You are on page 1of 109

T.

C stanbul niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Felsefe Anabilim Dal Yksek Lisans Tezi

DERRIDANIN METAFOR KULLANIMI

idem Ylmaz 2501030712

Tez Danman Do. Dr. Faruk Akyol

stanbul 2007

Z
Bu tez, Derridann metafor kullanmna, oulcu bir slupla yaklamaktadr. Soru sormaktan ok cevaplar aramaya altmz bu tez yazma srecinde, metaforun Derridann niyetlerinin de tesinde, oklu cevaplara gebe olduunu anlatmaya altk. Bu srete, metaforun geleneksel uygulamalarna alternatif bir yaklam getirerek, felsefenin kkeninden gelen merkezi bir paradoksu canlandran has anlam ve figratif anlam kmaznn yeni almlarn aramaktayz. Bu balamda, Derridann diffrance yar kavram, Derridann metafor kullanmnda, kendisini sakl bir ekilde sunan cevaptr.

ABSTRACT This thesis deals with a pluralistic style to Derrida's use of metaphor. It is focused on revealing possible answers rather than posing new questions; it attempts to illustrate how metaphor bears on a multiplicity of outcomes far beyond Derrida's intention. By employing an alternative approach to the fundamental application of metaphor, it seeks to illustrate new insights into the dilemma of figurative meaning and proper meaning which arouse the central paradox at the root of philosophy. In the writing of this thesis, the half concept of Derrida's diffrance was envisioned as an answer which had been concealed within Derrida's use of metaphor.

iii

NSZ
ada Felsefenin zerinde en ok tartlan ve yank uyandran dnrlerinden biri phesiz kendine has yazm tarzyla Jacques Derridadr. Derridann mehur yapskm projesi, felsefeyi iddetle sarsan bir deprem etkisi yaratmtr. Felsefenin kkenlerine ynelik eletirilerine kaynaklk eden bu projenin onun yazm tarz ile i ie getii ve yaznn iinden gelen eletirileri ile felsefenin zeminini sallad grlmektedir. Derridann metinleriyle ilk defa karlaan bir okuyucu onun anlalmamak amacyla yazdn dnp, metinlerini bir kenara brakabilir. Nitekim, ona ynelik eletirilerin en banda gelenlerinden biri de, onun yazm tarzna dair olanlardr. Derrida metinlerinde o kadar ok metafor kullanr ki bazen kulland metaforlar anlamak iin yaznn temel meselesini unutursunuz. Kyya asla ulaamayan dalgalar gibi okyanusun ortasnda o metafordan bu metafora srklenir durursunuz. Metafor, Derrida iin felsefeyi hem tehdit eden hem rahatlatan bir dil figrdr. Bu demek deildir ki sadece retorik bir figrdr. Derrida en bandan beri felsefe ve retoriin birbirinden ayrlmaz balarla (metaforlarla) i ie getiini dnmektedir. Metaforlardan oluan ve metaforu yaratan felsefenin kazan ve kayb iftedir ve elikilidir. Sabrsz bir okuma metaforun gizemini amaya yetmez. Onun gizemi biraz da kendisini bir yandan aarken br taraftan kapamasnda yatar. Dolaysyla metafor Derrida iin sadece yazsn ssleyen bir retorik figr veya amacn didaktik yollarla anlatmaya yarayan bir ara deildir. ok daha derinde, kkensel bir yerdedir ve biz de tezimizde Derridann dncesinde metaforun konumunu aramay ve onun projesini bir nebze anlalr klmaya amaladk. Derridann felsefesinde metaforun izini srmek, felsefi dncenin temel talarn ortaya koyan filozoflarn metinleriyle de hesaplamak demektir. nk Derrida onlarn metinlerini yakndan okuyarak ie balamaktadr. Dolaysyla tezimize snr koymak bizi hayli zorlamtr ve elimizde olmadan haddimizi aan bir almann iinde kendimizi bulmuuzdur. Bizi tez srecinde zorlayan dier bir unsur ise metafor zerine olan terminolojinin Trkeye pek de aina olmamasdr. Bat retoriinde zelikle 18.yy dan itibaren hzlanan ve Aristotelesi bir yn izleyen szck ve dnce figrlerini

iv

tasnif etme abalar Trkeye pek yansmamtr. Szck figrleri altnda tasniflenen metafor ve eitlerine ynelik anlam karmaasn nlemek iin u aamada transliterasyonu uygun bulduk. Ancak tezimizin sonuna eklediimiz bir klavuz ve eviri nerilerimizin bu szcklerin ifadelerinde bir teklif olabileceini dndk. Bu tezin ortaya kabilmesinin kkensel artlarndan ilki, sevgili annem ve babamdr. Onlarn beni yetitirdikleri kitaplarla dolu evler ve benim tanma arzuma olan anlaylar, her zaman tesini aramaya dnk arzumu perinleyecek gerekli ortam hazrlamtr. Tanmak ocukluumdan beri yaammn ayrlmaz bir paras olmu, farkl ehirler, kasabalar ve lkeler bazen zorunluluktan, bazen de arzudan benim grsel hafzamda derin izler brakmtr. Beni bu tezi hazrlamaya iten unsurun byk bir olaslkla bu izler olduunu dnmekteyim. Felsefeye olan profesyonel ilgim stanbul niversitesi Felsefe Blmnn yksek lisans programna girmemle balamtr. Dolaysyla Felsefe Blmnn ve deerli hocalarnn, benim kiisel hayatmda nemi ok byktr. Bu blmde beni karlayan ve dncelerime olan ilgisini benden eksik etmeyen Prof. Dr. afak Urala, Antik a Felsefesine dair birikimlerini cmerte aktaran Prof Dr. Cengiz akmaka ve derslerinde zgr bir tartma ortam yaratan Do.Dr Ayhan Baka kranlarm bir bor bilirim. altm filozofun ve konunun kmazlarnn her zaman bilincinde olan, dnce ufkuma dair manevi ve dnsel destei ile tezime dair gel-gitlerimi dengeleyen ve tez srecinde hogrsn benden hibir zaman esirgemeyen deerli tez danmanm, Do. Dr. Faruk Akyola mteekkirim. Ben de dahil olmak zere, gen akademisyenlere tecrbe kazanabilmeleri iin olanak salayan, Yldz niversitesi nsan ve Toplum Bilimleri Blmnn kurucusu Prof. Dr. Ayegl Baykana teekkr ederim. lk defa baka bir disiplinin bak asndan felsefeye bakabilmeme olanak salayan ve itenliini benden esirgemeyen Prof. Dr. Sibel Arkonaa sevgilerimi sunuyorum. Sevgili dostum Ar. Gr. Hlya Altunyaya gr ve destekleri iin minnettarm. Yunanca metinleri okuyabilmem iin temel bilgilerini benimle paylaan ve kaynak metin salayan retim grevlisi Tutku Vardalya teekkr ederim. Bu tez, ablam Yeim Ylmazn varl ile imkanl hale gelmitir. v

NDEK LER
Z.......................................................................................................................... iii NSZ...................................................................................................................iv NDEK LER..vi KISALTMALAR ................................................................................................ viii G R ......................................................................................................................1 1. Sorunumuzun Tasarmlanmas.1 2. Derrida'nn Mdahalesi: Diffrance....4 B R NC BLM ................................................................................................17 1.METAFOR VE METAF Z K..18 1.1. Felsefe Tarihinde Metafor Sorunu ............................................................19 1.2.Platonun Metaforlar .................................................................................22 1.2.1.Gne Metaforu........................................................................................22 1.2.2. Maara Metaforu ................................................................................25 1.3. Aristotelesin Metafor Teorisi....................................................................27 1.3.1. sim (Onoma) ve Kopya ( Mimesis) ....................................................28 1.3.2.Dilsel Anlatm ( Leksis)/ Dnce ( Dianoia) Ayrm ..........................29 1.3.3. Has Anlam / Figratif Anlam Ayrm.................................................33 K NC BLM...................................................................................................38 2.S KKE METAFORU USURE......................................................................38 2.1. Saussuren Dilbilimi.................................................................................40 2.1.1. Gsteren/ Gsterilen Ayrm ...............................................................40 2.1.2. Dil / Sz Ayrm ...................................................................................43 2.1.3. Deer/ Anlam Ayrm ..........................................................................45 2.1.3.1. Kavramsal Yn Bakmndan Dilsel Deer.................................46 2.1.3.2. zdeksel Yn Bakmndan Dilsel Deer. 48 2.2. Mitoloji ve Usure ....................................................................................48 2.2.1. Anatole France ile Hayali Bir Diyalog ................................................51 NC BLM...............................................................................................57 3.DERRIDANIN NCL: NIETZSCHE....................................................58

vi

3.1. Nietzschenin Eserleri ve Hayat Hikayesi..............................................58 3.2. Derrida Nietzscheyi Okurken ................................................................61 3.2.1. ifte Kimlik .......................................................................................61 3.2.2. Mahmuzlar: Nietzschenin sluplar............................................67 3.2.3. mzalar Yorumlamak ( Nietzsche/ Heidegger): ki Soru ............68 3.3. Nietzschenin Metafor Anlay...............................................................69 3.3.1. Nietzscheyi Tekrar Yorumlarken .....................................................69 3.3.1.1. Kavram Oluturan Sre Olarak Metafor .................................71 3.3.1.2. Bat Epistemolojisinin Eletirisi Olarak Metafor ........................75 3.3.1.3. Yaratc Bir Drt Olarak Metafor .............................................79 3.3.1.4. Dipsiz Uurum Abyme Metaforu .............................................84 SONU..................................................................................................................87 BAZI NG L ZCE VE TRKE TER MLER N SZLK........................89 KAYNAKA 1......................................................................................................91 KAYNAKA 2..92

vii

KISALTMALAR
Ad geen eser : Ayn eser: Baknz: Basm: Basm tarihi yok: Basm yeri yok: Cilt: eviren: ok yazarl eserlerde ilk yazardan sonrakiler Eserin btnne atf Karlatrnz: Kar Gr Sayfa: Say: Yayma Hazrlayan: Yaynlayan: Yazara ait son zikredilen yer: . a.g.e a.e bkz. bsk t.y y.y C. ev. v.d b.a Kar. k.g s. No. Haz. yay. a.y.

viii

GR 1. Sorunumuzun Tasarmlanmas
Bat felsefesi tarihine, gnmze ulaan metinler balamnda baktmzda baz sorunlarn sklkla tekrarlandn grrz. Bu sorunlarn byk bir ksmnn dnce, dil, logos ve varlk ekseninde gelitii kuku gtrmez bir konumdur. Antik adan, Orta aa ve dahi yaamakta olduumuz dnem iinde bu kavramlarn birbiriyle ilikisi srekli olarak sorgulanmakta ancak zerlerinde ki gizem hakl olarak kalkmamaktadr. Bu sorunlar ayn zamanda dnlemez olan, dile getirilemez olan insanln dnce ufkuna sokma abalardr. Bu sorunlar, insann yaamla olan dolaysz balants, teki ile ilikisi ve kanlmaz olan lmle yzlemesi olarak serimlersek konuyu daha duyulur bir dzleme tam oluruz. Ancak bu demek deildir ki konu tamamyla antropolojik boyutludur. Bir balang ve son, doum ve lm, varlk ve olu fikri, dncenin dil iinde varoluu anlamlandrmaya almasyla birlikte ortaya kmlardr. Tekrar eden bu sorunlara benzer cevaplar arayan Bat felsefesi geleneinin yan sra, Nietzsche, Battaille, Levinas ve Freud gibi saylar ok az olan baz Batl veya melez filozoflar kendilerini bu sorunlar karsnda farkl bir ekilde konumlandrmlardr. Derrida, bizim tezimizde ele aldmz sorunu hazrlayan cevaplar itibariyle, bu gelenein dnda ve iinde yer alan filozoflarn metinleriyle, hem kurduu iletiim vastasyla, hem de sorunu betimleyiindeki slubuyla ayrlmaktadr. Bu sorunlar Derridann balamnda metafor zerinden yaylmaktadr. Bu aamada sorunumuzu biraz aacak olursak, kken, dilin bize sunduu erevenin ierisi- dars, dolaysyla anlam konular bize kendilerini kanlmaz olarak sunacaklardr. Bu balamda Hegelin speklatif dncesinin, Derridann felsefesinde nemi yadsnamaz. Ancak Hegelin felsefesini derinliklerine inmeden burada bir zetini vermek olduka indirgemeci bir yaklam olacaktr. Biz Hegelle Derridann dncesinde karln bulduu yer deiimleri ile ilgileniyoruz. Hegelin felsefesinde anahtar role sahip olan Aufhebung szc, Derrida tarafndan tekrar yorumlanmakta ve ierdii elikiler szcn kendisine ramen ve tam da kendisi yznden tekrar incelenmektedir. Aufheben szcnn Almancada iki anlam

vardr: Koruma, elde tutma, durdurma ve bir son verme. Korumann kendi iinde olumsuz bir anlam vardr.1 Speklatif dnce dilde kendiliinden speklatif bir anlam olan bir szck bulmutur ve Hegel iin diyalektik, her bir kavramn olumsuzlanp daha yksek bir alana kaldrlrken bir taraftan korunduu Aufhebungun bir srecidir. Bu sre; olumsuzlama, muhafaza etme ve kaldrma eylemlerinin hepsini birden elikili bir ekilde her bir kavrama uygulamaktadr. Dolaysyla Aufhebungun kazan elde etmedii hibir kavram yoktur.2 Peki metafor szcnn kendisini, Aufhebung srecinden geirdiimizde ne olmaktadr? Tezimizin sz verdiinden daha azn anlatmamas uruna (her tezde byle bir risk olanakldr) sorunumuzu daha anlalr klmaya alalm. Felsefe tarihinde Hegelin terimleriyle kurumsallaan, kartlklardan birinin olumsuzlanmasyla, anlamszn kurban olduu Aufhebung kavray tezimizde tekrar sorunsallatrlmaktadr. Akademinin bnyesinde yaplan bir tezin, M. 384-322 yllar arasnda yaam, zaman, gemi, imdi ve gelecekten ibaret olarak gren Aristotelesin, Poetika adl eserinin 7. blmne yknerek, bir btnn giri, orta ve sonu blmlerinden olumasn ngren tanmn benimsemesi gerektiinin hesabn yaparak, giri blmnde sorunumuzu Bat Felsefesi tarihinin en byk sistematik filozoflarndan biri olan ve neredeyse bu tarihin bir zetini veren Hegelin terimleriyle betimlemeyi uygun bulduk. Tezimizin balyla ilikili olarak Hegelin metafor tanmn alntlayalm. Metaforun, dilbilimsel ifadelerde takip eden ynlerden inceleyeceimiz temel
uygulamalar vardr: a) lk olarak, her dil zaten pek ok metafor ierir. Metaforlar, balangta tamamyla duyulur bir ierie sahip olan szcn tinsel dzene tanmasndan ortaya karlar. Kavramak (fassen), idrak etmek (begreifen) gibi genel olarak bilmeyle ilikili pek ok szck, literal anlamlar itibariyle tamamyla duyulur bir ierie sahip olup, daha sonra bu

Hegelden aktaran Jacques Derrida, iddet ve Metafizik, ev. Zeynep Direk, Cogito, No. 47-48, Yaz-Gz 2006, stanbul, s. 102-103. 2 Jacques Derrida, Snrl Ekonomiden Genel Ekonomiye Saknmsz Bir Hegelcilik, ev. Ragp Ege, Gece Yazs, No. 7, 2005, stanbul, s.188.

ieriklerini yitirmi ve tinsel bir anlamla deitirilmilerdir. Balangtaki anlam duyulur olurken, ikincisi tinseldir. b) Fakat, byle bir szcn kullanmnda metaforik unsur gitgide kaybolur ve gelenekle szck metaforik ifadeden literal ifadeye dnr. nk, bal bana anlam, imge ierisinde kavramaya amade olma durumuyla, anlam ve imge birbirinden ayrt edilemez hale gelir ve imge somut bir resimden ziyade, dorudan sadece soyut anlamn kendisini meydana getirir. Eer, rnein idrak etmeki, tinsel anlamda almamz gerektiinde, bizde alglanabilir bir elle kavrama dncesi asla olumaz. Yaayan dillerde gerek metaforlar ile szckler arasndaki fark, kullanmla literal ifadelere indirgenerek zaten kolayca kurulurken; l dillerde srf etimoloji son noktaya karar veremez. Sorun, bir szcn kkenine veya dilbilimsel gelimeye genel olarak baml deildir, tersine btn bunlarn stnde sorun; tamamyla resimsel, yanltc ve tasvir edici gzken bir szcn, oktan dilin yaamnn iinde, ilk duyulur anlamn ve ona dair hafzay, tinsel anlam ynnde kullanlmasyla yitirip, tinsel anlama ykseltilip, ykseltilmediidir (aufgehoben).3

Hegelin ontolojisinde, insan kendisini doadan ayrtrarak ve doay olumsuzlayarak, ancak lmde, kendini, kendinde ve kendisi iin varlk yapar ve baka bir deile kendisini ve darsn ancak sylem iinde bilinciyle kurarak mutlak hakikate ular. Bunun iin ben ve tekinin ayrtrlmas gerekli olduu gibi, insana verili olan doann ve duyulur olann olumsuzlanmas ve soyut bir tinsellie kaldrlmas da zorunludur. nsann zgrl, kendinin ben ve zne olarak bilincine varmas, ancak lmne bir savala doal verili yaamn olumsuzlanmas ve ne olmadnn bilgisi zerinden olanakldr. Varlk ve dnce arasndaki zdelikte ancak bu diyalektik hareketin sonucunda tam btnle ular. Bu sre, her zaman ve her yerde geerliliini koruyacak tmel olann kavramsal bilgisini kurar. znenin teki tarafndan tannp bilinmesi tekinin varl ile mmknken, insann ben olarak bilincini aklsal bir varlk olarak ortaya koymas olan kavramsallatrma yetenei, ancak kendini doadan, tekinden, duyulur olandan ayrtrp kartlatrd ve olumsuzlad mddete imkanldr. Bir bakma, insann bilmesi ve bilinmesi onun

G.W.F.Hegel, Aesthetics, Lectures On Fine Art, C.1, ev. T. M. Knox, Oxford, Clarendon Press, 1973, s. 404. Derrida, bu alnty Beyaz Mitoloji adl makalesinde kullanarak, alntnn sonuna bizim yaptmz gibi aufgehoben eklemitir. Hegelin orijinal metninde bu ibare yoktur.

alarak lmle yzlemesi ve tikel olan duyulurdan, kavramsal ve tmel olana doru, mutlak bilgi adna vazgemesi ile ortaya kmaktadr.4 Bu soyut olumsuzlama hareketi, tekinin tekiliinden feragat etmesi zerine kuruludur. Olumsuzlama, olumsuzlamann kendisini tanmamaktadr. Bilin lm kendi bilinci zerinden anlamlandrmakta (lm, ancak tekinin lm zerinden tasarmlanabilir), varlk ve dnce arasnda kurulan mutlak anlamda ki birlik anlamlln ortaya koyduu dayanaktan, borland olumsuzdan geriye deme yapmamaktadr. Anlamszn dayana olan olumsuzlama anlam iinde tannmamaktadr. Hegelin rnei ierisinde gidersek kavram olan, duyulur kkenini olumsuzlam ve duyulurluunu logos iinde kavramlamak adna kurban etmitir. Kavramn kkenindeki metaforik ve duyulur olan ierii mutlak anlam adna zdelie brnm, varlk ve varolan arasnda ki fark, kavramsallama adna tketilmitir. Derrida, Hegelin ontolojisi ile Bat felsefesi tarihine ikinleen metaforlama sreci ierisinde, duyulur olann ypratlmasnn son kertedeki gstereni olmas dolaysyla ilikilenmitir.

2. Derridann Mdahalesi: Diffrance


Metafizik bir snr izme tasarm ayn zamanda bir ayrm beraberinde getirir ve bu ayrmdan hareketle (bu snra dayanarak) kendine kavramlar yaratr. ( duyulur/ dnlr, gsteren/ gsterilen, doa/ kltr, ruh/ beden, felsefe/ retorik vb) Bu kavramlarn anlamlar sz konusu olduunda, izilen bu snrn sabitlenmesi ve dondurulmas gerekir. Anlam, ancak erevesi izilip snrlanarak ve kendisini anlamszdan ayrp dondurduu ve lmle hesaplat mddete imkanldr. Ancak bu anlamn da, snrlanan alan iinde veya dnda hibir garantisi yoktur. Yani anlam ileri geri telenebilir; hareketlidir. nk bu ayrmn her iki tarafnda kalanlar da varolularn birbirlerine borludurlar. Dolaysyla anlamn imkan onun anlamszlndan dolanmakta ve bir nevi onu anlaml klan anlamszl olmaktadr.
4 Alexandre Kojeve, Hegelin Felsefesine Giri, ev. Selahattin Hilav, stanbul, Yap Kredi Yaynlar, 2004, b.a. Bu sre, tezimizin ikinci blmnde Usure bal altnda daha ayrntl olarak betimlenemektedir.

Anlamszla bir anlam bulma giriimine kartlklar ilikisi iinde baktmzda, kendinde anlamn, soru konusu olan anlamszln dnda olmasna ramen bir temel olma iddiasnda olduunu grrz. Dolaysyla her anlam bulma giriimi beraberinde anlamszl kap dar etmekte ve kendi kendinde anlamszla bir arkhe bulamamaktadr. Anlam, olumlu olumsuz bir zorunlulukla anlamsz da beraberinde getirmekte ve bylece anlamszn anlamszl, anlamszn kendi sessizliinde ve boluunda onaylanmaktadr. Anlamszn imkanll paradoksal bir ekilde onun imkanszlndan gemektedir. Anlamsz artk bir dizgenin paras deildir. O, anlamsz olmayandr ve tam da anlamn bu elikisi zerinde varolmamaktadr. Anlamszn varl kiiliksiz ve kimliksizdir ve yokluun onanmas ile varolan bir var olmayandr. eliki stnde

oturmasyla

okanlamllklara yol amakta ve dilin dipsiz uurumuna (abyme) dmektedir. br taraftan anlam ise benzer ekilde kendi birlii ve btnl iinde anlamszn varlna ihtiya duymaktadr. Anlam ve anlamsz, birbirlerini olumlayarak varolmaktadrlar ancak farkllklar da kendi kendilerinde nakedilmitir. Anlamsz olanla ilgilenen hibir kken yoktur. Bir ilk olarak kken arayna baladmzda hep bat metafiziinin kavram ve tasarmlarn kullanmak zorunda kalrz ve bu snrn dna kamayz. nk bu metafizik snr bizi ayn zamanda imkanszla kar karya brakr. Bu snrla varolan imkansz, anlamn da lmle hesaplat zaman-mekandr. Bir dizgenin dnda kalan anlamsz, anlam dmnn zlmesini, beklentiyi, karar vermeyi erteleyip, anlam gelecek olan bir olanak olarak muhafaza ederken, br taraftan onu imkanszn mekanna tamaktadr. Anlamn olumas ancak bu anlamszla hesaplamas ile mmkndr ve imkansz bir tasarmdr.

Bkz. Szlk. Tezimizin nc blmnde ayrntl olarak resmettiimiz bu metafor kaos, yark, aralk, fark anlamlarna da gelmektedir. bkz.3.blm. Burada ifade edilmeye allan ey, Eleal Zenon tarafndan ne srlen paradokslarn; hareketin, okluun, bo uzayn olmadnn ve Varolann ancak bir ve hareketsiz olduunun kantlar olamayacadr. Bunu Zenonun paradokslarn baka bir ekilde tekrarlayarak gstermeye altk. (Snrl bir zamanda, snrsz mekan alamaz)Varlk ve olu arasnda stesinden gelinemeyen mcadeleyi, aralklarn sonsuza uzanan okluunun olanaksz olanaklln, yaznn oluturduu mesafenin vastasyla iaret etmeye altk. Dolaysyla bu paradokslar, eer bir eyin kantlar olacaklarsa, ancak varln kkeninin bir paradoks olduunun kantlar olabilirler.

Snrn dnda kalan anlamszn kavramlatrlamaz olmasnn nedeni onun, anlamn kavramlatrmasna direndiindendir. Anlamn kavramlatrlmas daima gelecek olarak kalr. Anlamsz, kavramn mekanna kendini brakt zaman, bilin tarafndan da evrimlenmi, sarmalanm olmakta; yani anlam kazanmakta ve bir kimlie brnmektedir. Bilincin ve her nevi belirli varolann deneyiminin tesinde olan, anlam ve anlamszn birlikte oluturduu bu yeni kimlik, artk ikircikli bir kimliktir. Anlamn lmden, yaam lehine ald borcun harcanmas, anlamszla oluturduu kiiliksiz bir al verile elikili bir ekilde imkanldr. Bu alveri, Aufhebung kavraynn kaydrlmas ve la relve ile yer deitirmesi vastasyla salanmtr. La relve Franszcada Aufhebung szcnn btn anlamlarn tamasnn yan sra, yedee almak, nbet deitirmek ve rahatlatmak gibi baka anlamlara da sahiptir.5 Bizim tezimizin Giri blmnde ifade etmeye altmz bu dnce silsilesini, Battaillen Hegel zerinden anlamszla hesaplamasnn Derrida tarafndan yorumlanmasna borluyuz. 6 Varlk ve yokluk arasndaki kartlk ilikisinden doan ve Bat felsefesine ikin olan anlamn elikisini, Derrida diffrance yar-kavram ile datmaktadr. Burada yar kavram olarak ifade ettiimiz diffrance ne szcktr, ne de kavramdr. Szcn literal anlamyla Eski Yunanca diaphereinin bir evirisinden ibaret olmayan Franszca diffrer fiilinden ance sonekinin getirilmesiyle kurallarna tamamyla aykr bir ekilde tretilen diffrance, Trkede fiilden tretilebilen isimler gibi Franszcann dilbilgisi oluturulmamtr. Gcn kendinden almasna ramen tam olarak bir etkenlik halini de belirtmeyen bu fiilimsi br taraftan fiilin etken olarak gsterdii eyi de ntrletirmektedir. Semantik olarak diffrer fiilini incelediimizde, Franszca dilinin mehur szl Littrde iki ayr motifle ilikilendiini grrz. Bu motiflerden az bilineni zamanlama olarak gee brakma ,erteleme, hesaba alma, ekonomik hesap, dolamba,

Jacques Derrida, Beyaz Mitoloji, Margins Of Philosophy, ev. Alan Bass, The Univercity of Chicao Press, 1982, s.22, evirmenin dipnotu 23. 6 Jacques Derrida, Snrl Ekonomiden Genel Ekonomiye Saknmsz Bir Hegelcilik, Gece Yazs, b.a. Bu metinde Derrida, Bataillen azndan Hegelin ne denli hakl olduunu bilmediini de yazmaktadr. Bir bakma Hegele ramen Hegelci bir okuma yapld sylenebilir. Ancak burada ifade edilen zel isimler etrafnda dnen kimlik politikalarn, nc blmde, Nietzsche zerinden ele almaktayz.

yedek ve iinde tasarm ieren bir ilemin iindeki zaman ve glerin hesaba alnmasyken, teki motif zde olmama, baka, ayrt edilebilir olma ve belli srarl bir yinelemeyle , ara ,uzaklk ve uzamlamaya iaret etmektedir. Bu fiile ence son ekinin getirilmesiyle oktan tretilmi olan diffrencenin, her iki anlam motifini de ifade edememesinden dolay Derrida, alfabenin ilk harfi olan a harfini yazya sokmasyla diffrence kelimesini diffrancea dntrr. Salt grafik bir mdahale ile yaplm olan bu ayrm konuma dilinde iitilmemektedir. Bir yazm

diline(fonetik yaz) egemen olan kuralla elien bu grafik araya girme, dilbilgisi iin bir skandal yaratmak iin dnlmemitir.7 Derridann ance ekini semesinin bir baka nedeni ise bu ekin, kendi yazm dili olan Franszcada, etken ve edilgen arasnda kararsz kalmay gstermesidir. Bu kararszlk, anlamlardan ne zamansal ne de mekansal olandan yola karak dnlmesine izin vermektedir. Diffrance bir etken znenin bir edilgen nesne zerindeki eylemi de deildir. Diffrance yar kavram bir yandan burada olmayan bir eyi, br taraftan kendinden farkl olan gstermektedir.8 Bu grafik aralk bir bakma, lm ve yaam arasndaki diyalektii baka trl yazlmaya, anlamsz da hesaba katmaya zorlamaktadr. Baka bir yerde, bir Bataille okumamda, kendimi yedee almadan, harcamaya,
lme, anlamsza katlmayan snrl ekonomi ile, yedeksiz olmay, deyim yerindeyse yedeksizi yedee almay gze alan bir genel ekonominin, harfi harfine ve yeni bir anlamda bilimsel olarak ilikiye sokulmasnn nasl olabileceine iaret etmeye almtm. Hesabn bilen bir diffrance ile hesabn bilmede, eksik kalan bir diffrance arasndaki iliki, mutlak yitimin lmn konmasyla kar karya gelen salt ve kendinden yitirmeyen buradaln konmas. Snrl ekonomiyle genel ekonominin bu ilikiye sokulmasyla ayrcalkl Hegelcilik bal altndaki felsefe tasars yerinden edilmekte ve yeniden

Derrida, fonemler aras alafonlar kullanr. bkz. Szlk. Bkz. Szlk. 7 Jacques Derrida, Diffrance, ev: nay Szer, Toplumbilim, No. 10, Austos 1999, s.49-50 (nay Szer tarafndan evrilen bu makaleden yaplan btn alntlar, ayn makalenin Alan Bass tarafndan ngilizceye evrilmi versiyonu ile karlatrlarak kullanlmtr.) 8 A.e.,s.51-52 Bir de different vardr ki bu isim- fiil her iki anlam verse bile bunlarn birbirlerine olan farkn ve ertelemesini ifade edememektedir.

yazlmaktadr. Aufhebungu la releve-(ortadan kaldrma) kendini bakaca yazmaya zorluyoruz. Belki de dpedz yazlmaya.9

Anlam ve anlamszn hesaplama abalarnn mekan, ayn zamanda diffrance yar-kavramnn da ortaya kt pheci saha, yaznn sessiz mekandr. Ancak bu yaz, fonetik yaznn ve dilin btn tanmlarn kapsamakta ve amaktadr. Derrida fonetik yaznn, aralarnda ki btn farkllklara ramen Platondan Hegele btn metafizik tarihine, hatta Sokrates ncesi dnrlerden Heideggere uzanan bir srete, Logosa bal bir hakikat merkezi ilevini grd grndedir. Derridann ne srd yeni yaz anlay, bir dil olarak tanmlanabilecek olan hareketi, eylemi, dnceyi, yansmay, bilinci, bilin-dn, deneyimi, resim yazy, kavramsal yazy, yzn ifadelerini ve ifade edilen yz amakta; resim, sinema, mzik, heykel, yaayan hcrelerin en temel bilgilerini ileten yazy ve sibernetik programlar hatta insan ncesi ilk oluumlar, yani genel olarak anlamn kkenini de katetmektedir.10 Ancak Derrida btn felsefi dili olumsuzlayan bir st dil yaratma peinde deildir. Kavram iin yeni bir kavram kavram veya Felsefe Tarihine alternatif bir kavramsallatrma nermemektedir. O, metinlerinde sklkla Felsefe Tarihinin byk isimlerinin metinlerini sabrla yorumlamakta ve bu metinlerde ki amazlar deifre etmektedir. Felsefi sylemin kendisini kurarken, ortaya koyduu bu amazlar, bir taraftan da bu sylemin darda braktklarna iaret etmektedir. Bu adan bakldnda Derrida, felsefi olan ve olmayan birbirine balayan ba soru konusu etmektedir. Derrida Bat metafiziine ikin olan ancak tamamyla homojen de olmayan bir dil anlayn zmlemektedir. Bu dil anlayna gre anlam temsiliyet ilikisi ierisinde bir zdelik mant ile kurulmutur. Saussuren terimleriyle ifade edecek olursak anlamn oluumunun arkasnda bir gstergeler sistemi vardr. Gsterge, gsteren ve gsterilenden olumakta ve anlam gsterilen, iitim imgesini ise gsteren temsil etmektedir. Geleneksel terimleri kullanacak olursak anlam, kavrama
A.e., s.57. Bu sre elbette ki yekpare bir sre deil, kendi arasnda farkllklara yer veren bir sretir. Derrida bu grn pek ok metninde ifade etmektedir.Bkz. Retrait of Metaphor, The Derrida Reader: Writing Performances, Haz. Julian Wolfreys, Univercity of Nebraska Pres, Lincoln, 1998. 10 Jacques Derrida, Of Gramatology, ev. Gayatri Chakravorty Spivak, London, The Jhons Hopkins University Press, 1976, s. 6-9.
9

tekabl etmektedir ve gsteren ise ounlukla fonetik olan terimdir. Derrida, byle bir anlayn arkasnda, dilin rettii anlam bir buradalk metafizii ile hakikate balama telan grmektedir.
Genellikle, gstergenin eyin, imdi burada olan eyin yerine getii sylenir, ey ise anlam da, kendisine gnderilen de olabilir. Gsterge imdi burada olan yokluunda sunar. Onun yerini alr. eyi ele alabildiimiz, onu gsterebildiimiz lde ona buradaki, burada-olan deriz, ne zaman ki buradaki kendini sunmaz, gsterme yoluna bavururuz, gstergeyi iin iine kartrrz. aret alr, iaret veririz, iaret ederiz. yleyse iaret ya da gsterge ayr(m) konmu ( diffr) buradalktr, ertelenmi imdi, yerinden ayrlm burasdr. ster szl ya da yazl gsterge olsun, ister seimle ve politik temsille ilgili olsun gstergelerin dolam eyin kendisiyle karlaabileceimiz, onu ele geirebileceimiz, tketebileceimiz, ya da harcayabileceimiz, grebileceimiz, burada grleyebileceimiz an erteler.11

Gsterge, burada olmayan eyi yokluunda yani bolukta iaret etmekte, kendi iinde bir temsiliyet yaamamaktadr. Yani biz bir nesneden veya anlamdan, varlk ve yokluk arasndaki hesaplamadan sonra, ancak znenin sesini ksan lmn gyabnda, konuabilir veya yazabiliriz. Gsterilen elimizde hazr bir nesne ise, zamann ypratmalarn hesaba katmadan da bu nesneden temsili olarak bahsedemeyiz. nk bu nesne, gelecee dair bize bir garanti veya doruluk ilikisi vermez. Elimizde hazr bir nesne dahi olsa bu nesneden, zaman ve yokluu hesaba katmadan bahsedemeyiz.. Dolaysyla szde deneyci gzken zne ve nesne arasndaki buradalk kavray bir metafizikten ibarettir. Btn bu nedenlerden dolay, diffrance yar-kavram ne geleneksel dil dizgesinin ne de Saussuren terimleriyle anlalamaz. Anlam, gstergenin bir gsterileni olsa bile daima gelecek olan bir eyi gstermektedir ve zamana ve mekana direnmektedir. Diffrance, yaznn at bolukla hesaplaabilen grafik bir aralkta ortaya kmaktadr. Bu grafik aralk bize Derrida, Bat felsefesinin fonetik yaz kavrayndan farkl bir yaz tasarm ortaya koymaktadr. Derrida; Platon,
11

Jacques Derrida, Diffrance, Toplumbilim, s.52. eviride im ve imleme olarak evrilen szckler, tezin terminolojisinde bir btnlk olmas asndan gsterge ve gsterme olarak deitirilmitir.

