You are on page 1of 144

1

TRKMEN BOYLARININ GEM, YAYILII, BUGNK DURUMU VE GELECE


Prof. Dr. Soltana ATANYAZOV
Trkmenistan Bilim ve Teknik Yksek Kurulu.

ZET
Dnya milletlerinin nemli bir ksm, tarihlerinin belli bir dneminde boy ve urulara blnme srecini yaamlardr. ktisad, sosyal artlar nedeniyle bu blnme baz topluluklarda ve bu arada gebe hayat yaayan Kazak, Krgz, Bakrt, Trkmen gibi Trk topluluklarnda uzun sre muhafaza edilmitir. Bu topluluklar arasnda Trkmenlerin boy ve urular Kagarl Mahmut, Mbarek ah, Reidddin, Yazcolu, Salar Baba Hardar, Ebulgazi gibi kadm limlerin eserlerinde yer almtr. Bu limlerin eserlerinde, Trkmen boylarnn eitli devirlerdeki durumlar ve yaadklar deiiklikler incelenmi; boy ve urularn bykl-kkl topluluklarna ait bilgiler verilmitir. Ayrca bu tarih kaynaklarda, Kagarl Mahmut tarafndan sralanan Trkmen boylarnn bnyesinde Mool saldrlarndan sonra ortaya kan deiiklikler ve bu meyanda pek ounun komu lkelere kamas, kalanlarn ise baka topluluklarla birleerek Teke, Yomut, Gklen, Ersar, Sark, Sakar, Alili, Olam, Surh gibi yeni boylar meydana getirmesi hakknda dikkate deer bilgiler veriliyor. Ouz boylarna dayanan yeni Trkmen boylar, Trkmen halknn meydana getirdii sosyolojik kollardr. Kadmden gelen bu gelenei yal kuaklar gnmze kadar yaatmlardr. Ancak gen nesil iin boy-uru meselesi nemini gittike yitirmektedir. Tarih gerekliliin bir rn olan bu blnmeyi ortaya karan artlar bugn ortadan kalkmtr. Bu yzden artk XX. asrda boy-uru oluumlarna rastlanmyor. Ancak eskiden gelmekte olan gelenek hkmnde baz ive zgnlkleri, mimari ve ekonomide kullanlan ara-gereler, giyim-kuam, hal dokuma, ssleme-ileme, yemek kltr, gelenek-grenek gibi farkllklar korunmaktadr. Trkmenistann bamszln kazanmasyla birlikte okullarda edeb dilde eitimrethm verilmesi, gazete-dergi ve kitaplarn edeb dilde yazlmas, radyo-TV ve grsel sanatlarda edeb dilin kullanlmas ve bu arada halk arasnda karlkl ilikilerin artmas, esasnda zde bir olan Trkmen boylar arasndaki ive, kltr gibi madd- manev farkllklarn giderek azalmasna sebep olmaktadr. Bu mhim meseleye, yani Trkmen boylarn bir btn, halk ve mill bir devlet etrafnda birletirmek gibi gerekli bir ideale, Trkmenistan devlet bakan Saparmrat Trkmenba ve Trkmenistan Hkmeti byk nem vermektedir. Byle bir aba neticesinde son yedi yl iinde, hangi boya veya urua mensup olursa olsun, her Trkmenin kendi halkna ve halknn zengin tarihine duyduu gurur ve sevgi artmtr. Bylece Trkmen halk dier karde Trk topluluklaryla birlikte, dnya medeniyetinin aydnlk geleceine doru emin admlarla yrmektedir.

Anahtar Kelimeler: Ouz, Halk, Boy, Blm, Uru, Tre, Trkmen.

bilig-10/Yaz99

2
GR Dnyadaki insan topluluklarnn nemli bir ksmnn, tarihlerinin belli dnemlerinde boy veya urulara blnm bir ekilde yaadklar bilinmektedir. Trk topluluklarndan Tatar ve Uygur gibi topluluklarda bylesi bir bln, ok eski dnemlerde grnmesine ramen daha sonralar bu gelenek zamanla unutulmaya yz tutmutur. Bunun yannda gebe hayat yaayan veya hayvanclkla ziraati birlikte yrten Kazak, Karakalpak, Krgz ve Trkmenlerde boylaraurulara blnme gelenei, gnmze kadar devam etmitir. Trkmen boylar konusunda daha tafsiltl bir ekilde bahsetmek gerekirse, unlar sylemek mmkndr: XIII. asrn ilk eyreinin sonlarnda bugnk Trkmenistan corafyas Cengiz Hann ordular tarafndan istila edilmiti. Mar (Merv), rgen (Eski rgen), Lebap ve Ahal vilyetlerindeki medeniyet merkezleri yerle bir edilerek bu lkenin bir blmn Buhara Emirlii, dier blmn Hive Hanl, Ahal ve bat taraflarn da ran ahlar ellerine geirmiti. Bltr-hkm sr (Bl-ynet) eklindeki koloniyl hareketle bu hanlklar, Trkmen halknn kk boylaraurulara blnmesine zemin hazrlamay, hatta bir Trkmen boyunu bir dierine veya birkana kar kullanmay devlet siyaseti haline getirdiler. Bu durum, Trkmen boylarnn mensup olduklar boylara daha ok balanmalarna ve bir tehlike esnasnda kendilerine hangi boyun yardmc olacan daha yakndan tanmalarna sebep olmutu. Neticede Trkmenlerin boy ve urulara blnme sreci uzunca bir zaman devam etmi ve sosyal gelenek bu asrn balarnda daha da yaygnlamtr (Ataniyazov, 1994). Trke konuan topluluklarn VII-VIII. asrlarda boylara ve urulara blndkleri bilinmektedir. Orhun Yeniseyde ele geen en eski Trke kitbede Az, Basml, Karlk, Karlk, Krgz, Ouz, Dokuz Ouz, Tabga, Tangut, Trke, Uygur, On Uygur, ik(i) gibi Trk kavmine mensup isimlendirmeler ile karlalmas bu tarihi olguyu ortaya koymaktadr (Malov, 1959). Bunlardan Az (Asa,Yasa), Karlk, Ouz, ik (i) gibi isimler, Trkmen boy ve urularnn ad olarak da kullanlmlardr. Bu durum Trk topluluklarnn ve bu erevede Trkmenlerin en eski dnemlerde de boy ve urulara blnm olduklarna iaret etmektedir. Bu makalede boy(tayfa), uru, tre, gibi etnografik terimlerin ska kullanlmas sebebiyle bunlarn sosyal yaplanmadaki yerlerini ve anlamlarn gstermek gerekiyor. Bilindii zere boy ve urular halinde yaayan topluluklarn hepsinde boylar urulara, urular da trelere blnmekte; daha ak belirtmek gerekirse, yukardan aaya doru sralanan ok halkal bir zincir meydana getirmektedirler (Trkmen boylarnn bazlarnda bu zincirin halkalar 10a kadar uzayp gitmektedir). Trk topluluklarnn hibirisinde bu halkalarn her biri (mesela 1.halka, 2.halka, 5.halka) iin bal bana zel bir terim kullanlmamtr. Bunun iin Trkmen dilinde ve onun velerinde karlalan halk, il, tayfa, uru, kk, kovum, kabile, aymak / oymak, oba, blk, blm, gander, kde, depe, desse, lakam, top, birata, topar, tre ve benzeri gibi ok saydaki terimler, bu topluluklarn sadece birisini deil, pek ounu da ifade etmek iin kullanlyordu. Ancak ilm almalarda bu zincirin btn halkalarn olmasa da belirli temel topluluklarn zel terimler ile ifade etmek gerekiyor. Bu yzden biz, gnmzde bamsz Trk devletlerinin asl halkn tekil eden Trkmen, zbek, Kazak, Karakalpak gibi topluluklar halk, bu halklarn sayca byk nfuzlu blmlerini (mesela Ouzlarn / Trkmenlerin 24 boyunu) boy / tayfa terimi ile gstermeye altk. Trkmen boylar ounlukla 2-3, bazen 4, hatta 5 byk blme ayrlmlardr. Mesel Tekeler Utam-Totam (2 blm), Yemreliler Gumlu-Dal (2 blm), YomutlarBayramahl-Atabay Cafarbay (3 blm), Ersarlar Uludepe- Gne- GaraBekevl (4 blm), ovdurlar GaraovdurAbdal- dir- Bozac- Burunck (5 blm). Ebulgazi devrinde zbeklerde boydan kk, ancak urudan byk olan bu topluluklar tpe szyle ifade ediliyordu (Mitt,I,1939). Bu terim Ersarlarn Ulu- tepe blmnn adnda muhafaza edilmitir. Biz almamzda boyun bu

bilig-10/Yaz99

3
byk ksmlarn blm terimi ile karladk. Blmler de kendi aralarnda birka paradan ibarettir. Biz, bunlara da uru dedik. Uruun alt gruplarn ise tre eklindeki umum bir szle adlandrdk. Demek ki: 1-Halk, 2-Boy(tayfa), 3-Blm, 4-Uru, 5-, 6-, 7-, 8-Tredir. TARH KAYNAKLARDA OUZ BOYLARI Trk topluluklarnn zellikle de Ouzlarn / Trkmenlerin boylara blnme hdisesi kadm bilginlerin de dikkatini ekmiti. Mesel byk dil limi Kagarl Mahmud Divn- Lgatit Trk adl muhteem eserinde, Ouzlar, Trkmenlerdir. eklinde yazdktan sonra onlarn 22 boyunu saym ayrca bu boylarn tama(damga)larn gstermi; sralamann ardndan da Herkese bilinmesi gerekli olduu iin bu boylarn hepsini yazdm. (Kagarl,I, 1992) demitir. Kagarl bu almasnda Ouzlarn 22 boyunu sralam olsa da, aslnda bu boylarn says 24tr. Divnn nc cildinde Kagarl bu konuda, Trkmenler aslnda 24 kabledir demektedir (Kagarl, I, 1992). Kagarl burada konar-ger Trkmen olan Hala ve Karlk adl iki boyu, Ouzlardan ayrlm olduklar iin sralamaya dahil etmemitir. Bize gre, Kagarl devrinde (XI. asr), hatt ondan da nce Trkmenler sadece 24 boyla snrlanmam olsa gerektir. Ancak byk lim Kagarl Trklerin atalar olan Hunlarn lke idaresinde yer alan, hizmet gren 24l askercoraf blnme geleneini gz nne alarak Ouzlarn temel 24 boyunun adn sralyor; bunlarn kk uru ve trelerini hatt siyaset ve nfuz bakmndan pek nemi olmayan boylarn adlarn hesaba katmyor. Bu konuda Kagarl, Ben bunlardan(boylardan) kk ve ana boylar saydm, oymaklar braktm. Sadece herkesin bilmesi gerekli olanlarn, Ouz kollarn ve hayvanlarna vurulan damgalar yazdm. (Kagarl, I, 1992) diyor. Kagarlnn sralamasnda o devirde tannm, nfusu ve nfuzu bakmndan dierlerinden seilmi boylar n sralara getirilmitir. Kagarl bizzat kendisi de sralamada ilk yeri Knkllara verdiini, nk devrinde hakanlarn bu boydan ktn vurguluyor (Kagarl,I, 1992). Kagarldan sonra Ouz boylarnn sralamasn yapan melliflerin eserlerinde bu sralamann temelde deitirildii gze arpyor. Mesel Kagarlda ilk yeri tutan Knklar, Reidddinin ve onun almasndan yararlanan melliflerin sralamalarnda en sonuncu, yani 24. yere dyor. Bu durumu dier boylarda da grmek mmkndr (Aada sunulan karlatrma tablosuna baknz). Demek oluyor ki, Kagarlnn sralamasnda baz boylar Reidddinin ve dierlerinin devrinde eitli sebeplerle nceki durumlarn deitirerek alt yerlere derlerken, Kay, Tver / Dver / Der , Yazr gibi boylar daha sonralar st yerlere kmlardr. Aada Ouz boylarnn Kagarlda, Fahreddin Mbarekahta (Smer, 1992), Reidddinde (Smer,1992),Yazcolunda (Smer, 1992), Salar Babada (Hardar, 1994), Ebulgazide (Ebulgazi, 1958) yer alan sralamalarn karlatrmal tablosunu sunuyoruz. Bu karlatrma tablosu dikkatlice incelendiinde, Ouz / Trkmen boylarnn g ve nfuzlarnn eitli devirlerde belirli bir dzende olmadn, baz boylarn nceki durumlarn daha sonra kaybettiklerini, bazlarnn ise tam tersine yukar sralara ykseldiini grmek mmkndr. Mesel tablosunu Kagarldan yaklak 130 yl sonra yazan Mbarekahn eserinde Knklar 1. Sradan 2. Sraya, Kaylar 2den 5e, Avarlar 6dan 13e dmlerdir. Kagarl ve Reidddinin tablolarnda (aradaki zaman sresi 225 yl civar) boylara verilen yerler daha da farkldr. Knk 1den 24e, Bayndr 3den 13e, Iva 4den 23e, Bayat 9dan 2ye gibi. Boylarn sralamasnda bu byk deiiklikleri, onlarn saylarnn eitli sebeplerle azalp oalmasn, bata savalar ve salgn hastalklar olmak zere muhtelif hususlarla aklamak mmkndr. Nitekim XIII. asrn balarnda Cengiz ordularnn Trkmenistan corafyasna saldrmas neticesinde oba ve ehirlerin pek ou istilaya uram ve insanlar kitleler halinde yok edilmiti. Cengiz Hann askerleri hem Harezm

bilig-10/Yaz99

4
ETL KAYNAKLARDA OUZ BOYLARININ SIRALAMALARI
Boy Adlar Gnk / Knk Gay / Kay Bayndr Iva / Yva Salr Ovar Bekdili Bkdz Bayat Yazr Eymir Garablk Alkablk gdir regir Dodurga Alayontl Tver / Der Beenek ovdur epni arklg Yaparl Kzk Garkn Alkarevli Karaevli Krk Bayrl Yasr Kagarl 1068-1072 I 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 Mbarekah 1206 II 2 5 9 16 6 13 15 14 11 7 1 4 12 10 8 3 8 10 Reidddin 1300-1310 III 24 1 13 23 17 9 11 22 2 5 18 4 19 21 20 7 6 14 15 16 8 10 12 3 Yazcolu XV. asr IV 24 1 13 23 17 9 11 22 2 5 18 21 20 7 19 6 14 15 16 12 3 4 Salar Baba 1555-1556 V 24 1 13 20 18 5 11 16 4 7 22 15 17 9 21 2 14 19 23 10 12 3 6 8 10 Ebulgazi 1660-1661 VI 24 1 13 23 17 9 11 22 2 5 18 21 20 7 19 8 14 15 16 12 3 4 6

topranda, hem de Ahaln kadm ehirlerinde sknet iinde yaayan halk krp geirmiti. Az saydaki halk ise dalara, llere, byk ounlukla da baka lkelere gerek bu felketten canlarn kurtarmt. Yukarda adlar geen melliflerin tablolarnda sralanan Ouz boylarndan bir ksmnn adlarna Mool saldrlarndan sonra bu corafyada rastlanmamasna amamak gerekir. Trkmenistann baz blgelerinde bugn bile Knk, Bekdili, Karablk, Alkablk, regir, Alayontlu, epni, Yaparl, Kzk, Alkaevli gibi kdim Ouz-Trkmen boylarna mensup insanlarla karlalmamasna ve onlarn adlar verilen yer-yurta dahi rastlanmamasna amamak gerekir. Bu belirtilen boylar Cengiz Hann, Timurlenk in ve dier istilclarn basklar devrinde ya yok olmular, ya dier Trk boylar

arasna karmlardr. OUZ BOYLARINDAN TRKMEN TAYFA VE TRELERNE Tabloda alt sralarda yer alan boylar yukarda belirtilen istil hareketlerinddn sonra nceki durumlarn kaybedip ya dier boylara karmlar; ya da yeni gruplarla birleerek nceki boylarndan tamamen farkl yeni bir ad almlardr. Daha dorusu saldrya urayan halk toparlayarak bnyesine alan boyun veya uruun adlar, yeni topluluun ad olarak kullanlmaya balanmtr. Buna Burkaz, Gklen, Yemreli, Yomut, Olam, Sakar, Sayat, Surh, andr, Teke, Hatap, Esgi gibi boy adlarn misal verebiliriz.

bilig-10/Yaz99

5
Bu ekilde olumu baz boylara, onlara nderlik ve komutanlk yapan ahslarn adlar verilmitir. Mesel, Alili boyu, XIV. asrda Uzboy kylarndaki dank Trkmenleri toplayarak onlara nderlik yapan Ali Corann adn almtr. Ali ili: Alili. XI. asrda tannm Trkmen komutan Seluk hkmdar Turul beyin kayn Kzl bn Yahyann evresinde toplanan halk da, bu ahsn adn almtr: Gzlili:Gzl (Mitt, I, 1988). Ersar boyu da Mool basklarndan sonra Uzboyda ve Balkan dolaylarnda yaayan dank halk bana toplayan Ersar Bayn (XIII-XIV.asr) adn almtr (Ata- niyazov, 1988 ; Ataniyazov, 1994). Asl Salur Trkmenlerinden olan bu tarih ahsiyete, nderliini yapt Salur boyunun ikinci ad olan Sarlar ile ilgili bir unvan verilmitir: Sar ilinin eri:Ersar Hanlara ve hkmdarlara bu tarzda nvan vermek gelenei eski Trklerde bu erevede Ouzlarda da olduka yaygnd. Nitekim Trk kaan Buminin nvan lhan, Kutluk Teginin nvan lteriti (Gumilev, 1967). Trkiyenin ilk Cumhurbakan M. Kemale Atatrk, Trkmenistann ilk devlet bakan Saparmrat Niyazova ise Trkmenb` nvanlarnn verilmesi bu gelenein bir devamdr. Yerletikleri blgelerin adlar verilen boylara (Garadal, Mani, Mehin, Mre, Nohur, Hasar, Anevli ) rastland gibi, bunlarn mesleklerine ve meslek faaliyetlerine gre ad alanlaryla da karlayoruz: Araba, Dyei gibi. Bu ekilde ad alma veya ad verme geleneinin, 1071 Malazgirt Savandan sonra byk kitleler halinde Anadoluya g eden Ouz / Trkmen boylar tarafndan da devam ettirildii dikkat ekmektedir. Nitekim Osmanl dneminde boy veya boyun daha alt birimini tekil eden cemaat, blk, tr, oymak ve oba gibi Trkmen gruplarnn pek ou, kendi ilerinden kan idarecilerin veya liderlerin adn tamaktaydlar. Bundan baka yaadklar blgelerin adn alan veya o blgelere adlarn verenler de vard. Ayrca, yaadklar hayat tarz ile meslek faaliyetlerine gre ad alanlar dahi mevcuttu (ahin, 1987). Kagarl ve Reidddin tarafndan sralanan adlardan gnmzde Trkmenistanda boy ad olarak muhafaza edilenleri sadece Bayat, Salr ve ovdur dur. Bunlar arasnda en byk boy Salrlar olup, bu boy 3 gruba ayrlmtr. 1- Sarahs Salrlar: Sarahs ilesinin yerli halkn oluturan bu topluluk diyalektleri, giyimkuamlar, gelenek-grenek- leri bakmndan Teke, Yomut, Ersar, Sark gibi boylara ok yakndr. Bu topluluk Garaman, Kii- aa ve Yalva adl 3 byk blmden ibarettir. 2- Lebap vilyetinin Danev, Farab, arv; zbekistann Buhara vilyetinin Buhara, Garakl, Alat; Semerkant vilyetinin Nurata, Gorabat; Harezm vilyetinin de rgen dolaylarndaki Trkmen topluluunun ounluunu tekil eden Salrlar. Bunlarn dili (diyalekt) Trkmen edeb diline temel olan merkez diyalektlerden farkllapTrk dillerinin Kpak grubuna giren topluluklarn konumasna yakndr. 3- Lebap vilyetinin Hocambaz ve Kerki ilelerinde, Tacikistann Clkl blgesinde yaayan Salrlar. Krk yli yaygn adyla tannan bu Salrlar, konumalar bakmndan yukarda belirtilen topluluklardan biraz farkllap, bu ikisinin arasnda, konuma dilleri edeb dile daha yakn olan bir topluluk meydana getiriyorlar. Bu 3 topluluun uru ve trelerinin adlarnda birbiriyle olan benzerlikleri ok, ancak farkllklar da az deildir. Salurlar, erken dnemlerde Ouzlarn byk boylarndan birini tekil etmi ve Trk topluluklarnn blk blk gtkleri alarda, Srderya boylarndan drt bir yana dalp Sal adyla bir ok Trk topluluunu bnyesine almtr. Bunlarn bir blm Seuklularn batya yrdkleri devirde Saltk Babann nderliinde Krma giderek burada Salr (imdiki ad Salgir) rmann boyuna yerlemilerdir (Navirvanov, 1929). Baka bir blm 1370 ylndan nce Semerkant vilyetinin Nurata ve Gorabat dolaylarndaki Salrlardan (Salr) ayrlp ine giderek Pekinden 50 km. uzaklkta Yantsz rma boyundaki Sn Hua blgesinde Salar adl topluluu meydana getirmilerdir (Teniev, 1976). Salurlarn en byk blm, X-XI. asrlarda

bilig-10.Yaz99

6
Srderya boylarndan Balkana (Ebulhan) ve Manglaka g ettikten sonra XIV-XV. asrlarda Trkmen boylarnn Salur Birliini meydana getirerek (ki) Salur ve D (Dak)Salur adl iki toplulua ayrlmlardr (Balkan-Manglak dolaylarnda bu devirde Trkmen boylarnn ovdur Birlii de olup, bu birlie ovdurlar, dirler, Syncaclar, Abdallar, Arabaclar, Hocadrklar gibi bykl-kkl az sayda urular dahil idi. Salur birliine (muhtemelen bu birliin D Salur topluluuna) XVII-XVIII. asrlarda boy derecesine ulaan Teke, Sark, Ersar, Yomut, Esgi, Olam, Gklen, Alili, Hdrili gibi topluluklar da giriyordu (Ataniyazov, 1991). Bunlar gz nne alan Faruk Smer, gnmz Trkmenistan halknn yarsndan ounun Salurlardan ibaret olduunu vurgulamaktadr (Smer, 1992). Salurlar hakknda verilen mlmattan sonra Trkmenistanda eski sosyal hayatn yaatan ikinci byk boy olan ovdurlar dan bahsetmek lzmdr. Bu boyun byk blm, Dahovuz (D Ouz) vilyetinin Gubadag ve Akdepe dolaylarna yerlemitir. Garaovdur, Bozac, Burunck, Abdal ve gdir denilen 5 blme ayrlrlar. Grld zere burada gdir ve Abdal urular, ovdurlarn iine girmektedir. Ancak Hazaryaka gdir- leri, Rusyann Astrahan blgesinin Atal obasnda ve Stavropol lkesinin Trkmen, Neftekumsk, patov, Blagodarnensk, Arzgir ilelerinde yaayan gdirler kendilerini ovdurlardan saymazlar. Bununla birlikte onlarla kendilerini akraba, fakat bal bana bir boy kabul ederler. Bu tespitlerimiz o blgede yaayan Abdallar iin de geerlidir. ovdurlarn baz kesimleri Lebap vilyetinin Sayat ve Hocambaz ilelerinden baka Buhara vilyetinin Alat ve Garakl dolaylarnda yaamaktadr. Balbana bir boy olma durumunu ve kadim adn muhafaza eden 3. Topluluk ise Bayatlardr. Bayatlar Lebap vilyetinin arv, Danev, Farab ve Hocambaz dolaylarnda birka obay meydana getirmektedirler. Bayatlarn byk blm Buhara vilyetinin Alat ve Garakl dolaylarndadr. Yer-yurt adlarndan hareket edilecek olursa, Bayatlar gemite Hazar kylarnda da yaam olmaldrlar. Etrek rmann boyundaki Gzletrek ilesinin daha nceki adnn Bayathac oluu ile Esegul dolaylarnda Bayata adl bir tepenin bulunmas buna iaret etmektedir (Ataniyazov, 1980). Kagarl ve Reidddinin eserlerinde sralanan Ouz-Trkmen boylarnn yukarda belirtilen Salu, ovdur ve Bayatlar ile dierlerine, gnmzde, sonradan ortaya km boylarn bnyesinde uru ve tre halinde rastlyoruz. Bunlar tek tek gzden geirelim. (Boy adlar nce Kagarlnn ve Reidddinin yazd ekilde yazld, parantez iinde Trkmen dilinde sylenii verildi. Uzun nl sesler iki nokta ile gsterildi). 1- KINIK (Gnk): Bu boy Trkmenistandaki yer-yurt ve boy-uru adlarnda hibir iz brakmamtr. 2- KAYIG (Gay): Gklen boyunun iki byk blmnden birisinin ad. Bayat boyu bnyesinde kk bir tre. Kagarlnn ikinci sraya koyduu Kaylar, Reidddin zamannda ve ondan sonraki melliflerin eserlerinde ilk sraya kyor. Bu yzden Trkmen Klsik airleri Kay ile Bayat boyunu ilba olarak gstermilerdir: lba Gayu-Bayat, Yemikli, Agar, Araba Nerezimde bir seni dek ya-ha bolgay, bolmagay. (Mollanepes, 1955) 3- BAYUNDUR (Ba: yndr): Gklen boyunun bir uruu, andr boyunun bir tresi. Bu boyun adna Garrgala (Karrkale) dakiBagandar emesinin,Bagandargala adl kalenin ve ayrca Knerge teki Bayndroy adl obann adlarnda rastlyoruz. 4- IVA: Bu boyun adn tayan kadm Ouzlar, Trkmenistan snrlarna yakn zbekistan topraklarnda bulunmakta ve Buhara vilyetinin Garakl ilesinde birka obay meydana getirmektedirler. Trkmenistanda, bu boya mensup

bilig-10/Yaz99

7
olanlara rastlanmamaktadr. Bununla beraber ataboyu- nun bnyesindeki Ibagatave ovdurlarn Uvak trelerinin adlarnda Iva boyu adnn muhafaza edilmi olmas mmkndr. 5- SALGUR (Salr, Salar): Bu konudan daha nce bahsedildi. 6- AFAR (Ovar): Bu boyun ad Ersar, Gklen, Esgi ve Mreli boylarnn iinde uru veya kk tre adlar eklinde yer almtr. Bu ad Gzlarbattaki bir dere ve Kerki dolaylarnda Ovarlk denilen obann adnda da grlmektedir. Azerbaycann bakenti Baknn yerletii Avaran (haritada Aperon)ad da Avarlar ile ilgilidir. 7- BEGTL (Bekdili, Bektili): Gklen boyu iinde kk bir trenin addr. 8- BGDZ (Bkdz): Bu boy ad, Trkmenistandaki topluluklar ile yer-yurt adlarnda grlmektedir. Z.B.Muhammed ova, Fahreddin Mbarekahn bu boy adn Bkrz eklinde yazmasndan hareketle, Teke boyuna mensup Bkri uruunun adnn, bahis konulu ad ile alkal olduunu belirtmitir (Muhammedova, 1973). 9- BAYAT : Bu konuda daha nce bilgi verildi. 10- YAZGIR (Yazr): Mool saldrlarndan ksa bir zaman nce Yazrlar ok gl bir boy kabul edilmi ve Ahal blgesinde devlet kurma derecesine kadar ulamlard. O devirde Yazrlarn ynetim merkezine Yazr veya Takyazr denilmekte idi (Bu ortaa ehrinin kalntlar, gnmzde, ehrislm ad ile Baherden ilesinde yer almaktadr).Trkmenistanda yer-yurt adlar ile boy,uru ve tre gibi adlar arasnda Yazr boyu ile alkal baka bir ada tesadf edilmemektedir. Bunun en nemli sebebi Yazrlarn byk ksmnn komu lkelere g etmi olmasdr. Mool saldrlarndan geriye kalanlar genellikle Kpet- dan vadilerinde yaamlar, saldrlardan kurtulanlar ise Karatal (Garadal) denilen yeni bir ad almlar ve daha sonralar bunlar kk bir Trkmen boyunu tekil etmilerdir. Burada Z.B.Muhammedovann Teke boyunun bnyesindeki Yaz uruunun (Mollan- epes in akrabalar) adn, Yazr adnn ksaltlm biimi olarak kabul ettii de hatrlatlmaldr. 11- EYMR (Eymir): Eymrler daha nceleri genellikle Ahalda, Kpetdan eteklerinde ve vadilerinde yaamakta idiler. Tpk Yazrlarda olduu gibi bunlarn bir ksm daha sonralar Yemreli (Eymir ili: Yemir ili: Yemreli) adyla yeni bir Trkmen boyunu tekil etmilerdir. nk ortaan sonralarna doru Mool saldrlarndan sa kalanlar Dahovuz blgesine gmlerdir. Gnmzde Eymr ad, Yomut ve Gk- lenleri tekil eden uru-tre adlarnda yaamaktadr. Bu ada Knerge ilesinin Eymir adl obasnn ve Gzletrek dolaylarndaki Eymirin Tutgusu denilen yerin adnda da rastlanmaktadr. 12- KARABLK(Garab:lk): Bu boy ad, Teke ve Yomut boylar iinde tre ad olarak gemektedir. Reidddin, Karablk Karaevli biiminde vermektedir. Bu Karaevli boyu Uzboyda ziraat ile megul iken XV-XVI. asrlarda sktrlarak Balkan dolaylarndan karlmlardr. Bundan sonra bu boy, Karaevli adyla bilinen kavim adn kaybetmitir (Karryev, Mokova, Nasonov, Yakuboskiy, 1954 ; Vasilyeva, 1979). Bu boy ad Dahovuz vilyetinin Tagta ilesindeki Garayli obasnda yaamaktadr. 13- ALKABLK (Alkab: lk): Bu ad Salrlarn Alaylkli tresinin adnda grlyor. 14- GDR : Balkan blgesinde, Rusya nn Astrahan ve Stavropol blgelerinde bir Trkmen boyunun, Dahovuz blgesinde ovdurlarn bir blmnn ve Yomut boyunda bir trenin ad. Bu isim veya isimlendirmelerle, Gubada ilesinde gdir adl bir obada, Boldumsaz ilesinde gdirkal adl bir derede ve Gzletrekte gdirolum adl bir geitte karlayoruz. 15- REGR (Yregir): Trkmenistanda dorudan doruya bu boyun adna rastlanmyor. Ancak bu ada yakn olarak rkt adl treyi, Ersarlarn regurt (r:gu:rt) adl tresini de gdirlerin bnyesinde gryoruz. 16- TUTRKA (Do:durga): Bu sz Gklenleri tekil eden iki byk blmden birisinin addr. 17- ULAYUNDLUG (Reidddinde Alayuntl): Trkmen boy ve trelerinde bu adn bugne kadar muhafaza edilmedii grlmektedir. Ancak IV. asr in kaynaklarnda karlalan Ala At ile, Buhara vilyetindeki Alat denilen Trkmen boyunun ve bu boyun ad verilen Alat ilesinin ad burada zikredilmektedir (Zuyev,

bilig-10/Yaz99

8
1962). Bununla ilgili olarak Trkmen kale lnde Alat adl bir kuyu, muhtemelen Alat boyuna mensup olanlar tarafndan kazlm. Bu ad tayan bir tre de Afganistan Trkmenleri arasnda varln srdrmektedir. 18- TGER (Tver): Gnmzde bu isimlendirleye Tver biiminde ovdur ve Bayatlar; Tverey biiminde ise Ersarlar arasnda rastlanmaktadr. Bundan baka bat Trkmenistanda Tver adl bir oba ve kuyu, Tvergr adl da bir da vardr. 19- BEENEK: Rus yllklarnda Peeneg, Reidddinde ise Beene, Ebul- gazide Beene vetbeene biimlerinde geen bu boy ad, Ersarlarn bir tresinin adnda (Hala ilesi dolaylarnda) yaatlmaktadr. 20- CUVALDAR (ovdur): Reidddin de ve Salar Babada avuldur Yazcolu nda avndr, Kitab- Dede Korkutta avuldar eklinde anlan bu boy ad, gnmz Trkmen dilinde ovdur eklinde gemektedir. Trkmenistanda ovdur boyunun adn tayan yer-yurt adlar pek oktur. Dahovuz vilyetinin Gubadag ve Boldumsaz ilelerindeki ovdurlarn yaadklar obalar tamamen ovdur ili olarak anlagelmitir. ovdur adl obalara (Sayat ve Trkmenkale ilelerinde), ovdurbulak adl kuyuya (Gzlkum l) ve ovduryab adl dereye (Esengul ilesi Hazar kys) yer-yurt ad olarak bu ad verilmitir. Bu adn en eski ekli olan avuldur ise Kazakistanda evlder adl demiryolu durann adnda muhafaza edilmektedir. Bize gre, Darganata, Danev, Sakar, Farab, Dahovuzun Ylanl dolaylarnda, ayrca zbekistann Harezm, Semerkant, Buhara, Kakaderya vilyetlerinde onlarca obaya adn veren andr boyunun ad da, aslnda ovdur sz ile ayn kkten tremi olmaldr. Bunu, Yazcolunun kadm avuldur adn avndr biiminde kullanm olmasndan ve baz ilm aratrmalardan grmek mmkndr (Muhammedova, 1973 ; Geybullayev, 1986 ; Curokulov, 1992). Buhara ve Hive hanlarnn yrtt siyaset neticesinde zorla datlan ve bu iki hanln arazilerine para para blnerek yerletirilen andrlar, son zamanlarda ovdurlardan uzaklap bal bana bir Trk men boyunu meydana getirmilerdir. Sumbar rmann sol kolu olan endir rma da andrlarn adndan biraz deiik bir ad almtr. Bu boyun ovdur (avuldur) ve andr (avndr) adl iki biimine, Kafkasya ve Trkiyedeki boy veya oymak isimleri ile yer-yurt adlarnda rastlanmaktadr (Muhammedova,1973 ; Ataniyazov, 1994). 21- EPN: Trkmenistanda bu boyun adna veya izlerine rastlanmyor. 22- CARUKLUG: Kagarldan baka dier mellifler tarafndan temas edilmeyen bu boyun ad gnmzde Trkmenistanda Gklen, Nohur, Teke, Yomut boylarnn bnyesindeki ark, arkl urularnda korunup kalmtr. Kagarl Mahmud, yukarda ele alarak bilgi verdiimiz 22 boydan baka Karlk ve Hala boylarnn adlarn belirtiyor. Karlk ad Arap kaynaklarnda Harluk, Farsa eserlerde Harluh, in yllklarnda ise Gelolu ekillerinde kullanlmtr (Bartold, 1968). Erken dnemlerde Karlklara Ouz yani boy da denilmitir (Gumilev, 1967). Kagarl, Ouz boylar arasnda gstermemi olsa da, Divnnn yerinde bunlarn Trkmen (Ouz) olduunu vurgulamakta ve Karluk, gebe Trkmenlerden bir topluluun addr. Ouzlardan ayrdrlar. Ouzlar gibi Trkmen dirler demektedir (Kagarl, 1992). Karlklar gnmzde zbek halknn bir boyu olarak kabul ediliyorsa da daha nce (X-XI. asrlar) Trkmenlerin bnyesinde yer almakta idi (Roslyakov, 1956 ; Yeremeyev, 1962). Araba adl Trkmen boyunun iinde Ak Garl ve Gara Garlk adl urularn varl ise, onlarn gemite bir Trkmen / Ouz boyu olduunu ortaya koymaktadr. Kagarl Mahmudun temas ettii ikinci boy ise Halalar dr. O, Kay lar bu boyun bir blm olarak kabul etmektedir (Kagarl, III, 1992). Trkmen boylar arasnda ilk defa X. asrda Halalar, Maverannehirden Amu- derya nn (Ceyhun) sol tarafna gemilerdir. Muhtemelen Buhara dolaylarndan buraya gm olmaldrlar. nk Buhara blgesinin Buhara, Vabkent ve Romitan ehirlerinde Hala adl obalar bulun-

bilig-10/Yaz99

9
maktadr. Bu obalarn varl, vaktiyle buralarda Halalarn yaadklarna iaret olmaldr. Amuderyann sol kysna geen Hala- larn burada uzun sre barndklar anlalmaktadr. Bunlarn kurduklar kaleye Hala Kalesi , mezarlklarna da Hallac Baba denilmektedir. Kalenin ad daha sonralar burada kurulan ileye ve bu ilenin evresine verilmitir. Halallar, kadm Merv yani imdiki Mar ehri ile de ilikiler kurmulardr. Onlarn Karakum l vastasyla Marya ulaan eski yoluna Hala yolu denilmekte idi. Halalarn byk blm daha sonralar rana ve Hindistana gitmilerdir. randa halen dillerini ve geleneklerini kaybetmeden yaayan Halalar, Hindistanda da nemli bir tesir brakmlardr. Bundan baka Azerbaycanda Salan ehri civarndaki Hala adl obada bu boya mensup olanlarn yaadklar grlmektedir (Ataniyazov, 1980). Muhammed Necip Bekraninin (XIII. asr) Cihnnme adl eserinde verdii bilgiye gre, Halalarn Gazne dolaylarna gen bir blm, daha sonralar Abvert dolaylarna dnerek burada uzun sre yaamlardr (Mitt, 1939). Anev yaknlarndaki Hala adl bayrn ad ise bunlardan kalm olmaldr. Bylece Kagarl Mahmudun sralamasnda adlar geen 24 boy tamamlanm oluyor. Ancak Reidddin, bu sralamada yer almayan Yaparl, Kzk (Krk) ve Karkn adl 3 boyun daha adn vermektedir. Bunlarn Yaparl boyunun ad, en eski eklinde, Trkmenistann boy-uru veya yeryurt adlar arasnda yer almaktadr. Bununla birlikte gnmz Trkmen boylarnda karlalan Yapa (Sark), Yapan (Teke), Yapa (Teke ve Esgi), Yapban (Yomut) gibi boy-uru adlarn, belki de daha bakalarn Yaparl denilen kadm boy adyla balantlandrmak mmkn olabilir. Reidddin ve Yazcolunun sralamalarnda (bk. Yukardaki tablo) Kzk, Salar Babada ise Krk biiminde yazlan Ouz boy adnn Krk kelimesinden geldii kanatindeyim. Bu boy adnn, yakn sylenen ekli aadaki Trkmen trelerinin adlarnda muhafaza edilip kalmtr: Krk ve Krklar (Ersar, Gklen, Teke, ovdur, boylarnn bnyesinde treler), Krgl (Mukr), Krrklar (Olam), Grkl (Er- sar), Grrk (gdir) ve buna benzer treler. Reidddinin szn ettii Karkn (Trkmen dilinde Garkn) boyunun adna sadece Ersar ve Alili boylarnda tre adlar olarak rastlanmaktadr. Bu Trkmen boyunun ad, Lebap vilyetinin Sayat ve Kerki ilelerinde oba, Dahovuz vilyetinin Akdepe ilesinde dere Kpdada eme ve dere ad olarak yaatlyor. Afganistanda yaayan Trkmenlerin arasnda Karknlar daha ok olup burada byk bir ileyi tekil ediyorlar. TRKMEN TAYFALARI Yukardaki bilgilerden anlalaca zere muhtelif mellif ve aratrmaclarn bahis konusu ettii boy adlar, Trkmen halknn o devirdeki sosyal yapsnn bir aynas durumundadr. Bu adlar tayan boylarn pek ou, bugnk Trkmenistan corafyasndan ok uzaklarda, mesel Iskkl dolaylarnda ve Srderya boylarnda tarih sahnesine km olup Trkmenistan topraklar ile pek sk iliki iinde olmamlardr. Daha nceden de belirttiimiz gibi, bu blgelerde yerleen boylarn byk ounluu, daha sonralar eitli siyas, asker ve iktisad sebepler yznden oturumlu yerlerini terk ederek baka lkeleri yurt edinmeye mecbur olmulardr. ncelikle Cengiz Hann ve Timurun askerlerinin Trkmen halkna yapt iddetli saldrlar, lke halkn temelden sarsmtr. Bu skntl yllarda krlmadan veya baka lkelere gmeden kalmay baarabilen ok saydaki insan, hangi millete veya halka mensup olduuna bakmadan XIII-XIV. asrlarda belirli hanlarn evresinde toplanarak yeni yeni topluluklar meydana getirmilerdir. nceki Ouz boy adlarndan farkl adlar verilen bu topluluklarn pek ou, daha sonralar gelierek boy derecesine ulamlardr. Dilleri (konumalar), giyim-kuamlar, dokuduklar hallar, izdikleri ekil ve resimleri, mzik anlaylar, yemekleri, ziraat ve hayvanclk ilerinde kullandklar ara-gereleri ve pek ok unsurlar noktasnda birbirinden ok az farkllklar gsteren bu boylarn mensuplar, gnmze

bilig-10/Yaz99

10
kadar hangi boy, uru veya treye ait olduklarn unutmamlar ve bu ball yaatmlardr. Trkmen boylar arasnda mevcut olan yukarda sraladmz baz kk farkllklar, gelenee gre belli lde gnmzde de devam etmekte ve yaatlmaktadr. Bu zellikler gz nne alnarak Sovyetler Birlii dneminde evvela Rus alimleri, sonralar da Trkmen etnograf ve dilcileri tarafndan bu boylarn pek ou incelenmi ve boylarn sosyal yaplar ve iveleri hakknda bir ok ilm almalar yaplmtr. Nitekim Alili, Araba, Ata, Garadal, Gklen, Yemreli, Yomut, Mukr, Nohur, Olam, Sakar, Salr, Sark, Surh, Hasarl, ovdur, Ersar boylarnn diyalektleri (ive...S.A) konusunda ilm almalarn, tezlerin yazld ve bunlarn pek ounun yaynland bilinmektedir. Trkmen dilinin diyalektleri genel olarak Boy Az (taypa gepleii, S.A) terimi ile ifade edilirse uygun olacaktr. (Nartiyev, 1994 ; Berdiyev, Krenov, 1970). Btn bunlar gz nne alarak ,biz, son birka asr iinde (Ge Dnem Orta Asr, S.A) ortaya kan ve ilm aratrmalarda daha ok Trkmen boyu ad altnda temas edilen topluluklar ksaca hatrlatmakla birlikte, onlarn belli bal zellikleri ve yerletikleri belli blgeler hakknda da baz bilgiler vermek icap etmektedir. Trkmen boylarnn nfuslar konusunda hibir shhatli bilgi mevcut deil ise de, gnmz Trkmenistan corafyasnda yerleen Trkmen halknn esasn meydana getiren sonradan teekkl etmi boylarn hi deilse bazlarnn nfus bakmndan ok byk olduklarn, bazlarnn normal byklkteki boylar meydana getirdiklerini, bazlarnn ise nfus ve yerleim asndan kk boylar halinde yayldklarn belirtmek lazmdr. En byk boylar hkmnde Teke, Yomut ve Ersarlarn, bunlarn daha kkleri olarak ovdur, Salr, Gklen ve Ata boylarnn adlarn sralamak mmkndr. Sark, Sakar, Alili, Yemreli, Garadal, Nohurlu, Olam gibi boylar ise orta byklkteki topluluklar meydana getirmekte idiler. Bunlardan daha kk boylar olarak ise Surh, Hatap, Mukr, Anevli, Kral, Hasarl gibi adlar tayan topluluklar sralayabiliriz. Biz bu boylarnn adlarn, diyalektleri inceleyen aratrmaclarn sralaylarna gre dzenlemeyi uygun grdk (Berdiyev, Krenov, v.b., 1970). 1 TEKE BOYU: Byk Trkmen boylarndan biri olan Teke boyu mensuplar, gnmzde Ahal ve Mar vilyetlerinin asl halkn meydana getirmekte ve Gzlarbattan Murgap rmann kylarna kadar geni bir corafyada yaamaktadrlar. Ahala gelmeden nce bu boy, Balkann ve Manglakn kuzey taraflarnda yaam olmaldr.lm kaynaklarda szl malmatlara dayanlarak XII-XIII.asrlarda Tekelerin, Srderyann aa ksmlarnda yaadklar ve daha sonralar bir blmnn Semerkantn Nurata dolayla- rnda, byk topluluklar ise Balkan -Manglak civarlarnda yer tuttuklar belirtiliyor (TSA, 8. Cilt, 2.kitap, 1986). Gerekten de Nurata Trkmenleri iinde, Teke ve Smaz (Teke boyunun bir uruu) gibi adlar ile karlalmas, bu bilgilerin doruluunu gstermektedir. Tekeler XVII. asra kadar byk ve gl bir boy eklinde Trkmen tarihinin sahnesinde pek xer almam gibi grnmektddirler. Trkmen boy ve urularnn ortaya klarn ele alan ecere-i Terakime (Trkmenlerin eceresi) adl eserini 1660da yazan Hive han Ebulgazinin Tekeler hakknda ok az bilgi vermesi, bizi byle bir dnceye gtrmektedir. Bundan nceki melliflerin eserlerinde Teke adl boydan pek bahsedilmedii de belirtilmelidir. Bununla birlikte Ebulgazi unlar yazyor: Sal ilinde bir kii bar erdi. Ad: Toytutmaz. Teke ve Sark ili ann oglanlar tururlar (Ebulgazi, 1958). Bunun yan sra Ebulgazinin, Tekelerin Sal ilinden olduueklindeki malmat bizim iin daha nemlidir. nk bu bilgi Tekelerin boy olarak nerede ve ne zaman ortaya ktklarn tahmin etmemize imkn vermektedir. G. . Karpov, Teke boyunun XVI. asrda teekkl ettiini dnmekte ve rivayetlere dayanarak XI-XII. asrlarda tekil olunmaya b`ladn mmkn grmektedir (Karpov, 1942). Anadolu, Harezm ve Sarahsta yaayan Tekelerin, buralara XIII. asrda gm olduklarn ve

bilig-10/Yaz99

11
ayrca Kazaklarda ve Krgzlarda Teke adl uru-trelerle karlaldn gz nne alrsak, Teke denilen boyun tarihinin ok eskilere dayandn ifade etmek mmkndr. nk Trkmenler Seluklularn batya gelileri srasnda (XI. asr), Krgzlardan ayrlp bugnk Trkmenistan blgesine gelmilerdir. Bu durum, Tekelerin uru olarak ok eski devirde, yani Trkmenlerin Krgz sahralarnda yaadklar zamanlarda ortaya ktklarn gstermektedir. Bunu, onlarn husus ad olan Teke sz de gstermektedir. Bilindii gibi totemlerden meydana gelen Teke gibi adlar, boy-uru adlarnn en eski tabakasn meydana getirmektedirler (Ataniyazov, 1994). Bize gre Seluklularn batya doru ilerledii yllarda, Tekelerin byk bir blm Manglak sahasna gm, kalanlar ise Krgzlarn ve Kazaklarn bnyesine girmilerdir. Manglaka gelen Tekelerin byk bir ksm bu yarmadann kuzeyindeki Yayk (Ural) ve Emba rmaklarnn kylarnda yurt tutmulardr. Bunu, Yayk rmann kysndaki, imdiki Uralsk ehrinin adnn gemite Tekeli olmas da gstermektedir. te yandan Moollarn hkm srdkleri devirde Yayk-Emba dolaylar ve Manglak ile Balkan civarlar Altnordu hanlarna tabi olmutu. Tekelerin Utam ve Togtam denilen iki byk topluluunun Altnordu hanlarnn adlarn tamas, Tekelerin bu sahalarda yaadklarn gstermektedir (Ataniyazov, 1988). XV. asrda Altnordu devletinin dalp Astrahan, Krm, Kazan ve Sibir gibi kk hanlklara blnmesinden sonra lkedeki karklklar artm ve bunun sonucunda dier Trk boylarnn zerlerine saldrlar iddetlenmiti. Mehmet Saray gre, 1639 ve 1700 ylarnda Kazak sahralarndan Tekelerin zerine saldran Kalmuklar onlar bugnk Trkmenistan topraklarna g etmeye mecbur etmilerdi (Saray, 1992). Tekelerin nceleri Vas civarlarna ekilmi olduklarn tahmin ediyoruz. Tekeler daha sonra Trkmen boylarnn Salr birliinde byk bir boy olarak kendilerini tantmlardr. Demek oluyor ki, Tekelerin kk bir topluluktan byk ve gl bir boy derecesine ulamalar, XVI-XVIII. asrlarda gereklemitir. Boy derecesine ulatklar yerlerde D Salr (Dak Salr) larn iidir. Bu boyun, sonraki tarihi hakknda bilgi sahibiyiz. XVI. asrda Uzboy suyu kesildikten sonra Uzboy-Vas dolaylarnda hayat artlarnn glemesi Tekelerin Ahal topraklarna yaklaarak buradaki yerleik halk XVIII. asrda sktrp karmalarna sebebiyet vermiti. Tekelerin Ahala toplanmas ve bu blgede halkn artmas neticesinde XIX. asrda Tekelerin bir blm Tecen-Sarahs taraflarna yerlemiti. 1855-1857 yllar arasnda Tekeler, Govut hann nderliinde Murgap arazisinin aa ksmlarn da ele geirmilerdir. 2 YOMUT BOYU: Bu boya mensup olanlar Balkan ve Dahovuz vilyetlerinde yaayan halkn ounluunu tekil etmektedirler. liki iinde olduklar boylarn ve topluluklarn ok eitli oluu ve ekonomik hayat dzenleyen geleneklerin baz farkllklar gstermesi yznden, temelde ayn boya mensup olan bu Yomutlar (Bat / Balkan ve Kuzey/ Dahovuz Yomutlar) arasnda ive, giyimkuam, gzel sanatlar (hal-nak), yemekler vb. konusunda birbirinden az da olsa farkllklar meydana gelmitir. Byk bir blm randaki Trkmensahrada (Etrek-Grgen dolaylar) yaayan Yomut boyu, kk topluluklar halinde Afganistan ve Karakalpakistan topraklarnda grlmektedir. Yomutlar boy olma derecesine Mool istilsndan ok daha sonralar ulam olsalar gerektir. Ebulgazinin eceresinden nce yazlan kaynaklarda Yomut denilen bir boy ad ile karlalmamas, bizi byle bir neticeye gtrmektedir. Ebulgazi de bu kelimeyi boy olarak deil uru ad olarak kullanmtr. Ebulgazinin yazdna gre:Yomut, Salr Kazann neslinden olan grcik Alpn olunun torunudur: grcik, Berdi, Guml, Yomut...(Ebulgazi, 1958). Yomutlar, Balkan-Manglak dolaylarnda Salrlarn D Salr (Dak Salr) birliine girdikleri devirlerde boy olma derecesine ulam olmaldrlar Yomut adnn anlam konusunda aratrclar arasnda eitli grler vardr. Bunlar arasnda hakikate en yakn grdmz Macar alimi

bilig-10/Yaz99

12
Vamberynin fikridir. Vambery, Yomut adn kadm Trk dilinde il, halk, tayfa, topar (Almancas Menge) anlamlarnda kullanlan Yom sznden ve -ut ekinden tekil etmi olarak kabul etmektedir (Vambery, 1885). Her ne kadar Yom sz yukarda verilen anlamnda gnmz Trkmen dilinde kullanlmyor ise de, bu sz yumak, yumruk, yumr, uymalak (yuvarlak), yumurtga gibi kelimelerde gnmze kadar varln srdrmtr. Uygurlarda topbak, topar; kadm Trk dillerinde ise yumg, yumglk kelimeleri yn, cem olmak, toplanmak anlamlarnda kullanlmtr. Kadm atalarmz olan Hunlara (Hun Trkleri) Yomut da denilmitir. Gun (Trkmen dilinde Hun demektir, Y.A) eklindeki adnda il, topluluk, tayfa gibi anlamlara geldiini gz nne alrsak (Karlatrnz: Trkmen dilindeki il-gn sz, Anadolu Trkesinde de ayn anlama gelmektedir.) Gun veya Yomut eklindeki adlarn ayn anlamda kullanldn anlamak g deildir. Yomut sznde kullanlan -ut eki, kadm Trk dillerinde okluk bildiren bir takdr. 3 ERSARI BOYU: Byk Trkmen boylarndan biri olan ve Lebap blgesinde yaayan halkn byk ounluunu tekil eden Ersarlar, Trkmenistann eitli blgeleri ile zbekistann Buhara, Zerefan, Kakaderya, Sur- handerya vilyetlerinde ve Tacikistann Clkl dolaylarnda bulunmaktadr. Ayrca bunlarn nemli bir ksm Afganistann kuzey sahalarnda ve bir ksm ise randa (Mehet, Bcnurt dolaylar) ve Trkiyede yaamaktadrlar. Mevcut btn kaynaklar, Ersar boyuna Ersar adl tarih bir ahsn adnn verildiini haber vermektedir. Gerekten de Balkan dolaylarnda yaayan ve Salr ili olarak bilinen boylar birliinin lideri olan Ersar Bay tarih bir ahsiyettir. Bu konuda Ebulgazi Bahadr Han: Salur ilinde, Abulhanda (Balkan) Ersar Bay tiygen bar irdi. Uzak mr tapgan dvletli ve mslmanlkla kue klaturgan kii irdi.(Ebulgazi, 1958) demektedir. Bu eserde Ersarnn eceresi yle verimektedir. Ouz, onun neslinden Salr Gazan, onun neslinden grcik Alp, onun olu Berdi, Berdinin olu Gulhac, Gulhacnn olu Ersar. Asl ad Gulmuhammet olan Ersar Bay, XIII. asrn ilk yarsnda Moollar tarafndan yerlerinden ve yurtlarndan edilen ve saa sola dalan Trkmenlerin geriye kalanlarn bir araya toplam ve balarna gemiti. Bylece bu toplulua Ersar ili ad verilmitir. Sadece bir boydan yani Sallardan meydana gelmeyen bu topluluun, orta alarda Trkmen boylarnn pek ounu bnyesi iinde toplad tahmin edilmektedir. Ancak bu birlemenin ekirdeini, Salurlar veya Salr denilen boylar topluluu iindeki Trkmenlerin meydana getirdii gzden uzak tutulmamaldr. Bu devir de bahis konusu toplulua Sarlar denilmi olsa gerektir. nk bu boyun nderi olan Gulmuhammete Ersar eri veya Sarlarn sergerdesi nvanlar verilmi idi. 4 SALIR BOYU: Bu boy hakknda daha nce bilgi verilmitir. 5 SARIK BOYU: Bu boya mensup olanlar Murgap deryasnn orta ksmlarnda imdiki Gug, Tagtabazar ve Yolten ilelerinde yaamaktadrlar. 6 OVDUR BOYU: Bu konuda daha nce malmat verilmitir. 7 ALL (A:li:li) BOYU: Bu boya mensup olanlar bugn genellikle Kpetdan etekleri ile Kaka ilesinin Onbegi ve Yzba obalarnda; boyun kk blmleri ise Dahovuz vilyetinin Akdepe ve Ylanl civarndaki Alilioyda ve Lebap vilyetinin Danev, arv, Farab ehirlerinde; ayrca Buhara vilyetinin Peku ilesinde ve Afganistanda yaamaktadrlar.Bu Trkmen boyuna, XIV. asr ortalarnda Uzboy yakalarnda Ali Cora adl bir sergerdenin evresine toplanan halktan meydana geldiinden bu boya boybalarnn ad verilmitir: Ali ili: Al(i) ili. 1578 ylnda nz suyunun kesilmesinden sonra bu boyun byk bir blm Ahala gelmi, bir

bilig-10/Yaz99

13
blm de arv civarna g etmitir. Ahal Alilhlerinin bir ksm, 1830 yl Mays aynda Hive han Allahkulu tarafndan imdiki Dahovuz vilyetine zorla srlm ve daha sonralar bunlarn yerletikleri blgelere Alilioy denilmitir. 8 GKLEN BOYU: XI. asrda Srderya boylarndan Balkan dalarna gen ve Gk/Gkli denilen Trkmen boyunun (Agacanov, 1969) nesilleri olan Gklenler, gnmzde genellikle Garrgala (Karrkale) ilesinde ve Gzlarbat ilesinin ukur ve Cecis obalarnda yaamaktadr. Ayrca bu boya mensup olanlarn bir ksm Azerbaycan ve Trkiyede, byk bir ksm ise ran Trkmensahrasnda (Moravadepe dolaylar) bulunmaktadr. 9- NOHUR BOYU: Bu ziraat ve dal boya mensup olanlar Baherden ilesinin da iindeki Garr, N ohur,Garavul,Knegmmez;Garrgala ilesinin Knekesir, ukuryurt, Gargl Hocagala, Duzludepe, Krdey, Durduhan, Aydere obalarnda; Agabat ehrinde ve rann Trkmensahra blgesinde yaamaktadrlar. 10 - ANEVL BOYU: Bu boya mensup olanlar Agabat ehrinin yakn ile Anev ve Man obalarnda yaamaktadr. 11- ARABAI BOYU: Muhtemelen XVI. asrda Balkan Manglak dolaylarnda boy olma derecesine ulaan bu kk topluluk, gnmzde Lebap vilyetine bal Danev ilesinin Baragz, Kelleayak, Zergmen, Arak obalarndan baka Buhara ve Mar vilyetlerinde ve Karakalpakistann baz obalarnda yaamaktadr. Araba boyu hakknda bilgi veren kaynaklar, onlar kadm Trklerin Kangl boyunun nesilleri olarak kabul etmektedirler. 12 ATA BOYU: Bu boya mensup olanlar genellikle Lebap vilyetinin Darganata ve Karakalpakistan n Drtgul dolaylarnda yaamaktadr. Ayrca bunlara Gzlarbat, Sakarage ve Danev ilelerinde rastlanmaktadr. 13 GARADALI BOYU: Bu boyun mensuplar gnmzde Da- hovuz vilyetinin Ylanl ve Akdepe ilelerinde pek ok obay meydana getirmektedirler. Kadm Yazr Trkmenlerinin ilk nceleri Balkan-Manglaka, daha sonralar da Kpetda eteklerindeki Gkdepe Baher- den dolaylarna gelip yurt tutmalarndan sonra bunlarn bir blmne Garadal ad verilmiti. Bugn orta byklkteki Trkmen boylarndan biri olan Garadallar hakknda Ebulgazi Bahadr Han unlar yazmaktadr: Yazr ili Horasana vararak Durun etrafnda uzun yllar yaad. Bu sebeple Duruna Yazr yurdu diyorlar. Yazr ilinin bir ksm Duruna yakn dan iinde dehkanlk yaparak geindiler. O devirde bunlara Karatal diyorlard (Ebulgazi, 1958). Tekelerin Ahal ele geirmelerinden sonra, Kpetda vadilerinde ve eteklerinde yaayan Karatallarn byk bir blm Dahovuz dolaylarna gm ve geride kalanlar ise baka boylarn iine katlmlardr. 14 YEMREL BOYU: Kadm Eymir adl Ouz boyundan (Ebulgaziye gre, Manglaktaki Salrlardan) blnerek Kpetdan eteinde, Durun civarnda boy olma derecesine ulaan ve Eymir ili: Yemreli adn alan bu topluluun mensuplar, Tekelerin Ahal ele geirmelerinden sonra (XVIII. asr) Dahovuz blgesine geerek burada Ylanl ve Akdepe dolaylarnda yerlemilerdir. Yemrelilerin geride kalanlar ise Ahaldaki dier boylarn arasna karmlardr. 15 MUKRI BOYU: Bu boy, Lebap vilyetinin Dostluk ve Kerki ilelerinden birer byk obay; arv, Sayat ve Garabekevl dolaylarnda ise kk obalar tekil etmektedir. Karpov, bahis konusu boyu Gklenlerden ayrlan topluluk(Karpov,Elyazma:

bilig-10/Yaz99

14
25) olarak kabul ederken; Vinnikovda Kadm Manurlar dan ayrldktan sonra Uzak Douda Trk topluluklarnn (Trkmenlerin) bnyesine katlan topluluk (Vinnikov, 1968) eklinde tanmlamaktadr. 16 OLAM BOYU: Kadm Alan halknn nesilleri olarak kabul edilen Olamlar, Lebap vilyetinin Hocambaz ilesinde ve onun evresindeki Olam obasnda; arang ilesinin Ak- gumolam ve Dostluk ilesinin Olamsrh obalarnda; ayrca zbekistann Semerkant ehrinin Trkmengzer (ya da Klebat) mahallesinde ve Surhanderya vilyetinin Kepderhana obasnda yaamaktadr. Olam- lara blk - prk olarak Kerki ve Hala ilele-rinde de rastlanmaktadr. 17 SAKAR BOYU: Kadm Saklarn (skitler) nesilleri olan ve onlarn adlarn yaatan Sakarlar, dank bir ekilde, Lebap vilyetinin Sakar ve Sayat ilelerinde yaamaktadr. Bunlarn bykl kkl obalarna Mar vilyetinin Murgap, Bayramali, Yolten ve Tagtabazar ilelerinde de rastlanmaktadr. Hatta bu vilyetin Sakarage ilesinde Sakarlarn adlar yaamaktadr. Sakar adnn Sak adndan ve okluk bildiren -ar ekinden tekil olunduu aka grlmektedir. 18 SURHI BOYU: Bu boya mensup insanlar Hocambaz ilesinin Surh (Sabnl Surh) ve Dostluk ilesinin Gargal Surh ile Olamsurh obalarnda yaamaktadrlar. 19 HASAR BOYU: Kaka ilesinde bir obay tekil eden Hasarlar, konumalar, giyim-kuamlar ve kltrel yaplar asndan evresini kuatan halktan biraz farkldrlar. Bu sebeple bu boyun diyalekti zel olarak incelenmitir (Saparova, 1970). Yukarda adlar belirtilen boylardan baka ive ve sosyal yap bakmndan imdiye kadar incelenmeyen ve dier Trkmen boylarndan ive, kltrel doku, ssleme-ileme ve yemek zevkleri gibi ynlerden, bulunduklar blgelerin de tesirleriyle biraz farkllk gsteren birka kk boy daha vardr. Etnograflar tarafndan bal bana boy, dilciler tarafndan ise konumalar bakmndan diyalekt kabul edilen bu boylarn belli ballar unlardr: 20 ESG BOYU : Lebap vilyetinin Sayat ilesinde ve zbekistann Surhanderya vilyeti nin Mbarek ehri dolaylarnda yaamaktadrlar. 21 KIRALI BOYU: Lebap vilyetinin Farab, Danev ve Darganata dolaylarnda bulunmaktadrlar. 22 BURKAZ BOYU: Mar vilyetinin merkezi ile Murgap, Sakarage, Bayramali, Garagum ve Trkmenkale ilelerinde bykl-kkl birka obay meydana getirmektedirler. 23 DYEC BOYU: Bu boya mensup olanlar arv ehrinin eteindeki Talhan- bazar ve Dahovuz vilyetinin Ylanl ilesinin Dyebi obalarnda yaamaktadr. Dyecilere Buhara vilyetinin Vabkent ilesinde (2 oba), Karakalpakistanda, Azerbaycanda ve randa da rastlanmaktadr.

