

Bakent niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Trk Dili ve.Edebiyat. Blm / ANKARA nkaraca@baskent.edu.tr

bilig K / 2006 say 36: 167-186 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, K / 2006, say 36

Hayatyla dedii ve maiyetindekileri de birlikte srkledii bu kader birliinin trajik hikayesi bizde ve teki balamndaki Batda; tarih bata olmak zere roman, tiyatro, iir, resim, opera, izgi roman, radyofonik oyun, belgesel metinler gibi edebiyat ve sanat eserlerine konu olmu, hayat hikayesi ve konumunun stratejik neminden dolay hem Dou hem Bat tarihinin ve corafyasnn ortak konusu olarak ele alnarak farkl dzlemlerde ilenmitir. Otuz alt yllk ksa bir mre galibiyeti, yenilgiyi, grkemi, ileyi, sefaleti, zevki, saltanat, sultanl, ak, srgn ve tutsakl sdran bu kiilik; Trke, Franszca, ngilizce ve Srpada romanlatrlmtr. Mitolojide tank olunabilecek bir hayat hikayesinin sahibi olarak yzyllar boyunca insanlarn ilgisini ekmitir. Dou ile Batnn kendi asndan paylat bu konu, Bat ile ilikilerimizin de balangc mahiyetinde olup siyas, diplomatik ve tarih bir neme sahiptir. Osmanl hanedannn en renkli ve o lde talihsiz isimlerinden biri olan Cem Sultan, kltr ve edebiyat tarihimiz asndan da nemlidir. Arapa, Farsa, Latince, Yunanca ve talyanca bilen, Trke ve Farsa Divan sahibi olan ehzade, eyhi, Necati, Nizami ve zellikle Ahmet Paa gibi isimlerin etkisinde kalm, duyarllk, incelik ve ayrlk dolu srgn yllarnda duygulu ve etkileyici gazel ve kasideler kaleme almtr (Durak 1997: 74-95). Osmanlnn nemli kltr merkezlerinden biri olan Konyadaki valilii srasnda etrafnda oluan Cem airleri diye anlan edeb topluluun edebiyat muhitleri iinde farkl bir yeri vardr. Sad-i Cem, Sirozlu Kand, Sehy, Haydar elebi, Ll, Ayn, hid, Trb gibi airlerinden oluan bu topluluun varl, hsan ve caize kaygsnn ok tesindeki bir dostlua, vatan birlikte terk etmeye, srgn ve esaret hayatnn skntlarna ve lnceye kadar talihsiz ehzadenin yanndan ayrlmamaya kadar giden bir kader birliine dnmtr (Horata 2000: 92 ). Bat literatrnde olduu kadar bizde de Cemin hayatn ve zellikle srgndeki on yl konu alan eserler byk lde Vkt- Cem Sultan (Horata:2001: 73) adl esere dayanr. Cem Sultann maiyetinde bulunanlardan biri tarafndan (kuvvetli bir ihtimalle Haydar elebi) yazlm olan bu kronik, ehzadenin hikayesine ynelik ksa notlardan oluan bir gnlk dzeninde ehzadenin lmnden (1495) yirmi yl, Sultan II. Bayezidin lmnden iki yl sonra kaleme alnm olup (1514) ierii itibariyle Bat corafyasna ve Bat dnyasna alan ilk eser niteliindedir. (Horata 2001: 73) Bu yazda; Cem Sultan olayn edebi dzleme tayan ve eserleri Trkeye de evrilen batl yazarlar rneklemesinde Srp kkenli vo Andri, Fransz Edouard Sablier ve Bulgar Vera Mutafyeva da bu kronikten byk lde yararlanmlardr. Edouard Sablierin eserinin arkasnda verdii kaynaka blmnde, Bat literatrnden bir ok eserin yannda Tct Tevrih ile
168

Tazade-Karaca, Batl Eserde Romantik Kurban Cem Sultan

birlikte Vkt- Cem Sultann Franszcaya evrilmi nshalar da yer alr. (Sablier 2001: 167) Sz konusu eserlere gemeden nce Cem Sultann portresini ve hayat hikayesinin ana izgilerini hatrlamak yerinde olacaktr. (Bu konuda bk Baysun 1945; 69-81) Fatih Sultan Mehmetin kk olu olan Cem, 23 Knun (Ocak) 1459da Edirnede dodu. Annesi, menei hakknda farkl rivayetler bulunan iek Hatundur. On yana kadar sarayda zel hocalar tarafndan eitildi ve Arapa ve Farsann yannda talyanca ve Rumca rendi. 1469da on yandayken Kastamonu Sancak Beyliine gnderildi. Otlukbeli sava iin giden babasndan haber alnamamas ve ordunun malup olduu sylentileri zerine sancak beyliinden dndkten sonra etrafndakilerin tevikiyle meradan sadakat yemini almaya kalkt. Babas zaferle dnnce kendisini bu yola tevik edenler idam edildi. 1474te kardei ehzade Mustafann lm zerine Karaman eyaletine tayin edildii iin Konyaya yerleti. Etrafnda nemli ilim ve sanat adamlarndan bir muhit oluturdu. Fatihin son yllarnda avclk, atclk, eitli silah kullanmak, ata binmek, gre gibi konularda kendisini gelitiren, salam yapl, fizik olarak gsterili bir gen olarak yetien Cemle Amasya valisi olan aabeyi II. Bayezid arasnda gizli bir rekabet balad. Fatihin Gebze yaknlarnda lmnden sonra (1481) daha abuk hareket eden II. Bayezid babasnn yerine tahta kt. Bunu tanmak istemeyen Cem, aabeyinin babasnn ehzadelii kendisinin ise padiahl srasnda domu olduunu, babas tarafndan kendisinin padiahlna iaret edildiini ve buna hazrlandn ileri srd. Tahta kendisinin lyk olduunu dnen yirmi iki yandaki ehzade, kardeinin kuvvetlerini malup ederek Bursada Anadolu padiahln ilan etti. On sekiz gn sren saltanat srasnda hutbe okutarak adna sikke bastrd. Ardndan Bayezidle bar ve uzlama yollar aramaya balad. ki taraf ayn yl tekrar kar karya geldi ve yenilgiye urayan Cem, Konyaya geri ekilmek zorunda kald ve takip edildiini renince ailesi ve krk kiilik bir kafileyle Kahireye gitti ve Sultan Kaytbaya snd. Bu srada Hac grevini yerine getirdi. Beyliini yeniden kurmak iin iki kardein ekimesini ok iyi kullanan Karamanolu Kasm Bey tahrikiyle ansn bir defa daha denemek istedi fakat asker ve idar ynden durumunu daha da glendiren II. Bayezid karsnda tutunamad. Konyadan halkn gzyalar arasnda ayrlmak zorunda kald ve mcadelesine Rumelide devam etmek zere Rodos valyelerine snd. valyelerin reisi Pierre DAubusson, ehzade Cem ile padiah olduunda Rodostan alnan adalarn geri verilmesi yolunda yapt pazarln yannda
169

bilig, K / 2006, say 36

II. Bayezid ile de yll krk be bin dka altn karlnda anlat. Rumeliye gemeyi dnen ehzadenin nce Savoia dkasna bal Villefrancheye, buradan da veba salgn sebebiyle gney Fransadaki Nicee gtrlmesini salad. Pierre DAubusson, Papa IV. Sixteye ve Avrupa hkmdarlarna yazd mektuplarda Cemin elinde bulunduunu, bu durumdan mutlaka yararlanlmasn, Hristiyanlarn birlik iinde, slamiyet ve Osmanllar aleyhinde hareket etmeleri gerektiini, Trklerin Avrupadan atlmas iin uygun zamann ve artlarn olutuunu bildirmekteydi. Nicede drt ay kalan Cem Sultan burada Batnn sosyal yaantsna ve elence hayatna yakndan ahit oldu. Bir tr tutsaklk srecinde kendi zerinde oynanan btn bu iki yzl, gizli ve kirli oyunlar sezen ve Batnn elinde rehine olduunu anlayan Cem bu sralarda yazd bir mektubunda, II. Bayezidden kendisini kffar elinde brakmamas iin yardm istedi. Daha sonra gittikleri Sassanagede, hisar beyinin kz Filipin Helen ile ak maceras yaad. Gney Fransada alt yl drt ay sren srgn hayat, bir kaleden dierine gnderilmekle geti. Yeniden tahta gemekten midini kesen Cem, Msrdaki ailesinin yanna dnebilmenin yollarn aramaya balad ve hatta sonusuz kalan baz kama teebbslerinde bulundu. 1483te Rumullye gtrld. Burada Savoie dkasnn on drt yandaki olu Charles, Cemin hline acyarak ona yardmc olmaya alt. Fakat Osmanlnn fetihlerini nleyebilmek iin ehzadeyi ellerinde tutmann tek kozlar olduunu dnen Avrupallar, onu buradan uzaklatrarak Bourganeuf atosunda yaptrdklar Grosse Tour ve Tour de Zizim adl yedi katl bir kuleye hapsettiler ve Cem son iki yln burada geirdi. eitli elenceler ve bo vaatlerle oyalanan ehzade, bu esaretten farksz yllarn, durumuna ve srgn psikolojisine uygun iirler yazmakla geirdi. Bu srada bir papaana konuma, maymuna da satran rettii rivayet edilmektedir. Avrupaya kar ekingen bir politika izlemek zorunda kalan II. Bayezid ise gnderdii adamlarla Cem hakknda srekli bilgi almaya alyordu. Sonunda yaplan bir antlamayla Vatikana teslim edildi (1489). Cem, Msra dnme konusunda papadan yardm istedi. Papalk ise onu Hristiyan yaparak Hal seferlerinde kullanmay dnyordu ancak ehzadeyi ikna etmeleri mmkn olmad ve Romada alt yl kaldktan sonra, Kral VIII. Charlesn basks karlnda Fransaya teslim edildi. On yl aan esaret ve srgn hayatndan iyice bitkin den Cem, kralla Romadan Napoliye giderken yolda hastaland. leceini anlayan ehzade etrafndakilere, Bayezidin, cesedini dman lkesinde brakmamasn, borlarn demesini, ailesine ve adamlarna yardmc olmas vasiyetinde bulundu ve 25 ubat 1495 gn Napolide vefat etti. Cenazesi, lmnden ancak iki
170

Tazade-Karaca, Batl Eserde Romantik Kurban Cem Sultan

yl sonra Anadoluya getirilerek (1499) dedesi Sultan Muradn Bursada yaptrd Muradiye Camiinin avlusuna, kardei ehzade Mustafann yanna defnedildi. Kaynaklar, Cemin eceliyle lmnden ziyade onu Fransa kralna teslim etmek zorunda kalan Papalk tarafndan II. Bayezidden alnan rvet karlnda zehirlenmi olabilecei hususunda birleirler. Cemin, hem babas Fatih Sultan Mehmedin arzusunun da bu ynde olduunu iddia ederek ve hem de kendisinin daha ehil bulunduu inancyla balatt saltanat mcadelesi sadece kendisinin deil ailesi ve etrafndakilerin de sonunu hazrlamtr. Kendisi Anadoludan ayrldnda, nce Gedik Ahmed Paa, ardndan henz yanda olan byk olu Ouz Han, II. Bayezidin emriyle bodurularak ldrlmtr. Kk olu Murad, nce Kahireye ve sonra da Rodosa giderek Hristiyan olmu, Rodosun 1522 ylnda fethedilmesiyle Cem adn verdii oluyla birlikte idam edilmitir. Kahirede kalan annesi iek Hatun ve iki kz, srgn yllarnda II. Bayezid tarafndan stanbula arlm ancak bu teklif reddedilmitir. iek Hatun daha sonra Msrda veba salgn srasnda vefat etmi (1498) ve kz ise Msr Sultan Kaytbayn olu Mehmed ile evlenmitir. Son derece etkileyici ve macera dolu bir hayat izgisinin siyasi emellere konu ve malzeme olmas balamnda deerlendireceimiz teki konumunda olan eserin yazl srasna gre ilki Srp kkenli vo Andriin Uursuz Avlu adl romandr. Esere gemeden nce Balkanlarn tarihi kadar bizim iin de zel bir konumda olan vo Andric zerinde durmak gerekir. lkemizde daha ok Drina Kprs romanyla tannan vo Andricin eserlerinde, uzun bir sre Osmanlnn egemenlii ve ynetimi altnda kalan Balkanlar ile Adriyatikin dousunda kalan corafya, ounlukla da bysne kapld Bosna ve evresi nemli yer tutar. Onun an, iir, roman ve yklerden oluan ancak tr zellikleri birbirlerinden kesin snrlarla ayrlmayan anlatlarnda, Osmanl baskn bir kimlik ve g olarak ilenir. Konularn tarihten ve yerel olaylardan ald iin ba kiileri ounlukla mslman Trklerdir. Osmanl ile ilgili ifadelerde Trk, Trkler tanmn kullanan vo Andri, Trklerin youn olarak bulunduu Travnikte doduu ve onlarn arasnda yaad iin eserlerinde Trk kahramanlara ve Trke szcklere ok sk rastlanr (Uurcan 1996: 265-). Andricin doktora almas da Trklerin Ynetimi Altndaki Bosna-Hersekte Kltrel Hayat baln tamaktadr. Onun vazgemedii temalar arasnda insan ve toplumsal ve siyasal deiiklikler iinde biimlenen insann yazgs da nemlidir. Bir syleisinde; mmkn olduu kadar kiiolunun deiik yazgsna inmek, kiiolunun ruhunu
171

bilig, K / 2006, say 36

hareket halinde ama yce bir sevgiyle, grlr bir aydnlkla anlatmak gerekir diyen vo Andricin misyonu ve eserleri, Avrupada bugn millet olarak siyaset sahnesinde yer alan milletlerin teekklnde nemli rol sahibi olan romantik yazarlar kategorisinde deerlendirilebilir (Karaca: 2003). ereve hikayeler niteliindeki Uursuz Avlu, Gvde, Deirmende, Kupa ve Samsara Han balklar altnda blmler halinde ilerleyen Uursuz Avlu boyunca Kei Pierrein anlatt olaylar, 17.yzyl mparatorluk corafyasnn bata stanbul olmak zere zmir, Suriye, Bosna gibi topraklarnda geer. Romann ilk blm, stanbulda bir hapishanede yaananlara dairdir ve insan yazgs olarak Cem Sultann hikayesi zengin bir arka plan oluturacak ekilde yorumlanr. Anlatc Kei Pierre, nemli sayd ve hayatnda derin izler brakan bir kiiyi hapishanede yani Uursuz Avluda tanmtr. Bu, Cemil adl gen bir Trktr ve dierlerinden olduka farkldr. Kouta ve avlu saatlerinde elinden drmedii kitab, ilk gn altna serdii ipek rt ve yannda tad antadan ibaret iki para eyasnn gzellii Keii bylemitir. Osmanl mparatorluunun son yllarnda yaayan zmirli bu gen renksiz, kzl sakall yz, iri, mavi ve etraf koyu halkalarla erevelenmi gzleri, ekingen ve aclar iinde kvranan haliyle ..byk bir darbe yedii ve yaama zevkini yitirdii gzle grlebilen... (s.48) biridir. yi bir eitim alarak bym Cemilin, erken yata kaybettii rum asll annesinin gzellii oluna sirayet etmitir. Akll ve zeki bir gen olarak spor ve elenceyi de ihmal etmemekle beraber giderek artan bir merakla okumaya yneltmi, eline ne geerse youn bir ekilde okumu, yabanc lkelere geziler yapmtr. Rumca ve talyancay bilen Cemil, zmirli bir hahamdan spanyolca da renmitir. Bir sre sonra babasn da kaybedince zmirin sayl zenginleri arasnda saylan Cemil, orta halli bir rum ailenin kzn sever ve onunla evlenmek ister. Ancak, baba srarla kzn bir Trke vermek istemez ve onu apar topar zmir dndan bir rumla evlendirir. Bu durum Cemili alt st eder. stanbula gider ve orada iki yl eitim grr. Bu arada delikanlnn kitap merak ve okuma tutkusu artarak devam etmektedir. Yirmi drt yana geldiinde ok zengin, kltrl ve ayn zamanda gizemli bir kimse olarak etrafnda ilgi ve merak konusu olur... Ege kylarn boydan boya dolaan, Msra ve Rodosa gidip aratrma ve incelemelerde bulunan,...hangi dinden, rktan ve milletten olursa olsun dostluk ettikleri hep bilim adamlar.. olan Cemille ilgili olarak zamanla baz sylentiler yaylmaya balar... Okuduu kitaplarn zellikle de Osmanl tarihi ile ilgili kaynaklarn etkisi ile benliini kaybettii, kendisini tahtn kaybeden bir Osmanl ehzadesi yani Cem Sultan olarak grmee balam olduu rivayetleri dilden dile dolar.

172

Tazade-Karaca, Batl Eserde Romantik Kurban Cem Sultan

Be blmden oluan Uursuz Avluda, Fatih Sultan Mehmetin iki olu yani Bayezidle Cem arasnda yaanan bu olay, iki ayr dzlemde farkl slup ve bak alar ile verilmitir. Birincisi, Kei Pierrein Cemilden dinlediklerinin aktarm olarak, nc tekil (o) nesnel anlatmyla dzenlenmi olup dieri ise Cemilin iselletirip, hayat ve kimlii ile zdeletirdii, kaderini de bir anlamda ona benzettii, hznl ve ayn zamanda trajik olan birinci tekil (ben) anlatmdr. Birincisi bir tarih metni, dieri ise arpc bir roman paras niteliindedir. Nitekim, Bayezidle Cemin konumlar bakmndan uyduklar Ezeli dman kardeler motifi, dnya kurulal beri var olan ve edebiyatta eitli ynleriyle ilenen bir temadr. Anlatc yazar, burada araya girer ve konuyla ilgili olarak u yorumu yapar: ..ilerinden biri daha yal ve gl, daha tecrbeli ve hayatn gereklerine yakn, insanlarn ounu birletiren, harekete geiren eyleri daha iyi bilir. Ne yapmak ve ne yapmamak gerektii, bakalarndan, kendinden nelerin istenip, nelerin istenmeyecei yine ondan sorulur. Baar hep onun yanndadr. br ise onun tam tersidir. ansszdr, ilk admn hep hatal atar, hayat uzun srmez. Grleri gereklere uymaz. Kardeiyle yapt mcadelede aralarndaki geimsizlik, ekemezlik kanlmaz bir eydir, batan yenik saylabilir... (s.74) Burada; yal ve gl olan II. Bayezid, teki ise yani baarsz olan Cemdir. ...iki ayr azdan kan hikaye bir sonuca varyordu: birlemelerine imkan olmayan iki dnya vard ki, var olduklar sre boyunca birbirleriyle savaacaklard. Ortalarnda kalan adam, her ikisiyle de boumak zorundayd. Padiah olu ve padiah kardei olan bu adam en ince duygu ve dncelerine, en gl inancna varncaya kadar kendisinin de padiah olduuna inanyordu. Ama ayn zamanda, dnyann en zavall kiisiydi. nce ihanete, yenilgiye uram, sonra aldatlp tutsak edilmi, yaknlarndan uzaklatrlm ve feci bir duruma sokulmutu. Btn dnyann ilgisini zerinde toplayan bu adam, sonuna kadar kendisine izdii yoldan sapmayacak, ne ta kalpli kardeine ne de ondan faydalanmaya bakan hristiyanlara alet olmayacakt. Onu elden ele gezdiren ve satlk mal haline getiren bu adamlarn karsnda bir gn bile ban emeyecekti. (s. 84) Yaad krk ak, sra d hayat ve ilgi alanlar ile dilden dile dolaan Cemilin asl merak tarihe ve zellikle de Sultan II. Bayezid ile kardei ehzade Cemin trajik hikayesine kilitlenmi ve talihsiz karde Cemin yksnden bylenmitir. Bu ilgi onda bir saplant haline gelerek kendi soyutlamas iinde asl kimliini silmi ve adeta Cem Sultanla zdelemitir. Cemil iin; kendini ehzade Cem sanyor... Zaten evresiyle konuurken, misafir kabul
173

bilig, K / 2006, say 36

ederken hep ehzadenin hallerini taknyor. Eski dostlar da artk Cemil deil, Cem diye bahsediyorlar.. sylentileri devrin artlar sebebiyle onu ciddi ithamlar ve sulamalarla kar karya getirir. Hapishanenin sessiz, meczup mahkumu, kendisinin Cem olduuna inanan ve onun kt kaderini paylaacak olan Cemil; Rahip Pierree, bir ehrazat edasyla ve adeta trans halinde, alt gn boyunca Cem Sultann hikayesini anlatr. nk bu konu Cemil iin ok deerli ve bitmez tkenmez bir hazinedir. Devletin ve zihniyetin kurban olarak doan Cemil, Cem Sultann, aabeyi Sultan II. Bayezide suikast yapma ihtiras ile ilgili iselletirmi olduu bu hikayesi yznden, dnemin padiahna kar bir suikast planlamak phesiyle tutuklanp, stanbuldaki Uursuz Avlu olarak bilinen bir hapishaneye konmutur. Artk onun hikayesi de bilinmez bir akibete doru srklenme yoluna girmitir... Burada, Cem Sultann insan tarafyla ve iki farkl dnyann arasnda doubat, mslman-hristiyan, muhalefet-iktidar, byk-kk, ihtiras-kader konumlandrlmasnda son derece hznl ve felsefi bir bak asyla deerlendirildiini gryoruz. Ele alacamz ikinci eser, Vera Mutafyevann Cem Sultan, anlatm teknii ynnden de ayrca zerinde durulacak nitelikte olup, bu eser iinde romana en yakn zellikte olandr. Cem Sultann Fatih dnemi sonras taht kavgas olarak verdii mcadelenin hikayesini ieren 524 sayfalk hacimli eser dnemin tanklarnn ve Cem Sultan Olaynn iinde yer alm kiiliklerin anlatmndan verilmitir. Ayn konuya bulunduu ve iinde yer ald konum mesafesinden yaklaan ben/ birinci tekil anlatmlarda bak as kavramnn grecelii, gerein herkese gre deiebilecei noktas nemli bir vurgu olarak kendini gsterir. Adeta Cem Sultan olaynn soruturulduu veya yargland bir mahkemede, srasyla sz alp kendi konumlar ve mesafeleri nispetinde tanklklarn, yorum ve deerlendirmelerini aktaran anlatclar, kronolojik ak iinde gn gnne yaanan zengin bir tarihi arka plan ortaya koyarlar. Tahkiyeli eserde anlat, anlatma, anlatm kavramlarna zgn bir rnek oluturacak nitelikte olan eser, drt blm halinde dzenlenmitir. Arlkl olarak Cem Sultann maiyetindeki, kader arkada, dostu ve iir meclisinin ba kiisi Sadinin anlatmlar, hi dillendirilmeyen Cem Sultan kiiliinin szcs durumundadr. Bu blmlerde Sadi kiilii Cemin hissiyat ile zdelemi gibidir. Birinci blmde; Fatih Sultan Mehmetin 1481de lmnden sonra gelien ve iki yllk sreci ieren dnemin aktrleri, tanklar ve olaylar aktarlrken Sadinin alt ayr anlatmyla srgne uzanan yolda stanbul, Konya, Bursada yaananlar verilirken Fatih, Cem ve Bayezid portreleri de etkileyici bir ekilde sergilenmitir.
174

Tazade-Karaca, Batl Eserde Romantik Kurban Cem Sultan

kinci blmde de arlkl olarak Sadinin anlatmnn yannda dier kiiliklerin tankl ile Cem Sultann Avrupa maceras 1487 ylna kadar olan sre erevesinde diyalog, tasvir ve i konumalar halinde, farkl bak alarndan verilmitir. nc blmde Cemin Fransadaki yllar (1485-87) ve Filipin Helenle olan aknn hikayesi yer almtr. Cemin bir anlamda i sesi olan air Sadinin ve Helenin azndan aktarlan Cem-Helen ak, Avrupada ve Osmanlda kadn erkek ilikileri, ak anlay gibi temalar da irdeler. Drdnc blm, air Sadinin 1487 Yl Sonbaharndan 1494 Sonbaharna Kadarki Sreyi Kaplayan An Defterinden Bu Soruturma in yazlmam Olduu Halde Ona ok Yarar Dokunan Paralardr bal altnda Sadinin gnlk biiminde tuttuu anlar ve 1499 ylna kadar yaanan olaylarn farkl bak alarn ierir. Dzenleme ve ieriin bu ekilde seyrettii eserde Vera Mutafyevann, Giri ksmna koyduu yorum da teki konumunu ve bu meseleye bakn analizini son derece arpc bir anlatmla sergiledii pasajlarla doludur. teki sorunsalna getirilen yaklamlarn gerisinde iki rakip kltr paradigmas olduu (Keyman 1999: 78) kabulnden hareketle bu giri yazs, ierik olarak; kltrler ve uluslararas ilikilerin tekiyle srekli bir etkileim halinde olduu, tekini bilme ihtiyac, tekine kar olan genel ve egemen eyilimin eletirisi olarak dikkat ekici niteliktedir. Bu ayn zamanda, hem Batl hem Balkan ve Balkanist bir Osmanl tarihi uzman olan yazarn, getirdii hkmler ve ulat sonular sergilemesi ynnden ve olayn devletler aras bir mesele haline gelmesi bakmndan da nemlidir. Mutafyeva unlar sylyor: Cem ad, yzyllarca nce herkesin dilinde olmasna karn, oktan unutuldu. O zamanlar Cemle ilgili iirler yazlyordu. O gnlerde gazeteler yaynlansa ve bu gazetelerin tefrikalar olsayd, belki gnlerce yaam anlatlacakt.. lke lke gezen aklar Cem iin atlar sylyorlard. XV. yzylda, Batllarn Zizim adn verdikleri Cem Sultandan daha ilgin, daha heyecan verici konu bulunamazd. Yazarlar ve ozanlar iin, ou zaman olduu gibi, Cem ancak bir konu idi. zerine akllarna geleni iledikleri bir kanavie. XV. Yzyl dnyas iin Cem, talihsiz bir yalnz adam, kendisi gibi yalnz ve can skntsndan bunalm soylu kadnlarca acmaszca aldatlm bir sevgili idi. Onlara gre Cem, saray oyunlarnn kurban olmu, insanlar tarafndan aldatlm, billur gibi temiz bir genti. Gerekte bu Cem Sultan deil, XV. yzyln bir kahramanyd. Ona herhangi baka bir ad da verilebilirdi fakat Zizimin doulu, giz dolu ve ok yaygn olmak gibi stnlkleri vard.
175

bilig, K / 2006, say 36

Romantik kurban Zizimin ad ok zaman dillere destan oldu. Sonra da unutulup gitti. XVIII. yzylda baka kahramanlar geldi; daha da ayrntlarla dolu olarak onu XIX. yzyl izledi. Bizi bugn yeniden Ceme dndren nedir? rnein; Cemin imdiye kadar gerek anlamda aklanmam olmasdr. Geri o, eceliyle ldn kantlamak iin, lmnden drt yl sonra mezarndan kartlmtr. Ama bizim iin nemli olan onun lm deil yaam, hi kimsenin tanmlamak istemedii gerek yaantsdr. Gzlerimizi, yalnzca acnacak bir kurban olmad iin Ceme doru eviriyoruz. Cemin yazgs baz gereklerin yeni olmadn, bunlarn yalnz bugn deer tamadn, tarihin durmadan sergiledii byk ve sonsuz gereklerin var olduunu gsteriyor. Bunlardan biri olarak sz gelii, insan ile yurdu arasnda bu gn bile tam olarak aklanamayan bir bamllk vardr. Bazlar ta yerinde ardr diyorlar, bazlar ise kimse z yurdunda peygamber deildir diye karlk veriyor. Bu gerek eskimez, zaman gemez; insanlar ve yurtlar var olduka, srgnn yazgs her zaman konu olacaktr. Gzlerimizi Ceme doru bu gn nc bir nedenle daha eviriyoruz. Cem olaynda, on be yl boyunca-Dou ile Batnn siyaseti ak biimde ortaya kt. Sonradan bu olaya, belki de hakl olarak Dou sorununun balangc dediler.Dou sorununun Rusyann scak denizlere doru ilerlemesi ve Batnn bu ilerlemeye engel olma abalaryla baladn kabul edelim. Yeni tutsak edilmi Balkanlarn kurtuluu, hibir zaman Cem olaynda olduu kadar kolay gerekleebilir bir ey deildi. Batnn bu frsat kard sylenemez. Bazlar bunu yanl hesaba balar ama doru deildir. Hesap iyi yaplmt. Bu hesap bize ok pahalya mal oldu. Her eyden nce gelimemiz gecikti. ekilen aclarn szn etmiyoruz; nk tarihte duygusal grlere yer yoktur. te en ok bundan dolay Cem olayna gzlerimizi eviriyoruz. Balkanlarda geen ve Balkanlamayla sona eren oluumun tarihsel yazg sorunu olduuna inanmamz iin uzun aba harcadlar. Demek istedikleri udur: Ne yapalm, Balkanlar Douya alan kapnn eiindeyse ve btn barbar aknlar onun stnden geiyorsa su kimde? Acnz anlyoruz! demek istiyorlar fakat corafya insann direnmesi dnda corafya olarak kalyor... Ne de olsa bizi anlyorlar (?) fakat bizim de bir eyler anladmz neden sylemeyelim? rnein, Cem olaynda (ve genellikle olayda) gerek tarihsel yazg gerekse corafyay aramamz gereksizdir. nsann istedii Dou sorununu da daha balangcnda yneten bir ok kiinin
176

Tazade-Karaca, Batl Eserde Romantik Kurban Cem Sultan

istei gerekten tarihsel yazgnn ve corafyann dndayd. Bu insanlarn corafyaya da, yazgya da kucaklar akt. kisinden de ustaca yararlandlar. Gerekte sorun o kadar karmak deildir. Biz de, tekiler de tarihte duygusallk olmadn iyi biliyoruz. yi niyetli bir biimde tarihsel yazg ad verilen o aclarla yklenmi olduktan sonra byle kabul edilmemiz yararszdr. Bu olayn tanklar oktan lmlerdir fakat ada yarglama yntemlerinde, byk bir olay sz konusu olduunda, llerin de konuturulmas g bir ey deildir. Kar koyacaklar da pek dnlemez. Ayrca onlarn durumu da kolaydr. Yalnz tarihin yargsn bekleyebilirler. Byle bir yarg da kimseye zarar vermez; nk hem ok arkadadrlar hem de birtakm nedenlere baldrlar. (Mutafyeva 2002, 5-7) Bu sylemde Trk-Osmanl yani bize gre tekinin olduu kadar, Bat iinde Balkanl olmann getirdii bir dier teki duru daha vardr. OsmanlAvrupa, Dou-Bat, gemi-gelecek ve daha pek ok ikilemin getirdii tarihi muhasebeyi Balkan meselesi ve Cem Sultan olaynn zmlemesi balamnda yapan Vera Mutafyevann, oklu anlatm ve bak as ile kurgulad ve adeta bir soruturma kitab olan bu eseri bal bana bir inceleme konusu olabilecek niteliktedir. Son olarak ele alacamz; Fransz gazeteci, yazar, diplomat ve siyaset bilimci Edouard Sablierin Cem Sultan-Bourganeuf Mahpusu adl eseri, Academia Franaise dln kazanmtr. Fatihin kk olu Ceme hitaben Oul, sultan olacaksn sen!.. cmlesiyle balayan ve ayr balklar halinde on ana blm ve ierik aknn sergilendii alt balklardan oluan eser, nc tekil ahs / o anlatm ve yer yer diyaloglarn elik ettii bir kurguyla ilerler. Cem, ana karakter olarak dramatik kaderinin rzgarnda, Dou ve Batnn paylaamad son derece nemli, deerli bir o kadar da stratejik bir konumla izilmitir. Kitabn banda Yazarn Notu olarak u ifadelere yer verilmitir: Bu kitapta yer alan diyaloglar eserin tarihsel anlat olarak adlandrlmasn salayacak ekilde okurlara kurgusal gelebilir. Hi kuku yok ki bu artc hikayenin kahramanlarnn yaptklar konumalar, yazar tarafndan oluturulmutur. uras unutulmamaldr ki, bu diyaloglar asla yazarn romanlatrma abasnn bir sonucu olarak ortaya kmamtr. Yazar bu biyografiyi, dnemin kronikleri zerinde yapt incelemelere dayanarak hazrlam Kitabn arka kapandaki tantm cmleleri de ierik, konuya yaklam, bak as ve slubun nasl olduu konusunda ak bir fikir vermektedir:
177

bilig, K / 2006, say 36

Cem Sultan, Osmanl'nn kadersiz ehzadesi, annesinin kymetli Zizim'i. Babas Fatih Sultan Mehmed'in, "Oul, sultan olacaksn sen!" diyerek kendi yerine hazrlad, ama ondan daha byk olan aabeyi Bayezid'in stanbul'a kendisinden daha nce varmasndan sonra taht eline geirdii ve bu yzden ona at sava bayrayla, koca Osmanl mparatorluu'nu ilk defa blnme tehlikesiyle yz yze getiren veliaht... Urad ihanetlerle birlikte aabeyine yenildikten sonra, nce Memlklere, sonra Rodos valyelerine snan Cem Sultan iin, ondan sonras artk uzun yllar srecek bir srgn hayatdr. Bu srede Osmanl mparatorluu'na kar savaan ve Trklerin giderek yaylmasndan byk endie duyan Hristiyan krallar ve imparatorlar ile Papa'nn sava stratejilerinin elinde bir kozdur. Bir yandan, kendisine sadk adamlaryla birlikte oradan oraya srklendii ve sonusuz aklar yaad bir mahpus hayat srer, bir yandan da iindeki giderek klen taht zlemiyle yanp tutuarak Avrupa'nn egemenlerinden medet umar. Oysa, tarih onun yazgsn oktan bimitir. O, Anadolu'ya, ancak ldkten sonra gelecektir, o da aabeyinin naslsa gsterdii himmet zerine... Bugn Bourganeuf'ten geenler, Zizim Kulesi'ni mutlaka ziyaret ederler. Daha sonra Victor Hugo ve Lamartine'i de ok etkilemi olan bu kule, yllar boyunca Cem Sultan'n ve yandalarnn hapishanesi olmutur. Cem Sultan-Bourganeuf Mahpusu, tarihinde ilk defa Osmanly ikiye ayran bir ehzadenin hazin ve trajik yksn anlatr size.. Eserin; I. Blm-Fatihin Olu, II. Blm-ki Bal mparatorluk III. BlmUzun Sren Takip, IV. Blm-Rodos valyeleri Tarikat, V. Blm-Gler Yzl Hristiyanlk, VI. Blm-Akla Karlama, VII: Blm-Casuslar, VIII. Blm-Auvergne Barahiplii, IX. Blm-Zizim Kulesi, X. Blm Saint Pierrede Bir Mslman, XI. Blm-Sonunda zgrlk, XII. BlmMuamma, XIII. Blm-Kim Kazand ? ana balklarnn ierii, farkl bir kurgu ve slupla benzer ekildedir. Be asr ncesinden hzn, ac ve strap dolu bir hikyenin kahraman olan ve Trk tarihinin en bahtsz isimlerinden Cem Sultan, Fatih'in ehzadesi olarak zamannn en mehur alimlerinin elinde yetiti. Devlet idaresine daha ocuk yalarda altrld; sancak beylii ve valilik yapt. Babas 1481 Mays'nda ld zaman Cem, henz yirmi iki yandayd ve tahta aabeyi Bayezid geti. Cem bakaldrarak sultanln iln etti ama aabeyinin gnderdii ordularn karsnda yenildi. Osmanl topraklarn terk ederek Msr ve Hicaz taraflarna gittikten sonra Anadolu'ya geip aabeyiyle tekrar savaa tututu ve yenilince de memleketinden ebediyyen uzaklat.
178

Tazade-Karaca, Batl Eserde Romantik Kurban Cem Sultan

Bylece, yz yllar boyunca tarihin en byk gurbet maceralarndan saylacak olan on yllk bir srgn hayatna atld. lk dura Rodostu... Adann hkimi olan valyeler Cem'i hem Avrupaya, hem aabeyi Bayezide pazarlamaya alarak iki taraftan da binlerce altn kopardlar ama daha sonra bir Trk baskn endiesiyle Cemi Fransa'ya geirdiler. Avrupa'daki hemen btn devletler Cem'i ele geirebilmek iin urayor, valyeler de ehzadeyi bir ehirden tekine tayorlard. valyelerin reisi d'Aubusson bu tehlikeli macerann ynn deitirerek ykl bir para ve kardinal unvan karlnda Cem'i Roma'ya, Papa nnocente satt. Fatih'in bu en sevgili olu, giderek Romada Hristiyan dnyasnn Trkler'e kar kulland, hem pazarlk hem tehdit konusu haline geldi... Papann hayali Cemi stanbul'a kar balatlacak bir Hal seferinde kullanmak olduu iin Tuna boylarnda bir Macar ordusu bekletiliyordu ancak ehzade, memleketine kar olan btn bu teklifleri reddetti. Venediklilerle Napoli Krall Cem'i Papann elinden alabilmenin, Papa stanbuldan daha fazla hara alabilmenin peindeyken, Bayezid, tahtnn rakibi Cemi kendisine iade etmeleri yahut ldrmeleri iin Vatikan' hazineler teklif ediyordu. Papa ise, stanbul'un altn musluklarn ak tutabilme abasyla Cemi kaleden kaleye naklediyor ve stanbuldan devaml hara kesebilmenin tadn karyordu. Papa nnocent lnce yerine dnemin talyasnn en kanl ailelerinden Borjiyalardan Roderica ald ve VI. Alexandre ismiyle papalk tahtna oturdu. talyanlar Cemi Alexandre zamannda da pazarlayarak Bayezidden tehditle veya vaadlerle her sene sandklar dolusu altn almay srdrdler. Fransa Kral VIII. Charles, Cemi kullanarak Kuds'e doru bir Hal Seferi planlad. ehzadeyi ele geirmek ve duruma el koymak iin Roma'ya girdi ve Papa, Cemi krala vermekten baka aresi kalmaynca ehzadeyi Fransz kralna teslim etti. Ancak, bahtsz Cem Sultan bir baka gurbette rahatszland ve birka gn sonra 1495te aclar iinde kvranarak can verdi. Papa, senelerce hara kayna olan ehzadeyi bakasna yr etmemi, Krala vermeden nce zehirlemiti. Cemi on yl Osmanlya ve stanbula kar senelerce koz niyetine kullanan Avrupa, ehzadenin cenazesini bile para vastas haline getirdi. Tabut yeniden ehir ehir dolatrld. Cenazesi Bursa'ya getirilip defnedildiinde lmnn zerinden drt sene gemi ve on yl, kardei Cemin tahtn elinden alaca korkusuyla yaayan Bayezide ok byk bir hazineye mal olmutu. Olay rgsn toparlamaya altmz eser boyunca kurguya elik eden belgesel anlatlar, mektuplar, eitli tarihi kaynak ve kronik paralar, tank metinler olarak ak iinde yer alr. stanbulun fethinden itibaren Fatih Sultan Mehmet, fetih uuru, inanlmaz pazarlklara konu olan Cem, Cem airleri, Bayezid, tarihi-corafi konumu ve nemiyle stanbul, Bursa, Osmanl ve
179

bilig, K / 2006, say 36

Osmanllk kavram, Anadolu ve Rumeli, Hristiyan Avrupa, tarikat yaps, konumu ve stratejileriyle Rodos valyeleri gibi konular eitli tasvir, zmleme ve diyaloglar eliinde sergilenmitir. Cem Sultann insani zellikleri; ar duyarll, zaaflar, stnlkleri, aklar, gurur ve pimanl, vatan hasreti, tutsakl, srgn psikolojisinin boyutlar, olaylara bal olarak yanstlrken, teki balamnda Cem Sultan portresi, on yl boyunca taht elinden alaca korkusuyla yaayan (Ayvazolu 1987: 171) Bayezide gre daha scak, olumlu ve ayn zamanda trajik olarak izilmitir. KM KAZANDI? balkl son blmnn almnda ise teki bak asyla Cem Sultann ahsnda yaanan ve dou-bat, Osmanl-Avrupa, mslmanhristiyan ikileminde dnya tarihini ynlendiren bu trajik hikayenin bir muhasebesine gidilerek; Osmanl mparatorluunun iki kardein bu mcadelesiyle ksa bir sarsnt geirmi olduu, bu arada Rodos valyelerinin vakit kazand ancak Fatihin torunu Kanuni Sultan Sleyman zamannda hristiyanln doudaki son siperi olan Rodos adasnn da dt ifade edilmitir. Akademik kimlikleri de olan teki konumundaki batl yazarn (vo Andric, Vera Mutafyeva, Eduard Sablier) eserinde teki bakyla yer al biimini ne kardmz Cem Sultan, bizim olduu kadar Batnn da ilgi oda olmu ve ayrntlaryla vermeye altmz bibliyografyada da grlecei zere eitli edeb eserlerin ve aratrma nitelikli pek ok almann konusu olmutur. Eksikleri de olabilecek bu bibliyografik dkm, Cem Sultann ve Cem Sultan Olaynn yerli ve yabanc bak asndan farkl zaman ve dzlemlerde vazgeilmediini, defalarca ele alnm ve ilenmi bir konu olarak nemini srdrdn gstermektedir.