Aristoteles ve yadsmaktadr.

Saussuren ortaya koyduu gibi fonetik bir yaz olabileceini

Gerekte, benim yapmaya altm gibi, tam saltlkta fonetik olan bir yaz bulunmadn ve sesiliin( phonologisme) bir kltrde, alfabe kullanmnn sonucundan ziyade, bu kullanmn belli bir temsili ( reprsentation) , belli bir etik veya deerbilimsel (axiologiuque) deneyimi olduunu gstermek olanakldr. Yaz iaretlemesinin saydamlnda yetkinlikle temsil edilmi olduundan, onu syleyen znede ve anlam, ierii, deeri karlayan kiide annda varolduundan, canl szn doluluu karsnda kendini silmek zorunda kalacaktr.12

Derrida fonetik bir yaznn arka plannda ideolojik bir deerler dizgesinin varolduunu dnmektedir. Bu deerler dizgesini deifre etmek, dncenin daha nce bambaka ekillerde adm att alanlarn izlerini sorgulamak, ayrmn nakedildii yeni bir konum tasarmlamay gerektirmektedir. Derrida yaznn gayri ahsilii vastasyla sessiz bir dil yaratma peindedir. Sokratesden beri Bat metafiziinin can damarn oluturan bilen znenin buradalk zerinden kurduu baskc sesini yaznn mekansal ve erteleyici sessizliinde ksmaya abalar. Byle bir sorgulamada metaforun felsefe iinde konumlandrlnn rol byktr. Nitekim Bat metafizii merkezine koyduu bilin, z, Tanr, insan gibi metaforlar ve metonimiler, varln buradalk zerinden metafizik bir belirlenimidir.13
Konumann/szn lm tabi ki burada bir metafor: konumann kaybolmasndan konumadan nce, konumann hiyerarik bir yapnn artk hkmdar olmad, yeni bir konum dnmeliyiz.14

Derrida bambaka bir dnce tarz peindedir ve bu dnce tarzn betimlemek iin metaforlar kullanr. O, kkensel bir varlk metaforunun yaratt buradaln has ve harfi harfine anlamnn, bir temsiliyet mant ve hiyerarisi
12

Jacques Derrida, Gstergebilim ve Gramatoloji, ev. Tlin Akin, Afa Yay., Ekim 1994, stanbul, s. 47. 13 Jacques Derrida, Structure, Sign, and in the Discourse of the Human Sciences, Writing and Differance, ev. Alan Bass, Routledge, London, 2003, 3.bsk. 14 Jacques Derrida, Of Gramatology, s.8.

10

ierisinde duyulur olana uygulad kavramsal iddeti sorgulamaktadr. Bu balamda sorunumuz oklu ve geirgen bir zellik tamaktadr. zellikle Derridann yazm tarznn farkll yani kendisini tam ak ve seik ortaya koyacakken stne rtt perde gz nne alnrsa, sonuca ynelik hzl bir okumann pek mmkn olmad grlecektir. Derridann hesaplat gsterge anlay ayn zamanda gelenein metafor anlaydr. Metaforun kavramla ilikisini sorgulamakta ve metaforun ne lde felsefi sylemi etkilediini deifre etmeye almaktadr. Metaforun oluturduu dil anlay, dilin has ve figratif anlamlar arasnda bir ayrm yapmakta ayn zamanda gsteren/ gsterilen, sz/dil, etken/ edilgen, konuma/ yaz, retorik/felsefe arasnda yapt ayrmla akl-sz-ses merkezci bir tutum sergilemektedir. Derrida, arkasnda metaforun olduu bir anlam anlayn yerinden ederek buradalk metafizii olarak isimlendirdii, bir dnce dizgesini yapskmne uratmaktadr. Ancak metaforun gizemini kaldrmak metaforsuz yaplacak gibi deildir. Derrida metaforlarn arkasndaki has, literal anlam ortaya karmaya almamaktadr. nk kkensel metafordan bahsetmenin metaforik olmayan bir yolu yoktur. Dolaysyla biz tezimizde yapskmnn zerinden kayd metaforik yapy, metaforu yapsn skerek deifre etmeye almaktayz. Felsefi metaforlar belli kriterlere gre ayrma tabi tutma ilemi Bat Felsefesi tarihinde Platonun ideal olan tarifi ile balamaktadr. Bu ideal olan; felsefenin, retorikten ve duyulur olann kavranlr olandan ayrlmasyla retilir. Bu ayrm, ayn zamanda kken, teori, logos gibi kkensel metaforlarn uygulamaya sokulmasdr. Metafora kar gelenekten farkl bir tutum sergileyen Nietzschenin metinlerinde ise sorun btn felsefi syleme yaylmtr. Dil, kkensel olarak metaforlardan olumutur ve felsefe baz temel metaforlar zerinden sylemini yaplandrmtr. Derridann metinlerini okumak, mayn tarlasnda dolamak gibidir; szcklerin, hatta harflerin arasndaki boluklara yerletirdii zaman ayarl maynlar, her anlam karma abamzda patlamaktadr. Derrida kendisine salam bir zemin kurup onun zerinde rahatlkla dolamaktan pek holanmaz. Bir kkenin zerine katmerlenen kategorik, hayat, dil veya tarih anlayna sahip deildir. Ancak iinden kt mirasn kendisini bir ekilde lekelediinin de farkndadr. Onu daha iyi

11

kavramak iin bir Derrida yorumcusu olan A.Megillin verdii bir analojiye
bavuralm: Derriday modern bir Penelope olarak dnelim; asla eve dnmeyecek bir Ulyssesi beklerken gndz rdklerini gece sken daha dorusu ayn anda hem ren hem de sken- bir Penelope.( Buradaki szck seimi rastgele deildir. Skme (ravel) hem skmek( to ravel) hem de rmek ( to unravel) eylemini ifade eder rmenin ne anlama geldiini okuyucuya brakyorum.) Bir yandan byk byk ayrmlar koyutlanrken bir yandan da bunlar yklr: Tek bir hamleyle bir eyler ortaya konur, serimlenir, azledilir, bir yana braklr- daha koyutlanrken bile rtlr. Yine de, Derrida bu ayrmlara bir ekilde bal kalyormu gibi sayfalar doldurmay baarr.15

Derridann eletirileri ounlukla Bat metafiziinin mutlak hakikate ynelik inancn etrafnda arlamakta ve Nietzscheci bir anlamda hakikat ve yalann tesinde bir alan aramaktadr. Derrida, kendi dncelerini bile doruluunu srekli tartmaya amakta ve hibir ekilde bir tez ne srmemeye zen gstermektedir. Bundan dolay onun szcklerini deneyimlerken ve onun projesini anlamaya alrken baka bir zaman ve mekann iinde olduunuzu fark edersiniz. Bu yer, sizin iinde hareket etme imkannz salayan ve bir tez ne srmenize olanak veren zemini srekli sarsp dalgalandrmaktadr. Derridann szckleri bir balam ierisinde i grrler ve her zaman bir deitirim zinciri ierisinde ikame edilebilirdirler. Bu nedenle bir dilden baka bir dile aktarm olan eviriye gayet uygundurlar. Derrida evirinin orijinal bir metinden tretildiini dnmemektedir. Derridann kulland, yaz (criture), iz (trace), ayrm (diffrance), ek (suplment), kzlk zar (hymen), ecza (pharmakon) gibi baz szcklerin, kendi yaz dili olan Franszca iinde bile, szck anlamlar mehul olduu iin evrilememeleri bir sorun tekil etmez. Bu szckler bir balam ierisinde i grr ve bu balamn Franszca, Trke veya herhangi baka bir dilde olmasnn bir nemi yoktur. Bilakis onun szckleri bir dilden baka bir dile tandnda onun tabiriyle daha bir gzelleir. Derrida, Toshihiko zutsu adl
Allan Megill, Arln Peygamberleri, ev. Tuncay Birkan, Bilim ve Sanat Yay., Ankara, 1. bsk, 1998, s.382. Bkz. Szlk.
15

12

Japon- slam reticisi bir dostuna yazd ve mehur yapskm projesinin bir yntem olmadn da belirttii bir mektupta eviri ile ilgili dncelerini u cmlelerle ifade etmitir.
evirinin, ikincil ve bir dile ya da bir kaynak metne bal olarak tremi bir olay olduunu dnmyorum. Az nce sylediim gibi yapskm znde, bir deitirim zinciri iinde yeri doldurulabilir bir szcktr. Bu bir dilden dierine de gerekleebilir. yapskm szcnn talihi bir baka szcn (aynsnn ve bakasnn) ayn eyi (aynsn ve bakasn) Japoncada dile getirmek iin, yapskmnden sz edebilmek iin ve onu uzaklara gtrmek, yazmak ve oaltmak iin bulunmas ya da bulgulanmasdr. Bu szck daha da gzel olacaktr.16

Yapskm projesinin zelinde bu ekilde dnen Derridann genel olarak eviri ile ilgili grleri de bu istikamettedir. Yapskm projesinin yerine geebilecek bir metafor, baka bir deerbilimsel oluumda kullanld takdirde, kendi iinde daha bir gzel olacaktr. Bu projenin gstermeye altklarndan biri de, metaforun ifte yazmnn her bir dile farkl bir ekilde nakedilmi olduudur. evirmenin olanaksz abas17 bu ifte yazmn farkl kltrlerde ortaya kabilmesi iin en gzel olanakllktr.
Olabilirliin snrlar ierisinde veya en azndan onun gzken olabilirliinde, eviri gsteren ve gsterilen arasndaki farkta i grr. Fakat fark asla saf deilse, eviri daha da az saftr ve dnm tasars eviri tasarsnn yerine gemelidir: bir dilden teki bir dile, bir metinden teki bir metne. Biz asla gsterge aletleri veya-aralarnn- bir dilden

Bu evirinin orjinalinde yapskm szc yerine yapzm kullanlmtr. Bu szck iin, pek ok farkl eviride, kurguskm, yapbozum, dekonstrksiyon gibi farkl szckler kullanlmtr. 16 Jacques Derrida, Japon Bir Dosta Mektup, ev. Medar Atc- Mehve Omay, Toplumbilim, No.10, Balam Yay., stanbul, 1999, s.188. Metafor szc tezimizin birinci blmnde ayrntl olarak greceimiz zere, Eski Yunancada teye tama, nakletme anlamlarna gelmektedir. Burada metaforu, iki farkl kltr birbirine tayarak bir ifte yazma araclk yapan olarak kullanyorum. 17 A.e., s.188. Derrida bu ifadeyi Walter Benjamine atfta bulunarak kullanmaktadr. Biz burada baka bir balamda kullanmaktayz.

13

tekine veya bir ve ayn dilin kendi iinde, bakir ve dokunulmam brakt saf gsterilenin aktarm ile ilgilenmiyoruz ve ilgilenmedik18

eviri ayn dil ierisinde olabilecei gibi farkl diller arasnda da metinler arasln( intertextuality) bir devam olarak mmkndr. Dolaysyla Derridann metinlerini orijinal dili olan Franszcadan baka bir dilden okuyup ( ngilizce), Trke ierisinde betimlemeye almann bir sakncasn grmemekteyiz. Derrida iin eviri; mevcut bir gsterilene baka bir dilde uygun bir kavram bulup ona tekabl eden bir gsterenle uygun gramerin iine yerletirme ilemi deildir. Byle bir anlay metnin ok anlamlna da zarar veren ve daima akn gsterileni arayan Bat metafiziinin ikinletirdii bir anlaytr. eviriye zemin oluturabilecek sabit gsterilenler yoktur. Gsterilenlerin, eviri esnasnda yerlerinden oynamalar ve farkllamalar Derridann diffrance tasarm ile de paraleldir ve tam da onun istedii bir eydir. Derrida, kullanm olduu terminolojinin Bat metafiziinden dn alnm bir terminoloji olduunu bilmektedir ve bu metafiziin yirminci yzyl felsefesinde ki yansmas olarak grd Saussuren terimlerini kullanmaktadr. Tezimizin ikinci blmnde betimleyeceimiz zere Saussuren gsterge teorisini takip ettiimiz ve bunu Bat metafiziine uyguladmzda, gstergenin burada olmayana iaret ettiini, bu gstergenin ikincil ve geii olduunun yani kaynakta diffrancenin olduunu grrz.
Yerine-konann bu ikincilik ve geicilik belirlenimi soru konusu yapma giriiminde kukusuz kaynaktan diffrance gibi bir eyin ortaya kt grlecektir.,fakat kaynak, arkhe, telos, eskhaton gibi deerler daima buradal, ousia, parousiay vb. anlatt

18

Jacques Derrida, Of Gramatology, ev. Gayatri Chakravorty Spivak, evirmenin nsz ierisinde Derridann la Positiondan aktaran evirmen, The John Hopkins Univercity Press, Baltimoreve, London, s. Ixxxvii. Ben bu paragraf evirdikten sonra pek ok farkl yorumcu tarafndan yaplan ayn paragrafn evirisi ile karlatm ve felsefi dncenin bu farkl eviriler sayesinde ne ekilde yaratc olabileceini deneyimledim. Pek ok disiplin iin gncel bir sorun tekil eden eviriye bir standardizasyon getirme abas, bu disiplinleri kreltmektedir. Ancak bu eviri hareketleri arkasnda yatan bilin-d, ideoloji ve eksik yabanc dil bilgisinin de deifre edilmesinin, evirinin yaratcln perinleyecei de hesaba katlmaldr. Derrida Platonun Eczanesi isimli metninde, Platon evirmenlerini ve zellikle Robini, Platonun kulland metaforlar etrafnda metnin devamnda sre giden oyunlar grmezden gelen ve yer yer anakronik olan evirilerinden dolay eletirmektedir.

14

lde bunun kaynaktan ve ereksel olduu da sylenemeyecektir. Gstergenin ikincil ve geici belirlenimini sorgulamak, onu kaynaktan bir diffrancela kartlatrmak bundan byle u sonular verecektir: 1- Diffrance, daima buradaln tasarm demek olan ve buradalktan yola karak ya da onun asndan kurallandrlm bir dizge( dnce ya da dil) iinde kurulmu bir gsterge kavram altnda anlalamaz artk; 2-Bu yoldan buradaln ya da onun yaln simetrik kart olarak burada yokluk ya da eksikliin yetkesi soru konusu yaplr. Bizi-yani bir dile ve dnce dizgesine yerlemi olan bizleri-; varolan, ve varolmaklk kategorileri iinde varln anlamn genel olarak buradalk ya da burada-yokluk olarak oluturmaya zorlam olan ve daima zorlayan snr sorgulanmaktadr19

Bu blmn banda da deindiimiz gibi anlam ve anlamsz arasndaki snr da bu ekilde geliir. Bu snr mutlak deildir ve gstergenin kendisi sorgulandnda ve bu sorgulama yaplrken Bat metafizii tarafndan bilinen snrlar hareketlendiinde (ki bu paradoksal ancak zorunlu bir harekettir) byle bir uran bizi metaforun kullanmndan kaynaklanan anmayla kar karya brakmas kanlmazdr. Bat metafiziini ykmak iin, tabi ki Derridann elinde bu metafizikten miras kalm kavramlar vardr. Derrida, kendinden nce Bat metafiziini ykmaya alan Heidegger, Freud ve Nietzscheyi rnek vererek, bu filozoflarn da esiz bir dngnn iine hapis olduunu belirtmekte ve bu metafizii ykmann ancak bu kavramsallamann iinde geerek yaplabileceinin ip ularn vermektedir.
Metafizii sarsmak iin metafiziin kavramlarndan vazgemenin hibir anlam yoktur. Bu tarihe yabanc hibir dile hibir szdizimine, hibir szle- sahip deiliz; tam da tartmaya giritiinin biimine, mantna, rtk varsaymlara kaymak zorunda kalmam tek bir ykc nerme dile getiremeyiz.
20

19

Jacques Derrida ,Diffrance, Toplumbilim, s.53, (eviride deiiklik yapld: m yerine gsterge kullanld). 20 Jacques Derrida, Writing and Difference, ev. Alan Bass, London, Routledge and Kegan Paul, 2003, 4.bsk, s.354.

15

Biz tezimizde, felsefi metnin iinde metaforu deifre etmek iin, Derridann getii yollarn izini srerek, zaman zaman felsefe tarihinin izgiselliini de ihlal ederek metinler arasnda bir benzerlik oyunu oynadk. Ancak her ne kadar Derridaya yakn bir okuma yapmaya ve zne nesne ayrm suretine brnen epistemolojik tavrn dnda konumlanmaya alsak da, Derriday yitirmeden onun bir takipisi olamayacamzn bilincindeyiz. Onun projesinin orijinalliini yakalamak -ister bilinli ister bilin-d- onu dntrmek ve onunla aramza bir mesafe koymak demektir. Derriday herhangi bir bilin paradigmas iinde konumlandrarak, almamz kolaylatrmak olanakl gzkmemektedir. Tezimizin iinde bulunduumuz giri blmnde ne srdklerini, mmkn olduunca ak bir ekilde ifade edebilmek iin metafor sorununu blmde ele aldk. Birinci blmde Bat Felsefesi tarihinin metafor sorununu ksaca betimleyip bu konuda baz paradigmalar oluturan Aristoteles ve Platonun metafor anlaylarn Derridann slubunda aklamaya altk. kinci blmde ise hem Derridann kulland terminolojiyi daha anlalr klmak, hem de gsterge iin kullanlan sikke metaforunun kullanm deerini ifade edebilmek iin, Saussuren dilbilimi betimleyip, onun Derridann tasarm ile ayrld ve birletii noktalar ele aldk. nc blmde metaforun ne ekilde ve hangi nedenlerden dolay dilin paradoksal kurucu unsuru haline geldiini, Derridann ncllerinden Nietzschenin sylemi zerinden serimledik. Bu blmn, Aufhebungun hangi srelerden geip la relveye dntn baka bir balamda gsterdiini ummaktayz. Giri blmmzn son cmlelerinde tekrar vurgulamak istediimiz husus, ancak sabrl bir okumann Derridann bilmecemsi yazm tarzn anlalr klabileceidir.

16

B R NC BLM METAFOR VE METAF Z K

17

1. METAFOR VE METAF Z K
Heidegger, metaforun ancak metafiziin iinde mevcut olabileceini ne srmektedir. Byle bir iddia meta-fizik ve meta-forun taknlklarnn ayn tamay ifade ettiini nermektedir. Buradan, ilkin ontolojinin, ruhun grnen dnyadan grnmeyen dnyaya tand, Platoncu veya Yeni Platoncu tipteki Bat metafiziinin btn retorik geleneinin iinde dolayl olarak bulunduu anlalmaktadr. kinci olarak, meta-forun has anlamdan, figratif anlama tanma demek olduu ve son olarak ise her iki tanmada bir ve ayn teye tanmay ( bertragung) oluturduu anlalmaktadr.1 Heidegger metafor hakknda pek az konumutur. Der Satz vom Grund ve Unterwegs zur Sprache isimli metinlerinde metafordan, ele ald balamn merkezinde yer almayan tali bir konumda bahsetmektedir.2 Halbuki varlktan bahsetmenin metaforik olmayan bir yolu yoktur. Bu bizim tezimizde metaforu tamamyla metafizik bir balamda ele aldmz anlamna gelmemektedir. Ancak, tezimizin giri blmnde de bahsettiimiz gibi metafizii ykmak iin, metafiziin dilinden yazmamz gerekmektedir. Metafor szc Eski Yunancada, teye tama, nakletme anlamlarna gelen metaphereinden gelmektedir. Latin retorik yazarlar metaforu, translatio veya transferentiaya dntrmlerdir ki, her iki szck de hareket ve tama fikriyle yakn ilikilerini muhafaza etmektedir. Her iki dili de hesaba katarsak bir eyin (sadece szckler deil) bir yerden bir yere tand bir ema gzmzn nne gelmektedir. Buradaki gerek metafor ise meydana gelen bu yer deitirmedir. Daha ak ifade edecek olursak, elimizde mevcut bulunan bir eyin, ele alnamayan ve muhatab olmayan eklindeki mevcut olmayan veya burada hazr olmayan yerine
Paul Rcoeur, The Rule Of Metaphor, ev. Robert Czerny with Kathleen McLaughlin and John Costello, sj, London, Routledge and Kegan Paul, 1997, s.280. 2 Jacques Derrida, The Retrait of Metaphor, The Derrida Reader: Writing Performances, Haz. Julian Wolfreys, Univercity of Nebraska Press, Lincoln, 1998, s. 106 Bu metin ayn zamanda; tezimizin ilerleyen blmlerinde ayrntl bir ekilde ele alacamz Derridann Beyaz Mitoloji isimli makalesinin, Heidegger zerine bir dipnotuna istinaden, eletiriler getiren Ricouere, cevap olarak yazlmtr. Bu almasnda Derrida Beyaz Mitoloji makalesinde yazdklarn baka bir balamda, Heidegger zerinden tekrar ifade etmekte ve daha nce metafor zerine yazdklar ile tutarllk arzeden bir biimde, Ricouerin eletirilerini, kendini tekrarlayarak cevaplamaktadr. Bu tartmaya, Derridann metafor zerine, balamn kaydracak bir eletiriye sebebiyet vermemesi dolaysyla burada girmiyoruz. Burada, Derridann eletirilerinin Heidegger zerinden de devam ettiini ne srebiliriz.
1

18

gemesidir. Bylece, metafor elde bulunan vastasyla yokluu buradalk haline getirir. Mesela, mezar tann ilevi, artk burada olmayan merhumu, yokluunda yeniden temsil etmesi asndan metaforun ilevine benzetilebilir. uygun gzkmektedir. Tezimizin giri blmnde sorunumuzu dnsel olarak snrsz bir ekilde ele aldmz umduumuzdan bu aamada metafora ynelik daha zel yaklamlar betimlemek niyetindeyiz. Bu blm, metafor sorununa tarihsel bir bak asndan baktmz ksa bir dkmle balamaktadr. Blmn ilerleyen aamalarnda, Platonun sklkla rnlerinden faydaland baz metaforlar yakndan inceleyip, metafor zerine bir teorinin ayklanabildii Aristotelesin anlayn betimlemeye geeceiz. Nitekim Aristotelesin metafor zerine syledikleri, bir anlamda Platonun metafor anlayna anakronik bir giri niteliindedir.
3

Bu aamada

szcn etimolojik kkeni hem felsefeye hem de disiplinler aras aratrmalara ok

1.1. Felsefe Tarihinde Metafor Sorunu


Metafor szcnn etimolojik kkeninden, metaforun henz felsefi bir sorun olarak ele alnmad felsefe tarihinin erken dnemlerine gelirsek; bu szcn gyabnda onun ilevlerini yklenen pek ok farkl metaforla karlarz. Sokrates ncesi filozoflar varlk nedir? sorusunu sorarak bir taraftan felsefi dnceyi mitolojik dnceden ayrmaya ynelik atlmlarda bulunurken; br taraftan mitolojiye zg eski dil alkanlklarnn devam olarak bu soruya metaforlarla cevap aramlardr. Thales, Anaksimenes, Herakleitos gibi pek ok antik a dnr, kkene dair bu soruyu ate, su, hava, toprak gibi metaforlarla cevaplayarak mitolojik dnceden kalma dil kullanmlarna devam etmilerdir. Metinlerinde sklkla metafor kullanmalar, zerlerinde yzlerce ciltlik bir klliyatn olumasna ve gnmzde de geerliliini koruyan pek ok farkl felsefi akmn domasna neden olmutur. Ancak Platondan itibaren metaforun felsefe iinde kullanmnn tehlikesi zerine uyarlmaya balarz.

David Summer, Metaphor and Art History, Encyclopedia Of Aesthetics, C.3, Haz. Michel Kelly, New York, Oxford University Press, 1998, s.219.

19

Platon, metinlerinde felsefe ve retorik arasnda temel bir ayrm yaparak, metaforu retoriin iine yerletirmi ve hakikati arayan felsefi sylemin, retorik tarafndan rotasndan saptrlacan iddia etmitir. Byle bir sylemin uzants olarak metafor da, insan zihnini kartrmasndan dolay, hakikate ulama yolunda en byk engellerden birisi olarak grlm, en fazla ssleme amacyla kullanlabilecei ileri srlmtr.4 Gelenei takip ederek, retoriin alann ilk defa sistematikletiren Aristotelesi ele alrsak, retoriin temel prensiplerinin, mantk ve dolaysyla felsefeyi birbirine balayan kesin balar dokuduunu gzlemleyebiliriz.5 Aristotelesin Retorik ve Poetika adl metinlerinde, ele ald metaforun bahsedilen ba kurmakta ok nemli bir konumu vardr. Aristoteles, metaforu szck sorunu olarak deerlendirerek, kavram literal olarak ele almakta ve metaforu bir terimin has anlamndan sapma olarak tanmlamaktadr. Ancak metaforlar kullanmakta usta olmann da, doal olarak gelen bir deha belirtisi olduuna iaret etmektedir.6 Aristotelesin bu tutumu, daha sonraki dnemlerde de Bat Felsefesi tarafndan kabul grm ve metafora yaklam Aristotelesi bir yn izlemitir. Ancak her ne kadar Aristotelesin dnce sisteminde metaforun ve dolaysyla iirin ok nemli bir yeri olsa da o, dealarn modeller olduunu ve dier eylerin onlardan pay aldn sylemesinden dolay Platonu iirsel metaforlar kullanarak bo konumakla sulamaktadr.7 Ortaa retorii ve teolojisi metafor sorununa elikili bir ekilde yaklamakta, bir yandan kutsal kitaplar ve teolojiyi metaforla anlamlandrmaya alrken br taraftan Tanrnn vasflarna ynelik hibir kesin yargda bulunamayacamz ileri srlmektedir. zellikle Thomas Aquinas, Tanr zerine bilgimizde metaforik anlayn nemini vurgulamaktadr. Snrl insani bilgimiz zerine temellenmi metaforla, Tanrnn varln kavramamz gerektiini ne sren Aquinas, Aristotelesin felsefesi ierisinde, nc yklemin kipliini ekleyerek bu sorunu

A. Baki Gl v.d, Eretileme, Felsefe Szl, Ankara, Bilim ve Sanat Yay., Ankara, 2002, s. 458-459. 5 Paul Rcoeur, The Rule Of Metaphor, s.10. 6 Aristoteles, Poetika, ev. smail Tunal, Remzi Kitabevi, stanbul, 11.basm, 2003, 1459 a. 7 Aristoteles, Metafizik, ev. Prof. Dr. Ahmet Arslan, Sosyal Yay., stanbul, 2. basm, 1996, 991a 19-21.

20

amaya almtr.8Ancak bu dnemde de metaforun hakikatleri maskeleyen ve bizi batan karabilecek yn zerinde uyarlrz. Thomas Hobbes, John Locke ve dier erken deneycilerin metafora ynelik dmanlklar had safhaya varmtr. Thomas Hobbes Leviathan metni, John Locke ise nsan Anla zerine Bir Deneme metniyle, metaforlarn sadece duygular harekete geirerek anlamsz, deneyimden uzak yanl fikirler rettiini ne srmler, onlarn saysz gariplikler yaratmalarnn yan sra; kkrtc, aalk ve yanltc olduklarn da vurgulamlardr.9 Metafor yaklak iki bin yl boyunca, felsefe ve edebiyat teorisi zerinde, baskn ve yekpare bir kavramsallatrmay beraberinde getiren nadir alanlardan biridir. Bu erevede metaforun, keyfi ve sluba ynelik, ikincil bir sorun olarak ele alnmas gerektii iddia edilmitir.10 Gelenein metafora kar taknd bu tutumunun krlmasnda felsefe tarihinin en sra d karakterlerinden biri olan Friedrich Nietszchenin oynad rol ok nemlidir. Nietzsche; kavrama, yaratma ve bilgi retme srelerinin metaforlar zerine oturduunu ifade etmekte ve felsefi gelenee ynelik kkten eletiriler getirmektedir. Gelenei, anlam oluturan temel ilkenin metafor olduu gereini unutmakla ve ahlak yanl yorumlamakla sulamaktadr.11 Derrida, Nietzschenin izinden giderek, anlam sorununa metafor zerinden cevap aramaya alm ve felsefe tarihinin usta filozoflarnn metinlerini incelemitir. Felsefi sylemin iersinde, metafora ynelik yzeysel yaklamlarn Platon ve Platoncu dnce ile baladn ve metaforun felsefi sylem iindeki yerinin yeterince deifre edilmediini dnmektedir. Gelenein metafor tarifi, Platonun ideal olann tarifinden tretilerek yaplm ve Platonun kurgulad ikiliin iine skp kalmtr. Platon tarafndan ideal olann tarifi ile balayan ikilik ve bu ikiliin meruluu, Derridann metinlerinde metafor vastasyla srekli olarak sorgulanmtr.