24 MREL BOYU: Beherden ilesinin Mre obasnda yaamaktadrlar. 25 MEHNL BOYU: Ahal vilyetinin Kaka ilesine bal Mehin obasnda ve Dahovuz ehrine yakn Meyilli obasnda bulunmaktadrlar. 26 ANDIR BOYU: Bu konudan daha nce sz edildi.

bilig-10/Yaz99

15
SONU Bu aratrma ile Ouz boylarnn kadm gemii muhtelif sebeplerden dolay bir yurttan baka bir yurda g etmeleri, bazen birbirleri ile kararak yeni Trkmen boylarn meydana getirileri ve gnmz Trkmenistan corafyasnda yerlemeleri hakknda bilgi verilmitir. Bu bilgiler sonucunda akla gelen ilk soru, bu Trkmen boylarnn geleceinin ne olaca ve halkn boy ve urulara blnnn devam edip etmeyeceidir. Bilindii zere yukarda incelemeye altmz, adlar belirtilen veya belirtilmeyen boylar bir btn soy ktn, yani Trkmen halkn meydana getiren bykl-kkl kollardr. Halkmzn ayrlmaz paras olan bu boylar, X. asrdan son dnemlere kadar insanlk tarihinde kendisine uygun bir yer edinmi ve devrindeki melliflerin dikkatlerini ekmek suretiyle tarih sahifelerinde kendine has yerini almtr. Bartolda gre Ouzlar / Trkmenler, Byk Seluklu devletinin kurulmasyla birlikte Ortaa islm dnyasnn tarih sahnesinde ok nemli bir mevkye ulam ve dier Trk topluluklarndan daha yukarda saylmtr. Bu durumun tabi bir sonucu olarak slm kaynaklarnda sadece Ouz boylar geni olarak yer almakta ve dier Trk topluluklar konusunda bylesi kapsaml bilgilere rastlanmamaktadr (Bartold, 1963). Kagarl Mahmuttan balayarak gnmz bilim adamlarnn Ouz - Trkmen boylar hakknda topladklar zengin materyaller, gemite olduu gibi gelecekte de dikkatle ve ciddiyetle deerlendirilecektir. Bu bakmdan bu malmatlar, Trkmenlerin ve Trkmenistann gerek tarihinin yazld gnmzde daha byk neme sahiptir. Boy ve urulara blnmek gelenei tarih artlarn bir gerei olmutur. nsanlk tarihinin ok eski devirlerinde, birbirine dman topluluklarn mcadele srecinde atalarmz kendilerini koruyacak veya yardm edecek karndalarnn, kan kardelerinin kimler olduunu bilmeye, bunlarla ilikilerini kesmemeye mecbur olmulardr. Bylece de toplumlarda boy ve urulara blnme zarureti ortaya kmtr. Gnmzde, bu gereklilik ortadan kalkt. Bu sebeple yaadmz ada boy ve urulara blnmek gibi bir durum la karlamyoruz. Yine de gemiten gelen bir gelenek olarak Trkmen boylar arasnda baz diyalekt zellikleri, giyim-kuam, halkilim, nak, ssleme-ileme ile gnlk hayatta kullanlan aragereler, gelenek- grenekler bakmndan baz farkllklar kaydedilmektedir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii sistemi iinde Trkmenistann bal bana bir cumhuriyet haline getirilmesiyle birlikte ehirlerde veya krsal kesimlerde Trkmen dilinde okullarn almas, bu dilde kitap, gazete ve dergiler karlmas, radyo, TV, tiyatro ve sinema sanatnda konumalarn Trkmen dilinde yaplmas gibi eitli etkinliklerin yannda halkn eitli kesimleri arasndaki yaknlama ve ilikilerin daha da sklamas Trkmen boylarnda karlalan dil, kltr, madd ve manev yap eitliliinin (zenginliinin) giderdk zayflamasna ve azalmasna yol at. Gnmzde Trkmen edeb dilini btn Trkmenler anlayabilmekte ve halkn ounluu bu dilde konumaktadr. Bu toplumsal artlar altnda halkn boy ve urulara blnemeyecei, nceden devam edip gelen bu tr blnmeleri onaylamayaca kendiliinden anlalacaktr. Bunun iin de gnmzde, deil kendisinin soy ktn, mensup olduu boy veya uruu sayabilecek gen nesil, hatta yallar bulmak gittike glemektedir. Bamsz Trkmenistann ilk Cumhurbakan Saparmrat Trkmenbann bizzat kendisi ve Trkmenistan Hkmetinin, Trkmen halknn bamszlna ulamasndan sonra, halknn eitli kesimlerinin ve boy-urularnn arasndaki farkllklar gitgide azaltarak bunlar merkezi bir devlete, btnyle bir millete dntrmek gibi son derece gerekli ve nemli bir meseleye byk zen gsterdii gzlenmektedir. Bu maksada ynelik gayretler ve yrtlen devlet pnlitikas sayesinde gnmz Trkmenistannda btnyle Trkmen halknn kendi milletine ve milli tarihine olan sevgisi, kvanc artmaktadr.

bilig-10/Yaz99

16
SOLTANA ATANYAZOVUN TESPTLERNE GRE TRKMEN TAYFA (BOY)LARININ BLMLERE, URULARA VE TRELERE DAILIMI : I ARABAI BOYU (Blmleri : Yok) (Kaynak: Mavyev, 1987) URULARI: 1-GULANCI URUU (TRELER: Gara, Grman, Ddek, Hetdar) 2-KERC URUU 3-AKCA URUU (TRELER: Begler, Kazlar, kzler, Vekiller) 4-CEMAL URUU (TRELER: Begler, Crcenler, Macalar, Varraklar) 5-GGEM URUU (TRELER: Gara, Ksgmaz, Goturgeili, Esensakav) 6-RDEM URUU (Vinnikovda bu uru yok) 7-YARI URUU (TRELER: Goynayak, Gzl, Vaz, Deliler) 8-GARLIK URUU (TRELER: Ak Garlk, Gara Garlk, Suv Garlk) 9-ALDORI URUU (TRELER: Plar, Tarhanlar, Goturhanlar, Krtler) 10-AKGULAK URUU 11-DANAK URUU (Vinnikovda Damak eklinde 12-DDEK URUU Bunlardan baka Y.R.Vinnikovun almasnda Cnayl adl uruun ad geiyor. Kelleayak tresini de Arabalara katyorlar. II BAYAT BOYU (4 blm vardr) (Kaynak: Vinnikov, 1962) A- BURDALIK BAYAT (URU ve TRELER: Babal, Lannlar, Kelteler, Gazaklar, Kemik, Mrgen) B- GADAM BAYAT (URU ve TRELER: Bigam, Gzeller, Yetimekler, Sapaklar, Taylaklar, rreler) C- NAMAZGA BAYAT (URU ve TRELER: Arbaplar, Surlar, alalar, allar, Etdiler) D- KTVAN BAYAT (Uru ve Treleri: Gk, Kaan, Esenbatl) Bunlardan baka yerli yallar 4. Blme ait Gay, Togalakkelle, Mepayal, Kpek gibi trelerin adn belirtiyorlar. Buhara blgesi Alat ilesinde yaayan Bayat yallarndan aldmz malmatlara gre buradaki Bayatlar lbayat (Kelbayat) ve Gassap- bayat adl 2 blme ayrlyorlar. III BURKAZ BOYU (Blmleri : Yok) (Kaynak: Karpov, 1925) URULARI: 1-BERSN URUU (TRELER: Begdessal, Ayabakar, Yar (Ak Yar, Gara Yar), Tekem) 2-BR URUU (TRELER: Bitli, Daban, h, Aluv) 3-YOLUN URUU (TRELER: Yass, Garaincik) IV GARKIN BOYU (2 blm vardr) A- OHPETDEGARKIN B- SAYAT GARKIN BLMN URULARI: 1-URUG (TRELER: Arslan, Mundas, Osman) 2- GURREYTBEK URUU (TRELER: Gurreyt, Beki) 3- BAYHAKI (BAYHALKI) 4-SAGAKA (SOLAKA) 5-PESTL

bilig-10/Yaz99

17
6-ARTLI 7-HEMZE B- SAYATGARKIN BLMN URULARI 1-AYIK 2-AKCALAR 3-ARIKLAR V GKLEN BOYU (Blmleri: Yok) (Kaynak: Karpov, 1925) URULARI: 1-GAYI URUU (TRELER: Cangurban, Garnas, Halkadagl (randa), Garabalkan (randa), Dar, Deli, Temek (randa), Yelya, Akkel, Gzl, Garakel, Bokgaca, Gzlmam) 2-DODURGA URUU (TRELER: Gerkez, Grk, Yaak (randa), Serik (randa), Bayndr (ran da), Keyikgodana, Sovranl) 3-HATAP URUU (TRELER: Borug, anak, Telter, Kvsi) 4-MUKRI URUU (TRELER: rgenci, Kpekler, Yigrimidrt, Tokay) C. vezov (1960) ise Gklen boyunu iki urua ayrm ve aadaki treleri tespit etmitir: 1-GAYI URUU (TRELER: Akkel, Garakel, Suvar, Garnas, Cangurbanl, Bokgaca, Temek, Tat, ark, Ak, Kse, h, Galmk, Arap, Gulal, Yzbegi, Gigni (?), Salar, Adnakel, Yankel, Onbegi, Terekeme, Yank, Togtam, Gatmen, Dar, Deli, Yelya, Gzl, Gour, Halkdagl, Garabalkan, Karuk, Kir) 2-DODURGA URUU (TRELER: Gerkez, Sovranl, Kpek, Kirrik, Garaguz, Godana, Dilik, Garavul, Keyik, akr, Gkce, Yana, ekir, Ganck, Hocambaz, Aydervi, Avar (Ovar), Erkekli, Baynar, Kelesa, Garnas, Keke, Kvli, Mrzebay, Garaganak, ovdur, Bayat) VI YEMREL BOYU (2 Blm vardr) (Kaynak: Hudaybergenov, 1977) A- DAGLI BLMN URULARI 1-GAZAK URUU (TRELER:Gular, Garaakmenler, Onbegiler, Sarlar, Cellevler, Kseler, Soltular) 2-BAY URUU (TRELER: Baylar, Soltanl, Viikler, Akgalar, Grgenler, Kazlar, ahrlar, Krler) 3-MARIP URUU (TRELER: Gapanlar, Tilkiler, Gvdkler, Commuklar, Serdarlar, Baylar, Sallahlar, Kvekler, Kekeler, Molla, Kvli, eytan) 4-HIDIR URUU (TRELER: Halamlar, Hanlar, Olam, Dyeler, Ussalar, Bekevller, Keleler, Sazandalar, Porhanlar, Keler, Klekler, Yetimekler, Onbegiler, Ekiteler, Perralar, Garatayl, Temek, Gabsk, Hedekler, Gedekler, Gzlcalar, Akdiler (Ardall), Begler, agallar, Gzlcalar, Horazlar, Kncliler, Saneler) 5- BERDHOCA URUU (TRELER: Girneler, Gerreyler, Vekil, Yelek, Kpek, vren, Mergenler, Kezzaplar) 6-AKAN URUU (TRELER: Arzbeg, Heyvanlar, Halvalar, Toynuklular) B-GUMLI BLMNN URULARI 1-GARACA URUU (TRELER: Kadililer, Gneyatanlar) 2-TAKIRDIN URUU (TRELER: Encamlar, Keytikler, Seypeller, Govular, Bakgallar, Porruklar, Berzallar, Idrmalar) 3-DAD URUU (TRELER: Slgnler, Kleler, tagzlar, Pekgeyler, Kseler) 4-CNEYT URUU

bilig-10/Yaz99

18
(TRELER: Gomaklar, Govaalar, Alacalar, Galmklar) 5-BEDES URUU (TRELER: Kr, Geemen) 6-YARI URUU (TRELER: Kepbanlar, Peamlar, orumsa, Bilbil, Bahar, Kerler, Keciler, Begler, Pakllar, 7-GARRAVI URUU (TRELER: Mrger, allm, Onbegi, Magtarlar, Garaboynak, Garaboyun, Yalaklar, okular) VII MUKRI BOYU (Blmleri: Yok) (Kaynak: Vinnikov, 1962) URULARI 1-DARABAT MUKRI URUU (TRELER: Yigrimidrt, opan, Tatlar, Kular, Tokay, Garagan, Kpek, (akrlar), (Araplar), (agallar) 2-GIZILAYAK MUKRI URUU (TRELER: Al, Grgl, Ketdeler, Egriler, Begenler, Meyteli, Perdaz, Baylar, Hudman, (Boynuyogn) 3-HOCAHAYRAN VIII OLAM BOYU (Blmleri: Yok) (Kaynak: Vinnikov, 1962) URULARI: 1-DEN URUU (TRELER: Abal, Datha, Garaca) 2-HEKM URUU (TRELER: Bitli, Kse, Garatutl, Tokguz, Hkl, Eek) 3-GIZIL URUU (TRELER: Ag, Vlke, Krhalk, Horram) 4-YOLUK URUU (TRELER: Keller, Garalar, Hayallar) 5-GARAMGOL URUU (TRELER: Begler, Krmi) 6-AKGUMOLAM URUU (TRELER: Gkdonl, orden (rdem olmal) Yelbe, Arap, Krt, Gacar, Tokl, Cnl, Bad, Garsak, Ha) IX HATAP BOYU URULARI 1-KELTEARIK URUU (TRELER: anak, Telter, Borug, Kvsi) 2-MMEGARIK URUU (TRELER: Dnmez, Gopal, Beg, Co, Grdek, Klhal, Garrlar, 3-RAHMETL URUU (TRELER: allar, Veliler) 4-RDEL URUU (TRELER: rideli, illik) 5-MAYDAKMARAL URUU (TRELER: Naceren, Kseler, Hooy) Hatap boyunun yallarndan aldmz malmatlarda, yukardakilerden baka aadaki trelerin adlar geiyor: epbe, Akeekli, Gartalar, Gazak, Gu, Grk, Mollalar, Yuhalar, Kvsi, Perdaz, Arbap, Bag, Yagmr, Novayrlar, Bigam, al, Yalap, Mayda Ahmedal, ri Ahmedal, Ncirem, Crdk, Mayda Deli, ri Deli, Lovlahorlar, Gkilikler, Tikgiler) X ESG BOYU (2 Blm vardr) (Kaynak: Vinnikov, 1962) A- ABIGZER URULARI: 1-BULSUN URUU (MUSLM) 2-GARAYETM URUU 3-GALP URUU

bilig-10/Yaz99

19
(TRELER: Tersayak, Baala) 4-SOVAKCI URUU 5-YAPA URUU (TRELER: Atalk, Agacayak 6-YEDURU URTU 7-GULCUK URUU 8-SARIBAKI URUU B- HANHALKI URULARI: 1-YARIMCA URUU 2-SOLAGAY URUU 3-NCALDI (NCELD) URUU 4-GGLD URUU 5-HESENEKE URUU 6-AKA OKI URUU 7-HALHAL URUU XI MCEVR BOYU URULARI: 1-GUTAM URUU (TRELER: Mezit, Serdar, Gzlca, Ere) 2-HALIL URUU (TRELER: Cnlar, Marha, sa Hac, Keller, Yonus, Pirsyn, Serdarlar, 3- Tagta ilesindeki Mcevirlerden Ablhalk, andr, Mezit, Memmedal, vliyelar. (Kaynak: Demidov, 1976) 4-SLAM URUU (TRELER: Garabay, Ebeyt, Babanyazkel) 5-YUNUS URUU (TRELER: Pirsyn, Serdarlar) slam ve yunus urular Murgap vadisinde yerleiyorlar. XII MAGTIM BOYU (Kaynak: Demidov: 1976) URU TRELER 1-OTLI MAGTIM 2-PR MAGTIM XIV HOCA BOYU (Kaynak: Demidov, 1976) URU TRELER 1-BALKANLI HOCA 2-DAGLI 3-ISRABATLI (ASTRABATLI) 4-DEPBAMGANLI 5-HORASANLI 6-ZENN HOCA 7-BERDL 8-MATL (MEHTL) 9-ARABAI 10-TATLAR 11-ERSARI HOCASI (Kaynak: Demidov, 1976) XV GARADALI BOYU URULARI: 1-CAGLANLI URUU (TRELER: Kaz, ebi, Cneyit, Melige, Baml, Bagt, Orman, Meyilli (Mehinli), Esrikgara, Srtgara, Ke, Amanpolat, Yztanap) 2-SATIKLI URUU (TRELER: Gzl, Gart, Meni, Pekgey, SaXIII SEYT BOYU (Kaynak: Demidov, 1976) URU TRELER 1-ASEYT 2-MANAGAR 3-AK EEKL (AK EKL) 4-GANIMAT 5-TLKLER 6-DYELER 7-DVLER 3-HALTALI MAGTIM 4-GILLI MAGTIM 5-TOKA MAGTIM 6-GIZIL MAGTIM

bilig-10/Yaz99

20
br, Nasrlla, Krt, Bay, Tagark, Arap, Sapa, Kadi,Cneyit, ildir) (K`ynak: Karpov, 1925) XVI PAMIK BOYU Bu boy XIX. Yzyl ortalarnda Amuderya boylarndan zbekistann Kakaderya vilyetine g etmitir. URULARI: 1-KEKRLER (TRELER: alak, Molle, Gullar, Keeler, Ekizekli, Nyazbay) 2-GARAANAKLAR (TRELER: Keller, Dogmalar (Palvanlar), araklar, Garaincikler, Chitler, Alanllar, Palanlar, ukurklli, Goturlar) XVII ANDIR BOYU URULARI: 1-BAYINDIR URUU 2-KLANDIRI URUU 3-GABACA URUU 4-GUTLUBAY URUU andr boyunun bu urularna dahil trdleri unlardr: (Brbeg, Kacam, Kyk, Dogmalar, urabat, Pash, Galar, Berreler) XVIII MREL BOYU URULARI: 1-OVAR URUU 2-YZBAI URUU Bu iki uruun treleri (kark ekilde) : Daba, Kpek, Begmammet, Lecin, Boyak, Arbap, Hval, Garadali, Capbak, Bokl, Geili) XIX - NEVL BOYU URUU VE TRELER: Seyit, Magtm, Talhan (Tarhan), Sakar, Lezgiler, Erbaplar, Gazaklar, arzalar, Serholar, Necepler, Tpenkiler, Masimler, Sarlar) XX DYEC BOYU URULARI: 1-SEMEDN URUU 2-SARICA URUU 3-AKCA URU 4-MIYAVIT (MYEVT) URUU 5-GEREY (BULUTKOVAN) URUU XXI HIDIRL BOYU URU TRELER: 1-GVLEME 2-KARAMAT 3-SALIR 4-EKE 5-TEKELELER 6-ON 7-GARAGA 8-YALANI KSELER 9-EPBELER 10-MUGULLAR 11-PEKLER 12-ABEGLER XXII IH BOYU 1-GIZILIH URUU 2-KENARYAKAIHLARI URUU (TRELER: Garababa, Halilbaba, Gndogd, Annagul, Annagz, Yapma, Garalar) 3-PAKIRIH URUU (TRELER: Baygeldiler: Sarmolla, Gurt, Garaakan, Gurak, Kke, Tver, Tecik, Misger, Kezzap; Hurdoymaklar ise: Dv, Aktelpek, Ezizgk, Slli, Garasakkal, Islam, Yart gibi treleri iine alyor.) (Kaynak: Demidov, 1976) Bunlardan baka Garrbkr, Hall, Bayramal gibi tre adlar da tespit ettik. 4-RVENCLH URUU 5-ASTANABABALI IH URUU (TRELER: Rabatl, Sarkel, Bedel, Tecik)

bilig-10/Yaz99

21
XXIII SURHI BOYU (2 Blm vardr) URULARI: 1-YOLUG URUU 2-LEBBERD URUU 3-MUGAL URUU 4-GARABAGILI XXIV NOHURLU BOYU (ecere: I. (Kaynak: Vasilyeva, G.A. 1954) BLMLER : A. NOHURLU B. ZERTL A- NOHURLU XI. asra kadar bu blme katlan urular: 1-Melik, 2-Erbap, 3-Dencik, 4-Sgr, 5- Caglcogul, (TRELER: Kse, Parra, Caglcogul) XI XVIII. asrlar arasnda katlan urular: 1-Yzbegi, 2-Yzba, 3-vezgeldi, 4-Bahar, 5-Abdrahman, 6-Hoca, 7-Ihata (TRELER: Cyce, Guduz, 8-Eek(TRES: Kyzegar) B- ZERTL XVIII. asrda katlan urular: 1-Ogru(TRELER: Ogru, Beg, Kel), 2-Ker(TRES: Hocanepes), 3-Kem, 4-Hocanyaz, 5-Hval, 6-Ay, 7-arh (TRES: Guduz), 8-Kaz A- NOHURLU Blmnn Urular: (ecere: II.(Kaynak: Muhyev, H., 1959) 1-CAGILCUGUL (TRELER:Parra, Kse) 2-BAHAR 3-ABDIRAHMAN 4-VEZGELD 5-ERBAP 6-HOCA 7-YZBAI (TRELER: Annagtrban, vez yzba) 8-GUHANA 9-YZBEG(TRELER:Yzbegi,Garadal) 10-EEK 11-SIGIR 12-HATA 13-MELK 14-DENCK B- ZERTL Blmnn Trular: 1-HOCANYAZ (TRELER: Adbay, Ussanedir) 2-OGRI (TRELER:Ogr, Beg, Kel) 3-KR 4-HOCANEPES 5-AYI (TRELER:Ay, Bebir) 6-ARIK (TRELER: Sepgul, Seyitgul, Muhammetgul) 7-KAZI XXV- ATA BOYU ecere : 1 (Kaynak: Karpov, G.., 1925) BLMLER : A- OMAR ATA B- NUR ATA C- IBIGATA A- OMAR ATA Blmnn urular: 1-DVLET GELD 2-DARIK 3-BAGACA 4-GARADAMAK 5-TR 6-HOGELD 7-KEPCE 8-NURAK 9-AHMEDEK 10-KR B- NURATA Blm Urular: 1-GE 2-KPBA 3-YEKEEME 4-GARA MEMMET C- IBIGATA Blmnn Urular: (randa)

bilig-10/Yaz99

22
ATA BOYU (ecere: II. (Kaynak: Arazkulyev, S.,1961) A- OMAR ATA Blmn Urular: 1-AVLANMI 2-UTODI (TRELER: Mmin, Abdal (Bal tresi: Doldur), Isak (Bal treleri: Yart, Yumr, Bulduk), Slm (Bal tresi: Halama), Ahmet, Mammet(Bal treleri: sa, Musa, Ibraym, Herrek, Garadamak, Kepe, Arp) B- NUR ATA Blmnn Urular: 1-MAGMURATA (TRELER: Kazlar, Otamlar, anlar, Yaltalar, apolat, Hocah, Garamemmet) 2-AHMETATA (TRELER: Yolesen, Dervial (Bal treleri: epiler, Dalar), Geiler (Bal treleri: Oklar, Tankarlar, opanlar, Agablar, Ganarlar, Gzlcalar, Prsantalar), Tnklar, Kpba (Bal treleri: Pagalar, Keller), Cgrlar) C- IBAGATA (randa) XXVI ALL BOYU (Kaynak: Atayev, K., 1968) BLMLER A- ONBEG B- YZBAI A- ONBEG Blmnn Urular: 1-V (TRELER: Garagol, Gut, Parhayl, Garauha, ala, Sarca, Deli, Noval, Ker, Chit, Kethuda, Kce, Boyag, Cuvaz, Gkkmbetli) 2-DUTI (TRELER: Cikcici, Yglak, Cuval, Nergiz, Kerkili, Garaca, Gabe, Gaygl, Yaloka, Yemreli) 3-MOVDUT (TRELER: Kargiz, Kirrik, Alhara, Akkynek, Geili, Kvli, Soltanl, Kiigine, Lakga, Porl, Ogr) 4-PAKGA (TRELER: Ayterekme, Ay, Gll, Agzak, Grzeyli, erre, Garalakka, Baytohum, Dalak, Gacar) B- YZBAI Blmnn Urular: 1-BEGDEPES (TRELER: Yzba, Gacar, Kilvan, Kelegeyli, Beg, Bzmeyinli,Garaatan, Mehinli) 2-NEMSL (TRELER: Demiri, Kmri, Melik, epbe, Cindek, Goa, Serbaz) 3-GIPCAK (TRELER: Patda, Gassap, Beg, Glboyun, Deli, Sar, Tat, Eekli) 4-GARKIN (TRELER: Coran,akr, il, opan, Dali, Kerki, Peyla, Sythor, Crmen) 5-GASIMLI (TRELER: Garaayak, Ekeler, Alakaz) XXVII - SARIK BOYU (ecere: I (Kaynak: Karpov, G.., 1925) A- ALAA (urug), B- POLATA (HerzekiSuht) A- ALAA Blmn Urular: 1-URU (TRELER: Yerkinstdh (Bal treleri: Yerki, Stdh), Canbek (Bal tresi: Murtazargurama), Goyunc (Bal treleri: Goyunc, Kadrsahet), Aln (Bal treleri: Aln, Avcbasetmek), Momatay (Bal treleri: Krt/ Gurt, Cimay, Socanyalbr), Hocanazar (Bal treleri: ikbazan, Semelek, Cantay, irkiyaz), Ussa, Alnah) B- POLATA Blmnn Urular: 1-HERZEK-SUHTI (TRELER: Ganlba (Bal treleri: Gulca), Gocal (Bal treleri: Garahocal, autemirbatm), Suht (Bal treleri: Erden, eme, Dedegul), Synalbeden, Gzl (Bal treleri: eriptagan, Kerpota,Tagan, Onbegi, erip, Ker, Garaderi), Bayra, Herzeki, Horasanl, Arkak) SARIK YALKAMI BOYU (ecere: II, Kaynak: Yazlyev ., 1985) BLMLER: A- ALIA, (urug), B- POLATA (Herzeki Suht) C- AMAA A- ALIA Blmnn Urular:

bilig-10.Yaz99

23
1-HOCANAZAR (TRELER: albozan, Semelek, Cantay, irniyaz) 2-ALNI (TRELER: Aln (Bal treleri: Sbak, Av, Bayetmek, Yapag, Bozyatan) 3-BAYRA (TRELER: Yerkistdh (Bal treleri: Yatan, Begular, Baym, Gzlca, Mustafa, Sayatl, Kuncuk), Canbek, (Bal treler: Govak Gurama, (Guramadan reyenler: Yapag, Beara, Bozyatan, Gulal, Gullar), Murtaza, Acanaesen) 4- HORASANLI (TRELER: Momatay (Bal treleri: Yalbr (Yalbrdan reyenler: Yalr, Gutlbeg, Hdrek), Gurt (Bu treden reyenler: Gurt, Deli, Bay), lgay (Bu treden reyenler: lgay, Kelteler, Pelvanlar, Keller), Soca (Bu treden reyenler: Soca, Yzba), Goyunc (Bal treleri: Bagaca (Bu treden reyenler: Bagaca, Mollaata, Annageldi, Guzuc), Syngara(Bu treden reyenler: Syngara, Dv, Kvli, atr), Goak(Bu treden reyenler: Goak, Hanak, Sancar, Ussalar), Gadr(Bu treden reyenler: Gadr, Gzlguz, Begler), Sahet(Bu treden reyenler: Sahet, Tat, Temarl, armergen) B- POLATA ( HERZEK SUHTI ) Blmnn Urular: 1-GOCALI (TRELER: Garahocal, htemirbatm (Bu treden reyenler: htemir, Soltan, Possun, Durdal, Batm), Gzlca (Bu treden reyenler: Glmergen, Garasar, Gazan, Gulanbay, Hmrd, Begler, Hepbe, um), Akgul (Bu treden reyenler: Onbegi, agn, ala, Surr) Cangul (Bu treden reyenler:Garaca, Cangul, Garaatl) 2-GIZIL (TRELER: eriptagan, Kerpota, Pota, Tagan, Onbegi, erip, Garaderi, Ker) 3-SUHTI (TRELER: Erden(Bal treler: Gzlmrat, Ma, pi, Duz, Gurt, Garagol, argol, arkpek), Dadegul (Bal treler: Am, Gutak, Kel, Ezme, Yere, Ylay, eme, Bal treler: Halm, Kel, Akdal, Ener) 4-GANLIBA (TRELER: Ganlba (Bal treler: Cerli, Oturg, Gupba, Garaayak, Mminian, Alyak, Garatilki) 5-GULCA (TRELER: Abdal (Bal treleri: Garaboyun, Amanfgulak, Emin, vlat, Bag), Sarca, Alagz, Mak(Bal treleri: Yeir, Atamet, Kiiyegen), Agacayak, Bayteber(Bal treleri: Gullar, Kerler, Kermanlar, Gkler), Hanteber, Garlba) 6-SYNALI (TRELER: Garanogay, Aknogay, Onbegi, Arbay, Dyeci, Yatan) 7-BEDEN (TRELER: Madci, Tibet (Bu treden reyenler: Tat, avman) C- AMAA URUU Bu uru Tekelerin dzmnde. XXVIII SAKAR BOYU (Kaynak: Y.R.Vinnikov) URULARI: 1-GARAMAHMIT (TRELER: Kvli (Bal treler: Kazlar, Gkler, Haray), Kpba (Bal treler: Yalama, Mir, Matak), Deli (Bal treler: Deli, Goyunayak), Begler (Begler, Bag, Kel) 2-HOCANEBEG (TRELER: irigi, Bilekge, agatay (Bal treleri: agallaybala, Top, Gurbankel, lker, agataypayan, Alakel, Agryeser, Ussack), Eek-Krre(Bal treleri:Eek-Krre), Keneges, Alpan, Tap) 3-SIYADAGSAKAR ( TRELER : Siyadag, Lebab, Horasanl, Gut, Gavun) 4-GIZAN-MERYE (TRELER: Gzan (Bal treleri:Celake, Yoltak, Gara, Hockel, Yuha, Ablak, Melece, Synk, Gk, Begke), Merye (Bu treden reyenler: Alpan, Daraz, Dali, Klar), Haz (Bu treden reyenler: Kenev, Kene, hlar, bnlar), Godepe (Bu treden reyenler: Gzllar, Gkeler, ekirler, Kvler, elekler, Tllal, Gtigara, Kykler), an) XXIX - SALIR BOYU (Kaynak: Karpov, G.., 1925) BLMLER : A- KAGA B- GARAMAN C- YALAVA A- KAGA Blmnn Urular: 1-BOKA (TRELER: Boka, Tretmir, Musa, Gara Kiiaa)

bilig-10/Yaz99

24
2-YA:CI (TRELER: Begencaga, Ismayl, Hav-Zaga, Hellexin, Hobezaga) 3-BOKGARA (TRELER: Yunel, Gulan, Annagayak, Sopular) 4-YEYKEBAARCA Baarca) (TRELER: Yeyke,

ARV BLGESNDE YAAYAN SALIRLAR


(Kaynak : Y.R. Vinnikov, 1962) URULARI: 1-KIRALI (TRELER: Tirki, Ayagarkl, Yzbegi, Tarpzl, Obal) 2-YAYILI ( TRELER : ncikli, Douzl, yanl, Torgayl, Karazali, Kigizi) 3-ERDEL-HANDEKL 4-AKCIK (TRELER: Akck,(Akcktan reyenler: Pelvan, Baylar, Begler), Yaplar) 5-GAZARI (TRELER: Gazar, (Gazardan reyenler: Begelek, Kekli), Katmendvdi) 6-ARAKI, GULANCI, MUGAL, MERKT, KPEKL 7-EEK (TRELER: Oruskl, Yalama, Garatolek) 8-DEYNEVL (TRELER: Ussalar, Begler, Ayrtamlar, anlar, Cartlar, Hemrabaylar) 9-YEDURU (TRELER: Kpeki (Kpekiden reyenler: dek, akan, Gat, Hoca, arh, Alapostek, Ekermi, Trtr, Hmpay), Kykler, Garalar, Lokgalar, Gkler, Babahocal, Kesikler) 10-KIRKYL (TRELER: Grci, Tatlar, Arap, alar, Acap, Haraklar, vezekler, Valval, Zyan, Samak, Svcler, B`deri (Baderiden reyenler: Milev, Omar, Iglaklar, Hapz, Tovan, Deliler, Sagl) 11-EGR 12-YAGIR (TRELER: Arbap, Maymak, Daatar, Gazan) XXX - TEKE BOYU (Kaynak: Karpov, G.., 1925) BLMLER A- UTAMI B- TOKTAMI C- YALKAMI (Sarklar)

5-YAKUP (TRELER: Ark, Aman) 6- SAYAT (TRELER: Can, dekbay) 7-ARSLAN (TRELER: Ibraymhoca, Issma, Bedem) Oitit-Dcem,

B- GARAMAN Blmnn Urular: 1-BEGBLK ( TRELER : Sapalak, Kodcek, Anna, Kellekler) 2-ODCUK (TRELER: ncald, Krler, Garayusup, Baylar, Hocambazl, rler, epbeler) 3-KRCKL (TRELER: Araba, Gk, rre) Duakl,

4-GEDEK ( TRELER : dekbay, Aladuzl, h, Omar, Zommuk, Aymaklar, Pellei, Mamaklar, Pencivar, 5-HALILULUM(TRELER:Gzl,Bag- , Baylar,Yorga,Mollaomar,Annagul,Marca) 6-ACGAM (TRELER: Keki, okallar, Eekler, Baylar) 7-KU-BOKA (TRELER: Begler, Deli, Kerler, Sythorlar) C- YALAVA Blmnn Urular: 1-ORDUGOCA (TRELER: Gkbrk, Gultak, Yegenseyit, Kr) 2-YUSUP (TRELER: Deli, Yusup) 3-BEGSAKAR (TRELER: Beg, Sakar, Yegenhac) 4-KESE (TRELER: Kese, Ismayl) 5-KURT (TRELER: Kurt, Hebip) 6-KERMAGA Kerimaga) ( TRELER : atark,

A- UTAMI Blmnn Urular: 1-SIMAZ (TRELER: Aksop (Bal tre-

bilig-10/Yaz99

25
leri: Gr, Ker, Tmen, Sagr, Perre, agal), Hocasop (Bal treleri: Bagaca Mlkaman, Arap, Gzlgz, Meli, Bokurdak) 2-BAGI (TRELER: eltek, Yasman (Bal treleri: Mrger, Acar, Vekil, Uruhi, Peri), Miri, Salk(Bal treleri: Pir-Tala, Matr), Akdaayak (Bal treleri: Grci, Mine, Begendik, Gzlbeg, ova), Garadaayak (Bal treleri: Gkboyun, Akgour) B- TOGTAMI Blmnn Urular: 1-BEG (TRELER: Gour (Bal treleri: Garagour, Taretdin), Gke (Bal treleri: Guba, Yargke, Garakke, Ki),Amaa (Bal treleri: Agrba, Kaz) 2-VEKL (TRELER: Ganck (Bal treleri:G, Gl, arkl,Akyusup), Yusup (Bal treleri: Garayusup, Tilki, Deli, Halam, Garayrme, Par, Gum, Kara-Gel, Bag), Gagal (Bal treleri: Baygeldi, Arla, Dokaga, Balkangul, Sop, Bkri (Bal treleri: Erkek, Deli, al, Orazmammet, Dv, Yzba, Tmen) C- YALKAMI(SARIK) Blmnn Urular: 1-ALAA (TRELER: Aln, Usta, Alnah) 2-POLATA (TRELER: Bayra, Herzeki, Suht, Horasanl) XXXI YOMUT BOYU (Salrn olu) (ecere: I (Kaynak: Karpov, G.., 1925) BLMLER : A- GUTLITEMR (Garauka) B- TLTEMR (Bayramal) A-GUTLITEMR(Garauka) Urular: Blmnn C- TLTEMR(Bayramal) Blmnn Urular: 1-SALAK (TRELER: a) Ak Salak tresinden reyenler: Boyunba, Mameli, Kakilik, Yolma, Sozma b) Gara Salak tresinden reyenler: Begkse, Aylak-Aal, Kvliian, Mcevr) 2-KZ (TRELER: Ak kz, Gara kz) 3-ORSUKI (TRELER: Vekillikel, Alncaeytan, Krgvere, Miral, Grmca, Cneyt, Garagoca) 4-UAK (TRELER: Barak, Teme, Garsak, Tebele, Garaboyun, Hac) YOMUT BOYU (DAHOVUZ YOMUTLARI) (ecere: II (Kaynak: C.Amansaryev) BLMLER A- BAYRAMALI B- GARAUKA A- BAYRAMALI Blmnn Urular: 1-KZ (TRELER: a) Ak kz tresinden reyenler: Gulam, eme, Bag, Gurbe, Garabege, Gutlbay, Aka, Akgarn, Garayanak, Kel, ovberdi, ikce, Arallar, Girraz ; b) Gara kz tresinden reyenler: Cig, Kr, Yerki, Maraba, Kne Kpeki, Gtaak, inrikli, Condulkz, Guyruklu Yerki, Temmekii, Taganbay, Guruk, Gassaplar 2-SALAK (TRELER: a) Topular ; b) Ak Salak tresinden reyenler: Kvli, Boyunba, Begler, Kakilikler, Yolma, Sozma, Garabelem, Zamanl, Ovnuklar, Bala, Posbada ; c) Gara Salak tresinden reyenler: ian, Annal, ker, Aylaklar, Kseler, Mcevr, Kazlar, Mameler 3- ORSUKI (TRELER: a) Cneyt tresinden reyenler: Kaz, Vara, Garak, Lukman, Terne, Kce, Serdar, Krt, Gu:lac, Golak, algam, arkl, Gll; b) Vekilkel tresinden reyenler: Vekil, Krgevere, Marem, Garadal (Kk treleri: Alncaeytan, Mral, iller, Lavga, Abdselimli, Akgvere, Garagvere, Tatlar, Nesye, Giccekler, Temirogl, Beataogl; c) Grmca tre-

1-ON-ATABAY ( TRELER : Ak Atabay, Tatar, Yula, Gck, Ganyokmaz, Goak, gdir, Badrak, Eymir, Dag) 2-ERF-CAFARBAY (TRELER: erifYaral (Bal treleri: ri Tuma, Ovnuk, Tuma, Gzl, Burkaz, Ark, Sakall), erif-Nural (Bal treleri: Tura/Tuma, Glguyruk, Kr, Kelte, Garaincik, Kemgoyunlkr), Garrav, Bahelke, Ylgay, Baga, Matrk, Gocuk)

bilig-10/Yaz99

26
sinden reyenler: Ovu, ageli, ara, Akyal, Megey, Kemki, Deli, Kakmalar, Yagl, Telpekli ; d) Garahoca tresi 4- UAK (TRELER: a) Hac tresinden reyenler: Tamdrl ; b) Barak tresinden reyenler: Garabarak, Akdyeli, Begataogl, Begler, Syncek, Tarhan ; c) Tebele tresinden reyenler: Garak, Keller, Gke, ebekler ; d) Teme tresinden reyenler: Mollakse, aketli (Bu iki treden reyen treler: allar, Govaldalar, Atalk, Molla, Kse, Annaataogul, Babaalataogul, Kren, Kervanba; e) Garaboyun tresinden reyenler: Labalar, Ussanklar, Deliler, Sylbeg, Esence Haraz, Halfa ; f) Garsak, tresinden reyenler, Serdar, Agarlar, Gabanlar, Krreler, Emeler, Krler, Garalar, Balklar, 5-GARAUKA Blmnn Urular: 1-CAFARBAY (TRELER: a) Gocuk tresinden reyenler: Gzl, Dark, Gurama, Marama, Akgarn, Dalar, Daz, Gullar, Grk b) Baga tresi; c) Bahelke tresi: ) Mark tresinden reyenler: Alagz, Togdar, Nefere, Garaakan, Dadekeler, 2-ATABAY (TRELER : Eymir, Ganyokmaz, Dyeci XXXII ERSARI BOYU (ecere: I (Kaynak: Karpov, G.., 1925) BLMLER A- GNE (Kemalgazi) B- GARA C- BEKEVL D- ULUDEPE A-GNE Blmnn Urular: 1-AKIR 2-EKR 3-SLEYMEN 4-GABASAKGAL 5-OMAR 6-GIZILCA B-GARA Blmnn Urular: 1-DEL 2-ISLAM(TRELER:diberdi, Nurac 3- BAY (TRELER: Tarberdili,hm, Atop) 4-MAMA 5-GAZAN 6-TAGAN 7-GURAYI (TRELER: Ellesli, ah, Ahmaetali, al, Gzlcar, Deli, Megecik) 8- Garaboyun 9-GEM (TRELER: Alatayl, Ay-Enek, Perrek) Gsr, Smkli,

10-EK (TRELER: Kr, Ker, Cnl, Saltk, Karger, Altbrk, Ercel, Par, Torgay, Tana, Sle, Gaygsz, Yaban, Sarcuvan(?), Garaboyun, Sardkl, Uliman, Altbrk) 11-YABANI (TRELER: Gzlagz, Cgi, Togar) 12-DAVUTLIYABANI Kemama, Gziuak, Bayanhana, (TRELER:

C-BEKEVL Blmnn Urular: 1-TOGAI (TRELER: Vekil, Hdrhaeli, alk, Beglik, Bata, yci, Polatl, Har, Nesimli) 2-SARILI (TRELER: Berdinyaz, Mollal, Onbe, Tovak) 3-YERL (TRELER: Soltanhepbi, Tar, zbeglen, akmak, Abdal) 4-UAGON (TRELER: Tazgan, ap, Kenan, Kelte, akmak, Gultak) 5-LAMMA (TRELER: erkezli, Klark, Omaba, Geili, Garaltay, Brgt, Garknark, Garkn, Mukr, arann) D- ULUDEPE (MUSTAPAGAZI) Blmnn Urular: 1-AKDER 2-ESENMEL 3-GIZILAYAK 4-SURHI 5-ACI 6-DANACI 7-ATRAK

bilig-10/Yaz99

27
8-GARACA 9-ETBA(TBA) 10-GABIRDI 11-TAKLI 12-SURH ERSARI BOYU (ecere: II (Kaynak: Ataniyazov, S.,1994) BLMLER A- ULUDERE B- GNE C- KARA D- BEKEVL A- ULUDEPE Blmnn Urular: 1-GURAMA (TRELER: Guramergenli (Bal treleri: Keler, Keller, Ekizli, Yusuplu, agalar, Guk), Kazlar (Bal treleri: Garrlar, Peltekli, Kazlar), Kpekli, Sayatl (Bal treleri: Goakl, Depederler), Hapzlar (Bal treleri: Sarbaylar, Meircek, Lokaa), Oklar (Bal treler: akanlar, Gkceler, Sarlar, Nerbalar, Sarca) 2-GARACA (TRELER: Bal (Bal treleri: Sakavlar, Tutluk, anlar), Reyimberdili (Bal treleri: Taylar, Tergeler, Toplar, Tatlar, Gazaklar), Gleence (Bal treleri: Tegen, Garaincik, Mangar, Dter, al, Mamur, Zorra, Alyali), Gutal, Krgara, Garnas (Bal treleri: ala, Memi), Krt, ekerek, Korkans, Garamemili (Bal treleri: Ekiz, Tenter, Gatgulak, Yenakl), Karkara, Mergenli, Agrba, Yerki (Bal treleri: Avga, Basak, Yglak, talmaz, agal, eytan, or), Suvlar) 3-SURHI (TRELER: Yoluk, Kaller, Gzlkr, Kemler, Garrlar, Gulaklar, Garabagl, Lepberdi, Mugal, Tayak, Magsmlar) 4-ATRAK (Bal treleri: Glgsd, Agacal, orl, artmal) 5-SURH (TRELER: Rahml (Bal treleri: Yolka, Gurin, Yalama), Kemenli, Guymanl, Caval( Bal treleri: Ark, Grci, Can), Hayber, Garaincik (Bal treleri: Geden, Garaincik, Eseke), rgenli) 6-ESENMENL (TRELER: oa (bal treleri) Kagalar, olak, Taymaz), Babagul (Bal treleri: Seygin, Gazak, Begler), Tveleki, Islaml, Manglal, Gumakl, Glgsd, Abeg, Sarca, Gutal, Gukl) 7-AKDER (TRELER: Garayeser (Bal treleri: Gullar, Boynak, Dolmek), Gkler, Gzll (Bal treleri: apat, anlar), Gnderi (Bal treleri: Marek, Suyuk), Yona (Bal treleri: Kel, eki), Bederi, Begler, Arbakan, Goplar, Al, Kykl, Tayrl, Kndeli, Baglar, Garagoyonl) 8-ACI (TRELER: Arkberkeli (Bal treleri: Ark, Berkeli), al (Bal treleri: al, Sybek, Ataok (Bal treleri: Ata, Ok), aragal (Bal treleri: ar, agal), 9-GIZILAYAK (TRELER: Mustapal, Magt, Garagoyun, Atanyazl, Acamar (Bal treleri: Begler, Bayramca), Saltk, Cagalbay, Tarhan, Yazal, Agalar, Hank) 10-MSRGARABAGILI (TRELER: Msr )Bal treleri: Uak, Glpalar, ri), Garabagl (Ak, Surca, rkt, Krre) 11-ETBA (TRELER: takl (Bal treleri: Garayandak, Zklar, Ovlar), Borugl (Bal treleri: Gaml, Gll), Babamaglal (Bal treleri: Gcak, Durdul, Kaller, paga, Merdan, Or, Yonakl, Grl, Kykli, Tutluk, Ata), Abdal) 12-GABIRDI (TRELER: Gkda (bal treleri : Gk, Gu, Bada), zgay, eytan, Sabnl, h (Garayandakl) 13-DANACI (TRELER: Talakl (Bal treleri: Tekren, Alar), Mekan, Denac (Bal treleri: sgenderli, Garl, Kerli, mrhocal, Aydbayl, ala), Guvak Denac (Bal treleri: Surh, Obak, Gazak, Pesli), Halhal, Mama, Garaguak, Ke) B-GNE Blmnn Urular: 1-GABASAKGAL (TRELER: Aklar, Gleler, Dadl(?), Karler, Rahmili, Abl, Altgarn, Kesmeler) 2-EKR (TRELER: Dova (Bal treleri: Tov, Cangay?, Ahmetli, Biyba, Malayl, allar, Begler, Keemeli, Bolur), Zrotakl (Bal treleri: Muraga, Ussalar, Suvgz, Zr, otakl), Duemme (Bal treleri: Kri, Laleyin, Burulck, Alladat, Arkbatr, agal, Orusbay), Garagoyunl (Bal treleri: G zllar, arcalar, Garacumalar,Ylanlar, pba, Grl)

bilig-10/Yaz99

28
3-SLEYMEN (TRELER: Uak (Bal treleri: Gk, Matgurban, Badaklar), Agzgara,Balkanl, Eekli, Marra, Garga (Gara), Krklar, aym, Geiler) 4-AKIR (TRELER: Gzlgoyunl (Bal treleri: Gatba, agla, Aklar, Zahkeli, Deliler, Leer, Gayaklar, Mrathocal), Garagoyunl (Bal treleri: Patalar, eytanlar,Taklar), Sakarl (Bal treleri: Sak, Cumalar, Kekler, Surlar, Garma, Mapayal) 5-OMAR (TRELER: Garagoyun (Bal treleri: Garnca, Krre, Kelteler, Arlan, Garagadik, Tatbegler), Gzlgoyun (Bal treleri: Aym, Ak, Acaka, agla, Gatba, tt, Matek, Kme, Deli) 6-GRAMA (TRELER: Arkbatr, Bagl (Bal treleri: Kne yagrl, Vagar, Persiz), Gnl, Tarhan, Gora (Bal treleri: Gatk, Ark, Gonurlu, Galmkl) B- GARA Blmnn Urular: 1-GURAYI (TRELER: Ahmetli, Deli, Ellesli, Goyunc, Gzlcar, Kke, Kce, Sar, ahlar, Cal, naklar) 2-BAY (TRELER: hm, agund, saml, Ellesli, Tarberdili, Smkli, Aaktop, Deli, Aklar, Dgr, Kel, Krler, Gohadal, Alatayl, Arall, Alga, Gsr, Perrik) 3-EK (TRELER: Altbrk, Garaboyun, Gaygsz, Cnllar, Gamakl, Kr, Garrlar, Ketencik, Kelek, Karger, Saltk, Sad, Suvlar, Sardkl, Par, Cace, Dyeler, Gck, rt, Boynuzn, Aymak, Sereler, enkler, Bay, Mama, Torgay, Taneler (?), Uak, vreler, akmak, Ercel, Isaml) 4-SLAM (TRELER: diberdi, (Bal treleri: lieltek, Kelleki, vezsur, an), Nurac (Bal treleri:Kemler, Agzkem, Garaal, Kazlar, ker, Akca, naklar) 5-TAGAN (TRELER: Bu uruun vekillerinin ounluu Afganistanda yayorlar. 6-YABANI (TRELER: Gulanc Yaban, Davutl Yaban (Bal treleri: Cnl, Buyanhana, Gurama ) , Hanek, Bovam, Gzlagz, Cuma, Cgi, Urat, Garaboyun, Talk (?), Garayandakl, Toar) 7-GAZAN (TRELER: Melecik, ag) 8-MAMA (TRELER: Aden, Altmama, Bagacal, Grmz, ine, Hatap, Hasanl) C- BEKEVL Blmnn Urular: 1-SARILI (TRELER: Kelleli, Berdinyaz, Mollal, mren, Onbegi, Tovan, Krkl, Tomar) 2-LAMMA (TRELER: Cerkez (Bal treleri: gli, Gum, Yedi), Omaba (Bal treleri: Kseler, eytanlar, Sakavlar, Araplar, Krklar), Bata, Garaltay, Brgt, Geili, Gamlakl, Gedamas, Gulark, Saltk, ara (Bal treleri: Mresen, Gzlgz, Dyegz) 3-UAGON (TRELER: Brgt, Kenan, Kelteler, Kelteba, Hoca, Tazgan, ay (Bal treleri: Gutlual, Kral, Synal, Clgl blgesinde; Sarba, Arbap, Garamet, oalar, Gababekevlde...) 4-YERL (TRELER: Nat (Bal treleri: Balk, Togac, Nesimli, akmak (Bal treleri: Tar, Ogr, Hocalar, Postak), Abdal, Yegen, zbekgullar, Polatkel (Bal treleri: Sakav, Garl, Yritmez, Garrlar, Gedemler, Erteler, Tovuklar, Dkler, Kseler) 5-GULTAK (TRELER: Melece, Hocal, Batr, Divana, Garreytan, Melik) 6-TOGA (TRELER: Agal, Begmek (Kk treleri: Abdlla, yci, Kelte, Vekil, Dkebay, yci, Polatl, Syncac, alk, Herri, al).

bilig-10/Yaz99

29
KAYNAKLAR AGACANOV, S.G; (1969), Oerki storii Oguzov i Turmen Sredney Azii IX-XII vv. Agabat. AMANSARIYEV, C; (1954), Tkmen Dilinin Yomut ivesinin Demitgazk Gepleikleri, kand. Dis. Agabat. ATANYAZOV, S; (1980), Trkmenistann Gografik Atlarnn Dndrli Szlgi, Agabat. ATANYAZOV, S; (1988), Slovar Turk- menskih Etnonimov, Agabat. ATANYAZOV, S; (1991), Salrlar Hakda Sz, Syas Shbetde Jurnal, No: 9 ATANYAZOV, S; (1994), Etnonim Turkmenskom Yazke, Agabat. v HARDAR; (1994), Salar Baba Gulalogl, Oguz ve vlad ve Etba ve Bak-ye Etrak Tarh, Yaynlayan: Z.B. Muhammedova, Trkmen Arhivi, No: 1-2 HUDAYBERGENOV, C; (1977), Trkmen Dilinin Yemreli Diyalekti, Agabat, Ilm KARPOV, G. ; (Elyazma) Kratkiye Spravki O Turkmenskih Rodople- mennh Obyedineniyah, Rukopis, (Hranitsya v TSNB AN Turkmenis- tana) KARPOV, G. ; (1925), Plemennoy i Rodovoy Sostav Turkmen, Polto- ratsk ( Ashabad) KARPOV, G. ; (1942), Etnieskiy Sostav Turkmen, Poltoratsk (Ashabad) KARRIYEV, A; MOKOVA, V.G; NASONOV,A.N; YAKUBOVSKY, A.Y; (1954), Oerki z Turkmenskogo Naroda i Turkmenistana v VIII-XIX vv, Agabat, zdatelstvo AN TSSR KAGARLI, Mahmut; (1992), Divan- Lgatit Trk, Trke tercmesi, Cilt I,II,III, 3.Bask, eviren: Besim Atalay, Ankara, TTK Basmevi MALOV, S. E; (1959), Pamyatniki Drevnetyurkskoy Pismennosti Mon- golii i Kirgizii, Moskva-Leningrad, zdatelstvo AN SSSR MAVIYEV, N; (1987), Trkmen Dilinin Araba Diyalekti, Agabat Ilm MUHYEV, H; (1959), Trkmen Dilini Nohur Diyalekti, Kan.Dis; Agabat. MTT; (1939), Material po storii Turmen i Turkmenii, I,II Tom, Moskva-Leningrad, zd.An sssr MOLLANEPES; (1955), Lirika, Agabat, Trkmendvletneir MUHAMMEDOVA, Z.B; (1973), ssledo noviya po storii Turkmenskogo Yazka XI-XIV vv, Agabat. NARTIYEV, N; (1994), Trkmen Diyalektologiyasnn Esaslar, arv NAVRVANOV, Z.; (1929), Predvari- tel- nye Zametki o Plemen nom Sostave Tyurkskih Narod nostey, Prebvavh na Yuge Rusi i v Krmu, zvestiya Tavries-

ATAYEV, K; (1966), Hozyaystvo i Etnieskaya storiya Turkmen Ahala, Kand. Dis. stor. Nauk. , Agabat-Moskva. ARAZKULYEV, S; (1961), Garagalpaks- tan ASSRN Drtgl Rayonndak Trkmen Gepleikleri, Agabat, TDU BARTOLD, V.V; (1963), So,T.8, ast: II Moskva, Nauka BARTOLD, V.V; (1968), So, Tom: V, Moskva, Nauka BERDYEV, R. KRENOV, S; (1970), Trkmen Dilinin Dialektlerinin Oerki, Agabat, Ilm CUROKULOV; (1992), Obod Trkmanlar, Tokent, Fan Candir

DEMDOV, S; (1976), Turkmenskiye Ovlad, Agabat, Ilm EBULGAZ ; (1958), Abulgaz Bahadur Han, ecere-yi Terakime, Hazrlayan: Kononov, A.A., Rodoslovnaya Trkmen, So.,Abulgazi Hana Hivinskogo, MoskvaLeningrad, zd AN SSSR GEYBULLAYEV, G.A; (1986), Toponimi ya Azerbaydcana (storiko-Et nogr.. sledovaniye) Baku, ELM GUMLEV, L.N; (1968), Drevniye Tyurki, Moskva, Nauka

bilig-10/Yaz99

30
kogo Obetva storii, Arheologii i Etnografii, Simferepol, T.Z.(60) VEZOV, C ; (1960) K Voprosu O Rodovom Sostave Goklen, TSSR IAnn Habarlar, Cemgyetilik Ilmlarnn Seriyas, No: 4 ROSLYAKOV, A. A; (1962), Trkmen Halknn Gelip k, Agabat. SAPAROVA, G; (1970), Trkmen Dilinin Hasarl Diyalekti, Agabat. SARAY, Mehmet ; (1992), Trkmenler mperializmin Zamannda, Garagum, No: 1 SMER, Faruk ; (1992), Ouzlar / Trkmenler, 4.Bask, stanbul. AHN, lhan ; (1987), Osmanl Devrinde Konar-Ger Airetlerin sim Almalarna Dair Baz Mlahazarlar, Tarih Enstits Dergisi (stanbul), XIII : 195-208 TSA, II; (1986), Trkmen Sovet Ansiklopediyas, 8 Tom, II Kitap, Agabat, TSE TENEV, E.R ; (1976), Stroy Salarskogo Yazka, Moskva Nauka VAMBERY, N ; (1885), Das Trkmenvolk in Seine Etnologischen Bezieshungen Geschildezt, Leipzig. VASLYEVA, G. P ; (1954), Turkmennohurli. Sredneaziatskiy Etnografieskiy Sbornik, Moskva. VASLYEVA, G. P; (1979), Kto Takiye soy, K voprosu ob Etnogeneze Turkmen, Sov. Etnografiya, No: 6 VNNKOV, Y.R; (1962), Rodoplemennoy Etnieskiy Sostav Naseleniya ardcouskoy Oblasti Turkmenskoy SSR i Yego Rasseleniya / Trud nstituta stroii, Arheologii i Etnografii, Tom : VI, Ahabat AN TSSR VNNKOV, Y.R; (1968), K storii Forminovariya i Rasseleniya Turkmen Hatab, Mukr, Kurama i Olam, Moskva, Nauka YAZLIYEV, ; (1985), storiya Hozya- ystvennoye Razvitiye Naseleniya Srednego Murgaba, (XIX-Naolo XX v), Agabat, Ilm YEREMEYEV, D.E; (1971), Etnogenez Turok, Moskva, Nauka ZUYEV,Y.A; (1962), z Drevnetyurkskoy Etnonimiki Po Kitayskim stonikam (Boma, Guy, Yanmo), Trud nstituta storii, Arheologii i Etnografii im; Vostonogo Turkestana, T, 15

bilig-10/Yaz99

31

PAST, PRESENT and FUTURE of TURKOMAN TRIBES and THEIR SPREAD

Prof. Dr. Soltana ATANYAZOV Turkmenistans Comittee on Science and Technology

ABSTRACT Most nations had divided into tribes and clans during the certain periods of their history. Dividing into tribes for some nomadic Turkish peoples, particularly the Kazak, Kyrgyz, Bashkir, Turkoman continued for a long period of time because of social and economical conditions. Among these peoples Turcoman tribes were the subject of research in the works of some ancient scholarly personalities, such as Kagarl Mahmut, Mbarek ah, Reideddin, Yazcolu, Salar Baba Mardar, Ebulgazi...Consequently knowledge about changes in life style of Turcoman tribes during different periods of time and brief information related to these Turcoman tribes, small and big could be found in some works the above-mentioned scholars. Also detailed information related to changes in Turcoman tribes after Mongol attacks, fleeing most of the population to neighbouring countries, forming of new tribes as Teke, Yomut, Gklen, Ersar, Sark, Sakar, Alili, Olam, Surh...after combination of remaining Turcoman tribes with other ethnic groups are provided in these historical works, especially in those of Kagarl Mahmut. New Turcoman tribes originated from ancient Ouz tribes are one of the sociological part of Turcoman nation. Old generations preserved traditions from old times. But nowadays the previous importance of keeeping these traditions is becomming more meaningless for new generations. In recent years, the reasons of division into different tribes during the history have disappeared . Therefore it is impossible to face with this kind of division among Turcoman in 20th century. Whereas some dialectical differences, tools used in architectural and economical works, traditional wears, carpet weaving, cuisine culture, art of decoration have still been preserved as traditions by new generations. Key words: Ouz, Society, Tribe, Part, Uru, Turcoman

bilig-10/Yaz99

33

SON EMPERYALZM DENEMES ZERNE DNCELER: ORTA ASYADA RUS YAYILMACILII

Fatih niversitesi, Aratrma Grevlisi

Gkhan BACIK

ZET
Smrgecilik tarihsel olarak geliiminin tesinde karmak bir siyasal arka plna iaret etmektedir. Bu adan, smrgecilik yalnz ekonomik amalara ynelik olarak kabul edilemez; ayn zamanda, siyasal ve kltrel konularda bir ok hedefleri de iine alr. Nitekim 15. Yzyl'dan itibaren tamamen belirginletii ekliyle kurulan Afrika gibi nemli smrgecilik rneklerinde sz edilen durum grlmektedir. Ancak ngiliz, Hollanda gibi Bat Avrupa kkenli smrgecilik metodlarnn dnda smrgecilik konusunda nemli bir yer igal eden Rus yaylmacl da uygulamalar ve uyguland alan alarndan ok nemlidir. Rus yaylmacl ncelikle uzun ve eski bir tarihsel arka pln referans alr. Ayrca Ruslarn zellikle Kafkasya ve Orta Asya'ya doru genilemelerine paralel olarak nemli siyasal ve kltrl sonular ortaya kmtr. Ruslar tpk dier smrgeci uluslar rneinde olduu gibi yaylmalarn benzer rmrgeci politikalarla pekitirmeye ve kolaylatrmaya almlardr.

