You are on page 1of 231

Lolita VLADIMIR NABOKOV Beyaz Irktan Dul Bir Erkein tiraflar Lolita, or the Confessions of a White Widowed Male

Vladimir Nabakov 1899da St. Petersburgda dodu. Varlkl, liberal bir ailenin en byk oluydu. Bolevikler iktidara geldiinde aile Rusya'dan ayrlarak nce Londra, sonra Berline gitti. Nabokov, renimini Cambridge, Trinity Collegede tamamlad. 1923 ile 1940 arasnda anadilinde romanlar, hikyeler, oyunlar, iirler yazd ve kuann sekin Rus gmen yazarlarndan biri olarak n kazand. 1940 ylnda kars ve oluyla ABDye g etti ve 1941den 1948e kadar Wellesley Collegede dersler verdi. 1955te yaymlanan Lolitann dnya apndaki baarsndan sonra, 1959da Cornell niversitesi Rus Edebiyat profesrlnden emekli olarak svireye yerleti. Nabokov, ngilizce yazd ilk roman olan The Real Life of Sebastian Knight (S.K.nn Gerek Yaam) 1941de yaymlad ve ondan sonra bu dili artc bir yaratclkla kullanarak eserlerini ngiliz dilinde yazmaya devam etti. Vladimir Nabokov 1977de svirenin Montreux kentinde ld. Lolita dnda, nemli romanlar arasnda, fantastik bir aile roman parodisi olan Ada or Ardor (Ada ya da Arzu) ve Pale Fire (Solgun Ate) saylmaldr.

NSZ 'Lolita ya da Beyaz Irktan Dul Bir Erkein tiraflar'; ite, bu satrlarn yazarnn eline geen ve nszn yazmak durumunda olduu benzeri grlmemi sayfalarn bal byleydi. Szkonusu sayfalarn yazan 'Humbert Humbert', 16 Kasm 1952'de henz tutukluyken, durumasnn balamasna bir iki gn kala damar tkankl sonucunda ld. Avukat ve Colombia Eyalet Blge Barosu yesi, yakn dostum ve akrabam Bay Clarence Choate Clark bu sayfalar baskya hazrlamam istediinde mvekkilinin vasiyetnamesinde geen ve 'Lolita'y baskya hazrlama konusunda btn yetkiyi sayn kuzenime devreden bir maddeden hareket ediyordu. Bay Clarkn seiminin, setii kiinin marazl hastalklarla sapknlklar konu edinen alak gnll bir almasnn ('Duyular Saduyuya Sar m?) daha geenlerde Poling dlyle onurlandrlm olmasndan da etkilenmi olabileceini eklemek gerekir. Grevim ikimizin de umduundan daha az aba gerektirdi. Su gtrmez baz yazm yanllaryla, H.H.in btn abalarna ramen metinde hl yol iaretleri ya da mezar talar gibi sivriliveren (ve aklamann sadece tatszla ve acmaszla yolaaca kii ya da yer adlarn tlatan) kimi inat ayrntlarn ayklanmas dnda, bu ei grlmedik anlar eksiksiz olarak elinizdedir. Bunlar kaleme alann benimsedii tuhaf takma ad gene kendi buluudur; tabii ki iinden insann yreine ileyen bir ift gzn bakt duygusunu veren bu maskeye sahibinin arzusuna uyularak el srlmeyecekti. Haze soyad yalnzca kitabn kadn kahramannn gerek adyla kafiyeli olduu iin seildiyse de, szkonusu kahramann ad kitabn candamaryla bu ad deitirmeye kalklamayacak kadar yakn bir iliki iindedir. Ayrca, (okurun da grecei zere) bu ad deitirmeyi hakl klacak somut bir gereklilik de bulunmamaktadr. Aratrmaya merakl olanlar Eyll 1952 tarihli gnlk gazetelerden her trl bilgiyi salayabilirler. Bu anlarn alma masamn lambasnn na kavumasna izin verilmemi olsayd, szkonusu cinayetlerin nedenleriyle amalar sonsuza kadar bir sr olarak kalacakt. Gerek olaylarn ardnda gizlenen gerek kiilerin kaderlerini izlemeye pek merakl olan eski moda okuyucularn gnl olsun diye, Ramsdale sakinlerinden Mr. Windmllerden salanan baz bilgiler aktarlabilir burada. Kendisi kimliinin gizli tutulmasn, bu 'feci ve pek elim olayn yesi olmaktan onur duyduu toplulua glge drmemesini arzulamaktadr. Kz Louise u anda niversite ikinci snf rencisidir. Mona Dahi Pariste renim grmektedir. Rita ksa zaman nce Floridadaki bir otelin sahibiyle evlenmi bulunmaktadr. Bayan Richard E Schiller, Kuzey Batnn olduka cra kelerinden birindeki Gray Star yerleim blgesinde l bir kz ocuk dnyaya getirirken, lohusa yatanda lmtr. Vivian Darkbloom ksa bir sre sonra yaymlanacak olan Sra Bende adl otobiyografik bir kitap yazmtr. Baslmam haliyle kitaba gz gezdiren eletirmenler szkonusu kitabn kadn yazarn en iyi eseri olduunda birlemektedirler. eitli mezarlklarn bekilerinden gelen raporlarda ise ortalkta

dolaan hayalet bulunmad bildirilmektedir. Sadece bir roman olarak ele alndnda, Lolita asl sylemek istediklerini laf kalabal ile rtmeye alsa da okuyucuya olduka anlalmaz gelecek durum ve duygular konu edinmektedir. Doru, eserin hibir yerinde tek bir ak sak kelime yoktur; hatta adalk gereidir diyerek en baya romanlarda tmen tmen aza alnmayacak laflara ses karmamaya koullanan salkl tutucular bile burada bu kelimelerin bulun, maysna aracaklardr. Gene de, eer bu ne istediini bilmeyen tutucularn gnl olsun diye bir editr, tutar da belli kafa yapsndaki kiilerin batan karc bulabilecei sahneleri sulandrmaya ya da tamamen karmaya kalkarsa (bu konuda Yarg John M. Woolseyin 6 Aralk 1933'te ok daha ak bir anlatmla yazlm baka bir kitap konusunda verdii tarihi karara bavurabilir), Lolitay basmaktan btnyle vazgemek gerekirdi. nk belli bir duyumsallk iermekle sulanabilecek olan bu sahneler en azndan ahlk bir sonuca doru hi amadan yolalan trajik bir hikyenin geliim izgisi zerinde belli ilevleri olan durak noktalardr. Alayc beyler ticari pornografinin de ayn iddiayla ortaya ktn syleyeceklerdir. Buna karlk daha bir mrekkep yalam olanlar, 'H.H.nin tutkulu itiraflarnn olsa olsa bir laboratuvar tpnde frtna yaratmaktan ileri gitmeyeceini syleyerek kar kabilirler Amerikal yetikin erkeklerin en az % 12'si kendisiyle grtm Dr. Blanche Schvvarzmanna baklrsa tutucu bir deerlendirme H.H.nin ylesine aresizlik iinde dile getirdii pek zel arzular her yl, u ya da bu biimde doyurmaktadrlar. Cinnet geiren bizim gnlk yazar o meum 1947 yaznda yetkin bir psikopatoloji uzmanna bavurmu olsayd bu felaketler olmayacak ama tabii bu kitap da olmayacakt. Bu satrlarn yazan, kendi kitaplaryla konferanslarnda ou kez vurgulad bir noktay, yakksz nitelemesinin ou zaman allmamn yerini tutan bir niteleme olduunu affnza snarak bir kere daha yinelemek durumundadr. Byk sanat eserlerinin her zaman zgn olmalar, bu yzden de okuyucuya deien llerde sarsc gelmeleri doaldr. H.H.yi yceltmek deil amacm. O kuku yok ki alak bir adam, ahlaki deerlerin tutulduu illetin ak bir rnei, hatta uca varm bir knty duyumsatan bir ktlkle alaycln karmaas; bunlarn hibiri de onu sevimli klacak eyler deil. bunaltan kaprisleri var. Bu lkenin insanlaryla doal grnmleri konusunda syledii geliigzel eylerin ou gln. tiraflar boyunca yrek gibi atan umarsz bir itenlik, kurduu eytani dzenlerin gnahndan arnmasna yetmiyor. Normal deil. Beyefendi hi deil. Ama kemann byl ezgilerinden Lolitaya ynelik nasl bir sevecenlik, bir merhamet derliyor, yazarndan nefret ederken kitap karsnda nasl da bylenmi gibi oluyoruz. Klinik bir vaka olarak Lolita, hi kuku yok ki psikiyatri evrelerinde bir klasik nitelii kazanacak. Sanat eseri olarak ise aybn rterek kendini amasna yarayacak nitelikleri var. Bizim iin bilimsel nemi ve edebi deerinden ok daha anlaml olan ise kitabn akl banda okuyucular zerinde yaratmas gereken ahlaki etkidir. nk bu olduka anlaml kiisel olayn gerisinde genel bir ders yatmaktadr. Babo ocuklar, bencil analar, soluk solua manyaklar bunlar sadece benzersiz bir hikyede karmza kan canl tipler olmakla kalmamakta,

tehlikeli gelimeler, varolan ktlkler konusunda birer uyan nitelii tamaktadrlar. Lolita, hepimizi anababalar, toplumun iyilii iin uraanlar, eitimcileri daha byk bir evk ve daha aydnlk kafalarla daha gvenli bir dnyaya daha salkl kuaklar yetitirmeye yneltmelidir. -Ph. Dr. John Ray, Jr. Widworth, Massachussiets

-BRNC BLM-1Lolita, hayatmn , kasklarmn atei. Gnahm, ruhum, Lolita; dilin ucu damaktan dilere doru basamaklk bir yol alr, ncsnde gelir dilere dayanr. Lolita. Sabahlar ayanda orabnn teki, bir elli boyu ile Lo idi, sadece Lo. Ayanda bol gndelik pantolonu ile Lola. Okulda Dolly. Kaytlardaki noktal izgilerde Dolores. Ama benim kollarmda hep Lolita idi. Ondan nce biri var myd? Vard, hem de nasl. Aslna baklrsa, yazn birinde her eyi balatan bir ocukkz sevmemi olsaydm Lolita diye biri hi olmayabilirdi. Denizar bir krallkta. Ah, ne zaman? Yam Lolitann daha domad yllarda onun imdiki ya kadar olduu zamanlarda bir yaz. Emin olun, katillerin hep byle tumturakldr dzyaz slplar. Saygdeer jri yeleri, bayanlar baylar, ilginize sunacam bir numaral kant, melekleri, cahil, basit ama kanatlar soylu melekleri hasetlerinden atlatan ey. Bir kez baknz u dikenlerden taca... -21910'da Pariste dodum. Babam nazik, iyi huylu biri, deiik rklardan meydana gelme bir 'karmd; Fransz-Avusturya kkenli, kannda birka damla da Mavi Tuna suyu tayan bir svire vatanda. Size biraz sonra gzel mi gzel, parlak mavi kartpostallar da datacam. Rivierada lks bir otelin sahibiydi. Babas ve her iki bykbabas srayla arap, mcevher ve ipek ticaretiyle uramlard. Otuz yandayken nl dac Jerome Dunnn kz ve tarih ncesi yer katmanlar ile Antik Yunan lirleri gibi hi kimsenin uramad konularda uzmanlam Dorsetli iki papazn torunu olan bir ngiliz kzyla evlendi. Fotoraflarda epey gzel kan annem, ben yandayken olduka garip bir kaza kr gezintisinde yldrm arpmas sonucu lm. Kapkaranlk bir gemite kalan bir avu dolusu scaklk dnda, zerlerinde ocukluumun gneinin batt anlarn ke bucak kuytuluklarnda umarm slubuma bir diyeceiniz yoktur, gzetim altnda yazyorum annemden hibir ey kalmad elimde. Hani bilirsiniz ge asl gibi duran gndzlerin, etrafnda su sinekleri uuan, iekler am bir alln evresinde gelien, gzel, ar kokulu leden sonralarn ya da bir tepecein eteklerinde babo gezerken dalverip alt st ettiiniz yaz akamstlerinin scakl gibi; krkl bir scaklk, altn rengi su sinekleri... Annemin byk kzkardei Sybil, babamn kuzenlerinden biriyle evlenmi, fakat kocas kendisini ok ihmal ettiinden ailede bir eit cretsiz mrebbiye ve kahya kadn grevi stlenmiti. Sonralar, bana teyzemin babama k olduunu, babamn da bu ilgiden yamurlu bir gnde yararlandn, hava anca da geenleri unuttuunu syledilerdi. Kimi kurallarnn katlna kaskatlna

ramen teyzemi ok, ok severdim. Beni, zaman iinde babamdan daha akl banda dul bir erkek olacak biimde yetitirmek istediini dndm olmutur. Sybil teyzemin deniz mavisi bebekleri, pembe hareli gzleri ve klrengi bir benzi vard. iir yazard, iirli bo inanlar beslerdi. On altnc yagnmden bir sre sonra leceine emin olduunu sylerdi, ld de. alt parfm firmas adna durmadan i yolculuklarna kan kocas ise zamannn ounu Amerikada geirirdi, yle ki sonunda orada bir firma kurup biraz da toprak edinmiti. Resimli kitaplar, tertemiz kum, portakal aalar, deniz grnmleri, dost kpekler ve glmseyen yzlerle dolu l l bir dnyada mutlu, salkl bir ocuk olarak bydm. ahane Otel Mirana evremde bir eit kiiye zel evren, dn evreleyen gz kamatrc maviliin iinde, beyaza boyal bir gezegen gibi dnd durdu. Pirin saks zarflarn parlatan nlkl adamdan flanel pantolonlu yetkiliye kadar herkes sever, martrd beni. Yal Amerikal hanmlar bastonlarna dayanr, Pisa Kulesi gibi zerime eilirlerdi. Babama olan borlarn deyemeyen sihri tketmi Rus prensesleri bana pahal bonbonlar alrlard. O, mon cher petit papa, beni yelkenliyle, bisikletle gezmeye karr, yzmesini, dalmasn, su kaya yapmasn retir, bana Don Kiotu Sefilleri okur ve ben ona tapar, ona sayg duyardm; hizmetilerin kendi aralarnda onun saysz hanm arkadalarndan (beni el stnde tutan, en akrak annesizliime gzyalar dkp ilenen gzel, iyi varlklar) sz ettiklerini duyduumda onun adna mutlu olurdum. Evimizin birka kilometre tesindeki bir ngiliz gndzl okuluna gittim. Bahe tenisi oynadm, notlarm hep pekiyi, hem okul arkadalarm, hem de retmenlerimle aram ok iyi idi. On nc yagnmn ncesinde (Annabeli tanmadan nce yani) cinsel konular zerine hatrladklarm unlardan ileriye gitmiyordu; ncelikle, okulun gl bahesinde Amerikal bir ocukla (annesi, olunun boyutlu dnyada pek ender grebildii, o zamanlarn nl bir sinema yldzyd) beklenmedik ergenlik a gelimeleri zerine giritiimiz son derece ciddi, resmi ve olduka kuramsal bir konuma. Bir de otelin okuma odasndaki okunmaktan ypranm Graphic dergileri ynnn altndan ekip kardm Pichonun Beeri Gzellik adl eski moda kitabn kartrrken grdm, inci grisiyle kark sepya tonunda baz yumuack kvrml hanmlar gsteren fotoraflara ocuk bnyemin verdii ilgin tepkiler. Daha sonralar babam, o kendine zg sevimli, neeli haliyle bana cinsellik konusunda bilmem gerektiini dnd her eyi anlatmt. 1923 sonbaharnda, smestr okuyacam Lyondaki liseye gnderilmemden nceydi bu. Ne yazk ki, o yaz Madam R. ve kzyla talya gezisine kmt babam, derdimi aacam, dn alacam kimsecikler yoktu. -3Bu satrlarn yazar gibi Annabel'in de soyu olduka karkt; anne babas yar ngiliz yar Hollandalyd. Bugn yznn izgilerini Lolita'y tanmadan birka yl ncesi hatrladmdan ok daha az hatrlyorum. ki eit grsel hatrlama vardr: Biri aklnzn laboratuvarmda bir grnty ustalkla yeniden kurduunuz zamanki hatrlama (bylesi szkonusu olduunda Annabel'i 'bal rengi ten', 'zayf kollar', 'kumral khkll salar', 'uzun kirpikler', 'dolgun parlak dudaklar' gibi genel tanmlamalarla hatrlyorum) teki ise gzlerinizi kapadnzda,

gzkapaklannzm i tarafnda sevilmi bir yzn eksiksiz optik izdmn, tm doal renkleri iinde kk bir hayaleti hemen artrverdii-niz hatrlama (te Lolita'y da byle hatrlyorum). yleyse brakn da Annabel'i tanmlarken benden birka ay kk, gzel bir kz ocuu olduunu sylemekle yetmeyim. Annesiyle babas teyzemin eski arkadalar, ayrca teyzeni kadar da can skcydlar. Otel Mirana'dan az tedebir villa tutmulard. Kel, esmer Mr. Leigh ile iman, pudral Mrs. Leigh (kzlk ad Vanessa Van Ness)... Nasl da, tiksiniyordum onlardan! AnnabeHe ben nceleri havadan sudan konumutuk. Tekrar tekrar kumlar avular, parmaklarnn arasndan szlp gitmelerini seyrederdik. Kafa yorduumuz konular, bizim zamanmzla evremizin ergenlik ncesi Avrupal ocuklarnn kafa yorduklarna denkti. Ne zerinde canllarn yaad baka dnyalar olduu yolundaki dncelerimize, tenis karlamalarna, sonsuzlua ne de tekbencilie vb. ilikin ilgilerimizde kiisel deh prltlar bulunabileceini sanmyorum. Yavru hayvanlarn yumuak ve hemencecik incinebilir olularnn ikimize de hl ayn derin acy duyurduu zamanlard. O, alktan krlan herhangi bir Asya lkesine hemire olarak gitmek istiyordu, ben ise nl bir casus olacaktm. Birbirimize, hemen deli gibi, sakarca, utanmazca, straplar iinde k olduk; umutsuzca diye de eklemeliyim, nk birbirimize sahip olmak iin duyduumuz delicesine karlkl arzu ancak birbirimize bedenimizin ve ruhumuzun son zerresine kadar sahip olmak, birbirimizin iinde erimekle doyacak gibiydi. Ama ite ayaktakmndan ocuklarn bile bulmay becerebilecekleri trden bir iftleme frsat bulamaz durumdaydk. Onlarn bahesinde giritiimiz ok cretli bir denemeyi izleyen gnlerde elimizdeki tek babaa kalma frsat plajn kalabalk ksmnda byklerin, sesimizi duymasalar da gzlerinden uzak olmayacamz bildikleri bir yerde oturmak olmutu. Orada, yumuak kumlarn zerinde byklerden birka adm tede btn sabah kaskat kesilerek bir arzu nbeti iinde uzanp birbirimize dokunmak iin zamann ve meknn en kk irkilmelerinden yararlanmaya alr, her frsata krederdik. Yars kuma gml eli yava yava bana doru srnr, ince esmer parmaklar uykuda yrr gibi yaklar, yaklar, opal saydamlnda parlak dizleri sakna sakna uzun, temkinli bir yolculua kard. Bazen rastlant olarak ocuklarn yapt kumdan bir kale, bize arkasnda birbirimizin tuzlu dudaklarn tadacak kadar bir gizlenme frsat verir, bu hibir zaman tamamlanmayan birlemeler salkl ve deneyimsiz gen bedenlerimizi yle bir yorgunlua srklerdi ki, ta dibine dalp birbirimizi deli gibi kucakladmz serin mavi sular bile bizi rahatlatamazd. Yetikin yllarnda, oradan oraya dolap durduum sralarda kaybettiim hazineler arasnda Annabel'i, anne babasn ve ayn yaz, teyzemi batan karmaya alan, Mr. Cooper adnda, arkanl, orta yal, hantal bir beyi bulvar kahvelerinden birinde, bir masann evresinde gsteren, teyzemin ektii fotoraf da vardr. T am o srada ikolatal dondurmasna eilirken yakaland iin ok iyi kmamtr bu fotorafta Annabel, yle ki (resmi hatrladm kadaryla) gneli bir lekeye dnen irinlii iinde tek seilen zayf, plak omuzlar ve ortadan ayrd sann izgisi olmu. Fakat tekilerden biraz uzakta oturan ben, dramatik bir gsterililik iinde kmm; stnde koyu renk bir spor gmlek, iyi dikilmi

beyaz bir ort, ayak ayak stne atm, yan durmu uzaklara bakan efkrl, kaim kal bir olan ocuu... Bu fotoraf o uursuz yazn son gn, kaderi deitirmek, iin giritiimiz son umarsz abadan birka dakika nce ekilmiti. En sama bir bahane ile (son ansmzd ve hibir ey umurumuzda deildi artk) kahveden sahile kam ve ssz bir yer bularak orada birka krmz kayann oluturduu in gibi bir kovuun meneke rengi glgesinde, sadece birinin kaybettii bir gne gzlnn tanklnda, aceleci okaylarla ksa bir sre geirmitik. Dizlerimin zerinde tam sevgilime sahip olmak zereydim ki, deniz banyosundan dnen sakall iki adam, denizler hkimi ve kardei, kaba gller, cesaret veren haykrlarla bize doru yaklatlar ve sevgilim drt ay sonra Korfu'da tifsten ld. -4Bu sefil anlarn sayfalarn tekrar tekrar evirirken kendi kendime sorup duruyorum; hayatmn ortadirei, imdi uzaklarda kalan o yaz mevsiminin ltlar arasnda m belvermeye balad yoksa o gzel kz ocuuna duyduum ar arzu sadece bana zg bir tuhafln ilk belirtisi miydi? Kendi ynelimlerimi, bunlarn nedenlerini ve giriimlerimi zmlemeye kalktmda, geriye dnl bir dgc, aklmn zmleyici unsurlarn snrsz seenekle beslemeye balyor, bu seenekler de her olasln gemiimin ldrtc karmaasnda sonsuz biimde dal budak salmasna yolayor. Ne var ki Lolita olaynn kaderin bir eit byl oyunu sonucu, Annabel'le baladna inanm bulunuyorum. Annabel'in lmnn o karabasanl yazn beceriksizliini iyiden iyiye younlatran bir darbe olduunu, bu beceriksizlii heyecansz genlik yllarndaki her trl ak ilikisi olasln ortadan kaldran srekli bir engel durumuna getirdiini de biliyorum. Onunla ilikimizde tinsel unsurla bedensel unsur, gnmzn gereki, s, birrnek beyinli genliine anlalmaz gelecek bir kusursuzlukla btnlemiti. lmnden ok sonralar bile, onun dncelerinin benim dncelerimi yalayp getiini hissettiim anlar oldu. Birbirimizi tanmadan ok nceleri biribirine e ryalar grmtk. Karlatrmtk, biliyorduk. Ayn yln ayn aynda (1919 Haziran) birbirinden ok uzak iki lkede, yolunu arm bir kanarya hem onun hem de benim penceremden ieriye dalvermiti kanatlarn rpa rpa. Ah, Lolita sen bylesine sevmi olsaydn beni! Annabel'le giritiimiz baarsz sevime denemelerinin ilkini, Annabel servenini noktalamak zere buraya alacam. Bir gece ailesinin acmasz gzetiminden kurtulmay becerdi. Onlarn yazlk evinin arkasna den tedirgin, ince yaprakl bir mimozann kuytuluunda, alak bir ta duvarn ykntlar zerinde bir tmsek bulduk. Karanln ve taze dallarn arasndan kl pencerelerin oluturduu arabesk desenleri seebiliyorduk. Duyarl belleimin renkli boyalaryla rtuland iin imdi oyun katlar olarak hatrlanan pencereler bunlar -belki de szkonusu 'dman' bir bri oyununa dalm olduu iin, kimbilir... Aralk dudaklarmn kenaryla kulann lk memesini ptmde titredi, irkildi. Bir yldz kmesi ta yukarda, zerimizde solgun bir kla parlyor, uzun, ince yapraklarn glgeleri arasndan szlp bize ulayordu. Bu titreimlerle dolu gkyz, zerine incecik elbisesinden baka hibir ey

giymemi sevgilim kadar plak grnyordu. Onun gkyzyle evrelenmi yz ise gzlerimin nndeydi; garip derecede belirgin izgileriyle bu yzden darya bir k vuruyordu sanki. Bacaklarm, o gzel, kpr kpr bacaklarn biribirine bititirmemiti, yle ki elim aradn bulduunda hlyal fakat irkiltici, yar hazdan yar acdan bir yz ifadesi geldi, o ocuksu yz izgilerinin zerine yerleti. Benden biraz daha dik oturuyordu, tek bana srdrd o zevk yolculuunda ne zaman beni pmesi gerekse, ba neredeyse hznl denebilecek mahmur, yumuak bir hareketle yana eiliverir, plak dizleri skr, bileimi aralarnda hapseder sonra tekrar geverdi. Esrarl bir iksirin aclyla arplm, titreyen azn soluk alrken slkl bir ses kararak yzme yaklatrrd. Sevmenin acsn nce kuru dudaklarn hoyrata benimkilere srterek hafifletmeye alr, sonra salarn tedirgin bir hareketle geriye atarak uzaklar ve gene gittike koyulaarak yaklard sevgilim... Aralk azndan beslenmeme izin verir, bense ona her eyimi, yreimi, grtlam, barsaklarm bile sunmaya hazr bir akgnlllkle, ekingen elleriyle kavramas iin tutkumun asasn uzatrdm. Bir eit parfml pudra kokusu -annesinin spanyol oda hizmetisinden yrtmt sanrm hatrlyorum; tatlms, adi, arca bir koku... Bu koku sevgilimin kendi biskvimsi kokusuyla karm, duyularm bir anda tama noktasna ykselivermiti ki yakndaki allklardan gelen bir hrt bu tamay nledi. Birbirimizden ayrlp sancyan damarlarla, belki de allklarda dolanan bir kediden baka bir ey olmayan sese kulak kabarttmzda birden annesinin gittike tizleen bir sesle Annabel'i ardn, Dr.Cooper'n da hantal, temkinli admlarla baheye indiini duyduk. Ama o mimozann kuytuluu, yldzlarn buusu, dikenin ete giriine benzer o duygu, o alev, o sabah iyi, o sz beni terketmedii gibi sahil kokulu uzuvlar, tutkulu diliyle o kk kz o gnden beridir aklmdan bir an kmad -ta ki, yirmi drt yl sonra ben onu baka bir kk kzn bedeninde canlandrp byy bozana kadar... -5Dnp de baktmda, genlik gnlerim yolcunun tren kompartmanmn penceresinden hzla uup gittiini grd kk, beyaz kat paracklarndan bir kar frtnas gibi aceleyle uup gidiyor gzlerimin nnden. Kadnlarla cinsel saln gerektirdikleri lsnde giritiim ilikilerde tavrm her zaman saduyulu, her zaman alayc, ksa ve kesindi. Lise rencisiyken Paris ve Londra'da hafif kadnlar her zaman iimi fazlasyla grmlerdi. Derslerime dzenli olarak ve kendimi vererek altm sylenebilirse de almalarmn meyvesini her seferinde aldm sylenemezdi. nceleri birok gen, gdk yetenein yapt gibi psikiyatri doktoras peinde kotum. Ne var ki maymun itahlln sonu olmad iin zerime bir garip halsizlik kt, -genlik bunalmlar, doktor bey! - ngiliz Edebiyatna yneldim; ngiliz Edebiyat, bilirsiniz, air olmak istedii ksteklenmi nice gencin eninde sonunda, tvid ceketli, elleri pipolu edebiyat retmenleri srasna girdikleri bir alandr. Paris bana ok uygundu. Rus gmenleriyle Sovyet filmlerini tarttm, Deux Magots kahvesinde ecinsellerle pinekledim. Kimsenin adn duymad dergilerde kimsenin anlamad yazlar yazdm. 'Pastiche'ler* karaladm:

...Fraulein Von Kulp dner, eh kapnn zerinde; peinden gitmem onun. Ne de Fresca'nn. Ne de o Mart'nn 'John Keats'in Benjamin Bailey'e yazd bir mektupta Proust temalarnn irdelenmesi' adl ksa almam alt, yedi akademiin vg mrltlar ile karland. Tannm bir yaynevi hesabna bir Ksaltlm ngiliz iiri Tarihi kitab yazmaya giritim. Daha sonralar, anadili ngilizce olan renciler iin ngiliz edebiyatndan rneklerle karlatrmal bir Fransz edebiyat elkitab derlemeye kalktm. Bu alma1940'Iar boyunca tek uram oldu, hatta tutuklandm srada son cilt de neredeyse baskya hazrd. Derken bir i buldum; Auteuil'deki bir grup yetikine ngilizce retecektim. Daha sonra iki k smestrisi boyunca bir erkek lisesinde almak zere ie alndm. Ara sra hayr ileri ya da psikoterapiyle uraan tandklarmn ilikilerinden yararlanarak onlarla birlikte yetimhane ya da slahevi gibi eitli kurumlara gider, orada her trl tehlikeden uzak, bedenleri yeni yeni gelimeye balayan solgun tenli, gr kirpikli kk kzlar seyreder, ancak ryalarnda benim olan o kk kz anardm. *Pastiche: Baka bir iir ya da hikyeye yknlerek yazlm iir ya da hikaye vb. imdi izin verirseniz size bir grm amak istiyorum; dokuz ve on drt ya snrlar iinde rastlanabilecek kimi kz ocuklar vardr ki kendilerinin iki misli ya da daha yal baz talihsizlere, varlklarnn aslnda insana deil de perilere (cinlere, perilere demek istiyorum) zg olan niteliklerini gsteriverirler. Bu seilmi yaratklar 'supericikleri' diye tanmlamak amacndaym. Uzamsal kavramlar zamansal kavramlarla karladm dikkatinizi ekmitir. Aslna bakarsanz, okuyucum 'dokuz' ve 'on drt' yalarn, zerinde bu benim supericiklerinin yaad, sis perdesi ardnda gizli bir denizle evrili, sahillerinde insann aksini seyrettii, kayalklar glpembesi, byl bir adamn snrlar olarak dnsn isterim. Bu ya snrlar arasndaki btn kz ocuklarna supericii denebilir mi? Tabii ki hayr. Tersi olsayd, bu gerein farknda olan bizler, biz zavall gurbet yolcular, sonsuza dek supericiklerinin tutkunu olan bizler, oktan ldrm gitmitik. Supericiklerinin gzel olmas da supericii olmalar iin bir lt deil... Ne de baya olmalar -ya da bir kesimin bayalk diye adlandrd zellik- kimi gizemli niteliklerini tehlikeye dryor. O perimsi incelik, o uucu, kac, yrek titreten, sinsi ekicilik deimiyor ve supericiini, uzamsal dnyann ezamanl grnglerine daha ok baml yatlarndan ayrarak onu, zerinde Lolita'nn benzerleriyle oynat, sadece dlenen zaman iinde varolan o elle tutulmaz, gzle grlmez adaya atveriyor. Ayn ya snrlar iindeki supericiklerinin says, emin olun, sadece 'sradan', 'cici', 'irin' hatta belki 'tatl' ya da 'gzel' diye nitelendirilen, birbirinin benzeri, ikoca, biimsiz, donuk, kukuya yer vermeyecek kadar supericiklii ile ilgisi olmayan, gbekli, atkuyruu sal insan-kz ocuklarnn saysndan ok daha dktr. Bu insan-kz ocuklar gelecekte gzel yetikinlere dnebilecekleri gibi (badndrc gzellikte

sinema yldzlarna dnen kara orapl, beyaz okul nlkl irkin rdek yavrularn dnn) tersi de olabilir. Sradan bir erkein eline bir grup okullu kz ocuunun ya da bir kz izci kafilesinin fotorafn verip de en gzelini se deseniz, gzel diye gsterecei kk kzn mutlaka bir supericii olmas gerekmeyecektir. nsan hem bir sanat, hem bir deli, sonsuz hznlere aina bir varlk olmal, kasklarnda o kan tututuran zehir fokurdamal, kuyruksokumunun kvraklnda harl bir ate durmadan yanmal ki -Tanrm nasl da saknmak, gizlenmek zorundadr kii!- yanlgya meydan vermeyecek kadar ak zellikleri, elmack kemiklerinin kedimsi kvrml yuvarlakln, hafif tyl kollarla bacaklarn inceliini ve umutsuzluk, utan ve sevecenlik gzyalarnn sayp dkmeme engel olduu btn tekileri hemen grp tanyabilsin, bylelikle etten kemikten bir grup ocuk arasnda, arkadalar tarafndan tannmadan, kendi korkun gcnn de farknda olmadan duran kk, lmcl cini bir anda seip karm olursunuz. Dahas, bu konuda zaman unsuru bylesine byl bir rol oynadna gre, konuyla ilgilenenlerin unu da bilmelerinde yarar var; supericiinin byl etkisi altna girebilmesi iin kk kzla yal adam arasnda - bir iki ender vakada doksan olduu gzlemlenmitir- deien bir ya fark olmas gerekmektedir. Bir eit odaklama sorunu bu, kiinin igrsnn zevkle katetmek zorunda bulunduu belli bir uzaklk, akln arpk bir zevkle soluk solua kalarak alglad belli bir kartlk sorunu... ikimiz de ocukken, sevgili Annabel benim iin bir supericii deildi. O zamanlar ben kendim de kk bir kei ayakl Tanr olduumdan, zamann o byl adasnda birbirimize eittik. Ama sanrm bugn, 1952 ylnn Eyll aynda aradan yirmi dokuz yl getikten sonra, hayatmn ynn belirleyen periyi onun kimliinde aka tandm. Birbirimizi, sonradan yetikinlikte insann hayatn altst eden, yakcl ile belirgin yle mevsimsiz bir akla sevmitik ki... Gl kuvvetli bir olan ocuu olduum iin ben lmedim, yaamay srdrdm. Ama zehir yaraya szmt bir kere. Yara mr boyu iyilemedi ve ok gemeden yirmi be yanda bir erkein on alt yanda bir kz elde etmesini onaylayan ama on iki yandaki kzlara el srdremeyen bir uygarlkta bymeye baladm farkettim. Hayatmn Avrupa'da geen blmn korkun derecede ift kimlikli biri olarak yaamama amamak gerekir. Da kar durumu kurtarmak iin yerkremizin kabak ya da armut gsl diilerinden bir ksmyla 'normal' diye tanmlanabilecek ilikiler kurmutum. te yandan, yasalara saygl bir korkak olarak nmden salma salma geen, el bile srmediim her supericiinin akyla iimde kurulan cehennem frnlar yanyor, beni yakp bitiriyorlard. Bu frnlarn ateinde tavna getirip dvmeme izin verilen dii insanoullar derdime derman olmak yle dursun, tersine acm daha da ok arttryorlard. Dier yetikin hemcinslerimin eit derecede yetikin kar cinsle giritikleri, grlts dnyay tutan 'doal' cinsel ilikiden en azndan szkonusu hemcinslerimin duyduu nazlar duymu olmam mmkndr. Ne var ki, ben bu beylerin hibir zaman farkedemeyecei, karlatrma kabul etmeyecek lde batan karc bambaka hazlar gz ucuyla da olsa grmtm. Gnahkar ryalarmn en suya sabuna dokunmayan bile, ancak en grbz dehal erkek yazarlarla en yetenekli iktidarszlarn hayal edebilecei trden zina sahnelerinden binlerce kere daha aklllara durgunluk vericiydi. Dnyam, bakla ikiye blnm gibiydi. Bir deil de

iki cinsle kar karyaydm, ne birine ne tekine sahip olabiliyordum, insan vcudu uzmanlar ikisine de 'kadn' derler mutlaka ama duyularmn prizmasndan geip bana grndklerinde aralarnda dalar kadar fark olduu ortaya kyordu. Btn bunlar imdi aklla vardm sonular. Yirmi yalarmla otuz yalarmn banda iimi yakan bu tutkular ak seik olarak anlayabilmi deildim. Bedenim srarla arzulad eyin ne olduunu gayet iyi bilirken, aklm bedenimin btn yalvarmalarna kulak tkyordu. Bir bakmsnz utan ve korku iindeyim, bir bakmsnz gzkara bir iyimserlik iinde... Toplumun yasaklarnn basksn youn biimde duyuyordum. Ruhbilimciler evremde pervane oluyor, bana olmayan cinsel drtlerimden olamayacak kurtulu umutlar veriyorlard. Sevdal titreyilerimi harekete geirebilecek biricik arzu nesnelerinin ancak Annabel'in kz kardeleri, nedimeleri (ya da isterseniz oda hizmetileri) oluu gerei bana zaman zaman delirmek zereymiim duygusunu veriyordu. Bazen de kendi kendime btn bunlarn aslnda belli bir toplumsal tavrdan baka bir ey olmadn, kk kzlarla kendinden geercesine batan kmakta gerekte hibir saknca bulunmadn anlatyordum. Okuyucuma hatrlatmakta yarar var; 1933'de ngiltere'de karlan 'ocuk ve Ergenler' yasasnda 'kz ocuu', 'sekiz yan stnde on drt yan altndaki kz' tanm ile belirleniyor. (On drt-den on yediye kadar olan kz ocuklarndan yasada 'gen kz' olarak sz ediliyor)! Ne var ki, bundan ok nceleri I. James dneminin bilinmeyen ynlerini yazmakla n yapm Hugh Broughton, Rahab'n on yandayken fahielik yapmakta olduunu kantlamtr. Bu ve benzeri olduka ilgin gerekler, belki de fkeden azmn kprmesine yol ayor sanyorsunuz ama hayr, kprmyor, sadece iimden ks ks glmekle yetiniyorum. te, size birka kartpostal daha... Buradaki, bir supericiinin ses tonuyla arklar sylese de byk olaslkla kk bir olan gbeini yeleyen Vergilius... Bunlar Msr Kral Akhnaten'le Kralie Nefertiti'nin N boyu salman kzlarndan ikisi (bu soylu iftin alt kz vard); henz gelimemi, bedenlerinin zerinde parlak boncuklar dizili kolyelerden baka hibir ey tamyorlar. Aradan geen bin yl onlara hi dokunmam bile, yumuak, esmer yavru hayvan bedenleri, dibinden kesilmi salar ve abanoz rengi badem biimli gzleriyle yastklara uzanm oturuyorlar. unlarsa, Antik filozoflarn bilgiye adanm tapnaklarnda, erkek gcn artran soylulukta fildii rengi iskemlelere oturtulmu on yanda bir dizi gelinlik kz. Ergenlik andan nce evlilik ve birlikte yaama baz Dou Hint eyaletlerinde hl olaan saylan bir grenektir. Hem, Dante, Beatrice'sine 1274 ylnda, baharn glleri aarken, o daha taklarla, kzl elbiselerle bezeli dokuz yanda bir kz ocuuyken zel bir davette grp, vurulmam mdr! Ya Petrarka Laura'ya deli gibi ak olduunda, Laura iek tozlaryla, tozu toprayla rzgrn nne katlm, Vaucluse tepelerinden anlatlan o gzel ovada uup giden, ele avuca smaz bir iek, on iki yanda sar sal bir supericii deil midir? Neyse, ciddi olalm, uygar kiilere bylesi yarar... Humbert Humbert erdemli yaayabilmek iin insanst aba harcard. Gerekten, btn kalbiyle yapt bunu. Sradan ocuklara, onlarn el dememilikleriyle abuk incinebilir olularna byk saygs vard. En ufak bir anlamazla yol amayacak kadar nemsiz bile olsa ocuklarn masumiyetine el srmekten ekinirdi. Fakat gz o masumlarn arasnda cinlerle akraba bir k setii anda kalbi nasl da deli gibi arpmaya balard! O akmak, akmak gzler, parlak dudaklar... sadece

arzuyla baktnz farketse bile yasaya gre on yl yersiniz..! Hayat bylece srp gidiyordu. Humbert, Havva ile cinsel iliki kurabilmesi pekl da mmknken ne yazk ki sadece onun kk kz kardeini arzuluyordu. Gslerin belirmesi ergenlik ana kout fiziksel ve kimyasal deiimler dneminin balarna (7-10 yalar aras) rastlar. Bundan sonra rastlanan ilk olgunlama belirtisi edep yerinde belirmeye balayan kllardr (11-12 yalar aras) Ks ks glm tutamaz oluyorum artk! Gemi batyor. Bir mercan adas. Boulup giden bir yolcunun tir tir titreyen kk kzyla birliktesiniz. aka hayatm, aka, oyun hepsi! Elimde hazan yapra gibi titreyen kitapla ilgilenir grnmeye alarak oturduum sert mi sert park srasnn zerinde dlediim servenler nasl da grkemliydi. Sessiz sedasz bir akademik ve onun evresinde sanki tamdk bir heykel ya da eski bir aacn kprtl yapraklarnn glgesiymiesine kaytsz oynayan supericikleri! Bir defasnda ekose elbiseli, kusursuz gzellikte bir kk, takrtlar tukurtularla yanam, koca arlkl ayan kaldrp oturduum sraya dayam, ince plak kollar benimkilere dolanarak ayandaki gevemi pateni sklamaya koyulmutu. O an gnete eriyip gittim sanki; incir yapra yerine elimdeki kitabmdan baka bir ey olmakszn... Kumral lleleri berelenmi dizine dklyor, birlikte altnda oturduumuz yapraklarn glgesi yrek gibi atyor, bukalemun gibi hzla renk deitiren yanama deen l l kolunun zerinde eriyor, o kola karyordu. Baka bir keresinde kzl sal, kk bir okullu kz metroda yol boyunca zerime abanm, o an en ince damarlarma kadar yaylan pas koyusu bir krmzl haftalarca kanmda tamtm. Bu tek tarafl, minyatr sevda servenlerinin yzlercesini sayabilirim. Bunlarn bazlar cehennemin en kzl alevlerinde son bulmutur. rnein balkonumdan dar bakarken sokan kar srasndaki evde kl bir pencere, bu pencerede de bana yardaklk eden bir aynann nnde soyunan supericiine benzer bir varlk grdm olmutur. Bizi ayran, bizi birbirimizle babaa brakan aramzdaki bu uzaklk, kardaki hayale daha da kanlmaz bir ekicilik kazandrr, son hzla tek bana varlan o doyuma doru giderken o nazl plaklk sanki alay edercesine, ak pencerenin yannda i donuyla oturup, yap yap scak, mitsiz yaz gecesinde gazetesini okuyan bir herifin lamba nda aydnlanan plak kollarna dnverirdi. p atlamaca, seksek... Oturduum park srasnda yanma den kara elbiseli kadn, ben hazlarn mengenesinde ikence iinde kvranrken (tam altmda bir supericii kaybettii bilyesini aryordu) karnmn aryp armadn sormutu, kstah cad! Ah, beni ergenlik ann kolgezdii bu parkta, yosunlu bahemde brakn, ilimeyin! Brakn oynasnlar evremde sonsuza dek. Hi bymesinler. -6Aklma gelmiken; sonradan bu supericiklerinin balarna neler gelmitir acaba, hep merak ederim... ipak rlveren bir etki-tepki ayla rtl bu dkme demirden dnyamzda, onlardan alverdiim bir kalp arpnts onlarn geleceini etkilememi midir acaba? Onlara sahip olmuum, onlarn haberi bile olmam. Buras doru. Ama sonra, ileriki bir tarihte aa kmaz m her ey? zdmlerini ehvetime geirmekle kaderleriyle oynam mymdr acaba? Bu

benim iin hep merak konusu olmutur, hep de olacaktr. Ne var ki bu gzel, ldrtc, clz kollu supericiklerinin byynce neye benzediklerini renmek frsat da buldum. Boz renkli bir bahar leden sonras Madeleine Kilisesi yaknlarnda hareketli bir sokakta yrdm hatrlyorum. Ksa boylu, incecik bir kz sivri topuklarnn zerinde sendeleyerek, hzl hzl yanmdan geti, ayn anda baklarmz karlat, kz durdu ben de yanatm. Ancak gsme geliyordu boyu, Fransz kzlarnda ska rastlanan kk, yuvarlak, gamzeli bir yz vard. Uzun kirpiklerini, bedenini bir klf gibi smsk saran inci grisi elbiseyi ve -sonuta, bende superisi arm uyandran, haz rpertisini, kasklarmda hop eden eyi harekete geiren ey de bu oldu- o kk, kpr kpr gvdenin ibilir bir profesyonellikle ocuksu bir eyleri badatrdn grdm. Fiyatn sordum, ezgili, gms bir kesinlikle (ku, tpk bir ku!) 'Yz frank' diye cevaplad beni. Pazarlk etmeyi denedim ama gzkapaklar inik gzlerimdeki korkun, kimsesiz arzuyu grmt bir kere. kka alnna, alnndaki szmona apkaya bakyordum (bir erit miydi yoksa bir kuma iek miydi?). Kirpiklerini yle bir indirip kaldrd, 'demez' dedi, uzaklap gidermi gibi yapt. yl nce olsa belki de onu okuldan eve dnerken grecektim! Bu dnce sorunu zmledi. Tandk, dik merdivenlerden yukarya kard beni, ayn tandk ziller yatakla bide'den baka eyas olmayan yoksul odaya doru giderken, baka msyleri grmek istemeyebilecek bu 'msy', yani benim iin ald durdu. Her zamanki gibi 'kk armaann istedi hemen, ben de her zamanki gibi adn (Monique) ve yan (18) sordum. Sokak kzlarnn kk bayalklarna olduka alktm. Zavallcklarn hepsi de, gnde neredeyse on kere insann suratna arptklar inat bir yutturmaca tavryla, dediim dediki bir cvltyla 'dix huit-on sekiz' deyiverirler. Ama Monique'e baknca, onun kendi yana olsa olsa bir ya da iki ya eklediini kestirmek zor deildi. Bunu sk, dzgn, garip biimde olgunlamam bedenine bakarak anlamak mmknd. Beklenmedik bir abuklukla elbiselerini kardktan sonra, bir an yar bedeni pencere perdesinin kalitesiz tllerine sarl, ylece durdu; ocuksu bir hazla, bayann bayas bir poz alm, aada, alacakaranln eritledii avluda alan laternacy dinliyordu. Kk ellerim avucuma alp da, dikkatini kirli trnaklarna ektiimde gene ocuksu bir ciddiyetle kalarn att, 'evet, iyi deil', diyerek lavaboya yneldi. Aceleyle hi nemi olmadn syledim, hi mi hi nemli deildi. Kumral kahkll salar, l l klrengi gzleri ve solgun teniyle son derece sevimliydi. Kalalar, melmi bir olan ocuundan daha geni deildi. Asln isterseniz, hi dnmeden, benimle uramak zorunda kalan seksen kadar fahienin arasnda iime gerek bir zevk atei salabilen tek kiinin kk Monique olduunu syleyebilirim; imdi an olan o gri tl perdeli odada onu gnl borcuyla, anarak dolamay da bunun iin srdryorum ya... 'Bu numaralar kim bulduysa anasnn gzym,' dedi dosta bir sesle, gene ayn hzla giydi elbiselerini. Ayn gece daha etrafl baka bir buluma nerdim. Kedeki kahvede saat dokuzda beni bekleyeceini, u ksack mrnde hibir zaman hi kimseyi atlatmadn yeminler ederek syledi. Akam ayn odaya geri dndk, elimde olmadan ne kadar gzel olduunu syleyince yumuakbal bir sesle 'gzel konumasn bildiimi' syledi. Sonra kk cennet bahemizi yanstan aynada

yzmdeki ifadeyi -azm arptan, dilerimin birbirine kenetlenmesine yol aan sevecenlii- ikimiz de ayn anda farkedince kk, terbiyeli Monique'iim (ah, bal gibi supericiiydi ite!) yatmadan nce kendisini pmek istiyorsam dudak boyasn silmesini isteyip istemediimi sordu. Tabii istemez olur muydum hi. Onunla hibir gen hanmla gitmediim kadar ileriye gittim. Uzun kirpikli Monique'le geen o geceden aklmda kalanlar acl zdrapl, ksr ak hayatmdaki pek az olay badatrdm bir neeyle anarm. Bordasnda salna salma onu izleyen Humbert Humbert'le ince ince yaan nisan akamna ktnda verdiim fazladan elli franka ne kadar da sevinmiti! Bir vitrinin nnde durmu, fiyakal bir biimde 'je vais m'acheter des bas!' demiti, 'orap alacam kendime!'. O Paris'li ocuksu dudaklarn 'bas' szcn, patlatr gibi, 'a' harfini byk bir itahla neredeyse 'bot' szcndeki 'o' gibi syleyiverii hi kulaklarmdan gitmeyecek. Ertesi gn, leden sonra 2:15 sralarnda onunla kendi yerimde bir buluma ayarlamtm, ne var ki bu sonuncusu ok daha az baarl geti, bir gece iinde o ergen hali gitmi, daha bir kadn olmutu sanki. Ondan kaptm soukalgnl drdnc bulumadan vazgememe yol at. Fakat ben de iimi paralayan hayallerin ykn omuzlamama yol aarak yava yava hayal krklna dnecek bir dizi duygusal gelimeyi yarda kestiime piman deilim. Brakalm, bir iki dakika iin kvrak, dal gibi bir kz kimliine brnversin Monique, dursun durduu yerde; felein emberinden gemi gen orospu grntsnn iinden yan, yoldan km bir supericiiydi o! Onunla olan ksa sreli beraberliim kafamda, bu ilerden anlayan okuyucumun ok mantkl bulaca bir dnce zincirinin kurulmasna yol at. Kelleyi koltua aldm bir gn, adi dergilerden birindeki bir ilan beni Matmazel Edith'in iyerine gtrd. e nce bir dizi olduka resmi fotorafla dolu, kenarlar epeyce anm eski bir albmden gnlme uygun bir aday sememi nermekle balad Matmazel ('Baknz u esmer gzeline!')- En sonunda albm bir kenara itip de sulu arzularm kekeleyerek dile getirmeyi baardmda, matmazel bana kapy gsterecekmi gibi bir tavr taknd. Ne var ki, bu i iin ka para demeye hazr olduumu renince aalayc bir tavrla, bu 'ii ayarlayacak' biriyle grtrmeyi kabul etti. Ertesi gn kaba saba boyanm, enesi dk, sarmsak kokulu, mor dudaklarnn st kara tyl, neredeyse gln denecek bir tara aksanyla konuan tknefes bir kadn byk olaslkla evi olan bir yere gtrd beni. Orada, besili parmaklarn biraraya getirip ularn aprtyla perek malnn nasl azma layk bir gonca olduunu anlatmaya altktan sonra, tiyatrovari bir el hareketiyle perdeyi ekiverdi, ekivermesiyle de gzlerimin nne, kalabalk ve olduka kalender bir ailenin yatak odas olduunu sandm blme serildi. Buras, bir iskemlenin zerine oturmu isteksiz isteksiz kel bir tabebei okayan, kafasnda krmz kurdelelerle tutturulmu en azndan onbe rg bulunan hantal, gevek bedenli, iticilie varan sevimsizlikte kz ocuu dnda bombotu. Hayr anlamnda bam sallayp, tuzaktan kurtulmaya altmda, kadn abuk abuk bir eyler syleyerek kk devin gsnden eski psk ynl kaza syrverdi, oday bir an nce terk etmekteki kararllm grnce de 'parasn' istedi. O arada odann

dibindeki bir kap ald, mutfakta yemek yemekte olan iki adam gelerek az dalana katldlar. Bunlar eci bc, enseleri ak, yal kara suratl adamlard, birinin de gzlkleri vard. Arkalarnda kk bir erkek ocuuyla, yerde emekleyen kirli, eri bacakl bir velet duruyordu. Kbuslarn o insan ileden karan mant iliyordu; fkeli arac kadn, gzlkl adam iaret ederek, polisten olduunu sylyor ('polis, polis!') bana syleneni yapmazsam kt olacan anlatmaya alyordu. Marie'nin -kk kzn iirli adyd buyanna ktm. Koca kalalarn mutfak masasnn yanndaki bir tabureye yerletirmi, yarm kalan orbasn iiyordu, bebei de emekleyen velet kapmt. Yaptmn aptalln daha da ycelten bir acma duygusu ykseldi iimden, kzn kaytsz avucuna bir kat para sktrdm. O da armaanm polis bozuntusuna geirdi, bylece oday terketmeme izin verildi. -7Pezevenk matmazelin albm, papatyalardan rl kader elengimin bir halkas mdr bilmem ama bu olaydan ksa bir sre sonra kendi gvenliim asndan evlenmeye karar verdim. Sabah kp akam gelinen bir ev, ev yemekleri, evliliin btn alkanlklar, yatak odas etkinliklerinin merhem etkisi yapan tekdzelii, kimbilir belki de ahlk deerlerin, ruh yceliklerinin zamanla deimelere yol aabilecek biimde yeermesi olasl; btn bunlar aalanmama yol aan tehlikeli arzularm silip gtrmezse de, hi olmazsa denetim altnda tutabilir diye dnyordum. Babamn lmnden sonra elime geen para (yle nemli bir ey deildi, Mirana oktan satlm gitmiti) biraz sert hatl da olsa gzalc yakkllmla biraraya gelince e adayn aramaya kmama bir engel kalmamt. Uzun uzun dndkten sonra Polonyal bir doktorun kzn setim. Adamcaz tansiyon ve taikardi tedavimle urayordu. Birlikte satran oynardk. Kz da valesinin ardndan beni gzetler, o zamanlar iyi aile kzlarnn leylak ve lamba kompozisyonlara yerine izmeyi yeledikleri kbist samalklarn arasna benden esinlenme gzler, kulaklar katard. Bir daha tekrarlamama izin veriniz; btn bahtszlklarma ramen olaanst yakkl bir erkektim, hl da yleyim. Hareketlerim yava ve uyumlu, boyum uzun, koyu renk salarm ipek yumuaklnda, yzm dnceli olduu lde batan karcdr. Erkek gzelliinin ok fazlas, hele bu gzelliin sahibinin saklayaca bir ey de varsa, yz izgilerinin kendine zg bir eleveri izi tayan aksi bir anlam kazanmasna yol aar. Bu benim iin de geerliydi. Heyhat, elimi sallasam istediim yetikin diinin kollarmn arasna deceini ok iyi biliyordum. Hatta, olmu armut gibi her dakika kucama dmesinler diye kadnlara yz vermemeyi alkanlk haline getirdiimin de farkndaydm. Gsterili bayanlara dkn ortalama bir Fransz olsaydm, bir kayaya arpar gibi bana arpp arpp dnen umarsz gzeller arasnda Valeria'dan ok daha iyisini bulabileceimden kukum yok. Fakat ok yllar sonra anladm ki zel seimim temelde ackl bir dn verme ilkesine dayal kayglardan kaynaklanyormu. Bu da zavall Humbert'in cinsel konularda nasl acnacak bir budala olduunu bir kere daha gsteriyor. -8Kendi kendimi sadece bir hayat arkadamn huzur veren varln, ocakta kaynayan bir tencerenin grkemini, cvl cvl bir ocak perisi aradma

inandrmama ramen, Valeria'da beni eken ey gerekte, yapt kk kz taklitleriydi. Benim hakkmda bir eyler sezdii iin yapyor deildi bunlar, doal davran biimiydi, ben de buna vurulmutum. Aslnda en azndan otuzuna geliyordu (pasaportu bile yalan sylediinden gerek yan hibir zaman kesin olarak renemedim). Bekaretini nasl 'yanllkla' yitiriverdii ise hatralarnn deikenlii lsnde deien bir masald. Bana gelince, ben ancak bir sapn olabilecei kadar sarsaktm. Tyler, ponponlar iinde muzip bir grn vard; kk kzlar gibi giyinir, bol bol dzgn bacaklarn gsterir, beyaz tabanlarn kara kadife terliklerle daha da vurgulamay bilir, somurtur, gamzelerini gsterir, gler, syler, kyl kz elbiseleri giyer, ksa, kvrck, sarn sal ban akla gelebilecek en irin ve en baya biimde sallayverirdi. Belediye evlendirme dairesindeki ksa trenden sonra, onu yeni kiraladm apartman dairesine gtrmtm. Daha elimi bile srmeden, bir yetimhaneden yrtmeyi baardm ocuk geceliini giymesini isteyerek biraz da armasna yol amtm. Bu gerdek gecesinden olduka zevk almtm, sabah gn doarken sersem kz zevk lklar atyordu. Ama gerek yava yava su yzne kt. Rengi boyayla alm llelerin koyu renk dipleri belirdi, ayva tylerinin yerini her gn tra edilen bacaklardaki kldipleri ald. O kpr kpr slak dudaklar, ne kadar akla beslesem de, eimin gz gibi saklad ebediyete gm annesinin portresindeki kurbaa dudaklara olan benzerliklerini da vurmakta gecikmediler. Sonunda dledii kk kibriti kz yerine Humbert Humbert, elinde iri yar, ktan bacakl, koca memeli ve zrnk beyni olmayan bir kadnla kalakald. Bu durum 1935'den 1939'a kadar byle srd, gitti; Valeria'nn tek iyi zellii kk, sevimsiz dairemize garip bir huzur duygusu veren sessiz sedasz yaradlyd. Dairemiz iki oda, biri puslu manzaral biri tula rl iki pencere, kk bir mutfak ve iinde kendimi Marat gibi hissettiim -ah, neredeydi, beni baklayacak beyaz boyunlu kzlar?- kutu gibi bir banyo kvetinden oluuyordu. Arada tatl akamlarmz olmuyor deildi; o Paris-Soir'na dalp okuyor, ben derme atma masamda alyordum. Sinemaya, bisiklet yarlarna, boks malarna gidiyorduk. Onun yorgun bedenine pek ender olarak, ancak pek acil ve umutsuz durumlarda bavuruyordum. Bakkaln, glgesi bile beni lgna eviren kk bir kz vard, ama neyse Valeria sayesinde inanlmaz kaderimi maskeleyecek yasal bir yol bulmutum. Yemee gelince; ocakta kaynayan tencerenin grkeminden sessiz sedasz vazgemitik. Yemeklerimizi ounlukla Bonaparte Soka'nda, rtleri arap lekeli, bin trl dilin konuulduu kalabalk bir yerde yiyorduk. Lokantann kap komusu olan antikac, tk tk vitrininde yeil, krmz, altn sars ve mrekkep mavisi, rengarenk eski bir Amerikan estamp bulundururdu; dev gibi bacas, koca barok farlar, gene koskoca zgaral ile leylak rengi kompartmanlarn frtnal l gecesinin iinden rzgar gibi geiren bir lokomotifti bu, kvlcmlarla bezeli kara duman krk ynlarn andran kasrga bulutlarna karyordu. O bulutlar sonunda yle bir gk grltsyle yamura dnt ki... 1939 yaznda Amerika'daki zengin akrabam ld, gelip Amerika'da yaamam ve kurduu ile ilgilenmem kouluyla bana ylda birka bin dolar bulan bir gelir brakt. Bu arayp da bulamadm bir frsatt. yle esasl bir deiikliin iyi

geleceini hissediyordum. Bir sorun daha vard; evliliimin kadifemsi huzurunda gve yenikleri belirmeye balamt. Son haftalarda iko Valeria'mn ok deitii, garip bir huzursuzluk, stlendiini dndnz imknlar kstl role hi de uygun dmeyen bir sinirlilik iinde olduu gzmden kamyordu. Ksa sre sonra gemiyle New York'a doru yola kacamz sylediimde akn ve can sklm grnd. Bu arada katlaryla ilgili birtakm glkler bagsterdi. Nansen midir nedir, o gmen pasaportlarndan biri vard elinde; kocacnn kaya gibi salam svire vatandalna ramen bir trl yakasn kurtaramad bir dert. Onu bu kadar arkanl yapan eyin emniyet mdrlnde kuyrua girmek zorunluu ve br formaliteler olduuna inan getirdim sonunda. Oysa ona hi usanmadan pembe beyaz ocuklar ve dev aalar lkesi Amerika'y anlatm durmutum, renksiz ruhsuz Paris'ten sonra ne byk deiiklik olacakt! Bir sabah katlarn neredeyse dzene sokmu, bir devlet dairesinden karken, yanmda sersem sepet yryen Valeria, kani kpei gibi kvrck sal kafasn, tek bir sz etmeden, deli gibi iki yana sallamaya balad. Bir sre kendi haline braktm, sonra vcudunda bir ar, sz olup olmadn sordum. Cevap (Slavca'dan Franszca'ya evrilmi olduunu sandm olduka baya bir cmleyi bir kere daha evirerek sunuyorum size burada) u oldu: 'Hayatmda baka bir erkek var'. imdi, bunlar bir koca iin zc szckler. Ne yalan syleyeyim, donmu kalmtm. Onu orackta, sokan ortasnda sradan bir yurttan yapaca gibi evire evire dvmek szkonusu olamazd. Yllar boyu ektiim gizli aclar bana kendime hakim olma konusunda insanst bir g vermiti. Sonunda, bir sredir yaya kaldrm boyunca davetkr bir biimde bizi izleyen bir taksinin iine itiverdim Valeria'y ve usulca, sokaa oranla ok daha biz bize olduumuza gre sylediklerine aklk getirmesini istedim, iimde gitgide ykselen bir fke beni bouyor gibiydi. Bu, Madam Humbert denilen o gln yaratktan u ya da bu ekilde holandmdan falan deil, yasal ve yasad baz kararlar arifesinde olduumdand; byleyken Valeria denen bu zrva kadn utanmadan kalkm, aklnca rahatmla, huzurumla, kaderimle oynamaya hazrlanyordu. nn adn sylemesini istedim. Sorumu yineledim; ama gldrlerdeki dili dolaan kadnlar gibi sesler karmay srdryor, benimle ne kadar mutsuz olduunu sayp dkerek en ksa zamanda boanmay dndn bildiriyordu. 'Peki kim?' diye bardm sonunda, yumruumu dizine indirerek. Gzn bile krpmadan, sanki cevab son derece ackm gibi baklarn yzme dikti, sonra yle bir omuzlarm silkip, taksi ofrnn kaim ensesini iaret etti. ofr arabay durdurup kk bir sokak kahvesine ekti, kendini tantt. Anlamsz adn hatrlamyorum ama bunca yl sonra yz hl ak seik gzlerimin nnde; fra bykl, ense tral, gdk, albay eskisi bir Beyaz Rus. Bunlarn ayn sama sapan ii yapan yzlercesi vard Paris'te. Bir masaya oturduk, ar'n fedaisi arap smarlad, Valeria da dizine slak bir peeteyle kompres yaptktan sonra konumay srdrd; benimle konumuyor, laf yadryordu sanki. Laflar karsndakinin onurlanan kulaklarna o ana kadar sahip olmadn sandm bir konukanlkla boaltyordu. Arada srada heykel gibi oturan n da Slavca laf yamuruna tutuyordu. Durum mantk snrlarn olduka amt, hele taksici 'albay' Valeria'y koruyucu bir glckle susturup 'kendi' grleriyle, gelecee ait dncelerini aklamaya

balaynca daha da rndan kt. Tane tane konutuu Franszcasna vahi bir aksan katarak ocuk kadn Valeria ile elele adm atmay dnd i ve ak dnyasnn ayrntlarn aklyordu. Valeria ise ikimizin arasna oturmu, kendine eki dzen vermeye balamt bile; dudaklarn sivriltip ruj sryor, gerdan e katlayp bluzunun yakasn falan ekitiriyordu. Adama gelince, o sanki Valeria aramzda deilmiesine konuuyor, ondan kendi iyilii iin akll bir vsiden daha akll bir vsiye aktarlan kk bir kzmasna sz ediyordu. fkemin aresizlii iinde belli izlenimlerim abartlm ya da arptlm olabilir ama adamn bana, Valeria'nn yemek rejimi, det zamanlar, elbiseleri, okuduu ya da okumasnn uygun olaca kitaplar bir bir sorduuna yemin edebilirim. 'Sanrm, Jean Christophe'u sever?' Epey mrekkep yalam adamd bu Bay Maksovi. Ben Valeria'nn kendine ait birka para eyay hemen toplamasn nererek bu samala bir son verince, okbilmi albay byk bir incelikle szkonusu eyalar tamay stlendi. Mesleinin gereine uyup Humbert iftini arabasyla dairelerine gtrrken Valeria btn yol boyunca konutu durdu, ayn sre iinde Korkun Humbert ve Zavall Humbert'le Humbert Humbert kadn m, n m, yoksa ikisini mi ldrsn, yoksa ikisini de ldrmekten vaz m gesin diye tartt durdu. Bir zamanlar (o zamanlardan hi sz etmedim ya, neyse...) bir okul arkadamn sa siyah kurdeleli, saydam m saydam ciltli kz kardeini sevip okadktan sonra ayn arkadama ait bir otomatik silahla kendimi ldrmeyi aklmdan geirmitim. imdiyse albayn ard adyla Valeka'nn gerekten kurunlanmaya, boaz sklmaya ya da denizde boulmaya deip demeyeceini kendi kendime soruyordum. Bacaklar abuk incinirdi, ben de bunu hesaba katarak yalnz kalr kalmaz cann iyice yakmay tasarladm. Ama bir dakika bile yalnz kalmadk ki. Gkkua rengi gz makyajnn yer yer akm boyasna bulanm gzyalar dkmekte olan Valeka, zaten koca bir bavul ve iki el antasyla tka basa doldurduu bir karton kutuyu yerletirmekle meguld. Dac izmelerimi giyip baldrlarna vurma hayallerim de albay srekli evremizde dnp durduu iin bir trl gerekleemedi. Kstaha falan davrand da yoktu adamn, tam tersine bam dndren o tiyatrovari numaralara kk bir ek olarak, haddini bilir bir eski zaman terbiyesi rnei veriyor; odann iinde gider gelirken yanl syledii br cmleleriyle ('affnz ric ederim' ya da 'izen verirseniz' gibi eyler) hareketlerini vurguluyordu. Hatta Valeka's pembe donlarn kvetin stndeki amar ipinden ekip alverirken de bam terbiyeli terbiyeli te tarafa evirdi. Ne var ki igzar herif her yerde hazr ve nazrd sanki, daireyle yekvcut olmu kah iskemlemde gazetesini okuyor, kah dmlenmi bir ipi zyor, sigara saryor, ay kaklarn sayyor, tuvalete gidiyor, yavuklusuna babasnn armaan ettii elektrikli vantilatr sarp sarmalamakta yardm ediyor ya da bavullar dar tayordu. Kollarm kavuturup, pencere kenarna dayanm, can sknts ve nefretten kuduruyordum. Sonunda ikisi de arkalarndan byk bir grltyle kapattm kapnn sinir ularnda hl nlayan titreimleriyle dolu apartman dairesinden ekip gittiler. Kapy vurmam yetmemiti aslnda, filmlerde yaptklar gibi elimin tersiyle kadnn suratna rak diye bir tokat da indirmeliydim. Rolm yarm yamalak srdrmeye alarak beraberlerinde ngiliz tra losyonumu da gtrp gtrmediklerine bakmak zere sert admlarla banyoya doru yrdm. Hayr,

gtrmemilerdi fakat ar'n eski bokyedibas olan herif sidik torbasn boalttktan sonra sifonu ekmeyi unutmutu. inde suyla arlam, ttn yapra rengi bir sigara izmariti dnp duran yabanc ve marur sidik gl, bana hareketin son perdesi gibi geldi, gz dnm bir halde evrede silah arandm. Aslnda btn meslekdalar gibi gayet resmi bir zat olan sayn albay (Maksimovi, evet, ad bir taksi hzyla dnd geldi aklma) Rus burjuva terbiyesinin verdii dncelilikle evsahibinin alakgnll yuvasnn boyutlarn gznne alm, sessiz sedasz grd iini bir alayan gmbrtsyle talandrmaktan kanarak, iini anlaml bir sessizlikle geitirmeyi semiti. Ama o anda, fkeyle sprgeden daha iyi bir silah bulmak amacyla mutfan altn stne getirmekte olduumdan bu gibi dncelerden ok uzaktm. Bir sre sonra aramay bir yana brakarak onunla yumruk yumrua kavga etmek gibi yiite bir amala sokaa frladm. Yapl olmama karn boksrlk mesleine aina saylmam, oysa tknaz, geni omuzlu Maksimovi amyarmas gibiydi. Neyse ki, gereksiz yl boyunca krk bir diki kutusunda saklayp da sokaa kar kmaz amura drd akik bir dme dnda karmn beni terk ettiine ilikin tek bir ipucu vermeyen bombo sokak gzmn iirilmesini nledi. Hi nemli deil. Zaman iinde kk bir intikam aldm saylr. Gnn birinde Pasadena'l bir adam Bayan Maksimovi'in (kzlk ad Zborovski) 1945'de ocuk doururken ld haberini getirdi. Szkonusu ift naslsa Kaliforniya'ya yerlemiler ve orada ok iyi bir cret karl sekin bir Amerikal etnologun yrtt bir deneyde bir yl sreyle kullanlmlard. Deney, insann muz ve hurmadan oluan bir rejime srekli drt ayak stnde durarak ne gibi biyolojik ve etnik tepkiler vereceiyle ilgiliydi. Bana haberi getiren doktor, imanlktan fya dnm Valeka'yla gene ya balayp salarna kr dm albaynn byk bir grev bilinciyle yerleri prl prl silinmi bir dizi odada (birinde meyve, birinde su, birinde yataklar bulunmaktaym) br aresiz adaylar eliinde drt ayaklar zerinde emekleyip durduklarn kendi gzleriyle grdne yeminler ediyordu. Bu deneylerin sonularn Antropoloji Dergisinde bulmaya altm, ne var ki daha hibir yerde yaymlanma benzemiyorlar. Tabii, bu tip bilimsel almalarn meyvelerini almak uzun srebilir. Umarm yaymlandklar zaman aydnlatc fotoraflar da koyarlar dergiye - hapishane kitaplnda byle entellektel almalarn bulundurulacan hi sanmyorum ya, neyse... Bugnlerde kafa dinlediim hapishanenin kitapl, avukatmn pek beenmesine karlk, hapishane kitaplklarndaki kitaplarn seiminde gdlen budalaca rastgeleliin iyi bir rnei. Tabii ncil var bir kere, sonra Dickens (eski psk bir 'btn eserleri' takm; New York, Dillingham Yaynevi, MDC-CCL XXXVII), bir 'ocuk Ansiklopedisi' takm (gne rengi sal, ortlu izci kzlar gsteren irin resimler var iinde), bir de Agatha Christie'nin 'Bir lm ilan' kitab. Arada, 1868 tarihli 'Venedie Dn' kitabnn yazar Percy Elphinstone'un talya'da Bir ingene' ya da olduka yakn, 1946 tarihli 'Perde ve Sahnede Kim Kimdir' kitaplar gibi ilgin ufak tefek eyler de elime geti. Bu ikincisinde prodktrlerin, oyuncularn ve oyun yazarlarnn adlarnn yansra birtakm duraan oyun sahnelerinin fotoraflar da var. Dn gece buna gz atarken mantklar nefretten, airleri zevkten ldrecek trden bir rastlantyla burun buruna geldim. Sayfann bir blmn aaya alyorum: Pym, Roland. Doumu Lundy, Massachusets, 1922. New York eyaletinin Derby kentinde Elsinore Tiyatrosu'nda sahne eitimi grd. Sahneye ilk defa

'Gn' piyesinde kt. Rol ald nemli piyesler arasnda 'uradan ki Adm tede', 'Yeilli Kz', 'Sersem Kocalar', 'Garip Mantar', 'Vur Ka', 'John Lovely', 'Hayallerim Seninle' saylabilir. Quilty, Clare. Amerikal tiyatro yazar. 1911'de New Jersey'de Ocean City'de dodu. renimi Columbia niversitesi'nde yapt. Ticaretle urat, daha sonra oyunlar yazmaya balad. 'Kk Superisi', 'imekten Holanan Kadn (Vivian Darkbloom'la birlikte), 'Karanlk a', 'Garip Mantar', 'Seni Baban Gibi Sevdim' vb. gibi oyunlarn yazardr. ocuklar iin yazd oyunlar nemlidir. 1940 tarihli 'Kk Superisi', New York'ta sahneye konmadan nce tarada 14.000 mil yol katederek tam 285 defa tekrarlanmtr. Yar arabalar, fotoraflk ve yavru hayvanlar uralar arasndadr. Quine, Dolores. 1882'de Dayton, Ohio'da dodu. Sahne eitimini Amerikan Akademisi'nde grd. Sahneye ilk defa 1900'de Ottawa'da kt. New York'da sahneye k 1904'de Aman Yabanclarla Konuma' oyunuyla oldu. (teki oyunlarn adlar vb.) Moruk bir kadn oyuncuyla ada bile olsa canm sevgilimin adn kat stnde grnce nasl da umarsz bir acyla arpyor yreim? -Belki o da oyuncu olabilirdi. 1935'de dodu. Rol ald oyun, (evet biliyorum aadaki paragraf yazarken kalemim srt, dzeltme sakn nair!): 'ldrlen Oyunyazar'. yan Quine. Quilty'nin kanyla Kirli. Ah, Lolita, szcklerinden baka oynayacak eyim kalmad artk! -9Boanma ilemleri yolculuumu geciktirmiti. Bkknlk ve Portekiz'de yakalandm zatrre ile geen bir kn sonunda Amerika'ya ayak bastmda dnyann bana bir dnya sava daha kmt. New York'da kaderin karma kard olduka kolay ie drt elle sarldm. Parfm reklamlar yazp, yazlanlar gzden geirecektim. Beni balamayan, szmona yaratc bir i olmas iime geliyordu, zamanm olduka bir eyler karalyordum. te yandan sava srasnda kurulan niversitelerden biri beni anadili ngilizce olan renciler iin karlatrmal bir Fransz Edebiyat tarihi yazmam iin sktryordu. Birinci blm birka ylm ald, bu sre iinde de her gn on be saatten az olmamak zere dzenli altm. O gnlere dnp baktmda onlar kesin bir izgiyle bol kl ve biraz glgeli iki ana blme ayrlm gryorum. Ikl blm devasa kitaplarda kitabm iin yaptm aratrmalarla ilgili olan blm, glgelerse zerinde yeterince konutuumuz, beni yiyip bitiren arzularn, uykusuzluklarn hayatma drd glge. Okuyucum artk beni iyiden iyiye tand iin New York'ta Central Park'ta kouan supericiklerini bir defack grebilmek iin (heyhat, hep uzaktan, hep uzaktan) nasl tozlara topraklara belendiimi, ateimin nasl ykseldiini kestirebilir! Brodaki zevzevklerden birinin bana durmadan peke ektii koltukaltlar parfml alan kzlarn i renklerinden nasl da nefret ediyordum! Neyse btn bunlar geelim. Bir ara sinirlerim ylesine bozuldu ki bir yldan fazla bir sre sanatoryumda yatmak zorunda kaldm. ime dndm, ne var ki yeniden hastaneyi boylayacaktm.

Ak havada srdrlen salkl yaam bana iyi gelecek gibi gzkyordu. Dost olduum doktorlardan birinin (kk kumral sakall alayc m alayc, sevimli bir tipti) bir erkek kardei vard, bu erkek karde de Kanada'nn Kuzey Kutbuna yakn blgelerine bir keif gezisi dzenlemek zereydi. Beni de 'ruhi tepki gzlemcisi' olarak keif gurubuna kattlar. ki gen bitki uzman ve ihtiyar bir marangozla ben, beslenme uzmanlarmzdan biri olan Dr. Anita Johnson'n denetimindeydik; kadn bizi gzne kestirmiti, ne var ki pek karlk gremiyordu, Allah'tan en ksa zamanda uakla geri yolladlar. Keif gezisinin ne amala yapld konusunda en ufak bir bilgim yoktu. Saylar olduka kabark meteoroloji uzmanlarna baklacak olursa Kuzey Kutbundaki dur durak bilmez bir magnetik noktann izini sryorduk. Bir grup, Kanadallarla birlikte, Melville Sound noktasndaki Pierre Point'te bir hava gzlem istasyonu kurdu. Ne yapaca konusunda ayn derece kararsz ikinci bir grup plankton toplamakla urayordu. nc bir grup buzul llerindeki tberkloz verileriyle ilgileniyordu. Bir sinema fotorafs olan Bert (gvensizlik iinde bir ocukcazd; birlikte birtakm getir gtr ileri yapmtk, onun da birtakm ruhsal sorunlar vard) keif grubundaki byk balarn, bizim hi grmediimiz gerek yneticilerin aslnda iklim farkllklarnn kutup tilkilerinin krkleri zerindeki olumlu etkilerini incelemekle uratklarn ne sryordu. Keresteden prefabrike kulbelerde, uygarlk ncesini hatrlatan, granitten bir dnyada yayorduk. Ynla erzamz vard; Reader's Digest dergileri, dondurma kartrcs, kimyasal donanml helalar, ylba iin kattan klahlar... Btn bu mthi renksizlie ve can skntsna ramen, belki de bunlar yznden, salm byk gelime gsterdi. evrem buzul sd ya da mantars yosun gibi kendi halinde bitkilerle sarl olduundan, slk alan kasrgalar iime ileyip belki de iimi iyice temizlediinden ya da btn gnlerim bir kaya paras zerinde oturup saydam bir gkyzn seyretmekle (bir ey gzkt de yoktu ya) getiinden olacak, benliime garip bir biimde ilgisiz kalmtm. Beni gnaha davet edecek bir ey de yoktu evremde. Balk kokulu, irkin, kuzgun karas sal, kobay suratl, iko, yal ciltli kk Eskimo kzlar iimde Dr. Johnson'dan bile daha az istek uyandryorlard. Yok, kutup blgelerinde rastlanmyor supericiklerine. Buz tabakalarndaki kaymalar, buzul tepeciklerini, tayyare dman perileri, Rus cinciklerini, btn bunlar zmlemeyi bu konular benden daha iyi bilenlere brakp, birka gn iin 'tepki' dendiinde ilk aklma gelen eyleri not etmeye baladm. (rnein geceyars gnei altnda grlen ryalarn olduka renkli olma zellii gsterdiini saptamtm, bunu fotoraf dostum da onaylad.) Ayn zamanda eitli meslektalarma eskiye zlem, bilinmeyen hayvanlardan duyulan korkular, hayalini kurduklar yiyecekler, gece uyurken boalp boalmadklar, bo zaman uralar, sevdikleri radyo programlar, dnya grlerindeki deimeler vb. gibi konularda anket sorular yneltmek de szmona grevlerim arasndayd. Fakat herkes bundan ylesine usan getirdi ki, ksa zamanda tasardan tamamen vazgemek zorunda kaldm. Sadece, bu buzdan hapishanede (bitki uzmanlarndan birinin verdii akayla kark add bu) geirdiim yirmi ayn sonuna doru olduka uydurma ve ak sak bir rapor hazrladm ki, ilgilenen okuyucularm bu raporu 1945 ya da 1946 ylnn 'Yetikin Bnyelerde Psikofizik

Sreler Yll'nda, ayn zamanda 'Kuzey Kutbu Keif Gezileri' dergisinin btnyle szkonusu geziye ayrlan saysnda bulabilirler. Sonuta, samimi doktor dostumdan rendiime gre, gezinin Viktorya Adas'ndaki bakr cevherleriyle filan ilgili olmad ortaya kt. Gerek hedef 'ok gizli' denilen trden bir eylerdi, her neyse, bu hedeflere ok baaryla ulaldm da eklemekle yetineyim. Uygarla dner dnmez yeniden bir delilik nbeti (eer biraz melankoliyle biraz i skntsna bu acmasz sfat yaktrmaya iiniz elveriyorsa) geirdiimi duymak okuyucumu kukusuz zecektir. Btnyle iyilememi, adn vermeyeceim pahal bir sanatoryumda tedavi grrken rendiim bir eye borluyum. rendiim, ruhbilimcilerle grgr gemenin ifa verici sonsuz bir elence kayna olduuydu. Onlara meslein inceliklerini bildiinizi hi belli etmeyecek, yle ayrntl ryalar uyduracaksnz ki bu safkan slp aheserleri, ryalar sizin aznzdan ekip almalar gereken ruhbilimcilerin kendilerinin ryalar grmelerine ve geceyarlar grdkleri bu ryalardan lk la uyanmalarna yol aacak! Onlara numaradan 'ilksel travmalar' yaratacak, alay edecek, gerek cinsel eilimlerinizin burnunun ucunu bile grememelerini salayacaksnz. Bir hemireye verdiim rvet sayesinde baz kaytlar ele geirmi ve zevkten drt ke olarak hakkmda 'gizli homoseksel' ya da 'tmyle iktidarsz' gibi yarglar veren kartlar okumutum. Elence yle tatlyd ki, tamamen iyiletikten sonra (deliksiz uyuyor, yemeklerimi okullu bir kz kadar itahla yiyordum) bir ay daha yattm sanatoryumda. Bir ay sona erince de hastaneye yeni gelen, yerini bulamam (ve tabii atlak) olduka nl bir doktorla grgrm geebilmek iin sreyi bir hafta daha uzattm; inanr msnz, hastalara kendi doumlarna tank olduklarna inandrmadaki baarsyla tannm biriydi bu! -10Taburcu olur olmaz yerlemek iin New England'n ierilerinde bir yer, ya da kilisesi, karaaalaryla mahmur, kk bir kasaba aramaya koyuldum. Btn bir yaz boyunca biriktirdiim bir bavul dolusu derli toplu alma notuyla uramak, bazen de yaknlardaki gllerden birinde yzmek amacndaydm. imle yeniden ilgilenmeye balamtm (akademik almam kastediyorum). tekine, amcamn lmyle geride brakt parfmlere olan katklarm ise iyice azalmt. O srada, eskiden amcamn yannda alanlardan olduka sekin bir aileden gelme biri, servetlerini kaybetmi kuzenlerinin evinde bir iki ay geirmem nerisiyle geldi; emekli Bay McCoo ve kars, ebediyete gm teyzelerinin iinde sessiz sedasz son gnlerini yaayp gt st katlarn kiraya vermek istiyorlard. Adam, McCoo'larn biri daha yeni domu, bryse on iki yalarnda iki kk kzlar, gzel bir gln yaknlarna den sevimli bir baheleri olduunu da szlerine ekledi. Daha iyisi can sal diye karlk verdim. Szkonusu insanlarla mektuplap onlar evsiz barksz kaldma inandrdktan sonra trene bindim, trende de mmkn olan en ince ayrntlaryla Franszca retip, Humbert'e okayacam esrarl supericiini dleyerek harika bir gece geirdim. Elimde yeni aldm pahal bavulla indiim kutu gibi istasyonda

beni kimse karlamad gibi, telefona da kimse karlk vermedi. Fakat sonuta perian bir McCoo, slak elbiseleriyle, pembe-yeil renkli Ramsdale kasabasnn tek otelinde grnerek evinin biraz nce yanp kl olduu haberini getirdi. Yangna btn gece damarlarm tututuran ezamanl alevler neden olduysa hi amam. Dediine gre ailesi arabay alp gene kendilerine ait olan bir iftlie snmlard. Ama, karsnn Lawn Soka 342 numarada oturan bir arkada, harika bir insan, Mrs.Haze beni kirac olarak kabul etmeye hazrd. Mrs. Haze'nin kar komusu olan bir hanm McCoo'ya inanlmaz derecede eski moda, drt ke tenteli arabasyla gleryzl zenci ofrn dn vermiti. Ramsdale'e geli nedenim ortadan kalktna gre nceden kararlatrdmz kiraclk meselesi anlamsz geliyordu artk. Tamam, tamam evinin yeni batan ina edilmesi gerekecekti, ne yapalm yani. Gerektiince sigortalamam myd? Kzgn ve kskndm, canm sklmt, ama nazik bir Avrupal olduum iin o cenaze arabasna bindirilip Lawn Soka'na yollanma dncesine kar kamazdm, yoksa McCoo'nun benden kurtulmak iin ok daha dolambal yollara bavuracan seziyordum. Sklm pklm uzaklatn grdm, ofrm esef edercesine dilini aklatarak ban sallad. Yolda kendi kendime, hibir ekilde Ramsdale'de kalmayacama, hemen o gn uaa atlayp Bermudaya, Bahama'ya ya da hangi cehennemin dibine olursa olsun gideceime yemin ettim. Teknikolor renkli sahillerde yaanabilecek zevk olaslklar uzun zamandr tylerimi rpertmiyor deildi. Aslnda McCoo'nun kuzeninin iyi niyetli ama sonradan olduka anlamsz olduu ortaya kan nerisi beni bu dncelerden ayrm, aklm elmiti. elmeden sz ederken aklma geldi; tam Lawn Soka'na saparken, az daha sayfiyelerdeki o igzar kpeklerden birini (hani o sokaktan geen her arabay kollayanlardan) iniyorduk. Biraz ileride Mrs. Haze'in eski, psk beyazdan ok griye alan boyasyla insann iine rknt veren evi gzlerimizin nnde belirdi. Dardan baknca, ieride ancak banyo kvetinin musluuna lastik boru takarak du alabileceinizi bildiiniz evlerdendi bu. ofre bahiini verdiimizde hemen ekip gideceini, hi kimse grmeden otelime ve bavuluma dnebileceimi ummutum. Ama adam sadece sokan kar yakasndan kendisini aran yal hanmn yanna gitmekle yetindi. Ne yapabilirdim? Zili aldm. Zenci bir hizmeti kadn beni ieriye ald ve sonra hemen koarak, yanmamas gereken bir eyin yanmakta olduu mutfaa dnd. Girite kap zilleri, Meksika'nn hatralk eya trnden zmbrtlarndan beyaz gzl tahta bir yaratk ve sanat merakls geinen orta snfn pek beendii, Van Gogh'un 'Arles'li Kadn' bayalnn bir reprodksiyonu aslyd. Sa tarafta yar ak duran bir kapdan oturma odasn grmek mmknd; kede dolabnda bir sr hatralk Meksika vr zvr daha ve izgili kumatan yz geirilmi (duvar boyunca uzanan) bir divan vard. Koridorun bitiminde yukarya kan bir merdiven bulunmaktayd; alnmn terini silip darda havann ne kadar scak olduunu ilk olarak farkediyordum) bir eye bakm olmak iin mee tahtasndan bir sandn zerinde duran eski, klrengi tenis topuna gzlerimi dikmiken yukardan Mrs. Haze'in kaln sesini duydum. Merdivenin trabzanna

dayanm akr gibi bir sesle soruyordu: 'Msy Humbert mi geldi?' Ardndan trabzandan aa bir para sigara kl dkld, sonra evin hanm srasyla sandaletleri, koyu kahve ev pantolonu, sar ipek bluzu, drt ke yz ile basamaklarda belirdi, iaret parmayla hl sigarasnn kln silmekle meguld. Neye benzediini batan anlataym da bu i bir an nce bitsin isterseniz. Zavall kadncaz otuzunu yarlamt, prl prl parlayan bir aln, yolunmu kalar, sade ama pek de sevimsiz saylamayacak, Marlene Dietrich'in baarsz kopyas denebilecek yz izgileri vard. Eliyle bronz ltl kumral topuzunu dzelterek beni yemek odasna buyur etti, bir sre McCoo'Iarn bana gelenlerden ve Ramsdale'de oturmann nasl bir ayrcalk saylmas gerektiinden sz ettik. Birbirinden olduka ayrk yosun yeili gzleri garip bir biimde karsndakinin zerinde dolaveriyor, fakat gzleriyle karlamaktan kanyordu. Glmsemesi bir kan alayl bir biimde havaya kaldrvermekten ibaretti. Konuurken, bedenini kvrld divandan indirerek, ayr kl tablasyla, zerinde kahverengi bir elma koan bulunan minenin zgarasna deli gibi saldryor, sonra yine divana gmlerek bir ayan altna alveriyordu. Kullandklar cicili bicili szckler herhangi bir kitap ya da bri kulbn ya da o trden bir dernekilii yanstt halde hibir zaman kendi benliklerini yanstmayan kadnlardan biri olduu aka anlalyordu. Hi mizah duygusu olmayan, ay masas banda konuulan birka belirli konuyla gerekte hi ilgilenmedii halde bu tr konumalarn kesinlikle belirlenmi kurallarna ok nem veren, gzalc ambalajnn altnda hi de ho olmayan duyumsuzluklarn hemen farkedildii bir kadn tipidir bu. Kazara kiracs olsam, kirac kavramnn batan beri ona dndrd eyleri bana bir bir uygulamaya giriecek, gene o kadar iyi bildiim can skc servenlerden birine girmeye zorlanacaktm. Ama buraya yerlemem szkonusu bile olamazd. Her bir iskemlenin zerine salm dergilerle dolu, szmona 'ilevsel, modern mobilya' glnl ile krk dkk sallanr koltuklar ve zerlerinde k vermeyen lambalaryla eri br, ackl sehpalarn korkun karmaasndan oluan bu tip evlerde kesinlikle rahat edemezdim. nme dp beni yukarya kard, sola dnp 'odama' girdik. Duyduum tepkinin arlndan gzlerim karararak evreme bakndm, ne var ki bu kadar 'yatamn' baucuna asl duran Rene Prinet'nin 'Kryer Sonat' tablosunu farketmeme yetmi de artmt bile. Bu hizmeti odasna 'bir eit sanat ilii!' demez mi bir de! Arzularn belli etmemeye alan evsahibemin istedii gln denecek kadar dk, insann aklna kt eyler getiren kira zerinde dnyormu gibi yaparken kendi kendime kararl bir sesle, buradan bir an nce kp gideceksin, diyordum. Ne var ki Eski Dnya terbiyem beni bu snavn sonuna kadar gitmeye zorluyordu. Merdiven sahanln geip evin sa tarafna doru yneldik. ('Lo ile benim odalarmz bu tarafta!' Lo hizmetiydi herhalde) Zaten honut edilmesi olduka g bir erkek olan kirac-an sahanlkla 'Lo'nun odas'nn arasna skm dar, uzun stelik evdeki 'tek banyo' olan banyoyu grnce hafif bir rperti geirmekten kendini alamadn tahmin edebilirsiniz. Temizlii kukulu (iinde sa klndan bir de soru iareti!) banyo kvetinin zerinde slak, gevek

eyler asl olduu gibi, tam dndm zere, reklenmi duran ylans lastik du borusuyla kanlmaz ibirlikisi de oradaydlar; tuvaletin kapan apknca sarmalayveren pembemsi tuvalet klf! 'Gryorum ki pek olumlu bir izlenim edinmediniz,' dedi evin hanm, elini bir an iin kol yenimde dinlendirerek; sesinde, kendinden emin bir pervaszlkla -'poz' denilen eyin tama noktas herhalde cretkarca setii szckleri bir diksiyon hocasnn abartl vurgusu kadar yadrgatc hale getiren bir ekingenlii, hzn badatryordu. 'Dzenli bir ev olmadn sylemeliyim', diye srdrd konumay talihsiz taze, 'ama emin olun (dudaklarma dikti gzlerini) ok rahat edeceksiniz, ok ok rahat edeceksiniz .Gelin baheyi gstereyim size,' (Son cmleyi en akrak bir edayla, sesini yle bir savuuvererek sylemiti). stemeye istemeye arkasndan gittim, merdivenlerden aaya indik. Evin sa cephesine den koridorun sonundaki (yemek ve oturma odas da ayn taraftayd, solda, benim 'odamn' altnda sadece bir garaj bulunuyordu) mutfaktan getik. Mutfakta, zenci hizmeti, genten, imanca bir kz kocaman rugan antasn arka sokaa alan kapnn tokmandan alrken: 'Artk gidiyorum Mrs. Haze,' dedi. 'Peki Louise,' dedi Mrs. Haze iini ekerek, 'Cumaya hesap grrz'. Kk bir kilerden geip demin hayran olma frsatn bulduumuz girie paralel yemek odasna girdik. Yerde beyaz, ksa konlu bir orap gzme iliti. Mrs. Haze holanmadn belirten bir homurtuyla hi duraklamadan yere eilip orab ald, kilere bitiik bir dolaba frlatverdi. Ortasna, iinde parlak bir erik ekirdeinden baka bir ey bulunmayan bir meyve taba yerletirilmi abanoz aacndan masann evresini dndk, getik. Cebimdeki tarifeyi bulmak iin elimi cebime daldrp kartrdm, mmkn olan en erken tren saatine bakmak zere hi belli etmeden tarifeyi kardm. Mrs. Haze'in ardndan yemek odas boyunca yryordum ki birden gzmn nne bir yeillik aldad. 'Buras da avlumuz', diye akyordu yol gstericim ve tam o srada en ufak bir uyarya zaman kalmadan, yreimde deniz mavisi bir dalga kabarverdi; ite orada, gneten bir havuzun tam ortasndaki hasrn zerinde, Riviera'l akm yar plak, dizlerinin zerinde bir saa bir sola dnerek, kara gne gzlklerinin gerisinden beni szyordu! Ayn ocuktu; ayn narin, balrengi omuzlar, ayn ipeksi, kvrak srt, ayn kestane rengi sal ba... Gsnn evresine balad puantiyeli mendil o lmsz gnde okadm ocuk gslerini ihtiyar orangutan baklarndan gizlese de daima gen belleimin baklarndan saklayamyordu. Sonra sanki ok uzun sre nce kaybolmu bir masal prensesinin (hani vardr ya, kaybolur, karlr sonra ingene paavralar iinde bulunur; kral, kpekleriyle ava ktnda grr, plak teni paavralarn arasndan gz krpmaktadr)- dadsymm gibi, gzlerim brndeki kk, koyu kahverengi beni yeniden seti. Hazdan titreyerek (kral sevinten alar, borazanlar durmadan almaktadr, dad sarho!) gneyde geen o me'um gnde azmn bir an zerinde duralad o gzel gbei grdm. Sonra zerlerinde ort lastiinin brakt zikzakl izi ptm o ocuk kalalar... Kzl kayalklarn ardnda gizlenilerek geirilen o son, lmsz gn! O gnden bugne geirdiim yirmibe yl bir anda yrek arpntlaryla dolu bir doruk noktasna vard, orada snd,

kayboldu gitti. Tutkulu bir kavumann insan zerindeki etkisini, o akan , o rpertiyi gereince aklayabilecek gc kendimde bulamyorum. Ben kendi yetikin adam klmda (iri yar, yakkl bir sinema dergisi erkei) yanndan geerken, baklarmn diz km oturan ocuun zerinden kayverdii o gne na boulmu anda (ciddi grnl gne gzlklerinin zerinden gzlerini krptryordu, btn arlarma, szlarma are bulacak kk bir doktor hanm gibi!) ruhumun haznesi gzalc gzelliinin her ayrntsn birdenbire emivermi ve ben bu ayrntlar gm sevgilimin bedeninin izgileriyle karlatrmtm. Tabii bir sre sonra bu yeni sevgilim, bu Lolita, benim Lolita'm asln glgede brakacakt. Burada vurgulamak istediim, onu bulup karmamn ileli gemiimdeki 'denizar krallk' olaynn zorunlu bir sonucu olmasdr, iki olay arasndaki btn tekiler bir dizi el yordam, bir dizi tkezleme, bir dizi olgunlamam haz denemesinden baka bir ey deildi. Annabel'le Lolita'nn btn ortak noktalar onlar tek bir kii yapmaya yetmiti. Gene de, boa kacan bildiim umutlar beslemiyorum. Beni yarglayanlar btn bunlar, kaba bir itahla 'krpe yavrularn' peinden koan bir delinin aklabanlklarndan baka bir ey olarak grmeyeceklerdir. Olsun, umurumda deil. Btn bildiim, o Haze denen kadnla merdivenlerden inip btn sesin soluun kesildii baheye ayak bastm anda, dizlerimin izdmleri rpntl bir suda oynarcasna titredii, dudaklarmn zmpara kad gibi 'O benim Lo'ydu,' dedi Mrs. Haze, 'bunlar da zambaklarm' 'Evet,' dedim. 'Evet. ok, ok, ok ama ok gzel' -11ki numaral kant kara suni deri kapl bir cep gnl; sol st kesine yaldzl harflerle merdiven biimi '1947' ylnn saylar kaznm. Blanktown, Massachusets'deki Blank Blank irketinin kaliteli rnlerinden biri olan bu defterden sanki nmdeymiesine sz ediyorum. Aslnda be yl nce ortadan kaldrld szkonusu defter; imdi gzden geireceklerimiz (her eyi fotoraf berraklnda tutan bir bellek sayesinde) bunun ksa bir zetinden, sanki kendi kllerinden dosa da umay beceremeyecek kadar toy olan bir anka kuundan baka bir ey deil. Aslnda ayn defteri iki kere yazdm iin bu kadar eksiksiz hatrlyorum iindekileri. nce her yazdm kurun kalemle (sildim, gene yazdm vb.) ticari ad 'daktilo yapra' olan katlara not etmi, sonra da makul ksaltmalar yaparak kck, eytani bir elyazsyla szn ettiim kk kara deftere geirmitim. 30 Mays'ta bir 'mide nezlesi' (bu da her ne demekse) salgn Ramsdale'de okullarn yaz tatiline erken balamalarna yol amt. Okuyucum 1947 ylnn Ramsdale Journal yllna bakarak o gnn hava raporu hakknda da fikir edinebilir. Haze'lerin evine bu tarihten birka gn nce tanmtm. imdi iindekileri aklamay dndm (hani casuslar yuttuklar kattaki ifreyi bir bir ezbere syleyiverirler ya) kk gnlk de hazirann byk bir blmnde tuttuum notlar kapsamaktadr.