8 9

Ricoeur, a.g.e., s.273-274. Mark Johnson, Metaphor, Encyclopedia Of Aesthetics, C.3, Haz. Michel Kelly, New York, Oxford Unvercity Press, 1998, s.208. 10 A.e, s.209. 11 Friedrich Nietzsche,, Ueber Wahrheit und Lge im Aussermoralishen Sinne, Samtliche Werke Kristische Studienausgabe in 15 Banden, C. 14, Haz. Giorgi Colli, Mazzino Montinari, Mnchen, Deutscher Taschenbuch Verlag, 1980, b.a.

21

Bylece, felsefi metaforlar snflandrmann ltleri, tretilmi bir felsefi sylemden dn alnmtr. Eer bu figrler bir sistemin tanmlanabilir yazar tarafndan bilinli ve hesapl olarak ynetilselerdi veya felsefi retorii tanmlamak hizmetinde olan ve mecazlarna aralar gibi davranan zerk bir teorinin kendi dilinin ncesinde ve dnda kullanlsalard belki meru olabilirlerdi. Bu phesiz felsefi ve kesinlikle Platoncu olan ideal ki; bir tarafta felsefeyi veya diyalektii br tarafta retorii (sofistik) ayran ideal olup Platonun kendisi tarafndan talep edilmitir. Dolayl veya deil, biz bu ayrm, bu hiyerariyi burada sorgulamalyz.12

Metaforu olanakl klan sylem ayn zamanda felsefe ve metafizii de olanakl hale getiren bir sylemdir. Felsefeye temel kavramlarn ve kkenlerini veren dilin kendisi metaforlar zerine oturmutur. Felsefe tarihinde ideal olann tarifi bir ayrmla balam ve ayrm yaratan koullar ayn zamanda metaforu da yaratan koullar olmulardr. Kavramlar ve teoriyi yaratan ideal olan, metafor vastasyla aklanm ama kullanlan metaforlarn rol tanmlanamamtr. Bilakis metafor, retoriin iinde tali olarak tanmlanm ve felsefenin iindeki kurucu rolnn stnden atlanmtr. deal olan metaforlar vastasyla anlatan Platon, metaforu felsefi olmayann alanna yerletirirken, kulland aracn hesabn pek de verememektedir. Retoriin yardm ile Platona yaklatmzda ise ideal olann da bir metafor olduunu grrz ve bu durumda, adeta elimizde kalan bir fazladan metaforla hesaplamak durumunda kalrz.

1.2.

Platonun Metaforlar

1.2.1.Gne Metaforu
Platoncu dnceyi anlamaya alan Felsefe tarihi, Platonun niyetini daha ak ortaya koymak adna onun metaforlarn
13

anakronik

yaklamlarla

snflandrmlardr. Bununla birlikte bu snflandrmalar Platonun metinleri tarafndan tanmlanabilir yaklamlar deildir. Platon, tanmlamam olsa bile, felsefe tarihinde ilk olarak metaforu ele alm filozoftur ve bize dolayl olarak
12 13

Derrida , White Mythology, Margins Of Philosophy, s.224. A.e., s.221.

22

metaforun oluma koullarn betimlemektedir. Eserlerinin ounda metafor kullanmay sofistlere yaktrmasna ve eletirmesine ramen, felsefesinin zn anlatt pek ok kritik noktada veya bir kmazla ( aporia) ( Devlet 487 e- 488 a) karlatnda metaforlara bavurmaktadr. Platon Devlet adl yaptnda btn felsefesinin temelini ortaya koymak, yani dealar kuramn aklamak iin ska metaforlara bavurmaktadr. Gne metaforu kulland merkezi metaforlardan en nemli olanlarndandr; nitekim kulland pek ok dier metaforda (Maara metaforu) bu metaforun figrleriyle oyunlarn devam ettirmektedir. Platon Devlet adl yaptnn 6. ve 7. kitaplarnda, duyulur ve kavranlr dnya arasnda bir ayrm yapmaktadr. Bu ayrmn kavranlr dnyaya tekabl eden ksmnda dealar bulunmaktadr ve bu dealar arasnda, tepesinde yi deasnn oturduu bir hiyerari vardr. Platon, dealar kavrayabileceimizi, ancak duyu organlarmzla alglayamayacamz ne srmektedir. Bu iddiasn aklayabilmek iinse duyu etkinliklerimizden grmenin olanaklln incelemektedir. Platona gre, grmede, iitmede (ses ve iitme ikilisi) olduundan daha fazla eye; grlebilen nesne ve grmenin yan sra bir de n kayna gnee ihtiya duymaktayzdr. Bu aamada gz ile n nedeni gne arasnda bir benzerlik kuran Platon, grmenin nedeni olarak gnei gstermektedir. Gz ve gne arasnda kurduu benzerlikten yola karak, ruh ve kurmaktadr.
Sokrates: renkleri, gn yla deil de gece yldz parltsyla aydnlanan nesnelere baktmz zaman, gzlerimiz bulank grr, keskinliini kaybetmi, sanki krlemi gibi olur. Glaukon: Bilirim, yle olur. Sokrates: Ama gnein aydnlatt nesneler baktmz zaman, gzlerimiz onlar ak olarak grr, gr keskinlikleri yeniden ortaya kar. Glaukon: phesiz Sokrates: yleyse ruh iin de ayn eyi dn: Ruh da baklarn hakikatin ve varln aydnlatt eye evirdii zaman, o eyi anlar, tanr ve akl sahibi olduunu gsterir.

yi

deas arasnda bir benzerlik

23

Ama karanla bulanm, doan ve len eye bakt zaman, gr krleir; artk sadece sanlara sahiptir, durmadan bir sandan tekine geer durur., sanki akl yok olmutur.14

Platon duyulur dnya ile kavranlr dnya arasnda bir ayrm yapmakta, bunu da duyulur dnyadan yola karak oluturduu bir analoji araclyla betimlemektedir. Gne ve gz arasnda kurduu benzerlik yerini, gne ve yi deas arasndaki benzerlie brakmaktadr. yi ideas, varlklar besleyen, byten ve grnr gnein de babas olan kaynaktr. Byle bir benzetim vastasyla Platon bir ayan duyulur dnyada tutarken br aya ile kavranlr dnyaya adm atmaktadr. Grnr gnein babas olan kaynak, yani yi deasn bu aamada biraz daha amak gerekmektedir. Bilmenin ve hakikatin ilkesi olarak grd yi deasn btn duyulur alemin en tepesinde olan ve nedenini kendinden alan gnee benzeten Platon, Sokratesin azndan u dncelerini dile getirmektedir.
Sokrates: Gnein grlen eylere sadece grlme imkan vermekle kalmayp ayn zamanda, kendisi doma olmad halde, onlar dourduunu, byttn, beslediini kabul edersin sanrm. Glaukon: Elbette. Sokrates: yleyse unu da kabul et: Dnceyle kavranan eyler iyiden sadece kavranabilirliklerini deil, varlklarn ve zlerini de alrlar; ama iyinin kendisi z deildir, haysiyet ve g bakmndan zn ok stndedir.15

Her eyin tepesinde yer alan ve kendi dnyasnn kral olan iyi ideasnn16 kendisini tanmlamak yerine Platon onun rnn, tohumunu, olunu anlatmaktadr. Platon oul figrnden dorudan bahsetmez; bir rn, bir tohum (ekgonos) olarak varln gnein benzeri olan ve baba figrne tekabl eden yi deasndan bor alan olarak bahseder. Nasl gnee ilk etapta bakamyorsak bu iyi ideasn da ilk etapta dorudan kavrayamayz. Dolaysyla Platonun Sokrates azndan dile getirecei bu

14

Platon, Devlet, ev. Hseyin Demirhan, Sosyal Yay., stanbul, 2002, 508c-d. Platon, her zaman Sokrates azndan dncelerini dile getirmez bazen Sokratesi deillemek iin de Sokrates azndan konuur. Kratylos diyalogunda bunun rneklerini ska grebiliriz. 15 A.e., 509-b. 16 A.e., 509-d.

24

borcun faizleridir.( tokous) 17 Ancak bir ok gzel ve iyi eyin varln kabul ediyor ve ayrabiliyorsak dilde de( logos) bunlar birbirinden ayrt edebilmekteyiz.18 Dil, duyulur ve kavranlr dnyaya dair figrleri kendi iinde tamaktadr. yi deas, tpk yaamn kayna gnein nlarn ekmesi gibi tohumlarn dilin iine ekmi ve iek amaya brakmtr. Baba figr, bilindii gibi, ayn zamanda (agathon) iyi figrdr. Logos borlu
olduu eyi temsil eder. Baba ayn zamanda, bir ef, sermaye ve bir iyidir. Ya da daha dorusu, baba eftir, batr iyidir. Pater Eski Yunancada btn bu anlamlarn hepsini birden ifade eder. Ne Platon evirmenleri ne de yorumcular bu emalarn oyununun hesabn vermi grnmyorlar.19

Tezimizin bu aamasnda felsefenin cinsiyet temelli yaplanmas zerine sylemlere girmek niyetinde deiliz. Ancak metafor zerine yakn bir okumann paralelinde byle almlarn da olmas kanlmazdr. Felsefenin iinde zetlenmi, dnlm ve tannr hale gelmi cinsiyet metaforla birlikte ilemektedir.20 Bu metaforlarn Heideggerin de betimledii gibi metafizikle birlikte ileyen metaforlar olduklar aikardr. Metaforun, cinsiyeti metafizik lehine ileyiini gstermek, ancak onun paradoksalln deifre ederek imkanl hale gelmektedir.

1.2.2. Maara Metaforu


Gne metaforu sadece eserin kstl bir ksmna egemen deildir. lerleyen blmlerde dncelerini ayrntlandran Platon, bu metaforun yansmalarna bavurmakta ve ilave metaforlar kullanmaktadr. Konuyu daha anlalr klmak adna hzl bir ekilde artk kanonik hale gelmi maara benzetmesini aklayalm. Platon, kaps gnee alan bir maara hayal etmemizi istemektedir. Betimledii maarann dibinde kmldayamayacak bir ekilde elleri, ayaklar ve balarndan zincire vurulmu mahkumlar bulunmaktadr. Bu mahkumlar ne birbirlerini ne de kendilerini grebilmektedirler.Btn yaamlar boyunca grebildikleri tek ey karlarndaki
17 18

Derrida, Platonun Eczanesi, s.67. Platon, a.g.e, 507b. 19 Derrida, Platonun Eczanesi, s,66-67. 20 Derrida, White Mythology, Margins Of Philosophy, s. 271.

25

duvardr. Arkalar maarann azna dnk bir ekilde karlarndaki duvara bakmaktadrlar. Mahkumlarn arkasnda ykseke bir yerde parlak bir ate yanmaktadr. Ate ile mahkumlar arasnda onlarn bilmedikleri dimdik bir yol ile bu yol zerinde uzanan bir adam boyunda bir duvar bulunmaktadr. Bu duvarn arkasndan trl trl eya ve her eit maddeden yaplm kk insan ve hayvan heykelleri tayarak geen insanlar vardr. Duvarn stnden sadece bunlar gzkebilmekte, bu nesneleri tayan insanlar yol boyunca gidip gelmekte ve kendi aralarnda konumaktadrlar. Bu insanlarn tadklar nesnelerin glgeleri mahkumlarn nndeki duvara yansmakta ve konumalarndan kan sesler de duvarda yanklanmaktadr. Byle bir dzenekte, mahkumlarn ayrdna varabildikleri, gerek sandklar bu glge ve yanklardr. Platon, btn bunlardan sonra bu kez de bizden mahkumlardan birinin zincirlerinden kurtarld durumu dnmemizi ister. Btn hayatn alacakaranlk bir maarann iinde geiren mahkum, daha atei grdnde bile geici bir krlk yaayacak ve sarslacaktr. Bu mahkumu daha da ileriye maarann dna kmaya ve gnee bakmaya zorladmzda belki krleecek ve btn dnyas alt st olacaktr. Mahkumun bu yeni dnyann gerekliini alglamas ve ileyiini anlamas zaman alacak ve olduka zorlu olacaktr. Ancak zamanla gereklii sezip kavrayan mahkum, gnein zn de, yani yi deasna da anlayp kavrayacaktr. 21 Platonun metaforlarn anlamaya alrken onlarn dn veren ve dn alnan iki sylem arasnda ilediklerini grrz. Hem maara metaforunun hem gne metaforunun kendilerini yaplandrdklar bu iki sylemden ilki hayvani, biyolojik, fiziksel ve duyusal metaforlar kullanrken ikincisi kltrel, teknik, yapay ve sosyal olan metaforlar kullanr. ( Bu sre doadan teknie veya doadan yasaya doru iler) Platonun duyulur dnyadan yola karak oluturduu dealar teorisinin olanakl olabilmesi iin kulland gne metaforunun sadece metafizii aan metafor olmad ayn zamanda da metaforun olanakllk koullarn da betimledii aikardr. Ancak Platonun sisteminin olanakl olabilmesi iin kendinde metaforun olmas gerekir ki artk bu metaforun metafor olmas olanakl deildir.

21

Platon, Devlet, 514a-518e.

26

Platon, kendisinden bor ald metafora logos iinde borcunu geri deyememitir. Aristotelesin metafor teorisini betimlediimizde bu bor kendisini daha ak olarak gsterecektir.

1.3. Aristotelesin Metafor Teorisi


Felsefe tarihinde, ak seik ve en genel olarak ilk defa metaforu tanmlayan filozof phesiz Aristotelesdir. Tabi ki Aristoteles ne metafor kavramn ne de metafor szcn icat etmitir; ama metafor kavram zerine en gl tarihsel etkileri yaratan filozoflardan ilkidir. Aristoteles, kendisinden sonra ayrntl olarak tarif edilecek olan, metonimi, analoji ve sinekdotun tanmlarken ortaya koymaktadr.
22

ilk iaretlerini, metaforu

Ancak Aristoteles dnya iindeki varlklar

sistemli bir ekilde cins ve trlere ayrp, deimeyen zler atfederek bunlar zerinden metafor tanmn yapmaktadr.
Mecaz (metaphoria) bir szce, kendi zel anlamnn dnda baka bir anlam (onomatos) verilmesidir (epiphora). Bu da, (1) cinsin anlamnn tre verilmesi ( apo tou genous epi eidos), (2) trn anlamnn cinse verilmesi ( apo tou eidous epi to genos) yahut (3) bir trn anlamnn baka bir tre verilmesiyle ( apo tou eidous epi eidos) yahut da son olarak (4) bir orantya gre ( e kata to analogon) olur.23

Aristotelesin ne srd metafor tarifi; bir taraftan metaforun literal ve has anlam zerine bir tez ne srerken bir yandan da btn bir yzeyi metaforlardan oluan felsefi bir syleme iaret etmektedir. Bahsi geen felsefi sylem, Metafizik, Retorik ve Poetika isimli eserlerinde ortaya koyduu teleoloji dorultusunda metafor (metaphora), mimesis ( kopya), akl (logos), sesbirim (phone), imlemek (semainein) ve isimn (onoma) birlikte oluturduklar yorum sistemine aittir.24

22 23

Derrida , White Mythology, Margins Of Philosophy, s.231.bkz.szlk. Aristoteles, Poetika, ev. smail Tunal, Remzi kitabevi, 11.bsk, 2003, stanbul, 1457b 6-9 (Bu evirinin baz ksmlarna, ayn eserin Eski yunanca versiyonu (bkz. Kaynaka) ile karlatrmalar yaplarak mdahaleler yaplmtr. Yaplan her mdahale dipnotlarda belirtilmitir.). 24 Derrida , a.ge., s.231-232

27

1.3.1. sim (Onoma) ve Kopya ( Mimesis)


Metafora vurgu yaplan eserlerinden Retorik ve Poetika balamnda dnldnde metaforun dilsel anlatm (Leksis) teorisi iinde yer ald bulgulanr. Dilsel anlatmn btnlnn iine ise harf, hece, bala, tanm edat, isim, fiil, ekim ve logos girmektedir.25 Dilin en kk anlaml birimi olan isim, fiil ile ayn zniteliklere sahiptir. Bunlar birbirinden ayran tek fark fiilin zaman bildirmesine ramen ismin bildirmemesidir. Logosa (ifade, sylem, konuma) gelince bileik anlaml ses btn olup, bunun baz paralar kendi balarna da anlaml olabilir. Her sylem fiil ve isimlerden meydana gelmeyebilir. Fiil olmadan da sylem oluturulabilir. (rnein: nsan akll bir hayvandr.)26 Dolaysyla ismin fiile gre ncelii vardr. Hece, bala ve tanm edat bileik anlamsz ses btnleridir, ekim ise isim ve fiille alakaldr. 27 Harf, insanla hayvan arasndaki ayrmlardan biridir. Aristotelese gre insan da hayvan da ses karabilir ancak sadece insan bir harf dile getirebilmektedir.28 Harf, ilk e olmasna ramen kendinde bir anlam yoktur. Harf sesil ( grafik olmayan) bir element olarak isim ve fiilin imkanllnn ltdr ve bir bakmdan da kavranlabilir olduu sylenebilir. nk insan hayvandan ayran bir zelliin insann harf syleyebilmesiyken hayvann sadece ses karmas olduu zaten Aristoteles tarafndan belirtilmitir. Ancak neden hayvann anlaml sesler karamad analiz edilmemi; bu durum sadece onun teleolojik perspektifi ierisinde yorumlanmtr.29 Dolaysyla Aristoteles bir yerde dilin en kk anlaml biriminin isimler olduunu, baka bir yerde de sessel bir element olarak harfin en kk anlaml birim olduunu ima etmektedir.

25

Aristoteles, Poetika, 1456b 20-23 (Cmle olarak evrilen ksm logos olarak brakmay uygun bulduk.) 26 A.e., 1457 a 23-24. 27 A.e., 1456 b34-1457a 10. 28 A.e., 1456b 22-25. 29 Derrida , a.g.e, s. 236. Seste olanlar ruhtaki duygulanmlarn, yazda olanlar ise seste olanlarn simgeleridir. Yaz herkes iin ayn olmad gibi, sesler de ayn deil. Bununla birlikte ayn imler (semeia) iin ruhtaki duygulanmlar herkese ayn, tasarmlar ayn (homoiomata) olanlarn nesneleri de ayn olacaktr. Aristoteles, Yorum zerine, ev. Saffet babr, mge Kitabevi, 2. bsk, stanbul, 2002, 16 a4-8. (Platondan balayp, Aristoteles zerinden Ortaaa, Hegel ve Heideggere uzanan ses-merkezcilii

28

Dilsel anlatmn ierisinde anlaml ve anlamsz ses btnlklerinden oluan unsurlar vardr. sim en kk anlaml birim olup, metafor isimlerin aktarlmasna baldr. Dolaysyla anlaml ve anlamsz ses btnlkleri arasndaki balanty da bir ekilde metaforlar salamaktadrlar. Metaforlarn ortaya kmas isimlere bal ise isimler ne ekilde ortaya kmaktadrlar? nsan sadece harf syleyebilmesi ile deil; fakat ayrca kopyalama (mimesis) yetisine sahip olmas ile de dier canllardan ayrlmaktadr. Aristotelese gre szckler insan sesinin yardmyla eyleri kopyalamakta30 ve anlaml olabilecek sesler karmas ile insan, hayvandan ayrlmaktadr. Kopyalama, insanda doutan gelen bir zelliktir ve dier canllardan kopyalamaya dair olaanst yetenekli olmas ve ilk bilgilerini bu yolla edinmesiyle ayrlmaktadr. nsann bir dier ayrt edici zellii ise, btn kopya rnleri karsnda duyulan holanma duygusudur.31 Ba, ortas ve sonu olan bir yk de bu dnceye paralel olarak btnlkl bir eylemin kopyasdr. Btn teki kopyaya dayanan betimlemelerde nasl kopya, belli ve birlikli bir nesnenin kopyas ise, ayn ekilde yk de bir eylemin kopyas olduuna gre, birlikli ve tamamlanm bir eylemin kopyas olmaldr.32 Demek ki kopyalama hem insann bilme yetisinin hem de konuma yetisinin temelini oluturmaktadr.

1.3.2.Dilsel Anlatm ( Leksis)/ Dnce ( Dianoia) Ayrm


Aristoteles Poetika isimli eserinde iir sanatn ele alm ve arlkl olarak tragedyay tanmlamaya almtr. Bu srete iir sanatnn, dier bilim dallarndan ayrlan ve felsefeyle birleen ynlerine de deinmitir. Aristotelese gre airle tarih yazcs arasndaki fark, airin akl iinde olas olan bir eylemi anlatmas iken tarih yazcsnn gerekten olmu olan bir eylemi anlatmasdr. Tarih yazcs tek olan anlatmaktadr, akl yasalarna uymas veya btnlkl olmas zorunlu deildir.
betimlemek iin Derridann Of Grammatology isimli eserinde kulland referanslardan biri olan bu cmleler, sesin ruhtaki duygulanmlar ve nesneleri kopyaladn da ifade etmektedir. 30 Aristoteles, Retorik, ev. Mehmet H. Doan, Yap Kredi Yay., stanbul, 7.bsk., 2004, 1404 a20-21 31 Aristoteles, Poetika, 1448b 4-8 (eviride geen taklit kelimesi bundan sonraki btn alntlarmzda yerine kopya kullanlarak tarafmzdan deitirilmitir.). 32 A.e., 1451a 30-35.

29

Dolaysyla iir sanat, tarihten daha felsefi ve ondan daha stn bir konumdadr.33Ayn ekilde, trajedinin iinde akld bir unsur olmamal ve olas olan olanaksz eyler, inandrc olmayan olanakl eylere tercih edilmelidir. Eer akld bir durum zorunluysa eylemler Sofoklesin Oedipusunda olduu gibi ( baba katli) oyunun dnda yer almaldrlar.34 Aristotelesin Poetikasna daha yakndan baktmzda dilsel anlatm ve dnce (dianoia) arasnda yaplan bir ayrm gze arpmaktadr. Nitekim Aristotelesin dnce dizgesinde tragedyay imkanl hale getiren de bu ikisi arasndaki farktr. Ancak burada bir aralk dikkati ekmektedir. Aristotelesten yapacamz uzunca bir alnt bu konuyu gzler nne serecektir.
[Tragedyann]btn bu elerini grdkten sonra (konu ve karakterler), geriye dilsel anlatm ve dnceler zerine konumak kalyor. Dncelere gelince bunlarn yeri retorik zerine yazlm kitaplar olmaldr. nk dnceler bu retorik denen aratrma alan ierisine girerler. Dncelerin oluturduu alana, akla dayanan ve sz araclyla ortaya konan her ey girdii gibi, kantlama ve rtme, korku, kzgnlkla daha bu eit duygularn uyandrlmas ve bundan baka olaylarn bytlp kltlmesi de girer. imdi u ak olarak ortaya kyor. Eer eylemlerle ac uyandran korkun , yahut nemli ya da olas olan bir ey [yani dnceler] anlatlmak istenirse, o zaman eylemler iin de [szde kullanlan] gr noktalarndan hareket etmek gerekir. Ancak bu ikisi [eylem ve sz] arasnda [bu bakmdan] fark var: Eylemlerde dnceler, sz arac olmadan da anlatm bulurlar; buna karlk szde ise, onlar, konuan tarafndan oluturulur, dolayl olarak yine szn rndr. Aksi halde, eer dnceler szn aracl olmadan gn na kabilselerdi, o zaman konuann devi neden ibaret olacakt?35

Aristotelesin ifadesinden de aka anlalaca zere dnceyi, dilsel anlatmdan ayran, kendi kendisini ortaya koyamamasdr. Ancak sz edimleri vastasyla kendini ortaya koyan dnceler, dilsel anlatmdan farkldrlar. Tragedyann olanakl olabilmesi de dilsel anlatm ve dnce arasndaki bu farka baldr. Karakterler ancak konutuklar mddete tragedyann bir unsuru

33 34

A.e., 1451b 5-8. A.e., 1460 a 26-30, 1454 b 6-8, 1453 b 29-32. 35 A.e.,s.54-55.

30

olabilmektedirler. Bu, karakterlerin dndklerinden farkl hareket ettikleri anlamna gelmemektedir;


36

bununla

birlikte

yaamalar

konuma

artna

balanmtr.

Aristoteles, dnceleri dolaysyla eylemleri dilsel anlatmdan daha geni bir perspektifin iinde snflandrmasna ramen, btnlkl bir eylemin kopyas ve tragedyann temel unsurlarndan olan yky betimlerken bu ayrmlarn stnden atlamakta ve eylem ve dnceleri dilsel anlatmn perspektifine yerletirmektedir. Bu aamada dnce ve dilsel anlatm arasndaki aralk kapatlm gzkmektedir. Aristotelesin btnlkl ve sistematik dncesi erevesinde konuyu ele aldmzda onun metafiziinde geerli olan zdelik ilkesiyle tutarl bir sonuca ulamasna ramen onu bu sonuca ulatran srete bir kopukluk vardr. Dilsel anlatmn unsurlarna geri dndmzde fiil ve sfatlar kendilerini ortaya koymalarna ve isimletirilebilmelerine ramen bala, hece ve tanm edatlar hibir ey tasarmlamaz ve isimletirilemezler.37 Dilsel anlatmn unsurlarndan ismi (onoma) ele aldmzda, eylem ve dnce arasndaki karklk tekrar su yzeyine kmaktadr.
Aristoteles dnceyi (dianoia) hakl olarak retoriin alanna gndererek bir tarafa koymutur. Daha sonra dilsel anlatmn( leksis) ieriini tanmlar. Bu ieriin arasnda nominal ve isim olan analiz ederken metaforu ( epiphora onomatos) isme bir alt balk olarak betimlemektedir. smin (onoma) bu balamda kesinlikle iki deeri vardr. Bazen isim, zaman fikrine iaret eden fiile karlk olmaktadr. Bazen de isimlerin yer deitirmesi olan metafor, Poetikada verilen rnekler dorultusunda fiilleri hareketlendirmektedir. Bu karklk isim ve fiilin temelden gelen zdelii vastasyla olanakldr: Her ikisinin de ortak noktas kendileri iinde ve dnda kavranlabilir olmalar ve nesnelere daha ok da anlamn birliine iaret etmeleridir.38

Derrida, a.g.e., s. 232-233. A.g.e., 1456 b20-1457 b 5. 38 Derrida, a.g.e., s.233.


37

36

31

Fiil ve sfatlarn isimletirilebilmesinin39 sebepleri daha nce de ifade ettiimiz gibi onlarn bir eyler tasarmlyor olmalardr. Nitekim Aristotelesin dizgesinde dilin en kk anlaml birimi isimdir. Metaforun tanmlarndan birinin de isimlerin aktarm zerine olduunu yukarda ifade etmitik. Mimesis ve metaforu birbirine balayan balardan bir dieri de, metaforun baka bir zelliinden gelmektedir.
yi bir metafor retmek, benzemeyen eyler arasnda benzerlikler bulan sezgisel bir kavraya iaret ediyorsa, metafor kullanmada usta olmak bakasndan renilmeyen doal bir dehann belirtisi olarak en nemlisidir.40

Mimesis nasl insann doutan gelen bir nitelii ise metafor retmekte ayn ekilde insana doutan gelmitir. Mimesis elbetteki benzerlikleri grebilmekle insanda mevcuttur. Mimesis, metaforun koulu olarak konumlandrlm olan benzerliin algsnn teorik hale getirilmesinden ayr olarak asla ortaya kmaz. Homoiosis ( eseslilik) sadece btn bir zinciri yneten hakikatin deerini (aletheia) yaplandrmaz ayn zamanda onsuz metaforlatrma hareketi de mmkn deildir.41 Bununla birlikte bir deha belirtisi olan metafor kullanmnn bir zellii de bize yeni bir ey retmesidir.
nce yeni dnceleri kolayca kavramann hepimizin houna gittiini syleyelim: szckler dnceleri dile getirir, dolaysyla yeni dnceleri kavrammz mmkn klan szckler en houmuza gidenler olacaktr. Yabanc szckler ise artr bizi; edebiliriz.42 sradan szckler zaten bildiimiz eyi iletir bize; yeni bir eyi ise en iyi metafordan elde

Bu blmn banda belirttiimiz drt tr metafordan en etkili olan analoji yoluyla olandr.
39

43

Bu tr metaforlar bize canll grafik bir ekilde

gsteren

Bu sre, 18.yy retorikilerinden Du Marsais ve Fontaniernin metinlerinde daha ak olarak grlmektedir. Derrida, Beyaz Mitoloji isimli metninde, metaforlar, dil figrleri altnda tasnifleyen bu retorikilerin, Ortaa ap gelen isimletirme srecini, yapt alntlarla betimlemektedir. 40 Aristoteles, a.g.e., 1459 a5-8. 41 Derrida J, a.g.e, s.237. 42 Aristoteles, Retorik, 1410 b10-15. 43 A.e., 1411 a 1.

32

metaforlardr. Canll gstermekle eyleri hareketli (energounta) bir ekilde gstermeyi kastettiini ifade eden Aristoteles, baz airlerden alntlar yaparak bu hareketlilii anlatan orantl metaforlara rnekler vermektedir. 44 imdiye kadar sylediklerimizi toparlayacak olursak metafor retmek tpk anlaml sesler karmak, logosa sahip olmak gibi insana has bir eydir. Bunu Aristotelesin kyasa dayal mantna dayanarak rahatlkla syleyebiliriz. Metafor isimlerin yerlerinin deitirilmesini olanakl klmak vastasyla anlamsz ses btnlkleri olan ve dilsel anlatmn iinde yer alan harf, hece, bala ve tanm edatlarn da anlama balayabilmeyi, kategoriler arasndaki sramay bize salamaktadrlar. Metafor vastasyla insanlar dncelerinde doay kopyalama ve yeniden temsil etme olanana sahip olmaktadrlar. Bu balamda mimesis ve metafor birbirinden ayr dnlemezler. Metafor vastasyla doa kendi zerine katlanmakta ve kendini szde doal bir yolla yeniden temsil olana bulmaktadr.

1.3.3. Has Anlam / Figratif Anlam Ayrm


Bir isim ancak tek anlama sahip olursa tam bir isim olabilir. Elbetteki ok anlaml durumlar ortaya kabilir; ancak Aristoteles iin bunun imkanll, anlamlarn snrlandrlmasndan gemektedir. Bu snrl okanlamllk, her bir anlamn bir ve tanmlanabilir olmasn gerektirmektedir. Bir szcn oklu anlamlarnn kontrol edilemez bir ekilde btn syleme yaylmas durumunda, artk tanmlanabilir tek bir anlam dile getirilemedii iin logostan ve dolaysyla insanlktan klm olunmaktadr.
Bu srada unu belirteyim ki ayn szce snrl sayda olmalar kouluyla bir ok anlam yklenmesi, bu szn ettiimiz durumda herhangi bir deiiklik meydana getirmez. nk her tanmla ilgili olarak farkl bir szck kullanlabilir. rnein insan n bir deil, ilerinden biri iki ayakl hayvan tanmnn karl olacak birka anlam olduu sylenebilir. Snrl sayda olmalar kouluyla burada bir ok baka tanmda olabilir. nk bu tanmlardan her biri iin zel bir szck ( idion onoma) kullanlmas mmkndr. Ancak bu snrlar konulmaz, szcklerin sonsuz anlamalar olduu sylenirse, herhangi bir akl
44

A.e., 1411 b 22-35.

33

yrtmenin mmkn olmayaca aktr. nk tek bir anlam ifade etmemek, hibir anlam ifade etmemek demektir. Szcklerin hibir anlam ifade etmemeleri durumunda da insann gerek baka insanlarla, gerek kendisiyle her trl dnce alverii ortadan kalkar. nk tek bir eyi dnmediiniz takdirde, hibir eyi dnmemiz mmkn deildir. Eer dnmemiz mmknse her ey iin tek bir szck kullanlabilir.45

Cins ve tr arasnda oynamay ve bize yeni bir bilgi vermeyi doal olarak en iyi metaforlar salamaktadr. Metaforlar arasnda, Aristoteles iin ayrcalkl konumda olan analojiyi ele aldmzda, szcn has anlam olarak isimlendirebileceimiz, tek ve gerek anlam ile figratif (mecazi) anlam arasndaki ayrm daha ak olarak ortaya kmaktadr. Aristotelesin analojik metaforlara dair verdii rnekleri incelersek, byle bir ayrm nceden varsaylmadan, metaforlarlarn olanakl olmad aka grlmektedir.
Drt yelik bir diziden, eer ikinci, birinciye kar, drdncnn ncye davrand gibi davranrsa buna ben anoloji diyorum. Sonra ikincinin yerine drdnc, ya da drdncnn yerine ikinci alnabilir. yle ki, zaman zaman baka bir eyin yeri olan bir ey, yerine konulann ilgi iinde bulunduu eye de katlabilir. rnein bununla anlatmak istediimiz ey udur: Kadeh ile Dionysos arasndaki ilgi, kalkan ile Ares arasndaki ilgi gibidir. O halde kadeh, Dionysosun kalkan ve kalkan Aresin kadehidir. Yahut: Yalln hayatla ilgisi, akamn gn ile olan ilgisine benzer. Buna gre de akam, gnn yalanmas olarak yahut da Empedoklesin dedii gibi yallk hayatn akamdr ya da batdr denebilir. 46

Aristotelesin verdii bu rneklerde bilinemeyen, bulmacams veya eksik bir unsur yoktur. Analojik karenin btn unsurlar her zaman tanmlanabilir ve metaforik veya literal tek bir has anlama indirgenebilir.47 Her ne kadar Aristotelesin gerek
45

Aristoteles, Metafizik, ev. Prof. Dr. Ahmet Arslan, Sosyal Yay., stanbul, 2. basm, 1996, 1006 a 34-1006 b 10. Platonun gne metaforunu incelediimiz blmde analoji yoluyla ileyen bir metaforu ayrntl olarak ele almtk. Platon iin duyulur, kavranlr dnya arasnda ileyen bu ayrmn yerini Aristotelesde has/ figratif anlam ayrmna braktn grmekteyiz. Nitekim Aristotelesten sonra gelen retorikiler arasnda da bu ayrm yaygn bir ekilde kabul grmtr . 46 Aristoteles, Poetika, 1457 b 15-25, Retorik, 1412 b 33-1413 a 2. 47 Derrida has anlam iin kullanlan szckleri, Aristotelesin metinlerinde iaret etmektedir.( kurion, idion, glotta) Retorik, 1407 a 31, 1404 b 6, Topic 139 b19-140 a 23, Poetika, 1457 b3-4.

34

Poetikada gerekse Retorikde verdii rnekler duyulur, kavranlr ayrmn artran ve buna paralel olarak giden has ve figratif ayrmlar zerinden, gz, grme, yaam gibi gne etrafnda dnen metaforlar olsa da, gene de doadan mimesise dn yeniden canlandran doal metaforlardr. Fakat Aristotelesi okumaya devam ettiimizde bu ayrmn ve has anlamn o kadar da net olmadn, gnein de artk yapay nlar ekebileceinin ayrmna varabiliriz.
Baz metaforlarda analojik ye iin belli bir isim bulunmaz. Fakat yine de analoji metaforu kullanlr. rnein: Tohum serpmenin ad ekmektir, gne nlarnn serpilmesi iin zel bir ad yoktur. Fakat gne nlarnn serpilmesinin gnele ilgisi, ekmenin tohumla ilgisi gibidir. Bundan tr ozan yle syler. Gne, Tanrnn yaratt nlar ekiyor(speirein). O halde bu tarz bir metafor, bir baka tarzda da kullanlabilir: Karlalan yabanc nesnenin ad sylenir. Fakat ona dair zellik reddedilir. rnein kalkan, bir kadeh olarak adlandrlr, fakat Aresin kadehi olarak deil de arapsz kadeh olarak48

lk rnekte gne, tohum, ekmek arasndaki analojik karenin terimlerinden biri eksiktir ve artk ne gnein ne de ekmenin tanmlanabilir tek bir has anlam yoktur. Gne ismi artk evrende tek olmasyla, duyusal dnyann nesnesi belli resminin has gstereni deildir. Burada Akn bir ayrm yaplmaktadr. Platonun idealar kuramnda, kavranlr gnein rn, olu ayn zamanda grme yetisinin nedeni duyulur gnele, Aristotelesin gnei bir ve ayn gnelerdir Gne, metafor iin kullanlan bir metafordur: fazladan bir metafor olarak btn syleme dalan ve temellerini sken bir metafor. kinci rnekteki Dionysosun kadehini arapsz kadeh olarak sylem ierisinde ayrt etmenin olana yoktur. Her ne kadar Aristoteles belirtmemi olsa bile isimlerin tanmas olay artk kayna bulunamayacak bir noktaya gitmektedir ve Aristotelesin niyetlerini amaktadr. Byle bir sylemin ne arkesi ne de telosu vardr. Filozofun da, adeta insann insan olmasndan baka syleyebilecei bir ey yoktur; aksi takdirde ok anlamlla derek elikili bir sylem oluturmaktadr. elikili konuan bir insann da bir

48

Aristoteles, Poetika, 1457 b 15-25, Retorik, 1412 b 33-1413 a 2. Aristoteles kendisinden sonra isimlendirilecek olan katakrezin tanmn yapmaktadr.

35

bitkiden fark yoktur.49 Byle bir insan artk ne logosa sahiptir ne de anlaml harfler karabilir ve bir bitki olmasyla da insanlk ddr. Derridaya gre Aristoteles tarafndan ortaya konan bu kavramsallatrma btn Bat metafiziini batan sona kuatmaktadr. Anakronik olarak Platon dan balayarak Descartes, Hegel, Husserl, Heidegger ve daha pek ok dier bat metafizikisi bu kavramsallatrmann baz anahtar motiflerini (metaforlarn) iselletirmilerdir. Bat metafiziinin hem kendisi en kk birimlerinde metaforiktir hem de baz sabitlemi metaforlar kendine kken edinip bunun zerine dizgesini kurgulamtr. Aristotelesin Poetika ve Retorik isimli eserlerinden yola karak oluturulan, dnce ve dilsel anlatm zerinden giden metaforlatrma srecinin, Ortaada adclk zerinden yeni aa geldiini dnen Derrida kendisinin, bu sre ierisinde oluturulan mevcudiyet metafiziini ve bilen zneyi deifre ettii iddiasndadr. Derridann metafor vastasyla oluturduu eletirisi aslnda kkten bir Bat metafizii eletirisidir. Metaforlatrma srecinin sabit bir metafizik zemin talep ettiini dnen Derrida, bu zeminin de metaforik olduunu ileri srerek Bat metafiziinin temellerini yapskmne uratr. Bunu ok sk bavurulan bir rnekle aklayacak olursak; bir gsterenin anlamn szlkten aradmz varsayalm. Szlkte aradmz gsterenin karsnda grdmz gsterilenin de baka bir gsteren olduunun grrz. Gsterilen olarak grdmz gsterenin anlamna baktmzda baka bir gsterenle karlarz ve bu bylece srp gidebilir. Bizi sadece bitimsiz bir srele ba baa brakr. Ve hibir zaman kendisi de bir gsteren olmayan bir gsterilene ulaamayz. Bat metafiziinde, bu kendinde gsterilen, syleme ulanan ek, bitimsiz ikamesiyle, gne metaforudur. Anlam, burada ve imdi saydam bir ekilde ele geirilemeyeceini ifade eden bir ektir. Platoncu varlk tesi ideal anlamn ykma uramasdr. Derrida, gne metaforu etrafnda dnen aydnlk ve karanlk kartl ekseninde ki metafizik dnya kavraylarnn doal olmayan yansmalarnn, sanki doalm gibi yeniden temsil edilmesinin, Bat felsefesinin cinsiyet, rk ve akl
49

Aristoteles, Retorik, 1006 a 12-15. Tezimizin giri blmnde byle bir srecin, anlam ykan bir sre olarak akladmz ummaktayz.

36

merkezli anlaynn bir iareti olarak yorumlamaktadr.50 Burada sosyolojik, antropolojik veya teolojik aklamalar yapma niyetinde deiliz (her ne kadar niyetlerimizi aan bir ekilde oktan yaplm olsa da) Ancak vurgulamak istediimiz husus, metafor zerine bir almann disiplinler aras bir ura olduu ve felsefi olan ve olmayan birbirine balayan aralklar da ierdiidir.

50

Derrida, a.g.e., b.a

37

K NC BLM S KKE METAFORU USURE

38

2. S KKE METAFORU USURE


Derridann dorudan metafor konusu zerine yazd en geni kapsaml metin Beyaz Mitolojidir. Derrida bu almasnda, metafor ve felsefi dilin kullanm arasndaki ilikiyi, felsefe tarihinin pek ok filozofunun metinlerinin de yardmyla yakndan incelemitir. Nietzschenin metafor anlaynda da kritik bir neme sahip sikke metaforu bu metinde tekrar karmza kmakta ve bir adm daha ileriye gtrlerek kullanm incelenmektedir. Sikke, tpk Derrida iin olduu gibi, Nietzschenin metinlerinde de metafor iin kullanlan bir metafordur. Her iki filozofun metinlerinde de, metaforun, iki imge arasnda ki ifte grnm, sikkelerin yaz ve tura yzleri ile ilikilendirilmekte; zaman iinde uradklar deer yitimi vurgulanmaktadr. Sikke, dil, deer ve anlam arasndaki ilikiyi betimlemek iin kullanlan stratejik bir metafordur. Sadece Nietzsche ve Derridaya has kullanm olmayan bu metafor, bir nevi paradigma tekil etmektedir. svireli dilbilimci Ferdinand De Saussuren, 1916 ylnda rencileri tarafndan derlenen ders notlarndan oluan, Genel Dilbilim Dersleri isimli metninde de, gsterge iin sikke metaforu kullanlmaktadr. Saussuren, dilin artzamanllk/ezamanllktan oluan ikiliini, deer ile ilikisini betimlemek iin kulland bu metafora ve Derridann bu metaforu kulland balama gemeden nce, Saussuren ortaya koyduu gsterge teorisini betimlemeye alalm. Nitekim Saussuren betimledii baz dilbilim ilkelerinin, Derridann metinleri tarafndan da benimsendii grlmektedir.
Bugn dnce alannda sz geen gstergebilimsel ya da dilbilimsel aratrmalarn ou, ister vardklar sonular, ister her yerde kabul eder grndkleri dzenleyici model ilevi asndan olsun, hakl ya da haksz, soyktklerinin ortak balatcs olarak Saussuree gnderme yapmaktadrlar. mdi Saussure gstergenin seimlilii ve gstergenin ayrmsal belirlenimi genel gstergebilimin, zellikle dilbilimin ilkesi yapm olan kimsedir.1

Nietzschenin sikke metaforunu kulland balam nc blmde derinlemesine ele alacaz. Jacques Derrida, Diffrance, Toplumbilim, Say: 10, Austos1999, s.53.

39

Derrida, bir yandan gstergenin ayrmsal belirlenimini (gstergenin dier gstergelerden farkll zerinden kendisini oluturduunu) kabul ederek Saussure ile benzer dnse de, bir yandan da Yapsalclk ve Saussuren dilbilimi ile Bat metafiziinin dil anlay arasnda bir sreklilik olduunu dnmesiyle ondan ayrlmaktadr. Yapsalcl, kulland merkezi metaforlardan2ve Saussure de ses merkezci Bat metafiziinin bir devamn rettiinden dolay eletirmektedir.3 Ancak Derrida, Saussuren ayrmn kabul ettikten sonra, metafor sorununun sadece gsterge teorisinden deil ayn zamanda deer teorisinden de trediini syleyebileceimizi ileri srmektedir.4 Saussure, Derridann da vurgulad gibi gstergenin ayrmsal belirlenimini dilbilimin ilkesi yapm kiidir. Hem Derridann, Saussuren dilbilimine olan mdahalelerini gsterebilmek, hem de Derrida ve Saussure arasndaki fark vurgulamak asndan, tezimizin bu aamasnda Saussuren dilbilimini aklamaya alacaz. Sikke metaforunun kullanmn yani Derridann ifadesiyle Usureyi ifade edebilmek iin, Saussuren dilbilimi zerine erhler kanlmaz gzkmektedir.

2.1. Saussuren Dilbilimi 2.1.1. Gsteren/ Gsterilen Ayrm


Saussure ,dili, dnce ile sese araclk yapma grevinde olan, saf bir deerler dizgesi olarak tanmlar ve bulank kavramlarn belirsiz dzleminde, birbirine bitiik bir dizi alt blm olarak gsterir. Dilin bu gizemini ifade etmek iin dalga metaforuna bavurmaktadr.
Dnce-ses blmlemeler gerektirir ve dil biimlenmemi iki yn arasnda oluurken kendi birimlerini yaratr. Geni bir su yzeyine deen havay dnn; Eer

Derridann diffrance yar kavram bu farkll radikalletirmektedir. Jacques Derrida, nsan Bilimlerinin Syleminde Yap, Gsterge ve Oyun, ev.zkan Gzel,Toplumbilim, BalamYay., Say:10, 1999, b.a. 3 Jacques Derrida, Of Gramatology, ev. Gayatri Chakravorty Spivak, London, The Jhons Hopkins University Press, 1976, s. 3o-75. 4 Derrida , White Mythology, Margins Of Philosophy, s.217.
2

40

atmosfer basnc deiirse, suyun yzeyi bir dizi blme, daha ak bir deile dalgalara ayrr. te bu dalgalar dncenin sessel zdekle birlemesini eleme de diyebiliriz biz buna- iyi rneklendirir. 5

Dil, iki yz olan bir gerekliktir. Biri soyut, yani kafamzda tasarladmz kavramsal yz; dieri de somut, maddesel olan, sessel imgedir. Dilin sessel ynndeki maddesel ifade, sesin zihnimizde oluturduu imgeyi gstermek iin kullanlmtr. Dilin maddesellii, sesin zihinsel maddeselliinden teye gitmemektedir ve daha ok soyut kavramn kart olan imgenin duyusalln ifade etmek iin kullanlmaktadr. Bunlardan ilki, yani dilin maddesel ynn ifade eden gsteren, ikincisi ise gsterilendir. Dil gstergesi, gsteren ve gsterilenin birlemesinden oluur ve bir kadn iki yz gibidir. Gsterilen yz, kavramdr yani ideal anlamdr. Gsteren ise Saussuren imge dedii, akustik maddesel fenomenin ruha baslmasdr.6 Dilde gsterilen hibir ekilde belirtilen nesne ile zdelemez ve gsteren/ gsterilen kartl isim/ nesne kartln kapsamaz.7 Dil gstergesi tamamen zihinsel bir olaydr. D dnyann nesnelliini temsil etmek gibi bir grevi yoktur. Gsterilene tekabl etmesi beklenen nesne bir nevi paranteze alnmtr. Gsteren ve gsterilen arasndaki kartln, d dnyann nesneselliini temsil etme gibi bir grevi yoksa, bu kartln eleri arasnda ne trden bir iliki vardr?
Gerekten de dilin tm dizgesi, gstergenin nedensizlii gibi usa aykr bir ilkeye dayanr. Snrsz bir uygulama ile bu ilke son derece byk karkla yol aabilir. Ama usumuz, gstergeler ynnn kimi blmlerine bir dzen ve kural ilkesi getirmeyi baarr. te grece nedenliliin grevi de budur. Eer dilin dzenei tmyle usa uygun olsayd, onu kendisi bakmndan inceleyebilirdik. Ama bu dzenek, doal olarak karmakark bir dizgenin yalnz bir yann dzeltebildiinden, dil bize z niteliinden doan gr asn benimsetir ve bu dzenei, nedensizliin snrlanmas olarak inceleriz.8

Ferdinand De Saussure, Genel Dilbilim Dersleri, ev. Berke Vardar, stanbul, Multilingual Yaynlar, 1998, s. 165. 6 Jacques Derrida, Diffrance, Toplumbilim, Say: 10, Austos1999, s.53 7 A.e.,s.144. 8 A.e., s. 191.

41

Saussuree gre dil gstergesi nedensizdir ve gsterileni, gsterene balayan ba hibir i ilikiye (saydam, miras alnm, ekilsel veya sessel) dayanmamaktadr. rnein aa gstereninde aasal hibir faktr yoktur. Almanca Baum, ngilizce Tree veya Latince Arbor olan canlnn Trkedeki gstereninden ibarettir ve bu canlnn kendiliinden gelen z niteliini belirtmemektedir. Gstergenin nedensizlii, dilin bir uzlamn rn olduu ve zerinde anlamaya varlan gstergenin niteliinin nemsiz olduunu vurgulamaktadr. Gstergedeki bu keyfilik dilin btn elerini kapsamaz. Baz gstergeler grece bir nedenlilik tayabilir. rnein yirmi ile ondokuz ayn oranda nedensiz deildir ve bileik szckler de benzer bir nedenlilik tayabilirler. Bir de sesin yansmal zelliinden oluan bir nedenlilik vardr. Bu nedenlilik, bir grltye (rl, at gibi) duyusal bir nitelik atfetmekten ve ses ile gsterilen arasnda bir zdelik ilikisi kurmaktan olumaktadr.9 Dilin gstergeleri ,zerk oluumlar olmaktan ziyade dil sisteminin eleridir. Bu eler, dier elerin sahip olmadklarn gsterir ve bir anlamda zdelikleri deil, farkllklar ifade ederler. Gstergenin kendisini oluturan unsurun farkllk olmas, gstergenin her iki unsuru iin de geerlidir rnein aa gsterenini ara gstereniyle karmaktan alkoyan sesbirimler arasndaki farklardr ve bu anlamda gsterge teorisi deer teorisinden bamsz deildir.
Dilde yalnz ayrlklar vardr. Ama i bu kadarla bitmez: Bir ayrlk genellikle salt nitelikli artl eler gerektirir, bu tr eler arasnda ortaya kar; oysa dilde, yalnzca, artl eden yoksun ayrlklar vardr. ster gsterileni, ister gstereni ele alalm, dilde dizgeden nce var olan kavramlara da, seslere de rastlamayz; ancak dizgeden doan kavramsal ayrlklarla sessel ayrlklar buluruz. Bir gstergedeki kavram ya da ses zdei onu evreleyen gstergelerin kavram ya da ses zdeinden daha az nem tar. Anlamna da,
Derridanin , gstergenin nedensizlii zerinde, Saussure ile fikir birlii iinde bulunduu anlalmaktadr. Bkz. Jacques Derrida,Gstergebilim ve Gramatoloji, Jacques Derrida ile Julia Kristeva Arasnda Sylei, ev. Tlin Akin, stanbul, Afa Yaynclk, 1994, b.a. 9 Pierre Guiraud Anlambilim, ev. Berke Vardar, Multilingual, stanbul, 1999, s. 69-70. Bu tr szcklere onomatape ismi verilmektedir. Ancak bu szcklerin de dilden dile farkllklar tadklar bilinmektedir. Bu bilgiler nda Aristotelesin sese ve mimesise yapt vurguyu hesaba katarak, onun szcklerinin onomatapik szckler olduklarn ne srebiliriz. Nitekim, sesin nesnelerin doasndan gelen zellikleri temsil ettiini sylemek, dilin kkeninde onomatapenin olduunu ileri srmektir. Bu balamda her bir szck zel isim olmakta,canl ve cansz varlklarn z-lklerini ifade etmektedirler. Bu dipnotta tartlan eyin Aristoteles ile ilikisini kurabilmek iin: Bkz. 1. Blm.

42

seslerine de hi dokunulmadan, komu elerden birinin deiime uramasyla bir enin deerce deiebilmesi bunu kantlar10

Dil gstereni, z bakmndan onu oluturan iitim imgeleriyle karmamasn salayan ayrlklardan oluur. Gsterilen olarak betimleyebileceimiz bir kavram yoktur onun yerine sadece bir farkllk ilikisi vardr. Bu farkllk, hem her bir sesbirimini ve grnmn, hem de her bir deeri birbirinden ayran dizgesel bir kuraldr. Derrida, Saussuren gsteren ve gsterilen tanmlarn ses merkezci bulunu metafiziinin devam olduklar gerekesiyle benimsenmese de, getirdii fark ilkesi kabul etmektedir. Bu balamda karmza dilin farkllk ilkesinin kimden veya neden kaynakland sorusu kmaktadr.

2.1.2. Dil / Sz Ayrm


Dilin farkllk ilkesinin kimden ve neden kaynakland sorusunun cevab kolayca bulunabilecek gibi deildir. Fark ilkesinin toplumsal olarak m retildii yoksa bireysel znenin toplumdan bamsz bir rn m olduu paradoksal bir meseledir. Konumaclar (sz syleyenler), bir eyi onlardan nce varolan bir dilin yardmyla ifade etmektedir. Saussure bunu dil (langue) ve sz (parole) ayrm olarak gstermektedir.
Dili szden ayrmak demek: 1. Toplumsal olguyu bireysel olgudan; 2. Temel olguyu ikincil, az ok rastlantsal nitelikli olgudan ayrmak demektir.11

Dil yetisinin bireysel yan, seslendirmeyi de kapsayan, zihinsel ve fiziksel nitelikli szdr. Dil ise toplumsal olmasna ramen, sadece zihinsel bir blme denk gelmektedir. Saussure, konumaya baladmz anda dilin kavramlarna

10

Ferdinand De Saussure, Genel Dilbilim Dersleri, s. 174-175. Derrida iin, gsteren/ gsterilen kartl da, Bat felsefesinin dier kartlklar gibi metafizik bir yapdadr ve bulunu metafiziine hizmet etmektedir. Yapskm projesi bu balamda kartlklar tespit etme ve onlarn yerlerini oynatma grevini stlenmektedir. 11 A.e., s.43.

43

yakalandmz dnmektedir. Konuabilmemiz iinse bizden nce verili bir dilin olmas gerekir. Szn anlalabilmesi ve btn sonularn verebilmesi iin dil zorunludur. Ama
dilin yerleebilmesi iin de sz zorunludur. Tarihsel adan sz olgusu her zaman daha nce ortaya kar. Toplum iinde dil, her beyinde bulunan bir izler btn olarak yaar ve birbirinin ei tm rnekleri bireylere datlm bir szl andrr bir bakma. Grld gibi bu yle bir ey ki herkesin ortak mal ve kiisel isten d olmakla birlikte, ayr ayr her bireyde de bulunur.12

Sz ise toplumsal hibir ey iermez ve konuanlarn istencine bal olarak oluan bireysel ve zihinsel olan bir seslemedir. Demek ki bu ayrm zorunlu olmasna ramen, bir epistemoloji kuracak ekilde snrlarn mutlaklatrmamaktadr. Ancak Saussure szden ziyade dil zerine vurgu yaparak bir anlamda konuan zneyi de paranteze almaktadr. Saussuren Dil-Sz ayrmnn Derridadaki yansmas Diffrance kurann bilin veya varolan olarak burada temsil edilememesidir. Konuan zne oktan kendisini dilin iine naketmitir.
Saussuren bize zel olarak hatrlatt nedir? Dilin ( ki farklar dnda var deildir) konuan znenin bir ilevi olmad. Bu da znenin ( kendisiyle zdeliin ya da duruma gre kendisiyle zdeliin bilincinin, kendinin bilincinin)dile yazlm olmas, Dilin ilevi olmas, yaratma denilen eyde bile, snr ineme denilen eyde bile Saussuren dil yetisi eksi sz diye tanmlad dil ilkesine gre szn ayrmlar dizgesi olan dilin buyruklarna ya da en azndan diffrancenin genel yasasna uydurmadan konuan zne diye bir eyin olmamas demektir.13

imdiye kadar ifade ettiklerimizi zetleyecek olursak: Derrida iin dil, konuan znenin bir ilevi deildir. Gsteren/gsterilen ayrmndaki sesin maddeselliinin sanki ruha baslm bir imge gibi alglanmas ve szn, sesin doruluuna balanmas, Saussuren Bat metafiziinden kaamadnn iaretleridir. Burada ses, sanki dilin yegane teminat ve zsel bir doruluuymu gibi
12 13

A.e.,s.49. Jacques Derrida, Diffrance, Toplumbilim, s..55.

44

grlmektedir. Her ne kadar Saussure gsteren/gsterilen arasndaki ayrm ayn sayfann iki yz gibi gsterip aralarndaki ilikiyi metafizik kavranlr/duyulur kartlndan karsa da, sesin kavramla olan neredeyse doal bana yapt vurgu ile metafiziin gsterge anlayna yaklamaktadr. Dil, insan sesinden tamamyla uzaklamam, gsterilen sesin saydaml ile baka hibir eye tanmadan kendisini temsil etmi gibi olmaktadr. Derridann Saussure ile ortak paydada bulutuu yer bu balamda sadece farkllk ilkesi olmaktadr.14 Ancak Derrida, Saussuren deer/ anlam ayrmn gstermeye alrken, daha maddi olan yazya ( sikke) bavurmasn, metafizik tarihindeki duyusal ypranma srecini betimleyebilecek bir tayc olarak grmektedir. Derridann Saussuren metinlerine bavurma nedeni onun dilbilim modelini olduu gibi benimsemesinden deil, daha ok onun metninde kyda kede kalm unsurlar deifre edip, bu unsurlarn metnin yazarn niyetlerinin tesine iaret edebileceini gstermek iindir.

2.1.3. Deer/ Anlam Ayrm


Saussuren koyduu ayrm ilkesi uyarnca dil; katksz bir deerler ve deerden ayr ele alnamayacak bir gstergeler sisteminden oluur. Gsterge, deerini, dizge iinde dier gstergelerin deerleriyle kurduu ilikiden almaktadr. Ancak bu ilikinin de zaman bakmndan ikili bir ileyii vardr. Dilin deien tarihsel geliimini inceleyen artzamanl ekseni ile verili bir zaman dilimi iinde deimeyen dzenekleri inceleyen ezamanl ekseninin kesitii yer, dier deer bilimleriyle ilikilendii andr. Saussure, btn dier deer bilimlerinin ikilik ierisinde ele alnmas gerektiinin iaretini vermektedir. Buna karn, szn ettiimiz ikilik -uzaa gitmeye gerek yok- iktisat bilimlerinde
zorunlu olarak kendini benimsetir. Daha nce belirtilen durumlarn tersine burada siyasal iktisatla iktisat tarihi ayn bilim iinde birbirinden kesin izgilerle ayrlan iki daldr.Bylece, pek bilincine varlmasa da, bir i zorunlulua uyulmakta: te, dilbilimi, her birinin kendine zg ilkeleri bulunan iki blme ayrmamzn nedeni de bu trl bir
14

Jacques Derrida,Gstergebilim ve Gramatoloji, Jacques Derrida ile Julia Kristeva Arasnda Sylei, ev. Tlin Akin, stanbul, Afa Yaynclk, 1994, s.30-40.

45

zorunluluk. nk siyasal iktisatta olduu gibi burada da bir deer kavram karsndayz. Her iki bilimde de deiik trden olgular arasnda bir edeerlik dizgesi sz konusu: Birinde emek ve cret, brnde ise gsterilen ve gsteren.15

Derrida, Saussuren betimledii iki ayr sistemdeki deer tasarmnn ilikisinin, analoji yoluyla ileyen metaforlar zerinden kurulduunu gstermektedir. Bu balamda bir sistemde has anlam olarak belirlenen, teki sistemde mlkiyet olarak belirlenmektedir.
Deer tasarmn tanmlamak iin, hatta dilsel veya ekonomik deeri tayin etmeden nce Saussure; bir dzenden dier dzene, benzerlik veya orantllk yoluyla, metaforik ve analojik geii salayacak genel zellikleri tarif etmektedir. Ve bir kere daha analojiyle, metaforlatrma her iki dzeni onlarn ilikileri kadar kurar.16

imdi deer ilikisinin zamansal boyutunu gsterebilmek iin sikke (madeni para) metaforunun ifte ileyen grnm ile gsterge arasnda kurulan benzerlikleri devreye sokan Saussuren tasarmn inceleyelim. Saussure deerin kavramsal ve maddi ynden incelenmesi gerektiini ne srmektedir. Bu aamada ekonomi ve dilbilim arasnda ki ilikiler gsterge zerinden ortaya kmaktadr.

2.1.3.1. Kavramsal Yn Bakmndan Dilsel Deer


Kavramsal yn bakmndan deer anlamn bir parasdr. Dilsel deer dendii zaman bu szcn bir kavram veya anlam gsterdii dnlr. Ancak anlam bir yandan kavramla veya iitim imgesinin kart olan gsterilenle birleirken, dier yandan da dil dizgesi ierisindeki dier gstergeler arasndaki farkllklardan olumaktadr. Anlam deere bal olmakla birlikte ondan ayrlr. Saussure, bu konuyu aklayabilmek iin dil dndaki dier deerlerin de bu farklla dayandn gstermektedir.
15

Saussure, a.g.e., s.125. Derrida, Beyaz Mitoloji isimli makalesinde, Marxn da katksyla, has (proper) anlam ve mlkiyet ( property) arasnda, analoji temelli szck oyunu yapmaktadr. 16 Derrida , White Mythology, Margins Of Philosophy, s.218.

46

Deerler her zaman u elerden oluur.1) Deeri belirlenecek eyle deitirilebilir benzemez bir e . 2) Deeri sz konusu olan eyle karlatrlabilir benzer eler. Deerin varolabilmesi iin bu iki etken zorunludur. rnein be franklk bir parann deerini belirlemek iin: 1) Bu parann belli bir miktarda baka bir eyle, rnein ekmekle deitirilebileceini; 2) Ayn dizgenin benzer bir deeriyle, rnein bir frankla ya da baka bir dizgenin parasyla ( bir dolarla vb) karlatrlabileceini bilmek gerekir. Ayn biimde bir szckte benzemez bir eyle, rnein bir kavramla deitirilebilir; ayrca ayn trden bir eyle bir baka szckle karlatrlabilir. Szcn u ya da bu kavramla deitirilebileceini, daha ak bir deile u ya da bu anlama geldiini gzlemlemekle yetindiimiz srece deer saptanamaz. Szc benzer deerlerle, kartlk ilikisi kurabilecei br szcklerle de karlatrmak gerekir. Szcn ierii, ancak kendi dnda ki elerin yardmyla gerekten belirlenebilir. Bir dizgenin parasdr szck, onun iinde yalnz bir anlam iermekle kalmaz, zellikle de bir deer tar. Bu ise apayr bir eydir.17

Her bir szcn deeri onu evreleyen szcklerin deerlerine baldr. Evrensel biriciklii ve kendine ait has anlam olduu dnlen gne szcnn deeri sz konusu olduunda bile farllklar ba gstermekte ve baz kltrlerde gnete oturmak denilemedii gzlenmektedir.18Her bir szck, deerini etrafndaki szckler ile kurduu iliki ile alyorsa, gne gibi evrensel bir gsterenden bahsedilse bile , farkl her bir dilde bu gsterenin deeri de farkl olacaktr. Dolaysyla bizim tarttmz balamda, mesela gnee dou kltrlerinin atfettikleri anlamsal deer, bat kltrlerinden daha farkldr. Dolaysyla deer/ anlam ilikisi, iki ayr disiplin arasnda kurulacak analojiler zerinden oluur ve bu ilikileri kuran da fark ilkesidir. Dilsel gstergeler, farkl gstergelerle deitirilebilir ve anlam zerine bir tartma disiplinler aras olduu kadar kltrler aras bir tartmay da beraberinde getirmektedir.

17 18

Saussure, a.g.e., s.168-169. A.e., s.169.

47

2.1.3.2. zdeksel Yn Bakmndan Dilsel Deer


Szckte nemli olan sesin kendisi deil onu dier ses beklerinden ayrt etmemizi salayan ses ayrlklardr. Anlam tayan da bu ayrlklardr. Bu ayrm tpk deerin kavramsal ynnde olduu gibidir. Ayn rnekle zdeksel olarak deeri aklarsak be franklk sikkenin deerini belirleyen o sikkedeki madenin oran deildir. Sikke, deerini yapld madenin miktarndan deil, zerine nakedilen figrden ve dolamda olduu siyasal corafyadan almaktadr.
Parann deeri, stnde u ya da bu resmin bulunmasna, siyasal olarak bir snrn tesinde ya da berisinde kullanlmasna gre azalp oalr. Bu sylediklerimiz dil gstereni iinde dorudur.19

Derrida, Saussuren gsterge iin kulland sikke metaforunun

zaman

iinde edindii kazan ve kayplar aklayacak ve bunun sistemle ilikisini kuracak bir metafor ne srmektedir. Bu metafor, tpk gsterge gibi ikili ilemekte ve hem Saussure hem de Bat felsefesinin gstergenin duyusal ve maddesel ynne uygulad ypratmay ifade edebilmektedir.

2.2. Mitoloji ve Usure


Saussure, deerin zamansal olarak incelenmesi gerektii vurgulamasna ramen, sikkenin zamann ypratmalarna ak olan maddesel ynn ihmal etmektedir. Derrida, bu balamda gsterge iin yeni bir metafor kullanmakta ve ifte anlaml baka bir metaforu devreye sokmaktadr. Gsterge aslnda iki yzl bir metafordan baka bir ey deildir. Sikkelerin zaman ierisinde aldklar deerleri iin kullanlan yeni metafor sikkelerin usuredir. Usure Franszcada hem tefecilik, ar faiz hem de kullanmdan dolay ypranmak anlamlarna gelir. Sikkelerin yaz
A.e., s.173. Platon ve Aristoteles bata olmak zere btn Bat metafiziinin, gstergenin maddi ve duyusal ynn ruhun bir fenomeni olarak grdn imdiye kadar ifade ettiimizi ummaktayz. Tezimizin giri blmnde Hegelin metafor tarifindeki, szcklerin duyusal deerlerindeki ypranma, usurenin ortaya koyduu ekonominin dnda gereklememektedir.
19

48

taraflar, dolamdan dolay silinirse, bunlar art deer ( bir eit tefecilik) edinirler nk bunlar artk paraya ait bir sistemle deerlendirilmezler. Benzer bir ekilde szcklerin de kullanm yoluyla ilk deerleri ypranr, farkl deerler edinirler; nk anlamlar artk onlar oluturan zel yapya bal deildir. Usure herhangi bir szck veya cmlenin esasnda farz edilen bir anlam birliinden treyebildiine iaret etmektedir. Bu, felsefenin kavramlarda olmak zere btn kavramlar etkilemektedir. Hibir ey herhangi bir dilbilimsel birimin anlamna tamamyla karar verebilir veya sabitleyebilir. Belli bir tip metaforik anlam, usure vastasyla karp, anlam tekrar tekrar blebilir. Bir metafor, dolam esnasnda anlamn kesin bir ifadesini asla edinmez. Bu, Derridann ifte yazsnn baka bir kullanmdr. Derridann eletirdii konum ierisinde metaforlar, zaman ierisinde duyusal deerlerini artk kaybetmi, figratif zelliklerini de yitirmi, artk has anlamyla kullanlmaya balanmlardr. Artk gsteren ve gsterilen (gsteren) arasnda bir fark kalmam, ayn metafizik zamana ve mekana ait grnmlerin temsilcileri haline getirilmilerdir. Derridann sikke metaforunu semesinin bir baka tesadfi olmayan anlam daha vardr. Sikkeler kullanma balanmalaryla birlikte tarih yazmna dair alternatif bir kaynak da olutururlar. Sadece mitoloji deil, dnemin farkl siyasal ve ekonomik hareketleri de sikke zerindeki figrlere yansmtr. Sikke zerindeki deerin aktarm zaman ierisinde tpk dilsel deerlerin aktarm gibi bozulmaya uramtr.
Sikke, jeton ve madalyonlar bulunmaz belge kayna klan unsur, betimlerin sonsuz eitliliidir. Betimler ounlukla tam olarak tarihlendirilebilmektedirler, fakat yine de konular mitolojik, dini veya armalarla ilgili olabilecekleri kadar, bir olay anma amacyla da seildiklerinden dolay herhangi bir snflandrmaya sokmak olanakszdr. Mitoloji Antik nmismatii derinden etkilemitir.20

Sikke metaforu ile beraber anlmas gereken dier bir dnrde Anatole Francedir. Derrida, Beyaz Mitoloji isimli metninde,

Fransz dnr Anatole

Derrida, burada tali olarak Karl Marx da okumasna dahil etmektedir. Biz, metafor zerine oluturulan felsefi sylemin, ekonomik sylemle ilikili olduunu ima etmeyi yeterli gryoruz. 20 Cecile Morrison, Antik Sikkeler Bilimi: Nmismatik Genel Bir Bak, ev. Zeynep izmeli n, Arkeoloji ve Sanat Yay., stanbul, 2002, s. 49.

49

Francen (1844-1924) Epikrn Bahesi isimli eserini kendisine k noktas yapmaktadr. Francen bu eserini ve Nietzsche, Hegel, Marx, Saussure ve daha pek ok filozofun eserlerini bir exergue olarak ele almaktadr. Francen eserini, metaforun felsefeyle ilikisini, hayali bir diyalogla daha sarih bir ekilde ele alp diyalogun parodisini yaptndan dolay, ayrntl olarak ele almtr. Exergue bir nevi nszn zniteliklerini tamaktadr. Ancak bir nszde her zaman iin vaat ettiinden daha azn metin iinde verme riski tamaktadr. Bir metin, her zaman balang, orta ve sonu blmlerinden oluur. Bu ekilde metne bir merkez atfedilir ve okuyucunun metnin balang blmnde, sorunun kkenini renme, sonu blmnde de karlan mutlak sonular edinme arzusu tatmin edilir. Ancak bu metnin balangcnn balangcnn nerede olduu hep mulak olarak kalr. nszde balangcn balangcna gidebilmek iin bir alan alr. nszler metnin farklln, metnin btn blmlerini kat edip balangca dnerek, baka bir balam da tekrar etmektedirler. Derrida, Francenin eseri ile bir oyuna girerek kken belirsizliine bir kere daha atf yapmaktadr. Kken dediimiz ey ancak hayali bir alta, mitolojik bir tasarm olabilir. Francen ismi geen eseri, felsefenin duyulur anlamlar anm kavramlarla uraarak, szcklerin kkenlerindeki zenginlikleri yok ettiini ifade etmekte ve bizim tezimizde ele aldmz sorunu tarif etmektedir. Derridann Beyaz Mitoloji yoluyla, Bat metafiziine ynelttii eletiriler pek ok ynden Francen eletirisine paraleldir. Ancak bu eletiriler ayn zamanda Nietzsche ve Rousseaunun eletirileri ile de paralellik tarlar.

Exergue Eski Yunanca ex-ergon dan tremitir ve metnin (almann) dnda anlamna gelmektedir. ngilizce ve Franszcada zel nmizmatik anlam vardr: Sikkenin veya madalyonun yaz olan yzne iaret etmektedir.Ayrca Franszcada epigraf anlam da vardr ve bu anlamlar Derridann Beyaz Mitoloji makalesinin her yerine yaylmtr. Derridann metin kavram, bir kitapta yazl olduu haliyle metin deildir. Teorik yaamdan sonrasna tekabl eden hayatn ta kendisidir, bundan dolayda artk bir kavram deildir. Yani nszlerde alan alan bir yndende teori ve hayat arasndaki yabanclamay dile getirir. Rousseaunun, metaforu kkene yaplan hayali bir ek olarak ele aldn syleyebiliriz.

50

2.2.1. Anatole France ile Hayali Bir Diyalog


Derrida, Epikrn Bahesi isimli eserin sonlarna doru yer alan, Ariste ve Polyphile arasndaki diyologdan oluan, Ariste ve Polyphile veya Metafizik Dili blmnden alntlarla, kendi almasnn esin kayna hakknda iaretler vermektedir. Bat metafizii, sadece beyaz adam ve onun kltrn yanstt iin deil; ayn zamanda, kkensel metaforlar ve masallar yprattklar; anlamlarn andrdklar iin de beyaz mitolojidir. Beyaz mitoloji beyaz mrekkeple yazlm olup palimpsestin zerini grnmez tasarmlarla kapatr.
Size yeteri derecede gstermi oluyorum ki Ariste, her soyut fikrin arkasnda ancak metafor olabilir. Garip bir kaderle, grnler dnyasndan kamak isteyen metafizikiler, daimi suretle metaforlarn iinde yaamaya mecburdurlar. Onlar eski masallar toplayp, renklerini soldurarak bize sunan bir eit airdirler. Onlarn rnleri mitolojidir, kansz bir mitoloji.21

Ariste ve Polyphile arasndaki diyalog, Polyphilenin Ruh, tanry ancak mutlaa katlm orannda kendisine ait klar.22 gibi speklatif bir cmleyi tartmaya amas ile balamaktadr. Bu diyalogdaki karakterlerden Ariste bir tarafta metafizii savunurken, br taraftan Polyphile metafiziin maskesini indirmeye almaktadr. Aralarndaki konuma, daha ok krler ve sarlar arasndaki diyaloga benzemektedir.
Polyphile: Sadece hayal ediyorum. Dnyordum ki, metafizikiler kendilerine bir dil kurarken bileyicilere benziyorlar; fakat bilei talarndan bak, makas yerine sikke (metal para) ve madalyalar geiren ve bunlarn zerindeki yaz ve resimleri silen bileyicilere benziyorlar. Bu bileyiciler sikkelerin btn yaz ve resimleri bilei tanda silindikten, ve

Palimpsest: Eski zamanda zerindeki yaz silinerek yeniden baka yaz yazlm parmene verilen isimdir. 21 France Anatole, Epikrn Bahesi, ev: Hikmet Hikay, Hilmi Kitabevi, stanbul, 1947, s.103. Bu kitaptan yaplan btn alntlar, Derridann evirisi ile karlatrlarak ve gnmzn Trkesine uyarlanarak, metnin btnl bozulmadan, deitirilmitir. (Son cmle Derrida tarafndan deitirilerek Beyaz Mitoloji retirler haline sokulmutur.) 22 A.e., s.92.

51

zerinde Kral Edward, mparator Wilhelm, Cumhuriyet gibi kelimelerden eser kalmadktan sonra: Bu sikkeler artk ne ngiliz, ne Fransz, ne de Almandrlar. Be franklk deerleri bitmi, onun yerine, tahmin edilemeyecek bir deer kazanmlardr; ve bu deerin zaman snr yoktur. derler ve byle demekte hakldrlar. Metafizikilerde bu ekilde kelimeleri duyusal anlamlarndan kararak metafizik hale getirmilerdir. Bunda da ilkin ne kaybedildii grlr, sonra ne kazanlaca derhal grlmez.23

Derridaya gre bu pasajda Polyphilein duyusal bir figrn, orijinal ve doal deerini korumaya dair bir endiesi vardr. Felsefe tarihinde filozoflar da ayn bileyiciler gibi metaforlar ile szcklerin orijinal anlamlarn ypratarak deer yitimine uratmlar ve onlar metafizik hale getirmilerdir. Buraya kadar en genel hatlaryla betimlediimiz Francen eletirisine, Derridann metni vastasyla daha yakndan bakalm. Derrida, gne metaforunun, zamann ypratmasn hie sayarak kazand baz sabit anlamlarn sorgulamaktadr. Gne, evrende esiz olmaktalyla duyulur/ dnlr, gsteren /gsterilen, zaman/ mekan v.b ayrmlarn zerine oturduu bir deerler dizgesinin metaforudur. Derrida, kendisi de bir metafor olan bu metaforu, Platon, Aristoteles, Saussure ve Francen metinlerinde zmleyerek zerine oturan deerler dizgesini aa karmaktadr. almamzn bu aamasnda yalnzca Francen metnindeki gne metaforunun izlerini sreceiz. Ariste ve Polyphile arasndaki diyaloga dnersek; Ruh, tanry ancak mutlaa katlm orannda kendisine ait klar cmlesi diyalogun sonunda, zaman, tersi ynde ileterek szcklerin ypranmadan nceki anlamlarna dnldnde, Nefes, basz olandan ald maln leinde, parlayan gnein stnde oturur24 haline gelir ve her ikisi de bundan u ifadeye ularlar.
nsan ki nefesi bir hayat iaretidir, hayatn kayna ve oca olan ilahi atete yer alacak (phesiz nefesi tkendikten sonra) ve bu yer, bu scak nefesi, bu grnmez kk

23

A.e.,s.92. Nitekim almamzn birinci blmnde Aristoteles ve Platonun gne etrafnda dnen metaforlarn ele almtk. 24 A.e.,s.102.

52

ruhu, serbest fezada ( mavi gkte olsa gerek) yaymak iin kendisine verilen ( eytanlar tarafndan olsa gerek) fazilete gre llecektir.25

Burada hayatn kayna ve oca olan ilahi ate tabi ki gnetir. Polyphile cmlenin son halinin onun orijinal anlam olduunu dnr ve Dou mitolojisindeki Hindu arklara benzediini syler. Ancak Ariste diyalogun sonunda ikna olmamtr nk Polyphile akln kanunlarna uygun argmanlarn ileri srmemitir. imdiye kadar bu diyalog zerine sylediklerimizi zetlersek; Bat Metafizii, kkenlerinde Dounun mitleri olan imgeleri alp onlar bir btn ierisinde kavramsallatrp aklsallatrarak, ieriklerindeki masals zenginlikleri krletirmitir.
Metafizik; Batnn kltrne benzeyen ve onu yanstan beyaz mitoloji: Beyaz adam kendi Hint-Avrupa mitolojisini, kendi logosunu yani kendi hususi dilinin mitosunu yapar ki bu hala akl adn vermeyi istedii evrensel formun mitidir.26

Derrida, Polyphilenin iddialarna, Felsefe tarihinin pek ok dnrnn metinlerini inceleyerek yaklamakta ve metaforlarn zaman iinde has anlam lehine yitirdikleri deerlerin, bizi etnik ve akl merkezli bir dnce biimine sevk ettiini ne srmektedir. Metaforlar zerinden oluturulan kavramsallatrma bizi has anlama ynlendirmekte ve metaforlarn kavramsallatrmaya direnen ynleri grmezlikten gelinmektedir.
Metaforun gizli tarihini, bir anlayn ierisinde okumak, sistemin uzantsnda ki art-sremlilie ayrcalkl yer vermektir ve ayrca dilin sembolik kavramsallatrmasn ileri sreceimiz ekilde aratrmaktr: Gsteren ve gsterilen ararsnda ki ba ne kadar derine saklanm olursa olsun bu ba; doal gereklilik, analojik katlm, benzerlikten dolay hem olmal hem de kalmaldr. Metafor her zaman benzerliin bir mecaz olarak tarif edilmitir, sadece gsteren ve gsterilen arasndaki benzerliin deil, birinin dierini tayin ettii iki gsterge arasnda ki benzerlik olarak. Bu Polyphillosun bahsettii ve ynlendirdii szde

25 26

A.e.,s.102. Derrida , a.g.e., s.213.

53

sembolik ve analojik figr gruplarnn (mit, masal, alegori, figr) bizi yetkilendirmesiyle oluan metaforun en genel karakteristikleridir.27

Epikrn Bahesi Derriday sikkelerin yaz olan taraflarn dnmeye iten unsurlardan biridir. Yaznn anlamsal yarklarnn dnda, benzerliin manyetik ekimlerine iaret etmektedir. Ancak Francen metni hayal gcn altrmaktan ok determinist bir akl uyard iin exergue olarak yerini hak etmemektedir. Derrida, metinlerinde felsefenin snrlarnda dolar ve hangi aamada kendimizi felsefe dnda bulacamz bir muamma olarak kalr. nk onun iin felsefe ve felsefe-olmayan arasndaki snrda bulanktr. Ancak biz baka bir exergue olarak Anatole France ile ilgili olarak kendi metnimize yaydmz bir anekdotu da hesaba katalm. France, bahsi geen kitabnn Alfabenin Kkenine Dair blmnde mitolojik ve tarihi karakter Kadmos ile hayali bir sylei yapar. Derrida makalesinde bu blmden bahsetmez ama biz bu blmn, Derridann metafor hakkndaki grleri iin ufuk ac olduu kanaatindeyiz. Rivayete gre Kadmos M. 9. yzylda yaam; Yunanlara alfabeyi, mimariyi, madenlerin nasl iletileceini ve eritileceini retmi bir Fenikelidir. France, Kadmosun alfabeyi icat etme srecini u ekilde anlatr:
Msrl yazarlarn kullandklar ilk hiyeroglif ekilleri ksaltld ve sadeletirildii halde dahi bu yazlar yine ar ve zor yazlabiliyordu. nk sistem kt idi. Hiyeroglif ne kadar sadeletirilse yine hiyerogliftir; yani son derece kark bir yazdr. Msrllarn gerek tamam gerek ksaltlm hiyerogliflerinde fikirleri temsil eden iaretlerle sesleri temsil eden iaretlerin birbirine kartrdklarn bilirsiniz. Ben bir deha hamlesi yaparak, bu saysz iaretlerden yirmi ikisini aldm; ve bunlardan yirmi iki harfli bir alfabe yaptm. Bu harflerin her biri bir ses temsil ediyor; abuk ve kolay bir tarzda birletirilerek btn sesleri anlatmak mmkn olabiliyor.28

Francea gre Yunan ve Latin yazlar bu alfabeden domutur hatta yeryzndeki btn yazlarn kkeni bu alfabeye dayanr. Elbette bu alfabenin
27 28

A.e., s.215. France Anatole, a.g.e., s.69-70.

54

kkeni de Douya Msr hiyerogliflerine uzanr. Ancak biz sistemli bir arkiyatlk veya arkiyatlk kart bir eletiriye girmek niyetinde deiliz. Burada vurgulamak istediimiz nokta Bat felsefesinin temellerinin, tpk Saussure ve Aristotelesde ortaya koyduumuz gibi, fonetik bir yaznn olanakll zerinden kurulmu olduudur. Derrida, Bat felsefesinin metaforlar zerine ina edildiini dnen Francea bu noktada katlmaktayken; byle bir eletiriyi getirebilmek iin eletirdii kavramsallamay, a-priori olarak kulland noktada ondan ayrlmaktadr. Felsefe tarihinde tezimizin birinci blmnde de ksmen bahsettiimiz zere, sikke, gne gibi metaforlar sklkla tekrarlanr. Bir yandan felsefi dil, deerlerini yitirmi ve donuklam metaforlardan oluurken, br taraftan metafizik ayrm (duyulur/ dnlr, gsteren/gsterilen, aydnlk/karanlk, kadn/erkek gibi) totaliterletiren gne, sikke, yap gibi metaforlardan olumaktadr.
Hakikat yleyse nedir? Metaforlar, metonimler, insanbiimciliklerden oluma hareketli bir ordu, ksacas iirsel ve retorik olarak oaltlm, aktarlm, sslenmi ve uzun bir kullanmdan sonra sabitlemi, ilkeli ve balayc gelen insani bantlardr. Hakikatler yle ilzyonlardr ki ne olduklar unutulmu, anm ve duyulara hitap etme glerini yitirmi metaforlardr; resimleri silinmi ve imdi para deil, sadece metal saylan sikkelerdir.29

Nietzsche, yukarda hakikat kavram altnda oluturulan geleneksel Bat felsefesinin metafor teorisinden bahsetmektedir. Kavram dediimiz ey sadece metaforun tortusu ve artk deerden baka bir ey deildir. Sikke metaforu da bunu betimlemek iin iyi bir metafordur. Sikkenin de tpk metafor gibi uzlamsal olarak deiim deeri vardr. Buna ek olarak sikkenin yaz ve tura olan yzleri bir gstergeyi oluturan, gsteren ve gsterilen yzlerine tekabl eder. Derrida, Nietzschenin metafor anlayn kabul etmekle birlikte, metaforun metaforu sorusunu, Nietzschenin dipsiz bir uuruma braktn ne srmektedir. Derridann felsefesinde kilit neme sahip diffrance yar kavram ve Yap skm
29

Friedrich Nietzsche,, Ueber Wahrheit und Lge im Aussermoralishen Sinne, Samtliche werke kristische studienausgabe in 15 banden, C. 14, Haz. Giorgi Colli, Mazzino Montinari, Mnchen, Deutscher Taschenbuch Verlag, 1980, s. 880. Saussuren kat benzetmesini hatrlayalm. Ona gre gsteren ve gsterilen bir kadn birbirinden ayrlmaz iki yz gibidir.

55

projesi de- Platondan gelen ve Bat metafiziinin akl anlayna isel olan bir metafor teorisini deifre ederek- Nietzsche sonras bir dilsel mitolojiye yaslanmaktadr. Bu anlay, anlamn burada imdi tespit edilemeyeceini ve en son noktada akn bir gsterilen (kendinde metafor) olamayacan iddia etmektedir. almamzn bu aamasnda, sz verdiimiz borlar demek iin Nietzschenin metafor anlayn resmetmemiz gerekmektedir. Ancak bu borcu demek hayli zorlu olup, Nietzschenin felsefesine uzun bir giri blmnden sonra, tezimizin hem bu blmndeki geebileceiz. hem giri blmndeki szlerimizi yerine getirme faslna

56

NC BLM DERRIDANIN NCL: N ETZSCHE

57

2. DERRIDANIN NCL: NIETZSCHE


Derridann zerine fikir birliinde bulunulmu nclleri, Freud, Heidegger, Husserl, Nietzsche olsa da biz bu listenin Hegel, Kant, Descartes gibi ilk etapta onun projesinin karsnda gzkebilen filozoflar da kapsayacak ekilde uzatlabilecei kanaatindeyiz. nk Derrida neredeyse btn bir felsefe tarihi ile hesaplamaktadr. Ancak tezimizin vaat ettiinden daha azn anlatmamas (byle bir risk her tez iin mmkndr) uruna, Derridann kstl sayda ki filozofla olan ilgisini aratrmaktayz. Bu aamada, felsefe tarihinin onun zerindeki etkisi en sarih filozoflarndan biri olan Nietzsche ile ilgisini ele almak istiyoruz. Derrida ve Nietzschenin tasarmlar arasnda birbirinden kopartlamaz balar vardr. Her ikisi de gsterenin gsterilene bamllndan treyen hakikat, logosa ballk gibi Bat metafiziine ikinlemi dogmalar sorgulamakta adeta ezber bozmaktadrlar. Felsefe tarihine ikinlemi dil anlaynn, yani geleneksel gstergebilimin topyekn bir eletirisini her iki filozofun metinlerinde de gzlemleyebiliriz. Derrida, yaznn ve gsterenin; gsterilen ve sze kar ikincillii ve bu durumun eletirisini, dolayl bir ekilde Nietzchenin metinlerinde ayrmsamaktadr. Ancak dorudan bu tartmaya dalmadan nce, Nietzschenin yaam, eserleri ve onun kiilii etrafnda oluturulan imgeler sorununa ksa bir giri yapmak istiyoruz.

3.1. Nietzschenin Eserleri ve Hayat Hikayesi


Lanetli dnrler zellikleri ile tannrlar: Aniden kesintiye urayan bir eser, Yazarn evrak- metrukesi ( posthumes) zerine etkide bulunan, suistimalci, gereksiz akraba kalabal ve bir sr-kitap, srlar daima hissedilen Kutsal Kitap gibi bir ey1

Giles Deleuze-Michel Foucault, Nietzschenin Tm Yaplarna Giri, ev.Ik Ergden, Cogito, No. 25, K 2001, s. 236. Yazlarnda younlukla fragmanlarla yazan bir filozofun hayat hikayesine girii de her ne kadar tez almalarnda kullanlmas uygun dmese de bir fragmanla giri yapmay konunun nemine dikkat ekmesi ynnden uygun bulduk.

58

Nietzsche, papaz bir babann ve papaz ailesinden gelen bir annenin evlad olarak, 15 Ekim 1844 ylnda, Ltzen yaknlarndaki Rckende domutur. Babasnn ve erkek kardeinin lmnden sonra bir mddet annesi, iki teyzesi kzkardei ve bykannesiyle birlikte yaamtr. lk nce ilahiyat eitimi gren Nietzsche daha sonra Leipzig niversitesinde filoloji eitimi almtr. O sralarda mzik, estetik ve psikolojiye olan ilgisi de bilinmektedir. 1869 ylndan itibaren filoloji profesr olarak, Sofokles, Hesiodos, Platon, Sokrates ve Yunan tragedyas zerine dersler verir. Bu dnemde ska filoloji ve dil zerine notlar ald bilinmektedir. Grme bozukluundan dolay yazlarn ou zaman dikte ettirmek zorunda kalmtr. Nietzsche erken yalarndan itibaren migren, mide ve gz arlar gibi pek ok hastalktan muzdariptir. Kriz geirerek akl saln yitirmesine ve Balede kapatlmasna kadar geen srete, kimi kendisi tarafndan yaymlanm, kimi yaynlanmam pek ok eser yazmtr. Daha sonra ki dnemde yazd notlar Delilik Pusulalar ad altnda tutulmutur.2 Nietzsche, 1889 ylnda delirdikten sonra, bir mddet Balede kapal tutulmu, daha sonra bakmn nce annesi, daha sonra da kz kardei Elisabeth stlenmitir. 1894 ylnda ise Elisabethin idaresi altnda, ilk Nietzsche arivlerinin temelleri atlmtr. Bu dnemde Elisabeth, Nietzschenin btn eserlerinin yaymn stlenerek, yayn sorumlularn tayin etmitir.3 Elisabethin Nietzschenin eserlerine ynelik bu otariter tutumu daha sonra ok byk eletirilere hedef olacaktr. Elisabethe ynelik eletirilerden ilki onun Yahudi dman ve Nazizm ncs bir Nietzsche imgesine neden olduuna yneliktir. Elisabethin kocasnn, Latin Amerikada Alman rkna dayal bir koloni kurma planlar ve bu konudaki giriimleri bilinmektedir. Elisabethe yneltilen dier bir eletiri ise yaym srecine ilikindir. Nietzschenin G stenci isimli kitap tasarsyla zdeleen Nachlassn, ok keyfi bir ekilde dank notlarn birletirilmesinden oluan bir kitap olduu iddia edilmektedir. zellikle, bu kitabn etrafnda, Alman rknn stnlne inanan bir

Marc Crepon, Nietzschenin Yaam: Bir Zamandizin, ev. Ik Ergden, Cogito, No. 25, K 2001, s. 20. 3 A.e., s.9-20. ok bilinen bir Nietzsche aratrmacs, yorumcusu ve evirmeni olan Walter Kaufmannn bu esere ynelik ciddi itirazlar bulunmaktadr.

59

Nietzsche portresi izilmeye allmtr.4Ancak Walter Kaufmannn Nietzsche: Felsefeci, Psikolog, Deccal isimli 1950 tarihinde yaymlanan eserinde vurgulad Nietzsche, Alman militarizminin savunucusu ve bir proto-Nazi olmaktan ok uzaktr. Kaufmannn Nietzsche evirileri ve yorumlar Nietzscheyi anlamak iin geni bir kesime yardmc olmasna ramen, ilerleyen zamanlarda indirgemeci ve yetersiz bulunmutur.5 Nietzschenin eserlerini referans aldmzda, bu konunun mulakl zerindeki perde tam olarak kalkmasa bile, onun isminin gelecei hakkndaki grs dikkate deerdir:
Bama gelecei biliyorum. Bir gn korkun bir eyin ansyla birlikte sylenecek benim adm,- yeryznde ei grlmemi bir bunluun ( bunalm), en derin bir bulun( bilin) atmasnn, o gne kadar inanlm, istenmi, kutsallatrlm ne varsa, hepsine kar yneltilecek bir son szn ansyla. nsan deilim ben, dinamitim. Btn bunlara ramen, din kurucularn andrr bir yanm yok, - dinler ayaktakm iidir; dindar birine dokununca ardndan ellerimi ykamam gerektir. nananlar istemiyorum; kendi kendime inanmak iin bile biraz oka haynm ( hain, ktcl) sanyorum: ynlara deil benim konumam... Gnn birinde beni ermiler katna koyacaklar diye dm kopuyor; Anlyorsunuz ya, bu kitab nceden karyorum ki, ilerde benim adma ahmaklklar yapmasnlar. Ermi olmak istemem, soytar olaym daha iyi... Belki yleyimdir de. Buna ramen, daha dorusu ramen deil- ermilerden daha iyi dolandrclar gelmemitir nk,dorular kyor benim azmdan6

Derridann da yukardaki Nietzsche alntsna dikkat ektii dnlrse7, Nietzschenin ismi etrafnda oluturulan politik imgelerin geleceine, hala onun metinlerinden ulaabildiimiz bir zamanda, herhangi bir okumann Nietzscheci olup olmad sorunu tartmaldr. Bu konu zerinde Derridann Virginia niversitesinde 1976 ylnda verdii, Otobiyografiler: Nietzschenin retimi ve

4 5

Giles Deleuze-Michel Foucault, a.g.e.,s. 236. Alan Megill, Arln Peygamberleri: Nietzsche, Heidegger; Foucault, Derrida, ev. Tuncay Birkan, Ankara, Bilim ve Sanat Yay., 1998, s.62. 6 Fredrich Nietzsche, Ecce Homo Kii Nasl Kendisi Olur, ev. Can Alkor, stanbul, Say yay., 1990, s.141. 7 Jacques Derrida, Otobiyografiler: Nietzschenin retimi ve zel sim Politikas, ev. Mukadder Erkan- Ali Utku, stanbul, Birey yay., 2004, s. 49-50.

60

zel sim Politikas isimli bir seminerin metnini yorumlamann srasdr. Bu ayn zamanda Derridann, sadece Nietzsche zerine yazd metinden biridir.

3.2. Derrida Nietzscheyi Okurken 3.2.1. ifte Kimlik


Derrida, Nietzsche ismi ve bu isim etrafnda oluturulan haleyi

Otobiyografiler: Nietzschenin retimi ve zel sim Politikas isimli eserinde yorumlamaktadr. Nietzschenin otobiyografik bir zellik gsteren eseri Ecce Homodan yola karak yazlan bu eser; yaam ve felsefe arasnda ki elikileri vurgulamak ve ok anlamllklara alan amak iin, Derridann yorumlad bir metindir. Bu metin iki blmden olumaktadr. Biz de bu sradzenine uygun olarak yorumlamaya ilk blmden balayacaz. Nietzschenin eserlerinde ben sanki insan olmayan, kiisel olmayan bir benin bildirisidir. Eserlerini benin yerine koymaktadr. Nietzsche Ecce Homo ismindeki, hem yaamn hem de eserlerini deerlendirdii, otobiyografik bir zellik gsteren eserinin Neden byle iyi kitaplar yazyorum blmnde birisi ben teki de yazlarm8 olarak ifade ettii, iki benden bahsetmektedir. Byle Syledi Zerdt iaret ederek, ileride bu eserini anlamak iin niversitelerde krslerin kurulacan sylemektedir. Ona gre henz onu anlayacak (iitecek) kulaklar ve felsefesini alacak (tutacak) eller yoktur. Ancak eserlerinin nasl anlalabileceine dair ipularn da gene bu eserinin nsznde vermektedir. Adeta Nietzscheyi anlamak iin Nietzscheci olmamak gerektiini ima etmektedir.
Zerdte inandnz m sylyorsunuz? Ama ne nemi var Zerdtn! Bana inananlarsnz, ne nemi var ama tm inananlarn! Daha kendi kendinizi aramamken beni buldunuz. Byledir tm inananlar; inancn deeri azdr bu yzden.

Fredrich Nietzsche, Ecce Homo Kii Nasl Kendisi Olur, s.57.

61

imdi size beni yitirmenizi, kendinizi bulmanz buyuruyorum; Hepiniz beni yadsdnz gn, ancak o gn geri dneceim sizlere9

Nietzsche, Ecce Homonun Neden byle bilgeyim? adl blmnde de ifte benlik dncesi dorultusunda yazmaktadr. O, yaam ve lmn dngsellii iinden km, hem balang hem kn ifte kkenliliine dayanarak, bir karar verilemezlik halinde, kendi kesinden syrlmaktadr. ifte kkenden bahsetmek elikili bir durumdur. Ancak Nietzsche kken olarak, hem eril (lm) hem dii (yaam), hem baba hem anne olan iki Beninden bahsetmektedir. Dilin metaforlar zerinden ileyen retorik roln iselletirmi adeta bu ifte anlamll yazlarna naketmitir.
Hayatmn talihi, belki de benzersizlii, alnyazsndan gelir: Bilmece biiminde sylersek, ben babamla birlikte oktan lmm, ama anamla birlikte yayorum, yalanyorum. Bu ifte kken, hayat merdiveninin bu en st ve en alt basamaklarndan geli, hem decadent, hem de balang olu, - beni belki herkesten ayran ekimserliimi, hayat sorununun btnn nnde yan tutmazlm aklarsa bunlar aklar ite. Dou ve k belirtilerinin kokusunu benden iyi alan kmamtr, bu konuda en esiz retmen benim, ikisini de bilirim, her ikisiyim ben.10

Derrida Otobiyografiler isimli metninde Nietzschedeki bu durumun farkna varmtr. Derrida, onun ift imzal olduunu dnmektedir. Otobiyografide olduu gibi kii kendisi ile ilgili bir hikaye anlataca zaman, anlatan Ben ile tasvir edilen Ben birbirinden farkldr ama bir anlamda da zdetir. Nietzsche kendisini metaforik bir duruma oturtur ve metinden kendi benini siler. Nietzscheden hareketle Derrida iin de yazarlarn zel isimleri, ne onlarn benlerini ortaya koyar ne de amalarn serimler. Nietzschenin dehasndan etkilenip lm olduu gereini

A.e., s. 11-12. A.e., s13. Bat dillerinde oto biiminde yazlan, auto gibi oto olarak okunan ve kulak anlamna baka bir szck daha vardr. Derrida yazllar farkl ama seslenileri ayn olan bu iki szc kullanarak bir sz oyunu kurmaktadr. Bylece otobiyografiler szc hem kulakyaamyazmlar hem de zyaamyazmlar anlamna gelmektedir.Bkz. Jacques Derrida, Otobiyografiler: Nietzschenin retimi ve zel sim Politikas, evirmenin dipnotu, s.9.
10

62

unutmak olanakldr; ancak onun hakknda yaplan her nevi olumlu veya olumsuz yorum onun sadece ismine geri dnecektir.
Yalnzca isim varis olabilir ve ite bu yzden isim, taycsndan ayrt edilmek iin, her zaman ve a-priori l bir adamn ismidir, lmn bir ismidir. sme geri dnen ey yaayana geri dnmez.11

Ortada bir l vardr! ve lnn vasiyeti! Ancak ismine geri dnebilecek bir terekesi! Bu ifadelerin bir akademinin bnyesinde verilecek bir yksek lisans tezine uygun olman biliyoruz ancak okuyucularn hem kulaklarn hem gzlerini sarsmak iin bu cmleleri kurma kaygsn tayoruz.
Birisi ben, br de yazlarm.-Burada onlarn kendilerinden sz amadan nce, anlalp anlalmamalar sorusuna deineyim. Bu ii, konunun elverdii lde, stnkr yapyorum. nk zaman gelmedi daha bu sorunun. Benim zamanm da gelmedi daha; kimi insan ldkten sonra doar.12

Nietzsche yaad dnemde anlalmadn dnmektedir. Onu ne duyacak kulaklar, ne de tutacak eller vardr. O, adeta bir yaayan ldr, bir zombidir ve Derrida iin bir hayalettir. O bu hayaletle savamakta ve onun vasiyetini tamaktadr. Yazarn yaayan, biyografiye konu olabilecek konumu ile imzasn att eserleri arasnda fark vardr ve Nietzsche yazarken bylesi bir durumun farkndadr. Derrida ise Nietzschenin yaam ve lm gsterenlerinin, doas metaforik olan ifte anlamllna binaen yazmaktadr.
Yaam denen ey- biyolojinin ve biyografinin nesnesi ya da eyi-, karsna konulabilen kart nesnesi olacak bir eyle yz yze bulunmaz: lm, tanatolojik (lmbilimsel)-olan ya da tanatografik (lmyaznsal)-olan. Bu ilk karmaklktr. Yine felsefe ve bilimin, bilim szcne ve bilimselliin yasal konumuna her zaman ykledikleri anlamda, bilimin nesnesi haline gelmek, yaam iin can skc bir biimde gtr. Bunlarn hepsi- bu glk, onun gerektirdii ertelemeler- u geree baldr:
11 12

Jacques Derrida, Otobiyografiler : Nietzschenin retimi ve zel sim Politikas, ,s.15. Fredrich Nietzsche, Ecce Homo Kii Nasl Kendisi Olur, s.57.

63

yaamn bilimi, her zaman bir yaam felsefesi yerletirir, bu durum btn dier bilimler iin, yaam-olmayann bilimleri- baka bir deile, l olann bilimleri iin- geerli deildir. Bu durum, insan unu sylemeye yneltebilir: erteleme ya da geriye kalan olmakszn bilimsellik iddiasna hak kazanan btn bilimler, lnn bilimleridir; ve dahas, l ile bilimsel nesnenin stats arasnda bizi ilgilendiren ve bilme arzusuyla ilgili bir karlkl ima vardr.13

Derridaya gre Nietzsche yazarken hem yaamn, hem felsefeyi hem de kendi kendini nesneletirmeyi gz nne almaktadr. Yani bir bakma yaamn yazlarn felsefenin iine naketmektedir. Biyolojinin ve biyografinin nesnesi olan yaam, lmle yz yze bulunamazsa bile kendisini bu snr izgisine yerletirmesiyle felsefileebilir. Derridann ele ald sorun erevesinde iki Nietzche vardr. Biri yaayan eserleri ile Nietzsche, biri de lm biyolojik bedeni ile Nietzshedir. Yani biyolojik ve biyografik bir otobiyografi ancak bir ayan lmde bir ayan yaamda olduu zaman, yani imkanszlkta yazlabilir. Bu durum ne etken ne de edilgen olmay buyurur. Btn bu nedenlerden dolay Derrida, Nietzschenin metinlerinde mecburi bir tutarszlk bulmaktadr. Bu riyakarlk Nietzsche tarafndan olumlanmtr; bu varln kkeninden gelen bir riyakarlktr.
Bu yaknda insanln karsna, imdiye dek ona yneltilmi en etin istekle karacan gz nne alarak, nce kim olduumu sylemeyi gerekli buluyorum. Aslnda bilinmeliydi bu: kimliimi saklam deilim nk. Ama devimin bykl ile adalarmn kkl arasnda ki orantszlk uradan belli ki, beni iitmediler, grmediler bile. Ben kendime atm kredi ile yayorum; belki yaadm da bir nyarg yalnzca?...14

Derrida, Nietzschenin kendime atm kredi ile yayorum; belki de yaadm bir nyarg yalnzca sznden ve ifte kkenliliinden yola karak, onun kendi kendisiyle bir antlama yaptn sylemektedir. Onu kendisinin yaamadna inandran adalarnn l Nietzschesinden ayran, ikinci bir Nietzscheden ald

Bir baka deile, eer differance hesaba katlmazsa, btn bilimlerin lmn bilimleri olaca ifade edilmektedir. 13 Jacques Derrida, Otobiyografiler: Nietzschenin retimi ve zel sim Politikas, s. 33-34. 14 Fredrich Nietzsche, Ecce Homo Kii Nasl Kendisi Olur, s.7.

64

bir bortur. l Nietzschenin, yaayan Nietzscheden yaam lehine ald bortur. Nietzsche imzas altndaki bu ifte kimlik, kimliini saklamam riyakar Nietzsche ve teki Nietzsche ile yaplan zel isim antlamasdr. Nietzsche, tpk Derrida gibi mecburen semboller maskeler ve metaforlar arkasndan konumaktadr. Derrida, bizim yukarda alntladmz gibi Nietzschenin, hem yaam tayan anne, hem de lm tayan baba olmasn vurgulamaktadr. Ecce Homo, hem balang oluun, hem kn ebedi dnnde yazlmaktadr. Bir analoji ile sylersek; bize, imlemekten glgenin olmad yanszl le vaktinde, yani btn kimliklerinden syrld yerden seslenmektedir. Bu diyalektiin senteze ulat an ok, yaznn zamannda yaam olumlamay ve yaamn tesine gemeyi imlemektedir. Nietzsche Decadent oluum bir yana, bunun tam kartym da!15 demektedir. Nietzsche dilin btn olanaklarn kullanarak dilden kamakta, yaamn o sz dizimsiz annda, lme adm atmaktadr. Bu elbette tutarszlkta, ifte kkende, olanakszln olumlamasnda olacaktr.
Bu ifte grgler dizisi, grnte kart olan dnyalara kapmn bylesine ak oluu, bende her bakmdan kendini gsterir., - kendimin ikiziyim ben ( doppelgaenger). Birinci yzmden baka, bir de ikinci yzm var., belki de bir ncs var daha....16

Nietzschenin bahsettii ifte ben, ifte yz, ifte kimlik felsefe tarihinin geleneksellemi ruh/ beden kartl deildir. Nietzschenin iki bedeni vardr: lm yazlarnn bedeni ve duyumsayan, yaayan bedeni. Yazlar ebedi dnn dngsnden gemi, bilince km ve otantikliini bir anlamda yitirmi ve artk bir reti haline dnmlerdir.
Edebi dnn mutusu, bir mesaj ve retimdir, bir retinin muhatab ya da gnderilenidir. Tanm itibariyle u anda kendisinin duyulmasna ya da anlalmasna izin vermez: o zamanszdr, differantdr ve anakronistiktir. Yine de bu mutu, bir olumlamay ( evet evet) tekrarladndan, geri dn, yeniden balay ve geri gelen her eyi koruyan bir eit yeniden retimi olumladndan, onun tam mant, selahiyetli bir kurumu
bkz. 10 nolu dipnot. A.e., s.16. 16 A.e., s.17.
15

65

oluturmaldr. Zerdt bir retmendir ( Lehrer) ve bu yzden bir retiyi yayar ve yeni kurumlar tesis etmek niyetindedir.17

Derrida almasnn ikinci blmnde artk Nietzscheyi retim kurumlar ve Nazizmle balants ierisinde ele almaktadr. Otobiyagrafisindeki bu iki ben arasnda ki isimsiz antlama yukarda bahsedilen, teye atlan admda olumaktadr. Bu ancak, ayn zamanda reten Nietzschenin iletisinin muhatab olan diffrancetr. Ama bu retinin muhatab kendisini hibir zaman burada olarak sunmaz.
Bu aynnn differance olarak aa karlmasyladr ki ayrmn ve bengi dngdeki yinelemenin aynln da belli eder. Nietzschede dolambal ya da bir ann kendi diffarance iinde klk deitirmi hilesini tanlayan semptomolojiyle ilikiye sokulabilecek btn temalar, ya da eyin kendisinin kendi buradalnda sunulmas olarak doruluun aklanmasnn yerine kesintisiz deifre etmeyi koyan etkin yorum temas da.18

Derrida bu metnin ikinci blmnde Nietzschenin retim kurumlaryla olan ilikisini ele almakta ve bunu yaparken de ...metnin yazarn aklamak ,demokratik pedogoji ya da solcu politikalar iin...19 nasyonel sosyalizm reten bir dili etkisizletirmek istemediini vurgulamaktadr. Ancak Derrida, Nietzschenin terekesinde oluturulan yorumsal bir mistifikasyonu deifre etmeye almaktadr. Derrida, Nietzschenin eserlerinde, nasyonal sosyalizmle ilikilendirilebilecek ksmlar ve buna kar okunabilecek blmlerin tutarszlna iaret ederek son raddede bunun karar verilemez olarak kalacan ifade etmektedir.
Bir metnin sonular ya da yaplar onun hakikatine indirgenemez, onun varsaylan yazarnn kastettii anlama ya da hatta onun szde biricik ve tannabilir imza sahibine indirgenemez.20

Jacques Derrida, Otobiyografiler: Nietzschenin retimi ve zel sim Politikas, ,s. 33-34. Jacques Derrida, Diffrance, Toplumbilim, s.57. 19 Jacques Derrida, Otobiyografiler: Nietzschenin retimi ve zel sim Politikas, s.38 20 A.e., s.45.
18

17

66

Derrida bu metnini, dejenere olmu ihtiyalar reten devlete ve ona gbek bayla bal niversitelerde onu oaltan, devam ettiren renci ve retmenlere eletirel bir yorum getirerek bitirmektedir. Bu son blmde hem literal anlamda kadnn, hem de yaama benzeyen figratif kadnn, niversitelerde olmadn vurgulamaktadr. Derridaya gre, niversitelerin kklerinden biri, diil kk yoktur. O, byle bir yoruma, Nietzschenin eserleri zerindeki haleyi deifre edip, yaam iaret ederek ulamaktadr. Nietzschenin ne kardei tarafndan, ne de daha sonra bambaka edisyonlarla yaymlanan eserlerinin bir ou Nietzschenin kendi onayyla yaymlanm eserler deillerdir. Ancak bu eserlerin hepsi bir Nietzschenin dzenlemesi ile olmasa bile onun kaleminden km metinlerdir ve Nietzscheyi yorumlamaya dair eletirel ilgi topladklar iin, Nietzsche klliyatnn fiili olarak parasdrlar. 21

3.2.2. Mahmuzlar: Nietzschenin sluplar


Derridann Nietzsche ile aracsz tek karlat metin Otobiyografiler deildir. Derrida, Mahmuzlar: Nietzschenin sluplar isimli eserinde, Nietzschenin pek de baka bir fragmanla balants olmayan emsiyemi unuttum notunun armlarndan yola karak Nietzschenin metinlerini yorumlamtr. Hakikat ve kadn balants ierisinde, Freuddan farkl bir okuma tarzyla, felsefe tarihinin kadn hadm etmesini ele almaktadr. Derridann el atmasyla Nietzscheye atfedilen (Nietzsche zel isminin mistik yansmalarndan biri olan nazizm buna baka bir rnektir) kadn dmanl farkl bir boyuta dnmtr. Derridaya gre Nietzschenin metinlerindeki kadnn gizemli ve sembolik yaps; ze sahip kimlie veya hakikate iaret etmemektedir. Cinsel farkllklar eitlidir ve oklu anlamlara sahiptir. Ak bir ekilde ifade edecek olursak; hakikat diye bir ey yoktur ve kadnda ancak hakikatin hakikatsizliinin gstereni olabilir. Kadn gibi hakikat de kimliksizdir ve karar verilemez olarak kalr. Ayn ekilde hibir Nietzsche metni de

Alan D. Schrift, Nietzsche And The Question of nterpretation:Between Hermeneutics and Deconstruction, s.124.

21

67

son kertede ifresi zlm ve son nihai yorumuna ulam olamaz. Bu yzden Derridaya gre Nietzschenin sluplar ouldur ve btnl yoktur. Derridann Otobiyografiler metninde de baat olarak vurgulanan konulardan biri bu metninde de su yzne kmtr: Derridaya gre Nietzsche, kendi eserlerinin anlamn belirlemek ve kontrol etmekten ok uzaktadr. Derridann bu tespiti, Nietzschenin eserlerinin hakikatle sorunlu ilikisini bir kere daha serimlemektedir.

3.2.3. mzalar Yorumlamak ( Nietzsche/ Heidegger): ki Soru


Derridann, Gadamer ile bir diyaloga sokulmaya alld bir sempozyumdaki bildirisinden oluan nc Nietzsche zerine metni ise mzalar Yorumlamak ( Nietzsche/ Heidegger) : ki Sorudur. Metin ve yorum ilikisinin ele alnd bu sempozyumda, Derrida, kendisine Gadamer tarafndan yneltilen hibir soruya dorudan bir karlk vermemi, onun yerine Gadamerin metninde srtn yaslad, Heideggerin Nietzsche okumasn eletirmitir. Derridaya gre Heidegger Nietzscheyi Son Metafiziki olarak okuyarak onu Bat Metafiziinin bir devam gibi ele alm ve onun ismini, imzasn her trl biyolojik ve biyografik arka planndan kopartarak btnlkl bir dnce iine kapatmtr. Heideggerin btnsellik olarak grd ebedi dn fikri btnsellik hakknda bir dnce deildir. Gadamer pek ok defalar ve ad geen konferansta, Heideggerin Nietzsche okumasn, felsefi hermentiin bir bayapt olarak betimler. Dolaysyla Gadamer ve Derrida arasnda bu sempozyumda dolayl veya dolaysz olarak bir uzlama salanm gzkmemektedir. 22 Nietzschenin yaam, eserleri ve isimleri zerinde oluturulan imgeleri ksaca inceledikten sonra; onun eserlerini yorumlamada, saylar zellikle yirminci yzyln ikinci yarsnda artan farkl yaklamlar ele alabiliriz. Bu almalar Walter Kaufmann aydnlatc Nietzsche yorumlarndan daha te ufuklara yelken amaktadrlar.

22

Interpreting Signatures (Nietzsche/Heidegger): Two Questions. Ernst Behler, Confrontations: Derrida/ Heidegger/ Nietzsche, s.128-129.

68

3.3. Nietzschenin Metafor Anlay 3.3.1. Nietzscheyi Tekrar Yorumlarken


Bilindii zere Nietzsche yirminci yzyl felsefesi zerinde gl etkileri olan bir filozoftur. 1945 ylnda yaynlanan Georges Bataillen Nietzsche zerine ve 1961 ylnda Heideggerin iki ciltlik Nietzsche adl eserlerinden sonra, Nietzsche yorumlarna ynelik yeni yaklamlarn says hzla artmtr.
23

zellikle Giles

Deleuze, Sarah Kofman, Pierre Klossowski , Ernst Behler, Maurice Blanchot, Jacques Derrida, Michel Foucault gibi filozoflarn Nietzsche yorumlar, Yapsalclk sonras felsefi tartmalarda byk yanklar uyandrmtr. Michel Foucault, 1964 ylnda Royaumontda olan felsefe konferansnda bir tebli sunarak, nceki yzyllarda gsterge teorisi ve yorum teknikleri olduka ak iken; Nietzsche, Freud ve Marksn bizi rahatsz bir hermentik konuma srklediini, muhtemelen ilk defa iddia etmektedir.24 Daha sonra da Nietzscheyi yorumlamaya devam eden Foucault, Kelimeler ve eyler isimli eserinde, Nietzschenin felsefesinin, pek fazla dikkat ekilmemi dil zerine radikal refleksiyonundan, bahsederek, onun filolog olan ynn vurgulamaktadr.25 Nietzsche yorumcularnn pek ou, Nietzschenin klasik filoloji profesr olarak Basel niversitesinde (1869-1879) dil ve retorik zerine almalar yaptn bilmesine ramen, ok az onun dilin doas ile ilgili erken anlayn, olgunluk dnemi olarak bahsedilen eserleriyle ilikilendirmitir. Nietzschenin klasik filolojinin akademik dnyasndan kopuu sklkla kat bilimsel uratan, daha felsefi bir konuma geiin nemli bir iareti gibi grlmtr.
26

Ancak onun retisi bir

Georges Bataille, Nietzsche zerine, ev. Mukadder Yakupolu, stanbul, Kabalc Yay., 2000. Martin Heidegger, Nietzsche, ev. Frank A. Capuzzi, Joan Stambaugh, Haz. David Farrell Krell, Newyork, Harper, 1981. 23 Alan D. Schrift, Nietzsche And The Question of nterpretation: Between Hermeneutics and Deconstruction, s.77. Pierre Klossowski, Nietzsche ve Ksrdng, ev. Mukadder Yakupolu, stanbul, Kabalc yay., 1999. 24 Ernst Behler, Confrontations: Derrida/ Heidegger/ Nietzsche, s.87. 25 Alan D. Schrift, a.g.e., s. 79. 26 A.e., s. 123.

69

taraftan deiip olgunlarken, br taraftan onun retisinin eletirel zeminini oluturan metafor ve gsterge anlaynda bir sreklilik vardr.27 ou 1870-1873 yllar arasnda yazlm ve Nietzsche tarafndan yaymlanmam, bu metin ve fragmanlarn, felsefenin yorum vizyonuna getirdii yeni bak alar ile adeta yapskmnn bir n provasn yapt kanaatindeyiz.
Bat tarihi boyunca btn ampirik ve felsefi olmayan motiflerin felsefeye srekli eza etmeleri, bunun yannda, felsefe alan ierisinde, sadece varln kanlmaz gszln retmeleriyle, Nietzsche, yorum, bak as, deerlendirme, fark gibi kavramlar radikalletirerek basite metafiziin ( Hegel gibi ve Heideggerin dilei olarak) iinde kalmaktan ok uzaktr. Nietzsche, gstereni logosa ballk veya tretilmilikten ve hakikat veya kkensel gsterilenle ilikili kavramlardan, hangi anlamda olursa olsun, zgrletirmek iin yazmtr.28

Nietzschenin Ahlakd Bir Manada Hakikat ve Yalan zerine ( ber Wahrheit und Lge im Aussermoralischen Sinne) isimli metni merkezde olmak zere onun dier metinlerini de incelediimiz takdirde, Derridann yapskm projesi ile Nietzschenin metafor anlay arasndaki balarn ne derece kuvvetli olduunu serimleyebiliriz. smi geen metnin, Nietzsche tarafndan 1873 yaznda Gersdorffda dikte ettirildii
29

ve

onun

1872

yaz

notlarnn

bir

varyasyonu

olduu

dnlmektedir.

Nietzschenin ilk dnem yazlar, yorumcularnn ounlukla zerinde durmad dil ve retorik zerine metinlerdir. Nietzschenin bu metinlerde dile getirdikleri ile son dnem metinlerindeki sreklilik dikkate alnrsa, bu metinleri hesaba katmadan yaplan yorumlarn, Nietzscheyi tek bir bak asnn iine sktraca kanaatindeyiz. Nietzschenin, kronolojik olarak erken zamanlarna tekabl eden, Ahlakd Bir Manada Hakikat ve Yalan zerine isimli makalesinde, dil felsefesinin temel sorunlarna sra d sluplarla cevap aradn grmek mmkndr:
27

Biz, Alan Megillin yapt gibi, Nietzschenin kariyerini, ilk, orta (pozitivist Nietzche) ve son (olgun) dnemler olarak ayrmay, tezimizde uygun grmedik. 28 Jacques Derrida, Of Gramatology, s.19. 29 Friedrich Nietzsche, Ueber Wahrheit und Lge im Aussermoralischen Sinne, Saemtliche werke kristische studienausgabe in 15 banden, C. 14, s.113.

70

Dilin, kltrn geliimi asndan nemi, insann dilde varolann yannda kendine ait bir dnya, var olan dnyay temelden deitirebilecei ve kendini onun efendisi klabilecei kadar salam grd bir yer kurmasnda yatmaktadr. nsann eylerin kavramlarna ve isimlerine uzun zaman dilimleri boyunca aeternae veritates olarak inand srece, kendini hayvann stne koyduu o gururu edinmitir kendine: dilde gerekten dnyann bilgisine sahip olduunu sanmtr. Dili oluturan, eylere sadece birer tanm verdiine inanacak kadar alakgnll deildi, eyler zerine en yksek bilgiyi szcklerle dile getirdiini sanyordu. Burada da hakikatin bulunduu inancndan akmtr en gl enerji pnarlar. nsan, ok sonralar-ancak imdilerde- yava yava anlamaktadr ki dile duyduu inanla byk bir yanlgy yaygnlatrmtr.30

Geleneksel felsefenin temsili dil modeline ynelik eletiri, Nietzschenin hemen hemen btn metinlerinde ayrmsanabilecek bir durumdadr. Nietzsche, temsili dil modelini terk ederek yerine, oklu bak alarna kucak aabilecek yaratc bir dil anlayn koymaktadr. Bu yolla Nietzsche, bir taraftan epistemolojinin otoritesini snrlarken br taraftan retorik sorgulamann faaliyet alann geniletir. Burada, mecazlar, klasik retorik tartmalarnda olduu gibi, gerek, literal kullanmdan gelen standartlarn sadece dekoratif trevi olarak grlmezler.31

3.3.1.1. Kavram Oluturan Sre Olarak Metafor


Nietzschenin oklu bak asnn merkezinde, dilin kavramlarna ve bu kavramlarn temsil edici doasna ynelik felsefi inancn bir eletirisi vardr. Felsefe geleneksel olarak bilgiyi, gerekliin temsilleri olan szckler vastasyla, bu gereklii yanstan bir ey olarak kavrad halde Nietzsche zihnin asli glerini

Bengi hakikat. Friedrich Nietzsche, nsanca, Pek nsanca 1, ev.Mustafa Tzel, thaki Yay., stanbul, 2003, S.31. 31 Alan D. Schrift, a.g.e., s. 131.
30

71

baka trl gstermede bulduunu ne srmektedir.32 Felsefenin kavramsal dili dnyann hakikatini ortaya koymakta yetersiz kalmaktadr.
Bir szck nedir? Bir sinir uyarsnn seslerdeki resmi. Ama o sinir uyarsndan bizim dmzda bir neden karmak ise oktan cmlenin temelden yanl ve haksz kullanmnn bir sonucudur.33

D dnyann hakikati hakknda, insann imgeleminin dnda bir ey sylemek, insann ifadelerini yanl yorumlamak demektir. Biz, d dnyadan gelen uyarmlar be duyu organmz vastasyla alglar ve bunlar szckler vastasyla resmederiz. Dnyann hakikati ancak bu resimleme srecinde, dnyann yeniden temsili vastasyla ifade edilebilir. Bu yeniden temsil ise ancak metaforlar vastasyla imkanldr. Geleneksel felsefe, hakikati dorudan temsil ettiine dair daha inandrc olmak adna metaforlar ya sadece didaktik nedenlerle ya da sylem iinde dekoratif bir ss olarak ele almtr. Metaforun byle bir kullanm ise, kavramsal olann temelde metaforik olduunu unutmaya imkan tanmaktadr. Ksa bir alntdan yola karak yaptmz bu yorumlar biraz amaya alalm. Kavramn kendisi, metaforik bir hareketin rn olarak, metaforu unutmada ayrcalkl bir rol stlenmektedir. Kavram, metaforik srecin oluunu saklayarak, metafora duraan bir zeminin garantisini vermekte, bylece metaforun yalanna ve hilesine kefil olmaktadr.34 Nietzsche metaforu, Aristotelesinki gibi zlere tekabl eden
32

iyi tanmlanm cinslere ve trlere ayrlm, sistemli bir dnya anlay

Alan D. Schrift, Nietzsche And The Question of nterpretation:Between Hermeneutics and Deconstruction,s.124-125. 33 Friedrich Nietzsche,, Ueber Wahrheit und Lge im Aussermoralishen Sinne, Samtliche Werke Kristische Studienausgabe in 15 Banden, C. 14, s. 878. 33 nolu alntdan bahsedilmektedir. 34 Sarah Kofman, Nietzsche and Metaphor, ev. Duncan Large, California, Stanford Univercity Press, s.35. Sarah Kofman ( 1934-1994): Derrida, bu filozofun lm zerine Yas almas ( bkz. Kaynaka: The Work of Mourning)) isimli almasnn iinde yer alan, ismini koyamad bir makale yazmtr. Derrida, bu makalesinde, Kofmann ne kadar kendine zg ve esiz olduunu vurguladktan sonra bu yzylda hi kimsenin Nietzsche ve Freudu onun kadar her ynyle okuyamadn yazmtr. Kofman ve Derridann tanmas, Kofmann Derridann verdii seminerlere katlmasyla balamaktadr. Derrida bu seminerlerde Kofmann yapt sunumlarn rnek tekil edecek kadar retici olduunu, adeta ona dersler verdiini yazmaktadr. Kofmann ismi geen almasn da sunduu bu seminerler, her ikisinin de birbirlerinden haberi olmadan gelitirdikleri felsefelerinde benzer noktalarn olduunu grmeleri asndan artc olmutur. Biz de almamzn bu blmnde Kofmann kaleme ald bu almasndan olduka faydalandk.

72

ierisinde tanmlamamaktadr. Nietzsche iin cinsler ve trler sadece metafora iaret etmektedir ve eylerin zleri bilinemezdir. Dolaysyla Aristotelesde has anlam olarak tanmlayabileceimiz ey, Nietzsche iin sadece bir metafordur
35

Dil yaratcs yalnzca varlklarn insanlarla ilikisini gsterir ve bunun ifadesi iin en cesur metaforlar yardma arr. Bir sinir uyars nce bir resme tanr: lk metafor. Bir seste yeniden biim verilmi resim! kinci metafor. Ve her seferinde alanlarn tam bir zplamas, bambaka, yepyeni bir alann ortasna 36

Nietzsche, ge dnem eserlerinde de, kavram oluturan srece dair benzer grler ileri srmektedir. Kulland szckler deise de kavram oluumuyla ilgili srete herhangi bir deiiklik yoktur. Burada ayn ekilde kavramlar ve szckler arasndaki ilikinin dolaym sz konusudur. Geleneksel felsefenin szckler ve kavramlar arasnda dorudan temsil ilikisi, yerini dolayl bir yeniden temsile brakmtr.
lkin hayaller- imgelerin zihinde nasl meydana geldiini aklamak gerekir. Bundan sonra imgelere uygulanan szckler, sonunda eer szckler varsa , ancak o zaman kavramlar oluur. Birok imgelerin grlemez olan, tersine iitilebilir olan altnda bir araya getirilmesi ( szck) szckte ortaya kan bir parak heyecan kendileri iin bir szcn orada bir szcn var olduu benzer imgelerin buna gre baklmasnda da bu zayf heyecan ortak olandr, kavramn temelidir.37

Nietzschenin gznde kavram, d dnyann nc dereceden bir yeniden temsilidir ve sadece metaforun bir metaforudur. Szck ve kavram arasnda bir zdelik yoktur. Btn kavramlarn rnek olarak bavurabilecei bir akn kavram veya bir idea da bulunmamaktadr. Bu durum Spivakn da ilgisini ekmi ve Nietzschenin ayn zamanda bir filolog olduunu da hesaba katarak gleich

A.e.,s.15. Friedrich Nietzsche,, Ueber Wahrheit und Lge im Aussermoralishen Sinne, Samtliche Werke Kristische Studienausgabe in 15 Banden, C. 14, s. 879. 37 Friedrich Nietzsche, G stenci: Btn Deerleri Deitiri Denemesi, 3.kitap (506). 1942 doumlu Bengal kkenli Amerikal kadn filozof. Derridann Of Gramatology adl eserini ingilizceye evirmitir ve bu eviriye yazd nsz ska referans metin olarak gsterilir.
36

35

73

machen

(aynlatrmak)

szcnn

Almancadaki

gleichnis

ile

olan

benzerliini vurgulamtr. Bu szck; imge, benzetme, benzerlik, kyas, alegori, mesel gibi genel olarak figratif ifade yollarn iaret etmektedir.38 Bylelikle, benzerlik zerinden kurulan bir ilikilendirmeyle szck ve kavram aynlatrlmaktadr.
Her kavram, ayn olmayanlarn aynlatrlmasyla oluur. Hibir yapran baka bir yaprakla tamamen ayn olmamas nasl kesinse, yaprak kavram da bu bireysel farkllklarn rasgele ihmal edilmesi ile, farkllklarn bir unutuluuyla biimlendirilir ve sanki doada yapraklarn dnda yaprak diye bir ey varm, btn yapraklarn ona gre dokunduu, izildii, biimlendii, boyand, buruturulduu, renklendii bir ilk biim varm gibi tasarlanr; ama beceriksiz ellerde, ilk ekle sadk bir resim yaplamadndan, hibir rnek doru ve gvenilir deildir.39

Yaprak kavramn, yapran nedeni olarak almak, bir srecin sonucunu, balangc ile kartrmaktr. Dili oluturan kavramlarn, insanlarn bilmedikleri baka bir alan zerinde hakikat iddiasnda bulunmak olduunu dnen Nietzsche Varlkn dilbilimsel kkeni hakknda da bu istikamette dnmektedir. Varlk kavram kkeninde sadece bir metafordur. Dili kavramlar zerinden anlamak, varla da antropomorfik bir klf bimektir.
Varlk kavram! Sanki bu kavram daha kelimenin etimolojisinde en zavall deneysel kkeni gstermiyormu gibi! nk Latincede esse , zaten sadece nefes almak demek: Eer insann buna hereyden ok ihtiyac varsa, kendisinin nefes alp yaad inancn bir mecazla, yani mantksz bir eyle baka eylere yayarak kullanp onlarn varln insan benzetmesiyle bir nefes almak gibi kavrar. Ama kelimenin orijinal anlam hemen siliniyor, ama hala geride kalan ey, insann baka eylerin varln kendi varlna benzetmesi yoluyla , yani insanbiimli ve her halikarda mantk-d bir aktarm olarak tasavvur etmesidir.40

Gayatri Chakravorty Spivak, Translators Preface, Of Gramatology, s. Xxii. Friedrich Nietzsche,, Ueber Wahrheit und Lge im Aussermoralishen Sinne, Samtliche Werke Kristische Studienausgabe in 15 Banden, C. 14, s. 880. 40 Friedrich Nietzsche, Yunanllarn Trajik anda Felsefe, ev. Grsel Ayta, Say Yay., stanbul, 2003, s.80-81.
39

38

74

Varlk kavram bile insann nefes almak gibi bir deneyimine iaret etmektedir. nsann, kendinden baka olan eyler hakknda kendinden yola karak, kendiyle benzerlik kurmasna dayanan kavram, insann bilin d bir etkinliinin rndr. Nietzschenin gznde, zne ve nesne gibi birbirinden tamamyla farkl iki alan arasnda bir nedensellik aramak, bilginin hepten yanl kkenlere oturtulmas demektir.

3.3.1.2. Bat Epistemolojisinin Eletirisi Olarak Metafor


Dilin temel yapsnn metaforik olduunu ileri sren bir bak asna sahip olmak, pek ok eletiriyi de beraberinde getirmektedir. Byle bir metaforik zemin zerine tutarl bir doruluk teorisi oluturamazsnz. Bu durumun, yansmadan kaynaklanan mantksal zorluklar amanza engel olmasnn yan sra, herhangi bir bilginin doru veya yanl olduunu syleyebilecek temsili bir dil modelinizi de elinizden almaktadr.41 Sadece siz bir epistemoloji oluturmamakla kalmazsnz, beraberinde oluturulmu epistemolojileri de eletirebileceiniz bir hileyi sluplatrm olursunuz. Nietzschenin gznde zne ve nesne gibi iki ayr alan arasndaki ilikiden yola karak epistemolojinizi oturtacak bir temel bulduunuzu sanmak neden ve sonular birbirine kartrmak demektir. Nietzschenin verdii bir rnei ele alrsak, bir taa sert dediimiz zaman, taa dair bir zellik olan sertliin bizce bilindii varsaymndan yola karz. Oysa bu durum tamamyla znel bir deerlendirmenin taa atfedilmesinden kaynaklanmaktadr.42 Konuyu epistemolojinin balamnda ele almaktansa, dilin ierisinde ele almann gerektiini gren Nietzsche, pek ok metninde, rasyonalizmi eletirmektedir.
Dnlr buna binaen dnen bir ey vardr. Descartesn delillendirii buna ynelikti. Ama bu tz kavramna inancmz a priori olarak doru kabul etmektir. Yani
41

Hinman, Lawrence M: Philosophy and Phenomenological Research, Nietzsche, Metaphor and Truth, Say: 43, No: 2 ( Dec., 1982), 179-199. 42 Friedrich Nietzsche,, Ueber Wahrheit und Lge im Aussermoralishen Sinne, Samtliche Werke Kristische Studienausgabe in 15 Banden, C. 14, s. 878.

75

eer bir ey dnlrse, dnen bir ey mevcut olursa ve mevcut olmak zorunda ise, bu bizim gramatikal alkanlmzn formule ediliidir ki bir eyleme fail vazetmek demektir. Ksacas burada bir mantksal- metafiziksel postula yaplr.43

Descartes, zerine bilgi kuramn oturtaca znesini ispat etmeden nce her eyden phelenmektedir. Ancak bu phe onun amacna ulatracak bir yoldur. Bunun iin duyu organlarndan, dier insanlarn varlndan, Tanrdan phelenmektedir. Hatta btn yaadklarmzn bir rya bile olabileceini ne srmektedir. Btn bu aamalardan sonra kard sonu, phe duyamayaca tek eyin phe duyan, yani dnen bir ben bilinci olduudur.44 Nietzschenin gznde, Descartesn yeterince phe duymadan ulat kesinlik sadece metafizik bir dogmadr ve akn gsterilenin insann bilincinde bulunduuna dair bir yanlsamadr. zetle, Descartesn dnen insan bir dorulua sahip deildir; sadece dille kurgulad bir hakikate baldr. Soruna epistemolojik olarak bakarsak, metaforlar, hem zneyi nesneye balayan srete, hem de varlk ve zne arasndaki ilikide yer almaktadrlar. Bu aamada Kant da Nietzschenin eletirilerine hedef olmaktadr. Nietzscheye gre insan ile dnya ve insan ile varlk arasnda kurulan ilikide bir nevi kpr vazifesi kuran kendinde ey kavramnn, dille ilikisi muallaktr. nsandan bamsz olarak varolan bu alan hakknda bir epistemoloji gelitirmeye almak ve bunun hakikat olduunu sylemek deersiz bir uratr.45 Kendinde ey in anlalmaz olmasnn sebebi bu szcn bir metafor olmasndan kaynaklanmaktadr. Nietzschenin tekrar tekrar eletirdii konu Bat epistemolojisine ikin bilme anlaydr. Ona gre bir nesnenin znedeki muadili mmkn deildir. zne ve nesne gibi birbirinden tamamyla farkl iki alan arasnda bir nedensellik ve anlam bulunmamaktadr. ki mekan arasnda ancak estetik bir eylem olarak metafor vardr. Bu da birbirinden tamamyla farkl iki alan arasndaki bir aktarm, bir tercmedir.46

43 44

Friedrich Nietzsche, G stenci: Btn Deerleri Deitiri Denemesi, nc kitap, (484). Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, stanbul, Remzi Kitabevi, 12.bs, 2000, s. 232-233. 45 Friedrich Nietzsche,, Ueber Wahrheit und Lge im Aussermoralishen Sinne, Saemtliche Werke Kristische Studienausgabe in 15 Banden, C. 14, s. 878-879. 46 A.e., 884.

76

Nietzsche, bir epistemoloji oluturmak yerine yeni bir slup gelitirmektedir. Bak alarn oaltarak oluturduu bu yeni slup, adeta okuyucularn, doruluun oluturduu yanl anlamalardan korumaktadr. Onun sluplar da tpk kimlikleri gibi ouldur. Duygusal gerilimlerini iaretlerle, bu iaretlerin temposuyla bildirmektedir. Baka kimsede olmayan bir slup eitlilii ile i yaamnn oulluunu yazlarna yanstmaktadr. Nietzsche iin, kendinde slup, tpk kendinde gzel, kendinde ey, kendinde iyi gibi bir samalktr. Kesinlikle oklu bak alarnn getirdii oklu sluplarda yazmaktadr.47
Bunu bir kez olsun farkl grebilmek, farkl grmeyi istemek, zihnin, gelecekteki kendi nesnellii iin hi de kmsenecek bir disiplini veya hazrl deildir. Nesnellik yan tutmaz bak olarak deil de (Bu kavranlmaz ve sama bir eydir), sorunun olumsuz ya da olumlu yanlarn denetleyebilme ve bunlar ortaya koyabilme yetisi olarak anlaldnda: nsan, deiik bak alarn ve duygusal yorumlar bilginin hizmetinde kullanmasn bilecektir (.) Oysa yalnzca belli bir adan grme vardr, yalnzca belli bir adan bilme; bir eyin zerinde ne denli etkili konumamza izin verilirse, o denli ok gzlere, farkl gzlere gerek vardr; o denli aratrdmz nesnenin iine girip, kavramamz nesnel klarz 49

Nesnellik ve znelliin karlat yerde metafor, kavramlarla ypranm kimliimize bir ngr hazrlamaktadr. Metafor, adeta doruluu oklu ve geici olarak grebilmemize olanak salayan bir kpr vazifesi grmektedir. Bak alarnn bu ekilde deitirilmesi ve oaltlmas benliin bir kimlikten teki kimlie tanmasn salad gibi bir nesnellik eitimini de beraberinde getirmektedir. Metaforlarla yazan bir slup, oklu ve farkl baklara kendini aarak,

47

Fredrich Nietzsche, Ecce Homo Kii Nasl Kendisi Olur, s.64-65. Nietzschenin oul kimliini ve yazm slubunu farkl bir bak asndan ifte Kimlik blmnde ele almtk. Benzer bir biimde, Maurice Blanchotda Nietzschenin farkl bir oul slpla yazdn ifade temektedir. Nietzschenin farkl bir slupla, paral yaz yazmasnn, onu btnlkl, hiyerarik ve diyalektik bir aklktan koruduunu ileri sren Blanchot, onun, byk eserlerinin byle bir szde aklkla anlalr klnlmaya allmasnn, Nietzschenin yazlarndaki oklu bak alarn yadsdn yazar. Bu balamda paral yazm; sreksizlii, yapnn merkez yokluunu ve dncenin bitmeyen hareketini vurgulamaktadr.48 Bkz. Maurice Blanchot, Nietzsche ve Paral Yaz, ev. mer Aygn, Cogito, No.25, K 2001, s.77-101. 49 Fredrich Nietzsche, Ahlakn Soykt stne, ev. Ahmet nam, stanbul, Say Yay., 2.bask, 2004, III-12.

77

mmkn olduu kadar ok gzle grebilmeye olanak salamaktadr. 50 Bu yolla, ayn olan bakasna tanmakta, bakas olmaktadr. Nietzsche, bak asn metaforun yerine kullanarak, metafor iin baka bir metafor kullanmaktadr. nk eyin kendisinde konumlandrlan ve tanan anlam, dnyann zne has olarak iaret etmemektedir.51 Nietzsche sadece bak asn deil, yorum, metin, bakalam da metafor yerine kullanmaktadr. Metafor bize, gerekliin oklu gsterilmesine olanak salayan, kaygan bir zemin salamaktadr. Metaforun bize yol verdii bu srecin bana, yani metaforun kendisine dnecek olursak:
Nietzsche metaforun snrlarn, her sessel telaffuza metaforik bir yetenek atfederek yle bir geniletir ki: Her seferinde bu zamana heterojen olana, konumann zamann aktarmyor muyuz? imdiye kadar sylenenin aksine her metaforik tellaffuz bize tasavvur edecek, grecek, veya dokunacak eyler vererek mekansallamamakta mdr?52

imdi Derridann Nietzschede tespit ettii bu durumu biraz aalm. Bambaka bir alann ortasna demekle Nietzsche zaman ve mekan gibi iki ayr alann birbirine aktarmn kastetmektedir. lk olarak duyulur dnyadan bir uyaran hayalimizde bir resim yaratr. Bu ilk aktarm yani ilk metafordur. Ancak metaforlatrma burada donmamaktadr. Bir seste yeniden biim verilmi resim cmlesi ile iki ayr alan arasndaki sramay, ikinci bir metafor, yani ikinci bir aktarm olarak betimlemektedir. Bunu akla kavuturmak iin elleri olmayan bir ressam rneini kullanmaktadr. Ona gre elleri olmayan ve nndeki dnyay arkyla ifade etmeye alan bir ressam varlklarn hakikati zerine, bu iki alan birbirine aktarmak suretiyle daha fazla ey ifade etmektedir.
53

Elleri olmayan

ressamn yapmaya alt bir anlamda zaman mekansallatrmaktr.

Sarah Kofman, Nietzsche and Metaphor, s. 102-104. A.e., s. 82. 52 Derrida J, White Mythology, Margins Of Philosophy, s.227. 53 Friedrich Nietzsche, Ueber Wahrheit und Lge im Aussermoralishen Sinne, Saemtliche Werke Kristische Studienausgabe in 15 Banden, C. 14, s.884. Burada Aristotelesin anlayndan tamamyla baka bir durum sz konusudur. Aristotelesde metafor kavrama iaret ederken, Nietzschede kavram metaforu gstermektedir. Baka trl sylersek sesli szckler, imgeler yerine kullanlamazken, imgeler sesler yerine kullanlabilir. Nitekim Aristotelesin tasarmlad dil modeline
51

50

78

Bu balamda metaforlar, zaman ve mekann aktarm anahtarlardr. Nietzschenin hayat olumlay, geleneksel felsefenin dilinden bambaka bir dildedir. O, adeta btn bir felsefe tarihine baka trl dnmeyi, sanat filozof olmay gstermektedir. Onun slubu, Derridaya Bat felsefesi tarihine alternatif olarak grd bir alan amaktadr.

3.3.1.3. Yaratc Bir Drt Olarak Metafor


Nietzscheye gre insan metafor reten hayvandr.54 Metaforlar insandan dnyaya alan yaratma ve anlam tama eylemleridir. Nietzsche, bu aamada akn bir gsterilene veya logosa balanma endiesiyle yazmamaktadr. O, daha ok yaratc bir g olarak hayatn ta kendisine iaret etmektedir: G stenci. nsandaki bu metafor oluturma drts (trieb) , hayat olumlayan ve onu inkar eden gler arasnda, hayat lehine gelien bir kazanmdr ve ak bir ekilde estetik bir eylemdir.55
nsann metafor ina etme drts, o temel drt, ok ksa bir sre iin bile olsa yok saylamaz, nk beraberinde insan da yok saylr ki bu; insann kaybolmu rnleri kavramlardan, onun zorunlu atosu olarak, yeni, salam, dzgn bir dnyann ina edilmesiyle, gerekte ne dize getirilmi ne de stesinden gelinmi olmaktadr. nsan faaliyeti iin yeni bir saha ve yeni bir nehir yata arar ve bunu mitlerde ve tabi ki sanatta bulur. Yeni aktarmalar, metaforlar ve dzdeimeceler ( metonymien) yaratarak, o durmadan alt st eder kavramlarn kategorilerini ve hcrelerini, uyank insann dnyasn, amasz, ilikisiz, dzensiz, son derece cazip, renkli ve hep yeniden sanki bir rya gibi kurma konusunda ki merakn gsterir. 56

Dil insann hayal dnyasnn bir rndr. D dnyann onun zihninde oluturduu imgelemenin sessel szckler vastasyla ifadesidir. Dil, insann bilin
uygun olan opera sanat da, Nietzsche tarafndan iddetle eletirilmektedir. Bkz., Sarah Kofman, Nietzsche and Metaphor, s. 5-22. 54 Friedrich Nietzsche, Ueber Wahrheit und Lge im Aussermoralishen Sinne, Samtliche Werke Kristische Studienausgabe in 15 Banden, C. 14, s. .880. 55 Kofman, a.g.e., s. 65. 56 Nietzsche, a.g.e. , s.887.

79

d aktivitelerinin bir rn olarak insana bir dnya yaratr ve insan, bu dnyay bilincinin yaratt yanlgsn yaar. Metafor retme gdsel bir faaliyet olarak organik bir sreten geer ve bedene olan bamll yadsnamaz. Nietzsche iin bilin, mide gibi bir organdr.57
nsan, kendisi hakknda aslnda ne biliyor ki! Hatta sadece bir kere bile olsun

kendisini tamamyla, kl bir sanda yatm gibi idrak edebilmi midir? Doa, onu, barsaklarn kvrmlar, kann hzl ak, karmakark doku titreimlerinin tesine gururlu soytar bir bilince hapsetmekle, ondan en nemli eyi, kendi bedenini bile gizlemiyor mu? Onu kilitleyip anahtarn atmlar: Bir aralktan bir kere olsun bilin odasndan dar ve aa bakabilen ve insann, o acmaszn, a gzlnn, doymak bilmezin, katilin zerinde, cehaletin aldrmazl iinde ve ayn zamanda da ryalarda bir kaplann srtnda asl olduunu imdi sezen o uursuz merakn vay haline! Btn dnyalar iinde, bu takmyldzda hakikat drts nerede?58

Bilincin kapal olduu ryalarda insanlar gereklii tamamyla baka trl alglayabilmekte ve bilginin insanlara dayatt, mevcut dzenlemeler ve snflandrmalardan (kavramlarn o amaz dnyasndan) bambaka bir dnya resmedebilmektedirler. Bu ryalarda her trl olanaksz ey olanakl hale gelebilmekte ve insanln ortak bilincinin yaratt toplumsal snflar tersine dnebilmektedirler.
Pascal; eer biz her gece ayn ryay grecek olsaydk ve her gn grdmz eylerle uratmz kadar ryamzla da urardk iddiasyla hakldr: Bir zanaatkar, tam on iki saat boyunca her gece ryasnda kral olduunu grseydi der Pascal, sanrm, her gece ryasnda tam on iki saat boyunca zanaatkar olduunu gren kral kadar mutlu olur.59

57

Nietzscheden aktaran Sarah Kofman, Nietzsche and Metaphor, s. 26, Sarah Kofman, Nietzsche zerine bu almasnda, felsefe tarihinin duyu organlarndan duyma ve grmeye verdii ayrcalkl deerin, Nietzschede farkl bir ekilde ilediini ifade etmektedir. Kofman, Nietzschede grmenin be duyu organyla grme olduunu ne srmektedir. zellikle koklama ve tat almann Nietzschenin felsefesinde edindii konum dikkate deerdir. 58 Nietzsche, a.g.e., s.877. 59 A.e., s.,887.

80

Sanatn yaratclnn peinde koan insan, kendisi ve dier canllar alemi arasndaki ayrmlarn stnden atlayarak kategorileri alt st etmekte ve hmanist bir dnyay temelden sarsmaktadr. Tanrlar ve insanlar, insanlar ve bitkiler, hayvanlar ve bitkilerden melez ocuklar doabilmektedir. Mitolojilerde imkanl olduu gibi, artk bilincin hapishanesinden kalm, hayvan ve bitkilerin dnyasna adm atlmtr. Nietzsche ryalarla ilgili grlerine u ifadelerle devam eder:
Mitoslarla uyarlm bir halkn uyank gn, eski Yunallar gibi mitlerin kabul ettii srekli etki eden mucizeye gre, bilimle ayltlm dnrn gnnden daha ok ryann gereine benzemektedir. Eer her aa, bir kere, bir peri (nympha) gibi konuur veya bir tanr boa klnda bakireleri peinden srkleyebilirse; tanra Athena, Atinann pazarlarnda Peisistratosun refakatinde gzel bir ift atla giderken, birdenbire gzkrse, ve drst Atinal buna inanr- bylece her gz ap kapamasnda ryadaki gibi her ey imkanl olur ve btn doa, insan her trl klkta artma akasn yapan tanrlarn sadece maskaras olmuasna sarabilir.60

Her ne kadar uyank bir hayattan, ryalarn dnyasna bir yol varsa da, kavramlarn dnyasndan ryaya giden bir yol yoktur. Kavram sezgi iin bir metafor olabilirken sezgi, kavram iin bir metafor olamaz.61 Bu yzden, kavramlarla konumaktansa susulmal ve metaforlarn oul dnyasna bavurulmaldr.62 Nietzschenin dilin temsil edici ilevini eletirerek, yerine yaratc ve retorik bir anlay koymas, temelde dilin doasnn metaforik olduunu dnmesindendir. Nietzsche, has anlamn bir yanlg olduunu gstermekte ve geleneksel bat felsefesinin ina edildii kkenlere olan dilbilimsel inanc sarsmaya almaktadr. Geleneksel felsefenin Platon, Aristoteles, Hegel, Kant gibi stadlarn dilin bu roln hesaba katmadan kurduklar sistemleri eletiren Nietzsche sk sk mimari metaforlar kullanmaktadr. Bat felsefesinin temelini oluturan kavramlarn, metaforlarn dondurulmas ve oluun inkaryla, olutuunu dnen Nietzsche, insanlarn bu kavramlar zerine

60 61

A.e., s.887-888. K.g. Aristoteles, Metafizik, 1006 a 10-15. Kofman, a.g.e., s. 79. 62 Friedrich Nietzsche, Ueber Wahrheit und Lge im Aussermoralischen Sinne, Samtliche Werke Kristische Studienausgabe in 15 Banden, C. 14, s.889.

81

piramitsel yaplar oluturduunu, bu yaplarn da ok kat kurallarla belirlenmi Roma mezarlarnn (kolumbaryum) sertliini tadn ifade eder.63 nsanda grd bu yap ustaln arlara benzetir. Arlarn petekleri yaplandrmalar gibi insanlarda gdsel metaforik aktivitenin rn olan kavramlar ina etmektedirler.
Kavramlar ina etmede, grm olduumuz gibi nce dil alr. Arlarn nce petek yapp bunlar balla doldurmas gibi bilim de durmadan, kavramlarn o byk kolumbaryumunda, grlerin mezarlklarnda alr, hep yeni daha yksek katlar ina eder, destek kurar, temizler, yeniler eski hcreleri ve her eyden nce abas, o olaanst ykselmi blmeli yapy doldurmak ve btn ampirik dnyay, yani insan biimci dnyay bunun iinde dzene sokmaktr.64

Nietzscheye gre insanlarn, bu ekilde yaplar oluturmalar, dilin kkenindeki metaforik drty unutmalar ve baka trl hakikatlere kar kendilerini savunma ihtiyac duymalarndan dolaydr. nsanlar, toplu olarak ve sr halinde yaamak iin kendilerine hakikatler yaratmlardr. Bunun iin de hiyerarik bir dzen kurup ve yasalarn, bilimlerini ve toplumsal sistemlerini bu yaplara oturtmaktadrlar. Byle bir dzenleme ierisinde kendilerine bir takm yalanlar ve hakikatler oluturmular ve oluu yadsmlardr. Oysa ki bilgi ve oluun bir arada olmalar sz konusu deildir. 65 Nietzsche de Derridaya benzer bir ekilde, kavramlardan olumu bu yapnn tepesindeki kral tahtndan indirmek iin onun dilinden konuur. Ancak bu dilin artk temsil edici bir grevi yoktur. Yaratc bir gdyle dilin btn metaforik elikilerini hesaba katarak, bambaka bir slupta yazmaktadr. Artk hakikat ile yalan, gereklik ile rya arasndaki izgiler bulanklamtr. Nietzsche insann temel faaliyetlerinin byk bir ounluunun bilin-d olutuunu dnmektedir. Nietzsche, nsanca Pek nsanca ve G stenci adl eserlerinde de insann alglamasndaki bilin d etkenlerin nemini vurgulamakta ve Freuda benzer bir ekilde insann toplum tarafndan asimile edildiini ima etmektedir. nsan bilincin, dier insanlarla olan iletiiminde, ancak kendisini kandrarak kurgulamaktadr. nsan
63 64

A.e., s.882. A.e., s.886. 65 Friedrich Nietzsche, G stenci: Btn Deerleri Deitiri Denemesi, (715).

82

kendisi hakknda da varlklar hakknda da nerdeyse hibir ey bilmemektedir. nsann duyumsamas, bilin dzeyine kt andan itibaren biricikliini yitirmekte ve donmaktadr. Nietzscheye gre bilimler, hayatn oklu ynlerini grmekten aciz, nihilizmin bilimleri olmulardr. Decadence, nihilizmin mantdr. Bilimler, otantiklikleri bozularak kavramlatrlm; metaforlarn ifte yzn grmeden, hayata kapal dogmatik hakikatlerle uramlardr. Bu, hayatn sadece k ve yozlamadan ibaret olan yndr. ifte kimlik blmnde bahsettiimiz, lnn bilimleri decadence karakter gsterir ve hayat olumsuzlarlar. Nietzschenin metinleri, metaforik gd ile yaratc oyunu olumlayarak sanat, mit ve ryalardaki anlamlarn oaltlmasna alan amakta ve ayn zamanda g istencini ifade etmektedirler. Bylece metinleri her zaman ok anlamllklara ak bir sanat eseri ilevi grmekte ve hayal edecek yeni mekanlar amaktadr. imdiye kadar yazdklarmz zetleyecek olursak: Nietzschede dilin metaforlar zerinden ileyen yaratc bir rol vardr. (Her gsteren, gsterilenin bir metaforudur.) Dilin temsil etme grevi yoktur. Dil, ilkin bir metafora dntrr sonra metaforun metaforuna geilir. Yani kavram olumadan evvel zihinde ifte bir grn oluturulur. Yalnzca duyulur dnya grnr ve dntrlr. Dilin kkeninde hibir varlk yoktur, sadece simgeler reten sanatnn asli gc vardr. Dilin kkeninde duyulur dnyann birbirine aktarm, yani metafor oluturma drts olduunu unutan Bat felsefe gelenei, bunun yerine insan tarafndan bilinemez bir alemden gelen grntleri dondurup, oluu reddederek, zerine epistemoloji dedii bir yap ina etmitir.

Unutmak ayn zamanda aktif bir gtr. Buradaki eletiri daha ok unutmann aktif bir g olduunu unutan Bat felsefesi geleneinin unutma karsnda ki unutkanln imlemektedir. Unutkanln bilind sanatsal gleri, ayn zamanda gzmzdeki ve bilincimizdeki imgelerinde yaratcsdrlar. zetle: Her ey ok uzun sre, ok daha zengin bir biimde bilin olmadan oktan varolmuken; bunlarn hepsi, ilk olarak bilin iin fethedilir- geici, mekansal ve keyfi bir anlamda Nietzscheden aktaran Sarah Kofman, Nietzsche and Metaphor, s. 27.

83

3.3.1.4. Dipsiz Uurum Abyme Metaforu


Oluu reddeden ve akn gsterilene inanan filozof, kendisini kavramlardan ina ettii yapya, adeta lme hapsetmekte ve iindeki yaratc metafor oluturma drtsne de bir nihai erek koymaktadr. Sadece hakikat ina etme grevine indirgenmi metaforlar has anlama ulatklar vakit kendi kendilerinin ykmn hazrlamaktadr. Metaforlar bizi yle bir oyuna sokar ki bu oyun Derridann da yazd gibi hem kazandran hem kaybettiren bir oyundur. Her algsal metafor, bireysel ve esiz olup, bu yzden de btn snflandrmalardan
kurtulabilirken; kavramlarn byk binas, Roma kolumbaryumunun kat kuralcln gsterir ve matematie zg olan souk ve iddetli bir mantn iinde nefes verir. Kim bu souk havann iinde nefes alrsa, kavramn -sekiz keli, kemiksi bir zar gibi ve ilki gibi yeri doldurulabilir olmasna ramen- sadece bir metaforun kalnts olduuna ve bir sinir uyarsnn imgelere, sanatsal aktarmnn yanlgsnn, her bir kavramn annesi deilse bile bykannesi olduuna, pek inanmaz.
66

Kavramlarn, kurallar nceden belli kat zar oyununun yerine metaforlarn yanltc dorudanlnn oyununa katlan, yaratc drtlerinin peinde koan insan en az ilki kadar ciddi ama neeli, lm sonras yaamn cokusuyla, hem ykan hem yeniden yaplandran maskeli bir oyuna katlm olmaktadr. Roma mezarlarnn lmcl kavramsal yaps yerini metaforlarn cokulu olumlamasna brakr. Nietzsche her ne kadar insann kavramsal yaplar ina etmesine eletirel yaklasa da onun, ar metaforunda olduu gibi ayn zamanda hayvan ve insan arasnda ki67 kpry imleyen yap metaforlar da vardr. nsan, logosa sahip olmaktan ok metafor reten bir hayvandr. nsann bu hayvansal gdlenimle yaratmasnn ve dnmesinin sonu yoktur. Her dnce baka dncelere gebedir.
Mnzevi hibir felsefecinin- diyelim ki her felsefeci, her zaman ve ncelikle, bir mnzevidir- gerek ve en son dncelerini kitaplarda dile getirdiine inanmaz: Kitaplar
66

Friedrich Nietzsche, Ueber Wahrheit und Lge im Aussermoralishen Sinne, Samtliche Werke Kristische Studienausgabe in 15 Banden, C. 14, s. .882. 67 Nietzsche, yinin ve Ktnn tesinde, ev. Ahmet nam, Say Yay., stanbul, 2001,( 257).