Anahtar Kelimeler: Smrgecilik, Rus Yaylmacl, Orta Asya, Hakimiyet

bilig-10/Yaz99

34
GR: EMPERYALST ANLAYIIN TEMELLER Emperyalizm kavramnn uluslararas alanda byk bir nem kazanmas kken olarak 15. Yzyla kadar geriye uzanan bir tarihi referans alr. Bu yzyldan balamak zere ilk denizar smrge imparatorluklarn kkenleri ortaya kmaya ve snrlarnn tesindeki baz toprak paralarn ilerine almaya balamlardr. lk akla gelen lke ngilteredir ki zellikle emperyalizm alannda bir ok yeni uygulamay gerekletirmitir. Eer ok daha nceleri gereklemi olan ticari yaylmacln ilk a rneklerini ihmal edersek mesela Fenikeliler ve daha 420'lerde Afrikann belirli kesimlerini egemenlikleri altna alan Vandallar burada akla gelir- ngiltere, Portekiz, spanya ve Fransa ilk imparatorluklar kurmu olarak kabul edilebilirler (Levchenko, 1999). zellikle bu drt devlet kapitalizmin ilk birikim devrinde denizar (Hindistan, Amerika ktas) topraklarda imparatorluklarn kurmay baarmlardr. Denizar eitli koloniler elde etme dncesi ilk bakta tamamen ekonomik karlarn doallatrd bir ama olarak alglanmakla beraber daha derinde ayrca emperyalizm kavramnn ieriini oluturan nedensel aklamalara ulamak mmkndr. Btn bu aklamalar ortaya karacak soru: Neden emperyalizm? olmaldr (Ana Britannica, 1990). Yukarda deinildii gibi ilk aklama ekonomik merkezli olandr. Bu gre gre koloni elde etmek hammadde salamak, yeni pazarlar ele geirmek gibi bir ok yeni imkanlar sunmaktayd. Nitekim yeni smrgelerden gelen rnler, deerli madenler smrgeci lkelerde nemli bir zenginlie neden olmutur. Ancak, Adam Smith ve David Ricardo gibileri koloni kaynakl zenginliin ancak belirli bir zmre tarafndan paylaldn ve genel bir zenginlie neden olmadn iddia etmilerdir. kinci aklama emperyalizmin doasna ilikin argmanlar ortaya koymaktadr. Buna gre emperyalizm devletlerin davransal bir zelliidir ve ayakta kalmak iin yaplan doal bir eylemdir. Yani stn olmann dourduu zorunlu bir sonutur. Ayn aklama ters ynde yani smrlen tarafnda da bu iin makul olduunun kabuln iddia eder. Yani smrlenler de zayf olmalarnn doal sonucu olarak durumu kabullenmek zorundadrlar. Fieldhouseun szleriyle emperyal otoritenin temeli, smrgede yaayanlarn zihniyetiydi [yani] ikincillii kabullenmeleriydi (Said, 1998). nk kltr, Edward Saidin belirledii ekliyle, bir hkmetme, egemenlik kurma zlemini iinde barndrr (Said, 1998). Bylelikle yaylacak yeni alanlar aramaya koyulur. lke ve hareket noktas olarak, bir rklar ve uygarlklar hiyerarisinin varl olgusunu ve bizim stn rk ve uygarljlara mensup olduumuzu kabul etmek, bunun yannda stnln haklar tanmakla birlikte bunun karlnda sk ykmllkler de fetirdiini teslim etmek gerekiyor (Said,1998) dncesi emperyalizmin doal bir siyasal davran kalb olduu temelli aklamalara dayanmaktadr. Emperyalizmin varlna ynelik nc gr strateji ve gvenlie dayal aklamalar ierir. Buna gre lkeler gvenliklerini salamak amacyla belirli sler hatta denizar ekonomik kaynaklar elde etmek zorundadrlar. Son olarak zerinde en ok tartma yaplan aklama gelmektedir: la mission civilisatrice. (Medeniletirme grevi, misyonu). Bu aamada emperyalizm ahlaki bir boyut kazanmaktadr. nk stn bir yaama sahip olan uluslarn daha aadakileri eitmesi, onlara uygarln imkanlarn aktarmas (?) sz konusudur. Toplumsal dzende, tpk aile dzenindeki gibi, yalnzca kuaklar deil, eitim de nemlidirnsan toplumlarnn oluumu, tpk insanlarn oluumu gibi, rastlantya braklmamaldr Dolaysyla, smrgecilik, deneyim okulunda okunan bir sanattr Smrgeciliin amac, yeni bir toplumu en iyi refah ve ilerleme koullarna kavuturmasdr(Said,1998). Bu yaklamda kullanlmakta olan deneyim okulu, sanat, kavuturmak kavramlarnn alt izilmelidir. nk burada politik bir eylemi bahaneler arkasna gizlemek deil, gerektende bu dncelere olan inan vardr. Nitekim Edward Said, bu yazda da srekli referans olarak verdiimiz, Kltr ve Emperyalizm adl kitabnda bat dncesinde zellikle edebiyat alannda- yer tutmu bu inanc ele almaktadr. Bunun yannda emperyalizmin amacnn ne olduu sorusu da nemlidir. Temel olarak ekonomik ve siyasal stnlk iin yaplan bir eylem olarak grlen emperyalizm, aslnda daha byk ve sis-

bilig-10/Yaz99

35
temli amalar ieren bir eylemdir. Morgenthau'a gre emperyalizmin en alt dzeden en st dzeye amac vardr. Bunlar; 1) lk nce bir dnya imparatorluu kurmak yani mmkn olan her alana nfuz etmek ve ele geirmektir. 2)Biraz daha alt dzeyde ktasal stnlk salamak. Rus emperyalizmi bu balk altna alnabilir. 3) Son olarak bl- gesel yani yerel stnlk salamaktr (Morgenthau, 1970; Kocaolu, 1996). Bu almada yukarda ksaca zetlenen smrgecilik kavramnn teorik erevesi iinde zellikle OrtaAsya'da uygulamalarn grdmz Rus Smrgecilii dou, kurumlama ve ykl aamalar noktalarnda ele alnmaya allacaktr. Orta Asya'da grlen Rus smrge uygulamasnn ayrca ykl ele alnrken dourduu sonular ve sorunlar asndan dier smrge modelleriyle karlatrmas yaplacaktr. YEN AKTR: RUSYA 15. Yzylda balayan emperyalizm ann ikinci aamasnda yerel bir diren ortaya km ancak bu diren kolaylkla alt edilmitir. Daha sonraki safha ise emperyalist aktrlerin sayca oalmasn dourmutur ki 1. Dnya Savana kadar Rusya, talya, Almanya gibi yeni aktrler emperyalist politikalara yzlerini dnmlerdir. Bunlardan Rusyada zellikle Kafkasya ve Orta Asyaya ynelik bir yaylma politikas uygulamtr. Kocaolunun belirttii gibi bu Romanov Hanedannn tahta getii 17. Yzyl izleyecek drt yzyllk sre iinde Rus yaylmac en ileri snrlarna ulaacaktr (Kocaolu, 1996). S.S.C.B dneminde kar karya olduumuz Orta Asya hegemonyas, arlk dneminden beri devam ede gelen geleneksel Rus yaylmaclnn devam niteliindedir. stelik yukarda yaplan aklamalara paralel bir ekilde Rus yaylmacl yalnz ekonomik nedenlere dayal deildir. Aksine Orta Asyann modernletirilmesi gibi amalar da ieren bir politik syleme dayanmaktadr. Bu syleme gre Rusya ele geirdii yerlere medeniyet gtrmektedir. Nitekim Saydamn aktardna gre ar II. Nikolay tahta gemeden nce Asyaya yapt seyahat esnasnda Ruslarn dounun az gelimi uluslarn korumas gerektiine dair inancn vurgulamaktan kanmamtr (Saydam 1997). Yine Ruslarn eskiden beri bu topraklardaki varlnn bir tr koloni ihdas etme fikri olduunu arlk dnemi devlet adamlar da kabul etmitir. Mesela Maliye Bakan T.E. Kankrin 1827 de ara yazd mektupta Kafkasyadan koloni olarak bahsetmitir (Saydam, 1997). Ayrca bata Kafkasya olmak zere Rusyann ele geirdii btn topraklar aslnda davetle gereklemitir yani bir igalden kesinlikle sz edilemez. Hatta Rus yaylmas gittii alanlarda bir tr kurtarclk grevi ifa etmitir. Mesela Transkafkasyaya ynelik Rus yaylmas buradaki dou Hrstiyanlarn ve blge halkn Trk-Pers basksndan kurtarmaya yneliktir. Bu grn tezine gre 1720lerde balayan ilk Kafkasya seferlerinin nedeni Grcistan Kral raklinin davetidir ve bu kral 1783te gnll ve istekli olarak lkesinin ynetimini Ruslara terk etmitir (Goldenberg ve dierleri, 1996). Genel olarak baktmzda Margot Lightn zetledii ekliyle, Rus yanls gre gre, Rus igalleri daima bir davetle gereklemi ve ilgili yrenin insanlar Rusyaya katlmak istemilerdir. phesiz Rus siyasal kltrnn izdii bu emaya gre yerli halklarn neden byle bir istei (?) benimsediklerinin sebepleri de belirlenmitir: Rusya tarafndan igal edilmek siyasal istikrar, yksek bir hayat seviyesi, demiryolu, gelien tarm ve ticaret, yazl bir dil gibi imkanlar (?) sunmaktayd. Rus tarih yazcl da ayn yaylmac manta uygun biimde, zellikle Orta Asyaya ynelik geleneksel bir politika oluturmutur. lk dnemde blgede grlen lminski, Sablukov gibi Rus kltrn, dilini yaymay amalayan kiilerin oluturduu bu geleneksel politika Rus yaylmaclnn da ayn zamanda kltrel niyetlerle de rl olduunu iyice belirginletirmektedir (Saray 1994). Nitekim bugn S.S.C.B.nin dalmasyla kar karya bulunduumuz durum yalnzca komnist sistemin ortadan kalkmasna iaret etmez, aksine kkeni arlk dnemine uzanan bir emperyalist modelin de ykln ifade eder. Ruslarn zellikle Orta Asyadan ekilmeleri ve yre halklarnn bamsz devletler kurmalar bir de-kolonizasyon anlamna gelmektedir. Nitekim Jonathan Grant Orta Asyada yeni devletlerin kurulmasnn bir de-kolonizasyon olduunu ifade etmektedir. Ancak Granta gre bu de-kolo nizas-

bilig-10/Yaz99

36
yon Orta Asya halklarnn siyasal kavgasnn rn deil Moskovann dourduu siyasal boluk nedeniyle ortaya ktn sylemektedir. (decolonization by default) (Grant, 1994). Bu daralmann benzer bir baka rneiyle karlatrlmas metodolojik adan nemlidir. nk Komnist Partinin ideolojisiyle beraber tarihe karmas sonucu ortaya kan kompozisyonun gelecekte alaca ekil hakknda yaanm tecrbelerden yararlanarak eitli fikirler edinilebilir. Ancak benzer bir karlatrma yaplarken yukarda ksaca zetlenen emperyalizm dncesinin ve onun rneklerinin gzden karlmamas gerekmektedir. 20. Yzyl boyunca S.S.C. B. nin dalmas olayyla karlatrlabilecek iki tarihsel rnek sz konusudur. Bunlardan birincisi Balkanlar ve Ortadouda bir ok devletin ortaya kmasna neden olan Osmanl Devleti merkezli, ok uluslu imparatorlutnun yklmas olaydr. kinci rnek phesiz hem daha yakn dnemde gereklemesi asndan hem de S.S.C.B. rneine bir ok ynden benzeyen sonular dotrmas asndan de-kolonizasyon olaydr. Hem S.S.C.B. hem koloni ynetimleri grldkleri sre erevesinde ynetimlerindeki ortak zellikler, ykllaryla dourduklar sorunlar, sonralarnda ortaya kan siyasal durum gibi alardan nemli benzerlikler tamaktadrlar. Tpk bugnn Orta Asya Trk Devletlerinin yapt gibi, Afrikann yeni bamszlna kavuan uluslar da bamsz birer siyasal varlk olarak ortaya ktklarnda tantklar yeni bir dnya dzeni kavram iinde yer aramak durumunda kalmlardr (Cordeller, 1998). KARILATIRMALI OLARAK RUS SMRGECL te yandan de-kolonizasyon ile de-sovyetizasyon rneklerinin birbirinden ayrldklar nemli farkllklar da gz ard edilmemelidir. Bunlarn en nemlisi Orta Asyada grlen merkezi sisteminin belirli bir ideolojiye dayanmas ve her lkede ayn biimi hedeflemesiydi. Klasik batl smrge sistemlerinde benzer bir ideolojiyi yerletirmek iin aba sz konusu deildir. Ayn cmleden smrge sistemleri kendi aralarnda uygulama asndan farkllarken, Sovyet dzeni tek tiptir. Yani btn bal devletlerde ayn biimde bir Moskova merkezlilik sz konusu iken, klasik smr sisteminde Fransz tipi-ngiliz tipi smrgecilik nemli noktalarda birbirinden ayrlmaktadr. te yandan Ruslarn Orta Asya hakimiyetinin hi bir biimde Afrika Smrgecilii ile karlatrlmamas gerektiini savunan yazarlarn da varlnn altn izmek gerekmektedir. Alain Blum; Kazakistan dnda hi bir blgenin tamamen smrgeletirilmediini yalnzca ynetsel bir smrgenin sz konusu olduunu belirtmekte ise de bu tartmal bir fikirdir (Vaner,1997). Gerekten de Blumun belirttii gibi Kazakistan zerinde eskiden beri gelen bir Rus etkinlii sz konusudur. Ancak Orta Asyann dier blgelerinde benzer durumun olmad iddiasna eitli itirazlar getirilebilir. Nitekim Thomas Hodgkin in ayrntl biimde modelize ettii Afrika smrgeciliinin Rus uygulamas ile benzerlikleri nemlidir. Hodgkine gre; emperyalist batl lke ve Afrika ulusu arasndaki ilikiler: Politik ynden hakimiyet, ekonomik adan smrmek, insani adan rklk ayaklar zerinde durmaktadr (Hodgkin, 1961). Bu modelin de Orta Asya rnei ile benzerlii aktr. nk Ruslar politik adan kesinlikle bir hakimiyet kurmulardr. Bu hakimiyet d ilikilerden, ekonomik retime kadar kesin olarak grlmtr. nsani adan Rus modelinin rk olduu sylenemez. Ancak bu noktada yerel dillere, yerel dinlere kar gsterilen msamahaszlk buna kar youn bir Ruslatrm` gz ard edilemez. Doal olarak S.S.C.B. rnei bir merkez-evre modelinden ziyade karlkl gerilimin srekli hissedildii ve dier milletlerin artan bir reaksiyoner milliyetilie brndkleri hegemonya-direni modeline tekabl eder. Ancak, Moskova ideolojisini benimsetmek ve ynetimini srdrebilmek iin hem zorlamaya bavurmutur hem de, Gramscinin hegemonyac gcn izledii politikalar ayrmna uygun olarak, bunun yannda eitim, ekonomik yap gibi aralar da kullanarak uzun erimli bir ikna politikasn da uygulamtr (Burke, 1994). Ulusal Birlik Sorunu Ortak bir baka zellik olarak, gerek de-koloniletirme srecinde gerek desovyet- izasyon srecinde ortaya kan yeni devletlerin karl`t en nemli sorunun ulusal birlii oluturma ve ulusal kimlii ina etme skntlarna sahip olma-

bilig-10/Yaz99

37
lardr. Afrikada bamszlk sonras ekonomik karlar ulusal birlii gerektirecek bir snf mevcut olmad iin toplumda uluslama ynnde znel bir gereksinim yoktu[...] (Oran, 1997). Nitekim Afrikada grlen bamszla ynelik byk arzu ve mcadele ayn biimde bir ulusal birlik nluturmak iin sergilenmemitir. Aksine bir ok i atma yaanmtr. te yandan ulusal birlii oluturmak iin abalayan aydnlar arkalarnda hak ve zgrlk bilincine ulam bir toplum bulamamlardr. Bylelikle hem sosyal yapdan hem aydnlardan gelen sorunlar nedeniyle ulusal birlii oluturmak iin son are olan yola bavurulmutur. Bu Wettelin yukardan devrimcilik eklinde adlandrd devletin ana ara olarak ulusal birlik salamak iin ortaya kmasdr. Yukardan devrimcilikte devlet bir ok nedenden dolay ortaya temel aktr olarak karak kendi arzusu ynnde bir ulusal birlik oluturmak iin kollarn svar. Tek partilerin ve kat resmi ideolojilerin kurulmas yukardan devrimciliin ayrlmaz zelliklerindendir. S.S.C.B. sonras Orta Asya Trk Devletlerinde ulusal birlii oluturma asndan benzer sorunlar yaanmaktadr. ncelikle btn devletler bir ulusal birliin yokluunun dourduu sorunlarla boumaktadr. Kazakistanda Kazak nfustan ancak %5 kadar daha az olan Rus varl yaamn her alannda belirli sorunlar douran bir faktrdr. te yandan Trkmenistan gibi lkelerde ise farkl boylarn varl dikkate deer bir noktadr. ( Szgelimi Trkiyede niversite retimine devam eden zbekistanl bir Karakalpak renci Nesin? sorusunu cevaplarken birden fazla niteleyici kelime kullanmaktadr.zbek, yani aslnda Kara kalpak gibi.) Tpk Afrika rneinde olduu gibi Orta Asyada da devlet hakim aktr olarak kendi tercih ettii siyaseti uygulamaya balamtr. Yine ayn biimde Trk Devletlerinde zel sektrn yokluu dolaysyla btn ekonomik yatrmlarn devlet tarafndan kontrol zorunluluu domu bylelikle milli pazara dayal bir birliktelik de zamanmza kadar grlmemitir. Devletin tek aktr olma istei de doal olarak alternatif yaklamlar arzulayan muhalefetin de hareket alann kstlamtr. Snrlar ve Aznlklar Rorunu Smrge dnemi sonras bamszlna kavuan devletlerin ortak problemlerinin banda snrlar sorunu gelmekteydi. Smrgeci gcn arzusu ve karlarna gre izilmi siyasal snrlarn halklar, etnik gruplar umursamazca blm olmas sorunun zn tekil etmekteydi. Gana-Togo, Kenya-Soma- li, HabeistanSomali, Nijerya Kamerun...gibi lkeler snr atmalarna girmiti. Sorunun atarak zlemeyeceinin anlalmas zerine Uti Possidetis kural ortaya atlmtr. Bu kurala gre btn devletlerin bamszln kazanlm olduu tarihteki ekliyle mevcut snrlara sayg gstereceklerini kabul etmesiydi. Bylelikle en gereki ve somut zm yolu benimsenmi olmaktayd. nk smrge ynetimlerinddn tevars edilen snrlarn dourduu sonularn baka trl zm stesinden gelinemeyecek ileri gerektiriyordu. Gnmzde bile Afrikada snr atmalar srmektedir. S.S.C.B. rneinde de politik snrlar bir ok kez yeniden izilmitir. Yine snrlar izenler etnik, tarihi, corafi ve stratejik deerlere pek az nem vermilerdir (Henze, 1997). Bundan dolay doal snr sorunu S.S.C.B. sonras ortaya kan yeni bamsz devletlerin birbiri arasndaki anlamazlk konularndan birisini oluturmaktadr. Nitekim; Rusya, Kuzey Kazakistan ile ilgili arzularn dolayl yollarla ortaya koymaktadr. Kazakistandaki Rus aznlk ta zaten bu blgede younlam bulunmaktadr. te yandan Buhara ve Semerkant zerinde Tacikistan kaynakl eitli arzular sz konusudur. Buna karlk zbekistanda kimi evreler, Tacikistann baz yrelerinin tarihsel olarak zbek topra olduunu savunmaktadrlar. Kafkasyada zlemeyen Azeri-Ermeni atmalarnn temelinde de phesiz snr sorunu yatmaktadr. Ayn ereve iinde Hazarn stats konusunda be kyda lkenin iinde bulunduu ihtilaf burada hatrlanmaldr. Tpk Afrikada olduu gibi S.S.C.B. sonras snr sorunlarnn zmnde bamszlk sonras kazanlan snrlarn kabul zorunlu bir are olarak durmaktadr. nk yeni bamszla kavumalarnn da etkisiyle btn Orta Asya Trk Cumhuriyetleri toprak btnlkleri ve siyasal bamszlklar konusunda ok hassastrlar. Bu konuda en kk tahrik byk apl atmalar dourabilir.

bilig-10/Yaz99

38
Her iki tarihsel rnekte grlm olan dier bir byk sorun da, aznlklar konusudur. Tpk smrge ynetimlerinin kovulmasndan veya ekilmesinden sonra bamsz Afrika devletlerinin karlat gibi yeni Trk Devletleri de snrlar iinde eitle etnik gruplar bulmulardr. Nitekim bamszlktan hemen sonra Krgzistan nfusunun yarsndan biraz az Krgz olmayanlardan mteekkildi. Ayn sorunun rnei olarak zbeklerin demografik dalm dikkat ekicidir. nk zbekistan tam bir farkllklar lkesi grnmndedir. S.S.C.B. dnemi boyunca zbekistana, Moldova dnda, btn Sovyet Cumhuriyetlerinden g olmutur. zellikle 1920-1930 yllar arasnda g edenlerin says iyice artmtr. Ayn biimde zbeklerin nemli bir kesimi zbekistann dnda yaamaktadr. Ancak zbekistann nfusunun %70tan fazlasnn zbek olmas bu farkllk zenginliine ramen bir uyum ve istikrar kolaylatrmaktadr. (bkz tablo 1) Byk apl saylmayacak rneklerinden de anlalabilecei gibi etnik atmalarn kmas eer gerginlik eitli blgelere tanrsa mmkndr. Nitekim 1989 Temmuzunda Ferganada zbek ve Mesket (Ahska) Trkleri arasnda atmalar grlmtr. Bir yl sonra ise Krgzistann Ooblastnda zbekler nemli saldrlara hedef olmulardr. stelik en nemli siyasal etnik grup olan Rus aznlk Rusya Federasyonu iin bulunmaz bir d politika arac hkmndedir. Rusya sz konusu aznln haklarn koruma ve statlerinde bir menfi gelime olmamas iin gereken her trl tedbiri yerine getireceini defalarca aklam ve bunun d politikasnn temel hedeflerinden birisi olduunu vurgulamtr. Nitekim ilan edilmi olan Karaganov Doktrini erevesinde yakn evreye (Blijniye Zarubeje) mdahale edilebilecei bile telaffuz edilmitir (Atav, 1996).Yine belirli zellikleri nedeniyle kimi etnik gruplar ran, Pakistan gibi lkelerin ilgi alanna girmektedir. Bu nedenle Trk Devletlerinin milli kimlik oluturma ve ulusal birlikteliklerini salamada sosyal homojenliklerini bir an nce gerekletirmeleri hayati nem tamaktadr. Ynetim Konusu Beyaz-ynetim Afrikada smrge dnemi sonras yaanan bir dier nemli sorundur. Ancak daha nemli olan ulusal kurtulu savalarnn ardndan iktidara gelenlerin hemen hepsinin kovulan smrgecinin eitim sisteminde yetimi insanlar olduklardr. Dolaysyla sanldnn aksine smrgeci devletin kovulmasyla her ey tersine dnmemitir. Tpk bunun gibi Moskovann etkisinin ortadan kaldrlmasna ramen yeni bamsz devletlerde eskiden beri sregelen bir ynetici snf varln devam ettirmektedir. phesiz gnmz yneticilerini Sovyet dneminin yneticilerinden ayran baz farkllklar mevcuttur. Szgelimi hemen hepsi Rus etkisinin tekrar dirilmemesi iin mcadele etmektedirler. Ancak zellikle Trk Devletlerinde grlmekte olan gl merkeziyetilik, gl laik yap gibi kurumlamalarn iyice anlalabilmesi iin gnmz yneticilerinin bu zellii gz ard edilmemelidir. Btn lkelerde kapatlan Komnist Partilerin farkl isimlerde veya biimlerde devam ettii bu adan nemli bir konudur. Ayrca muhalefete kar uygulanan politikalarn da bundan byk apl etkilendii bir gerektir. Dolaysyla Trk Cumhuriyetlerinde grlmekte olan ynetim ve sistemlerin deime ihtimalinden de bahsedilebilir. Uzun dnemde daha sonra gelecek yneticilerin gnmzdekilere gre daha milliyeti olmalar beklenebilir. Ayn biimde Rusya kartl uzun dnemde gelmesi muhtemel yeni liderlerde daha belirli halde hissedilebilir. Birleme Tartmas 1950lerde btn Afrika lkelerinde dile getirilen ortak hlya birleik Afrikayd. Nkrumah gibi efsanelemi liderler PanAfrikanizm mcadelesi vermilerdir. Bu gr savunanlara gre yeni bamszlna kavuan Afrika uluslar eer acmasz dnya dzeninde var olmak istiyorlarsa siyasal anlamda bir birliktelik meydana getirmek zorundaydlar. Ne var ki bu byk hayal hi gereklemedi stelik baz ac tecrbelerin yaanmasna neden oldu. Smrgeci glerin paraladna inanlan Afrika ktas uluslar bamszlktan sonra bir btn olmadklarnn farkna varmlardr. Bir kere hibir lke yeni kazandklar bamszl bir uluslar aras kurulua verme iste-

bilig-10/Yaz99

39
ini gstermemitir. Aksine Afrika apnda kurulan kurulular yetkisiz, gstermelik olarak kalmlardr. Hatta ortaklaa kurduklar rgtlerin yneticilerinin seimi bile sorun haline gelmitir. Trkiye de de bazen dile getirildii gibi Trk Devletlerinin birlemesi fikri tpk PanAfrikanizm gibi kkeni 19. Yzyla dayanan bir grtr. Aslnda hem Afrika rnei hem Orta Asya rnei birleme ynnde olumlu faktrlerle tevik edilmekteydiler. Birinci olarak, her iki rnekte de sz konusu olan uluslar tarihsel bir birliktelik iindeydiler. Dolaysyla ortak deerleri ve ortak sorunlar bulunmaktayd. kinci olarak, dmanlar ve tehdit kaynaklar hemen hemen aynyd. (Orta Asya Trk Devletleri iin szgelimi Rusya, in, evre kirlenmesi...) Ne var ki bu d grnn aksine birlemeyi engelleyen sorunlar da mevcuttur. te yandan kreselleen bir dnyada uluslama ikilemiyle karlaan yeni Trk Devletleri bir entegrasyon srecine nasl bakmaktadrlar? Genel grn yeterli dzeyde ulusal birliklerini kuramayan devletlerin entegrasyondan zarar grecekleri eklindedir. Ancak Orta Asya Trk Devletleri asndan bu gr tartmaya aktr. nk olas bir blgesel entegrasyon karsnda bir Kazak veya bir Trkmen ulusal kimliinin bundan zarar grmesi uzak bir ihtimaldir. nk dnyann dier yrelerine kyasla (mesela supranasyonel bir entegrasyon rneinin yaand Avrupaya gre bile) Orta Asya Trk Devletlerinde ortak zellikler (stelik din, etnik kken, tarihsel birliktelik, ortak dman ve tehditler gibi...) ok daha fazla saydadr. ORTADOU RNE Gemite Trkistan, imdi Orta Asya diye adlandrlan corafi blge phesiz nemli ortak zellikleri paylaan insanlarn yaad bir alan ifade eder. Ancak blgeden ayn zamanda birbirinden farkl ulus devletlerin varln yadsyacak; hayali birliktelik amal dnceler beklenemeyecei de bir gerektir. Ne var ki sz edilen ortak deerlerin varlyla kolaylaacak ibirlii hareketlerinin uzun dnemde gereklemesi de beklenmelidir. Nitekim 1998 ylnn Temmuz aynda yaplan son Merkezi Asya Tekilat Zirvesinde Tacikistan da toplulua katlmay kabul etmitir. Blgede sk ekonomik ve siyasi karlara dayal ilikilerin gelimesi doal olarak kltrel ilikileri de arttracaktr. Blge lkelerinin dnyann bir ok blgesel ibirlii yaplan alanlarna oranla- ileri dzeyde ortak deerleri ve benzerlikleri paylat aktr. Ancak 20. Yzylda bamszlklarn kazanan Arap lkeleri deneyimi burada nemle ele alnmaldr. Zira ayn deneyim iin de benzer eyler sylenmiti. Gerekten de ortak dil, din, rk gibi benzerliklerle birbirine bal Araplar ellerindeki byk ekonomik neme sahip petrol gibi faktre ramen bir birlik oluturamamlar aksine i atmalar yaamlardr (Rumer, 1996). Arap lkelerinin bir trl zenginlik ve g douracak birliktelii salayamad, Suriye-Msr birlemesi gibi uzun dnemde uygulanmas imkansz macerac olaylara sahne olduu gzden karlmamaldr. Genel olarak Araplar gnmzdeki duruma getiren faktrler yle zetlenebilir: iDemokratiklemenin bir trl baarlamamas ve kabile ihtilaflarnn devam ettirilmesi. ii- Halkn eitim dzeyinin ykseltilmemesi. iii- zel teebbsn engellenmesi. (Msr, Suriye gibi lkelerde srekli olarak icra edilen devletletirmeler zel teebbse byk darbeler vurmutur.) Benzer bir sreci yaayan Trk Cumhuriyetleri de kendilerin hzla modernize etmeli, makul bir sre zarfnda demokratikleme srecini balatmaldr. Daha da nemlisi soyut sylemler zerine deil son derece iyi tanmlanm ilevsel ilikiler zerine dayal devletleraras ilikiler gelitirilmelidir. Bu doal olarak ortak kltrel deerlerin de glenmesine katkda bulunacaktr. RUS SMRGE MODEL Gnmz Orta Asya Trk Devletlerinin sosyal yaps ele alnrken unutulmamas gereken nemli bir nokta da bu lkelerin 19. Yzyln ortasndan beri hegemonik bir Rus ynetimi altnda kaldklardr. Rus ynetim sadece siyasal bir anlam tamaz aksine arlk dneminden beri sregelen bir devamllk iinde planl bir kltrel kontrol ve blgeyi ekillendirme amacn da ierir (Baumann, 1998). Ruslar Bozkr egemenlii

bilig-10/Yaz99

40
ni ele geirdikleri dnemden beri milliyeti bir yaylma ve kontrol politikas erevesinde btn Orta Asya halklarnn Ruslatrlmas ynnde aba gstermilerdir. Bu abalarn bugnk Trk halklarnn kimlikleri zerinde etkileri gz ard edilemez. Gnmzde ulusal birliklerini salamlatrmaya alan Trk Devletleri ayn zamanda Ruslardan devraldklar bir ok kurumla da mcadele etmektedirler. Aada Ruslarn izledii metotlar erevesinde Ruslatrmann ksa bir deerlendirilmesi yaplacaktr: arlk dneminde lminski, Kuhn, Sablukov gibi Rus aydnlarnn gelitirdii yntemlerle Trklere ynelik eitim programlar takip edilmi ve Rus etkinlii arttrlmtr (Altbach-Kelly, 1992). Hemen arkasndan gelen Komnizm dneminde ise ayn politikalara benzer biimde planl olarak eitim kontrol altna alnmtr. Eitimde gdlen temel ama yerel inan ve kltrlerini zayf, onlarn yerine Rus motiflerin baskn olduu bir modeli oluturabilmektir. Buna uygun olarak btn lkelerin milli tarihleri rtlmtr. Doal olarak milli kiilikler de ne karlmamtr. Szgelimi Kazakistan tarihinin nemli bamszlk uralarndan Mustafa okaya 12 ciltlik Kazak-Sovyet Ansiklopedisinde bir madde bile ayrlmamtr. Aksine Kazak SSC Tarihi adl kitapta okay hakknda; ngiliz emperyalistlerinin direktifiyle alan bir halk dman eklinde bahsedilmektedir (Kara, 1996). Genel olarak ise topluluklarn kendi milli tarihleri yerine cumhuriyetleri ile snrl kalmak kaydyla blgesel tarihleri yazmna izin verildi. Baka bir ifade ile artk Tatar, Kazak, zbek, Azeri Trklerinin kendi milli tarihleri yerine kendi adlarna tesis edilen cumhuriyetlerin ( blgenin) tarihi t tarih ncesi dnemlerden itibaren kaleme alnyordu. Bu yaplrken de deiik Trk topluluklarnn ayn soydan geldikleri belirtilmeyerek, yaknlklar vurgulanmyor, o blgede kurulan bir Trk devletinin dier Trklerle ilikisi bahsedilmemeye gayret ediliyordu. (Devlet, 1995-96). Geleneksel bir emperyalist politika olan bl-ynet Orta Asyada da uygulanmtr. 1925 Moskova Plan ile Trkistan blnmtr. Blme fikri ilk kez Lenin tarafndan ortaya atlmtr. Ocak 1920de nc Mslmanlar Konferansnda btn Orta Asya komnistleri, kendilerini blnmeye kar ilan etmilerdir. Hatta nerilerinde bunu engellemek iin; partilerini Trk Halknn Komnist Partisi olarak deitirme teklifi dahi vard. Orta Asya Federasyonuna varmas beklenen bu dnce Moskova tarafndan iddetle ret edilmitir (Lipovski, 1996). Halbuki bu dneme kadar Trkistan Genel Valilii sz konusu olup Orta Asyann btnl geerlidir. Nitekim 1917 devriminden nce bir zbek bir Trkmen milliyetiliine tesadf etmek mmkn deildir. te yandan Ruslarn Orta Asyay blme hedefi sadece siyasal politikalara bal kalmamtr. Anthony Bichelin tespitiyle Ruslar Orta Asyada daha gl olabilmek iin zbek kimlii ve kltr zerinde byk politikalar icra etmilerdir. Nevruz dahil geleneksel kutlamalarn yapmalar engellenen zbekldrin, yerel kyafetlerine de karlmtr. Blgenin en nemli kltr merkezlerini ieren zbekistann Orta Asyann birlikteliinin salanmasna neden olabileceini dnen Ruslar zbek etkinliini azaltmak iin byk aba gstermilerdir. Bu nedenle zbekistanda bulunan onlarca etnik grubun farkllklar tahrik edilmitir (Bichel, 1996). Sonu olarak Ruslarn hem btn Trk topluluklarn birbirine drme politikas hem de ayn ulusun birlikteliini ortadan kaldrma politikasndan sz edilebilir. Ruslar ilk defa Aralk 1890 ylnda Kuran basksn sansrlemilerdir. arlk dnemine dayanan benzer politikalar Komnist dnemde daha da artmtr. 26 261 caminin 26 000i kapatlmtr. Ayn biimde 24 000 dinsel eitim veren merkez de kapatlmtr. Ayn politika Hrstiyanla kar da izlenmi ve binlerce kilise ve tapnak ta kapatlmtr. Moskova Kilisesi srgnde etkinliklerini devam ettirmek zorunda kalmtr. 1964 ylnda Takent, Mahakale, Bak mftlkleri kurularak dinin kontrol amalanmtr. Btn dinsel vakf mallarna el konulmutur. Eitim tamamen ateist bir rg zerine kurulmutur. Ateizm propagandas yasallatrlrken dinsel faaliyetler tamamen kanun d ilan edilmitir. Sovyet ynetimi dneminde Trklerin istenilen ekilde kimlik bilinci kazanmalar iin spor, medya, TV, fuarlar srekli ayn amaca uygun olarak kullanlmtr. Btn kitle haberleme organlar youn bir bilgi-propaganda bombardmany-

bilig-10/Yaz99

41
la kiiler zerinde etkili olmaya balamtr. Ayn biimde Hac organizasyonu ile seilen rnek haclar yoluyla uluslararas propaganda yaplmaya allmtr. Devletin btn imkanlar geleneksel Trk kltr yapsn deitirme hedefine younlatrlmtr. 1920 ve 1930lu yllarda Sovyet Edebiyatnn Trk Cumhuriyetlerinde iyice benimsenmesi iin byk abalar sarf edilmitir. Krgzistanda bu ama iin; Kzl Ugan, Krgzistan i Yazarlar Birlii gibi dernekler kurulmutur. Satlganov ve Moldo gibi resmi ideolojiyi benimsemi Krgz air ve yazarlarn eserleri byk destek grmtr. Szgelimi yukarda anlan iki airin Lenini ven eserleri 15 ayr dile evrilerek btn Cumhuriyetlerde datlmtr. Buna karlk muhalif hi bir akm, dnceye izin verilmemitir. Eer hegemonyac gcn karsnda, S.S.C.B rneinde olduu gibi, byk bir tarihe dayanan kltrel ve dinsel birikime sahip bir medeniyet varsa bu birikimi oluturan dil, din, gelenek gibi kurumlar nem kazanr. nk bu kurumlar hegemonyac gce kar en nemli mukavemet olan kiisel tepkinin yaptalardr. nk dil ve edebiyat kltrel kimliin en nemli yaptalarndandr (Mardin, 1995). Dolaysyla hege- monya arayndaki bir g tarafndan yerel ve milli direniin krlmas iin ncelikli hedefleri olutururlar. Bylelikle hedef kitlenin ikame edilmek istenen dnceye kar savunma aralar yok edilmektedir. Bunun bilincindeki Rus dil politikasnn iki nemli amac vardr: i) Trkenin Orta Asyada nemli ve kullanlan bir dil olmasn engellemek, ii) Rusann yaygnlamas salamaktr. Bunun iinde temel politika izlenmitir: a- Yerel leheleri vurgulayarak farkllklar krklemek. b- Alfabelerini deitirilip farkl olanlar uygulamak. Micheal Dunn Orta Asyada yaanan alfabe sorunun tarihesini yle zetlemektedir: Bu yzyla kadar, Kazaklar ve Krgzlar birbirine ok yakn iki leheyi konuan, tek halk olarak ele alnmlardr. Sovyetlerin zamannda, bu lehelere, szde milli kimliin yaratlnn nne gemek iin farkl edebi ekiller verilmitir. Stalin tm Orta Asya dillerinin Kril karakterinde yazlmasn emretmitir. Bylesi bir politika, Orta Asya halkn kendi asrlk eski kltrel mirasndan alkoymu ve onlar dilsel, etnik ve blgesel anlamda blmtr (Ahmar, 1995-1996). c- Rusa renmeyi nemli statlere ve i edinmeye bir art olarak koyarak zorlamak. Bylelikle Rusa hayatn her alannda yerleecek ve Rus ve komnist anlay beraberinde gtrecektir. Kruev in Herkesin Rusa konumaya balad anda, komnizm kurulmu olacaktr forml konuya k tutmaktadr. Nitekim, S.S.C.B.nin dil politikas bu adan ok nemli sonular dourmutur. Gnmzde Rusa halen bir ehir ve meslek dili olarak byk nem tamaktadr. zellikle genler ve orta yallar iin Rusa renilmesi zaruri olan bir dil olma zelliini devam ettirmektedir. Ruslarn dil politikasnn gnmze bakan sonularndan en nemlisi phesiz blgesel istikrarla ilgili olandr. William Fierman dnyann baka hibir yerinde dil ayrmnn bylesine potansiyel bir gerilim ve atma douramayacan sylemektedir. Blgede ilgin bir eliki yaanmaktadr: Hem bamsz devletler milli kimliklerini oluturmak iin bir milli dil politikasn belirlemek durumundadrlar, hem de ilerindeki Ruslar bata olmak zere aznlklarn dillerini gzetmek durumundadrlar. Szgelimi Trkmenistanda zbek snrna yakn ( toplam nfusun %9 kadar) zbek aznln, zbek dilinin kullanlmas ile ilgili talepleri sorununda grld gibi her blge de benzer sorun yaanmaktadr (Fiermann, 1997). Ruslar arlk dneminden beri kii, kurum, yerleim yerlerinin isimlerini deitirmeye zen gstermilerdir. Bunun iin uygulanan metot gstermelik dilekelerle szde halkn ynetime bavurmasdr. Bu abartl sonular dourmutur. Szgelimi Kirov isimli 150, Kalinin isimli 100 yerleim yeri tespit edilmitir. te yandan bir baka rnek olarak Stalin ismi kullanlarak konulan yer isimlerinden bazlar da unlardr: Stalina, Stalino, Stalinsk, Stalinskii, Stalinskaya, Stalinskoye, Stalinogorsk, Stalingrad, Stalinabad, Stalinin (Kanbolat, 1996). Ayn politikann arlk dneminden beri srdrldne gzel bir rnek olarak Krgzistanda uygulanan politikalar gsterilebilir. Moldokasmteginin yapt snflandrmaya gre Ruslar yzlerce yllk Krgz yer adlarn; arlk Ailesinin isimleri, valilerin-ba

bilig-10/Yaz99

42
kanlarn isimleri, Kilise ve azizlerin isimleri, ilk g eden Ruslarn isimleri, nemli misafirlerin isimleri, Rusyadan gelenlerin geldikleri yerlerin isimleri ile deitirmilerdir (Moldokasmtegin, 1995-1996). KGB, polis, ordu gibi devlet gleri kullanlarak Ruslatrma hedefine ulama amac izlenmitir. 1918de Takentte Hokand Katliam nemli bir rnektir. 1926-1939 yllar arasnda bir milyon Kazak alktan lm, 250 000i de srleriyle ine kamtr. Doal olarak gnlk hayatn her safhasnda bir bask ile karlaan vatanda zorunlu olarak istenilen biimde davranmaya balamaktadr. eitli saymlara gre Sovyetler dneminde bir ok kii bir ekilde KGB tarafndan ajanlk ve istihbarat iin kullanlmtr. Toplumsal gven yitirilmi ve gnlk hayatta korku hakim olmutur. lkeyi yneten Komnist Partisinin 19.5 milyon yesi bulunmaktayd ve bu toplam nfusun % 6.8 ini oluturmaktayd. Ancak Trk asll olanlarn oran ise ok kkt. zbekler % 2.4, Kazaklar % 2, Azeriler % 1.8, Krgzlar % 0.4, Trkmenler % 0.4 kadar ancak temsil edilebilmilerdir (zkan, 1997). Dolaysyla S.S.C.B. dneminde zellikle Orta Asyada Trklerin haklarn KP st dzeyinde koruyabilecek insan says ok az kalmtr. Ruslar btn ekonominin kontroln ellerinde bulundurarak evredeki lkeleri kendilerine mahkum bir durumda brakmaya nem vermilerdir. retimin %57sinin kontrolnde tutan olan btn bakanlklar Moskovadayd. Cumhuriyetler retimin %37sini salamakla beraber yine ilgili bakanlklar Moskovay brakmak durumunda kalmlardr. Ekonomi ynetiminin ancak %6 kadar Cumhuriyetlere braklmtr. te yandan Ruslar btn lkelere ynelik bir mono-kltrel ekonomik model kurmulardr. lkeler ancak bir rn retebilmekte bylelikle byk Sovyet ekonomisinin ancak bir paras olmaktan teye gememektedirler. te yandan en az yatrm pay Trk Cumhuriyetlerine ayrlmaktayd. RUS YAYILMACILIINA GENEL BAKI Rus yaylmaclnn amac, Rus kltrnn benimsendii ve yerel kltrlerin zayflad bir toplum oluturmaktr. Buna paralel olarak eitim ve benzeri btn altyapy tekrar yaplandrmak S.S.C.B.nin nemli bir politikas olmutur. Byk saylara varan kitlelerin yer deitirmesi de bu ama iin gerekletirilmitir. Ruslatrma politikas S.S.C.B. ynetimi sresince halklara ynelik politikalarn nasl olacana ynelik byk tartmalar erevesinde ekillenmitir. 1961 deki 22. Parti Kongresinde ne karlan sliyanie teorisine gre uluslarn deerleri iinde entegrasyonu amalanmaldr. Aslnda uluslarn eit ve serbest olduu srekli vurgulanm olsa bile Leninden itibaren Sovyet ynetimi iin Rus olmayanlar tehdit unsuru olarak alglanmaya balanmtr. Szgelimi Trklerin nfusu %12,1 iken Komnist Parti iindeki temsil oranlar ancak %5.7 olarak gereklemitir. 1981 yl Parti Kongresinde ise Brejnev ile beraber sblijenie kavram ortaya atlmtr. Buna gre artk ulusal kimlikler nemli deildir; yani bir kaynama gereklemitir, ortak komnist st kimlik benimsenmelidir. kinci tartma konusu ise Ruslarn halklar nasl ynetmesi gerektii zerinde gereklemitir. Teorik olarak bal bulunan uluslar idare etmeyi aklayan temel yaklam sz konusudur. Bunlardan S.S.C.B. rneine en uygun olan hegemonik kontroldr. Buna gre etkin/baskn bir grubun incelenen konu iin Ruslarn zorla olarak olsa bile ynetimi elinde tutmas salanacaktr. Yine ayn yaklamn ieriinin bir paras olarak idare edilmek istenen yerlerdeki elitlerle de bir ibirlii amalanmtr. Dolaysyla toplumu harekete geirecek milli elitlerin de ortadan kaldrlmas salanmtr. Birinci teoriye eitli alardan kartlklar ieren ncelik hakk teorisine gre ise Ruslar etkili olmakla beraber dier halklara istihdam ve benzeri alanlarda ncelik verilecektir. Buradaki ama sosyal ve ekonomik farkllklar azaltarak ortaya kmas muhtemel reaksiyonlar engellemek ve kitlelerin ynetime olan sadakatini arttrmaktr. Ancak bu hibir zaman grlmemitir. Aksine Cumhuriyetlerde bile baz nemli mevkilere Ruslar atanmtr. Arend Lijphurtun oluturduu teori olan anayasacla gre ise her bir ulus eit olmaldr. Her etnik grup eit biimde ynetime katlmal ve btn taraflarn eit gte oylar (kimi zaman veto

bilig-10/Yaz99

43
haklar) bulunmaldr. Genelde Cumhuriyetler kkenli milliyeti hareketlerin dile getirdii bu dnce S.S.C.B. dneminde sz konusu bile edilmemitir. Bir homo-sovyetiucus oluturma abas btn abalara ramen baarya ulaamamtr. Kubicekin ifadeleriyle: Yapsal dzenlemeler, tek balarna, etnik ztlamalar nlemenin veya zmenin garantisi olamazlar. Farkllklar birbirine uygun klan ve atmalarn iddet d normlarla zlmesi gerektiini tanyan bir siyasi kltrn gelimesine dayandrlmadklar srece, bu nevi uygulamalar ilev gremezler. Ksacas, siyasi zmleri mmkn klabilmek iin bir lde karlkl anlayn, gvenin ve hogrnn bulunmas gerekir. Aksi takdirde, karlkl phe ve nefretin, kltrel ovenizmin bulunduu ve kart gruplar ho grmenin ya da onlarla uzlamann istenmedii derinden blnm toplumlarda uzlatrmaya doru hdr adm, ister elit anayasalcl, federalizm yoluyla olsun ister birok farkl trdeki ncelikli yaklam yoluyla, ya tasavvur dahi edilemez ya da, en iyi durumda, siyasi adan uzun vadeli olamaz (Kubicek, 1996). Ancak gnmz Orta Asya snn kltrel yaps Sovyetletirme abalarnn dnda anlalamaz. nk Sovyetletirme srecinde kat biimde din aleyhtarl, geleneksel deerleri silme, Rusay yaygnlatrma gibi kltrel yaam ve kimlik zerinde iz brakabilecek nemli politikalar icra edilmitir. Halihazrda izlenilen devlet politikalarnn bandaki yneticiler hemen hemen sz edilen Sovyetletirme srecinin rndr. Yine bu blge yzyln en nemli dinsel uyanlarndan birini yaamakla beraber, ayn zamanda sz edilen dinsel uyan nemli elikilerle beraber yaanmaktadr. Szgelimi dinsel eitim konusunda nemli altyap eksiklii sz konusudur. Benzer durumlar eitim, dil, edebiyat gibi alanlarda geerlidir. Ksacas bugn kar karya olduumuz Orta Asya bu adan da S.S.C.B. dneminin rndr. SONU Bu yazda ele alnd zere Orta Asyada Rus yaylmacl hem sadece S.S.C.B dnemi ile snrl deildir, hem de geleneksel smrge anlay erevesinde gereklemitir. Ruslar emsal koloni ynetimlerindeki uygulamalara benzerlikler gsteren biimleriyle Moskova merkezli bir smrge modeli ina etmeye almlar ve bunu byk lde baarmlardr. arlk dnemine uzanan yaylmac siyasetin oluturduu olumlu zeminin zerine devam ettirilen S.S.C.B modeli, karmak bir merkez-evre dengesi retmitir. Ancak geleneksel merkez-evre modelinden ziyade S.S.C.B. rneinde merkez, ayn zamanda evrenin de politik davranlarn, kalplarn oluturmaktayd. Bu nedenle 1980lerin sonunda evrenin glenmesiyle deil, sz edilen denge modelinde arlkl yere sahip merkezin (Moskova) arln ve kontroln kaybetmesiyle sistem zlmeye balamtr. Gorbachova kar giriilen sivil/askeri darbe srasnda Orta Asya Cumhuriyetlerinin bazlarnda grlen kararszlk ve bir lde merkeze kar ballk zlme srecinde bile evrenin ekingenliini ve greceli olarak zayfln gstermekteydi. Avrupa kkenli smrgeci yaplarn zlmesinde ise evrenin merkeze kar glenmesi ve bir ok rnekte grld gibi ba kaldrmas esastr. Alt izilmesi gereken bu farklla ramen Avrupa merkezli smrge anlay ile Rus smrge modeli arasnda kurulu, kurumlama ve ykl dnemleri esas alnrsa, bu yaz erevesinde aklanmaya alld gibi, byk benzerlikler vardr. Bu nedenle Moskova merkezli komnist modelin kmesi ve sonrasnda ortaya kan sorunlar ile daha nceki on yllarda grlen de-kolonizasyon sreci arasnda nemli benzerlikler vardr. Genel olarak de-kolonizasyon olarak adlandrlabilecek bu esas ereve dikkate alnarak Orta Asya devletlerinin gelecekleri zerine daha somut karmlar yaplabilecektir.

bilig-10/Yaz99

44
ekil 1: Orta Asya Trk Cumhuriyetlerinde Nfusun eitli Unsurlara Gre Yzdelik Dalmlar % olarak Azeri Kazak Krgz zbek Trkmen Rus Tatar Ukraynal Ermeni Alman Tal Karakalpak Dier TOPLAM Azerbaycan 86.3 2.2 4.8 1.7 3.7 2.3 100 Trkmenistan 1.1 2.3 9.0 64.9 13.1 3.8 2.2 3.6 100 Kazakistan 42.3 1.4 2.3 37.9 5.5 3.3 1.4 5.9 100 zbekistan 2.7 66,4 17.4 3.8 5.5 4.2 100 Krgzistan 4.1 61.1 7.1 20.1 2.7 1.7 1.2 2.0 100

Kaynak: BEHAR, Bra Ersanl ve dierleri, (1995),Trk Cumhuriyetleri Kltr Profili Aratrmas, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara.

bilig-10/Yaz99

45
KAYNAKLAR AHMAR, Moonis; (1995/1996), ada Orta Asyada Etnik Faktr: Pakistann Yaklam, Avrasya Etdleri, Cilt. 4, K. ALTBACH, Philip G., Gail P.Kelly; (1992), Smrgecilik ve Eitim, nsan Yaynclk, stanbul. ANA BRITANNICA; (1990), Emperyalizm Maddesi, 8. Cilt. ATAV,Trkkaya; (1996), atmalarn Kayna Olarak Ayrmclk, A Siyasal Bilgiler Fakltesi nsan Haklar Merkezi Yayn, Ankara. BAUMANN, Robert F; (1998), The Legacy of Russian Rule in the Caucasus and Central Asia, Perspectives on Central Asia, C. II, No.12, Mart. BEHAR, Bra Ersanl ve dierleri; (1995), Trk Cumhuriyetleri Kltr Profili Aratrmas, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara. BICHEL, Anthony R; (1996), IdentityDifference In Central Asia, Londra. BURKE, Peter; (1994), Tarih ve Toplumsal Kuram, Trk Tarih Vakf Yaynlar, stanbul. CORDELLER, Serge; (1998), nc Dnyann Sonu mu?, letiim Yaynclk, stanbul. DEVLET, Nadir; (1995/1996), arlk Rusyas ve Sovyetler Birliinin Trk Tarihine Bak, Avrasya Etdleri, Cilt. 4, K. FIERMANN, William; (1997), Language, Identity, and Conflict in Central Asia and the Southern Caucasus, Perspectives on Central Asia, C. II, No. 5, Austos . GRANT, Jonathan; (1994), Decolonization by Default: Independence in Soviet Central Asia, Central Asian Survey, Cilt. 13, No. 1. HENZE, Paul B; (1997), Boundaries and Ethnic Groups in Central Asia and the Caucasus: Cause of Conflict and Change?, Caspian Crossroads Magazine, C. 3, No.1,Yaz. Crossroads Magazine, C. 3, No.1,(Yaz). HODGKIN, Thomas; (1961), A Note on the Language of African Nationalism, St. Antonys Papers Publishing, Londra. KANBOLAT, Hasan; (1996), arlk Rusyas, S.S.C.B. ve BDT Devirlerinde Yer Adlarnn Deiimi, Avrasya Etdleri, Cilt.3, Sonbahar, ss.110-125. KARA, Abdulvahap; (1996), Bamszlk Dneminde Kazakistan Basnnda Mustafa okay, Trk Leheleri ve Edebiyat Dergisi, No. 9, Ekim. KOCAOLU, A. Mehmet; (1996), Rusya Emperyalist ve Yaylmac Bir lkedir, Avrasya Dosyas, Cilt. 3, No. 4. KUBICEK, Paul; (1996), Orta Asyada Topluluklar-aras Etnik likilerin daresi: Teori ve Uygulama, Avrasya Etdleri, Cilt. 3, Sonbahar. LEVCHENKO, M.V; (1999), Bizans Tarihi, zne Yaynclk, stanbul. LIPOYSKY, Igor; (1996), Yeni Bir Siyasal Kimlik Arayndaki Orta Asya, Avrasya Dosyas, Cilt 3, No 4, K. MARDN, Serif; (1995), Culture in Geopolitics, Caspian Crossroads Magazine, C. 1, No. 2, lkbahar. MOLDOKASIMTEGN,Kyas;(1995/19 96), Krgzistanda Yer simlerinin Deitirilmesi, Avrasya Etdleri, Cilt 2, No 4, K. ORAN, Baskn; (1997), Az Gelimi lke Milliyetilii: Kara Afrika Modeli, Bilgi Yaynclk, Ankara. ZKAN, Nevzat; Trk Dnyas Nfus Sosyal Yap Dil Edebiyat, Kayseri. RUMER, Boris ; (1996), Central Asia in Transition, Londra. SAD, Edward; (1998), Kltr ve Emperyalizm, Hil Yaynclk, stanbul. SARAY, Mehmet; (1994), arlk ve Sovyet Dneminde Ruslarn Trkler Hakkndaki Grleri ve Siyasetleri, Avrasya Etdleri, Cilt. 1, No.3,Sonbahar. SAYDAM, Abdullah; (1997), Rus Smrge Siyaseti ve Kafkasya, Yeni Trkiye, Cilt. 3, No. 16. WRIGHT, F. R., Suzanne Goldenberg, Richard Schofield; (1996), Trans caucasian Borders, St. Martins Press, NewYork.

bilig-10/Yaz99

46

AN ESSAY ON THE LAST ATTEMPT OF IMPERIALISM: RUSSIAN EXPANSION IN THE CENTRAL ASIA

Gkhan BACIK Fatih University, Research Assisstant

ABSTRACT Colonialism, beyond its historical development, includes a complex political background. Regarding this point, colonialism can not be perceived only with its economic aims. Colonialism as well as economic ones includes political and cultural targets. Therefore, in the most known colonial systems established in different continents as Africa, it is possible to see those cultural and political outcomes of colonialism as well as its economic outcomes. Russian expansionism such as West European originated colonial models as English and Dutch was also an important historical model. Russian expansionism like other samples refers a long historical process. Also Russian imperialism was effective in terms of political and cultural results in Central Asia and Caucasus. Alike all other imperialists and expansionists Russians tried to strengthen their expansionism strategy too.

Key Words: Colonialism, Russian Expansionism, Central Asia, Dominance.

bilig-10/Yaz99

49

OSMANLI PADAHI III. MURAD VE ZBEK HKMDARI II. ABDULLAH HAN DNEM OSMANLI-TRKSTAN DAYANIMASI
Yard. Do. Dr. Remzi KILI
Nide niversitesi, Eitim Fakltesi

ZET
Bu aratrmada, XVI. yzyln sonlarna doru Osmanl padiah III. Murad ile zbek hkmdar II. Abdullah arasnda grlen dayanma rneini irdeleyeceiz.zbek han II. Abdullah (1560-1598) Trkistann mhim bir ksmnda hakimiyet tesis etmiti. III. Murad (1574-1595) ise, dou cephesinde ran'daki Safevler ile megul oluyordu. Osmanl- Trkistan dayanmas mezhep ekseninde i-Safevlere kar birlikte hareket etme eklinde cereyan etmitir. Bu dnemde, Safevleri doudan zbekler, batdan Osmanllar sktryordu. zbek han II. Abdullah, Osmanl padiah III. Murad ile Safevlere kar mektuplama, haberleme ve ran' kontrol altnda tutma eklinde mnasebetlerini srdrmtr. 1590 ylnda Osmanl-ran antlamasnn imzalanmasna kadar Osmanl-zbek dayanmas olumlu bir ekilde devam etmitir.

Anahtar Kelimeler: II. Abdullah Han, III. Murad, Osmanl Devleti, zbek Hanl, Safevler, ran, Trkistan.

bilig-10/Yaz99

50
GR Aratrmamzda, XVI. yzylda Trkiye Trkln temsil eden Osmanllar ile, Trkistan Trkln temsil eden zbeklerin, randa bulunan Safev hkmetine kar gsterdikleri ortak tavr ve ittifaklar birinci el kaynaklardan yararlanlarak asker ve siyas ynleriyle tetkik edilmitir. Yaplan incelemede, Trk dnyasnn gl olduu bu yzylda soyda dayanmas ve diyalogu, kardelik ve dostluk anlay bariz bir ekilde karmza kmaktadr. Bugn de daha ileri dzeyde sosyal, kltrel, ekonomik ibirlii ve eitim mnasebetleri kurabilmek ve gelitirebilmek iin gemite kurulan muhkem dostluu bilmemizin yararl olaca dncesiyle bu aratrma ortaya konulmutur. XVI. YZYILIN LK YARISINDA ZBEK-OSMANLI DAYANIMASI Trkler, tarih boyunca geni sahalarda devlet kurmu milletlerden biridir. XVI. yzyl, Trk Alemi asndan ok byk mcadelelere sahne olmutur. Bu dnemde, zbekler ve dier Trk Hanlklar, Trkistan denilen, Batda Hazar denizi ile Horasan dalar, Gneyde Hindiku ve Kh- Sefid dalar, Kuzeyde Kazakistan bozkrlarnn kuzey snrlarna ulaan, Douda in topraklarna kadar uzanan, takriben 5.340.066 km2lik bir sahay kapsayan blgede hkm sryorlard (Saray, 1990). XVI. Yzyl boyunca, Trkistann byk bir ksmn zbek hanlar temsil ve idare etmilerdi (Asrar, (t.y) ). Ancak, bu dnem, Trkistann ekonomik ve kltrel ynden zayf olduu bir dnemdir. Bunun sebebi ise, XVI. yzyln balarndan itibaren Yedi klim de hakim olan ve Dou dan Bat ya Trkistan zerinden geen Kara Ticaret Yollar nn gittike ehemmiyetlerini kaybederek kendi mevkilerini, Hindistan ve in hududundan alan Gney Asya-Afrika, Avrupa Deniz Yoluna ve Sibirya Arhagelsk tarafndan, Kuzey Akdeniz Ticaret Yoluna, Amerika Ktasnn Av- rupallar tarafndan kefinden sonra gelien, Okyanus Deniz Ticaret Yollarna terk etmeleri gibi umum gelimelerdir. Bu durum, in ve Hindistan mallarnn Karadeniz ve Akdeniz Limanlarna ulatrlmasndan byk ticr kazanlar temin etmi olan Trkistan halknn gittike fakirlemesine ve neticede kltr ve medeniyet sahasnda geri kalmasna sebep olmutur (Togan, 1981). Bu asrda Bat Trkln, Anadolu bata olmak zere, Avrupa ve Afrika ktalar zerinde hakimiyet tesis etmi olan, Osmanl sultanlar temsil ediyordu. zbek Hanlar XVI. yzyl boyunca, zellikle randa hkm sren iSafevlere kar, Osmanl Padiahlar ile birlikte hareket etmilerdi. Bu karlkl dayanma; Yavuz Sultan Selim(1512-1520), Kanun Sultan Sleyman(1520-1566), II. Selim(1566-1574) ve III. Murad (1574-1595) dnemleri boyunca da srp gitmiti. Bilhassa Osmanl Padiah III. Murad ve zbek Han II. Abdullah devirleri, XVI. yzyln son eyrei, bu iki Trk Devletinin arasnda kalan i-Safev Hanednlna kar istikrarl bir dayanma ierisinde gemiti. Ancak, zbek-eybn hanlar, Trk Devlet Geleneinden kaynaklanan, Trk Hakimiyet Telakkisi (nalck, 1959) sebebiyle birbirleriyle urarlard. Bu yzden zbek-eybn Hanlar arasnda sk sk saltanat kavgalar ortaya kard. Bu durum onlarn paralanmasna, bazen da, d dman karsnda gl bir varlk gsterememelerine sebep olurdu. zbeklerin Semerkanttaki han Abdullatif (1540-1551) ile Buhara hkmdar Abdulaziz (1540-1549) birbirleri ile anlaamyorlar; her biri kendi bana buyruk olarak hareket ediyorlard. Bu nedenle Trkistanda, 15511588 yllar arasnda hanlklar sk sk el deitirdi. te birbirleri ile mcadele eden zbekler, darda da Kazaklarla kavga ediyorlard. Bu vaziyet, II. Abdullaha kadar devam etti (Hayt, 1975). zbeklerin byk hanlarndan Muham- med eybanden (1491-1510) sonra, en gl han olan II. Abdullah(1560-1598), akrabalar arasnda bllm olan eyba- nlere ait hanlklar bir araya toplamay baarmtr. 1557de Buharay alarak zbek-eybn Hanlnn bakenti yapmt. 1578de Semerkant, 1582de ise Takenti ele geirdi. nce babas skender Han adna saltanat (1560-1583) srdkten sonra, bizzat kendi adna da (1583-1598) Han olarak, hkm srmtr (Grousset, 1980). II. Abdullah zamannda Hazeresbte, Timur Sultann olu; Mehmed Sultan, Kdir Verdi Sultan, Ebul Hayr Sultan bulunuyordu. Hivede ise, drt olu ile Polat Sultan; rgente Hac Mehmed (Hacm Sultan) Hann olu brahim Sultan hkm srmekteydi. Hac Mehmedin olu Arab Mehmed de Derna hakimiydi. Zirde ise

bilig-10/Yaz99

51
Mehmed Sultan drt olu ile hkm sryordu (Ebul- Gazi Bahadr Han, 1345). Bu hanlar srekli birbirleri ile mcadele ediyorlard. zellikle rgenteki hanlar kendi zbek kardelerinin yolunu kesip mallarn ellerinden alyorlard. O zaman irvan tamamen, Osmanllarn elinde idi. Mavera- nnehir haclar i-Safev yz grmemek iin rgenten geerek Manklaka geliyor ve oradan gemiye binip irvana varyorlard. Bir defasnda Osmanl sultan, II. Abdullaha, ran ah Abbas ezmek iin, Sle ah isminde bir eli gndermi, dnte yukardaki yolu takip etmek isteyen Sle ah rgente Hac Mehmedin olu brahim Sultan soymutu. Yine Hac Kuts bakanlndaki bir hac kfilesini, Hivede Polat Sultann byk olu Baba Sultan soymutu. Ayrca Merv ve Abyurda hakim olan Avanes Hann olu Nur Mehmed, Hac Mehmedin oullarnn her yl Mervi yamalamasndan bkt iin, II. Abdullah dan yardm istiyordu. Bu ve buna benzer pek ok ey II. Abdullah rgeni almaya ve Trkistann birliini salamaya tevik etti. nk Trkistanda pek ok han ve bey tremi olup bunlar, mahalli devletikler halinde ele geirdikleri yerleri, hanlklarna katarak, hakimiyetlerini geniletmek abas ierisindeydiler. Merv hakimi Nur Mehmedin dncesi, Mervi II. Abdullaha teslim etmekti. nk II. Abdullah her geen gn ynetimini glendiriyordu. Daha sonra Nur Mehmed, Mervde II.Abdullah adna hutbe okuttu. Fakat II. Abdullah Han Mervi Nur Mehmede vermemiti. Oda kap rgen han Hac Mehmede gelmiti. Bu arada II. Abdullah Han Mervle yetinmeyerek; Abyurd, Nesay, Ba ve Abad da ele geirmitir (Ebul-Gazi, 1345). Bu durum karsnda btn hanlar Vezirde birleip, II. Abdullah a kar birlikte savama karar almlardr. Fakat ok tecrbeli olan II. Abdullah Han, ksa srede Hiveyi ve rgeni de hakimiyetine almt (Selanik, 1281). II. Abdullah Han Urgeni aldktan sonra, Hac Mehmed Sultan, i-Safevlerin bakenti olan Kazvine, I. ah Abbasn yanna snd. ah Abbas onlar ok iyi karlad. II. Abdullaha kar, Hac Mehmed Sultanla birlikte hareket eden Polat Sultan ise; Ben kafirin iine gitmem diyerek, ah Abbas yerine, II.Abdullahn yanna gitti. Hac Mehmed ve adamlar rannn bakenti Kazvinde yl kadar kaldlar. Hac Mehmedin byk olu Seygen Mehmed ve iki olu Kafir iinde durmayz diyerek, Osmanl lkesine geldiler. Bu arada II. Abdullah n olu AbdulMmin btn Horasan vilyetlerini tamamen zbek-eybn hanlna katmt (Ebul-Gazi, 1345). II. Abdullah lke iinde birlii salamaya alrken, dier taraftan da, darda, Mavernnehiri Krgz ve Kazaklarn saldrlarndan korumak gayesi ile 1582 baharnda Jk Boyun (Kii cz), Sar-su ve Turgay nehirleri arasnda Ulu dalara kadar uzanan yurduna bir sefer dzenlemitir. Ayrca Dou Trkistana da bir sefer dzenlemi Kakar ve Yarkent topraklarn yamalatmtr (Grousset, 1980). Bu faaliyetlere bakarak II. Abdullahn btn Trkistanda bir tek hakimiyet kurmaya altn, byk bir Trk-zbek Devleti oluturmak istediini syleyebiliriz. II. Abdullah Han, komusu Sibir Han Km Hana da yardm ederek, Mslmanln Uzakdouda yaylmasnda da nemli rol oynamtr (Saray, 1988). II. Abdullah Han, Hindistan hkmdar Ekber ah Tahmasb ile diplomatik mnasebetler kurmak suretiyle, onun dikkatini Hindistan-Trkistan ticar mnasebetlerinin gelimesine ekmeyi baarmtr. Bundan sonra, II. Abdullah Han, Timurlular ile eybnler arasndaki anlamazla son vermeye muvaffak oldu. Bu amala Ekber aha 1572, 1577 ve 1586 yllarnda eliler gndermi ve ona iltifatlar etmiti. zellikle Horasan blgesinin Safevler elinden kurtarlmas iin ittifak salamaya almt. te yandan Trkistan (atalarnn yurdunu) yeniden almak dncesinde olan Ekber ahla asker bir ittifak kurmay salayamasa da, onun bu amala harekete gemesini nlemeyi baarmt (Bayur, 1946). zbek hkmdar II. Abdullah Han, Osmanl Devletinin en tabi dostu ve mttefiki idi. Bu dostluk ve dayanma, zellikle i-ran ve Rusyaya kar olmutu. II.Abdullah Han, Trkistan corafyasnda dedesi Muhammed eybn Hann hedefledii gayeyi gerekletirmiti. imdi srada Safevleri ortadan kaldrmak ve Osmanl Devleti ile dorudan dostluu ve ticareti gelitirmek dncesi vard. Bu amala II. Abdullah Han, 1596da k olu Abdul-mmin ile Horasanda geirip Irak zerine yrmeyi isti-