PEREMBE: ok scak bir gn. Olduka elverili bir adan -banyo penceresinden- Dolores'in evin arka tarafndaki elma yeili lolukta amar ipinden amarlar topladn grdm. Kaytsz admlarla evden kp yanna gittim. Ptikare bir gmlek, blucin ve lastik pabular giymiti. Binbir renkli gn altnda yapt her hareket bitkin bedenimin en gizli, en canalc tellerine dokunup, titretiyordu. Bir sre sonra arka kap merdivenlerinin en alt basamana, yanma oturup ayak parmaklarnn arasna giren akllar temizlemeye -ne akllard onlar Tanrm; bir de srtan bir aza benzeyen st iesi kr kt aradan- ve kanlar bo bir teneke kutuya nian almaya balad: ... Tak... ikinci defasnda vuramazsn - vuramazsn- Tanrm, azap bu, ikinci defasnda vu- ...Tak... Harika bir cilt -ah, harika, yumuack. Gneten yanm, en ufak bir prz yok. uruplu dondurma sivilce yapar. Derinin altndaki klkk torbacklarn besleyen sebum adl yal maddeler oaldklarnda, iltihaba yol aan bir rahatszla neden olabilirler. Fakat supericikleri btn gn ar yiyecekler yeyip durduklar halde ciltlerinde bir tek sivilce yoktur. Tanrm, ne azap bu, tepesindeki ipeksi prlt nasl da kumral salara dnveriyor aaya doru. Hele tozlu ayak bileinin kenarna gelen yerde tp tp atveren o kk kemik. 'McCoo'larn kz m? Ginny McCoo? Ay, o korkun ey. Alak. Hem de ktrm, az kald ocuk felcinden lyordu' ...Tak... Bileinden dirseine kadar olan yerde prldayan ayva tyleri. amarlar toplamak zere ayaa kalktnda uzaktan paalar yukarya kvrlm blucinin rengi solmu kn hayranlkla seyretme frsat buldum. Birden fundaln oradan bo suratl Mrs. Haze elinde fotoraf makinesi ile Hintli fakirin ylan gibi ykseliverdi. Ortancalarla ilgilenir gibi yaptktan sonra -'nasl da avermiler!'- gzlerini krptrarak, basaman zerinde oturan BENM, 'Hain Humbert'in fotorafn ekmek terbiyesizliinde bulundu! CUMA: Rose adl esmer bir kzla bir yere giderken grdm. Kendine zg yry - sadece bir ocuk olduunu unutmaynz, sadece bir ocuk! - niye beni byle iren biimde heyecanlandryor! zmleyin bakalm. e kvrk ayak parmaklar bir grnyor bir kayboluyor. Diz ekleminin altndan balayp her adm atnda admn sonuna kadar yaylan kvr kvr bir geveklik. Ayan pek belli belirsiz srr gibi. Son derece ocuksu, son derece aiftece. Humbert Humbert, kn argoya alan konumasndan, tarazl tiz sesinden de sonsuz zevkler alyor. Daha sonra itin oradan Rose'a syledii bir yn sama sapan laf. Sesi durmadan ykselen bir ritimle sinirlerimi cmbz gibi ekip ekip brakyor. Sustu. 'Hadi kzm, eyvallah imdilik' dedi sonra! CUMARTES: (Ban yeniden yazmm galiba) Bu gnl tutmann lgnlk olduunu biliyorum ama bunu yapmak bana garip bir zevk veriyor. Karnca duas gibi elyazm ancak vurgun bir e zebilir. Sevgili L. min o szmona 'avlu'da gne banyosu aldn sylemi miydim? Ne var ki annesi ve baka bir kadn yanndan bir dakika bile ayrlmadlar! Kukusuz orada o sallanr koltukta oturup okuyormu gibi yapabilirdim. Gene de ne olur ne olmaz diye baheye inmedim; elimi ayam balayan o korkun, lgn anlamsz, acmasz titremenin gereken pervaszlkla baheye girmeme engel olacandan korktum. PAZAR: Scak hl dalga dalga bizimle birlikte. Ilk m lk rzgrlarla dolu bir hafta. Bu sefer stratejik bir yer tuttum; elimde tombul bir gazete ve yeni

pipomla daha L. gelmeden avludaki sallanr koltua kuruldum. Ne yazk ki annesiyle birlikte geldi, ikisinin de zerlerinde pipom kadar yeni, siyah iki paral mayolar var. Sevgilim, canmn ii bir an iin yanma geldi, durdu - izgi roman sayfasn istiyordu - tpk tekisi, Rivieralm gibi, hatta daha youn, daha sert bir kokusu vard; birdenbire erkekliimi uyaran baharatl m baharatl bir koku... Ne var ki istedii sayfay elimden ekip alm fok bal klkl anasnn yanndaki hasra ekilmiti bile. Gzelim orada yzkoyun uzanm, gzlerimin ve btn btne gz kesilmi kanmn falta gibi alm binbir bal baklarmn nne hafife kamburlam krek kemiklerini, omuriliinin ukurluu boyunca aan iekleri, siyah kumala rtl gergin, dar kalalarnn yuvarlakln, okullu kz baldrlarnn serin sahillerini sermiti. Ortaokullu km hi ses karmadan yeil-krmz-mavi renkli bereket Tanrlarnn bile dleyemeyecekleri kadar sevimli bir supericiiydi. Gnnn krlan renkleri arasndan ona kurumu dudaklarla bakmay srdrrken, olanca ilgimi zerinde younlatrrsam gzlerimin nndeki bu resmin bana anlk bir fukara avuntusu vermeye yeteceini dndm! Ama bir yandan da hareket halindeki avlar hareketsiz avlara ye tutan bir yamac gibi bu acnas doyumun arada bir okurken yapt ocuksu hareketlere denk dmesini istiyordum; srtnn ortasn kayp tyleri terlememi koltukaltlarn gsterirken rnein... Ne yazk ki, iko Mrs. Haze birdenbire bana dnp kibritim olup olmadn sorarak her eyi berbat etti. Sonra da ok satan bir sersemin yazd szde aheser zerine -gya- bir sohbet balatmaz m! PAZARTES: Delectatio morosa...Istrap dolu gnlerimi bir o sahile, bir bu sahile vura vura geiriyorum. Bu leden sonra anne Haze, Dolores ve ben Our Glass Gl'ne gidecek, yzp gnete oynaacaktk szde; fakat sedef rengi bir sabah leye doru yamura evirdi. Lo kyameti kopard. Kz ocuklarn ergenlik a ya ortalamas New York ve Chicago'da on yl dokuz ay olarak saptanm bulunmaktadr. Baz durumlarda bu on ile on yedi ya arasnda deimektedir. Edgar Allan Poe tarafndan batan karldnda, Virginia henz on drt yana basmamt. Poe ona cebir dersleri veriyordu. Bilirim ben o cebir derslerini! Balaylarn Petersburg adl bir Amerikan kentinde geirmilerdi. Msy Humbert Humbert'in Paris'teki snfnn rencilerinden bir olann dedii gibi: 'Msy PoePoe.' ocuklarn cinsel yaamlaryla ilgili aratrmalar yapan yazarlara baklrsa kk kz ocuklarn cinsel uyanmaya gtren btn zelliklere sahibim; biimli ene yaps, kasl, gl eller, kaln, bouk ses, geni omuzlar. Dahas Lo'nun deli gibi k olduu bir arkc ya da oyuncuya benzediim syleniyor. SALI: Yamur. Yamur glleri. Anne arya kt. L.nin yaknlarda bir yerde olduunu biliyordum. Giritiim birtakm sinsi manevralar sonucu annesinin yatak odasnda karlatk. ine kaan bir eyi karmak zere sol gzn amaya alyordu. Kareli etek. Bam dndren ar kokusunu gerekten sevmeme ramen, arada bir salarn ykasa iyi olur dncesindeyim. Bir an iin ikimiz de bizle birlikte dardaki bir selvinin tepesini ve gkyzn iine alan aynann lk, camgbei sularna daldk, gittik. Omuzlarndan serte tuttum sonra ellerimi sevecen bir tavrla akaklarna bastrdm, yzn kendime evirdim. 'Tam

urada,' dedi. 'Gzme dediini hissediyorum' svireli kyller dil ularn kullanrlar byle durumlarda' 'Emerek karmak iin mi?' H-h. Deneyeyim mi?' 'Tabi' dedi. Yavaa titreyen, atall dilini kaygan, tuzlu gzbebei boyunca bastrarak gezdiriyor Humbert. te bak,' dedi gzlerini krptrarak, 'kt.' 'imdi tekini?' 'Geri zekl,' diye balad, 'o gzmde hibir' fakat yaklaan dudaklarmn pcn farketmiti. 'Peki,' dedi, benimle ibirlii yapmaya karar vermiti. Hain Humbert onun yukar dnk, lk, gne yan yzne doru eildi, dudaklarn kelebek gibi rpnan gzkapana bastrd. Gld ve bana srtnp geerek odadan kat, gitti. Kalbim her yerde birden atyordu sanki. Hayatmda hi -Fransa'da ocuk sevgilimi okarken bile -hi ama hi. Gece. Bylesine strap hi ekmedim. Yzn, halini tavrn anlatmak istiyorum, anlatamyorum; nk ona olan arzum o benim yaknmdayken kr ediyor beni sanki; Allah kahretsin, ben supericikleriyle birlikte olmaya alk deilim ki hi... Gzlerimi kapattmda ise sadece duraan bir annda gryorum onu, bir film fotoraf: Bir dizini Sko etekliinin altna alp pabucunu balarken olduu gibi, ele avuca smaz, hava cva trnden ani bir gzellik! Dolores Haze, ne montrez pas vos shamblez (Bu da Franszca bildiini sanan anne!) Keyfim yerindeyken airliim de tutar - o kmr karas kirpiklerin evreledii soluk gri, dalgn bakl gzlere, yukar kalkk burnun zerine geliigzel serpitirilmi be ile, yank tenli uzuvlarn rten sarn ayva tylerine bir ark dzdydm. Ama sonra yrttm attm, u anda hatrlamyorum ne yazmtm. Lo'nun urasn burasn sadece en anm terimlerle (gnle devam!) anlatabilirim, sa kumrald diyebilirim, dudaklar yalanm, slak krmz omak ekerler kadar krmz, alt dudak irin mi irin bir dolgunlukta - ah, onu rlplak bir kta gzlerimin nnde rlplak seyredebilmek iin bir hanm yazar olsaydm keke! Ama ne yazk ki, uzun boylu, iri yar, koca elli ayakl, gs kll Humbert Humbert'im ben; kaim kara kalarm, garip bir ivem var hem de sakin delikanl glmsemenin ardnda bir p kovas dolusu kokumu canavar kaynayor. Hem o da kadn yazarlarn romanlarndaki narin kz ocuklarndan deil. Beni ldrtan bir supericiinin ift yanl kimlii (belki her supericiinin zellii bu ya...); Lolitamda sevecen, hlyal bir ocuksulukla bir eit tyler rpertici bayaln badamas... Birincisi reklamlarla dergi resimlerindeki kalkk m kalkk burunlu irinlik tasvirleriyle Eski Dnya'nn ergenlik ana ancak ermi, ezilmi papatya ve ter kokan oda hizmetisi kz ocuklarnn anlarnda kesin izgilerini yitirmi pembeliklerinin bir karm... - lkincisiyse tara genelevlerindeki 'ocuk elbiseleri giydirilmi ok gen orospular; sonra btn bunlar misk kokularyla amurlar, irkefler, lm iinden szlp geen drtba mamur, lekesiz bir sevecenlikle birleiyor, karyor, Tanrm, ah Tanrm... En olaanst olan da onun, bu Lolita'nn, benim Lolita'mn, yazarn dnya kadar eski ehvetini kimliinde zmlemesi, kiiletirmesi -yle ki her eyden nce ve her eyin stnde sadece o var- Lolita... ARAMBA: 'Bak, annemi kandrsana, yarn ikimizi Our Glass Gl'ne gtrsn'. Bunlar on iki yandaki sevgilimin dolgun bir fsltyla bana syleyiverdiklerinin yazya dklebilecek olanlar: O giriyordu, ben kyordum, n kapda arpverdik. le sonras gneinin gkkua renklerindeki nlar,

mzrak mzrak akan beyaz bir elmas gibi, kenara park etmi bir arabann yuvarlak srtnda yansyordu. Koca bir karaaacn yaprak kalabal, eriyen, zlen glgelerini evin saaklarna dkp oynayordu. ki kavak aac rzgrla titreyip silkindi. Uzaktaki trafiin henz ekil kazanmayan grltlerini seebiliyordunuz - bir ocuk baryordu: 'Nancy! Nancy!' Evde Lolita en bayld pla, 'Kk Karmen'lerden birini dinliyordu. 'Cce Senfonikler' derdim ben bu plaa, o da bu szmona akaya szmona burun kvrrd. PEREMBE: Dn gece avluda oturduk, Haze denen kadn, Lolita ve ben. Ilk alacakaranlk sevdal bir karanln derinlerine gmlmt. Kadn, kn Lolita'yla grdkleri bir filmi en ince ayrntlarna varncaya kadar anlatmay yeni bitirmiti. Boksr iyice dmken bildiiniz iyi kalpli rahibe rastlyor, rahip delikanllnda kendisi de boksrlk yapm, hl da gnahkr grd m gznn ortasna patlatverecek cinsten... Yere atlm minderlerin stnde oturuyorduk, L. benimle kadnn arasna oturmutu (nasl da sokuluyordu aramza km). Filme karlk ben de Kuzey Kutbu maceralarm elenceli bir biimde anlatmaya baladm. Uydurukuluun esin perisi elime bir tfek tututuruverdi, bir de beyaz ay vurdum bu arada - ben vurunca yere km, inlemi ay szde... Btn bunlar anlatrken L. nin ne kadar yaknmda olduunun iddetle farkndaydm; konuurken karanln merhametine snarak el kol hareketleri yaryor, bu grnmez hareketler sayesinde eline, omuzuna ve oynarken kucana drp durduu ynl, tyl bir balerin bebee dokunabiliyordum. Sonunda, bedeninden k saan sevgilimi, havadan rl bu okaylarn ana iyice sarp sarmaladmda, baldrlarnn diken diken olmu tyleri boyunca plak bacan da okama cesaretini buldum kendimde. Kendi akalarma kendim kesik kesik glyor, titriyor, titrememi gizlemeye alyordum; bir kere de kulana gldrc bir eyler fsldayp bebeini okarken aceleci dudaklarmla sann lklna dedim getim. O da bebein orasn burasn o kadar ekitiriyordu ki, annesi sonunda serte bir sesle oynamay brakmasn syledi, bebei kapt gibi allklara frlatverdi. Gldm, Lo'nun bacaklar boyunca eilerek Haze'e bir eyler sylerken elim supeririinin incecik srtndan yukar trmand, olan gmleinin stnden tenine dokundum. Ama btn bunlar bounayd, biliyordum. Arzudan hasta dmtm, elbiselerim bedenime dar geliyordu, yle ki, annesinin sakin sesi karanlkta unlar syleyince neredeyse sevindim: 'imdi hepimiz Lo'nun yatmaya gitmesi gerektiini dnyoruz,' 'Cann cehenneme,' dedi Lo. 'yleyse yarn kr gezintisi yok,' dedi Haze. 'Buras zgr bir lke,' dedi Lo. Mahalle kz gll Lo'cuum somurtarak kalkp gittiinde, ben srf ayaa kalkmaya halim kalmad iin oturmay srdrdm. Haze ise gecenin onuncu sigarasn iip Lo'dan dert yanyordu. Efendim, daha bir yanda, srf annesi yerden toplasn diye oyuncaklarn beiinden oraya buraya frlatt zamanlarda bile aksi bir ocukmu bu serseri velet! imdi, on ikisinde tam bir mr trps diyordu Haze. Hayattan btn bekledii, gnn birinde yaylana yaylana gezinen bir futbol takm amigosu ya da lgn gibi dans eden bir kz olmakt. Notlar zayft, fakat yeni okuluna Pisky'deki okuldan daha ok uyum gstermiti (Pisky, Haze'in babaevinin bulunduu bir

Orta Bat kasabasyd. Ramsdale'deki ev len kaynanasnnd, buraya tanal daha iki yl bile olmamt). 'Orada neden mutsuzdu?' 'Ah,' dedi Haze, 'ah zavall ben, neden olduunu en iyi ben bilirim. Bende ocukken geirdim bunlar. Olanlar insann kolunu bker, kaln kitap desteleriyle vururlar insana, san eker, gslerini mncklar, eteini kaldrrlar. Tabii insann uyumsuz anlar olmas bymenin bir parasdr ama Lo abartyor bunlar. Surat hep ask, sorulana cevap vermez. Kaba, dikbal. Viola adnda italyan asll bir snf arkadann kaba etine dolmakalemini batrm. Bilir misiniz ne geiyor iimden? Eer, msy, siz sonbaharda da burada kalacak olursanz ona ev devlerinde yardmc olsanz diyorum corafya, matematik, Franszca, her eyi biliyorsunuz.' 'A tabii, her eyi' dedi msy. 'O halde,' dedi Haze aceleyle, 'kalacaksnz!' Barmak, henz olgunlamam rencimi arada srada okamak kouluyla sonsuza dek kalabileceimi sylemek isliyordum. Ama Haze'den ekindim. Bunun yerine sadece homurdanmak ve aldrmaz bir hareketle (tam byle) gerinmekle yetindim, hemen odama ktm. Ne var ki kadn konuyu kapatmak niyetinde deildi. Yatama uzanm iki elimle Lolita'mn mis kokulu hayalini yzme bastryordum ki, aman vermez ev sahibimin hrsz admlaryla kapma yaklaan admlarn duydum; sadece geen gn dn aldm Gouruuie Seza dergisini bitirip, bitirmediimi renmek istiyormu. Lo odasndan bard 'dergi bende' diye. Tanrm, gezginci ktphane midir nedir bu ev! CUMA: Hazrladm iir antolojisine Ronsard'n 'lal rengi bir yark' ya da Remy Belieau'nn pene pene kzarm bir kzcaz, ortasnda narin kpkten bir kee klahk...' diye balayan dizelerini ve benzerlerini koysam akademik yaymclarmn tepkisi ne olurdu acaba? Bu evde biraz daha kalrsam, bu dayanlmaz gnah arsnn basks altnda, sevgilimin -sevgilim!- hayatmn, gelinimin yan banda bir sinir krizi daha geirmem iten bile deil. Tabiat Ana onu det grme denen adilikle tantrd m acaba? Bir halsizlik. Kadn cinsinin zerindeki lanet. Kk kz itten dm. Bykannesi ziyarete gelmi. 'Rahim Karde (kz ocuklar iin karlan bir dergiden okuyorum) kaln, scack bir duvar rmeye koyulur. Kimbilir belki de bir bebecik yerleecektir gnn birinde buraya... ' ite size minimini bir deli, ses geirmez hcresini arnlyor. Aklma gelmiken; eer gnn birinde elimi gerekten kana bulayacak olursam... 'Eer'e dikkat edin burada. Beni byle bir ey yapmaya iten nedenler Valeria'ya olan kzgnlm ok aan nedenler olacaktr. O zamanlar olduka beceriksiz olduumu da unutmayn, bu nemli... Gnn birinde nefretle, tslar gibi bir sesle 'gebersin u herif derseniz, bunu dediinizde, unutmaynz ki, bana cinayet ileyecek bir hayvan olmak iin gereken anlk gc verecek ey ancak bir delilik nbeti olabilir. (Sanrm gnlkten kardm bunlar sonralar). Dlerimde cinayet ilemeye kalktm olmutur. Fakat sonu ne olur bilir misiniz? diyelim ki elimde bir silah tutuyorum. Evet tetii ekerim ekmesine, ne var ki kurunlar o sersem namludan birer birer dkl dklverirler. D ilerledike tek kaygm, bu utan dolu sahneyi yava yava tepesi atan dmanmdan gizlemeye almak olur. Bu gece yemekte, moruk cad, ana bir taklmayla yan yan Lo'yu szerek (brakp brakmamaya tam olarak karar veremediim irin fra bym zene

bezene anlatmay yeni bitirmitim) unlar syledi: 'Bence brakmayn, iimizden biri pek kzar byle eylere.' Lo, halanm balk taban birden eliyle ittii gibi, st dnda her eyi dkp saarak yemek odasndan frlad gitti. 'Eer Lo terbiyesizliinden dolay zr dilerse,' diyor Haze, 'yarn bizimle Our Glas Gl'ne gelmek cannz skmaz umarm.' Daha sonra iki rakibenin lk la att evin zangr zangr titreyen i blmelerinden gelen kap arpma sesleri ve baka grltler. zr dilemedi Lo. Gl suya dt. Yazk, elenceli olabilirdi. CUMARTES: Birka gndr, odamda yaz yazarken kapy ak brakmay det edinmitim, ne var ki ilk olarak bugn ie yarad tuzak. Bir diziyle kprdanp ayaklarn srdkten, gireyim mi girmeyeyim mi diye dndkten sonra - ben armadan gelmekten duyduu rahatszl gizlemek iindi btn bunlar - Lo ieri girdi ve etrafna bakndktan sonra karabasanl, karmakark elyazm incelemeye koyuldu. Hayr, hayr bunlar bir edebiyatnn iki paragraf arasn doldurmak zere karalayverdii eyler deil, lmcl arzularmn korkun hiyeroglifiydi (Lo skemiyordu neyseki). Kumral lleleri, oturduum masann zerine dklm ylece dururken, Hayvan Humbert, sefil bir 'aile ba' numarasyla kolunu beline dolayverdi. Kk masum konuum biraz miyopa gzleriyle hl elinde tuttuu kada bakarak dizlerimin zerine iliir gibi kt, kald. Taplas yznn profili, aralk dudaklar, lk salar, syrlm dudann arasndan grnen kpekdiimin milim tesindeydi. Kaln olan ocuu elbiselerinin stnden uzuvlarnn scakln hissediyordum. Birden, boynunu ya da aznn kenarn, ekinmeme hi gerek olmadan pebileceimi farkettim. Bunu yapsam ses karmayacana, hatta Hollywood yldzlarndan grd gibi gzlerini kapayacana emindim. zerine erimi fndkl ikolata gezdirilmi bir bardakla vanilyal dondurmadan daha deiik bir anlam tamazd bu onun iin. Mrekkep yalam okuyucuma (korkarm, kalar honutsuzluktan havaya kalka kalka imdiye kadar kel kafasnn tepesini am, arkaya dmtr bile) evet, mrekkep yalam okuyucuma bundan nasl emin olduumu anlatamam - belki de ihtiyar orangutan kulaklarm farknda olmadan soluk alp veriindeki ufak bir deiiklii sezmiti; nk artk gerekten karalamalarma bakmay brakm, merakla, heyecann belli etmeden - kollarmda gevemiti, supericiim benim! gsterili kiracnn ne zamandr yapmak iin yanp tututuu eyi yapmasn bekliyordu. Gnmzn ocuklarndan biri, deli gibi sinema dergileri okuyan, d yavalnda yakn ekimlere aina bir kz dedim kendi kendime; hi garipsemez, eer yetikin, yakkl, son derece erkek bir tandk... -ok ge. Birden ev, kapdan yeni girmi bulunan Mrs. Haze'e, Leslie Thomson'la birlikte bodrumda bulduklar bir ey lsn anlatmaya balayan Louise'nin gr sesiyle nlamaya balad, kk Lolita da hi karmaz byle eyleri. PAZAR: Bir an' brne uymuyor, aksi, neeli, kararsz, tay kvraklndaki yatlarnn aiftece endamyla zarif... Tepeden trnaa, san tutturduu, ardan alnma kara kurdeleyle firketelerinden przsz kalasnn aalarna, kaim beyaz oraplarnn bir iki milim zerine den yaraya (bir gn Pisky'de paten kayan biri arpm) varncaya kadar insan bitirip tketircesine arzu verici... (te size bir hanm yazarn kaleminden btn New England!) Annesiyle Hamilton'lara

gitti bugn, bir doum gn partisi mi ne varm. Kabark etekli basma bir elbise. Kk gvercinleri daha imdiden yuvarlack. Ah, o ptrak vermi goncalar sarp sarmalayan a! PAZARTES: Yamurlu bir sabah. 'Cet matins gris si doux -Ne kadar da tatl bu boz renkli sabahlar...' Beyaz pijamalarmn fonunda leylak rengi desenler var. Eski bahelerde grdnz o solgun, ikin rmceklerden biri gibiyim. Il l bir an ortasna tnemi, an u ya da bu ipliine doru kk hamleler yapyorum. Sinsi bir sihirbaz gibi zerine kurulup oturduum iskemlemden evreyi dinlerken, benim rmcek am, evi batanbaa sarp sarmalyor. Lo odasnda m? Yavaa amn ipeksi ipliklerine aslyorum. Odasnda deil. Daha biraz nce tuvalet kad topunun dnerken kard "stacat-to" takrty duydum. plik iplik btn evreye yaydm rmcek am, banyodan onun odasna giden yolda hibir ayak izi kaydetmedi. Hl dilerini mi fralyor? (Lo'nun gerek bir istekle giritii tek temizlik eylemi). Hayr. Banyo kaps daha imdi arplarak kapand, demek ki gzel, lk renkli kurbanm evin baka yerlerinde el yordamyla aramam gerekiyor. pek bir iplik parasn merdivenlerden aa uzatalm bakalm. Bylece mutfakta olmadn anlayp rahatlyorum; ne buzdolab kapan grltyle kapatyor ne de suratn eytan gresice (gdaklar gibi seslerle, iinden taan zevki bastrmaya alarak sabahn nc telefon konumasnn tadn karan) anasna baryor. Ne yapalm, aramaya devam, umuda selam. Dncelerimde, bir k dalgas gibi oturma odasndan kayp geiyorum, bakyorum radyo kapal. (Annecii telefonda hl Mrs. Chatfield ya da Mrs. Hamilton'la konumakla megul, usulca konuuyor, yz pene pene kzarm, glmsyor, bota kalan eliyle telefonun azn kapatm... ima yoluyla szkonusu tuhaf dedikodular reddettiini reddediyor... Dedikodu, kirac laflarn ederken, hanmefendinin dudaklarnda yz yze konuurken hi de bavurmad iki kiilik fsltlar...) Supericiim evde deil demek! Gitmi! Gkkua renklerinin ayrmasyla rlm bir doku sandm eyin eski psk, boz renkli bir rmcek andan baka bir ey olmadn anlyorum, ev bombo, l. Sonra birden yar ak duran kapmdan Lolita'nn tatl, yumuack az aprts geliyor: 'Anneme syleme ama btn pastrman yedim.' Ayaa kalkp odadan dar urayncaya kadar gitmi. Lolita, neredesin? Ev sahibemin elceiziyle hazrlad, ieri alnmay bekleyen kahvalt tepsisi disiz bir srtla nanik yapyor bana. Lola, Lolita! SALI: O eriilmez gle yaplacak gezintiye gene bulutlar engel oldu. Kaderin oyunu mu bu? Dn aynann nnde yeni mayomu denedim. ARAMBA: leden sonra (akll uslu ayakkablar, terziden kma elbisesiyle) Haze bir arkadann arkadana armaan semek zere arabayla kente ineceini syledi; acaba ben de gelir miymiim ltfen, nk kumalardan, kokulardan, yle iyi anlyormuum ki... 'Gnlnzn ektiini sein,' dedi kedi mrltlaryla. Parfm iinde olduuna gre, ne gelirdi elinden Humbert'in, ne gelirdi? Beni n kapyla arabas arasna sktrmt bir kere. Arabaya smak iin koca gvdemi kna skna ikiye katlamaya alrken 'acele edin ama,' dedi. Bense hl umutsuzcasna, ka yollar bulmaya alyordum. Motoru altrmt. Kardaki ayaklar tutmayan yal hanma tekerlekli iskemle sipariini getirmi bulunan, imdiyse geri geri manevra yapacak olan kamyona kibarca

svmekle meguld. Tam o srada Lolita'nn tiz sesi geldi pencereden: 'hey siz! nereye gidiyorsunuz? Ben de geleceim! Bekleyin!' 'Duymazlktan gelin,' diye kesik kesik havlad Haze (motoru kapatmt) Heyhat ahane ofrm, Lo arabann benim tarafndaki kapsna aslmt bile. 'Bu kadar fazla,' diye balad Haze, ne var ki Lo ieri girmi, yerleivermiti bile, sevinten titriyordu. 'Hadi bakalm yaylan!' dedi. 'Lol diye bard Haze (yan gzle bana bakyor, terbiyesiz Lo'yu dar atacam umuyordu) 'Bize de mi lo-lo,' diye karlad Lo, (ilk defa da sylemiyordu bunu stelik) araba ileri atld, Lo koltua yapt. 'Bu kadar da fazla,' dedi Haze, gz dnm bir halde ikiye takt vitesi, 'bir ocuk bu kadar terbiyesiz olsun, hayret. Bu kadar srarc. stenmediini bildii halde. stelik banyo almas gerekecek kadar kt kokuyorken...' Parmak eklemlerim ocuun blucinine deiyordu. Ayaklar plakt, ayak parmaklarnn trnaklarnda kiraz krmzs trnak boyas artklar grlyor, baparman zerinden de bir yara band paras geiyordu. Tanrm, orackta o ince kemikli, uzun parmakl, maymuncuk ayaklar pvermek iin neler vermezdim! Birdenbire elini avucumun iine kaydrp yavaa elimi tuttu ve ben ta dkkana kadar gzc hanma sezdirmeksizin bu kk, scak peneyi yakaladm, okadm, sktm. ofrmzn Marlene modeli burun kanatlar, zerlerindeki pudra tabakas ya dklm ya da o kzgnlkla tutumu olacak ki, prl prl parlyorlard. Kent trafii zerine sekin bir sylev tutturmu gidiyor, profilden glmsyor, profilden somurtuyor, boyal kirpiklerini krptryor, bense u dkkana hi varmasak diye dualar ediyordum, ama sonunda dkkana vardk. Baka ekleyecek bir eyim yok - yalnzca, madde bir: Eve dnerken byk Haze kk Haze'i arka koltua oturttu, madde iki: Hanmefendi Humbert'in setii kokuyu sadece kendi narin kulaklarnn arkasna srmek zere alkoydu. PEREMBE: Rzgr, frtna derken bu aya tropik bir balang yapacaz. 'Genlik Ansiklopedisi'nin ciltlerinden birinde ocuk elinin pelr kadna kopya etmeye balad bir Birleik Devletler haritas buldum. Kadn teki yznde, Florida'yla Krfez'in yarm kalm izgisinin karsna den yerde ini mrekkebiyle yazlm, Lolita'nn Ramsdale'de gittii okuldaki snf arkadalarnn adlarnn listesi olduu aka anlalan bir liste vard. u anda ezbere okuyabileceim bir iir bu: Angel, Grace; Austin, Floyd; Beale, Jack; Beale, Mary; Buck, Daniel; Byron, Marguerite; Campbell, Alice; Carmine, Rose;

Chatfield, Phyllis; Clarke, Gordon; Cowan, John; Cowan, Marion; Duncan, Walter; Falter, Ted; Fantasia, Stella; Flashman, Irving; Fox, George; Glave, Mabel; Goodale, Donald; Green, Lucinda; Hamilton, Mary Rose; Haze, Dolores; Honeck, Rosaline; Knight, Kenneth; McCoo, Virginia; McCrystal, Vivian; McFate, Aubrey; Miranda, Anthony; Miranda, Viola; Rosato, Emil; Schlenker, Lena; Scott, Donald; Sheridan, Agnes; Sherva, Oleg; Smith, Hazel; Talbot, Edgar;

Talbot, Edwin; Wain, Lull; Williams, Ralph; Windmuller, Louise; te iir bu, iir! Ne garip, ne tatlyd bu iki yannda gllerin nbet durduu 'Haze, Dolores' adn adlarn yaprak kuytuluundan bulup karvermek ('o, ite o!'); nedimeleri arasnda bir masal prensesiydi sanki... Btn br adlar arasnda duran bu adn bana verdii, omuriliim boyunca titreimler yaratan hazz zmlemek istiyorum. Beni neredeyse gzyalar (airlerle klarn dktkleri scak, saydam, iri gzyalar) dkecek kadar heyecanlandran ey nedir? Nedir? nce bir resmiyet tl ardnda gizlenen bu adn sokulgan sradanl m ('Dolores!') yoksa adla soyadnn birlikte oluturduklar bir ift yeni, uuk renkli eldivenle bir maskenin yan yanal trnden soyut bir rtme mi? Anahtar szck 'maske' mi yoksa? Yar saydam bilinmezliklerde, insann rzgrla uuan arafn iinde yanndan geip gidenin yollad glcklerin yalnzca kendisine ynelik olduunu btn bedeni ve gzleriyle farketmesinde her zaman gizli bir haz olduu iin mi? Yoksa sisler, dumanlar ardndaki sevgilimin evresine m hepsi birbirinden renkli snf arkadalarn o kadar rahatlkla gzmn nne getirebildiimden mi? Kabarm sivilceleriyle Grace, bacan sryen Ginny, bir deri bir kemik kalana kadar otuzbir eken Gordon, snfn kt kokulu, 'komik' ocuu Duncan, trnak yiyen Agnes, yznde siyah noktalar ve iri memeleriyle Viola, gzel Rosaline, esmer Mary Rose, yabanclarn kendisini ellemesine ses karmayan taplas Stella, kafa tutup para alan Ralph, kendisi iin hep znt duyacam Irving. Ve ite orada, orackta, hepsinin ortasnda gzden rak duran Lolita; retmenlerinin korkulu d, btn olanlarn gz, sayla ensesine dikilmi, elindeki kurunkalemi kemiriyor - benim Lolita'm. CUMA: Korkun bir felaket olsun istiyorum. Yer sarsnts, ei grlmedik bir patlama. ap millerce uzunlukta bir evre iindeki herkesle birlikte annesi de kan revan iinde, ama hemen, bir daha dirilmemecesine lsn, gitsin. Lolita kollarmn arasnda tir tir titriyor. zgrm artk, ykntlar arasnda seviyorum onu. O akn, bense aklamaya, anlatmaya, inleyip alamaya alyorum. Bouna, budalaca hayaller! Humbert'de yrek olsa en iren biimde oynard onunla (rnein bana okulda yapt resim almalarn gstermek zere dn odama girdiinde), para sktrrd avucuna, istediini elde ederdi. Daha sradan, daha gndelik bir adam akln bana toplar, iini piyasada grmenin yollarn arard - nerede bulacan biliyorsa tabii, ben bilmiyordum. Btn erkeksi grnme ramen son derece korkamdr. Gz korkutucu bir ahlkszlk amuruna bulamak dncesi karsnda romantik ruhum buz kesilir, souk terler dker - Ah o soytar klkl deniz canavarlar. 'Hadi yallah, yallah!' Annabel ortunu giymek zere tek ayann stnde zplar durur, beni hrstan deniz tutmu gibidir, onun nne gemi gizlemeye alrm. Ayn gn, daha ge bir saat, olduka ge. Grdm bir ryay kada geirmek iin yaktm. ncesi vard tabii. Akam yemeinde Haze ltfetmi,

hava raporuna baklrsa gneli bir haftasonu geireceimiz anlaldna gre pazar gn kiliseden sonra gle gidebileceimizi sylemiti. Yatama yatp uyumaya almadan nce ehvetin esiniyle, beni nmzdeki kr gezintisinden en iyi biimde yararlandracak bir plan kurdum. Anne Haze'in sevgilimin bana yanamasndan holanmadnn farkndaydm. Ben de glde geireceimiz gn sadece anneyi honut edecek biimde dzenleyecektim. Sadece onunla konuacak, fakat uygun bir anda kol saatimi ya da gne gzlklerimi uracktaki ayrlkta braktm syleyerek sevgili supericiimle ormana dalacaktm. Bu noktada gereklik yitecek ve gzlk arama fasl bilmi mi bilmi, en akrak, aifte mi aifte, tene mi tene Lolita'yla giriilen bir kucaklamaya dnecek, Lolita aslnda hi de davranacan sanmadm bir biimde - akl var yakn var davranacakt. Saat sabahn yd ki bir uyku hap yuttum ve hemen orackta tasarladmn devam deil sadece karikatr olabilecek bir d grdm, o hi gitmediim gl, anlaml bir sekinlikle gzlerimin nne serildi. Gl zmrt rengi bir buz tabakasyla kaplyd, iekbozuu suratl bir Eskimo bou bouna bu tabakay krmaya urayordu; gln kumlu sahillerinin ithal mal mimozalar ve zakkumlarla bezeli olduunu da eklemeliyim. Koleksiyonuna byle bir 'libid' eklediim iin Dr. Blanche Schwarzmann'n bana kese kese Avusturya kurular vereceinden hi kukum yok. Ne yazk ki dmn gerisi olduka blk prk; byk Haze'yle kk Haze gln evresinde ata binmi geziniyorlard, ben de geziniyordum, eyerin stnde uslu uslu hoplayp duruyordum, ayaklarm atn brn kska gibi kavramt, ama ortada at yoktu... D grevlisinin unutkanl sonucu meydana gelen kk teknik aksaklklardan biri ite. CUMARTES: Hl kalbim arpyor. Hl kvranyor, tedirginliimi hatrlayp alak sesle inliyorum. Sar yuvarlaklnda kalalarn grnm. Parlak cildini tirtyle beyaz jimnastik ortunun arasndan yle bir gryorum, Pencere pervazna dayanm, hem dardaki kavak aacnn yapraklarn koparyor, hem de Ramsdale Journal gazetesini kttedenek n kapya frlatveren gazete satcs ocukla -' Kenneth Knight bu herhalde- harl harl bir eyler konuuyor. Ona doru srnmeye -daha dorusu mim sanatlarnn taklitlerindeki gibi oynak yerleri km bacaklarm srmeye- baladm. Kollarmla bacaklarm, aralarnda -zerlerinde deil aralarnda- uykuda gibi bir hareketle yol aldm bombeli yzeylerden baka bir ey deildi sanki; Yaral rmcek Humbert... Yanna varmam saatler srm olmal. Teleskopun ters tarafndan bakyor gibiydim ona, kk gergin kna doru bir felli gibi, yumuak, eri br uzuvlarm zerinde, btn dikkatimi vererek ilerliyordum. Sonunda tam arkasna varmtan ki bir numaraya bavurmak aklszln gsterdim; gerek amacm gizlemek zere ensesini yakalamaya kalktm, tiz, ksa bir lk att: 'Yapma!' Kk, kaba llk! Zavall Humbert yznde buz gibi bir glmseme, ban ne edi, geri ekildi. O ise hl sokak ynnde ene almay srdryordu. Ama bakn sonra ne oldu. le yemei zerine alak bir iskemleye oturmu okumaya alyordum. Birdenbire iki kk, kpr kpr el gzlerimi rtt. Sanki benim sabahki manevram bir bale numarasnda yinelemek istermiesine arkadan usulca yaklamt. Gneimi kapamak isteyen parmaklarnn al renkleri k geirecek saydamlktaydlar. Hkrk tutana kadar gld, ellerimi oturma pozisyonumu hi bozmadan arkaya,

yana uzatyordum, o da bir o yana bir bu yana kayordu. Elim kpr kpr, kkr kkr glen bacaklarna dedi geti, kitabm bacaklarmn stnden kzak gibi kayd, yere dt. Mrs. Haze, salna salna yanmza geldi, hogrl bir sesle: 'Akademik almalarnza engel oluyorsa vuruverin tokat. Bu baheyi ne kadar da seviyorum (nlem iaretsiz cmle). Gne altnda lmsz bir gzellii yok mu' (soru iaretsiz cmle). Surat sahte bir honutluk ifadesi taknd, ayra kt ekilmez kadn, iki yana ap yere dayad elleri zerinde geriye kayklrken ban kaldrp gkyzne bakt. Tam o anda, klrengi, eski bir tenis topu zplayarak zerinden geti. Ev ynnden L. nin kibirli sesi yankland: 'Pardon, anne. Sana atmamtm.' Tabii, hi atar msn, scak tenli, ayva tyl sevgilim benim. -12Bu yukardaki, says yirmiyi bulan gn dkmlerinin sonuncusu oldu. Hepsi gznne alndnda eytann, btn kurnazca bulularna karn bana gn be gn ayn eyleri ektirdii grlecektir. nsan nce gnaha arr, sonra elini ayan balar, benliinin ta derinlerinde kr bir acyla olduu yerde brakverirdi. Ne yapmak istediimi ve bunu ocuun el dememiliini bozmadan nasl yapacam ok iyi biliyordum. Her ey bir yana, benim de ocuklar peinde geirdiim unca yldan rendiim bir eyler vard herhalde. Parklarda gzlerimle benek benek supericiklerine sahip olmam, kaylara aslm giden bir otobs dolusu okullu ocuun en ok dolutuu terli mi terli keye varabilmek iin sakna sakna ama hep hayvanca arzular iinde, kendime yol amam mydm? Ama neredeyse haftadr btn bu acnas abalarm yarda kesiliyordu. Bunu yapan da genellikle Haze denen kadnd. (Okuyucumun da farketmi olaca gibi bu kadn benim Lo'dan holanmamdan ok, Lo'nun benden herhangi bir haz almasna dayanamyordu). u supericiine, hayatta titrek, sancl, korkak penelerimle dokunabildiim tek supericiine kar duyduum gittike byyen tutku kukusuz yeniden sanatoryumu boylamama yol aabilirdi nedir ki eytan, beni elinde oyuncak etmeyi srdrmek istiyorsa arada bir rahat, huzur yz gstermesi gerektiini anlamt. Glle ilgili olarak grdm d de okuyucumun dikkatini ekmi olsa gerektir. u benim Bay blis Kadergil (eytanma bu ad vermek amacndaym) asndan, o vadedilmi sahilde, o varsaylm ormanda azma kk de olsa bir parmak bal almak akla yakn bir davran olmalyd. Sonunda Mrs. Haze'in verdii szn sahte olduu ortaya kt. Bana Mary Rose Hamilton'n da (esmer kk bir afet, o da baka bir hikye) bizimle geleceini, iki kk supericiinin bizden ayr bir yerde fsldap oynaacaklarn kendi balarna eleneceklerini, bu arada Mrs. Haze ile yakkl kiracsnn merakl gzlerden uzak, yar plak sohbet koyultacaklarn sylememiti ki. Merakl gzlerden kaamadk sonu olarak, eh dilin de kemii yok deil mi? Ne gariptir hayat! Peine dtmz kaderden kanmak isteriz bir yandan da! Ben evinde boy gstermeden nce, evsahibim, kendi ailesinde ahlk yapm Miss Phalen adnda bir yal kzn gelip benimle ve Lolita'yla kalmasn salamak, ardndan da gnlnde ikadnl yatt iin en yakndaki kente i aramaya kmak amacndaym. Mrs. Haze'e kalrsa durum ortadaym zaten; gzlkl, hmbl Herr Humbert Orta Avrupallarn kullandklar

trden bavullaryla gelecek, kitaplarnn ardna gmlp pinekleyecekmi. Mrs. Haze'in sevgiden yoksun, kk irkin kzn ise Miss Phalen kartal kanatlar altna alacak, gzetecekmi (Lo'cuum o 1944 yazn hl omuzlar fkeyle sarslarak hatrlar), Mrs. Haze'in kendisi ise sekin byk kentte telefon memuresi olarak alacakm. Ramsdale'e ayak bastm gn Miss Phalen kalasn krm oysa. -13Szn ettiim cumartesiyi izleyen pazar, gerekten de hava raporunu veren adamn syledii gibi aydnlk, prl prl bir gnd. Evsahibem istedii zaman alp gtrsn diye kahvalt bulaklarn darya, odamn nndeki iskemleye yerletirdim. Eski psk banyo terliklerimle - terlikler dnda yepyeniydim! - sessizce sahanl geerek trabzanlara dayandm, aaya kulak verdim, durumu gzden geirdim. Bir kavga daha edilmiti. Mrs. Hamilton telefon ederek kznn 'ateinin iyice ykseldiini' sylemi, Mrs. Haze de kendi kzna kr gezintisinin ertelenmesi gerektiini syleyince ateli kk Haze, souk nevale byk Haze'e bu durumda onunla kiliseye gitmeyeceini bildirmiti. 'Pekala yleyse,' dedi anas, kt gitti. Tra olur olmaz sahanla kmtm. Kulak memelerimde sabun, zerimde aniei mavisi (leylak rengi olan deil) desenli beyaz pijamalarm vard. Sabunlar sildim, sam, koltuk altlarm kokularla donattm, mor robdambrm giydim, sinirli sinirli bir ark mrldanarak aaya, Lo'yu aramaya indim. Mrekkep yalam okuyucularmn da imdi size yeniden yaatacam sahneye katlmalarn istiyorum. Her ayrnty dikkatle gzden geirsinler ve sonuta kendileri de anlasnlar ki, avukatmn zel bir konumada dedii gibi 'yansz bir gzle' bakldnda anlatacam arap rengi olay ne kadar titiz, ne kadar temiz oldu bitti. Haydi balayalm. Olduka zor bir ie kalkyorum. Ba kahraman: Mrl-Mrl Humbert. Zaman: Haziran aynn pazar sabah. Yer: Gnyla aydnlanm oturma odas. Dekor: Yollu kumala kapl eski kanepe, dergiler, gramofon, Meksika ii vr zvr (merhum Harold E. Haze -topra bol olsun- sevgilimi Vera Cruz'da geirilen bir balay srasnda mavi badanal bir odada leden sonra ekerlemesi srasnda peydahlam, bu yzden aralarnda Dolores de bulunan bir sr Meksika hatrasyla doluydu evre). O gn, stnde daha nce de grdm gzel emprime bir elbise giymiti; etei bol, beli ve gs oturan, ksa kollu, pembe zemin zerine daha koyu pembe ptikare desenli bu elbisenin rengine uysun diye olacak dudaklarn boyam, avularnn ukuruna, gzel mi gzel, baya m baya, yasak meyve krmzs bir elma yerletirmiti. Ne var ki kiliseye gitmek zere ayakkablarn giymi deildi. Beyaz yabanlk antasn da gramofonun yanma savuruvermiti. Serin etekleri iip snerek, yanma kanepeye oturup da elindeki parlak meyveyle oynadnda kalbim deli gibi arpmaya balad. Elmay, gnete oynaan toz tanecikleriyle dolu havaya atyor sonra tutuyordu. ukur, prl prl cilal bir lop sesiydi kan. Humbert Humbert kapverdi elinden elmay. Pene pene kzarm

avularnn mermer beyazln gstererek, Ver onu, diye yalvard. Bal tatly kardm, verdim. Yakalad, srd, kalbim o incecik al kabuun altndaki beyaz karlar gibiydi. Amerikal supericiim, ylesine yakndan tandm abuk abuk, maymunsu el hareketleriyle elimin gevekliinde ak duran dergiyi ekti, ald (Yazk ki bu garip olay, bu belki ezamanl, belki de o anda birbiriyle rtveren eylemlerin ortaklaa oluturduklar elyazs yuvarlaklndaki halkalanmay kaydedecek film yoktu o anda) Lo elinde tuttuu biimi bozulmu elmann ykne aldr etmeden harl harl yrtarcasna sayfalar kartryor, Humbertin grmesini istedii bir eyi bulmaya alyordu. Sonunda buldu, ilgilenir gibi yaparak bam iyice yaklatrdm, sa akaklarma srnyor, bileini dudaklarna srterken kolayca yanama dokunuyordu. Gzmn nndeki avkm sis perdesi iinden bakp da grmeye altm iin tepki gstermem zaman ald, plak dizlerini sabrszlkla birbirine srtyor, vuruyordu. Yava yava resim gzlerimin nnde belirdi; gerekstc bir ressam yz yukar gelecek ekilde kumsala uzanm, yaknnda ise yars kuma gml bir Milo Vens gene yz yukar gelecek ekilde kumsala uzatlmt. Resimalt 'Haftann Fotoraf' diyordu. Rezil eyi ekip alverdim elinden. Saniye gemedi ki sanki dergiyi elimden almak istermi gibi zerime kt. Clz, kemikli dizkapandan yakalayverdim. Dergi, can havliyle kaan bir tavuk gibi sayfalar alarak yere dt. Kvrld, bkld, kurtuldu, bacaklarn altna ald, kanapenin sa kesine yerleti. Sonra, kstah ocuk, hi istifini bozmadan bacaklarn kucama uzatverdi. Bu arada heyecanm delilie varacak derecede artmt. Deli kurnazl da gelmiti zerime ama. Orackta, kanepenin zerinde otururken bir dizimi sinsi beden almyla, onun masum uzuvlaryla benim rtl ehvetimi birlikte alp syleyecek ekilde birbirine yaklatrmtm. Kalktm numarann baaryla sonulanmas iin gerekli olan karanlk manevralar yaparken kk kzn dikkatini baka yne ekmek hi de kolay deildi. abuk abuk konuuyor, nefes nefese konuuyor -kouturuyor, kendi soluuma yetimeye alyor, laf salatasnn ortasnda kesik kesik bir eyler gevelediimde birdenbire diim arm gibi yz buruturuyordum. Bir manyan i-gz olan i-gzm uzaklardaki alm rengi hedefe evrilmi, bakyordu. Kucamn apraznda uzanan, gneten kararm bacaklara ad aza alnmaz tutkumun kanserli uru arasnda yer alan, maddesel varl ortadan kaldrlamaz da olsa ruhbilimsel adan varlndan sz edilemeyecek kumalarn bitime noktasn (pijamamla robdambrmn arasndaki aklk) gerekte deilse de kendi hayallerimde gittike ap, genileten byl zaman dilimini sakna sakna gerdim, uzattm. Laf kalabal arasnda hani ylesine, mekanik bir lay - lay - lay olsun diye, o zamanlar ok tutulan bir arky, szlerini biraz da karman orman ederek sylemeye koyuldum... Ah Karmenim, kk Karmenim benim, -bir ey, bir ey- o eyli geceler, aylar, yldzlar, barlar, barda kzlar... Bu samal, kurulmu gibi yineleyip duruyor, Lo'yu bununla bylyor (karman orman laflar tuzu biberiydi iin) gibiydim. Btn bunlar olurken iin iine ya Yce Tanrm karrsa diyordum, ya yoluna btn benliimi adadm bu zevk sarholuunun altn rengi ekirdeini ekip alverirse? Bu kayglar ilk bir iki dakika iinde bile isteyerek maskelediim zevk yolculuunun kaldrabileceinden daha aceleci bir tempo tutturmama yol at. Gkte yldzlar, aylar, maylar, barlar, barda kzlar... arky azmdan kapt gibi ald, sesi azma yzme bulatrdm ezginin orasn burasn onarmaya

balamt bile. Mzie yatknd, elma tatlsyd sesi. Benim kvl kvl kucamn zerinde uzanan bacaklar yle bir seyirdi, okadm o bacaklar. Sokak ocuu Lola'm neredeyse sereserpe, orada, kanepenin sa kesinde uzanm keyif atyordu. O lmsz meyvesinin tadn karyor, suyunun akmasna aldrmadan arksn sylyor, terliini kaybediyor, ayak bilei gevek zincirli, terliksiz ayan kanepenin zerinde sol tarafta deste halinde duran dergilere srterek kayordu. Yapt her hareket, ayan her srt, bedeninin her irkilii, benim kk prensesle kt kalpli canavar arasnda el yordamyla kurduum balanty hem gizliyor hem de daha glendiriyordu. Kt kalpli canavarn azna sanki tka tkamlard, mosmordu yz zavallnn, gamzeli mi gamzeli kk prenses ise cici pamuklu elbiseler iindeydi. Falta gibi alm bakan parmaklarm dokununca, bilekleri boyunca uzanan incecik tylerin belli belirsiz rperdiini hissettim. Kk Haze'i bir yaz sisi gibi sarp sarmalayan kt kokulu, ama grbz scakln iine daldm, gittim. Gitmesin kalsn, gitmesin kalsn... Elmalktan km elmasnn koann minenin zgarasna atmak zere uzandnda ocuk bedeninin arl, el dememi edepsiz kalalar, yuvarlack k, benim ikenceler altnda inleyip gizliden gizliye yol almaya abalayan tedirgin kucanda yer deitiriverdi. Birdenbire btn duyularm gizemli bir deiim sard. Bedenimin iinde mayalanan hazzn damarlarma szmasndan baka hibir eye metelik vermediim bir varolu dzlemine ulatm sanki. Ta iimdeki tellerin tatl tatl gerilmesi eklinde balayan ey artk kor gibi yanan bir sz haline gelmi, bilinle yaanan hayatta rastlanmayan mutlak bir gvene, huzura, i rahatlna dnmt. Bylelikle egemenliini kuran ve etin doruk noktasndaki bzlp gevemesiyle son bulacak yolculuunu yarlam bulunan koyu, scak tatllk her yanm sarnca alevin koru biraz daha canl kalsn, snmesin diye hzm keseyim dedim. Lolita sadece kendi bedeniyle dorulamt varln ite. Varla yok aras bir gne emrimize amade, kavak aalarnda yrek gibi atyordu. Akl almaz bir grkemin iinde yapayalnzdk. Gzlerimi diktim, baktm ona; gl yaprana, altn tozuna bulanmtm, hazzmn o hep ll, hep saknml peesi ardndaydm, o ise farknda bile deildi, byle bir eyin varlndan habersizdi. Gne dudaklar zerinde oynayor, kpr kpr dudaklar anladm kadaryla artk bilincime ulamayan o Karmenli marmenli arknn szcklerini biimliyordu. te artk her ey hazrd. Zevkimin sinir ular apak ortaya kmt. Alyuvarlarm, akyuvarlarm, tmyuvarlarm imdi cinnetin eiini atlamak zereydiler. En ufak bir temas cennetin kaplarnn ardna kadar almasna yetecekti. Artk Hav Hav Humbert deildim; kendisine ok gemeden tekmeyi indirecek ayan dibinden ayrlmayan o gz yal yoz enik olmaktan kmtm. Glnln, zavallln aclaryla straplarnn stnde, knamalarn, azarlarn tesindeydim. Kendi kurduum sarayda zgrlmn btnyle bilincinde olarak cariyelerimin en gencini, en nazlsn sevip okama ann bile isteye geciktiren grbz, mutluluktan uan bir sultan gibiydim. Bu arada elim muradna ermi, edebim elverdiince, gnna boyal bacaklar boyunca ilerliyordu. Bir gn nce giriteki koca sanda arpmt; 'uraya bak,' - nefesim kesilmiti birden 'beendin mi yaptn, neler etmisin kendine byle, ah bak uraya...' Gerekten de, yemin ederim koca, kll avularmn yavaa ovuturup sonra da kavrad supericii kalalarnda saryla meneke rengi aras bir rk dnda kasl baparmamn

kasnn ate gibi yanan ukurluuna erimesini nleyecek hibir engel yoktu. Hani kkr kkr glen bir ocuu gdklar, okarsnz ya yle ite -o kadar- 'Hayr, hayr nemsiz bir rk,' diye bard birden tiz mi tiz bir sesle; kmldand, kprdand, geriye att ban, yar yarya te yana evirdi, dileri prl prl slak alt duda zerinde duralad ve benim inleyen azm bayanlar baylar, sayn jri yeleri, neredeyse plak ensesine dedi, ister insan, ister insan msveddesi, hi kimsenin yaamad uzunlukta bir hazzn son yrek arpntsyla sol kalasna yaptm kaldm. Hemen ardndan (sanki kavga etmiiz de sonunda elimden kurtulmu gibi) kanepeden aaya yuvarland, frlad ayaa kalkt - tek aya zerinde doruldu daha dorusu - bana yzyllardr bangr bangr alyormu gibi gelen telefona cevap vermek zere kotu. Alev alev kzarm yanaklar, dalm salar ile nmde ayakta duruyor, baklar sanki evremizdeki eyann zerinden kayarmasna zerimden kayyor, telefonda konuur ya da kar taraf (kendisiyle Chatfield'lerde yemee gelmesini syleyen annesiydi arayan - ne Lo'nun ne de benim, igzar Haze'in evirdii dolaplardan haberimiz yoktu daha) dinlerken, elindeki terlikle masann kenarna vuruyordu. krler olsun Tanrma, hibir eyin farknda deildi! Telefona kulak vermi baklarn bir an iin zerinde dinlendirdii ok renkli ipek bir mendille alnmn terini sildim. Boalmann verdii tatl uyuukluun iine gmlmtm, krallara layk elbiselerime eki dzen verdim. O hl telefonda annesiyle ekiirken (kendisini arabayla gelip alsn istiyordu kk Karmen'im benim) ben gittike ykselen bir sesle arklar syleyerek, srklene srklene merdiveni ktm, kveti, dumanlar tten scak suyla doldurmaya koyuldum. Artk o ok tutulan arknn szlerini de - en azndan hatrlayabildiim kadarn - yazaym buraya bari, doru mu deil mi bilmiyorum ya. yle: Ah Karmen'im, kk Karmen'im benim. Bir ey, bir ey - o eyli geceler. Gkte aylar yldzlar, barlar, barda kzlar Ah, bebeim benim, o bitmeyen kavgalar Ah o - bir ey - kentte sevgilim neeyle kolkola Kolkola ikimiz, son kavgamz-mz Ah, ya ekip seni vurduum silah, ah Karmen'im Bak ite elimde kald o silah, ah, ah, ah... (arknn burasnda 32'lik silahn karp yosmasn gznden vuruyor herhalde). -14le yemeini ehirde yedim - yllardr bu kadar ackmamtm. Yryerek eve geri dndmde ev hl Lo'suzdu. leden sonray hayaller kurarak, tuzaklar hazrlayarak, sabah bamdan geenlerin mutlulukla tadn kararak geirdim.

Kendi kendimle gurur duyuyordum. Kn ahlkna zarar vermeden bir rperilik bal almtm. En ufak zarar gelmemiti ona. Sihirbaz, gen hanmn yepyeni beyaz antasna st, pekmez, kpkl ampanya boaltm, sonra, hop, antay gene eski el dememi haline getirmiti. Yz kzartc, arzu dolu, gnah dolu dm ite byle zene bezene kurmu, gene de gvenliine dokunmamtm. Lolita'nn, benim gvenliime de bir eycikler olmamt. Deli gibi sahip olduum o deil, benim kendi yarattm d varl bir Lolita'yd. Gerek Lolita'dan daha gerekti belki, onunla rtyor, onu sarp sarmalyor, kendi istemi ya da bilinci olmakszn benimle onun arasnda szlyordu yaamyordu bile aslnda. ocuun bir eyden haberi yoktu. Ona hibir ey yapmamtm ki. O, sinema perdesi zerinde kprdanan bir film grnts, ben de karanlkta bedenini aalayan zavall bir kambur olsam anca bu kadar zarar gelirdi, yleyse bu gsteriyi yinelemekten kim alakoyabilirdi beni. Gnn leden sonras olgun bir sessizlik ire uzad gitti, gvdeleri zsuyu dolu ulu aalar su ortamd sanki. Arzu, bu kez daha da glenerek yeniden yapt yakama. Btn kltrlerin Tanrlarna seslenerek yakardm birazdan gelsin diye, hazr annesi mutfaktayken o kanepe sahnesi yinelensin diye, ne olur, ylesine korkun bir sevgiyle tapyorum ki ona... Hayr: 'korkun' szc yerinde deil. Yeni hazlarn hayalleriyle dolunca hafifleyip arndm dnmek korkun deil acnas bir eydi. Acnas, nk cinsel almn doymak bilmez ateine karn nasl da yrekten bir kaygyla, saknmla ie giriiyor, o on iki yandaki ocuun lekesizliini korumak istiyordum. Grn bakn ne oldu btn uramalarmn karl. Lolita eve dnmedi Chatfield'lerle sinemaya gitmiti. O akam sofra her zamankinden daha byk bir incelikle kurulmutu; ayptr sylemesi mum falan vard... Bu tiksindirici atmosferde, Mrs. Haze tabann iki yanndaki gm atal baa piyano tularna dokunur gibi dokunuyor, ban bo tabana emi (yediine dikkat ediyordu) glmsyor, salatay beendiimi umduunu belirtiyordu (tarifini kadn dergilerinin birinden armt). Souk eti de beenmitim inallah. Kusursuz bir gn geirmiti bugn. Mrs. Chatfield harika bir insand. Kz Phyllis yarn yaz kampna gidiyordu. hafta kalacakt. Lolita'nn da perembe gn gitmesi uygun grlmt. Batan, kararlatrld gibi temmuzu beklemek yerine... Lolita, Phyllis dndkten sonra da kalacakt. Okul balayncaya kadar. Aman ne iyi ekerim. Ah, nasl irkilmitim birden - nk onu tam gizliden gizliye kendime ait klmken sevgilimin elden gitmesi anlamna gelmiyor muydu bu? Keyfimin kamasna bir kulp bulmak zere, daha sabah uydurduum di ars bahanesini ne srdm yeniden. Koskoca bir rk, kiraz ekirdei byklnde bir oyuk olmalyd bu kadar ardna gre! 'Harika bir diimiz var,' dedi Haze. 'Komumuz aslnda. Dr. Quilty. Oyun yazar Quilty'nin amcas m kuzeni mi yle bir ey. Geer mi diyorsunuz? Eh, siz bilirsiniz. Ben de sonbaharda Lolita'nn dilerine tel taktracam, annemin deyimiyle 'telleteceim' onu. Belki biraz akl bana gelir. Korkarm son gnlerde epeyce cannz skt. Gitmeden nce bir iki frtna daha kopacak ama. Gitmem

diye kestirdi att, aslna bakarsanz yz yze gelmeye cesaretim yok da onun iin Chatfield'lerde braktm. Sinema aklm eler diyorum. Phyllis ok irin bir kz, Lo'nun ondan holanmamas iin hibir neden yok. Gerekten msy, diinizin armasna ok zldm. Yarn sabah da armaya devam ederse ilk i olarak Ivor Quilty'i aramam en akllcas olacak. Biliyor musunuz, yaz kamplar hem sala ok yararl, hem ok daha akl kr; burada yazlkta bahede pinekleyip annesinin dudak boyasn kullanacana, iinde gcnde, sessiz sakin beylerin bana dert olacana, en olmayacak nedenlerle olay karacana...' 'Emin misiniz,' diyebildim en sonunda. 'Orada mutlu olacandan emin misiniz?' (Elim ayam boalmt. Allah kahretsin, elim ayam boalmt.) 'sterse olmasn,' dedi Haze. 'Hep oyun oynayacak da deil stelik. Kamp Shirley Holmes'in denetimi altnda - biliyorsunuz, 'Kamp Atei Kzlar'n yazan kadn. Kamp, Dolores Haze'in birok konuda olgunlamasn salayacak; salk, bilgi huy... zellikle de bakalarna kar duymas gereken sorumluluklar konusunda. Bu mumlar da yanmza alp bir sre avluda oturalm m, yoksa yatp, diinizin arsn dinlendirmek mi istersiniz?' Diimin arsn dinlendirmek. -15Ertesi gn kamp iin gerekli olan eyleri almak zere arabayla kente indiler. Giymeye yarayan herhangi bir eyin satn alnmas Lo'ya ila gibi geliyordu. Akam yemeinde gene her zamanki alaycln taknmt. Yemek biter bitmez odasna ekildi, yaz kampndaki yamurlu gnlerde okumak zere biriktirdii izgi romanlara dald. (Perembe gn gelip attnda ylesine didik didik okumutu ki hepsini, hibirini yanna almad.) Ben de inime ekildim, mektup yazdm. Yeni planm deniz kenarnda bir yere gitmek, sonra okullar aldnda Haze'lerin evindeki varoluumu yeniden srdrmekti. O ocuk olmadan yaamayacam anlamtm artk. Cuma gn yine alverie ktlar, evde yoklarken kamp mdiresi ararsa telefona cevap vermem istendi. Mdire arad da; bir ay sonra telefondaki tatl sohbetimizi hatrlama frsat bulacaktk. O cuma akam yemeini odasnda yedi Lo. Annesiyle gndelik kavgalarndan birini etmi ve daha nceki kavgalarda da olduu gibi alamaktan imi gzlerini grmemi istememiti. Cildi, doya doya aladktan sonra allak bullak olan, kzaran ve dehetengiz biimde ekicilik kazanan o nazl ciltlerden biriydi. Benim zel estetik anlaym konusunda edindii yanl kanlara esef ediyordum, nk o Botticelli pembesine, azn zerindeki alamaktan kzarm buruna, o slak, kvr kvr kirpiklere baylrm ben. Tabii bu utangalk mzmzl yznden ok defalar onu kollarmn arasna alp avuturmu gibi yapma frsatn da karmmdr. Ne var ki sandmdan farklym durum. Karanlkta verandada otururken (sert bir esinti krmz mumlar sndrmt) Haze, kt kt glerek Lo'ya sevgili Humbert'inin de kamp fikrini tamamiyle benimsediini sylediini bildirdi. 'imdi de,' diye ekledi Haze, 'sinir krizi geiriyor. Szde ikimiz bir olup ondan kurtulmak istiyormuuz. Aslnda, bugn bana zorla aldrd gereinden fazla cicili bicili i

amarlarn gtrp daha sade bir eyler alacamz sylediim iin oldu btn bunlar. Biliyor musunuz, kendisini bir yldz aday sanyor; benim gzmdeyse salkl, grbz, ama olduka sradan bir kz ocuu, o kadar. Sanrm sorunun temelinde yatan bu.' aramba gn Lo'yu bir iki saniye iinde olsa bir keye sktrmay baardm. Sahanlkta zerinde uzun kollu bir atlet fanila ve yeil lekeli beyaz ortuyla, sandk kartryordu. Dosta ve grgr olmasna alarak bir eyler geveledimse de suratma bile bakmadan homurdanmakla yetindi. Umutsuzluktan unufak olan Humbert, avutmak ister gibi kzn kuyruk-sokumuna yle bir iki kere dokunduysa da o, merhum Mr. Haze'in ayakkab kalplarndan birini kapt gibi, hem de olduka can actacak biimde Humbert'e vurdu. Abartlm can acs numaralaryla kolumu outurarak merdivenlerden aa yollanrken, 'alak,' dedi arkamdan; Hum'la ve annesiyle yemek yeme ltfunda bulunmad; bunun yerine salarn ykad, sama sapan kitaplaryla yataa yolland. Perembe gn de Mrs. Haze sessiz sedasz arabayla kampa gtrd onu. Benden ok daha usta yazarlarn da dedii gibi; 'gerisini okuyucuya brakyorum'. Aslna baklrsa btn bu hayallerin kna rahatlkla tekmeyi basabilirdim. Lolita'ya sonsuza kadar kouluyla k olduumu biliyordum ama onun sonsuza kadar Lolita kalmayacan da biliyordum. 1 ubat'ta on yana basacakt. ki yl iinde supericii olmaktan kacak. nce 'gen kz' sonra daha da korkuncu 'liseli gen kz' olacakt. 'Sonsuza kadar' nitelemesi sadece benim tutkumu, benim kanma iliime yansyan 'sonsuz' Lolita'y anlatmaktan teye gemiyordu. Daha kalalar bile belirmemi, benim u anda dokunduum, kokladm, iittiim, grdm, tiz sesli, akaklar bukleli, peremli, ensesi kvrckl dalga dalga kumral sal, yap yap terli enseli, azndan 'iren,' 'sper', 'fstk', 'canavar', 'dalp kmak' gibi szckleri eksik etmeyen Lolita, benim Lolita'm, zavall ozann, zavall Katullus'un, seni sonsuza kadar kaydyla yitirecekti. Hal byleyse iki ay boyunca onu grmemeyi nasl dnebilir, yaz geceleri uykusuz kalmaya nasl katlanabilirdim? unun urasnda iki yl ya srecek ya srmeyecek olan supericiklii dneminden iki koskoca ay nasl ekip alabilirdim! Yoksa ask suratl eski moda bir ihtiyar kz klna girip Q. kampnn yaknlarna adr m kursaydm? Belki de gnete kzarm yaprak tenli supericikleri kkrdayarak, 'haydi u kaln sesli gmen kzcaz da alalm aramza,' derler, utanga utanga glmseyen zavall Koca Ayakl Berthe'yi alr, ocakbana gtrrlerdi. Berthe, Dolores Haze'in ranzasnda yatsn, n'olur! Bouna, orak dler. ki aylk gzellik, iki aylk sevecenlik sonsuza kadar yok edilecekti, benim ise elimden hi, ama hibir ey gelmiyordu. Ne var ki o perembe gnnn mee palamudundan kadehiinde bir damla da olsa bal varm meer. Haze, Lolita'y sabah erkenden arabayla kampa gtrecekti. Kulama alnan eitli yola koyulma sesleri zerine yataktan frladm, gittim pencereden sarkarak aaya baktm. Kavaklar altnda arabann motoru pat pat atyor, kaldrmda Louise elini gzlerine siper etmi, sanki yeni domaya balayan sabah gneinin iinde kaybolup gitmiler gibi yolcularn ardndan bakyordu. Louise'nin bu yola kma konusunda pek erken davrand grlecekti. 'Acele et!' diye bard Haze. Yar yarya arabann iine girmi, kapy

ekip cam indirerek sonra da Louise ile kavaklara el sallamak zere olan (bu son ikisini bir daha hi grmeyecekti) Lolita'm kaderin ilerleyiini durdurdu, ban kaldrp yukarya bakt - ve yldrm gibi geriye dnp eve dald (Haze fkeyle baryordu arkasndan). Bir dakika ya gemi ya gememiti ki, canmn iinin koarak merdivenleri ktn duydum. Kalbim gsme smaz olmutu, yle ki bir an iin patlayacam sandm. Pijamamn altn yukar ektim, deli gibi kapy atm, ayn anda Lolita, pazar elbisesi iinde ayaklarn yere vura vura, soluk solua ieri dald. Ve ite kollarmdayd, el dememi az, esmer erkek enelerimin vahi basks altnda eriyordu, tir tir titriyordu sevgilim! Saniye gemedi ki - capcanlyd, rzna falan geilmemiti- paldr kldr merdivenleri indiini duydum. Kaderin ilerleyii durdurulamazd. Sar tyl bacak ieriye ekildi, araba kaps grltyle kapand -ald, tekrar kapand canavar direksiyonda ofr Haze, krmz kauuktan dudaklar, duyulmayan szcklerin kzgnlyla kprdanarak sevgilimi kapt gibi karrken ne onlar ne de Louise, kardaki ktrm hanmn titrek ama ahenkli bir el sallayla sarmakl verandadan onlar uurladn gremediler. -16Avularm hl Lolita'nn fildii beyazlyla, ergenlik ncesi kvrml srtnn, kollarmda tutarken svazladm ince elbisesinin zerinden ellediim teninin verdii kaygan, fildii przszlndeki heyecann temasyla doluydu. Alt stne gelmi odasna daldm, dolabn kapan atm gibi yzm onun tenine demi buruuk elbise ynna gmdm. Hele pembe bir kuma vard ki, eski psk, yrtkt, diki yerlerine eki bir koku sinmiti. Aldm onu, iine Humbert'in kocaman, delik deik yreini sardm. imde gitgide ykselen bir kargaa kabaryor, tayordu. Ama hizmetinin merdivenin oradan usulca beni aran kadife sesini duyunca, bu eyalar oraca brakp, kendimi aceleyle ekidzen vermem gerekti. Bana verilecek bir mesaj olduunu sylyordu. Mekanik teekkr szcklerini nazik bir 'bir ey deil'le geitiren Louise'cik, titreyen ellerime pulsuz, garip denecek kadar temiz grnl bir zarf tututurdu. "Bu bir itiraftr: seni seviyorum (diye balyordu mektup; bir an aklm kart, bu delice karalanm elyazsn bir kz ocuunun elyazs sandm). Geen pazar kilisede - ne ktsn, yeni yaptrdmz renkli camlar grmeye gelmedin! evet daha geen pazar hayatm, Tanr'dan bana bir zm yolu gstermesini istedim, u anda yaptm yapmam syledi. Baka yol kalmad, anlyor musun? Seni ilk grdm andan beri seviyorum. Tutku dolu, yalnz bir kadnm, ben, sen ise hayatmn biricik aksn. Hayatm, hayatm benim, mon cher, mon cher monsieur artk bu mektuba balam bulunuyorsunuz, artk her eyi biliyorsunuz. yleyse ltfen, bir an nce eyalarnz toplayp evi terk eder misiniz... Ev sahibenizin emri bu. Kiracm karyorum. Defediyorum. Git! Defol! Departez! Eer gidite de dnte de seksenden aa hz yapmazsam, bama da bir kaza gelmezse le yemeine doru eve dnm olacam (ho, kaza yapsam da ne farkeder senin iin?) Seni evde bulmak istemiyorum. Yalvarrm, yalvarrm bir an nce k git, MD git, bu samasapan notu bile okumadan git. Git. Adieu.

Her ey apak ortada, cheri. Tabii, senin gznde hi, ama hi deerim olmadn biliyorum. Evet, benimle konumaktan (beni alaya almaktan) holanyorsun, irin yuvamza, okuduum kitaplara, sevimli bahemize, hatta Lo'cuumun grltsne patrtsna bile altn. Ama ben, ben enin iin bir hiim. Doru deil mi? Doru. Senin iin bir hi'im. Koca bir hi. Ama eer, itirafm okuduktan sonra o anlalmaz, romantik Avrupallnla mektubumda sylediklerimden yararlanmaya, benimle flrt etmee kalkacaksan, bilmi ol benim iin bir katilden, kard ocuklarn rzna geen bir ocuk hrszndan farkn kalmayacak. te byle, cheri... Eer kalmaya karar verdinse, eer seni evde bulacaksam (evde olmayacaksn, biliyorum, bu mektubu yazma cesaretini de bunun iin buluyorum ya kendimde) kalmam benim iin sadece tek bir anlam tayacaktr: Sen de beni benim seni arzuladm kadar arzuluyorsun, bir mr boyu kocam olmak, hayatn da sonsuza kadar benim hayatmla birletirmek ve kk yavruma babalk etmek istiyorsun demek ki. Brak biraz daha syleyeyim, iimi dkeyim hayatm, biliyorum bu mektubu para para ettin, okunmaz hale gelen paralarn tuvaletin girdabna frlattn, attn bile. Hayatm, canmn ii, mon tres, tres cher, bu mucizeli temmuz ay boyunca nasl da bir ak evreni kurdum kendime. Konukan olmadn, herkese kolay alamadn, ne kadar 'ngiliz olduunu ok iyi biliyorum. Benim gibi bir Amerikal kzn atakl Eski Dnya ekingenliine, etikete verdiin neme ters decektir belki! En gl duygularn bile saklayan sen, rselenmi kalbimin kaplarn sana ardna kadar atm iin utanmaz bir kk budala sanacaksn beni.' Gemi yllarda ok hayal krklna uradm. Mr. Haze harika bir e, prl prl bir insand, ama ne yazk ki benden yirmi ya bykt - neyse gemi dedikodusu yapmay brakalm. Canmn ii, eer isteimi reddedip gene de bu mektubu gzyalaryla dolu sonuna kadar okudunsa merakn iyice giderilmi olmal. Neyse, nemli deil. Yok et bu mektubu ve git. Anahtar odandaki masann zerine brakmay unutma. Bir kat parasna adresini de yaz ki, sana bu ayn kirasndan borcum olan on iki dolar postayla yollayabileyim. Elveda sevgilim. Tanr'ya dua et benim iin, dua etmek nedir biliyorsan eer. C.H." Yukarya aktardklarm, mektuptan aklmda kalanlar, stelik mektuptan aklmdan kalanlar da (o korkun Franszca da dahil olmak zere) szc szcne hatrlyor deilim. Mektubun asl yukardakinin en azndan iki kat uzunluktayd. lk okuduumda neredeyse okumadan atladm diyebileceim, Lolitann o drt yandayken len iki yandaki erkek kardeiyle ilgili (yaasa onu benim de ok seveceimden kukusu yokmu falan filan) airane blm aktarmadm. Durun bakaym, bu konuda sylenecek baka bir ey var m? Ha evet... Tuvaletin girdab (sonuta mektup gerekten de oray boylad) tamlamas benim kendi alayc slubumun paras olabilir. Charlotte'un gerekte, mektubunu zel bir atete yakp kllerini savurmam istemi olacandan eminim. lk nce yle bir irkildim, yzgeri edip kamaya hazrlanyordum ki, bir sonraki tepkim omzuma dokunan sakin bir dost eli gibi acele etmememi fsldad. Acele etmedim. Ba-dnmem getiinde kendimi gene o'nun odasnda buldum. Yatan zerindeki duvara popler bir arkcnn fara gibi alm azyla, bir sinema yldznn boyal kirpikleri arasna, ssl magazinlerin birinden yrtlma

tam sayfa bir ilan aslmt. Resimde mavi rlandal gzlerinin suyu ekilmi baklarn seyirciye dikmi koyu renk sal gen bir yavuklu grlyordu. Adam filancann imzasn tayan bir elbise giymi, falanca maazann rn olan kayk geniliinde bir tepsi zerinde bir yerlere iki kiilik kahvalt gtryordu. Resmin altndaki alntya gre 'gnller fatihiydi' bu adam. Btnyle fethedilmi grnen bir hanmefendi (resimde yz gzkmyordu) yastklara dayad dirseinin zerinde dorulmu, tepsiyi bizimkinden almaya hazrlanyordu. Yatak arkadann tepsiyi onun dizlerine koyup sonra da stndekileri dkp samadan nasl hanmn yanna uzanaca merak konusuydu dorusu. L., solgun benizli sevgiliye doru akac bir ok izmi, altna da byk harflerle 'H. H.' yazmt. Gerekten de aradaki birka yllk ya farkna ramen benzerlik artcyd. Bunun altna gelen yerde gene bir resim, gene renkli bir ilan vard. Sekin grnl bir oyun yazar, arbal bir tavrla Drome marka sigara iiyordu. Hana baklrsa 'O hep Drome ier'di. Bundaki benzerlik pek fazla deildi. Resmin altndaysa Lo'nun st izgi romanlarla dolup taan bakire yata duruyordu. Yatan boyas yer yer atlam, beyazn zerinde kara, az ok yuvarlak izler belirmiti. Louise'in evde olmadna emin olduktan sonra Lo'nun yatana girdim, mektubu yeniden okudum. -17Saygdeer jri yeleri! szkonusu meseleye ilikin baz dncelerin -bir deyim uydurmama izin verilirse- yle ara sra aklmdan szlp gemediklerini sylersem yalan olur. Aklm bu dnceleri mantki biimlere sokarak bir kenara ayrm ya da belli somut durumlara kout olarak kavram deildi. Ama -tekrar ediyorum- dncemin belirsizliinde, aklmn karanlnda (bir deyim daha uydurmak gerekirse) olaslklarla oynamadm diyemem. Zaman zaman u dnyada kimi kimsesi kalmam bir dulla (diyelim ki Charlotte Haze) sadece kk kzn (Lo, Lola, Lolita) arzularma let etme dncesiyle evlenme kararn yle serinkanllkla aklmdan geirdiim olmutur - Humbert benim bildiim Humbert'se eer... kencecilerime aka syleyeyim. Charlotte'un mercan dudaklarna, bronz ltl kumral salarna, tehlikeli biimde ak gsne belki bir iki kere yle deer biercesine gzatm, makul biimde hayalini bile kurmuumdur. Hayr, hayr, yok, ikence altnda yaplm itiraflar bunlar... Kendi hayalimde uradm ikenceler szkonusu burada, ama bylesi daha da korkun, (isterseniz konudan ayrlp gece yarlar ocukluumu yeniden gzden geirdiimde 'sk, esasl bir ikence' nasl da acya aina bir dehadan kmtr bu sz- 'travma', 'travmatik' ya da 'daraac kerestesi' gibi tyler rperten, esrarengiz, sinsi szckleri nasl yeniden bulduumu, sonra ne karabasanl geceler geirdiimi de anlatabilirim size. Ama hikyem zaten yeterince tutarsz... ) Bir sre sonra mektubu yok edip odama gittim, olan biteni zihnimde evire evire mor robdambrm geirdim srtma, salarm kartrarak kenetlenmi dilerimin arasndan inlemeye koyuldum - tam bu srada suratma birden bir Dostoyevski srt (dudaklarm bzerek bulduum bir srt) uzak, korkun bir gne gibi indi, kald. Bu yeni, apak koullar altnda annesinin sevgilisinin, Lolita'ya adayabilecei tasasz okaylar dndm. Her gn gnde kere gsme bastrabilecektim onu... Btn derdi, tasay unutacak, salkl bir adam olacaktm. 'Seni yavrucuum sakna sakna dizlerine oturtacak baban ve

o gl goncas yanaklarna bir pck konduracak...' Seni kitap kurdu Humbert! Sonra mmkn olan en byk dikkatle, deyim yerindeyse aklmn ucuna basa basa bir e aday olarak Charlotte'u canlandrdm kafamda. Tanrm, ite o; ekersiz kahvalt tepsisini getiriyor, tepsinin zerinde de byk bir tutumluluk rnei gstererek ikiye bld greyfurt... i gzleri kr eden lambann altnda ecel terleri dken, terli polislerin ayaklar altnda inenip suratna tkrlen Humbert'in vicdann tersyz edip, astarn da dibinden yrtarak bir 'aklamada bulunmas' (ne laf ama!) gerekiyor imdi. Zavall Charlotte'la, Sherry'sine be tane cva biklorid tableti atmak ya da buna benzer kanl, tehlikeli ve baya bir numaraya kalkmak yoluyla safd etmek iin evlenecek deildim. Ama buna ok yakn, ila dozlaryla ilgili bir dnce beynimin glgeliinde n n nlyordu. Neden zaten oktan tadna varm bulunduum st rtl, rkek okamalarla snrlayacaktm kendimi? Gzmn nnde bin trl cinsel mutluluk hayali gidip geliyor, glckler yadryordu bana. Hem kza hem de anasna etkili bir uyku ilac verip gece boyunca en ufak bir tehlikeye atlmakszn k okamay dnyordum. Evi Charlotte'un horultusu tutmuken Lolita uykusunda belli belirsiz soluk alan bir kk kz resmi kadar kprtsz olacakt. 'Yemin ederim anne, Kenny elini bile srmedi bana.' 'Ya yalan sylyorsun. Dolores Haze, ya da kt bir d grdn!' Yoo, o kadar da uzun boylu deil Humbert! te byle, kt-d-cini Humbert planlar, dler kuruyordu; arzuyla kararlln kzl gnei (dnyann tad da bu ikisiyle kar zaten) ufukta ykseledursun, bir dizi balkona kurulmu bir dizi kibar yosma, ellerindeki kr kr kadehleri gemi gelecek btn ak gecelerinin mutluluu erefine kaldryorlard. Sonra, mecazi anlamda sylyorum, o kadehleri tuzla buz ettiim gibi (bu hayaller sarho etmiti bile beni, yumuak ballmdan bile kukuya dyordum arasra) koca Haze'in gzn korkutacak - yok, yok bu ar kat gzn boyayacak, beni kk Haze ile babaa brakmasn salayacaktm. Ona kitabna uydurup gzda verecek, tombul gvercinime beni yasal vey kzmla oynamaktan alkoymaya kalkrsa kendisini nasl yzst brakvereceimi anlatacaktm. Tek szckle zetlemek gerekirse nmde bylesine eitli, usuz bucaksz yollar aan, bylesine bulunmaz bir frsat karsnda, kendimi Kzldeniz'in oralardaki elma bahesinde bulan Adem gibi 'aresiz' hissediyordum. u nemli noktay da not ediverin bir kenara; sanat yanm beyefendi yanma baskn kmt. Bu anlar yazarken slubumu Mrs. Haze'in benim iin sadece bir engel oluturduu gnlerde yazdm gnln slubuna uydurmak iin nasl uratm bilemezsiniz. O gnlk yok artk; ne var ki o gnln vurgularn srdrmek u anda bana ne kadar sahte, acmasz gelirse gelsin bunu sanatlk grevi biliyorum. Allah'tan hikyenin yle bir noktasna geldim ki, en azndan geriye dnp baktmda bir gereklik duygusu kalsn diye zavall Charlotte'a hakaret etmeyi bir kenara brakabilirim artk. Onu keskin dnemeli otoyollarda bir iki saat daha heyecan ekmekten kurtarmak (ve birbirinden ok farkl hayallerimizi darmadan edecek bir kazaya neden olmamak) iin zavall Charlotte'u telefonla kamptan aramak gibi sonusuz bir abaya girimitim. Bir saat nce kmt,

onun yerine Lo'yu arttm (kaderi dize getirmenin verdii hazla dolup tayor, titriyordum) annesiyle evleneceimi bildirdim. Sylediimi iki kere yinelemem gerekti, nk kar tarafta dikkatini bana vermesini engelleyen bir eyler oluyordu. 'Uuuuuh, mthi haber bu,' dedi glerek, 'dn ne zaman? Dur bi dakka, burda bi kpek yavrusu var. Kpek yavrusu orabm ald kayor da. Hey, dinle-' dedi ve kampta eleneceini sandn ekledi... Telefonu kapattmda o kampta geirdii bir iki saatin, kk Lolita'ya yakkl Humbert Humbert'i unutturmaya yetecek yeni izlenimler kazandrdn anlam bulunuyordum. Ama ne nemi vard artk? Dnn zerinden uygun bir sre geer gemez ona yeniden kavuacaktm. airin dedii gibi; 'gelinin mezar zerinde daha solmadan portakal iekleri...' Ama air deilim ben. Her eyi en yansz biimde kada dkmekten baka dncem yok. Louise gittikten sonra, buzdolabna bir gz attm, dolap tamtakrd, kente inip mmkn olan en besleyici yiyeceklerden satn aldm. Ayrca iyi kalite bir likr ve iki eit vitamin hap da aldm. Bu uyarclarn ve doal yeteneklerimin de yardmyla ne kadar gl ve sabrsz bir ateli erkek olduumu kantlamak gerektiinde bagsterebilecek her trl aksiliin nne geebilmeyi umuyordum. Becerikli Humbert Charlotte'u tekrar tekrar o erkeklere zg hayal gcnn bakahraman yapmaya alyordu. Bakml kadnd, vcudu gzeldi, bunlar aka sylemek gerekir, sonra bir bakma Lolita'mn bym haliydi; eer geni kalalarn, toka dizlerini, koca memelerini, kzark, kaln derili (kaln diyorsam, ipee, bala kyasla kaim, sert) ensesini, bir an iin unutabilsem, kendi kendime iyi zellikleri de bulunduunu tekrarlayabilirdim. Akamst akama eriirken gne evin iinde her gnk turunu att. Bir viski itim. Bir tane daha. Sonra bir tane daha. En sevdiim kokteyl, cin ve ananas suyu genellikle gcm artrrd. Bahenin biilmemi imleriyle uramaya karar verdim. urasna burasna gz atacaktm. Baheyi karahindibalar sarm, Allann belas bir kpek de - nefret ederim kpeklerden- eskiden gne saati duran parke tandan tala pislemiti. Karahindibalar artk gne deil, ayna boyal topuklard. tiim cin ve Lolita iimde tepinip duruyorlard, ezlonglar kapayaym derken neredeyse zerlerine kapaklanyordum. Zebra klkl yaratklar sizi! Geirdim - baz geirtiler sevin sesi gibi kabiliyormu demek, en azndan benimkiler yle kyordu. Bahenin arka tarafndaki eski it bizi komunun p bidonlaryla leylaklarndan ayryor idiyse de bahemizin aaya doru eimli n tarafyla sokak arasnda hibir engel yoktu. Bylelikle Charlotte'un dnn dudaklarmda sk bir numaraya kalkacak adam srtyla izleyebilecektim. ekilecekse ekilsindi artk u di! Elle alan im bime makinesiyle langur lungur ilerlemeye alr, ot paracklar, batmakta olan gnee kar grsel bir cvldama iinde uuurken, bir yandan da caddenin o blmn kolluyordum. Yol, geni glgeli ulu aalarn oluturduu bir kemerin altndan kvrlarak geiyor, sonra bizim baheye doru dik bir yokula iniyor, iniyor kardaki yal, ktrm komu hanmn sarmakl tula rengi eviyle yukar doru eimli (bizimkinden ok daha bakml olan) bahesini geerek benim o anda zevkle geirip, altm noktadan gremediim n bahe kapsnn ardnda gzden kayboluyordu. Karahindibalar yava yava tkendi. zsuyu kokusu ananas kokusuna kart. Son zamanlarda gelip gidilerini farknda olmadan izlediim Marion ve Mabel adl iki kk kz (ama kim tutabilirdi

Lolita'nn yerini?), biri bisikletini iter br kat bir klahtan bir eyler yerken bir azdan kr kr sesleriyle bara ara konuuyorlar, hem konuup hem de bir alayandan dklrcesine, ani bir inile bizim Lawn Soka'na balanan ana caddeye doru yryorlard. Kardaki hanmn ofr ve bahvan olan Leslie adl sevimli, atletik zenci uzaktan azn yaya yaya glmsyordu; bard, yeniden bard, el kol iaretleriyle bugn baya alkan olduumu sylemeye alt. Zengin hurdacnn delimsirek kpei, mavi bir arabann ardndan havlayarak kotu - yok, Charlotte'unki deil, iki kk kzdan daha gzel olan (Mabel olabilir) ayanda ortu, iini dolduramad kk sutyeni, parlak salaryla - kei ayakl Tanrlar akna syleyin, supericii deil de ne bu!- sokak boyunca koarak geri dnd, elindeki kesekadn buruturdu, tam Mr. ve Mrs. Humbert'in bahe kaps nnden geerken kr keisi Humbert'in gr asndan kt, gitti. O anda ana caddenin yaprakl glgeli arasndan portbagaj bir otomobil frlad, bir an, glgeler zerinde atlayp krlana kadar, kendi de glgelikten payn alarak deli gibi iki yana sarsld; src dar kard eliyle arabann tepesini kavryor, hurdacnn kpei de arabann yan sra kouyordu. yle bir glmseyecek kadar zaman geti gemedi, gittike hzlanan byk, mavi otomobilin yuvaya dnne tank olduumu anladm - kalp atlarm hzlanmt. Otomobil kayar gibi yoku aa indi, evin kesinde gzden kayboldu. Charlotte'un yzn yandan yle bir grdm; benzi atmt, en ufak bir hareket yoktu yznde. Birden, yukar kncaya kadar gidip gitmediimi anlayamayaca geldi aklma. Biraz sonra, yznde byk bir keder ifadesiyle Lo'nun odasnn penceresinden aaya, bana doru baktn grdm. Basamaklar ikier er karak, o daha kmadan, odaya girmeyi baardm. -18Eer gelin de damat da dulsa, gelin 'kk, sevimli kasabamzda' iki yl bile oturmamsa, damat da onun yannda ancak bir aydr kiraclk ediyorsa, 'msy' bu Allahn cezas iin bir an nce sona erdirilmesini istiyor, 'madam' da buna hogrl bir glckle boyun eiyorsa, ite sevgili okuyucum, o zaman nikah 'sessiz, sedasz' kylr genellikle. Gelin nazl duvan tutturmak zere portakal ieklerinden bir tala yetinir, dn gn eline ald dua kitabnn yapraklar arasna orkide falan da koymaz. Gelinin kk kz da Bay ve Bayan Humbert'in hayatlarn birletiren trene gzelim bir meneke enisi katabilirdi; ne var ki keye sktrlm Lolita'ma daha imdiden pek fazla yaklamaya cesaretim olmadndan k, pek sevdii yaz kampndan ayrmann yerinde olmayaca grn benimsemek zorunda kaldm. Szde tutku dolu, yalnz bir kadn olan Charlotte'cuum gndelik hayatnda fazlasyla gerekiydi, ounlua ayak uydurmaya baylyordu. Dahas, kalbiyle gzyalarna sz geirememesine karn, ilkeleri olan bir kadnd. Belli lde metresim olur olmaz (belli lde diyorum, nk btn uyarclara karn eli aya birbirine dolaan, ama istekli 'cheri'si- ne kahraman bir cheri'ydim bendeniz ama! - bata biraz knp skndysa da sonralar kulana ancak Avrupal erkeklerin bilebilecei trden ak szleri fsldayarak aray kapatt) saolsun, beni hemen Tanr'yla olan ilikilerim konusunda sorguya ekmeye kalkt. Onu bu konuda olduka ak grl olduumu syleyebilirdim, ama bunun yerine baya

bir dindarlk kisvesine snarak evrensel bir ruhun varlna inan duyduumu syledim. Gzlerini trnaklarna dikerek ailemin baz garip zellikleri olup olmadn sordu. Babamn anne tarafndan bykbabas, diyelim ki Trk olsayd benimle evlenmekten vazgeer miydi diye sorarak karladm bu soruyu. Kendisi iin hi fark etmeyeceini syledi; yalnz gnn birinde Hristiyan dininin Tanr'sna inanmadm renirse canma kyarm. yle ciddi konuuyordu ki, dehetten tylerim diken diken oldu, ite ilkeleri olan bir kadn olduunu o zaman anladm. A, ok kibard, son derece akc konumasnn herhangi bir yerinde hafife geirse 'affedersiniz' demeyi unutmaz, zarf derken a'y inceltip 'zarf der, hanm arkadalarna beni anlatrken hep Mr. Humbert diye sz ederdi. Kasaba sosyetesine girip biraz gzkamatrsam houna gider diye dnyordum. Nikah gn, Ramsdale Journal gazetesinin sosyete haberleri stununda benimle yaplan kk bir konuma, yannda da Charlotte'un bir ka havada bir fotoraf km, adn da yanl ('Hazer') yazmlard. Bu gafa karn, adndan sz edilmesi Charlotte'un gnln okam benim de ktcl bir neeyle ylan ngraklarm ngrdatmama yol amt. Ramsdale'de bulunduu yirmi ay gibi bir sre iinde Charlotte, hem kilise etkinliklerine katlarak hem de Lo'nun okul arkadalarnn daha kalburst olanlarnn anneleriyle ahbaplk ederek ok sekin deilse de sz edilen bir kii olmay becermiti. Ne var ki, sosyete stununda ad ilk kez kyordu -bunu borlu olduu kii de ben, 'yazar ve kaif Mr. Edgar H. Humbert'tim (Ed-gar' hava olsun diye eklemitim adma). McCoo'nun kardei adm ve sfatm not ederken, neler yazdm sormutu. Ona verdiim btn bilgiler sonunda 'tavuskulu, gkkuakl romanlar ve airler zerine kitaplar yazmtr' diye kt. Ayrca Charlotte ile benim birbirimizi yllardr tandmz ve benim ilk kocasnn uzak bir akrabas olduumu da eklemiti. Ben, yalandan onunla on yl nce bir servenimiz olduunu ima etmitim geri ama bunu basmamlard. Charlotte'a sosyete stunlarnda baz yanllar bulunmas gerektiini, bunun ayr bir eni katacan sylemitim. Biz gene merakl hikyemize dnelim. Kiraclktan kla ykselince sadece honutsuzluk ve hn duygularna m kaplmtm? Hayr. Mr. Humbert iine dt kmazn ona belli bir zevk, belli belirsiz bir kdalk duygusu vermediini sylerse yalan olur. Knndan syrm tetikte bekledii kalle kamasnn srtna nazl m nazl bir pimanlk nak ileniyordu. Olduka yzne baklr da olsa budala bir kadn olan Mrs. Haze'in, kilisenin bilgeliine ve yesi bulunduu kitap kulbne duyduu kr krne inanc, gzel konuma zentilerini, o kollar ayva tyl, taplas on iki yandaki ke gsterdii sertlik ve aalamay unutacan, eli elime dedii anda acnacak derecede akna dnen bir yaratk haline geleceini kim bilebilirdi? Lolita'nn odasnn eiinde ilk kucaklama giriimim gerekletiinde titreyerek 'hayr, hayr yapma rica ederim' diye geri ekilmi odaya kamt. Szkonusu deiiklik onu gzelletirmiti de. arpk glmsemesi birdenbire sevdiine tapan bir kadnn l l glmsemesine dnmt. aknlkla farkettim ki bu yumuak, slak glmsemede Lo'nun dondurmacda yeni bir tatlya gzlerini dikmi bakar ya da terziden yeni km pahal elbiselerimi hayranlkla seyrederken taknd o akl bir kar havada, neredeyse kaka, gzel glmsemeden bir eyler vard. Charlotte baka bir

hanmla anneliin dertleri zerine sohbet ederken dalar gider, bylenmi gibi dinlerdim onu. Amerikan kadnlar 'Allahm sen bilirsin' anlamna, neredeyse ulusallam bir yz ifadesi taknrlar ki (gzlerini yukarya doru devirip, azlarn yle bir yana bzerler) Lo'nun da ocuka bir biimde ayn eyi yaptn grmtm. Yataa girmeden nce duble viskilerimizi yuvarlamtk, bunlarn da yardmyla annesini okarken gzlerimin nnde kzn canlandrabileceimi umuyordum, ite, bu 1934'de kk supericiimin iinde mini mini bir balk gibi kvrlp yatt pembe beyaz gbek. Elimi srdmde ya da kokladmda kimyasal madde duygusu veren bu zene bezene boyanm salar, drt direkli zifaf yatamzda belli klar altnda Lolita'mn buklelerinin dokusu deilse de rengini artrabiliyordu. Capcanl karmda duran karcm tavnda dvmeye alrken, kendi kendime hi deilse biyolojik olarak Lolita'cma bundan daha yakn olunamayacan sylyordum. Lolita'nn yandayken, diyordum, herhalde Lotte de onun kadar arzu uyandran bir okullu kzd; bir gn Lolita'nn da kz olacak, ayn olay yinelenecekti... Lotte'nin okullu kz olarak neye benzediini grebilmek iin karma bir sr ayakkaby kaldrtp (anladma gre ayakkablara baylyordu) altndan otuz bir yllk fotoraf albmlerini karttrdm. Kt bir kta ekilmiti fotoraflar, elbiseler dklyordu ama gene de Lolita'nn vcut izgilerinden bacaklarndan, elmack kemiklerinden, kalkk burnundan oluan bulank bir n-Lolita seiliyordu. Lottelita, Lolitchen? te byle; gemi yllarn fundalklarn aralayp camlar puslu pencerelerden ierisini dikizledim durdum. Ama geceleri, soylu memeli, kunt kalal karm acnas arzular ve salaka bir ehvetle dolu okaylaryla beni kocalk grevime ardnda, batak kara ormanlarn erelti otlar arasnda yol alrken bouna izini srdm hep bir supericii kokuuydu. Zavall karmn nasl nazik, nasl yrekler acs olduunu anlatamam. nsann ban dndrecek kadar i renkli mutfamzda otururduk; her yanmz krom nikelaj kaplama prltlar saar, tepemizde Nalburiye Kolektif ti.'nin takvimi asl durur, karm o irin mi irin kahvalt kemizde (Charlotte ile Humbert gerekten okullu klar olsalar ite byle kahve kelerinde birbirlerine gz szerlerdi diye dnyordu Charlotte) dirseini masann plastik yzeyine, yumruunu da yanana dayar, i bunaltan bir sevecenlikle salaml yumurta yiyiimi seyrederdi. Humbert'in surat sinirli tikler iinde seirip dursa da onun gznde bu surat gzellikte, canllkta ancak beyaz emaye buzdolabmzn yzeyinde gnele oynaan yaprak glgeleriyle yarabilirdi. Benim iten ie fkeden kudurmam onun iin akn suskunluu anlamna geliyordu. Onun olduka dar gelirine eklediim kendi kk gelirim gzne mthi bir servet gibi grnyordu. kimizin paras birleince btn orta snf gereksinmelerimizi karlayabilir olmutuk geri, ama asl neden onun gznde benim paramn bile erkekliimin bysne brnmesiydi. Ortak banka hesabmz gney eyaletlerindeki bulvarlar gibiydi. le vakti bak gibi bir izgiyle ikiyi ayrlr bu yollar -bir yanlar glge, bir yanlar gnetir. Ufakta bir nokta olup pembe dalara kavuuncaya kadar uzak giderler. Birlikte geirdiimiz elli gne yllarn etkinliini sdrd Charlotte. Sanki k olduum ocuun annesiyle evlenerek kadna genlik bereketi alamm gibi, oktandr bir kenara brakt ya da nceleri pek

ilgilenmedii ileri ura edinmiti. Baya bir yeni gelin hamaratlyla 'yuvasn gzelletirmeye' girimiti. Evin her kesini ezbere biliyordum; iskemlemde oturup Lolita'nn kouup durduu yerlerin haritasn aklma izdiim gnlerde bu evle, bu evin btn irkinlii, pisliiyle bir eit duygu ortakl kurmutum. Zavall yapnn, Charlotte'un planlad sarnn deiik tonlarnda badana, boya banyosu ya da cici - biciletirme gibi kktenci yeniliklere nasl ayak dirediini sezer gibiydim. Tanrya kr o kadarna kalkmad ama pencere glgeliklerini sabunlu sularla ykamak, panjur kanatlarn parafinlemek, yeni storlar ve perdeler satn almak, beenmeyip geri vermek, gene yenilerini almak gibi konularda korkun bir enerji harcad da bir gerekti; bir kuruntu, bir kuruntu - dudak bzmeler, ka atmalar, kendi kendine glmsemeler hengamesi srd gitti gnlerce. Kretonla m kaplamalyd koltuklar, izgili pamukludan kumala m? Kanepelerin rengi, bu arada zerinde bir zamanlar cennet kp gibi yavaa iime doan mutluluun gerekletii kutsal kanepenin de rengini deitirdi. Mobilyalara yeni bir dzen verdi. Ev dergilerinden birindeki bir yazda 'komodinlerle, zerlerinde duran bir rnek abajurlarn pekl da ayr ayr kullanlabileceini' okumu, yeni kararn kutlamt. 'Eviniz Kiiliinizin Aynasdr' adl kitabn hanm yazarna hayrand, o da kk, dik arkalkl iskemlelerle incecik bacakl sehpalardan nefret etmeyi grev bildi. Bol caml, geni pencereli, koyu renk tahta kaplamal odalarn 'erkeksi', daha zarif pencereli, daha hafif ahap ileriyle denmi odalarnsa 'kadns' olarak nitelendirilebileceine inan getirdi. Eve ilk tandm gnlerde sada solda grdm romanlarn yerini resimli kataloglarla ev deme rehberleri almt artk. Filadelfiya, Roosevelt Caddesi 4640 numaradaki bir adresten iki kiilik yatamz iin '312 adet yayl, atlas klfl' bir ilte smarlamt. zerinde ne yapacaktk bilmiyorum ya, eski iltemiz bana yeterince dayankl ve esnek grnyordu. Merhum kocas gibi kendisi de Orta Bat eyaletlerinin birinden gelen Charlotte bir dou eyaletinin gzbebei olan nazl Ramsdale kasabasnda daha kasabann btn sekin yerlilerini tanyacak kadar uzun sre oturmamt. ayrln arkasndaki derme atma, ahap saray bozuntusu evinde oturan en diiyle az ok ahbapl vard. Anacaddenin kesindeki korkun, beyaz boyal 'kolonyal' evin sahibi bulunan zengin hurdacnn 'burnu byk' karsyla da kilisedeki bir ayda tanmt. Ara sra da kardaki hanmn 'ziyaretine giderdi'. Ama evlerine gittii, telefonlat, akhava kermeslerinde grt k hanmlar arasnda Mrs. Grave, Mrs. Sheridan, Mrs. McCrystal, Mrs. Knight ve baka bazlar vard ki bunlar kasabann daha bir oturakl hanmlaryd ve Charlotte'cuumu sk sk arayp sorduklar sylenemezdi. Aslnda, gerekten yakn ve ard niyetsiz dostluk ilikileri iinde bulunduu tek ift, ili'ye yaptklar i gezisinden yeni, dnen Farlow'lard. Gelir gelmez Chatfield'ler, McCoo'lar ve daha bir iki kiiyle dn trenimize de katlmt bu Farlow'lar. (Hurdac Hanm ya da ondan da kibirli olan Talbot'un kars trene katlmamlard) John Farlow orta yal, sessiz, kendince atletik, kendince baarl bir spor eyalar alm satcsyd; krk mil uzaklktaki Parkington'da brosu vard. Colt marka silahma kurun bulup, bir pazar gn ormanda yry yaparken bana silah kullanmay reten de oydu. Hafife glmseyerek ikinci meslek olarak avukatlkla uratm sylerdi. 'Charlotte'un yasal ilerinin bir ksmna o bakyordu.' Gen denebilecek yataki

kars Jean (ayn zamanda byk kuzeni de oluyordu) uzun kollu, uzun bacakl bir kzd, kocaman alacal bulacak ereveli gzlkler takard, bokser cinsi iki kpei, sivri ulu bir ift memesi ve bir tane de kocaman, krmzya boyal az bulunmaktayd. Resim de - ounlukla da manzara ve portreler - yapard. ok iyi hatrlyorum, bir gn kokteyllerimizi yudumlarken yapt bir resmi, glpembesibalrengi tenli yeeni kk Rosaline'in izci elbisesi iindeki yeil bereli, yeil kemerli, salar omuzlarna dklen resmini vmtm. John da piposunu eline alm, Dolly ile (Dolita'm benim!) Rosaline'in okulda birbirlerine bu kadar hogrsz davranmalarnn zc olduunu, ama her ikisi de kamplarndan dndklerinde birbirleriyle daha iyi geineceklerini umduunu umduumuzu belirtmiti. Sz okuldan ald. yi ynleri de vard, kt ynleri de. 'Tabii burada alm satmla uraanlarn ou talyan aznlktan,' dedi John, 'ama te yandan daha beteri olabilirdi, neyse ki -' 'Keke,' diye szn kesti Jean glerek. 'Dolly ve Rosaline yaz birlikte geiriyor olsalard.' Lo'nun kamptan dnn canlandrdm gzmn nnde -teni koyu kahve, scack, gneten yar baygn, mahmur- ve birden tutkudan, sabrszlktan alayacam sandm. -19Hazr iler yolunda giderken (ok yaknda kt bir kaza olacak) Mrs. Humbert hakknda bir iki ey daha anlataym. indeki sahiplenme eiliminin farkna varmam deildim ama hayatmda onunla zde olmayan her eyi bylesine kskanaca aklma gelmemiti. Gemiim konusunda amansz, doymak bilmez bir merak besliyordu. Gemiteki btn aklarm bir bir anlataym, anlatrken de hepsine svp sayaym, zerlerinde tepmeyim, yerlere kapanp hepsini sonsuza kadar reddedeyim, bylece gemiimi tuzla buz edeyim istiyordu. Valeria'yla olan evliliimi anlattrd bana, Valeria'y da biliyorsunuz... Ama bunun dnda Charlotte duyup da zevklensin diye ynla metres uydurmak ya da olanlar iirmek zorunda kaldm. Tek Charlotte'u mutlu etmek iin ona resimli metresler katalou dzdm; hepsinin kendilerine zg nitelikleri olmal, biri brne benzememeliydi. Hani Amerikan dergilerinde reklamlar vardr, bir grup okullu kk grrsnz, rk dengesi aktrmadan salanmaya allmtr; aralarnda bir tek, sadece bir ama irin mi irin, ikolata rengi, cin bakl bir zenci ocuk vardr. lk srann tam ortasna yerletirilmitir. te ben de yle sunuyordum metreslerimi; olgun ve solgun sarnlar, ateli kumrallar, arzu dolu kzl sallar genelevde gsteriye km gibi glmseyip kala kvryorlard. Ne kadar yosma, ne kadar yavan olurlarsa Charlotte'un o kadar gzne giriyorlard. Hayatmda ne bu kadar ok itirafta bulunmu ne de bu kadar ok itiraf dinlemitim. lk oynamasndan son koca avna kadar, 'ak hayatm' dedii eyi anlatrken taknd itenlik ve sadelik tavr, ahlk olarak benim yalan dolanla bezeli hikyelerimle taban tabana zt olmakla birlikte arada teknik adan akrabalk vard. kimiz de ayn malzemeyi (melodramlar, psikolojik zmlemeler ve ucuz romanlar) kullanyorduk, ben o malzemeden karakter alyordum, Charlotte ise slup... Charlotte neemi yersiz bulsa da onun azndan merhum Harold Haze'in kendine zg baz yatak alkanlklarn dinlemek epey elendirmiti beni. Ne var ki bunun dnda Charlotte'un zyaam yks, kendisi masaya yatrlp otopsisi yaplsa ne kadar ilgin olursa o kadar ilginti ite. Srekli

perhizlere girmesine karn, ondan daha 'salkl' bir kadn tandm hatrlamyorum. Lolita'mdan ok ender sz ederdi. Solgun yatak odamzdaki btn fotoraflar bir kenara atp ba keye yerletirdii sarn erkek ocuk fotorafndaki bebekten ok daha ender hem de... Gene bayalk cokusuna kapld anlardan birinde l olunun ruhunun ikinci evliliinden olacak ocuunun bedenine girerek yeniden dnyaya dneceini ileri srmt. Geri Humbert soyuna merhum Harold'un tpks bir bebek katmaya hi de niyetim yoktu. (Lolita'y biraz da yasak bir baba- kz aknn verdii zevkle, kendi kzm sayyordum artk!) ama uzunca srecek bir gebeliin, derli toplu bir sezeryan ameliyatnn ve doum sonrasnn baka ufak tefek sorunlarnn belki de nmzdeki ilkbaharn tmn alacan, bana da haftalar boyu Lolita'mla babaa kalma frsat salayacan aklmdan geiriyordum. Supericiim hi kar koymayacakt, yle bir uyku hap ziyafeti ekecektim ki ona! Charlotte tek kelimeyle nefret ediyordu kzndan! Bana en acmaszca gelen de neydi biliyor musunuz; ikago basm geri zekl bir kitap ('ocuunuzun Geliim Rehberi') bulmu, bunun iindeki btn anket sorularn hi enmeden birer birer cevaplamt. Bu abuk sabuk ey yllara blnmt, annelerin ocuun her doum gnnde bir eit hal ve gidi raporu vermesi isteniyordu. Lo'nun on ikinci doum gn olan 1947 Oca'nda Charlotte Haze (kzlk ad Becker) 'ocuunuzun Kiilii' bal altnda kmelenmi krk kadar kiilik zelliinden on tanesinin altn zenle izmiti; saldrgan, takn, g beenir, sabrsz, sinirli, ar merakl, kaytsz, olumsuz (alt iki kere izilmiti) ve inat. Geriye kalan neeli, arkada canls, enerjik vb. gibi otuz kadar kiilik zellii es geirmiti. Gerekten deli ederdi insan bu kadn! Lo'cuumun evin drt bir yanna dalan, dalp da olduklar yerde kk, uykulu tavancklar gibi kalakalan eyalarn grmesin, deli gibi zerlerine saldrr, yumuakbal karcmda baka zamanlarda hi tank olmadm bir hmla saa sola frlatrd. Ne bilsin kadncaz midem bozulup da (yapt trl eit soslar adam etmeye alyordum) kiliseye giderken ona elik edemediim bir gn de onu Lolita'nn bilek zincirlerinden biriyle aldattm! Hele bir iim su sevgilimin mektuplarna gsterdii tepki: Anneciim, Hum'cm, Umarm iyisinizdir. ekerler iin ok teekkr ederim. Ben -stn izip yeniden yazm- sveterimi ormanda kaybettim. Burada son gnlerde havalar souk. Vakit geiriyorum. Sevgiler. DOLLY 'Aptal ocuk,' dedi Mrs, Humbert, 'vakit geiriyormu, yi vakit geiriyorum,' diye yazaca yerde. Sveteri de saf yndendi, hem ltfen eker gndermeden nce bana sorsan iyi edersin. -20-