84

insann iinde olan saklamak iin yazlmaz m? evet, kuku duyacaktr, felsefecinin en son en son ve gerek dncelerine sahip olabileceinden, her maarann arkasnda baka bir maarann bulunmasndan, bulunmas gerektiinden- daha bir kuatc, daha yabanc daha zengin dnya yzeyinin stnde, bir uurum (abyss) her temelin altnda, her temellendirmenin.Her felsefe, bir felsefeyi saklar; her dnce bir saklantdr, her szck bir maske68

Kavram ve metafor arasndaki yark, o aralk bizi bir ekilde anlamsz anlamlnn uurumuna gnderir. Nietzsche iin yaratmann ve dolaysyla metaforlama srecinin sonu yoktur. Derrida, Nietzschenin felsefesinde, kavramn metaforsalln, metaforun metaforunu ve metaforik retimin metaforunu resmetmek iin bir metafor kullanr: Abymenin iine yerletirmek.69
Nietzschenin ilemi, (dipsiz uurumun, yani belirli bir metaforun iine yerletirerek, metaforlatrmay genelletirmektedir) metafor ve kavram, hayvan ve insan, drt ve bilgi arasndaki devamllk riskini gze almas ile imkanldr. Bilginin ampirik bir indirgemeciliiyle ve hakikatin fantastik bir ideolojisiyle sonulanmamak iin metafor ve kavram arasnda ki ( muhafaza edilmi veya silinmi) klasik kartl baka bir artiklasyon ikame etmeliyiz Bu yeni artiklasyon iin ihtiya phesiz Nietzschenin sylemi ile aranmtr. Onun sylemi, pek ok baka eyle birlikte, btn bilim ve hakikat deerlerinin yer deitirmesi ve yeniden yazmn kkrtmaktadr.70

Derrida, Nietzschenin arsn duymu, metafor ve kavram arasndaki ilikiye yapskm projesi ile yeni bir zemin nermitir. Platondan balayan ve Hegelde doruk noktasna ulaarak Aufhebung haline dnen idealletirme sreci artk kendisini baka trl yazmaya; la relvee zorlamaktadr. Tezimizin giri blmnde, Hegelin terimleriyle zetlediimiz sorunumuz, anlamsz anlamlnn derin uurumundan dnerek baka trl yazlmaya zorlanm, anlamn sonsuz
A.e., (289). abymenin iine yerletirmek Arma bilimine (heraldik) ait bir terim olup, kk bir arma plakasn daha byk olan bir plakann iine yerletimek demektir. Derrida burada abymenin eski ve yeni yan anlamlar olan, sonsuz yanslama, bozmak, kaos, dipsiz uurum, derin yark, aralk, fark, derinlikler, blme v.b ile oynamaktadr. 69 Derrida, Beyaz Mitoloji Margins of Philosophy, s. 262. 70 A.e., 263.
68

85

ertelenmesi olan diffrance btn duyusall ile serimlemitir. Derrida da, tpk Nietzsche gibi akl merkezli Bat metafiziini eletirmektedir. Ancak her iki filozofu da irrasyonalist olarak okumak pek yerinde bir tarz deildir. Her ikisi de beden/akl, beden/ruh ikiliini bozmakta ve baka trl bir akl, adeta bedensel bir akl nermektedirler. Ancak Nietzschenin bize nerdii, metaforlamay belirli bir metaforun iine oturtarak genelletirmektir. Bu adan, metaforun arkasn has anlam arayan Bat metafizii ile Nietzsche arasnda olanakldr. benzerlik olduunu sylemek

86

SONU
Felsefenin snrlarnda metafora reva grlen rol, en iyi ihtimalle metafizik bir kavram olmaktr. Bu erevede metafora, felsefenin kendi ierisinden rettii teleoloji dorultusunda; duyulur dnyadan dnlr dnyaya aktarm arac olarak, kavramn keskin iddetinin gereki bir aracna dnme rol dmektedir. Kavram dediimiz ey, metaforlardan oluan mitolojik dncenin bir art olarak, dnyann duyarsz alglannn sistematiinin temel bir birimidir. Kavramsal dnme bize yle bir dnya tasarmlar ki bu dnyada ne yaratcla ne de insan d bir anlama yer vardr. Bu tr bir dnce tarzna felsefe tarihi hmanizm demektedir ve bu hmanizm Platondan itibaren felsefenin iine ince ince yerletirilmitir. Felsefenin balangcndan, varlk nedir? sorusundan gnmze kadar ulaan sre boyunca, metafora en az felsefe kadar yal bir sorun olmasna ramen gerekli ahlaki nem atfedilmemi, metaforun cevaplar anlaml saylmamtr. Biz de tam bu yzden metaforu sorun olarak deil, cevap olarak grmekteyiz. Metafor soru sormamakta, soru sormann olanaklln tasarmlamaktadr. Cevaplarn olanakllnn hayali bir tasarmdr. Anlamn uurumunu grerek, bize anlamszdan cevaplar retir. Metaforun cevaplar ouldur nk metaforun kendisi her zaman ouldur. Eer felsefenin kkeninde, merkezinde, temelinde tek bir metafor olsayd artk bu metafor, metafor olamazd. Bat metafizii, kendi kkenini aradnda, ortaya kan kkensel metafor kendi ykmn hazrlamaktadr. Biz tezimizde, bu ykma Derridann balamndan yaklaarak, Aufhebungun la releveye kaydrlma srecinin metaforlarn kullanm zerinden getiini ve bu srecin bizi metaforun ifte ykmna gtrdn ifade etmeye altk Bu ykmlardan ilki, Platondan Hegele uzanan srete metaforun kalntlarndan oluan kavramn, has anlamn ykm, tekisi ise ilk ykma benzeyen ancak felsefenin bastrd, Nietzsche ve Bataillen farkllatrlm metaforik ykmdr. lk ykm, Aristotelesin metafor teorisini ele alrken, anlamn has anlam olarak, burada imdi ele geirilemeyecei gstererek ortaya koyduumuzu dnmekteyiz. teki ykm ise ilk ykmn iinden geip bu ykm dndrmekte ve felsefenin snrlarn yerinden etmektedir. Artk has anlam ve figratif anlam

87

kartl boa km ve biz metaforun dipsiz uurumuna yuvarlanmzdr. Metaforun kazan ve kayb iftedir, elikilidir ve bizi balangtaki diffrancea gtrmektedir. Derridann bize nerdii yazm tarz, metafor zerinden yaratlan ve felsefeyi eletirmesine ramen, kartna dnmeyen, bilakis beslenen ve mitoloji ile ibirlii yapan bir dnce tasavvurudur. Biz tezimizde byle bir tasarm Derridann metafor kullanmnn sunabileceini ne srdk. Bir tezin, bir anlamda telosu grevini gren sonu blmnde, Derridann metafor kullanmndan kan sonular yazmak gibi bir niyetimiz yok. Tezimizin blmlerinin byle bir sreci anlalr klabildiini ummaktayz. Ancak, kendimizi metaforun bize verdii cevaplarn glgesinde u soruyu sormakla borlu grmekteyiz: Metafor bize dii olan farkl bir dnsel tasarm sunabilir mi? Grnen o ki bu soruyu felsefe pek sormam

88

BAZI NG L ZCE VE TRKE TER MLER N SZLK


Alafon: Sesbirimsel deike. Bir fonemin fonetik asndan deiiklik gsteren biimlerinden biri. Bir alafonun olumasnn genellikle szckte ki yeri (bata, sonda ya da ortada) ya da evresindeki sesler belirler. Bir dili konuanlar genellikle ayn alafonlar arasndaki farkllklar duymakta glk eker; nk bu farkllklar szckleri anlam bakmndan birbirinden ayrma ilevi grmez. Deitirim: Deitirmek eylemi Figr: ekil, biim. 18. yy dan sonra baz retorik yazarlar (Du Marsais ve Fontanier) figrleri szck ve dnce figrleri olarak ikiye ayrm ve mecazlar (trope) szck figrleri altnda toplamlardr. Metafor da mecazn altnda tasnif edilmitir. Fonetik yaz: Sese dayal bir yaz sistemidir. Sesil yaz olarak da evrilebileceini nermekteyiz. Fonetik: Sesbilgisi. Konuma srasnda seslerin nasl olutuunu (syleyi sesbilgisi), akustik zelliklerini, (akustik ya da fiziksel sesbilgisi, ve dil iinde nasl bir araya getirildii ( dilbilimsel sesbilgisi) inceleyen dal. lk defa sese dayal bir yaz sistemini gelitirenler Eski Yunanllardr. Fonem: Sesbirim. Konuma srasnda bir szc (ya da szck esini) bir bakasndan ayrmaya dayanan en kk birim. rnein bak szcndeki k, onu bar, bat ya da bay gibi szcklerden ayrr. Katakrez (catachresis): Baz durumlarda bir eye bir isim vermek iin, dilde o eyi karlayan bir isim bulunmayabilir. Byle durumlarda bir benzetmeye bavurulur. rnein: Kat yaprak (yaprak aslnda bitkiler iin kullanlan bir szcktr.)
Kaynaka: 1.AnaBrititannica Genel Kltr Ansiklopedisi, C., 19, Haz. Philip W Goetz v.d., stanbul, bsk.5, 1990 2. Lodge, David:Ereltileme ve Dzdeimece,ev. Mehmet H. Doan, Kitap-lk, Yap Kredi Yay., Say: 65, stanbul, 2003, s.65-70 3. Jacobson, Roman, Metaforik ve Metanomik Kutuplar, ev. E. Efe akmak, Kitap-lk, Yap Kredi Yay., Say: 65, stanbul, 2003, s.76-79

89

Literal: Szcn harfi harfine anlam, ilk anlam, dz anlam, mecazi olmayan anlam, gereki anlam gibi kullanmlar vardr. Trkeye lafzi olarak da evrilir. Ancak biz u aamada literal olarak evrilmesini uygun bulmaktayz. Metafor: Eski Yunanca, (meta) te ve (phoras) tamak, nakletmek kelimelerinden olumaktadr. Bu szcn, Trkeye evirileri arasnda yer alan eretilemeyi biz de uygun bulmaktayz. Metonim: Bir szc gerek anlamnn dnda benzetme gtmeden kullanma: rnein igdem, Nietzsche okumay sever. ( idem, Nietzschenin yazlarn okumay sever) Bu szcn, Trkeye evirileri arasnda yer alan dzdeimeceyi biz de uygun bulmaktayz. Sinekdot: Parann btnn yerine getii, geleneksel olarak metonimin altnda sistematikletirilen terimdir. rnein: Akademide taze kana ihtiyacmz var. ( Akademide yeni insanlara ihtiyacmz var) veya Beik sallayan el dnyay yneten el midir? cmlesinde her iki deimece de vardr: kii (karmla anne) anlamna gelen el sinekdotu ile ocuk anlamna gelen beik metonimisi. Kapsamlay evirisini uygun bulmaktayz. Trope: Mecaz

90

KAYNAKA 1
Aristoteles : Aristoteles: Aristoteles : Aristoteles : Aristoteles : Bataille, Georges: Behler, Ernst: Poetika, ev. smail Tunal, Remzi Kitabevi, 11.basm, stanbul, 2003. Poietika, ev.Nazile Kalayc, Bilim ve Sanay Yay., Ankara, 1.Bsk., 2005. Retorik , ev. Mehmet H. Doan, Yap Kredi Yay., 7.Bask, stanbul , 2004. Metafizik, ev. Ahmet Arslan, Sosyal.Yay., 2. Basm, stanbul, 1996. Yorum zerine, ev. Saffet Babr, mge Kitabevi, 2.Bask, stanbul, 2002. Nietzsche zerine, ev. Mukadder Yakupolu, stanbul, Kabalc yay.,2000. Confrontations: Derrida/ Heidegger/ Nietzsche, ev. Steven Taubeneck, California, Stanford Univercity Press, 1991. Nietzsche ve Paral Yaz, Nietzsche: Kayp Bir Kta, Cogito, Say:25. Yap Kredi Yay. Nietzschenin Yaam: Bir Zamandizin, ev. Ik Ergden, Cogito, No: 25, K 2001.

Blanchot, Maurice:

Crepon, Marc:

De Saussure,Ferdinand:Genel Dilbilim Dersleri, ev: Berke Vardar, Multilingual, stanbul, 1998. Deleuze, Giles - Foucault, Michel, Nietzschenin Tm Yaplarna Giri, ev.Ik Ergden, Cogito, No: 25, K 2001. Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Mahmuzlar Nietzschenin sluplar, ev. Mehmet Batrk, Babil Yay., stanbul, 2002. Otobiyografiler, ev. Mukadder Erkan- Ali Utku, Birey Yay, stanbul, 2004. Margins Of Philosophy, ev.Alan Bass, The Univercity of Chicao Press, 1982.

Tez boyunca dipnotlarda kullanlan kaynaka.

91

Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques:

A Derrida Reader, Between the Blinds, Haz. Peggy Kamuf., Newyork, Colombia University, 1991. Of Gramatology, ev: Gayatri Chakravorty Spivak, ,The John Hopkins Univercity Press, Baltimoreve London. Gstergebilim ve Gramatoloji, ev. Tlin Akin, Afa Yay., stanbul, Ekim 1994. Writing and Difference, ev. Alan Bass, Rothledge, London, 2003. Diffrance, ev. nay Szer,Toplumbilim, Balam Yay., Say:10, 1999. Platonun Eczanesi, ev. Zeynep Direk,Toplumbilim, Balam Yay.,Say:10, 1999. nsan Bilimlerinin Syleminde Yap, Gsterge ve Oyun , ev. zkan Gzel,Toplumbilim, BalamYay., Say:10, 1999. Snrl Ekonomiden Genel Ekonomiye Saknmsz Bir Hegelcilik, ev. Ragp Ege, Gece Yazs, Sel Yay.,2005/7. The Work of Mourning, Ed.by. Pascale- Anne Brault and Michael Naas, The Univercity of Chicago Press, Chicago, 2001. Epikrn Bahesi, ev. Hikmet Hikay, Hilmi Kitabevi, stanbul, 1947. Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, stanbul, 12. Bsk., Kasm 2000. Anlambilim, ev. Berke Vardar, Multilingual, stanbul, 1999. Aesthetics, Lectures On Fine Art., C.1, ev. T.M Knox,Clarendon Press, Oxford, 1975. Nietzsche, ev. Frank A. Capuzzi, Joan Stambaugh, Haz..David Farrell Krell, Newyork, Harper,1981.

France, Anatole: Gkberk, Macit: Guiraud Pierre: Hegel, G.W.F: Heidegger, Martin:

Hinman, Lawrence M: Philosophy and Phenomenological Research, Nietzsche, Metaphor and Truth, Vol: 43, No: 2 ( Dec., 1982), 179-199.

92

Jacobson, Roman: Johnson, Mark:

Metaforik ve Metanomik Kutuplar, ev. E. Efe akmak, Kitap-lk, Yap Kredi Yay., Say: 65, stanbul, 2003, s.76-79. Metaphor,Encyclopedia Of Aesthetics, C.3, Haz. Michel Kelly, New York, Oxford Unvercity Press, 1998, s.208-212.

Klossowski, Pierre: Nietzsche ve Ksrdng, ev. Mukadder Yakupolu, stanbul, Kabalc Yay.,1999. Kofman, Sarah: Kojve, Alexandre: Lodge, David: Megill, Allan: Morisson, Ccile: Nietzsche and Metaphor, ev. Duncan Large, StanfordCalifornia, Stanford Univercity Pres,1999. Hegel Felsefesine Giri, ev. Selahattin Hilav, Yap Kredi Yay., stanbul, 3.Basm, 2004. Ereltileme ve Dzdeimece,ev. Mehmet H. Doan, Kitap-lk, Yap Kredi Yay., Say: 65, stanbul, 2003, s.65-70. Arln Peygamberleri, Bilim ve Sanat yay., ev. Tuncay Birkan, 1998. Antik Sikkeler Bilimi Nmismatik, ev. Zeynep izmeli n, Arkeoloji ve Sanat yay., 2002.

Nietzsche, Friedrich: Yazlamam Be Kitap in Be nsz, ev. Grsel Ayta, Say Yay., 2003, stanbul. Nietzsche, Friedrich: nsanca Pek nsanca Cilt:1-2, ev. Mustafa Tzel, thaki Yay., stanbul, 2003. Nietzsche, Friedrich: Ahlakn Soykt stne, ev. Ahmet nam, Say Yay., stanbul, 2. Bask, 2004. Nietzsche, Friedrich: Ecce Homo, ev. Can Alkor, Say Yay. stanbul, 1990. Nietzsche, Friedrich: yinin ve Ktnn tesinde, ev. Ahmet nam, stanbul, Yorum Yaynevi, 2001.

Nietzsche, Friedrich: Samtliche Werke Kristische Studienausgabe in 15 Banden, Bande 1, Haz. Giorgi Colli, Mazzino Montinari, Mnchen, Deutscher Taschenbuch Verlag, 1980. Nietzsche, Friedrich: G stenci: Btn Deerleri Deitiri Denemesi, ev.Sedat Umran, Birey Yay., stanbul, 2002. Platon: Devlet, ev. Hseyin Demirhan, Sosyal Yay., stanbul, 2002.

93

Ricoeur, Paul:

The Rule Of Metaphor, Multi-disciplinary Studies of Creation of Meaning in Language, ev. Robert Czerny with Katleen Mclaughlin and John Costello, sj, Rauthledge, London, 1997. Felsefe Szl, Bilim Ve Sanat Yaynlar, 2002. Nietzsche And The Ouestion Of Interpretation, New York, Rautledge, 1990. Metaphor and Art History,Encyclopedia Of Aesthetics, C.3, Haz. Michel Kelly, New York, Oxford Unvercity Press, 1998, s.219-222.

Sarp Erk Ula: Schirift, Alan D.: Summer,David:

94

KAYNAKA 2
Alpyal, Recep: Alpyal, Recep: Akcan Esra: Aracagk, Zafer: Marrano Derrida, Morisko bn Arabi, Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48,s223-236. Derridadan Caputoya Dekonstrksiyon ve Din, z Yay., stanbul, 2007. Metafiziin Kalesi Hakknda Dnmek, Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48,s273-286. Derrida, Nietzsche ve Sevim Burak/ Birka emsiye stne Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48,s.350-359.

Arslan, Hsamettin: Hermeneutik ve Hmaniter Disiplinler, ev. ve der. Hsamettin Arslan, Paradigma Yay., stanbul, 2002. Aysever, Levend: Baaran, Melih: Baaran, Melih: Baaran, Melih: Bachelard ,Gaston: Bachelard, Gaston: Bataille, Georges: Bayrav, Sheyla: Benjamin, Walter: Derrida ve Sz Edimleri Kuram Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48, s287-334. Kurbansal Sunu, Ayrnt Yay. stanbul, 2005. Ve Niin ( Yine) Felsefe..., Yapzmler, Yap Kredi Yay., stanbul, 1993. Gyabnda, Yerineler, Paradigma Yay., stanbul, 2004. Atein Psikanalizi, ev.AytaYiit, BalamYay., stanbul,1995. The Poetics Of Space, ev. Maria Jolas, Beacon Press, Boston,1994. Cinsellikten Dinsellie Erotizm, ev. Bora Akad, stanbul, 2006. Yapsal Dilbilim, Multilingual, stanbul, 1998. Pasajlar, ev. Ahmet Cemal, Yap Kredi Yay., stanbul, 2002.

Dipnotlarda kullanlmayan genel kaynaka.

95

Boyne, Roy: Chadler, Daniel: Coar, Metin:

Foucault ve Derridada Feminizm ve Ayrm, ev. Aye Banu Karada, Sel Yay., stanbul, 1998. Semiotics: The Basis, Routhledge, London, 2002. Nietzsche Kavramada Yeni Bir Yol, Met Press, Ankara, 2002.

Critchley, Simon. Derrida Jacques, Laclau Ernesto, Rotry Richard: Yapzm ve Pragmatizm, ev. Tuncay Birkan, Sarmal Yay. stanbul,1998. Deleuze, Giles: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: st nsan Diyalektie Kar, ev. Turhan Ilgaz Cogito, No: 25, K 2001. Gn Domadan: Eliasabeth Roudinesco ile Sylei, ev. Kenan Saraliolu, Dharma Yay., stanbul, 2006. alnan Poe: Lacan ve Derrida-Psikanalitik Devekuu Diyalektii, ev. Mukadder Erkan- Ali Utku, Birey Yay., stanbul, Ekim 2005. teki Hedef ( Baka Ba), ev: Melih Baaran, Balam Yay., stanbul, 2003. iir Nedir?, ev. Ahmet Sar- M.Abdullah Arslan, Babil Yay., stanbul, 2002. Marxn Hayaletleri, ev. Alp Tmertekin, Ayrnt Yay., stanbul, 2001

Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques:

Derrida, Jacques, Kermode, Frank, Moi, Toril, Norris, Christopher: Teoriden Sonra Hayat, Der. Michael Payne- John Schad, ev. Ebru Kl, Agora Kitapl, stanbul, 2004. Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Balama ve Kozmopolitizm, ev. Ali Utku- Mukadder Erkan, Birey Yay., stanbul, 2005. Dissemination, ev. Barbara Johnson, Athlone Press, London, 2000. Ekonomimesis, ev. Melih Baaran, Toplumbilim, Balam Yay., Say:10, 1999. man ve Bilgi, Basit Akln Snrlarnda Dinin ki Kayna, ev. MelihBaaran, Toplumbilim, BalamYay., No. 10, 1999.

96

Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques: Derrida, Jacques:

Psyche, tekinin cad, ev. MelihBaaran,Toplumbilim, BalamYay., No.10, 1999. sim Hari (Post-Scriptum),ev. Didem Eryar, Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48. iddet ve Metafizik, ev. Zeynep Direk, Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48. Kendime Kar Savataym, ev.Saadet zen, Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48. stanbul Mektubu, ev.Elis Simson, Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48,s. 17-36. nsann Sonlar/Erekleri, ev.Zeynep Direk, Felsefelogos, Bulut Yay., stanbul, 2001/1, s.111-133. nemsizin Arkeolojisi: Condillac Okumas, ev. Ali Utku, Mukadder Erkan, Otonom yay., stanbul,2007.

Derrida, Jacques-Borradori, Giovanna: Otoimmnite: Gerek ve Simgesel ntiharlar, Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48, s. 37-60. Descombes: Dews, Peter: Direk, Zeynep: Direk, Zeynep: Eagleton, Terry: Eagleton, Terry: Evink, Eddo: Feyerabend, Paul: Modern Fransz Felsefesi, ev. Aziz Yardml, dea Yay., stanbul, 1993. The Limits of Disenchantment, Essays on Contemporary European Philosophy, Verso, London, 1995. Bakalk Deneyimi, Yap Kredi Yay., stanbul, 2005. Derrida ve Sorumluluk Olarak Avrupa Fikri Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48,s. 213-223. Kuramdan Sonra, ev. Uygar Abac, Literatr Yay. 2004. Edebiyat Kuram, ev. Tuncay Birkan, Ayrnt Yay, stanbul, 2003. Patocka ve Derrida: Sorumluluk zerine, ev. Ekrem Ekici, Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48, s. 256-272. Ynteme Kar, ev. Erturul Baar, Ayrnt Yay, stanbul, 1999.

97

Foucault, Michel:

Kelimeler ve eyler: nsan Bilimlerinin Bir Arkeolojisi, ev. Mehmet Ali Klbay, mge Yay., stanbul, 2. Basm, 2001. Yapsalclk ve Postyapsalclk, ev. mit Uma- Ali Utku, Birey Yay., stanbul, 2. Bask, 2001. Bu Bir Pipo Deildir, ev. Selahattin Hilav, Yap Kredi Yay. , stanbul, 4. Basm, 2002.

Foucault, Michel: Foucault, Michel:

Garver, Newton, Seung-Chong Lee: Derrida & Wittgenstein, Temple University Press, Philadelphia,1994. Gka Erol, Topuolu, Abdullah, Aktay, Yasin:nce Sz Vard,Vadi Yay.1999. Gksel, Nil: Hausman, Carl R.: Unutma, Parodi ve roni Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/4748, s. 359-368. Metaphor and Nonverbal Arts, Encyclopedia Of Aesthetics, C. 3, Haz. Michel Kelly, New York, Oxford Unvercity Press, 1998, s.215-219. Nietzschenin Platonculuu Tersine evirmesi,ev.Oru Aruoba, Cogito, Yap Kredi Yay., stanbul, 2001/25,s.134-143. Feminist Edebiyat Eletirisi., Haz.Gnl Bekay, ev. zge Altay ve dierleri, Say Yay., stanbul, 1. Bask, 2002. Estetikin Ksa Tarihi: Modern Kltr ve Sanat zerine Felsefi Bir Tartma, ParadigmaYay., stanbul, 1. Basm, 1998. Nietzschenin Deniz A, ev. smail Yerguz, Kabalc Kitabevi, stanbul, 1. Basm, 2000. Beden ve Toplum Kuram, Balam Yay. , stanbul, 1998. znenin Dili, Balam Yay. , stanbul, 2000. Dil Hapishanesi: Yapsalcln ve Rus Biimciliin Eletirel yks, ev. Mehmet H. Doan, Yap Kredi Yay., stanbul, 2003. Metaforik ve Metanomik Kutuplar, ev. E. Efe akmak, Kitap-lk, Yap Kredi Yay., Say: 65, stanbul, 2003, s.76-79.

Heidegger, Martin: Humm, Maggie: Hnler, Hakk:

Irigaray, Luce: Ik, Emre: Ik, Emre: Jameson, Fredric:

Jacobson, Roman:

98

Karatani, Kojin: Keklik, Nihat.

Metafor Olarak Mimari: Dil, Say, Para, ev. bar Yldrm, Metis Yay., satanbul, 1.Basm, 2006. Felsefede Metafor: Felsefe Problemlerinin Metafor Yoluyla Aklanmas, stanbul niversitesi edebiyat Fakltesi, stanbul, 1990. Dilbilim Akmlar, Onur Yay., Ankara, 1996. Amerikan Journal of Philology, Aristotle on Metaphor, Vol. 118, No:4 ( Winter, 1997), s. 517-554. Edebiyatta Metafor, ev. Ali Kaftan, Kitap-lk, Yap Kredi Yay., Say: 65, stanbul, 2003,s.79-85. Korkunun Gleri: renlik zerine Bir Deneme, ev. Nilgn Tutal, Ayrnt Yay., stanbul, 1. Basm, 2004.

Kral, Zeynel: Kirby, John T.: Kvecses, Zoltan: Kristeva, Julia:

Lakoff, George- Johnson, Mark:Metaforlar: Hayat Anlam ve Dil, ev. Gkhan Yavuz Demir, Paradigma Yay., stanbul, 2005. Lawlor, Leonard: Bu Yeterli Deil. Derridada Hayvanlar Sorunu This is Not Sufficient, ev. Zeynep Direk, Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48,s. 186-213. Sanat Yapt, ev. Aykut Derman, Yap Kredi Yay., stanbul, 2003.

Lenoir, Batrice:

Levinas, Emmanuel: lm Ve Zaman, ev. Nami Baer, stanbul, Ayrnt Yay.,2006. Levinas Emmanuel: Sonsuza Tanklk, ev. Medar Atc v.d, stanbul, Metis Yay., 2003. May, Todd: Melville, Stephen: Munslow, Alun: Mortley, Raoul: Postyapsalc Anarizmin Siyaset Felsefesi, ev. Rahmi G. dl, Ayrnt Yay., stanbul, 1. Basm, 2000. Metonymy Encyclopedia Of Aesthetics, C.3, Haz. Michel Kelly, New York, Oxford Unvercity Press, 1998, s.224-228. Tarihin Yapskm, ev. Abdullah Ylmaz, Ayrnt yay., 2000. stanbul,

Fransz Dnrleriyle Sylei, Haz. Kurtulu Diner, evirenler. Baki Gl, Erdal Cengiz, Elif rakman, Halil Turan, Hamdi Bravo, Zerrin Oral, Ankara, mge Kitabevi, 2000.

99

Naas, Michael:

Alors, qui tes-vous?Jacques Derrida ve Konukseverlik Sorusu, ev.Elis Simson, Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/4748, s. 236-251.

Nietzsche, Friedrich: Tragedyann Douu, ev. smet Zeki Eypolu,, stanbul, Say Yay., 2001. Nietzsche, Friedrich: Deccal, ev. Hseyin Kahraman, Ankara, Seren Yay., 1992. Nietzsche, Friedrich: en Bilim: iirler, ev. Ahmet nam, stanbul, Say Yay., 2004. Nietzsche, Friedrich: en Bilim: Ana Metin-1, ev. Ahmet nam, stanbul, Say Yay., 2004. Nietzsche, Friedrich: Homeros ve Filoloji,Edebiyat Nedir?, ev. ahbender orakl-Ahmet Sar, Babil Yay., Erzurum, 1.Basm, 2002. Onart, Adnan: Yapsalclk zel Blm, Trk Dili, Ankara niversitesi Basmevi, Ankara, Say: 262, 1973.

zkaya, Serkan vd: Grnd Gibi Deil Aklayabilirim, Balam Yay., stanbul, 1. Basm, 2004. Peters, Francis E.: Antik Yunan Felsefesi Terimleri Szl: Tarihsel Bir Okuma, Haz. ve ev. Hakk Hnler, Paradigma Yay., stanbul, 1.Bask, 2004. Yapsalclk, ev. Fsun Akatl, Dost Kitabevi Yay., Ankara, 1. Bask, 1982. Kratylos, ev. Cenap Karakaya, Sosyal Yay., stanbul, 2000. Phaidon, ev, Hamdi Ragp Atademir-Kemal Yetkin, Sosyal Yay., stanbul, 2001. Timaios, ev. Erol Gney-Ltfi Ay, Sosyal Yay., stanbul, 2001. Sofist, ev. Cenap Karakaya, Sosyal Yay., stanbul, 2001. Kadn Filozoflar II, ev. Tomris Mengolu, Kabalc Yay., stanbul, 1998. Post-yapsalclk ve Postmodernizm, ev. Abdlbaki Gl, Bilim ve Sanat Yay., 2004, Ankara.

Piaget, Jean: Platon: Platon: Platon: Platon: Rulman, Marit vd: Sarup, Madan:

100

Sayn, Zeynep: Shotter, John: Sm, Stuart: Sosyal, Ahmet: Sosyal, Ahmet:

Mithat en ve Beden Yazs 1, thaki Yay., stanbul, 2003. Conversational Realities: Consructing Life Through Language, Sage Pub., London, 1994. Derrida ve Tarihin Sonu, ev. Kaan H. kten, Everest Yay., stanbul, 2000. Derrida: z ve Yokluk, Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/4748, s. 251-256. Derrida zerine ( Bir Taslak), Toplumbilim, Balam Yay., Say:10, 1999, s.37-41.

Stauth, Georg- Turner, Bryan S.: Nietzschenin Dans, ev. Mehmet Kk, Bilim ve Sanat Yay., Ankara, 2005. Stern, Joseph: Metaphor and Philosophy of Language,Encyclopedia Of Aesthetics, C.3, Haz. Michel Kelly, New York, Oxford Unvercity Press, 1998, s.212-215. Derrida Etiinde eliki, Aknlk ve znellik Cogito, Yap Kredi Yay., 2006/47-48, s. 334-350. Metaphor and Art History,Encyclopedia Of Aesthetics, C.3, Haz. Michel Kelly, New York, Oxford Unvercity Press, 1998, s.219-222. Modernliin Eletirisi, ev. Hlya Tufan, Yap Kredi Yay., stanbul, 4. Bask, 2002. Kta Avrupas Felsefesine Giri, ev.Ahmet Cevizci, Paradigma Yay., stanbul, 1998.

Stocker, Barry,. Summer,David:

Touraine, Alain: West, David:

Wheeler III, Samuel C.: Derrida and de Man on Metaphor Encyclopedia Of Aesthetics,C.3, Haz. Michel Kelly, New York, Oxford Unvercity Press, 1998, s.221-224. Woolf , Virginia: Vaccaro, Salvo: Young, Robert: Dalgalar, ev. Oya Dalg, Ayrnt Yay., stanbul, 2. Basm, 1998. Boluk Deheti: Anomi ve Anari Arasnda, Siyahi, stanbul, Say: 7, Bahar 2006. Beyaz Mitolojiler, ev. Can Yldz, Balam Yay., stanbul, 2000.

101

Ycel, Tahsin:

Yapsalclk, Ada Yay., stanbul, t.y.

102

You might also like