Notlar: * vo Andric;
Saraybosnal Katolik Srp bir ailenin ocuudur. 1892 ylnda Travnikte (1686-1851 yllarnda Bosna eyaletinin merkezi) doar. Babasn kk yata kaybedince annesinin ailesinin yaad Drina kysndaki Viegrad kasabasnda geen ocukluu ve ilk genlii, onun duygu ve dnce dnyasnn gelimesinde etkili olmutur. lk renimini burada, orta renimini Saraybosnada tamamlar. niversite yllarnda politikaya ilgi duyarak Avusturya-Macaristan mparatorluunun snrlar iinde yaayan Slavlarn kurtulu mcadelesine katlr ve Devrimci Genlik rgt Gen Bosnallarda yer alr. Haziran-1914te Avusturya veliaht Ferdinand bu rgtteki genlerden biri tarafndan ldrlnce, o da tutuklananlar arasndadr. 1914/17 yllar arasnda tutuklu kaldktan sonra srgne gnderilir. Daha sonra yarm kalan niversite renimini tamamlayarak, akademik kariyer yapar... Yugoslavya devletinin kurulmas zerine hariciyede grev alarak II. Dnya Savana kadar diplomatl ve edebiyat almalarn bir arada srdrr.. Sava yllarnda Alman igali altndaki Belgratda yaayan
180

Tazade-Karaca, Batl Eserde Romantik Kurban Cem Sultan

yazar, sava sonrasnda milletvekili olur. Yugoslav Yazarlar Birlii Bakan ve Srp Bilimler Akademisi yesi olan vo Andri, 1961 Nobel Edebiyat dln alm ve 1975te Belgratta lmtr. Edebiyata evirilerle balam, 1918de Hapishane Anlarn yaymlamtr. Bunu srgndeyken yazd Ex-Ponto / Srgnden Notlar adl lirik yazlar izler. Hikaye ve romanlaryla edebiyat hayatn srdren Andrie asl nn salayan roman 1945te yaynlanan Drina Kprsdr. 500 yllk ortak yaant ve yerel yaplanmalardan kaynaklanan tarih, gelenek, grenek, folklor ve dil balaryla sk skya ilikili olan hikaye ve romanlarnda konular, Bosna ve evresinden alnmtr.. Bosna tarihinin yannda; Osmanl egemenliinden sonra orada oturan Trklerin, mslman ve ortodoks slavlarn, katolik hrvatlarn, Fransisken papazlarn, yahudilerin, Avusturyallarn ve evreyi haraca kesen haydutlarn yaaylar, gelenek, efsane, savalar, kin ve ihtiraslar eserlerinin dokusunu oluturur. Trkeye evrilen eserleri; Drina Kprs (1962), Gn Batarken (1963) / Travnik Gnl (1999), Uursuz Avlu (1964), Bosna Hikayeleri (1965), Ver Elini ocukluk (1978), Irgat Siman (1983), mer Paa (2004)

* Vera Mutefiyeva;
Bulgar yazar, 1929 ylmda Sofyada dodu. Sofya niversitesi Tarih Blmn bitirdikten sonra Osmanl Tarihi Blmnde uzman oldu. Osmanl tarihi alannda eitli aratrmalar yapt. 1965 ylnda yaynlanan nc Selim adl romanyla byk n kazand. kinci roman Cem Sultan, Vera Mutafyevay daha nl bir yazar yapm, Cem Sultan be dile evrilerek yaynlanmtr. Bilimsel aratrmalarna ara vermeden, belgesel tarih roman alannda da almalarn srdren Vera Mutafyevann balca eserleri: nc Selim, Cem Sultan, Son imanovlar, valye, Klio ve Muza.. * Edouard Sabler; . Bir "Le Monde" yazar olan Edouard Sablier, halen Fransz Diplomatik Basn Kuruluunun Onursal Bakandr. 1963-1969 yllar arasnda ORTFde Enformasyon Mdrlnde bulunmutur. Ayrca Europe 1de ke yazarl, France nterde bayazarlk yapan Sablier, De lOural a lAtlantique (Urallardan Atlantike, 1963), ran, la poudriere (Barut Fs ran, 1962), Le Fil rouge, histoire secrete du terrorisme (Terrizmin Gizli Tarihi, 1983) ve LEcole franaise deu terrorisme (Terrizmin Fransz Okulu, 1993) gibi nemli kitaplarn da yazardr. Edouard Sablier, Fatih Sultan Mehmetin en kk olu Cem Sultann hayatn konu alan DJEM SULTAN Le Prissonier de Bourganeuf /Perrin 2000 (Bourganeuf Tutsa Cem Sultan) adl kitabyla, Academie Franaise tarafndan tarih ve sosyoloji dalnda 2001 Diane Potier-Boes Gm Madalya dlne layk grld

181

bilig, K / 2006, say 36

Cem Sultan Bibliyografyas


ANDRC, vo (1964) Uursuz Avlu, (eviren: Aydn Eme, stanbul: Aaolu Yaynevi, 170 sf BAHADIROLU, Yavuz (1986), Cem Sultan (I); Cem Sultann Gurbet Srgn (II), stanbul: Nesil Yaynevi BALI, Lamia (1969), Cem Sultan-Radyo Tiyatrosu BAOLU, Ayhan (1971), Cem Sultan (izgi Roman), stanbul CAZALS; Patrick (1998), Zizim Kulesi Oduncular sinema filmi (Cem Sultann yaamna da deinen yapm, bugn Bourganeufteki Trklerin gnlk yaamlarndan kesitler sunarak iki farkl uygarln bulumasn konu ediyor.) MORRS, Roderick Conway (1997), Cem Sultan, Bir Saray spiyoncusunun Anlar (eviren: Hakan Trkkuu), 315 sf., (ilk bask 1990), stanbul: Milliyet Yaynevi MUTAFIYEVA, Vera (1971), Cem Sultan Olay (ev. Naime Ylmaer), stanbul: May Yaynlar, 491 sf. MUTAFIYEVA, Vera (2002), Cem Sultan, (ev.: S. Mollov, S. Velikov, N. Uurlu), stanbul: rgn Yaynevi, 524 sf. OFLAZOLU, A. Turan (1986), Cem Sultan: Trageyda / ki Perde, Ankara: AKM Yaynlar REY, Cemal Reit (1921), Cem Sultan, (1920-1923 yllar arasnda Paristeyken yazd 3 operadan biri) SABLER, Eduard (2001), Cem Sultan-Bourganeuf Mahpusu, (eviren. Nuriye Yiitler), stanbul, Everest Yaynlar, 1.Basm, 167 sf. TAN, Turhan (1948) Cem Sultan, stanbul: stanbul Yaynalar, Remzi Kitabevi Matbaas-Gven Basmevi, 303 sf TEZEL, Y.- DEMRALP, . (1959), Cem Sultan-Tarih Roman, Ankara TLBENT, Feridun Fazl (1980), Cem Sultan-Byk Tarihi Roman, stanbul: nkilap ve Aka Kitabevi, 3.bask (ALTINAY), AHMED REFK (2000), Cem Sultan, (Yayna Hazrlayan: brahim Erdoan), stanbul: Tima Yaynlar, Osmanl serisi ALTINAY, Ahmet Refik (2001), Sultan Cem, (Hazrlayan: . Deliolu), stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar ARVAS, A. Srr (2000) z Brakanlar; Gittin Ama Sesin Kald Bu Kubbede, stanbul: Gelecek yaynlar, 1.bask, s. 186-190 AYNUR, Hatice (1995), Cem airleri, Yazdan Sze Edebiyat Sohbetleri, B.. TDE Bl. (19-21 Nisan), lm Aratrmalar, S: 9, st.2000, s.33-43). AYVAZOLU, Ber, (1987), Gemii Yeniden Kurmak, Kubbealt Neriyat, stanbul. BANARLI, Nihat Sami (1971), Resimli Trk Edebiyat Tarihi, I, stanbul: MEB.Yaynlar
182

A) Edebiyat ve Sanat Eserleri

B) Dier

Tazade-Karaca, Batl Eserde Romantik Kurban Cem Sultan

BAYSUN, M. Cavid (1945), Cem, slm Ansiklopedisi, 3, stanbul: 69-81 BAYSUN, M. Cavid (1946), Cem Sultan (Hayat ve iirleri) stanbul: Ahmet Halit Kitabevi BYK TRK KLASKLER (1985), Cem Sultan, C: 2, stanbul: tken-St Yaynevi, s. 181-192 DANMENT, smail Hami (1954), Vkta Nisbetle Gurbet-nme, Fatih ve stanbul. II/7-12: 211-270. DURAK, Mustafa (1997), Cem Sultan iirinde Duyarlk Bursada Bir Baka Zaman, Bursa Kitapl:2, Bursa Kltr Sanat ve Turizm Vakf Yaynlar 2, Bursa: zsan Matbaaclk ERDEM, Hakan (2004), Rnesans Avrupasnda Mltecilik ve lm; Vakat- Sultan Cem, Sabanc niversitesi-Sakp Sabanc Mzesi (23 Aralk 2003-18 Nisan 2004/ Medicilerden Savoylara Floransa Saraylarnda Osmanl Grkemi Sergisi Kapsamnda Dzenlenen Mze Konferanslarndan... ) ERGUN, Sadettin Nzhet (1946), Trk airleri II, stanbul EROLU, Haldun (2004), Osmanl Devletinde ehzadelik Kurumu, Ankara: Aka Yaynevi ERSOYLU, Halil (1989), Cem Sultann Trke Divan, Ankara: TDK Yaynlar ERTAYLAN, .Hikmet (1951), Sultan Cem, stanbul ERTAYLAN, . Hikmet (1951), Falnme, stanbul EYCE, Semavi (1973), Sultan Cemin Portreleri Hakknda, Belleten: 37 : 1-149. GNGR, Erol (1999), Tarihte Trkler, stanbul: tken Neriyat, 9.bask HOCA SADEDDN (1279), Tct-Tevarih II, stanbul: (2.bask.1979). HORATA, Osman (2000), Cem Sairleri: Bir Kader Birliinin Anatomisi, Bilig, Trk Dnyasi Sosyal Bilimler Dergisi, S: 15 /Gz- 2000, s.91-110. (2001), Vkt- Sultan Cem'de Bati Kltr Hakknda Baz Egzotik Dikkatler, Mill Folklor, K 52, s. 72-78. SEN, Mustafa (1997), Cem airleri, telerden Bir Ses, Ankara: Aka Yay. (Hisar, 262 (1979): 27-28) KALPAKLI, Mehmet (1999), Bahtsz ehzadenin Bahtsz Divan, Kebike 7-8, Ankara:, s.33-44 KARA, Mustafa (1995), Vefatnn 500. Yldnmnde Gurbette Garip Bir air, Dergh: 66 (1995): 22. KARACA, T. Nesrin (2003), vo Andricin Uursuz Avlu Romannda Hapishane ve Osmanllar, Marmara niversitesi-Trkiyat Aratrma Merkezi, 4-5 Aralk 2003 -Hapishaneler Sempozyumunda sunulan bildiri. (Zindanlar ve Mahkumlar kitabnda baslacak) KEYMAN F.-MUTMAN M.-YEENOLU M. (1999) (Derleyenler), Farklla Direnmek: Uluslararas likiler Kuramnda TEK Sorunu, letiim Yaynevi, 2.Bask, 106 KURNAZ, Cemal (1997), Cem Sultann Ouz Han Mersiyesi: Bir Kaside mi, Gazel mi?, Divan Edebiyat Yazlar, Ankara: 415-420.
183

bilig, K / 2006, say 36

KORELL, Engin (2003), Cem Sultan, Yamur Dergisi, S: 19 LEFORT, Jacgues (1981),Documents Grecs dans les Archives de Topkap Saray, Contribution a lhistoire de Cem Sultan, (Topkap Saray Arivlerinin Yunanca Belgeleri, Cem Sultann Tarihine Katk, (ev. Hatice Gonnet), Ankara.: TK Yayn MER, Mnevver (1991), Cem Sultann Yeni bulunan Fl-i Reyhn- Cem Sultan Adl Eseri, Tarih ve Toplum, c.16, say:96; c.17,say:97:64. OKUR, Mnevver (1992), Cem Sultan Hayat ve iir Dnyas, Ankara: Kltr Bakanl Yaynlar PAKALIN, M. Zeki (2000), Ahmet Refik, Cem Sultan, Sultan Cem stanbul: Tima Yaynlar, s.152-186 RADO, evket (1969), Sultan Cemin Bana Gelenler: Vakat- Sultan Cem (Sadeletirilmi Metin), Hayat Tarih Mecmuas, 5(49): 6-8, 5(50) 4-9; 5(51): 10-14; 5(52): 11-15; 5 (53): 11-15, 5(54): 9-13 AKROLU, M. ve KUT, Gnay (1993), Cem Sultan, TDV slam Ansiklopedisi /. C, s. 283-285 EHSUVAROLU, Haluk (1958), Cem Sultan ve Ackl Hikayesi, Resimli Trk Mecmuas, C:III, Mart UURCAN, Sema (1996), vo Andriin Eserlerinde Trk Kltrnn zleri, Kubbealt Akademi Mecmuas, Y:25, Ekim, S:4, s. 261-278 UURLU, Nurer (2002) Vera Mutafyeva: Cem Sultan (iinde), Cem Sultan Olay, stanbul: rgn Kitabevi, s.8-23 UZUNARILI, . Hakk (1984), Osmanl Devletinde Saray Tekilat, Ankara: TTK Yayn VATN, Nicolas (1997), Sultan Djem, Un Prince Ottoman dans IEurope du XVe siecle daprees sourrces contemporaines; Vkt- Sultan Cem, Euvres de Guillaume Caaursin, Ankara: TTK Yay (2004), Rodos valyeleri ve Osmanllar, stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar

184

Sultan Djem As Romantic Victim in Three Western Works


Assist. Prof. Dr. Nesrin TAGIZADE-KARACA

Abstract: Sultan Cem (Djem), who was called Zizim by Europeans in the 15th century, is not only a historical personage but also the hero of a dramatic story which has often inspired Western writers and artists. His struggle for the throne with his elder brother, Bayezid II, his thirteen-year long exile and imprisonmet, his colorful personality, and his an original and interesting personality. This topic, which equally draws the attention of both the East and the West, also constitutes the beginning of our relationship with Europe. The topic, therefore, possesses political, diplomatic and historical signifiance. This study aims to evalute Sultan Cem and his life as exile in Egypt, Rhodes, France and Italy by analyzing three works by three European writers whose perspectives were that of the other. The works in ouestion are The Damned Yard by vo Andric, Sultan Cem by Vera Mutafciyeva and Djem Sultan: The Prisoner of Bourganeuf by Eduard Sablier. Key Words: The Ottoman Empire, The West, Sultan Cem, Exile, Narrative, vo Andric, Vera Mutafciyeva, Eduard Sablier.

Baskent Univetrsty, Faculty of Science and Letters / ANKARA nkaraca@baskent.edu.tr

bilig Winter / 2006 Number 36: 167-186 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

" "
- *
: 15 "", , . , , , a . , . , , . ; " ", " " " ". : , , , , ,, ,

* , , / nkaraca@baskent.edu.tr

bilig Zima 2006 vpusk: 36: 167-186 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Nideye Yaplan Srgnler


Dr. Salih ZKAN*
zet: Osmanl dneminde srgn olay hem kolonizasyon hem de ceza metodu olarak kullanlmtr. Bununla birlikte Cumhuriyet dneminde srgnler daha ok ceza metodu olarak karmza kmaktadr. Srgn olaynda kii hapis cezasnn ounu bitirdikten sonra genelde hapiste tutulmamaktadr. Geri kalan yllar iin srgne gnderilmektedir. Bunun oran genellikle hapis sresinin bete biri kadardr. Bu bir anlamda mahkumun problem yaratamayaca zel bir mahalde zorunlu ikamete tabi tutulmas gibidir. kinci eit srgn ise, blge gvenlii asndan snra yakn yerlerde oturmas sakncal olan kiilere uygulanmtr. Bunlar snr boylarndan uzak yerlere zorunlu ikamete gnderilmilerdir. Cumhuriyetin ilk yllarnda Nideye srgn edilenler, daha ok ikinci tip srgne dahil olan kiileri tekil etmitir. Bu srgnler daha ok casus srgn niteliindedir. Casuslarn Nideye srgn edilmelerinin sebebi, blgenin Orta Anadoluda bulunmasndan ve nispeten emin bir yer olmasndan dolaydr. Srgn olay bal bana bir ceza olmayp, kiinin baz haklarnn kstlanmasndan ibarettir. Srgn olan kii hemen hemen hr bir kimsenin yapabilecei bir ok hareketi yapabilme hakkna sahiptir. Anahtar Kelimeler: Srgn, Nide, kamet, Ceza Metodu, Casus, Casus Srgn, Osmanl mparatorluunda Srgnler, Cumhuriyet Dneminde Srgnler.

GR Bir kimsenin istei dnda, baka bir mahalde zorunlu ikamete tabi tutulmas (Szlk 1998: 2055); Toplumda bir kimse veya bir zmrenin toplumun iinde yalnz braklmas ve yerinden uzaklatrlmas, bazen de toplum dna karlmas (Pakaln 1993: 299); Bir sutan mahkum olan kimsenin, ikametgahnn bulunduu mahalden uzak bir yerde oturmaya mecbur edilmesi cezas, eklinde eitli tarifleri yaplan srgn olgusunun tarihinin, insanln tarihiyle yat olduunu syleyebiliriz (TA C. XXX: 146).
Gerekten de srgn olay bilinen en eski alardan beri, sebepleri ve uygulan farkl olmakla birlikte, hemen bir ok toplumda rastlanlan olay olarak
*

Nide niversitesi, Eitim Fakltesi Sosyal Bilimler Eitimi ABD retim yesi / NDE sozkan66@hotmail.com

bilig K / 2006 say 36: 187-200 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, K / 2006, say 36

grlr. Bazen baka topluluklar yurdundan srerek, kendilerine yurt amak amacyla toplu bir ekilde veya yeni kazanlan yerleri yurtlatrmak amacyla zorunlu iskana tabi tutarak, corafyann etnik yapsn etkileyecek biimde, bazen lkenin huzur ve asayiini korumak amacna ynelik olarak topluca veya mnferit biimde, hatta bazen de siyas iktidar korumak amacna ynelik olarak siyas muhalifleri merkezden uzaklatrmak eklinde karmza kmaktadr. Osmanl Devletinin son dnemi ve Cumhuriyetin ilk yllar, huzur ve asayii koruma gayretleri ve siyas endielerin yaand yllardr. Bu yzden her iki dnem de, daha ok huzur ve asayii korumaya ynelik ve siyas muhalifleri merkezden uzaklatrmay amalayan srgn olaylarnn yaand bir sretir. Bu srgnlerin nitelik ve nicelii, bir devrin kn ve bir dnemin balangcn gsterecek nemli tecrbe kaynaklardr.

A. OSMANLIDA ve CUMHURYET DNEMNDE SRGN 1. Osmanl Devleti Dneminde Srgn Osmanl Devleti zamannda srgn olayna;
skn ve kolonizasyon metodu olarak, Ceza metodu olarak iki ekilde rastlyoruz.

a. skn ve Kolonizasyon Metodu Olarak zelikle Osmanl Devletinin kurulu dneminde, fethedilen yerleri Trkletirmek, slmlatrmak maksadyla srgn usulne ok sk mracaat edildiini biliyoruz. Elimizde ilk dnemlere ait srgn belgeleri bulunmamaktadr. Ancak bir takm imtiyazl vakf ve mlk sahiplerine verilen baz mkellefiyetlerle birlikte, srgnden de muaf olduklarn bildiren muafiyetnameler vardr. Buna gre; devlet ihtiya hissettii zaman, bu ekilde srgnden muaf olmayan sahalardaki beylerin veya vakf ve mlk sahiplerinin idaresinde bulunan dier btn tebas zerinde asker, para, erzak, kereste, ii, arabac vs gibi mkellefiyetiler vaz ettii gibi, gerekli grdke icap eden yerlere gidip yerlemek, yani srgn gitmek mkellefiyetini de emretmekte idi. Btn dier hizmetler gibi bu hizmet de halktan belirli usullerde ve belirli oranda istenirdi (Barkan 1949: 524).
Rodos adasnn fethinden sonra Ayasolo kasabasnn muaf tutulmasna ilikin II. Beyazt ve Yavuz Sultan Selimin vermi olduu muafiyetname, iskn ve kolonizasyon maksatl srgn olaynn uygulan hakknda bize salam bilgiler vermektedir. Bu muafiyetnameden iki nemli nokta anlalmaktadr. Rodos adas fethedildii zaman bu adann imar iin de bir srgn emredilmitir.
188

zkan, Nideye Yaplan Srgnler

Bu srgn memleketin her tarafndan, her kasabadan bir nispet altnda olmayarak birka kiinin gnderilmesi eklinde yaplmtr (Barkan 1949: 524). Yani herhangi bir kasaba veya yerin halk tamamen boaltlp oraya gtrlmemi, belki elli sene sonra fethedilecek olan Kbrs adasnn iskn iin verilen srgn hkmnde grld zere, btn memlekete amil bir insan vergisi eklinde yaplmtr.

b. Ceza Metodu Olarak Srgn Bir ceza metodu olarak Orta Asyadaki Trk Tarihinde de rastladmz srgn olaynn Osmanl Devletinin ilk dnemlerine dair elimizde bilgi bulunmamaktadr. Bu tarz srgn olayna daha ok XIX. yzyln ikinci yarsndan itibaren siys srgnler eklinde rastlyoruz. Tanzimat sonrasnn getirdii aydnlanma srecinde, Osmanl lkesinde ilk defa olmak zere siys bir muhalefetin ortaya ktn gryoruz. Gen Osmanllar Cemiyetinde organize olan bu muhalifler, Avrupa devletlerinin ynetim biimlerinin tesiri altnda kalmlar, Osmanl Devletinde de merutiyet idaresinin kurulmas iin mcadeleye girimilerdir. Halbuki padiah ve Babli onlar gibi dnmyorlard. Bu suretle mparatorluun sekin zmresi ile padiah ve Babli arasnda derin bir siys gr fark domutur (Karal 1983: 350). O yzden bu aydnlarn nemli bir ksm Merutiyet ilan edilinceye kadar Avrupada srgn hayat yaamlar, Merutiyet ilan edildikten sonra da nemli bir ksm yurda dnmlerdir (Lewis 1991: 173).
I. Merutiyetin ilan ile siys srgnler son bulmayacak, aksine 1877 ylnda Abdlhamitin Mithat Paay srmek suretiyle balatt hareket (Akin 1998: 25), Merutiyetin ikinci defa ilanna kadar artarak devam edecektir. Mithat Paann sraryla meruti idareyi kabul etmi olan Abdlhamit, bir mddet sonra kendisine kafa tutan Sadrazam Mithat Paay tevkif ettirerek, memleket dna kartm ve bunu mteakip eitli hafiye ebekeleriyle faaliyete geerek, gerek Sultan Murat taraftarlarn ve gerek ekindii kimseleri birer bahane ile iten uzaklatrm veya srgn etmiti (Uzunarl 1950: 1). Mithat Paann srgn olay, bir ceza metodu olarak srgnn uygulan biimi hakknda bize ok ak bilgiler vermektedir. Sultan Abdlhamitle Mithat Paa arasndaki ilk ciddi muhalefet Kanun- Esasinin padiahn hukukunu tespit eden 113. maddesi zerine yaanmtr. Padiah bu maddeye, pheye dt kimseleri memleket dna srgne gndermeye yetkili olduuna dair bir hkm koymak istiyordu. Bunu da kabul ettirmitir (Karal 1983: 8). Kanun- Esasinin ilanndan sonra hkmet bakan gibi davranmaya balayan Mithat Paa, ikinci sadaretinin beinci haftasnda padiaha suikastla itham edildi. Bunun iftira olduu herkese bilinmesine ramen, Damat Mahmut Paa ve Seraskerin telkinlerine kanan
189

bilig, K / 2006, say 36

Sultan II. Abdlhamit kararndan vazgemeyince, Mithat paa bir saray entrikasnn kurban olmutur (Osman Nuri 1327: 181). 24 Kanunusani 1292 (5 ubat 1877) de evlat ve iyaliyle grmesine frsat verilmeksizin zzettin Vapuruyla talyada Brendiziye gnderilmitir (Ali Haydar Mithat 1325: 195). Kendi istei zerine talyaya gnderilen Mithat Paaya bizzat II. Abdlhamit 500 altn vermi, 17 aylk Avrupa hayat sresince yardmlarn srdrmtr. Affedildikten sonra Girite yerletirilen paaya aylk 200 altn maa verilmitir (Talay 1991: 28). Mithat Paa daha sonra sarayla arasn dzeltip nce Suriye (Ali Haydar Mithat 1325: 207), sonra da Aydna (Ali Haydar Mithat 1325: 228) vali olarak tayin edilirse de Taife srgn olmaktan kurtulamaz. Mithat Paa ve dier Taif srgn olan zevat, srgn kararndan sonra yine zzettin Vapuruyla bin trl eza cefa ve bask ile Cidde ve Mekke zerinden mehur Taif kale hapishanesine gnderilmitir. Hapishanede icra olunan mezalim bizzat Mithat Paa tarafndan ailesine bildirilmi, ailesi de bundan telaa kaplarak gerekli yerlere bavurmutur. Bunun zerine ngilterenin stanbul Bykelisi Lord Dufrin olay protesto etmi ve Mithat Paann shhatine itina gsterilmesi iin emir tebli olunmasn salamtr (Ali Haydar Mithat 1325: 268). Sultan Abdlhamit, Mithat Paann srgn konusunda ... yalnzca ihtiyat tedbir aldn, adamlarna dokunmadn, hatta hak edenleri taltif ettii (Bozda 1985: 143) sylemektedir. Bu husus Mithat Paa ve adamlar iin de geerlidir. Nitekim bir mddet sonra Suriyeye yetenekli bir valinin atanmas ihtiyac dounca Sadrazam Saffet Paann nerisiyle Mithat Paa buraya vali olarak atanr. Mithat Paann devletle olan bu barmas ilerde ona, nce Aydn valiliinin sonra da ikinci defa sadrazamln yolunu aacaktr (Arkan 1984). II. Abdlhamit ve sonrasndaki ttihat ve Terakki dnemlerinde zellikle siys muhalefeti seslendiren aydnlar, renciler ve subaylar iin uygulanan bu ceza ve uygulanna dair hatra, makale, hikaye, roman ve piyes trnden ok sayda esere ve bilgiye rastlamak mmkndr. Bunlarn nda denilebilir ki, zellikle Abdlhamit dneminde, srgnlere gittikleri yerlerde ml skntlara dmemeleri iin, devlet ynetiminde eitli grevler verilmi, devlet onlar merkezden uzaklatrrken, gittikleri yerlerde uyum salamalarn kolaylatracak ortam hazrlamtr. Pimanlk duyacak olanlara da ans tanyarak, onlarn tavrlar kontrol edilmi, uygun grld takdirde dnmelerine izin verilmitir (Uar 2001: 15).

3. Cumhuriyet Dneminde Srgn Olaylar Cumhuriyet dneminde de srgn olaynn eitli sebeplerle uygulanmakta olduunu gryoruz. Bu dnemde de srgn iki ekilde karmza kyor.
190

zkan, Nideye Yaplan Srgnler

Hapis cezas sonras zorunlu ikametler Siys amal zorunlu isknlar

a) Hapis cezas sonras zorunlu ikametler Balangta 1 Mart 1920 tarihinde dzenlenen 200 nolu Trk Ceza Kanununun 18. maddesine (Dstur, 3 Tertip, C.VII: 854) dayandrlan, hapis cezas sonras zorunlu ikamet olarak uygulanan srgn cezas 1926da karlan 6123 sayl Trk Ceza Kanununun 18. maddesiyle yeniden dzenlenmitir. Bu maddede;
Srgn cezas gerek crmn ilendii ve gerek crmden zarar gren ahs ile mahkumun ikamet ettii kazalardan en aa 500 km uzakta bulunan ve nfusu 10 binden ok ve polis tekilat olan ve mahkeme ilamnda yazl bulunan kaza merkezlerinde mahkumun ikamete mecbur tutulmasndan ibarettir. Bu cezann mddeti bir seneden be seneye kadardr. Ceza mevkiinin tabii ahvl mahkumun hayat iin kati bir tehlike tekil ederse veya emniyet veya icrasna taalluk eden mahzur ve maniler bulunursa, cumhuriyet savcs veya mahkumun talebiyle srgn cezasnn infaz olunduu yerdeki, hkm veren mahkeme derecesinde bulunan mahkeme karar ile srgn yeri tebdil olunabilir. Bu derece mahkeme olmayan yerlerde bu kararlar, o kaza dairesinde bulunan ayn derecedeki mahkeme tarafndan verilir....(Uar 2001: 16,17) denilmektedir. Daha sonra verilen cezann icras ile ilgili baz deiiklikler ve aklayc hkmler de kabul edilmitir. 11 Aralk 1951de Trk Ceza Yasasnda deiiklikler yaplm, bu dnemde 11, 18, 40 ve 173. maddeler ile srgn cezas dzenlenmitir. 11. madde ile srgn cezas, bu maddede saylan sulara mahsus asl cezalardan kabul edilirken, 18. madde ile bu cezann ne olduu, sresi, infaz ekli ve artlar gsterilmitir. 40. madde ile bir gnlk tutukluluk gnlk srgne karlk saylrken, 173. maddenin son frkas ile devletin ahsiyetine kar ilenen ve ar hapis cezas ile cezalandrlan sulularn, kendilerine verilen hapis cezasnn te birini gememek ve ondan da az olmamak zere belirlenecek bir yerde ikametle emniyeti umumiye nezareti altna alnma (srgn) cezas da alacaklar belirtilmitir (Uar 2001: 17). 1965 ylnda 647 sayl Ceza nfaz Hakkndaki Kanununun 12. maddesine gre, srgn cezasnn kaldrlmasna kadar uygulanmtr.

b) Siyasi amal zorunlu isknlar Cumhuriyet Arivinden elde ettiimiz, Nideye yaplan ve almamzda deerlendirmeye altmz srgn olaylar, siyasi nitelikli zorunlu iskn trnden olaylardr. Bu srgnler, 18 Kasm 1935 tarih ve 2848 sayl kanu191

bilig, K / 2006, say 36

nun (Dstur, 3 Tertip, C.17: 28) deiik maddelerine dayanlarak yaplmlardr. Uygulanmasndan anlaldna gre, bu tr srgn cezas, mahkumiyetine gerek duyulmayan, ancak bulunduu yerde ikameti de sakncal grlen kimselere ynelik bir cezadr. Abdlhamit dneminde olduu gibi bu cezaya arptrlan insanlarn, gittikleri yerlere uyum salamasn ve mali sknt ekmesini nleyecek tedbirler de alnmtr.

B. NDEYE YAPILAN SRGNLER 1- Osmanl Devleti Zamannda Nideye Yaplan Srgnler Osmanl Devleti zamannda zellikle 1870lerden sonra ska rastlanan siyasi srgnlerin rneine Nidede pek rastlamyoruz. Yaplan siyasi srgnlerden ama cezalandrmak ya da, siyasi muhalifini mmkn olduunca merkezden uzaklatrmaktr. XIX. yzylda henz Arabistan ve Kuzey Afrika lkeleri zellikle de Trablusgarp ve Bingazi, Osmanl topra olduu iin, srgnler daha ok bu blgelere yaplmaktadr. Nide srgn iin yeterince uzak ve madur bir yer olmamakla beraber, XIX. Yzylda Nideye de srgn yapldn gsteren belgelere rastlyoruz.
Msr Valisi Mehmet Ali Paann olu brahim Paann Anadoluya seferi srasnda, Kozan Da ahalisi (BOA HAT: 447/22315/A) ve Kozanolu Mehmet Aa ailesiyle birlikte Develi ve Nide taraflarna (BOA HAT: 327/19001/A) zorunlu iskan niteliinde olmak zere g ettirilmilerdir. Yine ceza amal olmak zere; H. 1332 (1817-1818) de sabk Anadolu Valisi Alaaddin Paann Nidede zorunlu ikamete memur olduu (BOA HAT: 500/24536), 1848de Nalo Kazas hanedanndan Ahmet ve Osman Aalarn Nide ve Nevehirde srgnde bulunduklar (BOA A AMD: 4/64), 1849da Alaiye nde gelenlerinden bir zatn Nidede srgnde bulunduu (BOA .MVL: 135/3680), 1850de Teke Sancanda Yrk Cemaatinde askerlik ana gelmi baz kimseleri saklamak suundan mam Mustafa ve Mehmet Ali Efendi adl iki ahsn (BOA A AMD: 23/54), 1882de Hseyin Efendi adl bir zatn (BOA DH MKT: 1338/73) ve rksulu Ali Paann Yeeni Murat Beyin Nidede srgnde bulunduklar (BOA DH MKT: 1513/95) grlmektedir. XIX. yzyla sadece Nideye deil, Nideden baka yerlere de srgnlerin varlna ahit oluyoruz. 6 Aralk 1842 tarihli bir belge Nideli Mft Arif Efendinin srgne gnderildiini (BOA . MVL: 46/869) belirtmektedir. 1853 tarihli belgede ise; Nide kazasna tabi Fertek ky sakinlerinden tccar Sorakim Efendi, Ereli kazasnda srgnde iken, einin doum yapaca esnada Ereli mdrn kefil gstererek ve yanna iki nefer verilerek, bir gnde Ferteke gider ve gelir. Ancak olay Konya valisine farkl ekilde anlatlnca Dersaadete gnderilmesi kararlatrlr. Tarsus yoluyla stanbula gider192

zkan, Nideye Yaplan Srgnler

ken firar ederek Napoli Konsolosluuna snr. Adana valiliine gnderilen yazyla durumun tahkiki istenir (BOA MKT: 145/15). 1857 tarihli bir baka belgede ise, sabk Nide Kaymakam Abdurrahman Efendi ve Kethdas Hasan Aann mahallinde yaplan mahkemesi zerine Konyaya gelen mazbatada; Kaymakam Abdurrahman Efendinin Bor kazasna sabk Mfts akir Efendiden alm olduu 5500 kurutan dolay memuriyetten azil cezas almtr. Daha sonra ikmal-i mahkemesinde (Konyada) kendisine davac kimse bulunmamas nedeniyle ayrca cezaya gerek olmad, Kethdas Hasan Aann ise bir yllna Rodosa srgn edilmesi gerektii bildirilmektedir (BOA AMD: 83/85). Kuzey Afrika lkeleri elden ktktan veya uzak yerlerde devletin hakimiyeti zayfladktan sonra, srgnler Anadolunun kk, kontrol edilebilir ve gvenli yerleim birimlerine yaplmaya balanacaktr. Bu dnemde srgn edilirken gnderilecek yerin yalnzca mahrumiyet blgesi olmas l olmayp, kontrol asndan, devletin hakimiyeti asndan emin olan yerler de srgn mahalli olarak grlmtr. Bu itibarla artk Anadoluda Kastamonu, Ankara, Sivas, Mamuretilaziz, Konya, Hdavendigar Vilayetleri ile, Canik, Bolu, Karesi ve Nide (BOA EUM: 8/14) gibi sancaklar srgn yerleridir. Ariv belgelerinde Nideye yaplan srgnlerle ilgili olarak 1916-1919 yllar arasndaki kaytlarda rastlyoruz. Ancak bu srgnlerin 1916dan sonra olduu anlamna gelmez. Muhtemelen Trablusgarpn Osmanl Devletinin elinden k tarihi olan 1912den itibaren Anadoluya yaplan srgnler younlamtr. Belgelerde 1916-1919 yllar arasnda Nidede ka kiinin srgn olarak bulunduunu, bunlarn kimler olduunu ve srgn sebeplerinin ne olduunu kesin bir biimde tespit edemedik. Nide Mutasarrflndan, Dahiliye Nezret-i Celilesine Hicr 20. aban 1334 (M. 21.06.1916 aramba) tarihinde Dahiliye Nezretinin istei zerine, gnderilen yazda; Nidede srgn olarak bulunan ahslarn isimleriyle, srgn tarihleri ve sebeplerini ve sair bilgileri kapsayan cetvelin gnderildii bildirilmektedir (BOA EUM: 4/5). Bu cetvele ulaabilmi olmamz bize o tarihte Nidede ka srgn ahsn bulunduu, srgn sebeplerinin ne olduu konusunda gayet gzel bilgiler verecektir. Bununla birlikte saynn cetvel oluturacak kadar ok olduunu belirtmemiz, kesin sayy bildirmese de bir kanaat uyandrabilir. Yine Dahiliye Nezareti Eminyet-i Ummiye Mdiriyetinden; Kastamonu, Ankara, Sivas, Mamuretilaziz, Konya ve Hdavendigar vilayetleri ile Canik, Bolu, Karesi ve Nide sancaklarna gnderilen yazda siyasi srgnlerin fotoraflar istenmektedir (BOA EUM: 84). Bu belgede saynn okluuna iaret olabilecek niteliktedir. Yine bu belgenin srgn sebebinin genellikle siyasi olduu konusunda ki fikri glendiriyor.