Ramsdale'den birka mil uzaklkta bir orman gl vard (Hourglass Gl banda bir 'h' varm); temmuz sonu bir hafta sren mthi scaklar srasnda her gn arabayla oraya gittik. imdi, orada son kez birlikte yzdmz, cehennem gibi scak bir sal sabah olanlar canskc ayrntlara inerek anlatmak zorundaym. Arabay anayoldan ok uzak olmayan bir park yerinde brakm, am ormanlarndan geen bir patikadan aa iniyorduk ki Charlotte, Jean Farlow'un geen pazar sabah saat bete 'ilgin k oyunlar' yakalamak iin (Jean klasik ressamlar geleneini izlerdi) ormana indiinde zenci ofr Leslie'yi, John'un deyimiyle 'doal abanoz mayosuyla' suya dalarken grdn anlatt. 'Su,' dedim, 'olduka souktu herhalde.' 'Mesele o deil,' dedi mantkl m mantkl, manasz m manasz karcm. 'Zek dzeyi normalin altnda adamn, anlatabiliyor muyum? Hem ayrca,' diye srdrd (bu sadan soldan derlenip toplanm yarm yamalak bilgilerle kurduu cmleler iime fenalk vermeye balamt) 'yanlmyorsam bizim Louise de bu budalaya k.' ''Yanlmyorsaym', 'Yanlmyorsak kznz Dolly geen dnemlerde gsterdii baary...' falan filan. (Eski bir renci durum raporundan arm) Humbert'ler ayaklarnda sandaletleri, zerlerinde plaj elbiseleri yrmeye devam ettiler. 'Biliyor musun Hum, en ok istediim eylerden biri de u dedi Hum'n ei, ban yere emiti, isteinin gc bir an korkutmutu onu, hardal rengi topraa dikti gzlerini, oradan g ald sanki 'u Talbot'larn szn ettii Alman kz gibi gerek bir hizmeti tutmak istiyorum. Bizde kalacak tabii." 'Yer yok,' dedim. 'Hadi canm,' dedi gizemli bir glmsemeyle, 'gerekten de cheri, Humbert'lerin yuvasnn geni olanaklarn kmsyorsun. Lo'nun odasn veririz. O san deliini konuk odas yapmay dnyordum zaten. Evin en souk, en berbat odas'. 'Ne diyorsun sen?' dedim, yzmn derisi elmacklarmn zerinden gerilmeye balamt (bunu sylemek gereini duyuyorum nk kzmn cildi de ayn olaylar karsnda bu tepkiyi gsterir -kulaklarna inanamama, irenme, dnyalarn bana yklmas!) 'Aranzda romantik ilikiler olursa kskanrm diye mi korkuyorsun?' dedi karm kendini o odann eiinde benim kollarma atmas olayn kastediyordu gya. 'Yok canm,' dedim. 'Sadece konuklarn ya da hizmetin oraya yerleirse kzn nereye yerletireceksin onu merak ediyorum.' 'Ah,' dedi Mrs. Humbert, hlyal bir glck taknarak, 'ah' sesini karrken ayn anda da bir kan havaya kaldrm, iini ekmiti. 'Korkarm kk Lo bu tasarlarn hibirine dahil deil, hibirine... Kk Lo kamptan kar kmaz dosdoru kendisini sk bir disiplin ve biraz da dini terbiyeyle yetitirecek bir yatl okula gidecek. Sonra da Beardsley Koleji'ne. Her eyi dndm, merak etme

sen'. Kendisinin, Mrs. Humbert'in de u engelik illetinden kurtulup, Miss Phalen'in St Algebra Koleji'nde retmenlik yapan kzkardeine bir an nce yazmas gerektiini szlerine ekledi. Gl, gzalc, renkleri iinde gzmzn nnde belirmiti. Gne gzlklerimi arabada unuttuumu, ona yetieceimi syledim. Kiinin aresizlikle ellerini outurmasnn sadece romanlarda rastlanan bir hareket olduunu dnmmdr her zaman - Ortaalardan kalma bir trenselliin belli belirsiz kalntsdr belki de... Ama aresizlikten, aresizliimin indirdii darbeden bir sre kendimi alabilmek iin ormanlara daldmda iinde bulunduum duygular sessizce da vurabileceim tek hareket ellerimi outurmak (Tanrm, bir bak u zincirlerime!) oldu. Charlotte, Valeria olsayd duruma nasl el koyacam bilirdim. 'El koymak' yerinde bir deyim; o eski, mutlu gnlerde iko Valeka'mn hassas bileini (bisikletten dp de zerine kapakland bileini) yle hafife bkvererek kararn deitirtebilirdim. Ama Charlotte szkonusu olunca bu eit bir nlem almaya kalkmak olacak ey deildi. Charlotte'un Amerikal alaycl rktyordu beni. Onu bana olan tutkusunu kullanarak avucumun iinde tutabileceimi sanmakla ne kadar aldanmm! Tapnd Humbert grntsn ykmaya yrek bulamyordum kendimde. Sevgilimin iime korku salan dads rolndeyken ona dalkavukluk etmitim ya, iimde hl ona sallabalk eden bir yan vard. Elimdeki tek koz Lo'suna duyduum canavarca akn farknda olmamasyd. Lo'nun benden holanmasna sinirleniyordu, ama benim duygularm da bilemezdi ya. Valeria olsa: 'Buraya bak tk iko, Dolores Humbert iin en iyisinin ne olacana ben karar veririm' deyiverirdim. Charlotte'a ise (sesime yaranmaya alan bir adam yumuakl da versem) unlar bile syleyemezdim: 'zr dilerim, hayatm seninle ayn dncede deildim. ocua bir frsat daha tanyalm. Ben ona bir iki yl zel ders verirdim. Sen kendin dememi miydin bana-' Asln isterseniz, kendimi ele vermeden Charlotte'a ocuk hakknda tek kelime bile edemezdim. Ah, tanmazsnz (ben de tanyamamtm) bu ilkeleri olan kadnlar! Gndelik hayatn kurallaryla grg kurallarnn, bayld yemeklerin, kitaplarn, insanlarn sahteliini gremeyen Charlotte, Lo'yu yaknmda tutmak zere azm ap syleyeceim herhangi bir szdeki gizli niyeti, sahte vurguyu hemen o an anlayverirdi. Gndelik hayatnda incelikten, zevkten yoksun, tiksindirici bir sradanlk rnei olsa da, ald mzikteki falsolu notay eytani bir kesinlikle bulup karveren bir mzisyen gibiydi. Charlotte'un istemini krmak demek kalbini de krmak demekti. Kalbini krarsam kafasnda yaratt Humbert grntsn de ykm olacaktm. Ta Lolita'yla istediimi yaparm, sen de bu meseleyi dallanp budaklandrmazsn ya da bir an nce ayrlrz,' desem buzlu camdan bir kadn biblosu gibi benzi uuverir, tane tane: 'Pekl, son szn buysa bu i burada biter', derdi. Biter mi biterdi. te iine dtm bela buydu. Park yerine kadar gittiimi ve bahe pompasndan bir avu pas tadnda su ekip, sanki bu su bana byl bir bilgelik, genlik, zgrlk, belki de kk bir cariye verecekmiesine kana kana itiimi hatrlyorum. Bir sre, zerimde mor plaj elbisem, ayamn ucunda sallanan plaj terliklerim, rzgrda hrdayan am aalarnn altndaki kaba saba aa masalardan birinin ucuna ilitim. Biraz ileride, ortlu, styenli iki kk kz zerine gne lekeleri

vurmu, kapsnda 'Kadnlar' yazl tuvalet kabininden ktlar. iklet ineyen Mabel (ya da Mabel'in ikizi) akl bir kar havada, bisikletini itmeye alrken Marion da sineklerden kurtulmak zere ban bir o yana bir bu yana sallayarak bacaklarn iki yana at, bisikletin selesine oturdu. Hoplaya zplaya, acele etmeden uzaklap a, glgeye kartlar! Lolita! Baba kz biz de u ormanlara karsak gitsek! En akla yakn zm Mrs. Humbert'i ortadan kaldrmakt. Ama nasl? nsanolu kusursuz cinayet ileyemez; ama kader ileyebilir. Getiimiz yzyln sonunda Gney Fransa'da Arles'da geen nl Matmazel Lacour olayn mutlaka duymusunuzdur. Albay Lacour'la evlendikten ksa bir sre sonra kalabalk bir sokan ortasnda matmazelin yanna, sonradan gizliden gizliye sevitii adam olduu ortaya kan, kimlii belirsiz, bir seksen boyunda sakall bir adam yanar, kadn yerinden ldrc yaralar alacak biimde baklar. Bu arada buldok kpei gibi ufak tefek ve sk bir herif olan albay dilerini katilin koluna geirmitir. Cinayetin sorumlusu, tam ufak tefek azgn kocann enelerini gevetmek zere urarken, mucizeli, gzel bir raslant sonucu- (evrelerini birok seyirci almtr bu arada) yakndaki evlerden birindeki odasnda eitli patlayclarla uraan atlak bir talyan, kaza eseri korkun bir patlamaya neden olur ve biran iinde sokak duman, tepeden dklen tula paralar ve kaan insanlarla dolu bir maher yerine dner, patlama (yiit albay Lacour'u iki seksen yere uzatmas dnda) kimseye zarar vermemitir; ne var ki hanmn intikam hrsyla yanp tutuan kaanlarn arasna karm ve -evet, muradna ererek mrnn sonuna kadar mutlu yaamtr. imdi bakn cinayet sorumlusu kendi bana drtba mamur bir temizlik harektna giritiinde neler oluyor. Yryerek Hourglass Gl'ne dndm. Bizim ve br birka sekin iftin (Farlow'lar, Chatfieldler) suya girdiimiz yer bir tr kk koy oluturuyordu. Charlotte'cuum burasn zel plajmz sayd iin seviyordu. Asl yzme tesisleri (ya da Ramsdale Journal gazetesinin arasra dedii gibi, 'boulma tesisleri') kum saati biimindeki gln sol (dou) yakasnda bulunuyor, kk koyumuzdan grlmyordu. Samzdaki amlar biraz aada sazlklara karp bir yay iziyor, sazlk ise kar yakada gene am ormanna kavuuyordu. Karmn yanna ylesine sessizce ktm ki, beni grnce irkildi. 'Girelim mi?' diye sordu. 'Bir dakika, gireceiz. Aklma bir ey geldi de.' Dndm. Bir dakika gemiti. 'Tamam. Haydi giriyoruz.' Aklna gelenlerde ben de var mydm?' 'Hem de nasl'. 'Umarm yledir' dedi, suya girerek. Su hemen tyleri diken diken olmu kalalarna ulamt. Siyah deniz bonesi iinde surat olduka sradan gzken Charlotte, ileriye uzatt ellerini bititirdi, dudaklarn sk sk

kapad, byk bir aprtyla ok gibi ileri, sulara atld. Yavaa, gln yzeyinde oynaan prltlarn ortasna doru yzerek alyorduk. Kar kyda, en azndan bir ayak tede (suyun zerinde yrmenin mmkn olduunu varsayarsak) kynn kendilerine ait blmnde minik kunduzlar gibi alp duran iki adam grlyordu. Kim olduklarn ok iyi biliyordum; Polonya asll emekli bir polis memuruyla, gln o yakasndaki kerestenin ouna sahip bulunan emekli bir musluk tamircisi. Ne yaptklarn da biliyordum -srf kendilerine ura, avuntu olsun diye bir rhtm ina ediyorlard. O cce grnl kollarn sallad ekilerin darbeleri bize kulaklar sar eden grltler halinde ulayordu. Kukla oynatyorlard da sanki, ses dzeninden sorumlu adam kuklacyla bir trl uyum salayamyordu. Hele mini mini her darbenin kard o dolgun ses, darbenin grsel clzlna ylesine ters dyordu ki... 'Bizim' plajn beyaz kumlu, ensiz kumsal -biraz alm, derinlere gelmitik- hafta iinde olduka tenha olurdu. Kardaki minik, alkan adamlarla tepemizde vzldayp sonra mavilie dalarak kaybolan koyu krmz renkli zel bir uak dnda evrede kimsecikler yoktu. yle usta ii, hafif su kabarckl bir cinayet iin bulunmaz ortamd. Asl incelik de, yasa adamyla su adamnn kazay farkedecek kadar yaknda, ama cinayeti farketmeyecek kadar uzakta olmalaryd. lgn gibi rpnp, lk la imdat isteyen, 'Karm bouluyor kurtarn' diye baran bir yzcnn sesini duyarlard da, aslnda kafas tkr tkr ileyen ayn yzcnn suyun iinde, karsn ayaklarnn altna alm iini bitirmekte olduunu farketmeyecek kadar uzaktaydlar (kafalarn kaldrp nceden bakmazlarsa tabii). daha o aamada deildi, sadece eldeki verilerin salad kolayl, ortamn ne kadar uygun olduunu belirtmek istiyorum! te Charlotte olanca ciddiyetiyle paytak paytak yzp duruyordu (pek sradan bir denizkzyd!) ama bu kararllktan belli bir keyif almad da sylenemezdi. (Denizkocas yannda deil miydi?!). Btn uramalarna ramen gnete o kadar az yanm slak yznn parlak beyazln, solgun dudaklarn, ak yksek alnn, sk siyah bonesini, etli slak ensesini ileriki bir hatrlamann i duruluu iinde (hani bilirsiniz, eyay bir zamanlar grdnz hatrladnz gibi grmek istersiniz) gryordum. Biliyordum, yle bir srtst uzansam, derin bir soluk alsam, ayak bileinden kavrayp artk benim olan o cesetle suya dalversem bu i olacakt. Ceset diyorum, nk aknlk, panik ve ne yapacan bilememezlik ilk azda gln suyundan lmcl bir miktar yutmasna yol aacak, bu arada ben de gzlerim ak olarak en azndan bir dakika kadar suyun altnda kalabilecektim. Tasarladm cinayetin kara uzaynda bu lmcl el hareketleri kayan bir yldzn kuyruu gibi snd gitti. Sessiz, korkun bir bale gsterisiydi sanki; erkek dans kadn ayandan yakalyor, yldrm gibi sulu bir alacakaranln iine dalyordu. Onu suyun iinde, ayaklarmn altnda tutarken bir ara hava almaya kabilir, sonra gerektike gene suya dalabilirdim. Perde ancak Charlotte iin bir daha almamacasna kapandnda, imdat istemek zere sesimi ykseltebilirdim. Yirmi dakika sonra gitgide byyen kuklalar o yarm yamalak boyal kayklaryla yanmza vardklarnda, 'adale kaslmas'na ya da 'damar atlamasna' ya da her ikisine birden kurban giden zavall Mrs. Humbert Humbert gln mrekkepsi batanda, kr kr su yzeyinin otuz kula altnda tepetaklak duruyor olacakt.

Ne kadar basit deil mi? Ama n'aparsmz -elimi kaldrp uygulayacak yrek yoktu bende! Yan bamda, sahibine gvenen, hantal bir fok gibi yzyordu, mantn sesi kulamn dibinde nlad: haydi, tam sras! Yapamyordum ite! Sessizce gerisin geriye sahile dndm, o da byk bir ciddiyetle uslu uslu beni izledi; zebanilerin kkrtmalar kulaklarmda nlyordu ama hl, hl bu kaygan, koca gvdeli zavall yarat bomaya elim varmyordu. Kulaklarmdaki cehennem nlamas gitgide hafifledi, uzaklat. O zaman anladm ki i burkucu gerek, onu ne yarn, ne cuma gn ne de baka bir gn ya da gece ldremeyeceimdi. Evet, Valeria'nn gslerine rastgele vurarak rtmeyi ya da onu baka bir biimde incitmeyi kurabiliyordum. Ayn seiklikle, n gbeinin altnda nian alarak geberttiimi, onunda 'ahhh!' diye bir ses kartarak yere ktn gzlerimin nnde canlandrabiliyordum. Ama Charlotte'u ldrmek- ... Hem kimbilir belki de iler bu sabahki gibi kalmaz, daha iyiye gidebilirdi... Suya aprtyla inen o koca ayan kavradmda, o akn baklaryla karlamayacak, o korkun sesini duymayacak olsam... i sonuna kadar gtrebilsem bile, hayaleti hayatm boyunca peimi brakmazd ki. Yl 1947 deil de 1447 olsa eline valye yzmn oyuundan basmakalp bir zehir aktmak ya da nazl bir lm erbeti sunmak yoluyla yufka yreimi susturabilirdim. Ne var ki duvarlar ipekli duvar kadyla kapl gemiin saraylarnda ie yarayabilecek olan bu yntem her eye burnunu sokan orta snflarn dnemi olan gnmzde eskisi kadar baarl olmayacakt. Bugn, baarl bir cani olmak iin bilim adam olmak gerekiyor. Yok, yok ben ikisi de olamazdm. Sayn jri yeleri, bayanlar baylar, ocuk- kzlarla kalbi kt kt attran, zevkten inleten ama bedensel olsa da her zaman cinsel olmayan ilikiler kurma peinde koan sulularn byk ounluu zararsz, yarm yamalak, nereye ekerseniz oraya giden, psrk gariplerdir. Toplumdan tek diledikleri olduka zararsz, 'sapknca' diye bilinen eilimlerini, terli, slak, sradan, zel cinsel sapknlklarn tepelerinde polis ve toplum basks olmakszn doyurmaktr. Cinsel sulular deiliz biz! Sava srasndaki yiit askerler gibi rza da gemeyiz. Mutsuz, kendi halinde, kuu kuu bakl beyleriz biz, yetikinlerin yanndayken arzularmz denetim altna alabilecek kadar toplumsallamzdr, ne var ki bir supericiine el srebilmek iin hayatmzn ka yln vermeye hazrz, bilseniz! Kesinlikle cani olamayz. airler hibir zaman cinayet ilemez. Ah, zavall Charlotte'um, cennette ebedi bir asfalt, otomobil lastii, maden ve ta karm iinde uyurken beni nefretle anma sakn Tanr'ya dua et, suya deil, suya deil! Gene de, nesnel bir gzle bakldnda cinayete olduka yaklatm sylenebilir. imdi de kusursuz cinayet meselemizden kacak derse geliyoruz. Susuzluktan kavrulan gnee uzandk. evresine baknd, mayosunun sutyenini gevetti, karn zerinde dnerek srtna bir gne leni vermeye hazrland. Beni sevdiim syledi. Derin derin iini ekti. Bir kolunu uzatarak plaj elbisesinin cebinde sigara arand. Oturdu, sigarasn iti. Sa omzuna bir gz att. i duman dolu yar ak azn azma bastrd, sersemletircesine pt. Birdenbire kumsaln arkamzda kalan ksmndan, allklarn ve amlarn oradan bir ta, sonra bir ta daha yuvarland.

'Bu iren rntgenci veletler,' dedi Charlotte, bikinisinin kocaman sutyenini gsne bastrp yeniden srtst uzand. 'Peter Krestovski ile bu konuyu konumam gerekecek'. Sonra bir hrt oldu, ayak sesleri duyduk ve Jen Farlow, paleti ve dier ressam gereleriyle yanmza geldi. 'Korkuttun bizi,' dedi Charlotte. Jean, yukarda yeillikler iinde bir yuva bulduunu, oradan gizlice doay gzetleyerek (gzetleyenlerin bana neler gelir bilirsin Jean!) bir gl resmi bitirmeye altn fakat hi mi hi yetenei olmadn (bu ok doruydu ite!) syledi. 'Ya sen Humbert, sen hi resim yapmay denedin mi?' Jean' biraz kskanan Charlotte, John'n da gelip gelmeyeceini sordu. Gelecekti. le yemeini evde yiyecekti bugn, Parkington'a giderken Jean'i arabayla brakmt, neredeyse dnp alrd. Harika bir sabaht, deil mi? Byle bir gnde Cavall'la Melampus'u (kpekleri) bal brakp gelmeyi onlara bir ihanet sayyordu. Charlotte'la benim arama, beyaz kumlara oturdu. Ayanda ortu vard. Gnete yanm uzun bacaklar benim iin, kestane rengi bir ksrak ne kadar ekici olabilirse o kadar ekiciydi. Glerken di etleri grnyordu. 'Az kald ikiniz de gl tabloma giriyordunuz,' dedi. 'Sizin farknda olmadnz bir eyi bile farkettim. -Humbert'e dnd- Suya girerken saatinizi kolunuzda unutmusunuz baym, evet ya, kolunuzda unutmusunuz.' 'Su geirmez,' dedi Charlotte yavaa, azn balk az gibi sivrilterek. Jean bileimi ald, dizinin zerine yerletirdi, Charlotte'un armaan olan saati inceledi sonra Humbert'in elini, avucu yukar gelmek zere kumun zerine uzatt. 'Doay gzetlerken ok deiik eyler grebilir insan,' dedi Charlotte krtkan bir sesle. Jean iini ekti. 'Bir keresinde,' dedi 'biri kz biri olan iki ocuk grmtm, tam gnbatmnda burada, imdi oturduumuz yerde seviiyorlard. Glgeleri dev gibiydi. afak skerken gle giren Mr. Tomson'dan da sz etmitim size. Bir dahaki sefere zavall iko Ivor'u 'doal fildii mayosuyla' suya girerken grrsem amam. Adam gerekten sapk. Geen sefer bana yeeniyle ilgili ahlksz m ahlksz bir olay anlatt. yle-' 'Merhaba,'dedi John'n sesi. -21Bir eye canm skldnda sessizlie gmlme huyum ya da daha akas honutsuz sessizliimin buz gibi, balk gibi pullu pullu oluu Valeria'nn akln bandan alrd. Alayp, szlanr, 'byle susup oturduun zaman aklndan geenleri bilememek beni deli ediyor,' derdi. Sessiz kalma numarasn Charlotte'a

da yapmay denedim - glp sylemeyi srdrr, sessizliime kendince hi aldrmadn gsterirdi. alacak kadn! Ben artk gerekten bir alma odasna dntrlm (benim de yazlacak bir akademik eserim vard ya!) eski odama gider, bir yandan da homurdanrken, Charlotte da hi istifini bozmadan yuvasn gzelletirmeye, telefonda gdaklamaya, mektuplar yazmaya brakt yerden devam ederdi. Charlotte'un caddeyi geip, Miss Phalen'in kardeine yazd mektubu i huzuruyla postaya atn odamn penceresinden, zerleri cilal gibi duran kavak yapraklarnn rpertisi arasndan grmtm. Kum saati biimindeki gln kprtsz kumlarna yaptmz son geziyi izleyen para para kara bulutlar, saanaklarla dolu hafta hayatmn en kasvetli haftalarndan biriydi diyebilirim. Sonra iki ince, lgn bir umut - ve sonunda prl prl gne at. Saat gibi alan yetkin bir beyne sahip bulunduumu biliyordum, neden kullanmamal bu beyni yleyse? Karmn, kz iin tasarladklarna kar koymaya yrek bulamyorsam da (kk kz bu arada almaz bir uzakln gneli gnlerinde her geen gn daha lk, daha esmer oluyormu, o ayr) genel bir konuda sesimi ykseltmek iin genel bir nlem alabilir, bunu da daha sonra zel bir amaca ynelik olarak kullanabilirdim. Bir akam, Charlotte buna anak tuttu. 'Sana bir srprizim var,' dedi bana orbayla doldurduu kann zerinden sevecen gzlerle bakarak. 'Sonbaharda ikimiz ngiltere'ye gidiyoruz.' Kendi kamdaki orbay yuttum, azm pembe kat peeteyle (ah, nerede Mirana Oteli'nin serin, zengin keten peeteleri!) sildim ve: 'Benim de sana bir srprizim var hayatm. kimiz de ngiltere'ye gitmiyoruz,' dedim. 'Neden, ne oldu?' dedi -dndmden ok daha fazla armt-, gzlerini ellerime dikip bakarak. (Masum pembe peeteyi kvrp, bkyor, didikliyor, isteim dnda top top yapyordum) Neyse ki glmseyen yzm aknln biraz gidermiti. 'Olan ok ak,' dedim. 'Yuvalarn en huzurlusunda bile -ki bizimki huzurlu bir yuva- btn kararlar kadn tarafndan alnmaz. zellikle koca tarafndan karara balanmas gereken konular vardr. Senin gibi salkl bir Amerikal kzn okyanusu Hollywood orospusu Lady Filanca ya da Dondurulmu Et Kral Sam Falanca'yla ayn gemide geerken duyaca mutluluu anlayabiliyorum. Ayrca seninle benim seyahat irketlerinin reklamlarna kacak kadar irin bir poster konusu olacamzdan da kukum yok; sen hayranlktan falta gibi alm gzlerinle, bense kskanlkla kark hayranlm gizlemeye alarak saray muhafzlar mdr, kralienin askerleri midir nedir, o kurun asker bozuntularna bakarken ne de gzel bir ift olutururuz. Ne yazk ki ben en akrak ngiltere de

dahil olmak zere btn Avrupa'dan nefret etmekteyim. Pek iyi bildiin gibi Eski -ve psk- Dnyaya ilikin hi de ho olmayan anlarm var. Senin dergilerinin sayfalarn ssleyen alacal bulacal gezi ilanlar da beni kararmdan caydracak deil'. 'Sevgilim,' dedi Charlotte, 'Ben gerekten-' 'Yok, yok sus ve dinle. Bu mesele sadece bir bahane. Genel bir tutum szkonusu burada. leden sonralarm, almak yerine gl kenarnda gnelenerek geirmemi istediinde sesimi karmadm, seve seve kabul ettim ve srf sen istiyorsun diye akademik ve evet, eitmen kimliinden fedakrlk ederek tun rengi fiyakal bir delikanl olana kadar gnelerde yattm. Beni sevgili Farlow'larla bri oynayp viski imeye srklediinde gkm kmyor. Yok yok hibir ey syleme. Evi demeye giritiinde kafanda tasarladklarna sesimi karmyorum. Karar vermeye giritin mi her eye birden karar veriyorsun. Tamamen ya da ksmen dnce ayrl olabilir aramzda ama tek kelime etmiyorum. Tek tek olaylar grmezlikten geliyorum. Ama olayn btnn gzard edemem. Tepeme tneyip ne yapacam sylemenden holanmyor deilim, ama her oyunun kural var. Yok, gcenmi deilim, hi gcenmi deilim. Brak ltfen, yapma. Fakat bu evin sorumluluunun yars da benim ve benim de clz da olsa kararl sesimi ykselteceim durumlar var.' Yanma gelmi, dizlerinin zerine kerek yavaa fakat ateli ateli ban sallamaya balam, elleriyle pantolonuma yapmt. imdiye kadar hi farkna varmadn syledi. Efendisi, Tanrs olduumu syledi, Louise gitti, gel sevielim dedi. Beni affet, yoksa lrm dedi. Bu kk olay kendime olan gvenimi yerine getirmiti. Sakin bir sesle bunun affedip affetmeme meselesi deil, kiinin davranlarn deitirme meselesi olduunu anlattm. Sonuta ele geirdiim yeni frsattan yararlanp, uzun bir sre burnum havada, aksi bir suratla kitabmla ilgili almalara dalmaya -en azndan dalm grnmeye- karar verdim. Eski odamdaki 'sanat ilii yata'na zaten gnlnde yatan kanepelik nitelii oktan beridir iade edilmi, birlikte oturmaya baladmzdan bu yana Charlotte da bana her frsatta odamn yava yava bir 'yazar kesine' dneceini sylemiti. ngiltere olayndan birka gn sonrayd. Kucamda koca bir kitap, yeni ve ok rahat bir koltua kurulmutum ki Charlotte yzkl parmayla kapy tklatarak ieri dald. Hareketleri, beni o sevgili blucinleri iinde peristal! bahelerinin kokularn saa saa ziyaret etmeye gelen Lolita'mnkilerden ne kadar da farklyd. Lolita'm elini ayan nereye koyacan bilemez, bir hayal gibi szlrd, az hafife bozuk, gmleinin alt dmeleri zlm olurdu. Gene de, size bir ey syleyeyim mi, kk Haze'in edepsizliiyle byk Haze'in taknd pozlarn ardnda ayn tad tayan, ayn rltlarla akp giden bir ekingenlik damar yard. Byk bir Fransz hekiminin babama dedii gibi, yakn akrabalarda en hafif karn guruldamasnn 'ses'i bile ayndr.

Evet, Charlotte dald ieri. Aramzn pek iyi olmadn hissediyormu. nceki gece ve ondan nceki gece yatar yatmaz uykuya dalar gibi yapm, sonra da afakta kalkmtm. Sakna sakna, 'almama engel olup olmadn' sordu. 'u anda olmuyorsun,' dedim. 'Gen Kz Ansiklopedisi'nin K harfine ayrlm cildini baaa evirerek, matbaac deyimiyle 'sol alt keye' baslm bir resmi incelemeye koyuldum. Charlotte abanoz taklidi, ekmeceli kk sehpann yanna gitti. Eliyle sehpann zerine aband. Kk sehpa irkin bir eydi kukusuz, ama ona ne zarar dokunmutu ki. 'Sana hep sormak istemiimdir,' dedi (apknca deildi sesi, renmek istiyordu) 'neden bu sehpa hep kilitli durur? Bu odada kalmasn gerekten istiyor musun? O kadar yakksz ki bu oda iin.' 'Brak onu,' dedim. skandinavya'da izci kamp kuruyordum. 'Anahtar var m?' 'Gizli...' 'Ah, Hum... ' 'Gizli ak mektuplar var iinde.' Beni ylesine ileden karan yaral geyik baklaryla bakt, sonra ciddi olup olmadm ya da konumay nasl srdreceini tam bilemediinden, yavaa evirdiim sayfalar (Kampus, Kanada, Kamera, Klahta eker) boyunca pencerenin yanna gitti, camdan dar bakmaktan ok camn kendisine bakarak, bademle gl pembesi aras boyal sivri trnaklaryla cam tkrdatmaya balad. Sonunda (ya Kano'ya ya da Kamp Arabas'na gelmitim ki) salna salna yanma geldi, zerinde tvidleri, beni eski kannn kulland parfme boarak kle gibi koltua kt. 'Beyefendi acaba sonbahar urada geirmek isterler mi?' Sere parmayla tutucu bir dou eyaletin sonbahar manzarasn gsteren resmi iaret ediyordu. 'Neden soruyorsun?' ok kesin bir sesle, tane tane sormutum. Omuzlarn silkti. (Belki de Harold'n bu mevsimde tatile kt bir yerdi oras. l mevsim. Karmda da artl refleks haline gelmi olabilir.) 'Buras neresi galiba biliyorum,' dedi, hl parmayla iaret ediyordu. 'Hatrlyorum, burada bir otel var, ad Sihirli Avclar, ok irin deil mi? Hem yemekler de rya gibi. Hi kimse hi kimseye karmaz.' Yanan akama srtt. Valeria bundan abuk vazgetiydi. 'Yemek iin zellikle istediin bir ey var m sevgilim? John'la Jean sonra urayacaklar.' Homurdanarak cevap verdim. Alt dudam perek neeyle bana bir pasta piireceini (kiraclk gnlerimden srp gelen bir gelenee gre onun pastalarna 'baylrdm') syleyerek beni kendi kendimle babaa brakt gitti.

Elimdeki ak kitab dikkatle oturduu yerin ukuruna brakarak (sayfalar prpr edip uumaya kalktlarsa da aralarna yerletirdiim bir kurunkalem buna engel oldu) anahtar gizlediim yere bir gz attm. Anahtar sanki utana skla, karm bana ok daha iyisini ve ucuzunu almadan nce kullanmakta olduum eski, pahal tra bann altna gizlenmi, duruyordu. yi bir gizleme yeri miydi buras, bu ban alt, ban kutusunun kadife kapl oyukluu? Tra ba kutusunu da eitli evraklar sakladm kk bir bavula saklamtm. Bundan iyisi olabilir miydi? Eya saklamann bu kadar zor olmas ne kadar garip; hele insann kars mobilyalar kurcalayp duruyorsa. -22Yanlmyorsam, son yzmeye gidiimizin zerinden tam bir hafta gemiti ki le postasndan, 'teki' Miss Phalen'in mektubu kt. Hanmefendi kzkardeinin cenazesine gittiini, bu yzden de St Algebra Lisesi'ne daha yeni dndn yazyordu. 'femiya kalasn krdktan sonra bir daha iyileemedi,' Mrs. Humbert'in kzna gelince, onu bu yl okula yazdrmak iin 'ok ge kalndn ifade etmek istiyordu'. Ama kendisi, Phalen hemirelerin hayatta kalan, eer Mr. ve Mrs. Humbert, Dolores'i ocakta getirirlerse, kaydnn yaplmasnn mmkn olacandan emindi. Ertesi gn, le yemeinden sonra, 'aile doktorumuz'u grmee gittim. Tp bilimine olan kaytszlm ve bu konudaki bilgisizliini hastalarna gsterdii cana yaknlk ve her reeteye yazd bir iki belli ilala gizlemesini bilen irin bir herifti doktor. Lo'nun Ramsdale'e dnecek olmas gerei bir beklentiler hazinesiydi. Bu olaya iyice hazrlkl olmak istiyordum. Aslnda hazrlklarma ok nceden, Charlotte o acmasz karar almadan nce balamtm. Gzel ocuum geri dndnde, daha dnd gece ve ondan sonraki btn geceler, ta ki St. Algebra onu benden alncaya kadar, ikisini de top atlsa uyanmayacak biimde uyutmann yollarn iyice renmeliydim. Temmuz ay boyunca eitli uyku haplarn denemi, sonular hap imeye baylan Charlotte'da da grmek istemitim. Son verdiim doz (sinirlerine iyi gelecek hafif bir bromr tableti sanmt) onu tam drt saat kle gibi uyutmutu. Radyoyu sonuna kadar am, avaz avaz barmtm. Suratna yle dimdik el fenerleri tutmutum. tmi, kakm, imdiklemi, drtklemitim - dzgn aralarla krk gibi soluk alp veriini hibir ey bozamamt. Ne var ki, pmek gibi basit bir ey yaptmda, hemen bir ahtapot kadar tertaze ve gl, ayaa frlamt (zor kamtm). Bu olmayacak dedim kendi kendime, daha emin bir ey bulmalym. Son verdii ilacn uykusuzluuma hibir yarar olmadn syleyince Dr. Byron nce bana inanmad. Bir daha denememi syledi, sonra dikkatimi baka yere ekmek zere ailesinin fotoraflarn gstermeye alt. Dolly yalarnda harika bir kz vard, ama ben numaray farkettim ve bana dnya yzndeki en etkili uyku ilacn yazmas konusunda ayak diredim. nce golf oynamam nerdiyse de sonunda kendi deyimiyle 'gerekten derdime deva olacak' bir ila yazmay kabul etti. Bir dolaba giderek iinde, ular koyu mor eritli meneke rengiyle koyu mayi aras haplar bulunan bir ie kard. Dediine gre, bunlar piyasaya yeni srlmt, doru drst bir souk su masajyla kendilerine gelebilecek sradan sinir hastalar iin deil, asrlar boyu yaamalar iin birka saatliine lrcesine kendilerinden

gemeleri kanlmaz olan, uyku sknts iindeki byk sanatlar iin hazrlanmt. Doktorlar kandrmaya baylrm; iimden bayram ederken dmdan ilalar kukulu bir omuz silkiiyle yan cebime atverdim. Aslnda bu doktorla ilikilerimde dikkatli olmalydm. Bir keresinde baka bir konuda dilim srm, son gittiim sanatoryumdan sz etmitim de doktorun kulak ularnn titrediini farketmitim. Ne Charlotte'un ne de bakasnn gemiimin bu dnemini bilmesini istemediimden, aceleyle bir zamanlar bir kitap iin, deliler arasnda inceleme yaptm sylemitim. Neyse, nemli deil; ihtiyar sahtekrn gerekten de ok tatl bir kz vard. Keyfim yerine gelmi olarak ayrldm. Direksiyonunu tek parmamla evirerek karmn arabasyla eve yollandm. Aslna baklrsa Ramsdale'in birok ekici yan vard canm. Crcrbcekleri tyordu, ana cadde yeni sulanmt. Kayarcasna, sanki ipeksi bir dnle dik yokulu kk sokamzdan aaya indim. Naslsa her ey ylesine yolunda gidiyordu ki o gn... ylesine mavi yeil... Gne parlyordu, biliyordum, kontak anahtarm kelebek camna yansmt nk. Saatin tam buuk olduunu, her leden sonra kardaki hanma masaj yapmaya giden hemirenin ayanda beyaz oraplar ve pabularyla dar kaldrmdan aa iniinden anladm. Her zaman olduu gibi yoku aa inerken hurdacnn isterik kpei arabaya saldrd, gnlk gazete n kapnn orada duruyordu. Bir gn nce kendi kendime uygulamaya giritiim burnu havada adam rolne bir son vermitim. Oturma odasnn kapsn aarken neeli mi neeli bir eve dn naras attm. Charlotte kedeki yaz masasna oturmu, onu ilk grdmde zerinde bulunan sar bluzu, kahve-kestane rengi ev pantolonu ve aka paka ensesiyle bronz ltl topuzu bana dnk olmak zere bir mektup yazyordu. Elim kapnn tokmanda, gnlden naram bir kere daha attm. Yaz yazan eli durdu. Bir an kprdamad, sonra yavaa iskemlesinde dnd, dirseklerini iskemlenin kvrk kollarna dayad. Heyecandan arplm surat gzlerini bacaklarma dikip de bana unlar sylerken hi de grlecek ey deildi. 'Haze denen kadn, koca kanck, moruk cad, aksi ana - o sersem Haze senin elencen olmayacak artk. O, o... Beni sulayan gzeller gzeli, bir an durdu, zehrini, gzyalarn yuttu. Humbert Humbert'in ne syledii -ya da ne sylemeye alt- nemli deil. O yle srdrd: 'Sen bir canavarsn... Sen iren, ancak nefrete layk bir sahtekrsn, hem de canisin. Yaklarsan - haykrrm, cam ereveyi indiririm. Geri ekil!' H.H.'in buna cevap olarak mrldand szckler nemsiz sanyorum. 'Bu gece gidiyorum buradan. Bunlarn hepsi senin. Ama o Allah'n belas veledi bir daha hi gremeyeceksin. k bu odadan!' Dediini yaptm, sevgili okuyucu. Eski odam olan ressam ilii bozuntusuna dndm. Kollarm aresizlikle iki yana sarkm durumda bir an hi kprdamadan

durdum, kendimi tutmaya altm. Odann eiinden grdm, ekmecesi alp rzna geilmi kk masam, kilidinde sallanan anahtar ve masann zerinde duran teki drt oda anahtaryd. Sahanlktan geip Humbert'lerin yatak odasna yneldim, tuttuum gnl hi ses karmadan Charlotte'un yastnn altndan cebime aktardm. Sonra basamaklar inmeye baladm ama yar yolda durdum. Telefonla konuuyordu, telefonun fii de tam oturma odasnn giriinin oradayd. Neler sylediini duymak istiyordum. Bir eyler iin yapt siparii iptal etti, yeniden giriteki odaya dnd. Soluk alma bir dzen verdim, koridordan mutfaa geri dndm. Orada bir ie Sko atm. Sko'a kar koyamazd. Sonra oturma odasna girdim, yar ak kapnn aralndan Charlotte'un geni srtna diktim gzlerimi. 'Hem kendi hayatn mahvediyorsun hem de benimkini', dedim sakin bir sesle. 'Gel uygar insanlar gibi konualm. Her ey senin hastalkl hayallerinden douyor. ldrmsn Charlotte. Bulduun karalamalar bir romann paralaryd. Senin ve onun adlarnz srf rastlant sonucu oraya geirildi. Elimin altnda bulunan ilk adlar olduklar iin. Yeniden dn. Sana bir iki getireyim.' Ne cevap verdi ne de dnp bakt, sadece fkeli bir karalama halindeki elyazsyla yazd eyi yazmay srdrd. nc mektuptu bu herhalde. (Zarflarn pullam olduu iki mektup yaz masasnn zerinde duruyordu nk) Mutfaa geri dndm. ki bardak kardm, (St. Algebra'ya m, Lo'ya m yazyordu?) buzdolabn atm. Buzluun ta kalbinden buzlar skp karrken dolap bana kt kt kkredi. Yeni batan yazmal. Yeniden okutmal ona. Ayrntlar hatrlamaz. Deitir, istediin yalan syle. Yazdn bir paray ona gster ya da ortala bir yere brak. Neden musluklar bazen byle korkun alama sesleri karr? Gerekten korkun bir durum. Kk, yastk biimi buz kpleri -hani oyuncak kutup ays var ya Lo, onlarn yastklar ite- scak su onlar hcrelerinde gevetip zerken atlayan, trplenen, can ekien sesler kardlar. Bardaklar kt diye yan yana tezgha koydum. Viskiyi, bir parack da soday boalttm ilerine. Ananasl cinimden nefret ediyordu. Pat-kt buzdolab kapand. Elimde bardaklar, yemek odasndan getim, hafife aralk duran n odann kapsndan ieri seslendim. Dirseimi sokacak kadar aklk yoktu arada. 'Sana iki hazrladm,' dedim. Kak kanck cevap vermedi, bende bardaklar almaya balayan telefonun yanndaki masaya yerletirdim. ' Ben Leslie. Leslie Tomson,' dedi afak vakti glde yzmeye baylan Leslie Tomson. 'Mrs. Humbert'i araba inedi efendim, hemen gelseniz iyi olur...' Belki de biraz kzgnca bir sesle karmn shhat ve afiyette olduunu syledim ve ahize hl elimde, kapy itip aarak: 'ldn syleyen biri telefon ediyor,' dedim. Ama oturma odasnda Charlotte'dan eser yoktu.

-23lgn gibi dar frladm. Kk, dik yokuumuzun iyice ilerilerinde garip bir manzara gzler nne seriliyordu. Byk, parlak, siyah bir Packard kardaki hanmn aaya doru eimli bahesine dalm, yars kaldrmda (Sko kumatan bir diz rts de kaldrmda duran eya ynnn ortasna frlatlmt) yars bahede kalacak biimde, kaplan iki kanat gibi yanlara ak, n tekerlekleri de herdemtazelerin iine gmlm, gnein altnda prl prl parlyordu. Arabann sana den, imleri zenle biilmi bahenin eiminde byklar aarm, iyi giyimli -gri kruvaze takm elbise, kk puantiyeli papyon- yal bir bey l m l bir mumya gibi, bacaklar birbirine bititirilmi olarak srtst yatyordu. Bir anda algladm bu grntnn zerimdeki etkisini anlatabilmek iin bir dizi szc ard arda sralamam gerekecek. Szcklerin kat zerindeki somut varlklarnn toplam gereklikte gzmn nnden akp geen , izlenimlerin yerli yerinde, zekice btnln ancak ilerletecektir; elbise yn, araba, yal adam mumyas, kardaki hanmn eteklerini hrdatarak kouturan hastabakcs, elinde yar yarya suyla dolu bir srahiyle kaldrma, o kareli kuman yan bana toplam bir bek insandan gerisin geriye, yanlar tahta rgl n bahe kapsna seyirtii - orada, arkas yastklarla beslenmi ktrm hanmn hapsolduu yerden lk la bard da akla gelebilir, ne var ki hurdacnn kpeinin bir o insan beine bir bu insan beine giderken kard kesik havlamay bastramyordur bu ses - sonra, artk topraa saplanm arabaya geri dn, daha sonra da imenliin oraya toplanm, Leslie, iki polis memuru ve baa gzlk ereveli, yapl bir adamdan oluan gruba ynelii. Bu arada, polis devriyelerinin daha kaza olduktan bir dakika sonra gelmelerinin iki sokak tedeki drt-yol aznda usulsz park etmi otomobillere ceza kesmekte uramalar nedeniyle mmkn olduunu da belirtmeliyim. Ayrca, gzlkl herifin Packard'n ofr Frederick Beale Jr. olduunu, hastabakcnn, zerine uzatld yeil imenlikte (imlenmi bir banker!) yzne su serptii yetmi dokuz yandaki babasnn da lmemi, sadece gzel gzel hafif bir kalp krizi ya da kriz balangc geirmekte olduunu da eklemeliyim. Son olarak da kaldrmn zerinde diz rtsnn (Charlotte hep kaldrmn zerindeki yeil, ylankavi atlaklara dikkatimi ekerdi), aceleyle sokaa geip, kardaki hanmn evinin kesinde duran posta kutusuna elindeki mektubu atmak isterken Beale'in arabasyla arpp metrelerce srkledii Charlotte Humbert'in tannmaz hale gelmi uzuvlarn gizlediini belirteyim. Kirli pembe elbiseli irin bir kk, yerden ald mektubu bana uzatt, ben de cebimde penelerimle kk kk yrtarak bunlar ortadan kaldrdm. O srada kaza yerine ulaan doktor ve Farlow'lar duruma el koydular. Kendine son derece hakim gzken dul koca ne alad ne inledi. Biraz sendeledi, evet sendeledi; ama kellesi kemik, beyin, bronz ltl sa ve kan bulamac haline gelmi lnn kimliinin saptanmas, cesedin doktor denetiminden gemesi ve ortadan kaldrlmas gibi konulara ilikin son derece gerekli bilgileri vermek ve yol gstermek dnda hibir konuda azn amad. Dostlar iyi yrekli John ve gzleri yal Jean tarafndan Lolita'nn odasna gtrlp onun yatana yatrldnda, gne hl gzleri kr eden bir kzllkla iiyordu, John'la Jean, Humbert'in yaknnda olabilmek iin geceyi geirmek zere Humbert'lerin yatak odasna

ekildiler. Geceyi durumun gerektirdii arballa uygun geirdiklerini pek sanmyorum. Bu ok zel anlar derlemesinde, yerine getirilmesi gereken cenaze ncesi ilemleri ya da dnmz kadar sessiz sedasz geen cenaze treni zerinde uzun uzadya durmak istemiyorum. Fakat Charlotte'un anszn lmesini izleyen drt ya da be gn dolduran baz olaylar buraya almam yerinde olacaktr. Dulluumun ilk gecesi ylesine sarhotum ki yattm yatan sahibi olan ocuk kadar deliksiz bir uyku ektim. Sabaha kar ilk i olarak cebimdeki mektup paralarna bir gz attm. Paralar, ayr mektup da tek tek okunmayacak kadar birbirine karmt, '...kendin bulsan iyi edersin nk ben satn alamam...' yazl bir para Lo'ya yazlm bir mektuba aitti. teki paralardan da, Charlotte'un kuzucuunu akbaba kapmasn diye Lo'yla birlikte Parkington'a, belki de Pisky'e kamak niyetinde olduu anlalyordu. Lime lime olmu teki paralarsa (hi bu kadar sivri penelerim olduunu aklmdan geirmemitim) anlalan St. Algebra'ya deil de, 'Gen Hanmlar Islahevi' takma adn hak edecek kadar acmasz, ask suratl, boz renkli yntemlerle eitim yapan bir okula yazlm mektuplara aitti. nc mektup ise bana yazlmt. '... bir yllk ayrlktan sonra belki...', '...ah, sevgilim, benim...', '...baka bir kadnla ilikin olmasndan ok daha korkun...', '...ah, lrm belki de...' gibi paralar bulup kardm. Ama genel olarak, gz attm paralardan bir anlam kmyordu; aceleyle yazlm bu mektubun paracklar zavall Charlotte'un bunlar yazarken kafasndan geenler kadar karmakarkt. O gn John bir mterisini grmeye, Jean da kpeklerini beslemeye gidecekti, bu nedenle geici bir sre iin dostluklarndan yoksun kalacaktm. Sevgili dostlarm yalnz braklrsam intihar edeceimden korkuyorlard. Yakn evrede baka dostlarm da olmadndan (kardaki hanmn sal bakalaryla grmesini engelliyordu. McCoo'lar kilometrelerce tede yeni bir ev ina ediyorlard. Chatfield'lerse bir aile sorununu zmek zere Maine'e arlmlard) Leslie'yle Louise'e, Charlotte'un ksz kalan bir yn eyasn derleyip toparlamama yardmc olmalar bahanesiyle beni gzden ayrmama grevi verilmiti. Mthi bir esin annda Farlow'lara (gelip Louise'le bulumas iin kendisine para verilmi bulunan Leslie'yi bekliyorduk), Charlotte'un eyalar arasnda bulduum bir fotoraf gsterdim. Bir gemi trabzanna dayanm, uuan salarnn arasndan glmsyordu. Nisan 1934'de ekilmiti, unutulmaz bir bahar mevsimi... Birleik Devletler'e yaptm bir i gezisi srasnda Pisky'de birka ay kalmak frsat bulmutum. Heyhat, ben evliymiim o da Haze'le nianlym fakat ben Avrupa'ya dndkten sonra imdi hayatta olmayan bir arkada yoluyla mektuplamz... Jean baz sylentiler duymu olduunu fsldad, resme bir gz att ve baklarn ayrmadan John'a geirdi. John piposunu azndan ekti, gzel, fndk Charlotte Becker'e baktktan sonra resmi bana geri verdi. Sonra birka saatliine ktlar. Sevgili Louise'cik aada, zemin katta gurul gurul sesler karyor, bana diktiimiz oban azarlyordu. Farlow'lar yeni kmt ki, enesi tra glgeli bir din grevlisi geldi. Grmemizi hem onu gcendirmeyecek hem de kukularn uyandrmayacak biimde ksa kestim. Evet, btn hayatm ocuun iyilii iin harcayacaktm. te,

bakn u Charlotte Becker'in bana genliimizde verdii bir ha, dedim. New York'ta saygdeer bir yal kz olan bir kuzenim vard. Ah, ne hinoluhinsin sen Humbert! Leslie ile Louise duysunlar da John'la Jean'e yetitirsinler diye (yetitirdiler de) avaz avaz bararak, ok iyi uydurulmu bir ehirleraras telefon numarasyla, Shirley Holmes'la konuuyormu gibi yaptm. John'la Jean dndklerinde, yalancktan elim ayam birbirine dolanyormu da kekeliyormuum gibi Lo'nun ara ya kzlar grubuyla be gn srecek bir geziye ktn, kendisiyle be gnden nce grlemeyeceini anlatarak onlar bir gzel uyuttum. 'Aman Tanrm,' dedi Jean, 'ne yapacaz?' John yaplacak eyin ok basit olduunu syledi. Doruk kampna gidip polise geziye kanlar bulmasn syleyecekti, bir saatini bile almazd. Yolu biliyordu, hem de-, 'Bak,' diye srdrd, 'ben hemen yola kaym, siz de Jean'le yatar, uyursunuz' (Gerekte byle sylememiti tabii fakat Jean bu neriye ylesine gnlden katld ki st kapal olarak bunu sylemek ister gibiydi.) Elim ayam boalmt. John'a ileri olduu gibi brakmas iin yalvardm. ocuun evremde dolamasn, ac ac alamasn, benden medet umarak ellerime sarlmasn istemediimi syledim. Ar duyarl bir ocuktu, bu olay gelecekteki hayatm kt etkileyebilirdi, ruh zmleyiciler byle vakalarla az m karlamlard. Birde, bir sessizlik oldu. 'Eh, peki doktor sensin,' dedi John biraz ters bir sesle. 'Ama ben de Charlotte'un dostu ve birok konuda akl dant bir adamm. ocuk konusunda ne yapacan bilmek istiyorduk zaten.' 'John', diye bard Jean, 'o Harold Haze'in deil Humbert'in ocuu. Anlamyor musun? Dolly'nin gerek babas Humbert'tir.' 'Anlyorum,' dedi John. 'zr dilerim. Evet, imdi anlyorum. nceden anlayamamm. deiiyor tabii. Nasl isterseniz yle yapalm.' lgna dnm baba cenazeden hemen sonra gidip nazl kzn kamptan alacan ve ona ok deiik bir evrede iyi bir tatil yaptracan, belki de New Mexico ya da Kaliforniya'ya gtreceini ekledi- tabii kederden lmez sa kalrsa eer. U noktasna varm bir aresizliin, azgn bir patlama ncesinin donuk, tedirgin sessizliini o kadar gzel oynadm ki, drtba mamur dostlar olan Farlow'lar beni evlerine gtrdler. Bu lkede genellikle iyi arap bulunmaz ama Farlow'larn olabildiince iyi bir arap mahzenleri vard, iyi geldi, uykusuzluktan ve bir hayaletin yoklamasndan korkuyordum. imdi de sra Dolores'i uzakta tutmamn gerek nedenlerini aklamaya geldi. Doal olarak Charlotte ortadan kaldrlp da, ben zgr bir baba olarak evime dndmde, hele hazrladm iki viski soday yuvarlayp stne Bir iki

bardak ananasl cini de iince komular ve dostlardan kamak zere banyoya girmitim. Aklmda, nabzmda tek ey vard: Bir iki saat sonra scack, kumral sal Lolita'm benim, benim, benim olacak, kollarma atlacak, dkt gzyalarn daha yenilerinin akmasna frsat vermeden perek kurutacaktm. Fakat ben aynann nnde kaym gzlerim, kan hcum etmi suratmla dururken, John Farlow yavaa kapy tklatp iyi olup olmadm sordu; o anda anladm ki Lo'yu, onun evresinde dnenip durarak benden koparmak zere dzenler kuracak bu igzarlarn arasna getirip brakmak benim amdan delilik olurdu. Hatta sa solu belli olmayan Lo'nun kendisi bile -kimbilir?-bana hesapta olmayan bir gvensizlik duyabilir, birden nefret edecei tutar ya da rkebilir, bylece zaferi kazandm an byl ganimetim de elimden kap gidebilirdi. Sz igzarlardan almken; bir konuum daha vard, karm ortadan kaldran dostum Beale. Cellat yama gibi tknaz ve resmi grnl buldok eneli, kk kara gzl, kaim gzlk ereveli, koca burun delikli bir adamd; John onu ieri aldktan sonra kapy kapam, byk bir incelik gstererek ikimizi babaa brakmt. Gln konuum vey kzmla ayn snfta okuyan ikizlerin babas olduunu kibarca belirttikten sonra, enmeden oturup izdii kaza emasn masaya yayd. vey kzmn kullanaca deyimle 'fstk' gibi bir emayd bu; trl renklerde, gz dolduran oklar ve noktal izgilerle donatlmt. Mrs. H.H.'in ald yol eitli noktalarda istatistik cetvellerinde kullanlan pten kadnlarla -kukla gibi mini mini bir 'megul' kadn dnn- belirtilmiti. Bu yol, dorudan doruya arabann birbirini izleyen iki sarslma hareketini temsilen kabaca izilmi ylankavi iki katla birleiyordu. Bunlardan birincisi Beale'in arabasnn hurdacnn kpeini (emada kpek gsterilmemiti) ezmemek zere, ikincisiyse trajik kazay nlemek zere yapt, birincisinin abartl bir devam olan hareketlerdi. Minik, derli toplu pten kadnn sonuta gelip de yaya kaldrmna yld yer ise kara m kara bir hala belirtilmiti. Konuumun balmumu bebek irisi babasnn ayrln oraya uzand noktann da benzer bir iaretle gsterilmi olacan sanmtm, fakat ortada byle bir iaret yoktu. Szkonusu beyefendi, bunun yerine Leslie Tomson, kardaki komu hanm ve teki birka kiiyle birlikte nmdeki belgeye tank olarak imzasn atmt. Bir noktadan tekine ty gibi abuk abuk kouturan mrl mrl kurunkalemiyle, Frederick kendi mutlak susuzluunu ve karmn dikkatsizliini kantlad. O, kpei ezmemeye alrken, karm aya kayarak yeni sulanm asfalt yolun zerine dm ve derken de ne deil de arkaya hamle yapmas gerekirken ne hamle yapmt. (Fred vatkal omuzlarn hzla sratarak bu hamleyi rneklemek istedi). Suun kukusuz onda olmadn syledim, soruturma da benim grm doruluyordu. ri iri alm kuzgun burun deliklerinden hzl hzl soluyarak ban sallad, elimi skt sonra da kusursuz bir hayat adam tavr ve beyefendice bir eli aklkla cenaze masraflarn stlenmeyi nerdi. nerisini geri evireceimi umuyordu. Bir sarhoun gnl borcu dolu hkryla kabul ettim. Birden irkildi. Kulaklarna inanamayan bir adam sesiyle, tane tane yineledi, nerisini. 'Ben de teekkrlerimi, hem de daha da ballandra ballandra yineledim. Bu garip grme gnlm bir an iin ferahlatmt. Bouna da deil hani!

Kaderin ulan gzlerimle grmtm. Kaderin bedenine elimle dokunmu, vatkal omzunu svazlamtm. Birden, harika olduu kadar da canavarca bir deiim meydana gelmiti, sorumlusu da nmdeydi. Olay dizisinin karmak incelikleri arasnda (aceleci ev hanm, kaygan cadde, ba-belas bir kpek, yoku, kocaman bir araba, direksiyondaki ebek) hayal meyal kendi, alaka katkm da sezebiliyordum. O gnl saklamak gibi bir lgnla -ya da sezgisel deha rneine- kalkmasaydm, acele acele posta kutusuna doru giden Charlotte'un gzn, birden ar basan bir fkeyle yakc bir utancn neden olduu i salglar brmeyecekti. Ama yine de, gz bir ey grmez olsa da, milim amayan kader, o eleme ustas hayalet, postasnda arabay, kpei, gnei, glgeyi, slak unsuru, dayankl unsuru, dayanksz unsuru, ta topra kartrmam olsa hibir ey deimez, her ey olduu gibi kalabilirdi. Elveda, Marlene! Beale'in kimliine brnen semiz bahtmn, det yerini bulsun gibilerden de olsa benimle tokalamas beni birden daldm uyuukluktan ekti, kard ve aladm. Evet sayn jri yeleri, bayanlar, baylar - aladm. -24evreme son bir kere daha baktmda karaaalarla kavaklarn krkl srtlarn anszn kveren bir esintiye evirdiklerini, Ramsdale'in kilisesinin beyaza boyal an kulesi zerinde kara bir yamur bulutunun gezindiini grdm. Daha on hafta nce bir odasn kiralayarak yerletiim, u anda hntan mosmor kesilmi bu evi, imdiden kestiremediim servenlere atlmak zere terkediyordum. Pencere kepenkleri -ekonomik, kullanl bambu kepenkleroktan rtlmt. Kepenklerin, d kap nlerine ya da evin iine den nakl glgeleri ada bir sahne oyunu iin dekor oluturuyor gibiydi. Bununla karlatrldnda cennet bahesinde vaat edilen evler ne kadar da zavall gzkyordu kiinin gzne! Parmak eklemlerime bir yamur damlas dt. John bavullarm arabaya yerletirirken, bir ey almak zere eve geri dndm. Tam o srada garip bir ey oldu. Bu ackl notlarda, yazarn yakklln (Kelt profili, maymunsu fakat ekici hatlar, ocuksu bir erkeksilik) yeterince, okuyucunun belleinde yer edecek kadar belirttim mi bilmiyorum. Tabii bunu birinci tekil kii azndan duymann biraz gln katn bilmiyor deilim. Ama okuyucuya, romanndaki kiilerden birine yaktrd belli bir davran zelliini ya da bir kpei, szkonusu roman kiisi roman boyunca ortaya ktka yeniden hatrlatmas gereken meslekten bir roman yazar gibi ben de kendi kendimi arada bir hatrlatmalym. Hem bu nokta aaya aldm olayda byk olaslkla daha da anlam kazanacak, kasvetli yakkllm gznnde tutulmad srece anlatacam olay gereince deerlendirilemeyecektir. ocuk bedenli Lo'cuum Humbert'in ekiciliine, o ok bayld hkr tutmu tempolu mziklere tav olduu gibi tavolmutu. Yetikin Lotte derseniz beni szcklerle anlatamayacam kadar sayg duyduum ve nefret ettiim, sevdiine kene gibi yapan, olgun bir akla sevmiti. Otuzbir yanda, kaytsz artsz bir sinir hastas olan Jean Farlow'un da beni gl bir tutkuyla sevmeye baladn anlamtm. Kzlderili totemlerine kazlan Tanra yzleri eidinden bir gzellii vard, cildi yanm toprak rengiydi. Dudaklar iri, kzl renkli tek hcreli hayvanlar gibiydi.

O kendine zg, kesik bir havlamadan ibaret olan glyle glnce koca, donuk renkli dileri ve renksiz dietleri gzkrd. ok uzun boyluydu, ya bol pantolonlar ve sandaletler giyer ya da rzgrda kabaran bol eteklerin altna bale patikleri yaktrr, en sert ikilerden iebildiince ierdi. ki kez ocuk drmt. Hayvan hikyeleri yazyor, okuyucunun bildii zere manzara resimleri yapyor, daha o gnlerde otuz be yanda lmne neden olacak kanser illetini iyiletirmeye alyordu. Onu hi mi hi ekici bulmuyordum. Durum bu merkezdeyken, Jean'n bir iki saniye nce (ikimiz de koridordaydk) her zaman titreyen parmaklaryla akaklarmdan yakalad gibi mavi gzleri yalarla dolarak baarsz bir dudaklarn dudaklarma yaptrma giriiminde bulunduunu sylersem kapldm korkuyu siz dnn artk. 'Kendine iyi bak,' dedi, 'benim iin p kzn.' Ev korkun bir gk grltsyle yankland. Jean devam etti: 'Belki de bir gn, bir yerde, daha az rezil bir zamanda yine karlarz' (Jean! Neredeysen, ne halde olursan ol, ister eksili zaman uzaynda, ister artl gnl zamannda szlyor ol, beni bu -parantez de dahil olmak zeresylediklerim iin bala!) Sonra sokakta her ikisiyle de el skmam, sokan yoku aa inii, yaklaan ak saanak ncesi her eyin dnmekte, yuvarlanmakta, umakta oluu, somya sipariini getiren Filadelfiya plakal bir kamyonun bo bir eve pervaszca yanamas. Toz, dibine Charlotte'un ezilmi bedeninin uzatld tan orada uuuyor, dnyor, savruluyordu. zerine yaydklar diz rtsn kaldrdklarnda gzlerimin nne serilmiti Charlotte, dizlerini ylece karnna ekmiti; gzlerine bir eycikler olmamt, kara kirpikleri hl slak, kvr kvrd, Lolita, seninkiler gibi. -25nmde artk hibir engel kalmadna, sadece ldrtc, snrsz zevk tasarlar uzandna gre, zihnimde yle bir geriye kayklp rahat bir nefes aldm, hafifleyerek i geirdiimi dnmnzdr. Ne gezer! Glckler saan bahtmn gne nlarnda elenip, gezinmek yerine ahlk mi ahlk kukularla korkularn penesinde bulmutum kendimi. rnein, Lo'nun, ailesindeki kutlama ve sonsuza uurlama trenlerine katlmaktan srekli alakoyuluyor olmas herkesi akna evirmi olamaz myd? Biliyorsunuz, dnde de bulunmamt. Ya da baka bir ey; tamam, rastlant, uzun, kll kolunu uzatarak masum bir kadn safd etmiti - peki gene rastlantnn gavur inad tutar da, bir kolunun yaptn unutarak br koluyla Lo'ya zamansz bir basal haberi uurursa? Evet, kazadan sadece Ramsdale Journal'de sz edilmiti - Parkington Record ya da Doruk Kamp'nn bulunduu eyaletin gazetesinde bir haber kmamt, yerel lmler fazla geni ilgi uyandrmazd.

Ama gene de Dolly Haze'e u ya da bu biimde haber verildii ve ben onu almaya giderken onun tanmadm dostlar tarafndan arabayla Ramsdale'e gtrlmekte olduu kukusunu da bir trl iimden atamyordum. Btn bu kuruntu ve kayglardan daha tedirgin edici olan da gemii karanlk bir Avrupal iken daha yenilerde Amerikal olan Humbert Humbert'in lm karsnn -henz on yandan yedi ay alm kznn yasal vsisi olmak zere hibir giriimde bulunmam olmasyd. Bu giriimde bulunmaya cesaret edebilecek miydim acaba? Medeni kanunun gizemli maddelerinin acmasz, atk kal baklar altnda plak bedenimle tir tir titrediimi dndke souk terler dkmekten kendimi alamyordum. Sonunda yaptm plan bir ilkellik aheseriydi; Q. Kamp'na koacak, Lolita'ya annesinin uydurma bir hastanede nemli bir ameliyat geirmek zere olduunu syleyecek, sonra da mahmur supericiimi yanma katp da o motel senin bu konukevi benim dolaacaktm. Bu arada anne gitgide iyileecek, derken lecekti. Ama kampa doru ilerlerken huzursuzluum arttka artyordu. Ya Lolita'y orada bulamazsam? Bunun dncesine bile katlanamyordum. Ya rkm bir Lolita bulursam, ille de bir aile dostu gelsin diye tutturursa? Neyse ki Farlow'lar diye tutturamazd -hemen hemen hi tanmyordu onlar- ama ya hesaba katmadn baka birileri varsa? Sonunda birka gn nce ylesine baaryla taklidini yaptm ehirleraras telefon konumasn gerekletirmeye karar verdim. Drtyol aznn, kente paralel ilerleyerek, srcy tepelerin arasndan Climax Gl ve Q. Kampna gtren otoyola karan sapana varmadan hemen nce arabay Parkington'un amurlu bir sayfiyesine ektiimde bardaktan boanrcasna yamur yayordu. Konta kapayp, bir an kprdamadan arabann iinde oturdum, kendimi yapacam telefon konumasna hazrladm. Gzlerimi dikmi yamura, su basm kaldrmlara, zerinde vanasyla duran su pompasna bakyordum. Pompa gerekten de korkun bir eydi, koyu gm rengi ve krmzya boyanm, gdk kollarn yamurla cilalansn diye havaya uzatmt. Yamur damlalar stilize kan damlalar gibi zerinden akyor, gm prltlar saan emniyet zincirine damlyordu. Bu kolsuz bacaksz karabasan yaratklarnn yanna yaklamaktan ekinenlerin bir bildikleri vard demek ki. Sonra arabay bir benzin istasyonuna ektim. Bozuk paralar honut edici bir angrtyla kutuya dklp de, kardaki sese benim sesime karlk verme izini tanndnda beklenmedik bir ey oldu. Kamp mdiresi Holmes, Dolly'nin pazartesi gn (bugn aramba!) bir grup izci kzla geziye ktn, bugn olduka ge bir saatte dnmesinin beklendiini bildirdi. Yarn gelsem olmaz myd, hem sorabilir miydi konu neyle- ... ayrntlara girmeden annesinin hastaneye kaldrldn, durumun ciddi olduunu, kamp yarn leden sonra benimle birlikte terketmek zere hazrlanmas gerektiini syledim. Seslerimiz karlkl bir iyi niyet ve itenlik saana altnda birbirine veda etti. Sonra birden, birdenbire rastlanan mekanik bir arza sonucu attm btn bozuk paralar akr akr, dilencinin ksesine dklr gibi geri gelmez mi! Vuslata eriimin gecikmesine zlmtm geri ama bu olaya elimde olmadan glecektim neredeyse. Dnyorum da, bir beklenmedik boalma, bu arpntl bozuk para iadesi, Bay Kader'in zihninde u ya da bu biimde, szkonusu gezinin dzenlendiinden haberim bile yokken byle bir geziyi

uydurmu olabilmem gerei ile ilintili miydi acaba? Peki imdi ne yapmal? Parkington'un alveri merkezine yollanarak btn bir leden sonray (hava amt, btn kasaba gme ve cama brnm gibiydi) Lo iin gzel eyler satn almakla geirdim. Tanrm, Humbert'in elemli eilimleri neler de aldrmyordu ona! Kareli kumalar, parlak renkli pamuklular, danteller, ksa karpuz kollar, yumuack krmalar, bedene oturan korseler, koskocaman kabark etekler! Ah Lolita, nasl Vee, Poe'nun, Bea, Dante'nin sevgilisi idiyse sen de benim kk sevgilimsin, hem hangi kk kz istemez zerinde kendisini yar plak brakan bir buluz, kabark eteklerini savurarak dnmeyi? zel bir ey aryor muydum? diye soruyordu bana aceleci sesler. Mayolar m? Her renkten mayomuz var. D pembesi, buzul mavisi, et pembesi, lale krmzs, ah-aman-of siyah. Oyun elbiseleri? Bale slipleri bale slipi istemez. Lo'yla ben nefret ederdik. Bu ilerde annesinin Lo'nun on ikinci yagnnde deftere kaydettii (okuyucum 'ocuunuzu Tanyn' defterini hatrlayacaktr) 'insanlmser diyebileceimiz baz notlar en byk yardmcmd. Charlotte'un nedeni anlalamayan nefret ve honutsuzluk duygular iinde uraya bir iki santim, buraya iki kilo eklediini sanyordum. Ama supericiim geen bu yedi ay iinde kukusuz boy attna gre, getiimiz ocak ayna ait bu llerin ouna rahatlkla gvenebilirdim; kala 69 santim 6 milim, oyluk (tam kala kaslarnn altndan alnm l) 40.8, boyun evresi ve baldr 26.4, gs 64.8, kol evresi 19.2, bel 55.2, boy 1 metre 36.8 kilo 36, vcut dik, zek ya 121. Apandisit alnmam -Tanr'ya krler olsun. Bu ller bir yana, tabii ki Lolita'y sanrl bir berraklkla da gzlerimin nne getirebiliyordum; gs kafesinin zerinde, ipeksi salarn bir ya da iki kere kalbimin hizasna getirdii o noktada bir scak rperti besliyor, lk arln her zamanki gibi kucamda hissediyordum ('ocuklu kadn' derler ya hani, ben de hep 'Lolita'l bir adam'dm) Sonradan ller konusundaki varsaymlarmda yanlmadm, az bir farkla dorular ortaladm da anladm. Dahas, bahar sezonunun sipari kataloglarndan birine de gzatm bulunduum iin, eitli irin giyim eyalarn, spor pabular, tam da yz glcklerle kran bebeimin ayaklarna yaraacak, illi kkler iin yaplm rugan ayakkablar bu iten anlar bir gzle inceliyordum. Btn gereksinmelerimi gidermek zere orada bulunan karalar giyinmi, boyal satc kz, anne-baba azyla fiziksel zellikleri belirten szckleri ticari sfatlara dntrveriyor, rnein 'minyon' gibi szckler kullanyordu. Baka bir satc, beyaz elbiseli, ok daha yal surat kalp gibi beyaz boyal bir kadn, kk kz modasndan bu kadar iyi anlamama arm gzkyordu (Acaba cce bir metresim mi vard?) nnde iki 'cici' cebi olan bir etek kartldnda, bile bile erkeklere zg alka bir soru sordum, anlayl glmsemelerle etein arkasndaki fermuarn nasl alp kapand gsterildi bana. Ya her eitten ort ve donun getirdii elence olanaklar! kk Lolita'mn hayaleti tezghn zerinde danslar ediyor, dyor kalkyor, papatyalar deviriyordu. Hesab, o zamanlar pek gzde olan bahvan modeli bir pamuklu pijamayla kapattk. Ah seni gzde bahvan bozuntusu Humbert seni! Reklamlara baklrsa alan kzlarn batan aa donanabilecei, kk kzkardelerinin de ynl sveterleriyle snfn arka srasndaki olanlarn akln

bandan alacaklar gnlerin dlerini kurabilecekleri bu trden byk maazalarda efsanevi, byl bir hava kol gezer. Ten rengi, yeilimsi, yzleri kahverengi illi, kk hayvanlar andran, gerek boyutlardaki plastik ocuk mankenler drt bir yanm saryordu. Birden, kirli sar suyla dolu akvaryumunda szlen bir balk gibi gezindiim bu rktc yerdeki tek mteri olduumu farkettim. nme dp beni o tezghtan bu tezgha gezdiren ii gemi hanmlarn kafasnda garip dncelerin biimlendiini seziyor, setiim kemerlerle bileziklerin onlarn denizkz ellerinden kayp sulara dtn grr gibi oluyordum. k bir valiz satn alarak btn aldklarm iine yerletirdim, doru otele gittim. Gnm iyi gemiti. Nasl oldu bilmiyorum, savurgan bir alverile geen bu kendince iirli leden sonrayla Charlotte'un zgrle kavumamdan ksa bir sre nce szn ettii 'Sihirli Avclar' motelinin ya da konukevinin batan karc adn badatrmtm. Yreye ait bir el kitabnn yardmyla szkonusu yerin, Lo'nun kampndan arabayla drt saat eken Briceland adnda, evreyle pek balants bulunmayan bir kasabada olduunu saptadm. Telefon edebilirdim ama sesimi denetleyemeyeceimden, krk dkk ngilizcemle horoz gibi teceimden korktuumdan ertesi gece iin iki kiilik yatakl bir oda ayrtmak zere telgraf ekmeye karar verdim. Ne gln, ne sarsak, ne kararsz bir Masal Prensi'ydim! Telgraf yazarken ektiklerimi anlattmda baz okuyucularmn nasl suratma gleceklerini dnyorum da! Nasl desem acaba, Humbert ve kz m? Humburg ve kk kz? Hamberg ve toy kz m? Homburg ve ocuu mu? Sonralar admn sonuna yaktrlan bu matrak harf yanl -'g'~ belki de btn bu kararszlklarmn telepatik bir yanksyd. Hele yanmda tadm iksir bu kadifemsi yaz gecesinde nasl da dertlendiriyordu beni! Ah sefil Hamburg! Elindeki bir kutu sihirli havai fieinin karsna oturmu, kara kara dnen bir 'sihirli avc' da o deil miydi ite? Uykusuzluk canavarn alt edebilmek zere o gkyakut haplardan birini kendi azna atverse miydi? Hepsi hepsi krk hap vard- deli gibi arpan kalbimin zerine rastgelen yerde kk, nazl bir uyuyan gzelle dolu krk gece; bir gece uyuyaym diye kendimi bu krk gecenin bir tanesinden bile yoksun edebilir miydim? Tabii ki hayr; o minicik mor eriklerin, kpr kpr aytozuyla dolu mikroskopik samanyollarnn herbiri ok, ok deerliydi benim iin. Ah, bir kerecik de tiksindirici, yavan olabilsem! nce-alayc olmaktan ylesine halsiz dtm ki! 26Mezara benzeyen bu hapishanenin yar saydam havasnda her gn ektiim ba arlar dayanlr gibi deil ama cesaret! Yz sayfay akn yaz yazdm, sz hl asl konuya getirebilmi deilim. Takvimde gnleri aryorum. Sanrm 15 Austos 1947'ydi ya da o sralarda bir gn. Devam edemeyeceim. Kalbim, kafam, hereyim... Lolita, Lolita, Lolita, Lolita, Lolita, Lolita Lolita. Sayfa doluncaya kadar diz bu ad dizgici!... 27Hl Parkington'daym. Sonunda bir saatliine dalm gitmitim ki, hi

tanmadm kk, kll bir hermafroditle gereksiz ve yorucu bir didime sonucu uyandm. O srada saat sabahn altsyd ve birden, kampa bildirdiim saatten daha erken gitmenin daha iyi olacana karar verdim. Parkington'dan kampa yz mil yol gidecek, oradan da Briceland'e (Haze Tepeleri'ne!) bir o kadar, hatta daha uzun bir yol yapacaktm. Dolly'i almaya leden sonra gelirim dedimse de bu sadece iimden, bir an nce gece olsun, sabrszlmn zerine ksn istediimdendi. Fakat imdi de her trl aksilik olasln aklmdan geiriyor, ge kalrsam Ramsdale'e telefon etmek gibi bir yaramazlk yapar m diye dnerek huzursuzlanyordum. e bakn ki 9.30'da, tam yola kacakken, akmn- boaldn farketmez miyim? Parkington'dan ayrlmam leyi buldu. ki buuk sralarnda gideceim yere varmtm. Arabam yeil gmlekli, kzl sal, muzur bir olann tek bana, suratn asp at nallaryla halka talimi yapt amlk bir kuytuda parkettim. Azn amaya enen bir tavrla, bana ilerideki imentoyla svanm kulbede bulunan broya gitmemi syledi. Heyecandan lecek gibiydim, ama yine de yorgun bir yosmay andran pasrengi sal kamp mdiresinin sorgu sualine dakikalarca ses karmadan katlandm. Sylediine gre Dolly eyalarn toplam, yola kmaya hazrm. Annesinin hasta olduunu biliyormu, hastaln ciddi olmadn da... Mr.Haze, ey, Mr. Humbert kampn danman retmenleriyle konumak ister miymi? Ya da kzlarn kald barakalar grmek? Herbiri bir Walt Disney kahramannn adn tayormu da. Peki, Kk Evi grmek ister miymi? Ya da Charlie bir kou gitsin, kz getirsin miymi? Kzlar u anda yemek odasn dansl bir toplant iin sslemekle urayorlarm da. (Belki de sonradan, arkamdan: 'Zavall adam hortlak gibiydi' demitir). Durun, bu sahneyi size en sradan fakat nemli ayrntlarna varncaya kadar anlatmalym; Holmes denen kar hesap kartyordu, kafasn kad, masann bir ekmecesini ap, sabrsz avucuma bir sr bozuk para boaltt, sonra da bozuklarn zerine bir kat para yerletirerek '... ve ite beee!' dedi irin bir edayla; kz ocuk fotoraflar, duvara inelenmi hl kprdanp duran alacal bir gve ya da kelebek ('doa aratrmalar'), kampn beslenme uzmannn erevlenmi diplomas, titreyen ellerim, hamarat Holmes'in kard Dolly'nin temmuz ayma ait hal ve gidi kart ('ortayla iyi aras; en sevdii uralar yzme ve krek ekme'), aa, ku sesleri, benim gm, gm atan kalbim... Arkam kapya dnk duruyordum, birden onun nefes alp veriini, onun sesini duyunca beynime kan hcum etti. Ar bavulunu srkleyip, saa sola arpa arpa gelmiti. 'Merhaba!' dedi, durdu bekledi, muzur, honut gzleriyle bana bakyordu, yumuack dudaklar azck salaka ama son derece sevimli bir glmsemeyi biimliyordu. Daha bir szlm, boy atmt, yle ki bir an iin yznn bir ay boyunca hayalimde yaattm izdm kadar irin olmadn geirdim aklmdan. Avurtlar kmt sanki, gl-pembesi kyl kz yznn izgileri ar ille rtlm gibiydi. Bu ilk izlenim (kaplann iki kalp at arasndaki o ksack, insanca durak vardr ya, ite o) dul Humbert'in yapmas gereken, yapmak zorunda olduu, yapaca tek eyin, gneten kararm da olsa solgun grnl,

dayak yemi bakl bu kk yetime (gzlerinin altndaki kuruni glgeleri bile il basmt) iyi bir eitim vermek, salkl, mutlu bir gen kzlk yaatmak, prl prl bir yuva ve kendi yatlar kz arkadalar bulmak olduuna karar vermeme yetti. Bu arada kaderin bana glecei varsa eer Herr Doktor Humbert'in yararlanaca kk bir st kz da kard yoluma belki. Ne var ki, sadece ermilere zg o kendini tutma noktas, deyim yerindeyse gz ap kapayncaya kadar ald, avmn zerine deli gibi atladm (zaman, hayallerimizden ok daha abuk yol alr ya!), o yeniden benim Lolita'm oldu - hem de her zamankinden daha ok Lolita'md artk. Elimi scack kumral salarnn zerinde dinlendirdim, antasn aldm. Glyaprayd, bald her yan, kk krmz elma desenli en gzalc basma elbisesini giymiti, kollaryla bacaklar yaldzl koyu kahverengiydi. Trnaklaryla kayp izdii yerler phtlap kalm yakut damlalarndan dizilmi mini mini noktal izgiler gibiydi, ksa konlu beyaz oraplar tam hatrladm noktadan kvrlmt. Ya ocuksu yrynden ya da onu hep topuksuz ayakkablarla grmeye altmdan olacak, ayandaki ykseke makosenler olduka yksek, olduka byk gzkyorlard gzme. Elveda Q. Kamp, en Q. Kamp! Elveda tatsz, tuzsuz yemekler, elveda Charlie ocuk! Gneten snm arabann iine oturdu, gzel dizlerine bir aplak indirip aceleci bir sinei ldrd. Sonra, bir iklet parasn aznda deli gibi evirip, evirerek hemen pencereyi ap arkasna yasland. Para para izgilerle, glgelerle dolu ormann iinden son hzla ilerliyorduk. 'Annem nasl!' diye sordu uslu uslu. Doktorlarn, hastaln daha anlayamadklarn syledim. Karnla ilgili bir ey ama - Neyse, neyle? Karnla. evrede biraz gezip dolaacaktk. Hastane, 19. yzyl balarnda byk bir airin yaad eyaletin ierilerinde Lepingville adl en bir kasabann yaknlarndayd. Gezip grlecek ne varsa gezecek grecek, elenecektik. 'Fstk gibi' buldu bu dnceyi, Lepingville'e akam dokuzdan nce varr mydk acaba? 'Akam yemeinde Briceland'de oluruz herhalde,' dedim, 'yarn da Lepingville'e gideriz. Gezi nasld? Kampta harika vakit geirdin mi?' 'H-h.' 'Kamptan ayrldn iin zlyor musun?' 'I-h: 'Doru drst konu, Lo. Szleri aznda geveleme. Bir eyler anlat.' 'Ne anlataym, babacm?' (Son szc domuzuna alayc bir edayla uzatmt). 'Her zaman ne anlatyorsan... ' 'Peki, sana moruk desem olur mu?' (Gzlerini ksm yola bakyordu). 'Tabii.'

'Amma sk hikye ha. Anneme ne zaman vuruldun?' 'Gnn birinde birok duygular, birok durumlar anlayacaksn, Lo. Tanr'nn izniyle birlemenin gzellii, uyumu da bunlardan biri... ' 'Yok canm,' dedi sivri dilli supericiim. Konuma gevedi, sarkt, aras manzarayla doldu. 'Bak Lo, u tepecikteki ineklere... ' 'Bir inee daha bakarsam kusacam gibi geliyor.' 'Biliyor musun, seni korkun zledim Lolita.' 'Ben zlemedim. Dorusunu istersen seni en iren biimde aldattm. Ama fark etmez nk sen de beni sevmiyorsun artk. Annemden ok daha hzl sryorsunuz arabay, beyefendi.' Saatte yetmi kilometrelik gzkara hzm gz yar yarya kara bir elli kilometreye indirdim. 'Seni sevmediimi nereden kardn Lolita?' 'Eh, daha beni pmedin, ptn m?' iten ie lerek, gebererek, inleyerek nmde uzanp giden olduka geni otoyolu grmemle, sarsla sarsla yolun kenarndaki otlar boylamam bir oldu. Unutmaynz ki sadece bir ocuk, sadece bir ocuk- Araba daha yeni durmutu ki Lolita, szcn tam anlamyla kollarmn iine akt. Kendimde kendimi kapp koyuverecek yrek bulamyor, bulamyordum; bu tatl slakln, bu titrek alevin, kaderin de olanca yardmyla, sonunda varla kavuturulduunu, inanlmaz bir atein balangc olduunu kendi kendime itiraf edecek yrek bulamyordum kendimde. pmeye ekinerek, scak, yar aralk dudaklarna dudaklarmla -bir sunaa yz srercesine- dokundum, ehvetle deil kk yudumlar alarak... Fakat o sabrsz bir kvraklkla azm azma yle bir yaptrd ki, koca n dilerini hissettim, tkrnn naneli tadn aldm birden. Tabii, onun bunu masum bir oyun, beyaz perdedeki sahte ak okamalarnn taklidi olarak giriilen bir eit yaramazlk olarak grdn bilmiyor deildim. Ayrca (ruhbilimcilerle rza tecavz i edinmi olanlarn da dediklerine baklrsa) bu eit kz ocuk oynamalarnn snrlar ve kurallar birbiriyle o kadar iiedir ki, ya da baka bir deyile ylesine ocuka bir anlalmazlk gsterirler ki, taraflardan yetikin olann, durumun byle olduunu kavrayabilmesi mmkn olmayabilir. ok ileri gidip de onu tiksinti ve dehet iinde kollarmn arasndan karmaktan deli gibi korkuyordum. Sonra, her ey bir yana, onu 'Sihirli Avclar'n dnyadan el etek ekmi gizliliine karabilmek iin yanp tutuuyordum. nmzde daha seksen millik yol vard, krler olsun ki bir nsezi ikimizi de kucaklamamzdan ekti ald, daha saniye gememiti ki yan bamzda bir devriye arabas durdu. Arabann krmz yzl, gr, atk kal srcs bana dikti gzlerini.

Acaba sizinkiyle ayn model, mavi portbagaj bir araba kavan orada nnzden geti mi?' diye sordu. 'Yoo, hayr.' Bedenini aceleyle zerimden ararak, 'gemedi,' dedi. Lo, masum elleri bacaklarmn zerindeydi, 'peki mavi olduuna emin misiniz, nk-.' Aynasz (glgemizin mi peindeydi ne?) kk kuu kuuya en irin glmsemesiyle glerek, gerisin geriye bir dn yapt. Yola devam ettik. 'Salak herif!' dedi Lo. 'Seni enselemeliydi.' Allah Allah, neden beni enseleyecekmi ki?' 'Eh, bu klstr eyalette en ok elliyle gidilir de ondan yavalama geri zekl. Gitti artk.' 'Daha epey yolumuz var,' dedim, 'karanlk basmadan orada olmak istiyorum. Haydi bakalm cici bir kz ol.' 'Kaka kz olacam, kaka,' dedi Lo, istifini bozmadan. 'Gen yata sua itilmi ama namuslu ve ekici kzlar gibi. Krmz yanyordu. Byle araba srmek de grmedim hi.' Tekerlekler asfaltn zerinde sessizce kayd. Sessiz, sakin, kk bir kasabann iinden getik. 'Buraya baksana, annem sevitiimizi renirse deliye dnmez mi?' 'Yarabbim, Lo bu konumay keselim ltfen.' 'Ama seviiyoruz, sevimiyor muyuz?' 'Bildiim kadaryla hayr. Sanrm daha yamur gelecek. Kampta yaptn tatl yaramazlklar anlatmak istemez misin bana?' 'Kitap gibi konutun, babacm.' 'Ne yaramazlklar yaptn bakalm? Anlatman istiyorum.' 'Kolay kolay yzn kzarmaz ya?' 'Hayr, anlat.' 'Geenlerin gremeyecei bir yol kenarna ek de anlataym.' 'Lo, ciddi olarak sylyorum, aklabanl kes. Eee?' 'Eee'si, kamptaki btn etkinliklere katldm.' 'Sonra?' 'Sonraaa, bakalaryla mutlu ve onlara yararl biimde yaamay ve

kiiliimi tutarl olarak gelitirmeyi rendim. eker gibi kz olmay yani.' 'Evet. Kampn brornde buna benzer bir eyler okumutum.' 'Kocaman talardan rl ocan evresine toplanp, kzlardan herbirinin kendi i mutluluunu grubun sesiyle kaynatrd Allann belas yldzlarn altnda ark sylemeyi rendim.' 'Bellein kusursuz Lo, fakat konuurken kfrl szckler kullanmaman rica edeceim. Baka? 'Kz izcilerin and,' diye srdrd Lo kendinden gemiesine, 'benim de andmdr. Hayatm deerli ilerle dolduracam, bunlar arasnda -neyse bover... Grevim- yararl olmaktr. Erkek hayvanlarn dostu olacak, emirlere kar gelmeyeceim. Hep neeli olacam. - Bir polis arabas daha geti - Elim sk olduu gibi, dncelerimde, sylediklerimde ve yaptklarmda her zaman yakas almadk olacam.' 'Umarm hepsi bu kadar akac ocuk.' 'Ev-vet. Hepsi bu kadar. Ha, bir dakika. Gne enerjisiyle alan bir frnda yemek piirdik. Mthi, deil mi?' 'Evet, daha hallice.' 'Zilyonlarca bulak ykadk. Biliyorsun 'zilyon' retmence-de ok-ok-okok anlamna geliyor. Ha, evet, annemin dedii gibi son olarak ama en son da olmayarak, -dur bakaym neydi?- Buldum: Glge oyunlar oynadk. f, ne elenceliydi ama!' 'Hepsi bu kadar rn?' 'Hepsi kck bir ey daha var ama yzm kpkrmz olmadan syleyemem sana.' 'Sonra syleyecek misin?' 'Karanlkta oturursak, bir de fsldayarak sylememe izin verirsen sylerim. Eski odanda m yatyorsun yoksa annemle sarma dola m?' 'Eski odamda. Annen ok ciddi bir ameliyat geirebilir Lo.' 'u ekercide dursana,' dedi Lo. Yksek taburelerden birine kurulmu oturan, plak esmer kolu apraz bir gne nyla lekeli Lolita'ya tepesine yalanc urup dklm koskoca bir bardak kark dondurma geldi. Dondurmay doldurup getiren yal papyonlu, sivilceli manyak olan ince pamuklu elbisesi iindeki nazl bebeimi nasl da yedi gzleriyle. Briceland'e, sonra da 'Sihirli Avclar' oteline bir an nce varmak konusundaki sabrszlm dayanlr gibi deildi. Allahtan nndekini her zamanki

abukluuyla silip sprd. 'Ne kadar para var yannda?' diye sordum. 'Be kuruum yok,' dedi alamakl bir sesle, kalarn havaya kaldrd, para antasn tersyz ederek gsterdi. 'Yaknda bunun da aresine baklacak,' dedim ben bilgi bir tavrla. 'Geliyor musun?' 'Baksana, tuvalet var m burada acaba?' 'Tuvalete falan gitmeyeceksin,' dedim kararl bir sesle. 'Eminim le gibidir burann tuvaleti. Haydi, abuk ol. Genelde sz dinleyen bir kk kzd. Arabaya girdiimizde ensesinden ptm. 'Yapma!' dedi, gerek bir aknlkla bakyordu bana. 'Byle sululuklar yapma. Pis herif seni.' Omuzunu kaldrd, ptm yeri sert sert outurarak sildi. 'zr dilerim,' diye mrldandm. 'Senden olduka holanyorum, hepsi bu.' Kasvetli bir gk altnda gidiyorduk, ylan gibi kvrlan yoldan yukar ktk, tekrar indik. 'Eh ben de senden holanyorum biraz,' dedi Lolita usulca, gecikmeyle. ini eker gibi oldu, sonra biraz daha sokuldu yanma. (Ah Lolitam benim! hi varamayacaz gideceimiz yere!) Tek tk sokak lambalarnn aydnlatt sokaklardan geip 'Sihirli Avclar' otelini ararken alacakaranlk, kk, irin Briceland'e, kolonyal taklidi evlerine, antikac dkkanlarna, dardan getirtilmi geni glgeli aalarna yava yava siniyordu. Durmadan iseleyen yamurun boncuk boncuk damlalaryla ykl olmakla birlikte hava lk ve yeildi. Mcevher prltlar saan bir sinemann giesi nnde, genellikle ocuklar ve yallardan oluan bir grup insan uzun bir kuyruk oluturmutu. 'Hey, bu filmi grmek istiyorum. Yemekten sonra buna gelelim. N'olur!' 'Bakalm,' diye akd Humbert - saat dokuzda kendi gsterisi baladnda bu yuvarlack bedenli sinsi cinin kollarnda baygn yatacan biliyordu nk! 'Yava,' diye bard Lo, arabann n ksmna savruldu. Allahn belas bir kamyon, kndaki krmz kor taneleri bir yanp bir snerek gelmi, nmzdeki trafik klarnn orada durmutu. Eer bir an nce, abucak, mucize hzyla otele varamazsak daha keyi dner dnmez silecekleri almayan, frenlerine gven olmayan bu Haze marka klstrn denetimimden kacandan korkuyordum. Aksi gibi hangi yayaya yolu

sorsam, ya kentin yabancs kyor ya da kalarn atp, deliye bakar gibi suratma bakp, 'Sihirli neler dediniz?' diye soruyordu. yle geometrik el hareketleri, uzamsal genellemeler ve sadece yerlilerin bilebilecei ayrntlarla (... Adliye binasndan gneye dnn, devam edin...) yol tarif edenler de vard ki, bunlarn iyi niyetli samalamalarnn kmaznda kaybolmamak elde deildi. Gzel i organlar yedii tatly oktan sindirmi bulunan Lo esasl bir yemek yemek istiyor, sabrszlanyordu. Bana gelince, ben Bay Kader'in tkr tkr ileyen plann altst etmek zere her an frsat kollayan bir eit ikincil Kader'in (deyim yerindeyse Bay Kader'in el ulann) varln oktan kabullenmitim. Ama Briceland caddelerinde tekerlek srtp, el yordamyla adres aranmak herhalde imdiye kadar geirmek zorunda kaldm en umut krc snav olsa gerekti. Sonralar bu garip adl konukevini bulmakta ocuka bir inatla direniimi hatrladka deneyimsizliime glmekten kendimi alamadydm. Oysa yolumuzun zerindeki saysz motel, neon klaryla bo yerleri olduunu syleyip durmuyorlar myd, hepsi de gezgin satclara, hapishane kaknlarna, iktidarszlara, ailelere, ayn zamanda da en ahlk dkn, en tutkun iftlere oda vermeye hazr deiller miydi? Ah, karanlk yaz gecelerinde yol alan sevgili srcler, eer bu otel odalarnn rtc duvarlar birden cam kutular gibi saydamlaverse, ya gibi kayp gittiiniz otoyollarda neler grrdnz neler; ne oynamalar, ne aprak gnl ileri... Bizim hzr sonunda yetiti. Yapraklarndan sular damlayan bir aacn altna ektikleri klar sndrlm arabada neredeyse tekvcut haline gelmi bir adamla kz bize parkn iinde bulunduumuzu, ama bir sonraki trafik klarnn oradan sola dnersek aradmz yeri bulacamz sylediler. Dorusunu isterseniz trafik falan grmedik. Park deseniz gizledii gnahlar kadar karanlkt. Ama yumuak bir dnn tatl ba dnmesine kaptrp da yavaa yoku aa indiklerinde bizim yolcular sisin ardndan belli belirsiz seilen elmas ltlarn grdler, sonra gln zerindeki prltlar serildi gzlerinin nne. Ve, evet ite karnzda, ileride, hortlaks aalarn altnda, akl deli araba yolunun ucunda geit vermez, grkemli bir solgun saray; 'Sihirli Avclar'... lk bakta yalaa eilmi domuzlara benzeyen bir sra park edilmi araba yolumuzu keser gibi oldu. Fakat sonra, kr kr yamur altnda parlayan, st tenteli ahane bir araba sihirli denekle dokunulmuasna kprdand, geni omuzlu srcs tarafndan geri vitese taklp sradan karld, biz de duacs olup bota kalan yere giriverdik. Ne var ki halefimin arabasn park yerinin yaknndaki garaj benzeri bir yere ektiini, bulunduu yerde birden fazla arabaya da yer olduunu farkedince aceleciliime piman oldum. Ama sabrszlmdan ii fazla uzatmadm. 'Uf! Amma da esasl yer!' diye grn belirtti az bozuk kk sevgilim. Arabadan inip de Robert Browning'in deyimiyle eftali ayrklarnn arasna skm etekliini dzelterek pr pr yaan yamura dalverdiinde gzlerini kst, binann sval d cephesini szd. Araba farlarnn nda kestane aac yapraklarnn glgeleri beyaz stunlar zerinde sryor, oynayorlard. Arabann bagajn atm. zerine niformams bir ey giydirilmi kambur, ak sal bir zenci bavullarmz ald, tekerlekli arabasna yerletirip yavaa otelin giriine doru

srd. Otelin girii yal hanmlar ve rahiplerle doluydu. Lolita mavi benekli, siyah kulakl koker cinsi bir kpei okamak zere dizleri zerine kt. Hayvan, iek desenleriyle bezeli halnn zerinde, Lo'nun okaylaryla maym, kendinden gemiti (kim gemez ki, sevgilim benim!), bense resepsiyonun nnde birikmi kalabaln iinden sesimi duyurmak zere grltyle boazm temizledim. Resepsiyondaki kel, domuz klkl yal herif -bu yal otelde insanlar da yalydnazik bir glmsemeyle suratm inceledi, sonra hi acele etmeden nceden ektiim, ne dedii belli olmayan telgraf bulup kard bir yerlerden. Karanlk kukular geti kafasndan, sonra dnp saate bakt, sonunda ok zr dilediini, ift kiilik iki yatakl oday alt buua kadar kimseye vermediini ama u anda odann tutulmu olduunu bildirdi. Dediine baklrsa dini bir toplantyla Briceland'n geleneksel iek yarmas ayn zamana rastgelmiti de... Buz gibi bir sesle, 'adam Humbug deil Hombug da deil Herbert, ey yani Humbert demek istiyorum. Herhangi bir oda iimizi grr, kk kzm iin ilave yatak koyarsnz olur biter. On yanda daha, pek de yoruldu,' dedim. Pembe suratl ihtiyar, iyi yrekli baklarla Lolita'y szd; bizimki hl yerde diz km oturuyor, yar ak azyla yz yana dnk olarak kpein sahibi olan meneke rengi tllerle brnm pimpirik hanmn kreton klf geirilmi koltuun derinliklerinden anlattklarn dinliyordu. Ahlksz herif aklndan neler geirdiyse, aklndan geirdii her ey Lo'cuun kriei grntsyle karlanca silindi gitti. Bir oda daha bulunabilirdi belki, hatta evet, bir odalar vard - ift kiilik tek yatakl bir oda. lave yataa gelince.'Mr. Potts, ilave yatamz kald m hi?' Kulaklaryla yznn baz baka deliklerinden kllar fkran Potts da pembe suratl ve ihtiyard. Elinden geleni yapacan syledi. O daha bunlar sylerken ben dolmakalemimi karm, kapan ayordum. Sabrsz Humbert! 'ift kiilik yataklarmz kiiliktir aslnda,' dedi Potts irin bir edayla, beni ve yavrumu bir yorgann altna sokuvermiti bile. 'Kalabalk bir geceydi, hatrlarm hanmla sizinki gibi bir ocuu ayn yataa sdrmtk. Hanmlardan biri kadn klna girmi bir erkek gibi gelmiti bana (hah, tam benim kalemim!) Ne diyordum - 49 numarada fazla bir ilave yatak var m Mr. Swine?' 'Sanrm Swoon'lara verdik,' dedi Swine, ilk konutuum maskara. 'Bir aresini buluruz,' dedim. 'Belki karm da daha sonra aramza katlacak, ama yle bile olsa, bir aresini buluruz sanyorum.' Bu iki pembe domuz cancier dostumdu artk. Crm erbabnn okunakl, tane tane elyazsyla unlar yazdm: Dr. Edgar H. Humbert ve kz, 342 Lawn Soka, Rarosdale. Sahibine yle ucundan gsterilen bir oda (342!) anahtar kaybedecei eyay nceden gsteren sihirbaz gibi abuk hareket eden Tom Amca'ya devredildi. Gnn birinde beni nasl terkedecekse kpei de ylece terkeden Lo, ayaa kalkt.