bilig-10/Yaz99

52
yordu. Ancak iler istedii gibi gitmedi. Hanlarn isyan ve Hocam Kulunun (II. Abdullahn kumandan) st ste yenilmesi ile ald pek ok yerler elinden kt. Bu arada Hac Mehmed de rgeni tekrar ald(1598). ah Abbas, 1597de zbekleri, byk bir ordu ile, Herat yaknlarnda ezici bir ekilde malup etti. Horasan tekrar zbeklerden ald. II. Abdullahn olu Abdul-Mmin babasna isyan etti. Krgzlar bu kargaaljtan yararlanarak Takent blgesini geri aldlar. II. Abdullah Han, 1598de eserinin mahvolmasn grdkten sonra hayata ved etti. onun yerine zbek-eybn tahtna geen olu Abdul-Mmin alt ay sonra katledildi. Bu olay eybn Hnednnn sonu olmutur (Grousset, 1980; Hayt, 1975). Daha sonra Bk Mehmedin (1599- 1605) tahta kmas ile Hive Hanl yeniden istikllini ilan etti. Ancak, gerekten ok baarl bir hkmdar olan, ah Abbas 1599da Horasan tamamyla nfuzu ve hakimiyeti altna almay salamtr (Saray, 1990). zbek-eybn Hanlnn, Osmanl Devleti ile Safevlere kar ittifaknn Yavuz Sultan Selimden itibaren baladn syleyebiliriz. Kanuni Sultan Sleymann ran zerine yapt byk seferde zbekler hep Osmanl Ordusunun Safevlere galip gelmesi iin hem destek salamlar, hem de mektuplar yazarak rann durumu hakknda bilgi vermilerdir. Kanuni Sultan Sleyman Safevleri ortadan kaldramayacan Nahvan Seferi(1553-1554) ile artk kabullenmiti. Nihayet Osmanl Devleti, varln resmen elli be yldr tanmad Safev Devleti ile 1555 ylnda Amasya Antlamasn imzalayarak tanmtr (Kl, 1994). ran ah Tahmasbn Kanuni Sultan Sleyman ile bar yapmasnda Trkistan hanlarnn byk pay olmutur. nk ah Tahmasb (1524-1576), Osmanldan kurtulup Trkistan hanlar, Trkistan hanlarndan kurtulup, Osmanl ile savamak zorunda kalyordu. Amasya Antlamas en ok ah Tahmasbn iine yaramtr. Nitekim, Kanuni Sultan Sleyman Amasyada iken zbek hkmdar Nevruz Ahmed Burak Hana gnderdii bir mektupla istenilen yardm gnderemeyeceini, nk ah Tahmasbla bar yaptklarn, ancak ah Tahmasbn da zbek lkesine saldrmasna asl rz olamayacaklarn belirtmitir (Ahmed Feridun Bey, 1274; Jl, 1994). AMASYA ANTLAMASI SONRASI OSMANLI-ZBEK DAYANIMASI 1555 Amasya Antlamasndan sonra, III. Murad devri ncesine kadar, zellikle Osmanl Devleti,bar sonuna kadar korumaya almtr. Ne ehzde Byezid hadisesi, ne de zaman zaman ah Tahmasbn askerlerinin taknlklar ve rann Anadoluda yapt i propagandas, Osmanl Devleti ile Safev Devleti arasndaki bar bozamad. II. Selim dneminde de bar devam etti. Hatta, III. Muradn clsundan on alt ay sonra Tokmak Han, ran elisi olarak byk bir tantana ile Osmanl lkesine geldi. Tokmak Han henz stanbulda iken, ah Tahmasbn veft haberi gelmiti (Hammer, 1330). Safev tahtna ah Tahmasbn yerine geen II. ah smailin(1576-1577) bir yl ay sren saltanat, taht kavgalar ve ah Tahmasbn son zamanlarndan beri lkeye hakim olan birbirine muhlif beylerin mcadeleleri ile geti. Bu dnem ran iin ok kanl olduu kadar Osmanlran barn bozucu davranlarn da sergilendii bir dnem olmutur. II. ah smail bir Osmanl kervann Zenganda (Zencan) basarak tacirleri ldrm, mallarn yama ettirip, Erzurumdan gelen iki avuu hapse attrm, bu avular sormaya gelen Van paasnn adamlarn da tevkif ettirmiti. Ayrca, Anadoluda i propagandas yaptryordu. Bundan baka II. ah smailin Osmanllara saldrmak zere asker toplad haberleri gelmiti (Krz- olu,1993). II. ah smail baz Krt beylerini kendisine balam, bu arada, rann Lristn Valisi de Osmanllara iltic etmiti (Uzunarl, 1988). Osmanl hkmetinin ranla mevcut bar koruma gayretlerine ramen, randan geen ticaret kervanlarnn yamalanmas,hudut gvenliini bozan hdiseler ve bu lkenin Anadolu halk zerindeki tahrikleri gibi sebeplerden dolay Osmanl-ran ilikileri gerginleti (lgrel, 1989). Bu arada II. ah smail mptel olduu esrardan dolay 1578de lm ve lkede taht kavgas balamt. ran tahtnda kan kargaann sonunda Kr Hdbend ah olmutu. Van Beylerbeyi randaki karklklar gstererek bundan yararlanlmasn istiyordu (Mhimme Defteri, XXXII). Ancak, Osmanllar, Avusturya ile sava halindeydi. rana kar da, yllardr yapm olduklar bar ihlallerinin hesabn sor-

bilig-10/Yaz99

53
mak zaman gelmiti. Osmanl Devleti 1577de Avusturya ile sekiz yllk bir bar imzaladktan sonra rana kar sava ald (Krzolu, 1993). Sultan III. Murad (1574-1595), ran zerine sefer amak istediinde, Vezir-i Azam Sokullu Mehmed Paa, bu iin aksine gr beyan ederek; Acem memleketi tamamen fetholunsa bile elimize zarardan baka birey gemez. nk elde tutmak iin oralarda kilitli asker bulundurmak lzmdr. Vridt masrfa kifyet etmez ve tife-i Acem her frsatta isyan eder, bu durum Kanuni Sultan Sleyman zamanndan beri mkerrer vuk bulan ran Seferlerinden tecrbe olunmutur, (Mustafa Nuri Paa, 1327; Ktkolu, 1993) dedi ise de artk eski otoritesi kalmadndan sz tutulmamtr. i-ran ieriden ve dardan, snn Trkler hcum ederek ykmaya koyulmulard. randaki Trkmen beyleri aralarnda anlaarak ran illerinin idaresini ve korunmasn paylamlard. Daha II. ah smail kardelerini yakalatp idam ettirirken rgen (Hive) han Din-Mehmed Han olu Cell Han, alt-yedi bin Nayman-zbek erisiyle Nes ve Abyurd kesimlerinden Horasana girerek yama ve ykmlara girimiti. Kzlbalardan kimse karsna kmadndan, Cam lini de yamalayp dnerken Mehed Beylerbeyi (Akkoyunlu Boyundan) Pornakl MurtazaKulu Han askeriyle Akabd yaknnda yetiince yaplan savata Din Mehmed Han ldrlmt. Mehed Beylerbeyinin bu baarsn ekemeyen Herat Beylerbeyi amlu Ali-Kulu Han bir bahane ile Onunla dmeye balaynca rann Kuzeydousu da karklk iinde kalmt (Krzolu, 1993). 1578de balayp, on iki yl sren Osmanlran savalar srasnda, Osmanl-zbek ttifaknn yeniden canlandn grmekteyiz. zbek Han, II. Abdullah Han Osmanl Devleti ile dostne mnasebetler kurmutu. II. Abdullah Han, srekli rana kar sava amann tam zaman olduunu bildiriyor, bu savata bir harekt plan takip edilmesi hususunda tevik ve telkinlerde bulunuyordu (Togan, .A.). Ancak, zbek hannn bu tekliflerine Osmanllar, ranla olan aradaki bar korumak iin, pek iltifat etmemilerdi. imdi ise rana sefer alacandan dolay, II. Abdullah Handan, yardm alnacan ve iki tarafn birlemesi ile Safevlerden intikam alnacan, zbekler ile birlikte hareket edileceini, III. Murad, Vezir Mustafa Paaya bir hkmle bildiriyordu (Mhimme Defteri XXXII ). Serhat beylerinin rana akn ve garet seferi icr etmeleri emri, Erzurum Beylerbeyi Behram Paa ile, ran ahvline vukfu bilinen Pasin Sanca-beyi Mirza Ali Beyin arzlar zerine kararlatrlmtr. Ad geen arzalarda, btn Kzlbalarn ahn etrafnda toplanm olduu, Revan Beylerbeyi Tokmak Hann da askerleri ile hudutta hazr bulunduu, rana saldrld takdirde, ancak hudutta kar duracak yeteri kadar kuvvet kalmayaca iin, Kzlbalarn kar saldrya gemeleri halinde birok zarar verecekleri ihtimli bulunduu, esasen iddetli k ve kar sebebi ile yollar ve bellerin kapand, harektn g ve faydasz olduu beyan olunuyordu (Ktkolu, 1993). Bu ihtar zerine, Erzurum,Van, ehrizor, Badad ve Diyarbakr beylerbeyilerine; serdrlarn serhadde vuslne kadar akn ve garetin tehir edilmesi ve fakat muhrebeye hazr ve mde bulunmalar emredilmitir. ranla fiil dmanlk balayp, serhat beyleri tarafndan akn icra edilmesi emri verilmesini mtekip ilkbaharda gnderilecek ordularn serdarl meselesi mevzubahs olup Erzurum cnibi serdrlna nc Vezir Lala Kara Mustafa Paa, Badad kesimi serdrlna Drdnc Vezir Koca Sinan Paa tayin edildi (Mneccimba, 1295; Ktkolu, 1993). Bir mddet sonra bu iki serdr arasndaki rekbet ve ekime had dereceye gelmi olmal ki, nihayet Sinan Paa, Badad cnibi serdarlndan azledilerek, Lala Mustafa Paa Erzurum zerinden irvn ve Azerbaycan fethine 1578de mstakilen serdr oldu (Mneccimba, 1295; Ktkolu, 1993). Bu arada Tatar han Mehmed Giraydan Kefe veya Azak beylerinden birini yanna alarak irvan lkesine hcm etmesi istenmitir (Mhimme Defteri, XXXII ). Kanun Sultan Sleyman devrinden beri, Osmanllara tabi olup, gnlden stanbula balanmak isteyen, Dastan-irvan ve Giln gibi Snn lkelerin ve Kartli ile Kokhet gibi Dou-Grcistann Hristiyan beylerinin s`mimi yardmlar ile, 1556dan beri Astarhan Hanln yutarak Hazar Denizine kp Harezm-Hive ve zbek gibi karde Trk lkeleri Mslmanlarnn Hac ve ticaret yolunu kapayan Ruslara kar da bu seferi tertip etmek icbediyordu. Hazar Denizine hkim olarak, ran arkadan vurma ve kuatma,

bilig-10/Yaz99

54
ayn zamanda da Moskof yaylmasn durdurma gayesi ile III. Murad ran zerine yaplacak seferin yolunu Grcistan-irvn olarak semitir (Krzolu, 1993). III. Murad ran kskaca almak iin, zbek Hkmdar II. Abdullah Hann Horasan tarafndan harekete gemesini de istemitir (Feridun Bey, 1274). Bu amala zdemir- olu Osman Paa, Piyale Paay yz yirmi top ve be yz kadar yenieri ile Bakden deniz yolu ile II. Abdullah hana, zbek lkesine gnderdi (Feridun Bey, 1274 ; Togan, 1981). Piyale Paa, zbekleri ran zerine birlikte hareket iin tevik etmek amac ile geldiinde, onlar taht mcadelesi ierisinde, karde kavgas ederlerken buldu. Piyale Paann getirdii askerler ve toplar kapann elinde kalm ve tabii, bu durum da rann iine yaramtr. Kuzey Trkistan idare eden Baba Sultan, sa kolu olan yenieriler (Rum askerleri) sayesinde II. Abdullah yenmitir. Piyale Paa, bu duruma ok kzm; Aranzda kavga ediyorsunuz. Bu size bir fayda vermez demitir. Daha sonra Astarhana uramak maksad ile Harezmden stanbula hareket etmitir. Kargaa ortamnda yolda iken, Mangrtlar Piyale Paay soymular. Yenieriler ve toplar ise orada kalm, aralarndaki mcadelelerde kullanldktan sonra bir kenarda terkedilmilerdir (Togan, 1965-1966). II. Abdullah, Trkistanda yeniden birlii saladktan sonra, rana kar harekete gemi ve Osmanl Devletine vermi olduu btn szleri yerine getirmitir. Osmanllarn douda ilerlemeleri kolay olmutu. Zira, Gence ve Karaban zapt, ahn Horasanda zbek han ile meguliyetinden, Osmanllarla uraamamasndan dolay olmutur. Osmanllar bu taraftan ilerlerken II. Abdullah da Herat alp, i ahliyi krm, Mehedi zaptetmi ve pek ok yeri almt. zbek Hkmdar II. Abdullah Han bu faliyetlerini Osmanl Devletine Mehmed Bahadr adndaki bir eli ile gnderdii mektupta belirtiyordu. Ayrca, i-Kzlbalarn ezilmesini, Horasan ve Irakeyn madurlarnn kurtarlmasn, Hacc Yolunun almasnn nemini belirterek bu ie devam edeceini, bunun dnya ve ahiret sadeti iin art olduunu bildiriyordu. Osmanl hkmetinin verdii cevapta; askerlerin byk bir ksmnn bir serdrla ark Diyarna gnderildiini, Allahn izni ile irvan-Revan ve nice yerleri aldklarn, daha nce Taht- Azerbaycan olan Tebrizi, kuatma altna aldklarn, artk orasnn Makarr- slm olduunu, geen sene de Gence Vilyeti ve zellikle Karaba ve Erdebili ele geirdiklerini, dier btn memleketleri ve vilyetleri feth edeceklerini bildirdikten sonra tarafeynden hsni ittifak ve ittihad ile ol frka- dllnin ve err-i zmre-i er-ayinin nokta-i vcud- mazarrat nmdlarn sahife-i rzgrdan ti- ser-tiz ile mahv ve tathir itmekle divnhne-i ahirette ceride-i aml ve efallerine hasent- cezile sebt ve tahririne mesyi-i cemile zuhura getirile, (Mneat Mecmuas, 996) diyerek birlikte hareketin nemi belirtilmekte idi. Osmanllar tarafndan, II. Abdullaha gnderilen, bir baka mektupta da daha nce kolaylkla gelip geilen Hac Yollarnn almas, tccar ve haclarn nne konulan engellerin kaldrlmas hususunda aba sarf etmenin nemi ve sevab zerinde duruluyordu (Feridun Bey, 1274). II. Abdullah Han, Mehmed Bahadr adl elisinden ksa bir sre sonra, Hata adl bir eli daha gndererek Herat Safevlerden aldklarn, pek ok Safev yerlerinin Asker-i slmn elinde bulunduunu, Bestam ve Damgan snrlarna dayandklarn, Safev- lerin Hindistan Sultan Ekber aha sndklarn, Hindistan Sultannn da kendisine gnderdii mektupta onlara yardm edeceini aka sylediini, bunun Safevlere g verdiini bildiriyordu. Yine birlik ve beraberlikten bahisle, Her husus ve her emir Cenb- lilerinin rzy- hmynlar zere olub asl muaraza ve mnakaa olmamak mukarrerdir, (Mneat Mecmuas, 996) deniyordu. zbek hkmdar II. Abdullah, bu mektubuyla hem Osmanl Sultan III. Murada bal olarak hareket edeceini hem de Hindistan ah Ekberin Safevleri desteklediini bildiriyordu. Gerekten Hindistan Sultan Ekber, II. Abdullaha Osmanl Sultanna kar, ran ahnn korunmasn teklif etmitir. phesiz bundaki amac denge kurabilmektir. Ayrca o, kendisini Trk Aleminin en gl hkmdar sayyordu. Fakat II. Abdullah bunu reddetmitir (Bayur,1946). nk zbek Han III. Murad da tam bir mttefik ve dost idi. Osmanl-ran Sava iddetle devam ederken

bilig-10/Yaz99

55
1587de, ah Hudabend bar teklifi yapmak istemiti. Fakat bu arada onun yerine,ah Abbas (1587-1629) ran ah oldu. ah Abbas, daha hrsl ve lider bir kiilie sahipti. Osmanl Devletine kar bar istemediinden sava tekrar hareketlendi. Sava her iki tarafa da ok ar mliyet getirmi, bir taraftan zbeklerin, dier taraftan Osmanllarn sktrmas sonucu randa merkez devlet otoritesi iyice zayflamtr. 1589 senesi iinde Yezd hkimi Bekta Han aha muhlefet ettii gibi, Frstaki Zulkadirli tifesi de ona tbi olarak ba kaldrm, Glye Danda Erel mers ve Afar Hasan Han istikll davasnda bulunmulard. Memleket det feodalite sistemine dnme benziyordu. Hertn zbeklerden istirdd kbil olamad gibi, ayn sene baharndan tibaren Abdullah Hann olu Abdul-Mmin Han, drt aylk muhsaradan sonra Mehedi zor ele geirmiti. ah Abbas dhili ihtillleri teskn ve zbek tehlikesini bertaraf edebilmek iin evvel garptaki kav komusu ile tilf haline gelmeyi zarr grd. (Ktkolu, 1993). rann dhil ihtilflar ve zbek tehdidi devam ettii mddete Safev Hkmeti bar yapmaya mecbur oldu. Bylece dmann birinden kurtulmay amalyordu. Bar iin kardei Hamza Mirzann olu Haydar Mirzay stanbula gnderdi. Ksa fslalarla on iki sene devam eden Osmanl-Safev dmanlna son veren 1590daki antlama, iki tarafn da savan klfetlerinden bir an nce kurtulma ve skna kavuma meylinin mahsl idi. zbek tehdidi ve i isyanlarla sarslan Safev Devleti bar byk fedkrlklar pahasna da olsa kabul etmek zorunda kalmt (Feridun Bey, 1274; Ktkolu, 1993). 22 Mart 1590da stanbulda bir antlama imzaland. Bu antlamaya gre Tebriz, Gence, Revan ve Hatt- irvn Osmanllarda kald. Azerbaycandaki Osmanl-Safev hududunun tesbitinde herhangi bir mklt kmad. Ayrca Osmanllarn istei zerine, Haydar Mirzann stanbulda rehin olarak kalmasna karar verildi (Peev, 1283; Mustafa Nuri Paa, 1327). Hammer Osmanl-Safev barnn Osmanllardan ziyde zbeklerin gayreti zerine yaplm olduunu, (Hammer, 1330) sylemektedir. stanbul Bar Antlamasndan sonra gelien olaylardan, biz bu antlamada zbeklerin ranllardan ald yerlerin Osmanllarla birlikte hareket eden Snn zbeklerin elinde kalmasnn ayrca kabul edildiini, buna karlk zbeklerin artk rana dokunmaktan vazgetiini de grmekteyiz. nk 1590 sonbaharnda, II. Abdullah Han Smnn, Sebzvr, Esferyn, Muhavvelt, Tun, Cunabd, Kayn ve Tabes gibi bugnk Afganistann batsnda ve ran-Horasan kesimindeki yerleri fetheylemi, ah Abbas ise Yezd ehrine kadar gelip geri dnm ve Erdebili ziyaretten sonra Kazvine gelmiti (Krzolu, 1993). ah Abbas, II. Abdullahn bu faaliyetlerini Osmanl Devletine ikyet ederek, zbek Han II. Abdullahn kendi taht hkmndeki pek ok yeri alp yama ettiini kendilerine rahat yeri komadn bildiriyordu (Selanik, 1281). 1591 yl yaz mevsiminde Bestam ve Damgan da Safevlerden alan II. Abdullahn stanbula gelen elisi ile ona gnderdii anlalan mektupta, Vezir Ferhad Paa bundan byle, rana dokunulmamasn, nk ranla bar yaptklarn sylyordu. Hakn- Muazzm ve Hn- Azam Abdullah Han... eliniz Hfz Hatanin getirdii mektubunuzu Padiah ald, nceleri Padiah n gnderdii mektuba gre; Ehl-i fesd ve zmre-i Rafzu ilhdun kkn kesmeye koyuldunuz. Herat ehri ile Vilyet-i Bestm ve Damgan nm Kasabalar dahi feth olunup t Kazvine nzulleri mukarrer olduun bildirdi. Beride ise randan ok yerler alnp yamaland, fakat ah Abbas, akbet endilik idb sdde-i Humyn-i ehin-hiye izhr- ubudiyyeti sermye-i devlet ve pirye-i izzet bilmee itaat idb karnda olu Haydar Mirzay dergh- felek bargh- Pdihiye gnderb istiday inayet itmi dir.... Reya ve berya rahat in ahd ve emn virilmidir. Mdam ki ol cnibi cdde-i itaatten udulu inhiraf gstermeye saadetlu Pdih- Cihan Penh Hazretleri canibindan dahi erayt- ahdu emna riayet olunur. Ve cnib-i saadet-meabnuz savbna dahi bir nayeste vaz hareket zahir olmayup kuvvet-i khire ve savlet-i bahire ile feth itdinz vilyetler kemkn elinzde durmak zere cenab- saadet nisbnuzdan sayir yerlere tecavz olun- mayub kanaat oluna, eer alnan vilyetlerine gir dahl ve tecavz idp zerlerine asker gnderirse saadetlu pdiah- rub- meskun ile mnakid olan muvltu mus- fatnuz sdde-i sedd-i skender gibi sabit

bilig-10/Yaz99

56
stv olduu mahall itibh deldr. Size muhalefet iden bu cnibe dahi adem-i itaat itmi olur, her vecihle bu cnibden dahi inyet mzherat olunur, (Mneat Mecmuas, 996; Feridun Bey, 1274) denilmekteydi. Bu srada zbeklerin, ran lkesindeki baarlarndan sonra, Divnda siyas menfaatin, din menfaatten stn olmaya baladn ve dolays ile zbeklerin ran alp, Osmanllar iin tehlikeli bir komu olabilecei fikrinden dolay Osmanllarn ranla savama fikrinden vazgetii ve zbeklere kar yardm isteyen ran elisine de hsn kabul gsterildii, Hammer tarafndan sylenmektedir (Hammer, 1330). Osmanllar, Ferhad Paann yukardaki mektubunda, zbeklere herhangi bir tecavz olursa kendilerine yaplm gibi telakki edilip Safevlerle antlamay bozup onlara yardm edecekleri gibi szlerinde pek durmam veya duramamlardr. Zira, ah Abbas, nce zbeklere iki defa saldrarak Horasan alm, daha sonra da Osmanllardan intikam almaya almtr. nk, stanbul Antlamasndan ksa bir sre sonra, 1603te antlamay bozarak Anadoluya tecavze gemitir (Uzunarl, 1988). III.Mehmedin 1596da clsunu tebrik etmek iin stanbula gelen ah Abbasn elisi, Osmanllara ahn zbek Hanna muzafferiyetini haber vermiti (Hammer, 1330). Bundan yine iki buuk sene sonra, ran ah bir eli daha gndererek Horasan zbeklerden tamamen geri aldn bildiriyordu (Selanik, 1281). Osmanl Devleti bu haberlere fazla tepki gstermedi. Bu srada, II. Abdullah Han veft etmi, zbeklerin bana -Bki Muhammed Han(Abdul-Bki) gemiti.Abdul-Baki, III.Mehmede bir eli gndererek Horasan tekrar almak iin top ve tfenk istemi, fakat stanbulda zbek elisini ilk kabul eden irvn eski beylerbeyi Vezir Yemii Hasan Paa, ran ile yaplan stanbul Bar Antlamasn da gz nne alarak, Bki Muhammedin ricasn Padiaha arz etmitir. Pdih tarafndan da uygun grlen bu telhisden anlaldna gre, zbeklere yardma devam edilmekle birlikte, aralarnda sulh olan ranla iyi geinilmesini telkin eden bir siyasetin tkibine balandn grmekteyiz. Osmanllarn gnderdii mektupta; imdi bundan marun-ileyhin elisine yirmi kta tfenk virelum ve darbzen virmeyelum, zr bunlar tfenk ve darbzeni Kzlbalarla cenk eylemek iin isterler. Buhara Han Snn mslmandr. Bunlarn hatrlarna ria- yet olunmak lzmdr. Zaman ile gerek olur- lar, hatta Kzlba ile mabeynimiz mu kaddim cenk ve cidl zere iken Asitne-i Saadet den bunlara nme-i hmyn gn derilp Kzlbaun zerine yrmek teklif olun- dukda, mbalaa asker ile ol cnibden Kzlba zerine yryp nice memleketlerin almala Kzlba bunlardan ziyade zebun olub bu cnibe ok faideleri olmu idi. Eeri Kzlbala imdi mabeyn sulh ve salh olmutur. Bunlar ah ile cenk zere olman ah harekete kadir olmaz, belki ah ile cenk zere olmaya idi bir nhemv vaz ede idi. HaslulKelm evls budur ki hem Buhara Hannn ve hem ah- Acemun hatr riayet oluna, din-u devlet-i maslaht bu usul mahallerde fikru mlhaza idp layk olan eylemekle ileri varur, (Orhonlu, 1970) diye bildiriliyordu. SONU Netice itibariyle, zbeklerden Horasan geri alm olan ah Abbas, ksa bir sre sonra da Osmanllarla yapt bar antlamasn bozmutur. Avusturya savann 1593den itibaren devam etmesi ve istenildii gibi gitmemesi, Anadoludaki Cell synlarnn yeniden ortaya kmas, Osmanllar aleyhinde meydana gelen gelimelerdi. Osmanl Devleti ile Safev Devleti arasnda 1603-1612 ve daha sonra 1615-1618 yllar arasnda yaplan savalarda, ah Abbas, stanbul Antlamas ile elinden kan pek ok yeri geri almtr (Mustafa Nuri Paa, 1327). Bylece tecrbeli bavezir Sokullu Mehmet Paann, ranla yaplacak sava hakkndaki szleri gereklemi bunca emek heb olmutur. Padiah III. Murad ile II. Abdullah Han zamannda, Safev Devletine kar gerekletirilen, Trkiye-Trkistan dayanmas, balangta etkili olmutur. Daha sonra ise, arzulanan sonuca ulalamamtr. Bu iki hkmdarn veft ile artlar deimi, randa ah olan Abbas durumu Safev Devleti lehine evirmeye almtr. Ancak, Osmanl Devleti, Safevlere kar, bata zbek-eybn hanlar olmak zere Trkistan Hanlklarn her zaman dostne mnasebetler ierisinde desteklemi ve olumlu katklarda bulunmutur. Onlar da gerek i-rana gerekse Rusyaya kar hep Osmanl Devleti ile birlikte hareket etmeye almlardr.

bilig-10/Yaz99

57
KAYNAKLAR ASRAR, N. Ahmet; (t.y), Knun Sultan Sleyman ve slam Alemi, 2.Bask, Hill Yay., stanbul. BAHADIR HAN, Ebul-Gzi; (1345 h.), ecere-i Trk, (Terc. Rza Nur), stanbul. BAYUR, Yusuf Hikmet; (1946), Hindistan Tarihi, T.T.K.Basmevi., C. I-II, Ankara. FERDUN BEY, Ahmed; (1274-1275 Mnets-Seltin,C. I-II, stanbul. h.), Osmanl Arivi, stanbul. MNECCMBAI, Ahmed bin Ltfullah; (1295 h.), Sahiful-Ahbr fi Vekyiil-Asr, (Terc.N. Ahmed), C. III, stanbul. MNET MECMUASI; (996 h.), Esat Efendi Kitapl, stanbul. ORHONLU, Cengiz; (1970), Osmanl Tarihine Ait Belgeler, Telhisler ( 1597-1607), stanbul. PEEV, brahim Efendi; (1283 h.), Peev Tarihi, C. I-II, stanbul. SARAY, Mehmet; (1988), Abdullah Han, .A., T.D.V.Yay., C. I, stanbul. SARAY, Mehmet; (1990), Rus gali Devrinde Osmanl Devleti ile Trkistan Hanlklar Arasndaki Siys Mnasebetler (17751875), stanbul. SELANK, Mustafa Efendi; (1281 h.), Selnik Tarihi, stanbul. TOGAN, Zeki Velidi; (1965-1966), XVI. A- srdan Gnmze Kadar Mstemleke Devrinde Asya Tarihi, stanbul. TOGAN, Zeki Veldi; (1981), Bugnk Trk li ve Trkistann Yakn Tarihi, stanbul. UZUNARILI, smail Hakk; (1988), Osmanl Tarihi, T.T.K. Basmevi, C. II, Ankara. Nr.3345, Sleymaniye Ktb.,

GROUSSET, Rene; (1980), Bozkr mparatorluu, (Terc. M. Reat Uzmen), stanbul. HAMMER, Joseph Pustgall; (1330 h.), Devlet-i Osmaniyye Tarihi, (Terc. Mehmed At), Selnik Matbaas, C. I-X, stanbul. HAYIT, Baymirz; (1975), Trkistan Rusya le in Arasnda, (Terc. Abdulkadir Sadak), stanbul,. LGREL, Mcteba; (1989), III.Murat, Doutan Gnmze Byk slm Tarihi, a Yay., C.X, stanbul. NALCIK, Halil; (1959), Osmanllarda Saltanat Verseti Usul ve Trk Hakimiyet Telakkisiyle lgisi, S.B.F.D., C. XIV/I, Ankara. KILI, Remzi; (1994), Kanuni Sultan Sleym`n Devri Osmanl-ran Mnasebetleri (15201566), Baslmam Doktora Tezi, Kayseri. KIRZIOLU, M. Fahrettin; (1993), Osmanllarn Kafkas Ellerini Fethi (1451-1590), T.T.K.Basmevi, Ankara. KTKOLU, Bekir; (1960), III.Murat, .A.,M.E.B.,C.VII, stanbul. KTKOLU, Bekir; (1993), Osmanl-ran Siysi Mnasebetleri (1578-1612), stanbul. MUSTAFA NUR PAA; (1327 h.), NetyiclVukut, C. I-II, rtanbul. MHMME DEFTER; XXXII, Babakanlk

bilig-10/Yaz99

58

SOLIDARITY BETWEEN THE OTTOMAN SULTAN MURAD THE THIRD AND THE UZBEK SOVEREIGN ABDULLAH KHAN THE SECOND
Ass. Prof. Remzi KILI Nide University, Facultx of Education ABSTRACT This study is concentrated on the solidarity between the Ottoman Sultan Murad The Third (1574-1595) and the Uzbek sovereign Abdullah The Second (1560-1598) who had an administrative power over most parts of Trkistan. At that time Murad The Third was busy in his eastern border with the Safevds of ran. The solidarity between Murad and Abdullah was due to the necessity to reduce or restrict the influence of i state of ran. For this reason, the Uzbek from the East and the Ottomans from the West put pressure on the Safevds. Abdullah, the sovereign of the Uzbeks was very keen on keeping good relations with Ottomans over the Iranian question. This was found by both parties as vital as to restrain the propaganda and influence of Iran in other areas. Several correspondences were passed about the matter and this paper discuses all the aspects of these matters. Key Words: Abdullah Khan II, Murad III, Ottoman Empire, Uzbek Sovereign, Safevds, Iran, Central Asia, Solidarity.

bilig-10/Yaz99S

61

TARH SEYR NDE BULGARSTAN TRKLERNN DURUMU VE TRKYENN BLGE TRKLERNE YNELK POLTKALARI
Mekure Ylmaz BRKL
Seluk niversitesi, Doktora rencisi

ZET
1877-78 Osmanl - Rus Sava sonras imzalanan Berlin Antlamas ile Osmanl Tuna Vilayeti topraklarnda Bulgaristan Prenslii kurulmutur. Daha sonra bu prenslik 1885de Balkan Dalar gneyindeki Dou Rumeli Vilyetini ilhak ederek bym ve 1908de ise krallk ilan ederek bamsz olmutur. Bu makale kapsamnda Bulgaristann kuruluundan gnmze blge Trklerinin genel durumu ve Trkiyenin Bulgaristan Trkleri politikas incelenmektedir. nemli tarihi dnemeler de dikkate alnarak bu inceleme; Osmanl dnemi, Neuilly Antlamas sonras dnem ve 1989 sonras demokratik dnem olmak zere ana safhaya ayrlmtr. Osmanl dnemi; prenslik ve krallk devrelerini kapsarken, Neuilly Antlamas sonras dnem; ifti Partisinin iktidarda bulunduu; Faist, Birinci Sosyalist ve kinci Sosyalist devreleri eklinde ele alnmaktadr.

Anahtar Kelimeler: Bulgaristan Trkleri, Balkan Trkleri, Trkiyenin Bulgaristan Trkleri politikas.

bilig-10/Yaz99

62
GR XVIII. yy. balarnda ar Petro, scak denizlere ulamadan Rusyann varln srdrme ve bymesinin mmkn olamayacan belirtiyor ve bunu mill bir ama olarak gelecek kuaklara gsteriyordu. Bu amacn gereklemesi, Osmanl Devleti ile yaplac`k savalara ve kazanlacak topraklara balyd. ar Petro komutasndaki Rus ordusunun 1711de Osmanl ordusu karsnda bozguna uramasna ramen 1768 ile 1829 yllar arasnda yaplan 6 sava da kazanan Ruslar, Krm, Ukrayna, Kafkasya ve Kuzey Azerbaycan alarak Balkanlar ve Dou Anadoluda karadan ve Karadenizde ise, denizden Osmanl Devleti ile ortak snra sahip olmutu. Ayn dnemde Osmanl Devleti, bilim ve teknolojide geri kald gibi i ekime ve huzursuzluklar, asker ve idar kadrolardaki grevlilerin rekabet ve kutuplamalar gibi bir ok nedenlerle her geen gn gerileme ve zayflama emareleri ba gstermitir. Osmanl Devletinin iinde bulunduu bu artlara bir de ar Rus bask ve olduka ypratc savalarnn eklenmesi ile durum daha da vahimlemiti. XIX. yyda eitli Balkan halklar, Rusyann kkrtmas ile baz isyanlara teebbs etmilerdir. Ruslara ar bir darbe indirmeden Osmanl Devletinin rahat bir nefes alamayacan gren Reit Paa, mahir bir diplomasi ile ngiltere, Fransa ve Sardunya (talya) devletleri ile ittifak kurarak Ruslara kar Krm Savan balatr (1853). 2.5 yla yakn sren ve ok kanl geen muharebelerden sonra mttefik ordular, Rus birliklerini ar bir yenilgiye uratr ve 1856da Krm igal eder (Yeni Trk Ansiklopedisi, 1985). Krm Sava sonunda imzalanan Paris Antlamas ile Osmanl Devletinin toprak btnl teminat altna alnm, Karadeniz tarafsz bir hale getirilmi ve bu sularda tersane ve donanma bulundurulmas yasaklanmtr (Aydn, 1992). Bu durum, belirli bir sre iin de olsa Trkiyeyi rahatlatyordu. BULGARSTANIN DOUU Dier Balkan milletleri gibi Bulgarlar da, milliyetilik duygular ve Rusyann tevik ve tahrikleri ile XIX. yyda Osmanl Devletinden ayrlarak bamsz bir devlet kurma abas iine girmilerdir. Bulgar milliyetilii; Fransz ihtillinin etkisi, eitim faaliyetlerinin yaygnlamas, Bulgar kilisesinin Fener Rum kilisesinden ayrlarak bamsz olmas ve etki alannn da daha sonra kurulacak Bulgaristan corafyasn kapsamas gibi sebeplerle gelimitir. Rusyann tevik ve tahrikleri ise, Balkanlarda kurulacak ve Ege Denizinde snr olacak bir devlet vastas ile scak denizlere alma hesabna dayanmaktadr. Krmda yedii darbe sonras Rusya, Osmanl Devletine kar saldrgan tutumunu bir sre iin tehir etmekle birlikte, bir taraftan eitli yardm dernekleri vastas ile Panslavist bir siyaset gderken, dier taraftan da Paris Antlama hkmlerini deitirmek iin frsat kollamtr. Mteakip zaman diliminde Rus tevik, tahrik ve destei ile Balkanlarda eitli isyan hareketleri grlmtr. Bu tr hadiseler, Osmanl Devletinin zamannda ald eitli idar ve asker tedbirlerle bastrlmtr (Aydn, 1992; nal, 1977). Ancak Ruslarn hasretle bekledii frsat, Eyll 1870de Fransann Prusyaya yenilmesi ile oluuyordu. Birliini salayan Almanya, Avrupadaki tm hesap ve kuvvet dengelerini deitirmektedir. Rusya, Paris Antlamasn imzalayan devletlere 31 Ekim 1870de gnderdii nota ile, artk Karade- nizin tarafszlk stats ile burada tersane ve donanma bulundurma yasan kabul etmeyeceini bildirmitir. Bunun zerine imzalanan Londra Protokol ile de, Rus talepleri kabul edilir (Yeni Trk Ansiklopedisi, 1985 ). Akabinde Rusya, Osmanl tebaas Balkan haklarn silhlandrma ve kkrtmay daha da artrr. Bu durumda eitli Bulgar isyanlar olmusa da, her seferinde Osmanl ordusu duruma hakim olmu ve isyanlar ksa srede bastrmtr. Daha sonra Ruslar, Almanya ve Avusturya ile hazrladklar Berlin Muhtrasn, Osmanl devletine vermitir (11 Mays 1876). Ancak buna ngilterenin katlmamas ile de muhtra geersiz kamtr. Arkasndan Ruslar, Srbistan ve Karada Osmanl devletine kar savaa srm ve ngiliz kamuoyunu etkilemek iin de, Trklerin Bulgarlar katlettii eklinde aslsz bir propaganda balatmtr. Avrupann desteini temin eden Rusya, Srbistan ve Karadan yenilmesi zerine, Trkiyeye bir ltimatom vererek asker harekt derhal durdurmasn istemitir. Daha sonra stan

bilig-10/Yaz99

63
bulda bir konferans (Tersane) toplanm ve Srbistan ve Karadaa toprak, Bosna-Hersek ve Bulgaristana otonomi vermesi Osmanl Devletine iletilmitir. Bu talebin Trklerce reddedilmesi zerine Rusya, bir taraftan diplomasi ile dier Avrupa devletlerinin muhtemel savata tarafsz olmalarn temine alrken dier taraftan da byk asker hazrlklara balamtr. Bu arada 30 Mart 1877de imzalanan Londra Protokol (Tersane kararlarn ieren), Osmanl devletine iletilmi ve reddedilmitir. Bunun zerine Rusya, Avrupa hukukunu koruma bahanesi ile 24 Nisan 1877de Osmanl devletine bir sava balatmtr. Bylece Trk tarihinde 93 Harbi olarak anlan, Balkanlarda Tuna ve Kuzey Dou Anadoluda Kafkas cephelerinde cereyan eden byk ve kanl bir sava yaanmtr. Savan balamas ile Fransa, ngiltere, Almanya, talya ve Avusturya tarafszlk iln ederken; Romanya, Srbistan ve Karada ile Bulgar eteleri Ruslarn safnda savamlardr. Gazi Osman Paa ile Plevnede ve Ahmet Muhtar Paa ile de Dou Anadoluda baz baarlar elde edilmise de, bu sava, Trk tarihinin en byk felketlerinden biri olmutur. Trklerin bu sava kaybetmesi; mal glkler, iae ve cephane eksiklii, tecrbeli subaylarn yetersizlii, kumandanlar aras ihtilflar ve harbin saraydan idare edilmesi gibi sebeplere dayanmaktadr (Aydn, 1992 ). Savan kaybedilmesinden sonra Trk ve Rus heyetleri arasnda 3 Mart 1878de Yeilky Antlamas imzalanmtr. Buna gre; Dou Anadolu ve Rumelide byk toprak kaybnn yan sra Romanya, Srbistan ve Karadan bamszl ve Tuna eyaletinde kurulacak geni bir Bulgaristan Prenslii de kabul ediliyordu. Ancak byk Avrupa devletleri, Yeilky Antlamasn kendi - karlarna uygun bulmayarak 18 Haziran 1878de Berlin Kongresini tertiplemilerdir. Buna gre; Dou Anadoludaki baz yerler Osmanlya iade ediliyor (Beyazit ve Elekirt), Romanya, Srbistan ve Karada meselesi aynen kabul ediliyor, Byk Bulgaristan kltlerek Balkan Dalar kuzeyinde oluuyor, Makedonya ve Balkan Dalar ile Ege Denizi aras topraklar Osmanlya braklyordu. Ayrca Balkan Dalar gneyinde ksmi zerk statde Dou Rumeli adl yeni bir eyalet kuruluyordu. Bylece 93 Osmanl-Rus sava ve sonucunda imzalanan Berlin Antlamas ile, nfusunun yardan fazlas Trk olan bir Bulgaristan devleti domutur. OSMANLI DNEMNDE BULGARSTAN TRKLER Prenslik Dnemi ( 1878 - 1908 ) Trkler, yaklak bin yldr Balkanlarda yaamaktadr (Turan, 1996 ). XVI. yzylda Bulgaristan nfusunun byk bir ksmn Mslman Trkler tekil ediyordu (Korkud, 1986 ). Bulgaristan Trkleri, genelde Osmanl dneminde Anadolunun eitli yrelerinden Rumeliye gitmi yrklerden olumaktadr. Bu yrk gruplar arasnda; Vize (Hayrabolu olarak da anlr), Naldken, Tanrda ve Karagzler nemli bir yer tekil etmektedir (Torol,1989). Osmanl dneminde Anadoludan blgeye gen Trkler, buradaki yerli Trk halkla kaynap oalmlardr. Bylece blgede bir Trk varl olumutur. Hogrl ve adil Ormanl ynetimi altnda Bulgarlar, mill varlk ve kltrlerini koruyabilmilerdir (Tarihte Trk Bulgar likileri, 1976). Osmanl mparatorluu; Asyada Anadolu, Avrupada Rumeli ve ortada bakent stanbul jeopolitik dengesi zerine kuruldu ve yaad (imir,1987 ). 1876da Tuna vilyetinin alt sancanda (Ni hari), Trk ve Bulgar nfus eit ve 1.100.000 dolayndayd. Berlin Antlamas ile Dou Rumeli adn alan blgede ise 1876da, 681 bin Trke karlk 483 bin Bulgar yaamaktayd. 1877-78 Osmanl-Rus sava esnasnda 1 milyon blge Trk kanl bir ekilde yurtlarndan ge zorland ve bunlardan yars soykrm ve ar tabiat artlarndan tr katledildi. Bylece Osmanl Tuna eyalet topraklarnda aznlkta olan Bulgarlara bir lke oluturuldu (Keskiolu, 1985). Dier bir ifade ile Rus yetkili makamlarnca da belirtildii gibi bu sava, bir rklar ve yok etme sava olarak plnland ve uyguland (Tarihte Trk Bulgar likhleri, 1976). ounlukta olan Trkler, be yz yldr yaadklar vatanlarnda aznlk konumuna dtler. Yhne de Bulgaristan Trkl tamamen ortadan kaldrlamad. rnein, Ocak 1881de lkenin kuzeydou blgelerinde hl Trkler, %65lik bir ounluu tekil ediyordu (imir, 1987). Blge tarm arazi-

bilig-10/Yaz99

64
lerinin %70ine sahip olan Trklerin aznla drlmesi ile ekonomik durumlar da jtletirildi (imir, 1986 ). Blge Rus igaline dm ve Berlin antlamas ile, Balkan dalar kuzeyinde bir Bulgaristan Prenslii ve gneyinde ise, Dou Rumdli Vilyeti kurulmutu. Bu iki blge ynetimi de fiilen Bulgarlarn eline gemitir (Tarihte Trk Bulgar likileri, 1976 ). 93 Harbi sonras Rus asker birlikleri blgeden ekildikten sonra Bulgarlar, Trklere kar tam bir bask ve ztlm politikas uygulayarak ge zorladlar. Binlerce Trk kuruna dizilmi, hamile kadnlar katledilmi, camilere doldurularak yaklmlardr. 1883 yaz ortasndan itibaren aylk dnemde 200 bin Trk, Trkiyeye geldi. Bu gler, 1886-90 arasnda 75 bin, 1893-1902 arasnda 70 bin olarak srmtr. Sava sonras ksmen yaralar sarlm ve Trkler baz kltrel haklar elde etmilerdir. Bulgaristan, 1885te Balkan Dalar gneyindeki Dou Rumeli vilyetini ilhak ederek bymtr (Torol, 1989 ). 1864de kurulan Tuna Vilyeti pilot blge seilerek Mithat Paa'nn ynetimi altnda, eitim alannda byk atlmlar yapm ve lkenin en ileri blgelerinden birisi olmutu. 1875te bu vilyette Trklere ait 2700 ilkokul, 40 ortaokul ve 150 medrese bulunuyordu. Ancak OsmanlRus sava esnasnda Trk eitim kurumlar yaklp yklm ve byk darbe yemiti. 1886 ylndan itibaren Bulgaristan Trk eitimi, yava ta olsa bir toparlanma dnemine girmitir. 1894/95 retim ylnda, 1284 ilk ve 16 orta okul olmak zere Bulgaristan Trklerinin 1300 okulu faal durumdayd. Ancak Trk okullar, devlet desteinden yoksun olduklarndan ara-gere ve formasyonlu retmen asndan olduka sknt iindeydi (imir, 1986 ). Berlin Antlamas, Bulgaristanda yaayan Trklerin din, kltrel ve eitim konusundaki hak ve zgrlklerini garanti altna alyor ve bunlarn Bulgar anayasasnda yer alacan hkme balyordu. 1884de kartlan Resm ve zel Okullar Yasas, Berlin Antlamas kararlar dorultusunda Trk okullarn zel statde sayyor ve bunlarn ynetim ve denetimini Trk cemaatine brakyordu. 1891de yrrle giren Mill Eitim Yasas, Trk okullar zerindeki yerel ynetim yetkisini artryordu. 1908 banda kartlan lk ve Orta retim Yasas ile, grnrde Trklere kendi dillerinde eitim hakk verilmekle birlikte gerekte eitim zgrln kstlamak ve Trkleri cahil brakmak amalanyordu (imir, 1986 ). Bulgaristan Prensliinin kurulmasndan itibaren Osmanl-Bulgar ilikilerinin odak noktasn Bulgaristan Trk aznl oluturmutur. Osmanl ynetimi, soydalarn hak ve zgrlklerini, eitim durumlarn ve din faaliyetlerinin korunmas ynnde giriimlerde bulunmutur. Krallk Dnemi ( 1908 - 1919 ) 23 Temmuz 1908de iln edilen II. Merutiyet sonras kaos ortamnda Bulgaristan Prenslii, 5 Ekim 1908de krallk iln ederek Osmanl Devletinden ayrlmtr. Bu yeni dnemde Bulgar ynetimi, ite Trkler zerinde tekrar bask ve dta ise dier devletleri glgede brakacak bir emperyalist politika uygulamaya balamtr. Osmanl devleti, 19 Nisan 1909de Trk ve Bulgar hkmetlerince stanbulda imzalanan bir protokol ile Bulgaristann bamszln tanyordu. Bu protokol; Bulgaristan Trklerinin Bulgarlarla eit haklara sahip olmas ile birlikte zel aznlk haklarn, eitim ve din hrriyetlerini bir kez daha gvence ve teminat altna alyordu (Torol, 1989 ).1909da kartlan Bulgar Mill Eitim Yasas ile, tm eitim ve retim kurumlar bir araya toplanyor ve denetimi hkmet ynetimine braklarak merkezletiriliyordu. Bulgar emsallerinden en az on kat daha yoksul olan Trk okullar, yerel ve genel ynetimlerden hi madd destek alamyorlard. Ayrca anlan yasa ile Bulgar okullarna eitli gelir getirici fonlar salanrken Trk okullar bundan mahrum edildi. Ama; Trk ocuklarn eitimsiz ve cahil brakmakt. Btn bu olumsuz artlara ramen Bulgaristan Trk eitimi, yava ta olsa bir gelime iindeydi. Bulgaristanda, en fazla Krallk dneminde Trk basn canllk gstermitir. Bu dnemde yaklak 80 dolaylarnda dergi ve gazete yayn hayatndayd (imir, 1986). 1909 tarihli stanbul protokolne gre Bulgaristanda bulunacak ve Trkiyenin de onay ile atanacak Ba mft, Bulgaristan Mslmanlar zerinde byk denetim ve kontrol yetkisini haizdi. Bu yetki; din, hukuk, vakf ve eitim-re-

bilig-10/Yaz99

65
tim konularn iermekteydi. Daha sonra 26 Haziran 1919 da bir mftlk tz yrrle girmitir. Buna gre, mftlkler, Bulgaristan D- ileri ve Mezhepler Bakanl denetim ve atama yetkisi altna girmekte ve grevli mft maalar devlete denmektedir (imir, 1986 ). Tpk 93 Harbi gibi 1912-13 Balkan Savalar da Trkler iin tam bir felket olmutur. Trkiye, hi beklenmedik ekilde bu sava kaybetmesi zerine 550 yldr ikinci Anayurt olan Rumeliyi brakarak Meriin gerisine ekilmek zorunda kalmtr. Bu sava esnasnda da blge Trkleri byk zulm grd gibi eitim retim kurumlar da nemli tahribatlara uramtr. Bu savata yars Bulgarlar tarafndan olmak zere 200 bin Trk katledilmitir. Ayrca yine bu savata 200 bini Bulgarlar tarafndan olmak zere 440 bin Trk yaadklar topraklardan Trkiyeye g ettirilmilerdir. Bu savata Bulgaristan, Gney Dobruca'y Romanyaya brakrken Bat Trakyay igal ediyordu (imir, 1986 ). Balkan Sava sonras Bulgarlarn blgede yaayan Trklere ynelik katliam ve soykrm hareketleri byk ivme kazanmtr. Ayrca Trk isimlerini deitirme, Hristiyan olmaya zorlama ve mill kyafetlerini yasaklama ve camileri yakma gibi baz uygulamalar olmutur (Turan,1995). Bu amala Bulgar Genel Kurmay tarafndan 1912de hazrlanan pln unlar iermektedir: kltrel imha, soykrm, g ettirme, tehcir ve snr d. Balkan Sava sonras iki lke arasnda 29 Eyll 1913te imzalanan stanbul Bar Antlamas da, Bulgaristan Trklerinin nceki haklarn teyit etmektedir (Torol, 1989) . I. Dnya Savanda mttefik olan Trkiye ve Bulgaristan aras ilikiler yaknlam ve mterek asker birlikler Romanya cephesinde Ruslara kar savamtr. Bu yaknama atmosferinde Bulgar ynetimi, Trklere isim kullanma hakkn iade etmitir (Turan, 1995). Sava sonras Bulgaristann 27 Kasm 1991da imzalad Neuilly Bar Antlamas ile, lkede yaayan tm aznlklarn kltrel ve din zgrlkleri teminat altna alnmtr (Torol, 1989). Bylece Mslman halka geni din haklar salayan 1919 tarihli Bulgaristan Mslmanlar Tekilt Nizamnamesi dzenlenmitir (Keskiolu, 1985). NEULLY ANTLAMASI SONRASI BULGARSTAN TRKLER ifti Partisi Dnemi ( 1918 - 1934 ) I. Dnya savanda ayn ittifakta yer alan ve yenilen Trkiye ve Bulgaristanda sava sonras nemli gelimeler olmutur. Trkiyede Milli Mcadelenin balad srada Bulgaristanda, nce ihtill ve arkasndan seimle ifti Partisi ynetime gelmitir. Bu parti ynetimi altnda Bulgaristan Trkleri ilk ve son kez rahat bir nefes alm ve 1919-23 yllarn kapsayan bu dnemde en huzurlu gnlerini geirmilerdir (Keskiolu, 1985). Trk aznla kar gsterilen bu olumlu Bulgar tutumu; iki milletin henz bitmi olan I. Dnya savanda silh arkadal yapmalar ve ortak kaderi paylamalar, iktidarn ifti desteine muhta olmas ve lke Trklerinin %80inin ifti olmas ve o gnlerdeki devletler hukukunda aznlk lehine nemli deiiklikler yaplmas gibi nedenler etken olmutur. Ayrca sava sonras Bulgaristann imzalad Neuilly Antlamas, Bulgaristan Trk aznlnn din, kltrel ve eitim alanndaki haklarn teminat altna alan hkmler de iermekte ve bu durum da ayn dnemde blge Trklerine ynelik Bulgar politikasn etkilemektedir (Eminov, 1990; imir, 1986). 21 Temmuz 1921de yrrle giren Bulgar Mill Eitim Yasas Trk okullaryla ilgili u yenilikleri iermektedir: Ayr bir mfetti atanmas, 20den fazla okulu bulunan encmenlerin birer orta ve ilk okul retmeni semesi, Bulgarca eitim yapma zorunluluunun kalkmas, okul fonlar oluturulmas, okul ve okul yapmna devlet destei salanmas (Keskiolu, 1985). 1921 / 22 eitim dneminde Bulgaristan Trklerinin okul says, 1712ye ulamtr. Bu dnemde ayrca umnuda bir Trk retmen okulu alm (1919), Trk retmenlere meslek kurslar dzenlenmi ve yine umnuda din adam yetitiren bir lhiyat (Nvvab) okulu alma hazrlklar balamtr (1922de alan) (Yenisoy, 1997). 1923de yaplan bir darbe ile Bulgaristanda ifti hkmetinin devrilmesi sonras ynetime faist bir idare gemi ve ortaya atlan Bulgaristan Bulgarlarndr slogan ile tekrar Trklere ynelik basklar artmtr (Torol, 1989). Bu faist ynetimin 1930 sonras Trkleri cahil brakma

bilig-10/Yaz99

66
amal kararlar yle zetlenebilir: gerekli tm yasal tedbirlerin alnmas, okullarda verilen bilgilerin en basit seviyede tutulmas, din eitime arlk verilmesi ve Trk okullarnda grevli Bulgar retmenlerin istihbarat amal tutulmas (Yenisoy, 1997). Yine bu dnemde 1926da ilk mezunlarn veren ve 1947 ylna kadar hayatn srdren umnu lhiyat Okulu, retmen okulunun 1928de kapatlmasndan itibaren daha ok retmen yetitirme amal grev icra etmitir (imir, 1986). 1920lerde Bulgaristan Trkleri, Mftlk ve Trk retmenler Birlii vastas ile lke dzeyinde rgtlenmilerdi. II. Dnya Sava ncesi Bulgaristanda 25 olan mft says bu sava esnasnda igal edilen topraklarla (Bat Trakya ve Yugoslavyann bir ksm) birlikte geici olarak 40a kmtr. Ancak sava sonras komnist dnemde bu say srekli azaltlarak 1959da 6ya indirilmitir. Ayrca II. Dnya Sava sonras dnemde mftler, hkmete atanan birer kukla durumundadr. 1938den itibaren mftlerin hukuk yetkileri kaldrlmtr. Trk retmenler Birlii, birlik ve beraberlii gelitirme ve eitim kalitesini ykseltmenin yan sra Trk ocuklarnn milliyeti, Trklk uuruna sahip ve Trkiyeye bal bir nesil olarak yetitirilmesi abas iindeydi. Ayrca bu birlik, Trkiyedeki gelimelere paralel olarak Temmuz 1928de lke apnda Trk okullarnda Latin alfabesi ile eitime geme karar ald (Lomdaki kongrede) ve bu konuda hazrlklara balad. Ancak Bulgar Mill Eitim Bakanl, bu giriimi 10 Ekim 1928de yaynlad bir genelge ile drt sene mddetince yasaklad. Bunun zerine Bulgaristan Trk retmenler Birlii ve Trkiye hkmeti, Bulgar hkmeti nezdinde giriimlerde bulunarak bu ertelemeden vazgeilmesini talep ettiler. Bu abalar neticesinde ksa bir sre sonra Trk okullarnda Latin alfabesine geme ertelemesinden vazgeildi. Bylece 1928/29 retim ylndan itibaren yeni alfabeye geildii gibi Bulgaristan Trkleri arasnda da Millet Mektepleri (yal nesle yeni yazy retmeyi amalayan) yaygnlat ve Trk Basn da yeni harfleri kullanmaya balad. Trk retmenler Birliinin faaliyetleri, 1933 sonras yasaklanmtr (imir, 1986). Trkiyenin Mill Mcadeleden baar ile kmas ve bamszln kazanmas, Bulgaristan Trk genliini de sevince bomutu. Bylece eitli kltrel ve sportif amal birok genlik kulpleri kuruldu ve ksa srede tm Bulgaristan Trk yrelerine yayld. Bu spor kulp temsilcileri 1924de birincisi Rusukta olmak zere her yl farkl bir ehirde kongreler tertip ettiler ve bir birlik oluturarak mterek hareket etme karar aldlar. Bu tr toplantlarn ncsnn dzenlendii 1926 Varna kongresinde Bulgaristan Trk Spor Birliinin ad Turan olarak deitirildi. Atatrk bir izgide bulunan Turan dernekleri, ok ksa bir sre iinde Trklerin bulunduu hemen tm birimlere yayld. Ayrca bu dernein yayn organ olarak Turan adl bir gazete de 1928de yeni Trk harfleri ile baslmaya balad. ok ksa bir srede Bulgaristan Trk genleri arasnda Trklk bilincinin olumas ve Atatrklk fikirlerinin yaylmasna vesile olan Turan dernei, sekizinci ve son kongresini 1933de Rusukta yaptktan sonra ertesi yl kapatld. Kapatldnda bu dernek, 95 ube ve 5 bin aktif yeye sahipti (imir, 1986). 18 Ekim 1925te imzalanan Trk Bulgar Dostluk Anlamas, Neuilly Antlama kapsamndaki aznlk haklarn Bulgaristan Trklerine ve Lozan Antlamas kapsamndaki aznlk haklarn da Trkiyede yaayan Bulgarlara uygulanmasn karar altna almtr (Torol, 1989; Erolu, 1987). Yine bu anlamaya gre; her iki lkede aznlk konumunda bulunan Trk ve Bulgarlar, yanlarna tanabilir mallarn alarak serbeste g edebileceklerdi (Tarihte Trk Bulgar likileri, 1976; imir,1987). 1930lu yllarda Bulgaristandaki soydalar zerine basklar artm, yeni yaz yasaklanm ve birok Trk okulu kapatlmtr. Yine bu kapsamda Bulgar ynetimi bir dizi karar alarak soydalarmzn Trkiye ile kltrel balarn koparma ve birliklerini zayflatma veya onlar Trkiyeye ge zorlama gayretleri iine girmitir (Eminov, 1990). Bu kapsamda; Trkiyeye g tevik, aydn din adamlarn grevden uzaklatrma, okullarda tekrar Arap harfleri ile eitime geme gibi politikalar uygulanmtr (Yenisoy, 1997). Bu arada Atatrkn gayretleri ile 9 ubat 1934te kurulan Balkan Paktna Bulgaristan, komularna ait

bilig-10/Yaz99

67
topraklar zerinde igal emelleri olmasndan tr katlmamtr (Tarihte Trk Bulgar likileri, 1976). Bulgaristan Trkleri, 31 Ekim - 3 Kasm 1929 tarihleri arasnda 450 delegenin katld Sofyada bir Mill Kongre dzenleyerek problemlerini tartm ve zm dorultusunda kararlar almlardr. Kongrede eitli sorunlarn ele alnd u alt komisyon oluturulmutur: Maliye, Mftlkler ve eriye Mahkemeleri, Hayr Kurumlar, Maarif, slm Cemaatleri ve Vakflar. Mftlkler Komisyonu; bu kurumlarn slah, mftlerin seimle gelmesi ve keyfi grevden alnmamas gibi kararlar almtr. Maarif komisyonu ise, yeni Trk alfabesi ile eitime karar vermitir. Ayrca dier kararlar; Trklere uygulanan okul vergilerinin hafifletilmesi, okul btelerinin mftlerce onaylanmas, hkmete alnan okul tarlalarnn iadesi gibi hususlar ieriyordu. Daha sonra bu kongre kararlar Bulgar hkmetine iletilmitir. Bu ve benzeri kararlar, hkmete dikkate alnmad gibi Trk eitimi zerindeki basklar daha da artrld. 1930 lardan itibaren Trk okullarn kapatma politikas, 1946da bu okullarn devletletirilmesi ve eitim dilinin Bulgarca yaplmas ile dorua kt. Ayrca 1934 hkmet deiiklii akabinde kongreye itirak edenlere kar Bulgarlar, aktan cephe almtr (imir, 1986). Bylece mterek hareket yeteneini kaybeden soydalarmzn haklar, Bulgar ynetimlerince daha kolay gasp edilmitir (Keskiolu, 1985). Faist Dnem ( 1934 - 1946 ) Bulgaristan kurulduunda birok yrede Trkler ounluktayd. Bu durum glerle azaltld. 1934 sonras Bulgarlar, bir toprak ihtilli yaparak Trklerin elindeki arazilere el koydular (Keskiolu, 1985). II. Dnya Sava baladktan sonra Bulgaristan, 1 Mart 1940ta Berlin Paktna girmi ve Almanya safnda savaa katlmtr. nk Bulgarlar; Dobruca, Makedonya ve Bat Trakyay almak istiyorlard. 1 Aralk 1943 Tahran Konferansnda mttefikler, Bulgaristan Sovyet nfuzuna brakma karar aldlar (Torol, 1989). Bunun zerine Rusyann yardm ve destei ile kurulan gizli vatan cephesi militanlar 1942de Bulgaristanda bir i sava balattlar. Bulgar topraklar, 5 Eyll 1944ten itibaren Sovyet Kzl Ordusu tarafndan igal edildi; 15 Ekim 1944de ise lke, Bulgaristan Halk Cumhuriyeti adn ald. Sava sonras 1946 da yaplan referandumla da lke, sosyalist aile yelerinden biri olmutur (Tarihte Trk Bulgar likileri, 1976). 1944de ynetime gelen komnistler, aznlk desteini temin iin nce bask politikasna son verdi. Ancak 1946 sonras zel okul statsndeki Trk okullarn devletletirdi ve arkasndan da tek tip bir sosyalist Bulgar toplumu oluturmaya kalkt (Turan, 1995). Okullardan din derslerinin kaldrlmasn Trkenin yasaklanmas ve Trk adlarnn deitirilmesi izlemitir (Hseyin, 1995). Bu dnemde Trk aznlk okullarnn says, 1200e kadar ulam, Trke kitaplar bile baslmt. Bulgarca hari, dier tm dersler Trke yaplan bu okullarn giderleri, soydalarmz ve vakflar tarafndan karlanmaktayd. Ancak 12 Ekim 1946da karlan bir yasa ile; okul ve camilere ait vakflar kamulatrlm, zel statdeki Trk okullar devletletirilmi ve Eitim Bakanl denetimine girmitir (Torol, 1989). 1944 ncesi Trk okullarnda 23 olan ders kitap adedi, 1953/54 retim ylnda 85e ykselmitir. Trk okullar ve bu okullarda okutulan ders kitaplarndaki art, Trk ocuklarna komnist ideolojiyi alama niyetine dayanmaktadr (Yenisoy, 1997). Bylece Trklerin gelecekle ilgili endieleri artm ve g istekleri kamlanmtr (Eminov 1990; imir, 1987). Ancak II. Dnya sava esnasnda Trklerin satacaklar mal bedellerini lke dna kartma yasa g engellemitir (Torol, 1989). Trk aznlk okullarnn devletletirilmesi sonras yeni ders kitaplar da hazrlanmt. 1947/48 retim ylndan itibaren okutulmaya balanan bu kitaplar, bir gei dnemi kitaplaryd. Yani bunlar; 1930larn milliyetilik, Trklk alayan kitaplarna benzemedii gibi komnist ideolojinin propagandasn da ieren kitaplar deildi. Mteakip yllarda Bulgaristan Trk aznlk okul mfredatlar, belirli bir pln ve program dahilinde srekli deitirilerek Trk ocuklarn komnistletirme istikametinde gelimitir. Hatta bu uygulama kapsamna kre ve anaokullar da dahil edilerek buralarda da Bulgarca eitim verilmi ve

