You are on page 1of 252

1

BYOLOJ ETMNDE EVRM SEMPOZYUMU SONU BLDRGES

3-4 Mays 2007 tarihlerinde nn niversitesinin ev sahipliinde gerekletirilen Biyoloji Eitiminde Evrim Sempozyumuna Trkiyenin birok niversitesinden 18i arl konumac olmak zere yzelliden fazla bilim insan katld. Prof. Dr. A. Nihat BOZCUK, Prof. Dr. Aykut KENCE, Prof. Dr. Ali DEMRSOY, Prof. Dr. Mustafa KURU, Prof. Dr. Battal IPLAK, Prof. Dr. Celal ENGR, Prof. Dr. Sema ERGEZEN, Prof. Dr. Fevzi BARDAKI, Prof. Dr. Hseyin BAIBYK, Prof. Dr. Haluk ERTAN, Prof. Dr. Mehmet SAKIN, Prof. Dr. Osman DEMRCAN, Do. Dr. Meral KENCE, Do. Dr. slam GNDZ, Do. Dr. Ayhan SOL, Do. Dr. Turul Giray, Dr. Ergi Deniz ZSOY, R. Nazl SOMEL sempozyumun davetli konumaclar idi. Prof. Dr. Blent CHANGR sempozyumda Galapagos Adalarn tantan bir slayt gsterisi yapt. Ayrca Biyoloji Eitimi konusunda 16 adet poster bildirisi sunuldu. Sempozyumda sunulan bildirileri zellikle Biyoloji Blm rencileri bata olmak zere, eitli disiplinlerden rencilerde dikkatle izlediler. Trkiyede Biyoloji Eitiminde Evrim Eitiminin nasl olmas ve verilmesi gerektiine ilikin olarak imdiye kadar yaplm en geni kapsaml bu organizasyonun konumalar tam metin haline getirilerek, bu sempozyum kitabnda baslmtr. Sempozyuma katlan bilim insanlarnn ortak gr, Evrim Eitimi konusunda yurdumuzda bir ilk olan bu tip organizasyonlarn bundan sonra artarak srdrlmesi ve bilimin, biyolojik bilimlerin ve evrim teorisinin topluma doru ekilde anlatlmas ve retilmesinin yollarnn daha iyi ortaya konulmasnn salanmas ynndedir. Sempozyumda arl konumaclar tarafndan yaplan sunumlar sempozyum web sayfasnda ilgilenenlerin bilgisine ve yararlanmasna sunulmutur. Bu sunumlara http://biyoloji.inonu.edu.tr/kongre-sempozyum/evrimsempozyumu/ adresinden eriilebilir. Bu sunumlarn zellikle evrim dersi veren ya da biyoloji derslerinde evrim konusunu anlatan retmenlerimiz iin ok nemli ve yararl birer temel kaynak olduuna iaret etmeliyiz. Sempozyumda evrim konusunda bildiriler drt farkl yaklamla sunulmutur. Bunlar: 1. Evrimi bilmek neden nemlidir ve Trkiye'deki evrim anlay, 2. Bilimin doas ve evrimi anlamada bunun neden gerekli olduu, 3. Evrimi aklayan uygulamalar ve aratrma sonular, 4. lkretim, orta retim ve lisans retiminde evrim nasl retilmelidir. Sempozyum sonunda yaynlanan sonu bildirgesinde aadaki hususlara dikkat ekilmitir: 2

Gnmzde ilk ve orta retim okullarnda okutulan biyoloji eitimi program din ve bilimi kar karya getirmektedir. Din ve bilim, insan dncesinin iki ayr boyutunu oluturur. Bunlarn ayn derste kart kuramlar olarak ilenmesi hem bilime hem de dine zarar vermektedir. Bu nedenle bundan dikkatle saknmak gerekmektedir. "Evrim" biyolojideki tm kavram ve bilgilerin atsn oluturur. Biyolojinin ierdii farkl konular ancak evrim bilgisi ile bir btnlk ve anlam kazanrlar. Bu nedenle biyoloji retim programlarnda ilkretimden balanarak konular evrim yaklam ile hazrlanmaldr. Okullarda okutulacak Biyoloji ders programlar ve ierii, konunun uzman bamsz bilim insanlarndan oluturulacak bir bilim kurulu tarafndan belirlenmelidir. Programn uygulanmas iin niversitelerden yararlanlmal ve retmenler hizmet ii eitimlerle evrim kuramn doru biimde retebilecek dzeyde yetitirilmelidir. zellikle ilk ve orta retim kurumlarnda grev yapacak retmenlerin eitimi nemle ele alnmaldr. nk yurdumuzda retmenlerin evrime yaklam konusunda yaplan bamsz aratrmalar, biyoloji ve fen bilgisi retmenlerinin, retmen adaylarnn ve rencilerin byk eksiklerini ortaya karmtr. Biyoloji derslerinde evrim konusu ilenirken rnekler verilmeli, bilimsel uygulamalar vurgulanmaldr. Olabildiince Trkiye'den, yoksa dnyadan somut rneklerle, uygulamadan yola karak evrimdeki kavramlar anlatlmaldr. Bu yntem evrimin ilenildii her dzeyde konunun daha kolay kavranmas bakmndan yararl olabilir. zellikle deiik ya gruplarna evrimin kavratlmasn salayacak yntemler gelitirilmelidir.

Sempozyum Sunu Konumas


Prof. Dr. Murat ZMEN nn niversitesi, Fen Edebiyat Fakltesi, Biyoloji Blm, MALATYA Sayn Rektrm, ok Deerli Konuklarmz, Sayn retim yeleri ve Sevgili rencilerimiz; niversitemizin ev sahipliinde, ve lkemizde bilimin geliimine ok deerli katklar yapm hocalarmzn desteinde dzenlediimiz Biyoloji Eitiminde Evrim Sempozyumuna ho geldiniz. Hepinizi blmm adna sayg ile selamlyorum. Zaman ierisinde deiim olgusu olarak evrim, temel bilimlerin ve zellikle canl bilimlerinin de, omurgasn oluturan veriler btndr. Bu nedenle evrim renilmeden, hem biyolojide hem de temel bilimlerde bilimsel dnme becerisi edinmede ve bilimsel veri retmede nemli eksiklerin olmas kanlmazdr. Bu durum aslnda biyoloji eitiminin yan sra, doa bilimlerinin tmnde evrim felsefesinin bilimsel gerekler nda retilmesini de gerekli klmaktadr. Eitim kapsam ve sistemlerini buna gre dzenleyemeyen toplumlarda bilimin geliemeyecei, byle toplumlarn ada dnya ile btnleemeyecei ve zamanla birok bedel demek durumunda kalaca aktr. 2006 ylnda Science dergisinde yaynlanan, Miller ve arkadalar tarafndan yaplm bir aratrmann sonularna gre, 35 lke arasnda evrim teorisini benimseyenlerin oran, yurdumuzda %25 seviyesindedir. Bizden nceki yani 34. srada yer alan Amerika Birleik Devletleri halknn ise ancak %40 evrimi benimsemektedir. Aratrmaclarn almada elde edilen sonulara gre yaptklar saptamada, Amerika Birleik Devletlerinde bilimin politize edilmi olmas ve yaygn kkten dinci grler nedeniyle evrimin kabul edilme orannn Avrupa lkeleri ve Japonyadaki kabul edilme oranndan byk lde dk olduu vurgulanmaktadr. Bu doru bir saptamadr ve yurdumuzda da bilimin hangi lde politize edildiinin, kkten dinci glerin bilim zerinde nasl bir etkisinin olduunu aka ifade etmektedir.

Deerli Katlmclar, aslnda bugne hepimizin bildii gibi hemen gelmedik. Planl ve programl bir srecin sonucu olarak bilim hep feda edildi ve bilimsel bilgi birikiminden yoksun, politik karlara uygun bir toplum yetitirilmesi amaland. Resmi olarak ilk kez 1985 ylnda, dnemin Milli Eitim Bakan tarafndan Halk Eitimi Serisi ad altnda evrim kart yayn faaliyetleri balatlm, ayn yllarda ders kitaplarnda bilimin yerine bilim d grlerin gencecik beyinlere dayatlmasna kadar ynelerek yaratl gr mfredata alnmtr. Eitim sistemimiz ierisinde Temel Bilimlerin nemi giderek azaltlm, mfredatn gericiletirilmesi ile son zamanlarda derslerinde Darwinden bahseden retmenler hakknda soruturmalar almaya balanmtr. Milli Eitim Bakanlna gre, mfredat pazardaki vatandaa hazrlatlmam olup, evrim kuramnn ya da yaratln bir teori olduu tercihinin renciler tarafndan yaplmas gerektii bile iddia edilir olmutur. Tm bu bilimd dayatmac eitimin bir sonucu olarak gen beyinler Fizik, Kimya, Biyoloji derslerini okullarda bo yere okutulan dersler olarak grmeye balamlardr. 1985 ylnda Milli Eitim Bakanl tarafndan baslan bir eviri makalede sylenenler unlardr: Btn ilmi deliller gz nne alndnda, yaratl modeli orijinleri izahta evrim modelinden daha stn bir yol olarak gzkmektedir. rencilerin mekanistik ve insancl dini felsefe ynnde doktrine edilmelerinin durdurulmas ve daha iyi bir ilim, ilerlemi bir eitim ve akademik hrriyet iin yaplacak ey kamu okullarnn snflarnda ve ders kitaplarnda orijinleri izah iin, hem yaratl hem de evrim modellerini lehte ve alehte btn delilleriyle takdim etmektir. Ancak bu ekilde hakiki bir eitim gerekletirilebilir. Evrim teorisi ilmi bir teori olma kriterine sahip deildir. Evrim insanlar tarafndan hibir zaman gzlenememitir. Deney yntemleri ile incelenemez. Mesela hi kimse bir baln kurbaaya, bir maymunun insana deitiine ahit olmamlardr. Bu sempozyumun amac Biyolojik Evrim Teorisini savunmak deildir. Biz bilim insanlar gnmzde modern biyolojik bilimlerin salad bilgiler ile, evrimin bir gerek olduunu zaten ok daha iyi biliyor ve evrimi bazen gzleyebiliyoruz bile. Ancak sorun lkemizde halen ilk ve orta retim kurumlarnda rencilerin zihinlerinden bilimsel gereklerin saklanmas, onlarn krpe zihinlerinin 5

karmaklatrlmas sorunudur. Gen beyinler bilimsel bilgiler ile donatlmak yerine, bilimd bilgiler ile kartrlmaya, ortaa karanlna tanmaya allmaktadr. Buna karn, ne yazk ki lkemizde baz niversitelerin Biyoloji eitimi veren blmlerinde bile, evrim dersleri ya semeli ders olarak verilmekte ya da hi okutulmamakta, birounda Evrim Bilimi doru ekilde retilememektedir. Bu nedenle bu toplantda bilimsel gerekler nda, "Biyoloji Eitimi iinde Nasl Bir Evrim Eitimi" verilmesi gerektii ve toplumun gncel bilimsel bilgilerle donatlmasnn gerekliliinin bir kez daha vurgulanabilmesi amalanmaktadr. Bu vesile ile davetimizi kabul ederek bu nemli toplantda toplumun aydnlanmas ynnde ok nemli bilgiler verecek olan saygdeer konuklarmz; Sayn Prof. Dr. Celal ENGR, Sayn Prof. Dr. Osman DEMRCAN, Sayn Prof. Dr. Aykut KENCE, Sayn Prof. Dr. Mustafa KURU, Sayn Prof. Dr. Ali DEMRSOY, Sayn Prof. Dr. Mehmet SAKIN, Sayn Prof. Dr. Haluk ERTAN, Sayn Prof. Dr. Sema ERGEZEN, Sayn Prof. Dr. Ali Nihat BOZCUK, Sayn Prof. Dr. Battal IPLAK, Sayn Prof. Dr. Fevzi BARDAKI, Sayn Prof. Dr. H. Hseyin BAIBYK, Sayn Do. Dr. Meral KENCE, Sayn Do. Dr. slam GNDZ, Sayn Do. Dr. Ayhan SOL, Sayn Do. Dr. Turul Giray, Sayn Dr. Ergi Deniz ZSOY ve ok youn mesaisine ramen bizleri krmayarak Almanyadan gelip bu etkinlie katlan Sayn Nazl SOMELe teekkr ederim. Sempozyuma poster bildirili veya dinleyici olarak katlarak bizleri onurlandran ve bu sempozyumun daha da deerlenmesini salayan tm konuklarmza da teekkr ederim. Bu sempozyumun dzenlenmesinde her trl maddi ve manevi destekleri ile bizim yanmzda olan niversitemizin ok deerli rektr Sayn Prof. Dr. Fatih Hilmioluna teekkr ve kranlarm sunarm.

NEDEN BLM? NEDEN EVRM?


Prof. Dr. Ali Nihat Bozcuk Hacettepe niversitesi, Fen Fakltesi, Biyoloji Blm, ANKARA nce, Trk bilim dnyasnda ve eitim sisteminde nemli yeri olan evrim gibi bir gncel konuyu tartmak olana salad iin ve Sempozyuma yapt her trl destek iin Sayn Rektr Prof. Dr. Fatih Hilmioluna Dzenleme Kurulu adna teekkr ediyorum. Tm katlmclara toplantnn yarar salamasn dilerken, ho geldiniz diyorum. Neden Bilim? Ba dndrc bir hzla gelien bilim ve teknoloji anda yaamaktayz. nsan hayat bilimle ekillenmekte, refah bilimle salanmaktadr. Yaratc bir faaliyet olan aratrma yoluyla yepyeni bululara varmak ve bunlar teknolojiye dntrerek toplumun hizmetine sunmak dnyann en byk amac haline gelmitir. Bu amaca ynelmi, nemini kavram lkeler mali ve insan gc kaynaklarnn cmert bir ekilde bilim yolunda seferber etmekte, elde ettikleri sonular kullanarak tm insanolunun kaderine hakim olmaktadrlar (Trk Bilim Politikas, 1983-2003). Dnyadaki bilgi ylesine hzla artmaktadr ki, yaklak 20 yl nce her 7 ylda bir ikiye katlanrken imdilerde kimi alanlarda neredeyse her 5 ylda bir 2 katna kmaktadr. Bir yandan evrenin gerek balangcnn kefine ynelinirken, dier yandan lazerler, optik fiber ve dier iletiim-biliim teknolojileri, bilgisayar teknolojisi yaamn her alanna yaylm, robotik, nanoteknoloji, biyoteknoloji, molekler biyoloji, genetik mhendislii, gen tedavisi, evrim biyolojisi ve genomik, v.b. kavramlar insanolunun yaama bak asn deitirmi ve sonsuz ufuklar amtr. Bunlarn gerekletiren insandr, eitilmi beyinlerdir. Ancak insanlarn rettikleri bilgi ve teknoloji yaklak 20 kadar lkenin tekelindedir. Kalknma bir sretir. Bu srecin hzlandrlmasnda en etkin aralar ise bilim, aratrma ve gelitirme etkinlikleridir. Bunlarn kaliteli bir eitim sreci iinde hz kazand ise bir dier gerektir. ada dnyada Bilim-teknoloji ilikisi giderek belirginlemektedir, toplumu etkilemekte ve sonuta deerler sistemini altst etmektedir. Aratrma ve Gelitirme (ARGE) harcamalarnn GSMHya oran kabaca, gelimekte olan lkelerde %1 deerinin altnda, orta dzeydeki lkeler %1-2 arasnda, gelimi lkelerde %2 ve st dzeydedir.

Trkiyenin 1983 ylnda Devlet Bakanl ve TBTAK tarafndan yaplan ilk bilimsel envanterine gre ARGE harcamalarnn GSMHya oran %0.24 olarak hesaplanmt. O zaman lkemiz dnya sralamasnda 41. durumda idi. Oysa 1983teki %0,24 deerinin Devletimizce nerilen Bilim Politikasna gre bu yzyln banda %2ye ykseltilmesi ve ilk 20 arasna girme amalar ortaya konmutu. Bugn 19. 20. sradayz ancak, ARGEye ayrlan gerek pay %0.6 civarndadr. Eer ARGE pay %2lere karlm olsayd, ilk 15lere girmemiz belki bir hayal deil gerek olurdu. stelik bu dnemde ayrlan GSMH paynn byk bir ksm ARGEye deil, yksek renimleme politikas nedeniyle eitime harcanmaktadr. Neden Bilim? diye sorulunca, bunun ksa yant olarak nk bilim kalknmann anahtardr diyebiliriz. Bilim, aratrma ve eitiminin kalknmaya katks bylece zetlendikten sonra imdiki sorumuz udur: Bilim Nedir? Webster Dictionaryye gre iki tanm: * Sistematik olarak dzenlenmi ve genel yasalarn ileyiini gsteren gerekler kmesi ile ilgilenen aratrma veya bilginin dal. * Fiziksel ya da maddesel dnyann gzlem ve deney yaparak elde edilen sistematik bilgisi. Trkiyede Bilim Gndemi Dnyada ve lkemizde bilim, emperyalizmden ve Ortaa dncesinden kaynaklanan iki ynl bir saldr altndadr. Bu saldrlarn temel amac, bilimin, toplum hayatnn merkezinden uzaklatrlarak etkisizletirilmesi; genel dzlemde gvenilirlii sorgulanan, sadece dar uzmanlk alanlarnda geerli ve btnyle teknik nitelikte bir etkinlie indirgenmesidir. Bilim gndemi, gnmzde bu amalar dorultusunda yalnzca dorudan getirisi olan sorunlara kstlanm, bilimsel alma sreleri ticariletirilmitir. Bilimin uratld bu dnmn gerekletirilmesinde kullanlan temel ara da, bilginin, kamu deeri olmaktan karlp, alveriin konusu olan zel bir deiim deeri haline getirilmesi olmutur. Byk Atatrkn Dnyada her ey iin, uygarlk iin, yaam iin, baar iin en gerek yol gsterici bilimdir, fendir. Bilim ve teknoloji dnda yol gsterici aramak aymazlktr, bilgisizliktir ve hyanettir Yalnz: Binlerce yl nceki bilim ve teknik dilinin izdii ilkeleri, u kadar bin yl sonra bugn, olduu gibi uygulamaya kalkmak elbette bilim ve tekniin iinde bulunmak deildir ilkesi gereince bilimi hayatn merkezine ekmek ve onu geleceimizin kurulmasnda temel ara konumuna getirmek durumundayz. imdi bizde bilim zetle siyaset-tarikat-ticaret ilikisinin uurumundadr. 8

Evrim Bilimi Tm canllarn ortak atadan modifikasyonla gelmi olduu, evrimin tarihsel gerei olarak, 150 yla yakn bir sredir bilimcilerce sorgulanyor. Ancak, yaamn evrimi hakknda her eyi tam bilmesek de, mekanizmas ve tarihi hakknda detayda ayrlklar olsa da, bu bilim dal, maddenin atomik yaps ya da dnyann gne evresinde dnmesi kadar bilimsel bir gerektir. Bununla birlikte evrime hi inanmayanlar da vardr. Amerikallar (ABDliler)n % 40dan fazlas insan trnn Tanr tarafndan dorudan yaratldna inanr; (Trkiye bu konuda 1. srada, ABD 2. sradadr). Ama dier primatlarla ortak bir atadan evrimletiine (ya da ok daha uzak olan dier trlerle birlikte ortak bir atadan kken aldna) inanmazlar. Bu grleri savunanlara yaratllar deniyor. te yandan, pek ok Avrupal resmi ve kurumsal bir dini olan talya bile- evrim gereini sorgulamaz. Avrupallar, evrime kar bylesine bir bilim-kart tutumun, dnyada teknik ve bilimsel adan ok ileri olan ABD gibi bir lkede ortaya kmasna aryorlar. Bunlarn dnda, pek ok koyu dinsel inanl insan evrime, Tanrnn yaratma eyleminin devam edebilmesi iin gerekli olan doal bir mekanizma olarak bakarlar. Papa John Paul II, 1996da evrim gerekliini dorulam ve Katolik Kilisesinin teolojik doktrini ile evrim arasnda bir atma olmadn vurgulamtr (The Quart. R. of Biology 72: 381-406). Papann gr teistik evrime yakndr: Buna gre Tanr doal yasalar (Doal seilim gibi) koydu ve evrenin kendi bana, daha baka doast mdahale olmadan ilerlemesine/yrmesine izin verdi. Neden Evrim? Evrim: Canl ve cansz sistemlerin zaman iinde deiim srecidir. Bizim bu sempozyumdaki konumuz "biyoloji eitiminde evrim" (canllarn evrimi ve bunun eitimi) olacaktr. Gen etkinliini dzenleyen mekanizmalar kefettii iin Biyoloji ve Tpta Nobel dln kazanm olan byk genetikci Franois Jacob, 1973te bu konuda unlar sylemitir: Biyolojide birok genelleme vardr, fakat ok deerli olan birka tanedir. Bunlar arasnda, evrim kuram en nemli olandr; nk, ok deiik kaynaklardan toplanan ve ayr ayr nitelikteki gzlemler ynn bir araya getirir; canllarla ilgili tm disiplinleri birletirir; ok eitli organizmalar arasnda bir dzen kurar ve bunlar yerkrenin geri kalan ksmna skca balar; ksaca, canllar dnyasnda ok trllnn mantksal bir aklamasn salar. Jacobun kendisi evrimde aratrma yapmad, fakat pek ok dnen biyolog gibi, evrimin biyolojik bilimlerdeki eksensel neminin farkna vard. Bugn molekler biyologlar, geliimsel biyologlar, ve genom biyologlarndan baka ekologlar, davranlar, antropologlar ve birok psikolog Jacobun grn paylar. 9

Evrim, genomun yap ve byklnden, insan davrannn birok zelliine kadar deien olgular anlamann vazgeilmez erevesini vermektedir. Daha da tesi, evrimsel biyoloji pratikteki yararll nedeniyle giderek daha ok tannmaktadr: Evrimsel biyolojinin kavram, yntem ve verileri halk sal gibi konulardan, tarm ve bilgisayar bilimine kadar, hem temel ve hem de uygulamal aratrmalara vazgeilmez yardmlar salar. Eitim grm herhangi bir kimsenin, evrim hakknda bir fikri bulunmaldr ve okullarmzda neden evrim okutulmas gerektiini anlamaldr. Yaam bilimlerinin bir dalnda kariyer yapmay dnen herhangi bir kii iin -doktor ya da biyolojik bilimler aratrcs olsun farketmez- evrim anlay vazgeilmezdir. DNA yapsnn ortak buluusu ve Nobel dll bilim adam James Watson: bugn evrim teorisi, kktendinci aznlk dnda, herkesin kabul ettii bir gerektir. diye kaydetmitir. Evrimsel biyolojinin z, evrim olaynn gemiini tanmlamak ve bunun nedenlerini ve mekanizmalarn analiz etmektir. Evrimsel biyoloji alannda, btn canllarn tm zellikleri evrimsel deiimin tarihi ve rnleridir. J. Maynard Smith (2002) Bizim kendi trmzde, kltrel kaltm (sosyal kltrel evrim) tarihsel deiimin temelidir diyor. Evrimsel biyoloji ile dier biyolojik disiplinler u konuda gerei paylarlar: ou kez grnmeyen olay ya da nesneler hakknda yorumlar yaparz. Gemiteki evrimsel deiimleri ilerken gremeyiz; aslnda ne DNA kopyasn, ne de byme ve remeyi dzenlediini bildiimiz hormonuda grebiliriz. Daha ziyade, nesneler hakknda yle yorumlar yaparz: a) Bunlarn ne olduu ve nasl alt hakknda hipotezler ileri srerek, b) Bu hipotezlerden elde edilen verilere dayanarak karmlar, kestirimler reterek, ve son olarak, c) Eer hipotez doru ise, grmeyi beklediimizle gzlediklerimizi karlatrarak hipotezin geerlilii hakknda yargya varlr. Buna, "varsaymsal-tmden gelim (hipothetico-deduktive) yntemi denir ve Darwin, tm bilimlerde yaygn ve etkili olarak kullanlan bu yntemin baarl ilk yandalarndandr. Bilimde ok eitli olay ve gzlemleri aklayan birbiri ile ilgili bir grup hipotez, byle snamalarla kuvvetle desteklenirse, o zaman kuram adn alr. Jacob ve Watson'un kulland anlamda kuram yalnzca bir tahmin deildir. Kuram , kuantum kuram, atom kuram ya da hcre kuram gibi iyi desteklenen ve geni bir aklama erevesi salayan ilkeler iin saptanm onurlandrc bir terimdir. Evrimsel biyolojideki arlk, yleyse, ilk olarak, kuramn renilmesi (bunlar hep birlikte canllar hakkndaki ok eitli gzlemleri aklayan evrimsel deiimin ilkeleridir.) ; ikinci olarak verilerle evrimsel hipotezleri snama yollarn renmek olmaldr (Futuyma, 2005den). Doal seilimin olanaksz yaratmak konusundaki gcn baz invitro deneyler gstermektedir (Maynard 10

Smith, 2002). Bilim ve nan leri Dnya lkelerinde biyologlar ve dier bilimciler, yaratll artran herhangi bir bilimsel eitim mfredatnn okullarda uygulanmasna kardr. Ayrca bunun serbest konuma hakkna kar olduu, ya da dinsel inanlar sndrme amal olduu da sylenemez. Fen dersleri ile dinsel bilgi ve eitiminin birlikte verilmesi, genelde eitim ve zellikle de ada fen eitimi anlay ile badatrlamaz. Laik, demokrat ve sosyal bir devlet olan Trkiye Cumhuriyetinde eitimin ada olaca Anayasann 42. maddesinde yazldr. Bu Anayasa maddesi eitim ve retim, Atatrk ilkeleri ve nklaplar dorultusunda, ada bilim ve eitim esaslarna gre, devletin gzetim ve denetimi altnda yaplr. Bu esaslara aykr eitim ve retim yerleri alamaz demektedir. Doal bilim, gereklerin kolleksiyonu deildir; doal olaylar anlamay salama srecidir. Hipotezler ileri srme, bunlar gzlemsel ve deneysel kantlarla test etmeyi ierir. Matematikte olduu gibi hipotezler ispatlanmaz, geici olarak kabul edilir, izleyen kantlara gre deiir, kapsam alan geniler ya da reddedilir ya da daha iyi bir hipotez tasarlanabilir. Benzer konulardaki destek grm hipotezler bir arada bir kuram a da dnebilir (Evrim kuram gibi). Burada iki hipotez (varsaym) rnei ele alalm: 1) Daha nce yerkredeki ktalarn sabit olduu varsaylrd; fakat daha sonra levha tektonii kuram (gerei) 1950lerden sonra Jeolojide devrim yaratt. 2) Mendel genetiindeki serbest ayrlm ve bamsz alm yasalar -ki bunlar ada genetii balatmtr- daha sonra linkaj (genlerin balants) ve mayotik srklenme olaylar kefedilince biraz deiti ve geniledi. Fakat kaltmn genlere (partikllere) dayal olduu temel ilkesi, bugn bir gereklik olarak devam etmektedir. Bilimciler teker teker bir hipotezi ileseler de, bilim insanlar topluca, herhangi bir bilimsel inanca, gvenilir tersine kantlar ortaya knca, geri dnlmez tarzda bal kalmaz. Kantlar nasl gerektiriyorsa yle olmalar, yapmalar ve fikirlerini deitirmeleri gerekir. Bylece bilim sosyal bir sretir, geici-sorgulaycdr. nanlar ve otoriteyi (yetke) sorgular. Grlerini srekli olarak kantlarla birlikte snar. Biyolojide birok bilimsel iddialar (savlar), gerekte doal seilim srecinin bir getirisidir; bilimcilerin fikirleri, birbiri ile yararak bylece keif dnyas ve gc iinde byyerek ilerler. Bilim bu ynyle, iddialarn kantlamak iin test/deney/snama yntemini kullanmayan yaratllktan ayrdr. Ayrca, yaratllk doal dnyay aklamak iin zamanla kapasitesini gelitiremez.

11

Eitim * Eitim, kiileri yeni icat ve bulular daha kolay kabul edebilir hale getirir. * Teknik, ekonomik ve siyasal kararlar verme durumunda olan sorumlulara gerekli bilgi ve beceriyi kazandrr. * Eitim, kiilerin ada topluma uyum gcn arttran ve dolaysyla dnce ve davran deiimine yol aan bir eylem srecidir. * nsan deitirmedike kalknma dediimiz gelime grlemez. Gelin grn ki, Sultan Abdlhamit II'nin son Maarif Nazr (Eitim Bakan) Haim Paa (18521920) [1903-1908 yllarnda bakanlk yapmtr]; Darlfnun (niversite) rencilerin ahlakn bozuyor diyerek kapatlmasn nermitir. Ayn Nazr: Mektepler olmasa Maarifi ne gzel idare ederdim diyen kiidir. Rastlantya bakn ki, 2005 ylnda lkemizde Milli Eitim Bakanl yetkilileri: Evrim dersi ile rencilerin beyinlerinde tahribat yaplyor diyebiliyor (gazetelerden). Oysa, ada evrim bilimi dnmeyi retiyor; rk kavramn, jeniyi reddediyor. nsan ve toplumlarn geleceine kuramsal ve uygulamal katklar salyor. Ayrca, kuku duymay ve dnme disiplinini retiyor. imdilerde basn haberlerine gre, ilkretim 4. ve 5. snflara dnce eitimi dersi konacakm. Bu dersi hangi retmenler verecek, felsefe retmeni mi? Hayr. Biyoloji Kitaplarnda Yaratl ve Evrim Yurdumuzda yaratl grnn biyoloji mfredatna ve ders kitaplarna girii 1985 ylna rastlamaktadr. * 1962, 1968 ve 1982 ylnda baslan biyoloji kitaplar evrim konusunu genelde bilimsel ltler iinde vermitir. * Ancak 1985ten 1998 ylna kadarki dnemde ise yaratl gr evrim kuramna bir alternatif olarak sunulmaktadr. * 1995 ylndaki hari tutulursa (yaratl gr yer almaz) 1985, 1992 ve 1998de baslanlar, evrim kuramnn eletirisine ayr bir balk altnda yer verirken, yaratl gr eletirilmemitir. * 2000 ve 2003 yllarnn kitaplarnda yaratl gr eletirilerek sunulmutur. * 2004 ylnda baslan (2005 ve 2006 yllar da buna benzemektedir) ve rencilere bedava datlan Fen Bilgisi 8. snf kitabnda evrim teorisi ile ilgili bilgiler dengesiz olarak verilirken, bu teorinin ad kullanlmam, yalnzca kez evrim szc kullanlmtr. Lise 3. snf biyoloji kitabnda ise, nce Yaratl Gr anlatlmtr: Tm canl ve cansz varlklar Tanr tarafndan 12

yaratlmtr. Evrendeki her bir varlk bir amaca ynelik olarak yaratlmtr. Bu amac belirleyen de Tanrnn kendisidir denerek daha sonra yer alan canllarn evrimi ile ilgili grler zayf drlmtr. Bu tip kitaplarla yaplan eitim, toplumu ileriye deil geriye gtrr. Eitimde Yaratl ve Evrime Eit Zaman m? Biyolojik eitlilik ve canllarn karakteristik zellikleri iin ileri srlen yaratl aklamalar bilimsel yntemle uyuamadna gre, yaratl gr ile evrimsel teoriye eitimde eit zaman verilmeli mi? Nasl ki, bugn kimya derslerinde retmenler simyay retmiyorlarsa, yerbilimi derslerinde yerkrenin dz (tepsi biimli) olduuna dair eski kayd ve ayrca depremin eskiden varsaylan nedenini hi zikretmiyorsa, biyoloji disiplini iinde de evrim dersini anlatrken dinsel grlere eit arlk verilmemelidir. Bu konular din kltr ve ahlak bilgisi dersinde anlatlmaldr. Bilim ve din ayn alanlarda hkm srmezler. bilim renir, din retir. Bilimin itici gc kukudur; dinin imentosu ve tutkal inantr. kisinin yetki alanlarn kartrmamak gerekir. Bilim dnyay anlamaya alr; dinler ve felsefeler insan yaamna bir anlam verme grevini stlenmilerdir. Uygarlk yolunda yrmek ve baarl olmak, yaamn kouludur. Bu yol zerinde duraklayanlar ya da bu yol zerinde ileri deil geriye bakmak gaflet ve cehaletinde bulunanlar, genel uygarln cokun seli altnda boulmaya mahkumdurlar. Uygarlk yolunda baar yenilemeye baldr (Atatrk, 30.08.1924, Bakomutan Sava 2. yldnmndeki sylevinden). Deerli katlmclar, Bu sempozyumda evrim biliminin evrensel gereklii, yeni veriler nda gncel konumu ve ileriye dnk beklentileri ile pratik yararlar dile getirilecektir. Ayrca, Eitim sistemimiz iinde yer alan doal bilimler alanndaki Fen bilgisi ve Biyoloji derslerinin kapsam iinde evrim olgusunun yeri ve nemi, niye ve nasl retilmesi gerektii zerinde durulacaktr. Umuyorum ki, bilimsel evrim eitiminin gerei hakkndaki bilgi ve dncelerimiz bu toplantyla daha ok aydnlanacaktr.

13

TRKYENN EVRM ALGILAMASI


Prof. Dr. Ali DEMRSOY Hacettepe niversitesi, Fen Fakltesi, Biyoloji Blm, ANKARA Zorluk nerede? Halkmzn evrim alglaynn ne olduunu anlatmam talep edildi. lk etapta byle bir talep, ok masumene bir yaklamla, sadece 42 yllk bir hocann gzleminin ve tespitinin ne olduunu anlamaya ynelik gibi grnmekteydi. Ancak, gerekten 42 yllk ura ve deneyim, bunun zannedildii kadar kolay olmadn bana oktan gstermiti. Bu, bir grme zrlnn nl ressam Rambrantn eserlerini, bir iitme engellinin Ludvig van Betovenin 9. senfonisini nasl yorumladn anlatmak kadar zordu. Ufku olmayan neyi anlar ? Hibir eyi!!! Zamandan, mekndan, nesnelerin kendi arasndaki ilikiden, her eyin bir neden sonu Bilgi ve merak eksiklii olan bir topluma, neyi retebilirsiniz? Doay gzleyerek, kark biyolojik mekanizmalar zme yetisini mi? Uzun srelere dayanm olan yapsal, corafik, jeolojik deiiklikleri mi? Yoksa yine uzun bir sre olan tarihi gerekleri mi? Hi birini. Tm bunlar renme, emek ister, aln teri ister, birbiri zerine konmu bilgi birikimi ister ve en nemlisi altn izerek sylemek isterim geleneksel ve kurulu dzene eletirisel gzle bakmak ister. Son cmlede vurguladmz kurulu dzene kar koyma ve eletriyel dnme tarz ve davran biimi, lkemizde ve dnyann birok lkesinde yaygn bir yaam tarz deildir. Bir toplumda, emek ve eziyet gerektiren karmak bilimsel dnce tarznn karsna, her eyi kestirmeden, ksa yoldan; ancak hibir zaman aklkla anlalmas mmkn olmayan, her zaman st kapal tarzda her yne ekilebilen, uralrsa btn gizemleri aklayabileceine inanlan dogmatik dnce tarz dayatlm ise ve bu yaklam, politikaclar, toplumu smrenler, bir lkeyi geri braktrmak isteyen d glerin lke iindeki maalar ve okumadan alim, gezmeden gezgin, almadan zengin olmak isteyenler tarafndan kullanlmaya balanmsa, o toplum birok belaya ak demektir. ilikisinden kaynaklandn bilmeyen bir kiiden ya da bir toplumdan ne bekliyorsunuz?

14

Bir defa bir inann, bir yaklamn, bir dnce tarznn, sosyal yaam ekillendiren kurallarn, deimeyeceine ve mutlak doru olduuna inanm iseniz, kmaz sokaa girmisiniz demektir. Bakn size insanlk tarihini derinden etkileyen, hepimizin bildii bir rnek vereyim.

Gemie ksa bir yolculuk: eri temele, doru bina yapma abalar
Roma mparatorluu dneminde, skenderiyede, .S. ikinci yzylda yaayan Batlamyus (Ptolemaios), elindeki tan yere dmesini gzleyerek, gnein ve ayn da ayn kurala tabii olduunu dnerek ve dolaysyla dnyann, gne sisteminin ve evrenin merkezi olduunu ileri srm ve bu yaklam, kilisenin tanrsal resmi gr olarak benimsenerek, insanlara yzyllarca kan kusturulmutur. Bu gr, insan evrenin merkezi yapmayla kalmam, her eyin efendisi olma ve tm canl ve cansz nesnelerin insan iin yaratld fikrine srkleyerek, yaayan her canlnn bu dnceden olumsuz pay almasna ve ac ekmesine de neden olmutur. Ta ki Polonyal Kopernik (M.S. 1400), bunun tersinin de doru olaca fikrini ileri srnceye kadar. Ne var ki, Kopernik, bu dncesinin benimsendiini grmeden ld. Ondan nce de birok dnr, Batlamyus yaklamndaki gitmezlikleri saptamlard; ancak egemen inana dinlerin kat dayatmasna ters dmemek iin, bu gitmezliklerin zerine yryeceklerine, acaba bu gitmezlikleri nasl olur da dnrlerin dikkatinden karabiliriz ya da o gnk inanlar ierisinde inandrc bir yol bularak geitirebiliriz diye abalamlar (bugnk aydnlarn ve niversite hocalarmzn kulaklar nlan) ve kiliseden de nemalanmlardr. rnein, gezegenlerin ve yldzlarn izledikleri yolda ortaya kan; fakat Batlamyusun yaklamyla bir trl zlemeyen sorular, o gnk szde bilim adamlar, ancak ve ancak bugn bizim birok televizyonumuzun programlarnda dogmatik dnceye saplanm, kmazdaki lkelerin ve bizim sorunlarmzn nedenlerini gz ard ettirmek ya da uzaklatrmak iin iler srlen, hepsi kendi bana bir komedi olan syleilere bile ta karan zmlerle geitirilmeye almlardr. Batlamyusun kitab Arapaya da evrilmi, Mslman lkelerin tmne datlmtr ve slam dnyasnca en byk alim olarak nitelendirilmitir. nk tm semavi dinlerde olduu gibi, insan, Batlamyusun bu yaklamnda, evrenin tam orta noktasna yerletirilmi, her ey, hatta kendi cinsinin diileri dahi, insanolunun, yani burada kastedilen erkein emrine verilmiti. Bu dnce, Avrupay da din adamlar ve airler araclyla, tamamen sarmt. Brakalm daha sonraki yllarda, bu dncenin ortaya kard vahi kapitalizminin neden olduu doann tahribini, gemite yz binlerce kadn, doal felaketlerin nedeni olarak gsterilerek, yaklmt. 15

Bugn biz Batlamyusu sulamyoruz, sulayamyoruz. nk evrendeki olaylar inceleyebilecei elindeki tek ara, gzleriydi; yapabilecei de o kadard. Ancak, bizim knadmz, bu geleneksel dncedeki gedikleri grmeyip, bu gedikleri yok sayanlar ya da bu gedikleri grp, ancak onlar bilimsel gereklere dayanyormu grnts ile bir cambazn kvraklklar ile daha az bilen insanlar yanltmak iin kullananlardr. Bu iki zmrenin her kesimi de u anda lkemizde ve niversitelerimizde tahminlerinizin ok daha tesinde yksek saylarda temsil edilmektedir. Hatta bu bilimsel dnceye ilikin eksiklikleri gidermek iin ders verenler bile bu eyyamc, yanltmac, oportnist- kesimin iindedirler. Doal olarak, kast ettiimiz kesim, geleneksel dnceye her zaman ters dmesi beklenen, deiimin ilkelerini incelemekle ykml olan evrim kavramn niversitelerde ders olarak verenlerdir. Bizatihi bu kesimin birou, Kopernik ncesi, Batlamyusun kusurlarn ve eksikliklerini bile grmemezlikten gelen, hatta bu kusurlara klf uydurmak iin rpnan bilim adam kadrosundan maa alan insanlardr. Esas tehlike burada yatmaktadr; tuz kokmu ise kokumayan hibir ey kalmam demektir. Trkiyenin en byk niversitelerinden birinde, Kurana gre neden evrim olamaz adl bir bitirme tezi yaptrlm ise, bu lkede bir evrim kavramnn alglanmasndan sz edilemez.

retmenin en nemli ksm, nerden balanacan bilmedir!


Darvin (Darwin), genetii, mutasyonlar, molekler evrimi, poplasyon genetiini, hatta mayozu, mitozu hi tanmadan evrim fikrini gelitirdi. Eer, tertip komitesi, mutasyonlar, gen kaymalarn, rekombinasyonlar, diren mekanizmalarn vs. en iyi ekilde anlattmzda, bu lkenin ve kkten dinci uygulamalar benimsemi lkelerin insanlarnn evrimi benimseyeceini dnyorlarsa, byk bir hata yapyorlar demektir. Siz neyi aklarsanz aklaynz, hep karnza baka bir bilinmezlikle kacaklardr. Milyonlarca canl trnn evrimini, hatta her birinin organlarnn evrimini talep edeceklerdir. Siz srekli bir eyleri kantlamak peinde yuvarlanp gideceksiniz. Eer, insanlar iin, bu lke iin iyi bir eyler yapmak arzusunda iseniz, bu lkede, eer cesaretiniz varsa size bir nerim olacak, evrimdeki mekanizmalar aklamalar akademik bir ama olarak aln; ancak, bunu halkn bilinlendirilmesinde etkili bir yol olacan hi ummayn. Yapacanz en nemli grev, yaptklarnzn doru olduunu deil, karnzdakilerinin binlerce yldr yaptklarnn hata olduunu sylemek ve yzlerine vurmaktr. Bu hatalarn insanlar hangi aclara srklediklerine ilikin mevcut belge ve kaytlar, evrim mekanizmasnn aklanmas iin elde edilenlerden ok daha fazladr.

16

Simpozyumlarda, mutasyonlar, gen kaymalar, rekombinasyonlar deil, evrimsel ve zellikle analistik dnme tarznn Anadolu topraklarnda neden bin yldan beri bir adm bile atamadnn masaya yatrlmas gerekir. Yaadmz ve tank olduumuz banazlklar, Brezilyada, Kongoda, Tibette vd. birok lkede olsayd ho grlebilirdi; ancak Anadolu topraklarndaki byle bir banazl hi kimse affedemez. Gramerin, tarihin, bir anlamda felsefenin, matematiin, geometrinin, astronominin, doa bilimleriyle ilgili ilk gzlemlerin yapld bu toprakta son 1000 yldr tek bir ey yaplamam. Brakn yaplmay, dnya tarihine bilimin kken ald yer olarak geen Miletteki insanlk tarihinin en byk dnrleri, felsefecileri, bilimcileri, rnein Thalesi, Anaximanderi tanyan ve dncelerini kavrayan tarihimizde ka kii olmu. Bir imparatorluk dnn ki, 400 yl Msrda kalm, in Seddinden sonra en byk insan yaps olarak bilinen piramitler konusunda gzleme dayal tek bir cmle bile yazlmam. Empati ve merak insan olmann temel iki zelliidir NEREDEN NEREYE GELDK? Bir eyin kkenini bilemez iseniz, gelecee ynelik doru yorum da yapamazsnz! Bu nedenle gemiten zamanmza ksa bir yolculuk yapalm. ESK TRKLERN DNYAYA BAKILARI AMANZM Trk milleti olarak oluum, evrimleme, kken hakknda hi bilgimiz olmad m? Oldu: Mslmanlkla tanmadan, daha Orta Asyada iken, her insan gibi Trkler de kkenleri konusunda merak ettiler ve kendi mitlerini Anahan dini olarak bilinen amanizm ierisinde yarattlar. amanizmde inanca gre insanlar iyi ya da kt diye gruplara ayrlmyordu. Bu nedenle cennet ve cehenneme denk kavramlar gelitirilmemiti (bu ekildeki kavramlar ilk defa lhanlk dininde mslmanlktan transfer edilmiti). amanlkta her yer (acun) ve her ey (mana) kutsaldr. Bu nedenle byk kayalar, aalar, su kaynaklar hatta yaban hayvanlar kutsaldr. Onlarn hepsi akrabamz olarak bilindi. Doay tm canllarla birlikte paylamay benimsediler; insan doann efendisi olarak kabul etmediler. amanizmde kutsal kitap ve tapnak yoktu. kinin kurallar iinde iilmesi kaydyla serbest olduu, erkek-kadn eitliinin tam saland bir dzendi. amanizmin slamiyetle deimeyen taraflar Anadolu Alevilii (keza Bektailik) ile gnmze tanmtr. Bu yaklamda kat bir tutum gzlenmez, emredici ve yaptrmc unsurlar bulunmaz. Zorla dnyaya bak deitirilen bir millet Trkler

17

Bu dnce tarz, Trk yurdunun igali iin ilk denemeleri yapld, yani Muaviye'nin Horasan

valisi Ubeydullah bin Ziyadn, Buharay (M.S. 637) kuatmas ve sonunda Emevi komutan El Kuteybe bata olmak zere yaklak 100 yl boyunca Trkleri kl zoruyla Mslman yapmasyla sonlanr. Ancak, Trklerin oluumla ilgili kendi zgn mitleri, bu tarihte sona erer ve ancak eitli din ve inanlarn etkisi altnda deiime urayarak, bugnk Bektailik ve Alevilik kltr ierisinde zamanmza kadar ular. Anadoluda birok baka uygarlk da yaamt (Urartular, Asurlar, Hititler, Lidyallar, Frikyallar vd); her birinin kendine zg yaratl miti vardr. Ancak, Hristiyanlk zaman olarak Trklerden ok daha nce Anadoluya ulat ve yerletii iin, Trklerin bu mitleri yaam tarz olarak tanma frsat olmad ve belki onlarn ykleri, davran biimleri, blk prk kltrmze girdi. Buharada ve Maveran-Nehirde Trkler neyle ve hangi mitolojiyle karlat Bunu da ksaca grelim: Trklerin karlat mitolojinin iki nemli kayna ya da aya vardr. Birincisi Smer mitolojisi, ikincisi Msr uygarldr. Bu ikisini birbirine balayan ve yeni sentez karan, Uruk ehrinden kken alp, Urfa zerinden Filistine, oradan da Msra giden ve Msrdan geriye gelerek Kudste yeni bir inan sistemini dnyaya empoze eden Musevilerdir. Bu sreci kolay anlayabilmek iin tarihsel sralamaya gre baz balklar altnda grelim. DNYAYA EGEMEN OLAN MTOLOJ: SMER ve MISIR MTOLOJS Ben yine evrimi neden anlayamadmz anlatabilme iin, toplumumuzu etkileyen mitolojilerin Yaratln ne olduunu insanlarmza doru anlatabilmek iin, ilk olarak Smer, daha sonra anlatm taraftarym; hem de Trk insan evrimi nasl alglyor bal altnda: Babil, daha sonra, Sryani ve brani tarihini ve mitolojisini bilmek gerekiyor. En azndan S. N. Kramerin (1990) Tarih Smerde balar (History Begins at Sumer) kitabn okumak ve stanbul Arkeoloji Mzesinde bulunan ok saydaki Smer yaztlarn bir defa grmek gerekiyor. nk evrim kavramn bugnk ada bulgularla bile anlatamayacamz apak. Neden mi dersiniz? Dnyann en ok bilim adam barndran ve en ok bilgi birikimi olan Amerika ynetiminin

hemen hemen tm, halknn nemli bir ksm, bizim bilim adam kadrosundan maa alanlarn da neredeyse tm, halkmzn tmne yakn katksz olarak yaratla inanyor. Bu nedenle evrimlemeyi salayan dzenein doru olduunu anlatmak iin rpnmann hibir yarar getirmeyeceini bir daha vurgulamak istiyorum. Eer cesaretiniz varsa, eer gerekten sorunu kkten zmek istiyorsanz, yaratln, bilinmesi ve kuaktan kuaa saklanmas gereken sadece ve sadece bir mitoloji olduunun bizim azmzdan aklanmas gerekiyor. 18

Tarih ve semavi dinlerin inanlar M. . 3000 yllarnda Smerde balar. Tanrlar insan tarznda tanmlanmt. Balangta bir yaratl olduuna inanlmyordu, sadece dier tm tanrlar yaratan Deniz Tanras NAMMUNnun denetledii sonsuz bir suyun olduuna inanlyordu. Ayrca iki byk tanrnn Su Tanrs ENK ve en byk tanr NNHURSAGn olduunu, bu tanrlarn ocuklar olarak AN (erkekti ve gk tanrsyd) ve K (diiydi ve yer tanrsyd) tanrlarnn olduuna inanlyordu. Semavi dinlerde, Allah (Tanr) ile birlikte hibir zaman yaratld belirtilmeyen ve hep var olduu bilinen drt byk melein, Cebrail, Azrail, eytan ve Mikailin (ve dier) yaps ile bu tanrlar arasnda bir homoloji kurulmaktadr. AN ile Knin birlemesinden yine byk bir tanr olan hava tanrs ENLL dodu. Kutsal kitaplarda (Tevrat, Kuran ve zaman zaman ncilde) yerleri gklerden ayrdk szc, ENLLin gkleri yerden ayrma efsanesinin tekrardr ve buna bal olarak bitki ve hayvanlarn olumas ile Smer Evrimi balamtr. ENLL, Tevratta Erek olarak geen ve bugn Uruk ehri-devleti olarak bilinen yerde yzlerce yl takdis edilmitir (2. cihan savandan ksa bir sre nce Almanlar tarafndan bulunan kitabelerden). ENLL, asasn kime verirse, bir eit peygamber ya da tanr rtbesini ona verirdi. MUSAnn asa tamasnn kkeni de bu gelenee dayanmaktadr. ENLLin en nemli iki tanrdan biri olan NNHURSAGn kzna bir kaykta tecavz etmesi ile iki ad olan (NANNA ve SN) Ay Tanrs dodu. Bu adlarn Sryanilerin esas dili olan Aremiceye Habil ve Kabil olarak getii sylenir. Gne tanrs UTU ve Vens tanras NANNA ise ay tanrsnn ocuklardr. Ayn simgesel zellii bu nedenle ok nemlidir. Camilerin minaresinin erefesinde bulunan ay simgesinin de bu nemden kaynakland bilinmektedir. ENLL bu kusurundan dolay yer altnda Hades denen cehenneme (Tevratta Sheol, ncile ve Kurana Cehennem olarak gemitir) srlmtr. Ayrca, stats gittike dn yzlerce tanr vard (rnein Tula Tanrs KABATA stats dk olan tanrlardan biridir). Smer mitolojisinde insann yaratl yks, semavi dinlere kaynaklk etmesi bakmndan ok nemlidir: braniler (yani brahim soyundan gelen ve bugnk sraillilerin temelini oluturan kavim), dnya tarihinde ortaya ktklar zaman, Smerler oktan tarih sahnesinden silinmiti. Ancak, branilerin sonradan gelip yerletikleri Filistinde yerli halk olarak bulunan Kenanllara komu olan Asur, Babil, Hitit, Huri ve Aremilerin, Smerlerle ok yakn temaslar olmutu. Dolaysyla braniler, dolayl olarak Smerlerden etkilenmiti ve daha sonra greceimiz gibi, Msr uygarlndan da etkilenince, ikisinin sentezi olan bir yaam tarz ortaya km oldu. brani mitolojisi (edebiyat) ile Smer mitolojisi (edebiyat) arasndaki parelellik, ilk defa 1915 ylnda yaynlanan Bulletin of the American School of Oriental Research dergisinin 1 nolu saysnda

19

Supplementary Study olarak km, daha sonra da 1945 ylnda University Museumda bulunan 6 stn zerine 278 satr tayan bir tabletle bu yaratl mitolojisi hemen hemen tmyle aklanmtr. Bu tablette (yaztta), saf, temiz ve parlak, hastaln, lmn bilinmedii, arsz ve acsz doumun yapld, hep yaayanlarn lkesi olarak inanlan bir lke Dilmun tanmlanmt (bu lke Babililerde lmsz yaayanlarn lkesi, Tevrat, ncil ve Kuranda da Cennet olarak geer). Bu lkede ne yazk ki su ktt. Dilmun daha sonra Tevrata Frat, Dicle ve drt bucaa uzanan nehirlerin arasnda yer alan, douya doru uzanm Eden Bahesine ve daha sonra da Cennete dntrlmtr. Bu son iki tanm Kuranda da aynen tekrarlanmtr. Dilmun bahesine yer yznden su tayan NNHURSAG 8 bitkiye filizlendiriyor (ayn anlam Tevratta Musa 2: 6da, yle geiyor: Yerden kan nem btn topran yzn sulad). Tanr ENK (Tevrat, ncil ve Kuranda Adem olarak geen), iki yz olan tanr SMUDun (Tevrat, ncil ve Kuranda eytan olarak geen) gizli gizli getirdii bu bitkileri ve zellikle yasakl bitkiyi yiyor. Tanr NNHURSAG son derece kzyor onu, lml yaparak cezalandryor. ENKnin sal bozuluyor, 8 organ hastalanyor (, ene, di, az, ., kol, kaburga, .; noktal ksmlar krk olduu iin okunamamtr). Kurulu dzene ilk kar kan varlk, simgesel olarak ENK olmu ve lanetlenmitir. Bu lanetlenme, daha sonra dinler tarihinde her trl cezayla ve aforozla srdrlm; iine eytan girdi diye Orta ada 100.000 kadn bu dncenin devam olarak yaklmtr. Tevratta Havva demin kaburga kemiinden yaratlmtr denmektedir. Niye kaburga kemii? Bizim Mslman alimler de, insann en son ryen kemii bu kemiktir, buradan DNA karlabilir, gibi ok gzel yorumlar yapmaktadrlar. Kaburgann Smercesi Tidir; ENKnin kaburgasn iyi etmek iin yaratlan tanrnn ad Smercede hem Kaburgann Hanm hem de Yaatan Hanm anlamna gelmektedir. Smer edebiyatnda Kaburgann Hanm kelimesi, branicede, kelimelerin birbirinden farkl yazlmas nedeniyle Yaatan Hanm anlamna Havva ya dnmtr. nk branicede Kaburga ile Yaatan kelimeleri bir deil, ayrdr. Burada yaratlan, sadece bir insan deil, bir eit peygamber olarak niteleyeceimiz tanrinsandr, yani dem ve Havvadr. Ancak sade insann ortaya kn Smerdeki baka bir mitoloji ile reniyoruz: Smerde Tanrlar, zellikle dii Tanrlar oalmaya balaynca, ilerin okluundan, yiyecekleri hazrlamann zorluundan yaknyorlar ve tanrlarn hepsini var eden Deniz Tanras Nammuya bir are bulmas iin yalvaryorlar. O da Bilgelik Tanrsna bilgeliini ve marifetini gstermesini sylyor. Bunun zerine: Bilgelik Tanrs yumuak bir kilden ekiller yapyor ve Tanraya sesleniyor: 20

Ey Annem! Adn verecein yaratk oldu, Onun zerine Tanrlarn grntsn koy, Dipsiz suyun amurunu kartr, Kol ve bacaklar meydana getir, Ey Annem! Yeni doann kaderini syle! te o bir insan! (M.. , age: 36). Tevrat ve Kuranda da insann amurdan, slak amurdan, kuru amurdan yaratldna ilikin Darl-Zaferan/Mardindeki Sryani Metropoliti ya da yardmcs olan Gabriele dem en az 6 ayet bulunmaktadr. kelimesinin anlamn sorduumda, eski Sryanicede (herhalde Aremicede) bu kelimenin bir eyler reten (verimli) toprak anlamna geldiini sylemitir. Yukarda anlatlan bilgilerin dayand tabletler 1915 ylnda Pere Scheil, daha sonra S. N. Kramer tarafndan gn yzne karlmasna karn, hi kimse gerei renme cesaretini gsterememektedir. Korkak zgr dnemez zgr dnemeyen insan olmaz. Arno Poebelin 1914 ylnda ve British Mzesinden George Smithin Glgam Destannn on birinci tabletindeki efsaneden anlald kadaryla, Tevrat, ncil ve Kuranda geen Tufan Efsanesi bir Smer efsanesidir. yk tamamen ayndr; ancak NUH Peygamber yerine, lml (sonradan tanr katna ykseltilmi) ZSUDRA vardr. ENLLin gkleri yerden ayrmas ile evrenin yaratldna inanan Smerler, dualarnda yerleri ve gkleri yaratan ulu Enlil diye dua ederken, anlalmas ok kolay olan bir kaltmla, Tevrat, ncil ve Kuranda da yerleri ve gkleri yaratan ulu tanr diye dua edilmektedir. Yaratla ya da baka bir mitolojiye inanabilirsiniz, bu sizin tercihiniz. Ancak, bir olay, kullandnz kaynaktan nce belgelenmi, yazlm ya da yorumlanm ise, ahlaki olarak, o kaynaklar da birlikte vermeniz gerekir. te dogmatiklerde bu ahlaki gelenek olumamtr. Bu nedenle de hibir eyin asln anlayamazlar. rnein Kaptan Jaques Cousteau (Kusto), Atlantikte iki su akntsnn birbirine karmadn aklaynca, slam lkelerindeki kendine ilim adam ss veren birok kii, yllarca u aklamay yaptlar: Kutsal kitabmzda zaten bunlar yazlyd; ancak bilim adamlar bulamadlar. Kendisi bu bilgi zerine Mslman oldu diye bir de yaktrma yaptlar. Jaques Cousteau vasiyeti gerei Hristiyan mezarlna gmld. Bilim adam sorumluluu gerei, sularn birbirinden ayrlmama durumunu da biz incelediimizde, bu szcn ilk olarak Smer Mitolojisinde yazl olduu grlr: 21

Smer Efsanesine gre evrende ilk olarak Su Tanras Nammu ve usuz bucaksz bir su vard.

Tanra o sudan byk bir da kard. Olu Hava Tanrs Enlil, onu ikiye ayrd. st gk oldu, onu gk tanrs ald, alt ise yer oldu ve yer, hava tanrs ile yer tanrasnn oldu. Bilgelik Tanrs ile Hava Tanrs, birlikte, yeryzn bitkiler, hayvanlar ve sularla donattlar (M. lmiye , Kuran, Tevrat ve ncilin Smerdeki Kkeni, Kaynak Yaynlar 10. Basm, 2006: 35). Ayn ifade Tevratta yle anlatlyor: Tevrat Tekvin 1.2-9: Sularn yz zerinde Allahn ruhu hareket ediyordu. Allah sularn ortasnda kubbe olsun, sular ayrn dedi ve Allah kubbeyi yapt. Altta olan suyu stte olan sudan ayrd ve Allah kubbeye gk ve alttaki kuru topraa da yer dedi. Ayn ifade Kuranda yer alr: Kuran Enbiya Suresi ayet 30: Gkler ve yer yapk iken onlar ayrdmz, btn canllar sudan meydana getirdiimizi bilmez misiniz? Neden doruyu sylemekten ekinelim? Neden eitimde, inanlarmz, geleneklerimizi sosyal saplantlarmz kr krne devam Gerekleri sonsuza kadar saklayamayacamza (ta olduu iin yaklarak yok edilmesi zor)

ettirebilmek iin, gen dimalardan bilgiyi saklayalm ya da arptalm? gre, bir gn, tm bunlar renen insanmz, gvenlerini yitirdikleri iin, sahip olduumuz dier tm deerlere de srt evirecektir. Tm bu anlatlanlar, 5.000 yl nce kil tabletlere ve talara yazlm olan bilgilerdir ve mzelerde korunmaktadr. Mitolojimizin ikinci kolu Msr Uygarl kaynakldr; arzu ederseniz bu bilgileri, Luvr/Paris, British Museum/Londra, hatta stanbul Eski Eserler Mzesinde grebilir inceleyebilirsiniz. Msrda M.. 1350 yllarnda baa 4. Amenofis (Amenophis) (TUTANKAMONun kaynpederi) geti. Bilindii gibi, tek tanrl ilk defa Amenofis ortaya att. ok tanrs olan bir evrende kargaalk olur yaklam ile tanr saysn bire indirdi (yani tek tanrllk semavi dinlerin deil Amenofisin fikridir). Tahta kar kmaz tanrlar tanrs AMON-RAy ve dier tm tanrlarn (Maat, Hathor, sis, Nephthys, Set, ...) adn tapnaklardan sildirdi ve bir yasayla sadece tek bir tanrya tapnlacan emretti. Tek bir tanr vardr o da gnein kendisi ATON dur, dedi. Bylece dnyada ilk defa tek tanrl Aton Dinini (Atenism bazen Atonism) kurmu oldu. TEB rahipleri . Amenofis bu yaklamna byk tepki gsterdiler. Amenofis adn deitirerek, her eyin yaratcs ve gnein sevgilisi, Atona hizmet eden anlamna Akneton (Akhenaton) adn ald. Bir de Atona iir yazar: Akhenaton'un tanr Aton'a yazd bir iir: Tanr uludur, birdir, tektir 22

Ondan bakas yoktur. Bir tanedir, O'dur her varl yaratan, Bir ruhtur tanr, grnmeyen bir ruh, Ta balangta vard tanr, tek varlkt o. Hi birey yokken o vard. Her eyi o yaratt, Ezelden beri sregelen varl, Ebediyete kadar srecek, Gizlidir tanr, kimse grmemitir onu. nsanlara ve yarattklarna sr kalr her zaman. Daha sonra yzyllar boyu eski Msrn bakenti olan, Amon kltrnn de merkezi saylan, Karnak tapnann bulunduu Tebi terk ederek, yeni bakent ilan ettii Gnein Ufku anlamna gelen Akhetaton ehrine yerlemitir. Amenofis TEBden ayrlp g etmesine karn, TEB rahipleri tarafndan ldrld. lmnden sonra bu din TEB rahiplerinin etkisiyle yasakland. Daha nceki tanrlar yine sahneye kt. AMON-RA en byk tanr oldu (bu tanrya dua etmek iin ya rab ya da ya rabbim dendi, bu sfat ilk olarak Tevrata sonra ncile en sonunda da Kurana geti); dualarn kabul iin, dualarn sonunda en byk tanr adna, Amon ya da Amen adna bir balama yapld. Bu da semavi dindeki dualarn sonunda amen ve amin kelimesini oluturdu. Baz kaynaklarda Amenofis (Tanr Atonun dnyadaki temsilcisi olduunu ileri srerek, yani ilk olarak dnyada peygamberlik ilan ederek), okunan dualarn sonuna, adndan kaynaklanan amen kelimesinin eklenmesini emretti ve bu gelenek Musa tarafndan Tevrata tand ve sonunda 3 dinin de dualarna girdi. Amen kelimesi zamanla deierek Amine dnt. Msrllar daha nce de ruh dnyasna ve insann lnce ahirette gideceine, maher gn Yarg Allahn giden kiinin iyiliklerini ve ktlklerini tartacana, iyi ise kiinin ebedi cennete giderek, daha sonra ortaya kan semavi dinlerde tariflendii gibi ok rahat yaayacana, ktlkleri fazla karsa cehenneme giderek orada yanacana, sonsuz eziyet ekeceine inanlyordu. 4. Amenofis, Filistinden Msra g eden Yusuf ve kavimi ile Musa arasndaki bir tarihte yaamtr. Yani Musa, hem Aknatonun retisini bire bir yaam ve renmitir hem de 2. Ramses dneminde yaamtr ve 2. Ramsesten srailoullarna eziyet etmemesini istemitir. Hz. Musa, 10 emrin de yazl olduu Akneton tapnaklarnda yazl olan tek tanrlla, yani Allaha inanmt. 23

Daha sonra 2. Ramses tahta kt ve bu dnemde Aknetonun tek tanrl inanc braklarak, eski inanca geri dnld. Hz. Musa ve yedek ya da yardmc peygamber olarak bilinen Hz. Harun ayn zamanda yaadlar ve her ikisi de Firavunla (yani 2. Ramses ile) atmaya girdiler. Allah (her dinde de sylendii gibi) Ramsese ceza verir; ilk olarak (7 sene sren) kuraklk balad; Nil nehrinin seviyesi dt; ar scaklklar oldu. Tufan oldu, ekirge istilas yaand, buday gvesi musallat oldu. Musann bu felaketlerden yararlanarak halk kkrtacan hisseden, tek tanrl reddetmi olan Ramses, Musay kavimi ile birlikte Filistine ge zorlar. Ancak, Ramses, kendine haber vermeden kavmini peine takarak g etmeye kalkan Musann peine der ve onu Sina Yarmadasnda yakalar. Kavminin bir ksm Musaya ba kaldrr: Kleydik ama yayorduk, imdi Firavun bizi ldrecek derler. Musa ise: Allah bana yardm edecek diyerek, asasn vurur ve Kzl Denizi ikiye ayrarak kendi kavmini (13 kavimden 12sini) selametle geirir; Firavun ise askerleri ile birlikte Kzldenizin tekrar kapanan sularnda helak olur. Musa ve kavimi, Allahn srailoullarna vaat ettii topraklara doru yol alrlar ve bugnk Filistine yerleirler. Trkiyede Urfa, Mardin, Midyat ve Mezopotamya da, bugn Irak topraklar iinde yer alan Uruk ehrinin bulunduu yer ve evreleri de Tanrnn srail oullarna vaat ettikleri topraklar ierisinde kalr. Kutsal kitaplara gre Kudste Allaha ait ilk tapnak yaplr. Tarihsel bilgilere gre de Allaha ait ilk tapnak Akneton tapnadr; nk tek tanrllk ve Allah tanm, namaz, snnet, cennet, cehennem, kurban, ahiret, maher, kyamet vs. bu tapnan inan sisteminin iinde yer alyordu ve Musaya tanr tarafndan indirildiine inanlan 10 emir de Akneton tapnann giri stunlarnda yazlyd. Drt semavi dinde de, yaratl mitolojisi, gnlk ilerin dzenlenmesi ve ahiret ileri, bir taraftan kkleri Uruk ehrine kadar uzanan ve brahim Peygamber ve kavimi tarafndan daha batya tanan n Asya ve Mezopotamya inan ve retisine (rnein eri kanunlar), bir taraftan da Musa peygamber tarafndan Filistine tanan Akneton Tapnann retisinin yorulmasyla ortaya km grnmektedir. te Trklerin Buharada ve Maveran-Nehirde karlatklar mitoloji, bir taraftan Mezopotamya kltrlerinden zellikle Smerlerden kken alan, dier taraftan Msr inanlar ile yorulan Tek Tanrl Yaratl Mitolojisi Tevrata, ncile ve Kurana bu haliyle geti. M. . 400-500 yllarnda yazlm olan Tevratn, kendisinden en az 300-400 yl nce yazlm olan Zerdlerin el kitab Avestadan da byk lde esinlendii grlr. Avestada yilik Tanrs Hrmz ile Ktlk Tanrs Ehrimen arasndaki mcadele geni bir ayrntyla anlatlr; ayrca Tevrat 24

ve ncildeki Mesih tanmlanr. yle ki: Kyamet, ldkten sonra dirili, dl ve ceza, kz olan kzdan (yani Meryemden) doacak bir peygamber (yani sa) dnyay kurtaracak. Daha douda yaygn olan Vediizm ve Brahmanizm gibi kast sistemine dayal dinlerde de fakirlerine unu tler: Siz i huzurunuzla uran, bu dnya ilerini stn insanlara brakn, ac ekerek Tanrya ulan (Hint Fakirlerini anmsayn). evremizde tandmz tm semavi ya da semavi olmayan dinlerde, ikinci ortak bir anlama Trklerin batda karlat dinlerin hepsinde ortak bir kabul vard: Bu da kurallar tanmlanm gl bir klelik kurumuydu. Klelii semavi dinlerin hi biri noktas: Tanr dilediine verir.

yasaklamamt. Hlbuki Trklerin geleneinde, inancnda (amanizmde) ve idari sistemlerinde klelik hibir zaman olmamt. te semavi dinlerin zaman iinde glenerek yaylmasnn ve dier dinlere egemen olmasnn temelinde, bu klelik sisteminin, zaman zaman deiik kimliklere brnen kleci-feodal sisteme inanlmaz kaynak aktarmasnda ve bu smr dzenini glendirmesinde yatar. Yine de M.S. 1016 ylna kadar, deiik uygarlklar bnyesinde bulundurmu n Asya kltrlerinin deiik inan ve mitlerinin zaman zaman etkisini gsterdiini, insanlarn dnmesi ve yeni olaslklar aratrmas iin kaplar ak braktn gryoruz. slam limi olarak bilinen Cahz: Bilim kukuyla balar demitir. Bu nedenle, bu dnemlerde Mslmanln da yaygn olduu bu corafyada, Antik Yunan dncesinin de temelini oluturduu bilimsel yaklamlara rastlyoruz ve bu bilimsel dncenin slam Uygarlna gl bir ivme kazandrdn gryoruz. yle ki bu ivmeyle Halepte ve Msrda (Mekkede ve Medinede deil), eski n Asya (Mezopotamya) ve Msr uygarlklarna ilikin bilimlerinin nemli katklaryla Endlse kadar uzanan, zamanna gre gelimi bir uygarlk kuruldu. slam tarihinde Burini ve Hasankaleli brahim Hakk Hazretleri, evrimsel dnceye, geleneksel dnceden farkl bakan insanlar olarak bilinir. Ne yazk ki bu dnrleri de byk lde dnyaya tantan bat dnyasnn yazarlar, bilim adamlar olmutur. SLAM DNYASI NEDEN KT? Ancak M.S. 1016 ylnda, slam limleri olarak adlandrlan ok sayda insan bir araya toplanarak, Kuran konusunda uygulamaya ynelik bir tartmay balatyorlar. Buna bilimcilerle kadercilerin karlamas deniyor. mami Gazali ok iyi bir hatip olmas nedeniyle biz ancak be duyumuzla alglayabiliriz; hlbuki kutsal kitabmz bu duyularn dndaki gerekleri bize ulatrmaktadr mealinde bir konuma yapyor ve bu nedenle Kuran zerinde hibir ekilde yorum 25

yapamayz, tek bir esresini bile deitiremeyiz, ebedi olarak verilen ilkelere ve dncelere bal kalmalyz diyor ve slam lkesinin evrimlemesini bu noktada kapatyor ve slamiyet bu tarihten itibaren de geiyor. Sakn o eskidendi, imdi deiti diye sevinmeyin. Ulusal televizyon kanallarmzda defalarca ayn mealde, en son da Nisan/2007de bir din ve ahlak syleisinde bir ilahiyat profesrnn yaklam, mam Gazeliden aa kalmyordu. fade aynen yle idi: Dnya ilerini anlamada akl tek bana yetmez, her eyi aklla, bilimle zmeye kalkrsanz imannzdan olursunuz. te bana anlat diye verdiiniz Trkiyede- buna baz durumlarda 58 slam lkesinde ve banaz

Musevilikte ve Hristiyanlkta ifadesini de ekleyebilirsiniz- evrim alglanmas nedir? konusu bu tarihte noktalanyor; bir adm atlamyor. Bu lkeler ve bu dnceyi benimseyen kitleler evrimleemiyor ve evrim alglamalarnda ne yaparsanz yapn her hangi bir deiiklik meydana gelmiyor, gelemiyor. Molekler biyoloji, genetik, poplasyon genetii anlatsanz dahi. te bu nedenle, bu simpozyum, evrim alglayamazlarlamitolojinin organik bann ortaya konduu ve bu ban nasl krlmas gerektiini inceleyen bir toplant olmalyd. Grdmz gibi kklerimiz, kltrmz, geleneklerimiz, greneklerimiz, tarihin yazld Ortadounun mitlerine uzanmtr; bir adan kltrel bir zenginliktir; ancak, bu mitleri aynen ya da dolayl olarak inanlarmza tayarak bu gne kadar getirmemizden ve bu mitlerin gnlk yaammzdaki belirleyiciliinin deimez olduuna inandmzdan, bu mitlere kar kanlar en ar ekilde cezalandrdmzdan dolay, bu kltrel zenginlik ayn zamanda ayaklarmza balanm prangaya dnmtr. Bir grme zrlnn eitli yntemlerle grmesi salanabilir; ancak iki eliyle gzn srarla kapatmay srdren bir kiiyi ya da toplumu krlkten kurtaramazsnz. EVRM ALGILAYAMAMANIN DOURDUU ZARAR NE OLMUTUR? Evrimin tanmn bir de yle yapabiliriz: Srekli mimarisini deitiren bir evrende, evreni oluturan elerin de deimesidir. New York, Paris ve Moskova Bilimler Akademilerinin de beyan ettii gibi, evrende Evrim Kuramnn dnda her eyin deimesi beklenir. Evrim Kuram deimez, nk bu kuramn bizatihi kendisi, deiimin ilkelerini inceleyen bir bilim olduu iin, inceledii ve ierdii nesneler deise bile, kuramn kendisi deimeden kalacaktr. Bu nedenle kurulu ve geleneksel dzene ounluk ters der. Doma ise, kurulu ve geleneksel dzene koulsuz itaat etmeyi ve deimemeyi ilke edinmitir. 26

Bunun sonucu, toplumlarda ve zellikle bizim toplumda, evrimi alglayamama ne gibi sonular

dourmutur? Birka rnek vermekle yetineceim. 1. Doru gzlem yapabilmek iin, ayn koulu ve ayn ortam paylaan, ancak bu bakmdan yani dnya grleri bakmndan farkl olan iki toplumdaki gelimeleri izlemek en doru sonucu oluturacaktr. Bunun iin, bat sosyologlarnn da sk sk rnek verdii Berlindeki Kreuzberg mahallesi en iyi rnektir. Sovyetler yklmadan nce, yaklak 100.000 Trk iisi, zellikle 1964 ylnda gelenler, Dou Almanyaya tam snr olan ve tehlikeli bir yer olarak bilinen Kreuzberge yerletirildi. Aradan tam 50 yl geti, Kreuzbergdeki iilerin gerek davran, gerek sosyal ilevler, gerek dnya gr, gerek giyim kuam, gerek analistik dnce vs. vs. (Smerbank pazen pijamalarla sokaklarda dolamak dhil) bakmndan bir adm deimedii gzlendi. Sokakta birbirine tekme atma, barma, tkrme, dkknlardan mallarn yry yoluna tamas, geldikleri gn gibi kald. Hlbuki 100 metre yannda uzanan caddede baka bir toplum (Almanlar) oturuyordu ve bu toplum, gelimeleri adm adm izliyordu, deiiyordu. Siz zannediyor musunuz ki Avrupa Birlii bizi fakir olduumuz iin ilerine almada ayak diretiyorlar; ayak diretmelerinin esas nedeni deimeyen kafa yapmzn ortaya karaca olumsuzluklardr. Dnn ki, yazl basna gre, hem de salk bakanmzn biri, peygamberimiz sofra bezinin zerinde yemek yedii iin, evinde masa bulundurmuyormu. 2. Baka bir kltr ve inanc da dnya miras olarak benimsemek ve gerekirse onun izleyicisi olmak bir erdemdir. Bunun iin yce Atatrk, Smerleri ve Hititleri kendi kltrnn ncleri olarak kabul ettii iin, onlara izafeten Smer ve Eti Bankalarn kurdu (daha sonra holdingler). Her ikisi de satlarak ortadan kaldrld. Atatrk, Hititlerin simgesini Ankara ehrinin simgesi olarak ald ve bu kltre sahip kt, Hititlerin mirass olduunu tm dnyaya ilan etti. Ne mi oldu? Ankarann Hitit Gnei olarak bilinen simge ortadan kaldrld, bir cami simgesi kondu. Bunu izleyen birka ay ierisinde Avrupa Birlii Hititler Avrupa kkenli insanlard ve Anadolunun esas sahipleri onlard, yani Avrupallardr kararn alarak, ileride kacak civcivin yumurtasn follua braktlar. 3. n Asya, tarm bitkileri, ss bitkileri ve baz meyve trleri bakmndan gen merkezi olduunu biliyoruz. Ancak, inanc gerei, deimeyi ve evrimlemeyi bir trl benimsemeyen bir toplumun bunlar slah etmesi beklenemezdi; yle de oldu. 58 slam lkesinin hi biri, ekonomik bir eidin oluturulmasna imza atamad. Doa mzesi kurmad, biyolojik ariv yapmad. evresini tanyarak onlar bilimsel olarak snflandramad. Bu sylediklerim, slam lkelerinin ve dier dinlerin de tutucu lkelerinin hemen hepsi iin geerlidir. 4. Dogmatik yaklamlar merak duygusunu bastrd iin, kkten dinciliin egemen olduu toplumlarn hemen hepsinde, lkelerindeki hibir antik eser, doal antlar, hatta mitolojiler 27

incelenemedi. Bunu, evrime inanm toplumlarn iinde yetienler yaparak, bu onurun mutluluunu yaadlar. 5. Dogmatik yaklamlar, geleneksel dzene sorgulamadan ba emeyi tledii iin, bu lkelerde demokrasi ve toplumsal dzenleme ile ilgili hibir yaratc adm atlamad. Sadece ekonomik sorunlar ve inan atmalar nedeniyle isyan zerine isyanla bulunduklar toplumlar kemirdiler. Bu nedenle Trkiyeye demokrasinin getirilme karar Atatrk Bata olmak zere birka kiinin iradesi ile gereklemi, bu istek toplumun alt kesiminden deil, sten gelmitir; 85 yl gemesine karn bu nedenle demokrasi skntmz srmektedir. 6. Dogmatik yaklam nedeniyle evrensel kimlik kazanamadlar. Bugn, dnya nfusunun %80i iin bizim inandmz yaratl hibir ey ifade etmiyor. inde bir niversitede alacaksanz, onlara bizim yaratlmz m anlatacaksnz? Ayn tarzda giymiyor, ayn yemekleri yemiyor, ayn eyleri imiyor, ayn eyleri dnmyor, ayn eylerden zevk almyor, en kts ise, kendi inancnzn ve dncenizin dndakileri sapknlk olarak niteliyorsanz, bu kre zerinde yaayan insanlarla nasl bir araya geleceksiniz. Bu nedenle son zamanlarda uygarlklar arasndaki atma szcn hafife almayn. 7. En nemlisi kukuya yer olmad ve tek doruya saplanld iin bu toplumlarda analistik dnce geliemedi. Bunun iin de birka rnek vermek isterim. Burada yanlln ya da doruluunu tartmak da istemiyorum. Bu anlattklarm sakin bir kafayla uygun bir zamannzda tekrar dnmenizi diliyorum. Kuds, bilinen en yakn olarak tanmak zorunda olduumuz" birok peygamberin (en az ), peygamberliinin tebli edildii, kutsal kitaplardan da en az 3'nn indii, Mslmanlarn bile ilk ibadetlerinde ynlendii, sylenceye gre Hz. Muhammedin Mira'a ykseldii yer olmasna karn, burada, tarihin hibir dneminde bar salanamamtr; en kanl katliamlar burada gereklemitir; ou da din adna. Bugn bile, dnyann en gvensiz ehri nvann korumaktadr. Btn minibslerde ve otobslerde Allah Korusun yazs olmasna karn, ara bana en ok Kbe Tanrnn evi olarak tanmlanmasna karn, sadece 1992 ylndan bu yana sadece kaza, bizde, Trkiyede oluyormu. ayakaltnda ezilenlerin says 10.000 leri gemi durumda. Yani Tanrnn evinde bile gvende deilsiniz. 2004 ylnda Byk Okyanusta meydana gelen tusunamide, en ok zarar Endonezyann Mslman kesimi olan Ace blgesi grd, bir rakama gre, sadece 100.000 ocuk bu blgede anaszbabasz kald. Tm dnya bu blgeye yardma giderken, oradaki, yani Ace blgesindeki Mslmanlar 28

ne yapt biliyor musunuz? Tam 240.000 hac, tusinamiden bir ay sonra, Hacca gitti ve ortalama adam bana 8.000 dolar harcad; ocuklar da ser-sefil ortada kald. Trkiyede hacca giden 100.000 hacnn 80.000den fazlas yeil kart kullanyormu. Msr halknn gelirinin %68i (gvenilir kaynak olmayabilir) turizmden gelen gelirmi. Gelen

turistlerin %62si (gvenilir kaynak olmayabilir) sadece Firavunlarn yaptrd piramitleri ve eserleri grmek iin geliyorlarm. Kuranda onlarca yerde Firavunlara lanet yadrlyor ve beddua ediliyor. Msr halk, ekmeini yedii Firavunlara gnde 5 defa lanet okuyor, her gn sopasn yedii halkn, yani srailoullarnn var oluunu salayan peygamberlerini de gnde 5 defa kutsuyor. HACVAT-KARAGZ NEDEN OK SEVERZ? Trk toplumu ve n Asya topluluklar neden Hacivat-Karagz orta oyununu 600 yl boyunca byk bir zevkle seyretmitir, hi dndnz m? Hacivat-Karagz oyununun en nemli zellii Hacivatn dediini Karagz, Karagzn dediini Hacivat tmyle ters anlar; Hacivat mersine der, Karagz tersine anlar, bu byle srer gider. imize gelmeyenleri ya yanl anlamay ya da anlamazlktan gelmeyi yaam tarz olarak benimsemiiz. Hibir eyin asln ve dogmatik eitimimiz nedeniyle bir ifadenin gerekte ne anlama geldiini renme alkanlmz yoktur. Dnyada zerinde hi tartlmayan en nemli kemiyetler saylardr. rnein 5 dediinizde bunu kimse tartmaz. Gelgelelim ki, semavi dinlerde verilen saylarn bile bir zahiri bir de gerek anlam vardr diye fetva veriyoruz. Bu nedenle, bu topluluklar gerei hibir zaman renemiyorlar. Dogmatizm sadece bize zg de deildir ve sadece bizi perian etmemitir? Bu anlattklarm bizim iin ne kadar geerli ise, dogmatik saplantya girmi, her rktan, her Bakn, Hristiyan tarihinde, eek davas ya da meselesi diye ilgin bir tartma vardr. Birileri inantan, her ekonomik dzendeki toplum iin de geerlidir. eein aznda ka di olduunu merak ediyor ve tartma balyor. Tam 100 yl. Birisi diyor ki biz niye bu kadar tartyoruz? Eein azn ap dilerini sayalm ve bylece ka di olduunu reniriz. Kilise hayr diyor, saysanz da gerek deildir. nk kutsal kitapta ve Batlameyusun kitabnda eein dii ile ilgili bir bilgi yoktur. Bu nedenle sizin saynz gerek olmayacaktr. Dogmatizmin bir kart olarak ortaya kan komnizmin (keza Maoizmin) bizatihi kendisi, Das Kapital ve Mavi Kitapla bir zaman sonra bir eit din kisvesine, dogmatik bir yapya brnd iin, ykld gittiler.

29

EVRM KAVRAMINI ALGILATMA DOGMATKLN DIINDA YNE DE NEDEN BU KADAR ZOR? Bir tarafta her ne kadar Smer-Babil-Asur retilerinden aynen alnm ya da esinlenmi ise de- tanr tarafndan kutsal kitaplarla insanlara tebli edildiine inanlan tek bir kelimesinin deitirilmesine izin verilmeyen bir Yaratl yks bir tarafta da, her an kapsam ve ierii deien, eitli bilim dallarnn mekik dokuduu, anlalmas ve incelenmesi zor, zaman alan ve en tehlikelisi geleneksel dnceye ve dzene ters den bir Evrim Kuram var. te biz zor bir corafyada, zor bir konuyu retmekle ykml olan bir meslek grubuyuz. Bunun iin dier zorluklarmz da masaya yatrmak zorundayz. zin verirseniz, imdi bu konularn bazlarn da masaya yatracam. Evrim kavramn nasl alglyoruz sz, tekrar sylyorum; bu lkenin tmne yakn iin geersizdir; nk evrimi alglayamyoruz. Pekl, brakn evrimi, temel bilimlerin en basit bir kuraln bile zor alglyoruz; rnein, niversitelerde ilgili konularda alanlar hari tutarsak, bugn uygar bir insan iin olmaz ise olmaz olan, volt, amper, diren kavramlarn kim kavram ki. Kald ki, evrendeki doal yasalarn ortaya kt gnden bu yana, ilkeleri hemen hemen hi deimeyen fizik ve kimya kurallarn kavrayamayan bir kesim, zaman iinde srekli deien biyolojik bir evrimi anlayacak, alglayacak. Sizce bu mmkn m? Trkiyede 2007 tarihi itibariyle 1.200.000 ocuk ilkokula gitmiyor. Bu say ierisinde ocuklar bir ana olarak bytecek-eitecek kz ocuklarnn oran rktc derecede yksek. u anda AB lkelerinin toplamnda (27 lke) okuma yazma bilmeyenlerin says, Trkiyedekinden ok daha azm. - Trkiyede 76 eit de lise var. Ad lise, 2006 Hazirannda yaplan SS snavnda fen kolundan mezun olan 150.000 renci, yanl duymadnz tam 150.000 renci, fen bilgisi snavndan toplam 120 soru, tek bir soruyu doru yapamad iin, deerlendirme merkezi tarafndan, sralamaya sokulamam ve otomatikman diskalifiye edilmitir. Bu nedenle de, fen puan ile renci alan birok fakltenin kontenjan doldurulamamtr. - Durum byle iken, Milli Eitim Bakanl, 2006 ylnda din dersinde uygulamal ders diye yeni bir dersi devreye sokmutur; okullara mescid yapm gndeme gelmitir. 13.04.2007 tarihi itibariyle Almanya'da 70 bin salk kurumu 8 bin kilise

30

Fransa'da 60 bin salk kurumu 9 bin kilise Trkiyede 7 bin salk kurumu 90 bin cami Ahirete daha ok yatrm yapan bir lkeden ne bekliyorsunuz? evresi ve ailesi bu tip insanlarla evrilmi, sadece test zen bir toplumun bir olay bandan alp sonuna kadar sistematik belirli bir mantk zinciri ierisinde dnmesi, yorum yapmas olanakszdr. Evrimsel dnce ise, birbirini izleyen koul ve olaylarn deerlendirilmesi ile ilgilidir. Szm ona gnmzn ada- eitimcilerinin nerdii ve gelitirdii, bugn uygulanan eitim modeli, evrimsel dnme modelinin tam kartdr. Dnmeyi nasl reteceiz? Evrim dnme ile balyor, inanma ile deil?

Hayal mi gryoruz yoksa a yakalyor muyuz?


mza attmz AB Lizbon kstasna gre 2010 ylndan sonra liseyi bitiren her ocuk anadilinden baka en az iki dili akc olarak okuyup konumak zorunda. Hlbuki Trkiyede en az 5 milyon kii Trkeyi derdini anlatacak kadar konuamyor. Konuuyor diye baktklarmzn muhtemelen yars sylenenin ancak yarsn anlayabiliyor. Yine imza attmz Lizbon kstasna gre, bugnk okullama orann (eer bir ksmna okul denirse) yani %53lk okullama orann, 2010 ylnda %80-85e karmak zorundadr. Okullama oran bakmndan gelimekte olan lkeler arasnda Meksika ile son iki sray paylamaktayz. Son 10 ylda Trkiyede nfus art %20, istihdam art %5. Bu u demektir: Her 4 genten 3 isiz olacak demektir. sizi bu kadar yksek olan byle bir toplulukta, dev bir kitle, eitim a bakmndan orta ve yksek eitime doru yol alrken, yeterince alt yapsn hazrlayamayan bir lkede hangi gelimeyi bekleyeceksiniz: Bunun tek bir yant olacaktr Kktencilik ve terrizm. Bu iki akmn da temelini dogma oluturduu iin evrimsel dnceye adm atmak mmkn olamamaktadr. Trkiyenin gelmi olduu durum budur. Bu travmay atlatmann en aklc yolu, kendi iini kuran Ky Enstitlerini kapattmza gre, meslek liselerinin yaygnlatrlmas olacakt. Ancak, meslek liseleri ne zaman gndeme gelse, birileri hemen imam hatip liselerini devreye sokuyor ve bylece Trkiyenin en nemli sorunu imam hatip liseleri sorunu tarafndan teslim alnm duruma sokuluyor.

31

Kald ki teknik eitim liselerindeki rencilerin byk bir ksm drt ilemi yapamayacak durumda; ancak buna karn en iyi retmenler liselere bile deil imam hatip liselerine tayin ediliyor. nk geleceimize gz dikmi ok planl ve programl bir kesim, dnya gr ve davran ekillerinin, ancak ynetsel-idari sistemi ele geirmeyle, zellikle siyasal bilgiler, hukuk ve ynetimle ilgili birimleri ele geirmeyle olacan biliyorlar. Sistematik ykm drt bir yandan i bandadr. Dil bilen bir teknikeri dnyann her tarafnda altrabilir, lkenize dviz getirebilirsiniz. Dil bilen bir imam hatip mezununu nerede altrabilirsiniz? Kimse bu soruyu sormuyorYksek retim diye adlandrlan yzdeler de aldatcdr. u anda niversite rencilerinin %37si ak retimde okumaktadr. Ne bir snf ne bir laboratuar grmeden. Buna karlk teknik lise mezunlar askerliini er, ak retim mezunlar yedek subay olarak yapmaktadr. Paral olanlarn ou iyi okula ve iyi dershaneye gittii, iyi zel hocalardan ders ald, kitaplar ve lisan olduu iin, burslu yerleri kazanarak parasz okuyabilmekte, fakirler de her kademedeki demeyi yklenmektedir. yi eitilmilerin byk bir ksm, bilgi grgy artrma, yksek lisans, doktora yapma amacyla, mezun olduu gn yabanc lkeye gitmekte ve ounluk bir daha geri gelmemekte; lke ise iyi eitilmemilerin, tarikat okullarndan ya da yurtlarndan yetien genlerin kollarna braklmaktadr. Liselere atanan retmenlerin binlercesi veteriner, ziraat, orman mhendisi vs gibi saygn; ancak retmenlik bilgi ve becerisi verilmemi olanlardan seilmitir, seilmektedir.2005 ylnn SS snav sonucunun analizi rktcdr. Fen sorularnda 45 sorunun doru cevap ortalamas %5.2, biyoloji sorularna verilen yantlar ise toplam ierisinde yalnz ve yalnz %08dir. Yani bir biyoloji sorusuna doru cevab, snava giren her 1000 kiiden ancak 8i verebilmektedir. Bu kitleye evrimi nasl reteceksiniz? mit var m? Yok; nk 2004 ylndan bu yana okul says 80.000den 60.000ne dm; cami says ise 80.000den 90.000e kmtr. TBTAKn btesi 2005 ylnda, memurlarnn maan da karlamak kaydyla galiba 800 milyon YTL idi; bu dnemde her kategoriden aratrc says 79.555 kii imi. Hlbuki bu dnemde dershanelere denen para 9 milyar dolar. lkemizde fikir zgrl var gibi grnyorsa da, dnce zgrl kural olarak yoktur. niversite eitimi yasalara gre zgrdr. Ancak birounda zellikle 1982 ylndan beri totaliter, baskc, ad ynetim egemendir. Dikkat edin 1982 ylndan bu yana niversitelerin olaylara bir bilim adamnn cesaret ve basiretle yaklam kalmam, halk aydnlatma misyonu yitirilmitir. Kald ki, siyasi yaplanmann, smrnn, propagandann temelinde, en etkili ara olarak hala inanlarn smrs yatmaktadr. lendii ve eitildii zaman aydnlanacak, bilimsel dnceye 32

yaklatrlabilecek geni bir kitlenin mevcut olduu aktr. Eitilecek kitleye ulamann birok zorluu vardr. Bu zorluk tip kesimden kaynaklanmaktadr. 1. Anti evrimcilerin (zellikle 1946dan bu yana) devlet ynetiminde yllardan beri egemen olmalar, kaynaklarnn gl olmas ve en nemlisi, yaratlla ilgili kukularn, bilimsel aklamalardan ok daha kolay olarak dogmatik yollarla giderilebilmesidir. Sorular ve merak duygularn bir kalemde zp, insanlar kutsal yola sokabilmektedir. 2. Daha az bir kesim, karn inan smrsne dayandrd iin, Yaratl Kuram bu kesim iin inanlmaz bir g kayna oluturmaktadr. Bir eit ruhban snf diye nitelendireceimiz kesim bu gruba girmektedir. 3. nc kesim, ibirlikiler, ajanlar ve kkrtclardr. Bunlar, bir lkenin siliklemesinin, dogma iinde bouarak yok olmasnn, bilimden uzaklatrlmasnn en kolay ve ucuz yolunun, o lkenin insanlarn kendi inanlarn ve dogmalarn kullanarak yok etmeye girienlerdir. Bu kesim de, bata grsel ve yazl medya olmak zere Trkiyede gl bir ekilde temsil edilmektedir. Bugne kadar hi kimsenin baaramad teknik ve mkemmeliyette kitap, kaset, video, vd. aralarn kullanarak geni bir kitlenin, zellikle eitim yandaki insanlarn, kmaza sokulmasn salamaya almaktadrlar. Bu da baarya ulat m? Bana gre ulat. Yaplan birka anketten biliyorum. Lise andaki rencilerin %70 evrime inanmyor; %50si tehlikeli bir akm olarak gryor, galiba yalnz %5i evrim olabilir diyor. Bu kavga, sadece Trkiyeye ynelik bir saldr deil, Mslmanlarn ve fanatik dini saplantya sokulmu tm lkelere ynelik bir operasyondur. Bu nedenle, 57 dilden, galiba 156 lkeye ynelik bir saldrdr. nk tm bu lkelerde, kutsal kitabmzdaki ayetlere dayal yorumlar ancak, bu lkelerdeki slam dinine mensup insanlar okuyacaktr. Bu, bir kresel slam ykm politikasdr. Btn bu anlatlanlar sizin de bildiinizi biliyorum. Durum tespiti yapmaktan bktm, bktk. Yakn zamanda greve balayan bir Milli Eitim Bakanmz, Almanyaya durum tespiti iin bir seyahat yapma arzusunu dile getirince. Alman edeer bakan, aynen u cmleleri sarf ediyor: Bu gne kadar Trkiyeden gelen bakanlarn hepsi durum tespiti iin geldiler, bu bakan da bu i iin gelecekse, gelmesin; artk bir eylem ya da zm nerisini sunmalarn bekliyoruz; onlarn tespitine ayracak zamanmz yok. Ben de bu balamda tespiti brakp, baz nerilerde bulunmak isterim. 1. Eitime yatrlan kaynan rnn en az birka on ylda alrsnz; halbuki siyasilerin rant elde edebilmesi iin bu kadar zamana tahammlleri olamaz. Bu nedenle eitim ynetimini ve ilerini, alt yaps bilimsel ilkelere dayandrlm, byk bir ksmn teknik kadronun oluturduu zerk bir kuruma brakmak gerekebilir.