Charlotte'un mezarna bir yamur damlas dt, gzel, gen zenci kz asansrn kapsn at. Kara aln yazl ocuk nde, grltyle, boazn temizleyen babas ve ahtapot kollu Tom Amca arkada olmak zere asansre bindiler. Otel koridorunda yrme taklidi. Suskunluk ve lm taklidi. 'Hey, ev numaramz bu!' dedi en Lo. ift kiilik yatak, ayna, aynada bir ift kiilik yatak daha, aynal dolap kapa, gene aynal bir banyo, koyu mavi pencere, pencereye yansyan ift kiilik yatak, dolabn aynasna yansyan bir yatak daha, iki iskemle, caml masa, yatan iki yannda iki sehpa, gene ift kiilik yatak, kesinleme yapmak gerekirse Toskana Gl rengi diyebileceim fitilli kadifeden yatak rts, yatan sana ve soluna yerletirilmi krmal, pembe fanuslu birer gece lambas. Tomun stl-kahverengi avucuna be dolarlk bir banknot sktrmak geldi iimden, ama sonra bu eli akln yanl yorumlanabileceini dnerek eyrek dolar sktrmakla yetindim. Haydi, bir eyrek dolar daha. kt. Tk, kap kapand. Sonunda yalnz kalabilmitik. 'Ayn odada m yatacaz?' dedi o, bunu sylerken yznn her bir yan oynuyordu. Kstnden ya da tiksindiinden deil (neredeyse tiksinecekti ya) sorduu sorunun ierdii gc daha da bir vurgulamak iin sadece... ilave yatak istettim. stersen orada ben yatarm.' 'ldrmsn sen,' dedi Lo. 'Neden sevgilim?' 'nk sev-gi-lim, sev-gi-li annem renince seni boayacak, beni de boazlayacak.' Bunlar hep konuyu vurgulamak iin. Konunun kendisini ok ciddiye ald yok. 'Bak dinle beni,' dedim, yatan zerinde oturdum. Birka adm temde durmu, dolap kapandaki aynada memnun mesut kendini seyrediyordu; grdnden hem akna dnm hem de holanmt. Ayna da hem arm hem holanm gibiydi; Lolita'dan yaylan glpembesi gnklaryla dolup tayordu. 'Buraya bak, Lo. unu batan ak ak konualm. Her konuda baban saylrm senin. yle byk bir sevecenlik besliyorum ki sana kar... Annenin yokluunda seni rahat ettirmeye almak grevim. Zengin saylmayz, bu yzden de gezilerimizde, zorunlu olarak - demek istiyorum ki, ayn kaderi paylaacaz. Bir oday paylaan iki kii kanlmaz olarak bir eit - nasl syleyeyim - bir tr iliki iine-' 'Baba - kzn yasak ak' derler ona, dedi Lo. Yrd, dolaba girdi, kt, altn tnl bir kahkahayla glerek dolabn yanndaki kapy at, bir yanllk daha olmasn diye o garip, buulu baklaryla ieriye iyice bir gz attktan sonra banyoya girdi.

Pencereyi atm, terden srlsklam olan gmleimi yrtarcasna kardm, stmdekileri deitirdim, palto cebimdeki iinde haplar olan ieyi yokladm, bavulu aSzlerek kt banyodan. Kucaklamak istedim; falso yapmamaya alarak - yemeklerden nce bir iki temkinli okay'Bak, kes u pmeceyi de bir eyler yiyelim,' dedi. ite o anda srprizi patlattm. Ah ne hlyal bebektir o! Yava ekim yryle bavula doru sakna sakna, uzaktan kollarmasna ilerledi; karmadan, ileride bavul rafnn zerinde duran hazine sandna dikmiti ksk gzlerini, (Merak ettim, o iri gri gzleri mi bozuktu, yoksa odadaki byl sis perdesi ikimizi de mi sarp sarmalyordu?) Tabanlarnn ortasndaki ukurlar olduka yksek ayaklar zerinde daha da ykselip, su altnda yryen ya da dnde birisinden kaanlara zg ar hareketlerle gzel, olans dizlerini bkerek, nnde uzanan uzay yararak yaklat. Sonra gzel, bakr krmzs olduka da pahal bir yelei kolcuklarndan tutup kaldrd, alev rengi kanatlarnn ularndan tutarak iki yana gerdii inanlmaz gzellikte kua ilgiyle bakan bir ku avcs gibi usul usul iki elinin arasna ald, at, uzatt. Sonra (ben ayakta durmu beklerken) ltl, ylankavi bir kemer seti, yelein zerine geirdi. Geldi, bekleyen kollarma atld, sevinliydi, rahatlamt. Sokulgan, esrarl, kirli, kaytsz alacakaranlk baklaryla okad beni - ucuz mu ucuz aifte taklidiydi bu. Btn supericikleri bu numaraya yatar, bizler inleye inleye can verirmiiz, kimin umurunda? 'Bayan biv ey mi sylemek istiyov?' diye mrldandm (konumam denetleyecek halde deildim), yzm salarnn arasna daldrdm. 'Mutlaka bilmek istiyorsan syleyeyim,' dedi, 'senin yaptn gibi yaplmaz.' 'Dovusunu gstev' 'Her eyin sras var,' dedi kk oynam. niyovuz, kyovuz, kalbimiz gm gm atyov, yanyovuz, kanyovuz, zvanadan kyovuz. Asansv zangvdyov, du-vuyov, zangvdyov, kovidovda insanlav. Hane nisi mors mihi adimet nemo! Juncea puellula, jo pensavo jondissime, nobserva nihil quidquam:* ama hayr, ya elim srseydi de - neyse, hazine sandna dnd gene. Banyoda gndelik ilere uyacak bir hza inmek zere geri vitese takmam olduka zaman ald. Olduum yerde, ayakta durup soluumu tutmu, parmaklarmla davul alyor, Lolita'nn ieriden gelen kk kz lklarna, 'ahlara 'oh'lara kulak kabartyordum. Sabunu srf eantiyon sabun olduu iin kullanm. 'Haydi canmn ii, sen de benim kadar acktnsa...'

Oradan asansre. Kz eski, beyaz anta-torbasn sallaya sallaya gider, baba nden yrmektedir (dikkatinizi ekerim, baba arkadan gitmez, malum ya yetikin bir bayan deil daha) Aaya inmek zere (yan yana) beklerken, bana geriye att, azn aa aa esnedi, buklelerini savurdu. 'Kampta sizi kata kaldryorlard?' Alt-,' bir daha esnedi, 'buuk' - yle bir esnedi ki btn bedeni esnemenin etkisiyle sarsld. 'Buuk,' diye hklad, hkrk tutmutu. Yemek salonunda bizi yanm ya kokusu ve yorgun glmsemeli garsonlar karlad. Duvarlar, eitli pozlarda soluk renkli hayvanlar, orman perileri ve aalar arasnda deiik biimlerde bylenmi duran avc resimleriyle dolu geni, gereinden ok ssl bir yerdi buras. urada burada birka yal hanm, birka rahip ve bir de spor ceketli bir adam sessiz sedasz yemek yiyorlard. Yemek salonu saat dokuzda kapandndan suratlarndan ne dndkleri belli olmayan yeiller giyinmi garson kzlar, bir nce bizden kurtulmak zere evremizde drt dnyorlard. 'Tpk, ama tpk Quilty'e benzemiyor mu?' dedi Lo alak sesle. Sivri esmer dirsekleriyle odann teki ucunda tek bana yemek yiyen iri kareli ceket giymi adam iaret etmiyordu (*) Hi kimse beni lmden dndremeyecek! Derin derin dnyor nikhma alsam u fidan gibi kz; diyordum. O ise hibir ey grmyor gibiydi ama iaret etmek iin yanp tututuu belliydi. 'Ramsdale'deki iko diiye mi?' Lo azna doldurduu suyu yutmadan bardan masaya koydu, evirip evirmeye balad. 'Olur mu canm,' dedi, glnce azndan sular fkrmt. 'Drome sigaralarnn reklamndaki yazar sylyorum.' Tatl; kkhanma koca bir dilim kirazl pasta, koruyucusuna da vanilyal dondurma gelmi, ne var ki kk hanm dondurmann ounu kendi tabana aktarmakta gecikmemiti kaklanp bitirildikten sonra nl Mor Haplar kardm. Gzmn nnde deniz tutmu gibi bir o yana bir bu yana sallanan duvar resimlerini, bu garip, canavarca olayn getii an dndke, davranm ancak dengesini yitirmi bir akln rn dlerin insan yutan boluuyla aklayabiliyorum. Ama o anda her ey son derece basit ve kanlmaz grnmt gzme. evreme bakp son mterinin de gittiinden emin olduktan sonra, ienin pamuk tkacn kardm, onu gzlerinin iine bakarak ieyi avucuma devirdim. Ayna nnde, bo avucumu azma gtrerek hap yutma numarasn ka kereler tekrarlamtm. Tam beklediim gibi her biri gzellerin gzellik uykusuyla azna kadar dolu duran tombul, gzalc renkli haplarn bulunduu ieyi elimden kapverdi. 'Mavi!' diye haykrd. 'Meneke mavisi. Neden yaplm bunlar?'

'Yaz gkleri,' diye karlk verdim. 'Sonra mor erikler, incirler, hakanlarn kara kanlar...' 'Doru syle ltfen.' 'Mor haplar canm, X vitamini. Boa kadar gl, ak gibi keskin yapar insan. Bir tane ister misin? Lolita hzl hzl ban sallayarak elini uzatt. Uyuturucunun etkisini hemen gstereceini ummutum. Gsterdi de. Taplas supericiim avucumun iindeydi artk, eneleri birbirinden ayrlacakmasna, gittike, daha grltyle esnerken bir yandan da anlatyordu; uzun mu uzun bir gn geirmi, sabah Barbara'yla - hani kzkardei iskele sorumlusu olan - krek ekmeye gitmi, daha baka eyler de yapm. Hap nasl da abuk gsteriyordu etkisini! Aklnn bir kesinde belli belirsiz duran sinemaya gitme dncesi, yemek salonundan kedi admlaryla karken unutulmu gitmiti bile. Asansrde, dudaklarnda hafif bir glmseme - syle sevgilim, dk iini! - zerime aband, koyu renk gzkapaklar yar yarya rtkt. Fransz - ngiliz krmas sessiz sedasz beyefendi ve kk kznn yan sra gl merakls iki pimpirik hanm da yukarya karmakta olan Tom Amca sordu: 'Uykun mu geldi syle bakaym?' Hanmlar, narin, gneten kararm, mahmur gl-yapra sevgilimin iki yana sallanna baktlar, anlayla glmsediler. Neredeyse odamza kadar tamam gerekecekti. Odada yatan kenarna iliti, saa sola sallanyordu biraz, szleri uzatp, kumru gibi dem ekerek konumaya balad. 'Anlatrsam - anlatrsam, sz veriyor musun (uyku akyor gzlerinden, ban dik tutamyor, uyku akyor-) ikayet etmeyeceine, sz veriyor musun? 'Sonra anlatrsn Lo. imdi yat. Ben odadan kaym, sen yat. On dakika izin sana.' 'Ah, yle fena bir kzm ki ben,' diye srdrd, salarn savurdu, parmaklaryla usulca kadife kurdelisini zd. 'Dur anlatacam-.' 'Yarn Lo... Yataa gir, gir yataa - Allahakma yat artk!' Anahtar cebime attm gibi aaya yollandm. -28Jri yesj sayn bayanlar! Hi deilse siz arka kn bana! Deerli vaktinizin pek azn almama izin verin! Sonunda o 'byk an' gelmiti. Lolita'm o uurum benzeri yatan zerinde oturur brakmtm. Uykulu uykulu ayan kaldryor, pabu balarn zmeye alyor, bu arada da donunun nn ta uyluklarna kadar grnecek biimde gzler nne seriyordu. Zaten bacak gstermek konusunda her zaman ya ok dikkatsiz ya da ok ahlkszd - ya da her ikisi birden. Evet, demek ki kapy zerinden kilitleyip de yalnz braktmda bu halde

olacakt kk keiim (kapnn ieriden srgs olup olmadna bakmtm nceden). zerine oda numaras kazl, tahta oyma ii anahtarln ucunda sallanan anahtar, o andan balayarak btn arlyla harika hazlarla dolu bir hayatn al-susam-al' olmutu. Benimdi; terli, kll yumruunun bir parasyd artk. Birka dakika sonra -Gustave amcamn dedii gibi 'ii salama almal'yd, onun iin yirmi dakika ya da yarm saat diyelim -342 numarann kapsn ap ieri girecek ve supericiimi, gzelimi, gelinimi billur uykunun tutsa bulacaktm. Jri yeleri! Duyduum mutluluk dile gelse o saygn otel, kulaklar sar eden bir kkremeyle inlerdi. u anda hayflandm bir ey varsa o da hemen o gece 342 numarann anahtarn gizlice resepsiyona brakp o kasabadan, o lkeden, o ktadan, o yarmkreden ve evet, hatta yerkreden kp gitmemi olmamdr. Aklamama izin verin. Kendi kendisine ynelttii sulamalar duyunca telalanmam bouna deildi. Kk pla yalnzca gece karanlnda, ancak adamakll uyuturulduktan sonra okayarak el dememiliini koruma konusundaki kararmdan vazgemi deildim. Bu el dememilik (modern bilim byle eylere aldrmyor ya, neyse), o Allahn belas kampta, kukusuz kendi cinsinden biriyle bandan geen ocuka erotik oynamalar sonucu hafife zedelenmi de olsa ben 'temkin ve tedbir' diyor, baka bir ey demiyordum. Tabii ben, Jean Jacques Humbert, kendi eski kafal Avrupallmla onu ilk grdm andan beri el dememi olduuna inanmtm; Antik a'la bu an imrendirici cinsel grenekleri son bulduundan beri 'normal ocuk' denilen bir ocuk tipi var ya, buna inanmak kadar safdillilikti benimkisi de. Aklc bir a olan amzda artk Romallar devrinde olduu gibi, le tatilinde hamama gidildiinde geliigzel koparlverilecek kk esirler iek gibi drt bir yanmz sarmyor. Ne de Romallar'dan daha da byk bir debdebe iinde yaayan saygn Doulularn yapt gibi kuzu kapatmasyla gl erbeti leni ncesiyle sonrasnda minik elenceliklerin tadna bakabiliyoruz. Gnmzde yeni kurallarla yasalarn yetikinlerin dnyasyla ocuklarn dnyas arasndaki ba btnyle kopartt bir gerekti, Mr. Braddock olup olmadm sordu, nk eer Mr. Braddock'sam Miss 'Sakal' beni aryormu da... 'Bir kadna konacak ad m bu,' dedim, yrdm gittim. Gkkua rengi kanm kalbimde dolanyordu. Lolita'ya dokuz buua kadar izin... Yeniden lobiye dndm. Bir deiiklik olmutu; iek desenli ya da kara kumatan elbiseler iinde bir avu insan urada burada bekler oluturmu, ayakta duruyorlard. O srada cinler mi periler mi ie kart, ne oldu bilmiyorum, tam Lolita yanda, zerinde Lolita'nn elbisesinin bembeyaz kumatan biilmii, kara salarnda beyaz kurdele tayan gzel mi gzel bir ocuk iliti gzme. Yok, gzel deildi, ama supericiiydi ite. Bir an iin, fildii beyazlndaki bacaklaryla, ak zambaklar andran ensesi, esmerli- pembeli al al yanaklaryla, azbozuk Lolita'ya duyduum, omuriliimi titreterek iime dolan arzunun sedasna bir karses oluturdu, iim bir tuhaf oldu. Solgun benizli ocuk, baklarm farketmiti (geliigzel, gzlerimin ii glerek bakmtm); ne kadar da utangat, yz allak bullak oldu, gzlerini devirip elini yanana bastrd, eteklerini ekitirdi, sonra kpr kpr, clz krek kemiklerini yzme evirerek inek klkl anasyla konuma numarasna giriti.

Grltl lobiden ktm, darda beyaza boyal basamaklarn zerinde durdum. trtlar, tkrtlarla dolu kara, sngersi gecenin iinde lamba fanuslarnn evresinde dnp durarak kla pudralanm gibi grnen yzlerce pervaneye baktm. Btn yapacam -btn yapmaya cesaret edeceim- bu pervaneler kadar minicik, nemsiz olacakt... Birden, yan bamda karanlkta stunlu verandann zerindeki iskemlesinde oturan birini farkettim. skemlede oturan gremiyordum ama nce vida gevetilmesine benzer bir ses, sonra temkinli bir grlt, sonra gene ayn vidann eski yerine taklp usul usul sktrlmasna benzer bir son-ses ele verdi. ekip gitmek zereydim ki, adam bana seslendi; 'Nereden buldun o kz syle bakalm?' 'zr dilerim, anlayamadm?' 'Havalar snyor dedim.' 'Evet, yle grnyor.' 'O bebecik kim?' 'Kzm.' 'Atma - kzn deil.' 'Anlayamadm?' 'Temmuz ay da amma scak geti dedim. Anas nerede?' 'ld.' 'Anlyorum. zr dilerim. Ha, aklma gelmiken - ikinizi yarn yemee davet etsem. Bu felaket kalabalk ekip gitmi olur yarna kadar.' 'O zamana kadar biz de gitmi olacaz, iyi geceler.' 'zr dilerim. yice sarhoum. yi geceler. Senin yavrucan bol bol uyumas gerek. Acemlerin dedii gibi - 'bir gldr uyku!' 'Sigara?' 'imdi imem.' Bir kibrit akt, ama ya o sarhotu ya da rzgr kafay bulmutu, yle ki alev bizimkini deil, bu tr otellerde mr tketen mterilerden birini, beyaz sallanr koltuuna uzanm ok yal bir adam aydnlatt. Hibirimiz bir ey sylemedik, karanlk dnd geldi. Sonra eski topran ksrdn, azndan bir miktar mezarlk balgam kardn iittim. Verandadan ayrldm. Hepsi hepsi yarm saat gemiti. Keke bir kadeh bir ey isteseydim. Yorgunluk belirtileri gstermeye balamtm. Szm szm szlayan keman telleri varsa ben o tellerden biriydim ite. Ama acele edermi grnmek uygun dmeyecekti. Lobinin bir kesinde ayakta duran bir kme insann arasndan gemeye alyordum ki, gzleri kr eden bir k akt, snd. Srtkan

Mr. Braddock, orkidelerle bezeli iki ev hanm, beyazl kk kz ve byk olaslkla gelin beyaz elbiseli kk kzla bylenmi gibi duran din grevlisi arasndan kendine yol amaya alan Humbert Humbert'in gcrdayan dileri lmszletirilmiti. Tabii kasaba gazetelerinin sayfalarna yazlp, baslanlara ne kadar lmsz denilebilirse... Asansrn yanma cvltl bir kalabalk toplamt. Merdivenlere yneldim, 342 hemen yangn merdiveninin oradayd. Hl, dnp ama anahtar kilide girmiti bir kere, artk odadaydm. -29Banyonun yanyordu, kaps aralkt. Ayrca jaluzilerin arasndan dardaki sokak lambalarnn hortlaks szyor, aadaki manzaray gzler nne seriyordu. Lolitam eski geceliklerinden birini giymi yatan ortasnda srt bana dnk olarak yatyordu. Belli belirsiz rtlm bedeniyle plak kol ve bacaklar bir 'z' oluturacak biimde kvrlmt. Her iki yast da dank kara salarnn altna yerletirmiti. akaklarnn zerinden soluk bir k eridi geiyordu. Filmlerde bazen iki sahne arasndaki deime gsterilmez de her eyin hzla olup bittii sezdirilmeye allr ya, ben de sanki ayn hzla elbiselerimi karm, pijamalarm giymi, dizimi yatan kenarna dayamtm ki Lolita ban evirdi, glgeler arasndan bakt bana. te bunu hi hesaba katmamt yabanc. Btn o haplk oyunu (laf aramzda, olduka da sevimsiz bir oyundu) top atsalar uyanmayacak kadar derin bir uykuya dalmas iindi, ama Lolita karmda gzlerini dikmi bana bakyor, dili dolaarak 'Barbara' diye aryordu beni. 'Barbara', zerinde kendisine olduka dar gelen Humbert'in pijamalaryla, uykulu uykulu sylenen kn baucunda kprdamadan kalakalmt. Dolly aresiz bir i ekiiyle dnd, eski pozisyonunda yatmaya devam etti. En azndan iki dakika kadar eii atlayaym m atlamayaym m bilemedim; krk yl kadar nce, evde kendi eliyle diktii paratle Eyfel Kulesi'nden atlamaya kalkan terzi gibi hissediyordum kendimi. Usul usul soluk al, uyumakta olan birinin soluk alp veriiydi. Sonunda yatan benim tarafma gelen dar blmne uzandm, buz gibi ayak topuklarmn gneyine den blgeye toplanm duran yatak rtlerinden kurtarabildiim kadarn ektim, rttm zerime. O anda Lolita ban kaldrd ve aval aval suratma bakt. Sonralar, eksik olmasn, bir eczacdan, elimdeki mor haplarn, o kkl ve soylu uyku haplar familyasna dahil bile olmadn rendim; olsa olsa elindekinin gl bir uyku ilac olduuna inanan sinir hastalarm uyutabilirmi hem cin gibi hem de felein emberinden gemi bir supericiini uzun sre uyutacak bir sakinletirici olmaktan ok uzakm. Ramsdale'deki doktor arlatann biri miydi yoksa ihtiyar tilkinin teki mi, farketmiyordu artk, hl da farketmiyor. nemli olan aldatlm olmamd. Lolita yeniden gzlerini atnda, gecenin ileri saatlerinde yeniden etkisini gstersin ya da gstermesin, elimdeki haplarn gvenilir olmaktan ok uzak olduunu anlam bulunuyordum. Ban tekrar yavaa te yana evirdi, yarsndan fazlasn kaplamakta olduu yasta gmd. Hl kararszln eiinde

durmu bekliyor, dank salarna, supericii cildinin ltlarna, belli belirsiz grnen omzunun yarsyla kalasnn yarsna bakyordum. Soluk alp veriinden uykusunun derinliini kestirmeye alyordum. Aradan bir sre geti, kprt yoktu, belki bu ldrtc gzellikte ltya biraz daha sokulabilirdim. Ne var ki lkln daha yle dardan yoklamaya balamtm ki soluk alp verii durdu. Kk Dolores'in cin gibi uyank olduu, alak bedenimin herhangi bir noktasnn bedenine srnmesi halinde lk la haykraca yolunda sevimsiz bir duyguya kaplmtm. Hayr, hayr sevgili okuyucu; kitabmn ar temkinli, hasta duyarlkl, yufka yrekli kahramanndan ne kadar yaka silkiyor olursan ol bu nemli sayfalar atlayamazsn. Bir dn beni, o gnk halimi dn; sen beni dnmezsen var olamam ki ben -kendi gnahkrlnn ormanlarnda tir tir titreyen iimdeki o ceylan dn- hatta istersen gel, biraz da byk altndan glelim seninle. Ne kar srtmaktan? rnein (az kald 'rnein mesela' yazacaktm) bam koyacak yastm yoktu, tam o srada btn bu rahatszlklarma bir de mide yanmas (Tanrm, bir de Fransz usul demezler mi u kzarm patateslere!) eklenmez mi? Yine uykuya dalmt supericiim, ama ben hl byl beldelere doru yola kmaya cesaret edemiyordum. Uyuyan Kk Gzel'le Gln k tablosu. Yarn, anasn ktk gibi uyutan o haplardan avu avu iirmezsem eer! Arabann ehliyet gznde miydi, yoksa yol antamda m? Tam bir saat sonra srne srne yeniden mi gelseydim yanna? Supericiklerinin vcut slaryla uraan bilim dal kesinlik ister. Elimi srdm andan balayarak bir an iinde deli gibi rpnmaya balard. Oysa milimetrenin onda biri kadar aralklarla yaklasam on saniye vaktim olur ki, bu da... Bekleyelim. Amerikan otellerinden daha grltl bir yer olamaz. Ayrca unutmayn ki buras sessiz, sakin, eski moda bir ocak ba, bir dinlenme evi olma iddiasndayd; 'keyifli yaam' filan var ya, yle ite... Asansrn kaps beynimin yirmi yarda kadar tesinde grltyle kapannca bu ses sanki sol akamda patlyormu gibi oluyor, bunu asansrn kendisinin deiik ini k evrelerindeki arpma ve gmbrdeme sesleri izliyor, bunlar geceyarsndan ok sonraya kadar srp gidiyordu. Arada bir sol kulamn dousuna (bedenimin gnahkr yann yatak arkadamn sisler arasndan seilen kalalarna dedirmeye cesaret edemeyerek uzanm, srtst yatyordum) den koridor yersiz haykrlarn neeli yanksyla nlyor, sonra bu haykrlar iyi geceler dileklerinin hayhuyunda son buluyordu. Bu da sona erince, beyinciimin tam kuzeyine den tuvalet, nbeti devralyordu. Dobra dobra, giriken, grtla gl m gl bir tuvaletti, defalarca da kullanlyordu. Gurultusu, hrlts ve bunlar izleyen sifona su doldurma sesleri arkama den duvar sarsyordu. Bu da bitince gney yakasndaki birinin abartl bir illete yakalanaca tuttu, bir yandan ikisini yuvarlyor bir yandan da cierlerini paralarcasna ksryordu. Ardndan da, ayn adamn tam bizim banyonun altnda den yerdeki tuvaleti tam bir Niyagara elalesi gibi alamaya balamaz m?! Sonunda btn alayanlar durulup da, 'sihirli avclar' deliksiz bir uykuya vardnda bu kez de uykusuzluumun pencereleri altnda uzanp giden yollarda, uyanklmn batsna den yerde, iki yannda koca koca aalar dizili o grkemli, saygn, ulu, sekin caddede slak, rzgrl gecenin iinden kkremelerle

geip giden dev kamyonlarn krolas hayaletleri kol gezmeye balamaz m? te yandan on be santim temde, alev alev tutuan bedenimin biraz anda buulu, sisli Lolita'm yatp durmaz m? Kprtsz geen uzun mu uzun bir gece nbetinden sonra ahtapot kollarm yeniden ona doru uzand, bu kez somyann gcrts onu uyandrmamt. Agzl koca bedenimle o kadar yaknna sokulmutum ki, plak omuzlarnn kokusunu scak bir soluk gibi yanamda hissediyordum. Birden kalkt, derin bir soluk ald; kayklar hakknda abuk abuk deli gibi bir eyler mrldand, yatak rtsn ekitirip yeniden koyu, karanlk, toy bir kendini unutuun iine gmld. Ay vard, uykusu kumrald; uykunun bereketli sularna dalp rpnmaya balamt artk, birden kolunu att, suratmn tam ortasna arpt. Bir an iin yakaladm onu. Kucaklaymn glgesinden syrld; bunu bilinle, tiksintiyle, beni sevmedii iin deil sadece dinlenmesinin doall iindeki bir ocuun aldrsz mrltlaryla yapyordu. Durum gene deimemiti; Lolita kvrak srtn Humbert'e dnm, Humbert ise ban eline dayam yatyor, arzuyla, mide yanmasyla alev alev tutuuyordu. Sonunda mide yanmas yle dayanlmaz bir hal ald ki, kalkp bir bardak su imek zere banyoya gittim. ine turp doranm st dnda bu gibi durumlarda bildiim en iyi ilatr bu. Odann soluk eritlerle izgilenmi tuhaf younluuna geri dndmde. Lolita'nn mobilyalar zerinde deiik biimlerde donup kalm gibi duran eski ve yeni elbiseleri bolukta szlyor gibiydiler. Yaramaz kzm dorulmu, ayk bir sesle su istediini bildiriyordu. Kat, souk kttan barda elinin glgesiyle ald, kirpiklerini bardaa doru indirip iindeki suyu mideye gnderdi. Sonra en ehvetli okamalardan daha ekici ocuksu bir hareketle geldi, slak dudaklarn omuzuma sildi. Yeniden yastklara gmld, (neyse ki suyunu ierken kendi yastm ekip almtm) hemende uykuyu dald. Uyku hapndan bir porsiyon daha vermeye cesaret edememitim, kald ki birinci porsiyonun onu deliksiz bir uykuya daldraca yolunda hl umut besliyordum. Ona yaklamaya koyuldum, her trl hayal krkl kabulmd artk; kendimi tutsam iyi olurdu ama tutacak halde deildim ki. Sann kokusu yastma sinmiti. Biraz daha yaklatm, ha kprdand, ha kprdanacak kh duruyor kh geri kayordum. O Harikalar lkesi'nden yaylan esinti akl brakmamt ki bende, dncelerim eik harflerle yazlm gibiydi, o esintinin hayaleti bile onlar yanstan yzeyde krmalara yol aabiliyordu sanki. Zaman zaman bilincim ynn aryor, bedenim bolua doru kayp uykuya dalarm gibi oluyor, sonra yeniden uyanyordum; bir ya da iki kere kendimi hznl bir horlamaya kaptrp gittiimin farkna vardm. Sevecenlik sisleri zlem tepelerini sarp sarmalyordu. Ara sra, ok gemeden sihirli avn sihirli avcnn avucuna deceini dnyor, kalalarnn uzak, harika bir kumsaln yumuak kumlar iinden yava yava bana doru ilerledii yolunda bir kuruntuya kaplyordum. Sonra birden mahmur gamzeleri uykuda kprdanveriyor, benden her zamankinden daha uzakta olduunu anlyordum. imdi anlarda kalan o gecenin titreyileri, elyordamlar zerinde byle uzun uzadya durmamn tek nedeni acmasz bir alak olmadm,

olamayacam, olmu olamayacam kantlamaktaki kararllmdr. Srne srne getiim o nazl, o hlyal beldeler crmn frsat kollad yerler deil, airlerin yadigr olan topraklard. Hedefime bir ulasam, vuslatm sonsuz bir sevecenlikle dolup taacak, iimde Lolita'mn uyankken hararetini bile farketmeyecei alevler tutuacakt. Bir yandan da iyiden iyiye sersemlese de ondan bir tadmlk baldan fazlasn alabilsem; diyordum. te byle yaklak varsaymlarda bulunarak, Lolita'm gzbebeklerine vuran ay klarna ya da yumuack, tyl iekler aan bir alla eviren bir gr bozukluunun penesinde kvranarak dmde bazen uyandm, bazen oturup beklediimi gryordum. Sabahn ilk saatlerine doru otel gecesinin kprts, huzursuzluu dindi, uykuya dald. Sonra saat drt sralarnda koridordaki tuvalet gene aldad, bunu tuvalet kapsnn grltyle kapanmas izledi. Saat bei biraz gee avludan m, park yerinden mi geldii belli olmayan bir tirad bir durup bir balayarak evreyi nlatmaya koyuldu. T am anlamyla bir tirad da saylmazd, nk konuan her kimse ikide bir durup (byle olduunu varsayyordum) tekinin sylediklerini dinliyor ama teki ses bana ulamadndan olacak kulama alnan blmden bir anlam kmyordu. Ne var ki konuann vurgularndaki kararllk afan skmesine katkda bulundu; oda oktan leylak rengi-boz bir kla dolmutu. Birok alkan tuvalet birbiri ardnca ilemeye, asansr takrtlar, tukurtular, alamalar, inlemeler iinde alp erkencileri aaya ve yukarya tamaya balad. Birka dakika boyunca sefil bir mahmurluktan ba alp da gzlerimi aamadm; Charlotte suyu yeilimsi bir akvaryumda yzen denizkz olarak grnd gzme. Koridorda Dr. Boyd azndan bal damlayarak birine iyi sabahlar diledi, aalarda kular cvldayordu, Lolita birden esnedi. Jri yesi saygdeer, souk bayanlar! Dolores Haze'e gnlmden geenleri ancak aylar, belki de yllar sonra aabileceimi dnyordum. Ne var ki altda uyand, alt on bete sarma dolatk. Size garip bir ey syleyeyim mi, beni batan karan o oldu. Sabahn ilk esnemesini duyduumda, uyuyan yakkl prens numarasna bavurdum. Nasl davranmam gerektiini bilemiyordum. Beni ayr bir yatakta deil de yan banda bulunca ok aracak myd? Eyalarn toplayp banyoya kaacak, arkasndan kapy m kilitleyecekti? Hemen Ramsdale'e, annesinin yan bana m dnmek, yoksa kampa geri mi gtrlmek isteyecekti? Ama benim Lo'cuum kafadar kzd. Baklarnn zerimde gezindiini hissediyordum. Sonunda o gzel glyle kkrdamaya baladnda, gzlerinin iinin gldn adm gibi biliyordum. Yatakta dnerek benim tarafma yanat, lk kumral salar kprck kemiini rtt. Pek de baarl olmayan bir uyanma taklidi yaptm. Ses karmadan yatyorduk. Salarn usul usul okadm, yavaa ptk. perken diliyle azn yoklayp iinde kelebekler gibi uutuunu grnce aklm yerinden kacak gibi oldu. Kk yata sevici bir veletten almt derslerini. Bu numaralar Charlie falan retmi olamazd. Azmn payyla birlikte dersimi de alp almadm anlamak istercesine geri ekildi, gzlerini zerimde gezdirdi. akaklarn al basm, dolgun alt duda prl prl parlyordu, sonum gelmiti artk. Sonra birdenbire grltl

bir neeyle (supericiklerinin en byk zellii) azn kulama dayad; uzun bir sre aklm kulama boalan ateli saana tek tek szckler halinde kavramaktan aciz kald. Bir kahkaha daha atp, eliyle salarn geriye ekti, bir daha denemeye giriti; nerdii eyin ne olduunu anladmda hibir eyin yasak olmad yepyeni, gcr gcr, inanlmaz bir dler dnyasna ayak basm olmann garip bilinciyle doldu iim. Charlie'yle oynad oyunun ne olduunu bilmediimi syledim. 'Yani hi mi - ?', yznn izgileri tiksinti dolu bir inanszlk ifadesi ald. 'Sen hi-?' diye sze balad yeniden. Azmla biraz okayp gdklayarak zaman kazandm. 'ek araban, anladn m?' dedi, burnunu eke eke alamaya balad, esmer omuzlarn dudaklarmn dokunuundan ekti kurtard. (Gariptir, dudaklarn pmek ya da dpedz sevimek dnda btn pme ve okamalarm ya 'aptal romantiklik' ya da 'anormallik' olarak nitelendiriyordu - uzun zaman da kendini alamad bundan). 'Yani,' diye steledi, stme kp diz kmt, 'ocukken hi yapmadm m sylemek istiyorsun?' 'Hi,' dedim. Yalan da deil. 'Peki,' dedi Lolita, 'imdi yapmaya bala bakalm.' Lolita'nn 'yapmak' fiiliyle ne demek istediim uzun uzun anlatarak mrekkep yalam okuyucularm skmak amacnda deilim. Yalnz u kadarn syleyeyim ki ada eitim sisteminin, genliin benimsedii davran biimlerinin, kamp atei zrvalar ve benzerlerinin umarszca kirlettii bu gzel, bu bedeni yeni yeni biimlenmeye balayan gen kzda ekingenliin zerresi yoktu. Sevime meselesini yetikinlere yabanc bir dnyann, genlerin dnyasnn hrszlama zevklerinden biri olarak gryordu. Yetikinlerin soyu srdrmek zere giritikleri abalar vz geliyordu ona. Kk Lo hayat kaynamla benimle balants olmayan bir aletmiesine harl harl, byk bir ciddiyetle oynuyordu. Afacan bir velet olduunu gstererek beni etkilemek isterken, bir olan ocuunun hayat kaynayla benimki arasndaki fark gzden karyordu. Sadece gururum pes etmeme engel oluyordu. Keye kslm kalmtm, aptal numaras yaptm, braktm kendimde dayanma gc bulabildiim srece istediini yapsn. Neyse, asl sylemek istediim bunlar deil; 'seks' dedikleri eyle hi mi hi ilgili deilim. Bu hayvanca ayrntlar gznn nnde canlandrmak i deil. Aklm elen daha esasl bir aba var ki o da supericiklerinin tehlikeleri konusunda belirleyici bir eyler syleyebilmek. -30Admlarm dikkatli atmam gerekiyor. Fsldayarak konumalym. Sen ii gemi cinayet haberleri yazar, sen ask suratl moruk mbair, yllarca o okul kavanda durduktan sonra imdi mr boyu yalnzla mahkum olan sen polis eskisi, olan ocuklarna yksek sesle kitap okutan sen zavall emekli! Sizin gibi heriflerin Lolita'ya deli gibi k olmas yakk almaz deil mi - alr m syleyin! Ressam olsaydm, 'Sihirli Avclar'n mdriyeti de bir yaz gn akln kararak bana yemek odasnn duvarlarn gnlmn dilediince resimleme grevini verseydi, resmedeceklerimin birka tanesini sayaym:

Bir gl izerdim. Ate iekleriyle bezeli bir ardak olurdu. Doa grntleri - cennet kuunu kovalayan kaplan, derisi yzlm bir yavru domuzu olduu gibi yutan bir ylan olurdu. Yznde byk bir ac ifadesi tayan ama avularnn ukurluuyla giritii okaylar yzndeki acy yalanlayan bir sultan, yuvarlak, gzel kalal kk bir esir ocua sumermerinden bir stuna trmanmakta yardm ediyor olurdu. Mzik otomatlarnn yan taraflarnda yanp snen, aa yukar hareket eden, ltl testisleri andran parlak lambacklardan olurdu. Ara ya kzlar grubunun btn kamp etkinliklerini izerdim. Kano yar, kamp danslar, gl kenarnda gnete sa tarama sahneleri, sayfiyede bir pazar gnn izerdim. Gittike byyen emberlerle halelenmi glde yiten, gzden uzaklaan ate krmzs bir opal, bir yrek at daha, son bir renk darbesi -ciyak krmz, szm szm szlayan pembe- bir i ekii, acyla irkilen bir ocuk. -31Bunlar u anda iinde bulunduum sonsuz aclar yeni batan yaamak zere anlatyor deilim. O garip, korkun, delirtici dnyann, supericiklerine duyulan akn dnyasnn kata ka cennettir, kata ka cehennem, onu belirlemek istiyorum sadece. Gzellikle yrtcln rtt bir nokta var; bu snr izgisini saptamak btn dileim, ama bir trl yapamyorum. Neden? Kzlarn on iki yanda evlenmelerine izin veren. Roma Hukukunun yasa maddelerinden biri, kilise tarafndan da benimsenmi olup bugn Birleik Devletler'in baz eyaletlerinde de st rtl biimde geerliliini korumaktadr. Hele on beinde evlenmek her lkede yasaldr. Demek ki her iki yarmkrede de, yrenin rahibince kutsanp iyice kafay eken krklk bir hergele terden srlsklam olmu damatlklarn kard gibi klcn dibine kadar tertaze einin knna sokuverse bunda aykr bir yan olmayacaktr. 'St Louis, Chicago ve Cincinatti'ninki gibi kan kztran iklimlerde (deniyor hapishane kitaplndaki eski bir dergide) kz ocuklar on iki yann sonlarna doru cinsel gelimelerini tamamlarlar.' Dolores Haze iklimi 'kan kztran' Cincinatti'den ancak otuz kilometre tede dnyaya gelmiti. Sadece doann takipisiyim ben. Doa'nn sadk kpei... O zaman bu karabasan duygusunu neden bir trl atamyorum zerimden? Onun goncasn m zedeledim sanki? Jrinin duyarl yeleri, sayn hanmlar, ben ilk sevgilisi bile deildim ki. -32Bana nasl kirletildiini anlatt. Tatsz, un gibi muzlar, buruuk eftaliler, aznza yarar kzarm patatesler yiyorduk; Km bana her eyi anlatt. Belli bir mantk sras tutturmadan azna geldii gibi sylyor, bir yandan da matrak az hareketleri katyordu konumasna. Sanrm daha nce de szn etmitim, zellikle 'ff!' diye barp suratn buruturmas dikkatimi ekmiti. Azm pelte gibi yana arptyor, gzlerini komik bir tiksinti numarasyla deviriyor, buna bir uysallk, sanki karsndakine toyluunu, kusurlarn balatmak istermiesine bir yz ifadesi de ekleniyordu. nanlmaz hikyesine, geen yaz gittii, kendi deyimiyle 'ok sekin' bir kampta ayn adr paylat arkadandan sz ederek giriti. Bu adr arkada

('azl m azl bir tip', 'yar atlak' ama 'kafadar' bir kz) ona eitli konularda yol yordam retmiti. Sadk Lo nce kzn adn vermek istemedi. 'Grace Angel miydi?' diye sordum. Ban sallad, hayr deildi, kalantor birinin kzyd. Babas- 'Peki Rose Carmine mi?' 'Yok canm, olur mu hi. Babas-.' 'Agnes Sheridan olmasn?' Yutkundu, ban hayr anlamnda sallad, sonra dikkatle bana bakt. 'Buraya bak, btn bu kzlar nereden tanyorsun sen?' Akladm. 'Peki,' dedi. 'O okuldaki takmdan bazlar olduka felakettir ama hibiri de bu kz kadar deil, ille de bilmek istiyorsan syleyeyim, ad Elizabeth Talbot't, ok esasl bir zel okula gidiyor imdi, babas da bir irketin yneticisi.' Tuhaf bir irkilmeyle zavall Charlotte'un arkada toplantlarnda, 'bizim kz geen yaz Talbot'larn kzyla ayn izci grubundayd...' trnden ssl szleri ne kadar sk araya sokuturduunu dndm. Annesinin bu sevicilik enisinden haberi olup olmadm renmek istedim. 'Deli misin, tabii yok,' diye solukland Lo, eli aya kesilmiti. Numaradan rkm de sonradan rahatlam gibi yapt, gene numaradan titreyen elini gsne bastrd. Ne var ki, beni daha ok kar cinsle olan ilikileri ilgilendiriyordu. On bir yanda, Orta Bat'dan Ramsdale'e tandklarnda orta ikiye balamt, iyice felaket' derken ne demek istiyordu. unu demek istiyordu; Miranda'larn ikizleri yllardr ayn yata paylayorlard, okulun en aptal olan olan Donald Scott amcasnn garajnda Hazel Smith'le 'yapmt', okulun en zeki olan olan Kenneth Knight ise eline nerede ve ne zaman frsat geerse ap gsterirdi, hem 'Q. Kampna dnelim,' dedim. Der demez de her eyi aldm azndan. Lo'dan iki ya byk olan kampn en iyi yzcs iriyar, sarn Barbara Burke'un sadece Lo'yla paylat ok; zel bir kanosu vard. 'nk ondan baka St Adas'na kadar yzebilen tek kz bendim.' (bir tr yzme yarmas herhalde). Temmuz boyunca her sabah -dikkatini ekerim sevgili okuyucu Allah'n her sabah- kamp mdiresinin on yandaki olu. Charlie Holmes Barbara ve Lo'ya kanoyu Onyx ya da Enyx Gl'ne (koruluktaki iki kk gl) ekmekte yardmc oluyordu. Charlie, zararsz, ihtiyar, sar m sar bir hademeyle, iftilerin deti olduu zere kamptakilere arasra yumurta satan klstr Ford arabal bir ifti dnda birka kilometrelik bir evre iindeki tek erkek yaratkt.

Ah sevgili okuyucu, her sabah bu ocuk genliin, iyin, ku cvltlarnn belirtileriyle dolup taan bu gzel, bu masum ormandan kestirme bir yol bularak ilerliyorlar ve bir noktada, sereserpe bir alln orada Barbara'yla olan Lo'yu gzc dikerek, baka bir alln arkasnda iftleiyorlard! nceleri 'deneyip neye benzediini grmeyi' reddetti, ama merak ve arkadalk ar bast. ok gemeden Barbara'yla Lo suskun, somurtkan, kaba fakat yorulmak bilmez Charlie'yle srayla yapmaya baladlar. i bir havu ne kadar ekiciyse Charlie de ancak o kadar ekiciydi ite, ne var ki harika bir prezervatif koleksiyonuna sahip bulunmaktayd. Prezervatiflerini, yaknlarndaki kalabalk bir sanayi kasabasyla ayn ad tayan Doruk Gl'ne sarktyor, gerektike oradan ekip alyordu. Olay 'grgr' bulduunu, 'cilde iyi geldiini' sylemesi dnda, Lolita'nn Charlie'nin zeksyla davranlarndan, sadece kmsemeyle sz ettiini duymak iime su serpmiti. O alak muzurun Lolita'cm kztrd da sylenemezdi. Aslna baklrsa, 'grgr' bir yana olann pek bir ey becerebildiini de sanmyorum. O srada saat onu bulmutu. ehvet dalgalarnn kabarmasyla birlikte boz renkli, eserekli bir gnn elle tutulur i karartclyla ibirlii eden klrengi, berbat bir duygu geldi yerleti, iime, akaklarm da zonklamaya balad. Esmer, narin, plak Locuum dar beyaz kalalar bana, somurtuk surat dolabn kapandaki aynaya dnk olarak ayakta duruyordu. Kollarn iki yana sarktm, zerleri pisi pisi krkyle kapl yeni terlikler iindeki ayaklarn iki yana am, parman alnna den bir llenin iinden geirerek aynadaki kendi grntsne somurtuyordu. Koridordan ilerinin bandaki zenci kat hizmetilerinin mrl mrl sesleri geliyordu. Sonra biri usulca bizim odann kapsn amaya alt. Lo'yu banyoya yolladm, gzelce sabunlanp du almasn syledim. Yatak karmakarkt, urada burada patates cipsi artklar gze arpyordu. nce denizci mavisi ynlden bir etek-bluz, sonra da kolsuz bir yelekle, volanl, kareli kumatan bir etek giydi, kard. lk giydii kk geldi, ikinci giydiiyse ok boldu. Acele etmesi iin yalvardmda (durum beni korkutmaya balamt), Lo hrn bir hareketle benim o gzel armaanlarm bir keye frlatt gibi bir gn nce giydiklerini geirdi zerine. Sonuta hazr olduunda dana derisi taklidi yeni bir el antas armaan ettim (antann iine darphaneden yeni km prl prl madeni paralar koymay da unutmamtm), aa inip kendine bir dergi almasn syledim. 'Ben de bir dakikaya kalmaz inerim,' dedim. 'Senin yerinde olsam gzelim, yabanclarla da konumazdm.' Ufak tefek, zavall armaanlarm dnda pek derlenip toplanacak bir ey yoktu. Gene de tehlikeli, uzun bir sreyi (aada bir eyler mi kartryordu?) yata dzeltmekle geirdim. Bir hapishane kaknnn bir ift yal, iko orospuyla ssledii ak yuvasndan ok, kusursuz bir babayla kznn terkettii yuva izlenimini uyandrmak istiyordum. Sonra giyindim, gelip bavullar alsn diye ak sal asansrcy ardm. Her ey yolundayd. Orada, lobide zeri kalabalk kan krmzs bir koltua gmlm oturuyor, canhra bir sinema dergisine dalm gzkyordu.

Benim yalarmda tvidler giyinmi bir herif (otelin mezhebi bir gece iinde sahte ngiliz iftlik aalarna dnvermiti) snm purosuyla yzyllk gazetesinin arkasndan Lolita'ma gzlerini dikmi bakyordu. Lolita'nn zerinde ok bilmi, ksa konlu beyaz oraplar, hafif topuklu mokasenleri, keli yakal parlak renkli basma elbisesi vard. Yorgun lambadan taan bir para k, lk esmer uzuvlarndaki altn rengi ayva tylerini belirginletiriyordu. Pervaszca bacak bacak zerine atm oturuyordu. Solgun gzlerini satrlara dikmi okuyor, arada birde krptryordu. Bill'in kars birbirlerini tanmadan ok nce uzaktan akm ona - aslna bakarsanz Schwob Pastanesinde meyveli dondurmasn kaklarken grp k olmumu nl gen aktre. Kalkk burnundan, illi suratndan, ak boynunda dsel bir vampirin dilerini geirdii yerdeki morumsu noktadan ya da farknda olmadan diliyle kabark dudaklarnn evresindeki gl pembesi kant yerlerini yalayan dilinden daha ocuksu bir ey olabilir miydi? Kendi elbisesini kendi diken, ciddi kitaplardan holanan yldz aday Jill'in hikyesini okumaktan daha zararsz ne olabilirdi? Tepesindeki ipeksi prltsyla halelenmi duran ortadan ayrlm parlak kumral salardan daha masum, daha lekesiz... u aznn suyu akan herif-aslnda biraz svireli Gustave amcam da andrmyor deil, amcam da oldum olas yeni alm goncalarn hayranyd- bedenimin her dokusunun o kk kzn bedeninin dokunuuyla donandn bilse hasetinden atlard. Kz ocuk klna girmi lmsz bir cinin bedeniydi o beden! Pembe domuz klkl Mr. Swoon karmn telefon etmediinden kesinlikle emin miydi? Evet, emindi. Eer telefon ederse ltfen Clare Teyze'ye gittiimizi syler miydi? Sylerdi tabii... Hesab deyip Lo'yu iskemlesinden kaldrdm. Arabaya gidinceye kadar okumay srdrd. Kasabann gneyinde birka sokak ilerideki szm ona kafeteryaya gtrlrken hl okuyordu. A, evet yedi, hem de nasl yemek. Yemeini yemek zere dergiden bile vazgeti ama her zamanki neesinin yerini garip bir durgunluk almt. Kk Lo'nun istediinde iyice aksi olabileceinden haberim vard. Diimi sktm, glmsedim, kendimi olacak tatszlklara hazrladm. Ykanmamtm, tra olmamtm, daha barsaklarm boaltmamtm. Sinirlerim harapt. ki ift sz etmeye kalktmda kk metresimin omuzlarn silkip, burun deliklerini iri iri amas hi de houma gitmiyordu. Peki, Maine'e, annesiyle babasnn yanma dnmeden nce Phyllis'in bunlardan haberi oldu mu? diye sordum glmseyerek. 'Bak,' dedi Lo, dudaklarn bzd, alamakl olmutu, 'bu konuyu kapatalm, tamam m?' Bunun zerine ilgisini yol haritasna ekmeye altm, gene de ne kadar dudaklarm aplattmsa da ilgisini ekmeyi baaramadm. Sabrl okuyucuma -ah ne olurdu Lolita da senin uysal yaradln rnek alsayd kendine!- bir kere daha hatrlatmakta yarar var, hedefimiz en Lepingville kasabasnn oralarda dsel bir hastanenin yaknlaryd. Daha sonra setiimiz birok hedef gibi bu hedef de geliigzel uydurulmu bir hedefti. Bu numaray nasl inanlr klabileceimi, ayrca Lepingville'deki btn sinemalar bir bir dolap bitirdikten sonra nasl baka akla yakn numaralar uyduracam kara kara dnr olmutum. Humbert gittike huzursuzlayordu. ok zel, ok yeni bir duyguydu bu benim iin; Biraz nce ldrdm birinin kk hayaletiyle yan yana oturmuasna, beni boan korkun bir i sknts. Tam arabaya binerken Lo'nun yznden bir ac glgesi geldi, geti. Yanma yerletiinde ayn glge bir kere daha bu kez daha da belirgin olarak geldi geti.

Kukusuz ben daha iyi greyim diye ikinci kez yinelemiti bunu. Budala gibi, bir ey mi var diye sordum. 'Hibir ey yok, hayvan herif, diye karlk verdi. 'Ne herif?!' diye sordum. Sustu. Briceland'den ayrlyoruz imdi... Evet, geveze Lo'nun azn bak amyordu. Dehetin buz gibi rmcekleri srtmdan aaya doru inmeye baladlar. O bir yetimdi. O, koca elli, koca kollu, kt kokulu bir yetikinin daha bu sabah yaman sevimeye alet ettii yalnz bir ocuk, tam anlamyla bir kszd. Yaam boyu gereklemesine allan bir dn, bir anlamda gerekleme erevesini ok at, bir karabasana dnt sylenebilirdi. Dikkatsiz, budalaca ve alaka davranmtm. Gene de aka sylyorum; iimde dnp duran bu karanlk anaforlarn ta dibinde bir yerde, arzunun yeniden kmldandn hissediyordum. Bu sefil supericiine duyduum itah ylesine canavarcayd ki... Ya sessiz sedasz park edebileceim bir yol kenar bulur bulmaz onunla sevimek istememe kar kacak olursa diye dnyordum; bu i burkucu dnce iimdeki sululuk duygusuna karyordu. Baka bir deyile zavall Humbert Humbert son derece mutsuzdu. Arabam Lepingville'e doru yle sersem gibi srerken aklm zorluyor, parlak kanatlar altna snp koltuk arkadamla konuma konusu aabilecek bir nkte aranyordum. Sonunda sessizlii bozan o oldu: 'Ah, ezilmi bir sincap', dedi. 'Yazk!' 'Ya, deil mi?' (seni frsat Humbert, umutlandn gene!) 'Bir dahaki benzincide duralm,' diye srdrd konumay Lo. 'Tuvalete gideceim.' 'stediin yerde dururuz,' dedim. Sonra sevimli, sakin yksek aal (meeydi galiba, artk o anda Amerika'nn aalarn tanmaz olmutum) bir kuytuluk arabamzn asfalt yolda kard sesi yeil yeil yanklamaya balad, sada kalan krmz toprakl kenarlar ereltiotlu yol biz ormana dalmadan nce ban kaldrp bakt; acaba urada durup... 'Yr,' diye bard Lo, tiz bir sesle. 'Tamam, tamam. Yava ol.' (e ban sefil canavar, e ban) Lolita'ya bir baktm. Tanr'ya kr glmsyordu ocuk. 'Seni sersem,' dedi bana tatl tatl glmseyerek. 'Seni iren yaratk. Papatyalar gibi lekesiz bir kzdm, bak neler yaptn bana. Polisi arp, tecavz ettiini sylemem gerekir aslnda. Ah, seni pis, pis moruk.' Sadece aka m ediyordu? Sama sapan szlerinin ardnda uursuz bir histeri kokusu seziliyordu. Sonra dudaklarn buruturup szlanmaya balayarak arlardan yaknmaya koyuldu, oturamadn, iinde bir eyleri yrttm syledi. Srtmdan ter boanmaya balamt, az kald kuyruunu havaya dikmi koarak otoyolu geen kk bir hayvan eziyorduk. Huysuz yoldam gene kfrl bir eyler syledi bana. Benzin istasyonunda durduumuzda tek bir sz sylemeden arabadan atlad, uzun bir sre dnmedi. Burnu krk yalca bir arkada yava yava zene bezene arabann n camn sildi. Her yerde baka trl yaparlar bunu; kimi gderiyle kimi sabunlu frayla siler, bu arkada pembe bir snger kullanyordu.

Sonunda dnd. 'Bak,' dedi beni ylesine inciten o kaytsz sesiyle, 'bana biraz bozukluk ver. Hastaneye, anneme telefon edeceim. Numaras ka?' 'Bin arabaya,' dedim, 'o numaraya telefon edemezsin.' 'Neden?' 'Bin arabaya ve ek kapy.' Arabaya bindi, kapy ekti. Yal oto tamircisi gzlerini dikmi ona bakyordu. Direksiyon krarak arabay otoyola kardm. 'Canm istediinde neden arayamazmm annemi?' 'nk', dedim, 'annen ld.' -33en Lepingville kasabasnda ona drt cilt resimli roman, bir kutu ekerleme, bir kutu bademya, iki ie koka kola, bir manikr antas, gstergesi kl bir kol saati, ta sahici topazdan bir yzk, bir tenis raketi, beyaz yksek konlu patenler, bir drbn, bir el radyosu, iklet, saydam bir yamurluk, gne gzlkleri, batan kartc kazaklar, ortlar, eit eit yazlk elbiseler ve daha bir sr giyecek satn aldm. Otelde ayr odalarda kaldk, ama gecenin yarsnda alaya alaya benim odama geldi, tatl tatl bartk. Biliyorsunuz gidecek hi ama hi kimsesi yoktu.

-KNC BLM-1te, bir utan tekine btn Amerika boyunca ktmz uzun yolculuklar da byle balad. Ksa zamanda ilevsel motelleri btn teki konaklama yerlerine ye tutmay alkanlk edindim. Temiz, derli toplu, elbise asklar salam, uyku, tartma, barma, doyulmaz yasak aklar iin bulunmaz yerlerdi. nceleri kuku uyandrmamak zere herbirinde ift kiilik yatak bulunan birbiriyle balantl iki ayr oda tutuyordum. Sonralar dndm de, kimbilir ne trl drtl sevimelerin zr oluyordu benim zm sandm ey; yle ya, iki ak yuvasn birbirine balayan incecik kap olduka ikiyzl, gln bir gizlilik parodisi oluturmuyor muydu? Zamanla bu eit drst namussuzluklarn akla getirdii olaslklar (e deitiren gen, en evli iftler, ya da teki odadan gelecek horultular kollayarak uyku taklidi yapan bir ocuk) dnmek beni daha bir yrekli kld. Ara sra tek kiilik yatakl, ilave yatakl ya da ift kiilik yatakl odalar tutmaya baladm. Cennette bir hcre gibiydi bu odalar; inik sar kepenkler sanki darda gneli bir Venedik sabah varm izlenimini uyandrr, oysa Pennsylvania'dansnzdr ve yamur yamaktadr. Otomobil ve Turing kulbnn rehberinde 'glgelik', 'ferah' ya da yeil alanlarnn 'bahe mimarlarnn elinden kma' olduu sylenen, koskocaman Chateaubriandvari aalarn altna kurulmu tatan kulbeler, tula bloklar, kil sval kulbeler, parketa deli avlularla 'tantk' - szc Flauberti anlamyla kullanyorum. Kumral ve altn prltl, budakl am ktklerinden ina edilmi olanlar Lo'ya kzarm tavuk kemiklerini hatrlatrd. Duvarlar beyaz badanal derme atma gsterisiz kulbelere hep burun kvrrdk; ilerinde belli belirsiz bir lam kokusu ya da baka utanga bir kt koku olur, mteriye ('temiz yatak' dnda) verecek bir eyleri olmaz, yz glmez evsahibeniz fazladan verebilecei ('... isterseniz, size ey...') her eyin geri evrilmesini beklerdi. Gene szcn Flaubert'i anlamyla (iyi eleniyoruz dorusu) syleyeyim, inene inene eskimi adlarn szde ekiciliiyle de 'tantk': btn o 'Gnbatm Moteller', 'Gn Villalar', 'Tatepe Konukevi', 'amlbel Konukevi', 'Dadoruk Konukevi', 'Gmgk Konukevi', 'Park Oteller, 'Yeil Yuvalar, ad Mac'le balayan konukevleri! Tantma ilanlarnda zaman zaman yle yazard: 'ocuklar ve yavru hayvanlar girebilir.' (Sen hogeldin sevgilim, sen de sevgilim!) Banyo dedikleri ounlukla fayans deli, sonsuz bir banyo aksam eitlilii gsteren du kabinlerinden ileriye gitmez, ne var ki 'lmllk' burada sona ererdi. Odamza bitiik odann sahibinin o anda scak ya da souk suyla ykanmasna gre, zerinize sca evirdiniz mi buz gibi, souu evirdiniz mi canavarcasna scak bir su boalr, biraz scak biraz souk diyerek tutturduunuz o gzelim denge bozuluverirdi. Baz motellerde alafranga tuvaletin (pis herifler, havlular da bunun su haznesinin zerine yarlard) zerine gelen yere mterilerden plerini, bo bira ve st kutularn, hanmlarn dklerini tuvalete atmamalarn rica eden notlar yaptrlrd. teki baz motellerdeyse cam arkasna 'Bugn Ne Yapmal?'

gibisinden zel notlar sktrlrd. ('Binicilik: Mterilerimiz romantik bir mehtap gezisinden dnmekte olan atllarn anacaddeden geiini grebilirler, ayrca...' 'saat sabahn nde dnyorlar herhalde diye srtrd romantik olmay reddeden Lo'cuum). Daha kimlerle 'tantk', bilseniz. Arabal motel ileten trl eit insanlar; erkeklerden tvbekar olmu sabkallar, emekli retmenler, iflas ardna iflas etmiler... Kadnlardan analar, szde hanmefendiler, genelev mamas tipleri... Bazen de yap yap scak, korkun gecelerin iinden, ileri paralayan uursuz yanklarla iddet ve histeriyi birbirine katan aresiz lklar atarak trenler geerdi. Cenaze Evleri'nin taral akrabalar olan o modas gemi, eski zaman kibar, dusuz Turist Evleri'nden hep kanrdk. Bunlarn insann gnln bulandran pembeli beyazl deli kk yatak odalarnda cicili bicili ifoniyerler olur, evsahibenizin veletlerinin her yata boy boy fotoraflar bulunurdu. Ne var ki zaman zaman Lo'nun stelemesiyle gerek otellere de peki dediim olurdu. Ben alacakaranln glgeledii, esrarengiz bir yola parkedilmi arabann sessizliinde Lo'yu okamaya alrken, o elindeki rehberden, zerlerine tuttuu el fenerinin nda daha da irileen, trl trl eyler vaad eden gzde bir gl kenar otelinden sz aard. Sekin bir ortam, yemek arasnda attrlacak yiyecekler, ak havada zgara sefas - fakat btn bunlar benim aklma le gibi kokan tirtl delikanllar, Lo'nun yanana bastrlm kor gibi yanaklar getiriyordu. Bu arada elden ne gelir, zavall Doktor Humbert karanlkta bir ift olan bacana yapsn, iyle slak imler zerinde arzusuna nanik yapadursun... Lo'nun en ok houna giden eylerden biri de, 'kibar atmosferleri' ve vitrayl pencereleri dnda 'dilediinizce yiyecek - mmmmmmm, hem de ne yiyecek-' vaat eden, 'kolonyal' slpta konukevleriydi. Zaman zaman babamn saray benzeri otelinin anlar bana boydan boya arnladmz bu garip, lkede onun eini arayp bulma arzusu verirdi. ok gemeden umudu kestim. Bu arada Lo az sulandrc yemek reklamlarnn izini srmekten vazgeemiyor, bense 'TOMRUK MOTEL. 14 yandan kklere bedava!' gibi yol kenar ilanlarn okurken pek de keseyle ilgili olmayan hazlar almaya devam ediyordum. te yandan, ilanlarn da 'Geceyans kiye Hcum!' partileri verildii belirtilen 'klas' bir Orta Bat eyaleti oteli hatrlarm, hatrladka da tylerim rperir; aksanmn yabanc olduunu farkedince lm karmn ve lm anamn kzlk adlarn sormaya kadar vardrmlard ii! iki gn kalm, iki yz yirmi drt dolar ulanmtk! Hele, sabah kahvalts niyetine bir kahve verilen, musluklarndan buz gibi sudan baka bir ey akmayan o 'ok k' ekya inini hatrlar msn, Miranda? 'On alt yandan kkler giremez!' (Lolita'lar tabii...) Kalmay ksa zamanda alkanlk haline getirdiimiz o alakgnll motellere girer girmez Lolita elektrikli vantilatr altrr, parayla alan radyoya eyrek dolar atmam iin tuttururdu. Bazen de btn ilanlar birer birer okur, sonra da neden ilanda sz edilen yerde ata binemeyeceimizi ya da yrenin kaplcalarnda yzmeye gidemeyeceimizi sorar, mzldanrd. ounlukla da o kendine zg can skkn, isteksiz haliyle en arzu uyandrc pozunu taknarak krmz bir iskemleye ya da yeil bir ezlonga ya da hani o ban dayayacak yeri

olan izgili uhadan gverte koltuklarna ya da bir hamaa, daha olmad bahe emsiyesinin altndaki herhangi bir bahe iskemlesine yzkoyun uzanr kalrd. Ancak saatlerce yalvardktan, gzda verdikten, vaatler ettikten sonra o gecelii be dolarlk odalarn gizliliinde kumral uzuvlarn bir iki saniye iin okamama izin verir, sonra da yeniden ben fukarann zevkine ye tuttuu elencelerinin pei sra koard. Safdillikle hinoluhinliin, ekicilikle bayaln, efkrl surat asmalarla glpembesi neenin karmaas olan Lolita, kafas kzd m insan canndan usandran bir velet olurdu. Dzensiz can sknts nbetlerine, srarl, iddetli karn arlarna, uykulu gzl, gerinmeli, esnemeli ktlarna, beni kafa kola alma abalarna gelemiyordum dorusu. Serseri olan ocuklarnn etin cevizlik numaralarna zenen, cc km bir soytarlkt bu. Kafa yaps olarak mide bulandracak kadar tutucu bir kk kzd bence. Fkr fkr caz mzii, iki iftle yaplan danslar, yap yap erbetli dondurmalar, mzikal filmler, sinema dergileri falan - kukusuz sevdii eyler listesinde bunlar ba ekiyordu. Her yemek yiyiimizde yan bamzda bitiveren o gzalc mzik kutularna ka yz tane metelik atmmdr. Tanr bilir! Her arklarnda ona ak szckleri mrldanan Sammy ya da Jo ya da Eddy ya da Teddy ya da Tony ya da Peggy ya da Guy ya da Patty adl btn o grnmez arkclarn genizden gelen sesleri hl kulamdadr; eit eit ekerlemeler damamda nasl hep ayn tad brakrsa, bunlar da kulaklarmda ayn tad brakrlard. 'Sinema Tutkusu' ya da 'Beyazperde lkesi' gibi dergilerde kan bir trl de ve neriye gksel varlklara inanrcasna inanrd; 'Starasil Sivilcelerin Kkn Kazyor!' ya da 'Kzlar! Gmleklerinizi blucininizin iine sokmadan giyiyorsanz aman dikkat, Jill 'sakn ha' diyor!.. '...Yol kenarndaki ilanlardan biri 'HEDYELK EYA MAAZAMIZI GRNZ!' diyorsa, elimiz mahkumdu, gidecek grecektik, hatralk Kzlderili bebekleri, bakr ss eyalar, kakts ekerlemesi alacaktk. 'Hatralk eyalar, grlmemi yenilikler' szckleri, hecelerin dilinde kay- kayvermesinden midir nedir akln bandan alrd. Bir kafeteryann tabelasnda 'Buz gibi iecekler!' yazyorsa btn teki yerlerdeki iecekler de buz gibi olsa hemen susayverirdi. Btn reklamlarn kendisine adand kzd o; kusursuz tketici, her kokumu ilann hem znesi hem de nesnesiydi. Bir de -bir aralar- irin kt peeteleriyle, kenar tuzsuz beyaz peynirle bezeli marul yapraklarnn zerine Huncan Dines firmasnn kutlu ruhu alnm bulunan lokantalardan baka yerde yemek yememek gibi bir tuhaf alkanlk edinmeye kalkmt. (Neyse ki pek baarl olmad). O gnlerde, ne o ne de ben daha sonralar benim sinirlerimi onun da ahlkn ylesine yerle bir edecek olan rvet sistemini henz gelitirmemitik. Bulu ana ermekte olan cariyeme boyun edirmek ve tepesinin atmasn biraz olsun nleyebilmek iin uyguladm baka yntem vard. Birka yl nce, artk l olan gemiinde Haze ailesinin tiriti km bir yesine ait olan Appalachia Dalar'ndaki ykk dkk iftlik evinde Mrs. Phalen'in keskin gzleri altnda, yamurlu bir yaz tatili geirmiti. En yakn kyden yirmi mil uzaklktaki bu ev, her mevsim amurlu olan bir yolun bitiminde, ieksiz bir ormann orada, altn baaklarla dolu dnm dnm tarlalarn ortasnda hl durmaktayd. Lo bu korkuluk benzeri evi, yalnzln, vck vck ayrlar, rzgr, insann yreini

sktran o yaban yerleri azn arptp yars grnen dilini iiriveren youn bir nefretle hatrlard. te, 'davranlarn deitirmeyecek olursa' benimle bu evde aylarca, gerekirse yllarca kalp Franszca ve Latince reneceini syleyerek onu korkuturdum. Seni yava yava anlyordum Charlotte! Lo, masum ocuk, 'hayr!' diye bir lk atar, heyheylerine bir son vermek zere otoyolun ortasnda durup da sanki onu o karanlk, o feci delie gtrmek zere gerisin geriye dnecekmi gibi yapnca direksiyondaki ellerime yaprd. Ne var ki bat'ya doru yol alp iftlik evini geride braktka szkonusu gzda etkisini gitgide kaybetti, ben de dkecek baka diller bulmak zorunda kaldm. Bunlarn arasnda, en derin utan irkiltisiyle hatrladm da slahevi gzdadr. Ta bandan beri, ilikimizi gizli tutma konusunda ibirlii yapmamz gerektiini sylemeye, bunu bana duyduu hn ne olursa olsun, baka ne trl hazlarn peinden koarsa kosun, sanki ikinci bir kimlii haline gelecek biimde benimsemesini salamaya yetecek kadar aklm vard. 'Gel p bakalm moruu,' derdim, 'u efkr samalklarn da bir yana brak artk. Eskiden, ben hl senin dlerini ssleyen erkek iken (sevgili okuyucularm Lo'nun dilini konuabilmek iin ektiklerimi gryorsunuz) senin ve senin ya grubunun temsilcisi durumundakilerin (Lo: 'Benim neyim dedin?! Doru drst konu!') hayran olduu yrekler hoplatan bir numaral arkclarn plaklarn dinledike akln bandan giderdi. te, arkadalarnn hayran olduu o arkclarn syledii arklar hep dostun Humbert'in sesi gibi gelirdi kulana. u andaysa sadece senin moruun, dlerindeki kzna kol kanat geren bir d babasym.' 'Sevgili Dolores'im benim! Seni, kmrlklerde, arka sokaklarda kk kzlarn bana gelenlerden ve heyhat, hatta (senin de ok iyi bildiin gibi Nazlm) yazlarn en mavisinde mavi brtlen tarlalarnn oralarda olanlardan da korumak istiyorum, sevgilim. yi gnnde de kt gnnde de koruyucun olarak kalacam, sen cici bir kz olursan umarm herhangi bir mahkeme de ok gemeden bunu yasallatracak. Yalnz, gel, yasal terimleri, bu terimlerce aklc olarak nitelenen u 'sefih ve gayri ahlaki birlikte yaama' kavramm unutalm. Ben, kk bir ocuu irkin emellerine alet eden bir cinsel sapk falan deilim. Senin rzna geen Charlie Holmes'dur, ben ise seni iyiletirmeyi alyorum. kisi arasnda dalar kadar fark var. Ben senin babacnm Lo. Bak, u elimdeki kk kzlardan sz eden ciddi mi ciddi bir kitap. Bak sevgilim neler diyor! Okuyorum: Salkl kk kzlar - salkl diyor, duydun mu- salkl kk kzlar, genellikle babalarn honut etmek iin rpnrlar. Bu kzlar, kkten beri babalarn o ebedi, o ele geirilmez erkein (Polonius akna, 'ele geirilmez' diyor!), erkein ncl olarak grrler. Akl banda anneler (zavall anneciinin de akl banda olacakt yaasayd!) kzlarnn, romantik hlyalarn (slubun bayal iin zr dilerim!) ve erkekler konusundaki dncelerini babalaryla kurduklar ilikilerden trettiklerini bilerek, babayla kz arasndaki ilikileri destekleyeceklerdir. Bu kitabn ne trl ilikileri kastettiini ve nerdiini grdk, deil mi? Okumaya devam ediyorum; Sicilyallar'da, babayla kz arasndaki cinsel ilikiler son derece doal saylr ve bu tr ilikilere girien kza yesi olduu topluluk tarafndan kt gzle baklmaz. Sicilyallara hayranmdr Lo, ne iyi sporcular, ne iyi mzikiler, ne drst, ne iyi insanlar ve evet, ne byk klar yetimitir. Sicilyallardan, Neyse,

konudan ayrlmayalm. Daha geenlerde gazetelerde orta yal bir ahlk sulusunun suunu itiraf ettiini okuduk; 'Adam' yasasn inemimi, dokuz yandaki bir kk kz her ne demekse, ahlksz amalarna alet etmek iin o eyaletten bu eyalete dolatryormu. Dolores, sevgilim! Sen dokuz deil neredeyse on yandasn. Hem kendini benim eyaletleraras tutsam olarak grmeni istemem. 'Adam' yasas denen eyden de nefret ediyorum; hele adnn o ift anlamll! Anlambilim Tanrsnn fermuarlar kilitli orta snf tutucularna oyunu deil de nedir bu! Ben senin babanm, senin anlayacan dilden konuuyorum ve seni seviyorum.' 'Son olarak da, senin gibi ya kk birinin saygn bir konukevinde bir yetikinin ahlkn bozmakla sulanarak mahkemeye verildiini ve mahkemede polise seni benim karp kirlettiimi sylediini dnelim; sonu ne olacaktr? Diyelim ki sana inandlar. Yirmi bir yann zerindeki herhangi birinin kendisiyle cinsel iliki kurmasna izin veren ya kk her diinin kurbann yasa maddesince rza tecavz denen olaya ya da sevime tekniine gre, ikinci dereceden olancla zorlam bulunduu bilinir. En ok on yl yerim. Hapse girerim. Tamam, hapse girdim. Peki. Peki senin bana neler gelir, kszm benim? Tabii sen daha ansl olursun. Kamu Sal Dairesi'nin gzetimi altna alnrsn ki bu da korkarm kulaa pek ho gelmiyor. Miss Phalen'e benzeyen ama ondan daha kat, azna iki koymayan suratsz, ana bir kar dn. Bu kar dudak boyan ve cici elbiselerini elinden alacaktr. O eyalet benim, bu eyalet senin gezinmeye son! Bilmem, devlet eline bakan anasz babasz, yola gelmesi mmkn olmayan, sulu ocuklara ilikin yasalardan haberin var m? Ben hcremin parmaklklarna yapm duraym, sen, mutlu kimsesiz ocuk, hepsi aa yukar birbirini andran eitli yerlerden been beendiini; artk sulu ocuklar okulu mu olur, slahevi mi, gen sulular topluma kazandran kurumlar m, orasn bilmem. Ya da belki durmadan rg rlp, genlik marlar okunan, pazarlar da kt kokulu pastalar verilen o harika kz yurtlarndan birine gidersin. te durum bu, nndeki seenekler de bunlar. Bu koullarda Dolores Haze'in "moruunun" yanndan ayrlmamasnn daha iyi olacan dnmyor musun?' Btn bunlar kafasna sokarak, Lo'yu dehete drmeyi baardm. Yz kzarmamacasna edepsiz olmasna ve zaman zaman gsterdii zek prltlarna karn zek ortalamasnn dndrd kadar da akll bir ocuk deildi. Ne var ki, su ortakl ve gizlilii paylama konusunda ortam hazrlamay baardmsa da, keyfini yerine getirmekte her zaman baarl olduum sylenemez. Bir yl sren gezilerimiz boyunca, her sabah o gne balamak zere bir beklenti bulmak, uzay ve zaman ierisinde kendine seecei zel bir hedef saptamak, yatma saatine kadar da bunun tavsamamasn salamak zorundaydm. Gn biimleyen ve ayakta tutan bir ama olmad m, gnn iskeleti geviyor, zlp dalyordu. Szkonusu hedef her ey olabilirdi; Virginia'daki deniz feneri, Arkansas'daki kafeteryaya dntrlm doal maara. Oklahoma'da bir yerdeki silah ve keman koleksiyonu, Lourdes Mzesinde bulunan, altna hcum dneminde ekilmi dknt fotoraflar, ne olursa... Yeter ki hedef, ne olursa olsun, orada gzlerinin nnde gkyzne akl bir yldz gibi ylece dursun. Hedefe vardmzda Lolita hemen kmseyecek, alay edecekmi, olsun.

Birleik Devletler corafyasn drt tekerlek zerine oturtarak yollara dtmz btn o saatler boyunca ona hep 'biryerlere gidiyormu', belli bir hedefe, o ana kadar hi tatmad zevklere doru yol alyormu duygusunu vermeyi amalyordum. Krk sekiz eyaletten oluan bu yamal bohay birbirine balamak iin nmzde uzanan, zerinde ya gibi kaydmz bu kr kr otoyollar kadar yumuak balsn grmedim hi. Bu uzun otoyollar oburca silip sprdk, kara dans pistlerini andran yzeylerinden kayarak geerken zevkten eridik. Lo yalnzca manzaralardan zevk almamakla kalmyor, getiimiz yerlerdeki byleyici ayrntlara dikkatini ekmeme de son derece sinirleniyordu. Bense bu ayrntlar, fukara yolculuumuzun art hanesine dlmek zere var olan o narin gzellikleri gnler boyu gzlerimin nnde bulduktan sonra farketmeye balamtm ancak. Resimlerle dnmenin getirdii garip bir eliki sonucu, Kuzey Amerika'nn ovalk blgeleri ilk bakta, bende mutlandrc bir aknlkla kabullendiim bir tanlk duygusu uyandrmt. Belki de eski gnlerde Orta Avrupa kentlerindeki evlerin ocuk odalarnda, lavabonun zerinde asl duran Amerika'dan gelme o resimli muambalarn, yatma vakti geldiinde gzlerinden uyku akan bir ocuun gnln elen bu muambalarn zerlerindeki yeil mi yeil manzaralarnda etkisi vard bunda; yar saydam kvrm kvrm aalar, bir ahr, inekler, kzler, kk dere, belli belirsiz seilen ieklenmi meyve bahelerinin donuk beyaz rengi ya da talardan rlm bir it, yeilimsi guala boyanm tepeler... Fakat bu ky grntlerini oluturan unsurlarn asllar, yakndan tandka zamanla deitiler, garip ayrntlar belirdi. Srlm tarlalarn, oyuncak damlarn ardnda fazladan bir gzelliin yava yava ge serildii, batmakta olan gnein platin ltlaryla, lk, soyulmu eftali rengi prltlarla iki boyutlu gvercin grisi bulutlar stten yaldzlad, bulutun da ta uzaklardaki o tutkun sise karp eridii grlrd. Gvdelerinin karalts ufka kar ykselen, belli aralklarla dikilmi bir dizi aa mutlaka olmal, ban alm gitmi yonca kalabal zerinde scak, kprtsz eler asl durmal, sisli maviliin ta uzaklarnda, hafif baygn zeminin renksizliinde pamuk ynlar benzeri, yalnzca st ksmlar seilen Claude Lorraine bulutlar ilenmi olmalyd. Ya da mrekkepsi yamurlara gebe kasvetli bir El Greco g olabilir, gznzn nnden bir iftinin kr kr ensesi geebilir, evrenizde cva rengi su ve ac yeil ekin tarlalar uzun eritler halinde uzanr giderlerdi. Btn bu kompozisyon Kansas'ta bir yerde yelpaze gibi alverirdi gzlerinizin nnde. Bu vadilerin usuz bucakszl boyunca zaman zaman yol kenarndaki koca aalar utanga bekler oluturmak zere biraraya geliverir, zeri gne lekeleri, ezilmi kt bardaklar, mee palamutlaryla dolu masalarla, dondurma ubuu pleriyle dolu kahverengi zeminin zerine sevecen bir glge paras sererlerdi. Yol kenarndaki tuvaletleri kullanmaya pek merakl olan, tuvalet eitleri arasnda da pek ayrm gzetmeyen Lo'cuum bunlarn tabelalarn grr grmez bylenmie dnerdi; Kzlar-Olanlar, John-Jane, Jack-Jill ve hatta Bay GeyikBayan Geyik... Bu arada ben sanatnn dlerine dalar, meelerin oluturduu grkemli yeil fonun nnde sereserpe ykselen prl prl benzin pompalarn, ya da uzakta, kendisini yutmaya alan ekili alann yabansl iinden frlayp kveren yaral bereli ama bana buyruk bir tepecei seyrederdim.

Geceleri rkn, dev ylba amlarna benzeyen, renkli klarla donanm koca kamyonlar karanlkta bir yaklar bir uzaklar, stne gece km kk arabamzn yanndan gkgrlts sesleriyle geerlerdi. Sonra ertesi gn seyrek bulutlu bir gkyz mavi rengini scaa teslim ederek bir kere daha tepemizde erir, Lo iecek bir ey isterim diye tuttururdu. erken yanaklar emdii kamn etkisiyle, itahla ukurlar, arabaya dndmzde arabann ii frn gibi olurdu. Yol, nmzde titrek prltlarla uzar gider, yzeyine vuran i kta uzakta bir araba serapmasna biim deitirir, kzgn buunun ortasnda bir an iin eski moda drtke bir nesne gibi havada asl kal verirdi. Bat'ya doru yol aldka yollarda benzin istasyonlarndaki adamlarn l dikeni dedikleri dikenli otlardan bek bek grdk. Sonra masa gibi dmdz tepelerin esrarengiz karaltlar, krmz toprakl kk dik yamalarda biten sert, sivri yaprakl, her mevsim yeil allar, sonra bir da sras; boz toprak rengi maviye dnr, mavi dlere karr. l bizi hi dinmeyen bir kasrgayla, tozla, boz dikenli allarla karlar; otoyolun iki yannda boylu boyunca uzanan, rzgrn ikencesi altnda kvrlp duran kurumu bitki saplarnn sivri ular arasnda pis kt paralar gze solgun iekler gibi gzkrlerdi. Btn bunlarn ortalk yerinde zaman zaman kuyruklar sola, ak kirpikleri saa bakakalm, ylece duran aptal inekler grlr, bunlar insanlarn yapt btn trafik kurallarn altst ederlerdi. Avukatm, ktmz yolculuun seyrini anlatan ak seik, eksiksiz bir rapor hazrlamam nermiti. Sanrm artk bu angaryadan kanamayacam bir noktaya geldik. Kabaca, o lgn ylda (Austos 1947'den Austos 1948'e) bir sr acele, bir sr kouturma iinde New England'den yola km, oras senin buras benim diyerek gneyi hem enine hem boyuna dolamtk. Sonra Dixieland denilen blgenin iyice ierilerine dalm, Farlowlar orada diyerek Florida'ya uramam, daha sonra direksiyonu batya doru krm, Amerika'nn msr ekim blgelerinden, pamuk ekim blgelerinde zikzaklar izerek gemitik, (btn bunlar ok ak deil korkarm Clarence, fakat yol boyunca not falan tutmadm, elimde sadece bu hatrladklarm karlatrmak iin yararlanabileceim, sayfalar dalmak zere olan, neredeyse benim para para ktrm gemiimin simgesi saylabilecek ciltlik rehberden baka bir ey yok). Rocky Dalar'ndan getik, sonra ayn yoldan geri dndk. Gney llerinden avare avare yol aldk, orada kladk. Pasifik kysna vardk, orman yollar boyunca sralanan ieklenmi, solgun leylak rengi top top allarn arasndan kuzeye yollandk, neredeyse Kanada snrna kadar ktk. Oradan douya vurduk, verimli topraklar grdk, verimsiz topraklar grdk, byk apta tarm yaplan alanlardan getik... Kk Lo'nun btn yutturmacalarna karn doduu kasabann bulunduu msr, kmr ve domuz reten kk blgeye uramadk. Sonunda gene dounun garip jeolojik yapsna geri dndk. Beardsley adndaki niversite kentine szdk. -2imdi; aadakileri dikkatle okurken okuyucumun sadece yukarda ana hatlaryla izdiim rotay deil, uraya buraya uradmz, eitli turist tuzaklarn, daha nemsiz kk yolculuklar, aklmza estike yol deitirdiimizi de gznnde bulundurmasn istiyorum. Ayrca yolculuumuzun tembel bir 'zevk gezintisi' olmak yle dursun, iki pck arasnda yol arkadamn keyfini

yapmaya ynelik olduka aprak bir amallk geliimi (bu bilimsel klieler de dilimden dmez oldu) gsterdii gerei de gzden uzak tutulmamal. O lime lime yol rehberinin sayfalar arasnda gezinirken, hayal meyal, gney eyaletlerinden birindeki Manolyalar Bahesini hatrlyorum. Bana drt dolara patlayan bu bahe yol rehberimdeki ilana baklrsa balca nedenden tr grlmeliydi; bir, John Galsworthy (teki dnyay oktan boylam lk gibi yazarlardan biri) burasnn dnyann en gzel bahesi okluunu sylemimi, iki, 1900 ylnn Baedeker gezi rehberinde buraya bir tek yldz verilmimi ve bir de, son olarak ... bil bakalm sevgili okuyucum, bil bakalm neymi... rehberin dediine gre 'ocuklar (Tanr akna, Lolita'm da ocuk deil de neydi!) bu baheden hlyal gzlerle, cennetin tadn alrmasna saygyla geer, btn bir mr etkileyecek bu gzellii yudum yudum ierlermi. 'Benim mrm deil herhalde, dedi atk kal Lolitam; gzel kuca iki pazar gazetesinin ekleriyle dolu olarak bahedeki bir sraya kt. Amerikan otoyollarndaki btn lokanta eitlerini bir bir sradan geirdik. Duvarnda geyik kafasyla (gz ucunun buruna yakn yerinde ince uzun bir gzyann karanlk izi olurdu) zavall 'Doy- Doy' lokantalarndan, eskinin lca tipi dinlenme yerlerinde oka grlen 'komik' kartpostallardan, solgun mteri benizlerinden, nane ekerlemelerinden, gne gzlklerinden, reklamc dehasnn rn gksel gzellikte dondurma grntlerinden, cam kavanozda yars duran ikolatal keklerden, iren tezghn zerine dklm duran yap yap ekerin zerinde zikzaklar izen grm geirmi sineklerden tutun da lo kl, akl almaz derecede kt keten masa rtl, beceriksiz garsonlarla (eski mahkumlar ya da niversite rencileri olanlar) dolu pahal lokantalara kadar... Film yldzlarnn bakr rengi srtlarn, o an iin yanlarnda dolatrdklar erkeklerin samur kalarn, vatkal, fiyakal takm elbiseli borazanclardan kurulu dans orkestralarn hep bu sonuncularda grrsnz. gneydou eyaleti'nin bulutuu noktada bulunan bir maarada dnyann en byk dikitini grdk. Giri yaa gre; byklere bir dolar, ergenlik ncesi ocuklara altm sent. Yaknlardaki bir mzede Mavi ehitler Savann ansna dikilmi granitten bir dikilita, bir iki kemik, Kzlderili kapkaca - Lo'ya giri iin bir metelik aldlar, hi fena deil, iinde Lincoln'n doduu eski barakay utanmazcasna taklit eden, ktklerden yaplm yepyeni bir baraka. 'Aalar' iirinin yaratcs olan airin ansna bir kayala aklm plaka (artk 'Kavaklar Kuytusundayz; iyi huylu, hogrl, her zaman ylesine temkinli olan yol rehberimin tepesi atm, 'olduka dar, olduka bakmsz' diyor buras iin, air Kmer'in hayranlarndan biri olmadm halde katlyorum). Yan ban alm ama hl tiksinti verecek kadar yakkl bir Beyaz Rus'un (baronmu dediler, -Lo'nun avular terledi hemen, kk sersem- bizim Maksimovi'Ie Valeria'y da Kaliforniya'dan tanrm) ynetimindeki kira-"k motordan, gzucuyla Georgia kylar aklarndaki adann zerine kurulmu, geit vermez 'milyonerler kolonisi'ni grdk. Dahas da var; Mississippi'deki dinlenme yerlerinden birinde srdrlen bo zamanlar deerlendirme uralarna adanm mzede Avrupa otellerinin kartpostallarndan oluan bir koleksiyon bulduk. te orada iime dolan scak gurur yalazyla, babamn Mirana'snn boyal kartpostaln kefettim; izgili

tenteleri, rtulu palmiye aalarnn zerinde rzgrda rpnan bayra... 'N olmu yani?' dedi Lo, gzlerini ksm bizi mzeye kadar izleyen pahal arabann gneten bronzlam sahibini inceliyordu... Pamuk ekiminin altn dneminin anlar, Arkansas'da bir orman; onun kumral omuzunda baparmann trnayla gzel, saydam zehrini aktp baharl kanndan sarho oluncaya kadar emdiim pembeli morlu bir kabarklk (bir pirenin marifeti). New Orleans denen bir kentteki Bourbon Soka; yol rehberimize baklrsa 'kaldrmlarnda birka kuru karlnda dans etmeye yanaacak -bu 'yanaacak'a bayldm,- kk zenciler bulabileceiniz - bulabileceinize de bayldm- elenceli bir 'sokak'm (amman ne grgr) buras, bir yandan da 'saysz kk ve biz bize gece kulpleri ziyaretilerle dolar taarm' (ne i gcklayc!) lk yerleimcilerin gelenek ve greneklerinden oluan bu koleksiyon. Dvme demirden balkon parmaklklaryla i sava dnemi evleri; bu evlerde omuzlar gnein pckleriyle donanm film hanmlarnn alacal bulacal Teknikolor'larda krmal eteklerinin nn minik elleriyle, o kendilerine zg hareketle tutarak iniverdikleri, bu srada yukardaki sahanlnda sadk zenci hizmetilerin tatl tatl balarn salladklar, her bir basama tek tek elde yaplm o merdivenlerin nazl kvrm... Sonra, nereden ktysa Meininger Vakf diye bir psikiyatri klinii. Killi arazide ylesine gzel bir eimle kaym bir toprak paras. Meksika manolyalarnn ylesine przsz, ylesine mumla kapl gibi duran ama zerlerinde cirit atan beyaz sineklerle yozlam iekleri, Eski Oregon Yolu'nun balang noktas olan Missouri'deki Independence kasabas. Vahi Bili bilmemkim'in adyla anlan rodeo yarmalarnn doduu Arkansas'daki Abilene kasabas. Uzakta dalar. Yaknda dalar. Daha ok dalar; hibir zaman ulalamayacak mavimsi gzellikler ya da tepeler boyu her dnemeci aldnzda yerleme merkezi haline geldiini grdnz dalar; Alplerle karlatrldnda ykseklik asndan iler acs gzken gneydou'daki sradalar; g delip gnlleri deen, zerleri izgi izgi karla kapl boz ta ktleler; bir otoyolun dnemecinde birdenbire ortaya kan aman vermez doruklar; dzgn aralklarla birbirini izleyen, aralarna yer yer solgun pudra ponponlarn andran titrek kavaklarn kart kara kknarlar; pembe ve leylak rengi kaya oluumlar; 'ok bi tarihncesi' (Lo'nun tatsz yaktrmas) firavun kayalar, fallsler; f f kara lavlar; bahar banda dalar; srtlar boyunca fil yavrusu ty gibi otlar biten kamburunu karm, ar sfenks'vari uzuvlar hardal rengi, gve yenii katlar altna gizlenmi duran yaz sonu dalar; yeil, yuvarlak meelerle lekeli yulaf rengi tepeler; ve son olarak da eteklerine kaba yoncalardan sk bir hal serili, sarmtrak krmz renkli bir da. Dahas, keif gezilerine ktk; Colorado'da bir yerdeki Kk Buzda Gl, tabaka tabaka karlar, Alp Dalar'nda yetien minik iek beklerinden yastkklar, sonra daha ok kar; krmz balkl Lo karlarn zerinden kaymaya kalkt, bir lk att sonra bir iki ocuun kartopu bombardmanna tutulunca atlan kartoplarn aynen iade etti. Kavruk kavak aalarnn iskeletleri, urada burada mavi, trmanc bitkiler. Arabal park gezintilerinin ufak tefek teki ayrntlar. Yzlerce arabal park gezintisi, binlerce Ay Vadisi, ifal Sular, Alacal Kanyonlar. Kurakln esip kavurduu Teksas Yaylas. Dnyann en derin maarasndaki Kristal Oda; oniki yandan kklere parasz, Lo minik bir tutsak. Yrenin hanmlarnn amatrce yapt yontular, berbat bir pazar sabah yakay eleverdiimiz toz, rzgr, orak lke. Meksika snrndaki bir kasabada, iinden

gemeyi gze alamadm Tohum Tutan Baheleri. Orada ve baka yerlerde alacakaranlkta donuk ieklerin grtlan zorlayan yzlerce boz renkli arkuu. New Mexico'da yetmi yl nce Russ Bili adndaki bir kt adamn elenceli biimde asld, Shakespeare adl hayalet kasaba. Balk yumurtas iftlikleri. Kayalklarda yerleim merkezleri. Bir ocuk mumyas. (Floransal Beatrice'nin Kzlderili ada). Bu getiimiz yirminci Cehennem Kanyonu. Bizi ad 'vide'yle balayan belki ellinci kasabaya gtren geitler. Kasklarmda bir kprt. Kasabann emesinin oradaki aalarn altnda yaz leden sonralarn tembel tembel geiren apkal ve pantolon askl hep ayn adam. Bir da geidinin kenarndaki korkuluklarn ardndaki sisli mavi manzara, bu manzaray zevkle seyreden bir ailenin arkadan grn (Lo, scak, mutlu, deli gibi, lgn, umutlu, -aresiz- bir fsltyla - 'Bak. McCrystal'ler, n'olur, n'olur konualm onlarla, n'olur!' - konualm, sevgili okuyucum!- ltfen! ne istersen yaparm, ooo ltfen...') Olduka ticari, trensi Kzlderili danslar. ABN: Amerikan Buzdolab Nakliyat irketi. Hep bildiiniz Arizona, Meksika kyllerinin yerleme merkezleri, yerlilerin duvara kazd yaz- resimler, lde kanyonda otuz milyon yl nce, daha ben ocukken meydana gelmi dinozor izleri. Uzun kollu bacakl, bir seksenlik, adem elmas hzl hzl inip kan bir olan; Lo'nun turuncu - kumral gbeini gzleriyle yiyip duruyor. O gbei be dakika sonra ptm aslanm! lde k, dalarn eteklerinde bahar, bademler iek am. Reno, Nevada'da i bunaltc bir kasaba, gece hayat 'kozmopolit ve yetikin zevklere' ynelikmi. Rogers'lardan biri tarafndan yllar boyu biriktirilen sanat yaptlar. Alml sinema oyuncularnn irkin villalar. Kaliforniya'da f biimi ina edilmi kilisesiyle bir araphane. lm Vadisi. Scotty atosu. Snm bir volkanda Robert Louis Stevenson'n ayak izleri. 'Grevimiz Dolores'; kitap iin iyi bir ad. Kzaklarn dantel gibi iledii kumta kayalklar. Russian Gulch eyalet parknda gsterili bir sara nbeti geiren adam. Mavi mi mavi krater gl. Idaho'da bir balk retme iftlii ve Eyalet Islahevi. Hznl Yellowstone Park, Rengrenk ya da mini mini gayzerleri, kabarckl amurdan gkkuaklar - tutkumun simgeleri. Bir doal hayat koruma blgesinde antilop srs. Yznc keredir bir maara, yetikinler bir dolar, Lolita elli sent. Kuzey'de bir Fransz Marki'sinin yaptrd ato, gneyde 'Msr Saray'; bakanlarn gklere ykselen granite kazlm kocaman balar. Sakall kadn falmza bakt, Lolita'ya ksmet kt. Indiana'da koca bir maymun srsnn Kristof Kolomb'un gemisinin betondan dklm modelinde yaadklar hayvanat bahesi, i bunaltc bir kumsal boyunca yemek yenecek her yerin her penceresinde l ya da yar l, balk lei kokan milyarlarca mays sinei. Kahverengi, ynms duman kvrlarak boncuk mavisi gln zerine dtkten sonra kendi yeil glgesine karan 'Chebogyan Kenti' adl arabal vapurdan gzken, koca koca talara tnemi tombul martlar. Havalandrma borular kentin lamlarnn altndan geen bir motel. Lincoln'n byk lde uydurma evi - ou ziyaretiler byk bir saygyla kiisel eyalar olarak kabul ettikleri, oturma odasndaki kitaplar, o dnemin mobilyalar. Kkl bykl kavgalarmz oldu. En byk kavgalarmz Virgina'da Danteli Barakalarnda, KkKaya'da Park Meydan'nda, bir okulun yaknlarnda, Colorado'da bin metre ykseklikteki Milner Geidi'nde; Phoenix'de Merkez Cadde ile Yedinci Sokan kavutuu kede; stdyolardan birine giri biletlerinin satlp tkenmesi nedeniyle Los Angeles'te nc Sokak'ta ve bir de Utah'da

yanyana duran alt ergen kavak aacnn Lolita'nn boyunu bile gemedii Kavaklar Altnda adl bir motelde (burada, durup dururken daha ne kadar zaman bu boucu barakalarda yaayp, birlikte iren eyler yapmay srdreceimizi, neden teki insanlar gibi davranmadmz sormutu) sonra Oregon'da, Burns'de, Kuzey Broadway'de, Washington'un kesinde, Safeway Bakkaliyesine bakan yerde... Idaho'daki Gne Vadisi'ndeki kk bir kasabada, nyznde solgun tulalarla krmz yanakl tulalar tatl tatl badatran bir otelin nnde; karmzda bir kavak aac akkan glgesiyle kasabann eref Listesi'nin zerinde oynayor. Pinedale ile Farson arasnda drt bir yanmz sarm kokulu akdikenlerin ortasnda. Nebraska'da bir yerde, Ana Cadde'de, 1889'da kurulan Birinci Ulusal Banka'nn yaknlarnda; gzmzn nnde uzayp giden soka enine kesen tren raylar, bunun tesinde ok blmeli bir buday silosunun beyaz org borular gibi uzanan kuleleri... Bir de Wheaton Alan'nn kesinde, McEwen Soka'nda, Michigan'n ayn McEwen'in kk adn tayan bir kasabasnda. Yol kenarlarnn garip tipleriyle, otostopu adamlarla da tantk. Btn alt trleri ve rnekleriyle bilimsel olarak 'homo pollex - baparmaks adam' diye adlandrabileceimiz tiplerdi bunlar; stba tertemiz, sessizce bekleyen, haki niformasnn yol erbabn erge ekeceini sessizce bilen alak gnll askerler; iki sokak teye gitmek isteyen okul ocuklaryla iki bin mil uzaa kamak isteyen katiller; yepyeni bavulu, krplm byyla esrarengiz, eserekli, yalca beyler; dnyay tozpembe gren bir Meksikallar ls; tatilde alt iin kirini pasn, tirtnn gsn boydan boya kaplayan nl niversitenin ad kadar gururla gezdiren niversiteli ocuklar; pili bitip yar yolda kalm aresiz bayanlar; gergin baparmaklarn apknca, Tanr heykellerindeki erkeklik organlar gibi ileriye karp, yalnz kadnlarla zel arzulan olan hayat kaym gezginci satclar batan karmaya niyetlenen sa briyantinli, tilki bakl, beyaz suratl gen hinoluhinler. Benim yamda ve omuzlar en az benimkiler geniliinde, tokatlanas suratl isiz aktr klkl adama ait zellikle iren bir baparmak grdnde Lo ou kez dizlerini o kendine zg hareketle birbirine srter: 'N'olur onu da alalm,' diye yalvarr, sonra neredeyse yolun ortasna kadar km olan herif birden gerilerdi. Ah, gzm zerinden hi ayrmaya gelmezdi benim kk, yumuack Lo'mun! Belki de srekli ak taliminden olacak, ocuk grnne karn evresine zel bir prlt saar, bu lt benzin istasyonlarndaki herifleri, otelde bavul tayan ocuklar, tatile kanlar, lks arabalara kurulmu kabadaylar, mavi havuzlarn yanna uzanm bronzlam budalalar yle ehvet nbetlerine salard ki, hani kskanlm daha da arttrmasa, bu nbetlerden onur duyabilirdim. Ne var ki kk Lo sat bu ltnn farkndayd. ou kez onu yan gzlerle ho grnl bir herife ya da benzin istasyonlarndaki yaldzl kumral kollar kasl, bilekleri saatli heriflere bakarken yakalamtm. Lo'ya bir lolipop almak zere daha srtm dner dnmez onu ve yakkl tamirciyi grgrla, akayla kark drtba mamur bir kdaln tam ortasnda bulurdum. Daha uzun sreler kaldmz yerlerde olduka ateli bir sabah keyfinden

sonra geveyip, uyuuk gnlmn iyiliinden -ah seni ar hogrl Humbert!moteldeki oda komularmzdan birinin irkince kz Mary ile Mary'nin sekiz yandaki kk olan kardeini de alp sokan kar yakasndaki gl-bahesini ya da ocuk ktphanesini ziyaret etmesine izin verdiim olurdu; Lo, aradan bir saat getikten sonra dnerdi; plak ayakl Mary on metre arkasndan sallana sallana gelir, kk olansa altn sars sal, her yan kasl, belsoukluklu, salak m salak yryl iki olana dnm olurdu. Okuyucum, bebeim bana Cari ve Al ile paten kaymaya gidip gidemeyeceini sorduunda -ne yalan sylemeli pek rkek kard sesi, oras doru- ne karlk verdiimi kestirebilirsin herhalde. Ona ilk paten alanna gitme iznini verdiim, tozu dumana katan rzgrl leden sonray hatrlarm. Gzmn yana bakmadan kendisiyle birlikte gelmemin hi de elenceli olmayacan, gnn bu saatinin genlere ayrlm olduunu belirtmiti. Sonunda ekie ekie bir orta yol bulduyduk; ben arabay, burunlar tepesine branda bezi gerili ak hava pistine bakan teki -bo- arabalarn yanna ekmi, tekdze bir mzie uyarak pistin evresinde dnp duran elli kadar genci - ou da iftti- seyrederken rzgr da aalar gmleyip durmutu. Dolly de teki kzlarn ou gibi blucin ve yksek konlu beyaz paten pabular giymiti. Dalga dalga dnen kalabaln dalgalanmalarn saymaya girimitim ki birden gzden kayboldu Lo. Yeniden ortaya kp da nmden getiinde bir dakika nce pistin dndan kzlar hakknda ileri geri tarttklarn duyduum gen serseriyle birlikte olduunu grdm. Demin blucin ya da pantolon yerine krmz ort giyip gelmi o gen, uzun bacakl irin eye laf atanlar da bunlard ite. Arizona ya da Kaliforniya'ya girerken, otoyollarn denetim noktalarnda polis bozuntusu bir herif bize bazen yle dikkatle bakard ki zavall yreim hop ederdi. 'Bal var m bal?' diye sorar, her soruunda da benim tatl sersem kkr kkr glerdi. Sadece ata binenlere ayrlm bir alandaki klavuzlu gezinin tek bir halkasn oluturan Lo'nun at srtndaki duruu hl gz sinirlerimi titretirir durur. nde yal bir kadn binici, ortada rahvan giden atyla Lo, arkada aznn suyu akarak onu izleyen o krmz enseli zppe at yetitiricisi herif. Hepsinin arkasnda da herifin iko, iek desenli srtndan da yolunda nnde giden kamyondan nefret eden bir src kadar nefret eden ben... Ya da bir da kulbesindeyizdir, flesen uuverecek bir teleferie binmi szlrcesine uzaklatn grrm. Gkseldir, tek banadr, kar, kar, kar, yar beline kadar soyunmu glmekte olan kayaklarn oraya, ltl bir dorua trmanr. Hangi kentte mola verirsek verelim, hemen o kibar Avrupa'l tavrmla kentin akvaryum canllarm barndran bahesinin, mzelerinin, okullarnn adresini, en yakn okulda ka ocuk okuduunu ve buna benzer ayrntlar sorutururdum. Okulun dalma saati yaklap da okul otobs geldiinde biraz glmseyerek biraz da yzm sinirli sinirli seirerek (acmasz Lolita'nn hi zaman kaybetmeden taklidini yapmaya giritiini farkedince ksa zamanda beni de rahatsz eder olmutu bu tik) arabay elverili bir noktaya park eder, yanmda okul kaa kk bir kz olduu halde okuldan kan ocuklar seyrederdim - bu her zaman gzel bir manzaradr. Bu tip eyler can pek abuk sklan Lolita'm ok gemeden skmaya balamt. Hele bakalarnn, zel zevklerine kar ocuka bir hogrszlk de beslediinden olacak bana hakaret eder, mavi ortlu mavi gzl kk kumrallar, kabark yeil eteklikli kzl sallar, rengi solmu

pantolonlu, olans, solgun sarnlar nmden gnein iinden geerken beni okamasn istediimde azna geleni sylerdi. Bir anlama ortam kuralm diye dnm, akran kz ocuklarla olmak kouluyla nerede ve ne zaman olursa olsun yzme havuzlarndan yararlanmasn nermitim. Billur berraklndaki suya bayld gibi iyi de dalard. Ben de yle bir dalp ktktan sonra stme rahat bir eyler geirir, le sonrasnn koyu glgelerine gmlrdm. Kucamda bazen gstermelik bir kitap ya da bir torba ekerleme olur, bazen de hibir ey olmaz, sadece erkeklik organmn her bir gzenei karncalanarak onun kauuk bonesi, zerinde inci gibi su damlalar duran kaymak gibi gne yan teni, kenar sutal ortu, bzgl styeniyle reklamlardaki kzlar gibi en akrak zplayp sramasn seyrederdim. Ah, daha ergenlik ana bile ermemi sevgilim benim! Nasl da kstaha bbrlenirdim o benimdir, benimdir, benimdir diye. Daha o sabah tamamlanan sevimelerimizin imelerini kulaklarmda yeniden duyar, yas tutan kumrularn dem ekmelerine benzetirdim. Sonra o akamstnn sevimelerini aklmdan geirir, gne yla mzraklanan gzlerimi bir izgi haline getirerek. Lo'yu o anda cimri talih tarafndan evresine doluturularak benim 'insanbilimsel' deerlerime ve yarglarma sunulmu teki supericikleriyle karlatrrdm. Bugn elimi hasta kalbime koyarak syleyebilirim ki arzu uyandrma konusunda hibiri Lo'cuumun eline su bile dkemezdi. Dkse dkse ya bir tanesi ya da iki tanesi, o da belli bir kta, havada, belli kokularn biraraya gelip karmas sonucunda... Bir keresinde koca eneli bir spanyol soylusunun kz, solgun bir spanyol ocuk (umarsz bir durumda) baarmt bunu, ikinci keresinde de - neyse konudan uzaklayorum. Tabii, kskanlmn berrakl iinde her zaman uyank bulunmam gerektiini, bu gzalc atlayp sramalarn ne kadar tehlikeli olabileceini bilmiyor deilim. Bam bir an iin te yana evirsem -diyelim ki araflar deitirip odamz hazrladlar m diye bakmaya gidecek olsam- bir de bakardm ki ne greyim o dalgn gzler gitmi, sevgilim havuzun kenarna taa oturmu, uzun parmakl ayaklarn suya daldryor, suda rpntlar oluuyor. Her bir yanna birer esmer olan kvrlm yatmaz m! Bunlar benimkinin bakr rengi yaprak tenini, karnnn bebeksi kvrmlarndaki kpr kpr cvay grrler de aylar boyu uykularnda art arda grecekleri dlerde kvranp durmazlar m -ah, Baudelaire! Birlikte daha ok elenebilelim diye ona tenis oynamasn retmeyi denedim. Fakat bir zamanlar, olgunluk amda iyi bir oyuncuydum ya, tenis retmeni olarak sfrmm meer! Bu nedenle Kaliforniya'ya geldiimizde olduka nl bir hoca tuttum. Bana epey pahalya patlayan dersler aldrdm; iriyar, surat krkl bir eski kurttu bu, top toplayan olanlardan kurulu bir de haremi vard. Tenis kortunun dnda km, bitmi bir ihtiyard ama dersler srasnda arada bir, servis karlamak zere karsndakinden gelen topa sanki yeni am bir bahar ieiymiesine eildii olur, top vnlayarak karsndaki renciyi bulur, mutlak gcn bu lmsz incelii, bana ayn adam otuz yl nce Cannes'da byk Gobbert'i perian ederken seyretmi olduumu hatrlatrd! Bu dersleri alncaya kadar Lo'nun tenisi hibir zaman renemeyeceini dnrdm. u ya da bu otelin tenis kortunda Lo'ya tenis altrmalar yaptrrken scak, kavurucu bir rzgrn, insann gzne dolan tozun dumann

arasndan zerinde garip bir yorgunlukla en, masum, ince Annabel'ime (kolunda bir bileziin lts, krmal etek, kara kadifeden tac) top ardna top yolladm o gnleri yeniden gzmn nne getirmeye alrdm. Ne zaman t verecek, dikkatini ekecek olsam bu Lonun somurtuk fkesini zerime ekmekten baka ie yaramazd. Gariptir, benimle oynamak istemez -en azndan Kaliforniya'ya gelmeden nce- dal gibi, vuruu zayf ama kendince sevimli yat kzlardan biriyle, sarsak bir melekle karlkl top atp tutmakla yetinir, tenis oynamaktan ok evrede tenis topu toplamakla oyalanrd. Bazen yardmc olmak zere teki kzcazn yanna gider, koluna deip kemikli bileine dokunduumda hafif bedeninin sert kokusunu iime eker, soldan vuruu gstermek zere serin kalalarn saa, sola oynatrdm. Lo ne eilir, raketini koltuk denei gibi yere saplar, gneli kumral bukleleri yzne dklrken bylece araya girivermemden ne kadar tiksindiini belirtmek zere koca bir hhh! sesi karrd. Aradan ekilirdim, brakrdm oynasnlar. Boynumda bir ipek earp, hareket halindeki vcutlarn karlatrrdm. Gnlerin iten ie bir scakla astarland Gney Arizona'daydk yanlmyorsam; sarsak Lo topu yakalamaya alr, karrd, sver sayard. Sonra fileye doru Allahlk bir servis yollar, aresizlik iinde raketini savururken koltuk atlarndaki slak, ltl, gen ayva tylerini gzler nne serer, bu arada daha da beceriksiz olan karsndaki kz uslu uslu her topun ardndan koturur, hibirini yakalayamazd. Ama ikisi gzel gzel eleniyorlard ite, berrak, n n ten sesleriyle birbirlerine kardklar toplarn saysn sylyorlard. Hatrlarm, bir gn otele gidip souk bir eyler getireyim dediydim onlara; akl deli yoldan yukar otele km, iki koca bardak ananas suyu, soda ve buzla geri dnmtm. Birden tenis kortunda kimsecikler olmadn grnce sanki gs kafesinde bir boluk olmu, olduum yerde kalakalmtm. Eildim, bardaklar bir srann zerine koydum ve nedendir bilinmez, gzlerimin nnde bir an iin buz gibi bir seiklikle Charlotte'un l yzn buldum. evreme bakndm, beyaz ortlu Lo'nun bahedeki patikann benekli glgeleri boyunca iki raket tayan uzun boylu bir adamla birlikte aaya doru yrdn grdm. Frladm, kotum arkalarndan ama allklar ykarcasna ilerlerken, sanki hayatn ak birden yolunu deitirmiesine grntnn anszn deitiini farkettim. Lo ayanda pantolonu, arkada ise ortuyla zerini otlar brm kk bir alanda bir aa bir yukar geziniyorlar, raketlerini allara vurarak masum masum, birdenbire ortadan kaybolan toplarn aryorlard. Gne yla bezeli bu nemsiz ayrntlar, sadece beni yarglayanlara Lolita'ya iyi vakit geirtmek iin gerekten elimden geleni yaptm kantlamak iin dyorum buraya. Kendisi de bir ocuk olan Lolita'mn, baka bir ocua kendinin bildii bir iki numaray, rnein zel bir ip atlama biimini rettiini grmek ne kadar da tatlyd! Dersini bilmeyen supericii, l l cildi sanki gne geiren o tatl kz, sa eliyle sol kolunu gne yz grmemi srtna kavuturmu, btn dikkatini Lo'ya vermi olurdu. Tavus kuyruu renkleri iindeki gne de iek amakta olan aalarn altndaki bu akl deli yola dikmitir gzn. Bu her yan gz kesilmi cennette benim illi, kstah sevgilim ip atlar, ip atlarken de yal Avrupa'nn gne yla ykanm, yeni sulanm kl kokan yaya kaldrmlarnda, sur diplerinde arzuyla baktm teki yzlerce kzn

hareketlerini yineler. Sonunda ipi kk spanyol arkadana geri verir, ayn dersi bir kere de onun yinelemesini seyrederdi. Alnna dm salarn geriye iter, kollarn kavuturur, bir ayak parmam tekinin zerine bastrarak bekler, ellerini hl olgunlamam kalalarnn zerine brakverir, bense Allah'n belas oda hizmetilerinin odamz derleyip toplamay bitirdiklerini dnr, rahatlardm. Sonra prensesimin ekingen koyu renk sal nedimesine bir glck yollayverir, parmaklarm arkadan Lolita'nn salarna yle bir babaca daldrp yakalar, ensesine yavaa ama sk skya yaparak isteksiz yavrucuumu ksack bir yemek ncesi birlemesi iin mini mini yuvamza gtrrdm. 'Ah yazk beyefendi, kimin kedisi trmalad sizi?' Olur ya, 'yemek salonuna' oturmu Lo'yla tabldot yemeimizi yiyoruzdur, onu yemekten sonra da dansa gtrmeye sz vermiimdir, o srada beni zellikle ekici bulan etine dolgun, alml alml, olduka itici kadn azmanlarndan biri gelir, bu soruyu soruverir. nsanlardan olabildiince uzak durmann nedenlerinden biri de buydu. Lo ise evresine olabildiince ok tank aday toplamak konusunda elinden geleni yapyordu. Srtkan bir yabanc yanmza yaklap, araba plakalarn karlatrarak - 'Memleket epey uzak demek!'- parlak bir sohbet balatmaya grsn, bir yaktrma yapmak gerekirse hemen kck kuyruunu ya da dii kpeklerin yapt gibi kn sallamaya balard. Her eye burnunu sokan ana babalar, benim hakkmda Lo'nun azn aramak amacyla, Lo'nun ocuklaryla sinemaya gitmesini nerirlerdi. Bir iki keresinde az daha yakay eleveriyorduk. Gittiimiz btn 'kervansaraylar'da o rl rl boalan sular bamza dert olmay srdrd. Ne var ki bir akam, olduka grltl bir sevimeden sonra ara verdiimizde komu odalardan birinden gelen gr erkek ksr sanki ben bizim odada ksrmesine berrak yanklanncaya kadar odalarn duvarlarnn bu kadar ince olduunu dnememitim. Ertesi sabah otelin kafeteryasnda kahvalt ederken (Lo ge kalkard, ben de onun yatana bir fincan scak kahve gtrmeye baylrdm) komum uzun, erdemli burnunun zerinde sradan gzlkl, yakasnda da kulp rozeti tayan bir sersem, nasl olduysa benimle sohbet etmeye koyuldu, bu arada da benim hanmn da onun hanm gibi, iftlikle olmad zamanlar okluka ge kalma alkanl olup olmadn sordu. Taburemden kayarak inerken souk bir sesle. 'Tanr'ya kr' dul olduumu sylesem bu rzgrla krm, ince dudakl surattaki garip ifadeye bakar, elenebilirdim belki de klpay syrp getiim korkun tehlike beni boacak gibi olmasayd eer! Kahvesini yataa getirmek sonra da sabah grevini yerine getirmeden iemeyeceini sylemek ne de tatl olurdu! Eh ben de dnceli bir arkada, yufkann yufkas yrekli bir babaydm, ocuklarn halinden olduka iyi anlardm, kk kumralnm bedeninin btn gereksinmelerini annda yerine getirirdim. Doa'dan bir tek konuda ikyetim var yalnzca, o da Lolita'cm tersyz edip iini dna karamamak, a dudaklarm o gencecik dlyatana, o kimselerin grmedii kalbine, sedefsi cierine, akcierlerinin salkmlarna, biimli ikiz bbreklerine bastramamak... zellikle kavurucu yaz leden sonralarnda, leden sonra uykumuzun yap yap koyunkoyunalnda, Lo'yu kucama yerletirmi otururken deri koltuun serinliinin kendi ar plaklma dediini duymay severdim. O tam bir ocuk gibi gazetenin elencelik sayfalarna dalm burnunu kartrr, bir pabu, bir bebek ya da raketinin sapnn zerine oturmu

da zerine oturduu eyi kaldrmaya eniyormuasna benim hazdan erimeme kaytsz kalr, gzleriyle en bayld izgi roman kahramanlarnn servenlerini izlerdi. (kk elmack kemikli, sert el kol hareketleri olan olduka iyi izilmi derbeder bir yumurcak kz vard ki ben bile baylyordum.) Sonra kafa kafaya tokumu arabalarn fotoraflarn incelerdi. plak kl gzellerin fotoraflarnn altna yazlanlardaki zaman, mekn ve olaylarn gerekliinden en ufak bir kukuya dmezdi. Bir de kimileri batan aaya gelinlikler kuanm, elinde buket, gznde gzlk o blgede evlenen gelinlerin fotoraflarna baylrd. Sinein biri gelir gbek deliinin oraya konar, evreyi kolaan eder ya da Lolita'nn nazl, solgun meme balarnn evresini kefe kard. Sinei yakalayp yumruu iinde hapsetmeye alr (Charlotte'un yntemiydi bu) sonra gene gazetedeki 'Gelin Birlikte Dnelim' stununu okumay srdrrd. 'Gelin birlikte dnelim. ocuklar kendilerine konulan birka yasaa uysalar seks sular daha azalr myd dersiniz? Genel tuvaletlerin yaknnda oynamayn. Tanmadnz kiilerin verdii ekerleri almayn, arabalarna binmeyin. Zorla gtrrlerse, arabann plakasn bir kenara not edin.' '...ekerin markasn da tabii,' diye katkda bulundum. Okumasn srdrd. Yana (kayor) yanama (onunkini kovalyor) srtnd. Gr bak bu kadarna bile krediyordum sevgili okuyucum! '-Yannzda kalem yoksa ama okuma yazma bilecek kadar bykseniz-'. 'Biz Ortaa denizcileri,' diye nkte yapmaya giritim, szde bir yerden ezbere okuyordum, 'bu ieye yerletirdiimiz-,' 'Eer,' diye yineledi, 'yannzda kalem yoksa ama ama okuma yazma bilecek kadar bykseniz - evet, bykseniz,' bu herif, plakann zerindeki numaray yol kenarnda bir yere yazmaya almamz sylyor deil mi, seni sersem seni!' 'Yaz Lolita, o minicik penelerinle yaz!' -3Hoyrat bir merakla girmi yerlemiti bile benim dnyama, koyu glgeli, kara Humbertistan'a. evresine yle bir gz atm, ou eyi sevimsiz bulmu, ama glp gemiti. Artk ne zaman dpedz nefrete benzer bir duyguyla dnp, kp gidecek diye bekliyordum. Okaylarmdan hibir zaman rpermedii gibi, btn ince dnceliklerime karlk olarak grp greceimde tiz bir 'hey ne yaptn sanyorsun sen' l olurdu. En cc km filmleri, en yapkan ekerlemeleri benim ona sunabileceim bu harikalar lkesine ye tutard. Hamburger mi Humburger mi dendiinde, hemen birincisini ikincisine - hem de hi amayan bir kesinlikle- deiiverirdi. Size az nce uradm kafeteryann adn sylemi miydim? Dnyada aklnza gelmez, 'Souk Kralie'ydi. Bunun zerin kederli bir glmsemeyle Lolita'ma da Souk Prenses adn takmtm. Bu

akadaki arzuyu anlamamt. Yok, sevgili okuyucu, hi kalarn atma bana, bir trl mutlu olmadm izlenimini yaratmaya alyor deilim. Okuyucum ncelikle unu anlamaldr ki, supericiinin eline dm, onun tutsa olmu byl yolcu, deyim yerindeyse, 'mutluluk tesi' bir noktadadr. nk dnyada bir supericiini okamakla boy llebilecek mutluluk dnlemez. Bu mutluluklar tesi bir mutluluktur, baka bir snfa, baka bir duyarlk dzlemine aittir. Didimelerimize, terbiyesizliklerine, yapt btn mzmzlklara, surat asmalara, durumun btn bayalna, tehlikesine, korkun aresizliine karn, hl kendi isteimle setiim, gkleri cehennem alevlerinin renginde ama gene de cennet olan bu cennetin gbeinde oturmay srdryordum. Durumumu inceleyen becerikli psikiyatrist -eminim Dr. Humbert vakas onu o kadar heyecanlatrmtr ki, tavan gibi kulaklarn dikmi dinliyordur beni- Lolita'm alp bir deniz kysna gtrmemi, orada sonunda, bir mr boyu peimi brakmayan bir drtnn giderilmesini, daha iin banda kk Mis Lee'yle geirdiim ve kafay bozduum yarm kalm ocukluk akmn, 'bilinalt'ndan silinip atlmasn 'yaantlamam' istemiyorsa ne olaym. Ne yalan sylemeli yolda, gerekten de, bir deniz kys aramadm deil! Ama te yandan o serap benzeri boz renkli sulara varncaya kadar yol arkadam yle eitli zevkler sunmutu ki bana, o Deniz Ar Krallk d, o Riviyera aknlatrmas (ya da her neyse) bilinaltnn drts falan olmaktan km, sadece kuramsal bir heyecann bilinle izlenmesi halini almt. Bunu bilen melekler ona gre ayarladlar her eyi. Atlantik kysndaki ie yarar bir kovua yaptmz ziyaret kt hava koullar yznden berbat oldu. Bulutlarla kapl slak bir gkyz, amurlu dalgalar, sonsuzlua doru uzanan ama bir yandan da olduka kt niyetli bir sis - Riviyera'da yaadm akn taze gzelliinden, firuze mavisinden, glpembesi rastgeleliinden daha farkl ne olabilirdi? Meksika Krfezi'nin oralardaki bir iki yar tropik plaj ise, yeterince gneli olmalarna karn, zehirli yaratklarla dolup tayor, kasrgalarla savrulup duruyorlard. Sonunda Pasifik denen hortlaa bakan Kaliforniya'da bir kynn olduka sapa gzden uzaklna sndm. Bulunduumuz yerden rmekte olan aalarn tesinde, plajn baka bir kesiminde ilk kez su kaya yapan bir yn izci kzn lklarn duyabiliyorduk. Ne var ki sis slak bir battaniye gibiydi, kum slanm amurlanmt. Lo'nun tyleri diken diken olmu, slak kumlara belenmiti, hayatmda ilk olarak o anda, bir fok balndan ne kadar zevk alrsam ite Lolita'dan da ancak o kadar holanacam farkettim. Yarayl bir deniz kys bulmu olsaydk bile artk ok ge kalm olacamz, nk gerek zgrleme anmn ok daha nceleri gelip getiini sylesem bilmem ok bilmi okuyucularm yle bir kulak kabartr m? Evet, Annabel ya da Dolores Haze ya da Lolita, o altn ve kumral renkleri iinde, o klstr verandada, derme atma, yalanc ama bana yetip de artacak bir eit deniz kys dekorunda (evrede ikinci snf bir glden baka bir ey yoktu) diz kp, gzlerini kaldrp bana baktnda, ite tam o anda zgrlme kavumutum ben. Neyse, modern psikiyatri ilkelerine bal deilse de onlardan etkilenen bu zel duyumlar burada keselim. Sonuta, zerlerinde kimsecikler yokken de

cansz, gne altnda kavrulurken de adam almayacak kadar kalabalk olan bu deniz kylarndan uzaklatm. Lolita'y da uzaklatrdm. Ne var ki, aresiz bir halde Avrupann parklarn arnladm gnleri hatrladmdan olacak, hl ak hava etkinliklerine baylr, darda, ak havada ylesine utan verici duyumsuzluklar yaadm yarayl oyun alanlarn kollamaktan geri durmazdm. Bu konuda da hevesim kursamda kalacakm meerse. imdi aktaracam d krkl, (hikyem gitgide mutluluuma kout ilerleyen srekli bir tehlike ve bkknln anlatm olacak ne yazk ki) Amerika'nn belki lirik, epik, ya da trajik olan ama hibir zaman cenneti andrmayan ormanlaryla ilgili bir yorum sanlmamal. Bu ormanlar gzel, yrekleri burkacak kadar gzeldir; benim kk, cilal oyuncak benzeri svire'min kylerinin, yeterince dillere destan edilen Alp Dalar'nn oktan yitirdii rkek, masum, pek de dikkati ekmeyen kendini brakverii andran bir kendini brakverileri vardr. Eski dnyadaki o da yamalarnda uzanan ayrlarda, yarayl, temiz pak derelerin kylarndaki yosunlarn zerinde, zerine adlar kazlm meelerin altndaki doal oturma yerlerinde saysz k kucaklam, pmtr. Ama Amerika'nn ormanlarnda, ak hava klarnn, gelmi gemi gnahlarn ve kaamaklarn en eskisi olan ak kaamaklarndan bol bol yararlanmas olacak ey deildir. Zehirli bitkiler olann sevgilisinin kn yakar, ad san bilinmeyen bcekler olannkini srr. Olann dizlerini orman yzeyindeki sivri nesneler, kznkini bcekler izer. evrenizde her an ha geldi ha gelecek ylanlarn -ne ylan, soyu yar yarya tkenmi canavarlarn!- hrtsn duymay beklersiniz. te yandan zerleri iren kabuklu yrtc ieklerin yenge kskal tohumlar hem olann siyah orap balarna, hem de kzn ksa konlu oraplarna taklmaktan geri durmaz. Biraz abartyorum. Bir lesi, tam aaln balad yerin altnda, kenar hezaren iekleriyle bezeli kvrla kvrla akan bir da kaynann orada, arabamz braktmz geidin yz metre kadar yukarsnda Lolita ve ben gzlerden rak, romantik bir yer bulduk. Eimli arazinin zerine insan aya dememi gibiydi. Nefes nefese son bir am, trmanarak kt kayann zerinde hakettii derin soluu alyordu. Bir da san slk alp kat. Lo otursun diye yere serdiim diz rtsnn altnda kuru iekler usulca trdyordu -Vens geldi geti!- Yukardaki eimli araziyi talandran sivri kayalk ve altmzda boy atan bir allar karmaas bizi hem gneten hem insanlardan koruyor gibiydi. Heyhat, allklarn ve birka metre aamzdaki kayalarn arasndan sinsi sinsi kvrlp gelen belli belirsiz patikay hesaba katmamtm. te ipliimizin pazara kmasna en ok yaklamamz burada oldu, bu deney de krda oynama arzularn btn btne dizginlemeye yetti. imizi bitirmi, tmyle bitirmitik, kollarmda alyordu. Her adan olduka gpta edilecek bir yl geirmitik, bir de u saanak yal hkrklarla noktalanp, gittike sklaan efkr nbetleri olmasayd. Gzn bryen tutkunun sabrszl iinde daha bir an nce bana verdii bir sz geri almt; yerde tepiniyor, hkra hkra alyor, okayan ellerimi imdikliyordu. Bense memnun mesut glyordum, var olduunu ancak u anda bilebildiim vahi, inanlmaz, dayanlmaz ve korkarm sonsuza dek srecek dehet, mutluluumun maviliinde kck karanlk bir noktadan baka bir ey deildi. ylece uzanm yatyorduk ki baklarm, zavall yreimi azma getiren o korkun irkilmelerden biriyle iki garip ve gzel ocuun zerime dikilmi koyu

renk gzleriyle karlat. Biri kk bir Pan, bryse supericiiydi, birbirinin ei dz, kara salar ve solgun gergin yanaklar ikiz deilse bile karde olduklarn aa vuruyordu. ki bklm durmular, azlar ak bize bakyorlard. Mavi oyun elbiseleri da ieklerine karyordu. rtnmek zere aresizce diz rtsn ekitirdim. Tam o srada birka adm tedeki allklarn orada puanl kumatan bir topa benzeyen ey yuvarlanverdi, yava yava yaklaan kuzgun karas khkll, tknaz bir hanma dnt, elindeki demete bir yabani leylk daha ekleyiverdi, sonra da dnd omzumun zerinden, mavi za tandan yontulmu gibi duran ocuklarnn arkasndan bize bakt. u anda vicdanm rahatsz eden bambaka bir mesele bulunduu iin yrekli bir adam olduumu biliyorum ama o zamanlar bunun bilincinde deildim ve nasl o kadar soukkanl davrandma atm hatrlyorum. Terden srlsklam, akl yerinden oynam, korkudan yaltaklanan ehli hayvanlara en zor koullarda bile verilen o sakin mrl mrl emirle (ne lgn umutlar ya da nefretlerle titrer toy hayvann kalalar, ne kara yldzlar deer, uysallatrr gnln!) Lo'yu ayaa kaldrdm, ar ar yrdk, sonra koarcasna aaya arabann oraya yollandk. Arabann arkasna gcr gcr bir steyn vagon park etmiti. Mavimsi siyah prltl sakall, yakkl, Yahudi tipli bir adam, ipek gmlekli, leylk renkli pantolonlu pek sayn bir bay, byk olaslkla iko bitkibilimcinin kocas, ciddi ciddi bulunduumuz geidin yksekliini gsteren bir tabelann fotorafm ekiyordu. Ykseklik bin metreden fazlayd, soluk solua kalmtm. Lastikler kumun zerinde atrdad, bir iki kere boa dnd, yola koyulduk. Lo hl elbiselerini giymeye urayor, kk kzlarn brakn kullanmay, bildiklerini bile aklmdan geiremeyeceim bir dilde bana svyordu. Ho olmayan baz baka olaylar da geti. rnein bir keresinde u sinema. O zamanlar Lo sinemaya tam anlamyla tutkundu. Lisenin ikinci snfnda sonralar bu tutkunun yerini olsa da olur olmasa da trnden bir aldrszlk aldyd. O bir yl boyunca bilmiyorum, belki de yz elli, iki yz filmi oburcasna, seip ayrmadan silip sprdk. ok sk sinemaya gittiimiz zamanlardaysa filmden nceki haber filminin (ayn haftalk haber filmi deiik sinemalarda gsterildiinden, belki alt yedi kere arka arkaya grdmz olurdu) bizi kasabadan kasabaya izledii oldu. En sevdii trler srayla mzikaller, gangster filmleri ve kovboy filmleriydi. Birincisinde gerek arkclarla danslar lmle gerein kap dar edildii kesinlikle znt-geirmez bir varlk dzleminde gerekd bir sahne hayat yaarlar, sonunda sahne delisi kzn beyaz sal, gzleri yal, lmesi olanak d olan babas ahane Broadway'de kznn yldzlamasn alklard. Gangsterlerin dnyas baka bir alemdi; kahraman gazeteciler ikence grr, telefon faturalar milyarlar bulur, yetersiz bir nianclk gsterisinin kol gezdii hain bir ortamda, kt adamlar lamlar ve ambarlar boyunca hastalk derecesinde korkusuz polislerce kovalanrd (ayn polisleri ben ok daha az yoracaktm ileride). Tabii son olarak da abanoz gibi cilal manzaralar, krmz yzl mavi gzl kanunsuzlar, Kkreyen Krfez kasabasna gelen hanm hanmck irin retmenler, aha kalkan atlar, gsterili kavgalar, kra tutmu pencereyi tuzla buz ederek ieri sokulan silahlar, akllara durgunluk verecek bilek greleri, tozlu eski moda mobilyalarn atrdayarak yerle bir olmas, silah yerine kullanlan masalar, tam zamannda atlan ters taklalar, zerine baslmasna karn hl av bana uzanan eller,

homurtular, yumruun enede tatl bir sesle patlamas, mideye tekmeler, havada uuan palangalar... Herkl' bile hastanelik edecek korkun bir ac saanandan sonra sadece biraz snm gzken kahramanmzn gneten yanm yananda kendisine olduka yakan yara izinden baka bir iz grlmez, ahane taral gelinini kucaklamakla yetinirdi. ocuklarla ve onlarn lk, patlam msr kokan soluuyla dolu kk, havasz bir sinema salonunda girdiimiz matineyi hatrlarm. Ay, perdedeki boynu fularl arkcnn zerinde sar sar parlyordu, parma gitarnn telleri zerindeydi, ayan da bir am ktne dayamt. Masum bir hareketle kolumu Lo'cuumun omuzuna dolam enemi akana yaklatrmtm ki arkamzda oturan iki cad fsl fsl akla gelebilecek en adi eyleri sylemeye koyuldular, bilmem duyduklarm doru duydum mu ama duyduum kadar elimi ektirmeye yetti, tabii filmin geri kalan da gzlerimin nnde bir sisten baka bir ey deildi. Hatrlarm, baka bir keresinde de, dn yolculuumuzda kk bir kaleyi evreleyen yolda gidiyorduk ki gene irkilerek kendime geldim. drt kilometre nce Lo'ya Beardsley'de gidecei lisenin, kark retim yaplmayan, modern eitim samalklarna boveren olduka sekin bir okul olduunu sylemitim ki, Lo yalvarmayla hakaretin, srarla az kalabalnn, yrtc bir bayalkla ocuka bir aresizliin birbirine karp insann kafasn karmakark eden bir mantk silsilesi izledii o fkeli bar arlardan birine girimi, ben de kekeleyerek bir eyler aklamaya almtm. Deli gibi birbiri ardna sralad szlerin arasnda (yok canm... seni dinleyecek kadar enayi miyim... kokumu herif... bana istediini yaptrtamazsn... seni aalk buluyorum... vb.) skm kalm, nmde dmdz uzanp giden yolun srekliliinde saatte 50 km. ile kayarcasna ilerliyordum ki, iki devriye, ldaklarn zerime tutup arabam kenara ekmemi sylediler. Durup dinlenmeksizin svp sayan Lo'yu susturdum. Adamlar bana ve ona kt niyetli bir merakla baktlar. Birdenbire yananda gamzeler at, benim orkide benzeri erkekliim karsnda hibir zaman taknmad glckler taknd. Bir anlamda Lo yasalardan benim korktuumdan daha ok korkuyordu, yle ya hele iyi yrekli memurlar bizi affedip de uslu uslu yola koyulduumuzda gzkapaklarn gevek uysal bir boyun eme numarasyla nasl da krptrmt. Bu noktada garip bir itirafta bulunacam. Glecekseniz belki ama yasal konumumum ne olduunu bir trl anlayamamtm. Hl da bilmiyorum. A, evet bir iki ayrnt biliyordum. rnein Alabama yasalarnca velisi bulunduunuz ocuun oturduu adres mahkeme karar olmakszn deitirilemez. Minnesota -nnde saygyla eiliyorum- on drt yandan kk bir ocuun bakmn srekli olarak stlenen akrabas varsa, mahkemenin ie karamayacan syler. Bir soru: nsann soluunu kesecek kadar taplas, ergenlik ncesi bir bebein vey babas, sadece bir aylk bir vey baba, sinirleri harap olmu, kstl fakat imknl geliri olan olgunluk anda bir dul, ardnda Avrupa'nn glgelerini, boanmayla sonulanm bir evlilik ve birka deliler evi brakan bir adam akraba saylabilir mi, saylabilir de dorudan veli olabilir mi? Olamazsa ben kalkp sosyal yardm mdrlne gider, bir dileke yazar da (nasl yazlr dileke?) mahkemenin atayaca bilirkiinin benim gibi uysal, ne id belirsiz biriyle, tehlikeli Dolores Haze'in arasndakileri aratrmasna katlanabilir miyim, buna kalkmal mym? Kk ve byk kasabalarn genel kitaplklarnda sulu sulu bavurduum evlilik,

rza geme, evlat edinme zerine yazlm kitaplarn hepsi de, st kapal biimde, ya kklerin mutlak velisinin devlet olduunu sylemekle yetiniyorlard. Adlarm doru hatrlyorsam Pilven ve Zapel, evliliin yasal sorunlar zerine yazdklar gzdolduran kitapta kucaklarnda annesiz kalm kk kzlar bulunan vey babalar konusunda hibir ey sylemiyorlard. Masum bir yal kzn ktphanenin tozlu derinliklerinden binbir zahmetle bulup kard, en iyi dostum olan 1936 tarihli Chicago basm bir sosyal yardmlama elkitab yle diyordu: 'Ya kk olan her ocuun velisi olmas gerekmez; mahkeme bu konuda tarafszdr, ancak ocuun durumu ciddi olarak tehlikeye girerse duruma el koyar.' Anladm kadaryla ancak ciddi olarak, kendi isteiyle resmi makamlara bavuran kimseler veli tayin edilebiliyorlard. Ama mahkemeye kp bavurularnn dinlenmesi ve melekler katna ykselmeleri aylar alyordu. Bu arada cinlere perilere karm gzel ocuk kendi haline braklyordu. te Dolores Haze'in durumu da buydu. Sonra duruma; yarg makamndan birka soru, dava vekilinin insann iine su serpen cevaplar, bir glmseme, bir ba iareti, darda hafif bir yamur iseler, veli tayin edilmitir. Ama gene de cesaret edemiyordum. Mahkemelerden uzak dur, san gibi gir deliine saklan. Sadece parasal sorunlar szkonusu olduunda bavurulur mahkemeye. Hrsl iki veli, malna mlkne el konulmu bir yetim, daha da hrsl nc bir kii. Ama ite her ey yolundayd, mal saym yaplm, annesinin kk mlkne el bile srlmemiti. Dolores Haze'in bymesi bekleniyordu. En iyisi velilik bavurusundan kanmakt. Peki ya gereinden fazla sessiz kalrsam herhangi bir yardmlama dernei ie karmaz myd? 'Az ok' avukat olan dostumuz Farlow, bana tutarl bir iki t verebilmeliydi, ama Jean'n kanseriyle o kadar ba dertteydi ki bana sz verdiinden, yani ben yava yava Charlotte'un lmnn getirdii sarsntdan kendimi kurtarmaya alrken onun iki paralk mlkn denetlemekten fazlasn yapamazd. Onu Dolores'in 'gerek babas' olduum dncesiyle ylesine koullanmt ki, pek kukulanacak durumda deildi. Okuyucumun buraya kadar anlattklarmdan da anlam olaca gibi, olduka kt bir i adamym; gene de ne bilgisizlik, ne engelik beni baka yerlerde yasal zmler aramaktan alkoymamalyd. Beni bundan alkoyan, herhangi bir biimde kaderin iine karr, o akl almaz armaann akl dzeyine karmaya alrsam bu armaann o Dou masalnda sz geen dan zerindeki saray gibi kayboluverecei korkusuydu; hani o saraya sahip olmak isteyenler uzaktan bakarlarm da sarayn temeliyle kara kayalar arasndan gnbatmnn nasl olup da grndn sordular m saray gzden kayboluverirmi ya... Sonunda Beardsley'de, (Beardsley Kz Kolejinin kampsnde) henz gzden geirme frsat bulamadm birok bavuru kitabnn, bu arada Woerner'in 'Amerikan Evlilik Yasalar zerine' ya da Birleik Devletler ocuk Brosu yaynlarndan bazlarnn da elimin altnda bulunaca kansna vardm. Lo'nun iinde bulunduu bu yozlatrc tembellikten kurtulmas, bir eyler yapmas gerektiine de inandm. O kadar deiik eyler yapmaya kandrabilirdim ki onu, yaptrabileceklerimin listesini meslekten bir eitimci grse aar kalrd. Ne kadar yalvardm, ne kadar barp ardmsa da Lo'yu resimli roman dedikleri eylerle Amerikal kadnlar iin yaymlanan dergilerdeki yklerden bakasn

okumaya raz edemedim. Bir parack daha nitelikli olan her eit edebi rnek ona okulu hatrlattndan genelde 'Limberlost'lu Kz', 'Binbir Gece Masallar', ya da 'Kk Kadnlar' gibi rnekleri okuyup zevk almaya istekli grnyor ama 'tatil'ini byle 'ar' kitaplar okuyarak harcamak istemediinden kesinlikle emin olduunu sylyordu. imdi dnyorum da yeniden douya dnmek, onu Beardsley'deki zel okula yollamak byk bir yanlgyd. Bunun yerine, daha gezinmenin suyu kmamken, gezine gezine Meksika snrn gemeli, bir iki yl daha tropik bir mutluluu tattktan sonra kk Gney Amerikal dilberimle evlenmem gerekleinceye kadar beklemeliydim. nk ak syleyeyim, sinir ularmn lenf bezlerimin salgsna gre deien lde, gn boyu bir delilik noktasndan tekine yol alabiliyordum. 1950'lerin banda supericii olma zelliini kaybetmi olduka sorunlu bir ergen'den nasl kurtulacamdan tutun da birazck sabrla ve ansmn da yaver gitmesi kouluyla Lolita'ma sonuta ahane damarlarnda benim kanm dolaan bir ikinci Lolita dourtabileceime kadar... Lolita ki 1960 balarnda sekiz ya da dokuz yana gelmi olur, ben de hl olgunluk amda olurdum. Zihnimin ya da zihin yerine tadm o korkun eyin drbnnden baktmda, zamann uzakl iinde bir ihtiyar delikanlnn -yoksa ihtiyar bir rezil mi demeliyim?- garip, gln, sevecen bir Dr. Humbert'n olaanst gzellikteki Lolita zerinde aznn suyu akarak bykbabalk sanatnn inceliklerini eitlediini de grebiliyordum. O lgn yolculuk gnlerimizde ise Lolita Bir'in babas olarak korkun bir baarszlk rnei oluturduumdan kukum yoktu. Elimden geleni yapyordum; ad ncil'den bir deyii andran ama ncil'le hibir benzerlik tamayan 'Kendi Kzn Tan' adl kitab bir daha, bir daha okumutum. Bu kitab Lo'ya on nc yagn iin, 'cici', ticari desenlerle ssl 'Kk Denizkz' kitabn aldm dkknda bulmutum. Fakat en iyi anlarmzda bile, rnein yamurlu bir gnde oturup kitap okuduumuzda (Lo'nun baklar pencereden kolundaki saate, oradan yine pencereye kayar dururdu), kalabalk bir lokantada tkabasa yemek yediimizde, ocuka iskambil oyunlar oynadmzda, alverie ktmzda, ya da teki srcler ve ocuklaryla birlikte trafik kazasnda tuzla buz olmu, st kan lekeli arabaya, yaknndaki ukurda duran gen kadn ayakkabsna baktmzda (arabaya binip uzaklarken Lo: Dkkndaki salaa anlatmaya altm ayakkab tpk byleydi'), ite btn bu geliigzel anlarda bile ben baba olarak ne kadar az inandrcysam o da kzm olarak inandrc olmaktan o kadar uzakt. Taklit yeteneimizin baarszlnda sulu gezinmelerimizin de pay var myd acaba? Yerleik bir ev, okullu kzlarn gnlk dzeni, olumlu bir deiiklik yaratr myd dersiniz? Beardsley'i seerken, sadece olduka akll uslu bir kz lisesi bulunmasndan deil, srf kadnlar kabul eden bir niversitesi olmasndan da etkilenmitim. Ah, u bir yere yerleme, kendimi u ya da bu biimde kendi ekoseme ters dmeyen bir desene uydurma tutkum yok mu; ite bu yzden hemen aklma Beardsley niversitesinin Franszca Blmnde grevli biri gelmiti, yazdm kitab derslerinde kullanma inceliini gsteriyordu, bir konuma yapmam iin giriimde bile bulunmutu. Konuma falan yapmaya hi

niyetim yoktu. Elinizdeki itiraflar boyunca nceden de yer yer belirttiim gibi ortalama niversiteli kzlarn iri yar, sarkk kalal, kaln baldrl, iren tenli bedenlerinden daha fazla nefret ettiim bir ey olamazd. (Belki de bu bedenleri, benim supericiklerimin ilerine diri diri gmldkleri kaba saba kadn etinden tabutlar olarak grdmdendi bu). Ama etiket, zgemi, gstermelik bir kimlik istiyordum; biraz sonra greceiniz zere, eski dostum Gaston Grodin'in yannda olduka gven iinde olmam iin bir neden, hem de maskara m maskara bir neden bulunmaktayd. Bir de para sorunu vard. Gelirim, bu zevk, elence gezisinin ykn tayamaz hale gelmiti. Dorusu, daha ucuz motelleri yeliyordum; ama zaman zaman cafcafl, ekstra lks bir otele ya da gsterili bir iftlik evi bozuntusuna urayacamz tutuyor, bu da btemizde byk gedikler ayordu. Dahas, gezip grmeye ya da Lo'nun elbiselerine akl almaz paralar harcyorduk. Haze marka klstr deseniz, sadk ve tosun bir araba olmasna karn kkl bykl onarmlar gerektiriyordu. Yetkililerin ifademi yazmam iin byk bir incelik gstererek bana braktklar belgelerin arasndan kan karayollar haritalarndan birinin zerindeki bir iki karalama, bu konuda fikir vermeye yarayacaktr sanrm. Su gibi para harcadmz 1947 Austosunda balayp 1948 Austosunda sona eren, o beklenmedik dnemde geceleme ve yiyecee 5.500 dolar, benzin ya ve araba onarmlarna 1234 dolar, beklenmedik masraflara da bir o kadar harcamz, yle ki toplam 200 gn tutan konaklamalar dnda sabahtan akama hareket halinde bulunduumuz 150 gn iinde (45.000 kilometre kadar yol yapmz), bu fukara emekli 8.000 dolar para harcam - yuvarlak hesap 10.000 diyelim, nk olduka hesapsz olduumdan birok ufak tefek masraf gzden uzak tutmu olabilirim. te bylece douya doru yola koyulduk. Ben tutkumun doyurulmasndan g almak yerine perian olmutum, onun yznden ise salk fkryordu. Kalalar hl bir olannkiler kadar dard, boyu iki santim uzam, drt kilo almt. Her yere gitmitik ama gerekte hibir ey grm saylmazdk. Bugn bazen dnyorum da, o upuzun yolculuk, o gzel, o dost, o hlyal, o koskoca lkeyi kvrk kvrk ilerleyen bir smklbcek iziyle kaplamaktan baka ne ie yarad... Geriye dnp baktmda gryorum ki o lke ikimiz iin sadece kenar kvrlm haritalardan, lime lime olmu karayollar rehberlerinden, eski otomobil lastiklerinden, geceleri -her gece ama her gece- uykuya dalar gibi yapt an onun boulduu hkrklardan baka bir anlam tamam. -4Ik ve glge sslemelerinin iinden geip ve Thayer Soka 14 numaraya vardmzda, arbal kk bir olan ocuu evi bizim admza kiralayan Gaston'un notu ve anahtarlarla karlad bizi. Lo'cuum yeni evresine yle bir gz bile atmadan sezgileriyle bulduu radyonun yanna gitti, hi bakmadan dmesini at. Kucanda bir deste eski magazinle ayn kr, fakat kesin yordamla, eliyle bir etajerin gvdesini yoklayarak bulduu oturma odasndaki divann zerine kt.

Lolita'm bir yerlere kapataym da, nerede olursa olsun oturmaya razym. Yine de, mymnt Gaston'la srdrdm yazma boyunca, belli belirsiz, sarmakl bir tula evin hayalini kurup durmuum, galiba. Gerekte ev, sadece 6500 kilometre tede bulunan Haze'lerin eviyle hznl bir benzerlik tayordu. Ayn donuk boz renkli gvde, ayn inko deli at, ayn donuk yeil tenteler... Odalar ise ok daha gsterili denmi olmalarna karn gene ayn dzen iindeydiler. Yine de benim alma odam brlerine oranla daha bykt, duvarlar yerden tavana kadar ykselen, kimya zerine yazlm iki bin dolaynda kitapla kaplyd. Ev sahibim (o aralar uzun sreli bir tatile kmt) Beardsley niversitesinde kimya retmenlii yapyordu. rencilerine le yemeinin yan sra son derece gsterili bir beden eitimi salonu da sunabilen pahal bir gndzl kz okulu olan Beardsley Lisesi'nin, o gen bedenleri biimlendirirken, kafalaryla da biraz olsun ilgilenebileceini umuyordum. Amerikan gelenek ve grenekleri konusundaki yarglarnda ok ender olarak hakl olan Gaston Grodin, okuldan sz ederken beni uyarm, bu tip yaktrmalardan holanan yabanclarn slubuyla, okulun 'kzlara iyi konumaktan ok, iyi kokmann retildii' bir yer olduu konusundaki kukularn belirtmiti. Bu ikincisini bile doru drst baardklarn sanmyorum. Pratt baretmenle ilk grmemizde, kadn yavrumun 'gzel mavi gzlerini' (mavi!? Lolita!?) beendiini, 'o Fransz dhi'yle olan (Gaston!? dhi!?) dostluumu onayladn belirtmi, Dolly'i, Bayan Cormorant adl bir kadnn ellerine teslim ettikten sonra derin dncelere dalmasna alnn krtrarak unlar sylemiti: 'rencilerimizin birer kitap kurdu olmas, zaten hi kimsenin doru drst bilmedii Avrupa'nn bakentlerinin adlarn bir bir sayp dkmeleri, ya da unutulmu savalarn tarihlerini ezberlemeleri bizi pek ilgilendirmiyor Bay Humbird. Bizim iin nemli olan ocuun topluluk iinde yaamaya uyum gstermesidir. te bunun iindir ki ncelikle u Drt Byklerin, Tiyatro'nun, Dans'n, Tartma'nn ve Kar Cinsle Arkadaln nemini vurguluyoruz. nmzde baz gerekler var. Cici kzmz Dolly pek yaknda kendisi iin olanlarla kmann, dolamann, bulumada giyilecek kyafetlerin, buluma tarihlerinin not edildii kk defterlerin, buluma adab gibi konularn diyelim sizin i, i ilikileri, ite baar gibi konulara verdiiniz, ya da diyelim benim kzlarmn mutluluuna verdiim nem (burada srtt) lsnde ncelik kazanaca bir ya grubunun yesi olacak. ster beenelim ister beenmeyelim, Dorothy Humbird, sosisli sandvi satan bfeler, kafeteryalar, koka kolalar, sinema filmleri, danslar, plajlarda battaniyeli partiler ya da kzlarn bir araya gelerek salarn kvrdklar toplantlarla dolu bir toplumsal sistem iinde bulunmaktadr artk. Tabii, Beardsley Lisesi olarak bu etkinliklerin birounu onaylamayz, bir ksmn da daha yapc bir biimde ynlendirmeye alrz. Ne var ki dne srtmz eviriyor bugne bakyoruz. zetle, retim yntemleri belirleme konusunda dev yazdrmaktan ok iletiim kurmaya inanyoruz. Demek istiyorum ki, Shakespeare ve teki yazarlara sonsuz saygmz olmasna karn, kzlarmzn eski, hurda kitaplara gmlmekten ok evrelerindeki dnya ile iletiim kurmalarn amalyoruz. Baz eyleri hl elyordamyla arama aamasndayz

belki, ama akllca srdryoruz bunu; habis tmr aratran bir kadn sal uzman gibi. Organizma ve organizasyon asndan dnyoruz. Yllar boyu gen kzlara sunulan birok yersiz konuyu safd ettik. Gemite bu konular, gen kzlarn bilgi ve becerilerine yer brakmyor, yaamlarn -ve hatta siniklerin ekleyebilecei gibi kocalarnn yaamlarn- dzene sokmakta kendilerine gerekecek tutumlar gelitirmeye olanak tanmyordu. Mr. Humberson, sorunu yle koymakta yarar var; gkteki yldzlarn nerede durduu nemli olabilir, ama bozdolabnn mutfaktaki yeri, yeni yeni serpilip gelimekte olan evladm iin ok daha nemlidir. ocuunuzun okuldan edinmesini istediiniz tek eyin, salam bir renim olduunu sylyorsunuz. Ama renim derken neyi kastediyorsunuz? Eskiden genellikle dil dzeyinde bir fenomendi renim; hani, ocua iyi bir ansiklopediyi ezbere retirdiniz; ocuk gittii okulun kendisine sunabilecei kadarn ya da daha fazlasn alm olurdu. Dr.Hummer, farknda msnz bilmem, amzda ergenlik ncesi bir ocua gerekli olan, Ortaaa ait verilerden ok, hafta sonunda kaca olana ilikin veriler olmaktadr (srtma) - bu size aktardm, geenlerde Beardsley niversitesi'nin psikoanalistlerinden birinden duyduum bir nktedir. Sadece dnceler dnyasnda deil, eylemler dnyasnda da yayoruz. Ardndaki yaant olmadan szckler anlamszdr. Sorarm size, Dorothy Hummerson, Eski Yunan' ya da haremleri cariyeleriyle Dou'yu bilip de ne yapsn?' Bu program olduka itici bulmutum, ama daha sonralar okulla ilikisi bulunan akl banda iki hanmla konutuumda, kzlarn olduka salam bir okuma program izlediklerini, bu 'iletiim' safsatasnn eski moda Beardsley Lisesi'ne ticari ekicilik kazandrmak iin uydurulmu bir numara olduunu, okulun gerekte tutucu mu tutucu olduunu rendim. Beni zellikle bu okula eken olduka nemli bir neden daha var ki, okuyucularma garip grnebilir, ama ne yapaym, ben byleyim ite... Sokamzn kar tarafnda, tam bizim eve bakan yerde, zerini otlar brm arsadan, bir iki renkli allk, bir tula yn, tahta paralar, sonbahara zg et pembesi ve krom rengi o kpk kpk yol kenar ieklerinin orada oturduumuz Thayer Soka'na kout okul yolunun l l bir blmn ve tam bunun arkasna den yerde de okulun oyun alann grmek mmknd. Getirdii psikolojik i rahatl bir yana genelde bu d mekn dzenlemesi kendi gnm Dolly'ninkine bititirmek frsatn da veriyordu bana. alma odamn penceresinden gl drbnlerin de yardmyla baktmda, orana vurulursa kz rencilerin arasnda saylarnn olduka kabark olduunu kestirebileceiniz supericiklerinin teneffs zaman Dolly'nin evresini alp oynatklarn seyretmenin salayaca zevkleri hemen o an sezdim. Ne yazk ki daha okulun ilk gn iiler gelip, akl tahta perdeyle rttler, aradan ok gemeden de hardal rengi ahap bir yap ktcl bir biimde tahta perdenin ardnda ykseldi, o byl manzaram tmyle rtt. Her eyi berbat etmeye yetecek kadar gereci st ste ydktan sonra da o sama sapan yap iileri ilerini yarm braktlar, bir daha da grnmediler. -5Ad Thayer Soka olan bir sokakta, uyuuk bir niversite kentiinin yeilli bejli, altn renkli yerleim blgesinde mutlaka 'iyi sabahlar!' diye baran bir iki

kiiyle karlarsnz. Byleleriyle ilikilerimde ly tutturduum iin hep kendimi kutlammdr; hibir zaman kaba olmam, ama araya belli bir uzaklk koymuumdur. adam ya da niversite hocas ya da her ikisi birden olan bat ynndeki kap komum zaman zaman kimi son turfanda bahe ieklerini tralar, arabasn sular ya da daha ileriki tarihlerde garajna giden yolun buzlarn sulandrrken (btn bu fiiller yanl olabilir, hi umurumda deil) arada bir benimle konumaya alrd. Ne var ki sradan onaylar ya da ancak aray doldurmaya yetecek soru szcklerini andracak kadar konumaya benzeyen ksa homurtularm, cancier olmaya ynelik bir gelimeyi hep engellemiti. Kardaki ple dnm arsann iki yanndaki evlerden birinde kimse oturmuyordu. tekindeyse ngilizce profesr iki kadn, tvid elbiseler iindeki ksa sal Miss Lester ile solgun diiliiyle sekinleen Miss Fabian otururlard. Her ikisinin de kaldrmda ayakst srdrdkleri sohbetin tek konusu (Allah inceliklerinden raz olsun) kzmn bir iek kadar gzel, Msy Grodin'inse ne masum, ne irin olduundan teye gitmezdi. Dou ynndeki kap komumsa ilerinde en tehlikelisiydi; merhum erkek kardei niversitenin yaplar ve yerleme alanlar denetmeni olan, her eye burnunu sokmaktan geri durmayan tipik bir karyd bu. Hatrlarm, ben oturma odamn penceresinde durmu, her yanm ateler basarak sevgilimin okuldan dnmesini beklerken o Dolly'nin yolunu keserdi. ren kzkurusu, pis merakn tatl bir iyi niyet maskesi altnda gizlemeye alarak sska emsiyesine dayanrd (kra daha yeni dinmi, souk bir gne yzn gstermeye balam olurdu); souk havaya aldrmadan kahverengi paltosunun nn am olan Dolly ise kitaplarn gbeine bastrr, hantal botlarnn yukarsndan pembe dizleri gzkerek, kalkk burunlu yzne konup kalkan, rkek, bn bir glmsemeyle -o yz, belki de k gneinin etkisiyle Alman kyl kzlarnn o yerel, pek saf yz ifadesini alrd birden- orada ylece durur, doudaki kap komum olan kadnn sorularn cevaplamaya alrd. 'Peki annen nerede ekerim?' Peki babacnn meslei nedir?' nceden nerede oturuyordunuz?' Baka bir keresinde de iren yaratk bana bir hogeldiniz kinemesi yolladyd da duymazlktan gelmitim. Birka gn sonra mavi kenarl mektup zarfna sokulmu bir not yollamt. Biraz zehir biraz bal tadnda bir mektuptu bu, Dolly acaba bir pazar ona gelir de, bir koltua kvrlp 'radyoyu ge saatlere kadar bangr bangr bartacak yerde anneciimin bana ocukken armaan ettii kitaplara bir gz atmak' ister miydi acaba? nceki kiraclardan elektrikli sprge ile birlikte devraldm yar hizmeti yar ah Mrs. Hooligan' da kollamak zorundaydm. Dolly le yemeini okulda yedii iin o ynden kayglanmyordum, sabahlar Dolly'e olduka doyurucu bir kahvalt yedirip, Mrs. Hooligan'n evden ayrlmadan nce hazrlayp brakt yemei stmakta da zorluk ekmiyordum. Tanr'ya kr bu iyi, zararsz kadncazn gzleri pek iyi semediinden, ayrntlar farkedemezdi, ben de yatak dzeltmekte uzmanlamtm artk. Ama hl kafamda, bir yerlerde lmcl bir lekenin gzden kat ya da Lo'yla Hooligan'n birlikte evde bulunduklar ender zamanlardan birinde, tatl bir mutfak sohbeti srasnda Lo'nun kadncazn ana sevecenliine gereinden fazla sokulaca yolunda bir kuku vard. Sk sk btn klar yanan camdan bir evde yaadmz duygusuna kaplyor, her an ince dudakl, kr kr suratl birinin perdeleri teklifsizce rtlmemi pencereden gzlerini dikip en kaarlanm rntgencilerin bile

seyretmek iin kk bir servet deyecei eyleri olduu gibi greceini dnyordum. -6Gelelim Gaston Grodin'e. Dostluundan holanmamn -ya da dostluuna katlanmamn- tek nedeni, saygn kiiliinin hayatmdaki gize kaytsz artsz bir gvenlik klf salamasyd. Bir ey bildiinden deil; ona almam iin zel bir neden olmad gibi, kukulanp da ak ak sormayacak benden de ak ak karln alamayacak kadar kendine dnk, soyut bir adamd; Beardsley'lilere benden vgyle sz ediyordu, benim mjdecimdi. zel zevklerimi, Lolita'nn hayatmdaki yerini anlasa bile o, bunu sahte kibarlktan yoksun olduu kadar kaba dokundurmalardan da arnm olan davranlarmdaki sadelie yorard. nk renksiz ruhsuz zeks ve bulank belleine karn eminim kendisi hakknda Beardsley'li hemerilerinin bildiinden ok daha fazlasn bildiimi farketmiti. Sarkk bedenli, kansz suratl, iine kapank bir bekrd; bedeni ykselir ykselir, bir ift dar, pek de ayn dzeyde olmayan omza eriir, sonra da bir yannda dz siyah sa, br yanndaysa pek bir ey olmayan armut biimi bir kafada son bulurdu. Ne var ki bedeninin alt ksm son derece iriydi; yle ki dillere destan kalnlktaki iki bacann zerinde fillere zg garip bir salnmla yol alrd. Hep siyahlar giyerdi, boyunba bile siyaht. Pek seyrek ykanrd. ngilizcesi deseniz iler acsyd. Gene de herkes onun nasl da sevimli bir garabet olduunu sylemekten geri durmazd. Komular onu elstnde tutard; evremizdeki btn kk olanlar adyla tanr (birka ev aamda oturuyordu), bazlarna evinin nndeki kaldrm temizletir, arka bahedeki kuru yapraklar yaktrr, odunluktan odun getirtir, evde ufak tefek iler grdrr, sonra da duvarlarnn ardnda scak su borular gizlenen, zerleri kilimler, konik hanerler ve tabancalarla donanm zemin katndaki Dou slbu odasnn gizliliinde, onlar iinde gerek likr bulunan pahal ikolatalarla beslerdi. Yukarda, resim ilii vard; elinden biraz resim de gelirdi ihtiyar dzenbazn! liin eimli duvarn (ilik dedii de tavan arasndan baka bir ey deildi!) dncelere dalm Andre Gide'in, aykovski'nin, Norman Douglas'n, tannm baka iki ngiliz yazarnn, Nijinsky'nin (kalalar meydanda, nnde incir yapraklar), Harold D.Doublename'in (Orta Bat niversitelerinden birindeki hlyal bakl bir solcu profesr) ve Marcel Proust'un koca koca fotoraflaryla donatmt. Btn bu zavalllar, sanki o eimli yerlerden her an tepenize decekmi gibi dururlard. Ayrca evredeki btn kz ve olan ocuklarn resimleriyle dolu bir albm de vard ki, ben sayfalarn kartrp da, rastagele bir eyler sylediim zaman, Gaston, kfte dudaklarn bzer, uh bir somurtmayla: 'Evet, hepsi de pek terbiyelidir,' diye mrldanrd. Kahverengi gzleri evredeki duygusal ya da artistik deeri olan vr zvrn, kendi baya tuvallerinin zerinde dolar (bildiimiz koca koca gzler, dilimlenmi gitarlar, mavi meme ular, o zamanlar pek moda olan geometrik desenler), eliyle boyal tahta bir ka ya da damarl mermerden vazoyu gstererek, 'u armutlardan alnz rica ederim. Kardaki yal hanm benim yiyebileceimden fazlasn getiriyor,' ya da 'Mrs. Lore gene yldz iekleri getirmi, bu gzel ieklerden de ylesine nefret ederim ki,' derdi. (Szgn, zgn, hep o eski dnya okbilmilii...)

Haftada iki kere oynadmz satran oyunlar iin neden onun evini deil de benim evimi yelediimi aklamaya gerek yok. Tombul elleri kucanda, yklm eski psk bir Tanr heykeli gibi oturur, satran tahtasna bir cesetmiesine gzlerini diker bakard. Hrltl seslerle soluyarak on dakika kadar dndkten sonra hamlesini yapar, kaybederdi. Ya da adamcaz daha da uzun bir sre dnp durduktan sonra 'ah!' diye barverir, sesindeki gargaraya benzer ihtiyar kpek havlamas enelerini lpr lpr oynatrd. Sonra da asl kendi ahnn tehlikede olduunu sylediimde yuvarlack kalarn havaya kaldrr, derin derin i geirirdi. Bazen ikimiz buz gibi souk alma odasnda otururken Lo'nun plak ayaklaryla aadaki oturma odasnda dans figrleri altn duyardm. Ama Gaston'un d dnyaya alan duyular pek keyifli bir biimde sar olduundan o bu plak ritimlerin farkna bile varmazd. Ve - bir, ve iki, ve - bir, ve iki, ve - bir, ve iki... Arln, dimdik tuttuu sa bacana verir, ancak sramaya, -sradnda da bacaklarn iyice aard- bir bacan krp, tekini ileriye uzatmaya baladnda, havaya zplayp, parmak ularnda yere dtnde, ite ancak ondan sonra bezgin, rk, eki suratl oyun arkadam (sanki uzaklardan gelen baz gmbrtleri vezir'inin giritii amansz saldryla kartryormuasna) kafasn ya da yanan ovutururdu. Bazen de biz satran tahtasnn banda dncelere dalmken, Lola sallana sallana ieri girer, Gaston'un her defasnda fil gzleri hl piyonlarn kollayarak pek kibarca onun ellerini skmak zere ayaa kalk, gevek parmaklarn braktktan sonra da yzme bir kere bile bakmadan koltuuna gml, kendisi iin kurduum tuzaa tepetaklak dvermesi grlecek ey olurdu. On be gn kadar grmemitik de, ylbana yakn bir gn 'kzlarnz nasllar, iyidirler inallah?' diye sorduydu. Anlalan her defasnda yere inik, szgn gzleriyle ancak dizlerinden aasn grebildiinden, benim bir tanecik Lolitam' bu diz alt kategorilerinin says orannda oaltmt (blucin, etek, sko etek, vb.) Zavall adamcazdan bu kadar sz etmek yeter de artar bile (yazk, bir yl sonra bir Avrupa yolculuu srasnda, hem de Napolide, sevimsiz bir olaya kart, bir daha da geri dnmediydi). Beardsley'de srdrd hayat garip bir biimde bu davayla ilgili olmasa ondan sz etmeyi bile dnmezdim, ama savunmam iin gerekli bana. Son derece yeteneksiz bir adam, orta halli bir retmen, suratsz, sevimsiz iko, yal bir kukumav kuu, deersiz bir bilimadam, ayrca Amerikan yaama tarzn kk gren, ngilizce bilmesinden vn pay karan bir adam dnn; geliyor, o tutucu New England'da byklerin sevgi gsterileri, kklerin okaylar ile gnn gn ediyor, herkesle alay ediyor - bir de bana bakn! -7imdi, Lolita'mn ahlk asndan gsterdii kesin d kda geirmek gibi sevimsiz bir grev var nmde. Geri kendisi bende uyandrd alevli arzulara pek katkda bulunmamt, ama arszca karc da olmamt. Ne yazk ki savunmaszdm, dncesizdim, mektepli spericiim ise avcuna almt beni. Ben insanlktan ktka, tutku, sevecenlik, ikence artm durmutu; o da bunlar frsat bilmiti.

Temel ykmllklerini yerine getirmesi kouluyla verdiim haftalk, Beardsley'de oturmaya baladmz ilk gnlerde yirmi bir sentti, son zamanlara doru ise bir dolar be sente kadar ykselmiti. Benden srekli olarak trl trl kk armaanlar ald, istedii ekerlemeyi ya da aynda film seyretme zevkini kolaylkla kopard dnlrse, eli aklktan da teydi bu. Evet, zaman zaman o ocuka elence nesnelerinden birini ok can ektiinde tatl tatl ek bir pck ya da bir dizi kark okama istediim olurdu, ama o da kolay kolay baedilebilecek gibi deildi. Gnlk nafakas olan peniyi -ya da meteliiylesine isteksizcesine bir kar vard ki... Hele bir de beni onlarsz yaamaya bir iki gnden fazla dayanamayacam, hayatm altst eden, garip cennetten kma birtakm iksirlerden yoksun etmeyi kafasna koydu mu -iin iine akn miskinlii girdi mi bunlar zorla da alamazdm- nasl da acmaszca pazarla otururdu. O yumuack dudaklarnn bysn, becerisini de ok iyi bildiinden, fazladan bir kucaklamann bedelini hem de tek bir okul yl boyunca , hattat drt papele ykselttii zamanlar olmutu. Ah sevgili okuyucum, zevk ikencesinin tam ortasnda aklm ap da hazine kusmaya balayan bir makine gibi gmbr gmbr, angr angr metelikler, kurular, koca koca nefis gm dolarlar karm gznn nne getirip de glme sakn! Sara nbeti tutmuasna giriilen o aceleci okamalarn bir keceinde o gene kk avucunu yumruk yapar, paralarn sk sk kollard. Hemen ardndan eer benden nce davranp da paralarn saklamaya komazsa o kk avcu zorla amay det edinmitim. Nasl her gn okulun evresinde fr dnp, halsiz ayaklarmla dondurmac dkknlarn arnlyor, sisli puslu aalk alanlar kolluyor, yrek arpntlaryla dklen yapraklar arasnda yavaa snen kk kz kahkahalarna kulak kabartyorsam, zaman zaman da onun odasna hrszlama dalyor, p kutusundaki st gl desenli yrtk ktlar elden geiriyor, daha az nce kendi ellerimle yaptm bakire yatana, yastn altna bakyordum. Bir keresinde kitaplarndan birinin arasnda sekiz dolar bulmutum (kitabn ad da pek uygundu: 'Define Adas')- Bir keresinde de Whistler'in tablosunun arkasndaki bir delikte tam yirmi drt dolar ve biraz da bozukluk ele geirmitim -yirmi drt dolar altm sent falan- kaldrp bir kenara saklamtm da ertesi gn gzmn nnde namuslu bir kadn olan Mrs. Hooligan' iren bir hrsz olmakla sulamt. Sonuta zek ortalamasnn gerekten yksek olduunu kantlarcasna ganimetlerini hibir zaman bulamadm bir delie gizler oldu. Ama o sralar okulun sahneye koyduu piyeste rol almasna izin vermem iin gnl bulanarak urap didindiinden, fiyatlar iyice drmtm. Beni iflas ettirir diye korkmuyordum; korkum ban alp kamaya yetecek kadar para biriktirmesiydi. Cin bakl zavall ocuum cebine elli dolar koydu mu Broadway'in ya da Hollywood'un yolunu tutabileceini sanyordu korkarm. Ya lden bozma orak eyaletin birinde, bir aevinin le gibi mutfanda -'Bulak aranyor!'- alrsa soluu; deli gibi rzgr eser, yldzlar gz krpar, barlar, barda kzlar, gkte aylar, yldzlar, her ey kirlenmi, yrtlm, lm, bitmi... -8Olanlar konusuyla ilgilenmek iin elimden geleni yaptm sayn yargcm. Bilmezsiniz, nasl davranmam gerektiini renmek iin 'Beardsley Star' gazetesindeki szm ona 'Genler in' stununu bile okudum:

Gelelim babalara. Kznzn erkek arkadan rktmeyin. Artk olanlarn onu ekici bulmasn kabullenemiyorsunuz belki. Sizin gznzde hl kk bir kz o. Olanlar iinse ekici, grgr, sevimli, en akrak bir kz. Ondan holanyorlar. Bugn irketinizdeki broda nemli anlamalara imzanz atyorsunuz, ama unutmaynz daha dn Jane'in okul kitaplarn tayan liseli bir Jim'diniz siz de! Hatrladnz m? imdi sra onda olduuna gre, kznzn da holand olanlarla birlikte, onlarn hayranln derleyerek mutlu olmasn istemez misiniz? Onlarn birlikte salkl bir biimde hayatn tadn karmalarn istemez misiniz? Salkl bir biimde hayatn tadm karmak ha!. Ah, Tanrm, sen bilirsin! Neden bu genleri evinize gelmi konuklar gibi arlamayasnz? Neden onlarla dertlemeyesiniz? ekingenliklerinden kurtulmalarna, glp elenmelerine, yabanclk ekmemelerine almayasnz? Kerhanemize ho geldin, ahbap! Kurallara aykr davranrsa, kznz su ortann nnde yksek sesle azarlamaynz. Brakn honutsuzluunuzun ceremesini yalnzken eksin. Hepsinden nemlisi de kznzn arkadalarna sizin adam yiyen sevimsiz bir ihtiyar olduunuz duygusunu vermeyiniz. 'Adam yiyen sevimsiz ihtiyar,' her eyden nce 'kesin yasaklar' ve 'istemeye istemeye verilecek izinler' diye iki liste kard. ki, , be - ne kadar iftle birlikte olursa olsun olanlarla kmak kesinlikle yasakt; hi amaz, bir de bakarsnz grup halinde sevimeye balarlar. Evet, kz arkadalaryla dondurmacya gidebilir, ben uygun bir uzaklkta arabann iinde beklerken rastlad bir iki gen erkekle akalap glebilirdi. Ayrca Lolita'nn okuldaki arkada grubu, Butler Erkek Lisesi'nin rencilerinden kendi sosyal dzeylerinde bulunan bir grup olan tarafndan ylsonu balosuna arlabilir, (tabii her an gzetim altnda olmak kouluyla), o zaman ben de on drt yana gelmi bir kzn ilk 'balo elbisesini' giyildiinde clz kollu ergenleri flamingo kularna dndren bir klk- giyip giyemeyeceini dnrdm. Dahas, evde bir parti verebileceini, kz arkadalarndan daha gzelce olanlaryla, Butler Lisesi'nin balosunda karlat akl banda olanlar arabileceim sylemitim. Ne var ki benim ynetimim srdke hi ama hibir zaman abazan delikanllarla sinemaya gitmeyecei, arabalarn iinde oynamayaca, okul arkadalarnn evindeki kzl erkekli partilere katlmayaca, ya da bana duyurmadan telefonda erkeklerle konumalara dalmayaca ('Olann benim bir arkadamla olan ilikilerini tartyorduk' falan da yok) kesindi. Lo btn bunlar karsnda kplere binmi, beni alak bir dzenbaz -ve daha da kt eyler- olmakla sulamt. Onu asl kzdran eyin kendisini belli bir ilikinin getirdii doyumdan ok genel bir haktan yoksun brakmam olduunu anlayp, derin mi derin, tatl m tatl bir soluk almasaydm, belki benim de tepem atabilirdi. Anlayacanz zere genlerin yaama alkanlklarn, bo zamanlarn deerlendirme konusundaki yerleik deerleri, 'yaplagelen eyleri', geleneksel bir dzenei altst ediyordum. ster kumral olsun ister kzl sal, isterse de sonbaharda elma bahelerinin ltsnda efsaneler yaratan bir supericii, dnyada ocuktan hele kz ocuktan daha tutucu bir yaratk olamaz.

Yanl anlamayn sakn, k mevsimi sresince tanmadm gen olanlarla haberim olmadan gnlnn ektiince yersiz ilikiler kurmadn sylersem yalan olur. Takdir edersiniz, bo zamanlarn ne kadar sk skya denetlesem de, sk sk beklenmedik zaman kaamaklar oluyor, gelecekte bunlarn hesab sorulduunda hemen uzun uzadya aklamalara giriilip minareye klf uyduruluyordu. Kskanlmn entikli peneleri az m taklmt supericii sahteliinin incecik dokusuna! Ama gerekten kayglanlacak bir durum yoktu ortada. Bu konuda kesin bir nseziye sahiptim - u anda da bu nsezimin ne kadar yerinde olduunu anlyorum. Bu nseziyi edinmem, sadece Lolita'nn hayatnn arka plannda yanp snen bir sr az var dili yok erkek karaltlarnn arasna bir yumrukta yollanabilecek gen, sert bir erkek bedeniyle karlamam olmaktan ileriye gelmiyordu. Sybil teyzemin pek sevdii deyimle u 'kar durulamayacak kadar ak' bir gerekti ki ince beenili gen metresim, elele tutumaktan zevk alan terli budalalardan tutun da sivilceli, eksozu karlm pata-pata arabalaryla 'kendine yeterli' rz dmanlarna varncaya kadar liseli olanlarn hibirinden holanmyordu. Kitaplarndan birinin i kapana 'btn bu olan gevezeliinden sklyorum,' diye bir cmle karalam, bunun altna da Mona'nn elyazsyla (Mona da bir iki dakika sonra ortaya kacak) sinsice bir nkte kondurulmutu: 'Rigger'dan da m?' (o da yolda). Demek ki onun yannda gzme ilien btn olanlar kimliksiz birer glgeydi benim iin. rnein Lolita'y birgn, ilk kar yad gn, eve kadar getirip brakan krmz kazakl olan; oturma odasnn penceresinden bahe kapsnn orada konutuklarn grmtm. lk krk yakal mantosunu giymiti. Salarn benim bayldm biimde taram -n perem, yanlarda tatl bir kvrm, ensede kendiliinden dklen lleler- zerine kk kahverengi bir apka yerletirmiti. Islannca koyulaan mokasenleri, beyaz oraplar her zamanki gibi derbederdi. Konuur ya da dinlerken yine her zamanki gibi kitaplarn gsne bastryor, ayaklar hi durmadan kprdyordu; sa ayann ba parman sol ayann stne bastryor, ba parman geriye ekiyor, ayaklarn birbirine doluyor, yavaa sallanyor, yerde bir iki dans adm deniyor sonra btn bunlar yeni batan alyordu. Sonra bir leden sonras kzkardeiyle annesi ene alarak beni olay yerinden uzaklatrmaya alrken bir lokantann nnde Lolitacmla konumaya dalan montlu ocuk; srklenerek uzaklarken dnm, geriye, hayatmn tek akna bakmtm. Genler arasnda pek yaygn olan davran biimlerini olduka iyi kapmt; hani glmekten krldnz hissettirmek iin banz yle bir ne eivermenizi tleyen bir ergen incelii vardr ya ite o da yle yapm, sonra sanki benim arm duymuasna hl katksz bir nee taklidini srdrecek bir iki adm gerilemi, evresine baknm, yzndeki glmseme yava yava snerek bana doru ilerlemiti. te yandan -belki de o ilk unutulmaz itirafm hatrlattndan olacak kaderine boyun emilerin o irin, efkrl i ekiiyle 'doru mu?' deyiini ya da kaderin sillesi inip de her ey bittiinde uzun, derin, neredeyse homurtulu bir 'yoo, o-la-maz,' sesi karn nasl da severdim. Hele - genlikten, hareketten sz ettiimize gre- Thayer Soka boyunca gzel gen bisikletinin zerinde bir aa bir yukar geziniini izlemenin sevinci, iyice hz almak zere ehvetle pedallara basarak ayaa kalk, sonra bisiklet kendi kendine gidip duruncaya kadar kendini selenin zerine brakverii... Sonra gene bisikletin zerinde hareket halinde kalarak posta

kutumuza bir gz atar, bulduu bir derginin sayfalarn yle bir kartrr, dergiyi yine yerine koyar, dilinin ucunu st dudann bir kesine bastrr, pedala kuvvet, solgun glgeyle gnein iinden son hzla ilerlerdi. Tutsak ocuumun nceki k Kaliforniya'da gaflet iinde benimsedii huysuzluklara oranla bu yeni ortama ok daha baaryla uyum gsterdii sylenebilirdi. Sulularn, byk adamlarn ve sevecenlerin iinde yaad o srekli gerilim durumuna pek alkn olmadm halde, sanki bozuntuya vermemek iin elimden geleni yapyormuum gibi geliyordu bana. Lolita'nn buz gibi odasnda geirilen hayranlk ve aresizlik dolu birka saatten sonra iliimdeki ince uzun dar yatama uzanp, geirdiim gn gzlerimin nnde yeniden yaarken kendi grntm belleimin kan anana dnm gznn nnden geerdi demeyeyim - sinsi sinsi evreyi kollayarak geerdi, ite esmer Kelt profili tayan, Anglikan kilisesinden ama hafif de Katolik, mutlaka Katolik Dr. Humbert okula giden kzn kapdan geiriyor, sakin sakin glmsyor, reklamlardaki adamlarnkine benzeyen zarif kemerli, kaln kara kalarn kaldrarak, le gibi kokan (bilirim ki ilk frsatta ev sahibinin cin'ine saldrmak niyetindedir) Mrs. Hooligan'c selamlyor. te yandan Mr. West ile emekli cellat m din kitaplar yazar m, kimin umurunda Fransz m svireli mi ne, ite o adn hatrlayamadm, avurtlar km, solgun alnnda Hitler'si bir perem tayan komusunun her gelen geene ak pencereden grnd zere daktilonun zerine eilip kafa kafaya verdiklerini grrdm. Hafta sonlar iyi bir terzinin elinden kma mantosu ve kahverengi eldivenleriyle Profesr H.'nin kzyla Walton Pastanesi'ne doru (nl meneke rengi kurdeleli porselen tavanlar ve ikolata kutular arasnda oturur, sizden ncekilerin krntlar ile dolu le gibi bir masada "iki kiilik servis" beklerdiniz) gezintiye ktn grebilirdiniz. Hafta iinde saat bir sularnda bin gzl afa kibarca selamlayarak arabasn garajdan karyor, Allah'n belas her dem taze allar dnyor, kaygan yoldan aaya inmeye balyor. Beardsley niversitesi'nin olduka i karartc kitaplnda insan bilgisinin ak iinde ta kesilmi oturan iriyar gen kadnlar arasnda, buz gibi baklarn nndeki kitaptan kaldrp saate bakyor. niversitenin din grevlisi (lise'de de ncil dersine geliyordu) Peder Rigger'la kampste dolayor, 'Annesinin uak kazasnda len nl bir sinema oyuncusu olduunu syledi biri. Demek, hayr? Ben yanlm olacam herhalde. yle mi? Anlyorum. Ne yazk.' (Annesini yceltiyor demek ki, ha!) Arkanl, kei gzl nazik bir dul olan Profesr W.'nn ardna taklm kk arabasn spermarketin labirenti iinden iterek gtryor. Kollarm svam, boynuma karal, beyazl koca bir atk sarm kar kryorum. Gz dnm bir acelecilik sergilemekten kanarak, paspasn zerine ayaklarm silmek zere duralyorum. Eve giren kk okullu kzmn ardndan eve dalyorum. Dolly'i diiye gtryorum -gzel hemire hanm gzlerini dikip bakyor- Eski dergiler - ne montrez pas vos chambres* Dolly ile yemek yemek zere kasabaya inen Mr. Edgar H. Humbert'in bifteini kta Avrupas usulnce atal bakla keserek yedii grld. kiz iftler halinde konser izleyenler; mermerden oyulmu suratl, iki sakin Fransz bey yan yana oturmu, Msy H.H.'nn mzie pek merakl olan kk kz babasnn (*) Odanz gstermeyiniz.

sana, Profesr W.'nin (babas Providence'da felekten masum bir gece almaya gitmiti) mzie ayn derecede merakl kk oluysa Msy G.G.'nn soluna yerlemi. Garaj aarken arabay sarp sarmalayp yutan ve sonra snen drtke bir k demeti. Gzalc renkli pijamalarm geirmi, Dolly'nin odasndaki pencere storunu deli gibi ekerek kapyorum. Cumartesi sabah, ortalkta grnmyorum. Pazar sabah hem grnyorum hem de sesim duyuluyor, kiliseye gitmiyorum tabii, zeri kapal buz pateni pistine giden Dolly'e ok ge kalmamasn sylyorum. Dolly'nin gzlem gc acmaszca keskin, bir okul arkada giriyor ieriye; 'filmler dnda,' diyor, 'smokin ceketi giyen birini ilk kez gryorum efendim!' -9Kendileri ile tanmay drt gzle beklediim kz arkadalar beni genellikle d krklna uratmlard. Opal 'bir ey', sonra Linda Hall, Avis Chapman, Eva Rosen, bir de Mona Dahi (biri dnda bunlarn hepsi de 'yaklak' adlar tabii.) Opal utanga, biimsiz bedenli, gzlkl, sivilceli bir yaratkt, Dolly'e tapyor, bizimki de onu itip kakyordu. Okulun tenis ampiyonu olan Linda Hall'la haftada en az iki kere olmak zere tekler ma yapyordu Dolly; yanlmyorsam tam bir supericii idi Linda; ne var ki bilinmeyen bir nedenden tr evimize gelmiyordu -ya da gelmesine izin verilmiyordu. Onu sadece i avlumuzda kendiliinden akp snveren bir gne izgisi olarak hatrlyorum. Geriye kalanlardan Eva Rosen dnda hibirinin supericii olma konusunda herhangi bir iddias yoktu. Avis, iri, tyl bacakl, iko bir ocuktu, Mona deseniz yrtk bir diilii olmasna karn supericii kimliinden oktan syrlmt, hi supericii olmu muydu oras da belirsiz. te yandan yurdu olan Fransa'dan ayr dm kk Eva Rosen bu ie yeni balayan keskin zekl amatrlerin hemen yerine oturtabilecekleri gibi ok gzel olmayp da supericii olan kzlarn temel zelliklerinden bazlarna, rnein kusursuz bir ergenlik ncesi bedenine, sada solda tembel tembel gezinen baklara ve kk elmack kemiklerine sahipti. Iltl bakr rengi salar Lolita'nnkilerin ipeksiliindeydi, ayrca pembe dudakl, balk pulu gibi parlayan kirpikleri, narin, stbeyaz yznn izgileri benzerleri olan dall budakl kzl sallar familyasnn teki yelerininki kadar bilmi deildi. Ayrca gene trdelerinin benimsedii yeiller yerine hatrladm kadaryla bir sr kara, vine r renkli elbiseler giyiyordu. ok fiyakal kara bir kazak rnein, yksek keli kara iskarpinler, ll krmzsna boyanm trnaklar. Onunla Lo'nun btn nefretine karn Franszca konumutum. ocuun vurgular hl kusursuz olmakla birlikte, okul ve oyun szcklerini seerken o gnlerin Amerikancasna bavuruyor, giderek konumasna hafif bir Brooklyn aksan gelip yerleiyordu. Zppece ngiliz zentileri olan sekin bir New England okuluna giden kk Parisli de garip kayordu bu. Ne yazk ki, bu 'Fransz veletin amcasnn bir milyoner' olmasna karn Lo, ben daha Humbert'in herkese ak yuvasnda onun gzel kokulu varlndan ufaktan ufaktan tat almaya frsat bulamadan, anlayamadm bir nedenden Eva'yla arkadaln kesivermiti. Okuyucum Lolita'nn evresinde bir avu nedime kz, deyim yerindeyse avuntu armaan niteliinde supericii bulundurmaya ne kadar nem verdiimin farkndadr sanrm. Bir sre iin duyularmn zellikle de Lo ile birlikte tiyatro almalarna merak sarnca sk sk evimize girip kmaya balayan Mona Dahl'a yneltmeye karar verdim. Lo'yu,

karln da fazlasyla deyerek, biraz sktrnca, azndan, Mona'nn bir ky kentinde bahriyelinin biriyle yaad servenin akl almaz ayrntlarn almtm. Ama bu arada gene dehetli bir sahtekr olan Dolores Haze'in Mona'ya ne gibi srlarmz da akladn sk sk dnrdm. Lo'nun bu zarif, souk, ehvet dkn maln gz gen diiyi kendine yolda semesi artmamt beni. Bir keresinde Mona'nn koridorda sveterinin el dememi ynden rlm olduunu syleyen Lo'ya en bir edayla 'Senin tek el dememi yann da bu olsa gerek, kzm,' dediini duymutum (yanl duyduuma yeminler etmiti Lo sonradan). Mona'nn garip, bouk bir sesi, permal, donuk koyu renk salar, yuvarlak kpeleri, amberle kahverengi aras gzleri, arzulu dudaklar vard. Lo retmenlerin bu kadar ok ve gsterili mcevher takp taktrd iin Mona'yla tarttklarn sylerdi. Elleri titrerdi Mona'nn. 150 dolaynda bir zek ortalamas oluu en byk derdiydi. Ayrca kadns srtnda iri , ikolata renginde bir ben olduunu da biliyordum; Lo ile onun; Butler Lisesi'deki dansa gitmek iin o duman duman, olduka dekolte elbiseleri giydikleri gece grmtm. Aklm zorluyorum zorlamasna ama belleim btn o okul ylnn, klavyesi zerinden bir vuruta sekip geemez ya! Lo'nun hangi olanlarla tanp grt konusunda azndan laf almaya kalktm m, zarif bir vurdumduymazlk taknrd Miss Dahi. Linda'yla kulpte tenis oynamaya giden Lo telefon etmi, yarm saat kadar gecikebileceim sylemiti, ltfen kendisiyle 'Hrn Kz' oyununda bir sahneyi prova etmeye gelecek olan Mona'y biraz arlayabilir miydim? Sesinin ve tavrlarnn btn ekiciliini, btn deikenliini sonuna kadar kullanarak ve belki de -yanlyor muydum yoksagzlerinde hafif billurlu bir alayclk yla, gzel Mona u karl vermiti: 'Dorusunu isterseniz, Dolly yle sradan olanlarla pek ilgilenmiyor efendim. Aslnda iki rahibeyiz biz. O da ben de Rahip Rigger'a gz koymu durumdayz.' (akayd tabii - o beygir eneli, ask suratl, dev csseli heriften sz ettim size sanrm; ileride zamann tam olarak hatrlayamadm ayl bir veli toplantsnda svire izlenimlerini anlatarak beni skntdan ldrmesine ramak kalacakt.) Peki balo nasld? A, balo mu, tam bir ngar. Tam bir ne? ngar. Tek szckle: Mthi. Lo ok dansetmi miydi? A, yok o kadar da ok deil, yalnzca dayanabildii kadar, peki mahmur Monann Lo hakkndaki dncesi neydi? Efendim? Lo okulda baarl myd onca? Valla mthi bir kzd tabii. Ama davranlar, genelde? Yok, yok harika bir kzd. Ama gene de? 'Yok canm, tabebek gibi kz,' diye kapatt Mona konuyu, acele bir i ekiiyle elinin altnda duran bir kitaba saldrd, baka bir yz ifadesi taknp sahte bir ilgiyle alnn kartrarak sordu: bana biraz Ball Zak'tan sz eder misiniz efendim? Denildii kadar iyi yazar mdr?' Sandalyeme o kadar yanamt ki, kremlerin parfmlerin altndan yaylan, bedeninin hi de ilgin olmayan kokusunu alabiliyordum. Birden garip bir dnce bak gibi geldi sapland: Lo'cuum pezevenkilik mi oynuyordu yoksa? Eer yleyse yerini dolduracak kiiyi yanl semiti. Mona'nn souk baklar altnda bir dakika kadar edebiyattan sz ettim. Sonra Lo geldi, kslm solgun gzlerini bize dikti, bakt. ki arkada kendi hallerine braktm. Merdivenin dnemecinde zerini rmcek alar brm kafesli pencerelerden birinin baklavalarndan biri yakut rengine boyanmt. teki boyasz baklavalarn arasnda asimetrik bir noktada duran, sanki biri satran tahtasnda tepeden atn

ileri srm gibi durup da kanayan bu yara hep garip biimde irkiltirdi beni. -10Bazen... t bakalm, tam olarak ka kere Bert? Drt m be mi yoksa daha fazla m? Yoksa hibir insan yrei iki ya da kereden fazlasn kaldramaz myd? Bazen (sorunuza verilecek cevap yok bende), Lolita geliigzel oturmu devini yapar, bir yandan da kalemini emerken, koltua yar oturmu bacaklarn da kol dayayacak yerinden sarktvermiken, ite o zaman ocuk eitimi konusundaki btn kayglarmdan arnr, btn kavgalarmz unutur, btn erkeklik gururumdan vazgeer ve evet, dizlerimin zerinde senin koltuuna kadar emeklerdim. Lolitam! Bir bak bakardn ki bana- yle boz renkli yle samur kal bir bakla bir soru iareti uzatrdn ki bana; 'Ah hayr, gene mi?' (inanamaz, dayanamazdn bu kadarna). nk durup dururken gelip de yzm krmal etekliine gmmek arzusuyla yanp tutuacama, tutuabileceime inanmak istemezdin sevgilim. O plak kollarnn narinlii... onlar nasl sarp sarmalamak, o gevek, gzel kollarnla bacaklarn nasl da kucaklamak, toy bir yeniyetme gibi ikiye katlanmak, ban u deersiz ellerimin arasna almak, akaklarnn derisini iki yanndan da geriye doru ekerek o inlileen gzlerinden pmek isterdim, isterdim de - 'Ltfen, brak beni; brakr msn ltfen!' derdin. ('Allah akna brak beni!'). Sen gzlerini dikmi bakarken yerden kalkardm, yznde benim yzndeki seirmenin kopyas olurdu domuzuna! Ama zarar yok, hi zarar yok, bir canavarm ben, o kadar; zarar yok sefil servenimi anlatmay srdrelim, gel! -11Aylardan aralkt sanyorum, bir lezeri Pratt benimle grmek istediini syleyerek artt. Dolly'nin son karnesinin zayf olduunu biliyordum, ne var ki bu arnn nedeni olabilecek bu eit akla yakn aklamalarla iimi rahatlatacak yerde, olabilecek btn korkunluklar bir bir aklmdan geiriyordum. yle ki grmeden nce ananasl cin kokteyllerinden bir iki bardak yuvarlamak zorunda kaldm. Yavaa, tepeden trnaa ademelmas ve yrek arpnts kesilmi bir halde daraacnn basamaklarn trmandm. Kl rengi sal, koca bask burunlu, kara ereveli gzlklerinin ardnda kk gzl, apal, iriyar bir kadn olan Pratt, 'oturun,' dedi. Bana teklifsiz ve rahatsz bir puf gstermi, kendisi de i bayltan bir evik kz edasyla mee tahtasndan koltuun kenarna tnemiti, bir iki dakika kadar glmseyen merakl bir bakla szd beni. lk karlamamzda da byle yapmt, hatrlyordum, ama o zamanlar aznn payn verebilecek durumdaydm. Gzlerini zerimden ekti, dncelere dald gitti - varsaymlar gelitiriyordu herhalde. Kararn verirken gri flanel etekliinin dizine gelen yerindeki katlarn bir bir ovuturdu, bir tebeir izini mi karmak istiyordu ne, sonra hl ovuturarak bana bakmadan unlar syledi: 'Size tepeden inme bir soru sormama izin verin Mr.Haze. Geri kafal Avrupal bir babasnz deil mi?' 'Yoo, hi de deil,' dedim. 'Tutucuyum belki, ama geri kafal olduumu sanmyorum.'

geirdi, sonra alnn krtrd, sonra tombul ellerini bir an nce konuya dnelim tavryla kenetleyerek boncuk gzlerini yzme dikti yeniden. 'Dolly Haze,' dedi. 'Sevimli bir ocuk, ama cinsel olgunlama konusunda ilk admlar atamamak gibi bir sorunu var anlalan.' Bam yavaa ne edim. Baka ne yapabilirdim ki? 'Hl anal ve rgensel geliimin blgeleri arasnda,' -karacier lekeleriyle dolu elleriyle iaret ederek anlatmaya alt- 'bir gidip bir geliyor. Temelde gzel bir-' 'zr dilerim,' dedim, 'ne blgeleri?' 'Ah geri kafal Avrupal yannz bu ite!' diye bard Pratt, kol saatine dokunup biraz tklattktan sonra birden takma dilerini gsterdi. 'Demek istediim u ki biyolojik ve psikolojik drtler -sigara alr msnz- Dolly'de rtme gstermiyor, deyim yerindeyse 'kresel bir izgisellik' izlemiyorlar.' Elleriyle bir an iin grnmez bir kavunu kavrad. 'ekici bir kz, zeki fakat dank.' (kadn kesik kesik soluklanarak, tneinden inmeden sevgili yavrumun masann zerinde sanda duran karnesine bir gz att, hi de acele etmiyordu) , 'Notlar gn getike ktleiyor. Bakn Mr.Haze, diyorum ki, acaba-' Gene o yalancktan dncelere dalp gitmeler. 'Ne diyorduk,' diye cerbezeli bir sesle srdrd konumay. 'Beni sorarsanz sigara iiyorum - hani sevgili doktor Pierce'in dedii gibi vnlecek ey deil belki bu, ama elden ne gelir, tiryakisiyim.' Bir soluk ald, burun deliklerinden kan dumanlar birer fil baca kalnlndayd. 'te size birka ayrnt, ok zamannz almaz. Evet, bakalm (ktlarn kartrr) Miss Redcock'un szn dinlememi, Miss Cormorant'a ise son derece kaba davranm. Evet, u da zel aratrma raporlarmzdan biri: Snfta arkadalaryla birlikte ark sylemekten holanr grlyor, ama akl baka yerde. Bacak bacak stne atyor, sol bacayla da tempo tutuyormu. En ok kulland szckler: Avrupa kkenli olduu su gtrmeyen bir avu ok heceli szck; olduka sradan, ergen szck daarcndan derlenmi iki yz krk kadar szckle snrl bir kullanm alan. Snfta i ekip duruyor. Bakaym. Evet. imdi, burada kasmn son haftasnn sonular var. Snfta i ekip duruyor. Deli gibi iklet iniyor. Trnaklarn yemiyor, oysa yeseydi bu genelde gsterdii davran emasna daha uygun derdi - bilimsel gzle bakldnda demek istiyorum tabu. Bunlarn nda, olduka dzenli det grd sylenebilir. u anda herhangi bir kilise rgtnn yesi deil. Aklma gelmiken Mr. Haze, annesi-? Ah, evet, anlyorum... Siz de-? Tanrnn iine akl sr ermiyor. Bilmek istediimiz bir ey daha var. Evde dzenli olarak grevler stlenmiyor, anladm kadaryla. Dolly'mizi prensesler gibi martyorsunuz galiba Mr. Haze, ne dersiniz? Eveet, bakalm burada daha neler var? Kitaplarn zarif bir biimde tayor. Sesi ho, gerekli gereksiz kkrdyor. Dalp dalp gidiyor. Kendine zg akalar var, rnein retmenlerinin bazlarnn adlarnn ba harflerinin yerini deitiriyor. Sa akl koyulu kahverengi, parlak eh bunu size hatrlatmaya gerek yok sanrm (gler). Burun kemersiz, ayaklarnn

kavisi olduka yksek, gzler - bakaym, daha yaknlarda kartlm bir rapor olacakt uralarda. Ev-vet, burada ite. Miss Gold'un sylediine gre Dolly'nin teniste tutturduu dzey ok iyiyle kusursuz arasndaym, Linda Hall'den bile iyiymi, ama i ilgiyi oyun zerinde younlatrmaya ve say yapmaya gelince, sadece 'zayf ile orta aras'. Miss Cormorant ise karar verememi; Dolly'nin olaanst bir duygu denetim dzenei mi var, yoksa hibir denetim dzenei yok mu? Miss Horn'a gelince, duygularm dil dzleminde somutlatramadn -Dolly'i kastediyorum- sylyor. Miss Cole'a baklrsa Dolly'nin metabolizmas harika. Miss Molar, Dolly'nin miyop olduunu ve iyi bir gz doktoruna grnmesinin yerinde olacan sylerken, Miss Redcock da kznzn derslerle baa kamaynn zr olarak gz bozukluunu ne srdn sylyor. Evet, son olarak da Mr. Haze, aratrma uzmanlarmz gerekten nemli bir konuya merak ediyorlar. Merhum einizin sizin ya da aileden baka birinin -anladm kadaryla Kaliforniya'da oturan teyzeleri ve anne tarafndan bykbabas varvard demek! zr dilerim-neyse, hepimiz,, aileden birinin Dolly'i memelilerin remesi konusunda aydnlatp aydnlatmadnz merak ediyoruz. Genel izlenim on be yandaki Dolly'nin hastalkl bir biimde cinsel sorunlara kar ilgisiz kald ya da bilgisizliini ve kendine olan saygsn yitirmemek iin merakn bastrd yolunda. Peki, ondrt, biliyorsunuz, biz Beardsley Lisesi olarak bu gibi sorunlar arlarla iek tozlar ya da leyleklerle muhabbet kular gibi yntemlerle zme yanls deiliz; rencilerimizi eler asndan doyurucu bir cinsel ilikiye hazrlamak, baaryla ocuk yetitiren bireyler olarak yetitirmek azmindeyiz. Akln iine verdiinde Dolly'nin kusursuz bir gelime gstereceinden kukumuz yok. Bu adan Miss Cormorant'n raporu olduka aklayc. Dolly en azndan kstah olma eilimi gsteren bir ocuk. Hepimizin genel kans u ki, bir doktorun Dolly'i baz gerekler konusunda aydnlatmas gerekiyor. Dolly'i genlik kulbnde ya da Dr. Rigger'in rgtnde, daha da olmad, rencilerin irin yuvalarnda yaplan toplantlara gndermenizi orada arkadalarnn erkek kardeleriyle kaynamasna izin vermenizi de diliyoruz.' 'Olanlarla kendi irin yuvasnda da grebilir,' dedim. 'Umarm grr,' dedi Pratt, cvl cvl bir sesle. 'Sorunlar tartmak istediimizde Dolly evindeki durumundan sz etmeyi reddetti. Ama arkadalarndan bazlaryla grtk ve bakn -rnein, tiyatro kolunun srdrd almalara katlmasn engelleme kararnz geri almanz istiyorum. Avlanan Sihirbazlar oyununda rol almasna izin vermelisiniz. Provalarda o kadar tatlyd ki, nasl da bir superisini andryordu; hem ayrca bahara doru oyunun yazar birka gnlne Beardsley'e gelerek kalacak, yeni yaplan tiyatro salonunda bir iki provay izleyecek sanyorum. Demek istediim insan gen, cvl cvl, gzel bir gen kzsa, neden... unu anlamalsnz ki-.' 'Her zaman ok anlayl bir baba olduumu dnmmdr,' dedim. 'A, tabii bundan kuku duymuyoruz, ama Miss Cormorant, Dolly'nin herhangi bir biimde davuramad cinsel saplantlara kapldn dnyor ki ben de ayn kandaym bir lde - giderek br kzlar, olanlarla masumca gezip tozan gen retmenleri bile alaya alp onlara ac ektireceinden korkuyor.' Omuzlarm silktim. apal bir gmenden baka neydim ki!