bilig-10/Yaz99

68
komnist terbiyenin ilk tohumlar atlmtr. Genel komnist eitim sistemi iinde Trkiye yabanc ve bir dman devlet olarak retilirken; Sovyetler Birlii, sonsuz hayranlk ve minnet duyulacak bir anavatan olarak retilmitir (imir, 1986). Trkiyenin bamszln kazanmas akabinde Trkiye ve Bulgaristan arasnda 18 Ekim 1925te Ankarada imzalanan ikamet szlemesi ile Bulgaristandan Trkiyeye gler konusu hukuki temellere oturtuluyordu. Bu szleme sonras yllarda da eitli Trk gleri yaanmtr. rnein 1923-39 yllar arasnda yaklak 200 bin soyda Trkiyeye gelmitir. II. Dnya Sava balar ve sonras yllarda lke dna klar yasaklanm olduundan benzer glerde bir yavalama olmu ve bylece gmen says 20 binde kalmtr. Birinci Sosyalist Dnem ( 1946 - 1970 ) II. Dnya Sava sonras Bulgaristanda rejim deiiklii olmu ve lkede bir komnist dnem balamtr. Bu yllarda byk igc ihtiyac duyan Bulgaristan, bir taraftan Trk gn engelleme abasndayken; dier taraftan da, Trk sosyal kurum ve topraklarna el koyarak huzursuzluk ve g isteini artrma gibi elikili bir tutum iindedir (Tarihte Trk Bulgar likileri, 1976). Bu karmak ortamda Trk aznla ait tarlalar ellerinden alnmaya, okullar devletletirilmeye ve Bulgarlatrlmaya, nemli Trk `ydnlar tutuklanmaya baland. zellikle 1947 sonras artan bu tr bask politikalar, Trk aznlk zerinde infial yaratt ve mill benlik ve yeni nesilleri koruma endiesine sevk etti. Bylece byk bir soyda kitlesi, Trkiye yetkili ve diplomatik temsilciliklerine mracaat ederek g taleplerini iletmilerdir. Bu talepleri deerlendiren Trk hkmeti, 31 Mays 1947de ald bir kararla II. Dnya Savanda Sovyetler Birliinden Avrupaya snan soydalarmzdan mlteci kabul ile Bulgaristandan serbest gmen (hkmetten yardm almayacak) kabuln karara balyordu. Bu kapsamda 1947-50 aras her yl 1-2 bin aras bir gmen kitlesi gelmitir. Ama 10 Austos 1950de Bulgar hkmeti, Trkiyeye bir nota vererek Bulgaristan Trklerinden 250.000 kiinin ay iinde Trkiyeye gmen olarak alnmasn talep etmitir. Bunun zerine gergin olan Trk-Bulgar ilikileri daha da ktleti ve karlkl bir nota dellosuna girildi (imir, 1986). Bulgaristan adeta bir tehcir operasyonu ile Trk ekonomisini fel etmek ve Trkiyeyi cezalandrmak istiyordu. Ayrca Bulgaristan, gmen kitleleri arasna baz zararl insanlar sokmay ve gmenlerin mallarn yok pahasna satmalarn arzuluyordu. Bulgar entrikalarn engellemek iin Trkiye, Bulgaristandan gelecek soydalara vize uygulam ve bu kapsamda 1 Ocak 1950 ile 30 Eyll 1951 tarihleri arasnda 212.150 kiiye Trkiyeye giri vizesi vermitir (bunlarn hepsi Trkiyeye gelemediler). Trkiye, Ocak 1950den balayan ve gittike artan oranlarda gmen kabul etmitir. Ancak aylk bir srete 250.000 kiinin kabul mmkn deildi. Bu ekilde g akn srerken Bulgarlar, Trk gmenler arasna vizesiz baz kimseler ile ingeneler soktular. Bunun zerine Trkiye, bunlar Bulgaristana iade etmek istemi ve Bulgaristan ise buna yanamamtr. Arkasndan Trkiye, 7 Ekim 1950de snr kapatt. Vizesiz kimselerin geri alnaca ve bir daha da benzer olaylarn yaanmayacann Bulgarlarca kabul edilmesi zerine, Trk-Bulgar snr 2 Aralk 1950de tekrar ald. Bunun zerine 1950-51 knn Aralk, Ocak ve ubat aylarnda 20er binin zerinde gmen kitlesi Trkiyeye snd. Nisanda Trk hkmeti ald bir kararla 1 Ocak 1950den beri Bulgaristandan Trkiyeye gelmekte olan tm gmenler isknl gmen statsne (yani devlet destei verilecek) alnd (imir, 1986). 1951 yaz esnasnda saylar gittike azalmakla birlikte g yryordu; ama Bulgaristan, yine gmenler arasna baz vizesiz ve ingene kiileri soktu. Bunun zerine Trkiye, HaziranEkim 1951 tarihleri arasnda alt nota vererek istenmeyen kiilerin geri alnmasn ve sahtekrlk yapanlarn bulunup cezalandrlmasn talep etti. Bulgarlarn Trk notalarna olumlu bir cevap vermemesi zerine Trkiye, 8 Kasm 1951 de ikinci kez Trk-Bulgar snrn kapatt. Buna karlk Bulgar hkmeti, 30 Kasm 1951de Bulgaristandan Trkiyeye g kesin olarak yasaklyordu (Eminov 1990; imir, 1986). 1950-51 yllarn kapsayan dnemde toplam 154.393 soyda Bulgaristandan Trkiyeye gmen olarak gel-

bilig-10/Yaz99

69
mitir (Torol, 1989). Bu gmenler, ksa srede ev sahibi olmu ve retici duruma gemilerdir. Sosyalist bir lkeden kapitalist Trkiyeye g, komnist camiada ho karlanmam ve Stalinin emri ile durdurulmutur. Ayrca Stalin, Bulgaristan Trklerinin ileride Trkiyede yaplacak sosyalist devrimin ncleri olarak yetitirilmelerini de emreder. Bunun zerine Bulgaristanda kapatlm olan Trk okullar Trke eitim verecek ekilde yeniden alr. Ancak 1950-51 yllarndaki byk gle yetimi elemanlarn ou Trkiyeye gtnden retmen sknts ekilir. Bu problemin zm iin Bulgaristan Trklerinin eitiminde Azerbaycan model seilir ve 1952 ylnda bu lkeden Bulgaristana birok Azeri uzman ve danman getirilir. Azeri uzmanlar Bulgaristan Trk eitimini inceledikten sonra hazrladklar raporda Trklerin eitim asndan ok geri kaldn bildirmi ve alnmas gerekli tedbirleri belirtmilerdir. Bunun zerine Bulgar hkmeti, Bulgaristan Trk okullarnn durumunu iyiletirmek iin 5 Austos 1952 gn bir dizi kararlar alr. Bunlar; Trk pedagoji okullar almas (Krcaali, Razgrat ve daha sonra Sofyada), Trk kz lisesi ve ortaokulu almas (Rusukta), Trk rencilere burslar verilmesi, yeni Trke ders kitaplar hazrlanmas ve Sofya niversitesi'nde Trkler iin yeni blmler almas gibi konular ieriyordu (Yenisoy, 1997). Yeni alan okullarda baz Azer hocalar da grev alm ve Bulgaristan Trklerinden setikleri asistanlar yetitirmilerdir. Yine bu dnemde 30 dolaynda Trk renci, yksek renim yapmak iin Azerbaycana gnderilmitir. Azer uzmanlar, Bulgaristan Trk okul mfredatlarnn gelimesi ve gncellemesine byk katk salamlardr (Yenisoy, 1997). Ancak Bulgaristan Trklerine uygulanan sosyalist ierikli eitim pln tutmam; bilakis Azer Trk uzmanlarn gayretleri ile soydalarmzn Trklk bilinci ve milliyetilik duygular daha fazla artmtr (Torol, 1991). Stalinin lm ve Trkiyede sosyalist bir devrimin mmkn olamayacann anlalmas ile Bulgar ynetimi, Trk aznla ynelik politikalar silbatan deitirmitir. Bu kapsamda; 1956dan itibaren Azer uzmanlar lkelerine gnderilmi, Sofya niversitesindeki Trklere ait blmler kapatlm, Trk retmen okullar ve liselerindeki eitim dili tekrar Bulgarca olmutur. Ayrca yksek okul mezunu Trk genlerine uzmanlk alanlarnda grev verilmemitir. Daha sonra Trklere ait ana, ilk ve ortaokullar ile liseler kapatlm, Trk tiyatro faaliyetleri durdurulmu, komnist propaganda ierikli hari Trke kitap basm yasaklanm ve Trke radyo yayn sona ermitir (Yenisoy, 1997). Komnist rejim dneminde Bulgaristanda sanayileme ve ar sanayi gei abalarnda konunun sosyal boyutu dnlmedi. Bylece kyler boald. Dier taraftan kooperatiflerin yaygnlamas ve zel mlkiyetin yasaklanmas, tarmsal ve zira retimde verimsizlie neden oldu. Bu durum, bir tarm lkesi olan Bulgaristann d pazarlara tarmsal rnler ve kaliteli sanayi mmulleri satamamasna sebep oldu (avu, 1997). 1949-1956 yllar aras dnemde topraklarn kolektifletirilmesi ile Trkler, ok daha kt duruma ve ikinci snf vatanda konumuna dtler. Ayrca bu dnemde; toplu halde yaayan ve kltrlerini muhafaza eden soydalarmzn datlmas ve asimile edilmesi de sistematik hale getirilecektir. 1950lerde Bulgaristanda komnist ierikli bir Trk eitimi geliti. Bu durum; 1946da Trk okullarnn devletletirilmesi ile balad, 1950-51 g ardndan younlat ve 1959-60 retim ylnda Trk okullarnn Bulgar okullar ile birletirilmesiyle sona erdi. Bulgar faist ve komnist ynetimleri, Trklerin sosyal ve kltrel varlklarn ortadan kaldrmay amalayan ve birbirlerini tamamlayan politikalar tatbik etmilerdir. Sosyalist dnemde balayan Trk eitimini kalkndrma abalar ok ksa mrl oldu. Trk pedagoji okullaryla liseleri, 1956/57 kapatld. 1958/59 retim ylnda ise, Trk aznlk okullar Bulgar okullaryla birletirildi (Eminov 1990; imir, 1986). Trk okullar 1946da devletletirilmi olmakla birlikte Bulgarlardan ayr Trke eitim yrtyorlard. Bu eitimin ierii sosyalist idi. Todor Jivkof ynetimi altndaki Bulgar hkmeti, tm Trk aznlk okullarn kapatarak Bulgarlatryordu. lkokullardaki uygulama e ayrld: (1) nfusu tamamen Trk olan ky ve mahalle okullar bu durumunu korudu, (2) Trk ve Bulgarlarn birlikte yaadklar ve Trklerin ounlukta olduu yerlerde karma snflar oluturuldu

bilig-10/Yaz99

70
ve eitim dili Bulgarca oldu ve (3) Trk ve Bulgarlarn birlikte yaadklar ve Trklerin aznlkta olduu yerlerde Trk ocuklar, Bulgar okullarna aktarld. Ayrca yine ayn dnemde Trk ortaokullar da Bulgarlatrld ve Bulgar ortaokullar ile birletirildi. Bu uygulamalarla; Bulgaris- tan Trklerinin Trkiyeden koparlmas, Bulgarlatrlp Bulgarlarla kaynatrlmas amac gdlyordu. Bu uygulamalarla birlikte birok Trk retmen aa alnd ve Trke ders kitaplar toplatld. Bu uygulamalar demokratik usl ve yntemlerle deil tepeden inme komnist parti kararlaryla yaptrlmtr. Trk dili eitimi her geen gn azalm ve 1970e gelindiinde tamamen ortadan kalkmtr (Creed 1990; imir, 1986). 1950-51 gnden sonra Bulgaristan'daki ilk genel nfus saym 1 Aralk 1956'da yapld. Bu nfus saymna gre Trklerin says 1 milyon kadardr (Pomaklarn says ayr gsterilmekte). Trkler genelde kylerde yaamaktadr. Sekiz ya ve st 505 bin olan Trklerin yaklak te birinin okuma bilmemesi ve eitli dzeylerde okul bitirmi olanlarn ise ok az olmas konunun vahametini gstermektedir. Bu amala tm Bulgar ynetimleri ortak aba harcamlardr (Eminov 1990; Creed 1990; imir, 1986). 1960larda 27 Mays ihtilali ve sonras gelimeler, koalisyon hkmetleri ve Kbrs sorunu v.b. meselelerle uraan Trkiye, komu Bulgaristandaki soydalarn eitimine gerekli alakay gsteremedi. Todor Jivkof ynetimi, kkl Bulgaristan Trk eitimini boazlad. Bulgaristan'dan Trkiye'ye g kampanyas ve bu amala Trk temsilciliklerine yaplan resm mracaatlar, 19 Mart 1964'te 400 bine ulamt. Bu kampanyann gerisinde Trk aznlk okullarnn kapatlmas ile yeise den ve Bulgarlatrlaca hissine kaplan soyda kayglar yatmaktadr. Ancak g konusu Bulgar makamlarnca iddetle yasaklanyor ve kelimenin telffuzu dahi ar ceza gerektiriyordu. Bulgarlar kayglandran ve endieye sevkeden husus, ok ar ilerde alan Trklerin gmesi ile ilerin aksayaca ve Bulgar ekonomisinin zarar grecei idi. Ksa bir sre sonra Bulgaristanda Trk olmak veya kalmakta su saylmaya balanacaktr (Creed, 1990). Bulgaristan, kurulduu gnden itibaren, sistemli bir ekilde Trk aznl yok etmeye almtr. Bu amacn son halkalarndan birisi olarak 17 Temmuz 1970da Bulgaristan Merkez Politbro yetkilileri 549 sayl gizli tehdi ile milliyet ve din deitirme karar almlardr (Torol,1991; Torol , 1989). Bu dnemde Bulgar ynetimi, bir Komnist-Bulgar-Slav toplumu yaratma fikrini benimsemi ve aznlklarn din, dil ve isimlerini deitirme plnlar yapmtr. nce ingene ve Pomak Trklerinin adlar deitirilmi ve arkasndan da dier Trklere, benzer yntemler uygulanmtr. Bu uygulamaya kar gelenler ok ar cezalara arptrlmlardr. rnein 1972de Rodop lardaki uygulamada 10 binin zerinde masum soydamz katledilmitir. Bulgarlar bu tr lgn karar ve uygulamalara iten nedenlerin banda, Trklerin hzl nfus art karsnda Bulgarlarn zamanla aznla dme endiesi yatmaktadr. Nitekim bu kayglar, eitli resm toplant ve raporlarda dile getirilmitir (Torol, 1991). 1964te Trk-Sovyet ilikilerinin gelimesine paralel Trk-Bulgar ilikileri de iyilemitir. Bu kapsamda Bulgaristanla; ticaret anlamas (1965), ekonomik, sosyal ve kltrel haklar szlemesi (1966) ve medeni ve siyasi haklar szlemesi (1966) imzalanmtr. Ayrca iki lke arasndaki paralanm ailelerin birletirilmesini amalayan Yakn Akraba G Anlamas da uzun pazarlk ve grmeler neticesinde Trk ve Bulgar Dileri Bakanlar tarafndan 22 Mart 1968de Ankarada imzalanmtr (Torol, 1989). 1969-78 yllar arasndaki gn kk, 1950lere dayanyordu. O yllarda Trkiye ye gelen baz soydalarn yakn akrabalar Bulgaristanda kalmt. Bu nedenle paralanm aileler birlemek istiyordu. Dier taraftan vize alm, maln mlkn satm bir ok Trj, snrn kapatlmasndan dolay g umutlar iinde Bulgaristanda kalmt. Bu konular iki komu lke arasnda potansiyel bir sorun oluturuyordu. Trkleri ge iten nedenlerin banda 19491956 yllar aras Bulgaristan tarm topraklarnn kolektifletirilmesi olmutur. Bu vesile ile ounluu ifti olan Trklerin topraklar ellerinden alnmt. Bu durumda Bulgaristandaki soydalar ve onlarn Trkiyede bulunan yaknlar Trk makamlarna mracaat ederek g taleplerini iletmilerdir. Bunun zerine Trk Dileri Bakanl, Bulgar makamlar ile temasa geerek bir

bilig-10/Yaz99

71
g anlamas yapmann yollarn arad. Ancak Sofya hkmeti, tm iyi niyetli aba ve giriimleri geri eviriyordu. Bu arada 1959-60 retim ylnda Trk aznlk okullarnn Bulgar okullar ile birletirilmesi ve Trke eitimin yasaklanmas ile de soydalarn g arzular daha fazla artt. Mart 1964e gelindiinde resmen Trk makamlarndan g talep eden soyda says 400 bini bulmutu. Trkiye'deki koalisyon hkmetinin msbet abalarna Bulgarlarn yapc bir yaklam gstermemesi, zm savsaklyordu. 21 Austos 1966da Bulgaristan Dileri Bakan Ivan Baefin Trkiye ziyareti srasnda yaplan grmelerde bir zm ihtimali belirdi. Snrl da olsa g hususunda ortak irade olutu. Bu kapsamda Trk ve Bulgar uzmanlarn Aralk 1966 - Ocak 1967 aras Sofya ve Kasm 1967de Ankarada yaptklar grmelerden bir sonu alnamad (imir, 1986). Uzun mzakereler neticesinde bir g anlamas imzaland ve 24 ubat 1968de Trk Dileri Bakanl tarafndan kamuoyuna duyuruldu. Buna gre; 1952 ylna kadar Trkiyeye g etmi Bulgaristan Trklerinin birinci dereceli yaknlar serbest statl g kapsamna alnyor ve belirli bir pln ve program dahilinde Trkiyeye gelmelerine izin veriliyordu. Ayrca soydalar, Bulgaristandaki gayrimenkullerini satp alacaklar baz mallar da Trkiyeye getirebileceklerdi (bu durum pek ilemedi). G anlamas, iki lke dileri bakanlar tarafndan 22 Mart 1968de Trkiyede imzaland. Bu anlama, 17 Mart 1969da TBMM tarafndan onayland. Daha sonra 8 Ekim 1969da ilk gmen kafilesi Edirne Karaaa istasyonuna geldi. Bunu izleyen on yl boyunca da her hafta (Aralk-Mart aylar hari) g kafilelerinin gelmesi srm ve bu kapsamda gelen gmen says tm tahminlerin aksine 130 bin gibi byk bir sayya ulamtr (imir, 1986). Bylece cumhuriyet tarihinde Bulgaristandan Trkiyeye gelen gmen says 600 bini at (imir, 1987). kinci Sosyalist Dnem (1970 - 1989) 1980li yllarda Bulgaristan nfusunun %40 dolaynda bir blmn tekil eden Trkler, dier aznlklarla birlikte lkede ounluktayd. Yani Bulgarlar, aznlk durumundan kurtulmak iin Trkleri asimile etme ve/veya Trkiyeye ge zorlamaktayd. Ayrca Trklerin mill ve din benliklerini korumalar, komnist ideoloji ve dier benzeri propagandalardan etkilenmemeleri de Bulgar ynetimini tela ve kendi alarndan acil zmler aramaya sevk etti. Trklerin bu zellii gl aile yapsna sahip olmalarna dayanmaktadr (Torol, 1991). 1960-84 aras yaplan her trl psikolojik bask, propaganda ve tevie ramen hi bir Trk, kdndiliinden ad deitirmeyi dnmedi. Zorla ad deitirme ilemine nce Pomaklardan baland ve bunlarn adlar 1972-74 aras zorla deitirildi (bu esnada 200 bin Trk de ayn kaderi paylat). Arkasndan Trk-Bulgar ilikileri en iyi seyrettii 1981-83 aras dnemde ayn ilemler Mslman ingenelere tatbik edildi (bu esnada 100 bin Trk de benzer kaderi paylat) (Creed 1990; imir, 1986). Bu ad uygulamalara uluslararas kamuoyunun tepki gstermemesi zerine Bulgar ynetimi, ayn ilemi tm Bulgaristan kapsayacak ekilde geniletmitir (Torol, 1991). Bulgarlar, 1984 sonbaharnda byk Trk kitleleri zerine yryerek zorla ve kanl bir ekilde onlarn adlarn deitirmeye baladlar. 1985 balarnda Bulgaristandan gelen haberlerle Trk ve dnya kamuoyu sarsld. Bu lkede yaayan Trklere kar, ad deitirme, bask, zulm ve katliamlar doruk noktasna kmt. 1984-85 knn ok ar gemesi ve tm yerleim birimlerinin dar ile balantlarnn kesilmesini salam; Trk blgeleri, yabanclara kapatlm ve mhrlenmiti. Daha sonra asker ve milisler, Trk blgelerine girerek zorla ad deitirme ilemini balatmlar, kabul etmeyenler veya kar gelenler ise, katliamlara maruz braklmtr. 1985 Martna kadar 3.5 ay iinde katledilen Trk says 800-2500 arasnda olmutur. Bu kanl ad deitirme operasyonu, nce Gney Bulgaristanda balatlm, Kasm-Aralk 1984 dneminde bu blgede yaayan yarm milyon civarnda Trkn adlar deitirilmitir. Trkiyenin tepkisi en yetkili makam Cumhurbakan tarafndan Ocak 85te Bulgar Cumhurbakanna gnderilen bir mesajla dile getirildi ve konuya bir zm bulunmas nerildi. Ancak buna cevap alnamad gibi kuzey blgelerdeki kanl ope-

bilig-10/Yaz99

72
rasyonlar da tanklarn destei ile ubatta tamamland. Aslnda bu kanl olaylar, yz yldr oynanan ve Bulgaristanda baka milletlere hayat hakk tanmayan Bulgar oyununun son sahnesiydi. Daha nce eitim mfredatlar ve Trke eitim yasaklanm,Trkler srekli Trkiyeye ge zorlanm ve resm teviklerle ad deitirmeye zorlanm ama yine Trk varl ortadan kaldrlamamt. Bu durum, kanl da olsa sonulandrlmal ve kapatlmalyd. 1960 dan itibaren Bulgaristandaki Trkler, Mslmanlam Bulgarlar eklinde tarih saptrlarak inkr edilmeye allyordu (Creed 1990; imir, 1986). Ad deitirme ilemi, Trkler arasnda byk bir tepki ile karlanm ve Jivkof ynetimini artmtr. Aslnda bu durum, Sovyetlerin izni ve oluru olmakszn mmkn deildi ve hatta Bulgaristan, Sovyetler tarafndan bir deney lboratuvar olarak kullanlmtr. O dnemde 4 milyon dolaynda olduu tahmin edilen Bulgaristan Trkleri, kendilerine uygulanan her trl bask ve yok etme planlarna ramen milli kltr ve benliklerini korumaya almlardr (Torol, 1991). Trk basn ve kamuoyu soydalarmza sahip kt. Byk kentler ve niversitelerde dzenlenen eitli toplantlarla Bulgarlar protesto edildi ve knand. Ankara niversitesi Senatosunun yaynlad 8 ubat 1985 tarihli bildiri ile Bulgaristan Trklerine kar yaplan zulm, bask ve soykrm sert bir dille knanmtr. Daha sonra bunu niversiteleraras Kurulun ve dier niversitelerin benzer bildirileri izlemitir. 19 ubat 1985te KKTC Kurucu Meclisi, Bulgaristan Trklerine uygulanan terr ve bask politikasn knamtr. Ocak ve ubat aylarnda baz hkmet yetkilileri konuyla ilgili, basna eitli demeler verdiler. Daha sonra ubat ortasndan itibaren Babakan zal, soruna grmeler yoluyla bar bir zm nerdi. Yine ayn kapsamda; Milli Eitim Bakan Metin Emirolu Sofyada yaplan bir BM toplantsnda Bulgarlarn aybn yzlerine vurmu, Babakan zal, BMlerin 40. kurulu yldnm mnasebeti ile genel kurulda yapt konumada Bulgarlar knamtr. Ayrca San Fransiscoda yaplan NATO Genel Kurul toplantsnda da bu insanlk d muameleler knanmtr(Erolu, 1987). 22 ubatta Bulgaristana bir nota veren Trkiye, geni kapsaml bir g anlamas da dahil olmak zere sorunlarn grmeler yoluyla zlmesini nerdi (imir, 1987). Bu notaya 28 ubatta karlk veren Bulgaristan, Trk teklifini reddetmitir. Mteakip gnlerde iki lke arasnda karlkl bir nota dellosu balad ve 24 Austosa gelindiinde Trkiye 4. notasn vermiti. 1989 ylnda dnya hafif sklet halter ampiyonu Naim Sleymanolu, isminin Bulgarcaya evrilmesi zerine Trkiyeye iltica etti. Ayn yllarda Bulgaristandan Trkiyeye gen paralanm aile dramlar Trk televizyon programlarna dahi konu olmutu (Aysel adl kz ocuunun dramn anlatan Yeniden Domak filmi ile). Bulgaristan Trklerinin ile ve straplar, ayn yln mays aynda Trkiyeye byk bir g dalgas yaratyor ve ksa srede gmen says 313 bini ulayordu (Torol, 1989). Bu insanlk dram dnya gndeminde sahipsiz kalrken sadece Trk kamuoyu ve basn konuya zel bir nemle eilmitir (imir, 1985). Trklerin maruz kald bu insanlk d tutum karsnda nl Bulgar yazar ve airi Blaga Dimitrova dahi isyan ederek Bulgar ynetimini knamtr (Yenisoy, 1997). Bu soydalarn bir ksm, bir sre sonra yeni bir anlama ile hak ve birikimlerini alma midi belirince Bulgaristana geri dndler (Torol, 1989). 1989 SONRASI DEMOKRATK DNEMDE BULGARSTAN TRKLER 10 Kasm 1989da Jivkof rejiminin yklmasnn akabinde Bulgaristan Devlet Konseyi, 1984 - 89 aras dnemde Trk ve dier aznlklara kar yaplan hatalar kabul etmi ve bunlarn dzeltileceini vadetmitir. Bylece, zorla deitirilen Trk adlar iade edilecek, Trke konuma yasa kalkacak ve Trk ocuklar kendi okul ve anadillerinde eitim yapabileceklerdi (Turan, 1997). Ancak bu konuda Trk toplum temsilcileri ve Bulgar yneticileri arasndaki gr ayrl uzun sre giderilemedi. Temmuz 1991 de resmleen yeni Bulgar anayasas da, aznlklara kendi anadillerini renme ve kullanma hakk tanyordu. Buna ramen Trk rencilerin Trke dersler almas srekli erteleniyordu. Bunun zerine Trk aileler, ocuklarn okullara gnderleme ve alk grevi yapma gibi yntemlerle Bulgar yneti-

bilig-10/Yaz99

73
mini protesto ettiler. Bu tepkiler karsnda Eitim Bakanl, Trke derslerin balatlmas karar ald. Ancak bu haktan ilk ve ortaokullara devam eden Trk ocuklarndan sadece %40 faydalanabiliyordu (toplam 100 bin renciden 40 bini). 89 byk g ile Trk aydn ve retmenlerinin ounun Trkiyeye gitmesi ile, Trke ders verecek eleman bulunamamas dier bir olumsuzluktu. Bylece bir kez daha Trk retmen yetitirilmesi gndeme geldi. Bu kapsamda; 1992de umnu Yksek Pedagoji Enstits ve 1993de Krcaali lk ve Ortaokul retmen Enstitlerine Trke retmeni yetitirecek snflar ald. Benzer ekilde 1990da Sofyada n lisans dzeyinde slm Enstits ve umnuda mam-Hatip Lisesi ald. Bunlar 1991de Ruscuk ve Mestanl mam-Hatip liseleri izledi (Yenisoy, 1997; Turan, 1997). 1989 sonras Bulgaristanda kurulan 160 civarndaki siyasi partinin 4 Trklere aitti. Bunlar: (1) Hak ve zgrlkler Harekt (HH), (2) Demokratik Geliim Harekt (DGH), (3) Demokratik Adalet Partisi (DAP) ve (4) Trk Demokratik Partisi (TDP) olarak belirtilebilir. Bu partilerden ilki olan HH Partisi, 1990 seimlerinde 400 yeli parlamentoya 23 milletvekili soktu (zkan, 1997). Ayn parti, 1991 seimlerinde oylarn %7.55ini ald ve milletvekili saysn 24e ykselti. Daha sonra yaplan yerel ynetim seimlerinde ise, 27 belediye bakan ve 653 ky muhtarl kazand. Aralk 1994 seimlerine Trk partisi katld. Bunlardan en by olan HH, %5.44e tekabl eden 282.000 oy ald. Bu partinin bir nceki seimlere gre 160.000 dolayndaki oy kayb; bir bakma iktidar orta olduu bir nceki dnemde varlk gsterememesi, Trkiyeye gn srmesi ve oylarn blnmesi gibi sebeplere dayanmaktadr. Trk partisinin Aralk 1994 seimlerinde aldklar oy toplam 320.000 dolayndadr. Trkler, HH ve dier Trk partilerinden memnun olmadklar iin bunlara oy vermemilerdir. yi hazrlkl ve programl bir Trk partisi, muhtemelen 700.000 dolaynda oy alabilecektir. Ayrca Trkiyede bulunan soydalarmzdan 50. 000 dolaynda bir kitle Aralk 1994 seimlerinde oy kullanma hakkna sahip olmasna ramen bunlardan ancak 2.700 oy kullanmtr (Turan, 1995). Aralk 1994de yaplan seimleri, lkenin iinde bulunduu sosyal ve siyas kaos ortamn lehine eviren Bulgaristan Sosyalist Partisi (eski komnistler) kazanmtr. Trklerin zorla Bulgarlatrld dnemde Eitim Bakan olan Dimitrov yeni hkmetin Eitim, Bilim ve Teknoloji Bakan olmu ve Trklere bask ve ikence yapan emniyet mensuplar da nemli grevlere getirilmitir (Turan,1995). Bu dnemde hkmet, Mslman halkn setii Fikri Salihi ba- mftlk grevinden alm ve eitli entrikalarla Nedim Gencevi Yksek Diyanet Kurulu Bakanlna ve Gencevin bir yandan da Bamftlk makamna getirmitir. Bu atamalarn Mslman halk tarafndan kabul edilmemesi zerine, atanm ve seilmi olmak zere lkede bir Bamft ve mftler sorunu yaanmtr. Mft atamasnn Yksek mahkeme tarafndan reddi uygulanmamtr (Turan, 1997). Bulgaristan nfusu ve aktif i gc, 89 g sonras byk oranda azald. Bu gn dnda 250 bin dolaynda Bulgar genci bat lkelerine iltica etti (avu, 1997). 1990l yllarn ortalarnda Bulgaristan halknn skntlar ve sosyalist kkenli meclis yeleri ile hkmete duyulan gvensizlik doruk noktasna kt. lke, ok byk siyasi, ekonomik ve sosyal bunalm ve kaos iine dt. nsanlar, a ve perian iken; resm devlet gleri dahi yeralt dnyas ile i birlii yapmakta veya bunlardan birisi konumundayd (Kahramanyol, 1997). lke apnda ynetim alehtr byk gsteriler yapld. Bu durum, 10 Ocak 1997de meclis binasnn igali ve yaklmasna kadar vard. Bir i savan balamasna ramak kalan lkede hkmet istifa etti ve erken genel seimlere gidildi (avu, 1997). 19 Nisan 1997de yaplan genel seimlerde 240 parlamento yeliinin 137sini Demokratik Gler Birlii Partisi kazand. Bu seimlerde HH, Trk semenlerden bile ancak %52 orannda oy alabilmitir (Turan,1997). Gnmzde Bulgaristan Trklerine ait 8 gazete kmaktadr. Bunlardan Zaman, Trkiyede yaynlanan ayn gazetenin Bulgaristan Trkleri iin haftalk basks iken; dier gazeteler; Hak ve zgrlk, Filiz, Mslmanlar, slm Kltr, Gven, Cr Cr ve Balonu soydalar, kendi gayretleri ile kartmaktadrlar. Ayrca Trke kitap-

bilig-10/Yaz99

74
lar da baslmaktadr. lk ve ortaokullarda haftada 4 saat semeli Trke dersleri okutulmaktadr. Bulgar ynetimi, Pomak Trklerine mensup ocuklarn Trke derslere devam etmelerini engellemektedir. Bulgaristan radyosu, haftada birka saat Trke yayn yapmaktadr. Taaht edilmesine ramen benzer yaynlar, Bulgar Devlet Televizyonu kanalnda henz balamamtr. Buna karlk Trk kyleri, byk uydu antenleri almak sureti ile Trkiyede yayn yapan televizyon kanallarn izleyebilmektedir. Bylece Trkiye ile mill ve manev balarn kuvvetlendirilmesi ve daha gzel Trke konuulmas mmkn olabilmektedir. Yasal bir engel olmamasna ramen Bulgaristan Trkleri, henz zel bir radyo istasyonu veya televizyon kanalna sahip bulunmamaktadr (Turan, 1995). 1992 resm nfus saym sonularna gre Bulgaristanda, toplam nfusun %13ne tekabl eden 1.000.000 dolaynda Trk yaamaktadr. Ancak bu lkede 2 milyonu Trk olmak zere 3 milyon dolaynda Mslman yaad sanlmaktadr (Turan, 1997). Gnmzde Bulgaristan Trklerinin en nemli sorunlarnn banda isizlik ve bunun sebep olduu g yer almaktadr. 1989 byk gnden bu yana 200.000in zerinde soydamz ar Trk vizesine ramen Trkiyeye gmtr (Turan,1995). 1995 sonras Bulgaristan Trk lerinin karlat nemli problemler yle zetlenebilir: %90 lara varan isizlik, ar yoksulluk, yksek retimin paral olmasndan dolay bu eitime devam edememe ve kltrel kimlikleri koruyup-gelitirecek basn ve yayn organlarnn olmamas. 1993 ylndan itibaren dier Trk topluluklarnda olduu gibi Bulgaristan Trkleri arasndan da, Trkiyeye yksek renim grmek iin renciler gelmitir (Hseyin, 1995). Ancak Trkiyede bin dolaynda yksek renim yapan soyda ocuklarnn diploma denklikleri henz Bulgar makamlarnca tannmamtr(Yenisoy,1997). Gnmzde Bulgaristan Trklerinin siyas ve din adan birlik salayamamalar, soydalarmzn gvensizlik ve karamsarlk iinde olmalarna dayanmaktadr. Bulgaristan Trkleri, 1990 sonras eitli Hristiyan misyonerlerin ilgi alanndadr. Bu konuda Pomak Trkleri ve Mslman ingenelere, Bulgar hkmeti destei ile de zel bir nem ve ncelik verilmektedir(Turan, 1995). Ayrca Bulgar ynetimi, Pomak Trklerini ayr bir din kurum altnda tekiltlanmasn salamak sureti ile Trk birliini bozmaya almaktadr (Turan,1997). Dier taraftan artk Bulgaristan Trkleri, din liderlerini seebilmektedirler ve gnmzde bu grevi Fikri Salih Efendi yrtmektedir. Ayrca soydalarmz, daha nce gasbedilen vakf mallarn geri alma abas iindedirler (Turan, 1995). SONU: TRKYENN BULGARSTAN TRKLER POLTKASI Bulgaristan Devleti, Rusyann scak denizlere alma politikasnn sonucu olarak Osmanl Tuna Vilyetinde kuruldu ve bytld. Bu devletin sun olarak oluturulmasnda Rusya, sava da dahil her trl madd ve asker destei salarken, dier byk Avrupa devletleri de diplomatik katk salamlardr. Ancak bu devletin snrlar dahilinde yaayan Trk unsur, gerek Bulgaristann tekili ve gerekse sonraki yllarda Bulgarlar ve blgede karlar olan gler tarafndan byk bir tehlike ve yok edilmesi gereken dman olarak alglanmtr. nk Trkler; Bulgaristann sun olarak tekili srasnda ounlukta olduu gibi dier tm zamanlarda da kmsenmeyecek bir oran kapsyorlard. Bu makalede ele alnan tarihsel seyri iinde Bulgaristan Trkl; Osmanl dnemi, Neuilly Antlamas sonras dnem ve 1989 sonras demokratik dnem olarak ana devrede incelenmitir. Osmanl dnemi de, prenslik ve krallk olmak zere iki safhada ele alnabilir. Prenslik dneminde, Trk - Bulgar ilikilerinin odak noktasn Bulgaristan snrlar iinde yaayan Trk aznl oluturmutur. Gc orannda Trkiye, bu blgede yaayan Trklerin hak ve zgrlkleri, eitim durumlar ve din faaliyetlerinin korunmas ynnde aba gstermitir. Ancak blge Trkleri, genelde ar Bulgar bask ve zulm altnda skntl gnler geirmi, ok byk oranlarda blgeden Trkiyeye gler olmutur. Krallk dnemi banda Trkiye, Bulgaristann bamszln tand 19 Nisan 1909 tarihli stanbul Protokolne; blgede yaayan Trklerin kltrel hak ve

bilig-10/Yaz99

75
zgrlklerini teminat altna alan hkmler koymutur. Bunu takip eden birka yl iinde normal seyreden Bulgaristan Trklerinin durumu, Balkan Savann balamas ile tam bir felkete dnmtr. Byk saldr ve katliamlara maruz kalan soydalarmzn bir ksm hayatlarn kaybederken, dier nemli bir ksm da g etmek zorunda kalmtr. Bylece Bulgaristann Trklerden arndrlma ve boaltlma ilemi srmtr. Ancak yine de blgede kmsenemeyecek oranda Trk kalmtr. zet olarak Osmanl dneminde Bulgaristan Trkleri, bask ve katliamlara maruz kalm ve bunun sonucu olarak ounlukta bulunduklar topraklardan boaltlm ve blgede Rus karlarna uygun bir devlet kurulmutur. I. Dnya Savana Trklerle mttefik olarak giren ve yenilen Bulgarlar, Sava sonras Neuilly Bar Antlamasn imzalam ve bu anlama ile de aznlklarn hak ve zgrlkleri teminat altna alnmtr. Aznlklara ynelik politika ve uygulamalarda bir anayasa mahiyetinde olan bu anlama hkmleri, antlamay imzalayan taraflardan birisi olmamasna ramen blgede yaayan Trkleri de kapsamaktadr. Bu manada Neuilly Antlamasndan 1989 yl sonlarna kadar, lkede yaanan nemli gelimeler de dikkate alnarak, Bulgaristan Trklerinin durumu ve genel problemleri drt safhada incelenebilir. Bunlar: ifti partisinin iktidarda bulunduu dnem: Bulgaristan Trkleri, en rahat gnlerini bu dnemde yaamlardr. Bu dnemde Trkler; kendi zel okullarnda Trke eitim yapabilmiler, sosyal ve kltrel etkinliklerini gelitirebilmiler ve din ibadetlerini zgrce icra edebilmilerdir. Yine bu dnemde Trkiye ve Bulgaristan arasnda imzalanan bir anlama ile de iki lke aras glerin hukuk temelleri oluturulmutur. Ancak 1930lardan sonra lke ynetiminin deimesi ile Trkler zerindeki basklar da artmaya balamtr. Faist dnem: Bu dnem, Bulgaristann Almanlar safnda II. Dnya Savana girdii ve arkasndan da lkede bir komnist ihtilalin yaand yllar da kapsamaktadr. Trkler zerindeki Bulgar basks, sava ve kaos ortam ile daha da arlam ve ekilmez bir hal almtr. Ancak sava artlarndan tr Trk aznlk lke dna kamadndan herhangi bir g te yaanmamtr. 1946 - 70 aras devreyi kapsayan birinci sosyalist dnemde, Bulgaristan Trkleri, hkmetin farkl ve elikilerle dolu bir aznlk politika ve uygulamalarna maruz kalmlardr. Okullar devletletirilen ve mallar elinden alnan Trkler, Trkiyeye g etmek istemi; ancak byk i gcne ihtiya duyan Bulgaristan, buna izin vermemitir. Bu atmosferde Trkler, Trkiyeye g isteklerini srekli artrmlar ve arkasndan 1951 byk g yaanmtr. Bu gle yaklak 250 bin kiiyi adeta tehcir eden Bulgaristan, bir taraftan Trklerin genel nfus iindeki orann belirli bir seviyenin altnda tutmay; dier taraftan da Kore Savanda komnist bloa kar arpan Trkiyeyi cezalandrmay amalamtr. Bu gn ardndan Bulgaristan taktik deitirerek tekrar Trke eitime izin vermi ve blgede yaayan Trkleri, ileride Trkiyede gerekleecek komnist bir devrimin ncleri olarak yetitirmeye almtr. Ancak hesap tutmam ve Trkler, Azerbaycandan getirtilen Trk uzmanlarn da etkisiyle daha milliyeti yetimilerdir. Bunun zerine blge Trklerine ynelik Bulgar politikalar, 1956dan itibaren yeniden deierek Trk okullar kapatlm ve Trke eitim yasaklanmtr. Ayn dnemde Trkiyenin iinde bulunduu i istikrarszlk ve kaos ortam, soydalarnn hakkn korumay engellemitir. Bu dnemin sonuna doru Bulgaristan Trkleri, tekrar Trkiyeye srarla g istemiler ve bunun zerine uzun grme ve mzakereler neticesinde Trkiye ve Bulgaristan arasnda 1968 G Anlamas imzalanmtr. zetle bu dnem, insan haklarnn olmad totaliter bir rejim altnda Bulgaristan Trklnn ezildii ve Trkiyeye ge zorland yllar olmutur. Trk hkmeti, soydalarnn hakkn korumada son are olarak g kabul etmitir. 1970 - 89 yllarn kapsayan ikinci sosyalist dnem, Bulgaristan Trkleri asndan tam bir felket dnemi olmutur. Slav kltrne sahip homojen bir Bulgaristan yaratmay arzulayan faist Bulgar ynetimi, bu pln nce tevik ve psikolojik yntemlerle denemi; ancak bunun netice vermemesi zerine kan ve katliamla gerekletirmeye almtr. lkedeki tm aznlklarn adlar deitirildikten sonra 1984-85 aras ayn ilem byk Trk kitleleri zerine uygulanmtr. Bunu

bilig-10/Yaz99

76
kabul etmeyenler ise ar cezalara arptrlm veya eitli yntemlerle ldrlmtr. Konunun duyulmas zerine Trkiye, Bulgar hkmeti ve uluslararas kurumlar nezdinde her trl giriimde bulunmu ve soydalarnn haklarn korumaya almtr. Ancak tm bu abalarn neticesi geciktike gecikmi ve nihayet be yl aradan sonra 1989da yeniden byk bir soyda kitlesi Bulgaristandan Trkiyeye gmtr. Bu soydalara imknlar nispetinde her trl madd ve manev destek salanm; ileriki yllarda bunlarn bazlar Trkiyeye yerleirken, bir ksm da Bulgaristana geri dnmtr. 1989 sonlarna doru Bulgaristandaki sosyalist grnml oven rejim yklm ve demokratik hayata geilmitir. Bu durum, Bulgaristan Trkleri ve Trkiye tarafndan memnunlukla karlanmtr. Bylece Trkler, adlarn tekrar kullanma, Trke eitim yapma ve din ibadetlerini yrtebilme hak ve zgrlklerini yeniden kazanmlardr. Bu dnemle birlikte siyasal ve sosyal rgtlenmelerini de gerekletiren soydalarmz, 1991 seimlerinde parlamentoya 24 milletvekili sokabilmilerdir. Ancak, gei dneminin de etkisiyle, mteakip yllarda ba gsteren kaos dnemi tm lkede olduu gibi Bulgaristan Trkleri arasnda da skntlara sebep olmutur. 1997 seimleri sonras lke nispeten huzur bulmutur. Gnmzde Bulgaristan Trklerinin ekonomiden eitime birok sorunlar olmakla birlikte kltrel ve din hak ve zgrle sahip bulunmaktadrlar. Trkiye ve Bulgaristan arasnda hemen her alanda ilikilerin iyi seyretmesi de soydalarn haklarnn korunmasna katk salamaktadr. zet olarak Bulgaristan Trkleri, genellikle bask ve zulm altnda kalm, Trkiyenin bu konudaki giriimleri Bulgar ynetimleri tarafndan i ilerine mdahale eklinde alglanm (veya propaganda amal byle lanse edilmi) ve bunun zerine zerine son are olarak bir ok gler yaanmtr.

bilig-10/Yaz99

77
KAYNAKLAR AYDIN, Mahir; (1992), arki Rumeli Vilyeti, T.T.K. Basmevi, Ankara. AVU, smail (Temmuz-Austos 1997). Hayal Deirmenleri Durdu, Yeni Trkiye, Yl 3, Say 16, Ankara. CREED, Gerald W; (1990), The Bases of Bulgarias Ethnic Policies, NEWSLETTER of the E. EURO ANTHROP.G.,V.9,N.2, EMINOV, Ali ; (1990), Nationality Policy in the USSR and in Bulgaria: Some Observations, N. of the EAST E. ANTHR. G, V. 9, N. 2, EROLU, Hamza; (1987), Milletleraras Hukuk Asnda Bulgaristan daki Trk Aznln Sorunu, Bulgaristanda Trk Varl Bildiriler Kitab, 7 Haziran 1985, 2. Bask, Atatrk Kltr ve Tarih Yksek Kurumu, TTK Yaynlar, VII. Dizi - Sa. 871, TTK Basmevi, Ankara. HSEYN, Sadullah; (1995), Bulgaristanda Durum ve Bulgaristandaki Trkler, Balkan renci Mektubu, Y.1, Yaz zel Says, Ankara. KAHRAMANYOL, Mustafa; (1997), Tuhafetl Siyaset, Yeni Trkiye, Yl 3, Say 16, Ankara. KESKOLU, Osman; (1985), Bulgaristanda Trkler, Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar: 642, Kltr Eserleri Dizisi: 48, 1. Bask, Ankara. KORKUD, Refik; (1986), Bulgar Ynetimi ve Tarihi Yalan, Trkiye Fikir Ajans, Ankara. TARHDE TRK BULGAR LKLER; (1976), Genelkurmay Basmevi, Ankara. MR, Bilal N; (1985), Trk Basnnda Bulgaristan Trkleri, Babakanlk Basn - Yayn ve Enformasyon Genel Mdrl, Babakanlk Basmevi, Ankara. MR, Bilal N; (1986), Bulgaristan Trkleri (1878 - 1985), I. Bask, Bilgi Yaynevi, st. MR, Bilal N; (1987), Bulgaristan Trkleri ve G Sorunu, Bulgaristanda Trk Varl Bildiriler Kitab, 7 Haziran 1985, 2. Bask, Atatrk Kltr ve Tarih Yksek Kurumu, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, VII. Dizi - Say 871, T. T. K. Basmevi, Ankara. TOROL, Belan; (1989), 112 Yllk G (1878 - 1989), Boazii niv. Matbaas, stanbul. TOROL, Belan; (1991), DREN Bulgaristan Trklerinin 114 Yllk Onur Mcadelesinin Karlatrlmal Psikolojik ncelenmesi, Boazii . Matbaas, stanbul. TURAN, Muzaffer; (1996), Balkanlarda Bin Yllk Trk Kltr, Tarih Boyunca Balkanlardan Kafkaslara Trk Dnyas Semineri, stanbul niv. Edebiyat Fakltesi Tarih Aratrma Merkezi, stanbul. TURAN, mer; (1995), Bulgaristan Trklerinin Bugnk Durumu, Yeni Trkiye, Yl 1, Say 3, Ankara. TURAN, mer; (Temmuz-Austos 1997). Balkan Trklerinin Dini Meseleleri, Yeni Trkiye, Yl 3, Say 16, Ankara. NAL, Tahsin; (1977), Trk Siyasi Tarihi 1700-1958, Emel Yaynlar, 4. Bask, Ankara. YEN TRK ANSKLOPEDS; (1985), tken Yaynevi, stanbul. YENSOY, Hayriye S; (1997), Bulgaristan Trklerinin Eitim ve Kltr Tarihinden Sayfalar, Yeni Trkiye, Yl 3, Say 16, Ankara.

bilig-10/Yaz99

78

THE HISTORICAL SITUATION OF BULGARIAN TURKS AND THE TURKEYS POLICY ON BULGARIAN TURKS

Mekure Ylmaz BRKL University of Seluk, Ph.D. Student

ABSTRACT An autonomous Bulgaria state, governed by a prince recognizing the authority of the Ottoman sultan, was established over the province of Ottoman Tuna with the Treaty of Berlin signed after the 1877 - 78 Ottoman - Russian War. Then this state was enlarged in 1885 by the annexation of the province of Eastern Rumelia, existing in the south of Balkan Mountains, and gained independence in 1908. Within the context of this article general situations of Turks living in the region and the policy of Turkey upon them are being examined. This examination, by paying special attention to important historical events, is divided into three main phases that are: the period of Ottomans, the period after the Treaty of Neuilly and the period of democratization after 1989. While the period of Ottomans includes the administrations of princes and kingdom, the period after the Treaty of Neuilly consists of the administrations of Farmer Party, Fascists, First Socialists and Second Socialists.

Key Words: Bulgarian Turks, Balkan Turks, The Turkeys policy on Bulgarian Turks.

bilig-10/Yaz99

81

MAHTUMKULUNUN EDEB AHSYETNDE KNC TABAKA VE YESEV DNCESi


Prof. Dr. Muhammetnazar ANNAMUHAMMEDOV
Trkmen Devlet Pedagoji Enstits

ZET
XVIII. asr Trkmen klsik airi ve mehur bilge Mahtumkulunun edeb ahsiyetinin olumasnda Tasavvuf ilminin derin bir tesiri olmutur. Mahtumkulu; edeb stad olarak grd mutasavvf ahsiyetler arasnda Ahmet Yesevye de yer vermi, onun kendisinden nceki tecrbe ve birikimlerinden yararlanarak yeni yorum ve metodlarla bizzat ekillendirdii sufistik izgiyi devam ettirmi, gelitirmi; bylece zelde Hazar tesi Trkmen toplumuna olduu kadar, snrlar Byk Okyanusa kadar uzayp giden Trk Dnyasna da nemli bir edeb-manev miras brakmtr. Eserlerinde Ahmet Yesevyi iklim sahibi olarak nitelendiren ve onun tasavvuf dnyasn yeri geldiinde en ince ayrntlaryla ileyen Mahtumkulu, XVIII. asrda Trk Tasavvuf Edebiyatnn bir halkasn tekil ederken, XI-XII. asrlarda Orta Asya Trk toplumunu manev bir frtna gibi sarsan Hoca Yusuf Hemadn dervilerinin ncln yaptklar Trk tasavvuf hareketinin de farknda idi. Sufizm akm nceleri (Emevler devrinde) tepkisiz muhalefeti temsil ederken, imdi mcadeleyi ifade ediyordu. Bu artlar iinde sufizmin sosyal yn iyice belirginleiyor, zgr dnme ve hadiselere kar dolayl veya dolaysz tepki gsterme eilimi kendini gsteriyordu. Artk zulm edene zalim, slm dinini bilmeyene cahil deniliyor, toplumu bilgisiz brakan ve menfaatleri iin kullanan din adamlar acmaszca eletiriliyordu. XVIII. asr artlar da XII. asrn artlarndan farkl deildi. Mahtumkulu a olan ve pek ok ynlerden Yesev ann zelliklerini yanstan bu dnemde de, insan ve toplum ilikileri, insan deerler, bilgi ile bilgisizliin arasndaki uurum, hakszlk, adaletsizlik, insanlarn nefislerine kul olmalar, nefse kul olmann rettii toplumsal hastalklar... hep ikyet konusu idi. Ahmet Yesev toplumdan ve toplumsal hastalklardan bir k arad gibi, Mahtumkulu da onun yolundan ilerleyerek insann-toplumunu aydnla karmaya alt. Bylece insanlarn aka ynelmelerini, birbirlerini sevmelerini, cehaletle mcadele etmelerini, emee sayg duymalarn, hell rzk kazanmalarn tavsiye ederek, fertten topluma uzanan ve kalp temizliini esas alan bir reti tesis etti.

Anahtar Kelimeler: Mutasavvf ahsiyet, Edeb Etkileim, Kmil nsan-Kmil Toplum.

bilig-10/Yaz99

82
GR Tasavvuf ilminin ve edebiyatnn XI-XII. yzyllar iine alan tabakas, Hoca Yusuf Hemadnnin, Hoca Ahmet Yesev nin, Hakim Ata Sleymann, Abdulhluk Gcdivnnin dncelerinin sistemletii ve felsef bir hadiseye dnt bir devirdir. Bu dnem, tasavvuf ilminde Hoca Yusuf Hemadnnin kapsama sahas olarak kabul edilmitir. Ancak bu tabakay ortaya karanlarn birisi hkmnde Hoca Ahmet Yesev de gsterilmektedir. Bu dnemde, Trkistan artlarnda Yesevnin tesiri ok yksek olmutur (Kprl,1976). O, Trk Tasavvuf Edebiyatnn kervanba olarak kabul edilmektedir. Bu yzden de Mahtumkulu iin Ahmet Yesev, Yusuf Hema- dnye nazaran daha nde bir ahsiyettir. Bununla birlikte O, Yusuf Hemadnyi de byk stadlarndan birisi olarak grmektedir. Mahtumkulu bu tabakann alimlerine ve gerekletirdikleri hizmetlere byk hrmet duymu, ncekiler ve sonrakilerle birlikte onlar da ayn mevkide grmtr. air bu tabakadaki ahsiyetlere iirlerinde sufistik tipler (syujetler) olarak yer veriyor, onlarla fikir alverii yapyor, konuuyor, aresizlie dt zamanlarda akl danyor. Seyran inde,Turgul Diydiler, pa Ber... gibi iirlerinde de onlarn ruhlarndan himmet istiyor. Mesel O, Seyran inde iirinde bu tabakann bilgelerini seyrana kyor, onlar seyrediyor; eyh-i Kelan, ah- Merdan, eyh-i Pir gibi vasflarla adlandrarak sufizmin mehur temsilcilerinin meclisinde gryor: Sultan Veyis, Pehlivan Hekim Ata Slayman Hoca Yusuf Hemdan Ol h- kelan iinde.. ((Magtmgul, I, II, III 1983) At slarin iirinde hse Yunus Emrenin stadlar olan Hac Bekta Velden, Ahmet Yesevden ve onun ada Abdulkadir Geylanden himmet istiyor: Hac Bekda, Abdulkadir, Hoca Ahmet, Rzadr Feridun bir evliyadr Barndan himmet islarin. (Magtmgul, I, 1983) Bu iki iir, Mahtumkulunun stad sayd byk ahsiyetlere, alimlere verdii deeri gsteren eserlerdir. Bunlarn hepsi de, tasavvuf ilminde byk mevkilere ulaan, kendilerine zg bir yaklam veya izgi ile bu retiye katkda bulunarak tarihe mal olmu ahsiyetlerdir. Bunun iin air onlara 32 Tumar (otuziki damar) adn vermitir. air sufistik iirlerinin hepsinde de onlarn manev dnyasndan uzaklamyor. Manev bir hl ile onlarla birlikte seyrana kyor. Mahtumkulu tarafndan h- Kelan (Byk eyhler) ad verilen bu bilge ahsiyetler, Turgul Diydiler iirinde daha da yksek bir mevkye karlmaktadr. air onlarla birlikte bir yce mecliste buluuyor, onlar Hazreti Muhammetin de katld bir meclise gtryor. airi bu meclise gtrp Hazreti Muhammet ile buluturan , mey veren ve tekrar hanesine geri getiren de bu tabakann insanlar, alimleridir. Bu iirde Drt Atldan sz ediliyor. iirin rgsn balayan, bu drt ahsiyet... Onlar airi yatt yerden kaldrp meclise getiriyorlar, tasavvufi ilhamlanma (vecd) balayncaya kadar yanndan ayrlmyorlar. Bize gre, bu drt atl, Yusuf Hemadninin drt derviidir. Ali ir Neva unlar yazyor: Hemadnnin eshap arasnda hulefas drt kii erdiler. Hoca Abdullah Bark ve Hoca Hasan Andak, Hoca Ahmet Yesev ve Hoca Haluk Gcdivan... (Novay, 1966). airin bu ahsiyetleri tipletirmesinin bir sebebi var. air, bu ahsiyetler ilh ak konusunda benim gzm amlardr, eklinde bir dnceyi vurgulamak istemitir. Bilindii gibi Mahtumkulu kendisini, srekli olarak, uykuda yatan, ancak amak istese de bir trl gzlerini aamayan bir kii olarak gstermektedir: Yar geler, vagtda gider gaflata galm gzlerim Aayn diysem almaz ne agr uykuldr..

bilig-10/Yaz99

83
Bu uyku, bildiimiz uyku, uykulu gz de bildiimiz gz deildir. Bunun ok srl bir manas vardr. air cahillik (nadanlk) hakknda sz ayor. Sen, ilh ilhamdan habersizsin; gnlnn grmesi duru deil, bunun iin Allahtan habersiz. diyerek kendi kendine, nefsine sitem ediyor, szlanyor. Bu iirin derinlii yle zetlenebhlir: Hemadn mektebinin temsilcileri, yani drt atl, onun gzn am ve Celil srrna erime yolunda yardm etmilerdir. airin bu ekilde ifade etmesinin ilm bir temeli vardr. nk bu tabakann olutuu devir (XI-XII. asrlar), tasavvuf ilminin olgunluk srecidir. Bu dnem ilm, ruh-hiss, entellektelpsiknlojik yaklamlar ve grleri ile olgunlua erien bir dnemdir. En nemli taraf da, sufizmin, Ehl-i Snnet slm (M.M.) ile btnlemeye balad aama olmasdr. Tamamen bu sebeple de, bu aamadan pek ok ilm fikirler renen Mahtumkuluda kat bir slm ile sufizm elikili olarak ele alnmyor. Her iki akm da derinlemesine inceleyen air, yine de zaman zaman bu ikisi arasnda tereddt geirmitir. Beyazd- Bestamnin talebesi olan Yusuf Hemadn, bir alim olarak kendi ekolne pek ok yeni grler getirmitir. Ali ir Neva, onun Buhara, Semerkant gibi ehirlerde saysz talebelerinin olduunu ve onlara sohbet ederek (ders vererek) hrka giydirdiini hatrlatyor. Hoca Ahmet Yesev de onun elinden hrka giymitir. Mahtumkulu, bunu u dizelerde vurguluyor: Hrka geyen Hoca Ahmet Seyramdadr Seyramda.. (Magtmgul, I, 1983) X-XI. asrlar felsefe ilmi tarihinde de byk deiimin, uyann (rnesans) ortaya kt bir gei dnemidir. Tasavvuf da bu uyantan uzakta kalmam, felsefe ilmi ile birlikte bir izgiye doru ynelmitir. Bylelikle felsefe ilmi ile tasavvuf ilmi, cemiyette sosyal uygunluu birlikte aradlar, sosyal adaletin srlarn birlikte aratrdlar. Bu kapsamda sosyal bilimlerin bu iki sahas pek de birbirinden ayr eyler olarak alglanmad. Uyan sreci yani Trk rnesans bilimsel dnceyi btnletirmitir. Her ne olursa olsun, ilmin tasavvuf ubesi glenmitir. (Magtmgul, II, 1983) air, Kiiler olarak nitelendirdii bu ahsiyetleri kendine gre deerlendiriyor. Tasavvuf retisi, sufistik ilim ve edebiyatn ikinci tabakasnda teori bakmndan en kmil manada olgunlayor. Beyazt Bestam izgisinin sufistik yaklamlar, tertip edilmi bir biimde bir sisteme oturtuluyor. Bu sistem Hoca Ahmet Yesev izgisinde gerek beyann zgn anlamda bulmu, onun adalar olan Abdulhaluk Gcdivn ve Hakim Ata Sleyman tarafndan da st tamamlanmtr. Bu bakmdan biz, Ahmet Yesev miras vastasyla bu ilm grlerin temellerini Mahtumku te, tasavvuf, bu dnemin karakteristik yn! Bu dnem, nceki sufistik anlaytan canll, aktivitesiyle farkllayor. Sufizm nceleri Emeviler devrindeki slm temsilcilerinin (devlet yneticileri) sosyal karlarn koruyan ideolojiye kar pasif muhalefeti tesis ederken, imdi Gazneliler hakimiyetinin zulmlerine kar aka mcadeleye gemitir (Sagadeyev, 1980). Bu artlar iinde Sufizmin sosyal yn iyice aa karak erkin fikir (zgr dnce) glenmhtir. Bunun iin de bu devrin byk sufistlerine, din adamlarna, alimlerine, ilmine ve bilgeliine uygun olarak eitli nvanlar verilmitir. Mesel, bni Sinaya E-eyh er Reis (eyhlerin ba), Ahmet Yesevye Sahib-i Hikmet (Hikmet sahibi), Hallac- Mansura h- Kelan (Byk eyh) denilmitir. Tasavvuf ilminde Allaha akl yetirmek derecesine ulaan stadlara eyh-iMerdan veya Arif, Veli gibi sfatlar verildi. te Mahtumkulunun Seyran inde, Tumar Frdm iirlerinin poetika dnyasnn ekirdeini tekil eden idealler (fikirler) tamamiyle bu kaynaktan gelmektedir. Mahtumkulu bu tabakann bilge filozoflarna, mutasavvflara byk hrmet duyuyor, onlarn derecelerine eriemediinden dolay da kendini eksik gryor: Al eraba el uzatdn emendim Durusun imiler laya satadm.