33

2. mam hatip tehdidini bertaraf etmek iin, bir gecede 8 yllk eitime karar verenler, amalar iyi niyetli ve doru olmasna karn, bilimsel bir alt yapya dayanmadan alelacele karar vermelerinden dolay, birok okulun kapanmasna neden olmu, 8.000 ky sadece imamlarn ynetimine brakmlardr. 3. Trkiyedeki yaklak 80.000 akademisyenin, ok; ama ok byk bir ksmnn sadece akademik kadrodan maa alan, sadece bilimsel teknisyen kimlii tayan, ama bir bilim adamnn derinliine sahip olmayan insanlar olduunu dnyorum. Konumas gereken kesim konumuyor, dnmyor, dnse de kar ve korkakl nedeniyle modellie soyunamyor. Eitimin kurdu-gvesi, dhil olduumuz camiada, tam eitilmilerin kadrosundan maa alan bizim gibi szde bilim adamlardr. Ortam hac-hocaya, kktencilere, blclere, ibirlikilere, dalkavuklara ve karclara brakmz. 5. AB tarafndan, imza attmz Lizbon kstasna gre, Trkiyeye Avrupa Birliine girebilmek iin, dier btn koullardan vazgeilerek, sadece; ama sadece Avrupa standardnda renci yetitirme koulu getirilirse, Trkiye 50 yl sonra dahi Avrupa Birliine giremez. Hesabn doru yapamayan toplumlar gelecekte; ancak kkten dinci ve terrist yetitirir. 6. Gazete ve kitap okumuyoruz diyoruz. nk televizyon kt bu nedenle ocuklarmz okumuyor diyoruz ve kusuru televizyonlara ykarak iin iinden syrlmaya alyoruz. Batda da, Japonyada da televizyon var; ancak bu lkelerde okuma oran gittike artyor. Rusyada kii bana kitap harcamas 75 dolar, Trkiyede 65 kuru (ou da yardmc ders kitab olmal). Kimse sormuyor niye diye? Bat dnyasnn hazrlad ok gzel belgeseller var. ou da biyoloji ile ilgili. Bu belgesellerde evrim konusu ok net bir ekilde incelenmesine ve anlatlmasna karn, Trkiyede byk bir ksm yeil sermayenin ya da kkten dincilerin ya da tutucu yerel ynetimlerin ya da ibirlikilerin elinde olan televizyonlarda, arptlarak, ayetler ve hadisler araya sokularak, bilimsel olarak aklanan konular, dogmatik yaklamn alt yapsn glendirmede kullanlyor. Yani yarar salama yerine ok daha byk zararlara neden oluyor. Ancak, yukarda anlatmaya altm tm bu bilgiler, znde, ayrntdr. Sraladm tm bu dilekler yerine getirilse dahi, istenen iyileme beklenilemez. niversitelerimizin bu ie gnl vermi, sizin gibi saygdeer eitmenleri, ada bilimin evrimle ilgili tm kantlarn avularmzn iine doldursa dahi, bu lke ya da slam lkeleri ya da Gney Amerika lkeleri ya da Amerika gibi bilimsel atlmlarla dogmatiklii i ie barndran lkelerde, evrim kavramn yine de geni kitlelere kabul ettiremeyeceksiniz.

34

lk olarak Smerlerden balayp gnmze kadar eitli dinlerde eitli kimliklerle brnerek

yer alan, ortaya ktnda hakl nedenlere dayanan, ancak bugn bilimin nda geerliliini yitirmi olan mitolojik sylem ile organik ba krmanz gerekecektir. Bunu ancak bu bilimle uraan insanlarn, tehditleri-antajlar-yldrmalar, evrensel bir sorumlulukla karlayarak, bu gerei ak ak dile getirmeleriyle, halka anlatmalar ile olur. midin var m diye sorarsanz? Aka kukuluyum. nk en yakn evremdeki bilim adamlar bile, bilim ile uhrevi miti badatrma abas ierisindeler; belki de bu simpozyumda da, her zaman olduu gibi, belirli kesimlere ho grnmek iin bu yolu deneyecek arkadalarmz olacaktr; ancak bu yolla evrimi anlatmay hi kimse baaramad; bu eilimde ve davran ierisinde olanlar da baaramayacaklar. Ayrca unu aka da sylemeliyim; uhrevi mitoloji ile temel bilimleri eitli szck, kelime oyunlaryla birbirine uyumlu hale getirmeye alanlar, anti evrimcilerden daha tehlikelidirler ve bilimsel adan da ahlakszdrlar. Trkiyedeki en tehlikeli kesim de bu kesimdir. Bu konudaki banazlara kar u davran gstermemiz de bir hatadr: Bir eylerin aklanamam ya da aklanmam olmasnn sorumlusu hep bizmiiz gibi davranma. DNA 1950lerde bulundu, yaps 1960larda kefedildi, ilevleri ise neredeyse 1980li yllarda tam aklanabildi. Son 25 ylda bulunan byle bir arala dnyadaki biyolojik bilinmezliklerin hepsinin aydnlatlamam olmasnn sorumlusu neden biz oluyoruz da; son 2000 yldan beri ve bugn dnyadaki tm bireyleri penesine alan bir sistem sorumlu olmuyor mu? Bir bakterideki flagellumun bilmem ne kutusundaki ileyi bilimsel olarak hala zlememi diyerek, grsel basnlarda tanr adna boy gsterenlere; illaki bunun ileyiini renmek istiyorsanz, birka tapnaa ya da inanlmaz fiyatlarla basp bedelsiz halka dattnz sama sapan kitaplara ayrdnz paralar, bilimsel kurumlara yneltin, biz size bunlar zelim niye diyemiyoruz? renmek istiyorsanz bedelini deyin diyemiyoruz? Trk toplumunun kendine zg bir yaratl miti vard; Orta Asyada egemen olmu, bugn para para gelenek ve greneklerimize girmi, zellikle Alevi Kltr ierisinde yorulmu bir yaratl yks bulunmaktadr. Evrenin ktan olutuuna ilikin, benzerinin birok mitolojide de yer ald simgesel bir yaratl yks vard. Toplum bunu, gemite bir mitoloji tarznda benimsemi, ancak gnlk yaamnn deimez bir esi olarak kabul etmemiti. Ne zamanki Trk toplumu Maveran-Nehirde Emevi komutan El Kuteybe ile karlat; kendine zg yaratl yksn unuttu ve Smer mitolojisinin yrngesine girdi. Toplumun u anda byk bir

35

ksmnn benimsedii Yaratl, yani zorlama bir terimle evrim alglamas, Smerlerden Sryanilerle, onlardan da, Musevilere intikal etmi mitolojinin ta kendisidir. Eer yaratlla ilgili dinsel zeminde bilgi sahibi olmak istiyorsanz, Tevratn eski veraset denen bablarn (blmlerini) okumamz gerekir. Bizim, u anda, evrim kart olarak tanmladmz yaratl yks, Tevratta anlatlanlardr. Tevrat, yaratln anlatld bu blmlerde, srailoullarna gelecek iin biz Trk toplumunu da ilgilendiren nemli grevler vermitir: Bir ksm topraklarmzn ierisinde yer alan vaat edilmi topraklarn elde edilmesi ve srailoullarnn dier kavimlere egemenlikleri gibi. En ilginci de, srail oullar tm dier kavimlere egemen oluncaya kadar mcadelenizi brakmayacaksnz buyruunu veren, Tevratta hem kral hem de peygamber olarak geen Harun ve Yahya adn, slamiyetin egemenliinin ve kutsallnn glendirme kisvesi altnda, Trkiyede ve dnyada Mslmanlarn tmne ynelik, her trl yayn organn en etkili ekilde kullanan bir kiinin Harun-Yahya takma adn kullanmasdr. Bugne kadar hibir dnrmz, bilim adammz, din adammz ya da herhangi bir inan sahibimiz, o ki bu abalar slamn esenlii iindir, neden bu takma ad Muhammet-Ali ya da AliOsman deil diye sormad? Sorgulamad. Her birinin 300-500 milyon liradan aa mal olamayaca hesaplanan bu kitaplarn yz binlercesinin, hangi kaynaa dayanarak, hem de eitli dillerde hem de onlarca lkede karlksz datlmasn sorgulamad, soruturmad; buna gvenlik glerimiz de dahil. Bir Mslmann Amerikaya giriinde bin bir zorluk karld gnmzde, sadece Amerikada Mslmanlara ynelik anti evrim telkini yapan 1500 site bulunmasn nasl aklayacaksnz? Ben aklayaym: Eer siz, tm bilimlerin ve bilgilerin kutsal kitapta u ya da bu ekilde belirtilmi olduunu telkin ederseniz ve toplumu sadece bu bilgiyi aratrmaya ynlendirirseniz ve ona inandrrsanz, bir anlamda temel bilimlerden uzaklatrrsanz, onun boynuna ilmei ya da tasmay geirmisiniz demektir. te, sadece bir lkeye deil, dnyadaki tm Mslmanlara ynelik eylem, bunun bir parasdr. Pakistan gvenlik glerinin bile zor girdii Peaverdeki dalk kesimlerde dahi bu kitaplarn peynir ekmek gibi datlmasnn nedeni, bu kresel sinsi planda yatmaktadr. Mslmanlar yok etme plannda. Evrim, deimenin kurallarn inceleyen bir bilim olduuna gre; evrimleemeyen, yeni koullara uyum yapamayan, deiemeyen her canl gibi, domasndan kurtulamayan toplumlar da er ya da ge dnya sahnesinden silinecektir. znde bu zelliklere sahip toplumlarn, bu sahnede yok olular ile ilgili epeyi mesafe alndn gn be gn yayoruz. Evrim Kuramn kertmeye alanlar 36

Televizyonlarda her gn anl anl retim yeleri, ilim adamlar, szm ona dnrler, sanki karlatrmal morfoloji, biyokimya, fizyoloji almlar, sanki atalar bu lkede birok doa tarihi mzesi kurmu, sanki laboratuarlarda canl rnekleri incelemi, sanki kendileri ve atalar dnyadaki canl varlklar incelemi ve halkna mal etmi gibi, kp insann kkeni konusunda bilge tavrlar ierisinde yorumlarda bulunuyorlar. Ama insan gerek yapsyla ve gemiiyle tanmaktan ve onu geni halk kitlelerine doru olarak anlatmaktan sorumlu olan retim yelerinden hibiri, kalkp da, bunun byle olmad konusunda herhangi bir serzenite dahi bulunmuyor, bulunamyor. ACABA DOA ETM VERENLER, GEREKTE EVRME NANIYOR MU, NANANLAR DA DORU ETM VERYOR MU? 42 yllk meslek yaammda, bu konudaki dnrleri ilgilendirecek ok ilgin olaylarla karlatm. Bunlardan birini anlatmadan geemeyeceim. Evrim kitab yazm, yllarca Trkiyenin en byk niversitesinde bu konuda ders vermi saygdeer rahmetli bir hocamz, bir gn beni kimsenin olmad bir odaya ekerek, sana bir ey sormak istiyorum Aliciim dedi, buyur hocam dedim: Sen gerekten evrimleme olduuna inanyor musun? Dedi. Hi kukum yok hocam! Elimizdeki saysz bilgi bunun byle olduunu gsteriyor dedim. Sizin Yllarca bu dersi vermi ve kitabn yazm olmama ramen, ben pek inanmyorum dedi. Bir hususu daha saptamamz gerekiyor: Dini adalatrma amacyla yapyormu gibi

kukunuz var m hocam? O an, iimizin ok zor olduunu fark ettim. davranan ya da birilerine yaranma politikas gdenler, ne toplumun aydnlanmasnda bir yarar salayabilirler ne de aydn sfat kazanabilirler. Dinler, deiimi doalar gerei asla kabul edemezler. Evrim de duraanl asla kabul edemez. Deiim, bu nedenle anti evrimciler ve tutucular tarafndan her zaman dinsizlik olarak grlmtr. Gel gelelim ki, deiim, smrnn, yalann, talann, zehri; bilimsel dncenin ise gdasdr. Evrensel insan ve bilim dnyasnn insan, deiimi benimseyen insandr. Deiim yoksa

orada insan da yoktur, hatta evren de yoktur. Geleneinde ve bugn, kkten dinsel reti, temel dnce sisteminin en nemli unsurunu oluturan bir toplumda, laikmi gibi davransa da, hele devlet politikas, eitim anlay ve harcamalar

37

nemli lde dogmatik bir retiye destek salamaya ynelik ise, bu topluma deiimi anlatamazsnz, retemezsiniz. Bu nedenle, bouna uramayn, evrimin kurallarn, kantlarn, toplumun her bireyine Dogma ile evrimleme birbirine zt mant ieren iki kavramdr. Bunlar, birok niversite anlatsanz da, ktphaneler kursanz da, eer dogmatik dnce egemen ise, sonuca ulaamazsnz. mensubunun yapmaya alt gibi, uzlatrmaya abalamann anlam yoktur. Bunu kimse baaramad, sizler de baaramayacaksnz. Ak syleyeyim, bu konuda gri yoktur; ya aktr ya da karadr. Deimez kurallara saplanm bir toplumu, deimenin kurallarna gre yetitiremezsiniz. Toplumun bu nedenle evrimi gerek olarak alglamas sz konusu olamaz; bu alglama

ancak dinsel elerin izin verdii ller iinde olacaktr. Dnyann her yerinde olduu gibi, dini inanlar ile evrimsel alglama bir grafiin birbirine paradoks oluturan iki deikenidir. SON SZ: NE YAPMALIYIZ? Bu topluluklarn, bizim, sevgili halkmzn esenliklerini, varlklarn ve kimliklerini srdrmeleri, en bata bu ilerle ilgilenen biz retim elamanlarnn, birinci planda cesaretine, toplum, lke sevgisine ve lkesinin insannn hangi yntemlerle eitilebilecei konusunda kazanm olduu beceriye baldr. Bu dogmatik eilim srdke, evrimsel mekanizmalar aklayan yeni bulgular, bitmez tkenmez bir abayla anlatmaya almann byk bir yarar olmayacan bir daha vurgulamak istiyorum; 42 yllk youn deneyimim bunu gsteriyor. Her defasnda, tutucu kesim, nnze aklanmas gereken bir bilinmezi, Tanrnn bir srr olarak getirecektir. Ve siz bu anaforun iinde sadece rpnacaksnz. Hlbuki dogmalarnn kkenini, geliimini, elikilerini, yanlglarn ve kmazlarn ak ak anlatmaya balarsanz, bu kafalar kumdan belki karabilirsiniz. Eer bu cesareti gsterebilirseniz. Ancak dnyann en byk psikoanalizcisi olarak bilinen Karl Jungun dedii gibi, sorunlarn zerine dorudan yryen insanlar, asil ve salkldr; bahane uyduranlar ve olmayan balantlar varm gibi kurmaya alanlar, korkaklar ve hasta ruhlu insanlardr. Belki de Trk tarihinin ve slam tarihinin en uzun Evrim Eitimi vermi, bu kavgaya mdahil olmu, 42 yldr evrim anlatan, konumalar yapan biri olarak, size son olarak unu sylemek istiyorum: eitli boyalarla defalarca boyanm, yama stne yama yaplm, para para dklen bir duvar yeniden boyama abanz hibir ie yaramayacaktr, eer sorunu zmek istiyorsanz, ilk olarak kat kat zerine balanm eski boyay skmeniz gerekecektir. Hedefi doru sein, yntemi doru kullann derim; eer dnyada Mslmanlarn ve Trk milletinin devamn ve baarsn itenlikle istiyorsanz. 38

EVRENN VE YERKRENN EVRM: Canl ncesi Ortam


Prof. Dr. Osman Demircan anakkale Onsekiz Mart niversitesi, Fizik Blm- 17020 ANAKKALE Tel:02862180612, e-mail:demircan@comu.edu.tr

ZET Evrende madde ve enerji birlikte evrimleir ve uygun ortam ve koullarda biri dierine dnr. Daha ok ktle ekimi ve elektromanyetik kuvvetler etkisindeki madde kmelenme zellii gsterir ve ktle ekimiyle oluan her kme bir byk kmenin yesidir ve kme yeleri ortak ktle merkezleri etrafnda yrnge hareketi yapar. Yldz oluumu gezegen oluumuna da yol aar. Yldz oluumunda madde miktarnn bykl nedeniyle merkezde younluk, basn ve scaklk ok yksek deerlere karak nkleer reaksiyonlarla enerji retimine (maddenin enerjiye dnmesine) yol aar. Evrenin ok byk bir ksm (~%99.9) arpmalar ve kinetik enerji fazlal nedeniyle plazmadr. Plazma ortamlarda ntr atomlar ve molekller bulunamaz. Evrende canl varlklarn oluumu iin gerekli olan ortamlar ncelikle ntr atomlarn ve molekllerin varlklarn koruyabilecei plazma olmayan souk ortamlardr. Gzlemlere gre byle ortamlar sadece baz gezegenlerde ve molekl bulutlarnda bulunmaktadr. Bu ortamlar da srekli deiim iinde olduklarndan sabit fiziksel koullar uzun sre koruyamazlar. Bu arl teblide evrendeki maddenin byk patlama sonrasndaki evrimi, galaksi oluumu, yldz ve gezegenlerin oluumu ve canl ncesi evrimi zetlenecektir.

1. Giri Evrendeki maddenin evrimi konusundaki bilgilerimiz nemli bilimsel ngrlere ve gzlemsel bulgulara dayanmaktadr. Bu gelimeler kabaca yle sralanabilir: (i) 1610 ylnda teleskobun kefedilmesiyle evrende madde yaplarnn ve hareketlerinin incelenmeye balamas, (ii) ktle ekiminin kefiyle 18. yzyldan itibaren gk mekaniinin hzla gelimesi, (iii)1800l yllardan itibaren byk teleskoplarn kullanlmas, (iv)maddenin yapsna ilikin kuramsal ngrler ve deneysel bulgular, (v)Doppler kaymasnn tayfsal gzlemlerde uygulamalar sonucu evrenin genilemesine ilikin gzlemsel bulgular , (vi) grelilik kuram ve gzlemlerle desteklenmesi, (vii) 20. yzyln ilk yarsnda yldzlarn nkleer reaksiyonlarla enerji retimine ilikin bulgu ve yldz oluumu ve evriminin anlalmas, (viii) galaksi oluumu ve evrimine ilikin bulgular, ve (ix) byk patlamann kant olan arka fon nmnn kefi ve bu nmda yne bal kk deiimler (bu deiimler ilk galaksi kmelerinin oluum kant olarak gsterilmitir). Bu gelimeler, ou Nobel dl alan byk bilimsel gelimelerdir. Bundan sonraki blmlerde zetleyeceimiz evrenin yaps ve evrimi ile ilgili byk resim ancak bu bilimsel bulgularla tutarl biimde aklanabilmektedir. 2. Evrenin genel yaps Genileyen evrende yz milyarlarca yldz ve gaz-toz bulutlar ieren galaksiler kmeler oluturmaktadr. Galaksi kmeleri plazma bulutlaryla birbirine bal grnmekte, kmelerin arasnda da byk boluklarn varl gzlenmektedir (ekil 1). Dnme nedeniyle disk biiminde bask grnen galaksiler yalarna gre farkl oranlarda gaz-toz bulutu iermektedir (ekil 2). Yldzlar gaz-toz bulutlarndan olutuu iin yal galaksilerde gaz-toz miktar az, yldza dnen madde miktar fazladr. Yldzlar farkl ktlelerde kmeler halinde oluur (ekil 3). Zaman getike kmeler dalr. 0.01 ve100 Gne ktlesi aralnda ktleye sahip yldzlar oluabilir. Kk ktleli yldzlarn says olduka fazladr. 20-30 Gne ktleli bir yldzn evresinde 1000 kadar kk ktleli (bir Gne ktlesinden daha kkktleli) yldz oluur. Yldzlarn etrafnda gezegenler ve kuyruklu yldzlar ve 39

asteroitler gibi gezegenimsi kalnt maddeler vardr. Yldzlar nkleer reaksiyonlarla merkezlerinde (15 106 K dereceden daha scak ortamda)enerji retirler ve bu enerji elektromanyetik dalgalar eklinde uzaya yaylr. Yldzlarn yzeyleri de birkabin K dereceden 70-80 bin K dereceye kadar olabilir. Plazma olan yldz yzeylerinden dnmeyle oluan manyetik alann da etkisiyle byk ktleler yldz rzgar olarak uzaya atlr. Bu madde yldz evrelerindeki yakn uzay etkiler. Yldzdan yaylan radyasyon ve enerjinin younluu uzakln karesi ile ters orantl olarak azald iin zellikle kk yldzlarn etrafndaki gezegenler molekllerin oluabilecei souk ortamlarda yeralabilir. Yaam ancak buralarda mmkndr. 3. Byk patlama sonras evren Bugn gzlenmekte olan genileyen evren genileme hz ve ynleri dikkate alnarak Newton yasalarna gre geri gtrldnde tm evrenin 13.6 milyar yl nce kk bir hacm iide olmas gerekmektedir. Buna gre evren 13.6 milyar yl nce kk bir hacmdan byk bir gle genilemeye balam olmal; Bu olaya byk patlama (big-bang) diyoruz. Fizik yasalarna gre byk patlama srasnda evren ok youn ve ok scak olmal. Bu ortamda atom ve molekllerin olumas mmkn deil. Ortam enerji ile dolu, enerji fotonlar madde ve antimadde paracklar (leptonlar ve kuarklar ) ile youn bir orba oluturmakta (ekil 4). Paracklar ve antiparacklar etkileerek birbirlerini yok ediyor ve aa byk enerjiler kyor. Balangta parack saylar antiparack saylarndan biraz fazla olmalki etkilemeler sonunda geriye kalan paracklar ok sonra bugnk madde evrenini oluturuyorlar. Balangta geniledike souyan evrende scaklk 1013 K dereceye dtnde kuarklar birleip proton ve ntronlar oluturuyor. Balangtan sadece 3 dakika sonra scaklk 109 Ke dnde kararsz ntronlar da bozunup yok oluncaya kadar dteryum (ar hidrojen), helyum ve lityum ekirdekleri oluuyor; dier atom ekirdekleri oluamyor. Bu arada yksek enerjili fotonlar arpmalarla srekli enerji yitiriyor ve balangtan 300 000 yl getikten sonra scaklk elektronlarn atomlara balanmasn engelleyemez hale geliyor. Elektronlarn ekirdeklere balanmasyla hidrojen, helyum ve lityum atomlar ancak bu dnemde oluabiliyor. Elektronlarn hzl hareketlerle doldurduu ortamn boalmasyla fotonlar da artk serbeste yaylabiliyor.Bylece evren effaf hale geliyor. Astrofizik gzlemleriyle evrenin oluum tarihi ancak bu noktaya kadar izlenebilmektedir. Hatrlarsanz byk teleskoplarla evrenin derinlerine bakmak zamanda gemii izlemek demektir. te bu ekilde evrenin 13.6 milyar k yl uzaktaki derinlikleri yani13.6 milyar yllk gemii izlenebilmektedir. 4. Galaksilerin ve yldzlarn oluumu Byk patlama balangcndan bir milyar yl sonra evrende kk younluk dalgalanmalar ktle ekiminin etkisiyle blgesel madde younlamalarna ve giderek galaksi kmelerinin oluumuna yol ayor. Ktle ekiminin neden olduu blgesel younlamalarda boyut klrken kk trblans hareketleri asal momentumun korunumu gereince byk dnme hzlarna ulaarak kutuplardan bask disk biimli galaksileri oluturmutur (ekil 5). Daha bu oluumlarn balanglarnda yaplar kresellikten disk biimine dnmeden yap iinde yine blgesel younlamalarla kresel yldz kmeleri olumaya balamtr. Buralardaki ilk nesil yldzlar sadece hidrojen, helyum ve lityum iermektedir. Daha sonra galaksi diskinde oluacak olan byk ktleli yldzlar hzla evrimleip spernova olarak patlayp salarak galaksinin disk blgesini ar element bolluu asndan zenginletirirler. Spernova artklarndan oluan ikinci, nc, nesil yldzlar metal bolluu asndan zengin olurlar (ekil 6).

40

5. Yldzlarn oluumu ve evrimi Yldzlar galaksi iindeki dev molekl bulutlarndan yine ktle ekimsel kmeyle kmeler halinde oluurlar. Oluan bir yldz ne kadar byk ktleli ise merkez blgesi de o kadar youn ve scaktr. Yldz merkezlerinde nkleer reaksiyonlarla hafif elementler birleerek ar elementleri oluturur ve bu arada yldz nkleer enerji retmi olur. Byk ktleli yldzlarda nkleer enerji retimi yani maddenin enerjiye dnm daha hzldr. Bu nedenle byk ktleli yldzlarn mrleri ksa olur. Yldzlar nkleer evrimlerinin sonunda patlayarak uzaya salrlar. Geriye kalan kk ekirdekler artk enerji retemeyen l yldzlardr. Ktlelerine ve fiziksel yaplarna bal olarak bu l yldzlara beyaz cce, ntron yldz veya kara delik denir. Yldzlar rettikleri nkleer enerjiyi uzaya yayarak evrelerini strlar ve parlak grnrler.Yldzlarda Lityumdan demire kadar tm ar elementler sadece ve sadece yldzlarn merkezlerinde yldz ktlesine bal olarak srasyla retildii iin byk ktleli yldzlarn i yaplar iten da doru gittike daha ar elementler ieren kabuklar oluturur (ekil 7). Spernova patlamasyla bu kabuklar uzaya atlarak yldzlararas maddeye karr ve bir sonraki nesil yldz oluumuna malzeme olur. 6. Gne sistemi ve Yerin oluumu ve evrimi; Canl ncesi ortam, sonu ve tartma Gne evrenin bu kesinde yldzlararas maddeden ktle ekimsel kme ile oluurken boyut klm, dnme hz artm, kutuplardan basklaarak disk biimini almtr (ekil 8). Byk ksm disk merkezinde biriken madde merkezde bir yldz olarak Gnei, disk iinde de yine blgesel younlamalar ve kartopu modeline gre arpmalarla madde birikimi sonucu farkl yerlerde gezegenleri oluturmutur. Balangta disk iinde youn olan elastik olmayan arpmalarla gezegen ktleleri artm ve radyoaktivite enerjisiyle snan yar-sv haldeki madde iinde ar elementler merkeze kerek farkl younlukta katmanlar oluturmutur. Disk iinde byk gezegenlerin arasnda ve dnda yrnge hareketi yapan hala gezegenlere arpmadan varln korumu olan kk madde yaplar vardr. Mars ve Jupiter gezegenleri arasnda milyarlarca olan bu yaplara asteroitler denir. Pluto gezegeni dnda da yer alan bu yaplar Gne Sisteminin d snrlarnda bir k yl uzakla kadar Kuiper ve Oort kuaklarn oluturur. Zaman zaman bu kuaklardan kopup Gne Sisteminin i ksmlarna gelen souk madde yaplar Gnein nm basnc etkisiyle kuyruklu yldzlar oluturur. Uucu gazlar tkenmi olan kuyruklu yldz paralar ve yer yrngesini kesen asteroitler zaman zaman Yere arpabilir. Bu paralarn Yer atmosferinde srtnmeyle kl izgi oluturmasna yldz kaymas denir. ou zaman srtnmeyle atmosferde ufalanan asteroit veya kuyruklu yldz art toz halinde yere dklr. Evlerde ve sokaklarda sprdmz tozlarn bir ksm bu tozlardr. Yeryzne bu ekilde her gn ortalama yzbinlerce ton toz yamaktadr. Atmosferde ufalanmadan Yer yzne ulaabilen asteroit veya gkta paralarna da gkta denir. Yer yzne arpma hatta yaam iin tehlike oluturan byle byk gktalar olduka fazladr (ekil 9). Hatta her jeolojik dnemin bir byk gkta arpmasyla son bulduu iddia edilmektedir. Bu arpmalarn ne kadar ok ve tehlikeli olduunu anlamak iin Ayn yzeyindeki arpma kraterlerine bakmak yeter (ekil 10). Yeryznde bu arpma kraterlerinin izini meteorolojik koullar ve erozyon nedeniyle fazla gremiyoruz ama yine de Yeryznde ok sayda byk apl arpma krateri bulunmaktadr. ok byk olaslkla Ayn kendisi de Yerin geirdii byk bir arpma sonucu Yerden kopan bir para tarafndan oluturulmutur. Gne Sistemi ve Yerin oluumunda birka milyar yl sonra byk arpmalar azaldnda Yer kabuu da soumaya balam ve Yer iinden volkanlarla kan gazlar atmosferi oluturmu souyan gazlar ya olarak yzeye inip denizleri ve glleri oluturmutur. Okyanuslarn oluumunda Yere arpan byk kuyruklu yldz paralarndaki donmu gazlardan gelen katknn byk olduu sanlmaktadr. arpma ve volkanik olaylar azalnca atmosferde meteorolojik olay dngs ve okyanuslarn oluumu atomlar ve molekller aras kimyasal sreleri hzlandrm olmal. Karmak organik molekllerin oluumu da Yer yznde yaam iin zemin hazrlamtr. Bylece evrende 41

maddenin 13.6 milyar yllk evriminin son aamalarnda yaam, Yer yznde uygun koullar bularak olumu ve gelimitir (ekil 11). Evrende maddenin bu uzun evrim srecinde yadsnamayan rastlantlarn evrenin baka kelerinde de meydana gelmi olmas kanlmazdr, ancak gerekli rastlant olaslklarnn ok dk olmas, plazma olmayan byle ender ortamlarn azl ve aralarndaki inanlmaz uzaklklar evrende olas baka yaam merkezleri arasndaki iletiimi bile engellemektedir. Kaynaka 1. Aslan, Z., Aydn, C., Demircan, O., Krbyk, H., Derman, E. : 1993, Astronomi ve Uzay Bilimleri (Ders Kitab), Tekk Yaynclk, Ankara 2. zdemir, S., Grol, B., Demircan, O. (editr): 2006,Astronomi ve Asrofizik, BRC Basm, Asil Yayn Datm Ltd. Ankara 3. Pasachoff, J.M. : 1995, Astronomy, Saunders Coll. Publ., New York 4. De Loor, C.W.H., Doom, C. : 1992, Structure and Evolution of Single and Binary Stars, Kluwer Acad.Publ., London 5. Kaufmann, W.J. : 1991, Universe, W.H. Freeman and Company, New York

42

YERN TARHNDE KARA KPRLER VE ANADOLUNUN EVRM


Mehmet Sakn, T Evrim, yaam da pozitif dnebilmenin, eletirel akln, ksaca bilgisel dnebilmenin zdr. Gezegenimizin oluundan bugne kadar srekli bir deiim iinde olduu ya da hi deimedii, ksaca hep grdmz gibi miydi sorusu ou zaman aklmz kurcalamtr. Dnya gezegeni ve onunla birlikte her ey, devaml deiim iindedir. Milyonlarca yl nce kara olan yerler gnmzde denizlerle kapldr. Okyanuslar imdiki dalardr. Dnyann en yksek da Everestin zirvesinde denizlerde yaayan bir canlnn fosili oraya nereden gelmitir? Kayann iine nasl girmitir? Bir canlnn talam kalnts nasl olur da kat bir maddenin iindedir? Munzurlarn, Toroslarn zirvelerinde deniz kabuklularnn talam kalntlarnn ne ii vardr. Evrim denildiinde genelde biyolojik evrim akla gelir. inde zaman kavram bulunmayan biyolojik evrim ile iinde zaman kavram olan jeolojik ya da fosillere dayal paleobiyolojik evrim bir arada dnlmelidir ki evrim daha anlalabilir olsun. rnein yanlz biyolojik yntemlerle anlatlmaya allan evrim kavram gnmzde yaayan empanzeler neden insan olmuyorlar gibi sorular da beraberinde tar ve evrimi anlalmaz yapar. Zaman nsan, gemii ile ilgili tarihi bilebilmede ne kadar eskiye gidebilir? Dedesini bilen insan onun babas hakkndaki bilgiyi nereden renecektir? Daha eski tarihe gidelim. rnein Darwini nereden bilebiliriz? Fotograflar, giysileri, gittii seyahatler, tuttuu gnlkler, yapt almalardan geriye kalan belgeler ancak onun hakknda bilgi sahibi olmamz salar. Homo neanderthalensisi nerden bilebiliriz? Kafatas fosilleri, ene, diler ve dier iskelet kalntlar onun hakkndaki bilgileri bize verebilir. Nasl yaadn, dilerine bakarak neler yediini kafatasna bakarak beyninin hacmini ve zeksnn ne deerde olduunu bilebilmemiz ancak bu iskelet kalntlarn bilimsel metodlarla aklayabildiimiz srece mmkn olabilir. yleyse, milyarlarca ya da milyonlarca yl nce Gezegenimizde olanlar nasl bilebileceiz? Bunun iin tek bavurabileceimiz belgeler fosiller, kayalar ve izotop yalardr. Fosiller tm eski yaam ve ortamlar, iklimleri hakknda ya da milyonlarca yl ncesine ait ne bilmek istiyorsanz onun hakkndaki bilgileri size verebilir. Bunun yan sra kayalar onlar oluturan taneler, mineraller, hatta kayann rengi bile size yine milyonlarca yl ncesinin bilinmezlerini anlatabilir. Radyoaktif zellie sahip bir mineral size milyar yl mertebesinde ya verebilir. Ya da C14 gnmzden 40.000 yl ncesine kadar kesin ya verileri sunar.. Bir kayann krmz renkte olmas size neyi artracaktr? Ya da bir amurtann siyah renkli olmas ne anlama gelecektir? akltan oluturan akllarn ekli neyi anlatr? akllar yuvarlaksa ya da keliyse neyi dnmeliyiz? Yuvarlaklk ile kelilik arasnda bir zaman boyutu varmdr? Bu sorularn iindeki zaman boyutu evrim dncesinin anlalmasna k tutacaktr. Evrimde bir karlatrma ve sorgulama her zaman iin vardr. Bu da doru ve bilgisel dnmenin temelidir. Doa bilimciler gemiteki olaylar batan kurmayla bilebilir. Bunun iin bavuraca nemli doa belgeleri ve ngrleri (prensipler) vardr. Bunlar kullanarak milyonlarca yl ncesine gidebilir, madenleri kartabilir, petrol ve dier doal kaynaklar insanlk hizmetine sunabilir. Kresel snma ve iklim deiiklikleri hakknda nasl salkl yorum yapabilir, geree ne kadar yaklaabiliriz? Eski iklimleri bilmeden gelecein iklimleri hakknda daha gereki sylemlerde 43

bulunabilirmiyiz? Gnmzde bu konuda alan bilim adamlar gnlk meteorolojik kaytlara bakarak gelecein iklimleri hakknda bir yorumda bulunabilir mi? Gemii bilmeden gelecei bilebilmemiz ya da anlayabilmemiz olasmdr? Bu sorularn cevap anahtarlar Yer tarihinin gizli sayfalarnda bulunur. Bu anahtarlarn srr ise belirli prensiplerde gizlidir. Bu batan kurmalar yapmak ve zaman boyutunu anlayabilmek iin drt nemli prensibi bilmemiz gerekir. Sperpozisyon-bal ya ve kat cisimler iinde katlar (fosil) Gncelcilik veya Aktualizm Tekdzecilik-Uniformitarianizim Katastrofizim Radyoaktivite-Mutlak ya

17. yzylda Danimarkal bilgin Niels Stensenin (1638-1686) nun tabakalarn horizontal (yatay) kelme ve sperpozisyon (en altta bulunan tabaka zaman olarak dierlerine gre en yaldr), 18. yzylda James Hutton (1726-1797), gncelcilik (aktualizim), 18-19 yzylda Charles Lyell (1797 1875) niformitarianizm (tekdzecilik), prensipleri, 19. yzyl banda Cuvierin katastrofizim, 19. yzylda Darwinin (1809 -1882) evrim, Alfred Wegener (1880-1930) in ktalarn kaymas ve 20. yzylda bunun devam Levha tektonii kuramlar ve ilgili aratrmalar, grler, tartmalar Dnya gezegeni hakknda yant bekleyen bir ok soruya aklk getirmitir. nsan da doal afetler (deprem, heyelan, tusunami ve dii.,), petrol oluumu, Doal gaz, volkanlar, madenler, yaamn kkeni, evrim gibi konulara neden? niin? nasl? sorularna cevaplar vererek zmler retmitir. 17. yzylda Yer Bilimlerinde basit, ancak devrim niteliindeki ilk prensip Danimarkal tp bilgini daha sonralar fiziki Niels Stensen ya da Steno (1638-1686) tarafndan ortaya atlr. Bu sperpozosyon dier adyla bal tarihlendirme prensibidir. Stenoya gre doada yatay tabakal kayalarda en alttaki tabaka en eski olandr. Yukarya doru yatay tabaka dizisi genleir. Bu basit ngr jeolojinin halen geerli en nemli saha gzlem prensibir. Stenonun ikinci nemli ngrs ise Yerin tarihinde gerekten devrim yaratacak niteliktedir. Canllarn talam kalntlar yani fosiller dier bir kat olan talarn iine nasl girmitir? Bir zamanlar denizlerde yaam canllar nasl olur da kat bir cismin yani tan iinde bulunabilir? 1666 da Steno bunu De Solido Intra Solidium Naturaliter Contento Dissertationis Prodromus (Katlar iinde doal olarak bulunan katlar hakknda bir teze medhal) isimli eserinde detayl olarak aklar. Aktualizm ya da Gncelcilik Doadan topladmz fosil, kaya, bir radyoaktif mineral, bir fosil kemik paras, ya da bir az dii, tan stnde bir bitkinin fosillemi yapra veya bir aklta... Btn bu doa nesnelerinin bize neler anlattn bir araya getirip bir btnn paralarn oluturup milyonlarca yl ncesini dnebilir, corafyasn izebilir, btn gemi olaylar batan kurabiliriz. Peki bu kadar iddal bir eyi nasl yapabiliriz? Nesnelerin ve srelerin gnmzde bildiimiz benzerlerine, bakarak yani gncelcilik (aktalizm) prensibine gre... Nesneler ve olaylar deimelidir ki bir zaman bir tarih oluabilsin. Birbirine benzeyen ekillerin aralarnda gei nesneleri olmaldr ki gncelcilik prensibini kullanarak olaylar ve zaman tahmin edebilelim. rnein bugnk Marmara Denizi kylar milyonlarca yl ncesi ile aynmdr?. Gezgenimizde hi bir ey duraan deildir. Deiim kanlmazdr. Bu denizin kylar da bu deiimi geirmitir, geirmektedir. Daha basit bir rnek verelim. Kkekmece Gl ile Marmara denizi 44

birbirinden zerinden karayolu geen bir kum engeli ile ayrlmtr. Gl ile deniz arasndaki bu engel, zaman iinde gney ynl rzgarlarn ve akntlarn kumlar tayp daha sakin bir yere ymasyla olumu, kum engeli zaman iinde ilerlemi, gl ile deniz ok dar bir su yolu balantl kalmtr. niformitarianizm ya da Tekdzecilik Birbirine benzeyen tiplerin arasnda bulunan gei ekillerinin varln bu prensip yolu ile tahmin edebiliyoruz. Prensibin ok kullanlr olmasna ramen genel anlamda kabul grmesi ancak James Hutton (17261797), sko bilgin tarafndan uygulanmasyla gereklemi, daha sonra Charles Lyell (1797-1875) 18. yzylda bu prensibi doada kullanarak onun popler olmasn salamtr. Olaylarn zaman iinde trlerinde ve hzlarnda ani ve byk deiiklikler olmadn savunan dnce ya da prensip tekdzecilik ya da niformitariyanizm dir. ngiliz jeolog C. Lyell, yazd Principle of Geology adl eserinde bu prensibi ilk kez doa bilimlerine uygulamasyla tekdzecilik ska kullanlmaya balam ve C. Darwin nl gezisi srasnda evrim kuramnn temellerini C.Lyell in bu prensibine gre oluturmutur. Milyonlarca yl sren deiim srasnda ortamsal koullarn morfolojiye yansmalar ile canllar arasnda bildiimiz geiler oluur. te evrimin zende yatan da budur. rnein dalara bakarak okyanuslarn, bataklklara bakarak kmrlerin nasl meydana geldii, ya da deniz kysndaki kumlara veya nehirlerdeki akllara bakarak kumtalarnn veya akltalarnn nasl olutuunu anlamak gibi... Bu dncede gzard edilmemesi gereken zamandr. te yerin tarihinde milyonlarca yl nce gereklemi olan olaylar, gncelcilik ya da tekdzecilik dncelerini kullanarak batan kuruyoruz. Bu ekillendirmeyi yaparken de doann tm objelerini kullanyoruz. Fosiller ve kayalar kullandmz en nemli referanslarmz oluyor. Katastrofizim Bu dnceye gre tekdzecilikte olduu gibi zaman iinde bir deiim sz konusu deildir. Olaylar ani ve keskindir. Bunun sonucunda da yeni trler aniden meydana kmtr. Bu gr iddetli savunucusu Georges Cuvier (1773-1838) desteklemitir. Jeolojik zamann gen dnemlerde mamut soyunun tkenmesi sonrasnda insann ani ortaya k ile bu iki rnek arasnda kesin bir snrn oluu, burada bir olayn meydana geldiini iaret etmektedir. Bu da bir katastrofi dier deile bir tufan ya da gezegene arpan bir kometin sebep olduu yok olutur. Dnya da ani yok olular sz konusudur. rnein, ok byk bir heyelan ya da bir tsunami, deprem veya volkan patlamalar gibi ani olan olaylar ksa zamanl evresel yokolulara sebep olabilmektedir. Bu olaylar gnmzde olduu gibi milyonlarca yl nceleri de gezegenimizde olmutur (GncelcilikAktalizm). ok daha byk boyutlu gezegen apnda katastrofik olaylar Yerin tarihinde bilinmektedir. rnein Permo-Triyas arasnda ve Kretase-Tersiyer arasndaki kresel boyuttaki yok olular katastrofi iin nemli rneklerdir. Radyoaktivite-Mutlak ya Radyoktivite kefedilmezden ve de kayalarn yalandrlmasnda kullanlmazdan nce jeolojide bal yalar kullanlyordu. rnein Stenonun en altta bulunan tabaka dizisi yaa en stekilere gre daha yaldr. yleyse bu tabaka iinde bulunan fosiller iin de ayn karmda bulunmak doru olacaktr. Ancak buradaki zaman aral hakknda kesin bir ey sylemek imknszdr. Radyoaktivite ile bu sorun zlm grlmektedir. Bu tip mineralleri ieren kayalar dolaysyla iindeki fosilleri de tarihlendirmek mmkndr. Gnmzde gelien teknoloji kayalarn yalandrlmas iin baka kesin zmler de retmitir. rnein termo lminesans ya da elektron spin rezonans veya kuvars yalar ya da kozmik yalar kesin ya verileri olarak evrimin vazgeilmezi olan zaman da bilinmez olmaktan karmtr. Bu yntemleri kullanarak alnacak mutlak yalardan yararlanarak daha salkl karmlar yapmak de mmkn olabilmektedir. rnein, zaman izelgelerinde jeolojik kat yalar evvelden 45

fosillere balyken ve yuvarlak saylar ile temsil edilirken. Gnmzde izotop ya tayinleri bu yalar ok daha kesin rakamlar eklinde verebilmektedir. Ktalarn hareketi, Kara Kprleri ve Evrim Gezegenimizin tarihinde dnya corafyas gnmze kadar durmakszn deimi ve deimektedir. Bu dinamik bir gezegende kanlmazdr. Bu dinamizimi byk zaman dilimi iinde byk ktaokyanus ekillenmesi ile anlatabiliriz. Ktalarn bir araya gelmesi: Karalar dnemi (Pangea) - Paleozoyik Ktalarn birbirlerinden ayrlmas: Okyanuslar dnemi (Tetis ve dierleri)-Mesozoyik Ktalarn birbirine yaklamas: Kara Kprleri Dnemi-Senozoyik

Ktalarn ekillenmeye balamasyla konveksiyon akmlarnn etkisi ile ktalar ya da kara paralar yer deitirecek, gezegen bu dinamizimini milyarlarca yl srdrecek, bir kta bazen kutup blgelerinde yerald gibi bazen de ekvator enlemleri zerinde bulunabilecektir. Bu hareketlilik ve deiim, corafyaya beraberinde yaamn evrimini ve eitliliini getirecektir. Ktalarn hareketi ile canlln evrimi arasnda nemli balantlar vardr. Ktalarn bir araya gelmesiKaralar dnemi (Pangea) - Paleozoyik Paleozoyik dnemin sonlarna doru tm ktalar bir araya gelmeye balar. Dnya corafyasna genelde baktmzda iki nemli kta dikkati eker. Gney ktalarnn (Antartika, Gney Amerika, Madagaskar, Afrika, Avustralya, Yeni Gine gibi) bir arada bulunduu Gondvana ve ekvator blgesi ile onun biraz daha kuzey enlemlerindeki Lavrasya (Kuzey Amerika, Sibirya, Baltika, Kazakistan, Kuzey in) kta topluluu. Bunlar 1. zamann sonuna doru tek bir kta halini alacak ve dnya ktas Pangea meydana gelecektir. Onu da dnya okyanusu olarak Pantalassa evreleyecektir. Ktalar dneminde canllar leminde nemli gelimeler ve deiiklikler dikkati eker. En nemlisi ktalarda hi bir yaam yokken erken Devoniyen dneminin ortalarnda bitkiler karalara karak bu bo alanlar igal edecektir. Bu igalin ilk ncler ilkel vaskler Psilofitlerdir. Daha sonra Devon dnemi sresince vaskler bitkilerin geliimini devam edecektir. Bu igal o kadar ok ileri gidecektir ki Devon ve Karbonifer dneminde dev boyutlu aalar zellikle erelti otlar ve Atkuyruklar tm ktalarn tropikal-subtropikal blgelerini hemen hemen kaplayacaktr. Gnmzn ta kmrleri bu ormanlarn eseridir. Bu aktualizm iin gzel bir rnektir. Denizlerde omurgaszlardan yar omurgallar ve sonrasnda omurgallara geiler ve ilk omurgal snf balklarn oluumu. Balklarn Devon dneminde evrimlemelerinin ardndan tatl sularda gelimeleri ve sonrasnda lob yzgelilerin bu evrimlemeye katlmalaryla karaya k iin gei formlarnn oluu ve sonrasnda ilk tetrapodlarn kara yaamna amphibi (iki yaamllar) olarak uyum salamalarn Karbonifer dneminin nemli, ormanlk ve bataklk ortamlarnda gryoruz. Karaya k iin son zamanlarda yaplan nemli fosil keiflerinin banda Ge Devoniyen (385-359 Milyon yl nce) de yaam Tiktaalik (Yok olmu Sarcopterygian) fosillerinin bulunmasyla balkamphibi geilerinin nemli bir halkas da tamamland.. ok daha nceleri yine ge Devoniyeni temsil eden Ichthyostega balk-amphibi geilerini simgeleyen nemli gei fosillerinin arasnda en eskisi olarak bilinmektedir. Karbonifer dnemi gerek amphibilerin eitlendii zamandr. Dnemin sonuna doru bu sefer reptillere gei formlar bataklklardan kara ortamlarna doru bir geliim gsterecektir. Ge Karbonifer de ayn zamanda reptil benzeri amphibiler yaylmaktadr. Bunlar amphibi ve srngen karakterlerini bir arada bulunduran formlardr. En nemlisi bataklklarda yaayan 2-25 m uzunluunda Proterogyrinus dur. Reptil karakterlerini ok daha fazla ieren dier bir gei formu bataklk aalarnda yaayan Hylonomus, bu dnem gei formlar arasnda en iyi bilinenler arasnda yer alr. Proterogyrinus gibi 46

avc zellii olan Hylonomus bataklklardaki dev kz bcekleri ve iri arthropodalar avlayarak beslenmektedir. Omurgallardaki bu sratli geliim ve deiim Paleozoyik sonuna kadar devam edecektir. Pangea nn paralanmasna kadar geen 291 milyon yl sre iinde gezegenin biyolojik eitlilii artm evrim sratlenmi omurgaszlarn tm, omurgallarn da 3 byk snf evrimleerek dnya yaamna katlmlardr. Bitkiler aleminde ise iekli bitkilerin ve palmiyelerin dnda tm bitki gruplar evrimleerek ormanlar oluturmulardr. Ktalarn birbirlerinden ayrlmas Okyanuslar dnemi (Tetis ve dierleri)-Mesozoyik Permiyen dneminin sonunda gezegen, dinozorlar yok eden byk yok olutan daha byk bir yokolu (katastrofi) ile kar kar kalr. Tm gei formlar ortadan kalkar. Denizel biyoeitliliin %96 s ve karasal canllarn %70 i yok olur. Gezegeninin kendisini toplamas iin olduka uzun bir zaman geecektir. Omurgallar snfnda 1. Zamann sonuna doru evrimlemeye balayan reptiller, paralanmaya balayan Pangea ile birlikte evrimlemeye ve eitlenmeye balayacaktr. Artk gezegenin tek hakimi vardr, o da denizde, karada ve havada stnlk salayan biyolojik g srngenlerdir. 2. Zamann erken dnemlerinde kk dinozorlar, Jura ve Kretase de dev boyutlara ular. Jura ortalar ve sonlar ile erken Kretase yepyeni bir omurgal snfnn geliimine tank olacaktr. Gei formu Archaeopteryx ve tyl dinozorlarn kefi ku snfnn ortadan kalkmasna sebep olacak, yeni snflamada artk kularn yeri olmayacaktr. Kretase sonlar omurgallarn en gelimi snf memelilerin ilk ortaya ktklar dnemdir. 65 milyon yl nceki byk yok olu sonras dev srngenlerin yerini Senozoyikde memeliler alacaktr. Tetrapodlarn evrimlemesi ile birlikte gezegende karalar veya ktalar aras balantlar ya da corafik engeller, canlln evrimine dorudan etki eden nemli faktrlerdir. Mesozoyikde dinozor kaytlar baz karakprlerinin oluumunu belgelemitir. rnein Ceratopsianlar (boynuzlu Dinozorlar) Asya Ktasndan Kuzey Amerikaya Mesozoyik zamanda birka kez karlkl olarak getikleri fosil kaytlarndan anlalmaktadr. Boynuzsuz olan tipler ge Kretase de Moolistan da yaygndr. Boynuzlu ve boynuzsuz olanlarn fosil kaytlar ge Kretasede (99-65 Milyon yl nce) K. Amerikada bulunmaktadr. Ayrca Avustralya ve Gney Amerika Ktasnn gney ucunda da bunlara ait fosil kaytlar vardr. Bu veriler bata ktalarn nceleri bir arada olduklarn aklad gibi, bu hayvanlarn zellikle Bering Kara kprsn ge Kretase dneminde bir ka kez kullandn fosil buluntular ve radyometrik yntemlerle tarihlendirmeleri sonucunda kesinlik kazanmtr. ikago niversitesi dinozor paleontologlarndan Paul Serano aratrmalar sonucunda Fasta bulduu dinozor fosillerine gre bunlarn Mesozoyik dnemde kuzey ve gney ktalar arasnda baz karakprlerini kullanarak g ettiklerini tahmin etmektedir. rnein Carcharodontosaurus saharicus (Sahra nn Kpekbal dili srngeni). Gney Amerika da bulunan Ganotosaurus carolinii ve Fasda saptanan Deltadromeus agilis gibi. Kuzey Amerika ve Afrika dinozorlar her iki kta arasnda halen var olan Cebelitark benzeri (Kuzey Afrika-spanya) karakprs ile birbirleriyle zaman zaman balantda olmulardr. Antartika ktasndada Mesozoyik dneme ait dinozor kaytlar vardr. zellikle rdek gagal (duckbilled) dinozor topluluklar Gney AmerikaAntartika arasndaki karakprs ile Kretase dneminde gneyden kuzeye g etmilerdir. Mesozoyikde reptillerin yan sra amphibilerin de kulland karakprleri bulunmaktadr. Ender olarak baz amphibi trleri Mesozoyik kprlerinin varln ortaya koyabilmektedir. Bunlardan en yeni bilineni meneke renkli yeni bir kurbaa trnn Hindistan da kefedilmesiyle ortaya kmtr (Biju, S. D. ve Franky Bossuyt, 2003). Bu iman ve meneke rekli amphibi tr DNA analizlerine gre 175 milyon yl nce dinozorlarla birlikte yaamaktadr. Hintli S.D. Biju ve Belikal Franky Bossuyt gney Hindistan da yeni bir kurbaa tr Nasikabatrachus sahyadrensisi kefeder. Buluntu yeri Madagaskar Adasnn yaknndaki Seyel Adalarna 3000 km uzaklktadr. Trn kuzenleri ise Seyel Adalarnda yaamaktadr. nemli bir 47

soru akl kurcalamaktadr. Bunlar yzemeyeceine gre Hindistana nasl gelmilerdir? Akla gelen ilk cevap ktalarn hareketleridir. Bilim adamlarna gre bu kurbaann atalar olan iki familya Sooglossidae ve Nasikabatrachidae Gondvanada kkenlidir. 200 milyon yl nce Pangea paralanmaya baladnda ktalar geni okyanuslarla birbirinden ayrlm, Hindistan Asya ya arpncaya kadar ki uzun yolculuunda Afrika ktas ile zaman zaman balantl kalmtr. 160 milyon yl (orta Jura sonlar) nce Hint Plakas, Seyel Adalar kara kprs ile Madagaskara baldr. Kretase dnemi sonlarna doru her iki kurbaa ailesi Hindistan-Madagaskar-Afrika ve Asya ktalar aras karakprlerini kullanarak ktalar aras geileri yapacaklardr. Genetik almalar iki familyann 130 milyon yl nce (erken Kretase ortalar) birbirinden ayrldn belirtmektedir. Ktalarn birbirine yaklamas: Karakprleri Dnemi Senozoyik II. byk yok olutan sonra gezegenin en byk okyanusu Tetis yava yava kapanma srecine girecektir. 50 milyon yl nce Hint Levhasnn Asya Ktasna arparak eklenmesiyle her iki kara arasndaki Hindopasifik Okyanusu tkenmeye balayacak ve bu blgede karakprleri oluacaktr. Eosen dneminde yitirilen okyanuslara dier bir rnek de Asya ktasnda Yerin en byk corafik engellerinden biri Turgai Okyanusunun Eosen dneminde yok olmasdr. Bering Karakprs ile Kuzey Amerikadan Asya ya geen memeli faunasnn uzun sre bu okyanus nedeniyle daha douya Avrupa ya doru gidememi olmas memeli evrimine o dnem iin nemli bir engel oluturmutur. Eosen memeli topluluklar bu engelin kalkmasyla Avrupaya yaylarak eitlenir. Bundan sonraki dnem Oligosen iri memelilerin zaman olarak bilinir. zellikle Proboscidae, Rhinoceratidae nemli gruplardr. Fosil kaytlar Avrupadan gneye Dinaridler yolu ile Trakya zerinden Anadoluya bu dnemde (3323 Milyon yl nce) nemli memeli gleri olduunu belirtir. Miyosen dnemi (23-5 Milyon yl nce) Yerin tarihinde kara kprlerinin varl olarak bilinir. Atlantik ten douya uzanan Tetis Okyanusu 2. kez corafik bir engelle blnecek, batda Akdeniz douda ise Hindopasifik Okyanusu ismini alacaktr. Miyosenin erken zamanlarnda Arabistan Yarmadas Anadolu plakasyla arpr. Aradaki deniz (Bitlis Okyanusu) tkenmeye balar. Oluan kara kprs Asya memeli topluluklarn ran zerinden ve Afrika zerinden Anadoluya tayacak, nemli lde Afrika kkenli memeli topluluklar Anadoluda yerleecektir. Bu arada dier bir karasal balant da jeoloji tarihinde bir ka kez karakprs grevini stlenmi Cebelitark blgesidir. Bu gei yeri Miyosen sonu ve Pliyosen de birok Afrika memelisinin Avrupaya gemesine olanak salamtr. Blgesel tektonizma ve zellikle Messiniyen krizi, bu blgede nemli corafik deiiklikler yaparak karakprlerinin oluumuna olanak salamtr. Dnya Miyosenden sonra souma srecine girecektir. Neojenin son dnemi olan Pliyosen (52 Milyon yl nce) de ki Amerika Ktasnnn Panama Blgesinde kara balants dikkati eker. Ktalar arasnda ift ynl memeli gleri bu zaman iinde gerekleecektir. Her iki kta arasndaki balant tarihinde nemli olaylarn kaytlar vardr. klimde, ortamsal koullarda, biyolojik eitlilikte yapt deiiklikler bu blgedeki levha kareketlerinin sonucunda gereklemitir. Bu tarihte meydana gelen olaylara ksaca deinelim; 20 milyon yl nce erken Miyosende Panama Kanal bugnk gibi Atlantik ve Pasifik okyanus sularnn serbeste kart bir blgedir. 15 milyon yl nce Miyosenin ortalarnda Karayip ve Pasifik levhalarnn arpmas sonrasnda oluan deniz alt volkanizmas blgede birok kk volkanik adann meydana gelmesine neden olur. Her iki plakann hareketi blgeyi su istnde brakacaktr. 3 milyon nce erken Pliyosen dneminde adalar civarndaki aknt sistemlerinin oluturduu kel topluluklar iki byk ktay birbirine balayacak ve bylece her iki okyanus birbirinden ayrlacaktr. Ktalararas balant her iki kta arasndaki memeli geilerini salad gibi iklim ve evre deiikliklerinin de sebebi olacaktr. Buradaki karakprsnn oluumu o kadar nemlidir ki okyanus ve atmosfer dnglerinde byk deiiklikler meydana gelecek, oluan Golfstream aknts nedeniyle 48

kuzeybat Avrupa 10 derece kadar snacaktr. Ayrca biyolojik deiikliklerin banda her iki arasnda ift ynl gler grlecek, opossum, armadillo gneyden kuzeye g edecek, ayn ekilde ay, kediler, atlar lamalar ve rakunlar karakprsn kullanarak kuzeyden gneye gideceklerdir. Bu oluum 60 milyon yldan beri gezegende gerekleen en nemli jeoloji-biyoloji ve iklim deiimlerinden biri olarak bilinir. Miyosenin sonlarna doru 5.965.33 milyon yl nce Messiniyen krizi olarak bilinen Akdenizin ksmen kurumas ya da llemesi ve bir tuz l haline gelmesi sonucunda Atlantik Okyanusu ile Akdenizin balants Cebelitark Kara kprs ile kesilir. Afrika kkenli birok memeli grubu bu yolla Avrupaya yayld gibi Asyadan Avrupaya gelmi olan Asya kkenli birok topluluk da Afrika ktasnda yaylmaya balayacaktr. Miyosen sonlarnda bu kara kprlerini kullanan nemli birok memeli topluluu Messiniyen krizinden etkilenecek ve ksa sreli yok olular blgede grlecektir. Bu ksa sreli katastrofinin sonrasnda kresel deniz seviyesi ykselmesi ile birlikte karakprs ilevini yitirecek ve geiler sona erecektir. Gezegen milyonlarca yl nce defalarca olduu gibi 2 milyon yl nce yeni bir buzul ana daha girecektir. Son 10 bin yla kadar Gezegen drt byk buzul dnemi ile kar karya kalacak bu sre iinde okyanus sular donacak, kutuplardan gney enlemlerine doru yaylacak, Kuzey Amerika ve Asyann byk bir ksm buzullarla kaplanacaktr. Bu kresel anlamda okyanus su seviyelerinin dmesi demektir. Bu da yeni kara kprlerinin olumasdr. rnein Kuzey Amerika-Asya balantsn oluturan Bering Karakprs bu konuda nldr. Bu yolla aralarnda insann da olduu birok memeli bu kpry kullanarak ktalararas g edecektir. Buzul ve buzularas dnemlerde birok kez kara haline gelen balant bu gleri olanakl klm Asya-Kuzey Amerika arasnda insanlk tarihi boyunca birok g bu yolla gereklemitir. rnein Kuzey Amerika yerlilerinin bu yolu kullanarak Asyadan Amerika ktasna getikleri bilinir. Milyonlarca yl nce Dinozorlarn da bu yolu kullanarak Asyadan Kuzey Amerika ktasna getikleri gibi.. Son keifler insann ok daha gneylere Asya-Endonezya-Java balantsn kullanarak Sumatrada yerletiklerini aklamaktadr. Homo floridensis bu konuda en yeni bilinen rnektir. Anadolunun Evrimi Kk Asya, gnein dodu topraklar, insanlk tarihinin yan sra Yerin tarihi iindeki oluumu, geirdii evreler ve son olarak gezegenimizin nemli jeolojik olaylarnn ekillendirdii gnmzdeki corafyas Anadolunun evrimi; 30 milyon yl nce 2. zamann o mehur Okyanusu Tetisde birok karaparasnn bir araya gelerek ekillenmesiyle balar. Anadolunun gneybat blmleri o devasa kta Gondvanadan ayrlarak orta enlemlere kadar gelmi ve yarm adann bir ksmn oluturmutur. Kuzey ksmlarda rnein Karadenizin dalk kesimleri ise kuzey ktas Lavrasyaya aittir. Oligosen sonunda her iki ktann paralar bir araya gelerek Anadoluyu oluturacaktr. Tetisin kapanmas (AfrikaAvrupa kta ilikisi) sonucu ykselen Alp-Himalaya orojenik kua Anadolu ekillenmesinin nemli tektonik olaylarnn banda gelir. ok daha gen olaylar da bu ekillenmeyi gnmze tayacaktr. rnein, Arabistan Yarmadasnn Anadoluya arpmas, meydana tektonik zonlar (KAF ve DAF) n yan sra dou Anadolu volkanlar ve bunlarn faaliyetleri corafyada belirgin morfolojileri oluturacak, nemli karabalantlar meydana gelecektir. Anadolunun memeli evrimi Oligosen sonlarndan itibaren balar. Bu konuda yaplan detayl faunal almalar Eosenden beri bir memeli topluluunun bu corafyaya yerlemeye baladn belirtmektedir. Ancak belirgin topluluklarn ge Oligosen dneminde Kuzeyden Avrupa yolu ile geldiklerine dair kesin fosil kantlar bulunmaktadr. 24 milyon yl nce kuzeyde Alp sisteminin ykselmeye balamas sonrasnda, Anadolu Kara paras ve bu sistem arasnda Slovenya koridoru oyunca Dinarid-Palegon-Anadolu Kara Kprs meydana gelecektir. Asyadan Avrupaya geen memeli hayvanlar ki bunlarn arasnda Carnivora, Rhinoceratidae, Rodenia, Lagomorpha ve benzeri memeliler bulunmaktadr. Bu karakprsn kullanarak imdiki Trakyaya oradan da yeni yeni biimlenmeye balayan Anadoluya yaylacaktr. Bu dng beraberinde gen akn gerekletirecek, bu da yerletikleri Anadolu topraklarnda memeli evrimin ok daha sratlenmesini salayacaktr. 49

Oligosen sonlarnda bu karakprs geliirken gneyde ise ok daha nemli baka bir kara kprs Arabistan ve Anadoluyu birbirine balamaya hazrlanmaktadr. 23 milyon yl nce gelien bu balant ile bu sefer Arabistan Yarmadas zerinden Afrika kkenli Graffidae Felidae, Rhinoceratidae, Proboscidae ve dier memeli gruplar Afrikadan yola karak yeni oluan kara balantlar ile Anadoluya yaylacaktr. Bu g aralklarla devam etmi ve gruplar Avrupaya kadar yaylmlardr. Bu savlarn doruluu Anadolunun birok yerinde bulunan fosil kaytlardr. Yaplan almalar memeli g yollar hakknda nemli bilgiler vermeye devam etmektedir. Miyosen ve Pliyosen dnemi (23-2 milyon yl nce) karakprlerinin dier memelilerin yaylndan ok daha nemli bir geliim de, atn evriminde oynadklar roldr. Turgai corafik engelinin ortadan kalkmas ve sonrasnda Avrupa ve Gneybat karalara gei yollar, Cebelitark ve Bering ile Panama karakprleri Equusun belirgin bir evrim izgisine ulamasna olanak salamtr. Bu geliimde Anadoludaki memeli evrimini destekleyen fosil kantlarn yannda hemen hemen her buluntuda Equusa ait fosiller dikkati eker. Canlln evrimi ile Gezegenimizin evrimi milyarlarca yldr i ie srmektedir. Her ikisini de bir birinden ayrmak imkanszdr. Her ikisi de birlikte deerlendirilmelidir. Ktalar milyarlarca yldr hareket halindedir. Depremler, volkanlar bu hareketliliin tipik rnekleridir. Yaam da bu hareketliliin iinde ok doaldr ki duraan olamaz. O da deiecek ve evrimleecektir. Ktalar, karalar jeolojik zaman iinde yer hareketleri, iklim deiimleri etkinliinde birbirine balayan doal karakprlerinin bu deiimde oynadklar rol gezegen yaadka devam edecektir.
Kaynaklar Demirsoy, A., 1992, Yaamn Temel kurallar. Omurgallar /Amniyota (srngenler, kular ve memeliler. Cilt III/ ksm II. 942 s. Metaksan A. Ankara. Biju, S. D. ve Franky Bossuyt., 2003, New frog family from India reveals an ancient biogeographical link with the Seychelles. Nature 425, 711-713. Brusatte, S. & P. C. Sereno, 2005. A new species of Carcharodontosaurus (Dinosauria: Theropoda) from the Cenomanian of Niger and its implications for allosauroid phylogeny. Journal of Vertebrate Paleontology 25: 40A. Demirsoy, A., 2001, Yaamn Temel kurallar. Omurgallar /Amniyota Cilt III/ksm I. 684 s. Metaksan A. Ankara. Dingus, L., 1995.,The Halls of Dinosauria. American Museum of Natural Museum. 99p Harland, W. B, et al., 1989, A Geological Time Scale, Cambridge Univ. Pres, Cambridge. Hsu, K. J. et al. 1977. History of the Mediterranean salinity crisis. Nature, London, 267. 399-403. Hsu, K. J. et al., 1973. Late Miocene desiccation of the Mediterranean. Nature, London, 242,N: 5395, 240-244. Hsu, K. J. l972. When the Mediterranean dried up. Scientific American. 227, 27-36. Maisey, J., 1996., The Hall of Vertebrate Origins. American Museum of Natural NY. Museum. 90 p. Motani, R., 2005, Evolution of the fish-shaped Reptiles(Reptilia:Ichtyopterygia) in their physical environtments and constrains. Annual review of Earth and Platenary Sciences 33, 395-420. Norel, M., Xu, X., 2005, Feathered Dinosaurs. Annual review of Earth and Platenary Sciences 33, 277-300. Sakn, M., 1994, Anadoluya ilk memeliler nasl ve nereden geldiler: CBT, 363, 8-11. en, (ed)., 2005, Geology mammals and environments at Akkalda, Late Miocene of Central Anatolia. Geodiversitas. 27 (4) Publications Scienttifiques du Museum, Paris. 513-836. engr, AMC, 2004, Yaamn Evrimi Fikrinin Darwin Dneminin sonuna kadarki ksa tarihi. T yaynevi. 187 s. engr, AMC., 2000, Jeolojik Takvim. Cogito (ek), 22, 3-47. Yapkredi Kltr Sanat engr,AMC ve Sakn, M, 1995, Canl evriminin en arpc kant. lk Ku Archaeopteryx. CBT 456, 6-9. Yaynclk.

50

Biyoloji Eitiminde Molekler Evrim Prof. Dr. Haluk Ertan .. Fen Fakltesi Molekler Biyoloji ve Genetik Blm Biyologlar Dernei stanbul ubesi Evrim Kuram, dier tm bilimsel kuramlar iinde, insan yaamn derinden etkilemi ve gelecekte de etkileyecek, ok boyutlu bir bilgi btndr. Evrim, gemite olup bitmi, tarihsel bir olay olmayp, tm evreni, dnyamz, doay ve yaam devaml ekillendiren yani yaayan bir olgudur. Bu zelliiyle doa bilimlerinden elde edilen saysz bilginin harmanlanp, birlemesini salayan bir kuramdr. Evrim kuram kozmolojik, jeolojik ve biyolojik evrim kuramlarn ieren emsiye niteliinde bir kuram olduu iin rgn ve yksek retimde ayrntl bir ekilde incelenmelidir. Yaadmz evren ve doada, zaman iinde meydana gelen deiimlerin niteliini anlamak iin, bu arttr. Fakat tad bilimsel neme karlk, evrim kuramnn retilmesinde sorunlar bulunmaktadr. Bu balamda az bilinen ve en hatal anlalm kuramlar arasnda yer alr. Evrim kuramnn dayand temel bak asn daha iyi anlatabilmek iin kuramn ortaya atld dnemde hem halk hem de doa bilimciler arasnda geerli olan anlay hakknda rencilerimize genel bir bilgi verilmesi gerekir. 17 ve 18. yzyllar, bilimsel ve felsefi dncede dikkate deer dnmlerin yaand bir devri ifade eder. Yeni varsaymlarn ortaya konmasnda artk, gzlem ve deney sonular temel alnmaya balanm, akl yrtme ve sorgulama ise bilimsel yntemin ana eksenine yerlemeye balamtr. Evrim kuramnn yaratcs Lamarck Evrim kuramnn bilimsel nitelikli ilk tasla, 1809 ylnda, Fransz doa bilimci Jean-Baptiste Lamarck tarafndan nerildi. Lamarck dnyamzn statik bir yap olmayp, devaml evrimletii dncesindeydi. Evrim uzun bir zaman diliminde ve aama aama oluuyordu. Evrimde kesintiler ve ani sramalar meydana gelmiyordu. Ona gre canllar dnyasnda basitten karmaa, ilkelden gelimie doru dzenli bir deiim oluyordu. Evrimsel soyaac tek hcrelilerden balayarak, bitkiler, hayvanlar ve en stte insann yer ald bir gelime dizgesi eklindedir. Trler sabit yaplar olmayp deimektedirler. Yeni trler ortaya karken bazlar yok olmaktadr. Lamarckn syledii bir dier nemli nokta, canllarda, ortam (yaam) koullarna adapte olma ynnde gl bir isel potansiyel bulunduudur. sel duygu vcutta fizyolojik bir uyaran gibi hareket ederek, biyolojik bir farkllamaya yol ayordu. Bu potansiyelin itici gc ise yaam koullaryd. leride kimi tezlerinde Darwini de kskacnda tutacak olan, kaltm bilimi konusunda o gnlerdeki bilinmezlikler, Lamarckn da peini hi brakmayacak bir hata yapmasna yol amt. Statik evren anlay Evrim kuram grld gibi deiim olgusu zerine yaplandrlan bir kuram olarak ortaya kt. Halbuki bu kuram ilk ortaya atldnda geerli olan dnce, statik yani duraan bir evren, dnya ve doa anlayyd. Bu yaklam kklerini, Musevilerin Yaratl Kitabndan ve kimi antik a filozoflarnn grlerinden alr. Evrenin temel yasas deimezlik yani srekliliktir. Canl trleri sabit, deimez birimlerdir. Bu balamda trler birbirlerinden ayr ayr yaratld iin, birbirlerinden evrimleerek olumalar sz konusu deildir. Canllar, ilahi yaratln yetkin varlklar olduklarndan, evrimleme eklinde bir deiim, bir uyarlanm geirmelerine gerek yoktur. Nuh Tufan gibi, toplu yok olu veya toplu yaratln gerekletii byk lekli deiiklikler ancak, doast bir gcn mdahalesi sonucu meydana gelir. Deien evren anlay Evrim kuram bunun tam tersi bir dnya grnn ifadesidir. Kuramdaki deiim ilkesi canllar dnyasna uygulandnda biyolojik evrim dncesine varlr. Bu durumda evrim kuram, zaman iinde yani soylar boyu bir canl topluluunun biyolojik (genetik) zelliklerinde meydana gelen deimedir eklinde tanmlanabilir. Kuramda yer alan iki nemli olgu Darwin tarafndan ortaya atlmtr. Bunlardan ilki, populasyon dncesidir. Ksaca bireyler evrimlemez, evrimleen canl topluluklardr eklinde ifade edilmitir. kincisi

51

ise bir tr oluturan bireyler arasnda byk bir biyolojik eitlilik olduudur. Bu nedenle, evrim kuramnn eitimi verilirken, evrimin gerekletii yap olarak, populasyonun deiim dinamiinden ve bireysel eitliliin kaynandan ayrntl bir ekilde sz edilmesi gerekir. Populasyon olgusu Populasyon olgusunun evrim kuramna girmesinin ne anlama geldiini vurgulamak iin, 20. yzyln banda Hardy ve Weinberg isimli bilimcilerin ortaya koyduklar bir tezden sz edilmesi yararl olur. Biri matematiki dieri genetiki olan bu aratrmaclar, yaptklar istatistik ve deneysel almalar sonucu; ayet bir canl topluunda eleme rasgele oluyorsa, topluluktan dar ya da dardan toplulua g olmuyorsa, mutasyon ve doal seilim etkili deilse ve topluluk ok kalabalksa,

bu topluluun dengede olduu bilgisine ulatlar. Bu tezi eitli alardan irdelemek olasdr. Bunlardan biri udur; ayet topluluun biyolojik zelliklerini deitirecek mekanizmalar ve etmenler devre d braklrsa, toplulukta bulunan biyolojik zelliklerin grlme skl fazla deimeyecektir. Daha nce belirtildii gibi ayet populasyon dengede ise, evrim sz konusu olmayacaktr. Yani deiimin olmad yerde evrimleme meydana gelmemektedir. Bir canl topluluundaki biyolojik zellikler genetik bilgi tarafndan belirlendii iin nihayette deiimin meydana geldii yer genetik maddedir. Evrimin dayand temel ilem, genetik eitliliin olumasdr. Bu bak asyla, biyolojik evrim srecinin hangi aamalardan getiinin anlatlmas, rencilerimizin olay kavramasna byk katk salayacaktr. reme hcrelerindeki genetik bilgide deiim Genetik eitliliin oluumu Organizmann biyolojik zelliklerinde deime Seilim basks gsteren faktrn etkisi Uygun zelliklere sahip bireylerin doal seilimi Seilenlerin hayatta kalmas, dl vermesi Dln hayatta kalmas Seilen zelliin soylar boyu toplulukta yaylmas Dier mekanizmalarn da katlmyla topluluun genetik zelliinde deiim Evrim

Bu adan evrim kuram retilirken rencilerimize ncelikle genetik eitlilik zerine etkili olan mekanizma ve etmenlerden sz edilmesi gerekiyor. Zaten Charles Darwin ve Alfred Wallace bu mekanizmalardan ilki olan Doal Seilim i ortaya koyduklar iin evrim kuramndaki grkemli konumlarna yerlemilerdi. Onlardan sonra birok yeni mekanizma listeye eklenerek, kurama byk destek saland. Bu mekanizmalarn her biri somut rnekler verilerek aklanmaldr. Doal seleksiyon Gler Corafi yaltm Genetik srklenme Mutasyon DNA tamir mekanizmas Transpozonlar Virsler Yatay ve dikey gen transferleri Plazmitler Mayoz ve mitoz blnme sreleri

52

Replikasyon Rekombinasyon Bu listede yer alan olgular deiik ltlere gre gruplandrmak ve deerlendirmek olas. rnein bu ilemlerden bazlar DNAdaki genetik bilgide deiiklik yaparken yani birey baznda eitlilik yaratrken, bazlar dorudan topluluun genetik yapsnda yani gen havuzunun bileimini deitirmede etkili olur. Mutasyon ve transpozonlar ilk gruba girerken, gler ve gen transferleri ikinci grupta yer alrlar. Ayn ekilde doal seilim ve eeyli reme gibi ilemler genetik eitlilii azaltrken, rekombinasyon, plazmit ve virsler genetik eitlilii artrrlar. Doal Seilim Doal seilim ilk saptanan evrim mekanizmasdr. Evrimlemede yaygn olarak i gren ok etkili bir mekanizmadr. ki aamal bir sretir. lk aama topluluk iinde bir genetik eitliin varln zorunlu klar. Ortada byle bir eitlilik yoksa yani seilimin yaplaca bir farkllk yoksa ikinci aamaya geilemez. eitlilik varolduunda, topluluk zerinde bask yaratan somut bir koulun seilim etkileri almaya balar. Son kademede canlya yaama mcadelesinde katk salayan avantajl zelliin topluluktaki kalcl gerekleir. Doal seilimde ayklanma ok fazladr. Bu nedenle meydana gelen yavru says hayatta kalandan ok ok fazladr. rnein yz deniz kaplumbaas yumurtasndan ancak biri hayatta kalmaktadr. Elenen bireylerdeki genetik eitlilik bir sonraki jenerasyona aktarlamad iin, doal seilim, eitlilii azaltc bir mekanizma olarak kabul edilir. Seilim basks yaratan etmen Seilim (ya da ayklama) basks uygulayan etmen bir avc olabilecei gibi, rnein kuraklk, hastalk, alk, gibi bir ortam koulu da olabilir. Bu etmen aslnda yaam tehdidi yaratan her ey rnein yapay bir neden de olabilir. Nkleer reaktr kazas sonucu ortama yaylan radyasyon, gemi ve uak kazas ya da kt yaplamayla balantl olarak deprem de bu ekilde deerlendirebilir. Etmenlerden bazs grld gibi oluan genetik eitliliin bireye salad hayatta kalma ve dl verme avantajnn kullanmna olanak vermektedir. rnein, ala ve susuzlua daha dayankl bireyler veya trler byle bir sorun olduunda dierlerine oranla daha avantajl olacaklardr. Baz srngenler aylarca su imeden yaayabilirken, amfibiler kurakla dayankszdrlar. Baz trler uzun sre yemek yemeden yaamlarn srdrebilirken birok memeli en fazla birka haftalk ala dayanabilir. Kazalar gibi kimi durumlarda ise, tamamen ansa bal, rasgele bir ayklanma sz konusudur. Burada biyolojik eitliliin bir etkisi bulunmaz. Yolda yryenler tarafndan karncalarn hangisinin ezilecei hangisinin hayatta kalaca bu tip seilime rnektir. Biyolojik eitlilik genetik eitlilie dayanr Biyolojik eitliliin evrimsel adan en nemli zelliklerinden biri, ayn topluluk iinde bulunan yani ayn tre ait bireyler arasnda olandr. rnein bir derslikte souk algnl virsyle infekte olmu bir rencinin bulunmas, ksa srede hastalk etmeninin derslikteki herkese bulamasna neden olur. Fakat tm renciler virs ald halde kimi yatak-dek hasta yatarken, kimi ayakta geirir. Baz renciler ise hi hasta olmadan bu salgn atlatrlar. nk samz, boyumuz, deri rengimiz gibi molekllerimiz arasnda da kk farkllklar bulunmaktadr. Bunlar, virslerin solunum yolunu deyen epitel hcrelerimizin iine girmek iin kullanacaklar hcre yzeyinde yer alan alc molekllerindeki farkllklar da ierir. Ya da baklk sistemi ilgili virse kar kimi bireylerde daha duyarl ve etkilidir. te mevcut eitlilik iinde, viral salgna kar bireylere avantaj salayan zelliklerin, bir sonraki soya kalma olasl ok daha yksek olacaktr. Salgnn ldrc olmas durumunda seilen zelliin evrimsel adan nemi daha da artacaktr. Bir kez daha yinelemek gerekirse, topluluu oluturan bireylerin tad genetik eitliliin oluumu tamamen tesadfe bal olarak meydana gelmektedir. rnein bu eitlilii oluturan mekanizmalardan biri olan mutasyonun, kaltsal maddenin neresinde, ne zaman ne boyutta meydana gelecei tamamen rastlantsaldr. Fakat doal seilimin ikinci aamas belli bir koula (gereklilie) bal olarak gelimektedir. Doal seilimin bu zelliinin rencilerimize iyi anlatlmas gerekir. Doal seilimin pf noktalar

53

Bu konuyla ilgili vurgulanmas gereken nemli bir nokta daha vardr: Doada sahip olunan hibir biyolojik zelliin onu tayan bireye mutlak bir yaama garantisi vermesi sz konusu deildir. rnein zrafann uzun boynu ve ayaklar, dier hayvanlarn ulaamayaca yerlerdeki taze yaprak ve filizlere ulamasnda bir katk salayabilirken ayn zellik, su ierken avclara kar onu ok savunmasz bir durumda brakabilmektedir. Virs salgnna kar diren sahibi olan bir bireyin bu zellii, onu daha basit bir nedenden yaamn kaybetmesine engel olmayacaktr. Bunlara ilaveten doal seilim iinde yer alan hayatta kalacak olandan daha fazla dl verilmesi, varolma sava vb. olgularn da bilimsel anlamlar ve kuramdaki yerleri vurgulanmaldr. Doal seilimin bu ok boyutlu zelliinin rencilere iyi kavratlmas gerekir. Doal seilim, evrimin bir amac veya bir hedefinin bulunmadn en iyi anlatan olgulardan biridir. Bu adan evrim, mkemmellemeye ve yce varlklarn yaratm ynnde canllar ekillendiren bir mucize plan deildir. Evrimleme sonunda sadece, organizmalarn yaam evrelerine daha iyi uyum salamalar gerekleir. Tm olan biten bundan ibarettir. Tannm evrimci Stephen Jay Gouldun dedii gibi Bir asalan soysuzluu bir ceylann sekii kadar kusursuzdur. Replikasyon hatalar Tm canllarda kaltsal yani genetik madde olarak iki molekl bulunur. Bunlar ksaca DNA ve RNA olarak bilinen nkleik asit moleklleridir. Canllarn byk bir blmnde bulunan genetik madde DNAdr. Bir organizmann varln srdrebilmesi, onun oalabilmesine baldr. Bir hcreden yeni bir hcre oluurken soyun devamll iin kaltsal maddenin bir tamamlayc kopyasnn sentezlenmesi gerekir. Bu kopya yeni yavru hcrelere geecektir. Yksek organizasyonlu canllar sz konusu olduunda, yeni oluan hcre bir vcut hcresi veya bir reme hcresi olabilir. reme hcrelerinin oluumundaki ilemler evrimsel adan belirleyici olanlardr. Sentezlenen yeni molekl oluturan drt ayr eit yaptann molekldeki sras genetik bilgiyi oluturur. Genetik molekln kopyasnn karlmasnda i gren iki enzim vardr. DNA ve RNA polimeraz. Bu enzimler mevcut DNA veya RNA molekln kalp olarak kullanarak yeni molekl buna tamamlayc olarak sentezler. Bu yolla genetik bilgi yeni molekle aktarlm olur. lemin doru yaplmas bu enzimlerin hassas almasna baldr. Fakat ad geen polimerazlar, zellikle de RNA polimeraz enzimi, ilerini yaparken kimi zaman hata yaparak, molekle yanl yaptann eklenmesine neden olurlar. Bu hata yeni molekldeki genetik bilginin kkte olsa deimesine neden olur. Bu tip hatalar her sentez ileminde kanlmaz bir ekilde meydana gelir. Hatann sonularnn evrimsel adan nemi, meydana geldii kromozom blgesine ve organizmaya gre farkl olur. Deiim genellikle ntrdr yani olumlu ya da olumsuz bir etki gstermez. Bir ksm ise zararl etkilerde bulunur. ok kk bir ksm ise organizmaya yaam mcadelesinde katk salayacak bir deimeye neden olur. Bylece belli bir organizma ya da organizma grubunun bulunduu ortama daha iyi uyumunu salayacak bir gen eidinin olumas mmkn hale gelir. Rekombinasyon Rekombinasyon, reme hcrelerinin oluumundaki bir dier aamasnda gerekleir ve ana ve babadan gelen kromozomlarn benzer olanlarnn yan yana gelerek, birbirlerinden para al-verii yapt ilemdir. Bu sayede yeniden bir karm ilemi gerekleerek yeni genetik bilgiye sahip DNA moleklleri yani kromozomlar oluur. reme hcreleri ana ve baba kromozomlarn ama birbirine karm mozaik formlarn tarlar ve genetik adan birbirlerine benzemezler. Dier bir ifadeyle, meydana gelen her sperm ve yumurta hcresi, farkl bir genetik bilgiye sahiptir. Bu tip reme hcrelerinin birlemesiyle genetik adan ana-babann tamamen ayns olmayan yavrular meydana gelir. Eem hcrelerinin de birbirleriyle rasgele birletii gz nne alndnda eeyli reme srecinin genetik deiime byk katk salad grlr. Bylece topluluu oluturan bireyler arasnda byk bir eitlilik ortaya kar. Fakat bu ilem srasnda mutasyondan farkl olarak yeni bir gen eidi olumaz. Sadece mevcut genlerin yeniden karlmas, yeni kombinasyonlarnn oluumu gerekleir. Teknik bir ifade ile gen eitlilii yerine, topluluktaki genotip eitlilii deiir. Rekombinasyon hatalar Rekombinasyon ileminde kimi zaman hatalar oluur ve para alveriinde dengesizlik meydana gelir. rnein iki kromozomun aralarndaki para deiimi srasnda, biri parasn dierine verirken dierindekinin deiimi gereklemez. Bu durumda eitsiz bir deiim olur. Bir kromozom ksa dieri uzun kalr.