'Gelin babaa verelim Mr. Haze. Allahakma, nesi var bu ocuun?' 'Bana olduka normal ve mutlu gzkyor,' dedim. (Felaket yaklayor muydu sonunda? Anladlar m? ocuu uyutup azndan laf m aldlar?) Beni dndren,' dedi Miss Pratt, saatine bakp, btn konuyu yeni batan ele almaya davranarak, 'hem retmenlerinin hem de okul arkadalarnn Dolly'nin dmanca davrand, honutsuz, irret bir kz olduu konusunda birletikleri - ayrca herkes salkl bir ocuun doal ilgilerine neden bu kadar iddetle kar koyduunuzu merak ediyor?' 'Cinsel oyunlar m kastediyorsunuz?' dedim sivri bir sesle, aresizlik iinde keye kstrlm ihtiyar san seni! 'Evet, bu ada terimleri kullanmanz gerekten byk mutlulukla karlyorum,' dedi Pratt srtarak 'Ama demek istediim sadece bu deildi. Beardsley Lisesi'nin ats altnda srdrlen tiyatro almalar, dansl toplantlar ve br doal etkinliklere, kzlar ve olanlarla biraraya gelse de teknik terim asndan cinsel oyun denemez - eer itiraznz bu yndeyse... ' 'Peki,' dedim, zerine oturduum puf yorgun bir inilti kard, 'siz kazandnz. Oyunda rol alabilir. Ancak olanlarn rollerini de kzlarn stlenmesi kouluyla. 'Yabanclarn -en azndan Amerikan yurttalna gemi olanlarn- zengin dilimizi bu kadar hayranlk verici bir biimde kullanmalarna hep gpta etmiimdir. Eminim tiyatro kolunun bakan olan Miss Gold ok sevinecektir. Kendisi Dolly'i seven -Dolly'le baa kabilen demek istiyorum- birka retmenden biridir. Sanrm genel sorunlar zmlemi bulunuyoruz bylece. imdi zel bir konuya geliyorum. Bamz gene dertte.' Pratt kyc bir edayla duralad, sonra iaret parmana burun deliklerine yle bir hzla srterek kad ki, burnu bir sre bir eit lgn sava dansyla sarsld. 'Ak szl bir insanm,' dedi, ama grenek grenektir, ve sylemesi ok zor da olsa... sorunu yle ortaya koyaym isterseniz... evrede Dk'n Malikanesi diye bilinen -tepedeki byk klrengi evi biliyorsunuz- evin sahipleri olan Walker'lar iki kzlarn da bizim okulumuza yolluyorlar, sonra Bakan Moore'un kz da rencilerimiz arasnda, ok zarif bir ocuk - teki nemli ana-babalarn ocuklarn hesaba katmyorum. Elbet bu koullarda tam kk bir hanmefendi gibi gzken Dolly'nin bir yabanc olarak belki de bilmediiniz ya da anlamayacanz szckler kullanmas olduka tepkiyle karlanyor. Lolita'y dorudan doruya arp baz konular birlikte tartalm m dersiniz? belki bylesi daha iyi olur. Hayr m? imdi, sk durun yle- neyse, ak ak syleyeyim de olsun, bitsin. Lo, haziranda evlenecek olan Miss Redcock'umuzun kzlara datt baz salk bildirilerinin zerine dudak boyasyla olduka ak sak drt harfli bir szck karalam; Dr. Cutler'mzn sylediine gre gndelik Meksika dilinde tuvalet anlamna geliyormu bu szck, okuldan sonra cezaya kalmasn uygun grdm, en azndan yarm saat daha, ama derseniz ki-' 'Hayr,' dedim. 'Kurallara kar gelmek istemem. Ben onunla ayrca

konuurum. Gsteririm ben ona.' 'Gsterin.' dedi kadn, iskemlenin kol dayayacak yerinden kalkarak. 'Umarm yaknda yine grrz, eer iler yolunda gitmezse Dr. Cutler'a syleriz, psikolojik bir zmlemeye gider...' Pratt ile evlenip boazlasa mydm acaba onu? '... hem sonra aile doktorunuz onu bir muayeneden de geirmek isteyebilir - yle stnkr bir kontrol. Lolita Mantar Odasnda u anda - koridorun en sonundaki snf.' Yeri gelmiken syleyeyim Beardsley Lisesi okulun eitli snflarna 'geleneksel' takma adlar vermek yoluyla ngiltere'deki nl bir kz okuluna benzemeye alyordu: Mantar Odas 8 No'lu Oda, B Odas, BA Odas gibi. Mantar Odas, karatahtasnn zerinde Reynold'n 'Masumiyet a' adl tablosunun sepya kopyesi asl duran, kaba iilikli dizi dizi renci krssyle dolu, havas arlam bir odayd. Bu krslerden birinde benim Lolitam oturuyor. Baker'in Tiyatro Teknii' kitabnn diyalog' blmn okuyordu. t yoktu, plak m plak, porselen beyaz enseli harika platin rengi sal bir kz daha vard: nmzde oturmutu, o da okuyordu, dnya hi mi hi umurunda deildi. Parmayla durmadan yumuack bir lleyi kvryor, kvryordu, ite tam bu enseyle san arasna Dolly'nin yanna oturdum, ceketimin dmelerini zdm, altm be sent ve oyunda rol almasna izin vermem karlnda o mrekkepli, tebeirli, o eklemleri kzark parmakl elini srann altna indirmesini saladm. Aptaldm, pervaszdm kukusuz, ama btn o ikencelerden sonra bir daha hibir zaman ele geiremeyeceimi bildiim bir uyumdan neden yararlanmayacaktm. -12Noel sralarnda kt bir soukalgnlna yakaland ve Miss Lester'in dostu olan Dr. Ilse Tristramson tarafndan muayene edildi, (selam olsun sana Ilse, burnunu her ie sokmayan candan bir kadndn, gvercinimi de hi mi hi hrpalamadn.) "Bronit," dedi, Lo'nun srtn svazlayarak. (Atei olduundan iek iek kabarmt bebeimin srt.) Bir hafta kadar ya da daha uzun bir sre yatakta kalmas gerektiini bildirdi. nce Amerikallarn deyimiyle 'atei frlad', yle ki beklenmedik hazlarn youn hararetinin ekimine kar koyamadm -Vens Febriculosa!- ne var ki kollarmn arasnda ksren, incelen ve tirtir titreyen, yar baygn bir Lolita'yd. yileir iyilemez de olanl molanl lgn bir parti verdim evde. Snav gslemek zere ikiyi fazlaca karm olabilirim. Kimbilir, kzlara rezil olmuumdur belki de. Kzlar kk bir akam almlar, sslemiler, klarla donatmlard - eski bir Alman geleneidir bu, ama tabii onlar mum yerine renkli ampuller kullanmlard. Plaklar seilmi, evsahibinin fonografna st ste dizilmiti. Alml Dolly st bedenine sk skya oturan, etekleriyse kabark m kabark gri bir elbise giymiti. Mrldanarak yukarya, alma odama ktm; ama sonra ne olsa beenirsiniz, her an ya da yirmi dakikada bir, bir iki saniyeliine budala gibi aaya indim. Sanki minenin zerinde duran pipomu almaya gelmi, ya da gazeteyi ararm numaras yapyordum, her iniimde de sradan

numaralara girimek zorlatka zorlayor, ok uzakta kalan o eski gnlerde Ramsdale'deki evde kk 'Karmen' ezgisi alarken odaya dalvermekten nasl ekindiimi hatrlyordum. Parti iyi gememiti. Davetli olan kzdan biri gelmemi, olanlardan biri de kuzeni Roy'u getirince iki olan akta kalmt. Kuzenler btn danslar biliyorlard, br olanlarsa hi mi hi dans edemiyorlard. Gecenin byk bir blmn mutfan altn stne getirmek, bara ara hangi iskambil oyununu oynayacaklarna karar vermekle geirdiler. Akamn ileri bir saatinde ise iki kzla drt olan oturma odasnda yere oturmular, Opal'n nasl oynandn bir trl anlayamad bir szck oyunu oynamaya girimilerdi. O srada Mona ve esmer, uzun boylu, yakkl bir velet olan Ray mutfakta masann zerine km bacaklarn sallayarak gazoz iiyorlar, harl harl kaza ve kader ve ya grubu ortalamalar gibi konular tartyorlard. Hepsi gittikten sonra Lo'cuum "ff!" diye inledi, gzlerini kapad, uca varan bir bkknlk ve yorgunluu belirtmek zere kollaryla bacaklarm denizyldz biimi drt bir yne at ve grd en iren olan takmnn bunlar olduuna yeminler etti. Srf bu sz iin yeni bir tenis raketi aldm ona. Ocak, lk ve nemli gemiti, ubat ise altn rengi anieklerini faka bastrd; yrenin yerlilerinden hibiri byle hava grmemiti, yeminler ediyorlard. Armaanlar birbirini izledi. Doumgnnde bir bisiklet armaan ettim -size nceden de szn ettiim o ceylan benzeri, irin mi irin alet- buna bir de 'Modern Amerikan Resim Tarihi' kitabn ekledim. Bisiklete binme slubu, bisiklete 'yaklam' demek istiyorum yani, o incelik rneine binerken giritii kala hareketleri filan benim iin en byk zevklerin kayna oluyordu. Ama resim zevkini eitme konusundaki abalarm bounayd. Doris Lee'nin saman ynl resmine bakyor, arkada ekerleme yapan adamn ndeki szde dolgun bedenli aiftenin babas olup olmadn soruyor, Grant Wood ya da Peter Hurd'a iyi ressam deyip de Reginald Marsh, ya da Frederick Waugh'u neden kt bulduumu anlayamyordu bir trl. -13Bahar eriip de Thayer Soka'nn urasn burasn sar, yeil ve pembe renklerle boyadnda, Lolita nne geilmez bir sahne vurgunu olup kmt. Bir pazar Walton'da birtakm insanlarla yemek yerken karlatm Pratt, ta uzaktan baklarm yakalam, Lo'nun o yana bakmad bir sra aktrmadan irin bir edayla sessiz sessiz bir alk tutma taklidine girimiti. Tarihi geliimi asndan bakldnda, ilkel ve kokumu bir sanat tr olmas nedeniyle tiyatrodan nefret ederim. Ta devri trenlerini, komnal samalklar artran bir yan vardr, iflah olmaz bir okuyucunun zaten kendi bulup karaca Elizabeth a iiri gibi tek tk prltlar bir yana brakyorum. O sralar kendi edebi almalarmla uratm iin 'Sihirli Avclar'n metninin tmn okuyamamtm. Bu derme atma oyunda Dolores Haze kendini bir orman perisi ya da Diana, ya da buna benzer bir ey sanan bir ifti kz roln stleniyor, eline geirdii hipnotizma kitab sayesinde yolunu kaybetmi birtakm avclar elenceli bir biimde uyuttuktan sonra da kendisi bir ingene air (Mona Dahi) tarafndan

byleniyordu. Lo'nun evin her yanna dklp sat buruuk, kt daktilo edilmi kat paralarndan karabildiim bu kadaryd. Oyunun adnn o unutulmaz konukevinin adyla e olmas hem hznl hem de sevimli bir rastlantyd. Dndm tandm, benim kk perimin dikkatini bu rastlantya ekmemeye karar verdim sonunda. Olur ki edepsizlenir, beni irenlikle sulard; o zamanda ben onun bu rastlanty kendiliinden farketmemi olmasna zldmden daha ok zlrdm. Anladm kadaryla bu oyun bozuntusu o bildiimiz baya efsanenin inene inene sakza dnm bir kopyasyd. Tabii, otelin sahibinin otele gzel bir ad ararken duvar sslerini yapmak zere tuttuu ikinci snf bir ressamn rastlantsal hayal-gcnden ayakst yararlanp etkilendiini dnmeye engel olacak hibir ey yoktu, sonuta otelin ad da oyunun adn dourmu olabilirdi. Ama saflma, aptallma her eyi iyiye yoran aklma ne diyeyim ki, ben tam tersini dnm, konu zerinde pek kafa yormadan duvar resminin de, otelin adnn da, oyunun adnn da ortak bir kaynaktan beslendii, benim pek tank olmadm iin bilemeyeceim bir New England efsanesine dayand kansna varmtm. Bunun sonucunda da geliigzel tabii, btn bunlar herhangi bir nem alanna sokmadan- bu belal oyun bozuntusunun oluk ocuk oynasn diye defalarca klktan kla sokulan Richard Roe'nun kaleminden kma 'Hansel ve Gretel,' Dorothy Doe'nun kaleminden kma 'Ormanda Uyuyan Gzel' ya da Maurice Vermont'la Marion Rumpelmeyer'in ortaklaa kaleme aldklar 'Kraln Yeni Elbiseleri' trnden bir maskaralk olduunu sanyordum. Hani 'renci Oyuncular iin Piyesler' ya da 'Bir Oyun Oynayalm' gibi kitaplar atnzda karnza kan trden... Baka bir deyile 'Sihirli Avclar'n aslnda yeni ve teknik adan zgn bir dzenleme olduunu, ilk olarak da ya da drt ay nce New York'da 'entellektel' bir tiyatro topluluu tarafndan sahnelendiini bilmiyordum - bilsem de aldrmazdm ya, neyse. Oyun, bana - kendi kk perimin rolnden karabildiim kadaryla Lenormand'n, Maeterlinck'in ve pek sesi soluu kmayan teki baz ngiliz hayalperestlerinin yanklarn tayan kasvetli bir peri masal gibi gelmiti. Biri banker, teki musluku, ncs polis, drdncs cenaze levazmats, beincisi sigortac, altncs bir kanun kaa olan (gryorsunuz ne ok olaslk var!) krmz apkal, bir rnek giysili avclar Dolly'nin maarasnda btn btne deiime uruyorlar, nceki hayatlarm kk Dolly'nin kendilerini uyandrd dler ya da karabasanlar olarak hatrlyorlard. Fakat yedinci avc (salan apkas yeildi!) gen bir airdi ve Diana'nn tepesini attrmak pahasna da olsa tutturuyor, Diana'nn ve evredeki btn elencelerin (danseden erkek ve dii superileri, canavarlar falan) kendisinin, yani airin uydurduu eyler olduunu sylyordu. Anladm kadaryla sonunda kendini beenmiliin bu kadarna tepesi atan plak ayakl Dolores, ptikare pantolonlu Mona'y yakalad gibi Byl Orman'n te yanndaki baba evine srklyor, caka satan avcya kendisinin aslnda airin dgcnn rn deil, basbaya bir kyl gzeli olduunu kantlyordu. Bir de son dakikada pme sahnesi vard ki oyunun, gerekle dn ak'ta eriyip btnletii yolundaki ok derin mesajn vurguluyordu. Bu paavray Lo'nun nnde eletirmemeyi daha akllca bulmutum. nk 'oyuncunun anlatm sorunlarna ylesine gnlden sarlmt, o mini mini Floransa heykeli ellerini yle tatl bititirip, kirpiklerini de krptra krptra baz sersem ana-babalarn yapt gibi oyunun provalarna gelmemem

iin yle bir yalvarmt ki... Oyunun ilk gecesi kusursuz bir oyunla bylemek istiyordu beni, hem her dakika karyordum ya zaten, sylenmemesi gereken eyleri sylyordum, bakalarnn nnde oyununu bozuyordum hep. Hele bir oyun provas vard ki... ah kalbim, ah kalbim... dallarda kpr kpr bir esintinin kol gezdii bir mays gnne rastgelmiti, anlalr gibi deildi, bellee baklk kazandran bir gnd, yuvarlanrcasna gelip gemiti. Sonra akamst ge saatte bir de baktm Lolita bisikletine binmi dengeyi bulmaya alyor; bir eliyle de bizim evin bahesinin oradaki taze kayn aacnn nemli gvdesine dayanm. Glmseyiinin ltl sevecenlii ylesine arpmt ki beni, bir an iin tm dertlerimizin son bulduunu dndm. 'Hatrlyor musun,' dedi, 'o otelin ad neydi, biliyorsun (burnunu krtrd) canm, hadi sylesene, biliyorsun ite -hani o beyaz stunlu, lobisinde mermer kuu olan? Ay, biliyorsun canm (grltyle solukland)- benim rzma getiin otel. Peki, peki unut. ey elemek istiyorum, (neredeyse fsltyla) 'Byl Avclar' myd? yle mi? (gzleri dalp giderek) yle demek?' mrnn baharnda bir kzn sevdal kahkahasyla yukar, sokan sonuna doru kt, sonra ayaklar kprtsz pedallarn zerinde olduu halde geriye dnd, gevemi, kendini brakvermi, bir eli eteindeki basma iekli dlere dalmt. -14Dans ve tiyatro konusundaki ilgilerine uygun der varsaymndan hareketle, Lo'nun bizim gibi Fransz kkenli akademiklerin azna yakan adyla 'Miss Emperor' denen bir kadndan piyano dersleri almasna izin vermitim. Lo, haftada iki kere kadnn Beardsley'nin bir buuk kilometre kadar dndaki mavi pencereli kk beyaz evine yollanrd. Mays sonuna doru bir cuma gecesi (Lo'nun gelmememi zellikle istedii o provadan bir hafta kadar sonra) Gustave'in - ey Gaston demek istiyorum - ah'm ablukaya almaya urat alma odasndaki telefon ald ve Miss Emperor, Lo'nun gelecek sal derse gelip gelmeyeceini sordu; nk geen sal'nn ve o gnn derslerine de gelmemiti de... Karlk olarak kesinlikle geleceini syledim ve oyunu srdrdm. Okuyucumun da tahmin edebilecei zere btn melekelerim durmu gibiydi, yle ki, bir iki el sonra korkun kaderimin sisleri arasndan oyun srasnn Gaston'a geldiini, rahatlkla vezirimi alabileceini farkettim. O da bunun farkna varmt ama sinsi rakibinin kurduu bir tuzak olduunu sanarak bir an duralad, uflad puflad, enelerini ileri geri oynatt, bana kaamak baklar bile frlatp, yumuk parmakl tombul elceiziyle kararsz giriimlerde de bulundu - o aznza layk veziri almak iin hem lyor hem de cesaret edemiyordu- sonra birden kartal gibi atlad, veziri kapt. (Kimbilir belki de gelecekte daha atak oynamasn salammdr bylelikle). Beraberlii salamak zere bir saate yakn ter dktm. Konyan bitirip yuvarlana yuvarlana ekti gitti sonunda, bu sonutan olduka honuttu. (Zavall dostum, seni bir daha hi grmedim, senin bu kitab okuman olasl da ok az, yine de elini itenlikle sktm sylememe ve 'btn' kzlarmn sana selam sylediini bildirmeme izin ver). Dolores Haze'i mutfak masasnda gzlerini oyun metnine dikmi, bir dilim pastay gvdeye indirirken buldum. Gksel yaratklara zg bnlkteki gzlerini kaldrd, benim gzlerimi

buldu. Durumdan haberli olduunu rendiinde dediim dediki bir tavrla ok yaramaz bir ocuk olduunu bildiini, fakat ite iin ekiciliine bir trl kar koyamayarak mzik dersine ayrlan saatleri -ah okuyucum, sevgili okuyucum! yakndaki parkta, Mona'yla oyunun Byl Orman sahnesini prova etmek iin harcadn bildirdi. 'Gzel,' dedim ve sendeleyerek telefona doru ilerledim. Mona'nn annesi kt: 'Ah, evet evde!' dedi, sonra annelere zg o kibar sevincin ser verip de sr vermeyen glyle gld, arkalara bir yere doru 'Roy telefonda!' diye bard. Saniye gemeden Mona bir aceleyle telefona yapt, alak, tekdze ama olduka da sevecen bir sesle Roy'u, syledii ya da yapt bir ey iin, azarlamaya koyuldu. Ben szn kestim, keser kesmez de Mona en terbiyeli, en seksi kontralto sesiyle 'evet efendim,' 'tabii efendim'lere giriti. 'Bu yakksz olayda su bende efendim,' (ne konuma becerisi, ne poz kesmeydi o yle) 'inann ok sulu hissediyorum kendimi bu konuda' filan fstk - bu kk orospular ok sever ya bu deyimi... Bylece boazm temizleyip, yreim avcumda merdivenden aaya indim. Lo oturma odasnda, o en ok sevdii zeri kalabalk koltuuna kurulmutu. O arada yaylm oturur, eytantrnan kemirip beni o kalpsiz, dumanl gzleriyle szer, bir yandan da zerine uzatt ayakkabsz ayann topuuyla bir tabureyi sallar dururken, bir anda midem bulanarak iyi yl ncesi onu ilk grdmden bu yana ne kadar deitiini farkettim. Yoksa bu u son iki hafta iinde mi olmutu? Ak, sevecenlik? Yok canm, iplii oktan pazara km, samalklard bunlar. Akkor halindeki fkemin tam odana yerlemiti artk. ehvetin btn sisi, duman uup gidince geriye bu korkun berraklktan baka bir ey kalmamt ite. Ah, nasl da deimiti! nne gelenin kulland makyaj malzemelerini pis parmaklaryla ykanmam yzne srverip de cildinin ne kadar pis bir dokuyla, ne trl sivilceler kartacak bir tabakayla temas ettiini bilmeyen o pis, baya kzlardan fark kalmamt artk suratnn. Eskiden o yumuack, kadife, gonca teni nasl da gzeldi, oyun olsun diye dank sal, ban dizlerinin zerinde bir o yana bir bu yana dndrdnde nasl da parlard gzyalar! Bu el dememi ltnn yerini kaba bir kzarklk almt imdi. O yrede 'tavan nezlesi' olarak bilinen bir nezle tr, kimseye metelik vermeyen burun deliklerinin evresini alev alev bir pembe renkle halkalamt. Dehet iinde gzlerimi indirdim, baklarm gergin duran plak baldrlarnn zerinden seyirtti geti, nasl da cilal, nasl da kasl olmutu bacaklar! Buzlu cam grisi, hafife kanlanm ayrk gzlerini zerime dikmiti, bu gzlerde sinsice bir dncenin kprdandn grdm; evet, Mona haklyd sonuta, o ksz yetim Lo, kendisi cezaya uramadan da ipliimi pazara karabilirdi! Nasl da samalyordum. Ne deliydim ben! Ondaki her ey, o sabr tketen, srrna erilmez dzene greydi hl; bacaklarnn gc, beyaz oraplarnn kirli taban, odann scaklna aldrmadan giydii o kaim sveter, o yosma kokusu, hele yeni boyanm garip al renkli dudaklaryla yznn son bulduu o kmaz! Krmz boyann bir ksm n dilerine bulamt, birden i karartc bir an geldi gzlerimin nne. Yok, Monique'in grnts deildi artrdm, yzyllar nce bir genelevde grdm, daha ben tazeliinin iren bir hastalk tehlikesini gze almama deip demeyeceini dnmeye zaman bulamadan baka birinin koparp ald baka bir gen orospuydu. Krmz elma yanaklar, l bir anas, koca n dileri, kyl kumral salarnn zerinde de eski psk bir kurdele paras vard. 'Hadi, konu bakalm,' dedi Lo, 'Mona'nn

dorulamas yeterince doyurucu oldu mu acaba? 'A evet', dedim. 'ok doyurucu oldu. Ayrca ikinizin bu yalan ortaklaa uydurduunuza da kukum yok. Aslna bakarsan ona ikimiz hakknda her eyi anlattndan da kukum yok.' 'Yok canm?' Soluk alp veriimi denetledim ve: 'Dolores, btn bunlara bir son verilmeli artk. Seni Beardsley'den ekip aldm gibi, o bildiin yere kapatmaya da hazrm, ama olan bitene dur demenin zaman geldi. Bavulunu toplamaya ancak yetecek kadar bir zaman iinde kaptm gibi gtrebilirim seni. Bunlar son bulmal, yoksa olacaklardan sorumlu deilim.' 'Olacaklardan sorumlu deilsin demek?' Topuuyla sallayp durduu tabureyi bir ekite aldm, aya kt diye yere dt. 'Hey!' diye bard, 'ar ol bakalm!' lk i olarak yukarya kacaksn!' diye bardm ben de, ayn anda da ona yaptm gibi ektim, ayaa kaldrdm. O andan balayarak pes perdeden konumay bir yana braktm, birbirimize bas bas barmaya baladk, burada yineleyemeyeceim eyler syledi. Benden tiksindiini syledi. Yanaklarn iirip azyla eytanca aprtlar kararak korkun yzler taknd yzme kar. Benim daha annesinin kiracsyken defalarca onun rzna gemeye kalktm syledi. Annesini benim ldrdmden emin olduunu syledi. nne kan ilk herifle yatacan, benim de hibir ey yapamayacam syledi. Ben de yukar kp her eyini saklad btn gizli keleri gstermesini syledim. Ciyak ciyak, tiksindirici bir sahneydi. Kemikli bileinden yakaladm, bir o yana bir bu yana dnp bileini kvryor, bir yandan da uygun bir nn yakalayp bileini kurtarverecei zayf bir nokta kolluyordu. Ama skskya yakalamtm bileini - aslnda ok da acttm sanrm, Allah belam verir inallah bu yaptm iin- yle ki, bir ya da iki kez kolunu hzla ekiverince bilei krlverecek sandm. Btn bunlar olurken buz gibi fkeyle lk gzyalarnn birbiriyle arpt o unutulmaz gzlerini yzme dikmi bakyor, basbas barmalarmz telefonun zilini bastryordu. Telefonun aldn farkettiimde zaman geirmeden kap gitmiti bile. Filmlerdeki insanlarla tek ortak ynm, her an makinus telefonikus'un ve onun keyfi Tanrsnn emrine amade olmam sanrm. Bu kez fkeli bir komu aryordu. Nedense, oturma odasndaki dou ynne bakan kepenkleri inik pencere ardna kadar ak unutulmu, pencerenin ardnda da eki New England baharnn slak, kara gecesi soluunu tutmu, bizi dinlemiti. Yllar yl, akl hep ak sak eylere ileyen iroz bal klkl kz kurularnn, modern edebiyatn kendi gelitirip olgunlatrd bir tip olduunu dndm. Ama ite imdi douma den evde oturan bu tutucu ve isterik karnn -adn ne saklamal, Miss Finton Lebone kavgamzn en can alc yerini dinleyebilmek iin yatak odasnn penceresinden yar beline kadar sarkmay gze ald kansna varmtm.

'...Bu ngar!, dayanlr ey deil!..' diye gdaklad ahize, gecekonduda oturmuyoruz burada! ok rica ederim!..' Bu kadar barp ardklar iin kzmn arkadalar adna zr diledim. Genler bilirsiniz - sonra yeniden birbuuk gdaklama kadarn ppladm. Aada tel kap kt diye kapand, Lo? Kat m? Merdivenlerdeki pencerenin kanatlarn aralayp aaya baktmda kk, zorlu bir hayaletin allklarn arasndan ktn grdm. Karanlkta gms bir nokta -bisiklet tekerleinin gbei- kprdand, silkindi ve kt, gitti. Talihe bakn ki araba kentte onarmdayd. Kanat takm uan kaan peinden tabana kuvvet gitmekten baka arem yoktu. yl akn zamann bir sel gibi kabarp gittii u srada bile zerine bahar gecesi inmi o soka, o imdiden yapraklara brnm soka, yreim azma gelmeksizin gzlerimin nne getiremiyorum. Miss Lester, kl verandalarnda Miss Fabian'n damla hastalkl ksa bacakl kpeini gezdiriyordu. Kurt adam bendeniz az daha eziyordum kpei. adm yr, adm ko. Kestane yapraklarnn zerine tpr tpr lk bir yamur inmeye balad. Bir sonraki kede, belli belirsiz seilen bir delikanl, Lolita'y demir bahe parmaklna dayam pyordu -yok hayr, Lolita deil, yanl grdm. Penelerim kanaraktan, uarcasna ilerledim. On drt numarann iki buuk kilometre kadar dousunda, Thayer Soka, zel bir bahelik alanla ve drtyol azyla kesiir, bu ikincisi de sizi dorudan doruya kente karr. lk dondurmacnn nnde Lolita'nn - ah, ne i ferahlatc bir ezgidir o alan! - nazl bisikletinin beklediini grdm, 'ekiniz' yazan kapy ittim, ektim yine ittim, sonunda girdim ieri. uraya bakn! On adm temdeki telefon kulbesinin camndan (zar-kanatl Tanr gene bizimle ite!) avularyla kavrad ahizenin zerine senli benli bir edayla eilmi Lolita'nn, gzlerini ksp bana baktn grebiliyordum. Elindeki deerli aletle dnd, aceleyle ahizeyi yerine koydu ve salnarak darya kt. 'Seni evden aramaya altm,' dedi en bir yzle. 'Byk bir karar alnd. Ama nce bana iecek bir eyler smarla babacm.' O tezghtaki suratsz, szgn kzn dondurmay koyuunu, koka kolay dkn, kiraz erbetini ekleyiini seyrederken benim kalbim de ak acsyla patlayacak gibiydi. O ocuk bilei. Gzel yavrum benim. Sevimli bir yavrunuz var Mr. Humbert. Ara sra geerken gryoruz da pek beeniyoruz. Ben, Mr. Pimm, Pippa'nn o erbetli uruplu karm kamla eme eme imesini izledim. J'ai tonjours admire l'oeuvre ormondo du sublime Dublinois.* Bu arada yamur akr akr bir saanaa evirmiti. 'Bak', dedi, bisikletini yedeine katp yanmsra yrrken bir ayam da koyu koyu parlayan yaya kaldrmna srtyordu, 'bak, bir karar aldm. Okulu brakmak istiyorum. Nefret ediyorum okuldan. Piyesten de nefret ediyorum, gerekten! Bir daha hi geri dnmek istemiyorum okula. Baka bir okul bulalm. Hemen gidelim buradan. Yeniden uzun bir yolculua kalm. Ama bu kez benim

istediim yerlere gidelim, tamam m? Bam evet anlamnda salladm. Lolitam benim! 'Nereye istersem? Anlatk m?' diye sordu seke seke yanmsra yrrken. Ancak ok terbiyeli olduu zamanlar Franszca konuurdu. 'Tamam. Entendu. imdi, hadi bakalm abuk, abuk, abuk Lenore, yoksa iliklerine kadar slanacaksn! (Gsm bir hkrk seliyle dolup tayordu). Dilerini gsteren bir glmsemeyle gld ve o cici okullu kz alkanl uyarnca bisikletinin zerinde ne kayklarak, pedallara bast gibi utu gitti kk kuum benim. Miss Lester bakml eliyle n kapy tutuyor, genlik yllar (*) O yce Dublin'imin (Browning) eserini her zaman hayranlkla karlammda. (Joyce) oktan geride. Lo, hortlak klkl kayn aacnn orada bekliyordu beni. 'liklerime kadar slandm,' dedi olanca sesiyle bararak. 'Beendin mi yaptn? Piyesin de cam cehenneme! Bilmem anlatabiliyor muyum' Grnmez bir cad kar penesi st kat pencerelerinden birini kt diye kapad. Bizim evin holnde, davetkr ltlarla prl prl gzken Lolitam, kazan syrd att, mcevherle donanm salarn yle bir savurdu, plak kollarn uzatt, bir dizini kvrd: 'Merdivenlerden yukarya kucanda kar beni. Romantikliim stmde bu gece,' dedi. Sras gelmiken, belki fizyoloji bilginlerinin ilgisini eker diye sylyorum, bendeniz -ok ender grlen bir olay herhalde- 'teki' kasrga boyunca da gzya selleri dkme zelliine sahip bir kiiyim. -15Mteveffa Mrs. Humbert'in arabas yeni yolculuuna karken, kz gibi olsun diye frenler elden geirilmi, karbratr borular temizlenmi, subaplar gcr gcr ovulmu, akl pek makinelere ermeyen ama, davranlarnda her zaman ll Humbert Baba, teki birka onarmla birlikte bu yeniliin parasn da cebinden vermiti. Beardsley Lisesi'ne, bizim sevgili Beardsley Lisesi'ne benim Hollywood'daki anlamam sona erer ermez geri dneceimize ilikin sz vermitik (Yaratc bir adam olan Humbert'in o gnlerde hl pek moda olan 'varoluulukla ilgili bir filmde badanmanlk grevi stlenmek zere gittiini anlattm bizimkilere). Aslnda aktrmadan Meksika snrndan ieri szlvermeyi - geen yl olduundan ok daha gzkaraydm artk - ve bir elli boyla krk be kilo arlndaki kk cariyemle ne yapacam orada kararlatrmay geiriyordum

kafamdan. Gezi rehberlerimizle yol haritalarmz yeniden bulup kardk. zleyeceimiz yolu byk bir istekle iaretlemiti Lo. ocuka ksknlk numaralarn bir yana brakp, gerei btn zenginliiyle aratrmaya karar vermesini bu maskaralklara m borluyduk? Kimyac profesrn neye uradn arm evinden kp da, anacaddeden drt eritli otoyola doru ilerlemeye koyulduumuz o solgun ama scak pazar sabah, dlerin garip hafifliine benzer bir eyler geirdiimi hatrlyorum. Akm'n izgili, siyahl beyazl pamuklu elbisesinin, bkn siperlikli mavi apkasnn beyaz oraplaryla kahverengi mokasenlerinin, boynunu ssleyen gm zincirin ucundaki iri, biimli akuamarin tayla - ilkbahar yamurlaryla birlikte verdiim bir armaand bu - pek uyum salad sylenemezdi. Yeni Hotel'in nnden getik, gld. 'Aklndan geenleri syle, bir metelik kazan,' dedim, hemen avucunu uzatt, ama tam o anda krmz k yandndan aceleyle freni kklemek zorunda kaldm. Tam durmutuk ki, baka bir araba kayarcasna geldi, yan bamzda durdu, gzalc, ciddi przsz, bronz rengi, 'srm gibi', salar omuzlarna dklen gen bir kadn (nerede grmtm onu?) Lo'ya, n n ten bir sesle 'Merhaba!' dedi. Sonra bana dnd, heyecanl (tamam, buldum!) bir sesle, belli szckleri vurgulayarak, unlar syledi: 'Ne ayp Dolly'yi oyundan ekip almanz - yazarn provadan sonra ona nasl bayldn grseydiniz -' 'Yeil k, sersem!' diye fsldad Lo dilerinin arasndan, ayn anda da bizim Jan Dark (kentin tiyatrosunda bir oyunda grmtk onu) bilezikli koluyla kr kr bir elveda yollayarak deli gibi ne atld, bizi geip kampus alanna doru yolland. 'Kimdi bu Allahakna? Vermont mu yoksa Rumpelmeyer mi?' 'Hayr, Edusa Gold, bize tiyatro dersi veren kz.' 'Onu demiyorum. Bu oyunu rptran kimdir?' 'Ha evet, tabii! htiyar bir kar, Clare bir ey sanrm. Bir sr ihtiyar kar vard da.' 'Seni beendi demek?' 'Bakm beendi tutup kamdan pt,' dedi sevgilim ve son zamanlarda pek bayld - belki de tiyatro maskaralklarndan biriydi bu - kesik, havlamaya benzer honutluk sesini kard. 'Garip kzsn, Lolita,' dedim ya da buna benzer bir ey. 'Doal olarak bu sama sapan tiyatro iine bir son vermene sevinmiyor deilim. Ama garip olan, sonuca ulamana bir hafta kala her eyi yzst brakvermen... Aman Lolita, bu her eyi bir anda brakverme huyuna dikkat et, n'olur. Kampa gitmek zere Ramsdale'e boverdiini, elenceli bir yolculuk uruna kamp braktn dnyorum da... daha buna benzer neler. Dikkatli ol. Hibir zaman durup dururken brakveremeyecein eyler de vardr dnyada. Peini brakmamalsn. Bana kar biraz daha iyi davranmay deneyebilirsin. Perhizine de dikkat etmelisin. Kalalarnn evresi krk buuk santimi gememeli. Fazlas bana i aabilir (grgr geiyordum tabii). imdi artk uzun, mutlu bir yolculua balyoruz. Hatrlarm-' -16-

Hatrlarm, ocukken Avrupa'da, Appalachia Dalar'nn ta Alabama'dan New Brunswick'e kadar sereserpe uzandn gsteren bir haritaya gzlerimi diker bakardm. yle ki, bu dalarn kaplad koskoca blge - Tennessee, her iki Virginia'lar, Pennysylvania, New York, Vermont, New Hampshire ve Maine hayalimde her yan elmas ltl, stste ykselen tepeler, dev kozalakl aalar, ay postuna brnm mutlu gmen daclar, altn rengi kuyumcu bcekleri (felis gris goldsmithl), katalpa aalarnn altna gizlenmi Kzlderililerle dolup taan dev bir svire ya da neredeyse Tibet olur kard. Btn bunlarn sonunda gelip de sayfiye evlerinin krtpil fundalklaryla duman tten bir p yakma aletine indirgenmesi korkuntu. Elveda, Appalachia Dalar! Appalachia'lardan kurtulur kurtulmaz Ohio'yu, adlar T ile balayan eyaleti ve Nebraska'y boydan boya getik oh, batnn o ilk kokusu! Hi acele etmeden yolculuk ediyorduk; Byl Maara'nn sezona aln kutlamak zere yaplan trensel danslar kesinlikle greceim diye tutturduu Wace'e ulamamz bir haftadan ok zaman almt. Orta yal bir sinema yldznn jigolosuyla giritii sarho kavgas sonucu, zerinden atlayarak intihar ettii, Lo'nun trmanmaya can att Kzlkaya'nn bulunduu bir bat eyaletinin gzbebei olan Elphinstone'u bulmamz ise en azndan haftamz almt. Akgz moteller bizi gene yle yazlarla buyur ediyorlard: 'Motelimizde evinizdeymiesine rahat edeceinizi umarz. Motelimize indiinizde btn demirba eyalar dikkatle gzden geirilmi bulunmaktadr. Plaka numaranz kaytlarmza ilenmitir. Scak suyu tutumlu kullann. nceden haber vermeden, istenmeyen kiileri otelimizden karma hakkna sahibiz. Tuvalete ne eitten olursa olsun p atmaynz. Teekkr ederiz. Gene buyurun. Mdriyet. Not: Mteri Velinimetimizdir.' Bu rktc yerlerde tek kiilik iki yatakl bir odaya on dolar dedik, tel kafesi olmayan kapmzn nnde sinekler kuyrua girdi, ne yapp edip ieri dalmay baardlar, tablalarda bizden ncekilerin sigara klleri hl bekleiyor, yatakta bir kadn sa kl duruyor, insan yandaki odada kalann paltosunu dolaba asn bile duyabiliyordu. Asklar, hrszl nlemek zere dolabn st ksmndaki boruya halkalarla skca tutturulmutu, ayrca btn bu hareketlerin stne ty dikercesine yan yana duran tek kiilik yataklarn zerine asl resimler de birbirinin eiydi. Piyasa eilimlerinin deiliini de gzlemledim. Tek bana duran barakalar bititirip yava yava bir kervansaray kurma eilimi seziliyor, sonra hoop, (Lo bunlarla hi ilgilenmiyordu, ama okuyucum ilgilenebilir) bir kat daha klyor, ieriye doru bir lobi alveriyor, arabalar ortak bir garaja ekiliyor, bylece motel, bildiimiz otel olup kyordu. Okuyucumu benimle ve benim zihinsel uyuukluumla dalga gememesi konusunda uyarmak isterim. Hem onun hem de benim iin gemiteki bir gizi oturup bugn de zme kavuturmak i deil tabii. Ama inann bana, alarn ren kader, okurken tek yapmanz gereken ey ipularn gzden uzak tutmamak olan o drst dedektif romanlarna benzemez. Genliimde bir keresinde ipularnn eri harflerle yazl olduu bir dedektif hikyesi okuduydum; ama - kii baz belli belirsiz imalar deerlendirmeyi rense de - Bay Kader'in ileri yle mi ya!

rnein: Yolculuumuzun Orta Bat evresi ncesinde ya da tam banda en azndan bir kez bilinmeyen kii ya da kiilerle haberlemedi desem yalan olur. Bir benzin istasyonunda Kanatl At iaretinin altnda durmutuk ki, koltuundan kayverdi, tamircinin yaptklarn izlemek zere altna eildiim motor kapann gr alanm bir an iin rtmesinden yararlanarak, binann arka tarafna kat. Hogrl olma eilimindeydim, iyi huylu bir tavrla bam sallamakla yetindim. Ama asln ararsanz, bu tip kap gitmeler - tpk telefon grmeleri gibi kesinlikle yasakt; nk nedendir bilinmez, sezgilerimle tuvaletlerin de kaderim tarafndan enseleneceimiz yerler olduunu hissediyordum. Hepimizin, bizim iin zel bir anlam ve nem tayan olaylar zerimize ekmek amacyla Tanrlar tarafndan zenle seilmi 'kader nesneleri' vardr; kimininki aralarla dnp gelen bir manzaradr, kimininki bir saydr. u noktada John hep tkezler, Jane'in kalbi hep burkulur. Ne diyordum -arabam gzden geirilmiti, ben de arabay benzin pompalarnn oradan ekmi, yerini bir kamyona brakmtm evet, gitgide artan bir younlukla, o rzgrl klrengi ortamda zerime ktke kmt onun yokluu. Kendilerini karaya vurmu yolcunun gr alannda bulmaktan akna dnp de kyller gibi bakakalm benzin istasyonu vr zvrna, bylesine bn bir i huzursuzluuyla gzlerimi dikip bakm ne ilk ne de sondu; u yeil p kutusu, u kapkara, kenarlarysa bembeyaz satlk otomobil lastikleri, u parlak renkli motor ya kutular, iinde eitli iecekler barndran u krmz buzdolab, tahta kutunun doldurmadan braklm bilmece kareleri gibi duran deliklerine tktrlm drt, be, hayr yedi bo ie, benzincinin ofisinin camna i tarafndan sabrla trmanan bcek. Ofisin ak kapsndan darya mzik tayor, ne var ki, mziin ritmi rzgrla kmldanan bitkilerin gs geirip mrldanmalar ve br kprtlaryla elenmiyordu. yle ki kii, eski bir manzara filmi kendi bana varln srdrrken, eliindeki piyano ya da kemann da filmdeki rperen iekler ve sallanan dallarla hi ilgisi olmayan bir ezgiyi izledii duygusuna kaplyordu. Lolita, mziin ritminin aksi ynnde rpnan elbisesiyle hi mi hi beklemediim bir ynden kp da geldiinde, nereden ktysa Charlotte'un son hkrnn sesi de geldi, iimde rpertiler yaratarak geti. Tuvalet dolu olduundan, yandaki yapya, Sedef Kabuu iaretli benzin istasyonuna gemiti. O irket, hep 'eviniz kadar temiz bulacanz' tuvaletleriyle vnr dururdu. 'u parasz kartlara' dilek ya da ikayetlerinizi yazmanz istenirdi. Oysa ne kart vard ne sabun. Hibir ey. Ne bir dilek ne de bir ikayet. Ya ayn gnd ya da bir sonraki gn, besin bitkileri ekili tarlalarn baaklar arasndan srdrdmz can skc bir araba yolculuundan sonra, sevimli kk bir kasabaya varm ve Kestane Motel'e yerlemitik. irin barakalar, nemli yeil alanlar, elma aalar, eski bir salnca ve yorgun ocuumun dnp de bakmad nefis bir gnbatm vard. Doduu yerin sadece on be kilometre kuzeyinde bulunduundan Kasbeam'den gitmemizi istemiti. Ne var ki ertesi sabah onu olduka somurtuk buldum, be alt yl ncesi zerinde seksek oynad kaldrm grme istei yoktu iinde. Geri u ya da bu biimde gze batmamaya, arabadan dar kmamaya, eski dostlar da arayp sormamaya karar vermitik ama gene de anlalabilecek nedenlerden tr bu ek yolculuktan hi mi hi honut deildim. Sonunda yolculuktan vazgetiinde rahatlamtm, ama geen

ylki Pisky yolculuunda olduu gibi gideceimiz yerin eski anlar depretireceini sezdiim iin kar ktm bilse, bu kadar kolaylkla vazgemeyeceini dnmek keyfimi karmt. Bu konuyu ap i geirdiimde o da i geirdi ve kendisinin de biraz keyifsiz olduunu syledi. En azndan ay zamanna kadar bir sr dergi alp yatakta kalmak istiyordu, ondan sonra eer kendini daha iyice hissederse batya doru yolumuza devam edebileceimizi syledi. Ne yalan sylemeli ok tatl, ok mahmurdu, taze meyve isterim diye de tutturunca, gideyim Kasbeam'den die dokunur hazr yiyecekler alaym dedim. Barakamz aalkl bir tepenin tam zerindeydi. Pencereden baknca aa doru kvrlan, sonra kestane aalar arasndan ortadan ayrlm sa gibi dmdz bir izgi izleyerek inen, sabahn lekesiz uzaklnda son derece belirgin bir oyuncak gibi grnen irin kente doru ilerleyen yolu seebiliyordunuz. Bcek gibi bir bisikletin zerinde yer ccesi gibi grnen bir kz, yannda da kza oranla olduka byk bir kpek, mavi tepeler ve kk krmz insanlarla dolu eski tablolarda kirli beyaz da yollarn trmanan katr zerindeki haclar kadar ak seik grlyordu. Avrupallara zg bir tutkum vardr, frsat olduka arabadan vazgeip yrmeyi yelerim. Acele etmeden bayr aa yrdm, sonunda bisikletli kza yetitim. At kuyruu sal, tombul, irkince bir kzd bu, arkasndan hercai menekeler gibi hareli gzl koskoca bir Sen Bernar kpei geliyordu. Kasbeam'de olduka yal bir berberde kt bir sa tra oldum. enesi hi durmuyor, harl harl beyzbol oyuncusu olundan sz ederken, konumasnn heyecanl yerlerinde enseme tkrk sratyor, ara sra boynuma balad beze gzlklerini siliyor, ya da sararm gazete kuprleri karp gstermek iin titrek makasna ara veriyordu. ylesine ilgisizdim ki, parmayla yllanm, boz renkli tra losyonlarnn arasna sktrlm bir resmi gsterdiinde, resimdeki gen beyzbolcunun otuz yl nce lm olduunu byk bir aknlkla farkettim. Bir fincan tatsz kahve itim, maymunuma bir hevenk muz aldm, on dakika kadar da bir mezecide oyalandm. Yuvaya dnen kk hac, bendeniz, Kestane ato'suna doru kvrla kvrla ykselen yolda boy gsterdiimde aradan en azndan bir buuk saat gemi olmalyd. Kente giderken yolda rastladm kz dnte, eli kolu keten araflarla dolu olduu halde koca kafas ve kaba bedeniyle talyan Farsndaki 'Bertoldo' tipine benzeyen ktrm bir adama yardm eder buldum. Bu ikisi, Kestane Tepesi'ndeki geni ayrla ylece serpitirilivermi bir dzine kadar barakay derleyip topluyorlard. lendi, barakalarn ounun kaps kt diye kapanm, iinde oturanlar oktan ekip gitmilerdi. ok yeni model bir arabaya kurulmu, olduka yal, neredeyse mumyaya dnm bir ift, sra sra garajlarn birinden kmak zereydi. Baka bir garajdan mnasebetsiz bir krmz kukuleta frlam kmt. Bizim barakann yaknlarndaysa gr siyah sal, mavi gzl, gl kuvvetli bir gen adam, tanabilir bir buzdolabn arabasnn arkasna yerletiriyordu. Nedendir bilmem, geerken bn bn srtt suratma. Kardaki ayrlk alanda, sereserpe aalarn ok kollu glgesine yaylm tandk Sen Bernar kpei, hanmnn bisikletine gz kulak oluyordu. Onun yaknnda, oktan oluk ocua karm gen bir kadn, keyiften kendinden gemi bir bebei salncaa oturtmu yava yava sallarken, iki yalarnda kskan bir velet de salncan oturulacak yerini ileri geri ittirmeye alarak muzurluk ediyordu. Sonunda salncaa arparak yere dmeyi baard ve srtst imenlere uzanp bangr bangr barmaya balad; annesi

ocuklarnn ikisine de ynelik olmayan hlyal bir glmsemeyle uzaklara bakmay srdryordu. Bu anlk izlenimleri bylesine ak seik hatrlamamn nedeni, aradan birka dakika gemeden bunlar birer birer gzden geirecek olmamd belki de. Ayrca, Beardsley'de geirdiimiz o korkun geceden bu yana iimde bir ey her an tetikteydi. Kendimi, yryn getirdii rahatlk duygusunun, ensemi sarp sarmalayan taze meltemin, nemli alln davetkr atrtsnn, oyuk diimden uzun uramalar sonucu kardm lezzetli bir krntnn, aslnda kalbim olduu iin kucanda tamamam gereken erzan rahatlatc arlnn keyfine kaptrmak istemiyordum. Ama kalbim olacak o sefil pompa bile tatl tatl alyordu, yle ki Dolores'imi braktm barakaya vardmda, sevgili Ronsard'n deyiiyle zerimde 'adolori d'amorouse langueur ak mahmurluunun yorgunluunu' hissettim. Onu giyimli bulmak artmt beni. Gndelik pantolonu ve tiortuyla yatan kenarna ilimi, sanki benim kim olduumu karamam gibi bakyordu. nce tirtnn gevek dokusu kk memelerinin cmert, yumuak biimini gizlemekten ok ortaya karyor, bu aklk da beni tedirgin ediyordu. Ykanmamt; yine de dudaklarn ksa bir sre nce tara tara boyad belli oluyordu. ri dileri, soluk arap rengi fildii ya da pembemsi poker fileri gibi prldyordu, ite orackta, ellerini kucanda kenetleyerek oturmu, benimle uzaktan yakndan ilgisi bulunmayan eytanca bir parltyla dolup taarak hlyal bir yz taknmt. Elimdeki ar kesekadn pat diye yere braktm, sandaletler iindeki ayaklarnn plak bileklerine, sonra salak suratna, sonra yine o gnahkr ayaklara bakakaldm. 'Dar kmsn,' dedim (sandaletlerin zerine le gibi akll toprak bulamt.) 'Daha imdi kalktm,' dedi ve ayaklarna baktm grnce de ekledi: 'Bir saniyeliine kmtm. Geri gelip gelmediini merak ettim de.' Muzlar farkedince ylan gibi kvrlarak masaya yneldi. zel bir kuku besleyebilir miydim? Gerekten de hayr ama bu amurlu, serke gzler, bedeninden fkran bu benzersiz scaklk! Hibir ey sylemedim. Pencerenin erevesi iinde ylesine belirgin bir biimde kvrla kvrla inen yola baktm... Gvenimi ktye kullanmak isteyen biri iin bundan iyi bir gzetleme kulesi olamazd. Gittike artan bir itahla meyveye saldrd Lo. Birdenbire kap komumuz delikanlnn yaranmaya alarak glmsemesi aklma geldi. Hemen dar ktm. Onun arabas dndaki btn arabalar gzden kaybolmutu. Gebe kars, kucanda bebek ve az ok defterden silinmi teki ocukla birlikte arabaya biniyordu. 'Ne oldu, nereye gidiyorsun?' diye bard Lo, n kapnn oradan. Hibir ey sylemedim. Yumuack bedenini geriye, odann iine iterek odaya yrdm. Tirtn yrtarak kardm. Geri kalannn fermuarlarn indirdim. Sandaletlerini paraladm. lgna dnmtm, beni aldattna ilikin bir glge olsun yeterdi, ama izini srdm koku o kadar belirsizdi ki, bir delinin

grd hayallerden hi mi hi fark yoktu. -17iko Gaston kendi psrk yordamnca armaanlar vermeyi severdi. Allml bir psrk arpa boyu aan armaanlard bunlar, ya da onun psrk aklnca yleydiler. Bir gece, satran kutumun krk olduunu grm, ertesi sabah kk olanlarndan biriyle bana bakr bir kutu yollamt. Kutunun kapanda pek ince ilenmi bir Dou sslemesi olduu gibi, ok da gzel kilitlenebiliyordu. Bir bakta bunlarn Cezayir falan gibi yerlerde satlan, adna da nedendir bilinmez 'luizetta' denilen, alp da sonradan ne yapacanz bilemediiniz ucuz para kutularndan biri olduunu farketmitim. Benim tombul piyonlarm alacak derinlikte deildi ama atmadm - bambaka bir ite kullandm. Lo'nun gzle grlr derecede fkelenmesine karn, nedendir bilmem kendimi iinde bulduum kaderin an paralamak zere Kestane Motel'de bir gece daha kalmaya karar vermitim. Sabah saat tam drtte uyandm, Lo'nun (az hepimizin biraraya gelip de ona hazrladmz bu serseri hayat karsnda akna dnmesine ak olarak) uyuduundan iyice emin olduktan sonra, 'luizetta'm atm, iindekinin yerinde olduunu grerek ferahladm. Orada kutunun iinde, beyaz ynl earba sarl otomatik bir cep tabancas duruyordu; 32 kalibre, sekiz mermilik kartula alan, boyu Lolita'nn boyunun dokuzda birinden biraz daha ksa, kabzas ceviz, elii mavi cilal, Harold Haze'den bana kalanlar arasndayd bu da, 1938 tarihli katalounda pek aldrsz bir dille yle deniliyordu. 'zellikle evde ve arabada, ayrca kiisel kullanmlarda stne yoktur.' te orackta, bir ya da birden fazla kiisel kullanmda hemen greve hazr, sinsi sinsi bekliyordu tabanca. Doluydu, kazara ate almasn diye emniyeti ekilmiti, Unutmaynz ki tabanca Freud'a gre dnya yzndeki ilk babamzn belden aasnn ortasna den organnn simgesidir. yi ki almtm yanma - daha da iyisi iki yl nce Charlotte ile benim glmzn oralardaki am ormannda tabancay kullanmay renmi olmamd. imdi uzaklarda kalan o ormanlarda birlikte gezip dolatm Farlovy keskin niancyd, 38 kalibrelik tabancasyla bir arkuunu vurmay baarmt -Ne yalan sylemeli, bu vuruun ebemkua rengi bir avu tyden baka kantn da grmemitim ya... Sonra 20lerde iki kanun kaan vurmu olan Krestovski adnda bir polis eskisi de aramza katlm, minik bir aakakan, hem de mevsimi deilken ylesine vurmutu. Bu iki sportmen arasnda kalm bir acemi olduum iin ben her eyi skalayp durduydum. Ha, sonra tek bama ktm bir keresinde ben de bir sincap yaralamtm, sylemeden gemeyeyim. 'Sen yat burada,' dedim ty siklet ama drtba mamur kk dostuma, sonra da erefine bir yudum cin itim. -18Okuyucu imdi kestaneleri, Kolt marka tabancalar falan unutup batya doru peimiz sra gelsin. Bunu izleyen gnler bir sr byk frtnayla geti. Belki de lke boyunca dev kurbaa sraylaryla bizi izleyen ve bir trl silkip atamadmz tek bir frtnayd bu. Tpk dedektif Trapp' silkip atamadmz gibi;

evet, nk krmz renkli Aztek marka stten krkl arabann bama dert olup da Lo'nun klar olayn btnyle ikinci plana atmas o gnlere rastlar. Garip ey! Ben ki karlatmz her erkei kskanrdm, garip ey, nasl da deerlendirememiim felaket belirtilerini. Belki de Lo'nun k boyu uslu durmasna aldanmtm; hem zaten delinin biri bile ikinci bir Humbert'in koca dalarla sevimsiz ovalar aarak bizim Humbert'e Humbert'in supericiini Zeus akna, yldrmlar saarak izlediini aklna getiremezdi. O halde, dedim kendi kendime dikkatli bir uzaklktan kilometreler boyu bizi izleyip duran krmz, stten krkl arabann direksiyonundaki, Humbert Humbert'in ya kk vey kzyla neler yaptn renmek iin igzarn birinin tuttuu dedektif olsa gerek. Havadaki elektriklenmenin artt, imeklerin gmbrdedii dnemlerde sk sk bama geldii zere hayaller kuruyordum. Belki de hayalden teydi grdklerim. kime Lo mu, dedektif mi, yoksa ikisi birden mi bir eyler kattlar bilmiyorum, ama bir gece barakamzn kapsnn alndndan emin olarak kapy ardna kadar atmda ncelikle iki eyin farkna vardm; bir, ben rlplaktm; iki, zerinden yamur sular szan karanln iinde beyaz beyaz parlayan bir adam, yzne izgi roman kahraman kk elme'nin maskesini tutmu orackta duruyordu. Ksk bir kahkaha atp hemen kat, ben de dngeri edip odaya girdim ve uykuya daldm - bugn bile, grdmn, uyuturucularn etkisiyle grlen bir d olup olmadm kesin olarak bilemem. Trapp'n mizah anlayn olduka iyi inceledim, sanrm bu die dokunur bir rnektir. Ah, ne hayvanca, ne kadar acmasz bir eydi bu! Bu pek gzde canavarlarla geri zekllarn maskelerini yaparak para kazanan birileri olsa gerekti. Ertesi sabah iki sokak ocuunun pleri kartrp da bulduklar bir kk ene maskesini takp elendiklerini grm mydm gerekten? Dorusu bilemiyorum. Rastlant da olabilir - atmosfer deiiklii herhalde. Olduka renkli, ama yarm yamalak ve doruluu su gtrr bir bellein sahibi olduumdan bayanlar baylar, stten krkl krmz arabann beni izlediine tam emin olduum gnn hangi gn olduunu syleyemeyeceim size. Ne var ki srcsn ilk olarak ne zaman grdm ok iyi hatrlyorum. Bir leden sonra yamur selleri iinden usul usul ilerliyor, bir yandan da o krmz hayaletin dikiz aynasnda bir bzlp bir alarak hnzrca bir zevkle bizi izlediini gryordum ki, saanak yerini isentiye brakt, sonra da kesildi. Gne bir hrtyla geldi, otoyolu yle bir sildi sprd, ben de yeni bir ift gne gzlne gerek duyduumdan bir benzin istasyonunda durdum. Olanlar hastalkt, kanserdi, nne geilemeyecek gibiydi artk onun iin sessiz izleyicimizin arabasnn krn indirmi bir halde levhasnda 'Prtela: Bir Tadmlk -Oturumluk' gibi salaka bir eyler yazan kafeteryams ya da barms yerde durmasna aldr bile etmedim. Arabann eksiklerini giderdikten sonra, gzl alp benzin parasn demek zere benzincinin brosuna girdim. Tam seyahat ekimi imzalayp, bulunduum yerin neresi olduunu renmeye davranyordum ki, yan pencerelerden birinde bakacak oldum ve korkun bir ey grdm. Devety palto ve kahverengi pantolon giyinmi geni srtl, salar dklm bir adam, arabadan sarkarak kendisine bir eyler anlatmakta olan Lo'yu dinliyordu. Lo abuk abuk konuuyor, ok ciddi ve dokunakl bir eyler anlatt zamanlarda yapt gibi ak parmakl ellerini bir aaya bir yukarya

sallyordu. renliiyle beni yldrm arpma dndren ey - nasl sylemeli? Lo'nun adamla sanki birbirlerini haftalardr tanyormuasna senli benli olmasyd. Adamn yanan kadn, ban sallayp dndn ve stten krklsne doru yrdn grdm. Benim yalarmda, iri yar, yaplyd. Sanki, babamn svireli kuzenlerinden birini, Gustave Trapp'i andryordu; ayn kaymak gibi gne yan yz, benimkinden daha tombul, yalnz ayn koyu renk badem byk, ayn yozluk belirtisi glkoncas az. Arabaya dndmde Lolita haritay incelemeye dalmt. 'O adam sana ne sordu Lo?' 'Adam m? Ha, o adam. Ha, evet. Dur bakaym. Evet, haritam olup olmadn sordu. Yolunu kaybetmi galiba.' Yolumuza devam ediyorduk ki: 'Bak dinle Lo,' dedim, 'yalan syleyip sylemediini bilmiyorum, u anda umurumda da deil, fakat u herif bizi btn gn izleyip durdu, arabas da dn moteldeydi, sanrm aynaszn teki. Polis baz eyleri renirse bana gelecekleri, nereye deceini ok iyi biliyorsun sanrm. imdi sana neler sylediini, seninde ona neler anlattn bir bir duymak istiyorum.' Gld. 'Gerekten aynaszsa,' dedi tiz fakat mantksz olmayan bir sesle, 'ondan korktuumuzu anlamas en kts. Ona aldrma baba.' Nereye gittiimizi sordu mu? Bunu biliyor tabii. (Lo benimle alay ediyordu.) Ben mcadeleden vazgeerek, Ne olursa olsun, dedim. Artk adamn yzn iyice grdm. Mendeburun biri. Tpk akrabalarmdan Trappa benziyor. Belki de Trappdr. Ben senin yerinde olsam... A bak dokuzlar, bin oldu. Lo umulmadk bir ekilde szne devam etti. Ben kkken annem geri geri gittiim takdirde onlarn tekrar klp dokuz halini alacana inanrdm. Zannedersem Lo ilk defa olarak kendi arzusuyla Humbertden evvelki ocukluk senelerinden bahsediyordu. Belki de bunu ona tiyatro retmiti. Sessiz sedasz yolumuza devam ettik. Adam da artk peimizde deildi. Fakat ertesi gn, mit ve ilacn tesiri azalr azalmaz, hastalk nasl geri gelirse, o krmz, parlak hayvan da yine peimizden belirdi. O gn ose pek kalabalk deildi. Kimsenin kimsenin nne getii yoktu. Hi kimse de bizim mtevazi mavi onun hametli krmz glgesi arasna girmeye kalkmad. Arabadaki ofr, Trappvari by ve vatkal omuzlaryla vitrinlerdeki mankenlere benziyordu. Otomobili ise sanki ipek bir iplikle bizimkine balyd ve onu biz ekiyorduk. Bizimki onun fevkinde, cilal makinesinden kat kat zayft, onun iin sratlenerek adamdan kamaya almadm. O lente currite noctis equi! Yava koun kabuslar! Tepeleri trmandk, yokulardan indik, hz snrna dikkat ettik, ar yryen ocuklar inemedik, sar levhalar zerindeki siyah virajlar taklit

ettik, fakat ne yaparsak yapalm, krmz arabayla aramzdaki sihirli mesafe hibir zaman kaybolmad, bozulmad. Btn bu mddet boyunca yanmda hususi bir aletin parladn farkndaydm: Parlak, sevinli gzler, krmz yanaklar... Bir drtyol aznn karabasanna iyice dalm bir trafik polisi, saat leden sonra drt buuktu, bir sanayi kentindeydik byy bozan kader ulamz oldu. nce gememi iaret etti, sonra da o gememi iaret eden eliyle glgemi koparp atverdi. Aramza bir yn araba girdi, ben de bastm gaza, hemen dar bir alana saptm. Gagasnda koca bir ekmek krntsyla havalanan bir sere, bir baka sere tarafndan tartakland, krnty kaptrd. Bir iki sevimsiz trafik tkanmas ve bilerek yaptm birka dolambatan sonra yeniden otoyola ktm, glgemiz yok olmutu. Lola homurdand ve: 'Sandn gibiyse onu atlatmakla byk aptallk ettin,' dedi. 'Baka dndklerim var u anda,' dedim. 'Ah, ey, ne deyley onunla ilikiyi kopaymasam da bu bildikleyim ona da biy soysan, sevgili babacm,' dedi Lo, reklenmi ylan gibi- kendi alaynn halkalarnda tatl tatl kmldanarak 'Ay ok ktsn' diye de ekledi normal sesiyle. Le gibi bir barakada, olduka akr akr yaan bir yamur ve maara devri grltleri kararak durmadan gmbrdeyen bir gk altnda kt bir gece geirdik. 'Ben kk hanm falan deilim, imekten de dm patlyor,' dedi Lo, elektrik akmlarndan duyduu korku hem ackl hem de komikti, iime su serpiyordu. Kahvaltmz nfusu 1001 kii olan minicik Soda kentinde ettik. 'Binbir kii dediine gre,' diye laf attm, 'bizim patates suratl gelmi bile.' 'Esprilerin sevgili babacm,' dedi Lo, 'kask atlatacak cinsten.' Bu srada gene l dikeni lkesine dalmtk, bir iki gn aydnlk bir yrekle geirdik, (aptallk etmitim, her ey yolundayd, o korkun rahatszla gelince - gazd canm) zamanla dz tepeler yerlerini gerek dalara braktlar, Wace'e de tam zamannda vardk. Aman Allahm, felaket. Bir karklk olmu, gezi rehberindeki bir tarihi yanl okumutu. Byl Maara trenleri oktan sona ermemi mi! Ne yalan sylemeli, gk kmad. u lca klkl Wace kentinde olduka hareketli yaz dnemi gsterileri olduunu renince doal olarak haziran ortalarnda gzel bir gece oraya doru yola koyulduk. Grdmz oyunun konusunu anlat deseniz anlatamam. Kendini beenmi k oyunlar ve baroldeki orta karar kadn oyuncusuyla pek derme atma bir ey olduundan kukum yok. Houma giden tek ayrnt cici bici boyanm, kprdamadan durmaya alan, yedi kk plak kollu esin perisinin oluturduu elenkti. Yedi kk ergenlik ncesi aknyd

bunlar. Seyircilerin teden beriden coku gsterilerine kalktna baklrsa, hepsi de o evrenin kzlaryd. Son perde boyunca salnp durarak bir ebemkuan canlandryorlar, sonunda olduka muzip bir biimde kat kat tller ardnda koyboluyorlard. ocuklar renklerle zdeletiren bu oyunun, yazarlar olan Clare Quilty ile Vivian Darkbloom tarafndan James Joyce'daki bir pasajdan arldn aklmdan geirdiimi hatrlyorum. Bir de renklerden ikisinin i burkacak kadar sevimli olduunu; bir trl rahat durmayan turuncu ile gzleri hepimizin lk gibi kp oturduu zifiri karanlk seyirci yerine altnda, ya annesine ya da koruyucusuna birdenbire glmseyiveren zmrt yeili. Soytarlk sona erip de el rpma sesi - sinirlerimin hi mi hi kaldramad bir ses - evreyi krp geirmeye baladnda, Lo'yu ite kaka ka doru srklemeye, olduka doal sevda sabrszlm iinde o dut yemi blbl klkl yldzl gecede neon mavisi barakamza geri gtrmeye kalktm. Hep sylerim, doann dili tutulur bazen grd eyler karsnda. Gelgelelim Dolly Lo pembe hayallere dalm, gzleri zevkten kslm bir halde ayaklarn srye srye geliyordu arkamdan. Grme duyusu btn teki duyularn ylesine silip sprmt ki, gevek elleri giritikleri mekanik el rpma hareketini sonuna kadar gtremiyorlard bile. Bylesine baka ocuklarda da rastlamtm geri, ama Tanrm bu bildiimiz ocuklardan deildi ki. O miyop gzleriyle zaten olduka uzaktaki sahneye bakarken, ben de eseri ortaklaa yazanlar seer gibi oldum; farkl bir adam, bir de ahin bal, kara sal, olduka uzun boylu bir kadnn plak omuzlar. Arabadaki yerine kayp oturuverirken: 'Gene bileimi acttn, hayvan,' dedi Lolita alak sesle. 'ok zr dilerim, sevgilim benim, canmn ii, mortesi sevgilim,' dedim dirseini tutmaya alp beceremeyerek. Sonra da sz deitirmek, ah Tanrm, Tanrm, daha da kts kaderimi deitirmek zere: 'Ne kadn u Vivian da. Dn Soda'daki lokantada karlatmza eminim,' dedim. 'Bazen,' dedi Lo, 'tiksinti verecek kadar salak olabiliyorsun. Bir kere Vivian erkek yazar, kz yazar Clare; ayrca, kz yazar krk yanda, evli ve zenci kan tayor.' 'Ben de,' dedim akayla kark. 'Quilty'i o tatl Ramsdale'de, beni sevdiin gnlerde kalan eski gz arlarndan biri sanmtm.' 'Ne?' diye karlad Lo, yz seirmeye balamt. 'O iko dii mi? Beni baka, hzl bir kkle kartryor olmayasn?' Kendi kendime, biz yal aklar onlarn supericikliinin bir milimine bile paha biemezken bu hzl kklerin her eyi, her eyi nasl da unutuverdiklerini dndm. -19Beardsley'deki postane grevlisine Lo'nun bilgisine sunulup onay alnarak verilen iki postrestant adresinden biri RO. Elphinstone'du. Ertesi sabah birincisine

uradk, ksa fakat olduka ar ilerleyen bir kuyrukta beklemek zorunda kaldk. Benim sakin Lo, aranan sulular sergisini inceledi. Takma ad Anthony Bryan, takma takma ad Tony Brown olan ela gzl, ak renk tenli, yakkl Bryan Bryanski, ocuk karma suundan aranyordu. zgn bakl yal bir beyefendinin suu ise posta eki dolandrcl idi, sanki bu yetmezmi gibi banda dztabanlk belas da vard. Somurtuk Sullivan'a ise dikkat edilmesi gerekiyordu, silahl olduu sanlyordu, olduka tehlikeli olduu akldan karlmamalyd. Kitabm sinemaya aktaracaksanz, ben yakn ekimde bu resimlere bakarken, bu suratlardan biri perdede yavaa eriyip benimkine karsn isterim. Bir de kayp bir kzn olduka bulank bir fotoraf vard; on drt yanda, ayanda kahverengi kundura kafiyeli. Ltfen erif Buller'a bildirin. Bana gelen mektuplar aklmda deil u anda; Dolly'ninkilere gelince, karnesi vard, bir de son derece zel grnl bir zarf. Bunu zellikle ap iindekileri gzden geirdim. Yaptm nceden kestirmi olacan farkna vard, hi aldr ettii yoktu, ben de kapnn yaknndaki ilan tahtasna doru yrdm. "Dolly Lo: Eh, oyun olduka byk bir baar kazand. Galiba Cutler'n azck uyuturduu tazlarn de hi kprdamadan sahneye uzanp kaldlar, Linda da senin roln szc szcne ezberlemiti. yiydi, her an tetikteydi, denetimi yerindeydi, ama gene de benim- ve yazarn-Diana'mzn cana yaknlndan, oyuncu tepkisinden, gevrek diriminden yoksundu; ne var ki bu kez bizi alklayacak yazar olmad gibi dardaki korkun frtna da bizim kendi halinde frtna efektimizle akt. Ah ekerim, hayat nasl da uup gidiyor. Artk her ey, okul, oyun, Roy rezaleti, annemin hamilelii (ne yazk ki bebeimiz yaamad) sona erdi ya, aradan ok uzun zaman gemi gibi geliyor, oysa daha yzmde boya izleri var desem yalan olmaz. "Yarndan sonra New York'a gidiyoruz, annemle babamn peinden Avrupa'ya gitmekten kurtulamayacam anlalan. Daha da kt haberlerim var! Dolly Lo! Eer dnersen, dndnde ben Beardsley'e geri dnm olmayabilirim. Biri bildiin kii olan teki de bildiini sandn kii olmayan ikinci bir kii yznden uydu, buydu derken babam hazr kendisi ve Fullbright bursu ortalardayken bir yllna Paris'te okumam istiyor. "Beklendii zere, Zavall air, nc Sahne'de sra o Franszca samalma gelince tkezledi. Hatrlyor musun? Ne manque pas de dire a ton amant Chimene, comme le lac est beau car il faut qu'il t'y mene*. (* Sevgilin Chimene gln gzelliini anlatmaktan geri durma ki, alsn seni oraya gtrsn.) ansl yavuklu! Qui'lt'y! Nasl dili dolayor insann! Eh, artk uslu dur, Lollikins. air'inden en iten sevgiler, Mdr Bey'e de sayglar selamlar. Mona'n. Not: 'uydu, buydu' sorunundan tr mektuplarm olduka sk denetleniyor u aralar. Sana Avrupa'dan yazmam bekle, daha iyi olur" (Bildiim kadaryla yazmad. Mektupta u anda zmlenemeyecek kadar yorgun olduum iin adlandramayacam gizemli bir hinoluhinlik kokusu vard. Sonralar Gezi Rehberlerinden birinin arasnda buldum, burada da belge olarak sunuyorum, iki kez okudum). Gzm mektuptan ayrm, tam -...Lo grnrlerde yoktu. Ben Mona'nn cadalozluuna kaptrm giderken Lo omuz silkmi, km gitmiti. 'Acaba grdnz m?' diye sordum giri kapsnn yaknlarnda yeri silen bir kambura.

Grmt, ihtiyar zampara! Yanlmyorsa bir arkadan grm, dar frlam. Ben de frladm dar. Durdum o durmamt. Hzl hzl yrmeye devam ettim. Yine durdum. te sonunda bama gelmiti. Hi geri dnmemecesine gitmiti. Sonraki yllarda neden o gn geri dnmemecesine gitmediini kendi kendime sormu durmuumdur hep. Onu alkoyan arabada kilitli duran yazlk elbiseleri miydi? Genel bir plann btn iinde daha olgunlamayan bir para m? Yoksa sadece her ey lp biildiinde onu arabamla Elphinstone'a, herkesten gizlenen o son duraa getirmekte ie yarayacam dnldnden mi? Sadece beni btn btne terkedip gittiinden emin olduumu hatrlyorum. Kenti yar yarya evreleyen meneke rengi pervasz dalar, bu dalar saran sisler iinde kaybolup giden, kesik kesik soluk alan, trmanan kahkahalar atan, sonra gene kesik kesik soluyan Lolita'larla kaynayor gibi geliyordu. Bir drtyol aznn gz grebildiince uzanda, dik bir yamacn zerinde beyaz talardan dizilmi bir T harfi bal gibi 'strap'n ba harfiydi sanki. Biraz nce terkettiim yeni ve gzel postane, uykulu bir sinemayla babaa vermi dzenbaz kavaklarn arasnda duruyordu. Zaman, da saatiyle saat dokuz. Sokak ana cadde. teki yakasna gzlerimi dikip bakarak mavi yann admladm durdum sokan. Bu sokaa gzelliin bysn veren, sanda solunda cam prltlar olan, dayanlmaz derecede scak bir lenin beklentisiyle hafife kendinden geip sendeleyen o narin, o taze yaz sabahlarndan biriydi. Karya getim, sanki yekpare bir yapnn nnden yrrmesine isiz gsz srttm durdum; Eczane, Emlak Alm Satm leri, En Son Moda, Yedek Para, Kafeterya, Spor Eyalar, Emlak, Hazr Eya, Alm Satm, Ev Aletleri, Western Union Telgrafhanesi, Temizleyici, Bakkal, Memur Bey, Memur Bey kzm kat. Bir dedektifle birlik oldu, bir antajcya vuruldu. Benim bu iinden klmaz aresizliimden yararland. Btn dkkanlara baktm. imden sada solda gezinen birka yayaya soraym m diye geirdim. Sormadm. Bir sre park yerine ektiim arabada oturdum. Dou yakasndaki halk bahesine gz attm. Sonra En Son Moda'yla Yedek Para'ya dndm. fkeli bir alayclk - horlayc bir srtmayla - tat iimden, kendi kendime ondan bouna kukulandm, bir iki dakika sonra kp geleceini syledim. Geldi de. Olduum yerde dndm, uysal, bn bir glmsemeyle kol yenime koyduu elini silktim, attm. 'Gir arabaya,' dedim. Szm dinledi, bense bir aa bir yukar gidip geliyor, adn koyamadm dncelerle savayor, ikiyzlln rgalamann bir yolunu aryordum. Sonra arabadan kp gene yanma geldi, iitme duyum yava yava yeniden Lo'nun konutuu dalgaya ayarland, bana eski bir kz arkadana rastladn anlattn farkettim. 'yle mi? Kim?'

'Beardsley'li bir kz.' 'Peki. Senin grubundaki her bir kzn adn ezbere biliyorum. Alice Adams?' 'Bu kz benim grubumda deil.' yi. rencilerin tam listesi de var bende. Ad ltfen?' 'Benim okulda deil. Beardsley kentinde oturan bir kzd sadece.' Peki. Beardsley telefon rehberi de var yanmda. Btn Brown'lara bakarz!' 'Sadece kk adn biliyorum.' 'Mary mi, Jane mi?' 'Yok. Dolly benim gibi. 'Demek kmaza girdik.' (Suratn arpnca burnunu krdn ayna bu ite!) yi. imdi baka bir adan yaklaalm. 28 dakika kadar ortadan yok oldun. ifte Dolly'ler bu sre iinde neler yapt?' 'Kafeteryaya gittik.' 'Orada ne itiniz?' 'ey canm, iki koka kola.' 'Ayan denk al Dolly. Bunu aratrabiliriz, Dolly Biliyorsun.' 'Hi deilse o iti. Ben bir bardak su itim.' 'Peki, uradaki yer mi?' 'Tabii.'' 'Gzel, gel bakalm. Garsonu sorguya ekelim.'' 'Dur bi dakka. Dndm de, biraz daha aadaki de olabilir, hemen keyi dnnce-." 'Gene de d nme bakalm. Gir ieri ltfen. imdi anlarz.' (Zincirle tutturulmu bir telefon rehberini aar) 'Sekin cenaze ileri. Yok, yok bu deil. te, burada; iecek ve ila Deposu, Tepe Kafeterya, Larkin Drugstore. ki tane daha. Wace'de koka kola iebilecek btn yerler bunlar. Bu kadar. En azndan sar sayfalarda. Oldu, hepsini aratrrz.'' 'Cann cehenneme,' dedi.' 'Lo, kabalkla hibir ey elde edemezsin.'' 'Peki,' dedi. 'Ama beni tuzaa dremezsin. Tamam, gazoz falan imedik. Sadece konutuk ve vitrinlerdeki elbiselere baktk.'' 'Hangileri? uradaki vitrin mi rnein?''

Evet, oradaki vitrin rnein.'' 'yle mi Lo? Gel daha yakndan bakalm." Manzara da manzarayd hani. Ufak tefek gen bir adam, zerinde bir patlama sonucunda yerle bir olmu gibi gzken iki mankenin bulunduu bir haly elektrik sprgesiyle temizliyordu. Mankenlerden biri rlplak, perukasz ve kolsuzdu. tekine oranla daha kk oluundan ve srtkan suratndan anlaldna gre giyimli halinde Lolita boyunda bir kk kz oluyordu, yeniden giydirildiinde de yeniden byle bir kz olacakt. Ne var ki u anda cinsiyetsizdi. Onun yannda ise ok daha uzun boylu, duvakl bir gelin vard; bir kolunun eksik olmas dnda olduka kusursuzdu, her eyi yerli yerindeydi. Yerde, bu gen kzlarn ayaklarnn dibinde adamn elektrikli sprgesiyle didinerek emekledii noktada ince kolla sarn bir peruka yatyordu. Kollardan ikisi bklm, dehet ve yakar anlam tayabilecek bir el hareketini biimler gibiydiler.' 'Bak Lo,' dedim usulca. 'yi bak. Bu grdn tandk bir eyi olduka iyi simgelemiyor mu? Gene de,' - diye srdrdm arabaya binerken- 'baz nlemler aldm. Burada (dikkatle ehliyet gzn aarak) u not defterinin zerinde, delikanl dostumuzun plakas yazl.'' Eein biri olduumdan hatrmda tutamamtm numaray. Aklmda kala kala ilk harfiyle son says kalmt. Sanki alt iaretten oluan bek, ortadaki saylar sememe engel olmayacak, ancak kenardaki saylarla harfleri - byk bir P ve 6 -kestirmeme yetecek kadar k geiren isli bir camn ardnda gizlemi, n krlmasyla da ukurlam, geriye kaymt. Bu ayrntlar bir bir anlatmam gerek (tek tek ele alndklarnda meslekten bir psikolou ilgilendirebilirler ancak), yoksa okuyucum (ah, okuyucum, elindeki metni yalayp yutarken bir yandan da pembe dudaklaryla bastonunun sapn emen sarn sakall bir akademik olarak gzmn nne getirebilsem seni!) P'nin B'yi andran bir tombullua brndn. 6'mn da btn btn silinip gittiini grdmde geirdiim aknln niteliini kavrayamayabilir. Gerisi kurunkalem silgisiyle acele acele, mekik gibi silinmi yerlerin izleriyle, ocuksu bir elyazsyla zerinden geilmi say paracklarndan oluuyor, herhangi bir mantksal yorumlamaya gelmeyecek bir dikenli tel karmaasn andryordu. Tek bildiim ey eyaletti - Beardsley'nin bulunduu eyalete bitiik bir eyalet. Hibir ey sylemedim. Not defterini yerine koydum, ehliyet gzn kapadm arabay srp Wace'den ktm. Lo, tutmu arka koltuktan birka izgi roman alm, esmer dirseklerinden birini pencereden dar kararak beyaz bluzuyla kpr-kpr, Tanr bilir hangi paavrann ya da palyaonun son servenlerine dalmt. Wace'den yedi sekiz kilometre uzaklkta, sabahn ilk klarn kk enikler gibi bo bir masann zerine dkverdii bir piknik yerinin glgesine daldm. Lo aknlk anlatan belli belirsiz bir glmsemeyle ban kaldrd bakt ve ben, tek sz sylemeden elimin tersiyle mthi bir tokat savurdum, geldi scak, sert, kk elmack kemiinde ak diye patlad.' Ve sonra pimanlk, hkra hkra dilenen zrlerin o keskin tad, kendini ayaklar altna atan o ak, bedensel barmann o aresizlii. Mirana Motel'de (Mirana!) o kadife gecede, onun uzun parmakl ayaklarnn sarms tabanlarn ptm, kendimi kendi ellerimle boazladm... Ama hepsi bounayd. kimiz de

lanetlenmitik. Benim iin yeni bir strap dneminin balamas yaknd. Wace'de bir sokakta, Wace'in banliylerinde... Ah, adm gibi biliyorum, gz aldanmas deildi. Wace'de bir sokakta stten krkl Aztek krmzs bir otomobil grmtm, ya da belki tpatp benzeyen ikiziydi, Trapp yerine, eitli cinslerden olduka grltc drt be gen tip vard arabada - azm bile amadm. Wace'den sonra bambaka bir durum bagsterdi. Bir iki gn boyunca kendi kendime artk izlenmediimizi, hi de izlenmemi olduumuzu syleyerek zihinsel bir berrakln tadn kardm. Sonra midem bulanarak farkettim ki Trapp ayak deitirmi, u ya da bu kiralk otomobile atlam peimizden geliyordu. Tam anlamyla otoyollarn fatihiydi, artc bir rahatlkla bir aratan tekine geiveriyordu. Bu teknik, insana, 'gstermelik otomobiller' konusunda uzmanlam garajlarn varln dndryordu, ne var ki yararland garaja benzer yaplar bir gn olsun kefedemedim. nceleri, stten krkl bir kampus krem modeliyle balayp, sonra kk, st kapal bir ufuk mavisi'ne, daha sonra da renkleri gitgide soldurarak srf gri'si ve kymk gri'sine geerek Chevrolet soyundan arabalar yeler grnd. Sonra baka modellere atlad, araba boyas renklerinden oluan soluk, donuk bir ebemkuan boydan boya geti, yle ki bir gn kendimi, bizim d mavisi Melmoth marka arabamzla onun kiralad ibik mavisi Oldsmobile arasndaki klpayn kestirmeye alr buldum. Ne var ki, renk aldatmacas dediniz mi en sevdii renk gri idi; azap dolu karabasanlarnda bou bouna Chrysler'in istiridye gri'si, Chevrolet'nin devedikeni gri'si ya da Dodge'un Fransz gri'si gibi hortlaklar birbirinden ayran zellikleri saptamaya alr dururdum. Her an onun badem byyla, ak gmleini -ya da kelimsi kellesiyle geni omuzlarn- kollamak zorunluu beni otoyoldaki btn arabalar inceden inceye gzden geirmek zorunda brakyordu -arkadan, nden, yandan, gelen, giden, oynaan gnein altnda yol alan ne kadar ara varsa... Arka penceresinde Tatl Temas marka kat mendil kutusu duran, tatile km kendi halinde adamn arabas; penceresinden sarkk kulakl kpek kafas km, ii solgun benizli ocuklarla dolu kelleyi koltua alm deliler gibi hz yapan buruuk amurluklu klstr; askda elbiselerle dolu Tudor marka bekr, arabas; arkasnda sra sra dizilen arabalarn korkun gazabna aldrmadan nazl nazl salnan koca, tombul karavan; iindeki hanm yolcunun gen erkek srcye daha ok sokulabilmek zere koltuun ortasnda kibar kibar tnedii araba... tepesinde tersine evrilmi krmz bir kayk tayan araba... nmzde yavalayan gri araba, arkamzdan gelip de bize yetien gri araba. Dalk blgede, Snow'la Champion arasnda bir yerlerde, neredeyse belirsiz bir eimi iniyorduk ki, Dedektif - k Trapp' gndz gzyle ikinci kez grdm. Arkamzdaki kl-rengi sis younlam, dominyon mavisi bir arabann elle tutulur biimini almt. Birdenbire sanki altmdaki araba zavall kalbimin arpntlarna ayak uydururmuasna bir o yana bir bu yana savrulmaya koyuldu, altmzda bir eyler aresiz bir lap-lap-lap sesi karmaya balad. 'Lastiimiz patlad baym,' dedi en akrak Lo.

Kenara ektim uurumun kenarna. Kollarn kavuturdu, ayan gsterge tablosuna dayad. Darya kp sa arka lastii gzden geirdim. Lastiin taban salaka, iren bir biimde yamuluvermiti. Trapp elli yarda kadar gerimizde durmutu. Uzakta kalan surat keyifli bir ya lekesi oluturuyordu. te frsat bu frsatt. Ona doru yrmeye baladm bende kriko vard ama onun krikosunu istemeyi dnyordum. Azck geriledi. Ayak ba parmam taa arptm genel bir glme havas. O srada Trapp'n arkasndan bir kamyon azman kt, yeri g inleterek yanmzdan geti hemen ardndan kamyonun kornasn ackl ackl ttrdn duydum. Elimde olmadan arkama baktm ve kendi arabamn usulca srnerek uzaklatn grdm. Komik ey, Lo direksiyona gemiti, buradan seebiliyordum, motorun altna da kuku yoktu, evet kontak anahtarn evirmitim, ama el frenini ekmemitim. Kara tyle ilerleyen aracn sonunda durduunu kavramam iin yeterli olan bir yrek atlk o ksack aralkta kk Lo'nun son iki yl iinde araba kullanmann balca kurallarn renmek iin bol bol zaman olduunu aklmdan geirdim. Kapya yapp deli gibi atmda arabay Trapp'n yanna gitmemi nlemek iin altrdna yemin edebilirdim. Ne var ki numaras boa gitmi, Trapp, daha ben Lo'nun peinden koarken, gerisin geriye dnm uzaklamt. Bir an soluklandm. Lo kendisine teekkr edip etmeyeceimi renmek istedi, araba kendi kendine hareket etmeye balamm, falan cevap alamaynca kendini haritay incelemeye verdi. Tekrar dar ktm ve Charlotte'un dedii gibi 'tekeri tekerlemeye' giritim. Belki de ldryordum. Garip yolculuumuzu srdrdk. Tuhaf, gereksiz bir dal yaptktan sonra ktk da ktk. Dik bir yokuta bizi geen dev gibi kamyonun ardna taklm buldum kendimi, u anda homurdana homurdana virajlar alyordu, sollamak imkanszd. Kamyonun n tarafndan kk, uzunca, przsz bir gm paras -iklet yaldz- utu, geldi bizim n cama kondu. Birden, gerekten ldryorsam sonunda birini ldrebileceimi geirdim aklmdan. Aslnda -dedi saduyulu Humbert, batt balk yan gider Humbert'e- makineyi hazr etmek akl kr olur -silah kutusundan karp cebe aktarsak- cinnet nbeti gelirse eer iimize yarasn hi deilse. -20Lolita'nn tiyatro almasna izin vermekle, ben hogrl budala, onun ikiyzlle olan eilimini gelitirmesine gz yummutum. imdi anlalyordu ki Hedda Gabler'deki temel elikinin ne olduunu anlatan, Ihlamurlar Altnda Afe'daki serim noktalar hangileridir ya da Vine Bahesi'ne egemen olan atmosferi zmleyin gibi sorularn karln bilmekle bitmiyordu i; aslnda beni aldatmay renmekti mesele. Beardsley'deki baheye bakan odamzda zerinden getiini grdm 'duyu gelitirme' altrmalarndan nasl da nefret ediyordum imdi. Ben btn oday gren bir noktaya oturmu onu izlerken, Lo da uyutulmu bir hasta ya da mistik trenlerdeki bir oyuncu gibi o ocuklara zg tiyatroculuk oyununun gelikin eitlemelerine giriirdi; yanstmac yntemle karanlkta inleme, duyma, yeni gen vey annesini ilk kez grme, nefret ettii bir eyi, rnein ekimi st tatma, gzel bir meyve bahesinde eilip otlar koklama ya da sinsi, narin, kz ocuk elleriyle serap benzeri nesnelere dokunma taklitleri yapard. Hl katlarmn arasnda duran bir teksirde unlar yazl:

"Dokunma altrmalar. unlar elinizle tutup kaldrdnz varsayn: Bir pinpon topu, bir elma, ktnz olan (terliyken), tyl flanalle kapl yeni bir tenis topu, kaynar bir patates, buz paras, bir yavru kedi, bir yavru kpek, bir nal, bir ty, el fenerinizin . "Ellerinizle aadaki nesneleri tuttuunuzu ve yourduunuzu ya da ovuturduunuzu varsayn; bir para ekmek, lastik, bir arkadanzn zonklayan aka, kadife bir kuma paras, bir gl yapra. "Kr bir kzsnz. Ellerinizle aadaki kiilerin yznn izgilerim izleyin: Yunanl bir delikanl, Cyrano, Noel Baba, bir bebek, glmekte olan kei ayakl Tanr, uyuyan bir yabanc, babanz." Ama nasl da irindi bu narin bylerin kuman dokurken, bu sihirleri, bu devleri hlyalar iinde yerine getirirken! Beardsley'de servene kaptrdm kimi geceler bir armaan vereceimi ya da onu honut edeceimi syler, benimle dansetmesini isterdim. Bacaklarn iki yana ayrarak det yerini bulsun diye srayp duruu, Paris'li kk bir bale rencisinin mahmur ve kpr kpr hareketlerinden ok futbolcular aka getiren kzlarn zplamalarn andryordu, ama gene de daha ergenlik ana erimemi uzuvlarnn ritmi bana zevk verirdi. Bu, iimi anlatlmaz bir hazla gcklayan o tenis oyununun yannda hi ama hi kalrd; tekinsiz trden bir grkemin yamacnda sallanp duran ldrtc, gd gd bir duyguydu teki! lerlemi yana karn, kays pembesi uzuvlar, ocuk reyonundan alnma tenis etekliiyle her zamankinden daha ok supericiiydi! Kanatlar soylu baylar! Bundan sonra anlatacaklarm, sizlere Snow ile Elphinstone arasna den o yerlerdeki durumunu aktaramazsa bouna nefes tketmi olurum! Geni, beyaz olan ocuk ortlar, incecik beli, kays pembesi gbei, kurdelalar ta yukarya kadar eriip ensesine dolanarak bolukta sallanan bir dmde son bulan, bulup da o yeni ergenleen bedeni, o gzel o nazl kemikleri, o taplas kays pembesi krek kemiklerini, aaya doru iniveren kaymak gibi srtn akta brakan beyaz gsl. apkasnn siperlii beyazd. Raketi bana kk bir servete mal olmutu. Sersem, katmerli sersem! Filme ekseydim ya! imdi yanmda olurdu, gzlerimin nnde, aclarmn aresizliinin makine dairesinde. Servisini yollamaya girimeden nce kenar beyaz izgili, bir iki mezrlk bir zaman sresince bekler, geverdi. Topu bir iki kez yere atar tutar, yeri ayayla yle bir eeler, hi acele etmez, yapt i konusunda her zaman biraz kararszdr. Evde srdrd karanlk hayatta olmadnca endir, akraktr. Oynad tenis, diyebilirim ki, gen bir yaratn taklit sanatn vardrabilecei en u noktayd -gene de ne yalan sylemeli, tenis onun iin temel bir gerekliin geometrisinden baka bir ey deildi. Btn hareketlerindeki o kusursuz berraklk, iitsel karln her bir vuruunun o ngrak benzeri ar sesinde buluyordu. Onun denetim alanna girdiinde top anlalmaz bir biimde daha da beyazlayor, esneklii daha bir zenginleiyor, topa vurmakta kulland o duyarl alet, topu kavrama annda ar bir kvamllk, bir amallk kazanr gibi oluyordu. Gerekten de stili en birinci snf

tenisinin kusursuz bir kopyasyd sonu bir ie yaramyordu, o baka. Bir keresinde zonk zonk zonklayan sert sraya km. Dolores Haze'in Linda Hall'le oynayn (ve onun tarafndan yenilgiye uratln) izliyordum ki, harika bir tenis hocas olan Edusa'nn kzkardei Electra Gold unlar sylemiti; 'Dolly'nin raketinin ta gbeinde bir mknats var, ama neden bu kadar kibar oynuyor Allahakna?' Ah, Electra, ne nemi vard, onda o incelik varken? Hatrlarm, seyrettiim ilk oyununda gzelliin penesinde kvranp durmutum, iliklerime kadar iime ilemiti gzellik. Lolita'cm zplayp da ahane servisini yollamaya giriirken, kendine zg bir hareketle sol dizini krar, bir saniye iin ayak parmaklar, el dememi koltukalt, bronz yalazl kolu ve ta geriye atlm raketi arasndaki denge dirimsel bir a kuruverir, o srada da l l dilerini gstererek, srf altn rengi krbacnn aklamasyla iine dalvermek iin yaratt o gl ve zarif evrenin ta tepesinde asl duran topa bakar, glmserdi. Onun servisinde gzellik, dobralk, genlik, kvrmlarda ulalan, neredeyse klasik bir przszlk vard, top aplak hzyla uup gider, ama olduka kolaylkla dnp gelirdi, uzun zarif uu sresinde ne bir tkezleme ne bir tarazlanma olurdu. Bugn btn vurularm btn o insan arpan byl hallerini selloyid eritlerde lmszletirebileceimi dndke nasl da zntyle kvranyorum! Hepsini yaktm o geliigzel ekilmi fotoraflardan ok daha fazlas olacakt elimde! Bir baladn son dizesi baladla nasl bir iliki iindeyse, bann zerinden ararak yollad hava topu da, servisinin ylesine ayrlmaz bir parasyd! nk benim yavrum bir zamanlar kpr kpr, canl, beyaz pabulu ayaklar zerinde zplayarak topu fileye atp tutma antrenmanlaryla yetitirilmiti. Sa vuruuyla kapal vuruundan birisini se deseniz seemezdim, birbirlerinin ayna grntsyd bunlar. Gevrek yanklarla, Elektra'nn lklarnn yineledii o tabanca aklamalar hl titretir kasklarm. Lolita'nn oyununun incilerinden biri Ned Litam'n onu Kaliforniya'dayken rettii ksa, yarm hava topuydu. Tiyatroyu yzmeye, yzmeyi de tenise yeliyordu; gene de hl, ben onun iindeki bir eyleri koparmam olsaydm -o zaman farkna varmamtm tabii!kusursuz stiline kazanma hrsn da ekleyerek, gerek bir tenis ampiyonu olacanda srar ediyorum. Dolores, kolunun altnda iki raketle Wimbledon'da. Develi sigarann reklamn yapan Dolores. Dolores profesyonel oluyor. Dolores sinemada tenis ampiyonu bir kz canlandryor. Dolores ve kendi halinde psrk, klrengi kocas - hocas, moruk Humbert. Oyunun sonucuna kar taknd en aldrmazlk tavrn bir supericii hilesi olarak kabul etmezseniz, oyununun znde yanl ya da aldatc bir ey yoktu. Gndelik hayatnda ylesine acmasz ve dzenbaz olan Lo, topu ortalarken yle bir masumiyet, yle bir itenlik, yle bir yufka yreklilik gsteriyordu ki, karsndaki ikinci snf, fakat kararl oyuncu ne kadar yontulmam, ne kadar beceriksiz olursa olsun, burnunu yle bir uzatp zafere giden yolu kestirmeden alveriyordu. Ufak tefek olmasna karn, topu hi yere dedirmeden atp tutma temposunu bir kez tutturup da bu ritmi srdrebildii srece tenis kortunun kendi tarafna den ksmn mthi bir rahatlkla geiyor, ne var ki beklenmedik bir saldr ya da kar oyuncunun gelitirdii beklenmedik bir oyun deiiklii, elini kolunu balyordu. kinci servisi,

olduka tipik bir biimde birincisinden bile daha gl, daha sluplu oluyor, (temkinli ampiyonlar gibi kendini frenlemiyordu nk), an teline arpp titretiyor, sonra da seke seke tenis kortunun dna kayordu. yice yksekten att cilalanm deerli talara benzeyen toplar, sanki drt ayak kesilmi, yumulmu raketiyle rpnan rakibi tarafndan ak diye kesilip, bir yana atlverirdi. Gsterili hamleleri, sevimli yarm vurular hep gelir, gznn iine baka baka ayaklarnn dibine derdi. Aa arka arkaya bele toplar yollar, balerin duruuyla sann lleleri sallanrken en bir honutsuzluk surat taknrd. Hem incelii, hem de raketi ylesine kaslr kalrd ki, soluk solua kalm bendeniz moruktan ve benim hava toplarmdan bile oyun alamazd. Oyunlarn bysne olduka kolay kaplyorum sanrm. Gaston'la yaptmz satran malarnda satran tahtas gzme st pek az rastlanan deniz kabuklar ve oyun stratejileriyle bezeli, ii berrak suyla dolu drtke bir havuz gibi grnr, btn bu saydklarm havuzun taraklanm dibinde pembemsi grntler halinde yansrlard; btn bunlar akn rakibime bulak suyu, mrekkep balnn sald mrekkep gibi gelirdi mutlaka. Ayn ekilde Lolita'ya ilk balarda zorla verdiim tenis dersleri de - byk Kaliforniyal hocann derslerinden kapt inceliklerden nceydi bu - belleimde bunaltc, skntl anlar olarak yer almt. Bu sadece her dmden ylesine aresiz bir biimde tedirgin olup beni de tedirgin etmesinden deil, benim tenis kortunun zerine titrenmesi gereken simetrisinin onda gizlenen uyumunu ortaya karacak yerde, doru drst ders veremediim yavrumun yorgunluundan etkilenip bombok olmamdan da ileri geliyordu. imdiyse durumlar farklyd ve o zel gnde, Colorado'nun Champion kentinin mis gibi havasnda, geceyi geirdiimiz Champion Hotel'ine kan dik ta merdivenlerin hemen dibindeki o imrenilesi tenis kortunda, onun stilinin, onun ruhunun, onun zne ilikin o inceliin el dememiliine snarak bilinmeyen ihanetlerin karabasanndan kurtulacam biliyordum. Her zamanki aldrsz raket sallayyla sert ve kt vurular yolluyor, beni alaktan seken toplarla besliyordu. Btn bunlar ylesine ritmik bir rg iinde ve belirgindi ki, ayak hareketlerim neredeyse belimi hafife oynatarak saa ve sola kk admlar atmaktan ileriye gitmez olmutu. Karsndakine aman vermeyen oyuncular ne demek istediimi ok iyi anlayacaklardr. Dolly'yi uratrmay kafama koysam, benim babamdan, babamnsa hepsi de eski dostlar ve byk ampiyonlar olan Decugis ya da Borman'dan rendiimiz o olduka sert servisin Dolly'yi ciddi olarak uratracandan kukum yoktu. Ama kim keyfini karmak ister byle sular gibi duru bir sevgilinin? plak kolunda iek asndan tr bir '8' iareti tadn hi sylemi miydin? Ya onu umarszca sevdiimi? Ya sadece on drt yanda olduunu? Merakl bir kelebek, ikimizin arasna dald. Durup dururken tenis ortlar giymi iki kii, benden ancak sekiz ya kadar kk, kzl sal, parlak gne yan baldrl, kzl sal bir herifle, Lolita'nn iki ya kadar by, efkarl azl, grm geirmi bakl, tembel, esmer bir kz ktlar ortaya. Haddini bilen acemilerde ounlukla grld zere, raketleri klfl ve yeni gerdirilmiti; raketlerini belli uzmanlam kaslarn doal ve rahat uzantlar deil, hantal gnahlar imiesine tayorlard. Sorgusuz sualsiz, zerine

titrediim paltomun yan bana, tenis kortunun bitiiindeki bir sraya ktler, bara ara hibir eyden habersiz Lo'cuumun kolayca yakalayp geri yollamamda yardmc olduu elli vuruluk oyun konusundaki hayranlklarn belirtmeye koyuldular. Ta ki karlkl vurularmzda bir ritim kopukluu oluncaya, yukardan att top tenis kortunun dna uup onun aknlkla soluklanmasna neden oluncaya kadar; birden nasl da eridi, irin bir neeye kart, altn rengi bebeim benim. Susamtm, ime suyu fkrtan emeye doru yrdm. Kzl sal, emenin orada yanma yaklat, st dkm kedi tavryla drtl bir ma nerdi. 'Adm Bill Mead,' dedi, 'Bu da aktris Fay Page. Maffy On Say'in yldz...' diye ekledi (komik klfl raketiyle oktan Dolly'le konumaya koyulmu bulunan k Fay'i gsteriyordu). Tam 'zr dilerim, ne yazk ki' (yavru ksramn ucuz acemilerin balta ve sopalarn gslemek zorunda kalmasna dayanamazdm) diye karlk vermek zereydim ki, alacak kadar ezgili bir ar dikkatimi datt; bir asansrc ocuk, oteli tenis kortuna balayan merdivenlerden iniyor, bir yandan da bana iaretler ediyordu. Ne buyrulur, acele bir ehirleraras telefon grmesi bekliyordu beni. O kadar aceleydi ki, hatt srf benim iin tutuyorlard. 'Tabii, geliyorum.' Paltomu giydim, (i cebi tabancayla arlamt) Lo'ya bir dakika sonra dneceimi bildirdim. Ona rettiim birka gzel eyden biri olan, kta Avrupa'snda ska uygulanan aya raket gibi kullanma yntemiyle top kaldryordu yerden; derken glmsedi; bana glmsemiti! Olann ardndan otele doru giderken, kalbim mthi bir huzurun dalgalarna kaplm gidiyordu. Amerikallarn dedii gibi 'papaz bulmutum' ite; her ey ortaya km, pimanlk, ikence, lm, sonsuzluk gelmi iren bir fndk kabuuna smt. Deersiz ellere brakmtm onu, ama pek de nemi yoktu artk. Tabii, savaacaktm. Ah, nasl savaacaktm hem de! Ondan vazgemektense her eyi yerle bir ederdim! Amma da trmanmtk. Lobi'de, Eski Romal burunlu pek sayn bir bay (karanlk gemii aratrlsa neler kard kimbilir; dediydi dersiniz) kendi elyazsyla kaleme ald bir not uzatt bana. Demek ki hatt benim iin tutmamlard. Notta unlar yazlyd: 'Bay Humbert'e. Birdsley okulunun mdr arad. Yazlk ev telefonu Birdsley 2-8282. Ltfen hemen araynz. ok nemli.' Katlana kvrla kendimi bir telefon kulbesine soktum, kk bir hap aldm ve yirmi dakika kadar telefon uzaynn hortlaklaryla cebelletim. Srasyla drtl bir nerme iitilir oldu; soprano: 'Beardsley'de byle bir numara yoktu; alto: 'Miss Pratt, ngiltere'ye yola km't; tenor: 'Beardsley Lisesi aramam't; bas: 'benim tam o gn Colorado'nun Champion kentinde olduumu bilemeyeceklerine gre beni aram olamazlar'd. Sktrnca: Roma'l benim adma ehirleraras telefon konumas alnp alnmadn aratrma zahmetine katland. Alnmamt. Yerel telefonlardan birinden sahte bir ehirleraras konumas yaplm olmas da szkonusu deildi. Teekkr ettim. Bover, dedi. nce, gzlerimin nnde bir o yana bir bu yana gidip gelen erkekler tuvaletine urayp, barda sert bir iki yuvarladm, sonra dn yoluna koyuldum. lk ayak bastm asma baheden, ta aada, bir ocuun kt silinmi okul tahtas byklndeki tenis kortunda,

altn rengi Lolita'mn drtl bir ma yaptn, Boschvari, rkn bir ktrmn arkasnda gzel bir melek gibi srayp durduunu grdm. Oyunculardan biri, ei, e deitirirken, raketiyle akacktan kna vurdu. Dikkati ekecek derecede yuvarlak bir kafas ve zerinde yerini bulmam kahverengi bir pantolon vard. Tam o srada bir kargaalk oldu adam beni grd ve raketini, hayr raketimi frlatt gibi yoku yukar frlad kat. Sokaa, gri renkli arabasnn onu bekledii yere doru eri bacaklaryla trmanrken, bilekleriyle dirseklerim szm ona pek gln bulduu bir kanat rpma taklidiyle hareket ettiriyordu. O ve bindii klrengi ktle gz ap kapayncaya kadar gitmiti. Ben aa inerken, geride kalan l, top toplayp toplar cinslerine gre ayrmaya koyulmulard. 'Mr. Mead, o adam kimdi?' Bili ve Fay, her ikisi de ciddi bir surat taknarak balarn salladlar. O samasapan yabanc, drtl oyun kursunlar diye araya sokuturulmutu, deil mi Dolly? Dolly. Raketimin sap iren biimde scakt hl. Otele girmeden nce onu kokulu allklar ve duman rengi ieklerle yar yarya gizlenmi kk bir arala soktum. Dolu dolu hkrarak alamak, en umarsz biimde iinde bulunduu o aldrsz hlyaya yalvarmak, ne kadar kar konulmaz olursa olsun, beni gitgide sarp sarmalayan bu sinsi deheti akla kavuturmasn istemek amacndaydm ki, kendimizi kahkahadan krlan Mead iftinin arkasnda buluvermez miyiz tpk eski gldrlerde krlarda, ormanlarda rastgele karlaveren oyun kiileri gibi... Bili de Fay de glmekten yorgun dmlerdi, belli ki grgrn sonuna yetimitik. Hi mi hi farketmezdi artk. Gerekte de hi mi hi farketmezmi gibi konuan, hayatn btn gndelik zevkleriyle akp gittiini varsayan Lolita, stn deiip mayosunu giymek ve leden sonrann geri kalann yzme havuzunda geirmek niyetinde olduunu syledi. Nefis bir gnd. Lolita! -21'Lo! Lola! Lolita! Duyuyorum bir kap aralndan gnee kar lk la haykryorum; zamann o kubbeli zamann akustii de haykrm ve her eyi eleveren o bouk ses tonunu ylesine bir znt, tutku ve ac zenginlii ile oaltyor ki! O lm olsa btn bunlarn verdii gle naylondan kefeninin fermuarna yapr, aardm. Lolita! Sonunda imenleri zenle krplm asma bahelerden birinin ortalk yerinde buldum onu ben daha hazrlanmadan frlam, kamt dar. Ah, Lolita! Orada, benimle deil Allahn belas bir kpekle oynayordu. Hayvan, bir eit terrier krmas, krmz, kk slak bir topu atp, tutuyor, sonra yeniden eneleri arasna sktryordu. Kpek n ayaklaryla, bastrlnca hemen gene dikelen imenleri abuk abuk eeliyor, sonra geriye zplayp kayordu. Yalnzca Lo'yu gzden karmamak istemitim, kalbim bu durumdayken nasl yzebilirdim ki, hem kimin umurundayd -ite o orada, ben de srtmda robdambrmla buradaydm- barmaktan vazgetim, fakat birden, Aztek krmzs bikinisiyle uraya buraya seyirtirken hareketlerinin seyrindeki bir ey dikkatimi ekti... kouturmasnda bir haz, bir deli hal vard, neeli olmaktan

da te bir eydi bu canm. Kpek bile tepkilerinin arlndan akna dnmt. Durumu gzden geirirken, nazl ellerimden birini gsme bastrdm. alln biraz tesindeki turkuaz rengi yzme havuzu artk alln biraz tesinde deil, tam gs kafesimin iindeydi, organlarm bunun iinde Nice denizinin mavi suyundaki bok paralar gibi yzp duruyorlard. Havuzdakilerden biri sudan kt, aalarn tavus kuyruu glgesi tarafndan yar yarya gizleniyordu, kprdamadan durdu, boynuna dolad havlunun kenarlarn ekitirerek amber rengi gzleriyle Lolita'y izledi. Orada durup duruyordu, zerine gnele glgenin klfn geirmi, kendi plaklyla tannmaz hale gelmiti; nemli kara salar, daha dorusu kafasnda sa olarak ne kalmsa yuvarlak kellesine yapmt, badem by slak bir leke gibiydi, gsnn zerindeki kllar simetrik bir sava ganimeti gibi iki yana uzanyordu; gbek delii nabz gibi atyor, kll kalalarndan parlak su damlacklar dklyor, dar, slak, kara mayosu, koca tombul taak torbasnn yukar dnk hayvans organnn zerine doru ekilerek esirgeyen bir kalkan gibi yayld noktada ikinleiyor, bir grbzlkle dolup tayordu. Beyzi, fndk esmeri suratna baktmda anladm ki, onu tekilerden ayran ey kendi kzmn yzndeki ifadenin onun yznde de yansyor olmasyd; ayn ltl honutluk, ayn eki surat, yalnzca buna ek olarak erkekliinin verdii irenlik... ocuumun, benim ocuumun onun kendisine baktnn farknda olduunu, kendisini baklaryla yalayp yutmak isteyiinden zevk aldn, alak, sevgili srtmn bir nee gsterisiyle srayp zpladn grdmde anlamtm. Topu yakalamak zere seirtip de skalaynca kendini srtst yere att, edepsiz gen bacaklaryla havada deliler gibi grnmez bisiklet pedallar evirdi. Bulunduum noktadan kzmasndaki kekremsi tad kestirebiliyordum, sonra, bir eit kutsal tiksintiyle olduum yerde ta kesilerek adamn gzlerini yumduunu, kk, korkun derecede kk, dzgn dilerini gsterdiini, zerindeki bir yn alacal, dikelmi kam biimi yapra titretecek biimde aacn birine yaslandn grdm. Hemen ardndan mucizevi bir deiiklik oldu. Adam kei ayakl Tanr olmaktan km, size birka kere szn ettiim svireli kuzenim Gustave Trapp olmutu. (Trapp iki lemlerinin kefaretini demek zere -birayla st ierdi, tatl sersem - halter kaldrrd; te yandan olduka usturuplu paal mayosunun bir omuzu apknca kayvermi olur, gllk bir yerin kumsalnda bir dziyle oflayp puflard). Bu Trapp ise beni uzaktan semi, havluyu ensesine srte srte, yapmack bir aldrmazlkla geriye, havuzun bana doru yrmt. Sanki gne oyunbozanlk edip km gibi gevedi Lo, terrier'in getirip nne brakt topu grmezlikten gelerek yavaa ayaa kalkt. Kendisiyle oyun oynamaktan vazgetiimizde bir kpein kalbinin nasl krldn hangimiz bilebilir? Bir ey sylemek zere azm atmsa da, gsmdeki korkun szyla imenlerin zerine ktm ve yediimi hi hatrlamadm bir yeil ve kahverengiler seli kustum da kustum. Lolita'nn gzlerini grdm, rkm olmaktan ok bir eyi hesaplyor gibiydiler. yi yrekli bir hanma, babasnn nbet geirdiini sylediini duydum. Sonra uzunca bir sre bir ezlonga uzanp, ard arda kadehler dolusu cin devirdim. Ertesi sabah, yeniden yola kacak gc buldum kendimde (sonraki yllarda hangi doktora anlattysam inanmamt buna). -22-

Elphinstone'daki Silver Spur Han'nda tuttuumuz iki odal baraka o ilk tasasz yolculuumuzu yaptmz gnlerde Lolita'nn ylesine houna giden koyu vernik vurulmu am ktklerinden yaplmm meer; ah ne kadar deimiti imdi her ey! Trapp' ya da Trapp'lar kastediyor deilim. Aslna bakarsanz - eh... dorusu... Aslna bakarsanz beyler, k krldka renkleri deien arabalardaki btn o ikiz dedektiflerin, izlendiim konusundaki kiisel saplantmn uzantlar olduu, btn bunlarn rastlantlar ve rastlantsal benzerliklerle aklanabilecek, durmadan yinelenen grntlerden teye gitmedii de bal gibi ortadayd ite. Beynimdeki kan krmz ibikli Fransz horozu mantkl ol, mantkl ol diye gdaklyor, sonra da Lolita iin yanp tutuan gezginci satclar ya da peimi kovalayan, beni alaya alp yasayla aramdaki tuhaf ilikilerden yararlanmaya kalkan aklaban haydutlarla haydut yardmclar olduu yolundaki dncemi silip atmaya giriiyordu. arklar mrldanarak korkumu geitirmeye altm hatrlarm... Birdsley'den gelen telefon iin kafamdan aklamalar bile uydurduumu hatrlarm... Champion'daki imenlikte midemi kasan arlardan nasl kurtuldumsa, Trapp' da yle silkip atabilirdim belki. Ama Lolita'nn yeni bir dnemin eiinde bylesine ldrtc, bylesine rezilcesine ulalmaz bir akla dolu olduunu bilmenin acsna katlanacaktm, hele bir de bedenimin imbikleri onun yaknda supericii olmaktan kacan, bana ettii ikencelere son vereceini sylyorsa... Btn bunlara ek olarak Elphinstone'da benim iin zene bezene baka iren bir dert hazrlanmakta deil miymi! Son etapta durgun ve sessizdi Lo; dalk blgede alnan, boz renkli zel dedektiflerle mekik dokuyan maskaralarn soluklaryla kirlenmeyen yz, yz yirmi kilometre... Eserekli artist kzn stne kp lmne atlad dalarn iinden frlayp dikilen o tuhaf biimli kayaya dnp de bakmad bile. Kent yerden 2100 metre ykseklikteki bir vadinin dz taban zerinde yeni (ya da yeni batan) kurulmutu. Lo'nun ksa zamanda sklacan kuruyordum, buradan kp dosdoru Kaliforniya'ya, Meksika snrna, efsanevi krfezlere, kakts llerine, fata-morganalara yol alacaktk. Hatrlarsnz, Jose Lizzarrabengoa, Karrnen'ini alp Birleik Devletler'e karmay planlamt. Dolores Haze'le eitli Kaliforniyal liseli kz ampiyonlarn gz-kamatrc biimde yaraca bir Orta Amerika kzlar tenis turnuvas geiriyordum aklmdan. Herkesin tatl tatl glmsedii iyi niyet turlar pasaportla spor arasndaki btn farklar ortadan kaldrr. lke dnda mutlu olacamz nereden karyordum peki? evre deiiklii, hesab grlm cierlerle yreklerin bel balad geleneksel bir yanlgdr. Motelin cerbezeli, kiremit rengi allkl, mavi gzl sahibesi dul Mrs. Hays, acaba svireli olup olmadm sordu, kzkardei svireli bir kayak retmeniyle evlenmimi de. svireliydim, te yandan kzm yar yarya rlandalyd. Defteri imzaladm. Hays bana anahtar verdi, gz krparak glmsedi, sonra gzlerini krptrmay srdrerek arabay nereye park edeceimi gsterdi. Lo arabadan kt, yle bir rperdi; l l gece olduka serindi. Barakaya girer girmez, kk bir oyun masasnn yanndaki iskemleye att kendini, yzn koluna gmd, kendini korkun kt hissettiini syledi. Numara yapyor diye dndm, kukusuz okamalarmdan kamak iin numara yapyor; tutkudan her yerim kurumu atlamt, onu okamaya kalktmda, hi alk olmadm kadar

korkun bir sesle inlemeye balad. Lolita hasta, Lolita lyor. Teni alev alev yanyordu! Azdan ateini aldm, sonra Allahtan bir kenara karalam bulunduum cetvele bakarak, benim iin hibir anlam tamayan Fahrenheit derecelerini ocukluumun o tandk santigradlarna evirdim, 40,4 atei vard, bundan da bir anlam kyordu en azndan. sterik kk supericiklerinin istediklerinde her trl dereceye kabileceklerini, isterlerse lmcl dereceleri bile aabileceklerini biliyordum. Bedeninin mcevherlerinden biri olan o gzelim kk diline bakp da alev alev yanmakta olduunu grmeseydim ona bir yudum baharl scak arapla iki aspirin verir, ateini plerimle dindirirdim. Soydum onu. Soluu kekremsiydi. Kumral glnde kan tad vard. Tepeden trnaa tir tir titriyordu. Omuriliinin yukarsnda szlayan bir sertlikten yaknyordu; her Amerikal ana - baba gibi ben de hemen ocuk felcini geirdim aklmdan. Btn birleme umutlarndan vazgeerek bir diz battaniyesine sardm gibi arabaya tadm onu. yi yrekli Mrs. Hays, bu arada yrenin doktoruna haber salmt. 'Burada hastalanmas byk ans,' dedi; nk Blue sadece evredeki en iyi doktor olmakla kalmyormu Elphinstone Hastanesi de, kstl yatak saysna karn, modernin de moderni bir hastaneymi. Peimden erkek mi erkek bir Azrail kovalar, gzlerim vadinin oradaki krallara yarar bir gnbatmyla yar yarya krlemi gibidir, kk ihtiyar bir kadn, portatif bir cad nme dm yol gsterir; bilmiyorum, belki de kzn katmt yanma, hangisiyse bir daha hi grmemek varm kaderde. Bilgisi kukusuz yaygn nnden ok daha aa olan Dr. Blue bana szkonusu olann mikrop kapmadan ileriye gitmedii konusunda gvence veriyordu, yaknlarda grip geirdiini syleyecek oldum, kabaca 'farketmez, farketmez,' dedi, bunun gibi krk vaka vard elinde, hepsine de eskilerin deyimiyle 'illet' deyip kyordu iin iinden anlalan. Dilimi yle geliigzel aklatp on be yandaki kzmn erkek arkadayla uygunsuz bir itten atlarken geirdii kk kazadan sz etsem mi, diye dndm. Ama sarho olduumu bildiimden bu bilgiyi sonraya saklamaya, gerekirse o zaman aklamaya karar verdim. Surat glmeyen kanck klkl sarn sekretere kzmn yann 'neredeyse on alt' olduunu syledim. Ben baka yere bakarken alp gtrmlerdi kzm! Geceyi Allann belas hastanelerinin bir kesinde, st 'hogeldiniz' yazl bir paspasn zerinde geirmeme izin vermeleri iin bouna yalvardm. Deliler gibi koarak mimari aheseri merdivenleri trmandm, hepimize zaman zaman olduu zere kendisini iyi hissetmediini bildiimi ama gene da azndan bir ey karmamas gerektiini sylemek zere sevgilimin nerede yattn renmeye altm. Bir ara akmak akmak kara gzl, ar gelimi kl, pek gen, pek kstah bir hemireye olduka kaba davrandm. (Sonradan rendim, Basque kyllerindenmi ailesi, babas zel olarak Amerika'ya getirilmi bir oban, oban kpei eiticisiymi) Sonunda arabaya dndm, karanlkta bilmiyorum ka saat ylece dertop oldum, yeni kimsesizliimden akna dnm bir halde oturdum kaldm. Azm bir kar ak, kh imenlik alann ortasna kondurulmu kutu gibi alak hastane binasna, kh yldz seline, kh o ulu dalarn entikli, gm rengi srtlarna bakyordum. Ah, o dalarda kk Mary'nin babas, kimsesiz Joseph Lore, hayalinde, Oloron'u, Lagore'u, Rolas' -kimbilir!- gryor, belki de kk bir Havva kzn batan karyordu. Bylesi gzel kokulu, serseri dnceler olaann tesinde skntl zamanlarmda her zaman yardmma yetimitir. Kana kana imi durmutum geri, ne var ki

kafam ancak gecenin sonsuzluuyla iyice uyuturduktan sonradr ki motele dnmeyi akl etmitim. Yal kadn ortadan kaybolmutu, yolumu nasl bulacam da bilmiyordum. Geni, akl deli yollar urada burada mahmur, baklava biimli glgelerle kesiip duruyorlard. zerinde hayal meyal daraacna benzer bir karalt setiim yer, byk olaslkla bir okul bahesiydi. pl andran baka bir yerin kubbeli sessizlii iinde ykselen ise, yerel bir dini izleyenlerin solgun tapnayd. Sonunda otoyola ktm, oradan da adna 'deirmenci sinei' denen milyonlarca sinein neon'la yazlm 'Yerimiz Yoktur' tabelasnn evresine t motele vardm. Kezzap gibi ie ileyip insann aresizlii ile bkknln iyice elle tutulur klmaktan baka ie yaramayan o zamansz scak dulardan birini alp da onun yatana uzandmda saat sabahn yd. Kestane ve gl kokuyordu bu yatak, bir de nane, bir de kullanmasna daha yenilerde izin verdiim o ok hafif, o ok zel Fransz parfm... ki yl boyunca Lolita'mdan ilk kez ayr dtm gereini bir trl kabullenemediimi anladm. Ayn anda onun hastalnn bir bakma temel bir izlein geliimi saylabilecei geldi aklma bu hastalk da yolculuumuz boyunca beni artp, straplar iinde kvrandran birbirine bal bir dizi izlenimin tadn, rengini tayordu. Gizli ajan mdr, gizli k mdr, afili delikanl mdr, hayal midir nedir, o adamn hastanenin evresinde drt dndn gzmn nne getirebiliyordum. Doduum lkede lavanta toplayanlarn deyimiyle 'gl parmakl afak ellerimi anca stmt ki' kendimi yeniden o zindana girmeye alr, karnmda bir lokma kahvalt, altmda bir tabure olmakszn aresizlik iinde yeil kaplar yumruklarken buldum. Bunlar sal gn oluyordu, ya aramba ya da perembeydi, uslu sevgilim 'serum'un birine (sere beli miydi, deniz fili gbresi miydi neydi bilmem) harika bir uyum gsterdi. ok daha iyiydi artk, doktor bir iki gne kalmaz 'ip bile atlar,' demiti. Ona yaptm sekiz ziyaretten sonuncusu zihnime iyice kaznm gibidir. oraya gelinceye kadar mikrop bana da bulap etkisini gsterdiinden, iim tmden oyulmu gibiydi, bu ziyareti drt gzle bekliyordum. Hi kimse bilemez o iek demetini, o ak ykn, satn almak iin doksan kilometrelik yol teptiim o kitaplar tamann ne mene bir yk olduunu; Browning'in iirler'i, Dansn Tarihi, Soytarlar ve Kz Palyaolar, Rus Balesi, Dalk Blge iekleri, Tiyatrocular Birlii Antolojisi, bir de on be yanda Yldz Kzlar tekler yarmasn kazanan Helen Wills'in yazd Tenis. Sendeleye sendeleye kzmn gndelii on dolarlk tek kiilik odasna doru ilerlerken, bana gizlemeye gerek duymad bir nefret besleyen canavar klkl gen, gndzc hemire Mary Lore ii bitmi bir kahvalt tepsisiyle odadan kt, tepsiyi sert bir hareketle koridordaki bir iskemlenin zerine brakt ve k hoplayaraktan imek gibi gerisin geriye odaya dald -byk olaslkla zavall kk Dolores'ini uyarmak, yal, zorba babasnn elinde kitaplar ve iek demetiyle krepsol tabanlar zerinde ayaklarnn ucuna basa basa yaklamakta olduunu bildirmekti amac. O iek demeti ki, daha gn domadan kendi eldivenli elcazlarmla bir da geidinden topladm yabani ieklerle gzel yapraklardan derlenmiti... (Kaderin an rd hafta boyunca gzm bile krpmamtm.) Carmencita'm iyi besliyorlar myd? yle bir gz attm tepsiye. Yumurta

sars bula taban iinde buruturulmu bir zarf vard. Bir kenar yrtlm olduuna gre bir ey konmutu iine, ne var ki yeil harflerle yazlm Ponderosa iftlii yazs ile yalanc bir arma dnda adres yoktu zerinde. Bunun zerine gene telala odadan kmakta plan Mary'le bir oyun oynamaya karar verdim - hep ammdr, u koca gvdeli gen hemireler nasl da kpr kprdrlar da gene de bir i beceremezler. Burumu katlarn ap dzelterek yerine koyduum zarfa dikti gzlerini, bakt. 'El srmeseniz iyi edersiniz,' dedi bayla mdriyeti gstererek. 'Parmaklarnz yanar.' Bylesine karlk vermeye yeltenmem bile. Btn sylediim: 'Ben fatura sanmtm - ak mektubu deil,' oldu. Sonra gnna boulmu odaya girerek Lolita'ya: 'Bonjour, mon petit,' dedim. 'Dolores,' dedi Mary Lore, benimle birlikte ieriye girmiti; beni geti, beni deldi geti hatta, iko orospu, gzlerini krptrarak beyaz flanel battaniyeyi abuk abuk katlamaya koyuldu, hl gz krpyordu: 'Dolores, babacn sana benim erkek arkadamdan mektuplar geldiini sanyor. Mektuplar bana (gsndeki yaldzl haa dokunup kstaha istavroz kard) geliyor oysa. Hem benim babam da senin ki kadar gzel becerir 'parlevu Fransez'i.' kt odadan. Pembelipas renkli, dudaklar yeni boyanm, salar pek de gzel fralanm, plak kollar tertemiz yorgann zerine uzatlm Dolores orackta yatyor, masum baklarla ya bana ya da bolua bakyordu. Yatan yanndaki komodinin zerinde, kat peeteyle kurunkalemin yan banda, topaz tal yz gne nda alev alev yanyordu. 'Bu ne korkun cenaze iekleri byle,' dedi. 'Gene de teekkrler. u Franszcay keser misin zahmet olmazsa! Herkesin sinirine gidiyor.' Gene her zamanki gibi kouturarak ieriye dald gen, dolgun llk; le gibi sidik ve sarmsak kokuyordu hastas, elindeki l Gazetesi'ni byk bir istekle kapt, benim getirdiim o anl anl resimli ciltlere dnp de bakmad bile. 'Kz kardeim Ann,' dedi Mary (verdii bilgiyi aklna estike zenginletiriyordu) 'Ponderosa iftliinde alr da.' Zavall Mavisakal. Ah, o acmasz biraderler. Est-ce que tu m'aimes plus, ma Carmen?* (* Beni artk sevmiyor musun, Karmen'im?) Hi sevmemiti ki. O anda akmn her zamanki kadar bouna olduunu anladm, bu iki kzn benim umarsz akma kar - artk Basque'da m olur Zemheristan'da m - dolaplar eviren iki ibirliki olduunu da anlamtm. Daha da ileriye gidip Lo'nun iki tarafl oynadn syleyeceim, nk eer yanlmyorsam gzyal Mary'yi bir kenara ekmi, benim gibi acmasz, melankolik biriyle yaamaktansa, glp sylemeyi seven amcasyla oturmak istediini sylemi olacakt. Hibir zaman kimliini saptayamadm baka bir hemire daha, hastane asansrne sedyelerle tabutlar sokup karan kyn delisi, bekleme odasnda duran kafesteki sersem muhabbet kular hepsi, hepsi iindeydiler bu oyunun, bu iren dzenin.

Mary gldrlerdeki babalara benzettii Profesr Humbertoldi'nin, Dolores'le yedek babas durumundaki nurtopu Romeo'sunun (evet, yalan m, btn o 'ak svlarna karn olduka da yalydn, Rom!) arasndaki aka engel olduunu sanyordu herhalde. Boazm yanyordu, ayaa kalktm, yutkunarak pencereye, pencereden dalara, glmseyen, dzenbaz gkyznde asl duran o romantik ie mantarlarna baktm. 'Karmen'im benim,' dedim, (bazen byle arrdm onu) 'sen ayaa kalkar kalkmaz bu clk yara grnl kentten ayrlacaz.' 'Ha aklma gelmiken, btn elbiselerimi istiyorum,' dedi minik ingenem, dizlerini gsne ekip sayfay evirerek. '... nk asln istersen,' diye srdrdm konumay, 'burada kalmann hibir anlam yok.' 'Hibir yerde kalmann hibir anlam yok,' dedi Lolita. Kreton kapl bir iskemleye ktm, cici botanik kitabn aarak, odann ateler iinde bir eyler sayklayan sessizliinde sevdiim iekleri saptamaya altm. mkanszd. O anda koridorda bir yerde ezgili bir ngrak sesi duyuldu. O gstermelik hastanede bir dzineden ok hasta olduunu (Lo daha nceden zevkten drt ke olarak drt tanesinin kafadan atlak olduunu sylemiti) sanmyorum, hastane grevlilerinin bo vakti de gereinden oktu. Gene de -gene gstermelik nedenlerle- kurallara sk skya uyuluyordu. Benim hep uygunsuz saatlerde damladm da bir gerekti tabii. Gzlerinde hlyal, ktcl bir bak yoktu desem yalan olur, bizim gksel Mary (dnyaya bir dahaki geliinde cesedi Kkreyen Dere elalesi'nin stnde szlp duran maviler iinde yerel bir Meryem olacak korkarm) kolumdan ekitirip karmaya kalkt. Dndm, eline baktm; el indi. Dar karken, ama kendi isteimle karken, Dolores yarn sabah kendisine ey getirmemi istedi... Neyse, getirmemi istedii ufak tefein nerede olduunu hatrlamyordu... 'Gri renkli yeni bavulla, annemin bavulunu getir yarn!' diye bard (gzden kaybolmutu bile, kap kapanmak zere, kapanyor, kapand.) Ama ertesi sabah kendisinin ancak bir iki dakikalna kulland o motel odas yatana uzanm tir tir titriyor, kafay ekiyor, geberiyordum. Dnp durup da fokur fokur fokurdayan bu koullarda en akllcas bavullar doldurup sevgilisi olan grbz, iyi kalpli kamyon ofrnn eline sktrp hastaneye yollamakt. Lo'nun hazinelerini Mary'ye gsterii geldi gzmn nne. Kukusuz hafif bir cinnet geiriyordum - ertesi gn kunt bir hacimden ok bir titreimdim hl, nk banyo penceresinden bitiikteki ayrla baktmda grdm, Dolly'nin destek ubuuna dayal gen, gzel bisikletiydi, o nazl n tekerlek her zamanki gibi te yana dnmt, selesine ise bir sere tnemiti - ama hayr, ev sahibemizin bisikletiydi bu, biraz glmseyip, bouna hayallerime esef edercesine kafam sallayarak sendeleye sendeleye yataa dndm, bir aziz kadar kprtsz uzandm, kaldm. Ey Aziz, bak da inan! Esmer Dolores,

Yatp da gneli bir imenlie Sanika'syla ykler okurken Bir sinema dergisinde... Dolores nereye gitse peinden saysz sinema dergisi toplamaz mydm, havai fieklere baklrsa olduka nemli bir ulusal bayram kutlanyordu kentte, ne havai fiei canm, durmadan patlayan bombalard bunlar, saat leden sonra 1.55'de barakann yar ak kapsna yaklaan bir slk sesi duydum, sonra bir taktak. Azman Frank't gelen. Biraz ne eilerek kapnn pervazna yapm, ak kapyla erevelenmi bir halde duruyordu. Nassnz. Hemire Lore telefondayd. Daha iyice miydim, bugn gelecek miydim? Yirmi adm teden bakldnda her yanndan salk fkran bir azmand Frank. imdi olduu gibi be adm teden baktnzda ise eitli yara berelerden oluan turp gibi bir yamal boha gryordunuz- yaban ellerde bir yerde bir duvara arpp, iinden gemiti. Ama gene de, ad san belli olmayan bir yn yara beresine karn koskoca bir kamyonun yan sra balk tutmak, avlanmak, iki imek, yol stnde rastlad hanmlarla i tutmakla da baa kyordu. O gn ya ok nemli bir bayram olduu iin, ya da sadece hasta bir adam oyalamak istedii iin, genellikle sol eline (kap pervazn tuttuu eli) geirdii eldiveni karmt; bylenmi gibi bakan Bezgin Bay sadece bu elin drdnc ve beinci parmaklarnn eksik olduunu grmekle kalmam, bu sakat elin zerine dvmeyle pek sevimli, meme ular zencefil rengi, edep yeriyse ivit mavisi bir plak kz resmi ilendiini de grmt. aret parmayla orta parmak kzn bacaklarnn yerini tutuyor, ieklerle talanm ba ise bileine geliyordu. Ah, ne de tatlyd. Sinsi bir peri kz gibi ylece pervaza dayanvermi... Mary Lore'a btn gn yatakta geireceimi, ancak Polinezya'l kzlar kadar neeli olursam belki yarn kzmla grebileceimi bildirmesini syledim. Baklarmn ynn farketmi, dvme kzn sa kalasn yle bir aiftece oynatvermiti. 'Sen emret,' diye akd azman Frank, pervaza bir aplak indirdi, slk ala ala ald gtrd mesajm. Kafa ekmeye devam ettim, sabaha ateim dmt, ama hl bir tosbaa kadar halsizdim, yine de msr pskl sars pijamalarmn zerine mor ropdambrm geirerek mdriyetteki telefona yollandm. Her ey yolunda gidiyordu. en bir ses, evet, dedi her ey yolunda; kzm bir gn nce ayrlm hastaneden, saat iki sularnda amcas Bay Gustave, yannda koker cinsi bir kpek yavrusu olduu halde gelmi, herkese glckler datm, kocaman kara bir Caddy Lak arabas varm. Dolly'nin hastane masraflarn pein demi, bana da merak etmememi sylemelerini bildirmi, tmeyeymiim kendimi, kararlatrdmz zere bykbabann iftliine doru yola kmlarm. Elphinstone pek irin kk bir kentti, umarm hl da yledir. Yeil yn yumaklarna benzeyen dzenli aralkl aalar, vadi tabanna serpitirilmi krmz

daml evleriyle hepimizin bildii kk maketler gibi dzenlenmiti. Sanrm daha nceden de szn etmitim, rnek bir okulu, rnek bir tapna, baklava biimli pek ferah yeillik alanlar vard. Garip ey, bunlarn bazlar, zerinde erken temmuz sabahnn sisi iinde katrlarla birlikte tek boynuzlu atlarn otlad allma pek benzemeyen ayrlk alanlard. ok matrak; altndaki akllar inildeterek aldm keskin bir virajda orada park edilmi duran bir arabay izdim getim, kendi kendime teleolojik bir aklama yaparak - elini kolunu sallayarak iaretler yapan arabann sahibine ynelik telepatik bir aklama da olmutu bu inallah- daha sonra geri dneceimi bildirdim. Bird Lisesi'ne yazn, ey Bird, hayr New Bird. tiim iki kalbimi capcanl tutuyordu, ama beynim bir labirentti sanki, dlerde ska rastlanan eitli kayma ve kopmalardan sonra kendimi bekleme odasnda doktoru dvmeye alr, iskemlelerin altndaki insanlara kkrer ve kendisi iin en hayrls olduu zere o anda hastanede bulunmayan Mary'e seslenir buldum. Ropdambrma yapan kaba eller cebimin birini ekip cart diye yrtt, nasl oldu bilmiyorum Dr. Blue sandm kel, esmer kafal bir hastann zerine binmiim, herif kalkt, duruma uygun dmeyen bir aksanla: 'Sorabilir miyim, sinir hastas olan kim acaba?' diye sordu. Sonra avurtlar kk, somurtkan bir hemire bana yedi gzel, gpgzel kitapla, dikkatle katlanm bir diz rts uzatt ve bir alnd kad istedi. Anszn ken sessizlikte koridordaki polisin farkna vardm, ofr arkada ona parmayla beni iaret ediyordu, kuzu kuzu o pek anlaml alnd kadn imzaladm, Lolita'm o gorillerin eline teslim ettim. Peki, baka ne yapabilirdim ki? Kafamda ak seik beliren tek dnce uydu: 'En nemlisi u anda zgrln kurtarmandr.' Tek bir yanl adm atsam, orackta sululuk dolu bir mrn hesabn vermek zorunda kalabilirdim. te bu dnceyle derin bir uykudan uyanrm gibi yaptm. ofr arkadama uygun bulduu paray dedim. O srada elimi ovuturmakta olan Dr. Blue'ye gzyalar iinde arada srada teklese de asla hastalkl olmayan u kalbimin acsn ikiyle dindirdiimden sz ettim. Hastane grevlilerinden zr dilemek zere yle bir reverans yaptm ki, az kald tepetaklak yere devriliyordum. Humbert etesinin br yeleriyle pek iyi geinemem de, diye ekledim. Kendi kendimeyse hl silahm olduunu, hl zgr bir adam olduumu fsldyordum kaan peine dme, kendi biraderimi mahvetme zgrlm vard. -23Krmz arabal dmanmn - eer yanlmyorsam - ilk olarak ortaya kt Kasbeam'le zgrlk Bayram'ndan bir hafta kadar nce vardmz meum Elphistone arasnda be yz kilometrelik ipek kuma gibi akp giden bir yol vard. Yolculuumuz sresince gn bana pek ender olarak yz altm ksur kilometreden fazla yol yaptmzdan, yolculuk haziran aynn byk bir blmn almt. Zamann geri kalann, her birinde be gn kadar konakladmz, kukusuz hepsinde de yerimizi nceden ayrttmz eitli konaklama yerlerinde geiriyorduk. O halde, dmann izini bu yol boyunca srmek gerekiyordu. Kendimi bu ie vermeden nce Elphinstone'u evreleyen insafszcasna l l yollarda gnlerce bir aa bir yukar dolamam grlecek eydi. Gznn nne benim gibi ekingen, benim gibi gsteriten holanmayan, benim gibi nezaketi huy edinmi birini getir sevgili okuyucu; byle biri olan ben,

dn ki otel defterinin sayfalarn kartrmak iin geliigzel bir bahane uydururken, kederimin cinnetini maskelemek zere titrek, yalvaran bir glmseme taknyor: 'Ah,' diyordum, 'burada bundan nce de kaldmdan son derece eminim -haziran ortalarnn kaytlarna gz ataym bir- hayr, demek ki yanlmm -kentinizin ad da pek irin, tam insann doduu kente konulmasn isteyecei ad, Kawtagain* (* Kawt again (=caught): Gene enselendik- .N). ok teekkr ederim.' Ya da: 'Burada kalan bir mterim vard -adresini kaybettim deizin verir misiniz?' Arada bir, hele szkonusu otelin sorumlusu somurtuklar trnden bir adamsa, defterlere bizzat gz atmama izin verilmedii de olurdu. uraya dtm nota baklrsa birka gnlne Beardsley'e geri dnerken, 5 Temmuz'la 18 Kasm arasndaki zaman iinde, 342 otel, motel ve turist konaklama yerinde kalmamsam da, buralara adm yazdrmm. Bu say Kestane Motel'le Beardsley arasndaki baz kaytlar da kapsar ki, bunlardan biri dmann glgesini ('N.Petit, Larousse, 111. yazm) elevermitir; gereksiz yere dikkat ekmemek iin soruturmalarm belirli aralarla yapmak, zamann iyi ayarlamak zorundaydm. Belki elliye yakn yerde sadece gidip otel katibine soracam sormakla yetinmitim, ama sonusuz bir abayd bu, yle ki nce kullanmayacam bir odann parasn deyip bir geree benzerlik ve iyi niyet temeli korumay yeler oldum. Aratrmalarm sonucunda, gzden geirdiim -yze yakn otel defterinden en az yirmisinde bir ipucu bulduumu grdm; yavatan alan dman bizden bile daha sk konaklamt, ya da bana nanik yapan ipular salamak iin olacak -bunu da yapard alak- sada solda fazladan kaytlar iletmiti defterlere. Sadece bir keresinde bizimle ayn motelde. Lolita'nn yastnn birka adm tesinde kalmt. Baz kereler, kaldmz yerde ya da ona komu olan blokta oda tutmutu, ki konaklama noktas arasnda pusu kurup bekledii de olmutu sk sk. Beardsley'den yola kmadan nce Lolita'nn baheye bakan odadaki kilime yzkoyun uzanp da gezi kitaplaryla haritalar incelediini, dnemelerle durak yerlerini dudak boyasyla iaretlediini nasl da dn gibi hatrlyorum! in peini brakmayacam nceden kestirip, srf benim deerlendirebileceim zel takma adlar uydurduunu hemen farkettim. lk gittiim motel olan Ponderosa iftlii'nde, onun ad bir dzine normal insan ad arasndan hemen seiliyordu: Dr. Gratiano Forbeson, Mirandola, N.Y. Bu adn Comedia dell'Arte armlar gzmden kamamt tabii ki. Ev sahibesi hanm, o beyin be gn souk algnlndan yattn arabasn tamir iin bilmem hangi garaja braktn ve 4 Temmuz'da da otelden ayrldn sylemek ltfunda bulundu. Evet, motelinde Ann Lore adl bir kz almt, ama bu kz imdi Sedan kentindeki bir bakkalla evliydi. Mehtapl bir gecede beyaz pabulu Mary'nin yolunu kestim ssz bir sokakta; robot kar hemen lk la barmaya kalkt, ne var ki ben diz kp kesik kesik havlamalar andran yalvarlarmla yardmn istemek gibi basit bir nlemle onu yeniden insan klna soktum. Hibir ey bilmiyordu, yemin ederdi. Bu Gratiano Forbeson kimdi peki? Kararszlk geirir gibiydi. Cebimden hemen yz dolarlk bir banknot kardm. Kz paray ay na tuttu. 'Sizin erkek kardeinizmi,' dedi. Banknotu ay ndan buz kesmi elinden o anda ekip aldm, Franszca bir de kfr patlattm, dndm katm. Bu olay sadece kendime gvenmeyi retti bana. Trapp'n benim zekma, benim kiisel slubuma ynelttii kantlar hibir dedektif bulup, karamazd. Gerek adyla

adresini brakacan umamazdm tabii, btn umudum kendi inceliklerinin cilas zerinde kayp dmesi, diyelim ki yazdklarna gerekenden daha zengin, daha kiisel bir eni katmaya kalkmas ya da pek az eyi aa karan niceliksel unsurlarn niteliksel toplam yoluyla gereinden fazlasn sylemesiydi. Bir konuda stne yoktu yalnz; bir ifrite oyunda beni ve benim gemi azya alm strabm iyice avucuna almay baarmt. Sonsuz bir beceriyle bir salnyor, bir sendeliyor, imknsz bir dengeyi hep koruyor, bana her zaman gelecek sefere kendini ele verecei yolunda sportmence - eer ihanet, fke, terkedilmelik, dehet ve nefretten sz ederken byle bir deyim kullanlabilince bir umut veriyordu. Hibir zaman da ele vermedi kendini. Her seferinde son anda vazgeerdi. Toz pudra younluunda bir kta tel zerinde klasik bir zerafetle adm sektirmeksizin yryen cambaza imreniriz hepimiz; ne var ki korkuluk klyla, gln bir sarhoun taklidini yaparak gevek bir ipin zerinde yrmek ok daha az rastlanan bir beceridir! Bana sorun. Ardnda brakt ipular kimliini ortaya kartmas da kiiliini ya da en azndan belli bir btnlk tayan gsterili bir kiilii yanstyordu; onun tavr, onun mizah anlay -hi deilse daha iyice rneklerinde- onun beyin rengi benimkilerle benzerlik tayordu. Beni taklit ediyor, alaya alyordu. Btn antrmalar kesinlikle ukalacayd. Olduka mrekkep yalamt. Franszca biliyordu. Szck oyunlar, szck lgnlklar konusunda bilmedii yoktu. Seks konusundaki gelenek grenekler konusunda amatr saylrd. El yazs kadnsyd. Adn deitirebilirdi, ama ne yana yatrrsa yatrsn, o pek tuhaf t'lerini, w'lerini ve l'lerini gizleyemiyordu. Quelquepart Adas* (* Quelquepart: Herhangi bir yer.) en sevdii 'ikamet adresleri'nden biriydi. Dolmakalem kullanmyordu, herhangi bir psiko analistin de size aklayabilecei gibi bu, hastann kk ocuklara ynelik bastrlm istekleri olduunu gsterir. Cennetle cehennem arasndaki glde superileri vardr inallah, demek geliyor insann iinden. En byk zellii dokunup kama konusundaki tutkusuydu! Tanrm, nasl da gdklayp kaan bir herifti! Akademik bilgime meydan okuyordu. Bir eyi iyi bilmekten, ancak her eyi bilmememden alakgnlllk duymaya yetecek kadar gurur duyarm; bu ifreli kat kalabalnda baz noktalar gzden kardm da syleyebilirim. O acmasz bilmecesini otel kaytlarndaki sradan, masum adlarn arasndan suratma tkrdnde zayf bedenim nasl da bir zafer ve lanet titremesiyle sarslrd! Srlarnn, benim gibi bir uzmann bile zemeyecei kadar anlalmaz olmaya baladn farkettiimde beni kolaylkla ayartmaya kalkt dikkatimi ekmiti. Arsene Lupin, genliinde okuduu dedektif hikayelerini hatrlayan bir Fransz iin gayet akt. A. Person Perlack, ngiltere'deki bayat dokundurmann tadna varmak iinse mutlaka Coleridge'i bilmek gerekmiyordu. Arthur Rainbow -Mavi Gemi yazarnn gerek ad canm,- gibi rumuzlar ise korkun zevksiz olmakla birlikte temelde kltrl bir adamn- polisin, sradan bir avanan, ya da aznn sular akan bir gezginci satcnn deil - varln duyuruyorlard. Birazda ks ks gleyim beyler, - Moris Schmetterling, Sarho Ku kitabnn yazar olan adam! (tu oldun mu, sevgili okuyucu!) Salaka fakat komik D. Orgon, Elmira, N. Y. Moliere'dendi tabii, ayrca Lolita'nn ilgisini nl bir 18. yzyl oyununa ekmeye almann zerinden pek uzun bir zaman gemediinden, Harry Bumper, Sheridan, Wyoming adn da eski bir dost olarak

selamlamtm. Sradan bir ansiklopedi bana tuhaf gzkl Phineas Quimby, Lebanon, N.H.'nin kim olduunu bildirmiti; dini amala yaplan fahielik konusunda biraz bir eyler bilen akl banda Alman asll her Freud'cu da Dr. Kitzler, Eryx, Missouri'deki rtk anlam bir bakta karabilirdi. Bununla kalsa iyi. Bu tapon bir espri anlayyd, kiisel olmad iin az ok orta malyd. nce ayrntlar asndan beni aknla dren ama kendi balarna su gtrmeyecek ipular olarak dikkatimi eken adlardan birounu burada anmak istemeyiimin nedeni, bunlarn bana belki de gerekte var olan turistlere dnebilecek dil hortlaklaryla dolu sisli bir snr blgesinde elyordamyla ilerlediim duygusunu vermesindendir. Johnny Randall, Ramble, Ohio kimdi? Yoksa yazs N.S. Aristoff, Catagela, N. Y. yazsn yazanla benzerlik tayan gerek bir kii miydi? Ya bu James Manor Morell, Hoaxton,* ngiltere kimdi? 'Aristophanes,' 'Hoaxton" bunlar tamam, ama gzden kardm neydi? Btn bu takma ad oyunu boyunca rastladm yle eyler vard ki, ne zaman grsem kalbim acyla skyordu. G. Trapp, Geneva, N.Y. gibi eyler Lolita tarafndan giriilen ihanetlerin iaretiydi. Aubrey Beardsley Quelquepart Adas ise o karmakark telefon mesajndan daha ak seik biimde iin kaynann dou'da aranmas gerektiini bildiriyordu. Lucas Picador, Merrymay, Pa. ise Carmen'imin duygusal ak szcklerimi o sahtekara bir bir aktardn (dolayl olarak) aa vuruyordu. Will Brown, Dolores Colorado'nun korkun acmaszl ortadayd. Tyler rperten 'Harold Haze, Tombstone,** Arizona' (baka bir zaman olsa bylesi benim mizah duyguma da seslenebilirdi) kzn gemiine yabanc olmadn dndryor, bir an iin karabasanlar iinde aradm kiinin eski bir aile dostu, belki de Charlotte'un eski gz arlarndan biri, belki de gemiteki hakszlklarn cn stlenmi biri (Donald Quix, Sierra Nevada)*** olduunu dndryordu. Ama en derine gmlen haner Kestane Motel'in defterindeki, harflerle oynanarak yazlm Ted Hunter, Cane, N.H.**** kayd olmutu. (*) Hoax: Eek akas, hoaxton: Eekakaskent (**) Tombstone: Mezarta. (***) Don (aid) Quix (otel): Don Kiot. (****)Ted Hunter, Cane, N.H. ya da The Enchanted Hunters: Sihirli Avclar. Btn bu Person'larn, Orgon'larn, Morell'lerin, Trapp'larn yanna aceleyle iziktirilmi plaka numaralar motel sahiplerinin, plaka numaralar tutuyorsa mterilerinin kimliklerine bakmadn ortaya koyuyordu. Dmanmn Wace ile Elphistone arasnda ksa aralklarla kiralad arabalara yaplan -yarm yamalak ya da yalan yanl- saysal gndermeler tabii ki ie yaramyordu, ilk Aztek'in plaka numaras kimisinin yeri deitirilmi, kimisi tmden deitirilmi ya da karlm saylardan oluan birbirinin iine girmi bir ltdan teye gitmiyordu. Bunlar gene de birbirleriyle ilikili btnler ("WS 1564" ya da "SH 1616" ya da "Q 32888" ya da "CU 88322" gibi) oluturuyorlarsa da saylar ylesine kurnazca yan yana dizilmiti ki, ortak bir payda kmyordu. stten krkly Wace'deki su ortaklarna teslim edip de gstermelik otomobiller yntemine bavurduktan sonra arabay devralanlarn daha az dikkatli davranp, otelin birinin defterine bu karmakark saylarn asln yazm olabilecekleri geldi aklma, gelgeldim dman, izlediini bildiim bir yol boyunca aramak bu kadar karmak, belirsiz ve sonusuz bir ikence, bilmediim yollar

boyunca tanmadm srclerin peine dmek bana ne kazandrrd? -24Beardsley'e vardmda, yukarda enine boyuna tartmasna giritiim tyler rpertici durum deerlendirmesi sonucunda kafamda eksiksiz bir grnt oluturmu bulunuyordum. Ayrca her zaman tehlikeli olan- bir eleme sreci sonunda bu grnty hastalkl kuruntularmla uyuuk belleimin salad tek somut dayanaa da indirgemi durumdaydm. Rahip Rigor Mortis (kzlarn takt adla) ve semeli Almanca Latince dersleri veren yal bir bey dnda Beardsley Lisesi'nde srekli ders veren erkek retmen yoktu. Ne var ki Beardsley niversitesi'ndeki sanat eitmenlerinden biri, iki kereliine, lise'deki kzlara projeksiyonla Fransz atolaryla 19. Yzyl tablolarn tantmak zere gelmiti. Bu projeksiyon gsterisiyle konumalar ben de izlemek istemitim, ama Dolly, her zamanki gibi, gelmememi sylemiti nokta. Gaston'un bu konumac iin harika bir 'olan' dediini de hatrlyordum; hepsi bu kadar, belleim atocu adamn adn hatrma getirmemekte direniyordu. Cezann yerine getirilecei gn sulusepken kar altnda kampusu boydan boya geip Beardsley niversitesinin Maker Salonu'na gittim. Orada herifin adnn Riggs (tpk rahibinki gibi) olduunu, bekr olduunu ve ders verdii 'Mze' salonundan on dakika sonra kacan rendim. Anfiye giden koridorda Cecilia Dalrymple Ramble'n ba olan bir eit mermer sraya ktm. Orada prostatm szlayp sarho gzlerimden uyku akarak, silahm trenkotumun cebindeki yumruumun iinde dururken birden aklm kardm, salaka bir ey yapmak zere olduumu dndm. Yardmc Prof. Albert Riggs'in, Lolitam, Beardsley, Pritchard Soka 24 No.'daki evinde saklamas milyonda bir olaslk bile deildi. Kt adam o olamazd. Btnyle yersizdi dncelerim. Zamanm ve aklm yitiriyordum. O adam ve Lolita, Kaliforniya'daydlar, burada deil. O srada beyaz heykellerin ardnda hafiften kprdanmalar oldu. Serte bir hareketle bir kap - gzm dikip baktm kap deil- ald ve etraf kz renciler tarafndan sarlm kelimsi bir kafayla bir ift parlak kahverengi gz hoplaya zplaya yaklat. Adam hi mi hi tanmyordum, ama o, Beardsley Lisesi'nin verdii bir akhava partisinde tantmzda diretiyordu. Tenis oyuncusu sevimli kzm nasld? imdi dersi vard. Beni daha sonra grecekti. Kimlik saptama konusunda giritiim baka bir abann sonulanmas ise bu kadar kolay olmad; Lo'nun dergilerindeki bir ilan araclyla boksr eskisi bir zel dedektifle anlamaya cesaret etmi ve srf dmann benimsedii yntem konusunda bir fikir versin diye ona topladm adlarla adresleri aktarmtm. Yklce bir avans ve iki yl sre istedi - iki yl, sevgili okuyucu! Bir mankafa, o sama sapan verileri bir bir aratrmakla urat durdu. Gnn birinde ortaya kp da, marifetmi gibi Kolorado'nun Dolores kentinde Bill Brown adnda seksenlik bir kzlderilinin oturduunu sylediinde, onunla olan btn parasal ilikilerimi oktan kesmi bulunuyordum. -25-

Bu kitap Lolita'y anlatyor; imdi (eer yine iten ie yanp tutuan bir baka ak kurban benden nce davranmam olsayd) bu kitabn Dolores Disparue* diye adlandrabileceim blmne geldiimize gre bunu izleyen bombo yl zmlemeyi anlamsz buluyorum. Konuyla ilgili birka noktay burada belirtmekte yarar var geri, ama aktarmak istediim genel izlenim u; hayat akp giderken yan kaplardan biri krlarak alm, kkreyerek son hzla ieri dalan kara zamann krba gibi slkl rzgr, kimsesiz bir felaket ln bomutu. Olduka gariptir, Lolita'yla ilgili olarak grdm ender ryalarda onu hibir zaman gnboyu bilincimden geirdiim karabasanlarmla uykusuz anlarmda grdm sreklilik ve vazgeilmezlikle grmedim. Daha kesin bir deyile; uykularma girmi ama orada hep Valeria ya da Charlotte'un tuhaf, gln klklarna brnm ya da ikisi aras bir ey olarak grnmt. Bir anlalmaz hortlak gelir, byk bir hzn ve irenti havasnda elbiselerinden soyunur, snm futbol topunun lastik memesi gibi yar aralk etiyle ensiz bir tahta kerevete ya da sert bir kanepeye uzanr, donuk bir tavrla beni arrd. Kendimi takma dilerim krlm, ya da yerimden yurdumdan olmu bulur, uzun uzadya korkun mobilyal kira odalarnda srdrlen l kesip bime elentilerinde oyalanrdm. Bu elentiler genellikle Charlotte ya da Valeria'nn kanlar iinde kollarma kapanp alamalaryla ya da ak arttrmadan drlm Viyana ii vr zvr, acma, iktidarszlkla ve gaz odalarnda yeni boazlanm kadnlarn kahverengi peruklarndan oluan bir d karmaasnda benim aabeyce dudaklarm tarafndan sevecenlikle plmeleriyle son bulurdu. [(*) Yazar burada Marcel Proust'a ve onun 'Kaybolan Zaman Ararken' adl eserinin Albenine Disparue/Kayp Albenine adl cildine gndermede bulunuyor.] Birgn arabada birikmi bir yn gen kz dergisini kardm ve yok ettim. Bu tip dergileri bilirsiniz. Gnlleri ta devrinde yatmaktadr, beden sal konusunda ise zamana ayak uydururlar, ya da en azndan Ta andan Mikenos Uygarl'na varabilmilerdir. Alml, olgun ve dolgun bir sinema yldz, koca kirpikleri, i, krmz alt dudayla bir ampuann reklamn yapar. Reklamlar, En Son Modalar, 'okullu gen erkekler bol, pilili eteklere baylyor! -Oue cetait loin tout cela!-Btn bunlar ne kadar da uzakta kalmt!' Konuklarn bornozlarn salamak evsahibine der. Konuyla ilgisiz ayrntlar sohbetin btn tadn karr. Trnak temizleme merakls kzlar -broda verilen partide trnaklarn trpleyenleri- kim bilmez! ok yal ya da nemli biri olmadka, erkek kadnla el skmadan nce eldivenlerini karmaldr. Harika 'Yeni Gbek Yassltc'nz takarak Ak Davet Ediniz! Gbeinizi Yassltr, Kalalarnz Toplar. Tristram Perde Aklar filminde! Ev-vet baym! Joe ile Roe'nun evliliklerindeki esrar herkesin dilinde. Kendinizi Ksa Zamanda Ve Ucuz Tarafndan Gsterili Klnz! izgi Romanlar, Kaka Kz; koyu renk sal, iko babas purolu, Cici Kz; kzl sal yakkl babac krplm bykl. Ya o iriyar hayvandan bozma insan azman! Oysa ben sana kendi deham sunmutum sevgilim. Daha o ocukken yazdm olduka irin, abuk sabuk iirler gelirdi aklma; 'Abuk sabuk,' derdi alayl bir sesle, 'yerinde bir deyim.' Aayla sincab, hahamla tavanlar

Karanlktr, tuhaftr kimi huylar Ar kuunun erkeinden olur fzenin iyisi, Ylan yrye kt m, hep cebindedir elleri. Baz baka eyalarndan vazgemek ise daha zor oldu. 1949 ylnn sonuna kadar bir ift eski lastik pabucu, giymi olduu bir olan gmleini, arabann bagajnda bulduum lime lime blucinleri, ezilip burumu bir okul apkasn ve buna benzer geliigzel hazineleri gzm gibi saklam, barma basmtm. Sonunda kafay tmeye baladm anladmda onun eitli eyalarn toplam, bunlara Beardsley'de braktmz birka para eyay da - bir kutu kitap, bisikleti, eski paltolar, galolar - ekleyerek on beinci yagnnde hepsini Kanada snrnda rzgrl bir gln oradaki yetim kzlar yurduna, ad bilinmeyen birinden gelen bir ba olarak postalamtm. u anda gemite ne aramam gerektiini biliyorum geri, ama o zamanlar tuttuunu koparan bir hipnoz uzmanna gitmi olsaydm, adamn, kitabm boyunca gerekte aklma geliverdiinden ok daha tutarl bir biimde, bir erit gibi yan yana dizdiim kimi rastlantsal anlar bir bir azmdan alp, mantkl bir dzene sokacandan kukum yok. O zamanlar yalnz gereklikle olan bam koparyorum gibi geliyordu bana; kn geri kalanyla ilkbaharn byk bir blmn Quebec'de, nceden de kaldm bir sanatoryumda geirdikten sonra ilk i olarak New York'daki baz ilerimi yoluna koymaya sonra da evreyi iyice bir kolaan etmek zere Kaliforniya'ya doru yola kmaya karar verdim. Size dnyadan elimi eteimi ektiim sralar yazdm bir eyi sunmak istiyorum: Aranyor, aranyor; Dolores Haze. Sa: Kahve. Dudaklar: Kzlck. Ya: Be bin yz gn. Meslek: Yok ya da 'Yldzck.' Nerede gizleniyorsun, Dolores Haze? Niye gizleniyorsun sevgilim. (Uykuda konuuyorum, labirentte yryorum Dedi srck kuu, nasl kp geleyim?) Nereye sryorsun atn Dolores Haze? Ne marka sihirli haln? u aralar Cougar dondurmasna m tutkunsun? Nereye parkettiler seni, arabal yavrum? Kimdir yavuklun, Dolores Haze? Hl o mavi takkeli yldzlardan biri mi? Ah, o derde deva demler, palmiyeli gnler Ya arabalar, ya barlar Karmen'im! Al, Dolores o juke-box szlatr iimi! Hl dans m ediyorsun sevgilim? (ikisinin de zerinde solmu levis, yrtk tirt Ve ben, kemde, dilerimi kenetlemiim) Mutlu, mutlu imdi homur homur Bay Kader Yannda ocuk-kars eyaletleri frdner stne titrenen 'doal evre'de

Her eyalette Molly'sini eker, srer. Dolly'm! Deli dolu ruhum! Mavi-gri gzleri Hi kapanmazd ben perken. 'Yeil Gne' diye eski bir parfm bilir misiniz? Hey Baym, siz Parisli misiniz? Lautre soir un air froid dopra malita: Son ftbien fol est qui sy fie! Il neige, le dcor scroule, Lolita! Lolita, quai-je fait de ta vie? (Geen akam operada beni hasta Etti souk bir hava, Ah o atlak ses, delidir ona inanan Kar yayor, dekor kyor, Lolita! Ne ettim senin hayatnla Lolita?) lyorum, Lolita Haze, lyorum Nefretten, pimanlktan lyorum Ve yine kaldryorum kll yumruumu Ve yine sen alyorsun, duyuyorum! Memur Bey, Memur Bey, ite gidiyorlar Yamur altnda, kl dkkann oradalar! Ve beyazdr oraplar, nasl da severim onu Ve Haze'dir soyad, ad Dolores. Memur Bey, Memur Bey, ite oradalar Dolores Haze ile sevgilisi kayorlar! ek tabancan, izle o arabay Frla hadi, siper al! Aranyor, aranyor: Dolores Haze D grisi gzlerini diker, bakar Krk be kilo ya eker ya ekmez Boyu desen bir krk gemez Arabam topallyor, Dolores Haze Ve o son, uzun hamle en zorudur O ot bitmez yere atlmak benim snmdr Ve gerisi pastr ve yldz tozudur Bu iiri psikanaliz yntemiyle incelediimde aslnda bir manyan elinden kma bir aheser olduunu gryorum. Yaln, tutuk, donuk kafiyeleri tpk klyutmaz akl hocalar tarafndan dzenlenen testler srasnda psikopatlarn izdii derinliksiz, korkun grnmler ve insanlarla, bu grnmlerle insanlarn bytlm ayrntlarna benziyor. Birok baka iirler de yazdm. Kendimi bakalarnn yazd iirlere kaptrdm. Ama bir an olsun zerimdeki intikam ykn aklmdan karm deilim. Lolita'y yitirmenin sarsnts beni kk kzlara olan tutkumdan kurtard demem, okuyucumun da buna inanmas iin, benim namussuzun biri, onunda budala olmas gerekir. Ona olan akm ne kla brnrse hrnsn, Allahn belas huylarm deimiyordu. ocuk baheleriyle, plajlarda, somurtuk, rkek baklarm hl elimde olmayarak supericiklerinin uzuvlarnn parltsn, Lolita'nn nedimeleriyle gl yapra dolu kaplar tutan kk cariyelerinin sinsi yadigrlarn

seip ayryordu. Ne var ki iimdeki o bir tek vazgeilmez hayal kuruyup gitmiti; artk kendimi gzlerden rak bir yerde gerek ya da kurmaca kk bir kzla yaanacak mutluluk hayallerine hi mi hi kaptrp gitmiyordum, hayallerim, Lolita'nn ok ok uzaklarda, anlarda yaayan o adalarn kovuklarndaki kz kardelerine hi mi hi penelerini geiremiyordu. O i, en azndan imdilik bitmiti artk. te yandan, heyhat, iki yl sren sefil agzllk bende belli zevk alkanlklar brakmt; iinde yaadm bu boluun beni anszn kagelen bir deliliin zgrlne itivereceinden korkuyordum - ola ki hi beklemediim bir anda okul dnyle akam yemei arasnda ara sokan birinde eytana uyardm. Yalnzlk yozlatryordu beni. Dostlua, zerime titreyen birine gerek duyuyordum. Kalbime gven olmazd, ne yapaca bilinmez bir organd. Rita'nn hayatmda boy gstermesi de byle oldu ite. -26Lolita'nn iki kat, benim de drtte yamdayd; pek ince, koyu renk sal, solgun benizli bir yetikindi, krk yedibuuk kilo arlndayd, sevimli bir biimde asimetrik, sert izgili, bir iki kalem darbesiyle izilivermie benzer bir profili, zerinde boylu boyunca omurlarnn kabarkl grnen kvrak bir srt vard. Biraz spanyol ya da Asyal kan tayordu sanrm. Onu serseri bir mays akam Montreal'le New York arasnda bir yerde ya da daha daraltrsak Toylestone'la Blake arasnda, levhasnda benekli pervane resmi olan, kor gibi l l bir barda buldum. Sarho ama irindi, ayn okula gitmitik diye tutturdu, tir tir titreyen kk elini benim goril penemin zerine yerletirdi. Duyularm pek az uyarlmt, ama bir deneyelim dedim; denedim ve onu srekli yoldam olarak barma bastm. Nasl da iyi yrekliydi. Rita, Rita'yd ite, yle kafadar kzd ki, sadece dost canls ve gnl herkese ak olduundan, yoluna kp da kendini acndran her yarata, kolu kanad krk ihtiyar bir aaca, kimi kimsesi kalmam bir kirpiye bile her eyini verirdi desem yalan olmaz. lk karlatmzda nc kocasndan daha yeni boanmt - yedinci 'kavalyesi tarafndan yzst braklmas daha da yenilere rastlyordu- tekiler, durmadan deiip duranlarsa, hesab tutulamayacak kadar ok ve hzlyd. Erkek kardei, iinde doup byd beyzbolcu, ncilci, tahll kentin valisi, horozu, hamur suratl, pantolon askl, alacal bulacal kravatl sekin politikaclarndan biriydi, hl da yledir mutlaka. Son sekiz yl boyunca o harika kk kz kardeine o harika kk Grainball kenti'ne hi ama hi ayak basmamas kouluyla ayda yzlerce dolar vermi durmutu. Rita bana aknlk dolu yaknmalarla, Allann belas bir nedenle her yeni sevgilisinin onu tutup Grainball ynne doru gtrdn anlatmt. lmcl bir ekimdi bu, o daha neye uradn anlayamadan kendini kentin gms yrngesi tarafndan yutulmu bulur, kenti evreleyen koca sokak lambalarnn aydnlatt anayolu tutmu olurdu. 'Dnerim de dnerim,' derdi kendi deyimiyle 'Allahn belas bir ipekbcei gibi dner dururum.' ki kapl, kk, pek irin bir arabas vard; benim muhterem makine biraz dinlensin diye Kaliforniya'ya bununla gitmitik. Doal hz doksand. Sevgili Rita! 1950 yazndan 1952 yazma kadar, karanlk iki yl boyunca oradan oraya

srtmtk. Rita'larn en tatls, en iten pazarlksz, en seveceni, en aptalyd o! Ona oranla, Valeka bir Schlegel, Charlotte bir Hegeldi. Bu uursuz anlarn bir keciinde ne diye onunla urayorum bilmem ama (merhaba Rita, nerede olursan ol, ister sarho, ister akamdan kalma ol, merhaba Rita!) mr boyunca grp greceim en anlayl, en derde deva yolda olduunu, beni kukusuz tmarhaneyi boylamaktan kurtardn sylemem gerek. Ona bir kzn peinde olduumu, kzn fedaisini de zmbalayacam sylemitim. Rita bu plan ciddi ciddi onaylad. San Humbertino dolaylarnda kendi bana giritii aratrmalar srasnda (bir ey de bildii yoktu stelik) bir ara bana belann pskllsn sardrd. Onu kurtarncaya kadar canm kt; hrpalanmtm, uram buram morarmt, ama fiyakam hl yerindeydi. Sonra gnn birinde benim kutsal otomatikle Rus Ruleti oynamay nerdi; oynanmaz, revolver deil bu dedim, tabancaya yapp ititik, sonunda ate ald, kurunun barakann duvarnda at delikten fkran parmak kalnlndaki su pek clz, pek komikti; onun lk la gldn hatrlyorum. Srtnn o anlalmaz, ergenlik ncesi kvrm, o acelesiz, o mahmur dii gvercin pleri bam beladan kurtarmt. Kimi sahtekrlarla kabile byclerinin ne srd zere sanatsal yaratclk ikinci dereceden cinsel nitelikler arasnda deildir, tam tersine; cinsellik sanatn el ulandan baka nedir ki? Aramay brakmtm; dman belki Tataristan'dayd, belki de beynimin gerisinde yana yana kl olacakt (hayal gcmle strabn da alevleri krkleyip duruyordu), her ne halse Pasifik kysnda Dolores Haze'i tenis ampiyonasnda oynatyor olacak deildi ya. Dou'ya geri dnerken bir akamst, pembe, iko, etiketli heriflerin birbirlerini kk adlaryla arp ellerinde iki bardaklar ortalarda gezinip durduklar kurultaylar dzenlenen o iren otellerden birinde kendimize gelince sevgili Rita'yla ben, odamzda nc bir kiiyi bulduk. Beyaz kirpikli, iri saydam gzl, neredeyse albino denecek kadar sarn, gen bir adamd bu, ne Rita, ne de ben u mahzun hayatlarmz boyunca bu herifi bir kere olsun grdmz hatrlamyorduk. Kaln, kirli i amarlar iinde terliyor, ayaklarnda asker postallaryla iki kiilik yatan zerinde, benim eldememi Rita'mn berisinde horulduyordu. Ritoka eline gelen ilk eyle, yamurluumla kvrm kvrm plak bedenini rtt, ben de krmz izgili bir don geirdim ayama, ylece durumu gzden geirdik. Be tane bardak kullanlm olmas ipular asndan artc bir bolluk salyordu. Kap doru drst kapanmamt, yerde bir sveterle, pantolonluktan km bir pantolon duruyordu. Sveterle pantolonun sahibini sarsarak kendine getirdik, dklyordu. Hibir ey hatrlamyordu. Rita'nn katksz Brooklyn az dedii bir aksanla, be para etmez kimliini ardmz ima edip huysuzland. Hemen elbiselerini giydirip en yakn hastaneye braktk. imdi unuttum, epey dnp dolatktan sonra yolda Grainball'da bulunduumuzu rendik. Alt ay sonra Rita doktora mektup yazp haber sordu. Adn utanmadan Jack Humbertson koyduklar hasta kendi gemii konusunda hl birey hatrlamyormu. Ah, Bellek Tanra, btn esin perilerinin en tatls, en yaramaz! Cantrip Review dergisinde Mimir ve Bellek* konusunda bir deneme yaynlamama yol aan zincirleme grlere neden olmam olsa, bu olaydan hi sz etmezdim. Szkonusu denemede, bu mthi derginin insafl okurlarna zgn

ve nemli gelen baka konularn yan sra, kan dolamna dayal bir zaman alglamas kuram gelitirmi, ayrca (szkonusu incir ekirdeini doldurmak zere) bu alglamann kavramsal olarak, akln sadece maddenin deil kendi kendisinin de bilincinde olmasna dayandn, bylece iki nokta (depolanabilir gelecekle depolanm gemi noktalar) arasnda srekli bir gel-git salandn ne srmtm. Bu giriimimin sonucu olarak ve yllna Cantrip niversitesine arlmtm. niversite, Rita ile benim fskiyeli kameriyesinde ocuklarn gnnda klar saarak ykandklar Central Park'a bakan New York'taki kk dairemizden alt yz krk kilometre tedeydi. Eyll 1951'den Haziran 1952'ye kadar orada, airlerle filozoflara ayrlm zel lojmanlarda kaldm. Bu arada istimi zerindeyken grlmemesini ye tuttuum - ok ayp etmitim korkarm - Rita da yol stnde bir konukevinde kalyor, haftada iki kere ben ona uruyordum. Derken, Rita kendisinden nceki kzdan ok daha insanca bir biimde olmak zere ortadan kayboldu bir ay sonra blge hapishanesinde buldum onu. ok arbalyd, apandisitini aldrmt, beni Mrs. Roland McCrum adl birinden almakla sulandrld mavimsi krkleri aslnda Mr. Roland McCrum'n biraz alkoll de olsa iten bir annda kendisine armaan ettiine inandrd. Onu, alngan erkek kardeine bavurmadan hapisten karmay baardm, ksa sre sonra da arabayla Briceland zerinden gerisin geriye, bir yl ncesi birka saatliine konakladmz Central Park West'e doru yola koyulduk. *[Mimir: skandinav mitolojisinde gemii ve gelecei bilen Tanr] Lolita'ya burada geirdiim saatleri yeniden yaamak gibi tuhaf bir drtye kaplmtm. Hayatmn, onu ve onu karan bulmaktan umudu kestiim bir dnemine giriyordum. Artk hani 'anlar, anlar ne istiyorsunuz benden?' gibisinden, hi deilse kurtarlabilecek olan kurtarmak zere eski dekorlarla yetinmeye alyordum. Sonbahar n n nlyordu gkte. ki kiilik yataklar olup olmadn soran posta kartna, otelin zntlerini bildiren bir cevap ald Profesr Hamburg. Hi bo yerleri yoktu. Sadece, o da ilgileneceimi sanmadklar drt yatakl, penceresiz, banyosuz bir bodrum kat odalar vard. Otelin antetli kadnda yle yazyordu: SHRL AVCILAR Kiliselere Yaknz Kpek Yasaktr Btn yasal ikiler bulunur. Bu sonuncusunun doru olup olmadn dndm. Btn? Kaldrm Kokteyli var myd rnein? Ayrca sihirli olsun ya da olmasn, her avcnn kilise sralarndan ok av kpeklerine gerek duyup duymayacan dndm. Birden yreime saplanan bir szyla, en byk ressamlarn azna layk o sahneyi gzmn nne getirdim; diz km bir kk kz; belki de o ipeksi tyl koker spaniel vaftiz edilmiti hi deilse. Hayr o lobiye yeniden ayak basmann strabna katlanamazdm. Yumuak, doygun renkli bir sonbaharn kol gezdii Briceland'de zaman geriye dndrmenin ok daha iyi yollar vard. Rita'y bir barda brakarak kent kitaplna yollandm. Cvldap duran bir kzkurusu, ciltlenmi 'Briceland Gazette'in 1947 Austos saylarm kapsayan cildi bir

yerlerden bulup karma konusunda elinden geleni esirgemedi. Biraz sonra, kuytu bir kede, plak bir ampuln nda neredeyse Lolita byklnde, tabut karas bir cildin kocaman, tl gibi incecik sayfalarn eviriyordum. Ah, okuyucu! Ah, kardeim! Ne deli Hamburg'dur bu Hamburg. Pek duyarl sinir sistemi bu sahneyle yzyze gelmeyi kaldramayaca iin, en azndan gizli bir ksmnn tadn karmaya karar vermiti; rza geme kuyruundaki onuncu ya da yirminci askerin yamalanm, yasl kyde askerliin tadn karrken, o dayanlmaz baklar grmesin diye kzn bembeyaz yzne kara aln frlatvermesini hatrlatyor bylesi insana. Benim renmek istediim Gazette'deki resim eken fotorafnn dikkatini Dr. Braddock ile evresindekiler zerinde younlatrrken benim oradan geivermekte olan grntm de yakalayp yakalayamad idi. 'Sanatnn daha gen bir canavar olarak portresi'nin saptanm olacam btn kalbimle umuyordum. Beni Lolita'nn yatana giden karanlk yolda yakalayveren masum bir fotoraf makinesi bellek denen esin perisi iin ne bulunmaz mknats! Bir drtmn gerek niteliini pek de iyi aklayamyorum. Sanyorum, insan erken bir sabah vizitesinde elinde bytele kk, soluk renkli mikroplar - natrmort denebilir bunlara, tabii herkes kusmak zeredir - hayran hayran incelemeye gtren drtyle ilgili bir ey bu, hastann yz ifadesini de bir trl karamazsnz bu arada ya... Neyse szcn tam anlamyla soluksuz kalmtm, ben arar dururken bu lanet olasca kitabn sivrisi de gbeime batp duruyordu nk... Arzunun Penesinde ve Vahi Kuvvet filmleri ayn 24'nde, pazar gn her iki sinemada da gsterilmeye balanyordu. Serbest ttn eksperi Mr. Purdom 1925'den beri Omen Faustum tiryakisi olduunu belirtiyordu. Sk ocuk Hank ile minyon zevcesi, Inckheith Avenue 58 numarada oturan Mr. ve Mrs. Reginald C. Gore'un konuu olacaklar. Kimi parazitlerin boyu, tayclarnn altda biri kadardr. Dunkerque'in evresi onuncu yzylda sularla evrilmitir. Ksa konlu hanm oraplar 39 sent, ksa topuklu oxford'lar 3 dolar 95. 'Karanlk a' kesinin fotoraf ektirmeyi reddeden yazar 'arap, arap, arap' diye nkte savuruyordu, Acem ayyalar iin biilmi kaftan olabilir, fakat her zaman unu sylerim. - Tanrm, gller ve esinler alsn diye her zaman yamur, yamur yamur prdasn evimin damna, 'Gamze dediimiz ey cildin st tabakasnn alt tabakalara yapmas sonucunda oluur.' Yunanllar iddetli gerilla saldrsn pskrtyor, ve, ah, sonunda beyazl kk bir karalt, karalar giyinmi Dr. Braddock, tombul bedenine dokunup geen o hayalet karalt da her kimse yok, kendimden en ufak bir iz bile yoktu. Rita'nn yanna dndmde bana, o ekimi arap glmsemesiyle eski bir okul arkadam diyerek kurumu kalm, pek sska, cep boyu bir ihtiyar tantrmaya -adn neydi aslanm?- kalkt. Adam kz alkoymaya alt, bunun sonucunda biraz itiip kaknca ta gibi kafasna ba parmam arpp incittim. Onu biraz hava alsn, alsn diye kardm boyal parkta hkrmaya, yaknda, yaknda benim de tekiler gibi onu brakp gideceimi sylemeye koyuldu, ben de ona hznl bir Fransz balad syleyip, elensin diye bir iki derbeder kafiye dzdm: 'Sihirli Avclar' derler oraya. Soru; Ne Kzlderili boyalar kt da

Senin vaadinden Diana, o resim gibi gl Masmavi otelin nnde aalarla dolu Kan glne dndrd? 'Bal gibi beyazken neden mavi diyorsun, neden mavi diyorsun Allahakna?' dedi, yeniden alamaya balad; onu arabaya gtrdm, New York yolunu tuttuk, ok gemeden ta tepede, apartman dairemizin kk terasn saran sisin iinde mutluydu gene. Nasl olduysa iki olay, Rita'yla Cantrip'e giderken Briceland'e uraymla New York'a geri dnerken Briceland'den geiimizi birbirine kartrdm sanrm, ama akkan renklerin birbirine karmas, kendini hatrlamaya adam sanatnn kmseyecei eylerden deildir. -27Giriteki bana ait posta kutusu, ortasndaki caml entikten iindekilere yle bir gz atmama yarayacak eittendi. Bundan nce sk sk, camdan geerek yabanc bir elyazsnn zerine den baklava kesimli bir k parasnn bu elyazsn arptp Lolita'nn elyazsna benzettii kimi kereler, bitiikteki bahe vazosuna - benim cenazenin kllerini saklayan vazoydu belki de- abanm, yere yklacak gibi olmutum. Ne zaman byle olsa, ne zaman onun o sevimli, kocaman, ocuksu, kargack burgack yazs korkun bir biimde benim az saydaki mektup arkadalarmdan birinin skc elyazsna dnse, Dolores ncesi gnlerimin huzurunu aulu bir keyifle hatrlardm. O gnlerde karma den mcevher prltl bir pencerenin oyununa gelir, drt bir yan kolaan eden gzmle, utanlas gnahmn her an tetikte olan periskopuyla ta uzaktan Harikalar lkesindeki Alis'inkine benzeyen, salarn tarayan yar plak bir supericiini seerdim. nsann elinin eriemeyecei kadar uzakta duran bu alev alev hayal, elde edilip de yan sra getirdii bir yasaklamann bilinciyle kirlenmesi olasl da bulunmadndan daha da bir kusursuzlar, benim hazzm da kusursuzlatrrd. Evet, belki de daha olgunlamam bedenleri ekici bulmamn nedeni, saf gen perikz gzelliklerinin berraklndan ok, usuz bucaksz kusursuzluklarn bir avu gerekle bir dolu vaat arasndaki uurumu rtt bir konumun tehlikesizliinde, hibir zaman elde edilemeyecek o glpembesi ile boz karm yce renkte aranmal. Ah, pencerelerim benim! zeri serpme benekli gnbatmyla iip kabaran gecenin ta tepesinde sallanp durarak dilerimi gcrdatr, arzunun btn iblislerini yrek gibi atan balkonun parmaklklarna kadar srer gtrrdm. Balkon uup gidecek, kays renkli karal, nemli geceye karverecek gibi grnrd; uup giderdi de bunun zerine ltl hayal kmldanr, Havva gene kaburga kemiine dnr, pencerede gazete okuyan yar plak, iko bir heriften baka bir ey olmad ortaya kard. Zaman zaman, hayallerimle doal gereklik arasndaki yar kazandmdan, bu aldanma katlanlr olurdu. Araya rastlant karp da, bana saklad glmsemesini benden esirgediinde, ite o zaman katlanlmaz aclar balard. Paris'te bir ayda konutuum bir kadn, 'Bilir misiniz ki km yllarca kt size?' demiti. K daha yenilerde evlenmiti, kilometrelerce tede oturuyordu, kald ki on iki yl kadar nce o tenis kortlarnn yanndaki bahede onu farkedip etmediimi bile hatrlamyordum. te imdi gene kutunun iine yle bir bakvermitim, nmde gerein sadece kkrtc bir sahtekrlk

deil, saygdeer bir namusluluk da olmas gereken vaadi duruyordu. Ne var ki kader ok gryordu bunlar bana - kader ve solgun benizli sevgili mektup yazarnn elyazs harflerinin birdenbire klvermesi tabii... Hayallerim ayn anda hem Proustvari bir gemie dalm, hem de vahice yerle bir edilmiti. nk 1952 Eyll'nn balarna rastlayan o gnn sabah elyordamyla mektuplarm aranmak iin aa indiim srada, hi mi hi anlaamadm o suratsz, igzar kapc, Rita'y son eve brakanlardan birinin giriteki merdivenlere ylp 'kpek gibi kvrandn' syleyip ikayet etmeye balamt. Onu dinleyip bahiini vermi, olayn daha terbiyeli bir eitlemesini dinliyordum ki, hzr gibi yetien o iki mektuptan birinin Rita'nn annesinden geldii izlenimine kapldm. Rita'nn annesi, bir keresinde Cape Cod'da ziyaretine gittiimiz ufak tefek bir kadnd, bana deiik adreslere mektup yazar durur, kzyla benim birbirimize ok yaktmz, evlensek ne harika olacan syler dururdu; hemen ap, asansrde abucak bir gzattm teki mektup ise John Farlow'dan geliyordu. Dostlarmza roman kahramanlarnn okur zihninde kazandklar trden bir sreklilik ykleme eiliminde olduumuz ok kere dikkatimi ekmitir. Kral Lear oyununu ka kere yeniden okursak okuyalm, o iyi yrekli kral keyifli bir aile toplantsnda, kucaklarnda finolar kzyla birlikte, btn aclar unutup nee iinde kadeh kaldrrken gremeyeceizdir. Emma deseniz, hibir zaman Flaubert'in babasnn tam annda aktt bir damda gzyandaki iten tuzun etkisiyle kendine gelemeyecektir. Okur tarafndan sevilen kahraman, kitap kapaklar arasnda nasl bir evrim geirmi olursa olsun, kader izgisi zihnimizde belirlenmitir, ayn biimde dostlarmzn da kendileri iin izdiimiz u ya da bu mantk iinde, ya da allm biimde davranmalarn bekleriz. Demek ki X, alageldiimiz ikinci snf senfonileriyle kartlk oluturacak lmsz mzii hibir zaman yazamayacaktr. Y, hibir zaman cinayet ileyemez. Z, hibir zaman bizi arkadan vurmaz. Her eyi zihnimizde planlamzdr, belli bir kiiyi ne kadar seyrek aralklarla grrsek onun hakknda oluturduumuz kalba uysallkla girdiini grmenin verdii zevk de o kadar doyurucu olur. ngrdmz kader izgisinden herhangi bir sapma, bize sadece haddini bilmezlik deil, ahlk dknlk olarak da gzkr. Yzyln grp grecei en nemli iir kitabn kap komumuz gezgin sosisinin yazdn rensek, onu hi tanmam olmay yeleriz. Btn bunlar, Farlow'un babalar tutmu mektubuna ne kadar ardm aklamak zere sylyorum. Karsnn ldn biliyordum ama gene de dulluunda da her zamanki gibi uyuuk, donuk ve gvenilir bir adam olmay srdreceini ummutum. Mektubunda, Birleik Devletler'de ksa bir sre kaldktan sonra yeniden Gney Amerika'ya dndn, Ramsdale'de stlendii her trl ii de ayn kentte oturan, ikimizin de tand Jack Windmuller'e devredeceini sylyordu. Hazelerin 'iinden klmaz' ilerinden kurtulduuna da zellikle sevmiyordu. Bir spanyol kzyla evlenmiti. Sigaray brakm, on buuk kilo almt. Kz ok genti ve kayak ampiyonuydu. Balayn geirmek zere Hindistan'a gidiyorlard. Kendi deyimiyle artk 'aile kurmaya' karar verdiinden, bundan byle benim ne id belirsiz ve yorucu ilerime ayracak zaman olmayacakt. Birtakm igzarlar -bir komite oluturmulard bunlar

anlalan- ona kk Dolly'nin nerelerde olduunun bilinmediini, benim Kaliforniya'da ad km bir dulla yaadm bildirmilerdi. Evlenecei kzn kaynbabas kontmu, olduka da zenginmi. Birka yl nce Haze'lerin evini kiralayanlar imdi evi satn almak istiyorlard. Dolly'i bir an nce ortaya karmam sylyordu. Bacan krmt. ili'nin karlar iinde birbirlerine glckler yollayan kendisinin ve beyaz ynller iindeki bir kumraln fotorafn yollamt. Apartman dairesini ap ieri girdiimi ve kendi kendime 'eh, hi olmazsa izlerini buluruz bundan sonra' dediimi hatrlyorum - teki mektubun pes perdeden, ie ileyen bir sesle sze balamas da bu srada oldu: SEVGL BABACIIM, Nasl gidiyor? Ben evlendim. Yaknda bebeim olacak. Kocaman bir bebek olacak sanyorum. Ylbanda gelecek galiba. Bu mektubu yazmak zoruma gidiyor. Borlarmz deyip buradan kurtulacak kadar paramz olmadndan delirecek gibiyim. Dick'e Alaska'da iverecekler, ok zel bir alma alan var, btn bildiim bu kadar, ama gerekten harika olacak. Ev adresimizi gizli tuttuum iin kusura bakma, ama bana hl kzgn olabilirsin, Dick bilmemeli. Bu kent grlecek ey. Hava kirliliinden bu evredeki geri zekllar gremiyorsun. Bize ltfen bir ek yolla, babacm, yz, drtyz dolar, hatta daha az bile yeter, ne yollarsan razym, benim eskilerimi satabilirsin, para bir gelsin iler yeniden yoluna girecek nk. Ltfen, cevap yaz. ok zntler, skntlar geirdim. Bekliyorum. Dolly'n (Mrs. Richard E Schiller) -28Gene yollardaydm, gene klstr mavi arabann direksiyonunda, gene yalnzdm. O mektubu okuyup da iimden ykselen strap dalaryla savatm anda Rita bitmiti benim iin. Baktm uykusunda glmsyordu, alnndan ptm, onu geri dnmemek zere terkettim, sevecenlik dolu veda notumu gbeine ilitirdim - yoksa bulamayabilirdi. Yalnz m dedim? ey, tam da yle deil. Kk, kara dostum da yanmdayd, gzlerden uzak bir yere gelir gelmez de Mr. Richard E Schiller'in korkun lmnn provasn yaptm. Arabann arkasnda bana ait ok eski, ok kirli gri bir sveter bulmu, artk uzakta kalan anayol zerindeki bir orman yoluna saparak vardm t kmayan vadide bunu tutup bir aa dalna asmtm. Cezann yerine getirilmesi, sanrm tetiin tutukluk yapmas nedeniyle biraz sekteye uramt. Acaba bu esrarengiz nesneyi biraz yalasam m, diye dndm, fakat buna ayracak vaktim yoktu. imdi zerinde fazladan delikler de alan eski psk, l sveter, arabaya dnecek, bende scack dostum'u yeniden doldurduktan sonra yola devam edecektim Mektubun tarihi 18 Eyll 1952'ydi (22 Eyll'deydik), Lolita'nn verdii adres ise 'Postrestant Coalmont'du. ('Va.' deil, Ta.' deil, 'Tenn.' deil -' aslnda Coalmont da deil ya - her eyi gizledim akm). Aratrmalarm sonucu Coalmont'n New York'dan be yz kilometre kadar uzakta bulunan kk bir sanayi kenti olduunu rendim. nce btn bir gn ve btn bir gece araba

srmeyi dndm, fakat daha sonra dncemi deitirdim ve afak skerken, iki saatliine kentin birka kilometre uzamdaki arabal motel odasnda dinlendim. Dmanmn, bu Schiller herifinin Lolita'm belki de Beardsley'de Miss Emperor'a giderken bisikletinin lastii patladnda - arabasna aldn, ylece tantklarn, sonra da bann derde girdiini geirdim aklmdan. Arka koltukta duran idam edilmi sveter, ben ne kadar biimini deitirmi olsam da, bu Trapp Schiller denen adamn bedeninin kimi izgileri, hantall ve neredeyse mstehcen kalenderlii hakknda bir fikir veriyordu. Altya kurduum alar saatin tepesini, avaz avaz barmasn diye saat daha alt olmadan bastrrken, onu kaba yozluuna inat olsun diye yakkl ve zeki olmaya karar verdim. Sonra delloya gitmek zere hazrlanan bir centilmenin ciddi ve romantik zeniyle katlarm yeniden gzden geirdim, nazl bedenimi ykadm, kokular srndm, yzm ve gsm tra ettim, ipek bir gmlekle temiz bir don setim, saydam, ak sar ksa konlu oraplar giydim ve bavulumda ok zel elbiseler - rnein sedef dmeli bir yelek, uuk renkli kamir bir kravat vb. - bulundurduum iin kendi kendimi kutladm. Ne yazk ki uzun boylu kahvalt edemedim, bu bedensel gereksinimi nemsiz bir engel sayarak ksa geitirdim, azm kol yenimden kardm brmck bir mendille sildim ve kalp yerine mavi bir buz kalb tayarak, dilimde bir hap, arka cebimde Som lm'le Coalmont'un telefon kulbelerinden birine girdim (h-h-h diye inledi kulbenin minik kaps) lime lime olmu telefon rehberindeki tek Schiller'in -Paul, Mobilyac - numarasn evirdim. Bouk sesli Paul, kuzenlerinden birinin olu olan bir Richard tandn syledi, adresi de, dur bakaym, Killer* Soka 10 numara (takma adlar bulmak iin ok uzaa gitmem gerekmeyecek). Ih-h-h dedi minik kap bir kere daha. Killer* Soka 10 numara, dknt bir ev, birka kimsesiz ihtiyar ve inanlmaz derecede kirli, kzl sal iki supericiini sorguya ektim (iimdeki yzyllk canavar, olduka aldrsz bir biimde, sadece laf olsun diye, cinayeti ileyip bitirdikten sonra artk her ey grkemini yitirdiinde tutup gsne bastraca lime lime elbiseli bir ocuk aryordu). (*) Killer: Katil. Evet, Dick Schiller burada oturmu ama evlenince tanmt. Adresini bilen yoktu. Clz kollu, plak ayakl iki kk kz ve bunlarn bunak bykanneleriyle birlikte durduum yerin yannda yerdeki kapa ak delikten kaim bir erkek sesi, 'dkkndan bilirler belki,' dedi. Yanl dkkna daldm ve eserekli ihtiyar bir zenci, ben daha azm amadan kafasn sallad. ktm, caddeyi geip renksiz ruhsuz bir manava girdim, orada benim ricam zerine bir mterinin armasyla, sokaktaki deliin kardei olan dkknn zeminindeki ahap labirentten bir kadn sesi yle bard: 'Hunter yolu, sondaki ev... Hunter yolu kilometrelerce tede, daha da beter bir mahalledeydi, her yanda p tepecikleri ve ukurlar, solucanl sebze baheleri, kulbeler, klrengi isenti 'ev'e gelince durdum; yolun daha aasnda kendisine benzeyen iki ev ve kurumu yabani otlarla evrelenmi bir gecekondu. Evin arkasndan eki sesleri geliyordu, birka dakika klstr arabamn iinde hi kprdamadan

oturdum; yal ve bitkindim, yolculuumun sonuna gelmi, boz renkli hedefime varmtm, fini dostum fini dmanlarm. Saat iki'ye geliyordu. Nabzm kh dakikada 40, kh 100 atyordu. isenti, arabann kaputunun zerinde tprdyordu. Silahm pantolonumun sa cebine gemiti. Ne id belirsiz bir enik evin arkasndan kt geldi, ararak durdu kald, dosta havhavlamaya balad, gzleri birer izgiydi, tyl gbei amurlara belenmiti, biraz doland, sonra bir daha havlad. -29Arabadan ktm, kapy arparak kapadm. O gnesiz gnn ukurluunda nasl da hesapl, nasl da ibilir bir gmlemeydi bu! Kpek de aa kalmamak iin 'hav!' dedi. Kapnn zilini aldm, zilin titreimleri btn sinir sistemimi dolat. Hi-kimse yok. Dedim kendi kendime. Hi-hikimse yok. Bu 'hi -hikimse' samaln da nereden kardm? Hav, dedi kpek. Bir kouturma, bir ayak srmesi duyuldu, bir hrt bir havlama, derken ald kap. Boyu bir iki santim daha uzam, gznde pembe ereveli gzlkler. Yeni, kabartlm sa modeli, kulaklar da ortaya km. te bu kadar! O byk an, yldr kafamdan geirip durduum o lm bir tahta parasndaki kymk kadar sradanm meer. Koskoca karn tam ortasndayd. Ba daha kk grnyordu (gerekte yalnzca iki saniye gemiti ama bu saniyelere hayatn elverdii lde duraanlk katmama izin verin ltfen), solgun illerle kapl yanaklar ukura kamt, plak kollaryla bacaklar gne rengini kaybetmilerdi, zerlerinde minik tyler seiliyordu. stnde kahverengi pamukludan kolsuz bir elbise, ayaklarnda parlak renkli kee terlikler vard. 'ey, gir ieri,' diyerek soluunu sald ksa bir aradan sonra, sesinde aknlk ve honutluun btn vurgusuyla. 'Kocan evde mi?' dedim atlak bir sesle, yumruum cebimde. Bazlarnzn aklndan geeni biliyorum, ama tabii ki onu ldremezdim. Onu seviyordum, anlyor musunuz? lk bakta, son bakta, her, evet her bakta akt bu. 'Gir ieri,' dedi; neeli olmaya zen gsterdii bir sesle. Ben geebileyim diye Dolly Schiller bedenini kapnn kymk kymk tabut tahtasna yaptrd olabildiince, (hatta hafife parmak ularnda da ykseldi) bir dakika kadar yle armha gerilmi gibi kald, yz aaya dnkt, eie doru glmsyordu, zerlerini yuvarlack allar basm yanaklar ukura kamt, suyla slanm st beyaz kollar, tahtann zerinde iki yana almt. ikin bebeine dokunmadan getim. Hafif bir kzartma kokusu, Dolly kokusu. Dilerim budala gibi takrdamaya balad. Yok, sen darda kalacaksn' (kpee). Kapy kapad, beni ve koca karnn izleyerek bu bebek evinin oturma odasna girdi. 'Dick aada,' dedi, grnmez bir tenis raketiyle iaret etti; gzm iinde bulunduumuz kasvetli oturma- yatak odasndan mutfaa kayd, orada olduka ilkel bir bahede tulum giymi koyu renk sal gen bir yabancnn - hemen o anda cezadan kurtulmutu - arkas bana dnk olarak merdivene tnemi,

komusunun kondusunun zerindeki ya da yaknndaki bir eyi onarmakta olduunu seti. Komusu olan, tek kollu tombulca adam yannda durmu yukarya bakyordu. Uzaktan, zr dilercesine durumu aklad Lolita ('Erkek ite, ne yaparsn' gibilerden); onu ieri arsn myd? Hayr. Taban eimli odann ortasnda durmu, soru anlam tayan 'hmm' sesleri karyor. Cava'l danszlerinkine benzer, bana hi de yabanc gelmeyen el, kol hareketleri ile komik bir nezaket gsterisine girierek ister salncakl koltuu, istersem de divana (gece on'dan sonra 'yatak') oturabileceimi belirtiyor. 'Bana yabanc olmayan' diyorum, nk Beardsley'de verdii partide de ayn bilek danslaryla karlamt beni. kimiz de divana oturduk. Garip ey; gzellii solup gitmiti geri, ama bu kadar ge de olsa, u anda kesinlikle farkediyordum ki, tpk Boticelli'nin gl pembesi Vens'ne benziyordu, hep benzemiti; ayn yumuak eimli burun, ayn izgileri belirsizlemi gzellik. Parmaklarm ald, cebimde sarl bulunduu mendilin iindeki kullanlmam silah kavramay brakt, sonra yeniden, bu kez namlusundan tuttu, kavrad. 'Benim aradm bu adam deil,' dedim. Gzlerindeki belli belirsiz honutluk kayboldu. Eski, ac gnlerimizdeki gibi krt aln: 'Kim deil?' 'Nerede o? abuk?' 'Bak,' dedi ban bir yana eip ylece sallayarak. 'Bak, bu konuyu ama ltfen.' 'Hem de nasl aacam,' dedim ve bir anlna - garip ey, btn konumamz boyunca tank olduum tek insafl, tek katlanlabilir an boyunca - o hl benimmi gibi iki dman olduk gene. Akll kz, kendini tuttu. Dick, btn bu rezalet konusunda tek bir ey bile bilmiyordu. Babas olduumu sanyordu. Gezginci bir lokantada bulak ykamak zere, olduka hali vakti yerinde ailesini brakp kat sanyordu. Ne sylese inanrd. Btn bu pislii ortaya karp da ne diye ileri zorlatracaktm? Ama, dedim, saduyulu bir kz olmalyd, saduyulu bir kz olmalyd (o ince kahverengi kuman altnda plak bir davul gibi atyordu kalbi), ona yardm etmemi istiyorsa hi olmazsa durumu btn aklyla bilmem gerektiini anlamalyd. 'Hadi, adn syle!'

oktan bildiimi sanyormu. yle tannm biriymi ki (muzip ve hznl bir glle gld) dnyada inanmayacakmm. Kendisi de inanamyormu ya. 'Adn syle, sonbahar perim benim.' 'Canm ne nemi var,' dedi. Boverip unutmam nerdi. Bir sigara ister miydin? Byk bir kararllkla ban sallad. Hr karmaya demeyecek kadar zaman gemimi zerinden, o inanlmaz inanlmazlktaki ad sylese kesinlikle inanmazmm, hem de-. 'Ben gitsem iyi olur,' dedim, 'sayglar sunarm, seni grdme sevindim.' 'Gerekten yarar yok,' dedi; sylemeyecekti, ama te yandan mademki 'Kim olduunu gerekten renmek istiyor musun? Peki, adamn ad... ' Ve yavaa, bir sr gibi, ince kalarn havaya kaldrp atlam dudaklarn bzerek, biraz alayl, biraz honut etmek istercesine, ama sevecenlikten de yoksun olmayan bir sesle, peten bir slk kararak kurnaz okuyucularmn oktan bulduu ad syledi. Su geirmez. Hourglass Gl birdenbire nereden bilincimi arnlad boydan boya? Ben de bu ad ta bandan beri, o olduunu bilmeden biliyordum. Sarslmadm, zlmedim. rtme yavaa gerekleti, her ey yerine oturdu, bu anlar boyunca srf olgunlaan meyve dalndan kopup da iine dsn diye sabrla rdm bu dall, gll desende yerini buldu. Evet, srf o sapknca tutkudan, -o konuuyordu, bense altn rengi bir huzurda eriyordum- tandk ayrntlarn bir bir yinelenmesinden kaynaklanan doygunluun canavarcasna altn rengi huzurunda eriyordum. Bana dman okuyucularm bile grmezlikten gelmeyecektir bunu. Dediim gibi, konuuyordu. imdi daha sakin, daha akcyd konumas. Deli gibi k olduu tek adamd o. Dick'den ne haber? Ah, Dick dnya tatlsyd, birlikte ok mutluydular ama onun sylemek istedii bambaka bir eydi. Ya ben, ben saylmyordum bile tabii? Yan banda oturan kadife paltolu, uzak, zarif, ince, krklk, hastalkl hizmetkrnn kendi ergenlik ncesi bedeninin her bir gzeneine, her bir kl torbacna sahip ve hayran olmas gereine biraz da can skc, iinden klmaz, gereksiz buluyordu beni - inanamazm gibi yle bir bakt bana. Garip gzlklerle evrelenmi soluk gri gzler bir an iin zavall akmz gzden geirdi, dnd, sonra yavan bir parti, yalnzca akla gelebilecek en skc tiplerin katld yamurlu bir kr elentisi, tekdze bir temrin, ocukluuna yapp kalm kuru bir amur paras gibi silkip att. Rastgele bir tempoyla yere vurduu ayann -edindii alkanlklardan birititreim alanndan tam zamannda ekiverdim dizimi. Sinirlenmememi syledi. Gemi gemiti. Ona olduka iyi babalk ettiimi syleyebilirdi - bu kadarn teslim ediyordu hi deilse. Devam et Dolly Schiller.

Peki, O'nun annesini tandn biliyor muydum? Neredeyse annesinin eski bir dostu bile saylabileceini? Ramsdale'deki amcasn grmeye geldiini? - ah evet yllar nce - annesinin kulbnde konuma yaptn, herkesin nnde onu, Dolly'yi plak kolundan sktrp, mnckladn, kandan ptn, Dolly'nin de o srada on yanda olduunu, ona ok kzdn? ki yl sonra Beardsley'de sahneleyecei oyunu yazd srada beni ve kendisini kald konukevinde grdn? Ya Wace Journal gazetesinde resmi ktnda az daha yakay ele verdiini - beni Clare'in yal bir kadn, belki de o adamn akrabas, ya da bir zamanlar birlikte yaad kadn olduuna inandrarak yanl iz srmeye gtrmesi ne korkuntu! - biliyor muydum? Briceland Gazette'de kmamt resmi. Evet, ok tuhaf. te byle, dedi bu dnya birbiri ardnca sralanan bir akalar dizisiymi, hayatn yazsalar kimse inanmazm. Bu srada Dick ile Bill'in bira almak amacyla daldklar mutfaktan gven verici, gevrek grltler gelmeye balad. Kap aralndan konuu farkettiler ve Dick odaya girdi. 'Dick, bu babam!' diye bald Dolly n n ten, kulak trmalayan bir sesle; btnyle garip, yeni, en, yetikin bir sesti bu, ayn zamanda artk uzakta kalan bir savan maduru olan gen adam ar iittiinden, acklyd da. Buzul mavisi gzler, kara salar, elma yanaklar, trasz ene. El sktk. Tek eliyle harikalar yaratan ve bundan da gurur duyduu belli olan temkinli Bill, at teneke bira kutularm ieri getirdi. Gitmeye kalkt. Kk insanlarn o tumturakl rezaleti. Alakonuldu. Bir bira reklam. Aslna bakarsanz bylesi benim de, Schiller'lerin de iine geliyordu. Pek de salam gzkmeyen sallanr koltua getim. Dolly azndakileri harl harl ineyerek bana marshmallow ve patates cipsi ikram etti. Erkekler Dolly'nin kadife paltolu, bej yelekli, narin yapl, ufak tefek, gen grnl ama hastalkl, Eski Dnyal babasna baktlar, belki de bir vikonttu. Kalmaya geldiim izlenimini edinmilerdi. Dick derin derin dndn belirten aln krtrmalardan sonra Dolly ile kendisinin mutfakta, ek iltenin zerinde yatabileceklerini belirtti. Hafife elimi kaldrdm, sylediklerimi kendi aralarndaki zel bir haykrla Dick'e ileten Dolly'e sadece dostlarm ve hayranlarm tarafndan arlanmak zere Readsburg'a giderken yolst diye uradm bildirdim. Bill'in geri kalan parmaklarndan birinin kanamakta olduu (o kadar da becerikli deilmi demek) o srada farkedildi. Adamn elinin zerine eildiinde Dolly'nin solgun memelerinin glgeli aral nasl da kadncayd, bunu nasl da nceden grmemitim! Adam yarasn bakmak zere mutfaa gtrd. Birka dakikalna, ok belirgin bir biimde yapay bir scaklkla iip kabaran ya da drt sonsuzluk boyunca, Dick ve ben babaa kaldk. Sert bir iskemleye oturmu, n ayaklarn ovuturuyordu, birden terli burun kanatlarnn zerindeki kara lekeleri, akik sertliindeki penelerimle skmak gibi anlamsz bir istek geldi iimden. Gr kirpikli, gzel, hznl gzleri, bembeyaz dileri vard. Adem elmas iri ve kllyd. Neden daha iyi tra olmaz bu gen irisi tipler? O ve Dolly'si uradaki

kanepede en azndan yz seksen kere, belki de ok daha fazla, utanp sklmadan sevimilerdi; bundan da nemlisi onu ne zamandan beri tanyordu? Yok, hn duymuyorum. Garip ey hi hn duymuyorum, sadece keder ve mide bulants. imdi burnunu ovuturuyordu. En sonunda azn atnda (hafife kafasn da sallayarak) unlar syleyeceinden emindim: 'Valla harika bir kz, Mr. Haze. Gerekten harika. Hem de harika bir anne olacak.' Azn at bir yudum bira iti. Bylece yzne bir anlam geldi, sonra az kpkleninceye kadar birasndan yudumlar almaya devam etti. Kuzu gibiydi. O'nun Floransa resimlerindekine benzer memelerini avulamt. Trnaklar kirli ve krkt ama parmak eklemleri, bilek kemiinin btn, gl, biimli bilei, hepsi de benimkilerden ok ok daha kusursuzdu. Zavall arpk urpuk ellerimden gurur duyamayacak kadar ok bedeni incittim bu ellerle. Franszca bir svg cmlesi, Dorset'li bir ifti yamann parmaklarnn boumlar, Avusturyal bir terzinin kt parmak ular Humbert Humbert bu ite. O susarsa ben de susabilirdim. Bu yatm, gz korkmu sallanr koltukta biraz dinlenmek iyi bile gelirdi bana. Sonra da gider, dmann inini bulur, tabancamn snnet derisini syrr, bzm tetiin orgazmnn tadn karrdm. Viyana'l doktorun sadk, uslu bir izleyicisi olmuumdur her zaman. Fakat sonunda bir tr uyuturulma sonucu, akl edebilecei tek cmleyi 'Harika bir kz...' vb. sylemekten alkoyduum zavall Dick'e acmaya baladm. 'Demek byle,' dedim, '.Kanada'ya gidiyorsunuz?' Mutfakta Dolly, Bill'in syledii ya da yapt bir eye glyordu. 'Demek byle!' diye bardm. 'Kanada'ya gidiyorsunuz! Kanada deil!' -diye yeniden bardm- 'Alaska demek istiyorum, tabii!' Bardan skca kavrad ve grm geirmi bir ba sallayyla cevaplad. 'ie aacayla kesti galiba. Sa kolunu talya'da kaybetti de.' Leylk rengi gzel badem aalar iek am. Orada ta yukarda leylak rengi lekelerle boyanm kopuk bir gerekstc kol duruyor. Elin zerinde bir iekli kz dvmesi. Dolly ve eli sargl Bili geri dndler. Kumral, solgun ve belli belirsiz gzelliinin, ktrm herifi heyecanlandrdn geirdim aklmdan. Dick ferahlamt, srtarak ayaa kalkt. Bill'le birlikte geri dnp u telleri onarmalar gerekir sanyordu. Mr. Haze ile Dolly'nin birbirlerine syleyecek ynla eyleri olduunu sanyordu. Gitmeden nce beni yine greceini sanyordu. Bu insanlar niye bu kadar ok 'sanrlar' da bu kadar az tra olurlar, iitme aletlerine bu kadar az bavururlar? 'Otur,' dedi ellerini kalalarna vurduunda bir ses kt. Kara, sallanan koltua ktm yeniden. 'Demek aldattn beni? Nereye gittin? Nerede imdi o adam?' minenin zerinden parlak, dbkey bir fotoraf ald. Gzlerini dikmi bakan beyazl yal kadn, tknaz, eri bacakl, ksa elbiseli; kolluklu gmlekli yal

adam, sarkk byklar, saat kstekli. Lolita'nn kaynlar Juneon'da Dick'in erkek kardeinin yannda oturuyorlar. 'Sigara imek istemediine emin misin?' Kendisi iiyordu, sigara itiini ilk kez gryordum. Korkun Humbert'in ynetimi altnda kesinlikte yasakt. Charlotte Haze mavi bir sigara dumannda btn endamyla doruldu, kalkt mezarndan. Hayr derse Ivor amcadan sorup renirdim. 'Seni aldattm m? Hayr.' Tpk annesinin yapt gibi mineye doru frlatacakmasna tuttuu sigarasnn zerine iaret parmayla abuk abuk vurdu, sonra, Tanrm, tpk annesi gibi trnayla syrarak alt dudana yapm bir sigara kad parasn kard. Hayr. Beni aldatmamt. Hepimiz dosttuk. Edusa ona Cue'nun kk kzlardan holandn, gerei sylemek gerekirse (ama ne gerek) bir keresinde hapse girmesine ramak kaldn bile sylemiti; ayrca Lolita'nn bunlar bildiini de biliyordu Cue. Evet... Dirsei avcunda, duman flyor, glmsyor, biraz daha duman karyor; o sigaray frlatacakmasna tutuu. Anlar koyulduka koyuluyor. O herkesin, her eyin i yzn grrm glmsyor - O, ne ona ne de bana benzermi nk bir dahi imi. Byk adam. Mthi grgr. Lolita ikimizin arasnda geenleri anlattnda kahkahadan krlm, ben zaten nceden anlamtm, demimi. Bu koullar altnda ona anlatmann hibir sakncas yokmu ki! Ha, 'Cue' mu? herkes Cue dermi de ona. Be yl nce gittii kamp. Garip rastlant... Onu Elephant'ten (Elphinstone demek istiyor) arabayla bir gn eken zppe bir iftlie gtrm. Ad m? ey, samasapan bir ad -Fak Fak iftlii- ite bildiim gibi canm, samalk olsun diyeneyse, artk nemi yokmu zaten, o yer tarihe karm, dalm gitmi. 'Doru sylyorum,' dedi, o iftliin nasl lks bir yer olduunu dnemezmiim bile, her ey, ama herey vard demek istiyormu, evin iinde bir elale bile varm. Bir keresinde tenis oynadmz (bu 'mz'a bayldm ite) kzl sal herifi hatrlyor muymuum? te, o iftlik kzl sal'nnm aslnda ama bir yazlna Cue'ya devretmimi. Cue'yla ikisi geldiklerinde, tekiler onlara gerek bir ta giyme treni dzenlemiler, sonra sonras mthi bir dal olmu, hani tpk Ekvator'u geerkenki gibi. Bilirsin canm. Yapmack bir tavrla pes edermi gibi gzlerini devirdi. 'Devam et, ltfen!' Peki, Lolita'y eyll'de Hollywood'a gtrp bir deneme filmi ektirmek dncesindelermi. Onun oyunlarndan birinden - Altn Yrekler - uyarlanan filmdeki tenis ma sahnesinde kk bir rolde gzkecek, Klieg marka demeyle kapl zemin zerinde, filmin tannm yldzcklarndan birinin dublrln de yapacakm. Yazk, bir trl gereklememi. 'Nerede o domuz herif imdi?' Domuz herif deilmi o. Birok ynden harika bir adamm. Bana ne

geldiyse ikiyle uyuturucudan gelmi. Tabii bir de seks konusunda tam bir manyakm, dostlarysa onun tutsaklar gibiymiler. Fak Fak iftliinde neler yaptklarn gzmn nne getiremiyordum bir trl (ben, Humbert, gzmn nne getiremiyordum!) Lolita ona k olduu iin katlmay reddetmi, o da onu sokaa atm. 'Ne gibi eylerdi bunlar?' 'Ah, sapk, iren, akla hayale gelmez eyler. rnein iki kz, iki olan, ya da drt erkek olur, hepimiz rlplak altalta stste yuvarlanrken yal bir kadn da filmimizi ekerdi.' (Sade'm Justine'i de balangta oniki yandayd.) 'Ne gibi eyler, tam olarak renmek istiyorum?' Ah, eyler... ah, ben bak, gerekten bu 'ben'i iindeki sznn kaynana kulak verirken pes perdeden bir lk gibi sylyor, syleyecek sz bulamadndan sert hareketlerle bir aa bir yukar sallayp durduu elinin ba parman yelpaze gibi ayordu. Hayr, susacakt artk, karnnda bu bebekle ayrntlara girmeyi reddediyordu. Bu makuld. Artk nemli deil,' dedi, gri bir yast yumruklad, sonra karn yukarya gelecek biimde srtst divana uzand. 'lgn eyler, iren eyler. Hayr dedim, ben senin o hayvan olannkini (kl bile kprdamadan, tam olarak Franszca'ya evrilse 'liflemek' anlamna gelecek iren bir argo deyim kulland) nk bir tek seni istiyorum. te, o da bast tekmeyi.' Anlatacak pek bir ey kalmamt. O k, 1949'da Fay'la ikisi i bulmulard. ki yla yakn bir sre -canm, oras senin buras benim dolamt ite, ey, kk eylerde, lokantalarda almt, sonra Dick'e rastlamt. Hayr, tekinin nerede olduunu bilmiyordu. New York'da olduunu sanyordu. Tabii, o kadar nlyd ki, istese hemen bulabilirdi onu. Fay, iftlie geri dnmeyi denemiti ama iftliin yerinde yeller esiyordu- yanm, kl olmutu, geriye hibir ey kalmamt, sadece bir moloz yn. Ne garipti, ne garipti. Gzlerini kapad, azn at, kee terlikli ayaklarndan biri yerde, geriye yastn zerine uzand. Tahta yer demesindeki tahtalarn bititii yer ayrkt, kk elik bir bilye mutfaa kadar yuvarlanp gidebilirdi. Bilmek istediim her eyi biliyordum. Sevgilime ikence etmek niyetinde deildim. Bill'in gecekondusundan telerde bir yerlerde bir paydos radyosu lgnlktan ve kaderden sz ederek ark sylemeye balamt ve ite o, mahvolmu gzellii, ip gibi damarl ince yetikin kadn elleri, tyleri diken diken olmu beyaz kollar, sradan kulaklar, bakmsz koltukaltlaryla karmda duruyordu; daha on yedisinde onulmazcasna ypranmt, karnndaki o bebek, daha imdiden nemli bir adam olmay, M. S. 2020 sralarnda da kesine ekilmeyi kuruyordu, Lolita'm benim ona baktm, baktm, u an, leceimi nasl biliyorsam, o anda da onu bu dnyada grp greceim, ya da baka bir dnyada bulmay umut edebileceim her eyden ok daha fazla sevdiimi biliyordum. Gemite, lklar atarak zerinde yuvarlandm o supericiinden ancak belli belirsiz bir meneke kokusu,

lgn bir yaprak yanks kalmt geriye; gl pembesi ince uzun derenin kycnda bir yank, beyaz bir gn altnda uzakta bir orman, derecii dolduran kahverengi yapraklar, hrtl otlarda son bir crcr bcei... Tanrya kr, tapndm tek ey bu yank deildi. Kalbimin, bu l l koca eftalinin birbirine dolanm dallar arasnda gzm gibi esirgediim ne varsa gelmi, o ksr, o bencil gnahta, yok saydm, lanetle andm her eyde zetlenmiti. Alay edebilirsiniz benimle, mahkeme salonunu boaltmakla gzm korkutabilirsiniz, ama sizler azma tkalar tkayp beni yar yarya soluksuz brakncaya kadar haykracam kendi zavall gereimi, Lolita'm, bu solgun, kirletilmi, karn bakasnn ocuuyla imi, ama hl gri renk gzl, hl is karas kirpikli, hl kumral, hl badem rengi, hl Carmencita, hl benim olan bu Lolita'y ne kadar ok sevdiimi btn dnya bilsin istiyorum. Changeons de vie, ma Carmen, allons vivre quel-que port on nous ne serons jamais separes*, [(*) Hayatmz deitirelim. Karmen'im, gel birbirimizden hi ayrlmayacamz bir yerde yaayalm.] Ohio mu? Massachusets'in ormanlar m? O gzleri balk gz gibi miyop baksa da, meme ular iip atlasa da, o gzel, gen kadife yumuaklnda deltas lekelense, yrtlsa da zarar yok - senin o sevgili, o solgun yzne bir baktm m, senin o bouk, gen sesini bir duydum mu, gene o an ldrrm aktan, Lolita'm benim. 'Lolita,' dedim, 'ne yeri ne de zaman belki ama, bir ey sylemek istiyorum. Hayat ok ksa. Buradan u klstr arabaya kadar yirmi, yirmi be admlk bir uzaklk var. Ksack bir yol. Gel, o yirmi be adm at. imdi. Hemen imdi. Olduun gibi gel. Sonsuza kadar mutlu yaayalm. Carmen, voulez - vous venir avec moi?** [(**) Benimle gelir misin, Karmen, sana. Belki, sadece - neyse, nemi yok' (cezay geciktiririz demek istedim ama demedim).] 'Yani,' dedi gzlerini ap hafife dorularak, her an sokacak bir ylan gibi, 'yani, paray bize (bize) yalnzca seninle bir motele gitmem kouluyla m vereceini sylyorsun? Bu mu sylemek istediin?' 'Hayr,' dedim, 'Yanl anladn. Kazara bulduun Dick'ini, bu korkun san deliini brakman, gelip benimle birlikte yaaman, benimle lmeni istiyorum, her eyi benimle, her ey... ' (daha bunun gibi szler). 'Sen ldrmsn,' dedi Lolita, yz seirerek. 'Bir daha dn, Lolita. Hibir sorumluluk yklemiyorum 'Neyse, geri evirsen bile gene de... eyizini... alacaksn.' 'aka etmiyorsun ya?' diye sordu Dolly. Ona iinde drt yz dolar para bulunan bir zarf ve ayrca bin alt yz dolarlk bir ek uzattm. rkeke, gvenmiyormu gibi ald kk armaanm, derken alnn tatl bir pembelik sard.