bilig-10/Yaz99

84
lunun miras ile karlatrmay uygun grdk. Gerekli yerlerde dier airlerin fikirlerine de bavuracaz. Bu tr bir inceleme metodu, ikinci tabaka sufistik akmn Mahtumkulunun mirasna yapt tesirlerin ak rneklerle gsterilmesine yardmc olacaktr. Bu konuda genel olarak sufizm, zel olarak da Yesev tasavvuf yoluna den yolcunun nne pek ok artlar koyuyor. Bu artlarn en nemlisi, yolcunun manevi hazrlnn olmasdr. Manev hazrlk ise, Allaha duyulan gerek sevgi ve ruh-ahlak temizlikten ibarettir: Gice gndiz arzuv klsan ann didarn Sap kl bu knlni bir gni derbar eder. (Yesev, 1992) Mahtumkulu, Yesevnin bu grlerini tamamen destekliyor. stelik Saflk dncesine daha geni bir mana veriyor. Yesev saflkduruluk grn sadece ifade etmekle yetinirken, Mahtumkulu daha ak ve gereki manalar kazandryor, ve sahte maksatla halkn nnde temizlik taslayan dervilerin aslnda ilerinin brt bcek ile dolu olduunu vurguluyor: Sopuluk esbab hodur, gey iinni sap edip Bolsa my-mcek iim bu eski sal neylerem. Yesev, Allaha ynelen ak konusunda, Kydm men-a, Perverdigar, Dostlar, Klar Ermi, Syer Ermi... gibi onlarca iir-hikmet yazmtr. Bu iirlerdeki idealler (fikirler) Mahtumkulunun Bu Derdi, Ak Bolmuam, Gzmal Boldum... gibi iirlerinde olduu gibi tekrarlanyor. Hatta air, Yesevnin edeb ustalk geleneklerini de kullanyor. Ahmet Yesev nin aka den nesnelerin viran oluu, cennetin korkup gkyzne k, aka denin kuruyup yan, ya dkp deli-divane oluu gibi ili-manev duygular, Mahtumkulunun lirik kahramann amak dorultusunda edeb zenginlie dnmekte, Yesev ilm ile yorulan bu zellii ve lirik duygusall glendirmekte kullanlmaktadr. Buna misal olarak, Galp Men, Gzmal Boldum iirlerini gsterebiliriz. Yesevnin, tasavvuf yolunda koyduu ikinci art, Tarikata kmil bir pirin yardmyla girmektir: Ubu yoln pirsiz dagva klganlarn Sarsan bolup, ara yolda galar ermi. (Yesev, 1992) Kmil insanlarn gc ve hatras hakknda Mahtumkulunun sadece Yesevnin grlerine mracaat etmi olduunu sylemek, eksik olacaktr. Bununla birlikte fikrin ifade edili tarz Yesevye yakndr. Mahtumkulu kmil ve kmillik konusundaki dnceyi sufistlerden alm olsa bile, onu sadece sufistik maksatlar ile snrlandrmayp, ayrca bir edeb mesele haline getirmitir. Her ne ise de, kmil mridin sufistik ilimdeki mertebesi Mahtumkulu tarafndan ihlsla ilenmitir. Bu ise, edeb kurallara uygun bir harekettir. Bu kalba giren fikirleri tekrarlamam bir sufist yoktur. Ahmet Yesev Arslan Babay, Yunus Emre Hac Bekta Velyi, Ali ir Neva Camiyi, Mahtumkulu ise, Azadyi ilimlerine duyduklar sayg nedeniyle kmil mrit hkmnde kabul etmilerdir. Fikir tekrarlamann bir neticesi olarak da bu olgu, tasavvuf ilminde bir gelenek haline gelmitir. nk rehbersiz yolcuya, mritsiz dervie inanlmamaktadr: Kamil ayagna ba goy, yalandan el gter Toba klp bir pirin topragna bulan knlm. (Magtmgul, I 1983) Edeb tesirin asl belirtisi idealarn baka bir airde devam ettirilmesiyle ortaya kmaktadr. Edeb ortamda belli bir sre reten herhangi bir bilgeye ait grlerin, baka bir ortamda devrine uygun olarak devam ettirilmesi, stilin devam ettirilmesinin bir gstergesidir. Yesevnin grleri-idealleri uzun asrlarn devamnda keskinleerek eitli bilgelerin ve byk airlerin vastasyla Mahtumkuluna, Mahtumkulunun edeb mirasna ulamtr. zbek alimi brahim Hakkulov unlar yazyor: Mahtumkulu, Grdn m adl iirinde,

bilig-10/Yaz99

85
Ya klm eyesi Ahmet Yasav Menin sahpcemalmn grdn mi demitir. Bu soru eklindeki bavurma, iki byk sanatnn dnya grlerindeki yaknlk, fikir btnl ve etkileim geleneklerini ortaya koyan felsef, ahlk, estetik benzerlikleri ifade ediyor. Mahtumkulunun ayr ayr onlarca iirinde Ahmet Yesev hikmetlerinin etkisi aka grlmektedir (Hakkulov, 1990). Alimin bu grleri ok yerindedir. nk Ahmet Yesevnin tasavvuf ilmine dayanarak syledii fikirler ve sosyal grler, Mahtumkulu iin byk bir saduyu kaynana, dolaysyla bir alayana dnmtr. O halde, Mahtumkulu Yesevden neler renmitir? Bu soruya az veya ok bir cevap verebilmek iin, bu sahada zel incelemelerin yaplmas gerekmektedir. Bundan dolay biz, Yesevnin dnya grne umum hatlaryla temas etmeyi uygun grdk. ncelikle vurgulamamz gereken nokta udur ki, Yesev mirasnn tabiatnda btnlk, bir btn olmak zellii bulunmaktadr. Bu miras, Orta a toplum dncesinin, felsef grlerinin feodalizme kar mcadele ideallerinin toplamdr, neticesidir. Tamamiyle bu sebebe gre Mahtumkulu, Ahmet Yesevye klim Eyesi adn vermektedir. Bu bakmdan Ahmet Yesev edeb mirasna Hikmetler adnn verilmesi de sebepsiz deildir. Yesevde toplumdaki sosyal fikirlerden ayr bir fikirlenme yoktur. O, sufizmin tenrik ynlerine ynelmi ise de, bunlar toplumsal dnceler ile ilikilendiriyor. O, iir kahramann hayattan ve toplumdan uzaklatrmak istemiyor. Yaaytan ayr dt, bir kenara ekildii zamanlarda da sadece toplumun kt taraflarn gz nnde tutmutur. Toplumdan uzaklamasnn sosyal bir anlam vardr. Ahmet Yesevnin temel ilm tespitleri, toplumun olgunlamad noktasndaki sosyolojik grlerdir. ona gre olgunlamam, kemale ermemi bir toplumun olumas, manev ynden olgunlamam insanlarn ounluk olmasndan kaynaklanmaktadr. Eer manev ynden salkl insanlar oalrsa, zellikle de devleti ynetenler kmil olurlarsa, ite o zaman cemiyetin adil olaca kesindir: Ahli dnya halkmzda sahavat yok Patahlarda, vezirlerde adalat yok Dervilerin dovasda ecabat yok Drli bela halk stige yagd dostlar. (Yesev, 1992) Yesev, cemiyeti virane, yukar tabakay yani zenginleri ve yneticileri de gnl viranlar, nefis kullar olarak nitelendirmektedir. Onlar gnllerinde ak, insaf ve vicdan olmayan, her eyleriyle menfaatleri iin uraan insafszlardr. Tamamiyle bu sebepten Ahmet Yesev kendi tarikatna ok geni bir mana ifade eden nefsi ldrmek metodunu koymutur. Nefsi ldrmek, bir anlamda ktl, vicdanszl, insafszl ldrmek demektir. nk o sadece agzllk (dnyaya tapmak) ilkesiyle yetinmiyor, nefisten uzaklamak metodu yardmyla insan severlie yneliyor, ktlklerle dolu dnyay temizlemeye alyor: Psk-pcr dolup dap, htden ad Garkap bolup, usyan ire geldim men-a. (Yesev, 1992) Grld zere, airin kahraman ktlkler iindeki zamann babozukluu, bozgunluu iinde kaybolup gitmitir. Daha dorusu kendisini kaybetmitir. Mahtumkulunun kahraman da cemiyeti bu ynleriyle eletirmektedir. Tpk Yesevnin kahraman gibi Mahtumkulunun kahraman da kavgal-grltl, kasklar gam ile dolu dnyada sknt duyuyor, eziyet ekiyor. Hayattan bkp usandn da gizlemiyor. Demek oluyor ki, iki airin kahraman da aypl dnyadan yz evirmi idiler. Evet... Byk ahsiyetlerin feodal cemiyet ile uyumalar mmkn deildi. Ancak Ahmet Yesev veya Mahtumkulu bir k aramaya kalktklarnda zm olarak sufistik paklanmada (tasavvuf temizlik) are bulmulardr. Her ikisi de tasavvufun idealize ettii ktlksz, adil, temiz

bilig-10/Yaz99

86
ahlakl cemiyeti istemilerdir. Bu ise onlarn manev bykln, bir baka ifade ile yceliklerini ortaya koyan bir olgudur. Nefsin ve ktln karsna temizlii ve ak koymulardr: Yoldam yok etdim, yolum yitirdim Nefs insafdan etti, um eytan dinden... Magtmgul analk ber k ile Snama-sr bile, eme ek ile.. (Magtmgul, I,1983) Mahtumkulunun Yesevnin ortaya koyduu sistemden kazand bir baka fikir de, sululuk temasdr. Yesevye gre yaad toplumun iinde olmann anlam, ruhu gnaha batrmaktr. nk cemiyet suludur, gnahkrdr. Dnya, ruha kar kurulan bir tuzaktr. Mahtumkulu, dnya pisliktir-kirliliin topland bir yerdir, demektedir. Yesev ise dnyay sulad zamanlar pek ok rnekler gsteriyor: Nefis ve eytana uydun, it gibi dnyann pisliine bulatn, iyiyi kty tanmadn, acize efkat gstermedin, dilin gybette-gnln zararda... Ksacas gaflet iindeki gzn maneviyat grmyor: Dnya necas, talp bolup it dek yrdm stap ann yensesinden tn-gn kovdum. (Yesev, 1992) Yesev kendisini yz kara kabul ediyor, Allahn huzurunda utanl gsteriyor, balanmasn istiyor. Mahtumkulu yaad devri ve ortam beenmeyerek ruh sarsntya dt vakitlerde, hedefine Yesevnin gittii bir yolda yryor, kahramanlarn bir metod olarak gnahkar psikolojisi iine sokuyor. ki airin kahramanlar da manev ynden btnleiyorlar. Bu metodu kullanmak sufizmin bir gelenei olup buna bavurmam bir Trk mutasavvf yoktur. Ancak Ahmet Yesev, Mahtumkulu iin bu manev kefin stad olarak grlmektedir. pa Ber, Gzet Eyle, Hak in gibi onlarca iirde air, Yesevnin fikir dnyasn tekrarlyor. Fakat Mahtumkulu deay, dnce dnyasn Yesevye bakarak daha bir canl, daha bir istekle ayor. airde tipleme, tip retme gl. Yesevde fikrin derinlii kadar tip retme yok. Mahtumkulu kahramann iirsel tip (lirik syujet) haline getirdikten sonra onu ok ynl bir dnyann-tabiatn ortasna oturtuyor, ruh dnyasna kulak veriyor. Grse baksa, bu engin temizliin iinde, fert bir leke haline gelerek btn varln gzelliini karp durmaktadr. Kahraman barveriyor: Bak, ben kim olarak kalmm? Bu yaa kadar kendini gen gsterdin. imdi ne yapacaksn? Genliini geirdin, kmillik gemisini batrdn... Ve Mahtumkulu yaayp geen ulu cmertlerin, hamd- sena okuyan aresizlerin, yiitlerin, mertlerin, Allaha ynelmi yzlerin, ehitlerin, muhteem Nevruzun, yldzlarn, yksek dalarn, ldeki krlarn, yerin, suyun...hrmetine gnahlarnn balanmasn gzyalar iinde niyaz ediyor. Bu muhteem ilh dnyay kirleterek insafsz felein kanl dnyasna gittiine zlyor. air bu noktada Yesevnin idealar dnyasna can veriyor: Belent daglar hakna Yerler, suvlar hakna lde grlar hakna Gnahim gzet eyle (Magtmgul, I,1983) Eer Yesevinin hikmetlerindeki lirik kahraman yani kendisini ilm azda konuan, sadece fikirler-grler ne sren bir kii olarak kabul edersek, Mahtumkulunun kahraman kendi ruh yapsn, i dnyasn ortaya dkmektedir. Mahtumkulu gerek hayatta yaayan bilgenin tabiatn amaya, cemiyete duyduu tiksintiyi ifade etmeye dikkat etmitir. Bu yzden de onun fikirleri daha anlalr ve gereki insann ruhuna daha yakndr. Mahtumkulunun Ahmet Yesevden rendii fikr yaklamlara, metodlara ve dier unsurlara bir snr izmek zordur. Alimlerin grlerine gre, tasavvufun eriat, tarikat, marifet, hakikat meselelerindeki grleri Ahmet Yesevde bir sisteme oturtulmutur. Hikmetlerinde bu meselelerin herbirini ele alan iirler vardr. Mahtumkulu bunlar tamamen Ahmet Yesevnin etkisi altnda kala-

bilig-10/Yaz99

87
rak benimsemi, sindirmitir. air bu dnceleri iirletirdiinde Yesevce bir slp kullanyor. Yesevye gre, yola decek olan yolcu dervie ncelikle ak gereklidir. Akta sahtelik olmuyor. Sahte ak ile yolcu temizlenemez de, maksadna yetemez de... Allaha akl yetirmek, erimek iin yalnzca ak olmaldr. Yesev sylyor: Ak, marifettir... Kalbinde ak olmayan insan sevemez de, akl erdiremez de, Allaha ulaamaz da... Ak, her kiiye mahsus bir hal deildir. Bu sebeple her kiinin yola dmeye kalkmas gerekmez. nk onlar aksz eriati de, hakikati de kavrayamazlar... Magrpat mnberige kmagna erigatn ilerini bolsa bolmas. erigatn ilerini eda klmay Tarkatn meydanga girse bolmas Ik yolga zn layk etmegine Hakkatn srlarn bilse bolmas. (Yesev, 1992) Sadece ak deil bununla birlikte btnyle Tasavvuf ilmini en geni ekilde bir sisteme koyarak talebeleri-dervileri vastasyla slm dnyasna yaymakta Ahmet Yesevinin byk bir stad olduunu, bizzat kendisinin adalar da belirtmilerdir: erigatn szlegen Tarkatn zlagan Hakkatn bildiren hm Ahmet Yasav. Gn dogandan batarga Tersa, Chit, Tatarga Gulluk klp Settarga hm Ahmet Yasav... (Bakrgani, 1991) Tasavvuf ilminin hangi yolu (tarikat) olduunun fark yok, hepsi de Ahmet Yesev yi sufizme giden manev zenginliin ve insan severliin halifesi olarak grmektedirler. Biz, Mahtumkulunun ak temasnda da Yesevyi takip ettiini belirtmek istiyoruz. Onun sufistik iirlerinin hemen hemen yarsnn ak ile ilikilendirilmesi de, bu grmz dorulamaktadr. Daha akas ak, airin kalbinden hi bir zaman ayrlmamtr. Hatta her eye bu ak ile bakm, gerek ak (dnyevi ak) da bu akn gzyle deerlendirmitir: Ik bilen bitilgen bir taze gl sen Yusup, Zlhann tay, gzel sen... (Magtmgul, I,1983) Mahtumkulunun tasavvuf ak srekli kaynayp durmakta, airi rahat brakmamaktadr. air, ak umman, derya, kanlmayan mey, eker-erbet, dermansz dert, gnl yaras olarak tarif etmektedir. Ondan sadece boulup, yanp yaklp, mey mest olup, hasta dp...kurtulmak mmkndr. nk dertsiz ve hicransz akta lezzet yoktur. airin can iin bir lezzet ifade eden bu ak yznden dert ekesi geliyor. O sylyor: Yreinde gam, gznde ya olan mertler gerek aklardr. air, Byle aka hevesli olan var m? Eyvah yok! diyerek szlanyor: Ik yolun hves eylap Gelen bar m, yaranlar? Derdimni beyan etsem Bilen bar m yaranlar? (Magtmgul, I,1983) Ahmet Yesevnin hikmetleri Tasavvuf terminolojisinin de hazinesi durumundadr. Bu hazine, Mahtumkulunun ilm emesidir, air ondan tasavvufun ilm ve manev zenginliini renmitir. te yandan Yesev adna verilen Kssa- Kaysar, Fakirna- me...gibi eserler sufizmin dnem tabaka ve tarikatlarnda da hazine olma hizmetini yerine getirmitir. Derviin borcu ve fakirlik grleri de, Ahmet Yesev tarafndan slmn farzlar derecesinde tasavvuf ilmine ilke olarak dahil edilmitir. Ahmet Yesev izgisi, Beyazd- Bestam veya Hallac- Mansur izgisinden sosyal grleri-

bilig-10/Yaz99

88
nin olgunluu ile farkllayor. Bu tabakada byk manev gelime vardr. nceki Arap dnemleriyle olan farkllklar ise daha kesin izgilerle ayryor. Bu durumu mam Gazalnin hizmetine balayan Y. E. Bertels u tespitleri yapmaktadr: XII. asrdan balayarak, sufistik retinin elementleri edebiyatn btn biimlerinin ilerine yerleerek uzun asrlar devamnda, iinde bulunduu devirlerin artlarna uygun ekilde varlklarn srdrmlerdir. (Bertels, 1965). nceki sufistler, Emevilere kar yrtlen tepkilere gz yummular, Allah kltn ycelttike ycelterek mmkn olduu kadar sosyal hayattan uzaklatrmlardr. Emeviler ynetimine kar oluan tiksinti, onlar ar duygusalla, hayata doymulua, emei inkr etmek derecesine kadar getirmitir. Bylece bu akm, toplum iin son derece tehlikeli ve zararl bir hale gelmiti. lle de emek ekmek gerekmez, rzk Allah veriyor. Zahmet ekmediinden deil Allahtan ekinmediinden kork. eklindeki grler, gya mensubunu takva derecesine yceltlekteydi. Bu gr, aka belirtilmese de, Sufizmin birinci tabakasnda (IX-X. asrlarda) da kendini gstermiti. Mansur ve Beyazt, Allah sevmek ve onunla btnlemek konusundaki metod larnda, zellikle, seilen insann bal bana olgunlamasn ve bu yolda manev temizliin subjektif usuln benimsemilerdir. Ayrca bu yolda zikir etmek, yalnzla kamak, fakirlik ekmek... gibi grevlerle Kendi ruhuna sinmek dncesini art olarak koymulardr. te, bunlarn zerine Yesev zahmet ekme (Emek ekme)yi katm, emek ekmeyen insan, ak saymamtr. Mahtumkulu da emei bir yana koyan manev ycelmeyi kabul etmiyor... Ahmet Yesev, Kssa- Kaysar adl manzum eserinde, Hazreti Muhammetin edebi tipini reterek nemli bir meseleyi gndeme getirmekte, bylece bir mesaj vermektedir. Eserdeki hadise ksaca yle: Hazreti peygamberin ailesi alk ekiyor. Hazreti Muhammet, kz Fatmann evine vardnda, o, Hasan ile Hseyini sevip okayarak uyutmaya, iine ta koyduu kazan kartrarak sanki yemek piiriyormu gibi onlar aldatmaya alyormu. Bunu gren ve zntyle evi terk eden Hazreti Muhammet, lde, slma girmek iin gelen Padiah Kaysar ile karlayor. Kaysar, beni Peygamberin huzuruna gtrrsen sana tkenmez zenginlik veririm deyince, o kendisini tantmadan, verdiin para karlnda sana hizmet edebilirim, diyor ve oradaki bir kuyudan krk klenin ektii suyu ekmeyi talep ediyor. En son kovay ekerken ipin kopmas zerine Kaysar, ona eziyet ediyor. Eserin sonunda Kaysar, Hazreti Peygamberin huzuruna vardnda, onu tanyor ve yaptklarndan utanyor (Yesev, 1993). Grld zere Ahmet Yesev, insan hretiyle deil hell yoldan, emeiyle yaamaldr eklinde bir gr ileri sryor. Yoksa air Peygamberi Kaysara tanttrp, bu frsatla da servet sahibi edebilirdi. Mahtumkulu emei savunmayp nceki sufistlerin subjektif temizlenme yoluna da girebilirdi. Ama o byle yapmam, Yesev nin emek ekme yoluna ynelmitir. Hell rzk ve aln teri, Mahtumkulu iin ruh temizliin en yksek derecesidir: Halal lukma yagtlk biyr gzlere Tutgul, yagn bilgil, nan-u amdan.. (Magtmgul, I,1983) Mahtumkuluda hell lokma, hk nan, arpa ekmek... gibi ifadeler sk sk kullanlyor. Bunlar airin sadece yetinmek-kanaat duygusunu, alak gnllln, mtevaziliini anlatan szler deildir. Bunlarda ok daha derin sosyal manalar vardr. air, emeinle ne yapabiliyorsan onu yap eklinde zetleyebileceimiz bir grn taraftar. Haram, emeksiz kazanc kabul etmiyor. Bunu da tpk Yesev gibi manev temizlik, ilah olgunluk olarak gryor: Kamil bolup can gulagn bermeyen Ana bilmez ten ii damdan...

bilig-10/Yaz99

89
Arpa nan besdir, tapsan damaga mr bakasna dme tamaga... (Magtmgul, I,1983) Yesev ile Mahtumkulunun manev beraberliini pek ok meselede amak mmkndr. Yesevnin devri, tasavvuf ilminin byk bilgeleri kard devirdir. Bunlarn en tannmlarndan birisi Muhammed el-Gazal dir. Yesev ile Gazalnin ilm grleri ayr ayr lkelerde yaam olmalarna ramen ok eitli noktalarda rtmektedir. Ancak Gazalnin eserleri derin ilm karaktere sahip olup, felsefi dnyada byk bir deiim (inklap) yaratmtr. mam Gazalnin dnya gr erevesinde kkl aratrmalar, incelemeler yapm olan Rus alimi V. V. Naumkin, onun tasavvuf ilmindeki keif ve yeniliklerini bir hizmet olarak grmektedir: Muhammed el-Gazal, geleneksel slmn (Ehl-i snnet inanc...Y. A.) deerlerini tasavvuf dncesi ile birletirmitir. (Naumkin, 1980). Bylece O, Yesevnin n sra tasavvuf ile slm dncelerin btnlemesini salamtr. Bu btnleme ile birlikte sufizm, nc tabakasna gemektedir. Yeri ve zaman geldiinde bu sentezin Trkmen Edebiyatna, bu erevede de Mahtumkulunun edeb dnyasna gelecei kendiliinden anlalmaktadr. Bu sebeple de gelecekte, sufizmin kaynaklarndan birisi olarak Gazalye bavurmamz gerekmektedir. Bizim manev ynden de buna hakkmz vardr. nk Yesevnin de, Gazalnin de ilmi dnyalar Ouzlarn-Seluk Trkmenlerinin siyas-meden merkezlerinde kemale gelmitir. Gazalnin idealar sistemi yani sabrllk, kanaatkrlk, dervilik, ak... grleri btnyle geleneksel slmn prensip ve kurallar ile yorulmutur. Bu durum sebepsiz deildir. Sanatlarn, alimlerin, talebelerin... ksacas ehir aydnlarnn varln koruyan sufizm, birdenbire byk bir sosyal inklap yaamtr. Hallac- Mansurun, daha sonra Nesimnin bandan geen Badat ideolojisi deimemi olsayd, siyas karklklarn keskinlemesi kanlmazd. nce, slm zorla elinde tutan Badatn elinden siyasi hakimiyet kmaya balyor. Arap halifeleri glerini kaybediyorlar. nk bu blgeleri XI. asrd` Ouz Trkmenlerinin Seluklular topluluu ele geiriyor. Bunlar ise sadece slm dinine mensupturlar. Demek ki, Sufizmin slm prensipleriyle rtmekten, onun iine girmekten baka aresi yoktur. Bu sebeple Sufizm ile slmn btnleen retisine ihtiya duyulmutur. Bu hizmeti ise mam Gazal yerine getirmitir. Eer byle olmasayd, gebe Ouzlarn Sufistik grleri ile slm psikolojisi bir yere samayacakt. te bu ihtiya nedeni- yle iki sistem birbiriyle kaynamaya balad. Tpk byle bir sre, Ahmet Yesevnin yaad ortamda da ortaya kmtr. Bu birbiriyle btnleen iki tarih olgu, btn ynleriyle Mahtumkulunun devri iin de uygun geliyordu. slmdan uzak olmayan bir saflama-olgunlama metodu, gebelerin de, kyllerin de, ehirli alimlerin de ruhlarna yatknd. Bu erevede, Mahtumkulunun edeb mirasnda slmlaan sufizm, belli bir noktaya kadar devam etmitir. Bu reti duru slm da deildi, duru sufizme de dayanmyordu. Fakat pek ok ynlerden Tasavvuf dncesini koruyordu. Nadir ahn, Ahmet Drrannin, Fetih Ali ahn hakimiyetlerinin sosyal tesirlerine kar konulan insan severlie dayal mistik humanizm, Mahtumkulunu manev ynden tatmin etmiti. air Ortaa tasavvuf kaynaklarn gzden geirdii genlik ve olgunluk yllarnda, btn bunlar kr krne incelememiti. O, bunlarn esasnda, bunlar temel alarak kendi sosyal grlerini oluturmutu. Trna demirden talanc dnyada, Mahtumkulu sosyal adaleti aramtr. Bunlarn iinde insan korumak, erkinlie karmak, manev temizlik duygusu uyandrmak...gibi grler onun sosyal araylarnn temelini meydana getirmektedir. Yesevnin-Gazalnin mutasavvf izgisi, Mahtumkuluna sadece birinci tabaka gibi para para grler kazandrmaktan te, ilmtasavvuf sistemi, mcadele gcn ve metodunu, insan sevgisi, gzellik, dnya, Allah... gibi dncelerin derin sosyolojik kklerini de kazandrmtr.

bilig-10/Yaz99

90
KAYNAKLAR: BAKIRGAN, Suleyman; (1991), Bokirgan Kitab, Tokent, Yazuvi BERTELS, Y. E; (1965), zbrannye Trud, Tom 3, Moskva. HAKKULOV, brahim; (1990), Ahmat YESEVY, Hikmatlari, Tokent. MAHTUMKULU; (1983,I,) Magtmgul grlar, I Tom, Trkmenistan Neriyat, Agabat. MAHTUMKULU; (1983, II,) Magtmgul grlar, II Tom. NAUMKN, V. V; (1980), Abu Hamit al-Gazali, Voskreeniye Nauk o Vere, Moskva, Nauka NEVA, Ali ir; (1966), Novay Ali ir Badiiy Adabiyot Nariyotiy, 15 Tom. SAGADEYEV, A. V; (1980), bn-i Sina, Moskva, Msl YESEV,Ahmet; (1992), Ahmat YESEVY, Devoni Hikmat, Tokent. AHMET YESEV; (1993),KssayKaysar, Sirli Olam Jurnal, Takent.

bilig-10/Yaz99

91

THE SECOND LEVEL OF MAHTUMKULUS LITERARY PERSONALITY AND YESEVI THOUGHT


Prof. Dr. Muhammetnazar Annamuhammedov Institute of Philology and Letters, Turkmenistan ABSTRACT Sufizm played a big role in forming the literary personality of Turkmen classical poet Mahtumkulu, in 18. century. By gathering the benefit of his experiences, Mahtumkulu had continued and enhanced the sufistik philosophy with new methods and aspects. So he handed down a moral and literary inheritance not only for the society of Turkmen of Caspian region but also for the whole Turkish society located up to the Atlantic Ocean. Mahtumkulu accepted Ahmet Yesevi as an authority in his works and studied Ahmet Yesevis suffistic chain in 18. century. During the Emevids period the Sufizm trend used to present the passive opposition but now it expressed the struggle. In these conditions the social part of Sufizm became clear and free minds, tendency to react directly or indirectly to events had appeared. So the person who tyrannized had been called "tyrant" he, who did not know Islam had been called "uneducated" and the " clergymen" who kept the society uneducated and used them according to their interest had been criticized badly.

Key Words : Sufistik Personality, Literary Interaction, Mature Person-Mature Society.

bilig-10/Yaz99

93

FERDDDN ATTRIN PENDNMESNN TRK EDEBYATINA ETKS VE ZAFNN BUSTN-I NASYIHI LE KARILATIRILMASI
Dr. Abdulhakim KON
Trkiye Bilimsel ve Teknik Aratrma Kurumu (TBTAK)

ZET
Feridddin Attrn Pendnmesi gerek Fars, gerekse Trk kltr ve edebiyatn uzun sre ve derinden etkilemitir. Ancak bu durum, Trk edebiyatndaki pendnmelerin Fars edebiyatndaki pendnmelerin bir taklidi olduu anlamna gelmez. Telif pendnmeler bir tarafa, tercmelerde bile airlerimiz konuyu aynen alm ama, bunun yannda kendi kabiliyet ve kltrlerini ilemekten de geri kalmamlardr.

Anahtar Kelimeler: Feridddin Attr, Pendnme, Zaif, Bustn- Nasyh.

bilig-10/Yaz99

94
GR Dnum ve lm tarihleri kesin olmamakla birlikte kendisinden sz eden kaynaklarda h.513(m.1119) ylnda Niaburda doup, h.586(m.1193) veya bundan sonraki bir tarihte ld belirtilen (Ritter,1942). Feridddin Attarn Pendnmesi, genel bir bakla slm bir temele dayanan ahlk ve db kurallarn ksa formller halinde genlie alamak maksadyla yazlm didaktik bir eserdir. slm ve tasavvuf bir gre dayanan pratik ahlk kurallarn, insanlk duygularn, hatta en basit yaay tarzlarn kuvvetli ve ahenkli bir mesnevi kalb iinde veci- zelendiren, iinde zaman zaman her seviyeye hitap eden mspet ve kuvvetli fikirler de serpitirilmi bulunan bu eser, yzyllar boyunca ark- slm lkelerinde hemen her tabaka arasnda beeni kazanm, bu milletlerin kltr ve edebiyatlar zerinde etkileri grlmtr. Eserin edebiyatmz zerindeki etkileri 15. ve 16. yzyllarda yaplmaya balayan tercme ve erhleri dikkate alndnda kendiliinden ortaya km olacak. Ancak biz bu tercme ve erhler konusuna gemeden evvel Pendnmenin edebiyatmza etkisi konusunda doru bilgiler vermek iin toplumumuzun slm medeniyetine katlmasndan szn ettiimiz bu 15. ve 16. yzyllara kadar ki sre ierisinde meydana getirmi olduu pendnme trnden sayabileceimiz eserler zerinde de durmann gerekli olduuna inanyoruz. Bilindii gibi slm kabul eden ilk Trk devleti, esas kitlesini Karluk, igil ve Yama Trklerinin oluturduu Karahanllardr. 10. yzyl balarnda slm dinini kabul eden Dou Karahanl slalesinden Satuk Bura Hann lmnden(m.955) bir ka yl sonra kalabalk bir Trk zmresinin slm dinine girmesiyle birlikte zellikle Dou Karahanllarn bakenti Kagar, nemli bir kltr merkezi haline geldi. slm Trk edebiyatnn ilk eserleri de 11. yzyl ortalarnda burada yazld. Bunlar Balasagunlu Ysufun 1069da tamamlad Kutadgu Bilig adl 6500 beyitlik byk manzum eseri (Arat, 1942) ile ada Kagarl Mahmud un Divnu Lgatit-Trk adl nl Trke-Arapa szldr (Kltr Bakanl, 1990). Yknekli Edip Ahmedin drtlkler halinde yazd Atbetl-Hakyk adl din, ahlk kk manzum eseri (Arat, 1951) de byk bir ihtimalle 12. yzyln sonlarnda yazlmtr. Bunlardan slm Trk edebiyatnn ilk rnlerinden olan Kutadgu Bilig, Trk dili ve edebiyatnn en nemli eserlerinden biri olduu gibi, bir pendnme olmas (Dilaar, 1988) ve mslman Trklerin ele geen ilk nasihat kitab olmas bakmndan da ayr bir neme sahiptir. Divnu Lgatit-Trkte de sava ve kahramanlk iirleri, av ve avclkla ilgili iirler, ak iirleri, tabiat tasvirleri ve vg iirlerinin yan sra din ve ahlk nasihatler veren trl manzumelerden alnm paralar, drtlk ve beyitler de vardr. slm Trk edebiyatnn yine ilk rnlerinden olan, bilginin faydas ve bilgisizliin zararlarndan, dili tutmann deerinden, alak gnlllk ve kibirlilikten, dnyann kararszlndan, cmertlik ve cimrilikten, iyi huylardan, zamann bozukluundan vb. konulardan bahseden Yknekli Edip Ahmedin Atbetl-Hakyk da kendinden sonra Trkistanda Harezmde ve Anadoluda yazlan din, didaktik eserlerin ilk merhalesini temsil etmek zere elde bulunan bir rnektir. Bu yzyla ait ahlak didaktik eserlerin ilk merhalesini temsil etmek zere elimizde bulunan bir baka rnek ise, Ahmed Yesev nin mridlerine tasavvufu anlatmak zere syledii iirlerin yer ald Divn- Hikmet adl eseridir (Bice, 1993). 13. yzyl zellikle Anadolunun olaanst hareketli byk bir kaynama ve oluma dnemidir. Bu dnemde Trk-Mool ordularnn Dou Trkistandan balayarak Anadoluya kadar btn slm alemine girileri ok hain ve tahripkr oldu. Ancak buna ramen, din-tasavvuf bir mahiyet arz eden ve ahlk konusunda yazlan nasihat- nmeler de bu yzylda giderek artt. Bunlarn banda Mevlnnn Farsa olarak yazm olduu Mesnev gelir (Mevln, ?). Bu yzylda yazlm bir baka nasihat kitab ise, Ahmet Fakihin yazm olduu arhnme adl ahlk ve tasavvuf nasihatler veren manzumesidir (Mansurolu, 1956). Anadolu ilerinde ehir ehir dolap, halka nasihatler veren eyyad

bilig-10/Yaz99

95
Hamzann Ahmet Fakih tarznda ve bazen ona nazire saylabilecek mahiyette syledii arz veznindeki klsik manzumeleri de yine din, tasavvuf ve ahlk nasihatlerdir (Bulu, 1956). Bunlardan baka Sultan Veledin btidanme, Rebabnme, ntihanme adl ciltlik mesnevisi, Divn ve Marif adl eseri de yine bu yzylda nasihat etme amacyla yazlm eserlerdir (Kprl, 1984). 14. yzyla gelindiinde Ynus Emrenin Risletn-Nushiyyesi (Glpnarl, 1965) ile birlikte dorudan doruya ahlk konusunda yazlan nasihatnmelerin says da gittike artar. Bunlar arasnda adn, konusunu ve esas plann ran edebiyatnn byk mutasavvf airi Feridddin Attrn Man- tkut-Tayr adl eserinden alan Glehrnin Mantkut-Tayr (Levend, 1957), Ak Paann Garibnme adl 12000 beyit tutarndaki tasavvuf, ahlk byk ve didaktik mesnevisi (Ak Paa, ?), Aydnl Mridnin din, ahlk kltr halka yayan Pend-i Ricl adl eseri (Aydnl Mrid, ?), Kul Mesudun Kelile ve Dimne tercmesi (Kul Mesud, ?) ve eyholu Sadreddin Mustafann ahlk ve siyaset konusu iine alabi- leceimiz Marzubannmesi (Korkmaz, 1973) bu yzylda ortaya konmu nemli nasihat kitaplardr. 15. yzyln banda Anadolunun siyas durumunu alt-st eden Timurun Ankara Sava(1402) sonucunda Anadoluda siyas blnmeler ortaya km olmasna ramen, bu yzylda da nasihatnmeler didaktik ve lirik olmak zere iki koldan gelimi ve en olgun dnemlerinden birini yaamtr. Bunlardan Ali ir Nevanin Mahbbul-Kulbu (Ali ir Neva, ?), Blnin Bahr- Nasyh (Bal,?), Sinan Paann Nasihatnmesi (Sinan Paa, ?), Mercimek Ahmed in Farsadan tercme ettii Kabusnmesi (Gkyay, 1944), Ali bin Hseyinin Risle-i Edebi (Ali b. Hseyin, ?) ve Nasayihl-Mslimn (Ali b. Hseyin, ?) adl manzumesi ile Hatipolunun Ferahnmesi (Hatipolu, ?), nasihat gelenei konusunda bu yzylda yazlm eserlere rnek olmas bakmndan zikredilmeye deer. Bunlardan baka bu yzylda yazlm ve zikretmemiz gereken bir baka nasihat kitab ise, Sabaynin bugne kadar yaplan tespitlere gre Pend-i Attrn ilk manzum tercmesi olan Srt- Mustakmidir (Atlansoy, 1987). Attrn edebiyatmza etkisi, adn, konusunu ve esas plnn onun Mantkut-Tayr adl eserinden alan Glehrnin Mant kut-Tayr ile daha 14. yzyllarda balam olmasna ramen, Srt- Musta- kmden nce Pend-i Attrn herhangi bir tercmesine bugne kadar rastlanamadndan, sz konusu eserin, bu tarihlere kadar Trk edebiyatna etkisi konusunda kesin bir ey sylemek mmkn grnmemektedir. Ancak bu durum bizi, Pend-i Attrn bu tarihlere ka- dar herhangi bir tercmesinin yaplmad, dolaysyla edebiyatmz etkilemedii gibi bir kanaate gtrmemeli. Aksine, Attarn edebiyatmz 14. yzyldan itibaren etkilemeye balamas ve bugne kadar rastlanamam ise de Pendnmesi beenilip, okunan bir eser olduundan, tercmelerinin bu yzylda da yaplm olmas kuvvetle muhtemeldir. FERDDDN ATTRIN PENDNMESNN TRK EDEBYATINA ETKS Pendnmenin Trk edebiyatna etkisini, Sabynin Srt- Mstakminden sonra net bir ekilde grmek mmkn. Elimizde 15. yzyla ait olarak Pendnmenin sadece bu tercmesi bulunmu olmasna ramen, gerek bu yzyl takip eden 16. yzylda, gerekse daha sonraki yzyllarda manzum ve mensur pek ok tercmeleri ve erhleri yaplmtr. air ve yazarlarmz bu tercmeleri yaparken, ilerde Pend-i Attar Zaifnin Bustn- Nasyh ile karlatrdmzda da belirteceimiz gibi, bazen kendilerinden de bir eyler katm, Pendnmeyi daha ok geniletmeye ve zenginletirmeye almlardr. Telif pendnmelerimizde ise, genellikle yine Attar rnek alnmtr Ancak bunlarn yan sra Gvahnin Pendnmesi gibi konusu yerli, Attarn Pendnmesinden tamamen farkl zellikler gsteren pendnmeler de yazlmtr. imdi szn ettiimiz bu tercme, erh ve telif pendnmelerden belli bal birka tanesini liste halinde verelim. Tercmeler: 1.Sabay: Srt- Mstakm (Atlansoy, 1987). 2.Edirneli Emir: Terceme-i Pendnme-i Attr (Emir, ?). 3.Zaif: Bustn- Nasyh (Koin, 1991).

bilig-10/Yaz99

96
4.Edirneli Nazm: Pendnme-i Attr Tercmesi (Mazolu, 1977). 5.Zarif mer Efendi: Terceme-i Pendnme-i Attr (Zarif mer, ?). 6.Sadullah bin brahim bin Ahmed: Terceme-i Pendnme-i Attr (Sadullah b. brahim, ?). 7.Makal: Pend-i Attar Tercemesi (Makal, ?). 8.lm:Pendnme ve Tercemesi (lm, ?). 9.Mustafa b. Muhammed: Pendnme ve Tercemesi ( Mustafa b. Muhammed, ?). 10.Feridddin Attr: Pendnle (Gen- osman, 1946). Bunlara ek olarak da M. Nuri Genosmann yapt Pendnme tercmesinin nsznde haber verdii Hasan uurnin tercmesini, I. Sultan Ahmet devri airlerinden Levnnin tercmesini ve son asr alimlerinden Mustafa Asmn manzum tercmesini de verebiliriz (Genosman, 1946). erhler: 1.Abdurrahman Abd Paa Vakanvis: erh-i Pendnme-i Attr (Abdurrahman Abd, ?) 2. smail Hakk Bursav: erh-i Pend- nme-i Attr (smail Hakk, ?). 3. em emullah Mustafa Bosnav: Pend-i Attr erhi (em, h.1145). 4. Mehmed Said Bursav: erh-i Pendnme-i Attr (Mehmed Said, ? ). 5. Ruh Mustafa bin smail: Ruhu-urh (Ruh Mustafa, h.1181) Bu erhlere ek olarak M. Nuri Gen osmann yukarda tercmeler alt bal altnda szn ettiimiz eserinin nsz nde haber verdii stanbullu ulemadan smet Mehmet (.h.1160) erhi ile smail Mfid (.h.1217) erhini ve Erzincanl Hac Feyzullah (.h.1323) erhini de verebiliriz (Genosman, 1946). Yukarda verdiimiz tercme ve erhlerden ayr olarak telif pendnmelerimiz iin de yine Attrn Pendnmesi rnek alnarak, aa yukar onunla paralel konularda nasihat veren Adn Receb Dede Efendi nin Pendnmesi (Adn Receb Dede, ?), ba taraflar Attrn Pendnmesine paralel olmakla birlikte sonlarda fkh bilgilerin yer ald rf Efendinin Pendnmesi (rf, ?) ve Attrn Pendnmesinden tamamyla ayr zellikler tayan Asker Beyin Pendn- mesi (Asker Bey, ?), daha ok hulef-i raidn, Harun Red ve Abbasn saltanat dnemlerini anlatan Ali el- Ktibnin Pendnmesi (Ali el-Ktib, ?) ile Gvah nin, iinde ataszleri, deyimler, fkralar ve masallarn yer ald tamamen yerli zelliklere sahip Pendnmesi (Gvah, h.993 ) gsterilebilir. PENDNMENN BUSTN-I NASYIH LE KARILATIRILMASI Karlatrmay yaparken Pendnmenin Mill Ktphane de 1960 A 333 numarada kaytl nshas ile Gazi niversitesi Sosyal Bilimler Enstitsnde tarafmzdan Yksek Lisans Tezi olarak hazrlanm bulunan Bustn- Nasyhn tenkitli metnini esas aldk. Bu yazda rnekler verilirken beyitlerin sonundaki numaralar ile balklarda verilen Romen rakamlar Bustn- Nasyh'n tenkitli metindeki numara ve rakamlardr. Zaif, her ne kadar eserinde, bunun Attrn Pendnme adl eserinin tercmesi olduunu aka sylemiyor ise de, yapm olduumuz karlatrma sonucu Bustn- Nasyhn Pendnmenin tercmesi olduunu tespit etmi bulunmaktayz. Ancak bu tercme, kelime kelime ya da cmle cmle olmad gibi, btnyle aslna bal kalnarak yaplan bir tercme de deildir. Bu sebeple Bustn- Nasyh, gnmzdeki tercme anlayn aan bir anlam tamakta ve Pendnme ile u ynlerden farkllk gstermektedir: a. Zaif tercmeyi yaparken genelde Pendnmeye bal kalm; ancak zaman zaman eserine Pendnmede olmayan ksmlar ekleyerek onu daha ok geniletmeye ve zenginletirmeye almtr. Zaifnin eserine ald bu ksmlara rnek olarak eserin banda verilen mnct, nat ve din byklerinin methine dair tercme ksmndan sonra Pendnmede yer almayan Padih- slm Sultn Sleymn Hn hullide mlkbh medhindedr ve Kitb- Bustn- Nasyh medhindedr balklar altnd` yer alan ksmlar gsterebiliriz LXVIII.

bilig-10/Yaz99

97
ksmdan itibaren Hikmet , Pend ya da Latife bal altnda yer alan toplam 586 beyitlik nasihat ksm ise, Sadnin Glistnnn 8. lmn tercmesi ile oluturulmutur (Kartal, 1999). b. Zaif, Pendnmede bir beyitte ifade edilen bir hususu eserinde iki veya daha ok beyitle ifade ederek de eserini geniletme ve zenginletirme yoluna gitmitir. Bu konuda rnek olmas bakmndan pek ok beyit bulunmakla beraber unlara baklabilir: Pendnmenin banda yer alan tevhid deki Gz ap yumuncaya kadar cihan birbirhne arpar, burada sz sylemeye hi kimse cesaret edemez anlamndaki 19. beyte, Zaifnin eserinde u iki beyitte yer verilmitir: Ger cihn biribirine ura Zehresi yok kimsenn karu dura (20) Tarfetl-ayn ire kevneyni dzer Gz yumup anca dilerse bozar (21) Ayn ekilde Pendnmenin mnct ksmnd` Lutfundan mafiret diler; zaten sen rahmetimden umut kesmeyin dememi miydin? anlamndaki 8. beyit de, Bustn- Nasyhta yukarda olduu gibi iki beyit ierisinde verilmitir: ok gnah var umar afvn senn Ge sundan bu Zaif bendenn (97) Kimdr ol kitmez md-i mafiret Toludur l-taknatu n e cihet (98) 356, 380, 386, 412, 442, 446, 452, 453, 461, 470, 472, 480, 487, 491, 492, 495, 526, 528, 584, 587, 589, 591, 594, 598, 635, 646, 657, 682, 701, 704, 712, 713, 714, 715, 721, 730, 732, 734, 745, 755, 757, 759, 771, 774, 800, 804, 809, 812, 828, 832, 833, 834, 837, 839, 841, 842, 849, 850, 911, 912, 931, 932, 940, 978, 980, 982, 983. Numaralarn verdiimiz bu beyitlerden tanesini aada verelim: Her ne dilerse ider sultndur Msiv hep bende-i fermndur (14) Kubbe-i arh muall klan O emse-i emsi mcell klan O (26) Cmle lem Hlk Allhdur Cinn insn rzk Allhdur (29) d. Zaif, bazan da Pendnmede yer alan bir manzumeyi tercme ederken manzumeden bir ksm beyitleri ya hi almam ya da beytin sadece bir msranda Pendnmeye bal kalmtr. Mesel, Aheni Davda eyledi hamr Kim elinde mm u pld idi bir (8) beytinin 1. msra ayn olduu halde 2. msra Pendnmede Kdir ve Kayyum olan Allah inayet etti eklindedir. Hi almad beyitlere rnek olarak da Der sfat-i dervi v hubb-i dervin migyed bal altnda yer alan u iki beyti gsterebiliriz: Her ki o terk-i ten-i sn koned Pes hilf-i nefs-i sultn koned Rahatna kyan herkes nefsinin arzularn yenen sultan olur. Ey pser ez hiret gfil me-b B-meta-i in cihn ho-dil me-b

c. Zaif, Pendnmedeki bir metni tercme ederken zaman zaman beyitlerin arasna ya da sonuna Pendnmede yer almad halde birtakm beyitler ilve etmitir. Numarasn vereceimiz u beyitler Zaifnin tercmeyi yaparken yapm olduu ilve beyitlerdir: 14, 26, 29, 30, 31, 34, 89, 93, 97, 101, 111, 119, 125, 127, 137, 139, 170, 177, 180, 183, 186, 189, 197, 199, 202, 205, 215, 216, 220, 224, 226, 230, 285, 290, 309, 318, 322, 325, 329, 338,

bilig-10/Yaz99

98
Ey oul, hiret yurdundan gfil olma ve dnya malna sevinme! yle zannediyoruz ki, Zaif, tekrar olmasn diye bu beyitleri almamtr. nk hem bu beyitlerde hem de esere alnmayan dier beyitlerdeki anlam kendilerinden nceki beyitlerin anlamlaryla hemen hemen ayndr. e. Zaif, eserinde balklarn konduu yerler hususunda da Pendnmeye pek bal kalmamtr. Pendnmede bazan iki balk altnda yer alan beyitleri bir balk altnda toplarken, bazan da bunun aksi bir durum grlmektedir. Mesel, Bustn- Nasyh taki CIII. balk Pendnmede yoktur. Bu balk altndaki beyitler, Pendnmede bir nceki balk altnda devam eder. Bu durumda Zaif, Pendnmede bir balk altnda verilen beyitleri eserinde iki balk altnda vermi oluyor. Bunun aksi olan durum iin de u rnek gsterilebilir: Bustn- Nasyh ta 268. beyit ile 269. beyit arasnda balk bulunmad halde Pendnmede bu iki beyit arasnda Der mchede-i nefs guyed eklinde bir balk vardr. Pendnmede olmayp, Bustn- Nasyhta olan dier rnekler iin XL, XLII, LI, LXIV numaral balklara baklabilir. f. Zaifnin eseri ile Pendnme arasnda grlen bir baka farkllk ise, beyit ve msralarn yer deiimi hususudur. Mesel, Pendnmede 5. srada yer alan bir beyit, Bustn- Nasyhta 3., 3. srada yer alan bir beyit ise, Pendnmede 5. srada yer alabildii gibi, zaman zaman beyitteki msralarn yer deitii de olur. Yer deien beyitlere rnek olarak ayrca 3-4,18-19, 203204, 263-264, 284-285, 392-393.. beyitlere baklabilecei gibi, msralarn yer deitii dier rnek beyitler iin de 7, 11, 41, 162, 198, 332.. numaral beyitlere baklabilir. SONU Yukarda sylediklerimizi zetlersek, Feridddin Attarn Pendnmesi, yazld yzyldan itibaren gerek Fars, gerekse Trk kltr ve edebiyatn uzun sre ve derinden etkilemitir. 14. yzyldan itibaren pek ok airimiz tarafndan Pendnmenin tercme ve erhleri yaplm; bunlardan ayr olarak yine zaman zaman airlerimiz tarafndan Attrn Pendnmesi rnek alnarak, aa yukar onunla paralel konularda nasihat veren pendnmeler yazlmtr. Ancak bu durum, Trk edebiyat rnleri erevesinde ortaya konan pendnmelerin tamamnn Fars edebiyatnda ortaya konan pendnmelerin bir taklidi olduu anlamna gelmez. airlerimiz bazen da Attrn Pendnmesinden tamamyla ayr zellikler tayan, zaman zaman iinde ataszleri, deyimler, fkralar ve masallarn yer ald btnyle yerli zelliklere sahip pend nmeler de ortaya koymulardr. Yukarda yaptmz karlatrmada da grlecei gibi, telif pend nmeler bir tarafa, tercmelerde bile airlerimiz konuyu aynen alm ama, bunun yannda kendi kabiliyet ve kltrlerini ilemekten de geri kalmamlardr. Pendnme ile Bustn- Nasyh karlatrdmzda da Bustn- Nasyhn Pendnme nin tercmesi olduunu tespit etmi olduk. Ancak bu tercme, kelime kelime ya da cmle cmle olmad gibi, btnyle aslna bal kalnarak yaplan bir tercme de deildir. Bu sebeple Bustn- Nasyh, gnmzdeki tercme anlayn aan bir anlam tamakta ve Pendnme ile u ynlerden farkllk gstermektedir: a. Zaif, tercmeyi yaparken genelde Pendnmeye bal kalm; ancak zaman zaman eserine Pendnmede olmayan ksmlar ekleyerek onu daha ok geniletmeye ve zenginletirmeye almtr. b. Zaif, Pendnmede bir beyitte ifade edilen bir hususu eserinde iki veya daha ok beyitle ifade ederek de eserini geniletme ve zenginletirme yoluna gitmitir. c. Zaif, Pendnmedeki bir metni tercme ederken zaman zaman beyitlerin arasna ya da sonuna Pendnmede yer almad halde birtakm beyitler ilve etmitir. d. Zaif, bazan da Pendnmede yer alan bir manzumeyi tercme ederken manzumeden bir ksm beyitleri ya hi almam ya da beytin sadece bir msranda Pendnmeye bal kalmtr. e. Zaif, eserinde balklarn konduu yerler hususunda da Pendnmeye pek bal kalmamtr. Pendnmede bazan iki balk altnda yer alan beyitleri bir balk altnda toplarken, bazan da

bilig-10/Yaz99

99
bunun aksi bir durum grlmektedir. Mesel, Bustn- Nasyh taki CIII. balk Pendnmede yoktur. Bu balk altndaki beyitler, Pendnmede bir nceki balk altnda devam eder. Bu durumda Zaif, Pendnmede bir balk altnda verilen beyitleri eserinde iki balk altnda vermi oluyor. f. Zaifnin eseri ile Pendnme arasnda grlen bir baka farkllk ise, beyit ve msralarn yer deiimi hususudur. Mesal, Pendnme de 5. srada yer alan bir beyit, Bustn- Nasyhta 3 ; 3. Srada yer alan bir beyit ise, Pendnmede 5. srada yer alabildii gibi, zaman zaman beyitteki msralarn yer deitirdii de olur.

KAYNAKLAR ABDURRAHMAN ABD PAA; erhu Pendnme-i Attr, Mill Ktp., Yz. A. 14; 220 yk. ADN RECEB DEDE; Pendnme, Mill Ktp., Yz. A. 3112; 6 yk. AL B. HSEYN; Nasyihl-Mslimn, stanbul niversitesi Ktp., Ty., nu: 1542. AL B. HSEYN; Risle-i Edeb ve Vesile-i Men Taleb (Mstensih ve istinsah tarihi: Muhammed b. Ali, h.1065 ), Mill Ktp., Yz. A. 1977/1; 1b-54a yk. AL EL-KTB; Pendnme, Mill Ktp.,Yz. A. 892/2; 98a-104a yk. AL R NEVA, Mahbbul-Kulb (Mstensih ve istinsah tarihi: Eyyub Hace b. Abdlaziz, h.1221), Mill Ktp., Yz. A. 4926; 220 yk. ARAT, R. R; (1942), Ysuf Has Hacib: Kutadgu Bilig, stanbul; 144+200 ARAT,R.R; (1951), Edib Ahmed: At- betlHakyk, Tpkbasm, Ankara, TDK Yayn; 163 + LXXXI + CLXXII s. ASKER BEY; Pendnme, Mill Ktp., Yz. A. 799/2; 84b-89b yk. AIK PAA; Garibnme, TDK Ktp., Fotokopi 217; 226 yk. ATLANSOY, K; (1987), Srt- Mstakm, Ankara, Uluda niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi. AYDINLI MRD; Pend-i Ricl, Mill Ktp., Yz. A. 3007; 24 yk.

BAL; Kitbu Bahrn-Nasyh, TDK Ktp., Fotokopi 225; 80 yk. BCE, H; (1993), Hoca Ahmed Yesev: Divn- Hikmet, Ankara, Trkiye Diynet Vakf Yayn; XVIII+229+8 BULU, S; (1956), eyyd Hamznn Be Manzumesi, Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, stanbul, C.VII, S.1-2. DLAAR, A; (1988), Kutadgu Bilig ncelemesi, 2.b., Ankara, TTK Basmevi. EDRNEL EMR; Pend-i Emir, TDK Ktp., Yz. A. 362. GENOSMAN, M. N; (1946), Feridddin Attr/Pendnme, Ankara, 8+V+70 GKYAY, O. ; (1944), Keykvus: Kbusnme (ev.:Mercimek Ahmed), stanbul; 502 s. GLPINARLI, A; (1965), Ynus Emre: Risletn-Nushiyye ve Divn, Tpkbasm, Ankara, Eskiehir Turizm ve Tantma Dernei Yayn; LIII+310 +210 yk. GVAH ELEB GEYVEL; ( h.993 ), Pendnme, Mill Ktp., Yz. A. 709/1. HATBOLU MEHMED; Ferhnme, Mill Ktp., MFA (A) 2652 (Kayseri Genel Ktp., Raid Ef., nu:1074). LM; (1212 h.), Pendnme ve Tercemesi, Mill Ktp., Yz. A. 83; 38 yk. SMAL HAKKI BURSAV; erh-i Pendnme-i Attr (Mstensih ve istinsah tarihi: Ahmed Hafz, h. 1130), Mill Ktp., Yz. A. 365. KARTAL, A; (1999), Osmanl Medeniyetini Besleyen Kltr Merkezleri, Ankara,

bilig-10/Yaz99

100
Gazi niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits Yaynlanmam Doktora Tezi. KON, A; (1991), Zaif ve Bustn- Nasyh, Ankara, Gazi niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi. KORKMAZ, Z; (1973), Sadrddin eyholu: Marzubannme, Tpkbasm, Ankara niversitesi Basmevi; 460+7 + CXXXVII s. KPRL, F; (1984), Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, 5.b., Ankara, Diyanet leri Bakanl Yayn. KUL MESUD; Kelile ve Dimne, Sleymaniye Ktp., Lleli, nu: 1897. KLTR BAKANLII (1990), Kgarl Mahmud: Divnu Lgatit-Trk, Tpkbasm, Ankara; 320 s. LEVEND, A. S.(1957), Glehr: MantkutTayr, Ankara; 32 s., 298 planj. MAKAL, Pend-i Attr Tercmesi, TDK Ktp., Yz. A. 265. MANSUROLU, M. (1956), Ahmed Fakih: arhnme, stanbul; 98 s. MAZIOLU, H.(1977), Edirneli Nazmnin Pend-i Attr evirisi, DTCF Trkoloji Dergisi, Ankara, C.II. MEHMED SAD BURSAV, erhu Pend nme-i Attr, Mill Ktp., Yz. A. 3310; 106 yk. MEVLN CELALEDDN,,,, Mesnev (stinsah tarihi:911 h.),TDK, Yz. B. 21. MUSTAFA B. MUHAMMED(h.1102), Pendnme ve Tercemesi, Mill Ktp., Yz. A. 2261; 59 yk. RF, Pendnme, Mill Ktp., Yz. A. 3642/4; 28a-33a yk. RTTER, H.(1942), Attr, slm Ansiklopedisi, Ankara, MEB Yayn. RUH MUSTAFA; (h.1181), Ruh-urh, Mill Ktp., Yz. B. 326; 222+V yk. SADULLAH B. BRAHM; (1183 h.), Terceme-i Pend-i Attr, Mill Ktp., Yz. A. 540; 64+VI yk. SNAN PAA; Nasihatnme-i Sinan Paa, Mill Ktp., MFA (A) 4354 (Millet Ktp., Hekimolu Ali Paa, nu: 680). EM EMULLAH; Pend-i Attr erhi (Mstensih ve istinsah tarihi: Ahmed b. Mustafa, 1145), TDK Ktp., Yz. A. 69. ZARF MER; Pendnme-i Zarif (Mstensih ve istinsah tarihi: Molla Yahya, 1252 h.), TDK Ktp., Yz.FB.27.

bilig-10/Yaz99

101

THE INFLUENCE OF FERDDDN ATTARS PENDNAME ON TURKISH LITERATURE AND ITS COMPARISON WITH ZAFS BUSTAN-I NASAYIH

Dr. Abdulhakim KON The Scientific and Technical Research Council of The Turkey

ABSTRACT Feridddin Attrs Pendnme has deeply influenced both Persian and Turkish culture and literature for a long time. However this does not mean that advice books in the Turkish literature are replicas of those in the Persian literature. Not only in original advice books, but even in the translations have our poets copied the subjects, but have also used their own talents and mastered their culture in their works.

Key Words: Feridddin Attr, Pendnme, Zaif, Bustn- Nasyh.

bilig-10/Gz99

bilig-10/Yaz99

103

NAMIK KEMALN TYATRO ANLAYII


Nazir AKALIN
On Sekiz Mart niversitesi, Doktora rencisi

ZET
Namk Kemalin edeb trler iinde en ok tiyatroya ilgi duyduu ve bu balamda eserler kaleme ald, birok edebiyat tarihisinin dikkatini ekmitir. Onun bata Mukaddime-i Celli olmak zere tiyatro problemlerini ne karan ve srekli gndemde tutan birok yaz yazmas,tiyatroya byk bir deer ve arlk verdiine, bu edeb tr ok sevdiine delil olarak gsterilir. Bu makalede, Namk Kemalin tiyatroya ilikin grlerinde edebiyat akmlar iinden hangi ablonlar seip kulland tenkiti bir bak asyla deerlendirilmeye allmtr. Namk Kemal, tiyatro hakkndaki tenkitlerinde klsisizm ve romantizmin tesirindedir. Klsik ve romantik sanat adamlar gibi, o da konularn tarihten seilmesini; milletin tarih uuruyla uyana yneltilmesini ister. Klsikler gibi, tiyatroyu zevk vererek elendiren bir sanat tr olarak grr. Ancak klsisizmin birlik kuraln tenkit ederken referans olarak romantizmin ilkelerini kullanr. Tiyatroya ahlklik izafe ederken de, klsik sanatlar gibi dnr; tiyatro eserinde seyircinin ahlk olgunlamasna zemin hazrlayan konularn ilenmesini ister.