54

Ayn ekilde farkl bir rekombinasyon ilemi sonunda bir genin alelinin dierine dnm de gerekleebilir. Gen dnm olarak adlandrlan bu ilem birok organizmada ska meydana gelir. Rekombinasyon hatalar sonucu, eski haline gre azalm ya da artm gen ieriklerine sahip farkl kromozomlar oluur. Tm bu olaylara bakldnda, rekombinasyonun da evrimsel adan rastlantsal olarak meydana gelen bir ilem olduu grlr. Gen duplikasyonu ve yalanc genler Genetik ilemlerdeki hatalarn evrimsel adan ok nemli olan bir eidi daha vardr. Gen duplikasyonu ile, bir genin ikinci bir kopyas karlr. Gen ikizlemesi olarak da adlandrlabilecek bu ilem sonucu, yeni oluanla birlikte ata (orijinal) genin ayr birer evrimsel deiim sreci yaama ans doar. Yeni oluan kopya gen, kendiliinden oluan mutasyonlarla ounlukla bozulur ve tad genetik bilgiyi kaybeder. Bu durumda gen, pseudogen-yalanc gen haline dner ya da orijinal genden farkl yeni bir ilev kazanabilir. te evrimsel adan nemli olan bu ikinci gelimedir. Gen ikizlemesi zerine deneysel almalarn younlat 1960l yllardan gnmze kadar yaplan almalar, yeni genlerin ve yeni fonksiyonlarn en nemli kaynann, bu mekanizma olduu saptanmtr. Bu sayede mevcut bir ata genin ilevine, yeni oluan genlerde meydana gelen mutasyonlar sonucu, daha fazla eitlilik kazandrmak mmkn olmaktadr. Gen ikizlemesiyle zellikle yksek organizasyonlu canllarda birok gen ailesinin olutuu belirlenmitir. rnein memelilerde tek renkli, iki renkli, renkli, drt renkli vb. grmeyi salayan genler duplikasyon ile olumulardr. Her tr kendinden nceki bir trden evrimleirken, genler de kendinden nceki bir ata genden evrimleerek eitlenmektedir. nsan dahil omurgallarn genomunda binlerce duplike ve yalanc gen yer almaktadr. rnein memeli genomlarnda 20 bine yakn yalanc gen saptanmtr. Bu genlerin bazsnn tekrar evrimleerek, ilevsel genlere dnt kimi rnekler bulunmutur. Organizmaya zel durumlar u ana kadar verilen bilgiler yksek organizasyonlu yani karyotik canllarda karlalan durumlarla ilgiliydi. Bunlar diploid olduklar iin her genden iki takm ierirler. Bu adan genom dinamii, haploid yani her genden bir takm ieren prokaryotlardan olduka farkldr. rnein bakteriler ve arkeler prokaryot canllardr. Bunlarn genlerinde meydana gelen bir mutasyon byk etki yapar ve bunu mikroorganizmann zelliklerinde ksa srede gzlemek olasdr. Fakat karyotlarda her genden iki tane olduu iin, mutasyon etkisi daha azdr. Bundan daha nemlisi prokaryotlarda ilevsel genler hemen hemen tm genomu kaplarken, karyotlarda genomun ancak bir ksm bu tip genleri ierir. Genomun geri kalan plk DNA olarak tanmlanr ve gerek genler yani organizmann biyolojik zelliklerine yansyan bilgi iermezler. Bu adan bakteride meydana gelen genetik bir deime bakterinin biyolojik zelliklerine byk oranda yansr. rnein insan gibi karyot organizmalarda oluan genetik deimeler daha nce vurguland gibi byk oranda ilevsel genetik bilginin olmad ksmlarda meydana geldii iin ntr yani etkisiz mutasyonlardr. Toparlamak gerekirse, evrimsel srecin farkl organizma gruplar zerindeki etkisi farkldr. nk genetik eitlilie etki eden faktrlerin bu canllardaki evrimsel sonular farkldr. Bu nedenle nl bir evrimci, replikasyon ve rekombinasyonun evrimdeki nemlerinden dolay, evrimin reme srecinde meydana gelen hatalarn bir sonucu olduu yargsna varmtr. Transpozonlar Transpozonlar, genom iinde hareket edip yer deitirebilen, eitli uzunluklardaki DNA paralardr. Bunlara srayan genler ad da verilmitir. Hem prokaryot hem de karyotlarda bulunurlar. Bu DNA paralarnn genom iindeki sramalar srasnda girdikleri yeni blgede aktif olarak ifade edilen bir gene rasgelmeleri, organizmann yaamnda nemli olan bir zellikte deiime yol aabilir. Hatta transpozonlarn mdahale ettii genin, dier genlerin almasn kontrol eden bir gen olmas ok daha byk boyutlu bir deiime yol aacaktr. Bu genetik deiim olumlu ya da olumsuz ynde bir etkisi olabilir. Transpozonlarn genom bykl ve yaps zerine kapsaml etkileri olduu iin zellikle trlemede belirleyici bir role sahip olduklar dnlmektedir. rencilerimize bu ilgin yaplarn deiik tipleri ve hareket mekanizmalar anlatlmaldr. Molekler Evrim almalarnn Kurama Katks

55

Biyolojik evrim kuramnn temel hedefi bulunur. Bunlardan ilki canllarn kkenini aydnlatmaktr. Kken sorununda biyologlar, jeokimyaclar ve astrokimyaclar birlikte alrlar. kinci hedef dnyamzdaki gz kamatrc tr eitliliinin nasl olutuunu aydnlatmaktr. Bu sorunun yol at bir dier soru ise nc hedefi oluturur: Bu da soyu tkenmiler dahil olmak zere dnyamzda varolan tm canllarn aralarndaki gerek yani doal akrabalk ilikilerini gsteren dev bir soy aacnn oluturulmasdr. Bylece tm canllarn birbirlerinden ve en bata da ortak bir atadan evrimletiinin kantlanmas hedeflenir. Gemite gerekte neler olduunun anlalmas buna baldr. Ortak Ata kavramn evrim kuramna sokan Darwindi. O birbirine benzer trlerin akraba olduunu ve ortak bir atadan evrimletii kansndayd. rnein tm memeliler ya da bcekler ortak bir memeli veya bcek ataya sahipti. ok daha genel zelliklere gidildiin de ise tm canllarn ortak bir kkten geldii tezine ulamt. Canlln byk soyaacnn hazrlanmas Byk yaam aacnn hazrlanmas, ayn zamanda ok eski bir tartmann sonlanmas ynnde nemli bir gelimedir. Bu, yaznn banda vurgulanan, -trler birbirlerinden bamsz bir ekilde yaratlp, varlklarn deimeden mi srdrmektedirler yoksa birbirlerinden mi evrimlemilerdir?- sorusunun yantdr. Molekler biyologlarn geen yzyln ortalarndan itibaren ortaya koyduklar tutarl bulgular, bu ynde olduka yol kat edilmesini salamtr. Bugn biyologlarn elinde artk ok gvenilir bir soyaac tasla bulunmaktadr. Mevcut aa, binlerce yldr inanlann aksine canllarn evrimsel ilikilerinin, bir merdivenin basamaklar gibi dorusal bir sralanma eklinde, basitten karmaa doru dizileme eklinde olmadn gstermitir. Tm canllar arke, bakteri ve karya eklinde tanmlanan ayr hcre tipinden evrimlemilerdir. rnein arkeler hcre ekirdei iermedikleri yani bakteriler gibi prokaryot olduklar halde, birok zelliklerini bakterilerle deil karyotlarla yani yksek organizasyonlu canllarla paylayorlard. Gnmzde yaayan tm canllar modern canllard ve her biri farkl bir hzda evrimleiyordu. Klasik snflandrmann yantlamakta glk ektii birok noktada molekler filogenetik almalar olduka doyurucu aklamalar getirmiti. rnein bir deniz memelisi olan balinann ortak atay paylat yani en yakn akraba olduu organizmann, beklenenin aksine, bir su aygr olduu anlald. ki canl grubunun sahip olduu transpozonlarn ve st proteinlerinin dizi analizi bu sonucu vermitir. Bylece yaayan baz balina trlerinde ve fosillerinde gzlenen arka ayak kalntlarna bir aklama getirmek mmknd. Balinalar byk olaslkla, kara yaamndan denize geri dnm bir kara memelisiydi. Ayn ekilde uzun yllar bitki olarak kabul edilen ve botanik bilim dal iinde incelenen mantarlarn temel biyokimyasal zelliklerinin hayvanlara daha yakn olduu saptand. Hcre duvarlar ayn bcekler gibi kitin ieriyor ve karbonu hayvanlar gibi glikojen eklinde depoluyorlard. Molekler filogenetik zellikle byk glk yaanan on binlerce mikroorganizma ve omurgaszn snflandrlmasnda byk katk salamtr. Bu filogenetik soy aac, anatomi, morfoloji, paleontoloji, fizyoloji, genetik, biyokimya, mikrobiyoloji, ekoloji, jeokimya, jeoloji, sistematik vb. bilim dallarndan gelen saysz verinin harmanland dev bir yap eklinde gn be gn ykselmektedir. Evrim kuramnn doa bilimlerini birletiren emsiye niteliinde bir kuram olduunun en nemli kant bu almada grlr. Bu almalar rencilerimize iyi anlatlmaldr. Gerek doa tarihini kavramann en gvenilir yolu budur. Protein, DNA ve RNA dizi tayinleri 1950li yllarn ortalarndan itibaren aratrmaclar, baz makromoleklleri meydana getiren yaptalarnn dizi analizini yapmaya baladlar. lk olarak farkl hayvanlarn inslin hormonunun amino asit dizisi belirlendi. Sanger ve arkadalarnn yapt almalar, birbirine yakn akraba olan canllarn amino asit dizilerinin birbirine daha ok benzediini yani homoloji gsterdiini, uzak olanlarn dizilerinin ise daha az homoloji gsterdiini ortaya koydu. Bu bir kiinin molekllerinin yan komusundan daha ok en fazla anne, baba ve kardelerine benzemesi gereine dayanr. Zaten gnmzde halk arasnda, DNA testi olarak bilinen uygulama da ayn manta dayal olarak yaplmakta ve kiinin gerek ana-babasn saptamada byk kesinlik gstermektedir. Proteinlerden sonra dizi analizleri DNA ve RNAya uygulanmaya baland. Bu molekllerle daha iyi sonu elde edildi. zellikle 16S rRNA geni molekler filogenetik almalarda temel molekl olarak ele alnmaya balad. Molekllerin dier biyolojik yaplar gibi evrimlemesi aratrmaclara nemli bir olanak sunuyordu. Molekler saat

56

Molekler sistematikiler molekler dizi analiz sonularyla, paleontoloji ve jeolojik bulgular karlatrdklarnda, molekllerde meydana gelen dizi deiimlerinin zaman iinde, olduka dzenli aralklarla yani sabit bir hzda meydana geldiini grdler. Mutasyonlar geni zaman dilimleri gz nne alndnda yava fakat bir saat dzeninde, sistemli bir ekilde moleklde birikiyordu. Dier bir ifade ile bu molekllerin molekler saat olarak kullanlmas mmknd. Bylece deiiklik saysyla geen zaman arasnda bir balant kurulabilirdi. Molekler saati ayarlamak ve kontrol etmek iinse, ok gvenilir bir ekilde tarihlendirilmi kimi jeolojik ve fosil yaplara ait deerler, karlatrlma amacyla kullanlmaktadr. Bir sonraki aamada dizi verileri, iki trn ne kadar bir sre nce ortak bir atadan ayrlarak evrimletiklerini hesaplamakta kullanlmaya baland. Dier bir deyile iki tr arasndaki evrimsel mesafe de hesaplanabilir hale gelmiti. Artk moleklleri canllarn arkeolojik kaytlar olarak deerlendirmek mmknd. Bundan elli yl nceye kadar biyolojik gemi sadece kayalardan ve fosillerden okunabilirken, imdi bunlara bir de molekller katlmt. Molekler analizler zellikle, fosil kaytlar bulunmayan ya da ok zayf olan organizmalarn evrimsel ilikilerini aydnlatmakta byk katk salamaktadr. Bu ynde yaplm deneysel almalardan rnekler verilmesi konuyu daha anlalr hale getirecektir. Mesela kanda bulunan hemoglobin proteininin amino asit dizisi, bu amala en yaygn olarak kullanlanlardan biridir. Kanda oksijen tanmasnda i gren hemoglobin hayvanlarda yaygn olarak bulunan bir proteindir. nsan ve empanze hemoglobinleri arasnda fark yokken makak maymununki ile sekiz amino asitlik fark bulunur. nsanla ku hemoglobini arasndaki fark 45 amino asittir. nsanla bir amfibi olan kurbaa arasndaki amino asit fark 67dir. Omurgasz bir kurtukla, insan arasndaki fark ise 125 amino asittir. Grld gibi organizmalar, insana olan yaknlklarna gre; maymun (memeli), ku, amfibi ve omurgasz eklinde sralamak olasdr. Fosil kaytlara dayanarak hazrlanan soy aacna gre organizmalarn, omurgaszlar, amfibiler, kular, memeliler, maymunlar ve insan eklinde sraland sistematik dizgeyle, molekler dizi analizlerine gre yaplan snflamann uyum iinde olmas, son yllarda biyolojideki en nemli gelimelerden biridir. Bylece son be yzyllk dnemde farkl bilim dallarndan gelen veri ve varsaymlarla snanan evrim kuramnn bunlardan baaryla kmas, ona byk g kazandrmtr. Kayalardan, fosillerden, molekllerden genomlara Molekler evrim aratrmalarnn bir paras olarak genom projeleri, insanlar asndan nemli bir sorunun yantnn aydnlatlmas ynnde nemli bir katk yapmaktadr. 18. yzyl doa bilginlerinden Fransz Comte de Buffon ve sveli Carl von Linn, insanla maymunlar arasndaki biyolojik yaknl bilimsel bir temelde deerlendiren ilk kiilerdi. Daha sonra 19. yzylda, Charles Darwin ve Thomas Huxley, insan ve maymunlarn anatomik, fizyolojik ve sosyo-psikolojik adan birbirine ok benzer organizmalar olduunu vurguladlar. Darwin, yaad yllarda, maymunlarn kkeni hakknda kaydedilen gelimeler ve insan maymun benzerliinden yola karak, insanlarla, Byk Afrika Maymunlarnn ortak atay paylaan yakn akrabalar olduklarn ve insann kklerinin Afrikada olmasnn mmkn olduundan sz etti. Homo cinsine ait fosillerinin henz kefedilmedii o yllarda byle bir ngrde bulunmak olduka cretkar bir yaklamd. 20. yzyla gelindiinde ilk nce insan ve maymunlarn kromozom saylar belirlendi. nsann 46 kromozomu, kuyruksuz maymunlarn ise 48 kromozomu bulunuyordu. Karyotip analizleri yapldnda iki canlnn kromozomlarnn olduka benzer olduu grld. Daha sonra boyama tekniklerinin kullanld kromozom bantlamasyla bu benzerlik daha da pekitirildi. Bu arada insann 2 numaral byk kromozomunun, maymundaki iki kk kromozomun ters dnerek ularndan yapmas sonucu olutuu anlald. Bylece kromozom saylar arasndaki kk farkn nedeni de aydnlatlm oluyordu. Daha sonra birok protein ve genin dizi analizleri yapld. rnein globin proteinlerinin amino asit ve BRCA1 geninin nkleotid dizi analizleri yaplarak bu yaknlk daha da desteklendi. Kuyruksuz maymunlar arasnda insana en yakn olan empanzeydi ve daha sonra goril geliyordu. 2001 ylnda nsan Genom Projesinin, 2005 ylnda ise empanze genom projesinin ilk sonular yaynland. ki organizmann genomlarndaki dizi benzerlii %98den biraz daha fazlayd. Bylece yzyllardr sren bir servenin sonuna olduka yaklalm oluyordu. nsan genom projesi Darwinin, kendisinin bile inanmaya cesaret edebileceinden daha hakl olduunu gsterdi. Dr. Jim Watson Genom Projeleri Programnn Balatclarndan

57

nsann evrimi sz konusu olduunda sylenmesi gereken nemli bir nokta daha bulunmaktadr. nsan, dier organizmalar gibi, biyolojik zelliklerini kaltm yoluyla gelecek kuaklara aktarmaktadr. Fakat kltr yaratan bir canl olarak bu kltr ancak eitim yoluyla aktarabilmektedir. Bu kltrn bir paras olan bilim sayesinde insan artk kendi evrimini denetleyebilecek hale gelmitir. Bu boyutun rencilere doru bir ekilde aklanmas gerekir. nk bilimsel gelimeler ve bunlarn yaammz zerindeki etkileri iyi anlatlmadnda, toplumsal alglamada belirsizlikler olumaktadr. nsan anlamad eye yabanclar, bunun nihayette vard nokta ise bilim kartldr. Her olumsuzluun ve sorunun kaynann bilim ve akl olduu yargsnn toplumda domas ok zor bir durum deildir. Kltr tarihinde bununla ilgili saysz rnek vardr. u ana kadar farkl sistematik gruplara ait yzlerce organizmann genom projeleri tamamland. nmzdeki yllarda tamamlanan genom projeleri arttka, canllarn filogenetik soy aacyla ilgili nemli ilerlemeler kaydedilecei aktr. Canllarn evrimsel ykleri bylece adm adm aydnlatlacaktr. Bu nedenle baz doa bilimciler 21. yzyl evrim kuramnn yzyl olarak deerlendirmektedir. Bu balamda genom projeleri hakknda rencilerimize bilgi verilmesi ok yararl olacaktr. Yapay evrim Molekler evrim almalar, doal evrimin genetik ayrntlar hakknda bilgi saladka, bu iin laboratuar ortamnda da yaplabilecei konusunda aratrmaclarda bir fikir oluturdu. ayet evrim, canllar dnyasndaki eitlilii, bu yntemleri kullanarak yarattysa, ayn yol kontroll bir ekilde kullanlarak istenen zelliklere sahip molekl veya organizmalar da yaratlabilirdi. Sonunda Uygulamal Molekler Evrim, Test Tpndeki Evrim, Yapay Evrim ya da Ynlendirilmi Evrim olarak tanmlanan bir alma alan ortaya kt. Ynlendirilmi evrim, istenen biyolojik zelliklere sahip yeni bir rn (rn. enzim) veya organizmay (rn. biyosentez ya da biyoykm yoluna sahip) yaratmak amacyla doal evrimsel srecin, seici ve kontroll bir ekilde laboratuar ortamnda hzlandrlarak, yeniden tasarlanmas ve uygulanmas olarak tanmlanabilir. Yapay evrim almalarnda, doal evrimde olduu gibi ncelikle, topluluun bireylerinde genetik bir eitliliin yaratlmas gerekir. Genetik eitlilik, doal evrimde i gren mekanizmalarn kullanlmasyla laboratuarda meydana getirilir. U.V., kimyasallar, radyasyon gibi geleneksel yntemlerle mutasyon oluturmak yannda, DNA tamir mekanizmalarnn kapatlmas, replikasyon ve rekombinasyon hatalarnn yapay yollarla artrlmas veya transpozonlarla da eitlilik yaratlmaktadr. Elde edilen milyonlarca mutant organizmadan istenen zelliklere sahip olanlarn seilmesi iin hzl ve gvenilir yntemler gelitirilmitir. Doada bulunan bir makromolekl rnein bir enzim molekl, belli bir koulda belli bir ilevi yerine getirmek zere seilip evrimletiinden, genellikle endstriyel uygulamalar iin uygun deildir. Ayn ekilde belli bir ortamda yaama ynnde evrimlemi bir mikroorganizmann yaam limitlerinde deiim yapabilmek, ilgili organizmann biyoteknolojik uygulamalarda kullanlmasnda byk avantaj yaratmaktadr. Yapay evrim rnleri Son on yl iinde hzlandrlm evrim aratrmalarndaki byk ilerlemeler, ok dikkat ekici sonularn alnmasn salamtr. zellikle evre kirleticilerini besin maddesi olarak tketen mikroorganizmalarn yaratlmas konusunda ok iyi gelimeler kaydedilmitir. rnein AIDS hastalarnda kullanlan bir ilacn, ok daha dk dozlarda etkili olmasn salayan ve bu yolla ilacn yan etkileri ok azaltan bir enzim, hzlandrlm evrim almalaryla elde edilmitir. Enzimin gen terapisinde kullanlmas iin aratrmalar devam etmektedir. Ayn ekilde, normalde yaayamayaca olduka asit ortamlarda yaayp, laktik asit fermantasyonuna devam edebilen, yourt bakterileri elde edilmitir. Yaygn olarak kullanlan bir bitki ldrcye yani herbiside kar direnli msr ve ttn bitkileri de yapay evrim yoluyla elde edilmitir. Bu tip rnler nmzdeki yllarda yaygn olarak gndelik yaamn iine girip, dnyamzn ehresini deitireceklerdir. Doal seilime dayal evrim kuramn aklamakta glkle karlaacan dnen Charles Darwin Trlerin Kkeni kitabnda, gvercin ve ss bitkileriyle yaplan slah almalarn yani yapay seilimi, model olarak ele almt. Ayn ekilde evrimi aklamak iin yapay evrim aratrmalar da rahatlkla kullanlabilecek niteliktedir. Sonu...

58

Evrim molekler dzeyde gerekleen bir olaydr. Bu konudaki bilgiler arttka, doa tarihinin gizemleri daha kolay zlebilecek, daha nemlisi canllk sorununun kalbine inilebilecektir. Bu balamda ekilen skntlarn ve aclarn azaltlmas ve yaam kalitesinin ykseltilmesinde bu almalarn etkisi byk olacaktr. Evrimin nedenleri ve sonular uygarlk tarihimizin temel bilgisini oluturmaktadr. 21. yzylda insann dnce dnyasn etkileyecek balca olaylar iinde, molekler evrim almalarnn yansmalar da yer alacaktr. nsanlk tarihinde Kopernik, Galileo ve Darwin gibi nclerin nemini biliyoruz. Bu tr kiiler gelecekte de kacaktr, elbet. Onlar almalarnda engellemek, tuttuklar sndrmek, yaam ortammz oraklatrmakla kalmaz, bizi yeni bir karanlk aa sokar; tpk, parlak Antik a bildiimiz Karanlk an bomas gibi. Yeni gereklerin ortaya kmas pek ok kimsenin, zellikle iktidar sahiplerinin rahatn karr, dahas tepkisine yol aar. yle de olsa, srp gelen banazln militan fanatizmi karsnda en byk umut dayanamz bilgelikle birleen bilgidir. Bilgi edinmede, bilimsel yntem dnda izlenecek baka bir yol yoktur; bilimin eriemedii bir eyi bildiimiz sav bir safsata olmaktan ileri gemez. Bertrand Russell (1872-1970) Okunmas nerilen kaynaklar Trke Yaynlar 1- Cemal Yldrm (1998). Evrim Kuram ve Banazlk. Bilgi Yaynevi. 2- Bilim ve Yaratllk Yrtme Komitesi (1999) Bilim ve Yaratllk-Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin Gr. Trkiye Bilimler Akademisi. kinci bask (2004). 3- Benjamin Farrington (1982). Darwin Gerei. ada Yaynlar. 4- ner nalan (2004). Darwin Ne Yapt?. Papirs Yaynevi. 5- Cyril Aydon (2006) Charles Darwin. Doan Kitaplk A. 6- Denis Buican (1991). Darwin ve Darwinizm. letiim Yaynlar. 7- Charles Darwin (1976). Trlerin Kkeni. Onur Yaynlar. 8- Charles Darwin (1978). nsann Treyii. Onur Yaynlar. 9- Jonathan Howard (2003). Darwin. Altn Kitaplar Yaynevi. 10- Wilma George (1986). Darwin. AFA Yaynlar. 11- Stephen Jay Gould (1998). Darwin ve Sonras. TBTAK Popler Bilim Kitaplar. 12- Davies, M.W. (2001). Darwin ve Fundamentalizm. Everest Yaynlar. 13- Stefoff R. (2004) Charles Darwin-Evrim Devrimi. TBTAK Popler Bilim Kitaplar. 14- Moorehead A. (1996) Darwin ve Beagle Serveni. TBTAK Popler Bilim Yaynlar-Yap Kredi Yaynlar. 15- Richard Milner (1999). Charles Darwin-Bir Doabilimcinin Evrimi. Evrim Yaynevi ve Bilgisayar San. Tic. Ltd.ti. 16- niversite Konseyleri Yazarlar Kurulu. (2006). Evrim, Bilim ve Eitim. Editr. zgr Gen. Dnya Yaynclk Org. San. ve Tic. Ltd.ti. 17- John Maynard Smith (2002). Evrim Kuram. Evrim Yaynevi ve Bilgisayar San. Tic. Ltd.ti. 18- Ali Babaolu (2000). Darwinizm. BDS Yaynlar. 19- Thorwald Steen (1999). Darwinin Peinde. Can Yaynlar. 20- Celal engr (2004). Yaamn Evrimi Fikrinin Darwin Dneminin Sonuna Kadarki Ksa Tarihi. T Yaynevi. 21- Steve Jones (2006). Neredeyse Bir Balina-Trlerin Kkenine Gncel Bir Bak. Evrensel Basm Yayn. 22- Richard Dawkins (2004). Kr Saati. TBTAK Popler Bilim Kitaplar. 23- Christopher Wills (1997). Genlerin Bilgelii-Evrimde Yeni Patikalar. Sarmal Yaynevi. 24- Susan Aldridge (2000). Hayatn pular-Genlerin ve Gen Mhendisliinin yks. Evrim Yaynevi. 25- Ali Demirsoy (1984). Kalitim ve Evrim. Meteksan Yaynlar. 26- Franois Jacob (1996). Mmknlerin Oyunu. Kesit Yaynclk.

59

Richard Dawkins (1999). Cennetten Akan Irmak-Yaama Darwinci Bir Bak. Varlk Yaynlar A.. James C. G. Walker (1996). Yerin Tarihi. Nar Yaynlar. Pascal Richet (2002). Dnyann Ya-Bir Bilimsel Sorunun Serveni. Gncel Yaynclk. Joseph Silk (1997). Evrenin Ksa Tarihi. TBTAK Popler Bilim Kitaplar. William J. Kaufmann III (1979?) Evrenin Evrimi ve Yldzlarn Oluumu. Arkada Kitapevi. Andrew Berry (2001). Evrim-Bir Dncenin Serveni. Bilim ve Teknik Dergisi. Mart, sayfa: 46-52. Ankara. 33- Andrew Berry (2001). Darwin ve Molekler Devrim. Bilim ve Teknik Dergisi. ubat, sayfa: 58-65. Ankara. 34- Ali Demirsoy (1999). Bilim ve Teknik Dergisi. ubat, sayfa: 34-45. 35- Bilim ve Gelecek ve Bilim ve topya dergilerinin ilgili saylar. ngilizce Yaynlar 36- Wen-Hsiung Li (1997). Molecular Evolution. Sinauer Associates, Inc., Sunderland. 37- Page, R.D.M ve E.C. Holmes (1998) Molecular Evolution: A Phylogenetic Approach. Blackwell Science Ltd. 38- Douglas Futuyma J. (2005). Evolution. Sinauer Associates, Inc., Sunderland. 39- Ernst Mayr (2001). What Evolution Is. Basic Books. 40- Lynn Helena Caporale (2003). Darwin in the Genome. The McGraw Hill-Hill. 41- Eugenie C. Scott (2004). Evolution vs. Creationism: An Introduction. University of California Press. 42- Chris Colby (1996). Introduction to Evolutionary Biology-Version 2. http://www.talkorigins.org/faqs 43- http://www.aaas.org/news/press_room/evolution/

272829303132-

60

EVRMSEL GENOMKS Dr. Ergi Deniz ZSOY Modern kuramsal yaps ve bu yapnn iaret ettii pratik erevesiyle evrimsel biyoloji, bilindii gibi, temellerini Trlerin Kkeni (Darwin, 1875) ve ardndan gelen dnemin bir o kadar heyecan verici ve parlak bulgularndan ve kuramsal gelimelerinden alr. Aslnda Darwindeki en kritik zellik olan kaltmsal deikenliin alma konusu yaplmas, Darwin devrimi olarak adlandrlan yeniliklerin belki de en devrimci olandr ve Darwin ncesinin tipik tipolojik organizma anlayndan ve dolaysyla-teknik olarak biyolojiye giriini klasik sistematik ile birlikte 17.yzylda yapan-Platonist idealar felsefesinden derin bir kopuu simgeler. Trlerin Kkeninin dikkatli bir biimde okunmas, Darwinde asl yeni olann, Lamarkist evre gdml dnmsel deiim yerine, karakter zellikleri asndan bireysel deikenlik snrlarnda gerekleen oransal bir deiimin olduu kolaylkla anlalr; herhangi bir canl karakteri iin (rnein Galapagos takm adalarnda bulunan Geospiza-ispinoztrlerinin besin bolluu ve trler aras rekabete dayal gaga bykl) var olan doal deikenlik, ilgili evresel koullar ile tarihsel olarak etkileim iindedir ve bu koullar deitiinde uygun karakter durumlar bu deiimi izler ve sonuta karakter deikenliinin bir blm sonraki kuaklara hemen aynen aktarlr. Kuaklar arasndaki karakter farkllama srecinin istatistiksel tanm ise doal seilim adn alr ve organizmann uyarlanmasnn ardndaki biyolojik nedenlere ilikin gc son derece yksek bir kavrama yoludur. Darwinin izdii, deikenlik esasl evrimleme erevesi, Mendelin yeniden kefi olarak adlandrlan genetiin yeniden dou sreci iinde genetik yapsna kavumu (Fisher 1930; Wright 1931, 1932; Haldane 1932) ve 1950ye dek uzanan bir srete Yeni Sentez ya da neodarwinizm olarak tanmlanan ve populasyon genetii, paleontoloji, biyocorafya ve sistematik, fizyoloji ve karlatrmal anatominin birleiminden oluan sentetik yapsna ulamtr (Dobzhansky 1937; Mayr 1942 ; Simpson 1944; Stebbins 1950). Yeni Sentezin tipik zellii, ierdii evrimsel argmann genetik temelli olmas, yani evrimsel deiimin populasyon genetik dinamikleri ile aklanlamasdr. DNAnn molekler yapsnn 1953te aydnlatlmas ve Watson-Crick modeli olarak anlmasyla birlikte, genetik yeni bir dneme girer ve genin molekler biyolojisi zerine yaplan almalar molekler genetik adn alr. Genetikte devrim yapan bu keif ve alma perspektifi, bununla birlikte, ksmen dnemin teknik olanaklarndan ksmen de giderek vurgusunu artran genetik indirgemeci anlaytan tr evrimsel biyoloji almalarna uzun yllar giremeyecektir. Bu balamda 1966 yl son derece arpc ve paradigma deitirici (Kuhn, 1970) bir gelimeyi barndrmaktadr. Proteinleri biribirinden ayrma teknii olarak kullanlmakta olan protein elektroforezi ile kez 1966da genetik deikenliin kolaylkla gsterilebildii bir yntem olarak nerilir ve populasyon genetik argmanlarn kullanld bir erevede sunulur (Hubby and Lewontin 1966; Lewontin and Hubby 1966). Genetik deikenliin doal seilim ve genetik srklenme argmanlar asndan ele alnp biyolojik ilev balamna oturtulmas srecine yol aan bu elektroforetik genetik deikenlik saptama yntemi, nceki kimi daha biyolojik yntemlerin braklmas pahasna da olsa (Lewontin, 1991) bir devrim niteliindedir. 1980lerin ortasna kadar hzn yitirmeyen bu elektroforetik dnem, evrimleme sreleri asndan elektroforetik genlerin (genellikle allozimlerin yani enzimatik srelerde i gren proteinleri kodlayan lokuslarn) ifade ettii genetik varyasyonu doal seilim ya da genetik srklenmenin birincil etkisine dayanan ntr alel teorisi (Kimura 1983) asndan yorumlamaya olanak veren bir istatistiksel yaklama (Ewens 1972) sahiptir ve protein deikenliinin evrimsel sonularn aratran yzlerce almaya konu olmutur. Genetik deikenliin nihai durumu olarak tanmlayabileceimiz DNA dizisini bulgulama almalar balangcn 70lerde yapmasna karn (Sanger et al. 1977), evrimsel genetik argmanlar erevesinde evrimsel biyolojiye girii Martin Kreitmann 1983 ylnda yaymlanan aratrmasyla olmutur (Kreitman 1983). Protein elektroforezi dnemi evrimsel genetik almalarnn da gzdesi olan Drosophila melanogaster alkol dehidrogenaz 61

(Adh) genideki (Van Delden, 1982) dizi deikenlii, populasyon genetik parametreleri asndan ilk kez bu almada ele alnr. Artk DNA dnemi populasyon genetii iin resmen balamtr ve yeni adyla molekler populasyon genetii bu kez de elektroforetik almalarn yerini hzla alr; populasyon genetiinin DNA dzeyinde ifade edilen genetik deikenlie ilikin bu yeni boyutu da devrimci bir nitelik tamaktadr ve evrimsel biyoloji, doal seilimin genom boyunca son derece yaygn izlerini alma konusu olarak seilen genler asndan gsteren aratrmalarla byk bir kuramsal ve pratik zenginlie sahip olarak biyolojinin temel ats olma zelliini gnmze dek srdrr ve srdrmeye de devam etmektedir. Protein elektroforezi dneminden zellikle genom boyunca yaygn olarak bulunan balant eitsizlii ile ayrlan molekler evrimsel genetik, klasik Darwinci doal seilimin pozitif ve negatif ynlerini balant eitsizliinin bir fonksiyonu olarak seilim altndaki DNA blgesine bitiik ntr blgeler iin de tanmlama gcne erimitir (Charlesworth et al.1993). Bu durum, doal seilimin evrensel nedenselliini ok ak hale getirmesi asndan da byk neme sahiptir. Molekler evrimsel genetik, 2000li yllarn bandan itibaren, birbiri ardna tm genom dizisi yaymlar ile yeni bir evreye girmi gzkmektedir. Genetiin gzde model organizmalarndan Drosophila ve nematod genomlarnn yaymlanmasnn ardndan insan ve empanze genom dizilerinin karlmas genom a diyebileceimiz son on yln evrimsel biyolojijisine damgay vurmutur ve sonraki on yllarn alma perpspektifini de byk oranda belirleyeceini sylemek abart olmayacaktr. Bir organizmaya ait yapsal ve ilevsel karakter durumlarn biyokimyann bireysel deikenlikten uzak salt erevesine geleneksel olarak indirgeyen molekler biyoloji artk eskisi gibi deildir ve genomik dnemin en arpc zelliklerinden biri klasik molekler biyologlar evrimsel biyologlara dntrm olmasdr. Dizisi karlan hemen tm trlerde evrensel molekler biyolojik ilev ve srelerin belirli benzerlik derecelerinde yer almalar, karmak molekler srelerin ortak kken izleri erevesinde ierdii evrimsel kstlama ve yenilikler balamnda biyolojik olarak anlam kazanabilmesinin yeni molekler biyolog tipini yaratan balca motifler olduu dnlebilir. Genomik dnemin bir baka arpc zellii; seilen baz genleri allagelmi model organizmalar tm genom asndan ele almasyla bir yandan da nceleri genetii ihmal edilen ok saydaki trn genom dizilerinin karlmasyla, model organizma ile sradan trler arasndaki bulgu uyumazl temeline dayanan ztl ortadan kaldrm olmasdr. Getirdii kapsayc metodolojik yenilikleriyle evrimsel genomiks iki alma ekseninde yryen aratrmalar btnne sahiptir: Hipotez-model kurumu eksenli populasyon biyolojisi yaklam: bir problemin matematiksel olarak soyut biimde tanmland, verilerin modele uygunluklar asndan snand modeller. Bu yaklam genellikle basit, gereklie ou kez uymayan, genomik verilerin modelden byk sapma gstermesi ile tipik bir zellik gstermektedir. Andrew Clark n arpc biimde dikkati ektii gibi (Clark 2006), genom iinde HMS Beaglen gezisine benzer, ne ile karlalaca bilinmeden yaplan keif yolculuu. Bu ereve genomlarn nasl farkllatn gsterebilmesiyle tipik-klasik model kurgusundan bamszdr ve tpk 1800lerin doa tarihi almalarnda olduu gibi byk bir bilme itah yaratan, veri kataloglama ile tipiktir (Clark, 2006). Tanmlayc genomiks olarak da adlanrlan Bu heyecan verici keiflere gebe bilimsel ereve tanmlayc genomiks adn almaktadr.

TANIMLAYICI GENOMKS Genom yapsnn iaret ettii dorudan gerekler zerine younlaan bu erevenin ne kan hatlarn biri duplikasyonlarn genetik eitlilik yaratmadaki roldr. Buna rnek olarak, insan genomundaki duplikasyonlarn 1/3ten fazlasnn empanze genomunda bulunmamas verilebilir ve bu durum 62

duplikasyon srecinin, insan ve empanze arasnda, en yakn ortak atadan bu yana, tekli nkleotid yer deitirim srecinin yaptndan daha fazla nkleotid deiiminden sorumlu olmasdr (Cheng et al. 2005). Genomik duplikasyon almalar, genellikle ilevsel ortak kkene iaret eden gen kmeleri iindeki genlerin dizilim srasnn trler aras durumunun (sinteninin) devam ettirilmesindeki deikenlie dikkati ekmektedir. Bu olgunun rastgele mi yoksa ilevsel bir nedeni olan genomik bir organizasyon dzeyine mi iaret ettii sorusunun yant verilebildiinde trler arasndaki evrimsel geileri anlamann nemli bir safhasnn geilmi olaca kukusuzdur. Trlerin sahip olduu genom byklklklerinin nedensel analizleri tanmlayc genomiks aratrmalarnn bir baka nemli ayadr. levsel nedensellii olan genom klmeleri- genlere ihtiya duyulmad zaman, zellikle parazitik bir yaam tercihi ile, genlerin yitirilmesi olgusu bu balamda olduka dikkat ekicidir. Tanmlanm en kk genoma sahip simbiyotik bir bakteri olan Carsonelli ruddii rnei genomik yap-doal seilim-ilevsellik genine iaret etmesi bakmndan hayli dikkat ekicidir (Nakabachi et al. 2006). Bir psilid ve afid simbiyontu olan C.ruddiinin genomu yalnzca 160 kb civarndadr ve 182 tane ORF tamaktadr. Bu ORFlerin yarsndan fazlas yalnzca protein sentezi ve amino asit sentezi ile ilgilidir. akan genlerin oluturduu son derece youn bir genomu olan ruddii, nkleotid ve lipid sentezinde i grenler dahil pek ok yaamsal ilev geninden yoksundur. almann dikkat ekici sonucu; afid ve psilidlerde bulunan bir baka simbiyont bakteri olan Buchneria genomunun da C.ruddii ile benzer bir yapsal ve ilevsel genom sergilemesinin, bitki zsuyu ile beslenen psilid ve afidlerin temel amino asitlerden byk oranda yoksun olmas gz nne alndnda-her iki bakterinin amino asit salamas temeline dayanan genom klmelerinin- aslnda simbiyozis ile ilgili konvergent bir evrim olduudur. Genom klmesinin evrimsel bir durum olduuna ilikin bir baka arpc kant, yine bir afid simbiyontu olan Buchneria aphidicoladan gelmektedir. Yalnzca 362 protein kodlayc geni olan bu bakterinin genom bykl 416 kbdr ve gen yitimi ile genom klmesinin tipik bir rneini vermektedir (Prez-Brocal et al.2006). Triptofan (Trp) ve riboflavin sentezi yapamamasyla konaksn kstlayan B.aphidicola son derece indirgenmi bir DNA onarmna sahiptir ve bu durum genomundaki yksek mutasyon hzn aklamaktadr. Nkleotid, kofaktr, hcre zar ve tanm sistemi bileenlerinin sentezinde i gren ou geni yitirmi olan B.aphidicola ancak pasif metabolit deiimine olanak veren serbest-difzyon yapabilen indirgenmi bir organizma grnmndedir. DNA dizileri olduka hzl evrimleen bu canlda dS>dNdir (yerdeitiren nkleotidlerin sinonim=amino asid deiimine yol amayan olmas, S; yerdeitiren nkleotidlerin sinonim=amino asid deiimine yol amas, N ). B.aphidicolann kodlayan genlerinin ounun saflatrc seilim (negatif seilim: zararl alellerin genomdan uzaklatrlmasn ifade eder) altnda olduunu gstern bu durum, tr dzeyindeki rekabete dayal yer deiimine iaret etmektedir; B.aphidicola pek ok temel amino asidi sentezlemesine karlk, olduka neli bir amino asid olan triptofan sentezleyemektedir. Onunla ayn afidde yer alan bir baka simbiyont olan S.symbiotica, triptofan sentezi yapabilmektedir ve simbiyozis temelde afid amino asit azlna dayand iin, B.aphidicolann yerini alyor gzkmektedir. Bu durum, trler aras rekabetin genomik yap-ilev dzeyi ile dorudan ilikilendirilebildii ak bir rnek olmasyla son derece dikkat ekicidir.

Genom dizilerinin karlan pek ok trde ortak olarak gzlenen bir durum, hareketli genetik element yaygnldr. Transpozonlar gibi hareketli genetik elementlerin horizontal (trden tre) transferi, satandard tr filogenilerine uymamaktadr ve dolaysyla trler arasnda yaplacak molekler filogenetik analizlerde genetik belirte seimininin ok daha dikkatli yaplmasn gerektirmektedir. Hareketli genetik element girii, ayn zamanda, genomdaki yapsal dzenlenim dinamii ve evrimine ilikin nemli ip ular da vermektedir (Abby and Daubin 2007). 63

Genom dizilerinin karlatrmal analizi de, yani DNA blgelerinin trler arasndaki korunmuluk dzeyleri, genomdan seilecek herhangi bir genin ilevsel nemi ve filogenetik bamll hakknda bilgi verebilmesi bakmlarndan hayli yararl olmaktadr. Bu balamda karlatrmal genomiks, doal seilimin ya da stokastik srelerin genomu biimlendirmedeki roln aklamakta nemli bir ileve sahiptir. nsan 19.kromozomunda yer alan ApoE geninin genom dizisi karlan dier trler ile yaplan karlatrmal analizi, bu genin yapsal tm motiflerinin evrimi konusunda belirgin evrimsel bir aa oluturmay mmkn klmaktadr (Clark 2006). Basit filogenetik karlatrmann tesine geen bu genomik karlatrma, genin ilevselliinin tarihsel (evrimsel) temelini ortaya koyabilecek olmasyla da, klasik molekler biyolojinin tr ii ve trler aras deikenlikten bamsz, tipolojik nedensellik anlaynn biyolojik yetersizliine bir kant olarak da grlebilir. Yakn trler arsndaki karlatrmal genomiks, trler arasndaki genetik farklln yapsal ve ilevsel nedenlerine ilikin olduka somut ve aydnlatc bilgiler vermektedir. empanze genom dizisi, empanze ile insan arasndaki genetik farklln kromozomal dalm ve kromozomdan kromozama olan deikenlii hakknda net bilgiler salamakta ve bu iki tr arasndaki keskin anatomik, fizyolojik ve bilisel farklln az sayda gende gerekleen hzlanm doal seilimle olumu olabileceine iaret etmektedir (The Chimpanzee Sequencing and Analysing Consortium 2005). Genom dizilerine evrimsel adan yaklamann gsterdii bir dier arpc nokta, morfolojik adan omurgallara hi benzemeyen canllarn, genetik ve fizyolojik-biyokimyasal sreler asndan sergiledikleri artc ve evrensel nitelikteki benzerlik durumlardr. Buna ok tipik bir rnek olarak deniz kestanesi (Strongylocentrotus purpuratus) verilebilir (Sea Urchin Genome Sequencing Consortium 2006 ; Rast et al.2006). 814 milyon DNA baz olan ve 23.500 geni bulunan deniz kestanesi sanlandan ok daha karmak bir baklk ve alg-duyu sistemine sahip. nsan ve dier omurgallarda da temel ilevleri olan pek ok geni barndran bu basit grnl canl sinekler ve solucanlarda bulunan bir ok geni ise iermiyor ve kolopterler, yengeler v.b.den daha ok omurgalya benziyor. Bir diken yumana benzer biimsiz yapsyla, tanr suretinde yaratlm ve indirgenemez karmaklk arz eden stn canl insana yaamsal molekler sreleri asndan alacak oranda benzeyen deniz kestanesi evrim kartlarn da hayli d krklna uratacaa benzemektedir. Trleme almalar da genomik ereveden hayli yararlanacaa benzemektedir. rnein, Drosophila melanogaster kullanlarak gerekleen kantitatif genomik bir trleme analizinde, biyolojik tr kavram erevesinde, erkek eleme baarsn etkileyen genler ve bu genlerin ifade deiimi aratrlmtr (Mackay et al.2005). Hzl ve yava eleen soylarn yapay seilimle oluturulmas ardndan, bu iki soydaki genlerin ifade dzeylerindeki deiim mikroarray teknii ile aratrldnda, 3557 genin ifadesinin hzl ve yava eleen soylar arasnda nemli oranda deitii gzlenmitir. Genler ilevsel ontoloji kategorilerine ayrldnda bu deiimlerin davransal, hcresel, geliimsel, fizyolojik ve genetik reglasyon sreleri ile ilikilendii, baka bir deyile, organizmay organizma yapan hemen tm ilevsel durumlardaki deiimi ifade ettii grlmektedir. Trlemenin ne denli biyolojik btnle sahip bir sre olduunu gstermesi bakmdan bu alma bir ilk olma zelliini tamaktadr ve bir yandan da naif alttr kategorilerinin oluturulmasndaki yetersizlie dikkati ekmektedir. Evrimsel genomiks bulac hastalklarn nedenlerini ve epidemiyolojisini aklama gcne de sahiptir. Bu konuda nemli bir rnek, cinsel yolla bulaan ciddi bir hastalk olan tikonomiyazise ilikindir. Dnya apnda yllk vaka saysnn yaklak 170 milyon olduu bu hastaln etkeni Trichomonas vaginalis adl tek hcreli karyotik parazittir ve bu parazitin ksa bir sre nce yaymlanan genom dizisi hastaln nedenleriyle birlikte evrimine de ilikin pek ok soruya aklama getirmektedir (Carlton et al.2007). HIV enfeksiyon riskini de ykselten T.vaginalisin genomunun en az % 65i tekrar dizilerinden olumaktadr ve genom bykl yaklak 160 Mbdr. Bu genomdan kodlanan protein says ise 60.000 civarndadr ve bu say T.vaginalisi bilinen en yksek kodlama kapasitesine sahip karyotlardan biri yapmaktadr. T. vaginalis genomunda, prokaryottan karyot ynnde lateral gen transferine iaret eden 152 gen transfer durumu saptanmtr ve bu genlerin ou 64

metabolik yolda i grd ve T.vaginalis metabolomunun (metabolik yollarn toplamnn) evriminde nemli rol oynadklar dnlmektedir. Genomdaki tekrar dizileri ise olduka ilgin bir genom dinamii ve evrimine iaret etmektedir. Sk tekrarlanan dizi ailelerinin analizi bunlarn ounun virusbenzeri, transpozon benzeri ve retrotranspozon-benzeri diziler olduunu gstermektedir. nemli lateral gen transferi ve zellikle farkl gruplardan kken alan youn tekrar dizilerinin varl, yabanc genetik elementlerin genomu biimlendirici gcne iaret etmekle birlikte, tekrar dizilerinin son derece homojen (yani dk polimorfizmi: yaklak % 2.5) olmas bir vajinal parazit olarak T.vaginalisin ortaya kna dair nemli ipular salamaktadr. Dk polimorfizm temel alnarak kurgulanan aklc evrimsel senaryo, az boluunda yaayan yakn tr T.tenax ile ortak bir atadan ayrldktan sonra T.vaginalisteki tekrar dizi artnn gerekletii ynndedir. T.tenaxn vaginaliste gzlenen tekrar dizileri rntsne sahip olmas fakat bu rntnn farkl corafi blgelerden gelen T.vaginalis soylarnda belirli bir deikenlikle yer almas, tenax-vaginalis trleme olayndan sonra tekrar dizi artnn gerekletiini sylemektedir. Bir baka deyile, T.vaginalise zg bu durum, sonunda vajinal sisteme yerlemesini ifade eden ve-tekrar dizilerindeki genetik homojenliin ifade ettii-bir genetik srklenme ile gerekleen parazit evrimlemesinin bir sonucudur. T.vaginalisin genomundaki btn bu yapsal ve ilevsel bilgiler hastaln kkeni ve olas farmakogenomiksi hakknda paha biilmez bilgiler salamay vaat etmektedir (Carlton et al.2007). Evrimsel genomiksin ulat bilgi dzeyi yukarda zetlemeye altklarmzdan da ileri bir dzeye gelmi durumdadr; global genomiks ad verilen bu genomlar btn pratiini rnekleyen iki arpc alma bulunmaktadr. Kuzey Atlantikte balayp Panama Kanal zerinden Gney Pasifike kadar uzanan bir rota zerindeki okyanus kesitinden toplanan planktonik mikrobiyotann genom dizilerinin karlmasn amalayan bir keif gezisi sonunda, yzlerce tre ait yaklak 7.7 milyon dizi (6.3 milyar b..) karlm ve analiz edilmitir (Rusch et al.2007; Yooseph et al.2007). Sonu olarak, trler arasnda evrimsel, taksonomik ve biyokimyasal farkllk yaratm olmas muhtemel binlerce protein ortaya karlmtr. lgin nokta, bu proteinlerden yzlercesinin bu gne dek varl bilinmeyen proteinler olmasdr. Bu kapsaml metagenomiks aratrmas, deniz mikrobiyal yaamna dair pek ok evrimsel sorunu aydnlatabilecek ipular vermesinin yansra, bilinen proten eidi saysn ve bunlarn metabolik yorumunu olduka deitirecee ve yeni tbbi tedavi yollarn aacaa benzemektedir.

EVRMSEL GENOMKS VE BYOLOJ ETM Genomu evrimsel olarak anlamann biyoloji eitimi asndan, zellikle evrim ve genetik dersleri kapsamnda-ve dolaysyla biyolojinin hemen dier disiplinleri kapsamnda da-vazgeilmez yararlar olacan dnmekteyiz. Bu yararlarn bazlarn u ekilde zetlemek mmkndr: I. Biyolojik evrime ilikin kantlarn gc asndan: genom a ncesinde genetik adan yalnzca belirli genlerle yaplan istatistiksel akrabalk ilikilendirmeleri ile gsterilen trler aras yaknlklar evrimsel genomiks perspektifi ile, empanze ve deniz kestanesi rneinde olduu gibi, fizyolojik-ilevsel bakmlardan da tm genom asndan ele alnp gsterilebilecektir. Baklk sisteminin evrimi (deniz kestanesi) ve anatomik adan modern insann ortaya k sreci (insan ve empanze arasnda, az sayda gende gzlenen hzlandrlm doal seilim fark) bu balamda verilebilecek arpc rneklerdendir. Standart gen tanm ve ilevi: klasik molekler genetiin snrlar iyi belirlenmi ve tek bir ilevi kodlayan gen tanm, genomikin gsterdii bilgiler nda deiime uramaktadr. Genlerin birbirinin iine girmi bir dzenlenim ifade etmeleri, ApoE geni rneinde olduu 65

II.

III.

IV.

gibi yapsal yiti ya da kazanmlarn geni tanmlamas, horizontal ve lateral gen transferleri ile gen ilevlerinin deimesi ve yeni genlerin ortaya kmas bu yeniden-tanmlama srecini zorunlu klmaktadr. Bulac hastalklarn analmasnda evrimsel bakn rol ve vazgeilmezliinin vurgulanmas: T.vaginalis genomu rneinde olduu gibi, yapsal genom karlatrmalar ve evrimsel genomiks, hastaln ortaya k ve biyolojik temeline ilikin nemli bilgiler salamaktadr. Evrim derslerinde bu noktann vurgulanmas, neredeyse insanlk tarihi ile yat olan bulac hastalklarn nedenlerini aydnlatmak asndan evrimsel perspektifin vazgeilmezliine dikkati ekecektir. Darwin ve sonraki evrimsel biyolojinin en nemli sorunsal olan trlemenin, klasik kuru sistematik ya da naif biyocorafi speklasyonlar yerine, bir organizmay ilgilendiren biyolojik sreler asndan dorudan izah: Evrimleme aslnda trleme ile kesin olarak tanmlanabilen bir sre olduundan, kantitatif-evrimsel genomiks adan gsterilebilen bir trleme srecinin evrim eitimine katks kukusuzdur. Trlemenin biyolojik ilev dzeyleri ile ilikisinin net biimde gsterilmesi evrimlemeyi renci zihninde daha somut bir temele oturtacaktr. Dr. Ergi Deniz zsoy, Hacettepe niversitesi Biyoloji Blm KAYNAKLAR Darwin, C. 1875. The Origin of Species, 6th ed., London. Fisher, R.A. 1930. The Genetical Theory of Natural Selection, Dover. Wright, S. 1931. Evolution in Mendelian populations, Genetics 16: 97-156. Wright, S. 1932. The roles of mutation, inbreeding, crossbreeding and selection in evolution. Proc.6th Int. Congress Genet. 1: 356-365. 5. Haldane, J.B.S. 1932. The Causes of Evolution, London. 6. Dobzhansky, T. 1937. Genetics and the Origin of Species, Columbia University Press. 7. Mayr, E. 1942. Systematics and the Origin of Species, Columbia University Press. 8. Simpson, G.G. 1944. Tempo and Mode in Evolution, Columbia University Press. 9. Stebbins, G.L. 1950. Variation and Evolution in Plants, Columbia University Press. 10. Kuhn, T.S. 1970. The Structure of Scientific Revolutions, University of Chicago Press. 11. Hubby, J.L. and Lewontin, R.C. 1966. A molecular approach to the study of genic heterozygosity in natural populations. I. The number of alleles at different loci in Drosophila pseudoobscura, Genetics 54: 577-594 12. Lewontin, R.C. and Hubby, J.L. 1966. A molecular approach to the study of genic heterozygosity in natural populations. II. Amount of variation and degree of heterozygosity in natural populations of Drosophila pseudoobscura, Genetics 54: 595609. 13. Lewontin, R.C. 1991. Electrophoresis in the development of evolutionary genetics: milestone or millstone? Genetics 128: 657-668. 14. Kimura, M. 1983. The Neutral Theory of Molecular Evolution, Cambridge University Press. 15. Ewens, W.J. 1972. The sampling theory of selectively neutral alleles, Theor. Popul. Biol. 3: 87-112. 66 1. 2. 3. 4.

16. Sanger, F. et al. 1977. Nucleotide sequence of bacteriophage FX174, Nature 265: 687695. 17. Kreitman, M. 1983. Nucleotide polymorphism at the alcohol dehydrogenase locus of Drosophila melanogaster, Nature 304: 411-417. 18. Van Delden, W. 1982. The alcohol dehydrogenase polymorphism in Drosophila melanogaster: selection at an enzyme locus, Evol.Biol. 15: 187-222. 19. Charlesworth, B. et al. 1993. The effect of deleterious mutations on neutral molecular variation, Genetics 134: 1289-1303. 20. Clark, A.G. 2006.Genomics of the evolutionary process, TREE. 21. Cheng, Z. et al. 2005. A genome-wide comparison of recent chimpanzee and human segmental duplications, Nature 437: 88-93. 22. Nakabachi, A. et al. 2006. The 160-kilobase genome of the bacterial endosymbiont Carsonella, Science Vol 314 (13 October): 267. 23. Prez-Brocal, V. et al. 2006. A small microbial genome: The end of a long symbiotic relationship? Science Vol 314 (13 October): 312-313. 24. Abby, S. and Daubin, V. 2007. Comparative genomics and the evolution of prokaryotes, TRENDS in Microbiology 15: 135-141. 25. The Chimpanzee Sequencing and Analysing Consortium. 2005. Initial sequence of the chimpanzee genome and comparison with the human genome, Nature Vol 437 (1 September): 69-87. 26. Sea Urchin Genome Sequencing Consortium. 2006. The genome of the Sea Urchin Strongylocentrotus purpuratus, Science Vol 314 (10 November): 941-952. 27. Rast, J.P. et al. 2006.Genomic insights into the immune system of the Sea Urchin, Science Vol 314 (10 November): 952-956. 28. Mackay, T.F.C. et al. 2005. Genetics and genomics of Drosophila mating behavior, PNAS 102: 6622-6629. 29. Carlton, J.M. et al. 2007. Draft genome sequence of the sexually transmitted pathogen Trichomonas vaginalis, Science Vol 315 (12 January): 207-212. 30. Rusch, D.B. et al. 2007. The Sorcerer II global ocean sampling expedition: Northwest Atlantic through Eastern Tropical Pacific, PloS Biology 5: 398-431. 31. Yooseph, S. et al. 2007. The Sorcerer II global ocean sampling expedition: Expanding the universe of protein families, PloS Biology 5: 432-466.

67

TASARIM, DOAL TASARIM, ZEK TASARIM


Ayhan Sol asol@metu.edu.tr ODT Felsefe Blm Tasarm kavram gnlk yaamda sorunsuzca kullandmz ve bize yeterince ak gibi grnen, ama zerinde dnmeye baladmzda kolayca kafamz kartran hakikat, doruluk, iyi, zaman gibi kavramlardan biridir. Dier bir deyile her birimiz, tasarmlanm bir nesne grdmzde onu kolayca tanyabileceimizden ve dier nesnelerden ayrt edebileceimizden emin olsak da, bu kavramn zmlemesini yapmaya kalktmzda iimiz hi de kolay olmayabilir. Tasarmlanm olarak aklmza ilk gelen nesneler saat, dolma kalem, buzdolab, bilgisayar, cep telefonu gibi yapntlardr (artifacts). Bu yapntlarn tasarmlanm olduunu syleyebilmemizin nedeni, bunlarn insanlar tarafndan belirli bir amaca hizmet etmek iin yaplm olduunu bilmemizdir. Ancak bir nesnenin insan rn olmas, onun tasarmlanm olduu sonucunu karmamz iin yeterli midir? nsann sa, ter, dk gibi doal olarak rettii nesnelere tasarmlanm demeyi tercih etmeyiz. O halde bu tr doal rnlerle tasarmlanm rnleri birbirinden ayrt etmenin bir lt var mdr? Bu yazda ilk nce gnlk anlamyla tasarm kavramn inceleyerek ak ve net bir tasarm kavrammz olup olmadn ortaya karmaya alacam. Bu zmlemeden elde edeceim sonular doal tasarm ve zeki tasarm kavramlarn anlamak iin kullanacam. Greceiz ki sradan tasarm kavram da yeterince belirsizlikler iermektedir. Bylesi bir kavramn biyolojik/felsefi bir iddiaya temel oluturamayacan, ve aslnda bu kavrama gerek de olmadn gstermeye alacam. Daha sonra ise zeki tasarm dncesini inceleyecek ve bu grteki sorunlar gstermeye alacam. Tasarm Allen ve Bekoff, tasarm teriminin gndelik kullanmnn bile yeterince ak olmadn iddia etmektedir. Onlara gre bu terim farkl fakat birbiriyle ilintili en az iki anlama gelebilir (s. 613). Bunlardan birincisi belirli bir eree ynelik bir dizi eylem ncesi ya da sresince yaplan ayrntl planlama anlamna gelen erek gdml tasarmdr (a.g.e., s. 614). Erek gdml tasarmn rnleri uygun bir ekilde yapnt olarak adlandrlabilir (a.g.e.). kincisi ise eylemin sonular zerine ok az dnlse de belli bir ynelim (intention) ierdii sylenebilecek eylemlere iaret eden ynelimli tasarmdr (a.g.e.). Allen ve Bekoff, binalar ve odalar dekore etmek iin kullanlan doal nesnelerin (muhtemelen, ynelimli tasarm balamnda, planl bir ekilde stratejik noktalara yerletirilmi 68

olsalar bile) bu ama iin tasarmlanm olmadklarnn ok ak olduunu sylemektedir (a.g.e.). Doal nesnelerin belli bir ekilde yerletirilmesinin erek gdml tasarma rnek olamayaca grne katlyorum, nk byle bir yerleim, dzenleyen kimsenin her bir parann ait olduu yere kastl olarak yerletirilmesiyle ortaya kacak bir tasarm oluturmaya dair hibir ynelimi olmadan da gerekleebilir. Byle bir yerleim yalnzca tasarmlanm gibi gzkr. Ancak bence bir odann dekorasyonu incelikli bir planlama gerektirdiinden, bir yerletirme, erek gdml bir tasarm olmad srece tasarm olarak deerlendirilemez. Dolaysyla, erek gdml tasarm ve ynelimli tasarm arasndaki fark (eer gerekten byle bir fark varsa) bundan daha baka bir dzeyde olmaldr. Allen ve Bekoffun erek gdml tasarm rneinde, tasarmc hem (deitirilmi ya da yaplm olan) paralar, hem de btn tasarmlar. Ynelimli tasarm rneinde ise kii, nesneleri (doal varlklar ya da yapntlarn paralarn) bir btn tasarmlamak maksadyla kullanr. Sanrm btn bir yerletirilme gz nne alndnda her ikisi de erek gdml tasarmdr. Paralarn durumu ise yledir: eer zerlerinde deiiklik yapldysa tasarmlanm; yaplmadysa (bir tasarmn paralar saylabilseler de) tasarmlanmamlardr. Yukarda zellikle belirtilmese de tasarm dncesi, insan etkinlii sonucu ortaya kan rn ve durumlar kapsamaktadr. Bu, tasarm rnlerinin sadece insanlar tarafndan retilebilecekleri anlamna gelir mi? Tasarmlanm olma zelliini tayan insan rn olmayan nesneler olabilir mi? rnein kunduzlar nehirlere baraj kurar, leylekler al rpdan yuva ve arlar ise kovan yapar. Ar ve leylein bu nesneleri igdsel olarak yapt sylenebilse de kunduz gibi memelilerin rettii nesnelerde hem zek hem de ereksellik veya ynelimliliin izlerini bulabileceimizi sylemek bilimsel verilerle elimeyebilir. Dier taraftan zek ve erekselliin en iyi rnei olan insan rn nesne ve durumlar da her zaman gz kamatrc sonulara yol amaz. nsanlar bir bomba ile bir kenti yerle bir edebilir veya kimyasal atklarla evreyi kirletebilirler. Sistematik olarak bombalanarak tahrip edilen bir kentin ya da kirletilen bir nehrin zek rn olduu sylenebilirse de tasarm eseri olduunu syleyebilir miyiz? Tereddt etmemizin nedeni tasarm eserlerinin yararl bir amac/ilevi olmas gerektiini dnmemiz kukusuz. Yoksa bu sonular ne kadar korkun olsalar da bu rn ve durumlar dier tasarm nesnelerinden ilkece farkl deildirler. O halde imdilik, nesneleri tasarmlanm klan (iyi ya da kt) bir ynelimle yaplm olmalardr diyebiliriz. Ynelim ortaya kacak nesnenin amacn/ilevini byk lde belirler. Ancak tasarmcnn ynelimi dorudan gzlenebilir olmadndan, bu ynelimi ortaya kan nesnenin ilevinde aramamz daha doru grnebilir. Bu durumda bilin tadklar dnlen hayvanlarn yapt nesneler de tasarm nesnesi saylmaldr nk onlar da bir ileve sahiplermi gibi grnmektedirler. O halde ilevi olan nesnelerin tasarmlanm nesneler olduunu syleyebilir miyiz? 69

Fakat bu durumda ilevi olanyani bir ama iin kullanlannesneleri de tasarmlanm nesneler mi sayacaz? rnein yukarda sz ettiimiz, insanlarn hibir deiiklik yapmadan kulland (ilevi olan) doal nesneleri tasarmlanm olarak grmeli miyiz? Bana yle grnyor ki tasarm kavramnn ilevi aklamada nemli bir rol var. Bunu u ekilde ifade edebiliriz: ayet X, Z iin tasarmlanmsa, Z, Xin ilevidir. Bununla birlikte ilevin zorunlu olarak tasarmn garantisi olamayacan dnyorum. Diyelim ki bir ta paras herhangi bir kimse tarafndan kastl bir biimde kt arl olarak kullanlyor olsun. Bu durumda tan ilevinin ktlarn umasn engellemek olduu rahatlkla sylenebilir. Ama bu tan kt arl olarak tasarmlandn sylemek istemeyiz. Dier yandan, yapntlarn ve kastl olarak bir i iin kullanlan ama tasarmlanmam nesnelerin bir ilevi olmas iin, tasarmlandklar veya niyet edildikleri gibi i grmelerine gerek yoktur. Tasarmlanm nesneler olan yapntlar iin bu daha belirgindir. Szgelimi konserve aaca gibi bir yapnt, tasarm hatas nedeniyle bir konserve aaca olarak i grmeyebilir (yani konserve kutularn amayabilir). Ancak hala konserve aacana bu ilevi yklemek yanl saylmaz. Dier rnekte ise ta, kt arl gibi i grmek zorunda deildir, nk bunun iin yeterince ar olmayabilir. Bana gre, bu ilev ya da ama iin kullanlmaya niyet edildiinden, onun ilevinin ya da kullanl amacnn hal ktlarn umasn engellemek olduunu syleyebiliriz. lev ve tasarm arasnda bir iliki varsa bile, bu iliki bize tasarmn ne olduunu sylememekte tam tersine eer bir nesne tasarmlanm olarak kabul edilirse, onun ilevi olduundan sz etmemizi olanakl klmaktadr. Bunun dnda gemi deneyimlerimizden kaynaklanan sezgilerimiz dnda bir nesnenin tasarmlanm olduunu gsterecek bir ilkeye ulamak zor grnyor. O halde belirsizlikler tasarm teriminin gnlk dilde kullanm asndan bir sorun yaratmasalar da, tasarm hakknda ok belirgin olmayan sezgilerimizden yola karak kuramlar oluturmaya baladmzda bu sorunlar kuramlarmza da tayabileceimizi syleyebiliriz. rnein, yapntlarla olan benzerliklerine dayanarak doal varlklarn da tasarmlanm olduunu kabul ederek, buradan tm evrenin veya baz doal varlklarn doast veya allmadk zeki tasarmclar tarafndan tasarmland gibi abuk sonular kararak ciddi yanllara debiliriz. Doal Tasarm Bu ksmda doal nesneler ve doal tasarm dncesi zerinde duracam. Yukarda da grdmz gibi tasarm ve ilev arasnda kuvvetli bir ba olduundan doal tasarm dncesi biyolojik ilevin aklanmasnda da kullanlmaktadr. Bu ilikiden yararlanarak biyolojik ilevin de aklanabileceini iddia eden felsefeciler vardr. Bunlardan biri olan Michael Ruse, doal tasarm biyolojik ilevi aklamak iin bir eretileme olarak kullanabileceimizi dnmektedir. Rusea gre 70

[e]er canl organizmalar tasarmlanm gibi grnmeselerdi, ilevleri de olmazd ve varolamazlar ve reyemezlerdi. Fakat organizmalarn ilevleri var ve tasarmlanm gibi grnyorlar ve bylece tasarm eretilemesi ... uygun grnmektedir (s. 276). Ruse ayrca unu belirtmektedir: bilimde eretilemeleri srekli kullanmaktayz [sz gelimi] kuvvet, basn, ekim, itki, i, cazibe, diren Bu tr eretilemeler olmasayd, bilimin sonu gelirdi (s. 273). yle grnyor ki, eretilemeler gerekten de bilimsel etkinliin bir gerei. Bu yadsnamaz kullanmlar onlar vazgeilemez klyor. Fakat, yine de bilimde kullanlan eretilemelerin iyi eretilemeler olup olmadn sorgulayabiliriz. Ruse da bu sorunu dikkate alarak [a]slnda gerek soru, bir eretilemenin gerekte uygun olup olmad sorusudur. Soru, eretilemeler hi kullanlmal m deil, sz konusu eretileme evrimi aklamak iin kullanlmal mdr? diye sormaktadr (s. 278). O halde tasarm eretilemesinin ilevi nedir? Rusea gre bir eretileme kullandnz zaman, bir alandaki bir dnceyi alp onu bir dier alana uyguluyorsunuz demektirbylece ikinci alan eretilemenin merceinden grnmeye balyor (s. 265). Bu, birinci alanda bulduumuz doruyu eretileme yardmyla ikinci alana aktardmz anlamna m geliyor? [K]esin konumak gerekirse eretileme ikinci alana aktarld zaman yanltr, fakat benzerlikler ve st ste gelmelerve bu hareketin yaratt okbenzerlikler ve hatta birinci alanda olandan daha fazlasn grmeniz iin sizi kkrtr (a. g.e.). Bu ifade eretilemenin sadece bir ilham kayna olarak rol oynadn akla getiriyor ise de, Ruse burada ilhamdan daha fazlasnn olduunu sylemek istiyor gibi grnyor nk eretilemenin kullanmyla (ya da kefedilmesiyle) balangta eretileme olan ama daha sonra anlalabilir olan ve dz anlaml (literal) olana doru ilerleyen yeni bir dorunun ortaya ktn sylyor (a.g.e.). Bu durumda eretileme baka trl kefedemeyeceimiz bir dorunun ortaya kmasna neden oluyor. Fakat yine de Ruse bizi eretileme ile ortaya kan dorunun, benzerlikle elde edilen asl doru olmad konusunda uyaryor. Bence Ruseun iddialar her ne kadar ilham verici grnseler de duruma gizem katmaktan ya da en iyi olaslkla eretileme tarafndan harekete geirilen psikolojik bir srecin betimlenmesinden teye gitmiyor. Oysaki yukardaki ilk alntda ok ak grlebilecei gibi, sadece psikolojik bir sreci betimlemeye almyor. Orada yapntlar ve organizmalar arasndaki bir alandan dierine karm yapmay olanakl klan daha kuvvetli bir balantnn olduunu anlatyor. Tasarm eretilemesinin en azndan organizmalar ile gerekten tasarmlanm yapntlar arasnda benzerlie iaret ediyor olmas gerekir. Bir varln dierine benzemesi ise o varln dierinin sahip olduu zelliklerden en az birine sahip olmas anlamna gelir. Bu zellik ilev, ama, organizasyon gibi zelliklerden biriyse (Ruse bu konuda bir bilgi vermemektedir) bu zelliklerden yola karak organizmalarn tasarmlanm gibi olduklarn syleyerek fazla bir ey sylemi olmayz. Oysaki 71

yapntlar sz konusu olduunda, tam tersine yapntlarn tasarmlanm olmalar onlarn ilev ve amasallk gibi belli zellikler tad anlamna gelir. Ayrca tasarmlanm olmak yapntlarn neden bu zellikleri olduunu da aklar. Ruseun ifadesiyle, bir yapntnn amac ona insanlar tarafndan kendilerinin belli bir sonuca ulamas iin verilir (a.g.e., s. 276). Fakat organizmalar (her naslsa) tasarmlanm gibi olduklarndan onlarn ancak ilev veya amasall da olmas beklenebilir nk bu tr bir uslamlama ile organizmalarn gerekten bu zelliklerinin olduunu bildiimizden hi bir zaman emin olamayz. Doal tasarm kavramn Rusedan daha fazla ciddiye alanlar da var. Bunlara gre biyolojik varlklar sadece tasarmlanm gibi gzkmezler, gerekten de tasarmlanmtrlar. Ancak bu iddiada bulunanlarn, biyolojik varlklarn doast bir varlk tarafndan tasarmlanm yapntlar olduunu sylemediklerini vurgulamalym. Onlara gre doal seilim sreci tasarma yol aan bir sretir. Bunu vurgulamak ii tasarmcsz tasarm kavramn ortaya atmlardr. Szgelimi Daniel C. Dennett, doal seilim srecinin bir algoritma ile betimlenebilecek bir sre olduunu ve sonucunda organizmalar gibi tasarmlara yol atn iddia etmektedir. Burada vurgulanmas gereken nokta, tasarmlanm nesnelerin bir ilevi/amac olduu dncesinin bu dnrler tarafndan kabul ediliyor olmasdr. Mineraller gibi doada gzlediimiz dzenliliklerden farkl bir ekilde, tasarmlanm nesneler olarak dnlen biyolojik nesneler ilevi/amac olan varlklardr. Dier doal varlklardan farkl olarak biyolojik varlklara atfedilen ilevin aklayc bir gc vardr. Mesela minerallerin doal ilevi olduundan sz etmek mineral hakknda bize yeni bir (bilimsel) bilgi vermez ama Harveynin kalbin ilevinin kan pompalamak olduunu kefetmesi kalbi anlalr klmtr. Ancak bir organa geliigzel bir ekilde ilev atfedemeyiz. Bir organn yapt birok ey vardr. Mesela kalp hem kan pompalamaz hem de ses karr ve gs kafesi iinde bir yer kaplar. Bu durumda kalbin ilevinin ses karmak veya yer kaplamak deil de kan pompalamak olduunu nasl syleyebiliriz? Daha nceki ksmda bir yapntnn ilevinin yapmas iin tasarland i olduunu sylemitik. Benzer ekilde kalp gibi organlar ve dier canl organizma para ve ksmlar baz ileri grmek iin tasarmlanmtr diyebilir miyiz? Doal tasarm savunanlarn doal seilim srecinin bylesine bir tasarm sreci olduunu iddia ettiklerini belirtmitim. Onlara gre bir yapntnn ilevi, o ilev iin tasarmlanm olmasyla belirlenirken, biyolojik bir zelliin ilevi ise, bu karakterin soyunun daha nceki bireylerindeki rneklerinin yapm olduundan dolay seilmi olduu itir. Bugnk bir kalbin ilevinin kan pompalamak olmasnn nedeni ilk kez bu organa sahip bireylerde bu organn kan pompalad iin seilmi ve sonraki kuaklara aktarlm olmasdr.1 Bu durumda (bir nceki ksmn sonunda belirttiim
1

Kalp gibi karmak organlarn bu durumlara rnek olarak kullanlmas sorunlu olsa da ilevini ok iyi bildiimiz bir organ olduu iin biyoloji felsefesi yaznnda kullanlmaktadr. Ben de bu nedenle bu rnei kullanyorum.

72

gibi) tasarmlanm bir yapnt, yapmak zere tasarmland ii gremese bile onun ilevinin tasarmlanm olduu i olduunu syleyebiliyorsak, bir zelliin ilevinin de (o ii grmese bile) soyunun daha nceki rneklerinde yapt iin seilmi olduu i olduunu syleyebiliriz. O halde yapnt tasarmnda tasarm, doal seilim modelinde ise seilim, ilevi belirlemekte bu kadar nemli grlmektedir diyebiliriz. te bu nedenledir ki seilim sreci bir (tasarmcsz) tasarm sreci olarak grlmektedir. Bu benzerliklere ramen yapntlar ve organizmalar arasnda nemli farkllklar da vardr. Bunlardan biri tasarmlanm bir yapntnn ilk rneinin bile (tasarmlanm olduu ii grmese de) tasarmlanm olduu ilevi onun ilevi olarak kabul edilebilirken, biyolojik bir karakterin ilev kazanmas iin ilk birka kuaktaki rneklerinin sz konusu ii yapm ve bunun iin seilmi olmalar gerekmektedir. Dier bir ifadeyle, bir ei daha olmayan bir yapntnn ilevinden sz edebilirsek de, bir ei daha olmayan biyolojik bir karaktere ilev yklemek olanakl deildir. Biyolojik ilevi yapnt ilevinden ayran en nemli nokta bence budur. Bunun nedeni aktr: Doal seilim her zaman iin varolan karakterler zerinden almak zorundadr. rnein, bir mutasyon sonucu yeni bir karakter oluabilir. Belli koullara bal olarak, bir ey olarak ilev grr ve yerine getirdii bu ilev nedeniyle seilirse, bir ilev edinmi olur. Bir baka deyile, bir biyolojik karaktere ilev atfedebilmek iin, trn en azndan (nceki) baz rneklerinin daha sonradan seilmelerini salayacak olan ii grmeleri gerekir. Ayrca ortaya km bir zellik hibir deiiklik geirmeden doal seilim tarafndan bir trde yaygnlatrlabilir. Bu durumda doal seilimin yapt tek ey onun yaygnlamasn salamaktr. Bu durumda seilim bu zellii tasarmlam saylmaz. Bu farkllk da seilim sreci ile tasarmlama arasndaki dier bir farkllktr. Bu nedenle tasarm ve seilim arasndaki benzerlikler ilham verici olsa da bu iki srecin birbirinden ayr tutulmasnda yarar vardr. Seilim sreci, kendine zg mekanizmas ile biyolojik ilevi bir dzeye kadar aklayabilmektedir. Biyolojik varlklar tasarmlanm nesnelere benzetmek ve sreci de bir tasarm sreci olarak grmek bilgimize yeni bir ey eklemezken tasarm kavramndaki belirsizlikler ve farkllklar sadece kafa karklna neden olabilir.

Zeki Tasarm Bir nceki ksmda doal tasarm dncesine biyolojik ilevi aklamak iin bavurulduunu belirttim. ki bin yl akn bir gemii olan doast yaradl grnn gnmzdeki mirass olan Zeki Tasarm dncesidir. Bu dnce, doal seilime bal evrim kuramnn aklayamad iddia edilen baz biyolojik olgular aklayabilecek yeni bir bilimsel kuramm gibi ileri srlmtr. Platona kadar giden metafizik/teolojik grler, doadaki dzeni ve/ya canllardaki uyumluluu (ve 73

ilevi) aklama abasnn bir rndr. Ancak rnein Thomas Aquinas tarafndan tanrnn varln ispatlamak iin de kullanlmtr. Aquinas be kozmolojik ispat nerir. Ama Aquinasa gre bu ispatlar inancn yerini almay amalamaz, sadece inan ve akln insan ayn sonuca ulatrabileceini gsterir. Bunlardan beincisi bugnk zeki tasarmclarn da mirass olduklar ispattr. Bu ispat doada bir dzen olduundan yola kar. yle ki, zeks olmayan doal varlklar da bir amalar varm gibi hareket ediyorlar nk onlar da en iyiye ulamak iin her zaman ya da hemen her zaman ayn eyi yapyorlar. O halde bu davranlar rastlantsal olamaz. Bir tasarma gre davranyor olmaldrlar nk zeks olmayan bir varlk ancak zeks olan birisi tarafndan bir amaca ynlendirilirse o amaca ulaabilir. Mesela bir ok ancak oku tarafndan ynlendirilirse hedefe ulaabilir. Bu nedenle doal varlklarn hepsine amalarn veren (hedeflerine ynlendiren) zeki bir varlk olmaldr. Bu varlk da Tanrdr. (Aquinas, s. 26) Aquinasn bu ispatta bavurduu yntem benzerlie dayal bir akl yrtmedir. yle ki ok ve oku arasndaki ilikiden yola klarak doal varlklarn da onlara bir ama verecek yaratcya ihtiya duyduklar sonucunu karmaktadr. David Hume, Aquinasn ispat da dhil olmak zere genel olarak tasarma dayal ispatn yrmeyeceini eitli yollardan gstermitir. Humeun grn yle zetleyebiliriz. Humea gre tasarm ispat farkl tr nesneler arasndaki benzerlie dayanr ve zayf taraf da budur. Bu ispatlarda bize ncelikle insan rn karmak cihazlarn bir tasarmc tarafndan yaplmasnn gerekli olduu gsterildikten sonra, bu cihazlara ok benzeyen organizmalarn da ancak bir zeki tasarmc/yaratc tarafndan yaplm olmas gerektii sonucu karlr. rnek olarak, Saatler zeki tasarm rndr. Saatler ve canllar benzerdir. ===================== O halde, canllar da zeki tasarm rndr. (Sober, s. 33)2 Humea gre buradaki en nemli sorun, karmn karlatrlan iki varlk arasndaki benzerliin derecesine bal olmasdr. nsanlarda kan dolam vardr. nsanlar ve kpekler benzerdir. ===================== O halde, kpeklerde de kan dolam vardr. (a.g.e., s. 34)

Bu ve sonraki karmlarda ncllerden sonra kullanla iki izgi karmn mantksal bir karm olmadn gstermektedir.

74

Bu karm gayet makuldr nk insanlar ve kpekler birbirine yeterince benzemektedir. Ancak aadaki karm bize o kadar da kabul edilir gzkmez. nsanlarda kan dolam vardr. nsanlar ve bitkiler benzerdir. ===================== O halde, bitkilerde de kan dolam vardr. (a.g.e.) Bu karm yanl bir sonu vermektedir nk bitkiler ve insanlar byle bir sonucun karlabilmesi iin yeterince benzememektedirler. O halde sonucun doru olduuna olan inancmzn benzetirilen iki nesne tr arasndaki benzerliin derecesine bal olduunu syleyebiliriz (a.g.e.). Bu iki nesne kpek ve insan olduunda her ikisinde de kan dolam olduu sonucunu karabiliyorsak da bitki ve insan benzerliinden ayn sonucu karamyoruz. Humeun vurgulad nemli nokta, ncelikle iki varlk tr arasndaki benzerliin derecesinin gsterilmesi gerektiidir. Ama ondan sonra da bu varlklarn birbirine benzemeyen taraflar da dikkate alnmaldr nk bu farkllklara dayanarak yaplacak karmlar da benzerliklere dayanarak yaplan karmlar kadar merudur. Sz gelimi eer canllar ve insan rn yapntlarn benzerliine dayanarak tanrnn varlndan sz etmek istiyorsanz unlar da dnmeniz gerekmektedir: nsan rnleri ou zaman deneme-yanlma yoluyla ve birok tekrardan sonra ortaya kar. Bu durumda organizmalar da bu tr bir deneme yanlma srecinin bir sonucu mudur? (Humeun dnemindeki Hristiyanlar buna evet diyemezdi nk btn canl trlerinin ayr ayr ve bir kerede yaratldna inanyorlard.) Humeun dier bir rnei ise yledir. ou zaman insan yaps yapntlar birden fazla tasarmc tarafndan meydana getirilmektedir. Bu durumda canllarn da bir tanr grubu tarafndan yapldn m syleyeceiz? David Humedan sonra yaam olan William Paleynin tasarm gr her ne kadar Humeun ele ald ve rtt tasarm grne ok benzese de, baz ada felsefeciler Paleynin akl yrtmesinin ok farkl olduunu ve Humeun itirazlarnn geerli olmadn iddia etmektedir. Onlara gre Paley de nce insan rn nesnelerle balar ve bunlarn varln bir tasarmc ile aklayarak canllarn da zeki bir tasarmcnn rn olduu sonucunu karyormu gibi grnr. Ancak onun akl yrtmesi u ekilde ilemektedir. Elliott Sobera gre Paleynin grnn mantksal yaps udur: Doru olduunu gzleme dayal olarak bildiimiz bir nerme alalm ve buna O diyelim. Sonra Onun neden doru olduunu gsterecek H1 ve H2 gibi iki varsayma bavuralm. Bu durumda olabilirlik (likelihood) ilkesi u ekilde ifade edilebilir: Eer H1 Onun olasln H2den daha fazla arttryorsa O H1i H2ye gre daha fazla destekler. [Daha biimsel bir ifadeyle] 75

Eer P(O/ H1) >> P(O/ H2) ise O H1i H2den daha fazla destekler. (s. 31) Burada dikkat edilmesi gereken en nemli husus bir varsaymn bir gzlem nermesinin olasln arttrmas ve buna karn gzlem nermesinin de bu varsaym dierinden daha fazla desteklemesi, o varsaymn sadece olabilirliini (likelihood) arttrr ama onun olasln arttrmaz, ya da onu daha kabul edilir (plausible) veya doru yapmaz. imdi ayn mant Paleynin karmlarn anlamak iin kullanalm. Yukardaki saat rneimize dnersek Paleynin grn u ekilde ifade edebiliriz: A: Bu saat karmaktr ve zaman gstermeye uygundur. W1: Bu saat zeki bir tasarmcnn rndr. W2: Bu saat rastlantsal fiziksel srelerin rndr. (Sober, s. 33) Burada W1 ve W2 varsaymlar A gzlem nermesinde verilen gzlemi aklamak zere ne srlmektedirler. Eer zeki bir tasarmcnn ve rastlantsal fiziksel srelerin olduunu varsayarsak W1 ve W2den hangisi Ay daha iyi aklar? W1in bunu daha iyi yapaca aktr nk rastlantsal fiziksel bir srecin sonucu olarak bir saatin olumasnn olasl olanakszla yakndr. Ama zeki bir tasarmcnn olduunu varsayarsak bu saatin nasl olutuunu aklamamz kolaylar. Dier bir ifadeyle, eer P(A/W1) >> P(A/W2) ise, o zaman A, W1i W2ye gre daha kuvvetli bir ekilde destekler. (A gzlem nermesine gre W1in olabilirlii W2nin olabilirliinden daha yksektir.) Paley ayn mant canllara da uygular. B: Canllar karmaktr ve hayatta kalma ve reme etkinliine ok uygundurlar. L1: Canllar zeki bir tasarmcnn rndr. L2: Canllar rastlantsal fiziksel srelerin rndr. (Sober, a.g.e.) Saate benzer ekilde canllarn rastlantsal fiziksel srelerin rn olmas varsaymnn canllarn oluumunu aklamas zeki tasarmc varsaymyla karlatrldnda ok zayftr. Dier bir ifadeyle, Paleye gre burada P(B/L1) >> P(B/L2) ise, o zaman B, L1i L2ye gre kuvvetli bir ekilde destekler (Sober, a.g.e.). (B gzlem nermesine gre L1in olabilirlii L2nin olabilirliinden daha yksektir.) Ancak daha nce belirtildii gibi bu sonu, bu varsaymn doruluu hakknda herhangi bir bilgi vermez. Sadece bu varsaymn, sz konusu gzlem nda dier varsayma gre olabilirliinin (likelihood) daha yksek olduundan sz edilebilir.

76

Zeki tasarmc varsaymnn olabilirlii ancak rastlantsal fiziksel sreler varsaymyla karlatrldnda artmaktadr. Paleynin zamannda canllarn oluumuyla ilgili bir baka bilimsel varsaym olmad iin, zeki tasarm varsaym birok kiiye doru gibi grnmekteydi. Darwinin evrim kuram bu durumu tamamen deitirmitir nk artk zeki tasarm varsaym rastlantsal fiziksel sreler varsaym ile deil evrim kuramyla rekabet etmek zorundadr. imdi zeki tasarm varsaymn evrim kuram ile karlatrabiliriz. ncelikle unu belirtmemiz gerekmektedir. Eer zeki tasarmc Paleynin de inand gibi Hristiyan tanrs ise onun sadece bir tasarmc olmadn, baka ok nemli zelliklerinin de olduunu kabul etmek zorundayz. Dier bir ifadeyle Hristiyan tanrs mutlak zeki, mutlak iyi, mutlak gl ve her eyi bilen bir varlktr. Bu durumda bu sfatlara sahip bir varln yarataca varlklarn da hatal olmamas gerekir. Bir saat ne kadar karmak ve hassas olursa olsun ancak snrl bir zeknn rndr. Oysaki tanr bundan daha iyisini yapm olmaldr. Onun yaratt canllar evrelerine mkemmel uyum salam, hatasz varlklar olmaldr. Ancak bilimsel aratrmalara gre her ne kadar genellikle canllar evrelerine ok iyi uyum salam olsalar da bu uyum mkemmel deildir. Birok hatal rnein yannda zaman iinde evresine uyum salayamayarak yok olan milyonlarca tr vardr. O halde aklamak isteyeceimiz gzlem nermesi (G) u ekilde ifade edilmelidir.

G: Canllar evreleriyle mkemmel olmayan bir ekilde uyumludurlar. V1: Trler, mutlak zeki, iyi, gl ve her eyi bilen bir tanr tarafndan ayr ayr yaratlmtr. V2: Trler (ortak bir atadan) doal seilim yoluyla evrim geirerek ortaya kmtr. Bu iki varsaym gzlem nermemiz ile karlatrdmzda, evrim varsaymnn olabilirlii (likelihood) daha yksek gzkmektedir nk eer V1in gerek olduunu kabul etseydik, canllarn evrelerine mkemmel olmayan uyumunu ok iyi aklayamazdk. Mkemmel bir yaratcnn mkemmel olmayan varlklar yaratm olmas elikilidir. Oysaki doal seilim mkemmel olmayan uyumu gayet iyi bir ekilde aklayabilmektedir. Bir nceki rnekte bir varsaymn olabilirliinin dierine gre yksek olmasnn onun daha kabul edilebilir, daha doru olduu anlamna gelmediini belirtilmitim. Burada da ayns geerlidir. Doal seilime bal evrim kuramnn sadece sz ettiimiz gzlem nermesini daha iyi aklyor diye doru olmas beklenemez. Bunun iin baka kaynaklara bavurmamz gerekmektedir. Son yz elli yldr yaplan aratrmalar evrim kuramn bilimsel bir varsaym olarak destekleyecek saysz kant salamaktadr. Ama yine de zeki tasarm ile evrim arasndaki son sava henz yaplmam gibi 77

gzkmektedir, nk son yllarda ne srlen Zeki Tasarm gr ncekilerden baz farkllklar gstermekte ve grnte yeni bir iddiada bulunmaktadr. Oysaki yeni olan sadece gzlem nermesi olarak setikleri nermelerdir. Onlar doadaki dzeni ya da canllardaki mkemmel uyumluluu aklamaya almak yerine sadece belli tr olgular aklama konusu etmektedirler. Zeki Tasarmn bu yeni kuramclarndan Michael Behe bunu indirgenemez karmaklk olarak adlandrmaktadr. Behe ve dier kuramclara gre birok biyolojik olay evrim kuramyla aklanabilir olsa da (kukusuz bu evrim kuramn kabul ettiklerini gstermiyor) yle biyolojik olaylar vardr ki bunlar Darvinci kuramla aklanamaz. Onlara gre Darvinci kuram her bir zelliin daha nceki daha basit zelliklerden kk ilerlemelerle olutuunu iddia etmektedir. yle ki memeli gz gibi ok karmak bir organ bile daha nceki daha basit gzlerden olumutur. Ancak onlara gre memeli gznn tm paralar yle bir btnlk oluturmaktadr ki bunlardan herhangi birinin karlmas gz ilevsiz hale getirecektir. Gz ancak var olduu haliyle, bir kerede (zeki bir mdahale ile) ortaya km olmak zorundadr nk yarm gz hibir ie yaramaz. Oysaki evrimsel biyologlar gz gibi karmak organlarn bile adm adm nasl oluabileceine dair kant ve modeller ne srmtr. Bu modellerin ortak yan karmak bir organn tm paralarnn doal seilim yoluyla, srayla eklenmesinin gerekmemesi ilkesidir. ok eskiden beri bilindii gibi doal seilim elinde fazla malzeme olmayan bir tamirci gibi alr. Bir ihtiya ortaya ktnda daha nce baka bir ie yarayan bir para yeni bir ilev kazanabilir. Bunu imento kullanlmayan kemerli ta kprlerin yaplmasna benzetebiliriz. Kemerli kprlerde merkezdeki kilit ta olmadan dier talarn durmas olanakszdr. lk bakta bu kprlerin yaplmas iin mucize gerektii dnlebilir. Oysaki kpry yapmadan nce onu ayakta tutacak bir baka yap ina edilerek, talarn tek tek yerine konulmas olanakldr. Sonular 1) Tasarm bir tasarmcnn rn olarak tanmlamak yeni bir bilgi vermez. Tasarmcnn amac, ynelimi gibi zellikler, tasarm hakknda net bir bilgi salamaz nk bu kavramlarn kendileri yeterince ak deildir. Tasarm, nesnenin dzenlilik, organizasyon, ilev gibi bir zellikle tanmlamak ise istenenden daha ok sayda nesneyi tasarmlanm olarak kabul etmemize yol amaktadr. 2) Biyolojik ilevi aklamak iin ortaya atlan ve doal seilim sreci iinde aklanan doal tasarm, biyolojik ilevi aklamakta yetersiz kalmakta ve hatta ancak ilev kavramyla aklanabilen yararsz bir dnceye dnmektedir. 3) Zeki tasarm ise 2500 yldr eitli yorumlaryla birlikte biyolojik ilevi/uyumluluu aklamak ve tanrnn varln ispat etmek zere ileri srlm bir kavram olarak bu amalarndan hibirini laykyla yerine getirememektedir. 78

Deinilen Kaynaklar Allen, C. and Bekoff, M. (1995) Biological Function, Adaptation, and Natural Design. Philosophy of Science, 62, 609-22. Aquinas, T. (2006) Summa Theologiae, Questions on God. (Editrler: Brian Davies ve Brian Leftow) Cambridge, Cambridge University Press. Behe, M. (1996) Darwin's black box: the biochemical challenge to evolution. New York, NY, Simon &
Schuster.

Dennett, D. C. (1995) Darwins Dangerous Idea: Evolution and the Meanings of Life. London, Simon & Schuster. Hume, D. (1980) Dialogues Concerning Natural Religion and the other Posthumous Essays. Indianapolis, Hackett Publishing Company. Paley, W. (1963) Natural Theology. Indianapolis, Bobbs-Merrill. Ruse, M. (2003) Darwin and Design: Does evolution have a purpose? Cambridge, Mass.: Harvard University Press. Sober, E. (1993) Philosophy of Biology. Oxford, Oxford University Press.

79

Fen Bilimci Gzyle Teori ve Evrim: Bir Bilimsel Teorinin Alternatifi Ancak Baka Bir Bilimsel Teoridir!
Battal IPLAK Akdeniz niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Biyoloji Blm 07058 Antalya Evrim kelimesi her insanda farkl bir alglama uyandrr. Kimileri ilk defa duymu gibidir ve kendileri iin hibir ey ifade etmez. Kimilerine tandk gelir, bir yerlerden iitmilerdir, fakat fazla ilgilendirmez. Kimileri iin ise evrim, dnyevi bir sapknlk, kutsal olann aksine insann yceliine bir hakarettir. Bu gruptaki kiiler iin bu terim ve onunla bark her ey ne pahasna olursa olsun, mcadele edilmesi, hatta ve hatta utakileri iin ortadan kaldrlmas gereken savlar olarak alglanr. Bu kiilerin dogmalarna ve deer yarglarna ters olan her ey onlar iin deersiz birer samalktr. Bazen evrim terimine pozitif olanlar da evrimi bir yandalk tarz ile alglar ve bu yaklam ile terime yine duygular yklenir ve o deer yarglar ile zdeletirilir. Dolaysyla ar bilimsel biimiyle deerlendirme bulanklar. Terime ynelik yaklamlarn bu denli eitli olmasnn nedeni, evrimin canl bilimleri dnda ok sayda bilimsel ve edebi/sanatsal alana etkisinin olmasdr. Srete deiim olgusuna bak bir alan neredeyse dnlemeyecei gerei evrim kavramnn istisnasz her alana yansmasnn ve bir ekilde terminolojisinde yer almasnn ve ieriine tnsnn szmasnn bir nedenidir. Bu nedenle de bir o kadar anlam ykl bir terim halini almtr. Doaldr ki her bir entelektel yaklam evrim terimini, temel nitelikleri benzer kalmak kaydyla, kendi pencerelerinde tanmlar ve kullanr. Ancak, bu durum bireysel olarak evrim kavramna her ynyle hakim olmay da gletirir. Dolaysyla, doal seilim yoluyla evrim kavramnn snrl bir erevede, asl alan olan doa bilimlerinin bak asyla ele alnp tartlmas, bizlere daha somut deerlendirme ve saptamalar yapma frsat verir. Hi phe yok ki evrim ile ilgili tm deerlendirmelerde Darwin iin iindedir. Oysa sre ierisinde deiim olgusunun Darwin ile dorudan bir ilgisi yoktur. Hatta tarihsel planda doal seilim yoluyla evrim yaklamndan ok nce hem genel anlamda hem de canl bilimlerinde evrim kavram literatrde mevcuttur. Fakat yine de kartlar dierlerine deil Darwine tepkilidirler. yle ki evrim bu evrelerde filozofik bir akm olarak grlp Darwinizim olarak adlandrlmaktadr. Tabi bu yaklam tarz ayn zamanda bu evrelerin konuya ne kadar bilimsel bakabildiklerini de ortaya koymaktadr. Belirtilmesi gereken bir durum var ki, o da Darwinnin kitabnn en banda bahsettii gibi (Trlerin kkeni sayfa 9-20) kendisinden nce de trlerin sabit varlklar olmadklar ve sre 80

ierisinde deitiklerine ilikin hatr saylr verinin mevcut olduudur ve 17. ve 18. yzyllarda birok bilim insannca da benimsediidir. Bilinmeyen ise bu deiimin nasl gerekletiidir. Hatta Lamarck bir deiim mekanizmas nermi, ancak Lamarck tarafndan tanmlanan deiim mekanizmasnn bilimsel snamalarda destek almamas nedeniyle bilim evrelerince benimsenmemi ve tarihteki yerini almtr. Bilinmelidir ki Lamarckn evrimsel biyoloji tarihinde ok nemli katklar vardr. Lamarckn grleri bu alandaki almalara bir ivme kazandrm ve ileri srdklerinin bilim evrelerince snanmas bilim insanlarn yeni almlara gtrmtr. Szgelimi trlerin sabit varlklar olmadklar, sre ierisinde deitiklerinin bir genel kabul haline gelmesinde onun ok nemli katks olmutur. Keza her ne kadar nerdii temel deiim mekanizmas (somatik deiimlerin kaltm) doru olmasa da kullanlan zelliklerin korunduu ve kullanlmayanlarn gerilemeye yz tuttuu da canl dnyasna bak asndan ok nemli bir aamadr. Darwin doal seilim yoluyla evrim teorisini formle ettii iki nemli eseri olan (i) Trlerin Kkeni zerine ile (ii) Eeysel Seilim ve nsann Treyiide ortaya koyduklarnn dolayl olarak iaret ettikleri bir yana, bir felsefi veya dini tartma ierisinde de olmamtr. Hatta Trlerin Kkeni zerine adl kitabnda (Darwin, 1859: 386) bu kitapta sunulan grlerin her hangi bir kimsenin dinsel inanlarn sarsmas iin anlalr bir gereke grmyorum diyerek kendisine yneltilecek dinsel eletirilere olan aknln nceden belirtmitir. Gnmzde de, tpk o dnemde olduu gibi, kartlarn tm yaklamlar bilimsel deil, inan erevesindendir. Peki, neden Darwinin doal seilim yoluyla evrim teorisi hem kendisinden nceki dnrlerin (Aristo, Buffon, Lamark, Geoffroy, Dr. Wells, W. Herbert, Prof. Grant, Prof. Haldeman, Prof. Owen, Herbert Spencer vd.) ayn konuya ynelik teorilerinin yerini alm, hem de neden yerine yeni bir teori nerilememitir? Ya da neden bu gn alternatifi olabilecek bilimsel bir teori yoktur? Bu sorularn cevaplar ile alnan tepkilerin nedenleri arasnda bir paralellik olduu aktr. Bir bilimsel teorinin alternatifi ancak baka bir bilimsel teoridir! Bilim veya ilikili kavramlar doru tanmlanmadan doal seilim yoluyla evrim teorisi de doru olarak deerlendirilemez. Baka bir eklide sylemek gerekirse bilimi alglama ile evrimi alglama arasnda birebir bir paralellik vardr. Bilim veya ilikili kavramlar yanl alglanyor veya tanmlanyorsa evrim de yanl alglanr ve tanmlanr. lkemizde evrim kartlnn asl nedeni budur. Bu noktada baz terimleri evrensel olarak bilindikleri veya tanmlandklar ekli ile doru olarak tanmlamak nemlidir (Kenenedy vd., 1998; rs, 2007; Yldrm, 2005) Bilim (science): Kabul gren bilimsel metotlarla doay anlama yolu 81

Varsaym (Hipotez = hypothesis): Gzlem, deney veya her ikisi ile snanabilen doal bir veya daha fazla olguya (fenomene) ilikin bir aklama; bilimsel olarak dikkate alnmas iin dorulanabilir olduu kadar yanllanabilir de olmaldr. Gerek (fact): gzlemlerle srekli olarak desteklenmi bir olgu (fenomen) Yasa, kural, ilke veya prensip (law or rule): belirlenmi koullarda doal baz olgularn nasl ileyeceine ilikin tanmlayc genelleme Teori veya Kuram (theory): ok sayda gerek, yasa ve dorulanm varsaym (veya baka teorileri) ilikilendiren, doa ile ilgili iyi desteklenmi bir aklama Yukardaki tanmlar gnmz biyoloji literatrnde yer alan ve canl bilimcilerin zerinde uzlatklar tanmlardr. Canl bilimciler de bu terimleri kabul ederek i yaparlar. Bu terimsel arka plan olmadan neyin bilimsel veya neyin bilimsellii olmadna karar vermek olas deildir. rnein, bir aklamann bilimsel olmas, kabul gren bilimsel metotlarla snanabilir olmasn gerektirir. Benzer ekilde, teori biroumuzun gnlk hayatta kulland gibi bir insann bir konudaki rastgele gr deildir. Bir konuya ilikin bir grn bir varsaym olabilmesi iin, snandnda ret veya kabul edilebilme potansiyeline sahip makul bir aklama olmaldr. Dier taraftan bir teorinin ekillenmesi bir sre iidir ve ok sayda snamadan gemi ve destek alm olmas gerekir. Bilimsel terminoloji asndan belirtilmesi gereken nemli bir konu teori kavramnn bir emsiye kavram niteliinde olduudur. Bir teorinin kapsaml aklamalarna dayandrlan birok bilimsel gerei, ayn at altnda yer alan deiik olgulara ynelik birok dorulanm varsaym ve birok yasa (genelleme) veya kural ilikilendirmesi sz konusudur. rnein evrim teorisi emsiyesi altnda tanmlanm ok sayda alt teori sz konusudur: eeysel seilim teorisi, zt eeysel seilim teorisi, antagonistik birlikte evrim teorisi, dii tercihi teorisi, sperm rekabeti teorisi, iyi gen teorisi, vikaryant trleme teorisi, simpatrik trleme teorisi, soyii reme k teorisi, hibrit stnl teorisi ve daha onlarcas. Bilimsel genellemeler (teori, yasa, kural veya bilimsel gerek) iin ncelikle belirtilmesi gereken temel noktalardan biri, hi birisinin mutlak olarak kabul edilemeyeceidir. Bir genellemenin aklamalar mutlak olarak kabul edildiinde o genelleme bilimsel niteliini yitirir. En iyi ekilde aklanm ve srekli destek alm aklamalar bile her zaman yanllanabilme veya tekrar tekrar dorulanma potansiyelini korumaldrlar. Bilimsel gerekler bile zaman ierisinde nitelik deitirebilirler. Mutlaklatrma bilimsel genellemeyi bilimin ruhuna uygun ussal eylem olan bilmekten karr ve bilimsel olmayan dier bir ussal eylem olan iman etmeye (yani sorgulamakszn kabul etmeye) gtrr.

82

Bilimin birikimsel bir zelliinin olduunu bilmek nemlidir. Doada gzlenen bir rnt iin mantkl ve nesnel bir aklama (bir varsaym) nerme ve bu n aklamay makul snama metotlar ile dorulama/yanllama basamaklar nemli olsa da, genel bilimsel birikim iin ayrca nemli konular vardr. rnein Charles Darwin genetik bilmiyordu ve teorisini temel genetik prensiplerden bihaber formle etmitir. John Gregor Mendel baz temel genetik prensipleri Darwinden ok sonra formle etti, ancak o da DNAnn ne olduunu bilmiyordu. Dobzhansky modern genetik biliminin nemli otoritelerindendi, ancak, DNAda fazladan yazlm (overprinting) onun lmnden sonra keif edildi. Srete bilimsel birikim teorileri sre ierisinde netletirir, boyutlandrr, derinletirir ve ilk halinden farkl klabilir ya da bazen yerlerine yenilerinin nerilmesini salar. Bu sre bir teorinin veya ats altnda oluturulan dier bilimsel genellemelerin (yasa, bilimsel gerek, kural vb.) yenilenmesini veya deitirilmesini getirir veya yeni genellemelere olanak salar. Bilimin bu birikimsel nitelii bazen yanl yorumlanr veya tanmlanr. Baz evreler bir aklamann nce bir varsaym olarak ortaya kaca ve dorulanmam bir teori olarak varln srdreceini ve dorulandnda yasaya dnecei gibi yanl bir tanm ierisindedirler. Bir yasa belirli koullarda bir olayn gerekleme olasln tanmlayan bir genellemedir. Teorinin byle bir nitelii yoktur ve bilimsel teoriler iin byle bir koul ngrme evrensel bilimsel anlayla badamaz. Doal bir fenomene (olguya) ilikin birden fazla alternatif teori sz konusu olabilir ve bu alternatif teorilerin her biri fenomeni belirli ynleriyle aklamada daha baarl olabilir. Ancak bir fenomenle ilgili bir aklamann alternatif teori olarak kabul grebilmesi iin her birinin bilimsel ltlere uygun olmas bir n kouldur. Bu adan deinilmesi gereken birok nokta bulunmasna karn, baz temel konular ayrca nemlidir. Hibir zaman snanmam bir aklama bir teoriye alternatif olamaz. rnein lkemizde ocuklar ebeveynlerine ben nasl oldum veya nereden geldim diye sorduklarnda yaygn olarak verilen bir cevap olan leylek getirdi aklamas reme biyolojisine ilikin genellemelerin bir alternatifi olamaz. Burada, sz konusu varsaymn ne kadar makul olduunun hibir nemi yoktur. Leyleklerin insanlara ocuk getirmesi makul ve snanabilir olsa bile gzlem veya deneylerle snanp dorulanmadndan hibir bilimsel geerlilii yoktur. Mantkll snamaya deer bir aklama olmasndan te bir ey ifade etmez. Alternatif teorilerin tam olarak bir birinin ztt kapsamlara da sahip olmalar gerekmez. Hatta birok kez iki veya daha fazla alternatif teorinin kapsamlar geni kesiim kmelerine sahiptirler. rnein biyolojide tr dediimiz canl birliine ilikin genellemelerin (literatrde dikkate alnan 20den fazla tanm vardr) hemen tm tr bir reme birlii olarak kabul ederek varsaymlarda bulunurlar. Ayn balamda deinilmesi gereken dier bir nokta alternatif iki aklamann her birinin kendi aklayabildii ile gl olduudur. Yaygn olarak baz evrelerce

83

bavurulan bir yntem olmasna karn, hibir zaman alternatif iki aklamadan biri dierinin aklayamad bir nokta ile gl deildir. Doal seilim yoluyla evrim teorisi fen bilimlerine ait olup bu alann ltlerine gre, ksaca bilimsel metotlar penceresinden ele alnmal ve deerlendirilmelidir. Bilim, doada gzlenen olay ve olgulara nesnel, makul bir aklama getirme ve bu aklamalar uygun bilimsel metotlarla (deney, gzlem veya karlatrma) snama iidir. Tanmndan da anlalaca gibi dorudan ya da dolayl olarak gzlenemeyen hibir ey bilimin ura alan ierisinde yer almaz. Bu adan bilimin turnusol kd nesnelliktir. Deney ve gzlemlerle somut veri haline getirilemeyen hibir aklamann bilimde yeri olmad gibi hibir deeri de yoktur. Zaten eer lemiyorsanz bilginiz eksik veya yetersiz demektir. Yeterince bilmiyorsanz biliniyor veya bilimsel diye deerlendiremezsiniz. Nesnellik, bilimsel yntemin salad gvenilir bilginin ve olgular aklama gcnn tek kaynadr. nsanlk tarihindeki hibir aba (felsefe, mitoloji, metafizik vb) bu gce eriememitir. Bu yzdendir ki gnmzde bilim byk bir itibar grmekte ve kulland yntemler ve nesnellii de onu dier dnce tarzlarndan ayrp zel klmaktadr. yi bir teorinin, bilim felsefesi ynyle belirtilmesi veya tartlmas gereken baka birok yn bulunsa da, teorinin anlalrlnn basitlii ile ve gcnn her snamadan alm olduu desteklerle doru orantl olduunu bilmek nemlidir. Doal seilim yoluyla evrim yukarda tanmlanan temel nitelikleri karlamann yannda, hem basit hem de gldr. Bu nedenle, Darwin-Wallacein aklamalar yerine, ayn konular aklayabilen alternatifleri henz gelitirilememitir. Hatta daha da nemlisi o, ayn at altnda daha zgl konular aklayan ok sayda yeni teorinin gelitirilmesine kaynaklk etmi ve gnmz biyolojik bilimlerinin omurgasn oluturmutur. Doal seilim yoluyla evrim teorisinin z ve bilimsel nitelikleri Peki, doal seilim yoluyla evrim teorisi nedir? Bu soruya cevap vermeden nce u konuya aklama getirelim; her ne kadar bu teori ounlukla Charles Darwinin adyla anlsa da, Darwinin teorinin tek babas olmad bilinmelidir. lk olarak Charles Darwin- Alfred Russel Wallace Kuram ad ile Darwin tarafndan 1858de Londrada bir doa tarihi kuruluu olan Linnean Societynin Temmuz ay toplantsnda sunulmu ve dernein dergisinin nc cildinde yaynlanarak kamuoyuna duyurulmutur. Dolaysyla Darwin, doal seilim yoluyla evrim teorisinin sahibi olma onurunu Wallace ile paylamtr. Doal seilim yoluyla evrim teorisi aslnda bir nermeler zinciridir. Trlerin kkeni zerinede Darwin (1859) teoriyi bir sayfada 4 nerme eklinde zetlemi ve 459 sayfalk kitabn kalan ksmlarnda bu drt nermeyi snamaya ynelik verileri sunmutur. 84

Darwinin birinci nermesi Trleri oluturan bireyler varyasyon gsterirler eklindedir. Yani tr dediimiz koyun, kei, toprak solucan, kedi, sirke sinei ve insan vb. canl birliklerinin bireyleri baka bir trn bireylerine gre birbirlerine daha benzer olsalar da tpa tp birbirlerine benzemezler ve hemen her zellikleri bakmndan birbirlerinden farkldrlar. Bu durum imdiye kadar saptanm 2 milyon kadar trde gzlenmitir ve Darwinin nermesinin aksi ynde tpa tp ayn bireylerden oluan bir tr henz bildirilmemitir. Doal seim yoluyla evrim teorisinin bu nermesi herkesin snamasna aktr ve gelecekte de ak olacaktr. Bilimsel yntem acmaszdr ve aksi ynde veri elde edildiinde, teori ya deitirilecek ya da tamamen reddedilecektir. Darwinin ikinci nermesi var olan bu varyasyonlarn bazlarnn gelecek kuaklara kaltlr olduu eklindedir. Trlerde grlen varyasyonlarn kk bir ksm evresel etmenlere bal olarak oluur. Ancak gnmzde ulalan genetik bilgi birikimi varyasyonlarn, hatta ok byk bir ksmnn, kaltsal olduunu gstermektedir. Henz bilinen 2 milyon kadar canl trnn (u an yeryzndeki toplam tr saysnn 20-30 milyon kadar olabilecei tahmin edilmektedir) tmnn genetik yaplar allmam olsa da, allanlardan edinilen veriler Darwinin bu nermesini tereddtsz desteklemektedir. Darwinin kendisi genetik bilmiyordu ve kaltmn esaslar Trlerin Kkeni zerine (Darwin, 1859) yaynlanandktan 7 yl sonra Gregor Johann Mendel tarafndan bir makaleyle yaynland (1866). Buna karn kaltmn esaslarnn yaygn ekilde anlalmas 1900l yllarda olas olmutur ve bu sre ierisinde yaplan almalardan edinilen veriler Darwinin bu nermesini ak ekilde dorulamtr. Yeni almalar sonucu ortaya kan veriler dorultusunda varsaymn tekrar tekrar en kat ekilde snanmas bilim adamlarna den bir grevdir. Darwinin nc nermesi her nesilde, yaayabilecek olandan daha fazla dl retilir eklindedir. Aslnda bu nerme her trn retken bireylerinin verdii dllerin tm yaayamaz eklinde de ifade edilebilir. Verilen dllerin tmnn yaayamad allm tm canllarda gzlenen bir durumdur ve bu nerme ile iyi bir uyum iindedir. nsan barsanda yaayan bir sr tenyas (Taenia saginata) diisi 1 ylda 600 milyon kadar yumurta retir ve toplam mr olan 18 yl kadar srede bu say 10 milyar 700 milyonu bulabilir. Bu durumda bir tek dii dnyadaki tm insan populasyonunu parazitlemeye yeterdi. Benzer ekilde doada var olan tm canl tr veya populasyonlar herkes tarafndan allabilir ve de allmaktadr. te bu nedenledir ki verilen dllerin yaayabilenlerinin says ok azaldnda trler yokolua srklenmektedir. Sonu olarak doal seilim yoluyla evrim teorisinin bu nermesinden kuku duymay gerektirecek bir bilimsel veri mevcut deildir. 85

Doal seilim yoluyla evrim nerme setinin sonuncusu aslnda teorinin kendisinin zetlendii bir nermedir. Baka bir ifade ile nceki nermelerin mantksal sonucu olan kimler yaayacak veya kimler yok olacak sorularnn cevab olan aklamadr. Bireylerin reme ve hayatta kalmalar rasgele deildir: Hayatta kalan ve remeye katlan bireyler, ya da remeye en fazla katks olanlar, en elverili varyasyonlara sahip olanlardr. Bunlar doal olarak seilmilerdir. Bir trn verdii dllerin tm yaayp reyemediklerine gre ve bu bireyler kaltsal varyasyonlara sahip olduklarna gre, hayatta kalma ile sahip olunan varyasyonlar arasnda bir iliki vardr. Baka bir ifade ile seilenler ve elenenler sahip olduklar varyasyonlara gre belirlenecektir. En uygun varyasyonlara sahip olanlar, olmayanlara gre seilme/elenme ikileminde avantajl olanlar olacaktr ve sonraki nesillerin oluumuna daha fazla katkda bulunacaklardr. Uygun varyasyonlara sahip olmayanlar ise elenecek ve sonraki nesillin oluumuna katkda bulunmayacaktr. Yada daha az uygun varyasyonlara sahip olanlar sonraki nesle daha dk derecede katkda bulunacaklardr. Ksacas, sonraki nesillere katklar tadklar varyasyonlarn uyumluluk derecelerine paralel olarak gerekleecektir. Gnmzde yzlerce canl tr veya populasyonunda hayatta kalma oranlar, bir populasyonun hayatta kalan bireylerinin sahip olduu zellik seti ile elenenlerin sahip olduklar zellik seti iyi bir ekilde ortaya konmu ve konmaktadr. Hatta ie karan farkl zelliklerin her birinin uyum gcne (sonraki nesli oluturmaya katk oran fitness) etkisi birok model organizma baznda allm ve allmaktadr. Teorik erevede veri retmenin yannda, zellikle koruma biyolojisi alannda bunlardan iyi bir ekilde yararlanlmaktadr. Bu nitelikteki binlerce alma nermenin aksine veri retmemitir ve drdnc nermeyi ak ekilde dorulamtr. Deiim doal seilim yoluyla evrim teorisinin neresinde? Bir trn yaayacak olandan fazla retilen dlleri, yani trn bireyleri, hemen hemen tm zellikleri bakmndan birbirlerinden farkldr ve bu zellikleri kaltm yoluyla ebeveynlerinden miras olarak kalmtr. Yaayacak olandan fazla retilen bu dllerden en uygun varyasyonlara sahip olanlar seilecek ve uygun olmayan veya daha az uygun varyasyonlara sahip olanlar elenecektir. Organizmalar balamnda sre ierisinde deiim olarak evrim, seilme/elenme srelerinin ardk nesillerdeki tekrarnn doal bir sonucudur. Bir tr var olduu srece, ister bin nesil isterse bir milyon nesil, her nesil iin ayn saptamalar geerli olacak ve ayn mekanizma ileyecektir. Her nesilde uygun zelliklere sahip olanlarn bir sonraki nesle katklar daha fazla olacak ve uygun zellikleri oluturan genler oransal olarak daha da artacaktr. Uygun olmayan zellik setlerine sahip olanlar sonraki nesillere daha az katkda bulunacaklarndan uygun olmayan zellik setlerini reten genler sre ierisinde azalacaktr. 86

Uygun olmayanlarn azalma hz, uygun olmayan zelliin neden olduu dezavantaja paralel olarak gerekleecektir. Ylda bir dl veren bir tr iin dnldnde 1000 yllk bir sre ierisinde seilme/elenme 1000 nesilde, bir 1.000.000 ylda 1.000.000 nesilde seilme/elenme gerekleecektir. Dolaysyla, bir tre ait birinci nesildeki populasyon ile bininci veya bir milyonuncu nesildeki populasyon hibir zaman birbirinin ayn olmayacaktr. Baka bir ifade ile tr populasyonunun genetik zellikleri (gen havuzu) itibaryla var olduu srece dinamik bir deiim ierisinde olacaktr; zaman ierisinde deiim olarak evrim ardk nesillerdeki bu seilme/elenme srelerine bal olarak ortaya kan deiimin ta kendisidir. Bu nedenledir ki baz aratrmaclar genetik bilimini zelliklerin bir nesilden sonrakine olan kaltmn inceleyen bilim dal olarak tanmlarlarken evrimi zelliklerin ok sayda ardk nesildeki kaltmn inceleyen bilim dal olarak tanmlarlar. Bir trn zelliklerini belirleyen ey trn sahip olduu genetik bilgi, yani gen havuzudur. Populasyonun her bir bireyi gen havuzunda var olan genetik bilgi dorultusunda zelliklere sahip olacaktr. Ancak, hangi zelliklere sahip olanlarn seilenler ve hangilerine sahip olanlarn elenenler olaca organizmann yaad evredeki koullarca belirlenir. Baka bir deyile ortamn koul kombinasyonlar elek grevi grr. Organizma iinde yaad ortamn biyolojik (birlikte yaad dier organizmalar) ve biyolojik olmayan (fiziksel ve kimyasal) farkl koullar ile etkileim halindedir. Ortam koullarna uyum salayan zelliklere sahip olanlar, uyum deerlerine paralel olarak, daha fazla hayata kalma ansna da sahip olacak, daha fazla dl verecek ve bu yolla sonraki nesle daha fazla gen vermi, yani seilmi olacaklardr. Aksi nitelikte zelliklere sahip olanlarn ise hayatta kalma anslar daha az olacak, ya hi yada daha az dl verecek ve genleri sonraki nesle ya hi ya da daha az aktarlacak ve elenenler olacaklardr. Ortam koullar sabit olmadndan, hem ayn ortamda sre ierisinde hem de ortamdan ortama deitiinden, elenen veya seilen genetik kombinasyonlar (bir trn her bir bireyi trn genlerini sonraki nesle tayan birer genetik paket olarak dnlebilir), hem ayn ortamda sre ierisinde hem de ortamdan ortama farkl olacaktr. Bu nedenle deiik ortamlarda yayl gsteren ve ayn kken populasyondan gelen alt populasyonlarn her biri, kendi ortamlarnn koullarnn belirledii seilme/elenme srelerini yaayacaklardr. Mikro evrimsel srete bireylerin alelleri zerinde gerekleen bu seilimler geen her nesilde populasyon ierisindeki alel kompozisyonunda kk deimelere neden olarak uzun vadede (makro evrimsel srete) balang ve son populasyonlarn birbirlerinden farkllamasna neden olacaktr. Ortam eitliliine paralel olarak az veya ok ayr ileyen farkl seilim sreleri, barndrdklar her bir populasyonun bamsz evrimsel yollarda ilerlemelerine neden olacak ve yeterli sre sonucunda ayn kken populasyondan farkl populasyonlarn veya farkl gen havuzlarnn, tam ifadesi ile farkl trlerin, oluumunu getirecektir.

87

Tm doa tarihi boyunca yaanm ve yaanmakta olan benzer sreler biyolojik eitlilii oluturan temel mekanizma olmutur. Doal seilim yoluyla evrim sreci populasyon baznda, yani mikro dzeyde, deiimin mekanizmasn tanmlar. Ancak, her bir zaman kesitindeki biyolojik eitlilik bu mikro dzeyde deiimlerin toplamdr. Baka ekilde sylemek gerekirse, gnmz biyolojik eitlilii ilk organizmadan bu yana sre ierisinde artan sayda mikro deiim birimlerinin oluturduu makro kmenin kendisidir. Bu nedenle doa tarihini anlamann arac mikro dzeyde deiimleri bilmekten geer. Bu yolla hangi organizmann kimlerden geldii veya hangi soy hattnn (ayn kkenden gelen organizma gruplarnn) nasl ekillendii ortaya konabilir. Genetik ifadesiyle, bugnk gen paketlerinin kimlerin kanc nesilleri olduu ve onlarn genetik miraslarnn ne kadarn tadklar saptanabilir. Bir bakteriden insana kadar, evrim, canlln temel zelliklerinden biri olduundan (i-bir genotip tama, ii- bir fenotip ifade etme ve iii-sre ierisinde deime yani evrim), tm doal varlklar bu esaslar erevesinde ele alnabilir ve bu balamnda deerlendirmeye tabi tutulabilir.

Biyolojinin ondalk say istemi evrim Doal seilim yoluyla evrim mikro dzeyde deiimlerin temel mekanizmasn tanmlamak ile Einsteinn nl forml (E = mc2) veya matematikteki ondalk say sistemi gibi deiik alanlarda kullanlabilecek muhteem gl bir mekanizma sunar. Bu mekanizmalar hangi organizmalarn nereden nasl bir sre yaayarak ortaya ktklarn belirlememizin bir aracdr. nk evrim gnlk tutmutur. Her evrimsel basamakta meydana gelen deiimler organizmalarn kaltsal materyaline, yani DNAlarna, kodlanmtr. Dolaysyla, her trn gen havuzunda atalarnn kaltsal miras ile birlikte yaam olduklar deiimler yazlmtr. Bu nedenle ya dorudan DNA veya DNAnn belirledii zellikleri (yani homolojiler) kullanarak evrimsel deiim basamaklarn geriye doru tahmin edebilir ve organizmalarn doa tarihlerini akla kavuturabiliriz. Bu yolla ilk organizmalar, bunlarn ilkin eitlemelerini, sonraki gruplarn ne zaman ve nasl karaya ktklar, hangi zamanda nasl bir biyolojik eitliliin var olduu, gnmz canl trlerinin ne zaman ve nasl olutuklar, bu deiimlerden hangi evresel etmenlerin sorumlu olduu gibi birok soruya cevap bulma olanana sahip oluruz. Keza, biyolojik dnyann deiimi srekli olduundan gelecekte yaanabilecek olanlara ilikin sorulara ayn yaklam kullanarak cevap verebiliriz. Sz gelimi yaanmakta olan kresel snma hangi canl trlerini nasl etkileyebilir? Gnmz trlerinden hangileri hangi corafyalarda yaayabilir? Kimler yok olma tehlikesi ile kar karya kalabilir? Blgesel fauna/floralar nasl etkilenir? Hangi trler korunmaldr? 88

Nasl korunabilir? nsan eliyle belirli trlerde evrimsel deiime yn verilebilir mi? nsan tr bu deiimlerden nasl etkilenebilir? Bu ve benzeri birok soruya doal seilim yoluyla evrim mekanizmas bir ara olarak kullanlarak cevap vermek olasdr ve gnmzde bu nitelikte yllk binlerce alma yaynlanmaktadr. rnein, Amerika bizonu yok olmak zere iken ayn yaklamla kurtarlm ve tekrar doaya kazandrlm bir trdr. Organizma eitliliinin deiim basamaklarn zamansal bir boyutta tanmlamak, baka bir ifade ile doa tarihlerini akla kavuturmak, evrimsel anlamda kimin kimlerle akraba olduklar saptamamza ve bu yolla biyolojik eitlilii bir dzen ierisinde tanmlamamza da olanak salar. Evrim, biyolojik eitlilii veren esas sre olduundan organizma eitliini dzenleme ve adlandrmann (ki sistematik biyolojinin ura alandr) tek doal yoludur. Bu doal ilikiyi gz ard eden hibir yaklam doal ve dolaysyla ilevsel bir dzen oluturamamtr ve imdiki bilimsel bilgiler nda da oluturabilir gzkmemektedir. Bu nedenle, sistematik biyolojinin ilevsel olabilmesi ancak bu mekanizmann kavranp uygulanmas ile mmkn olacaktr. Evrim yararldr! Doal seilim yoluyla evrim mekanizmas tanmland ilk dnemlerde olmasa da, bu bilimsel disiplinde yakn zamanda yaanan olaanst bilgi birikimi ve yeni teknikler evrimin insan eliyle gerekletirilmesine olanak vermitir. yle ki, bilim insanlar yapay olarak seilim uygulayarak belirli canl trlerinin belirli ynlerde deiimini salamay baarmlardr. Amerikada bir tarmsal aratrma enstits 60 nesil srekli olarak en fazla ya ieren tohumlar seerek ya oran % 6 kadar olan bir ana msr populasyonundan %16 ya ieren bir msr populasyonu semeyi baarmlardr (alma halen devam etmektedir). Dolaysyla bu ve benzer almalar damzlk tohum veya hayvan rk elde etmenin asl olarak insan eliyle evrimin gerekletirilebildiini gstermektedir. Bu durumun farknda olmak birok nedenle nemlidir. zellikle insan nfusunun bu kadar artt ve gda ve canl kaynakl dier rnlere ne kadar ihtiya duyulduu ak olduundan, bu soruna zm retmede evrimin ilevsel olacaktr. Evrim canlln temel zelliklerinden biri olduundan hi bir canl veya canl bilimlerinde hibir alan evrimle ilikisiz olarak dnlemez. Bu nedenle Homo sapiens (yani insan tr) biyolojisi ve tp, evrim bilimsel disiplini ile geni bir kesiim kmesine sahiptirler. nsan trnn nereden geldii, kimlerle akraba olduu, gen havuzunda kimlerin kaltsal mirasn tad, hangi zelliklerinin kendisine has olduu ve hangilerinin nceki ardk atalarndan geldii ancak evrimsel yaklam ve metotlarla cevap aranabilir. Keza, gnmz insan gen havuzunun nasl bir deiim dinamizmi ierisinde olduu, gelecekte nasl bir gen havuzunun ekillenecei, beslenmenin ve ila kullanmnn bu gen havuzunun ekillenmesinde nasl bir rol olaca vb dier birok soruya ancak evrimsel yaklam 89

ve metotlar kullanlarak bilimsel cevaplar bulunmu ve bulunmaya devam etmektedir. nsann dorudan kendisine ilikin sorulara olduu gibi, insan ile ilikili ve evrimsel dinamikleri insanla birlikte ileyen dier organizmalara (rnein patojen ve parazitler) ilikin sorulara da yine ayn yaklam ve aralar kullanlarak bilimsel cevaplar verilmektedir. Buna paralel olarak hangi parazitler insana nasl gemitir? Neden bazlarnn patojenitesi daha sert bazlarnnki daha mutedildir? Neden bazlar blgesel olarak (belirli insan rklarnda) bulunurken bazlar olduka yaygndr? nsan iin yeni patojen ve parazitler ortaya kmakta mdr? rnein bilim insanlar HIV virsnn 1900l yllarn ilk yarsnda maymunlardaki SIV virsnden evrimleerek insana getiini belirtmektedirler. Evrim, imdiki patojen ve parazitlere kar mcadelede kullanl aralar sunabilir mi? Patojenler nasl evrimlemektedir? Bugnk patojen ve parazitler gelecekte nasl olacaklardr? Bunlardaki deiimler insan trn nasl etkileyecektir? H5N1 nasl bir evrimsel deiim geirdiinde insandan insana geebilecektir? Bugn insanlk iin HIVden bile daha tehlikeli ve daha hzl yayld (HIVden 100 kat enfeksiyz) grlen Hepatit B virsnn baz analoglarna ve interferonlarn seilim basksna kar cevab (HBeAG serokonversiyonu), dier virs enfeksiyonlar ile birlikte insanlk iin ne gibi bir tehlike oluturacaktr? Bakterilerde antibiyotik direnci ne zaman antibiyotik kullanmn tamamen devre d brakacaktr? nceki paragraflarda sorulan veya sorulabilecek daha binlerce benzer soru bilim insanlarnca sorulmu veya sorulmakta ve evrimsel yaklam ve aralar yardmyla cevaplanm ve cevaplanmaktadr. Bu yndeki bilimsel almalar ile u an bile olaanst hacimde veri retilmi ve retilmeye de devam etmektedir. Tm bunlarn ortaya koyduu temel konu, canlln temel zekliklerinden biri olan evrimi dlayan bir yaklamla canl bilimlerinde sonu verici, dikkate alnr veya ilevsel sonular olan aratrmalar yapmann mmkn olmaddr. Sonu Darwin-Wallacen doal seilim yoluyla evrim teorisi onlarn evrim konusundaki temel katklardr. Canllarn sre ierisinde deiimi olarak evrim, Darwin-Wallacetan nce de vard ve bu balamda ok sayda aratrmac buna katkda bulunmutur. Ancak, doal seilim yoluyla evrimin gnmzde dikkate alnan tek bilimsel yaklam olmasnn, bilimsel olmayan itirazlar olsa bile, temel nedeni drt nermenin her birinin ak olarak formle edilmi olmas, net olarak bilimsel snamalara tabi tutulabilmesi ve nerildiklerinden bu yana en kat ekildeki snamalardan pozitif destek alm olmalardr. Bu nermelerin tm herkesin nesnel snamalarna aktr ve isteyen her insan bilimsel metodu uygulayarak tekrar tekrar snayabilir.

90

Doal seilim yoluyla evrim temel yaklamnn yansmad bir canl bilimleri alan yoktur ve canllara ilikin her temel aratrmann yolu evrim kavak noktasndan gemek durumundadr. Baka bir ifade ile evrimsel yaklam ve evrimsel aralar kullanlmadan canl bilimlerinde evrensel aratrma yaplamaz. nk evrim bilim dal canl bilimlerinin alt disiplinlerinin tmnn kesiim kmesini oluturmaktadr. Bu nitelii nedeniyle evrim kavramn sadece Darwin-Wallacen nerdii zamandaki boyutu ile bir teori olarak deerlendirmek yerine, canl bilimlerinin en scak ve en ilevsel bilgilerinin retildii bir bilimsel alan olarak deerlendirmek en doru ve gnmzdeki evrim alglamasn en net tanmlayan yaklam olacaktr. Baka bir ynyle bakldnda, organizmalarn genleri nesilden nesle aktarlr ve milyonlarca yllk canllk tarihi bu genetik bilgiye (DNAya) ilenerek kayt edilmitir (evrim gnln DNAda tutmutur). Bu gnle kayt edilenler saptanarak sadece canlln tarihi deil, deiik amalar iin ilevsel olabilecek veri retmek mmkndr ve de ada dnyada retilmektedir. Bu nedenle evrimi sadece zerinde sofistike sohbetlerin veya kran krana tartmalarn yaplabilecei bir teori olarak deerlendirmek yerine, ada dnyada olduu gibi tm canl bilimlerine veri reten ve insanln hizmetine sunan ilevsel bir bilimsel disiplin olarak grmek hem en doru hem de ihtiya duyulan yaklamdr. Yararlanlan kaynaklar Freeman, S. & Herron, J. 2001. Evolutionary Analysis, Prentice-Hall, eviri plak, B., Babyk, H.H., Karaytu, S. ve Gndz, . (eviri editrleri) 2002. Evrimsel Analiz, Palme Yaynclk, Ankara. Darwin, C. 1859. The Origin of Species. evirisi/nalan, . (eviren) 1980. Trlerin Kkeni. Onur Yaynlar, Ankara. Darwin, C. 1871. Selection in relation to sex. evirisi/nalan, . (eviren) 1977. Seksel seme. Onur Yaynlar, Ankara. Darwin, C. 1871. The Decents of Man. evirisi/nalan, . (eviren) 1984. nsann Treyii. Onur Yaynlar, Ankara. Keton, W.T., Gould, J.L. &Gould, C.G. 1993. Biological Sciences. 5. basksnn evirisi/ Demirsoy, A. & Trkan, . (eviri Editrleri). 1999. Genel Biyoloji. Palme Yaynclk, Ankara. Kennedy, D. et al. (Working group on teaching evolution), 1998. Teaching about evolution and nature of the science. National Academy of Sciences USA. Klug, W.S.& Cummings, M.R. Concepts of Genetics. 6. basksnn evirisi/ ner, C. (eviri Editr). 2002. Genetik Kavramlar, Palme Yaynclk, Ankara.

91

rs, Y. 2007. Bilimsel felsefe asndan bilimde kuramlar ve kartrldklar kavramlar (bir n alma). Bilim ve Bilimsel Felsefe evresi (yayna hazrlanmakta). ahin, Y. 2007. Biyolojide Gemie Yolculuk. Palme Yaynclk., Ankara. Yldrm, C. 2005. Bilim Felsefesi, 10. basm. Remzi Kitapevi, stanbul.

92

Evrim ve levsellik: Evrim Bilinmeden Kresel Deiimlerin Etkileri Anlalamaz! Prof. Dr. Fevzi Bardakc Adnan Menderes niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Biyoloji Blm 09100 Aydn E-mail: bardakci@adu.edu.tr zet Biyoeitlik yaklak 3.8 milyar ylllk bir srede evrimsel srelerle olumutur. Biyoeitliliin kayna, gemite biyoeiitlilikteki deimeler ve biyoeitlilikteki d ve kayplarn nedenleri evrimsel biyolojinin nemli aratrma konularndandr. Biyoeitliliin kayna mikroevrimsel ve makroevrimsel srelerle ileyen mutasyonlardr. Mikroevrim populasyon dzeyinde nispeten yakn gemite meydana gelen farkllamay ifade eder. Makroevrim genellikle tr st taksonlarn evrimi ifade eder. Gemite ve gnmzde meydana gelen kresel jeolojik ve iklimsel deimeler biyoeitlilik zerinde derin etkiler gsterir. Kresel deimelerin etkileri biyoeitlilikte meydana getirdii deimelerle ancak anlalabilir. Biyoeitlilik Kresel deimelerin etkilerinin anlalmas iin biyoeitliliin ve oluum srecinin iyi analalmas gerekir. Bu anlamda biyoeitliliin ne olduu ve kayna, ne kadar biyoeitlilik olduu, gemiten gnmze biyoeitlilikte ne gibi deimeler olduu, biyoeitlilikte d ve kayplar olup olmad ve bunun nedenleri kilit konulardr. Biyoeitlilik belli bir ekosistemde ya da daha geni anlamda yeryznn tamamnda deiik hiyerarik dzeylerde yaam formlarndaki varyasyonu ifade eder. Daha popler bir deyimle biyoeitlilik yeryznn doal biyolojik sermayesidir denilebilir. Biyoeitlilik deiik dzeylerde tanmlanabilir. Bunlar molekler dzeyde genetik eitlilik, tr dzeyinde tr zenginlii ve topografik dzeyde ise ekosistem eitlilii olarak tanmlanabilir. Biyoeitliliin Kayna Yeryzndeki biyoeitliliin kayna mutasyonlardr. Bu genetik deimeler ynl (directed) ve rastlantsal (random) olabilir. Ynl seilim deien evre koullarna uyum (adaptasyon) kazandrken (ekil 1), rastlantsal olan da ise genetik srklenme sonucu ileyen bir evrimsel mekanizmadr ve evresel koullara uyum salamaz (ekil 1).
Genetik varyasyon zelligin kalitimi

(a)

Fakli uyum gleri

Sonu

ekil 1. (a) Deien evre koullarna seilim sonucu uyum salayan ynl ve (b) genetik srklenme sonucu ileyen rastlantsal evrimsel mekanizmalar. (http://evolution.berkeley.edu/ den uyarland)

(b)

93

Yeryzndeki tm canlln zaman iinde ortak bir atadan tredii ve bu sre iinde yeryzndeki canllar arasnda deiik hiyerarik dzeylerde bir evrimsel akrabalk ilikisi sz konusudur. Bu ilikiyi populasyonlarndan balayarak daha st kategorilere kadar hiyerarik bir dzen eklinde gruplandrlr. Evrimsel aratrmalar bu hiyerarik dzen iinde deiik dzeylerde yaplabilir. Bunlar populasyon dzeyinde (mikroevrim) ve tr st taksonomik kategorilerde (makroevrim) yaplmaktadr. Mikroevrim Mikroevrim populasyon dzeyinde nispeten yakn gemite meydana gelen farkllamay ifade eder. Populasyon dzeyindeki farkllklar ve bu farkllamann evrimsel mekanizmalarn aratrmalar populasyon genetiinin alan iide yer alr. Populasyon genetii asndan evrim, bir reme birlii olan populasyonlarda bir nesilden dierine karakterlerin ve karekter dalmn sklnda farkllama olarak ifade edilebilir. Molekler dzeyde ise evrim bir nesilden dierine alel ve alel sklklarndaki deime olarak ifade edilir (ekil 2).

%80 yeil-%20 Kahve

%60 yeil-%40 Kahve


1 nesil sonra

Kahve renk geni


uyarland)

Yeil renk geni

ekil 2. Bir nesilden dierine alel skllarnn deiimi. (http://evolution.berkeley.edu/ den

Bir reme birlii olan populasyonda belli koullar altnda bir nesilden dierine zelliklerin ve sklklarnn deiip deimedii, yani populasyonun evrimleip evrimlemedii test edilebilir. Bunu test etmek iin Hardy-Weinberg dengesi prensibinden yararlanlr. ayet bir populasyonda mutasyon, g, genetik srklenme ve selim gibi evrimsel gler yoksa populasyonda bir nesilden dierine zellikler deimez. Bu populasyonlarn evrimlemedii ve Hardy-Weinberg denge presibinde olduu ifade edilir. Ancak doal koullarda sre ierisinde bu koullarn bir ve ya bir ka birlikte etki ederek populasyonlarn evrimlemelerine yol at, bilimsel aratrmalarla ak bir ekilde ortaya konulmaktadr. Bceklerin bcekkranlara, bakterilerin antibiyotiklere kar gelitirdikleri diren ve gnmzde yaadmz kresel snmaya pek ok trn verdii tepki doal seilimle mikroevrime rnek olarak verilebilir.

94

Makroevrim Populasyonlarda bir nesilden dierine meydana gelen deimeler milyonlarca yllk bir srete birikerek byk apl evrimsel deimelere neden olur. Makroevrim bu ekilde canlln oluumundan bu yana geirmi olduu deiimi inceler (ekil 3). Bu nedenle makroevrim tr st taksonlarn evrimini ifade eder. Makromevrim yeryzndeki biyoeitliliin kkeni ve oluum srelerini bilimsel olarak aratran multidisipliner bir alma alandr. Mutasyon G Genetik srklenme Doal seilim

3.8 milyar yl

MAKROEVRM

ekil 3. Makroevrimsel deimelerin sreci. (http://evolution.berkeley.edu/ den uyarland) Makroevrimsel aratrmalarda neyin ne zaman ve nasl olduu sorusunu yantlamak son derece nemlidir. Bu adan bakldnda makroevrim, evrimsel srete meydana gelen deimeleri, farkllamalar ve yok olular bilimsel olarak aklar. Biyoeitliliin dalm Her ne kadar yeryznn neredeyse tamamnnda bir yaam eitlilii varsa da, bu eitlilik yeryznde tek dze dalmamtr (ekil 4). rnein tropiklerde zengin bir biyoeitlilik olmasna karn kutuplarda nispeten az sayda tr yaamaktadr. Bu yaam eitlilii blgenin yaam koullarna baldr. Anadoluda olduu gibi, yeryzndeki baz blgelerde yksek dzeyde endemik trler vardr ve bu blgeler biyoeitliliin scak noktalar (biodiversity hotspots) olarak ifade edilirler (ekil 5).
eitlilik Familayalar/10000 m2

<100 100-200 200-500 1000-1500 3000-4000 >5000

ekil 4. Bitki trlerinin kresel dalm (W. Barthlott, 1996) Yeryznde bu gne kadar yaklak 1.750.000 tr tehis edilmi olmasna karn, toplam tr saysnn 14.000.000 olduu tahmin edilmektedir (Tablo 1). Tr says bakmndan en zengin olan bcekler ve ondan sonra ise mantarlar gelmektedir. Memeliler ise en az trle temsil edilmektedir. Yeryzndeki bu tr saysnn sabit ve deimez deildir. Evrimler sre ierisinde canl gruplar ve bunlara ait tr saylarnda katastrofik deimeler yaanmtr. 95

ekil 5. Yeryzndeki biyoeitlilik scak (biodiversity hotspots) noktalar


(http://www.cuttingedge.org/BiodiversityH otspotsWorldMap.gif).

Tablo 1. Yeryznde tanmlanan ve tahmin edilen tr saylar (World Atlas of Biodiversity, IUCN & WCMC, 2002) Canllar Mememliler Kular Srngenler ki yaamllar Balklar Bcekler Arachnidler Mollusklar Crustaceler Nematodlar Mantarlar Bitkiler Toplam Tanmlanan 4.630 9.750 8.000 4.950 25.000 970.000 75.000 70.000 40.000 25.000 72.000 270.000 1.750.000 Tahmin edilen 5.000 10.000 9.000 5.500 30.000 8.000.000 750.000 200.000 150.000 400.000 1.500.000 320.000 14.000.000

Kitlesel yokolular Evrimsel sre ierisinde nispeten ksa bir zaman dilimi iinde eitli nedenlerle tr saysndaki nemli kayplara ktle yokolular denir. Son 600 milyon ylda yeryznde yaayan trlerin yaklak %95i yok olmutur. ki farkl yokolu sz konusdur. Bunlar (1) Doal arka plan yokolular ve (2) Katastrofik kitlesel yokolulardr. Arka plan yok oluda trler genetik ve doal nedenlerden dolay lrler. Bu doal yokolu sreci zararl alellerin birkmesi ve rekabete yenik dme sonucu olabilir. Bu doal yokolu srecinde bir trn ortlalma mr yaklak 4 milyon yl olarak tahmin edilmektedir. Kitlesel yokolular trlerin evresel dramatik deimeler sonucu meydana gelir. Bunlar iklimsel deimeler ve ekstraterrestriyal etkiler olarak gruplandrlabilir. Kitlesel yokolular, bir milyon yllk bir zaman diliminde canl trlerinin %60nn yok olduu dnemleri temsil etmektedir. Hz ve byklkleri nedeniyle bunlara biyolojik tufanlar da denir. Fanerozoyik boyunca be kitlesel yok olu meydana gelmitir (ekil 5). Bunlarn jeolojik zaman cetvelinde Ordovisiyen sonu (440 milyon yl nce), ge Devoniyen (yaklak 365 milyon yl nce), Permiyen sonu (yaklak 250 milyon yl nce), Triyas sonu (yaklak 215 milyon yl nce) ve Kretase-Tersiyer ya da K-T (yaklak 65 milyon yl nce) 96

dnemlerine rastlar. Ancak, be byk yokoluun Fanerozoyikteki tm yok olularn %4nden sorumludur. ekil 5de gsterilen dier yok olularn %96s doal oranda yok olu anlamna gelen arkaplan yokoluardr. Bir kitlesel yokolu genel anlamda geni bir organizma eitliliini kapsayacak ekilde globaldir ve yokolu hz ortdan kalkm olan taksonlarn beklenen mr uzunluklarna oranla daha fazladr. Mevcut yok olu hz, doal arka alan yok olu hznn ok tesindedir. rnein, memeliler iin ortalama evrimsel yaam sresinin 1 milyon yl olduu tahmin edilmektedir. Bu demektir ki tr saysnn 5.000 olduu tahmin edilen memelilerin, her yzylda yalnzca 0.5 trn yok olmas gerekir. Oysaki memelilerin yokolu hz kabaca 100 kat daha hzldr. Memeli trlerinin yokolu hznn her geen gn artt aikardr.

ekil 5. Fanerozoyikte meydana gelen be byk kitlesel yok olaylar (plak vd, 2005) Trlerin ne kadarnn yok olduunu saptamak son derece zordur. Yeryzndeki trlerin bazlar daha tehis edilemeden yok olmaktadlar. Mevcut verilen ancak daha nce tanmlanm ve artk soyu tkenmi olan trlere aittir. Bu nedenle gerek rakamlar muhtemelen ok daha yksektir. Tablo 1de 1600den bu yana nesli tkenen ve tehdit altnda olan baz taksonlara ait tr saylar verilmitir. Tablo 2. Nesli tehdit tkenen ve tehdit altnda olan eitli taksonlara ait tr saylar (World Conservation Monitoring Centre=WCMC verisi, 2002) 1600den bu yana yok olu Tehdit altnda 191 Mollusklar 115 862 Kular 58 533 Memeliler 120 4.000 Dier hayvanlar 654 26.000 Bitkiler Doal arkaplan yokoluundan baka, ar avclk, habitat kayb, habitat fragmantasyonu, habitat kalitesindeki deimeler, biyotik evredeki deimeler, iklimsel deimeler ve bilinmeyen nedenler trlerin nemli yokolularnn nedenleri olarak saylabilir.

97

Gnmz ve gelecein doal seisi kresel snma klimdeki ekstrem deimeler biyolojide yeni bir konu deildir. klimsel deimelerin biyolojik etkileri bilim literatrnde zengin bir gemie sahiptir. Gzlem ve deneye dayal bu aratrmalar fizyolojik toleranslar; iklimsel deimeler ve trlerin yayl arasndaki korelasyonlar; ve iklimsel trendler ile bitki ve hayvanlarn yayl, fenolojileri, genetii ve davranlarndaki deimeler arasnda zamansal korelasyonlar olarak saylabilir. Yaban hayatna iklimin hayati nemi zerindeki zengin literatre karn, Modern (sera gazlar kaynakl) iklimsel deimeler, biyoeitlilie olan ilgiyi daha da artrmtr. Kresel iklim deiimi, yeryz sisteminin ilerliini deitirecek en byk potansiyele sahiptir. Antropojenik iklim deiimleri tm ktalarda ve okyanuslarda gzlenmitir. Yeryz atmosferi doal bir seradr. Atmosferdeki su buhar, karbondioksit, metan, nitroz oksit ve dier eser gazlar gne ssn yakalar. Yeryz atmosferinin doal yaps yeryznde yaamn gelimesi ve sreklilii iin snn uygun aralklarda kalmasna uygundur. Karbondioksit, su buhar, metan gibi baz gazlarn, gneten gelen radyasyonun bir yandan d uzaya yansmasn nleyerek ve dier yandan da bu radyasyondaki sy sourarak yerkrenin fazlaca snmasna yol amaktadr. CO2 ve dier sera gazlarnn olmad bir atmosferde, ortalama atmosfer scakl donma derecelerinde olurdu. Tersine, ok atmosferde ok yksek oranda sera gazlarnn olmas durumunda da ok daha yksek atmosfer scaklklarna sebep olurdu. Gnmzdeki kresel snmann ana sebebi petrol ve kmr gibi fosil yaktlarndan kan CO2 gaznn atmosferde birikimi sonucudur. Kutuplardaki buzullarn analizinden elde edilen veriler 220 yldan bu yana atmosferik CO2in miktarnda dalgalanmalar olduunu gstermektedir. Gnmzde insan aktivitelerinden dolay atmosferdeki CO2 miktarna bal olarak hzl bir scaklk art olduunu gstermektedir (ekil 6). Yeryz atmosfer scaklnn 1900 ve 2000 yllar arasnda 1.1-6.4 oC artaca tahmin edilmektedir.

ekil 6. 1856-2004 aras kresel ortalama yzey scakl (www.tr.wikipeadia.org)

Yeyznde meydana gelen hzl scaklk artnn hi phe yok ki biyoeitlilik zerinde ok nemli etkiler gsterecektir. Yeryznn kendi doal sreci sonucu meydana gelen yava deimelere canllarn uyum gstererek varlklarn srdrmeleri beklenir. Ancak, canllarn yaam alanalarnda nispeten ksa bir zaman dilimi iinde meydana gelen deimelere uyum gstermesi pek ok canl tr iin olas deildir. O halde kresel snma evrimciler iin ok nemli bir aratrma konusu oluturmakta ve beraberinde pek ok soruyu akla getirmektedir. Doal seilimle evrim yeryzndeki adaptasyonun ana kayna ise, kresel iklim deiimi sonucu yaamn hzla evrimleerek deien evre koullarna uyum salayacan bekleyebilir miyiz? Bu soruyu yantlamak koruma biyologlar iin kritiktir ve alanlarnn pratik uygulamalarn aratran evrimsel biyologlar iin anahtar bir sorudur. Bu soru zamnasal olarak iki nedenden dolay nemlidir; (1) Son zamanlarda pek ok alma deien iklim koullarna pek ok ekolojik tepkiyi ortaya koymutur. (2) Her ne kadar evrim insann yaam 98

sresinden ok daha uzun bir srese de, mevcut bulgular evrimin bazen ok hzl gerekleebildiini gstermitir. klimsel deimelere tepkinin trlerin fenolojilerinde deimelere yol atn gstermitir. Fenoloji Bitki ve hayvanlarn aktivitelerinin (rnein iek ama, g, yumurta brakma, doum vs.) mevsimsel zamanlamas olarak ifade edilebilir. Organizmalarn fenolojisi; evresel koullara uyumlar ve bireylerin uyum gcn (fitness) en st dzeye karmak iin doal seilimle evrimlemilerdir. rnein kularn erken ya da ge gleri reme ve beslenmelerini sekteye uratabilir. Benzer ekilde bitki trlerinin byme ve iek ama sezonlar, bitkilerin populasyon dinamikleri zerine ok derin etkilere sahiptir. Yaplan almalar kltr bitkilerinin hasat zamannn deitiini, zellikle kuzey yarmkrede bitkilerin fotosentetik aktivitelerinden dolay byme mevsimlerinde uzama olduunu, baz Ithaca kurbaa trlerinin 1900-1912 ile 1990-1999 yllarndaki verileri kritik dnemlerde scaklkta 1-2.3 oClik bir art ve buna paralel reme dneminde 10-13 gn ne ekilme ve kelebekler de ilk grnmeleri Californiada 31 yllk bir zaman diliminde 24 gn nce olduunu gstermitir. Burada krsel iklim deiiminin etki ettii trler zerinde tek tek durmak yerine, yaplan baz metaanalizlerin sonularn vermek olayn boyutu hakknda daha iyi fikir verecektir. Bugne kadar allan 1598 trn yarsndan fazlas (%59) son 20-140 ylda fenolojileri ve/veya dalmlarnda llebilir deimeler geirdiini gstermitir. Bu deimelerin rastlantsal olmad ve aka iklimdeki deimelere paralel idi. Kuzey yarm krede, kuzey ve ykseltideki yaylm snrlarnn kuzeye 6.1 km ve yksee 6.1 m genilediini gstermitir. Fenolojik tepkilerin kantitatif analizleri, tm trler iin on ylda ortalama ne ilerleme 2.3 gn ve nemli deimeler gsteren trlerde ise 5.1 gn olarak hesaplanmtr. klimdeki deimeler olmas durumunda bitki ve hayvan populasyonlarnn varlklarn devam ettirebilmeleri iin fenolojileri deimek zorundadr. Mevcut populasyonlarn hzl evresel deimelere uyum salayp salayamayacaklarn tahmin etmek iin fenolojik deimelerin mekanizmasn anlamak gerekir. Hayvanlarn fenolojisi byk apta hormonlarca belirlenir. rnein, eey steroid hormonlardaki mevsimsel deimeler memelilerde steroide bal davranlardaki mevsimsel deimelerin bir kasketi sonucudur. Bir dier rnek ise, Aktik ilkbahar ilkimi kularn remesi zerine inhibe edici etkileri olan strese hormonal tepkileri uyarabilir. Bitkilerin fenolojik deiim mekanizmalar ise farkldr ve daha ok dorudan evresel deimelere baldr. rnein, arktik bitki trlerinin fenolojisi dorudan karn olmad periyodun uzunluuyla, karlarn erdii gn sayss ve besin varlyla ilikilidir. Fenolojik deimelerden sorumlu mekanizmalar potansiyel olarak ikiye ayrlabilir; 1. Fenotipik esneklik (plastisite) (bireylerdeki deimeler); bireylerin ksa sreli evresel deimelere uyumlarn salar. 2. Evrim (nesiller boyunca gen sklndaki deimeler); fenotipteki kalc deimelerle populasyonlarn uzun sreli evresel deimelerle ba etmesini salar. evresel artlardaki uzun sreli ynl deimelerle karlaldnda, evrimsel adaptasyon doal populasyonlarn uzun sreli direnmeleri iin elzemdir. evresel deimelere mkemmel uyan bir populasyon yoktur, fakat ynl evresel deiime bir populasyonun evrimsel tepkisini iyiletirebilir. Bylece seilimin negatif demografik etkilerini daha aza indirger ve direnme ihtimallerini iyiletirebilir. Sonu olarak, populasyonlar sadece adaptif evrim hz en azndan evresel deime hzna uyarsa var olabilirler. Kantitatif bir karakterin deien evre koullarna seilim ile evrimsel uyumu iin gerekli koul kaltlabilir varyasyonun varldr.nemli derecede genetik varyasyon dzeyleri (heritabilite: h2) pek ok organizmada ok sayda zellik iin saptanmtr. Bu da pek ok zelliin deien evre koullarna evrimsel olarak uyum salayacana dair potansiyeli olduunu gsterir. Bir populasyonun fenolojisinin evresel deimelere tepkisinin nasl olacan tahmin etmek iin, populasyondaki fenotipik esnekliin derecesi ve populasyonun evrilme hznn bilinmesi gerekir. Kantitatif bir karakter iin fenotipik esnekliin derecesi ve evrilme hzna bal olarak eitli durumlar 99

tanmlayabiliriz. Ekstrem bir durum olarak, mevcut evrim yava ve ilgili karakter iin fenotipik esnekliin nerdeyse hi olmadn varsayalm. Ortalama karakter deerindeki deimin kayna zayftr ve karakter zerine ileyen seilim gradiyenti ok yksekse, populasyonun ortalama uyum gc iklim deiimin basks altnda der. Dier bir ekstrem durumda ise, fenotipik esneklik byk ve mevcut evrim hzl olsun. Populasyonun ortalama uyum gc dengede kalr. Bu belirli durum, karekterin seilimi ve genetik varyasyonuna karn, evresel deimelere antagonistik esneklik ve genetik tepkilerin belirgin evrimsel duraanla yol at durumda meydana gelir (ekil 7). Fentotipik esnekliin derecesi ve evrimin hzna bal olarak iklimsel deimelere organizmann fenotipik tepkisi tahmin edilerek iyimser ya da ktmser senaryolar yazabiliriz.

Hzl

Ksa sreli deimelere zayf tepki, uzun sreli deimelere iyi tepki uyum gc der

Deimelere iyi tepki Kararl uyum gc

Evrim

Yava

Ksa ve uzun sreli deimelere zayf tepki uyum gc der

Ksa sreli deimelere iyi tepki, uzun sreli deimelere zayf tepki uyum gc der

Dk

Fenotipik esneklik

Yksek

ekil 7. Populasyondaki fenotipik esneklik dzeyi (x ekseni) ve mevcut evrimin hzna (y ekseni) gre hzl evresel deiime bir populasyonun tepkisine ilikin kalitatif tahminler (Berteaux vd. 2004).

Pek ok tr hali hazrda hzl kresel iklim deimelerinden etkilenmi ve bu deimelere uyum salayamam ve pek ok trde risk altndadr. rnein, Kostarikada yamur ormanlarndaki pek ok da kurbaalarnn bazlarn populasyonlarnn kld ve de yok olduu grlmtr. Orta ve Gney Amerikadaki kurbaalarn son 20-30 ylda %67sinin yok olduu saptanmtr. klimsel Deiimlerin Trlerde Fenolojik Deimelere ve Evrilmesine Yol Atn Gsteren rnek Bir alma: Kzl Sincap Kandadaki kzl sincabn 1989-2002 yllarnda 325 diinin ortalama doum zaman incelenmitir. Blgedeki ilkbahar scaklk art yaklak 2 oClik art gstermitir. On yllk bir sre zarfnda diilerin ortalama yaam sresi doum zaman 18 gn kadar ilerlemitir. Bu da onlara k ve sonraki reme iin daha fazla am kozala toplamalarn salamtr. Bu uyum acaba diilerin deien evreye dorudan tepki olarak fenotipik esnekliklerinden mi, doal seilimle mikroevrimsel bir uyumdan m ya da her ikisinden de mi kaynakland? Bu hem diilerin deien evre artlarna dorudan bir tepkisi olarak dorudan fenotipik esenklik ve doal seilimden kaynaklandn gstermitir. Doum zaman iin bireysel genlerin birlikte eklemeli alelleri (Tahmin Edilen reme Deerleri, EBV) Snrl Maksimum-Olaslk (REML) hayvan modelleri analizini kullanarak hesaplanmtr. Diilerin drt nesli boyunca EBVlerinin karlatrlmas populasyonda doum zamann etkileyen genetik deimelerin bir tahminini salamtr. Doum zamannn ileriye gelmesinde en byk payn fenotipik esneklikten kaynaklandn gstermitir (%62 ya da her nesilde 100

3.7 gn). Fenotipik deimenin kk fakat nemli bir ksm ise bu karakterdeki mikroevrimsel deimelerden kaynaklandn ortaya koymutur (% 13 ya da her nesil iin 0.8 gn). Bu fenotipik deimenin % 25nin ise kaltlanabilirliin ve seilim kademelerinin hesaplanmas srasnda almann deiik basamaklarndaki hatalardan dolay bilinmeyen nedenler oluturmaktadr (ekil 8).

Bilinmeyen % 25

Evrim % 13

Fenotipik plastisite % 62

ekil 8. Yukonda (Kanada) on yl allan Kuzey Amerika kzl sincap populasyonunda gzlenen doum zamannda deimenin nedenleri (Berteaux vd. 2004).

Bu konunun daha iyi anlalmas iin baz sorularn yantlanmasnda yarar vardr. Bir trn ok hzl bir ekilde evrimleme yeteneini etkileyen ana faktrler nelerdir? Bu soru en z yant; uyum gcyle ilikili ya da ekolojik olarak nemli zelliklerin genetik eitliliidir.Uygun olmayan ve stresli koullar altnda llen zelliklerin genetik varyans, uygun koullarda olanlardan daha yksektir. Bunun nedeni evresel koullara bal olarak genlerin diferansiyel ekspresyonudur. Bu da kresel snmann populasyonlarn zelliklerinde hzl deimelere yol aabileceini gstermektedir. Bir trn ok hzl bir ekilde evrimleme yeteneini etkileyen ana faktrler nelerdir? 1. Fenotipik esneklik populasyonlarn evresel deimelere tepkisinde nemli rol oynar. 2. Fenotipik esneklik deien evre koullarnda populasyonlara sabit bir uyum gc salad iin uyumsal (adaptif) olduu sylenebilir. 3. Fenotipik esnekliin deien evre koullarna olan uyum yetenei, gemite populasyonlarn maruz kald benzer evresel basklara olan tepki ile evrimlemitir. 4. Fenotipik esneklik bir zelliin zerine seilim basksn azaltr ya da artrabilir. Sincap rneinde evresel deiime tepki doum zamannn deimesine yol at iin seilim basks azalmtr. Trn nesil verme sresi evrimleme potansiyelinde nemli bir faktr mdr? Bunun yant evettir. Mikroevrimsel deimeler nesiller boyunca meydana gelir. Yani bir nesilden dierine alel eitleri ve sklklarndaki deimeler ile gerekleir. Bu nedenle erken eeysel olgunlua ulaan ve nesil verme sresi ksa olan trlerin deien evresel koullara uyumu daha hzldr. Bu nedenledir ki byk memelilerin dier trlerden daha yksek risk grubudur. ayet efektif populasyon bykl kk ve evresel deimeler ok bykse, adaptasyonun hz yeterli olmayabilir ve populasyon yok olmann kritik eiine gelebilir. Populasyonun direnme 101

olasl byme kapasitesine baldr. Nesil verme sresi olan byk vcutlu trler populasyon bymesi iin dk kapasiteye sahip olduklarndan zellikle yok olmaya duyarldrlar. Krsel snma populasyonlar zerine ne tr yeni seici baklar yapmas beklenir mi? Hem biyotik faktrlerin deimesiyle dorudan hem de rekabet, predasyon, parazitizm, mutualizm vb basklarla dolayl yant evettir. evresel koullardaki deimeler fenotip ve uyum gc arasndaki ilikiyi etkiledii zaman yeni seici basklar oluur. Bu seici bask iklimdeki deimelerle ok daha hzl olacana phe yoktur. Kuzey enlemlere trlerin g hzndaki arta bal olarak yeni avclar, avlar, parazitler ve rekabetiler arktik trlerle temasa gelecektir. Bu nedenle kuzey enlemlerde besin a gelecekte iklimsel deimelerle deiecektir.Gney populasyonlardan gen ak soyd reme (outbreeding) depresyonu ile baz lokal olarak adapte olan populasyonlarn uyum gcn drebilir. Evrimsel deiimi lmek/tahmin etmek iin ne gibi bilgilere ihtiyacmz vardr? Birinin dieri ile ilikisi bilinen pek ok bireye ait fenotipik zelliklerle ilgili uzun sreli veri setlerine gereksinim vardr. Bunun iin iki genel yaklam sz konusudur. Sinkronik yaklam: ayn atasal populasyonlardan zaman iinde farkllaan populasyonlarn fenotipik zellikleri karlatrlabilir. Allokronik yaklam: Bir populasyonun uzun sreli incelenmesi mikroevrimsel deimeleri gsterebilir. Bu sayede iklimsel deimelere paralel olarak bir fenotipin evrimi arasnda bir paralellik saptanabilir. Bu yaklam sayesinde populasyonlar arasnda farkllama hznn tahmin edilmesi mmkn olabilir.Fenotipik dzeyde populasyonlarn incelenmesi iklimsel deimelere mteakip populasyonlarn devamll hakknda ok yararl bilgiler salayabilecektir. Atasal DNA ve Filokronolojiden Yararlanarak klimsel Deimelere Genetik Tepkinin Saptanmas Filocorafya tr ii ve trler arasndaki genetik eitliliin dalmn anlamamz salar. Fakat filocorafya bir lokalitedeki genetik eitliliin ekolojik olarak nemli bir zaman periyodundaki deiimine dorudan deneysel kantlar salayamaz. Bu amala en iyi yaklam atasal konumunda olan fosillerden atasal (aDNA)y incelemektir. Bu amala Hadly vd. (2004) Wyoming's Yellowstone National Parktaki (Montane) iki memeli trnn (Tarla faresi, Microtus montanus ve Avutlakl fare, Thomomys talpoides) (ekil 9) zamanla deien evresel koullara paralel olarak evrimi 3.000 yllk fosillerden elde edilen aDNA ile gnmz populasyonlarnn DNAlarna dayanarak aratrlmtr. Bu yaklam filokronoloji olarak bilinir. Aratrmaclar zellikle Ge Holosen Ortaa Scak Periyodunun (M.. 1.150-650) ve Kk Buzul Dnemin (M.. 650-50) evrimsel etkilerini ortaya koymay amalamlardr. Aratrmaclar bu iki tr nemli habitatlar tercih ettiklerinden bu scak periyodun populasyonlarda bir de ve kk buzul dnemde ise bir ata yol amas gerektiini ileri srmlerdir. Tahmin edildii gibi fosil skl analizi, scak periyodun tarla faresi populasyonuda %40 ve avutlakl fare populasyonunda ise %50 bir klme olduunu gstermitir. Kk buzul dnemde ise populasyonda nemli bir byme olduu ortaya konulmutur. Bu bulgular populasyon bykl ile iklim arasda dorudan bir iliki olduunu kantlamaktadr.

102

Acaba bu populasyonlar global snma ve soumaya genetik olarak nasl tepki vermilerdir? Evrimsel bir sre olarak, populasyon klmeleri genetik srklenme sonucu genetik eitliliinin azalmasna yol amas beklenir. aDNA ve gnmz populasyonlarndan elde edlilen DNA verileri, Avutlakl fare populasyonun kresel scaklk artna bal olarak kldn ve sonucunda da genetik eitliliinin azalmasn yol atn gstermitir. Bunun nedeni ok fazla yaylmayan ve bir blgeye bal yaamalarndan kaynakland ileri srlmtr. Tarla faresi populasyonu bir klme geirmi olmasna kar, genetik eitliliinde bir azalma gstermemitir. Bunun nedeni ise tarla faresinin srekli dier kolonilerden bireyle iftleme davranndan kaynakland ileri srlmtr. Bu dnemde baz koloniler klrken dierleri ise genilemitir. Bu alma filokronolojik yaklam kullanarak nispeten ksa bir zaman dilimi ierisinde gen eitliliine neden olan dinamik srelerin ortaya koyulmasnn mmkn olduunu ortaya koymutur. Burada evresel deiim, populasyon tepkisi, genetik genetik yapdaki deiim ve bunlar arasndaki korelasyon ak bir ekilde gsterilmitir. Kaynaka 1. Barthlott, W., Biedinger, N., Braun, G., Feig, F., Kier, G. & J. Mutke (1999).Terminological and methodological aspects of the mapping and analysis of global biodiversity. In: Acta Botanica Fennica 162: 103-110. 2. Berteaux D, Reale D, McAdam AG and Boutin S. (2004). Keeping pace with fast climate change: can arctic life count on evolution. Integr. Comp. Biol., 44:140-151. 3. plak B., Babyk H.H., Karaytu S. ve Gndz . (2002). Evrimsel Analiz. Palme Yaynclk, Ankara. (Scott Freeman ve Jon C. Herron. Evolutionary Analysis. Prentice-Hall, Inc. (2nd Edition 1999) evirisi). 4. Hadly EA, Ramakrishnan U, Chan YL, van Tuinen M, OKeefe K, Spaeth PA and Conroy CJ. (2004). Genetic response to climate change: insights from ancient DNA and phylochronology. Plos Biol., 2(10):e290. 5. http://www.cuttingedge.org/BiodiversityHotspotsWorldMap.gif 6. Understanding evolution. http://evolution.berkeley.edu/ 7. World Atlas of Biodiversity, IUCN & WCMC, 2002 8. www.tr.wikipeadia.org

103

Canllarda Diren Evrimi Do. Dr. Meral KENCE Orta Dou Teknik niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi Biyoloji Blm, Ankara Diren, geni anlamda bir populasyondaki bireylerin evrelerindeki zararl etmenlere kar kaltsal uyumlar ile yaamda kalabilme yetisi olarak tanmlanabilir. Canllarda diren evrimine prokaryotlardan karyotlara ok farkl taksonomik gruplarda pek ok rnek vardr ve bunlar sregiden evrim rneidirler: 1. Mikroorganizmalarda antibiyotiklere diren 2. Bceklerde, bcek ldrclere (insektisit) diren 3. Hastalk yapclara (patojen) kar diren 3.a. Omurgal hayvanlarda MHC, insanda HLA genleri 3.b. Insanda bir alc (reseptr) kodlayan CCR5 geni ve hastalklara diren 3.c. insanda stmaya kar diren 4. Bitkilerde diren Bu rneklerin tmnde, mutasyon ve seilim yoluyla evrim gzlenmektedir. Canllarn genomunda ortaya kan baz mutasyonlar (kaltsal deiimler) deien evre koullarnda ya da mevcut zararl etmenlere kar yaam savanda yarar salayabilmekte, bu mutant genleri tayan bireyler yaayabilmekte ve reyerek genlerini sonraki kuaklara aktarabilmektedirler. Bylece canl topluluklarnda genetik yap deiimleri ortaya kmakta, canl toplumu farkllamaktadr ve bu oluum mikroevrim olarak tanmlanmaktadr. Canl toplumlarnda seilim farkl ekillerde olabilmektedir. a)dengeleyici seilim, b)ynelimli seilim, c)eitlendirici seilim (ekil 1). Dengeleyici seilimde ortalama deerlere sahip genotipler seilmekte ve bir sonraki generasyonda ortalama deimemekte fakat varyasyon azalmaktadr. Ynelimli seilimde dalmn bir ucundaki genotipler seilmekte bunun sonucu olarak bir sonraki kuakta ortalama saa kaymakta, varyasyon ise karakterin zelliine ve seilim basksnn byklne bal olarak deimekte veya ayni kalmaktadr. eitlendirici seilimde ise dalmn iki ucundaki genotipler avantajl olmakta ve seilmektedirler, bir sonraki kuaktaki genotiplerin oluturduu iki farkl ortalama ve varyasyon deerli dalm ortaya kmaktadr.

104

Canl Toplumlarnda Doal Seilimin leyii

Purves ve ark., Life, 2007

1. Mikroorganizmalarda antibiyotiklere diren Antibiyotik direnci mikroorganizmalarda isel (intrinsic) veya sonradan kazanlm olabilmektedir. sel diren rnein hcre duvarlarnda peptidoglikan bulunmayan Mycoplasma hcre duvarn hedef alan antibiyotiklere (-lactam) direnli olmaktadr. Pseudomonas aeruginosa, d zarn kstl geirgenlii ve kromozomunda -lactamase geni bulunmas nedeniyle isel dirence sahiptir. Antibiyotiklere kazanlm diren ise bakteri genomundaki mutasyonlarla (nokta mutasyonlar, eksilmeler (delesyon) veya eklenmeler (insersiyon) veya yatay gen transferi ile ortaya kmaktadr. Yatay gen transferi, konjugasyon ile, diren genleri tayan plazmidler ya da ayni ya da farkl mikroorganizma trleri arasnda transdksiyon ve transformasyon ile veya transpozonlarla gereklemektedir (ekil 2). Bu elemanlar rekombinazlar ve entegrazlar kullanarak bakteri genomuna DNA, yani genetik bilgi eklemekte, bylece direnli bir bakteri hcresi diren genlerini duyarl hcrelere hzla yayabilmektedir (Normark & Normark, 2002). Youn antibiyotik kullanlmas da gl bir seilim basks oluturduundan ksa zamanda ok direnli soylar ortaya kmaktadr. Ar antibiyotik kullanlmas genellikle yksek dzeylerde diren ile balantl bulunmaktadr. Bir rnek verecek olursak, zatrre, menenjit ve orta kulak enfeksiyonuna neden olan mikroorganizma Steptococcus pneumoniaeya kar 1940larda penisilin kullanlmaya baland ancak 1960larda diren saptand ve S. pneumoniaeda diren kresel bir sorun olarak insanlar tehdit etmektedir, baz toplumlarda diren dzeyleri ciddi boyutlardadr. Son savunma silah olarak grlen Vancomycine diren baz enterokok bakterilerinde saptanm olup pnmokok tr bakterilere yatay gen transferi ile gemesi ve yaylmas yaam tehdit eden enfeksiyonlarda bu antibiyotiin de etkisiz kalaca ngrlmektedir (Gilmore & Hoch,1999; Bunch & Baines,1997).

105

ekil 2. Bakterilerde yatay gen aktarm

(a)Transformasyon (b)Transdksiyon (c)Plazmid aktarm

(d) Konjugasyon

106

Antibiyotik direncinin artan yayl evrimin sonucudur; bu ilalarn kullanlmasyla bakteri toplumlarnda doal olarak bulunan antibiyotiklere dayankl bireylerin seilmesi yoluyla saylar artmakta ve baskn mikroorganizma olmaktadrlar. bulunduu evreye en uyumlunun yaamas antibiyotik direnci rneinde de gzlenmektedir. Bakterilerin diren gelitiremedii hibir mikrop ldrc ila rnei yoktur. Diren kazanmann mikroorganizmaya bir bedeli olabilmekte, ancak bunu telafi edici mutasyonlarn hzla birikmesi bu uyum bedelini ortadan kaldrmaktadr (Normark&Normark, 2002). Bu saptama bir bakteri populasyonunda birok diren tiplerinin asla kaybolmamasn aklamaktadr. rnein, bir bakteri topluluunun antibiyotie diren kazanmas o bakterinin yava gelip oalmasna neden olsa, bu bir bedeldir bir uyum eksilmesidir, ancak lm-kalm savanda baardr, yava gelise bile varln srdrebilmektedir. Duyarll srse antibiyotikli ortamda hi yaayamayacak ve yok olacakt. Direncin nasl evrimletiini ve yayldn bilmek, genetik ve fizyolojik mekanizmalarn anlamak, yeni gelitirilecek antibiyotiklere de direncin evrimlemesini nlemek ya da yaylmasn engellemek iin neler yaplabileceini kestirmek evrimsel bilginin nda olanakldr ve bu bilgi bundan sonraki yaklamlarmzda yararl ve yol gsterici olacaktr. rnein alar, enfeksiyonlarn skln azaltarak dolayl olarak antibiyotik kullanmn azaltacaktr, bylece antibiyotiklere kar mikroorganizmalarda direncin evriminin nlenmesi ve hatta geri dndrlmesinde nemli bir rol oynayabilir. te yandan bulac hastalklarn kontrolu, gelimi shhi temizlik, doru antibiyotik kullanm gibi uygulamalar da buna katk salayacaktr. 2. Bceklerde bcek ldrclere diren de, antibiyotik direnci gibi, insan eliyle yaplm nemli bir doal seleksiyon ile evrim rneidir. bceklerde bcek ldrclere direncin evrimi, Darwinin en uyumlunun yaamas (survival of the fittest) kuramn en etkin dorulayan oluumdur. 500den fazla direnli bcek tr (en az bir bcek ilacna direnli) saptanm bulunmaktadr (Georghiou & Lagunes-Tejeda, 1991; Futuyma, 2007). Bunlarn ou tarm zararllar ve insan saln tehdit eden hastalk etmenlerinin tayclar olan bceklerdir. 71 sentetik kimyasal bcek ilacna kar direnlilikle bir afid tr, Myzus persicae (Sulzer) (Homoptera: Aphidae) ampiyon durumda olup 51 kimyasala kar direnle lahana yaprak gvesi, Plutella xylostella L. (Lepidoptera: Plutellidae) ikinci srada, 37 kimyasala diren kazanan Colorado patates bcei, Leptinotarsa decem-lineata (Say) (Coleoptera: Chrysomelidae) 3. srada yer almaktadr (Georghiou & Lagunes-Tejeda, 1991). Salmonella, Shigella, E. coli gibi bakteriler iin tayc olan karasinek, Musca domestica ve stma parazitini tayan Anopheles cinsi sivrisineklerin birok tr de bu yarta nde gitmektedirler.

107

(Diren: Doal seilim)


Direnli tr says

Detoksifikasyonun arttrlmas

YILLAR
(Denholm ve ark. 2002)

green peach aphid (Myzus persicae)71 insektisite direnli bir afid tr, ampiyon

51 kimyasala kar direnle 2. olan diamondback moth (Plutella xylostella L.) 37 kimyasala diren kazanarak 3. olan Colorado potato beetle, (Leptinotarsa decem-lineata) Salmonella, Shigella, E. coli gibi bakterilerin taycs karasinek Musca domestica ve Anopheles cinsi sivrisineklerin birok tr bu yarta nde gitmektedirler ve btn dnyada yaylmlardr. (Georghiou & Lagunes-Tejada 1991).

108

Diren nasl ortaya kmaktadr? Direncin evriminde rol oynayan gen says nedir? Diren genlerindeki mutasyonlarn says nedir? Sorularna insect genomics teki gelimeler yant verebilmekte ve karmak metabolik sistemlerin anlalmasn kolaylatrmaktadr. Direncin ileyi yollar (mekanizmalar): Bcek ldrcnn emiliminin azaltlmas Hedef enzimin bcek ldrcye duyarllnn azalmas (hedef enzimin deimesi) Bcek ldrcnn artan detoksifikasyonu Bu ileyi yollarndan en etkili ve en yaygn olanlar, hedef enzimin bcek ilacna duyarllnn azalmas ve ilacn artan detoksifikasyonudur. Organofosfat (OP) ve karbamat bcek ldrclerin hedef enzimi Asetilkolinesteraz (AChE)dr. Bu enzimin grevi sinapslarda bir nrotransmiter olan asetilkolini (Ach) hzla hidrolize ederek birikmemesini salamaktr. Organofosfat ve karbamat insektisitler asetilkolinesteraz inhibe ederek asetilkolinin sinapslarda birikmesine neden olmakta, bunun sonucunda srekli uyarlmadan dolay bcek ok fazla enerji harcamakta ve tkenip lmektedir. AChE enzimindeki kantitatif ve kalitatif deimeler dirence neden olmaktadr. Merkezi sinir sistemindeki asetilkolinesteraz dzeyi ile OP direnci arasnda korelasyon saptanmtr (Fournier et al., 1992;1993). Enzimin fazla retimi bcei OP zehirlenmesine kar korumaktadr. Asetilkolinesteraz enzimini kodlayan Ace genindeki nokta mutasyonlar ise bu enzimi insektisitlere duyarsz hale getirmekte, bylece insektisit etkisiz kalmaktadr. rnein Phe115 - Ser, Ileu199 - Val, Gly303 - Ala ve Phe368 - Tyr Gly227Ala mutasyonlar Drosophilada (Fournier et al.1993), karasinekte (Walsh et al., 2001), sivrisinek ve afidlerde (Nabeshima et al.,2004) , afid (Nabeshima et al., 2003) , bir gve trnde, Plutella xylostella L.(Ni et al., 2003) saptanmtr. Drosophila (Fournier et al.1993) ve ipek bceinde de bu mutasyonlarn bulunmas (Seino et al., 2007) hedef olmayan bu trlerin de etkilendiini ve diren gelitirdiini gstermektedir. Asp to Ala (150), Ile to Leu (153), Thr to Ser (165), Glu to Gln (218) and Met to Ile (227) saptanan dier amino asit deiimleridir (Tomita et al., 1995). Metabolik diren: sitokrom P450ler, karboksilesterazlar (KOE), glutatiyontransferazlar (GST) insektisit metabolizmasnda nemli rol oynayan enzimlerdir. Sivrisineklerde (Anopheles gambiae) arpc olan, bu enzimleri kodlayan genlerin saylarnn artm ve kmeler oluturmalardr. rnein A. gambiaeda 111 P450, 51 KOE, 31 GST geni saptanmtr (Ranson et al., 2002). Bu genlerde yksek nkleotid dizilimi benzerlii bulunmaktadr, rnein, iki P450 geninin nkleotid benzerlii %99.3 bulunmutur. Bu kopyalardan bazlar insektisit direncinde rol oynamakta, bazlar bceklerde temel fizyolojik ilevleri yerine getirmektedirler. Baz direnli afid soylarnda, gen kopyalarnn artmas ve artan gen ifadesi ile 70 kat fazla esteraz retimi saptanmtr. Ayrca bu genlerde evrim srecinde kopyalanma(duplication) dan sonra meydana gelen nokta mutasyonlar ile bir veya birka amino asit deiimi ile herbir gen rn bir maddeye (substrat) zgnlk kazanmaktadrlar. Trkiyedeki karasineklerle yaplan bir aratrmada bir karboksilesteraz kodlayan MdE7 genindeki bir mutasyonun enzimde Trp251Ser deiimine neden olduu, bunun malation direncinde rol oynad saptanmtr. Duyarl referans soyuna kyasla 600 kat direnli karasinek toplumlarnda ayrca yksek GST ve AChE aktiviteleri birden fazla diren mekanizmasnn birarada bulunmasyla yksek malation direncinin ortaya ktn ve bu bcek ilacnn etkisiz kaldn gstermektedir (Takn & Kence, 2004). 109

3. Hastalk yapclara (patojen) kar diren 3.a. Omurgal hayvanlarda MHC, insanda HLA genleri Omurgal hayvanlarda MHC, insanda HLA genleri, hastalk yapc etmenlere kar vcudu koruyan, baklk yant veren, bir baka deyile diren salayan moleklleri retir. nsan genomunda en deiken lokuslar olarak bilinen HLA gruplar HLA-A, HLA-B, HLA-DR1 lokuslarnda srasyla 243, 499 ve 321 alel saptanmtr (Garrigan & Hedrick, 2003). Bu byk eitlilik, hastalk yapc etmenlerin eitliliine kar bir uyarlanmadr. Dier HLA lokuslarnda da fazla sayda alel bulunmaktadr. 3.b. Insanda bir alc (reseptr) kodlayan CCR5 geni ve hastalklara diren CCR5 ve hastalklara diren: alc 5 kodlayan CCR5 geninde meydana gelen 32 baz iftinin Delesyonu (32) bu alcy ilevsiz klmakta ve bu delesyonlu gen bakmndan homozigot olan bireyi HIV enfeksiyonuna kar direnli yapmaktadr; heterozigotlarda ise AIDS hastalnn balamasn geciktirmektedir. Bu alelin corafik dalmna bakldnda kuzey Avrupada % 16, gney Avrupada %4 sklkta olduu ve Afrika ve Asya rneklerinde bulunmad grlmektedir (ekil xx). Bilim insanlar HIV enfeksiyonlarnn ok yakn gemite baladndan hareketle bir mutasyonun bu ksa srede byle yksek skla ulaamayacan ve seilimin ok daha nceleri, baka bir hastalk etmenine diren salamas sonucunda artm olabilecei varsaymn snadlar. Bunun iin CCR5 geni yaknlarndaki iki mikrosatelit lokusunun gzlemlenen balant dengesizlii deerini kullanarak 32 b delesyonun yan 700 yl olarak hesapladlar ve bunun vebaya ya da iek hastalna diren ile balantsn tahmin ettiler. 2005te 2900 yllk Tun devri iskelet rnekleri zerinde yaplan bir aratrmada bu delesyonun sklnn %12 olduu grld. Balant grubu mikrosatellit haritas ve 32 SNP belirteleri kullanlarak yaplan bir baka aratrma da delesyon yan 5075 olarak belirledi (Tun devrine denk gelir). Bu almalar delesyonun veba salgnndan ve iek hastalnn yaygn olduu zamanlardan daha nce ortaya km olduunu gsterdi. Bu da bu delesyonun genel olarak bulac hastalklara kar diren saladn ortaya koymaktadr (Hedrick, 2006). 3.c. insanda stmaya kar diren: Dnya Salk rgt her bir dakikada 2 insann stma hastalndan yaamn yitirdiini bildirmektedir. En ok da Gneydou Asya ve Afrikada (ylda bir milyon ocuk) can almakta olan stma, insann yakn tarihinde en gl seilim basks oluturan hastalktr. DDT, II. Dnya Sava srasnda kullanlmaya balanm ancak biyobirikim, evre kirlilii ve hedef olmayan organizmalara zarar nedeniyle 30 yl sonra yasaklanm, DDT kullanld srede stmadan lmler nemli lde azalm ancak yasaklandktan sonra ok byk oranda artmtr. te yandan stma etmeninin taycs sivrisineklerde DDT ve dier grup insektisitlere diren evrimi de sava gcmz azaltmtr. Burada szn etmek istediim bir baka hastala, orak hcre anemisine neden olan gen bakmndan heterozigot olan bireylerin stmaya kar direnli olmalar olgusudur. Hemoglobin molekln kodlayan gende mutasyon sonucu hemoglobinde bir amino asitin deimesiyle orak hcre anemisine neden olan bu genetik deiim heterozigot bireylerin stmaya direnli olmalarn salamaktadr. Stmann yaygn olduu blgelerde yaayan insan toplumlarnda seilim ilemekte ve orak hcre anemisi alelinin skl artmaktadr. Dahas ayn lokusta bir nc alel ayn pozisyonda baka bir amino asit ornatmasna neden olan- stmaya kar insanlar, orak hcrelilere kyasla daha direnli klmaktadr ve bu alelin skl baz bat Afrika toplumlarnda hzla artmaktadr. Artn bir nedeni hemoglobin Cnin hemoglobin Sye kyasla daha hafif kanszla neden olmasdr. Aratrmaclar bu nedenle stmann kk kaznmad srece gelecek birka bin ylda bat Afrikada Hb-Cnin Hb-Snin yerine geeceini ve baskn stma-kart hemoglobin olacan ngrmektedirler (Hedrick, 2006). Benzer ekilde thalassemi hastal tayclar heterozigotlar- nn da stmaya kar direnli olduklar saptanmtr. laveten -thalassemi tayclarnn koroner kalp hastalklarna kar da koruyuculuu 110

olduu ortaya konulmutur. Bu koruyuculuk zellii, thalassemi hastalarna seici yaayabilme stnl kazandrmaktadr. Bu rnekte de Darvinsel evrimin sreleri aka gzlenmektedir; mutasyon varyasyon seilim uyarlanma = evrim 4. Bitkilerde diren: Son yllarda artan bilimsel aratrmalar bitkilerde de hastalklara, ar metallere ve herbisitlere kar diren genlerinin bulunduu ve bu genlerin dengeleyici seilim ile populasyonlarda belli bir sklkta srdrldne cok fazla rnek vardr. Bunlardan bir tanesi Arabidopsis thaliana bitkisinde hastalk yapc, Pseudomonas bakterisine kar direntir. Bitkide bu diren Rpm1 geninin kodlad bir hcre zar proteininin deiimi ile ortaya kmaktadr (Stahl et al., 1999). Herbisit direnci:Yaygn kullanlmakta olan glyphosate herbisitine kar diren gelitiren en az 8 yabani ot tr bilinmektedir. Bir ok lkede baz zararl ot populasyonlar bu herbisite hedef enzim direnci gstermekte, 5-enolpyruvylshikimate-3-phosphate synthase (EPSPS) enziminde 106. amino asitin deimeleriyle diren kazanlmaktadr. Mutasyonlar, 106. amino asidi prolinden serin ya da treonine deitirmekte ve EPSPS enzimini glyfosata direnli klmaktadr. Ayn zamanda ABD ve Avustralyada hedef enzimle ilgili olmayan glyphosate diren mekanizmas da atotu ve karaayr populasyonlarnda saptanmtr. Bu mekanizmayla bu herbisitin meristematik dokulara nakli azalmtr. Her iki mekanizma da bir gen ile kaltlanmaktadr. Zararl otlarla savamda bu herbisite gereksinim artmakta iken diren geliimi bu deerli herbisit kaynann srdrlebilirliini tehlikeye atmaktadr (Ehrenreich and Purugganan, 2006; Service, 2007).

Farkl canl trlerinde diren evrimine bu rneklerin tmnde gzlenen, canllarn deimeden kaldklar savnn geerli olmaddr. Canllar nasl deimeden, olduklar gibi kalabilirler? inde yaadklar evre dinamik, koullar deien bir evre ve insan etkisiyle hzlanarak deien bir evre. Bu deiime ayak uydurmak canllar iin olmazsa olmaz. Ya deierek uyum salayacak ya da deimeyip yok olacak. Evrimin ne olduunu, nasl olduunu aratralm, renelim ve retelim ki trmzn ve baml olduumuz dier canl trlerinin yaamlarn srdrebilmeleri iin gerekli bilgi donanmna sahip olabilelim. Direnc oluumunu almak, aratrmak, evrimin ileyiini kavrama, seilimi etkileyen etmenler olarak, mutasyonlarn etkileri, gen basknl-ekiniklii, gen ak, gen etkileimleri, uyum dnleri gibi ve hatta evrim kuramnn snanmas iin bir frsat olmaktan te kontrol stratejilerinin belirlenmesi ve direncin evriminin ertelenmesi ya da geri dndrlmesi iin strateji gelitirmek ancak evrimin ilkelerine dayandrlarak yaplabileceinden acil ve yaamsal nem tamaktadr. Gelimi lkelerdeki evrim blmlerininn, evrim aratrma enstitlerinin artan says, evrim aratrmalarna ayrlan kaynaklarn bykl, hzla artan bilimsel yaynlar, ve bu bilgilerin tarmda, tpta uygulanmalar, doal seilimle evrim olgusunu reddetme ve bu alanda aratrma yapmay engelleme ya da tevik etmeme yaklamnn olanakl ve akllca olmadn ok ak gstermektedir. Orta retimde evrim konusunun salt bilimsel yaklamla retilmesi bilime saygnn gereidir. niversitelerde ise biyoloji blmlerinde ve diger ilgili blmlerde bir evrim dersi bulunmamas en azndan rencilere yaplan hakszlktr. Kaynaklar:

111

Normark BH, Normark S. Evolution and spread of antibiotic resistance. J Inter Med 2002;252(2):91 106. Gilmore MS., & Hoch, JA. 1999. Antibiotic Resistance:A vancomycin surprise. Nature 399:524-526. Bunch A & Baines, A. 1997. Vancomycin- a vital antibiotic. Molecule of the month, July, 1997. http://www.chm.bris.ac.uk/motm/motm.htm Fournier, D., Bride, J-M., Hoffmann, F., Karch, F. 1992. Acetylcholinesterase. Two types of modifications confer resistance to insecticide. Journal of Biological Chemistry 267(20):14270-14274. Fournier, D., Mutero, A., Palavorio, M., Bride, J-M. 1993. Drosophila acetylcholinesterase: Mechanisms of resistance to organophosphates. Chemico-Biological Interactions 87(1-3):233-238. Seino, A., Kazuma, T., Tan, A.J., Tanaka, H., Kono, Y., Mita, K., Shiotsuki, T. 2007.Analysis of two acetylcholinesterase genes in Bombyx mori. Pesticide Biochemistry and Physiology 88(1):92-101.
Nabeshima, T., Kozaki, T., Tomita, T., Kono, Y. 2003. An amino acid substitution on the second

acetylcholinesterase in the pirimicarb-resistant strains of the peach potato aphid, Myzus persicae. Biochemical and Biophysical Research Communications 307 (1):15-22.
Nabeshima, T., Mori, A., Kozaki, T., Iwata, Y., Hidoh, O., Harada, S., Kasai, S., (...), Tomita, T. 2004. An amino acid

substitution attributable to insecticide-insensitivity of acetylcholinesterase in a Japanese encephalitis vector mosquito, Culex tritaeniorhynchus. Biochemical and Biophysical ResearchCommunications
313 (3):794-801. Walsh, S.B., Dolden, T.A., Moores, G.D., Kristensen, M., Lewis, T., Devonshire, A.L., Williamson, M.S. 2001.

Identification and characterization of mutations in housefly (Musca domestica L.) acetylcholinesterase involved in insecticide resistance. Biochemical Journal 359 (1):175-181.
Ni, X.-Y., Tomita, T., Kasai, S., Kono, Y. 2003. cDNA and deduced protein sequence of acetylcholinesterase

from the diamondback moth, Plutella xylostella (L.) (Lepidoptera: Plutellidae). Applied Entomology and Zoology, 38 (1):49-56. Georghiou, G.P.& Lagunes-Tajeda, A. 1991. The occurrence of resistance to pesticides in Arthropods. Food and Agriculture Organization of the United Nations, Rome. World Health Organization. http://www.who.int/tdr/diseases/malaria Futuyma, D.J. 2007. Evolution, Science & Society: Insect pests: Resistance and management. Evolutionary Biology and the National Agenda. Ranson H, Claudianos C, Ortelli F, Abgrall C, Hemingway J, et al. 2002. Evolution of supergene families associated with insecticide resistance. Science 298:179181. Takn, V., & Kence, M. 2004. The genetic basis of malathion resistance in housefly (Musca domestica L.) strains from Turkey. Russian Journal of Genetics (40):1215-1222. Hedrick, P.W. 2006. Genetic polymorphism in heterogeneous environments: the age of genomics. Annu. Rev. Ecol. Evol. Syst. 37:67-93. 112

Garrigan, D. & Hedrick, P.W. 2003. Perspective:detecting adaptive molecular evolution, lessons from the MHC. Evolution 57:1707-22. Service, R.F. 2007. A growing threat down on the farm.Science 316(5828):1114-1117. Stahl, E.A., Dwyer, G., Mauricio, R., Kreitman, M., Bergelson, J. 1999. Dynamics of disease resistance polymorphism at thr Rpm1 locus in Arabidopsis. Nature 400:667-671. Ehrenreich, I.M. and Purugganan, M.D. 2006. The molecular basis of plant adaptation. Special Paper. American Journal of Botany 93:953-962.

113

Evrim Mhendislii
Turul Giray Bilim ve uygulama Doay incelemek sonucunda bulduumuz uygulamalar insanlarn yaam, salk, mutluluk ve refahlar iin nemlidir. Bilimin uygulanmasnda insanlara yarar amac, karsnda durulamayacak bir g ve basitlie sahiptir. rnein bilginin insanlara ulamasn kolaylatran basmevi Osmanlya 300 yl gecikmeyle ve dini yetkenin izni ile gelmitir. Bu eyhlislam fetvasnda basmevinin yarar dolaysyla kullanlmas uygun grlmtr (Kololu 2006). Her ne nedenle olursa olsun 300 yllk gecikme bilim ve teknolojide kabul edilemez. Gnmzde ise bilim ve teknolojide alnan yol ok daha ksa bir zaman diliminde kapatlmas neredeyse olanaksz farklara neden oluyor. Evrim bilimi artk hzla teknolojiler retmekte, yaammzn her alanna girmektedir. Bu sunumda artk evrim eitiminde evrimin uygulamalarndan yola kmamz gerektiini, hatta bir evrim mhendislii eitimine doru evrilmemiz gerektiini anlatyorum. Evrim uygulamalar isellemeli, hep uygulanmaldr. Bu refah dzeyimizi arttracak bir gelime olacaktr. Bilimi ve teknolojiyi anlamak, hatta retmek onu kullanmak ve iselletirmekle ayn deildir. Trkiye inaat mhendislii, ehir planlama gibi konularda ok ac rnekler sergilemektedir. Trkiyede yetien mhendisler dnya apnda yap projelerinin sahipleridir. Buna ramen depremlerde can kayb, bina ve hatta yerleke ykmnda Trkiye nde gelmektedir (US Geological Survey 2006, bkz ekil 1). Evrimi bilmemek ve evrim uygulamalarn yapmamak sonucunda da karlaabileceimiz ekonomik ve insan yaam kayb ok byk olabilir. Neden evrim? Fen ve biyoloji eitiminin temel bir gesi evrim eitimidir. Bunun iki nedeni var. ncelikle biyolojideki hi bir ey evrim dnda anlaml deildir (Dobzhansky 1973). Neden bal ars onbinlerce bireyden oluan kovanlarda yaar, neden orkide arlar sadece bir ka bireyin beraber bulunabilecei kk yuvalarda yaar gibi sorular ancak evrim yaklam ile anlalabilir (Soucy ve ark. 2003). kinci olarak da evrim yaamn bir ok alanna uygulamalar ile girmitir (Giray 1999). Evrimin en nemli mekanizmas rastgele eitliliin belirli koullar sonucu elenmesi ile uyumlu birey ya da zelliklerin ortaya kmasdr. Doal seilim sonucu oluan bu birey ya da zellikler gerek yaamda canllarn karlat beslenme, korunma gibi sorunlara birer ok ynl zm olarak grlebilir. stelik bu zmler ortak kkenler yoluyla balantldr. Evrimsel zmlerin analalmas ve evrim yntemi ile baka alanlardaki sorunlara zm arama hzla evrim bilimini bilinli uygulanan stratejik bir bilim haline getirmitir (Meagher 2007). Ortak Kken: DNA m proteinden, protein mi DNAdan? Molekler evrimde ortak kkene dair sorular da nemli uygulamalara yol amtr. rnein u biyolojinin nl yumurta m tavuktan tavuk mu yumurtadan sorusu, eer proteinler kaltsal malzeme (DNA) sentezi iin gerekli ve protein sentezi iin de DNA gerekli ise bu mekanizma ilk nasl ortaya kt? sorusu zlmtr. Thomas R. Cech ribozim adn verdii hem kaltsal malzeme hem katalizr grevi yapan RNA molekllerini doada bulduu iin 1989 Nobel Kimya dln kazanmtr (Cech, 1989). Bu yeni bulunan molekller laboratuvarda molekl evrimine de yol at. nce RNA enzimler, ribozimler seildi. Bunlar artk gen tedavisi iin aday ilalar oluturmulardr. Eskiden bir RNA dnyasnn olduunun tartlmas dnda bu bulu devam eden bir RNA dnyas olduunun anlalmasn ve RNA teknolojileri geliimini salamtr (Gesteland ve ark. 2006). Bir metafor olarak yapay seilim 114

Evrimin mekanizmasna bir metafor olarak grlen yapay seilim Darwinin evrim kuramn oluturmasna da yardmc olmutur. Bu da kuram oluturulmadan nce bile insanlarn evrimi gnlk yaama uyguladklarn gsteriyor. Deiik gvercinlerin seilmesi, et iin srlarn seilmesi hep Darwinin Trlerin doal seilim ile oluumu ya da yaam savamnda yelenen rklarn korunmas hakknda kitabnda (ekil 2) rnek olarak sunulmutur (Darwin 1859, Hansen 1999). Farknda olmadan evrimi uygulamak aslnda tarmsal iyiletirme almalarndan ok daha nce balamtr. Biz Anadoluda tarmn balad (Diamond 2000), gelitii topraklarda olduumuz iin rnek asndan anslyz. Kullandmz buday, inekler, koyun,oban kpei hep Anadoluda evcilletirilmi, bu srada da zellikleri deien bu canllarn ou yaban trlerden farkl yeni trlere dnmlerdir. Tavuklar, birlein! Tavuklarda yumurta verimi iin seilim yapldnda Legghorn tavuklarnda gnde bire varan yumurta veriminin tesinde bir baar yakn zamana kadar salanamamt. Oysa yakn zamanda evrim kuramnda Darwinden beri sorgulamalar ve izleyen deneyler sonucunda bireylerin nasl birbiriyle yardmlat konusundaki anlaylar da uygulamaya dntrlmtr. Buna bir rnek canllarn seiliminde ortaklamaya da pirim verilerek retimin daha da arttrlabileceidir (Craig ve Muir 1996). Bu da grup seiliminin tam anlalmas ile olas bir uygulamadr. Yok etmek mi ynetmek mi? Zararllarn etkilerini kabul edilir dzeylerde tutmada btncl zararl ynetimi (integrated pest management; Kogan 1998 ) elimizdeki en iyi zmdr. Bunun dnda, tamamen zararllardan kurtulmak amal yntemler zararllarda hzla diren evrimine yol amtr (Denholm ve ark. 2002). Bir zelliin seilimi yalnz evre koullarna gre olumlu ya da olumsuz olacaktr. Diren evrimi ancak srekli kimyasal savam uygulamas ile devam edecektir. nk canllar ortamlarna ok ynl uyum gstermektedirler ve deiik zelliklere yaptklar yatrm bu zelliklerin reme ve hayatta kalma asndan nemi ile orantl olacaktr. Bu nedenle evereden bcek ldrcleri olabildiince uzaklatran bir yntemle zararllar daha uzun sre ve daha etkili ynetebiliriz. Dnyada nfus art ile gda salamak giderek artan bir sorundur. Evrimi iselletirmi bir zararl ynetimi zmn paras olabilir. Dr. Darwin Evrimin farkna varlmas ve kuramlatrmasnn ardndan bir ok alanda uygulanmaya, insanlarn bilgilenmesi ve eitimi lsnde balanlmtr (Bull ve Wichman 2001). lk ad konulan evrim uygulamas tpta olmu ve grece yeni bir alan olarak Darwin Tbb ortaya kmtr (William ve Nesse 1991) . Bu tp dal zaten uygulamakta olduumuz evrimsel yaklamlarn dnda da her hastalk ve salk sorununun insann ve hastalklarn kken ve evrimlemesi gz nnde tutularak irdelenmesi sonucunu dourmutur. Darwin Tbbndan nce de kolayca uygulama bulan evrimsel dnceye dayal uygulamalar rnein bakterilerde antibiyotik direncinin ynetimi ve kanser tedavisinde bileik kemoterapi ile kemoterapiye direncin azaltlmasdr. Darwin Tbb insanlarn evrimi ve u anki yaamlar ile ilgili olarak baz normal hastalklar daha iyi anlamamz salamtr. Darwin Tbb neden baz bulac hastalklarn daha ar etkili (virulent) olduunu anlamamz ve bu tr hastalklar azaltma ynnde uygulamalar da bize gstermitir. Darwin Tbb yeni bulac hastalklar, virs evrimini, AIDSi daha iyi anlayp hazrlkl olmamz, yantlar oluturmamz salamtr. Trkiyede Darwin Tbb henz retilmemektedir. Darwin tbb kanser tedavisine de daha nce dnmediimiz yntemler getirmitir. rnein tumr destekleyen dokular hedefleyen kanser tedavileri dirence daha dayankl olacaktr (ekil 3). 115

Evrim in silico Teknoloji retiminde ve yeni ok ynl zmler bulmada evrim ve doal seilimin nemi nce modelleme yolu ile bilgisayar alan ile birlemitir. Ama bu modellerin asl uygulamas yaam sorunlarn zen canllar yerine mhendislik sorunlarna en uygun zmleri bulan ilemler gelitirilmesinde kullanlmtr. Bu alann genel ad evrimsel programlama olarak biliniyor. Neyseki bu alan Trkiyede de biyolojiden uzakl sayesinde bilgisayar ve mhendislik blmlerine gelmitir. Ama evrimsel biyologlardan uzak kalan bu alandaki aratrmaclarmzn dier lkelerdeki aratrmaclarn yararland ortaklklardan, grlerden en azndan gecikerek yararlanmalar durumu ortaya kmaktadr. Bu alanda bir rnek Trkiyenin yllk enerji gereksiniminin tahmininin evrimsel programlama ile ok daha iyi yaplmasdr (ztrk ve ark. 2005; bkz ekil 4). Ne yapmal? Ne yapabiliriz: Dnyada da olduu gibi evrimi stratejik bir bilim olarak grmeliyiz (Meagher 2007) ve ilk evrim mhendislii blmlerini kurmalyz. Dk yatrm isteyen, ama ok getirisi olan bu alanda insan ve dier -kaynak gelitirmek amacmz olmal. Planlama gerektiren her alanda evrim uygulamalar nemli yararlar salayabilir. st dzeyde byle bir ada uygarlk dzeyinin ilerisinde adm atmak hzl bir hamle iin gerekli. Bunun yansra unutmamalyz ki her bina temelden balar. Nasl ki okuma-yazma 7 yanda retiliyor, matematik ancak okul ncesi eitim ve ilk retimin tamamnda ve niversite eitiminin ilk ylnda veriliyor, evrim de byle retilmeli. Evrim konusu her bireye temel bir konu olarak okul cesinde balayp, ilk retimde devamla ve niversitenin matematik, kimya, fizik, biyoloji serisi iinde de retilmelidir. Yapay evrim ve din kartl yerine evrimin uygulamal rnekleri, yarar temel alnarak bilim ve teknolojide geri kalmann nne geilmelidir. Kaynaka: Bull, J.J., Wichman, H.A. 2001. Applied evolution. Annual Review of Ecology and Systematics. 32: 183-214. Darwin, C. 1859. Evolution of species by means of natural selection or, the preservation of the favoured races in the struggle for life. A facsimile of the 1st edition. 1981 Harvard University Press. 513 ss. Denholm, I., Devine, G.J., Williamson, MS. 2002. Insecticide resistance on the move. Science. 297: 2222-3. Dobzhansky, T. 1973. Nothing in biology makes sense except in the light of evolution. The American Biology Teacher. 35: 125-129. Futuyma, D.J. 1995. The uses of evolutionary biology. Science. 267:41-42. Futuyma, D.J., Meagher 2001. Evolution, science, and society: evolutionary biology and the national research agenda. American Naturalist Gesteland, R., Cech, T.R., Atkins, J.F. (editrler) 2006. The RNA world. 3rd Edition. CSHL Press. 768 ss. Giray, T. 1999. Yaam ve evrim. TBTAK Bilim ve Teknik Dergisi: 381: 98-102. Hansen, L.B. 2000. Consequences of selection for milk yield from a geneticists viewpoint. Journal of Dairy Science. 83: 1145-50. Kerbel, R.S. 1997. A cancer therapy resistant to resistance. Nature. 390: 335-336. Kogan, M. 1998. Integrated pest management: historical perspectives and contomporary developments. Annual Review of Entomology. 43: 243-73. Kololu, O. 2006. Osmanldan 21. yzyla basn tarihi. Pozitif Yaynlar. 197ss. Meagher 2007. Is evolutionary biology a strategic science? Evolution 61: 239-44. NSF 1998. Frontiers in population biology. ABD Ulusal Bilim Vakf raporu. 116

NSF 2005. Frontiers in evolutionary research. ABD Ulusal Bilim Vakf raporu. ztrk, H.K., Ceylan, H., Canyurt, O.E., Hepbal, A. 2005. Electricity estimation using genetic algorithm approach: a case study of Turkey. Energy. 30: 1003-12. Soucy, S.L., Giray, T., Roubik, D.W. 2003. Solitary and group nesting in the orchid bee Euglossa hyacinthina (Hymenoptera, Apidae). Insectes Sociaux. 50: 248-255. Taylor, K.G. 2005. Directed molecular evolution: applications in biocatalysis. Innovations in Pharmaceutical Technology (2):42-46. Vasserot, A.P., Dickinson, C.D., Tang, Y., Huse, W.D., Manchester, K.S., Watkins, J.D. 2003. Optimization of protein therapeutics by directed evolution. Drug Discovery Today 8:118-26. U.S. Geological Survey 2006. http://earthquake.usgs.gov/regional/world/historical.php William, G.C., Nesse, R.M. 1991. The dawn of Darwinian medicine. The Quarterly Review of Biology. 66: 1-22.