193

bilig, K / 2006, say 36

Yukardaki iki belgenin ekine ulaamam olmamz Nidede bulunan ahslarn kimler olduu hakknda bilgi edinmemizi de engelliyor. Ariv belgelerinde Nidede XIX. yzylda nemli miktarda srgn vakasna rastlyoruz.

2- Cumhuriyet Dneminde Nideye Yaplan Srgnler Cumhuriyet Dneminde Nideye 1931-1943 yllar arasnda rastladmz srgn olay; iki farkl ekilde karmza kyor. Bu tarihler arasna ait Cumhuriyet Arivinden elde ettiimiz alt adet belgeden biri zorunlu iskn eklinde bir srgn rnei, bei ise casus srgn olarak grlyor.
Zorunlu iskn olarak grlen belgede konar-gerlerin yerleik hayata gemesini, dolaysyla da kolayca kontroln salamak amac gdlmektedir. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal, Bavekil smet ve dier bakanlarn imzasn tayan 2.8.1931 tarihli Kararnamede; Yazn Nide yaylalarna kan ve kn Adanaya inen 150 aile 1200 nfustan ibaret Aydn, Karakeili, Korzun, Sarkeili airetlerine mensup gebelerin, 885 numaral iskn kanununu 3. maddesi mucibince Nide vilayetinde isknlar, Dahiliye Vekaletinin 27.7.1931 tarih ve 10.561 numaral tezkeresiyle yaplan teklifi zerine cra Vekilleri Heyetinin 2.08.1931 tarihli itimanda tasvip ve kabul olunmutur (DAGM CA: 030.18.014) denilmektedir. Belgelerde rastladmz dier be srgn olaynn tamam, 1935 ylnda karlan 2848 sayl kanuna dayanmaktadr. Be srgnden ikisi ilgili kanunun 5. maddesi, ikisi 6. maddenin C frkas, biri de 8. maddenin 2. bendinin frkas hkmlerine gre gereklemitir.

2848 Sayl Kanunun 5. Maddesi Gereince Srlenler: Ad geen kanunun 5. maddesi yle demektedir; Trkiye tabiiyetinde bulunan gezginci ingenelerin ve Trk kltrne bal olmayan gebelerin toplu olmamak zere kasabalara ve serpitirme suretiyle Trk kltrl kylere datp yerletirilmeleri ve casusluklar sezilenlerin snr boylarndan uzaklatrlmalar, Dahiliye Vekilliinin teklifi ve cra Vekilleri Heyeti karar ile Shhat ve tim Muavenet Vekilliince yaplr. Ecneb tebaas, ingenelerin ve Trk kltrne bal olmayan gebelerin milli snrlar dna karlmasna Dahiliye Vekillii selahiyetlidir (Dstur, 3. Tertip: C.XIX: 29).
Bu madde uyarnca Nideye srlen Osman Yldrm hakkndaki 1.12.1937 tarihli, Reisicumhur Mustafa Kemal Atatrk ve cra Vekilleri Heyetinin imzasn tayan kararname yledir: Casusluk yaptklar kendi itiraflaryla sabit olan ve kaak eya getirirken hudut devriyeleri tarafndan yakalanan avat kazasnn Takpr kynden rfan olu Ahmet Keskin ile Bako olu Osman Yldrmn snr yaknlarnda oturmalar mahzurlu grldnden, bunlardan Ahmet Keskinin, kars etaret ve olu Hulusi ile birlikte Burdur iline, Osman Yldrmn da kars Tenzile, olu Hseyin ve kz Hurinaz ile birlikte Nide
194

zkan, Nideye Yaplan Srgnler

iline nakil edilmeleri, Dahiliye Vekilliinin 23.11.1937 tarih ve 3820 sayl teklifi zerine 2848 sayl kanunun 5. maddesine tevfikan cra Vekilleri Heyetince 1.12.1937 tarihinde onanmtr (DAGM CA: 30.18.01. 02.80.97.10). Reisicumhur smet nn ile cra Vekillerinin imzalarn tayan ve 15.12.1938 tarihli Kara Hakknn srgnne ilikin kararname ise yledir; Kilisli Abdurrahman olu Kara Hakknn pheli durumuna binaen hududa yakn bir mahalde oturmas mahzurlu grldnden kars Sait kz Naile, kzlar Nisa, Saliha oullar Abdurrahim ve Nedimden ibaret aile efrad ile birlikte Nide vilayetine nakil ve isknlar Dahiliye Vekilliinin 8.12.1938 tarih ve 7272 sayl tezkiresi ile yaplan teklifi zerine, cra Vekilleri Heyetince, 15.12.1938 tarihinde 2848 sayl kanunun beinci maddesi hkmne tevfikan onanmtr (DAGM CA: 30.18.01.02.85.104.8).

2348 Sayl Kanunun 6. Maddesinin C Frkasna gre Srgn Edilenler: lgili frkann hkm yledir; Bu kanunun nerinden nce airetlere reislik, beylik, aalk, eyhlik yapm olanlarn veya yapmak isteyenlerin ve snrlar boyunda oturmasnda emniyet ve asayi bakmndan mahzur bulunanlarn, aileleri ile birlikte, mnasip yerlere naklolunmalar Dahiliye Vekilliinin teklifi zerine cra Vekilleri Heyeti Karar ile Shhat ve timai Muavenet Vekilliince yaplr (Dstur, 3. Tertip: C.XVII: 17).
Bu hkm uyarnca Nideye srgn edilen Mehmet Grsoya ait, Reisicumhur smet nn ile cra Vekilleri Heyetinin imzasn tayan 16.09.1943 ve 2/20691 sayl kararname metni yledir: Malatya vilayeti dahilinde oturmalar mahzurlu grlen Hamit Hamdi Timurlar, eyh Osman Nuri ztoprak, Mehmet Grsoy ve Emin mer Ylmaz adndaki ahslarn iliik listede** yazl aileleri efradyla birlikte orum, zmir, Nide ve Yozgat vilayetlerine nakil ve isknlar; Dahiliye Vekilliinin 2.08.1943 tarihli ve 21121/1/472 sayl tezkeresiyle yaplan teklifi zerine, 2848 sayl kanunun 6. maddesinin C frkasna tevkifen, cra Vekilleri Heyetinin 16.09.19432 tarihli toplantsnda kabul olunmutur (DAGM CA, 030.18.01.103.72.10). Ayn hkm gereince Nideye srlen Muallim Ahmete ait 20.03.1936 tarih, 2/4228 sayl ve Reisicumhur Mustafa Kemal Atatrk ve cra Vekilleri Heyetinin imzasn tayan kararname ise yledir; Erbaa ahalisinden olup muallimlik yapmak bahanesi ile Batuma giderek 6.06.1935de Rusyadan oruh vilayetine snm olan Muallim Ahmetin, Batumda bulunduu srada muhtelif teekkllerde ve Laz Kongresinde alt ve G.P.U.*** hizme-

**

***

Belgelerin eki yoktur. Dolaysyla aile fertlerinin isimleri tespit edilememitir. Rus Gizli Servisi

195

bilig, K / 2006, say 36

tine girerek komnistlik propagandas iin yurda gnderildii ve gemi haline ve tespit olunan hususiyetlerine nazaran durumu pheli ve yurt iin zararl bir ahsiyet olduu anlaldndan hududa yakn bir blgede oturmas emniyet bakmndan mahzurlu grlen bu adamn, 2848 sayl kanunu 6. maddesinin C frkasna gre Nide vilayeti merkezine nakli Dahiliye Vekilliinin 18.03.1936 tarih ve 1021 sayl tezkeresi zerine cra Vekilleri Heyetince 20.03.1936da onanmtr (DAGM CA, 030.18.01.02.63.21.12).

2848 Sayl Kanunun 8. Maddesinin 2. Bendinin Frkasna Gre Nideye Srlenler: lgili frka Hars, siyas idar, itima, iktisad, asker sebeplerle nakline lzum grlenleri (Dstur, 3 Tertip: C.XVII: 31). kapsamaktadr. Bu hkm uyarnca, Nideye srlenler Erzurumlu Eype ait, Reisicumhur Mustafa Kemal Atatrk ve cra Vekilleri Heyetinin imzasn tayan 02.11.1937 tarih ve 2/7582 sayl kararname de yledir: Aslen Ermeni milletinden olup mhtedi nam altnda Gaziantepin Nizip kazasna yerlemi ve nfusa kaydedilmi olan Gavur nam ile maruf Hasieli Sadk ile Erzurumlu Eypn ( Asl ad Agop) sk sk cenup hududumuzu geerek eya ve silah kardklar ve Suriyede Fransz ve Tanak istihbarat tekilatlar ile temas ederek aleyhimize casusluk yaptklar anlaldndan Sadkn kars Aye ve olu Cengizle birlikle Amasya iline, Eypn de kars Behiye ile birlikte Nide iline nakil ve isknlar, Dahiliye Vekilliinin 15.10.1937 tarih ve 3417 sayl teklifi zerine 2848 sayl kanunun 8. maddesinin 2. bendinin frkasna tevfikan cra Vekillerin Heyetince 2.11.1937 tarihinde onanmtr (DAGM CA, 030.18.01.02.79.89.10).
2848 sayl kanunun hkmlerine gre srlen ahslarn genellikle snr blgelerinden Nideye gnderildikleri anlalmaktadr. Bu durum, Nidenin Anadolunun ortasnda bulunup, emniyet asndan daha gvenli bir yerde bulunmasndan kaynaklanyor olmasnn yan sra, burann nfus asndan homojen olmasndan ileri gelmektedir.

Sonu ve Deerlendirme Nide hem Osmanl Devleti hem de Cumhuriyet dnemlerinde lkenin sakin ve emin yerlerinden biridir. Bunda Nidenin coraf olarak Orta Anadoluda bulunuyor olmasnn yannda, zellikle Cumhuriyet dneminde mtecanis bir nfus yaps kazanmasnn byk pay vardr.
Nide, Osmanl Devleti zamannda merkeze fazla uzak olmad iin oka srgn yeri olarak kullanlmaktadr. Ancak, Tunus, Trablusgarp, Arabistan, Yemen ve Adalar elden ktktan sonra, dier Orta Anadolu ehirleri gibi Nide de bir srgn yeri olmaya balayacaktr. Bu yzden 1910lardan sonra

196

zkan, Nideye Yaplan Srgnler

(kesin say tespit edememekle birlikte) ok sayda srgn vakasnn olduunu gryoruz. Cumhuriyet dneminde Nidede rastladmz srgn olaylar, Osmanl dnemindekilerden farkl bir karakter gstermektedir. Osmanl dnemindeki srgnler daha ok siyasi muhalifleri merkezden uzaklatrma amac tamaktadr. Aka belirtmek gerekirse, bu dnemde siyasi iktidar endiesi srgnlerin ana sebebidir. Cumhuriyet dneminde de, siyas muhalifleri merkezden uzaklatrmaya ynelik srgn rneklerine rastlanmakla beraber, Nideye yaplan srgnler, daha ok casusluk faaliyetinde bulunanlara kar olup, devletin gelecei ve milletin birlik beraberliine ynelik kayglardan kaynaklanmaktadr. lk rneimiz airetlerin isknn ngren olay, bu insanlarn hem daha kolay kontroln salamak gibi bir amacn yan sra, hem de onlara daha iyi hizmet gtrmek gibi insan bir gayeye yneliktir. Cumhuriyet dneminin dier olaylar olan casus srgnleri de yine devletin gelecei endiesinden kaynaklanmaktadr. Ancak bylesine ciddi bir su iin uygulanan ceza insanlk deerleriyle atmayan bir nitelik tamaktadr. Uygulan biim itibariyle bu olaylar zorunlu iskn niteliinden teye gitmez. nsanlarn aileleri ile birlikte olabilme ansna sahip olduklar bu uygulamada, ekonomik faaliyette bulunabilme, devletin her trl hizmetinden yararlanabilme hakkna sahiptirler. Bir bakma bu tr vakalar, kurum ve kurulularn henz oluturmakta olan bir devletin mecburen bavurduu olaylar olarak karmza kmaktadr. Ama toplumsal barn bozulmamas, devlet-toplum kaynamas iin azam dikkat de gsterilmitir.
AKN, Sina (1998), Jn Trkler ve ttihat Terakki, Ankara: mge Kitabevi. Ali Haydar Mithat (1325), Mithat Paa, Hayat- Siyasiyesi, Hidemat, Mnfa Hayat, stanbul: Hilal Matbaas ARIKAN, Zeki (1984), Mithat Paann Aydn Valilii, (Austos 1880-Mays 1881) Uluslar aras Mithat Paa Semineri Bildiriler, Tartmalar, Edirne, 8-10 Mays 1984. BARKAN, mer Ltfi (1949-1950), Osmanl mparatorluunda Bir skn ve Kolonizasyon Metodu Olarak Srgnler, stanbul niversitesi ktisat Fakltesi Mecmuas, C. 11, No: 1-4, stanbul. BOA. A. MKT. UM. 145/15. BOA. A. AMD. 83/85. BOA A AMD: 4/64 BOA A AMD: 23/54 BOA. DH. EUM. 1 b. 8/4 BOA. DH. EUM. 1. b. 4/5 (Ypranma dolaysyla belgenin ekine ulalamamtr).
197

Kaynaklar

bilig, K / 2006, say 36

BOA. DH. EUM. 1. b. 8/4 ( Bu yaznn cevab arivde bulunamamtr). BOA. DH. EUM. 1. b. 5/41. BOA. DH. EUM. 4. b. 21/8/M BOA DH MKT: 1338/73 BOA DH MKT: 1513/95 BOA HAT: 447/22315/A BOA HAT: 327/19001/A BOA HAT: 500/24536 BOA .MVL: 135/3680 BOA . MVL: 46/869 BOZDA, smet (1985), Sultan Abdulhamidin Hatra Defteri, stanbul: Pnar Yaynlar. DAGM Cumhuriyet Arivi, 030.18.014.22.57.2. DAGM Cumhuriyet Arivi, 30.18.01.02.80.97.10. DAGM Cumhuriyet Arivi, 30.18.01.02.85.104.8. DAGM cumhuriyet Arivi, 030.18.01.103.72.10. DAGM Cumhuriyet Arivi, 030.18.01.02.63.21.12. DAGM Cumhuriyet Arivi, 030.18.01.02.79.89.10. Dstur, 3 Tertip, C.VII. Dstur, 3. Tertip, C.XVII. Dstur, 3. Tertip: C.XIX: 29. Srgn Mad. Trk Ansiklopedisi (1981), C.30: ME Basmevi. KARAL, Enver Ziya (1983), Osmanl Tarihi, Ankara, C. VII: TTK Basmevi. KAYNAR, Reat (1984), Einli Sait Paann Hatratnda Mithat Paann Sadaretten Azli ve Memleketten karlmas ile lgili Aklamalar Uluslar aras Mithat Paa Semineri, Bildiriler, Tartmalar, Edirne, 8-10 Mays 1984 LEWS, Bernard (1991), Modern Trkiyenin Douu, ev. Metin Krat, Ankara: TTK Basmevi. Osman Nuri (1327), Abdhamid-i Sani ve Devr-i Saltanat, Hayat- Hususiye ve Siyasiyesi, Dersaadet: Mabaa-i Osmaniye. PAKALIN, Zeki (1993), Osmanl Tarihi Deyimleri ve Terimleri Szl, stanbul: MEB Basmevi. TALAY, Aydn (1991), Eserleriyle ve Hizmetleriyle Abdulhamit, stanbul: TTK Basmevi, Trke Szlk (1998), Ankara, C.2. TDK Yayn Trk Ansiklopedisi, C.30. ME Basmevi UAR, Ahmet (2001), Milli Mcadeleden 12 Marta Konyada Siyasi Srgnler, stanbul: Tez Yaynlar. UZUNARILI, smail Hakk (1987), Mithat ve Rt Paalarn Tevkiflerine Dair Vesikalar, Ankara, 1987: TTK Basmevi. UZUNARILI, smail Hakk (1950), Mithat Paa ve Taif Mahkumlar, Ankara: TTK Basmevi.

198

The Exiles Sent to Nigde


Dr. Salih ZKAN*
Summary: The event of exiling someone during the Ottoman period was used for the aim of both punishmen and settlement. However, during the Republican period the exiles were only used to punish the person. The method of exiles was mainly used after the person in question stayed at prison and finished the most of his prisonment period. Then the remaining years he was not kept at prison but sent to exile. This ratio was mainly one-fifth of the remaining period of prisonment. This was a kind of compalsary settlement in a special place where he could not create any problem. The second type of exile was used for the person living in places close to border and creating promlem for the security of that area. Such persons were forced to settle in an area far from the borderlands. In the early years of the Republican era the exiles sent to Nigde mainly belong to the second type exiles, a kind of exiles used for spies. This was due to the fact that Nigde was situated in the central part of Anatolia and was relatively secure place. The event of exiling was not a total punishment at all, only restricting some rights of the person in question. He was almost free to do all free person could be able to. He had some certain rights in his practical life. Key Words: Exile, Nigde, settlement, the method of punishment, spy, exile of spy, exiles in the Ottoman Empire, exiles in the Turkish Republic

Nide Universitiy, Faculty of Education / NDE sozkan66@hotmail.com

bilig Winter / 2006 Number 36: 187-200 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

.
*
: . . . / . o 1/5 . , . , . . . . . . , A . , . . : , , , , , , , .

, , , . sozkan66@hotmail.com

bilig Zima 2006 vpusk: 36: 187-200 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Anadoluda Seluklu Dnemi dare Sisteminin Meknsal rgtlenmeleri: Seluklu dar Birim Organizasyonlar (ve Evrimi)
Dr. Koray ZCAN*
zet: Bu aratrma, Trklerin Anadolu yerleim zincirine katld Seluklu egemenlik dneminde, Anadolu corafyasnda rgtlenen Seluklu dnemi idare sisteminin meknsal-ilevsel unsuru olarak Seluklu idar birim organizasyonlarn tanmlamay amalamaktadr. Aratrmann varsaym, Seluklu idare sisteminin meknsal rgtlenmeleri olarak, idar birim organizasyonlarnn tarihsel kkenlerinin Orta Asya ve ran Trk-slm devlet gelenekleri ile Anadoluda devralnan Bizans idare corafyas mirasna dayand ve Anadolunun corafi koullar ile dnemin askeri-siyasal-ynetsel isel-dsal dinamikleri kapsamnda biimlendiidir. Aratrmada Seluklu idare sisteminin meknsal bileenleri olarak idar birimlerin belirlenmesinde, vakyinme, menkb-nme, vakfiye, temlik-nme, ahid-nme gibi zgn tarihi kaytlarn irdelenmesi ve elde edilen bulgularn haritalar zerine aktarlmasna dayanan bir metodoloji izlenmitir. Anahtar Kelimeler: Anadolu, Seluklu dnemi, idare sistemi, idar birim organizasyonlar.

1. Giri Bu aratrma, Trklerin Anadolu yerleim zincirine katld Seluklu egemenlik dneminde, Anadolu corafyasnda rgtlenen Seluklu dnemi idare sisteminin meknsal-ilevsel unsuru olarak Seluklu idar birim organizasyonlarn tanmlamay amalamaktadr.
Anadolu Seluklu kent kltr ve medeniyeti zerine yaplm aratrmalar deerlendirilirse; Seluklularn savunma sistemleri, retim-datm sistemleri, dinsel rgtlenmeler ya da slm alt felsefeler, kent ya da eyalet ynetimi/yneticileri ve kurumlar ve toprak kullanm ve idare sistemi gibi kent kltr ve medeniyet kurumlarnn, Orta Asya ya da ran Trk-slm Devletlerinden alnarak, Trklerin Anadoluda karlatklar ve karlkl sosyal, kl-

Seluk niversitesi Mh.-Mim. Fakltesi ehir ve Blge Planlama Blm, Seluklu /Konya korayzcan@yahoo.com

bilig K / 2006 say 36: 201-226 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, K / 2006, say 36

trel, ekonomik ya da hukuksal ilikiler kurduklar Bizans kltr ve medeniyetine adapte ettikleri sylenebilir (zcan 2005: 50-52). Bu noktada, Anadoluda Seluklu dnemi Trk kltr ve medeniyetinin tarihsel arka pln zerine bir deerlendirme yaplrsa, Trklerin; gebe ve yerleik yaama dair tm kltrleri ile birlikte; IX. yzylda balayan ve yaklak iki yzyl sren Orta Asyadan Anadoluya g hareketi srecinde, karlatklar birtakm farkl millet ve kltrlerle temaslar neticesinde, Orta Asya kent yaamna ait kltrlerinin, Mavera-n-nehir, Horasan ve Irak- Acem yrelerinde yaylm ran-slm kltr ile sentezleyerek Anadoluda karlatklar Yunan-Roma kltr ve medeniyetlerinin karlkl etkileiminin ortak rn olarak; slm dnyasnda grlmeyen bir anlaya sahip yeni ve zgn bir idare sistemi kurduklar dnlmektedir. Dolaysyla aratrmann varsaym, Seluklu idare sisteminin meknsal rgtlenmeleri olarak tanmlanan idar birim organizasyonlarnn, Orta Asya Trk ve ran Trk-slm corafyasndan Anadoluya tanan ya da aktarlan devlet gelenekleri ile Anadoluda devralnan Bizans idare corafyas miras zerinde rgtlendii ve Anadolunun zgn corafi koullarnn ve dnemin askeri-siyasal-ynetsel isel-dsal dinamiklerinin Seluklu idar birimlerinin meknsal-ilevsel kurgusu zerinde etkin olduudur. Aratrmann zaman dizgisi, Seluklu idare birim organizasyonlarnn dnemin askeri-siyasal koullar ve sosyal-kltrel yaplanmalar gibi isel ve dal etkenlere dayal olarak deiim-dnm sreci kapsamnda drt alt zaman diliminde ele alnmtr. Aratrmada, vakyinme, menkb-nme, vakfiye, temlik-nme, ahid-nme gibi dnemin zgn tarihi kaytlarnn Seluklu idar birim organizasyonlarnn meknsal-ilevsel niteliklerinin belirlenmesine dnk olarak irdelenmesi ve elde edilen bulgularn haritalar zerine aktarlmasna dayanan bir metodoloji izlenmitir.

2. Tarihsel-Meknsal Arka Pln Burada aratrmann varsaymlarna dnk olarak, Seluklu dnemi idar birim organizasyonlarnn tarihsel arka pln asndan meknsal-ilevsel kurgusu zerinde etkin olduu ngrlen unsurlar olarak; Orta Asya Trk ve ran Trk-slm devlet gelenekleri ile Anadoluda Bizans idare corafyas ve Anadolunun tarihi corafyasna ilikin biri dizi aklamalar yaplacaktr.
Bu erevede, Seluklularn Anadolu corafyasna tadklar ngrlen Orta Asya ve ran Trk-slm devlet gelenekleri miras idar birim organizasyonlar asndan irdelenirse, Hun Devleti dnemine tarihlenen lke topraklarnn hanedan yeleri arasnda askeri nitelikli yirmi drt idar birime ayrldna ya da Uygur hanedan dneminde Be ehirli Vilayet gibi idar birimlerin varl202

zcan, Anadoluda Sel. Dn. dare Sist. Mekn. rg.: Sel. dar Birim Organ. (ve Evrimi)

na ilikin kaytlar, Orta Asya Trk idar birim organizasyonlarnn erken dnemlere dek uzandn ortaya koymaktadr (Mori 1978: 221-222, Gen 1997: 25, Kagarl Mahmud 1998-1999: I/111-113). Bu kapsamda, Orta Asya ve ran Trk-slm corafyas idar birim organizasyonlarnn meknsal-ilevsel erevesi tanmlanrsa; lke topraklarnn her biri Hakan soyundan gelen ilig veya beg ya da slm dnemde melik ad verilen prensler tarafndan muhtar statde ya da yerel yneticilerden seilen ge veya su-ba ya da slm dnemde vlt ya da vezir ad verilen umum valiler veya askeri nitelikli uc valileri tarafndan dorudan Hakanlara tbi olarak idare edilen idar birimlere ayrld anlalmaktadr (Le Strange tarihsiz: 113-130, Togan 1964: 21-64, Barthold 1975: 245-273, gel 1955: 339340, gel 2001: 63-64, Kymen 1964: 331-332, Donuk 1988:19-20, 5455, Sevim-Meril 1995: 51). Orta Asya ve ran Trk-slm egemenlik corafyas idar birim organizasyonlar toprak kullanm politikalar kapsamnda deerlendirilirse, lke topraklarnn l sistemi ad verilen Hakan soyundan gelen melikler arasnda paylatrlmasna ve yar-yerleik ya da gebe topluluklara slm ikt sistemi kapsamnda, zellikle uc olarak tanmlanan Hristiyan devletlere komu snr blgelerinde, yaylak-klaklar verilmesi yoluyla yerletirilmesine dayanan bir idare sistemi rgtledikleri grlmektedir (Togan 1981: 210-212, Hseynof 1981: 725-726, Cahen 1955-1956: 348-358, Kymen 1964: 331-332, Uzunarl 1998: 113-119, Kprl 1931: 165-313, Ortayl 2000:155-166, Turan 1948: 549-571, Cahen 2001: 100-111, lken 1973: 1-62, Ate 1982: 83-86, Doan 1998: 64-72). Anadoluda Seluklu egemenlii ncesinde rgtlenmi Bizans idar birim organizasyonlar irdelenirse, Bizans idare corafyasnn Roma dnemi Anadolu idar birim organizasyonlar miras zerinde, Anadolu topraklarndan vergi ve gerektiinde asker toplanmasna dayal olarak strategos askeri nitelikli valiler tarafndan ynetilen thema sistemi kapsamnda rgtlendii sylenebilir. Ancak XI. yzylda balayan Seluklu fetihlerinin ortaya kard askeri-siyasal gereksinimlere dayal olarak yeniden rgtlenen thema sistemi kapsamnda, slm lkelerine komu askeri-siyasal snr blgelerinde askeri ykmllkler karlnda toprak verme ve vergi muafiyeti getirme gibi teviklerle asker kyllerin iskn edilmesi ile oluturulan snr gvenlik kurumlar ilevindeki akritai ile dalk geit blgelerinin gvenlik-denetiminin salanmasn amalayan kleisura ad verilen askeri yaplanmalardan oluan bir idar organizasyon kurulmutur (Kprl 1931: 165-313, Ramsay 1960, Stewig 1970: 92, Honigmann 1970: 40-91, Levtchenko 1975: 161-163, 202-203, 336-337, Ostrogorsky 1995: 89-92, Ortayl 2000: 32-34).

203

bilig, K / 2006, say 36

Buradan hareketle, Anadoluda Bizans dnemi idare corafyasnn meknsal-ilevsel kurgusu zerinde Roma dnemi idar birim organizasyonlar miras ile dnemin askeri-siyasal dinamiklerinin ve ekonomik koullarnn etkin olduu sylenebilir. Ancak burada gzard edilmemesi gereken husus, da kitleleri, vadi zincirleri ve ky alanlar olmak zere birbirinden bamsz birimlerden oluan Anadolunun kendine zg corafi koullarnn; yukarda aklanan Bizans dneminin idar birim organizasyonlarn biimlendirdii gibi Seluklu idare sisteminin meknsal altyapsn oluturan idar birimlerin de potansiyel etki-yetki snrlarn da biimlendirdiidir (Harita 1, Harita 2, Harita 3). Nitekim Bizans dneminde Anatolikon Themas ad altnda asker-idar birim olarak rgtlenmi yksek da silsileleriyle evrilmi Orta Anadolu platosunun, Seluklu dneminde Anadolu Eyaleti olarak ya da Ereli, Ermenek, Larende, Mut, Glnar ve Silifke yrelerini kapsayan Isauria ya da Cilicia Tracheia/Dalk Kilikya Themas topraklarnn Seluklu dneminde Kamerddin li ad altnda rgtlendiine ilikin kaytlar, Anadolunun deimeyen zgn corafi koullarnn idar birim organizasyonlar kurgusu zerinde etkinliini gstermesi bakmndan dikkat ekicidir (Ibn Bibi 1941: 43, Ibn Bibi 1996: II/202, Anonim Seluk-Nme 1952: 41, Mneccimba 2001: 49, Kaymaz 1970: 99, Akda 1995: 69, Turan 1988: 164-165, Darkot 1961: 35-46, Darkot 1966: 31-41).

3. Seluklu dari Birim Organizasyonlar Kurgusu Yukarda aklanan tarihsel arka pln kapsamnda Seluklu idar birim organizasyonlar idare sistemi asndan deerlendirilirse; ancak XIII. yzyldan itibaren kurumsallama ve rgtlenme srecini tamamlayabilen Seluklularn, dier ortaa devletlerinden ya da Danimendliler gibi Anadolu-Trk feodal devletlerinden farkl olarak, Anadoluda devraldklar askeri nitelikli thema ad verilen idar birim organizasyonlarna dayanan Bizans idar corafyas alt yaps zerinde, Orta Asya-Trk ve ran-slm devlet geleneklerinden gelen lke topraklarnn hanedan yeleri arasnda paylamna dayanan l sistemi ve slm ikt sisteminin sentezi niteliinde bir idare sistemi kurduklar sylenebilir (Kprl 1331: 193-232; Tnk 1945: 52, Turan 1948: 549-574, Turan 1988a: 951-959, Pehlivanolu 1959: 45, Sencer 1969: 1825, lken 1973: 1-62, Ashtor 1976: 213-214, Tezel 1977: 3-30, Cahen 1955-1956: 348-358, Cahen 1986: 1088-1091, Cahen 1994: 176-190, Cahen 2001: 100-111, Yazcolu 1983: 72-95, Uzunarl 1988: 113-117, Meril 1997: 175-176, Ortayl 2000: 155-166, Yerasimos 2000: 122).
Bu idare sisteminin yansmalar olarak, Seluklu egemenlik corafyasnn dorudan Sultan veya Divan Dairesine/merkezi idareye bal olarak melikler veya suba ad verilen askeri ya da ahne ad verilen ve genellikle Ahilerden seilen sivil valiler tarafndan ynetilen idar birimleri; idare merkezi niteliin204

zcan, Anadoluda Sel. Dn. dare Sist. Mekn. rg.: Sel. dar Birim Organ. (ve Evrimi)

de bir kentin bulunduu vilayet ya da eyaletler ve tbi kasabalar, beldeler, kaleler ya da karahisarlar ve kylerden oluan tm mlkiyet ve ikt haklar dahil olmak zere, zerk ya da federal idar birimlerden olutuu anlalmaktadr (Ibn Bibi 1996: I/59, 426, Kprl 1331: 193-232, Price 1956: 32-33, Smer 1962: 221, Kaymaz 1964: 114, Turan 1970: 254, Ashtor 1976: 213214, Togan 1981: 211; Baykara 1985: 49-60, Baykara 2000: 177-185, Gordlevski 1988: 249-269, Cahen 1994: 235-242, Cahen 2001: 112-122, Akda 1995: 48-49, Ortayl 2000: 166). Seluklu idar birim organizasyonlar idare biimi ve mekanizmas asndan tabiyet ve bamszlk olarak iki farkl dnemde deerlendirilebilir. Buna gre; II. Kl Aslan dnemine dek (1155-1196) Anadolu Seluklu sultanlarnn kendi adlarna para bastrmamalar Byk Seluklu Devletine tbi bir devlet olduklarn dndrd gibi, I. Aladdin Keykubad dnemine dek (1220-1237) Seluklu meliklerinin hemen hepsinin bir egemenlik iareti olarak kendi adlarna para ya da sikke bastrdklar, hutbe okuttuklar, devlet ileri ve ikmetgh iin saray ya da devlethneler yaptrdklarna ilikin kaytlara dayanlarak, Seluklu idar birimlerinde meliklerin tamamen zerk ya da muhtar statde bir idare mekanizmas kurduklar sylenebilir (Hinrichs 1991: 31-34, Artuk 1960: 221, Salam 1960: 203, Koca 1994: 149-161, Koca 1995: 62-63, Taneri 1966: 142-144, Kymen 1988a: 1359-1373, Oral 1953: 501-502). Ancak II. Kl Aslandan sonra aralkla iki kez sultan olan I. Gyaseddin Keyhsrev (1192-1196; 1205-1211), II. Kl Aslan dnemine tarihlenen zerk ya da muhtariyet statl meliklik uygulamasnn yaratt siyasal belirsizlik ve karklklara dayal olarak, byk oul zzeddin Keykavusu Malatya ve Harput, ortanca oul Aladdin Keykubad Tokat ile birlikte tm Danimend-line melik olarak atamakla birlikte*, meliklerin yetkilerini snrlandrlm ve meliklere bulunduklar vilayetlerde sadece Sultan adna idare yetkisi verilerek, kendi adlarna hutbe okutmalar ya da sikke bastrmalar veya komu devletlerle sava/bar yapmalar gibi yetkileri kaldrlmtr (Artuk 1980: 266, Cahen 1955-1956: 354, Kaymaz 1964: 131-132). Ayn erevede; idar birimlerdeki suba ya da ahne ad verilen yneticilere de grevlerinin kapsam ve nemi ne olursa olsun, hibir zaman uzun srelerle ayn idar birim ynetiminde braklmam ve sahip olduklar iktlar da hibir ekilde miras da dahil olmak zere, ailelerine devretme hakk verilmemitir.

Sultan I. Gyaseddin Keyhsrev ocuk yataki kk oul Keyferiduna meliklik vermemi ve Aladdin Keykubad emrine brakt Danimend line tbi Koyulhisar kentine gndermitir (Turan 1971: 293-294).

205

bilig, K / 2006, say 36

I. Aladdin Keykubadn Seluklu tahtna kmasndan sonra ise meliklik sistemi ya da mlk veya gelirleri kapsayan byk ve uzun sreli iktlar verilmesi biiminde rgtlenen idar birim uygulamas, tamamen kaldrlm ve tm idar birimler dorudan merkeze bal e statl otonomiler haline getirilirken, fethedilen lke meliklerine ya da askeri hizmetler karl devlet yneticilerine verilen iktlar biimindeki idar birimler de zaman-mekn kapsamnda srekli deitirilmitir (Kaymaz 1964: 91-156, Cahen 1994: 232-244, Cahen 2001: 146-156, Uyumaz 2001: 121-130). Nitekim dnemin vakayinmelerinde Akehir yresinin nce Aliyye kalesinin teslimi karlnda Kyr Farda/1221, sonra Erzincann teslimi karlnda Mengcek sultan Davud aha/1225 ikt olarak verilmesi gibi kaytlardan (Ibn Bibi 1941: 57, 137, Ibn Bibi 1996: I/266, 367, Mneccimba 2001: 61, 69-70), Sultan I. Aladdin Keykubad dneminde yeniden organize edilen idare sistemi ve idar birim organizasyonlarnn zaman/mekn kapsamndaki deiimi izlenebilmektedir. Dolaysyla Seluklu egemenliindeki idar birimler; Sultan I. Aladdin Keykubad dneminde Seluklularn lhanl egemenliine girdii dneme dek - askeri ve stratejik neme sahip Uc blgeleri idaresinin Trkmen ailelerine verilmesi dnda - dorudan Sultana ya da merkezi idareye tbi olarak ynetilmitir.

