You are on page 1of 41

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say.

1, 1-41, Nisan 2009

FEMNZM: GELENEKSEL ULUSLARARASI LKLER TEORLERNE ALTERNATF YAKLAIMLAR DEMET Muhittin ATAMAN* ZET Bu almada, feminizm kavramnn anlam ve ksa tarihesinin ele alnmasnn ardndan feminist yaklamlarn uluslararas ilikiler disiplini ve teorileri iindeki yeri deerlendirilecektir. Bu erevede ikinci blmde ncelikle, feminist yaklamlarn uluslararas ilikiler alannda ortaya kmaya balad dnem ve bunun nedenleri aklanmaya allacaktr. Akabinde, feminist yaklamlarn bir btn olarak uluslararas ilikiler teorilerine ve temel kavramlarna eletirel bak zerinde durulacaktr. almann nc blmnde, farkl akademik geleneklerden esinlenen feminist gruplarn (liberal, geleneksel Marksist, sosyalist, radikal, postmodern, amprisist ve duru feminist yaklamlar gibi) vurguladklar alanlar ve younlatklar konular itibariyle uluslararas ilikiler konusunda gelitirdikleri farkl sylemler aklanacaktr. almann drdnc blmnde ise, farkl feminist yaklamlarn uluslararas ilikiler disiplininin baz temel konular ve alt disiplinleri (uluslararas gvenlik ve atma, sava ve bar; uluslararas ekonomi politik; ve uluslararas hukuk ve insan haklar) konularnda hakim uluslararas ilikiler teorilerine getirdikleri eletiriler ele alnacaktr. Anahtar kelimeler: Feminizm, Feminist yaklamlar, Eletirel teori, Uluslararas hukuk, Uluslararas ekonomi-politik, nsan haklar.

FEMINISM: THE ALTERNATIVE APPROACHES TO TRADITIONAL INTERNATIONAL RELATIONS THEORIES

ABSTRACT This study evaluates the meaning of feminism, its brief history and the place of feminist approaches in international relations. In this context, the second section elaborates the emergence of feminism in the field of international relations and its impact on the discipline. Then, the study offers to analyse the critical perspective of the whole feminist approaches towards basic theories with regard to the concepts of international relations. In the

Muhittin Ataman

third part of the study, various discourses of different feminist approaches (such as liberal, classical marxist, socialist, radical, postmodern, empiricist, and standpoint feminisms) on international relations are examined. In the last part, the views and the critics of various feminist approaches towards basic subjects and sub-disciplines such as international security international political economy, international law and human rights of mainstream international relations are examined.

Key words: Feminism, Feminist approaches, Critical theory, International law, International economy-politics, Human rights. GR Feminizm,1 erkeklere tannan toplumsal, ekonomik ve siyasal haklarn tamamnn kadnlara da verilmesini savunan ve kadnn toplum iindeki roln geniletmek isteyen bir doktrindir (Michel, 1984: 17). Baka bir ifadeyle feminizm, cinsiyeti (gender)2 nemli ve temel analiz birimi olarak gren faaliyetler, teoriler, varsaymlar, felsefeler ve yaklamlar demeti (Zalewski, 1995: 341) olarak tanmlanabilen, disiplinler-aras bir akademik bili tarzdr (Finger ve Rosner, 2001). Farkl grleri savunan feminist gruplar ve bunlarn ortaya attklar farkl yaklamlar olmasna ramen, tm feministlerin ortak hedefi kadnlarn durumunu iyiletirmeyi amalayan bir mcadele srdrmektir (Jaggar, 1988: 5-8). Feministlere gre, iktidar sahiplerinin erkekler olmas dolaysyla dnyadaki tarih, iktisat ve siyaset bilimleri kadnlarn deiim ve geliimlerini grmezden gelmektedir. Kadnlarn toplum ve devlet iindeki rolleri hep yedekte kalmaktr. Ancak erkeklerin bulunmad durumlarda kadnlarn istihdam sz konusudur. Ksacas, hem kamusal hem de zel alan ile ilgili bir kavram olan feminizm, iktisadi, hukuki, siyasi ve toplumsal aralar ve dzenlemeler yoluyla kadnlarn dlanmlk ve ezilmilii kavramlarn temel alan bir doktrindir (David, 2000: 102). Tarihin daha nceki dnemlerinde kimi zaman insan olarak bile kabul edilmeyen kadnlar ilk defa 17. yzyl ngilteresinde seslerini ykseltmeye balamlardr (Mitchel, 1984: 25-33). Feminizm zerine yazlm en nemli ilk eser, Mary Wollstonecraftn 18. yzylda yazd ve kadnlarn eitim, hukuk ve siyaset alanlarnda erkeklerle ayn haklara sahip olduunu iddia ettii Kadn Haklarnn Savunusu (Vindication of the Rights of Woman) adl kitabdr (Walters, 1984). Kadnlar, kitlesel, organize ve kurumsal anlamda ise ilk defa devrim niteliindeki iktisadi ve siyasi dnmlerin yaand bir dnemde (19. yzylda)

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

ortaya km ve haklarn savunmaya balamlardr. Sz konusu dnemde zellikle Avrupal kadnlar toplumsal ve siyasi hareketlere katlarak seslerini duyurmaya almlardr. nk Sanayi Devrimi, endstriyel kapitalizm ve devletlerin siyasi dzenlerinin temsili demokrasiye gemesi ile birlikte, Avrupal kadnlarn durumu ve konumu derinden sarslm, zellikle ailenin ekonomik ve siyasi neminin azalm olmas, feministlerin seslerini daha da ykseltmelerini gerektiren bir ortam dourmutur (Jaggar, 1988: 3). Bu gelimelerle birlikte, kadnlarn ekonomik ve siyasi bir sorun haline gelmesi zerine, kurumsal feminizm bu sorunu zmeye ynelik cevaplar arayan bir hareket ve akademik disiplin olarak ortaya kmtr. 19. yzylda, Avrupada deiimin ideolojisi olan sosyalizm ve komnizm ile feminizm arasnda kuramsal ittifaklar oluturulmutur. Bu dnemden itibaren sosyalist devrim hareketleri ile kadnlarn kurtuluu arasnda sk bir iliki kurulmutur. Bundan dolay, feministler genellikle sol bir ideolojiden beslenmektedirler. nk kadnlarn kurtuluunun bir toplumsal devrim sorunu olduunu iddia eden feministlere gre, kadnlarn olumsuz durumda olmalarnn asl nedeni aile, zel mlkiyet ve devlet gibi, sol ideolojinin hedef tahtasndaki kurumlardr (Reed, 1985: 93-94). Feminist hareketin glenmesiyle birlikte, kadnlar toplumsal, dini ve akademik ortamlarda varlklarn hissettirmeye balamlardr. Pe pee dernekler kurulmu ve dergiler yaymlanmaya balanmtr. Smrgeleme srecinin younlamas ve emperyalizme dnmesi ile birlikte feminizm hareketi de uluslararas bir boyut kazanmak iin mcadeleye girimitir. Farkl lkelerden kadnlarn, uluslararas bir platformda ibirlii, dayanma ve ortak mcadelelerine birlik iinde devam etmelerini salamak iin 1880lerde Uluslararas Kadnlar Konseyi (International Council of Women) kurulmutur. 1888 ylnda Washingtondaki kurulu toplantsnda, Amerikal ve Avrupal kadnlar bu uluslararas rgtn amalarn ve ilkelerini belirlemilerdir (Michel, 1984: 109-110). 1899 ylnda yaplan ikinci toplantya farkl lkelerden 5 bin delege katlmtr. Konsey, ayn yl Bar ve Uluslararas likiler (Peace and International Relations) adl bir komite kurarak uluslararas politikada etkili bir aktr olmay hedefleri arasna koymutur (Michel, 1984: 116). Birinci Dnya Sava srasnda, Amerikal kadnlarn giriimi ve daha sonra pek ok lkeden kadnn da katlmyla 1915 ylnda Kadnlarn Bar Partisi kurulmutur (Zalewski, 1995: 349). Avrupal devletlerden gelen, bu rgte mensup Alman, ngiliz ve talyan

Muhittin Ataman

kadnlarn katlmyla Laheyde dzenlenen Uluslararas Kadn Konferansnda erkeklerin yrtt sava lanetlenmi ve tm kadnlar birbirlerini kz karde gibi grerek, birbirlerine yardmlama, sevgi ve bar vaadinde bulunmulardr (Blanchard, 2003: 1301). Katlmclar, btn dnya kadnlar adna, savaan devletleri bar yapmaya armtr (Michel, 1984: 116). Kadnlar ayn yllarda Milletler Cemiyetinin kurulu almalarna da aktif olarak katlmlardr. Feminist kadnlarn abalar sonucu Milletler Cemiyeti Szlemesine eit ie eit cret ilkesi konulmutur. Fransz feminist Avril de Saint-Croix, dnyann btn kadn hkmet-d uluslararas rgtleri (NGOlar) adna Milletler Cemiyetinde temsilcilik yapmtr (Michel, 1984: 116). Birinci Dnya Savandan hemen sonra pek ok Bat lkesinde seme ve seilme hakk elde eden kadnlar, 20. yzyl boyunca kltrel ve felsefi grler oluturarak uluslararas politikann nemli bir bask grubu ve aktr olmulardr. nk anneliin mistik boyutu ve kadnln safiyeti gibi, kadnlarn stn zelliklerine vurgu yapan cinsel romantisizm (sexual romanticism), yerini kadnlarn erkeklerden farkl olmad; dolaysyla da kadnlarn ezilmesinin hibir rasyonel tarafnn bulunmadn savunan cinsel rasyonalizm (sexual rationalism) akmna brakmtr (Jaggar, 1988: 5). Modern feminizm, kadn erkek ilikilerinde yalnzca erkein yaptklarnn kadnlar tarafndan deil, ayn zamanda kadnlarn yaptklarnn da erkekler tarafndan yaplabilmesi anlamna gelen karlkllk ilkesinin geerli klnmasn talep etmektedir (Delmar, 1984: 153). Bu dnmden sonra ise akademik feminizm glenmeye balamtr. 1960l yllardan itibaren, dnyadaki siyasi gelimelere paralel olarak feminizmde de kavramsal ve teorik bir genileme dalgasna tank olunmu; feminist hareketler daha ncekilerden olduka farkl bir boyut kazanmtr. ncelikle, btn kadnlar arasnda dayanma ve destek ilikisi zerine kurulan kz kardelik, birletirici bir ideoloji olarak ne srlmtr (Mitchel ve Oakley, 1984: 11-12). Ayrca siyahlarn, nc Dnyann, homoseksellerin ve bask altnda, madur veya mahrum olan dier kesimlerin zgrlk mcadelelerinin revata olduu yllarda, feministler de kadn kurtulu ve zgrlk hareketlerini anlam ve kapsam asndan genileterek arttrmlardr (Jaggar, 1988: 5). Ancak, ncekiler gibi bu feminist hareketler de, genellikle bask ve zgrlk kavramlarna daha ok vurgu yapan sol hareketlerin bir paras olarak sunulmulardr.

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

Feministler, ideoloji ve bilim alannda mevcut siyasi ve ekonomik disiplinlerin ve ideolojilerin temel varsaymlarn sorgulamaya balamlar (Mitchel ve Oakley, 1984: 21) ve pek ok alanda nemli katklarda bulunmulardr. Tarih, iktisat, sanat, sosyoloji, antropoloji, siyaset, uluslararas politika, edebiyat ve dilbilim dallarnda feminist aratrmalar hzla yaygnlamtr (Davidoff, 2002; Cherniavsky, 2000). Bu bilimlerin temel postulatlarnn kadnlar aleyhine nyarglarla dolu olduunu ve feminist bak asyla bilimin zgrletirileceini iddia eden feminizm (Tavares, 2000: 104-105), tm akademik disiplinlerin eletirel bir yaklamla tekrar gzden geirilmesi gerektiini savunmutur. Kendi yaynevlerini de kuran Batl akademisyen feministler, Signs, Feminist Studies ve Womens Studies gibi etkin dergiler yaynlamaya balamlardr. Bunun sonucu olarak da, 20. yzyln ikinci yarsnda ABDnin hemen her niversitesinde Kadn almalar blm almtr (Friedman, 2001: 504-509; Michel, 1984; 139). ABDde okullarda okutulan ders kitaplar bile feministlerin talepleri dorultusunda yeniden yazlmtr. Kadn hareketlerinin ve feminizmin geliiminin ksaca gzden geirildii bu genel giriten sonra, ncelikle feminist yaklamlarn uluslararas ilikiler disiplinine genel anlamda nasl yaklatklar ele alnacaktr. kinci olarak, farkl feminist anlaylarn uluslararas ilikiler disiplini ve temel kavramlar konusundaki grleri incelenecektir. nc olarak ise, feminist yaklamlarn uluslararas ilikiler alannn baz temel alt disiplinleri konusundaki alternatif bak alar tartldktan sonra, makale ksa bir deerlendirme ile noktalanacaktr. FEMNZM VE ULUSLARARASI LKLER Feminist yaklamlarn uluslararas ilikiler disiplini ile ilikileri iki blmde ele alnacaktr. ncelikle, feminist yaklamlarn uluslararas ilikiler alannda ortaya kmaya balad dnem ve bunun nedenleri zerinde durulacaktr. Alt blmde ise, feminist yaklamlarn bir btn olarak uluslararas ilikiler teorilerine ve temel kavramlarna eletirel bak zerinde durulacaktr. Feminizmin Uluslararas likiler Alanna Girii Uluslararas ilikiler disiplini, uzun yllar boyunca sadece erkeklerin hakim olduu bir alma alan olarak kalmtr. Erkekler, hem akademik almalarda hem de uygulamaya ynelik alanlarda ulusal politikalarda olduklarndan ok daha fazlasyla dnya politikasnn

Muhittin Ataman

balca belirleyicisi olmulardr. nde gelen feministlerden J. Ann Ticknere gre, hem uluslararas ilikilerde hem de uluslararas politikada prenseslerin says olduka azken, prenslerin saylar bir hayli fazladr. rnein, uluslararas ilikiler disiplininin esaslarn belirleyen en nemli almalardan biri olarak kabul edilen Makyavellinin Prens adl almas, devletin ve prenslerinin d politikada baarl olmalar iin ne yapmalar gerektiini aklamaktadr. Ticknere gre, uyumazlklarn zmnde kullanlan tek ara olarak kabul edilen g de, Hobbesun anarik dnyasnda yine bir prens olan Leviathan tarafndan kullanlmaktadr (Tickner, 1999: 44). 1980lerin ikinci yarsndan itibaren, sosyal bilimlerin nispeten yeni disiplinlerinden biri olan uluslararas ilikiler alannda feminist anlayn gelimeye balad grlr. Bunun en nemli gstergelerinden biri Foreign Affairs, Millennium, International Organization ve SAIS Review gibi hakim/ana-akm uluslararas ilikiler dergilerinde konuyla ilgili makalelerin saysndaki arttr (Thorburn, 2000: 1). E zamanl olarak, cinsiyet ve uluslararas ilikiler konusunda akademik derleme kitaplar ve inceleme yazlar yaymlanmaya, 3 akademik toplantlar (seminer, panel ve sempozyumlar gibi) dzenlenmeye 4 ve 1990larda uluslararas ilikiler teorisi zerine yazlan kitaplarn5 pek ounda feminizm zerine blmler ilave edilmeye balanmtr. Feminist uluslararas ilikiler yaklam, ksa bir sre iinde pek ok dzeyde sz konusu disiplininin bir paras olmutur. Feminist yaklam, uluslararas ilikiler disiplininin temel teorilerini yeniden deerlendirerek, bu alanda alternatif yaklamlar ve kavramsallatrmalar ileri srerek ve feminizmi sz konusu disiplinin genel sylemine ilave ederek, uluslararas ilikiler alannn bir alt disiplini olma srecine girmitir (Thorburn, 2000: 2). Olduka farkl teori ve uygulamalardan oluan ve geni bir yelpazede ileri srlen feminist yaklamlar, uluslararas ilikiler teorilerinin, yaplarnn ve faaliyetlerinin cinsiyet boyutlarn ortaya karmay amalamaktadr. Bu yaklamlar, uluslararas ilikiler teorilerini epistemolojik olarak sorgulamak ve bylece kadn faktrn d politika ve uluslararas politikadaki yerlerine tamay ve oturtmay hedeflemektedir. Diana Thorburn, feminizmin uluslararas ilikiler alannda iddial bir balang yapmasnn tarihsel baz nedenlerini u ekilde sralamaktadr (Thorburn, 2000: 3-4): Birincisi, zellikle son on ylda hem akademik hayatta hem de kadn ve kalknma alannda uluslararas feminist hareket ok daha fazla kurumsallamtr. Kadnlarn

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

niversitelerdeki saylar giderek artmaktadr. rnein, 1980lerin sonu itibariyle, ABDde doktora program olan 37 siyaset bilimi blmnde alan profesrlerin sadece %4, doentlerin %10u ve yardmc doentlerin ise %25ni kadnlar oluturmaktayd (Chilcote, 1994: 28). Kadnlar Birlemi Milletler (BM) rgtnn bar koruma faaliyetlerine daha ok katlmaya balamlardr (Kegley ve Wittkopf, 1997: 310; Blanchard, 2003: 1302). 1975-1985 arasn Kadnlarn On Yl olarak ilan eden BM, kadn konferans (1975 Mexico City, 1980 Kopenhag ve 1985 Nairobi) dzenlemi ve her bir konferanstan sonra kadn haklaryla ilgili birer belge ortaya karlmtr (Zinsser, 2002: 140-144). BMnin kadn haklar konusunda duyarlln artmasn salayan bu giriimi, dnyann pek ok yerinde devletlerin demokratiklemesine yardmc olan binlerce kadn rgtnn kurulmasna vesile olmutur (Jaquette, 2001: 112). Sz konusu dnemde bunlara paralel olarak baka gelimeler de gereklemitir: rnein, 1985 ylnda Kanadada Kadnlarn Uluslararas Bar Konferans dzenlenmitir (Blanchard, 2003: 1302). zellikle nc Dnya lkelerinde faaliyet gsteren Kalknma Hareketinde Kadnlar (Women in Development Movement) rgt, Cinsiyet ve Kalknma (Gender and Development) olarak hem adn hem de ilevlerini deitirmitir. Bu hareket, kresel ekonomik ve siyasal srelerin cinsiyete gre ekillendiini iddia ederek, kadnlar bu konuda bilgilendirmeyi amalamtr (Thorburn, 2000: 4). kincisi, Souk Savan sona ermesiyle birlikte uluslararas politikann temel belirleyicisi olan kavramlar, sorunlar ve ncelikler deimitir. Dou-Bat ayrmna dayanan askeri ve ideolojik snrlarn ortadan kalkmas, gvenlik konularnn yan sra, farkl uluslararas ilikiler sorunlarnn ve yaklamlarnn ortaya kmasna ve irdelenmesine neden olmutur. Cinsiyet, evre, uyuturucu ticareti, ekonomik kreselleme, nfus sorunlar ve etnisite gibi faktrleri n plana karan, uluslararas ilikilerdeki nc tartma 6 olarak adlandrlan ve sz konusu disiplin iinde kuramsal adan oulcu bir dnem balatan bu yeni eilimin bir unsuru olarak feminizm de tartlmtr.7 Dier bir deyile, 1980li yllarda uluslararas ilikiler teorileri konusunda balayan tartmalarla birlikte, feminizm de ortaya atlan alternatif yaklamlardan biri olmu (Tickner, 1999: 45) ve uluslararas ilikiler disiplininin hakim ve yaygn (mainstream) teorileri tarafndan ciddi bir alternatif uluslararas ilikiler yaklam olarak kabul grmeye balamtr (Hopmann, 2003: 97). ncs, Souk Savan ardndan uluslararas ilikiler konularnda meydana gelen deiim sonucunda n plana kan insan haklar, evre, g ve demokratikleme sorunlar, uluslararas ilikiler disiplininin genilemesine neden olmutur. Kadn sorunlar da, ite bu

Muhittin Ataman

genilemenin bir paras olarak domutur (Dryzek, 1990: 48-49). politika-d politika ayrmnn giderek anlamsz olduu bir dnemin balamasyla birlikte, sadece kadnlar ilgilendiren konular (aile ii iddet ve zorla evlilik gibi) uluslararas ilikiler disiplini iinde tartlmaya balanmtr. Bylece, hem uluslararas ilikilerin kapsamnn genilemesi, hem de kadn hareketlerinin yeni sorunlarla uramas iki alan birbirine yaknlatrmtr. Drdncs, feminist uluslararas ilikiler yaklamnn gelimesi bir doal ilerleme ve gelime seyri ile ilgilidir. Uluslararas ilikiler disiplininin dayand dier sosyal bilimler daha nceki dnemlerde feminizm tarafndan sorgulanm olduklarndan, feminizmin uluslararas ilikilerin bir paras haline gelmesi bir anlamda sosyal bilimlerin son kalesinin de fethedilmesi anlamna gelir. Erkeklerin ve erkek anlaynn en egemen olduu disiplin olmasndan dolay, uluslararas ilikilerde feminist bir yaklamn gelimesi gecikmitir. rnein, uluslararas ilikilerin en temel aktr olan devletin oluumuna kadnlarn hibir katklarnn olmamas ve dolaysyla bu kurumun patriarkal bir yapda olmas, kadnlarn bu alandaki ikincil konumlarn gstermektedir. Ancak, kadnlarn son zamanlarda sosyal bilimlerin hemen her alannda sz sahibi olmaya balamalaryla birlikte uluslararas politikadaki etkileri de artmtr. Beincisi, daha nceki gelimelerin bir sonucu olarak uluslararas platformlardaki kadn siyasal aktrlerin saysnn artmas, uluslararas ilikilerdeki feminist yaklamlarn younlamasn salamtr. Kadnlarn toplumsal, ekonomik ve siyasal rolleri yeniden tanmlanr ve kadnlar hem zel hem de kamusal alanlarda daha ok varlk gsterirken, uluslararas platformlarda da aktr olarak varlklarn hissettirmeleri kanlmazd (Blanchard, 2003: 1302). Uluslararas ilikilerdeki erkek hakimiyeti devam etmesine ramen, feminist yaklamlar dolaysyla disiplinin genel syleminde ve ilkelerinde deiimler balamtr. Ancak, kadnlarn brokraside ve zellikle d politikadaki temsil oranlar hala olduka dk dzeydedir. rnein, dnyadaki kadn bakanlarn oran 1987 ylnda %3,4 iken bu oran 1996 ylnda iki katna karak 6,8 olmutur (Thorburn, 2000: 4). Son olarak, kadnlarn uluslararas ilikilerin dier platformlarndaki ykselileri feminist yaklamlarn glenmesini salamtr. Uluslararas hkmet-d rgtlerin etkinliklerinin artmasna paralel olarak, uluslararas kadn rgtlerinin ve uluslararas feminist gruplarn da evre, mlteciler ve insan haklar gibi yeni uluslararas ilikilerin konularndaki faaliyetleri artmtr. Global dzeyde seferber olabilmeleri ise, etkin bir

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

uluslararas aktr olmalarn salamtr. 1995 ylnda BMnin Pekinde dzenledii Dnya Kadnlar Konferansna alternatif olarak yaplan toplantlar ve dier faaliyetler, kadnlarn uluslararas politikadaki deien ve byyen rollerine bir rnek olmutur. Artan kreselleme dneminde, kadnlarn kurduu uluslararas NGOlarn ve BM gibi devlet d aktrlerin oluturduu ulus-ar feminist hareketler ve kresel kadn hareketleri, cinsiyet kavramn hakim paradigmann ve dnce yapsnn bir paras (gender mainstreaming) yapmtr. Devlet yaplarn, brokrasileri ve siyasal kurumlar, kadnlara eit frsatlar sunan ve onlara, erkeklerle eit derecede ve miktarda yer veren yaplara dntrmtr (True ve Mintrom, 2001). Feminizm ve Uluslararas likiler Teorileri Feminist uluslararas ilikiler sylemi iki genel dzeyde younlamaktadr. Birincisi, uluslararas ilikiler teorileri asndan ele alnmaldr. Ama, kavramsal olarak cinsiyetin dnyay grmemizde, dnmemizde ve bilmemizdeki etkisini incelemektir. kincisi ise d politika dzeylerinde yer almalardr. Burada nemli olan kadnlarn, dnya politikasn oluturan kurum, sre ve faaliyetlerdeki varln ortaya karmaktr (Peterson ve Runyan, 1994). Feminist akademisyenlere gre, uluslararas ilikiler alannda bir erkek-kadn ikilemi oluturularak kadn tekiletirilmi, temel teorik kavramlar erkekler tarafndan gelitirilmi ve tanmlanmtr (Tickner, 1999: 45). Feminizm ve cinsiyet eksenli yaklamlar birer fantezi olarak deil, dikkate alnmas gereken teorik yaklamlar olarak deerlendirilmelidir. nk cinsiyet, hem toplum hem de kimlik kavramnn oluumunda ve ilevlerinde nemli bir yer tutmaktadr (Sinclair, 1998). Uluslararas ilikiler teorilerinin zerine ina edildii ana kavramlar, kadnn olmad bir balamda ve cinsiyet temelinde gelitirilmitir. Feminist yaklamlara gre, uluslararas politikadaki g ilikileri ve sava, kadn ve erkek arasndaki ilikiler cinsiyet anlamnda merulatrlm ve aklanmtr (Thorburn, 2000: 5). Geleneksel uluslararas ilikiler anlaynda genel kabul gren bireysel, ulusal ve uluslararas sistem analiz dzeyleri ve birimleri yannda feministler, kadn (women) ve cinsiyet (sex) ile birlikte cinsiyeti (gender) de rk, etnisite ve snf gibi farklln belirleyicilerinden olan bir analiz birimi olarak sunmaktadrlar (Hawkesworth, 1997; Peterson ve Runyan, 1991; Locher ve Prgl, 2001; Lilburn, 2000). nk, disiplinin hakim teorisi olan realizm ve onun gelitirilmi biimi olan neo-realizme gre, uluslararas sistem iinde ocuklarn hi domad ve kimsenin

10

Muhittin Ataman

lmedii (Tickner, 1999: 46), sadece devletlerden oluan bir dnyadr. Dolaysyla neorealizm, devletin i yaps ve dinamikleri ile ilgilenmez; sadece devletleraras ilikileri konu alr (Ar, 2002: 164). Toplumsal ilikiler zerinde younlaan aklamalar neo-realistler tarafndan indirgemeci olarak kabul edilmekte ve reddedilmektedir (Waltz, 1979). Feministlere gre, ulus-devletlerin uluslararas sistemdeki davranlarnn kapsaml bir ekilde aklanabilmesi iin, cinsiyet kavramnn bir analiz birimi (analitik bir birim) olarak ele alnmas gerekmektedir (Tickner, 1999: 46); nk birey (ve kadnlar) uluslararasdr ve uluslararas politikay etkileyerek ekillendirmektedir (Mingst, 1999: 157). Feminist anlaya gre devlet, kadnlar tahakkm altna almay mmkn klmaktadr (Dryzek, 1990: 16). Bu gre gre emperyalizm,8 ulus-devlet, lkesellik, uluslararas sistem, rekabet, iddet ve g kavramlar ataerkil ve androsentrik (erkek merkezli) olarak yaplandrlmtr (Tessler ve Warriner, 1997: 251; Kegley ve Wittkopf, 1995: 354). Bir btn olarak grlmemesi gereken devlet (Lilburn, 2000: 107), erkek hakimiyetini kurumsallatrm, erkek-baskn ve cinsiyet temelinde kurulmutur. Bunun merulatrlmas ise zel ve kamusal alan diye iki alann belirlenmesi ile mmkn olmutur. Uluslararas ilikiler teorileri de genellikle bu ikili ayrma gre ekillendirilmitir (Peterson, 2000: 11-12). Aslnda kadn, hem zel alanda (koca egemenlii) hem de kamusal alanda (devlet ataerkillii) erkeklerden daha alt dzeyde bir statye sahiptir. Ancak, feministlere gre bu ayrmla kadnlarn siyasetten, zellikle de uluslararas politikadan uzak tutulmas amalanmtr (Peterson, 2000: 25). Dolaysyla cinsiyet kavram, uluslararas ilikilerin yaplanmasnn ve etkinliinin ayrlmaz bir parasdr. Uluslararas ilikiler disiplini, genellikle feminist yaklamlar grmezden gelmektedir; nk feminizm, kadn ve erkek arasndaki geleneksel eitsiz g dalmna kar koyan bir protest siyaseti ngrmektedir (Whitworth, 1994: 2). Fakat bu temel eletiriye ramen, feministlerin bir devlet kuram gelitirdikleri sylenemez (Chilcote, 1994: 162). Feminizm, uluslararas ilikiler disiplininde genel kabul gren teorileri eletirmekte ve btn bu teorilerin erkek-merkezli (androcentric) varsaymlar ve kavramsallatrmalarla kurulduunu iddia etmektedir. Bundan dolay da genel anlamyla eletirel bir yaklam olarak bilinmektedir (Thorburn, 2000: 7). rnein, yukarda da deinildii gibi, uluslararas ilikiler disiplininin hakim paradigmas olarak kabul edilen realist anlaya olduka kart bir tavr sergilemektedir. Feministler, realizmin erkek-baskn bir anlay olduunu, doal ve evrensel

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

11

olmadn iddia etmektedirler (Kegley ve Wittkopf, 1995: 354). Feministlere gre Hobbesun ve Morgenthaunun, kt olan ve insan insann kurdu yapan insan doas, aslnda sadece erkek doasdr (Tickner, 1999: 46). Feminist teorisyenler iin bu varsaymlar, hakim uluslararas ilikilerin byk efsaneleri, hayali gerekleri ve mitleridir; nk en azndan teorinin zerine ina edildii insan doas sabit ve evrensel deil, ok boyutlu ve deiebilir bir kavramdr (Peterson, 2000: 21). Feminist eletirilere gre, kadn teki, yabanc ve lgn olarak kabul eden siyasal realizm, gereklerin alternatif boyutlarn grememektedir, kavramlarnn ve uygulanmasnn darlndan dolay da disiplinin en nemli teorisi olarak kabul edilmemesi gerekir (Peterson ve Runyan, 1991: 67-69). Buna bal olarak enstrmantal rasyonalizm de erkek-tanml ve anti-demokratik bir kavramdr (Dryzek, 1990: 5). