You are on page 1of 170

1

TRKYE LE TRK CUMHURYETLER ARASINDAK EKONOMK LKLER

Mehmet DKKAYA
Marmara niversitesi,O.Dou ve sl.lk.Enst. ktisat Atabilim Dal rencisi

ZET
1991'in sonlarndan itibaren Sovyetler Birlii'nin dalmasyla birlikte bamszlklarn kazanmaya balayan Trk Devletleri olan Azerbaycan, Kazakistan, Krgzistan, Trkmenistan ve zbekistan Cumhuriyetleri, kapal ve sosyalist bir ekonomik sistemden km olmann tedirginlii ierisinde d dnyadan kendilerine modeller ve ortaklar aramaya baladlar. Bu konuda ilk akla gelen lke, blgeyle tarihsel ve kltrel pek ok adan ortak zellikleri bulunan Trkiye olmutur. Fakat bu lkelerle ilgili salam bir stratejik temele sahip olunmamas sebebiyle, Azerbaycan ve Orta Asya Trk Cumhuriyetleri ile balayan ilikiler duygusallktan syrldktan sonra salam bir ekonomik temele oturtulamamtr. Yakn zamanlarda byk sermaye gruplarnn blgeye duyduklar ilgide meydana gelen art istisna tutulacak olursa, Trkiye'nin bu lkelerdeki iktisad temsilcileri kk ve orta lekli iletmeler ile kltrel elilik grevi yapan ve beeri sermayenin yetitirilmesinde nemli roller oynayan eitim kurumlar olmutur. Tm bunlar erevesinde d ticaret asndan Azerbaycan dnda Trkiye'nin fazla bir etkinlie sahip olmad, petrol arama gibi youn sermaye gerektiren faaliyetler dndaki yatrm alanlarnn pek ounda ise nemli bir avantaj yakalad sylenebilir. almada bu etkinlik alanlarnda meydana gelen ilikiler incelenmekte, petrol boru hatlar etrafnda gelien politik ekimeler ve Trkiye'nin bu erevede stlenmesi gereken hayati vizyon zerinde durulmaktadr.

Anahtar Kelimeler :

Trkiye, Trk Cumhuriyetleri, Mal hareketleri, Sermaye hareketleri, hracat kalemleri, thalt kalemleri, Yatrm, ktisadi ibirlii

bilig-9/Bahar99

GR
1991'de Sovyetler Birlii'nin dalmas ile ortaya kan cumhuriyetlerde imdilik siyasal planda grnmese de nemli ekonomik sorunlarn yaand aktr. Bunun sebebi, dalma sonrasnda oluan uluslar aras iktisad ilikiler boluunun tam olarak doldurulamamasdr. Bu lkeler, nemli rezervlere ve potansiyele sahip olmalarna ramen henz ekonomik toparlanmann salanamam olmas ve d ticaret sektrnn belli bir olgunlua eriememi olmas, bu argmann bir delili saylabilir. Bamszlklarn elde edildii 90'l yllarn banda, gerek ekonomik yeniden yaplanma, gerekse piyasalarn organizasyonu asndan Trkiye'ye nemli roller biilmitir. Trkiye-Trk Cumhuriyetleri arasndaki iktisad ibirlii asndan en kayda deer gelime, Trk firmalarnn bu lkelerde yapm olduu dorudan yatrmlardr. Daha ok kk ve orta lekli firmalarn ynlendirdii bu akm, byk sermaye guruplar iin de gerekletii takdirde potansiyelin nemli oranda byyecei sylenebilir. Bu almada, Trkiye ve Trk Cumhuriyetleri arasndaki iktisad ibirliinin boyutlar ve yaps incelenecek, mal ve sermaye hareketleri asndan mevcut durum analiz edilecektir. almann inceleyecei bir dier alan da tm bu lkelerin birbirleriyle olan iktisad ilikilerinin nasl bir gelime gsterdiidir. MAL VE SERMAYE HAREKETLERNN YN VE ZELLKLER ktisadi ibirliini gsteren en nemli aralardan birisi olan mal hareketlerinin yn ve boyutlarnn ok clz kalmas, yeni iktisad ortak olan Trkiye ile ilikilerin henz nemli bir konuma gelemediini gstermektedir. Bunun sebepleri olarak; yeni bamsz cumhuriyetlerde yaanan dnm sanclarna paralel olarak alm gcnn azalmas ve Trkiye ekonomisinde son yllarda yaanan sorunlar saylabilir. Bu erevede Trkiye'nin bu lkelere yapm olduu mal ve sermaye

transferinin toplam ierisinde istenen lde nemli bir yer tutmad sylenebilir. Trk Cumhuriyetleri asndan da iktisad ibirliini gelitirici akmlarn henz olumad grlmektedir. Bu lkeler iin, hl en byk d ticaret orta Rusya Federasyonu ve komu eski SSCB Cumhuriyetleri olmaya devam etmektedir. Yeni ticaret ortaklarnn arasnda ise AB lkeleri ve in gibi lkelerin ilk sralarda yer almas olduka dikkat ekicidir. (Aras ve Dikkaya, 1996) Eski ticari ortaklarla olan iktisad ilikiler Uzak Dou ve Rusya krizine kadar, azalan bir eilimin iaretisi olarak grnmesine ramen, krizle birlikte, yeniden eski balarn glendii grlmektedir. Trkiye ve bu lkeler arasndaki ticarette, zellikle ilk balarda takasn nemli bir yer tuttuu bilinmektedir. nemli dviz rezervlerine sahip olmayan bu lkeler iin, balangta bir zorunluluk olan bu durum, daha sonra ekonomik daralma yaanan zamanlarda yeniden bavurulan bir ara olmutur. Trkiye'den bu lkelere gerekletirilen dorudan yatrm alanlar, ounlukla hafif sanayi, gda sanayii ve tarma dayal sanayilerden olumaktadr. Yani bunlar, greceli olarak stnle sahip olunan ve d rekabete dayanabilecek alanlardr. Bu konuda Trkmenistan ve zbekistan gibi, hammadde avantajna sahip lkelerde, zellikle tekstil alannda yaplan yatrmlar belirtmek gerekir. imdi Trkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Krgzistan, zbekistan ve Trkmenistan asndan, saylan bu hususlar gerekli verilerin altnda lke baznda incelenebilir. lk ele alnacak lke, iktisad, siyasi ve kltrel alanlarda Trk Cumhuriyetlerine model olma konusunda kendisine "nclk" dahil pek ok rol biilmi olan Trkiye olacaktr. TRKYE Trkiye'nin Trk Cumhuriyetleriyle olan iktisad ilikilerinde, bu lkelerin gei ekonomisi yayor olmalar ve zengin hammadde kaynak-

bilig-9/Bahar99

larndan asl retimin henz tam olarak balayamamas sebebiyle ok fazla yol ald sylenemez. Bu durum bu lkelerle gerekleen d ticaretin son be yllk durumu incelenerek aadaki gibi de gsterilebilir. Tablo 1. Trkiye-Trk Cumhuriyetleri D Ticaret Rakamlar (milyon dolar) 1993 1994 455.3 444.2 1995 1996 549.1 862.0 1997 1,088.6 4.1 401.1 0.8

\/ \/ \/ \/

hracat

Dericilik sanayii rnleri Petro-kimya ve dier kimyasal rnler (ila vs.) Metal eya ve mobilyaclk rnleri Ulam vastalar. hracat belirleyen bu temel kalemler, ayn zamanda Trkiye'nin geleneksel ihra maddeleridir. Trk Cumhuriyetlerinde temel gda sanayii ve dier tarma dayal sanayi alanlar geliecei zamana kadar bu lkeler bu eit rnlerini byk oranda Trkiye'den karlamaya devam edeceklerdir. Temel ithalt kalemleri ise yle sralanabilir:

Toplamn %'si 3.0 2.5 2.5 3.7 thalat 196.8 192.6 293.6 306.8 Toplamn %'si 0.7 0.8 0.8 0.7 Kaynak: Ekonomik Rapor 1998, TO, s.80-82.

\/ \/ \/ \/ \/

rrlama Hayvanclk rnleri Demir-elik ve dier metal sanayi rnleri Dokumaclk rnleri

Trkiye ile Trk Cumhuriyetleri arasndaki d ticaret rakamlarna ait bu veriler, Trkiye'nin bu lkelerle olan iktisad ilikileri asndan nemli ipular vermektedir. Bunlarn banda son be ylda Trkiye'den bu lkelere olan ihracat rakamlarnn srekli bir ykselme eilimi gsterdiidir. rnein 1997 ihracat, bir nceki yla gre %26.3 art gstermitir. thalat rakamlarnda srekli bir art olmasna ramen toplam ithalat ierisindeki paynn yaklak ayn oranlarda kalmas, Trkiye'nin bu lkelere kar nemli oranda d ticaret fazlas verdiini gstermektedir. ncelenilen dnem ierisinde tm BDT lkelerine yaplan ihracatn da benzer ekilde art gstermesi (1993'te %6.7'den 1997'de %13.4'e ykselerek) Trkiye'nin ihracat pazarlarndaki yeni ynelimlerin iaretisi saylabilir. thaltta yaanan durgunluk, bu lkelerden nmzdeki yllarda, bata petrol ve doal gaz olmak zere hammadde akm gerekletii zaman deiecektir. hracat ve thaltn Dald Sektrler Trkiye'nin bu lkelere yapm olduu ihracatn temel kalemleri unlardr: (DPT, 1996) \/ Tarm ve tarma dayal gda sanayi rnleri (bitkisel retim,un, ya, eker vs.) \/ Elektrikli ve elektriksiz makineler \/ Tekstil rnleri

Petro-kimya mamulleri. thalt oluturan bu kalemlerin ana zellii, bu lkelerin geleneksel rnleri olmasdr. Yani bu mamller, SSCB dneminde kurulan tarm arlkl retim yaps ve baz ar sanayi mamullerinin uzants saylabilir. Bu alanlarda yabanc yatrmlarn artmasna paralel olarak bir zaman sonra Trkiye bu lkelerden daha gelimi rnler satn alabilecektir.

Trkiye'den Blgeye Dorudan Yatrm ve ktisad birlii abalar 1991'den sonra Azerbaycan ve Orta Asya'ya ynelik gl bir Trk mteebbis akm gereklemitir. Bu giriimcilerin, sz konusu lkelerde yaptklar iler ise, retim baznda kk ve orta apta iler olmu, inaat, haberleme gibi alt yap ilerinde ise nemli apta faaliyetler stlenilmitir. Bu erevede 1994'n sonuna kadar Orta Asya ile 200 civarnda anlama imzalanm, bu blgeye toplam 666 milyon dolar deerinde kredi verilmitir. Bu rakam, insan ve teknik yardmlarla birlikte 1.1 milyar dolar bulmutur. Yine bu dneme kadar Trkiye kkenli yaklak 400 irket 3.4 milyar dolar deerinde i stlenmitir. TC. petrol irketi TPAO ile BOTA blgede petrol ve doal gaz arama ve yeni boru hatlarnn ina edil-

bilig-9/Bahar99

mesi iin almalar yapmtr. (Turkish Daily News, 30 Aralk 1994) Trk Cumhuriyetlerine alan krediler iinde Trk Eximbank kredileri en byk neme sahiptir ve 1998 ortalarnda toplam kredi miktar 714 milyon dolara ulamtr. Bu durum Tablo 2'den daha ak olarak grlmektedir.

bu fonlar Trkmenistan'da Trkmenba Rafinerisinin modernizasyonunda, zbekistan'da yn entegre tesisleri ve kamyon-kamyonet retim tesisi inasnda kullanlmtr. (Trk Cumhuriyetlerinde Ticaret-Yatrm Ortam ve Mali Sektr, Devlet Bakanl, 1998) Trk edilmesi firmalarnn gelmektedir. blgede Trk etkin olarak faaliyet Trk genel gsterdikleri alanlarn banda inaat komplekslerinin ina mteahhitlerinin olduklar ilerin

Tablo 2. Trk Cumhuriyetlerinde Kullandrlan Trk Eximbank Kredileri(Milyon Dolar)

Cumhuriyetlerinde

stlenmi

durumu aada Tablo 3'te sunulmutur. Tablo 3. Trk Mteahhitlerinin Trk Cumhuriyetlerinde stlenmi olduklar ler (Ekim 1997'ye kadar, milyon $)
LKELER

lkeler Azerbaycan -Mal - Proje Kazakistan -Mal - Proje Krgzistan zbekistan - Mal - Proje Trkmenistan -Mal - Proje TOPLAM

1997'ye Kadar 71.9 59.6 12.3 210.8 40.1 170.7 48.0 262.1 124.6 137.5 90.0 75.0 15.0 628.8

Mays 1998 4.0

Genel Toplam 75.9 59.6 16.3 213.2 40.1 173.1 48.0 284.2 124.6 159.6 92.8 75.0 17.8 714.1

23 45 3 51 24 146

Deeri Says 499.3 824.2 83.8 577.9 621.1 2 606.3

Tamamlanm

Bitmemi

2.4

Azerbaycan Kazakistan Krgzistan Trkmenistan zbekistan TOPLAM

81.3 512.8 36.0 404.6 398.4 1 433.1

418.3 311.4 47.8 173.3 222.7 1 173.2

22.1

2.8

Kaynak: Trk Mtahhitler Birlii ve Uluslararas Mteahhitler Birlii Verileri, Haziran 1998; Aktaran, Emin ark, "Trk Cumhuriyetlerinde Ekonomik Gelimeler ve Trkiye'nin Rol" Bilig, Say: 7, Gz 1998, s.5. Toplam olarak 2.5 milyar dolar aan bu faaliyetler ilk olarak ikili ticaretin gelimesinde araclk etmitir. rnein zbekistan ve Trkmenistan'da faaliyet gsteren Trk inaat firmalar yaptklar ilerin karl olarak pamuk alp bunu Trkiye piyasasna ulatrmlardr. Bununla birlikte, bu faaliyetlerin, tekstil sektrnn bu lkelerde gelimesine paralel olarak azalma eilimine girdii sylenebilir. naat firmalarnn faaliyetlerini gda, tekstil ve petrokimya gibi alanlarda faaliyetleri younlaan kk ve orta lekli bu iletmeler izlemektedir. sanayinin Blge lkelerindeki araclk yzlerce Trk irketi, bu gibi alanlarda younlamakta ve lkelerde temel kurulmasna yapmaktadr. Pet-

313

Kaynak: Trk Eximbank Dkman, Haziran 1998; Aktaran, Emin ark, "Trk Cumhuriyetlerinde Ekonomik Gelimeler ve Trkiye'nin Rol Bilig, Say: 7, Gz 1998, s.4Eximbank'n salad proje kredileri balca alanda younlamaktadr. Bunlardan ilki turizm-mteahhitlik gibi hizmetler alannda ortaya kmaktadr. Bu erevede otel ve ticaret merkezleri ina edilmesi, havaalanlar restorasyonu, haberleme sistemleri kurulmas gibi faaliyetler gze arpmaktadr. kinci alan tketim mallar retiminde kendini gstermektedir. Gda, giyim ve elektrikli ev aletleri imalt sanayilerinde yatrmlar yaplmtr. Sna yatrmlar ise, son temel finansman alann oluturmaktadr. rnek olarak,

bilig-9/Bahar99

rol, doal gaz, altn retimi ve otomotiv, elektronik gibi sanayi alanlar dnda, Trk firmalar bu cumhuriyetlerde yatrm yapan lkelerin banda gelmektedir. Aada hangi lkelerde hangi alanlarda dorudan yatrm ve 'jointventure' (ortak yatrmlarn) younlat belirtilecektir. ktisad ibirlii finansal alanda da ortaya karak blge lkelerinde Trk devlet ve zel finansman kurulularnn yatrmlar grlmtr. Bankaclk alanndaki bu ibirlii aadaki tabloda da grlmektedir.

rak semeye ikna etmitir. (The Wall Street Journal, 1996) Grlen bu ema, alfabetik sralamayla sz konusu lkelerle Trkiye arasnda meydana gelen iktisad ilikiler, mal ve sermaye hareketleri ekseninde ayrntl olarak incelenebilir. AZERBAYCAN Mal Hareketleri Azerbaycan, corafi yaknl ve dierlerine gre daha yakndan tannmas gibi sebeplerle Trk firmalarnn urak ve yatrm alan haline getirdikleri ilk lkedir. Trk firmalarnn bu lkede yaptklar youn yatrmlara ramen ikili ticari ilikiler henz beklenen seviyeye ulamamtr. Ama yine de Trk Cumhuriyetleri ierisinde d ticaret ilikisinin en yksek oran bulduu lke Azerbaycan'dr. Bu lkenin temel ihracat kalemlerini, petrol rnleri, tekstil ve gda sanayii mamulleri, temel ithalat kalemlerini de gda, makine, metal ve kimya sanayii rnleri oluturmaktadr. (Azerbaijan 3rd quarter, EIU Country Report, 1998) Aadaki tabloda bu lkenin temel d ticaret ortaklar grlmektedir, thalt asndan Trkiye'nin ilk sray almas dikkat ekmektedir.

Tablo 4. Trk Cumhuriyetlerinde Faaliyet Gsteren Trk Bankalar (1995'e kadar)

Kurulan Banka

Kur. Banka Emlak bank Ziraat Bank. Ziraat Bank. Ziraat Bank. Ziraat Bank.

lke

Sermayesi

(%) 35 50 50
49.6

Kazakistan Int. Bank KazkommertZiraat Int. UzbekstanTurkish Bank TurkmenTurkish Bank AzerbaijanTurkish Bank

Kazakistan

600 bin $

Kazakistan

140 milyon Rb. 1 milyon $

zbekistan

Trkmenistan

1 milyon $

Azerbaycan

496 bin $

Kaynak: Milliyeti izgi, 4 Ocak 1995, s. 7. Trkiye'nin Trk Cumhuriyetleri ile olan ekonomik ilikilerini etkileyen bir dier alan, Avrupa ile tarihi ve gl balarla kurulmu olan ticari ilikileridir. Avrupa lkeleri de ilk balarda daha hissedilir biimde Trkiye'nin blgede yapaca faaliyetlere byk nem vermilerdir. Trkiye'nin Avrupa Birlii ile balatm olduu gmrk birlii de gz nnde bulundurulursa Avrupa lkeleri, O. Asya Cumhuriyetlerinin nemli rol atfettikleri Trkiye ile ibirliine nem vermektedir. Bu erevede, blgede Trklerin giriimci zeks, Chase Manhatten Bank, Coca Cola, Caterpiller, Siemens gibi irketleri stanbul'u, Orta Asya'daki iletmeleri iin bir srama tahtas ola-

Tablo 5. Azerbaycan D Ticaretinin lkeler Asndan Dalm (1997, %)

hracat ran Rusya Grcistan Trkiye Ukrayna

Toplamn %'si 24.3 23.1 17.1 5.3 4.1

ithalat Trkiye Rusya Ukrayna Iran BAE

Toplamn %'si 22.6 19.1 10.8 6.1 5.3

Kaynak: Azerbaijan 3rd quarter 1998, EIU Country Report, s. 5. Azerbaycan'n Trkiye'ye ihracatn hayvanclk rnleri, rrlama, demir elik rnleri, dokuma ve petrokimya rnleri oluturmaktadr. thalatn oluturan temel kalemler ise; tarm ve

bilig-9/Bahar99

hayvanclk rnleri, tarma dayal sanayi rnleri, tekstil rnleri, aa sanayii rnleri, kimyasal rnler, makine sanayii rnleri ve tamaclk aralar tekil etmektedir. Tamaclk alannda 1995 ylnda Trk Mercedes Benz firmas ile Azerbaycan arasnda 70 milyon mark deerinde 350 otobsn sat ile ilgili anlama gereklemitir. (Turkish Daily News, 14 Haziran 1995) D ticaret akmn oluturan rnler gz nne alndnda, iki lke arasndaki ibirliini daha da gelitirecek imkanlarn mevcut olduu grlecektir. Sermaye Hareketleri Sermaye hareketlerine gelince, petrol d sermaye girii asndan Trk sermayesi ilk srada yer almaktadr. lkeye 1997'de 780 milyon dolar petrol sektrnde olmak zere 1.223 milyar dolar yabanc sermaye girii olmutur. Yabanc sermayenin sektrel dalm ise, inaat (104.2 milyon $), sanayi (91.6 milyon $), hizmetler ve ticaret (74 milyon $), ulatrma ve haberleme (21.2 milyon $) ve dier alanlardadr. Toplam yabanc sermaye iinde Trkiye, 129.6 milyon dolarla ilk srada, ABD 97.5 milyon dolarla ikinci, ngiltere 47.2 milyon dolarla nc durumdadr. (Azerbaycan lke Raporu, GEME, 1998) Azerbaycan'da faaliyet gsteren Trk firmalarnn 1996'ya kadar Azerbaycan'da yrtmekte olduu faaliyetlerin toplam ise, 253 milyon dolar seviyesindedir. Planlanan ilerin toplam deerinin de 1 milyar dolara yaklamakta olduu tahmin edilmektedir. 1996'ya kadar bu lkede 70 Trk firmas faaliyet gstermekte olup, 22'si de temsilcilik baznda almtr. Trk firmalarnn bu lkedeki yatrm alanlar, sanayi tesisleri inas, sanayi yatrmlar, kimya, petro-kimya, telekomnikasyon, ulatrma, enerji sektrleri ve pazarlama, frnclk gibi alanlarda younlamtr. Bu arada Trk irketlerinin konfeksiyon, inaat malzemeleri, mutfak eyalar, mobilya, ayakkab ve shhi malzeme satna ynelik olarak atklar maazalar byk rabet grmektedir. Haziran 1995 itibariyle Trkiye'de faaliyet gsteren Azeri firmalarn says 20 olup, 58.6 milyar TL yabanc

sermaye niteliinde yatrm gereklemitir. Trkiye, Azerbaycan'da 1994'te imzalanan Asrn Anlamas olarak nitelendirilen petrol retim paylam anlamasnda da %6.75'lik bir paya sahiptir. 30 yl sreyle 540 milyon ton petrol ve 90 milyar m3 doal gazn iletilmesini ieren ve 11.5 milyar dolar yatrm maliyeti bulunan bu anlamada TPAO da faaliyet gstermektedir. TPAO, benzer ekilde 1996'da kabul edilen ve 120 milyon ton petrol ile 60 milyar m3 gaz retilmesini ieren ve 3-4 milyar dolarlk yatrm maliyeti olan projede de %9'luk paya sahip bulunmaktadr. (Azerbaijan Investment Guide, United States-Azerbaijan Chamber of Commerce, Washington, 1997) Trkiye, Azerbaycan ekonomisinin yeniden yaplanmasn bamszln ilk yllarndan beri desteklemitir. Bu erevede 1993 Ylnda, Trk Eximbank, Uluslararas Azerbaycan Bankas ile 50 milyon dolar ihracatta kullanlmak, kalan ise yatrm projelerinde deerlendirilmek zere 250 milyon dolarlk kredi anlamas imzalamtr. (Turkish Probe, 27 Nisan 1993) Ziraat Bankas'nn Tablo 4'te gsterilen finansal faaliyetlerine Bayraktar Holding'in, 1 milyon 250 bin dolar sermayeli Bakobank'n hisselerinin te birini satn almas ile devam edilmitir. (Sabah, 12 Temmuz 1995) naat, gda, yaynclk gibi pek ok alanda bu lkede nemli yatrmlar gerekletiren bu yatrm gurubu daha sonra 1 milyon dolar sermayeli Bakobank'n kurulmas iin faaliyete gemitir. (Zaman, 1 ubat 1996) Ayn ekilde Bak'de 110 milyon dolar deerinde ve %70 Trk sermayeli inaat faaliyetleri de bu grup tarafndan yaplmtr. (Trkiye, 12 Temmuz 1995) Azerbaycan'da telekomnikasyon irketlerinin de nemli faaliyetlerde bulunduu bilinmektedir. Bu alanda NETA'n gerekletirdii 12 milyon dolarlk yatrm (Zaman, 19 Temmuz 1995) dnda TELETA irketi de nemli ihaleler stlenmitir. Azerbaycan Ulatrma Bakanl ve Turkcell Ericson irketi arasnda imzalanan 50 milyon dolar sermayeli Azersell irketi kurularak faaliyete gemitir. (Zaman, 31 Ocak 1996) Bunun dnda ticaret sektrnde Ko gurubuna

bilig-9/Bahar99

bal Ram Store tarafndan Bak'de kurulan dev sper market de 1996'da faaliyete gemitir. (Trkiye, 18 ubat 1996) Azerbaycan'n dier Trk Cumhuriyetleri ile olan ilikileri ise dalma sonrasnda hemen hemen minimum dzeye inmitir. Bunun sebepleri, ticarete konu olabilecek mallarn mevcut olmay, ticari mallarda da benzer bir retim yapsna sahip olmalar ve yaplan ticarette demelerin dviz darl sebebiyle yaplamamasndan doan ikili problemlerdir. zellikle Azerbaycan'n O. Asya'dan nispeten uzak bir konumda olmas bu ticari ilikilerin gelimesini daha da gletirmektedir. Ayrca tm eski Sovyet lkelerinde grld gibi, bu lke de yeni ticari ortaklar arama amacnda olduu iin gzn Trkiye ve Bat'ya evirmitir. KAZAKSTAN Mal Hareketleri Kazakistan, sahip olduu geni topraklar ve muazzam doal kaynaklaryla hem Trkiye, hem de dier gelimi lkeler iin nemli bir yatrm alan olmutur. Kazakistan, d ticaretinin byk ksmn eski Sovyet lkeleriyle, bu arada Rusya ile gerekletirmektedir. Buna paralel olarak d ticareti ierisinde Trkiye'nin pay ok azdr. Dier Trk Cumhuriyetleri ierisinde ise en fazla ticaret yapt lke, Orta Asya'nn dinamik ve en byk ekonomisine sahip olan zbekistan'dr. Bu lkenin gerekletirdii dorudan ticaret rakamlar ierisinde eitli lkelerin yeri Tablo 6'da grlmektedir. Grld gibi Kazakistan'n Trkiye ve dier Trk Cumhuriyetleriyle olan d ticaret ilikileri fazla gelimemitir. Bu lke iin de, d ticaret dengesi Trkiye'nin lehine grnmektedir. lkenin Trkiye'ye olan ihracatn tarm ve hayvanclk rnleri, petro-kimya rnleri ve metal ve demir elik ana sanayii rnleri oluturmaktadr. Bu lkenin Trkiye'den gerekletirdii ithalt ise, bitkisel ve hayvan ya bata olmak zere gda rnleri, tekstil ve ayakkab rnleri, kimyev

Tablo 6. Kazakistan'n D Ticaretinin lkeler Asndan Dalm (1996, %)


hracat Eski SSCB Rusya Ukrayna zbekistan Dier BDT lk. in Hollanda ngiltere Almanya Dier AB lk. Trkiye ABD Dierleri Toplam

thalat

%
69.6 55.0 2.2 2.1 10.3 4.6 3.6 1.8 1.6 0.8 0.5 6.1 11.5

55.7 Eski SSCB 44.5 Rusya Ukrayna 3.4 zbekistan Dier 3.3 BDT lk. 4.6 7.4 Almanya 5.2 Trkiye 3.7 ngiltere 2.9 ABD 6.1 in 1.0 Avusturya 0.8 Dier AB lk. 17.2 Dierleri 100.0 Toplam

100.0

Kaynak: Kazakhstan, EIU Country Profile 1997-98, s.32

rnler, makineler, metal eya ve kara ulam aralarndan olumaktadr. Dier Trk Cumhuriyetlerinden zellikle Krgzistan ve zbekistan'la daha ok snr ticareti yaplmakta, zbekistan'dan gaz ithalini ieren ticar ilikiler giderek artmaktadr. (Kazakhstan, EIU Country Profile 1997-98) Tablo 7. Kazakistan'n Trkiye ve zbekistan'la Olan D Ticareti (milyon dolar)
thalat Trkiye zbekistan Toplam th. hracat Trkiye zbekistan Toplam hr. 51.7 204.Z 6,230 102.2 148.4 6,366 24.6 38.2 1,517 36.8 31.6 1,414 1996 151.3 89.3 4,261 1997 177.0 65.6 4,257 1997/1 33.6 11.5 815.3 1998/1 36.8 19.1 934.8

Kaynak: Kazakhstan 4th quarter 1998, EIU Country Report, s. 40.

Tablo 7, Kazakistan'n Trkiye'yle olan d ticaretinin artmakta olduunu gstermektedir. Bu

bilig-9/Bahar99

rakamlarn Trkiye'nin toplam ticaret rakamlar ierisinde fazla bir oran tekil etmedii aktr. zbekistan'la olan ticaret asndan ise bir daralmann var olduu sylenebilir. Bu, lkelerin benzer sorunlar yaamalar ve benzer ticari mallar retmeleri sebebiyle ortaya kmaktadr. Sermaye Hareketleri Kazakistan, yabanc yatrmlar zendirme noktasnda alm olduu cesur admlar sebebiyle Trk Cumhuriyetleri ierisinde en fazla yatrmn geekletii lkedir. yle ki son yllarda dev Rus ekonomisinden bile daha fazla yabanc yatrm ekmektedir. Bu byk potansiyelden pay alan lkelerin banda tabii ki Trkiye gelmektedir. Trk giriimcilerinin bu lkede gerekletirdikleri yatrmn deeri 1996'ya kadar 1.6 milyar dolara ulam, planlanan ilerin hacmi de 1.5 milyar dolar olarak hesaplanmtr. Trk firmalarnn Kazakistan'daki faaliyet alanlar bata mteahhitlik hizmetleri olmak zere, gda, st rnleri, tula, bakr, demir-elik, tekstil, dericilik ve petrol gibi geni bir yelpazede meydana gelmektedir. Bu firmalar petrol boru hatlarnn belli blmlerinin inasnda ve baz blgelerde petrol arama almalarnda da nemli iler yapmaktadr. Trk Eximbank da, bu lkeye 1998'e kadar toplam 213.2 milyon dolar deerinde mal ve proje kredisi tahsis etmitir. En bata belirtilmesi gereken inaat kompleksleridir. Trk zel sektr gl bir ekilde d ilikiler kurmaya ynelmi ve bu inaat faaliyetleri alannda daha fazla grlmtr. Trkiye dnya piyasasndaki pastann paylamnda ge kald iin 1980'li yllarda dnya pazarlarnda inaat faaliyetlerinde younlamaya balamtr. SSCB'deki Trk inaat sermayesi 80'li yllarn sonlarnda gelime trendine girmeye balam ve 90'l yllarda bu faaliyetler daha da hzlanmtr. Bu firmalar birok adan karlatrmal stnle sahiptir. Bunun sebepleri; O. Asya kriterlerine gre iin ok byk lekli ve kaliteli olmas, fiyatlarn nispi olarak dk olmas ve firmalarn eitli deme ekillerine ak olmalardr. Mesela; Trk firmas olan Berk, Kazakistan'da yaplacak yeni

Atrau havaalannn inaat ihalesini kazanmtr. Bu irket, Batl firmalarn bu i iin talep ettikleri 26-46 milyon $'a karlk 14 milyon $'a raz olmutur. (Interfax Business Report, Mart 1996) Benzer ekilde Entes inaat irketi 25 milyon dolar deerindeki bakr ilenecek fabrikay Kazak yetkililere teslim etmeyi baarmtr. (Turkish Daily News, 5 Kasm 1994) Trk firmalar ayrca imalat, hafif sanayi ve gda sanayii alanlarnda etkili olmaktadr. Daha sonra otel-motel vs. turizm alanlarnda faaliyet gstermektedirler. Kazakistan'da Trk iadamlarnn yardmyla makarna, st, deri ileme fabrikalarnn kurulmas ve Ankara Oteli'nin inas gibi faaliyetler gerekletirilmitir. Bu erevede 1998'e kadar bu lkede 200'den fazla Trk irketi eitli alanlarda yatrmlarda bulunmutur. Bunlara paralel olarak 319 joint-venture (ortak yatrm) ile Trk irketleri ilk sray almaktadr. (Avrasya Dosyas Blteni, TKA, Ocak 1998/1) Bu lkedeki Trk firmalarndan Etibank inko, kurun, bakr ve bor madenlerinin iletilmesiyle ilgili olarak Japon Mitsui ve baka bir Kazak firmasyla birlikte faaliyetlere balamtr. (Trkiye, 18 Nisan 1995) Nihayet Trk iletmeleri, O. Asya'da Dnyann en byk firmalar ile ortaklk kurmakta, bu firmalarn blgeye gelmesine araclk yapmaktadr. Mesela; Trk firmalar Siemens ile Kazakistan'da ortaklk kurarak elektrik retim tesisi, Coca-Cola firmas ile Kazakistan, zbekistan ve Krgzistan'da plastik ie retimini gerekletirmilerdir. Buna benzer ortaklklarda dnyann byk firmalar iin teknik ksmn stlenmektedir. Trk kesiminin ise iin dier ksmn stlenerek yapt bu iler uzun zamandr Trkiye'de de gzlenmektedir. Ankara ve stanbul'da dnyann en byk firmalarnn irtibat brolar vardr. Kazakistan'da Simtel A..'nin, 900 kiiye istihdam salayacak ve ilk etab 37.5 milyon dolar deerindeki elektrikli ev aletleri retilmesine ynelik yatrm iin Avrupa Yatrm ve Kalknma Bankas'ndan (EBRD) 14 milyon dolar kredi temin etmesi de Trk firmalarnn baarlarndan birisi olmutur. (Turkish Daily News, 30 Mays

bilig-9/Bahar99

1995) Yine Trk-Kazak ortak yatrm olarak 600 bin dolar deerinde ina edilen bir grossmarket Karanganda'da faaliyete gemitir.(Turkish Daily News 16 Ocak 1995) Kazakistan'da gerekletirilen sanayi yatrmlar iin nemli bir destek olarak 1997 Ylnn balarnda, daha nce Trk devlet bankas olan Ziraat Bankas'nn bankaclk faaliyetlerine Trk zel sektr tarafndan alan ilk zel banka da katlmtr. Bu erevede kurulmu olan Uluslararas Almat Bankas, lkede modern bankaclk hizmetleri, sigorta ve kiralama hizmetleri verecektir. (New Europe, 1218 Ocak 1997) Grld gibi Kazakistan Trk firmalar iin verimli bir faaliyet alan olarak grlmekte ve sermaye ak gn getike hzlanmaktadr. Yatrmlar konusunda dier uluslararas irketlere araclkta bulunmalar ile bu lkedeki fonksiyonlar artmaktadr.. KIRGIZSTAN Mal Hareketleri Krgzistan, blgede nispeten kk ekonomisi ama baarl liberal politikalar ile Trkiye ve dier lkeler iin cazip bir lkedir. Trkiye'yle olan d ticaret rakamlar ok kk boyutlardadr. yle ki Trkiye d ticaretin lkelere dalm asndan sralamaya bile girmemektedir. 1992 yl iin BDT dndaki lkelere yaplan ihracatn %2.4', ithalatn ise %4.8'i Trkiye ile gereklemitir. (Kyrgyz Republic, EIU Country Profile 1994-95) Trkiye'ye ihracat 1992-95 arasnda 5.5 milyon dolara ykselmiken yine ayn dnemde ithalat 1.8 milyon dolardan 38.2 milyon dolara kmtr. Fakat bu lkenin dier Trk Cumhuriyetleri ile, zellikle Kazakistan ve zbekistan'la olan ticari balar daha kuvvetlidir. Bunun nemli bir sebebi, lkenin zengin enerji kaynaklarnn bulunmamas ve bu adan komu Trk Cumhuriyetleriyle (bu arada Rusya) ticaret yapmak zorunda kalmasdr. Tablo 8, lkenin temel ticaret ortaklarn gstermektedir.

Tablo 8. Krgzistan'n Balca Ticari Ortaklar (1995)


lhracat(fob) Eski SSCB Rusya Kazakistan zbekistan Dier BDT lkeleri in ngiltere

lthalat(cif)

%
67.7 21.9 21.5 17.3 3.6 3.6 3.7

65.8 Eski SSCB 25.6 Rusya 16.3 Kazakistan 17.1 zbekistan 6.8 Trkmenistan 16.7 Almanya 6.7 ABD

Kaynak: Kyrgyz Republic, Tajikistan, Turkmenistan, EIU Country Rpofile 1997-98, s. 18.

Grld gibi Krgzistan'n temel ticaret ortaklar BDT lkeleridir. Krgzistan elektrik enerjisi dnda tam bir enerji ithalatsdr. Rusya, Kazakistan, zbekistan ve Trkmenistan'la olan ticari ilikileri belirleyen temel faktr de budur. rnein bu erevede lke 1995'te zbekistan'dan alaca 900 milyon m3 doal gaz iin ek yapm 10 adet L-39 sava ua ve 42.7 milyon dolar deme teklifi yapmtr. Takas eklinde ortaya kan bu ilikiler her iki lkenin de dvize olan ihtiyalarnn nemli bir gstergesidir. (Turkish Daily News, 19 Ocak 1995) Bu lke 1995'te BDT lkelerine 41 milyon dolarlk elektrik satarak, toplam ithalatnn %30'undan fazlasn tekil eden enerji rnleri iin BDT lkelerine 201 milyon dolar demitir. BDT dndaki lkelerden ithalat 1995'te bir nceki yla gre %59 artarak 310 milyon dolara ulamtr. Bu ithalatn %38'i makine, %40' gda maddeleri ve %9'u tarmsal rnlerden olumaktadr. (Kyrgyz Republic,Tajikistan, Turkmenistan, EIU Country Rpofile 1997-98) Trkiye ile yaplan ticarette de gda maddeleri, tekstil rnleri ve makineler ilk sralar almaktadr. hra rnleri, yine hayvanclk mamulleri, rrlarm gibi rnlerdir. Sermaye Hareketleri Trk Eximbank'in bu lkeye tahsis etmi olduu 75 milyon dolar kredinin 20 milyonu mal, 5

bilig-9/Bahar99

10

milyonu proje kredisi olarak 25 milyon dolar kullandrlmtr. Trk firmalar da daha bamszln ilk ylndan itibaren bu lkeye gidip deiik alanlarda faaliyet gstermeye balamtr. Ticaretin 1992'de 3.3 milyon dolardan 1993'te 21 milyon dolara ykselmesi ilk balardaki ticari geliimin hzn gstermektedir. 1995'e kadar Trk irketleri bu lkede 108 milyon dolar deerinde yatrmda bulunmular ve bu rakam projelerle birlikte 200 milyon dolara ulamtr. (Dinlemez; Zaman, 21 Ekim 1994) 1997'ye gelindiinde Trk firmalar 250 milyon dolarlk i hacmiyle bu lkede bulunan yabanc firmalarn %20'sini oluturmutur. Bunun yannda 200 milyon dolar maliyetinde altn arama faaliyetleri yapan ABD ve Kanada firmalarna araclk da yapmaktadrlar. (Avrasya Dosyas Blteni, TKA, Temmuz 1997) IMF tahminlerine gre, bu lkeye gelen orta ve uzun dnemli sermaye akm 1994'teki 108 milyon dolarlk seviyesinden, 1997'de 297 milyon dolara ykselmitir. Uluslararas finans kurulularndan, byk gelir beklenen Kumtor altn madeni iin 135 milyon dolar kredi salanmtr. Bunun iin 45 milyon dolar olarak tahmin edilen borlanmann 23 milyon dolar Almanya, Trkiye ve Japonya'dan salanmtr. Bu lkede younlaan Trk firmalarnn faaliyetleri, yine gda sanayii, tarma dayal sanayi, madencilik gibi alanlarda ortaya kmtr. ZBEKSTAN Mal Hareketleri zbekistan, Orta Asya'nn en kalabalk lkesi olmas asndan batan beri byk ekonomik gler iin nemli bir pazar olarak grlmtr. Bu lkenin Trkiye'den yapt ithalat 1992'de 54 milyon dolardan 1993'te 213 milyon dolara ykselmitir. 1994'te ise 64 milyon dolara dmtr. 1995'te bu rakam 139 milyon dolar olmutur. hracat rakamlar ise ayn yllar iin 21, 31, 78 ve 62 milyon dolar olarak ortaya kmtr. zbekistan'n Trkiye'den ithal ettii mallar eker, makineler, ulam aralar, kimyevi maddeler, tekstil ve deri rnleri, plastik sanayi rnleri ve

metal eyalarda younlarken ihracatn, rrlama, dokuma sanayi rnleri, ana metal sanayi mamulleri ve hayvanclk rnleri oluturmaktadr. Sermaye Hareketleri zbekistan, Trkiye'nin tahsis etmi olduu kredilerden en ok faydalanan lke olmutur. (Enginsoy, Turkish Daily News, 11 Temmuz 1995) Bu kapsamda 1996'ya kadar 125 milyon dolar ticari, 125 milyon dolar proje kredisi olmak zere alan kredinin byk ksm kullandrlmtr. Trk-zbek Konseyi yesi firmalar bu lkede telekomnikasyon, mteahhitlik ileri, tekstil ve konfeksiyon, gda, kimya, beyaz eya ve mobilya, madencilik, otomotiv ve yan sanayii, makine imalat sanayii ve bankaclk alannda faaliyet gstermektedirler. Trk firmalarnn en etkin olduu alanlar tekstil ve konfeksiyon retimi ile ilgilidir. zbekistan'n en byk zenginlik kayna olan geni alanlarda pamuk retimi ile bu lkede gerekletirilen projelerin demesi de gerekletirilmektedir. Orta Asya pamuunun Trkiye'ye ihracatn, Trk inaat irketlerinin faaliyetleri daha da hzlandrmaktadr. nk bu irketler yaptklar ilerin karl olarak pamuk almaktadr. Ama bu durum geici bir karakter tamaktadr. nk bu lkelerde de tekstil sanayii gelimekte olup zamanla pamuun byk bir ksm i piyasalarda ilenecektir. Bunlardan bir Trk firmas olan BESTA'n yardmyla ihracat iin hal retim tesisiyle ve Yazeks ve Kateks irketlerinin katlm ile bir tekstil kompleksi kurulmutur. (Eonomika i Jizn Almat, Haziran 1994) Trk Topkap, bir zbek irketiyle birlikte maliyeti 44 milyon $' bulan pamuk iplii imalat alannda ortaklk yapmtr. Bu lkedeki Trk firmalar, Trkiye'de kazandklar ve dnya piyasalarnda rahata rekabet edebildikleri tekstil sektrnde birok nemli giriime imza atmlardr. Ayrca Trk firmalarnn faaliyetlerini destekleyecek ekilde lkeye Trk devlet kredi bankas Eximbank'n sermaye transferi salamas da nemli hususlardandr. Bu erevede, daha nce zbekistan'a verilen kredilere ilaveten

bilig-9/Bahar99

11

1996'nn sonunda, gda ve inaat alanlarnda kullanlmak zere 125 milyon $'lk kredi almtr. Sonuta Eyll 1997 itibaryla zbekistan'da faaliyet gsteren yabanc firmalar ierisinde 329 Rus irketinden sonra 234 Trk irketi ile Trk zel sektr ikinci srada yer almaktadr. (Avrasya Dosyas Blteni, TKA, Mays 1997/2) Gda sanayiinde de Trk firmalarnn bu lkedeki yatrmlar gz doldurmaktadr. Bu ercevede Yaar Holding'e bal Pnar irketi 40 milyon dolarlk bir yatrm gerektiren ve %51'i bu guruba ait olan st fabrikas kurmak iin almalar yapmtr. (Hrriyet, 13 Mays 1995) zbekistan'n gnlk bin ton eker pancar ileme kapasitesi olan ilk eker fabrikasnn inasn da Trk firmalarndan oluan bir konsorsiyum olan Trk eker ve Yksel naat gerekletirmitir. 100 milyon dolara mal olan bu projenin finansman iin de 83 milyon dolar Trk Eximbank, 25 milyon dolar ABD tarafndan salanan kaynaklar kullanlmtr. (New Europe, 25-31 Kasm 1998) Yaar Holding'i takip eden bir dier Holding ise buzdolab retimi konusunda yatrmlar gerekletirmek isteyen Ko Holding olmutur. Trkiye'nin nde gelen beyaz eya reticisi olan Arelik zbek SINO irketiyle ortak olarak gerekletirilecek projede 76.9 milyon dolar harcanarak buzdolab retimi yaplacaktr. SINO irketinin mevcut buzdolab fabrikasnn Arelik teknolojisiyle birletirilecei ortak yatrmn 43.1 milyon dolarlk sermayesinin %51'i Ko gurubuna, %40' zbeklere ve kalan %10 da uluslararas finans kurulularna ait olacaktr. 2000 ylnda ilk retime gemesi planlanan bu nemli proje tam kapasiteye ulamas halinde yllk 250 bin buzdolab retebilecek kapasitede olacaktr. (New Europe, 27 Eyll-3 Ekim 1998) Konya'dan giden iadamlarnn yar yarya ortak olarak kurduklar ambalaj retim tesisinin maliyeti ise 500 bin dolar olmutur. (Zaman, 9 Ocak 1995) Bu lkedeki bir dier Trk-zbek ortak yatrm, Sankavto ad altnda yllk 3 bin minibs ve bin kamyonet retimini planlayan yatrmdr. (New Europe, 7-13 Eyll 1997)

Grld gibi zbekistan'daki Trk irketlerinin faaliyetleri gittike genilemektedir ve yatrm alanlar eitlenmektedir. Enerji kaynaklarndan gittike daha fazla retim yapan lkenin, buna paralel olarak artacak alm gcnn, geni i pazarla btnlemesi halinde bu lkedeki Trk yatrmlar iin neminin artaca belirtilebilir. Fakat stratejik alanlarda yabanc yatrmlarn etkin olmas konusunda ar ihtiyatl bir tavr sergileyen lkenin siyasileri bir sre daha olumsuz havay devam ettirebilirler.

TRKMENSTAN Mal Hareketleri Trkmenistan'n Trkiye'ye olan ihracat 1992'de 21 milyon dolardan, 1993'te 77 milyon dolara ykselmi 1994'te de 65.5 milyon dolara gerilemitir. 1995'te ise 112 milyon dolara ykselmitir. thalat ise ayn yllar iin 7.5, 84, 84.1 ve 56 milyon dolar olarak gereklemitir. Bu ticaretin bileimlerine gelince, ihracat kalemlerini, hayvanclk rnleri, rrlama, metal sanayi ve dokuma sanayi rnleri, ithalatn da gda sanayi rnleri, tekstil rnleri, aa rnleri, deri sanayi rnleri, kimyasal maddeler, makine sanayi rnleri ve ulam aralar oluturmaktadr. Bu lkeden uzun vadede doal gaz temini iin de faaliyetler yaplmaktadr. Trkmenistan'n temel ihra rnleri doal gaz, petrol rnleri ve pamuktan ibaret olduu iin Trkiye ile olan ticarette bu alanlarda bir younlama ortaya kmaktadr. Orta Asya'nn dier lkelerinden zellikle Krgzistan iin de bu lke doal kaynaklarn ithali asndan nem tamaktadr. Dier Orta Asya lkeleri iin ise cazip ticari mal bileenlerine sahip grnmemektedir. Sermaye Hareketleri Trk Eximbank, 1996'ya kadar Trkmenistan'a 75 milyon dolar mal ve 16 milyon dolar proje kredisi olmak zere 91 milyon dolar kredi kullandrmtr. Bu lkedeki Trk firmalar Eximbank kredisi veya bedeli pamukla denecek ekil-

bilig-9/Bahar99

12

de byk projeler stlenmitir. Bu lkedeki iadamlarnn hkmet nezdinde kazandklar yerin bir gstergesi olarak Tekstil Bakan Yardmcl ve Eitim Bakan Yardmcl grevlerine burada yatrmlar gerekletiren giriimcilerin atanmas gsterilebilir. Trkmenistan da zbekistan gibi, gerekleen yabanc yatrmlar pamuk gibi mallarla demede bulunarak karlamaktadr. Bu gelime, tekstil alannda dnya ile byk lde rekabet edebilecek dzeye gelmi olan Trkiye ve Trk firmalar tarafndan olumlu karlanarak hayata geirilmitir. Trkmenistan'da Trk firmalarnn itirakiyle 62 giriime imza atlm ve bunlarn toplam deeri 1996'nn sonlarnda 807 milyon $'a yaklamtr. (Asia Ekonomika i Jizn, 10 Mart 1996; Reznikova, Mirovaya Ekonomika i Mejduna- rodnaya Otnaenya, Ocak 1997'den) Dier Orta Asya Cumhuriyetleri iin geerli olan eilimler Trkmenistan iin de geerlidir. rnein Trkmenistan'da, yukarda geen sanayi dallarnda benzer etkinliklerde bulunan bu firmalar sadece inaat alannda 1996 sonunda 800 milyon $'lk i hacmine ulamay baarmtr. Toplam i hacmi ise bu yl ierisinde 2.5 milyar $'a ulamtr. Trkmenistan'da faaliyet gsteren yabanc irketler ierisinde Trkiye kkenli irketler 178 say ile ilk sray almaktadr. (Avrasya Dosyas Blteni, TKA, Kasm 1997/2) Firmalar baznda gerekleen faaliyetlere, 80 milyon dolar deerinde zmir Demir elik Sanayii tarafndan kurulmas planlanan yllk 400 bin ton ileme kapasitesine sahip demir-elik fabrikas rnek verilebilir. (Zaman, 1 Ekim 1994) Telekomnikasyon alannda da PTT'nin gerekletirdii telefon santrallerine ilaveten telekomnikasyon firmas SIMKO ile 100 milyon dolar deerinde telefon santralleri kurulmas anlamasn yapmtr. (Turkish Probe, 27 Nisan 1993) Trkmenistan'da yatrm yapan yabanc sermaye ierisinde Trk firmalar ilk srada gelmektedir ve son zamanlarda tekstil alannda younlamaktadr. Son birka yl ierisinde bu lkedeki Trk firmalar araclyla lkenin tekstil rnleri ileme potansiyeli genilemektedir. Trkiye'de

de ayn alanda yatrmlar yapan bu firmalar belli bir potansiyele ulatktan sonra bu lkeyi cazip bir yatrm alan olarak grmektedir. Trkmenistan'n bu konudaki tevikleri de belirleyici olmaktadr. Hatta Trk Cumhuriyetleri ierisinde Trk firmalarn faaliyetlerinin en ok hsn kabul grd ve desteklendii lkenin Trkmenistan olduu sylenebilir. BORU HATLARI KONUSUNDA KTSAD LKLER GELEN

Trk firmalarnn bu lkelere olan ilgisini eken ve blgede nemli yatrmlar gerekletirilmesine sebep olan en nemli alanlardan biri petrol ve gaz retimi ile bu retimin dnya pazarlarna ulamasn salayacak boru hatlarnn inasdr. Bu konuda lkelerin hedefleri yle yksektir ki, 2010 ylnda sadece Kazakistan, 100 milyon tondan daha ok petrol retimini hedeflemektedir. Trkmenistan ise, ayn ylda 80 milyon ton petrol ve 230 trilyon m> doal gaz retimini planlamaktadr. (Interfax Oil and Gas Report, 17 Haziran 1994) Ayrca, petrol ve gazn byk ksmnn d piyasalara ulatrlmas planlanmaktadr. Bu konuda nemli gelimelerden birisi Aralk 1998'de meydana gelmitir. Bu tarihte Anglo-Trk konsorsiyumu olarak gerekletirilecek 185 km uzunluundaki petrol boru hattnn maliyeti 80 milyon dolar olarak belirlenmitir. (New Europe, 612 Aralk 1998) Uzun zamandr almalar yaplan Trkmenistan-ran-Trkiye doal gaz hattnn ina edilmesi iin ubat 1999'da Trkmenistan ve Trkiye'nin birlikte kuraca bir konsorsiyumun almalara balayaca belirtilmitir. 2000 km uzunluunda ina edilecek bu hattn maliyeti 2.5 milyar dolar olarak tahmin edilmekte ve 2-3 yl ierisinde tamamlanmas beklenmektedir. (New Europe, 27 Aralk 1998-2 Ocak 1999) SONU Trkiye'nin Trk Cumhuriyetleri ile olan iktisad ilikileri genel olarak mal ve sermaye akmlarnn nitelik ve nicelii asndan incelen-

bilig-9/Bahar99

13

diinde, birinci tr akmn henz yeterince olgunlua eriemedii grlecektir. Bunun birka sebebi vardr: Her eyden nce incelenmesi gereken bu lkelerin gei dneminde bulunmalar sebebiyle, byk gerileme yaam ekonomilerini kurtarabilmek iin sadece cari ve ncelikli ihtiyalara ynelmi olmalardr. Bu adan bu lkeler Trkiye iin iyi bir ihracat pazar deillerdir. lk balarda ticari ilikileri byk oranda takasl ticaretin oluturmasndan da bu grlebilir. Cari ihtiyalarn giderilmesi konusunda yine de Trkiye'nin nemli bir fonksiyon icra etmekte olduu sylenebilir. Mal akmlarn belirleyen ikinci husus, ticaret dengesinin genelde Trkiye lehinde belirmesinden de anlalabilecei gibi, bu akmn Trkiye'nin karlatrmal stnle sahip olduu alanlarda ortaya kmasdr. rnein son 15-20 ylda bata Arap lkeleri olmak zere dnyann deiik yerlerinde byk projeleri gerekletirerek uzmanlam inaat sektr blgeye ilk ve etkili anlamda giren sektr olmutur. naat firmalarnn, bu lkelere yaplan yap sanayii rnleri ihracatnda nemli bir rol oynad bilinmektedir. Bu durum gelecekte ticar ilikilerin byk bir potansiyele ulamasnda etkili olacaktr. Bu konuda Trkiye'nin teknolojik yn ar basan mallarn ticaretinde etkili olamad ve stnl batl lkelere kaptrd sylenebilir. Sermaye akmlar asndan iktisad ilikiler daha tatmin edici boyutlardadr. nk, yzlerce bakir alanda ve ksr kalm sektrlerde yatrm imkanlar mevcuttur. Bu erevede Trk firmalar gda ve tekstil bata olmak zere tarma dayal sanayi kollarnda ok etkin grnmektedir. Yeni retim tesislerinin ina edilmesini gerektiren bu yatrm alanlar inaat firmalarnn faaliyetleriyle birletii zaman ortaya tam bir "Made in Turkey" imzal manzara kmaktadr. Trk firmalarnn bu lkeler asndan nemli bir zellii de uluslar aras bir ok firma ile ok rahat ibirlii ve yatrm alanlar oluturabilecek ilikilere girebilmeleridir. Bu konuda Coca-Cola firmasnn faaliyetleri ve baz konsorsiyumlar belirtilebilir.

ktisadi ilikilerin Trkiye ynn ilgilendiren ilgin bir gelime de bir ok alanda daralma ve durgunluk yaayan ekonominin bu lkeleri srama tahtas olarak kullanarak olas bir krize kar direnebilmeleridir. Trk Cumhuriyetlerine olan mal ve sermaye akmnn bu adan da deerlendirilmesi gerekmektedir. ktisad ilikilerin gelitirilmesinde Trkiye Cumhuriyeti devletinin rolne gelince, beklenen ama gerekleemeyen esas gelime budur. nk bu noktada byk bir hayal krkl yaanmtr. Bu devletlerle imzalanan yzlerce anlama, ne yazk ki idarecilerin gereken ilgiyi gstermemesi sebebiyle kat zerinde kalmtr. ayet ilk balarda gz kara giriimciler bu lkelere akn ederek bir potansiyel oluturmam olsalard, bata devlet ve 1997'lerde buralara ynelme ihtiyac hissetmeye balayan byk holdingler iin belki de blge bir muamma olarak kalmaya devam edecekti. Bu adan Trkiye Cumhuriyeti Devleti, bu kk ve orta lekli iletmelere byk bir minnet duygusu ile yaklamaldr. Blgeyle iktisad ilikilerin gelitirilmesine ynelik olarak belki de en bata sylenmesi gereken bir olgu da buralarda Trkiyeli gnll eitim kurumlar tarafndan alan ve saylar 200' am olan eitim kurumlardr. Giriimcilik ruhu ve reel deerlerin tantlmas ynleri bata olmak zere bu kurulular lkeler iin gelecekte en nemli zenginlik olacak olan beeri sermayenin geliimi iin almaktadr. Bu kurulularda yetien rencilerin son yllarda nemli iktisad organlarda grev almaya balamalar bu konunun gelecei asndan nemli ipular verebilir. Yine Trkiye'ye bu lkelerden getirilen binlerce renci de kendi lkeleri asndan ok nemli grlmekte ve gelecein idari kadrolar gzyle baklmaktadr. Ayrca son yllarda devlet kesiminin desteiyle zellikle Kazakistan ve Krgzistan'da gerekletirilen yksek retim projeleri de bu lkelere ynelik umutlarn daha da yeermesine araclk yapmaktadr. Trk Cumhuriyetlerinin kendi aralarndaki iktisad ilikileri ise, ayet Rusya faktr dna -

bilig-9/Bahar99

14

klarak gelime gsterilebilirse gelecek vaad edecektir. nk, imdilik BDT anlamalar erevesinde gerekletirilmeye allan ilikilere kar genel bir soukluk hissedilmektedir. Bu kapsamda yaplan yzlerce anlama metni de kat zerinde kalmaktan ileriye gidememektedir. Ama yine de blge lkelerinin en nemli ticaret orta hl Rusya'dr ve halklarn ihtiyalarn orta noktada buluturan nemli bir ortak gemi vardr. Fakat Rus firmalarnn petrol ve doal gaz gibi bir-iki alan dnda blge lkelerine yaplan yabanc yatrmlar iindeki pay ok azdr. Bu konuda en

ansl grnen lke ise dinamik zel sektryle Trkiye'dir. imdilik bu lkelerin birbirleriyle yaptklar ticareti yine cari ihtiyalar belirlemektedir. Enerji kaynaklarna olan ihtiya bunlardandr. Ekonomik yeniden yaplanma srecinin gsterecei gelimelere gre iktisad ilikiler de eitlenecektir. Trkiye asndan baklrsa ksaca, blgede hem ok ey yaplm, hem de yaplmas gerekenlerin ou yaplmamtr. Gelecekteki ilikileri belirleyecek olann da etraf ssl aklamalardan ziyade gelitirilen iktisad balar olaca aktr.

bilig-9/Bahar99

15

KAYNAKLAR ARAS, Blent; DKKAYA, Mehmet; 1996, "AvrupaTrk Cumhuriyetleri likileri", Yeni Forum. ASA EKONOMKA JZN; 1996; Aktaran Aksana Reznikova, "Rosiya, Turtsiya ran v Sentralnoy Azii" Mirovaya Ekonomika Mejdunarodnya Otnoeniya, Ocak 1997. AZERBAIJAN INVESTMENT GUIDE; 1997 , United States-Azerbaijan Chamber of Commerce, Washington. DEVLET BAKANLII; 1998. TRK CUMHURYETLERNDE TCARETYATIRIM ORTAMI VE MAL SEKTR, Ankara. DPT, 1996. Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetleri lke Profilleri ve Trkiye ile likiler, DNLEMEZ, Hseyin; 1994 "Trk-Krgz likileri", Zaman. EIU Country Report, AZERBAIJAN 3rd quarter, ENGNSOY, mit; 1995 "Turkey extends another $100 million loan to Uzbekistan" Turkish Daily News. EKONOMKA JZN;1994, (Almat). EIU Country Profile 1997-98 Kazakhstan, Kyrgyz Republic, EIU Country Profile 1994-95 Kyrgyz Republic.Tajikistan, EIU Country Profile 1997-98. Turkmenistan, HRRYET, 13 Mays 1995. GEME; 1998. AZERBAYCAN LKE RAPORU, INTERFAX BUSNESS REPORT, No:54, Mart 1996. INTERFAX OIL AND GAS REPORT No:24, 17 Haziran 1994. NEW EUROPE; 7-13 Eyll 1997, s. 39. NEW EUROPE;12-18 Ocak 1997, s.40. NEW EUROPE; 25-31 Kasm 1998, s. 39. NEW EUROPE; 27 Aralk 1998-2 Ocak 1999. NEW EUROPE; 27 Eyll-3 Ekim 1998. NEW EUROPE; 6-12 Aralk 1998. PANNER, Bruce - RUTLAND, Peter, 1996; "Central Asia's Uneasy Partnership With Russia", Transition, 15 Aralk 1996. SABAH; 12 Temmuz 1995. THE WALL STREET JOURNAL; 17 Haziran 1996, (Milliyet'in Eki). TKA; 1997 , AVRASYA DOSYASI BLTEN, Trkmenistan zel Says. TKA; 1997, AVRASYA DOSYASI BLTEN, TKA; 1998, AVRASYA DOSYASI BLTEN, Kazakistan zel Says. TKA;1997, AVRASYA DOSYASI BLTEN, Krgzistan zel Says. TURKISH DALY NEWS;16 Ocak 1995. TURKISH DALY NEWS; 14 Haziran 1995. TURKISH DAILY NEWS; 19 Ocak 1995. TURKISH DALY NEWS; 30 Aralk 1994. TURKISH DALY NEWS; 30 Mays 1995. TURKISH DALY NEWS;5 Kasm 1994. TURKISH PROBE; 27 Nisan 1993. TURKISH PROBE; 27 Nisan 1993. TRKYE; 12 Temmuz 1995. TRKYE; 18 Nisan 1995 TRKYE; 18 ubat 1996. ZAMAN; 1 Ekim 1994ZAMAN; 1 ubat 1996. ZAMAN; 19 Temmuz 1995. ZAMAN; 31 Ocak 1996. ZAMAN; 9 Ocak 1995.

bilig-9/Bahar99

16

ECONOMIC RELATIONS BETWEEN TURKEY AND OTHER TURKISH REPUBLICS

Mehmet DKKAYA Marmara University, Research Assistant

ABSTRACT Turkish states, like Azerbaijan, Kazakhstan, Kyrgyz, Turkmenistan and Uzbekistan Republics, which won their independence from former Soviet Union started to look for the models and partners from outer world worrying that they came from a closed and socialist economic system. The first country, in this case, was Turkey, which had a lot of same historical and cultural characteristics. After the relations starting between Turkey and Azerbaijan, and Central Asian Turkic Republics escaped from strains of sentimentality and being emotional, couldn't establish strong economic fundamentals. The reason for that was not to have a strong strategic background and foundation. If the increase at the interests of the big capital groups in the region is excepted, the representatives of Turkey in these countries are small and middle scaled businesses and firms and educational institutions doing cultural representatives of cultural relations and having an important role in bringing up human capital. In these circumstances Turkey did not have an effect on foreign trade except Azerbaijan. In addition it can be said that Turkey has an important opportunity in investing areas except oil exploitation which requires large sums of capital. In this work, relations in these activities have been studied and numerous thoughts were given on important vision of Turkey at this field and in the problem of political discussions around oil pipelines.

Key Words :

Turkey, Turkic Republics, Goods Movements, Capital Movements, Export Goods, Import Goods, Investment, Economic Co-operation.

bilig-9/Bahar99

17

bilig-9/Bahar99

19

KAZAKSTAN'IN ETNK YAPISININ BAZI DEMOGRAFK, POLTK VE SOSYOPSKOLOJK GRNTLER

Yrd.Do.Dr. Yakup DELMEROLU


Ahmet Yesevi niversitesi retim yesi

ZET
Kazakistan'n etnik yaps, dier Trk Cumhuriyetlerinden farkl olmas ile dikkati ekmektedir. Gayet tabii olarak bu etnik unsurlarn lm ve doum oranlar, gerek i ve gerekse d g iindeki paylar, sosyal ve politik hadiseler karsndaki tavrlar da farkl olmaktadr. Dier yandan Kazakistan'da bamszlktan sonra pek ok yapda olduu gibi etnik yap da deimektedir. Nitekim 1997 yl nfus oranlarnda Kazak nfusu Kazakistan'da ounluu elde etmitir. Bu almada, Kazakistan'n etnik yapsndaki gelimeler, demografik eilimler, etnik unsurlarn lke iin ok nemli olan g olgusu ve lkeyi idare eden politik elit iindeki oranlar, kendi dil ve kltrlerine kar takndklar tutum, Kazakistan' vatan kabul etmek bata olmak zere baz sosyal ve kltrel hadiseler karsndaki tavrlar deerlendirilmitir.

Anahtar Kelimeler : Kazakistan, Etnik yap, Demografi, Politik ve sosyopsikolojik durum.

____________________________________________________________________________

bilig-9/Bahar99

20

GR
Kazakistan, corafi olarak Trk Cumhuriyetlerinin en bydr, ancak nfus bakmndan bu yerini koruyamamaktadr. Kazakistan nfusunun farkl etnik unsurlar barndrmas, lkenin en nemli problemlerinden birisi olarak karmza kmaktadr. Kazakistan'n etnik yapsnda meydana gelen deimeler, lkenin iinde bulunduu ekonomik, siyasi ve sosyal yaps zerinde nemli etkiler yapmaktadr. Bu almada bamszlktan sonraki yllarda, Kazakistan'n demografik yapsnda meydana gelen deimeler ve bunlarn Kazakistan etnik gruplarna tesirleri, Kazakistan politik elitinin sosyo-demografik zellikleri ile etnik gruplarn milli kltr ve toplum hayat hakkndaki baz tavrlar deerlendirilmeye allacaktr. KAZAKSTAN'LA LGL BAZI DEMOGRAFK VERLER

Kazakistan'n bamszlndan sonra bu iki halkn nfus oranlarnda deimeler meydana gelmitir. 1989 ylnda Cumhuriyet nfusunun 39,77'sini oluturan Kazaklarn oran, 1997 ylnda %11,1'lik artla %50.8'e ykselmitir. Ayn dnemde Slavyan nfus oran ise %44.3'den %37,7'e , %6.6'lk bir gerileme gstermitir. Kazakistan'n bamszlktan sonraki olumsuz ekonomik ve ekolojik artlar lkenin demografik yapsna tesir etmektedir. Doan ve len kiilerin farkndan hesaplanan tabii nfus art 1989 ylnda %1,54 iken, bamszln beinci ylnda %0.52 ye dmtr. Nfus art hzndaki bu eilimin srmesi halinde birka yl sonra Kazakistan'da tabii nfus artnn eksi ynde olaca, yani len insanlarn saysnn doan insanlardan fazla olaca grlmektedir.
Tablo 2. Kazakistan'da Tabii Nfus Art (1000 kii bana) (Apenov,l998). 1989 1990 21.7 7.7 14.0 1991 1992 1993 1994 1995 1996 21.0 19.9 18.6 18.2 16.715.2 8.0 8,1 9.2 13.0 11.8 9.5 9.4 10.2 10.0 8.7 6.5 5.2

Kazakistan'n 1995 yl verilerine gre 16.679.000 olan nfusunun temel etnik unsurlarn Kazaklar, Ruslar, Almanlar, Ukraynlar, zbekler, Tatarlar ve Beleruslar oluturmaktadr.
Tablo l. Kazakistan Nfusunun Etnik Yaps (%) (Ape-nov,l998).

Doum lm

23.0 7.6

T.N. Art 15.4

Halklar Kazak Rus Alman Ukrayn zbek Tatar Belarus

1989 39,77 37,8 5,8 5,4 2,0 2,0 10

1994 44,3 35,8 3,6 5,1 2,2 2,0 1,1

1995 46.0 34,8 3,1 4,9 2,3 1,9 1,0

Bir dier aratrmada ise Kazaklarn 1997 ylndaki nfus oranlar 50,8, Slavyanlarn nfus oran ise 37,7 olarak bildirilmektedir. (Esen-galiyeva , 1998) Bu etnik yap iinde lkenin sosyal, ekonomik kltrel hatta siyasi yapsna etki eden iki nemli etnik grup Kazaklar ve Ruslardr.

Kazakistan'da tabii nfus art deiik etnik gruplarda farkllk gstermektedir. zbekler %2,47'lik bir oranla nfus art en yksek olan Kazakistan halk durumundadrlar. Ayn oran Kazaklarda %1.97, Azerilerde ise %1,86 civarndadr. Kazakistan'da yaayan Slavyanlarda tabii nfus art eksi yndedir. Nitekim 1995 ylnda Ruslarda lenlerin says doanlardan 9.800, Ukraynlar'da 3.300, Beyaz Ruslarda 300 kii fazla olmutur (Apenov, 1998). Tabii nfus art hznn azalmasna hatta Slavyanlarda olduu gibi gerilemeye balamasnda lkenin iinde bulunduu kt ekonomik artlarn etkisi ok yksektir, sizlik her geen gn artmakta, iyerleri kapanmakta, alanlarn bir ksm ise maalarn alamamaktadrlar. lkenin iinde bulunduu ekonomik krize rnek olmas iin 1996 ylndaki baz gstergeleri

bilig-9/Bahar99

21

rnek vermek mmkndr. Ad geen ylda ticari iletmelerde alanlarn %39,2'si, inaat sektrnde %20,4', teknik hizmet veren iyerlerinde %14,3', tarmsal iletmelerde %13,6's, sanat ve zanaat iyerlerinde alanlarn %9,6's iten karlmtr. Yalnzca 1995 ylnda iten karlan ii says 1.200.000 kiiyi bulmutur. 1996 ylnda 316,700 personeli bulunan iyeri faaliyetlerini tamamen durdurmutur. Devletin, 1996 yl Austos aynda demesi gereken 43 milyar Tenge (57.3333.000 $) personel maa denememitir. Bu tarihte maa deyemeyen iyeri says 8.819'dur. Kazakistan'da bir yla yakn sredir hatta yer yer daha fazla zamandan beri maa alamayan alanlarn says azmsanamayacak kadar oktur (Eitimbetov, 1998 ). Ekonomik artlarn bozukluu Kazakistan'daki lm orann yedi ylda 2,4 kat artrrken, ortalama mr de sratle dmektedir. Kazakistan'da 1964-65 yllarnda 75,4 yl olan ortalama mr uzunluu, 1995 ylnda 64,9 yla dmtr. Ekonomik artlar, alkolizm ve uyuturucu kullanmn da artrmaktadr. Kazakistan'da 1996 resmi rakamlarna gre 160.000 alkolik ve 6.000 uyuturucu mptelas bulunmaktadr. Bu arada intiharlarda da art grlmektedir. 1989 ylnda 100.000 kiide 23.1 olan intihar oran, 1996 ylnda 38,1'e ykselmitir. ntiharlarn %70'i ehirlerde olmaktadr (Apenov, 1998). Yine yaanan artlarn arl, bir yana kadar olan ocuk lmlerini artrmtr. 1994 ylnda doan her 1000 ocuktan ortalama 27,2 si lmtr. 1996 ylnda doan 1000 ocuktan Kuzey Kazakistan Vilayetinde 38,03', Torgay'da 35,17'si, Jambl'da 32,52'si, Mangstav'da 32,5'i, Dou Kazakistan vilyetinde 30,99'u lmtr. ocuk lmlerinin mukayesesi bakmndan baz lkeler rnek olarak gsterilecek olursa 1988 ylnda 1000 bebekte Japonya'da 5, svire'de 7, Norve ve Fransa'da 9, ABD'de 10, Bulgaristan'da 14 civarndadr. KAZAKSTAN'DA DENGELER SARSAN OLGU : G Bamszlktan sonra ekonomik yaps sarslan Kazakistan, ieriden darya ve dardan ieriye

olmak zere iki deiik g olgusunu birlikte yaamaktadr. Kazakistan'dan Darya G Bamszlktan sonra 1991-95 yllar arasnda Kazakistandan baka lkelere 3.210.300 kii g etmitir. Buna karlk yine ayn dnemde 2.240.800 kii baka lkelerden Kazakistan'a gelmitir. Kazakistandan darya g BDT lkelerine ve dier lkelere olmak zere iki ayr ekilde deerlendirilmektedir. Kazakistan'dan BDT lkelerine g edenlerin %52'sini Ruslar tekil etmektedir. Darya gn %26's Alman, %7,2's Ukrayn, %1,4 Belaruslardan olumaktadr. Kazakistan corafyas etnik bakmdan homojen bir dalm gstermediinden, g veren iller daha ok Ruslarn ikamet ettii yerleim merkezleri olmaktadr. Ruslarn ekseriyeti tekil ettii iller Kuzey Kazakistan Vilyeti (%62.8), Karaganda (%52,6), Kostanay (%47,2), Akmola (%46,2), Almat (%53,7)'dr. Buna karlk Kazaklar ise Kzlorda (%92), Atrav (%83,2), Aktpe, Mangstav, Gney Kazakistan Vilyetlerinde (%61) ekseriyeti oluturmaktadrlar (Tatimov, 1992). Kazakistan'dan g edenlerin %91,6's Rusya'ya yerlemektedir. Rusya'dan baka Kazakistan'dan g alan lkeler arasnda %3'le Ukrayna ve %1'lik oranla Belarusya ve Krgzistan gelmektedir. BDT dndaki lkeler arasnda Kazakistan'dan g edenlerin en ok tercih ettikleri lkeler arasnda srail, Almanya, ABD gelmektedir. rnein 1995 ylnda Karaganda vilyetinden BDT dndaki lkelere g eden 13.005 kiinin 12.546's Almanya'ya ( %96), 376's srail'e, 136's Yunanistan'a, 37'si ise Amerika Birleik Devletlerine g etmitir. 1991-95 yllar arasnda BDT dndaki lkelere g edenlerin iinde Almanlar %78, Ruslar %13, Ukraynlar %3, Yahudiler %1, Rumlar %1, Polonyallar %0,4, Kazaklar %2,7 orannda yer almaktadrlar. Gle ilgili dikkat ekici bir istatistik ise Kazakistan'dan g edenlerin %65'inin yksek okul mezunu olmalardr (Apenov, 1998).

bilig-9/Bahar99

22

Baka lkelerden Kazakistan'a G Kazakistan dndan Kazakistan'a g ise olduka youn olarak srmektedir. Yine Arenov'un bildirdiine gre, 1991-92 yllarnda Moolistan'dan 41.000, Rusya, Baltk lkeleri, Ukrayna, Kafkasya ve Tacikistan'dan 50.000, dier lkelerden 23.000 Kazak Kazakistan'a g etti. ran Kazaklarnn tamam Kazakistan'a geldiler. Kazakistan'a g eden Kazaklar Kkedav, Akmola, Karaganda, Kzlorda vilyetlerine iskn edildiler. Kazakistan'a g eden Kazaklarn, genellikle Kazak nfus orannn dk olduu illere yerletirilmeleri ynetimin nfus stratejisini gstermesi bakmndan nemlidir. Ancak Kazakistan'a g edenlerin bazlar buradaki olumsuz ekonomik ve ekolojik artlarn bozukluundan dolay tekrar geri dnmektedirler.

kimiyetinin krlma ihtimali artmaktadr. Kazaklarn kylerde yaamalarnn getirdii bir sonu olarak, bugn deiik sektrlerde Ruslarn daha fazla olduu gze arpmaktadr. rnein 1995 yl rakamlarna gre Ruslarn eitli tarm d sektrlerde Kazaklara gre oranlar imalat sanayiinde 2,34 kat, ilmi ve akademik sahalarda 2.09, maliye ve ekonomi ilerinde 2,08, inaat sektrnde 1,97, belediye hizmetlerinde 1,9 iletiim sektrnde 1,7, tamaclkta 1,7, kk el sanatlar ve kk iletmelerde 1,6 , kk ve orta dzey yneticiler arasnda 1,38, tamirci ve teknik hizmetlerde 1,54 kat daha fazladr (Eitimbetov, 1998). Kazaklarn i gle ehirlere gelmeleri gelecekte bu sektrlerde bir dengenin olumasn salayacaktr. Ancak bugn deiik sektrlerdeki Ruslar lehine olan oranlar Kazakistan'n politik elitinde tersine dnmektedir. KAZAKSTAN'IN POLTK ELTNN SOSYOLOJK PORTRES Kazakistan'da halk ve baz sektrlerdeki etnik dalm st dzey idarecilerde farkllk gstermektedir. Kazakistann en st 320 idarecisi zerinde Tulegulov tarafndan yaplan aratrmada politik elitin %70,9'unun Kazak, %23,4'nn Slavyanlar, %5,6'snn dier halklar tarafndan oluturulduu ortaya kmtr. 1996 yl Aralk aynda yaplan aratrmaya Devlet Bakanl Sekreterlii, Babakanlk, Bakanlklar (bakan ve mstearlar), Devlet Bakanl tekilt, eyalet ve ehir valileri, bykeliler, parlamento ve senato yeleri, devlet bakan ve babakan danmanlar dahil edilmitir. Bu aratrmann baz sonular aada zetlenmitir (Tulegulov, 1998). Eski dnemlerle karlatrldnda Kazakistan politik elitinin bamszlktan sonra ya ortalamasnn genletii grlmektedir. Eski dnemlerde genellikle 50-60 arasnda olan hkmet yelerinin ya ortalamalar 45,3'e inmitir. Politik elitin genel ya ortalamas 48,9'dur. Ya ortalamasnn en yksek olduu grup ise diplomatlardr ki bunlarda ortalama ya 54.3tr.

Tablo 3. Kazakistan'da g olgusu (bin kii) (Apenov ,1998). G/yllar 1990 Gelenler 632,1 Gidenler 763,0 Fark -130,9 1991 1992 1993 1994 1995 637,4 563,1 480,2 184,0 376,1 686.3 742,4 683,5 484,0 614,2 -48,9 -179,3 -203,3 -300,0 -238,5

G Kazakistan'da sosyal ve ekonomik yapy etkileyen dier bir nemli faktr ise i gtr. gte Kazaklarn oran %65 civarndadr (Apenov, 1998). Bu oran Kazakistan'n gelecei iin ayr bir nem tamaktadr. Bugn Kazaklarn %70'i kylerde yaamaktadr (Ecipul, 1998). Kazaklar hayvanclk yapan halk olarak tannm ve propagandalarla bu durumdan Kazaklarn kendileri de nr hale gelmilerdir. Oysa Kazakistan'da yaayan Ruslarn %77'si ehirlerde yaamaktadr (Ecipul, 1998). Bu durum tarm dndaki sektrlerde Ruslara hakimiyet salamaktadr. Kazaklarn i gte nde olmalar onlarn artk kylerden ehre gelmeye baladklarn gstermektedir ki bylelikle gelecekte deiik sektrlerdeki Rus ha-

bilig-9/Bahar99

23

Tablo 4 . Kazakistan politik elitinin ya gruplarna gre ortalamas (Tulegulov, 1998).

Ya Grubu 30-39 40-49 50-59 60-69 70

%10,3 %42,6 %39,4 %7,2 %0,5

Kazakistan'n politik elitinin %66,3' krsal kesim doumludur. ehirlerde doanlarn %15,3' eyalet merkezlerinde, kalan %9,4' ise daha kk ehirlerde domulardr. Politik elitte Kazakistan dnda doanlarn oran %20,7 olarak bildirilirken bunlarn %15,3' Rusya, %1,9'u Ukrayna, %3,5'i ise Krgzistan, zbekistan ve in doumlulardan olumaktadr. Kazakistan politik elitinin %99,7'si yksek okul mezunudur. ki yksek renim yapanlarn oran ise %24,7 olarak bildirilmektedir. ki yksek okul okuyanlarn ounluunun ikinci diplomalar Komnist Partisi Yksek Okulu, Komnist Partisi Sosyal Bilimler Akademisi, Sovyetler Birlii Devlet Bakanl Ekonomi ve Maliye Akademisi veya Almat Politika Enstits'nden alnm olduu grlmektedir. yksek okul diplomasna sahip olanlarn oran ise %3,ldir. Politik elitte fen bilimleri diplomasna sahip olanlarn oran %47,9, sosyal bilimler mezunlarnn oran ise %52,1 olarak bildirilmektedir. Sosyal bilimler diplomasna sahip olanlarn %15,8'i ekonomi, %18,3' hukuk mezunlarnca oluturulmaktadr. Fen bilimleri kl olanlarn ise %31,7'si mhendislik, %8,2'si tarm ve veteriner diplomalarna sahipler. Biyoloji, fizik, matematik, tp, kimya, tarih, gazetecilik, corafya, filoloji, felsefe mezunlarnn politik elit iindeki oranlar ise %0,3-6,3 arasnda deimektedir. Kazakistan politik elitinin %71,9'u yksek renimlerini Kazakistan'da tamamlamlar. Kazakistan politik elitinde, mezunlaryla en byk arla sahip olan niversite El Farabi niversitesi'dir. Bu niversite mezunlar politik elit iinde

%17,8'lik bir paya sahiplerdir. Bunu %10'luk payla Kazakistan Politeknik Enstits, %8,8'le Abay niversitesi takip etmektedir. Politik elitin 1/3' bu niversiteden, %22,5'i ise tara niversitelerinden mezun olanlar tarafndan oluturulmaktadr. Tara niversiteleri iinde Karaganda niversitesi %7,2'lik payla en nde gelen niversite konumundadr. Politik elitinin %28,1'i ise Kazakistan dndaki niversitelerden mezun olanlardan olumaktadr. Bunlarn iinde Rusya da eitim grm olanlar %24,06'lk bir paya sahip iken, Lamonocola Moskova Devlet niversitesi, Rlehanova Ensitits ve Baymana Ensitts mezunlar ise % 13,4 orannda Kazakistan politik elitinin iinde yer almaktadrlar. Kazakistan politik elitinin %22,5'inin yksek lisans (mastr), %9,06'snn da doktora derecesine sahip olduu grlmektedir. Mastrllar arasnda %37 ekonomi ve %25 hukuk , doktorallar arasnda ise %41 ekonomi, % 10 hukuk dallarndakiler nde gelmektedirler. Kazakistan politik elitinin %4,4' profesrlk unvanna sahiptir. Elitin %14,7' sinin ise yaynlanm kitaplar vardr. Kazakistan st dzey yneticilerinin %74,1' i Sovyet Birlii dneminde de st dzey idarecilik yapanlardan olumaktadr. Sovyetler Birlii dneminde ne Komnist Partide ne de devlette grev almam olanlarn bugnk oran ise %25,9' dur. ktidar ve muhalefette bulunan 29 parti ve sosyal hareket lideri zerinde yaplan aratrmada ise bunlarn %72,4' nn ky doumlu, %27,6' snn ise ehir doumlu olduklar ortaya kmtr. ktidar ve muhalefet liderlerinin %41,3' ise Kazakistan dnda baka lkelerde doanlar tarafndan oluturmaktadr. ktidar ve muhalefet liderlerinin %24,1' i Komnist Partisi, %20,6' s Komsomol (Komnist Partisi genlik tekilat)' da almlar. %24,1' lik bir kesiminin ise kendi adlarna kaytl irketleri bulunmaktadr. ktidar ve muhalefet liderlerinin %72,4' nn parlamento tecrbeleri var. Bunlarn %6,9' u SSCB Halk Milletvekili, %13,8' i Ka-

bilig-9/Bahar99

24

zakistan SSC Yksek Meclisi Milletvekili, %27,6' s Kazakistan Cumhuriyeti milletvekili olarak deiik yllarda mecliste bulunmulardr. ktidar ve muhalefet liderleri arasnda Kazaklar %55,1, Slavyanlar %34,5 ve dier halklar %19,3' lk bir oran tekil etmektedirler. KAZAKSTAN ETNK GRUPLARININ SOSYAL MESELELERE BAKILARI Kazakistan' da etnik yapnn halk, sektrler ve politik elit iindeki oranlarnn farkllk gstermesi gibi etnik gruplarn sosyal meselelere baklar da birbirinden ayrlmaktadr. rnein %81 i Kazakistan doumlu ve %95' i mrnn byk ksmn Kazakistan1 da geirmi 1761 kii zerinde Ecipul tarafndan yaplan bir kamuoyu aratrmasnda Kazaklarn %91,6' snn Kazakistan' vatan kabul ettikleri ortaya kmtr. Kazakistan vatanda zbeklerin %87' si, Tatar ve Korelilerin %60' Kazakistan' kendi vatanlar olarak kabul etmektedirler. Tatarlarn %25' i, Korelilerin ise %33' kendi vatanlar olarak Sovyetler Birliini kabul ediyorlar. Ukrayn, Alman ve Rus kkenli Kazakistan vatandalarnn %46' s ise yine kendi vatanlar sorulduunda Sovyetler Birlii cevabn vermilerdir. Ukrayn, Rus ve Almanlardan Kazakistan' vatan kabul edenlerin oran ise %40,5' dir. Slavyanlarn %10' luk bir blm Kazakistan vatanda olmalarna ramen vatanlar olarak Rusya' yi kabul etmektedirler. Bylece aratrma sonucunda 2/3 Kazakistan vatandann Kazakistan' vatan olarak tand ortaya kmtr. Tablo 5.Etnik Gruplarna Gre Kazakistan Vatandalarnn Kazakistan' Vatan Kabul Etme Oranlar (Ecipul, 1998) Grup Kazak Slavyan zbek Tatar Koreli % 91.6 40.5 87 60 60

Aratrmaya katlan insanlara sorulan sizce milli mensubiyeti ne tayin eder? sorusuna Kazaklarn %80' i dil, kltr ve milli gelenekler derken ayn cevab veren dier halklardan kiilerin oran % 10-12 arasnda kalmtr. Ailenizde milli geleneklere gre yayor musunuz? sorusuna ise Kazaklarn %60' evet derken bu oran Slavyanlarda %50 civarndadr. Kazaka bilen Kazaklarn oran aratrmada %70 olarak bulunurken, Kazaklarn Rusa bilenleri %80 civarnda kmtr. Kazak ailelerinin yarsnn aile iinde Kazaka konutuklar aratrmann ilgin sonularndan birisidir. Bir baka aratrmada ise Kazaklarn aile arasnda Kazaka konuamayanlarnn oran eyaletlere, ehir merkezi ve kylere gre Tablo 5 deki gibi bulunmutur. Tablo 6. Kazaklarn Aile inde Kazaka Konuamayanlarnn Oran (%) (Tatimov,1992) Eyaletler Kzlorda Atrav Gney Kazakistan Jambl Mankstav Taldkoran Aktbe Bat Kazakistan Almat Semey Jezkazgan Torgay Kketav Dou Kazakistan Pavlodar Akmolla Kuzey Kazakistan Kostanay Karagand Almat ehri Kazakistan Ortalamas Toplam ehir 3,5 4.0 4,6 6,5 7,5 8,0 10,5 11,0 11,5 12,5 16,0 22,5 24,0 26,5 32,0 38,5 45,0 48,5 49,0 50,0 25,0 9,0 10,0 12,5 15,6 9,5 24,5 27,0 28,0 25,0 30,0 35,5 37,0 37,0 40,0 55,0 44,0 70,0 75,5 80,0 85,0 37,0 Ky 1,0 1,5 2,0 2,5 3,5 3,0 4,5 5,5 6,0 5,0 7,0 4,6 17,5 16,0 17,5 28,0 32,5 31,0 30,5 35,0 17,0

Aratrmada Kazakistan vatanda msnz? sorusuna ise evet cevab %80 orannda alnabilmitir.

Kendi selmetiniz iin yakn ilikilerinizi kimlerle kurmaktasnz sorusuna kendi halkmdan biriyle diyenlerin oran Kazaklarda Slavyanlardan 4 kat daha fazla bulunmutur. Kazaklarn %17,3'lk bir kesimi "bir halk ayaklanmas srasnda eer elimde silah olursa n-

bilig-9/Bahar99

25

ce kendi halkmdan olanlar korurum" derken ayn cevab veren Slavyanlarn oran Kazaklardan 4 kat daha azdr. Aratrmada Kazaklarn kendilerini halklar iin tehlikeye atabileceklerin orannn Slavyanlardan 5 kat fazla olduu, Slavyanlarn kendi aile yaknlar ve kiisel dostlar iin tehlikeyi gze alabildikleri ortaya kmtr. TARTIMA VE SONU Kazakistan'n bamszlktan sonra yaad tecrbeler, dnya tarihinde bugne kadar emsaline rastlanmayan trden hadiselerdir. Bir yandan dier Sovyet Cumhuriyetleri gibi dnyada ilk kez sosyalist bir dzenden serbest piyasa ekonomisine, diktatrlkten demokrasiye, Rus dil ve kltrnden milli dil ve kltrne doru bir geiin yaand Kazakistan'n etnik yapsndaki zellikleri, bu srecin problemlerini daha da arlatrmaktadr. Kazak olmayan nfusun fazlal milli bir devlet kurmann meselelerini arlatrrken, lkenin ieriden darya, dardan ieriye youn bir g basks altnda olmas toplumdaki dengelerin olumasn engellemektedir. Derin bir ekonomik krizin yaand bu lkede g olgusu krizi derinletiren en nemli faktrlerden biri haline gelmektedir. Yukarda verilen aratrma sonularndan da grlecei gibi Kazakistan' vatan kabul etmeyen Slavyanlarn orannn %60'lara varmas lke dna gn gelecekte de devam etme eilimini gstermektedir. Dier yandan, Rusya'nn Rusya dKAYNAKLAR ANON; 1996, Kazakistan lke Raporu. TKA Yay. No 30, Ankara. APENOV,M.M;1998, Kazahi na puti knat syonalnomu vozrojdeniyu. Cayasat 32 (1) ECPUL, S; 1998,Kazaktar jane Kazakc tandk dengei. Cayasat, 1(32) ETMBETOV, .E; 1998, Jekeelindiru ge dayn- bz ba? Akikat, No 6,. ESENGALEVA, A.K; 1998, Etnieskiiy Faktor cotsial'no-politieskogo razvitiya Kazaxcta-

nda yaayan Ruslarla ilgili politikalar ve emelleri dnldnde, Kazakistan'da yaayan Slavyan nfusun ounluunun bu politikalara ak olduunu ifade etmesi bakmndan ilgi ekicidir. Ayrca bu durum, Kazakistan Devleti'nin otoritesini kendi halkna kabul ettirmesi bakmndan da nemli bir meseledir. Slavyan halkn bu olumsuz tutumlarna karlk Kazaklarn Kazakistan' vatan yapmakta ve onu mdafaada kararl olduklar, aratrma sonularndan grlmektedir. Gemi dnemde adeta kylere hapsedilen ve ynetimden uzak tutulan Kazaklarn, bamszlktan sonra politik elit iinde %70'lik bir orana sahip olmalar, lke dndan gelen Kazak muhacirleri, Rus nfusun fazla olduu illere iskn etmeleri, vatanlarna sahip kma ynndeki kararllklarn ve basiretlerini gstermesi bakmndan ayrca dikkate deerdir. Yine i gte Kazaklarn orannn dier etnik gruplara gre ok yksek olmas, bugn pek ok sektrde eitimli eleman gerektiren ilerdeki Slav hakimiyetinin de yakn zamanda krlacan gstermektedir. Metin iinde verilen rakamlardan da grlecei gibi, ok derin bir ekonomik ve demografik kriz yaayan Kazaklarn, vatanlarn kurmak iin byk bir gayretin iinde olduklarn sylemek mmkndr. Yaanan bu demografik ve ekonomik krizi bilmeden, Kazakistan' doru alglayabilmenin mmkn olmad kanaatindeyiz. Umarz ki bamszln onuncu ylnda yaplacak aratrma sonular bu kriz belirtilerini gstermez.

na, Cayacat. 38 (7),28 8. TATMOV, M; 1992, Halk-Nama nemese san men sana.Almat. TATMOV, M; 1993, Kazak Alemi Kazaktmg San Kana? Almat. TULEGULOV, A.K; 1998, Politieskaya elita Kazakstana: Analiz biyografiy. Cayasat,32(l) RAD, A ; 1996, Orta Asyann Dirilii slam m Milliyetilik mi? stanbul.

bilig-9/Bahar99

26

SOME DEMOGRAPHICAL, POLITICAL AND SOCIOPSYCHOLOGICAL ASPECTS OF THE ETHNICAL STRUCTURE OF KAZAKHSTAN Ass. Prof. Yakup DELMEROLU Ahmet Yesevi University

ABSTRACT Kazakhstan attracts attention since the ethnic structure of Kazakhstan differentiates from all other Turk Republics.Naturally these ethnical factors have different attitudes on proportion of birthard death, and proportion of them on both inside and outside migration,also on social and political events. On the other hand, after Kazakhstan had its independence lots of changes occurred in the structure of Kazakhistan as well as in its ethnic structure. As a matter of fact, in 1997 Kazak population formed the majority in Kazakhstan.In this study, some points were taken into consideration such as developments in its ethnic structure, demographic tendencies, the importance of migration which is very important for the ethnic factors of a country and the political proportion of Kazakh people who govern the country. Moreover, their attitudes towards social and cultural events by regarding Kazakhstan as a motherland.

Key Words :

Kazakhstan, Ethnic structure, Demography, Political and sociopsychological aspect.

bilig-9/Bahar99

27

bilig-9/Bahar99

29

TRKMEN'N TEMEL YOLU YA DA DAMGA ALFABE HAKKINDA

Do. Dr. Mehmetdurd SARIHANOV


Trkmenistan Bilim ve Teknik Yksek Kurulu Mahtumkulu Dil ve Edebiyat Enstits Bakan Vekili

ZET
XVII-XVIII. asr Trkmen klsik airleri Andalip, akand, eyda eserlerinde Ouz Alfabesi hakknda ilgi ekici bilgiler verirken zellikle Andalip bilimsel zellik tayan grler ortaya koymutur. Andalip "Ouzname"adl eserinde Ouz Han' meden kahraman olarak tantarak onun "tagma alfabeyi yani bir dnem iin hem damga hem de alfabe olarak hizmet eden iaretleri bulduunu kvanla ifade ediyor. Trkmen klsik airlerinin eski alfabemiz hakknda ne tr bilgilere sahip olduklar veya bu konuda nasl fikir yrttkleri henz ak deil. Fakat halknn muhteem gemiiyle iftihar eden Andalip, deerli eserini yazmak iin hem halk arasndaki, hem de resmi tarihlerdeki Ouznameleri inceleyerek bunlardan neticeler karm ve Ouzlarn tarihini yazmtr. Klsik airlerimizin zellikle Andalip'in eserinde belirtilen ve dier ilmi almalarda yer alan bilgiler erevesinde bundan birka yl nce damga alfabeyi tekrar gndeme getirmek konusunda giriimlerde bulunan limler oldu. Andalip ile akand 24 harfli, eyda ise 25 harfli alfabeden sz ediyor. Trkmen klsik airlerinin gndeme getirdikleri alfabe, aslnda Kagarl Mahmut'un zamannda Uygur yazs adn almaya balayan Trk alfabesidir. Divan Lgati't-Trk'te Trk yazsnn 25(18+7) harfi olduu belirtilirken, Kagarl Mahmut, Uygurlarn yazsndan sz ederken Trk alfabesi ile ilgili bilgilere bavurarak Uygurlarn 24 harfli alfabeyi kullandklarn bildiriyor. Uygur yazs, XI. asrdan sonra da birka asr kullanlyor. Andalip'in bu yazy Ouz Han ile ilikilendirmesi mill gurur ile, Ouz tarihinin resm tarihlerde ikinci yeri almas ise tarih srece bal olmas ile aklanabilir.

Anahtar Kelimeler: Ouznameler, Resm tarih, Damga alfabe, Trkmen klsik airleri

bilig-9/Bahar99

30

GR
Atalarmz tarafndan hayvanlara vurulan "damga"larn ayn zamanda bir "alfabe" grevini de yerine getirdikleri eklindeki gr ile "Hayvanclk Leksiyas"n incelediimiz sralarda ilgilenmeye baladk. 1980'li yllarn sonlarnda edebiyat Ahmet Bekmradov, Andalip'in "Ouz name" adl manzum eserini ele alan almasnda bu yndeki aratrmalara temas ederek birtakm ilgi ekici grler ortaya atmt. Andalip'in szkonusu eserini ilm merak ile okuduumuzda, XVII - XVIII. asrlarda yaam olan bu klsik airimizin ne srd ilm grler, Ouzlarn tarihine ait aklad olgular dikkatimizi ekmiti. Bu sebeple de Andalip'in bu eserindeki "alfabe" fikrinin ortaya kn ve bunun temelini somut ekilde aklamay hedefledik. Bu ise, poemadaki (mesnevi tarzna benzeyen uzun iir) tarih bilgilerin hangisinin o devirlerde mraacat edilen kaynaklardan alnm olduunu, Ouzlar ile Uygurlar arasndaki meselenin ortaya kn ve zln, bunlarn yansra Andalip'in "damga alfabe" konusundaki fikirlerinin temelini belirlemekle ilikili sorulara cevap verilmesini gerektiriyordu. Ahmet Bekmradov belirtilen meselelerin pek ouna, Prof.Dr. H.G.Grol 'nn "Ouz Kahramanlk Destan" adl almasndan hareketle "Andalp Hem Ouznamaclk Debi" (1987) ile "Grolu'nun Izlar" (1988) adl kitaplarnda ve Dn Ata'nn "Ouzname"sini (1992) ele alan makalesinde temas etmi idi. Onun bu aratrmalar, Trkmen Ouznameleri hakkndaki almalar yeniden gndeme getirdi.

Mogol hem Tatar ire ana dan Toguld, il tak eyle, tiydi, ba unun birle mkemmili-muzaffar Kuruldu Trk iide in beyik zor. Gelip imdi Mogolistanda ol a, Gurupdr toy, hasab batan aa Tokuz yz mn hovuzga mey akzd, Meynin deryasda mutak yzdi. Tokuz yz mn koyu hem ana ylk Soyup, kld ziyafet ehli halk kp Ouz millet ire sz yretdi Klp anda yurtunu ge taksm Her iki oglun anda goyd hakim Ouz Han' tanmak veya O'nun gerekletirdii ileri anlamak maksadyla okumay alkanlk haline getirdiimiz bu dizeler iinde "Mool", "Tatar", "Moolistan" gibi szlerin gemesi, bir anlamszlk ifade ediyor. Acaba eserde Ouzlarn tarihine Moollarn kartrlmas bir rastlant m, yoksa belli bir sebebe mi dayanyor? Eer bir temel sebebe veya gelenee dayanyor ise, bu ne zaman ve hangi nedenle ortaya km olabilir? Cengiz Han komutanlar ve yakn evresiyle oturduu bir srada, seferlerinde kazand byk zaferleri hatrlayarak gurura kaplp vnyor. Moollar Herat ehrini kuattklarnda,Grcis tanl Kad Vahdettin Beeni esir dmt. Cengiz Han, ileri grl ve ilim sahibi bir kii olduu iin bilgilerinden yararlanmak zere bu ahs yanndan ayrmyormu. O, Cengiz Han'n bu szlerini iittiinde, "Bir kak kanmda gznz yoksa (balaynz), sizin szlerinize bir cevabm var" demi. zin alp szlerine balayarak, "Halk krarak yaptnz bu yryler sonunda hretinizi duyacak insan m kalr?" diyen Kad Beeni'ye, hametli Cengiz unlar sylyor: "Dnyada yurt oktur. Ben bu soykrm ve ykm sadece Muhammet Ouzlu'nun atnn ayak bast yerlerde yaptm" (Reidddin, 1952).

OUZNAMELER VE RESM TARHLER Nurmuhammet Andalip'in "Ouzname" (Andalip,1990) adl manzum eserinin, "Ouzhann Hakanlgn Ogullarga Tabrgan"(Ouz Han'n Hakanln Oullarna Paylatrmas) adl blmnde u msralar vardr:

bilig-9/Bahar99

31

0'nun "Muhammet Ouzlu" dedii kii, Harezm ah Muhammet'tir. O Cengiz'in kervanna gaddarca davrand iin, Harezm idaresindeki topraklara byk ve korkun ordular yld. Muhammet'in ahl srasnda genileyen Harezm Devleti Hazar'n kuzeyinden Fars krfezine, Kafkaslardan Hinduku Dalarna kadar uzanyordu. Gerekten de Cengiz Han, onun adnn ulat yerleri kana bulamt. Ancak bu topraklar Muhammet'in bizzat ele geirdii topraklar deildi. Ouz Han ok eski devirlerde bu topraklarda at koturmu, daha sonralar ise O'nun nesilleri bu kadim yoldan ilerlemilerdi. Moollarn, Trkmenin (Ouzun) getii bu yolu yeniden ele geirmesi asrlara tesir etti. Bu hadise ile birlikte, ilk nce Ouzlarn sereserpe gezdii topraklarn hakimiyeti elden kt. Cengiz'in Moollardan ve ayrca Orta Asya'nn gneyinde yaayan Trk topluluklarndan tekil ettii ordudan kalanlar veya kaanlar nce Mslmanla getiler, bunun peisra da Moollar dillerini ve dinlerini unutarak Trkletiler. Bu olgu ise Ouzlar ile Kpaklarn etnik yapsn belirli lde yeniden oluturdu. Bu olgunun ekillenmesinde Moollarn yrttkleri devlet siyasetinin byk katks vard. Beklenmedik bir anda gl ordularn basksna urayan Ouz nesli kle olarak yaayamazd. stelik Moollarn asimile faaliyetleri de giderek temposunu arttryordu. Ebulgazi Bahadr Han,"ecere-i Trk"adl eserinde, Reidddin'e dayanarak, Kazan Han'n szlerine yer veriyor. Bu szler Moollarn gelecei ile ilgilidir:"Bizden sonra doacak Mool nesilleri dillerini yitireceklerdir" (Ebulgazi, 1994). Bylece bu yapay yol ile Trk halklar ile Moollar birletirmeyi, birbirine atmay uygun gryorlar. 12951304 yllarnda Hlgu devrinde ran'da ynetime geen Kazan Han, devrinin ok ynl eitim grm adam mehur Reidddin'e "Umumi Tarih" yazdrmaya karar veriyor. Reidddin'in madd zenginlii Moollara yapt hizmetlerin bir karl idi. Bu imknlar ierisinde Reidddin, evresinde toplad ilim adamlar ve tercmanlarla birlikte verilen ii yerine getiriyor. Reidddin'e ne tr bir grevin buyrulduunu

gsteren nemli bir olgu var: Reidddin eserine yazd szba yazsnda unlar sylyor: "Tarihi eserini yazarken her halkla ilgili yazlar veya anlatlan bilgileri esas alr. Asl mesele bu bilgilerin hakikate uygun olup olmamasnda deil, bu halkn kendi hakknda yazlan veya anlatlan bilgilere inanmasndadr. Eer bu bilgiler hakikate uygun deilse su bu tr malmat verenlerin boynuna..." (Reidddin, 1952). Trk halklarnn, bu balamda Trkmenlerin (Ouzlarn) gemii hakkndaki bilgileri, Reidddin'e Cengiz Han'n hizmetinde bulunan Uygurlar, zellikle onlarn arasndan Polat insan adl tarihileri veriyordu. Uygurlar hem ilm sahada, hem de askeri hizmetlerde yer alyorlard. Cengiz'in olu degey, 1227 ylnda, babasna bakaldrp Tebriz dolaylarnda mekn tutan Celleddin ve yiitlerinin peinden 30-40 bin kiilik bir ordu gnderiyor. Bu ordunun bir tmeni Uygur, Trkmen, Karluk vb. Trk topluluklarndan tekil olunup tmenbalar da kendilerinden imi. Mool ordusu, hedefledii yerde Celleddin'in askerlerini bulamyor. Bu frsattan yararlanarak kolayca alnabilecek bir blgeden uygun bir yeri ele geiriyorlar. Moollarn kara bulut gibi yaklap geldiini haber alan Trkmenler kurtulmak amacyla Anadolu'ya snyorlar. Pelerinden Anadolu'ya giren Mool atllar yava yava onlar sktryor, sonuta buraya yerletiriyorlar. Bu hadiseden ta Timur'un Yldrm Bayezit ile savaarak zafer kazanmasna yani 1402 ylna kadar bu kark ordunun kalntlar Anadolu'da kalyor. leri de dlar da Trkletikten sonra, bunlar, Faruk Smer'in de belirttii gibi "Trkmen"leiyorlar. Timur bunlarn Anadolu'ya nasl ve hangi sebeple geldiklerini bildii iin hepsini toplayarak mal ve mlkleri ile birlikte nne katp dnyor. Yolda kamaya alanlara da ar cezalar veriliyor. Timur bunlar Issk-kl evresine gnderiyor. Ancak 1405 ylnda Timur'un lm zerine Amuderya boylarna geliyorlar. Baz Orta Asya tarihileri bu toplulua "Kara Tatar Trkmenleri" de demilerdir (Sarhanov, 1997). Buna benzer "karma" sreleri Orta Asya nn pek ok blgesinde yaanmtr. Yeri geldii iin temas etmeliyiz. Dilbilimi,

bilig-9/Bahar99

32

Umum Trk ve Mool dillerinin leksikasnda (kelime hazinesi), kelime tretiliinde, morfolo jisinde, umum tipolojisinde mevcut olan benzer liklerin sebeplerini iki ekilde aklamaktadr. Birinci aklamaya gre, bu benzerlik iki dil ailesinin kknn ayn olmasndan kaynaklanmaktadr. kinci aklamaya gre ise, bu benzerlik belli devirlerde yaanan sk ilikilerin bir neticesidir. Bu diller arasnda mevcut olan benzerlikler konusundaki grleri karlatran ve Hint-Avrupa dillerinin akrabaln uzun ylllar ilm adan incelemek suretiyle elde edilen teorik neticelere gre aratran dilcilerin bir ksm, ounlukla ikinci gre katlyorlar. Anlalyor ki akrabalk da olsa, uzun sreli komuluk da olsa, bu iki dilin aras ok eski zamanlarda alm, Ouzlar ile Moollarn tarih sahnesine ktklar dnemlerde bu akrabalk hissedilmemitir. Reidddin "tarih kitab"n kronolojik olarak yazmamtr. O, ilk bata eserine "Trk" ile "Mool"u birletirerek balyor.O devire kadar Yakn ve Orta Dou'da bu halklarn tarihi erevesinde umum bir alma yoktu (Reidddin, 1952). Ama Reidddin iki halk birletirme grevini, ynetiminde alanlarn bilgilerine gre deil, Arap ve Yahudi tarihlerine dayanarak yerine getirmeyi tercih ediyordu, Araplar XI-XIII. asrlarda da Trk halklar ile Moollar ayrt edemiyorlard. Memlkler, Baybars komutasndaki Moollar darmadan ettiklerinde, onlarn birisi, ''Karndan karndaa ettiini akrep de etmez" demitir. Tannm alim Faruk Smer, bu rnei "Anadolu'da Moollar" adl almasnda vermektedir (Smer, 1969). Bu rnekteki ifade gnmzde yaygn olan Arapa kelimelerin kullanlmasyla birlikte Anadolu Trkesinde daha keskin olarak ifade ediliyor: "Akrep etmez akrabann akrabaya ettiini". Reidddin asllarn-kklerini birletirmi olsa da Ouzlar, Moollardan "ayr" gsteriyor. Ouz'un 6 olunun, 6 torununun adlarn veriyor. Moollar ile Trklerin karlkl farkllklarnn sebeplerini ortaya koyuyor. Trk topluluklaryla kararak daha sonralar Trk adn alan Mool

boylarn isim isim sayyor. Fazlullah Reidddin'in "tarihi" ile Moollarn o devire kadar yazdklar tarihlerin ana izgileri birbirinden btnyle farkl idi. Ancak XlV.asrn balarnda Moollar iin Reidddin'deki gibi bir "tarih" gerekli idi. Mool tarihinin Herat mektebinde Mirhand, Handemir gibi tarihilerin ulatklar neticeler de Reidddin'in geldii netice gibi idi. 1526 ylnda Timur neslinden Babr'n kurduu devlete de "Byk Mool Devleti "deniliyordu. Bayram Han, kuruluundan ok gemeden Babr neslinin elinden kard bu devleti yeniden diriltmiti. Abdurrahim Han ve torunlarnla hizmet ettii bu devlet, 1858 ylna kadar devam etti. H.G.Grol, Reidddin'in eserindeki "ecere" konusunda unlar sylyor: "O da Kagarl Mahmut gibi, gebe Trk boylarn Nuh'un olu Abulca Han'n olu Dib Bakuy'a dayandryor. Bu noktada onun tarihinin, Trkleri Nuh'un olu Yafese dayandran "Ksa Tarihler ve Hikayetler" adl eserdeki bilgilerle elitii ortaya kmaktadr" (Grolu,1976). "Ksa Tarihler ve Hikayetler" adl eser 1126' da, Kagarl Mahmut'un Szl ise 1070'de yazlmtr.Eer byleyse, o zaman, Reidddin' deki gibi ecere, XI. yzylda da geerli olmu oluyor. Ama incelendiinde Kagarl Mahmut' taki soy kt ile "Ksa Tarihler"deki bilgilerin birbirlerine uygun dt grlmektedir (Kagarl, 1992). Trk halklar ile Mool halklarnn akrabal konusundaki bilgiler muhtemelen in kaynaklarna dayanmaktadr. Ahmet Bekmradov, "Andalip hem Oguznamaclk Debi" adl aratrmasnda unlar yazyor: Orta Asya halklarnn tarihini in kaynaklarna dayanarak inceleyen N.Y.Biurin, Ouz Han hakknda u tespitlerde bulunmaktadr: Trk'n 7. neslinden bir "ikiz" dnyaya geldi (Bekmradov, 1987). Eer bu doru ise, Reidddin'in yapabilecei ok ey kalmyor. Bu halklar ile asrlar boyu komu olarak yaayan inliler byle bir yazl metin brakm iseler, kuku duymak mmkn deildir. Nikita Yakoblevi Biurin (1777-1853), 18071821 yllar arasnda 14 yl in'de yaayarak

bilig-9/Bahar99

33

dil reniyor, tarih eserleri okuyor. O nun "Kadim Zamanlarda Orta Asya'da Yaayan Halklar Hakknda Malmatlar" adl eseri, tamamiyle in'e yapt bu uzun sreli gezisine bal olarak yazlmtr. Ama onun Tatar (Trk) ve Mool birliktelii konusunda yazdklar, Mool istilsndan sonra yazlan tarihlerden alnm ise yaplacak bir ey kalmyor. Karakum'da gebe hayat yaayan Karahan, olunun baka bir Tanr'ya inandn renerek onu ldrmek amacyla stne sefer dzenliyor. Kars, bana gelecek olan bely nceden haber veriyor. Karahan savata lyor. Yerine geen olu 73 yl saltanat sryor. Mool topluluklarnn pek ouna ad veriyor. Ebulgazi Bahadr Han, Trk halklar konusundaki tarihinde (Tatar hakkndaki tarih) Ouzhan' dindarlk ve kahra manlk timsali olarak gstermektedir. Orta Asya'da yaayan halklar konusundaki bilgiler ticar ilikilerin balamasndan sonra Avrupa' ya da ulam olsa gerektir.Ancak bu bilgiler dilden dile geerken kaybolmu olmaldr. ok eski devirlerde Asyal tarihilerin tahminler ve rivayetlerle kark kaytlarnda tarih esaslar yok deildi."Yafes"in olu "Trk", Hazar denizinden Kore krfezine kadar uzanan sahada yaayan halklarn "Atas" kabul ediyorlar. Trk'n 7. kuanda "kizler" yani "Trk" ve "Mool" dnyaya geliyor" (Biurin, 1950). Biurin eserini yazarken in kaynaklarnn yansra daha baka eserlerden de faydalanmtr. XVII. yzylda da "Trkmenlerin eceresi" ve "Trklerin eceresi" adl iki eser yazan Hive han Ebulgazi Bahadr da, XIV. Yzyldan, yani Reidddin'den kaynan alan Mool tarih geleneini devam ettirdi. ecere meselesinde o da Reidddin'e bavurmaktadr (Ebulgazi, 1994). Ancak o yine de Reidddin'den farkl olarak eceresine daha farkl balyor:Yafes,Trk,Ttek, le Han, Dib Bakuy, Gkhan, Alanca Han, Tatar ve Mool, Karahan, Ouzhan... Reidddin'deki soy kt ksack : Yafes, Abulca Han, Dib Bakuy, Gara Han, Ouz Han...

Moollarn yerlemeye balayan bu sylentilere dayal tarihleri, Trkmenlerin hi de houna gitmiyordu. Buna verilen karl, XVI. yzylda yaam Nusayl Trkmen Salar Baba Gulalolu Salar Hardar'nn eserinde gryoruz. Hardar, Reidddin'den yararlanm olmakla birlikte tarihi kronolojiyi dzenlemeye alm, nce en eski ran tarihinden ve slm tarihinden balayarak yeri geldiinde Ouzlara temas etmitir. ecere yle sralanyor: Yafes, Dib Yabgu, Karahan, Ouzhan.. Reidddin'deki "Abulcahan" yok. Salar Baba Tarihi'nden Ouz Trkmenlerinin tarihine ait blmleri Kril harflerine aktararak sz ba ve aklamalarla yaynlayan Trkolog lim Nazar Halimov, Fazlullah Reidddin tarihinin Salar Baba'nn eline geen nshasnn eitli yerlerinde eksiklikler olduunu ne srmektedir (Halimov,1990). Bize gre durum biraz daha farkldr. Salar Baba, Reidddin'i yararland kaynaklarn sadece birisi olarak tenkid tarzda ele alyor, onun eserini redakte ediyor. Bunun iin de Ouzlarn eceresini sralarken yanlla dyor. Salar Baba'nn elinde Trkmen Ouznamelerinin birkann mevcut olduunu dnyoruz. Salar Baba Trkmenlerin esnek ecerelerindeki aprazlklar, kesintileri tam olarak gstermemitir. Eer onun kulland nshalar noksan olmu olsayd durum daha farkl olurdu. zmirli dostumuz, Ege niversitesinden Prof.Dr. Fikret Trkmen 1992 ylnda Kazan'da yaplan Uluslararas Trkoloji Konferansnda Ouzname'nin yeni bir nshasn dikkatlere sunmutu. Onun bu nsha hakkndaki ilk bilgileri veren makalesini tercme ederek Agabat'ta yaymlamtk (Trkmen,1993). Fikret Trkmen makalesinde unlar yazyor: "Reidddin'in Cami't -Tevarih" eserindeki beylerin konumlar Ebulgazi'de baz deiikliklere urarken, Kazan nshasnda daha baka stat deiiklikleri gze arpyor. Mesela sa kolda 4.adrda Dodurga'nn yerini Yldz Han'n byk olu Avar almaktadr. Pay "Dker" deil" Krl" doruyor. Mrdeoy'un yerine Torum at tutuyor.

bilig-9/Bahar99

34

Beinci adrda Avar'n yerine Karkn pay douruyor,Torum'nn yerine Karaca at tutuyor. Bunun gibi deiiklikler soldaki adrn iinde de grlmektedir. Bu deiikliklerin hepsi beyler arasnda g durumlarnn deimesi ve zamanla hretlerinin artmas gibi sebeplere dayanmaktadr. Btn Ouznamelerde sz konusu edilen "soy kt" aranacak olursa, Kagarl Mahmut'un gsterdii sralamadan daha eskisi yoktur: Knk, Kayg, Bayundur, Iva, Salgr, Afar, Begdili Bdz, Bayat, Yazgr, Eymir, Karablk, Alka blk, dir, regir, Tutrka, Alayundlug, Tger, Beenek, uvaldar, epni... Ancak bunlarda "tarih" kendi dzeltmesini yapyor... Seluklular hretlerinin zirvesine ktklarnda Knk ilk srada, Reidddin'de ise en sonda geliyor... Orta a Ouznameleri, o dnemlerin taleplerine hizmet ettiriliyor. Daha sonralar bu Ouznamelerdeki ecerelerin ayr ayr etnik topluluklarn isteklerine gre tertip edilmi olmas sebebiyle eitli varyantlar ortaya kmtr. Demek oluyor ki, Salar Baba'nn eserini yazarken yazl resmi tarihten yararland, ancak belirttiimiz farkllklarn mevcut olduu Ouznameleri de gz nne ald anlalyor. Buna ramen resm tarihler Trkmenler arasnda, genellikle de tahsil grm Trkmen aydnlar arasnda az ok yerlemeye balyor, edeb eserler de hesaba katlyordu. Aslnda Salar Baba'nn "tarihi" de, rgen Han Ali Sultan'n istei zerine yazlyor. Ama ondan 105 yl sonra Hive Han Ebulgazi (1603-1664) 56 yanda Trklerin soy ktn yazmaya balyor. "ecere-i Terakime"nin Geldi Gurbanov ve Tecen Nepesov tarafndan hazrlanan ve "Trkmen'in Nesil Darat" adyla yaynlanan nerine yazd sz ba yazsnda Prof. Nazar Gullayev'in vurgulad gibi, "Ebulgazi'nin Trkmenlere bak ve onlarla ilikisi vlecek gibi deil" (Gullayev,1991). Trkmenler nceleri, onun hakimiyet mcadelesinde asl destekisi olmulard. Ancak Ebulgazi, Trkmenlerin mill yaplarna aina olduktan ve tahta ktktan sonra az ektirmedi.

Tarihi Han Ebulgazi henz 21 yanda iken, yannda Trkmenleri himaye ettii bahanesiyle amcas sfendiyar'a kyor. Hatta amcasndan habersiz Trkmenlerle mcadeleye giriiyor. Hanla sahip olduktan sonra da Trkmenler zerine sefer zerine sefer dzenliyor. Ebulgazi'nin ikinci kitabnn son sayfalarn yazanlar, bunlar saymaktan yorulup pes ediyorlar. Ama Trkmenler onun "ata mlkm" diyerek yrtt hanla hizmet ediyorlard. On yl sren stifan srgnnden kap gelirken o bir sre Ersarlarn, iki yl da Balkan'da yaayan Tekelerin elinde barnyor. Bundan nce de amcasndan kat sralarda yine ona Trkmenler arka km, geriye armlard. Ebulgazi'nin eserlerine ilim dnyasnda deerli kaynaklar olarak baklmaktadr. Tarihiler, dilciler, etnoraflar, corafyaclar... onun eserlerinden ok gvenilir bilgiler elde ettiler. Biz de "Hayvanclk Leksiyas"n incelediimiz aratrmamzda tamamen Ebulgazi'nin malmatlarna dayanarak XV.yzyl civarnda Trkmenlerin 15 milyon hayvannn mevcut olduu eklindeki tespitlerimizi ortaya koymutuk. Ama her ite olduu gibi bu bilgilerin yazlmasnn belirli bir sebebi ve maksad vard. Bunlar almann ierii ierisinde hem baz olgularn seilip alnmasnda, hem de olaylarn ifade ediliinde bir tesir meydana getiriyordu. Ebulgazi'nin Trk halklar asndan yapt hizmet, Salar Baba gibi Trk dilinde bir tarih yazm olmasdr. Trkmenler asndan hizmeti ise, halkn elindeki ouznamelerin bir blmn yazya geirip "han hazinesi"ne brakm olmasdr. Ebulgazi Bahadr Han, "Trkmenlerin eceresi" adl eserinin yazlma sebebini bizzat kendisi u cmlelerle aklyor : Trkmen kocalar Ebulgazi'nin ok iyi tarih bildiini haber alarak yanna gidip, "Bizde ouzname ok, ancak bunlar trl trl. Gvenilir bir tarih eserimiz olsa iyi olurdu" diyorlar. te buras insan dndryor. Varyou 17 yl nce Trkmenleri insafszca krp geiren, maln-mlkn talan eden Ebulgazi'nin yanna kutsal saydklar Ouznamelerini alarak giden Trkmen aksakallar byle bir ricada bulunmular myd?

bilig-9/Bahar99

35

Trkmenler buyruklarna tbi olan insanlar balayabilirler. Ama kendileri hakknda lm buyruu verenleri veya byle bir buyrua sebep olan sistemi balamalar beklenemez. Ebulgazi, ikinci gruptakilere dahil.. Bize gre, durum biraz daha farkl olsa gerektir. Trkmenleri fizik bir zayfla dren Ebulgazi, ok iyi tand bu halkn durumu bu ekilde brakmayacan bilerek onlar "tarih oyunu" ile srekli olarak manev ynden baml hale getirmeyi amalam olmaldr. Bu sebeple "Trkmen yallarnn gelii"ni bizzat Ebulgazi'nin kendisi uydurmu olmaldr. Mool tarihi, XIV.yzyldan yni Reidddin'den kaynan alan tarih geleneine gre sonradan yazld. Ancak Trkmenlerin ellerindeki ecereleri dzeltmeden, resmi tarihin gcyle Ouznameleri tesirsiz hale getirmeden, durum dzelecek gibi deildi. "ecere-i Terakime" bu iin stesinden gelmeliydi. Ebulgazi, Trkmenlerin isteini yerine getirme sebebini, Peygamberimizin, "Eer bir kii Mslman bir kiinin gnln ho klarsa, bunun sevab btn insanlarn ve canllarn Allah'a ibadet sevabndan daha oktur" szleriyle aklamaya kalkyor. Genel hatlaryla Ebulgazi'nin iyi bir tarihi olmad anlalyor. Bu zellik bugne kadar ilim adamlarnn dikkatini ekegeldi (Grol, 1976; Halimov,1990). H.G. Grol, onun tarihi bir eserin iine eitli rivayetleri ustalkla kattn tespit etmitir (Grol, 1976). Trkmenlerin ellerindeki Ouznamelerin arl Ebulgazi'yi sktrm, buna ramen o yine de, Reidddin'den gelen ecere ba emasn eserine ilve etmekten geri kalmamtr: Yafes, Trk, Ttek, Emelce Han, Bakuy Dip Han, Gkhan, Alnca Han ve de "kizler" yani Tatar ile Mool.. Eserin sonunda Ebulgazi Trkmenlerin verdii malmatlardan yararlanarak "Seren'den sonra Ouzlardan Han olmad. Balkan'da, Manglak'ta ve dier yerlerde yaayan Ouzlarda yakndaki rgen'te, Horasan'da kim han oldu ise onlara tbi oldular (Siz de tbi oluverin..)" diyor. Eserin sonlarnda "Trkmen"e, "Seluk" nesillerinden mit kestiriliyor. (Osmanl Trkmenlerine bel balayp durmayn, size onlardan nce-

leri hayr gelmemiti, bundan sonra da gelmez, denilmek isteniyor.) Seluklularn Trkmeniz, sizin soydanzz demelerine ramen yurda ve halka faydalar dokunmad. Padiah oluncaya kadar, biz Trkmenin Knk boyundanz, dediler. Ama padiah olduktan sonra, "Efrasiyab'n olu Keyhsrev'den kaarak Trkmenin Knk boyuna katlm ve burada yetimitir. Biz onun oullaryz ve Afrasiyab'n neslindeniz" diyerek atalarn sayp 35. kuakta kendilerini Afrasiyab'a balyorlar" (Halimov, 1990). Ne kadar abalayp rpnsa da Ebulgazi, Trkmenleri inandklar tarihlerinden uzaklatrmann bir yolunu bulamyor. Bu sebeple de yapt almadan hzn alamayan tarihi han ikinci kitabn, Trklerin eceresi'ni (ecere-i Trk) yazmaya giriiyor, bu eser zerinde alrken vefat ediyor. "ecere-i Trk" Rusa'ya tercme eden G. Sablukov, eserin szba yazsnda bir meseleye dikkat ekmektedir. Ebulgazi'nin eserindeki Moollara ait baz malmatlarn Farsa'dan tercme edilen tarihi kaynaklarda mevcut olduu gerekesiyle bu eseri Rusa'ya tercme etmenin gereksizliini savunan baz meslektalarna ramen, bu grlere katlmayan G.Sablukov, Ebulgazi' nin yaad devir hakknda verdii bilgilerin hibir eserde bulunmadn belirterek almasn srdryor (Sablukov, 1994). Sablukov almasnda, Reidddin'den gelen gelenei devam ettiren eserde Trkmenlerden sz edilirken, "Sufiyan Han'n Tarihi" adl blmde onlarn Hive hanna boyun emedikleri dnemlerde zor gnler yaadklarn, Trkmenlerin uzun zamandan beri Hive Han'na vergi dediklerini geni ekilde izah ediyor. Trkmenler Hive' ye belirli bir dnemde zekat ad altnda 100 bin davar vergi olarak vermilerdir (Sablukov, 1994). Ama bu durum birdenbire yni ok ksa bir sre iinde meydana gelmi deildir. Ebulgazi burada vakalar sktrarak hepsini ayn vakitte olmu gibi gsteriyor. Aksi taktirde onun Trkmenlerin dedikleri vergiler konusunda verdii malmatlar itibarsz olacakt.. Trkmenler soydaln, akrabaln ne anlama geldiini ok iyi bilirler. Onlarn etnik topluluklarnn yani boy ve urularnn arasnda mu-

bilig-9/Bahar99

36

36 hafaza edilen ecere rivayetleri, Trkmeni hi kimseyle birletirmeye kalkmad gibi, hi kimseyi de sonradan "Trkmen" vb. de yapmyor. Trkmen boylarnn birbirleri hakkndaki rivayetlerinde, bunlarn babasnn Trkmen, annesinin baka bir halktan imi gibi gsterilmesi en eski tarihi bilgilerin (Dcikiyev,l991) halk hafzasna kodlanmasndan baka bir ey deildir. Klsik airimiz eyda'nin (1730-1805),"Ey, Ak Mrat" adl bulmaca zellii tayan iirinin Ebulgazi'nin ileri ile ilgili olduunu dnyoruz. iirin metnini bir btn hlinde gz nne getirmi olursak, ne srdmz grn geree uygun olduunu anlamak zor deildir: "Meni bir szmden krk-elli magn Alsaam yaraar, ey Ak Mrat! Men srm dybni amadm, yagn Akl yetse, cogap yazgn at be at. Ol kimdir han bolup gedi dnyde, Ad galp, mutg edilmi yada, Binamslk bolmaz mundan zyada Sen-de eylemik_, ey ak Mrat! Ol ne ayyar, satyar saa z mal Ussat bolyar, azadmp z yolu Yene ona dndiryr z ili Yogsa trin bilmez, ey Ak Mrat! Kim geydirdi, z donu vrip Kim alyar gvheri saman sovurp Kim tikini tikmi on vrip Bilse, dogr szle, ey Ak-Mrat! Her zat bolsa, yene dogruluk ozar eyday dogrusn aydar bir nazar... Kim vrme geyip obada gezer Oda gutl bolsun, ey Ak Mrat!" (eyda, 1978). Birinci drtlkte Ak Murat'a seslenme var. O, eyda' nin szn yabana atma benziyor. kinci drtlk Grol (Krolu) hakknda, daha dorusu Uurck Alp ile ilgili. Bu Alp konusunda eyda: "Krhan ogl Ugurck alp Gezdi Trk ilin at salp Grogl ona at galip Pa alp gedi sag-sol. "Doglup ikinci Ugurck Yada satlandr bir ak..." demiti. nceleri vergi almakta olan Trkmen idi. imdi o, yzbin davar vergi deyecek bir duruma dmt. Sz konusu edilen Ugurck ile de, XVI. yzylda Celali syanlarnda ad anlan Krolu gz nne getiriliyor. nc ve drdnc ktalar, Ebulgazi'nin Trkmenlerin ecerelerini bizzat onlarn ellerinden aldktan sonra dnp "tarihi iyi bildiimi haber alan Trkmenler bana bavurdular" demesini kinaye ile vurguluyor. Beinci ktada ise air,"Kendisinden gl birisine yaranmak suretiyle cann kurtarmaya almak namuslu bir hareket deildir, yiidin bana ne gelirse doruluktan gelsin" diyor. Dana Ata'nn Ouzname eceresini iir dizelerine geirmesi de, Salar Baba ve eyda gibi, sipari zerine yazlan tarihlere duyulan kar k duygusunun bir tezahr idi. Bu iir, Ahmet Bekmradov'un kitabnda btn halinde yer almaktadr (Bekmradov,1992). Bu erevede Dn Ata'nn: "Klli zbek, engiznama Kalmuk,Kazak, Krgz nme?" eklindeki dizeleri Ouz kvancndan baka ne olabilir? eyda' nin "Sizleri", "Hvvez-Hutdun" gibi iirlerini gz nne alrsak, O'nun "Ouz meselesi"nde iir dili ile bir mcadele yrttn syleyebiliriz. "Mugt yerden gazan gerek Uygur diyip eitmi Ouzlar..." "Ouz ili altm lakam agz bir Bir legde ince, yogn szi bar..."

bilig-9/Bahar99

37

eyda'nin "Trkmenin Ahval" adl iiri ise, iki asrdan fazla bir zamandan beri Trkmenlerin (Hazar tesi Trkmenleri..Y.A.) "bamsz devlet" hasreti eken gnlne bir teselli olmutur: "Devran dolanyandr her ak dzlener Trkmeni hal..." "MEN OUZ RE UYGUR ADIM" XVIII. yzylda yaayan Trkmen aydnlarndan birisi ve klsik edebiyatmzn ulu stunu Nurmuhammet Andalip'in "Ouzname"adl manzum eserinden alnan bu dize, lim Ahmet Bekmradov'u hayrete drmt. Bu szler manzum eserde bizzat Ouz Han'n azndan kyordu. A.Bekmradov bu konuda unlar yazmt: "Dnp dolap Ouzhan'n kendi adnn Uygur olduunu sylemesi, insan tereddde dryor. Burada bir belirsizlik var. Aslnda bu noktada Andalip yanlla yol am, daha dorusu halk arasndaki yanl bir inan eserine dahil etmitir (Bekmradov, 1987). Acaba bu gerekten de byle midir? Bize gre mesele ne Andalip'in yanllnda, ne de halk arasndaki yanl inanlarda. imdiye kadar halk arasnda Trkmen ile Uygur'u birletiren bir malmat (veya rivayet) yok. Trkmenler Trk halklarndan Kazak veya zbek'in adn zel ad, Krt, Sart, Put, Noay... etnik adlarn cins ad olarak kullanrken, Tatar adna ise konuma dilinde yer veriyor. Bununla birlikte "Uygur"a ait bu tr bir materyal ile karlalmyor... Aybek Devadari tarafndan 1309 ylnda yazlan "Drer't - Tican" adl eserde, VI. yzylda yni slm'dan bir asr nce Trke'den Farsaya tercme edilen "Uluhan Ata Bitiki" adl bir kitap olduu hakknda verilen malmat bugn iyice biliniyor (Grol,1976). Ancak XIII. yzyldan, yani Moollardan bu yana yazlan Ouznamelerin hepsi de slm tesir ile ilikilidir. Bunun karmak ve eitli sebepleri bulunmaktadr. Bu sebeplerin en nemlileri unlardr: slm'n btn ynleriyle Ouz hayatna tesiri, Moollar arasnda slm dininin yaylmas, Ouz Mool birliktelii konusundaki resm sylemler ve ayrca

Ouz ile Cengiz Han'n tip zelliklerinin birbirine karmas... Dede Korkut' ta Ouznamenin slmlmas sentimental formalara sahip oluyor. Dede Korkut Destan'nn "Deli Dumrul"a ayrlan hikyesinde u dizeler bulunmaktadr: "Ycelerden ycesin Kimse bilmez nicesin Grkl Tar! Nice cahiller seni gkte arar Yerde ister. Sen hut mminlerin gnlndesin Daim duran Cebbar Tar Baki kalan Settar Tar Benim canm alr olsan sen al Azrail'e brakma... dedi." Deli Dumrul'un szleri Allah Teala'ya ho geldi. Azrail'e nida etti ki, Deli Kavat benim birliimi bildi, birliime kr kld. Ya Azrail, Deli Dumrul can yerine can bulsun, onun can azat olsun, dedi.." (Kitab- Dedem Gorkut, 1997). Bu bakmdan, Paris Mill Ktphanesi'nde ele geirilen Uygur Alfabesiyle yazlm Ouzname bu kadim Ouzname'nin (Uluhan Ata Bitiki) izlerini tamaktadr, diyen Ahmet Bekmradov hakldr. Uygur Alfabesiyle yazlan bu eserin metni hem A.Bekmradov'un 1988 ylnda yaynlad "Grolnn Izlar" adl kitabnda, hem de Rahman Recebov'un 1991ylnda yaynlad "Gadim Trkmen Edebiyat" adl kitabnda yer almtr. Okuyucu iin uygun olaca dncesiyle, bu en eski Ouzname'nin olay rgsne ksaca yer verelim. Ay Kaan'n bir olu dnyaya geliyor. l adlanyor.. Annesinin ilk stn emen olan byyor, bir yiit oluyor. Halknn bana bel olan bir canavar ldryor. Bir gn Ouz, Gk Tanr'ya ynelmi otururken gkten bir k iniyor ve iinden gzel bir kz kyor. Ouz'un bu gk kzndan Gn, Ay ve Yl-

bilig-9/Bahar99

38

dz adl oullar oluyor. Ouz'un bir Yer kzndan da Gk, Da ve Deniz adl 3 olu daha oluyor. 6 olan sahibi olan Ouz adln paylamak iin byk bir len veriyor, halk ile grerek "Cihangirlik davas" gdeceini iln ediyor. Drt yana eli gnderen Ouzhan, hakimiyetini kabul ederek vergi deyen halklarla dost olacan, buna raz olmayanlarn ise savaa hazrlanmalarn duyuruyor. Yrylerinde uygarlk izleri brakyor, "Saklap"lara, "Kpak'lara, "Karluk"lara, "Hala"lara ve "Kanl" lara ad veriyor. Bilinmeyen kalmasn dncesiyle Ouz'un ordusunda bulunan Ulu Trk adl bir bilgenin grd d ile, Bozoklarn ve oklarn "ok-yay" bulular aklanyor. Bunlardan sonra Ouzhan ele geirdikleri topraklar oullar arasnda paylatryor." imdi Nurmuhammet Andalip'in "Ouz name" poemasna geelim. Bu eser 12 blmden ibarettir. Bu blmlerden ll'inin sonunda kendi adna yer veren Andalip, halk adna sylenen blme adn koymuyor. Bu 12 blmn adlar unlardr: Giri, Ouzhann tbarak Han bilen Sve Klgan (Ouzhan'n tbarak Han ile Savamas), Kpak Hann Togulgan (Kpak Han'n Douu), ingiz Han Destan, Ouzhann Garahtay Algan (Ouzhan'n Karahtay' Al), Ouzhann z lige Kaytgan (Ouzhan'n Yurduna Dn), Ouzhann Saltanat Baskanagna Yetgeni (Ouzhan'n Saltanat Basamaklarn k), Tamgalar Haknda Halaykn Aytgan (Damgalar Hakknda Halkn Syledikleri), Ouzhann am erife Bargan (Ouzhan'n am'a Var), Ouzhann Hakanlgn Ogullarga Tabrgan (Ouzhan'n Hakanln Oullarna Paylatrmas), Ouzhann Ogullarga Pentnesihat Klgan (Ouzhan'n Oullarna Nasihat Vermesi), Andalpn Yitgen Oguz Hatga Matam Mersiyesi (Andalip'in Kaybolan Ouz Yazsna Matem Mersiyesi)... Ancak manzum eserde beyan edilen vakalarn sreklilii gz nne alndnda, baz blmlerin zellikle belirtilmesi gerektii anlalmaktadr. Andalip'in Ouznamesi, insanolunun yaratlndan balamaktadr. Adem Ata ve Mama Hova, Nuh, Yafes, Trk, Ouz...

Ouz'un "tbarak ile yapt sava" iine alan blme "Kpak'n douu" ve "Cengiz Han'n destan" da dahil ediliyor. Bu grmz bu iki hadiseden sonra yeniden tbarak ile yaplan sava hakkndaki szlerin devam etmesi gzler nne sermektedir. Bu da Kpaklarn nndeki tarih yolun Cengiz tarafndan kesildiini, fakat Kpaklarn iinden doan ikinci ilhan Havan'n onlardan lerini aldn anlatmaktadr (BAY BARS). "Kara Htay" yrynde "Karlk"lara ad konuluyor. Yurda geri dnlrken "Hala" ad veriliyor. Uygar bir kahraman olarak Ouz'un yapt iler vlyor. Yazy kefeden kii hkmnde gsteriliyor.Onun kaanlk makamna lyk olduu vurgulanarak "damga alfabe" konusunda szler ediliyor. Arkasndan da tekrar yurduna dnp geldii anlatlyor ve "ok-yay" bulunuyor. Ouzhan yurduna geldiinde hakanln oullarna paylatryor ve onlara nasihat eder ken unlar sylyor : "Meni Ouz millet ire uygur adm ol yol bilen nesip bold mradm." Manzum eser, Andalip'in yiten "Ouz Alfabesine matem mersiyesi ile tamamlanyor. "Ouzhan'n Oullarna Nasihat Klmas" adl blmden sonra Andalip: "Gel, eysem Andalip, kl szni ktah Ouzhan ruhga etmekge patah..." diyerek,grnte szlerini toparlamaya alyor. Burada dikkati eken bir mesele var. Andalip niin "Uygur" szn bizzat Ouzhan'n kendi azndan vermektedir? Asrlardan ap gelen Ouz ruhu... Grolu'nun brakt hret ile Trkmen'in son devirlerdeki toplumsal yaaynn aras da ile deniz gibi idi. Orta Asya medeniyetinin derinliklerinden kaynayp coan, Trk dilinin mertebesini zirvelere ykselten Nevai'nin eserlerine tahmis yazan Andalip'in, dier Trkmen klasik airleri gibi

bilig-9/Bahar99

39

bilim ve eitime deer veren insanlarn elinde gzbebei gibi korunan elyazmalar grm ve okumu olmas pheye yer brakmayan bir hakikattr. Bu sebeple Andalip'in Ouzname poemasndaki tarih bahiste "Ouz-Uygur dncesi''nin ortaya kmasn, Uygur yazsnda yazlan Ouzname ile izah etmek doru bir yaklamdr. Bu konu hakknda zel bir alma yapan A.M.erbak (1959), eserin yazld tarihi (Uygurca Ouzname'yi) 1407 ylndan daha gerilere gtrmektedir. O yllarda Pekin'de, inceUygurca Szlk hazrlanyor. erbak, bu Ouzname'nin yazarnn bu szl hazrlayanlardan birisi olmas ihtimalini vurgulayarak aratrmalarna son noktay koymutur. Bilinen bu tr dier eserlerin hi birisinde, Ouz ile Uygur'u birletiren bir olgu veya bilgi ile karlalmyor. lim erbak, Uygur Alfabesiyle yazlm olsa da bu Ouzname'nin, Uygur dilinde yazlan eserlerin dilinden farkl olduunu belirtiyor. det olduu zere Ouznameleri ncelikle Trkmenlerin kendileri, bunun yansra onlarn tarihleriyle ilgilenen veya bu tarih bilgileri bir dzene koymak gerei duyanlar yazyorlar. Bu adan, XIV. asrn ortalarnda Semerkant dolaylarndan in Trkistan'na (Dou Trkistan) g eden Sakrlarn bu meselede parmaklarnn olmas ihtimali vardr. nk bu yerler, Uygur yazsnn yaygn olarak kullanld merkezler idi. E.R.Teniev, Uygurlar ele alan almasnda, Sakrlarn Arap alfabesinde yazlm eserlerinin mevcut olduundan sz ederken, Uygur Alfabesiyle yazdklar eserlere hi temas etmiyor. Yine de tarih ve meden artlar iinde Salurlarn Ouzname yazm olmalar ihtimali vardr. erbak'n "Uygur yazsndaki Ouzname'yi yazan kiinin Karluklardan olmas mmkn" (erbak, 1959) demesiyle, N.A. Baskakov'un in Salurlarnn dillerini Karluk grubuna dahil etmesi, bizim ne srdmz grlerin ilm adan incelenmesinin ilgi ekici olacan ve netice vereceini gstermektedir. Uygurca yazlan Ouzname'de Ouz Han'n annesinin ad Ay Kaan'dr. Bu ise, Salurlar

arasnda yaygn "Ay Ene", "Gn Ene", "Yldz Ene" tipleriyle olan ilikiyi ortaya koyar (Grol, 1976). Kadim Ouzname'de 6 oullu Ouz Kaan ulu len verip halkyla grtkten sonra elilerini drt bir yana u szlerle gnderiyor : "Men Uygurn kagan bolamen, kim yerni trt bulun kagan bolsam kerek turur." Demek oluyor ki Andalip, bu Ouznamenin Arap yazsna geirilen varyantn veya onun bizzat orjinalini grm olmaldr. Uygur yazsndaki Ouzname'den alnan cmledeki etnik muhtevay aa karalm :1- Hann ad: Ouz, 2-Ouz Han, Uygurlarn Han. Grld zere Ouz Han'n hangi etnik kkene mensup olduu konusunda bir ey sylenmiyor. R.Recebov'un "Gadm Trk Edebiyat" adl kitabnda, Ouz Han'n syledii "bolamen" kelimesi, gelecek zaman fiili olarak aklanmaya allarak, Ouz Han'n "bundan sonra Uygur Han olmak istedii" eklinde fikir yrtlyor (Recebov,1991). Ancak dilbilim kaynaklar "bolamen" eklindeki szlerin anlamnn aslnda imdiki zaman anlattn, kullanla gre de gelecek zaman da anlatabileceini bildiriyor (Nasilov,1963). Bu szn metin iindeki anlam ise yle : Ouz Han, "ben dnyann drt kesine han olacam" diyor. Bu durumda Uygurlarn zellikle belirtilmesi manta uygun deildir. Andalip'in meseleyi ortaya koyuu daha farkl. te onun bu meseleyi z : Ouz Han'n Oullarna nasihat edii: "Meni Oguz millet ire uygur adm u yol birle nesip bold mratm Birev bir sz tiyse, tiydim anga "hayr" Sebep ul, uygur atandrdlar gayr. Hayr birlen karar ini ahrn Yetidim maksatmga birin-birin. Garaz, men almayn burran kolga Syk til birle saldm halk yolga.

bilig-9/Bahar99

40

Tiymes erdim cakanda "Munda kelgil, Menin bargan yolumda birle bolgl. Birini zorum-z tuttuk mratm Bezep ilni ektirivge gayratm." Andalip'te Ouz Han, Ouz Milletinin handr. Fakat yrtt ll i siyaset neticesinde halkn gnlne hitap ederek halk tarafndan verilen "Uygur" nvanna sahip oluyor. Burada Andalip ilk olarak Uygur halknn adn Trkmen dilinde cins isim eklinde gstermektedir. Andalip niin etnik ouznamelerde yaygn olan aklamalardan farkl olarak, kendine gre bir aklamada bulunuyor? Buna sebep olan artlar ve Andalip'in uygulad etimolojiyi aklamaya alalm. Kadim Ouzname'de Ouz'un ad koymaya ilikin zellikleri aada gsterildii ekildedir : Urus Bey, oluna bir ehri koruma grevi veriyor, ama olu babasna ihanet ederek ehri Ouz Han'a teslim ediyor. Bunun iin Ouz Han, "Yiitnin szn yak krdi, sevindi, kldi, tak- aytt kim menge kp altun yumapsen, Balukn yak saklapsan deb dedi. Anun n anga Saklab at koyd." Zarf-fiil olan "saklap" (saklayp) kelimesinin etnik isim olarak gsterilme sebebi sadece etnonim kelime olan "Saklab" ile olan ekil benzerlii ynndedir, yoksa muhteva asndan bir ilikileri yoktur. Ouz Han'n at Buzda'a kap gittiinde, onu getirmeye giden yiitlerden birisi dokuz gn sonra una bulam gibi ak-pak olarak geri geliyor. Ouzname'de belirtildii gibi: "Ol beg kardan sarunmu erdi." Ouz Han, ona, "Senge at bolsun Karluk dep dedi." Ouznameci, "Hala" ile "Kanl"nn ad ayn yerde olmasn diyerek, Crcit ili hakkndaki szlerini ikiye blyor. Bylece Crcit iline yakan duvarlar altndan, pencereleri gmten, kaplar demirden "bina" ile nerede karlald belirtilmeden, "Yolda nlerine bir bina kt" deniliyor. Bu grmz, bir olgu tasdik etmektedir. Trkmen halk arasnda yklmaz zengin anlamn ve-

ren "Crcit Bay" eklindeki mecaz anlatm, eskiden beri kullanlp gelmitir. Binann zor alan kapsn amak grevini alan yiide, "Anga yarlk kld kim, sen munda kal, a. Mundan anga Kala at koyd." deniliyor. Burada cmlenin zerine hi de ilgisi olmayan bir yk ykleniyor. Crcit ilinin snrsz zenginliklerine sahip olan Ouzlarn bu ganimetleri tamalar gerekiyor. Bu srada eli usta birisi arabay (kan) icad ediyor. Araba yrdnde "kanga kanga" diye ses karyormu. "Ann n anlarga 'Kaga lug' adm koyd. "Aslnda burada "Kal" (Kang l) olmaldr. Bunun yerine Kaga lug denilmesi, eserin veya hadisenin ok daha nceki devirlere gtrlmeye alldn ortaya koyan temel unsurlardan birisidir. Yay krp blenlere "Bozok", oku paylaanlara ise "ok" ad da burada veriliyor. Yukarda belirtilen ad rnekleri ierisinde "Karluk"un dndakiler,etimoloji asndan pek bir ey ifade etmiyor. Bunlarn hepsi de halk etimolojisinin rnleridir. Halk etimolojisinin en yaygn uygulamas olan "suni etimoloji", incelenen kelimeye benzer bir ekil bularak onun yapay olduunu apak gsterir bir biimde ele almaktadr. Kagarl Mahmut da, "Hala"larn adn "A Kalmak" ile balantl olarak aklamt. Bu tr aklamalarn basitlii yznden, ok eitli etimolojilerin ortaya kmasna yol almaktadr. Bu adan Andalip'in "Uygur" szn aklamaktaki usta yaklam ok baarl grnmektedir. Ancak Andalip, "Uygur terimini etnik anlamndan uzaklatryor. Ad koyann sadece han deil, halk da olabileceini ortaya koyuyor. Andalip'in bu faktrlerden bekledii maksat mill kltr yeniden diriltmek, Ouz yazsnn g kazandn gstermektedir. Trkmen Ebebiyatnn mill edebiyat olarak gelimesi, onun Trkmen halknn sevincini kvancn eit olarak paylamaya balamasyla birlikte belirginlemitir. Bu olgu aslnda "Trkmen Ahvali"ne kayg duymak eklinde eyda'nin eserlerinde daha da gelierek ortaya kt. Mahtumkulu yabanc lkelerden gelen dmanlara kar direnmek ve geri evirmek iin Trkmen halkna seslenmi ise de, serkerde airimiz Sey-

bilig-9/Bahar99

41

di"Grolu'' olup beyleri savamaya yneltti. Ama Andalip'teki gibi, Trkmen genlerine ve yetien nesillere t olarak sunulan dizeleri klsik edebiyatmzda bulmak zordur. Andalip'in 1920'li yllarn iirlerini hatrlatan msralarn, Ouzname poemasndan alyoruz: "ndi ser siz, Yovn basar siz. Siz dolup-dap, Ornu gsar siz, k cahana Nobat sizinki. Urusa duman Ban keser siz..." Bu dizeler, Andalip'in eserine halk arasndaki vurma-krma gibi yanl fikirleri sokmas deil, ince ince dnlerek, llp biilerek ortaya konulan fikirlerin rndr. Manzum eserin (poema) orjinal taraf sadece bununla da kalmyor. Andalip tarihte kesintisiz olarak devam etmekte olan mill kltr, ayrca dnce ve bilimi de ele alyor. Aadaki dizeler bu grmz tasdik etmektedir: "Bu yerde azgine tarih sznden Beer dnysn nar yznden. Hekayat eylemek ki lazm old Sz sti ald, cazm old. Ki adam nesli np i ovvalda Niem yl yrdi hayvan ekli halda. Alar yaay tada a-bilimden Nardr ol zaman tarih-lmdan, Bu yalg dvrlerde adam ogl Geirmi oh zaman, yok dybi-yol." nsanolunun ortaya k konusunda ok nceden mevcut olan gr, Trkmen toplumunda ilk olarak Andalip'in dilinden gndeme getiriliyor. Bunun kapsamn anahtar kavram ortaya koymaktadr: "A-bilim" (aydnlanma,bilin),

tarhlm" (Tarih ilmi), "dypyol" (Temel yol, medeniyet)... Bu kavramlar eitimi, halkn tarihi hafzasn ve kesintisiz uygarl ifade etmek amacyla kullanlm olup, bununla bilgisizlik, bilinsizlik, mensubu olunan halkn tarihini ve atalarn aydnlk yolunu bilmezlik nceki devirlerde kalmtr, bu tr dnceler amza uymuyor, denmek istenmektedir. "Ouzhan'n Saltanat Basamaklarna k" adl blmde Ouz Han ilk cihangir, Trk Dnyasnn ilk basama hkmnde deerlendiriliyor. Bilim dnyasnda, sanatta, irin szllkte, kannn icadnda nc oluuna, yazy buluuna ve Trk topluluklar iin yeni yurtlar amasna temas ediliyor. Tabiata kar kazanlan zaferin kahraman olarak gsteriliyor. Meden bir kahramana mahsus olan sfatlar ortaya konuluyor. Btn bunlar XX. asrn balar iin de ada denilebilecek fikirlerdi. Bu sebepten bizim, Andalip'in msralarna getirdiimiz aklamalarda onun "adalam" gibi grnmesi normaldir. Ama bu konuda daha farkl dnmeye almak zor. Hi olmazsa kendi devri iin ileriye ynelik bir gr ne sremeyecek olan insan, "Kutsal Ouzname"ye bavurabilir miydi? Andalip Ouzname'ye de yenilikler getiriyor. Bu yenilikler, Ouznamelerin hibirinde grlmyor. O, Ouz Kaan'n oullar ve nesli hakknda yle diyor: "Bolupdr alt ogl garndan! Aklda-danda artk biri-birinden. Bular ad Gn han hem-de Ay han kinci garn Yldz hem-de Gk han. nci garn Tag han hem Deiz han..." Grld zere burada Andalip eitli annelerden (iki anneden) pe pee doan 6 olan, bir anneden doan 3 ikiz olarak gsteriyor. Burada ister istemez Mool tarihilerinin Trk ile Mool'u ikiz edileri akla gelmektedir. Bu ise, Ok'u Boz Ok'a tbi etmekten, onlarn ikisini de aklda ve kararda biribirinden stn ve yetkili gstermek-

bilig-9/Bahar99

42

ten ibarettir. Bu yaklam ise "Bamszlk Dnemi"nde (1992'den sonra) sylenen bir trkde yer alan, "Be velayet, be doan Birbirinden merdana..." eklindeki dizeler ile paralellik gstermektedir, ayn amaca ynelmektedir. Andalip sonlara doru Gn, Ay ve Yldz adl 3 olun "yay", dierlerinin de "ok"u bulup getirmeye ktklarn yazsa da, "Bozok-ok" szn azna almyor. Bu ise gk asll ve yer temelli kardelerin arasn daha da salamlatryor. Bu bilgiler nda, Andalip'in kadim Ouzname hakknda "bilgisi vardr" eklinde bir neticeye gelmek mmkndr. A.Bekmradov'un aratrmalarn inceleyen B.Taganov sonuta buna benzer bir neticeye ulamtr (Taganov, 1993). Bu fikrin doruluunu yukarda belirtilen deliller ortaya koymaktadr. HAT-YAZUV TOGDURIVCI AKIL YNDE (AKIL EVNDE YAZIYI BULAN) Ouz Kaan, 24 torun gryor. Onlara yerli yerinde mal(hayvan) veriyor. Herbirisine belli bir "tagma" (damga) iziyor. Bunlar, tarihte ok iyi bilinen "Ouz tamalar"dr. Nurmuhammet Andalip, manzum eserinin "Ouzhan'n Saltanat Basamaklarna k" adl blmnde ilm bir gr ortaya atmakta ve bunu da "Uygur meselesi"nde olduu gibi yeterli derecede temellendirmektedir: "Temmil birle fenni ekilni zarga oylanp tutd akln. Birinci bolsun inci malga bellig kinci bolsun urug-ilge bellig. Ool tamga bilen mal bilinsin Grvde kim olay hal bilinsin. Tak hanlk nian bolsun alarga Bu yalg ekil oyland bilerge."