4. Seluklu dari Birim Organizasyonlarnn Evrimi Aratrma kapsamnda Seluklu idare sisteminin meknsal bileeni olarak tanmlanan idar birim organizasyonlarnn, Anadolunun Bizans-Seluklu deiken meknsal ve askeri-siyasal atmosferinde isel ve dsal etkenlere dayal olarak evriminin;
Sistemin kuruluu: ilk kurulu ve varolma mcadelesi, Sisteminin gelimesi: siyasal birlik ve rgtlenme, Sistemin kurumsallamas: ykselme ve merkezileme, Sistemin zlmesi: gerileme ve k olmak zere balca drt dnemde irdelenmesi ngrlmtr.

4.1. Sistemin Kurulu Dnemi: lk Kurulu ve Varolma Mcadelesi (1075-1155) Anadoluda Seluklularn varolma mcadeleleri iinde geen bu dnemde idar birim organizasyonlarna ilikin tek kayt (Urfal Mateos 1962: 312-313, Khoniates 1995: 79-80, Ibn Bibi 1996: I/13, Kinnamos 2001: 145, Kesik 2003: 114-115); Sultan I. zzeddin Mesudun Seluklu egemenliindeki Anadolu topraklarn 1155 ylnda Konya ve Aksaray byk oul II. Kl Aslana,
206

zcan, Anadoluda Sel. Dn. dare Sist. Mekn. rg.: Sel. dar Birim Organ. (ve Evrimi)

Ankara, ankr ve Kastamonu kk oul ehinaha, Amasya ve Niksar yresi damad Emir Nizameddin Yabasana, Kayseri ve Sivas Danimendli soyundan Emir Nasreddine ve Malatyay Emir Nasreddinin kardeine olmak zere merkezi idareye tabi be idar birim ya da blgeye ayrm olduudur (Harita 4). Anadoluda Seluklu idare sistemi kapsamnda, Seluklu hanedan yeleri ynetiminde rgtlendii anlalan idar birimler, Bizans egemenliinden devralnan idar corafya kapsamnda deerlendirilirse; Ankara merkezli ankr-Kastamonu yrelerini kapsayan ve Bizans snrlarna dek uzanan Kuzey Uc idar blgesi snrlarnn BukelleraionPaphlagonia themalar, Konya merkezli Konya-Aksaray yrelerini kapsayan Anadolu ya da Rm idar birimi snrlarnn Anatolikon Themas, Amasya merkez olmak zere Yeilrmak havzasn kapsayan ve TrabzonSamsun-Sinop Rum mparatorluu snrndaki kuzeydou Anadolu Uc idar birimi snrlarnn Armeniakon Themas, Kayseri ve Sivas yrelerini kapsayan Danimend li idar birim snrlarnn Kharsianon-Sebasteia themalar ve Malatya ve Mara blgelerini kapsayan Kilikya Ermeni Krall ile snr oluturan gney Anadolu Uc idar birimi snrlarnn Melitene Themas gibi Bizans dnemi idar birim snrlarn karlad grlmektedir (Harita 1 ve Harita 3). Bu tespitler, Seluklu idare sistemi ve idar birimlerinin meknsal-ilevsel rgtlenmesinde, Orta Asya Trk hakan geleneine dayanan l sistemi ve Anadoluda devralnan Bizans idare corafyasnn etkisini gstermesi bakmndan dikkat ekici olarak deerlendirilmektedir.

4.2. Sistemin Gelimesi: Siyasal Birlik ve rgtlenme Dnemi (1155-1220) Sultan I. zzeddin Mesud sonrasnda balayan bu dneme dair Ilgn yaknlarnda bulunan bir kitabeden (Artuk 1960: 219-220), Sultan II. Kl Aslann Orta Asya-Trk Hakan geleneine uygun olarak 1180-1 ylnda Seluklu lkesini onbir olu arasnda zerk statl idar birimlere ayrld anlalmaktadr.
Bu noktada, Seluklu dnemi vaky-nmelerine dayanlarak Seluklu idar birimlerinin meknsal erevesi ya da etki-yetki alanlar tanmlanrsa (Mneccimba 1935: 20; Mneccimba 2001: 25-27, Ibn Bibi 1941: 24, Ibn Bibi 1996: I/41, Aksaray 1943: 127, Aksaray 2000: 23, Cenb 2000: 242); 1180-1 ylnda Sultan II. Kl Aslann lkesini; Tokat Rkneddin Sleymanah, Ankaray Muhiddin Mesud, Malatyay Muizeddin Kayserah,
207

bilig, K / 2006, say 36

Elbistan Mugiseddin Turulah, Kayseriyi Nureddin Sultanah, Sivas ve Aksaray Kutbeddin Melikah, Amasyay Nizameddin Argunah, Niksar ve Koyulhisar Nasreddin Berkyarukah, Ereliyi Sencerah, Nideyi Aslanah ve Uluborluyu Gyaseddin Keyhsrev idaresinde olmak ve her bir oul siyasal boyutta bakent Konya ynetimine tbi olmak zere, zerk ya da muhtar bir idare sistemi iinde hkm srdkleri onbir eyalet ya da meliklik merkezine ayrd anlalmaktadr (Harita 5). Burada, Sultan II. Kl Aslann Seluklu topraklarn oullar arasnda zerk statl idar birimlere ayrmas, Orta Asya Trk Hakan geleneindeki l sistemi geleneinin Anadoluya tanm miras olarak dikkat ekicidir. Sultan II. Kl Aslan dneminde idar birim organizasyonlarna dair askeristratejik-siyasal boyutta en nemli gelime; Sultan II. Kl Aslann savunma ve gvenlik politikalarnn dayal olarak Uc eyaletleri ynetiminin geni yetkilerle hanedan yesi melikler emrine brakmasdr. Buna gre, SelukluBizans Uc blgesi Uluborlu merkez olmak zere melik Gyaseddin Keyhsrev ve Kilikya Ermeni Krall ile Antakya Hal Latin Prenslii snrndaki Uc eyaleti de Nide merkez olmak zere melik Arslanah ynetiminde rgtlenmesidir (Mneccimba 1935: 20, Mneccimba 2001: 25-27, Ibn Bibi 1941: 24, Ibn Bibi 1996: I/41, Aksaray 1943: 127, Aksaray 2000: 23, Ner 1987: 32-33, Cenb 2000: 242). Sultan II. Kl Aslan sonrasnda idar birim organizasyonlarna ilikin kayt ise 1192-1196 ve 1205-1211 olmak zere aralkla iki defa tahta kan Sultan I. Gyseddin Keyhsrevin ikinci saltanat dnemine tarihlenmektedir. Bu dnemde Seluklu egemenliindeki Anadolu topraklar dnemin farkl kltrelpolitik-dinsel yaplanma merkezleri kapsamnda; melik zzeddin Keykvus Malatya merkezli ve melik Aladdin Keykubad Tokat merkezli olmak zere sultann iki olu arasnda sadece sultan adna idare yetkisine sahip idare blgelere ayrlrken, Tunguzlu, Honaz ve Menderes vadisini kapsayan Hristiyan nfusun youn olduu Bizans-Seluk Uc blgeleri de Sultan Gyseddin Keyhsrevin Hristiyan-Bizans hanedanndan gelen kaynpederi Manuel Mavrozomese braklmtr (Mneccimba 1935: 26-27, Mneccimba 2001: 36-41, Ibn Bibi 1941: 43, Ibn Bibi 1996: I/110, Turan 1971: 281, Bayram 1987: 30-36, Bayram 1994: 79-92, Bayram 2001: 66). Burada idare sistemi ve idar birimler asndan dikkat ekici iki nokta; Sultan I. Gyaseddin Keyhsrevin potansiyel saltanat adaylar olan iki olu zzeddin Keykavus ve Aladdin Keykubad meliklik blgeleri olarak Seluklu Anadolusunun ran-slm kltr ve Orta Asya Trk gelenekleri etkisinde biimlenen iki farkl dini ve politik odak noktasn oluturan Malatya ve Tokat kentlerine gndermi olmas ve Seluklu tarihinde - istisn olarak - askeristratejik neme sahip Tunguzlu-Honaz ve Uluborlu yrelerini kapsayan Bi208

zcan, Anadoluda Sel. Dn. dare Sist. Mekn. rg.: Sel. dar Birim Organ. (ve Evrimi)

zans-Seluklu Uc blgeleri idaresinin dnemin siyasal-ekonomik politikalar gereince ilk kez hanedana mensup melikler ya da bir Trkmen ailesi yerine Bizans soyundan bir melike braklmasdr (Harita 6). Yukarda aklanan Sultan Gyaseddin Keyhsrevin idar tasarruflar, szkonusu dnemde Seluklu idare sistemi ve idar birim organizasyonlar zerinde Anadolunun farkl dini/etnik yaplanmalarnn ve askeri-stratejik koullarnn etkili olduunu dndrmektedir. Sultan I. Gyaseddin Keyhsrevin lmnden sonra Malatya meliki zzeddin Keykavus ile Tokat meliki I. Aladdin Keykubad arasnda balayan siyasal otorite ya da saltanat mcadelesi sonunda I. zzeddin Keykavusun Seluklu sultan olmasyla balayan srete, Ortaa slm devletlerinde sahil blgelerini sugr/uc olarak adlandrma ve askeri valiler emrinde ynetme geleneine uygun olarak (Udovitch 1977: 144-145), Akdeniz kysnda Antalya, Karadeniz kysnda Sinop merkez olmak zere suba ya da ge dnemlerde emirs sevhil ya da melikl sevhil ad verilen emir ya da beylerin ynetiminde Sahil Blgeleri Emirlikleri ad altnda iki idar birim kurulmutur (Mneccimba 1935: 30-32, Mneccimba 2001: 42-46, Ibn Bibi 1996: I/134-161, Ibn Bibi 1941: 49-57, Kprl 1931: 206-207, Uzunarl 1988: 120, Koca 1997: 29-38). Bu noktada, Seluklu dneminde rgtlenen Sahil Blgeleri Emirlikleri, idar birim snrlar ve idare biimi asndan, Bizans egemenliinden devralnan idare corafyas kapsamnda irdelenirse, Bizans dneminde Attaleia (Antalya) merkezli olarak rgtlenen deniz themalar idar birim snrlar ve rgtlenme biimi ile benzerlikler gstermesi (Ostrogorsky 1995: 122-123, 177), Bizans idare corafyasnn Seluklu idar corafyasnn yaplanmas zerindeki etkilerini gstermesi bakmndan dikkat ekici olarak deerlendirilmektedir.

4.3. Sistemin Kurumsallamas: Ykselme ve Merkezileme Dnemi (1220-1237) I. Aladdin Keykubad saltanatn kapsayan bu dnemde, Anadoluda dalm Mengcek-Oullar, Artuk-Oullar ve Saltuk-Oullar gibi Trk feodaliteleri egemenlik altna alnarak, Erzincan Meliklii, Artuk li ve Saltuk li ad altnda idar birimler rgtlenirken, idare sistemi ve idar birimlerin ynetimi konularnda radikal deiiklikler yapld anlalmaktadr (Harita 3).
Nitekim Sultan I. Aladdin Keykubad, II. Kl Aslan dneminde lke topraklarnn ran Trk-slm devlet geleneinden gelen byk iktlar halinde tamamen zerk statde hkm sren melikliklere paylatrlmas uygulamasnn Anadoluda ok paral bir idare sistemini ortaya karmas ve melikler arasnda balayan egemenlik ve saltanat mcadelelerinin Seluklu Devletini
209

bilig, K / 2006, say 36

siyasal blnme tehdidi ile kar karya getirmesi gibi gemiin kt deneyimlerini dikkate alarak, lke iinde merkezi idare otorite ve egemenliinin kurulmasna ynelik olarak idare sistemini ve idar birimleri yeniden organize etmitir (Kaymaz 1970: 30, Kymen 1988: 1542-1543, Kprl 1984: 188). Bu kapsamda; Sultan I. Aladdin Keykubad olu II. Gyaseddin Keyhsrevi melik olarak atad Erzincan, Kemah ve ebinkarahisar yrelerini kapsayan Erzincan Meliklii dnda, lke topraklarnn muhtar statde meliklik ya da byk iktlar halinde datlmas biiminde rgtlenmi idar birim uygulamasn kaldrmtr (Turan 1988: 8, Kaymaz 1967: 23-27, Kymen 1988: 1540-1545, Jansky 1950: 117-126). Buna gre, Seluklu lkesinde belli askeri grevler ve hizmetler karl ya da siyasal-askeri politika ve stratejiler gerekliliince hanedan veya nemli devlet grevlileri ya da fethedilen lke meliklerine tamamen ulusal stratejiler kapsamnda ksa srelerle, belirli miktarda asker beslemek koulu ve toprak gelirlerini kapsamak zere askeri nitelikli iktlar niteliindeki idar birimlerden oluan bir idare sistemi kurmutur. Dnemin vaky-nmelerinden; Sultan I. Aladdin Keykubad dneminde Aliyye fethi sonrasnda kaleyi teslim etmeyi kabul eden Bizans tekfuru Kyr Farda Akehir eyaleti ile 5 kyn mlkiyetinin baland/1221, Erzincan eyaletinin teslim edilmesine karlk Akehir ve Ab- Germ eyaletlerinin Mengcekli sultan Aladdin Davudaha ikt olarak verildii/1225, emirlerden Kemaleddin Kmyara Kars yresinin ikt edildii, Yass imen savanda Seluklulara yardm eden Eyyb Meliki Eref ve kardeine vergiden muaf olarak Aksaray ve Eyphisar eyaletlerinin verildii ve yine ayn savata byk yararllk gsteren Kay boyundan Erturul Gaziye Bizans snrndaki Karacada yrelerinin yaylak/klak olarak verildii, Mool istilasndan kaarak Sultana snan Harezm emirlerinden Kayr Hana Erzincan, Bereke Hana Amasya, Emir Gl Sengme Lrende ve Emir Ylanl Boaya Nide gibi asker-stratejik neme sahip Uc blgelerinin ikt edildii anlalmaktadr (Ibn Bibi 1941: 57, 109, 137, 161, 173, Ibn Bibi 1996: I/266, 290, 367, 413, 433, 434, Mneccimba 2001: 61, 74). Bu dnemde idar birim organizasyonlar asndan dikkat ekici gelime; Akdeniz sahillerindeki Sultan I. zzeddin Keykavus dneminde rgtlenen Gney Sahilleri Komutanlnn, Kalonoros (Aliyye), Alara, Magfa (Manavgat), Andusanc (?), Anamorium (Anamur), Aydos (?), ebeh (?), Senkine (?), Yengibe (?), Seleukeia (Silifke) blgelerini kapsayan Roma ve Bizans dnemi Isaura Themas topraklarnn suba Mbarezeddin Ertoku ynetiminde Kamerddin li ad altnda idar birim olarak yeniden rgtlenmesidir (Ibn Bibi, 1941: 131, Ibn Bibi, 1996: I/354, Simbat, 1946: 80-81, Tekinda, 1949: 29-34, Mneccimba, 2001: 68, Uyumaz, 2003: 30-34).

210

zcan, Anadoluda Sel. Dn. dare Sist. Mekn. rg.: Sel. dar Birim Organ. (ve Evrimi)

Bir baka dikkat ekici gelime ise Orta Asya Trk hakan gelenei miras kapsamnda, Makri/Fethiye-Tunguzlu-Honaz-Karahisar- Sahip-KtahyaEskiehir-Ankara-ankr-Kastamonu-Sinop hatt boyunca uzanan ve srekli yinelenen karlkl akn/fetihlere dayal olarak siyasal-ynetsel deikenlik gsteren Bizans-Seluklu snr blgelerinin Sa Kol ve Sol Kol olmak zere iki ana blge halinde rgtlenerek, Emir Seyfeddin Kzl Bey ynetiminde Ankara merkezli Gney Uc dar Birimi ve Emir Hsameddin oban Bey Kastamonu merkezli Kuzey Uc dar Birimi olmak zere askeri-siyasal ilevde iki idar birime ayrlmasdr (Ibn Bibi 1941: 57-58, Ibn Bibi 1996: I/159, 237, Kprl 1931: 192-193, Kaymaz 1964: 126, Kaymaz 1970: 98-106, Akda 1985: 80-90, Turan 1995: 59, Turan 1989: 1-6). Ayn dnemde Memlklar-Seluklular arasnda sklkla el deitiren, sosyalkltrel ve siyasal-ynetsel yaplanmalar asndan Arap-slm kltrnn etkin olduu Amid/Diyarbakr merkez olmak zere Khta, emigezek, Hsn Mansur/Adyaman, Urfa, Mardin, Meyyfrikn/Silvan kentlerini kapsayan gneydou Anadolu blgesinin Amid dar Birimi kurulmutur (Ibn Bibi 1941: 110-111, Ibn Bibi 1996: I/292, Akda 1995: 69). 4.4. Sistemin zlmesi: Gerileme ve k Dnemi (1237-1277) Bu dnem Orta Asya geleneksel yaam biimini koruyan/srdren Trkmenlerin muhalefetine ramen ran-slm kltr etkisindeki II. Gyaseddin Keyhsrevin tahta kmasyla balayan ve Seluklu idaresi-Trkmen airetleri arasnda Baba syan ile trmanan gerginlikler, Ahi-Mevlevi ekimeleri gibi sosyal-ekonomik-dinsel kken farkllklarna dayanan ekimelerin yaratt toplumsal-siyasal karklklar, devlet ynetimindeki etkili emirler arasndaki saltanat ve mevki mcadeleleri ve Moollara kar kaybedilen Kseda Sava ile Seluklularn lhanl egemenliine girmesi ile sonulanan sreci kapsamaktadr. Bu sre sonunda,.Seluklu egemenliindeki Anadolu topraklar 1259 ylnda lhanllar tarafndan idar-mal koullara dayal olarak Seluklu sultanlar II. zzeddin Keykavus ve IV. Rkneddin Kl Aslan ynetiminde olmak zere lhanl tabiiyeti altnda iki alt ana blgeye ayrlmtr (Harita 7). Buna gre, Kayseri snrndan Antalyaya dek uzanan blge bakent Konya olmak zere II. zzeddin Keykavus, Sivastan Sinop-Samsun kylarna dek uzanan blge ise bakent Tokat olmak zere Rkneddin Kl Aslan ynetimine braklmtr (Ebl Ferec-Ibnl br 1941: 39, Aksaray 1943: 151-152, Aksaray 2000: 46, Yuval 1994: 584-585, Yuval 1994a: 102-103, Akda 1995: 93). Bu dnemde idare sisteminin evrimi asndan dikkat ekici gelime; Sultan I. Aladdin Keykubad dneminde gebe/yerleik ve Bizans-Seluklu ikili sosyal-kltrel-ekonomik-siyasal dengeler gzetilerek organize edilmi idare
211

bilig, K / 2006, say 36

mekanizmas ve idar birim organizasyonlarnn zlmesi ve Sultan I. Aladdin Keykubad dneminde kaldrlm olan byk topraklar verilmesi biimindeki ikt uygulamas, temlik-nme ya da mlk-nme ad altnda ba ya da sat yoluyla ky, kasaba, kent, hatta bir idar blgeyi tm mlk ve gelirlerini kapsayacak nitelikte melik, vezir ya da emirlere verilmesi biiminde yeniden getirilmi olmasdr (Oral 1955: 385-394, Sahilliolu 1969: 57-65, Turan 1950: 157-165, Turan 1948: 563-566, Turan 1988: 32-33, Rogers 1976: 86). Bunun sonucu olarak, Seluklu idar birim organizasyonlarnn zld ve zellikle Bizans-Seluklu snr blgelerinde kurulmu Uc eyaletleri bata olmak zere Seluklu idar birimlerinin bamsz ynetsel-siyasal yaplanmalar haline geldii sylenebilir. Nitekim bir ksm Seluklu idar birimleri lhanllara tabi ahne ad verilen askeri valilerin idaresine braklrken, bir ksm da Seluklu vezir ya da emirleri gibi etkin devlet grevlilerinin tamamen kendi inisiyatifleri ile elde ettikleri byk iktlardan oluan bamsz alt siyasalynetsel blgelere dnmtr (Abu Bakr Ibn Al-Zak 1972: 41-42, Aksaray 1943: 162, Aksaray 2000: 56, 95, Cahen 1955-56: 356, Aknerli Grigor 1954: 15-17, Cahen 1994: 296-306, Cahen 2001: 227-233). Burada neden-sonu ilikileri kapsamnda Seluklu idare sisteminin deiim/dnm srecinin idar birimler zerindeki etkileri asndan dikkat ekici gelime; Anadoluda yaygnlaan byk iktlara dayal idar birimlerin sonraki dnemde, zellikle Uc olarak tanmlanan Bizans-Seluklu snr blgelerinde ortaya kan Trk beyliklerinin potansiyel egemenlik blgeleri haline gelmesi ve Anadoluda ok paral siyasal yapnn kurulmasna bal olarak Seluklu idare sisteminin paralanmas ve birbirinden kopuk alt idare sistemleri kurulmas olarak deerlendirilmektedir (Harita 8). nce Memlk sultan Baybarsn, sonra lhanl sultanlarnn ynetime el koymas ve 1277 ylnda lhanl egemenliine kar balayan Trkmen isyanlar gibi siyasal gelimelere dayal olarak, ikt ve mir toprak sistemi gibi Seluklu toprak sistemleri kaldrlm, Anadoluda tm kurumsal yaplaryla tamamen lhanl toprak kullanm ve vergi-bte dzenlerinin egemen olduu ve lhanllarn atad valilerce idare edilen bir idare sistemi kurulmutur (Wittek 1931: 161-164, Togan 1931: 1-42, Yaltkaya 1939: 7-16, Kunter 1942: 431-456, Aksaray 1943: 180-199, Aksaray 2000: 77-89, Ibn Bibi 1996: II/179-210, Hinz 1949: 771-792, Anonim Seluk-Nme 1952: 35-40, Turan 1948: 554558, Turan 1952: 254, Turan 1995: 96-98, Togan 1953-1954: 33-49, Spuler 1957: 386-389, lken 1973: 47, Yuval 1994: 584-585, Yuval 1994a: 101-114, 155-156).

212

zcan, Anadoluda Sel. Dn. dare Sist. Mekn. rg.: Sel. dar Birim Organ. (ve Evrimi)

5. Sonu Buraya kadar meknsal-ilevsel kuruluu ve tarihsel srete isel ve dsal dinamiklere dayal olarak evrimi aklanan Seluklu idar birim organizasyonlarnn ilevsel adan Orta Asya ve ran Trk-slm devlet geleneklerinin Anadolu corafyasna tanan yansmalar olarak, Anadoluda devralnan Bizans idare corafyas miras zerinde rgtlendii anlalmaktadr. Burada meknsal altyap asndan temel belirleyici, Anadolu corafyasnn deimeyen zgn koullar olarak deerlendirilmektedir.
Buradan hareketle, Anadoluda Seluklu dnemi idar birim organizasyonlar, Orta Asya Trk, ran Trk-slm ve Bizans idar birim organizasyonlar asndan deerlendirilirse; Seluklu dneminde Anadolu topraklarnn Bizans ile snr oluturan askeri-stratejik neme sahip Uc blgeleri dnda, her biri mlkiyet haklar ve geliri tamamen kendilerine ait olmak zere askeri ve sivil tekilatlara sahip, kendi adlarna para bastran, kitabeler yazdran ve komu devletlerle serbeste askeri ve siyasal ilikiler kuran Sultan ocuklar, kardeleri hatta amcalar gibi hanedan yelerinden oluan melikler ve askeri ya da sivil valiler emrinde veya denetiminde idar birimlere ayrldna ve Seluklu idar birimlerinin Bizans dnemi idar birim snrlarn karladna ilikin tespitler, Seluklu idare sistemi ve idar birim organizasyonlarnn Orta Asya ve ran Trk-slm idare sistemi ile Bizans egemenliinden devralnan idare corafyas miras zerinde rgtlendiini gstermektedir. Bizans-Seluklu askeri-siyasal snr blgeleri ve d tehditlere ak sahil blgeleri ise, Orta Asya Trk ve ran Trk-slm devlet geleneklerine dayanan Hristiyan devletlere komu snr blgelerini Uc olarak adlandrma ve her bir Uc blgesini geni yetkilerle bir Trkmen ailesinin denetimine verilmesi yoluyla ynetme geleneine uygun olarak, Bizans-Seluklu snr blgeleri Kuzey ve Gney Uc dar Birimleri olmak zere iki blgeye ayrlrken, Akdeniz ve Karadeniz kylarndaki sahil blgeleri de Kuzey ve Gney Sahil Komutanlklar ya da Emirlikleri ad altnda idar birimler olarak rgtlenmitir. Bu noktada; Bizans dneminde Anadolunun askeri-siyasal snr blgelerinde rgtlenen akritai ad verilen idar birim organizasyonlar ya da Akdeniz kylarnda rgtlenen deniz themalarnn varl, Seluklu dneminde askerisiyasal snr blgelerinde rgtlenen Uc blgeleri ya da Karadeniz ve Akdeniz kylarnda rgtlenen Kuzey Sahilleri Komutanl ve Gney Sahilleri Komutanl gibi idar birimler ile karlatrlrsa, Bizans idar birim organizasyonlarn biimlendiren askeri-siyasal dinamiklerin, Seluklu idar birim organizasyonlar zerinde de etkin olduunu dndrmektedir. Ancak burada idar birimlerin meknsal kurgusu asndan unutulmamas gereken nokta, Anadolunun tarihi topografyasnn deimeyen koullarnn idar birim birimlerin potansiyel snrlar ve etki alanlar zerinde belirleyici olduudur.
213

bilig, K / 2006, say 36

Anadoluda Seluklu dneminde rgtlenen idare sisteminin meknsal yansmalar olarak Seluklu idar birimleri ynetim biimi farkllklarna gre irdelenirse; Dorudan merkezi idareye ya da Sultana bal suba ya da hne ad verilen askeri veya sivil valiler ynetimindeki idar birimler, Seluklu sultanlar tarafndan fethedilen ya da egemenlik altna alnan komu lke yneticilerine ya da askeri hizmetler karlnda ve sadece mlk gelirlerini kapsayan nitelikte sahip ya da emir veya bey gibi yksek devlet yneticilerine verilen geni iktlar biimindeki idar birimler, Seluklu hanedan yeleri ya da akrabalarnn ynetimine braklm, kurulu dnemlerinde zerk ya da muhtar statde ynetilmekle birlikte, sonraki dnemlerde dorudan Sultana bal olarak ynetildii anlalan Seluklu melikleri emrindeki idar birimler, Askeri-siyasal-stratejik koullara dayal olarak rgtlenmi beylerbeyi ya da melikl mera ad verilen askeri komutanlar emrinde dorudan merkeze bal olarak ynetilen Uc blgeleri olmak zere ynetsel farkllklar gsterdii anlalmaktadr. Seluklu Devletinin kurulu ve varolma mcadelesi dneminde geni ve byk iktlara dayanan meliklik sisteminin, Seluklu Devletinin en geni snrlarna ulat ve merkezi idare kurumlarnn yaplanma srecini tamamlad ykselme ve merkezileme olarak tanmlanan I. Aladdin Keykubad dnemi sonunda, Mool istilas tehdidi gibi askeri-siyasal koullara dayal olarak kaldrld ve idar birimlerin dorudan merkezi idare ya da Sultann Divan Dairesine baland grlmektedir. Bu sreci takiben Sultan II. Gyaseddin Keyhsrev dnemi ile balayan gerileme ve k dneminde, farkl dinsel/etnik unsurlardan oluan Seluklu toplum yapsndaki atmalar ve ekimeler gibi isel faktrler ile Seluklu Devletinin lhanl egemenliine girmesi ile Seluklu idare sisteminin kaldrlmas ve lhanl idar kurumlarnn egemen olmas gibi dal faktrlere dayal olarak Seluklu idar birim organizasyonlar lhanl ynetimine tabi feodal yaplanmalara dnmtr.

214

zcan, Anadoluda Sel. Dn. dare Sist. Mekn. rg.: Sel. dar Birim Organ. (ve Evrimi)

ABU BAKR IBN AL-ZK (1972), Ravzt al Kuttb ve Hadikt al-Albb, Ali Sevim (ev.), TTK Yaynlar, Ankara. AKDA, Mustafa (1995), Trkiyenin ktisadi ve timai Tarihi, cilt:I, Cem Yaynlar, stanbul. AKSARAY (1943), Anadolu Seluki Devletleri Tarihi, M. Nuri Genosman (ev.), Recep Ulusolu Yaynevi, Ankara. AKSARAY (2000), Msmeretl Ahbar, Mrsel ztrk (ev.), TTK Yaynlar, Ankara. AKNERL GRGOR (1954), Mool Tarihi, Hrand D. Andreasyan (ev.), stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar, stanbul. ANONM SELUK-NME (1952), Anadolu Seluklular Devleti Tarihi III, Feridun Nafiz Uzluk (ev.), Anadolu Seluklular Gnnde Mevlevi Bitikleri:5, Uzluk Yaynlar, Ankara. ARTUK, brahim (1980), Aladdin Keykubadn Meliklik Devri Sikkeleri, TTK Belleteni, cilt:XLIV, say:174, sayfa:265-270, TTK Yaynlar, Ankara. ASHTOR, E. (1976), A Social and Economic History of the Near East in the Middle Ages, University of California Press, Los Angeles. ATE, Toktam (1982), Osmanl Toplumunun Siyasal Yaps (Kurulu Dnemi), Say Yaynlar, stanbul. BARTHOLD, Vassiliy V. (1975), Orta Asya Trk Tarihi Hakknda Dersler, Kazm Yaar Kopraman-Afar smail Aka (ev.), Emel Matbaaclk, Ankara. BAYKARA, Tuncer (1985), Trkiye Seluklularnda dari Birim ve Bununla lgili Meseleler, Vakflar Dergisi, say:XIX, sayfa:49-60, Vakflar Genel Mdrl Yaynlar, Ankara. BAYKARA, Tuncer (2000), Anadolunun Tarihi Corafyasna Giri I; Anadolunun dar Taksimat, Trk Kltrn Aratrma Enstits Yaynlar, Ankara. BAYRAM, Mikail (1987), Seluklular Zamannda Tokat Yresinde lmi ve Fikri Faaliyetler, Trk Tarihinde ve Kltrnde Tokat Sempozyumu (2-6 Temmuz 1986), sayfa:30-36, Tokat Valilii Yaynlar, Ankara. BAYRAM, Mikail (1994), Seluklular Zamannda Anadoluda Baz Yreler Arasndaki Farkl Kltrel Yaplanma ve Siyasi Boyutlar, S.. Trkiyat Aratrmalar Dergisi, sayfa:79-92, Seluk niversitesi Yaynlar, Konya. BAYRAM, Mikail (2001), Anadolu Seluklularnda Devlet Yapsnn ekillenmesi, Cogito Dergisi, say:29, sayfa:61-72, Yap Kredi Yaynlar, stanbul. CAHEN, Claude (1955-1956), Seluki Devletleri Feodal Devletler midir?, .. ktisat Fakltesi Mecmuas, cilt:XVII, say:1-4, sayfa:348-358, stanbul niversitesi Yaynlar, stanbul. CAHEN, Claude (1986), kt maddesi, The Encyclopedia of Islam, cilt:V, sayfa:1088-1091, E. J. Brill Press, Leiden.

Kaynaka

215

bilig, K / 2006, say 36

CAHEN, Claude (1994), Osmanllardan nce Anadolu, Erol yepazarc (ev.), Tarih Vakf Yurt Yaynlar, stanbul. CAHEN, Claude (2001), The Formation of Turkey; The Seljukid Sultanate of Rum: Eleventh to Fourteenth Century, P. M. Holt (ed.), Pearson Education Limited Press, London. CENB (2000), Cenbiye Gre Anadolu Seluklular, Muharrem Kesik (ev.), .. Edebiyat Fakltesi Tarih Dergisi, say:36, sayfa:213-259, stanbul niversitesi Yaynlar, stanbul. DARKOT, Besim (1961), Trkiyenin dari Corafyas zerinde Dnceler, .. Corafya Enstits Dergisi, say:12, sayfa:35-46, stanbul niversitesi Corafya Enstits Yaynlar, stanbul. DARKOT, Besim (1966), Trkiyede Corafi Blgelerin Tekilinde Kriterlerin Aratrlmas, ehircilik Konferanslar (1963-1964 Yaz Yaryl), sayfa:31-41, T Mimarlk Fakltesi Yaynlar, stanbul. DOAN, D. Mehmet (1998), Tarih ve Toplum; Toplum Yapmzn Tarihi Oluumu, z Yaynlar, stanbul. DONUK, Abdlkadir (1988), Eski Trk Devletlerinde dar-Asker Unvan ve Terimler, Trk Dnyas Aratrmalar Vakf Yaynlar, stanbul. EBL FEREC-IBNL BR (1941), Tarihi Muhtasarddvel, erafeddin Yaltkaya (ev.), Maarif Yaynlar, stanbul. GEN, Reat (1997), Kagarl Mahmuda Gre XI. Yzylda Trk Dnyas, Trk Kltrn Aratrma Enstits Yaynlar, Ankara. GORDLEVSKI, Vladimir (1988), Anadolu Seluklu Devleti, Azer Yaran (ev.), Onur Yaynlar, Ankara. HINRICHS, Cristoph (1991), Anadolu Seluklu Paralarnn zerindeki Resimler, Aydn Ayhan (ev.), Trk Dnyas Tarih Dergisi, say:57, sayfa:29-37, Trk Dnyas Aratrmalar Vakf Yaynlar, stanbul. HINZ, Walther (1949), Ortaa Yakn arkna Ait Vergi Kitabeleri, Fikret Iltan (ev.), TTK Belleteni, cilt:XII, say:49, sayfa:771-793, TTK Yaynlar, Ankara. HONIGMANN, Ernst (1970), Bizans Devletinin Dou Snr, Fikret Iltan (ev.), stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar, stanbul. HSEYNOF, Rauf (1981), XI.-XII. Yzylda nasyada Askeri-Feodalite MessesesiUclar, VIII. Trk Tarih Kongresi (11-15 Ekim 1976), cilt:II, sayfa:725-740, TTK Yaynlar, Ankara. IBN BB (1941), Anadolu Seluki Devleti Tarihi (Farsa Muhtasar Seluk-Nme), M. Nuri Genosman (ev.), Uzluk Basmevi, Ankara. IBN BB (1996), El Evamir'l-Ala'iye Fil Umuri'l-Ala'iye (Seluk Nme), Mrsel ztrk (ev.), cilt:I-II, TTK Yaynlar, Ankara. JANSKY, Herbert (1950), Seluklu Sultanlarndan Birinci Aladdin Keykubadn Emniyet Politikas, 60. Doum Yl Mnasebetiyle Zeki Velidi Togana Armaan, sayfa:117-126, Maarif Yaynlar, stanbul.

216

zcan, Anadoluda Sel. Dn. dare Sist. Mekn. rg.: Sel. dar Birim Organ. (ve Evrimi)

KAGARLI MAHMUD (1998-9), Divan Lgat-t-Trk Tercmesi, Besim Atalay (ev.), cilt:I-III, TDK Yaynlar, Ankara. KAYMAZ, Nejat (1964), Anadolu Seluklularnn nhitatnda Devlet Mekanizmasnn Rol-I, A.. DTCF Tarih Aratrmalar Dergisi, cilt:II, say:2-3, sayfa:91-156, Ankara niversitesi Yaynlar, Ankara. KAYMAZ, Nejat (1967), Anadolu Seluklularnn nhitatnda Devlet Mekanizmasnn Rol-II, A.. DTCF Tarih Aratrmalar Dergisi, cilt:II, say:2-3, sayfa:23-61, Ankara niversitesi Yaynlar, Ankara. KAYMAZ, Nejat (1970), Pervane Muineddin Sleyman, Ankara niversitesi Yaynlar, Ankara. KESK, Muharrem (2003), Trkiye Seluklu Devleti Tarihi; Sultan I. Mesud Dnemi (1116-1155), TTK Yaynlar, Ankara. KHONIATES, Niketas (1995), Historia (Ioannes ve Manuel Kommenos Devirleri), Fikret Iltan (ev.), TTK Yaynlar, Ankara. KINNAMOS (2001), Ioannes Kinnamosun Historias (1118-1176), In Demirkent (ev.), TTK Yaynlar, Ankara. KOCA, Salim (1994), Trkiye Seluklu Devleti Hkmdarlarnn Aldklar ve Kullandklar Hakimiyet ve Hkmdarlk Sembolleri, III. Milli Seluklu Kltr ve Medeniyeti Semineri (20-22 Mays 1993), sayfa:149-161, Seluk niversitesi Seluklu Aratrmalar Merkezi Yaynlar, Konya. KOCA, Salim (1995), Trkiye Seluklu Sultan I. zzeddin Keykavusun Ald ve Kulland Hakimiyet Sembolleri, TTK Belleteni, cilt:LIX, say:224, sayfa:5574, TTK Yaynlar, Ankara. KOCA, Salim (1997), Sultan I. zzeddin Keykavus (1211-1220), TTK Yaynlar, Ankara. KPRL, Mehmed Fuad (1331), Selukiler Zamannda Anadoluda Trk Medeniyeti, Milli Tetebbular Dergisi, cilt:II, say:5, sayfa:193-232, stanbul. KPRL, Mehmed Fuad (1931), Bizans Messeselerinin Osmanl Messeselerine Tesiri Hakknda Baz Mlhazalar, Trk Hukuk ve ktisat Tarihi Mecmuas, cilt:1, sayfa:165-313, stanbul Darlfununu Trkiyat Enstits Yaynlar, stanbul. KPRL, Mehmed Fuad (1984), Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, Diyanet leri Bakanl Yaynlar, Ankara. KYMEN, Mehmet Altay (1964), Seluklu Devri Trk Tarihi Aratrmalar II, A.. DTCF Tarih Aratrmalar Dergisi, cilt:II, say:2-3, sayfa:303-380, Ankara niversitesi Yaynlar, Ankara. KYMEN, Mehmet Altay (1988), Seluklu Hkmdar Byk Aladdin Keykubad ve Anadolu Savunmas, TTK Belleteni, cilt:LII, say:205, sayfa:1539-1545, TTK Yaynlar, Ankara. KYMEN, Mehmet Altay (1988) Seluklularda Devlet, TTK Belleteni, cilt:LI, say:201, sayfa:1359-1373, TTK Yaynlar, Ankara.

217

bilig, K / 2006, say 36

KUNTER, Halim Baki (1942), Kitabelerimiz, Vakflar Dergisi, say:II, sayfa:431-456, Vakflar Umum Mdrl Yaynlar, Ankara. LE STRANGE (tarihsiz), ark Halifelerinin Memleketleri; Horasan Bahsi, Mubin Manyas (ev.), TTK Ktphanesi Baslmam Tercmeler, Tercme no:83. MERL, Erdoan (1997), Mslman Trk Devletleri Tarihi, TTK Yaynlar, Ankara. MORI, Masao (1978), Kuzey Asyadaki Eski Bozkr Devletlerinin Tekilat, Tarih Enstits Dergisi, say: 9, sayfa:209-226, stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar, stanbul. MNECCMBAI, Ahmed bin Ltfullah (1935), Mneccimbaya gre: Anadolu Selukileri, Hasan Fehmi Turgal (ev.), Trkiye Yaynlar, stanbul. MNECCMBAI, Ahmed bin Ltfullah (2001), Camid-Dvel-Seluklular Tarihi; Anadolu Seluklular ve Beylikler, Ali ngl (ev.), cilt:II, Akademi Yaynlar, zmir. ORAL, M., Zeki (1955), Seluk Devri Vesikalar; Sultan Hatun Senedi, TTK Belleteni, cilt:75, say:XIX, sayfa:385-394, TTK Yaynlar, Ankara. ORTAYLI, lber (2000), Trkiye dare Tarihine Giri, Turhan Yaynlar, Ankara. OSTROGORSKY, George (1995), Bizans Devleti Tarihi, Fikret Iltan (ev.), TTK Yaynlar, Ankara. GEL, Bahaeddin (1955), Uygur Devletinin Teekkl ve Ykseli Devri, TTK Belleteni, cilt:XV, say:59, sayfa:361-379, TTK Yaynlar, Ankara. GEL, Bahaeddin (2001), Trk Kltrnn Gelime alar, cilt:II, Milli Eitim Bakanl Yaynlar, stanbul. ZCAN, Koray (2005), Anadoluda Seluklu Dnemi Yerleme Sistemi ve Kent Modelleri, Baslmam Doktora Tezi, Seluk niversitesi Fen Bilimleri Enstits Yaynlar, Konya. PEHLVANOLU, adi (1959), Anadolu Selukilerinde Hukuk ve Devlet, Trk Yurdu, say:276, sayfa:45, Ankara. PRICE, Philips (1956), A History of Turkey; from Empire to Republic, George Allen and Unvin Limited, London. RAMSAY, William Mitchell (1960), Anadolunun Tarihi Corafyas, Mihri Pekta (ev.), Milli Eitim Bakanl Yaynlar, stanbul. ROGERS, J. Michael (1976), Waqs and Patronage in the Seljuk Anatolia; The Epigraphic Evidence, Anatolian Studies, cilt: XXVI, sayfa: 69-103, The British Institute of Archaeology at Ankara Press, London. SALAM, Osman Ferit (1960), imdiye Kadar Bilinmeyen slmi ki Madalya ve Birka Sikke, II. Trk Tarih Kongresi (12-17 Nisan 1956), sayfa:203-207, TTK Yaynlar, Ankara. SAHLLOLU, Halil (1969), kinci Keykavusun Bir Mlk-Nmesi, Vakflar Dergisi, say:VIII, sayfa:57-65, Vakflar Genel Mdrl Yaynlar, Ankara. SENCER, Oya (1969), Trk Toplumunun Tarihsel Evrimi, Habora Yaynlar, stanbul. SEVM, Ali - MERL, Erdoan (1995), Seluklu Devletleri Tarihi: Siyaset, Tekilat ve Kltr, TTK Yaynlar, Ankara.
218

zcan, Anadoluda Sel. Dn. dare Sist. Mekn. rg.: Sel. dar Birim Organ. (ve Evrimi)

SMBAT (1946), Bakumandan Simbat Vakyinmesi (951-1334), Hrand D. Andreasyan (ev.), TTK Ktphanesi Baslmam Tercmeler, tercme no:68. SPULER, Bertold (1957), ran Moollar, Cemal Kprl (ev.), TTK Yaynlar, Ankara. STEWIG, Reinhard (1970), Bat Anadoluda Kltr Gelimesinin Ana Hatlar, Ruhi Turfan-M. evki Yazman (ev.), T Yaynlar, stanbul. SMER, Faruk (1960), Anadoluya Yalnz Gebe Trkler mi Geldi?, TTK Belleteni, cilt:XXIV, say:96, sayfa:567-594, TTK Yaynlar, Ankara. SMER, Faruk (1962), Trkiye Kltr Tarihine Umumi Bir Bak, A.. Tarih Dergisi, cilt:XX, say:3-4, sayfa:213-244, Ankara niversitesi Yaynlar, Ankara. TANER, Aydn (1966), Msmeretl Ahbrn Trkiye Seluklular Devlet Tekilat Bakmndan Deeri, A.. Tarih Aratrmalar Dergisi, cilt:IV, say:6-7, sayfa:127171, Ankara niversitesi Tarih Aratrmalar Enstits Yaynlar, Ankara. TEKNDA, ehbeddin (1949), Aladdin Keykubad ve Halefleri Zamannda Seluklu-Kk Ermenistan Hudutlar, .. Edebiyat Fakltesi Tarih Dergisi, cilt:I, say:1, sayfa:29-34, stanbul niversitesi Yaynlar, stanbul. TEZEL, Yahya Sezai (1977), Anadoluda Toplumsal Kurulularn Eklemlemesi Asndan Osmanl-Osmanl ncesi likisi, Toplum ve Bilim Dergisi, say:3, sayfa:3-30, stanbul. TOGAN, A. Zeki Velid (1931), Moollar Devrinde Anadolunun ktisadi Vaziyeti, Trk Hukuk ve ktisat Tarihi Mecmuas, cilt:1, sayfa:1-42, stanbul Darlfununu Trkiyat Enstits Yaynlar, stanbul. TOGAN, A. Zeki Velid (1953-1954), Reideddinin Mektuplarnda Anadolunun ktisadi ve Medeni Hayatna Ait Kaytlar, .. ktisat Fakltesi Mecmuas, cilt:XV, say:1-4, sayfa:33-49, stanbul niversitesi Yaynlar, stanbul. TOGAN, A. Zeki Velid (1981), Umum Trk Tarihine Giri-En Eski Devirlerden 16. Asra Kadar, stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar, stanbul. TOGAN, Nazmiye (1964), Peygamberin Zamannda arki ve Garbi Trkistan Ziyaret Eden inli Budist Rahibi Hen-Cangn Bu lkelerin Siyasi ve Dini Hayatna Ait Kaytlar, slam Tetkikleri Enstits Dergisi, cilt:IV, say:1-2, sayfa:21-64, stanbul niversitesi Yaynlar, stanbul. TNK, Vecihi (1945), Trkiyede dare Tekilatnn Tarihi Geliimi ve Bugnk Durumu, say:I, ileri Bakanl Yaynlar, Ankara. TURAN, Osman (1948), Trkiye Seluklularnda Toprak Hukuku, TTK Belleteni, cilt:XII, say:45, sayfa: 549-574, TTK Yaynlar, Ankara. TURAN, Osman (1950), II. zzeddin Keykavusa Aid Bir Temlik-Nme, 60. Doum Yl Mnasebetiyle Zeki Velidi Togana Armaan, sayfa:157-165, Maarif Yaynlar, stanbul. TURAN, Osman (1952), Seluk Trkiyesinde Faizle Para krazna Dair Hukuki Bir Vesika, TTK Belleteni, cilt:XVI, say:62, sayfa:251-260, TTK Yaynlar, Ankara. TURAN, Osman (1970), Anatolia in the Period of the Seljuks and the Beyliks, The Cambridge of Islam; The Central Islamic Lands, P. M. Holt-Ann K. S. Lambton-B. Lewis (ed.), cilt:I, sayfa: 231-262, Cambridge University Press, London.
219

bilig, K / 2006, say 36

TURAN, Osman (1971), Seluklular Zamannda Trkiye, Turan Neriyat Yurdu Yaynlar, stanbul. TURAN, Osman (1988), Trkiye Seluklular Hakknda Resmi Vesikalar, TTK Yaynlar, Ankara. TURAN, Osman (1988a), kt maddesi, slam Ansiklopedisi, cilt:5, ksm:II, sayfa:951-959, Milli Eitim Bakanl Yaynlar, stanbul. TURAN, Refik (1995), Trkiye Seluklularnda Hkmet Mekanizmas, Milli Eitim Bakanl Yaynlar, Ankara. URFALI MATEOS (1962), Urfal Mateos Vekyi-nmesi (952-1136) ve Papaz Grigorun Zeyli (1136-1162), Hrand D. Andreasyan (ev.), TTK Yaynlar, Ankara. UYUMAZ, Emine (2001), Anadolu Seluklu Sultan I. Aladdin Keykubad Dnemine (1220-1237) Bir Bak, Cogito Dergisi, say:29, sayfa:121-130, Yap Kredi Yaynlar, stanbul. UYUMAZ, Emine (2003), Sultan Aladdin Keykubad Dnemi Trkiye Seluklu Devleti Siyasi Tarihi (1220-1237), TTK Yaynlar, Ankara. UZUNARILI, smail Hakk (1988), Osmanl Devlet Tekilatna Medhal, TTK Yaynlar, Ankara. LKEN, Hilmi Ziya (1973), Trkiye Tarihinde Sosyal Kurulu ve Toprak Rejiminin Gelimesi, Vakflar Dergisi, say:X, sayfa:1-62, Vakflar Genel Mdrl Yaynlar, Ankara. WITTEK, Paul (1931), Ankarada Bir lhani Kitabesi, Trk Hukuk ve ktisat Tarihi Mecmuas, cilt:1, sayfa:161-164, stanbul Darlfununu Trkiyat Enstits Yaynlar, stanbul. YALTKAYA, erafeddin (1939), lhanler Devri dar Tekiltna Dair; Nsr-ed-dini Tsnin Bir Eseri, Trk Hukuk ve ktisat Tarihi Mecmuas, cilt:2, sayfa:7-17, stanbul Darlfununu Trkiyat Enstits Yaynlar, stanbul. YAZICIOLU, eref (1983), Dependent Urban Development and Nonreciprocal City and Countryside Relations in Developing Countries: A study of the Republic of Turkey, Baslmam Doktora Tezi, Columbia University Graduate of Arts and Sciences, Columbia. YERASIMOS, Stefanos (2000), Azgelimilik Srecinde Trkiye; Bizanstan Tanzimata, Babr Kuzucu (ev.), Belge Yaynlar, stanbul. YUVALI, Abdlkadir (1994), lhanllarn Anadolu Politikas ve Dou Anadolu ehirlerinin Vergi Potansiyeli, XI. Trk Tarih Kongresi (5-9 Eyll 1990), cilt:II, sayfa:581-600, TTK Yaynlar, Ankara. YUVALI, Abdlkadir (1994a), lhanllar Tarihi I; Kurulu Devri, Erciyes niversitesi Yaynlar, Kayseri.

220

zcan, Anadoluda Sel. Dn. dare Sist. Mekn. rg.: Sel. dar Birim Organ. (ve Evrimi)

221

bilig, K / 2006, say 36

222

zcan, Anadoluda Sel. Dn. dare Sist. Mekn. rg.: Sel. dar Birim Organ. (ve Evrimi)

223

bilig, K / 2006, say 36

224

The Spatial Elements of the Administrative System in Anatolia During Seljuk Period: The Organization of the Seljuk Administraive Units (and Its Evolution)
Dr. Koray ZCAN*
Abstract: This paper aims to determine the organizations of the administrative unit as the spatial-functional element of the administration system in Anatolia during Seljuk period when Turks participated in Anatolian settlement chain. The hypothesis of this study is that the historical origins of Seljuk administration unit organizations, as the spatial reflection of Seljuk administrative system, were based on the heritage of the administration traditions of Central Asia Turkish and Iran Turkish-Islamic with the substructure of the Byzantine administrative geography in Anatolia and were shaped by geographical conditions of Anatolia with militarypolitical-administration internal and external dynamics in Seljuk period. The methodology of this paper is based on the examination of the original historical sources and transferring them to map in the determination of Seljuk administration units. Key Words: Anatolia, Seljuk period, administrative system, organizations of administration unit.

Department of the Urban and Regional Planing, Faculty of Engineering and Architecture, Selcuk University / KONYA koraycan@yahoo.com

bilig Winter / 2006 Number 36: 201-226 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

: () .
*
: - , , . , - , - . , , , , . : , , , .

, - , , / koraycan@yahoo.com

bilig Zima 2006 vpusk: 36: 201-226 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

XVII. Yzylda Bir enlendirme (hy) Uygulamas: Mormoc Kynn mar (Kelkit)
Yard. Do. Dr. Bilgehan PAMUK
zet: Osmanl Devleti, tarm arazilerinin statsn belirleyerek bunlarn dzenli bir ekilde ilenmesine hassasiyet gstermiti. Devletin masraflar ve sipahilerin harcamalar, zira kesimden gelecek gelirlere bal olduundan, devlet idarecileri tarm arazilerini daim surette kontrol altnda tutmaya almlard. Ancak baz zarur durumlarda ortaya kan arazi meselelerini de zmeye gayret etmilerdi. Nitekim herhangi bir kyn ya da bir arazinin boaltlmas durumunda Osmanl idaresinin tavrn yanstmas bakmdan Mormoc kynn imar ilgi ekici bir rnektir. Ky, slah edilmesi karlnda mlk olarak tahsis edilerek hem yeni bir yerleim birimi olarak iskna alm hem de zira retime kazandrlmt. Anahtar Kelimeler: Osmanl Tarihi, Tarm, Ky, iftlik, Mlk, Kelkit, Mormoc, enlendirme

Osmanl Devletinde arazi; mir, mlk ve vakf olmak zere ana ksmdan olumaktayd. Bunlardan mir arazinin sahiplii dorudan devlete bal olup tasarruf hakk devlete veya devlet adna ahslara ait iken, vakf ve mlk arazisinin sahiplii ve tasarrufu tamamen ahslara aitti. (nalck 1996b: 23; Emecen 1989: 271). Devletin rakabesinde(sahipliinde) bulunan mir arazi, asker hizmetler ve birtakm mkellefiyetler karlnda gelirinin byklne gre has, zeamet ve tmar olarak tahsis edilmiti. Osmanllarn asker, iktisad ve itima bnyesini yanstan ve mir arazilerde uygulanan tmar sistemi, muayyen blgelerde bir ksm askerlere ve memurlara hizmetlerine mukabil olmak zere kendi nam ve hesaplarna tahsil salahiyeti ile birlikte tahsis edilen vergi kaynaklar olarak tanmlanmtr (Barkan 1993: 286, 3145). Osmanl hkmdarlar mir arazilerin dnda birtakm arazileri de mlk ve vakf olarak tahsis etmiti. Hizmetlerinden dolay baz kiilere dirlik olarak tasarruf edilmi olan yerler mlk olarak verilmiti. Bu kiiler mlk olarak tasarruf edilen arazinin divan ad verilen er ve rf vergilerini dedikten sonra gelirleri toplayarak istedikleri gibi kullanmlardr. Hatta arazi sahibi

Bu alma, Atatrk niversitesinin 2004/175 numaral XVI. ve XVII. Yzyllarda Erzurum ve evresinin Tarihi Corafyas isimli aratrma projesi kapsamnda hazrlanmtr. Atatrk niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi Tarih Blm / ERZURUM bilgehan@atauni.edu.tr

bilig K / 2006 say 36: 227-241 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, K / 2006, say 36

yerini arzu ederse satabilmi, arzu ederse vakfedebilmitir. Vakfedilen arazilerde ise topran tasarrufu ve gelirlerinden istifade etme hakk vakflarn kontrolnde olmutur (Barkan 1939: 1212; Ycel 1974: 672; Gkbilgin 1952: 508). Sanayi ncesi dier toplumlarda olduu gibi Osmanl toplumunda da ekonomik yaantnn temelini, hukuk ve mal hususiyetleri kanunnmelerle tayin edilmi olan zira retime dayal ekonomi tekil etmiti. Osmanl toplumunda ziraat hayatnn sadece kr iskn sahalarn kapsad dnlmesine karn, zira yaantnn kasaba ve hatta ehirlerde yaayan nfusun nemli bir blmn ihtiva ettii anlalmaktadr (Pamuk 2002: 276). Temelde zira retime dayal bir ekonomiye sahip olan Osmanl Devletinde, toprak ve topraa dayal retim tarz zerinde hassasiyetle durulmutu. Sorunsuz ve dzenli bir ekilde zira retimin gereklemesi iin devlet, tarm arazilerinin byk blmnde tam yetki sahibi olmutu. Rakabesi altndaki mir toprak rejiminde devlet, tarm ekonomisi ile ilgili btn kontrol ve yetkileri bnyesinde toplamt. Bununla birlikte devletin tamamiyle kontrol altnda tutmad, birtakm haklarndan feragat ettii mlk ve vakf arazileri toprak sistemi ierisinde yer almlard. slm gelenei dorultusunda Osmanllar, belli artlar altnda bir ksm araziyi vakf-mlk arazisi statsnde kabul etmilerdi. Padiah, balangta Rumelide fetihlere katlarak stn hizmet gsterenlere hizmetleri mukabelesinde ihsanlarda bulunmu ve bir miktar araziyi mlk olarak tahsis etmiti. Mlk olarak arazi tahsis edilmesi sadece stn hizmet gsterenlere verilmemiti. l ve orak (mevt) arazi, enlendirme veya ihy etme artyla ahslara mlk olarak verilmiti (Barkan 1939: 11962; Barkan 1993: 2958; nalck 1985: 1058; nalck 1996a: 313; nalck 1993: 314; slamolu-nan 1991: 337). Osmanllar, dier slm devletleri gibi mevt denilen l veya orak durumda terk edilmi topraklar, enlendirilmesi ve/veya ihy edilmesi kouluyla ahslara mlk olarak tahsis etmilerdir. Mlk olarak arazinin tahsis edilmesi uygulamasnda; ncelikli olarak orak araziyi ihya etmek iin mracaat eden ahsn teklifleri deerlendirilirdi. Bu balamda aday, masraflar nasl karlayacan, ilerin ne kadar zaman alacan ve enlendirmeyi baard arazi iin daha sonra ne kadar yllk vergi vereceini aka ifade ederdi. Adayn beyann mteakiben yaplan deerlendirme sonucu olumlu olduu takdirde kadnn dzenledii bir temliknme ile arazinin mlk statsnde olduu resmen kabul edilirdi. Bylece arazinin ahsn tasarrufunda olduu; mefruzul-kalem ve maktuul-kadem denilerek aka belirtildii gibi dardan bir mdahale olmamas da sk skya tembih edilirdi (nalck 2000: 1639; Yediyldz 1985: 1313; Yediyldz 2003: 129131; Moutafchieva 1998: 645).

228

Pamuk, XVII. Yzylda Bir enlendirme (hy) Uygulamas)

Osmanl ynetimi terk edilmi, orak ve boz hale gelmi arazileri mlk olarak tahsis ederek arazinin bo kalmasn nledii gibi hazine iin bir gelir kayna salard. XVII. yzyln balarnda Erzurum eyaleti snrlar ierisinde Kelkit kazasna bal Mormoc kynn imar edilmesinde tatbik edilen uygulama (MAD. 7589: 1189), Osmanllarn tutumunu aka gstermektedir. Yirmi be seneyi akn bir sre terk edilmi olan Mormocun yeniden tarma kazandrlmas uygulamasna gemeden nce, kyn XVI. yzyldaki durumu hakknda bilgi vermek yerinde olacaktr. Mormoc kynn bulunduu Yukar dere havalisi, Yavuz Sultan Selimin aldran seferini mteakiben Osmanl idaresi altna girmiti (Krzolu 1976: 119; Tozlu 1998: 3,18). Nitekim I. Selim, aldran seferi sonras dn yolunda Mormoca uramt (Taeschner 1926: 123). Osmanl idaresine geile birlikte 1516 ylnda yaplan tahrir neticesinde kyde; 19 hane ve 5 mcerred (tahminen 100 kii)1 bulunduu ve kyn yllk haslatnn 8000 aka olduu yazlmt (Mirolu 1975: 801). Ondrt yl sonra 1530da yaplan saymda kyde, 34 hane, 11 mcerred ve 4 sipahizde (tahminen 135 kii)2 bulunduu ve yllk haslatn 5534 aka olduu kaydedilmiti (TD. 387: 408). XVI. yzyln sonlarna doru 1591de yaplan tahrirde ise kyde 91 neferin3 bulunduu (tahminen 455 kii)4 ve yllk hslatn 25000 aka olduu grlmektedir. Gayr-i Mslim ahalinin meskn olduu Mormocda, zira retim kapsamnda; buday, arpa, orum, zerek (karaburak) ve bostan rnleri yetitirilmiti. ki deirmenin olduu kyde, arcln da yapld anlalmaktadr (Mirolu 1975: 801). Grld zere, Mormocun Osmanl idaresine geiiyle birlikte balangta yaklak 100 kiinin meskn olduu ky, yzyln sonlarna doru drt buuk katlk bir artla 455 kiiye ulamt. Nfus bakmndan ciddi bir art olduu gibi, kyn gelir durumunda dikkat eken bir ykseli meydana gelmiti. XVI. yzyl sonlarna doru meskn bir ky durumunda bulunan Mormocun, XVII. yzyln balarndaki durumu ile ilgili olarak; Mormoc nm karye yigirmibe seneden mtecaviz mddetden ber hal ve harabe olub binasndan eser kalmayub ibaresi gemektedir (MAD. 7589: 118). Mamur ve meskn bir kyn, toplu bir ekilde terk edilmesi dikkat ekici bir durumdur. Giderek gelien ve bymeye balayan kyn, neden terk edildii nin- erifte belirtilmemiti. Osmanl idaresi, arazinin terk edilmesini ya da bo kalmasn engellemek iin olduka gayret sarf etmesine ramen, baz durumlarda kyl ahalinin topran terk etmesini engelleyememiti. Bunun temelinde kyl reayann toprak sahibi statsnde olmamas, herhangi bir tehdit ve tehlike annda topran brakarak daha gvenli bir yere g etmesi yatmaktadr (Halaolu 1991: 39). Nitekim XVI. yzyln sonlarna doru ortaya kan Celli gailesi, bilhassa krsal kesimde olan reayann toplu bir ekilde
229

bilig, K / 2006, say 36

yerini ve yurdunu terk etmesine neden olmutu (Akda 1975: 44650). Nitekim Erzurum ve civarnda etkili olan Cellilerle ilgili kaytlar; Erzurumun reyas Celli erinden ve Kzlba havlnden ve zlm- zulmaniden perakende oldndan gayri ekseri helk olmdr, (29 Safer 1020 / 13 Mays 1611) (MAD. 3260: 120); . bundan akdem Erzurum ve Trabzon ve Grcistan kazlarnn cizyeleri her sene asitne-yi sadetten cem olnrken birka seneden ber Celli mstevli olmasyla reya perakende ve perian olman. (MAD. 5568: 204), sorunun boyutlarn gsterir mahiyettedir. Geri nin- erifte (MAD. 7589: 1189), kyn neden terk edildii belirtilmese de Celli gailesinin yaand sralarda yaplan tazyik ve saldrlardan dolay Mormoc kynn boaltld sylenebilir. XVI. yzyl sonlarnda ve XVII. yzyln balarnda Osmanllar, bir taraftan i mesele olarak Celliler ile urarken dier taraftan Safevi ve Avusturya ile uzun yllar sren savalar yapmlard. Tarm ekonomisine dayal bir lkede gerek iteki ve gerekse dtaki problemler sosyo-ekonomik dengeleri alt-st etmiti. Bununla birlikte Osmanl idaresi, temel gelir kayna durumundaki zira retim ve toprak ile ilgili meseleleri zmeye almtr (Barkan vd. 1988: 347; Pamuk 1993: 1389). Sava nedeniyle ya da ekya tazyikinden dolay boaltlan kyleri veya arazileri, yeniden faaliyete gemeleri iin mlk olarak ahslara tahsis etme uygulamas, hkmetin meseleyi zme ynndeki nemli bir tedbiri olmutu. Nitekim bu anlay dorultusunda XVII. yzylda, Kocaeli sancana bal Gebze nahiyesi snrlar ierisinde bulunan Bulgurlu ky (Mete 2004: 6878), Harput sancana tabi Munzurolu ky (nal 1999: 6167) ve Kelkit kazasna bal Mormocdaki enlendirme uygulamas (MAD. 7589: 1189), toprak meselesinin zmlenmesi noktasnda hkmetin tutumunu gstermesi bakmndan ilgi ekici rneklerdir. Celli sorununun zld, Safeviler ile olan savan sona erdii ve II. Osmann yenieriler tarafndan ldrlmesi akabinde Abaza Mehmed Paann isyan ettii sralarda, Osmanl idaresi Erzurum Eyaletine bal Kelkit kazasnn padiah haslar arasnda zikredilen Mormoc5 kyn imara almt. nceleri meskn durumda bir ky iken daha sonra terk edilen Mormocun ihysna talip olan Divn- hmyun ktiplerinden Kaya ve sipahi-olu Mustafa, Erzurum hazine divnna mracaat etmilerdi. Erzurum hazine defterdar Osman Efendi, Kaya ve Mustafann mracaatlarn deerlendirmi, metruk durumdaki yerin yeniden tarma almasn uygun grdnden bavuruda bulunanlarn durumlarn bir tezkire hazrlayarak merkeze iletmiti. Merkez idare, arazi ihys iin gelen tekliflere genelde olumlu yaklard (nalck 1985: 112). Geleneksel anlay ierisinde enlendirme veya ihy uygulamasnda6, ncelikle karlkl olarak anlama artlar belirlenirdi. 1620 ylnda Mormocu ihy etmek iin mracaat eden Kaya ve Mustafa ncelikli olarak
230

Pamuk, XVII. Yzylda Bir enlendirme (hy) Uygulamas)

kend malmzdan evler bin idb ve bu kadar zamandan ber hal anizzirt kalmala ayr keslb sklmesi emr-i asr olan yerlerinin kend camus ve kzlerimiz ile ve kifyet etmediin halde cret ile iftler ve pulluklar koub sklmeye ve gnden gne ihy etmein takviye in yine cret-i senev ile tutduumuz hidmetkrlar ve gayr-i tevbi ve levhkmz dahi terb ile karye-yi mezbrede temekkn itdirmee bi-avn-i illhi tela mberet idb itirk ile ber-vech-i maktu uhdesinde mukarrer klnmak ric ideriz diyerek artlarn ortaya koymulard (MAD. 7589: 118). Proje kapsamnda Kaya ve Mustafa, kyn slah edilmesi iin gereken btn masraflar karlayacaklarn taahht etmilerdi. yle ki bayndrlk faaliyetlerine gleri yetmedii takdirde, almalar iin cret mukabilinde ahslar temin edeceklerini belirtmilerdi. Kaya ve Mustafa, eriatn hkmlerince araziyi slah ettikleri takdirde mlk edinecekleri iin demekle mkellef olacaklar vergilerini de nceden belirlemilerdi. Projenin faaliyete getii tarih olan 110 Austos 1620/gurre-i Ramazan 1029den 516 Haziran 1625/gurre-i Ramazan 1034e kadar olan ilk be yl iin be yz aka, 1627 ubat 1635/gurre-i Ramazan 1044e kadar ki on ylda ihy ve bdn olma ihtimali gerekleirse ylda iki bin aka, kyn bayndr bir hale gelmesi durumunda ise her sene iin drt bin aka maktu vergiler Erzurum hazinesine teslim edilecekti. Ayrca hass- hmyun olan Mormocun mefruzul-kalem ve maktuul-kadem olduu teklifi rfiyye ve ihrct- sireden muf tutulub beylerbeyi subalar ve ademleri ve sir havlelerden min bad dahl ve taarruz olnmaya, hane-yi avrz mukayyed raiyyet ol raiyyet olmadka avrz teklifi ile dahi rencide olnmamas hususunda kati bir hkm verilmiti (MAD. 7589: 118). Anlalaca zere Mormoc yeni stats gereince tam serbestiyet zre olmu, yani resmi denetime kar dokunulmazlk elde etmi, vergi toplama ve sulular takip etme gibi btn haklar temlik sahibinin kontrolne braklmt (Barkan vd. 1988: 347; nalck 2000: 165). Nian- erifteki, karyenin bu mertebe ihysna saymz mukabelesinde maktmuz mukarrer olur here virilmemek ve karye imrete yz tutub zirtghlarna tapu ile tlib olanlar tevbimizden ve gayriden her kim olursa tahtel-kanun resm-i tapus alnmak zere virdiimiz tezkireleri indelhkkm mukayyed olub zirt idenler mademki yerlerin boz ve hal komayub zirt idb r ve rsumunlarn ed eylediklerinden kimesne tasarruflarna mni olmayub (MAD. 7589: 119) anlalaca zere Kaya ve Mustafann en byk endiesi terk edilmi kyn, bayndr ve tarma elverili hale getirilmesi halinde dardan olabilecek muhtemel bir mdahaleydi. Bunun iin sultan, zirt idenler mademki boz ve hal komayub r ve rsmlarn ed eylediklerinde tasarruflarna kimesne mni olmaya (MAD.
231

bilig, K / 2006, say 36

7589: 1189) diyerek tavrn belirlemise de temlik sahiplerinin endiesinin olduu fark edilmektedir. Bunun iin anlama art olarak ziyde ile talib-i her zuhur itdirirse mademki eyledikleri ziyde makbullerimiz olduka here virilmeyb yine zerimizde bka klna makbulleriniz olmayub virilmek lazm gelrse ihysna malmzdan sarf eyledmz harcmz toprak kads marifetiyle olan mfredat defteri mucibince bize virilmeyince karyeye dahl olnmayub ve tasarruflarmzda olan topraklarn ri yine onda bir altnda hums kayd olnub kayd olnan yerlerdendir (MAD. 7589:118) diyerek zel bir koul ileri srmlerdi. Bu durumda Kaya ve Mustafa, Mormoc iin baka birisi tarafndan daha cazip bir teklif geldii takdirde, slah iin yaptklar masraflarn kendilerine geri denmesini, aksi takdirde kimsenin kye giremeyeceini ve tasarruflarnda olan arazinin r vergisi olarak bete bir orann verileceini aka beyan etmilerdi. n koullarn belirlenmesi ile birlikte Torul kads mfetti-i emvl- hss olan kdvetl-kudt Mevln Yusuf Efendi, Mormocun Kaya ve Mustafann mlk olarak tasarrufunda olduuna dair bir temlik hazrlamt. Buna gre 110 Austos 1620de Mormoc ky malikne olarak Kaya ve Mustafaya verilmiti (MAD. 7589: 119). Islah edilerek tarma alan arazi, lke ekonomisi iin olumlu ve nemli bir rol oynadndan mlk sahipleri iin; mademki yerlerin boz ve hal komayub r ve rsumlarn eda eylediklerinde tasarruflarna kimesne mni olmaya (MAD. 7589: 119) ibaresinde belirtildii zere, tasarruflar altndaki araziyi boz brakmadklar srece mlkleri ellerinden alnmazd. ayet malikne sahibi arazisini yl st ste ekip bimedii yani boz brakt takdirde btn haklarn kaybederdi. Byle bir durumda kad, araziyi baka birisine verme hakkna sahipti. Bu uygulamada gaye, topran bilfiil tarma almas ve ekilip biilmesiydi (Moutafchieva 1998: 67). 1620 ylnda Mormoc kynn mlk olarak tasarruf etme hakkn alan Kaya ve Mustafann ihy ve enlendirme faaliyetleri iin 10 Mart 1623de Sultan IV. Murad tarafndan bir berat tarznda dzenlenmi zel bir belge (MAD. 7589: 1189) verilmesi, icraatlarndan memnun kalndnn gstergesi saylabilir. XVII. yzylda Bulgurlu ve Munzurolu kyleri gibi Mormoc slah edilmeye allmt. 1620 ile 1623 yllar arasnda gerekletirilen ihy uygulamasnn ileriki tarihlerde sonularnn ne olduu konusunda maalesef kaynaklarda yeterli bir bilgiye ulalamamtr. XIX. yzylda Gmhane isimli almada, Kelkite bal kyler arasnda Mormocun ad gememektedir (Tozlu 1998: 335, 479). Keza 1928 ylna ait Kelkite bal kyler arasnda da Mormoc zikredilmemektedir (Son Tekilat- Mlkiyede Kylerimizin Adlar 1928: 887 8) Kelkitin coraf durumu zerine yaplan bir almada Mormoc isimli bir kyden bahsedilmemektedir (Akpnar 2001: 21097). Gnmzde Gmhane ilinin Kse ilesi snrlar ierisindeki Mormoc ya da Mormu olarak
232

Pamuk, XVII. Yzylda Bir enlendirme (hy) Uygulamas)

isimlendirilen ovada yaplan tetkikler sonucunda biz zamanlar ihy uygulamas ile meskn bir ky hviyeti kazandrlmaya allan Mormocun, daha sonra bilinmeyen nedenlerden tr terk edildii anlalmaktadr. Nin- erf-i ln yazla ki Erzurum defterdar Osman dme uluvvuh Erzurum haznesi tarafndan divn tezkiresi gnderb havss- hmyundan Kelkid kazsnda vki Mormoc nm karye yigirmibe seneden mtecviz mddetden ber hal ve harbe olub binsndan eser kalmayub bu kadmden ber mirye bir aka nefi hasl olmaz iken Divn- hmyun ktiblerinden kdvetul- erbbit-tahrr vel-kalem umde-i eshbit-tkrir ver-rakam ktib Kaya zide kadrih ve ebn-y sipahiyndan Mustafa hazne-yi Erzurum divnna arz- hl sunub karye-yi mezbrenin zabt ve tasarruf mddet-yi medd ile bize tefviz olnrsa kend malmzdan evler bin idb ve bu kadar zamandan ber hal aniz-zirt kalmala ayr keslb sklmesi emr-i asr olan yerlerinin kend camus ve kzlerimiz ile ve kifyet etmedii halde cret ile iftler ve pulluklar koub sklmeye ve gnden gne ihy etmei takviye in yine cret-i senev ile tutduumuz hidmetkrlar ve gayr-i tevbi ve levhkmz dahi terb ile karye-yi mezbrede temekkn itdirmei bi-avn-i llh tela mberet idb itirk ile ber-vech-i maktu uhdesinde mukarrer klnmak ric ideriz ol-art ile ki karye-yi mezbrenin vech-i merh zre ihysna ibtid-y mberetimiz olan bin yigirmi tokuz ramazan gurresinde maktun be sene tamam varnca sl be sl Erzurum haznesine zirt ve hrsetimiz bedeli be yz aka teslim ideriz ve be seneden sonra karye-yi mezbrede bir mikdar ihy ve bdn olmak ihtimali mukarrer olursa andan te senelerde yine on seneye varnca sl be sl hazne-yi mezbreye ikier bin aka virb bundan be sene mrrnda inallahl- melikl-aziz karye-yi mezbre imret-pezir olmak mukarrer fermnm olnur bundan sonra hasl olan mahsul- gll ve ar ve sir hukuk ve rsm mukbelesinde beher sene mirye drder bin aka ve karyenin bu mertebe ihysna saymz mukbelesinde maktumuz mukarrer olur here virilmemek ve karye imrete yz tutub zirtghlarna tapu ile tlib olanlar tevbmizden ve gayriden her kim olursa tahtel-kanun resm-i tapus alnmak zre virdiimiz tezkireleri indel-hkkm mukayyed olub zirt idenler mademki yerlerin boz ve hal komayub zirt idb r ve rsmlarn ed eylediklerinden kimesne tasarruflarna mni olmayub karye-yi mezbrenin yerlerine bais-i rabet olmak in r ve rsmlarn fermn- mberetimizde verdimiz tapu tezkiresinde tayin eylediimiz vech zre alna kendlerimizin add ve mteramzdan iftlik tutanlarn rleri harbe ihy eylediimiz hamidle r trikle onda bir alnub ve hss- hmyun
233

bilig, K / 2006, say 36

mefuul-kalem (mefruzul-kalem) ve maktuul-kadem olub teklif-i rfiyye ve ihrct- sireden muf msellem olmak kanun- kadmden zikr olndu zre teklifden muf tutulub beylerbeyi subalar ve ademleri ve sair havlelerden min bad dhl ve taarruz olnmaya ve mademki karye iinde hane-yi avrz mukayyed raiyyet ol raiyyet olmadka avrz teklifi ile dahi rencide olnmaya ve karye imret kabul idb senede drder bin aka virmee mteahid oldmz eyymda ziyde ile talib-i her zuhur idivirse mademki eyledikleri ziyde makbllerimiz olduka here virilmeyb yine zerimizde bka klna makbllerimiz olmayub virilmek lzm gelrse ihysna malmzdan sarf eyledmz harcmz toprak kads marifetiyle olan mfredat defteri mcibince bize virilmeyince karyeye dhl olnmayub ve tasarruflarmzda olan topraklarn ri yine onda bir altnda hums kayd olnub kayd olnan yerlerdendir dey muraza olnmaya ve karye-yi mezbre nefsinde tarik-i amm ve ari-i azamde vki olmala karyenin iinde muksit-i emvl ve aynmz in bina eyledimiz evlerin binalar birbirine muttasl ve selika-y kudret yapldkda kimesne mni olmaya dey ilm eylediklerinden gayri vech-i merh zre merkmlarn merkmlara deruhde klnmak mirye evveli oldn bilfiil Torul kads olub mfetti-i emvl- hss olan kdvetl-kdat Mevln Yusuf Efendi dahi temliki ile ilm eylemein sene bin yigirmi tokuz ramazann gurresinde hatt- mezkr zre uhdelerine mukarrer bka klnub tahhd ve kabulleri zre hazne-yi Erzurum divnnda bert alnb tezkire virilb gerekdir ki minvl-i merh zre tarih-i mezbrede sl be sl be sene tamamna varnca be yz aka Erzurum haznesine teslim eyleyb ve yine andan ana on sene varnca ikier bin aka bu on be sene mururundan sonra senede drder bin aka maktular hazne-i mezbreye teslim eylediklerinde husle gelen say ve hizmetleri mukbelesinde arzlarmza maktu ve mukayyed olub here virilmeye ve karye-yi mezbr imrete yz tutub zirtgahlarna tapu ile talib olan tevblerinden ve gayriden tahtel-kanun resm-i tapusn alub virdikleri tezkireleri indel-hkkm mukayyed ve makbl olub zirt idenler mademki yerlerin boz ve hal komayub r ve rsmlarn ed eylediklerinde tasarruflarna kimesne mni olmaya emr-i bert-i erif virildi fi sekiz cemaziyel-evvel sene 1032 Ek 1: BOA. MAD. 7589, s.118119

234

Pamuk, XVII. Yzylda Bir enlendirme (hy) Uygulamas)

Ek 2: BOA. MAD. 7589, s.118


235

bilig, K / 2006, say 36

Ek 3: BOA. MAD. 7589, s.119


236

Pamuk, XVII. Yzylda Bir enlendirme (hy) Uygulamas)

Ek 4: Kelkit lesi Yerleme Haritas (Mormu Dz), Akpnar, Kalknma Yolunda ki le Kelkit ve Kse, s.211

Ek 5: Mormoc Ovas

Ek 6: Mormoc
237

bilig, K / 2006, say 36

Aklamalar
1. Bu tahmin, hane x 5 formlne dayanmaktadr. 2 Bu tahmin, hane x 5 formlne dayanmaktadr. 3. 1591 ylnda yaplan tahrirlerde hane yerine nefer yazld grlmektedir. (Gke 2000: 88; Mirolu, 1990: 134; Pamuk 2002: 66). 4 Bu tahmin, hane x 5 formlne dayanmaktadr. 5 Gnmzde Mormoc ismiyle anlan bir yerleim birimi olmamakla birlikte, Gmhane ilinin Kse ilesi snrlar ierisinde bekta Beldesinden Salyaz Beldesine kadar uzanan bir ovann ve batakln adnn Mormoc (Mormo,Mormu) olduu tespit edilmitir (Akpnar 2001: 210; Hirik 2002: 64). 6 1540 tarihli Erzurum ve Pasin Sancaklar evkf kanunnmesinde; Kzlba fetretinden dolay boaltlan arazilerin enletilme karlnda zaviyelere ve ahslara verilebilecei zikredilmektedir (TD.199: v.4-5; Yediyldz 1985: 129; Yediyldz 2003: 128; nalck 2000: 164). Babakanlk Osmanl Arivi Maliyeden Mdevver Defter (MAD) No. 3260, 5568, 7589. Babakanlk Osmanl Arivi Tapu Defteri (TD.) No. 199, 387. AKDA, Mustafa (1975), Trk Halknn Dirlik ve Dzenlik Kavgas, stanbul: Bilgi Yay. AKPINAR, Erdal (2001), Kalknma Yolunda ki le Kelkit ve Kse, stanbul: Kelkit Kaymakaml Yay. BARKAN, mer Ltfi (1939), Trk-slm Toprak Hukuku Tatbikatnn Osmanl mparatorluunda Ald ekiller I Mlikne Divn Sistemi, Trk Hukuk ve ktisat Tarihi Mecmuas, s.119163, stanbul. BARKAN, mer Ltfi (1993), Tmar, slam Ansiklopedisi, XII /1, s.286333, Ankara. BARKAN, mer Ltfi MERL, Enver (1988), Hdavendigar Livas Tahrir Defteri I, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay. EMECEN, Feridun (1989), XVI. Asrda Manisa Kazas, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay. GKBLGN, M. Tayyib, (1952), XV. XVI. Asrda Edirne ve Paa Livas Vakflar, Mukataalar, stanbul: ler Basmevi. GKE, Turan (2000), XVI. ve XVII. Yzyllarda Lazkiyye (Denizli) Kazs, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay. HALAOLU, Yusuf (1991), XVIII. Yzylda Osmanl mparatorluunun skn Siyaseti ve Airetlerin Yerletirilmesi, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay. HRK, Ali okun (2002), Gemite ve Gnmzde Kelkit, Kelkit. NALCIK, Halil (1985), The Emergence of Big Farms, iftliks: State, Landlords and Tenants, Studies in Ottoman Social and Economic History, pp.105126, London: Variorum Reprints. NALCIK, Halil (1993), iftlik, TDV slm Ansiklopedisi VIII, s.3134, stanbul.
238

Kaynaka

Pamuk, XVII. Yzylda Bir enlendirme (hy) Uygulamas)

NALCIK, Halil (1996a), Ky, Kyl ve mparatorluk, Osmanl mparatorluu Toplum ve Ekonomi, s.114, stanbul: Eren Yay. NALCIK, Halil (1996b), slm Arazi ve Vergi Sisteminin Teekkl, Osmanl mparatorluu Toplum ve Ekonomi, s.1530, stanbul: Eren Yay. NALCIK, Halil (2000), Osmanl mparatorluunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Cilt: I 13001600, (ev. Halil Berktay), stanbul: Eren Yay. SLAMOLU-NAN, Huricihan (1991), Osmanl mparatorluunda Devlet ve Kyl, stanbul: letiim Yay. KIRZIOLU, Fahrettin (1976), Osmanllarn Kafkas Ellerini Fethi (14511590), stanbul: Sevin Matbaas METE, Zekai (2004), skdar Tarihinden Bir Kesit: Bulgurlu Kynn Aziz Mahmud Hdayiye Temliki, skdar Sempozyumu I, 2325 Mays 2003, stanbul: skdar Aratrmalar Merkezi Yay. MROLU, smet (1975), XVI. yzylda Bayburd Sanca, stanbul: ler Matbaas. MROLU, smet (1990), Kemah Sanca ve Erzincan Kazs (15201566), Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay. MOUTAFCHIEVA, Vera P. (1988), Agrarian Relations in the Ottoman Empire 15th and 16th Centuries, Newyork: Columbia University Press. PAMUK, Bilgehan (2002), XVII. Yzylda Erzurum ehri, Doktora Tezi: Atatrk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Erzurum. PAMUK, evket (1993), 100 Soruda Osmanl-Trkiye ktisad Tarihi 15001914, stanbul: Gerek Yay. Son Tekilat- Mlkiyede Kylerimizin Adlar (1928), stanbul. TAESCHNER, Franz (1926), Das Anatolische Wegenetz Nach Osmanischen Quellen II, (Nr. G. Yacob-R.Tschudi), Leipzig: Mayer&Mller G.m.b.H. TOZLU, Selahattin (1998), XIX. Yzylda Gmhane, Erzurum: Akademik Aratrmalar. NAL, Mehmet Ali (1999), XVII. yzylda Harputta Toprak Tasarrufu le lgili Baz Belgeler ve Munzurolu Kynn Teekkl, Osmanl Devri zerine Makaleler-Aratrmalar, s.6167, Isparta: Kardelen Kitabevi. YEDYILDIZ, Bahaeddin (1985), Institution Du Vaqf Au XVIII Siecle en Turquie tude socia-historique, Ankara: Publi avec le concours Centre National de la Recherche Scientifique et de la Socit d Histoire Turque. YEDYILDIZ, Bahaeddin (2003), XVIII. Yzylda Trkiyede Vakf Messesesi Bir Sosyal Tarih ncelemesi, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay. YCEL, Yaar (1974), Osmanl mparatorluunda Desantralizasyona Dair Genel Gzlemler, Belleten, XXXVIII / 152, s.657708, Ankara.

239

An Application of Senlendirme(Ihy) in the 17th Century: The Improvement of Mormoc Village(Kelkit)


Assist. Prof. Dr. Bilgehan PAMUK
Abstract: Ottoman State was very sensitive to the definition of the status of farm lands and their cultivation regularly. The expenditure of the state and spending of the sipahis depended on the income from agriculture; therefore, the governors always tried to control agricultural lands. However, they also made efforts to solve problems relating farm lands that appeared from time to time. The improvement of Mormoc village is an interesting example in terms of reflecting the attitude of the Ottoman government whenever a village or a land is emptied. In return to revitalizing activities, the village was given to people who are living in it and it is either inhabited again or to agricultural production. Key Words: Ottoman History Agriculture, Village, Farm, Estate, Kelkit, Mormoc, Senlendirme

Department of History, Faculty of Sciences & Letters, Atatrk University / ERZURUM bilgehan@atauni.edu.tr

bilig Winter / 2006 Number 36: 227-241 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

17 : ()

: . , , . . - . . : , , , , , ,

2004/175 " 16 17 ". , , / bilgehan@atauni.edu.tr

bilig Zima 2006 vpusk: 36: 227-241 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Sleymnnmede Eski Trk Destanlarna Ait Unsurlar, Dil-slp ve Motifler


Yard. Do. Dr. Hamdi GLE*
zet: Sleymnnme, konu itibariyle Hz. Sleymn devrinin menkbelerine dayanmaktadr. Sleymnnme, Hz. Sleymann mcadeleleri ve savalarn anlatan bir eserdir. Eserde Hz. Sleyman ile Turan Hakan Alp Er Tungann savalarna byk bir yer verilmitir. Firdevs-i Rum, eserinde dini inanlar daha ar bast iin, savalarn sonunda, Hz. Sleyman galip gstermitir. Sleymnnmede, Firdevs-i Rumnin Trk kimliiyle gurur duyan ifadelerine de rastlanlmaktadr. Eserin manzum blmlerinde dil ar, nesirde ise daha sade bir dil kullanlmtr. Manzum blmleri nesir blmlerinin bir tekrar gibidir. Eserin 42. cildinde bir metin incelemesi yaplmtr. Anahtar kelimeler: Sleymnnme, Firdevs-i Rum (Uzun Firdevs), Hz. Sleyman, Alp Er Tunga (Efrsiyb), Destan, Dil-slp, Savalar.

Sleymnnme, konu itibariyle Hz. Sleymn devrinin menkbelerine dayanmaktadr. Sleymnnmenin yazar Frdevs, bu menkbelerini naklederken devrin felsefe, hendese, ncm ve tp gibi bilgilerine ait malmat eserine serpitirmi, bundan dolay eser ansiklopedik bir mahiyet kazanmtr. Frdevs-i Rum yahut Frdevs-i Tavl (= Uzun Frdevs), XV. asrn son yarsnda, bilhassa II. Bayezid adna yazd Sleymnnme adl eseri ile tannm, Osmanl muharrir ve airidir. (slam Ans. 1964: 649) II. Bayezid zamannda stanbula gelmi. Kanuni Sultan Sleymn zamannda ranl air Frdevsyi takliden ehnme gibi bir Sleymnnme yazmtr. Uzun Frdevsnin bu eserinin byk bir ksm beenilmeyerek yaklmtr. (Trk Ansk. 1968: 349) Frdevs, genlik yllarnda Sleymnnme yazlmasyla ilgili yarmalara katlarak byk bir n kazanmtr. O, halk arasnda yaayan kssa ve menkbeleri, ran ve Trk mitolojisinden alnan unsurlarla zenginletirmi ve klsik edebiyatmzda slmiyet ncesi Trk destanlarna yer vermi bir destan airidir. Frdevsnin Sleymnnmesi eski Trk kltr ile slmi kltrn bir sentezidir. Frdevsnin doum tarihi kaynaklarda 1453 olarak gsterilmitir. lm

anakkale Onsekiz Mart niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Blm / ANAKKALE gulec_61@hotmail.com

bilig K / 2006 say 36: 243-260 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, K / 2006, say 36

tarihi hakknda kesin bir bilgi yoktur. Kaynaklar doum tarihinin 1453 olduu hususunda ittifak etmilerdir (Trk Dili ve Edebiyat Ansklopedisi 1977: 121122). Frdevsnin hayat Edincik, Bursa, Manisa, Balkesir ve stanbulda gemitir. Balkesirde uzun sre kalm Daavatnme ve Firasetnme adl eserlerini burada yazmtr. Olduka geni ansiklopedik malumat sahibi olan Frdevsnin, gayretli bir mellif olduu ve gerek Sleymnnmeden evvel, gerek sonra muhtelif mevzularda manzum ve mensur eserler yazd bilinmektedir. Balkesirden baka, bir sre ve byk bir ihtimalle ehzade Korkudun Manisadaki saraynda yaad anlalmaktadr. Frdevsnin telif ve tercme krktan fazla eseri vardr. Ancak bunlardan bir ksm bilinmektedir. Osmanl Melliflerinde bu eserlerden sadece on drd hakknda bilgiler verilmektedir (Tahir 1972: 106). Frdevsnin en tannm eseri kendi ifadesiyle Sleymnnme-i Kebirdir. Frdevsye Uzun lakabn kazandran bu eseri, yazarn Kssanme-i Sleymn Aleyhisselem adl dz yaz baka bir eserinden ayrt edebilmek iin bu adla anlr. Frdevs, Sleymnnmeyi manzum ve mensur kark olarak yazmtr. Eserde byk yer tutan manzum blmlerin sanat deeri azdr. Manzum paralar, mensur ksmn bir tekrar veya zeti halindedir. Yardan fazlasn tekil eden nesir blmlerinin dikkate deer taraf, bu nesrin ok sade halk syleyiine yakn olmas ve Dede Korkut Hikyelerindeki Trkeyi hatrlatan bir lisanla yazlm olmasdr. Dede Korkuttan ayrlan yn daha fazla Arapa, Farsa meneli kelimelerin kullanlmas ve zel isimlerin ok olmasdr. Sleymnnme, devrinin sade nesir zellii tayan eserler arasna girmesi bakmndan deer tar. Eserin asl nemi, Trke ynnden son derece zengin malzeme ihtiva etmesidir. Frdevsnin zellikle Sleymnnmede yer verdii konular yle zetlenebilir: Dou mitolojisi, Peygamber kssalar, din, tasavvuf, geometri, ncm, satran taktiklerivb. Yazarn bu bilgilerle birlikte tarih ve mitolojiye olan derin ilgisini btn kaynaklar bildirmektedir. Sylentiye gre Frdevs, en az 330, en ok 380 ciltlik bu hacimli eserini Sultan II. Bayezide sununca padiah, bu kadar byk bir eserden, bu kadar laf kalabalndan sklm; kendisi ya da grevlendirdikleri iinde 80 cildini seerek geriye kalanlarn da yaktrmtr. Frdevs de bu ilemden duyduu krgnlkla mahlasn tad Frdevsyi taklitle padiah hicvetmi, ondan sonra da Osmanl topraklarnda barnamayacan dnerek bir sylentide rana tekinde Horasana kaarak orada lmtr (Parmakszolu 1980: 14).
244

Gle, Sleymnnmede Eski Trk Destanlarna Ait Unsurlar, Dil-slp ve Motifler

Fakat bugn 81. cildin el altnda bulunmas Hayat u Memt nsznde 82. cildi tamamladn belirtmesine, 81. cilde de Yavuz Sultan Selime dua ve sena ile baladna gre; yazarn Sultan II. Bayezidin hal ve lmnden sonra Trkiyede hatta stanbulda bulunduu belli olmaktadr. Frdevs, eserini yazarken onu istinsah ettirmek iin padiahn emriyle ktipler getirtmi, frsat dtke geni lde kendisini vmtr. Sleymnnme, din-tarih-destan bir eserdir. Eser ark ilimlerinin, ark tarihi ve mitolojisinin bir ansiklopedisi durumundadr. Vasfi Mahir Kocatrk (1970: 296), Frdevs ve Sleymnnme hakknda yle demektedir: O, btn Osmanl edebiyatnda ve hatta slmi Trk edebiyatnda eski Trk destanlarna yer veren ilk byk air, tasvirini Divan Lgatit Trkteki manzumelerde grdmz byk Trk kahraman ve hakan Alp Er Tungay Efrsiyb- Trk ad altnda anlatan; Trk adn an ve eref iinde tekrarlayan biricik byk Trk sanatkrdr. Sleymnnmede Turan ve Efrsiyb muhtelif mnasebetlerle byk bir yer alyor. Topraa, atee, suya, kurda, kua, hkm eden Sleymn peygamberin eserin esas kahramannn sonsuz hametine ramen eserde en anl kahraman Efrsiyb- Trktr. Sleymnnme ile ilgili olarak gnmze kadar baz nemli almalar yaplmtr. stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesinde iki ayr doktora tezi bunlara rnek olarak gsterilebilir. Bunlardan ilki Ata atkkaa ait bir dil aratrmasdr. Sleymnnmenin 72. cildinin gramer ve sentaks incelemesi yaplmtr. (atkka 1978) kinci alma da Sleymnnmenin dili zerinedir. Asuman Akay, Sleymnnmenin 44. cildinin metin ve fiilleri zerine bir inceleme yapmtr. (Akay 1990) smet Parmakszolu da Frdevsnin Kutb-nme isimli eserini Trke harflerle bastrmtr. (1980) Aratrmamzda Sleymnnmenin 42. cildiyle ilgili ilk defa bir metin tahlili ve incelemesi yaplmtr. Metin incelemesi ile ilgili birinci blmde zaman ve mekn, ikinci blmde insan-toplum ve din, nc blmde motifler, sanat ve slp bakmndan incelenmesi ve Trk harfleriyle metin blmnden olumaktadr. Aratrmamzn arlk noktasn metin incelemesi tekil etmektedir. Bu konuda tarafmzdan Ege niversitesi Sosyal bilimler Enstitsnde doktora tezi hazrlanmtr. (Gle 1994) Frdevs, almamza esas aldmz Sleymnnmenin 42. cildinin, Efrsiyb- Trk ile Hz. Sleymnn cengi blmnde eski Trk destanlarna yer vererek, efsaneleen kiilii ile byk Trk hakan Efrsiyb- Trk diye anlan Alp Er Tungann Sleymn peygamber karsndaki mcadelesi245

bilig, K / 2006, say 36

ni anlatmaktadr. Sleymnnmenin 42. cildi meclislerden meydana gelmektedir. Her mecliste kendi iinde kssa ve ana balklardan olumaktadr. 181. meclisten 186. meclislerin sonuna kadar sralan dzenlidir. 186. meclisten sonra 187. meclis anlatlm, 188. ve daha sonra 205. meclise devam edilmitir. Meclislerdeki bu dzensizlik eserin ciltlerinin baka musanniflerin eline gemesi sonucu meclis sralanna dikkat edilmediini dndrebilir. Bu cildin sonunda Efrsiyb- Trk ile Hz. Sleymn cengi son bulmaz. 44. ciltte de bu mcadele devam eder. Eserde on beinci yzyl Osmanl imlas esas alnmtr.

Sleymnnmede Eski Trk Destanlarna Ait Unsurlar Destanlar, milletlerin yaz ncesi alarnda olumu, gelimi eserlerdir. Tarihin yeterince aydnlatamad eski devirlerin tek destanlardr. Destanlar, milletlerin hayatlarnda derin izler ve yanklar brakm tarihi olaylardr.
Destan (epos), kahramanlk konularn ileyen bir trdr. Destanlarda, bir milletin tarihten nceki devirleri ile tarihi devirlerde gsterdii kahramanlklar anlatlr. Trk destanlar, Trklerin yaadklar muhtelif sahalarda, hem slmiyetten nce hem slmiyetten sonra teekkl etmilerdir. Frdevs, Sleymnnmede eski Trk destanlarna yer vermi bir destan airidir. Frdevs, Sleymnnmenin 42. cildinde Trk adndan ve Efrsiybtan an ve erefle bahseder. Eserdeki adyla Efrsiyb- Trk, Turann en byk hkmdarlarndandr. Efrsiyb, Alp Er Tunga adyla bilinen Trk (Turan) destan kahramannn ran efsanelerinde ve ehnmede kullanlan Farsa addr. Alp Er Tunga**, Sakalara ait bir kahramandr. lm hakknda eitli rivayetler olmakla birlikte, ranllarla Trkler arasnda cereyan eden bir savata M.. 624te ldrld kabul grmektedir. Bunun lmyle ilgili at paralar miladn XI. asrna kadar gelenekte yaam ve bylece de Kagarl Mahmut tarafndan tespit edilmi bulunmaktadr. Kagarl Mahmutun Cihn Begi olarak vasflandrd, hi phesiz Trk Cihn mparatorluu lksnn ilk nclerinden biri olan Alp Er Tungann
Alp Er Tunga (Efrsiyb)nn efsnev kiilii etrafnda Alp Er Tunga destan olumutur. Yaradl destanndan sonra ilk byk ve milli Trk destan Alp Er Tunga destandr. Fakat bu destan, hatta zeti hakknda dahi kesin bilgiler elde edinilmi deildir. Yalnz Alp Er Tungann lm tarihi ile ilgili eitli kaynaklar birlemektedir. Trk, ran, Arap, Hint, Eski Yunan ve Asur kaynaklarnda ranllarn Efrsiyb dedii Alp Er Tungaya ait eitli rivayetler vardr. Asur kaynaklarnda Maduva ismi ile geen Saka hkmdardr. Maduva, M.. VII. Yzylda btn n Asyay zaptetmitir. Heredottaki ad Madyestir. Medya kral Kyaksares (ehnmedeki Keyhsrev) tarafndan ziyafete arlarak sarho edilmi ve hile ile ldrlmtr (M.. 626, 625 veya 624). Bu hadise ranllar arasnda yzyllarca bayram olarak kutlanm, Trkler arasnda ise asrlarca yas tutulmasna sebep olmutur (Gle 2004: 116).
**

246

Gle, Sleymnnmede Eski Trk Destanlarna Ait Unsurlar, Dil-slp ve Motifler

ad ve hatras milattan sonraki yerli ve yabanc birok kaynaklara konu tekil etmitir. Alp Er Tunga adl kahramann ahsiyeti etrafnda gelien destann kendisine Trkler arasnda rastlanlmamaktadr. Karln ran destan olan ehnmede gryoruz. Ancak ehnmede ahslarn isimleri deitirilmitir. Alp Er Tunga, Efrsiyb olmutur. Divan Lgatit Trk ve Kutadgu Biligde her iki ismin ayn kahramana ait olduu kaydedilmitir. ranllarn milli destan olan ehnmeyi yazan Frdevs gibi Trk Frdevs (=Uzun) Sleymnnme adl eserini Trklerin milli destann yazma gayretinin bir sonucu olarak kaleme alm olabilir. Efsaneleen ahsiyetleriyle Efrsiyb- Trk ile Ouz Kaan arasnda bir ilgi kurulabilir. Son olarak Ouz Destann inceleyen Zeki Velidi Togan; Efrsiyb adyla anlan Alp Er Tunga fetihlerinin, Ouz Kaan Destannn temelini ve ilk tabakasn tekil ettii kanaatine varmtr. Destandaki Ouz Kaan, Alp Er Tungann ahsiyetinden izler tamaktadr. Hem Ouz Kaan hem de Alp Er Tunga Kafkaslar kuzeyden gneye geerek Anadolu, Suriye ve Msr fethetmilerdir. Yine Zeki Velidi Togan (1982: 152), Ouz Kaan Destannda Ouz Kaann Efrsiyb idaresinde bir kumandan olduunu ve ocuklaryla birlikte daha sonra btn Ouz kabilelerine hakim olduu belirtilmektedir. Sleymnnmenin 42. cildinin Hz. Sleymn ve Efrsiyb cengiyle ilgili blmde mcadele Beni srail kavminin banda bulunan Hz. Sleymnla, Turan kavminin banda bulunan Efrsiyb- Trk arasnda gemektedir. ez-in canib beni srail kavminun on iki sptnun cerisi on iki blk olup, ceman alt yz bin dahi be bin be yz krk drt er olup gelb irdiler. Grdler ki Karadeniz gibi bir dery-y ummn Efasiyb legeri evre olup kuatm. Sleymn serverleri an gricek taaccb idub eyitdiler: Ya sadk peygamber, dman ne acep sab yirde turur kim, evresin deryy ummn kuatm. Sadk peygamber eyitdi: birkanuz bu deryy dolasn grn dman bunun niresinden get bulub geti ise biz dahi oradan gep dman ile gayret cengin klalum. didi. (Firdevs s.223) Eserin bir baka blmnde Efrsiyb- Trk Acem lkesini fethetmi, ran ah Keykubad ve Rstem-i Zal korkutmu ve onun gcne cevap veremeyen cihn pehlivan olarak tantlr. Efrsiyb Turan ahdur. Bir bahadur pehlevandur kim nara ursa rd- felek kan kaanur cenge girse Kahramana ylan kuandrur. Bir aslandur kim Rstem-i Zal anun katnda tavandur. Hakm kavlince Sleymn Hz. Aleyhisselam Efrsiybun bu vech ile saltanatn,
247

bilig, K / 2006, say 36

salbetni, ecaatini g idicek bir zaman ba aa salub dahi ba kaldrub eydur: ya Kayser- Rm bu Efrsiyb bu vech ile cihn pehlevan olcak benm dergahmda karinidi. (s.465) Efrsiyb- Trk ol melik-i krd kari kurd bu szi g idicek gnline ho gelmedi. Vay kim rad- felek gibi akd dahi dnb eyitdi. y benm beglerm, yiglerm, server, selatinlerm bilrsiz kim lem ire ben Efrsiyb ne vech ile pehlevanem Zl- Dstn benm adum iitse kan kaanur. Kubat ah tahtgahnda benden enr. Rstem dahi bana kin kuagn kuanur. Amma ki ana dahi bir tabanca urmuam bilur. Ben ol Efrsiybam ki Turan milkin harab itdm, ran milkine katdum. Turan erisinun kanlarn kara yire katdum. Sleymncuaz kim olur. Kim bana gele ya kalam elmden ala (s.468) Eserin yine bir baka blmnde Efrsiyb- Trk gcne ve zenginliine eriilemeyen ve dnyay fethetmek isteyen bir cihangir olarak tasvir edilir: Acem vilayetini, Turan memleketini benm gencmle tolm durur kim hi bir melike ol kadar genc myesser olmamdur. Benm cebbem slahum, hazinelerm dkelin cem idersem piller ekmez. Eger klcumun ukalumun hisabn disem gkteki lduzlardan ok durur ve benum legermi yirler gtrmez, grzme kimse takat getrmez. (s.436) Ben ol aham ki ran- zeminde ta magarib serhaddince v Karadenizden det-i diyarndan ta aa denizine varnca benm vilayetmdr. inde ne kadar hner-mendler, ne kadar ulular var ise benm elimde Turan pehlevanlar, Acem merdanlar benm akermdr. Bana ram olub dururlar. ehr-i Medeniden ta Sinoba varnca Karadenizden Akgermeye varnca kaladaki ehr iindeki pasban benm adm agururlar. Bunca vilayetin ahlar benm tacum geyerler ve benm alemlerm ekerler ve bana kulluk klurlar. Ben ol Efrsiybem cihn ire hem behlevan- cihn hem melik-i Turan, hem sultan- sahib-kran bilrler. Fagfur- in gibi padiahn kz benm saraymda durur. Andan bir arslan olum vardur kim kl la dada arslanlarum adem ile ta uranlarn barn ezer. Koruda Peleng denizinde neheng sayd ider. Ben ol Efrsiybem ki zermde anka-y felek usa per dker. lmden arslan geerse ter dker. Kahraman- Keriman katumdan geerse ser dker. Bin Sleymn gzlerimde zerre mr degldr. (s.437) Efrsiyb- Trkn, Hz. Sleymn kmseyen ve hor gren ifadelerine de rastlanlmaktadr. kmr yakc demurci Davud olu zembil uruc, kendin gerci Sleymncuk donla doub, don byyen olan okdur kim bana bunun bigi verheml nme gnderb ululn gsterr v yol erknum bildrr. Turandan harac u bc ister. Kalam zerinde nister bu szi ol Sleymncuk legeriyle syler. (s.474)

248

Gle, Sleymnnmede Eski Trk Destanlarna Ait Unsurlar, Dil-slp ve Motifler

Sleymnnmede Dil ve slp Aratrmamza temel tekil eden Sleymnnmenin 42. cildinde genellikle sade bir slp kullanlmtr. Cmleler ksa ve fiillere zellikle gerindiumlu fiil ekimlerine ok yer verilmitir. Sleymn hatemin parmana alub Sleymnlk itmek in, Sleymn tahtna geb, oturub, andan Efrsiyb hkmeyledi. Sekiz kez yz bin er cebe ve ceven geyb, cenk aleti zerlerinde mheyy idb, taz atlarun binb, kuluklarna ekb yine binb sag sol alay balayub (s.593)
Eserin nesir blmlerinde yer yer Arapa ve Farsa unsurlarn hakim olduu adal ifadelere de rastlanlmaktadr. Lokman Hkm kavlince Hredmendne ukel ve sehun-mendn, zref ve Efltun Yunn naklince hkem-yi naybl evtd ve bleg-y liyetl imad ol vechile hikyet klub bu Sleymnnmesinden esal rivayet klub eydrler kim (s.262) Cmlelerde sfatlar az kullanlm olmasna ramen, zel isimlere ok yer verilmitir. Legerin nnce sekine ile sekiz yz ulem gelrler. nlerince sadk peygamber ve Gucu bin Uynaz ve peygamber Huyu bin Uynaz ve peygamber Asenha Ezrami peygamber ve Hyman bin Mahul peygamber, Zerd bin Mahul peygamber ve Hulkul bin Mahul peygamber, ly v ah, Ubil Sbt meliki Nenil ah, emun Spt meliki birle Sleymn beglerbegisi Bina Yahu bin Yehuyada beglerbegisi leger nince sekine birle gelrken (s.223) evre, yer tasvirleri ve benzetmelerde tabii bir slp kullanlmtr. meger kim ikisi otururken nagehn kala- Sinop canibine bakb grdler ki, ol karanu gice iinde cihn elmas ulesi gark olmu, on iki bin Sleymn sancaklar, alemler, cebe ve evenler aas aleme ule virmi; on iki alay alup ders kllar ekb kalkanlar dlerine salub kii kakub naralar haykrub rah- rahan srb gelrler. Atlarn nalndan yiryzn yrtub gelrler, nizeler ucuyla gkyzindeki merruh tacn delb gelrler (s.219) Hz. Sleymn ve Efrsiyb- Trk mcadelesini esas aldmz blmde, yer yer szl gelenekten alnma orijinal benzetmeler de vardr. Efrsiyb canibinden Aclan Trk, Uziret kbelinden yldrm gibi akd, seng-i asiyb misali kalkann yagrna salub, bezirhane stunu gibi snsin enar dahleyin kollarna salub, gergedan srb Ferhnan Araba irb Aclan Sn sund. (s. 263) Sleymnnmenin 42. cildinde yine halk edebiyatnn etkisiyle karlkl konumalara, diyaloglara da yer verilmitir. Efrsiyb- Trk ol legerden vehm alub ceng cidl klmaa hazr olub turd; dahi dnb yarenlerine nasihat vrb eyitdi: bu gelen leger beni srailn on iki sptnun serverleridr. Sleymn amusi v kimi dahi brazeridr. Velkin cemi
249

bilig, K / 2006, say 36

askerinn halk hep serveridr. Arab u Arba dilverleridr ve serverleridr; gkteki cznun sihrine aldanmayasuz, cenk itmege hazr olasuz ittifk idb elbir idesz (s.221) Frdevs, olaylar ve kiileri bir destan havas iinde tasvir etmeye almtr. Bu anlatm biiminde ran airi Frdevs onu nemli bir oranda etkilemitir. Nazm tekniinde birtakm eksiklikler olan Uzun Frdevsnin dili Trke ynnden son derece nemlidir. Mellif, eserin nesir blmlerinde Dede Korkut Hikyelerine benzeyen sade bir halk dilini kullanmtr. Dede Korkuttan: Bir yere a otak, bir yere kzl otak kurdurmutu. Kimin ki olu, kz yok, kara otaa kondurun, kara keeyi altna deyin, kara koyun yahnsndan nne getirin, yerse yesin, yemezse kalksn, gitsin, demiti. Olu olan ak otaa, kz olan kzl otaa kondurun; olu kz olmayan Ulu Tanr hor grmtr, biz de hor grrz, belli bilsin, demiti (Gkyay 1976: 1) Sleymnnmeden: Efrsiyb sancana varnca kodlar, krdlar, yle krgun oldu kim adam leiyle ry-i zemin told, hun-revab olub, yiryzinde ceyhnleyin yrdi; hun buhar bulut gibi gkyizin birdi, yirn bir kat at ayandan gubr olub gge ayd. Erenler narasndan tas- gerdun nladol kadar ceng old kim Turan legerin krmaktan k yogrulub Davd zrihlern halkalar nizeler azndan dkldi. Kllar alumadan ereye dndi. Behlevanlar kolunda bulat snler snd. Serverler cismi oktan kirpiye dndi. Msr cevenler oklar peykn zahmndan tg teberler ve hanerler yalmani drbiye dndi. Behlevanlar ydi v atlar kan kaand (s.267) Andan kuzgun ey dr Efrsiyb Sleymnun nmesi oknacak bldm ki kakd zira kim benzi saman rengine dndi. Kakudgndan kat kat agurub sylerdi. Kim bile kim nme icre ne vechile herze yiyb durur amma nice durur kim Efrsiybun hev yzinden rast gzleyb olmagara bigi agzna yestehleyem didi. ahin eyitdi: egerkin sen bu nezaketi Efrsiyba geecek olursan hezeran aferin dahine ancak olur didi. Andan kuzgun tmeye balad. Efrsiybun zerinden yana havaya kalkub tdi. Efrsiyb incindi. Frdevs, eserinin muhtelif yerlerinde Sleymnnme-i Kebr eserinin msannifinin Lokman Hakm ve Efltun-i Yunn olduunu belirtir. Eseri Srynice ve Yunancaya telif ettiklerini, Seyyid-i Nesr-i Baddnin de bu eseri Farsaya tercme ettiini ve kendisinin de bu eseri Trk dilince kaleme aldn belirtir. Lokmn Hakm stad ki, bu Sleymnnme-i Kebirn musannifidr. Bade ezen Efltun-i Yunn yetmi iki diln tercman
250

Gle, Sleymnnmede Eski Trk Destanlarna Ait Unsurlar, Dil-slp ve Motifler

bu tarih-i azimn musannifidr. Bade ezen Seyyid-i Nesr-i Badd ol cihnun ekmelidr. statudur bu kitabun meclis-i babun seyrin cevabn tercme iden yani ki, ol hakimlern Sryni ve Yunn dillerinde telif ettii Sleymnnme Farisi dilince tercme itmdr. Min bd- Frdevs hakir Trk dilince kaleme ve rakama getrdi sahih kavl zerine yitrdi (s.159) Eserde motifler de dikkat ekmektedir. Tespit edebildiimiz yirminin zerinde motif vardr. Metin iinden alnan rnek blmlerdeki nemli motifler unlardr:

A. At motifi Trk destanlarnda atn ok nemli bir yeri vardr. Bozkr hayatnn bir gerei olarak destan kahraman ile at btnlemitir. At sadece kahramanlarn hayatlarnda deil, tarih boyunca Trk varlnn gelimesi ve bymesinde nemli rol oynamaktadr. Sleymnnmenin Efrsiybla ilgili blmnde rah- rahan, gzel ve parlak atlar tasviri vardr. Nay u ryn aldrub, rah- rahanlar binb, drt yz alay balayub, Efrsiyb karnda Uzret alaynun ucnda sa kolda turd. (s. 264) ez-in canib Sleymn legerinn begleri on iki sbtnun melikleri on iki dery misl ci-i girn ca gelb, rah- rahan ile fil, gergedanlar surb, nefirler syleyb; buri ve surnalar alub, sancak ve alemler getrb sil-i garim gibi aglayub, Efrsiyb- Trk zerine tg brran grz-i giran ekb rah- rahan srb aheng itdiler. (s.264) Atlar ayrca Acem atlar, akar, dldl, taz atlar olarak da tasvir edilmitir. andan sonra ol Acem atlarun akar u dldl-sfat, per-i peyker ah-y nhun tazlara zerrin eyerler urdlar, cem-i ceng yarag kurdular. (s.481)
Atlarla ilgili Ahen-p, Arb taz atlar, bedev atlar tasviri de vardr. Turan legeri ir ner ahen-p atlar zerine sedd-i skender gibi puld-p olub gelrler. Bin yediyz yetmi yedi Yehda legerile Arab taz atlar svr olub, Kumuli behlevanla Sleymn beglerbegisi Benyeh bin Yehuyada ile her birisi kolan toynaklu kuma kulaklu, geyik sagrulu, deve sinurl, arslan ggsl, beli ksa hsrevali, kb Karunlu, aslan bilekl segirtmede inide sili yokuta tavan eser, yili geici bedevi yuntlara binb dman ardndan n salub. (s.603) Demr toynakl, ygrg atlar tasvirine de rastlanlmaktadr. ol demr toynakl, kamu kulakl, ahen-p atlarun nal mhndan yelk otlar kub gelr. Sanasn ki bu leger bahr- cun ya Karadeniz kim mevc urub, sil olub dadan aa Sinob sahrasna akarBagdd, razi kllar, hemayil kuanub, ahen-p ygrg at251

bilig, K / 2006, say 36

lara yz yigirmi bin Badat cerisinle sekine-i Musya dman tarafndan yana karavl olub turmlard. Yunan begleri, Endels yigleri, beni Asfr melikleri atlu atndan inb, ol sahraya kond. Sleymn otag urld, divan- sultan kurld. Sleymn hazreti Aleyhisselm saltanat taht zerine kub karar eyledi. Eklm- mlkden dahi otaglu otayna varub kond. Adem gulsndan rahneler ak old; at, ester, fil, gergedan bile yiryzi told. At sheylinden er narasndan ts- gerdn nlad, Eshb- Kehf bekledi kz balk, puld-p erenleri getirmeyb inledi. (s.464)