117

ekiller: ekil 1. Trkiye ve Japonyada son yz yln ilk ve ikinci yarsnda depremler ve depremlerde yaam kayb. ubuklarn zerinde nemli depremlerin says belirtilmitir. ekil 2. ABDde yapay seilim sonucunda Holstein ineinin gnlk st veriminde 1964-1996 arasnda yaklak kat art olmutur. ekil 3. Kanserde bileik kemoterapi ve damar dokuya kar tedavinin diren geliimi ynnden karlatrlmas. Direnli kanser hcreleri kemoterapide kayrlm oluyor, oysa tumr besleyen damar dokunun geriletilmesi direnli kanser hcrelerinin artmasna yol amyor. ekil 4. ztrk ve arkadalar (2005) evrimsel programlamaya dayal yntemlerle Trkiyenin bir yl sonraki enerji gereksinimini kullanlan yntemlerden daha iyi kestirebilmektedirler.

118

TRKYEDEK BYOLOJ ETMNN BLMSEL DNCENN GELMES ZERNE ETKLER Prof. Dr. Mustafa KURU, Bakent niversitesi-ANKARA Eitimin amac, toplumun gelimesine katkda bulunabilecek bireyler yetitirmektir. Bu amala kazandrlabilecek davranlar unlardr: 1- Konu ile ilgili temel bilgileri kazandrmak ve yeni bilgileri edinme yntemlerini, yani nasl renileceini retmek. 2- Bilimsel dnce, bamsz dnme ve eletirebilme yeteneini kazandrarak, karlalan sorunlara bilimsel yntemle yaklaabilme becerilerine ulatrmak. 3- Yeryznde yaayan canllarn birbirleriyle ilikilerini retmek. 4- Yeryznde yaayan canllarn ve kendisinin biyolojik yapsn tantmak. 5- Edinilen bilgi ve becerileri gnlk yaamda kullanabilme becerilerini kazandrmak, yani biyoloji bilgilerini retmek yannda eitmektir. 6- Ara-gere kullanm yeteneini gelitirmektir. 7- Grupla alabilme zelliini kazandrmak ve sorumluluk duyan bireyler halinde yetitirmektir. 8- Gven duygusunu kazandrmak ve tartabilme yeteneini gelitirmektir. Bu amalardan burada, zellikle biyoloji eitiminde ok nemli hedef olarak grlen, Bilimsel Dnce Yeteneini Kazandrmak konusu zerinde durulacaktr. Biyoloji eitiminde belirtilen hedefe ulaabilmek, ancak uygun fiziki mekanlarda, yaparakyaayarak yaplan ve ilkretimin ilk yllarnda balayan bir eitimle mmkndr. Burada ocuklarn bilimsel yntemlerle tantrlmas, bilimsel yntemleri kavramalarnn salanmas, aratrma ve incelemeye ynlendirilmesi ve sonuta da sorgulayan, sorgulatan, nedenininiinini yarglayan bir kuak eklinde yetimesini salamak amalanmaktadr. Bilindii gibi ocuklar kendilerinde var olan bir igd ile evresindeki hereye kar ilgi duyar, onlar srekli inceler, sorular sorar ve bylece onlar renmeye alrlar. Bu davran bir bilim adamnn aratrma yaparken gsterdii davrantan farkl deildir. nk hem ocuklar hem de bilim adamlar renmeyi inceleme ve aratrma ile salamaktadrlar. Fen Bilgisi ya da Biyoloji dersinde bir ocuun mikroskop altnda birhcreli canllar incelerken, bir terliksi hayvan grd zaman buldum, buldum diye retmenine komas srasnda duyduu heyecan, nl bilim adam Archimedesin hamamdan rl plak buldum, buldum diyerek saraya komas srasndaki yaad heyecandan daha az ve nemsiz deildir. 119

te ocuun doutan getirdii bu yetenekler, uyguladmz eitim ile kreltilmekte hatta yok edilmektedir. Ya (A) ya da (B), ya (Hep) ya da (Hi), ya (Siyah) ya da (Beyaz) gibi kavramlarn retildii ikili mantk ile, bunlarn ara seeneklerinin de bulunduu kavramlar, yani ocuun yaratclk yetenei kaybedilmektedir. Bizim ocuk ok aklldr, hep uslu uslu oturur ve hi konumaz. Bykleri ne derse aynsn yapar mantyla, ya da Bir ocuk ben basl dnyaya geldim diye sorduunda, seni leylekler getirdi eklinde verilen cevaplarla ocuun doutan getirdii yeteneklerin kreltilmemesi hatta yok edilmemesi mmkn deildir. En iyi rendiimiz eyler, kendi kendimize rendiimiz eylerdir. Tpk bir ocuun ya da bir bilim adamnn kendi-kendine, yaparak-yaayarak rendii gibi. O zaman eitimde, retim yntemlerinin nemi ok byktr. Yaplan aratrmalara gre, fen bilimlerinde; Eer bir konu dz anlatmla anlatlrsa, % 15 renme, gsteri deneyi yaplarak anlatlrsa % 35 renme ve renci deney yaparsa % 85 renmenin olduu saptanmtr. O zaman kendimize yle bir soruyu sormamz gerekir. Byle bir eitim veriyor muyuz? Daha da nemlisi niversiteler olarak byle bir eitimi verecek retmenleri yetitiriyor muyuz? Bilimsel dncenin gelitirilmesinde tam donanml, fiziksel koullarn saland snf ve laboratuvarlarn bulunmas ve bunlar gerekletirmek iin lkenin milli gelirinden aratrma-gelitirme faaliyetlerine yeterli bir payn da ayrlmas ok nemlidir. Bu bakmdan Trkiyenin dier lkeler arasndaki yeri de ok i ac deildir. rnein, kinci Dnya Savandan sonra yaklak eit konumda olan, Gney Korenin GSMHdan AR-GE faaliyetlerine ayrd pay %4,5 iken, Trkiyenin ayrd bu pay % 0,64tr. Bilimin, bilimsel dncenin ok nemli olduunu belirttik. Acaba bilim nedir.? Bir ok szlkte yaplan tanma gre Bilim Gzlem ve deneylere dayanarak, doada meydana gelen olaylarn nasl olutuunu aklayabilmek iin yaplan almalardr Yani bilimde kanaat belirtmek yoktur. Bana gre byledir demek sz konusu deildir. Ortaya atlan grler mutlaka bir gzleme ya da deneye dayanmaldr. Biyolojik anlamda ilk bilimsel alma M.. 1550 yllarnda Papyrus tarafndan yaplmtr. Papyrus incelemelerini, baz bceklerin geliimlerini gzlemlere dayanarak gerekletirmitir. Bu dnemden sonra bilim ve zellikle Biyoloji Bilimi ok hzl bir ekilde gelimitir. O halde bilimde gelime ve dolaysyla deime, bilimin en temel zelliidir. Nitekim Aristo dncesinden bugn Nanoteknolojiye ulalmas bu geliimin ve deiimin sonucudur.

120

almalarda ara-gere kullanm, daha nce yaplm olan alma sonularn bilimsel deneyler ve gzlemler yaparak rtme, yani bilimsel otoriteye kar kma ve Rnesans dneminde, 1517de Avrupada dinde yaplan reform bilimin gelimesini etkileyen en nemli etkenlerdendir. rnein, mikroskobun kefi ile birhcreli canllar ve reme hcrelerini inceleme mmkn olmutur. Vesalius, Galenin grlerinin yanl olduunu yapt deneylerin sonularna dayanarak rtm, bylece bilimsel otoriteye ilk kez kar kmtr. 1517de dinde yaplan reform ile ncil Almancaya evrilmi ve halk dinini zgn kaynandan renmitir. Bilimsel dncenin en kolay kazandrlabilecei bilim dal Biyolojidir. nk, fazla ara-gere gerektirmeden rnein, laboratuvarda bir fasulye tohumunun imlendirilmesiyle, ya da doada yaplacak baz basit gzlemlerle bu amaca kolaylkla ulalabilir. Evrim dersinde ise; 1. Evrimsel deiim kuram anlatlarak, rencilerin canlln nasl ortaya ktn anlamalar salanr. 2. Dnyamzda ok sayda canlnn bulunduu ve bunlarn birbirleriyle birletirici balarla ilikili olduklar ve ortak bir atadan geldikleri kavratlr. 3. Molekler Genetik bilgilerinden yararlanlarak, genlerin dlden dle geii ve yaamn genetik sreklilii retilir. 4. Yapsal zelliklerin gerekte Genetik karakterlere bal olarak ortaya kt kavratlr. 5. Etoloji, Fizyoloji, Paleontoloji, Embriyoloji ve Karlatrmal Anatomi ve Morfoloji gibi bilim dallarnn evrimin anlalmasnda gerekli olduu anlatlr. Bylece rencilere bilimsel dnce kazandrlr. Tm bunlara ramen, lkemizde ilk Biyoloji dersi 1912de verilmitir. lk bilimsel gezi 1928de yaplmtr.

Anadolu fauna ve flora eitlilii bakmndan dnyada 8. srada bulunmasna ve bir kta zellii tamasna karn, henz bir Ulusal Tabiat Tarihi Mzemiz yoktur. Londra, Paris, Berlin, Moskova ve dier birok ehirde ok saydaki Tabiat Tarihi Mzelerinde lkemizden gtrlen rnekler sergilenmektedir. Tm bunlarn nedeni, Medresede byle bir bilimsel ortamn olumamas ve Osmanlnn kat kalplar ierisinde kalmasdr. Osmanl kanununda: Nev-zuhur ve Nev-icat zararldr denilmektedir. Matbaa bulunuundan ancak 300 yl sonra Osmanlya girebilmitir. 121

Fakat Cumhuriyetle birlikte ok hzl bir geliim ve dnm salanmtr. nk Atatrk eitime ok nem vermitir. Verdii bu nemi Sakarya Sava srasnda, top sesleri Ankaradan duyulurken, cepheden gelerek Ankarada toplanan retmen kurultayna katlarak gstermitir. 1920de 20 retmen okulu am ve en iyi eitimcileri bu okullarda grevlendirmitir. Millet Mekteplerini kurmu, bizzat kendisi kara tahta banda yeni Trk Alfabesinin halkmza retilmesinde grev almtr. Tevhid-i Tedrisat Kanununu karm ve btn okullar Milli Eitim Bakanlnn ats altnda toplamtr. Eitimi demokratikletirmi ve laikletirmitir. Tebaa deil vatanda yetitirmitir. Bylece Trk toplumunu mmet olma konumundan, millet olma bilincine ulatrmtr. Avrupadan lkemize davet edilen bir ok bilim adam ile, bilimsel almalara balanmtr. Cumhuriyetin ilk 50 ylnda Trkiye Cumhuriyeti ideolojisiyle eitim veren okullar almtr. 1970li yllardan sonra bu tip okullarn hemen hemen tm kapatlmtr. Ulu nder Atatrkn bilim konusuna verdii nemi u iki vecizesinden de anlamak mmkndr. Ulu nder Atatrk bu vecizelerinde yle diyor. Benim manevi mirasm akl ve bilimdir. Hayatta en hakiki mrit ilimdir, fendir. lim ve fennin dnda murit aramak gaflettir, dalalettir hatta ihanettir

KAYNAKLAR Akyz, Y., 2003: Eitim Tarihimizde Gnmze kadar retmen Yetitirilmesi ve Salanmas lkeleri, Uygulamalar. ada Eitim Sistemlerinde retmen Yetitirme Ulusal Sempozyumu Kitab, 21-23 Mays 2003, Cumhuriyet niversitesi-Sivas. S.48-66. Arsal, Z., 2004: lkemizi 21. Yzylda Hazrlayacak ve Kalkndracak retmen Tipinin zellikleri. Abant zzet Baysal niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, A:7, S.99-116.

122

Duman, T., 1991: Trkiyede Orta retime retmen Yetitirme Milli Eitim Bakanl Yaynlar, Aratrma-nceleme Dizisi: 20, 360 S. Milli Eitim Basmevi-stanbul. Kavcar, C., 2003: Alan retmeni Yetitirme. ada Eitim Sistemlerinde retmen Yetitirme Ulusal Sempozyumu Kitab, 21-23 Mays 2003, Cumhuriyet niversitesi-Sivas. S.81-97. Kuru, M., 2005: Eitim Fakltelerinde Yeniden Yaplanmann Getirdii Sorunlar. Eitim Fakltelerinde Yeniden Yaplandrmann Sonular ve retmen Yetitirme Sempozyumu Kitab, 21-24 Eyll 2005, Gazi niversitesi-Ankara. S.41-44. Nasuholu, R., 1984: Fen (Fizik, Kimya, Biyoloji) retiminde Durum Deerlendirmesi. Ortaretim Kurumlarnda Fen retimi VE Sorunlar Trk Eitim Dernei Bilimsel Toplants, 12-13 Haziran 1984, Ankara. S.3-21. Soylu, H., 2004: Fen retiminde Yeni Yaklamlar. Nobel Yayn Datm-Ankara. 218 S.

123

Biyoloji Eitiminde Evrim Konusunun retimi ve Lise Biyoloji retmenlerinin Yeterlikleri


Sema S. ERGEZEN
Marmara niversitesi, Atatrk Eitim Fakltesi Bu bildiride sunulanlar evrim retimi iin planlanm bir aratrmann sonular deildir. Sunulanlar onyedi yl ierisinde (1990-2007) retim yapmakta olduum Biyoloji retmeni yetitiren bir program dahilinde retmekte olduum derslere n hazrlk veya ders sonu deerlendirilmesi amac ile retmen adaylarna (1200) uyguladm anketlere ve faklte olarak ilikide olduumuz okullardaki biyoloji retmenleri ile yapm olduum grmelere dayanan tespitler, bunlarla ilgili gr ve nerilerdir. Biyoloji retmenleri ve retmen Adaylarnn Evrim retimi ile ilgili Grleri retmen adaylarnn % 95i lise eitimleri srasnda evrim konusunun hi ilenmediini, % 5 i ok yzeysel ilendiini bu nedenle renemediklerini bildirmilerdir. Alan retmenlerine bu durum sorulduunda evrim konusunun M.E.B Biyoloji lise 3 ders programnda son konu olduu ve lise 3 rencilerinin niversite giri snavlarna hazrlklar dolays ile okulda olmadklar sebebi ile konunun ilenemediini sylemilerdir. Benzeri bir sonu bir dier almada da ortaya konulmutur ( Somel,2006). Ancak, daha detayl grmelerimiz sonucu, edindiimiz izlenimlere gre biyoloji retmenlerinin genellikle evrim konusunu ilememeyi tercih etme nedenlerini aadaki gibi sralayabiliriz. retmenlerin evrim konusunu ileyebilecek alan bilgisine sahip olmamalar retmenlerin merakl rencilerin sorularn cevaplayamama endiesi M.E.B. Lise Biyoloji Ders Programnn retmen iin yeterli yol gsterici ve destekleyici olmamas retmenin konuyu nemsememesi veya ilgi duymamas retmenin evreden (st ynetim veya veliler tarafndan) gelebilecek basklara kar kendini koruma igds veye endiesi 1998 ylndan itibaren Fen/Edebiyat Fakltesinde 3 yllk Biyoloji eitimini tamamlayarak Eitim Fakltesine retmelik eitimleri iin gelen ve retmenlik uygulamalarn yapmakta olan retmen adaylarna evrim konusunda yeterli bilgiye sahip olup olmadklar ve lisede bu konuda retim yapmaya kendilerini hazr hissedip etmedikleri sorulduunda, % 95 i evrim konusunu bilmediklerini (veya bu konunun kendilerine retilmediini) ve lisede retmeye hazr olmadklarn bildirmilerdir. Bu retmen adaylarndan % 5 i merak ettikleri iin kendileri okuyarak renmeye altklarn ancak lisede retebilecek bilgiye sahip olmadklarn sylemilerdir. retim yapmakta olduum biyoloji eitimi programnda 17 yllk srete bir evrim dersi olmadndan, bu ok artc bir durum deildir. Ancak, 4 + 1 tezsiz yksek lisans programna gelen fen/edebiyat fakltesi mezunlarnn ( bunlara baka niversitelerin biyoloji mezunlar da dahildir) durumlar da ok farkl deildir. Bu artc bir sonutur, nki bizim bal olduumuz fen/edebiyat fakltesi programnda evrim dersi vardr. retmen adaylarnn biyoloji retimi dersinde retim provalarn yaptklar srada, alan bilgilerinde biyolojik evrimi aklamak iin gerekli olan canllar birletirici alt kavramlarn (trlerin saylarnn artabilme potansiyelinin olmas, mutasyon ve recombinasyon ile yavru dlde genetik eitliliin olabilmesi, yaam iin kaynaklarn snrll, yavru dlde daha baarl yaayp reyebilenin evre tarafndan seilimi) ve bunlar aras etkileimi deiik derslerde renmemi olduklar ortaya kmaktadr. Bu durum retmen adaylarnn evrim derslerinde ve dier ilgili derslerde (genetik, 124

molekler biyoloji, ekoloji ve sistematik) biyolojik evrimi veya evrim teorisini aklayabilecek bilgiyi edinemediklerini gstermektedir. Pek ou bilimi, ezberlemi olduklar bilim adamnn alma yntemi basamaklar olarak tanmlamaktadrlar. Bilimin doasn anlam deildirler. retmen adaylarna lise ve niversite biyoloji derslerinde anlamakta ve renmekte en zorlandklar konular sorulduunda ok az evrim demitir. Bu da aslnda onlarn rendiklerinin evrimle hi ilkilendirilmediini gstermektedir. Zaten bunun skntsn daha sonraki retmenlik denemesi eylemlerinde sklkla da dile getirmektedirler. niversite ve lk-Ortaretimde Evrim Teorisi retimi Nasl Olmal? Evrim teorisi dier teorileri (trlerin sabit olmamas,ortak ata, uzun zaman srecinde dereceli olu, trleme ve doal seilim) de bnyesinde toplayan bir at teoridir (Dagher,Z. ve Boujadoue.S.,2005). Sonuta rencinin tm bu teorileri anlayabilmesi ve renerek aty oluturabilmesi iin biyoloji eitimi srecinde pek ok derste, ilgili kavramlarn ispatlayc rneklerin destei ile retilmesi gerekir. Bylesi bir retim program ilk ve ortaretim sreci iin de, niversite biyoloji eitimi sreci iin de yaplmaldr. niversitede genellikle kollektif bir program yaplmaz her retim eleman dersini bamsz hazrlar. Halbuki amzda bilgi dnyas ok genilemi, disiplinler i ie gemi hale gelmitir. Evrim teorisi gibi bir ok alt kavramdan oluan bir at kavramn retilebilmesi bir tek ders yerine drt yllk eitim sreci iinde dier derslerde (genetik, molekler biyoloji, ekoloji, yerbilim ve bilim tarihi) iselletirilmi alt kavramlarn birbileri ile ilikilendirilmesi ile daha etkin retilebilir. lk ve Oraretim iin durum daha farkldr. rencilerin bilimsel sorgulama yapabilme, aratrarak sonuca varabilme, olaylar aras iliki kurabilme,aklama yapabilme, delilleri tanmlayabilme, analiz edebilme, eletirel dnebilme, problem zebilme yetenek ve becerileri yala geliir. Bu nedenle evrim retiminde rencinin bu zellikleri gz nne alnarak ders programlar ve retim standartlarnn hazrlanmas gerekir. Anlaml renme ve Kavramsal Bilgi Yaplanmas Genelde her dzeyde retenler rettiklerinin renci tarafndan anlald ve renildii kansndadrlar. oktan semeli veya ksa cevap sorular ile de renip renmediklerini deerlendiririz. Aslnda deerlendirdiimiz onlarn ne kadar anlad veya rendii deil edindikleri bilgidir. Bu bilgi anlaml renilmi olmayp, ezberlenmi bir bilgi de olabilir. Aktarlan gereklerin ezberlenmesi ile edinilmi yzeysel bilgi ile kiinin aklamalar yapmas, bir gr gelitirmesi, uygulayarak problem zmesi ve hatta empati yaparak kar gr anlamas mmkn olamaz. renmenin gerekleebilmesi iin, alglanan yeni bilginin renenin kendi kavramsal bilgi erevesine yerlemesi gerekir. Bunun iin renenin nceki bilgileri ve bilgi yaps emlidir. reten tarafndan bu var olan bilgi yapsnn tannmas ve retilecek materyalin buna uygun dzenlenmesi gerekir. Beyinin yapsn ve ileyiini bilen biyologlar iin bu anlalmas daha kolay bir ilemdir, nki bir yerde yeni bilginin eski bilgi yaplanmasna yerlemesi dendritlik bir olaydr. Yaplandrmac grle aklandnda, anlaml renme iin temel mekanizma yeni kavramlar renenin belleindeki nceden var olan daha az kapsayc kavramlar tanr ve onlarla balant yaparak yeni bir yaplanma oluur. Tabii bu yeni kavram bir yanl kavram da olabilir. renilenlerin geniletilmesi ve detaylanmas daha genel ve kapsayc kavramlarn tantlmas ve bilginin yeniden yaplanmas ile olur. Bylece hiyerarik bilgi yaps inaa edilmi olur (Novak.,Gowin,1984., Wandersee., Mintzes, ve Novak., 1994). rnein, evrim retiminde doal seilim bir st kavramdr ve onun renilmesi iin hazr bulunmas gereken alt kavramlar kaltsal varyasyonlar, uyarlama (adaptasyon), remede baar, ve trleme gibi alt kavramlarn ve bunlar da oluturan alt kavramlarn daha nce renilmesi gerekir. Grld gibi bu ilemler srasnda renen aktif olarak renmede yer alan kiidir. retmen renenin n bilgi yapsn tanyarak yeni bilgileri, kavramlar ona deiik retim stratejileri ve yntemleri ile sunan kiidir. 125

Durum nedir neler yaplmaldr? Anlald gibi en azndan evrim konusunda retmen adaylar retmenlik yeterliklerinin banda gelen alan bilgisi ne sahip deildirler. Bu durum dorudan niversitelerimiz biyoloji blmlerini ilgilendiren bir meseledir. Ancak retmen yetitirme programlarnn yeniden dzenlenerek tm derslerde evrim bak as ile retilmesi tartlmaldr. Alanda hizmet veren retmenler iin daha detayl bir aratrma yapmadan yorum yapmama ihtiyatn elde tutarak, evrim konusunu retmekte zorlandklarn syleyebiliriz. retmenler eitimin merkezindedirler. Ancak, onlar eitimde olmas gereken reformlardan sorumlu tutulamadklar gibi daha iyi retebilmeleri iin retim ortamnn, retim materyallerinin, organizasyonunun destekleyici olmas gerekir. Bunlar eitim politikalar, standartlar ve ders programlar (mfredat) ile retmene hazr edilir. Byle bir ortamda retmen dier alan retmenleri ve rencilerle birlikte aktif olarak alan ve retim bilgisini arttrarak mesleinde geliir. retmen teorik ve pratik alan(biyoloji) bilgisi ve retmenlik bilgilerine sahip olarak standartlarda resmedilmi prensiplere uyarak retim programlarnn yol gstericilii ile retimini yapar. retmenin alannda kendi inanlar ve yaklamlar olsa da, etkinlikleri ve davranlar ile rencilere renmelerinde rehper olacandan standartlara uygun anlay ve yaklam gelitirmek ve retimlerini bunlara dayandrmak zorundadr. A.B.D. de ve baz Avrupa lkelerinde Milli Eitim Standartlar (rnein, A.B.D.Milli Fen Eitimi Standartlar) uzun vadeli bir vizyon ile bir milli hedefe ulamak amac ile hazrlanr. Bu hazrlklara retmenler, bilim insanlar, alan eitimcileri, programgelitiriciler,mhendisler okul idarecileri, veliler bilim merkezleri, mzeler,botanik ve hayvanat baheleri, eitli meslek odas mensuplar ve i dnyasndan kimseler katlr. (National Research Concil, 1996). lkemizde ise eitim standartlar ve eitim programlarnn hazrlanmas tamamen Milli Eitim Bakanl bnyesinde ve denetiminde olmaktadr. 1997 de hazrlanm olan ve halen kullanlmakta olan M.E.B. lise biyoloji ders programlar 20052006 retim ylnda Liselerin 4 yllk eitime gemesi le drt yllk srece yaylarak yeniden kullanma sunulmutur. Evrim konusu artk son yln son dersi olmadndan ilenmek zorunluluu domutur. Ancak, lise 2 programnda konular, bir bilim olarak biyoloji, ekoloji, canllarda davran, hayatn balangc ile ilgili grler, reme, gelime ve byme olarak ok da balantl olmayacak ekilde sralanmtr. M.E.B tarafndan hazrlanmakta olan yeni lise programlar henz kullanma almadndan bu konuda daha fazla bir yorum yapma imkanmz olamamtr. Yeni programlar kullanma sunulduunda mutlaka uygulama ve deerlendirme aratrmalar yapmak, neriler getirmek ve evrimi her konuda destekleyici kitap makale ve teknolojik eitim materyallerini hazrlamak hepimizin hedefi olmaldr. . Kaynaklar Dagher, Z.R., ve Boujaoude,S., (2005). Students Perseptions of the Nature of Evolutionary Theory Milli Eitim Bakanl,Lise 1,2,3 Ders retim Program. (1998). National Researh Concil.,(1996). The National Science Education Standarts. 126

Washington D.C. National Academy Press. Novak, J.,ve GOWN, D.B. (1984). Learning How to Learn. Cambridge Univ.Press Wandersee, J.H., Mintzes,J.J, ve Novak, J.D. (1994) Researh on alternative conception in science. In: Handbook of research on Science teaching,ed.Gabel, New York: Mcmillan, s.177 -210

127

Lisans ve Lisansst retiminde Evrim Eitimi Nasl Olmaldr?


Prof.Dr. Hasan H. BAIBYK Cumhuriyet niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Biyoloji Blm, 58140-Sivas

1. Giri
Bilim tarihinde Darwin (1859)in evrim teorisi kadar kamuoyuna mal olmu ve tartlan baka bir teori yoktur. Tartma bilim evrelerinde deil, kamuoyundadr. Teoriye ilikin bilim evrelerindeki tartma 1900lerin ilk eyreinden hemen sonra Mendel genetiinin yeniden kefi, kaltmn yasalarnn ortaya konulmas ve populasyon genetii zerine ampirik almalarn sonularnn ortaya kmasndan sonra nemli lde sona ermitir. Bu dnem aratrmaclar populasyon genetii, yeni sistematik bilimi ve evrimin teorisinin yeniden sentezi alanlarna nemli katklarda bulunmulardr. Fisher (1918, 1922, 1930) doal seilim ile Mendel yasalarnn uyumlu olduunu gsterdi. Wright (1931) ve Haldane (1932) populasyon genetii almalarndan hareketle Mendel Populasyonlarnn Evrimi ve Evrimin Nedenleri zerine eserler yaynladlar. Dobzhansky (1937) populasyon genetii zerine yapt deneysel almalarn Genetik ve Trlerin Kkeni adl eserinde toplad. Mendelizm ile Darwinizm arasndaki bu uzlamadan sonra Modern Sentez dnemine girildi. Bu dnemde evrim teorisinin genetik bilgiler nda yeniden yorumu yapld. Mayr ve Huxley gibi aratrmaclarn modern sentez dnemine nemli katklar oldu. Huxley (1942) Evrim: Modern Sentez adl kitabnda Fisher, Haldane, Wright ve Dobzhansky gibi bir ok aratrmacnn kavramlarn evrimsel sorulara uygulayarak yaygnlamalarn salad. Mayr (1942)in yaynlad Sistematik ve Trlerin Kkeni adl, eser bir ok polemie bir cevap nitelii tamas ve btnletirici modern sentez teorisine katks bakmndan olduka nemlidir. Modern sentez dneminin tartmalarnn devam ettii yllarda Watson ve Crick (1953) genetik bilgiyi tayan DNA moleklnn yapsn ortaya koydular. Neo-Darwinizm veya Modern Sentez, Futuyama (1986) tarafndan yle tanmlanmaktadr:
"The major tenets of the evolutionary synthesis, then, were that populations contain genetic variation that arises by random (ie. not adaptively directed) mutation and recombination; that populations evolve by changes in gene frequency brought about by random genetic drift, gene flow, and especially natural selection; that most adaptive genetic variants have individually slight phenotypic effects so that phenotypic changes are gradual (although some alleles with discrete effects may be advantageous, as in certain color polymorphisms); that diversification comes about by speciation, which normally entails the gradual evolution of reproductive isolation among populations; and that these processes, continued for sufficiently long, give rise to changes of such great magnitude as to warrant the designation of higher taxonomic levels (genera, families, and so forth)."

Bu yllardan sonraki dnemler bamsz veri kaynaklarndan elde edilen bilgilerin artmas ile, her geen gn evrim teorisini daha da glendirmesi dnemi olmutur. Bu dnemde evrim zerine yazlm nemli eserlerin listesi burada verilemeyecek kadar oktur. Gnmzde gelinen noktada

128

evrim teorisi birok bilim dalndan elde edilen bilgilerden beslenmekle birlikte, molekler biyoloji bu kaynaklarn en nemlisidir. Bu alanda retilen veriler Kimura (1968)nn Ntral Evrim teorisini formle etmesini salad. 1960lardan bu yana molekler biyoloji alannda kaydedilen ba dndrc gelimeler byk miktarlarda DNA ve protein dizi bilgisi edinmeyi olanakl klmtr. Bu veriler evrimsel mekanizmalarn daha iyi anlalmasna ve deneysel olarak gsterilmesine katkda bulunmutur. Molekler biyoloji ve bilgisayar teknolojisindeki gelimeler bu hzla devam edecek olursa, ok yakn bir gelecekte btn yaam formlarnn karlatrlabilir gen dizileri ve bu veriyi analiz edecek gl bilgisayarlar yardmyla yaam tarihini tam olarak ortaya koymak mmkn olacaktr. Bu gn bilim evrelerinin gndeminde evrim teorisine ilikin bir tartma yoktur. Bu tartma yaklak eyrek asr nce sona ermitir. Evrim teorisi konusunda kamuoyundaki tartma ise bilimsel deil moral bir tartmadr. Baz kresel lobiler bu tartmay gndemde tutarak ekonomik ve siyasal rant salamaktadrlar. Esas olarak bu lobiler, z itibariyle yaratl gr olan, ancak bilimsel yaradllk, akll tasarm teorisi gibi adlarla anlan grlere, zellikle lise mfredatnda, eit arlk ve zaman verilmesi konusunda faaliyet yrtmektedirler.

Klasik evrim retimine ilikin bilgilerimiz, bu dnemlerde yazlm evrim kitaplarndan gelmektedir. Bu kaynaklardan edinilen bilginin nda, evrim retiminin yukarda ok ksa bir zeti sunulan evrim teorisinin geliimine paralel bir gelime gstermi olduu sylenebilir. Modern Sentez dneminden sonra yazlan kitaplarda, Canllarda deiim; Canllarn yapsal, geliimsel ve genetik yaplar; Yaamn kkeni; Jeolojik zamanlar ve fosil kaytlar; Adaptasyon; Doal seilim ve Trleme gibi konulara yer verilmektedir (rnein, Moody, 1953). Bu dnemlerde balayan ve 1990lara kadar devam yaygn eilim ise aadaki konularn retilmesi zerinedir: Evrim teorisinin tarihesi; Evrim zerine tartmalar ve kantlar; Inorganik evrim: Evrenin evrimi, Dnyann evrimi; Organik evrim: Molekller ve yaamn kkeni; lkin hcrenin evrimi; Endosimbiyotik hipotez ve ekaryotlarn evrimi; Protozoadan Metazoaya evrim; Omurgallarn evrimi; Sudan karaya gei; iftyaaml; Srngen ve Kularn Evrimi; Memelilerin Evrimi; nsann Evrimi; Evrimin mekanizmalar (mutasyon, doal seilim, genetik srklenme) ve adaptasyon; Snflandrma ve Evrim; Filogeni ve Evrim; Trleme ve yksek taksonlarn evrimi (rnein, Ross, 1962; Strickberger, 1990; Skelton, 1993). Konu balklarndan anlalaca gibi, bu dnemde evrim teorisinin doas ve evrime neden olan mekanizmalarn ampirik olarak ortaya konulmasndan ok daha arlkl olarak, evrenin oluumundan balatp gnmze kadar getirilen bir yaam tarihi ilenmektedir. Futuyama (1986) ile balayan yeni eilim ise evrim retiminin kapsamnda daha ok evrimin doas, evrimin molekler temelleri ve mikroevrimin ampirik verilerle gsterilmesi, ekolojik, 129

biyocorafik ve filogenetik veriler ile makroevrimin (trleme ve soyhatlarnn oluumu) ortaya konulmas, ve evrimin gnlk hayatta kullanmnn gsterilmesi konular yer almaktadr. 21. Yzylda yaynlanan hemen hemen tm evrim kitaplarnda bu eilim baskn biimde gze arpmaktadr (Stearns & Hoekstra, 2000; Freeman & Herron, 2003; Ridley, 2003; Moya & Font, 2004; Futuyama, 2005). Bu eilimi tantmak iin Ridley (2003)in Evrim kitabnn iindekiler ksm aada sunulmutur (Ek 1.)

2. lkemiz Lisans ve Lisansst Programlarnda Evrim Eitimi


2.1. Yntem Lisans ve lisansst eitimde okutulan evrim dersleri ve ierikleri konusunda 49 Biyoloji sekiz Molekler Biyoloji ve Genetik blm olmak zere toplam 57 program incelenmitir. Programlar konusunda veri toplamak amac ile ilgili blm bakanlklarna e-posta gnderilerek, programlarnda evrim konularn ileyen dersler konusunda bilgi istenmitir. Az sayda blmden geri bildirim alnmas zerine, her bir blmn internet sayfasna tek tek girilerek lisans ve lisansst programlar incelenmi, ders ierikleri kontrol edilmi ve evrim konularn kapsayan dersler saptanmaya allmtr. nternet ortamnda bilgi bulunmayan blmler konusunda bilgiye ulamak iin ise, eer biliniyorsa, ilgili blmde dersi veren retim yesine olanaklar lsnde ulalmaya allmtr. Yukarda sz edilen yollarla ou program konusunda bilgi edinmek mmkn olmu, ancak zellikle lisansst programlarda, evrime ilikin okutulan dersler konusunda birok bilgi eksik kalmtr. Ders ieriklerinin deerlendirilmesi, ilenen konu balklar ve izlenen kaynaklar gz nnde tutularak yaplmtr. 2.2. Bulgular Lisans programnda okutulan evrim veya benzeri dersler konusundaki baz bilgiler Tablo 1 ve 3de sunulmutur. Bu tablolarda da grld gibi, incelenen Biyoloji programlarndan be tanesinde evrim veya edeer bir ders bulunmamaktadr. Alt programda semeli ders olarak yer almakta, 38 programda ise zorunlu ders olarak bulunmaktadr (Tablo 2). Evrim dersi bulunan programlarda, ders genellikle 4. snfta tek dnem olarak okutulmakta olup, 21 programda haftada saat, 23 programda ise haftada iki saattir (Tablo 1 ve 2). Evrim dersi yannda lisans programlarnda semeli olarak Molekler Evrim dersi bulunan program, Bitki Filogenisi dersi bulunan bir program ve Paleobotanik dersi bulunan bir program vardr (Tablo 1).

130

lkemizde bulunan sekiz Molekler Biyoloji ve Genetik programndan drdnde evrim ya da edeer ierikli bir ders bulunmamaktadr (Tablo 3) Edinilen bilgiye gre, evrim dersi bulunmayan Bilkent niversitesi, Molekler Biyoloji ve Genetik Blmnde hemen her derste bir dnemde saat olmak zere evrim konusu ilenmektedir. Boazii niversitesinde rencilerin baka programlarda okutulan evrime ilikin dersleri almas zendirilmektedir. Sabanc niversitesinde ise birka hafta evrim konularna yer verildii renilmitir. stanbul Teknik niversitesi programnda ise Sistematik Biyoloji adl derste evrim konularnn geni bir biimde ilendii bildirilmitir. Dersin bulunduu programlarda ders ierikleri genellikle molekler evrim konular bata olmak zere, evrimsel mekanizmalar, amino asit ve DNA dizilerinin deiimi ve evrimi, mutasyonlar ve evrim, filogeni ve evrim gibi konularda younlamaktadr. Biyoloji Blmleri 20 Lisansst programnda evrimsel konular ele alan dersler bulunmakta olup, 15 programda ders bulunmamaktadr. ncelenen programlarn 14 konusunda ise bilgi edinilememitir (Tablo 4 ve 5). Molekler Biyoloji ve Genetik blmlerinin ise sadece iki lisansst programda evrim ierikli dersler okutulmaktadr (Tablo 6). Lisans programlarnda okutulan evrim dersleri ierikleri bakmndan da incelenmitir. Atatrk, Celal Bayar, Dumlupnar, zmir leri Teknoloji, Nide, Seluk; Sleyman Demirel ve Karaelmas niversitelerinin Biyoloji Blmlerinde okutulan evrim derslerinin ierikleri konusunda bilgi edinilememitir. erik bilgisine ulalan programlarda evrim dersi (i) Evrim kart ierik; (ii) Dar kapsaml ve gncel olmayan ierik; (iii) Yaam tarihini kapsayan klasik ierik; (iv) Gncel ierik olmak zere balca drt kategoriye ayrlabilir. Bu snflandrma doas gerei subjektif olup, baz eksiklerin bulunmas ve hatalarn yaplm olmas kanlmazdr. Ancak, aada her bir kategoriye verilen rnekler yazarn hangi ltleri kullanarak bir snflandrma yaptnn anlalmas konusunda fikir verecektir. lk kategoriye rnek olarak Gaziosmanpaa niversitesi Biyoloji Blm programnda semeli olarak yer alan evrim dersinin ierii aada sunulmutur.
BO 320 EVOLUSYON 3 0 3 (SEMEL) Evrim Terminolojisi, Evrenin Yaratl, Hayatn Kkeni, Jeolojik ve Arkeolojik Ya Tayin Metodlar ve Kritii, Jeolojik Zamanlar, Evrim ve Yaratl Grlerinin Tarihi Geliimi, Darwinizim ve Kritii, Evrime Gsterilen Deliller ve Kritii, Mutasyonlar ve Kritii, Mikroevolusyon ve Yeni Trlerin Teekkl, nsann Menei, Yaratl Modeli ile Evrim Grnn Karlatrlmas. Verebilecek retim yeleri: (........) Faydalanabilecekleri Kaynaklar: 1. Demirsoy, A., 1991. Kaltm ve Evrim, Meteksan A.., Ankara. 2. Tatl, A., 2002. Yaratl ve Evrim, Dumlupnar ni. Fen-Ede. Fak. Ktahya Gaziosmanpaa niversitesi, Biyoloji Blm Web sayfas (Mart, 2007)

Ayn arlkta olmasa da, Stimam ve Mula niversitesi Biyoloji programlarnda evrim eletirisi nemli yer tutmaktadr. Harran niversitesi Biyoloji programlarnda da evrime bilimsel itirazlar konusu bulunmaktadr.

131

Aada

sz

dier

kategoriler

evrim

teorisi

ve

kavramlarn

bilimsel

bir

gzle

deerlendirmektedirler. kinci kategoride tanmlanan programlarda kapsam dar olup, arlkl olarak Modern Sentez dneminin konular ilenmektedir. Bozok, ukurova, Ege, Erciyes, Frat, Gazi, Gaziantep, Harran, Kafkas, Krkkale, Marmara, Mula ve Stimam niversiteleri programlar bu kategoride deerlendirilebilir. Bu kategoriye rnek olarak ukurova niversitesi, Biyoloji Blmnde okutulan evrim dersi ierii verilmitir:
BL 415 Evrim (2+0+0) 2 (Zorunlu) Evrimin tanm; Dnyann ya ve hayatn kkeni; Evrim ve adaptasyon; Evrimin delilleri; Karlatrmal morfolojiden deliller; Karlatrmal anatomiden deliller; Embriyolojiden deliller; Seroloji ve biyokimyadan deliller; Paleontolojiden deliller; Fizyolojiden deliller; Sitolojiden deliller; Genetikten deliller; Paleontolojik delillere dayanlarak atn ve insann evriminin aklanmas; nsan rklar ukurova niversitesi, Biyoloji Blm Web sayfas (Mart, 2007)

Ankara, Balkesir, Dicle, stanbul, Kocatepe, Mustafa Kemal, Onsekizmart niversitelerimiz yaam tarihi arlkl, klasik evrim retimini kapsayan ierik kategorisinde snflandrlmtr. Bu kategoriye rnek olarak stanbul niversitesi, Biyoloji programnda okutulan Evolsyon dersinin ierii aada sunulmutur:
Evolsyon (202), Zorunlu, IV Yl; VIII Yaryl Evrim nedir? Evrimin meydana gelmesinde rol olan faktrler; Ortam koullarnn deimesi; Eeyli oalma; Bireysel deiiklikler (Varyasyon); Fenotipik deiiklik (Modifikasyon); Genotipik deiiklik (Mutasyon); Seleksiyon; Adaptasyon; Canllarn ayr kalmasna yol aan olaylar (izolasyon mekanizmalar); Evrim teorileri; Evrimin kantlar; Canllarn evrimi; Evrenin oluumu; Yerin oluumu; norganik evrim; Organik evrim;.Molekler evrim; Hcresel evrim; Bitkilerin evrimi; Omurgaszlarn evrimi; Sudan karaya gei; Omurgallarn evrimi; Scak kanllk; nsann evrimi; Evrim teorisine kar grler zlenilen temel kaynaklar: 1. Zubay, G. 1996. Origins of Life on the Earth and in the Cosmos. Academic Press, San Diego. 2. Campbell, N. A., Mitchell, L.G. & Reece, J. B. 2002. Biology: Concepts and Connections, Addison Wesley Longman, Inc. 3. Stearns S.C. & Hoekstra, R.F. 2005. Evolution: An Introduction, Oxford University Press Bu bilgi ders sorumlusu Prof. Dr. Yavuz otuk tarafndan salanmtr.

Son kategoride ise yeni yaklam ve bilgileri programlarna almaya aba gsteren blmleri grmekteyiz. Abant zzet Baysal, Adnan Menderes, Akdeniz, Anadolu, Cumhuriyet, Hacettepe, nn, Kocaeli, Mersin, Ondokuzmays, Osmangazi, ODTU, Pamukkale, Trakya ve Uluda niversiteleri, programlarnda ksmen de olsa aadaki konular kapsayan bir ders ierii bulunmaktadr. Evrim teorisinin kabulleri; Bu kabullerin ampirik olarak ispat, Evrimden sorumlu srelerin (mutasyon, 132

genetik srklenme, doal seilim ve g) ayr ayr ampirik olarak ortaya konulmas, trleme ve tr st kategorilerin evrimleme mekanizma ve srelerinin irdelenmesi, evrimsel tarihin yeniden yaplandrlmas, gnlk hayatta evrimsel biyolojinin kullanm, molekler ve organik evrim ile insann evrimine ilikin konular ilenmektedir. Bu kategoriye rnek olarak nn niversitesi, Biyoloji Blm program aada sunulmutur:

EVRM (303), ZORUNLU, IV. Yl, VIII Yaryl Molekler Evrim: RNA dnyas ve biyomolekllerin oluumundan karyotik evrime kadar yaanan sre; Evrimsel kavramlarn tantlmasnda gncel bir rnek: HIV ve kkeni; Evrime kantlar; Darwinist doal seilim; Varyasyon ve molekler kaynaklar: evrim iin nemli olan mutasyonlar; Evrimsel mekanizma olarak doal seilim, mutasyon, genetik srklenme ve gn deitirici etkisinin ampirik olarak gsterilmesi; Adaptasyon kavram ve adaptasyonun analizinde gzlemsel, deneysel ve karlatrmal almalar; Eeysel seilim; Tr kavramlar ve trleme modelleri; Evrimsel tarihin yeniden yaplandrlmasnn teori ve pratii; Kambriyen patlamas ve sonras; nsann evrimi. zlenilen temel kaynaklar: 1. plak vd.(eviri ed.). 2002. Evrimsel Analiz, Palme Yaynclk, Ankara 2. nternet Kaynaklar. 3. Madigan, M. & Martinko J. 2005. Brock Biology of Microorganisms, Pearson Education. Bu bilgiler ders sorumlusu Prof. Dr. Murat zmen tarafndan salanmtr.

Molekler Biyoloji ve Genetik programlarnda bulunan evrim derslerinde ise arlkl olarak molekler evrim konular olan genomun yaps, evrimin molekler temelleri, amino asit ve DNA dizisinde evrimsel deiimler ve molekler filogeni gibi konular ilenmektedir. Lisansst programlarda bulunan evrim konulu dersler spesifik ieriklere sahiptirler. Her birini burada deerlendirmek olana yoktur. Genel bir deerlendirme yaplacak olursa, bir ounun gncel bir ierie sahip olduu sylenebilir.

3. Evrim Eitimi Nasl Olmaldr?

yi bir evrim reniminin verilebilmesinin birinci koulu, reticilerin ders kapsamn iyi planlam olmasna ve evrimi nasl retecekleri konusunda sistematik bir yaklam gelitirmi olmalarna baldr. Eitim Bilimlerinde uzman olmayan bu makalenin yazar, aadaki nerileri byk lde

133

yararland ve dncesine paralellik tayan Berkeley niversitesinin konu ile ilgili bir WEB sayfas (Understanding Evolution-Mart 2007 [http://evolution.berkeley.edu/evosite/evohome.html]) ile lisansst ve lisans retiminde Evrim dersleri veren bir retim yesi olarak edindii deneyimlerin nda yapmaktadr. Bu anlamda evrim retimi (i) evrimi renme ve kapsam belirleme, (ii) retme stratejilerinin gelitirilmesi eklinde iki aamal bir sretir (Understanding Evolution-Mart 2007).

Gncel evrim retiminin kapsam ana hatlar ile aadaki konulardan olumaktadr: Bilim ve Bilimin Doas: Bilim ve bilimsel metodun nasl altnn kavratlmas Evrim: Biyolojik evrimin temel kavramlarnn, evrim teorisinin kabullerinin, bu kabulleri dorulayan kantlarn, evrimden sorumlu mekanizma ve srelerin, trleme ve trst kategorilerin evriminin retilmesi Kantlar: Bamsz veri kaynaklarndan elde edilen evrime ilikin kantlarn ayrntl bir ekilde retilmesi Evrimin Kullanm: Evrimin gnlk yaamdaki neminin kavratlmas Yanl nanlar: Kamuoyunda evrimin yanl anlalmasn salayan yanl gr ve yaklamlarn irdelenmesi Evrimsel Dncenin Tarihi: Evrimsel dncenin tarihsel geliiminin irdelenmesi

Evrimi retmek ise u stratejilerden yararlanlabilir: Evrimi retmek: Evrimi retmek iin evrimin temel kavram ve yaklamna odaklanmal ve iyi bir ders plan yaplmaldr Engellerin stesinden Gelmek: retme srecinde karlalabilecek potansiyel engeller ve bunlarn almas iin stratejiler tanmlanmaldr Potansiyel Tuzaklar: Yaygn yanl anlamalar gidermek iin stratejiler tanmlanmaldr Evrimi Anlamak in Ynlendirme: Evrime ilikin gncel bilgi ve materyalden rencilerin haberdar edilmesi ve bu bilgiye ulama yollar retilmelidir

3.1. Evrim retiminde Kapsam

Bilimin Doas

134

rencilere evrim retiminin banda bilimin tanm, bilim felsefesi, bilimsel mantk, bilimsel bilginin retim sreleri, bilimsel metot, bilimsel teorilerin oluum sreleri, teori ve hipotez arasndaki farklar, biyolojik bilimlerde teoriler, dier bilim dallarnda teorilere rnekler gibi konular anlatlmaldr. Bilimsel teorilerin (i) bir fenomenin (grng) ortaya konulmas, (ii) bu fenomenin aa kmas ve ilemesinden sorumlu srelerin saptanmas ve aklanmas eklinde iki temel grev stlendii kavratlmaldr. Bilimin metodolojisi olan ve belli prensipler altnda doay derinlemesine anlama sreci olduu ve kantlar nda alt kavratlmaldr. Bu anlamda birimsel bir teori olan evrim teorisinin (i) trlerin ortak bir atadan kken aldklar ve zaman iinde deitikleri saptamasn yapt, (ii) bu ortak ata ilikisi ve deiimden sorumlu mekanizma ve srelerin neler olduklarn ortaya koyduuna dikkat ekilmelidir.

Evrimin Konular Evrim retimi temel olarak yukarda sz edilen evrim teorisinin canlla ilikin saptad fenomenleri ve bu fenomenlerden sorumlu sreleri aklayan bir ierie sahip olmaldr. Evrim retimi u temel konular iermelidir: Tanm: Evrim ve evrim teorisinin ne olduu tanmlanmaldr. rnt: Canlla ilikin gzlenen rnt btn tantlmaldr (Canllar ortak bir atadan kken alr ve zaman iinde deiir). Bu rnt btn bamsz veri setlerinden elde edilen kantlarla desteklenmelidir. Mekanizmalar (sreler): Evrimden sorumlu mekanizma ve sreler tantlmaldr (Mutasyon, Rekombinsayon, Doal Seilim, Genetik Srklenme. G; Adaptasyon ve Adaptasyonun Doas). Mikroevrim: Bir nesilden dierine alel veya zellik frekansnda deimeye neden olan mekanizmalar ve sonular matematiksel ve ampirik olarak gsterilmelidir. Trleme: Tr ve trn doas, tr kavramlar ve uygulamalar; yeni bir trn nasl aa kt, trleme mekanizmalar ve trleme modelleri tantlmal ve ampirik rneklerle desteklenmelidir. Makroevrim: Evrimin tr ve trst kategorilerde nasl alt tantlmaldr. 135

Gncel konular: Gnmzde evrime ilikin ilgin sorular ve aratrma alanlar tantlmaldr

Kantlar Evrim teorisinin ileri srd canllar ortak bir kkene sahiptirler ve zaman iinde deiirler nermelerini snayan ve dorulayan birok bamsz veri seti vardr. Bunlar aadaki be balk altnda toplanabilir. Fosil Kantlar: Yokolu gereinin ortaya konulmas; eski taksonlar ile bunlarn ardllar olan gnmz taksonlar arasndaki srete geen evrimsel deimelerin ortaya konulmas; gei formlarnn tantlmas ve byk evrimsel sramalarn anlalmasna yardmc olan rneklerin retilmesi konularn kapsamaldr. Homoloji: ok sayda morfolojik, anatomik, geliimsel ve hcresel/molekler homoloji rnekleri tantlarak, ortak ata ve deime olgusu kavratlabilir. Zaman ve mekanda yayl: Canllarn ortaya kma kronolojileri ve yayllarnn tantld bilgileri kapsamaldr. Bylece, canllarn bir kez ve ayn anda yaratlmadklar kavratlmaldr. Dorudan gzlem: Yapay seilim, ekolojik evrenin deitirici gcne (doal seilim) rnekler, evrimsel mekanizmalarn ileyiine ilikin ampirik almalar veya deney rnekleri verilerek, doal seilim, genetik srklenme ve gn bir nesilden dierine alel veya zellik frekansn deitirici etkisi kavratlmaldr. Canllar tarihi: Canllar arasndaki akrabalk ilikisi ve filogeni rnekleri tartlmaldr.

Evrimin Gnlk Yaamda Yeri Evrim dncesinin insan yaamnn kalitesini nasl arttrd, tpta, tarm ve hayvanclkta, koruma biyolojisinde nasl kullanld rneklerle tantlmaldr.

Yanl Anlamalar

136

Evrimin nasl alt, yaamn kkeni, deimenin doas, evrimde rastlant ve zorunluluk, bilinli adaptasyon, ihtiyaca gre evrim konularnda yaygn yanl anlamalar dzeltilmelidir. Evrimin sadece bir teori olduu, evrim teorisinin krizde olduu, biyologlarn evrimi reddettii, evrim teorisinin eksik ve yanl bir teori olduu iddialarn cevaplayan bilgiler sunulmaldr. Evrimin bir inan olmad, her hangi bir bilimsel teorinin btn artlarn tad ve kantlar temelinde alt kavratlmaldr.

Evrimsel Dncenin Tarihi Evrimsel dncenin nasl ekillendii, 1800ler ncesi durum, 1800-1900 aras dnemde karlatrmal morfoloji ve anatomi; embriyoloji; fosil kaytlar; biyocorafya ve kaltm konusunda elde edilen bilgiler, 1900-gnmz arasnda biyoloji alannda meydana gelen ba dndrc keif ve gelimeler nda gzden geirilmelidir. Gnmzde evrimsel biyolojinin geldii nokta ve evrimin hz, soy hatlar arasnda eitlenmenin doas ve hz, karmakln (complexity) doas, yokolular gibi sorunlar ile urat tantlmaldr.

3.2. Evrim retiminde Stratejiler

Evrimi retmek Evrim retiminde varyasyon; varyasyonun kayna olan mutasyon; genetik zelliklerin bir nesilden dierine aktarlmas olan kaltm; bir nesilden dierine alel frekansnda deiim olan mikroevrim; bu deimeyi salayan evrimsel mekanizmalar olan doal seilim, genetik srklenme, g ve mutasyon; doal seilime cevap olan adaptasyon ayrntl bir biimde tantlmaldr. Evrim teorisinin varsaymlar bamsz veri kaynaklarndan (jeoloji, biyocorafya, filogeni, molekler biyoloji v.b.) elde edilen 137

kantlar nda tartlmaldr. Populasyonlar yada soy hatlar arasnda farkllama olan makroevrim; yaam tarihine zaman perspektifi ile bakmaya yarayan filogeni konular tartlmaldr. Bunun yannda, bilimin doas; evrim dncesinin ortaya k ve geliimi; evrim teorisine eletirilerin (bilimsel olmayan ancak rencinin renme srecini etkileyecek ve n yarglar oluturmasna neden olabilecek yanl anlamalarn giderilebilmesi iin) cevaplandrlmas konular da evrim retiminde mutlaka deinilmesi gerekli konular arasnda saylabilir. Bu temel evrim konularnn retilmesi iin retim yesi, ders anlatm dnda aadaki nerileri, anlamay ve kavramay glendirici faaliyetler olarak planlanabilir: Konulara ilikin gncel makalelerin renciler tarafndan okunmasnn salanmas ve snf ortamnda tartlmas rencileri bir konuda literatr aratrmas yapmaya ve bu literatr okumaya zorlayan devlerin verilmesi; hazrlanan devlerin snf ortamnda tartlmas rencilerin belli konu ve kavramlar daha iyi anlamalarn salamak iin snf ortamnda basit gzlem veya deneylerin yaplmas [rnein, genetik srklenme kavramnn anlatlmas srasnda bir torbaya konulan iki farkl renkten oluan belli saydaki boncuktan (gametleri temsil ederler) oluturulan gen havuzu ile zigotlarn rastgele oluturulmas ve birinci nesilde alel frekansndaki deimenin gzlenmesi gibi] reticinin ders anlatmnda olabildiince grsel materyal kullanmas reticinin anlatt konu ve kavramlar ampirik rneklerle desteklemesi

Engellerin stesinden Gelmek Evrim retimi bilim retiminin nemli bir paras olup, evrim retilmeden yaam bilimlerini retmek olas deildir. Evrim teorisi her hangi bir dier bilimsel teori gibi, bilimsel metot altnda ve bilimsel kantlar nda ileyen bir teori olmasna ve bilimsel ltler bakmndan olduka iyi bir destee sahip olmasna ramen, zellikle belli evrelerin bilimsel olmayan, yanl ve aslsz iddialar ve saldrlarna hedef olmaktadr. Bu durum, rencilerde belli n yarglar ve yanl inanlarn olumasna yol amaktadr. Bilimsel bir teorinin alternatifinin ancak baka bir bilimsel teori olaca, yaratl 138

dncesinin bilimsel bir gr olmad, evrimsel biyolojinin geerli bir bilim olduu, evrim teorisine itirazlarn moral kayglardan tr bilili bir kampanyann rn olduu rencilere anlatlmaldr. rencilerde gzlenen n yarglar ve yanl inanlar tanmlanmal ve bunlarn dzeltilmesi iin stratejiler gelitirilmelidir. Engellerin stesinden gelmek iin drt genel stratejiden sz edilebilir: Evrim konusunda bilgi birikiminizi ve altyapnz gncelleyin Ders repertuarnza rencilerinizin dnmesini ve yorumlamasn salayan konular ekleyin Yaygn potansiyel tuzaklar tanmlayn; doru terminoloji kullann ve doru ders ieri planlayn Evrim konusunda sk sorulan sorulara doru ve doyurucu yantlar bulun

Potansiyel Tuzaklar rencilerde kafa karklna yol aabilecek potansiyel tuzaklardan kanmak iin aada belirtilen alanlarda kesin ve ak olunmaldr. Doru terminoloji kullanmaya dikkat edilmelidir. Kafa karklna yol aabilecek baz yaygn hatalar aadaki kelime iftlerinin kullanmnda gzlenir. lkel-gelimi, teori-hipotez, inanmakkabul etmek, kantlamak-ispatlamak, ilev-ama. rnein, gz grme ilevi grr ancak grmek amac ile tasarlanmamtr. Kafa kartran terim ve deyimlerden bazlar unlardr: Uyum (evrimsel uyum tasarlanmaz, doal seilime bir cevap olarak aa kar), evrimde rastlant, basit-kompleks, evrim-geliim, ortak ataakraba. Yanl anlalan baz alanlar: ilerletici evrim dncesi, gl olann hayatta kalmas, jeolojik zaman leinde yaam tarihinin merdiven modeli ile gsterilmesi, Kambriyen patlamasnn eitlenmenin birden bire aa kt eklinde anlalmas, yksek taksonlarn (rnein; kular, memeliler v.b.) evrimsel srama eklinde aa kt gr ve gei formlar.

Evrimi Anlamak in Ynlendirme Evrime ilikin gncel bilgi ve materyalden rencilerin haberdar edilmesi ve bu bilgiye ulama yollar retilmelidir. Gnmzde gncel bilgiler ieren, konu ve kavramlarn ampirik rneklerle 139

desteklendii, analitik bir yaklamla yazlm ve ok iyi hazrlanm bir ok evrim ders kitab bulunmaktadr. Ancak, Trke yazlm veya Trkeye evirilmi eser says olduka yetersizdir. Bu an kapatlmas yolunda baz zverili abalarn devam ettiini bilmek sevindiricidir. Dier yandan, evrim konularn kapsayan ve internet ortamnda kolayca ulalabilecek birok bilimsel site bulunmaktadr. Bu sitelere herhangi arama motorundan evolution kelimesi ile arama yapmak ve ulamak mmkndr. Bu sitelerden birinin Trkeye evrilmesi abalar devam etmektedir.

140

Kaynaka Darwin, C. 1859. On the Origin of Species by Means of Natural Selection. John Murray, London. Dobzhansky, T. 1937. Genetics and the Origin of Species. Columbia University Press, New York. Fisher, R. A. 1918. The Correlation Between Relatives on the Supposition of Mendelian Inheritance. Transactions of the Royal Society of Edinburgh 52: 399-433. Fisher, R. A. 1922. Darwinian Evolution of Mutations. Eugenics Review 14: 31-34. Fisher, R. A. 1930. The Genetical Theory of Natural Selection. Clarendon Press. Freeman, S. and Herron, J.C. 2003. Evolutionary Analysis (3rd ed.). Prentice Hall Inc., New Jersey. Futuyma, D.J. 1986. Evolutionary Biology (2nd ed.). Sinauer Associates, Sunderland, Massachusetts Futuyma, D.J. 2005. Evolution. Sinauer Associates, Sunderland, Massachusetts. Haldane, J.B.S. 1932. The Causes of Evolution. Longmans and Greens, New York. Huxley, J. 1942. Evolution: The Modern Synthesis. Allen and Unwin, London. Kimura, M. 1968. Evolutionary Rate at the Molecular Level. Nature, 217: 624-626. Mayr, R. 1942. Systematics and the Origin of Species. Columbia University Press, New York. Moody, P.A. 1953. Introduction to Evolution (3rd ed.). Harper & Row Publishers, New York. Moya, A. and Font, E. 2004. Evolution: from Molecules to Ecosystems. Oxford University Press, Oxford. Ridley, M. 2003. Evolution (3rd ed.) Blackwell Publishing, London. Ross, H.H. 1962. A Synthesis of Evolutionary Theory. Prentice-Hall International, London. Skelton, P. 1993. Evolution: A Biological and Palaeontological Approach. Addison-Wesley, Harlow. Stearns S.C. & Hoekstra, R.F. 2000. Evolution: an introduction. Oxford University Press, Oxford. Strickberger, M.W. 1996. Evolution. Jones & Bartlett Publishers, London. Watson, J.D. and Crick, F.H. 1953. General Implications of the Structure of Deoxyribose Nucleic Acid. Nature 171: 964-967. Understanding Evolution, Mart 2007. [http://evolution.berkeley.edu/evosite/evohome.html] Wright, S. 1931. Evolution in Mendelian Populations. Genetics 16: 97-159.

141

Tablo 1. Biyoloji Blmleri Lisans Programlarnda Evrim Dersi NVERSTE 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. Abant zzet Baysal niversitesi, Bolu Adnan Menderes niversitesi, Aydn Afyon Kocatepe niversitesi, Afyonkarahisar Akdeniz niversitesi, Antalya Anadolu niversitesi, Eskiehir Ankara niversitesi, Ankara Atatrk niversitesi, Erzurum Balkesir niversitesi , Balkesir Bozok niversitesi, Yozgat Celal Bayar niversitesi, Manisa Cumhuriyet niversitesi, Sivas anakkale 18 Mart niversitesi, anakkale ukurova niversitesi, Adana Dicle niversitesi, Diyarbakr Dumlupnar niversitesi, Ktahya Ege niversitesi, zmir Erciyes niversitesi, Kayseri Frat niversitesi, Elaz Gazi niversitesi, Ankara Gaziantep niversitesi , Gaziantep Gaziosmanpaa niversitesi, Tokat Hacettepe niversitesi, Ankara Harran niversitesi, Urfa Hitit niversitesi, orum nn niversitesi, Malatya stanbul niversitesi, stanbul zmir leri teknoloji Enstits , zmir K.Mara St mam niversitesi, K.Mara Kafkas niversitesi, Kars Karadeniz Teknik niversitesi, Trabzon Krkkale niversitesi, Krkkale Kocaeli niversitesi, Kocaeli Mersin niversitesi, Mersin Marmara niversitesi, stanbul Mula niversitesi, Mula Varsa Dersin Ad Evrim Evrim Evolsyon Evrim Evrim Evrim Evolsyon Evrim Evolsyon Evrim Evrim Biyoloji Tarihi ve Evrim Molekler Evrim Bitki Filogenisi Evrim Evrim Evrim Evrim Evolsyon Evrim Evrim Evolsyon Evolsyon Evrim Evolsyon Yok Evrim Evolsyon Molekler Evrim Evrim Evrim Yok Evrim Molekler Evrim Evrim Evrim Evolsyon Evolsyon Paleobotanik Evrim Molekler Evrim Evolsyon Evolsyon Evolution Evrim Evrim Yok Evolsyon Evrim Evolsyon Evrim Yok Haftalk Ders S/K 303 303 202 303 202 202 202 303 202 202 303 202 202 223 202 202 303 202 202 202 202 202 303 303 202 303 202 303 202 303 202 202 303 303 303 202 303 303 202 303 202 303 303 303 202 202 303 303 Yl ve Yaryl IV ; VIII IV ; VIII IV; VII IV ; VIII IV ; VIII III; VI IV ; VII IV ; VII IV; VII IV ; VIII IV ; VII III; VI IV; VII IV; VIII IV ; VII IV ; VIII IV ; VIII IV ; VII IV ; VII IV ; VII IV ; VII IV ; VII IV ; VIII IV ; VII IV ; VII IV ; VIII IV ; VIII III; V IV ; VII IV ; VII III; V IV; IV; VIII IV; VIII IV; VIII IV; VII IV; VII IV; VIII IV; VIII IV; VII IV; VII IV; VIII IV; VII IV; VII IV; VII IV; VII IV; VIII IV; VIII Stats: Z/S Z Z Z Z Z Z Z Z S Z Z Z S S Z Z Z Z Z Z S S S Z Z Z Z S Z Z Z S Z Z Z S S Z S Z Z Z Z Z Z Z Z Z

36. Mustafa Kemal niversitesi, Hatay 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. 47. Nide niversitesi, Nide Ondokuz Mays niversitesi, Samsun Orta Dou Teknik niversitesi, Ankara Osmangazi niversitesi, Eskiehir Pamukkale niversitesi, Denizli Sakarya niversitesi, Sakarya Seluk niversitesi, Konya Sleyman Demirel niversitesi, Isparta Trakya niversitesi, Edirne Uludag niversitesi, Bursa Yldz Teknik niversitesi, stanbul

142

48. Yznc Yl niversitesi, Van 49. Z. Karaelmas niversitesi, Zonguldak

Yok Evrim

202

IV; VIII

143

Tablo 2. Biyoloji Lisans Programlarnda Evrim Dersinin Durumu Program saysna gre dalm Yok 5 saat 21 ki saat 23 Zorunlu 38 Semeli 6

Tablo 3. Molekler Biyoloji ve Genetik Blmleri Lisans Programlarnda Evrim Dersi NVERSTE 1. Bilkent niversitesi, Ankara 2. Boazii niversitesi, stanbul 3. Cumhuriyet niversitesi, Sivas 4. Hali niversitesi, stanbul 5. stanbul niversitesi, stanbul 6. stanbul Teknik niversitesi, stanbul 7. Orta Dou Teknik niversitesi, Ankara 8. Sabanc niversitesi, stanbul Varsa Dersin Ad Yok Yok Evrim Molekler Evrim Molekler Evrim Sistematik Biyoloji Evolution Yok 303 303 224 202 303 IV; VIII IV; VII IV; VII II; IV IV; VIII Z Z Z Z S Haftalk Yl ve Ders Yaryl S/K Stats Z/S

144

Tablo4. Biyoloji Blmleri Lisans st Programlarda Evrim retimi NVERSTE 1. Abant zzet Baysal niversitesi, Bolu Varsa Dersin Ad iekli Bitkilerde Evrimsel Sreler Evrimin Genetik Prensipleri Evrimsel Ekoloji Kadistik Filogenetik Sistematik Populasyon Genetii Yok Filogeni Tr ve Trleme Hayvanlar Aleminin Evrimi Bitkilerde Evrim ve DNA Dizilerinin Filogenetik analizi Filogenetik Sistematik Molekler Evolsyonun Temelleri Molekler Taksonomi Omurgallarn Evrimi Evrimsel Biyoloji: Trleme ve Filogeni Filogenetik Sistematik Trleme Modelleri Sistematik Biyoloji Ekolleri Evrim ve Trlerin Farkllamas Bceklerde Filogenetik likiler leri Evrim Populasyon Genetii Bitkilerin Evrimi karyotik Hcre Organellerinin Orijini ve Evrimi Biyokimyasal Evrim Evrimsel Ekoloji Molekler Sistematik I, II Denizsel Adaptasyon Biyomolekler Evolsyon Molekler Evrim Kapal Tohumlularn Kken Evolsyon Ekolojisi Molekler Evolsyon Hayvanlar Aleminde Evolsyon iekli Bitkilerin Evolsyonu Evolutionary Genetics and Environmental Stress Evolutionary Biology Population Genetics Evrim Bitki Filogenisi ve Evrimi Arthropod Evrimi ve Filogenisi Tr Oluum Yollar Bitki Filogenezi Molekler Evrim Sinir Sisteminin Organizasyonu ve Evrimi Molekler Evrim

2. Adnan Menderes niversitesi, Aydn 3. Afyon Kocatepe niversitesi, Afyonkarahisar 4. Akdeniz niversitesi, Antalya

5. Anadolu niversitesi, Eskiehir 6. Ankara niversitesi, Ankara 7. Cumhuriyet niversitesi, Sivas

8. Gazi niversitesi, Ankara 9. Hacettepe niversitesi, Ankara

10. 11. 12. 13. 14. 15.

stanbul niversitesi, stanbul Marmara niversitesi, stanbul Mula niversitesi, Mula Mustafa Kemal niversitesi, Hatay Nide niversitesi, Nide Ondokuz Mays niversitesi, Samsun

16. Orta Dou Teknik niversitesi, Ankara 17. Sakarya niversitesi, Sakarya 18. Trakya niversitesi, Edirne 19. Uludag niversitesi, Bursa 20. Yldz Teknik niversitesi, stanbul

145

Tablo 5. Biyoloji Blmleri Lisans st Programlarda Evrim retimi Olmayan ve Bilgi Edinilemeyen niversiteler NVERSTE 1. Afyon Kocatepe niversitesi, Afyonkarahisar 2. Atatrk niversitesi, Erzurum 3. Balkesir niversitesi , Balkesir 4. Bozok niversitesi, Yozgat 5. Celal Bayar niversitesi, Manisa 6. anakkale 18 Mart niversitesi, anakkale 7. ukurova niversitesi, Adana 8. Dicle niversitesi, Diyarbakr 9. Dumlupnar niversitesi, Ktahya 10. Ege niversitesi, zmir 11. Erciyes niversitesi, Kayseri 12. Frat niversitesi, Elaz 13. Gaziantep University , Gaziantep 14. Gaziosmanpaa niversitesi, Tokat 15. Harran niversitesi, Urfa 16. nn niversitesi, Malatya 17. zmir leri Teknoloji Enstits, zmir 18. K.Mara St mam niversitesi, K.Mara 19. Kafkas niversitesi, Kars 20. Karadeniz Teknik niversitesi, Trabzon 21. Krkkale niversitesi, Krkkale 22. Kocaeli niversitesi, Kocaeli 23. Mersin niversitesi, Mersin 24. Osmangazi niversitesi, Eskiehir 25. Pamukkale niversitesi, Denizli 26. Seluk niversitesi, Konya 27. Sleyman Demirel niversitesi, Isparta 28. Yznc Yl niversitesi, Van 29. Z. Karaelmas niversitesi, Zonguldak Varsa Dersin Ad Ders yok Bilgi yok Bilgi yok Ders yok Bilgi yok Ders yok Ders yok Ders yok Ders yok Ders yok Bilgi yok Ders yok Bilgi yok Ders yok Ders yok Ders yok Ders yok Bilgi yok Ders yok Ders yok Bilgi yok Bilgi yok Bilgi yok Bilgi yok Bilgi yok Bilgi yok Ders yok Bilgi yok Bilgi yok

Tablo 6. Molekler Biyoloji ve Genetik Blmleri Lisans st Programlarnda Evrim retimi NVERSTE Varsa Dersin Ad 1. Bilkent niversitesi, Ankara Yok 2. Boazii niversitesi, stanbul Yok 3. Cumhuriyet niversitesi, Sivas Program yok 4. Hali niversitesi, stanbul Yok 5. stanbul niversitesi, stanbul Bilgi yok 6. stanbul Teknik niversitesi, stanbul Molecular Evolution 7. Orta Dou Teknik niversitesi, Ankara Evolutionary Genetics and Environmental Stress Evolutionary Biology Population Genetics 8. Sabanc niversitesi, stanbul Yok

146

Ek 1. Ridley, M. 2003. [Evolution (3rd ed.) Blackwell Publishing, London] Kitabnn erii
Part I: Introduction: 1. The Rise of Evolutionary Biology: 2. Molecular and Mendelian Genetics: 3. The Evidence for Evolution 4. Natural Selection and Variation: Part II: Evolutionary Genetics: 5. The Theory of Natural Selection: 6. Random Events In Population Genetics: 7. Natural Selection and Random Drift in Molecular Evolution: 8. Two-Locus and Multilocus Population Genetics: 9. Quantitative Genetics: Part III: Adaptation And Natural Selection: 10. Adaptive Explanation: 11. The Units of Selection 12. Adaptations in Sexual Reproduction: Part IV: Evolution and Diversity: 13. Species Concepts and Intraspecific Variation: 14. Speciation: 15. The Reconstruction of Phylogeny: 16. Classification and Evolution: 17. Evolutionary Biogeography: Part V: Macroevolution: 18. The History of Life: 19. Evolutionary Genomics: 20. Evolutionary Developmental Biology: 21. Rates of Evolution: 22. Coevolution: 23. Extinction and Radiation:

147

Trkiyede Biyolojik Evrim Eitiminin Tarihsel ve Sosyolojik Bir Deerlendirmesi3 R. Nazl ztrkler Somel4 zet Evrim kuram eitimine yaklam, Cumhuriyet tarihi boyunca birok defa deiiklie uramtr. Bu almada bu deiikliklerin, yapldklar dnemin siyasi gelimeleri ile paralellik gsterdii ortaya konmutur. rnein, kalknma syleminin baskn olduu 1960l yllarda, fen alanndaki gelimeleri takip etmek ve yetimi igc sahibi olmak amac kapsamnda, toplumun seilmi bir grubuna etkili evrim eitimi verilmitir. Kalknma syleminin geri ekildii, 1980 sonras dnemde ise 60lardaki evrim eitimine son verilmitir. Toplumsal birlie vurgunun artt bu dnemde, din bu birlii salayabilecek e olarak ele alnmtr. Bu anlay 1985 ylnda ortaretim biyoloji mfredatna, yaratl grnn eklenmesi sonucunu dourmutur. Evrim kuramnn eitimini byk oranda etkileyen iktidarn nitelii ve dnemin genel siyasi koullar olmakla birlikte, bu balkta toplumsal muhalefetin de etkili olduu grlmektedir. 1976 ylnda yrrlle giren Milliyeti Cephe hkmetinin tek kitap rejimine kar TB-DER tarafndan yrtlen mcadele buna bir rnektir. Bu almada, Cumhuriyet tarihinde evrim kuram eitiminde yaanan bu ve bunun gibi gelimeler dnemletirilerek sunulmaya allmtr. Dnemler arasnda karlatrmalar, biyoloji ders kitaplar zerinden yaplm ve son olarak evrim eitiminin gnmzdeki durumunu ayrntlandrmak iin snrl olarak retmen ve renci grlerine yer verilmitir. Giri: Trkiyede Sadece Evrim Kuram m retilmiyor? Getiimiz yl, Dnyann sayl bilim dergilerinde kan deerlendirme yazlarnda Trkiyeye ilikin nemli saptamalar yaplmtr: Trkiye dnyada evrim kuram kart hareketinin en gl olduu lkelerden biridir (Graebsch ve Schiermeier, 2006) ve ayn zamanda bir aratrmaya dahil edilen lkeler arasnda (Avrupa lkeleri, ABD ve Japonya) vatandalarnn evrim kuramn benimseme oran en dk olan (%25) lkedir (Miller vd., 2006). zc olan, artk Trkiye ismi makale balklarnda yle gemektedir: Evrimi ret, Bilimi ren: Trkiyeden ileride randan Gerideyiz5 (Weissmann, 2006). Dahas bu makalelerden biri, yakn zamanda Trkiyeyi ziyaret etmi bir bilim insannn, kimi lkelerde evrim kuramnn gelecei konusundaki olumlu deerlendirmelerinin ardndan Trkiye iin dt u notla son bulmaktadr: Ama Trkiye Konusunda Pek yimser Deilim6 (Graebsch ve Schiermeier, 2006). Mevcut durum bu ekilde sunulduunda, Trkiyenin gelecei olduka karanlk grnyor. te yandan, yukarda bahsedilen makalelerden birinin de savlarn dayandrd, Eurobarometer aratrmasnn7 verileri daha ayrntl incelendiinde, baka arpc sonularn da varolduu fark edilmektedir. Nitekim, bu aratrma dahilinde uygulanan ve kiilerin temel bilimsel bilgilerini len anketteki 13 soruya en az doru cevabn verildii lke Trkiyedir (%44). Buna ek olarak Ne sklkla bilim ve teknoloji konusundaki tartmalara katlrsnz? sorusunun cevab %71 orannda hitir ve Fen dersleri yeterince ilgin deil diye dnenlerin oran %66dr. Bu oranlar, Trkiye toplumunun sadece evrim kuramn benimseme konusunda deil, bilimsel bilgi, ilgi ve imkan sahibi olma konusunda da sorunlar olduunu gstermektedir. Ayrca ayn aratrmada, sorulara olumlu ya da doru
Bu metinde bulunan 2005 yl ncesine ilikin bilgiler yazarn yksek lisans tezine dayanmaktadr: ztrkler, R. N. (Temmuz, 2005). Trkiyede Biyolojik Evrim Eitiminin Sosyolojik Bir Deerlendirmesi. Ankara n. Eitim Bilimleri Enstits. . 4 Doktora rencisi, Helmut Schmidt niversitesi, Almanya. niversite Konseyleri Dernei yesi. 5 Teach evolution, learn science: were ahead of Turkey, but behind Iran. 6 Steve Jones But I am not so optimistic about Turkey 7 25 Avrupa lkesine ilikin verileri barndran aratrma. Eurobarometer (2005). Europeans, Science and Technology. http://ec.europa.eu/public_opinion/archives/ebs/ebs_224_report_en.pdf
3

148

cevap verenlerin sosyo-ekonomik koullarna bakldnda, bunlarn daha ok erkek, eitimli ve iyi bir ie sahip olduklarn grlmektedir. Bu deikenin birbiri ile olan ilikisi de hesaba katldnda, Trkiyedeki evrim kuram kartlnn sosyo-ekonomik nedenleri olan, tarihsel ve sosyolojik olarak incelenmeye muhta bir balk olduu net olarak ortaya kmaktadr. Bu konuma da, ksmen bu ihtiyac karlamaya alacaktr: (1) Cumhuriyet tarihinde evrim kuram eitimindeki belirli dnemleri, bu dnemlere denk gelen siyasi olaylarla birlikte ele almak. (2) Bahsi geen dnemlerde kullanlan biyoloji ders kitaplar araclyla, dnemler arasnda kuramn eitiminin karlatrmasn yapmak. (3) Bugn gelinen noktay tasvir etmek. Dnemleri tasvir ederken, nce evrim kuram eitimine ilikin gelimelere ardndan bu deiikliklere neden olduu dnlen olaylara yer verilecektir. Cumhuriyetin ilk 40 ylnda evrim kuram eitiminde iki farkl dnem: Trkiyede evrim kuram eitimine ilikin ilk arpc veriyle, Cumhuriyetin ilk tarih kitabnda karlalmaktadr. Trk Oca Trk Tarihi Heyetinin 1930 ylnda hazrlad Trk Tarihinin Ana Hatlar isimli kitap (Afet Hanmefendi vd., 1996) kimi deiikliklerle ortaretimde ders kitab olarak kullanlmtr. Bu kitabn, nsann Tarihine Giri adl 30 sayfalk blm, dnyann oluumu, canlln ortaya k ve insann kkenine dair bilgilere ayrlmtr ve ad konmakszn evrim kuramnn baz tezleri kesin bir doruluk kanaati ile sunulmutur8. Bu tercihi yle aklyabiliriz: Bu dnemde Osmanl mirasndan kendisini ayran bir Trk milleti kavramn oluturma hedefi iin youn aba harcanmtr. Bu abada laik eitim, dinsel kimlik yerine ulusal kimliin geirilmeye allmasnn ncl aralarndan biri olmutur (Mert; Yeen, 2001). Bu dinsel olmayan milli tarihin yazmnda evrim kuramnn sunduu verilerden yararlanlmtr. 1942 ylna gelindiinde, bahsedilen tarih kitabndan, canlln ve insann dnya zerinde ortaya kn anlatan blm karlm ve insanlk tarihi anlatm Yontma Ta a ile balatlmtr (Aydn, 2001). Dnem, Trkiyede iktidarn ideolojik tercihlerini deitirdii dnemdir. ok partili sisteme gei abalaryla birlikte yava yava slam, milliyetilik ile birlikte anlmaya balanmtr. Bu gelime CHPnin 1947de alt ilkeyi yeniden yorumlamasnda somutlanm; inklaplk ilkesinin devrimci radikal yanna vurgu azaltlm, laiklikte ise slama kar militan politikay terk etme karar alnmtr (Ahmad, 1996; Gkat, 2005). Bunun eitime en nemli yansmalarndan birisi CHPnin 1947 ylnda okullarda din eitimini mmkn klmasdr. 1950de balayan Demokrat Parti dnemi ise milliyetiliin giderek daha fazla dinle birlikte anld bir dnemdir9. Dinin vatanperverliin ve milli kimliin ayrlmaz bir paras olduu iddias ortaya atlm ve bu ekilde dinin alan geniletilmeye allmtr (Mert, 2001). DP dnemini sonlandran 1960 darbesinin ardndan, 1960larn ortasnda, ilk bakta artc bir gelime ile karlalr. 1960lar: Kalknma ve Souk Sava 1964 ylnda kurulan fen liselerinde BSCS (Biological Sciences Curriculum-Biyoloji Bilimleri Mfredat) Program ve kitaplar kullanlmaya balanmtr. Bu program ve kitaplar biyolojinin btn konularn evrimsel bir bak asyla sunmaktadr. Kitaplardaki sunu grsel olarak da desteklenmi ve
8

Yazarlar kitabn giri blmnde amalarn u ekilde anlatmaktadr: kainatn oluumuna, insann ortaya kna ve insan hayatnn tarihi devirlerden evvelki mazisine dair, yakn zamanlara kadar ilgi gren yanl deerlendirmelerin nne gemektir. ... kitabmzda insann tarihine girmeden nce, kainat, dnya ve insan hakknda zamanmzn ilme dayanan teorilerini aktardk ve akladk ve bunu yaparken batl fikirlerden syrlarak, tarihi gereklii kavramaya altk.
I. Menderes Hkmeti (22 Mays 1950- 9 Mart 1951) programndan Maddi bakmdan ne kadar ilerlemi olursa olsun, milli ahlak sarslmaz esaslara dayanmayan, ruhunda manevi kymetlere yer vermeyen bir cemiyetin bugnk kark dnya artlar iinde kt akbetlere srklenecei tabiidir. Talim terbiye sisteminde bu gayeyi gz nnde bulundurmayan ... (Aydn, 1997; 60-61).

149

eitli deneylerle somutlanmaya allmtr. Dnem, kuramn Trkiye tarihinde en iyi retildii dnemdir. Bir kyaslama yaplrsa, bu almada incelenen ve 1960lardan gnmze kadar kullanlm olan 9 farkl biyoloji kitabndan (Ek1) hibiri, BSCS kitabnn ierdii 6 ltten10 fazlasn iermemektedir11. Ancak gzden karlmamas gereken bir nokta, sz konusu dnemde bilimsel fen eitiminin toplumun tmn kapsayacak ekilde uygulanmyor olmasdr (Baykurt, 1969). Nitekim ok snrl saydaki fen lisesi dnda, uygulanmaya devam edilen klasik biyoloji program, 1938-1970 yllar arasnda hibir deiim geirmemitir (Doan, 1972). 1960l yllarn dz liselerinde kullanlan ders kitab da, evrim kuramnn aranan ltlerinden sadece birini karlayabilmektedir. te yandan, bilimsel bilgi ierme konusunda eksikli olmasna ramen bu kitapta konunun anlatl biiminden, yazarn evrim kuramna pheyle yaklat izlenimi uyanmamaktadr12. Fen ve evrim eitimindeki bu ikili uygulama nasl yorumlanabilir? ncelikle, II. Dnya Sava sonras Souk Sava dneminde Sovyetler Birliinin fen alanlarnda hzla ilerlemesi ve 1957de Sputnik uzay aracn dnya etrafnda yrngeye oturtmay baarmas, zellikle ABDyi ve Avrupa lkelerini fen eitiminde acil dzenlemeler yapmaya sevk etmitir (Kence, 1994). Fen liselerinde kullanlan BSCS program ve kitaplar, ABDde bu kaygyla hazrlanm kitaplardr. Ayrca, Trkiyede de 1950li ve 60 yllarda ekonomik kalknmaya vurgu artm, eitim ekonomik kalknma iin nemli bir ara olarak grlmtr (Eskicumal, 2003). Trkiyedeki fen liseleri bu yaklamn bir rndr. 1960 yllarda sadece stn zekal addedilen rencileri kapsayan bu liseler Trkiyenin bilim ve teknoloji alannda yetimi insan gc eksiini kapatacak okullar olarak tasarlanmtr (Turgut, 1990). zetle, bu dnemde Trkiyede evrim kartlndan bahsedilemeyecei gibi, fen liseleri dnda genel ve etkili bir evrim kuram retiminden de bahsedilmez. Bu dneme ilikin dlmesi gereken son notlar unlardr: 1960larn sonlarna yaklarken, Adalet Partisi dneminde (1966-69), kalknma ve manevi deerler birlikte anlmaya balanmtr13. Ayrca kk lekli ve sadece az saydaki cemaat mensubuna ynelik de olsa, yaratllar da ak toplantlar yapmaya balamlardr. rnein, Fetullah Glen 1969 ylnda, camilerde yaratl konulu syleiler yapmtr (Glen, 2004). 1970ler: MCnin Ders Kitaplarna Hayr 1970lerde BSCSnin fen liseleri dndaki liselerde de kullanlabilmesi iin, baz liselerde Modern Biyoloji Program uygulanmaya ve BSCS kitaplarndan uyarlanan kitaplar kullanlmaya balanmtr. Bilim insanlarndan ve eitim uzmanlarndan oluan komisyonlarn yaptklar bu uyarlamalar olduka baarldr. 1980 sonrasnda yenileri baslana kadar kullanlan bu kitaplar, evrim kuramnn temellerini kavratabilmek iin gerekli 8 lt, BSCS kitaplar kadar (6 tane) barndrmaktadr (EK1de 1982 tarihli kitap).

10

Kuramn bilimsel temellerini kavratabimesi iin bir ders kitabnn, 8 temel lt barndrmas gerektii dnlmektedir. Bu ltler, ABD Ulusal Bilim Eitimi Standartlarndan (National Science Education Standarts) uyarlanm, sekiz maddelik kavram grubundan (Skoog and Bilica, 2001) olumaktadr: trler zaman iinde deiir, trleme, eitlilik, canllar ortak bir ataya sahiptir, evrimin kantlar, doal seleksiyon, evrimin hz-yn, insann evrimi. 11 1962 tarihinden nce kullanlan biyoloji ders kitaplar deerlendirmeye alnmamtr. Evrim kuram konusu 1938 tarihli biyoloji programnda bulunmasna ramen, dnemin biyoloji kitaparna ulalamamtr (Kltr Bakanl, 1938). 12 Kitap, kuramn tarihesinden bahsettikten sonra: yle ise, tufanlarda canllarn ortadan kalktklar, yeniden yaratldklar; trlerin sabit olduu fikirleri doru deildir (s.150-151). 13 Milli eitim politikamzn temeli; vatandan bir kl halinde kalknabilmesine, maddi ve manevi hayatn tehiz ederek ve milli uuru hakim klarak yetimesine yardm etmektir (aktaran Kaplan, 2002; 234).

150

Ancak 1970lerin sonuna gelindiinde, eitim tarihimiz ve evrim kuram eitimi asndan baka nitelikte ama ayn derecede nemli olaylar yaanmtr. 1976 ylnda Milliyeti Cephe Hkmeti (MC) tek kitap rejimini uygulamaya koymutur. Bu dnemin kitaplarnn balca zellikleri arasnda Trk-slam kltrnn aalanan unsurlarnn karlmas, slami deerlerin ne karlmas ve pozitivizmin dlanmas saylmaktadr (Aklan, 1977). Bahsedilen dnemin biyoloji kitabna evrim kuramnn kantlanmam olduuna dair vurgular eklenmitir. BSCS kitab ve ondan uyarlanan Modern Biyoloji Kitab altar lt ierirken, 1979 ylna ait kitapta bu say ikiye dmektedir. Kitabn evrim konusunun anlatl tarz ise zel olarak incelenmeye deerdir: Kitabn balangcnda evrimin eitli kantlarla desteklenen bir kuram olduu dile getirilmekte, daha sonra evrim teorileri balnda ayr bir blm ve anlatlan her bir kuramn sonunda teorinin tenkidi ksm bulunmaktadr. MC hkmetlerinin bu yeni ders kitaplarna hem devlet iinden hem de sivil rgtlerden tepkiler gelmitir: Bunlara iki rnek, Trk Dil Kurumu (TDK) tarafndan kaleme alnan Ismarlama Ders Kitaplar zerine Rapor ve Trkiye retmenler Birleme ve Dayanma Derneinin (TB-DER) MCnin Ders Kitaplarna Hayr kampanyasdr (Aydn, 2001). TB-DERin yrtt kampanyann bir paras olarak alternatif ders kitaplar yazlm, TB-DERli retmenler yeni kitaplar kullanmay reddederek bu alternatif kitaplar kullanm ve bir yandan da yeni kitap rejimine kar hukuki mcadeleye girimilerdir. Bu mcadelenin sonucunda bu kitaplarn bazlar kullanmdan kaldrlm, bazlarnn ise kimi blmleri deitirilmitir (Baar, 2003). Bu yaananlarn arkaplan kabaca yle tasvir edilebilir: Trkiyede 1960-1980 aras dnemde sol akmlar ykselie gemi, sendika rgtlenmeleri artm ve genlik hareketleri hzlanmtr. Bunun karsnda Souk Sava koullarnda slamc hareket ilk defa 1970lerde Milli Nizam Partisi (MNP) ve Milli Selamet Partisinde (MSP) bamsz bir siyasal zne olarak organize olmutur (Glalp, 2003). 1970lerin ikinci yarsnda kurulan ve MSPnin de paras olduu MC hkmetleri ise slamc hareketin iktidar ile ilk dorudan temasn salamtr. slamc hareketin ncelikli uygulamalarndan birisi, Souk Sava dneminde komunizme kar zaten desteklenmekte olan dinin toplumsallamasn, eitim yoluyla hzlandrma almak olmutur. Ancak bu giriim, muhalefetin itirazna taklmtr. 1980 Sonras: Trk slam Sentezi ve Evrim Kuram 1980 ylnda Fen Liselerinde uygulanan ve evrim kuramnn en etkin biimde ele alnd program olan modern biyoloji projesi durdurulmutur (nal vd., 2004). Ardndan 1985 ylnda evrim kuram eitiminde, dnyada bildiimiz kadaryla bir ei daha bulunmayan bir karar alnmtr. MEB, hazrlad bir rapor dorultusunda (MEB, 1985) evrim kuramnn bilimsel olarak kantlanmad ve rencileri inanszla gtrd gerekesiyle biyoloji ders program ve kitaplarnda evrim kuram ile birlikte yaratl grne yer verilmesine karar vermitir. Bu rapor Trkiyede yaratllarn argmanlarnn bir zeti olmas asndan nemlidir. Yartl grnn eklendii, 1985 ylna ait ortaretim biyoloji kitab evrim kuram retimine dair sekiz ltten sadece ikisini karlamaktadr. Bu kararn alnd dnemde MEB ile ABDdeki yaratl hareket arasnda yakn bir iliki kurulmutur. Dnemin Milli Eitim Bakan olan Vehbi Dinerler, ABDde yaratl grn yaygnlatrmaya alan Yaratl Aratrma Enstits (Institution for Creation Research-ICR) ile kiisel olarak iletiim kurmu (Kence, 2002), ICR yneticileri Trkiyede eitli konferanslara konumac olarak katlm, yaynlar Trkeye evrilmitir. Bu yaynlardan bazlar14 bizzat MEB tarafndan baslm ve retmenlere cretsiz olarak datlmtr (Edis, 1994).

14

. rnein, Yaratl, Evrim ve Halk Eitimi balkl ve (ICR) bakan Gishin yazd bir metnin evirisi olan bir bror baslmtr (Gish, tarihsiz). Ayrca bu dnemde MEBnn eitli mdrlklerinin farkl alanlara ynelik yaynlarnda, evrim kuramna dair 1985 ylndaki raporda ortaya konan fikirlerin neredeyse hi deitirilmeden sunulduu gzlemlenmektedir. Bu brorlerin ve dergi yazlarnn

151

Bu dnemde ban MEBnn ektii evrim kartlna kar etkili bir mcadeleye rastlanmamaktadr. 1980 sonrasnda yaratllar istediklerini nasl bu kadar kolay hayata geirmilerdir? ncelikle, Trkiyenin siyasi ve ideolojik panoramas 1980de yaanan sa askeri darbe ve onu takip eden muhafazakar iktidar ile batan aa deimitir. Burada konumuz asndan iki nokta vurgulanabilir. Birincisi, darbe dneminde muhafazakar ideolojiler, toplumsal birliin salanmasnda yeni bir dayanma erevesi iinde kullanlmtr (nal, 2004). Trk-slam sentezi -milliyetilik ve slamn birletirilme almalar- 1950lerde balayan bir ynelim olmakla birlikte, 1980 sonras yar resmi bir ideoloji haline gelmitir (Copeaux, 2000). Bu gelimelerin eitime yansmalarndan bir dieri, 1980 sonrasnda din eitiminin ilk ve orta retimde zorunlu hale gelmesidir. 1980 darbesi sonrasnda sendikalar, partiler kapatlm, ok sayda akademisyen ve retmenin grevlerine son verilmi, daha genel bir ifade ile toplumsal muhalefet basklanmtr. deolojik alandaki deiimin somut bir rneini 1983 ylnda Devlet Planlama Tekilat (DPT) tarafndan hazrlanan raporda grebiliriz. Raporda din, milli gvenlii salayc bir unsur olarak ele alnmaktadr (DPT, 1983). Okullarda okutulan tm derslerin ieriinin dini grlerle uyumas ve uyumlu olmayanlarn elenmesi gerektii, bu metinde gemektedir. Dahas sz konusu metinde evrim kuram retimine kar savlara yer verilmi, kuramn insann manevi zelliklerini hie sayd ve oktan rtlm olmasna ramen zellikle marksizm tarafndan el stnde tutulduu ve genlere bir inan gibi aland iddia edilmitir (DPT, 1983). 1990lar: Yaratl Grnn Zirve Yllar 1990l yllar, MEBnn kuram hakknda ald bir kararla balamaktadr. Bakanlk, evrim kuramnn anlatld Hayatn Balangc ile lgili Grler konusunu, lise birinci snf mfredatndan karm, fen alan rencilerinin lise boyunca grecekleri son biyoloji dersinin son konusu yapmtr (MEB Tefti Kurulu, 1990). Trkiyede bu dnemde rencilerin niversite snav hazrlklar nedeniyle okullarda fiili olarak ders yaplamamaktadr (Ertan, 2004). Dolaysyla alnan bu kararla evrim kuram, ortaretimde fiilen ilenemeyecei bir zamana alnmtr. niversite ncesi eitimde, konuya, sadece ilkretim 8. snfta ok ksa yer verilmektedir. 1990l yllarn ilk yarsna ait ders kitaplar evrim kuram eletirisine en fazla yer veren kitaplardr15. 1992 ylna ait ortaretim biyoloji kitab, evrim kuramnn bilimsel aktarm iin gerekli 8 temel ltten hi birisini karlamamaktadr. 1995 tarihli ortaretim biyoloji kitab ise sadece iki lte yer vermektedir. Bu yaananlara neden olan gelimelerden bazlar kanmzca unlardr: 1990larda Trkiye siyaseti eitli toplumsal dinamikler ile yeniden alkalanmaya balamtr. Konumuz asndan nemli olan, slami hareketin bu dnemde yeniden bamsz bir zne olarak sahnede yer almas, 1994 yerel seimlerinden ve 1995 genel seimlerinden birinci parti olarak kmasdr (Akgn, 2002). Bununla birlikte, Trkiyede 1990lardan itibaren yaratllarn kurumsallat grlmektedir. Bu srece nclk eden lml-slamc ve geni finansmana sahip bir grup, yaygn bror datmlar ve konferans gibi faaliyetlerle evrim kartln bir anlamda kitleselletirmitir (Atay, 2004)16. 1997 Sonras: Tarafszlama 1997 sonrasnda, evrim kuram eitimde snrl da olsa baz olumlu gelimeler olmutur: 1998 tarihli biyoloji ders kitab lt yerine getirmekte, 2000 tarihli biyoloji kitabnda bu rakam bee
ortak noktas evrim kuramnn kantlanmam bir teori olduu ve kantlanamamasna ramen srarla savunulmasnn nedenlerinin ideolojik temelleri olduuna yaplan vurgudur.
15

Gnmzde biyoloji ile ilgili birok bilim adam, hayatn eitliliini, bir hcre iinde geen hayat olaylarnn olaanst nizamn ve kainatn ok ince bir dzenle ilediini grerek, Allahn varln idrak ettiklerini belirtmilerdir (s.69). 16 1990 ylnda Adnan Oktarn (Harun Yahya) fahri bakanlnda Bilim Aratrma Vakf (BAV) kurulmutur.

152

kmaktadr. Yine bu dnemde kullanlan ortaretim biyoloji ders kitaplar kuramn bilimsel temellerini benimsetecek bilgileri tamaktan uzak olmakla birlikte, bir nceki dnemin yaratl vurgulu kitaplarndan farkllamaktadrlar. rnein 2000 ve 2003 yllarna ait kitaplar, bilimsel bilgi ile dinsel bilgi arasnda bir ayrm yapmaya, evrim kuramnn bilimsel, yaratln dinsel olduunu belirtmeye almaktadr. Yaratl grnn anlatld bir biyoloji kitabnn bunu nasl baarabilecei tartmaldr. Bu durumunu en iyi ifade edecek kavram, evrim-yaratl retimi ikilemi karsnda tarafszlamadr. Nitekim kitaplardaki tarafszlk abasnn tesadf deil bilinli bir siyaset rn olduunu, dnemin Milli Eitim Bakan Metin Bostancolu, verilen bir Meclis nergesine sunduu cevap ile ortaya koymutur. Bakan cevabnda, ilk ve ortaretimde evrim kuramnn renciye benimsetilmeye allmadn, kuramn doruluundan kesinlikle bahsedilmediini belirtmitir (TBMM, 13 ubat 2001; 20). 1997 yl neden bir deiimin balad yldr? Kanmzca sebep Trkiye siyasetinin en yakn zamanl dnm noktalarndan biri de olan, 1997de RP liderinin babakanln yapt hkmetin MGK kararlar ile istifaya zorlanmasdr. Bu dnemeci slamc ykseliin duraklamas ve greli bir toplumsal yumuama dnemi takip etmitir. Ancak duraklama geicidir. 2002 seimleri ardndan Adalet ve Kalknma Partisi (AKP) iktidara gelmitir. Bu noktada 1997 sonras ders program ve kitaplarndaki gelimeler karsnda evrim retimi konusunun gndemden dmediini ve Meclise de ska tand belirtilebilir. 1998-2002 yllar arasnda evrim retimi konulu 10 farkl nergenin sahibi muhafazakar partilere ye milletvekilleridir. nergelerin ortak iddias evrim kuramnn manevi deerleri sarsc, milli btnl tahrip edici bir nitelie sahip olduudur (rn: TBMM, 22 Aralk 1998; 5). 2002den 2007ye AKP iktidar dnemi AKP iktidarnda baslan 2003 yl ortaretim biyoloji kitab, yaratln dogmatik olduu vurgusunu paylat 2000 yl kitabna kyasla iki lt yeniden yitirerek, sadece lt barndrr hale gelmitir. 2004 ylnda Ankarada bir snf retmeni konuyu programda olduu vakitten nce anlatt ve rencilerin beyninde tahribata yol at gerekesi ile soruturmaya tabi tutulmutur (Evrim Teorisi Soruturma Nedeni, 9 Kasm 2004). Daha yakn dnemde ise bir grup retim yesi, Milli Eitim Bakanlna fen bilgisi ve biyoloji programlarnn evrim kuram retimi lehine deitirilmesi ve yaratl grnn karlmas ynnde dileke vermi ancak bu talep MEB tarafndan reddedilmitir (Kotan, 2006). retim yelerinin bu abas muhafazakar kesimde tepkiyle karlanm, ayrca ayn dnemde stanbulun eitli semtlerinde Adnan Oktar ve taraftarlarnn organize ettii yaratl mzesi eitli okullarn rencileri tarafndan da topluca ziyaret edilmitir (Akta, 2006). retmen-renci Grleri: retmenim, Biz Maymundan m Geldik?17 Burada son olarak ksaca, zellikle 1980 sonrasnda ok youn olarak propagandas yaplm olan yaratl grnn ve evrim kart dncelerin, fen bilgisi ve biyoloji retmenleri ile lise birinci snf rencileri arasnda ne kadar yaygn olduuna ilikin anket verilerine yer vermek uygun olacaktr. Anketler, 2004-2005 dneminde Ankarada grev yapan 147 biyoloji-fen bilgisi retmeni ve yine Ankarada 257 ortaretim 1. snf rencisi ile yaplmtr. Ankete katlan, biyoloji eitimi alm ve ayrca evrim kuramn anlatmakla ykml retmenlerin yars (%49.6) evrim kuramn ya tam olarak ya da hi benimsememektedir. Paralel biimde, grlen retmenler, yaratln mfredatta yerini korumasna nemli oranda destek ifade etmitir (%19.2).
17

Ankete katlan retmenlere gre, rencilerin evrim kuram konusu srasnda en ok sorduu soru.

153

Yine ortaretim biyoloji retmenleri, rencilerin dnem sonunda okula gelmemesi dolaysyla konunun programdaki haliyle ilenemediini ifade etmilerdir. Ancak evrim kuramn kiisel olarak kabul ettiini belirten retmenlerden kimisi, konuyu snfta program dnda ele aldklarn anket formuna not dmlerdir. rnein bir lisedeki biyoloji retmenleri, evrim kuramnn anlatld blm, zmre retmenleri karar ile ne aldklarn ve konuyu ileyebildiklerini aklamlardr. retmen anketlerinin zmlemesinde ortaya kan arpc bir sonu ise, daha yal retmenlerin evrimi destekleme oranlarnn gen retmenlere kyasla anlaml lde yksek oluudur. zellikle 1980 ncesinde eitim grm retmenler arasnda evrimi benimseme orannn ykseklii, 1980 sonrasnn sistematik evrim kartlnn retmenler cephesinde etkili olduuna iaret etmektedir. Ankete katlan rencilerin ancak drtte biri (%25.7) canllarn evrimletiini dnmektedir; ayrca, canlln kkenine ve insan trnn canllk iindeki yerine ilikin grleri de byk oranda (nsan ayr bir trdr, hayvanlar ile birlikte snflandrlmamaktadr tercih edenlerin oran %46.3tr) yaratl gr ile paralellik gstermektedir. Sonu ve Deerlendirme Burada tasvir etmeye allan tarihsel dnemlerden karlabilecek ilk genel sonu, eitimin kendisinin asl olarak siyasi bir alan olduudur. Evrim kuram eitimi de bu siyasi alanda, eitli amalar iin kullanlm ve farkl ekiller almtr. Eitimin siyaset belirlenimli oluu, Trkiyeye has da deildir. rnein, spanyann 40 yllk Franko iktidar dneminde evrim kuram mfredattan karlm ve ancak Franko sonrasnda mfradata tekrar girebilmitir (Barbera vd., 1999). Dolaysyla burada nemli olan lkenin siyasi iktidar ve bu iktidarn lkeye nasl bir yn vermek istediidir. nk kamusal eitim, mevcut iktidarn ideolojik ynelimlerini topluma benimsetmede, halen (iletiim aralarnn bu denli gelitii amzda da) en etkili aralardan biridir. Ancak rgtl muhalefetin de, eitimin ieriini belirlemedeki etkisi kendi tarihimizde kantlanmtr. Burada 1980 ncesinde TBDERin verdii ve byk oranda kazanm salad mcadele hatrlanmaldr. Bu mcadelenin bir rnei de yukarda bahsi geen imza kampanyas ile balamtr. Toplanan imzalarn taleplerinin Bakanlk tarafndan reddedilmesinin ardndan verilen dilekeye ve ardndan alan davaya Bakanlk iki savunma yazmtr. Bu savunmalardan ilkinde (2006) MEB, davac konumundaki niversite Konseyleri Derneinin (KD) iddialarn ve taleplerini reddetmekle kalmam, yaratl grnn mfredata girmesini de toplumun ortak inan ve kltr deerlerinin bir sonucu olduu eklinde savunmutur. Bu savunmaya kar evrim kuramnn nemini, bilimselliini ve yaratl grnn fen kitaplarnda yeri olmadn ayrntl bir ekilde anlatan bir cevap kaleme alnmtr. Bu cevapta ayrca MEBnn hukuk d uygulamalarna da deinilmitir. rnein, ilkretim 8. snf programnda olmamasna ramen yaratl grnn, ilkretim fenbilgisi kitabnda bulunmas ve 2005 ylnda program deiiklii olmamasna ramen yine 8. snf fen bilgisi kitabnda evrim konusunun ksaltlmas. Bakanln verdii ikinci savunma metninde, KDnin davada rnek olarak sunduu bu iki ksm deitirileceini bildirilmektedir. Ancak henz "evrim kuram"nn bilimsel ynleriyle kapsaml bir biimde ele alnmas ve yaratl grnn mfredattan karlmas talebi kabul edilmemitir. Bu konumann hazrland Nisan 2007 itibariyle, Ankara Yedinci dare Mahkemesi'nin verecei karar beklenmektedir. Herhalukarda bu sre konunun tartlmasnn nn am ve bilimsel eitimden taraf insanlar byk lde birletirmitir. Zira konu evrim kuramnn hakkettii biimde ilenmesinin tesinde, Trkiyede eitim sisteminin gelitirilmesi ve Trkiyenin bilimsel aratrma alanndaki gelimesiyle yakndan ilgilidir.

154

Kaynaka Afet Hanmefendi vd. (1996). Trk Tarihinin Ana Hatlar. Kemalist Ynetimin Resmi Tarih Tezi. stanbul: Kaynak Yaynevi. Ahmad, F. (1995). Modern Trkiyenin Oluumu (. Y. Alogan). st: Sarmal Yay. Akgn, B. (2002 March). Twins or Enemies: Comparing Nationalist and Islamist Traditions in Turkish Politics. Middle East Review of nternational Affairs, Vol. 6. No.1.p.17-35. Aklan, S. (1977). Yeni Ders Kitaplar zerine Yok Yere Koparlan Kzlca Kyamet. stanbul: Yeni Asya Yaynlar. Akta, U. (12 Mart 2006). ocuklar Kime Emanet. Radikal Gazetesi. Atay, T. (2004). Din Hayattan kar. Antropolojik Deerlendirmeler. stanbul: letiim Yaynlar. Aydn, . (1997). Siyasi Parti ve Hkmet Programlarnda Eitim-retim & retmenler (1908-1997). Ankara: Eitim Sen Yaynlar. Gncel Sorunlar Dizisi 1. Aydn, . (2001). Osmanldan Gnmze Tarih Ders Kitaplar. Ankara: Eitim Sen Yaynlar. Barbera, O., Zanon, B., Perez, J.S. (1999). Biology Curriculum in Twentieth Century Spain. Science Education. No. 83. p.97-111. Baar, E. (2003). Eitim Grleri ve Uygulamalaryla Milli Eitim Bakan Ali Naili Erdem (31.3.1975-21.6.1977). Ondokuz Mays niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 16, s.28-115 Baykurt, F. (1969). Trk Kltr ve Eitiminde Emperyalist Etkiler. Devrimci Eitim uras, 4-8 Eyll 1968 Ankara. Ankara: Ts yaynlar no: 4. Copeaux, E. (2000). Tarih Ders Kitaplarnda (1931-1993) Trk Tarih Tezinden Trk-slam Sentezine. ev. A. Berktay. stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar 59. Doan, H. (1972). renci, retmen ve Program Ynnden Trk retim Sisteminin Deerlendirilmesi. Talim ve Terbiye Dairesi Yaynlar, 17. Eitim Serisi 4. stanbul: Milli Eitim Basmevi. DPT. (1983). Milli Kltr. zel htisas Komisyonu Raporu. Yayn no:1920-K: 300. Ankara. Edis, T. (1994, Summer). slamic Creationism in Turkey. Creation/Evolution. 14(1), Issue 34. p.1-12. Ertan, H. ( 21 Ekim, 2004). Mitokondrinin Ac Kaderi! Radikal Gazetesi. s.4. Eskicumal, A. (2003). Eitim ve Toplumsal Deime: Trkiyenin Deiim Srecinde Eitimin Rol, 1923-1946. Boazii niversitesi Eitim D. Cilt 19(2). Evrim Kuram Soruturma Nedeni. (9 Kasm 2004). Akam Gazetesi.s.5. Gish, D.T. (Tarihsiz). Yaratl, Evrim ve Halk Eitimi (ev. A. Tatl, E. Keha). M. E. G. ve S. Bakanl, raklk ve Yaygn Eitim G. M. Halk Eitimi Serisi 1. Gkat, M. A. (2005). Trkiyede Din Eitimi ve mam Hatipler. letiim Yay: stanbul. Graebsch, A., Schiermeier, Q. (23 Kasm, 2006). Anti-evolutionists raise their profile in Europe. Nature, Special report, 444, 406-407. Glalp, H. (2003). Kimlikler Siyaseti. Trkiyede Siyasal slamn Temelleri. Metis Yaynlar: stanbul. Glen, M. F. (2004). Yaratl Gerei ve Evrim. Nil Yaynlar: stanbul. nal, K. (2004). Eitim ve ktidar. Trkiyede Ders Kitaplarnda Demokratik ve Milliyeti Deerler. Ankara: topya Yaynevi. Kence, A. (1994). Bilim Etkileyen Faktr Olarak Eitim (Biyoloji Eitiminde Evrim ve Yaratllk). Bilim ve Eitim (Bilimsel Toplant Serileri 2). TBA, Ank. s.43-47. Kence, A. (2002, 2 Mart). eriatln Bylesi!Cumhuriyet Gazetesi. Olaylar ve Grler. s.2. Kotan, B. (5 Mart 2006). Bakan elik: Yaratl Aynen Kalacak. Radikal Gazetesi. Kltr Bakanl. (1938). Yeni Biyoloji ve nsan Hayat II. st: Devlet Basmevi.

155

MEB Din retimi Genel Mdrl. (1985, Nisan, Mays, Haziran). Din retimi Dergisi. Milli Eitim B., Ank. MEB Tefti Kurulu. (1990). Biyoloji ve Salk Bilgisi Mfredat Program ile Teftiler Srasnda Gznnde Bulundurulacak Hususlar. Yayn no 7. Milli Eitim B., Ank. MEB. (1985). Evrim Kuram Hakknda Rapor zeti. Milli Eitim B., Ank. Mert, N. (2001). Cumhuriyet Trkiyesinde Laiklik ve Kar Laikliin Dnsel Boyutu. Modern Trkiyede Siyasi Dnce Cilt 2, Kemalizm. st: letiim Yay. s.197-209. Miller, Jon D., Scott, E. C., Okamoto, S., (2006, 11 Austos). Public Acceptance of Evolution. Science, Vol. 313. no. 5788, pp. 765 766. Skoog, G., Bilica, K. ( August 24, 2001). The Emphasis Given To Evolution In State Science Standards: A Lever For Change In Evolution Education?. Science Education [Sce] Se149 19:42. TBMM (13 ubat 2001). Tutanak Dergisi. D. 21. Cilt: 54. Yasama yl 3. s.20. TBMM (22 Aralk 1998). Tutanak Dergisi. D. 20. Cilt: 68. Yasama yl 4. s.5. Turgut, F. (1990). Trkiyede Fen Matematik Programlarn Yenileme almalar. Hacettepe niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi. Say:5, s.1-10 nal, S., Cotu, B., Karata, F.. (2004). Trkiyede Fen Bilimleri Alanndaki Program Gelitirme almalarna Genel Bir Bak. Gazi niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi. Cilt 24. say 2. s.183-202. Weissmann, G. (2006). Teach Evolution, Learn Science: Were Ahead of Turkey, But Behind Iran. The FASEB Journal, 20:2183-2185. Yeen, M. (2001). Kemalizm ve Hegemonya? Modern Trkiyede Siyasi Dnce Cilt 2, Kemalizm. stanbul: letiim Yaynlar. s.57-74.

EK1
Basm Tarihi
1962 1968

Kitabn Ad
Biyoloji II Modern Biyoloji I

Yazar- Yazarlar
Adil Yksel BSCS (Trkesi) S. Okay, K. Karamanolu M. kten, N. Karcolu N. ilolu, F. Aysu, E. Gr N. Grpnar Aliye Seren, Suat Eren Sevin Karol, zden nceolu, Adem Glel Kani Ik, Cevat Ayval Faruk Aysu, Nihat Grpnar Muhsin Adil Binal mer Bedii Tardu Turan Gven, Fsun Kksal Cemil nc, hsan Erdoan zcan Acar, engl Demirci Ayten Toral, Sndz imek Selim Korkmaz, zer Bulut Davut Sad Namk Berker Davut Sad, zer Bulut Selim Korkmaz

Yayn Evi
Milli Eitim Basm Evi Milli Eitim Basmevi

Basm Yeri
stanbul stanbul

1979 1982

Liseler in Biyoloji II Modern Biyoloji I

Serenler yaynevi Milli Eitim Basmevi Remzi Kitapevi Trk Tarih Kurumu Basmevi Milli Eitim Basmevi Mega Yaynclk Milli Eitim Basmevi

stanbul stanbul

1985 1992

Biyoloji II Biyoloji I

stanbul Ankara

1998 2000 2003

Lise Biyoloji 3 Lise 3 Biyoloji Lise Biyoloji 3

stanbul Ankara stanbul

156

157

POSTER SUNULAR

158

AYNI CORAFK BLGEYE AT K KARDE (SBLNG) DROSOPHILA TRNN GELM SRELERNN KALORK KISITLANMAYA BALI DEMNN ANALZ NDER, B.., YILMAZ, M., BOZCUK, A.N.
Hacettepe niversitesi Fen Fakltesi, Biyoloji Blm Genel Biyoloji ABD, 06800 Beytepe/Ankara.

GR Drosophila melanogaster ve Drosophila simulans morfolojik olarak birbirine ok benzeyen ve ancak erkek genital organlarna bakarak ayrt edilebilen karde (sibling) trlerdir. Filogenetik almalarla ortaya konulduu zere bu iki karde tr yaklak 2.5 milyon yl nce birbirlerinden ayrlmtr (ekil 1).

ekil 1. Drosophila melanogaster alt grubuna ait filogenetik aa. Bu iki tr arasnda iftleme gereklemekte ancak, iftleme sonras (post mating) izolasyon meydana gelmektedir. D. melanogaster dileriyle D. simulans erkekleri iftletiinde ksr yaayabilir dii ve yaayamayan erkek melezler meydana gelirken, resiprokalinde ksr yaayabilir erkek ve yaayamayan dii melezler meydana gelir (Powell, J.R., 1997). D. simulans, ayn zamanda D. mauritiana ve D. sechellia trleriyle de karde trdr ve genetik uzaklk asndan bu iki tre D. melanogastere gre olduundan daha yakndr. D. simulansn bu iki trle oluturduu melezlerin hepsi yaayabilir ksr bireylerdir. Bu zelliklerinden dolay D. simulans, trleme almalarnda ok nemlidir. Drosophilada allan yaam yks karakterleri trler arasnda nemli derecede eitlilik (varyasyon) gstermektedir. Bu karakterlerden zellikle iki tanesi geliim sresi ve reme olgunluuna erime ya olduka nemlidir (Van Der Linde, K., Sevenster, J. G., 2006, Markow, T.A., 2006). allan 198 Drosophila trnde geliim sresinin 8 ve 24 gn arasnda deitii grlmtr. Bu farkllk bize hem bu trlerin evrimsel ilikilerini yanstmakta hem de farkl corafik ve ekolojik dalmlarn vermektedir (Markow, T.A., 2006).

159

Yaam yks karakterleri, hem genetik hem de evresel faktrlerle etkilenen kantitatif zeliklerdir. evresel faktrler arasnda scaklk, radyasyon, larval younluk, besin rejimi, k gibi faktrler saylabilir. Besin rejimi, uzun yllardan beri farkl organizmalarda etkisi allan bir evresel faktrdr. Drosophilada yaplan almalarda, besin rejimi deiikenliinin mr uzunluunda arta, lm orannda azalmaya ve yumurta veriminde nemli derecede de neden olduu bulunmutur (Chippindale, A.K.,et al.,1993). Ancak besin rejimindeki deiikliklerin geliim zaman zerine olan etkisi bilinmemektedir. Biz bu almada Drosophilann ayn corafi blgeden toplanan iki trnn 4 farkl besin rejimine tepkisini nemli bir yaam yks karakteri olan geliim zamann lerek aratrdk. MATERYAL VE METOD Edirne blgesinden Eyll 2006da toplanan D. melanogaster ve D. simulans soylar kullanlmtr. Populasyonlar 250C, %60 bal nem ve 12:12 saat karanlk aydnlk dngsnde sabitlenmi olan blmmzdeki Drosophila kltr odasnda tutulmaktadr. Besin rejimleri: Biri kontrol olmak zere toplam 4 farkl besin rejimi kullanlmtr. Bu besin rejimlerinde eker (sukroz) karbonhidrat kayna, maya ise protein kayna olarak kabul edilmitir. Normal ve kstl besin rejimlerine ait bileenlerin oranlar Tablo 1de verilmektedir.

Tablo 1. Besin rejimleri bileenlerine ait veriler. (1000 ml su ieren besiyeri iin) Besin Grubu 1KH+1PRO(Kontrol) KH + 1 PRO 1 KH + PRO KH + PRO
KH: Karbonhidrat, PRO: Protein

eker(gr) 94 47 94 47

Bira mayas(gr) 19 19 9,5 9,5

Geliim zaman lmleri: Geliim zamannn llmesi iin ncelikle her tre ait bireyler yumurta toplanmak zere yumurtlama kaplarna alnmtr. Yumurta toplama ileminde standart besiyeri 160

kullanlmtr. Her kontrol ve uygulama tpne toplam 50 yumurta konularak her grup iin 5 tekrarl olarak deney kurulmutur. Geliim sresi tplerin her 4 saat de bir incelenmesiyle kaydedilmitir. Grup (tr) ii ve gruplar (trler) aras karlatrmalar, tek ynl varyans analizi (ANOVA) ardndan gerekletirilen t-testleri (paired sample t-test) kullanlarak yaplmtr (SPSS 11.0). BULGULAR Drt farkl besin rejimine bal olarak D. melanogaster ve D. simulans karde trleri arasndaki farklarn anlam dereceleri, her bir grupta izlenen toplam pupa says, ortalama pupasyon sreleri ve her besin rejimine ait varyasyon katsaylar Tablo 2de verilmektedir. Bu verilere gre, iki trn kendi iindeki besin rejimlerine gsterdikleri tepkiler aras fark genelde istatistiksel olarak anlaml bulunmutur. ki trn ayn besin rejimindeki pupasyon sreleri arasndaki fark da, biri hari ( KH + PRO) , istatistiksel olarak anlaml bulunmutur.

Tablo 2. Besin rejimi farkllklarna bal olarak D. melanogaster ve D. simulansa ait ortalama pupasyon sreleri.
Grup No 1 2 3 4 5 6 7 8 Grup smi Toplam Pupa Says 218 204 211 232 242 224 185 192 Ortalama Pupasyon Sresi (saat) S.H. 138,01 2,19 152,65 1,20 168,93 0,99 157,07 1,95 126,96 1,90 126,06 2,77 173,07 1,55 153,93 3,09 Varyasyon katsays (%) 3,56 1,76 1,39 2,77 3,35 4,91 1,99 4,18 Grup (tr) ii karlatrmalara 1-2* 1-3* 1-4* 2-3* 3-4* 5-7* 5-8* 6-7* 6-8* 7-8* Gruplar (trler) aras karlatrmalar 1-5* 2-6* 3-7*

D.melanogaster 1 KH + 1 PRO D.melanogaster KH + 1 PRO D.melanogaster 1 KH + PRO D.melanogaster KH + PRO D. simulans 1 KH + 1 PRO D. simulans KH + 1 PRO D. simulans 1 KH + PRO D. simulans KH + PRO

KH: Karbonhidrat, PRO: Protein, S.H.: Standart Hata. *P<0.05 seviyede nemlidir. a: Yalnz anlaml olan karlatrma sonular verilmitir.

161

Karde trlerin her bir besin rejimindeki ortalama pupasyon srelerinin %95 gven aralklarnn gsterildii ekil 2 incelendiinde iki trn de hemen hemen ayn rntye sahip olduu grlmektedir. Bununla birlikte, D. simulansn verdii fenotipik (ortalama pupasyon sresi ) yantn D. melanogastere gre daha deiken olduu gzlenmitir (izelge 2, Varyasyon Katsays).

190 180 170 160 150 140 130 D.melanogaster 120 110 1 KH+1PRO 1KH+1/2 PRO. 1/2 KH + 1/2 PRO. 1/2 KH+1PRO D.simulans

Ortalama Pupasyon sresi (saat)

Tr

Besin
ekil 2. Saat olarak ortalama pupasyon srelerinin iki tr iin %95 gven aralklar. TARTIMA Ayn corafi blgeden (Edirne), ayn zaman diliminde toplanan D. melanogaster ve D. simulans trlerinin drt farkl besin rejimindeki geliim sreleri izlenmitir. Kantitatif genetik bir karakter olan yaam yks karakterlerinin trler arasnda nemli derecede farkllk gsterdii bilinmektedir. Bu farkllk, evrimsel adan farkl genetik yaplara sahip trlerin evre ile girdii etkileim farkndan da kaynaklanmaktadr. Bu almadaki temel hipotez; sz konusu iki trn ayn evreden gelmi olmalarna karn, sahip olduklar farkl evrimsel gemiler nedeniyle, besin rejimi deikenliine farkl yantlar vereceidir. Elde edilen sonular ve iaret ettii noktalar yle zetlenebilir:

162

1. Her bir trn besin rejimine gsterdii fenotipik (geliim sresi) yant baz alndnda, her iki trn de genel olarak benzer rnt gsterdii anlalmaktadr. Bu durum; D.melanogaster ve D.simulansn arasndaki yakn akrabalk ilikisi erevesinde her iki trn besin rejimi deikenliine benzer yant vermesiyle ilikilendirilebilir. ki tr arasnda, iki trn son ortak atalarndan bu yana yeterli zaman gemedii iin, bu fenotipik yant asndan fazla genetik farkllama olmam olabilir. 2. Bununla birlikte, almamz iki tr arasndaki baz nemli farkllklar da bulgulamtr: D. melanogasterde besin rejimindeki her trl kstlama (1/2 KH, Pro, KH + Pro) geliim sresinin kontrol grubuna (standart besiyeri ieren) gre istatistiksel olarak anlaml derecede uzad grlmtr. Bunun yan sra D. simulansda da hemen hemen ayn etki gzlenmekle birlikte, kontrol grubuna gre sadece karbonhidrat kstlamasnn geliim sresi zerine herhangi bir etkisi grlmemitir. Literatrdeki mevcut bulgularda grld zere (Markow, T.A., 2006) D.simulans D. melanogastere gre daha ksa bir geliim sresine sahiptir. Bu almada da gerekten kontrol, karbonhidrat ve karbonhidrat + protein kstl besiyerlerinde geliimin D. simulansda ayn zellikteki besiyerlerinde gelien D.melanogasterlere gre daha ksa srede tamamland gzlenmitir. Karbonhidrat kstlamas uygulandnda D. melanogasterin geliim sresi standart besine gre istatistiksel olarak anlaml derecede uzamaktadr. D. melanogasterin protein kstl ortamda da geliim sresi kontrole gre anlaml derecede uzamakta olmasna ramen, D. simulansa gre besindeki karbonhidrat miktarna kar daha duyarl olduu grlr. Ancak arpc bir ekilde, D. simulansda geliim sresi tek bana protein kstlamasyla D. melanogastere gre greceli olarak ve nemli derecede uzamtr. Bu sonu, D. simulansn geliiminin D. melanogastere gre, besin rejimindeki protein miktarna daha baml olduunu dndrmektedir. Karbonhidrat kstlamasna D. simulansn geliim sresi tepkisinin kontrole gre neredeyse ayn olmas bu dnceyi kuvvetlendirmektedir. Besin rejiminde, hem karbonhidrat hem de protein ( KH + PRO) kstlamas her iki trde ayn tepkiyi vermektedir. artc bir ekilde, geliim sresi tek bana protein-kstl besiyerindeki kadar uzamamakla birlikte, kontrol ve tek bana karbonhidrat-kstlamas uyguland gruplar kadar da ksalmamaktadr. Karbonhidrat ve protein kstlamasnda gzlenen geliim sreleri neredeyse tek bana karbonhidrat ve tek bana protein-kstl ortamlarda gelien bireylerin geliim srelerinin ortalamasn vermektedir. Burada, evresel stres dier besin rejimlerine gre daha yksek olduundan kmlatif bir etki beklenmesine ramen bunun tersi bir sonu alnmas, artan strese kar populasyonlarn daha baarl bir uyum gsterebildiini akla getirmektedir. Daha sonraki almalarla besin kstlamasna bal olarak geliimi etkileyen biyokimyasal sreler daha ayrntl allarak konuya aklk getirilebilir. 3. almamzn bir baka nemli sonucu, iki trn yaklak olarak ayn rnty vermelerine karn, besin kstlamasna verilen fenotipik yantn D.simulans populasyonunda daha deiken nitelikte olmasdr. Bu durum, D.simulansn genellikle daha byk varyasyon katsaylarna sahip olmas (Tablo 2) ve yine D.simulansta ortalama pupasyon srelerinin %95 gven aralklarnn arpc biimde geni olmalar (ekil 2) ile de sergilenmektedir. Bu durum, D.simulansn besin kstlamasna pupasyon sresi deikenlii biiminde verdii fenotipik yanta ilikin dar anlaml-kaltsalln daha yksek olduuna iaret edebilir. Bir baka deyile, D. melanogaster yantnn kaltsall-doal seilim basksnn ilgili karakter asndan bu trde daha gl olmas yznden-daha dk dzeyde olmaktadr denebilir. Bu varsaym, bu almaya dahil edilmeyen bir baka D.melanogaster-D.simulans 163

populasyon iftinin de benzer sonucu vermesi nedeniyle, deney hatasndan ya da populasyon zgllnden kaynaklanmayan nemli bir trler-aras kantitatif genetik farka iaret ediyor olabilir. Bu yndeki almalarmz devam etmektedir. Sonu olarak; 2.5 milyon yl nce gerekleen tr ayrlmasnn bir sonucu olarak ortaya kan genetik uzaklamann, iki karde trn gsterdikleri yaam yks karakterleri bakmndan farkllklara yol at grlmektedir. Yaplan almann sonularna bakldnda, her iki trn ayn blgeden toplanm olmasna ramen farkl besin ortamlarna verdikleri tepkiler muhtemel bir besin tercihi farkllna dayanmaktadr. Bu da evrimsel sre ierisinde her iki trn sahip olduklar farkl genetik altyap nedeniyle farkl adaptasyonlar gerekletirmi olmalaryla aklanabilir. Kaynaklar: 1-Van Der Linde, K., Sevenster, J. G., 2006, Local adaptation of developmental time and starvation resistance in eight Drosophila species of the Philippines, Biol. J. Linn. Soc., vol. 87, no.1, pp. 115-125. 2-Powell, J.R., 1997, Progress and Prospects in Evolutionary Biology The Drosophila Model, Oxford Uni. Press ,New York, ABD. 3-Markow, T.A., 2006, Drosophila : A Guide to species identification and use, Elsiever. 4- Chippindale, A.K., et al., 1993, Phenotypic plasticity and selection in Drosophila life-history evolution. I. Nutrition and the cost of reproduction, J.Evo. Biol., (6), 171.

164

EVRM ETMDE RNEK RETM DESEN Ela Aye KKSAL1


1

Harika zge ARSLAN2

Nide niversitesi lkretim Fen Eitimi Blm, Nide Yznc Yl niversitesi Ortaretim Fen ve Matematik Alanlar Eitimi Blm, Van

elaaysekoksal@hotmail.com
2

harikaozge@yahoo.com ZET Bu almann amac, daha nce yaplm almalara dayanarak evrim retiminde kullanlmas ngrlen eitli yntemler nda lkemizde uygulanan ilk ver orta dereceli okul programdaki bulunan fen ve biyoloji derslerinde yer alan evrim konusu iin rnek bir retim deseni hazrlamaktr. lkemizde evrim konusunda yaplan almalar aznlkta olup, bu almalar rencilere evrim konusunun nasl retilmesi gerektii zerine deildir. almamzda retim deseni hazrlanrken, lkemizde evrim eitimi konusunda yeterli alma bulunmad iin yurtd kaynakl almalardan ve kitaplardan retim yntemi, strateji ve etkinlikleri gelitirmede yararlanlmtr. Ayrca bu kaynaklar, rencilerin ve retmenlerin evrime ynelik inanlar, kavram yanlglar ve bilgi dzeyleri gibi zelliklerini belirlemede kullanlmtr. Bu zellikler bir retim deseni hazrlanrken deerlendirilmesi gereken nemli faktrlerdendir. zellikle, retmenlerin evrim konusuna bak alar ve fikirleri onlarn ders anlatmalarn ve rencilerin bak alarn etkilemektedir. Bu nedenle bu alma retmenlerin eitli yntemleri ve etkinlikleri kullanmalarna yardm edecek bir retim deseni sunmas bakmndan nemlidir. nk retmenlerin evrimi uygun ekilde ilemeleri, rencilerin evrime bak alar ve onu doru olarak anlamalarnda nemli bir etkendir. GR Evrim kavram dnya zerindeki yaamn tarihini, canllar arasndaki ilikileri ve yaamn fiziksel evreye baml olduunu anlamay salayan btnletirici bir ilkedir. Evrimin nasl gerekletii hala ak olmasa da, kavram olarak o kadar iyi kurulmutur ki ou biyolojik bilgiyi bir btn halinde tutan bir at olarak grev yapar (AAAS, akt. Clough, 1994). Evrim yaamn nasl olutuu, canllar arasndaki akrabalk ve eitlilii aklayan bir teoridir. Aslnda biyolojideki pek ok soruya evrimden bahsetmeden yalnz kaltm, bitki fizyolojisi, hatta aerodinamik bilgileriyle hemen cevap verilebilir, ancak olaylarn nasl olutuuyla ilgili daha ayrntl sorulara cevap vermek iin evrim kavram gereklidir (National Academy of Sciences, 1998, 1). nk evrim kavram biyoloji alannda yneltilen ou soruyu aklayabilecek gce sahiptir (Clough, 1994). AMA Bu almann amac konu hakknda daha nce yaplm almalara dayanarak evrim retiminde uygulanmas ngrlen konu, yntem, deerlendirme, renci n-bilgi ve inanlar dikkate alarak bunlarn nda lkemiz ilk ve orta dereceli okullarnda okutulan fen ve biyoloji derslerinde yer alan evrim konusu iin rnek bir retim deseni hazrlamaktr.

165

retim deseni retme ve renme ile ilgili bilimsel verileri retim uygulamas haline dntrmektir (Alkan, akt. Karadeniz, Karata ve Kl, 2004). Bu srete aada belirtilen aamalar yer almaktadr (Lee & Owens; Horton, akt. Karadeniz, Karata ve Kl, 2004): a. htiya analizi: retimin neden yaplmas gerektiini belirleme. b. htiyalarn Tanmlanmas: rencilerin kazanmas gereken bilgi ve becerileri tespit etme. c. Tasarm: Dersin giri; ierik sunumu; altrma ve etkinlikler; retim-renme yntemi, strateji; ara ve ortamlar ile deerlendirme basamaklarn planlama. d. Gelitirme ve Test etme: Ders plannn eitimciler tarafndan deerlendirilerek uygulamaya hazr hale getirme ve pilot uygulamas yapma. e. Yaynlama: Denemesi yaplm olan dersin gzden geirip yaynlama. f. Deerlendirme: renci kazanmlarn lerek dersin etkililiine karar verme. g. Dzenleme: Deerlendirme sonularna gre dersi tekrar gzden geirme. LTERATR TARAMASI A. Evrim Eitiminde nerilen Konular Evrim eitiminde evrimi btn bir kavram olarak vurgulayan 8 kavram belirtilmitir (National Research Council, akt. Skoog & Bilica, 2002). Bu kavramlar unlardr: 1. Trler zaman iinde evrimleir. 2. Trleme. 3. Canllarn eitlilii. 4. Ortak bir ataya sahip olma. 5. Evrime deliller. 6. Doal seilim. 7. Evrimin hz ve yn. 8. nsann evrimi. B. Evrim Eitiminde nerilen Yntemler Amerikan Ulusal Eitim Standartlar (NSES), evrim eitiminde retim yntemi olarak sorgulayc-aratrmann kullanlmasn, bilimsel yntemle ilgili bilgi, beceri, tutum ve deerlerin retim-renme srecine katlmasn ve bilimsel materyalin kavramsal ve tarihsel olarak retilmesini nermektedir (Lee & Paik akt. Donnely & Boone, 2007). Ayrca bilim tarihi (Duveen & Solomon akt. Donnely & Boone, 2007, Jensen & Finley, 1995), renci merkezli renme (Demastes et al. akt. Donnely & Boone, 2007) ve alternatif kuramlarn deerlendirilmesi (Passmore & Steward ve Zuzowsky akt. Donnely & Boone, 2007) de rencilerin evrim anlaylarn gelitirmede aratrclar tarafndan nerilen dier yntemlerdendir. Evrim kuram geleneksel olarak snfta verilmektedir ve doas gerei uygulamal alma yapmaya izin vermez. Dolaysyla renciler dersleri skc bulurlar (Jenson & Finley akt. Besterman & Baggott la Ville, 2007). rencilerin evrimin ilkelerini anlamalar iin ilgilerini ekmek ve gdlerini artrmak iin insan evrimi konusundan yararlanlabilir. rnein doal seilim konusu anlatlrken zeknn evrimi ve Neanderthallerin

166

(maara adamlar) yok olmas verilebilir. Neanderthallerin yok olmasyla ilgili kuramlar konuyla ilgilenen renciler iin bir proje konusu olabilir (Besterman & Baggott la Ville, 2007). Ayrca, insan evrimi konusunda ikili adlandrma kurallarndan bahsedilip u rnek verilebilir: Homo insan, -ensis son eki de den anlamna gelir. Dolaysyla Homo neanderthalensis Almanyadaki Neanderthal insan anlamna gelirken, Homo ergaster ise ii insan anlamna gelmektedir, nk bu tr tatan yaplan ara-gereleri kullanmtr (Besterman & Baggott la Ville, 2007). retim yntemlerinin seilmesinde ncelikli olarak rencilerin nbilgileri ve inanlar dikkate alnmaldr. C. rencilerin n-Bilgileri rencilerin fen ile ilgili konulardaki dncelerini aratran almalar, onlarn konu hakknda sahip olduklar bilgilerin retmen tarafndan konunun nasl anlatlmas gerektiine yardmc olacan gstermitir. Dolaysyla retmenin rencilerinin derse bu n-bilgilerle geldiklerini dnmesi gerekmektedir (Alabaladejo & Lucas, 1988). Evrim konusunda rencilerin n-bilgilerini aratran almalar ortaretim ve niversite dzeylerinde yaplmtr. Ortaretim dzeyindeki rencilerin trlerin geliimi ile ilgili olarak Dnyada farkl yaam ekillerinin olumasn salayan ilkeler nelerdir?, Trler nasl olutu? ve Neden ok fazla tr var? sorularna cevaplar incelendiinde (a) tr ve birey dzeyinde, (b) yalnz tr dzeyinde ve (c) yalnz birey dzeyinde olmak zere dzeyde aklama yapld grlmtr. Aklamalar en ok tr dzeyinde yaplmtr: 1. Tr ve Birey Dzeyinde: Trler, mutasyonlar sonucu tr ii varyasyonlarn olmasyla oluur ve trler doal seilimin gereklemesiyle oluur eklindeki iki ynl aklamalar. 2. Tr Dzeyinde: Trler; trdeki mutasyonlarla, trn tamamnn adaptasyonuyla, doal seilimiyle ve yok olmasyla veya trler arasndaki iftlemelerle oluur eklindeki aklamalar. 3. Birey Dzeyinde: Trler, bireylerin geliimi ve/veya adaptasyonu ile oluur eklindeki aklamalar. rencilerin cevaplar incelendiinde birey ile tr arasndaki ayrm yapamadklar grlmtr. Dolaysyla rencilerin Evrim Teorisini anlamalarndaki glk onlarn genetik konularn anlamalarndaki zorluktan kaynaklanmaktadr. rencilerin evrim konusundan nce genetik konusunda eitilmeleri onlarn evrim konusundaki mekanizmalar zellikle tr ii varyasyonun evrimdeki rol anlamalarna yardm edecektir (Haldn, 1988). lkemizde uygulanan ilk ve ortaretim mfredatlarnda bu yaklama uygun olarak evrim konusu genetik konusundan sonra verilmektedir (Bkz. Tablo 1). Lise dzeyinde rencilerin evrim konusunu renmelerini etkileyen karmak bir yap vardr. rnein, rencilerin evrimle ilgili n bilgileri, bilimsel epistemoloji, biyolojik dnya gr, dini ynelim, evrim kuramn kabul etme ve bilimsel ynelim yani yaamn bilimsel etkinlikler etrafnda dzenleme, doal dnyay fiziksel nedensellik yoluyla anlama ve bilimsel bir bakla doal olaylar aklama (Demastes et al. akt. Alters & Nelson, 2002) kavramsal deiim srecinde etkili olan faktrlerdendir (Alters & Nelson, 2002). niversitede de rencilerin nbilgileri renmede etkilidir. niversite dzeyinde grlen kavram yanlglar 5 gruptur (Alters & Nelson, 2002):

167

1. Deneyimden Kaynaklanan Kavram Yanlglar: rencilerin gnlk deneyimlerinden bilinli ya da bilinsiz olarak kazandklar kavram yanlglardr. rnein mutasyonlar uyum salamay her zaman olumsuz etkiler. 2. renci Tarafndan Oluturulan Kavram Yanlglar: rencilerin yeni karlatklar bilgi hali hazrda bildikleriyle (kavram yanlgs) atrsa, genellikle yanl bildiklerini deitirmek yerine yeni bilgiyi sahip olduklar eski bilgilerinin erevesine uydurur. rnein evrimin geliimciliini yani nihai amacn insan olma eklinde olduunu dnen bir renci, doal seilim kavramyla karlatnda doal seilimin bu amala altn dnecektir. 3. retilen ve renilen Kavram Yanlglar: Aile ve dier kiiler rnein retmenler tarafndan retilmi ya da bilim-kurgudan renilmi bilimsel olmayan gereklerdir. niversite ncesinde verilen eitimde geen Lamarckn kazanlm zelliklerin kaltm fikri ya da film, kitap ve izgi filmler gibi basl ve grsel materyallerde dinozorlar ile insanlarn beraber bulunmas rnek olarak verilebilir. Ayrca Linhart, evrimin biyoloji, ekoloji, genetik, paleontoloji ve sistematik alanndaki niversite ders kitaplarnn evrim kavramlarn doru olarak vermediini belirtmitir.(akt. Alters & Nelson, 2002) 4. Dilden Kaynaklanan Kavram Yanlglar: Bir kelimenin bilimde kullanmyla gnlk yaamdaki kullanm farkllndan kaynaklanr. rnein baz renciler, teori ile kanun arasndaki farkn teorinin bir hipotez olup birok defa test edildii, kanunun ise bilimsel bir gerek olduu nk ok defa baarl olarak test edildiini dnmektedirler. Bylece renciler evrimi bir kanun olmayp bir kuram olduu iin, kanuna gre daha alt bir kategoriye dhil ederler. Teori ile kanun kelimelerinin anlamyla ilgili bu kavram yanlglar dildeki kullanm ile de desteklenmektedir. Gnlk dildeki kullanmyla teori, gerek olmayan ve delili olmayan ya da ok az olan bir tahmindir. 5. Dini ve Efsane Temelli Kavram Yanlglar: Baz renciler dini/Lamarck anlaya sahiptir yani evrimsel deiimi ihtiyaca balarlar. rnein eer italar yemek iin hzl komaya ihtiya duyuyorlarsa, doa onlarn hzl koma becerilerini gelitirir. rencilerin organizmalarn ortak bir ataya sahip olmadklar eklindeki grlerinin de kayna budur. D. rencilerin nanlar Evrim teorisine gsterilen direncin byk bir ksm evrimin ve hayatn kkenlerini aratrmann ayn anlama geldii eklindeki yanl bir grten kaynaklanmaktadr. Yaratl grn benimseyenler ve genel olarak toplum bu kavram yanlgsna sahiptir. Yaamn nasl olutuu ok ilgin ve kurgusal bir bilimsel problemdir. Fakat biyolojik evrim, hayatn kkenini incelemez Evrim yaamn balangcndan sonra oluan organik deimenin yollarn ve mekanizmalarn inceler. (Gould akt. Clough, 1994) Clough (1994), evrim konusunu retirken bu ayrm yapmann rencilerin ounluunun evrime olan direncini krdn belirtmitir. renci inan bakmndan evrim- yaratl tartmasna tarafsa (evrimci ya da yaratl inanc benimsemi ise) bilim insanlarnn sorgulama yoluyla sonuca ulaabildiklerini anlamaktan uzaktrlar (Bishop&Anderson, 1990).

168

renciler evrim konusunu bu kuramn ilevsellii vurgulandnda daha iyi reneceklerdir. Dolaysyla kuramn nasl iledii (tahmin etmesi, aklamas ve sonraki almalar iin bir ereve oluturmas) gsterilerek bu amaca ulaabilir (Clough, 1994). E. lkemizde Evrim Eitimi lkemizdeki ilkretim okullarnda halen iki deiik fen retim program uygulanmaktadr. Bu programlar 2000 ve 2004 yl programlar olarak bilinmektedir. Evrim konusu her iki programda 8.snf konular ierisinde yer almaktadr. Ortaretimde ise evrim konusu 11. snf Biyoloji dersi retim programnda yer almaktadr. 2000 ve 2004 yl ilkretim fen bilgisi/fen ve teknoloji programlarnda ve biyoloji programnda evrim konusunun yer al (MEB, 2000; MEB, 2004; MEB, 1997) aadaki tabloda zetlenmitir.
Tablo 1. Evrim konusunun fen ve biyoloji programlarndaki yeri
8. Snf Fen Bilgisi 8. Snf Fen ve Teknoloji 2004 Canllar ve Hayat Hcre Blnmesi ve Kaltm Adaptasyon ve Evrim Hayatn Balangc ile lgili Grler I. Hayatn Balangc ile lgili Grler A. Kendiliinden Olu (Abiyogenez) Gr B. Panspermia Gr C. Ototrof Gr D. Heterotrof Gr E. Yaratl Gr II. Canllarn Evrimi ile lgili Grler Lamarck'n Evrim ile lgili Grleri Darwinin Evrim ile lgili Grleri Hedef 1. Hayatn balangc ile ilgili grler bilgisi. . Davranlar 1. Aristonun kendiliinden olu (Abiyogenez) grnn ne olduunu syleme/yazma. 2. Panspermia grsnn ne olduunu syleme yazma. 3. Ototrof grnn ne olduunu syleme yazma.. 4. Heterotrof grnn ne olduunu syleme yazma. 5. Yaratl grnn ne olduunu syleme yazma. Hedef 2. Evrim ile ilgili grler bilgisi. Davranlar 1. Lamarck'n evrim ile ilgili grlerinin ne olduunu syleme yazma. 2. Darwin"in evrim ile ilgili grlerinin ne olduunu syleme yazma. 11. Snf Biyoloji Lise

Programn uygulanmaya balad yl renme Alan nite Konular

2000 Genetik Dnyada Benzersiz Olduunu Biliyor musun? 1. Seni Sen Yapan DNA Molekl *Canllarn eitlilii *Canl eitlerinin Farkllk, Benzerlik ve Deimelerine rnekler *Milyonlarca Yldan Bugne Trlerde Deimeler Oldu mu?

Davran/ Kazanm

1. evresel faktrler karsnda canlnn tad zelliklerle ortamdaki mcadelesine rnekler verir. 2. Trdeki bireylerin tadklar zellikleri ile evre koullarna kar verdikleri sava fark eder. 3. Tad kaltsal zelliklerle canlnn evreye uyumunu rneklerle aklar. 4. Evrimin trdeki deimeler olduunu belirtir. 5. Bilimsel tarih boyunca bilim adamlar tarafndan farkl grlerle evrimin nasl olduuna ilikin aklamalara rnekler verir.

1. Canllarn yaadklar evreye adaptasyonlarn rneklerle aklar. 2. Ayn yaam alannda yaayan farkl organizmalarn neden benzer adaptasyonlar gelitirdiini belirtir. 3. Canllarn evresel deiimlere adaptasyonlarnn biyolojik eitlilie ve verime katkda bulunabileceine rnekler verir. 4. Evrim ile ilgili farkl grlere rnekler verir.

169

BULGULAR Evrim Ders Plan Dersin Sresi: 40+40=80 dakika Derste Kullanlacak Yntemler: Kavramsal deiim yntemi, grup almas, tartma, sorgulayc-aratrma yntemi. Derste Kullanlacak Ara-Gereler: Kavramsal deiim metni, etkinlik katlar, tepegz, tahta Dersin Aamalar: rencilere dersin ncesinde aadaki sorular ilgi ekmek, rencilerin n bilgilerini ve kavram yanlglarn dile getirmeleri amacyla sorulur: 1. Sizce dnyada yaam nasl meydana geldi? 2. Sizce ilk canllar nasld? Bunlarda da deiiklik oldu mu? Dinozorlar nasl yok oldu? 3. lk insandan bugne kadar insan trnde deiiklik oldu mu? 4. Sizce ayn tre ait bireylerde grlen deiikliin sebebi nedir? 5. Sizce canllarn bu kadar eitli olmasnn nedeni nedir? 6. Canllar arasnda bir akrabalk var mdr? Hangi canllar birbiriyle akraba olabilir? rencilerin cevaplar dinlendikten sonra dersin amalar ve nasl ilenecei aklanr. Daha sonra kavramsal deiim metni datlarak rencilere evrim teorisi ile ilgili kavram yanlglar ve temel 8 kavram tantlr. Kavramsal deiim metnindeki her bir kavram farkl bir renci tarafndan okunurken retmen, rencilerden ad geen evrim kavramlarna birer rnek vermelerini ister ya da o kavramla ilgili bir etkinlik yaptrr. Bu sayede rencilerin kavramlar daha iyi anlamalar ve kavram yanlglarn giderilmesi salanmaya allr. Ayn zamanda retmen rencilerin bu kavramlarla ilgili dncelerini sorarak bunlarn snfa tartlmasna da rehberlik eder. Evrim kuramnn temel kavramlarndan bazlaryla ilgili rnek etkinlikler unlardr: 1. Trler zamanla evrimlemilerdir. 2. Trleme (rnek etkinlik: Galapagos spinozlar) 3. Canllarn eitlilii (rnek etkinlik: Fndk Tohumunda Varyasyon) 4. Ortak bir atadan meydana gelme. 5. Evrime Deliller (rnek etkinlik: Farkl Canllarn Sitokrom-c Amino Asit Dizilerinin Karlatrlmas) 6. Doal seilim (rnek etkinlik: Krdan Balk) 7. Evrimin hz ve yn. 8. nsann evrimi (rnek etkinlik: nsan Kafataslarnn Karlatrlmas) Etkinlikler, bildirinin ekler ksmnda belirtildii ekillerde snfta uygulanacaktr. retmen rencilerin performanslarn etkinlikler boyunca gzlemleyecek ve onlara gerek ders esnasnda gerekse ders haricinde geri bildirimde bulunacaktr. retmen genel olarak rencilerin eksik olduunu grd kavramlar tekrarlayarak pekitirecektir. rencilerin kavramlar arasndaki ilikileri anlayabilmeleri ve zet yapmak amacyla kavram haritas ynteminden yararlanlabilinir. Ayrca retmen nite (8. snf iin Genetik/Hcre Blnmesi ve Kaltm

170

ile 11. snf iin Hayatn Balangc ile lgili Grler) sonunda hazrlam olduu testi uygulayabilir, sonulara gre de rencilere geri-bildirimde bulunabilir, gerekli konular tekrar aklayabilir. SONU Evrim konusuna programda ayrlan yer ve sre etkili retimi snrlandran bir sorundur. Konu olarak 8. ve 11. snflarn ikinci dneminin sonunda verilen evrim, bu ya dzeyi rencilerin OKS ve SS snavlar nedeniyle okulda olmadklar zamanda verilmektedir. Sresi itibariyle de 2 ders saati evrim konularnn tam olarak kavranmas iin yeterli deildir. Dier taraftan retmenlerin ve rencilerin nbilgileri ve inanlar evrim eitiminin ileniini etkilemektedir. Bu nedenle kavram deiim metinlerinden faydalanmas uygundur. Ayrca rencilerin farkl etkinliklerle problem zme, eletirel dnme, bilimsel sre becerilerinin retimrenme srecine katlmas evrimin daha iyi renilmesini salar. KAYNAKA Alters, B. J. & Nelson, C. E. (2002). Perspective: Teaching Evolution in Higher Education. Evolution International Journal of Organic Evolution, 56 (10), 1891-1901. Besterman, H. & Baggott la Ville, L. (2007). Using Human Evolotion to Teach Evolutionary Theory. Journal of Biological Education, 41 (2), 76-81. Clough, M. P. (1994). Diminish Students Resistance to Biological Evolution. The American Biology Teacher, 56 (7), 409415. Donnely, L. A., & Boone, W. J. (2007). Biology Teachers Attitudes Toward and Use of Indianaa Evolution Standards. Journal of Research in Science Teaching, 44 (2), 236-257. Glanzer, P. (1998). Religion in Public Schools. In Search of Fairness. Phi Delta Kappan, November 1998, 219222. Karadeniz, ., Karata, S. ve Kl, E. (2004). retim Amal nternet Ortamlarnn Tasarm ve lkeleri. Milli Eitim Dergisi, K 2004, Say: 161. http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/161/karatas-kilic.htm adresinden 2 Mays 2007 tarihinde alnmtr. MEB (1997). 11.snf retim program. (Karar Tarihi 23/12/1997) http://ttkb.meb.gov.tr/indir/ttkb/programlar/lise/Biyoloji3.pdf adresinden 13 Nisan 2007de indirilmitir. MEB (2000). lkretim Okulu Fen Bilgisi Dersi (4, 5, 6, 7, 8. Snf) retim Program. (Karar Tarihi 13/10/2000) Milli Eitim Bakanl Tebliler Dergisi, Kasm 2000, 2518, 1091-1093. MEB (2004). lkretim Fen ve Teknoloji Dersi retim Program ve Klavuzu 6-7-8. Snflar (Taslak Basm) T.C. Milli Eitim Bakanl Talim ve Terbiye Kurulu Bakanl. Ankara, 2005. 285-303. National Academy of Sciences (1998). Teaching About Evolution and the Nature of Science. National Academy Press, Washington, DC. Skoog, G. & Bilica, K. (2002). The Emphasis Given to Evolution in State Science Standards: A Lever for Change in Evolution Education? Science Education, 86, 445-462.

171

Etkinlik Kaynakas: Kavramsal Deiim Metni rez, S. (2007) 4 Mays 2007 tarihinde yaplan kiisel iletiim Kavram Yanlgs 1in aklamasnn oluturulmasnda yararlanlmtr. National Academy of Sciences (1998). Teaching About Evolution and the Nature of Science. National Academy Press, Washington, DC. Galapagos spinozlar BSCS (1985). Biological Science: A Molecular Approach. 5th Edition. D.C. Heath &Company, Lexington. s. 79 Anderson, D. L., Fisher, K. M., & Norman, G. J. (2002). Development and Evaluation of the Conceptual Inventory of Natural Selection. Journal of Research in Science Teaching, 39 (10), 952978. Fndk Tohumunda Varyasyon Holt Bosources Lab Program: Laboratory Techniques C1 (Anonim). Analyzing Amino-Acid Sequences to Determine Evolutionary Relationships, p.88. http://teachers.greenville.k12.sc.us/sites/sahn/Shared%20Documents/Amino%20Acid%20evolution%20lab %20student.pdf adresinden 30 Nisan 2007 tarihinde alnmtr. Keeton, W. T., Gould, J. L.(1999), Genel Biyoloji. Editrler, A. Demirsoy, . Trkan, Palme Yaynclk s. 524. Krdan Balk Toothpick Fish (2001). A Middle School Activity for Teaching Genetics and Environmental Science. http://genetics-education-partnership.mbt.washington.edu/download/toothpickfish.pdf adresinden 29 Nisan 2007 tarihinde alnmtr.

nsann Evrimi Nickels, M. (1999). Hominid Cranium Comparison (The "Skulls" Lab)
http://www.indiana.edu/~ensiweb/lessons/hom.cran.html adresinden 29 Nisan 2007 tarihinde alnmtr.

172

EKLER EVRM TEORS KAVRAMSAL DEM METN Evrim yaamn nasl olutuunu, canllar arasndaki akrabalk ve eitlilii aklayan bir teoridir. Teoriler doal olaylara getirilen, test edilebilen gzlemlere ve hipotezlere dayanan mantksal aklamalardr. Evrimin olduu bir gerektir, nk ou kez test edilmi ve gzlenmitir. Evrimi bir btn olarak vurgulayan sekiz kavram aada yer almaktadr: 1. Trler zaman iinde evrimleir: evre ve genetik etkenlerden dolay tr iinde zamanla deiim grlr. 2. Trleme: Bir tr iinde zamanla oluan modifikasyonlar sonucunda daha nce ilikili olan trler birbiriyle dllenemez. Jeolojik ve genetik izolasyon trlemeye neden olan srelerdir. 3. Canllarn eitlilii: Geni bir ekolojik kapsamda dndmzde dnyada farkl canllarn bulunmas trlerin zaman iinde evrimlemelerinin dorudan bir sonucudur. 4. Ortak bir ataya sahip olma: Canllarn baz ortak zelliklerinin olmas ortak bir ataya sahip olmalarndan kaynaklanr. 5. Evrime deliller: Evrimin molekler, anatomik ve genetik delilleri vardr. Evrim trler arasndaki fosil kaytlar, genetik ve anatomik benzerlikleri bilimsel olarak aklar. 6. Doal seilim: Evrimin gerekletii mekanizmadr. Doal seilim populasyon, varyasyon ve mutasyon ile hayatta kalma kavramlarn ierir. 7. Evrimin hz ve yn: Evrimin devaml veya duraan olduu eklinde iki gr vardr. Evrim bir tr etkileyen evresel ve genetik faktrler sonucunda gerekleir ve bu faktrler zamanla deimektedir. Dolaysyla evrim belirlenen bir dorultuda ya da ilerlemede gereklemez. 8. nsann evrimi: nsanlar evrime uramlardr. nsanlar dier organizmalar gibi trlerdeki deiimi ieren evrimsel bir tarihe ve ortak zelliklere sahiptir. Kavram Yanlgs 1: Evrim teorisi delil arttka kanun haline dnr. Evrim teorisi deliller arttka bir kanun haline dnmeyecektir (nk teoriler hibir zaman kanunlara dnmez). Teoriler doal olaylar aklarken, kanunlar doal olaylar tarif eden genellemelerdir. Kanunlar teorilere destek noktalardr. Hem kanunlar hem de teoriler bilimin doasna uygun olarak yeni bilgilere ve gzlemlere bal olarak deiebilirler. Teoriler gzlem ve deneysel alma sonularyla desteklenmektedir. Teoriler gzden geirilebilir hatta yeni delillerin nda deiebilir. Kavram Yanlgs 2. Evrim teorisini kabul etmek dinsizlik demektir. Din ve bilim iki farkl alandr. Evrimin teorisi dini aklamalar rtmek ya da ona kar aklamalar getirmek amacyla ortaya atlmamtr. Kavram Yanlgs 3. Bilim insanlar evrim kavramna kardr. Bilim insanlar evrimin varlna kar olmayp srecin aklanma ekline kar olabilirler.

173

Kavram Yanlgs 4: Bcek ldrcler ilk defa kullanldklarnda sinekleri ldrmekte ok etkiliydiler. Fakat bugn bu bceklerin sadece bir ksm ilalandklarnda lmektedir. Bunun nedeni bceklerin, bcek ldrclere diren gsterme ihtiyalar nedeniyle deiime urayarak bu ilalara diren kazanmalar ve kazandklar diren zelliini yavru dllere aktarmalardr. rencilerin bu dnceleri, Lamarckn Kazanlan zelliklerin Kaltm olarak adlandrlan grne paralellik gstermektedir. Aslnda sorudaki durum u ekilde aklanmaldr: Bcek populasyonunda bcek ldrclere direnli bireyler, bcek ldrclere direnli olmayan dier bireylere gre yaamlarn daha fazla devam ettirebildiklerinden ve daha fazla yavru dl oluturduklarndan populasyon iindeki saylar zamanla artmtr. TRLEME retmen Kad Etkinlik: Galapagos spinozlar Bu etkinlikte Galapagos adalarnda yaayan ve ortak bir trden evrimleen 14 ispinoz tantlacak ve rencilerin trleme ile doal seilim konularndaki bilgileri snanacaktr. Etkinliin Amac: rencilerde bir tr iinde daha nce ilikili olan bireylerin jeolojik ve genetik izolasyon ve evresel faktrlerin etkisiyle zamanla farkl trler haline dnt kavramn oluturmaktr. lgili Kavramlar: Adaptasyon ve mutasyon renci Kazanmlar: Adaptasyon, modifikasyon ve mutasyon terimleri arasndaki ilikiyi anlama Adaptasyonun trlemedeki etkisini kavrama Materyaller: Galapagos spinozlar balkl yaz ve sorular retim Stratejisi: retmen Galapagos spinozlar ile ilgili rnek sorular snfta zdrerek rencilerin belirtilen durumlarda trlerde hangi deimelerin olacan tahmin etmelerine yardm eder. renci Kad Galapagos spinozlar Bilim insanlar uzun zamandr Galapagos adalarndaki 14 ispinoz trnn adaya 1-5 milyon yl nce g etmi bir tr ispinozdan evrimletiine inanmaktadrlar. Son DNA analizleri Galapagos adalarndaki ispinozlarn al blbl ispinozundan (ekil 1de, 12 numara) evrimletii sonucunu desteklemektedir. Kular farkl adalarda yaamaktadrlar. rnein, ortaboy yer ispinozu ve kakts ispinozlar ayn adada yaamaktadr. Byk kakts ispinozu ise bir baka aday igal etmitir. spinozlardaki balca farkllk aadaki ekilde de grld gibi gaga boyutlar ve gaga ekillerindedir.

174

ekilde 1-7 numaral yer ispinozlar besinlerini yerde yada ksa boylu allarn arasnda ararlar. 8-13 numaral aa ispinozlar ounlukla bceklerle beslenir. ekil 1. Galapagos spinozlar 1. Byk Kakts spinozu (Geospiza conirostris) 2. Byk Yer spinozu (Geospiza magnirostris) 3. Ortaboy Yer spinozu (Geospiza fortis) 4. Kakts spinozu (Geospiza scandens) 5. Sivri Gagal Yer spinozu (Geospiza difficilis) 6. Kk Yer spinozu (Geospiza fuliginosa) 7. Aakakan spinozu (Cactospiza pallida) 8. Otul Aa ispinozu (Platyspiza crassirostris) 9. Ortaboy Aa spinozu (Camarhynchus pauper) 10. Byk Aa spinozu (Camarhynchus psittacula) 11. Byk Aa spinozu (Camarhynchus parvulus) 12. al Blbl spinozu (Certhidia olivacea) 13. Mangrove spinozu (Cactospiza heliobates) Not: ekil BSCS, 1985, s. 79dan alnmtr. Sorular Evrimi savunan bir biyologun verecei cevab en iyi ekilde yanstan kk seiniz. 1. Bir ift ispinoz onlarla beslenen canlnn olmad ve besinin snrsz olduu yani tm bireylerin hayatta kalabilecei ideal koullara sahip bir adaya braklrsa ne olur? Yeteri kadar zaman getiinde: a. spinoz populasyonu sabit kalr nk sadece kendilerinin yerine geecek kadar yavru meydana getirirler. b. spinoz populasyonu ikiye katlanr sonra ncekine oranla sabit kalr. c. spinoz populasyonu arpc ekilde artar. d. spinoz populasyonu yava yava byr ve sonra ayn seviyede kalr. 2. Galapagos adalarndaki ispinozlar besine ve suya ihtiya duyarlar. a. Besin ve su ktl olduunda, baz kular hayatta kalmalarna yetecek besin ve suyu bulamayabilirler. b. Besin ve su kstl olduunda, ispinozlar baka besin kaynaklar bulabilirler, yani besin her zaman yeterlidir. c. Besin ve su ktl olduunda, btn ispinozlar daha az beslenir ve daha az su ierler bylece hayatta kalrlar. d. Galapagos adalarnda her zaman ispinozlarn ihtiyalarn karlamaya yetecek kadar su ve besin

175

vardr. 3. Bir adada yllardr bir ispinoz populasyonu, a. sratle bymeye devam eder. b. baz ini klarla nispeten sabit kalr. c. her yl arpc ekilde artar ve azalr. d. srekli azalr. 4. Bu ispinoz populasyonunda, zamanla meydana gelen balca deiiklikler nelerdir? a. Populasyondaki her bir ispinozun zellii zamanla deiir. b. Populasyonda farkl zellie sahip ispinozlarn oran deiir. c. spinozlarn rendii yararl davranlar yavru dllere aktarlr. d. evre deitike ispinozlarn ihtiyalarn karlayacak mutasyonlar meydana gelir. 5. Gaga byklklerine ve ekillerine bal olarak, baz ispinozlar ieklerden nektar toplar, bazlar aa kabuklarndaki trtllar, bazlar kk tohumlar ve bazlar byk kabuklu yemileri yerler. Aadaki cmlelerden hangisi ispinozlarn besin ile ilikisini en iyi tanmlar? a. Bir adada yaayan ispinozlarn ou besin bulmak iin yardmlarlar ve bulduklarn paylarlar. b. Bir adada yaayan bir ok ispinoz birbirleriyle savarlar ve sava fiziksel olarak gl olan kazanr. c. spinozlarn ihtiyalarn karlamaya yetecek miktarda besinden daha fazlas vardr bu nedenle ispinozlar birbirleriyle besin iin rekabet etmeye gerek duymazlar. d. spinozlar ncelikle yakn akraba olan yani ayn tr besinler ile beslenen ispinozlarla rekabet ederler ve besin eksiklii nedeniyle lebilirler. 6. Galapagos ispinozlarnda farkl gaga tipleri ilk kez nasl ortaya kmtr? a. spinozlarn gagalarnn ekillerindeki ve boyutlarndaki farkllk, hayatta kalabilmek iin farkl trde besinleri tketme ihtiyalar sonucunda meydana gelmitir. b. spinozlarn gagalarndaki deiiklik ans eseri olmutur ve gaga yaplar besin tryle uyutuunda bu kular daha fazla yavru dle sahip olmulardr. c. spinozlarn gagalarnda deiiklik olmutur nk evre istenen genetik deiikleri tevik eder. d. spinozlarn gagalarnn ekil ve boyutlar birbirini izleyen yavru dllerde biraz deimitir, bazlar bym bazlar klmtr. 7. spinozlardaki hangi tip varyasyonlar yavru dllere aktarlr? a. spinozun hayat boyunca rendii herhangi bir davran. b. spinozun hayat boyunca edindii sadece yararl olan zellikler. c. Genetik olarak belirlenen tm zellikler. d. spinozun hayat boyunca evrenin olumlu olarak etkiledii herhangi bir zellii. 8. Farkl gaga ekline ve boyutuna sahip ku populasyonlarnn eitli adalara dalm ayr trler olmalarna ne sebep oldu? a. spinozlar olduka fazla eitlidir ve herhangi bir adada beslenmek iin zellikleri en uygun olan

176

kular baarl bir ekilde oalmtr. b. Aslnda tm ispinozlar ayndr ve gerekte on drt farkl tr yoktur. c. Farkl adalarda farkl besin trleri bulunuyordu ve bu sebeple, her bir adada ispinozlar ihtiyalar olan gaga tiplerini zamanla bireysel olarak gelitirdiler. d. Ayn trden kken alan ispinozlar mevcut besinle beslenmek iin farkl gaga tiplerini meydana getirmilerdir.

177

CANLILARIN ETLL retmen Kad Etkinlik: Fndk Tohumunda Varyasyon Bu etkinlikte renciler bir torba fndk ierisinden rasgele on adet fnd seip lecek ve lm sonularn milimetrik ktlara izecek, birbirleriyle karlatracaktr. Ayrca etkinliin ikinci basama olarak rencilerden kendilerine yemek amacyla er adet fndk semeleri istenecek ve bu seimi neye gre yaptklar soracaktr. Alnan cevaplar doal seleksiyonun ilemesine bir rnek olarak aklanacaktr. Etkinliin Amac: rencilere bir trn bireyleri arasndaki benzerlik ve farkllklar bulmak ve tr ii varyasyonu kavratmaktr. lgili Kavramlar: 1. evre koullarnn (besin, su, gne , scaklk, nem, mekanik etkiler gibi) canlnn d grnnde etkisi vardr. 2. Modifikasyon sonucu olumu kaltsal olmayan eitlilikler de oluabilir. 3. Yapay seilim (insan eliyle istenen zelliklerde bireyler elde etme) doal seilimi etkilemektedir. renci Kazanmlar: 1. Ayn trn bireyleri arasnda benzerlik ve farkllklar olduunu fark etme. 2. Cetvel kullanma ve lme 3. Grafik izme 4. Yapay seilim mekanizmasn kavrama. Materyaller 1. Bir torba fndk 2. Cetvel 3. Milimetrik kt retim Stratejisi: Bu etkinlikte kullanlan retim stratejisi sorgulayc aratrmadr. Sorgulayc aratrma rencilerin bilimsel yntemde kullanlan basamaklar izlemelerini ve bilimsel sre becerilerini gelitirerek kendilerine verilen problemi zmelerini salayan bir yntemdir. retmen ncelikle rencileri 23 kiiden oluan gruplara ayrr ve her gruba birer avu fndk datr ve fndklar incelemelerini ister. Daha sonra u sorular rencilere yneltir: Fndklarnz arasnda farkllk gryor musunuz? (renciler fndklarn farkl byklklerde olduklarn kolayca syler.) Fndklar arasndaki fark nasl ifade ederiz? (renciler fndklarn boylar lebileceklerini ya da fndklar tartabileceklerini syleyebilir.) Daha sonra retmen her gruba birer adet cetvel ve milimetrik kt verir. renciler fndklardan 10 tanesinin geniliini lerler ve verilerini dzenlerler. ncelikle veriler bykten ke sralanr, grafik kdna x ve y eksenleri izilir. Yatay eksene (x) fndklarn genilikleri, dikey eksene (y) ise fndk numaras yazlarak eksenler isimlendirilir. Her bir fndn genilii kesime noktasna iaretlendikten sonra noktalar birletirilerek izgi grafii elde edilir. renciler

178

grafiklerini tamamladktan sonra gruplara Bu grafiin anlam nedir? eklinde soru yneltilir. retmen rencilerin lmleri sonucunda oluturduklar grafikleri toplar ve kendinde bulunan aadaki gibi bir normal dalm grafii ile karlatrarak rencilere tr ii varyasyonlarn az ok normal bir dalm gsterdiini aklar. Etkinliin ikinci basamanda retmen rencilerin rencilerin cevaplar dinledikten sonra onlara u sorular yneltir: 1. Neden doal seilim fndk byklklerini etkilemitir? 2. Fndk byklklerindeki farkllklar neden kaynaklanmaktadr? 3. Sizce fndklarn byklklerindeki deiiklikler trn dalmna (yaylmasna) nasl etkide bulunur? 4. evre artlar trleri baka ne ekillerde etkiler? EVRME DELLLER retmen Kad Etkinlik: Farkl Canllarn Sitokrom-c Amino Asit Dizilerinin Karlatrlmas Bu etkinlikte renciler mitokondri iinde gerekleen solunum olaynda grev alan protein yapl sitokrom-c enziminin dokuz trdeki amino asit dizilerini karlatracaktr. Bylece renciler trler arasndaki benzer ve farkl amino asitleri belirler. Amino asit dizilerindeki farkllklar trler arasnda varsaylan evrimsel uzaklklarla uyumaktadr dolaysyla birbirine akraba olan trlerde amino asit dizileri birbirine benzerken birbirine uzak trlerin amino asit dizilerinde ok farkllk grlecektir. Etkinliin Amac: Sitokrom-c enziminin aminoasit dizilimindeki benzerlik ve farkllklar evrime delil olarak sunmaktr. lgili Kavramlar: 1. Sitokrom-c enziminin amino asit dizisi tm trlerde birbirine benzer nk hemoglobin ve fibrine gre daha yava deiir. 2. Akrabalk ilikisi olan trlerde sitokrom-c enziminin amino asit dizisindeki deiim genellikle bir amino asitin yerine ayn gruptaki dier bir amino asitin gemesi eklinde olmaktadr. nk ayn gruptaki amino asitler ilevsel olarak ayn zelliktedirler. 3. Sitokrom-c enziminin evrime delili olarak kullanlmasnn nedeni solunumun canllarn ortak zellii olmas ve bu enzimin pek ok canlda ortak olarak bulunmasdr. 4. Evrime delil olarak sadece amino asit dizilimleri deil kromozom bantlar da kullanlabilmektedir. renci Kazanmlar: 1. Gen-protein-amino asit ilikisini anlama. 2. Amino asit dizisi terimini kavrama.
Normal Dalm Erisi y

yemeleri iin 3er fndk semesini istedikten sonra bu seimi neye gre yaptklar sorar. retmen

179

3. Trler arasndaki amino asit dizilerindeki benzerlikleri ve farkllklar belirleme. 4. Yakn ve uzak akraba trleri benzer amino asitleri gz nnde bulundurarak belirleyebilme. Materyaller 1. Dokuz adet canlya ait amino asit dizileri tablosu (Tablo A) ve amino asit gruplar tablosu (Tablo B). retim Stratejisi: retmen bu etkinlikte trlerin birbiriyle evrimsel olarak ilikili olduklarn ve bu ilikilerin eitli delilleri olduunu vurgulayacaktr. ncelikle renciler 2-3 kiilik gruplara ayrlacaktr. rencilere etkinlik katlar datlacak ve aadaki sorular ynlendirilerek snfta tartma ortam oluturacaktr. 1.Sadaki tabloyu dikkate alarak trler arasndaki farkl amino asitleri ve saylarn belirleyiniz. 2. Sizce hangi trler birbirlerine daha yakn hangileri uzak akraba olabilirler? Neden? renci Kad
Tablo A: Baz Canllarn Amino Asit Dizileri
Farkl olan aa

Tablo B: Amino Asit Gruplar (Glisinin iki grupta da yer aldna dikkat ediniz.)

Somon Bal

Kpek Bal

Kaplumbaa

Amino Asit numaras

Amino Asit Gruplar 1. Grup G (Glisin) A (Alanin) V (Valin) L (Lsin) I (zolsin) M (Metionin) F (Fenilalanin) W (Triptofan) P (Prolin) 2. Grup G (Glisin) S (Serin) T (Thrionin) C (Cistein) Y (Tirozin) N (Asparjin) Q (Glutamin)

Maymun Q A P Y S T A K N K G I T G E D T L M E K A T N E

Kurbaa

42 43 44 46 47 49 50 53 54 55 56 57 58 60 61 62 63 64 65 66 100 101 102 103 104

Q A P F T T D K N K G I T K E E T L M E K A T N E

Q A E F S T D K N K G I T G E D T L M E D A T S K

Q A E Y S T D K S K G I V N N D T L M E S A T S

Q A A F S T D K N K G I T G E D T L M E S A C S K

Q A P Y S T A K N K G I I G E D T L M E K A T N E

Q A Q F S T D K S K G I T Q Q E T L R I K T A A S

Q A E F S T E K N K G I T G E E T L M E D A T S K

Q A V F S T D K N K G I T G E D T L M E K A T N E

Tavan

Tavuk

nsan

At

3.Grup D (Aspertik Asit) E (Glutamik Asit)

4.Grup K (Lisin) R (Arjinin) H (Histidin)

180

DOAL SELM retmen Kad Etkinlik: Krdan Balk Bu etkinlik bir populasyon genetii simlasyonudur. Ekinlikte renciler krdan baln evre koullarna ve nehirdeki kirlilikten dolay bitkilerin lmesine cevap olarak deien genotip ve fenotipini gzlemleyecek ve kaydedeceklerdir. Etkinliin Amac: Temel genetik kavramlar evre ve doal seilim kavramlaryla birletirmek, doal seilime rnek olarak evre artlarna cevap olarak populasyondaki gen frekansnn deitiini gstermektir. lgili Kavramlar: 1. Renkli krdanlar, baln rengini kontrol eden 3 alleli (mavi, pembe ve sar) temsil etmektedir. Mavi gen (M) dier renklere baskn, ayrca pembe (P) ve sar genler (S) birbirlerine e baskndr. Pembe ve sar genlerin birlemesiyle balk turuncu renge sahip olur. renci Kazanmlar: 1. Temel genetik kavramlarn anlama 2. Parental genotiplerine dayanarak oluacak yavru dllerin genotiplerini tahmin etme 3. evre artlarnn bir populasyonun genotip ve fenotipi zerindeki etkilerini kefetme Materyaller 1). Gen havuzunu simgelemek iin bir kap 2) 8 mavi, 8 pembe, 8 sar krdan retim Stratejisi: retmen her bir krdann bir bal deil bir geni, iki krdann da bir bal temsil ettiini vurgulayacaktr. Daha sonra rencilere etkinliin ilk 8 basaman grup almas, son basaman snf almas eklinde yaptracaktr. Son basamakta her bir grubun verilerini kaydetmek iin Tablo B tahtaya izilecektir. renci Kad Etkinlik: Krdan Balk 1. Her renkten 8 adet olmak zere toplam 24 krdan alnz. 2. Hangi gen kombinasyonun hangi balk rengini oluturduunu anlamak iin aadaki tabloyu doldurunuz:
Balk Rengi Mavi Pembe Sar Gen Kombinasyonu rnek MM,

Yukardaki tabloya yazdnz cevaplara gre aadaki sorular cevaplaynz: a. Sizce 2 pembe balktan mavi balk oluur mu? Neden? b. Sizce 2 portakal balktan pembe balk oluur mu? Neden?

181

c. Sizce 2 mavi balktan portakal balk oluur mu? Neden? 3. lk yavru dl oluturun. Bunun iin bakmadan krdanlardan 2er 2er aln. Bu durum erkek baln spermleri ile di baln yumurtalarnn ilk dlde rasgele birletiini temsil eder. 12 ifti oluturduktan sonra sonularnz Tablo Aya yaznz:
Tablo A. Gen iftleri ve 1.-4. Yavru Dllerdeki Balk Renkleri
lk Gen/kinci Gen Yavru Dl rnek 1 2 1. M/P 2. 3. YAVRU DLLER 4. 1. 2. mavi Balk Rengi 3. 4.