Anahtar Jelimeler : Namk Kemal, Tenkit, Tiyatro, Edeb Akmlar, Ahlk, Tarih ve Romantizm, Klsik Tiyatro.

bilig-10/Yaz99

104
GR Namk Kemal, 28 Eyll 1867 tarihinde Paristen babas Mustafa sm Beye yazd bir mektupta, tiyatronun bata ahlk, sonra da dilin gzelliini yanstma bakmndan grlmesi gereken byk bir okul olduuna dikkat eker. Tatan yrekleri bile alattn (Tansel,1967) syledii oyunlar seyretmek iin ou akam tiyatrolara gittiini, baz genlerin Avrupann sefahat yuvalarna alp oralarda perian olduklarn, kendisinin ise tiyatro sayesinde bu tehlike ve ktlklerden uzak kaldn anlatr. Kenan Akyze gre, Namk Kemal Avrupaya gittikten sonra cidd sahne eserlerini orada grebilmi ve tiyatronun gerek deerini bu vesileyle kavrayabilmitir (Akyz, 1990). Onun dikkatini tiyatroya eken asl sebep; sahnenin seyircileri elendirmesi ve onlarn kltrlerini artrmasdr. Kzm Yetie gre de, Namk Kemal Trkiyede sahne eserleri kaleme alan ilk sanatlardan biri olduu gibi, ayn zamanda ilk teorik bilgileri veren ve tiyatroya tenkiti bir gzle bakan bir yazardr: Namk Kemal, iinde yaad cemiyeti deitirmek isteyen bir insandr. Bu yolda en gl let ise ona gre tiyatrodur. Bunun iin srarla konunun zerinde durmaktadr (Yeti,1996). Bir zamanlar Avrupada ilkel kavimlerin her tarafa yaylmas sebebiyle dier kltr kurumlar gibi tiyatronun da unutulduunu ve dikkatlerden uzak kaldn, ancak XV. asrn sonlarnda talyada, bir yzyl sonra spanya ve ngilterede, ardndan Fransa ve Almanyada; giderek Avrupa ktasndaki lkelerin tamamnda yeniden ne ktn renen Namk Kemal, halihazrda Avrupada hibir milletin tiyatrosuz kalmadn grr, bu edeb tre Trkiyede de nem verilmesi gerektiini idrak eder. Avrupada genlerin niversitelerden aldklar eksik retorik bilgilerini tiyatrolarda tamamladklarna bakar, tiyatro eserinin dilin gzellemesinde nasl etkili bir rol oynadn takdir eder. Bu balamda Avrupada tiyatronun edeb trlerin hepsine tercih edilebilir bir nem kazandn, hatta byk ediplerin en gzel eserlerinin sahne eserlerinden ibaret olduunu hayranlkla gzlemler ve tiyatroyu derin bir ilgiyle ciddiye alr: Tiyatroyu ne kadar sevdiimi ve ona dair olan sr ile ne kadar tevaggul ettiimi trif iktiz etmez (Namk Kemal, 1873). Niyazi Ak, Tanzimat dneminde tiyatro zerine devrin gazete ve dergilerinde yaynlanm olan yazlarda en ok Namk Kemal imzasna rastlandn tespit etmitir (Ak, 1989). Diyojen dergisinin 44. saysnda Tiyatro, 164. saysnda Tiyatro Maddesi, 167. saysnda Ecel-i Kazy Tenkid, 168. saysnda Osmanl Tiyatrosu, 171. saysnda Tiyatro Meselesi, Hadka gazetesinin 33. saysnda Tiyatrodan Bahseden Arkadalara, bretin 127. saysnda Tiyatro balklar altnda kaleme ald yazlar ile tiyatroya zel bir nem veren Namk Kemal, Akya gre; tiyatroyu elencelerin en faydals olarak grdnden, sahne eserlerini kitap ve gazetelerden daha etkili bulduundan, halkn tiyatro ile eitilebileceini dndnden, buna bal olarak dilde sadelemeyi savunduundan, yabanc dillerden tiyatro eserlerinin evrilmesine scak baktndan ve yeni kurulan Osmanl tiyatrosunu alkladndan dolay Fransz edebiyatnn byk romantikleri kadar idealist ve reformcudur (Ak, 1989). Ahmet Hamdi Tanpnara gre ise, Namk Kemalin tiyatrosu, ileri srd elence fikrine ramen bir dava tiyatrosudur. O, bizzat kaleme ald oyunlarnda vatanperverlik, slm birlii, insan haklar gibi meselelerle Osmanl cemiyetinin ilerlemesi iin teklifler ileri srmtr (Tanpnar,1988). Namk Kemal, 28 Kann-i Evvel 1288 (10 Ocak 1873) tarihinde Hadka gazetesinde Tiyatrodan Bahseden Arkadalara balyla nerettii yazda, niin tiyatro tenkidi yaptn akla kavuturur. Kendisini hakem tahtna oturtup da bu konuya ilikin sz syleyen kiilerin u veya bu yndeki szlerinin hata veya doru olduunu, muhkemt, bahsi ile halletmeye almak gibi bir niyeti olmadn, ancak meseleyi olumlu zmlemelere ulatrma bakmndan soyut olarak tiyatro, somut olarak da Osmanl tiyatrosu hakkndaki dncelerini zetleyip aklamak istediini belirtir (Namk Kemal,1873). Namk Kemal, Mukaddime-i Cellin 4. blmnde bir milletin konuma gcnn edebiyat olarak kabul edilmesi durumunda, tiyatronun

bilig-10/Yaz99

105
edeb rneklerin hayat bulmu dili olacan syler. Ona gre Tiyatro, fikrin hayltna vicdn, vicdnn ulviyetine cn, cnn hissiytna lisn verir (Namk Kemal,1886 / 1887).Tiyatro, insan hazin hazin alatan, ancak yaatt zntlerde bambaka bir lezzeti de iinde bulunduran aka benzer (Namk Kemal,1886 / 1887). brette nerettii Tiyatro baln tayan yazsnda da, tiyatronun elencelerin en edibanesi ve faydals olduunu (Namk Kemal,1873) savunan tenkiti, Mukaddime-i Cellde gelimi memleketlerin inklap ve ilerlemeleri konusunda tiyatrnnun dier yaynlarn hepsinden daha fazla hizmet ettiini sylemekten de kendini alamaz (Namk Kemal,1886 / 1887). TYATRO VE ROMAN ARASINDAK FARK Namk Kemal, Mukaddime-i Cellin 3. blmnde tiyatro gibi bir edeb trn, ok masraf gerektiren bir seyir salonuna kavumas, mill ahlkn da ortaya kacak eserleri anlayla karlayabilecek msait bir kvama ulamas konusuna dikkat eker ve tiyatronun esasen romandan stn olduunu iddia eder. Hlihazrda telif ve tercme romanlardan daha gzel yirmi be otuz oyun bulunduunu syler. Vaktiyle Avrupada bulunan bir dostuna gnderdii bir mektupta da bu fikrini u ekilde akladn nakleder: Bir gzel oyun okuma, oynandn grmek kadar lezzet vermese bile, yine roman mtlaasna mreccahtr (Namk Kemal, 1886 / 1887). Tenkiti, buradaki hkmn, oyunda duygularn daha iddetli tasvir olunmas ve tiyatro eserinde konuyu tamamlayan unsurlarla ilgili ayrntlarn dank olmamasna dayandrr. Romanda byle bir durumun sz konusu olmadna dikkat eker. TYATRO VE AHLK Namk Kemale gre tiyatro izleyenler, insanln ahlkn iyi ve irkin ynleriyle gz nne getirirler. Vicdnn en kuvvetli hissi ve en mkemmel mrebbisi olan meftniyet ve nefret derhl heyecn eder. Bu heyecn ise kalbin en rikkatli veya en mnerih olduu bir zamna tesdf ettii iin tabiatiyle tesri ziyde olur (Namk Kemal, 1873). Tenkiti, bu yzden insanlarn, tiyatronun hizmetini gazete ve kitaplara tercih ettiini syler ve kendisinin de ayn fikirde olduunu aklar. Yaklak ay sonra kaleme ald Tiyatro balkl yazsnda da bir milletin topyekn bir ahlk kitab yazsa dahi, bir adam kolayca terbiye edemeyeceini, ancak bir edibin birka gzel tiyatro kaleme almasyla btn bir milleti terbiye edebileceini ileri srer (Namk Kemal, 1873). Namk Kemal, her ne kadar Mukaddime-i Cellde Avrupada tiyatronun ahlk bakmndan ok byk faydalar olduunun tecrbe edildiini sylerse de, bu fikre ksmen katlr. Bize gre tenkitinin bu fikrini baka bir yerdeki cmlesiyle birletirerek anlamak gerekir. nk Hadka gazetesinde nerettii Tiyatrodan Bahseden Arkadalara balkl yazsnda, ahs kanaati olarak esasen tiyatronun bir hner ve ahlk okulu olmadn; bir elence olduunu, hatta baz hazin dram ve trajedilerin dahi tiyatroyu elence olmaktan uzaklatramayacan syler. Tiyatronun, insan fikrinin kefettii elencelerin tmne tercih edilebilecek en faydal elence tr olduunu belirten tenkiti, bu fikrine gereke olarak da tiyatronun insanln durumunu yanstmasn gsterir. TYATRONUN ZORLUKLARI Tiyatrodan Bahseden Arkadalara yazsnda on binden fazla yazar bulunan Fransz edebiyatnda gzel tiyatro yazan on yazarn bile bulunmayna dikkat eken Namk Kemal, tiyatronun edebiyatn en zor tr olduunu syler ve Osmanl tiyatro edebiyatnn durumunu gzler nne serecek bir karlatrma yapar: Ya edebiyatmzn hline nazaran bizde ka tiyatro mellifi bulunabilecek? Hussiyle Avrupada bir oyun yz kereye kadar oynanrken, stanbulda ancak be kere seyrolunduundan, Gll Agop Efendinin tiyatrosu Fransann en byk tiyatrosundan ziyde telifta ihtiya gsterir. O kadar eser nerede bulunacak? (Namk Kemal,1873). Fakat yine de Osmanl cemiyetinde tiyatronun daha yeni olutuunu, daha iin bandayken byle bir

bilig-10/Yaz99

106
kurumun mkemmel olmasn beklemenin mmkn olmadn ifade ederek ortaya konan eser ve icraatlar anlayla karlar. Ardndan eksikliklerin en aza indirilmesini istemek gerektiini ifade eder ve sz syleyiteki bozuklua getirir. nk tiyatro dile hizmet etmek iin vardr. Bu hizmet yerine getirilmezse yaplan i maskaralktan teye geemez. TYATRO, R VE DZ YAZI Muk addime-i Cellde vezin ve kafiye bakmndan Osmanldan stn imknlara sahip milletlerin tiyatroda airanelii mana ve hayalde arayarak nazmdan mmkn mertebe kamaya altklarn syleyen Namk Kemal, akc bir hikye kaleme almaya msait olmayan mevcut iir slbuyla lanzum tiyatro yazmay denemenin, Trkede tiyatro eseri bulunmamasn istemek anlamna geleceine dikkat eker. Daha sonra kafiyesiz iirin tabiatyla nesre yakn olarak dzenlenebileceini ve bunun karlkl konuma tarzna normal sz gibi uyduunu syler. Shakespearei bu duruma rnek gsterir. Onun en nemli eserlerinde dahi nazm arasna nesir kartrdn belirtir. Tenkiti, Franszlarn Yunan slbuna daha yatkn olmalarna ramen, iirlerini efil ve tefilden uzak, ancak kafiyeli formda syledikleri hususunun altn izer ve byle bir tarzn karlkl konumay gletirdiini, bunun da Fransz edipleri arasnda manzum tiyatro yazma geleneini ortadan kaldrdn syler. Romantiklerden Victor Hugonun ka tane manzum tiyatrosu varsa, onlarn yars kadar dzyazyla kaleme alnm tiyatrosu bulunduunu, bun- larn nem ve ciddiyetlerinin manzumlarndan aa kalmadn belirtir. Victor Hugo nun ve ada olan ediplerin manzum tiyatrolarnda, ibareleri genellikle msralar arasnda keserek; onda ve belki yirmide bir defa kafiyenin son sze tesadf ettirildiini hissettirmeyecek derecede iir slbunu deitirdiklerini; bu tiyatrolarn dinlenildiinde dz yazya yakn bir intiba braktn ifade eder. Ancak yine de Osmanl ivesindeki parlakln ve ark aleminin zengin hayal dnyasnn; vezinli tiyatrolarn getirecei gzelliklere ak olduunu sylemekten kendini alamaz. OSMANLI TYATROSU Namk Kemalin Osmanl tiyatrosu iin ilk etapta istedii tek ey, dilin slah edilmesi, bunun iin de tiyatro yazan yazarla- rn biraz stlh - perverlik ten kanmasdr. nk sahne eserleri, adal bir slpla yazldnda, hedeflenen ey, yani elendirerek retme misyonu gerekleemeyecektir. Elde kfi derecede oyun olmamasndan dolay, Avrupa dillerinden tercme yaplmasna olumlu bir gzle bakan Namk Kemal, Trkeletirilen oyunlarn icra edilmesine kt bir gzle baklmamasn ister. Edebiyatn vatannn olmadn; sahh olan fikrin bir dilde yapaca tesiri, dier dilde de aynen gstereceini, ancak sadece tercmeden dolay retorik gcnn azalacan syler. Sahne tekniinin, telif eserler yannda tercmeler vastasyla geliip gleneceini dnr (Namk Kemal,1873). Osmanl tiyat- rosunun meden dnyaya ayak uydurmasn da byk bir heyecanla ister ve kendi eserlerini bu gayenin gereklemesi iin kaleme alr. ORTA OYUNU VE TYATRO Tiyatro gibi, vaka, ahs kadrosu, dekor ve mzikle icra edilen Orta Oyunu, ilk defa 1235 / 1819 tarihinde Osmanl saraynda oynanmaya balar ve be alt yl ierisinde byk bir ilgi grp gittike yaygnlarsa da, Batl manada tiyatronun Trkiyeye giri srecinden sonra milletin bu oyuna kar ilgisi azalmaya balar. Orta Oyununda ama, seyirciyi gldrmektir. Namk Kemal, Tiyatro balkl yazsnda Orta Oyunu ile tiyatroyu karlatrrken ite bu fark gz nne alr. Ona gre tiyatro sadece gldrmediinden dolay Orta Oyunu deildir. nk tiyatro, gldrd gibi ayn zamanda alatr ve btn bunlarla birlikte elendirir. Orta Oyununda edepsiz, etrefil ve yanl szler sz konusu iken, tiyatro insan vicdannn en sakl perdelerini aar ve gnln en hakl duygularn zmlemeye tabi tutar (Namk Kemal, 1873). Namk Kemal, Orta Oyununu yerli bir sahne sanat olarak deerlendirir, ancak bu oyunun Osmanl cemiyetinin ihtiyalarna Batl tiyatro eserleri kadar cevap vermediini dnr. Cemi

bilig-10/Yaz99

107
yetin, Orta Oyununa deil de, Batl oyunlara gsterdii ilgiyi byle bir talep meselesine balar. Orta Oyununun Osmanl cemiyetinin ahlk ve trelerine uymadna iaret eder. HAYAL VE TARH TYATRO Namk Kemal, Mukaddime-i Cellde tiyatro konularn, vakalarnn dayand kaynaklara bakarak hayal ve tarih ol- mak zere ikiye ayrr. Bu snflandrmaya gre kayna bsbtn hayal olan eserlerde geree benzerlii aramak esastr; sanat bu esas yakalamak zorundadr. Kaynan tarihten alan eserlerde ise sanat, tasavvuruna esas olacak, tasvirine hizmet edebilecek olan her malzemeyi tarihten alacak, vakann ayrntlarn ise, tasarrufunun kuatabilecei ekilde ahs hayal ve duygularyla ssleyecektir. Hatta gerektiinde, vakann tarihe bilinen ak seyrini dahi deitirebilecektir. KLSK VE ROMANTK TYATRO Namk Kemal, tiyatroya dair yapt tenkitlerin bir ounda Avrupa tiyatro tarihine de gndermelerde bulunur ve tenkitlerini bu noktalarda younlatrr.Mukaddime-i Cell in 4. blmnde oyunlar, klsik ve romantik diye ikiye ayrr. Bunlardan birincisini fenn, ikincisini ise tabi kelimeleriyle tercme eder. Klsik oyunlarn baz edebiyatlar arasnda belirlenmi olan kurallara, romantik oyunlarn ise bir takm igdlere dayanan zorunluluu zerinde durur. Klsik tiyatro eserlerinin ncs olarak Yunan tiyatrosunu, romantik eserlerin zirvesi olarak da Shakespearei zikreder. Klsik veya romantik tiyatrolardan hangisinin tabi zevke uygun olduunu anlamak iin tecrbeye bavurulmasn syler ve daha nce yaplm olan tecrbelerden bir takm neticeler karr: Avrupa edebiyatnda iir bakmndan en byk kabiliyeti gsteren milletlerin iinde ngiliz, Alman ve spanyol airlerinin hemen hemen hepsi, Shakespeare tarznda, yani romantik bak as ve slbuyla yazmlardr. Klsisizmi devam ettirenler ise, XVII. ve XVIII. asrlarda eser veren Corneille, Molire, Racine ve Voltaire gibi byk Fransz edipleridir. Ancak bunlarn iinde dahi Corneille baz oyunlarnda konu birliine, Molire mekn birliine uymam; Voltaire ise baz eserlerini dzyazyla kaleme almtr. Bylece bir kural tanmazlk ortaya konmutur. Bu sanatlar iinde btn kurallara harfi harfine uyan tek sanat Racine olmutur. Tenkiti, burada dnyada zevke ait olan stnlk derecesinin gstergesi olarak genel kabulleri esas alr ve romantik slpla eser yazanlarn grd ilginin, klsik tarzda yazanlarn art ve kaidelerinin mnasebetsizliini tam manasyla ispat ettii fikrini ileri srer. Namk Kemale gre klsik eserler, tabi olmaylar bakmndan bir ok noksanla giriftrdr ve konular Yunan milletinin en deerli mukaddeslerini ve kahramanlk hasletlerini yanstmadklarndan dolay da zamann dnce ve gelenekleri dorultusunda tenkide uramlardr. Ancak onlarn syleyi tarzlar airanedir. Buna bir de musiki eklendiinden,Avrupalnn zevkine uygun olan estetik sanatlar kefedildii gibi, kabiliyet gsterebilecei en mkemmel seviyeye de ulatrlmtr. Bundan dolay Yunanllar, tiyatrolarn tabiata uygunsuzluu ve hayal krkl bakmndan tenkide tabi tutmamlar, aksine milletlerinin vnlecek en byk deerlerinden biri olarak grmlerdir. Ancak burada tenkiti, klsik edeb eserdeki eklin, insann evrensel tecrbesinin ana izgilerini aksettirdiini gz ard eder ve onu kendi btnl iinde deerlendirmez. Namk Kemal, Mukaddime-i Cellde birlik prensibinin klsisizmi benimseyenler tarafndan oluturulduunu zikrettikten sonra, bu edeb akmn savunucularnn, tiyatroyu trajedi, komedi ve traji-komik eklinde ksmlara ayrdndan bahseder ve keskin dnen kiilerin bu snflandrmay doal kurallara uygun bulmadklar iin reddettiklerini hatrlatr. Kendisi de, klsisizmin trajedilerin manzum olmas ve veya be blme ayrlmas prensibine kar kar. Bir dram kaleme alnrken yeni gren iki kiinin birbirinin hal ve hatrlarn manzume ile sormalar durumunda meclisin maskaralaacan syler. Klsik slpla yazlan eserlerin birlik prensibini n plana kararak, bu tarzdaki eserleri tenkit etmekten geri durmayan Namk Kemale gre, klsik tarzda yazlan eserler, yazarn zaman, mekn ve konudan oluan birlik art-

bilig-10/Yaz99

108
na uymaya mecbur brakmaktadr. nk yazar ele ald konunun akyla dorudan ilgisi bulunmayan ayrntya giremeyecek ve kelime seiminde de olduka titiz davranmak zorunda kalacaktr. Oysa bu meakkatten baka bir ey deildir. Yine anlatlan hikyenin akn yirmi drt saatten fazla zamana yaymamak da ikinci bir snrlayc unsurdur. Hadiseyi tek bir odada cereyan ettirmek mecburiyeti ise, bunaltc bir straptr. Dolaysyla bu artlar temy tabiliinden karacak ve hayalin nn kesecek olan sebeplerdir. Namk Kemal, zaman birlii artnn, bir eserin tabiliini bozaca kanaatindedir. Ona gre, neticesi bir mr ve belki bir ile ve hatta baz kere bir koca milletin ya sadet veya musbetiyle hitm bulacak bir maddeyi yirmi drt saat iinde hem balamak, hem etrflanarak, ilerleyerek bir neticeye isl etmek btn btn tabitn hricindedir (Namk Kemal,1886 / 1887). Ayn zamanda byle bir art, kendi iinde dahi paradoks bulundurmaktadr. nk vakann zaman, oynand mddetle kaytl deilse, zaman birlii art diye bir ey sz konusu olamaz. Nitekim tiyatroda saat iinde sona eren bir olayn gerek ak seyri yirmi drt saate ihtiya duymuyorsa, olayn yirmi drt yl ierisine yaylmasnda da bir saknca olmamaldr. Bir n sevgilisiyle grt odada padiaha dert anlatmas, rakibiyle tartmas, hizmeti ve dert ortaklaryla srlarn paylamas rnei ile aklad mekn birlii prensibini hakikate aykr bularak itiraz eden tenkiti, konu birlii artna da iddetle kar kar. Ona gre ayrntlar da asl meseleye nispetle bir neme sahiptir; sz veya eyleme ilikin bir detay olmakszn bir vakann srkleyiciliini salamak mmkn deildir. yle ise konu birlii artna uymak, tabiliin gerei deildir. Shakespearein konu birliine uymadn; bazen yedi sekiz vakay birbirine kartrdn ve bir sonuca ulatrdn; zaman birliini gz ard ederek otuz krk senelik bir hikyeyi, hatta bazen bir kiinin mr macerasn bir oyuna sktrdn; mekn birliine bal kalmadan, bir oyunda yirmi be otuz perde deitirdiini; sahneyi Romadan Yunanistana, Fransadan ngiltereye naklettiini hatrlatan tenkitiye gre aslnda birlik artn ortaya koyanlar, eserlerini eski Yunan airlerinin eserlerine benzetmek istemilerdir. Oysa Yunan tiyatrolarnda airlerin uyduu ey, zetlemeyi retoriin kesin artlarndan biri olarak saymalarndan ileri gelen konu birliidir. Ancak buna ramen, Yunan tiyatrolarnda hayl-i beeri kracak o kadar hller vardr ki, imdi o yolda bir tiyatro oynatlacak olsa temsna tahamml edecek bir millet bulunamaz (Namk Kemal,1886 /1887). Namk Kemale gre, aslnda birlik prensibi, ancak Yunan tiyatrolar iin geerlidir. nk sahnede perde olmadndan oyunun ak seyrini deitirmeye imkn yoktur. Bundan dolay airler, mecburen mekn birliine ihtiya duymulardr. Ayn zamanda bir meknda ak seyri devam eden bir vakann bir gnden fazla zaman amas, hem gelenee hem de tabiata uyumsuzluu sz konusu olacandan mekn birlii zarur olarak zaman birlii artn dourmutur. Yine bu artlara bal olarak anlatlacak konunun ayrntlardan arnm olmas gerei, kendiliinden ortaya kmaktadr. Yoksa Avrupa nn en byk bilgi stad Sophocles ve insanln hikmet konusunda ilk hocas addolunan Aristoteles, eer bu zamandaki teknik kolaylklar grselerdi elbette deerlendirecekler vehrriyet nurlarndan yaratlm olan airane hayali yirmi drt saatlik bir zamann kayd altna almak ve iki yz krk arnlk bir mekn a hapsetmek isteyeceklerdi. SONU Tiyatro zerine grlerini dile getirirken, Namk Kemalin klsisizm ve romantizmin tesirinde kald dikkat ekmektedir. nk hem klsisizmde hem de romantizmde konularn tarihten seilmesi ve milleti tarih uuru etrafnda bir uyana ynlendirme arzusu vardr. Namk Kemal de bunu dener; ahlk ve det bakmndan Molire ve Corneillein eserlerinin okunmasn teklif eder. Ancak daha ok Victor Hugonun, do- laysyla Fransz romantizminin esaslarna bal kalr. Namk Kemalin tiyatronun hedefini zevk vererek elendirmek eklinde belirlemesi, klsisizmden etkilendiini gsterir. Nitekim klsikler de sanatn hedefini zevk vererek elendirmek olarak

bilig-10/Yaz99

109
belirlemilerdir. Klsisizmde bir sanat tabiat taklit ederek, insan uurunu deerlendirir ve ona varabilecei en son hakikat noktasn gsterir. Klsisizmin insan idele ynelten bu k noktas, Namk Kemalin tiyatroyu zevk vererek elendiren, bilgi ve kltr artran bir sanat ubesi olarak insan tehlike ve ktlklerden kurtarp onu ahlk bakmdan en olgun seviyeye ykselten okul olarak grmesine zemin hazrlamtr. Yine klsisizmin konularn ahlak deerleri n plana karmas ve en ideal olan en somut ekilde aksettirmesi prensibi de, Namk Kemalin tiyatroyu elencelerin en edibane ve faydals olarak grmesine, tiyatronun insanln ahlkn btn ynleriyle gzler nne serdiine inanmasna sebep olmutur. Namk Kemalin, btn millet fertlerinin bir araya gelip bir ahlk kitab yazmasna ramen, ahlk bozuk bir kiiyi yola getiremeyeceini; ancak bir edibin bir ka gzel tiyatro eseri kaleme almasyla btn bir milleti terbiye edebileceini sylemesi; yine Orta Oyununun Osmanl cemiyetinin ahlk ve trelerine uymamasna iaret etmesi ve bu oyunun edepsiz szlerle dolu olduuna dikkat ekmesi de bu balamda incelenebilir. Namk Kemal, klsik ve romantik tiyatro arasnda karlatrma yapp uzun bir tartmada bulunurken, her iki edeb akmn esaslarna da vkf olduunu gstermeye yetecek bir bilgi birikimi ortaya koyar. Nitekim Osmanl edebiyatnda tiyatronun ortaya kndan itibaren kaleme alnan oyunlarn romantizmin bak as ve slbuyla yazldn syleyen tenkiti, bu tarzda yazlan eserlerin dnyann her tarafnda olduu gibi Osmanllar iinde de lyk olduu rabet ve kabul kazandn syler vd buradan hareketle klsik slpla yazlan eserlere ait konulara fazla girmeden birlik kuraln tenkit eder. Tabiata ball asndan klsisizmin deil, romantizmin ilkelerini benimser. Klsik sanat eseri, okluktan olumu bir teklik ve paralarn birbiriyle ve btnle oluturduklar bir ahenk cmbdr (Kantarcolu,1993). Bunun iin klsik yazarlar, edebiyatn insan baxalatran unsurlardan arndrlmasn ve yce duygularla kuandrlmasn temel bir prensip olarak benimserler; doal olmayan hibir eyi tasvir etmemeye gayret ederler. Namk Kemal ise, tabi kelimesine ykledii manay, romantizmin prensipleri arasndan devirir; tabilikten tabiat gibi dzensizlii anlar. Namk Kemalin birlik prensibine, edeb eseri ortaya konduu zaman ierisinde deerlendirerek yerine gre mantk gerekelerle kar kmas ve klsik eserlerden stn tutmas, romantizmden byk lde etkilendiini gsterir. O, klsisizmi bazen kendi artlar iinde, bzen de dnda deerlendirir. Bu akmn sanatnn elini kolunu balayan birlik prensibini hakikate uygun bulmad iin tenkit eder. Alternatif olarak koyu bir romantik tavr sergiler. Namk Kemal byk lde Victor Hugo nun tesiri altndadr. Kendi eserlerinde bu romantik tavrn en net ekliyle ortaya koyar. Nitekim kendisinin Celleddin Harzemh piyesi ile Victor Hugonun Cromwel dramas arasnda youn bir benzerlik vardr. Bu benzerlik, sadece iki dramn konularnn tarihten alnmalarnda ve ileni tarzlarnda deil, ayn zamanda her ikisinin nszlerindeki tiyatro anlayndadr. Yine Namk Kemalin Zavall ocuk piyesi ile Victor Hugonun Hernani piyesleri, olay rglerinin dzenlenii ve slplar bakmndan ayn romantik anlayn rnekleridir. Namk Kemal hayal ve tarih tiyatrolar konu bakmndan deerlendirirken bir elikiye der. nk o, klsik tiyatronun konularn tarihten almas artn muaheze ederken, bu oyunlarda kpek, kundura gibi irkin kelimelerin kullanlamayacan belirtir ve bu akmn taraftar olan baz Fransz tenkitilerinin eski asrlarn tarihlerinde oyunlatrlacak vaka bulunmadn sylediklerini, son devir vakalarndan kardklar oyunlarda ise irkin kelime kullanmamaya; yani kavimlerin ahlkn dejenere etmemeye azami derecede gayret gsterdiklerini nakleder. Burada eserin konusunun tarihten alnmas fikrinin klsisizm taraftarlar arasnda dahi benimsenmemesini, klsisizmi muheze ederken kendisinin ne kadar hakl olduunu gstermek iin kullanr. Ancak ayn zamanda kendi grleriyle eliecek bir tavr sergiler ve srf klsisizmi tenkit etmek isterken, konularn tarihten alnabilecei eklinde kendinin de benimsedii gr reddeder. Nite-

bilig-10/Yaz99

110
kim Celleddin Harzemhta tarihten hi ayrlmadn, ancak ayrntlarda bir takm tasarruflarda bulunduunu sebeplerini sralayarak aklayan, bizzat kendisidir. Burada her ne kadar klsisizmin karsnda gzkse de, yine bu edeb akmn malzemesini kullanarak k yapmakta ve bunu romantik bir tavrla ortaya koymaktadr. Nitekim Corneille tarafndan ortaya konulan esaslar arasnda, klsisizm eskileri taklit etmeyi ve onlar izlemeyi ilk kural olarak kabul eder. Ancak seyircisini etkilemek iin bir trajedi yazar olaanst konular semek ve geree benzer ekilde ilemek zorundadr. Onun iin konular tarihten alnmaldr. nk ancak tarihin szgecinden gemi olan konular trajedi yazarn geree yaklatrr ve olaanst konu semesini kolaylatrr. Romantizmde de, sanat ele ald konuyu ya tarihten ya da gnlk vakalar arasndan seer. Yine Namk Kemalin hayran olduu Shakespeare, konularn ngiliz tarihinden alan on oyun kaleme alr. Namk Kemal burada, ayn fikirleri kendi grym gibi ortaya koyar, benimser; ancak klsisizmin esaslarn, romantizm adna klsisizme kar kullanr. Romantiklerin mill tarih anlay bakmndan, klsikler ile fazla bir fikir ayrlna dmediklerini gz ard eder. Namk Kemal, tiyatroya ahlk olma ynnde bir fonksiyon yklerken, klsiklere yaklar. O da klsikler gibi, tiyatro eserinde seyircinin ahlk durumunu gzden geirmesine imkn hazrlayan ahlk gelerin ilenmesini gerekli grr. Tiyatronun elendirerek reten bir edeb tr olduunu sylerken de, klsiklerin tiyatro eserine ykledii gayeyi Trke de dile getirmi olur.

bilig-10/Yaz99

111
KAYNAKLAR AKI, Niyazi; (1989), Trk Tiyatro Edebiyat Tarihi, C. I, Dergh Yaynlar, 1. Bask, stanbul. AKYZ, Kenan; (1990), Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri, nklap Kitabevi, 5. Bask, stanbul. AYAN, Hseyin; (1975), Namk Kemalin Celleddin Harzemah adl eserinin 4. Basks, Dergh Yaynlar, stanbul. BANARLI, Nihd Smi; (1989), Resimli Trk Edebiyat Tarihi, C. II, Mill Eitim Basmevi, stanbul. GGN, nder; (1987), Namk Kemal, Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar, 1. Bask, zmir. KANTARCIOLU, Sevim; (1993), Edebiyat Akmlar ve Temel Metinler, Ankara. NAMIK KEMAL; (1288 / 10 Ocak 1873), Tiyatrodan Bahseden Arkadalara, Hadka Gazetesi, nr. 33. NAMIK KEMAL; (1289 / 1 Nisan 1873), Tiyatro, bret, nr. 127. NAMIK KEMAL; (1302 / 1886 1887 ), Mukaddime-i Cell, Mecmua-i Ebuzziy, C. IV stanbul. NERTOY, Olcay; (1980), Edebiyatmzda Eletiri Tanzimat ve Servet-i Fnn Dnemleri, Ankara niversitesi Dil ve Tarih - Corafya Fakltesi Yaynlar, Ankara. TANPINAR, Ahmet Hamdi; (1988), 19uncu Asr Trk Edebiyat Tarihi, alayan Kitabevi, 7. Bask, stanbul. TANSEL, Fevziye Abdullah; (1949), Hususi Mektuplarna Gre Namk Kemal ve Abdlhak Hamid, stanbul. TANSEL, Fevziye Abdullah; (1967), Namk Kemalin Mektuplar, C. I, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, Ankara. YET, Kzm; (1996), Namk Kemalin Trk Dili ve Edebiyat zerine Grleri ve Yazlar, Alfa Yaynlar, 2. Bask, stanbul. YILMAZ, Durali; (1990), Roman Kavram ve Trk Romannn Douu, Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar, 1. Bask, Ankara. olur.

bilig-10/Yaz99

112

NAMIK KEMALS OPINIONS ON THEATRE


Nazir AKALIN 18 Mart University

ABSTRACT Namk Kemal is under influence of Classicism & Romanthcism in his critics of theatre. As in the Classicism & Romanticism, he desires that the subjects in the theatre should be chosen from history to provoke the historical consciousness of the people. Like Classics he sees the theatre as a kind of art which gives pleasure. Yet, in criticizing the "three unity rule" of Classicism, his basic references are the principles of Romanticism. When he attributes morality to the theatre, he thinks like Classics. He wants that the contdnts of the works of the theatre should be filled with the subject which lays a ground for the moral maturating of the beholder. In this article a comparison is made between Namk Kemals writings on theatre and his western oriented theatrical patterns.

Key Words: Namk Kemal, Critic, Theatre, Literary Currents, Moral, History & Romanticism, Classical Theatre.

bilig-10/Yaz99K

115

AVUSTURYALI TRKOLOG HERBERT JANSKYNN LEHRBUCH DER TRKSCHEN SPRACHE ADLI ESERNE ELETREL BR YAKLAIM
Dr. M. Sani ADIGZEL
Gazi niversitesi, Aratrma Grevlisi

ZET
Trkenin yabanclara retimi alannda yazlan kitaplar, iin tabiat gerei daha ok yabanclar tarafndan yazlmtr. Bu yabanclardan biri de Avusturyal Trkolog Prof. Dr. Herbert Janskydir. Jansky, uzun yllar Viyanada ffentliche Lehranstalt fr Orientaliche Sprachende Trke reticilii yaptktan sonra, buradan elde ettii tecrbelere dayanarak Trke retiminin birinci kademesi iin Lehrbuch der Trkischen Sprache adl eserini kaleme almtr. lk basks 1943te yaplan bu eser, grd ilgiye paralel olarak 1986 ylna kadar tam 11 bask yapmtr. Herbert Jansky, Lehrbuch der Trkischen Sprache adl eserini Avusturyallara Trke retmek amacyla Almanca olarak yazmtr ve dolaysyla sz konusu eserin hedef kitlesi Trke renmek isteyen Avusturyallar ile Almanca bilen yabanclardr. Trke retiminin cmle dzeyinde ele alnd ve dolaysyla kk okuma paralar ve diyaloglarn yer almad Lehrbuch der Trkischen Sprache, pedagojik bir gramerdir. Eserde Trke retimi toplam 82 ders olarak plnlanmtr. Trkenin en nemli zellii, ses sisteminden sonra eklerdir. Eserde Trkenin sondan eklemeli bir dil olmasndan dolay bu 82 dersin plnlanmasnda, bu iki zellik gz nnde tutulmu ve seslerden hemen sonra belli bir sra gzetilerek ekler ele alnmaya balanmtr.Eserde sklk durumu dikkate alnarak toplam 85 ekim ve yapm ekine yer verilmitir. Kelimeler sklk durumuna gre seilmitir. Bu erevede 2000 dolaynda Trke kelime seilmi ve bu 2000 kelime toplam 82 ders arasnda datlarak cmle iinde retilmeye allmtr. Gramer-tercme metodunun esas alnd Lehrbuch der Trkischen Sprache, ok eitli retim ve altrma teknikleri kullanlarak retimin tek dzelikten kurtarlmaya alld bir eser hviyeti arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Herbert Jansky, Trkoloji, Trke retimi, Yabanc Dil Olarak Trke, Gramer-Tercme Metodu, Avusturya.

bilig-10/Yaz99

116
GR Trkolojinin en nemli konusu hi phe yok ki Trk dilidir. Trkologlar sadece Trk dilini incelemekle yetinmemiler, ayn zamanda Trkenin retimi konusuyla da yakndan ilgilenmilerdir. Bu Trkologlardan biri de 18981981 yllar arasnda yaam olan Avusturyal Trkolog Prof. Dr. Herbert Janskydir. Jansky, uzun yllar Viyanada, ok sayda AvusturyalMacaris tanl diplomatn yetitii ffentliche Lehran stalt fr Orientaliche Sprachende, Trke reticilii yaptktan sonra, burada elde ettii tecrbelere dayanarak, Trke retiminin birinci kademesi iin, Lehrbuch der Trkischen Sprache * adl eserini kaleme almtr (Jansky, 1986). Adn Trkeye Trk Dilini Okuma Anahtar eklinde tercme edebileceimiz Lehbuch der Trkischen Sprache 1943ten 1986 ylna kadar grd ilgiye paralel olarak tam 11 bask yapmtr. lk basks 1943de yaplan bu eserin sz konusu basklarndan 10u Jansky hayatta iken, 1i ise vefatndan sonra Angelika Landmann tarafndan yeniden gzden geirilmi ve geniletilmi ekilde 1986 ylnda xaplmtr. Janskynin vefatndan be yl sonra yaplan bu basknn tashihlerini ise Prof. Dr. Annemarie von Gabain yapmtr. Bu almada eserin 1986 ylnda yaplan son basks esas alnmtr. Janskynin sz konusu eseri, Emile Missir tarafndan, 1949 ylnda, Introduction au Turc ve Elments de langue turque adlaryla iki cilt hlinde Franszcaya adapte edilmitir (Jansky, 1949). Herbert Janskynin yukarda ad geen eserinden Trkiyede ilk defa bahseden Reit Rahmeti Arat olmutur (Arat,1955). Arat, Trkiyat Mecmuasnda sz konusu eserin 2. basks ile ilgili olarak bir tantma ve tenkit yazs yaymlamtr. Aratn eserle ilgili tenkitleri Jansky tarafndan fazla vakit kaybedilmeden cevaplandrlmtr. Jansky; Arata, Trkolojide Dil Tarihi ve Dil Dersleri balkl bir yazyla cevap vermitir (Jansky, 1956). Jansky, eserlerinin biri dnda hepsini tamamen Almanca kaleme almtr. Onun Trke olarak kaleme ald tek eseri, Zeki Velidi Togan Armaannda yer alan Seluklu Sultanlarndan Birinci Aleddin Keykubad adl makalesidir (Jansky, 1955). Janskynin 1981de vefat etmesi zerine onunla ilgili Trkiyedeki rencilerinden Prof. Dr. Abdurrahman Gzel (Gzel, 1983) ve Dr. Emel Esin (Esin, 1982) tarafndan birer tantma yazs yaymlanmtr. Ayrca Gzel tarafndan Janskynin bir makalesi de Trkeye evrilmitir (Gzel, 1977). HERBERT JANSKYNN TRKE RETM METODU Herbert Jansky, LTS adl eserini, Avusturyallara Trke retmek amacyla gramer tercme metoduna gre yazmtr. Zaten btn dnyada 1840lardan bu eserin yazld 1940lara kadar yabanc dil retimine gramer-tercme metodu hakim olmutur (Aydn, 1996). Janskynin 25 yllk bir Trke renim ve retim faaliyetine dayanan LTS adl eserinin ilk basks, yukarda da belirtilii gibi, 1943 ylnda yaplmtr. Elbette metotlar genel retim izgilerini belirledii iin, bu metodun Trkeye uygulanm olan ekline uygulaycsnn adyla Herbert Janskynin Trke retim Metodu denilmesi daha uygun dmektedir. Zaten metotlar konusunda yaplan deerlendirmeler,uygulayclar dikkate alnmad srece, ok fazla bir kymet ifade etmezler. Eser hi Trke bilmeyenlerin renme ihtiyalar gz nnde tutularak hazrlanmtr. Eserde ocuklarn deil, yetikinlerin renilebilirlik dzeyleri esas alnltr.Eserin muhatab olan yetikinler kendi ana dillerinin gramerini en az

*Bundan byle bu eser iin LTS ksaltmas kullanlacaktr.

bilig-10/Yaz99

117
orta retim yetikinlerdir. dzeyinde bilmesi gereken 9. imdiki Zaman 10. stemek Yardmc Fiili 11. smin Uzaklama Hli 12. smin Yaklama Hli 13. li ve siz ile Biten simden Tremi simler 14. smin Ykleme Hli 15. smin lgi Hli 16. Gereklilik Kipi 17. 1. ve 2. ahs yelik Ekleri 18. Hitap ve Nezaket ekilleri 19. Sra Saylar 20. 3. ahs yelik Ekleri 21. lgi ve yelik Eki Alm Yaplar 22. simlerin Tekili ile lgili Hususiyetler 23. Kesir Saylar 24. Grlen Gemi Zaman 25. Ek Fiilin Grlen Gemi Zaman ve Var ve Yok Kelimeleri 26. aret Zamirleri 27. ahs Zamirleri 28. ki ile Biten simden Tremi simler 29. Birleik simler 30. lke, Millet ve Dil simleri 31. ce, -cik ve caz ile Biten simden Tremi simler 32. Duyulan Gemi Zaman 33. Ek Fiilin Duyulan Gemi Zaman ve Var ve Yok Kelimeleri 34. Belirsiz Hlden Sonra Gelen ekim Edatlar 35. Mastar Eki: mek 36. Karlatrma Sfat. Pekitirme Sfat 37. lik ile Biten simden Tremi simler 38. Gelecek Zaman 39. Yaklama Hlinden Sonra Gelen ekim Edatlar 40. Dnllk Zamiri 41. telik Zamiri 42. i ve ici ile Biten Fiilden Tremi simler

Trkenin Trkiyede yabanclara retimi ile Trkiye dndaki yabanclara retimi arasnda fark vardr. Trkiyede yaplan retimde ister istemez Trke konuma retimi n plna kmakta, Trkiye dnda ise konuma retiminin yerini Trke okuma ve anlama almaktadr. Esasen Trke bilinmeyen ortamlarda Trkenin konuulmas da mmkn deildir. Bu yzden okuma-anlama daha arlkl hle gelmektedir. Yabanc dil retiminde kullanlan temel kitaplarn gramer, altrma, szlk ve cmle kitab (konuma klavuzu) gibi kitaplardan meydana geldii dnlrse, Herbert Janskynin LTS adl eserinin bu drt temel kitabn zelliklerini bnyesinde tayan bir eser olduu ve sz konusu eserde Trke okuma faaliyetine ncelik verildii sylenebilir. Trke retiminin cmle dzeyinde ele alnd LTS, pedagojik bir gramerdir. Eserde Trke retimi toplam 82 ders olarak plnlanmtr. LTS yazlrken ve LTS deki derslerin sralamas yaplrken, 80 ders- lik sralamaya gemeden nce, bu sralamada yer alan btn dersleri ilgilendiren Harfler ve Telffuzlar ve nl Uyumu, Say Kelimeleri, Son Ek Tekiline, iki mstakil ders olarak en bata yer verilmitir: Harfler ve Telffuzlar nl Uyumu, Say Kelimeleri, Son Ek Tekili 1. Belirli ve Belirsiz simler. simlerin okluk ekilleri. smin Bulunma Hli 2. Var ve Yok Kelimeleri. Sfat 3. Tam ve Yarm Saatler 4. Soru Cmleleri 5. Ek Fiilin Geni Zaman 3. ahs Ekleri 6. da ve hane ile Biten simden Tremi simler 7. Ek Fiilin Geni Zaman 1. ve 2. ahs Ekleri 8. ci ile Biten simden Tremi simler

bilig-10/Yaz99

118
43. Geni Zaman 44. Geni Zamann Olumsuz ekli 45. Uzaklama Hlinden Sonra Gelen ekim Edatlar 46. Zaman Kavramlar 47. ip ile Biten Zarf-Fiiller 48. letirme Saylar 49. Emir Kipi 50. stek Kipi 51. lgi Hlinden Sonra Gelen ekim Edatlar 52. Geni Zaman Sfat-Fiili 53. Grlen Gemi Zaman Sfat-Fiili 54. Gelecek Zaman Sfat-Fiili 55. erek ile Biten Zarf-Fiiller 56. e ile Biten Zarf-Fiiller. Saatlerden Geriye Kalanlar 57. Yeterlik Fiili 58. Yeterlik Fiilinin Olumsuz ekli 59. Yardmc Fiiller 60. Edilgen at 61. te ve Dnl at 62. Ettirgen at 63. me ile Biten sim-Fiiller 64. dik ile Biten sim-Fiiller 65. ecek ile Biten Zarf-Fiiller 66. ince ile Biten Zarf-Fiiller 67. dike ile Biten Zarf-Fiiller 68. eli ile Biten Zarf-Fiiller 69. idi ile Birleik Fiil ekilleri 70. imi ile Birleik Fiil ekilleri 71. ken ile Biten Zarf-Fiiller 72. le ile Biten simden Tremi Fiiller 73. Potansiyel art Kipi 74. Ek Fiilin art ve Var ve Yok Kelimeleri 75. Gerek art Kipi 76. Gerek Olmayan art Kipi 77. Olmak Yardmc Fiili ile Tekil Edilen Birleik Fiiller LTSde gerek dersler ve gerekse bunlarla ilgili altrmalar hazrlanrken gnlk hayatta ok kullanlan cmlelerin seilmesine dikkat edilmitir. nk yabanc dil retiminde gnlk dili anlayp konuabilecek duruma gelmedikten sonra renilen dili gelitirme imkn yoktur. zakpnar, bu konuyu ocuklar ve yetikinler asndan yle deerlendirmektedir: Her eyin ba bu. Hi deilse 7 yandaki bir ocuk dzeyinde dili renmek kfi. Ama bu at lzm. Kelime vb. edinmekten ok ayr bir ey bu. Benim kanaatimce dilin, edinilmesi en zor ksm da bu. Vokableri istediiniz kadar geniletebilirsiniz, ama basit bir gndelik dili edinmeden bina kurmaya imkn yoktur. Bu bakmdan yaayan, canl, basit insanlarn konutuu dile 500 kelimelik seviyede de olsa hakim olduktan sonra derece derece ileri gidilebilir. Burada tabi byk bir psikolojik glk var. Yabanc dilin retilecei insan ocuk deilse 78. mektense ve cesine ile Biten Zarf-Fiiller 79. -meden ve meksizin ile Biten Zarf-Fiiller 80. ki Edat (Jansky, 1986). LTSyi Franszcaya adapte eden Missir, yabanclar iin Tke renmenin zorluunu bu sahada kullanlan kitaplarn yeteri kadar pratik olmamasna balar ve sz konusu kitaplarda bir dilin renilmesindeki psikolojik artlarn ve ezberleme kurallarnn dikkate alnmad tespitinde bulunur. Missire gre Trkeye yeni balayan renciler iin Trkenin en sk kullanlan kelimeleri esas alnarak hazrlanm olan LTSnin klsik gramer erevesini aan taraflar unlardr: 1. Gittike artan karklklar belli bir sraya gre vermek, 2. fadenin nanslarna yava yava ulaabilmek iin ok kullanlan temel fonksiyonlardan balayarak retmek (Jansky, 1949).

bilig-10/Yaz99

119
psikolojik bir problem ortaya kar. ocuk anadilin yapsna endksiyon yoluyla varr. Muhakemesi gelimi ve anadilini kazanm olan yetikin artk bu endksiyon yolunu kullanmak iin psikolojik bakmdan iyi bir sje deildir. Sabrszdr bir defa, ikincisi ocuk gibi bihaber olarak endksiyon yapma yoluna gidemez, nk btn dillerin kendi anadili gibi bir kaideler sistemi olduunu bilir. Ve derhal mantk yoluyla bu kaideyi renmek ister. Btn problem burada. (zakpnar, 1977). Janskynin, LTSde, zakpnarn bir yabanc dil renmeye yeni balayanlar iin yukarda erevesini izdii lleri Trkeye tatbik etmeye ve gerek derslerde, gerekse bunlarla ilgili altrmalarda onun bu konuda belirttii muhtemel glkleri mmkn mertebe ortadan kaldrmaya alt sylenebilir. Nitekim Jansky, pratik amalara hizmet etmesi gerektiini belirttii kitabyla ilgili yapt bir deerlendirmede kitapta herkesin bildii gnlk dili esas aldn yle belirtmektedir: Kitaptan, Trke okumaya, yazmaya ve konumaya balanmadan nce, herkes tarafndan kaytsz artsz bilinmesi gereken eylerden daha ounu ihtiva etmesi beklenmemelidir ve zaten ihtiva etmemesi de gerekir. Kim ki bu kitaptaki konular hakikaten etrafl olarak batan sona kadar tetkik ve hazmederse, bu kitap ona ok byk bir zaman israf olmadan, zahmetsiz eriilmesi g hedeflere ulamasnda gerek baary sunacaktr. (Jansky, 1986). Jansky, bir baka yerde, R. Rahmeti Aratn LTSnin 2. basks zerine kaleme ald tenkit ve tantma yazsna cevaben yazd Trkolojide Dil Tarihi ve Dil Dersleri adl makalesinde, bu konudaki grlerini, biraz daha etrafl bir ekilde dile getirmektedir. Yaayan bir dilin ders kitab nasl olmaldr eklindeki bir soruya cevap tekil eden bu grler maddeler hlinde yle sralanabilir: 1. Ders kitaplar her zaman olduu gibi imdi de dil renene dil konusunda derinlemeden ziyade genileme teekkl salamal, 2. renciye rendii dilin ekil bilghsini sz dizimi iinde vermeli ve sz dizimi ilgili dier temel bilgileri retmeli, 3. renciye yabanc dilin yeterli ve gvenilmeyen tekillerinin bamsz oluumu iin temel vazifesi gren kurallar retmeli, 4. Ertelenmesi mmkn olmayan istisnalar kaydetmeyi, renciye ezberletmeyi ve en azndan pheli durumlarda kendisine bavurmay retmeli, 5. Yaayan dili en yksek tekml derecesine kadar renmek isteyen herkese faydal ve bu amaca da tamamen uygun olmal, 6. lm gelimelere yetimeye alan herkese, daha sonra geniletilebilir bilgiler ve oluturulabilir prensipler sunmal, 7. Kitap aktif kelimelerin mmkn olduu kadar byk bir stokunu bnyesinde toplamaldr (Jansky, 1956). LTS, Janskynin yukarda sralad l- lere riayet edilerek hazrlanm bir ders kitabdr. LTSde derslerde verilen bilgiler ve dolaysyla bunlarla ilgili altrmalar rencinin yabanc dil bilgisini ina etmesine imkn salayacak ekilde birbiriyle balantl olarak dzenlenmitir. LTSde Trke retimi cmle dzeyinde ele alnmtr. Dier ders kitaplarnda yer alan kk okuma paralar ve diyalog altrmalarnn LTSde yer almamasn, Trke nin yapsna ve ruhuna aykr olduu gerekesiyle aklayan Jansky, bu konudaki eletirilere kar kitabn yle savunmaktadr: Kitabn savunmas yle yaplabilir: Dier dil ders kitaplarnda yer alan kk okuma paralar ve diyalog altrmalarnn bu kitapta yer almamasnn sebebi Trkenin yaps ve ruhu ile ilgilidir. Trke yap ve ruh bakmndan Almancaya ve dolaysyla Hint-Avrupa dillerine o kadar yabancdr ki, Trkenin temel kurallarn bilmeyen bir yabancnn Trke bir cmle bile kurmas mmkn deildir. nk bir Trke cmlede Trkenin btn kurallarn bulmak kabil-

bilig-10/Yaz99

120
dir. Bu yzden Trkeye yeni balayan rencilere byle basit Trke altrmalar verilmesine karym. Bu tamamen bouna bir zaman kayb olduu gibi, a birine ekmek yerine havyar vermek gibi anlamszdr. Ama temel kurallar iyice ilenip hazmedildikten sonra, bundan sonraki hedeflere ulamak, byk emek ve zaman harcanmasn gerektirmeden baarlacaktr. (Jansky, 1986). Vandewalle de Avrupallara Trke retiminde karlalan en byk glk olarak Trke cmle yapsn gsterir ve bu glkleri yle sralar: 1. Avrupal ana dilinde cmlenin bana yakn bir yere koyduu fiili Trkede cmlenin sonuna, 2. Ana dilinde bir fiil veya ismin arkasna koyduu yan cmleyi Trkede onlarn nne, 3. Ana dilinde bir ismin nne koyduu edat Trkede o ismin arkasna, 4. Ana dilinde bir ismin ardna koyduu tamlayan Trkede o ismin nne koy- mak zorunda kalr (Vandewalle, 1998). Trke cmle yapsn Almanca, ngilizce ve Arapa ile karlatran Knig ise bu dillerdeki sz dizimini yle formle eder: Trkede fiiller halleri ancak sol yne doru belirler, ve bundan dolay Trkedeki szck dizilii zne-nesne-fiil eklinde oluturulmaktadr. (Uluslararas bir deyime gre, Trke bir SOV dilidir; S bkz. subject, O bkz. object, V bkz. verb.) Buna karlk Almanca ve ngilizce bir SVO dilidir. Arapada ise bir VSO szck dizilii vardr (Knig, 1993). Elbette bu dizililerde sz konusu dillerin aldklar tavrda eklerin mi, yoksa kelimelerin daha belirleyici olduu hususuna iaret etmekte yarar vardr. Trke cmle kuruluunda kelimelerin srasndan ziyade eklerin daha belirleyici
(I could not hear) (what) (you said) (Ne) (sy-le-di-in-iz-i) (iit-e-me-di-m)

olmasna karlk ngilizcede ve Almancada ise kelimelerin cmledeki sras sz diziminin esasn tekil etmektedir (Ekmeki, 1983). Charles Wells bu durumu yle ifade etmektedir: Genel olarak konuma dilinde herhangi bir Avrupa dilinde uzun bir cmle ile ifade edilen ey Trkede birka kelime ile karlanabilir. rnek olarak The book which I have written ifadesi Trkede yazdm kitap gibi karlanabilir. Aslnda, Avrupa dillerinde konumada srekli bavurulan ve tekrarlanan ahs zamirleri, iyelik ve balalar Trkede belli bal ekimli fiillerle hlledilir (Wells, 1879dan elik, 1996). Mesel ngilizce ve Trke asndan bu durum yle bir ema ile gsterilebilir: (Sarer, 1969)

Trkenin sz konusu zelliklerini, Trkenin ngilizceden stnl olarak deerlendiren Mmin Kksoy ise; dil bilimine gre, bu iki dil arasnda yle bir karlatrma yaplabilecei grndedir: Dilbilimi bakmndan Trke ile ngilizce karlatrldnda Trkenin daha salam bir gramer yapsna, ok esnek ve gl bir kelime tretebilme zelliine, fiillerde kelimenin iine ve sonuna yerletirilen birka harfle fiillere ok daha fazla anlam ykleyebilme potansiyeline sahip olduu grlr. Ayrca Trke, okunmas ve yazmas son derece basit, grameri mantkl bir dildir. Okunduu gibi yazlmakta, yazld gibi okunmaktadr. Her harf telaffuz edilmektedir. Trke gramerinin mant karsnda ngilizcenin mantkszl, Trkenin esneklii ve

bilig-10/Yaz99

121
kvrakl yannda ngilizcenin hantall, Trkenin fonetiklii yannda ngilizcenin kuralszl, Trkeyi ngilizce karsnda ok stn klmaktadr (Kksoy, 1999). LTSde hem derslerin ilenii hem de bunlarla ilgili altrmalarn verilii srasnda yukarda belirtilen hususlarn dikkate alnd sylenebilir. nk LTS Trkenin btn ifade ekilleri ve problemleri ile i ie geen uzun bir renim ve retim faaliyetine dayanlarak hazrlanmtr (Jansky, 1986). Trke okuma paralar ve diyaloglara yer verilmeyen eserde okuma faaliyeti iin sadece cmlenin yetersiz olduu dnlerek cmleler aras ilikilerin grlebilmesi amacyla yerine gre bir iki cmle birbiriyle balantl olarak art arda verilmitir. Kelimelerin mutlaka cmle iinde retilmesi esas alnan eserde, cmleler en az kelimeden balayarak git gide genileyen bir yap olarak dnlmtr. renci balangta rendii basit bir cmle ile ileride yeni kelimeler ilve edilmi ve bu sefer anlam daha da genilemi olarak tekrar karlatrlmtr. Bilindii zere Trkenin en nemli zellii ses sisteminden sonra eklerdir. Eserde derslerin plnlanmasnda bu iki zellik gz nnde tutulmu ve seslerden hemen sonra belli bir sra gzetilerek ekler ele alnmaya balanmtr. Eserde sklk durumu dikkate alnarak toplam 85 ekim ve yapm ekine yer verilmitir. LEHRBUCH DER TRKSCHEN SPRACHE YE GRE TRKE EK RETM Trke retimi byk lde eklerin, zellikle de ekim ekleri dediimiz kelimeler arasndaki eitli mnasebetleri salayan ve bylece cmle tekilini gerekletiren eklerin retimi demektir. Eklerde ok ekillilik Ekler kelimelere tbi olduklar iin ek retiminin ekin getirildii kelimeden ayr dnlmesi mmkn deildir. LTSde bu durum dikkate alnarak ek retimine gemeden nce Trkede eklerin getirildii kelime taban izah edilmitir. Bu izah da Trke kelimeler kk bakmndan isim ve fiil olmak zere ikiye ayrld iin hem isim bakmndan hem de fiil bakmndan yaplmtr. Ancak yabanclara Trke retiminde eklerin getirildii kelime tabannn isim taban m, yoksa fiil taban m olduunu izah ettikten sonra izah edilmesi gereken bir mesele daha vardr. O da kelime taban ister fiil olsun, isterse isim olsun Trkede nl ve nsz uyumlar bulunduu iin birok ekin eklinde, tbi olduu kelimenin durumuna gre meydana gelen deiiklikliin belirtilmesi meselesidir. Bu durumda Trkedeki ekleri ok ekillilik bakmndan deerlendirmekte fayda vardr. Erginin yapt deerlendirmeye gre ok ekillilik bakmndan Trkedeki eklerin durumu yledir: Tek konsonanttan ibaret eklerin birer; geni vokalli eklerin, banda karlkl konsonantlar bulunmayanlarn ikier; bulunanlarn drder; dar vokalli eklerin, banda karlkl konsonant bulunmayanlarn drder, bulunanlarn sekizer ekli vardr (Ergin, 1981). Elbette birer istisna tekil eden yor,-ken, -ki gibi ekleri de tek ekilden ibaret ekler ve nsz uyumuna tbi olmakla beraber nl uyumlarna tbi olmayan da ekini ise iki ekilden ibaret ekler arasnda deerlendirmek gerekir. Ancak LTSde yor eki, -yor eklinde tek hece olarak deil, iyor eklinde iki hece olarak verildii iin ekin banda bulanan ve dar bir nlden meydana gelen birinci hecede getirildii fiil tabann son nlsne gre deiiklik olmakta ve dolaysyla bu ekin drt ekli ortaya kmaktadr: -iyor, -yor, -yor, -uyor. Tek ekilden ibaret olan ve kelime tabanna getirilirken yardmc sese ihtiya duyan baka

bilig-10/Yaz99

122
baz ekler iin de benzeri bir durum sz konusudur. Mesel sonu nsz ile biten baz fiil tabanlarna getirilen at eklerinde yardmc seslerin eklerin bnyesine dahil edilmelerinden dolay byle bir durum meydana gelmitir. Byle bir duruma sz konusu eklerin fiillere dorudan doruya getirilmek istenmesi yol am olabilir. Mesel edilgen at ekinin nl ile biten fiil tabanlar iin n, -l nsz ile biten fiiller iin in-, -n-, -n-, -un- ve dier nszlerle biten fiillere iin ise il-, -l-, -l-, -ul- eklinde olduu belirtilmitir. Dnl ve ite at ekleri iin de durum bundan farkl deildir. Bu eklerin de nl ile biten fiiller iin bir ve nsz ile biten fiiller iin ise drt ekli vardr. Yardmc seslerin eklerin bnyesine dhil edilip edilmemesinde pedagojik esaslarn belirleyici olduklar dnlebilir. nk LTSde eklerin her hl ve artta yardmc ses alarak kelime tabanna getirildii durumlarda yardmc sesin ekin bnyesine dhil edildii grlmektedir. LTSde birden fazla ekli olan eklerin hangi eklinin esas alndna gemeden nce bu konuda imdiye kadar yaplan uygulamalara ksaca temas etmekte fayda vardr. Mesel bu konuda ikier ekilli eklerden fiilden fiil yapma eki leve sekizer ekilli eklerden isimden isim yapma eki ci ile ilgili birka rnek yledir: 1. Ekin bir tek eklini belirtme ve baka ekillerinin de olduunu gstermek iin nlsn veya nszn veyahut her ikisini birden farkl yazma: +lA (Akaln, 1995). 2. Ekin btn ekillerini yazma: -la-, -le-(Ergin, 1981). 3. Ekin bir eklini yazp dier ekillerini parantez iine alma: -la- (-le-) (Zlfikar, 1991). 4. Ekin sadece bir eklini yazma: -le-. (Jansky, 1986). 5. Ekin nsz veya nlsnn stne bir say koyarak bunlarda meydana gelen deiikliin saysn belirterek yazma: -le2-, -c2 i4. (Tan, 1988). 6. Ekin nsze gre deien ekillerini ayrca yazp, nlsne gre deien ekillerini hem nl zerine bir say koyarak hem de parentez iine alarak yazma: -c i4 ( -ci, -c, -c, -cu), - i4 ( -i, -, -, -u) (Mughul, 1979). LTSde bu alt farkl uygulamadan drdncs tercih edilmitir. rencinin karsna nce ekin bir tek ekliyle klm ve bu bir ekil verildikten sonra ekin dier ekillerine geilmitir. Burada nemli olan ayn ekin ok ekillik yznden birden ok ek olarak grlmesinin nne gemektir. Aksi halde, bir ekin birden fazla ek olduu eklinde yanl bir anlayn domasna ve dolaysyla bir ek yerine birden fazla ek renilmesine yol alm olur ki, renilecek unsurlar artt iin bu konudaki zorluk da artar. Ancak ok ekilli eklerde ekin herhangi bir eklini esas ekil olarak belirlemek doru deildir. Ekin belirlenen eklinin seslerinin rencinin ana dilinde bulunan seslerden meydana gelmesi gerekir. LTSde ok ekilli eklerde eklerin tek bir eklinin belirlenmesinde rencinin ana dilinde bulunan seslerden hareket edilmitir. LTSde ok ekilli btn eklerde eklerin birinci ekli iin ekin ince sradan ekli esas ekil olarak belirlenmitir. Bu ince sradan ekillerin nlleri arasnda da ekin dar nll ekli, nszleri arasnda yumuak nszl ekli ilk ve esas ekil olarak tercih edilmitir.Byle bir tercihin yaplmasnn sebebi, Trkeyi yabanc dil olarak renen yabanc rencinin ana dilinde (Almancada) kaln sradan nllerden nn olmamasdr. Almancada sesi olmad iin ekin ili ekli tercih edilmitir. Elbette nceliin rencinin ana dilinde bulunmayan bir sesi bnyesinde tayan bir ek ekline verilmesi pedagojik adan da doru deildir. Kald ki ekin byle bir ekline yer verilmesi, bunun daha sonra getirilecek ekler zerin de de belirleyici bir etkisi olacandan, sz konusu ekten sonra getirilen ek veya eklerinde rencinin ana dilinde bulunmayan nlsn tamas kuvvetle muhtemeldir. Bu sebeple, renciyi ilk anda eklerin birden fazla ekliyle jarlatrmamaya zen gsteril-

bilig-10/Yaz99

123
melidir. nk ayn ekin birok ekliyle karlaan yabanc renci bunlar ayr ekler sanarak kafas karabilir. Bunun nne gemek iin de, nce bu eklerin bir ekli, ince sradan ekli tercih edilmeli ve dolaysyla bu eklerin getirilecei kelimeler de ona gre seilmelidir. Elbette ekin bir ekli retildikten sonra dier ekillerini retmek daha kolay olacaktr. nk renci bu konuda yaplan ilemi tek bir ekil zerinde renmitir. Bundan sonra yapaca i, ren dii bu ilemi, kurala gre gerekli deiiklii yaptktan sonra, dier ekiller iinde yapmaktan ibarettir. LTSde ekin bu bir ekli rneklerle aklandktan sonra, dier ekillerine geilmitir. sme getirilen eklerde biri nl ile, dieri nszle biten en az iki kelime rnek olarak seilerek, ekin hem nl ile hem de nszle biten kelimelere nasl getirildii gsterilmitir. nk ek tekilinde yardmc sesler byk bir neme sahiptir. Balangta yardmc ses almadan isme getirilen ekler tercih edilmitir. Mesel hl eklerinden yardmc ses almadan isme getirilen bulunma ve uzaklama hlleri dierlerinden nce verilmitir. Fiil ekiminde de yine ince sradan bir fiil olan gelmek fiili btn fiil ekimleri iin rnek olarak seilmitir. Fiil ekimi, gelmek fiiliyle btn ynleriyle yapldktan sonra dier nl gruplarndan fiillerin sadece birinci ahslaryla ilgili ekimlerine yer verilmitir. Ek retiminde isimlere getirilen ekler ve fiillere getirilen ekler bir arada ele alndnda yle bir yol takip edildii grlmektedir: 1. Eklerin ince ve dar nll veya ince ve geni nll ekli tek ekil olarak seilmitir. 2. Her iki kelime kategorisi iin de ekin bir tek ekli esas alnm ve o ekille ek retilmeden, dier ekillere geilmemitir. 3. sme getirilen ekler iin biri nlyle, dieri nszle biten en az iki kelime rnek olarak seilmitir. 4. Fiil ekimlerinde fiilin sadece ince sradan ve dar nll ekli tercih edilmitir. Bu fiil de btn ekimler iin gelmek fiilidir. Gelmek fiilinin olumlu, olumsuz, olumlu soru ve olumsuz soru ekillerinde ekimi yapldktan sonra, dier nl gruplarnn fiilleri iin sadece 1. ahslarda olumlu, olumsuz, olumlu soru ve olumsuz soru ekillerinin ekimi yaplmtr. 5. Yapm ekleri konusunda da ekin her bir ekline gre rnek verilmesine allmtr. Kelime retiminde olduu gibi ek retiminde de hangi eklerin ncelikle - retilecei konusu byk nem tamaktadr. Bu amala LTSde yer alan eklerin alfabetik bir listesi hazrlanarak aaya karlm- tr. Eklerin Alfabetik Listesi LTSde 85 eke yer verilmitir. LTSde yukarda da belirtildii gibi eklerin sadece ince dar nll ve yumuak nszl ekli tercih edilmi ve dier ekiller kurallar erevesinde verilmitir. Kurallara aykr olanlar ise ayrca belirtilmitir. LTSde yer alan eklerin alfabetik olarak sralanmasnda sz konusu eserde olduu gibi ekin ince sradan dar nll ve yumuak nszl ekli esas alnmtr. LTSde eklerin eklerle, ek fiille ve yardmc seslerle birleik olarak verildii durumlar da olmutur. Pedagojik gerejelerle bazen yardmc seslerle, bazen ahs ekleriyle, bazen da ek fiille birleik ekilde verilen eklerin listesi karlrken bunlarn ayr yazlan ekilleri gz nnde tutulmutur: C 1. caz: simden isim yapma eki. 2. -ce: simden isim yapma eki. 3. -cesine: Zarf-fiil eki. 4. -ci: simden isim yapma eki. 5. -cik: simden isim yapma eki. D 6. -da: simden isim yapma eki.

bilig-10/Yaz99

124
7. -de: Bulunma eki. 8. -den: Uzaklama eki. 9. -di: Grlen gemi zaman eki. 10. -dik: sim-fiil eki. 11. -dike: Zarf-fiil eki. 12. -dir: nc teklik ahs eki. Bildirme eki. 13. -dir-: Fiilden fiil yapma eki. Ettirgenlik eki. 14. -dirler: nc okluk ahs eki (Zamir meneli). E 15. -e: Yaklama eki. 16. -e: stek kipi eki. 17. -e: Zarf-fiil eki. 18. -ecek: Gelecek zaman eki. 19. -ecek: sim-fiil eki. 20. -ecek: Gelecek zaman sfat-fiil eki 21. -eli: Zarf-fiil eki 22. -en: Sfat-fiil eki (geni zaman sfat-fiil eki) 23. -er: Geni zaman sfat-fiil eki 24. -er: simden isim yapma eki. 25. -er-: Fiilden fiil yapma eki. Ettirgenlik eki. 26. -erek: Zarf-fiil eki. H 27. -hane: Farsa kkenli bir kelimedir. Ancak Trkede yapm eki ilevi kazanmtr. 28. -i: Ykleme eki. 29. -i: nc teklik ahs iyelik eki. 30. -in: lgi eki. 31. -ince: Zarf-fiil eki. 32. in(iz): Emir kipi iin 2. okluk ahs eki. 33. -ici: Fiilden isim yapma eki. 34. -im: 1. teklik ahs eki (Zamir meneli). 35. -ip: Zarf-fiil eki. 36. -ir-: Fiilden fiil yapma eki. Ettirgenlik eki. M 52. -m: 1. teklik ahs iyelik eki. 53. -m: 1. teklik ahs eki (yelik meneli). 54. me-: Fiilden fiil yapma eki. Olumsuzluk eki. 55. -me: Fiilden isim yapma eki. sim-fiil eki. 56. -mek: Fiilden isim yapma eki. sim-fiil eki. 57. -meden: Zarf-fiil eki. 58. -meli: Gereklik kipi eki. 59. -meksizin: Zarf-fiil eki. 60. -mektense: Zarf-fiil eki. 61. -mez: Geni zaman 2. ve 3. ahslar iin olumsuzluk eki. 62. -mez: Geni zaman sfat-fiil ekinin olumsuz ekli. 63. mi: Soru eki. 64. -mi: renilen gemi zaman sfat-fiil eki. 65. -mi: renilen gemi zaman eki. 66. -miz: 1. okluk ahs iyelik eki. K 40. -k: 1. okluk ahs eki (yelik meneli). 41. -ken: Zarf-fiil eki. 42. -ki: simden isim yapma eki. L 43. -l-: Fiilden fiil yapma eki. Edilgenlik eki. 44. -le-: simden fiil yapma eki. 45. -ler: okluk eki. 46. -ler: 3. okluk ahs eki (yelik meneli). 47. -leri: 3. okluk ahs iyelik eki. 48. -leyin: simden isim yapma eki. 49. -li: simden isim yapma eki. 50. -lik: simden isim yapma eki. 51. -lim: stek kipi iin 1. okluk ahs eki. 37. -i: Fiilden isim yapma eki. 38. iyor: imdiki zaman eki. 39. -iz: 1. okluk ahs eki (Zamir meneli).

bilig-10/Yaz99

125
N 67. -n-: Fiilden fiil yapma eki. Edilgenlik eki. 68. -n-: Fiilden fiil yapma eki. Dnllk eki. 69. -n: 2. teklik ahs iyelik eki. 70. -n: 2. teklik ahs eki (yelik meneli). 71. n: Vasta eki. 72. -nci: simden isim yapma eki. 73. -niz: 2. okluk ahs iyelik eki. 74. -niz: 2. okluk ahs eki (yelik meneli). R 75. -r: Geni zaman eki. S 76. -se: art kipi eki. 77. -si: 3. teklik ahs iyelik eki (nl ile biten kelimeden sonra). 78. -sin: jinci teklik ahs eki (Zamir meneli). 79. -sin: Emir kipi 3. teklik ahs eki. 80. -sinler: Emir kipi iin 3. okluk ahs eki. 81. -siniz: kinci okluk ahs eki (Zamir meneli). 82. -siz: simden isim yapma eki. 83. --: Fiilden fiil yapma eki. telik eki. 84. -er: simden isim yapma eki. T 85. -t-: Fiilden fiil yapma eki. Ettirgenlik eki. Eklerin Tasnifi ve retim ekli Bilindii gibi Trkede ekler iki ksma ayrlmaktadr: 1. ekim ekleri 2. Yapm ekleri Ancak ne ekim ne de yapm ekleri saylan zarf-fiil ekleri, bunlarn dnda nc bir ksm olarak zikredilebilir. Yukarda alfabetik olarak sralanan 85 ekten 38i ekim eki, 36si yapm eki ve 11i ise zarf-fiil ekidir. Eklerin bu ksmlar arasndaki dalmna baklarak LTSde Trkedeki ekim eklerinin ve zarf-fiil eklerinin tamamna, yapm eklerinden ise sklk derecesi yksek olanlarna yer verildii sylenebilir. Eklerin retiminde de belli bir sra takip edilmesi gerekir. Bu sra da, kelime retiminde olduu gibi retim kolayl ve eklerin kullanm skl gibi hususlardr. Eklerin kelimelere getirili sras da nemlidir. nk ekler, tek bana bir kelimeye getirilirken baka, birden fazla ekle birlikte arka arkaya ayn kelimeye getirilirken baka bir hl almakta ve sralar deiebilmektedir. Jansky bu hususa daha ilk derslerde yer vermi ve okluk, iyelik ve hl eklerini nce ayr ayr kelimelere getirmi, daha sonra ise her nn birden ayn kelimede hangi sraya gre yer aldn gstermitir. Ekler konusunda bir dier husus da bir kelimeye birden fazla ekin art arda getirilmesinden dolay eklerin bir arada retilmesi meselesidir. sim ekim ekleri konusunda hazrlanan gramer tablosunda bir isme getirilen okluk eki, iyelik ve hl ekleri ayn tabloda gsterilmi ve bu eklerden her biri retildike srayla bu tablodaki yerlerine yerletirilmitir. Fiil ekiminde yer alan unsurlarn gsterilmesi iin ise, ekimde yer alan btn unsurlar ayn anda bir arada gsteren tablolar hazrlanm ve bu tablolarda fiilin btn ekim ekillerinin kendisinden karlabilecei fiilin, olumsuz soru eklinin ekimi verilmitir. Gramer tablolar, LTSnin yazar Herbert Janskynin lmnden be yl sonra Angelika Landmann tarafndan yayna hazrlanan 11. baskda renci artk Trke grameri dar ifade kalplar tarznda basit rnek cmleler ve emalara istinaden anlayabiliyor. (Jansky, 1986) gerekesiyle esere sonradan dhil edilmitir. Demircana gre yabanc dil retimde renciye harita okuma, izelgeye bakma, bilmece zme gibi belli ilemler ya da grevler ve-

bilig-10/Yaz99

126
rilerek ilgisi anlam zerinde younlatrlrsa, o zaman yaplar daha iyi renilmektedir (Demircan, 1990). Gramer tablolarnn dil bilgisi retiminde ne gibi fayda salayaca konusunu ayr bir balk altnda deerlendiren zgr de dil bilgisi retim teknikleri bal altn da tablolarn kullanm ile ilgili olarak yukardakilere benzer bir hkm vermektedir. Dilbilgisi retiminde tablolar belki de en ok bavurulan tekniklerden biridir. Dilbilgisi kurallarnn tablolar yardmyla verilmesi hem ok kolaydr hem de grsel alglamay kolaylatrr. zellikle, Trkede art arda sralanan eklerin bulunmas, rencilerde eklerin sralan ile ilgili yanllara yol aabilmektedir. Bu sralan tablolar yardm ile kolaylatrlabilir. (Aydn, 1996). Bu konuda Bakan, gramer zelliklerini toplu biimde kavramak iin tablolar yaplmasn dil retim teknikleri arasnda sayarken (Bakan,1994); dnyadaki uygulamalar nda Trke ders kitaplarnn bir deerlendirmesini yapan Kk ise, dil bilgisi retiminde kurallarn mmkn olduu kadar tablolar ve emalarla, renklerin scaklndan yararlanarak renkli dzenlenmesi gerektiini belirtir (Kk, 1998). LTSde toplam 22 tablo kullanlmtr. Bu tablolardan 12si isim, 10u fiil ekimi ile ilgilidir. sim ekimi ile ilgili tablolar, 7si okluk, iyelik ve hl eklerine; 5i, isimlerin ek fiile (geni zaman, grlen gemi zaman, renilen gemi zaman ve art kipi) gre ekimine ait olmak zere iki ksmda deerlendirilebilir. Ek fiilin geni z`man iin biri 1 ve 2. ahslar, dieri 3. ahslar iin olmak zere iki ayr tablo dzenlenmitir. Fiil ekimi ile ilgili tablolara gelince, bunlar, Trke dokuz fiil kipinden her biri iin birer ve geni zamann olumsuz ekli iin de ayr bir tablo olmak zere toplam 10dur. Fiillerin birleik ekimleri iin tablo teknii kullanlmamtr. Bu tablolardan isim ekimi ile ilgili olanlar isimlere okluk, iyelik ve hl eklerinin hangi sraya gre ve nasl getirildiini gstermek amacyla dzenlenmitir. Tablolarda isim, okluk, iyelik ve hl balklar ile hl balnn altnda ismin hllerinin adlar bulunmaktadr. Aslnda bu tablolar, ismin hlleri iin be ve iyelik ekleri iin iki olmak zere toplam yedi defa tekrarlanm ve her tekrarda ilve edilen eklerle tamamlanm bir tablodan ibarettir. Toplam yedi defa tekrarlanan ve her bir tekrarda yaplan ilvelerle tamamlanan bu tablolardan ilk nce verileni udur:

Bu tablo nl uyumu, nsz uyumu ve isimlerin okluk ekilleri ilendikten sonra verilmitir. Bu tabloda isim bal altnda biri nszle, sim ev anne okluk -ler yelik Hl -(Yaln) (lgi) (Ynelme) (Ykleme) -de (Bulunma) (Uzaklama) (LTS, 5)

dieri nl ile biten iki isim seilmitir. Bunun sebebi, Trkede iki nl yan yana gelmedii iin, nl ile biten bir ismin, nl ile balayan bir ek alrken araya yardmc ses girmesinden dolaydr. Bir baka husus ise, isimlerin sadece ince sradan ekler alabilecek olanlarnn seilmi olmasdr. Geri nl uyumu, nsz uyumu ve kelime tekili konusunun daha nceki derslerde ele alnmas, bu eklerle ilgili derslerde nl ve nsz uyumuna gre aldklar eklin ayrca belirtilmesi ile bu eksik giderilmektedir. Bu tablodaki isim hl ekleri stunu belli bir sra dhilinde tamamlanncaya kadar iyelik ekle

bilig-10/Yaz99

127
ri stununa geilmemitir. Bu da yaln hl hari tttulursa, ismin hlleri iin takip edilen sra , bulunma (1. Ders), uzaklama (11. Ders), ynelme (12. Ders), ykleme (14. Ders) ve ilgi (15. Ders) hli eklinde olmutur. Tablo, ismin belirtilen bu hlleri iin, her defasnda bir hl eki ilvesiyle toplam be defa tekrarlanm ve her tekrarda ilgili ek koyu harflerle yazlarak belirtilmitir. lgi hline gelindiinde isim hl ekleri stunu tamamlanmtr: sim ev anne okluk yelik -ler Hl -(Yaln) -(n)in (lgi) -(y)e (Ynelme) -(y)i (Ykleme) -de (Bulunma) -den (Uzaklama) (LTS, 37) Hl ekleri stunu tamamlandktan sonra iyelik ekleri stununa geilmi ve iyelik ekleri 1 ve 2. teklik ve okluk ahslar (17. Ders) ayr, 3. teklik ve okluk ahslar (20.Ders) ayr dersler eklinde ikiye blnerek birbirini takip eden iki ayr tablo kullanlmak suretiyle tamamlanmtr. Hl eklerinin korunduu iyelik stunlar ile ilgili iki tablodan birincisi yledir: sim ev anne okluk yelik -ler -(i)m -(i)n Hl - (Yaln) -(n)in (lgi) -(y)e (Ynelme) -(i)miz -(y)i (Ykleme) -(i)niz (LTS, 42) yelik eklerinden 3. teklik ve okluk ahslarn ayr bir tabloda verilmesinin sebebi, bu eklere -de (Bulunma) -den (Uzaklama) gzel anne evde (LTS, 51) simlerin ek fiil ile ekimini gsteren toplam be tablo vardr. Bunlardan ikisi ek fiilin geni zamann 1. ve 2. ahslar ile 3. ahs iin, dier ise art kipi, grlen gemi zaman ve renilen gemi zaman iindir. Bu tablolarda isimlerin olumlu, olumsuz ve soru ekillerin ekimi bir arada verilmitir. Bunlar da, okluk, iyelik ve hl ekleri tablosundaki kuraln uygulanmas iin verilen rnek isimlere, bir kelime daha, gzel kelimesi eklenerek rnek kelime says e karlm ve sz konusu tablodaki ev ismi, bulunma hlinde verilmitir. Her zaman ve kip iin, sadece kip ve zaman ve ahs eklerinin deitirilmesiyle meydana getirilmi ve tablo balklarnn ise hi deimedii bu be tablodan ek fiilin geni zaman ekimi ile ilgili olarak verilen iki tablodan biri (7. Ders) yledir: deil ? mi Ek Fiil Geni Zaman ahs Ekleri -(y)im -sin -dir -(y)iz -siniz -dirler ismin ynelme, ykleme, bulunma ve uzaklama hli ekleri getirilirken dier ahslardan farkl bir ekil almasdr. Zaten verilen tabloda da grld gibi sz konusu ekler aralarnda bir ilgi olduu vurgulanmak amacyla koyu harflerle yazlmtr: sim okluk ev anne -ler yelik -(i)m -(i)n -[s]l -(i)niz -leri Hl -(n)in y-(n)e -(n)de (Yaln) (lgi) (Ynelme) (Ykleme) (Bulunma)

-(i)miz y-(n)i

-(n)den (Uzaklama)

(LTS, 19) Bu tabloda 3. ahs eklerinin karartlmamas-

bilig-10/Yaz99

128
nn sebebi, o eklerin daha nce(5. Ders) ayrca ilenmi olmasndan kaynaklanmaktadr. Fiil ekimi ile ilgili tablolara gelince, bunlar, Trke dokuz fiil kipinden her biri iin birer ve ayrca geni zamann olumsuz ekli iin de ayrca bir tablo olmak zere toplam ondur. Fiillerin birleik ekimleri iin tablo teknii kullanlmamtr. Bu tablolarda da isimlerin ek fiil ile ekiminde olduu gibi, her fiilin olumlu, olumsuz ve soru ekilleri ayn tabloda gsterilmitir. Sadece geni zamanda olumlu ve olumsuz ekil iin iki ayr tablo kullanlmtr. Bunun rebebi geni zaman olumsuzluk ekinin dier zamanlarn olumsuzluk ekinden farkl oluudur. Olumlu eklinde de eklendii fiil tabanlarna gre zaman ekinde farkllk meydana gelen geni zamanla ilgili tablolar yledir: 1. Geni zamann olumlu ekli ile ilgili tablo : (LTS, 24) Fiil Taban I) yeIIa) renIIb1) gel-, verIIb2) iZaman Eki -r -ir -ir -er (LTS, 114) 2. Geni zamann olumsuz ekli ile ilgili tablo: Fiil Taban gelmi ? ahs Eki -(y)im -sin -(y)iz -siniz -ler mi Tablolara genel olarak bakldnda, dilbilgisinin daha iyi anlalmas ve istisnalarn daha abuk fark edilmesinde gramer tablolar tekniinin kullanlmasnn byk kolaylk salad sylenebilir. Ayrca eserde fiillerin nesnelerle birlikte retilmesi yoluna gidilmi, fiil ekiminde her fiil ekimi iin mstakil bir ders ayrlmtr. Bu ekimler birbirini takip eden dersler eklinde deil, belli aralklarla verilerek her biri iin yeteri kadar pratik yaplmas salanmtr. KELME RETM VE LEHRBUCH DER TRKSCHEN SPRACHENN TRKE KELME KADROSU Kelime retimi iin sklk derecesi yksek %80i isim, %20si fiil 2000 civarnda temel kelime seilmitir. Genellikle bir dildeki temel kelime saysnn ancak 2000 dolaynda olduu gr benimsenmektedir. nk baz mehur yazarlarn bile kelime hazineleri 5000 kelime dolayndadr. Verlee, bir dildeki temel kelimelerin 2000 meydana gelen ahs ve soru eki arasndaki yer deiiklii ilgili stuna konulan gnderme iaretiyle gsterilmitir. Fiil ekimi ile ilgili olumlu, olumsuz ve soru ekillerinin bir arada verildii tablolardan imdiki zaman konusundaki tablo ise yledir:

Fiil Taban gel-m Zaman Eki -iyor ? mu

ahs Eki -(y)um -sun -(y)uz -sunuz -lar m

Olumsuzluk Eki -mez

? mi

(LTS, 117)

ahs Eki -(y)im -sin -(y)iz -siniz -ler mi

Her iki tabloda da 3. okluk ahs ekiminde

bilig-10/Yaz99

129
den ancak biraz fazla olduunu ve eitim grmlerin ise en fazla 4-5 bin kelime kullandn ifade etmektedir. Baz ilim adamlar ise sklk saymlaryla elde edilen kelimelerden ilk 1000iyle normal metinlerin % 80inden fazlasnn anlalabileceini kaydetmekte ve geriye kalan % 20lik ksmn anlalabilmesi iin oranlamay yle srdrmektedirler: 2000 kelimede bu oran % 90a kmakta ve daha sonraki her 1000 kelimeyle de anlalabilme oran % 2 dzeyinde artmaktadr. Bylece ortalama 4000 kelimede gnlk konuma dilinde anlalabilme orann % 95e ykselecei sonucu ortaya kmaktadr (Aksan, 1982). LTSde yer alan 2000 civarndaki temel kelime 82 derse yaylm ve kontroll bir ekilde tekrarlanmtr. Eserin 222 sahife olduu dnlerse sayfa bana den yeni kelime saysnn 9-10 olduu anlalr. Eserde 82 ders bulunduuna gre ders bana den yeni kelime says ise yaklak olarak 25tir. Ayrca bu kelimelerin %10unun Trke ve Almanca ortak kelimelerden meydana geldii ve bazlarnn da lke, milliyet ve dil adlar gibi, gerektiinde mracaat edilmek zere kitaba alnd hesaba katlrsa, ders bana den kelime saysnn 20inin altna dt sylenebilir. Bu arada, LTSdeki derslerin normal bir ders deil, birer nite hkmnde olduu kabul edildii takdirde bu oran daha da aaya drlebilir. LTSde kelime retiminde kullanm sklnn yan sra rencinin ana dilinde bulunan ve dolaysyla her iki dilde ortak olan kelimelerden yararlanma yoluna da gidilmitir. Bu 2000 dolayndaki temel keli.meden yaklak % 10u Trke ve Almancada ortak olan kelimelerdir. Bu ortak kelimelerden lke, millet ve dil adlar dnda kalan 100e yakn yledir: Aa (der Agha), apartman (das Appartement), Avrupa (Europa), adres (die Adresse), balo (der Ball), banka ( die Bank), banknot (die Banknote), benzin ( das Benzin), berber (der Barbier), blz (die Bluse), bomba (die Bombe),bro (das Bro), corafya (die Geographic), ek (der Scheck), dans (der Tanz) ,depo (das Depot), ekspres (der Expresszug), elektrik (die Elektrizitt), enteresan (interessant), fabrika (die Fabrik), film (der Film), firma (die Firma), fotoraf (das Foto), garaj (die garage), grip (die Grippe), hoca (der Hodscha), istatistik (die Statistik),karakteristik(charakterist isch), kart (die Karte), kilim (der Kelim), kabine (das kabinett),kahve ( der Kaffee), konferans (die Konferenz), konser (das Konzert), konsolosluk (das Konsulat), kontrol (die kontrolle), kravat (die Krawatte), kurs (der Kurs), lamba (die Lampe), lira (die Lira), liste (die Liste), makina (die Maschine), manto (der Mantel), metot (die metode), mobilya (das Mbel), mzik (die Musik), mslman (der Muslim), otel (das Hotel), otomobil (das Auto), paket (das Paket), park (der Park), parti (die Partie), paa (pascha), personel (das Personal), petrol (das Petroleum), plan (der Plan), polis ( die Polizei), politika (die Politik), politikac (der Politiker), posta (die Post), problem (das Problem), profesr ( der Professor), program (das Programm), rak (trk. Anisschnaps),radyo (das Radio), roman (der Roman), rvolver (der Revolver), salata (der Salat), sekreter (der/die Sekretr), seminer (das Seminar), sigara (die Zigarette), spor (der Sport), smestir (das Semester), ef (der (Chef), ofr (der Chauffeur), taksi (das Taxi), tarife (der tarif), telefon (das Telefon), teleraf (das Telegramm), tema (das Thema), tenis (das tennis), termometre (das Thermometer), tip (der Typ), tiyatro (das Theater), turist (das Tourist) niversite (die Universitt), vagon (der Vaggon), vazo (die Vase), vize (das Visum), yourt (der Joghurt). Bilinenden bilinmeyene, basitten karmaa doru gitmek bir retim ilkesi olduuna gre yabanclara Trke retiminde bu ilkeye riayet edilmelidir. Bunun iin yaplamas gerekenlerin banda, hi phe yok ki, ortak kelimelerden hareket edilmesi gelmektedir. Nitekim yabanc dil retiminin zengin bir kelime kadrosuyla gerekleebileceini grn savunan Bakan da, balang dzeyinde ortak kelimelere yer verilmesinden yanadr (Bakan, 1994). Bu arada gramer-tercme metodunda yabanc

bilig-10/Yaz99

130
dilin gramer terimlerinin retilmiyor olmas da bir baka kolaylktr. nk renilen yabanc dilin gramer terimleri ortalama 250 kelime civarndadr ve bylece renci 250 gramer terimini renmekten kurtulmu olmaktadr. LEHRBUCH DER TRKSCHEN SPRACHEYE ELETREL YAKLAIM Eserde, birtakm yanllar da yaplmtr. Bu yanllardan iml ile ilgili olanlarn gerek tespit edilmesinde ve gerekse bunlarn dzeltilmesinde Trk Dil Kurumu ml Klavuzu (Ankara, 1996) esas alnmtr. Bu yanllardan bir ksmnn yanl olmaktan ziyade imlda yaanan deiikliklerin eseri olduu aktr. Nitekim Jansky, imlda taknlan farkl tavrlardan dolay Trkede imlnn ahs dorular esas alnarak icra edildii sonucuna varmtr (Jansky, 1958). Yanllardan bir ksm da Almancadan Trkeye yaplan olumsuz aktarmlar sonuct meydana gelmitir. Esasen dilin bir btnlk arz ettii dikkate alnrsa, yaplan bir yanln yalnz ait olduu dil bilgisi konusunu deil, dier konular da yakndan ilgilendirdii pekl dnlebilir. LTSde yaplan yanllardan bir ksm yle sralanabilir: nsz Uyumu ile lgili Yanllar LTSdeki nsz uyumu ilgili yanllarn sadece zel isimlerin yazl srasnda yapld grlmektedir. Bu yanllarn yaplmasna ise zel isimlerin yazlmas ile ilgili kuraln doru verilmemesinin sebep olduu sylenebilir. zel isimlerin kesme iaretiyle ayrlmas konusundaki bu sz konusu kural yle verilmitir: zel isimlerde son ekler dorudan doruya kesme iaretiyle birletirilmez; telffuz zerinde hibir etkisi olmayan kesme iareti ile kelimeden ayrlr: Ahmette Fatmada Bremende Trkiyede stanbulda Almanyada (LTS, 6)

Verilen rneklerden de anlalaca zere, bu kural, nszle balayan ismin bulunma hli ekiyle uygulandnda hibir yanla sebep olmamtr. Ancak ayn kuraln nl ile balayan bir ekle uygulanmas durumunda telffuz zerinde hibir etkisi olmamas hususuna riayet edilmesi mmkn deildir. Nitekim bu konuyla ilgili olarak Trk Dil Kurumu ml Klavuzunda u uyar yaplmaktadr: Ahmet, Halit, Mehmet, Murat, Recep; Gazi Antep, Sinop, Zonguldak gibi rneklerde kesme iareti kullanlr. Ancak kelimeler, Ahmeti, Haliti, Mehmeti, Murat, Recepi, Gazi Antepi, Sinopu, Zonguldak eklinde telffuz edilmez; Ahmedi, Halidi, Mehmedi, Murad, Recebi, Gazi Antebi, Sinobu, Zongulda eklinde telffuz edilir. (Trk Dil Kurumu, 1996). LTSde ise iml deil, telffuz esas alnm ve yanl olarak konulmu olan kesme iaretinin telffuz zerinde hibir etkisi olamamas kural dorultusunda sert nszle biten zel isimlerin nl ile balayan bir ek almas durumunda ismin sonundaki nszn yumuatlmas yoluna gidilmitir: Mehmede bir ey syleme! (LTS, 32) Muradn yeni mantosu gzme arpt. (LTS, s. 64) Ahmedin annesi Trk, Fatmannki ise Alman. Ahmedin annesi Trk, benimki Alman. Ahmedin annesi Trk, Fatmannki ise Alman. (LTS, 75) Hasann pasaportu cebinde, Murad nkini nereye koydun? (LTS, 76) Fatma ile Ahmedin arkadaym. (LTS, 94) Ahmet ve Mehmedin stanbulda birer dkkn var. (LTS, 128) Ayrca burada yanl konulan ve uygulanan

bilig-10/Yaz99

131
sz konusu kurala bir baka kuraln sebep olduu sylenebilir: Birden fazla heceli kelimelerin sonunda bulunan p, , t, k nszleri iki nl arasnda kalnca tonlulaarak (yumuayarak) b, c, d, ye dnr. (Trk Dil Kurumu, 1996). zel isimlerin telffuzunda geerli, ancak imlsnda geerli olmayan bu kural LTSde imlya da amil klnmtr. ml Klavuzunda birbirleriyle mnasebeti olan kurallar arasnda yaplan atflara, bu iki kural arasnda yaplacak olan atfn da dhil edilmesi bu tip yanllarn daha az tekrarlanmasn salayabilir. Byk nl Uyumu ile lgili Yanllar LTSde nl uyumu ile ilgili bir yanllar nl uyumunda istisna tekil eden hususlarla ilgilidir. Bunlardan en nemlisi nl uyumunda istisna tekil eden leyin eki konusunda yaplandr. Bu yanln yaplma sebebi ise, sz konusu ekin kaln sradan eklinin de bulunduunun sanlmasdr: Gnn belli bal zamanlarn anlatmak iin bunlarn yerine leyin, -layn son ekleri getirilir: sabahlayn leyin akamlayn geceleyin (LTS, 123) Bu rnekte usul kelimesinin ikinci nls yanl olarak olarak drlm ve lnin inceltici zellii ek getirilirken dikkate alnmamtr. Dorusu udur: usul. Saylarn Yazm ile lgili Yanllar LTSnin 2. basks zerind bir tenkit ve tantma yazs kaleme alan R. Rahmeti Arat, sz konusu baskda say kelimelerin bitiik yazlmasyla ilgili olarak Trkler ok eskiden beri saylar yaz ile yazarlar; fakat bunlarn bu ekilde bitiik yazldna tesdf edilmemitir. deerlendirmesinde bulunmutur (Arat, 1955). Ancak mteakip basklarda Aratn bu deerlendirmesinin Jansky tarafndan dikkte alnmad anla- lmaktadr. Nitekim LTSnin 8. Bask- snda bile say kelimeleri bitiik ekilde yazl- mtr: Yirmisekizinci gn Bu fkra (Jansky, 1973). yzotuzbeinci sayfadadr.

Akamlayn geldik. (LTS, 124) Byk nl uyumu konusundaki dier iki yanl da baz alnt kelimelerde nls kaln olan son heceden sonra ince nl ekler getirilmesi kural uygulanmad iin yaplmtr: Buraya geldiimden megulum. (LTS, 176) beri ticaretle

Ancak LTSnin 11. basksnda say kelimeleri ayr yazlmtr. Bunda eserin bu basksn tashih eden Porf. Dr. Annemarie von Gabainin pay byk olsa gerektir. Ancak eserin incelemeye tbi tuttuumuz bu basksnda da say kelimelerinin sadece bir yerde bitiik yazld grlmektedir: Saat onbirde yatarz. (LTS, 116) Kelimelerin Yazm ile lgili Yanllar LTSde bugnk Trk alfabesinden tamamen kaybolduu (LTS, 1) belirtilen dzeltme iareti ile ilgili blz, hl, hkmet, kt, lstik, selm gibi kelimeler dikkate alnmaz ise; sadece abdert, barsak, Erciyes, gs, ofr, smestr, sveter ve telgraf kelimeleri yanl yazlmtr: Aptes aldktan hemen sonra namazn klmalsn. (LTS, 176) Doktorun szne gre barsak gribin var. (LTS, 107)

Bu rnekteki megul kelimesinin son nls kaln olmasna ramen l n lsnn inceltici etkisiyle bu kelimeye getirilen ekin ince sradan olmas gerekir: megulm. Bu konudaki ikinci yanl ise, sonu nsz ile biten iki heceli kelimelerin nl ile balayan bir ek almas durumunda ikinci hecesinin nls kaybettii kelime gruplar verilirken yaplmtr: usul die Methode uslu seine/ihre Methode (LTS, 58)

bilig-10/Yaz99

132
Erciyas dana kmadnz m? (LTS, 79) gz gz (LTS, 58) sveter rmek (LTS, 72, 109) Drdnc smestirde corafya okuyoruz. (LTS, 50) Taksi ile ehre gidip de ayn gnn akamnda vapurla hareket edeceimi telgrafla bildirdim. (LTS, 182) fr beni selamlam olan kamyon kurumumuzundur. (LTS, 145) ofr kelimesi bundan nceki bir altrmada ise doru yazlmtr: u arabay durdurup yolu ofrden sor! (LTS, 126) Bu kelimelerin yanl yazlmasna byk lde fonetiin imlya etkisi sebep olmutur. Erciyesin yanl yazlmasna ise, bu kelimenin Almancada Erciyas eklinde yazlmas sebep olmu olabilir. Aadaki cmlelerde ise yklemde olmas gereken nl dmesine dikkat edilmemitir: Bir ka gn sonra Ankaraya arlacam (LTS, 162) Olay bsbtn unutmuken birden bire mahkemeye arldm. (LTS, 198) Trkede iki heceli birtakm kelimelere dar nlyle balayan bir ek getirildii zaman ikinci hecedeki nller genellikle der ve bu nller yazlmaz: arlacam / arlacam, arldm / arldm. Dizgi hatasndan dolay yanl yazlan bir iki kelime ise yledir: Msaade kelimesi ilk yazlta mssade eklinde yazlmtr: alma mssademi aryorum. (LTS, 79) Ancak bundan sonraki yazllarda ayn kelime msaade eklinde doru yazlmtr: alma msaadesi (LTS, 79) Oturma msaadeniz var m? (LTS, 79) Sinema kelimesi de bir defa sineme eklinde yanl yazlmtr: Sinemeya gitmek (LTS, 93) Ancak bu kelime daha sonra doru yazlmtr: Bu akam sinemaya gitmek istiyoruz (LTS, 107) Kelimelerin Kullanm lgili Yanllar Kelimelerin kullanm ile ilgili yanllar byk lde Trke ve Almancada ortak olan kelimelerin bire bir elenmesi ve bu iki dildeki farkl yap zelliklerinin dikkate alnmamas sonucu meydana gelmitir: Bir diimi ektirmeliyim (LTS, 168). Yavuz Sultan Selim korkmazd (LTS, 192). bir dmandan

Bu cmlelerin dorusu Diimi ektirmeliyim ve Yavuz Sultan Selim dmandan korkmazd. eklinde olmaldr. nk Trkede okluk eki almam isimler teklik saylr ve bunlarn ayrca teklik olduunu belirtmek iin nlerine teklik bildiren sfat getirmeye gerek yoktur. Burada Trkede Almancada olduu gibi harf-i tarif, yani artikel olmadn da belirtmek gerekir. nk bu yanln cmlenin Almanca karlnn etkisiyle yaplm olmas kuvvetle muhtemeldir: Ich mu mir einen Zahn ziehen lassen. (LTS, 168) Yavuz Sultan Selim frchtete sich vor keinem Feinde. (LTS, 193) ....................... Muradn yeni mantosu gzme arpt. (LTS, 64) Bu rnekte, Murat erkek ad olduu iin, erkek elbisesi olarak palto kullanlmas gerekirken, kadn elbisesi mantonun bunun yerine kullanld grlmektedir. Bu yanln yaplmasna, Almancada hem manto, hem de palto iin ayn kelime (der Mantel) nin kullanlmas rebep olmutur. Bu cmle nin Almancasnda sz konusu kelimenin banda erkek cinsi iin kullanldn gs-

bilig-10/Yaz99

133
teren der artikeli bulunmas ifadenin erkee ait olduu aka belli etmektedir. Ancak gramatikal cinsiyetin olmad Trkede kelimeye manto deil, palto eklinde bir karlk verilmesi gerekir : Murats neuer Mantel ist mir aufgefallen. (LTS, 64) ........................ Evimiz yanal kira ile aldmz bir apartmanda oturuyoruz (LTS, 190). Seit unser Haus abgebrannt ist, wohnen wir in einem von uns gemieteten Appartement (LTS, 190) Bu cmlede iki yanl vardr. Birincisi apartman kelimesiyle ilgilidir. Almancada apartman iinde oturulan kk daire anlamnda kullanlmaktadr (nen, 1993). Trkede ise iinde birden fazla daire bulunan ok katl bina anlamndadr (Doan, 1986). Dolaysyla bu kelimenin bu iki dilde bire bir elenmesi yanltr. Kelimenin Trke cmlede sadece daire veya apartman dairesi eklinde kullanlmas gerekirdi. Cmledeki ikinci yanl ise, kira ile almak ifadesi oluturmaktadr. Trkedekira ile almak diye bir ifade yoktur. Bunun yerine kira ile tutmak veya kiralamak ifadesi vardr. Zaten cmlenin Almancasnda geen mieden fiili de kiralamak anlamna gelmektedir. O hlde cmlenin bu iki yanl giderildikten sonra yle kurulmas gerekir: Evimiz yanal beri kiraladmz bir apartman dairesinde oturuyoruz. Eklerle lgili Yanllar Eklerle ilgili yanllar okluk, hl, iyelik ve kip ekleri jonusundadr. Bu yanllar, sz konusu eklerin ya hi kullanlmamasndan ya da yanl kullanlmasndan dolay meydana gelmitir. Mesel aadaki rneklerde okluk ekinin yanl kullanlmas sz konusudur: Bu ehirde ok camiler var. (LTS, 7) Pazar gnlerinde pek ok insanlar spor meydanlarna giderken kalabalktan holanmayan bizler evimizin bahesinde istirahat ederiz. (LTS, 198) Trkede okluk bildiren bir sfattan sonra gelen isme okluk ekinin getirilmemesi gerekir. Bu iki rnekteki pek ok, ok gibi kelimeler zaten bir okluu belirtmektedir; bunlar takip eden kelimelere ayrca bir ler//lar okluk eki getirmek fazlalk olur: ok camiler, pek ok insanlar gibi. Burada Trkedeki teklik znenin teklik ykleme, okluk znenin okluk ykleme baland uyumunu da kaydetmek gerekir (Salman, 1998). Ancak Cemilolu, 14. Yzyla Ait Bir Ksas- Enbiy Nshas zerinde Bir Sentaks ncelemesinde, sz konusu nshada say ve miktar belirten sfatlardan sonra isimlerin okluk eklinin de kullanldn belirtmektedir: Sleyman bir deniz kenarna geldi, karn ad. Grdi ki bir ka kiiler durmlar, balk avlarlar. (Cemilolu, 1994). Hl ekleri ile ilgili yanllar ise, bu eklerin ya kullanlmamasndan ya da yanl kullanlmasndan dolay meydana gelmitir. Hl eklerinin yanl kullanlmasndan meydana gelen yanllar unlardr: Arkadan hayretinden donakalm. (LTS, 159) Gezimize katlacan sz vermitin. (LTS, 192) Annene dinliyoruz. (LTS, 44) Bu cmleden ilk ikisinde yaklama hli eki yerine ykleme hli eki, sonuncusunda ise ykleme hli eki yerine yaklama hli eki kullanlmtr. Bu hl eklerinin doru kullanlmas hlinde sz konusu cmleler yle olacaktr: Arkadana hayretinddn donakalm. Gezimize katlacana sz vermitin. Anneni dinliyoruz. Hl eklerinin kullanlmamasndan doan yanllarn ise ismin ykleme hli eki konusunda ol-

bilig-10/Yaz99

134
duu grlmektedir: Her ey mmkn olduu kadar gzel yaptnz fark ettim. (LTS, 176) Bu gen rendii bir ey unutmazm. (LTS, 195) Bu iki cmleden her ikisinde de, ey kelimesinden sonra ismin ykleme hli ekinin getirilmedii grlmektedir. Bu cmleler, sz konusu kelimeye ykleme hli eki getirildikten sonra yle gsterilebilir: Her eyi mmkn olduu kadar gzel yaptnz fark ettim. Bu gen rendii bir eyi unutmazm. yelik ekleri konusunda ise bir yanl yaplmtr. Bu yanl da, ben ahs zamirinden sonra gelen isme, 1. teklik ahs iyelik eki yerine 1. okluk ahs iyelik eki getirilmesinden dolay meydana gelmitir: Doktor ile benim aramzda eski bir dostluk var. (LTS, 138) Bu cmlenin dorusu yledir: Doktor ile benim aramda eski bir dostluk var. Kip yanllarnn sadece art kipi konusunda yapld grlmektedir. LTSde art kipi potansiyel art, gerek art ve gerek olmayan art olmak zere e ayrlmtr: 1. art kipinin basit ekimine potansiyel art denmitir: gelsem. 2. art kipinin birleik ekimine gerek art denmitir: geliyorsam, gelirsem, geldiysem, gelmisem, geleceksem, gelmeliy sem, geleysem, gelmekteysem. 3. Fiil kk veya gvdelerine art ekinden sonra grlen gemi zaman eki getirilmesine gerek olmayan art denmitir: gelseydim. Ancak bu art kiplerinden zellikle potansiyel art dersinden sonra verilen cmle tercme altrmalarnda birtakm yanllar vardr. Bunlardan biri imek yerine olmak fiilinin kullanlmas eklindedir: Bu fkray daha okumam olsan derhal okuman tavsiye ediyorum. (LTS, 204) Bir yanllk yapm olsal ltfen syleyiniz. (LTS, 204) Bu cmlelerden birincisinde hatann dzeltilmesi iin olmak yerine imek fiili kullanlmaldr: Bu fkray daha okumam isen derhal okuman tavsiye ediyorum. kincisinde ise, ya yine ilkinde olduu gibi olmak yerine imek fiil kullanlmal ya da olmak fiili geni zamann art eklinde kullanlmaldr: Bir yanllk yapm isem ltfen syleyiniz. Bir yanllk yapm olursam ltfen syleyiniz. Aadaki cmlelerde ise fiilin basit art (potansiyel art) yerine geni zamann art (gerek art, birleik art) eklinde kullanlmas daha uygundur: Sen ne kadar para versen ben de o kadar vereceim. (LTS, 204) Sen ne kadar para verirsen ben de o kadar vereceim. Fatma gelse syle! (LTS, 204) Fatma gelirse syle! Aadaki cmle de, bir baka art kipi, gerek art kipinin ilendii dersten alnmtr: Bana ne kadar verirseniz bu yz satmam. (LTS, 211) Bu son cmledeki hatann dzeltilmesi iin ise, verirseniz yerine verirseniz verin veya verseniz de ekillerinden biri tercih edilmelidir: Bana ne kadar para verirseniz verin bu yz satmam. Bana ne kadar para verseniz de bu yz satmam. Yardmc Seslerle lgili Yanllar LTSde yardmc sesler iin mstakil bir ders yoktur. Bu konuya sadece bnyesinde yardmc sesler bulunan kelimelerin izah edilebilmesi iin

bilig-10/Yaz99

135
girilmitir. Ancak pedagojik bir zaruret varsa sz konusu sesler eklerin bnyesine dhilmi gibi gsterilerek herhangi bir izah yaplmaktan kanlmtr. Mesel imdiki zaman eki iyor eklinde verilmitir; ancak bu ekilde verilmesinin sebebi ekin bandaki nlnn yardmc ses olarak kabul edilmesinden dolay deildir. nk Janskyye gre imdiki zaman eki konusunda biri iyor, dieri yor eklinde olmak zere iki gr vardr ve kendisi bunlardan iyor eklini tercih etmitir: Esasen imdiki zamann burada yaplan aklamasnn yannda baka lingistik aklamas da vardr ve buna gre bu ek sadece yordur. nsz bir harf veya ses ile biten fiil tabanna bu ek getirilirken araya bir i, , veya u yardmc sesi ilve edilir. Dz geni a e nlleriyle biten bir fiil taban yahut olumsuzluk hecesi imdiki zaman ekinin nne geldii takdirde, hece sonundaki nl darlaarak i, , veya u olur. Yukarda belirtildii gibi bundan sonra da ayn ekiller meydana gelir. (LTS, 26) Gereklik kipinde de 1. ahs ekleri yardmc seslerle birlikte verilmitir: 1. teklik ahs yim, 1. okluk ahs yiz (LTS, 39). Ancak burada sz konusu ahs eklerinin yardmc sesle birlikte verilmesine, gereklik kipiyle fiil ekiminin olumlu, olumsuz, olumlu soru ve olumsuz soru ekilleri yaplrken ekin yardmc sesten hi ayrlmamasnn etkili olduu sylenebilir. Nitekim ayn ahs eklerhnin istek kipinde de yardmc sesle birlikte verildii grlmektedir. Burad` da ayn durum sz konusudur. Kip eki nl ile bittii iin araya mutlaka y yardmb sesi girmektedir. Ancak istek kipinin olumsuz ekli gereklik kipinin olumsuz ekline gre farkllk arzetmektedir. stek kipi eki bir nlden meydana geldii iin bu kipin olumsuz ekli, biri kendinden nce gelen olumsuzluk eki iin ve dieri de kendinden sonra gelen ahs eki iin olmak zere araya iki y yardmc ses almaktadr: gelme(y)eyim (LTS, 39). LTSde bu iki yardmc sesten sadece olumsuzluk eki ile kip eki arasnda yer alan yardmc ses gsterilmitir. nk bu yardmc ses nszle biten kelimelerden sonra gelmedii iin gsterilmek zorundadr. Buradan yle bir sonu karlabilir: Bir ekin kelimeye getirilmesi srasnda her hl ve artta yardmc sese ihtiya duyuluyorsa yardmc ses eke bitiik verilmi, aksi hlde ayrlmtr. Yardmc seslerin ekin bnyesine dhil gibi gsterilmesinin pedagojik bir sebebe dayanmas da mmkndr. nk yardmc seslerin her defasnda ayrca belirtilmesi kelime bnyesinde yer alan unsurlarn saysnn artmasna ve dolaysyla retilmelerinin zorlamasna yol aabilir. Kelime bnyesinde yer alan unsurlar arttka retim karmak bir hl alacandan gerekmedike yardmc seslerin ekin bnyesine dhil edilmesinde yarar vardr. Kald ki, bu durum sadece yardmc seslere has da deildir. Bazan iki ekin bir ek gibi verilmesi de sz konusudur. LTSde iyelik meneli ahs ekleri kip eklerine bitiik verilmitir: Fiil Taban Grlen Gemi Zaman ahs Ekleri gel-me -dim -din -di -dik -diniz -diler (LTS, 62) Bu ahs eklerinin kip eklerine bitiik verilmesine pedagojik adan yle bir izah getirilebilir: 1. Bunlarn basit ekiminde ahs ve kip ekleri birbirinden ayrlmadan kullanlmaktadr. Yani soru ekillerinde ahs eki soru ekinden sonra gelmemektedir. 2. Bunlarn ek fiille ekimlenmi ekilleri mstakil birer kelimedir. mi ?

bilig-10/Yaz99

136
3. Mstakil kelime eklinde olan ekilleri kullanlarak birleik fiil ekimleri meydana getirilmektedir. 4. Mstakil kelime ekillerinden birleik fiil ekimleri meydana getirirken kelimenin banda bulunan i (ek fiil) dzenli olarak yye dnmektedir. Yukarda da ifade edildii gibi yardmc nllerle ilgili bir baka husus da geni zaman ekinin sadece r olarak ele alnmasn d`n dolay geni zaman eki er, -ardaki e ve ann ve ir, -rdaki i ve nn yardmc ses olarak telakki edilmesidir. Geni zaman eki rnin baz durumlarda er, -ar; baz durumlarda ir, -r, -r, -ur olarak grlmesi, ekteki e, a, i, , u, nllerinin yardmc ses gibi telakki edilmesi sonucunu dourmutur. Ayrca zarf-fiil eklerinden ip, -p, -p, -up ekinin de nl ile biten kelimelere yip, -yp, -yp, -yup eklinde getirilecei belirtilmitir (LTS,125). Zarf-fiil eklerinden eli, -alnn da nl ile biten kelimelere getirilirken yeli, -yal eklinde getirilmesi sz konusudur (LTS,189). Ayn ey sfat-fiil eki en, -an iin de geerlidir: -yen, -yan (LTS, 140). Grld gibi yabanclara Trke retiminde yardmc seslerle ilgili birtakm zorluklar vardr. Nitekim R. Rahmeti Arat da, Trkiyat Mecmuasnda LTSnin 2. Basks ile ilgili olarak yazd tantma yazsnda, sfatfiil eki ip ve zarf-fiil eki en ile imdiki zaman ve geni zaman ekinden nce kullanlan yardmc sesler ile ilgili olarak bu zorluklara temas etmitir: Trkede eklerin de bir inkif vardr. Amel maksatlar ile yazlan gramerlerde belki bunlar iin yer yoktur; fakat ii basitletirirken, kartrmamak ihtimlini de unutmamak icp eder. Msl. trkede iki nl yanyana geldii vakit, tenfr kaldrmak iin, araya bir yardmc ses getirilir ve bu ses ekseriyetle y sesidir. imdi ok umum olan bu sesi ekin bnyesine dhilmi gibi gsterirsek, eklerin durumunu daha ok kartrm oluruz. Trkede zarf-fiil ekillerinden biri -p, -ip, nl ile bitenlerde, tabiat ile y-p, -y-ip olacaktr (bk. s. 108); ayn ey isim-fiil ekli olan an, -en iin de vriddir (s.110). Hl-i hazr ekinden bahsedilirken (s. 79), -iyor, -yor, -yor, -uyor hece guruplar zikredilmitir. Bunlarn ikinci hecelerinin henk kaidesine uymadn ve nl ile biten fiillerde, ndir olarak yor (msl. bekle-yorum) ve resmen kabl edilen ve daha ok kullanlan iyor (msl. bekliyorum) da zikrediliyor. Mesele bu kadar kark deildir. Bu ekil bir mrekkep ekil olup, fiil + zarf-fiil a + yardmc fiil yor- mzri eki r + tasrif ekinden ibrettir. Zamanla -yor-r ksaltlarak (sebebi de benzer iki heceden birinin dmesidir) yor eklini alyor ve bylece aslnda hareketin devamn ifde etmek iin kullanlm olan yardmc fiil, hl-i hazr ifde eden bir ek durumuna gelmee balyor. Henz bir ek hline gelmemi olduunu o sesi ile ekin kaln eklini muhfaza etmesi gsteriyor. Burada mklt karan nl ise, zarf-fiil ekidir ve bilindii gibi, cenup ivesinde a, -e, -, -i, -u, - ekillerinde grlr. nl ile biten fiillerde ise, fiilin sonundaki nl ile zarf-fiil eki yanyana gelerek a-y-a v.b. guruplar meydana geliyor ve bu gibi ses guruplar trkenin olduka eski bir zamanndan itibaren diftonglayor veya iki nlden biri kayboluyor (msl. bekle y-e-yor > bekleyor veya bekliyor; yryor v.b.). Ayn eyi ikinci hl-i hazr iin de syleyebiliriz (bk. 90). nsz veya nl ile biten, ok heceli, u veya bu ses bulunan fiiller ve bunlarn bol bol istisnalarnn saylmas, bilhassa dili renmeye balayanlar iin, zlmesi ve ezberlenmesi g bir durum yaratyor. Fakat bunun yerine asl ekin -ur,-r (nl ile bitenlerde yardmc -y- ile, msl. bala-y-ur) olduu ve bunun bir devrede -ar, -er eklini alm olduu (kelime sonundaki -u, - seslerinin -a, -e eklinde inkif ile ilgilidir) ve daha sonra nszler ile biten fiillerde ve nl uyumu ummletikten sonra, ekin tek -r sesi gibi telkk edilmesinden, bu ekin muhtelif ekillerinin meydana geldii anlatlabilirdi. (Arat, 1955). Aratn bu tenkidine Jansky tarafndan cevap verilmitir. Janskynin verdii bu cevaptan bir ksm yledir: Ana dili Trke olan bir renci iin fiil ekillerini tekil etme kurallarnn bu ekilde aklanmasna ihtiya olmayabilir. Ancak Trkeye

bilig-10/Yaz99

137
yeni balayan bir yabanc iin ise, byle bir aklama ie yaramaz. Trk dil tarihi ile ilgili doruluklara halel getirmemek zere Rahmeti Arat tarafndan seilen ifade eklinin zikredilen taleplerin hibirine uymad aikrdr. Burada yaynland kadaryla somut hlde hibir kimse 2. imdiki zamann doru tekilini yakinen bilmiyor demektir. Sadece benim deil, bilkis Trkenin en eski ders kitab yazarlarnn grevi konulan kurallar tatbik etmektir.(Ben sadece kurallar tamamladm ve kurallarn her kullanlan dil bilgisi kitaplarndaki tamamyla bir tabilii olduu iin, her eyden nce imdiye kadar eksik olan bir listesini verdim.) Bunun aksi ise, dil tarihi ile ilgili zeyiller sayesinde balayc kurallar olmakszn hlihazrdaki ekil tekillerinin dil pedagojisi bakmndan onlarca yl nce eriilen bir durum karsnda kesin bir gerileme ve tatbiki imknsz olur. (Jansky, 1956). Bu arada eklerin retim srasnn tespit edilmesinde eklerddn nce yardmc ses bulunup bulunmamasnn byk rol oynadn belirtmek gerekir. nk LTSde ilk olarak verilen ekler yardmc ses almayan eklerdir. Mesel ismin hllerinden eksiz olarak bulunan yaln hlden sonra ilk srada okluk ekine yer verilmi ve bu eki isimlere dorudan doruya getirilen bulunma ve uzaklama ekleri takip etmitir. Ayrca ek fiilin geni zamannn 3. ahs ekleri ile -iyor eklinde kabul edilen imdiki zaman eki ve isimden isim yapma eklerinden da ve -hane de bu kapsamda deerlendirilebilir. SONU VE TEKLFLER Sonu Herbert Janskynin Trkenin Avusturyallara, daha dorusu ana dili Almanca olanlara ve Almanca bilen yabanclara retimi konusunda yazd ve 1943ten 1986 ya kadar tam 11 bask yapan bu ders kitab (LTS) nn, bugne kadar olduu gibi, bundan sonra da gereken ilgiyi grecei sylenebilir. nk 19. asrda iktisad ve siyas gce paralel olarak dnyada en fazla konuulan dil durumunda olan Trkenin 21. asrda eski itibarn tekrar kazanmas kuvvetle muhtemeldir. Sovyetler Birliinin yeniden yaplanma sreci sonunda dalmasyla birlikte Trk dnyasnn ok cazip bir duruma gelmesi ve dolaysyla Trke renmeye dnk abalarn artmas bunun en byk iaretidir. Teklifler 1. niversitelerimizde Yabanclara lisans dzeyinde retim yapan Trke retimi Ana Bilim Dal kurulmaldr. Bu ana bilim dal kuruluncaya kadar yabanclara Trke retimi iin retmen yetitiren ana bilim dallarnn programnda Yabanclara Trke retimi dersi semeli olarak yer almaldr.

2. Trkoloji blm rencilerine iyi bir yabanc dil retilerek ya da yabanc filoloji rencilerine iyi bir Trke retilerek standart renici kitlelerine uygun standart retici yetitirilmelidir. Bu amala hlen Trk Dili ve Edebiyat, Yabanc Dil ve Edebiyatlar ile Dil Bilim programlarnda renim gren ve ayn zamanda ileride yabanclara Trke retecek olan retmen adaylarnn birbirlerinin programndan ders alabilmeleri salanmaldr. 3. Yabanclara Trke retimi konusunda Trkiyede ve Trkiye dnda yaplan yaynlar takip edilmeli ve bunlar zerinde almalar yaplarak, yabanclara Trkeyi daha iyi retme yollar aranmaldr. 4. niversitelerde bir taraftan yeterli sayda kaliteli dilci yetitirilirken, dier taraftan dil retimi konusunda ilm almalar yaplmaldr. Bu konuda gerekirse yurt d kaynaklardan da istifade edilmelidir. 5. Trkenin yabanclara retimi mutlaka bir pln ve programa kavuturulmaldr. Yaplacak bu pln ve programa gre ilk etapta yetikinler iin gramer kitaplar, altrma kitaplar, szlkler ve okuma kitaplarndan oluan bir dizi kitap hazrlanmaldr. Trke renmek isteyen hemen her yabanc ana dili ne olursa olsun kendi ana dilinde yazlm Trke renim kitaplar bulabilmelidir.

bilig-10/Yaz99

138
6. Yabanclar iin hangi nesnelerin hangi fiillerle, hangi eklerin hangi kelimelerle kullanldn gsteren szlkler hazrlanmaldr. Bu szlkler sadece kitap hlinde deil, ayn zamanda bilgisayarda kullanlacak CDler eklinde hazrlanmaldr. Trke metinlerin dil bilgisi ve imlsn kontrol edecek bilgisayar programlar gelitirilmelidir. 7. Ekler retim asndan bir standarda kavuturulmaldr. ok ekilli eklerin retiminde nce ekin bir tek ekli belirlenmeli ve o ekil retildikten sonra dier ekiller nl ve nsz uyumlarna gre verilmelidir. Eklerin ilk olarak retilecek ekli tespit edilirken de, rencinin ana dilinde bulunan sesler dikkate alnmal ve bu ilk eklin mmkn olduu kadar rencinin ana dilindeki seslerden meydana gelen bir ekil olmasna allmaldr. 8. Yabanclarn Trke renirken dtkleri hatalara bakldnda, bunlarn daha ok eklerle ilgili olduu grldnden, Trkenin yabanclara retiminde kullanlan metot ve tekniklerin buna gre gerekli deiiklikler yapldktan sonra uygulanmas yoluna gidilmelidir. 9. Yardmc sesler konusu kelime ve ek retimi ile birlikte ele alnmaldr. Hangi kelime ve ekten sonra hangi yardmc seslerin gelecei bir kural dhilinde ait olduu yerde sunulmaldr. 10. Kelime retiminde hareket noktas mutlaka ortak kelimeler olmaldr. Bunun dnda kelimeler verilirken isim ve fiil dengesine dikkat edilmeli, retilecek kelimeler %20 orannda fiil, %80 orannda isimlerden olumaldr. 11. Hem konuma dili iin hem de yaz dili iin ayr ayr Trke kelimelerin sklk derecesini gsteren aratrmalar yaplmaldr. Bu aratrmalarn sonularna gre Trkede sk kullanlan 2000 civarndaki temel kelime karlmaldr. zellikle Trkeye yeni balayan yabanclar iin hazrlanacak materyallerde bu kelimeler kullanlmaldr. 12. Trkiye Trkesinin, Cumhuriyet dev- rinde edeb, ilm ve fikr eserlerindeki ana kelime lgatinin karlarak, seilmi metinler ierisinde birka yzden balayp derece derece ykselen, daha sonra binli seviyeye varan bir kelime kadrosu esas alnmak suretiyle okuma kitaplar vakit geirilmeden hazrlanmal ve yabanclara Trke retimi bu kitaplara dayandrlmaldr.

bilig-10/Yaz99

139
KAYNAKLAR AKALIN,kr Halk; (1995), +lA- Eki- nin at Ekleriyle Kullanl Konusundaki Grler ve Ekin Yabanc Kaynakl Kelimelere Getirilii zerine, Trk Gramerinin Sorunlar Toplants, Ankara, s. 91-99. AKSAN, Doan; (1982), Her Ynyle Dil Ana izgileriyle Dilbilim. C. 3, Ankara. ARAT, Reid Rahmeti; Herbert Jansky, Lehrbuch der Trkischen Sprache, 2. Tab. Otto Harrassowitz, Wiesbaden, 1954, 248 s., Trkhyat Mecmuas, XII,(1955) s. 277-280. AYDIN, zgr; (1996), Yabanc Dil Olarak Trke Dilbilgisi retimi. Ankara. BAKAN, zcan; (1994), Trkiyede Yabanc Dil retimi, Dil Dergisi, s. 22 (A TMER, Austos 1994), s. 39-46. CEMLOLU, smet; (1994), 14. Yzyla Ait Bir Ksas- Enbiy Nshas zerinde Bir Sentaks ncelemesi. Ankara. DOAN,D. Mehmet; (1986), Byk Trke Szlk. Ankara. EKMEK, F. zden; (1983), Yabanc Dil Eitimi Kavram ve Kapsam, Trk Dili Dergisi, S. 379-380 (Temmuz-Austos 1983), s. 106-115. ERGN, Muharrem; (1981), Trk Dil Bilgisi. stanbul. ESN, Emel; (1982), Profesr Herbert Jansky (1898-1981), Trk Kltr (S. 236, Yl: XX, Aralk 1982), s. 895-897. GZEL, Abdurrahman; (1983), Avusturyal Trkolog Prof.Dr. Herbert Jansky, Mill Kltr, (Nisan 1983), s. 26-30. JANSKY, Herbert; (1958), Deutsch-Trkisches Wrterbuch. Wiesbaden. JANSKY, Herbert; (1949) Introduction au Turque. ev. mile MSSR, Paris. JANSKY, Herbert; (1949), lements de langue Turgue. ev. mile MSSR, Paris. JANSKY, Herbert; (1977), Trk Halk iiri. ev. Abdurrahman GZEL, S. 4, Dnya Edebiyatndan Semeler (Ekim 1977), s. 56-57. JANSKY, Herbert; (1943), Lehrbuch der Trkischen Sprache, Leibzig, 1943; Wiesbaden, 1954, 1955, 1960, 1970, 1873, 1980, 1986. JANSKY, Herbert; (1955), Ahmet Zeki Velid Togan, 60. Doum Yl Mnasebetiyle Zeki Velidi Togana Armaan (Maarif Basmevi, stanbul) s. 17-31. JANSKY, Herbert; (1955), Seluklu Sultanlarndan Birinci Aleddin Keykubadn Emniyet Politikas, 60.Doum Yl Mnasebetiyle Zeki Velidi Togana Armaan (Maarif Basmevi, stanbul), s. 117-126. JANSKY, Herbert; (Die Eroberung Syriens durch Sultan Selm I., MOG 2 (1923-1926), s. 173241. JANSKY, Herbert; (1958), Spuren eines Kazaner Lokalausdruckes in Anatolien, Jean Deny Armaan, (stanbul), s. 95-120. JANSKY, Herbert; (1956), Sprachunterricht und Sprachgeschichte in der Turkologie, WZKM, s. 97-103. JANSKY,Herbert;(1962),WardasHochosmanische eine archaisierende Sprache?, WZKM, s. 134-164. KARADUMAN, Aydan Ersz; (1994), Dil retiminde Kaynaklarn Kullanm, Gazi Eitim Fakltesi Dergisi, S. 2 (Yeni Dnem, Bahar 1994), s. 1-5. KKSOY, Mmin; (1999), Uluslararas Bilimsel Dergiler ve Bilig, Bilig (Trk Dnyas Sosyal Bilimler Dergisi), S. 8, (K 1999) s. 1-11. KNG, Wolf; (1993), Almanca ve Trkedeki ekim Dzenini Karlatrrken, VII. Dilbilim Kurultay Bildirileri (A D.T.C.F., 13-14 Mays 1993, Ankara), s. 115-122. KK, Salim; (1998), Anadili retiminde Trke Ders Kitaplar ve Metot Meselesi,

bilig-10/Yaz99

140
Dil Dergisi, S. 64 (ubat 1998), s. 5-14. LANDMANN, Angelika; (1986), Vorwort zur 11. Auflage, Herbert Jansky, Lehrbuch der Trkischen Sprache, Wiesbaden. MUGHUL, Muhammed Yakup; (1979), Modern Trkish For Beginners. stanbul. NEN, Yaar - C. Z. ANBEY; (1993), Almanca-Trke Szlk. Haz. Vural LK, Ankara. ZAKPINAR, Y; (1978), eviri Sorunlar, Dilbilim II (, Yabanc Diller Yksek Okulu, Franszca Blm Dergisi (Yl: 1977, stanbul 1978 ), s. 197-213. SALMAN, Ramazan; (1998), Trkenin Zenginlikleri, Trk Dili, S. 560 (Austos 1998), s. 152-160. SARIER, Rengin Ufuk;(1970), amzda Dil retiminde Yenilikler Linguistik Metod, Ankara niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi (1969, c. 2, Nu. 1-4, Ankara, 1970), s. 55-61. TANI, Asm; (1988), Trkenin Yaban-clara retiminde Bir Yntem Denemesi, Dnyada Trke retimi, S. 1 (A TMER, Mart 1988), s. 39-54. TRK DL KURUMU; (1996), ml Klavuzu. Ankara. VANDEWALLE, Johan; (1998), Avrupallara Trke retiminde Transformasyonel Bir Metot Dnyada Trke retimi Dergisi, S. 1 (A TMER, Mart 1998), s. 55-62. WELLS, Charles; (1996), Redhauseun ngilizceTrke ve Trke-ngilizce Szlnn kinci Basksna Giri, London,1880den ev. Hseyin E- LK, Trk Dostu ngiliz Trkolog Charles Wells. Ankara. ZLFKAR, Hamza; (1991), Terim Sorunlar ve Terim Yapma Yollar. Ankara.

bilig-10/Yaz99

141

A CRITICAL APPROACH TO "LEHRBUCH DER TRKSCHEN SPRACHE" BY AUSTRIAN TURKOLOGIST HERBERT JANSKY
Dr. M. Sani ADIGZEL Gazi University. Research Assisstant

ABSTRACT The majority of the books on teaching Turkish as a foreign langauge have been written by foreigners due to the nature of the field. Among these foreigners is Austrian Turkologist Prof. Dr. Herbert Jansky, who, after working as a lecturer of the Turkish at ffentliche Lehranstalt fr Orientaliche sprachen in Vienna, wrote his book Lehrbuch der Trkischen Sprache (Coursebook for the Trkish Langauge) as the first stage of learning Trkish, largely basing his work on his experiences as lecturer. The work, first printed in 1943, enjoyed 11 editions 1986 his parallel with the appeal it received. Herbert Jansky wrote the book Lehrbuch der Trkischen Sprache in German so as to teach Trkish to Austrians. Consequently the work was intended, as the target readership, for Austrians who want Trkish and foreigners knowing German. Lehrbuch der Trkischen Sprache, in which the Turkish instruction is handled at the sententious level and therefore small passages and dialogues do not exist, is a pedagogical grammer. The Turkish instruction is offered in 82 lessons in the book. Except for the suffixes the most distinct feature of Turkish is the sound system. Since Turkish is an agglutinative langauge, in designing the 82 lessons these two features were primarily considered and just after the Turkish sounds were covered the suffixes were presented in a certain order. Taking frequency of use into account, totally 85 inflectional and derivational suffixes were included in the book. Words are selected considering their frequency of the use. In this connection, about 2000 Turkish words are selected and attempted to be taught in sententious contexts by 82 lessons. Based on the Grammar-Translation method, Lehrbuch der Trkischen Sprache is a type of work in which langauge teaching is tried to become non-monotonous by using various instructional and exercise techniques. Key Words: Herbert Jansky, Turkology, Teaching of Turkish, Turkish As A Foreign Language, Grammar -Translation Method, Austria.

bilig-10/Yaz99

143

AKADEMK TOPLANTI HABERLER

MUSA CARULLAH BGYEV TRKYEDE VE TATARSTANDA ETL ETKNLKLERLE ANILIYOR


Kazanl Trk-slm Bilgini Musa Carullah BGYEV, lmnn 50. yl dolaysyla Trkiyede ve Tataristanda eitli kltrel etkinliklerle anlyor. Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi ve Trkiye Diyanet Vakf ile ibirlii yaplarak Trkiyede ve Tataristanda bu amala uluslararas sempozyumlar dzenlenmesi kararlatrld. 6-7 Kasm 1999 tarihlerinde TDV Ankara Kocatepe Konferans Salonunda gerekletirilecek sempozyumda Bigiyevin Kuran, Snnet, tasavvuf, fkh, akl-vahiy ilikisi, Trkenin birlii, Trk dnyasnn kltrel btnl vb. konulardaki grleri tartlacak. Erciyes niversitesi lahiyat Fakltesi Dekanl da, ayn amala Kayseride uluslararas bir sempozyum dzenleyecek. Musa Carullah Bigiyevin doduu ve yetitii yer olan Tataristann Kazan ehrinde dzenlenecek sempozyumda da adgeenin eitli konulardaki grleri tartlacak ve blgedeki kltr merkezlerine ziyaretler yaplacak.. Bilindii gibi, Biligin 8.saysnda Musa Carullah Bigiyev -Hayat, Mcadelesi, Fikirleri- adyla bir tantm yazs yaymlanm; yazda merhumun Rusya iinde ve dndaki hayat, mcadelesi, fikirleri, eserleri, bu eserlerden Trkiye ktphanelerinde mevcut olanlarn listesi ve ilm seyahatlar anlatlmt. Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi ve Trkiye Diyanet Vakf tarafndan dzenlenen Uluslararas Musa Carullah Bigiyev Sempozyumu Program Tarih : 6-7 Kasm 1999 Yer : Ankara TDV Kocatepe Konferans Salonu

06.11.1999
9.30-9.40 9.40-9.50

Al ve Kuran- Kerim Namk Kemal Zeybek (A.Yesevi n. Mtevelli Heyet Bakan) M. Nuri YILMAZ (Diyanet leri Bakan ve TDV Mtevelli Heyet Bakan)

9.50-10.00

10.00-10.10 Mustafa Said YAZICIOLU (Ankara niversitesi lahiyat Fak. Dekan) 10.10-11.00 Misafirlerin Konumalar

I. OTURUM
Bakan: Prof. Dr. M. Sait YAZICIOLU Sekreter: Dr. Seyfettin ERAHN 11.00-11.20 Do. Dr. Halis ALBAYRAK (Kurann Anlalmas Konusundaki Grleri) 11.20-11.40 Yrd. Do. Dr. Kamil AKIN Snnet ve Hadis Konusundaki Gr 11.40-12.00 Do. Dr. Ahmet AKBULUT Akl-Vahiy likisi Konusundaki Gr 12.00-12.20 Dr. brahim MARA Tasavvuf Anlay ve Rahmet-i lhiyenin Umumilii Meselesi 12.20-12.40 Do. Dr. amil DACI Fkh Anlay

bilig-10/Yaz99

144
12.40-13.00 Dinlenme 13.00-14.00 Mzakereler 14.00-15.00 le Yemei

III. OTURUM
07.11.1999 Bakan : Sekreter : 9.30-9.50 9.50-10.10 10.10-10.30 Prof. Dr. Bahaeddin YEDYILDIZ Dr. Mehmet GRMEZ Prof. Dr. Nadir DEVLET Siyasi Faaliyetleri Do. Dr. Hakan KIRIMLI slm Dnyasna Bak Dr. Seyfettin ERAHN Rusya Mslmanlarnn Dini daresi Konusundaki Grleri Yard. Do. Dr. Ahmet KANLIDERE Ulema ve Aydnlara Bak Dr. smail TRKOLU Panislamizm-Pantrkizm ve Carullah Dinlenme Mzakereler le Yemei DEERLENDRME Prof. Dr. lber ORTAYLI Namk Kemal ZEYBEK Prnf. Dr. Mehmet S. AYDIN Prof. Dr. S.Hayri BOLAY

II. OTURUM
Bakan: Sekreter: Prof. Dr. Mehmet S. HATPOLU Dr. brahim MARA

15.00-15.20 Dr. Mehmet GRMEZ slmda Tecdid Gelenei ve Musa Carullah 15.20-15.40 Dr. Recai DOAN Maarif ve Usul-i Cedd Hakkndaki Gr 15.40-16.00 Elif TEMZYREK Trkenin Birlii Hakkndaki Grleri 16.00-16.20 Semra ULA slmda Kadn Anlay ve Carullahn Hatun simli Kitab 16.20-16.40 Kazm SARIKAVAK Musa Carullahn Mantk Anlay 16.40-17.00 Dinlenme 17.00-18.00 Mzakereler

10.30-10.50

10.50-11.10

11.10-11.30 11.30-12.30 12.30-14.00 14.00-16.00 Bakan :

MZAKERELERE KATILACAK BLM ADAMI VE UZMANLARI


Prof. Dr. Mevlt GNGR Dr. S. RAHMOV (Kazan) Prof. Dr. senbike TOGAN Prof. Dr. Halil NALCIK Prof. Dr. Nesimi YAZICI Prof. Dr. Beyza BLGN Dr. Yaar KALAFAT Do. Dr. Blent BALOLU Do. Dr. Remzi KILI Do. Dr. Sait ZERVARLI Nevzat KSOLU Kemal GRAN

bilig-10/Yaz99

You might also like