Andalip'in ortaya koyduu grn edeb dncenin bir rn deil de gerek bir ilm yaklam oluu, bu tr bir grn son dnemlerde alimler arasnda kabul grm olmasndan da anlalmaktadr. "Alfabe meselesi", A.Bekmradov'un bu manzum eseri ele ald kitabnda nemli bir yer tutuyor (Bekmradov,1987). O, Ouzlarn 24 boyundan meydana gelmi alfabede hangi tamann hangi harfi karlad ve tama alfabenin ya konusunda iki meseleye parmak basmaktadr. Andalip'ten kaynaklanan "tema"nn incelenmesi onu eyda'nin ve akand'nin iirlerine yneltiyor. Bylelikle XVIIXVI-II. Asrlarda yaayan 3 Trkmen klsik airinin, bir baka ifadeyle 3 Trkmen aydnnn mill kltrmz ile ilgili araylarn yanstan eserleri bir izgide birleiyorlar. Andalip'in "Ouznamesi"ndeki alfabe meselesiyle ilgili grlerimizi beyan etmeden nce, bu konudaki yaklamlara bir gz gezdirelim... Andalip'in eserini tamamlayan blm aadaki dizelerden ibaret: "Andalip'in Kaybolan Ouz Yazsna Matem Mersiyesi" Bir asman- bela inip nahandan, Yuvutd ol drri-gmmat bahan. Tiriklikte zerur ol bizge candan Ouz vlatn ruh-rovan. Egere Nuh yan berdi ovval Tak bermi bu gn bad-hazan. Ki bizge ana yl turgan ul Bela sangan imi tiri-hazan. An ret eylemek emri-mahal, Mevh olmaz tiydi an yazgan. Birev ret klmakga bolsa mecal Kim ol merdd hem ilnin azgan. Ya miden ap trtge mindi Bu yata ekmedi renci-zan.

bilig-9/Bahar99

43

Ouz vlatndan ayrld indi Ki bizlerge koyup matam-gazan. Seni asman-acdarha yuvutd Sen ol Yunus, girip tutdu mekan. Cemaldan cahan kln sovutd Men oldum Andalip, vasfn yazgan."

belirttiimiz son blmnde bu "yitip yok olmak" konusundaki fikir tek tarafl deildir. Alfabenin bana nasl bir felket gelmi olursa olsun, henz tamamyla kaybolup gitmemitir. Hatta Andalip bu alfabenin unutulmas gerektiini syleyene "l' den kan azgn" demektedir. eyda'nin "Gzel Yigrimbe" adl iirinde yeralan, "Osdrip ol gne enli Gizledim, gzel yigrim be..."

te, bu dizeler Andalip'in poemasn eyda ve akand'nin iirlerine yaklatrmaktadr. akand, Andalip gibi 24 harfli alfabeden sz ederken, "Gzel Yigrimb" adl iirinde bir "tagma" fazla geliyor. Bu meselede airden ikisi bir tarafta, birisi bir tarafta duruyor. akand'nin "Dredi"adl iiri kaybolup giden, yok olan alfabe hakkndadr : "Ol ki hays candor her kimge tamga Basmak bilen, ol terpenip dredi. Dil kanda, sz drip adamga Bir nie dil bile szlep ugrad. Ol niik candar, bir gvrede alt ba Yigrim trt ayakl, yrep kt da. Ayaklama bolmaz cesedi yolda, Yene baran yerde hkmi yredi. Ol nemedir, dilsiz yerde ayag, Szler ad nie mgil sorag, Ol ayaklar ol milleti yarag Her dmandan ayak bilen gorad. Gvreden yz yl so kt ba eyle bir canaver kyndr dreyi. m yldan geyer aya ya Ba bir eyyemler lp, gurad. Ayagn yuvutd kuray ylan onun bilen gitdi can bileni, Ondan zherlendi dny bolan Ol Arabistanda dogup dredi." Ama Andalip'in poemasmn az nce yukarda

"Gmp dur, tutabilmen..." "Bu vagt kem-kas tutarlar..." eklindeki dizeler, bu alfabenin "imdi de" mevcut olduunu aka bildirerek, Andalip'in alfabenin henz yok olup gitmedii eklindeki fikrini desteklemektedir. Eer airler gerekten de tagmalar gz nnde tutarak bunu vurgulam olsalard, o zaman, "eyle kulaga yakml..." "Yedisinden ovaz kp Onsekizi tartar ekip..." "Senin in yas tutarlar Yiter sen, gzel yigrim be..." gibi dizelere gerek kalmazd. stelik Andalip'in devrinden ok daha nceleri Kgarl'nn Szlnde gsterilen daha eski ve karmak ekillerden ibaret damgalar nemli deiikliklere uramt. Hayvanclk leksiyasn ele alan aratrmamzda bu konuya temas etmitik (Sarhanov, 1997). Eer "Tamga Alfabe" aranacak ise, o zaman temel olarak en kadim damga ekilleri olan Kagarl Mahmut'un XI. asrda gsterdii "ekiller" esas alnmaldr. Hatta bu durumda (eer bu alfabenin ortaya knn zerinden bin yl getii doru ise) Kagarl Mahmut'a kadar iki bin yla yakn bir zaman gemitir. "Andalip Hem Ouznamaclk Debi" (Bekmradov, 1987). adl almada ise, genellikle ondan sonraki asrlara (XIV-XVIII),

bilig-9/Bahar99

44

basitleen damga iaretlerine bavuruluyor. Bu ise yetenekli alimin bir temele dayanan bulularn baka ynlere gtrmektedir. A.Bekmradov, Run alfabesindeki harfleri kadim Grek harfleriyle karlatrmt. ngiliz Trkolou G.Clauson da byle yapyor (Clauson, 1986). Klsik airimizin eserlerinde "Tamga alfabe"ye 3-4 bin yl ya biiliyor. Andalip'in "Ouznamesi"ni ele alan monografyada, bu bin yllklarn hesabn karmak iin alfabenin ortaya k ve gelimesi konusundaki aratrmalara bavurulmaktadr. Ancak gnmz dilbilimi XlX.asrdan itibaren Avrupa'da gelimeye balad. Bizim alfabelerin meydana gelii ve bunlarn birbirinden tremeleri konusundaki bilgilerimiz de bundan sonraki devir ilm aratrmalarnn neticesidir. Bu gne kadar Trk alfabelerinin meydana geldii alar dzenli bir ekilde haber veren almalar ile karlaamadk. Buna gre de, klsik airlerimizin-aydnlarmzn alfabenin yan belirlemek iin aldklar balang noktas, Ouz'un mitolojik tarihlere uzanan yayla balantldr: Alfabeyi "Ouz" meydana getirdi. Ouz u kadar yl yaamtr. O halde alfabenin ya u kadardr... N.Y.Biurin'in temas ettiimiz kitabnda verilen malumatlara gre, Moda-Ouz Han (METE) M..174 ylnda vefat ediyor. 70 yl akn saltanat sryor. Demek ki "sz konusu Ouz Han alfabeyi icad etmitir" dersek, alfabenin ya tahminen iki bin yl oluyor. lk yazl antlarmzn VII. asra (baz kaynaklara gre VI) ait olduunu gz nne alrsak, o zaman, Ouz Han ile yazl antlarmzn aras pek fazla deil. Hunlarn alfabeleri hakkndaki dolayl malmatlar ise, atalarmzn sosyal hayatnda yazya duyulan ihtiyacn en kadim devirlerde ortaya km olmas meselesi ile ilikilidir (Biurin, 1950). leriye ynelik olarak ne srlen fikirler, ortaya kt devirler iin bir farkllk arzetmektedir. Bu tr grlerin gc, yenilii ve aa uygunluunun zerinden devirler gemi olsa da nesilleri artyor. Andalip'in "Ouzculuk dealar" konusundaki bu incelememizde de bu duygu bizi etkiledi, dncelerimize elik etti. akand ile

eyda'nin alfabe ile ilikili iirlerini okuduumuzda da ayn duygular yaadk. Bazan sanki bu iirlerin XX. asrn ikinci on yllnda (1920'li yllar) yazlp XVIII. asra hitap ettirilmi gibi olduklarn hissettiimizi belirtmeden geemeyeceiz. u dizelere dikkat ediniz : "Bir azdan yigrim sekiz ses kar ren tutuk, bir-birinden pes kar..." (akand) "nce ovaz ekimli..." "Yedisinden ovaz kp Onsekizin tartar ekip" "Ouz nesli altm lakam agz bir, Bir legde ince, yogin szi bar... "(eyda). Bu dizelerde, Trkmen mill dil biliminde XX. asrn banda kullanlmaya balayan terimler ile rten "ses", "avazl", "ekimli"(nl), "ine (ince)", yogin (kaln), ayrca gnmzden biraz farkl "tartp ekmek", "leg(l)", "pes kmak(yava kmak", "agz (diyalekt)"... gibi szler yer alyor. Bunlar ayn terminolojik manada 2 asr sonra Andalip'in Ouznamesi'ni ele alan almada kullanlyor. Sz konusu almada, eyda'nin "Gzel Yigrimbe" adl iirinden, yukarda gsterilen ; "Yedisinden ovaz kp/Onsekizin tartar ekip" dizeleri esas alnarak, "demek ki, bu alfabenin 7 nl, 18 nsz sesi ifade eden iareti var imi." eklinde yorum yaplyor (Bekmradov, 1987). eyda'nin iir sanatn ele alan doktora almasnda ise, bundan daha da ileri gidilerek u cmlelere yer veriliyor: "Onun daha belirgin olarak ortaya koyduu gibi bu 25 harfin 7'si nlleri,18'i ise nszleri karlamaktadr." "air bu alfabeyi ele almtr, aratrmtr. nl ve nsz sesleri ifade eden ekilleri tek tek tespit etmi, yani bunlarn fonematik ilevlerini belirlemitir" (Ta-ganov, 1993).

bilig-9/Bahar99

45

Elbette, o devrin aydnlar nl ve nszlerin saylar konusunda ileri srdkleri grleri, bugnk dilbilimi terimleri erevesinde deil, o zamanki anlaya ve alfabedeki nl-nsz ilikilerinin durumuna gre deerlendirmilerdir. Terimler burada yardmc unsur olarak yerlerini almtr, asl olan fikirdir. airlerimizin sz kullan ve yorumlay geleneksel bir izginin rndr. Bu adan "Trkmen Dili" XVIII. asrda da Trkmen diliydi, XX. asrda da... Bu dilin i zenginliklerini esas alarak terim retilmeye kalkldnda, Trkmen insannn dncesinde oluan benzer kelimeler ile karlalmas gayet normaldir. Bu tr geleneksel dil dncesi-dil duygusu olmasa, hi bir yeni kelime de retilmezdi; bunu, bu dilde konuan her insana ayr ayr aklamak gerei ortaya kard. Eer eyda ve dier aydnlarmz Ouz yazsn damgalar yoluyla diriltebilseler, yani onlar bunun iin gerekli olan malumatlar ele geirebilmi olsalard; o zaman bu ii uygulamak-hayata geirmek tamamen olmasa da belli bir lde gnmzde de mmkn olabilir, bir dzene girerdi. Eer gerekten de diriltilmeye allm gibi grnen bu alfabe mevcut idiyse, bu durumda klsik airlerimizin yukarda rnek gsterdiimiz dizelerini gz nne alrsak, bu akm, XVIII. asrda da varln bir para muhafaza etmeye alm, kaybolmak ile kaybolmamak arasnda bir izgide kalm olmaldr. Ancak VII. asrdan itibaren XlX.asra kadar mevcut edeb eserlerimizin iinde imdiye kadar Ouz damgalarndan kaynaklanan alfabe ile yazlm bir metin ele gememitir. Bu ise aratrmalar yine de devam ettirmenin gerekliliini ortaya koymaktadr. Aratrmalar iki ynde yrtlmelidir. Birincisi: "Tamga" sznn "sihirli iaret" manas dorudan doruya "harfi anlatyor ise, "Damga Yaz"y aramaya koyulmak gerekiyor. Bize gre tamgalar ile Run alfabesini, XI. asrdan nceki devirlere ait tarihi olgular kendinde toplayan elimizin ulat kaynaklarn materyalleri ile karlatrarak incelemeyiz. Bu da "alfabenin nce, tamgann ise ona dayal olarak daha sonra ortaya kt" eklindeki gr de gzden geir

memizi gerektirmektedir. Gnmzden bir misal verelim: Trkmenistan'da hayvanlara damga vurmak gelenei imdi de devam ediyor. ok eski devirlerden gelen eitli ekillerdeki gerek damgalar (Sndgl, kaz aya, iskemle, tabure...) ile birlikte, 50 yldr kullanlm, imdi de Ltin Alfabesi ile birlikte kullanlan Kril harflerinden ve ayrca damga ilevini grmek zere kula kesmek suretiyle yaplan iaretlerden faydalanlmas olduka yaygndr. Belki tamga ile Run alfabesi ayn dnem iinde meydana gelmemitir. nce alfabenin kendisinin, sonra da alfabeye ait olmakta belli bir anlam ifade eden harfler veya harf birlemelerinin tagma hizmetine sahip olmas muhtemeldir. ngiliz Trkolou G.Clauson, Run alfabesinin ortaya kn ele ald almasnda, bu alfabedeki harflerin bazlarnn Sogd alfabesinden daha nce kullanmda olan Aramey ve Grek yazsnn harf ekilleriyle olan benzerliini vurguluyor (Clauson,1986). Bu ise Run alfabesinin Sogd yazsndan deil, bunun tersi olarak Sogd yazsnn Runik alfabeden etkilendiini ifade eder. Bylece M.. VI-IV. asrlar ile M.S.VI. asr aralnda meydana getirilen Run alfabesi, XI. asrda Kagarl Mahmut'un gsterdii tagmalara temel olmu olabilir. Fakat Kagarl'nn devrine doru Runik alfabenin kullanlm sahas daralm, zamann gemesine paralel olarak da gndemden dm olabilir. Trk halklarnn alfabeleri genellikle ideoloji ve dini gayelerle ortaya kmakta, atalarmza tesir eden dinlerin deimesiyle birlikte alfabeler de deimektedir. En kadim yaz aracmz olan Runik alfabenin de kullanmdan kalkmasn, Trk halklarnn bal bana rettikleri geerli ve srekli bir dinlerinin veya ideolojilerinin olmay ile aklayabiliriz. kincisi: Klasik airlerimizin gzleriyle grp elleriyle tutamadklar, XVIII. asrda da kaybolmaya yz tutmu alfabemizi aratrmalyz. Bunlarn hangisi zlrse zlsn, bu meselede ba artan grlerin, olgularn gerek mecrasna ynelmesi, beklenilen neticeleri verecektir. Bize gre, XVIII. asrda aydnlarmzn canla-

bilig-9/Bahar99

46

rn yakan alfabe, Arap Alfabesi yerletikten sonra yava yava pozisyonunu yitirmeye balayan "Trk Alfabesidir. Trk halklarnn alfabesi hakknda bize ilk bilgileri Kagarl Mahmut vermektedir. Alfabe, O'nun "Divan Lgati't-Trk" adl eserinde bizzat gsteriliyor. Bu alfabede 18 tane harf vardr. Dildeki ses sisteminin gelimesiyle birlikte fonematik neme sahip olan sesleri anlatmak ihtiyac ortaya ktnda, daha sonralar Arap Alfabesinde yapld gibi, birbirine benzeyen mevcut sesleri anlatan harfleri "ek iaret" veya noktalar koymak suretiyle yava yava 7 harf daha yaz uygulamalarnda yer almaya balamtr. Ama bunlar alfabenin bata kabul edilen 18 harfli tablosunda gsterilmemitir. Bunun iin de Kagarl Mahmut daha sonra ifadede yani yazl uygulamada ortaya kan iaretleri "kkten bolmadk" (temel olmayan) eklinde kabul etmitir (Kagarl ,1992). Trk alfabesinin temeli neticede Aram yazsna dayanmaktadr. Aram yazs da, "Bat Semit yaz sistemi" eklinde ifade edilen yaz sisteminden kaynan almtr. Trk Alfabesine esas olan yaz sistemleri, M.O.VI-IV asrlarda yaygn olarak kullanlmaktayd. Bylece ses-harf sistemine dayal Trk Alfabesi ortaya kmt. III.asrda inliler komu devletlerin birisiyle girdikleri ilikiler neticesinde yurtlarna dndklerinde, bunlarn yazlarnn "Hun"larn yazsna benzediini ifade etmilerdir. Demek oluyor ki, III. asrn ortalarn da Hunlarn zgn ve uygulanan bir yazlar vard. Ama byle olsa bile, Trk alfabesiyle yazlan abidelere VI-II.asrda rastlyoruz. Biz "Trk" alfabesi ile "Hun" alfabesinin ayn alfabe olup olmadklar meselesini uzatmadan, Trk alfabesi konusundaki mevcut malmatlar hatrlatmay yeterli grdk. Alman Trkolou A.Von Gabein'in "Kadim Trklerin Yaz ve Kltr" adl geni almasn da verdii malumatlarda belirtildii zere, ilk bin yln devamnda Trk halklar birka alfabeden yararlanmlardr. Yukarda szkonusu ettiimiz Runik yazdan baka da Trkler 7-8 eit yaz kullandlar. Bunlardan birisi Sogd yazs olup bu yaznn iki biimi vard. Birinci biime ait metinlerde

yaz byk ve ak, dierinde ise kk yazlmtr (Byk harf-kk harf). Bu yaz Budizm edeb yazs ile ilgilidir. Trk halklar Sogd Alfabesini kullanrlarken kendi dillerine uygun hle getirmeyi baarmlardr. "Suriya" (Suriye) yazsndan yararlanld da ele geen yazl kk metinlerden anlalyor. Bunlardan baka da Manihey yazs, Brahmi yazs, Tibet yazs kullanlmtr. Bunlarn hepsi de Budizm, Maniheizm gibi dinler ile ilikilidir (Yazberdiyev,1995). Sonuta, ounluun kullanmasna elverili olan alfabenin mr uzun oluyor. Run alfabesi Uygur alfabesinden daha karmakt. Bundan yararlanmak iin zel bir dil hazrl gerekiyor du. Bu alfabedeki 45 iaretin 10 ifti nsz sesler, geriye kalanlar ise kelimedeki ince ve kaln nl sesler ile balantl idi. Daha sonralar Kagarl devrinde Trk alfabesi "Uygur yazs" ad ile tannmaya balyor. lim dnyasnda eitli derecelerde tannan aadaki eserler bu alfabe ile yazlmtr: Muhabbetname, Miraname, Tezkiret'lEvliya, Sirac'l Kulub, Rahat'l - Kulub adl eserlerle; Ltfi'nin, Cevheri'nin, Gammarolu'nun,Kasm' n, Mansur Bah'nn iirleri (erhak, 1959). Altnorda'da, Timur nesillerinin yaad Heratta Uygur yazs yaygn olarak kullanlmtr. Bu alfabeyi Trklerden Moollar almlardr. XIII. asrdan itibaren bu alfabeyle yazlm Mool eserlerine rastlyoruz. Moolistan'da bu "alnma alfabe" halen de kullanlyor. Buryatlar, bu yazdan 1931 ylna kadar yararlandlar. XVI. asrda Manurya'ya geen alfabe XX. asrn balarna kadar kullanmda idi (Ansiklopedi, 1990). slm Dini ile birlikte gelen Arap Alfabesi, Trk Alfabesinin kullanm sahasn gittike daraltyordu. Yine de bu alfabe XV. asra kadar Arap Alfabesi ile birlikte yararak devam etti. Bundan sonra en ok kullanld yerler Budist manastrlar oldu... Hazreti Muhammed'in tebli ettii dinin Trk halklar arasnda yaylmas ve Trklerin byk ounluk hlinde slmiyet'i kabul etmeleriyle birlikte, gemiten gelen alfabenin "yeni dinin alfabesi" ile yer deitirmesi sz konusu olmutur.

bilig-9/Bahar99

47

Eskiden beri yerleik bir medeniyete sahip olan Trk topluluklar ve Trk insanlar atalarndan kalan alfabeyi karlkl ilikilerinde ve edebiyatlarnda kullanmay devam ettirmilerdir. Bu sz konusu Trk topluluu "Uygurlar"dr. XI. asrda "Eski Trk Alfabesi"ne "Uygur Yazs" denilmeye balanmtr. Bylesi bir adlandr ilim dnyasnda gnmze kadar da devam edip gelmitir. Yukarda temas ettiimiz klsik airlerimizin yani o devir aydnlarnn "gzleriyle grp-elleriyle tutamadklar", "ksmen sz ettikleri", "gelitirmeyemuhafaza etmeye altklar", "Ouz'un ruh ynelii" olan bu "yaz", ite bu Trk Alfabesi olmaldr. SONU Andalip'in Ouznamesi'ni, akand'nin ve ayrca eyda'nin iirlerini yukarda belirttiimiz aklamalar erevesinde yeniden okumay okuyucularmza brakarak, yaptmz aratrmalardan kardmz neticeleri toparlayalm: Andalip, Uygur yazl Ouzname vastasyla "Uygur Alfabesi" ile tanmtr. Bu da onda byk tesir brakm, ilhamn artrmtr. O, bundan iki netice karmtr : 1- Trk halklarnn kadimden gelen, son devirlerde Uygur yazs adyla bilinen bir alfabeleri olup, bu, Arap yazsnn yerlemesiyle birlikte kullanmdan kalkmtr. 2- Ouz Han, kendisini Uygur han olarak gstermektedir. Demek ki, "Ouz-Uygur Birliinden alfabe ve Ouz yazs ortaya kmaktadr. XVIII. asrda "Uygur" adl halk olmad iin, bu halkn etnik mns Ouz etnonimine sindirilmitir. Bylece Andalip, "Ouzname"nin 3 kayna ile tanyor :1- Mill Ouznameler, 2- Resm tarihlerdeki Ouznameler, 3- Uygurca Ouzname.. Andalip, eserine bu Ouznamelerin her n de sindirmitir. Andalip "resmi Ouznameler"e gereken nemi veriyor. (Aslnda onun Ouz Han'n tarihini beyan edi kompozisyonu, Ebulgazi'nin "ecere-i Trk" adl eseri ile rtyor). Mill Ouz-

namelerden ruh alyor, Uygur yazsndaki Ouzname'den ise yenilikler buluyor. Bu yenilik Ouz ile Uygur'un birliidir. Bu da , bahsi geen "alfabenin" Ouz Alfabesi olduu ihtimalini glendirmektedir. Andalip'in "tagma alfabe" araylar, akand ve eyda'nin araylar ile karp gitmektedir. Belki de hem Andalip, hem de eyda iin "arayn ba" hkmnde imdiye kadar edebiyat dnyasnda sadece 4 iiri ile tannan akand'nin "dnya gr" ve eserleri rnek olmutur. imdi de, alfabedeki harf says konusunda klsik airlerimizin eserlerinde grlen elikiler zerinde duralm. Andalip ile akand, tamga alfabede 24 harf olduunu bildiriyorlar. Onlar baka trl diyemezlerdi, nk Ouzlarn 24 boyunun 24 tagmas vard. eyda'nin "Gzel Yigrimbe"inde ise bir harf fazla geliyor. Kazakistanl limler, Uygur yazsndaki harf saysn 23 olarak gsteriyorlar (Aydarov, 1971). Ancak bu tr elikiler, XI. asrda da varm. Kagarl Mahmut, Trk yazsnn 18 harfli alfabesini gsterdii yerde, yine ek olarak 7 harften sz ediyor. Demek ki, bu 25 iaret-25 harf. Ama Andalip ile akand'yi de destekleyen "Divan Lga-ti't Trk"; "Uygurlarn umumi Trk dili ile birlikte kendi aralarnda kullandklar bir iveleri daha vardr. Bunlar, kitabn banda da belirtildii gibi 24 harften ibaret olan Trk yazsndan faydalanyorlar" (Kagarl, 1992) demektedir. Bu durum, seyrek de olsa klsik airlerimizin XVII. asrn sonlarnda, XVIII. asrn balarnda kullanlan Uygur yazsn(Ouz Alfabesini) yeterince renmi olduklarndan baka bir eyi anlatmyor. 1678 ylnda bu yazyla "AltunYaruk" adl eser yazlyor. Mool halklar ise bu yazya dayanan alfabeleri kullanmay srdryorlar. XVIII. asr Trkmen aydnlar mill bir alfabelerinin olmasn ve bu alfabenin kullana gemesini yrekten istemilerdir. Bunun iin onlar -ilk olarak- bu alfabeyi benimsemilerdir. nl ve nsz seslerin ilikileri konusundaki ak malmatlar bunu anlatmaktadr. Andalip'in ilmi grleri nasihat ve bilgi vermeye yneliktir. Tamgalar ile alfabe arasndaki

bilig-9/Bahar99

48

balant ise, o'nun devrinden yaklak bin yl nce kaybolup gitmitir. Trkmen halk amzda dnyada en yaygn ve en geerli alfabe olan "Ltin Harfli Alfabe"ye (Yeni Trkmen Alfabesi) geti. Mill dilimizin zelliklerine uygun olan bu alfabenin yardmyla Trkmen dili hem kadimden gelen, hem de mevcut sz zenginliini kullanarak gl admlarla ilerliyor, geliiyor. Klsik aydnlarmzn ruhlar nnde vefal davranarak dilimizin btn imkn-

laryla kullanlmas ve bu erevede gelitirilmesi yolunda gstereceimiz gayretler, Trkmenin sz hazinesine "gve drmeyecektir." NOT : Bu makalenin Trkmen Trkesi'nden Trkiye Trkesine evirisi, Ar. Gr. Yusuf Akgl tarafndan yaplmtr, Kendisine samimi teekkrlerimi sunarm. Mehmetdurd SARIHANOV

bilig-9/Bahar99

49

KAYNAKLAR ANDALRV.M;1990, grlar ve Poema- 1ar, Agabat, Trkmenistan. ANSKLOPED ; 1990, Lingvistieskiy Entsiklopedieskiy Slovar, Moskva. AYDAROV,G;1971,KURCANOV E; TOMANOV, M; Kne Cazba skertkisterini Tili, Almat, "Mektep". BEKMIRADOV, Ahmet;1987, Andalp Hem Oguznamalk Debi, Agabat, "Ilm". BEKMIRADOV, Ahmet;1988,Grogln Izlar, Agabat, Trkmenistan. BEKMIRADOV, Ahmet; 1992, Edeb Miras- Edebi Miras" Dana Ata Oguzna- ma Yazpdr", Agabat,Trkmenistan". BURN (akinf), N.Y;1950,Sobraniye Svedeniy O Narodah, Obitavih v Sredney Azii v Drevniye Vremena,T: I, Moskva- Leningrad. CKYEV, A ;1991, Oerki Proishojdeniya i Formirovaniya Turkmenskogo Naroda v Epohu Srednevekovya, Agabat, Trkmenistan". CLAUSON,G;1986, Zarubejnaya Tyurkologiya,Vp.I, Drevniye Tyurksiye Yazki i Literatur, Moskva, "Nauka". EBULGAZ;1992, Abulgazi Bahadr Han, ecere-i Terakime (Trkmenlerin eceresi), apa Tayyarlan: R.Recebov , Agabat, "Ilm". EBULGAZ; 1994, Abul-Gazi Han, Rodoslovnoye Drevo Tyurkov,Agabat, Eksperimentalny Nomer J., Agabat, No 7. GROGLI H. G; 1976, Oguzskiy Geroies-kiy Epos, Moskva, "Nauka". GULLAYEV;1991, Abulgazi Bahadr Han, Trkmenlerin Nesil Daragt, apa TayyarlanlanG.Gurban ov,T.Nepesov, Agabat,"Metbugat". HALMOV,Fazlalla Reidddin; 1990,Oguz nama, Pars dilinden tercme eden Salar Baba Gulalogl Salar Handan,Dzci' Szba ve Bellikleri Yazan: H.B.Hah mov, Agabat,Trkmenistan".

KAGARLI, Mahmut; 1992, Divan Lgati't Trk, eviren: Besim Atalay, I.Cilt,3 Bask, Ankara. KTABI DEDEM GORKUT;1997, Kitab Dedem Gorkut ve Hekayat Oguzna may Gazan Beg ve Gayr, Agabat, "TMG". NASLOV,VM;1974,Yazk Tyurkskih Pamyatnikov Uygurskogo Pisma XI-XVI vv.Moskva, "Nauka". RECEBOV, Rahman; 1991,Gadim Trkmen Edebiyat (VIII-XII asrlar) Agabat, "Ilm". REDDDN; 1952, Raid-ad-din, Sbornik Letopisey, Tom: I, Moskva- Leningrad,zd-vo AN SSSR. REDDDN; 1991 .Fazlallah Raid-ad-d in, Ouzname, Perevod s Persidskogo Predisloviye, Kommentarii, Prime aniya Ukazatel R.M. ukyurovoy, Moskva, "Dom Biruni". SABLUKOV,G;1994, Abul-Gazi Han, Rodoslovnoye Drevo Tyurkov, Agabat, Eksperimentalny Nomer J.,No 7. SARIHANOV,Mehmetdurd;l997,Davarlk Leksikas,Agabat, "ILIM". SMER, Faruk; 1969/Anadolu'da Moollar",Seluklu Aratrmalar Dergisi, I,Say:I/147. ERBAK, A.M;1959, Oguzname, Muhabbetname, Pamyatniki Drevneuygurskoy i Starouzbekskoy Pismennosti, Moskva, zd-vo Vost,L-r. EYDA; 1978,Lirika,Gl Senuber,Aga-bat, "Ilm". TAGANOV, Bayrammrat; 1993,eyday- nn Lirikas, Kand. Dis., Agabat. TRKMEN, Fikret; 1993,"Ouzname'nin Kazan Nshas", Trkmen Dili hem Edebiyat Jurnali, 1993, No:3. YAZBERDYEV.A; 1995,Knijnoye Delo v Drevney Sredney Azii (Doislamskiy Period),Pod redaktsiey Y.,M., Massona, Agabat, "Ilm".

bilig-9/Bahar99

50

FUNDAMENTAL WAY OF TURKMENS OR ON DAMGA-ALPHABET


Dr. Mehmetdurd Sarihanov Mahtumkulu Language and Literature Institute ABSTRACT Andalip, Shakandi and Sheydai who are Turkmen classical poets lived in 17 th - 18th centuries gave many interesting information about Oghuz Alphabet in their books. Some of them - especially Andalip, affirmed some scientifie views. Andalip, in his work called "Oghuzname", wrote about Oghuz Han as a civilized hero. He argues that Damga Alphabet has some special signs which serve as both an alphabet and mark. We don't know what kind of information Turkmen classical poets had on our old alphabet or how they stated their opinion on this subject. But Andalip who is very proud of his people's history examined all the official and the other historical documents written on Oghuz Han - Oghuzname, in order to write his valuable work and at the end he wrote the history of Oghuz Han. For last a few years, there have been many scientists who tried to reproduce the Damga Alphabet which was examined in the content of the researches and scientific investigations carried by the classical poets and especially by Andalip. Andalip and Shakandi have talked about the alphabet which consists of 24 letters. Sheydai argues on alphabet consisting of 25 letters. In fact the alphabet which the classical Turkmen poets talked about is the Turkish alphabet which was called as Uygur manuscript at the time of Kashgarli Mahmut. In Divan-i Lughat-it Turk it has been stated that Turkish alphabet has consisted of 25 letters (18+7). When Kashgarli Mahmut discussed the Uygur manuscript, he argued that Uygur people used an alphabet consisted of 24 letters.Uygur manuscript was used a few centuries after 11th century. Andalip has connected this manuscript with Oghuz Han. This connection can be explained by the national proud. In official history, the history of Oghuz has been in the second order. It is possible to explain that it is because of historical process.

Oghuzname, Official history, Damga alphabet, Turkmen classical poets

Key Words :

bilig-9/Bahar99

51

bilig-9/Bahar99

53

CENGZ AYTMATOV'UN ROMANLARINDA KAOSTAN DZENE EV/ANNE VE EVRE/DNYA ZLE


Do.Dr. Ramazan KORKMAZ
Frat niversitesi,Fen- Edebiyat Fakltesi retim yesi

ZET
Cengiz Aytmatov'un romanlarnda; dnyann bilinci olan insan bozulduu zaman; be dn izleine tutunarak kendisini yeniden kurabilir. Bunlar; doaya dn, eve dn, ana dile dn, insana dn ve Tanr'ya dn eklinde zetlenebilir. Bu be dn izlei, "olmak ya da olmamak!" sorunsalnda bocalayan insana yalnzln, yaltlmln ve paralanmln hatrlatmak zere farkl frekanslardan yaplan kendine arnn sesidir. Fakat dnn en temel sorunu, insann, felsefi anlamda tekilemeden kendisi olabilmesinde yatmaktadr. tekileen/Mankurtlaan insan, kendi varlk alanndaki deerlerin "Olmas gerek!" sesine kapal olduundan bu sesleri duymamaktadr. Mankurt tipi, tekilemenin tarihsel boyutunu yanstmaktadr. Bu tr bir insan yalnz kendisinin deil, tm evrenin felketini de iinde tar. O halde, romanlardaki dn imgelerini okuyan her insan, sava, politik g itkisi, kin ve nefretin refakat ettii sahiplenme duygusu gibi temel baz sapmalardan korunmal; kendisiyle, ana diliyle, tryle, doayla ve Tanr'yla barmaldr. Aksi takdirde, evrenin karanlk boluunda bir bebek ba gibi ldayan dnyamz yok olabilir, evrenin bilinci silinebilir.

Anahtar Kelimeler : Dn izlei, nsan, Dnya, Ev, Anne, teki, Mankurt

______________________________________________________________________________

bilig-9/Bahar99

54

GR Nicholai Hartman, insann evreyi dnyalatrma abasn, insanlamann en temel gstergesi olarak kabul eder. Hayvanlar tek tek evre iinde yaarlar ve ona tabidirler. Doann deimez yasalarna boyun emek zorundadrlar (Mengolu, 1979). Darwin'in "doal seleksiyon" dedii bu srece uyum salayanlar yaar, dierleri elenir. Oysa insan, doann yasalarna boyun emek yerine ona hkmeder. Dil araclyla gemi nesillerin bilgi birikimlerine, deneyimlerine ular, bylece bir insan mr btn insanln mr ile birleir; 20-30 yalarndaki bir kii, iki bin, bin yln btn kazanmlarna eriip onu bir stnlk arac olarak kullanabilir. Fakat bir hayvan tek'i, bir nceki neslin bilgisine eriemez. Ancak igdsel sezgi ve tepkilerle hareket eder. nsann bylesi bir tarihsel boyut kazanmas, onu "evrenin bilinci" olma konumuna ykseltir. Bilin ya da bilinli olma hali, btn kutsal dinlerin ve bin yllk retilerin insan muhatap kabul etmede aradklar ilk ve en vazgeilmez kouldur. Cengiz Aytmatov'un romanlarnda; dnyann bilinci konumundaki insan, evreyi dnyalatrma srecinde iki temel izlei takip eder. Bunlar, mikro planda ev/anne, makro planda ise evre/ dnyadr. Bu iki temel izlei yle amlayabiliriz; TEKLEME SORUNU VE EV/ANNE ZLE Gaston Bachelard, kksaldmz bir "dnya kesi" olarak deerlendirdii ev'i, "ben'i koruyan ben olmayan" (Bachelard, 1996) diye tanmlar. Dorusu ev, evreyi dnyalatran insann doa karsndaki ilk zafer antdr. O, evrenin dzensizliinden koparlm bir dnya cennetidir. ierisinde btn bireysel ve toplumsal dlerimizi barndran gerek bir kozmostur. Cengiz Aytmatov, bir ermi duyarll ve sabryla evrenin yzne sinen anlam, homo-semioticus bir tarzda yeniden okurken, hayvandan insana btn canl varlklarn dnyaya kalklarn

evden- yuvadan balatr. Yuva, kutsaln ilk duradr. Gn Uzar Yzyl Olur adl roman, gz mevsimi dolaysyla inlerine ekilen veya "kumluk yerlere snan" hayvanlardan bahisle balar. evre de hayvan iin "in"/"yuva", korunak ve barnaktr; her halkrda bir "ekilme" ve "snma"y imler. Btn bir k boyu hayvanlar, ekildikleri veya sndklar yer'in ayrlmaz birer paras durumundadrlar. Aralarnda karlkl fakat gizli bir koruma/ korunma akti vardr. Roman ilerledike bu ev izlei insan zerine kaymaya balar. Yedigey-Ukubala ve Abutalip-Zaripa vd. insanlar "ev"lenerek, "ev" kurarak dnyann karsna kmaya, felketlere gs germeye alrlar; "Sar zek demiryolu duraklarnda tutunmak iin her eyden nce yrek isterdi, baka trl rr giderdi insan." (Aytmatov,1985). Sonsuz byklkteki bir bozkrda kck insan tohumu, ancak evde yaamn derinliklerine kk salabilir; orada yeerir ve gn yzne kar. Bylece ev kurma, zamana ve mekna tutunmaya alan insann varln kesinledii bir itenlik eylemine dnr. Yazar, modern bir mankurt olan Sabitcan'n evden uzak yatl okullarda okutulduuna st ste gndermelerde bulunur; "Sabitcan.. kafas vr zvr eylerle doluydu. Nerden renmiti bunlar. nsan da kalbna baknca onu bir ey sanrd. Yatl okullarda okumutu.(..) vnmeyi, iki imeyi, kadeh tokuturmay pek severdi; i yapmaya gelince yan izerdi."(Aytmatov, 1985). Evden koparlma, insan tarihsel boyutundan ve deer duygusundan da arndrma anlam tadndan, felsefi anlamda insann "kendinde olmas"nn nndeki en byk engel kabul edilebilir. Sabitcan, Kazangap'n nereye ve nasl gmleceini belirleme hakknn "babas" olmas hasebiyle kendisinde olduunu sylediinde, Edilbay ona; "...Baba sensin, ona bir diyeceimiz yok, ama sen kendinin deilsin! Buna bir diyecein var

bilig-9/Bahar99

55

m?"diye karlk vererek onun tekiliine dikkat eker. Ortega Y. Gasset, "nsan ve Herkes" adl eserinde, insana ait hi bir kazanmn ebed olmadn, insan znn gelitirilmedii veya kastl olarak ihmal edilip saptrld takdirde; "uygarlk" denen fenomenin birka kuak iinde yok olabileceini syler (Gasset, 1995). Bu durum insann tarihsel sre iinde kazand deerler dizgesinden kopuu ve geriye dn simgeleyen "tekileme" olgusuyla ortaya kar. Bylece insan benlie dalma veya dnsel yaam ve aktif (praxis) yaam boyutlarndan ekilerek tekileme kskacnda evresindeki "ey"lere gmlr. Bylesi yok kii'ler, younlama yetisini kaybettiklerinden kendilerini ancak pratik ve programlanm gndelik izlenimlerin peinde olmakla ifade edebilirler.. Yedigey, Kazangap'n cenaze merasiminde "tekilemi" Sabitcan ve eymerdan'n varlklarndan derin znt duyar. Bunlar yaamn ve lmn szn edemeyen , anlamn zemeyen zavalllardr. Her eyleri "Sistem, Parti ve Stalin" diyalektii zerine kurulmutur. Roman ilerledike bu tekileen yok kiilere bakalar da katlr. Bunlar arasnda en belirginleen "biri- birine benzer kara mein izmeli" 'den biri olan Akdoan bakl mfetti Tanskbayev'dir. Tanskbayev, kara bir tren gibi insan yaktyla hareket eden sistem'e yeni yakt-insan'lar arayan bir teki'dir. Abutalip'in yazd, ocuklara anlatt sylenceleri, masallar sistem asndan tehlikeli bulur. Zira sylence ve masallar, ruhlarmzn sylemsel barnadr, evidir. Orada insann her zaman kendisi olma ans mevcuttur. Yeniden douun kayna, ancak bu ruh barnaklarna dnmekle mmkndr. Oysa Tanskbayev, Abutalip'in szl gelenekten yazya geirdii bu sylemsel barnaklar asl tehlike unsuru olarak grmekte ve su saymaktadr. Akdoan bakl mfetti Tanskbayev, zellikle Abutalip'in ocuklara rettii "Bizim evimiz!" ifadesine ok kzar ve neden "Bizim Leninimiz!" diye yazmadklarn sorar; ve "Lenin herkesten, her eyden nce gelmez mi?" diye de azarlar.

Gaston Bachelard, ev'in d barndrdn, d kuran koruduunu ve insan yaamndaki kazanlm eylerin srekliliini salayarak insann dalp gitmesini nlediini syler (Bachelard, 1996). Grlyor ki, kendisi olma ve tekileme arasndaki niteliin belirleyicisi durumunda olan ev/yuva/aile imgesi, insan varlnn tarihsel boyutunu silerek onu metalatrmak isteyen sistem'in ilk plnda yok etmeyi hedefledii bir kurumdur. Bu kuruma ynelik saldrlar yalnzca 20. yzyla ait bir problem deildir. Romandaki Nayman Ana Efsanesi, tekilemenin trajiini asrlar tesine tayarak soruna tarihsel bir boyut da kazandrm olur. Mankurt oul, evin direi konumundaki anne'yi ldrerek hem evi ykar, hem de yeniden var olu olanaklarnn tmn ortadan kaldrm olur. Oysa anne, daima kendisi olma'nn sesidir. Nitekim, Jolaman' yeniden kazanmak iin rpnan annesinin ninnilerini dinlerken bilinci silinen Mankurt-oul'un yznde; garip bir yumuama, deime grlr. Bilincinde baz grnt izgileri belirmeye balar ve yzn souk terler basar. Bu durum, aslnda yeniden varolmaya evrenin arsdr. Anne ilh nitelikli bu evrensel arnn ev/ yuva kkenli simgesidir. Anne/evren daima bize yeniden gidi'in/ bize yeniden dn'n balangcdr. Bozulan, tahrip olan, yaamn acmaszl karsnda paralanan ve her bir parasnn bir baka diyarda kald benliimiz, buradan gelen "Kendine dn!", "Kendini Tan!" ve "Kendin ol!" sesleriyle kendine dner, kendini tanr ve kendisi olur. Bu olu, ayn zamanda insann tekileme'den kurtuluunu da salar. Oysa herhangi bir deer duygusuna sahip ol/a/mayan teki, anne/evren'in kendine ar sesi'ni susturmakla, telfisi olanaksz bir yok olu sreci balattnn ve kendisini srekli bir dzensizliin iine attnn farknda bile deildir. Bu yzden Nayman Ana'nn lm, Mankurt oul'u mutlak anlamda tekilemenin ebed tutsa klmtr. Oysa evltlar iin hi bir karlk beklemeden ve ekinmeden yaamn ortaya koyan anne; kendisine ihanet edildikten, hatta ldrldkten sonra bile bu zverili ardan asla vazgemez;

bilig-9/Bahar99

56

"Yuvasndan rktlm bir ku gibi Nayman Ana, Sar zek bozkrnda bir oraya, bir buraya koturuyordu. Ne yapacan, ne edeceini iyice armt.(...) Juanjuanlar uzaklancaya dek Nayman Ana gzn onlardan ayrmad, ondan sonra da olunu karmak zere srye sokuldu. Olunun bana her ne geldiyse geldi, onun bunda hi bir suu yoktu, yavrusunu dmanlarn elinde kle olarak brakamazd. (...) Nayman Ana drt bir yanda olunu ararken, onun bir deveyi siper ederek dizlerinin zerine km, okuyla ona nian aldn gremedi. Mankurt gzlerine gnein son klar dt ii, ok atmak iin uygun bir frsat kolluyordu. Olunun bana bir ey gelmesinden korkan ana durmadan sesleniyordu. -Jolaman! Olum neredesin? Fakat karsnda ona nian alyordu olu. -Dur! Atma oku!. Nayman Ana son anda olunun okunu ona evirdiini grd, deveyi dehleyip ileri frlamaya frsat bulamadan ksa bir vnlama duydu, yaydan frlayan ok sol brne sapland. ldrc bir saplanmayd bu. Nayman Ana yava yava aa eildi, yklmamak iin devesinin boynuna sarldysa da yere dmeye balad. Fakat ondan nce bandan ak yazmas kayd, bir ku olup havalanrken; "Adn ne senin? Kimin olusun? Anmsa adn!.. Senin baban Dnenbay! Dnenbay! Dnenbay!" diye lk att. te o gnden beri Sar zek bozkrnda geceleri Dnenbay kuu uarm: Bir yo cuya rastlarsa yanna yaklar;"Adn ne senin? Kimin olusun?

Anmsa adn!.. Senin baban Dnenbay! Dnenbay! Dnenbay!" diye barm (Aytmatov, 1985). Dnenbay kuu, Mankurt oulun ldrd Nayman Ana'nn "her eye ramen" yine Mankurt oulu terk etmeyen ve ona yaamak iin kendisi olma gerekliliini anmsatan itenliidir. nsan nasl bir kua dnebilir?!.. Bu dn imgesi, bir masals kurgu gibi grnse de, rtk anlam okunduunda; bize, yzyllar tesiyle imdi arasnda deimeyen insan gereini yanstr. Masallarda sradan bir balang tekerlemesi olarak grlen ve imdiye kadar hep homo-semioticus anlamda okunmay bekleyen; "Az gittik uz gittik dere tepe dz gittik. Da atk dere getik. Bir de dnp baktk ki, bir arpa boyu bile yol gidememiiz." szleri, insann mitik dnemden bilgi ana kadar uzanan binlerce yllk srede, aslnda nitelik bakmndan fazlaca deimediini gsteriyor. nsan her ada ve her yerde; sever, arzu eder, sahiplenmek ister, barnmak, korunmak, snmak ve hakim olmak ister; yuva kurmay, sevinlerini, aclarn paylamay dler; btn bu srete elde ettiklerinden ayrlrken hznlenir, acdan ve lmden rker... Bu insann deimez doasnn dilidir... Masallardaki bu rtk sylem, Cengiz Aytmatov'un romanlarnda daha geni ve derin bir prespektivden yine rtl bir biimde yeniden yorumlanr. Bunca zamandr deien, akp giden sreye bir ekilde tutunmaya alan insann kendisi mi, yoksa tutunmaya alt eyler midir?!.. Oysa her eyi belirleyen ve belirginletiren insandr. nsan, deime olgusuna kendi gerekiliini yadsyarak yantlar aramaya kalktnda, her seferinde "bir arpa boyu bile" yol kat edemediini eseflenerek- anlayacaktr. Ana' nn sesini susturan insan, kendi varlk alann yadsm ve ona kar en byk suu ilemi olur; Yuva yklr, dler dalr, insan nlenemez bir kiilik ve kimlik yitimi iinde kaybolur. Bylece, tarihsel sre iinde kazanlan deerler bir anda yok olur. nsan "time-binders" zelliini kaybeder. Gerekte Mankurt oul, bylesi bir geri dn/drl/n tipik ve trajik bir simgesidir. tekileme boyutuyla "mankurtluk", deerlerden arndrlarak bir bak-

bilig-9/Bahar99

57

ma cennetten kovulmu zavall insann ebed cehennemidir. Ev/ yuva problematiini bylesine kurgulayan yazar, Dii Kurdun Ryalar ve Kassandra Damgas'nda bu problematii daha derin bir yapda sorgulamaya ynelir. Dii Kurdun Ryalar'nda tekileerek kendi trnn ve evrenin dman haline dnen insann, ebed varolu kaynaklarn nasl ortadan kaldrdna dikkat ekilir. kinin ve sistemin uyuturduu Bos Kanda-lov, Mia, Kepa, Hamlet Galkin, Uzukbay ve Bazarbay, tekileme olgusunun kiilemi biimleridir. Bunlarn kendilerine ve trlerine olmad gibi baka varlk trlerine de asla sevgi ve sayglar yoktur: Blge Parti Komitesi'nin uygulad be yllk plnn "ne pahasna olursa olsun baars" uruna, sayga srlerinin otomatik silhlarla karadan ve havadan kuatlarak katledildii Mujunkum trajedisini dzenlerler. Dii kurt Akbar da bu katliamdan nasibini alr; yuvasn ve yavrularn kaybeder. En son dnyaya tutunmaya alt srada ise, votka almak uruna yavrularn alarak satan Bazar- bay, ondaki btn yaama azminin yitmesine ve insanlara kar dman hale gelmesine sebep olur. Fakat o bir annedir. Drt batn yavrusunu ve ei Taaynar' kaybettikten sonra evrensel varoluun kendi trnde szcs olarak Br Ana'ya seslenir, ac ac ulur, korkun kaderine alar, yakarr; ondan kendisini de oraya, dnyay basit karlar uruna cehenneme eviren, kendi varlk alanna pervaszca tecavz eden insanlarn bulunmad o yerlere almasn ister; "Ey kurtlarn ilahesi Br-Ana! Bana iyi bak. Karnda ben varm, ben Akbar. Bu souk dalarda karna dikilen benim. Yapayalnz, talihsiz Akbar. Aclarm byk. Nasl aladm iitiyor musun? Nasl uluduumu, nasl hkra hkra aladm duyuyor musun? Btn varlm strap oldu, memelerim yararsz stle doldu.. St verecek, besleyecek kimsem yok. Yavrularm yitirdim. Nerde yavrularm, nerde?

Aalara in Br Ana, in de yanma otur, sen ve ben birlikte alayalm. Aalara in kurtlarn tanras. Seni doduum topraklara gtreyim, artk kurtlarn orada, o bozkrda yaama haklar yok. Bu hakk aldlar bizden. Dalarda yaama hakkmz da yok. Hibir yerde kurtlara yaama hakk yok.. Aaya inmek istemiyorsan beni de oraya ek Br-Ana! Ben, Akbar, yavrular alnan ana kurt! Seninle birlikte Ay'da yaamak, oradan kanl gzyalarm yeryzne aktmak istiyorum. Beni iit Br-Ana! Br-Anaaa! B-rAnaaa! Beni anla, gzyalarm anla Br-Anaaa!" (Aymatov, 1995). Akbar, yavrularn bulmak zere gittii Boston'un evinde kk olu Kence'yi grr ve bir anne efkatiyle onu sever, yzn yalar, yavrularnn kokusunu arar. Onu yuvasna gtrmek istediinde ise, Kence alar ve sesine gelen Boston, Akbar' ve Kence'yi birlikte vurur. Bundan sonra Boston dnyaya kser, yabanclar, tekileir ve Bazarbay' ldrr. Grlyor ki, bireysel anlamda ilenen sularn tamam, evrensel bir tkeni izgisinde buluarak insanla kar birleik bir g oluturmakta ve ihll edilmi varlk alanlarnn da katlmyla ksa srede silsilev bir felketler zincirine dnebilmektedir. Kassandra Damgas, daha nceki romanlarda ilenen "tekileme" sorununu ok derin bir perspektivden inceler. Orada sistemin robot szcln stlenecek kurulmu, programlanm ve yaltlm "X Fert"ler retilmek istenmektedir. II. Dnya Sava'nn bir gnah gibi Alman baba, Rus anadan dnyaya gelen Andrey Krlstov'u annesi bir k gn yetitirme yurdunun kapsna brakmtr; "Ben kck yavruyken, battaniyeye, onun da zerinden uval bezine sarl olarak yetitirme yurdunun nndeki merdivene braklmtm. ocuk yurdunda bana verilen Krlstov

bilig-9/Bahar99

58

soyad da buradan kaynaklanyor. Bana Andrey adn vermiler.(...) Annemin ayaklar altnda gcrdayan sert karn sesini hatrlyorum. (..) kalbinin acyla arptn hatrlyorum. O, yrrken hzla nefes alyor ve devaml alamakl bir sesle gzyalarn zor tutarak bana bir eyler fsldyordu.(..) Beni merdiven nne brakt zaman neler olduunu anlamamtm. Souktu, donuyordum ve onun geri gelerek beni almasn bekliyordum. (..) imdi anlyorum. Sk sk hep ayn ryay grrm; Krtnlerde yryorum, annemin ayak izlerini aryorum, bu izler beni ormann derinliklerine gtryor, korkuyorum, yorum, kar bastryor ve ben "Anne, anne" diye baryor ve uyanyorum. O korkun sokakta bylesine korkun bir adm atmaya annemi mecbur eden ey neydi? Bir bilseydim! Babam kimdi?" (Aytmatov, 1997). Aile ortamndan ve anne efkatinden uzak byyen Andrey Krlstov, kendini, haberi olmad byk bir gnahn altna atlm bir imza olarak grr. Bu yalnz, mutsuz ve srgn meduza, byyp glendike evin dna "braklmln", "terk edilmiliini" daha derinden kavrar ve btn terk edilmi, itilmi ocuklar gibi (Yavuz,1978) topluma kin duymaya, ondan almaya balar; X Fert Projesi gibi bir insanlk faciasna imza koyar. Fakat X Fert Projesi iin arlan mahkm bir kadn onun iindeki bu anne izleine yeniden hayat kazandrr ve Krlstov, bu izlee tutunarak kendisini kurtarr. Ryasnda karda izini srd anne, onu ormann derinliklerine, yani bilinaltnn itenlik meknlarna ulatrr. Bu eriim, kahramann i aydnlanmasna kavutuu anlardr. nsan, dnyada felakete uradnda evine snmak ister. Ev, insann bedenini ve ruhunu d tehlikelerden korur. Oradaki anne efkati, herkesin ve her eyin terkettii bedbaht insan, her zaman

btn scakl ve samimiyetiyle kucaklamaya, ona her an yeniden "kendisi olma" kaplarn amaya hazrdr. Dii Kurdun Ryalar'nda, Hz. sa, armha gerilecei gn ryasnda annesini grr. Kayg ve korku dolu yreiyle anne, bir kayk iinde onu ok uzaklara gtrmeye gelmitir. Abdias lmn eiinde "birden annesini hatrlar." Bylece anne merkezli bir ev/yuva izlei oluur, bu izlek bizi itenlik dlerine gtrr. Horlanan, srlen ve yaama hakk elinden alnmak istenen kii, itenlik dlerinin derinliindeki yuva'ya eritiinde, kendini dnyann dmanlndan yaltr, kozmik bir gven duygusuna eriir. Geici de olsa ruhunda duyduu bir anlk huzur ve dinginlik, onu, agnostik anlamda bir rkntden kurtarr. Cengiz Aytmatov, Gn Uzar Yzyl Olur'da ruha oturma mekn salayan ana dilinin yasaklanmasn da eletirir. Aytmatov, tekilemenin veya bilinli benleme/ bizleme'nin temel gstergesi olarak ana dil konumay veya konumamay gsterir. Sabitcan, eymerdan ve Subay Tanskbayev ana dilleri ile eitim alamadklarndan ve onu gnlk hayatlarnda kullanamadklarndan zorunlu bir mankurtlamaya/ tekilemeye tabi tutulmulardr; "Pskll rtsyle, yeni takmyla dne gider gibi allayp pullad Boranl Karanar yznden gln dm, incinmiti; nk ana dilinde konumak istemeyen ya da konumaktan korkan Tanskbayev adl temencik, deve mi donatlm, yoksa ne yaplm; ne anlard bundan, onun yannda bunun ne deeri vard? Kazangap'n ayya gveyi yznden gln dm, incinmiti." (Aytmatov, 1985). Ana dilleri ile yazmayan, eitim grmeyen ve konumayan kiiler/toplumlar varlk alanlaryla ezbere ilikiler kurduklarndan asla derinlik ve zgnlk kazanamazlar. Bylece Yedigey'i anlamalar da imknszlar. Dikkat edilirse byle insanlar romanda tek boyutlu, yalnkat birer teki "trajii" yaarlar. Evrenin dzensizliine dsel arml bir

bilig-9/Bahar99

59

mekn niteliiyle cevap veren ev izlei, daha geni plnda toplumsal bir nitelik kazandnda evre/dnya izleine dnr. EVRE / DNYA ZLE Gn Uzar Yzyl Olur'da, "Sonsuzluu llemez evrenin iinde Dnya, kck bir kum tanesi. (..), minicik bir kum tanesi.." olarak deerlendirilir. Fakat oras, evrenin umudu ve bilinci konumundaki insann evidir, barnadr, yaamn kaynadr. Ne var ki, ben'lik ve biz'lik bilincini yitirerek tekileen insanlar, evrensel yaam kayna iin de byk tehditler oluturmaktadr. Evin ve annenin yitimi, ilk blm iin nasl dnsz bir yok olu sreci balatyorsa, Dnya'nn lm de tm yaratklar iin ayn ekilde ebed yokluu imlemektedir. Dorusu Cengiz Aytmatov'un romanlarnda dnyay ve evrensel anlamda yaama bilincini, insann dnda baka bir varln tehdit ettii grlmez. Valery'nin ifadesiyle, kendisini tahrip edecek olan iinde tayan insan, tekileerek varlk misyonunu kaybettii ve evrenin bilinci konumunda olduunu unuttuu an, ftursuzca kendi kendisini de yok edebilir. Evrene ynelik bu tehditler, doal dengeleri bozmaya balayp kaosa doru kesin bir gidie dntnde; canl-cansz btn varlklar, nsezileriyle bu felketi hissedip kendilerince bir tepki gelitirmeye alrlar. Bu sembolik tepkileri yle sralayabiliriz; 1- Sularn ekilmesi 2- lleme 3- ntiharlar. Sularn ekilmesi Mitik dncede evrenin "materia primas" olarak deerlendirilen su fenomeni, varl kuran ve nceleyen btn varolu olanaklarn iinde barndran ilk cevher olarak kabul edilir (Eliade, 1993). Kutsal kitaplarda ve Trk mitolojisinde sularn nceliine srekli gndermede bulunulmaktadr. Gn Uzar Yzyl Olur'da kuruyan Aral G-

l'nn 10 km. ieri ekilmesi, diil ve dourgan bir e olan suyun bu zelliini yitirerek ksrlamaya doru gittiini gsterir. Sularn insan terk etmesi, evrensel yaam kaynann tamamen tkenme- yok olma tehdidi altnda olduuna iaret etmektedir. Akdoan bakl Mfetti'in alc bir ku gibi yakalayp lme gtrd Abutalip, Yedigey'e ocuklar iin "Onlara gl anlat!" der. Bu szler, imknszn eiindeki insann yeniden var olma isteidir. Boranl Yedigey ve Abutalip, skntdan kaarak dinlenmek istediklerinde; ilerinde derin bir Aral Gl zlemi uyanr ve bu zleme doru koarlar. Avclarn elinden kamak isteyen rdekler Aral Gl'nn ilerine doru kaarlar. Dii Kurdun Ryalar'nda, az sonra ldrlecek olan Hz. sa ve Abdiyas dlerinde su ve anne imgesini birlikte grrler, arkada Ernazar' kaybetmenin derin acs iindeki Boston da, Isk Gl'n dalgalarna karmak, yok olmak ister. Boston, Akbar, Kence ve Bazarbay' ldrdkten sonra atn gle doru srer; "Gln mavilii yava yava, byye byye yaklayordu. Onun sularnda erimek yok olup gitmek istiyordu imdi. Yaamak arzusu doup doup lyordu iinde. Tpk saklanan sonra den, kendi kpkleri arasndan tekrar yzeye kan dalgalar gibi" (Aytmatov,l995). Dikkat edilirse suyun, kurtarc ve yeniden hayat verici baat bir deer olarak verildii grlr. Sularn ekilmesi, varolu kaynaklarmzn zayflamas karsndaki kaygszlmzn sessizce ve evrensel bir dille protesto edilmesi anlamna gelmektedir. nsan, varln idrakine bu sembolik uyarlar okuyarak yeniden eriebilir. Sularn ekilmesini nlemeliyiz. Zira su, ana rahmi gibi yeniden olu tohumunu her an iinde barndran ve byten diil ve dourgan bir edir. Ondan ben'lik ve biz'lik duygularn alrz. Bamz sktnda, skldmzda, avclar bizi kovaladnda velhasl varln ve realitenin kabna smadmz zamanlarda hep suya yneliriz, ona kaarz, onun koruyuculuuna, yeniden oluturuculuuna, her eyi yeniden balatma imtiyazna snrz.. Fakat sular ekilmektedir.. Bu durum bir ev-

bilig-9/Bahar99

60

60 re felketi olmann tesinde ontolojik bir anlam tamaktadr; cennet bizi terk etmektedir... Evrenin bilinci olan insan, onun dilini okumak zorundadr. Bu kanlmaz, ertelenemez bir ykmllktr. Ne var ki, tekileen insanlar, bilinli olmann her trl ykmllne tekme atmaktadr. Kiisel karlarn gemledii denetlenemez siyas bir erk edinme ihtiras; dnyadan doa'y, ev'i, ana dil'ini, insan z ve Tanr inancn kovmakta ve bu deerler dizgesini tahrip ederek insann varlk alann cehenneme evirmektedir. lleme Uzay Rahibi Filofey "kendi z dnda hibir eyi umursamayan bilimin 'karanlk kouu'ndan" (Aytmatov,1997) bahseder. nsan z ve doal dengeyi umursamayan bilim, yaam yok etme noktasna her an gelebilir. Gn Uzar Yzyl Olur'daki atom denemeleri, ift tepkili roketler, nkleer atk ve artklar, evrende yaamn tek midi olan dnyay lletirmekte, yaanmaz hale getirmektedir. Zira dnyada varlk tabakalar arasnda herhangi birinin varlk alan, tecavzkr bir ekilde ihll ve ifal edildiinde, bu hareket ksa bir zamanda silsilev bir felketler zinciri oluturarak btn bir kozmosu kaosa dntrebilmektedir. Dii Kurdun Ryalar'nda llemenin nedeni olarak "insanolu'nun tabiatn dengesini bozmas" gsterilir ve insanln kendi zehrini aktarak intihar eden akrebin yazgsna benzer bir yazgy -umarsz bir ekildestlendiine dikkat ekilir. Rahip Filofey, dnya iyonasferindeki dalga kirlenmesini, eyann tabiatna aykr olarak ilenen sular arasnda zikreder, insanolu, ihtiraslarn gemledii sonsuz bir egoizmle btn varolu kaynaklarna adeta saldrmaktadr. Bu tarzdaki dnyay ftursuzca lletirme, nkleer bir plk haline dntrme giriimleri, Mankurt oul'a adn, babasnn adn, dnyadaki yerini ve misyonunu hatrlatarak onu kendine aran Nayman Ana'nn lm gibi trajik bir vak'a ile rtr. Doann veya annenin lm, btn yeniden varolu olanan ortadan kaldrarak insan teki'lige ebed tutuklu klar. ntiharlar Evrensel yaama kar ynelen tehditleri sezgileriyle kavrayan baz hayvanlar, bu felkete duyarsz kalan insanlar uyarmak ve bu vurdumduymazl protesto etmek iin topluca intihar etmek isterler. Kassandra Damgas'nda byk bir hzla sahile yzen balina srs, uzaydan bile fark edilirken; dnyada duyarszlaarak yaayan ve gnlk kayg ve kiisel tutkular peinde koan insanlara fazlaca bir anlam iletemezler. Zira dnyada pupilist ve politik sylem esas alnmakta ve evrenin ontik yapsna ynelen byk tehditler grmezlikten gelinmektedir. Balinalar, bu duyarszl yaamlar pahasna protesto ederler. Ayn ekilde Moskova'da Kzl an Kulesi'ndeki bayku da intihar eder. Dnyada, kendini idrak etmek zere yaratlan insann idraksizlii sonucu kan savalar, intihar olgusuna daha insan bir boyut kazandrr, kinci Dnya Sava'nda Rusya'y igal eden Alman askerleri orada pek ok kadna tecavz ederler. Sava sonras babasz "gnah ocuklar" ortaya kar. Toplum bu ocuklar ve annelerini dlar. Andrey Krlstov, Yevgeniye, Maleyevka kasabasnda annesiyle birlikte intihar eden 17 yandaki kz ve yetitirme yurtlarndaki ocuklar hep savan ar bedellerini yaama haklaryla deyen zavalllardr. Ayrca insan, uyuturucu illetiyle akrep gibi idrakini zehirlemekte ve bir nevi toplu intihara teebbs etmektedir. Btn bunlar, bizi, sonu gelmeyen insan ihtiraslar zerinde dnmeye sevk eder. nsan, yeryznn idraki olarak yaamay renmeli ve dnya ana'y; o evrenin biricik yaam midi'ni korumaldr. Bu sorumluluk dzeyine erime abas, evrenin bilinci olan insann en kutsal grevidir. VAROLU KAYNAKLARINA DNE ARI nsann varolu kaynaklarna dnmesi, onlara sayg duymas ve evrenin bilinci olarak bu kaynaklar korumas, insanln en temel grevleri

bilig-9/Bahar99

61

arasndadr. Cengiz Aytmatov'un romanlarnda dnn salanaca kaynaklar yle sralayabiliriz; 1- Doaya/ dnyaya dn 2- Eve dn 3- Ana dile dn 4- nsana dn 5- Tanr'ya dn Aytmatov'un romanlarnda sembolik anlamda ve bir hipogram olarak ilenen bu dn imgeleri, insan ykmllkleriyle yzlemeye ar nitelii tar. Zira bu dn imgeleri; "Tanryla manryla iimiz yok bizim! (..)"Bizimle olmayan bize dmandr!" Stalin syledi bunu. Senin gibi ayak takmlarn yok etmek gerekir.(..) Senin gibi bir emperyalizm ajann yok ettiim iin bana teekkr edecekler!" (Aytmatov,l995) diyerek, btn varlk alanlarna tekme sallayan insana, traji-komik durumunu gstermek zere tutulan bir aynadr. nsan, bu aynaya bakarak kendine ekidzen vermelidir, yoksa bylesi yozlam bir bilincin, bu aamadan sonraki her eylemi, evrensel anlamda ykm' kesinleyen silsilev (dngsel) bir etkinlie dnecektir. Tanr, l bir deerdir, dzenleyici ve belirleyicidir. nsan(lk), Tanr'nn dnya zerindeki

"hypostase' (cevheri) ve "dr (Aytmatov, 1995). Bu misyonunu kavramas, onun sorumlu ve saygl bir varlk-bilin'e dnmesine neden olacaktr. SONU Kanmca, daima uyar niteliiyle birlikte dneceimiz bu dn imgeleri; "olmak veya olmamak" sorunsalnda bocalayan insana yalnzln, yaltlmln ve paralanmln hatrlatmak zere farkl frekanslardan yaplan kendine ar'nn sesi' dir. nk her yaratn kendine zg cennetinin olduu dnyada insan, kendi doasnn dna karak teki olma talihsizliine uradnda, btn evren iin byk bir tehdit oluturabilmektedir. nsan, kendi kendisini ve btn evreni yok etme/edebilme potansiyelini iinde tamaktadr. O halde dn imgelerini okuyan her insan; sava, politik g itkisi, kin ve nefretin refakat ettii sahiplenme duygusu gibi temel baz sapmalardan korunmal, kendisiyle, tryle, doayla ve Tanr' yla barmaldr. Aksi takdirde, evrenin karanlk boluunda bir bebek ba gibi ldayan dnyamz yok olabilir, evrenin bilinci silinebilir.

KAYNAKLAR AYTMATOV, Cengiz ; 1985, Gn Uzar Yzyl Olur, (ev. Mehmet zgl), stanbul 1.bask. Cem Yaynlar, 347s. AYTMATOV, Cengiz ;1995, Dii Kurdun Ryalar, (ev. Refik zdek), stanbul 3.bask, 350s. AYTMATOV, Cengiz ; 1997, Kassandra Damgas,(ev. Ahmet Pirverdiolu), stanbul 250s. BACHELARD, Gaston; 1996, Meknn Poetika-s (ev. Aykut Derman), stanbul. ELADE, Mircae ; 1993, Mitlerin zellikleri (ev. Sema Rfat), stanbul. GASSET, Ortega Y ; 1995, nsan ve Herkes (ev.Neyire Gl Ik), stanbul. MENGOLU, Takiyettin ; 1979, nsan ve Hayvan / Dnya ve evre, .. Edebiyat Fakltesi Matbaas, stanbul. YAVUZ, Halide S. ; 1978, Geri tilen ocuklar, Boazii niversitesi Sosyal BilimlerDergisi.

bilig-9/Bahar99

62

"FROM CHAOS TO COSMOS THEME OF HOME / MOTHER AND ENVIRONMENT / WORLD IN CHINGIZ AITMATOV'S NOVELS"

Ass. Prof. Ramazan KORKMAZ Frat University, Faculty of Science and Letters

ABSTRACT In Chingiz Aitmatov's novels, when humanbeing defined as world consciousness is degenerated, it can reconstruct itself by following five return themes. These are return to nature, return to home, return to native language, return to humanbeing and return to God... These return themes, the sound of call to itself, remind humanbeing in "to be or not to be" impase, its solidarity, isolation and division of personality. The basic problem of this return is being itself but not being the other one in philosphical meaning. This kind of humanbeing (Mankurt/ teki) is the disaster of all mankind not only itself's. Because it has the potential of power to ruin itself and all universe. So, everybody who reads return themes must save its being against degeneration and must be in peace with itself, its own kind, nature and God. Otherwise, the Earth shining like a baby head in chaos of universe annihilateded and world consciousness may disappear.

Key Words :

Return theme, Humanbeing, Home, Mother, Other (Otro,Alter), Mankurt

bilig-9/Bahar99

63

bilig-9/Bahar99

65

AHMED- YESEV, YUNUS EMRE ve HACI BEKTA-I VEL'NN SLM ZGSNDEK BTNLK
Prof. Dr. Ali YILMAZ
Ankara niversitesi, lahiyat Fak. retim yesi

ZET
slmiyet'in kabulnden sonra Trklerin bir ksm anayurtlar olan Orta Asya'dan batya doru g etmeye balamlar ve bu g, Anadolu'nun kalc yurt edinilmesiyle durmutur. Hatta bu, Osmanl Devleti'nin gl dnemlerinde btn Balkanlar iine alacak ekilde genilemitir. Bylece Orta Asya'dan Anadolu'ya, Balkanlara kadar uzanan bir Trk corafyas olumutur. Bu g ayn zamanda din inan, yaay ve kltrn de gn salam, fizik corafyann yannda din ve kltrel bir Trk-slm corafyas da domutur. nk Orta Asya 'da gelien ilim ve kltr, Mslman Trk limler tarafndan Anadolu'ya da tanmtr. Bu ayn zamanda din, ilm ve kltrel btnln de tanmas anlamna gelmektedir. Bu geni corafya iinde bir ok nemli ahsiyet yetimitir. Bunlardan nemli isim; Ahmed-i Yesev, Hac Bekta- Vel ve Yunus Emre'dir. Orta Asya'da yaayp orada vefat etmi olan Ahmed-i Yesev, Orta Asya'dan Anadolu'ya g edip orada hayat srm olan Hac Bekta- Vel ve tamamyla Anadolu'ya ait olan Yunus Emre, bahsedilen geni corafyay birbirine balayan kpr; ayn zamanda da bizim slm anlaymzn tarih ynnn aynasdr. Bu alma, bahsettiimiz bymzn slm izgilerindeki btnl, mukayeseli olarak ortaya koymaktadr. Baz temel slm konu ve kavramlar hakknda ortak gr, tavsiye ve ifadeleri tesbit edilerek, mukayese edilebilmesi iin yan yana getirilmitir. Konuyu datmamak ve uzatmamak iin yoruma girilmemi, sz kendilerine braklmtr. Sonuta, temel slm konu ve kavramlarla ilgili olarak her nn de ortak gr, dn ve tavsiyelerinin olduu, slm izgilerinde bir btnln bulunduu anlalmtr. Her de, Allah'a itaatin gerekliliini ifade etmiler, gnahlardan kanmay ve tevbeyi tavsiye etmiler; ihlasla ibadetlere sarlmann nemini vurgulamlar; Kur'an ve Snnete sarlmay vazgeilmez grev olarak arzetmilerdir. Hulefa-i Ridn'e baklar ortaktr. Tasavvuf anlayta ortak kavramlarda bulumaktadrlar. Ahmed-i Yesev, Hac Bekta- Vel ve Yunus Emre'nin bu ynlerinin de gz nne serilmesi, mill birlik ve btnlmze de byk katk salayacaktr.

Anahtar Kelimeler: Ahmed-i Yesev, Hac Bekta- Vel, Yunus Emre,slm izgisi, Btnlk,Irakeyn Seferi, Tebriz, brahim Paa.

bilig-9/Bahar99

66

GR
Kltr tarihimizde ok sayda nemli ahsiyetin varl bilinmektedir. Bunlarn bir ksm yaadklar dnemde grevlerini yapm, toplumun o gnk kltrel yapsn dokumu, herhangi bir eser brakmadan mrlerini tamamlayp gitmilerdir. Bunlardan isimleri bilinenler olduu gibi, nicelerinin isimleri dahi unutulmutur. Ancak bir ksmnn hem isimleri hafzalarda yaamakta, eserleri de elimizde bulunmaktadr. Hatta bunlarn bazlarnn sevenleri, ballar, hatta kendisini onun adna olumu "yolun" bals kabul eden topluluklar mevcuttur. Ahmed-i Yesev, Yunus Emre ve Hac Bekta- Vel bu zelliklere sahip mill ahsiyetlerimizdendir. "Ahmed-i Yesev" veya "Yunus Emre" denildii zaman hemen herkes gnlden kopup gelen sevgi hisleriyle dolmaktadr. Kendisini Hac Bekta- Vel'nin yolunun takipisi sayanlar, toplumumuzda hala nemli bir yekn tutmaktadr. Adn andmz bu ahsiyetlerimiz, bizi gemiimizle btn hale getiren nemli yap talardr. Niceleri gibi, bunlar da gnmz insanna tantarak tarih kltr mirasmzla bamz glendirmemiz gerekir. Bilindii gibi, tarih kltr mirasmzn en nemli harc dinimiz, yani slamiyet'tir. Kabul ettiimiz tarihlerden itibaren slamiyet, bizim birlik ve beraberliimizin teminat olmutur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir. Bu bakmdan, tarih kltrmz dokuyan nemli ahsiyetlerin slam izgilerini de bilmemiz, gemiimizle gnmz balamann nemli basama olacaktr. Ana yurdu Trkistan olan Trklerin, nemli bir ksmnn, slamiyet'i kabulnden sonra batya doru g ettikleri tarih bir gerektir. Asrlar sren bu g Anadolu'nun vatan edinilmesiyle sona ermitir. Bylece ta Dou Trkistan'dan Ege Denizi'ne, hatta Osmanl Devleti'nin gl zamanlarnda, btn Balkanlar kaplayacak ekilde Viyana nlerine kadar uzanan geni bir corafya Trk dnyas haline gelmitir. Bu tarih sre, bu geni corafya zerinde Mslman Trk kltrnn teekklne, gelimesine ve yaama-

sna vesile olmutur. Bu kltrn temelini slm inan, ibadet ve ahlak sistemi tekil eder ve bizim tarih iinde oluan bu temele dayal kltrmzde, bu kadar geni corafyaya ramen genel hatlaryla bir btnlk mevcuttur. Biz bu btnl ve genel hatlaryla doru izgiyi Ahmed-i Yesev, Hac Bekta- Veli ve Yunus Emre'de grebilmekteyiz. Baka isimler zerinde yaplacak almalarda veya saydmz bu nemli ahsiyetin yanna ilve edebileceimiz baka kiilerde de ayn durumu tesbit etmemiz mmkndr. Ahmed-i Yesev, Trkistan'da yaam ve orada vefat etmi bir kimsedir. Eldeki kaynaklara gre onun hayatyla ilgili bilgiler yledir: Bugn Kazakistan snrlar iinde olan Sayram kasabasnda domutur. Doum tarihi belli deildir. 477 / 1083 yl civarnda doduu tahmin edilmektedir. Daha sonra bugn "Trkistan" adyla bilinen Yesi ehrine yerlemi ve orada tahsil grmtr. Bir ara Buhara ehrine gettiyse de, tekrar Yesi'ye dnerek, 562 /1166 tarihinde orada vefat etmitir (Eraslan, 1991). Trbesi bu ehirde hala ayaktadr. Akpaa-zde Tarihi'nde Hac Bekta- Vel ile ilgili u bilgi verilmektedir: "Hac Bekta kim, Horasan'dan kalkd, bir kardei vard, "Mente" derlerdi. Bile kalkdlar geldiler; doru Sivas'a geldiler ve ondan Baba lyas'a geldiler ve ondan Krehir'e vardlar ve ondan Kayseri'ye geldiler. Kayseri'den kardei Mente yine Sivas'a vard; onda eceli mukaddermi, an ehid ettiler, bunlarn kssas okdur, cemisine ilmim yetmitir, bilmiimdir. Hac Bekta, Kayseri'den Karayol'a (Sulucakarayk'e) geldi. imdi mezar- erifi ondadr." (Akpaa-zde, 1332 (1916) ). Bu ve dier kaynaklardaki bilgilerden anla ld zere Hac Bekta- Vel, Orta Asya'dan Anadolu'ya gelip yerlemi, orada nemli ve etkili bir kii olarak yaam ve yine orada vefat etmitir. Kabri, halen eski ad Sulucakarayk olan, bugnse kendi adn alm bulunan Nevehir'in Hacbekta ilesinin merkezindedir ve ziyaret edilmektedir. Kesin olmamakla birlikte, Hac Bekta- Vel'nin 669 / 1270'de vefat etmi olduu tahmin edilmektedir (Coan, 1986).

bilig-9/Bahar99

67

Yunus Emre de, Anadolu'da domu, orada yaam ve yine orada vefat etmi byk bir ahsiyettir. 720 / 1320-21'de vefat ettii kabul edilir1 almamzn konusunu tekil eden byklerimizden birisi olan Ahmed-i Yesev'nin tasavvuf bir kiilii vardr. Hatta, "Yeseviyye" diye kendi adna izfe edilmi bir tarikatn piridir. Ayn ekilde Hac Bekta- Vel'nin de mutasavvfl vardr ve Maklt'nda bu tasavvuf yn aka grlmektedir. Yunus Emre de, onlar gibi, Anadolu'da yaam mutasavvuf bir ahsiyettir. iirlerine de bu yn, net bir ekilde yansmtr. KARILATIRMA Biri Orta Asya'da yaam ve orada vefat etmi, biri Orta-Asya'dan Anadolu'ya gelip yerlemi ve orada hayat srm, dieri de tamamen Anadolu'ya ait byk kiinin inan ve dn biimlerinin tesbiti ile, bunlar arasndaki benzerlik ve btnlk, geni corafyaya yaylm olan Trk kltrndeki benzerlik ve btnl gstermesi bakmndan olduka nem arz etmektedir. Bizim bu almamz Ahmed-i Yesev, Hac Bekta- Vel ve Yunus Emre'nin baz slam kavram ve konular hakknda sylediklerini karlatrarak, onlarn bu kavram ve konulardaki inan ve dn biimlerindeki benzerlii ve btnl ortaya koymaya yneliktir. Ahmed-i Yesev, Yunus Emre ve Hac Bektai Vel'nin slam izgisindeki btnl ele alrken temel dayanamz, bugn elimizde bulunan eserlerinde yer alan kendi szleridir. nce, setiim baz slam kavram ve konular hakknda neler dediklerini tesbit ettim ve bunlar bir btnlk iinde sraladm. Bylece ayn konularda her nn de (bazen sadece ikisinin) syledikleri ortaya km oldu ve mukayese imkn dodu. Her bymzn szlerini tesbit ederken kullandm kaynaklar unlardr: 1. Ahmed-i Yesev, Divan- Hikmet'ten Semeler, (Hazrlayan: Prof.Dr.Kemal Eraslan), Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1991. Kemal Eraslan, sayfann bir tarafnda Ah-

med-i Yesev'nin hikmetlerinin asl metnini vermi, kar tarafta da aklamasn yapmtr. Hikmetlerden yaptmz alntlarda nce asl metin yazlm, arkasndan, daha kolay anlalmas iin Sayn Eraslan' n bugnk dile aktarmas verilmitir. 2. Prof.Dr.M.Esad Coan, Hac Bekta- Veli Maklt, Seha Neriyat, stanbul (1986). 3. Dr. Mustafa Tat, Yunus Emre Divan (Tenkidli Metin-nceleme), I-II, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1990. Hac Bekta- Vel'nin szlerinin kaynan oluturan Maklt'n ona ait olmadn iddia edenler olabilir (Ocak, 1992). Halbuki, biroklarnn Hac Bekta- Vel'nin hayatyla ilgili konularda kaynak olarak kabul ettii Menakb- Hac Bekta- Vel'de yle bir olay anlatlmaktadr: "... Sad, kck bir ocuk hlinde kazann iinde belirdi. Gene kapa rttler, krk gn sonra atlar, grdler ki, Sad, eskisi gibi kazann iinde oturmakta. Sad'i kazandan kardlar. Sad bundan sonra ho bir hle brnd, Hnkr'n Maklt'n Trke'ye evirdi." (Glpnarl, 1958). Maklt'n Hac Bekt- Vel'ye ait olma dn iddia edenlerin, ncelikle nakledilen Sad isimli kiinin "Hnkr" n, yani Hac Bekta- Vel'nin Maklt'n Trke'ye evirdii eklindeki bilgiyi akla kavuturmas gerekir. Menakb-nme'de anlatlan bu bilgi, unu kesin olarak ortaya koymaktadr: Menakb-nme kaleme alndnda, yani kendisinin vefatndan 200 seneden daha fazla bir sre sonra Hac Bekta- Vel ile ilgili olarak szl bir ekilde gelien menkabeler yazya getiinde, onun Maklt isimli bir eserinin olduu ve asl Arapa olan bu kitabn Trke'ye tercme edildii biliniyordu. Bu, nakledilen ksmn bandaki olay ve dier biroklar gibi isbat mmkn olmayan bir menkabe deildir. nk vka ile uyumaktadr. Hakikaten Hac Bekta- Vel'den tercme edildii yazl olan Maklt tercmeleri ktphanelerimizde mevcuttur. Bu bakmdan Maklt' n Hac Bekta- Vel'ye ait olduunda bence phe yoktur. Ahmed-i Yesev, Hac Bekta- Vel ve Yunus Emre'nin sz konusu slam konu ve kavramlarla ilgili gr ve tavsiyeleri yledir:

bilig-9/Bahar99

68

Besmele Mslman insan, hayrl, doru ve faydal olan her ie Besmele ile balar. Sleyman elebi, Mevlid'ine bunu ok gzel bir beyitle dile getirerek balamtr: "Allah adn zikredelm / evvel Vcib oldur cmle ide her kula" Ahmed-i Yesev de hikmetlerine Besmele ile balamaktadr: "Bismi'llh dip beyn eyley hikmet aytp Tliblerge drr gher satm muna Riyzetni kat tartp kanlar yutup Min defter-i sni szin atm muna" (Bismillah'la balayarak hikmet syleyip Taliplere inci, cevher satm ite. Riyzeti kat ekip, kanlar yutup Ben defter-i sni szn atm ite.) 1/1 (s.48, 49) 2 Hac Bekta- Vel de Besmele'nin nemine u szlerle iaret eder: "Pes zhidlern tat dn gn Tanr'y zikretmekdr ve hem Bismillhirrahmnirrahim'i cmle ide yad klmakdur." (s.6-7).3 Hayr ve er Her eyin Allah'dan Olduu slm inancna gre hayr da olsa, er de olsa her eyin mutlak yaratcs Allah'dr. Ancak, kendine ait fiilleri kul, cz'i iradesiyle ister, Allah onu yaratr. nsann iradesi dnda olan her eyin yaratcs zaten mutlak olarak Allah'dr. Ahmed-i Yesev bu durumu yle ifade eder: "Aklar zr ingreben yola kirdi Her ne cef tigse an Hak'dn bildi Rz bolup yir asta hzr bold Zar ylaban seherlerde turar dostlar" (klar inleyerek yola girdi; Her ne cef gelse, onu Hak'dan bildi; Rz olup yer altnda hzr oldu; Alayarak seherlerde durur dostlar.) XXII/2 (s. 168-169) Ayn hususta Yunus Emre de yle der: "Yunus bu szleri kogl kend'znden elin yugl Senden ne gele bir digil n Hak'dan ola hayr u er 28 / 9 (s. 45)4

Allah'a taat Allah'a itaat m'min olmann gereidir. Allah'n emrettiklerini yerine getirmek, yasakladklarndan da kanmak gerekir. Birok ayette, Allah'a itaat edilmesi emredilmitir. Ahmed-i Yesev, Hac Bekta Vel ve Yunus Emre de, "Allah'a itat" meselesi zerinde durmutur. Ahmed-i Yesev: "Hakk'a yanp m'min bolsang tat kll Tat klan Hak ddrn krer dostlar" (Hakk'a dnp m'min olsan, tat kl sen; Tat klan Hak didarn grr dostlar.) XXII/l(s.l68-169) Yunus Emre: "Gel imdi tur bu fnden mahrum kalmadn Bk'den Tat klup bu dnyeden kul nasbin olmak gerek" 137/4 (s. 148) "Kim durur kim ire ana dn gn tat klan Ana Virlr umak anlara zr bilidr yd degl" 154/5 (s.164) Hac Bekta- Vel: "Pes imdi alap Tanr'ya inanmak mndur ve buyrugun dutmak dahi mandur ve ylnn didgnden yglnmak imndur. Pes Tanr tab reke ve tal buyurdn dutmayup, yln didginden ylnmamak Tanr'ya inanma mak dur." (s. 16)

Gnahlardan Kanma ve Haram-Hell lsne Riayet Mslman bir kiinin zelliklerinden biri de gnahlardan kanmak ve haram-hell lsne riayet etmektir. Byk air ve mridlerimizin her de gnahlardan kanma ve haram- hell lsne riayet hususunda ok hassasiyet gstermilerdir. Bu hassasiyetlerini, daha ok, bu hususlara riayet etmeyenleri tenkid ederek, ve onlarn acnacak hallerini gzler nne sererek gster-

bilig-9/Bahar99

69

milerdir. Yunus Emre, tenkid oklarn ncelikle ve zellikle kendine yneltir. Ona gre, her ey insann kendisinde balar ve kendisinde biter. Ahmed-i Yesev'nin, gnah ilemekten,haram olan ve kt kabul edilen ileri yapmaktan ekinmeyenlere ynelttii tenkid oklar yledir: "Tlib min dip ayturlar va'llh bi'llh n-insf N-mahremge bakarlar kzleride yok insf Kii'mln yiyrler n dilleri imes sf Arslan Baba'm szlerin iitingiz teberrk" ("Talibim ben" sylerler va'llh bi'llh ninsf; N-mahreme bakarlar, gzlerinde yok insf; Kii maln yiyerler, gnlleri deil saf; Arslan Baba'm szlerini iitiniz teberrk.) XII/3 (s. 116-117)

"Yrnlarundan utanup gnhn gizl ilersin Yaradan utanmazsn" Hlk'un hzr nin O'ndan

235/5(s.248) "Bunda zlimlik eyleyen nefsi harmla toy' layan Yzleri kara kopsar z cnlan rhat degl" 154/4 (s.163) "Mslmnlar zamne yatlu old Hell yenmez harm kymetl old" 387 /1 (s.388) "Kesgil harmdan eln kesgil gaybetden diln Azrail el irmedin bu dkkn dir gider" 35/4(s.51)

"Pr hizmetin klduk tip tlib min dip yrerler Yiben harm harn klbra urarlar." ("Pir hizmetin kldk, tlibim" diyip yrrler; Yiyip haram, mekruhu torbalarna doldururlar.) XII/4(s.ll6-117)

'Yazuum ok gnh k yrr idm dnyda ho tdklirimn hisbn vireyim andan varaym" 210/6(s.226) "Ben bana zulm eyledm itdm gnh Neyledm n'itdm sana iy pdih" 415 / 2 (s.413) Hac Bekta- Vel haram-hell hususunda itina gstermeyenleri u ekilde tenkid eder: "Pey iy m'minler! Kymete inanmak byle deil kim, siz inanursz, zira kim, her ne bulur sanuz harmdan ve hellden geyrsiz ve donanursz, haksuz yirde nimetler yiyp gnenrsiz; ya'ni i bu inanmak mudur kim, siz inanursz?" (s .17). Ahmed-i Yesev, haramdan elde edilmi maln hayr getirmeyeceini belirtir: "Harm har ym ml kvanmangz Mllarn kar atl ylan klur." (Haram mekruh ylm mala gvenmeyin; Mallarn kar adl ylan klar.) XXX / 8 (s.204,205)

"Sretleri sf nak kymetdin korkmaslar Fsk u fcr hsl gnhlardn hrkmesler Riy tesbh ilginde ylap yan tkmesler Arslan Baba'm szlerin iitingiz teberrk." (Suretleri btn nak, kymetten korkmazlar; Fsk u fcr klarlar, gnahlardan rk mezler; Riy tesbihi ellerinde, alayp ya dkmezler; Arslan Baba'm szlerini iitiniz teberrk.) XII/7 (s.118-119) Yunus Emre'nin ayn konudaki szleri yledir:

bilig-9/Bahar99

70

hls hlas, kiinin yaptn, ibdetini srf zerine vazife olan yerine getirmek niyetiyle ve Allah rzas iin yapmasdr. Yaplanlar ve ibadetler ihlsla yaplrsa makbuldr. Ahmed-i Yesev, Hac Bekta- Vel ve Yunus Emre de bu hususa u szleriyle iaret etmilerdir: "lk gevheri tbsiz dery ire pinhn Cndn kiip gevher alan bold cnn B'l'hevesler k min dip yolda kalan Dnlerini pek pula satar dstlar" (Ak cevheri dipsiz deniz iinde pinhan; Candan geip cevher alan oldu cnn; Hevesliler km der, yolda kalan; Dinlerini deersiz pula satar dostlar) XXI/4 (s. 162463) Yunus Emre: "Aklar ortasnda sofilik satmayalar hlsla bu ka riyy katmayalar" 5111 (s.75) Hac Bekta- Vel: "Her ne kim vansa ihlsla imn getrmekdr." (s.18) "Zir kim yuys (yuyuc) arnmaynca yumaklla yunc arnmaz. Pes imdi dm gerek kim suya yaraya ve su gerek kim bdeste yaraya ve bdest gerek kim namaza yaraya ve namaz gerek kim alap Tal'ya yaraya." (s.8) Tevbe Temel slam kavramlardan birisi de "tevbe" dir. Kur'an- Kerim'de birok ayette tevbeden bahsedilir. Allah, mslmanlardan tevbe etmelerini ister. Tevbe esas itibariyle hatadan, gnahtan ve yanltan, bir daha dnmemek zere vazgemektir. Bizim ele aldmz byk zatlar da bunun zerinde dururlar. Ahmed-i Yesev : "Tevbe klp Hak'ya yanan klara Umah ire trt arda erbeti bar Tevbe klmay Hak yanmaan fillera Tar lahidde kat azb hasreti bar."

(Tevbe klp Hakk'a dnen klara Cennet iinde drt pnarda erbeti var. Tevbe klp Hakk'a dnmeyen gfillere Dar lahidde kat azap hasreti var.) XVIII/1 (s.146-147) "Gnhnga tevbe klp ylap yrl Kiter min dip yol baa barp turl Kitkenlemi krp sin hem ibret all bret alsang yatm yiring bolur glzr" (Gnahna tevbe klp alayp yr sen; Giderim diyip yol bana varp dur sen; Gidenleri grerek hem ibret al sen; bret alsan, yattn yer olur glzr.) XVII/8(s.l52-153) "Namz rze teybe zre baranlara Hak yola kirip kadem koyanlara Ubu tevbe birle anda baranlara Yarlkanm kullar birlen sohbeti bar" (Namaz, oru, tevbe zre varanlara, Hak yoluna girip ayak koyanlara, Bu tevbeyle hirete varanlara, Balanm kullar ile sohbeti var.) XVII/5 (s.146-147) "Tevbesizler bu dnydn kimes bilr lp borsa gr azbn krmes bilr Kymet kn tang Arast atmas bilr Heyht heyht nevha feryd knleri bar" (Tevbesizler bu dnyadan glmez bilir; lp varsa, kabir azabn grmez bilir; Kymet gn Arasat tan atmaz bilir; Heyht heyht, nevha, feryd gnleri var.) XVII/4 (s.146-147) Hac Bekta- Vel: "Pes kul yavuz hlden dnicek tevbe veren alap kendsidr." "Pes imdi iy m'minler! Tevbeyi yle klmak gerek kim, anda aceb olmaya, lkin yle klmak gerek kim menfaat gele, zr kim tevbe klmaklk peimnlkdur ve peimanlun esas budur kim, yitmi yllk gnh bir zre satlur." (s.23)

bilig-9/Bahar99

71

Riy Riy, kiinin yaptklarn ve ibdetlerini, gsteri niyetiyle ve "yapyor" desinler dncesiyle yapmasdr ki, bu dinimiz tarafndan yasaklanm ve byleleri Kur'an'da yerilmitir.7 Ah'med-i Yesev de riykar insanlarn imandan uzak olduklarn kabul eder: "Rze tutup halka riy klgenlerni Namz okup tesbh kola algenlerni eyh min tiy zge bin koygenlerni Ahir demde imandn cda kldm" (Oru tutup halka riya klanlar, Namaz klp tesbih ele alanlar, eyhim diyip baka bina kuranlar Son deminde imanndan cd kldm.) XIII/12 (s.130-131) Yunus Emre de riynn insan drecei kt durumlar u beyitiyle ifade eder: "Klursn riya namaz yazuun ok hayrun az Dinle neye varur sz cehennemde yatarsn" 248 / 8 (s.259) Yunus Emre dier bir beyitte riya ile kark ibadetlerden uzak olduunu syler: "U ben beni cem' eyledm ol dosta iman eyledm Birliine kldum kmet riy tat nemdr benm" 170/5 (s.178) Hac Bekta- Veli de riy ile ilgili olarak unlar sylemektedir: "Zir kim ol Pdih- Kerim eydr: Ben ol pdihvn kim, yz bin hezrn ve yz bin isteyici, istedrven, t haddi kapumda mrleri geince zr u zr alarlar ve eer inanmaklklar ve istemeklikleri riyyla olursa sonuc ser-gerdn olurlar." (s. 17) Emr-i Ma'rf-Nehy-i Mnker (yilii emretmek - ktl engellemek) Mslmanlar iyi, doru ve gzel olan emretmek, yaplmasn salamak ve tevik etmek;

kt olan da engellemek ve insanlarn ktlklere dmesini nlemek ile ykmldrler. zerinde durduumuz byk zatlar da bunun nemini ve gerekliliini dile getirmilerdir: Ahmed-i Yesev: "Akil irsen irenlerge hizmet kll Emr-i maruf kilanlara izzet kll Nehy-i mnker kilanlara hrmet kll Ol sebebdin altm de kirdim yirge." (Akll isen erenlere hizmet kl sen; Emr-i ma'rf klanlara izzet kl sen; Nehy-i mnker klanlara hrmet kl sen; O sebepten altm te girdim yere.) II / 19 ( s. 64-65) "Emr-i maruf nehy-i mnker bilip klsa Yatsa kopsa bir Hudy'n hzr bilse" (Emr-i ma'rf, nehy-i mnker bilip klsa, Yatsa, kalksa bir Hud'y hzr bilse.) XVI/7(s.l42-143)

Yunus Emre: "Emr-i ma'rf bu dem kald bid'at gelp snnet ldi Nasibli nasibin ald saladur kudse gidelm." 218/4(s.233) Hac Bekta- Vel: "eriat makamlar: Onuncu makm emr-i ma'rf ve nehy-i mnkerdr ve ya'ni eyli buyurmakdur ve hem yaramaz ilerden sakndurmakdur." (s.22) Kur'an ve Kur'an le Amel Kur'an- Kerim, slmiyet'in temel kitabdr. Mslmanlar,yaaylarn Kur'an'a gre srdrmek zorundadrlar. Kur'an'da emredilenleri yapmak, yasaklananlardan da kanmak gerekir. Ayrca Kur'an sadece yznden okunmakla yetinilecek bir kitap deildir. Kur'an' okuyup anlamak ve yaaymz ona gre dzenlemek zorun-

bilig-9/Bahar99

72

72 dayz. Ahmed-i Yesev ve Yunus Emre de bu hususlar baz iirlerinde z bir ekilde dile getirmilerdir. Ahmed-i Yesev: "Knlm kat tilim a zm zlim Kur'n okup amel klmas yalan lim" (Gnlm kat, dilim ac kendim zlim; Kur'an okuyup amel klmaz sahte lim.) 1/9 (s. 50-51) "Dr gher szin lemge sasa Okup uksa kelm- Hakn asa" (nci, cevher szm leme sasa, Okuyup anlasa, Kur'n' asa.) XLII/36(s.272-273) Yunus Emre: "Kf da zerrem degl ay gne bana kul Aslum Hak'dur ek del mriddr Kur'an bana" 12 / 2 (s.29) "Gnl tolu zulmetdr iledgi bid'atdr Bu niesi mmetdr Kur'an yolna gir' mez 115/4(s.l24) "Okdun yidi Mushaf' tat getrrsn sfi nki amel eylemedn gerekse var yz bin ok" 366 / 5 (s.369) "Oknan Kur'n'a kulak tutulmaz eytanlar semirdi kuvvetl old" 387 / 7 (s.389) Hac Bekta- Vel'nin Maklt' nda, Kur'n'a inanmann iman esaslarndan olduu, Allah'n hkmlerinden birini inkr etmenin insan kfre gtrecei (s.31,32) belirtilir ve birok konuda yetler delil olarak sunulur (s.3, 4, 5, 9, 10, 11, 13, 14, 15, 16, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 32, 33, 34, 35, 36, 39, 40, 41, 42, 44, (M'min deil, hikmet iitip alamyor; Erenlerin dedii sz dinlemiyor; Ayet, hads mnsn anlamyor, Bu rivayeti ar stnde grdm ite.) III / 9 (s.68-69) "kszlam hem cn yok hem imn Reslu'llh szin aydm man kn Nie aytsam iitki bilgen kan B-haberge aytsam kngli katar dostlar" (Akszlarn hem can yok, hem imn; "M'min irmes hikmet itip ylamaydur renlerni aytkan szin tnglamaydur Ayet hads mazmnn anglamaydur Bol rivyet Ar stide krdm muna" 47, 52, 53, 54, 58, 59, 60, 61, 64, 65, 66, 68, 69, 70, 71, 74, 77, 78, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 87, 89, 90, 92, 93, 95, 97, 98, 99, 101, 102, 103, 106, 107, 110, 111). Hz. Peygamber ve Snnetine Ballk Ahmed-i Yesev de, Yunus Emre de, Hac Bekta- Vel de, Hz. Peygamber'e balanmaya ve snnetine uymaya ok nem verirler, hep bu ynde tavsiyelerde bulunurlar. Ahmed-i Yesev: "mmet bolsan arblerge tbi boll Ayet hads her kim aytsa smi holil" (mmet olsan, gariplere tbi ol sen; yet, hadis her kim dese smi ol sen.) I / 5 (s.48-49) "Snnetlerin muhkem tutup mmet boldum' Yir asta yaluz kirip nra toldum" (Snnetlerini muhkem tutup mmet oldum Yer altna yalnz girip nurla doldum.) I / 23 (s.56-57)

bilig-9/Bahar99

73

Raslullh szn dedim, mn kn, Nice desem, iitici, bilen hani? Habersize desem, gnl karr dostlar.) XXI/3 (s.162-163) "Fsk fcir hev klp yirni basmas Rze namz kaz klp misvk asmas Reslu'llh snnetlerin kzge ilmes Gnhlar kimdin knge artar dostlar" (Fsk, fcir havalanp yere basmaz; Oru, namaz kaz klp misvk asmaz; Reslu'llh snnetine deer vermez; Gnahlar gnden gne artar dostlar.) XXI/9(s.l64-165) "mmet bolsang Mustaf'a pevrev boll Ayanlarn cn u dilde sin hem kll Kie kyim kndzleri syim boll n mmetni rengi misl-i saman irr" (mmet olsan, Mustafa'nn peinde ol sen; Dediklerini can ve gnlden hem kl sen; Gece ayakta, gndzleri orulu ol sen; Gerek mmetin rengi tpk saman olur.) XXXI/7(s.214-215) "Snnetlerin muhkem tutup mmet boll Kie kndz drd aytp lfet boll" (Snnetlerini sk tutup mmet ol sen, Gece gndz selm verip lfet ol sen.) XXXI/ 8 (s.214-215) "Tengri Tal szin Reslu'llh snnetin nanmaan mmetin mmet dimes Muhammed" (Tanr Tal szne, Raslullh snnetine nanmayan mmetine mmet demez Muhammed.) XLV/4(s.288-289) Yunus Emre: "Hadsdr Mustaf'dan kla ikrr didi Binde bir rif bun bakup okyubilmez" 110/7(120)

"Eydrisem ey gnl kan fariza y snnet Eydr ki yok tevi yime bu sevye amelirmez" 104 /6( s. ll5) "Ynus'un szi i'irden amma asl (dur) kitbdan Hads ile dinene key (bilgil) sadk olmak gerek" 137 / 9 (s.148) "On iki bin hadsi cem eyledi Mustaf An iitdn meer erhile sz satarsn" 248 / 7 (s.259) "Dutulmaz old peygamber hadsi Halyk cmle Hak'dan utlu old." 387 / 8 (s. 389) "Sen ana mmet olgr o seni mahrum komaz Her kim anun mmetidr sekiz Cennet yiridr Her kim anun snnetiyle farzn kim tutar Ne diyem ki akbet sor-hisbdan beri-dr." 81 / 4-5 (s.96) Hac Bekta- Vel: "Bireg ........... veyhd Muhammed-i Mus taf'ya inkarla baksa veyahd Muhammed 'n seh- belerinn birin n-hak bilse, dkeli iledj amelleri heben mensura olur." (s.31, 32) Hac Bekta- Vel, baka bir yerde de Hz.Peygamber'in efaati olduuna iaret etmektedir: "... Ka'be kblenz, Kur'n inanduunuz, Muhammed Mustaf aleyhisselm efatcnuz, Adem aleyhisselm atanuz ..." (s.80) Yine o, kitabnn sonunda, Kur'an'n yannda Hz.Peygamber'in hadislerine atfta bulunmak tadr: "Bk mbrek haberler Kur'an tefsirinde ve ehdsi nebevide ve tezkiret'l-evyda ma'lm ola." (s.111)

bilig-9/Bahar99

74

badetler Peygamberimiz bir hadisinde yle buyur maktadr: "slam be ey zerine bina edilmitir: Allah'dan baka ilh olmadna ve Muhammed ' in O'nun kulu ve rasl olduuna ehdet etmek, namaz klmak, zekt vermek, hacca gitmek ve ramazan orucunu tutmak."9 Bu hadiste belirtilen hususlar, Allah'n msl manlara emrettii balca ibdetlerdir. Bunlar kelime-i ehdet getirmek, namaz klmak, zekt vermek, hacca gitmek ve oru tutmaktr. Bunlarn her biri Kur'an'da eitli ayetlerde emredilmitir ve mslmanlarn bu ibadetleri yerine getirmeleri gerekir. te Ahmed-i Yesev, Yunus Emre ve Hac Bekta- Vel, sz konusu ibdetlerin yerine getirilmesi zerinde hassasiyetle durmulardr. Onlarn bunlarla ilgili olarak syledikleri unlardr: Ahmed-i Yesev: "Ey kul Ahmed sin bu kn kll ibdet tn kn Dimegil mrmdr uzun bilmem ki hlim ne bolur" "Ey kul Ahmed, sen bugn, kl sen ibadet gece gndz, (Deme sen mrmdr uzun, bilmem ki hlim ne olur.) LXIX/7(s.336,337) "Altm ke yam yitti ttm gfil Hak emrini muhkem tutmay zm chil Rze namaz kaza klup boldum khil Yaman izlep yahlardm kitim muna" - (Altm e yam yetti, getim gfil; Hak emrini muhkem tutmadm, kendim chil; Oru, namaz kaz klp oldum khil; Kty izleyip iyilerden getim ite.) I/10(s.51) "Ar stide namaz okup tizim bktm Zrm aytp Hakk'a bakp yam tktm" (Ar stnde namaz klp dizimi bktm;

Derdimi diyip, Hakk'a bakp yam dktm.) II/9(s.60-61) "Bi yamda bilim balap tat kldm Tatavvu'la rze tutup det kldm" (Be yamda tbi olup tat kldm; Ba eerek oru tutmay det kldm.) II / 13 (s.62-63) "B-namz u b-tatke birmes kuvvet Fi'li za'if z ma'yb birmes himmet" (Namazsza, tatsize vermez kuvvet; Fi'li zayf, ayplya vermez himmet.) XVI/8(s.l42-143) "Muhabbetini evki birle yr istegil Rze namaz Uanmn farz bolay" (Muhabbetin evki ile yr istegil Oru, namaz Kadir'imin farz olur.) XXXVI/1 (s.232-233) "Fsk fcir hev klp yimi basmas Rze namaz kaz klp misvk asmas Resiu'llh snnetlerin kzge ilmes Gnhlar kndin knge artar dostlar" (Fsk, fcir havalanp yere basmaz; Oru, namaz kaz klp misvak asmaz; Resiu'llh snnetine deer vermez; Gnahlar gnden gne artar dostlar.) XXI/9(s.l64-165) "Cematke barmayn terk-i namz klanlar eytn birle bir yirde Derk-i esfel'de krdm." (Cemaate varmadan namaz terk klanlar eytan ile bir yerde, Derk-i esfel'de grdm.) LIX/8(s.316-317) Yunus Emre: "Benden t isterisen eydivirem bildimden

bilig-9/Bahar99

75

Budur alab'un buyrug tutun oru klun namz" 109/2 (s.119) "Mslmnam diyen kii art nedr bilse gerek Tanr'nun buyrugn tutup bi vakt namz klsa gerek" 136/1 (s.146) "Allah buyrugn dutgl namzun klp gitgil Namzun klmaynca zinhar varmagl ie" "Evimde hellime bi vakt namaz retgil dn dutmazsa yazug yokdur boa" 341/3-4(s.343, 344) Hac Bekta- Vel: "eriat makmlar: nc makm namaz klmakdur ve zekt virmekdr ve oru dutmakdur ve gci yeterse hacca varmakdur ve hem ..." (s.19) "Bireg diliyile mn getrse ve gnliyile inanmasa veyhd r zekt tamm virmese veyhd hacca varuriken yoldan gir dnse ... dkeli iledi amelleri heben mensura olur" (s.31-32) Bu rnekler, Ahmed-i Yesev, Yunus Emre ve Hac Bekta- Vel'nin ibadetler hususunda ne kadar hassas olduklarn ve ibadetlerin yerine getirilmesine ne kadar nem verdiklerini gstermektedir. Dnyaya Bak Kinattaki btn varlklar, Cenb- Allah tarafndan insann emrine verilmitir.10 nsanolu, hayatn devam ettirmek ve yaayn kolaylatrmak amacna uygun olarak dnyadaki her eyden yararlanr. slm Dini'nde temel prensip dnyaya bu ama dorultusunda bakmak ve bu amala snrl olarak sarlmaktr. nsann yaratlmasndaki esas hikmet Allah'a kulluktur.11 Mslman da dnyay ve dnyadakileri, bu amacn

gerekletirmesine yardmc unsurlar olarak grr. Dnyalk makam mevki kazanmak ve dnyalk mal mlk biriktirmek ve ymak, mslman iin esas ama deildir ve olmamaldr. Mslmann dnyaya baknn byle olmas, onun dnya nimetlerinden istifade etmemesi, dnya ilerinden elini ekmesi demek deildir. Bilakis, kinattaki her eyin insann emrine verilmi olduu bilinciyle, dnyadaki btn nimetlerden, haram-hell lsne riayet ederek, en iyi ekilde yararlanmak gerekir. Mslman iin dnyann vsta olmaktan karlp, ama haline getirilerek, dnyalk elde etmek iin meruiyet snrlar dna klmas doru deildir. slm alim ve ediplerinin dnyaya baklar bu dorultudadr; dnyy ama olmaktan karmak anlamnda, "dnyay terk" kavram gelitirmilerdir. Ahmed-i Yesev, Yunus Emre ve Hac Bekta- Vel'nin dnyaya baklar da ayn ekildedir. Hatta Ahmed-i Yesev, dnyaya ar bir ekilde dalp ama haline getirmeyi "dnyaya tapmak" olarak nitelendirmitir. "Dnya'perest n'cinslerdin boyun tavla Boyun tavlap dery bolup tatm muna." (Dnyaya tapan soysuzlardan yz evir; Yz evirip, deniz olup tatm ite.) I/7(s.50-51) Yunus Emre, dnyann geicilii, insann mutlaka bir gn bu dnyay terkedecei ve bu yzden dnyaya balanp kalmamas gerektii zerinde durur: "Bu dnyeye gelen kii hir yine gitse gerek Msfirdr vatanna bir gn sefer itse gerek." 139 / 1 (s.149) "Dnyay elden brak olmagl Hak'dan rak Ser-mye kends'olm varlklar yuyanlara" 331/4(s.336) Hac Bekta- Vel'nin Maklat'nda da "dnyay terk" zerinde durulmaktadr: "bidlern tatlan ... nefsi arzularn istemeyp dnyy terk idp hireti sevmekdr." (s.4)

bilig-9/Bahar99

76

"Ve hem m'minlere dny sevmekli be-gyet ulu noksandur. Nitekim Rasl Hazreti aleyhi's-selm buyurur: "Dny sevgisi her hatann ba, onu terk etmek ise ibdetin esasdr." "Ya'ni dny sevmeklik dkeli gnahlarn badur ve dnyy terk itmeklik dkeli ibdetlern badur." (s.110-111) Dnya-Ahiret likisi Biraz nce de zerinde durulduu gibi, m'min iin dnyalk elde etmek ama deil, kulluunu daha iyi yapmasn kolaylatracak aratr. nsan bir gn mutlaka lecek12 ve dnyada yapt-ettii her eyden hesap sorulacaktr.13 te m'minin bu hesaba hazr olacak ekilde yaayn dzenlemesi gerekir. Bu hazrln yeri dnyadr. Bizim incelediimiz byk zatlar da buna zellikle vurgu yapmlardr: Ahmed-i Yesev: "Tiriglikde din nevbetin yah url Ahiretning esbbn munda kurl Kul Hce Ahmed mn zre tyib boll mn birlen baran kullar lmes irmi." (Dirilikte din nevbetini iyi vur sen; Ahiretin esbbn burada kur sen; Kul Hce Ahmed, imn zre tevbeli ol sen; mn ile varan kullar lmez imi.) XXXV/11 (s.230-231) Yunus Emre: "Fni dnyy n'idelm bki evine gidelm Armaan gerek dostumdan bunda ykin dutsun dimi." 122/3 (s.130) "Bu dnyy elden brak hirete eyle yerak Erenlerden olma rak gel ikrar it erenlere" 314/7 (s.321) Hac Bekta- Vel: "mdi aziz-i men! Bu dnyalk irkenler dny maln cem' idenler yrn hiretde drl drl azb-lardan nite kurtulsardur" (s.6)

Ahmed-i Yesev, ahirete hazr olmak gerektiini de u szlerle ifde eder: "Kll yevmin beterrn didi hak Mustaf mmet bolsang kulak sall ehl-i vefa Yahlarn ecrin birr bedge ceza Kymet kn cezlarn tartar dostlar" ("Kll yevmin betern." dedi hak Musta-

fa;
mmet olsan, kulak sal sen, ehl-i vefa; yilerin ecrini verir, ktye ceza; Kyamet gn cezalarn eker dostlar.) XXI/8 (164-165), "Min yigirme trtke kirdim Hakdn yrak Ahiretka barur bolsam kan yarak lgenimde ylp urung yz ming tayak Ol sebebdin Hak'ka snp kildim muna" (Ben yirmi drt yaa girdim, Hak'tan uzak; Ahirete varr olsam, hani hazrlk? ldmde toplanp vurun yz bin dayak; O sebepten Hakk'a snp geldim ite.) IV/4(s.70-71) Ahirete hazr olmak hususunda Yunus Emre de unlar syler: "itdn Mustaf'y kim bu yir yzinde kalmad un yle bilriken yeragn nie klmazsn" 235/8(s.248) "srafil sr ura yir yzi divrile Harb ola berr bahr arh- felek yoyla Kimse varmaya bunda cmlesi vara anda Ol pdih nnde Hak terz kurla Iyn ola cmle i kurtlmaya yd-bili Gel fln ibn-i filn her bir kula kgrla" 306/1-3 (s. 313-314) Drt Halife Bilindii zere, Hz.Peygamber'in vefatndan sonra halife olan Hz.Eb Bekir, Hz. mer, Hz. Osman ve Hz.Ali ile, onlarn dnemi slm tarihi iinde ok ayr bir neme sahiptir. "Hulef-i

bilig-9/Bahar99

77

Ridn Dnemi" denilen bu dnem, Hz.Peygamber'den sonraki slm tarihi iin de, idar ve siyas bakmdan rnek bir dnem olarak kabul edilir. Buna ramen, onlarn hilfet makamna geli ve getirilileri ile, zellikle son iki halife zamanndaki baz uygulamalar, tarih iinde, deiik slam toplumlar arasnda eitli ihtilaflarn temelini oluturmutur. Hatta onlara dayal mezhepler ortaya km ve gruplamalar meydana gelmitir. Bu mezhep ve gruplamalarn izleri gnmzde de ksmen devam etmektedir. "Hulef-i Ridn" (Rit Halifeler) de denilen drt halifeye btn mslmanlarn hrmeti sonsuzdur. Hi bir fark gzetilmeden hepsinin ad sayg ile anlr. Ancak, bahse konu olan hilfete geli eklini ve baz uygulamalar temel alarak ortaya km baz mezhep ve gruplar, drt halifeden bazlar hakknda ayn hassasiyeti gstermemektedirler. Bizim kltr tarihimizde de Hulef-i Ridn genel olarak, aralarnda hi bir ayrm yaplmadan hrmetle anlr, isimleriyle birlikte mutlaka sayg ifadeleri kullanlr ve rnek kimseler olarak kabul edilir. Ancak tarih iindeki mezhepleme ve gruplama gerei bizim kltrmze de yansmtr. Mesel, toplumumuzun bir gerei ve ayrlmaz paras Alevler ile, Hac Bekta- Vel'yi pir kabul eden Bektaler, Hz.Ali dndaki halifelere ayn gzle bakmazlar. Ahmed-i Yesev, Hac Bekta- Vel ve Yunus Emre'nin drt halifeye baklar birbiriyle parelellik arzetmektedir ve bizim kltrmzn genel yapsn yanstmaktadr. Ahmed-i Yesev, drt halifeden her biri iin ayr ayr birer "Hikmet" yazmtr. Bu hikmet lerinde, eitli zelliklerini ne kararak onlar mektedir. Biz burada drt halifeden her biri iin yazd hikmetlerin birinci beyitlerini vererek yetinmek istiyoruz: Hz. Ebu Bekir: "Krgen zaman Eb Bekr-i Sddk'dur stn bolup tayanan Eb Bekr-i Sd' dk'dur"

(Grd an inanan Eb Bekr-i Sd-dk'dir; stn olup dayanan Eb Bekr-i Sd' dk'dir.) XLVI/1 (s.290-291) Hz.Omer: "kincisi yr bolan adletl mer'dr M'minlda yr bolan adletl mer'dr" (kincisi yr olan adaletli mer'dir; M'minlere yr olan adaletli mer'dir.) XLVII /1 (s.292-293) Hz. Osman: "nisi yr bolan Osmn- b-haydur Her nefesde yr bolan Osmn- b-haydur" (ncs yr olan haya sahibi Osman'dr; Her nefeste yr olan haya sahibi Os-man'dr.) XLVIII /1 (s.294-295) Hz.Ali: "Trtdnis yr bolan ir-i Hud Al dr Hem Mi'rcda yr bolan r-i Huda Al'dr" (Drdncs yr olan Hak arslan Al'dir; Hem Mirc'da yr olan Hak arslan Al.) XLIX/1 (s.296-297) Ahmed-i Yesev baka bir hikmetinin bir msranda da, Hulef-i Ridn'in hepsinin ismini zikreder: "urbet tigdi Mustaf dik irenlera Otuz ming sahabe hem yrnlara Eb Bekir mer Osmn Murtaz'a urbet tigdi alara hem aydm muna" (Gurbet dedi Mustafa gibi erenlere, Otuz bin sahabe ve yaranlara, Eb Bekir, mer, Osman, Murtaza'ya, Gurbet dedi onlara hem, dedim ite.) VIII / 3 (s.94-95)

bilig-9/Bahar99

78

Yunus Emre de, drt halifeyi hrmet ve tazimle anar: "Ebu Bekr mer ol dn ulus Aliyy'i Murtaz Osman benmdr." 31/3 (s.48) "Muhammed'i yaratd mahlkat efkatinden Hem Ali'yi yaratd mminlere fazlndan" 249 / 4 (s.260) "Eb Bekrile mer yzlerinden nr tamar Sinesi tolu Kur'n Osmn- Affn /can" 396 / 7 (s.395 Hac Bekta- Vel, Hz. Peygamber ve drt halifeyi, birbirinden ayrlmas mmkn olmayan bir elin be parma gibi bir btn olarak grmektedir: "Ve hem Muhammed Aleyhi's-selm ba parmak gibidr; Eb Bekir radya'llhu anh ehdet parma gibidir; mer radya'llhu anh orta parmak gibidr; Osman radya'llhu anh taharet parma gibidr; Ali kerrema'llhu vecheh kii (kk) parmak gibidr..." (s.78) Drt Kap slam tarihinde, hatta gnmzde bir tasavvuf gerei vardr. Bu, tasavvufun zn kabul etme yenlerin dahi reddetmeleri mmkn olmayan bir gerektir. Hicri ikinci asrda balayan tasavvuf anlay, asrlar ilerledike btn slm lemine yaylmtr. Hatta, Trkler arasnda tasavvuf hare ketinin slmiyet'in kabulyle paralel yayld kabul edilir (Kprl, 1976). Bu bakmdan bizim tarihi kltrmzde, iir ve edebiyatmzda tasavvuf anlaynn nemli izleri ve yeri vardr. Tasavvuf geleneinde, kiilerin, manev bakmdan kendilerini gelitirmeleri ve ykseltmeleri iin eitli eitim yollar ortaya konulmutur. Bu eitim srecinden geen kiilerin bir takm merhaleler katettikleri ve baz manev kazanmlar elde ettikleri kabul edilir. Bu merhaleler ve manev kazanmlar iin baz tabir ve kavramlar kullanlr. te bu tabir ve kavramlardan bir ksm da,

"drt kap" olarak topluca isimlendirilmi bulunan "eriat, tarikat, marifet ve hakkat" tir. Bu drt kap kavram, bir mridin birbirini takip eden drt merhaleyi ve kat ettii bu merhaleler sayesinde elde ettii manev kazanmlar ifade eder. Mrd, "eriat" kapsndan girer, "tarikat" ve "marifet" merhalelerini de aarak "hakikat" e ular. Ahmed-i Yesev, Yunus Emre ve Hac Bekta- Vel'nin tasavvuf anlaylarnda da byk lde bir benzerlik grlmektedir (Ylmaz, 1993; s.26-29). Bu almada bu benzerlik ve btnlklerin tamamn ele almadk. Ancak bir rnek tekil etmesi iin yukarda belirttiim, "drt kap", yani "eriat, tarikat, hakkat ve marfet" kavramlarna verdikleri nemi vurgulayan rneklerle yetindik. Onlarn bu drt kavramla ilgili olarak sylediklerinin bir ksm yledir: Ahmed-i Yesev: "Tarkatdur bu yol atn bilse derv Marifetni meta'idin alsa derv zge yollar bd- hev sansa derv Hakkatn meydnda ir ol bolur" (Tarikattir bu yol, adn bilse dervi, Marifetin metndan alsa dervi, Baka yollar beyhudedir, sansa dervi, Hakikatin meydannda er o olur.) XXVI/6 (188-189) "Marifetning bstnda cnng birgen Muhabbetning meydnda ba oynaan Hakkatnng derysdn gevher alan avvs yangl ol derydn kmas bolur" (Marifetin bostannda cann veren, Muhabbetin meydannda ba oynayan, Hakikatin denizinden cevher alan Dalg gibi o denizden kmaz olur.) XXVIII /3(s.l94-195) "Tarkatke eriatsz kirgenlemi eytn kilip mnn alur irmi Ubu yoln prsiz dav klanlarn Sersn bolup ara yolda kalur irmi"

bilig-9/Bahar99

79

(Tarikate eriatsiz girenlerin eytan gelip imann alr imi. bu yolu pirsiz dva klanlar akn olup ara yolda kalr imi.) XXXII/1 (s.216'217) "eratn tarikatn biley diseng . Tarikatn hakkatke ulay diseng Bu dnydn drr gher alay diseng Candn kiken hs kullar alur irmi" (eriati, tarikati bileyim desen, Tarikat hakikate ekleyim desen, Bu dnyadan inci, cevher alaym desen, Candan geen sekin kullar alr imi.) XXXII / 6 (s.218-219) "eratda tecrddr dnysn terk itmek Terk itmeyin dnyn Hak'n sydm dimesn Tarkatda ten cann terk itmeki tecrddr Terk itmeyin ten cann tecrd boldum dimesn Hakkatda harmdur bir Huda'dn zgesi Anda bolmay klar ddr rz klmasun" (eriatte tecrittir dnyasn terk etmek; Terk etmeden dnyay, Hakk' sevdim, de' mesn. Tarikatte ten cann terk etmesi tecrittir; Terk etmeden ten cann, tecrit oldum, demesin. Hakikatte haramdr bir Hda'dan bakas; yle olmadan k, didar arzu klmasn.) LXII/5-6-7 (s.322-323) "Su lemde rsv bolup kan yutmasang eratda tarkatda pr tutmasang Hakkatda can u tendin pk tmeseng afletlerdin sini ne dip cd klsun" (Bu lemde rsv olup kan yutmasan, eriatte, tarikatte pir tutmasan, Hakikatte candan, tenden tam gemesen, Gafletlerden seni ne diye ayrversin?) XVI/3 (s.140-141)

Yunus Emre: "Ewel kapu er'at emr nehyi bildrr Yuya gnahlarun her bir Kur'n hecesi kincisi tarkat kullua bil baglaya Yol toru varan yarlgaya hocas ncsi ma'rifet cn gnl gzin aar Bak ma'n saryna Ar'a dein ycesi Drdncsi hakikat ere eksk bakmaya Bayram ola gndzi Kadir oh. gicesi" 351/34-5-6 (s. 351) "er'at-Tarikat yoldur varana Hakkat-Ma'rifet andan ier" 290/8 (s.295) "Evvel kapu eriat gese andan tarkat Gnl evi ma'rifet k hakikat iinde" 295/ 5 (s.300) "Bu eriat g olur tarkat yoku olur Marifet sarplk durur hakkatdr ycesi" 351 /7 (s.351) "Drt kapudur krk makam yz altm menzili var Ana irene alur vilyet derecesi" 351/13 (s.352) Hac Bekta- Vel: "Kul, alap Tanrya krk makamda irer, ulaur, dost olur. Ol krk makmun on eriat iindedr ve on tarkat iindedr ve on ma'rifet iindedr ve on hakikat iindedr." (s.14) SONU Ahmed-i Yesev'nin hikmetleri, Yunus Emre'nin Divan' ve Hac Bekta- Vel'nin Maklt'ndan aldmz rnekleri yan yana getirdiimizde grlmektedir ki, Trk kltr tarihinin nemli kiisi de slam konu ve kavramlarda birbirine ok benzeyen, paralellik arzeden fikirler

bilig-9/Bahar99

80

sylemilerdir. Bu durum, geni Trk corafyasnn deiik yerlerinde, birbiriyle 1-1,5 asr yaknlkta yaam bymzn slam izgisindeki btnln gstermektedir. Her de, Allah'a itaatin gerekliliini ifade etmi, gnahlardan kanmay ve tevbeyi tavsiye etmi; ihlasla ibadetlere sarlmann nemini vurgulam; Kur'an ve Snnete sarlmay vazgeilmez grev olarak arzetmilerdir. Hulefa-i Ridn'e baklar ortaktr. Tasavvuf anlayta ortak kavramlarda bulumaktadrlar. Bu durum bizim tarih kltrmzdeki slam izginin bir btnlk iinde olduunu gstermektedir. Bu, ayn zamanda slam temel kavramlarn Trkler tarafndan nasl anlaldnn da gstergesidir. "Trk mslmanl'' veya "mslmanln Trk yorumugibi kavram ve sylemlerin iinin doldurulmas da, ancak bu rneklerin salkl bir ekilde ortaya karlmasyla mmkn olacaktr. Her toplumun slam' yaay biiminde baz farkllklar, farkl yansmalar mutlaka vardr. Ancak bu, z hibir zaman deitirmez. Ahmed-i Yesev, Hac Bekta- Vel ve Yunus Emre'den seip verdiimiz rnekler de, slamiyet'in znn Trk Mslmanlnda veya slamn Trk yorumunda deimeden ve deitirilmeden ifade edildiini gzler nne sermektedir. Konunun bu ekilde ortaya karlmas bizce gnmz asndan nem arzetmektedir. Gnmzde, Ahmed-i Yesev, Hac Bekta- Vel ve Yunus Emre, barn, sevginin, akn, hogrnn sembol isimleri olarak ortaya konul makta; sadece bu ve benzeri konular asndan ele alnmaktadr. Btn bu hususlarda onlarn sembol isimler olduklar dorudur, ancak onlar sadece o ynleri olan ve o ynleriyle yetinilecek ahsiyetler deillerdir. Tarih kltr mirasmzn bu nemli ahsiyeti ve dierleri, mutlaka btn ynleriyle ele alnmal ve yle tantlmaldr. zellikle onlarn slm konu ve kavramlarla ilgili ynleri ihmal edilmemeli ki, bizim tarih kltr

mirasmzn slm yn ortaya ksn ve sahip olduu btnlk ile, slam'n temel esaslaryla uyum iinde bulunduu grlebilsin. Hac Bekta- Vel'nin Maklt erevesinde ele alnmas ve yle tantlmas gerekir. Ne yazk ki, gnmzde baz kii ve evreler, Hac Bektai Vel'yi bu btnlk iinde sunmayarak Bektaleri ve Bektalii Maklt'taki Hac Bekta- Vel'den ayr gstermeye almakta drlar. Halbuki yaplmas gereken Maklt 'taki Hac Bekta ile Bektaleri buluturmaktr. Bu Bektaleri Snnletirmek deildir; bilakis onlar Bekta olarak kalmalarna ramen, Bektaliin tarih temeli ve sreci ile buluturmak ve meseleyi yerine oturtmaktr. Bunlarn byle yaplmas Snnisi, Alevsi ve Bektasi ile, herkesin kendi kimliiyle kalmasna ramen, ortak bir izgide bulumas sonucunu douracaktr ki, bu da mill birlik ve btnlmz iin olduka nemlidir. Yaptmz bu almann amac, Ahmed-i Yesev, Hac Bekta- Vel ve Yunus Emre'nin belli slam konu ve kavramlar hakknda sylediklerindeki ortaklk, benzerlik ve btnl ortaya koymaktr. Mesele Ahmed-i Yesev'nin Hikmetlerinin veya Hac Bekta- Vel'nin Maklt' nn, ya da Yunus Emre'nin Divan'nn incelenmesi deildir. yle bir inceleme onlarn eserlerinde ayr ayr btn grlerini sistematik bir ekilde ortaya koyard. Halbuki bizim amacmz, biraz nce de belirttiimiz gibi, ortaklk ve btnl tesbit etmek olduu iin, sadece, ortak gr, tavsiye ve ifadelerini yakaladmz ksmlar bulup kardk. Onlar da konularna gre tasnif ederek, karlatrmak zere ksa bir giriten sonra arka arkaya sraladk. Aldmz metinlerin her birini ayr ayr yorumlamak ve aklamalar yapmak hem bu almann amac deildi, hem de almamzn hacmini ok geniletirdi. Zaten mukayese amac tad iin, yaptmzn bu amac gerekletirmi olduuna inanyorum.

bilig-9/Bahar99

81

AIKLAMALAR 1 Yunus Emre'nin hayatyla ilgili tartmalar olduka uzundur. Hatta Anadolu'daki Yunus isimli kiiler ve Yunus Emre'nin mezarnn bulunduu yerler ayrca tartma konusudur. Btn bunlar iin bkz. Tat 1990: 12-43 2 Ahmed-i Yesev'nin hikmetlerinden sonraki Romen rakam kanc hikmet olduunu, ikinci rakam, o hikmetin kanc beyiti olduunu gsterir. Sayfa numaras da, kaynak olarak faydalandmz, Prof.Dr. Kemal Eraslan'a ait Divan- Hikmet'ten Semeler kitabnn sayfasdr 3 Hac Bekta- Vel'nin szlerinden sonraki sayfa numaralar, M.Esad Coan tarafndan yaplm Maklt almasna aittir. 4 Yunus Emre'nin iirlerinden aldmz rneklerden sonraki rakamlardan ilki, iirin sra numarasn, ikincisi de beyitin iir iinde kanc beyit olduunu ifade eder. Sayfa numaras da, kaynamz olan Mustafa Tat'ya ait Yunus Emre Divan, II. cildin sayfalardr. 5 Allah'a itaat birok ayette, Rasulullah'a itaatla birlikte emredilmektedir. Bkz. Al-i mran III, 32, 132; Nis IV, 59; Mide V, 92; Enfl VIII, 20, 46; Nr XXIV, 54; Muhammed VIIL, 33; Tegbn LXIV, 12. 6 ".. ok samimi bir dnle Allah'a tevbe ediniz." Tahrim LXVI, 8. 7 "O, yaptklarna sevinen, yapmadklar eylerle vlmeyi sevenlerin (onacaklarn) sanma. Onlarn azaptan kurtulacaklarn sanma. Onlar iin ac bir azap vardr." Al-i mrn III, 188. 8 "Sizden hayra aran, iyilii emreden ve ktlkten alkoyan bir topluluk olsun. te felha erienler yalnz onlardr." Al-i mrn III, 104. 9 Buhr, Sahh, mn 1 ve 2 ; Mslim, Sahh, mn 19; Tirmiz, Snen, mn 3. 10 (Allah) Gklerde ve yerde olan tm her eyi sizin hizmetinize sundu (musahhar kld). Csiye VI, 13. 11 "Ben cin ve insanlar ancak Bana kulluk etsinler diye yarattm." Zriyat LI 56. "Gizleseniz de aklasanz da, Allah onunla sizi hesaba eker." Bakara 2/284. 12 "Her nefis lm tadacaktr." Ali mrn III, 185 ; Enbiy 21/35; Ankebt 29/57. 13 "Siz iinizdekini gizleseniz de, aklasanz da, Allah onunla sizi hesaba eker." Bakara 2/284

bilig-9/Bahar99

82

LGATE Arda: Orada. Andan : Ordan. Bile : Birlikte. Bunda: Burada. Donanmak : Sslenmek, giyinip kuanmak. Dkeli: Hep, hepsi, btn. Dn : Gece. Dn gn : Gece ve gndz. Eyitmek : Demek, sylemek. Gnenmek : Refaha kuvumak; sevinmek. Heben Mensura: Bouna harcanarak. rkmek : Toplamak, biriktirmek, ymak. Khil : Gl, kuvvetli. Krlmak : arlmak. Kopsar: Harolmak; ldkten sonra dirilmek. Kii: Kk.GGG k: ok fazla. Onda: Orada. Ondan : Oradan. Tammak : Damlamak. Toylanmak : Ziyafet vermek, yedirip iirmek. Umak : Cennet. U : te, imdi; nk; ancak. Utlu : Utanga, mahcup; utanlacak. Yatlu: Kt, uursuz, di, fen. Yazuk: Gnah, crm, su. Yera, Yerak : Hazrlk. Ylnmak : Saknmak. Yoyulmak : Ortadan kalkmak, silinmek, bozulmak. Yumak : Ykamak. Yunc : Ykanan.

bilig-9/Bahar99

83

KAYNAKLAR AIKPAA-ZADE;(1332 /1916), Tevrh-i l-i Osman, stanbul. BUHR, Muhammed b. smil; (1981 / 1401), Sahh, I-VIII, ar Yaynlar, stanbul. COAN, Prof. Dr. M.Esad; (1986), Hac Bekta- Vel, Maklt, Seha Neriyat, stanbul. EL-ACLUN, smail b. Muhammed; (1351, 1352), .Kef'1-Haf, HI, Dr'l - hyi't -Trsi'l Arab, Beyrut. ERASLAN, Prof.Dr.Kemal; (1991), Divan- Hikmet'ten Semeler, Kltr Bakan- l Yaynlar, Ankara. GLPINARLI, Abdlbki; (1958), Men- kb- Hac Bekta- Vel "Velyet-nme", stanbul. KPRL, M. FUAT; (1976), Trk Edebiyatnda ilk Mutasavvflar, Ankara. MSLM, mam Ebu'l - Hseyin; (1981/ 1401), Sahh, I-III, ar yaynlar, stanbul. OCAK, Prof.Dr.Ahmet Yaar; (1992), Osmanl mparatorluunda Marjinal Sfilik: Kalen-derler (XIV- XVII. yzyl), Trk Tarih Kurumu Yayn, Ankara. TATI, Dr. Mustafa; (1990), Yunus Emre Divan, I-II, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara TRMZ, Eb s Muhammed; (1981/ 1402), Snen, I-V, ar Yaynlar, stanbul. YILMAZ, Do.Dr.Ali; (1993), "Ahmed-i Yese- v'nin Hikmetleri ile Yunus Emre'nin iirle rinde Tasavvufi Muhteva Benzerlikleri",Milletler Ara- s Hoca Ahmet Yesev Sempozyumu Bildirileri, (26-29 Maysl993), Kayseri.

bilig-9/Bahar99

84

THE ENTIRETY IN THE ISLAMIC LINES OF AHMAD-I YASAWI, YUNUS EMRE AND HAJI BEKTASH-I WALI
Prof.Dr.Ali YILMAZ Ankara University, Fakulty of Theoolgy ABSTRACT After accepting Islam, some of the Turks started to immigrate from Middle Asia, their mainland, to the West. This immigration stopped after dwelling in Anatolia. It even extended so as to include the whole Balkans during the powerful periods of Ottoman Empire. So a Turkish region was formed extending from Middle Asia to Anatolia, to the Balkans. At the same time it paved the way to the transportation of the religious beliefs, the way of living and the culture, and consequently a religious and cultural Turkish-Islamic geography was born beside the physical geography. So the knowledge and culture that improved in Middle Asia were transported to Anatolia by the Muslim and Turkish scientists, and this means the transportation of the religious, scientific and cultural entirety. In this wide geography very famous persons grew up. The three important names among these famous persons are Ahmad-i Yasawi, Haji Bektash-i Wali and Ynus Emre. Ahmad-i Yasawi, who lived and deceased in Middle Asia, and Haji Bektash-i Wali, who immigrated from Middle Asia to Anatolia and lived there, and Ynus Emre, who entirely belonged to Anatolia, are the bridge connecting the mentioned geography with each other, are also the mirror of the historical aspect of our Islamic understanding. This study shows the entirety in the Islamic lines of our three great masters comparatively. Their common views, advises and statements on some Islamic subjects- and concepts were discovered and brought together for comparison. We did not enter into interpretation not to disperse the subject and not to make it long, and so we left the word to them. Consequently it is understood that all of these three masters have common views, thoughts and advises in connection with the Islamic matters and concepts, and there is an entirety in their Islamic lines. All of them stated the necessity of the obedience to Allah and recommended rependance and avoidance from the sins. At the same time they all stressed the importance of embracing worships sincerely and advised embracing Islam as and unavoided duty. Their views about Khulaf- Rshideen (Ab Bakr, 'Umar, 'Utman, 'Ali) are common. They meet round the common concepts concerning the mystical understanding. To display these aspects of Ahmad-i Yasawi, Haji Bektash-i Wali and Yunus Emre will provide a big contribution to our national unity and entirety.

Key Words: Ahmad-i Yasawi, Haji Bektash-i Wali, Yunus Emre, Islamic lines, Entirety.

bilig-9/Bahar99

85

bilig-9/Bahar99

87

LYHA GELENE NDE XVIII.YUZYIL OSMANLI ISLAHAT PROJELERNDEK TESPT VE TEKLFLER


Do. Dr. Ali brahim SAVA
Krkkale niversitesi,Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih Blm r. yesi

ZET
Trk tarihinde devlet adamlar veya ulem tarafndan kaleme alnan lyih tr eserlerin says olduka fazladr. Bunlar zaman zaman hkmdarlara takdim edilmi, devlet ve toplum hayat hakknda olmas gereken genel prensipler, devlet adamlarnn ve devlet tekilatnn aksaklklar kritik bir gzle ifade edilerek, bu hususlarda devlet adamlar ikaz edilmeye allmtr. Bu trn ilk rneklerini, Yusuf Has Hcib'in 'Kutadgu Bilig'adl eseri ile Nizmlmlk'n 'Siysetnme'adl eseri tekil etmektedir. zellikle bu eserlerin XVI. Yzyln sonundan itibaren daha da younlat bilinmektedir. Lyihalar yazld dnemler asndan iki ayr grupta deerlendirmek mmkndr: XIX. Yzyln bana kadar yazlan ve herhangi bir sipri veya grevlendirme olmadan kaleme alnan lyihalar; XIX. Yzylda sipri zere kaleme alnan lyihalar. Bu eserler ayrca, muhtevalar asndan da, genel konular hakknda yazlan lyihalar ve spesifik konulardan bahseden lyihalar olarak iki grupta deerlendirilebilir.

Anahtar Kelimeler : Devlet adam, Ulem, Lyiha.

_______________________________________________________________________________________

bilig-9/Bahar99

88

GR
Trk tarihinde, devlet adamlar veya ulem tarafndan kaleme alnan eserlerin says olduka fazladr. Bunlar, zaman zaman hkmdrlara takdim edilmi ve muhtevlarnn, yaanan dnemlerin siys yaplarna ve devlet adam anlayna k tutmas sebebiyle de nemli trih kaynak olma zelliine sahip eserlerden kabul edilmektedir (Bursal, 1332). Yusuf Has Hcib' in Karahanl hkmdrna sunduu Kutadgu Bilig (nalck, 1966) ve Nizmlmlk'n kaleme ald Siysetnme (Uur, 1987; Levend, 1962) adl eserleri, bu trn ilk ehemmiyetli rnekleri olarak kabul edebiliriz. Bu gelenek, Osmanl Devleti'nin son dnemlerine kadar srdrlmtr. Ancak her dnemin kendine has hususiyetleri, bu gelenein ekil ve muhtevsnn belirlenmesinde byk rol oynamtr. Osmanl tarihinin her dneminde kaleme alnan lyihalar ve bu tr risleler, kendi dnemleri asndan farkllklar arzetmektedir; Osmanl devlet riclinden devletin istikbl ve istikrrn dnenler, zellikle XVI. yzyln son eyreinden itibren kendi devlet ve ynetim dzenlerinin bozulmaya yz tuttuunun farknda idiler. Onlar karlatklar bu gelimeyi, d'ire-i adliye, aksm- erb'a, erkn- erba'a veya ansr- erba'a gibi ilkelere dayanan Osmanl devlet ve toplum anlay erevesinde izaha altlar (z, 1997). XVIII. yzyln sonuna kadar olan dnemde kaleme alnan lyihalarn en nemli zellii, herhangi bir sipri zere yazlmam olmalar ve zm knn kadm'in tvizsiz uygulanmasnda grmeleridir. XIX. yzyln balarndan itibaren kaleme alnan lyihalarn ilk rnekleri ise, bizzat hkmdrn istei zere kaleme alnmtr (TO-EM, Yl: 7-8, Cz: 38; Sekbanba, tsz). III. Selim'den itibaren lyiha ve rislelerin konular da farkllk arzetmektedir; mesel, sebeb-i mr- bild; tapu tasarrufu; evkf hususu vb. XVIII. yzyln sonuna kadar olan dnemde kaleme alnan lyihalarda, rnek alnmas gereken devir Knn ve ncesidir; knn- kadme dnlmesi teklif edilmektedir; eskinin tekrar ihys ile problemlerin halledileceine inanlr; bu yzden bu lyiha-

lar ie dnk bir tarzdadr. Fakat daha sonraki lyihalarda ise, Baty rnek alma istei ar basmaktadr. Islhtlarda temel alnacak model, daha nce devaml atma iinde bulunduu bat ve onun kltr olarak gsterilmektedir, yani da dnktr (Uur, 1987). Mevcut lyihalar, muhtevalar ynnden baka bir tasnife tbi tutacak olursak, bunlarn bazlarnn daha genel ve problemleri bir btn iinde ele aldklar, bazlarnn ise, daha zel ve dar erevede ilenen konular ihtiv ettiklerini grmekteyiz (Gn, 1980; Srma, 1981; Gkbilgin, l971;Halaolu, 1973). Osmanl devlet adamlar tarafndan kaleme alnan lyihalar ile ilgili yaplan en derli toplu alma, Mehmet z tarafndan yaplmtr; ancak bu alma, yazarn da ifde ettii gibi, XVII. yzyln sonuna kadar olan dnemde yazlan lyihalar kapsamaktadr. Biz bu almamzda, Osmanl devlet adamlar tarafndan XVIII. yzylda kaleme alnan lyihalardan bazlarn deerlendirmeye alacaz. Bu sz edilen lyihalarn altnda, sz konusu dnemde tespit edilen problemlerin ve teklif edilen zm nerilerinin birbirine yaknl ve daha nceki dnemde yazlan lyihalarla paralelliinin olup olmad incelenecektir. XV. yzyldan XVI. yzyln sonlarna kadar olan ve Osmanl "klsik devri" olarak nitelendirilen devreden sonra bu dzende deiiklikler meydana gelmitir. Bu deiime sebep olan bir takm siysi, iktisd, sosyal ve kltrel gelimeler sz konusudur. Osmanl Devleti, XVI. yzylda yaylnn tabi snrlarna ulam ve hem denizde hem de karada olduka kuvvetli rakiplerle kar karya kalmtr. Uzun yllar devam eden bu savalar insan ve ml kayba sebep olmutu. Transit ticret imknlarnn kaybedilii, Amerika'dan gm ithali sebebiyle ba gsteren enflasyon, nfus art ve isizlik, ateli silahlarn stnlk kazanmas gibi olaylar, Osmanl Devleti'nde byk lde ortaya kan problemlerin kaynan tekil etmektedir (z, 1997). Osmanl Devleti, XVIII. yzyla ise, Karlofa Bar'nn getirdii ok ile girdi; ilk defa toprak kaybetmek ve yabanc bir devletin tavassutunu

bilig-9/Bahar99

89

kabul etmekle, daha nce sahip olduu mzkere pozisyonunu byk lde yitiriyordu. Bu bar, Osmanl d politikas asndan da, 1606 Zitvatorok Bar ile balayan prestij kaybnn daha byk ve geni boyutlara ulatnn bir gstergesiydi. Sava alanlarnda ve bar mzkerelerinde yaanan bu baarszlklar, Osmanl Devleti'nin bundan byle dnyada deien dengeleri dikkate almas gerektiini hatrlatyor ve kafas alan devlet adamlar, devaml de geen prestij grafiinin bir an evvel dzeltilmesi hususunda kafa yoruyorlard. Bunlarn hemen hepsi, problemin ana kaynann, bozulan insan faktrnn, zellikle devlet riclinin, asker tifesinin ve devlet mekanizmasnn bozulmasna balanmakta fakat yukarda ksaca zikredilen deiiklikler sz konusu edilmemekte; ayrca, pe pee gelen malubiyetler neticesinde olduka zarara urayan hazine de nemli bir rol oynamaktayd. XVIII. yzylda, mliyenin bozulmasnn mhim sebeplerinden biri olan uzun sreli savalar, asker sorunlara ncelik verilmesini gerektiriyordu. Fakat kkl zmlere gidilemedi. Bu yzyla kadar savalar Osmanl Devleti iin muzafferiyet ve ganimet mnsna gelmekteydi, ancak zellikle bu yzyldan itibren uzun sren savalar ml bunalmlarn hem kayna, hem de hzlandrcs olmutur (Cezar, 1986). Sebepleri daha nceki yzyllara uzanan fakat XVIII. yzylda daha da arlaan ve altndan kalklamayacak hale gelen problemlerin tespit ve zm, devletin istikbl ve istikrrnn temini gibi hususlarda endie duyan baz Osmanl devlet adamlar tarafndan, daha nce olduu gibi, bir takm risaleler ve lyihalar yazlmtr. Bu rislelerin yansra, yine baz tecrbeli devlet adamlar, kaleme aldklar eserlerinde yeri geldike bu konulara deinmiler ve zm hakknda kendi kanaatlerini ifde etmilerdir. Ayrca, XVIII. yzylda kaleme alnan sefretnmelerde de, Avrupa devletlerine giden Osmanl elilerinin o lkelerdeki yenilikler ve gelimeler ile alakal zengin malumata rastlamak mmkndr. Sefretnmelerde takdim edilen bu bilgilerin Osmanl Devlet riclinde messir olduu da bilinmektedir (Pakaln, 1983). Bu eserlerin Osmanldaki slhat dnce-

sine ne derece etkide bulunduu da ayr bir alma konusu olabilir. almamzda srasyla, Dmd Ali Paa'nn 'Ta'lmt- hikmet-yt- ehd Ali Paa' (muhtemelen 1710-1716); Drr Mehmed Efendi'nin, 'Nuhbet'1emel f tenkhi'l-fesdi ve'l-halel' (1773/ 1774);Canikli Ali Paa'nn Tedbr-i Dev-let-i Aliyye' (1778/1779) (HhstA, HO, 103, 8b-40b) ve Tedbr-i Cedd-i Ndir (1776); Sleymn Penh Efendi'nin 'Mora htilli Trihesi ve Penhi Efendi Mecmu'as' (1770/1780); Defterdr Sar Mehmed Paa'nn, 'Nesyihu'l-vzer ve'l-mer' (1714-1717) adl lyiha ve risleleri deerlendirmeye alnmtr. Btn bunlarn yannda, XVIII. yzyln en byk yenilii olarak kabul edilen matbaann Osmanl Devleti'nde kurulmasna nayak olan brahim Mteferrika'nn (Advar, 1991), Usl'l-hikem f nizmi'lmem'(1731) adl rislesini de almamza ilve ettik (Advar, 1991). Ahmed Resm Efendi'nin 'Lyiht' adl eseri, Virginia Aksan'nn eserinde (Aksan, 2997) deerlendirildii iin burada tekrar sz konusu etmeye gerek duymadk. Elbette bu rislelerin dnda, lyiha trnde olmasa bile, ortaya kan problemlerin mzkere edildii ve zm nerilerinin satr aralarnda verildii bir takm eserler de mevcuttur; bunlara, Eb Sehl Nu'mn Efendi'nin, 'Tedbrt- Pesendde' (1753) adl eseri ile Ahmed Resm Efendi'nin, 'Hulsat'l-i'tibr' (1781) isimli eseri rnek olarak verilebilir. Ancak, ad geen eserleri bu almada deerlendirmek, konunun erevesi bakmndan mmkn olmad. almamzda, lyihalarn yazarlar ve muhtevlar hakknda geni bilgi sunduktan sonra, bunlarn toplu bir deerlendirmesini yapmaya alacaz. Lyiha sahiplerinin isimlerinden sonra verilen tarihler, eserlerin kaleme alnd tarihleri gstermektedir. LYHA VE RSLELER Ta'lmt- Hikmet-yt- ehd Ali Paa (Sadrazam Dmd Ali Paa, muhtemelen 1710-1716) drst ve tekilat fakat kan dkc vezr-i a'zamlardan olan Ali Paa, Hac Hseyin Aa'nn

bilig-9/Bahar99

90

oludur ve zniklidir. II. Ahmed zamannda stanbul'a gelmi ve saraya alnmtr. II. Mustafa zamannda, Silahdr Ali Paa'ya intisap etmi ve ayn ahs tarafndan, saray temllerine aykr olarak has odaya alnm ve pdihn srktibi olmas salanmt. 1709 ylnda III. Ahmed'in kz ile nianland ve vezirlik pyesi ile saraydan kt. 1713 ylnda da sadret makamna getirildi ve 1716 ylnda Petro Varadin (Petervardein) muhrebesinde alnndan kurunla vurularak ehid oldu (Sreyya, 1311; A, 1978). XVIII. yzyl Osmanl tarihinin nemli devlet adamlarndan Dmd (ehid) Ali Paa, uzun yllar devlet hizmetinde bulunmu ve devletin yz yze olduu problemlere bizzat ahit olmutur. Son derece yetenekli ve sadret yllarnda problemlerin zerine korkusuzca yryen Ali Paa iin Mustafa Nuri Paa unlar sylemektedir: "ehd Ali Paa ilm fazl ile rste ve istikmet salh ile prste olup, hele ahz- rvet mddesi begyet menfr oldndan yenieri aalarnn hn- nasbnda sadr- a'zamlara ve zbitn- askeriyyenin yenieri aalarna viregeldkleri hedy-y mu'tdeyi bile ref u ilg ve her tarkce ehl erbbnn intihb hususuna i'tin idp, adlet ve hakkniyeti mutazammn kendi kalemiyle bi'lcmle vilyta ta'lmtlar irsl ve umr- muhtelle-i devletin tashih ve hey'et-i sbkasna irc' emrinde bezl-i iktidar eyledi" (Paa, 1284). Daha sonra grlecei gibi, Ali Paa'nn kaleme ald ve elimizde olan rislesi her ne kadar 'Ta'lmt' olarak adlandrlsa da, dnemin problemlerini ak bir ekilde ifde etmi ve dzeltilmesi yolunda tekliflerde bulunmu olmasndan muhteviytnn bir slht projesi mahiyetinde olduu anlalmaktadr. Ali Paa eserinde, dier lyihalarda olduu gibi dorudan doruya problemleri sralamamaktadr; bunlar daha ziyde tavsiyeler (tlimat) mhiyetinde ifde ederek, st kapal olarak hem problemlere iret etmekte ve hem de zm yollarn gstermektedir. Ali Paa, sadrazam olmas sebebiyle, bu yazdklarnn ayn zamanda byk lde uygulaycs olmutur. Ali Paa, eserinin ilk cmlelerinde, nefs mu-

hsebesinin ehemmiyetini vurguladktan sonra, sosyal statleri ne olursa olsun, insanlara eit davranlmasnn gerekliliini ifde etmektedir. Devam eden cmlelerde, herhangi bir ekilde sulanan devlet adamlarnn, konu vuzha kavumadan madur edilmemelerini ihtar etmektedir Ali Paa rislesinin balarnda, 'Nesyihu'l-vzer ve'1-mer' adl eserin yazar Defterdr Sar Mehmed Paa'dan kelimesi kelimesine iktibaslar yapmakta ancak bunu belirtmemektedir. Hukukun uygulanmasnda, zenginfakir ve ynetici-ynetilen ayrmnn yaplmamasn syleyen Ali Paa, takip eden cmlelerde, baz ahlki kurallar hatrlattktan sonra, sadrazam kapsnn halka devaml ak olmas ve halkn yetkililere ulamasnn kolaylatrlmas gerektiini savunmaktadr. Sadrazamn, 'en-nakdu hayrun mlhazasiyle ibn-i vakt olmayup, nefsi in tahsl-i hazne ve tertb-i defne me'mlndan " uzak olmasn ve onun asl grevinin, 'mizc- mlke rz olan za'f u ftur in tedrik-i ilca' kafasn yormas gerektiini vurgulamaktadr. Erbb- rvete dmanl ile bilinen Ali Paa, uzun cmlelerle rvetten kanlmas gerektiini rislesinde sk sk tekrar etmektedir; nk rvet, mezlimin mebde'i ve btn ktlklerin mene'i ve menba'dr. O'na gre rvet, yle bir 'ma'den-i fesd'dr ki, ehl-i slm iin bundan daha byk bel ve 'hedm-i ess- dn devlet'e sebep olacak daha tehlikeli bir hastalk yoktur. Sadrazam, rvete 'ke-i em' ile 'nigh- iltift' etmemelidir. Bir mansb hak edenlerin, fakir olsalar bile bu greve getirilmelerini ve ykselmelerinin salanmasn, haklarnda soruturma yaplrken garaz sahibi olmayan drst insanlara sorulmasn ifade ediyor. Ali Paa'ya gre, rvet ile mansp verilmesinin, 'emvl-i re'y' ve 'skkn- vilyet'in yama edilmesine izin verilmesi mnsna gelmektedir. Mansplarn, hak ve btl bilen ve iinde Allh korkusu olan 'hkmet recline' verilmeli ve zlim, chil ve anlaysz kimseleri bundan uzak tutmak gerekmektedir. Ali Paa, tara tekilatlarnn da devaml kontrol altnda tutulmasn sylemektedir. Verilen mansplar tecesss etmek zarureti vardr ve bir iki ikyet sebebiyle bir vliyi azletmek

bilig-9/Bahar99

91

doru deildir. Bu ikyetler olduunda, bunlar uyarlmal, bu uyarlara uymad hakknda tekrar ikyetler vuku' bulursa azledilmelidir. Vilyetlere ve beldelere kesin emirler gnderip, 'kapusuz ve bacasuz gezp, re'y ve zu'af zrelerine konup ve gp, meccnen yem ve yemeklerine' el koyan, bunlarla yetinmeyip onlar haraca kesen 'haert'n mutlaka cezalandrlp ortadan kaldrlmas ok byk ehemmiyet arzetmektedir. 'Hkkm- memlik' kaplarnda, nereden geldikleri belli olmayan 'levendt haert' istihdm olunmamak ve yetkililere, 'kavm kabilesi' belli, 'ma'lm- dn mn' olan 'aavt' ve 'hddm' istihdm etmelidirler. Re'ynn, vermekle mkellef olduklar vergilerinden baka yeni mkellefiyetler ile taciz edilmemesini ve bunun ivedilikle halledilmesi gerektiini ifde eden Ali Paa, bu tr 'muhdest- zulmiyye' ve 'bid'at-i seyyi'e' yi det haline getirmekten kanlmas gerektiini vurgulamaktadr. Nihyeti olmayan 'me-fsid-i asr', hiret kaygsnn unutulmasna ve nefsin istedii her eyi yapmaya balamaktadr. Gerekli tedbirleri alp, hazine gelirlerinin artmasn ve harcamalarn azaltlmasn teklif etmektedir. Devlet riclinin beytlmlde olan hisseleri, onlarn geimlerini salayacak kadardr ve 'bey-t'1-ml-i mslimn' kimsenin 'mlk-i mevrs' deildir. Bu sebeple, son derece itinl olmak gerekir. ciliyet kesbeden hususlar sadece kadlara ve muhtesibe havle edilip geilmemelidir; 'narh- rziyye' ye ihtimam gsterilmelidir. ehrin gvenlii, yenieri aasna, asesbaya ve sbaya emnet edilmeli ve bunlar da gerektii gibi tefti edilmeli, sk sk uyarlmaldr. Btn ileri ehline vermekte byk fayda vardr; bunlardan en nemlisi de devletin nizmnn temin edilmesidir. Hukuk anlamda, bir kimseye gereken ne ise yaplmal ve bunun uygulanmasnda, rvet, acma ve ric gibi hususlar engel tekil etmemelidir. Aalk, dizdrlk ve alaybeylikeri mstehakkna verildii gibi, lm ve azlini icap ettiren husus bulunmadka azledilmemelidirler. Paa, parann mutlaka denetim altnda olmasna dikkat ekmektedir. Haftada bir tatile riayet

edilmesini hatrlattktan sonra, bir kimseye mahllt dmedike hazineden denmek kaydyla vazifelendirme yaplmamasn; stanbul ve civarndaki gmrklerden alnan vazife mahlltn ve mahllttan verilmesi halinde ise, sadece bir ksmnn verilmesini, kalan ksmn hazineye verilmesi gerektiini ifde ediyor. Cihet tevcihi, 'mu'temed-i aliyye' olan herhangi bir kadnn veya vlinin arz olmadka verilmemelidir, aksi takdirde suistimallerin olmas muhtemeldir. Verilen timar ve mliknelerin mutlaka deftere kaydedilmesi gerekir; zira, yeni fethedilen toprak 'feth-i cedd' olmad iin defter hrici kalmas zaten muhtemel deildir. Hudut ve toprak konusundaki anlamazlklar mutlaka nemsenmeli ve bunlar iyice tetkik edilmeden deftere kaydedilmemelidir; bu byk hdiselere sebep olabilir. Dmann ahvlini ok iyi bilinmesi gerektiini syleyen Ali Paa, serhadlerde bulunanlarn bunu takip iin casus gndermesini salk veriyor. Serhadlerde olan kalelerin btn ihtiyalarnn tespit ve karlanmas iin zel adamlar vazifelendirilmelidir. Btn bunlar bar zamannda yerine getirilmesi gereken hususlardr. Kalelerde mevcut mhimmt, gereksiz yere enlik bahanesiyle israf etmemek lzmdr. Serhad kalelerinin muhafazas iin, dirayetli ve 'darb- imr' sahibi vezirler ve emirler tayin edilmesine ihtimam gstermek lazmdr. Ali Paa'nn serhad kaleleri ile alakal en kayda deer teklifi ise, bu kalelerde olan neferta mevciblerinin nakden denmesi teklifidir; bu teklife sebep olarak da, ocaklk malndan ve havle yolu ile gnderildii takdirde, bunun yarsnn bile neferta ulamadn, aalarn, kethdlarn ve zbitlerin bu mevcibleri yemesini gstermektedir. Bu ise, nefertn ezilmesine ve yok olmasna sebep olmaktadr. Nefertn sk sk yoklanmas gerektiini vurgulayan Ali Paa, yoklamaya giden memurun dindr, perhizkr ve mu'temed-i aliyye olmas lzumuna iaret etmektedir; zira, 'nefert aalar ve zbitleri kendye bir ka ake ri'yet iderler, mu'temed olmad halde ol akeyi kabul ve nefertn nsf mertebesi dahi n-mevcd ise, mevcd olmak zre kayd ider..' Baz yerlerde vlilerin, vilyetlerinde olan kalelere, as-

bilig-9/Bahar99

92

kerleri denetlemek iin mbair gndermeyi ve hem kendileri hem de mbir iin bir miktar ake almay det edindiklerini syleyen Ali Paa, bunun ise nefertn ileleri iin ayrlm bir senelik ihtiyalarndan verilmektedir. Byle gittii takdirde nefertn mevcibe mazhar olmas mmkn deildir. Bunu izle etmek iin ferman- erf gnderilmeli ve sk sk tenbih edilmelidirler. Ali Paa insanlar drt gruba ayrmaktadr ve bunlarn her birinin bir dierine ihtiyac vardr ancak stnl yoktur; ehl-i zir'at, bunlar olmasa insanlarn hayatlarn idme ettirmeleri mmkn deildir. Tccr ve sanat erbb olmasa, lt u esbaba re olmazd; ulem-i slm olmasa, insanlara Allh'n varln, emir ve hkmlerini, ibdet ve t'at kimse retemez ve bildiremezdi. Bu aksm- erba'a son derece mhimdir ve bunlarn salkl bir ekilde varln srdrebilmeleri iin gereken her ey yaplmaldr. Nuhbet'1-emel f tenkhi'l-fesdi ve'1-halel (Res'lkttb Drr Mehmed Efendi, 1773-1774): Drr Mehmed Efendi, muhtemelen 1736 ylnda Kayseri'de domutur. Erikapl nakk-ba Mustafa Aa'nn oludur. 1751'de dvn kalemine girdi; 1768'de, ktibi ve daha sonra dvn- hmyn kisedr oldu. 18 Mart 1774'de Abdlkerim Efendi maiyyetinde Ruslarla bar grmelerini yrtmek iin Bkre'e gnderildi. Temmuz 1782 ylnda tezkire-i sn ve sonra mektupu olmutur. 1790 ylnda Zitovi'ye murahhas olarak tayin edilen Berr Abdullah Efendi maiyetinde murahhas- slis olarak grevlendirildi. Ayn yl piyde mukbelecilii, rznme-i evvel ve defter emini grevlerinde bulundu. 23 Muharrem 1209 (20.8.1794) gn re's'1-kt-tb oldu. Ayn yln Aralk aynn 24- gn vefat etmitir. Dvn ilerinde son derece becerikli, drst ve sakin mizal bir insan olarak bilinmekteydi (Sreyya, 1311; Resm, 1269; Paa, 1284; Ak-tepe, 1981). Drr Mehmed Efendi rislesinin banda, isim vermeksizin memuriyet hayatndan ksaca bahsetmektedir; evvel aylarca mektbi-i sad-ra'zam olarak grev yaptn ve bu grev esnasnda gizli ak ilere vkf olduunu ve bunlarn

halli iin ura verdiini; daha sonra ba halifelik rtbesine tayin olduunu ve drt sene bu grevde kaldktan sonra mektubuluk mansbnn verildiini, bunun akabinde ise, alt sene kadar mliyede mevkfatlk ve ktiplik grevlerinde bulunduunu ve son olarak da, dvn- hmyn tezkirecilii yaptn belirttikten sonra, Devlet-i Aliyye ile Rusya arasnda alt yl sren (1768-1774) sava esnasnda meydana gelen huzursuzluklar, 'ansr- erb'a' olarak adlandrd snflardan (vzer) ricl-i devlet, askerler, re'y ve hazinenin nasl bozulduunu endie ile izlediini vurgulamaktadr. Cism-i devletin mye''l-kym olan asker taifesi, re'y ve beyt'1-ml ve dier hususlar tez elden dzeltilmedii takdirde, bu hastalklarn giderek 'emrz- mzmine' halini alacan belirten yazar, bunlara are bulma endiesi ile 1187 (1774) senesinin sonunda bir mukaddime, bir hatime ve bir ka vech'den -yedi vecholuan bir risale yazmaya baladn ve bunu 'Nuhbet'l-emel f tenkhi'l-fesdi ve'1-halel' olarak adlandrdn ifde etmektedir. Yazar lyihasnn Mukaddime'sinde, Osmanl Devleti'nin Allah'n dinine yardm etmesi ve bu uurda mcdele etmesi sebebiyle uzun yllar her ynden gl olduunu, ancak, zamann gemesiyle bu gcn kaybolduunu vurgulayarak, bunun sebeplerini, bir taraftan devlet adamlarnn rehavete almasna balamakla birlikte, dier taraftan da Allah'n bir tak-dri olduunu, bir insan hayatnda grld gibi, devletler iin de her kemlin bir zevali olduunu vurgulayarak, organizmac tarih anlay ile ifde etmeye almaktadr. Yazar burada ilgin bir tarzda, ilim erbabnn ve 'shib-i u'r- diryetengiz sinn-i vukufa dhln tefrk u temyz idemeyp, 'mesktun anhu kaldndan' gerekli tedbirlerin alnmadndan ve bu konuda yazlmadndan ikyet etmekte ve bunun son derece ihml edildiini ifde etmektedir. Osmanl Devleti'nin Hicr 700'de kurulduunu ve zamandan 950 ve 1000 tarihlerine kadar olan sreyi 'kurn- selse' olarak nitelendirmekte ve bu zaman diliminde yaayanlarn faziletlerinden bahsetmekte ve bundan sonra 'sinn-i vukuf un vaktinin muktezsnca ahli-i devlet rahata alm, devlet de dmanlar ile

bilig-9/Bahar99

93

dostluklar ihdas etmeye balamtr. Bu zaman diliminde meydana gelen savalarda bazan galibiyet bazan da malubiyet olmutur. 1000 tarihinden bu yana, dmana kar her ynden stn olma tavrnn tekrar kazanlmas ricl-i devlet tarafndan denenmi ise de, 'irde-i ilhiyye' gerei insann buna gcnn yetmediini, ellerinde bulunan muhafaza ile yetinmiler ve bar zamannda lkede grlen karklklar ve fesad izle etmeye almlardr. Ancak, bu 'sinn-i vukuf da, meydana gelen ve uzun yllar sren savalar, hazine, mhimmat ve askerin perian olmasna sebebiyet vermi, bu da 'vcd- devlet' in zaafiyetine yol amtr. Ancak, daha nceki zaman diliminde (kurn- selse), 'ukel-y mdebbirn' ve 'hayrhhn- sadkat-nin' olanlar her asrda, huls-i kalble devlette meydana gelen problemleri sakla-mayp, sadrazamlarna iletmiler, onlar da buna kulak vererek bu durumdan pdih haberdar etmiler ve teklif edilen tedbirleri arzetmilerdir. Bu ekilde, meydana gelen problemleri bertaraf ederek, devletin shhat u selmetine allageldiini syleyen yazar, Rusya ile yaplan savan alt sene devam ettiini ve bundan dolay, lkede hasar, re'y ve ricl-i devlette zafiyet ve hazinenin de byk zarar grdn vurguladktan sonra, 'ilc- vk'a p ez-vuk' byed-kerd' ifdesini kullanarak, bu bar annda zaman iyi kullanarak meydana gelen problem ve aksaklklarn giderilmesi ve tez elden tedbir alnmas gerekmektedir. Hazineyi, bir devletin 'midesi' olarak tanmladktan sonra, hazne-i mirenin her trl mdahaleden uzak tutulmas gerektiine iaret etmektedir; zira, bu problemin halli dier problemlerin zlmesinde byk nem tamaktadr. Hazinenin dzeltilmesi iin bir ka seneye ihtiya olsa da, bunun uzun zaman alacan hi dnmeden ie balamak gerekir. 'Vech-i Evvel' blmnde, ncelikle hazinenin doldurulmas, hazine harcamalarnn laykyla yaplmas, lzumsuz harcamalardan kanlmas, emnetin ehline verilmesi ve rvetin kesinlikle nlenmesi gerektiini vurgulamaktadr. Hazine iin toplanacak olan parann, kesinlikle fakirlerden, yetimlerden ve gelir dzeyi dk ml

olarak zayf olan insanlardan alnmamasn, aksine (muktez-y kitb- mbn)'e uygun olarak toplanmasn ifde etmektedir. Hazine harcamalarnda ise, harcama yaplmadan nce bunlarn zenle tetkik edilmesini ve lzumsuz yere yaplan harcamalardan kanlmasn ve bu husus iin de, grevlendirilecek olan insanlarn ehil insanlar olmasn, devlet kademelerinde grevli olan byk kk btn memurlardan 'erbb- rvet ve ubdiyyet ekiylar'nn hepsinin grevden alnmasnn dnda bu hususa pdihn bizzat ve devaml nezretini nermektedir. Vech-i Sn'de, mevcibt- askeriyye'nin ve vezyif-i du'-gyn'n itidali ok atn ve bunlarn tenzilinin lzumuna ve yeniden dzenlenmesine iaret ettikten sonra, vuku bulan mahllt terfilerinin yalnz hak edenlere verilmesine azami dikkat edilmesi gerektiini syleyerek, zellikle ulufe ve vezyif tevcihinin asgari tutulmas gerektiini yle ifde etmektedir: "...zira, ibu sefer takribi ile dergh- l yenierileri ve s'ir piyade ocaklarnda hadden brn esmeler hadis olup, ma'a haz ekserisi shibsz ve nice kimesneler yedlerinde ikier er mev-cddur. Bu makle esmeler, b-fermn- l a'yn t'br olunur aa serkisine kalkup ve klalarda virilmemek ile tahff u tenzline ve serhadlerde kati ok esme vardur, amma ashab yokdur; bunlarn dahi tashh u temyzine ihtimam oluna! Bu sretde knn- kadm ele alnup, ocaklarda yol ve erkna ri'yet ve ilerinden hizmet iderek, Sultn Sleyman aleyhi'r-rahmeti ve'1-gufrn knn zre yol gelp ve yhud seferde mecruh olup, tek'dlk bu cihetde dikkat ve bu misill tek'd-lk ulufesi kat' alnup satlmamak ve ibu snfa mahss- maksr olmak ve mrr- ezmine ile bu makle esmeler ibd- hara gemeyp, mahll-leri vuk'nda iki ake icriyyesi ocak ihtiyarlarna gemek zre ber-sret-i hasene ile tanzm ve ksr hazne-mnde ola!" (Drr, 6b-7a) Bu ifdelerden sonra, ubdiyyet ismi altnda veya baka bahanelerle alnan rvet konusunu ilemektedir; ancak ifdelerinde bunun tamamen kaldrlmas hususunda ok itinal davranmaktadr:

bilig-9/Bahar99

94

"Amma yenieri aas olan ztdan dahi c'ize-i mu'tdesinden m'ad bir nesne alnmamak ve aa olan zta dahi sitne'de ve serhadlerde istihdam idecei aa ve efendilerden ve s'irden knn- kadm-i ocak olan c'ize-i mu'tdeden fazla ubdiyyet nm ve ahar bahane ile bir habbe aldrmamak ve tecesss olnup, ba'de't-tahkk cesaret idenin cez- mer', ale'1-fevr icra olnmak zre yol ve erknlarna ri'yet olnarak istihdam..." (Drr, 7b-8a) Yazar, esmenin tamamen kaldrlmasn Sultan II. Mahmud'a teklif eden Alemdar Mustafa Paa'dan ok nceleri bu problemi grm ve mzminlemeden dzeltilmesi gerektiini ifde etmitir. Ancak mzminleen bu problemin halli, yenieri ocann ortadan kaldrlmas ile mmkn olmutur. Askerlerin elbiselerinin yenilenmesini ve bu ekilde re'y ve esnaftan ayrlmalar gerektiini vurgulayan yazar, bunun nemli bir husus olduuna iaret etmektedir. Tevchtlar sadrazamn elinde olan siph, silhdr, cebeci, topu, top arabac ve dier gmrk mukta'alarndan olan vazifelerden, ocakl yevmiyelerinden dolmu tekad-lerin, o gn car olan kurallara uygun olarak mahllttan iki ake ihbariyelerinden, siph, silhdr ve du'gynn cretlerinin yars veya te biri hazineye kalmal ve bu hususta rica ve efaat dinlen memelidir. Her hangi bir kimsenin mahllu, akrabasndan birine devredilmemelidir; bunlarn her birinin vazifesi vardr ve ihtiyalar yoktur. Gayeleri fazla mal edinmektir. Bylece mahllt, kanuna uygun bir ekilde tevcih edilmelidir. Du'glarn mahlllerinin (on ake), be akesi kural gerei hazineye kald halde (ziydet-i adem-i ruhsat), bu ahsn dilekesine istinaden, uygunsuz olarak takas edilmekte ve be akeyi tekrar geri almaktadr. Bylece hazineye hibir ey girmemektedir. Ocakl yevmiyesinden dolan esmelerde de iki ake ihbariyesinden geri kalan hazineye kalmas gerektii halde, ayn ekilde hazineye girmemektedir. Her ihtiya sahibine ihtiyac olan miktarla ake tevcih edilmelidir; zira, insanlarn ounluu almak ve kazanmak yerine, ocaklardan, mukta' alardan ve gmrklerden

geinmeye baladlar; bunlarn ou 'koltuku' ve 'oturak' olan tembel kimselerdir. Bu vazifeler ve esme pdihn atyyesi olduu halde, 'hn-i iktiz' da seferlere katlmazlar. Binbalar sklrsa, kimi esnaf olur ve kimi de dire halk ile ekip giderler ve savaa katlmazlar. Vech-i slis'te ise Drr Efendi Anadolu ve Rumeli'nde bulunan menzillerin problemlerini dile getirmekte ve bunlarn amac dna kmas sebebiyle, bunlarn bu haliyle korunmasnn ise, mli klfetler getirmekte olduunu ve bunun da halkn zarar grmesine sebebiyet verdiini sylemekte. Ve bu problemin zm iin unlar teklif etmektedir: "Bunun dahi nizm u vechle olur ki, umr- mhimmenin elzemi zuhur itdkde, mesel esrr- Devlet-i Aliyye'den bir emrin serhadlerden veyhud mahall-i s'ireden istihbar u isti'lm in veyhud mevdd- s'irenn temiyyet istikm-li muktez oldukda, bir Tatar veyhud bir ukadr veyhud d'irel sar kebr bir me'mr ve mbairin irsali geldkde, mevkftda mukayyed old zre ve belki zamanmza gre daha dikkatli olarak gidecek demin kadrine gre menzil ahkm virile." (Drr, 9b-10a) Bunun dnda, cretli cretsiz, devlette grevi olmayan voyvoda, mltezim ve a'ynlarn adamlarna ve kendi ilerini takip iin gelen dier kimselere menzil ahkm verilmemeli diyen yazar, bunlarn menzil atlarn kullanmalar sebebiyle, mrden belirlenen menzil imddiyesi kifayet etmedii gibi, salyne ile verdikleri imddiyeleri vki olmamtr; bu nedenle bu yrelerin ahalisi perian olmu ve byk zarar grmtr. Eer menzil ahkm teklif edildii ekilde dzenlenirse, yukarda zikredilen ve devlet grevlisi olmayan kimseler, her yerde cret demek ve kira vermek zorunda kalacaklar ve bylece re'y ve bery bu tr ykmllkten kurtulmu ve rahata ermi olacaktr. Vech-i rbi'de de yazar, teklf-i kka yznden kylerinden ve mezralarndan g ederek kasaba ve ehirlere gelen ve buralarda yeni bir i tutan insanlarn problemini dile getirmekte ve zm yolu gstermektedir. Evvel, teklf-i kka

bilig-9/Bahar99

95

kaldrlmal ve mukata'a, ze'met, umarlarn ve cizyelerin seneden seneye fazlalaan iltizamlar sebebiyle ezilen halk bulunduklar yerde tutmak ve ziraat ile uramalarn temin ve tevik iin, en az sene ncesine ait iltizmt ve cebbet-i cizye gibi hususlar akla kavuturmaya, bundan sonra bunu l alarak tanzim etmeye, bunlarn artmamasna ve devamllna ihtimam gstermek gerektiini sylemektedir. Teklif-i mezlim oaldka, re'y tahamml gsteremez bir hale gelmekte ve bu sebeple, ky ve mezralarn terk ederek, kasaba ve ehirlere akn etmektedir. Teklf-i kka kaldrlr ve bu konuda yaplan dzenlemeye uyulmas hususunda gereken yerine getirilir ve aksi davranta bulunanlar cezalandrlrsa, bu duruma kanaat getiren insanlar tekrar geldikleri yerlere geri dnerler ve ziraat ile uramaya balarlar. Bu yolla ehirlere g nlenmi olduu gibi, g sebebiyle ehirlerde ba gsteren istihdam problemi halledilmi olur ve ekilmeyen araziler tekrar sahiplerini bulur. Yazar, bu yolla elde edilen faydalardan en nemlisi olarak da, hazinenin karl kmasn gstermektedir. Vech-i hmis'te yazar, memlik-i mahrse'de ra'iyyet denilince hemen ehl-i zimmet anlaldndan, bir kazann teklifine yalnz ehl-i zimmet katlanamamaktadr ve bu yzden perian olmaktadrlar. Bunun sebebi ise, her kaza, ky veya kasabada oturan ehl-i slm'n hepsi Ashb- Dirlik'tendir; bunlardan vergi talep olunduunda, yenieri, cebeci, siph veya silahdr olduklarn ifde ederek vergi vermekten kanmakta ve baka dirliklerinin de olmas sebebiyle memleketlerinde zulm ileyebilmektedirler. Bunlarn gn getike saylarnn fazlalamas, kontrol edilmelerini zorlatrmaktadr. Bunun zm de, bunlarn aalar ele alnmal ve bar esnasnda, asker ve asker olmayan kesin olarak ayrlmal; bir kimse baka bir asker zmreye, rica ve himmet ile alnmamal ve bu srekli denetlenmeli ve askerlere gerekli sava levzmt verilerek talim yaptrlmal ve bylece megul edilmelidir. Serhadlerde bunlar iin nbet karlmal ve zabitlerinin srekli serhadlerde dolamalar salanmaldr. En fazla dikkat edilecek husus ise, ulufe ve ta'yntlarmn za-

mannda denmesidir. Bu tedbirler alnd ve sene ocaklara yeni katlmlar nlendii takdirde, be sene sonra yeni bir asker taifesi meydana getirilmi olacaktr. Vech-i sdis'te Hazne-i mire'den nakd olarak atyye ve mevkuf ihsan olunan ricl-i devletin ihtiya fazlas harcamalarnn tedrc olarak kaldrlmas hususu sz konusu edilir. Bu teklifin sebebi ise udur: devlet ricalinden geliri mesel be kse olann, yiyeceklerin ve eyann ucuz ve bol olduu zamanlarda harcamalarna yeterli iken, gm ve altnn pahalanmas ve parann deer kaybetmesiyle, be kse harcayarak aldklarn on kseye alamaz olmulard. Bu sebeple, Devlet-i Aliyye, herkesin haline gre cret takdir ederse, hazineye zarar gelmez. Yazar bu anlattklarna ramen, o gnlerde insanlarn mptel olduklar gsteri ve lks tutkularn tenkit etmektedir. Bu tr bir hayat tarz aldklar cret ile mmkn olmadndan, normal hayatlarn bu yolla zarara sokanlarn sava esnasnda da parasz kalmalar sz konusudur. Herkes haline, vaktine gre yaamak ve giyinmek zorundadr; bunu devlet kanun yoluyla salamaldr. Herkes ihtiyc kadar hizmetli bulundurmak zorundadr ve birisinin hizmetlisi, aasnn veya efendisinin msaadesi olmadan baka birisinin emrine girmemelidir. Bar annda israftan kanan ve gayesi mal ymak ve gsteri iinde yaamak olmayan insanlar, sava annda da israftan kanacaklar ve kendi geleceklerini deil devletin geleceini dneceklerdir. Bu azim ve tertip, ite ve dta olan devlet dmanlarnn heveslerini kursaklarnda brakacaktr. Vech-i sbi'de ise Drr Efendi', eylet askerlerinin dzeninin bozulduunu ve bunlarn hlet-i ls'na irca edilmesini teklif etmektedir. Bunu temin etmenin yolu olarak unlar ifde etmektedir: 1699 ylndan nce ve sonra, eylet askerlerinin nizm bozulduunda, bir kimsenin ekinci, ze'met ve timar mahll olduu zaman, knn- kadme riyet olunarak, bu durumda ancak sancakda ve alaybeyi bayra altnda yaamak artiyle tevcih verilmekte ve kesinlikle yabancya verilmemekteydi. Bu kimselerin ocuklar olmad

bilig-9/Bahar99

96

takdirde ise, mlzemetlerine verilmesi knun gerei idi. Byle bir dzenleme otuz krk sene kadar uyguland iin, mr levendt askerlerine ihtiya duyulmam ve eylet askeri gzel hizmetlerde bulunmu ve problem domamtr. Hatime ksmnda ise yazar btn bu anlatlanlarn, kaba bir erevede verildiini ve bu risale ile neyi murd ettiini ksaca zetlemektedir. Yazara gre, Rusya, 1768-1774 yllar arasnda meydana gelen sz konusu savatan karl km olsa bile, hl Osmanl mlkne olan hrsn muhafaza etmektedir. Bu sebeple, Osmanl Devleti bu risalede vurgulanan problemlere kar yazarn getirdii zm nerilerini veya daha mnsip nerileri bir an evvel kuvveden fiile geirmeli; mhimmat, cephane, tophane, tersane ve asker taifesinin, bu neriler dorultusunda mutlaka bir nizma kavuturmaldr. zellikle, serhadlerdeki problemlerin bir an evvel giderilmesi gerekmektedir. Osmanl Devleti'nin btn bunlara tevessl ettii grlr ve lkede adaleti temin yolunda admlar atmaya balarsa, Rusya'nn sz konusu bar ile elde ettii kr sfra inecek ve btn bunlar gren Rusya ve dier komu devletler, Osmanl mlkne gz dikemeyecek ve zellikle Krm elden kmayacaktr. Osmanl Devleti, bu bar zamann iyi kullanmaldr; be on sene iinde, savunma iin gerekli btn artlar yerine getirilmeden, hazine tekrar dzeltilmeden ve askere yeniden bir dzen vermeden yeni bir savaa girmemelidir. Problemlerin nelerden neet ettiini, er'-i erf'i gz nne alarak aratrmal ve zm yoluna gitmelidir. Drr Efendi, bu anlattklarn teyit etmek iin Selahaddn Eyyb'yi rnek vermektedir; Selahaddn Eyyb'den nce, o zamann melik ve devlet adamlarnn beceriksizlii sebebiyle, Frenkler, m ve Kuds dahil olmak zere o civarda bulunan kaleleri ve topraklar almlard. Ancak, Selahaddn Eyyb tahta getikten sonra, ilk olarak bozukluklarn temel sebeplerini aratrm ve bunlar dzeltmitir. Ulemsna ilim yolunu am ve kitap ihtiyacn gidermi, btn memuriyetlere emneti ehline vermiehil olanlar getirmi ve ehil olmayanlar bu grevlerden uzaklatrmtr. Lks herkese yasaklam, bey-

tlmlini yetim malndan, halkn da zulmden kurtarm ve btn bunlar on sene gibi bir zaman diliminde gerekletirerek, sz konusu topraklar dman elinden kurtarmtr. Tedbr-i Cedd-i Ndir (Canikli Ali Paa, 1776): 1711 ylnda Canik'de doan Ali Paa, 1769/70'de Bodan seraskeri maiyyetine memur oldu. Ayn sene vezirlik rtbesiyle Erzurum valisi ve Kars seraskeri oldu. 1776'da Sivas valisi; 1777 ylnda Krm seraskeri; 1778'de Erzurum ve 1779 ylnda da Trabzon valisi oldu. Ayn sene azledildi ve rtbesi alnd, fakat 1780 ylnda affedilerek vezirlii tekrar iade edilerek Trabzon valiliine memur edildi ve 1783/84'de de ikinci defa Erzurum valisi oldu. Yaklak bir yl sonra, 1784/85 74 yanda ld (Sreyya, 1311). Eserin son sayfasndaki ifdeden, risalenin 1190 (1776) ylnda kaleme alnd anlalmaktadr. Mstensih buna ilveten, yazarn o gnlerde Canik muhassl ve Trabzon valisi olduunu kaydetmektedir; bundan da risalenin, Canikli Ali Paa'nn ilk kez Trabzon valisi oduu 1779 veya ikinci kez ayn grevi if ettii 1783/84 ylnda istinsah edildii anlalmaktadr. Yazar eserini I. Abdlhamid'e (1774-1789) sunmutur. Canikli Ali Paa, eserini kaleme al sebebini, risalenin banda yle ifde etmektedir: " ..........Devlet-i Aliyye'nin snnn terakkisi sebebleri dima zikr fikrimz old ecilden, krkyedi nev'i muhtev bir risale tertb eyledk" (Canikli, 2a). Risale, eserin balangcnda verilen fihriste gre ve derkenara da ayrca yazlan konu balklar itibariyle krkyedi ayr konudan mteekkildir. Risalenin birinci konusu, Bagdad'n kt idaresi, orada olan paalarn birbirlerine dmeleri ve vefat eden bir paann malnn paylalmas hususundaki kavgalarnn anlatlmasdr. Yazar bunlar zikrettikten sonra, Osmanl iin stratejik ehemmiyetinin byk olduunu belirttii Badad'n kt idaresine son verilmesinin lzumuna iaret ediyor. Tatarlarn perian olmalarnn sebebi, ma'zl hanlarn ve sultanlarn Rumeli'nde ve stanbul yaknlarnda iftlikler kurmu olmalardr; ayrca

bilig-9/Bahar99

97

bunlar, merkezde dnen dolaplara da ahit oldular. Bu ekilde hanlar da, zamann devlet adamlar gibi, devletin nimetlerinden nasl 'hisse-mend' olunacan, ricl-i devletle yaknlk kurarak rendiler. Deliorman ve Dobruca'nn 'hayrszlarn' balarna toplayan bu gruh, hanlklarn unutup, Devlet-i Aliyye'ye mstevl olduklar gibi, arzu ettikleri ahslara, ehil olsun veya olmasn mansb verilmesi hususunda devaml rahatsz ettiler. Devlet-i Aliyye, bazan bunlarn isteklerine boyun edi, bazan da rica yollu yazlarla bu tr emr-i vkilerini geri evirdi. Canikli, daha nceki hnlarn, kendi ilerini kendilerinin grdklerini ve bu konuda yk olmadklarn yazyor. Bugnn hnlar ise, 'umr- Tatar' unuttular ve bu yzden Tatarlar kendi aralarnda paralandlar. Btn bu olanlar ne Devlet-i Aliyye dnd ve ne de hnlar bu konuyu ciddiye aldlar. Hepsi hoa vakit geirmeyi yelediler. Yazar, Osmanl Devleti'ni, stratejik blge hakknda ok dikkatli olmaya armakta; bunlar, serhadd-i ran olan Badad; nihyet-i Arap olan Msr ve hudd- kffr olan Krm. Bunlar her ne kadar Osmanlnn yed-i tasarrufunda olsalar bile, tedbir alnmazsa, faydalarndan ok zararlar olacaktr. Rusya bundan byle rahat durmayacaktr; 'dostluumuz kadmdr' diyerek yine baz hileler dnr. Bu hileleri izah ederken, Ruslarn yirmi-otuz para gemisinin Akdeniz ve Karadeniz'de serbeste gezmesine msaade edildiini ifade ettikten sonra, kendileriyle olan dostluu ve Osmanlnn bir baka lke ile savan ne srerek, Osmanl lkesinde ticret yapmay teklif edebilir. Buna msaade edilmezse, bunu gizlice yapmaya alrlar, ikinci bir devletin dmanl sz konusu olur ve iki ate arasnda kalnr. Rusya'nn stanbul'a doru hareketi ise ykm olur; buna kar koymak istenirse, Tatarlarn hi bir yarar olmaz aksine zarar olur; zira Ruslar Yenikale'yi alarak Azak Denizi'ne, Kuburun Kalesi'ni alarak da Aksu taraflarna hakimiyet kurdu. Bu anlatlan meydana gelirse, bunlarn Karadeniz'e de hkim olmalar muhakkaktr. Hal byle olunca stanbul elden km olur. Bu ad geen yerlere gnderilecek memurlara son derece dikkat etmek lazmdr;

bunlar, devletin nna yakr ekilde hareket eden, hal ve hareketleri dzgn insanlar olmak zorundadrlar; zira insann hli, maiyetinde alanlardan anlalr. Canikli Ali Paa, zellikle bu yer zerinde durmaktadr. Krm'n bana gelenleri izah ettikten sonra, Badad paalarnn Devlet-i Aliyye'ye itimatszlklarn dile getirmektedir; devlete hizmeti gemi mer ve Hasan Paa'larn katlini pdiha kolayca kabul ettirdikleri iin, bunlar korku iindedirler. Merkez ile tara arasnda bir gvensizlik hkm srmektedir. Yazar, hemen hemen btn lyihalarda sz konusu edilen bir hususa iaret etmekte ve 'edn deme a'l rtbe virilmesnde kat' f'ide yokdur' diyerek, liyakatsiz kiilere hak etmedikleri mansb ve rtbe verilmesini tenkit etmektedir. ran ile alakal stratejik ihtarlarda bulunan Canikli Ali Paa, ran'n Badad zerinden teshirinin mmkn olamayacan, aksine Anadolu zerinden hareketle bu ite muvaffak olunacan izah etmektedir. Btn bunlar anlatmasndaki gayesi ise, ran'a kar yaplan seferlerin stratejisinin yanl olmas sebebiyle hazinenin byk kayplar verdiini zellikle vurgulamakta; 'Serdr olanlarn bir elinde etmek ve bir elinde kl' zdeyiini hatrlatarak, seferde zahirenin ve harp letlerinin ehemmiyetini anlatmaya almaktadr. Canikli Ali Paa'y takip ettiimizde, bu hususlara iaret ederken konular son derece ustaca setiine ve aralarndaki ilikiyi ok dikkatli kurduuna ahit olmaktayz. Zahire ve harp letlerinin ehemmiyetinden bahsettikten sonra, bunlarn temin edilmesinde sk sk rastlanan, alma ve hile gibi gayr-i meru uygulamalardan pdih haberdar etmektedir; bunu yaparken mahhas rnekler verir. Biz konu akn deitirmemek iin Canikli Ali Paa'y takip edeceiz ve yeri gelince bu mahhas rnekleri burada zikretmeye alacaz. Canikli Ali Paa'nn belki de en ilgin teklifi, pdihn bizzat sefere katlmas gerektiini vurgulamasdr. Bu gereklilii yle izah eder: Sadrazamn yerine brakt kaymakamn pdihla yaknlk kurarak, fitneye sebep olmas ve nceki pdihlarn sefere kmalar sebebiyle fetih kaplarnn kolayca almas; vezr-i a'zam veya seraske-

bilig-9/Bahar99

98

rin sefer kmas ile birlikte fetihler ndirattan olmaya balamtr. Yazar, sadrazamn diresine dzen verilmesi, adamlarnn ulufe ve bahilerini aldktan sonra baka kimselerin kaplarna gitmelerinin engellenmesi gerektiini ifde ettikten sonra, bunlar engellemek iin, kaanlardan ulufe bahilerinin geri alnacana dair hatt- hmyn karlmasn teklif ediyor. Ayrca vezirlerin ve mr-i mrnn seferlerdeki rezaletlerinin sebeplerinden biri olarak bunu gstermektedir. Seraskerlere muhalefet eden vezirlerin, tu ve sancaklarnn geri alnacana, mallarnn msadere edilip ebed olarak tu ve sancak verilmeyeceine ve kendilerinin bir yere nefyedileceine dair bir hatt- hmyn ile vezirler arasndaki muhalefetin nlenmesi gerektiini ve 'kaht- rical' olduunu ifde etmektedir. Vezirler, kendi bildiini okuyan, mtekebbir ve mavere nedir bilmeyen devlet adamlar olarak tarif edilmektedir. Canikli Ali Paa da, pdih tarafndan atanan sadrazamn ve seraskerin sk sk azledilmesini ok yanl bulmaktadr. Yazar, zahire almnda mutat olan 'mbya'a' uslnn yanl uygulandn ve bunun mutlaka yeniden gzden geirilmesi gerektiini ifade ediyor; mbairler, bundan nasl mstefid olacann hesabn yapmaktadr. 'A'yn' vesir 'yiyiciler', mbairi nasl edip de kandracaklarn ve bundan istifadenin yollarn ararlar; 'hkim'-er' olan zlim' de frsat ganimet bilip konu kendine intikal ettiinde: "Ben bu mansba be alt senede nail oldum ve be alt seneye dek infisl beklerm. Byle ey vuk'nda mahkeme ilemez ve bu i ancak alt yedi ayda temiyyet bulur. Klliyetl deynim dahi vardur ve hanmm da ihrk old; el'n ehlimin kpe ve kuak ve s'ir evni rehindr. Bu husus-da be alt aylk mahsl bundan hsl olmaz ise, bana klliyetl gadr olur!" (Canikli, 21b) diyerek, ar ve namusu terkeder ve rvet ister. Nib ise, yine buna yakn ifadelerle l ittifaka dahil olur. Bu insann bu denli ittifak memleketin mahvna sebebiyet vermektedir. Canikli Ali Paa dier lyiha sahiplerinin erkn- erba'a, ansr- er-ba'a v.d. olarak nitelendirilen hususu, bu balam-

da, deiik bir tarifle aklamakta ve bir yapya benzetmektedir; bu yapdan 'aks-y meram' ise, drt direktir; birincisi pdih, ikincisi sadrazam, ncs defterdar ve drdncs alm satmla grevlendirilen mbair. Bu drt kii her iten haberdar olmak zorundadr; bu drt direk salam olursa, yap ayakta durur, 're'y t'ifesi yapuya tebih olunmdur'; yap ise re'ydr. Bu drt kii grevini iyi yapmazsa, btn yk re'ynn srtna biner ve onlar da perian olurlar. Pdih ve sadrazam halkn durumunu bilmek zorundadr. Baz yerlerde halk hakikaten ezilmektedir. Asitne'ye ikyetciler gelir, ancak o vilyetin valisi, ikyeti teftie giden mbair ve pr-tama' olan kads, taraflarn arasn bulmak ve meseleyi vuzuha kavuturmak yerine, taraflardan hangisinden daha fazla bir ey koparrm diye beklemektedirler. Mbair geri dndnde, o iin stesinden geldiini utanmadan anlatr ve bu tr baka bir i kmasn drt gzle bekler. ikyetlerde arzuhal ile gelenlerin kaddan ilm getirmelerini istemek gerekir. Gerek arzuhal ve gerekse mahzar ile yaplan ikyetlerde, sadrazam her iki tarafn adamlarn dinlemek zorundadr. Canikli Ali Paa, bu konuda Dmd Ali Paa'y verek anmakta ve herkesin ona dua ettiini sylemektedir. Zahire almnda yolsuzluklarn nlenebilmesi iin, 'mu'temed-i aliyye' olan ve zahire alm iin grevlendirilen memura, bu ie valinin ve kad'nn kartrlmamas gerektii sk sk tenbih edilmesi lazmdr. Mbya'aclarn, zahireye kum, toprak ve saman kartrmak ve l ile oynamak gibi hilelere ba vurduunu anlatan yazar, bu hususlarda son derece dikkatli olmak ve her ii batan salam tutmak gerektiini ifde etmektedir. Pdiha sadrazamn vasflarn sayan yazar, bunlarn mutlaka nm ve n sahibi, okur yazar veya tecrbeli ve fsk u fcurdan beri olmalar gerektiini sylyor. Vezirin dnya gailesi olmamaldr; bunun bilinmesi hlinde, ona iltifat edenler oalr ve grevini unuttururlar. Yazar, rnek olarak; Kprl olu Mehmed Paa'nn nizm- devletini; ehid Ali Paa'nn adaletini gstermektedir. Fakat, Kprl olu, devlete nizm vermi, ancak mhr sahibi olmadan n ve hrette

bilig-9/Bahar99

99

noksan olduundan haksz yere bir ok insann katline sebep olmutur. Ali Paa merhumun adaleti, hak ile btl tefrik gc hep anlatlr; ancak, cmleye muhalefet etmesi onun ehdetine sebep oldu. Maktul brahim Paa'nn fsk u fcuru, kendisini mahvettii gibi az kalsn pdihn da telefine sebebiyet verecekti. 'En-nsu al dni (slki) mlkihim' ifadesiyle, pdihn rnek bir konumda olduunu ve hizmetinde olanlarn da onu taklit ettiklerini vurgulamak-tadr. Kanun Sultan Sleyman'n, hukuka olan ilgisi ve kanunlarn uygulanmas ile ilgili cehd gayreti, her iin hukuka uygun olmasn temin etmitir. Ayrca Gz Murad Han' m ecaati ve celleti sebebiyle zamannda bir ok bu sfatlar tayan insanlar yaamtr. Canikli Ali Paa ilveten: "Asrmzda ise, ne kanunen bir i tutulur ve ne cellet ile hareket edilir" demekte ve yle devam etmektedir: "Pdihmza lzm olacak her drl tark z-re hareket itmeli ki, ns dahi ana takld ide; evvel, lzm olacak er'a ve knuna i'tibr ide ki, halk dahi umrn er'a ve knuna tatbk eyleye; saniyen, celline m'il ola ki, ns dahi celline mb-tel olalar, slisen, ma'rifete i'tibr ide ki, herkes ma'rifete heves ide. Bu asrmzda cellete i'tibr olmadndan, nm ve n sahibi dem kalmad. yle olunca, evketl mehbetl pdihmuz bunlara i'tibr itmeli ki, herkes trikine heves ide" (Canikli, 32a). Yazar, sayd hususiyetlerin dolayl olarak pdihta olmadn sylediinden olacak ki aadaki cmleleri ifde etmek mecburiyetini hissetmektedir: "Bu makle s-i edeb, evketl pdihmuz zemm degl, nsn hlini bildrmek in tahrr olunmdur; evvel, ulem efendiler tarki zre hareket itmez oldlar, c'iz dey hle-i er' tatbk itdiler." Ulemnn bizzat er'ata ve knuna aykr hareket ettiini ve bu yzden de nfuzlarnn kalmadn ifde eden yazar, buna mahhas rnekler vermektedir. Havas ve avamn ekserisi haram hell saydklarndan kendilerine olan itibar kalmamtr. Bu yzden pdih, bu anlatlan eyle-

rin kimine mbtel ve kimine tekayyd buyurma-ldr. "Pdiah- lem efendimze lzm olacak tedbr budur ki, baz mansblarn azl nasbnda kati ok hat olur; evvel defterdarn, saniyen tersane emininin, slisen cebeciba, tobhne nzr, baruthane emininin azlinde ok zarar vardur. Bunlarn tiz tiz azilleri buna kysdur." Pdih bunlar tayin etmeden nce imtihan etmeli ve bu grevleri ehline vermeli, bylece hazinenin itlaf nlenmelidir. Bu st kademe memurlarn uhdesinde alanlarn da, ayn ekilde ehliyetli insanlardan olumasn ve bunlarn gereksiz azledilmemesi gerektii bu memurlara hatrlatlmal ve aksi halde sorumlu olarak kendilerinin cezalandrlaca ihtar edilmelidir. Canikli Ali Paa, alld gibi bu hususta tecrbe edilen olumsuzluklar enmeden tek tek saymakta ve bu birimlerde alanlarn daha nce nasl hilekrlklarda bulunduklarn anlatmaktadr: "Barut- siyah ecza ile vcda gelr; k-krd, gherile (ve) kmr. Bu zikrolunan ey birbirlerine mutabk olmal ki, ie yaraya. Baruthane emni nasb olunan hinler kendi cerr-i menfa'atleri in, gerek gherile gerek kkrdi noksan koyup, barut yalunuz kmrden ibretdr. Tecesss olunmak iktiz eylese, ie yarayan gherile kffra frht iderler, amele slih olmayan eyi baruta idhl iderler" (Canikli, 35a). Bunlara ilveten, bu malzemelerin nasl hilekrlklarla kimlere satldn anlatan ve bunu anlatrken XVIII. yzyl devlet memurlarnn ruh portrelerini tasvir eden yazar, cephanenin de ayn durumda olduunu ve 'Her birinin ferden be-fer-d bildrmek iktiz eylese, tl u drz bir ma'n olur' diyerek konunun vehmetine iaret etmekte ve pdih ile sadrazamn bu zikrolunan hususlara dikkat etmeleri gerektiini belirtmektedir. Zira, 'gerek umur- devlet ve gerek mukbele-i dmen bu demlere muhtcdur', bu yzden bunlar kontrol etmek gerektii gibi, msamaha da edilmemelidir. Yazar, bunlar ifde ettikten sonra, daha nceki muharebeleri rnek vererek, seferlerde bunla-

bilig-9/Bahar99

100

rn eksikliinden sz etmektedir: "Top ve humba-ra var, atmaya ma'rifetl dem yok; ves'ir mhimmat var, isti'mli mmkn olmad". Gerek mansb ve gerek s'ir atiyyeler mste-hakkna verilmelidir diyen Canikli Ali Paa, ta-radan olanlara vezirlik verilmesi gerektiinde, bunlarn mutlaka soruturulmasn hatrlatmaktadr. Pdihn hizmetinde olanlarn da vezirlik verilirken dikkatle seilmesi gerekir. Gerek vezirlik ve gerekse baka bir mansb 'ocaklya' verilmemelidir; herkes tarkinde ilerlemelidir. Taradan birine vezirlik verildiinde, o kimsenin halkn durumuna vkf, cellet ve ec'at sahibi ve savatan anlayan bir komutan olmasna dikkat edilmelidir. Pdih hizmetinde olanlardan kendilerine vezirlik verilecek olanlar, 'umr- saltanat' bilen, Devlet-i Aliyye'nin kar karya olduu problemlerin sebeplerini tefrik edebilen ve dman taaruzunun sebeplerini anlayan ve de yazmalara vkf kimseler olmaldr; zira yazmalara dikkat edilmemesi sebebiyle re'y zarar grmekte ve bu husus karklklara sebebiyet vermektedir. Mesel, valilerin sk sk azli, re'yy perian etmektedir; Erzurum valisi Ktahya'ya ve Ktahya valisi de Erzurum'a tayin edildiinde, bunlar btn kaplar ile birlikte gittiklerinden ve yeme ve imeleri re'y tarafndan karlandndan halka byk eziyet edilmektedir. Sk sk yaplan aziller de ubdiyyet ve caizelerin ziyde olmasndan kaynaklanmaktadr. Bu tr ilerde dikkat olmadndan, bir ikyetin knhne vkf olmadan aziller yaplmakta ve bu da karklklara sebebiyet vermektedir; bunun neticesinde de, frsat ganimet bilen dmann Devlet-i Aliyye'ye taarruzu vaki olmaktadr. Ocakl olan bir kimse, vezirlie lyk olsa bile verilmemelidir; zira herkes kendi memuriyet sahasnda kalmaldr. Pdih her hususu, ulem, suleh ve ricl-i devlet ile mutlaka mavere etmelidir. stiare hususuna byk ehemmiyet veren yazar, grevlendirilecek insanlarn da istiare ile tayin edilmesini, buna riyet edilmediinden, byk kk bir sr insan, ehil olmadklar halde ejderha gibi azn ap mansb beklemekte ve grevde olanlar ise, hazineyi yedikleri halde hala doyumsuz bir

hal sergilemektedir. Bu yzden huzr- pdihde istiareye katlacak olanlarn da dikkatle seilmesi lzmdr. Yazar, pdihn devlet adamlarna bir mansb tevcih etmeden nce, liykatini grmesi gerektiini ve bunu grmeden snn ykseltmemesini ihtar ediyor; zira, devlet kademelerinde, 'hline nazar olunsa, elif-b czni okumaa liykati olmaz', okur yazar dahi olmayanlarn yksek makamlara bu suretle geldii bilinmektedir. Daha nce, yararlk gsterenlere pdih tarafndan verilen kaftan ve elenk alabilmek iin insanlar canlarn feda ederken imdi bunlara kimsenin iltifat etmediini anlatan Canikli Ali Paa, "... bu asrmzda kelle getren deme elenk teklif olunsa, 'neyleyim elengi, bana altun virin' de-y cevb ider oldlar" diyerek, insanlarn kanaatkarlklarn kaybettiini vurguluyor. Voyvodalk ve iltizmn mehul insanlara verilmesi hatadr. Fakat o gnlerde bu tr iler mehul insanlarn elinde kalm ve mukta' alarm mrsini ve iradn artrmlardr. Canikli Ali Paa ilgin bir ekilde, o gnlerde mevcut olan 'senet mafyas'ndan bahsetmektedir; gayr-i mslim bir sarraftan bor alan bir voyvodaya iki adet senet tanzim edilir ve bunlardan biri sarrafta kalr. Borcun deme tarihi geldiinde, "virdigi akeyi matlup ider, virmeyecegini mahede eylediinde, derhl old mahallde ser-eky kim ise, su'l idp, yednde olan senedt ana gnderr". Bu tr olaylarn ok olduunu anlatan yazar, huzursuzluklara sebebiyet vermesinden dolay bunlarn izle edilmesini teklif etmektedir. Pdih iin en byk hazine, memleketini korumak, herkesin liyakatine gre iltifat etmek, askerine nizm vermek ve mavereyi ehil insanlarla yapmaktr. Canikli Ali Paa herkesin mesuliyet snrlarn da izerek; ricl-i devletten ve vzerdan, memlik-i mahrsann hfz u hrseti ve nizmnn nasl olmas gerektiini; asker taifesinden ise, sava ve dmanla alakal hususlarn sorulmasn; ulemdan da, bu iki grubun verdikleri cevaplarn kanuna uyup uymadnn sorulmasn teklif etmektedir. Canikli devamla: "imdiki vaktimzde, cengi ulemdan, er'i (kanunu) cheladan sorar olduklarndan, bir meverete netice virilmeden kald."

bilig-9/Bahar99

101

Yazar asker taifesinden bahseden blmde, pdih mutlaka yenieri aasn ve kul kethdasn huzuruna arp, serhadlerde, Asitne'de ve tarada bulunan ve ulufesi pdih tarafndan denen yenierilerin adedini sormal ve defterini istemelidir; zira, onlar sefer srasnda askerin yokluundan bahsetmelerine ramen, ulufe alma zaman geldiinde defterdar para yetitirememektedir. Gayr- mslim re'yya varncaya kadar herkes asker olmayan kalmamtr. Balarna ehil olmayan zabitler nasb etmiler ve dirlikle alakas olmayanlar ocaklara kaydetmilerdir. Canikli Ali Paa pdihn, ne olduu belli olmayan bir ok kimselerin rvet ile kimi turnac ve kimi de haseki tayin edildiini ve bir hdise zuhur ettiinde ocak bilmezleri taralara irsl ile rvet alarak k ve akallara bayrak verip, aa ettiklerini duyduunu sylemesini teklif ediyor. Aslnda ve neslinde askerlik olmayan kimseleri ocaa idhal etmiler ve ocan n ve erefini ayaklar altna almlardr. Pdih bunlar yenieri aasnn yzne syledikten sonra onlara bir ka gn mhlet vermeli ve bundan sonra tekrar huzuruna arp, ne yaptklarn sormal; eer savsaklayc cevaplar verirlerse, liykatleri var m yok mu ona baklmal. Liykatleri varsa, hemen deftere baklmal; korucu, oturak ve hastalar ihrc edilmelidir. Cebeci ve humbarac reislerini de ayn ekilde huzura arp tenbih etmelidir. Ayrca, yenieri aas, kul kethdas, zaarc ba, sekbanban, cebeci ve topuban huzura arp, onlarn gemiteki hizmetlerinden bahsederek, bugnk bozukluun sebeplerini onlara anlatmaldr: "Ocaklarnza n-ehilleri idhl itdinz; rvet ile mansblara idhl olur oldunuz. Cmle askernn ar esmelerini ricl ve ulem kapusunun hudemtlarna virdinz ve asker t'ifesine sznz gemez old, asker dahi sizden yz dndrdi. Sznzn nfz kalmadndan ilere muvaffak olmamak bundan iktiz eyledi ki, ma'lmumdur." Bunlar syledikten sonra, onlara sorumlu olduklarn ve hatr gnl tanmamalarn, bu ynde rica edecek olanlar olursa, dinlememelerini ve asker tifesinden olmayanlar defterden silmelerini ihtar etmelidir. Aralarndan liykat kesbe-

denleri de huzurlarnda grevlendirmelidir. Yazar, bu yolla, asker tifesine rvet ve efatle sonradan giren, ehil olmayan ve seferde ie yaramayanlarn temizlenmesi gerektiini, ayn zamanda da, rvetle asker kaydetmenin nlenmesini nermektedir. Bundan sonra yenieri, ricl ve ulem kapsnda ve dirliklerde alakasz kiilerde ne kadar esme var ise, bunlar iptal edecek ve mansblar insanlarn hizmetine ve marifetine gre datlacaktr. Ocanda tarhini doldurmu ihtiyrlara dirlik verilmesi de pdihn murd olarak iletilmelidir. Pdih bizzat bunlar syler ise, onlarn hepsi 'semi'n ve at'n' diyecekler ve bu iler nizam bulacaktr; zir, 'El-insnu abd'1-ihsn' sz mehurdur. Yazara gre, tarada olan askerin nizm ise yle olmaldr: Sefer iin emir verildiinde, turnac ve hasekiler, 'tama'- hmlarndan' dolay bakkal ve akkala bayrak vermiler ve re'yy askerye idhl etmilerdir. Pdih, bunlarn malumu olduunu ifde ederek, bunlarn tekrar dzeltilmesini bizzat bu kiilerden istemelidir. Canikli Ali Paa'nn bundan sonra teklif ettii her ey, pdihn vezirleri ve asker reisleri ile birlikte dzensizlie son vermesi ve askeri asker olmayandan ayrarak, ehil olmayanlar askeriyeden uzaklatrmaktr; bu vesile ile de, sorumlular belli olduu iin, rvet ve adam kayrma gibi hususlara da engel olunacaktr. Bunlar derhal re'y defterine kaydedilmelidir; bu hususa muhlefet edenlerin ve bu emirleri uygulamada ihmli grlenlerin, 'siyseten katl' olunmalarna msaade edilmelidir. Canikli Ali Paa, Siph ve silahdr Oca iin de tekliflerde bulunmaktadr; ancak bu ocan nizam sadece aalar ile mmkn deildir, zira, bu ocan aalar, senede bir defa deitirilir. Bu ocan dzenini bozan ey, bunlarn esmelerinin avularnda olmasdr. Birok esme, ricl ve ulemda olduu gibi, yine bunlardan birou esnafa gemi durumdadr ki, ismi var cismi yok; mrye zarar vermeden baka bir ie yaramaz bir husustur. Bunun dzenlenmesi de yle olmaldr: Bu konu iin her eyden nce sadrazam grevlendirilmelidir ve daha ncekiler gibi bunlar da huzura arlp, konuulmal ve tenbih edilmelidir-

bilig-9/Bahar99

102

ler. Bu ie pdih tarafndan mbair tayin edilen sadrazam, btn esme defterlerini getirtip, ellerinde gayr- kanun esme bulunanlardan bunlar almal ve defterden silmelidir. Sadrazama bu konuda yanl bilgi verenlerin boynu Bb- hmynda, 'ibretn li's-s'irn' vurulmaldr. Sadrazam, ulufe verildiinde, bunu kendi huzurunda tek tek isimlerini okuyarak ve sorarak vermelidir. Yazara gre timar siphilerinin bozulma sebepleri tr; birincisi, bunlarn bir yere memuriyetleri iktiz ettiinde, cebe defterleri seraskere gider ve o da, ne kadar ie yarar tmarlar var ise, bir bahane ile etb'ma tevcih eder. Buna da kanaat etmez, ie yarayan alaybeylerini de deitirir; bu sebeple bayraklarda nefer kalmad, alaybeylerinin sz gemez olduu gibi aralarnda huzursuzluklar meydana geldi. kincisi, ie yarayan timarlarn ekserisi ricl kaplarnda ve vzer direlerindedir. ncs, ar timarlar olanlar, korktuklar iin gedik peyd ettiler ve bu sebeple bayraklarda nefer kalmad. Bu hususta da pdih, bizzat bu birimlerde grev yapanlar huzuruna arp konumaldr. Onlara, grev verildiinde bayraklarnn altnda ne kadar nefer olduu sorulmal; nefer saysnda eksiklik grldnde, askerlerin kbeti sorulmaldr. Bu soruturma neticesinde, bunlar birer birer ortaya kacaktr. Bu sebeple, hemen bir hatt- hmyn sadr olmal ve bu hatt- hmynda unlar hususiyetle vurgulanmal: "Gerek erbb- timar ve gerek mteferrika ve avu ummen ve gerek ze'metlerinde olsun ve gerek timarlarnda olsun, ev bark bin idp ve kendiler dahi ekp biesz ve re'ylarnzn kzi olmayanlara kz ve tohum olmayanlara tohum viresz ve bu hatt- hmynumun mugyiri gerek hne bin itmekde ve gerek re'ynuzun levzmn grmekde ve gerek bir tarafa me'mr oldunuzda bayraklarnzn altnda mevcd bulunmak lzm gelrse, timarlarnz sancak ml-zimlerine tevch olunup mutasarrf oldunuz va-kitden tevcih vaktne gelinceye degin hslat tefahhus olunup mrye kabz olunacan muhakkak bilesz.." Byle bir dzenlemeden sonra mutlaka bu hu-

susu tefti iin gvenilir adamlar gnderilmelidir. Canikli Ali Paa, 1768-1774 muhrebesinde ordunun yenilgiye uramasn da izaha almaktadr. Bu hususta da Paa, ordunun eski geleneklerinden olan arhac, dmdar ve karakol tayinine dikkat edilmediini ve btn dzensizliklerini maddeler halinde sralamaktadr. Bu hususa fazla girmek istemiyoruz. Yazar, son senelerde Osmanlnn byk savalar geirdiinden ve babo levendlerin verdii zararlardan bahsettikten sonra, bunlarn Osmanl Devleti'ni zarara uratamayacan savunur. Asl zarar veren ey ise drt bal ejderh'dr ve her ba ile bir tarafa hcum etmektedir. Bu ejderhann halli ve defedilmesi yle kolay bir ey deildir. Tarada meydana gelen huzursuzluklar sebebiyle bu mevzi gnden gne glenmektedir. Bu yer stanbul'dur; zikrolunan ejderh, drt ba olan ve drt aznn biri Akdeniz'e, biri Karadeniz'e, biri Anadolu'ya ve bir dieri de Rumeli'ne alm bir haldedir. Dim kan nefesiyle ekip, gda ister; bu drt mahallin kimisinden at ve rzgar ile ve kimisinden deve ve araba ile buraya ulamak mmkndr. Canikli Ali Paa sz stanbul'a getirmektedir; pdihn hususi emirleri olduu iin stanbul'un dzeni yerine getirilmi ve halk kolayca geinebil-mektedir. stanbul'da hayat kolay olduu iin de, taradan stanbul'a gelenler oalm ve bu hazineyi byk bir zarara uratmtr. Canikli Ali Paa, pdihn biraz da taraya ehemmiyet vermesini syleyerek eserine son vermektedir. Penh Efendi Mecmu'as (Sleymn Penh Efendi, 1770-1780): Sleyman Penh Efendi, Trapolieli (Mora) smail Efendi'nin olu olup, 1740 ylnda stanbul'da domutur. Dersaadet'e gelerek Kk Mustafa Paa'ya dvn ktibi olmu, daha sonra hcelik rtbesi verilmi ve Nisan 1764'de kk tezkireci, daha sonra kethda ktibi oldu. Bir mddet sonra mliye tezkirecisi olmu ve 1774 seferinde ordu ile beraber gitmitir. Aralk 1769'da siph ktibi, 1770'de mevkft ve Nisan 1771'de svri mukbelecisi ve 1772'de bamuhsebeci oldu. Kasm 1773'de Magosa'ya gnderildi ve dokuz ay sonra Bursa'ya tayin oldu.

bilig-9/Bahar99

103

1783 ylnda matbah emni ve Mays 1784 de tekrar Anadolu muhsebecisi ve svari mukbelecisi oldu. 4 Eyll 1786 gn stanbul'da vebadan lmtr. ir ve mutasavvf olan Penh Efendi Mahmud Paa'da medfundur (Sreyya, BU). Sleyman Efendi, 1769 tarihinde meydana gelen Mora isyan srasnda Mora'da bulunmakta idi. Morali olmas hasebiyle bu blgenin genel durumuna vkf olduu iin, isynn hangi artlar altnda meydana geldiini, Mora'nn o zamanki mlk ve asker makamlarnn nasl bir gaflet ve beceriksizlik iinde bulunduklarn, merkez idre ile Mora makamlar arasndaki mnsebetlerin ne kadar fen bir hal aldn eserinde uzun bir ekilde anlatmaktadr. Yazar, lyihasnn ilk ksmnda, devletin balangcndan o gne kadar ki ilikilerini ve ileyiini izah ettikten sonra, lke topraklarnn ok genilediini ve nizmnn da bu nispette bozulduunu ve buna nizam vermeye alanlarn devaml hatalara dtklerini izah ettikten sonra, 'Nizm her ne gne olursa olsun, katl nefy ve msadere ile mutlak olmaz, san'at ile olur' diyerek, uygulanan kat usulleri tenkit etmektedir. Btn lke topraklarnda, re'ydan insanlarn ehil veya n-ehil asker olmasnn sebebi olarak, voyvoda, mtesellim veya dierlerinin takibinden kurtulmak iin olduunu ifde etmektedir. Bu sebeple kalitesini yitiren bu asker tifesi ile savaa gitmek ve zafer kazanmak mmkn deildir. Yazar, Nam'y zikrederek, 'Nam merhum trihinde buyurmu, bir devletin sinn-i nem ve vukuf ve inhitt vardur ve vcd- insna tebih itmidir' sznn, insana tebih ynne katlmadn bildirmektedir; zira insan, 'mevt ile tebr olunmdur'. Devletler ise, artlar deitike kendilerini 'hakmne' deitirebilirlerse, 'il hiri'd-devrn' sreceklerini, yani devletlerin devamlln iddi etmektedir. Yenierilerin elinde olan 'esme'lerin okluundan bahseden yazar, bunlarn mutlaka serhaten tekrar yazlmasn teklif etmektedir. Bylece, her kaz vey vilyetteki asker says ak bir ekilde belli olmu olur. Yenierilerin ulufelerini,

yenieri aasnn ikmet ettii mahalle slyneci-si gtrmeli ve taksim etmelidir. Mevcibler baz sebeplerden dolay bal olduklar eylet ve sancak malndan havle olunamyorsa, civrda olan dier eylet ve sancaklardan havle edilmelidir. Yenieriler mutlaka tekrar tahrir edilmeli ve asl yenieri ile kendini yenieri yapmlar birbirinden ayrt edilmelidir. Re'y zmresinden olanlarn hepsi ihrc edilmelidir. Esmeler de bylece tekrar kaydedilmeli ve dierleri bu insanlarn ellerinden alnmaldr. sitne'de lzumundan fazla asker bulundurulmamal, aksine tarada bol asker bulundurulmasna ihtimm gsterilmelidir. Yenieriler deftere yazlp, bulunaca yer belirtildikten sonra, baka bir yere gitmesine msaade edilmelidir; yer deitirmesi ancak izin ile olmaldr. Askerlerin dier insanlardan ayrt edilebilmeleri iin snflarna gre giysileri olmaldr. Askerlerin kaytlarnn mutlaka her alt ayda bir yenilenmesinin lzumuna deinen yazar, bu tahrir srasnda, lenlerin veya ihrc olunanlarn kayttan dlmesini, yeni alnacak olan memdh ve tavsiye edilen kimselerin de izinle kaydedilmesini teklif etmektedir. Byle bir nizam olduunda devlet de nizam bulmu olur; zira devletlerin nemli grevi vardr: Hazinenin korunmas, halkn refh ve askerin nizam. Devletin baka grevi yoktur. Btn asker birimler bu minvl zere dzenlenmeli ve mevcibleri mahallerine gnderilmelidir. Esmeler alnp satlmas yasaklanmal ve len ahslarn esmeleri hazineye kalmaldr. Aa kaps al-veri kaps deildir ve sarraf buradan def etmek lazmdr, diyen yazar, aa kapsndaki hizmetler iin daha alt dereceden insanlar istihdam edilmesini ve bylece bu hizmetlerde kullanlan sarrafn bor para vermesinin engellenmesini sylemektedir; zira bu bor para veren sarrafn mevciblere varncaya kadar her eye burnunu sokmasna sebebiyet vermektedir. stanbul'un nfusunun oalmasn ve bina-lamay nlemek iin, skdar, Galata ve dier mahallelerde hudut koyulmasn neren Penh Efendi, bunun taralarn insandan hl kalmasna sebep olduunu ifde etmektedir. ehir nfsu-

bilig-9/Bahar99

104

nun oalmas ile birlikte, bulac hastalklar artm, evre kirlilii meydana gelmi, gda ihtiya-lar karlanamaz olmu ve anari meydana gelmitir. Bunlara iin derhal tedbir alnmal ve bu g nlenmelidir. Alaybeyleri iki ay gemeden azl olunmakta ve haerattan baz kimseler para gc ile alaybeyi olmakta ve timarlar ve sancaklar berbat etmektedirler. Siphiler, byle ksa bir sre alaybeyi olan kimselere itaat etmemektedir. Bu sebeple siphilerin de ahlk bozulmu ve 'umr- mhim-meyi' oyuncak haline getirmilerdir. Her sancakta olan alaybeyi, baka bir sancaktan olmamal, o sancaktan olmal. Asker reisleri, izin ve baka bahanelerle askerden para talep etmemelidir. Bunu yapanlarn grevine son ve timar elinden alnmaldr. Penh Efendi, Avrupa memleketlerinden de rnekler vermektedir. Onlarn askerlerini 'Gazete' vastasyla eittiklerini ve bilgilendirdiklerini ifde ettikten sonra, Avrupallar askerlerini bir takm oyunlarla megul ettiklerinden onlarn kaide d hareketlerde bulunmadklarn, hatta bunu dnmediklerini belirtir. Biz ise, siphilerin akllarna gelmeyen eyleri bizzat hatrlatr onlar bu yne sevk ederiz. Bunlar bir yere tayin olunduklarnda, vkel bunlardan ake almakta ve iin ciddiyeti kalmamaktadr. Erbb- timar, kesinlikle timarlarnn bulunduu sancaklarda ikmet etmelidirler.Dery kaleminde ne kadar erbb- timar ve z'am var ise, (Mora, Kbrs, Rodos ve dier adalar hari) bunlarn siphilerinin bedelleri kaldrlmaldr. Donanma-y hmyn, topu ve kalyoncu olmak zere iki snfa ayrlmal ve iki yl deniz bilimleri tahsil etmelidirler. Bunlarn bedelleri kaldrldndan, kalyonculara verilen ulufe hazineye kalacaktr. Asitne'de ve tarada olan donanmay hmyun topular, kalyoncular ve sipahileri de ayn ekilde deftere kaydedilmelidir. Donanmay hmyunda grevli btn askerlerin kayt defterlerinden biri, aalarnda bir dieri de 'nezd-i hazret-i tcdr'de olmaldr. Askerine bu ekilde zen gstermeyen devletin askeri yok saylr. Bir devlet iin askerini ake ile 'azl nasb' etmekten daha byk tehlike yoktur. Askerin h-

li byle olunca, o devletin baka bir devlete sava amas byk hata olur. Penh Efendi, Osmanlnn bu denli nizamszl yznden Avrupallardan utanr hle geldiklerini sylemektedir. Kaza makmn igal edenlerin mansblarna mutlaka kendileri gitmelidir, niyabet ile mansb zabt etmemelidir. Mansblar niybet ile zabt olduundan bu yana, ayl yz kuru olan kaz yedi-yz-sekizyz gurudan fazla miktara ulat. Bu miktarn drlmesi iin emr-i l dahi sdr olsa fayda vermez diyen yazar, bu iin halli iin, mansb shiplerinin mansblarn kendileri zabt etmesi gerekmektedir. Penh Efendi,' Bu makule eyler ve sir nizmlar murd olunduka, nefy katl ve msdere ile mutlak olmaz; 'el-insnu ha-rsun li-m muni'a' diyerek, problemlerin marifet ve nizamla zlmesini teklif etmektedir. Sarraflar ve kapu kethdlar bundan byle niybete kartrlmamal ve bundan men edilmelidir. Kadlarn, a'yn ve kocabalar bahane ederek haddinden fazla imza akesi aldklarn syleyen yazar, yakn len bir insan, lenin defni iin mahkemeden tezkire almamas halinde defne msaade etmediklerini anlatmaktadr. Bir insann cesedinin bir ka gn bu sebeplerle ortada braklmas, zulmden daha iddetlidir. Bunun da men edilmesi herkesi sevindirecektir. Mbya'aclar hususuna deinen yazar, fukarya zulm ok olacandan, bunlarn sancak iinde olan yerliye verilmemesini sylemektedir. Bir eylet veya sancak vlisi seferde ise, yerliye mtesellimlik ve kaymakamlk verilmemelidir. Yazar o gnk artlar yle izah etmekte ve karamsar bir tablo izmektedir: "...cem'-i edn ve a'l umurun zimm Devlet-i Aliyye'nin elinde deil gibidir. Herkes tarada istediini iler ve syler frceyb olmalariyle birinde devlet havf yokdur. B-mehb zulm idp giderler ve her umur mel'abe yerine koyup, maksad akadur deyp giderler. Hulsa, dnyann zevki kalmad ve re'y v beryya hayret alverdi ve bu gafletlerden it'at dahi azald ve her fesd melhuzdur. Tarada birbirine zd kalmayup, iler ellerinde olmakla, itmeyecekleri kalmaz. Hkimler hkme me'mrdur, habs ve cez iki maslahat

bilig-9/Bahar99

105

ellerinde olmala itmeyecekleri kalmaz. Habs cez, kanun- mnf zre zbitna tefvz oluna!" Mukata'alarn zamannda maliknelik olarak verilmesini gaflet olarak niteleyen Penh Efendi, bir kazann bir veya daha fazla kyleri olduklar kazada olan mukta'aya deil de ok uzakta olan bir kazadaki mukta'aya dahil edildiini ifde ederek, her kazada bir mukta'a olmak zere dzenlenmesi gerektiini sylemektedir. Mukta'tn, cizye ve avrzn mallar taksit ile denmelidir ve taksitleri belirtilerek, Muharrem'den alt ay sonra hesaplalmal ve cizye de ayn ekilde olmaldr. Pein olarak bir ake bile alnmamaldr. Eer bu mallar vakitlerinden nce alnrsa, sarraflarn aldklar 'murbaha-i b-mr', mr ve re'ydan kacaktr. Bu hatt- erf ile men edilmelidir. Byle olduu takdirde, murbahann dmesine sebep olacaktr. Avrupa'da bile, %5, %6 veya %7 'den daha fazla murbaha yoktur. Yazar, Msr'n da bir dzene kavuturulmas gerekir dedikten sonra, burann emirleri gibi mecnun dnyada olmadn, dadaki haydutlar kadar gven iinde olmadklarn ve birbirlerini katlettiklerini anlatmaktadr. Ayn ekilde Basra ve Badad'n da nizmna bakmak gerekmektedir. Nil nehrinin yolu temizlenmeli ve Msr tarafndan kayklarla ulam salanmaldr. Msr'n maliknelik olarak verilmesini teklif eden Penh Efendi, byle olduu takdirde, Msr beyleri yeterli kuvvete ship olmazlar ve hareketlerini dnerek yaparlar. lkedeki ziraatn ve sanayiin gelitirilmesi iin ilgin tekliflerde bulunan yazar, ayn zamanda bizlere Osmanl sanayii ve Batl lkelerden neler ithl edildii hakknda geni bilgiler vermektedir. Ziraat ehlini, hububat ekimi, bol zeytin aalar dikimi, badem, fndk, fstk ve dier meyvelerin yetitirilmesi hususunda tevik etmek gerekmektedir. Re'y, ba ve baheler yapmal, su bol olan yerlerde pirin yetitirilmesine zen gsterilmelidir. eker (pancar) yetiecek araziler tespit edilmeli ve desteklenmeli; buralar, buralar ileyenlere verilmeli ve sadece r alnmal. Bunlar anlatan yazar, yine Avrupa'y rnek gstererek, oralarda yeillie ve ziraata verilen nemi

zikrederek, Fransa'nn yz yirmi yldan beri Amerika'da kahve yetitirdiini ve byk gelir saladn haber vermektedir. Memlik-i mahrsede, Yemen iklimine benzer yerlerin mevcut olduunu- Msr ve Basra havlisi syleyen yazar, kahvenin buralarda ekiminin denenmesini teklif etmektedir. Byle olduu takdirde, Avrupallarn Osmanlya akn edeceklerini de vurgulamaktadr. Ktahya'ya, fincan ve tabak yapmnda yardm edilirse, Avusturya'nn geileceini ve Hindistn ile rekbet edileceini syleyen Penh Efendi, bylece Avusturya'ya akan parann lkede kalacan ifde etmektedir. Hcegn- dvn- hmynun nizmna deinen Penh Efendi, hcegnlarn lim ve fzl, er-bb- ma'rif ve kalem, hikmet-in olmalar gerektiini syledikten sonra, bu pyenin bunlar hiz olmayanlara verildiini ve bunun hatt- hmyn ile men edilmesini teklif etmektedir. Bunlara r's- hmyn verilmemeli ve ef'atle verilenler de, re's'l-kttb tarafndan snanp, lyk olmayanlardan geri alnmaldr. Bir yazya istinden bu pye verilmemeli; hcegn olmak durumunda olanlar, gelip re's'l-kttb'n huzurunda marifetlerini icr ettikten sonra buna nil olmaldr. Avrupallarn corafya ilmine verdikleri ehemmiyet sebebiyle, lkeler kefettiklerini syleyen yazar, corafya ile alakal yerli yabanc btn eserlerin baslp, ucuz olarak her yerde satlmasnn salanmasn teklif etmektedir. Hint kuma ve mamullerinin kesinlikle yasaklanmasn savunan Penh Efendi, be yz kuruluk kuak ile iftihar eden kimsede zerre kadar akl olmadn ve o kadar kymeti olduunu istihz ile vurguladktan sonra, daha nce byle bir gsteriin olmadn, bu tarzda devam edenlerin men edilmesini ve kaplara alnmamalarn ihtar etmektedir. Buna alternatif olarak, Mora ve Rumeli'de kyyesi otuz krk kurua mal olan det-i penbe'nin iml edildiini ve bu kumatan destr imli iin emir verilmesini ifde etmektedir. Yazar, 'Zr, Hind cnibine giden aka kysdan efzn olup, bir ka sene bu hl zre kalur ise, mme-ten mflis olacaklar zhirdr' diyerek, daha o

bilig-9/Bahar99

106

gnlerde mill ekonomiyi dnmektedir. Tunus'dan gelen allarn da lkede imli iin gayret edilmelidir. Bir devlet ve millet, parasn lkesinde brakt mddete zengin olur ve elde edilen gelir ile de daha baka alanlara yatrm yapabilir. Lks ve atafata kar olan Penh Efendi, bu dncesini, 'sefhata aka vef itmekle ve zulme mnhasr olmala dny elden gider' cmlesiyle teyit etmektedir. Altn ve gmten ziynet eyalar ml etmenin parann azalmasna ve herkesin zarar grmesine sebebiyet vereceini im eden yazar, bunun da yasaklanmasn teklif etmektedir. Parann deer kaybetmemesi ynnde de teklifleri olan yazar, daha o gnden parann korunmas hususunda uyarlar yapmaktadr. Akenin, Venedik, Avusturya ve Macaristan paralarna kar korunmasn ve bunlarn bir ake fazlasnn dahi reva bulmamas gerektiini sylemekte ve akenin ryicini btn lkede ayn olmas gerektiini vurgulamaktadr. stanbul'da olduu gibi, lkenin batan baa ktphne, medrese ve cmilerle donatlmasn isteyen yazar, bylelikle insanlarn her tr ilme tevecch edeceklerini sylemektedir. Nesyih'l-vzer ve'1-mer (Defterdr Sar Mehmed Paa, 1714-1717): Muhtemelen 1655-1658 (zcan, 1995) yllar arasnda stanbul'da doan Mehmed Efendi, 1671 ylnda Rznme-i evvel kalemine girdi. Devrinin tarihileri tarafndan "Bakkal-zde" ve "Sar" lakaplariyle anlan Mehmed Efendi'nin en bilinen lakab "Defterdr"dr. rak olarak girdii bu kalemden sonra, defterdr Kl Ali Paa'ya intisb etti. Bu alanda tecrbe kazandktan sonra, rznme ktipliinde, daha sonra da uzun yllar Defterdr Mektupuluu grevinde bulundu. Mays 1703'de sadrazam Rm Mehmed Paa tarafndan badefterdrlk makamna tayin olundu. 1703 Edine Vak'as sonrasnda tekrar defterdr olan Mehmed Efendi, bu greve bir ka kez daha geldi. 1709'da vezirlik pyesi ile Selnik mutasarrflna tayin olunan Mehmed Paa, daha sonra, altnc kez defterdr olmu (1712) ve bir yl sonra tersane emini olmutur. 1716 ylnda Selnik muhfz olan Mehmed Paa, vlilii esnsnda emirlere muhalefeti

yznden, Kavala'da tevkif edilerek, 1717 ylnda idam edilmitir. Mezar Kavala'da Cmi-i Kebr'de bulunmaktadr (Sreyya, 1311). Muhtemelen 1714-1717 arasnda kaleme ald bu eser, bir mukaddime, dokuz bb ve iki zeyl olarak tertip edilmitir. Defterdr Sar Mehmed Paa'nn bu eseri, geleneki slht dncesini, yani kanun kadm'in ihysn amalayan bir anlayla kaleme alnmtr. Hemen hemen btn XVIII. yzyl lyiha yazarlar tarafndan sz edilen 'Nizm- Cedd' ifdesi, aslnda yaplacak olan slhtlarn 'knn- kdim'in tekrar ihys dorultusunda kullanlmaktadr (z, 1997). Eserin birinci blmnde, sadrazamlarn evsfndan bahseden yazar, 'l melike ill bi'r-ricl ve l ricle ill bi'1-ml diyerek, devlet adamlarnn ehliyetine ve haznenin zengin olmasnn gerekliliine iaret etmektedir. Bu artlar hiz sadrazam, ancak bu yolla re'y ve berynn himye edilmesine ve rahata kavuturulmasna muvaffak olacaktr. Hkmdrn birinci dereceden mesuliyet ykledii sadrazam, ayrca dindr, drst ve fersetli bir vezr-i Aristotedbr olmaldr (Wright, 1935). Bunu bir yet ile destekleyen Yazar, sadrazama tam yetki verilmesini ve hkmdra teklif ettii hususlarn geri evrilmemesini sylemektedir. Doru olan pdiha ekinmeden sylemek gerekir; zira, gnde bin ake sadaka vermekten, doruyu her yerde sylemek daha efdaldir. Btn devlet adamlarnn dil olmas hususuna iret eden Mehmed Paa, bu sayede hazinenin zenginleeceini ve lkenin bayndr olacan vurgulamaktadr. lkenin durumu yakndan izlenmeli, sikke iine zen gsterilerek, narh yalnz kadlar tarafndan tespit olunmamak ve gnlk narh, her idreci tarafndan gzetilmelidir. Dier lyiha yazarlar gibi, Mehmed Paa da, halka yaplan eziyet ve rvet hususuna dikkat ekmektedir. Bu sebeple, hazine zarar grmekte ve halk rezil olmaktadr. Buna engel olmak iin, a) Mansplardaki dzensiz aziller kaldrlmal, b) Yneticiler arasnda adletsizlie yeltenenler siyset klc ile korkutulmak, c) Btn mansplar, rvet alnmadan ehil

bilig-9/Bahar99

107

insanlara tevd edilmelidir. Yazara gre, o devirde kadlarn ou, mahsul ad altnda rvet almak tadr (z, 1997). Mehmed Paa, dier lyiha yazarlarnn da nemle zerinde durduklar azil konusuna deinmekte ve devlet memurlarnn, azil korkusundan kurtarlmasn, mliyenin dzeltilmesi iin iktisatl davranlmasn ve hazineyi zarara sokan haram, rvet, zlm ve msdereden arndrlmasn tavsiye etmektedir. Asker taifesine gayr-i meru yollarla dahil olanlarn ayklanmas gerekmektedir; zira ra'iyyetin asker olmas geliri azaltmaktadr. Halktan fazla vergi alnmas, bir evin temelinden toprak alp, tekrar sathna harcamaya benzer. Dman ahvlinin mutlaka yakndan izlenmesini teklif eden yazar, klsik dnem Osmanl devlet tekiltnn dayand temel kurumlardan biri olan timar sistemi hususunda kann- ka-dm'e riayet edilmesinden yanadr. zetle Mehmed Paa, kendisinden nce bu konuda lyiha ve risle kaleme alanlarn yazdklarndan byk lde faydalanm ve kendi ahs tecrbelerini de devreye sokarak yazd eserinde, kann- kadm'e aykr her trl uygulamalarn (bid'at) ortadan kaldrlmas, rvetin nlenmesi, mansplarn ehil kiilere verilmesi, halka dil davranlmas, sadrazamn mstakil ve azil korkusundan uzak bulunmas vb. hususlarn 'nizm- lem'in ihysnda hayt nemi hiz olduklarn vurgulamaktadr (z, 1997). Usl'l-hikem f nizmi'1-mem (brahim Mteferrika, 1726): 1674 ylnda Kolojvar (Kolozsvr)'da dnyaya gelmitir. Kalvinist bir Macar ilesinin olu olan brahim Mteferrika'nn asl ismi bilinmemektedir. 1692 ylnda Tkli ayaklanmas esnasnda bir aknc Trk mfrezesinin eline dm ve stanbul'a getirilmitir. slm kabul eden brahim Mteferrika, kabul ettii yeni dini hakknda, Risale-i slmiyye (1711) adl bir eser kaleme almtr. 1715 ylnda, mteferrikalk sfat ile Viyana'ya gnderilmi ve Prens Eugen'e sadrazam ve sultann mektuplarn gtrm ve Osmanlnn Mora zerine yapt seferin Karlofa Bar hkmlerini zedelemediini izah ederek,

Avusturya'nn bu hususta tarafszln temin etmeye almtr (Roider, 1982; Hammer, 1963). 1716 ylnda, Avusturya'ya kar ayaklanan Macarlarn tercman olarak Belgrad'da bulundu. 1717'de Rkczi'nin maiyyetine tayin edildi ve bu grev 1735'e kadar faslasz srd. 1737 ylnda mzakereler iin Lehistan'a gnderildi. 1745 ylnda vefat eden brahim Mteferrika'nn mezar Aynalkavak'ta bulunmaktadr (A, 1993; Altnay, 1980). Trk kltr hayatna inklap apnda hizmetleri olan brahim Mteferrika, daha nce gayri mslimler tarafndan Osmanl mlknde kullanlmakta olan matbaann tesisini gerekletirebilmek iin youn gayretler sarfetmi ve bunun lzumunu anlatan 'Veslet't-tb'a' (1726) adl eserini kaleme alm ve Dmd brhim Paa'ya bir arz- hl ile takdim etmitir. Bu konudaki fetvy ise eyhlislm Yeniehirli Abdullah Efendi vermi ve Temmuz 1727'de de Sultan III. Ahmed'in fermn sdr olmutur. Yazarn 1731 ylnda kaleme alp, bir yl sonra Sultan I. Mahmud'a ve devlet ileri gelenlerine takdim ettii 'Usl'l-hikem f nizmi'l-mem' adl sz konusu eseri, XVIII. yzyl Osmanl lyiha gelenei iinde kaleme alnan trlerinin en nemlilerinden birisidir. Bu lyiha, yazarn hem dou ve hem de Bat kltrn iyi tanmas bakmndan da, trleri arasnda ayr bir yere sahiptir. Eser, eserin isminin, yazl sebebinin ve blmlerinin izah edildii bir mukaddime, fasllardan oluan bb olarak tertip olunmutur. Birinci Bb, be fasldan mteekkildir; Birinci Fasl'da, hey'et ilminden, dnyann yuvarlak oluundan ve yerkrenin yapsndan, sosyal hayatn gerekliliinden bahsedilmektedir. kinci Fasl'da, toplumlarn ynetim biimlerinin farkllndan bahsedilmekte ve baz filozoflarn bu konudaki grleri nakledilmektedir. Yazar, nc Fasl'da, devletlerin varlklarnn muhafazas iin ve halklarnn her tr emniyetini salayabilmek iin dzenli bir orduya sahip olmalar gerektiini vurgulamakta ve bunun aksini yapanlarn, 'mlk devletden el yuyup, nekbet nedmet-hrm' olacaklarn ihtar etmektedir. Drdnc Fasl, sa-

bilig-9/Bahar99

108

valarn insanlk tarihi boyunca var olduunu ve bu sebeple, insanlarn kendilerini mdafaa iin dzenli ordular kurduklarn ve bu ordularn niformalarnn olduunu ve bunlar vastasiyle halktan ayrt edilebildiini ve talimlerinin gerekliliini incelemektedir. Beinci Fasl'da, eski sava tekniklerinden bahseden yazar, Osmanl Devleti'nin de eitilmi ve dzenli ordular kurduunu, ancak bir mddetten beri bunda bir bozulmann gzlemlendiini sylemektedir. Bunlarn sebeplerini aratrmak herkesin grevidir diyen brahim Mteferrika, Hristiyan lkelerin asker sistemleri, harp letleri hakknda da malumat sahibi olunmasnn lzumuna iaret etmekte ve eski usullerle savamann zararlarn maddeler halinde sralamaktadr. Ordudaki dzensizlikten neet edecek olan olaylar, memleketin iktisd ynden ypranmasna sebep olur. Avrupal lkelerin corafyaya verdikleri ehemmiyetle, dnyadaki btn lkelerin, denizlerin haritasn yaptklarn ve in-Hind taraflarnda bir ok yeri istil ettiklerini anlatan yazar, btn bunlar olurken, 'Ahlyi slm ise, tavayif-i merkmenin hlinden bi'1-klliye gaflet ve msmaha ve adem-i mblt birle' hareket ettiini sylemektedir. Avrupallarn diyr- slm'a bu suretle yaklamalarndan dolay, bunlarn ahvllerinin mutlaka bilinmesi gerektiini ve artk bir eyler yaplmasnn zamannn geldiini sylemektedir: "....keyfiyyet-i ahvli bilinmek ehemm-i mehmdan gaflet olunmala, irzime-i kalle iken kesretlerine, malb u makhreler iken galebelerine, bir klme mahsrlar iken leme intirlarna, bhuss, nizm- devlet-i nhset-encmlarnda mhede olunan tarz u tavr- hekmnelerine ve tedbr-i bild ve tanzm-i umr- ibd ve ta'mr-i memlik ve bdn-i mlk memleketlerinde dstr'l-amelleri olan kann ve ka'ide-i riysiyye v siysiyyeleri ve hfz u hrset-i mlklerinde olan detleri, b-huss, bir ka seneden ber pey-der-pey b-takdr-i hud devlet-i kahire-i Osmniyye askerine sret-i galebede grndklerin b'is u bd esbb u ilel ne idginden gfil ve bu mhimmeyi fikr mlhazadan ricl ns tl olmalariyle def-i mazarratlar ve sedd-i bb- fe-

sdlar midiyle ahvlleri cem' u derc olunmak eeddi ihtiyc ile muhtc oldu zhir old." (Mteferrika, 17b) brahim Mteferrika da, bir devletin 'sha-y d'iresi'nde, insanlarn, 'ehr-ansr' dan mteekkil olduunu ve bunlarn; ashb- seyf, ashb- kalem, ashb- hars u zir'at ve erbb- hrfet ticret olduunu ifde ettikten sonra, bunlarn nizmna son derece dikkat edilmesi gerektiini sylemektedir. Bu 'ehr erkn- devlet'in 'rkn-i a'zam', 'ashb- seyf 'dir; bunlar, melik ve sultanlar, onlarn nibleri olan vkel, vzer, mr-i mrn ve dier asker tifesidir. Bunlarn en byk vazifesi, 'ashb- kalem' snfndan olan ulem ve hkemnn grlerine mracaat ederek, dier btn snflar zabt u rabt altnda bulundurmaktr. Ancak bu suretle, kannun adaleti salanr, iyi idre tesis edilmi olur, re'ynn ve btn snflarn ileri yoluna girer. Halen asker snfndan olup, ancak asker olmayan 'esnf- erba'a' birbirinden tefrik edilmelidir. Herkes kendi zerine den vazifede kalmaldr. Asker ile asker olmayanlarn giysileri ayr olmaldr; zira bu sefer esnsnda karklklara sebep olur. Bb- Sn'de corafyann gereklilii hususunda youn aklamalar yapan yazar, erkn- devletin, mutlaka 'Fenn-i corafya' bilmesi gerektiini vurgulamaktadr. Bu ilim, Avrupallar iin, arzularna ulamada yol gsterici bir 'mrid-i rif mesbesindedir. Corafyann asker strateji ynnden ehemmiyetini anlatan yazar, ehl-i slm'n bundan habersiz oluundan dolay, 'Birbirlerinden habersiz ve dman tasallutuna maruz kalmlardr' demektedir. Yazar bu ifdelerden sonra bir temennide bulunmaktadr: 'Me'ml olunur ki, fenn-i merkmn Devlet-i Aliyye'de zuhri, arken ve garben tevess' d'ire-i devlete m'edd ola'. Bb- Slis'te Avrupal devletlerin, yeni bulularn ve harp tekniklerini anlatmaktadr. brahim Mteferrika, asker dzenin ehemmiyetini izh ederken, askerin hezimetinin, kanunlarn uygulanmasnda aksaklklara, adletsizlie, 'umr- izm'n, ehil olmayanlara verilmesine, devlet ile-

bilig-9/Bahar99

109

rinde istiare edilmemesine ve her hususta cehalete ve tembellie sebep olacan ifde etmektedir. Asker snfnn yeniden tertip ve dzeni, saylarnn belirlenmesi, elbiselerinin snflarna gre yeniden ayarlanmas hususunu ayrntl bir ekilde anlatan yazar, bu bbn 'Tenbh' ksmnda, bir seraskerin kk bir hatadan dolay azil veya katledilmesinin kesinlikle doru olmadn sylemektedir. Bu blmn sonunda ise, Avrupal devletlerin ordu dzeni hakknda geni malumat bulunmaktadr. KULLANILAN LYHA VE RSLELERN GENEL DEERLENDRLMES XVIII. yzylda Osmanl devlet adamlar ve limleri tarafndan kaleme alnan lyiha ve risleler incelendiinde, daha nceki yzyllarda ayn gyelerle yazlan ayn trden eserlerle siyset felsefesi asndan byk benzerlikler arzetmektedir. Sz konusu yzyllara ait lyiha ve rislelerde yazarlarn konuya bak asn daha ziyde 'organiz-mac tarih anlay' belirlemektedir. Buna paralel olarak, yazarlar Osmanl toplumunu eski anlay byk lde yanstan , drt ayr snf olarak grmektedirler, ancak bu snflarn isimlendirilme-sinde farkllklar gze arpmaktadr; erkn- er-ba'a, aksm- erba'a, fez'il-i erba'a, ansr- erba'a gibi blmlemelere rastlamak mmkndr. Bazlar, rnein Drr Efendi, 'ansr- erba'a' tabirini kullanmakta ve bu taksimta, rical-i devlet, asker, hazine ve re'yy katmaktadr. Dmd Ali Paa'nn rislesi, daha ziyde, problemlerin ifs mahiyetindedir. Ndir ekilde zm nerileri getirmektedir. Ancak, sorunlar sz konusu ederken, st kapal bir ekilde zm nerilerini de sralamaktadr; rnein, serhadlerdeki askerlerin mevciblerinin aalar ve zbitleri tarafndan alndn ne srerek, bunlarn nakden denmesini savunmaktadr. Fakat, Dmd Ali Paa'nn rislesi, dier rislelerle, temel sorunlar yani, rvet, parayla mansp datma ve ehliyetsizlik asndan

byk paralellik arzetmektedir. Drr Efendi ve Penh Sleyman Efendi, bu ana sorunlarn dnda, devlet adamlarnn ve halkn lks ve gsteri tutkusunu da tehlikeli bulmakta ve eletirmektedirler. Ayrca Drr Efendi, ilim erbbnn pdiha kar drst davranmadklarn ve onu yaplan yanllklar ve sorunlar hakknda bilgilendirmediklerini ifde etmektedir. Bu almamzda deerlendirdiimiz lyihalardan Canikli Ali Paa'nn lyihas ile Penh Sleyman Efendi'nin lyihas baz noktalarda dierlerinden nemli farkllklara sahiptir. Canikli Ali Paa'nn lyihasnda, pdihn seferlere bizzat katlmasn nererek, bu noktadan hareketle pdihn pasif bir konumda olmasn eletirmektedir. Yazar bununla da kalmamakta, pdihn mevcut sorunlara bizzat mdahale etmesini zm olarak grmekte ve bu mdahalenin naslln da kendisi bizzat gstermektedir. Bu tr bir hitap tarznn o devirde pdiha kar yaplmasnn zorluunun uurunda olan Canikli Ali Paa, lyihasnn ortalarnda, bunun 's-i edep' ve pdih 'zemm' gayesiyle yazlmadn syleyerek ifadesini tevile almaktadr. Canikli Ali Paa, Ulem ve mer snfnn ahlk knt iinde bulunduklarn, chil ve ehliyetsiz kiilerin devletin yksek kademelerinde grev aldklarn ifde ettikten sonra, 'kaht- ricl' den ikyet etmektedir. Yazar, devlet direlerinde rvetin ne kadar byk boyutlara ulatn rneklerle izaha almaktadr. Canikli Ali Paa pdiha hitaben, 'en-nsu al dni mlkihim' diyerek, det btn olanlardan pdih sorumlu tutmaktadr. Lyiha incelendiinde, bu ifdeyi tekit eden daha baka ifdelere rastlamak mmkndr. Canikli Ali Paa'nn dier bir teklifi de, pdihn devlet adamlar ve ulem ile mutlaka istire etmesi konusudur. Bu lyihann bir dier ilgin yan, bugn bizim 'senet mafyas' diye adlandrabileceimiz bor tahsil ynteminin varlndan bahsetmesidir. Penh Sleyman Efendi ise, Nam'nn tarih anlayn kabul etmemekle farkl bir bak as getirmektedir; o, organizmac tarih anlayn reddetmekte, devletlerin 'hekmne' dnerek kendilerini gnn artlarna uydurabildikleri tak-

bilig-9/Bahar99

110

dirde 'il hiri'd-devrn' yaayabileceklerini sylemektedir. Penh Efendi, 'katl nefy ve msdere' ile devlete nizm verilemeyeceini, bunun ancak 'sanat' ile baarlabileceini iddia etmektedir. Canikli Ali Paa'dan sonra, stanbul'a olan glerden, bunlarn sebep ve neticelerinden bahseden tek yazar Penh Efendi'dir. almada deerlendirilen layihalardan sadece Penh Efendi'nin ve brhim Mteferrika'nm lyihalarnda, Avrupa'da meydana gelen olumlu gelimelerden bahsedilmekte ve mukayeseler yaplmaktadr. Penh Efendi'nin lyihas, iktisdi teklifleri ynyle de dier makalelerden ayrlmaktadr; Osmanl lkesine ithal edilen emtiann gereksizliini vurgulayan yazar, bunlarn daha ucuza ve daha kaliteli bir ekilde lke iinde retilebileceini ifde ederek, o gnn artlarnda, lkenin kendine zg ekonomik politikalarnn gerekli olduunu savunmaktadr. O gnk faizin halkn srtna bindiini ve bunun Avrupa'dakinden bile kat kat yksek olduunu syleyen yazar, bunun men edilmesini istemektedir. Penh Efendi de, brahim Mteferrika gibi, corafya ilminin ehemmiyetinden bahsederek, Avrupallarn bu sayede bir ok lkeler fet-

hettiklerini vurgulamaktadr. O gnk artlarda, bir lkenin ekonomisi iin byk ehemmiyet arzeden altn ve gmten ziynet eyas yaplmasna kar kan Penh Efendi, Osmanl parasnn korunmas hakknda da ilgin tekliflerde bulunmaktadr. Bu lyiha, dier lyihalara oranla daha zengin bir muhtevya sahiptir. Bu almamzda, lyihalar arasnda mevcut olan ve ilgin grdmz ynlerini bulmaya ve bunlar mukayese ederek deerlendirmeye altk. Her yazarn konuya yaklam biimi, lyihalar daha farkl klmasna ramen, sz konusu lyihalar hem birbirleriyle, hem de daha nceki yzyllarda kaleme alnan lyihalarla, sorunlarn tespiti ve zm hususunda byk paralellik arzet-mektedirler. almada kullanlan lyihalar, daha nceki yzyllarda sz konusu edilen sorunlarn hi bir dzelme olmakszn bu yzylda da devam ettiini, XVIII. yzyl Osmanl devlet tekiltnn ne durumda olduunu, devlet adamlarnn ve ulemnn byk bir ksmnn ahlk knt iinde olduklarn ve ne derece liyakatsiz olduklarn gstermeleri bakmndan da nem arzetmektedirler.

bilig-9/Bahar99

111

AIKLAMALAR Bu risle, TOEM'de Mehmed Galib tarafndan neredilmitir. Bk. Mehmed Glib, "ehd Ali Paa Ta'lmt- ehd Ali Paa", TOEM, sene 11, s.137-149. almamzda esas aldmz nsha, risalenin Viyana Devlet Arivi'nde bulunan el yazma nshasdr. Bk. HHstA, (Avusturya Devlet Arivi), HO, 104a (Flgel 1107). 2 Damad Ali Paa'nn vakfettii ve u anda Sleymniye Ktphnesinde bulunan kitaplarn sadece katalogu drt cilt tutmaktayd. Bu kitaplar arasnda, felsefe, hikmet, astronomi ve dier bilimlere ait kitaplar bulunduundan, eyhlislam smail Efendi'nin 1716 ylnda verdii bir fetv ile ktphanesine koyulmayp, saraya alnmtr. Advar, a.g.e., s.159. Uzunarl, a.g.e., s. 305. 3 Koi Bey'in lyihasnda da, ayn konuya deinilmekte ve memuriyetlere gelen insanlarn ehliyetsizliinin temelinde, devlet adamlarnn n-hak yere azledilmesine ve bunlarn da frsat ganimet bilerek memuriyetleri esnasnda mansplar satarak haddinden fazla istihdam ynne gittiklerini vurgulamaktadr. Geni bilgi iin bk., Griceli Koi Bey, Koi Bey Rislesi, haz. Ylmaz Kurt, Ankara 1994, s.17-33. 4 Risalenin ilk sayfalarnda (2a) geen, 'Mekke-i Mkerreme ve Medne-i Mnevvere, errefaha'hu te'l il yevmi'l'hir' ahlsinn Msr'dan her sene irsali mu'td olan gllleri pk u musaffa olmak zre tamamen sefneye tahml ve esn-y tarkde ihnetden synet in mu'temed-i aliyye demler ta'yn ve vakti ile iridrlmek zre Msr vls-ne te'kd tenbhi me'ar- emr-i erf irsal sdar..' cmleleri, ayn ekilde sz konusu eserin ilk sayfalarnda da mevcuttur. Mukayese iin bk. Defterdar Sar Mehmed Paa, Nesyihu'l'Vzer ve'l-mer, ner. J.R. Walter Wright Livingston, London 1935, zeyl-i evvel, 4r-4v 5 Kullandmz nsha, Topkap Saray Mzesi Ktphanesi, 966, E.H. 1438 numaral eserin iinde bulunmaktadr. (VI.Y.281b) . F.E. Karatay, Topkkap Saray Mzesi Ktphanesi Trke Yazmalar Kata' lou, I-II, stanbul 1961, s.311. 6 Bir olayn aresi, meydana gelmesinden nce bulunmaldr. 7 Ayn ifde Katip elebi tarafndan da kullanlmaktadr. Ktib elebi, Dstru'l-amel li-islhi'l1 halel, HHstA (Avusturya Devlet Arivi), H.O., 81b, (Flgel 1067,1), 4a ve 7a. 8 Ktk de denilen 'esme'den knyeleri ile birlikte istihkaklarn ihtiva eden yenieri oca efradna verilen kadn ad idi. Bu katlar, XVIII. ve XIX. Yzyllarda bir takm insanlar tarafndan sahiplerinden istedikleri fiyata satn alnr, bu suretle istifde temin edilirdi. M.Zeki Pakaln, Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, stanbul 1983,1, 547. 9 HHstA, HO, 104b, (Flgel 1108). Eserin bir der nshas ise, Topkap Saray Mzesi Ktphanesi, Hazine no: 378 numarada kaytl bulunmaktadr. 10 nsanlar, idarecilerinin (meliklerinin) dinlerindedirler (gidiat zeredirler). 11 Duyduk ve it'at ettik. 12 nsan, ihsann klesidir. 13 Dier (insanlara) ibret (olsun) iin. 14 Aziz Berker, "Mora htilli Tarihesi veya Penh Ef. Mecmuas", Tarih Vesikalar Dergisi, Haziran 1942, II. Cilt, S: 7, s. 63-152; Austos 1942, S: 8, s. 153-160; lkterin 1942, S: 9, s. 228-240; lkknun 1942, S: 10, s. 309-320; ubat 1943, S: 11, s. 385-400; Nisan 1943, S: 12, s. 473-480. 15 Eserin banda Morali Mustafa Efendi'nin olu olduunu belirtmektedir. 16 nsan, kendisine yasaklanan eye kar ihtirasldr. 17 Bu risalenin deerlendirilmesinde, ayn eyi ikinci kez yapmamak iin, daha ziyde M. z'n bu konudaki deerlendirmesini temel olarak aldk. 18 Eser metni olarak, Wright'n almasna ilve ettii matbu metin kullanlmtr. 19 Hkmdar, (yetenekli) devlet adamlar ile, devlet adamlar da ml kudret ile ayakta dururlar. (3v) 20 'Emnetleri ehline tevd ediniz', mealindeki yet. K.Kerm, Ns/ 58. 21 Adil en tarafndan allan bu eser, "brahim Mteferrika ve Usl'l-hikem f nizmi'l-mem" adyla Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar arasnda, 1995 ylnda Ankara'da baslmtr. 22 Arz- hlin faksimilesi iin bk. S. Nzhet Gerek, Trk Matbaacl, stanbul 1939. 23 Fetva ve fermn metninin transkripsiyonu iin bk., en, a.g.e., s.56-57.

bilig-9/Bahar99

112

KAYNAKLAR ADIVAR, A. Adnan; 1991, Osmanl Trklerinde lim, stanbul. AKSAN, Virginia, 1997, Savata ve Barta Bir Osmanl Devlet Adam Ahmed Resm (1700-1783), stanbul. AKTEPE, M., 1980, emdn-zde Sleyman, Mr'i1tevrh, C. Il/b, stanbul. AKTEPE, M., 1981, emdn-zde Sleyman, Mr'i1tevrh, C. III, stanbul. ALTINAY, A.Refik, 1980, limler ve Sanatkrlar, (ner. Vahit abuk), Ankara. BERKER, Aziz; 1942, "Mora htilli Tarihesi veya Pe-nh Efendi Mecmu'as", Tarih Vesikalar Dergisi, II. Cilt. BURSALI, M.T; 1332, Siysete Mteallik sr- slmiyye, stanbul. CANKL, Ali Paa, HHstA, HO, 104b (Flgel, 1108). CEZAR, Yavuz; 1986, Osmanl Mliyesinde Bunalm ve Deiim Dnemi, XVIII. yy'dan Tanzimt'a Ml Trih, stanbul. DRR, Mehmed Efendi; 1483, Nuhbet'1-emel f ten-khi'lfesdi ve'l-halel,Topkap Saray Mzesi Ktphnesi. GEREK, S. Nzhet; 1939, Trk Matbaacl, stanbul. GKBLGN, Tayyib; 1971,"Risle-i Tatar- Leh", stanbul niv. Tarih Enstits Dergisi. GYN, Nejat; 1980, "Trablusgarb'a ait bir Lyiha", Osmanl Aratrmalar Dergisi, I.'den ayr basm, stanbul. HALAOLU, Yusuf; 1972, "Midhat Paa'nn Necid ve Havlisi ile ilgili bir ka Lyihas", stanbul Univ. Tarih Enstits Dergisi. HHstA, (Avusturya Devlet Arivi), HO, 104a (Flgel 1107). HHstA, HO, 103 8b-40b, (Flgel 1108). HHstA, HO, 104b, (Flgel 1108). A, (slam Ansiklopedisi), 1978, "Ali Paa (Damad)" maddesi, C. I, M.E.B. Yaynlar, stanbul. A, (slam Ansiklopedisi), 1993, "brahim Mteferrika" maddesi, C V/II, stanbul. NALCIK, Halil; 1966, "Kutadgu Bilig'de Trk ve ran Siyset Nazariye ve Gelenekleri", R. Rahmeti Arat in, Ankara. KARATAY, F.E; 1961, Topkap Saray Mzesi Ktphnesi Trke Yazmalar Katalou, I-II, stanbul. KTB ELEB, Dstr'1-amel li-islhi'1-halel, HHstA (Avusturya Devlet Arivi), H.O., 81b,

(Flgel 1067, 1). KURT, Ylmaz; 1994, Koi Bey Risalesi, Ankara. LEVEND, A.S; 1962, "Siyset-Nmeler, TDAY Belleten, Ankara. MEHMED, Glib, "ehd Ali Paa-Ta'lmt- ehd Ali Paa", TOEM, sene 11. Z, Mehmet; 1997, Osmanl'da "zlme" ve Geleneki Yorumcular, stanbul. ZCAN, Abdlkadir; 1995, Zbde-i Vekyi't (ZV), Ankara. PAKALIN, M.Z; 1983, OsmanlTarih Deyimleri ve Terimleri Szl, stanbul. PAA, (Mustafa Nuri Paa); 1284, Netyic'l-vuk't, C. III, Matba'a-i mire, stanbul. PAA, (Mustafa Nuri Paa), 1987, Netyic'l-vuk't, III-IV, haz. Neet aatay, Ankara. RESM, (Ahmed Resm Efendi); 1269, Sefnet'rr'es, stanbul. RODER, Karl; 1982, Austrians Eastern Question 17001780, New Jersey. SEKBNBAI, (Koca Sekbnba), tsz., Hulsat'lkelm f reddi'1-avm, ner. Abdullah Uman, Tercman 1001 Temel Eser. SIRMA, .S; 1981, "Yemen Valisi Osman Nuri Paa'nn Yolsuzluklarna Dir mzasz bir Lyiha", stanbul niversitesi Tarih Enstits Dergisi, Say: 10, stanbul. SREYYA, (Mehmed Sreyya); 1311, Sicill-i Osmn, C. II-III-IV, stanbul. EN, Adil; 1995, brahim Mteferrika ve Usl'lhikem f nizmi'1-mem, Ankara. TOEM, (Trh-i Osmn Encmeni Mecmu'as), Tatarck Abdullah Molla, "Nizm- Devlet Hakknda Mtla' t", sene 7 ve 8. TOEM, (Trh-i Osmn Encmeni Mecmu'as), Mehmed erif Efendi (Defterdar), "Nizm- Devlet hakknda Mtla't", sene: 7, cz: 38. UUR, Ahmet; 1987, Osmanl Siyset-Nmeleri, Kayseri UZUNARILI, .H; 1988, Osmanl Tarihi, IV/II, Ankara. NVER, Sheyl; 1969, "XIII. Yzyl sonunda Pdiha bir Lyiha", Belleten. WRIGHT, J.R. Walter Livingston; 1935, Nesyihu'l-vzer ve'1-mer, London.

bilig-9/Bahar99

113

TRADITIONS OF REPORT WRITINGS SUBMITTED RULERS WITH PARTICULAR REFERANCE TO XVIII. CENTURY OTTOMAN PERIODS

Asoc. Prof. Ali brahim SAVA


Krkkale University, Department of History

ABSTRACT
In Turkish history, there are numerous works in the type of reports which were written by ulem or statesman. These were presented to the rulers from time to time, in order to point out the general principles that should be practiced and the state itself. The first examples of this kind of reports are Kutadgu Bilig' of Yusuf Has Hcib and 'Siysetnme' of Nizmlmlk. It can be seen that, the tradition continued in the later periods of the Turkish history. It is also known that, these type of works increased from the end of the XVIth century.lt is possible to evaluate the reports in two different groups in respect of its period that was written: the reports that were written without an order, until the beginning of the XlXth century; the reports that were written due to an order in XlXth century. It is also possible to divide these works into two groups according to their contents, as the reports written about general matters and specific matters.

Key Words: Statesman, Ulem, Reports.

bilig-9/Bahar99

114

bilig-9/Bahar99

115

KANUN SULTAN SLEYMAN'IN IRAKEYN SEFER'NDE (1533-1535) DOU VE GNEYDOU ANADOLU'DAK GELMELER

Yard. Do Dr. Remzi KILI


Nide niversitesi, Eitim Fakltesi Sosyal Bilimler Eitimi Anabilim Dal Bakan

ZET
Avrupallarn "Muhteem Trk" diye bildikleri Osmanl Devleti'nin kudretli padiah Kanun Sultan Sleyman'n ii-ran zerine yapm olduu mehur Irakeyn Seferi srasnda Dou ve Gneydou Anadolu blgemizde ortaya kan gelimeler nelerdir? Bu topraklarmzda yzyllar nce ii-ran'n bask, zulm, saldr ve propagandalar nasl bertaraf edilmitir? Blgede yaayan Trk-Krt vali ve beylerinin milletimizin birlii iin gsterdii abalar nelerdir? Osmanl Devleti'nin ald tedbirler, blgede oluan huzur ve gvenin temininde Osmanl ordusunun faaliyetleri, bu aratrmada ortaya konulmaya allmtr. Irakeyn Seferi boyunca takip edilen yollar, karlalan glkler, elde edilen baarlar ve Erzurum Eyaleti'nin ana hatlaryla teekkl aklanmtr.

Anahtar Kelimeler : Kanun Sultan Sleyman, Osmanl Devleti, Irakeyn Seferi, Tebriz, brahim Paa. _______________________________________________________________________________

bilig-9/Bahar99

116

GR Avrupallarn "Muhteem Sleyman" diye tand, Kanuni Sultan Sleyman'n on defa "Sefer-i Hmyun"a kt ve bunlardan tanesini ii-ran zerine yapm olduu bilinmektedir. Gerek Yavuz Sultan Selim'in aldran seferi (1514), gerekse Kanuni Sultan Sleyman'n Irakeyn seferi (1533-1535), bata Dou ve Gneydou Anadolu'da, Osmanl Devleti ile ii-Safev Devleti'nin hkimiyet ve nfuz mcadelesinin bir tezahrdr, diyebiliriz. Kanuni Sultan Sleyman devrinde Osmanl Devleti, dnyann gl devleti olmann verdii uur ile hareket ederek, ran Seferi'ne kmaya karar vermiti. Bu sefer ile Dou Anadolu' dan ran nfuz ve hkimiyetini atarak Basra Krfezi'ne inip, Hint Okyanusu siyasetine devam etmek arzusundayd (Danman ,1965;Asrar,t.y). Osmanl- Safev atmas phesiz srf din-mezheb deildi. Her iki devlet de sahip olduklar siysi ve stratejik maslahatlarn kullanarak, slam alemi zerinde byk ve kuvvetli bir saltanat kurmak istiyorlard (Kevsern, 1992) . XVI. Yzylda Osmanl Devleti ile i-Safev (ran) Devleti arasnda kyasya sren bu ekime ve mcadelede, Dou ve Gneydou halknn tercih ve tevecch hangi tarafa ve nasl olmutu? Osmanl Devleti padiahlar niin i-Safev Devleti ahlarna tercih edilmiti? Kanuni Sultan Sleyman'n Irakeyn Seferi esnasnda dou ve gneydou Anadolu'da ne gibi deiiklikler ve gelimeler olmutu? Bu blgelerimizde bulunan Trk-Krt airet beyleri ve askerleri, nasl inan birlii yaparak, Osmanl askerleri ile bizzat Tebriz, Hemedan, Badat gibi birok ran ehirlerine aknlar yapmlard? te bu hususlar, tarihi kaynaklar ve vesikalardan yola karak aratrp ortaya koymaya alacaz. "Irakeyn Seferi" olarak bilinen ve Kanuni Sultan Sleyman'n ii-Safev Devleti'ne kar ilk seferi olan Osmanl-ran sava ( 940 - 942/ 1533-1534). XVI. asr siyas ve asker tarihimizin nemli bir hadisesidir. Bu savan sebebi olarak; i-Snn gerginliinin yan sra tarih kaynaklar-

nn hemen hepsi Badad ve Bitlis meselesi ve Azerbaycan Valisi Ulama Han'n Osmanl Devleti'ne ilticas olayn mttefiken zikretmektedirler (Cellzde,t.y ; Matrak, 1976). Ancak bunlar zahir sebepler olup, gerek sebebin yakn arkta siyas nfuz ve hkimiyet kurmak olduunu syleyebiliriz. Irakeyn Seferi ncesi, Gneydou Anadolu' nun byk bir ksm; Ki, Arapkir, vs. gneyde Musul'a kadar uzanan yerler Diyarbakr vilyetine bal bulunmaktayd. Karadeniz'de Canik (Samsun) ve Trabzon'dan orta Frat havalisine kadar devam eden geni saha, Rm(Sivas) vilyetine tbi idi. Khta, Gerger sancaklar ve btn Suriye, Adana, Tarsus, Sis (Kozan), Antep ve Birecik sancaklar am Vilayetine bal idiler. Bunlarn dousunda Diyarbakr Vilayetine bal, Urfa (Ruha), Siverek, Mardin ve Siirt sancaklar, Hsn- Keyfa Kazas ile Cizre hkmeti bulunmaktayd (Gyn,l991). Badat bata olmak zere, Irak'n bir ksm ile,Kars, Erzurum, Ar, Van ve Hakkari evresi, Safev Devleti hudutlar ierisindeydi (ztuna, 1989). 1533 ylnda ran seferine karar verilip, eyalet ve sancaklara hazrlk emri gnderilirken, Diyarbakr'da bulunan Anadolu Beylerbeyi Fil Yakub Paa ile resmen Bitlis Beylerbeyi olan Tekeli Ulama Paa'ya, yeniden varp Bitlis'i zaptetmeleri buyurulmu idi. Bunlar Diyarbakr'dan aldklar top ve asker ile Bitlis'e giderken Hizan yolu zerindeki Tatik nahiyesine doru ynelmilerdi. 1532 yl Eyll aynda ah Tahmasb (1524-1576)'n yardm ile yeniden Bitlis Emru'lmerlma getirilen eref Han da Hizan' almak zere Hizanl Davud Bey'i kalede kuatma altnda tutuyordu. Ulama Paa'nn geldii haberi duyulunca eref Han, Hizan kuatmasndan vazgeti ve Krt Beyleri hep birlikte eref Han'dan ayrlarak Ulama Han'la birletiler. Osmanl Devleti'ne Bitlis Ocakl Beyi olduu halde asi olarak Safevler tarafna gemi bulunan eref Han, Safeviler' den ald asker ve yardm ile Tatik Kalesi'nin gneyinde 8 Rebiul evvel 940/27 Eyll 1533'de Osmanl kuvvetleri ile kar karya geldi. Yaplan savata eref Hanla birlikte binlerce kayp verilmiti (Karaelebizde ,

bilig-9/Bahar99

117

1248; Nianc Mehmed, 1290). Ulama Paa, eref Han'n kesik ban bavezir brahim Paa'ya gnderip, as olan Krtlerin de tevbe ederek eref Han'n olu III. emseddin Beyin bana toplandklarn bildirmiti. brahim Paa Konya'ya varmadan "narl" konanda Ulama Paa'nn zafernmesini ve IV. eref Han'n kesik ban kendisine getirmilerdi. SEFER NCES BRAHM PAA'NIN FAALYETLER Bitlis Beylerbeyilii, Ulama Paa'ya baka bir vazife verilecei vadi ile IV. eref Han'n olu III. emseddin'e, brahim Paa'ya yaplan mracat zerine verilmiti. (eref Han 1051; Danimend, l948;Uzunarl 1988).Bu durum, Dou Anadolu' nun birlik ve beraberlii iin iyi bir hareket olmutu. Bu blgemizdeki Beylerin Kanuni Sultan Sleyman ve Osmanl Devleti'ne yrekten, fedakarca balanmalarn salamtr. O sralarda Konya'dan hareketle yoluna devam eden,"Seras-ker"(Feridun Bey, 1274; Gkbilgin,1992). brahim Paa, 10 Cumada'1-ahir 940/27 Aralk 1533'de, klamak ve toplanarak gelecek olan orduyu beklemek zere Halep ehrine doru ynelmiti (Bostan , t. y; Sheyli ,t.y , vd.). Vezir-i A'zam brahim Paa, Halep'te k boyunca bo durmam, askerleri klalara datm,"Padiah'tan her hususta mezun" olduundan, k mevsimini Geva (Vastan) taraflarnda geiren Ulama Paa vastasyla birok altnlar harcayarak, ilkbahar harektnda fethedilecek yerlerin kale komutanlaryla temas kurmaya almt. Bu arada Bitlis'in 1533 yl sonbaharnda yeniden Osmanllara gemesi zerine, k Horasan'da geiren ah Tahmasb (1524-1576), zbekler zerine yrmekten vazgeip, Osmanl Devleti askerleri ile karlamak iin hazrla girimiti (Peev , 1281; Hammer, 1330,vd-) 940-941/1533-1534 yl kn ran zerine sefer hazrlklar ile Halep'te geiren Vezir-i a'zam brahim Paa, kaynaklarmzn da bildirdii zere ilkbaharda balayacak olan harekt iin tedbirler alyor ve dman hakknda alkadar olanlardan malmat topluyordu.

Nitekim, Cell-zde; "Pdiah- alem penah kbelinden mecmu efl-i harektta me'zun ale'l-tlak" olan Serdr'n, baz kalelerin teshiri iin tertibat aldn bildirmektedir (Gkbilgin, 1957; Uzun-arl, 1988). Kanuni Sultan Sleyman'a kiisel yaknl ile de bilinen Osmanl baveziri brahim Paa ok zeki ve akll bir devlet adamyd. Halep'te kald srece, sefer iin bir taraftan asker hazrlklar yaparken, dier taraftan da siys giriimlerini yrtmekteydi. brahim Paa, en kuvvetli rivayetlere gre Yavuz Sultan Selim (1512-1520)'den sonra, Osmanl nfuzundan syrlp ran hakimiyetine giren, Trk-Krt beylerini gizli vaadler, zmn tehditler ve ok bol ihsanlar ile elde etmeyi baarmt. Henz Halep'te iken, Adilcevaz, Erci, Ahlat gibi kalelerin anahtarlarn veya bu kalelerin teslim szlerini almt (Peev, 1281; Mneccim-ba , 1285,vd.) Serasker unvanyla Irakeyn Seferine kan brahim Paa'ya, mavir ve kethda olarak, defterdar skender elebi, padiahn emriyle sefer esnasnda birlikte hareket etmeleri iin tayin edilmiti. Zaman zaman aralarnda ihtilaf ve ekime oluyordu. Kanuni Sultan Sleyman, brahim Paa'ya stanbul'da ordunun hareketinden evvel skender elebi ile daima mavere etmesini ve sznden kmamasn... emretmiti. Buna ramen sefer srasnda ikisi arasnda bir anlamazlk ve ekememezlik ba gstermi bulunuyordu (Danimend, 1948;Danman,l965 ). brahim Paa, sefer esnasnda btn sorumluluun kendisinde olmas sebebiyle gayet temkinli hareket ediyordu. stihbarat iin casuslar ve gvendii kimseler vastasyla haberlemeyi ihmal etmiyordu. Bu meyanda daha nce Diyarbakr Beylerbeyiliin de bulunmu olan, Ramazanoullar' ndan Sleyman Paa'dan haber istemiti. brahim Paa ona gnderdii mektupta:"Musul'da cemiyet eylemesini ve yukaru kzlba ahvali ve evza" hakknda shhatli malmat elde ederek kendisine bildirmesini emretmiti (Gkbilgin ,1957). Sleyman Paa cevabnda, o srada Herat'ta bulunduunu haber ald ah Tahmasb hakknda, birbirinden ok farkl rivayetler dolat, Tebriz'de bulunan ve ah'n kayn biraderi

bilig-9/Bahar99

118

olan Musa Sultan'n dahi, kendi ah' hakknda bilgisi olmadn, ah Tahmasb'n k Kum'da geirmesinin kuvvetle muhtemel bulunduunu, nk zbek Hkmdar Ubeydullah Han'n her an Merv'den gelerek hcuma geebilecei endiesi ile, Horasan hududundan ayrlamayacann tahmin edildiini bildirmekteydi. Sleyman Paa, Badat hakknda ise brahim Paa'ya unlar yazmaktayd: Zlfikr Han'dan sonra Badat hkimi olan Tekeli Mehmed Han, drt senelik zahire tedarik ederek durumunu salamlatrmaya almaktayd. Badat'a mcavir Arap kabileleri ile aras iyi olmayp "zahiren beru canibe meyli" de yoktu. Btn bu bilgilerin, Musul beyi Seyyid Ahmed Bey'den ve Osmanl Devleti'ne sdk bir dirlie mutasarrf Hseyin Bur adl bir Arap'tan ald bilgiler olduunu belirtiyordu. Tekrar Musul'a giderek Badat tarafndan daha shhatli ve yeni bilgiler getireceini, bununla beraber Badat'n "emanlk zere fethi myesser"olmasnn lzm geldiini aklyordu (B.O.A . Fekete Tasnifi ,Nr. 121; Gkbilgin, 1957). Bavezir brahim Paa'ya bundan baka, Badat hakknda Kaytemi adnda birinden daha rapor gelmiti, "brahim Paa hazretlerinin saadetle tevecch Badad cnibinedr dey Mehmed Han' mezkr (Badat valisi Tekel Mehmed) lain isatima' idb bu hususdan hayli perian hl olub tevehhmden hli olmadun bu cnibde ayi olan ahbr vukuu zere arzolundu" demekteydi (B.O.A Fekete Tasnifi ; Gkbilgin ,1957). Halep'te kald sre ierisinde asker ve siys hazrlklarn tamamlayan brahim Paa, 21 Mart 1534 yl nevruz gnnde, ehrin nndeki dzlkte buluna ordugha geerek, Anadolu Eyletle askerlerini Diyarbakr'da toplanmalarn emretmiti (Krzolu.,1993). Nihayet 22 Ramazan / 7Nisan l534'de Serasker brahim Paa, Halep'ten hareket ederek Diyarbakr'a doru maiyyetiyle beraber ran seferi iin ynelmiti. Halep'ten Kanuni Sultan Sleyman'a 7 Nisan 1534 tarihli bir arz gnderen brahim Paa burada; ah Tahmasb'n Horasan taraflarnda k geirdii haberinin alndn, Krdistan mersnn sadakada devlete bal olduklarn, Krdistan Beyleri-

nin iten anlayan adamlarnn haberler almak zere ran ilerine doru gittiklerini belirtmekte ve Pdihn zilkade gurresinde(14 Mays) "Anadolu cniblerine tevecch buyurmas"nn mnsip olacan, btn beylerbeyilere askerleriyle Diyarbakr taraflarna yrmelerini tenbih ettiini, bildirmekteydi (Gkbilgin, 1957). Mektubun metni ksaca yledir: "Sultan- Cihangir ve Hz. Shib Kran ...emr-i isti'lm buyurulur ise bu ramazan- mbrekin yirmi ikinci gn mahrse-i Haleb'den kalklub Diyarbekir cniblerine tevecch olundu. Evb taifesi bu k Horasan taraflarnda olduu haberleri alnub diyr- ark hliy hlidir dirler. Edraf ve cevnibde olan mer-i Krdistan ki, kadimden ol tarafa tbiileridi. Bu bendelerine demleri ve haberleri vrid olub klliyen shib krn- lempenh hazretlerinin atabe-i ulylarna izhr- sadkat ve ihls idb tbi olmulardr... Hz. Shib Krn- lempenh dahi saadet ve ikbl ile inllahu'1-azze mbarek zilkade gurresinde Anadolu cniblerine tevecch-i hmyun buyursalar mnsibdr."(T. S.M. A.;Gkbilgin ;1957). Halep'ten Diyarbakr'a doru hareket eden Serasker brahim Paa'ya Dou ve Gneydou Anadolu Beylerinin her biri verdikleri sz tutup, kaleleri teslim ettiler. Han- Svarik konana gelindiinde; Adilcevaz, Erci, Ahlat, Umur ve Sultan Kalesi ile baz kalelerin teslim alnd haberi bavezire ulatrlp, bu sevinli haberler zerine byk tfenk enlikleri icra olunmutur. Van'n fetih haberi zerine brahim Paa, Van' n muhafazas iin am Beylerbeyi Hsrev Paa'y gndermiti (Peev, 1281 ;Solakzade, 1297). brahim Paa 1 Zilkade 940/ 14 Mays 1534'de "Kara Amid" Diyarbakr'a gelmiti. Yannda alt blk kapkulu ve Yenieri (tfenki ve topu snflar)'den baka, Anadolu (Ktahya), Karaman (Konya), Rm(Sivas), Dulkadr (Mara) ve Diyarbakr Eyaletlerindeki btn Beyler beyileri ve askerleri, ayrca Halep ve am Vilyetleri paalar da askerleriyle gelip Serasker brahim Paa'ya katlmaya balamlard (Cellzde,t.y; Bostan , t.y). brahim Paa Diyarbakr'da iken, yeni Bitlis

bilig-9/Bahar99

119

Ocaklbei emseddin Bey, ar armaanlar ile gelip, hizmete girerek, taraf etraf ile birlikte brahim Paa'dan sefer iin vazife ald. ran zerine yaplacak sefer iin, Osmanl ordusunun toplanmas amacyla Diyarbakr'da krk elli gn kadar beklenmesi kararlatrlmt. Bu srada, dier Ocakl Krt Beyleri de; madiye, Cizre, Siirt, Hsn- Keyfa, Hizan, Palu, Sason, Eil, ermik, irvan kaleleri beyleri, kuvvetleriyle gelerek hizmete dahil olmulard (Bostn, t.y; Danimend ,1948). Ayrca, Siyavan kalesi Bey'i Mahmud Emin Bey, birok hediyeler ile birlikte kalenin anahtarn brahim Paa'ya teslim etmiti. Bu arada Ruen, Cerem, Bidkr, Dosi, Tennur ve Hel kalelerinin hkimleri de ballklarn bildirmilerdi (Peev, 1281; Krzolu ,1953 ). Diyarbakr'da bu gelimeler cereyan ederken, Serasker brahim Paa ile, Ba defterdar skender elebi arasnda ordunun harekt hususunda ihtilaf ba gstermiti. Serasker brahim Paa'ya gre bu harektn asl gayesi, Badat' fethetmek ve Bitlis'te skneti salamaktr. Bitlis meselesi hallolmu, artk Musul zerinden Badat'a gidilmelidir. brahim Paa'y Suriye defterdar Nakka Ali de desteklemektedir. Badefterdr skender elebi ise, seferin asl hedefi ran ordusudur. Her eyden nce bu ordunun bulunup malup edilmesi lzmdr. Bu i yaplrsa Badat kendiliinden Osmanl Devleti'nin eline geer. ran ordusu da Badat'ta deil Tebriz'dedir. Tebriz ayn zamanda ah Tahmasb'n bakentidir. Buras tehdit edilirse ran ordusu -ister istemez- bakentini korumak iin gelecektir ve kesin neticeli bir sava olabilir, fikrini savunmaktadr. skender elebi'nin bu fikri Tekeli Ulama Paa tarafndan desteklenmektedir (Peev, 1281 ; Hilmi , 1932). brahim Paa ile skender elebi'nin balangta aralar gayet iyi iken, skender elebi'nin daha zengin ve debdebeli olmasndan dolay, bir gn sefer hazrlklar esnasnda, brahim Paa skender elebi'nin muhteem maiyyetinden yz on kiinin kendisine balanmasn istemiti. O da otuz kii gndermi ve brahim Paa buna gcenmiti. Ayrca, Padiahn tevecchne mazhar olan skender elebi, brahim Paa' ya Serasker

kethdas olarak bu sefere birlikte karken, Padiah brahim Paa' ya skender elebi'nin sznden kmamasn emretmiti. Tab bu brahim Paa iin vesayet anlamna geliyordu. Halep'ten itibaren Arab ve Acem defterdar da denilen, skender elebi'nin makamna gz diken Suriye defterdar Nakka Ali her frsatta, skender elebi'yi brahim Paa'ya ktlemekteydi. Safevlerin Azerbaycan Valisi iken, Osmanl Devleti'ne snan ve Bitlis Beylerbeyiliine getirilen, daha sonra birtakm siys sebeplerle brahim Paa tarafndan baka bir vazifeye getirilecei vaadi ile azledilmi olan Ulama Paa, skender elebi ile birlikte hareket etmekteydi. Bu ekilde oluan iki guruptan brahim Paa ve Ali Bey taraf mthi bir iftira tertibi ile bir gece ordu ierisinde bir grlt karp, Defterdar skender elebi'nin Hazine develerini yama ettirmeye kalktn iddia ederek elebi'nin adamlarndan haksz yere otuz kiiyi idam ettirmilerdi (Karaelebizde , 1238 ;Hmi , 1932). Badefterdr skender elebi ile Ulama Paa kesinlik Osmanl ordusunun Tebriz tarafna ynelmesinin uygun olacan, nk ah Tahmasb'n Horasan taraflarnda olduunu, Tebriz'in ele geirilmesi ile Badat'n ve dier ehirlerin daha kolay fethedileceini ileri srerek, brahim Paa'y Tebriz fatihliine tevik etmilerdi (Hammer ,1330; Ycel ,1991). Bunun zerine 22 Haziran 1534 ylnda brahim Paa kendi grne aykr olarak, skender elebi ve Ulama Paa'nn grleri dorultusunda, Tebriz istikmetine yrmeye karar vermiti. "Diyr- Acem hududunda vaki olan Bingl dimekle mruf yaylakda durub ol mahal'de Anadolu ve Diyr- Karaman ve Rm ve Memlik-i Arab (am ve Halep) askiri klliyen muarun ileyh'in yannda cem' olub ... Azerbaycan Vilyetinden nice memleket ahlisi... bzr olmu adalet-i padihiye iltica idb taze hayat bulmu idi." Bingl'de yirmi gn kadar ikmet edilerek btn lekerin toplanmas salanm, bu arada ordunun hareketi ile yeniden bizzat "ol vilyetde olan kal'alarn mifthlarn' getirb teslim idb, Avnik ve Bayezid (Ar'nn merkezi) ve Elegird ve Er-

bilig-9/Bahar99

120

ci ve Adilcevaz ve Aktamar (Van Gl'ndeki en byk ada'nn kalesi) Kal'alar ve bunun emsali nice kal'alar dahi taht- teshire alnub azm futh oldu" (Bostan ,t.y;Krzolu, 1953). Serasker brahim Paa, Van gl evresindeki kasaba ve kaleleri, Krt boy ve oymaklarn Osmanl Devleti'ne itaatle balam olan Tekeli Ulama Paa'y, Azerbaycan hkmetine Beylerbeyi olarak 23 Haziran 1534'de tayin etmi ve Ulama Paa otuzbin asker, develer ve mevsim boyunca yetecek yiyecekler ile Tebriz'i ele geirmek zere bolca ihsanlarla nden gnderilmiti (Salis , 1963 ;Smer , 1992). Irak hkmeti Bayndrolu Murat Bey'e verildi. Irak- Acem'e tayinler yaplp, Akkoyunlu hanedan mensuplar ile beylerine verilip , Nahvan sanca, Ulama Paa'nn kardei Veli Bey'e, Meraa sanca Tekeli Veli Can'a verilmiti. (Hammer ,1330; Smer , 1992). Burada unu ifade edelim ki, Tabaktu'l- Memlik mellifi Cellzde' den itibaren baz kaynaklar farkl bilgi vererek, Tebriz'e doru yneldii srada hayli kaleler fetheden brahim Paa'nn askerleri arasnda: "ah'a ah gerek imi, mahalli zarurette askere penh gerek" diyerek, Padiah balarna istedikten sonra, Bavezir Serasker brahim Paa'nn Kanuni Sultan Sleyman'a sefer iin mektup yolladn bildirmektedirler. Halbuki, brahim Paa Halep'ten 7 Nisan 1534 tarihli mektubuyla Kanuni Sultan Sleyman' sefere davet etmiti (Gkbilgin, 1957). brahim Paa' nn, Pdiha elimizde bulunan ikinci arz,22 Zilhicce 940/ 4 Temmuz 1534 tarihli olup, Dou Anadolu'daki ftuhat bildirmek zere yazlmt. (T.S.M.A; Krvolu, 1993) . Bostn(Ferd)'n aklad zere Serasker brahim Paa Diyarbakr'da krk-elli gn kadar kalp, Krdistan mers ile sefer tedbirinde bulunduktan sonra, 1534 yl haziran sonlarnda Tebriz'e mteveccihen hareket etmiti. brahim Paa Dou Anadolu'da iki hafta ierisinde yapm olduu fetihleri, Krt Beyleri ile Safevlere kar birlikte hareket planlarn, yirmi gn kadar Bingl yaylasnda, btn mer ve askeri toplama ve bekleme ilerini bu mektubunda belirtmiti (Gk-bilgin, 1957;Krzolu, 1993 ). brahim Paa'nn Kanuni Sultan Sleyman'a

gnderdii bu uzunca mektubunda belli bal u hususlara yer verilmiti:"Diyr- ark istihlsna azimet olundukda Azerbaycan eyaleti Belerbeilik tarikiyle Hazret-i Shib krn- lempenhn kullarndan birisine ihsan olunmak vech ve mnsib grldne binen Azerbaycan Belerbeilii Ulama Paa bendelerine tevcih olunub, ummen mer-i Krdistan ile ve bir bendegn- dergh- feth-iyn ile Tebriz cniblerine irsl olunub bu kullar dahi ger ecnd- nusret-mutad ile Amid'den kub diyr- ark ile memlik-i mahmiye-i hkn hududuna karib olan baz hisarlarn...Kal'a-i Bayezid ve Erci nm kal'alar feth olunub, cmle-i muzfat ve mlhkat ve tevbi ve levhiki ile eydi-i ibd- sdde-i zafer mutadda mazbut ve musahhar vki oldu. Tegayyurt- r-i fside-i mlhide sebebi ile muattal ve hali olan cevmi ve mesacidde ehli snnet ve cemaat yini zere ezan okunub, ikmet-i salt- mefrza ve mesnune olunub ve camiinde cuma gn Hz. Shib krn- saadetkrinin ismi eriflerine kraat- hutbe okunub..."(T.S.M.A ;Gkhil-gin,1957). Adilcevaz Kalesi muhafzlar firar edince Snn ve Hristiyan ahali kale anahtarlarn brahim Paa'ya getirmi, bylece Adilcevaz, Erci ve Bayezid kaleleri 23 Haziran 1534'de alnm oluyordu. Han- Svarik'e varnca, Van hkiminin hem bu kalenin hem de Amk kalesinin anahtarlarn gnderdii grlm, am valisi Hsrev Paa ise buralarn ilhak iin tertibat almak zere grevlendirilmiti. 24 Haziran 1534'de Siyvan kalesi hkimi, Mahmudlu Trk airetinden, Emir Bey bizzat kalenin anahtarlarn getirmi, iiSafev-lerin mstahkem kalelerinden Toprakkale feth olunmutu (Gelibolulu ,1083 ; Krzolu ,1993 ). Dou ve Gneydou Anadolu blgelerindeki ehirler, kaleler ve topraklar bir bir Osmanl Devleti'ne ilhak ediliyordu. Bata Van olmak zere, Amk, Hoab, Siyvan, Bdkr, Cerem, Elegird, Ahtamar, Adilcevaz, Ahlat, Erci, Vastan, Hel, Tanuza, Ren, Bayezid vs. kaleler alnmt. brahim Paa'nn arizasnda belirttiine gre, Osmanl askerlerinden "bir ferd telef olmayub" am Beylerbeyisi Husrev Paa her bir kalenin ah-

bilig-9/Bahar99

121

valini tadrik iin, buralarn dirlik ve dzenliine memur edilmi, dier kethda ve muhafzlar da tayin edilmiti (Bostn, t.y;Gkbilgin,1960 ). Bu isabetli ve karlkl anlay ierisinde meydana gelen olumlu gelimeler, yaplan giriimler ve brahim Paa'nn yerli yerinde ald dier tedbirlerden sonra Osmanl Ordusu, ii-Safev topraklarna girerek Tebriz ynnde harekete gemiti. Serasker brahim Paa, Temmuz 1534'de, ah Tahmasb'n Horasan'da bulunduunu, Tebriz ehrini de ah'n kaynbiraderi Musa Sultan adl bir kimsenin savunduunu rendikten sonra, Ulama Paa ve Dulkadrlu Beylerbeyi Ahmed Paa'y nden gndererek, kendisi de mteakibe Azerbaycan topraklarna girmiti (Gkbilgin, 1960). te yandan Kanuni Sultan Sleyman, henz Irakeyn Seferi'ne kmadan bir mddet nce vlidesi Hafsa Htn 19 Mart 1534'de, peinden 16 Nisan 1534'de "bn-i Kemal" adyla mehur, ey-hu'1-slam Kemal paazade Ahmed emsd din efendi veft etmiti (Danman , 1965) KANUN'NN IRAKEYN SEFER N HAREKET ETMES Kanuni Sultan Sleyman'n bu mehur seferi, kaynaklarmzda "Irakeyn Seferi" olarak zikredilir. Arapa'da "ki Irak" manasna gelen Irakeyn' den maksat; "Irak- Arab" denilen Badat ve havalisi ile, "Irak- Acem" denilen kuzey bats ki, Hemedn' dan Tebriz ve havlisine kadar olan blgeyi iine alan corafyadr. Haziran 1533'de stanbul'da Avusturya ile yaplan bar ahdinden sonra, Kanuni Sultan Sleyman, ran zerine bir dou seferi yapmaya karar vermiti. Ayrca,Bavezir brahim Paa, 6 Nisan 1534 de Halep'ten Diyarbakr'a doru yrrken Padiah'a "Zilkde gurresinde (14 Mays 1534) Anadolu cniblerine tevecch-i hmyn buyurmalar" uygun olacan gnderdii mektubunda bildirmiti. brahim Paa, henz Diyarbakr'dan i-Safev topraklarna doru hareket etmeden evvel, Kanuni Sultan Sleyman byk olu Saruhan valisi ehzde Mustafa'y Defterdar Mahmud elebi'ye smarlayarak bakentte "Kimmakm" olarak brakm ve Rumeli ordusunun bir ksmn alarak 11 Haziran

1534 yl perembe gn skdar'a gemiti (Celhde , t.y; Feridun ,1274). brahim Paa, Azerbaycan topraklarna girdikten bir mddet sonra, ah Tahmasb'n askerleriyle beraber Horasan'dan karak byk bir ordu ile Tebriz istikmetine yrd haberi zerine, Kanuni Sultan Sleyman'n geliini hzlandrmak iin hemen O'na bir ariza gndermiti (Peev ,1281 ; Saray ,1990). Kanuni Sultan Sleyman, zten 1525 yl Temmuzunda ah Tahmasb'a bir tehditnme gndermi ve i-Safev Devleti zerine yryeceini bildirmiti. Hatta, snn imam ve alimlerden iler aleyhine fetvlar bile almt (Krzolu,. 1993). Kanuni Sultan Sleyman gereken hazrlklar, hayli ge de olsa yaparak, stanbul'dan altnc Sefer-i Hmyn'a kmt. 10-11 Haziran 1534 ylnda stanbul'dan hareket eden Kanuni Sultan Sleyman; stanbul, Galata, skdar, Maltepe, Kssahan Kprs, Gebze, Kala-i Hereke, narl, zmit, Sitre Kprs, Derbend-i Kazkl, Dikilita, Kala-i znik, Yeniehir, Akbyk, Zincirlikuyu, Derbend-i Ermeni, Bozyk, nn, Ilca, Kala-i Ktahya, Altunta ovas, akrsaz (Matrak ,1976; Feridun; 1274) menzillerinden sonra Elma Da'nda gnlk av'dan sonra Afyon Karahisar'a, mteakiben Akehir'e vsl olmu lard.(30 Zilhicce 940/12 Temmuz 1534) Kanuni Sultan Sleyman Akehir'de iken; Van, Vastan ve dier kalelerin fethini bildiren Serasker brahim Paa'nn 4 Temmuz 1534 tarihli ikinci arzn almt (Gkbilgin,1992; Krzolu ,1993). Kanuni Sultan Sleyman "Muhibbi" mahlasyla iirler yazmt. iirlerinden biri de, Irakeyn Seferi srasnda yazm olduu u hamsi gazeldir: "Allah Allah diyelm;Sancak- ah ekelm, Yryb her yandan ark'a sipah ekelm, ki yerden kuanalm yine gayret kuan, Bulaub toz ile topraa, bu rh ekelm. Pyiml eyliyelm kiverini Surhser'n Gzne, srme dey, dd-i siyah ekelm. Bizefarz olmu iken;olmamuz slam'a zahr, Nice bir oturalum, bunca gnh ekelm, Ey Muhbbi, yryb ark'a sipahi ekelm" (Krzolu, 1993).

bilig-9/Bahar99

122

Kanuni Sultan Sleyman Akehir'den itibaren; Arkt Kprs, Ilgn, Pnarba, Htun ayr(Zengi Gl), Germkbeli, 8 Muharrem 940/20 Temmuz 1534'de Konya'ya girip, Hz. Mevlna vb. yerleri ziyaret etmiti. Burada ise, brahim Paa'dan ulak gelip, Aras, Murat boylar ile Van Gl evresindeki fetholunan kalelerin anahtarlar Kanuni Sultan Sleyman'a takdim edilmiti (Gelibolu'lu ,1083;Gkbilgin ,1970). Konya'dan hareketle, Kanuni Sultan Sleyman; Hz. Molla Hnkr, Karapnar, Akaar, Dden Gl, Ereli Nide, Bakauddin ayr Devel Karahisar, ncekara Kprs, Kayseri, Sarmsaklu suyu stnde Barsama ayr, ubu Ova, arkla, Pskll Latif Gl Danmanlu' dan 27 Muharrem 940/ 8 Austos 1534'de Sivas'a girmiti (Matrak , 1976 ; Feridun , 1274). Bu esnda, Kanun'den yardm istemek veya onu ran'a kar savaa tevik etmek amac ile, Yalba (zbek Han) Ubeydullah Han (1533-1539)' dan bir mektup gelmi (Saray , 1990 ;Krzolu 1993). Ubeydullah' n mektubuna Kanuni Sultan Sleyman'n cevab gayet msbet olup, gnderilen mektuptan memnun olduu ve at mcadelede muvaffakiyet mit edildii ve mcadeleye devam edilecei bildirilmiti (T.S.M.A ). Kanuni Sultan Sleyman, Sivas'tan yola karak; Kohisar (Hafik),Kazlgl, Koyul hisar nne varm ve vaktiyle Fatih'in iki defa,Yavuz Sultan Selim'in de aldran seferinde yrd anayolu tutarak, douya doru eriba ky, Azim ayr, Gmtekin, Kabakluca ova, Aktepe, Yass imen, Karaviran yolu ile Erzincan'a (10 Safer 941/ 20 Austos 1534'de) ulamt (Matrak,1976). Erzincan'da Sultan Sleyman'a irvan Beyi II.irvan ah Halil (15241538)'den bir eli gelmiti (Krzolu ,1993 ;ztuna, 1989). Kanuni Sultan Sleyman Erzincan'dan kalkp, ubuk boaz, Derbend-i Subha Han, Tercan' geip, Kal'a-i Hbn, Mama Htun, Cinis ve Erzurum'a vsl olmutu (Matrak , 1976). Bu srada,Ulama Paa nc kuvvetlerle, brahim Paa'dan evvel Tebriz'e girmi, burada ehir eraf tarafndan karlanmt. Ulama Paa, ehrin en byk camisi olan Uzun Hasan Camii'ne

giderek, Kanuni Sultan Sleyman adna hutbe okutup, para bastrmt. Daha sonra da Tebriz'in anahtarlarn Osmanl Padiahna gndererek: "ran' isterseniz yanma gelin, siz gelinceye kadar tamamn elimde tutacam, ah Tahmasb ki, imdi Trkistan ile Horasan'da Tatarlar ile urayor, savaacak kuvvete sahip deildir. Irak ile Azerbaycan sizi bombo beklemektedir" demekteydi (Asrar,t.y). Oysa, sefer Badat' zaptetmek maksadyla ilan edilmiti. Siyaset ve savan hedefi bu olabilir, fakat ordunun harekt hedefi dman ordusuydu. Seferin asl hedefi ise yakn arkta hkimiyetti (Hilmi, 1932).Osmanl Ordusu balangta Halep, Mardin ve Musul yolu ile Badat'a yry hazrl yapm olduu halde, sonradan Halep, Diyarbakr, Tebriz istikmetinde ran hududuna doru yrmeyi kararlatrmt. 20 Haziran 1534 tarihine kadar Diyarbakr'da toplanan Osmanl askerleri; yenieri, sipahi, kapkullar, Anadolu, Rm, Karaman, Halep, am, Dulkadr, Diyarbakr ve Krdistan askerlerinden mrekkep yaklak elli bin kii kadard. Gneydou Anadolu'nun nemli bir ehri ve Akkoyunlulara bakentlik yapm olan Diyarbakr'dan 22 Haziran 1534'de hareket eden Osmanl ordusu, Bingl yaylanda birok kale ve ehrin anahtarlarn alarak, iki hafta kadar burada konakladktan sonra, temmuz ay balarnda Tebriz'e doru yrmlerdi (Hilmi , 1932). 29 Zilhicce 940/11 Temmuz 1534 yl cumartesi gn brahim Paa, Tebriz civarndaki Sa'dbd'a gelerek ordu ile burada konaklamt. Burada Tebriz ahalisinin sekin bir hey'eti gelerek, Safev bakentinin itaat ve inkydn arz etmek suretiyle teslim olmular, ehri yama ve tahripten kurtarmlard. 1 Muharrem 941/ 13 Temmuz 1534 Pazartesi gn brahim Paa, Tebriz'e muhteem bir alayla girmiti. Bylece daha nce Yavuz Sultan Selim tarafndan 1514 ylnda ele geirilen Safev devleti bakenti, ikinci kez Osmanllar tarafndan fethedilmiti (eref Han,1051; Karaelebizade , 1238; Danimend, 1948; Hil-mi,1932). Serasker brahim Paa, Tebriz'in idaresi iin, bir kad ile muhtelif memurlar tayin etmi ve Sa-

bilig-9/Bahar99

123

fev bakenti zamanki Osmanl adaletiyle idare nizam sayesinde hibir sarsntya uramamt. brahim Paa, gayretlerinin sonucu olarak Ulama Paa'ya Tebriz merkez olmak zere, Azerbaycan Beylerbeyiliini vermiti (Danimend , 1948; z-tuna , 1977)* brahim Paa, Tebriz'de iken, irvanah aile sinden Sultan II. Halil b. brahim ile Geylan Hn Emir Duba Muzaffer Han, Osmanllara itaatlerini arzeylediler. Hazar Denizi'nin bat kysnda Ret'in merkezi olan bir beylie mensup, Muzaffer Han onbin askerle 21 Temmuz 1534'de brahim Paa tarafna gemiti (Solakzde ,1297; Uzunarl, 1988) .Tebriz'de birok tayinler yapan brahim Paa, birtakm tedbirler almay da ihml etmedi. ran ordusu henz ortalkta gzkmyordu. brahim Paa da faaliyetlerini serbeste yrtmekteydi. Bu srada, Kanuni Sultan Sleyman'n komutasndaki, ran zerine yryen ikinci Osmanl Ordusu, yzbin kii civarnda olup, 1534 yl lkbaharndan beri sefer iin hazrlanm, stanbul, Konya, Kayseri, Sivas ve Erzurum yolu boyunca toplanm Padiaha katlarak 26 Safer 941/5 Eyll 1534'te Erzurum nlerinde konaklamt (Feridun Bey 1274;Krzolu, 1953). Kanuni, Erzurum'a gelirken geilmesi dar ve zor bir yer olan Sansa boazndan itibaren; ubuk yurdu, Zorun Han (iki konak bir yaplarak), Mans ky, Mama Htun hanndan nce Hoybar isimli harap kale yaknna konmutu. Burada iki gn kalnm, o srada Tercan ovas evresindeki dalara kar yamt. Kanuni Sultan Sleyman ve paalar, bu mevkide atlarna binerek svari olarak yrmlerdi. Cephane'nin Kemah Kalesi'ne konulmas emr olundu. Eyll aynn ilk gn uzaktaki Penek konana hareket edildi ve birok tehlikeli boazlar ald. Kanuni Sultan Sleyman ve Osmanl Ordusu Akale'den geerek Cinis'e varmt (Feri-dun,1274). Kanuni Sultan Sleyman, Erzurum'a gelmeden nce Cinis'te konaklarken Tebriz'den brahim Paa'nn elisi gelerek, Azerbaycan'n fethedildii, bu nedenle vilyetlere "Zafernme"ler gnderilmesinin uygun olaca, Tebriz'de klamak g olacandan, Padiahn Diyarbakr'a

varmasnn iyi olaca bildirilmekteydi. Ayrca, Geylan h' nn bir eli ile bavezirden iltifat grd, Ulama Paa'ya Azerbaycan Beylerbeyilii ve Akkoyunlu'dan Murad Bey'e Irak Beylerbeyliinin verildii beyan edilmekteydi. Bu, brahim Paa'nn Kanuni Sultan Sleyman'a 21 Austos 1534 tarihli gnderdii nc mektubu idi (T.S.M.A. ; Gkbilgin ,1957). brahim Paa, Serasker nvanyla Tebriz'den 10 Safer 941/21 Austos 1534'de Kanuni Sultan Sleyman'a gnderdii arz (mektup)'da, harekt srasnda ald tedbirleri, yapt asker ve idar tayinleri vb. ileri belirtiyordu. Yine bu mektuptan; Ulama Paa ile Dulkadrlu Beylerbeyi Ahmed Paa'nn baz ran kalelerinin ve umersnn itaatlarn kabul ettiklerini, Tebriz'de Musa Sultan ile kk bir arpmada bulunmu olduklarn (25 Muharrem 941/6 Austos 1534) mteakip, Serasker brahim Paa, btn Beylerbeyileri ve ordu ile 26 Muharrem 941/7 Austos 1534 Cuma gn Tebriz'e girerek otuz yldr muattal kalan, Uzun Hasan Camii'nde, Cuma namazn kldklarn renmi oluyoruz (Gkbilgin, i 957; 1970; Krmlu, 1993). brahim Paa'nn geni malumt bulunan nc mektubunda; "Giyln ve irvan Padihlar ki kadimden h- gmrh sitnesine srfr idb ana tbi olmular idi, lkin cibillet ve hilktleri diynet ve slam zere olub, sbkda mektublar gelmidi. Bendeleri bercniblere azmet ideliden deftla mektublar gnderilb Hz. Shib krn- lempenh devletinde mezburlar...bil klliye rgerdn olub sitne-i adlet iyna muhlis olmulardr... Medine-i Tebriz'e geldikden sonra Vilyet-i Azerbaycan'a mteallik olan mevzn hfz ve hirseti in dergh- mualla cnibinden sancakbeleri konulmak lzm ve mhim olduuna binaen Nahcvan Sanca fermn- erifleri muktezsnca yedi kere yzbin (700.000) ile muarun ileyh Ulama Paa kullarnn karnda Veli bendelerine ve Meraa Sanca dahi alt kere yzbin (600.000) ile mm ileyh ile bile gelen Veli Can kullarna ve Mkin ve Serav ve Erdebil Sanca dahi alt kere yzbin (600.000) ile ah Ali kullarna virilb ve Azer-

bilig-9/Bahar99

124

baycan'a mteallik Ohkn lkesi dahi sbkda.... sitne-i saadet iyna izhr- ihlas iden veys Bey kullarna ve Mihrani Sanca Zirriki Bahaeddin kullarna ve Vastan Sanca Zahid bey olu Seyyid Mehmed Bey kullarna ve lmir Krdistan Beylerinden olub sdde-i saadet-bahe itaat eyleyen Melek Bey bendelerine Medine-i Selmas Nur Ali Bey kullarna ve Liv-i Saad ukuru dahi on kere yzbin (1.000.000) ile tife-i evb'dan yz dndrb itaat eyleyen Hamza Sultan'a ve Gmr Sanca dahi eyhi Bey kullarna ve Liva' i Rum'u dahi Gazi Kran Bey bendelerine ve Deryas Sanca dahi Sarmolu Kasm Bey kullarna ve Diyadinli Sanca mmi Bey kullarna ve Curen ve aldran Sanca dahi yzbin (300.000) ile Hac Bey kullarna tevcih olunub, hfz ve hirset-i memleket in yerli yerlerine gnderildi"(T.S.M.A; Gkbilgin, 1957). brahim Paa arznda devamla "...Hudud'i Azerbaycan bil klliye daire-i zapta getirilb Irak- Acem cniblerine dahi asker-i zafer rehberden irsl olunmak mhim ve lzm olman Irak Beylerbeyilii Bayndurlu'dan Murad Bey kullarna mnsib grlb tevcih olundu. Irak'i Acem'e t-bi olan Liv-i Hemedn dokuz yzbin (900.000) ile Ulu Bey Mirza'ya ve Kan dahi alt kere yzbin (600.000) ile Bayndurlu'dan dier Murad Bey'e ...mrun ileyh Ulama Paa kullar dahi, Erdebil nevhisinden bz mfsidler bir daa tehassn (snm) eylemiler, anlar zerine gnde' rilb inaallah cemiyetleri parekende oldukdan sonra anlar dahi, Irak cniblerine varub Murad Paa bendeleriyle bile ol cnibin feth ve teshiri hususunda olurlar..." (T.S.M.A. ; Krzolu , 1993). Burada sz konusu olan, Kzlcadaa snm bulunan Safev askeri ile brahim Paa tarafndan, Ulama Paa komutasnda gnderilen Osmanl askerinin kanl arpmalarndan bahsedilmektedir. Bu kayt Osmanl kaynaklarnn bildirdii Kzlcada sefer hey'etinden sz etmektedir. brahim Paa; Tebriz'in emin bir belde (Dru'l-Emn) olduunu mnasip bir yerde kale inaatna balandn, belirtmekteydi (Gkbilgin, 1957). Bu "enb-i Gazn Kalesi" nin yaplmaya balan-

dnn ifadesidir. brahim Paa'nn Tebriz'den gndermi olduu nc mektubun son ksmlar yle bitiyordu: "Tebriz'de kal'a bin olunmasn fikridb bz mnsib mahal tedrik olunub binasna mberet olundu. Medine-i Tebriz Hz. Shib-krn- lempenhn taht- li-bahtlar olmudur. ... Devlet ve ikbl ve saadet ve icll ile yryb Azerbaycan'a mteallik olan Erci nm mahalle dein gelmek bbnda ymn-i himmet-i Hz. Shib kran- mebzul buyurula inaallahu'1-zze saadet ile gelindikde geru bendeleri tarafna iaret-i liyye buyurula ki Badat hkimi olan Mehmed Han yle ki, bu k dergh- saadet destgh kbeline itaat etmeye kullar onun zeri' ne azimet eylemek niyyet olunmudur.Hz. Shib' i Krn- rub'u meskun dahi saadet ile k Diyarbakr'da klamak mnsibdir, ana gre tedrik buyurula.Bu mbrek Safer'l Muzaffern onuncu gnnde bu nme-i ubdiyyet-i'ar yazlub a'tebe-i uly kullarndan Mustafa ve Mehmed bendeleri irsl olundu." (T.SM.A;Krvolu,1993). Kanuni Sultan Sleyman'a gnderilen bu arz'da , brahim Paa Tebriz'de neler yaplmakta olduunu etraflca bildirmekteydi. Tayinler, terfiler, baz yerlerin teshiri, kale inaat, yerli bey ve hkimlerin Osmanl Devleti'ne itaat ve inkyd gibi birok meseleyle megul olunmaktayd. brahim Paa re'sen bu kadar geni kararlar alyor ve hakl olarak da kendisini selhiyetli gryordu. nk, bu son arzn Kanuni Sultan Sleyman'a gnderdii sralarda Pdih da Sivas civarndaki Kasm ayr ve ya Azim ayr konandan, brahim Paa'nn Seraskerliini ve selhiyetlerinin geniliini belirten bir ferman gndermiti. Pdih belki baz dedikodularn kulana kadar gelmesiyle veyahut bavezirin grd lzum zerine bu ferman gndermek ihtiyacn duymutu (Gk-bilgin, 1957). Elimizde,Kanuni Sultan Sleyman'n, brahim Paa'y geni yetkilerle Serasker olarak Iran seferine gnderdii hakknda 15 Austos 1534 tarihli bir ferman vardr (T.S.M.A). Kanuni Sultan Sleyman, Erzurum civarnda iken bu gelimeler zerine, ermik Ilca'ya gelinince ordunun Diyarbakr'da klamasn karar-

bilig-9/Bahar99

125

latrm, bir gn konakladktan sonra Erzurum nlerine gelinmiti (Feridun Bey, 1274)- Bir mddet dinlendikten sonra, Erzurum Kalesini geerek konak yapm, Kanuni Sultan Sleyman buradan fetihler ile ilgili fetihnameler gndermiti. Padiah burada gml olan azizleri ziyaret ve duada bulunduktan sonra, kimsenin ileri gitmemesini emredip, "Erzurum o gn nazar- iltift- pdiahi ile manzur olub, ta'mirine ferman olunmutur "(Konuku, 1992). Kanuni Sultan Sleyman ordusu ile Diyarbakr'a ekilmek ve orada klamak zere hareket edip, Erzurum'dan Hasan kal'as'na iki konak bir edilerek 6 Eyll 1534'de ulamt. Ertesi gn oban Kprs ve Aras nehri geilip, 1 Rebiu'l-evvel 941/10 Eyll 1534 Perembe gn Elegird ovas bandaki Aydn Bey ky veya Alagz, Kzlar kal'as, Aydn Beyli yolundan,Tebriz yolunu brakp, Erci yoluna girmiti (Matrak, 1976; Asrar, 104 ). Kanuni Sultan Sleyman, k mevsiminin de yaklamasndan dolay, binbir sknt ile Hazr, Ser-i Ab- Gr Hamir, ubuk, akrbeyli, Karye-i A, Kal'a-i Erci'e glkle 16 Eyll 1534'de ularken, geriden toplarn gelmesini de burada beklemekteydi (Matrak, 1976;Krzolu, 1993). Bu arada, ibrahim Paa, Tebriz ehrini daima itaat altnda tutmak iin Tebriz'in gneyinde Cengiz Han neslinden ve ran'n lhn hkmdarlarndan mehur Gzan Han'n "enb-i Gzan" denilen trbesi civarnda bir kale ina ettirmi ve bu kaleyi yaptrabilmek iin birok ar masraflar yapmak zorunda kalmt. Hareket halinde bulunan ordudan bin kadar oku ve baz umery da kalenin muhafazas iin koymutu (Karaekbizde,1248;Mneccimba , 1285). Ulama Paa ve Defterdar skender elebi, brahim Paa'nn huzuruna gelerek, ikisi de ayn ifadeler ile; "Bu memlekette ekiyann asl oca Kzlcada yayladr. Bir miktar asker ile varp, dan ocan yok etmek gerekir" diyerek, Bavezir'i kandrp Ulama Paa komutasna onbin sekin asker alarak Kzlcada ynne hareket edilmiti. Ulama Paa emrindeki bu onbin asker, Kzlcada da Kzlba kllarna yem edilmi, hepsi skc dereler ve derbendler iinde telef olmutu (Pee-

v, 1281). Bu tedbirsizlik ve baarsz harekt brahim Paa'ya muhalifi olan skender elebi ve Ulama Paa tarafndan yaptrlm, yanl tavsiye sonucu doan ac neticelerdi. Daha sonra, skender elebi ve Ulama Paa, Kzlcada baarszl sebebi ile, brahim Paa'ya gelip; "ah'n birliklerinden ekinmeye gerek yoktur. Hemen bir miktar asker ile varp, Erdebil'i ve ah'n oradaki arln ve barnaklarn oa-aza bakmadan... tahrip edelim" dediler ise de, ah Tahmasb'n gelmekte olduu haberi zerine bundan vazgeilmiti (Peev, 1281). brahim Paa'nn ran umersndan Mente Sultan'a gnderdii mektup nem arz etmektedir. nk, ran ah Tahmasb tara fndan, bu Mente Sultan Azerbaycan mda faasna memur edilmi bir kimseydi. Safev Devleti'nde askeri ve idar kadro iinde ileri gelen bir ahst. brahim Paa Tebriz'i zaptettii srada ona bir mektup yazmt (T.S.M.A). Mente Sultan'nda dier baz beyler gibi Osmanl Devleti'ne itaat iin hazr beklemekte olduunu, kendisine duyurmu olmasndan duyduu memnuniyeti belirten brahim Paa, Pdiah'n da; "askir-i dery misl ile diyr- arka tevecch-i hmyn" eylediini, geldii vakit Tebriz'i taht edineceini ve bu blgeyi "me'vy- ehl-i islam" etme den baka bir i ile megul olmayacan haber veriyor ve hali hazrda Horasan'da olan ah Tahmasb'n harekete geirilmesi ve Azerbaycan blgesine gelmesini temin eylemesini istiyordu (Gkbilgin, 1957). brahim Paa' nn atak ve giriken tavr neticesini vermitir. Aylardr ortalkta gzkmeyen ah Tahmasb ordusuyla Horasan'dan Azerbaycan'a doru hareket etmiti. Fakat Kzlcada muharebesi ' nden sonra, padiahlarn balarnda grmeyen Osmanl ordusu iinde bir ksm seslerini ve tenkitlerini artrarak: "ah'a ah, askere pe-nh gerek" diyerek Kanuni Sultan Sleyman' balarnda grmek arzularn yksek sesle dile getirmilerdi. Bunun zerine brahim Paa, 11 Rebiu'l-evvel 941/21 Eyll 1534'de Padih'a ulalmas iin Erci'e Ferhat avula bir arz gndermitin (T.S.M.A.; Gkbilgin, 1957). brahim Paa, bu arznda; "11 Rebiu'l-evvel'

bilig-9/Bahar99

126

de Tebriz civarnda oturak olunan Sdbd nm mahalden glb a'dy- makruhun zerine yrnb bir konak iler Avcan(Ucan) nm mahalle (ertesi gn) nzul olundukda dman tarafndan dil alnub ady- makruhun iler gelen beleri askerleriyle Avcan'a karib Miyne nm mahalle geldkleri muhakkak oldu ecilden askeri mansrdan onbin mikdar kimesne karlub karavul tarikiyle gnderilb bilcmle a'dy- makruhla gerei gibi ulalmdr... bunca zaman dan ber kaub uzak memleketlere gitmi iken "elhamdlillah" Hz. Shibkrn- (Gkbilgin , 1957). brahim Paa'nn bu arz Kanuni Sultan Sleyman'a Erci'te ular-ulamaz, "Kzlba in geliyor dey haber getrmein Tebriz tarafna gmek in ota gitti ve divan olub, vezirler varub ier girb mvere olundu".21 Eyll 1534'de Erci'ten kalkan Padiah; Bendimhi, Karadere Az, Semen ova, Destedereyi ap, Hoy'a doru yrmt ( Matrak , 1976). Bu srada ran ordusunun baskn yapmak niyetinde olduunu haber alan brahim Paa, ordusunu hemen Tebriz'in dousundaki Avcan (Ucan) yaylasna ekmi, dman ordu sunu orada beklemee balamt. Dmanla temas mevcut olmadndan ricat muntazaman yaplm ve Kanuni Sultan Sleyman'n Erci'ten tesrii(hzl) hareketi merhaleyi bir gnde kat edecek tarz zere haberi gelmiti (Solakzde, 1297; Danimend, 1948). Ancak, ah Tahmasb 'n yaknlara kadar gelmi olmas, orduda bir aresizlik ve perianla sebep olmutu. Pdihn gelmekte olduu, Hoy'a yaklat haberi, brahim Paa'ya ulat halde ( Peev ,1281 ), Serasker yeniden bir ulak gndermi, Pdih'tan acilen gelmesini istiyordu (Gkbilgin, 1957; Krzolu ,1993) . brahim Paa'nn kendi el yazs ile bu sefer esnsnda gnderdii son mektubu harekeli olup; "Ferah avu geldi, Sultanm buyurmusuz kr Allah'a bendenz Sultanm nmusuna malum ola imdi, benim gzel Sultanum,eer kzlba in hal nedr buyurursanuz bendenz ki, yrdm haber alm dnm karavul gnderdim ki, ah' dan gayri kim var ise bulusunlar,eer ah kendi ise bendenz buluuruz erenler himmetiyle Sultanum

hayr dua'dan unutman eer cenk iin buyurursanz hergn cenkdr amma hubbullah bize inyet ider erenler himmeti ile heman Sultanum inyet eylen Tebriz'e konman gen bendenz konana konun esili vardur..." (T.S.M.A.). Bu vaziyette brahim Paa'nn telaa dt ve gnderdii son ariz ile de Padiahn hareketini t'cil etmesi istirhamnda bulunduu gzkmekteydi. Bir tarafta muhalifleri tarafndan askerlerin kkrtldn, aleyhine dedikodular yapldn duyan brahim Paa gerekten zor durumdayd. Ama o ah Tahmasb'la savamay da gze almak cesaretini gstermiti. te yandan, ah Tahmasb, Herat'tan Mvernnehr'e yrmeye hazrlanrken,acele ile dnerek, Osmanl ordusuna kar mcadele iin hazrlklarn tamamlayp, nden Behrm ve Elks Mirzlar sevk ederek Irak- Acem'e ynelmiti (Ktkolu ,1970 ; Saray , 1990:). Kanuni Sultan Sleyman bavezir brahim Paa'nn iinde bulunduu durumun nemini anlayarak, Erci'ten itibaren kona bir ederek sratli bir ekilde ordusuyla 19 Rebiu'l-evvel 941/ 28 Eyll 1534 Pazartesi gn Tebriz'e ulamt. "Tebriz halk cmleten kub Pdih istikbl idb(yollara)b nihye kumalar bezler dediler".allar ve kumalarla ehri donatan Tebriz'liler Pdih Sdbd ovasnda karlamlard (Celalzde , t.y; Gelibolulu , 1083 ). 29 Eyll 1534'de Sal gn Kanuni Sultan Sleyman ve Serasker brahim Paa Avcan (Ucan) yaylanda bulumulard. Bu birleme tam vaktinde olmutu. Solakzde: "Pdih hazretleri Avcan sahrasna bedene can dhl eder gibi nzul eylediler" cmlesi ile bu meselenin nemini beyan etmiti. ki Osmanl ordusu burada birleip, brahim Paa ve askerleri, uurlu Pdih istikbl eylemilerdi. Btn asker sevin ve huzura gark olmutu (Gelibolulu, 1083; Karaelebiza-d e ' , 1 2 3 8 ) . Kanuni Sultan Sleyman'n Serasker brahim Paa ile, Irakeyn Seferi iin, ah Tahmasb'n yazlk ordugh- olan Ucan Yaylas'nda bulumas, Osmanl Ordusu'nu ok mutlu ederken, te yandan ran Ordusu ve ah Tahmasb' byk bir te-

bilig-9/Bahar99

127

la, korku ve dehet ierisine drmt. Os-manl Ordusu' nun birlemesi, ran ah'nda taarruz yle dursun, sava kabulne bile cesaret brakmayarak 30 Eyll 1534'den itibaren ricatlarna sebep olmutu. ah Tahmasb aldran (1514) htralarnn da canlln koruduunu dnerek selmeti tekrar douya doru kamakta bulmutu (Hilmi, 1932; Danimend, 1948). Bu esnada Osmanl Devleti ve Ordusu prestij ve g kazanmt. arpmaya cesareti kalmayan ah Tahmasb, endie ve aresizlik iinde memleketinin i taraflarna doru ekilmiti. Kanuni Sultan Sleyman btn sorumluluk ve yetkiyi kendisinde toplayarak, itaatini arzeylemi olan Geyln Hkimi Muzaffer Sultan'n tekrar lkesine dnmesine msade etmi, Ulama Paa'y Azerbaycan valisi olarak tayin etmiti. Hazar'n bat kysnda Trklemi olan irvanah Hanadnl'nn itaatini kabul edip, irvanah II. Halil'in olu Mehmed Mirz'y Tebriz muhafzlna brakmt. Tebriz'e kad tayin edilip, enb-i Gazn Kalesi'ne beyler ve askerler grevlendirilip, Tahran istikmetine ekilmi olan ah Tahmasb'n ordusunun takibine karar verilmiti(Hiimi,1932;Uzunarl,1988).Bu srada ah Tahmasb bakentini gvenli grmediinden ve Tebriz ehri Osmanllarn eline getii iin, hkmet merkezini Kazvin'e nakletmiti. Bu da ileride, Fars Kltr' nn hkim olduu Kazvin'de, Safevlerin Trk Kltr'nden uzaklamalarna etki edecekti. Kanuni Sultan Sleyman, bu safhadan sonra bir yl kadar, ran topraklarnda ah Tahmasb ve askerlerini tkip ve kovalamaya koyulmutu. Tabi olarak pek ok yeri ziyaret, bakm ve onarm faaliyeti ile arazi tahriri de yaptrmt. ah Tahmasb bu sre ierisinde savamaya cesaret edemeyip, askerleriyle ke-bucak kamt.

SONU Nihyet, Kanuni Sultan Sleyman sefer dnnde, 5 Ekim 1535'de kurulan divanda; Erzurum Eyleti'ni teekkl ettirerek, burann Beylerbeyilii'ne Dulkadrlu Mehmed Beyi tayin etmiti. Mehmed Bey, kardeleri Mirz Ali ve Behrm beyler ve yeenleri ah Mehmed'le beraberinde Dulkadrlu Uruu yaknlar ve Tebriz'den katlan ahaliyle Erzurum'a gnderilmiti. 5Eyll 1534'de "Trbeleri ziyaret" srasnda, Kanuni Sultan Sleyman Erzurum ehrinin onarmn emretmiti. Erzurum'un onarm henz devam ettii iin, Dulkadrlu Mehmed Han'n kardeleri Pasin'in merkezindeki Avnik Kalesi'nde Tebriz'den gelen ahali ile geici olarak yerlemiti. Mehmed Han da Bayburt Kalesi'ne, Erzurum'un tamirt bitinceye kadar oturmutu (Celalzde, t.;y; Feridun, 1274). Erzurum Eyaleti' nin kurulmasyla birlikte, Erzurum ve Kars havalisindeki, Avar Trkmen Beylii'ne de son verilmiti. aldran Seferi'nde Yavuz Sultan Selim'e itaat ve inkyt etmi olan Avarlu Sevindik Han Korcuba,Yavuz Sultan Selim'in veftndan sonra tekrar Safevlere temyl etmiti. 1534'deKanuni Sultan Sleyman Erzurum'dan geerken Avar Beylii'ni ilga etmiti. Dulkadrlu Mehmed Han'n Erzurum Beylerbeyi olmasyla, Erzurum ve Kars havlisi artk bir Osmanl vilyeti eklini almt (Danimend, 1948; Danman, 1965). Mehmed Han, yl kadar Bayburt'ta oturduktan ve Erzurum ehri de bu sre ierisinde tamir ve onarm tamamlandktan sonra, gelerek buraya yerlemiti(Krzolu,l 993). Sonu olarak Irakeyn Seferi ile Dou ve Gneydou Anadolu blgeleri ve Azerbaycan blgesi Osmanl Devleti'ne balanmtr. Erzurum, Diyarbakr, Adilcevaz, Erci, Van, Bingl vb. ehirlerimiz onarm ve bayndrlk faaliyetleriyle daha gzel ve mamur hale gelmitir.

bilig-9/Bahar99

128

KAYNAKLAR Gelibolulu Mustafa, 1083h.Kitabu't-Trihi Knhu'l-Ahbr ,nr..920, Raid Efendi Ktb., Kayseri. ASRAR, Ahmet Nihat, (?) Kanuni Sultan Sleyman ve slam Alemi, 2.Bask, Hilal Yaynlar, stanbul. B.O.A. : Fekete Tasnifi, Nr. 121. B.O.A. : Fekete Tasnifi, Nr.129. BOSTAN, Ferdi, (?) Sleymannme ,Ayasofya Kitapl, nr. 3317, (Trke Yazma), Sleymaniye Ktb, stanbul. CELLZADE, Koca Nianc Mustafa elebi, (?) Tabaktu'l-Memlik Fi Deracti'l-Meslik, Fatih Kitapl, nr. 4423, (Trke Yazma) Sleymniye Ktb., stanbul. DANIMAN, Zuhuri; 1965, Osmanl mparatorluu Tarihi, I-XIV, Yeni Matbaa, stanbul. DANMEND, smail Hami; 1948, zahl Osmanl Tarihi Kronolojisi, I-IV, Trkiye Yaynevi, stanbul. FERDUN Bey,1274-1275h. Mneatu's-Seltin, stanbul. GKBLGN, M. Tayyib;1968, "brahim Paa" , .A M.E.B.,stanbul,C.V/2. GKBLGN,M.Tayyib,"Sleyman I", .A., C.XI. GKBLGN, M. Tayyib;1992, Kanuni Sultan Sleyman, 2.Bask, M.E.B., Yaynlar, stanbul. GKBLGN, M.Tayyib;1957 "Arz ve Raporlarna Gre brahim Paa'nn Irakeyn Seferin-deki lk Tedbirleri ve Ftuhat", Belleten, T.T.K., Basmevi, Ankara.S.83, C.XXI. GYN, Nejat; 1991, XVI. Yzylda Mardin Sanca, TTK. Basmevi, Ankara. HAMMER, Joseph Pustgall;1330 h. Devlet-i Osmaniyye Tarihi, Terc. Mehmed At,Selnik Matbaas, stanbul. HLM, M; 1932, Kanuni Sultan Sleyman'n 15331535 Badad Seferi, Askeri Basmevi, stanbul. KARAELEBZDE, Abdu'l-Aziz;1248 h. Sleymannme, Hac Mahmut Kitapl, nr.4823, Sleymniye ktb., (Bulak Matbaas, Msr), stanbul. AL, KARAELEBZDE; 1238,Tarih-i Ravzatu'l-Ebrr, Hsrev Paa Kitapl, nr.397, Sleymniye ktb., stanbul. KEVSERN Vecih;1992, El-Fakih ve's-Sultan,(Osmanl ve Safevilerde Din Devlet likisi), ev. Muhlis Canyrek, Denge Yaynlar, stanbul. KIRZIOLU, Fahrettin; 1953, Kars Tarihi I, Il Matbaas, stanbul. KIRZIOLU, Fahrettin;1993, Osmanllarn Kafkas Ellerini Fethi,T.TK. Basmevi, Ankara. KONUKU, Enver; 1992, Seluklulardan Cumhuriyete Erzurum, Y..K. Matbaas, Ankara. KTKOLU, Bekir ;1970, "Tahmasp I", .A., M.E.B. stanbul, C.XL MATRAKI, Nsuh es-Silh;1976, Beyn- Menzil-i Sefer-i Irakeyn-i Sultan Sleyman Han, Nr.Hseyin Gazi Yurdaydn, TTK.Basmevi, Ankara. MNECCMBAI, Ahmed b. Ltfullah; 1285, Sahifu'l-Ahbr fi Vekyiu'l-A'sr, Terc. Nedim Ahmed, Hac Mahmud Kitapl, nr.4741, Sleymniye ktb., stanbul. NANCI, Mehmed Paa;1290, Tarihi Nianc Mehmed, zmirli smail Hakk Kitapl, nr.2375, Sleymniye ktb., stanbul. ZTUNA, Ylmaz;1977, Byk Trkiye Tarihi, IXIV, tken yaynlar, stanbul. ZTUNA, Ylmaz ;1989, Kanuni Sultan Sleyman , Klt. Bak. Yaynevi, Ankara PEEV, brahim Efendi;1281-1283h., Tarih-i Peev, Amire Matbaas, stanbul. SARAY, Mehmet; 1990, Trk-ran Mnasebetlerinde iiliin Rol, T.K.A.E. Yaynlar, Ankara. EREF HAN, III. emseddin b. eref Bidli-s;1051, Tarih-i erefnme, (Farsa Yazma),, nr.4539/12, Mehmed Paa ktb., Darende. SERTOL, Salis, Renzo;1963, Muhteem Sleyman, ev. erafettin Turan, A.U.Basmevi, Ankara. SOLAKZDE, Mehmed Hemdem;1297, Solak-zde Tarihi, Mahmud Bey Matbaas, stanbul.

bilig-9/Bahar99

129

SHEYL, Ahmet b. Hemdem, (?) Tarih-i hi, Fatih Kitapl, nr.4356, (mellif hatt, Trke Yazma), Sleymaniye ktb. stanbul. SMER, Faruk; 1992, Safev Devleti'nin Kuruluu ve Gelimesinde Anadolu Trklerinin Rol, (ah Tahmasb smail ile Halefleri ve Anadolu Trkleri), TTK. Basmevi, Ankara. T.S.M.A, Ev. nr.11997. T.S.M.A., Ev. nr.4080/1.

T.S.M.A., Ev. nr.5878. T.S.M.A., Ev.Nr. 2759. T.S.M.A., Ev.Nr. 4080/2. T.S.M.A., Ev.Nr. 5860. T.S.M.A., Ev.nr. 6550. T.S.M.A., Ev.nr.6915. UZUNARILI, smail Hakk;1988, Osmanl Tarihi, TTK.Basmevi, Ankara. YCEL,Yaar;1991, Muhteem Trk Kanuni ile 46 Yl, TTK.Basmevi, Ankara.

bilig-9/Bahar99

130

REASONS BEHIND THE IRAKEYN EXPEDITION ( 1533-1535) OF KANUN SULTAN SULEYMAN TO SOUTH AND SOUTH-EASTERN ANATOLIA Ass. Prof. Remzi KILI Nide Univesity, Faculty of Education

ABSTRACT This study is concentrated on the comparison of the situation in East and South-eastern Anatolia today and during the Irakeyn Expedition of the Kanuni Sultan Suleyman known in Europe as Suleyman the Magnificent. It explains how the Ottomans tried to wipe out the influences, propaganda, attacks and the tortures of ii-Iran in the area. It also reveals the efforts of the Turkish-Kurdish local governers taken to preserve the peace and security among the local people. It gives further information about the acivities of the Ottoman army and the precautions taken to keep peace and security in East and Southeastern Anatolia. Finally it discussses the roads followed, the problems encountered, the successes possessed during the Irakeyn expedition and the establishment of the Erzurum province.

Key Words : Suleyman the Magnificent, The Ottoman Empire, Irakeyn Expedition, Tebriz, Ibrahim Pasha

bilig-9/Bahar99

131

bilig-9/Bahar99

133

KEMAL PAAZADENN ESERLERNDE AKIL VE AKLIN NEM

Dr. Samil AL
Krkkale niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi Ar.Gr.

ZET
Osmanl eyhlislamlarndan Kemal Paazade, eitli ilim dallarna ait Arapa Farsa ve Trke birok eser vermi bir Trk-slam dnrdr. Bu makalede onun akl konusundaki grleri ele alnmtr. Kemal Paazde'nin akl konusundaki ifadeleri, Trk-slam dncesi gelenei ierisinde akla verilen nemi gstermektedir. Kemal Paazade akl, Tanr'nn yaratt en erefli varlk olarak grmektedir. Akl Allah'n ilk yaratt varlktr. Kemal Paazade bu cihetle, akln Allah'tan sonra tm varlklarn nedeni olduunu sylemektedir. Bu ifade, ilk yaratk olmas bakmndan akln Allah nezdinde ne kadar kymetli olduunu gstermektedir. Ancak akl bu erefini Tanr'nn buyruklarna uymakla kazanabilir. Ayrca Kemal Paazade akln deerini ve Tanr katndaki erefini kaleme ald uzun bir iirinde de dile getirmitir. Bu iirinde o, Tanr'nn mecaz anlamda akl evrenin ilah olarak yarattn sylemektedir. Tanr insanoluna akl ve iman ve hayadan sadece bir tanesini semesini istediinde, insan hi tereddt etmeden akl semitir. nk iman ve haya derece bakmndan akldan sonra gelmektedir ve ona tabidir.

Anahtar Kelimeler: Kemal Paazade, Akl, Ba gz, Akl gz, man, Haya, Din, Tanr, nsan.

_______________________________________________________________________________________

bilig-9/Bahar99

134

GR Trk-slm kltr gelenei ierisinde genel anlamda bir "dnme yetisi" olarak kabul edilen akln bu anlamda hi bir zaman ktlenmediini syleyebiliriz. Akla kar gibi grnen oluumlar, orijinalinde bizatihi akln kendisine kar olmayp, daha ok belli ekollere mensup kimselerin akl anlayna tepki olarak domutur. Mesela ada dnr Fazlurrahman'n da belirttii gibi, iinde bulunduumuz ada ve bize yakn alarda ulema arasnda yaygnlaan anti entellektalizm dncesi Mutezilenin akl konusundaki rasyonel grne bal olarak zuhur etmitir. Bu tepkisellik daha sonra yaygnlaarak dini metinlerin yorumunda esas haline geldi. Hatta gnmzde inanlarna rasyonel temel arayan birok ada mslman bile, fkh ya da hukuk alannda sorular sormay ho karlamamaktadr (Fazlurrahman, 1969). Mutezilenin dini metinleri akl n plana alarak okuma biimi, snni ulema tarafndan bu metinlerin akn ilh desteini kaybetmeye yol aaca gerekesiyle reddedilmekteydi. Byle bir tutumu en ok benimseyen sufilerin bile akl "Allah'n ilk olarak yaratt ve aziz kld" mahluk olarak grmeleri, slm dnyasnda mutlak bir akl kartlnn bulunmadn gsterir. Hatta ilah tekliflere muhatab olmas bakmndan akla bir tr kudsiyetin atfedildiini bile syleyebiliriz. Filozoflar, kelamclar ve mutasavvflar, her ne kadar hakikatin anlalmasnda farkl metodlar kullanyorlarsa da, hi bir zaman akl ilah kklerinden kopuk, evreni tek bana anlayabilen, pratik hayatmzda ortaya kan her trl skntmza are olacak bir ey olarak grmemilerdir. Akla ynelik slm eletiri akln reddedilmesini beraberinde getiren bir ey olmayp, daha ok onun varln hakikatini anlamada insan bilince ve duyarlla katksnn snrlarn gsterme amac gtmektedir. Sonuta bu tr eletirilerin slm medeniyetinin nnde duran rasyonalizm gibi insan tek boyutlu deerlendiren bir tehlikeyi bertaraf ettiini syleyebiliriz. nk insan hayat, rasyonel esaslardan tamamen ayrlmamakla birlikte, daha ok sadakat, inan ya da mitlerle

srdrlmektedir. Bu, rasyonel esaslarn yadsnmas anlamna gelmez. Sylemek istediimiz ey, insann bireysel ya da toplumsal hayatnn "sadece planlanm bir rasyonalite"ye bal olarak srdrlemeyeceidir. slm dnce ekolleri arasnda Yunan felsefesi ile ilk temasa geen akm olarak bilinen Mutezile mezhebinde bile akln zerklii, vahiy ve akl dzlemleri arasnda mutlak bir atmay ngrmedii gibi, bir bilgi paralanmasna yol aacak nitelikte deildi. Dahas Mutezilenin, akl bir bilgi kayna olarak ne karrken amalad ey, tevhid, tenzih ve adalet prensipleri etrafnda Allah'n farklln vurgulamakt. Mutezile bu ekilde hem aynlemeyi hem de atmay bertaraf ederek bir dengeye ulamak istiyordu (Davutolu, 1996). eyhlislm Kemal Paazde (bn-i Kemal) (1468/69-1534),tarih.dil ve edebiyat, tefsir, hadis, slam hukuku, kelam, felsefe, mezhepler tarihi alanlarnda 200 civarnda Arapa, Farsa ve Trke eser kaleme alm olan bir Trk dnrdr. zellikle XVI. yzylda, Osmanl Devletinin Safevilerin yaylmac politikalarna kar yrtt kampanyada, verdii fetvalarla kamuoyu olumasn salamtr. eyhlislmlk ve kazaskerlik yapt iin o, ayn zamanda ynetimin bir paras olmutur (al, 1998) .Kemal Paazde'nin akl konusunda Arapa kaleme alnm iki bamsz risalesi vardr. Bunlardan birisinde salt akln tanmyla ilgili yaklamlar ele alnrken, dierinde, akl ve akl sahibi bir varlk olarak insann eitli ynlerine dikkat ekilmektedir. Dnrmz ayrca Trke kaleme ald "Nesyih" adl eserinde de akln pratik kullanmndan bahsetmektedir. Bu makalemizde bu risaleden hareketle Kemal Paazde'nin akl konusundaki grlerini ele alacaz. KEMAL PAAZDE'YE GRE AKLIN TANIMI VE MAHYET slm kltr ortamnda yetien mehur filozoflar akl eitli ekillerde tanmlamlardr. Mesela Kind' ye gre akl "varln hakikatini kavrayan basit cevher"dir. (Kind, 1994) nl Trk-

bilig-9/Bahar99

135

slam filozofu bn-i Sina ise, Aristoteles'e bal kalarak akln ilimden farkl olduuna dikkat eker: "Akl, nefiste ftri bir suret olarak varolan tasavvurlar ve tasdiklerdir. Halbuki ilim, iktisab yoluyla elde edilen bir eydir (bn-i Sina, 1987). Filozoflar genellikle akl, hem kendi z itibaryla hem de fiili itibaryla mcerred bir cevher olarak kabul etmektedirler. Yani onlarn anlayna gre akl cisim olmad gibi, fiilleri itibaryla cisme baml deildir. Akl bu anlamda Allah'tan ilk sadr olan ey olarak kabul edilir. Sudur nazariyesinde nemli yer igal eden "Bir'den bir kar" kural gereince Allah'tan ilk sadr olan eyin akl olduunu kabul eden Kemal Paazade, bu cihetle akln Allah'tan sonra tm varlklarn nedeni olduunu sylemektedir. Bu ifade, ilk yaratk olmas bakmndan akln Allah nezdinde ne kadar kymetli olduunu gstermektedir. Fakat daha sonra deineceimiz zere, akln Allah katndaki azizlii, O'nun emirlerine eksiksiz bir ekilde itaat etmesinden ve insanlarn Allah'a yaknlamasn salamasndan kaynaklanr. Bu da gstermektedir ki bn-i Kemal'in, eserlerinde bahsettii akl, Allah'n ilk yaratt ey ve O'nun emirlerine itaat eden bir yaratk olmas dolaysyla vlmektedir. Esasnda Mutezile dahil tm mslman dnrlerin teosentrik bir akl anlayndan hi bir zaman sapmadklarn sylemek yanl saylmaz kanaatindeyiz. Akl konusundaki bir baka anlamazlk metafizik boyutludur: Akl cevher midir, araz mdr? Filozoflar genel olarak akln bir cevher olduunu sylerler. Byle olmasna ramen onlarn akl konusunda ortak bir dnce etrafnda birletikleri sylenemez.Onun bir mekanda yerleik (mtehayyz) olmadna inanan baz filozoflara gre akl, cisim olmad gibi, bir cismi mahal edinmi de deildir. Akl, onlara gre kendine zg etkinliklerde bulunabilmesi iin cisme muhta deildir. Bu yzden akl, nefisten daha ereflidir. Yine bu grte olanlara gre akl, soyut bir tz olup, cisim zerindeki tedeb br ve tasarrufunda cisme hi bir bamll yoktur. Baka bir deyile bu, insan nefsinin cevherini tamamlama aamalarnda-

ki durumudur. nsan nefsi ilk ma'klt kabul edebilme isti'dad gibi bir potansiyele sahip olmas dolaysyla "heylan akl" adn alr. Gene insan nefsinde, birincil anlamlar (maklat- la) n ortaya kmasyla birlikte beliren fikirlerin olumasna zemin hazrlayan bir kuvvet vardr ki, buna da "mkteseb akl" denir. Akln belli bir mekanda bulunduuna inananlara gre ise akl, Allah'n dimada yaratt ve n kalbe salan aydnlatc bir cevherdir. Bu grte olanlara gre akl, duyu alglarnn alanna girmeyen (gibt) eyleri dolayl olarak, duyusal eyleri ise mahede ile idrak eder. Kemal Paazde, baz filozoflarn insan akln ruhan bir cevher olarak grdklerine deinir. Bunlara gre akl Allah tarafndan insan bedeniyle tasarruf ve tedbir ilikisi iinde yaratlm olup tmelleri alglar ve dnsel eylemleri gerekletirebilir (Paazde, 1864 b). Bu gr savunanlarn iddiasna gre, nefsin bedenle olan ilikisi eylemlerinde bedene tasarruf etme ilikisidir. bn-i Kemal, akl konusunda kelamclarn grlerine deinirken una iaret eder : "Kelamclara gre akl basit bir cevherdir. Eyann gerekliini hi bir zamansal aralk olmakszn tek bir defada idrak eder"(Paazade, 1864 b). bn-i Kemal akl konusunda kelamclar arasndaki farkl grlere de deinir. Mesela Taftazan (13221390) bunlardan birisidir. Taftazani, akl nefsin bir gc ve yetenei olarak grr. nsan bu gle ilimleri renme isti'dadna sahip olur. Akl insanda ftri bir nitelik olarak bulunur. Organlarmzn ilevlerini salkl bir ekilde yerine getirmeleri halinde, aklmz zarriyyat olarak kabul edilen temel prensipleri bilecektir. Dnrmze gre, Taftazan'ye ait olan bu cmleler, onun akl bir cevher olarak grmediine delalet eder. Benzer bir gre gre de akl, insann iinde yaratltan gelen ftr bir k olup, iitme okuma, dnme gibi eylemlerle glenir (Paazade, 1864 b). Dnrmz, usulclerin de akl bir cevher olarak kabul etmediklerine dikkat eker. Kemal Paazde'nin verdii bilgiye gre Gazzali, el-Mustesfa adl fkh uslne ait eserinde akln anlamlar zerinde durmaktadr. Ona gre akl u anlam-

bilig-9/Bahar99

136

lara gelir: Zorunlu bilgiler, insann kendisiyle zorunlu bilgileri elde ettii igdler, tecrbe yoluyla elde edinilen bilgiler, kendisinde belli bir vakar ve heybet bulunan kimselere verilen bir nitelik ve son olarak da "akl" ilmiyle amel eden kimsenin bir sfat anlamnda kullanlr. Bilene "akll" sfatnn verilebilmesi iin, bilginin eyleme dnmesinin art olduunu syleyen Gazzal, bu yzden dinden yz eviren kimselere "akll kafir" denilemeyeceini ileri srer. Kemal Paazade ise bu konuda daha ihtiyatldr. nk eer kafirler aklsz olmu olsayd, onlar tevhide davet eden ar yaplmazd. Halbuki Allah srekli olarak onlar dinin dorularn benimsemeye armaktadr. Dier yandan Furkan suresinde geen bir ayet kfredenleri aklszlkla sulamaktadr: " Yoksa sen, onlarn ounu sz iitir ya da akln kullanr m sayyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidirler; hayr onlar ( yol bakmndan) daha da akn(ve aa) drlar" (Furkan 25). Dnrmze gre bu ayet kafirlerde akln olmad anlamna gelmez. Ancak Allah kafirlerin iinde bulunduu son derece olumsuz durumu anlatmak iin mecaz ifadelere bavurmutur. bn-i Kemal gndelik dilden buna ait rnekler verir. Cahil terimi hi bir ey bilmeyenler iin kullanld gibi, ilmiyle amel etmeyen, ilminin gerektirdii ekilde davranmayanlar iin de kullanlr. Ayn ekilde olunu dven bir babaya bir kimse gelerek "o senin olun, niin dvyorsun! ?" demesi de mecazi anlamda olup babann cehaletini, yani onun kendi olu olduunu bilmediini gstermez. Namaz klmayan birisine "namaz senin zerine farzdr" dediimizde bu ifade, o adamn namazn farziyetini bilmedii anlamna gelmez. Sadece hatrlatma babndan sylenmi bir szdr ( Paazde, 1864 b). Akl her zaman tek bir durumda olan homojenize edilmi bir g deildir. Aksine eksik-fazla veya glzayf olarak nitelendirilebilir. Akl insan hayatnn balang yllarnda tam olgunluuna erimemitir; doal bir igd, potansiyel bir g (el-garze elftriyye) olarak bulunur. Daha sonra glenir ve n kalbe salar. Bylece teklifler iin bir esas tekil etmi olur. Kemal Paaza-

de akla k (nur) denmesinin sebebini ise yle izah eder: "Zira nur kendi znde zahir, bakas iin ise mazhar (grnlen yer )dr. Akl bu anlamda, kendi znde zahir; ancak basiretin mazhardr. Basiret bu anlamda, tpk gne ve kandil gibi batndr. Duyusal alglarmz ilk nce akla geldiklerinden, kalbin eylemleri akln nuru ile ilevsel hale gelir" ( Paazade, 1864 b). nsan, baklarn gklere evirse gzleriyle gklerin yksekliini, yldzlar, ay ve orada bulunan ilgin gk cisimlerini zahiri grnmleri itibaryla kendi gzyle grecektir. Daha sonra kalb, akldan kendisine yansyan k sayesinde, gkyznde gzlerin grd eylerin mmkn ve hdis (zamanda varolan)olduu ve hadisin bir muhdise gereksinim duyduu sonucuna ulaacaktr. Grld zere Kemal Paazde' ye gre dzenli ve mantksal bilgilerin retildii yer kalbtir. Kalb akln sald klar sayesinde eya hakknda bir takm yarglarda bulunur. Mslman dnrlerin bilginin asl retim merkezi olarak kalbi grmeleri, deneysel bir karsama olmaktan ziyade, din nasslarn esas alnmasyla oluturulan bir bak asdr. Bahedilmi bir ey olmas hasebiyle, herkese verilen akln farkl olmas normaldir. ayet byle bir fark olmasayd o zaman insanlar ilimleri anlamada birbirlerinden farkl olmazlar, zekiler ve aptallar eklinde ayrlmazlard, ibn-i Kemal akllarn farkll grn desteklemek iin eitli hadislerden bahseder. Bu hadislerden birisinde melekler ile Allah arasnda geen akl konusundaki bir konumadan sz edilir. Melekler Allah'a unu sorarlar: Ya Rabbi! Sen, Ar'tan daha byk olan bir ey yarattn m? Allah," evet akl yarattm." eklinde cevap verir. Melekler ise "bunu anlamak bizim gcmz aar" derler. Allah, "heyhat, o ilimle kuatlamaz. Siz, kum taneciklerinin saysn bilebilirmisiniz?" buyurduunda onlar, "hayr" derler. Allah, bunun zerine yle buyurur: "Ben akl, saylar gibi eitli snflarda yarattm. Kimine bir buday tanesi, kimine iki, kimine , kimine drt buday tanesi kadar verilmitir. Kimine de bir lek ya da bundan daha fazlas verilmitir" (Paazde, 1864 b).

bilig-9/Bahar99

137

Hi bir cinsiyet fark gzetmeksizin herkesi iine alan Kemal Paazde'nin yukardaki ifadeleri belki makul grlebilir. Ancak asl zorluk, insanlarn akl bakmndan farklln ortaya koyarken nakli delil olarak zikrettii, "kadnlar aklen ve dnen eksiktirler" hadisini zikretmesiyle birlikte ortaya kar. Kemal Paazde'nin insanlarn akl bakmndan farkl oluunu kadnlarn, "eksik akll" olduunu syleyerek ispat etmeye almas kabul edilebilir bir tutum deildir. nk Allah'n kendi yaratt ve ayn tr bir yazgya tab kld bir cins arasnda ayrm yaparak onlardan bir ksmna daha az akl vermesi dnlemez. Byle bir anlay doal olarak sorumluluun da azln beraberinde getirecektir. Halbuki peygamberimizden gelen bir baka rivayette"cehennemin ounun kadnlardan olutuu"ndan sz edilmektedir. Akla gelen soruyu tahmin etmek zor deildir. Aklen eksik yaratlan bir insan cinsinin ounun cehenneme gitmesini de normal karlamak gerekmez mi?! Aslnda birinci delil ile ikinci delil arasndaki korelasyon, birinin kabul edilmesinin dierinin de kabul edilmesini gerekli klmaktadr. Bunun ak bir nerme ile izah u ekilde yaplabilir. Madem ki bize akl bahedilmitir, o halde onun farkl derecelerde bahsedilmesi de mmkndr. Bu durumda kadnlarn da bahedilenden daha az pay almalar, byle bir mantksal karsama srecinde normal karlanmas gerekir! phesiz evrende varolan dier eyler gibi akl da bize Allah tarafndan bahedilmitir. Fakat Allah'n hbesi, adaletinin ve hikmetinin bir gerei olarak sradan bir hbe olay gibi dnlmemelidir. Unutmamak gerekir ki, biz hayatmz Allah'n hbeleriyle srdryoruz. Bu sebeple Allah'n hikmeti, hbe ederken de adaletli davranmasn gerektirmez mi? Akl bakmndan herkesin ayn derecede olmad bir gerektir.Ancak bu farkllk cinsiyetlere gre oluan bir farkllk deildir. Kemal Paazde'ye gre, Allah'tan ilk sadr olan akln araz olmas mmkn deildir. nk akl, Allah'n ilk ma'lulu olmas hasebiyle, aralarnda cevherlerin de bulunduu kendinden sonra gelen tm mmkn varlklarn illetidir. Arazlar

cevherlere illet olamayacana gre akln araz olarak kabul edilmesi mmkn deildir. Akln ilk yaratlan ey olmas hasebiyle dier cevherlerden farklln ortaya koyan hususlardan birisi de cisim, madde, suret, nefs ve akldan oluan be cevher arasnda sadece akln mrekkeb eylerin illeti olabilmesidir (Paazde, 1864 b). Akln cevher mi yoksa araz m olduu konusu, hem filozoflar hem de kelam- clar arasnda tartmaldr. Kemal Paazde' nin "ilk akl"n cevher olduu konusundaki srar, daha sonra zerinde duracamz "Allah'n ilk yaratt eyin akl" olduunu syleyen hadise dayanmaktadr. Dier yandan dnrmzn de mensubu olduu Maturidi mezhebinde, ilahi emirlere muhatab oluu ve insann bu emirlerin yerine getirmesini salamas dolaysyla akln bir cevher olarak kabul edildii bilinmektedir. Kemal Paazde'ye gre akl, "nefis bir inci ve erefli bir cevher"dir. Peygamberimiz bir hadislerinde, "Allah'n ilk yaratt ey akldr" buyurmulardr (Paazade ,1781). Kemal Paazade' nin zikrettii bu hadis Gazzli' nin hy-u Ulmiddn adl eserinde de gemektedir (Gazzli,1939). Ancak Mehmet Bayraktar bu rivayeti hadis olarak grmemekte, sadece slm Felsefesindeki Yeni Eflatuncu akl teorisinin hadislemi ekli olarak kabul etmektedir (Bayraktar, 1988). bn-i Kemal'e gre, Kur'an- Kerim akla nazil olmu ve onda yeralan emir ve nehiyler akl sahiplerine sunulmutur. Birok ayette geen "ya ulu'l-elbb" (ey akl sahipleri!) ifadesi bunu aka ortaya koymaktadr. Gene bir hadiste Peygamberimiz, "Allah kullarna akldan daha gzel bir ey bahsetmemitir" buyurmutur (Paazde ,1781). nsann cismn varl nasl can ile kaim ise, can da sonuta akl ile kaimdir. Kemal Paazde "Nesyih" adl eserinde akln nemine dair Aristoteles'in ve Plato'nun szlerinden rnekler verir. Akln herkes iin gerekli olduu dorudur ancak, padiahlarn lkeyi ynetirken akldan baka ortaklar yoktur. Memleket ilerinin adalet zerine yrtlebilmesi ve doru bir istikamet tutturulabilmesi, akln rehberlii olmakszn zor, hatta muhaldir ( Paazde, 1781). Dnrmz, bilgi edinmede duyu organlar-

bilig-9/Bahar99

138

nn nemini inkar etmez. Ancak bu srete akln nemi duyulardan daha fazladr. nsan ba gzyle gremedii eyleri akl gzyle grebilir. Dahas akl gznn katks olmakszn ba gzyle grlen eyler grlm saylmaz. Kemal Paazde, akl gznn nemine ilikin bir hikaye nakleder. mam tb' nin ok okuyup yazmaktan gzleri grmez olmutu. Yaad dnemde yneticilerden birisine ifreli bir mektup ular. Yneticinin evresinde bulunan alimler mektubun yazsnn bir trl okuyamazlar. Sonuta atb'ye mracaat ederler. atb katiplerden birisine mektupta yazlanlar aynen bir buz parasnn zerine kazmasn syler. tb, elleriyle dokunarak ifreli yazy okumaya muvaffak olur (Paazade,1781).Kemal Paazde'nin insan aklnn nemini vurgulamak iin setii bu iki misal bizce ok nemli ve yerindedir. Akln "Arab diyarnda olduu halde Acem diyarnda olanlar seyretmesi" adeta M. Scheler' in geist teorisini hatrlatmaktadr. Scheler'e gre insann geist varl, psiko-vital varlndan te bir anlam ifade eder ve kiinin karsna dnyay koyar. Akl ve alglama aktn ieren geist-varlk (insan olma durumu) insan evresinden zgrletirerek onu dnyaya aar. Buna karlk insan biyolojik bir varlk olarak adeta evresinin mahkumudur (Mengolu, 1988). Kemal Paazade "Enne'l Akle ma Hve?" adl risalesinde, akl sahiplerini ikiye ayrr. Birincisi, stn bir olgunlua ve sezgi gcne (irak) sahip olan ve nitelik ve nicelik bakmndan dierlerinden farkl olan kimselerin akl- lardr. Bu tr akllara sahip olan kimseler, herhangi bir mantksal ncle ihtiya duymadan bilgiye dorudan ularlar. Kemal Paazde'ye gre nadiren bulunan bylesi kutsal akllarn bakasndan bir ey renmeye ihtiyalar yoktur. Bunlar her eyin bilgisine, ilerinde meydana gelen aydnlanma (irak) yoluyla dorudan ularlar. kinci ksm akli glere sahip olanlar ise byle deildirler. Bunlar nazari bilgileri elde etmede ta'lime, bakalarndan yardm istemeye ve onu hatalardan koruyacak mantksal yasalara (kanun-u sna) muhtatrlar. bn-i

Kemal'e gre, Kaf Suresinde geen bir ayette bu iki tr akla iaret edilmektedir: "Hi phesiz, bunda kalbi olan ya da bir ahid olarak kulak veren kimse iin elbette bir t vardr" (Kaf 50: 37). Ayette geen "kalbi olan" ifadesi ile birinci tr kutsal akla, "ahid olarak kulak veren" ibaresi ile de ikinci tr akla iaret edilmektedir. "Kalbi olanlar", kutsal dnyaya vakf olma isti'dd bakmndan byk bir dereceye sahiptirler; bunlar idrak gc bakmndan tamdrlar."ahid olarak kulak veren" akl ise aratrmaya, dnmeye, bakasndan yardm almaya gereksinim duyar. te bu akl mantk ilminin zerine bina edildii akldr. Mantn nemli bir konusu olan tmeller tamamen bu ikinci tr aklla ilgilidir ve "verilen" bir ey olmaktan ziyade "istenilen" ve "kazanlan" bir eydir (Paazde, 1864 a). Mslman filozoflarn aklla ilgili balangtan beri kabul ettikleri genel ilkelerden biri de, pasif akl (akl- mnfail) olarak insan aklnn kendi bana bilgi retmede yetersiz kalmas ancak, faal akln yardmyla aktif hale geebilmesidir. Faal akl mslman filozoflarn terminolojisinde daha kutsal bir anlam kazanarak Cebrail'le aynletirilmitir. Mturd kelamclara gre ise akl parlak latif bir cisim olup etkisini kalpte gstermektedir. Kalb akln nuruyla eyay idrak etmektedir (Pezdev, 1980). Akl konusunda Maturid'lerden farkl dnmeyen Kemal Paazde, insan akln, Peygamberimizin "Allah'n ilk yaratt ey akldr" hadisinde haber verilen akln aydnlatmasyla ortaya kan "kalbin bir nuru" olarak grr. nsan nefsi, idrak edebilme potansiyeline sahiptir. Hadiste geen "ilk yaratk olan akl" onu aydnlatnca, insan nefsinde potansiyel olarak bulunan idrak edebilme gc aktif hale gelir. Akl dediimiz ey, ilk akln aydnlatmasyla hasl olan manev bir nurdan ibarettir. Kemal Paazade bu konuda filozoflardan farkl dnmektedir. Bu yzden Suhreverd'yi, "insan akln aydnlatan "ilk akl" deil, onuncu akl olan faal akldr" dedii iin eletirmektedir (Paazade, 1864 a). Dnrmze gre akl- evvelin insan akln aydnlatmas, gnein yla eyadaki ekilleri renkleri

bilig-9/Bahar99

139

ortaya karmas gibidir. nsan ancak eyay gne-in aydmlatmasyla birlikte grebilir. te kalpte bulunan grme gcnn pasif halden aktif hale geebilmesi iin, ruhan bir aydnlatmaya gerek duyar. Nasl ki evrende, gne, ay, yldzlar ve ate gibi drt eit k kayna varsa, ruhan alemde de drt eit k kayna vardr: Mebde-i Evvel (Allah), en erefli ve en byk ruh, (Hazret-i Muhammed ?), meleklerin dereceleri ve insan ruhu. nsanlarn ruhlar da iki ksmdr. Birincisi, dardan aldklar kla faal hale geen ruhlar. Peygamberlerin ruhlar byledir. kincisi de, kendi gayret ve abasyla faal hale gelen ruhlar. Allah'a inanan filozoflarn ruhu ikinci tr ruhlar arasnda saylr (Paazde, 1864 a) .Grld zere Kemal Paazde peygamberlerin akln, filozoflarn akilnnn nne koymak.suretiyle, bn-i Sina' dan farkl dnmektedir. KEMAL PAAZDE'YE GRE AKLIN EREF Akln nemini ve deerini bilgi retmedeki rol bakmndan ele alan Kemal Paazde, "akln erefi, zerine yneldii nesnenin (ilmin) erefiyle llr" demektedir. Akln kendisine yneldii eyin ilim olduu, dnrmzn cmlelerinden anlalmaktadr. bn-i Kemal ilmin nemiyle ilgili olarak Kur'an' dan baz ayetler zikreder. Bunlardan birisi En'am Suresinde geen u ayettir: "l iken kendisini dirilttiimiz.."(En'am 6: 22) Dnrmz, ayette geen dirilmenin "ilim" ile gerekleeceini savunur. Kemal Paazde ayrca eserlerinde Peygamberimizden akln erefi ile ilgili rivayet edilen hadisleri de zikretmektedir : "Ey insanlar aklediniz ve birbirinize akl tavsiye ediniz; onunla biliiniz; akll kimse genel grnm olarak kt olsa bile Allah'a itaat etmi olmaktadr." "Melekler aklla Allah'a itaat ederler. nsanlar' dan mmin olanlar akllar kudretince alr abalar. Onlarn Allah'a itaat etmeyi en ok bilenleri en iyi olanlardr". Peygamberimizin ei Hz. Aie yle dedi: "Ya Resulallah ! ,-Temim Dari'ye "sizin iin derecesi en yksek olan ey nedir?" diye sordum, o da

"akldr" dedi. (Size gre) insanlarn dnyada birbilerine olan stnl ne iledir ? Peygamberimiz yle cevap verdi: Ben de Cebrail'e sordum: En yksek derece nedir? O da "akldr" dedi." " Her eyin bir aleti vardr. M'minin aleti ise akldr. Her eyin bir binei vardr, m'minin binei ise akldr; her kavmin bir gayesi vardr, kullarn gayesi ise akldr; her kavmin bir oban vardr, kullarn oban ise akldr; her tccarn mal vardr; mctehidlerin mal ise akld. Her ev halknn bir gzeteni (kayyum) vardr, dorularn evlerinin gzeteni ise akldr. Akl bakmndan en gl olannz Allah'tan korkma bakmndan en iddetli olannzdr"(Paazade, 1864 b). Buna ramen genelde sufilerin ounlukla akl ktledikleri bilinmektedir. Kemal Paazade, Gaz zal'nin grlerine bavurarak bunun sebeplerini ortaya koymaya alr. Sufilerin ktledikleri akl, insanlarn ismini srekli olarak anlamsz ksr tartmalarda and akldr. Yoksa, Allah Teala ve Peygamberin doruluunu bilen ve Allah Teala'nn vgsne mazhar olan "batn gr nuru"nun ktlenmesi nasl dnlebilir? (Paazade, 1864 b).yle anlalmaktadr ki Kemal Paazade de tpk Gazzli gibi, sufilerin mutlak anlamda akl ktlemediklerini, ancak akln olur olmaz her yerde yanl bir ekilde kullanmn ho karlamadklarn dnmektedir. bn-i Kemal akln nemini ve erefini nesirle anlatmann mmkn olmayacana inanm olmal ki, uzunca bir iirinde akln ne kadar erefli bir varlk olduunu anlatmaya alr. iir, akln yaratlmasndan sonra Allah'la aralarnda geen bir konumay konu edinmektedir Aklla Allah arasnda geen bn-i Kemal'in iirle dile getirdii bu diyalogun kayna genellikle muhaddisler tarafndan uydurma kabul edilen u hadise dayanr : "Allah buyurdu ki akldan daha gzel bir ey yaratmadm. Ona gel dedim, geldi. Git dedim gitti. Dedim ki bana senin vastanla ibadet edilir; senin vastanla mkafaat verir, senin yznden cezalandrrm" (Yavuz, 1989). Dnrmzn aklla ilgili bir baka eserindeki ifadeler, buna benzer bir hadisin Gazzl' nin "hya-u Ulmu'd-Din adl kitabnda getiini

bilig-9/Bahar99

140

gstermektedir (Paazde, 1864 b). Bu hadisin niin uydurma bir hadis olduu hadisiler tarafndan geni bir ekilde ele alnmtr (Yavuz, 1989). Bu meselenin teknik bir yndr. Ancak bize gre bu hadis, ierisinde slam rasyonalitenin en gzel bir biimde ifade edildii zdeyi gibidir. Kemal Paazde'nin iirinde akl, Allah tarafndan nur grnml ve sevimli bir ekilde yaratlm bir varlk olarak takdim edilir. Buna ramen yaratcsnn mutlak hakimiyeti altnda olup O'nun emirleri dna kamaz: Yaratt akl n Bri Tel Mnevver hey'et ve mahbb zb Dedi Hazret: gel ey akl- mkerrem Ynn bana dn; dnd hemndem Buyurdu Hak yine, Ey akl- dn! Dn ardn, diyincek dnd hemn Dedi, "dur!", durdu," otur!" oturdu Her ne emrettiyse yerine getirdi (Paazde, 1781). Grld zere bu beyitler akln Tanr katndaki deerini vurgulamakla birlikte, onu her bakmdan Tanr'ya baml olduuna dikkat ekmektedir. Daha sonra Tanr, akldan kendisini tantmasn ister. Akl byk bir tevazu iinde, kendini tantrak, kendinde bulunan tm meziyetleri Tanr'nn verdiini dile getirir : n akl byle grd Rabb-i zzet Dedi; kimsin sen ey pakize-ftrat? Dedi; Ya Rabbi ben ol ftrat- mnhyenem Ki cevdin feyz vermitir anyenem Km evvel n senindir varlk ey Hak! Ki mevcud senin kamu mevcd-u mutlak Grnen bende bu hsn dilar Cemlin pertevidir ikr (Paazade, 1781). Akln kendisini tantmasn mteakip, Tanr tekrar akla dnerek ona taltifler yadrr ve kendisinin yaratl amacn ve evrendeki pozisyonun ne olduunu aklar. Akl burada evrenin ilh olarak gsterilmektedir. Ancak bu ifade bize gre akln evrendeki tasarruf gcne dikkat ekmekte olup, mecaz olarak anlalmaldr : Dedi Hakk, ey azz-ferne! Meded bah ve hayat efzy- dni!

Celal-i izzetime ierim and Ki klam seni lemde hudvend! Ann kim fazlm ola hem tark, Ki seni ol kulumun klam refki Muhakkak bil sen ey abd- meddeb! Bana seninle olurlar mukarreb. An km devlet etd sana hemrh, D lemde nndr izzet ve ch (Paazde, 1781). Bundan sonra akl, hay ve iman arasnda bir karlatrma yaplr. Her de Cebrail tarafndan insann (Hazreti Adem) nne getirilerek bunlarn ayr ayr meziyetleri saylp dklr ve ondan bunlardan birisini tercih etmesi istenir. Ancak insan sonunda akl seer. Cebrail, iman ve hayaya Tanr'nn huzuruna geri dnmelerini syler: Nazar klarken ol deryy- temz Grnd hsn-i akl ana dilvz n akla glib geldi meyl-i dem Kabul etti safa ile hemndem (...) Dedi Cibril imn ve hay Dnn imdi Cenab- Kibriyya Nasibi imi oldu ademin akl Sezy ki klam Hazret'e nakil. (Paazde, 1781). man akln ve aklla birlikte olmann neminin farkndadr ve Cebrail'e dnerek kendisinin aklla birlikte kalmak istediini syler: Dedi iman ey Tvus- ehr Grh- enbiyya dah rehber Benim kadr-i cellim aklladr Benim fark- cemlim aklladr Haber ver bana ey h- eflk Kim eder beni akl olmasa idrak! Hak itd n beni akln refiki Ki oldur bana dildr- hakk (...) Beni yr-i azizimden ayrma! Scak dem shibinden ayrma! (Paazde, 1781). Cebrail aresizlik iinde hayaya dnerek tekrar Tanr'nn huzuruna gitmesini syler. Ne var ki

bilig-9/Bahar99

141

haya da, kendisinin imann bir paras olduunu syleyerek iman gibi akldan ayrlmay reddeder: Haya imana tbi', iman akla tbi' kisin dah akl old cm Kimin ki akl oldu kendine yr Haya ona muhibb iman hevdr (Paazade, 1781). Kemal Paazde, bundan sonraki aamada akl ve nefsi karlatrarak, ktlklerin kayna olan nefsi alt etmek iin akla uymak gerektiini syler: Yaratt n Hakk nefs-i mennes Kim ona baslan olur muhannes Vel oldur virb nefse tasarruf Ki avret altnda ede tasarruf! (...) Kimin ki akl ola pevas Ann arza deer dikse livas (...) Dire, nefs zere akln emr et Muin ol akla nefsini esr et (Paazde, 1781). Din, iman, Tanr gibi kutsal deerlere ilgisiz davrananlar, bn-i Kemal'e gre akl bakmndan eksik kimselerdir: Kimi grrsen yok meyli dine An hamleyle akl eksikliine (Paazde, 1781). Kemal Paazde eserinin bir baka yerinde de aklllarda bulunmas gereken on hasletin en bana "Allah'tan korkma"y koyar. Bu sebeple Kemal Paazde'nin yukardan beri szn ettii akl, mutlak anlamda akl deildir. Aklllarda bulunmas gereken dier dokuz zellik ise unlardr. Akln nefsin arzularna hakim klmak, doru szl olmak, her eyi tedbir ile ilemek, srekli bakalarna danarak i grmek (zira danlarak grlen ilerde akllar oalarak birbirlerine yardm ederler), gzel szl olmak, haya sahibi olmak, yaratklara iyi davranmak, Allah rzas iin alak gnll olmak, nefsin emrettiini ilememek (Paazde, 1781). Kemal Paazde'nin"aklllarm hasletleri" olarak sz ettii bu on unsurun ounun gndelik pratik hayatla ilgili olan ahlak davranlara ait olduu grlmektedir. Bylece mo-

dern ortaan akla ykledii ve deerlerle ba zayflam fonksiyon ile, Trk-slam dnrlerinin akla yklemi olduu fonksiyonun farkll bu ekilde bariz hale gelmektedir. Akl, erefli olmakla birlikte birtakm ayplar da bnyesinde barndrmaktadr. Daha nce de, bn-i Kemal'in akl aydnlatcl bakmndan atee benzettiini grmtk. O, akla arz olan eksiklikleri de atele kyaslayarak ele almaktadr. Nasl ki ate, elbiseleri kirleten dima kurutan dumanla kark bir halde bulunursa, akl da phelerle kark bir halde bulunur. Keza atein doasnda varolan aydnlatclk ve yakclk, akln doasnda da vardr. Akl gl delillere dayal olarak dnrse aydnlatr, dier yandan pheli eylere dayal olarak faaliyet gsterirse yakar. rnein yanan bir kandil en kk bir eyden etkilenerek snebilir. Dier yandan akln aydnl da, kendisinde oluan en kk bir phe dolaysyla snebilir. Kandili kk bir eve koyduunuzda evi ok gzel aydnlatr. Oysa geceleyin usuz bucaksz lde yanan bir kandilin deil aydnlatmas n fark etmek bile zordur. nsan akl da matematik ve geometri gibi basit konular zerinde dnrken, n ok parlak bir ekilde salarken, daha geni ve ulv konulara yneldiinde adeta kendi etrafn bile stmaz. Hatta insan ruhu kendisi hakknda bilgi edinmek, n kendi zerine salmak istediinde snm bir lamba gibi olur ve her taraf phelerle dolar. nsan aklnn verdii aydnlk geceleyin lambann verdii aydnla benzer. Halbuki gndzn gnein domasyla birlikte lamba artk hi bir ie yaramaz. te insan akl da, temiz ruhlarn karsnda n belli edemez. nsan akl, u ya da bu ekilde insann nn lnceye kadar aydnlatabilir. Ancak bedenin lmyle birlikte, gayb alemin- den zerine den n etkisiyle akln nurundan ortada hi bir eser kalmaz (Paazade, 1864 a). nsan aklnn snrlarn ortaya koyan bu ifadeler, tpk Gazzali'nin yapt gibi filozoflara ynelik bir eletiri olarak grlebilir. Ruhani alemden gelen bu daha iyi alabildikleri iin baz akllar dierlerinden daha stndr. Kemal Paazade, nl filozof Suhrever-

bilig-9/Bahar99

142

d'nin "Elvah" adl kitabndan alntlar yaparak eski ran padiahlarna verilen "kiyan- hurre" nitelemesinin bu anlama geldiini sylemektedir. bn-i Kemal'e gre yneticilerde bulunan bu kutsallk dolaysyla halk onlara boyun eer ve isyan duygusu beslemez (Paazde, 1864 a). eyhulislam bn-i Kemal'in yukarda kulland "kiyan- hurre" terimi eski ran padiaahlar iin uygun grlen kutsal bir nvandr. Kiyan, Farsa bir kelime olup szlklerde, "padiah" ve "byk kimseler" anlamna gelmektedir."Hurre" ise Farsa'da, padiahlara ve din adamlarna Tanr tarafndan verilen kutsal paye demektir. Bu durumda "Kiyan- hurre" nin "kutsanm padiah" anlamna gelen bir kelime olduu anlalmaktadr. Bu sfat mecusilik inancna gre padiahlara veriliyordu. Kemal Paazade bu ekilde yneticilerin, Tanr tarafndan kutsanm kimseler olmalar dolaysyla, akl bakmndan stn bir melekeye sahip olduklarna iaret etmi olmaktadr. Dnrmze gre pratik hayatn devam iin gerekli olan akl, insana bahedilen bir zelliktir. Buna ramen eitli hayvanlarda bulunan zellikler insan bylemekte, onlarn da akll olup olmadklar konusunda pheye drmektedir. Kemal Paazade, arnn peteklerini belli bir geometrik ekilde yapmasn bir tedbir harikas olarak grr. nl Mutezile dnr Cahz'n "Kitabu'l-Hayavn" adl kitabndan iktibaslarda bulunarak uzun uzadya bu konudan bahseder. Peteklerin yan yana dizilmesiyle birlikte kenarlarda hi bir boluk kalmayaca iin, ar peteklerini baka bir ekilde deil altgen eklinde yapmtr. te bu durum arda da akla benzer bir eyin bulunduunu gsterir. Kemal Paazde, karnca, rmcek, tilki, eek, deve gibi baz hayvanlarn zelliklerinden de bahsederek, konuyu daha da aar. Hatta Kur'an'da yer alan baz ayetleri zikreder. Tm bu olgulardan hareketle bazlarnn hayvanlarn akl sahibi olduklarn ileri srdklerini syleyen Kemal Paazade, bu gre katlmaz. O, hayvanlarn akla sahip olduunu sylemenin ifrat, bu ve benzeri iaretlerin, onlarda hakim olan Allah'n tedbirinin varlna iaret etmediini ileri srmenin ise tefrit olduunu sylemektedir.

Ona gre en mutedil tutum, hayvanlarn Allah'tan gelen ilhamla bu gibi tavrlar iinde bulunduklarn kabul etmektir (Paazde, 1864 a). ayet hayvanlarn da akla ve ilme sahip olduklarn sylersek, bu durumda insann ayrcalkl durumu ortadan kalkar. Neticede hayvanlarn fiil ve hareketlerinin de kastl ve irvd olduunu kabul etmememiz gerekir. Oysa bu hayvanlarn iinde bulunduklar gereklie aykrdr (Paazde,1864 a). Nahl Suresinde Allah'n bal arsna vahyettii vurgulanmtr: "Rabbin balansna yle vahyetti: "(Halktan ayrlp Hakk'a sarlmak iin) dalardan evlerden, aalardan ve insanlarn kurduklar ardaklardan da..." (Nahl 16:68.) Kemal Paazde'ye gre zel anlamda vahye mazhar olan arnn, dier hayvanlardan stnl ile tasavvuf ehlinin dier insanlardan stnl arasnda bir kyaslama yapmak mmkndr. Arlar yuvalarn kimsenin gremeyecei ssz yerlere yaparlar. Tasavvuf ehli de genelde halktan uzak bir yaam tercih eder. Gene bunlarn niteliklerinden birisi de yaadklar yerleri, elbiselerini ve yiyeceklerini temiz tutmalardr. Ayn ekilde arlar da temiz olmasyla bilinir. Karnnda tad bal, amur, toprak vb. pisliklere karmamas iin, temiz talarn ya da temiz tahtalarn zerine koyar. Pisliin ya da necasetin zerine konmaz. Bu davranyla zerine necaset bulamasndan kanmak ister (Paazde, 1864 a). bn-i Kemal Kur'an'da zikredilen arya vahy edilmesi gereinden hareketle, hayvanlarn hayatlarn srdrmeye ynelik tedbirlerinin, dardan bamsz kendi igdleriyle olup biten bir ey olmadna, bunlarn Allah'n ilham olduuna iaret eder. Ayetteki ilham fiilinin "vahiy" kelimesiyle ifade edilmi olmas, arnn dier hayvanlar arasnda rd bakmndan daha ileride olduunu gsterir. SONU Evrendeki mevcud varlk trlerinden her birinin bal olduu bir "mdebbir nefis" olduunu syleyen bn-i Kemal, bu nefislere bazen rak

bilig-9/Bahar99

143

felsefesinin etkisiyle "rabb'n-nev'" (trlerin sahibi) bazen de "melek" adn verir. Dnrmze gre insann durumu dierlerinden ok farkldr. Aslnda insan da "nefs-i natka" denilen bir akln kontrol altndadr. Buna ramen her insan ayr bir tr mesabesindedir. Her bir trn bal bulunduu mdebbir nefisler ya da melekler o tre ynelik afetleri bertaraf ederek trn evrende bekasn temin eder. nsann tr olarak bal bulunduu "nefs-i natka" adl mdebbir dnda birey ola-

rak kendi fiillerinde zgrdr. Ancak evrenin dier yaratklar belli bir dereceleme iinde de olsa kendi trlerinin mdebbirlerine insandan daha fazla baldrlar. Kemal Paazde'nin bu grlerindeki mracaat ettii kaynak Fahreddin Raz'nin (1149-1210) "Metalb-i Aliye" adl kitabdr. Razi, Peygamberimizden baz szler naklederek gklerdeki varlklar gibi yeryzndeki her bir varln da tr olarak ayr bir melei olduunu ileri srer (Paazade, 1864 a).

KAYNAKLAR BAYRAKTAR, M; 1968, slam Felsefesine Giri, Ankara. DAVUTOLU, A; 1996, slam Dnce Geleneinin Temelleri Oluum Sreci ve Yeniden Yorumlanmas, Divan, c.l. FAZLURRAHMAN; 1965, islamic Methodology n History, Karai / Pakistan. GAZZAL; 1939, hyau Ulmiddn (c. 1) Msr. BN- SNA; 1987, Kitabu'l-Hudd, Tahran. KND; 1994, Felsef Risaleler, eviri ve inceleme Mahmut Kaya, stanbul. MENGOLU T; 1988, nsan Felsefesi, stanbul. AL, amil; 1998, Kemal Paazde'nin Felsef ve Kelm Grleri, Ank.n.. Sos. Bil. Enst. Yaymlanmam doktora tezi,Ankara. PAAZDE, Kemal; 1864, Akl nne'1-Akle ma Hve?, Sl. Ktb. Trnoval, vr.92a-96 1781, Nesyih Nesyih, Sl. Ktb., Esat Efendi. 1864, Tarif Ta'rfi'1-Aki, Sl. Ktb., Trnoval, 99a-101b. PEZDEV , M; 1980 , Ehl-i Snnet Akaidi, ev. erafeddin Glck, stanbul. YAVUZ, Y. ; 1989, Akl, Trk. Diy. V. slam Ansk. C. II.

bilig-9/Bahar99

144

IMPORTANCE OF HUMAN INTELLECT AS OBSERVED IN THE WORKS OF KEMAL PASHAZADE Dr. amil AL Krkkale University, Faculty of Science and Letters

ABSTRACT Kemal Pashazade, (d.1534), a eyhu'1-slam in Ottoman Empire, wrote many books in Arabic, Turkish and Persian Languages. In this article his views on human intellect has been considered. Kemal Pashazade's views on the human intellect show the importance giving to the mind within the TurkishIslamic philosophical tradition. According to K. Pashazade, the human intellect is God's first and most important creature. Therefore he argues that the intellect is the second - After Allah, who is the first - reason of all creatures. However, the intellect can gain it's value only by obeying in the rules of God. He also emphasizes the importance of the intellect in a long poem. In this poem he claims that Allah created the intellect as a "god of universe." When Allah asked the first man (Adam) to choose only one among the intellect, faith and modesty, Adam choose the intellect without any hesitation. According to Kemalpashazde, the faith and modesty come after the intellect.

Key Words : Kemal Pashazade, Intellect, Eyes, Faith, Modesty, Religion, God, Man.

bilig-9/Bahar99

145

bilig-9/Bahar99

147

ETMDE YEN DEERLERE DORU

Do. Dr. Zuhal CAFOLU


Gazi niversitesi, TEF,Eitim Bl. r. yesi

ZET
Bilgi a ile balayan dnm hareketleri gnmzde byk bir ivme kazanmtr.Sektrler kreselleme yolunda nemli dnmlere imza atarken dnmlerin, ynetsel, sosyal, teknik ve davran sistemleri iinde bir btn olarak gerekletirilmesine dikkat edilmelidir. Bu dnmde en nemli grev rgt liderlerine ve eitim kurumlarna dmektedir. Artk rgt liderleri geleneksel roller yerine, yeni roller (takm almas, iletiim, ibirlii, yaratc dnme, gven) benimseyerek rgtlerini dntrme abas iine girmelidirler. Eitim rgtleri de artk insan yalnzca bireysel veya entelektel boyutuyla grmeyip, bu boyutlar sosyal boyutlarla btnletirme abas iinde olmal ve dnmlerini bu dorultuda gerekletirmelidir. nsan sosyal kimliine sahip kt oranda rgtsel baar zirveye ulaabilecektir. Bu sosyal kimlikte en belirgin zellikler deerleri paylama, gven, insanlarla birarada yaayabilmedir. te eitim rgtlerinin yapmalar gereken ey kendi kltrel deerlerini zmsemi, ona sahip kan, bu deerler dorultusunda hareket eden, etik deerlere sahip, paylaan, gvenen ve gvendiren insanlarn yetitirilmesidir.

Anahtar Kelimeler : Dnm, Eitim, Gven, Liderlik

_______________________________________________________________________________

bilig-9/Bahar99

148

GR Kresel hareketlenmeden btn lkeler nasibini alm ve zellikle 1980'lerden sonra hzl bir deiim sreci iine girmilerdir. Dier alanlar gibi eitim sistemi de bu deiimden nemli boyutlarda etkilenmitir.Deiimden kamak mmkn deildir ama deiimin ynlendirilmesi ve toplumun kendi deerleri iinde yorumlanabilmesi mmkndr. nk deime yeni bir dnme yolunu gerektirir. rgtsel sistemde deime, yeni bir dnme,yorumlama ve harekettir. nk deime temelde olumlu ve yaratc zellie sahiptir. Ohmae'nin ifade ettii "snrsz dnya"ya ulaabilmede dncenin yeniden ekillenebilmesi gerekir ki bu da ancak yaratc dnceyle mmkn olabilecektir. Covey, yaratc dncenin temelinde paradigma deiiminin bulunduunu ifade ederken (1998), Albert Einstein da "karlatnz nemli sorunlar, o sorunlar yarattnz dnce dzleminde kalarak zemezsiniz" eklinde ifadelendirmektedir. te dnce metodundaki deiim, son gnlerde ivme kazanan deiim ve dnmn dayanak noktas olmutur. DNM Artk deiim ve dnmn youn olarak gndemde olduu amzda yapsal geiler nem arz etmektedir. Bu konuda alma yapan bilim adamlar, deimenin ivme kazand bu ortamda sistemleri dntrmenin zorunluluundan bahsederken bu dnm gerekletirecek uygulayclarn niteliklerini de belirtmilerdir. Dnm ve deiimin btn aamalarnda (James'in,1997) ifade ettii gibi gelecek zaman da dnebilmek, yksek sesle dnme yeteneini, baka bir deyile konu zerinde zgrce konuabilmeyi gerektirir. zgrce dnme ve konuma zemininin hazrlanmasnda en nemli rol eitim rgtlerine dmektedir. Bireysel insan toplumsal insana dntrmesi gereken eitim kurumlar acaba kendilerinin sorumluluk alannda olan bu grevleri

yerine getirebiliyorlar m? u andaki eitim kurumlar ne durumda? ve zgrce dnme ve konuma zemininin hazrlanmasnda rol oynayacak olan eitim kurumlar bu erevede kendilerini zgrce ifade edebiliyorlar m? Kendisini zgrce ifade edemeyen, statsn belirleyemeyen ve ayn zamanda tartamayan eitim rgtlerinin, zgrce dnme ve konuma zemini hazrlayabilmesi de mmkn deildir. nk yalnzca bireysel insan yetitirmeye ynelen eitim kurumlar, srekli olarak toplumsallk boyutunu ihmal ederken, bu ihmal edile beraber kendi geleceini de tehlikeye srklemektedir. Bireysellik kltr ile yetien nesillerin de eitim rgtlerinin geleceini sahiplenmede ok fazla bir performanslar olmayacaktr. te bu geree bal olarak zellikle gelimi lkelerin eitim sistemlerine ilikin olarak yaptklar reform hareketleri bu problemlere zm araylar olarak grlebilir. Gelimi lkelerin bilgi a gereini gz nnde bulundurarak eitim sistemlerini "srekli gelime" felsefesiyle kreselleen dnyayla btnletirme abalar eitim kurumlarnn konumlar asndan ve gelecei yaratmalar asndan nemli almalar olarak ifade edilirken yetersiz kald da grlmektedir. Sanayi devrimi ile balayan toplumsal zlme sonucu, mekanik bir kitle kltrnn olutuu gzlenmektedir. Toplumsal deerler, etik ve gven gibi kavramlar hzla deer yitirirken, bireysel karlar ve bireysel rekabetin ykselen deerler arasnda olduklar gzlenmeye balanmtr. Hatta bir ok sosyolog eitli aratrmalar ile de bu konuya dikkat ekmeye almlardr (rnein Durkheim). Bilgi ana gelindiinde ayn problemler daha karmak boyutlara sahip olurken, baz sosyal kurumlarn da deer kaybna uradklar gzden kamamaktadr. Aile ve eitim kurumlar bunlarn banda gelmektedir (Gibson,1997). zellikle modernizmin ar etkisi ile ekillenen eitim kurumlarnda "belirlenen erevenin dnda" farkl bir dnce sistematiinin ilemesine yer verilmezken, drstlk, gvenilirlik, tutarllk, adalet ve birok toplumsal erdemler grmemezlikten gelinirken, hala beyaz ile siyah renklerin hakim ol-

bilig-9/Bahar99

149

duu dnya dzeni ile btnlemeye allrken gelecekten ok fazla bir ey beklenmemektedir. Zaten gelecee bakldnda nereye gidildiinden ve ne de gidilen yere nasl ulalaca konusunda endie vardr. Artk nmzdeki ufka doru uzanan uzun ve dz bir yol yok. Ama bunlarn hibiri bizi gelecei ekillendirmekten alkoymamaldr. Ksaca gelecei baz deerler erevesinde yeniden dnmek gerekmektedir. Bu yeniden dn iinde de John Naisbitt' in de (1997) belirttii gibi artk "kresel dn ulusal karar ver" olarak deil, "ulusal dn, kresel karar ver"olarak ifade edilmektedir. nk artk kreselleme ile beraber insanlarn kimliklerini ifade eden temel deerlerin korunmas gerektii tezi de arln gittike artrmaktadr. Artk eitim rgtlerine farkl, yeni misyonlar yklenip, eitimde ok seslilik temel alnp ve sosyal insan yetitirilmeye allrken, farkl kan sesleri istenilen tonda karmak gibi bir gayret iine girilmemelidir. Bilgi ayla birlikte eitim rgtlerinde de birok deimeler gndeme gelmitir. Birok devletin, zellikle kreselleme erevesinde eitim sektr ile ilgili eitli tedbirler alma abas iine girdii gzlenirken, eitimin ieriinde, esas olarak yetitirilmesi gereken insan tipinde ve oluturulmas gereken topluma ait kararl bilgiler sunulmamaktadr. Drucker'n (1993) da ifade ettii gibi nmzdeki gerek zorluk teknoloji deildir, onun ne iin kullanlacadr. Bugne kadar hibir lkede bilgi toplumunun ihtiya duyduu tr bir eitim sistemi kurulmu deildir. Esas beklentiler zerinde srekli allmakta ama baarl sonular elde edilememektedir. Cevaplar imdilik hi kimse tam olarak bilememekte, hi kimse ihtiya duyulan eyi yapamamaktadr. Deiim ok ama gerekte deien ok fazla bir ey yok. Eitim kurumlarnn bu geleneksel ve hantal yaplar ile deiim ve dnm gerekletirmeleri zor grnrken, ufuklarn "kresel dnya"ya eviren dier rgtler arasnda daha ne kadar ayakta kalabilecekleri de phelidir. nk bu hzl deiim iinde kresel ekonomide yksek kalite ve dk maliyet olmadan ne rekabet edilebilir ne de yaanabilir. Covey'in (1997) ifade ettii gibi "yksek gven" kltr ol-

madan da yksek kalite ve dk maliyete ulaabilmek zorlaacaktr. rgt iinde mutlak olarak gvenirlie dayal "yksek gven" kltr oluturulmaldr. Gven ise sahip olunan ilkelerden elde edilebilmektedir. Deiim ynetimini baarmaya alan rgtlerinin "srekli eitim"i temel prensip olarak kabul etmeleri eitim rgtlerinin hem deien, hem de deitiren yn ile iki farkl boyutunu ortaya karmaktadr. Her eyden nce eitim rgtlerinin deiimi benimsemeleri ve bu kltr iine sindiren bireyler yetitirerek topluma nderlik etmeleri gerekir. Eitimde rgtsel dnm, rekabeti avantajlarn elde edilmesinde nemli rol oynarken, dnmn de; -Srekli yeniden dnme, -Deerlendirme, -Yeniden dizayn, -Prosedrler, -Yaplarn gelitirilmesi, -Liderlik, almalar ile gerekletirilebilecei unutulmamaldr. te eitim kurumlarnn 21 .yy' la hazrlanmasnda ve dier rgtlere nderlik etmelerinde rekabeti performansn yaratlmas gerekir. Bu rekabeti performansn yaratlmasnda ynetsel, teknik, sosyal ve davran sistemlerinin btnl iinde bir dnm gerekir.
(ekil 1) rgtsel Dnm (Edmosomwon, 1996).

Ynetsel sistem -Politika -Liderlik -Prosedr -Misyon-vizyon -Deerler -Sistem ve hizme

Sosyal sistem -Kltr -Yap -Takm -Deerler ve yaratclk -Arkadalk ve gven -dl

DNM
Teknik Sistem - plan ve rn -Alet ve teknikler - sreci -Meslek tanma -Karar verme Davran Sistemleri -Alkanlk -Tutum Alg Davran

bilig-9/Bahar99

150

rgtsel dnme bakldnda ok boyutlu bir yapnn gndeme geldii grlmektedir. Bireysel boyut, teknik boyut, ynetsel boyut ve srekli ihmal edilen sosyal boyutun bir arada etkileimleri sonucunda ancak dnm olabilecektir. rgtlerdeki baarl dnm, formal ve informal srelerin anlaml bir ekilde btnlemesini gerektirir. Eitim kurumlan ak sistem zellii erevesinde toplum iindeki her bir kurum ile etkileerek yapsal deiiklie ynelmelidir. Ama deiimi kontrol etmek gerekten ok gtr. Gnlk gelime ve deime almalarnda nemli adm olan karar verme, problem zme ve bilgi elde etme gibi grup etkileim prosesinde deimenin, kimler tarafndan ynlendirilecei nemli problemler arasndadr. nk yeniliin takdimi, adaptasyonu, renilmesi otomatik olarak kendiliinden ve kolay olmaz, bu profesyonel ve ibirliki almalar gerektirir. Yeniliin ve dnmn kresel gerekler dorultusunda baarlmas sistematik almalara ihtiyac gndeme getirir. nk deime srekli bilimsel almalarla desteklenen ve alannda uzman, srekli gelimeleri takip eden, perspektifinde btn farkllklara yer veren yneticileri gerektirir. Deime ynlendirilebilen ve ynlendirilemeyen olmak zere iki boyutta ele alnp incelenebilir Felkin, (1993). rgtlerdeki ynetimin gelime prosesi temelinde bu kavramlar tannmal, belirlenmeli ve deerlendirilmelidir. Felkin (1993) deimenin drt temel zelliinden bahsetmektedir. Bunlar; -rgtsel deime ztlklar ihtiva eder, -rgtsel deime srekli bir prosesdir., -rgtsel deime insanlarn alg ve etkileimleri dorultusunda yorumlanr, -rgtsel deime takm almas ve ibirlii ile kolaylatrlr. Eitim rgtlerinin tespit edilen vizyonlar erevesindeki etkileme gleri, deiimi ve dnm baarabilmeleri, entelektel sermaye olarak ifade edilen insanda kilitlenmektedir. imdiye kadar entelektel varlklar ok nem arzetmi ama imdiki kadar da dikkatleri zerlerinde toplamamlardr. l990'larn balarn-

da bilgi devrimi ve bilgi birikiminin sonucu olarak, bilgiyi herkesin kapsnn eiine kadar getirecek dnm hakknda yaynlanan yazlarn da gibi artt grlmektedir (Fukuyama, 1998). Bilgi toplumu gerei devletlerin yeni politikalar gelitirmesinde nemli rol oynamtr. Bu politikalarn merkezinde "eitimli insan" yetitirme politikas bulunmaktadr. nk bilgi insanlarla birlikte vardr ve bilgi insann iindedir. Bilgi toplumuna geile birlikte bilginin biimi, ierii, anlam ve sorumluluu deimitir. Bilgi toplumunun eitimli insan kresel deerlere sahiptir ve kendini srekli gelitirmek zorundadr (Erkan,1998). Bilgi formasyonu bu nedenle her gelimi lkede daha imdiden en byk yatrm temsil etmektedir. Bir lkenin ve rgtn bilgiden ne kadar bir kazanm elde edecei kukusuz giderek onun rekabet edilebilirliini tayin edecek olan nemli faktr durumuna gelecektir. Bilginin verimi giderek ekonomik ve sosyal baarnn saptayc etkeni, hatta tm ekonomik performansnda saptayc faktr durumuna gelmektedir (Drucker,l993). Bilgi artk tek bana rgtlerin en nemli kayna haline geldii iin (Stewart, 1997), entellektel varlklarn eitimi ve ynetimi de, eitim kurumlarnn en nemli grevi olmaya bala mitir. te entellektel sermayenin eitimi ve ynetiminin ok nem arz ettii gnmzde, gerekten buna nem veriliyor mu? veya entelektel sermayenin gelecek iin deeri biliniyor mu? gibi sorulara net olarak cevap aranmaldr. Artk eitim kurumlarnda keskin izgilerle belirlenmi snrlar ierisindeki renciler, bireysel ve sosyal kimliklerini tanmalar ynnde ynlendirilerek, gelecee gvenle bakabilmelidirler. nk Stewart'in da belirttii gibi tarih boyunca zafer, bilginin ufuk ac ucunda yer alan ve toplumsal kimliinin farknda olan insanlara glmtr. Bilgi retilen, yaplan, satlan ve satn alnan eylerin asl bileeni haline gelmitir. Bunun sonucu olarak, bilgiyi ynetmek entelektel sermayeyi bulup gelitirmek,saklamak, satmak, paylamak bireylerin, rgtlerin ve lkelerin en nemli ekonomik grevi haline gelmitir. Fakat

bilig-9/Bahar99

151

burada nemli bir problemle de kar karya kalnd belirtilmektedir. zellikle "insan sermayesi" veya "entelektel sermaye" kavramlarnn toplumsal boyut asndan eksik kald ifade edilirken, bunlarn yerine daha geni bir anlam artran "sosyal sermaye" (Coleman 1988; Fukuyama, 1998'den) kavramnn yerinde olaca belirtilmektedir. nsan sermayesi kavramnn gnmzde daha ok ekonomistler tarafndan kullanld belirtilirken, artk sermayenin de bilgi ve insanolunun eitli becerileri gibi niteliklere brnd belirtilmektedir. nsandaki bilgi ve beceriye ek olarak, insan sermayesinin belli bir orannn, insanlarn birlemeler, btnlemeler ve iletiimler oluturma yetenekleri ile ilgili olduu ne srlrken bu durumun yalnzca ekonomik yaamda deil, toplumsal yaamn dier tm alanlar iin de ok nemli olduu ifade edilmektedir. te bahsedilen bu birleme yetenei toplumda ne lde normlarn ve deerlerin paylalabildiine dayanrken bu paylalan deerlerin btnnden de gven kavram ortaya kmaktadr. Artk toplumsal sistem iindeki bilgi iisinin ykselii, almann niteliini ve rgt ynetiminin gndemini temelden deitirmektedir. nk bu ada ilerin en deerli paralar, en temel insani grevlere; ilikileri sezme, yarglama,yaratma ve kurmaya dnmtr. Artk rgtlerde entellektel sermayeyi oluturan soyut varlklarla, alanlarn yetenekleri, ynetim sistemlerinin etkinlii ilikilerin nitelii, ahlaki deerler ve gvenin dierleri kadar nemli olduu anlalmaya balanmtr.

yaratacak? Cevab tek bir kelime ile ifade edebilmek mmkndr. Bu da liderlik kavramdr. Bu liderlik de geleneksel liderlik deil, 21. yy liderliidir. nk yeni rgtsel amalar artk yeni bir liderlik trne ihtiyac gndeme getirmektedir (Gibson, 1997). rgtlerde dnmn kolaylatrlmasnda rgt liderlerine yklenen sorumluluk artmtr. Kotter'in (1997) de belirttii gibi deiime uyumlu bir kltr ancak dnmc bir lider ile mmkn olacaktr. alann katlm, kendini yneten takmlar, deerlerle ynetme, yerinden ynetilen yaplar yneticiler iin oluturulan yeni rollerdir. (ekil 2) Yneticinin Deien Rol (Felkin,1993)
KONTROL -Planlama -Emir verme -rgtleme -Koordine etme -Kontrol KOLAYLATIRMA

Geleneksel Rol

Yeni Rol

-Takm tartmas -letiim -Etkili btnleme -Deerler ve birlii -Yaratc dnce

LDERN DEEN ROL 21.yy rgtleri nereye ynelmeleri gerektii konusunda nasl bir ngr gelitirecek? Anlaml bir vizyonu ve hedeflerini nasl yaratacak ? (Bu yarataca, yalnzca kendine zg olan ve ona srdrlebilir bir rekabet avantaj salayacak hedef olmak zorundadr.) Bu kalabalk ve akl kartrc dnyada bir anlam olmasn salayacak eyi nasl

ekil 2'de de grld gibi geleneksellik ve modernizmin ekillendirdii yneticinin geleneksel rolleri yerlerini yeni ada rollere brakmaktadr. te "rgtsel karmaa" ve "rgtsel ztlklarn" ortaya kard deimenin ynetiminde insanlar en byk kaynaktr. rgtsel deimede birey ve grup renmesi ve bilginin yeni durumlara adaptasyonu nemli uygulamalar arasndadr. rgtler artk kresel ve ulusal perspektifleri btnletirerek deiime cevap verebilecek hale getirilmelidirler. Bunun iin de rgtsel sreklilik ve yenilii dengeleyecek, etkili olabilecek liderlere ihtiya vardr. Fakat bu liderler belirli zelliklere sahip olmaldr (Bennis,1997). Liderlerde ncelikle iyi

bilig-9/Bahar99

152

tanmlanm bir ama duygusu olmaldr. Bu vizyon duygusu ile de ifade edilebilir. te liderlik etmek ile ynetmek arasndaki temel fark burada yatmaktadr. nk liderlik doru eyleri yapmak iken, ynetmek ise ileri doru yapmak olarak ifade edilebilir. Lider yalnzca vizyon duygusuna sahip olmann tesinde bunu btn rgt ile paylaabilmelidir. nk insanlarn neden bir arada bulunduklarn bilmeye ve ona inanmaya olan ihtiyalar sreklidir. Liderlerin ikinci zellii bir vizyonu aka ifade edebilme kapasitesidir. Bu yalnzca vizyon iletiminin dnda, vizyonu gnbegn yaamaktr. Liderlerin dier nemli zellii de en nemli zellik olarak ifade edilebilecek bir zelliktir ki bu da gven yaratmaktr. Liderler ak szl olmal ve nem verdiklerini gstermelidirler. Gvenilir insanlar olarak grlmelidirler. rgtsel sreklilik ve yenilii destekleyecek liderlik zellii de Stewart (1997) tarafndan "yannda alana inanan bir patrondan daha byk bir tevik olmaz" ifadesiyle belirtilirken, rgt iinde gven kazanabilmek iin nce gven vermenin nemi vurgulanmaktadr. Artk gven rgtlerin almasn mmkn klan bir tr yalama maddesi olarak ifade edilmektedir. nk kiisel karlar, szlemeler toplumsal kurumlarn nemli kayna olsalar da en etkin rgtler artk ahlaki deerlere sahip topluluklar zerinde ykselecektir. te deiimi dikkate alarak eitim rgtlerinde yenilie giriecek olan liderin artk rgtn "ruhu"nu ve "kilii"ni tanmas gerekiyor (Handy,1997). Artk insanlar ilerine ruhlarn ve tutkularn da katmaldrlar. Bu iki kavramla zellikle verilmek istenen rgtlerde oluan kltrdr. Bu kltrn yapnn, sistemlerin, hatta finansal dllerin tesinde birey olduu iddia edilmektedir. nk insanlar rgte bal klabilmeniz sreklilie ve bir tr aidiyet ve duygusuna baldr. rgt kltr yukarda da belirtildii gibi insanlarn ruhlarn ve kiiliklerini de katarak dier insanlarla deerlerin paylald ortamlar olarak ifade edilmektedir. te yelerinin ortaklaa paylat normlara dayal, dzenli, drst ve ibirliine dayanan toplumlarda gven duygu-

lar geliecek ve bu gven duygular da artk sreklilik arz edecektir. yelerinin birbirleri ile youn rekabet iinde olduu, hibir deerin ortaklaapaylalmad, birbirlerine drste davranmayan ve dmanca gren toplumlarda dnmn olmas beklenemez. zellikle liderlerin sahip olmalar ve yanstmalar gereken zellikler olarak bunlara dikkat edilmesi gerekir. Gven olmakszn baarl ortamlara doru dnm yapabilmek de zorlamaktadr. te Johan Galtun'un (1997) Gandhi'yi anlatt almasnda lider ile gven-etik arasndaki ilikiyi z de olsa grebilmek mmkndr. "Gandhi sosyal rgtlenmenin her dzeyine uygulanabilecek bir politik etik yaratmaya alm, mrnn vefa ettii srece bunu uygulam ve nemli olumlu sonular elde etmitir. O ahlak sembol bir dev, bir etik dahi idi. Ancak biz baka bir dnemde ve muhtemelen hak ettiimiz yneticilerle yayoruz. Ahlak olarak cce, etik olarak az gelimi, ancak bir seim dneminden dierine uzanacak genilikte dnce ufkuyla snrl ve ancak kendi karlarn kollayacak dzeyde zeka sahibi yneticilerle..." Artk alanlarn kiiliklerini bir btn olarak i alanlarna tamak, bal olduklar kurulularn hedef ve deerlerini ilerine sindirmek ve bunlarla btnlemeye olan ihtiyalar giderek ykselmektedir. IBM' in ilk liderlerinden Tom Watson rgtlerdeki baar ve mutluluun basit birka eye bal olduunu ifade ederken, gnmzde gerekten ihtiya olan ve u anda zerinde durulan deerler olacann belki de farkndayd (Quigley, 1998). Kazanlar Kayplar -Vizyon -Tepkisel Dnceler -Cmertlik -Para ak -Sevgi -Gvenilir olmayan ortam -yi tavrlar ve arkadalar -Gerek dostluk -Zayf karakter -Gemile gurur -Sahte dostlar duyma Tom Watson Kayplar hanesinin kabarklnn rgtn sonunu hazrlayacan ifade eder-

bilig-9/Bahar99

153

ken, kazanlar hanesinin de rgtn geleceini hazrlayacan ifade eder ve kazanlar hanesinin yalnzca bunlarla kalmayp daha birok olumlu birey sel ve toplumsal davranlarn da ekleneceini belirtmektedir. Handy (997)de rgtleri, temel zellikleri bakmndan insanlarn bir toplam olarak ifade ederken, onu zihnimizdeki bir makina parasndan ok, bir kasaba ya da ky olarak tasarlamak gerektii zerinde durmaktadr. Bu dnce tarz rgtlerle ilgili yaklamlar etkileyecektir. Zaten yukarda da belirtildii gibi planlama, kontrol hatta ynetim gibi kavramlar ortadan kalkarken yerini liderlik etki g gven paylam gibi kavramlar almaktadr. Liderlerin baarmas gereken ey rgtlerdeki insanlar sorumlu klma, belirli deerlere sahip bir topluluk olmaya doru yneltme, takipilerine gven duygusu alamadr. Hatta Handy (1997) son yllarda ok sk kullanlan "insan kaynaklar" ifadesinin duygu ykl olmaktan ok mekanik bir ifade olduunu ve duygusal boyutu olmadn belirtirken, yetenekli insanlarn kendilerinin kaynak olarak grlmekten ziyade, dosta bir etkileim ve iletiim ortamnda sayg duyduklar birinin etrafnda, onunla dosta iletiim halinde, onun rehberliine ve ynlendirmesine olan ihtiyac dile getirmektedir. te bu ihtiyacn temelinde bulunan ortak kavram ise gven kavramdr. "GVEN" KAVRAMI Gven yalnzca toplumsal erevede ortaya kan bir kavramdr. Yasalar, szlemeler ve birok aklc davranlar sanayi sonras toplumlarn bymesi, gelimesi ve zenginlemesi iin gerekli, fakat yeterli olmayan unsurlardr. Artk rasyonel karmlarn yan sra, alkanlklara dayal karlkl ilikiler, ahlaki ykmllkler ve toplulua kar grev ve gven gibi deerlere de toplumlarn sahip olmas gerekmektedir. Fukuyama'nn (1998) da belirttii gibi bunlar modas geen eyler olmayp, bilakis modern toplumlarn baars iin vazgeilmez zelliklerdir. Bilgi devrimi ile oluan deiim yeryzndeki btn dengeleri sarsmaya balamtr. nsanlar ar-

tk gnll olarak ortak faydaya doru ynelmeye balamlardr. Artk insan kendisini kefetmeye balamtr. Ama burada toplumsal boyutun ihmal edildii, "toplum iindeki insan"n ihmal edildii ve soyutland dikkatlerden kamamaldr. Daha nceki bilgilerimizde "entelektel sermaye" ve "sosyal sermaye" olarak bu farklla dikkat ekilmiti. nsan sosyal bir varlk olduu iin toplumdan soyutlanarak irdelenmesi ve deerlendirilmesi yanl varglar gndeme getirecektir ki; gnmz buna en gzel rnek oluturmaktadr. Fukuyama'nn da ifade ettii gibi sosyal sermaye insan sermayesinin dier alanlardaki gibi rasyonel yatrm kararlaryla oluturulamaz. Sosyal sermayenin edinilmesi, bir topluluun ahlaki normlarnn alkanlk haline gelmesini ve sadakat, drstlk gibi erdemlere sahip olmas ve bireylerin birbirlerine bamlln gerektirir. Sosyal sermayede nemli olan bireysel deerlerden ok, sosyal deerlerin hakim olmasdr. Sosyalleme eilimini kazanabilmek, ahlki alkanlklara dayandrld iin, bu biraz zor gerekletirilmektedir. Fakat insanlarn bu alkanlklar kazanmas ve bu deerlere sahip olmas sonucunda da bunlarn yok edilmesi veya deitirilmesi kolay kolay mmkn olmamaktadr. Dnyadaki bir ok aktivitelere bakldnda bunlarn hibiri bireyler tarafndan deil, sosyal ibirliini bnyesine sindirmi rgtler tarafndan baarlrken, bir de bu rgtlerin sosyal sermaye ve gven ile btnletikleri dikkate alnrsa kresel rekabetteki konumlar ok daha farkl olabilecek ve daha iyiye doru ynelebilecektir (Fukuyama, 1998). Eitim rgtlerinde insanlar tamamen kontrol altnda tutamazsnz. Burada uygulanacak temel ilke insanlarn gvenini kazanmaktr. nk gven verimli ilikilerin temeli olarak, duygusal ibirlii ve iletiim iin gerekli bir unsurdur. Verimli ilikiler ancak baarl eitim rgtlerini yaratabilir. Gvensizlik insanlar huzursuz hale getirir ve insanlarn btn enerjilerini bakalarnn gsterdii davranlar ve gstermeleri olas davranlar tahmin etmek ve deerlendirmek iin harcamalarna neden olur. rgt ynetiminin davranlarnn gvenilir olmas dier perso-

bilig-9/Bahar99

154

nelin ynetime gvenini etkilerken, personelin davranlarnn gvenilir olmas da. birbirlerine olan gvenini etkilemektedir. (Uline ve dier, 1998). nk karlkl gven ve sadakate sahip rgtler dierlerine gre daha fazla yaratc, yeniliki ve verimli olabilmektedirler. Handy (1997) "gvenilir insanlarn" irket iin ok nemli olduklarn vurgularken 21.yy rgtlerinin getirisini, paylalan ballk ve karlkl gven olarak saptamakta; gvenin yedi ana ilkesini de aadaki gibi belirlemektedir: 'Gven kr deildir: Yakndan tannmayan, zaman iinde, i zerinde gzlemlenmeyen ve rgtle ayn hedeflere bal olmayan insanlara hemen gvenmek salkl olmamaktadr. -Gven snr gerektirir: Snrsz gven uygulamada gereki deildir. Dostlara hayatn baz alanlarnda gvenilir fakat bu mutlaka btn alanlar iin geerli olamaz. -Gven srekli renmeyi gerekli klar: Kiinin kendi bana araya girmesi ve renmeyi hayatn srekli bir paras olarak grme yetenei daha en bata gven duyulmasn salayan zellik ve baar anahtar haline gelmektedir. -Gven katdr: nsanlar, beklentileri karlayacak yapda olmadnn grlmesi ya da gerekli i yapma zelliklerine sahip olmamasnn anlalmas nedeniyle gvenin boa kt anlaldnda sz konusu insanlar sonuta ayrlmak ya da ciddi biimde daraltlm snrlara ekilmelidir. -Gven balantl olmay gerektirir: Btnn ileyebilmesi iin, paralarn hedeflerinin btnn hedefleriyle kaynamas zorunludur. Vizyon ve misyon belgelerinin iek aar gibi oalmas bunun stesinden gelmek iin sunulan abalarn gstergesi olarak alnmaldr. -Gven temas gerektirir: Ne kadar iyi konumac olurlarsa olsunlar, vizyon sahibi liderler yeterli deildir. Paylalan bir balln elle tutulur hale gelmesi iin kiisel temas gerekir. -Gvenin kazanlm olmas gerekir: grenlerin kendilerine gven duymasn bekleyen bir kurulu nce kendisinin gvene layk olduunu gstermelidir. etii, kiisel etik gibi bireysel erdemlerin gelimesi iin sosyal erdemlerin nce-

den varolmas gerektiini bildiren Fukuyama (1998), bireysel erdemlerin en iyi sosyal dayanma derecesi yksek toplumlarda oluan aile,okul, iyeri gibi gl grup ortamlarnda ortaya kacan ifade etmektedir. Bu adan eitim kurumlar deerlendirildiklerinde, byk boluklar olduu ifade edilebilir. ok alma, tutumluluk, aklclk, yaratclk ve risk alabilme gibi bireylere atfedilen zelliklerin hepsi giriimcilie zg erdemler olarak verilirken, drstlk, gvenilirlik, ibirlii ve dier insanlara kar grev bilinci gibi sosyal nitelii olan erdemlerde ihmal edilmemelidir. Yukarda ifade edildii gibi 21.yy rgtlerinin nemli zelliklerinden olan, paylalan ballk, karlkl gven ve insancl olma zellikleri bugn eitim rgtlerinde gerekten zerinde durulmas gereken ok nemli zellikler olarak kavranabilmelidir. Daniel Golemen'n (1997) "Duygusal Zeka" olarak tanmlad etkileim, kendini tanma, bireysel kontrol ve iletiim odakl alma zellikle 21. yy' la girerken eitimin iinde bulunduu kaos asndan nemli admlar olarak grlmelidir. Bireyin kendisinin farknda olmas, dier insanlarla etkileimini nemli derecede etkileyecektir. Goleman "duygusal zeka" zelliklerini be boyutta toplamaktadr. Bunlar; 'Kendinden Haberdar Olma : nsann kendi kendisinden haberdar olmas, insanda gven tekil eden nemli zelliktir. nsan kuvvetli yanlarn ve snrllklarn bilmek zorundadr. Kendi kendisinin farknda olmal ve yeteneklerini fark etmelidir. 'Duygularla Baedebilme : nsanlar toplum iinde dier insanlarla beraber yaamaktadr. Toplum iinde baary etkileyen nemli etkilerden bir tanesi de duygularn kontrol edemeyen insanlardr. Eer insanlar krgnlklarn, saldrganlklarn ve takn hareketlerini kontrol edebilirlerse nemli admlar daha rahat atlabilecektir. -Motivasyon : Hedeflere doru hareket duygusal zekann nc elemandr. Motivasyonun nemli elemanlar umut, hedef sahibi olmak, hedefe giden yollardaki kk baarlabilir admlar bilmek ve bu konuda srarc olmak,

bilig-9/Bahar99

155

baarda kilit noktalar olarak ifade edilebilir. -Empati : Bakalarnn szlerinden, yz ifadelerinden duygularn okumaktr. Bakalarnn ne hissettiini bilmek temel insan yeteneidir. Empati insanlardaki hayvanilii trpleyen nemli bir admdr. -Sosyal Beceriler : Sosyal beceriler geime zelliine sahip olarak bir insandan dier bir insana geebilmektedir. yi duygular; neeyi-sevinci, sevgiyi huzuru insanlara aktarabilme zelliidir. Onlarla ortak deerleri, drstl, gveni paylaabilirledir. Son yllarda yaplan almalar modernizmin etkisiyle ekillenen eitim kavramnn iini dolduran nemli alt kavramlarn postmoderniz min etkisiyle yeniden tanmlanmasn gndeme getirmitir. nsann kendi kendisinin farkna varma ihtiyac, nsann birok zekaya sahip olabilecei.baarda yalnz IQ'nun deil EQ'nun da nemli etken olduu, karizmann yalnzca zel insanlarda olmayp, herkesde olabilecei, ve insan olma zelliklerine sahip olmann salayaca mutluluun etkileri, eitim kurumlarndaki retmenler, eitim liderleri, renciler, toplum ve kresel dnya asndan tartmaya almtr. Bir ok lkede insanlarn okulda ve hayatta baarl olmas iin gerekli unsurlarn belirlenmesi ile ilgili olarak yaplan aratrmalar da merak, amal olma, zdenetim, iliki yanls olma, iletiim, ibirlii, paylam yetenei, sosyal erdemler gibi insan olma zelliklerini ykselen deerler olarak vurgulamaktadr. Bilimsel alanda yaplan "insan merkezli"almalar btn dikkatleri eitim rgtlerine evirmektedir. Eitim sistemi sorguland zaman nelerin irdelenmesi gerektii konusunda ciddi problemlere sahip olunduu ortaya kmaktadr. Gerekten btn dikkatler eitim rgtlerine evrildiinde ve nelerin renilmesi zerinde durulduunda ortaya ciddi problemler kmaktadr. -Acaba okullarda retilen bilgiler yaplan yeni almalar ile paralellik gsteriyor mu? -rencilerin gl yanlar bulunup bunlar baarl olarak ynlendiriliyor mu? -Okullar insanlara gerek hayat ne derecede

tantabiliyorlar? -renciler hayat okuldan sonra bizzat yaayarak m reniyorlar? -Acaba aldklar bilginin ne kadarn i ortamlarnda ve gerek hayatta kullanabiliyorlar? Bu kadar sorudan sonra acaba eitim sisteminden ok fazla eyler mi bekliyoruz? sorusu da gndeme gelebilir. Fakat zellikle bilgi anda hi kimse hibir hatay kaldramayacak derecede hassas olan insan sermayesini byle sorumsuzca harcama lksne sahip olmad gibi, Drucker'in (1993) de ifade ettii gibi "yzylmzda eitim hesap sormaktan feragat edeceimiz kadar ucuz deildir". Bunun iin deien dnyann perspektifi ile paralel giden ve bu perspektife nemli katklarda bulunabilecek insanlar yetitirmede eitim kurumlarnda kkl bir yenilenme hareketi balatlmaldr. Bu yenilenme hareketi erevesinde dnen eitim sisteminin, "insan olmaya" ve gven temelli gerek toplumsal hayata ynelik eitim ortamlarn hazrlayarak, kendi kimliine ve benliine sahip kan kresel insan yetitirme abas vizyonunu oluturmaldr. te insanlarn kendilerini duygusal ve zihinsel olarak gelecei yaratma dncesine (Hamel,1997), yani vizyonlarna odaklanabilmeleri iin de; -Bakalarnn uygulad dnce srelerini analiz edebilme, -Bir kararla bouurken, zihninin nasl altn gzleyebilme, -Bir problemi zmede kulland dnce tarzn gz nnde bulundurabilirle, -Bir grevi yerine getirmek iin gerekli dnce tarzn anlamaya alabilme, -Konuya gerekten odaklanabilme yeteneklerine sahip olabilmelidir (James, 1997).Dnmek zerine dnmek ilk bata zor olsa da zaman getike insann ikinci doas haline gelecektir. Handy'nin (1997) ifade ettii gibi hayata ve almaya ynelik bir eitim kurumunun yetitirdii renciler kendi hayatlar, dnyaya ilikin inanlar ve birlikte alacaklar ya da yaayacaklar veya karlaacaklar dier insanlar iin sorumluluk stlenmeye balamalarna yardmc olmas, ayrca onlarn hayal gcne temas etmesi ve

bilig-9/Bahar99

156

ruhlarn ilhamla, tutkuyla doldurmas iin aadaki nermeler altna imza atm olmas ge-rekir. 1-nsann kendisini kefetmesi dnyay ke fetmesinden daha iyidir. 2-Herkes bir eyde iyidir. 3-Hayat bir at yar deil maratondur. 4-"Ne" sorusunu bilmek "nerede" "nasl" ve "niin" sorularn bilmek kadar nemli deildir. 5-Okul i hayat, i hayat da okul gibi olmaldr. 6-Hayat evde balayan bir yolculuktur. 7-renme tecrbenin sakin kafa ile kavranmasdr. SONU Bilgi devrimi sonucu ortaya kan teknolojik deiiklikler nemli yapsal deiiklikleri gndeme getirirken, en nemli deiim daha dorusu dnmn insanlarn zihninde olmas gerektii unutulmamaldr. te insanlarn zihninde dnmleri gerekletirecek en nemli kurumlardan birisi eitim kurumlardr. Eitim kurumlarnn kreselleen dnyann ihtiya duyduu insan tipini yetitirmeye doru ynelmesi ve kendi dnmn gerekletirmesi gerekmektedir. nsan yalnzca bireysel boyutu veya ekonomik bo-

yutuyla dnlmesi bir ok eksiklii ve problemi beraberinde getirmektedir. nk insan toplum iinde yaamakta ve bu yzden de birtakm toplumsal erdemlere sahip olmak zorundadr. zellikle entelektel sermaye olarak grlen insann, sosyal boyutlar dikkate alnrken ve insanlarla bir arada alabilme, bulunabilme, yaayabilme ve paylaabilme yetenei gibi bir ok erdemler de ihmal edilmemelidir. Hatta entelektel sermayeden tam olarak faydalanlmak isteniyorsa mutlaka toplumsal normlarn sahiplenilme derecesi, gven boyutu ve toplumla, insanlarla btnleme davranlar zerinde hassasiyetle durulmaldr. zellikle baarl dnme hazr ve gelecei dleyen toplumlar gven dzeyleri yksek toplumlardr. Byle bir topluluu oluturmak iin ise liderlere ihtiya vardr. Fakat artk bu liderlerin yeni rolleri ile toplum karsnda bulunmalar gerekmektedir. te bu liderlerin ynlendirdii toplumlarda artk, kresel dnyann gerekleri dorultusunda kendi kltrel deerlerini zmsemi, ona sahip kan, bu deerlerle hareket eden, etik deerlere sahip, paylaabilen gvenen ve gvendiren insanlarn yetitirilmesi eitim sektrnn en nemli uygulamalar arasnda olacaktr.

bilig-9/Bahar99

157

KAYNAKLAR BENNS, Warren;1997, "Liderlerin Lideri Olmak" Gelecei Yeniden Dnmek. Sabah Kitaplar, stanbul, 134 BENVENSTE, Guy;1994, The Twenty First Century Organzation.Jossey-Bass Pub. USA COVEY, Stephen; 1998,Etkili nsanlarn Yedi Alkanl, Varlk yaynevi, stanbul. COVEY, Stephan; 1997, "lkelere ncelik Vermek" Gelecei Yeniden Dnmek. Sabah Kitaplar, stanbul. DRUCKER, Peter; 1993, Kapitalist tesi Toplum, nklap Kitabevi, stanbul, EDMOSONWAN, A. Johnson; 1996, Organizational Tranformaton and Process Reengine-ering. St.Luice Press. USA. ERKAN, Hsn; 1998, "21.yy'a Girerken Bilgi Toplumu ve Trkiye" Yeni Trkiye, Ocak-ubat, n: 19 FELKNS, Patricia, and Others; 1993, Change Management: A Model For Effective Organizational Perfor- mance. Quality Resources, USA. FUKUYAMA, Francis; 1998, Gven, Sosyal Erdemler ve Refahn Yaratlmas, Bankas Yayn, Ankara. GALTUNG, Johan; 1997, "Gandhi ve Alternatif Hareket. Teoride Styag raha-Normlar" Kamu Vicdanna ar. Sivil taatsizlik, Ayrnt yaynlar, stanbul. GBSON, Rowan; 1997, "i Yeniden Dnmek" Gelecei Yeniden Dnmek. Sabah Kitaplar, stanbul. GOLEMAN, Daniel; 1997, Duygusal Zek, Varlk Yaynlar, stanbul. HAMEL, Gary and Prahalad, G.K; 1997, Gelecei Kazanmak, Inklap Kitabevi, stanbul. HANDY, Charles,1997, Ruhun Aray.: Kapitalizmin tesi. Modern Dnyada Ama Aray, Boyner Yaynlar,stanbul. JAMES, Jennifer; 1997, Gelecek Zamanda Dnmek, Yeni an Liderlik Becerileri, Boyner Yaynlar, stanbul. KOTTER, John; 1997, "Kltrler ve Koalisyonlar" Gelecei Yeniden Dnmek, Sabah Kitaplar, stanbul. NASBTT, John ;1977, "Ulus devletlerden Alara" Gelecei Yeniden Dnmek. Sabah Kitaplar, stanbul. DEN, W. Howard ; 1997, Managing Corporate Culture, innovation and Intraprerueurship, Quorum Books, USA. ZEL, Mustafa ;1995, Deiim ve Kriz, z Yaynlar, stanbul. QUiGLEY, W. Joseph;1998, Vizyon: Oluturulmas, Gelitirilmesi ve Korunmas. Epsilon Yaynevi, stanbul. STEWART, Thomas; 1997, Entelektel Sermaye: rgtlerin Yeni Zenginlii. MESS, stanbul. ULNE, Cynthi; L. and Others, 1998 "School Effectiveness: The Under lying Dimension" Educational Admi nistration Quarterly. Vol:34, No:4.

bilig-9/Bahar99

158

TRANSFORMATIONALMOVEMENTS ONEDUCATION
Asoc. Prof. Zuhal CAFOLU
Gazi University, Dept. of Education.

ABSTRACT

Started with the information era, transformational movement got big acceleration. While important transformation take place on the way to globalization, care should be given to realize transformation as a whole in the managerial, social, technical and behavioral systems. Prime responsibility for this transformation go to organization leaders and educational organizations. Today's leaders should take new roles (group works, communication, collaboration, creative thinking) instead of traditional ways. Educational organization should not see human only as individual or only their intellectual dimension but they should try to combine these with social dimension and realize their transformation in this way. As much as individual realize and show has social identity, organizational success reach to it's peaks. Most common characteristics of these social identities are thrust, sharing the same values, and living together. Creating people who own ethical values, accept and live their cultural values and share these with others, who thrust to others and trustable is the most important thing that educational organizational should do.

Key Words : Transformational movements, Educational organisation, Ethical values, Trustable organization

bilig-9/Bahar99

159

bilig-9/Bahar99

BILIG/EDITORIAL PRINCIPLES
BILIG is published quarterly: Spring,Summer, Autumn and Winter. At the end of each year, an annual indice series will be offered. Each issue will be forwarded to the subscribers and to the libraries and international institutions to be determined by the editorial board within one month after its publication. GOALS AND OBJECTIVES The goals in publishing BILIG are : To bring forth the cultural riches, historical and current realities of the Turkish World in a scholarly manner. To reach the experts and scholars who show interest in and produce and / or offer ideas related to the Turkish World. To follow the studies related to the Turkish World internationally and inform about them to the experts, scholars and public. SUBJECT MATTERS BILIG is the social science Journal of the Turkish World. The articles to be published in this journal should be dealing with the historical and current issues and problems and suggesting solutions for the Turkish World. CONTENTS The contents of the articles to be published in BILIG are to include ; Those that are based on an original research which contribute knowlegde and scientific information in its area. Those that bring forth new views and perspectives on previously written scholarly works based on extensive research and resources. Those that are the result(s) of studies /researches executed by well reputed individuals and research groups in the Turkish World on contract basis. Those that inform/ announce briefly about new/original works, articles, indiviuals and activities related to the Turkish World. In order for any article to be published in BILIG , it should not have been previously published or accepted to be published elsewhere, papers presented at a conference or symposium may be accepted for publication if stated so beforehand. EVALUATION OF ARTICLES The articles forwarded to be published in BILIG are first studied by the Editorial Board in view of the Journal's objectives, subject matter, rules and regulations in writ-

ing. Those that are found acceptable are then sent to two referees who are authorities in their field for scientific evaluation. Referee reports are secret and safe-kept for five years. In case one referee report is negative and one is favourable , the article may be sent to a third referee for reevaluation. The authors of the articles are to consider the criticisms, suggestions and corrections of the editorial board and referees. If they are in disagreement with the editorial board and / or the referees, they are entitled to counterpresent their views and justifications. Only the original copy of the unaccepted articles may be returned upon request. The royalty rights of the accepted articles are considered transferred to the Ahmet Yesevi University Foundation. However the overall responsibility for the published articles belongs to the author of the article. Quotations f ram articles including pictures are permitted during full reference to the articles. Payments to the authors and referees for their contribudions are made within one month of publication.The amounts of payments are determined by the Editorial Board subject to the approval by the Board of Managers. THE LANGUAGE OF THE JOURNAL Turkiye Turkish is the language of the journal. Articles presented in other Turkish dialects may be evaluated after they are translated into Turkiye Turkish if necessary. Abstracts in English and Russian along with Turkish are given for each article published in BILIG. WRITING RULES The Structure of the Articles In general the following are to be observed in writing the articles for BILIG: 1. Title of the Article 2. Name(s) and address(es) of the author(s) . (All in Latin letters.Nam.es and surnames are in capital letters. Addresses in normal italic letters) 3. Abstracts (with key words) 4. Each article is to begin with an introductory section stating the purpose, scope and methods utilised; and should continue with main section to include data, observations, views, comments and discussions (pros and cons) and should end with a final section to include important results and, conclusion. 5. Acknowledgements (if necessary) 6. List of references. 7. Title and abstract in English (as in Turkish Abstract) 8. Title and abstract in Russian (as in Turkish Abstract)

TITLE Should state the subject clearly.Should not exceed 12 words and should be capitalised in bold. ABSTRACT Should not exceed 250 words.lt should be written in a clear, concise and complete way to reflect the purpose and conclusion of the study so that it could be re-published separately from other parts of the article. The summary with its title should be writen in italics. Within abstract no referances and formulae should not be given. At least 3, maximum 8 key words should be given at the bottom of the abstracts after a double space. MAIN SECTION Articles should be written in computer 10 points (Times New Roman or similar other characters with double space on A4 (29.7*21 cms) papers. 3cms margins should be left on both ends of the pages. Pages should be numbered. Each article should be composed of at least five thousands and maximum ten thousands words. SUB-SECTIONS In order to provide an orderly transition of information and ideas of the main text and to determine a clear structure of the article other sub-titles may be used for different sections and parts of the article. Main Heading: These can be used for the summary , sections of the main text, acknowledgement (if any), referances and appendice (if any). THESE HEADINGS SHOULD BE CAPITALISED. Interval Headings : Only The First Letters Should Be in Bold Capital.

Sub-headings : Only the first letter should be in bold capital, and writing should continue on the same line after a colon (:). FIGURES AND TABLES Figures should be drawn on transparent or white paper in ink so as not to cause problems in printing or reducing in size. Eachfigure should be on a separate page and should be numbered with a caption of the title in Turkish first and English below it. Tables should also be numbered. It should have the title in Turkish first and English below it. The titles of the figures and tables should be clear and concise. The first letters of each word should be capitalised.When necessary footnotes and acronyms should be below the captions. PICTURES Should be on highly contrasted photo papers.Rules for figures and tables are applied for pictures as well. In special cases colored-pictures may be printed.

The number of pages for figures, tables and pictures should not exceed to ten pages. Authors having the necessary technical facilities may themselves insert the related figures, drawings and pictures into text. Those without any technical facilities will leave the proportional sizes of empty space for pictures within the text numbering them. Stating the Source within the Text: The following examples should be observed when giving the source within the text. Sources will not be given as footnotes. a. Quoting a single or multi-authored source; first the last name of the author is written and then the date is written in parenthesis as shown in the example. ................. Koksoy (1998) ................ Some authors (Bilgegil, 1970; Kaplan, 1974; Akta, 1990) b. When multi-authored sources are mentioned , the name of first author is writ ten for others (et.al) is added. ....................... Ipekten,et.al, (1975). Full referance including all the names should be given in the list of referances at the end of the article. .If an unreachable source is quoted within the text from an available source it should be indicated as follows : .......................Kprl (1911: in elik 1998) d. Personel communications can be indicated by giving the last name(s), the date(s) but full referances should be stated at the end of the article. LIST OF REFERENCES List of references should be listed in alphabetic order by authors' last names. a. For periodicals : The name(s) of author(s), date, the title of the article, the name of the periodical in full, volume #,issue# and page numbers should be quoted. b. For submitted papers at conferences and /or symposiums: The name(s) of author(s) , the date, the title of the paper(s), the name/title of the conference /symposium, editor(s), publishing company, volume number, place of organization and page number should be indicated.

c. For books The name(s) of author(s) , the date, the title of the book (first letters capitalised) publishing company, , the city where it was published , number of pages should be specified. d. For reports, theses and dissertations The name(s) of author(s), the date, the title of the theses or report, name of the institution or university, archieves number, published or unpublished should be specified. HOW TO FORWARD THE ARTICLES The articles duly prepared in accordance with the principles set forth on the foregoing pages are to be sent in three copies (one original, two phocopied forms) to BILIG for publication to the address given below. The last corrected fair copies in diskets and original figures are to reach BILIG within not later than one month. Minor editting and re-arrangements may be done by the editorial board. CORRESPONDENCE ADDRESS: Bilig Dergisi Editrl Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl Takent Caddesi, lO.sok. No: 30 06430 Bahelievler, AnkaraTrkiye Tel: (0312)215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 e-mail : Bilig @ yesevi.edu.tr

BLG/ YAYIN LKELER


Bilig bahar, yaz,sonbahar, k olmak zere ylda drt say yaymlanr. Her yln sonunda derginin yllk dizini karlr; Yayn Kurulu tarafndan belirlenecek ktphanelere, uluslararas endeks kurumlarna ve abonelere -yaymland tarihten itibaren bir ay ierisindegnderilir. AMA Bilig 'in yaym amac; Trk dnyasnn kltr zenginliklerini, tarih ve gncel gereklerini bilimsel ller ierisinde ortaya koymak; Trk dnyasna ilgi duyan, bu konuda fikir reten uzman ve bilim adamlarna ulamak; Trk dnyas ile ilgili olarak, uluslararas dzeyde yaplan bilimsel almalar izlemek, bunlar ilgili bilim adamlarna, uzmanlara ve ilgili kamuoyuna duyurmaktr. KONU Bilig, Trk dnyasnn sosyal bilimler dergisidir. Bilig'de yaymlanacak yazlar sosyal bilimler alan ile ilgili konular bata olmak zere, Trk dnyasnn tarih ve gncel problemlerini ortaya koyan, bu problemlere zm nerileri ieren yazlar olmaldr. MUHTEVA Bilig'e gnderilecek yazlarda; Alannda bir boluu dolduracak; aratrmaya dayal zgn makale, Daha nce yazlm yaz ve almalar zengin bir kaynakaya dayanarak deerlendiren, eletiren ve bu konuda yeni ve dikkate deer grler ortaya koyan aratrma ve inceleme yazs, Trk Dnyas ile ilgili konularda eser ve almalaryla tannm kii ve gruplara anlamal olarak yaptrlacak aratrma, Trk Dnyas ile ilgili eser, yaz, ahsiyet ve yeni faaliyetleri tantan, duyuran, haber veren ksa yazlar, olma zellii aranr. Aratrma ve inceleme yazlarnn Bilig'de yaymlanabilmesi iin daha nce bir baka yayn organnda yaymlanmam veya yaymlanmak zere kabul edilmemi olmas gerekir. Daha nce bir bilimsel kongrede sunulmu tebliler, bu durumu belirtmek artyla yayma kabul edilebilir.

YAZILARIN DEERLENDRLMES Bilig'de yaymlanmak zere gnderilen yazlar nce ama, konu, muhteva, sunu tarz ve yazm kurallarna uygunluk ynlerinden Yayn Kurulu'nca incelenir. Bu ynleriyle uygun bulunanlar, bilimsel bakmdan deerlendirilmek zere, alannda eser ve almalaryla tannm iki hakeme gnderilir. Hakem raporlar gizlidir ve 5 yl sreyle saklanr. Hakem raporlarndan biri olumlu, dieri olumsuz olduu takdirde, yaz nc bir hakeme gnderilebilir. Yazarlar, hakem ve Yayn Kurulu'nun eletiri, neri ve dzeltmelerini dikkate almak zorundadrlar. Katlmadklar hususlar olduunda bunlar ayr bir sayfada, gerekeleri ile birlikte aklama hakkna da sahiptirler. Yayma kabul edilmeyen yazlarn yalnzca birinci nshalar istek halinde yazarlarna iade edilir. Bilig'de yaymlanmas kabul edilen yazlarn telif hakk Ahmet Yesevi niversitesine Yardm Vakf'na devredilmi saylr. Yaymlanan yazlardaki grlerin sorumluluu yazarlarna aittir. Yaz ve fotoraflar, kaynak gsterilerek alnt yaplabilir. Yaymlanmas kararlatrlan yazlarn yazarlarna ve hakemlerine, te'lif ve inceleme creti, yaym tarihinden itibaren 1 ay ierisinde denir. cret miktar Yayn Kurulu'nun nerisi zerine Ynetim Kurulu'nca belirlenir. YAZIM DL Bilig'in yazm dili Trkiye Trkesi'dir. Ancak her sayda derginin te bir orann gemeyecek ekilde ngilizce yazlara da yer verilebilir. Trkiye Trkesi dndaki Trk lehelerinde hazrlanm yazlar, gerektii takdirde Yayn Kurulu'nun karar ile Trkiye Trkesi'ne aktarldktan sonra deerlendirilir. Yaymlanacak yazlarn Trke zetlerinin yansra ngilizce ve Rusa zetleri de verilir. YAZIM KURALLARI Makalenin Yaps Makalenin genel olarak aada belirtilen dzene gre sunulmasna zen gsterilmelidir: 1) Balk 2) Yazar ad(lar) ve adres(ler)i (Hepsi Ltin/Trk harfleriyle olmak zere yazar adlar, soyad byk harflerle olmak zere koyu karakterde, adresler normal italik karakterde) 3) zet (anahtar kelimeler eklenerek) 4) Makale, almann ama, kapsam, alma yntemlerini belirten bir giri blmyle balamal; veriler, gzlemler, grler, yorumlar, tartmalar.. gibi ara ve

alt blmlerle devam etmeli; ve nihayet tartma ve sonular (veya sonular ve tartmalar) blmyle son bulmaldr. 5) Katk belirtme (gerekiyor ise) 6) Kaynaklar Dizini 7) ngilizce balk ve ngilizce zet (Trke zette olduu gibi) 8) Rusa balk ve Rusa zet (Trke zette olduu gibi) Balk Konuyu en iyi ekilde belirtmeli, 12 kelimeyi gememeli, tamam byk harflerle ve bold olarak yazlmaldr. zet 250- kelimeyi gemeyecek ekilde ve yaynn dier blmlerinden ayr olarak yaymlanabilecek dzeyde yazlm, yaznn tmn en ksa, z biimde (zellikle almann amacn ve sonucunu) yanstacak nitelikte olmaldr. zetin bal ve metin ksm italik karakterle yazlmaldr. zet iinde, yararlanlan kaynaklara, ekil, izelge ve eitlik numaralarna deinilmemelidir. zetin altnda bir satr boluk braklarak en az 3, en ok 8 anahtar kelime verilmelidir. Ana Metin Makale, A4 boyutunda (29.7x21 cm.) ktlarn zerine bilgisayarda 1,5 satr aralkla ve 10 punto (Times New Roman veya benzer bir yaz karakteri ile) yazlmaldr. Sayfa kenarlarnda 3'er cm. boluk braklmal ve sayfalar numaralandrlmaldr. Yazlar en az bebin, en ok onbin civarnda kelimeden olumaldr. Blm Balklar Makalenin yapsn belirlemek ve ana metinde dzenli bir bilgi aktarm salamak zere yazda ana, ara ve alt balklar kullanlabilir. Balklara numara veya harf verilmemelidir. Ana Balklar: Bunlar, sra ile zet, ana metnin blmleri, teekkr (varsa), kaynaka, ekler (varsa)'den olumaktadr. ANA BALIKLAR BYK HARFLERLE YAZILMALIDIR. Ara Balklar: Yalnz Birinci Harfleri Byk Bold harfle yazlmaldr. Alt Balklar: Yalnz birinci harfleri byk bold harflerle yazlmal ve hemen balk sonunda iki nokta st ste konularak yazya ayn satrdan devam edilmelidir. ekiller ve izelgeler ekiller, kltmede ve basmda sorun yaratmamak iin siyah mrekkep ile, dzgn ve yeterli izgi kalnlnda aydnger veya beyaz kada izilmelidir. Her ekil

ayr bir sayfada olmaldr. ekiller 1 (bir)'den balayarak ayrca numaralandrlmak ve her eklin altna balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. izelgeler de ekiller gibi, 1 (bir)'den balayarak ayrca numaralandrlmak ve her izelgenin stne balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. ekil ve izelgelerin balklar, ksa ve z olarak seilmeli ve her kelimenin ilk harfi byk, dierleri kk harflerle yazlmaldr. Gerekli durumlarda aklayc dipnotlara veya ksaltmalara ekil ve izelgelerin hemen altnda yer verilmelidir. Resimler Parlak, sert (yksek kontrastl) fotoraf kdna baslmaldr. Ayrca ekiller iin verilen kurallara uyulmaldr. zel koullarda renkli resim basks yaplabilecektir. ekil, izelge ve resimler toplam 10 sayfay amamaldr. Teknik imkna sahip yazarlar, ekil, izelge ve resimleri aynen baslabilecek nitelikte olmak art ile metin iindeki yerlerine yerletirebilirler. Bu imkna sahip olmayanlar, bunlar iin metin iinde ayn boyutta boluk brakarak iine ekil, izelge veya resim numalarn yazarlar.

Metin inde Kaynak Verme Metin iinde kaynak vermede aadaki rneklere uyulmal, kesinlikle dipnot eklinde kaynak gsterilmemelidir: a) Metin iinde tek yazarl kaynaklara deinme yaplrken, aadaki rnekler de olduu gibi, nce aratrcnn soyad, sonra parantez iinde yaym tarihi verilir. ... Kksoy (1998) ... Baz aratrmaclar (Bilgegil, 1970; Kaplan, 1974; Akta, 1990) b) ok yazarl yaynlara metin iinde deinilirken, aadaki gibi ilk yazar ad belirtilmeli, dierleri iin vd. harfleri kullanlmaldr. Ancak kaynaklar dizini'nde b tn yazarlarn isimleri yer almaldr. ... pekten vd. (1975) c) Ulalamayan bir yayna metin iinde deinme yaplrken bu kaynakla bir likte alntnn yapld kaynak da aadaki gibi belirtilmelidir. .. .Kprl (1911; elik, 1998 'den) d) Kiisel grmelere metin iinde -soyad ve tarih belirtilerek- deinilmek, ay rca kaynaklar dizini'nde de belirtilmelidir.

Kaynaklar Dizini Kaynaklar dizini yazar soyadlarna gre alfabetik sraya dizilmelidir. a) Sreli yaynlar iin: Yazar ad(lar), tarih, makalenin bal, sreli yaynn ad (ksaltlmam), cilt no (say no), sayfa no. b) Bildiriler iin: Yazar ad(lar), tarih, bildirinin bal, sempozyumun veya kongrenin ad, editr(ler), basmevi, cilt no, dzenlendii yerin ad, sayfa no. c) Kitaplar iin: Yazar ad(lar), tarih, kitabn ad (ilk harfleri byk), yaynevi, basld ehrin ad, sayfa says. d) Raporlar ve tezler iin; Yazar ad(lar), tarih, raporun veya tezin bal, kurulu veya niversitenin ad, ariv no (varsa), sayfa says, yaymlanp-yaymlanmad.

YAZILARIN GNDERLMES
Bilig'de yaymlanmak zere -yukarda belirtilen ilkelere uygun olarak- hazrlanm yazlar, biri orijinal, dier ikisi fotokopi olmak zere aadaki adrese gnderilir. Yayma kabul edilen yazlarn son dzeltmeleri yaplm bilgisayar disketleri ile ekillerin orijinalleri en ge bir ay iinde yukarda belirtilen adrese ulatrlr. Yayn Kurulu'nca, esasa ynelik olmayan kk dzeltmeler yaplabilir.

YAZIMA ADRES
Bilig Dergisi Editrl Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl Takent Cad. 10. Sok. No: 30 06430 Bahelievler /ANKARA Tel: (0312)215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 e-mail: bilig @ yesevi. edu. tr

You might also like