4. Her renkteki balk saysn hesaplayn ve Tablo Bde ilk yavru dl ksmna yazn.
Tablo B. Krdan Balnda Yavru Dllerin Renkleri
evre Ortamda yeil algler var. Ortamdaki yeil algler ld. Bu yzden plak kalan kaya ve kum grnebiliyor. Yavru Dl Birinci kinci nc Drdnc Drdnc (Yaayanlar) Mavi Pembe Portakal Sar

Krdan balnn yaad nehir, nehrin yatan ve kylarn kaplayan yeil alglerden dolay yeil renkte grlyordu. Mavi renkli krdan bal bu ortamda avclarndan kolayca gizlenebiliyordu, pembe ve portakal renkli krdan balklar da o kadar iyi olmasa da avclarndan gizlenebiliyordu. Ama sar renkli krdan bal yeil renkli ortamda avclarndan gizlenemedii iin yaayamyor ve oalamyordu. Sar renkli krdan balklarnz varsa bunlar ayrn. 5. Aldnz genleri tekrar gen havuzuna koyun (sar renkli krdan balklarn bir kenara koymay unutmayn). Yine bakmadan ikinci yavru dl oluturun. Gen iftlerinizi Tablo Aya kaydedin. Her bir renkteki balk saysn toplayp Tablo Bdeki ikinci yavru dl ksmna yazn. Sar renkli krdan balklarn bir kenara ayrn ve yaayan balklar kaba geri koyun. 6. nc yavru dl oluturun. Verilerinizi Tablo Aya kaydedin. Her bir renkteki balk saysn toplayp Tablo Bdeki nc yavru dl ksmna yazn. Sar renkli krdan balklarn bir kenara ayrn ve yaayan balklar kaba geri koyun. Burada durun. 7. aamaya gemeyin. u sorular grubunuzdaki arkadalarnzla tartn: a. Tm sar genler ortadan kayp m oldu? b. Populasyonun bykl deiti mi? Nasl? Bunun doada da byle olmasn bekler miydiniz? c. nc yavru dldeki populasyon ile nceki yavru dldekileri karlatrnz. 7. Daha fazla gen ifti seerek drdnc yavru dl oluturun. Verilerinizi Tablo A ve Bye kaydediniz. Sar renkli balklar ayrmayn. Durun. Bir evre felaketi gerekleti. Algler iin zararl olan fabrika atklar nehre verildi. Algler hzl bir ekilde ld. plak kalan kaya ve kum sar, pembe ve portakal renkli krdan balklarn gizlerken

182

maviler avclar tarafndan yakaland, yaayamad ve oalamadlar. 8. Mavi krdan bal yaayamadndan bunu ayrn. Mavi dndaki yaayan tm yavru dlleri Tablo Bnin son satrna kaydedin. 9. Tahtadaki tabloyu dier gruplarla doldurun ve aadaki sorulara cevap verin: a. nceki yavru dllere gre populasyon deiti mi? Nasl? b. Hi tamamen kaybolan gen oldu mu? c. evre artlar deitiinde hangi renk gen daha hzl kayboldu? Neden? NSANIN EVRM retmen Kad Etkinlik: nsan Kafataslarnn Karlatrlmas Bu etkinlikte renciler fosil homininlerin (maymunlardan evrimsel olarak ayrlm dik durabilen ve iki aya zerinde yryen trler) ve modern insanlarn kafataslarn tanmlayacak, lecek ve karlatracaktr. Etkinliin Amac: Trler arasndaki benzerlik ve farkllklar bulmak ve zelliklerin zamanla nasl deierek modern insan oluturduunu grmektir. lgili Kavramlar: 1. Bu etkinlik bilimsel srete en iyi aklamay semek iin delil olacaktr. 2. Evrimsel dizilite gei formlar genellikle mozaik eklindedir yani baz zellikler dierlerine gre daha abuk evrimleir. 3. Gnmz insanlar imdiki maymunlardan evrimlememilerdir insan ve maymunlar ortak bir atadan evrimlemilerdir. renci Kazanmlar: 1. lme ve tanmlama iin gerekli iskelet ve di zellikleri belirleme 2. Cetvel kullanma ve lme 3. rneklerin birbirine benzer ve farkl olan zelliklerini belirtme 4. nsan kafatas zelliklerindeki sralamay fark etme Materyaller nsann ve fosil homininlerin kafataslarn gsteren asetatlar ve cetvel retim Stratejisi: retmen bu etkinlikte gnmzdeki trlerin birbiriyle evrimsel olarak ilikili olduklar ve artk bugn yaamayan canllardan evrimletikleri fikrini desteklemede delil olarak insanlarn nasl kullanldklarn vurgulamaldr. Etkinlii rencileri gruplara ayrarak yaptrnz. retmen her bir gruba, 6 trn kafatasnn nden ve yandan grnn asetata baslm olarak verir ve rencilerin bu asetatlar st ste getirmek suretiyle karlatrmalarn ister. Aklama: Kafatas resimleri gsterilecek trler aada sralanmtr: 1. Australopithecus africanus 2. Australopithecus boisei 3. Homo erectus

183

4. Neandertal (Homo neanderthalensis) 5. Cro-Magnon: lk Homo sapiens 6. Homo sapiens renci Kad

H.Australopithecus africanus (95mm)

G. Australopithecus boisei (105 mm)

F. Homo erectus (dii) (140 mm)

E. Neandertal (152 mm)

C. Cro-Magnon (147 mm)

D. Homo sapiens (135 mm)

184

EVRM TEORSNDE 5 BYK KAVRAM YANILGISI Zeki APAYDIN18, Utku KARA19, E.Omca OBANOLU20,Aydan AYDIN21

ZET: Bu almann temel amac, evrim teorisi ile ilgili kavram yanlglarna vurgu yapmak ve bilimin retileri dorultusunda bu yanlglarn dzeltilmesine ynelik neriler sunmaktr. Evrim teorisindeki kavram yanlglar zerine yaplan bu alma yurt ii ve yurt d kaynaklara dayanan derleme bir aratrma niteliindedir. GR: Evrim teorisi canl bilim ierisinde ok byk bir neme sahiptir (Staub, 2002). Bunun nedeni evrim teorisinin, gezegenimizdeki tm canllarn filogenetik olarak ilikilendirilmesiyle ilgili en gl bilimsel aklama olmasdr (NRC, 1998). Dobzhansky (1973), evrim konusunun modern biyolojinin temelini oluturduunu sylerken; Gould (1982), evrim teorisi olmayan bir biyoloji eitimini periyodik tablosu olmayan kimyaya ya da Lincolnsz Amerikan tarihine benzetmektedir. Bishop ve Anderson (1990) da ayn ekilde, evrim konusu anlalmadan modern biyolojinin anlalamayacan savunmaktadrlar. Evrim teorisi bu denli byk bir neme sahip olmas nedeniyle, bu kavramn tarihi binlerce bilim insann yaamlar sresince megul etmitir. rnein Darwin, Lamarck ve Haeckel on dokuzuncu yzylda bulunduklar blgelerin (srasyla ngiltere, Fransa ve Almanya) en byk evrim bilimcileridirler (Gould, 2002). artc bir gerek olmasna karn, bu bilim adamlar, yaptlarnn ilk basmlarnda evrim szcn kullanmaktan saknmlardr. Evrim szcnn yerine Darwin descent with modificition (deiikliklerle treyi), Lamarck transformisme (deiim doktrini), Haeckel transmutations-theorie (transmutasyon teorisi) szcklerini kullanmlardr (Gould, 2002). Bilim adamlar neden bu szc kullanmaktan kanyorlard? Darwinin bu soruya ynelik yant niteliindeki gerekesi, o dnemin biliminin altnda yatan geliim grleriyle hi badamayan bir embriyoloji teorisini belirtmekteydi (Gould, 2002). Yine Darwin dneminde, bu szcn izini srmeye devam edersek, evrim szcnn, o dnemin bilimi ierisindeki anlamndan olduka farkl bir anlamda, konuma dilinde ok kullanlan bir kavram olduu rahatlkla grlebilmektedir. Hatta Oxford ngilizce szl, evrim szcnn izini srmeye devam etmi ve H. Moreun 1647 tarihli bir iirinde bu szce rastlamtr (Gould, 2002). Tm bu anlatlanlardan sonra u grlmektedir ki; evrim teorisi sadece ieriinin anlalmamas ile deil terime yklenen
18 19

Ondokuz Mays niversitesi, Eitim Fakltesi, lkretim Blm, Snf retmenlii A.B.D. Ondokuz Mays niversitesi, Eitim Fakltesi, lkretim Blm, Snf retmenlii A.B.D., 4. Snf rencisi 20 Ondokuz Mays niversitesi, Eitim Fakltesi, lkretim Blm, Fen Bilgisi retmenlii A.B.D. 21 Ondokuz Mays niversitesi, Eitim Fakltesi, lkretim Blm, Fen Bilgisi retmenlii A.B.D., 4. Snf rencisis

185

yanl anlamlarla da birok kavram yanlgsn beraberinde getirmektedir. Ayrca, evrim teorisinin tarih boyunca hem dinsel hem de bilimsel itirazlarla kar karya kalmas ve evrimin doas ile mekanizmasnn tam olarak anlalamamas pek ok kavram yanlgsnn olumasna zemin hazrlamtr (Isaak, 2003; www.evolution.berkeley.edu). Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Yeryznde nasl oldu da varz? erisinde yaadmz evren nasl olumutur? gibi sorulara insanolu yzyllardan beri kafa yormaktadr. Bu durum, insanolunun gemii ve gelecei ile ilgili ontolojik merakna gnderme yapmaktadr. te bu noktada devreye evrim teorisi girmektedir. nk evrim teorisi, insanolunun sorduu bu sorularn ok byk bir blmne bilimsel bilginin rehberliinde rahatlkla yant verebilmektedir (Demirsoy, 1994). Evrim nedir? ncelikle yant verilmesi gereken soru bu olmaldr. nk bu soruya doyurucu bir yant verebilirsek, makalenin konu edindii kavram yanlglarna da dolayl olarak atfta bulunmu oluruz. Basit bir tanmla evrim, bir trn oluumunu, oluumundan itibaren geirdii deiiklikleri ve halen geirmekte olduu deiimleri inceleyen bir bilim daldr (Demirsoy, 1989). Fakat gerek anlamda evrim; bir populasyonun gen havuzunu oluturan alellerin frekansndaki deiimdir ki, bu deiim, yeni bir trn, yani yeni bir gen havuzunun olumasyla ilgilidir (Demirsoy, 1989). Evrim teorisinin kar karya olduu temel kavram yanlglar unlardr: Termodinamiin ikinci yasas ile elimesi, Evrim teorisinin gzlenememesi, Fosil kaytlarndaki eksiklikler (gei formlarndaki eksiklikler), Bilimsel teorilerin ve dolaysyla evrim teorisinin, yasa niteliindeki nermeler kadar kantlanmam olmas, Yaamn kendi kendine rastgele oluumu. zellikle Doal seilim srecinin rastgele bir sre olarak alglanmas, Ayrca evrim kavramnn, insan trnn dorudan modern maymunlardan treyiini akladnn varsaylmas ve szcn sadece Charles Darwine ait bir kavram olarak dnlmesi gibi kavram yanlglaryla, liste daha da uzatlabilir. Fakat tm bu yanlglarn yan sra u iyi bilinmelidir ki, evrim teorisi bu yanlglarn her birine, bilimsel bilginin retileri dorultusunda doyurucu yantlar sunabilmektedir. Evrim teorisindeki kavram yanlglarndan biri termodinamik teorisi ve beraberinde getirdii entropi kavramyla ilgilidir. Bu iki kavram, kaostan dzen oluamayaca ve dzensizliin devaml art eiliminde olmas savndan hareketle, evrim teorisine 186

uyarlanmakta ve evrimin gerekleemeyecei sonucuna ulalmaktadr. Hatta bunu desteklemek iin de evrimin oluabilmesi iin entropinin hareketine zt ynnde bir gcn olmas gerektii dncesi oluturulmaya allmaktadr. Termodinamik teorisinin ikinci yasas neden sz etmektedir? Entropi nedir? Sorularna yant aranmaldr. ncelikle termodinamik, sanayi devriminin bir rn olan endstrilemenin sonucu olarak ortaya km, s makinelerinin verimini artrmaya ynelik olarak uygulamaya aktarlm bir yasa olarak grlmektedir (Grel, 1999). Termodinamik teorisinin evrim teorisiyle ilikisi irdelendiinde yanl bir analojik transfer (abdksiyon) gze arpmaktadr. Bu yaklamla birlikte termodinamik yasas, doada meydana gelebilecek herhangi bir olayn ya da srecin olabilirlik koullarn belirli yasalar erevesinde belirlemektedir (Serway, 1995). Termodinamik, evresiyle enerji al verii yapamayan, yaltlm sistemlerde entropinin her zaman artmas gerektii kuraln getirmekte ve entropiyi, enerjinin deersizleme derecesini gsteren bir olgusal durum olarak tanmlamaktadr (Grel, 1999). Bu tanmdan da anlalaca zere evrimle entropi birbirleri ile elikili kavramlar deillerdir. Yaplan bu tanmla birlikte, anlyoruz ki bu sav dardan enerji alan sistemlerde yani yaltlmam ve olaslkln (probability) ok yksek olduu ortamlarda rastgele (random) bir dzenin oluabilecei dncesini kapsamamaktadr. Baka bir ifadeyle, termodinamiin ikinci yasas kapal sistemler iin geerlidir nermesi doru olan nermedir (Serway, 1995). Ancak, canllar birer ak sistem zellii tamaktadrlar (Berkes ve Klalolu, 1993). Bu nerme, ortamda snrsz enerji mevcut olduu gereini betimlemektedir. Ortamdaki mevcut olan bu enerji daha dzenli ve daha dengeli kimyasal yaplarn oluabilmesi iin harcanmaktadr (Ruelle, 2006). rnein bir uan paralar durduklar yerde kendi kendilerine bir araya gelemezler. Ancak darndan bir enerji verildiinde paralar bir araya gelip bir dzen oluturabilmektedir. ncelikle bu uan 150 parasnn olduunu dnrsek; ilk etapta bu paralarn bir araya gelebilmesi iin 150! (Faktriyel) gibi muazzam bir olaslkla karlamaktayz. Fakat bu doru bir dnce deildir ve biraz daha ileri gidersek bunun Aristo mant yani tasmsal mantk olduunu grebiliriz. nk uan kanatlarn tekerleine, tekerleklerini de pervanesine balama ansmz yoktur. Yani deneme yanlma yolu ile hangi parann nereye konulabileceini rahatlkla bulabiliriz. Oluturduumuz birka model ise ancak birer uak eidi olmaktan teye gidemeyecektir. te bu durum dzensizliin yani entropinin en az olduu durumdur. Belki bu paralar enerji kullanlarak deiik ekillerde birbirine monte edilebilirler. Fakat bu uaklardan bir 187

tanesi varln srdrebilecektir. Bu durum, biyolojik organizasyonlarn meydana geldii ak sistemler iin de benzerdir, biyosfer ve ekosistemler organik maddenin temel yap talarn iermekte olup ortamdaki enerji (Gne) ak ise devamldr. stelik dnya dndan yeni enerji bu sisteme devaml olarak eklenmektedir. Bu enerji de yeryznde s ve radyasyon biiminde kalmaktadr (Sayn, 1998). Buradan hcreye atfta bulunacak olursak u gerekle karlarz; bylesi bir ortamda kararl bir hcrenin yan sra, saylamayacak kadar ok sayda kararl olmayan hcre tasla veya hcre durumlar da oluabilir. Fakat yaamn srdrebilen yani entropiye uyum gc en fazla olan, kendi iinde dengeye erimi hcrelerdir (Sayn, 1998). yleyse bugnk hcreler hakknda belirli bir ynde bilgiye sahip olmamz, gnmzde bu tip hcrelerin var olmasndan kaynaklanmaktadr. Oysa gnmze kadar kararsz yapda bir ok hcre ncs olumu ve entropik direnleri az olduu iin bozunup yok olmulardr. Sonu olarak devaml suretle gezegenimizde kararl hcrelere karn kararl olmayan ve yok olup giden hcre taslaklar hep olumu ve olumaya da devam edecektir (Sayn, 1998). Tm bu verilerden de anlalaca zere termodinamiin ikinci yasas hibir ekilde evrim ile elimemektedir. nk bu yasa kapal sistemlerdeki snrl enerji iin geerlidir! Ancak birok ekosistemi ierisinde barndran doada, snrsz bir enerji mevcuttur. Evrimde yer alan kavram yanlglarndan bir dieri evrimin gzlenemeyen bir sre olmasdr. Burada yaplan hata ise hibir zaman bir trn evriminin gzlenemedii dncesidir. Hlbuki evrim bunun tam tersini iddia etmekte ve bunu da ok net bir ekilde kantlamaktadr. Biyologlar bir trn evrimini defalarca gzlemleyebilmilerdir (Freeman ve Herron, 2001). Genetik biliminde bunun rneklerini ok fazla bulabiliriz. Antibiyotiklere ve eitli ilalara kar diren kazanan bakteriler, bulunduu ortama gre deiim gsterebilen ve evrimleen virsler buna ok iyi birer rnek oluturmaktadrlar. Hatta DTT ve bunun gibi kimyasal ilalara kar diren gsterebilen bcekler hem evrimin gzlemlenmesine hem de doal ayklanmaya iyi birer rnek saylmaktadr (Sayn, 1998). Bunun dnda evrim ve bilim sadece dorudan (demonstrative) kantlar kullanan bir sreci ifade etmemektedir. On dokuzuncu yzyln ikinci yarsndaki fizik temelli epistemolojik yanlglar, evrim biliminin de trlemenin gzlenebildii dorudan kantlara gereksinim duyduu savna destek oluturmaktayd (Rudolph ve Stewart, 1998). Bu byk bir hatayd. Evrim teorisine ilikin kant 188

eletirisi de bu alglamann bir uzants olarak karmza kmaktadr. Fosil bilim (paleontoloji), evrimi destekleyen kantlar arasnda nemli bir yere sahiptir. Ancak bu alana ynelik kavram yanlglar da evrim retiminde sorun olarak karmza kmaktadr. Fosiller, omurgal, omurgasz hayvanlar ve bitkilerin evrimsel tarihi ve akrabalk ilikileri hakknda doyurucu yantlar verebilmektedir (Demirsoy, 1989). Buradaki temel yanlg fosillerin dorudan kendisiyle deil, fosillerin akrabalk ilikisiyle ilgilidir. Ksacas fosillerle ilgili temel yanlg gei formlarna yneliktir. Fakat evrim teorisi, bu kavram yanlgsna, birok paleontolojik almayla yant verebilmektedir. nk her almann sonucunda ortaya kan fosil, evrim teorisinin canl bilim ierisindeki yerini biraz daha salamlatrmaktadr (Gould, 2002). Gei formu yanlgsnda zerinde en ok durulan fosillerden biri Archaeopteryx rneidir (ensun, 1971) . Bu fosil ile ilgili yanlg, canlnn srngenlerden kulara bir gei formu olmad ynndeki dncedir. Doru bir yaklamla kular milyonlarca yl nce srngenlerle ayn gen havuzuna katk veren alt populasyonlarn, sre iinde ortak atalarn bulunduu merkezi populasyondan ayrlmasyla evrimlemilerdir. Bu durum modern kularla modern srngenlerin atalarnn amfibilerden daha yakn gemite ortak olduklar biiminde de ifade edilebilir. Evrim teorisine ilikin bu doru aklama Archaeopteryxi bilim d evrelerin iddia ettii ucube yaratk (hilkat garibesi, yar srngen yar ku) eklindeki bir statden kurtarmaktadr. Bu aklama biimi daha genelde ise, fiziksel evrende var olan her bir gei formunun, evrimsel tarihin bir dneminde evresindeki koullara en iyi uyumu yapm canl olduu kavrayna katk salamaktadr. Tm bunlara paralel, yaplan btn almalar Archaeopteryx populasyonlarnn, srngenlerden kulara bir gei formu olarak; evresine uygun uyumsal zellikleri tad iin yaamda kald ve bir sre bu baarsn srdrp genlerini sonraki dllere aktarabildii nermesini desteklemektedir (Baptista ve Welty, 1998 ). Archaeopteryxe ynelik dier almalar da, bu canlnn hem srngenlerin hem de kularn zellik modellerini tayan bir gei formu olduunu desteklemektedir (Baptista ve Welty, 1998). Yaplan almalar irdelendiinde, bu canlnn iki aya zerinde ne eimli duruuyla, aznda kularn aksine dilerinin var oluuyla ve buna benzer pek ok zellikleri ynnden dinozora benzemektedir. Yine bu canl 23 kuyruk omurgasndan oluan kuyruuyla, kanat iskelet yapsyla ve benzeri zellikleriyle de kua benzemektedir. Grld zere bu canlnn bir gei formu olduuna dair liste uzayp gidebilmektedir (Baptista ve Welty, 1998 ). 189

Archaeopteryx gei canllar ierisinde verilebilecek kk bir rnektir. Ancak zerinde en ok tartma yaratan canllardan bir tanesi olma niteliini tamaktadr (Freeman ve Herron, 2001). Buradan da anlalaca gibi fosil bilim, evrim teorisini rtmek bir yana dursun desteklemektedir. Evrim teorisi, fosilleme olasl hakknda yorumda bulunmamaktadr. Bu i daha ok paleontologlarn (fosil bilimcilerin) ve jeologlarn (yer bilimcilerin) zerinde akl yrtebilecekleri bir durumdur. Paleontologlar fosilleme olaslnn genellikle dk olduu konusunda uzlama iindedirler. Bu dk olasln nedeni de fosillemeyi etkiyen evresel koullardr (Demirsoy, 1989). Bylesi bir bilgi de neden gei formlarnn populasyonlar halinde karmza kamadnn yantn oluturabilir. Evrim teorisindeki kant kavramnn dier bilimlerde olduu gibi dnlmesi de kavram yanlgsna neden olmaktadr. Teoriler, fiziksel evreni ve daha zelde ise canllarn arasndaki ilikileri anlamamz iin gelitirilen aklayc nermelerdir. Doru bir epistemolojik yaklamla teoriler ya da yasalar asla birbirine dnebilen hiyerarik sitemler deillerdir (Lederman, Abd-ElKhalick, Bell ve Schwartz, 2002). Her iki nemli nerme tipi de, bilimde ok farkl grevlere sahip tmeller olarak deerlendirilmelidirler. Bilim, teorilerin, sonsuz snanmalar ile bugnk dzeyine ulamtr. Bu nokta da teorinin zelliinin iyi bilinmesi bilim eitim zellikle evrim retimi ynnden olduka nem tamaktadr : Snanabilir olmaldr yani; dorulanma ve yanllanma zelliinde olmaldr. Bu sre sonunda teori olas biimde modifiye dilebilir: A. Yeni kantlar nda tmden reddedilebilir (ki bu durum teoriler iin, zellikle evrim teorisi gibi yerleik [embedded] teoriler iin olduka zordur). B. Yeni kantlar nda kapsam daralabilir. rnein, Newton fiziinin Einstein fizii karsndaki durumunda olduu gibi. C. Yeni kantlardan hareketle kapsam genileyebilir. lk ortay atld dnemde yeni olmaldr (Demirsoy, 1989). Bu aklamalardan sonra evrim teorisinin, ilk olarak ortaya atld zamandan gnmze kadar gelien, bilimin hemen hemen her alannda mevcut olan kantlardan hareketle, ok az deiikliklerle giderek glenerek amza kadar ulam kkl bir teori olduu grlmektedir (Demirsoy, 1989). Tm bu bilgiler nda, evrim teorisinin kantlanmasna ynelik kavram yanlgs, daha kolay dzeltilebilir. nk tm bu retiler, fen bilimlerindeki teorilerin matematik veya mantktaki gibi bir kantlama srecinden gemediini ortaya koymaktadr. nk fiziksel evren ncl/neden olgularyla sonu olgular arasnda zorunlu bir deterministik ilikinin kurulamayaca kadar olaslkldr (Lawson,1995). Ancak, hem teori 190

hem de kant gibi kavramlarn fen retiminin ilk basamandan itibaren yanl retilmesi (Takn, obanolu, Apaydn, obanolu, Ylmaz ve ahin, 2006) hem de kant szcnn toplum tarafndan yanl anlalmas (Moore, Mitchell, Bally, Inglis, Day ve Jacobs, 2002), bilimi her zaman bu gibi kavram yanlglaryla kar karya getirmektedir (Apaydn, obanolu ve Takn, 2005). Bilimde, belirli bir konudaki gzlemleri aklayan teoriler oluturulurken, nceki bilgiler, gzlemler ve olgular gz nne alnmaktadr. Teoriler de fen bilimlerinin retilerine dayanarak, bu olgularla ilgili baz bilimsel yasalar aklamaktadrlar. Bilimin hibir alannda, teoriler, matematikte veya mantkta olduu gibi tam olarak kantlanmazlar. Yani bilimde byle bir kant tanm yer alamaz (Dagher ve ark., 2005). Bu aklama Darwinin yaad dnem olan Viktorya ngilteresindeki fizik temelli aksiyomatik bilim anlayna gnderme yapmaktadr. Bu yaklama gre bilim yalnzca dorudan kantlarla alan ve hedefi doadaki dzenlilikleri zetlemekten teye hibir anlam ifade etmeyen yasalar reten bir eylem biimidir. Bylesi bir yaklam epistemolojik bir kavram yanlgs ve bilgi eksiklii olarak, gnmz toplumuna ve hatta akademisine kadar ulamtr (Rudolph ve Stewart, 1998; Norris ve Phillips, 1994; Smith, Siegel, ve McInerney, 1995). Yanl olan bu epistemolojik alglama biimi tpk dogmalar gibi bilimin kesinlikler ieren yasa (yasalar da deiime aktr) niteliinde deimez nermeler rettii alglamasn da beraberinde getirmektedir. Olaslkl bir evrende, belirli snrllklara sahip insanolunun tm olaslklar kapsayan tmellere ulamas beklenemez. Bilimsel eylem biimi de, doas gerei bu tip tmellere ulamak hedefine ynelmi deildir. Tm olaslklar kapsayan tmellere sahip olma iddias bilimin deil metafiziin iddias olarak karmzda durmaktadr. nsanolu bilimsel eylem iersindeki aratrmalar ve gzlemleri sonucunda yeterli kantlara ulatka, yeni teoriler gelitirecek ya da mevcut nermeleri (ister yasa niteliinde ister teori niteliinde olsun) modifiye (bu terim istikrarl bir deiime gnderme yapmaktadr) edecektir. Ancak bylesi bir deiim srecinde bir bilimsel teorinin yerini yine bir bilimsel teori alacaktr. Buradan hareketle, canl bilimin en nemli aklamas olan evrim teorisinin, ne matematik ne de mantktaki gibi kantlanmas beklenemez. Yaam kendi kendine oluabilir mi? Yaam bir rastlant sonucu drt milyar gibi uzun bir srede geliebilir mi? nsan vcudundaki en ufak bir hcre veya daha karmak herhangi bir sistem, birden bire ve kendi kendine oluabilir mi? Yaam bir rastlant sonucu mu meydana gelmitir? Bu sorular, evrim teorisindeki nemli yanlglardan biri olan doal seilimin rastlantsal olduu alglamasn ima etmektedir. (NRC [National Research Council], 1998). Aslnda tm 191

bu sorularn yant evrimin mekanizmas ve canl bilimin retileri doru anlaldnda basit ve bir o kadar da nettir. nk doal seilim yoluyla evrim teorisi, mutasyonlarn, mutasyonlara bal genetik eitliliklerin ve evresel koul deiikliklerinin rastlantsal olduunu; ancak canllarla doann etkileimiyle gerekleen doal seilim srecinin rastlantsal olmadn aklar. Bu sre sonunda uyumsal zelliklere sahip olan canllar seilebilir ve tad kaltsal materyali bir sonraki dle aktarrlar. ematize edilecek olursa, doal seilim sreci: Eeyli reme + kaltm + varyasyon unsurlarnn bir bilekesi olarak ortaya kar (www.evolution.berkeley.edu). Ayrca insan vcudunun gerek anatomik gerekse de morfolojik yaps incelendiinde, balklara, srngenlere ve hatta ilkel bakterilere ait zelliklere sahip olduu grlmektedir (Hoagland, 2003). Sadece nronlarn evrim srecinin, drt milyar gibi ok uzun bir zaman dilimi ile karlk gelmesi bu ortak zelliklerin ortak bir populasyondan ya da gen havuzundan kaynakland nermesi iin gl bir kanttr. Ayrca bir nron, milyonlarca hcrenin bir araya gelmesinden olumakta ve bu durum da nronlarn evrim srecinin son basaman oluturmaktadr (Sayn, 1998). Ayn ekilde nronlardaki gibi dier sistemlerdeki evrim srecinin de bu durumdan farksz olduu gze arpmaktadr. Bu bilgiler nda insann dier hcre, doku, organ ve organ sistemlerinde meydana gelen evrim srecinin dier canllarda da, tam olarak ayn olmasa bile benzer bir ekilde meydana geldii rahatlkla grlebilmektedir. Hatta gerek insanlarda gerek memelilerde meydana gelen benzer metabolik reaksiyonlara ve bunlarn alt kademelerine dier canl trlerinde de rastlanabilmektedir (Morton, 2000). Buradan hareketle anlalyor ki, bu kadar karmak bir sistem herhangi bir doast g tarafndan bir anda meydana getirilemez. Bu durum son yaplan almalarla da ok iyi kantlarla desteklenmitir. yle ki bir zamanlar yaklak 540 milyon yl ncesinde Kambriyen patlamasyla aniden ortaya kt dnlen bir ok canl grubunun aslnda prekambriyen dnemden kken ald tespit edilmitir (Morton, 2000). Bu kantlar, organizasyonlarn uzun yllar boyunca evrimsel mekanizmalarn yardmyla yava yava ve belirli bir dzen dahilinde gelitii bilgisiyle tutarllk gstermektedir (Sayn, 1998). Evrim teorisi, insann ontolojik (varlk bilimsel) sorgulamalarna, binlerce yllk din kurumunun yantlarnn tersine yantlar getirmesi, olgular karsnda dualistik gereklik (ifte gereklik) yaklamn reddetmesi ve antroposentrik (insan merkezci) aklamalar pe atmas bakmndan tarih boyunca imekleri zerine ekmi ve arlatanlarn ilgi oda olmutur. Bu durum sadece sivil toplumu deil ayn zamanda akademik evreyi de etkileyerek bir ok kavram yanlgsnn yaamda kalmasna neden olmutur. Bu balamda 192

gerek evrim teorisiyle ilgili alanlarda almaya yeni balayanlar, gerek evrim teorisiyle ilgili az ya da ok kaynak taram olanlar gerekse de evrim teorisiyle ilgili hibir bilgiye sahip olmayanlar, bu szc duyduklarnda genellikle zihinlerindeki temel iki kavram yanlgsndan hareketle tutum gelitirmektedirler : Bunlardan ilki, insann dorudan gnmz modern maymunlarna benzer bir maymun atadan treyip tremedii konusudur. Bilim d toplum insans maymunlarla insann ayn familyaya ait iki farkl tr olmasn ve ortak bir ataya sahip olma durumunu son derece yanl yorumlamaktadrlar. Burada sergilenen yaklama gre modern empanzeler gemite hala var olup insann atas statsnde canllardr alglamasn ulalmaktadr. Oysa durum byle deildir. nk evrim teorisinin temel nermesi, modern insans maymunlarla insann atasnn en yakn gemite bir ortak ataya sahip olduu ynndedir. Bu yaklam ayn zamanda populasyonlarn deil de bireyin dorudan deiimi biiminde bir evrimin gerekletii yanlgsn da iinde barndrmaktadr. Halbuki doru yaklama gre gemite ne modern maymunlar vard nede modern insan vard ve bundan dolaydr ki modern maymunlar, hibir jeolojik dnemde modern insanlarn atas olmamtr (Gould, 2002). Anlalaca gibi empanzelerle insanlar arasndaki nemli benzerlikleri nasl aklarz? sorusunun yantn bireyin dorudan evrimi alglamas oluturamaz. Sorunun akla uygun bilimsel yant, en yakn gemiteki ortak atasal populasyondaki gen havuzuna katk veren alt gruplar arasnda deiik izolasyon mekanizmalaryla kopukluklarn olumasdr. Apaydn ve ark., 2005; Gould, 2002). Buradan da anlalaca zere modern insans maymunlarn insann atas olduu saytls, evrim teorisi iin deil, evrim teorisi hakknda eksik bilgiye sahip bir birey iin bir eksiklik nitelii tamaktadr (Apaydn ve ark, 2005). kinci yanlg, evrim szcnn yalnzca Charles Darwin ile ililki,lendirilmesidir. Halbuki evrim szc kullanlmam olsa da evrime ynelik almalarn (bilinli ya da deil) tarih ncesine dayand grlmektedir (Demirsoy, 1989). rnein: Thales (M.. 624-546), evrim ile ilgili almalar yapmtr. Ancak o dnemde canl bilimdeki bilgilerin yetersizlii nedeniyle, yaplan almalarn, bugnn evrim almalarna katkda bulunduu sylenemez. Ancak Aristonun bitkiler ve hayvanlar hakknda ok fazla bilgiye sahip olduu gze arpmaktadr. Aristo sahip olduu bu bilgiler sayesinde canllarn birou ile ilgili doru tanmlamalar yapmtr (Demirsoy, 1989). Ayrca bir canlnn dier bir canlnn deiimi soncu meydana geldii savn ortaya koymutur. Bu deiimin basit yapdan daha karmak bir yapya doru olduu fikrini de ne srmtr (Hoagland, 2003). 193

Milattan sonraki dnemde, Rnesans ile birlikte canllar hakkndaki bilgi birikiminin artt grlmektedir. Bilgi birikiminin artmasyla birlikte, evrim teorisi zerinde alan bilim insan says da artmtr. Hook, Ray, Buffon, Erasmus Darwin ve Lamarck bunlara iyi birer rnektir. Yine bu dnemde Da Vinci gibi sanat insanlarnn da canl bilimiyle urat grlmektedir (Demirsoy, 1989). Gnmze gelene kadar evrim teorisi zerinde almalar biyologlarn yaptklar ile snrl kalmam; fizik, kimya, fosil bilim, jeoloji, evre bilimi ile uraanlar da evrim teorisi ile ilgilenmilerdir. Yani ksacas evrim szc poplerliini Charles Darwin sayesinde kazanm olabilir; ancak Darwine ait olacak kadar kk ve basit bir kavram deildir. SONULAR Literatr gstermektedir ki, rencilerin evrim teorisi ile ilgili bilimsel olmayan bak alar ve buna bal alarak ortaya kan kavram yanlglar hala devam etmektedir. Yaplan bu alma ile de, hem evrim teorisinin bilimsel ve dinsel itirazlarla karlamasndan hem de evrim mekanizmasnn ve doasnn tam ve doru olarak anlalamamasndan dolay, tarih boyunca birok kavram yanlgs ile kar karya kalndna bir kez daha dikkat ekilmeye allmtr. Ayrca bu alma, temel olarak, evrimin gzlenememesi, termodinamik teorinin ikinci yasas ile elimesi, fosil kaytlarndaki eksiklikler, yaamn rastlant sonucu oluumu ve kant kavramnn yanl alglanmas ana balklar altnda toplayabileceimiz be byk kavram yanlgsna vurgu yapmaktadr (Isaak, 2003; Demirsoy 1994; www.evolution.berkeley.edu). Yine bu almada, evrim kavramyla ilgili en temel arptmalardan biri olan, insann maymundan geldii biimindeki aslsz nerme ve evrim szcnn Darwine ait olduuna ynelik kavram yanlgs zerinde durulmutur (Gould, 2002). almann amac, belirtilen her kavram yanlgsna bilimsel bilginin rehberliinde hem kavramsal hem de rneksel olarak yant vermektir. alma ierisinde kavram yanlglarnn zmlerine ynelik verilen rnekler, kavram yanlglar iin yaplan her bilimsel aklama, bu temel kavram yanlglarna younlatrlm bir biimde dikkat ekmeyi hedeflemitir. 2004 ylnda birinci dneminde uygulanmaya balayan yeni fen ve teknoloji program, ilkeler temelinde, Birleik Devletlerdeki NRC (1996) tarafndan gelitirilen Ulusal Fen Eitimi Standartlarna (National Science Education Standarts) benzemektedir. Ancak Trkiyedeki programda bilimin doas, bilimsel aratrma sreci ve bilim, teknoloji ve toplum ilikisi bakmndan eksiklikler vardr (Apaydn ve ark., 2006; Bac Kl ve ark., 2006, Takn ve ark., 2006). Ayrca Ulusal Fen Eitimi Standartlar incelendiinde, 194

rencilerde var olan evrim ile ilgili kavram yanlglarnn dzeltilmesi iin etkinlikler ve fakl retim metotlarna da yer verildii grlmektedir. Bu durumun tersine MEB tarafndan hazrlanan yeni programda, evrim teorisine vurgu yaplmamas gze arpmakta ve hatta baz niteler akll tasarm (intelligent design) dogmasyla ilikilendirilmeye allmaktadr (Apaydn, Ta ve zsevgen, 2006; ztrkler, 2006). Tm bu yanllar ortadan kaldrmaya ynelik bir ulusal eitim politikasnn desteiyle, evrim retimine daha okul ncesi dnemde doada gzlem yaptrlarak balanlmal, bundan sonraki srete evrim ile ilgili bilgiler ve kavramlar rencilere, dzeylerine uygun olarak, sarmallk ilkesi erevesinde verilmelidir (Lawson, 1995). Her dzeyde rencinin doaya karlarak gzlem yapmalarna frsat verilmesi evrim retimi asndan son derece yaamsal neme sahiptir. Bylece, rencilerin canllarn eitliliini anlamalarna ve bu eitliliin nedenlerini sorgulamalarna yardmc olunacak, ve yukarda aklanmaya allan kavram yanlglarnn giderilmesi yolunda nemli admlar atlaca dnlmektedir. zellikle ilkretim dzeyindeki bilim retimi srecinde, canllarn benzerlik ve farkllklarn alglamamza neden olan zellikler ve zellik rntleri evrim retimi iin ok nemlidir. Ayrca fen ve teknoloji kitaplarndaki eksiklerin dzeltilmesi aamasnda MEB ile eitim fakltelerinin ibirlii iinde olmas gerektii savunulmaktadr. Bunun yan sra zellikle bilim ve snf retmenlerinin evrim teorisini doru alglamalarn salayacak epistemolojik eitim almalar ve yine retmen adaylarnn eitim grd fen bilgisi ve biyoloji retmenlii blmlerine evrim retimi ad altnda bir lisans dersinin eklenmesi gerektii dnlmektedir.

KAYNAKLAR Apaydn, Z. , obanolu, E. O., Takn, . (2005). Evrim retimi iin model nerisi: Soyaac, hat modeli, el modeli oluturma. Apaydn, Z., Ta, E., ve zsevgen, T. (2006, Eyll). lkretim 4. snf fen ve teknoloji programnn ierik asndan deerlendirmesi. XV. Ulusal Eitim Bilimleri Kongresi nde sunulan bildiri. Mula niversitesi, Mula. Bac Kl, G., Haymana, F., ve Bozylmaz, B. (2006, Eyll). lkretim fen ve teknoloji retim programnn bilim okuryazarl ve bilimsel sre becerileri asndan analizi. XV. Ulusal Eitim Bilimleri Kongresi nde sunulan bildiri. Mula niversitesi, Mula. Berkes, F. ve Klalolu, M. (1990). Ekoloji ve evre bilimleri. stanbul: Remzi Kitabevi. Bishop, B. A. ve Anderson, C. W. (1990). Student conceptionsof natural selection and its role 195

in evolution. Journal of Research in Science Teaching, 27, 415-427. Dagher, Z., R., ve Boujaoude, S. (2005). Students perceptions of the nature of evolutionary theory. Journal of Science Education, 89, 378-391. Demirsoy, A. (1989). Yaamn temel kurallar Cilt 1. Ankara: Hacettepe niversitesi Yaynlar. Demirsoy, A. (1994). Kaltm ve evrim. Ankara: Meteksan Yaynlar. Dobzhansky, T. (1973). Nothing in biology makes sense except in the light of evolution. The American Biology Teacher, 35, 125-129. Freeman, S. ve Herron, J. C. (2001). Evrimsel analiz. (ev: B. plak, H. H. Babyk, S. Karaytu, . Gngz, 2. Bask). Ankara: Palme Yaynclk. Gould, T. (1982). Darwinizm and expansion ofevolutionary theory. Science, 216, 380-387. Gould, S., J. (2002). Darwin ve sonras: Doa tarihi zerine dnceler. (ev: C. Temrc, 4. Bask). Ankara: Tbitak. Grel, O. (1999). Yaamn kkeni. (1. Bask) stanbul: Pan Yaynclk. Hoagland, M., B. (2003). Hayatn kkleri. (ev: . Gven, 22. Bask). Ankara: Tbitak. Isaak, M. (2003). Five major misconceptions about evolution. 03.03.2007 tarihinde http://www.talkorigins.org/faqs/faq-misconceptions.html adresinden alnmtr. Lawson, A. E. (1995). Science teaching of the development thinking. Belmont, CA: Wadsworth Publishing Company. Lederman, N., Abd-El-Khalick F., Bell R. L., ve Schwartz R. S. (2002). Views of nature of science questionnaire: Toward valid and meaningful assessment of learners conceptions of nature of science. Journal of Research in Science Teaching, 39(6), 497-521. Moore, R., Mitchell, G., Bally, R., Inglis, M., Day, J., ve Jacobs, D. (2002). Undergraduates understanding of evolution: Ascriptions of agency as a problem for student learning. Journal of Biological Education, 36(2), 65-71. Morton, G. R., (2000). Phylum Level Evoloution. http/home.entouch.net/dmd/cambevol.htmden 22.04.2007 tarihinde indirilmitir. Norris, S. & Phillips, L. (1994). Interpreting pragmatic meaning when reading popular reports of science. Journal of Research in Science Teaching, 31, 947-967. NRC (National Research Council). (1996). National science education standards. Washington, DC: National Academy Press. ztrkler, . (2006). Okullarda evrim soruturuluyor. . Gen, (Ed.), Evrim, bilim ve eitim (1.

196

Bask) iinde (295-300). stanbul : Nazm Kitapl. Ruelle, D. (2006). Rastlant ve kaos . (ev: D. Yurtren, 20. Bask). Ankara: Tbitak Rudolph, J. L. ve Stewart, J. (1998). Evolution and the nature of science: on the historical discord and its implications for education. Journal of Research in Science Teaching 35 (10), 1069-1089 Sayn, . (1998). Yaratlmay yaam nasl balad?. Bilim ve topya dergisi. 03.03.2007 tarihinde alnmtr. Serway, R., A. (1995). Fen ve mhendislik iin fizik: Modern fizik ilaveli. (ev: K. olakolu, 3. Bask). Ankara: Palme Yaynclk. Smith, M. U., Siegel,H., & McInerney, J.D. (1995). Foundational issues in evolution education. Science & Education, 4, 23-46. Staub, N. (2002). Teaching evolutionary mechanisms: Genetic drift and mvems. Bioscience, 52(4), 373-377. Stefoff, R., (2004). Charles Darwin: Evrim devrimi. (ev: . Kalnyazgan, 1. Basm). Ankara: Tbitak. ensun, A. (1971). Evolusyon: stanbul: irket Mretibiye Yaynclk Takn, ., obanolu, E., O., Apaydn, Z., obanolu, ., H., Ylmaz, B., ve ahin, B. (2006). Lisans rencilerinin teori kavramn alglaylar. XV. Ulusal Eitim Bilimleri Kongresinde sunulan bildiri. Mula niversitesi, Mula. Welty, J., C., ve Baptista, L. (1988). The life of birds (4th. Ed.). New York: Saunders College Publishing. www.geocities.com/wankeragnostic/evrim_bilimyant.htm. www.evolution.berkeley.edu/evosite/misconceps/IAorigintheory.shtml. http://www.geocities.com/wankeragnostic/yaratilmayis.htm adresinden

197

ANTMKROBYAL AKTVTEYE SAHP TERMOFLK BAKTERLERN 16S rRNA ANALZ LE TANILANMASI Gamze BABLBL1, Z.Burcu BAKIR ATELER1, Blent BOZDOAN2, Kubilay METN1, Erman ORYAIN1, H.Halil BIYIK1
1 Adnan Menderes niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Biyoloji Blm AYDIN 2 Adnan Menderes niversitesi, Tp Fakltesi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji ABD, AYDIN

ZET Son yllarda biyokimyasal yntemler yannda molekler yntemler bakteri tanlanmasnda kullanlmaya balanmtr. Tm bakterilerden 16S rRNA oaltlmasn salayan niversal primer kullanlarak bu genin oaltlmas ve sekanslanmas filojenik almalarda standard yntem olarak yerini almtr. Bu almada Aydin ve Denizli illeri ve evresindeki scak su kaynaklar ve topraktan izole edilen ve antimikrobiyal aktivite gsteren termofilik bakterilerden 14 tanesinin 16S rRNA sekans analizi yaplarak tr tans amalanmtr. Sular 65 C de gelien, Gram pozitif ubuk morfolojide bakterilerdir ve tm Geobacillus stearothermophilus DSMZ 22 suuna kar inhibitr etki gstermektedirler. Yenicekent ve Glemezli (Denizli) de bulunan scak su kaynaklar ve topraktan izole edilen sularn genomik DNAlar Ronimus ve ark. tarafndan nerilen metot kullanlarak izole edilmitir. niversal primerler kullanlarak oaltlan 16S rRNA geni ayn primerlerle CEQ 8000 (Beckman Coulter, Fullerton, CA) kullanlarak sekanslanmtr. Sekanslar gen bankas (www.ncbi.nlm.nih.gov) ile Nucleotide-nucleotide BLAST (blastn) program kullanlarak karlatrlm ve homolojiler belirlenmitir. Gen bankasnda yaplan blast analizlerinde 7 izolattan bir tanesi (HBB-270) Geobacillus thermoglucosidasius, iki tanesi (HBB-244, HBB-245) Geobacillus pallidus, iki tanesi (HBB-215, HBB-218) Geobacillus toebii, bir tanesi (HBB-225) Anoxybacillus flavithermus ve bir tanesi de (HBB-246) Anoxybacillus kestanboliensis ile homolog olarak saptanmlardr. Denizlideki scak su kaynaklarndan izole edilen bakteriler Trkiyede daha nceden bildirilmi scak su floras raporlaryla uyumlu bulunmutur. Pahal bir yntem olmasna karn 16S rRNA analizinin bakteri tanlanmasnda klasik yntemlerle kullanlabilecek bir yntemdir.

198

GR Gda bilimindeki pek ok aratrma, yeni koruma teknolojilerinin gelitirilmesi zerine younlamtr, fakat bunlardan pek az endstriyel anlamda kullanlabilir hale getirilmitir. Yzyllardan beri pek ok gda koruma yntemi bulunmakla birlikte, gnmzde yeni olarak adlandrlabilecek pek ok teknoloji ve uygulama gelitirilmitir. Bunlar arasnda sl olmayan inaktivasyon metotlar (yksek hidrostatik basn, pulsed elektrik alanlar), yeni paketleme sistemleri, doal antimikrobiyal bileikler ve biyo-koruma yntemleri saylabilir. Doal antimikrobiyal bileiklerin gda endstrisinde kullanm ile ilgili olarak pek ok alma yaplmaktadr. Bitkiler, hayvanlar ve mikroorganizmalar tarafndan retilen bu antimikrobiyal ajanlar, retici organizmada bir savunma mekanizmas olarak ortaya kmlardr. Bunlar arasnda laktoperoksidaz (st), lizozim (yumurta beyaz), saponin ve flavonoidler (bitki ve baharat), bakteriyosinler (laktik asit bakterileri) ve kitosan saylabilir (1). Bakteriyosinler zellikle retildikleri bakteriye yakn trleri dorudan etkileyen, bakterisidal aktiviteye sahip protein veya protein kompleksleridir (2). Antibiyotiklerin etki mekanizmalarndan biri de mikroorganizmalarn geliimini protein sentez mekanizmasn bozarak inhibe etmeleridir, ancak pek ok direnli suun oluumuna da yol amaktadrlar. Bakteriyosinlere kar direnli su geliimi olduka nadirdir. Ayrca bakteriyosinlerin toksisitesine dair pek az veri vardr, aratrmalar ve bakteriyosinlerin uzun sreli kullanm bu bileiklerin gvenle kullanlabileceini gstermektedir (3). Ksaca belirtmeye allan bu sebeplerden dolay bakteriyosinler zerinde son yllarda olduka fazla alma yaplmaktadr. Bakteriyosin retimi ile ilgili olarak en fazla allm mikroorganizma grubu laktobasiller (LAB) olmakla birlikte, pek ok bakteri zellikle de gda kkenli olanlar bu zellik asndan aratrlmakta ve yeni potansiyeller aranmaktadr. Ayrca bakteriyosinlerin zellikleri ve genetik temelleri incelenerek bunlarn organizma tarafndan sentezlenmesi ve dzenlenmesinden sorumlu biyokimyasal yollar aydnlatlmaya allmaktadr. Son yllarda biyokimyasal yntemler yannda molekler yntemler bakteri tanlanmasnda kullanlmaya balanmtr. Tm bakterilerden 16S rRNA oaltlmasna salayan niversal primer kullanlarak bu genin oaltlmas ve sekanslanmas filojenik almalarda standard yntem olarak yerini almtr. Bu almada Aydn ve Denizli illeri ve evresindeki scak su kaynaklar ve topraktan izole edilen 201 termofilik bakteri antimikrobiyal aktiviteleri asndan taranm ve ilerinden seilen 14 tanesinin 16S rRNA sekans analizi yaplarak tr tans amalanmtr. 199

MATERYAL VE METOT Termofilik Bakterilerin zolasyonu Aydn ve Denizlide bulunan scak su kaynaklarndan ve topraktan rnekler alnmtr. rnekler alnrken suyun scakl ve pH llmtr. Su rnekleri 200-500 mllik steril koyu renkli ielere; toprak rnekleri steril poetlere; birikintiler ise steril kaplara alnmtr. rnekler alndktan yaklak 4 saat sonra laboratuara getirilmitir. Laboratuara getirilen rnekler zenginletirme amacyla sv Thermus ortamlarna inokule edilmitir. Daha sonra Caso Agar ieren petrilere ekim yaplmtr. zolatlarn saf kltrleri elde edildikten sonra % 20lik skim milk ieren tplere aktarlarak -20Cde saklanmtr. Antimikrobiyal madde taramas zolatlarn antimikrobiyal madde retip retmediklerini belirlemek amacyla tarama testleri yaplmtr. Bakteriyosin taramas yaplrken eitli metotlar denenmi ve taramalar bu yntemlerden en uygun olan ile (4) yaplmtr. zolatlarn skim milkdeki kltrlerinden Caso agar plaklarna krdanla izgi ekim yaplmtr. Petriler 65 C de 24 saat inkbe edilmi ve ertesi gn petriler 15 dakika boyunca 254 nm UV nna maruz braklmtr. UV ile nlanm petrilerin zerine ierisinde indikatr bakteri bulunan 5 ml soft agar (%1 agar) dklmtr. Soft agarlara eklenen indikatr bakteri younluu 0.5 MacFarland bulanklna gre ayarlanm ve bu sspansiyondan soft agara 100 l eklenmitir. 24 saat 65 C de inkbasyondan sonra baz kolonilerin etrafnda zonlar gzlenmitir. Zonlarn byklne gre; +: zayf; ++:orta; +++:gl antimikrobiyal etki olarak deerlendirilmitir. DNA zolasyonu ve Molekler Tan DNAs izole edilecek sulardan CASO agar ieren petrilere ekim yaplmtr. Ertesi gn gelien tek kolonilerden triptik soy broth ieren tplere inokle edilmi ve 65Cde bir gece inkbe edilmitir. Sv ortamda gelien kltrlerin genomik DNAlar Ronimus ve ark. tarafndan nerilen metot (5) kullanlarak izole edilmitir. niversal primerler kullanlarak oaltlan 16S rRNA geni ayn primerlerle CEQ 8000 (Beckman Coulter, Fullerton, CA) kullanlarak sekanslanmtr. Sekanslar gen bankas (www.ncbi.nlm.nih.gov) ile Nucleotidenucleotide BLAST (blastn) program kullanlarak karlatrlm ve homolojiler belirlenmitir. zolatlarn kendi aralarndaki filogenetik ilikiyi belirlemek zere PAUP* v. 4.0b10 program kullanlarak neighbor-joining algoritma analizi yaplmtr. Sekanslarn 200

hizalamasnda Bioedit program kullanlmtr. Yalnzca %50 (%95 CIya edeer) den yksek bootstrap deerleri nemli bulunmu ve NJ aacnda bu deerler belirtilmitir SONULAR zolatlarn 16S rDNA geninin ksmi (433 bp) sekans ile genbankasndan elde edilen sekans verileri kullanlarak NJ aac oluturulmutur (ekil 1). Aa oluturulurken Kimura 2-parameter substition modeli kullanlmtr.

201

Gen bankasnda yaplan blast analizlerinde 7 izolattan bir tanesi (HBB-270) Geobacillus thermoglucosidasius, iki tanesi (HBB-244, HBB-245) Geobacillus pallidus, iki tanesi (HBB-215, HBB-218) Geobacillus toebii, bir tanesi (HBB-225) Anoxybacillus flavithermus ve bir tanesi de (HBB-246) Anoxybacillus kestanboliensis ile homolog olarak saptanmlardr. Denizlideki scak su kaynaklarndan izole edilen bakteriler Trkiyede daha nceden bildirilmi scak su floras raporlaryla uyumlu bulunmutur. Pahal bir yntem olmasna karn 16S rRNA analizi bakteri tanlanmasnda klasik yntemlerle birlikte kullanlabilecek bir yntemdir.

202

KAYNAKLAR 1. Devlieghere, F., Vermeiren, L., Debevere, J., (2004). New presevation technologies. International Dairy Journal. 14: 273-285 2. Klaenhammer, T.R., (1988). Bacteriocins of lactic acid bacteria. Biochimie. 70: 337-379 3. Mishra C., Lambert J., (1996). Production of anti-microbial substances by probiotics. Asia Pasific Journal of Clinical Nutrition, 5: 20-24 4. Martirani L., Varcamonti M., Naclerio G., Felice M.D. (2002). Purification and partial characterization of bacillocin 490, a novel bacteriocin produced by a thermophilic strain of Bacillus licheniformis. Microbial cell factories 1:1 5. Ronimus R.S., L.E. Parker, H.W.Morgan (1997). The utilization of RAPD-PCR for identifying thermophilic and mesophilic Bacillus species. FEMS Microbiology Letters. 47: 75-79. 6. Saitou, N and Nei, M., (1987). The neighbor-joining method: a new method for reconstructing phylogenetic trees. Mol. Biol Evol., 4, 406425. 7. Swofford, D.L., (2002). PAUP*. Phylogenetic Analysis Using Parsimony (*and Other Methods), Version 4, Sinauer Associates, Sunderland, MA.

203

FEN VE BYOLOJ ETMNDE EVRM RETM VE BLMN DOASI Bahar YILMAZ22, Zeki APAYDIN23 zet:
Bu almann amac fen eitiminde evrim retimi ve bilimin doas kavramlarnn nemine vurgu yapmaktr. Fen eitimi, evrim retimi ve bilimin doas ile ilgili yurt ii ve yurtd kaynaklardan yararlanlarak derleme bir alma yaplmtr. Ayn zamanda National Science Education Standards (NRC, 1996) ve Teaching about Evolution and the Nature of Science (NRC, 1998) gibi temel bilim eitimi kaynaklar kullanlarak evrim retiminin fen eitimi iindeki yeri ve nemi belirtilmitir. Evrim retimi, nemli biyoloji kavramlarn aklamasna ek olarak, bilimin doasn aydnlatmak ve bilimi yanl alglamalardan ayrmak iin de mkemmel bir frsat sunmaktadr (Farber, 2001; NRC, 1996; NRC, 1998). Buradan hareketle almann temel amac, evrim retiminin, fen eitimi ve bilimin doasnn alglanmasnda son derece yaamsal bir frsat sunduuna dikkat ekmektir.

Giri: Trkiyede 20012002 eitim-retim yl birinci dneminde uygulanmaya balanan Fen ve Teknoloji programnda fen okur-yazarl gelitirilmesi ama olarak belirtilmitir (MEB, 2000). Ayn aba iinde olan bir baka lke de Amerika Birleik Devletleridir. Amerikadaki eitimciler de Project 2061de (AAAS, 1989) anaokulundan balayarak 12. snfa kadar olan fen, matematik ve teknoloji eitimini gelitirmek amacndadrlar. Bu proje kapsamnda 12 yllk fen retimi sonunda, rencilerin amalanan dzeye ulaabilmeleri iin renmeleri gereken kavram ve prensipler National Science Education Standards (Ulusal Fen Eitimi Standartlar) olarak oluturulmutur (NRC, 1996). Okullar ve retmenler yukarda ad geen proje kapsamndaki standartlar rehber alarak fen retimi programlarn gelitirebilirler. Ulusal Fen Eitimi Standartlar (NSES), bilimsel bir uygulama ile ilgili kritik kavramlarn rencilere retiminin nemini vurgulamaktadr (NRC, 1996). Bu anlamda bu kitaplar, retmenlere evrim retimi iin temel bilgi ve retim stratejileri salamaktadr (NRC, 1998). Project 2061de (NRC, 1996) ifade edildii gibi, fen retiminin amac gelecek kuaklarn fen okur-yazarlna katkda bulunmaktr (AAAS, 1994).

22 23

Ondokuz Mays niversitesi, Eitim Fakltesi, lkretim Blm, Fen Bilgisi retmenlii A.B.D. Ondokuz Mays niversitesi, Eitim Fakltesi, lkretim Blm, Snf retmenlii A.B.D

204

Amerikan fen retimi standartlarna bakldnda, fen ierik standartlar Trkiyenin retmeyi amalad fen ieriine benzemektedir. Ancak Trkiyedeki programda birtakm eksikler vardr ( Bac Kl, 2002). Amerikan fen ierik standartlar: Fende btnleen kavram ve sreler, Bilimsel aratrma, Fizik bilimi, Canl bilimi, Yer ve uzay bilimi, Bilim ve teknoloji, Kiisel ve sosyal perspektifle bilim, Bilimin tarihi ve doas olarak 8 kategoriye ayrlmtr. Bir fen programnda yukardaki 8 kategorinin de bulunmas gerektii, sadece belli blmler alnarak hazrlanan fen retim programnn bilim okur-yazarln salayamayaca belirtilmektedir (NRC, 1996). Trkiyenin fen bilgisi program incelendiinde ise, genelde fizik bilimi, canl bilimi, yer ve uzay bilimine nem verildii grlmekte, bilimsel aratrma program sunulurken uygulanmakta, bilim ve teknoloji ilikisine ise baz nitelerin banda ya da Atatrklk ile ilgili konularn bal altnda yer verilmektedir. Kiisel ve sosyal perspektifle bilim, bilimin tarihi ve doas temalarnn ok fazla ilenmedii grlmektedir (Bac Kl, 2002). Fen eitiminde bilimin doasnn ve bilimsel sre becerilerinin kazandrlmasna eitimin ilk yllarndan balanmaldr. Bunun bilimsel okuryazarln yaygnlatrlmasna olumlu katklar olacaktr (Taar, 2002). Ulusal Fen Eitimi Standartlarna bakldnda da, fen eitimi, anaokulu anda balamakta ve 12. snfa kadar devam etmektedir. Anaokulunda daha ok renciye gzlem ve deney yaptrlarak evresinde meydana gelen olaylarn farknda olmas salanmaktadr. Okul ncesi dnemde fen almalar sadece deneylerle de snrlandrlmamaldr. retmen ocuklara doa ile ilgili kitaplar okuyabilir. Onlarla hayvanat bahesi, orman veya bahe gezileri dzenleyebilir. Tohumlar, kayalar, kabuklar, bcekler ile ilgili koleksiyonlar yapmalar konusunda onlar cesaretlendirebilir. Fen eitimi standartlarnda, zellikle biyoloji eitiminde, rencilere seviyelerine gre her snfta verilmesi gereken ierik ve kavramlar ve bu kavramlarn renciye nasl retilebilecei aka belirtilmitir. Buradan hareketle rencilerin biyoloji eitimi srasnda almalar gereken konular u ekilde sralanabilir:

205

5-8. Snflar Sistemlerin Yap ve levleri reme ve Kaltm Dzenleme ve Davran Populasyonlar ve Ekosistem Organizmalarda Adaptasyon ve eitlilik (Dnyann Yaps, Yeryznn Tarihi, Gne Sisteminde Dnyann Yeri.) 8-12. Snflar Hcre Kaltmn Molekler Temelleri Biyolojik Evrim (Yeryzndeki Enerji, Madde Dngleri, Yeryznn Oluumu ve Evrimi, Evrenin Oluumu ve Evrimi.) Canllar Aras likiler Canllarda Madde, Enerji ve Organizasyon Organizma Davranlar (NRC, 1998) Aratrmalar, geleneksel eitim yaklamlarn kullanarak biyolojik evrimin retilmesinin zor olduunu ortaya karmtr (Meadows ve ark., 2000; Jensen ve Finley, 1996). Literatr, evrim retiminde ierik retmekten ok doal srelerin kavratlmasna dayanan, ak ulu ve daha ok renci merkezli aratrma etkinliklerini ieren retme modellerinin kullanlmasn vurgulamaktadr (Passmore ve Stewart, 2002). zellikle ilkretim dzeyindeki rencilere evrim teorisi ile ilgili kavramlar retilirken bilisel dzeylerine uygun retim metotlar kullanlmaldr. Teaching About Evolution and the Nature of Science (NRC, 1998)da da belirtildii gibi evrim teorisi bilimin doasnn nemli bir parasdr. NRC (1998), evrim teorisiyle ilgili ok fazla kavram yanlgs olmasnn yan sra, evrimin doru alglanmasnda bilimin doasnn anlalmasnn temel bir faktr olduuna da vurgu yapmaktadr. Dagher ve BouJaoudeye (2005) gre evrim teorisiyle ilgili kavramsal zorluklar, bilimsel olmayan aklamalar ve bilim ile dindeki yanl alglamalar, rencilerin evrim teorisini bilimsel bir teori olarak alglamalarn engellemektedir. Evrimin alglanmasndaki bu aksaklklarn giderilmesinde, bilimin doas yaklam (Passmore & Stewart, 2002) son derece nemlidir. Bir baka yaklamla evrim retiminin de bilimin doasnn anlalmasnda ok byk bir nemi vardr. Evrim retimi, fen ve biyoloji eitimcilerine bilimsel aratrma srecini ve bilimin doasn retme adna nemli bir frsat sunmaktadr (NRC, 1996; NRC, 1998). Blackwell ve arkadalar (2003), evrim retimi srecinde retmenlerin kendi yarglarn aklayacak 206

ynde bir tavr sergilediklerini de belirtmilerdir. Bilimin doasn alglaytan yoksun bu retme teknii evrim teorisinin alglanmasnda nemli bir dier sorun olarak karmza kmaktadr. Yaplan almalar, bilimin doas ile ilgili yasa, teori ve hipotez gibi temel kavramlar hakknda biyoloji ve fen eitimcilerinin yeterli bilgiye sahip olmadklarn belirtmilerdir. Ayrca bu almalarda, eitimcilerin ve rencilerin evrim kavramlaryla ilgili bilimsel olmayan bak alarna sahip olduklarn vurgulanmtr (Palmer, 1999; Rudolph & Stewart, 1998). rencilerin evrim teorisi ile ilgili sahip olduklar kavram yanlglarnn bir dier kayna, ayn kavramlarn gnlk kullanmdaki ierii ve dildeki esnekliktir. rencilerin evrim teorisini anlaml bir ekilde renmelerini engelleyen balca nedenler u ekilde sralanabilir: 1) Evrim teorisinin temelini oluturan tr, doal seilim, adaptasyon, mutasyon, varyasyon kavramlar ile ilgili eksiklikler. 2) Teori, yasa ve hipotez gibi bilimin doasyla ilgili kavramlar hakkndaki eksiklikler. 3) Bilimsel bilgiyle, geleneksel ve dinsel inanlar arasndaki farkllklar alglamaya ynelik eksikliklerdir (NRC, 1998; Lawson, 1995; Baker ve Piburn, 1997). Tm bu aklamalar nda renciler, bilimsel bilgi ve dinsel inan ayrmn yapamamaktadrlar (Sinatra ve ark., 2003). Dier taraftan, Beyrutta yaplan bir aratrmada biyoloji blm rencilerinin, biyolojik evrim teorisi ile var olan dini inanlar arasndaki iliki aratrlmtr. rencilere, evrim teorisini anlama, evrim teorisi ile din arasndaki elikinin gerek kaynan alglama, dinin ve bilimin doasn karlatrma gibi konulara ynelik bir seminer verilmitir. Aratrmann sonucunda rencilere bilimsel bilgi ile deerler ve inanlar tartma frsat verilirse, bu durumun bilimsel gereklerin doasn, teorileri ve kantlar renmeyi ve evrim teorisinin kavranmasn arttraca ortaya kmtr (Dagher ve BouJaoude, 1997). Bilimin doas kavram, bir insan ura olarak bilimin sosyal uygulamalar, dzenlenmesi, bilimsel sreler ve bilimsel aklama tipleri (teori, yasa vb.) gibi unsurlardan oluur (Baker & Piburn, 1997; NRC, 1996). Ryder ve arkadalarna (1999) gre de bilimin doas, bilim adamlarnn aratrmaya yn veren verileri nasl topladn, nasl yorumladn ve nasl kullandn aklamaktadr. Bilimin doasn renmek, bilimin doas hakknda zellikle de bilimsel evreleri tarafndan ortaya konan, genelletirilmi yarglar anlama konusunda bilinlenmeye ve bilimin ieriini renmede baarl olmaya yardm etmektedir (Driver ve ark., 1996).

207

Harty ve arkadalar (1991) ise, bilimin doasn anlamann bilime kar olumlu tutum gelitirmeden bamsz olduunu, dier taraftan bilimin yapsn iyi anlamann bilim ve bilim retimine kar olumlu tutumlar gelitirmeyi etkilediini gstermitir. rencilerin bilimin doasn anlamalarna ilikin aratrmalar ortak bulgulara sahiptir. En ok ortaya kan bulgular ise, rencilerin bilim ve bilim adam konusundaki anlaylarnn yeterli olmaddr (Macarolu ve ark., 1999). Bilimin doas kapsamnda kullanlan teori, yasa ve hipotez gibi kavramlar hakknda olduka fazla yanlglar (kavram yanlglar) veya eksik bilgiler mevcuttur (Smith ve ark., 1995; Norris & Phillips, 1994). Bu durum zellikle evrim teorisi gibi, toplumsal dzeyde elikili olduu varsaylan bilimsel teorilerin, renciler tarafndan alglanmasnda ve kabulnde olumsuz etki yaratmaktadr (Apaydn ve Srmeli, 2006). Bilimin doasna ynelik dier aratrmalarda da evrim teorisinin anlalamamasnn nedenleri arasnda, teori, yasa ve hipotez gibi kavramlar hakknda yanlglarn olduu vurgulanmaktadr (NRC, 1998; Lawson, 1995; Baker & Piburn, 1997). Batda teori ve yasa kavramlarnn tanmlanmalar ve bu kavramlar arasndaki ilikilerin alglanmasndaki sorunlar son 15 yldr yaplan almalar ile irdelenmektedir. Benzer ekilde var olan bilimsel sre ve bilimin doas kavramlarnn mekanik olarak alglanmasndan kaynaklanan problemler de literatrde birok kez vurgulanmtr (NRC, 1998). Batda olduu gibi lkemizde de bilimsel sre ve bilimin doas kavramlarnn retiminde problemler yaanmaktadr (Bac Kl, 2003). Bu nedenle, fen eitimcileri, fen ve teknoloji programlarnda felsefi, psikolojik ve sosyolojik boyutlar bakmndan deiikliklere giderek, fen retiminin yannda eletirel dnme ve bilimsel sre becerilerini gelitirmeye ynelik, bilimsel aratrma (scientific inquiry) yoluyla fen retmeyi amalamaktadrlar (Bac Kl, 2003). Fen eitimcileri evrimin temel kavramlarnn ve bilimsel niteliin anlalmas iin teorilerin neminin kavratlmasna ynelik byk admlar atmlardr (Crawford ve ark., 2005). Yaplan bir aratrmaya gre bilimin doas ve evrime ilikin kavramlarn retimi ile ilgili ulalabilir eitim materyallerinde art mevcuttur. Ancak rencilerin evrimi kavramasna yardmc olabilmek iin kullanlmas gereken etkili stratejileri tanmlayan snrl aratrmalar vardr (Jensen & Finley, 1996). Aratrmalarda birok lise ve niversite rencisinin bilimsel olarak alglanan evrimsel kavramlar (ki gerekte rencilerin sahip olduklar kavram yanlglar) ile ilgili salam bir anlaya sahip olmadklar anlalmtr (Southerland ve ark., 2001).

208

Brumby (1984),

tp rencileriyle yrtt bir almada rencilerin birounun

evrimin ihtiyacn bir sonucu olarak devam ettiini savunan Lamarck paradigmay (bak asn) benimsediklerini tespit etmitir. Bu rencilerden lisede biyoloji dersi alm olanlarla yaplan grmelerde ise, lise programlar Darwinin evrim teorisini iermesine ramen, rencilerden sadece %10unun doal seilim konusundaki dncelerini bilimsel aklamalar ile ifade ettikleri ortaya kmtr. Ayrca almalar, bilim adamlarna zg korelasyonel (ilikisel), eletirel ve olaslkl dnme stratejilerinin renciler tarafndan etkin bir biimde kullanlmadn vurgulamaktadr (Southerland ve ark., 2001). Dahas, aratrmaclar birok retmenin evrim teorisinin kavramlarn retmek iin duygusal ve kavramsal adan mesleki zorluklara sahip olduklarn vurgulamaktadrlar (Meadows ve ark., 2000). Fen retimini iyiletirmek iin yaplan dzeltmelere ve abalara ramen, bu bulgular halen mevcuttur. Tm bu literatr nda, retmen ve rencilerde evrim teorisi ve bilimin doasna ynelik ciddi kavram yanlglar ve bilgi eksiklikleri olduu grlmektedir. Literatrde de belirtildii gibi, modern biyolojinin temel yapta olan evrim teorisi gibi yerleik bir teorinin (Lawson, 1995) bilinmesi son derece nemlidir. Bu nedenle evrim teorisini retecek olan retmen adaylarnn bilimsel aratrma sreci, bilimin doas ve evrim retimine gereken nemi vermeleri beklenmektedir. Sonular ve neriler: Literatr gsteriyor ki, rencilerin ve retmenlerin evrim teorisi ve bilimin doas ile ilgili bilim d bak alar hala devam etmektedir. Bilimin doas ve bilimsel sre becerileriyle ilgili almalar, eitim retimin her dzeyindeki rencilerin zellikle bilim eitimcisi olacak retmen adaylarnn ve hatta deneyimli bilim retmenlerinin de teori ve yasa kavramlar hakknda nemli yanlglara sahip olduunu ortaya koymaktadr (Sandoval & Morrison, 2003). NRC (1996), bilimin doas ile ilgili teori, yasa, hipotez, kant, model gibi temel kavramlara ynelik kavram yanlglarnn dzeltilebilmesi iin bilimin doas ve bilim tarihi temelinde, temel kavram bilgisinin kazandrlmasna vurgu yapmaktadr. Trkiyede de yeni gelitirilen fen ve teknoloji programnn ilkeler temelinde standartlar karlad; ancak programn uygulamas olan yeni fen ve teknoloji ders kitaplarnn zellikle bilim ve teknolojinin doas, bilim, teknoloji ve toplum boyutlar bakmndan standartlar karlamad grlmektedir (Apaydn ve ark., 2006; Bac Kl ve ark., 2006, Takn ve ark., 2006). Buradan hareketle, zellikle Trkiyede baslan fen ve teknoloji ders kitaplarnn bilimin doas ve bilim, teknoloji ve toplum boyutlar bakmndan gzden geirilmesi, 209

kitaplardaki bilimin doas ile ilgili tanmlarn ve retmen adaylarndaki kavram yanlglarnn giderilmesi iin eitim fakltelerindeki uzmanlardan akademik yardm alnmas bilimin doasnn ve bilimsel aratrma srecinin anlalmas asndan ok yararl olacaktr. Ayrca, hem program gelitirme hem de ders kitaplarnn hazrlanmas srasnda Eitim faklteleri ile Milli Eitim Bakanlnn ibirlii iinde olmalar nerilmektedir. Kaynaklar: AAAS (American Association for the Advancement of Science). (1989). Science for all Americans: Project 2061. Newyork: Oxford University Press. American Association for the Advancement of Science. (1994). Benchmarks for science literacy. New York: Oxford University Press. Apaydn, Z., & Srmeli, H. (2006). niversite rencilerinin evrim teorisiyle ilgili tutumlar. . Gen, (Ed.), Evrim, bilim ve eitim (1. Bask) iinde (219-247). stanbul : Nazm Kitapl. Apaydn, Z., Ta, E., & zsevgen, T. (2006, Eyll). lkretim 4. snf fen ve teknoloji programnn ierik asndan deerlendirmesi. XV. Ulusal Eitim Bilimleri Kongresi nde sunulan bildiri. Mula niversitesi, Mula. Bac Kl, G. (2002). lkretim Fen Bilgisi Programnda Canllar ve evre le lgili Kavramlarn Verili Srasnn rdelenmesi, V. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eitimi Kongresinde sunulan bildiri, ODT, Ankara. Bac Kl, G. (2003). nc uluslar aras matematik ve fen aratrmas (TIMSS): Fen retimi, bilimsel aratrma ve bilimin doas. lkretim-Online, 2(1), 42-51. http://ilkogretim-online.org.tr/vol2say1/v02s01f.pdf adresinden 10.04.2007 tarihinde alnmtr. Bac Kl, G., Haymana, F., & Bozylmaz, B. (2006, Eyll). lkretim fen ve teknoloji retim programnn bilim okuryazarl ve bilimsel sre becerileri asndan analizi. XV. Ulusal Eitim Bilimleri Kongresi nde sunulan bildiri. Mula niversitesi, Mula. Baker, D. R., & Piburn, M. D. (1997). Constructing science in middle and secondary school classrooms. Needham Heights, MA : Allyn & Bacon. Blackwell, W. H., Powell, M. J., & Dukes, G. H. (2003). The problem of student acceptance of evolution. Journal of Biological Education, 37(2), 58-67. Brumby, M. N. (1984). Misconceptions about the concept of natural selection by medical biology students. Science Education, 68, 493-503.

210

Crawford, B. A., Zembal-Saul, C., Munford, D., & Friedrichsen, P. (2005). Confronting prospective teachers ideas of evolution and scientific inquiry using tecnology and inquiry-based tasks. Journal of Research in Science Teaching, 42(6), 613-637. Dagher, Z. R., & BouJaoude, S. (2005). Students perceptions of the nature of evolutionary theory. Science Education, 89, 378-391. Driver, R., Leach, J., Millar, R., & Scott, P. (1996). Young peoples images of science. Buckingham: Open University Press. Harty, M., Samuel, J. V., & Andersen, H. O. (1991). Understanding the nature of science and attitudes toward science and science teaching of pre-service elementary teachers in three preparation sequences. Journal of Elementary Science Education, 3(1), 13-21. Jensen, M. S., & Finley, F. N. (1996). Changes in students understandings of evolution resulting from different curricular and instructional strategies. Journal of Research in Science Teaching, 33 (8), 879-900. Lawson, A. E. (1995). Science teaching of the development thinking. Belmont, CA: Wadsworth Publishing Company. Macarolu, E., Baysal, Z., N., & ahin, F. (1999). lkretim retmen adaylarnn bilimin doas hakkndaki grleri zerine bir aratrma. Dokuz Eyll niversitesi Buca Eitim Fakltesi Dergisi, zel Say(10), 55-62. Meadows, L., Doster, E., & Jackson, D., F. (2000). Managing the conflict between evolution and religion. American Biology Teacher, 62, 102-107. M.E.B (Milli Eitim Bakanl). (2000). lkretim fen bilgisi dersi (4,5,6,7,8. snf) retim program, MEB Tebliler Dergisi, 63, 2518, Kasm 2000. Moore, R., Mitchell, G., Bally, R., Inglis, M., Day, J., & Jacobs, D. (2002). Undergraduates understanding of evolution: Ascriptions of agency as a problem for student learning. Journal of Biological Education, 36(2), 65-71. Norris, S., & Phillips, L. (1994). Interpreting pragmatic meaning when reading popular reports of science. Journal of Research in Science Teaching, 31, 947-967. NRC (National Research Council). (1996). National science education standards. Washington, DC: National Academy Press. NRC (National Research Council). (1998). Teaching about evolution and the nature of science. Washington, DC: National Academy Press.

211

Palmer, D. H. (1999). Exploring the link between students scientific and nonscientific conceptions. Science Education, 83, 639-653. Passmore, C., & Stewart, J. (2002). A modeling approach to teaching evolutionary biology in high schools. Journal of Research in Science Teaching, 39(3), 185-204. Rudolph, J. L., & Stewart J. (1998). Evolution and the nature of science: On the historical discord and its implications for education. Journal of Research In Science Teaching, 35 (10), 1069-1089. Ryder, J., Leach, J., & Driver, R. (1999). Undergraduate science students images of science. Journal of Research in Science Teaching, 36(2), 201-219. Sandoval, W. A., & Morrison, K. (2003). High school students ideas about theories and theory change after a biological inquiry unit. Journal of Research in Science Teaching, 40(4), 369-392. Sinatra, G. M., Southerland, S. A., McConaughy, F., & Demastes, J., W. (2003). Intentions and beliefs in students anderstanding and acceptance of biological evolution. Journal of Research in Science Teaching, 40, 510-528. Smith, M. U., Siegel, H., & McInerney, J. D. (1995). Foundational issues in evolution education. Science & Education, 4, 23-46. Southerland, S. A., Sinatra, G. M., & Matthews, M. (2001). Belief, knowledge, and science education. Educational Psychology Review, 13, 325-351. Taar, M. (2002). Bilim hakknda grler anketi. V. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eitimi Kongresinde sunulan bildiri. ODT, Ankara. 10.08.2006 tarihinde www.Fedu.metu.edu.tr/ufbmek/b_kitab/PDF/OgretmenYetistirme/Bildiri/+307d.pdf adresinden alnmtr. Takn, ., obanolu, E., O., Apaydn, Z., obanolu, ., H., Ylmaz, B., ve ahin, B. (2006, Eyll). Lisans rencilerinin teori kavramn alglaylar. XV. Ulusal Eitim Bilimleri Kongresinde sunulan bildiri. Mula niversitesi, Mula.

212

FRANSADA ORTARETM KNC SINIF DERS KTAPLARINDA EVRM Burcu GNGR, Sami ZGR Balkesir niversitesi Necatibey Eitim OFMA Biyoloji Eitimi A.B.D zet Ders kitaplar, hem retmenlerin hem rencilerin kaynak olarak kullandklar ncelikli aralardr. Ders kitaplarnn sahip olduklar ierik kadar, ierdikleri ekil, resim ve tablolar da renmeye etki etmektedir. Gnmzde renme zerine yaplan pek ok aratrma ders kitaplarnn renen zerinde retmen kadar etkili olduunu gstermektedir. Bu almann amac, orta retim dzeyinde Fransada okutulan ders kitaplarnda evrim konusunun hangi dzeylerde, ne ekilde ele alndnn saptanmasdr. Bu amala, Fransz retim programnn ierii ve okutulan ders kitaplar incelenmitir. nceleme sonucunda ilkretimde, tm canllarn ortak bir orijinden geldii fikri, ortaretim birinci snfta, bu ortak orijin fikrinin, hcre yaps, genetik maddelerin doas ve homolog genlerin varl ile desteklenmesi, ikinci snfta ise farkl gruplar ve trler arasndaki akrabalk ilikilerinin kurulmasna yardmc olacak metotlarn anlalmasna alld grlmtr. Yaplan almada ortaretimde metotlarn ne ekilde verildiini belirlemek amacyla ikinci snf ders kitaplar incelenmi ve rnekler seilmitir. Gnmzde yeniden yaplandrlan biyoloji retim programnda evrim konusu tasarlanrken incelenen ierik ve materyallerden yararlanlabilecei dnlmektedir. Giri: Bu aratrmada, Fransada, Bordas yaynevi tarafndan baslan, onuncu snf dzeyinde Sosyal blmnde okutulan, Raymond Tavernier ve Claude Lizeaux koleksiyonunda bulunan 10 yazarl bir komisyonca yazlan Science de la Vie et de la Tere 1 re ES ders kitabnn son nitesi olan Evrimde nsann Yerinin nasl yer ald incelenmitir. nceleme sonucunda aadaki bulgulara rastlanmtr. Bulgular: Evrimde nsann Yeri nitesinin banda konuyla ilgili programn niteyle ilgili kavramlar ve ierii verilmitir. Programn bu niteyi ana balk altnda iledii grlmektedir. Bu balklar: - Ortak Ata Aray - Evrimin Mekanizmalar - Homo Cinsinin Ortaya k dr. Kitapta Evrimde nsann Yeri nitesi iki blm altnda ilenmektedir. 1) Ortak ata aray, 2) Homo cinsinin oluumu. Birinci blm 7 aktiviteden olumutur. Aktiviteler ve ierikleri u ekildedir:

213

Aktivite 1

a - Canllarn Snflandrlmas: Omurgallar rnei


Bir gruba aitlii gelimi ortak zellikler belirler. Bunun iin tetrapodlarn deri farkllamalar zerinde durulmutur. Resimli rneklerle bunlar gsterilmitir. Bu balamda karakterin gelimi ve primitiv halinden bahsedilmektedir. rnek olarak, sadece kularda deri tyle kapldr fakat kularn ayaklarndaki pulcuklar sadece kulara zg bir karakter deildir, bu tr pulcuklara srnenlerde de rastlanmaktadr. ekil 1 Tetrapodlarn deri farkllamalar

Kulardaki ty gelimi karakter olarak kabul edilirken, pullar ise kularn dndaki gruplarda da grld iin bu karakter primitiv olarak kabul edilmektedir. Ty sadece kulara ait bir zelliktir. Kulardaki tylerin ortak atalarndaki primitiv karakterli pulcuklarn modifikasyonu sonucu ortaya kt varsaylmaktadr. Etkinlik sonuna emayla bu zellik gsterilmitir. b- Paylalan Karakterlerden Hareketle Soy Aac Yapmak Canllar arasnda akrabalk ilikisini kurmak iin basit bir yntem nermekte. Bu yntemde canl gruplar arasndaki ortak karakterlerin says ve akrabalk derecesini ilikilendirmeyi neriyor. Ortak karakter says ne kadar ok ise akrabalk ilikisi o kadar kuvvetli olur. Ardndan akrabalk ilikilerini yorumlamak iin, ortak karakterlerin verildii tablolar ve grafikler verilmitir. Akrabalk ilikisi bu blmde anatomik ve morfolojik temelli yaplmaktadr. Aktivite 2 a- nsann omurgallar arasndaki Yeri Bu aktivitede, omurgallarn evrim takviminden bahsetmektedir. Burada filogenetik snflandrma kavram ilenmekte ve bu alt blmde oluturulan soy aac da filogenetik aa olarak tanmlanmaktadr. Filogenetik aa ile ilgili verilen rnek aadaki gibidir.

214

ekil 2. Filogenetik aa rnei

b. zel karakterler nsan ve Onun Yakn Akrabalarn Tanmlar Memeliler arasnda insan ve 185 tr ortak gelimi karaktere sahiptir. Bunlarn hepsi primatlar takmn oluturur. ekil 3. Primitiv ve gelimi karakterler

Be parmaa sahip olmak primitiv bir karakter olmasna ramen bunlarn zel dizilii gelimi karakter olarak kabul etmemize neden olur. Ba parmak dier parmaklara zt buda ellerin nesneleri hissetmenizi salar. nsan dndaki primatlarda bu durum ayak parmaklar iinde geerlidir. - Primatlarda trnaklar yassdr. - Parmak ular zengin duyu reseptrlerine sahiptir. - Olaanst rliyef alglamaya adapte olmu bir grme mekanizmasna sahiptirler. Yzn nnde byk boyutta orbitler vardr. Buda primatlara ok geni binokler gr alan salamaktadr. 215

yi gelimi kortekse sahip olduka byk bir beyine sahiptir. nsan trnde bu maksimum seviyeye ulamtr.

ekil 4. Primat takmnn yeleri

Aktivite 3 Molekler verilerden hareketle kurulmu akrabalk ilikileri Yzyllar boyu canllarn akrabalk ilikileri sadece morfolojik, anatomik, embriyolojik veya paleontolojik verilerden hareketle kuruluyordu. Son yllardan bu yana proteinlerin (DNA) karlatrmal analiz metodu sayesinde evrimin anlalmasna yardmc olacak ok nemli bir metot haline gelmitir. a- Homolog Molekl Kavram Farkl trlere ait benzer yap ve ilev gsteren fakat amino asit diziliminde varsyasonlara sahip molekllere homolog molekl denir. Bu kavram aklayabilmek iin, insan ve tetrapod omurgallarda bulunan hemoglobin molekln karlatrmas yaplarak homolog molekl kavram ilenmiitr. Bu karlatrmada alfa globinin ayn yapda ve sayda amino asite sahip olduu gsterilmitir. Fakat amino asit srasnda baz farkllklar olduunu gstermitir. Alfa globinin tetrapodlara ait farkl trlerin amino asit dizilimi karlatrmal olarak verilmitir.

ekil 5. Homolog molekl rnei ve amino asit dizilimi

216

b- Filogenetik soy aac yapm Homolog molekllerdeki amino asit dizilimi rneinden hareketle canl gruplar arasndaki uzaklk matriksi hesaplanarak akrabalk ilikisi molekler benzerlik asndan hesaplanm ve bu verilerden hareketle soy aac oluturulmutur. Aktivite 4 Trlerin Evrimi Srasnda Yeni Genlerin Oluumu a- Multigenik aile Kavram Globinin alfa ve beta olduundan bahsetmitik. Ancak alfa ve beta dnda da insan globinleri mevcuttur. Bunlarn bazlar ok seyrek bulunurlar. Hatta bazlar sadece hayatn baz dnemlerinde (rnein fetste) bulunabilir. Bu globinlerin her biri zel bir gen tarafndan kodlanmaktadr. Bu genlerin kromozomlar zerindeki yeri bilinmektedir. Bu globinlerin her birinin amino asit dizilimleri verilmitir. Ve bu globinlerin homolog molekller olduu sylenmitir. Bu homologluk genler arasnda da homologlua neden olmaktadr. Buradan da multigenik aile kavram ortaya kmaktadr. b- Multigenik Ailenin Orjini Filogenetik soy aac yapmnda da olduu gibi, insanda bulunan globin eitleri arasndaki matriks oluturularak akrabalk ilikisine baklmtr. Aadaki ekil verilerek ata genden multigen ailesinin nasl olutuunu anlatan bir ema verilmitir.

ekil 6. Multigen oluumu

217

Zamanla genlerin multigen haline dntne dair rnekler verilmitir. rnein enesiz balklarda hemoglobin tek bir globin ierirken zamanla ortaya kan dier tm omurgallarda en az iki eit globin grlmektedir. Primatlarda ise duplikasyon ve mutasyon sonucunda saynn artt grlmektedir.

Aktivite 5 Geliim genlerinin nemi: nsan rnei; a- ift ayaklln kazanm, insan olmaya giden nemli bir aama - Ayak izi rnei - Lucy kalntlar b- nemli Anatomik Modifikasyonlar - empanze, Austropithes ve homo rnekleri zerinde leen ve uyluk kemii anatomik karlatrlmas yaplmtr. Hox geni zerinde oluan mutasyonlar sonucu austropitheslerin ayaa kalkt ve boyca daha byk olmalarna ve dominant hale gelmelerine neden olmutur. Ve bu gen nesillere aktarlmtr. Aktivite 6 evrenin snamasna sunulan genetik yenilikler a- Doal seleksiyona gncel bir rnek (sanayi devrimi ve kelebekler) ekil 6. Doal seleksiyon rnei

218

b- nsan evrimini etkileyen klimsel Deiiklikler (corafik izolasyon, Afrikann dousundaki sradalarn oluumundan sonraki oluan farkl iklimlerin olumas ile ortak atadan gelen canllarn farkllamalar ) Aktivite 7 empanze ve nsann ortak atasnn aray Homolog molekllerin aratrlmas sonucu insana en yakn akraba olarak empanzeler olduu grlmektedir. Hipotetik olarak onlar ortak ataya sahip olmallar ve bu ortak ata be milyon yl nce yaam olmas gerekmektedir. Fakat henz bununla ilgili olarak birfosil bulunamamtr.

a. nsanlar ve empanzelerin ortak paylatklar zellikler: ekil 7. Kromozom seviyesindeki benzerlikler Kromozom seviyesinde benzerlikle 13 ift kromozom birebir ayn olduu grlmekte, dier kromozomlardaki gzlenen modifikasyonlarda olduka kktr. Gen seviyesinde benzerlikler: % 99dan fazla birebir benzerlik grlmektedir.

219

b. Ortak atadan miras kalan baz davranlar ara yapm ve kullanm sosyal yaplanma ve davranlar da benzemekte.

kinci Blm
nsan cinsinin oluumu be aktivite altnda incelenmitir. Bu aktiviteler, insan cinsinin oluumu, Afrikadan g, nsanlamaya giden beyin geliimi(insanlama iin nemli bir adm), gnlk hayat devam ettirebilmek iin aralarn yapm ve kullanlmaya balanlmas ve ok eski sanatsal ve kltrel kantlarn incelenmesi eklinde yaplanmtr. Yorum: Gnmzde yeniden yaplandrlan biyoloji retim programnda evrim konusu tasarlanrken incelenen ierik ve materyallerden yararlanlabilecei dnlmektedir. rneklerden de grlebilecei gibi konu kavramlarn tanmlar renciye dorudan verilmeden, muhakemeye dayal etkinlikler eklinde ilenmi, sonuca bireyin kendisinin ulamas salanmaya allmtr. Kaynaka: 1. Tavernie R., Lizeaux C. ve dierleri. ( 2001 ) Science de la Vie et de la Tere 1re ES . Bordas Yaynevi. Fransa.

220

21.YZYILDA EVRMN BLMDEK KONUMU VE UYGULAMA ALANLARI

Nasip DEMRKU* zlem CHANGR* Yznc Yl niversitesi Eitim Fakltesi Orta retim Fen ve Matematik Blm, VAN ZET Bildiride, son gelimeler dikkate alnarak; canl, cansz ve yar canl varlklar (spor, tohum vb.) arasndaki ilikilerin tanmlar yaplacaktr. Bu tanmlar erevesinde evrimin enerji hallerine dayal tanm yapldktan sonra aadaki sorularn tmne kantlayc yant olabilecek ortak bilgiler erevesinde; Flip Album sanal kitabndan slayt, film ve makalelerden olumu sunu yaplacaktr. http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/ev/evr.html Sonu olarak uzay anda ve gelecekte evrim-teknoloji ilikisinin, kullanm ve uygulama alanlaryla ilgili kesin bilgiler verilecektir. Evrim bilimi gerekli midir? Evrim kuram ileri srlmeseydi ne olurdu? Evrim kuram ileri srlmeden nce evrimle ilgili bilgi var myd veya biliniyor muydu? Evrim teorisi bir bulu mu, ara m, keif mi, gerek mi, yalan m, yaktrma m? nsan evrimi aabilir mi? Evrimin mi kanunlar, prensipleri ve kurallar olur yoksa kurallarn ve kanunlarn m evrimi olur? Evrimin prensipleri olmal m yoksa olmamal m? Bilim nedir? Temel olarak ka alt dala ayrlr? Felsefe Beeri Bilimlerini, Evrim Fen Bilimlerini ne kadar tevhit eder? http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/ev/evs.htm Anahtar Kelimeler: 21. Yzylda, Evrimin Konumu, Uygulama Alanlar GR 21.Yzylda gelien teknoloji ve gibi byyen bilimsel bilgi yn iinde; evrime ait bilgilerin evrimin bilimdeki konumu ile ilikilendirilip disiplinize edilmesi son derece nemlidir. Eer bu gerekletirilmezse bilgi ve teknoloji yn iinde; zgnlne liyakati ile kavumam kaos tartmalar ile kmaza girmi bir evrim bilimi ile ba baa kalrz. Bunun iin her bilim dalnn liyakatli ve multi disipliner bir bilim anlay ile 21. yzylda kendi konumunu ve hedefini belirlemesi zorunlu gzkmektedir. Evrimle lgili Baz Temel Kavramlar Enerji: Bilinen tm varlklarn meydana geldii ve geri dnt toplam (total) potansiyel gc ifade eden bir kavramdr. stisna hari tm enerji miktar ve kapsam tm varlklardan daha byk bir kavramdr. Enerji tm varlklarn kiilik kazand ve ekillendii hamuru gibidir. Kinatta eitli enerji halleri mevcuttur. r. kat, sv, gaz, s, k..vb. Enerji doal ve sanal enerji dngleriyle hal deitirir. Sanki enerji kainattaki ilk haline meyilli hal deitirerek hayat buluyor. yle ki enerji hal deitirmeden uzun sre dengede duramamakta veya dengesizlie (hal deitirmeye) meyilli toplam(total) varlk hamuru halleri gibi gzkmektedir. Doa, hala doa tesine doru genilemektedir. Enerji hi bir zaman israf olmayacak bir dng iinde devaml varlklarn kisvesi altnda (varlk olarak) hal deitirerek mrn gelecee tamaktadr. Byk kyametle (kainatn lm ile) kainattaki tm enerji halleri ya da toplam kainat enerjisi lecek, yani aslna veya orijinine geri dnecektir.

221

Enerji Hallerinin Dnm Prensibi: Her enerji hali, bulunduu veya deien koullara bal olarak, orijine doru en ekonomik eik minimum farkl enerji haline/lerine dnmeye meyillidir. Enerji Hallerinin Evrimi: Filogeni ve ontogeni bakmndan kainatn oluumundan bugne kadar tm varlklardaki enerji hallerine ait dnglerin, kronolojik olarak ortaya klar, ortadan kayp olular, birbirine dnmleri, hal deitirmeleri vb. ile ilgili sre ve olgular ifade eden evrimle ilgili kavram-deyimdir. Enerji hallerinin Filogenisi;Kainatn oluumundan, lmne kadarki oluan enerji hallerinin belli koullarda bir birine dnm eilimlerini ifade eden kavram deyimdir. r. canl ortamlarda ATP ve ADP enerjisi hallerinin birbirine dnmeye meyilli oluu. Enerji halleri Dngs;Belli ortamlarda eitli enerji hallerinin bir arada biri birine dnme meyilli dngsn ifade eden kavram deyimdir. r;baz canllarda ki kreps dngs. nemli olan bu mantk sistemini tm varlklara ve kainata gncellemektir. Genel Enerji Halleri: 1-Zihinde Kavramsal ve maj Enerji Halleri: Zihnimizde bulunan ve retilen bilgilerin kavramsal ve imaj olarak kodlanm enerji halidir. Ayn zamanda bilinaltnda kavramlarla ilgili depolanan bilinalt ve zihinsel altyap enerji halleridir. rnein; Ak, sevgi ve evrim nedir sorularna zihinde harekete geen tepki yada enerji halleridir. 2-Zihinde Dnsel Enerji Halleri: Tefekkr ve dnmekle retilen; pozitif, negatif, ntr yani olumlu (+) olumsuz (-), ntr (0) varyasyon ve dier enerji halleridir. rnein; Zihinde senaryolar retmek. 3-Bedensel Enerji Halleri: Genellikle s, k, ses, kat, sv, gaz, jel vb. enerji halleridir. 4-Duyusal ve Zihinsel Enerji Halleri: Zihinsel sanal aralar ve mevcut duyularmzla ilgili enerji halleridir. Zihin bir dnsel havuzdur. rnein; zeka, akl, mantk zihinsel sanal aralarmzdandr. 5-Dier Enerji Halleri: Yukardaki kategorilere girmeyen enerji halleridir. Filogeni: Bir taksona ait canl grubunun gerek hayat hikayesini ifade eder. Ontogeni: Bir taksona ait ferdin gerek hayat hikayesini ifade eder. Bilim: Doadaki pozitif ncelikli bilgilere dayal tm bilim dallarndaki toplam bilgi ve uygulamalar ieren en kapsaml kavramlardan biridir. Bilim, daha ok objektif verilere dayal olarak geliip ilme doru emekler. Daha ok retim kavram ile ilikilidir. Bilim varlklar, olgular, olaylar ve sreleri tanmak iin bir aratr. Bilimi bilgilerimizle iletip, hayata uygularz. Bilim; varlk ve enerji arasnda aratr, bilgi ise veri tabandr. lim: Bilime ilave olarak;ahlak, doa tesini ve tasavvufu ieren en geni bilgi havuzunu temsil eden kavramdr.lim daha ok eitim kavram ile ilgili olup, beeri merkezli olarak bilime doru ular.

222

Bilimsel Adan Doa tesi: Bilim asndan henz genileme boyutuna ulalmayan doann geleceini ifade eder. lim Asndan Doa tesi: Beeriyetin madde aleminden (evren, dnya) madde tesine tm sanal dnya/lar vb. i alemi kast edilmektedir. Bilgi: Doadaki subjektif-objektif varlk, olay ve olgularla ilgili genellikle duyularmzla zihnimize zmsenen, alnan, giren veya zihinsel operasyonla rettiimiz rnlerin zihnimizde brakt; dinamik anlaml imaj, kavramsal ve ilikisel kalntlardr. Bilinli veya bilinsiz edindiimiz bilgileri zihnimize-belleimize yerletirip, gerekirse bu bilgileri kullanarak yeni bilgiler retiriz. Ksaca bilgi; varlklar hakknda bilinen veya zihinsel olarak retilen ve zihnimizde kodladmz; anlaml imaj, kavram ve ilikisel veri halleridir. Bilgi, bilimin havuzu iinde yer alr. lenmesi ve hayata uygulanmas iin bilim gereklidir. Bir bakma bilgilerimiz bilimin veri tabanlarn tekil ederler. Bilim; varlk ve enerji arasnda aratr, bilgi ise veri tabandr

Varlk: zgn enerji hali veya doa ve doa tesinde eitli enerji halleri eklinde zgnlkleri ile temsil edilen kiiliklerdir. Varln kiilii, enerjinin ise halleri vardr. Bilim; varlk ve enerji arasnda kullanlan aratr, bilgi ise veri tabandr. Kainat: Be duyumuz ve teknolojik aralarla idrak edebildiimiz tm varlklar ieren en byk evrendir. Canl Varlk: Yaamak ve remek iin enerji tketimine gereksinim duyan ve kendisine benzer fertler meydana getiren varlk grubuna denir. Ksaca zgn reyebilen, etrafn etkileyen, etkilenen ve bilgi ile ulalan varlktr. Canllar Bilimi : Beeri , Hayvani ve Araform Bilimlerini ieren bilimdir. Cansz Varlk:Yaamak iin enerji tketimine gereksinim duymayan, kendisine benzer fertler meydana getirmeyen objektif varlk grubuna denir. Canszlar Bilimi: Tm canszlar inceleyen bilimdir. Gei zellii Gsteren Yar Canl Varlk: rnein spor, tohum, vb. zel hallerde oluan veya ontogeni hayat dngsnn aamalarna denir. Canlnn hayat dngsnn aamalar veya halleridir. Araform Bilimi: Canl ve cansz olduuna henz karar verilmeyen ya da canl-canszlar arasnda gei gsteren varlklarn kategorize edildii ve incelendii bilimdir. Bilinmeyen: Henz varlklarn idrakine ve bilincine ulamad veya idrakinden silinip kaybolmu/unutulmu bilgi veya enerji halidir.

223

Bilinmeyenler Bilimi: Canl, Cansz ve Araform varlklarn bilimidir.