B. Sava motifi Trk destanlarnda sava kahramanlar arasnda teke tek veya kitle halinde yaplr. Teke tek yaplan savata taraflardan birisi meydana er diler, kar taraf adamn meydana srer ve kran krana savalr. Kitle halindeki savalarda ise, nce nc gler savar daha sonra topyekn sava yaplr. Sava dzeni sa, sol kanatlar ve ortada sava idare eden babu ve ordunun arlk merkezi bulunur. Efrsiyb- Trk ogl Pieng ahun sol kolnda saf balayub turd, andan sonra Efrsiyb- Trk dahi Turan zemin dilaverlerinden safiken, tg-zen alt bin mbariz, drt bin dilaver bin yediyz behlevan, alt bin alt yz altm adlu sanlu server ile legern orta yirinde sedd-i skender bigi turd. Dman tarafna gz urd. Hkm Kavlince Efrsiyb- krt ol i grmi Kari kurt bu vechile ki laf urd andan tiz buyurd, sekiz kez yzbin Turan legerin avular omak urub, meymene ve meysere kalb cenah areste klub, saf u alay dzetdiler; v sag tarafda Endels meliki Akran ah Endels legeri Sleymn klcndan kurtulan kez yzbin ahen-p are bilesince alub v sol kolda beni Asfar meliki Atfa Han Asfr olandan (s.597) Teke tek savalarda er meydanna kp er dileyenler, vurumaya balamadan nce birbirlerinin kimliklerini renirler. hazr olub el klca ki urdlar, gzleirlerdi ki iki canibden meydan iine kang behlevan gire erlk hnerin gsterb, ba u can ele alup, hasmna kl irgre; evvel Sleymn serhenglerinden nazar Zentr-i di altm ar kaddu kametiyle ecaat salbet ile gergedan srp, cevlan urd meydan alub turd, hcum klub, ki kakub, agrub eyitdi ki: benem Zentri di behlevn- addd benem bigi taze behlevan leme gelmedi. Eski dnyanun olandan bnyad kan kimdr ki bugn meydana gele, ben Zentr behlevn ile mukabil muarz ola diyb, cevlan urnca elindeki pulad sunisin evirince Efrsiyb canibinden Ferhenc-tg-zen otuzalt ar- kadd u kamet ile ki kakub, rah srb mukabil olub, nara urub cagrd ki: benem
252

Gle, Sleymnnmede Eski Trk Destanlarna Ait Unsurlar, Dil-slp ve Motifler

Ferhenci Trk bir aslanem ki karumdur, kaplan grk bin Sleymn gzlerimde mr degldr. Yz bin Zentr katnda Zentur degldr. Laf ortadan getr daviye mani getr, filnde muhkem otur ki, u irdm canun alub, kanuni kara yire kardum diyb kl havale kld. Zenturi di siper sulub sald (s.605-606) Sava dzeninde nce teke tek, daha sonra kitle halinde sava yaplmaktadr. Kitle halindeki savalarda nce ileri gelen kahramanlar dvrler, bu dv sras zayftan kuvvetliye dorudur. Dierleri denendikten sonra esas destan kahraman meydana girer. Kahramann galibiyetine mteakip topluca sava balar: Efrsiyb- Trk, ol khne grk karnda Uzretn attan ykldugn ki grdi, gayrete gelb pulad kalkanun kna salub, nar agac salu ejderha derisi kaplu ef i dll sinsin eline alub rahn mahmuz urub, Kurts di bu canibden an grd ki bir behlevn- ahan bir siyah ata svar olub gelb irdi. Nita yle kim altm ar u kadd u kamed bir karadag gibi amma ekil camusa benzer, ba hammam kubbesince var. Gzleri yanar fanusu benzer, az magara avaz sada virr, Kusa benzer. Kulaklar kalkan gibi yz eyle karaki abanosa benzer. Heynet icre heybetde Efrsiyb- Trk an grb kakuyub hma gelb Kurtusun ikinci hamlesun savub, nc hamlesine aman vermeyb, Kurts Adin nin durmayub topuzndan yz altm alt batman demr grzin eline ald; Kurts dinn kafasna rkab zerine kalkub karabulut gibi grzin havaya kaldrub, bir grz eyle darbla urd kim Kurtus di kalkan beraber tutd, veli cih kalkan alacuk Trkman daglb perran olub Kurtus di ban irb grz Kurtusn iki cikini bana irdi. Efrsiyb darbndan Kurts Adinin ayaklar rkabndan kub, gz kararub ba ekzinb filden ykld. Kurtus turnca Efrsiyb atndan inb diledi ki, Kurts Adinn iki ellerin kafasnda balaya, cierin dalaya, amma ki Sleymn canbnden Msr u m serverlerinden Arab u arba yigleri Mekke, Medine mihterler (s.610)

C. Sava Aletleri le lgili Motifler 1. Kl Sleymnmenin Hz. Sleymn ve Efrsiyb- Trk mcadelesini esas alan metinde ska geen sava aletleri motiflerinden biri de kltr. Kl, ders kl ve tg-zen olarak tasvir edilmitir: Ders kllar ekb, kalkanlar dlerine salub, kii kakub, naralar haykrub, rah- rahan srb gelrler. Andan sonra Efrsiyb- Trk dahi Turan zemin dilaverlerinden saf-iken, tg-zen serverlerinden yz altm bin ahen-p er ile alt bin mbariz drtbin dilaver binyediyz behlevan . (s.220)
253

bilig, K / 2006, say 36

Ayrca klla ilgili efi dill demr yelmanl snler, Msr kllar, ezdeh dill sinler tasvirleri de vardr: bezirhane stunu gibi efi dill, demr yelmanl snleri ele alub, hammam kubbesi gibi grz-i giranlarun omuza alub, yir yirin naralar haykrub, Arab u Arba atlarna binb Msr kllar ekb ol server-i serfirazlar kan iici ehbazlar dman ardnca gitdiler. Alaylar koanlar dzb ezdeha dill yelmanlarun felege kaldrub boru, surnalar urub, ecel yirlern rladub, ks- harbi avzesinden gkleri grleyb (s.266) Uzretn alt kez yzbin erini krkbin iki yz Sleymn serverlerile karu varub, kl yalncak idb Trkistan cerisinle cengi turdlar. Azim cenk kldlar. Alt kez yz bin er birbirine karub, erenler namus iin dridiler. At, sheyl er giriy tablu nakaralar gkler gibi grledi. Kllar ve oklar glts grz, salikler gbldisi, kalkanlar dbldisi, dilaverler naras fersah-be-fersah yola iliti. Sleymn serveri Turan dilaverleriyle ol gice ta subha dek ceng-i aub itdiler. Guludan yirler gmledi, kizi balg inletdiler. (s.267) Ayrca kl ve grz, Seyf slik olarak da tasvir edilmitir. Atlar nalndan, yiryzin yrtub gelrler nizeler ucuyla gkyzindeki merrih-i tacn delb, gelrler. Turan legeri puld-p olub, seyf slik ele alub, fil, gergedan svr olub, sancak alem gtrb, saf u alay balad. (s.219)

2. Karg ve Mzrak Metinde karg ve mzrak, nize ve efi dill nizeler olarak tasvir edilmitir. Atlar nalndan, yiryzin yrtub gelrler, efi dill nizelern elmas yamanlarun felege kaldrub her birisi yirnde yedi balu evren gibi turmlar idi. 3. Ok Metinde Simurg yelekl oklar tasviri yaplmtr. puld peykanlu Simurg yelekl oklarn ki azna sald. Bezirhne stunu gibi snsin eline ald, dahi arasatile salabatile yirinden turub, srayuben yerden rahna svar old. kanatlu bir ayaklu lalin dudaklu billur tenl gm bilekl Simurg yelekl kayn aac oklarn kurbuna koyub ki azna dize kodlar, v akar dldl sfatlu, pil kuvvetl, gergedan evketl, begr ahen nahun yregin ygrk ekin atlara zeyn inan urub licamndan eger karna kara kodlar (s.498) 4. Zrh ve rme zrh Sleymnnmenin Hz. Sleymn ve Efrsiyb- Trk mcadelesiyle ilgili blmde zrh ve rme zrh, cebe ve ceven olarak tasvir edilmitir. ol karanu gice iinde cihan elmas ulesine gark olm, on iki bin Sleymn
254

Gle, Sleymnnmede Eski Trk Destanlarna Ait Unsurlar, Dil-slp ve Motifler

sancaklar, alemler, cebe ve cevenler aas leme ule virmi. Andan Sleyman dnb haymel haymesine gelb, cebe ve cevenlerini geyb, balarna klarun urunub v bellerine haner sokunub kllarun hamayl baglayub kollarna kolak urundular. Otuz alt pare cenk aleti stlerine giyb, gm gk demr brndler. (s.498)

5. Yay Metinde yaylar, segrl kat yaylar olarak tasvir edilmitir. segrl kat yaylarun kurdlar, kanatlu kayn aacndan oklarn kurbun azna, ki azna ukkab yeleklsin dize kodlar. segirl tmk yaylar ile demr yaylar tasviri de vardr. Efrsiyb- Trk dahi yirinden turd, bana tac- ehri urd. Beline buz paresi gibi bir kl hamayil kuand, segrl elegim sagma misal tmk yayn kurd. Puludu cerhalu demr yaylardan atdlar. (s.602) 6. Yay kab-okluk Yay kab ve okluk, ki-i kurban olarak tasvir edilmitir: ki-i kurban agltsndan, ok sgltsndan alay iinde birbirine dokunan kalkan dbltsnden, grz-i girn gbltsnden ins can yacanm (s.219) 7. Kalkan Sava aletlerinden olan kalkan, yedi ayinel pulad kalkanlar veya yedier aynal pulad kalkanlar olarak tasvir edilmitir. yedi ayinel pulad kalkanlar dlerine salub, seng-i siyb-ve grzlerin ellerine alub, nizelerin ucn semaya kaldrub, yedier aynalu pulad kalkanlarun dlerine salub, behlevanlardan Berda bin Tuba bilesnce alub fil, gergedan srb dman canibine gitdiler (s.267) 8. Ar topuz Metinde ar topuz, grz-i girn olarak tasvir edilmitir. Efrsiyb- Trk zerine tg-i brrn, grz-i girn ekb, rah- rahan srb aheng itdiler. Veli yle er kim her biri debesinden at trnagn pulde mustagraktur (s.263) . Simurg kuu Simurg, kularn sultandr. Kaf danda yaad rivayet edilir. Hz. Sleymnn divannda bulunur ve dier kularla birlikte divann kurulduu yerin zerinde kanat gerip uarlar. Simurg, emrindeki dier kularla birlikte Hz. Sleymnn ordusunun yannda yer alrlar. kular dahi gkyzine pervaz urub bile giderlerdi. Simurg, koknus ku kular nnce yrrdi. (s.464)
Simurg, kulardan meydana gelen ordusuyla Efrsiybn askerlerine hava yznden inip saldrrlar. Peneleriyle yaralar aar, ldrrler. Simurg
255

bilig, K / 2006, say 36

anka- kaf ruh kunla koknus kunla yrtc tartc atyar ulular la Efrsiyb legerine hava yzinden inb, ceng iderken kiminn toynagla yzlerin arbub zahm aarken kanlarun bile saarken (s.623) Simurg ve yardmclar Hz. Sleymnn esir alnan pehlivann Efrsiyb elinden kurtararak karr ve Sleymn divanna getirirler. Amma ki bu behlevan bir zencire balanm bu aslanlarun bir demir oduna balanm eyle olsa kanginzn elinden gelir ki bu behlevan bir ugurdan inb kabza taki bunlara ziyan gelmeye; Sleymn helk olduklarun iidb dil perian olmaya Ruh kula, koknuz ku eyitdiler: Ya anka-y kaf behlevanlarun demr zincrlerine kaynak toynak urmak demr pulad bend-kelerin krmak bizm elmzden gelmez. Zencirden halas itmek sizden kabub gtrmek bizden didiler. Simurg ki bu szi iidb gnli doland yldrm gibi kanad bkb, Kokns kunla ve Ruh kunla gkyzinden yiryzine endiler. Hm gibi celladlar zerine dndiler, koynak toynak urub cellatlar dagttlar. Kimi kabub elma gibi havaya atdlar. Kimisnn dahi mnkarla skub kolun budun syub yabana atdlar. Andan Simurg ku atyar ba murgan- kaf ol behlevanlarun merd-i meydanlarun demir pulad el getrmez zincirlerine kimi legeri gibi ahen toynaklu kaynaklarn ad, zincirlerine toynak kaynak urub, zor idb ekb krub demr halkalarun yabana sad. Andan Kurtsye iaret itdi, Simurgun arkasna bindi ve iki elle Simurgun arkasna bindi ve elile Simurgun ggsin kucaklayub muhkem tutd (s.624) Blmn sonunda kularn sultan Simurg kuu Efrsiybn olu Pieng ah karmak zere Rahne kuunu grevlendirir. Rahne kuu, Pieng ah penelerine alarak karr. Simurg an grb rahne kuna eydr: ya murg- rahne vaktudur ki kaza-y sumni gibi bu havay fenadan yiryzne inb kabasn ol melik-zdeyi Agenga toynaklarna alub kabasn ve illa ceng iden Trk behlevanlarna pene urub bagrlarn k menzillerin k idesn diyb hkm idecek hemandem Rahne ku Lt peygambern kahrolan vilyet- arz gibi Cebrailn elinden gkyzinden yiryzine ol azim ehr-i talagu ragubagla iner gibi ol binbir arun karabulut gibi kanatlarun iki tarafa aub kh- Elburz kamet ile uub kafka fasn felek canibine kaldurub bad- ruh kuvvetiyle batuhal ggesi yilkenleri misal sa sol kanatlarun sahib kaze ve kader gibi ayaklarun sarkutub, demr kaynaklarun aub azndan oklar saub yiryzine indi. Sa ayagnn kaynagyla Agenga-y ayyar Pieng ah namndan uzlugla benesi iine ve sol ayagunun pulad kaynaklarun aub ol demr
256

Gle, Sleymnnmede Eski Trk Destanlarna Ait Unsurlar, Dil-slp ve Motifler

Trkman behlevanlarna salub; drdne dahi kaynak urub tartub cevenlern skb, bagrn bagarsagn bile yrtub, rahanlarun, lelern, balarun, dlern bile kaynak iine kyma kyma idp ak menzilin k klub gtrlb pervz idb, kanat aub felek canibine gidince (s.757)

D. Konuan kular Kularn kendi aralarnda dillerince konumalar da dikkati eken bir motiftir. Hz. Sleymnn nmesini gtrrken Hdhd, ahin ve Gurab kular arasnda yle bir konuma geer. Hdhd, ahin, Gurab kanad aub uub, yiryzinden felege kub gitdiler azim-i Efrsiyb itdiler. Ammakim ahbaz daim hdhdn alt yannda uard, gurab stne kard, bugur hdhd sual eyledi kim: ya ahbaz- serfiraz senn kuvvetn azim, ecaatn delim nin benm alt yanumda uarsn, gurab hod bir r-siyah kzzab muhmelat hor hemn klb nin benim stmden gitmez zerimde uar. didi. ahbaz didi ki: ya hdhd senn aznda Sleymn bigi mrsel peygambern ve resl-i mutahharun sultan- ekbern nmesi vardr kim, o nmenn iinde lemi kn dimekten izhar idenn ismi vardur. Ol hallak- lemn rezzak- tayr- demn ismi zerinde umak bana ho gelmez. Allah tealnn celle cellh adna izzet klub umazem kuzgun ol izzet-i ismi bilmez r-siyahtur batl Hakka farz klmaz (s.467) Hdhd eyitdi: ya ehbz siz bunda durunuz pervaza kalkanuz ben varub Sleymnun nmesini Efrsiyba vireym hidmed Sleymni yirine varsun. didi. ehbaz, gurab, Efrsiybun beraberliginde turdlar. Kanat aub pervaz urdlar. Hdhd szb bag zerine indi, Efrsiybun gzine karu ber serv aacnun stne kond (s.470)
Sonu olarak Frdevsnin Sleymnnmesi Anadolu Ouznmeleri iinde nem arz eden bir eserdir. Sleymnnme, dil ve slubu, anlatm tarz ile Dede Korkut Hikyelerini hatrlatan bir eser zellii gsterir. Dede Korkutdaki gibi tekrarlar, ksa cmleler, fiiller dikkati ekmektedir. Eserin yazar olan Uzun (=Trk) Frdevs, Trk adn ve sann Turan Hakan Alp Er Tunga ahsnda yaatm, Osmanl edebiyatnda ve slmi Trk edebiyatnda eski Trk destanlarna yer vermi olan, byk bir destan airidir.

257

bilig, K / 2006, say 36

BANARLI, Nihat Sami (1971), Resimli Trk Edebiyat Tarihi, Cilt 1, stanbul: M.E.B. Yaynlar. Frdevs, Orhan Bin Kenek (1978), Sleymnnme, 72.cilt (Haz. Ata atkka, doktora tezi) stanbul. Frdevs, Orhan Bin Kenek (1990), Sleymnnme, 44.cilt (Haz. Asuman Akay, doktora tezi) stanbul. Frdevs, Orhan Bin Kenek (1980), Kutbnme (Haz. brahim Olgun, . Parmakszolu), Ankara. Frdevs, Orhan Bin Kenek (1994), Firdevs-i Rumnin Sleymnnmesi, 42. cilt (Haz. Hamdi Gle, baslmam doktora tezi ) zmir. GKYAY, Orhan aik (1976), Dede Korkut Hikyeleri, stanbul: Milli Eitim Basmevi. GLE, Hamdi (2004), Eski Trk Destanlarndan Alper Tunga Destanndaki nl Turan Hakan Alper Tunga (=Efrsiyb-Afrasyb), Trk Halklarnn Edebi Gemii: Trk Destanlar Uluslar Aras Sempozyumu (Tebliler) (0607 Mays 2004, Bak), Bak-Azerbaycan: Sempozyum Kitab. slam Ansiklopedisi (1964), Cilt 4, stanbul: M.E.B. Yaynlar. KAGARLI, Mahmut (1943), Divan Lgat-it Trk Dizini, (Haz. Besim Atalay), Ankara: T.D.K. Yaynlar. KOCATRK, V. Mahir (1970), Trk Edebiyat Tarihi, Ankara. TAHR, Bursal Mehmet (1972), Osmanl Mellifleri, stanbul. TOGAN, Zeki Velidi (1982), Ouz Destan, stanbul: Enderun Yaynlar. Trk Ansiklopedisi (1968), Cilt 16 (Frdevs maddesi), Ankara. Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi (1977), Cilt 1 (Frdevs maddesi), stanbul.

Kaynaklar

258

The Elements Belonging of Ancient Turkish Eposes, Language-Genre and Motifies in Sleymnnme
Assist.Prof. Dr. Hamdi Gle*
Abstract: Sleymnnme has depended on the verbals of the era in respect of its subject. Sleymnnme is a work which tells the fights and the battles of Dear Sleyman. Great place has been given to the battles of Dear Sleyman and Turan Khan Alp Er Tunga in the work. As his religious beliefs have predominated in his work, Firdevs-i Rum has always showed Dear Sleyman as a victorious. In Sleymnnme Firdevs-i Rums expressions, which have showed the feeling proud of Turkish identity, have been encountered in the work. In verse part of the work, the language is complex; on the other hand, the purer language is used in prose. The parts of in verse are the repetitions of the parts of prose. A study of text has been done in 42 nd volume of the work. Key words: Sleymnnme, Firdevs-i Rum (Long Firdevs), Dear Sleyman, Alp Er Tunga (Efrsiyb), Epos, Language-Genre, Wars.

18 Mart University, Faculty of Sviencedend Lettery / ANAKKALE gulec_61@hotmail.com

bilig Winter / 2006 Number 36: 243-260 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

, ,
*
: .. . . . . , , . . . , . . 42 . : , ( ), . , (), , , .

* 18 , , / gulec_61@hotmail.com

bilig Zima 2006 vpusk: 36: 243-260 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Yayn Deerlendirme / Review


Ramazan KORKMAZ, Aytmatov Anlatlarnda tekileme Sorunu ve Dn zlekleri, Trksoy Yaynlar, Ankara 2004, 200 s.
Ara. Gr. Mutlu DEVEC*
ada Trk edebiyatnn nc yazarlarndan Cengiz Aytmatovun yaptlarn, bireyin tekilemesi ve tekiletirilmesi balamnda irdeleyen Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ, kendi olu servenine de k tutacak dn izlekli fenomenolojik bir alma gerekletirmitir. Sorun-zm ikiliinin esas alnd inceleme teknii ve hermeneutik okuma boyutuyla iki ana blm halinde dzenlenen Aytmatov Anlatlarnda tekileme Sorunu ve Dn zlekleri adl eser, evrensel balamda insan gereine tutulan bilimsel bir ayna niteliindedir. almann, tekileme Sorunu ve Anlamn Yitim Yerleri adl Birinci Blmnde Korkmaz, teki, tekileme ve tekiletirme kavramlarnn farkl grnmlerini ortaya koyarken bu kavramlarn anlam bakmndan ayrmn belirtir. Birinci Blm de; Saptrlan kutsallk, yapay cennet ve tanr kurgular adl balkta, Korkmaz: siyasal erki elinde bulunduranlarn, insanlar, tiranlklarn onayacak birer taslak kii haline dntrme abas, potansiyel bir tehdit olarak amzn en nemli sorunlarndan birisini oluturmaktadr. (s. 23) derken, insanlarn kutsal inanlarn ve deerlerini karlar dorultusunda kullanan, Tanrsal gc ellerinde bulunduran, kendilerini erk sayan sisteme ve sistem taraflarnn yapay cennet vaatlerine gndermede bulunur. Eserin, tahrip edilen bellek meknlar adl ikinci alt balnda, fiziksel ve dnsel g kullanarak tecavz edilmek istenen bellek meknlar ilevsel zellikleri bakmndan drt alt balkta deerlendirilir: 1.Deneyimsel /mimetik bellek 2. Nesneler bellei 3. Dil ve iletiim bellei 4. Kltrel bellek (s.32-84) Aytmatov anlatlarndan hareketle iimizdeki toplanma yeri (s.191) olarak nitelenen bellek meknlarna ynelik tahripkar tutum, dinsel ve ideolojik sylemlerin tutsa taslak kii haline getirilmek istenen birey ile btnletiri*

Frat niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm / ELAZI mutlu_deveci@mynet.com

bilig K / 2006 say 36: 261-264 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, K / 2006, say 36

lerek irdelenir: nsan, kendi kltr deerlerine gnbirlik endieler ve moda eilimler nedeniyle yabanclatnda, varolu kaynaklar iin potansiyel bir tehdit mekanizmasna dnmektedir. Kendi zn tahrip eden bilin, evren iin kaotik bir ykm/ kym imgesidir (s.50). tekileme/ tekiletirme/ mankurtizm tehdidi altnda zamansal ve uzamsal boyutta kendilik bilincinin tahrip edilii amlanrken, nesne ile bilin arasndaki diyalektik ba mekninsan zdeliinde yanstlr. Evrenin gizli ruhunu yaatan dnyay/ mekan cehenneme dntren tiranlarn, ilk balanglarn soylu dinamiklerini barndran (s.75) destan, efsane ve mitleri tehdit unsuru olarak grmesi ve yasaklamasnn da alt izilmektedir. Sayg, sevgi yerine smr ve mankurtlatrma gibi zgrl ve birey oluu engelleyici yntemlerle bilinli bir asimile ve yok etme politikas ile kar karya olan insann, bellek meknlarna tutunarak kurtulmasnn mmkn olaca da vurgulanr. almann, kitlesel terr; sava (s.85-92); yceltilen yaltm; ideolojik ve dinsel koullanma (s.92-99); lmcl ka; iki ve uyuturucu (s.100104) eklinde snflandrlan nsanln byk tuza adl nc alt balnda, insann ontolojik varlnn yitime urad kaos ortamndaki amazlar Aytmatov anlatlar rneinde derinletirilerek deerlendirilir. Ynlatrlan, kimliksizletirilen, gnbirlik beklentilerle varolan ve kaybolan tek boyutlu, deerler dizgesinden yaltk, sloganik sylemlerin tutsa insanlarn eylemesi ynetimce desteklenen bireysel/ kitlesel uyu(t)ma (s.100) tehlikesinin farknda olmay ile btnlenerek anlatlr:ki, saduyuyu yok eden ve insann iinde tad vahiyi uyandran zelliiyle, tekilemenin yeni, yaygn ve masum yzdr. likileri tahrip eder, kiiyi kendisine ve evresine yabanclatrr (s.101). Bylece geici ve yokedici ka nesnesi olarak grlen iki ve uyuturucunun, baml mankurtlar yaratma amacndaki rol vurgulanr. almann, Kendine Dnn Yollar adl kinci Blm, Eritirici ve Dntrc Deerler, Kurtulu mgeleri ve Dn zlekleri balklarn tayan iki ana balk ve sekiz alt balktan olumaktadr. Eritirici ve Dntrc Deerler bal altnda insan ynlatrlma ve tekilemekten koruyacak saaltc deerler olan, emek ve empati, trkler ve ak, Aytmatov anlatlarnda varln aan bir boyutta psiko-sosyal olarak incelenmektedir. Yaatc ve diriltici zn simgesi emek ve empati, lk deerleri temsil eden kiilerin karakteristik zellii olarak ele alnr: Sren, ileyen, nadas eden ynyle emek, cinsellik arml eril bir e olarak da karmza kar. Seviir gibi topra sren, eken emekiler, bir bakma yeri yeniden diriltmektedirler (s.109). Gemi zamanlardan imdiyi selamlayan szn, musikinin ve estetiin btnsel ifadesi trkler ise, kendilik deerlerinin uyanndaki tinsel rol ile ele alnr: nsana tarihselliini kazandran, duyumsa262

Deveci, Ramazan KORKMAZ, Aytmatov Anlat. tekileme Sor. ve Dn zlek., Trksoy Yay.

tan eritirici niteliiyle trkler, ontolojik bir varlk alan haline dnrler. Bu varlk alan, atalarn tinselliini, evreninin bilgisini anlam-sezgi balamnda btnleyerek kiiye kendilik bilinci ve gelecek gvenini salar (s.121). Bireyi, yok olup gitmekten, snrllndan/ lmllnden kurtaran ak ise, mutlak zgrln simgesi olarak irdelenir: Aytmatov anlatlarnda ak, btn mesafeleri aan, insan manevi z bakmndan gelitiren ve birbirine tayan yksek bir deerdir (s.134). Varolusal bir ynelim olan ak, insan baka bir insandan Tanrya doru derinletiren, yeniden varoluunu/ douunu olanakl klan, zincirlerinden koparak zgrle/ lmezlie erimesini salayan kendilik deeri olarak amlanr. Kurtulu mgeleri ve Dn zlekleri adl ikinci ana balkta ise, Aytmatov anlatlarndan hareketle teki/ mankurt olma tehdidi ile kar karya olan insann temel dn izleklerine/ imgelerine tutunma sreci irdelenir. tenliin fethi; ev-anneye dn izlei, kutsal yunak; anadil izlei, evrenin bilinci; insana dn, doaya dnve Tanrya dn alt balklarnda btn ynleriyle ayrntl olarak deerlendirilen kendini yitirme ve yok olma aamasndaki insana ynelik kendi olma arsnn metin dzeyinde yorumu yaplr. teki olma kaygsn duyumsayan bireylerin, yok kiiye dntrlmekten kurtulmak iin eve tutunma zorunluluu vurgulanr: Ev, itenlik ynelimlerinin kaynadr. Oradaki anne efkati, herkesin ve hereyin terkettii bedbaht insan, btn scakl ve samimiyetiyle kucaklamaya, ona her an yeniden kendisi olmann kaplarn amaya daima hazrdr (150). Ayn balamda ruhun evi/ yuvas (s.151) olarak nitelenen dilin/ anadilin, bireyin kendi olma srecindeki etkin rol ve evrensel anlamda yaatc bir imge deer olarak varl da deerlendirilir: Evrensel dzenin huzur ve selametini tehdit eden teki, ruhlarmzn barna olan ve iinde bireysel ve toplumsal kimliimizin dokunduu, rld ve onand anadiline tutunarak yeniden kendilik deerlerine ulaabilir (s.156-157). Tahripkar ve tehditkar tiranlarn, kurban ya da yakt insana dntrmek istedii ve aalad bireylerin kendilik deerlerinden kopua kar uyank ve dikkatli olmasnn gerekliliine de dikkat ekilir. Egemen olma tutkusu, hrete dknlk, parann albenisi, dogmatizm, iki ve uyuturucu olarak sralanan temel krleme alanlarnn yok edici tuzaa dnm vurgulanarak, insan bir taslak deil, varolusal olanaklarn kullanabilen birey olmasnn artlar sunulur. Gizemli deer olarak anlatlarda yer alan doa imgesi ise, amanik tasarmla yaratc ve kurtarc bir imge olarak ele alnr: Yere ve suya gsterilen saygya doa, tm itenlik deerlerini aarak karlk verir ve kiiolunu z evlad gibi barna basar. Byle bir durumda kozmik dnya geirgen, anlam aktarc ve ifre tayc hale dnr (s.170). Doann snak olarak alglanmas insann onun bir paras olduunu kavramas ile paralel olarak irdelenirken, doann tekilemeye tepkisi sularn ekilmesi, lleme ve
263

bilig, K / 2006, say 36

intiharlar olarak ynden amlanr. Tanrya dn bal altnda ise, kendisine ve dnyaya yabanclaan bireyin manevi kurtuluunun kaynana dikkat ekilmektedir. Tm ycelik alglamalarnn imge deeri olarak belirtilen Tanr, tekileme tehdidi altndaki insann kaosa srklenmesini engelleyici tinsel bir g halindedir: Tanr, btn varolu gizemini ieren, lmle yaam uyumlu klan, tm yaratklarn kendi dilince oluturduu, yneldii yksek bir deerdir (s.189). nsann, bu yksek deere ve onun deerler dizgisine tutunarak, anlamszlamaktan ve yok olmaktan kurtulabilecei ifade edilir. Edebi metnin dnyasndaki insann fenomenal gereini tekileme izlei erevesinde ele alan Aytmatov Anlatlarnda tekileme Sorunu ve Dn zlekleri adl eser, Cengiz Aytmatovun yaptlar araclyla yapt olmas gerek arsnn, Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ tarafndan fenomenolojik adan deerlendirilmesidir. Eserde evrenin bilinci insann, daimi olarak kar karya olduu mankurtlatr(l)ma/ tekiletir(il)me tehdidine kar duyarl ve uyank olmasnn gereklilii vurgulanmaktadr. Aytmatov anlatlarnn edebi ve estetik izgisini bilimsel deerlendirmelerle btnleyen almann, dnsel ufkumuzu aydnlataca kanaatindeyim.

264

bilig 2005 YAZAR ADI DZN KI-BAHAR-YAZ-GZ (SAYILAR: 32-33-34-35) bilig 2005 INDEX OF AUTHORS WINTER-SPRING-SUMMER-AUTUMN (VOLUMES: 32-33-34-35) AIK, Nilgn (2005), (Yayn Deer. / Rewiev) .. / Bahar, s.33; sh.257-260 Konuturan Trkiye Trkesi retimi ... / Spring, vol, 33; pp. 257-260 AIR, Ahmet (2005), .... / Yaz, s.34; sh. 171-193 zbek Romannda Temsil Edilen Rus/Sovyet Tipler Russian or Soviet Characters in Uzbek Novels ................................................... / Summer, vol, 34; pp. 171-193 AKARPINAR, R. Bahar (2005), / K, s.32; sh.145-164 Mevlna Celleddin Rm'nin Mesnev ve Rubiyyat'nda Meyve ve zm Sembolleri , Fruit and Grape Symbols in the Works of Mevlna Celaleddin Rumi ... / Winter, vol.32; pp. 145-164 AKSOYAK, . Hakk (2005), ... / Bahar, s.33; sh.137-147 Gelibolulu Mustafa Alnin Badatl Rhye Etkisi Influence of Mustafa Ali of Gallipoli to Ruhi of Bagdat .... / Spring, vol, 33; pp. 137-147 AKYZ, Gkhan SEKRETER, M.Serhan (2005), / Bahar, s.33; sh.63-84 Trk malat Sanayinin Blgeler tibariyle Verimlilik Farkllamas ve Gruplanmas Turkish Manufacturing Industrys Differentiation and Clustering in Terms of Productivity ..... / Spring, vol, 33; pp.63-84 AYATA, Yunus (2005), (Yayn Deerlendirme / Rewiev) /.K, s.32; sh.235-240 Hlya Argunah, Bir Cumhuriyet Kadn: ukfe Nihal , ... / Winter, vol, 33; pp. 235-240

265

bilig, K / 2005, say 36

AYDEMR, Yaar ELTK, Halil Cihangir (2005), / Bahar, s.33; sh.167-188 Redife Farkl Bir Bak: ift/apraz Redifle Yazlm Tek Kafiyeli iirler A Different View of Redif: Poems With Single Rhyme and Double/Crosswise Redif / Spring, vol, 33; pp. 167-188 BAAK, Suna (2005), ... /K, s.32; sh. 33-63 Trk Sosyolojisinde Yap Aratrmalar , Structure Researces in Turkish Sociology , . / Winter, vol.32; pp. 33-63 BAYKUZU, Tilla Deniz (2005), . / Bahar, s.33; sh.101-118 Gney Hunlar ve Hun Fltnden On Sekiz ark Southern Hsiung Nus and Eighteen Stanzas for Nomad Reed Pipe / Spring, vol, 33; pp. 101-118 BLKAN, Ali Fuat (2005), ... / Bahar, s.33; sh.119-136 Halide Edip Advarn Inside India Adl Eseri ve Hindistan Ziyareti Halide Edip Advars Work Named Inside India and her Travel to India ... / Spring, vol, 33; pp. 119-136 BOZDOAN, Ahmet (2005), .. / Yaz, s.34; sh. 91-115 Samed Vurgunun Bak Asyla On Bir Trk airi, Eleven Turkish Poets From Samed Vurguns Point of View, .. / Summer, vol, 34; pp. 91-115 CHIRLI, Dr. Nadejda (2005), (Yayn Deerlendirme / Rewiev) / Yaz, s.34; sh. 199-200 Dr. Categin Turgunbayev, Krgz Trkesinde Sfat-Fiil Ekleri, ./ Summer, vol, 34; pp. 199-200 ETNDA, Yusuf (2005), / Yaz, s.34; sh. 145-169 Biyografik Bilgi ve iir Eletirisi Asndan ehar Makale, Biographical Data and Poetry Criticism Through ehar Makale.. / Summer, vol, 34; pp. 145-169 DOAN, Aysel (2005), .. / Gz, s.34; sh. 207-228 Locken zgrlk ve Zorunluluk Anlay zerine Locke On Liberty And Necessity / Autumn, vol, 35; pp. 207-228 DOAN, Cihangir (2005), .. / Bahar, s.33; sh.01-22 Trkiye ve Kazakistan'da retmen Adaylarnn Meslek Tercihi ve retmenlik Mesleine likin Dnceleri Professions Preferences and Thoughts of Teacher Candidates in Relation to Teaching Profession in Turkey and Kazakhstan, .. / Spring, vol, 33; pp. 01-22
266

ndex

DOAN, Cihangir (2005), / Gz, s.34; sh. 133-149 Trkiyede Snf retmeni Yetitirme Politikalar ve Sorunlar The Policies on training Elementary School Teachers and the Problem of Teachers in Service.. / Autumn, vol, 35; pp. 133-149 DUVARCI, Aye (2005), / K, s.32; sh.125-144 Trklerde Tabiat st Varlklar ve Bunlarla lgili Kabuller, nanmalar, Uygulamalar , Supernatural Beings and Beliefs Concerning Them ,. / Winter, vol.32; pp. 125-144 ELDEN, Mge (2005), . / K, s.32; sh. 65-82 Manevi Faktrlerin retime Etkisi , The Importence of Creativity in Global Advertising Campaigns , .. / Winter, vol, 32; 65-82 ERDEM, Mehmet Dursun (2005), . / Bahar, s.33; sh.189-226 Harezm Trkesinde kilemeler ve Yinelemeler zerine On the Hendiardyoin and Repetition in the Klarezm Turkish ../ Spring, vol, 33; pp. 189-226 FIRLAR, Belma Gneri (2005) .. / Bahar, s.33; sh.23-43 Trkiye'de Milenyum Reklamlar, Millenium Advertising at Turkey, .... / Spring, vol, 33; pp.23-43 MER, Zahide (2005), .... /K, s.32; sh. 01-32 Miladi Dnem ncesi Orta Asya'da pek , Silk in Central Asia B.C , ... / Winter, vol.32; pp. 01-32 KALKAN, Veli Denizhan KESKN Halit (2005), / Gz, s.34; sh. 173-206 KOBlerde Bilgi Ynetimi Sreci ve Aralar: Literatr Deerlendirmesi ve Bir Aratrma Knowledge Management Process and Tools in SMEs: Literature Review and A Survey / Autumn, vol, 35; pp. 173-206 KARABULUT, Ferhat (2005), / Gz, s.34; sh. 17-47 Dil lm Balamnda Kayseride Yaayan Uygur Trk Toplumu, The Communty of Uyghur Turks Living in Kayseri in the Context of Language Death .. / Autumn, vol, 35; pp. 17-47 KARAMAN, Deniz (2005), . / K, s.32;

sh.179-222
er'iye Sicillerine Gre XVIII. Yzylda Ankara Damga Mukataas , The Ankara Damga Mukataasi (Stamp Tax) in the 18th Century , .......... / Winter, vol.32; pp. 179-222
267

bilig, K / 2005, say 36

KILI, Rya (2005), ... / Bahar, s.33; sh.227-246 Anadolu Seluklular ve Beylikler Dneminde Sufi evreler: Toplu Bir Bak Denemesi The Sufi Circles In the Period of Principilaties and Anatolian Seljuks: Essaying a Comprensive Look .. / Spring, vol, 33; pp. 227-246 KIZILKAYA, Erturul (2005), .. / Bahar, s.33; sh.45-62 Osmanlnn Kapitalistleememesi Olgusu Balamnda Dnceler Some Comments on the failure of the ottomans in becoming a Capitalist Society .. / Spring, vol, 33; pp.45-62 KOCADA, Bekir (2005), / Yaz, s.34; sh. 01-13 Kltr ve Medya, Culture and Media, ... / Summer, vol, 34; pp. 01-13 KO, Yunus (2005), / Gz, s.34; sh. 229-245 Osmanlda Toplumsal Dinamizmden Celal syanlarna Giden Yol ya da ki Belgeye Tek Yorum From Social Dynamism to Celali Rebellions in Ottoman Society or One Interpretation For Two Documents ... / Autmn, vol, 35; pp. 229245 KURU, Alev (2005), ... / Gz, s.34; sh. 49-70 Ankara Polatl Karacaahmet Kynde Karaca Ahmet Zaviyesi The Zaviye of Karaca Ahmed in Karacaahmet Village of Polatl, Ankara / Autumn, vol, 35; pp. 49-70 MENZ, Astrid (2005), (Yayn Deerlendirme / Rewiev) / Gz, s.34; sh. 247-253 Dirim, nci & Auer, Peter: Trkisch sprechen nicht nur die Trken: ber die Unschrfebeziehung zwischen Sprache und Ethnie in Deutschland. (Linguistik Impulse und Tendenzen 4) Berlin; New York: Walter de Gruyter. 2004. x + 245 s.) / Autumn, vol, 35; pp. 247-253 MOLDABAYEVA, Dana (2005), . / Gz, s.34; sh. 01-16 Sr Derya Havzasnn TrkTarihindeki Yeri ve nemi The Sir Derya Region and ts Place in Turkish History, .... / Autumn, vol, 35; pp. 01-16 KSE, A. Tuba (2005), / Yaz, s.34; sh. 15-32 Kzlrmak ve Frat Havzalarn Birbirine Balayan Eski Kervan Yollar, Ancient Caravan Routers Connecting the Basins of Kzlrmak and Auphrates, / Summer, vol, 34; pp. 15-32