'Yani,' dedi, sesinde acl bir vurguyla, 'bize drt bin kat m veriyorsun?' Yzm ellerimle rttm ve hayatm boyunca dktm en lk gzyalarna bouldum. Gzyalarmn parmaklarmn arasndan szlp kvrlarak enemden aaya indiini, yzm daladn duyuyordum, burnum tkand, artk duramyordum, derken bileime dokundu. 'Bana dokunursan lrm,' dedim. 'Benimle gelmeyeceine emin misin? Geleceini umut edemez miyim? Sadece bu kadarn syle bana.' 'Hayr,' dedi 'Hayr, balm, hayr.' Bana hi balm dememiti bundan nce. 'Hayr,' dedi, 'Byle bir ey szkonusu bile olamaz Cue'ya dnerim daha iyi. Yani, demek istiyorum ki-!' El yordamyla arand szckleri. Onun bulamad szckleri ben iimden buldum: ('O kalbimi krd. Sense hayatm yktn sadece.') 'Kanmca,' diye devam etti, 'hop! -zarf kayd, yere dt, eildi, zarf kaldrd- 'bize bu kadar paray vermen byk eli-aklk. Her ey yoluna girecek, gelecek hafta yola kabiliriz. Alamay brak, ltfen. Anlayl olmalsn. Dur sana biraz daha bira getireyim. Ay, alamasana, seni bu kadar aldattm iin zgnm ama, bu iler byle ite.' Yzm, parmaklarm sildim. Armaanma bakt, glmsedi. Sevinten uuyordu. Dick'i armak istedi. Biraz sonra gideceimi, onu hi, ama hi grmek istemediimi syledim. Bir ortak konuma konusu bulmaya altk. Bilmem neden, gzmn nne gelen -gzmn nemli atabakasnda titreip, ipeksi parltlar saarak gelen- bir eie oturmu, bo bir konserve kutusuna 'tak' diye akl talar atan on iki yalarnda, cvl cvl bir kz ocuuydu. Laf olsun diye syleyecek bir eyler bulmaya alrken, az kald 'Bazen dnyorum da, Mc Coo'larn o kk kzna ne oldu acaba? Akl bana geldi mi dersin?' diye soracaktm, sonra birden durdum; 'Ya Haze'lerin kk kzna neler oldu dersin...' diye karlk vermesinden korktum. Sonunda para konusuna dndk gene. Elindeki parann annesinin evinden gelen kirann net geliri olduunu syledim. Yllar nce satlmam myd? Hayr, satlmamt; (evet, bunu ona Ramsdale'le olan btn ilikilerimi koparmak istediim iin sylediimi itiraf ederim). Bir avukat ona parasal durumuna ilikin bir rapor yollayacakt daha sonra. Durum iyiye gidiyordu; annesinin satn ald ufak tefek tahvillerden bazlarnn deeri ykseldike ykselmiti. Evet, gitmem gerektiine emindim. Gitmem, onu bulmam ve hakkndan gelmem gerekiyordu. Dudaklar bana deerse gerisinden sorumlu olmayacam bildiimden koca karnyla birlikte att her admda ben de kk dans admlaryla geriye kayordum. O ve kpek uurladlar beni. ocukluk ve supericiklik dnemi boyunca iinde yolculuk ettii klstr arabay grdnde kaytsz kalmasna amtm (szn gelii, aslnda amamtm), sadece zgaralarnn evresinin biraz mora almaya balam olduunu belirtti. Arabann onun olduunu syledim, ben otobsle de gidebilirdim. 'Aptallk etme,' dedi, uakla Jpiter'e gidip oradan yeni bir araba alacaklard. 'Bu arabay be yz dolara satn alaym senden,' dedim.

'Byle giderse yaknda milyoner olacaz,' dedi yan bandaki zevkten drtke olmu kpee. Carmencita'ma dedim ki... 'Son bir kere syle,' dedim tane tane olmasna altm ngilizcemle, 'yarn olmaz tabii, yarndan sonra da olmaz, ama ite bir gn, gnn birinde gelip benimle yaamayacana kesinlikle, ama kesinlikle emin misin? Bana bu mini minnack umudu bile versen yepyeni bir 'Tanr yaratr, yrekler paralayan lklarla yakarnn ona!' (daha buna benzer szler.) 'Hayr,' dedi glmseyerek, 'hayr...' 'Her ey ylesine bambaka olurdu ki,' dedi Humbert Humbert. Sonra silahm ektiim gibi - kimi okuyucular bylesi bir lgnlk yaptm sanmlardr da ondan sylyorum. Aklmdan bile gemedi bunu yapmak. 'Allahasmarladk!' diye akd benim tatl, l, lmsz Amerika'l akm; nk sizler bunu okurken o hem l, hem de lmsz olacak. Demek istediim, o szm ona yetkililerle aramzdaki anlama byle. Sonra ben arabayla uzaklarken, n n ten bir sesle Dick'e seslendiini duydum. Kpek, arabann yan sra iman bir yunus gibi bata ka komaya balad, ama iman ve yalyd, ok gemeden vazgeti. te imdi snmekte olan gnn isentisi iinden sryordum arabam, silecekler deli gibi alyordu, ama benim gzyalarmla baa kmak ellerinde deildi. -30Coalmont'dan leden sonra saat drtte yola ktma gre, (X yolu diyelim - numarasn hatrlamyorum) afakta Ramsdale'e varabilirdim, ne var ki kestirme bir yol aklm eldi. Y otoyoluna kmam gerekiyordu. Haritam, hava kararmadan nce vardm Woodbine'in biraz tesinde, asfalt X yolunu brakp, bunu kesen toprak bir yoldan Y yoluna kabileceimi aka gsteriyordu. Gene haritama gre bu toprak yol ancak yetmi kilometre kadard. Aksi halde X yolunda yz altm kilometre daha gitmem, sonra da Y'ye varmak istediim yere ulamak iin tembel tembel kvrlan Z yolunu kullanmam gerekecekti. Ne var ki, szkonusu kestirme yol gitgide ktleti, gitgide engebeli, gitgide amurlu oldu, yle ki on alt kilometre kadar krkrne, uraa didine, kaplumbaa hzyla yol aldktan sonra benim klstr, halsiz, Melmoth diz boyu amura sapland kald. Her yerde karanlk, yap yap bir rutubet vard, durum mitsizdi. Farlarmn , ii su dolu geni bir hendein zerine asl kalmt. evremdeki arazi, varsa eer, kapkaranlk bir bozkrdan baka bir ey deildi. Kendimi kurtarmaya altmsa da, arka tekerleklerim sadece amurlar sratp, straplar iinde inlemekle yetindi. Bama gelene lanetler yadrp, ssl elbiselerimi kardm, gndelik pantolonumu ektim, zerime de kurunlarla delik deik olmu kaza giydim, bata ka altbuuk kilometre tedeki iftlie yrdm. Yolda yamur yamaya balad, ama geri dnp yamurluk alacak gc bulamadm kendimde. Bu eit olaylar kalbimin ksa bir sre nce konulan tehislere ramen aslnda olduka

salkl olduunu ortaya koyuyordu. Gece yarsna doru bir enkaz kaldrc geldi, arabam ekip kard. Sular yara yara gerisin geriye X yoluna ktm, yola devam ettim. ki saat sonra, ad san olmayan kk bir kentte byk bir bkknlk kt zerime. Kenara ektim, karanlkta dost bir cep matarasndan kana kana itim. Yamur kilometrelerce nceden iptal edilmiti. Appalachia'larda bir yerde karanlk bir geceydi. Arasra krmz arka farlar uzaklaan ya da beyaz n farlar yaklaan bir araba geip gidiyordu yanmdan, ama kent lyd. Tatl, olgun, usul usul ryen Avrupa'da olduu gibi kaldrmlarda insann iine ferahlk veren kentliler bir aa bir yukar dolamyor, glyorlard. El dememi gecenin ve aklmdan geen eylerin tadna tek bama varacaktm. Yol kenarndaki tel p sepeti, iine atlabilecek eyler konusunda ok titizleniyordu. Sprnt. Kat. p Atlmaz. Sherry krmzs harfler bir fotoraf dkknn gsteriyordu. zerinde kabz ilac markas yazl koca bir termometre bir eczanenin nnde sessiz sedasz duruyordu. Rubinov Mcevher irketi'nin vitrinindeki vitrin elmaslar krmz bir aynaya yansyordu. Jiffy Jiff Kurutemizleyicisinin ketensi derinliklerinde kl yeil bir saat yzyordu. Sokan teki yannda bir garaj, uykusunda 'Genuflexion Lubricity'* (*Dizlerinin stnde Zamparalk) dedi, sonra bunu hemen dzeltti: 'Guflex Lubrication**' (**Gulfex Yalama Servisi) oldu. Gene Rubinov'un deerli talaryla bezenmi bir uak uuldayarak geti kadife gklerden. Geceleri len ne ok kk kent grmtm! stelik bu sonuncusu da deildi. Brakn eleneyim biraz burada, 'O'nun ii bitti saylr. Sokan kar kaldrmnda, biraz yukarda neon lambalar kalbimden iki vuru eksiiyle yanp snyorlard; aa yukar her iki saniyede bir lokantann kl ilan, koca bir kahvedanlk zmrt rengiyle canlanyor, sonra yi Yiyecek' diyen pembe kl harfler onun yerini alyor ama kahvedanlk zmrt rengiyle yeniden dirilmeden nce gzalc glgesi seilebiliyordu. Glge oyunlar oynamtk. Bu ne id belirsiz ufak kent 'Sihirli Avclardan uzak deildi. Gene alamaya balamtm, bo yere yaanm bir gemiin sarhouydum. -31Coalmont'la Ramsdale arasndaki bu tek durak noktasnda (masum Dolly Schiller'le keyif ehli Ivor Amca arasnda) durumumu yeniden gzden geirdim. Kendimi ve akm, olabilecek en ak seik, en duru biimde grebiliyordum. Buna oranla nceki abalarm odak noktasn am grntler gibi geliyordu bana. Birka yl nce, yavan Protestan Tanrtanmazlmn fiziktesi bir merak annda eski moda bir Katolik inayetine teslim olmu, Franszca konuan akll bir gnah kartcnn yol gstericiliinde kendi gnah bilincimden yce bir varlk karsamaya almtm. Krayla dantellenmi Quebec'in o buz gibi sabahlarnda o iyi yrekli rahip ince bir sevecenlik ve anlayllkla uramt benimle. Ona ve temsilcisi olduu yce kuruma sonsuz gnl borcu duyuyorum. Ne yazk ki ruhum nasl bir huzur bulursa bulsun, beni ne gibi sarslmaz sonsuzluklar beklerse beklesin, Lolita'ya tattrdm ehvetin onun tarafndan bir trl silkip atlamayaca yolundaki insancl gerei aamyordum. Bana bugnk halimle, kalbim, sakalm ve btn rmlmle bana - Dolores Haze adl Kuzey Amerikal bir ocuk-kzn manyan biri tarafndan ocukluundan yoksun edilmesinin sonsuzluun ak iinde zrnk kadar nemi olmad

kantlanmadka, ite bu kantlanmadka (ki bu kantlanrsa hayatn kt bir akadan baka bir ey olmad da ortaya kacaktr) zavalllma ancak bir tek eyin ila olacana inanyorum; az kalabalk sanatn yarataca nafile bir kocakar merhemi etkisi... Eski bir airin dedii gibi; Gzelliin lml bilincine denecek Vergi biz lmllerin ahlk bilincidir. -32lk yolculuumuzda -cennetin ilk halesinde- kuruntularmla huzur iinde baa kabileyim diye baz ak gerekleri grmezlikten gelmemeye kesin karar vermitim; onun kt olan deildim, parlak heriflerden biri deildim, dostu deildim, insan bile deildim, sadece bir ift gzle didik didik yenmi, para para bir bedendim - bundan ounu sylemem de yakk almaz. Ona verdiim amal bir szden vazgetiim (garip, kk gnlnde neler yatyordu kimbilir - zel plastik tabanl bir paten pistinde kaymak m, yoksa tek bana sinemaya gitmek mi?) gnn akam, yar ak kapyla yana kayklm aynann rastlant sonucu oluturduu birliktelikten yararlanarak yzndeki ifadeyi grdm hatrlarm... O ifadeyi tam olarak anlatamam size... yle koyu bir aresizlik vard ki yznde, artk hakszln ve aresizliin snrlar zorlandndan - zorlanan her snr kendisini aan bir eylerin de habercisidir- bu aresizlik bir an sonra aldrsz bir bnle dnverecek gibi grnyordu; yzndeki anlamsz aydnlk da bundan tr olmalyd. Hele szkonusu olann bir ocuun kalkk kaslaryla aralk dudaklar olduunu dnrseniz, beni onun sevgili ayaklarna kapanp, insanca gzyalarna boulmaktan, kskanlm Lolita'nn gerek diye bildii d dnyadaki kirli ve tehlikeli ocuklarla kaynamaktan umduu hazlara feda etmekten alkoyann ne hesapl bir cinselliin, ne trl aresizliklerin bilinci olduunu daha iyi anlayabilirsiniz. Artk kolsuz bacaksz canavarlara dnen baka kllenmi anlarm da var. Bir keresinde, Beardsley'in sonu gnbatmna kan bir sokanda kk Eva Rosen'e dnm, (her iki supericiini de konsere gtryordum, her ikisini de o kadar yakndan izliyordum ki neredeyse bedenimle dokunabilirdim) evet, Eva'ya dnm ve kzn Milton Pinski'nin (mahalleden tand bir olan) mzik konusunda sylediklerini dinlemektense lmek yedir, demesi zerine byk bir arballk ve dinginlikle u karl vermiti Lolita'cm: 'Biliyor musun, lmenin en korkun yan insann btn btne tek bana olmas' robot dizlerim bir aa bir yukar kalkp inerken sevgilimin aklndan geenler konusunda imdiye kadar hibir ey bilmediimi, o kt ergen klielerin ardnda byk olaslkla uzanp giden bir bahe, bir alacakaranlk ve bir saray kaps olduunu dnmtm. Kirli paavralar ve sefil titreyiler iinde kvranan bana, kukuya yer brakmayacak bir kesinlikle yasaklanmt bu yar karanlk, taplas blgeler. nk onun ve benim iinde yaadmz kesinkes ktcl dnyada, srdrdmz yaama biimi erevesinde onun, daha byk bir arkadayla, anne babasyla, salkl gerek bir sevgiliyle, benim Annabel'le ya da gene Lolita'nn yce, arnm, zmlenmi, Tanr'lam bir Harold Haze'le

tartma konusu edebilecei eyleri (soyut bir dnce, bir resim, noktal yerleri bo braklm bir Hopkins iiri ya da kimi yerleri kaznm bir Baudelaire, Tanr ya da Shakespeare, yrekten herhangi bir ey) konutuumuzda ikimizin de tedirgin olacan farkediyordum. yi niyet gsterileri! O incinebilirliini bayat bir edepsizlikle can skntsna sarp sarmalar, bense aresizlik yznden aldrsz olmasna altm szlerimi yle yapay bir ses tonuna brndrrdm ki, dilerim kamard, dinleyicim; benim zavall, rselenmi ocuum daha fazla konumam engelleyecek kstahlk lklar atard. Seni sevdim. Be kollu bir canavarm ben, ama seni sevdim. Aalktm, kabaydm, alaktm, her eydim, ama seni sevmitim, seni sevmitim! Hem, zaman zaman senin bana olan duygularn da farketmi, farketmi de cehennem aclar iinde kvranmtm, km benim. Lolita'm, kzm, gzpek Dolly Schiller'im! Hatrlarm, kimi zamanlar -cennetteki buzdalar diyelim bunlara- ondan alabileceim her eyi aldktan, beni elden ayaktan kesen, gk mavisine boan o mthi, o lgn boalmalardan sonra insana benzer bir sevecenliin sessiz irkiltisiyle onu kollarma alrdm sonunda. Teni, parke ta deli avludaki deniz mavisi neon lambalarnn panjurlarn arasndan szan yla parlar, kurum karas kirpikleri kvr kvrdr, klrengi gzleri her zamankinden daha bo bakar; geirdii byk ameliyattan sonra hl zerindeki uyuturucunun sersemliini atamam kk bir hasta gibidir. Sevecenlik, utanca ve aresizlie dnr; ben kimsesiz, ty gibi Lolita'm mermer kollarmda sallayp yattrmaya alr; lk salarna gmlerek inler; geliigzel okar; balamas iin sessizce yalvarrdm, ne var ki beni benden alan bu strapl sevecenliin doruk noktasnda (ruhum plak bedeninin evresinde dolanr, her an gnah karmaya hazr beklemektedir) arzu birdenbire, alay edercesine, korkun bir biimde yeniden kabarr - 'yo hayr!' diye yalvarr Lolita, ulu Tanrdan yardm dilercesine; bir an sonra btn o sevecenlik ve o gk mavisi, hepsi tuzla buz olur. ocuk ve ana baba ilikileri konusunda grler yirminci yzyl ortalarnda akademik deli samalaryla psikoanaliz piyasasnn deimezlik kazanm simgelerinden olduka zarar grdler geri, ama gene de bu konuda nyargl olmayan okurlara seslendiimi umut ediyorum. Bir keresinde Avis'in babas bebeciini ve gtrmeye geldiini bildirmek zere darda korna aldnda, adam ieri buyur etmek zorunda olduumu dnmtm; adam gelmi, bir dakika kadar oturmu, biz ene alarken iman, sevimsiz, sokulgan bir ocuk olan Avis de babasna yanaarak, iko gvdesiyle km, dizlerine kurulmutu. Lolita'nn yabanclara son derece irin bir glmsemeyle baktn bilmem anlattm m size? Gzler sevecen, krkl bir bakla kslr, tabii ki gizli bir anlam tamayan ama ylesine gzel olan o tatl, hlyal lt, yznn btn izgilerine yansrd. ylesine sevimliydi ki bu lt, insan bylesi bir tatll tarih ncesi bir konuk arlama treninin kalntlarn kendiliinden harekete geiren bir kaltma -kaba saba okuyucular hemen konuksever fahielik deyip kacaktr- yormaktan kendini alamazd. Neyse, Mr. Byrd apkasn elinde evirip evirerek konuurken Lolita da orackta durmu - ah, ne aptallk benimkisi, Lolita'nn nl glmsemesinin en nemli zelliklerinden birini unuttum, o da u: yznde o

sokulgan, uruplu, gamzeli parlaklk oynarken, baklar odadaki herhangi bir yabancnn zerinde durmaz, deyim yerindeyse ieklerle bezeli kendi baknn boluunda asl kalakalr ya da miyopluun verdii bir tatllkla rastgele nesneler zerinde dolard. O anda olan da buydu ite; iko Avis babasna sokulurken, Lolita benden kilometrelerce uzakta, ikiye bklp zerine aband masann kenarna srtt bir meyve bana gzlerini dikmi bakyordu. Birden Avis, babasnn boynuna sarlp ban kulana yaptrdnda, adam da bunun zerine tombul irisi yavrusunu kucakladnda Lolita'nn glmsemesinin btn n yitirdiini, kendi kendisinin donmu bir glgesi haline geldiini grdm. Meyve ba masann kenarndan kayd, dt, gm sap bileine arparak bir an acdan soluksuz brakt onu, ba ne doru frlad, bedeni ikiye katland, sonra yznde ocuklarn gzyalar gelinceye kadar takndklar o korkun alama ncesi ifadesiyle tek aya zerinde srayarak kat gitti. Ardndan koup mutfakta gnln alan pembe beyaz iman, harika babas, kk yumuk bir erkek kardei, mini mini kzkardei, azlar kulaklarna varan iki kpei olan Avis'ti gene de, Lolita'nnsa hibir eyi yoktu. Bu sahnenin kenarna ilitirilebilecek baka bir olay daha var bu da Beardsley'de gemiti. minenin yannda kitap okumakta olan Lolita gerinmi, sonra dirsei havada homurdanarak sormutu: 'Peki nerede gml?' 'Kim?' 'Bal gibi biliyorsun, cinayet kurban annem.' 'Sen de bal gibi onun mezarnn nerede olduunu biliyorsun,' dedim, kendime hakim olmaya alarak, sonra da Ramsdale'in hemen dnda, tren raylaryla Lakeview Tepesi arasndaki mezarln adn verdim. 'Ayrca,' diye ekledim, 'bylesine ackl bir kazann nemi senin yaktrdn sfatla olduka bayalayor. Aklndan lm dncesini silmekse gerek amacn-' 'Yok canm!' diye bir lk atp ayaa frlad Lo, sallana sallana kt odadan. Bir an iin aryan gzlerimi diktim, atee baktm. Sonra okuduu kitab aldm yerden. Genler iin yazlm zrvalardan biriydi. Marion diye somurtuk bir kz vard, bir de btn beklentilerin tersine gen, en, anlayl, kzl sal bir gzel olan vey annesi. vey anne, Marion'a, Marion'un len annesinin aslnda olaanst bir kadn olduunu, lmekte olduu iin ocuun onu zlemesini istemediini, bu nedenle de Marion'a olan sevgisini zellikle gstermemeye altn anlatyordu. Gzlerimde yalarla Lolita'nn odasna ktm sanlmasn. Hibir duruma karmamann zihinsel bir temizlik saladna inanyordum. imdi kendi belleim karsnda alayp szlanyorum da, bu ve buna benzer durumlarda kendi aalk benliimi yattrrken Lolita'nn aklndan geenlere dnp de bakmamay alkanlk ve yntem olarak benimsediimi gryorum. Benim kendi annem, slak, rk moru elbisesi iinde kmekte olan sisin altnda (onu byle getiriyorum gzmn nne) soluk solua Moulinet srtlarn kp da yldrm dmesi sonucu yere serildiinde, ben ne olsa daha pek kktm. Geriye dnp de baktmda olaan saylan yaknmalardan hibirinin genliimi soldurmadn gryorum; daha sonra geirdiim sarsntlar srasnda psikoterapistler beni ne kadar acmaszca gagaladlarsa da byle bu... Ama hayal gc benimki kadar gl olan bir adamn, evrensel duygular konusunda kiisel bilgisizlik savnda bulunamayacan da belirtmek gerek. Ayrca, Charlotte ile kz arasndaki ilikilerin normal saylmayacak derecede souk olmasna da gereinden ok bel balam olabilirim. Fakat sonuta btn bu meselenin gelip dayand korkun nokta uydu; o ei grlmemi, o hayvanca birlikteliimiz srasnda geleneki

Lolita'm, yava yava en sefil aile hayatnn bile uzun srede bu ksze sunabileceim en iyi ey olan bu baba kz ak bozuntusundan iyi olduunu farketmiti. -33Ramsdale'e geri dn. Kente gl ynnden girdim. Gnlk gnelik le vakti binlerce gz kesilmiti. st amur lekeli arabamla geip giderken, ilerideki am aalarnn arasndaki elmas ltl su damlacklarn seebiliyordum. Mezarla girdim, uzunlu ksal mezartalarnn arasnda gezindim. Boncur, Charlotte! Mezarlarn bazlarnn zerinde esintisiz havada her dem tazelerin altnda boyunlarn bkvermi kk Amerikan bayraklar vard. Yazk, Ed ansn yokmu, ksa sre nce otuz yandaki kars Dorothy'yi ldrmek suundan mahkemeye verilen otuz be yandaki New York'lu mdr G. Edward Grammar'a sylyordum bunlar. Kusursuz bir cinayet ilemek isteyen Ed, karsnn bana sopayla vurduktan sonra cesedini otomobile yerletirmiti. ki devriye polisi, kocasnn Mrs. Grammar'a yldnm armaan olan byk, mavi Chrysler marka arabann kendi devriye blgelerinin snrlar iinde deli gibi bayr aa kaydn grdklerinde (Tanr iyi aynaszlarmzdan raz olsun!) olay ortaya kmt. Bir direin kenarn grdkten sonra araba, zeri sanotu, yabani ilek ve beparmakotu ile kapl toprak bir sete km, ters dnmt. Yetkililer Mrs. G.'nin cesedini dar kardklarnda, tekerlekler batmakta olan gn altnda hl dnp durmaktayd. nce sradan bir trafik kazas olduu sanlmt. Ne yazk ki, kadnn rk iindeki bedeni, aracn grd ufak tefek hasara uymuyordu. Ben daha baarlydm. Arabay srdm, yola devam ettim. nce uzun beyaz kiliseyle, kocaman karaalar yeniden grmek tuhaf bir duyguydu. Amerikan sayfiye kentlerinde tek bana yryen bir yayann tek bana ilerleyen bir srcden daha ok dikkat ekeceini unutarak Lawn Soka 342 numarann nnden grnmeden gemek zere arabay anacaddede parkettim. Ortalk kana bulanmadan nce biraz rahatlamaya, aklmdakileri kusup yle bir soluk almaya hakkm vard. Hurdaclarn evinin beyaz kepenekleri kapalyd, biri de tutmu yaya kaldrmna doru belveren SATILIK levhasna sokaktan bulduu kara bir kurdeleyi ilitirmiti. Hibir kpek havlamyordu. Hibir bahvan telefon etmiyordu. Hibir komu hanm, kenarlarn sarmaklar brm verandasnda oturmuyordu - bunun yerine bir rnek, puantiyeli ocuk nlkleri giyinmi, salar at kuyruklu iki gen kadn, yaptklar ii brakp tek bana ilerleyen yayaya gzlerini dikerek onu sinirlendirdiler; komu hanm oktan lmt kukusuz, bunlar olsa olsa Filadelfiyal ikiz yeenleriydiler. Eski evime girse miydim? Turgenyev'in hikyesindeki gibi evin ak pencerelerinden - oturma odas penceresinden - birinden alayanlar halinde talyan mzii geliyordu - hibir piyano gnein o sevilmi bacaklarn zerinde oynat o byl pazar gnne bylesine aprtlar, prtlarla dalmamt, kim alyordu piyanoyu acaba? Birden, bir zamanlar krptm im tarhlarnn oradan altn rengi bedenli, dokuz on yalarnda, kumral sal, beyaz ortlu bir supericiinin, iri kara mavi gzlerinde yabanl bir ilgiyle bana baktn farkettim. Tatl bir eyler syledim ona, ktlk yoktu iimde, 'ne gzel gzlerin var senin,'

dedim - Eski Dnyada ska sylenir bu- ama o aceleyle ieriye kat, mzik birdenbire durdu, terden prl prl parlayan acmasz grnl esmer bir adam dar kt, bana gzlerini dikip kt kt bakt. Tam kim olduumu syleyecektim ki, dlerimdeki gibi aknlkla kendime geldim, amurlu tulumum, le gibi, yrtk sveterim, sakal uzam enem, kan anana dnm sokak serserisi gzlerim aklma geldi. Tek szck bile sylemeden dndm, isteksiz admlarla geldiim yolu gerisin geriye yrdm. Kaldrmdaki eskiden hatrladm bir atlaktan yldziei benzeri renksiz, ruhsuz bir iek fkrmt. Komu hanm yava yava yeniden dirildi, tekerlekli iskemlesi yeenleri tarafndan itilerek verandaya karld, sanki veranda bir sahne ben de bir oyunun yldz oyuncusuydum. inden beni armamasna dua ederek arabama seyirttim. Ne de dik kk bir sokak. Ne derin bir anacadde. Silecekle cam arasnda krmz bir makbuz duruyordu. Aldm, dikkatle iki, drt, sekiz paraya ayrdm. Bouna zaman harcadm dnerek, be yl ncesi yepyeni bir bavulla indiim kentin i merkezindeki otele doru hzla srdm arabay. Bir oda tuttum, telefonla iki randevu ayarladm, tra oldum, ykandm, kara elbiselerimi giydim Ve barda bir iki imek zere aaya indim. Hibir ey deimemiti. Bar, Avrupa'da yllar nce batakhanelere yaktrlan, buradaysa aile otellerine biraz atmosfer salasn diye kullanlan akl almaz, nar krmzs bir a boulmutu. Kente ilk geldiim gn, Charlotte'un kiracs olur olmaz bu olay yarm ie ampanyayla kutlamay uygun grerek onun umutla dolup taan yreciini fethettiim ayn kk masann basndaydm gene. Aydede suratl bir garson, tpk o zaman olduu gibi yuvarlak bir tepsiye gkyzne yldzlar dizermiesine elli bardak dn sherry'si diziyordu. Murphy ile Fantasia evleniyordu bu kez. Saat, e sekiz vard. Lobiden geerken bir le yemei sonras birbirlerine teekkr ederek dalan bir grup hanmn yanndan gemek zorunda kaldm. Hanmlardan biri, tandn belirten tiz bir lk atarak zerime saldrd. nci grisi elbiseler giyinmi, kk apkasna ince uzun gri bir ty ilitirmi tknaz, ksa boylu biriydi bu. Mrs. Chatfield. Ktcl bir merakla parl parl parlayan sahte glcklerde atld zerime. (Dolly'e, elli yanda bir tamirci olan Frank Laselle'in on bir yandaki Sally Horner'a 1948'de yapt eyi mi yapmtm acaba?) ok gemeden karmdaki bu fldr fldr sevinci denetim altna aldm. Kaliforniya'da olduumu sanyordu. ey nasld? Olanca zevkle vey kzmn geenlerde gen, prl prl bir maden mhendisiyle evlendiini, olann kuzeybat eyaletlerinden birinde ok gizli bir grevi olduunu bildirdim. Byle evlilikleri hi onaylamadn syledi, eer on sekizine basan Phyllis byle bir istekte bulunsa'Ah, evet tabii,' dedim sakin bir sesle, 'Phyllis'i hatrlyorum. Phyllis ve Q. Kamp. Evet,tabii. Aklma gelmiken, Phyllis size Charlie Holmes'u, onun annesinin eline teslim edilen kkleri nasl kirlettiini anlatt m hi?' Mrs. Chatfield'in suratndaki oktan bozguna uram glck imdi btnyle silinmi gitmiti. 'Yazklar olsun!' diye bard, 'yazklar olsun, Mr. Humbert! Zavall ocuk daha geenlerde Kore Savanda ld.' 'Acelem var, kusura bakmayn,' dedim.

Windmuller'in brosu iki sokak aadayd. Olduka sakin, karsndakini skca sarp sarmalayan, gl, merakl bir bakla szerek selamlad beni. Kaliforniya'da olduumu sanyordu. Bir ara Beardsley'de oturmam mydm? Kz geenlerde Beardsley niversitesi'ne girmiti de. ey nasld? Mrs. Schiller hakknda gerekli olan btn bilgiyi verdim. Ho bir i grmesi oldu. Darya, kzgn eyll gneine ktmda honut edilmi bir dilenci gibiydim. Artk yolumdaki btn engeller temizlendiine gre, beni Ramsdale'e getiren asl nedenle gnlmn dilediince uraabilirdim. Her zaman vgye deer zelliklerimden biri olarak grdm dzenliliimle, Clare Quilty'nin suratnn kalbn karm, karanlk zindanna saklamtm bile; artk tek bekledii yanma berberle rahibi katarak gitmem, 'Uyannz baym, artk lmek zamandr!' diye barmamd. u anda insan yz ile bellek arasndaki ilikilerin tartmasna girecek zamanm yok - hedefime doru gidiyorum olduka da acelem var - ama bir iki eyi not dmeme izin verin; onun o tosbaa suratn dumanl bir bellein ispirto dolu iesine hapsetmitim bile. Bir iki bakta bu suratn ylk ve olduka itici svireli bir akrabam uzaktan andrdn farketmitim. Aslna bakarsanz bu ikincisi kk halterleri, le gibi kokan spor eofman, zerleri kll iko kollar, tepesindeki keli ve domuz suratl hizmeti kapatmasyla, zararsz, moruk bir dzenbazd; benim ardna dtm avla karlatrlamayacak kadar zararsz... u anda iinde bulunduum durumda artk Trapp'n grntsyle btn iliiimi kesmitim. Clare Quilty'nin surat berikinin suratn yalam, yutmutu. Amcasnn masasnn zerinde duran ereveli bir fotoraf, bu surat kusursuz bir artistik incelikle gzler nne seriyordu. Beardsley'de sevimli Dr. Molnar'n ellerinde olduka ciddi bir di ameliyat geirmitim, azmda kala kala birka st ve alt di kalmt. Takma dilerim st dietlerim boyunca uzanan gze grnmez telle birbirine tutturulmu bir damak yapsna dayanyordu. Bu zm rahatlk asndan bulunmaz bir eydi, kpekdilerimin sal da yerindeydi. Gene de gizli amacma akla yakn bir neden bulmak zere, Dr. Quilty'e amansz yz arlarm hafifletmek istediimden btn dilerimi ektirmeyi dndm sylemitim. Komple bir takm di ka parayd dersiniz? Aralk ortasnda tedaviye baladmz varsaysak ne kadar zamanmz alrd acaba? nl yeeni nerelerdeydi bu aralar? Acaba yle gsterili bir ey yapsak da btn dileri bir keresinde mi ekseydik? Beyaz nlkl, klrengi sal, asker tral, politikaclar gibi dmdz, ablak yanakl bir adam olan Dr. Quilty masasnn kenarna tnedi, uzun srecek gz kamatrc bir plana giriirken bir yandan da ayan hlyal, batan karc bir tavrla sallayp duruyordu. Dietleri uyum gsterene kadar bana geici bir damak takacakt. Sonra da asl dama yerletirecekti. u azma bir gz atmay ok istiyordu dorusu, iki renkli, yandan hava delikli ayakkablar giyiyordu. O namussuzu 1946'-dan beri grmemiti, ama Parkington'dan ok uzakta olmayan Grimm Yolu'ndaki baba evinde bulunabileceini sanyordu. Yce bir d't nndeki. Ayan sallyordu, baklarna ilham gelmiti. Alt yz dolar kadara patlard. lleri hemen almay, ameliyata girimeden nce de ilk takm hazrlamay nerdi. Azm onun iin paha biilmez definelerle dolu bir maarayd, ama ieriye girmesini engelledim.

'Hayr,' dedim, 'iyice bir dndm de, hepsini Dr. Molnar'a yaptracam. creti sizinkinden daha yksek ama, tabii sizden ok daha iyi bir dii.' Okuyucularmdan bir teki bile hayat boyu byle bir ey syleme frsat ele geirecekler mi bilmem. D gryormuasna nefis hissettim kendimi. Clare'in amcas masasnn zerinde oturmay srdrd, gzleri hl hlyalyd, ama ayayla gl pembesi umutlarn beiini sallamaktan vazgemiti artk. te yandan hemire, umarsz sarnlarn yasl gzlerine sahip, solgun, iskelet klkl bir kz, kapy arkamdan kt diye arpabilmek iin deli gibi kotu ardmca. arjr kabzann iine sokun. arjr mandalnn yuvasna oturduunu duyuncaya ya da elinizle hissedinceye kadar bastrn. Tam elinize gre. Sekiz mermiye kadar alr. Prl prl cilal. Boalmak iin sabrszlanyor. -34Parkington'da bir benzinci, Grimm Yolu'na nasl gidebileceimi uzun uzadya gsterdi. Quity'nin evde bulunduundan emin olmak iin ona telefon etmek istedimse de, telefonunun ksa sre nce kapatldn rendim. Bundan ekip gittiim mi anlalmalyd? Arabay kentin on kilometre kadar ilerisindeki Grimm Yolu'na doru srmeye baladm. Gece olmu, manzara byk lde gzden kaybolmutu, kvrla kvrla kan dar bir otoyolda ilerliyordum, hortlak beyaz bir dizi gdk iaret tabelas, u ya da bu viraja dikkatimi ekmek iin benim farlarmdan k alyordu. Yolun bir yakasnda karanlk bir vadi, teki yakasndaysa aalkl yamalar seilebiliyordu, nmdeyse pervaneler babo kar taneleri gibi karanlktan szlp geliyor, benim geceyi delen klarma dalyorlard. nceden bana anlatld zere on nc kilometreye doru st rtl garip bir kpr bir an iin drt bir yanm sard, kpry geince de sada beyaza boyal bir kaya ykseldi gzlerimin nnde. Birka araba uzunluu tede gene sadan yukarya vurdum, akl deli Grimm Yoluna saptm. Bir iki dakikalna karanlk, youn, nemli bir orman her yeri kaplad. Derken yuvarlak bir alann ortasnda kuleli ahap bir ev, Pavor Malikanesi grnd. Pencerelerinde sar, krmz klar oynayordu, giriini yarm dzine kadar araba doldurmutu. Aalarn koruyuculuuna snarak durdum, bundan sonra atacam adm salkl bir kafayla dnmek zere farlarm sndrdm. Dalkavuklaryla orospular evresini tutmu olacaklard. O enlikli, derme atma atonun iini Lolita'nn dergilerinden birinde, 'Genlik Bunalmlarnda okuduum bir hikyenin imgeleriyle gzmn nne getirmekten kendimi alamyordum; belli belirsiz 'grup seks' sahneleri, kaln ve uzun purolu, esrar ien, evresinde fedaileriyle dolaan tekinsiz bir yetikin... Hi deilse evdeydi ya. Bir sonraki gnn lgn sabah gelsin, gene dnecektim. Artk btn dinginlii iinde, neredeyse neelenerek sadece benim iin alr olan o benim sadk klstre atladm, ar ar geriye, kente yollandm. Lolita'm benim! Torpido gznn derinliklerinde bir yerde hl onun yllk bir firketesi duruyordu. Farlarmn gecenin iinden fkrtp kartt o solgun pervane seli hl akp duruyordu. Yol kenarnda, urada burada karanlk iftlik ambarlar hl ayakta durmaya alyorlard, insanlar hl sinemaya gidiyordu. Gece kalacak bir yer ararken, bir arabal sinemann yanndan getim. Clz bir

hortlak, karanlk, uykulu tarlalar sonsuz dilimlere blen dev bir perdeyle gizemli bir kartlk oluturan ay parltlar iinde silahn dorulttu, hem o hem de kolu o kayp giden dnyann eri asnda titrek bir bulak suyuna indirgendi o anda da bir sra aa bu el hareketini siliverdi. -35Ertesi sabah saat sekiz sularnda iinde uykusuzlukla boutuum hcreyi terkettim ve Parkington'da biraz oyalandm. Cezay yerine getirirken uvalladm gzmn nne getirmekten bir trl kendimi alamyordum. Bir hafta sren kprtszlklar srasnda, belki de bayatlam olacan dnerek arjrdeki mermileri kardm, yerine yenilerini koydum. Benim eski dost'u yle bir yaladm ki, her yanm vck vck ya iinde kald. Onu krk bir kol gibi bir beze sarp sarmaladm, baka bir beze de bir avu yedek mermi doldurdum. Grimm Yolu'na geri dnerken yol boyunca bir gkgrlts elik etti bana, ama Pavor Malikanesi'ne vardmda gne yeniden ortaya km, diri diri yanan bir adam gibi evreyi kavuruyor, kular da duman duman terleyen aalarn zerinde lklar atyorlard. O alengirli, klstr ev, olduu yerde hafife sallanr gibi durarak sanki benim iinde bulunduum durumu yanstyordu; ayaklarm, altmda yaylanp duran, gvenilmez yere bastnda kendimi alkolle cesaretlendirme iini olduka ileriye gtrdm farketmitim nk. Zili aldmda, tetikte, alayl bir sessizlikle karlatm. Ne var ki garaj kaplayan onun arabas, kocaman kara bir stten krklyd. Tokmaa vurdum. Hi-hikimse. Huysuz bir homurtuyla n kapy ittim - aa, ne gzel, Ortaa masallarndaki gibi hemen alverdi. Kapy ardmdan usulca rterek geni ve irkin bir antreyi boydan boya getim; bitiikteki oturma odasna bir gz attm, halnn zerinde dikine duran birtakm kullanlm bardaklar dikkatimi ekti; evin beyinin hl yukarda uyumakta olduuna karar verdim. Ayaklarm srye srye yukarya ktm. Sa elim cebimdeki bezlere sarl eski dostum'u kavryor, sol elim ise yap yap trabzanlar svazlyordu. Gzgezdirdiim odadan birinde gece yatlm olduu kesindi. ieklerle dolu bir kitaplk odas vard. Duvarlarnda kocaman derin aynalar olan, kaygan zeminine kutup ays postu serili olduka bo bir oda vard. Daha baka odalar da vard. Yerinde bir dnce akt kafamda birden. Evin beyi orman gezintisinden kp geldiinde, kendini bu odalardan birine kilitlemesine engel olmak, nnde daha yapacak bir sr ii olan acemi bir silahor iin akllca olacakt. Bunu dnerek, en azndan be dakika kadar -serinkanl bir cinnet, lgn bir durgunluk iinde, sihirli ve pek sinirli bir avc gibi- tek tek btn kaplar dolatm, hepsinin zerindeki anahtarlar bir bir kilidinde dndrerek, anahtarlarn bota kalan sa elimle cebime aktardm. Eski bir ev olduu iin, planl programl ana-babaln kaamak gereksinimlerini karlayan banyodan baka kilitlenebilir yeri olmayan ada ss kutularndan ok daha fazla biz bizelik olana salyordu. Sz banyolardan almken evdeki nc banyoyu kullanmak zereydim ki, evin beyi, arkasnda ksa bir elale arlts brakarak darya kt. Koridorun kesi beni tam anlamyla gizlemeye yetmiyordu. Klrengi surat, alt torbal gzleri, zerindeki salar garip bir biimde dalm, kellemek zere olan

kafasyla, ama gene de iyice ak seik tannr bir halde, tpk benimkine benzeyen mor ropdambrnn eteklerim savurarak geti yanmdan. Ya beni farketmemi, ya da tandk ve zararsz bir gz aldanmas sanmt kll baldrlarn gstere gstere bir uyurgezer gibi merdivenlerden aaya indi. Son anahtar da cebime atarak antreye doru ardndan gittim. Azn ve n kapy yar yarya am, gnlsz bir konuun zili alp sonra da katn duyduunu sanan bir adam gibi gneli aralktan dar gz atyordu. Derken evin beyi merdivenlerin ortasnda dikilip duran yamurluklu hayalete bakmamay srdrerek koridor boyunca ilerledi, oturma odasndan geerek sevimli bir boudoir'a* (*Soyunma odas) girdi. Ben de onu izledim - kayglanmyordum, avucumun iindeydi artk -biraz uzana ekildim, Amerikan barla sslenmi mutfakta usulca, kirli eski dostum'u sarl olduu paavralardan kardm -mutfan krom aksam zerinde lekeler brakmamaya alyordum- bir an yanl eyi aldm sandm, son derece yal ve kara bir ey vard elimde. Her zamanki titizliimle plak kalan eski dostum'u evredeki temiz bir yere brakp, kk boudoir'a yollandm. Dediim gibi, ayamn altnda yaylar vard sanki yer baarya ulamam engelleyecek kadar yaylyd. Ne var ki kalbim yrtc hayvanlara zg bir neeyle arpyordu, ayaklarmn altndaki bir kokteyl bardann zerine basarak ezdim. Evin beyiyle, ark ii denmi oturma odasnda karlatk. 'Siz de kimsiniz?' dedi tiz, kaba bir sesle, ellerini ropdambrnn ceplerine sokmu, gzlerini bamn kuzey dousundaki bir noktaya dikmiti... 'Brewster olmayasnz?' Kafasnn buland, deyim yerindeyse benim insafma kalm olduu herkese bilinen bir gerekti artk. Keyfime bakabilirdim. Ta kendisi,' dedim tatl tatl. 'Je suis Monsieur Brustere.**(**Bay Brustere'im) Balamadan nce biraz ene alalm isterseniz.' Holanm gibiydi. Smk gibi duran by titredi. Yamurluumu karttm. Siyah takm elbise, siyah gmlek giymitim, boyunba takmamtm. Birer koltua kurulduk. 'Biliyor musunuz,' dedi, tombul, hrtl yanan kayp, arpk glmsemesiyle kk, inci gibi dilerini gstererek, 'siz Jack Brewster'e benzemiyorsunuz. Demek istediim, o kadar arpc bir benzerlik yok aranzda. Ayn telefon irketinde alan bir erkek kardei olduunu sylemilerdi de bana.' Pimanlk ve hrsla geen bunca yldan sonra onu keye kstrm olmak... Tombul ellerinin zerindeki kara kllara bakmak... Binbir gzm mor ipeklileriyle biraz sonra delik deik olup kanlar iinde kalacak, acnn ezgisiyle dolacak kll gsnde gezdirmek... Hem de yar hayvan, bu insan-alt katnn, benim sevgilime - ah, o canm sevgilime - arkadan yaptn bilerek - ne katlanlmaz bir mutluluktu bu! 'Hayr, ne yazk ki Brewster'larn ikisi de deilim.' Ban yana edi, pek eleniyordu anlalan.

'Bir daha dene, bi.' 'Haa,' dedi bi, 'yoksa o ehirleraras telefon konumalar yznden bama ekimeye mi geldiniz?' 'Arada bir edersin, deil mi?' 'zr dilerim, anlamadm?' Dedim ki, ey dedim dedim, sandm ki sen hibir zaman. 'Herkes,' dedi, 'genellikle herkes - seni sulamyorum Brewster - biliyor musun, herkes bu Allahn belas eve kapy bile almadan girip yerleiyor, akl alr ey deil. Suyu kullanyorlar, mutfa kullanyorlar. Phil, Philadelphiay aryor, Pat Pata-gonya'y aryor. '"Faturay demeyi reddediyorum. Tuhaf bir aksann var senin, Reis.' 'Quilty,' dedim. 'Dolores Haze adnda kk bir kz hatrlyor musun? Dolly, Kolorado'daki Dolly gibi hani?' 'Tabii, telefon konumalarn o yapm olabilir tabii. Her yere am olabilir. Cennet Mahallesi, Washington ya da Cehennem Kanyonu, kimin umurunda?' 'Benim, Quilty. Ben onun babasym da.' 'Samalyorsun,' dedi, 'deilsin. Yabanc bir yayn temsilcisisin sen. Bir zamanlar Fransz'n biri Gururlu Vcut adl bir romanm Vcudun Gururu diye evirmiti. Ne anlamsz ey' 'O benim ocuumdu, Quilty' inde bulunduu durumda hibir ey onu artamazd geri, ama martavallar hi de inandrc deildi. Temkini de elden brakmayan bir eit kuku, gzlerinde canllk alevine benzer bir eyler tututurdu. Sonra hemen yeniden donuklat gzleri. 'Ben kendim de ocuklar ok severim,' dedi, 'babalar da en iyi dostlarm arasndadr.' Ban te yana evirdi, bir eyler aryordu. Ceplerine vurdu. Yerinden kalkmaya davrand. 'Otur aa,' dedim - sesim gerekenden ok daha yksek kmt. 'Bana barman gerekmez,' dedi o garip, kadns tavryla. 'Bir sigara imek istedim sadece. Sigarasz lrm.' 'Zaten leceksin.' 'Aman kapa eneni,' dedi, 'canm skmaya balyorsun. Nedir istediin? Fransz msnz baym? Vule vu, ha? Bara gidelim de, yle esasl bir-.'

Ona sunarmasna avucumda tuttuum kk, kara silah grd. 'Bakn da hele,' diye ar ar konutu (imdi filmlerdeki geri zekl kanunsuzlarn taklidini yapyordu) 'elindeki pek esasl kk bir silah. Ka para istiyorsun bunun iin?' Uzatt ele bir amar indirdim, nasl yaptysa yaknndaki alak masann zerinde duran bir kutuyu devirmeyi baard. Bir avu sigara dkld kutudan. te bunlar,' dedi neeyle. 'Kipling'i bilirsiniz; unefemme est unefemme, mais un Caporal est une cigarette?* (*Kadn kadndr, ama ya 'Caporal' sigara mdr?) imdi kibrit bulalm.' 'Quilty' dedim, 'akln bana toplaman istiyorum. Az sonra leceksin. lmden sonras hakknda o kadar az ey biliyoruz ki sonsuza dek kvrandran bir cinnet olmad ne malum. Akln bana topla. Bana gelenleri anlamaya al.' Drome marka sigaray didikleyip, para para inemeyi srdrd. 'Denemeye hazrm,' dedi. 'Ya Avusturya ya da Alman gmenisin. Benimle konuman art m? Buras Hristiyan evi biliyorsun. Yola koyulsan daha iyi olacak belki. Hem de o silahla gsteri yapmay da brak. Mzik odasnda eski bir SternLuger'im var.' Eski dostum'u terlikli ayana ynelttim, tetie bastm. Klik! diye bir ses kt. nce ayana, sonra tabancaya, sonra gene ayana bakt. Btn gcmle bir kere daha denedim, gln denecek kadar psrk ve toy bir sesle ate ald silah. Kurun, pembe kilime sapland, kurunun sadece kilimin iine 'damlamakla' kald, belki de yeniden dar frlayaca duygusu beni elden ayaktan kesmiti. 'Anlatabildim mi?' dedi Quilty. 'Biraz daha dikkatli olmalsn. Tanr akna ver unu bana.' Elini uzatt. Onu iskemlesine geri iterek oturttum. O dadaal keyif gitgide azalyordu. Onu ortadan kaldrmann tam zamanyd, ama neden ortadan kaldrldn da anlamalyd. Onun hali bana da bulamt, silah elimde gevek hantal bir nesne gibi duruyordu. 'Aklm bana topla,' dedim. 'Kardn Dolly Haze'i dn.' 'Karmadm!' diye bard. 'Kafay bulmusun sen. Ben onu iren bir manyaktan kurtardm. Ayama kurun skmadan nce erif yldzn gster, seni goril seni. Nerede erif yldzn? Bakalarnn rzna getii kzlardan ben sorumlu deilim. Sama! Tamam o elenceli yolculuk aptalca bir numarayd, ama kzna kavutun ya. Gel, bir iki ielim.' Cezasn ayakta m yoksa oturarak m ekmek istediini sordum. 'A, dur dneyim,' dedi. 'Kolay bir soru deil bu. Ha, sras gelmiken bir yanllk oldu. Emin ol, yaptm bu yanllktan ok pimanm. Dolly ile gnl elendirmedim ben. Ac gerei sylemek gerekirse su katlmam bir

iktidarszm. Harika bir tatil geirttim ona. ok ilgin insanlarla tant. Bilmem biliyor musun-' Birden atlp zerime srad, silah frlayp ekmeceli bir dolabn altna kat, Allahtan atak olmaktan ok tezcanlyd da onu ittiim gibi iskemlesine oturtmakta zorluk ekmedim. Biraz uflad puflad, kollarn gsnde kavuturdu. Tamam, sen kazandn,' dedi.'Vous volla dans de beaux drops, mon vieux.'* (* Siz de kt durumdasnz dostum.) Franszcas gitgide dzeliyordu. evreme bakndm. Belki de, eer - belki de baarabilirdim -drt ayak stne ksem? Denemeye deer mi? 'Alors, qucfait-on'** (** Peki, imdi ne olacak.) dedi beni yakndan szerek. Eildim. Kprdamad. Daha aaya eildim. 'Aziz dostum,' dedi, 'hayatla ve lmle oynamaya son verin artk. Ben bir oyun yazarym. Tragedyalar, komedyalar, dsel oyunlar yazdm. Justine ve benzeri 18. yzyl seks servenlerinden ok zel filmler yaptm. ok baarl elli iki senaryonun yazarym. Bu iin kurduyum. Buralarda bir yerde bir kl kartraca olacakt, neden onu almyorum sanki, sizin o eyi eker karrdk.' Konuurken gene telala, igzar bir edayla, sinsi sinsi dorulmutu. Ben el yordamyla ekmeceli dolabn altn yoklarken, bir yandan da gzm ondan ayrmamaya alyordum. Birden, onun eski dostum'un namlusunun dolabn teki kesinden dar ktn farketmemi grndm farkettiini farkettim. Yeniden gremeye baladk. Beceriksiz koca iki ocuk gibi birbirimizin kollarnda yerlerde yuvarlanyorduk. Ropdambrn altndaki bedeni plakt, teke gibi kokuyordu, zerinde yuvarlanrken, az kalsn bouluyorum sandm. Ben onun zerine ktm. kimiz benim zerime ktk. kisi onun zerine ktlar. kimiz kendi zerimize ktk. Bu kitap, basl biimiyle M.S. 2000'li yllarda okunuyor sanrm (1935'e seksen ya da doksan yl daha ekle; uzun mrler dilerim, sevgilim!) Yan ban alm okuyucular bu noktada kukusuz ocukluklarndaki kovboy filmlerinin vazgeilmez kavga sahnelerini hatrlayacaklardr. Ne var ki, bizim itimemizde kzleri sersem eden yumruklardan, uraya buraya uan mobilyalardan eser yoktu. O ve ben, ileri kirli pamuk ve paavralarla doldurulmu iki kocaman mankendik sadece. ki edebiyatnn giritii sessiz, yumuak, biimsiz bir itimeydi szkonusu olan; biri uyuturucunun etkisiyle elden ayaktan kesilmi, tekinin ans ise kalp yetersizlii ve ar cin yznden azalmt. Sonunda ben deerli silahma yeniden kavuup da senaryo yazar da alak iskemlesine geri oturtulduunda ikimiz de filmlerdeki sr obanyla koyun obannn hi de detleri olmad zere soluk solua kalmtk.

Silah gzden geirmeye -terimiz, iindeki bir eyleri bozmu olabilirdi- ve programdaki asl numaraya gemeden nce biraz soluklanmaya karar verdim. Araya doldurmak zere, iir biimine soktuum idam hkmn kendisine okutmay nerdim. Burada 'airane adalet' terimi olduka yerinde olacaktr. Dikkatle yazlm bir daktilo sayfas uzattm ona. 'Evet,' dedi. 'Harika bir dnce. Yakn gzlklerimi alaym izin verirsen' (yerinden kalkmaya davrand). 'Hayr,' 'Senin dediin olsun. Yksek sesle mi okuyaym?' 'Evet.' 'Balyorum. Grdm kadaryla manzum bu.' Bir gnahkarn gnahndan yararlandn iin Gnahndan yararlandn iin Yararlandn iin Benim aresizliimden yararlandn iin 'Biliyor musun, ok iyi. Mthi iyi.' Adem baba gibi rlplak Dururken ben eyalet yasasyla Etime batan btn yldzlarnn karsnda 'f, mthi yahu!' Bir gnahtan yararlandn iin Ben nemli, ben sevecen, ben aresiz klkuyruk Olabilecein en iyisini umarken; Dalk bir eyalette evlenmeyi Sonsuza dek bir dolu Lolita dourtmay kurarken 'Bunu anlamadm.' Benim zmdeki, ta iimdeki El dememilikten yararlandn iin Beni aldattn iin'Biraz fazla tekrar var, ne dersin? Nerede kalmtm?' Piman olmaktan alkoyduun iin beni, Daha olanlarn takmlarn dorultmakla Oyaland yalarda Elimden aldn iin onu 'Belden aa demek, ha?' Hl gelincikler taknan ayva tyl kk bir kz, Hardal rengi Kzlderililerin ortaklk yaptklar yerde Rengrenk alacakaranlkta hl patlam msr yiyen, Onu benden aldn iin

Onu samur kal, arbal koruyucusundan aldn iin, i kapakl gzlerime tkrdn iin Sar petemal cart diye yrtp da, afak Vakti yeni mutsuzluumda debelensin diye Brakp gittiin zaman; umarszl Akn ve menekelerin, pimanlk, Umutsuzluk; sen oturmu Donuk bir tabebei didik didik eder de Kafasn tutup bir yana atarken te btn bu yaptklarn iin te btn bu yapmadklarn iin leceksin. 'Evet, azizim, gerekten iyi bir iir. Bana sorarsan imdiye kadar yazdklarnn en iyisi.' Kad katlad ve bana uzatt. lmeden nce syleyecek nemli bir eyi olup olmadn sordum. Kk otomatik silah artk bir kere daha 'kiisel kullanma' hazrd. Silaha bakt ve derin derin iini ekti. 'Buraya bak ahbap,' dedi, 'sen sarhosun, ben de hastaym. u ii ileriki bir tarihe brakalm. Sessizlik gerek bana. iktidarszlm iyi etmem gerek. leden sonra arkadalar gelip maa gtrecekler beni. Bu silahl gldr korkun can skmaya balad artk, ikimiz de keyif ehli adamlarz, her konuda seks, serbest nazm, nianclk. Bana hncn varsa, allmadk biimlerde karlamaya hazrm bunu. Eski moda bir dello - klla ya da silahla, istersen Rio'da, nerede olursa bile olabilir bu. Bugn belleim pek zayf, azm da doru drst laf yapmyor geri, ama akas sevgili Humbert, siz kusursuz bir veybaba olmadnz gibi kk kznz benimle gelmeye de zorlam deilim. Onu alp daha mutlu bir yuvaya gtrmemi isteyen kendisiydi. Bu ev, sevgili dostlarmzla paylatmz iftlik evi kadar modern deilse de, bol odal, yaz k serin, tek szckle rahat edebileceiniz bir yerdir, o halde, ben de btn btne ngiltere ya da Floransa'ya yerlemeyi dndme gre, buraya tanmaya ne dersiniz? Ev sizindir, be para istemez. u (iren bir kfr) silah zerime tutmamanz kouluyla. Ayrca, bilmem garip eylere meraknz var mdr, varsa size ev hayvan olarak gene be para almakszn olduka heyecan verici kk bir ucube, memeli bir gen hanm da nerebilirim. Memelerinden biri nefistir, doann eine az rastlanan, pek sevimli mucizelerinden biri, imdi, eri oturalm doru konualm. Sadece beni kt biimde yaralamakla kalacak, ben tropik bir ortamda iyileirken, siz hapishanelerde ryeceksiniz. Sz veriyorum. Brewster, burada bu nefis arap mahzeniyle, gelecek oyunumdan elinize geecek btn parayla mutlu olacaksnz -bankada u anda pek param yok, ama bor almay dnyorum- hani bilirsiniz air kafay tm de ne demi, bor, bor gene bor, demi. Baka olanaklar da var tabii. Burada son derece gvenilir ve rvet kaldrr bir temizliki kadnmz var, ad Mis. Vibrissa -tuhaf bir ad, deil mihaftada iki gn kyden gelir, ne yazk ki bugn yok, kzlar, torunlar var, bakomiser hakknda bildiim biriki ayrnt onu avucumda tutmaya yetiyor. Oyun yazarym ben. Amerikan Maeterlinck'i dediler bana. Maeterlinck Schmetterling,

nasl? Hadi canm! Bunlar sylerken ok utanyorum, ayrca doru olan da yaptm sanmyorum. Bir daha romla herklanita imeye tvbe. Hadi, akl banda bir adam ol da brak u tabancay elinden. Sevgili eini az ok tanrdm. Benim gardrobumu da kullanabilirsin. Ha, bir ey daha bana baylacaksn. Yukarda esiz mi esiz bir erotik resim koleksiyonu da var. Sana bir fikir vermek iin u kadarn syleyeyim; aratrmac ve psikoanalist Melanie Weiss'n -olaanst bir kadn, olaanst bir eser- at u silah- Bagration Adas adl kitabnn da lks basks iinde 1932 ylnda Barda Denizi'ndeki Bagration Adas'nda kadnn lp inceledii sekiz yz bilmem ka erkeklik organnn fotoraf da var - ok aydnlatc fotoraflar, esiz gkler altnda akla ekilmi hepsi de- at u silah -ayrca idam cezalarn izlemeni de salayabilirim, iskemlenin sarya boyal olduunu herkes bilmez-' Ate. Bu kez sert bir eye saplanmt kurun. Dolly Schiller'inkini de andran kara, sallanr koltuun arkalna isabet ettirmitim. Kurun, koltuun i yzne saplanr saplanmaz, koltuk yle bir hzla, yle bir evkle sallanmaya balamt ki, o anda odaya giren birinin bu ifte mucize karsnda dili tutulabilirdi; sallanr koltuk kendi bana deli gibi sallanp duruyor, biraz nce benim morlu hedefimin oturduu koltuksa bombo duruyordu. Parmaklarm havada bke kvra, gvdesini abuk abuk hoplata hoplata mzik odasna kam, aradan bir saniye gemeden de, anahtar gzmden kam kapnn her iki yannda, soluk solua itiir olmutuk. Gene ben kazanmtm, ne yapaca bilinmez Clare ise gene evik bir hareketle piyanonun bana oturmu bir sr vahi, grltl, isterik, dalga dalga akorlar alm, eneleri titremi, gergin parmaklar iirli hareketlerle tulara dalp km, burun delikleri kavgamz srasnda kmayan grltleri ses kuana ilemiti. Hl o genizden gelen sesleri akyarak ayayla piyanonun yaknndaki bir denizci sandn amaya abalam, becerememiti. Bunu izleyen kurun brne bir yere saplanm, salar aarm ihtiyar, deli bir Nijinski, emektar bir zenci uak -benim eski bir karabasanm- gibi, koltuundan yava yava kalkm, ykselmi, ykselmi, srayan bedeni havay yararken grlmemi bir ykseklie erimi ya da bana yle gelmiti. Kara, youn mziin etkisiyle hl tir tir titriyor, ban geriye atm uluyor, bir eliyle akana bastryor, tekiyle de eekars sokmu gibi koltuk altn tutuyordu; kt diye topuklarnn zerine yere dt, gene ropdambrl normal bir adam olmutu, koarak koridora kat. Kendimi bir eit ikili, l kanguru srayyla koridor boyunca onu izlerken gryorum. ki keresinde bacaklarm hi bkmeden zp zp zplayarak iyice yaknna gelmi, sonra da kaskat bir tr bale srayyla onunla n kap arasna atlamtm, kap sk skya kapal olmadndan nne geip yolunu kesmek istiyordum. Birdenbire ciddilemi, biraz da huysuz bir tavrla geni basamaklar trmanmaya koyulmutu; pozisyonumu deitirip, ama onun ardndan basamaklar da trmanmadan, birbiri ardnca ya da drt kurun sktm, namlunun her aknda onu yaralamtm. Ona bunu, bu korkun eyi her yapmda, yz, sanki duyduu acy abartr gibi anlamsz bir soytar ifadesiyle seyiriyordu. Yavalad, gzlerini devirerek gzkapaklarn yar yarya indirdi,

kadns bir 'ah!' sesi kard. sabet eden her kurunda sanki ben onu gdklarmasna titriyor, arkanl, hantal, kr kurunlarm gelip onu bulduunda korkun seirmeler, titremeler, srtmalar ierisinde ama bir yandan da garip biimde aldrsz, hatta dosta bir sesle, pes perdeden, zppece bir ngiliz aksanyla unlar sylyordu. 'Ah, canm acyor azizim, yeter artk! Korkun canm acyor, sevgili dostum, sevgili dostum. Yalvarann bir son ver buna. Ah -ok acyor, ok, ok acyor... Tanrm! Ah! Dayanlmaz bir ey bu, ltfen gerekten-' Sahanla vardnda sesi yava yava azald, kesildi, ama bedenine doldurduum btn o kurunlara karn hi sendelemeden yrmeyi srdrd. Can skntsyla, hayal krklyla farkettim ki onu ldrmek yle dursun, zavall herife g kuvvet alyordum durmadan, kurunlarn ileri inat bir iksirle doluydu sanki. Tabancay kara, kanl ellerimle yeniden doldurdum - balk gibi kanyla lekeledii bir eye srnmtm. Sonra yukarya, onun yanna ktm, ceplerimdeki anahtarlar altn paralar gibi angrdyordu. Ayan srye srye odadan odaya dolayor, her yanndan rl rl kanlar akyordu. Ak bir pencere bulmaya alyor, ban sallayarak hl beni cinayetten vazgeirmeye alyordu. Kulana nian aldm, biraz sonra kulann olduu yerden kraliyet moru kanlar aktarak yatak odasna yneldi. 'k, k buradan,' dedi ksrp, tkrerek. Karabasana dnen bir aknlk ierisinde her bir yan kan iinde kalsa da ayakta durabilen bu adamn, yatana girdiini ve karmakark duran araflara sarndn grdm. ok yaknna geldim, araflarn zerinden ate ettim, srtst devrildi, dudaklarnn zerinde ocuk oyunlarn hatrlatan kocaman pembe bir baloncuk iti, iti minik bir oyuncak balon iriliini alncaya kadar byd, sonra patlad. Bir ya da iki saniyeliine gerekle olan ilikimin koptuunu syleyebilirim yoo, sradan katillerin sonra birden her ey karard numarasna giriecek deildim. Tam tersine, o bol kpkl kannn her damlasnn aktlmasndan ben sorumluyum, fakat bir an iin zaman kayd gitti, gerdek odamzdaym duygusuna kapldm, yatakta hasta yatan da Charlotte'du sanki. Evet, Quilty'cik pek hastayd. Tabanca yerine terliklerinden birini tutuyordum elimde tabancamn da zerine oturmutum. Sonra yatan yanndaki koltua daha bir rahata gmldm ve kolumdaki saate bir gz attm. Kristali gitmiti ama hl tk tk ediyordu. Bu ackl i bir saatten fazla zamanm almt. Hi kprdamyordu artk. Rahatlamak yle dursun, ncekinden daha ar bir yk gelmi, omuzlarma km, yerlemi, oturmutu. Gerekten l olup olmadn anlamak iin ona dokunmaya cesaret edemiyordum. l gibiydi; yznn bir eyrei gitmiti, inanlmaz talihlerinden akllar frtma benzeyen iki sinek de yznn evresinde uuuyorlard. Benim ellerim de onunkilerden daha iyi durumda deildi. Yandaki banyoda olabildiince ykanp temizlendim. Artk gidebilirdim. Sahanla ktmda deminden beri kulaklarmn uultusu sandm eyin aslnda aadaki oturma odasndan gelen insan sesleriyle radyo grltlerinden oluan bir karmaa olduunu farkettim. Aada, eve daha biraz nce girdikleri anlalan birka kii, oturmu,

neeyle Quilty'nin ikilerini tketiyorlard. Koltua gmlm iman bir adam vard; kz karde olduklar belli olan - abla kardetiler, k neredeyse ocuktu - solgun yzl, koyu renk sal iki gzel, sessizce yan yana kanepeye oturmulard. Masmavi gzl, krmz suratl bir herifin, elinde iki bardakla iinden kt bara benzeyen mutfakta, kadn bir araya gelmi hem ene alyor, hem de buz kartyorlard. Eikte durdum ve: 'Biraz nce Clare Quilty'i ldrdm,' dedim. Krmz yzl herif ikilerden birini kzlarn byne verirken, 'aman ne iyi!' dedi. iko adam da, 'biri bunu ok nceden yapmalyd,' diye dncesini belirtti. Barn oradan solgun bir sarn, 'adam ne diyor Tony?' diye sordu. Krmz yzl herif, 'Cue'yu ldrdn sylyor,' diye karlk verdi. Plaklar gzden geirmek zere meldii keden dorulan, kim olduunu bilmediim bir adam, 'arada bir biz de ldrsek fena olmaz hani,' dedi. 'Neyse,' dedi Tony, 'bir an nce aaya insin. Maa yetieceksek onu daha fazla bekleyemeyiz.' 'Biri u adama iki versin,' dedi iko. 'Bira ister misin?' diye sordu pantolonlu bir kadn, uzaktan bira kutusunu gsteriyordu. Yalnzca kanepede oturan karalar giyinmi, gen olan beyaz boynuna dolad ltl bir eylerle oynayan iki kz, yalnzca onlar ses karmadlar, ylece glmsediler, ne kadar da gen, ne kadar da aifteydiler. Mzik bir an iin kesildiinde, merdivenlerde birden bir grlt oldu. Tony ile ben antreye ktk. Quilty srne srne sahanla kadar gelmemi mi meerse, orada gzlerimizin nnde rzgrda rpnan bir bayrak gibi titredi, sonra btn arlyla bir daha hi yerinden kalkmamacasna, mor bir elbise yn halinde kt kald. 'Acele et, Cue,' dedi Tony glerek. 'Sanrm hl-' Oturma odasna dnd, cmlesinin sonu mzie kart gitti. Bu, dedim kendi kendime, Quilty'nin benim iin sahneledii usta ii oyunun sonu bu ite. Yreim skntyla dolu, evi terkettim, lekeler halinde yere serpilen gnein iinden arabama doru yrdm. Arabann her iki yanna baka arabalar park etmiti, aralarndan syrlp karken biraz zorlandm. -36Gerisi biraz yavan, biraz hayal meyal. Arabay yavaa yoku aa srdm, ok gemeden kendimi gene ayn tembel hzla Parkington'un aksi ynnde yol alr buldum. Yamurluumu boudoir'da, eski dostum'u da banyoda unutmutum. Yok, hayr iinde yaamak isteyeceim bir ey deildi. Bir cerrah, kalbura dnm Quilty'yi yeniden hayata dndrerek hem kendi meslek hayatn, hem de tm insanln kaderini deitirebilir mi acaba diye yle bir geirdim aklmdan. Aldrdm yoktu aslnda; genelde btn bu pislii unutmak istiyordum. l olduunu rendiimde iimi ferahlatan tek ey aylarca srecek trl trl anlatlmaz ameliyatlar, ini klarla dolu 'gzler nnde' iren bir iyileme dnemini zihnimde de yaamaktan kurtulduumu bilmek oldu. Ya iyileip kalkp gelseydi de ben de kendi kendime onun bir hayalet olduunu syleyip durmak zorunda kalsaydm! Aquina'l Thomas haklyd. Hayatn nemli anlarnda insanlar iin grme duyusundan ok daha deersiz olan dokunma duyusu, gereklie varma konusunda tek deilse de balca aralarmzdan biri oluyor. stm bam

Quilty'iydi. Kanamadan nce gelen o ba dnmesi vard zerimde. Yol, nmdeki usuz bucaksz arazinin iinden uzanp gidiyordu. Birden bakaldr, simgesel davran falan diye deil, sadece yeni bir yaant olsun diyeinsann koyduu btn yasalar inediime gre, trafik kurallarn da ineyebileceimi geirdim aklmdan. Otoyolun sol eridine getim, nasl bir duyguydu bu; baya iyiydi. Karnmn dibinde yaylp duran bir dokunma duyusunun eitli derecelerdeki eleriyle karan ho bir erime kaplad iimi, btn bunlara ek olarak da yolun yanl tarafnda araba srmenin en temel fizik yasalarn ortadan kaldrmann en iyi yolu olduunu dnyordum. Bir bakma olduka dini bir drtyd bu. D gibi szlp saatte otuz kilometre hz amadan yolun bu tuhaf ayna grntsnde ilerledim. Tek tk arabalar geliyordu. Yolun btn btne onlara braktm ksmndan arasra arabalar geiyor, geerken deli gibi korna alyorlard bana. stme doru gelen arabalardakiler bir dirsek yapp, kavis iziyor sonra da korkuyla baryorlard. ok gemeden kalabalk yerlere vardm. Krmz kta gemek ocukken Burgonya arabndan yasak bir yudum almak gibiydi. Bu noktada iler karyordu. zleniyor, arabalar tarafndan kuatlyordum. Sonra, nmde yolumu btn btne kesecek biimde durmu iki araba grdm. Zarif bir hareketle yoldan ktm, iki ya da kere hopladktan sonra arabay ayrlk bir yokutan yukarya doru srdm, iki yana sallana sallana akna dnm ineklerin arasna girdim, usulca durdum. l iki kadn birletiren, ince dnce rn Hegel'ci bir sentez! Az sonra arabadan karlacaktm (selam, Melmoth, teekkrler sana eski dostum!) Beni arabadan karp tarlarken onlara hi yardmc olmadan kendimi brakacam, bir hasta gibi geveyip rahatlayarak kendimi tembelce teslim edeceim saysz eli zlyordum. Bedenimin kesikliinden, polisle ambulanslarn gvenebileceim desteinden tyler rpertici bir zevk alacaktm. Yoku yukar trmanp beni bulmalarn beklerken, son olarak bir aknlk ve aresizlik serabn canlandrdm gzlerimin nnde. Lolita'nn ortadan kayboluundan ksa bir sre sonrayd. Korkun bir i bulants sonucunda yepyeni bir otoyolu kh evreleyen kh ona kout olarak ilerleyen, hayal gibi bir da yoluna km, arabay yol kenarna ekmitim. Otoyolu dolduran yldz iekleri bir soluk mavi yaz sonu leden sonrasnn aldrsz scaklnda ykanyorlard. Cierlerimi paralarcasna ksrdkten sonra bir sre iri bir kaya parasnn zerinde dinlendim, sonra ak havann cierlerime iyi geleceini dnerek otoyolun uuruma bakan kenarndaki alak ta korkulua doru yrdm. Yol kenarndaki kurumu otlarn arasnda kk ekirgeler sryordu. Ty gibi hafif bir bulut kollarn am, kendinden daha gvenilir gzkmeden gemi gibi szlen ama daha arkanl ikinci bir buluta doru ilerliyordu. Bu dost uuruma doru ilerlerken, ayaklarmn dibindeki vadinin katlar arasnda yatan kk madenci kentinin, bir duman gibi ykselen seslerin ezgili uyumunu farkettim. Krmzl boz renkli damlar olan evlerle yeil aa ponponlarnn arasndaki sokaklarn geometrik dzenini, ylan gibi kvrlan bir akarsuyu, kent plnn demir cevherini andran olgun prltsn, kentin tesinde ise koyulu akl tarlalarn aprazlamasna oluturduu lgn yorgan desenini, hepsinin ardnda da sk aalarla kapl yce dalar grebiliyordum. Ama bu sessizce enlenen renklerden daha da gz alc olan -bilirsiniz, birbirlerini buldular m daha bir

ldayan renkler var- gzden ok kulaa seslenen bir lt, bir d prlts tayan, bir an bile azalmadan ykselen sesler toplamnn dumanl titreimiydi. Bu sesler dan tan dudaklarna sunulmak zere yava yava ykselirken ben orada durmu iren azm siliyordum. ok gemeden btn seslerin ayn olduunu, kadnlar evde, erkekleri ite olan bu saydam kentin sokaklarndan ykselenin hep ayn sesler olduunu anladm. Sevgili okuyucum! Duyduum ey oyun oynayan ocuk seslerinin ezgisinden baka bir ey deildi; hava ylesine berrakt ki, bu grkemli ama ayrntl, uzak ama alacak kadar yakn, ak seik ama lmsz bir gizemle dolu ses kalabal arasndan kimi kere kkr kkr bir glme ykseliveriyor, bir beyzbol sopasnn 'at' sesi ya da oyuncak bir trenin takrts ayrt edilebiliyordu. Kalemle hafife izilmi gibi gzken sokaklar bu sesleri karanlar grmeyi salayamayacak kadar uzaklardayd. O grkemli yamata durdum, ezgilerin titreimine, arka plandaki utanga bir mrltnn ortasndan ykseliveren ayr ayr lklara kulak verdim. te o anda, ite o anda anladm ki umarszl en belirgin olan ey Lolita'nn benim yanmda bulunmay deil, sesinin aadaki o ocuk sesleri arasnda olmaydr. te benim hikyem bu kadar. Bir kere daha okudum. Yer yer zerine yapm ilik, kan paralar var, gzel yeil sinekler dolanyor evresinde. Olaylarn u ya da bu dnemecini alrken kaygan benliimin kimi zaman bana bile anlalmaz geldiini, dalmaya cesaret edemeyeceim kadar derin ve karanlk sulara doru kayp gittiini sezdiim oluyor. Kiileri incitmemek iin gizleyebildiim kadarn gizledim. Kendime zellikle uyan bir takma ad bulmadan nce de eitli olaslklar aklmdan geirdim. Notlarm arasnda 'Otto Otto', 'Mesrner Mesmer' ve 'Lamber Lamber' gibi adlar var, ama neden bilmiyorum, setiim ad murdarlm olduka iyi zetliyor. 56 gn nce, ilkin gzlem altna alndm psikopatoloji kouunda, sonra da bu iyi stlm ama mezar benzeri hcrede Lolita'y yazmaya baladmda, mahkemede bu notlarn tmn kullanacam dnmtm. Ne var ki yazdklarm yarladmda u anda hayatta olan Lolita'y gzler nne seremeyeceimi anladm. Kendi kendimle babaa olduumda bu anlardan para para yararlanabilirim, ama yaymlanmalar ancak daha sonraki bir tarihte gerekleecek. Sandnz kadar da ak olmayan baz nedenlerden tr lm cezasna karym; umarm bu tavrm yarglar tarafndan da paylalr. Kendim yarg olsaydm Humberti rza geme suundan otuz be yldan az olmamak zere cezalandrr, geri kalan sulamalar geersiz sayardm. yle de olsa byk bir olaslkla Dolly Schiller benden sonra uzun yllar yaayacaktr. mzal bir vasiyetnamenin btn yasal yetkileri ve dayanaklar evresinde u karara varyorum; tek istediim bu anlarn ancak Lolita ldkten sonra yaymlanmasdr. Demek ki okuyucum bu kitab atnda ikimiz de lm olacaz. Ama u satrlar yazan elimde kan dolap durduka sende benim yorulduum o kutsal maddedensin, buradan Alaska'ya uzanp seninle konuabilirim. Dick'ine bal kal. Baka herifler el srmesin sana. Yabanclarla konuma. Bebeini seveceini umarm. Umarm olan olur. Umarm o kocan sana her zaman iyi davranr, yoksa ruhum kara bir duman, cinnet getirmi bir dev gibi ker onun zerine, sinirlerine varncaya kadar para para eder onu. C.Q.'ye de acma. Onunla H.H. arasnda

bir seim yapmak gerekti; seni gelecek kuaklarn zihinlerinde yaatabilmek iin H.H.'nin en azndan, birka ay daha yaamas en dorusu olacakt. Yaban kzleriyle melekleri, dayankl renk dokularnn gizini, peygamber sz gcndeki soneleri sanat denen sna dnyorum u anda. Ki bu da seninle benim paylaabileceimiz tek lmszlk olabilir, Lolita'm benim. -SON1955

parasyla imdiye kadar herhangi bir hayvann izdii ilk resmi izen maymunla ilgili bir gazete haberinden kaynaklanmt. Szkonusu karalama, zavall yaratn kafesinin parmaklklarn gsteriyordu. Yukarya aldm bu drtnn sonuta ortaya kan dnce izgisiyle metin asndan herhangi bir ilintisi yoktu, ama bu izgi, elinizde tuttuunuz romann n almas olan otuz sayfa uzunluunda bir ksa hikyenin domasna yol at. Bu hikye 1924'den beri kimi romanlarm yazdm Rusa dilinde (bu dilde yazdklarmn en iyileri ngilizce'ye evrilmedii gibi hepsi de politik nedenlerle Rusya'da yasaklanm bulunmaktadr) yazlmt. Adam bir Orta Avrupal, kimlii belirsiz supericii Fransz, olayn getii yerler ise Paris ve Fransz tara'syd. Adam kk kzn ok gemeden lecek olan hasta annesiyle evlendirmitim. Bir otel odasnda yetim kzdan yararlanmaya kalkp da beceremeyen Arthur (ad buydu) kendini bir kamyonun tekerlekleri altna atyordu. Bu hikyeyi sava srasnn pencereleri mavi yal ktla kapl gecelerinden birinde bir grup arkadaa - Max Aldanov, iki sosyal devrimci, bir de kadn doktor- okumutum; ne var ki elimdekinden honut deildim. 1940'da Amerika'ya yerletikten bir sre sonra da ortadan kaldrdm. 1949 sralarnda, New York eyaletinin yukarlarna den Ithaca'da, hibir zaman btn btne dinmemi olan szlama yeniden bama bela olmaya balad. Badatrma taptaze bir evkle Esin'e katld, beni konuyu yeni batan, bu kez St. Petersburg'da, 1903 dolaylarnda bakcm olan Rachel Home adl hanmn anadili olan ngilizce'de ele almaya gtrd. Artk bir damla da rlandal kan katlan supericii gene az ok ayn kzd, ayrca temeldeki 'annesiyle evlenme' buluundan da vazgememitim. Ama btn bunlar bir yana elimdeki yepyeni bir eydi, gizliden gizliye romana zg kanatlar ve peneler de edinmiti. Kitap ok yava ilerliyordu, sk sk kesintilere uruyor, konu d bir eyler geveleyip duruyordu. Rusya'yla Bat Avrupa'y kurmak krk yl kadar zamanm almt, imdiyse Amerika'ya kurmak sorunuyla kar karyaydm. Kiisel hayal gcmn ama ortalama bir 'gereklik' (trnak iine alnmadka hibir anlam vermeyen szcklerden biri de budur) krnts katmama yarayacak yerel gerelerin salanmas elli yanda, alglama ve belleme gcnn kendiliinden kusursuz olduu Avrupa'daki genlik yllarmdaki kadar kolay olmuyordu. Araya baka kitaplar girdi. Bir ya da iki kere bitmemi tasla yakacak oldum, Juanita Dark'm alp evin hibir eyden habersiz bahesinde yana kayklm duran p yakma makinesinin glgesinin oraya kadar gtrdmse de, ortadan kaldrdm kitabn hayaletinin ileriki hayatm boyunca dosyalarmda kol gezeceini dndmden vazgetim. Karm ve ben her yaz kelebek avlamaya gideriz. Topladmz rnekler, Harvard'n Karlatrmal Zooloji Mzesi ya da Cornell niversitesi koleksiyonu gibi bilimsel kurumlarda durur. Bu kelebeklerin altna inelenmi yer etiketleri ileride gizemli yaam yklerine merakl kimi yirmi birinci yzyl aratrmaclarnn azna alnm birer parmak bal olacak. Lolita'y geceler boyu

ya da havann kapal olduu gnlerde harl harl yazarak bitirmem de, Telluri'de Colorado, Afton - Wyoming, Portal - Arizona ve Askland - Oregon gibi yol st duraklarmzda oldu. Elimdekini elyazsyla temize ekmem 1954 baharnda sona erdi, hemen bir yaync aramaya giritim. Balangta eski, temkinli bir dostumun dn tutarak kitabn takma adla yaynlanmas koulunu kabul edecek kadar yumuak ballk gsterdim. Ksa bir sre sonra, taknacam maskenin kendi amacm ne byk lde baltalayacan anlayarak Lolita'ya imzam atma kararn verdiime hibir zaman piman olmayacam sanyorum. Kendilerine srayla elimdeki kitabn elyazmasn sunduum drt yaync, W, Y, X, Z, kitap seicilerine kitaba yle bir gz attrdlar ve Lolita'dan eski temkinli dostum E E'nin bile beklemedii biimde tedirgin oldular. Avrupa'da eski alarda, hatta 18. yzyl ortalarna kadar (en bilinen rnekler Fransa'dan kmtr) amal ak sakln gldr prltlaryla ya da grbz bir alayclkla, hatta hnzrl tutan iyi bir airin aka gelmesiyle atba gittii nasl bir gerekse, amzda 'pornografi' dendiinde akla bayalk, ticarilik ve belli kesin anlat kurallar geldii de bir gerek. Allagelmi szcklerin hastann zerinde dorudan bir etki salamasn ngren sradan cinsel uyarma sreci, btnyle her trl estetik zevkin yerini alsn diye, ak sakln bayalkla iftletirilmesi kanlmaz oluyor. Hastas doyumun gven verici etkisini hissetsin diye pornografi yazar birtakm eski, deimez kurallar izlemek zorundadr. Ayn etki, szgelimi dedektif romanlar merakllarnca da bilinir, bunlarda, eer dikkat etmeyecek olursanz, gerek katil sanatsal zgnlk olup kabilir, detektif romanlar meraklsnn da bylesinden stk syrlabilir (rnein iinde bir tek konuma olmayan detektif romann kim okur ki?) Demek ki, pornografik romanlarda olay rgs klielerin iftlemesiyle snrl kalmak zorundadr. slp, yap, imgeler, bunlarn hibiri okuru lml zevklenmesinden ekip ayrmamaldr. Roman, seks sahnelerinin srayla deiip durmasndan olumaldr. Aradaki geiler, anlam salayacak diki yerlerine, en basitinden mantki kprlere, kk aklamalar ve girilere indirgenmek zorundadr. Okur, byk olaslkla bunlar atlayacaktr, ama aldatlmadndan emin olabilmesi iin (ocukluktaki 'gerek' masallarn izgisine alkn olmaktan ileri gelen bir anlaytr bu) bunlarn kitabn iinde srayla bulunduunu bilmesi gerekmektedir. Dahas, kitaptaki seks sahneleri gittike ykselen bir izgi izlemek zorundadr; yeni eitlemeler, yeni bileimler, yeni cinsler ve sevienlerin saysnn gitgide artar olmas (Sade'in bir oyununda bahvan da arrlar) gerekir, yani kitabn sonu ilk blmlere oranla daha youn bir ak saklk daarcyla tka basa dolu olmaldr. Lolita'nn banda yararlandm kimi teknikler (Humbert'in gncesi rnein) ilk okuyucularmdan kimilerini bunun ak sak bir kitap olduunu dnme yanlna gtrd. Erotik sahnelerin gitgide younlaarak ardarda dizilmesini beklediler; bu sahnelerin arkas kesildiinde, okuyucu da kesildi, skld, kendini aldatlm hissetti. Sanrm drt yaynevinin de kitabn elyazmasn sonuna kadar okumamalarnn nedeni buydu. Kitab pornografik buldular m, bulmadlar m, oras beni ilgilendirmiyordu.

Kitab satn almay reddetmeleri benim konuyu ele almdan deil konunun kendisinden kaynaklanyordu, nk ou Amerikan yaynclar szkonusu olduunda tartmasz tabu saylan en az konu bulunmaktadr. br ikisi; bir sr ocuk ve torunla noktalanan eksiksiz, grkemli bir baar niteliindeki zenci beyaz evlilii, bir de mutlu ve evresine yararl bir hayat yaayp, 106 yanda mutlu uykusunda len mutlak Tanrtanmaz. Tepkilerin bazlar ok elendiriciydi; okuyanlardan biri Lolita'm on iki yanda bir olan ocuu yapp ifti Humbert tarafndan bir ahrda, glgeli, tedirgin edici bir ortamda rzna geirtirsem bunu da ksa, vurucu, 'gereki' cmlelerle ('lgn gibiydi. Hepimiz lgn gibiyiz sanrm. Sanrm Tanr da lgn' vb.) yazarsam, bal olduu yaynevinin kitab basmay dnebileceini syledi. Simgelerden ve alegorilerden nefret ettiimi (bu ksmen Freud'cu efsunculara olan eski dmanlmdan, ksmen de edebi mitosularla toplumbilimcilerin devirdikleri genellemelerden nefret etmemden ileri geliyor), herkesin bilmesi gerekirken, baka alardan olduka akl banda olan bir okuyucu da Lolita'nn ilk blmnn sayfalarn yle bir kartrd ve kitab 'gen Amerika'y kirleten yal Avrupa' olarak niteleyiverdi; baka bir sayfa kartrc da 'gen Amerika'nn yal Avrupa'y kirlettii' kansna varmt. Danmanlar sayfa 188'in tesine geemeyecek kadar Humbert'den sklan yaync X, bana ikinci blmn ok uzun olduunu yazma alkln gsterdi. te yandan yaync Y, kitapta iyi insanlar olmamasna hayflanyordu. Yaync Z, Lolita'y basarsa ikimizin de hapse gireceini bildirdi. zgr bir lkede yaayan hibir yazardan duyumsal olanla ak sak olan arasndaki snr izgisi zerinde kafa yormas beklenemez. Sama olur bu. Dergilerde, dekolteleri hoca eskilerinin dil aprdatmasna yetecek kadar ak ama postaclarn atk kaslaryla karlanmayacak kadar kapal gzel, gen memelilere poz verdirenlerin tutturduu o ok ince dengeye hayranm geri, ama benim tpksn uygulamam dnlemez. Sradan, eserekli yazarlarn daktilosundan kan, piyasa eletirmenlerince de 'gl' ya da 'arpc' gibi nitelemeler yaktrlan o iinden klmaz bayalk ve kapsamdaki romanlarda sergilenen duvar yazs slubunu da i gcklayc bulan okurlar olsa gerek... Kimi sevgili okuyucular da kendilerine bir ey retmedii iin Lolita'y anlamsz bulacaklardr. Ben ne didaktik edebiyat yazarym, ne de edebiyatn okuruyum, kald ki John Ray'in ne srdnn aksine, Lolita yedeinde ahlk ders getiren bir kitap deildir. Benim iin bir sanat eseri, kabaca 'estetik mutluluk' diyebileceim eyi salad srece varolur. Bu da, temel lt olarak alnan sanatn (merak, sevecenlik, yufka yreklilik, haz) bir yerde herhangi bir biimde br varolu biimleriyle kesitii bir varolu durumudur. Geri kalanlarn hepsi ya gncel sprnt ya da bazlarnn Tezli Edebiyat dedii, ounlukla koca koca al kalplar halinde dikkatle adan aa aktarlan gncel sprntdr ki sonunda elinde ekile birinin gelip Balzac'n, Gorki'nin, Mann'n kafasn iyice bir yarmasn bekler. Baz okuyucularn ynelttii baka bir sulama ise Lolita'nn Amerika'y karsna alan bir kitap olduu yolundadr. Bu, beni o budalaca ahlkszlk sulamasndan daha da ok incitiyor. Kimi derinlikleri ve perspektifleri tutturma istei (bir sayfiye evinin bahesi, bir da ayrl) beni yeterli sayda Amerikan dekorlar kurmaya gtrd. Belli elendiricilii olan bir ortam istiyordum. Hibir

ey banazln bayal kadar elendirici olamaz. Kald ki banazln bayal szkonusu olduunda, Avrupa ve Asya ile Kuzey Amerika arasnda pek bir fark gzetilmez, Chicago'lu herhangi bir proleter de bir dk kadar 'burjuva' (Flaubert'i anlamyla) olabilir. svire otelleriyle ngiliz konukevleri yerine Amerikan motellerini setim, nk Amerikal bir yazar olma abasndaym ve tek istediim teki Amerikal yazarlarn yararlandklar haklard. te yandan, yarattm Humbert bir yabanc ve anaristtir, supericikleri bir yana, daha birok konuda onunla ayn dnceleri paylamyorum. Kald ki, Rusa kitaplarm okuyan herkes de eski dnyalarmn hepsinin -Rus, ngiliz, Alman, Fransz- bu yeni dnyam kadar olaanst ve kiiye zel olduunu bilir. Bu sylediklerimin -birikmi hnlarmn tozunu almak anlamna gelebileceini gznnde bulundurarak hemen ekleyeyim ki, Lolita'nn elyazmasn ya da Olympia Press basmn Adam neden bunu yazmak zorunda hissetmi kendini?' ya da 'Manyaklar anlatan kitaplar neden okuyacakmm?' duygular iinde okuyan st kuzularnn yan sra, kitabm, benim bu kitabn i dzeni hakknda burada syleyebileceklerimden ok daha iyi anlayan birok akll, duyarl ve yiit insanlar da kt. Her akl banda yazar yaymlanm u ya da bu kitabnn insann hi yanndan ayrlmayan bir dostun varln andrdnn bilincindedir sanrm. Bodrumda bir yerde gstergesinin srekli yanan zel bir termostat gibidir kitap, dokunduunuz anda sessizce patlayverir, tandk bir scaklk yaylverir evreye. Bu varlk, her zaman iin iki admda alvereceiniz bir uzaklkta duran bu kitabn lts insana arka kan bir duygudur. Kitap nceden belirlenmi izgilerine ne kadar baaryla oturmusa, rengi de o lde parlak, o lde doygun prltlar saar. Gene de, kiinin kitabn geri kalanna oranla daha bir ncelik tand, daha bir sevecenlikle tadna vard belli durak noktalar, sapaklar, tekilerine ye tuttuu kuytuluklar vardr. 1954 knda provalarn gzden geirdiimden bu yana, Lolita'y bir daha ap okumadm, ama bu kitabn varolduunu bilmenin tpk bir evin evresini sessizce kuatan yaz gn gibi tatl bir duygu olduunu bilirim, bilirim ki buunun ardndaki gn iten ie prl prldr. Bylelikle Lolita'y her aklmdan geiriimde Mr. Maksovi'i, Ramsdale'deki okulun snf listesini, Charlotte'un 'su geirmez' deyiini, Lolita'nn ar hareketlerle Humbert'in armaanlarna yaklamasn, Gaston Grodin'in stilize tavan aras odasn ssleyen resimleri, Kasbeam'deki berberi (tam bir aym ald), tenis oynayan Lolita'y, Elphinstone'daki hastaneyi, o solgun, gebe, sevilmi, hayata dndrlmesi mmkn olmayan Dolly Sebillerin (kitabmn bakenti olan) Gray Star'da ln ya da kentin aasndaki vadinin, bir da, geidi boyunca (Lycaedies Sublivens Nabokov kelebeinin bilinen ilk diisini bu da geidinde yakalammdr) ngrtl seslerle ykselen grltleri gibi grntleri zellikle seer ayrrm. Bunlar romann candamarlardr. Bunlar kitabn olay rgsn kuran gizli noktalar, akn koordinat izgileridir. Gene de aka biliyorum ki, bu ve buna benzer sahneler, kitab 'Bir Zevk Kaldran Anlar' ya da 'Milord Grosvit'in Aklar' gibi bir ey olduu izlenimine kaplarak okuyanlar tarafndan atlanacak, gzden karlacak, farkna bile varlmayacak. Romanmn bir sapknn fizyolojik drtlerine eitli antrmalarda bulunduu bir gerek. Ama unutmaynz ki ocuk deiliz, okuma yazma bilmeyen gen serseriler deiliz, hele ecinsel bir elenti gecesi sonrasnda, klasikleri sansrl basmlarndan okuma elikisini yaamak

zorunda olan ngiliz yatl okul rencileri hi deiliz. Kurmaca bir metni, toplumdaki bir snf, yazar ya da lkesi hakknda bilgi edinmek amacyla incelemek ocuka bir eydir. Buna karn cancier arkadalarmdan birka, Lolita'y okuduktan sonra 'bu kadar i karartc insanlar' arasnda yayor olmama (!) gerekten dertlendiklerini sylediler. Benimse tek huzursuzluum kitab yazarken, iliimde saa sola frlatlm kollar, bacaklar ve yarm kalm gvdeler arasnda yayor olmakt. Paris'teki Olympia Press, kitab bastnda Amerikal bir eletirmen Lolita'nn benim romantik edebiyatla olan ak servenimin kda geirilmesi olduunu ne srmt. 'Romantik edebiyat' yerine ngiliz dili' dersek bu zarif forml ok daha doru olur. Sanrm burada sesim gereinden fazla atlak kyor. Amerikal dostlarmdan hibiri Rusa kitaplarm okumadklarndan, ngilizcede yazdklarma bakarak yneltilen btn vgler mutlaka biraz bulank kalacaktr. Hi kimseyi ilgilendirmeyen -ilgilendirmemesi de gereken- kiisel talihsizliim, kendi syleme tarzmdan, ana dilim Rusann przsz, zengin, sonsuz yumuaklktaki ritimlerinden vazgemek, bunlar elden dme bir ngilizceyle deimek zorunda kalmdr. Hibir dilin sihirbaz, elinde u aralar -parmak srtan ayna, kara kadife fon perdeleri, rtk armlarla gelenekler olmad m, fraknn kuyruunu uura uura mesleinin geleneini byl bir biimde amay baaramayacaktr. 12 Kasm 1956 SON

You might also like