Biliminin

kategorisine girmeyen

Kayp: Varl kabul edilen ancak kendisine herhangi bir ekilde ulalamayan varlktr. Kayp Olmak: Var olduu bilinen fakat arandnda bulunamayan-ulalamayan varln konumudur. Bir varln, kiilik ve hal deitirmeden, dierinin/lerinin malumatndan kaybolmas veya kendisini kayp etmesi/ettirmesidir. Yok Olmak: Hal deitirirken (lrken), hal deitirmeden nceki hayatyla balants kurulamyorsa; nceki kiilik yok olmu demektir. rn: bitkisel hayat. Gerek: Deime miktar ihmal edilebilecek kadar minimum dzeyde olan veya hi deimeyen varlk, olay, sre, zaman, olgu ve kurallar btndr. Ksaca; en az deien veya hi deimeyen kavramlara gerek denir. Gerek yalann tersidir, karl yalan olmayan her ey gerektir. Hayatta, deimez, az deien ve gdk gerekler vardr. rnein, lm sonu itibariyle deimez gerektir. Kanunlar az deien gerektir. Belki de her kanun bir gerektir, ama her gerek bir kanun deildir. Yalan: Karl olmayan gerektir. Yalan gerein tersidir. Var olmayandr (yoktur). rnek; Akmn yannda kainat kvlcm bile deildir veya kara delikler kabrim, ak deliklerde meyve vereceim Demirku 2003. Hayvanlarda yalan var mdr? Toplumda yalan olmasayd ne olurdu? Yalann mubah olduu uygulama alanlar var m? Sorular yalann toplumsal dnglerdeki gerekliliini vurgulamak iin nem tar. Yokluk:Hi bir eyin olmad anlamna gelen yokluk kavramnn karl koca bir yalandr. Yaklak; Yokluk=Yalan !! Yokluk kavram hibir enerji halinin olmad boyut/larla rten bir kavram olarak ifade edilmesiyle kavram yanlgsn yaratmaktadr. Bu kavram, kayp ve bilinmeyen kavramlar ile kartrlmaktadr. Belki de;"Enerji Yoktan Var Vardan Yok Edilemez" prensibinin tanm eksik veya mantkszdr. nk enerjisiz bir boyut dnmek mantkszlk ve samalktr. Doadaki tm dngler bu mantkszln kant olabilir!! Enerji Kayptan Var, Vardan Kayp Edilebilir demek belki daha dorudur veya mantkldr. Bu adan, bilim ve insan henz gentir. Bilim ile bedensel be duyuya ilave olarak, sanal dnyamz ve duyularmzla idrak ediimiz; eitim, retim ve teknoloji ile pozitif bir ekilde evrimletirilmedike; evrim teorisi ve prensiplerinin baz blmlerini gereklerle iliklendirmenin ispat u an iin olanaksz gzkmektedir. Bunun ispat iin baz zihinsel ve bedensel enerji hallerini aklamak asrlar alabilir. Bu durum u an zor, kre tarif etmek misali. Belki de nlamann gerekletii ada veya maddeden anti maddeye doru insanda var olan tm enerji hallerinin dngleri deifre edildii zaman bunu daha iyi anlamamz salanm olacaktr. DOA BLM: Canl, Cansz ve Araform Bilimlerine ait bilgilerin Evrim Bilimi ile tevhit edildii ve hayat bulduu btnleik pozitif bilimdir. -Canl, Cansz ve Araform Bilimlerinin doal ekillenmesi ve Evrim Biliminin tevhidi ile gelecein dirimsel ve uygulamal bilimi ekillenir. Bu bilim Doa Bilimidir. -Tm pozitif bilimlerin morfogenezisi doa biliminde hayat bulur. -Evrim Bilimi doadaki ve insandaki tm zgn enerji halleri bilimsel olarak deifre edilip, doa tesi g-teknoloji, tera bilgisayarlar ve tera teknolojiyi kullanan evrimle gerek hayat

224

hikayeleri tevhit edildii zaman, Doa Bilimi bilimdeki gerek konumunda hayat bulmu olacaktr. Tm bilimler arasnda tevhit rmcei misali bilgi ve iliki kuran evrim; her bilim dal bir iek kabul edilirse; evrim bu ieklerdeki zgn bal toplayan bal ars misali toplad ballar Doa Bilimi kovanlarndaki peteklere doluturarak ona gelecee ynelik dirimsel hayat veren bilim gibidir (Grafik 1, Grafik 2). EVRM BLM: Tm zaman sreci ierisindeki dinamik deiimleri ve bilimleri tevhit eden doa bilimidir.Canl, Cansz ve Araform bilimlerine ait varlklarn gerek hayat hikayelerini bilimsel verilere dayal olarak aklamaya alan bilimdir. Doa ve doa tesindeki: deien sreleri, benzerlikleri, ayrcalklar, deiimleri; orijine ve kronolojik srece gre (filogeni ve ontogeni mantk sreleriyle) tevhit eden doa bilimidir. Dier bir deyile evrim bilimi,bilim felsefesinin atsnda; fen ve beeri bilimlerinin felsefeleri arasnda bilimsel-objektif verilere dayal iliki ve ba kurmaya alan tevhit edici doa bilimidir (Grafik 1,Grafik 2). Ksaca evrim tm bilimsel gerekleri oklu(multi) disipliner ve bilimsel kurallara dayal olarak filogenik - ontogenik mantkla tevhit eden doa bilimdir. Evrim Bilimi, be duyuya dayal verilere ilaveten, bilimsel ve teknolojik gelimelerle donanm bilgisini zenginletirecektir. Bu zengin donanm; insann uzaya almadan nce yer kresindeki ve uzaydaki tm biyotik ve abiyotik verileri oluturmaktadr. Gemie bugne ve gelecee ait bu veriler bilimsel kurallarla filogenik-ontogenik mantkla tevhit edilerek, gnmzde ve uzay anda kullanlacak ya da uygulanacaktr. Evrim Bilimi; temel bilimleri biyotik ve abiyotik dng-mantk sistemlerini gerek bilimsel verilerle tevhit eder. Bu gcnden hareketle, beeri bilimlere doru objektif ve bilimsel verilerle imlenerek onlar biyotik ve abiyotik dngler yada mantk sistemleriyle dirilterek tevhit eder ve Doa Biliminin bedenine bilgi aktarr. Her bilim dal insanda bir doku olarak kabul edilirse; Evrim Bilimi sanki kan, sinir ve hormon (endokrin) dokularn ne intisap eden bilim dal gibi i grr. Evrim beeri bilimlere, beyinde meydana gelen, fizikselkimyasal ve biyolojik olaylarla ilgili;zihinsel sanal aralar arasndaki gerek bilimsel bilgileri tevhit ederek, biyoloji ile birlikte beeri bilimlerde Doa Biliminin bedeninde hayat bulur. nsandaki enerji halleri deifre edildike evrim biliminin bu konudaki nemi ve gereklilii anlalacaktr. Evrimin Uygulama Alanlar: Varlklarn kkenini aratrmak neden gereklidir? Varlklarn kkenini bilmemizin bize ne yarar vardr? I-Uzayda Evrim Biliminin Uygulamalar: rnein bir gezegende bir blgeyle ilgili klimatolojik, topografik, jeolojik, fiziksel vb. tm biyotik-abiyotik bilimsel envanterleri alm olalm. http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/mar/ny.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/mars/ms1.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/mars1/ms2.htm Bu yaam yerine tm doal dnglere uyumlu en uygun hangi canllar ekeceiz? Ya da insanlarn bu ortama nasl bir yaam dngs kurmas gerekir? Kuracaklarnn salkl zm ve uygulanmas, yer kresindeki salam edindii ve uygulanabilir verilere baldr. Bu veriler de evrim bilimi ile tevhit edilerek toplanacaktr. Tevhit edilen veriler; varlklarn filogeni ve ontogeni mantk sistemleriyle, bilgisayar ortamnda simle edilerek sonular pratikte test edilir. Yaplan testlerde bilgilerin uygulanabilirlikleri belirlenir. Bu uygulanabilir veriler yer kresinin filogenetik mr ierisinde hangi filogenetik paftasyla rtyorsa, o

225

zaman dilimindeki fauna ve flora gz nnde bulundurularak ekim yaplr.http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/dof/d.htm nl bilim adam Craig Venter 2003 yl Kasm aynda yaklak 5000 baz uzunluunda bir virs genomunun yap talarndan iki hafta gibi rekor bir srede sentezlemeyi baarmtr. Bakteri virs 0X174'n 5386 baz uzunluundaki genomunun kimyasal olarak sentezlenmesi yalnzca 14 gn srmtr. http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/vu1/yy1.htm Bu bilimsel almalarn ileride, eitli gametleri, zigotlar ve mikroorganizmalar canl yap talarndan elde etme aamasna ulaaca kesindir. Hatta evrim biliminde filogeni ve ontogeni mantk-kurallar sisteminin evre ile ilikisi doru deifre edilirse, hangi ortamda hangi gen sisteminin yaayabileceinin zm de ortaya km olacaktr. Basitten hareketle, taksonlarn gen sistemi ile yaam yerleri arasndaki iliki kombinezon olaslklar hzl (terakuantum) bilgisayarlarla ilikilendirmek, hesaplamak zor olmayacaktr. rnein 266 bit uzunluundaki bir code'un ifresinin zlmesi gerektiinde, en hzl dijital sper bilgisayar, ifresini zmek iin 14 milyar yldan fazlasna ihtiya duyuyor. Buna karlk, bir kuantum bilgisayar, zm birka dakika iinde bulabiliyor. http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/hbs/h.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/dtb/dt.htm Bununla beraber insanlar eitli canllara ait dondurulmu zigot, yumurta ve gamet stoklaryla da uzaya alacaktr. http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/ky/ky.htm Ancak evrimsel bilgilerimize dayal olarak hangi gametin ya da hangi zigotun hangi evre koullarnda imlenebilecei ya da neye, nerede, nasl, evrimleebileceini dijital ortamda simlasyonlar ve gerek uygulamalarla gsterip, evrimle ilgili verilerimizi doru toplamak zorundayz. Aksi takdirde ok byk zaman kayb sz konusudur. Bu alma alannda zaman kazanmak ve veri almak iin, organizmalar arasndaki evrimsel yaknlk spektrumunu doru tespit etmeliyiz. Bunu gen sistemleriyle ilikilendirip organizmalar arasndaki filogeni-ontogenin; benzerlik, deiim, gei ve ntr gen sistemleri haritalarnn karlmas gerekecektir. Sonu olarak eksik te olsa yeryzndeki canllara ait filogeni-ontogeni gen haritas karlm olacaktr. Bu gen haritalarnn bilgilerine dayal olarak, benzer ve yakn genlerin deien evre koullarna bal olarak gsterdii uyumun deiim sreci; gen aktarma ve yapay yaam oluturma teknikleri bize ok zaman kazandracaktr. rnein; kuramsal olarak bir bakteriden bir ortamda baka bir bakterinin evrimlemesi iin 30 yllk bir srecin gemesi gerekmi olsun. Bugnk teknoloji ve gen aktarm yntemleri gelitirilerek 30 yl beklememize gerek kalmayacaktr. Evrim Bilimi ile edindiimiz salkl bilgiler yer kresindeki sanal ve gerek verilere dayal olarak, mevcut teknolojiyi kullanarak, karlatmz ortamlarda ne tip gen kombinezonlarn ieren sistemleri-canllar ekeceimizi nceden bilmemiz mmkn olacaktr. Ksaca bakterinin gen kombinezonlar ile 30 yl sonra oluan bakterinin gen kombinezonlar arasndaki fark teknolojik gelimelerle, gen aktarmlar teknikleri ile ve yap talarndan gen retimi ile bugn retebilirsek ve uygulayabilirsek o zaman biz uzayda evrimi k hzyla uygulam olacaz. http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/ggt/ggt.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/gt/gt.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/gy/gy.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/gh/cd.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/si/k.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/ntb/n.htm II-Hrn ve Rahatsz Gezegenimizde Evrim Biliminin Uygulamalar: Yer kresinde, evrenin insan sorunu vardr. nsandan kaynaklanan, kresel snma ve zararl nlarn

226

Antartika atmosferinde alan delik nedeniyle olas iklim ve dier deiimlerin sonularn nceden kestirmek, bugnk teknoloji ile mmkn gibi gzkyor. Bu olaslklarn geri dnmsz olma sonular hesaba katlarak nlem almak zorunlu olmutur. Ortaya kabilecek iklim kombinezonlarna pozitif ve verimli tepkiler verebilen yapay biyolojik dngleri yukarda (I-Uzayda Evrim Biliminin Uygulamalar) bahsedilen kurallar erevesinde ne tip taksonlara gereksinim duyulaca ve hangi yapay canl (biyotik) dnglerin simlasyonlar ve testlerinin yaplmasna, balanmas gerekir. http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/dof/d.htm En azndan uzaya alana kadar doal afetler bizi yakalamadan biz evrim biliminin kurallarn zamannda taklit ederek onun afatndan korunmalyz. EVRM BLM ENVANTERLERN TOPLARKEN UYULMASI GEREKEN BAZI TEMEL KURALLAR VE YNTEMLER: 1-Biyotik sre: Yer yzndeki btn canl varlklarn zamana bal biyolojik gerek hayat hikayeleri (filogeni ontogenileri) ve gelecekleri ile ilgili gerek bilgi edinmektir. 2-Abiyotik sre: Zamana bal olarak biyolojik gereklerin cereyan ettii mekan ve olaylarn olutuu habitatlarnda fiziksel ve kimyasal bilgi edinmektir. 3-Sosyolojik ve dier sreler; Yer yzndeki btn sosyolojik ve dier srelerin zamana bal gerek hayat hikayeleri (filogeni ontogenileri) ve gelecekleri ile ilgili gerek bilgi edinmektir 4-Biyotik, abiyotik ve sosyolojik srelerin (gemi ve gelecee ynelik) bilgisayar ortamnda doru elemesi, simle edilmesi ve gerekirse bu konularn laboratuar denemeleri ile test edilmesi gereklidir. 5-Evrimin uygulama alannnda biyotik, aabeyyotik ve sosyolojik srelerinin incelenmesi, envanterlerin toplanmas gerekmektedir. 6-Uygulama alannn biyotik srelerine olumlu tepki verebilecek olas taksonlarn biyotik ve abiyotik dnglerinin simlasyonlar ve uygulanabilirlikleri, alana uygulanabilecek olas dngler ve taksonlarn belirlenmesi gereklidir. 7-Bu uygulamalara geilmeden nce yer kresindeki birim alanlarn abiyotik-biyotik sre olgu haritalar verilerinin kartlmas, yeryznn mevcut ve gelecekteki abiyotik srelerin deiimine bal olarak yeni biyotik srelerin ve dnglerin balatlmas konusunun en azndan dijital ortamda hazrlanmas ve doruluunun da test edilmesi gerekir. Uygulamaya geilmeden nce birim alanla urarken yapacamz deiikliklerin biyosferdeki dier dnglere tesirini ve etkileimini pozitif, negatif ve ntr olarak deerlendirmemiz gerekecektir. rnein; uzaya almadan nce yer kresinin birim koordinatlarndaki topografik, iklimsel ve biyotik envanteri gemi ve gelecee ynelik kaydedilmelidir. Sonra bu habitatta var olan biyotik dnglerin dnda farkl hangi kombinezonlarn sdrlabileceine baklmaldr. 8-Yer kresindeki abiyotik ve biyotik dnglerin ve srelerin bilgisayar ortamna simle edilmesi; gelecekle ilgili doru tahminlerde bulunmamza yardmc olacak ve baka gezegenlerdeki biyolojik dng mayalama aamalarna yardmc olacaktr. http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/dof/d.htm 9-Biyotik-abiyotik sreler, dngler ve organizmalarn gen sistemleri arasndaki doal ilikiler ve kurallarn disiplinize ve kategorize edilmesine geilir. Bu almalara yer kresi ve dier uzay ortamlar iin yaplmaya devam edilir. Bu almalarn sonular gelecek nesillerimiz iin ok byk nem tar. EVRM DN VE BLM KAOSUNUN KKEN VE ZM Btn bilgilerin evrim bilimi ile sentez edilmesi gerekir. Bunun sebebi de evrim biliminin yaamas veya realitesinin kabul ettirilmesi iin sadece evrim teorisi ve prensiplerini ileri

227

srmek, hcre teorisini hcre bilimine baraj yapmaya benzer. Evrim Teorisi psikozu (Darwin Sendromu) lkemize epeyce zaman kayp ettirmitir. Bir bilimin yaamas ve kabul grmesi iin sonular ve uygulamalarnn gereklilii yeterlidir. Artk Tm bilimlerin tevhit edilmesi iin evrimin; varlklar ve doal dngler arasndaki deiim aamalarn; en az deienler, deienler (deiimler), varyasyonlar, ntrler, deimezlerin sre ve olgular doal olarak tevhit edilerek bu bilgi hazinesinin doa biliminin dinamik bedeni ile uzayda hayatn mayalanmas veya dier uygulamalarda kullanlmas kesindir. Ksaca fen ve beeri bilgilerini evrim bilimiyle tevhit etmeliyiz. Evrim bilimini esas ayakta tutan, tm beeri ve pozitif fen bilimlerinin ontogeni ve filogeni dnglerindeki tevhit edici yasalardr. Evrim teorisi, evrim bilimi demek deildir. Evrim Bilimi dinamik mantk sistemini ileri sren bir teoridir. Evrimin prensipleri de sanki hakl olarak, orta a din kaosundan din biliminin ve yasalarnn pozitif bilime etkisini ntralize etmek, bilimsel gelimelere pozitif yn-hz kazandrmak, insanda pozitif bilin (materyalist, objektif) ve yntemleri gelitirmek iin ortaya atlmtr. Belki de Evrim Bilimini; Evrim Teorisi ve Evrimin Prensipleri ile %100 zdeletirip anlatmak iin zaman erkendir.Yaplan tartmalar; bilim dallar arasnda tevhit rmcei misali iliki a kuran evrimin geleceimizin uygulama alanlar ve uzay a iin salkl envanter toplamasna ve gelimesine engel olmaktadr. Bu tepkiler bir zamanlar Osmanlnn 400 yl matbaay kabullenite kayp ettiklerine neden olanlarla rtyor gibidir. http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/s2008.htm#40, http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/s2007.htm#343ipucu Bilim ve din arasndaki en byk elikiler ve kmazlar, Batnn Ortaa dneminde balamtr. Ortaa dnemindeki din fobisi, materyalizme ve bilimin poplaritesine eklenince sonuta btn inan sistemlerine bu perspektiften bakmak doal bir sonu olarak ortaya kmtr. lkemiz de bundan nasibini almtr. Sonu olarak, laiklik ve evrim prensipleri ile bilim ve bilim insanlar bu kaostan yakasn ksmen kurtarmlardr. Ancak bu sefer bilim ve bilim insanlar siyasetin metriksine malzeme olmaktan kurtulamamtr.Yada bilim insanlar, siyaset ve siyasetileri bilimin metriksiyle kuatamamtr.Belki de siyaset dinle bilimi bouturuyor farknda deiliz. Hatta baz bilim insanlar siyaset uruna dine kar malzeme olarak ypratlyor. Ki bilim insan ve insan daha gen, dinle uramak bilimi ve insann ypratr. Dine teslim olmadan dini anlamaya yada eletirmeye envanter ve veri asndan daha zamanmz erken. Bekli de en byk sorunlardan bir budur. Hedefimiz siyaseti bilimin metriksine almak dinlerle rten gerek veriler kadar diyet yoruma ve tartmalara girmektir.. Neden evrimin dinle alp veremedii antagonistik polemii zerinde duruluyor ki? Neden dnde dinin matbaa ile alp veremedii, bugnde evrimle alp veremedii vardr? Herkes evrim teorisinin ve evrim prensiplerinin her cmlesine katlmak zorunda deildir. Ancak evrim bilimindeki mutlak gereklere tenezzl etmeyen fert ve toplumlar bunun acsn ekeceklerdir. Zaten evrim bilimi de sadece evrim teorisinden ve evrim prensiplerinden ibaret deildir. Evrim bilim dalnn en nemli zellii; tm bilim dallar arasndaki btnletirici zellii ile geleceimize hizmet vererek; oklu (multi) disipliner mantk sistemleri ve yntemler zinciri ile bilgileri tevhit etmesidir. Bu bilgiler gelecek nesillere hizmet verecektir. Acaba primat m ademden yoksa adem mi primattan tremitirin cevabn ispatna kalkmann psikozu ve antagonistik tartmalar bizi, matbaann kabul edilmesinin 400 yllk tartmalarna gtrr. http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/s2007.htm#343ipucu Evrimin gerek boyutunu eksiksiz ortaya koymak iin, madde ile anti madde arasndaki enerji hallerinin hepsinin varlklardaki dnglerinin eksiksiz bilimsel bilgilerine sahip olmak gerekir. Bunun iin vakit erken. Bu bile bizi evrimin bilinen gereklerine dayal tevhit edici zelliklerinden yararlanmamza engel olmamaldr. Tm enerji hallerine ulaabilen, doru

228

okuyabilen ve tanyabilen gelimi bilim insanlarna ve bu enerji hallerini insanlarn anlayabilecei, alglayabilecei seviyeye deifre edebilen teknolojiye gereksinim vardr. Dnyadan Baka Bir Yerde Hayat var m? Varsa Bu Olaslk Oran % Katr? Son yllarda yaplan aratrmalar, zellikle Marstan getirilen kayalar zerinde yaplan incelemelerde nano-bakterilere benzer mikro organizmalarn varl, ou bilim insanlar tarafndan kabul grmtr. http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/nb/nb.htm Galapagos adalarndaki, bitkilerin %42'si, kara kularnn %75'i, srngenlerin %91'i ve memelilerin tm adalara zg neo endemiktirler. http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/bek/be.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/nky/nk.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/ieo/e.htm Relik endemiklerin en yksek olduu ada Madagaskar adasdr. Ontogenik ve filogenetik geliim mantk sistemleri dikkate alndnda, endemiklerin oluum nedenleri ve ileyen evrim mekanizmalarnn mantk sistemleri bir arada disiplinize edildii zaman, uzaydaki canllarn yer kresindekilere benzeim olaslk oranlar; ilkel prokaryotlara doru % 100e yaklarken, insan ve dier gelimi canllarn benzeim olma olasl %0a doru yaklalr gibi gzkmektedir. Sanki yerkresindeki bir taksonun uzayda akrabalarnn olma olasl, Filogenetik bakmdan ortaya kndan, yaad gn veya lmne kadar; uzun mrl, geni ho grl ve geni yayl alanlarna meyilli-uyumlu ve baskn gen sistemlerine sahip olmasyla doru orantldr. TARTIMA VE SONU nsan beyni k hzndan daha hzl dnen ve salkl dnme yeteneklerine sahiptir. nsan dnsel yeteneklerini, zihinsel kapasitesini ve zihinsel aralarn doru kullanarak doay alabilir. Zihinsel-bedensel aralarla, salkl bilgilerle ve doru tercihlerle teknolojik evrim bilimi ile kendimizi donatp geleceimizi hazrlamalyz.Bu sayede;irademiz ve doru tercihlerimize dayal evrimleme izgilerini ve doayla uyumlu yaama koullarmz hazrlamay ele geirmi olacaz. nk insan gelecekteki deiimleri bu ekilde aamazsa, doa yasalaryla ileyen arklar arasnda malzeme, yok olmak veya dngnn bir eleman olmaktan kendisini kurtaramaz. Gelecein tartmasz zorunlu bilimi, biyolojinin ve evrim bilimi ile birlikte, dier tm bilim dallarn doal dnglere uyumlu-doru tevhit etmesi ve verimli-uyumlu canl-cansz dnglerin yaratlmas iin, neminin tm bilim insanlarnca desteklenmesi gerekmektedir. Bu zaruretin acsn yakn gemiimizde yaadk. Biyolojik dngler dikkate alnmadan uygulamaya konulan abur cubur patojen teknolojik bulular bu gnk evre sorunlarnn ba nedenleridir. Patojen Teknoloji; nsann doal dngye ve varlklara zarar veren teknolojisine denir. Bu nedenle, teknoloji retilirken veya bulular yaplrken, retilen bir ilacn bedendeki dngs niyeti-zihniyetiyle retilmelidir. Mutlaka doal dngdeki uyumu ve katklar, en ince ayrntsna kadar aklanmal ve uygunsa Doaya Uyum Patenti verilmelidir. Bugnk patojen teknolojinin; ana sebeplerinden birisi, en n saflarda gelimesi gereken hayat bilimi yani biyoloji biliminin yerine, doal dngnn neminden habersiz fizik, kimya vb. doa bilimlerinin hzl-arpk zamanlama ile gelimesi ve retilen teknolojinin biyoloji-doal dng szgecine uyumlu patent alnmad iin evreye zarar vermesidir. Aslnda, gerek bulu ve teknoloji rnlerinin; sanal ve gerek, biyotik-abiyotik dnglere etkileri mutlaka test edilip, biyolojiden patent alndktan sonra uygulamaya konulmaldr. http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/ftt.htm#patoo

229

Belkide 21. Yzyl gzde bilimi, biyoloji merkezli evrimle ilikilendirilmi tm temel bilimleri ieren "Doa Bilimidir". Grafik I ve Grafik II

Grafik I

230

Grafik II

nsann biyolojik bilincinin teknolojiye hakimiyetinin nemi ve nedeni gerekeleriyle tm bilim insanlarnca iyi bilinmelidir. Evrim Biliminin, bilimlerin merkezinde olmas ve bilimsel tevhitteki nemi doru vurgulanmaldr. Verilen biyoloji derslerine ilave olarak, uzay biyolojisi dersinin evrim dersi ile ilikilendirilip lisans ve yksek lisans derslerine konulmas gerekir. Matbaa ve Evrim Biliminin tmn reddetmek (Evrim ya da Darvin psikozu) cehaletin psikozudur. Matbaa ve evrim cahilleri ile iddialap zaman kaybetmektense, bilenin bilmeyenin (cahilin) halinden anlama olgunluunu gstererek almalarmza devam etmeliyiz. Bilim ve Din cahillerine yararl olabileceimiz davran, iliki ve tepki kombinezonlar gelitirmeli ya da gerekirse onlardan uzak durmaktr. Aksi taktirde onlarla iddiaya girmek ve uramak, bir denklemde bulunmas gereken sabiteleri deitirmeye kalkmakla vakit kaybetmeye benzer. http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/s2007.htm#343ipucu Dinde de deimek istemeyeni Allah deitirmezmi.Tarihteki uygulamalar bunu gstermitir. Ancak bu sonu insanlara ok ey kaybettirmitir. Belki de evrime ok uzaktan bakmz ya da evrimi bir kompleks yap olarak eksik ya da yanl alglaymz; bizi evrim bilimi, evrim prensipleri ve evrim teorisi zgnlklerinin birbirine kart konumlarda kaosuna srklemektedir. Evrim Bilimi o kadar ak ve berraktr ki kk benzetmelerle bile izah mmkndr. rnein; bir kitap dnelim; kitabn tamam -Trke yazlm olduu farz edilecek olurs-, 29 harfin ard arda sralanmasyla olumutur bu harflerin belli bir sistemle yan yana gelerek bir konuyu akladn dnelim. DNA daki alt nitelerin rnein, bazlarn dizimi eitlilik gsterdike tr eitlilii de sz konusudur. Ancak bu dizilim belli kurallara gre olutuka anlaml sonular ortaya kar. Kitaptaki kelimeler ve harfler dilin belli kurallarna gre yer deitirdike anlam kazanr.Bu anlaml kelimeler arasnda her zaman mantkl gei formlar aramak belki mantkszlktr. Fiolgenetik alm ile ontogenetik dng arasndaki anlaml fark beklide budur. KAYNAKA http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/nb/nb.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/bek/be.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/nky/nk.htm

231

http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/ieo/e.htm http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/ev/evr.html http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/ev/evs.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/mar/ny.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/mars/ms1.htm http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/mars1/ms2.htm http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/s2008.htm#40, http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/s2007.htm#343ipucu http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/ftt.htm#patoo http://biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mk/vu1/yy1.htm

232

Mavi-Yeil Alglerin (Cyanobacteria) Evolusyonu ve Stromatolitler Beyhan TA & Erol TA


ZET Cyanobacteria (Siyanobakteriler), 16S rRNA ve klorofil-a ieren, karbondioksit ve atmosferik azotu fiske edebilen, fotosentez yapma kabiliyeti olan, organik karbon ve oksijen retebilen tek prokaryot organizma grubudur. Mavi-yeil algler olarak da adlandrlrlar ve ounlukla sucul habitatlarda yaarlar. Siyanobakteriler ekolojik, evrimsel ve ekonomik nemi olan fotosentetik organizmalardr. Azot tespiti ve fotosentezin tam olarak gereklemesi heterosistli siyanobakterilerin evrimiyle baarlmtr. Siyanobakterilerin evolusyonu sonucunda yerkrede ve ilkin atmosferde deiimler meydana gelmitir. Prekambriyen devirde ilkin okyanuslarda yaygn olarak bulunan fotosentetik siyanobakteriler, gelitirdikleri fotosentez sonucu dar saldklar oksijen ile ilkin atmosferin yapsn deitirmi, karmak yapl organizmalarn evrimlemesi ve karasal hayata geii olanakl klmlardr. Yeryz atmosferindeki oksijenin de en az %50si siyanobakteriler ve algler tarafndan, geri kalan ise alglerden evrimlemi olan kara bitkileri tarafndan salanmaktadr. Yerkrede bilinen en yal fotosentetik fosiller siyanobakterilere aittir. Bu durum 3,5 milyar yl yandaki stromatolitlerde bulunan mikrofosillerden anlalmaktadr. Bat Avustralya sahillerindeki sz konusu kayalar, Dnyadaki mikrobiyolojik yaamn en eski kantn tekil etmektedir. Stromatolit, fosillemi canl kalntlarndan olumutur. Prekambriyende olumaya balayan stromatolitler, deniz suyu araclyla tanan kalsiyum karbonat (kire ta) paracklarnn, mavi-yeil alglerin oluturduu ipliksi ynlar zerinde tutunarak oluturduu katmanl kellerdir. Bu yaplar zengin klorofil ieriine sahiptir. Jeolojik devirler boyunca deniz yzeyinin hemen altnda eitli byklklerde kre ya da kubbe eklinde yaplar meydana getirmilerdir. Stromatolitlerle yaplan aratrmalarda milyarlarca yl ncesine k tutulmu, ilkin dnemin iklimi, jeolojisi, canl eitlilii, corafyasna ilikin veriler elde edilmitir. Anahtar kelimeler: Mavi-yeil alg, Siyanobakteriler, Azot fiksasyonu, Fotosentez, Stromatolit, Evolusyon, Fosil

ABSTRACK: The Evolution of the Blue-Green Algae (Cyanobacteria) and Stromatolites


Cyanobacteria are only organisms group that has 16S rRNA, chlorophyll and capacity of photosynthesis. These living things can produce organic carbon and oxygen and also capture atmospheric N2 and CO2. They are called as blue-green algae and mostly inhabit aquatic environments. Cyanbacteria is photosynthetic forms having evolutional and economic importance. In cyanbacteria, nitrogen fixation and photosynthesis had been accomplished with the evolution heterocystous cyanobacteria. The earths primary atmosphere and climate has started to change after the evolution of the cyanobacteria. In Precambrian, photosynthetic cyanobacteria have quietly spread in primary oceans and they have developed photosynthetic mechanism. Thus, they have change the body of the primary atmosphere and provided convenient environments in order to evolution of complex organisms and transition to terrestrial life. Also, cyanobacteria and algae produce about 50% of atmospheric oxygen. On the other hand, the remaining oxygen is produced by terrestrial forms via algal evolution. In earth, the oldest photosynthetic fossils belong to stromatolites. It is understood from microfossils found in stromatolites that are about 3,5 billion years old. They are found in Western Australia Shores and compose the oldest evidences of microbiologic life in the world. They consist of fossilized living residues. Stromatolites that started to comprise in Precambrian age are stratified precipitates and constitute through enduring on the filamentous masses of blue-green algae and calcium carbonate pieces carried by means of marine water. These structures have rich chlorophyll contents. They have consisted of masses resembling globe or sphere in the bottom of certain marine basins during geological ages. In the light of made investigation, stromatolites have contributed to be given a lot of findings about primary climate, living diversity, geology and geography in geological ages. Keywords: Blue-Green Algae, Cyanobacteria, Nitrogen fixation, Photosynthesis, Stromatolites, Evolution, Fosil Yrd. Do. Dr. Beyhan TA, Ordu niversitesi, Fen Edebiyat Fakltesi, Biyoloji Blm, 52750, Perembe, ORDU Tel: (+90452)5174441/144, Fax: (+90452)5174368, e-mail: beyhant@omu.edu.tr Yrd. Do. Dr. Erol TA, Ondokuz Mays niversitesi, Eitim Fakltesi, lkretim Blm, Fen Bilgisi Eitimi Anabilim Dal, 55139, Atakum, SAMSUN Tel: (+90362)4450118/7326, e-mail: eroltas@omu.edu.tr

233

GR Fosil; jeolojik devirlerde denizel ve karasal ortamlarda yaam olan bitki ve hayvanlarn daha ok kumta, kireta, amur ta ve eyl gibi tortul kayalar iinde talam olarak bulunan her eit kalnt ve izleridir. Fosillerin dnya corafyas zerindeki geni dalm, yerkre yzeyinin jeolojik zamanlar boyunca srekli deitiini kantlar. Fosiller, bugn yaayan birok canl grubunu temsil ettii gibi, soylar tmyle ortadan kalkm gruplar da tanmamza yardmc olan nemli materyallerdir. Paleontolojik bilgiler kullanlarak fosillerin yaps, ierdii canl gruplar, ne zaman yaadklar gibi bilgiler saptanabilmektedir. Paleontologlar ve jeologlar kayalarn yalarn, oluumlarn ve yapsnda barndrdklar fosilleri incelemek suretiyle dnya tarihini jeolojik devirlere ayrmlardr. ki byk devir Prekambriyen (Kambriyen ncesi) [4,6 milyar 543 milyon yl] ve Fanerozoik devirdir [543 milyon yl Gnmz]. Son zamanlarda kabul gren sistemde, Prekambriyen, Fanerozoik devirle denk Arkeyan [3,8 milyar yl 2,5 milyar yl] ve Proterozoik devire [2,5 milyar yl 543 milyon yl] ayrlr. Prekambriyen devir, Dnyann oluumundan Kambriyen dnemine kadar geen 4 milyar yllk zaman dilimidir ve yeryz tarihinin en eski ve en uzun devridir. Yeryz tarihinin 7/8lik blm bu devirde geer. Dnyann yzeyinin souyup, katlamas, ktasal levhalarn, atmosferin ve okyanuslarn olumas, yaamn jeobiyokimyasal sreler sonucu ortaya kmas, bakterilerin evrimi, atmosferin oksijence zenginlemesi, karyotlarn evrimi ve ilk hayvanlarn ortaya kmas Prekambriyen devirde gerekleir. Arkeyan dneminden nceki [Hadeyan dnemi: 4,6 milyar yl 3,8 milyar yl] kayalar jeolojik olaylar srasnda anarak ya da yeniden magmaya kararak yok olmutur. Arkeyan dneminde, ilkin okyanuslarda prokaryotik yaam yaygndr ve fotosentetik bakteriler olan siyanobakteriler (mavi-yeil algler) ortaya kp, o zamana kadar oksijensiz olan okyanuslara oksijen salmaya balamtr. Salnan oksijen, artk serbest halde okyanuslarda ve atmosferde bol miktarda bulunmaya balaynca, Arkeyan prokaryotik canllarnn byk bir ksmn yok etmitir. Oksijenin artmas ve canllarca kullanlmaya balamasyla, ilk karyotik canllar, Proterozoiin sonlarna doru da ilk ok hcreli canllar (algler ve ilkin hayvanlar) ortaya kmtr. Arkeyan dnemde ortaya kan stromatolitler ise Proterozoik dnemde yaygnlamtr (http://www.biltek.tubitak.gov.tr). Mavi-Yeil Alglerin (Siyanobakteriler) Evolusyonu Dnyann yann yaklak 4,6 milyar yl olduu kabul edilmektedir. Yerkredeki yaamn da, ilk olarak 3,7 ile 3,85 milyar yl ncesinde ortaya kt anlalmaktadr. Bu dnemdeki bilinen en eski organizmalara ait dorudan kantlar, gnmzden 3,5 milyar yl nce denizlerde yaayan, fotosentez yapabilen ve prokaryotik hcre yapsna sahip olan fotosentetik siyanobakteriler yani mavi-yeil alglerdir (Cyanobacteria: Cyanophyta). En eski oksijen reten, fotosentez yapan organizmalardr; kl a ve kl b yannda birok yardmc fotosentetik pigmentlerle birlikte birincil retimi gerekletirirler. Prekambriyen boyunca s sularda olaanst miktarda karbonatl bileikler sentezlemilerdir. lk karasal ototroflardr (Graham ve ark., 2004). Siyanobakterilere ait en eski fosiller, Bat Avustralyada 3,5 milyar yl yandaki jeolojik bir tortu olan apeks bazaltnda bulunmutur (Schopf, 1993). Prekambriyen devirde yaamn ilk ahitleri olan stromatolitler halen Avustrulya'da mevcuttur. Gnmz maviyeil alglerine ok benzeyen mikrop fosilleri bu yataki deniz tortul kayalarndan toplanmtr (ekil 1). Bu kaya paracklarnn ierisi ldr. Siyanobakterilerin oluturduu filamentlerin salglad kpks sv stromatolitlerin sngerimsi yapsnda srekli hareket eder. Bu mucus sonradan sertleerek kayalarn birbirlerine tutunup dev ynlar oluturmasn salar. Bu da

234

birok elementin, besin maddesinin paylald milyonlarca ylda gelien mutasyonlar iin ortam salar. Siyanobakteriler zamanla fotosentezi gelitirmiler ve dar verdikleri oksijenle de atmosferi deitirmeye balamlardr (Schopf, 1978; Horodyski ve Knauth, 1994; Monastesky, 1998; Graham ve ark., 2004). Mavi-yeil alglerin bakteri benzeri canllar kadar eski olmas, hcresel yaamn ortaya kmasndan ksa bir sre ortaya ktn gsterir (Demirsoy, 1991).

ekil 1. Filamentli siyanobakterilere benzeyen 3,5 milyar yl yandaki mikrofosiller, Bat Avustralya Cyanophyta divizyosu, Procaryotay oluturan Archaebacteria ile birlikte Eubacteria kingdomuna dhildir (ekil 2). Prokaryotlar hcrelerinde ekirdekleri, golgi aygt, mitokondri, endoplazmik retikulum ve plastitleri olmayan organizmalardr. DNA hcrenin merkezinde serbest olarak uzanr ve nklear bir zar iinde bulunmaz. Tilakoidler sitoplzmada serbest ekilde bulunurlar (fotosentetik olan prokaryotlarda). Prokaryota Cyanophyta (mavi-yeil algler ya da Cyanobacteria) ve dier bakterileri kapsar (Van den Hoek ve ark., 1995). Siyanobakterilerle ilgili en byk tartma bakteriler (Stanier ve ark., 1978) veya karyotik algler (Lewin, 1976) gibi snflandrlp snflandrlmayacadr. Siyanobakteriler alg ve bakteri zellii gsteren ototrof prokaryot organizmalardr. Botanistler fotosentez yaptklar iin mikroalgler olarak deerlendirirler ve siyanofitler olarak adlandrrlar. Mikrobiyologlar iin de bakteridirler. Cyanobacteria (siyanobakteriler, mavi-yeil algler), 16S rRNA tamalar ve molekler biyolojisi nedeniyle bakteri zellii gsterirler. Sirkler yapda sper sarmal gene sahip olan en basit organizmalardr. Klorofil a iermeleri, fotosentez yapabilme yeteneine sahip olmalar ve alglere benzer ekolojilerinin olmas nedeniyle de alg zellii gsterirler. Fotosentez kapasitelerinin yannda biyosferdeki dier nemli ilevleri, atmosferik azotu asimile ederek dier organizmalarn kullanabilecei mineral azota dntrebilmeleridir (Ishiura ve ark., 1998; Graham ve ark., 2004, Keeton ve ark., 2004). 235

ekil 2. Bakteri, arkea ve karyotlar arasndaki ayrmay gsteren, rRNA verilerine dayandrlm bir filogenetik aa Siyanobakteriler, fotosentez faaliyetleri srasnda, tpk bitkiler gibi hem organik karbon hem de oksijen gaz reten yegne prokaryot grubudur. Siyanobakteriler fotosentez iin gerek duyduklar elektronlar, alglerin ve bitkilerin yapt gibi, su molekln paralayarak elde ederler. Fotosentez sonucunda kardklar oksijen bir gaz olduu iin hcreleri difzyon yoluyla kolayca terk eder. Siyanobakterilerin atalarnda su moleklnden elektron karma ynteminin evrimlemesi, gezegenimizde evrimine devam etmekte olan yaam iin ok nemli bir adm olmutur. Su moleklnden elektron karma yolu evrimlemeseydi, dnyamzda oksijence zengin bir atmosfer olmayacak ve buna bal olarak da oksijene dayal metabolizmalar olan yksek yapl canllar ortaya kamayacakt (Graham ve ark., 2004). Pek ok siyanobakterilerin en nemli zelliklerinden biri de bunlarn atmosferik azotu (N2) fikse edebilmeleridir. Azot fikse eden siyanobakteri trleri genelde filament biimindedir ve heterosist ad verilen az sayda zellemi hcre ile N2 fiksasyonu yaparlar. Azot fiksasyonu nitrogenaz ad verilen ve yalnzca anaerobik koullarda ilev grebilen bir enzimin varlna baldr. Nitrogenaz, azot gazndan amonyum retimini son derece hzlandran bir biyolojik katalizrdr. Nitrogenazn bilinen biimleri oksijen tarafndan zehirlenir. Bunun nedeni de, nitrogenazn, dnya atmosferinde henz oksijen yokken ortaya km olmasdr. Dnya atmosferi 2 milyar yldr oksijenlidir. Bu iki milyar yl ierisinde azot balayan bakteriler nitrogenazlarn oksijenden korumak iin deiik stratejiler gelitirmilerdir. Baz siyanobakteriler bu gl yenebilmek iin, heterosist ad verilen zel hcreler retirler (ekil 3). Azot balanmas heterosistler iinde gereklemektedir. Heterosistin hcre duvar olduka kaln olduu iin oksijen bu duvardan ieri geememekte ve nitrogenaz enzimi alabilmektedir. Anaerobik koullara uymak iin bu heterosistler ayn zamanda nemli bir uyumla fotosistem IIlerini yitirmilerdir. Yalnzca fotosistem Ii kullanarak kta ATP retebilmektedirler. Tm dier canllar, bal azot bakmndan prokaryotlara bamldrlar; nk atmosferdeki azot gazn kendileri kullanamazlar (Graham ve ark., 2004; Keton ve ark., 2004). Son aratrmalar, siyanobakterilerin oksijenden korunma mekanizmalar zerinde younlamtr ve bu mekanizmalarn molekler, filogenetik, fizyolojik, morfolojik ve adaptasyonla ilgili zellikleri aratrlmtr (Fay, 1992; Bohme, 1998; Adams, 2000).

236

Siyanobakterilerde azot fiksasyonu, serbest oksijenin %10dan daha az olduu zaman en iyi biimde gerekleir. Daha yksek konsantrasyonlarda oksijen heterosistten szmakta ve nitrogenaz durdurmaktadr. Serbest oksijen konsantrasyonu %10un zerine ktnda siyanobakterilerde fotosentez de inhibe olmaktadr. Siyanobakteriler belki de Silriyen ncesi dnemlerde oksijen ktl olan ilkin atmosfer koullarndan gelen canllar olduklar iin dk oksijen konsantrasyonlarnda daha iyi geliim gstermektedirler. Bu dnceyi destekleyen bir baka bulgu da heterosist ve normal olarak nitrogenaz oluturmayan trlerde nitrogenaz kodlayan genlerin varlnn saptanm olmasdr. Bu trler enzimi sentezleyebilir ve koullar anaerobik olduunda N2 fikse edebilirler (Keeton ve ark., 2004).

ekil 3. pliksi bir mavi-yeil algde heterosistin grn Siyanobakteriler oksijen gln yenmek iin sahip olduklar ok geni ekolojik hogrrlk ve nileri sayesinde farkl stratejiler gstermilerdir. Anaerobik sedimentlerden oksijenle doymu pelajik sulara kadar farkl ekolojik blgelerde dalm gstermilerdir. Siyanobakterilerin farkl stratejilerinin evolusyonunun, artan oksijen basksyla meydana geldiini varsaymak mantkldr (Berman-Frank ve ark., 2003). Baz paleontolojik kantlar heterosisti olmayan siyanobakterilerin 3,5 milyar yl nce var olduunu ileri srmektedirler (Schopf, 1993). Heterosistli formlar iin kant olarak, 1,52 milyar yl ncesine kadar uzanan dnemde Bat Afrika ve Sibiryada kuvarsl kayalarda ve Avustralyada silisli karbonatl kayalarda akinetli fosiller bulunmutur (Schopf, 2000). En son filogenetik aratrmalarda filamentli trlerin ayr dallanmalar yapt gzlenmitir, bu olduka nemlidir. nk azot tespiti ve fotosentezin tam olarak gereklemesi heterosistli siyanobakterilerin evrimiyle baarlmtr (Wolk ve ark., 1994). Fotosentetik bakteriler arasnda en nemlileri olan siyanobakteriler iki, milyon yl kadar nce oksijenli atmosferin olumasna byk katk salamlardr. Yine Endosimbiyotik Hipoteze gre siyanobakteriler karyotik kloroplastlarn kkenini olutururlar. Bitkilerin ve karyotlarn kloroplastlar siyanobakterilerden evrimlemitir. Hem anaerobik fotosentetik bakteriler, hem de siyanobakterilerin ilk karyot hcreden ok nce ortaya km olmas olaslna karn, kloroplastlar ayn temel tip klorofile (klorofil a) sahip olduklarndan ve ayn ekilde devresel olmayan fotofosforilasyonu kullandklarndan, kloroplastlarn ncs olmas olasl daha yksektir (Graham ve Wilcox, 2000; Keeton ve ark., 2004). Modern siyanobakteriler, ekstrem ortamlarda bulunabilmeleri, tbbi olarak faydal bileikler retmeleri, atmosferik azotu balama ve topra zenginletirme yetenekleri ile tannrlar. Siyanobakteriler ar oalmalar yaptklarnda ve zellikle toksin rettiklerinde skntlara neden olmaktadrlar (Graham ve Wilcox, 2000).

237

Stromatolitlerin Olumas Stromatolitler, mikrobiyal aktivitelerle meydana gelen organik keltilerdir. Jeolojik devirler boyunca olumulardr ve biyolojik tarihin nemli izlerini tarlar (Papineau ve ark., 2005). Prekambriyende olumaya balayan stromatolitler var olan en eski siyanobakteri fosilidir. Prekambriyen devirde tortul kayalarda yaygndr ve bu yzden stromatolitlerin ve mavi-yeil alglerin ok geni alanlara yayld dnlmektedir (Logan ve ark., 1964; Brock, 1973). Siyanobakterilerin oluturduu jeolojik yaplar
milyarlarca yl ncesinin iklimi, jeolojisi ve corafyasna ilikin verileri elde etmeyi mmkn klmtr ve bizlere ilk canllar hakknda bilgi vermektedir. Stromatolitler, deniz suyu araclyla tanan kalsiyum karbonat paracklarnn siyanobakterilerin oluturduu ipliksi ynlar zerinde tutunarak oluur. Siyanobakterilerin etrafn kuatan ve yapkan, akkan olmayan msilaj tabaka sayesinde, zellikle kalsiyum karbonat paracklar yakalanr ve bu

Stromatolitler dnyann oluumundan beri prekambriyen tortularda ok bol bulunmaktadr. Her ne kadar baz eski stromatolitlerin abiyotik olarak oluabileceinin kantnn var olmasna ramen, siyanobakterileri andran filamentlilerin biyotik olarak oluturduklar ileri srlen Tumbiana stromatolitlerinde grlmtr. Bu tortullarn ok dk slfat ieriine sahip eski gllerde olutuklar ve anaerobik fotosentetik srecin stromatolitleri oluturmasnn imknsz olduu ileri srlmektedir. Bu yzden, Buick (1992) bu yaplarn oksijenik fotosentez iin ilk kant oluturduu sonucuna varmtr. Prekambriyen dnemde stromatolitler kubbeli ya da dall kolonlar oluturarak derin sular da dhil kyya yakn s sularda birok habitatta olumulardr. Bu stromatolitlerin bazlarnn sahip olduu tr ve cins isimleri bilinmektedir ve zel jeolojik katmanlarn gstergeleri olarak kullanlmaktadr. Stromatolit eitlerinin says yaklak olarak 700800 milyon yl ncesine kadar maksimuma ulamakta, sonraki dnemlerde aamal olarak azalmaktadr. Baz uzmanlar bu azal herbivor gastropodlarn evolusyonu ile iligili olduunu ileri srmektedirler. Modern stromatolitlerin gastropodsuz blgelerde en iyi gelimesi bu hipotezi desteklenmektedir. rnein, Avustralyada Shark Krfezinde stromatolitler bol olarak bulunmaktadr ve bunun nedeni gastropodlar iin lmcl olan hipersalin ortama sahip olmasdr. Siyanobakteriyel stromatolitler ekstrem dnemler de dahil jeolojik devirlerin bandan gnmze kadar varln devam ettirmitir (Tucker ve Wright, 1990). Bilinen en yal stromatolitler yaklak 3,5 milyar yl yandadr ve Bat Avustralyada bulunmutur (Schopf, 1978; Schopf ve Walter, 1982). Bu ar derecede yal kayalar orijinal olarak korunmu mikrofosiller iermektedir. Hcre eperlerinin oluturduu organik madde korunmutur ve silisli bir matriks iinde gmldr. Mikrofosiller gnmz mikroplarna benzemektedir ve hem tek hcreli kokoid organizmalar hem de ok hcreli filamentli formlar iermektedir. Bu organizmalarn gnmz anaerobik, baz fototrofik ve dier heterotrofik bakterileri temsil ettii dnlmektedir. Oksijenin olmad dnya atmosferi ve okyanuslar iin iyi bir kant tekil ederler (Van den Hoek ve ark., 1995). Gemite olduu gibi, stromatolitler baz s denizlerde gnmzde de halen olumaktadr. Bunlardan biri B. Avustralyada Shark Krfezinde Hamelin Glc stromatolitleridir ve ounlukla yal stromatolitlerin benzeri kabul edilmektedir (Papineau ve ark., 2005). Avustralyann bat kylarnda 80 kmden daha fazla bir alanda, eitli boyutlarda ve biimlerde stromatolitler bulunur (ekil 45). Stromatolitler Avustralya ve Bahama sahilleri ile dier baz yrelerdeki scak ve derin olmayan sahillerde hala olumaya devam etmektedir. Avustralya, byk blm Prekambriyen kayalardan olutuu iin,
srada yeni tabakalar gelimeye devam eder. Bu tabakalarn tekrarlanmasyla da bu yap byr. Antarktika dnda en yal kta olarak da anlr.

238

ekil 4. Fosil stromatolitler

ekil 5. Gnmz stromatolitleri, Hamelin Glc, Shark Krfezi, Bat Avustralya Mikrobiyal yayglar (mikrobiyal mat) ve stromatolitlerin O2, H2 ve CH4 retimiyle atmosferin yapsn nemli lde deitirdikleri dnlmektedir (Hoehler ve ark., 2001). Gnmz ve fosillemi yayglarda biyolojik izler karlatrldnda, eski komnitelerin mikrobiyal aktiviteleri ve biyojeokimyasal dngleri anlalabilir (Logan ve ark., 1999, Summons ve ark., 1999). Stromatolitler, mavi-yeil alglerin milyarlarca yl boyunca yaayp yayldn gstermektedir. Avustralyadaki stromatolitlerle ilgili kimyasal bulgular, fotosentezin 2,7 milyar yl ncesinde var olduunu gstermektedir. Bununla birlikte, 2,2 milyar yl ncesine kadar, mavi-yeil alglerce retilen oksijen, atmosfere kamadan nce okyanusta ve yerkre kabuunda bulunan demire balanmaktayd. Gnmzde bu olayn kant Grand Kanyon ve dier yrelerde bulunan ok eski krmz bantl demir formasyonlarnda gzlenebilmektedir (ekil 6). Okyanuslarda ve yerkabuunda bulunan bu demir, oksijenle doygun hale geldikten

239

sonra (demir oksit ya da kf oluumu), fazla gelen oksijen atmosfere salnm ve orada birikmitir (Graham ve ark., 2004).

ekil 6. Bantl demir formasyonu Yaamn yeryznde geliimini ile ilgili daha sonraki olaylar, atmosferdeki oksijen seviyesinin artna bal olmutur. Yaklak 2,2 milyar yl nce, oksijen seviyesi, gnmzdeki seviyeye gre %10a ulamtr. Bu dzey, okyanus yzeylerini UV radyasyonundan koruyan yeterli miktarda ozonu retmitir. lk karyotlara ait olduu dnlen fosillerin ortaya k ile atmosferdeki oksijen orannn art arasnda dorusal bir iliki bulunmaktadr. Daha yksek dzeyde oksijen, karyotlarn gereksinimi olan oksijenli (aerobik) solunumda, yksek-enerji metabolizmasn olanakl klmtr. Atmosferdeki oksijen seviyesi 600 milyon yl nce okyanuslarda ok hcreli yaam eklinin ortaya kmasyla, bir kere daha artmtr. Bitkilerin karalarda yaamaya balamasndan nce, gnmzden 450 milyon yl nce gelen dnemlerde, atmosferdeki oksijen seviyesinin bugnk seviyesine ulat dnlmektedir (Graham ve ark., 2004). SONU 4,65 milyar yl yandaki gezegenimizin ilk atmosferinde oksijen (O2) bulunmad pek ok biliminsan tarafndan fikir birlii ile kabul edilmitir. Jeolojik zamann gidiat boyunca, atmosferdeki serbest oksijenin ou biyolojik aktiviteden kaynaklanmtr (fotosentez sayesinde). Bylece atmosferin bileimindeki deiimler, zellikle de mevcut molekler oksijen miktarndaki art, yeni yaam formlarnn ortaya kmasn ve eitlenmesini mmkn klan byk biyolojik deiimleri tetiklemitir. Bu srete en etkili ve en nemli olan ilkel canl organizmalar, yerkrenin en yal bireyleri olan siyanobakteriler yani mavi-yeil alglerdir. Bu durum 3,5 milyar yl yandaki mikrofosillerden anlalmaktadr. Bat Avustralya slklarn yar kaya, yar canl stromatolitler doldurmaktadr. Kk tepecikler, oksijen reten mikroorganizma kolonilerinin deniz suyundan mineral ve kelleri kapmasyla meydana gelmitir. Bir zamanlar yaam olan benzerleri, Dnyann soluyabileceimiz atmosferinin olumasna yardmc olmulardr. Siyanobakterilerin evrimi sonucunda yerkrede ve ilkin atmosferde deiimler meydana gelmitir. Gezegenin evrimi sresince siyanobakteriler ayn hcre ya da ayn koloni ierisinde oksijene duyarl azot fiksasyonu ve oksijenik fotosentezin mekanizmasna uyum gstermek iin, denizler ve atmosferin deien oksidasyon durumlar ile birlikte evolusyon geirmilerdir (Berman-Frank ve ark., 2003). Siyanobakterilerde, atmosferik azotun fiksasyonunu katalizleyen nitrogenaz enzimine toksik etki yapan, atmosferik oksijen konsantrasyonunun yeteri kadar yksek seviyeye ulamasndan dolay siyanobakterilerin

240

hetrosistli trleri evrimlemi ve Proterozoik devir boyunca yaylmtr. Gnmzde yaayan ve azot fiksasyonu yapabilen heterosistsiz siyanobakteriler ilk oksijenli dnemden kalmlardr (Hoffmann, 1985; Schopf, 1978, Schopf ve Walter, 1982; Vidal, 1984). Siyanobakteriler 3,5 milyar yl nceden beri grnrler. Bu zamandan beri siyanobakteriler (mavi-yeil algler) fotosentezle oksijen reterek yeryznde yaamn yaylmasn salamlardr. Onlarsz hayat yeryznde olanakl deildir. Oksijen, hcre solunumu evrimi iin ok nemli bir kouldur. Yeryz atmosferindeki oksijenin en az %50si algler tarafndan, geri kalan ise alglerden evrimlemi olan kara bitkileri tarafndan salanr. lkin atmosferde oksijen olmadndan, radyasyondan korunabilmek iin 3,8 milyar yl nce ilk yaam belirtileri suyun iinde grlmeye balamtr. Denizlerinde bol miktarda fotosentetik mikroorganizma, atmosferinde ise bol miktarda karbondioksit bulunuyordu. Bu mikroorganizmalar, gneten gelen enerjiyi kullanarak, karbondioksiti, basit karbonhidratlara indirgemilerdir. Bu esnada, gneten gelen enerji karbonhidratlarn kimyasal balarnda depolanm, tepkime rn olarak da oksijen aa kmtr. Bu oksijen atmosfere gemi ve orada yava yava birikmitir. Bylece, milyonlarca yl boyunca, atmosferik karbondioksit oran azalm, oksijen miktar ise artmtr. Atmosferdeki bu oksijenin bir ksm ozonu (O3) oluturmak iin birbirleriyle birlemilerdir. Zamanla atmosferdeki ozon ve oksijen seviyeleri artka, fotosentetik organizmalar suyun yzeyine doru yaylmaya balamlardr. En sonunda, gnmzden yaklak 600 milyon yl nce, yerkre atmosferinde yeterli seviyede oksijen ve ozon birikmesiyle, okyanuslardaki karmak yapl ok hcreli canllar, muazzam bir art gstermitir. Yaklak 150 milyon yl sonra (gnmzden 450 milyon yl nce) daha ileri ve karmak yapl ok hcreli yaam karalara da gemitir. Bylece denilebilir ki, bugn karalar zerinde yaayan insanlar ve dier btn ileri yapl canllar, varlklarn fotosentez olayna borludur. Prekambriyen boyunca evolusyonun meydana gelii ile ilgili grler mantkldr ve dnyann en eski sediment kayalarnn iinde korunmu olan bu inanlmaz an mikrofosil rneklerine ve jeolojik arivlere dayanmaktadr. Mikrofosil kaytlar, gnmz mavi-yeil alglerin morfolojik eitliliinin Proterozoik devirde, yaklak 2 milyar yl nce evrimlemi olduunu bildirmektedir. Fosil kaytlar bize hereyi anlatmaz, ancak mavi-yeil alglerin iindeki farkl gruplarn filogenisi, mavi-yeil algler arasndaki ilikiler ve yaayan organizmalarn byk gruplar arasndaki balantlar hakknda fikir vermektedir. Bu yzden zellikle nkleotidlerin sekanslar gibi tm organizmalarn genlerinde bulunan dier sakl bilgilere de baklmaldr (Van den Hoek ve ark., 1995).
KAYNAKLAR Adams, D.G., 2000. Heterocyst formation in cyanobacteria, Curr. Opin. Microbiol., 3, 618624. Berman-Frank, I., Lundgren, P., Falkowski, P., 2003. Nitrogen fixation and photosynthetic oxygen evolution in cyanobacteria, Research in Microbiology, 154, 157164. Bohme, H., 1998. Regulation of nitrogen fixation in heterocyst-forming cyanobacteria, Trends Plant Sci. 3, 346351. Brock, T.D., 1973. Evolutionary and ecological aspects of the cyanophytes. In: N.G. Carr and B.A. Whitton (Eds) The biology of the blue-green algae. Blackwell Scientific Publications, Oxford, 487500. Buick, R., 1992. The antiquity of oxygenic photosynthesis: Evidence from stromatolites in sulphate-deficient Archean lakes. Science, 255: 7477.

241

Demirsoy, A., 1991. Kaltm ve Evrim, Beinci Bask, Meteksan Yaynlar, Ankara. Fay, P., 1992. Oxygen relations of nitrogen fixation in cyanobacteria, Microbiol. Rev., 56, 340 373. Graham, L.E., Wilcox, L.W., 2000. Algae. Prentice-Hall, Inc. Graham, L.E, Graham, J.M., Wilcox, L.W., 2004. Bitki Biyolojisi (Plant Biology), eviri Editr: Ik, K., Palme Yaynclk, Ankara. Hoehler, T.M., Bebout, B.M., Des Marais, D.J., 2001. The role of microbial mats in the production of reduced gases on the early Earth, Nature, 412:324327. Hoffman, M.J., 1985. Precambrian carbonaceous megafossils, in Palaeoalgology, ed. D.F. Toomey & M.H. Nitecki, 2023. Springer-Verlag, Berlin. Horodyski, R.J., Knauth, L.P., 1994. Life on Land in the Precambrian, Science, 263(5146), 494 498. http://www.biltek.tubitak.gov.tr, Jeolojik Devirler. Ishiura, M., Katsuna, S., Aoki, S., Iwasaki, H., Andersson, C.r., Tanabe, A., Golden, S.S., Johnson, C.H., Kondo, T., 1998. Expression of agene cluster kaiABC as circadian feedback process in cyanobacteria, Science, 281:1519-1523. Keeton, W.T., Gould, J.,L., Gould, C.G., 2004. Genel Biyoloji (Biological Science) 2, Beinci bask, eviri Editrleri: Demirsoy, A., Trkan, ., Gndz, E., Palme Yaynclk, Ankara. Lewin, R. A., 1976. Prochlorophyta as a proposed new division of algae, Nature, 261, 697698. Logan, B.W., Rezak, R., Ginsburg, R. N., 1964. Classification and environmental significance of algal stromatolites, Journal Geology, 72: 68-83. Logan, G.A., Calver, C.R., Gorjan, P., Summons, R. E., Hayes, J. M., Walter, M. R., 1999. Terminal Proterozoic mid-shelf benthic microbial mats in the Centralian Superbasin and their environmental significance, Geochim. Cosmochim. Acta, 63:13451358. Monastesky, R., 1998. The rise of life on earth, National Geographic, 193:58-81. Papineau, D., Walker, J. J., Mojzsis, S. J., Pace, N. R. 2005. Composition and structure of microbial communities from stromatolites of Hamelin Pool in Shark Bay, Western Australia, Applied and Environmental Microbiology, 71(8), 48224832. Schopf, J. W., 1978. The evolution of the earliest cells, Scient. Am., 239(3): 84-102. Schopf, J.W., Walter, M. R., 1982. Origin and Early Evolution of Cyanobacteria: the Geological Evidence, in The Biology of Cyanobacteria, Blackwell Scientific Publications, Chapter 21, 543564. Schopf, J.W., 1993. Microfossils of the early Archean Apex chert: New evidence of the antiquity of life, Science, 260, 640646. Schopf, J.W., 2000. The fossil record: Tracing the roots of the cyanobacterial lineage, in: B.A. Whitton, M. Potts (Eds.), The Ecology of Cyanobacteria, Kluwer Academic, The Netherlands, 1335.

242

Stanier, R. Y., Sistrom, W. R., Hansen, T. A. ve 9 arkadalar, 1978. Proposal to place the nomenclature of the cyanobacteria (blue-green algae) under the rules of the International Code of Nomenclature of Bacteria. Int J Syst Bacteriol., 28, 335336. Summons, R.E., Jahnke, L.L., Hope, J.M., Logan, G.A., 1999. 2-Methylhopanoids as biomarkers for cyanobacterial oxygenic photosynthesis, Nature, 400:554557. Tucker, M.E. ve Wright, V.P. 1990. Carbonate Sedimentology, Blackwell Scientific, Oxford, UK. Van den Hoek, C., Mann, D.G. Jahns, H.M., 1995. Algae, an introduction to phycology, Cambridge University Press. Cambridge. Vidal, G., 1984. The oldest eukaryotic cells, Scient. Amer., 250 (2): 3241. Wolk, C.P., Ernst, A., Elhai, J., 1994. Heterocyst metabolism and development, in: E.D.E. Bryant (Ed.), The Molecular Biology of Cyanobacteria, Kluwer Academic, Dordecht, pp. 769823.

243

Bilimin Doasn Anlamak: Evrim Eitiminde Bir nkoul Serhat REZ, Mustafa AKIR, zgr DOAN Marmara niversitesi, Atatrk Eitim Fakltesi, OFMAE Blm, Biyoloji Eitimi ABD zet
Bu alma evrim eitiminde bilimin doas konusunun anlalmasnn nemini vurgulamaktadr. Bu erevede ncelikle bilimin doas kavram aklanmakta ve bilimsel bilginin stats, bilimsel yntem, bilimde teoriler ve kanunlar, bilimde direk ve dolayl gzlem gibi evrim teorisinin anlalmasnda kritik rol oynayan bilimin temel zellikleri tartlmaktadr. kinci blmde fen bilimleri eitimi alannda bilimin doasnn anlalmasnn nemini eitli bak alarndan deerlendirilmekte ve nc blmde, evrim teorisini anlama ile bilimin doasn kavrama arasndaki iliki literatrdeki almalar nda ortaya konmaktadr. Son blmde ise bilimin doas ve evrim teorisi retimi ile ilgili yaklammz tartlmaktadr.

Giri Bilim, eitli disiplinler aracl ile doadaki olaylarn nedenlerinin ve sonularnn aklanmas ve dolaysyla bu olaylar kontrol edebilmek iin giriilen bir teebbstr (Claxton, 1991). Bilimin sunduu aklamalar gzlem ve deneylerden elde edilen verilerin insan zekas tarafndan deerlendirilmesinin bir sonucudur. Bu nedenle de bilim doa st elementlerden ve yntemlerden arnmtr (National Science Teachers Association [NSTA], 2000). Bu zellii ile bilim doal dnyay anlamamzda ve doadaki olaylar aklamamzda ok etkili bir yol olduunu kantlamtr. Bilimde ilerleme doal olaylarn nedenleri hakknda daha iyi aklamalarn gelitirilmesi ile olur. Yani bilimde ortaya konulan bir aklamann tam ve kesin olduundan emin olmak zordur. Ancak pek ok bilimsel aklama hakknda o kadar ok bilgi toplanm ve bu aklamalar o kadar ok testten gemitir ki bugn bu aklamalarn gvenilirlii ok yksektir. Evrim teorisi de bu aklamalardan birisidir. Evrim teorisi zerine uzun yllar boyunca youn aratrmalar yaplm ve sonuta bilimde yer alan en sekin teorilerden birisi haline gelmitir. Evrim teorisi biyolojinin deneysel gereklerini, hayatn teklii yannda mthi biyolojik eitlilii aklayan biyolojik bilimleri organize eden merkezi bir teoridir. Evrim teorisi ayrca farkl metotlar kullanan, doann farkl kurallar zerine odaklanan ve farkl zaman aralklarn alan farkl bilim alanlarnn elde ettii bilimsel verileri ilikilendirmesi asndan ok nemlidir. Paleontoloji, biyocorafya, fizyoloji, ekoloji, sistematik, embriyoloji, genetik ve sitoloji ok farkl alma alanlar olmalarna karn evrim teorisi hepsini birletirici bir teori olarak sentezler ve birbirleri ile ilikilendirir. Hepsinden nemlisi iyi bir teorinin birinci zellii olan yeni sorulara, alma alanlarna yol amas (Kuhn, 1970) ve aratrmalar iin gl bir klavuz olmas evrim teorisini vazgeilmez klan dier bir zelliidir. rnein Darwin 1859 ylnda teorisini yaynladnda kan tartmalar bir ok aratrmann yrtlmesine ve Mendelin daha nce hi dikkate alnmayan kanunlarnn tekrar kefedilmesine neden olmutur. Dier bir deile Darwinin doal seilime dayal evrim teorisi bir seri probleme cevap verirken baka birok seri problem ve sorunun ortaya kmasna sebep olarak modern genetik ve dier aratrma alanlarnda atlma yol amtr. Ancak evrim bugn halen zerine en ok allan konulardan birisi durumundadr ve canllarn nasl evrimletii konusunda anlaymz glendiren pekok yeni bilgi hergn daarcmza eklenmektedir. Evrim teorisinin bilim dnyasndaki gl pozisyonuna ramen teorinin bugn toplumda yeterince kabul grmedii aktr (Dagher & Boujaoude, 2005). Pek ok aratrmac bu sorunun nedenlerini incelemek zere okullarda verilen evrim eitiminin nitelii zerine almalar yapmtr. Baz aratrmaclar rencilerin evrim konusundaki bilisel 244

renmelerine odaklanrken dier bir gurup rencilerin kiisel grlerinin ve dini inanlarnn etkisini aratrmtr. Bu almalarn ortaya koyduu ortak sonu sadece kavramsal renmeye odaklanmann evrim teorisinin renilmesi iin yeterli olmaddr (Dagher & Boujaoude, 2005). rencilerle yaplan almalar rencilerin evrim teorisini anlamalarn engelleyen faktrleri (1) kavramsal olarak yaanan zorluklar, (2) geerliliini yitirmi bilimsel bilginin halen kullanlmas (rn. Aristonun grleri), (3) dinin ortaya koyduu aklamalar, ve (4) bilimin doasn anlamada yetersizlikler olarak ortaya koymutur (Dagher & Boujaoude, 1997). Fen bilimleri eitiminde yaplan pek ok aratrma bireylerin kavramsal anlamada yaadklar zorluklarn temelinde bilimin doasn anlamada yetersizliin yattn ortaya koymaktadr (Driver, Leach, Millar & Scott, 1996; Tsai, 1998). Bu nedenle rencilerin bilimin doas konusunda sahip olduklar grlerin aratrlmas ve gelitirilmesi rencilerin evrim teorisinin epistemolojik temellerini anlamalar iin bir nkoul olarak ortaya kmaktadr. I. Bilim ve bilimin doasna bir bak Bilimin doas fen bilimleri eitimi literatrne 20. yzyln balarnda girmi (Lederman, 1992) ve o zamandan bu yana pek ok aratrmac tarafndan eitli ekillerde tanmlanmtr. Literatrdeki en ayrntl tanmlardan birisi McComas, Clough ve Almozroa (1998) tarafndan verilmitir. McComas ve arkadalar bilimin doasn, ... bilim tarihi, bilim felsefesi ve bilim sosyolojisi gibi bilimin sosyal ynn inceleyen disiplinler ile psikoloji gibi disiplinlerin aratrmalarn birletirerek, bilimin ne olduunu, nasl ilev gsterdiini, bilim adamlarnn oluturduu bilim toplumunun nasl organize olduunu, toplumun bilimi nasl etkilediini ve bilimsel gelimelerden nasl etkilendiini anlamaya alan disiplinler aras bir alma alan (s.4, aratrmaclarn evirisi) olarak tanmlamaktadrlar. Bilimin nasl ilev gsterdii konusunda pek ok nemli bilim tarihisi ve bilim felsefecisi fikirleri ile (rnein Feyerabend, 1975; Kuhn, 1970; Popper, 1979) eitli akmlar ortaya kmtr ve felsefi alanda tartmalar halen devam etmektedir (McComas ve ark., 1998). Ancak genel olarak bilimin belli zellikleri hakknda bilim felsefecileri ve bilim tarihileri arasnda kayda deer bir uzlama vardr (McComas ve ark., 1998; Smith, Lederman, Bell, McComas & Clough, 1997). Bilimin zerinde genel olarak uzlamaya varlm bu zellikleri fen bilimleri eitiminde rencilere bilimi tantma asndan nemli bulunmu ve pek ok lkenin fen bilimleri eitimi programlarnda son yllarda vurgulanmaya balamtr (rnein; National Science Education Standards, 1996, ABD; Science in the National Curriculum, 1995, ngiltere ve Galler). Aada, bilimin pek ok zelliinin yannda evrim teorisinin epistemolojik temellerinin anlalmas iin gerekli olan zelliklerinden bazlar sunulmutur. Bilimin ampirik zellii: Bir bilimsel iddiann geerlilii o olay ile ilgili yaplan gzlemlerle salanr (American Association for the Advancement of Science [AAAS], 1990). Bu gzlemler doal ortamlarda yada laboratuar ortamnda gerekleebilir. Ayrca bilimde pek ok olay direk olarak gzlenemez. Bu yzden doal olaylar ya kendi duyularmz yardmyla ya da zellemi bir enstrman kullanarak yaparz. Dolaysyla bilimde dolayl yoldan elde edilmi deliller ve bunlarn yorumlanmas ok nemli bir yer tutar. Bilimsel yntem: Bilim adamlar tarafndan bilimsel aratrmalar srasnda adm adm takip edilen bir prosedrn olduu en ok rastlanlan kavram yanlglarndan birisidir (AAAS, 1990; Abd-El-Khalick, Lederman, Bell, & Schwartz, 2001; McComas, 1998). Gerekte bilimin kompleks yapsyla uyuan evrensel bir yntemden sz etmek imkanszdr (NSTA, 2000). Feyerabendin (1975) belirttii gibi bilimin evrensel ve sk skya belirlenmi

245

kurallara gre ilev gsterdii fikri gereki deildir ve bilimi adapte olamayan, dogmatik bir hale getirir (s.295, aratrmaclarn evirisi). Chalmers da (1999) birbirinden farkl birok bilim dalnda birok deiik yntem olduunu belirtir ve bu yntemlerin her zaman bir deiim iinde olduunu belirtir. Bilimsel bilginin deikenlii: Bilimin sunduu btn bilgiler (teori, kanun vb.) deiime aktr. Claxtona (1991) gre bilimsel bilginin geliiminde bugn ak ve net bir ekilde belli dediimiz eyler dn komik olarak grlm ve yarn yanl olarak anlacaktr. Bilimsel bilgiler, teknoloji ve bilgi dzeyindeki ilerleme nedeniyle yeni bulgularn ortaya kmas ile, eski bulgularn yeniden yorumlanmas sonucu, sosyo-kltrel deiiklerin etkisi ile yada paradigma deiimleri sonucu deiebilir (Abd-El-Khalick ve ark., 2001). Bir iddiann arkasndaki bulgu ve deliller o iddiay destekler ve gvenilir bir hale getirir ancak hibir zaman onun tamamen doru olduunu ispatlamaz (Abd-El-Khalick ve ark., 2001; Lederman, 1998; McComas, 1998). Bilimsel teori ve kanunlarn yaps ve aralarndaki iliki: Fen bilgisi retmenleri ve rencilerde sk rastlanan kavram yanlglarndan birisi de bilimsel teori ve kanunlarn yaps ve aralarndaki iliki ile ilgidir (Abd-El-Khalick ve ark., 2001; Lederman, 1998; McComas, 1998). Buna gre bilimsel teoriler yeterli kant ile ispatlanrsa kanun olurlar ve dolaysyla kanunlar teorilerden daha yksek bir statye sahiptirler (Lederman, 1998). Bu tr yanlgya sahip bireyler kanunlar ispatlanm bilgi olarak grdklerinden btn bilimsel bilgilerin deiebilirliine de inanmazlar (McComas, 1998). Kanun ve teoriler farkl bilimsel bilgileri temsil ederler ve birbirlerine dnmezler (McComas, 1998; Ryan & Aikenhead, 1992). Teoriler doa gerekleen olaylar hakknda yaplan aklamalardr. Bunlar gl delillerle desteklenmi tutarl aklamalardr ve kanunlar kadar nemlidirler (Abd-ElKhalick ve ark., 2001). Bilimsel iddialarn deerlendirmeleri farkl seviyedeki bilgi iddialar iin farkl yaklamlar ile yaplr. rnein bir gereklik iddiasn deerlendirmede genelde gzlem kullanlrken bir hipotezin deerlendirilmesinde deney kullanlr. Teorilerin deerlendirilmesi ise ne kadar iyi aklama ve ilikilendirme yaptklarna gre yaplr. Dolays ile teoriler ispatlanmaz veya rtlmez. Teoriler doal olarak ak uludur ve her zaman zlmesi gerekli olan problemleri vardr. Bu durum bir zaafiyet deil aksine bir gllk ifadesidir. Kanunlar ise belli artlar altnda doada bir olayn nasl gerekletiini tarif ederler (NSTA, 2000; Ryan & Aikenhead, 1992). Teoriler gibi kanunlar da deiime aktr. Bilimde tahmin ve teorik kabuller: Bilim adamlar ou zaman direk olarak izlenemeyen olaylarla urarlar ve bu yzdende dolayl yoldan elde ettikleri delillerle iddialarn destekleme yoluna giderler. Bu yzdende tahmin ve teorik kabuller bilimde ok nemli bir yer tutar. Bunlara en iyi rnekler yer ekimi, atomun yaps ve evrim teorisidir. Bilimde yaratclk ve hayal gcnn yeri: Mantn kullanlmas ve delillerin bu erevede incelenmesi bilim iin gerekli ancak yeterli deildir (AAAS, 1990). Bilimsel bilginin retilmesi kanlmaz olarak yaratcl ve hayal gcn gerektirir. Bilim adamlarnn yaratcl ve hayal gc bilimsel bir problemin ekillenmesinden aratrmann dizaynna ve sonularn yorumlanmasna kadar btn aamalar iin gereklidir. II. Bilimin doas konusunun fen bilimleri eitimindeki yeri Fen bilimlerini renmede ve retmede bilimi ve bilimin doas anlamann tad nemin eitimciler tarafndan kavranmas getiimiz yzyln balarna dayanmaktadr. Bu konuda ilk adm Amerika Birleik Devletlerinde Fen ve Matematik retmenleri Merkezi Birliinin (the Central Association of Science and Mathematics Teachers) 1907 ylndaki toplantsnda bilimsel sreler ve yntem konularna arlk verilmesinin kararlatrlmas ile atlmtr (Lederman, 1992). O gnden bu yana rencilerin bilim hakkndaki grlerini

246

gelitirmek ve dolaysyla toplumda bilimsel okur-yazarl yaygnlatrmak fen bilimleri eitimcileri tarafndan nemli bir hedef haline gelmitir. Bugn fen bilimleri alanndaki eitimin bilimin nasl alt, bilginin nasl retildii konularn kapsaml bir ekilde ele almas gerei pek ok eitimci tarafndan kabul edilmektedir (Lederman, 1992; McComas ve ark., 1998; Munby, 1984). Lederman (1999) bu ortak grn arkasnda yatan mant bilimi anlamann rencileri bilimin bilinli tketicileri haline getireceini ve onlar bilimin konu olduu tartmalarda bilinli kararlar verebilmeleri ynnde glendirecei (s.916) olarak aklamaktadr. McComas ve arkadalar (1998) da konuya benzer bir yaklam gstermektedir. McComas ve arkadalarna gre son yzylda bilimi gelitirmeye ynelik inanlmaz abaya ramen toplumda bilim ve bilimin doas konusunda yeterli bilgiye sahip birey oran ok dktr. Bu bilgi eksiklii zellikle bireylerin bilimsel almalarn finansmannda ve bilimle ilgili politikalarn belirlenmesinde aktif rol ald toplumlarda potansiyel olarak tehlikelidir. McComas ve arkadalarna gre bilimle ilgili alnan pekok mantksz pozisyonun ve kararn altnda bilimin karakterinin yanl anlalmas yatmaktadr. Bu tartmalarn tesinde, bilimi anlamann eitim asndan nemi de pekok aratrmac tarafndan vurgulanmtr. Driver ve arkadalarna (1996) gre bilimin doasn anlamak fen bilimleri konularn baarl bir ekilde renmeyi de desteklemektedir. Driver ve arkadalar yaplan aratrmalarn sonularna bakarak bilimin doas haknda bilist bir anlaya sahip olamann fen bilimlerinde kavramsal renmeyi destekleyeceini dnmektedir. Gerektende yaplan aratrmalar bu iki alan arasndaki ilikiyi gstermektedir. rnein Tsai (1998) rencilerin renme stilleri ile epistemolojik grleri arasnda nemli bir balanti bulmutur. Tayvanda 8. snf rencileri ile yaplan alma yaplandrmaclk ile (constructivizm) uyumlu epistemolojik grlere sahip rencilerin yaplandrmaclk-oryantasyonlu eitim aktiviteleri ile renmeyi tercih ettiklerini ortaya koymutur. alma empirisizm ile uyumlu epistemolojik grlere sahip rencilerin ise ezber ile renme yaklamna daha yakn olduklarn ve bu rencilerin renme amalarnn snavlarda baarl olmak olduunu gstermitir. Benzer ekilde rencilerin kendilerini fen bilimlerinde bir renici olarak nasl grdkleri ile bilimsel bilginin statsn nasl anladklar arasndaki ilikiyi inceleyen bir aratrmada Shapiro (1989) rencilerin k konusundaki renmelerinin geliiminin bilimi nasl anladklar ile balantl olduunu gstermitir. III. Bilimin doasn anlama ile evrim teorisine yaklam arasndaki iliki Bir bireyin bilimin doas hakkndaki grleri onun evrim teorisini anlamasnda etkili midir? Nickels, Nelson ve Bearda (1996) gre bu sorunun cevab evet tir. Bu aratrmaclar evrim teorisinin retilmesinde ve renilmesinde drt kritik tema olduunu ileri srmektedirler. Bunlardan birincisi, retmen ve rencilerin bilimsel bilginin kesinliinden bahsedilememesine ramen bilimin gvenilir bilgi sunmasndaki becerisini anlamalardr. kincisi bilimin en iyi dogmatiklikten uzak sunulduunda renilebileceidir. ncs, doal seilim teorisinin bilimsel dnme, bilimsel yntem, bilimsel sre ve bilimsel bilgi iin sunulabilecek en iyi rnek olduudur. Drdnc ve son tema insann evrimi konusunun evrim teorisi iin mkemmel bir durum aratrmas olmasdr. Nickels ve arkadalarna gre bu drt tema iinde evrim teorisini anlamada en kritik olan birinci tema, yani bilimin doasnn anlalmasdr. Dier bir deyile, retmenlerin ve rencilerin bilimi ve bilimsel almann zelliklerini nasl anladklar onlarn evrim teorisine ve evrim teorisini destekleyen almalara ve delillere bak alarn etkileyecektir. Bu yarg literatrde renci, retmen ve niversite retim elemanlar ile yaplan pek ok aratrma tarafndan test edilmitir.

247

Bu alanda yaplan ilk almalardan birisi Bloomun (1989) ilkretim fen bilgisi retmen adaylarnn bilim, teoriler ve evrim konularndaki dncelerini aratrd almadr. almaya 80 retmen aday katlmtr. Katlmclara bilim, teoriler ve evrim konularndaki bilgilerini len alt soruluk bir anket ile bilimsel aratrma, fen bilimleri retimi ve evrim-yaratl gr hakkndaki deneyimlerini aratran 21 soruluk bir anket uygulanmtr. alma katlmclarn bilimsel teoriler konusunda nemli kavram yanlglarnn ve inanlarnn bulunduunu ortaya koymutur. Bloom, bu yanlglarn ve inanlarn katlmclarn bilimi nasl algladklarn, evrim teorisine yaklamlarn ve evrim teorisini nasl retmeyi planladklarn etkilediini gstermitir. Benzer ekilde Johnson ve Peeples (1987) biyoloji rencilerinin bilim hakkndaki grleri ile evrim teorisini kabul edip etmeme arasndaki ilikiyi incelemitir. Sonular bilim hakknda yetersiz bilgiye sahip rencilerin evrim teorisini bilimsel bir teori olarak grmekte kararsz kaldklarn gstermitir. almada evrim teorisini kabul etme ile bilimin doasn anlama arasnda ise pozitif bir iliki bulunmutur. Dagher ve Boujaoude (2005) tarafndan Lbnanda yaplan bir alma niversite eitimlerine devam etmekte olan biyoloji blm rencilerinin (N=15) bilimin doas konusundaki fikirlerinin onlarn evrim teorisi hakkndaki dncelerini nasl etkilediini ayrntl bir ekilde ortaya koymutur. almaya katlan katlmclarn ou (9/15) evrim teorisinde kantlarn yetersizlii zerinde younlamtr. Katlmclar bu grlerine destek olarak evrim konusunda birbiri ile tutarsz ok fazla grn olmasn ya da evrim teorisinin insann asla tank olamayaca, milyonlarca yllk bir mekanizmay aklamaya almasn gstermitir. Dagher ve Boujaoude bu yaklamn nedeni olarak rencilerin (1) teorilerin genel olarak az veriden yola karak oluturulduunu, (2) evrim teorisinin doasna uygun olarak baz bilim dallarnda kullanlan dorudan deliller yerine tarihsel verileri kulandn ve (3) yaratclk ve hayal gcnn bilimsel teorilerin oluturulmasnda nemli bir yere sahip olduunu anlayamamalarndan kaynaklandn ne srmtr. almada evrim teorisine olumsuz yaklat tespit edilen rencilerin bir blm (3/15) buna neden olarak teorilerin kesin olmamasn gstermitir. rnein bir renci teoriyi hipotezin onaylanm hali olarak dnm ve teorilein onaylandklarnda kanunlar haline dntklerini vurgulamtr. Dier bir renci evrim teorisinin teori olarak adlandrldn, nk ispat edilemediini, eer ispat edilebilseydi evrim kanunu olarak adlandrm olacan ne srmtr. Son olarak teoriye olumsuz yaklaan rencilerden biri bireyin ancak hakknda hibir phemizin kalmad anda bilimsel olarak nitelendirebileceimizi, ancak teorinin doru yada yanl olabileceini ve dolaysyla bilimsel olmadn belirtmitir. Katlmclarn enmli bir blm (5/15) tarafndan deney yapma bilimin en nemli zellii olarak gsterilmi ve bu renciler evrim teorisinin bu konuda yetersiz kald belirtilmitir. Baz renciler ise bilimsel almann dorusal ve evrensel bir yntem kullandna iaret ederek evrim teorisinin ortaya atlmasnda bu yntemin baz basamaklarnn eksik olduundan yola karak teoriye olumsuz yaklamlardr. Bu yntem genellikle renciler tarafndan hipotez-deney-teori olarak tanmlanmtr. Bir renci bu bilimsel yntemle kyaslandnda evrim teorisinin durumunu aadaki gibi aklamtr; Bilimsel yntem genellikle hipotezle balar ve deneylerle devam eder, eer hipotez doru ise teori olma yoluna gider ancak ben evrim teorisinin bir hipotez olarak balad ve deneylerle test edildii konusunda birey bilmiyorum. Nerede test edildiini siz biliyor musunuz? Btn bildiimiz, eer yanl hatrlamyorsam, Galapagos adalarndayken pekok eyin Darwinin dikkatini ektii ve bu fikri ortaya att. Bir teori... Bunun nemli birey olduu konusunda ya da Darwinin

248

konu ile ilgili aratrma yapp yapmad konusunda emin deilim. (Dagher & Boujaoude, 2005, s: 385, aratrmaclarn evirisi) Dier taraftan rez (2004) tarafndan fen bilimleri eitimi alannda alan 15 niversite retim eleman ile yaplan alma Dagher ve Boujaoudenin (2005) lisans rencileri ile yapt almaya benzer sonular ortaya koymutur. almann sonular 15 katlmcdan evrim teorisine bilimsel bir teori olarak yaklaarak olumlu grler belirten 5 katlmcnn bilimin doas konusunda son derece bilinli olduu ortaya kmtr. Bu bulguyla uyumlu olarak almaya katlan 15 katlmcdan 10unun evrim teorisine olumsuz yaklamlarnn altnda bu katlmclarn bilimin doas hakkndaki yanl ve/veya yetersiz grleri olduu ortaya konulmutur. almada bu 10 katlmcnn bilimsel teorilerin yaps konusundaki kavram yanlglarnn evrim teorisinin geerlilii konusunda olumsuz dncelere sahip olmalarnda nemli bir rol oynad tespit edilmitir. Bu katlmclar bilimsel teorileri henz ispatlanmam bilgiler olarak tanmlam, ancak ispatlanan bilimsel teorilerin geerlik kazanarak bilimsel kanun konumuna geldiklerini iddia etmilerdir. Bu kavram yanlgsndan yola karak bu katlmclar evrim teorisinin hala teori statsnde kalmasnn bu teorinin henz ispatlanamad ve dolaysyla bilimsel geerlilik kazanamad eklinde yorumlayarak teori hakknda olumsuz grler sunmutur. Evrim teorisi mesela, bana gre hala ispatlanamam durumdadr ve bu yzden teori olarak kalmtr. (TE12, rez, 2004, s:159, aratrmaclarn evirisi) Benzer ekilde evrim teorisine olumsuz yaklaan bu 10 katlmcdan 9unun bilimde kullanlan delillerin nitelii ve bilimsel teorilerin oluturulmasnda dolayl yollardan elde edilen delillerin nemi ile ilgili yetersiz bilgileri olduu ortaya kmtr. Bu katlmclar evrim teorisinin geersizliine gereke olarak teori hakknda dorudan delillerin bulunmamasn gstermitir. Bir katlmcnn gr aadaki gibidir; Daha nce bilimde kantlarn ve deneylerin neminden bahsetmitim, evrim teorisi konusunda deney yapmann imkan yoktur. Bu durumda bence evrim teorisini bilimsel bir teori olarak tanmlamak tehlikeli ve yanltr. (TE5, rez, 2004, s:130, aratrmaclarn evirisi) almann sonular baz katlmclarn evrim hakkndaki olumsuz grlerinde bilimde tahmin ve teorik kabuller konusunu anlamadaki yetersizliklerinin de rol oynadn gstermitir. 3 katlmc evrim teorisinin yetersizliine gereke olarak teoriyi desteklemek zere nerilen baz delillerin tahmin ve karmlarn rn olduunu gstermitir. Daha ncede bahsettiim gibi evrim teori ok uzun zaman nce olmu eylerle ilgili. Bu konuda ne srlen pek ok delile inanmyorum, fosil kaytlarna bile. Bilim adamlar bir fosil parasna bakp tahminlerde bulunyorlar, hayvan m bitki mi diye. nk bilmek imkansz, ok uzun zaman gemi. Byle tarihi gerek diye ortaya konan eylere inanmyorum ben. (TE15, rez, 2004, s:169, aratrmaclarn evirisi) Son olarak, alma baz katlmclarn (2) bilimde nesnellik ve hayal gcnn kullanlmas hakkndaki yetersiz grlerinin de evrim teorisine olumsuz yaklamlarna katkda bulunduunu ortaya koymutur. Eer elinizde net bir delil olmadan konuuyorsanz bu bilim deildir. Baz bilim adamlar var, speklasyonlar yaparak nl olmaya alyorlar. Neden bu bilim adamlar her zaman dinozorlarla ilgilenirler ki? (TE1, rez, 2004, s:175, aratrmaclarn evirisi) Tartma Yzyl akn bir zamandr fen bilimleri eitiminin en nemli amalarndan birisinin bireyleri bilim ve bilimsel almann amac, zellii ve snrllklar konusunda

249

bilinlendirmek olduu konusunda bir gr birlii mevcuttur. Bu alanda yaplan almalar byle bir bilinlenmenin toplumdaki bireylerin bilim ile ilgili konularda karar verme mekanizmalarna katlabilmesinin yannda bilimin sunduu bilginin bireyler tarafndan etkin ve doru bir ekilde renilebilmesi iin de gerekli olduunu ortaya koymaktadr. Bu bilinlenme zellikle biyolojinin en temel teorisi olan evrim teorisini renmede ve retmede gereklidir. Bu almada da anlatld gibi bireylerin evrim teorisine olumsuz yaklamlarn altnda yatan en nemli etkenlerden birisi bu bireylerin bilim ve bilimin doas hakkndaki yetersiz bilgileri ve kavram yanlglardr. Bu yzden son zamanlarda evrim eitimini gelitirmek zere yaplan almalar bu konunun bilim ve bilimsel almann doasn anlatan konularla desteklenmesi gerektiine iaret etmektedir (Scharmann & Harris, 1992). Ancak bu konuda yetersizliklerin bulunduu bilinmektedir. Yaplan pek ok aratrma Trkiyede ve dnyada retmenlerin, rencilerin hatta bilimadamlarnn bilimin doas konusunda yetersiz fikirlere sahip olduunu gstermektedir. Bu guruplarn arasnda retmenler en nemli halka olarak ortaya kmaktadr. Bir ok aratrmac bilimin doas hakknda gerekli bilgi ve donanma sahip, retim sreci iinde bilimin doasnn vurgulanmasnn nemini kavram fen bilimleri retmenlerinin toplumda bilimsel okur-yazarln yaylmasnda oynad kritik roln altn izmitir. Bu nedenle de retmen yetitirme programlarnn rol defalarca vurgulanm ve etkin strateji ve programlarn hazrlanmas ynnde pek ok aratrma yaplmtr (rnein Carey & Stauss, 1970; Akindehin, 1988; Akerson, Abd-El-Khalick & Lederman, 2000). Ancak btn bu abaya ramen gncel almalar sorunun halen devam ettiini ve bilimin doas eitiminde daha etkin stratejilere ihtiya duyulduunu gstermektedir. Fen okur yazar bir toplumun bireylerinin bilimin doasnn yansra evrim teorisinin neleri iddia ettiini genel anlamda anlamalar gereklidir. Ancak lkemizde ilk ve orta retim yannda niversite seviyesinde de evrim teorisi olmas gerektii gibi verilmemektedir. Evrim teorisi bir nite veya bir iki ders saati boyunca dier konulardan bamsz aralarndaki iliki ak olmayan bir ka mekanizma ve hardy-weinberg formlnn ezberlenmesi ile retilecek veya renilecek bir konu deildir. Ayn ekilde bilimin doas da biyoloji ders kitaplarnn ilk konusu olarak dier konulardan bamsz olarak ele alnrken, dier niteler statik bilgi birikimi olarak sunulmaktadr. Bilimin doas ile ilgili dnceler her konunun ilenmesinde tercih edilen bir yaklam ile ele alnmaldr. Benzer ekilde, evrim teorisi de yaam bilimlerinde btn konular anlamlandran organize edici bir tema ve prensip olarak btn niteler boyunca deerlendirilmelidir. Kaynaklar Abd-El-Khalick, F., Lederman, N.G., Bell, R.L., & Schwartz, R.S. (2001). Views of Nature of Science Questionnaire (VNOS): Toward Valid and Meaningful Assessment of Learners' Conceptions of Nature of Science. Annual International Conference of the Association for the Education of Teachers in Science (AETS)da sunulmu bildiri, Costa Mesa, CA. Akerson, V. L., Abd-El-Khalick, F., & Lederman, N.G. (2000). Influence of a Reflective Explicit Activity-Based Approach on Elementary Teachers' Conceptions of Nature of Science. Journal of Research in Science Teaching, 37(4), 295-317. Akindehin, F. (1988). Effect of an Instructional Package on Pre-service Science Teachers' Understanding of the Nature of Science and Acquisition of Science-Related Attitudes. Science Education, 72(1), 73-82. American Association for the Advancement of Science (AAAS). (1990). Science for All Americans. New York: Oxford University Press. Bloom, J. W. (1989). Preservice Elementary Teachers' Conceptions of Science: Science, Theories and Evolution. International Journal of Science Education, 11(4), 401-415.

250

Carey, R. L., & Stauss, N.G. (1970). An Analysis of Experienced Science Teachers' Understanding of the Nature of Science. School Science and Mathematics, 70, 366376. Chalmers, A. F. (1999). What Is This Thing Called Science? (3rd ed.). Buckingham: Open University Press. Claxton, G. (1991). Educating the Inquiring Mind: The Challenge for School Science. London: Harvester Wheatsheaf. Dagher, Z. R., & Boujaoude, S. (1997). Scientific Views and Religious Beliefs of College Students: The Case of Biological Evolution. Journal of Research in Science Teaching, 34, 429-445. Dagher, Z. R., & Boujaoude, S. (2005). Students' Perceptions of the Nature of Evolutionary Theory. Science Education, 89, 378-391. Department of Education. (1995). Science in the National Curriculum. London. Driver, R., Leach, J., Millar, R., & Scott, P. (1996). Young People's Images of Science. Buckingham: Open University Press. Feyerabend, P. K. (1975). Against Method: Outline of an Anarchistic Theory of Knowledge. London: New Left Books. rez, O.S. (2004). Turkish Preservice Science Teacher Educators' Beliefs about the Nature of Science and Conceptualisations of Science Education. Yaynlanmam Doktora Tezi, Nottingham niversitesi, Nottingham. Johnson, R. L., & Peeples, E. E. (1987). The Role of Scientific Understanding in College. American Biology Teacher, 49, 93-96. Kuhn, T. (1970). The Structure of Scientific Revolutions. Chicago: University of Chicago Press Lederman, N. G. (1992). Students' and Teachers' Conceptions of the Nature of Science: A Review of the Research. Journal of Research in Science Teaching, 29(4), 331-359. Lederman, N. G. (1998). The State of Science Education: Subject Matter without Content. Electronic Journal of Science Education, 3(2), 1-12. Lederman, N. G. (1999). Teachers' Understanding of the Nature of Science and Classroom Practice: Factors That Facilitate or Impede the Relationship. Journal of Research in Science Teaching, 36(8), 916-929. McComas, W. F. (1998). The Principal Elements of the Nature of Science: Dispelling the Myths. W. F. McComas (Ed.), The Nature of Science in Science Education: Rationales and Strategies (s. 53-70). Dordrecht: Kluwer Academic Publishers. McComas, W. F., Clough, M.P., and Almozroa, H. (1998). The Role and Character of the Nature of Science in Science Education. W. F. McComas (Ed.), The Nature of Science in Science Education: Rationales and Strategies (s. 3-39). Dordrecht: Kluwer Academic Publishers Munby, H. (1984). A Qualitative Approach to the Study of a Teacher's Beliefs. Journal of Research in Science Teaching, 21(1), 27-38. National Science Teachers Association (NSTA). (2000). NSTA Position Statement, http://www.nsta.org/positionstatement&psid=22 adresinden ulalabilinir. National Research Council. (1996). National Science Education Standards. Washington, D.C.: National Academy Press. Nickels, M. K., Nelson, C. E., & Beard, J. (1996). Better Biology Teaching by Emphasizing Evolution and the Nature of Science. American Biology Teacher, 58, 332-336. Popper, K. R. (1979). Objective Knowledge. Oxford: Oxford University Press. Ryan, A. G., & Aikenhead, G.S. (1992). Students' Preconceptions About the Epistemology of Science. Science Education, 76(6), 559-580.

251

Scharmann, L. C., & Harris, W. M. (1992). Teaching evolution: Understanding and applying the nature of science. Journal of Research in Science Teaching, 29(4), 375-388. Smith, M. U., Lederman, N.G., Bell, R.L., McComas, W.F., & Clough M.P. (1997). How Great is the Disagreement About the Nature of Science: A Response to Alters. Journal of Research in Science Teaching, 34(10), 1101-1103. Tsai, C.-C. (1998). An Analysis of Scientific Epistemological Beliefs and Learning Orientations of Taiwanese Eight Graders. Science Education, 82, 473-489. Tsai, C.-C. (2002). Nested Epistemologies: Science Teachers' Beliefs of Teaching, Learning and Science. International Journal of Science Education, 24(8), 771-783.

252

You might also like