268

ndex

LMEZ, Filiz Nurhan GKMEN, irin (2005), / Gz, s.34; sh. 71-103
Isparta l Merkezinde Bulunan Trbeler The Tombs in Isparta Province Centre .. / Autumn, vol, 35; pp. 71-103 ZCAN, Nilfer BARAN, Aylin Grgn ULUSOY, Demet (2005), ................. / K, s.32; sh.83-108 Trkiye'de Ergenlerin Arkada-akran Gruplar ile likileri ve Sapm Davranlar: Ankara rneklemi Relations of Adolescents With Their Peer Groups-Friends in Ankara and Deviated Behaviors , .. / Winter, vol.32; pp. 83-108 ZDEN, Mehmet (2005), .. / Yaz, s.34; sh. 45-81 Atatrk Dneminde Kemalist Metinler: Arafda Bir Kemalizm: Tekin Alp ve Kemalizm (1936), Kemalist Texts in the Period of Atatrk: A Kemalizm at Purgatory: Tekin Alp and Kemalizm, .. / Summer, vol, 34; pp. 45-81 ZER, M. Akif (2005), ... / Gz, s.34; sh. 105-131 Etkin renmede Yeni Araylar: birliine Dayal renme ve Bulu Yoluyla renme New Pursuits on Efficient Learning: Cooperative Learning and Innovative Learning ..... / Autumn, vol, 35; pp. 105-131 ZKAN, mer (2005), / K, s.32; sh.223-234 Eski Zaral Bir Divan airi: Hand ve Divanesi , A Divan Poet From Eski Zagra: Handi and His Divane , . / Winter, vol.32; pp. 223234 ZTRK, Ali zgn (2005), (Yayn Deerlendirme / Rewiev) / Bahar, s.33; sh.247-256 Trkiye Trkesi Grameri (ekil Bilgisi). / Spring, vol, 33; pp. 247-256 QARLUQ, Abdrreit Celil (2005), . / Yaz, s.34; sh. 33-44 Gnmz Uygur Aile Yapsndaki Gelimeler, The Changes in the Structure of Uygurs Family, .. / Summer, vol, 34; pp. 33-44 EN, Serkan (2005), .. / Yaz, s.34; sh. 83-90 Trkenin Banyo Karlnda Bilinen lk Szc: Sukngu 2000s, Sukingu the First Word Known as Bathroom in Turkish 2000s, ... / Summer, vol, 34; pp. 83-90

269

bilig, K / 2005, say 36

ULUSAN AHN, ayan (2005), / K, s.32; sh.165-178 Trk Kltrnde At Arabas , Horse Carts in Turkish Culture (Language of Horse Carts), / Winter, vol.32; pp. 165-178 VARIOLU, M. Celal (2005), . / Bahar, s.33; sh.149-166 Hsn Akta Kozmografya Cosmology n Husn u Ask .... / Spring, vol, 33; pp. 149-166 YACI, Funda BENER, zgn (2005), ... / Bahar, s.33; sh.85-100 Giriimci Kadnlarn Demografik ve Genel Karakteristikleri ile Kadnlar Giriimcilie Motive Eden Faktrler Women Entrepreneurs: Demographic and General Characteristics and Factors Affecting Their Motivations / Spring, vol, 33; pp.85-100 YELORMAN, Mehtap (2005), ... / K, s.32; sh.109-124 Aile Siyasi Etkisini Kaybetmekte midir? Siyasi Parti Tercihinde Nesillararas Deiim, Do Family Lose Their Political Efficacy or Not? Revisiting Intergenerational Transmission of Party Identification , ... / Winter, vol.32; pp. 109-124 YILDIZ, Aye (2005), (Yayn Deerlendirme / Rewiev) / Yaz, s.34; sh. 195-198 smail Hakk Aksoyak, Kefeli Hseyin Rznme, Transcription and Facsimile, The Department of Near Eastern Languages and Vicilizations Harvard universitey. 2005, . / Summer, vol, 34; pp. 195-198 YORULMAZ, Osman (2005), ..... / Yaz, s.34; sh. 117-144 Aleksey vanovi (Kutlu Muhammet) TEVKELEV (eceresi, dil-Yayk ve Kazak Tarihindeki Rol), Aleksei vanovich (Khutlu Mohammad) Tevkelev (His pedigree and his role at the History of the Khazah and til-Yayik Area), .. / Summer, vol, 34; pp. 117-144 YKSEL, Galip (2005), ........ / Gz, s.34; sh. 151-172 Trki Cumhuriyetleri rencilerinin Utangalk Dzeylerini Etkileyen Faktrler: Gazi niversitesi rnei, The Factor That Affect The Shyness Levels of University Students Coming From Turkic Republics ....... / Autumn, vol, 35; pp. 151-172

270

bilig 2005 MAKALE ADI DZN KI-BAHAR-YAZ-GZ (SAYILAR: 32-33-34-35) bilig 2005 INDEX OF ARTICLES WINTER-SPRING-SUMMER-AUTUMN (VOLUMES: 32-33-34-35) Aile Siyasi Etkisini Kaybetmekte midir? Siyasi Parti Tercihinde Nesillararas Deiim, ..... K, s.32; sh.109-124 / Mehtap YELORMAN Do Family Lose Their Political Efficacy or Not? Revisiting Intergenerational Transmission of Party Identification, Aleksey ivanovi (Kutlu Muhammet) TEVKELEV (ecersi, dil- Yayk ve Kazak Tarihindeki Rol) . Yaz, s.34; sh. 117-144 / Osman YORULMAZ Aleksei vanovich (Khutlu Mohammad) Tevkelev (His pedigree and his role at the History of the Khazah and til-Yayik Area), .. Summer, vol, 34; pp. 117-144 / Osman YORULMAZ Anadolu Seluklular ve Beylikler Dneminde Sufi evreler: Toplu Bir Bak Denemesi, ... Bahar, s.33; sh.227-246 / Rya KILI The Sufi Circles In the Period of Principilaties and Anatolian Seljuks: Essaying a Comprensive Look, Spring, vol, 33; pp. 227-246 / Rya KILI Ankara Polatl Karacaahmet Kynde Karaca Ahmet Zaviyesi, Gz, s.34; sh. 49-70 / Alev KURU The Zaviye of Karaca Ahmed in Karacaahmet Village of Polatl, Ankara, ... Autumn, vol, 35; pp. 49-70 / Alev KURU Atatrk Dneminde Kemalist Metinler: Arafda Bir Kemalizm: Tekin Alp ve Kemalizm (1936), ... Yaz, s.34; sh. 45-81 / Mehmet ZDEN Kemalist Texts in the Period of Atatrk: A Kemalizm at Purgatory: Tekin Alp and Kemalizm, Summer, vol, 34; pp. 45-81 / Mehmet ZDEN Biyografik Bilgi ve iir Eletirisi Asndan ehar Makale, . Yaz, s.34; sh. 145-169 / Yusuf ETNDA Biographical Data and Poetry Criticism Through ehar Makale, ......... Summer, vol, 34; pp. 145-169 / Yusuf ETNDA
271

bilig, K / 2005, say 36

Dil lm Balamnda Kayseride Yaayan Uygur Trk Toplumu, ..Gz, s.34; sh. 17-47 / Ferhat KARABULUT The Communty of Uyghur Turks Living in Kayseri in the Context of Language Death, .. Autumn, vol, 35; pp. 17-47/ Ferhat KARABULUT Dirim, nci & Auer, Peter: Trkisch sprechen nicht nur die Trken: ber die Unschrfebeziehung zwischen Sprache und Ethnie in Deutschland. (LinguistikImpulse und Tendenzen 4) (Yayn Deerlendirme / Rewiev) . Gz, s.34; sh. 247-253 / Astrid MENZ ...... Autumn, vol, 35; pp. 247-253 Dr. Categin Turgunbayev, Krgz Trkesinde Sfat-Fiil Ekleri, (Yayn Deerlendirme / Rewiev) . Yaz, s.34; sh. 199-200 / Dr.Nadejda CHIRLI .. Summer, vol, 34; pp. 199-200 ERDEM, Mehmet Dursun (2005), Harezm Trkesinde kilemeler ve Yinelemeler zerine, .. Bahar, s.33; sh.189-226 / Mehmet Dursun ERDEM On the Hendiardyoin and Repetition in the Klarezm Turkish, ... Spring, vol, 33; pp. 189-226 / Mehmet Dursun ERDEM Eski Zaral Bir Divan airi: Hand ve Divanesi, ... K, s.32; sh.223-234 / mer ZKAN A Divan Poet From Eski Zagra: Handi and His Divane, . Winter, vol.32; pp. 223-234 / mer ZKAN Etkin renmede Yeni Araylar: birliine Dayal renme ve Bulu Yoluyla renme, Gz, s.34; sh. 105-131 / M. Akif ZER New Pursuits on Efficient Learning: Cooperative Learning and Innovative Learning, ......... Autumn, vol, 35; pp. 105-131/ M. Akif ZER Gelibolulu Mustafa Alnin Badatl Rhye Etkisi, ..... Bahar, s.33; sh.137-147 / . Hakk AKSOYAK Influence of Mustafa Ali of Gallipoli to Ruhi of Bagdat, ..... Spring, vol, 33; pp. 137-147 / . Hakk AKSOYAK Giriimci Kadnlarn Demografik ve Genel Karakteristikleri ile Kadnlar Giriimcilie Motive Eden Faktrler, .... Bahar, s.33; sh.85-100 / Funda YACI zgn BENER Women Entrepreneurs: Demographic and General Characteristics and Factors Affecting Their Motivations, . Spring, vol, 33; pp.85-100 / Funda YACI zgn BENER

272

ndex

Gney Hunlar ve Hun Fltnden On Sekiz ark, ... Bahar, s.33; sh.101-118 / Tilla Deniz BAYKUZU Southern Hsiung Nus and Eighteen Stanzas for Nomad Reed Pipe .. ......... Spring, vol, 33; pp. 101-118 / Tilla Deniz BAYKUZU Gnmz Uygur Aile Yapsndaki Gelimeler, ...... Yaz, s.34; sh. 33-44 / Abdrreit Celil QARLUQ The Changes in the Structure of Uygurs Family, . ..... Summer, vol, 34; pp. 33-44 / Abdrreit Celil QARLUQ Halide Edip Advarn Inside India Adl Eseri ve Hindistan Ziyareti, ....Bahar, s.33; sh.119-136 / A. Fuat BLKAN Halide Edip Advars Work Named Inside India and her Travel to India, . Spring, vol, 33; pp. 119-136 / A. Fuat BLKAN Hlya Argunah, Bir Cumhuriyet Kadn: ukfe Nihal (Yayn Deerlendirme / Rewiev) .....K, s.32; sh.235-240 / Yunus AYATA .....Winter, vol, 33; pp. 235-240 / Yunus AYATA Hsn Akta Kozmografya, .. Bahar, s.33; sh.149-166 / M. Celal VARIOLU Cosmology n Husn u Ask .. .. Spring, vol, 33; pp. 149-166 / M. Celal VARIOLU Isparta l Merkezinde Bulunan Trbeler, . Gz, s.34; sh. 71-103 / Filiz Nurhan LMEZ irin GKMEN The Tombs in Isparta Province Centre, .. . Autumn, vol, 35; pp. 71-103 /Filiz Nurhan LMEZ irin GKMEN smail Hakk Aksoyak, Kefeli Hseyin Rznme, Transcription and Facsimile, The Department of Near Eastern Languages and Vicilizations Harvard universitey. 2005 (Yayn Deerlendirme / Rewiev), . Yaz, s.34; sh. 195-198 / Aye YILDIZ ... Summer, vol, 34; pp. 195-198 / Aye YILDIZ Kzlrmak ve Frat Havzalarn Birbirine Balayan Eski Kervan Yollar, Yaz, s.34; sh. 15-32 / A. Tuba KSE Ancient Caravan Routers Connecting the Basins of Kzlrmak and Auphrates, ..... Summer, vol, 34; pp. 15-32 / A. Tuba KSE

273

bilig, K / 2005, say 36

KOBlerde Bilgi Ynetimi Sreci ve Aralar: Literatr Deerlendirmesi ve Bir Aratrma, Gz, s.34; sh. 173-206 / Veli Denizhan KALKAN Halit KESKN Knowledge Management Process and Tools in SMEs: Literature Review and A Survey, .... Autumn, vol, 35; pp. 173-206/Veli Denizhan KALKAN Halit KESKN Konuturan Trkiye Trkesi retimi, (Yayn Deerlendirme / Rewiev) Bahar, s.33; sh.257-260 / Nilgn AIK .. Spring, vol, 33; pp. 257-260 Kltr ve Medya, .Yaz, s.34; sh. 01-13 / Bekir KOCADA Culture and Media, .... Summer, vol, 34; pp. 01-13/ Bekir KOCADA Locken zgrlk ve Zorunluluk Anlay zerine, . Gz, s.34; sh. 207-228 / Aysel DOAN Locke On Liberty And Necessity .. .. Autumn, vol, 35; pp. 207-228 / Aysel DOAN Manevi Faktrlerin retime Etkisi, ... K, s.32; sh. 65-82 / Mge ELDEN The Importence of Creativity in Global Advertising Campaigns, Winter, vol, 32; 65-82 / Mge ELDEN Mevlna Celleddin Rm'nin Mesnev ve Rubiyyat'nda Meyve ve zm Sembolleri, .. K, s.32; sh.145-164 / R. Bahar AKARPINAR Fruit and Grape Symbols in the Works of Mevlna Celaleddin Rumi ............................................ Winter, vol.32; pp. 145-164 / R. Bahar AKARPINAR Miladi Dnem ncesi Orta Asya'da pek, .. K, s.32; sh. 01-32 / Zahide MER Silk in Central Asia B.C, .. Winter, vol.32; pp. 01-32 / Zahide MER Osmanlda Toplumsal Dinamizmden Celal syanlarna Giden Yol ya da ki Belgeye Tek Yorum Gz, s.34; sh. 229-245 / Yunus KO From Social Dynamism to Celali Rebellions in Ottoman Society or One Interpretation For Two Documents .. Autmn, vol, 35; pp. 229-245/ Yunus KO Osmanlnn Kapitalistleememesi Olgusu Balamnda Dnceler, ... .Bahar, s.33; sh.45-62 / Erturul KIZILKAYA

274

ndex

Some Comments on the failure of the ottomans in becoming a Capitalist Society, ...... Spring, vol, 33; pp.45-62 / Erturul KIZILKAYA Redife Farkl Bir Bak: ift/apraz Redifle Yazlm Tek Kafiyeli iirler, .. Bahar, s.33; sh.167-188 / Yaar AYDEMR H. Cihangir ELTK A Different View of Redif: Poems With Single Rhyme and Double/Crosswise Redif, ............... Spring, vol, 33; pp. 167-188 / Yaar AYDEMR H. Cihangir ELTK Samed Vurgunun Bak Asyla On Bir Trk airi, .. Yaz, s.34; sh. 91-115 / Ahmet BOZDOAN Eleven Turkish Poets From Samed Vurguns Point of View, .. Summer, vol, 34; pp. 91-115 / Ahmet BOZDOAN Sr Derya Havzasnn TrkTarihindeki Yeri ve nemi, Gz, s.34; sh. 01-16 / Dana MOLDABAYEVA The Sir Derya Region and ts Place in Turkish History, . .. Autumn, vol, 35; pp. 01-16 / Dana MOLDABAYEVA er'iye Sicillerine Gre XVIII. Yzylda Ankara Damga Mukataas, .. K, s.32; sh.179-222 / Deniz KARAMAN The Ankara Damga Mukataasi (Stamp Tax) in the 18th Century, Winter, vol.32; pp. 179-222 / Deniz KARAMAN Trk malat Sanayinin Blgeler tibariyle Verimlilik Farkllamas ve Gruplanmas, .. Bahar, s.33; sh.63-84 /Gkhan AKYZ- M. Serhan SEKRETER Turkish Manufacturing Industrys Differentiation and Clustering in Terms of Productivity, .. . Spring, vol, 33; pp.63-84/Gkhan AKYZ- M. Serhan SEKRETER Trk Kltrnde At Arabas, K, s.32; sh.165-178 / ayan Ulusan AHN Horse Carts in Turkish Culture (Language of Horse Carts), .Winter, vol.32; pp. 165-178 / ayan Ulusan AHN Trk Sosyolojisinde Yap Aratrmalar, ... K, s.32; sh. 33-63 / Suna BAAK Structure Researces in Turkish Sociology, . . Winter, vol.32; pp. 33-63 / Suna BAAK Trkenin Banyo Karlnda Bilinen lk Szc: Sukngu 2000s, .. Yaz, s.34; sh. 83-90 / Serkan EN Sukingu the First Word Known as Bathroom in Turkish 2000s, . Summer, vol, 34; pp. 83-90 / Serkan EN

275

bilig, K / 2005, say 36

Trki Cumhuriyetleri rencilerinin Utangalk Dzeylerini Etkileyen Faktrler: Gazi niversitesi rnei, .Gz, s.34; sh. 151-172 / Galip YKSEL The Factor That Affect The Shyness Levels of University Students Coming From Turkic Republics .... Autumn, vol, 35; pp. 151-172 / Galip YKSEL Trkiye Trkesi Grameri (ekil Bilgisi) (Yayn Deerlendirme / Rewiev) ..Bahar, s.33; sh.247-256 / Ali zgn ZTRK ...Spring, vol, 33; pp. 247-256 / Ali zgn ZTRK Trkiye ve Kazakistan'da retmen Adaylarnn Meslek Tercihi ve retmenlik Mesleine likin Dnceleri, .. Bahar, s.33; sh.01-22 / Cihangir DOAN Professions Preferences and Thoughts of Teacher Candidates in Relation to Teaching Profession in Turkey and Kazakhstan, .. .. Spring, vol, 33; pp. 01-22 / Cihangir DOAN Trkiyede Snf retmeni Yetitirme Politikalar ve Sorunlar, .. Gz, s.34; sh. 133-149 / Cihangir DOAN The Policies on training Elementary School Teachers and the Problem of Teachers in Service, .... Autumn, vol, 35; pp. 133-149 / Cihangir DOAN Trkiye'de Ergenlerin Arkada-akran Gruplar ile likileri ve Sapm Davranlar: Ankara rneklemi .. K, s.32; sh.83-108 / Nilfer ZCAN Aylin Grgn BARAN Demet ULUSOY Relations of Adolescents With Their Peer Groups-Friends in Ankara and Deviated Behaviors, .. Winter, vol.32; pp. 83-108 / Nilfer ZCAN Aylin Grgn BARAN Demet ULUSOY Trkiye'de Milenyum Reklamlar, .... Bahar, s.33; sh.23-43 / Belma Gneri FIRLAR Millenium Advertising at Turkey, .. .. Spring, vol, 33; pp.23-43 / Belma Gneri FIRLAR Trklerde Tabiat st Varlklar ve Bunlarla lgili Kabuller, nanmalar, Uygulamalar, . K, s.32; sh.125-144 / Aye DUVARCI Supernatural Beings and Beliefs Concerning Them, Winter, vol.32; pp. 125-144 / Aye DUVARCI

276

bilig
Trk Dnyas Sosyal Bilimler Dergisi Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl Yayn lkeleri bilig, K/Ocak, Bahar/Nisan, Yaz/Temmuz ve Gz/Ekim olmak zere ylda drt say yaymlanr. Her yln sonunda derginin yllk dizini hazrlanr ve K saysnda yaymlanr. Dergi, yayn kurulu tarafndan belirlenecek ktphanelere, uluslararas endeks kurumlarna ve abonelere yaymland tarihten itibaren bir ay ierisinde gnderilir. bilig, Trk dnyasnn kltrel zenginliklerini, tarih ve gncel gereklerini bilimsel ller ierisinde ortaya koymak; Trk dnyasyla ilgili olarak, uluslar aras dzeyde yaplan bilimsel almalar kamuoyuna duyurmak amacyla yaymlanmaktadr. biligde, sosyal bilimlerle ilgili konular bata olmak zere, Trk dnyasnn tarih ve gncel problemlerini bilimsel bir bak asyla ele alan, bu konuda zm nerileri getiren yazlara yer verilir. bilige gnderilecek yazlarda, alannda bir boluu dolduracak zgn bir makale veya daha nce yaymlanm almalar deerlendiren, bu konuda yeni ve dikkate deer grler ortaya koyan bir inceleme olma art aranr. Trk dnyasyla ilgili eser ve ahsiyetleri tantan, yeni etkinlikleri duyuran yazlara da yer verilir. Makalelerin biligde yaymlanabilmesi iin, daha nce bir baka yerde yaymlanmam veya yaymlanmak zere kabul edilmemi olmas gerekir. Daha nce bilimsel bir toplantda sunulmu bildiriler, bu durum belirtilmek artyla kabul edilebilir. Yazlarn Deerlendirilmesi bilige gnderilen yazlar, nce yaym kurulunca dergi ilkelerine uygunluk asndan incelenir ve uygun bulunanlar, o alandaki almalaryla tannm iki hakeme gnderilir. Hakemlerin isimleri gizli tutulur ve raporlar be yl sreyle saklanr. Hakem raporlarndan biri olumlu, dieri olumsuz olduu takdirde, yaz nc bir hakeme gnderilebilir. Yazarlar, hakem ve yayn kurulunun eletiri ve nerilerini dikkate alrlar. Katlmadklar hususlar varsa, gerekeleriyle birlikte itiraz etme hakkna sahiptirler. Yayma kabul edilmeyen yazlarn, istek hlinde bir nshas yazarlarna iade edilir.

277

biligde yaymlanmas kabul edilen yazlarn telif hakk Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanlna devredilmi saylr. Yaymlanan yazlardaki grlerin sorumluluu yazarlarna aittir. Yaz ve fotoraflardan, kaynak gsterilerek alnt yaplabilir. Yayma kabul edilen yazlar iin, yazar ve hakemlerine yayn tarihinden itibaren bir ay iinde telif / inceleme creti denir. cret miktar, her yl banda yayn kurulunun nerisi zerine ynetim kurulunca belirlenir. Yazm Dili biligin yazm dili Trkiye Trkesidir. Ancak her sayda derginin te bir orann gemeyecek ekilde ngilizce ve dier Trk leheleri ile yazlm yazlara da yer verilebilir. Trk lehelerinde hazrlanm yazlar, gerektii takdirde yayn kurulunun kararyla Trkiye Trkesine aktarldktan sonra yaymlanabilir. Yazm Kurallar Makalelerin, aada belirtilen ekilde sunulmasna zen gsterilmelidir: 1. Balk: erikle uyumlu, onu en iyi ifade eden bir balk olmal ve koyu karakterli harflerle yazlmaldr. 2. Yazar ad(lar) ve adresi: Yazarn ad, soyad byk olmak zere koyu, adresler ise normal ve eik karakterde harflerle yazlmal; yazarn grev yapt kurum, haberleme ve elmek (e-mail) adresi belirtilmelidir. 3. zet: Makalenin banda, konuyu ksa ve z biimde ifade eden ve en fazla 150 kelimeden oluan Trke zet bulunmaldr. zet iinde, yararlanlan kaynaklara, ekil ve izelge numaralarna deinilmemelidir. zetin altnda bir satr boluk braklarak, en az 3, en ok 8 szckten oluan anahtar kelimeler verilmelidir. Makalenin sonunda, yaz bal, zet ve anahtar kelimelerin ngilizce ve Rusalar bulunmaldr. Rusa zetler, gnderilemedii takdirde dergi tarafndan ilave edilir. 4. Ana Metin: A4 boyutunda (29.7x21 cm. ) ktlara, MS Word programnda, Times New Roman veya benzeri bir yaz karakteri ile, 10 punto, 1.5 satr aralyla yazlmaldr. Sayfa kenarlarnda 3er cm boluk braklmal ve sayfalar numaralandrlmaldr. Yazlar 10.000 kelimeyi gememelidir. Metin iinde vurgulanmas gereken ksmlar, koyu deil eik harflerle yazlmaldr. Alntlar eik harflerle ve trnak iinde verilmeli; be satrdan az alntlar satr arasnda, be satrdan uzun alntlar ise satrn sandan ve solundan 1.5 cm ieride, blok hlinde ve 1 satr aralyla yazlmaldr. 5. Blm Balklar: Makalede, dzenli bir bilgi aktarm salamak zere ana, ara ve alt balklar kullanlabilir ve gerektii takdirde balklar numaralandrlabilir. Ana balklar (ana blmler, kaynaklar ve ekler) byk
278

harflerle; ara ve alt balklar, yalnz ilk harfleri byk, koyu karakterde yazlmal; alt balklarn sonunda iki nokta st ste konularak ayn satrdan devam edilmelidir. 6. ekiller ve izelgeler: ekiller, kltmede ve basmda sorun yaratmamak iin siyah mrekkep ile dzgn ve yeterli izgi kalnlnda aydinger veya beyaz kada izilmelidir. Her ekil ayr bir sayfada olmaldr. ekiller numaralandrlmal ve her eklin altna balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. izelgeler de ekiller gibi, numaralandrlmal ve her izelgenin stne balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. ekil ve izelgelerin balklar, ksa ve z olarak seilmeli ve her kelimenin ilk harfi byk, dierleri kk harflerle yazlmaldr. Gerekli durumlarda aklayc dipnot veya ksaltmalara ekil ve izelgelerin hemen altnda yer verilmelidir. 7. Resimler: Parlak, sert (yksek kontrastl) fotoraf kdna baslmaldr. Ayrca ekiller iin verilen kurallara uyulmaldr. zel koullarda renkli resim basks yaplabilir. ekil, izelge ve resimler toplam 10 sayfay amamaldr. Teknik imkna sahip yazarlar, ekil, izelge ve resimleri aynen baslabilecek nitelikte olmak art ile metin iindeki yerlerine yerletirebilirler. Bu imkna sahip olmayanlar, bunlar iin metin iinde ayn boyutta boluk brakarak iine ekil, izelge veya resim numaralarn yazabilirler. 8. Kaynak Verme: Dipnotlar, sadece aklama iin kullanlmal ve aklamalar da metnin sonunda verilmelidir. Metin iinde gndermeler, parantez iinde aadaki ekilde yazlmaldr: (Kksoy 2000); (Kksoy 2000: 15) Birden fazla yazarl yaynlarda, metin iinde sadece ilk yazarn ad vd. yazlmaldr: (sen vd. 2002) Kaynaklar ksmnda ise dier yazarlar da belirtilmelidir. Metin iinde, gnderme yaplan yazarn ad veriliyorsa kaynan sadece yayn tarihi yazlmaldr: Tanpnar (1976:131), bu konuda . Yaym tarihi olmayan eserlerde ve yazmalarda sadece yazarlarn ad; yazar belirtilmeyen ansiklopedi vb. eserlerde ise eserin ismi yazlmaldr. kinci kaynaktan yaplan alntlarda, asl kaynak da belirtilmelidir: Kprl (1926) ..... (elik 1998den). Kiisel grmeler, metin iinde soyad ve tarih belirtilerek gsterilmeli, ayrca kaynaklarda belirtilmelidir. nternet adreslerinde ise mutlaka tarih belirtilmeli ve bu adresler kaynaklar arasnda da verilmelidir: http://www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002)
279

9. Kaynaklar: Metnin sonunda, yazarlarn soyadna gre alfabetik olarak aadaki ekilde yazlmaldr. Kaynaklar, bir yazarn birden fazla yayn olduu takdirde yaymlan tarihine gre sralanacak; bir yazara ait ayn ylda baslm yaynlar ise (1980a, 1980b) eklinde gsterilecektir: KKSOY, Mmin (2000), Trk Yksekretiminde Yabanc Dille Eitim, Bilimlik Dergiler ve Trkemiz, Ankara: Bilig Yay. TMURTA, F.Kadri (1951), Fatih Devri airlerinden Cemal ve Eserleri, , Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV (3) : 189-213. SHAW, S. (1982), Osmanl mparatorluu, (ev. M.Harmanc), stanbul: Sermet Matb. Yazlarn Gnderilmesi Yukarda belirtilen ilkelere uygun olarak hazrlanm yazlar, biri orijinal, dier ikisi fotokopi olmak zere nsha olarak, disketiyle birlikte bilig adresine gnderilir. Yazarlarna raporlar dorultusunda dzeltilmek zere gnderilen yazlar, gerekli dzeltmeler yaplarak disketi ve orijinal ktsyla en ge bir ay iinde tekrar dergiye ulatrlr. Yayn kurulu, esasa ynelik olmayan kk dzeltmeler yaplabilir. Yazma Adresi bilig Dergisi Editrl Takent Cad. 10. Sok. No: 30 06430 Bahelievler/ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bilig bilig@yesevi.edu.tr

bilig
Journal of Social Sciences of the Turkish World Ahmet Yesevi University Board of Trustees
Editorial Principles

bilig is published quarterly: Winter/January, Spring/April, Summer/July and Autumn/October. At the end of each year, an annual index is prepared and published in Winter issue. Each issue is forwarded to the subscribers, libraries and international indexing institutions within one month after its publication.
280

bilig is published to bring forth the cultural riches, historical and actual realities of the Turkish World in a scholarly manner; to inform the public opinion about the scientific studies on the international level concerning Turkish World. The articles firstly related to social sciences subjects and dealing with the historical and current issues and problems and suggesting solutions for the Turkish World are published in bilig. An article sent to bilig should be an original article which contribute knowledge and scientific information to its field or a study that bring forth new views and perspectives on previously written scholarly works. Articles introducing works and personalities, announcing new activities related to the Turkish world can also be published in bilig. In order for any article to be published in bilig, it should not have been previously published or accepted to be published elsewhere. Papers presented at a conference or symposium may be accepted for publication if stated so beforehand. Evaluation of Articles The articles forwarded to bilig are first studied by the Editorial Board in terms of the journals principles those found acceptable are sent to two referees who are well-known for their works in that field. Names of the referees are confidential and referee reports are safe-kept for five years. In case one referee report is negative and the other is favorable, the article may be sent to a third referee for re-evaluation. The authors of the articles are to consider the criticisms, suggestions and corrections of the referees and editorial board. If they disagree, they are entitled to counterpresent their views and justifications. Only the original copy of the unaccepted articles may be returned upon request. The royalty rights of the accepted articles are considered transferred to Ahmet Yesevi University Board of Trustees. However the overall responsibility for the published articles belongs to the author of the article. Quotations from articles including pictures are permitted during full reference to the articles. Payments to the authors and referees for their contributions are made within one month after publication. The amounts of payments are determined by the Editorial Board subject to the approval by the Board of Trustees. The Language of the Journal Turkiye Turkish is the Language of the journal. Articles presented in English or other Turkish dialects may be published not exceeding one third of an issue. Articles submitted in Turkish dialects may be published after they are translated into Turkiye Turkish upon the decision of the Editorial Board if necessary.
281

Writing Rules In general the following are to be observed in writing the articles for bilig: 1 . Title of the Article: Title should be in suitable for the content and the one that expresses it best, and should be bold letters. 2. Name(s) and address(es) of the author(s): Names and surnames are in capital letters and bold, addresses in normal italic letters; institution the author works at, contact and e-mail addresses should be specified. 3. Abstract: In the beginning of the article there should be an abstract in Turkish, briefly and laconically expressing the subject in maximum 150 words. There should be no reference to used sources, figure and chart numbers. Leaving one line empty after the abstract body there should be key words, minimum 3 and maximum 8 words. At the end of the article there should titles, abstracts and key words in English and Russian. In case Russian abstract is not submitted it will be attached by the journal. 4. Main Text: Should be typed in MS Word program in Times New Roman or similar font type, 10 type size and 1,5 line on A4 format (29/7x21cm) paper. There should 3 cm free space on the margins and pages should be numbered. Articles should not exceed 10.000 words. Passages that need emphasizing should not be bold but in italic. Quotations should be in italic and with quotation marks; in quotations less than 5 lines between lines and those longer than 5 lines should be typed with indent of 1,5 cm in block and with 1 line space. 5. Section Headings: Main, interval and sub-headings can be used in order to obtain the well-arranged narration of information in the article and these headings can be numbered if necessary. Main headings (main sections, references and appendixes) should be in capital letters; interval and subheadings should be bold and their first letters in capital letters; at the end of the sub-headings writing should continue on the same line after a colon (:). 6. Figures and Tables: Figures should be drawn on tracing or white paper in ink so as not to cause problems in printing or reducing in size. Each figure should be on a separate page. Figures should be numbered with a caption of the title in Turkish first and English below it. Tables should also be numbered and have the title in Turkish first and English below it. The titles of the figures and tables should be clear and concise, and the first letters of each word should be capitalized. When necessary footnotes and acronyms should be below the captions. 7. Pictures: Should be on highly contrasted photo papers. Rules for figures and tables are applied for pictures as well. In special cases color pictures may be printed.
282

The number of pages for figures, tables and pictures should not exceed 10 pages. Authors having the necessary technical facilities may themselves insert the related figures, drawings and pictures into text. Those without any technical facilities will leave the proportional sizes of empty space for pictures within the text numbering them. 8. Stating the Source: Endnotes should be only for explanation and explanations should be at the end of the text. References within the text should be given in parentheses as follows: (Kksoy 2000); (Kksoy 2000: 15) When sources with several authors are mentioned, the name of first author is written and for others (et. al) is added. (sen et al. 2002) Full reference including all the names of authors should be given in the list of references. If there is name of the referred authors within the text then only the publication date should be written: Tanpnar (1976:131) on this issue . In the sources and manuscripts with no publication date only the name of author; in encyclopedias and other sources without authors only the name of the source should be written In the secondary sources quoted original source should also be pointed: Kprl (1926) ..... (in elik 1998). Personal interviews can be indicated by giving the last name(s), the date(s) and moreover should be stated in the references. http://www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002) 9. References: Should be at the end of the text in the alphabetic order as shown in the example below. If there are more than one source of an author then they will be listed according to their publication date; sources of the same author published in the same year will shown as (1980a, 1980b): KKSOY, Mmin (2000), Trk Yksekretiminde Yabanc Dille Eitim, Bilimlik Dergiler ve Trkemiz, Ankara: Bilig Yay. TMURTA, F.Kadri (1951), Fatih Devri airlerinden Cemal ve Eserleri, , Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV (3) : 189-213. SHAW, S. (1982), Osmanl mparatorluu, (ev. M.Harmanc), stanbul: Sermet Matb.

283

How to Forward the Articles The articles duly prepared in accordance with the principles set forth are to be sent in three copies, one original and two photocopied forms with a floppy disk to bilig to the address given below. The last corrected fair copies in diskettes and original figures are to reach bilig within not later than one month. Minor editing may be done by the editorial board. Correspondence Address bilig Dergisi Takent Caddesi, 10. Sok. Nu: 30 06430 Bahelievler - ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bilig bilig@yesevi.edu.tr

284

You might also like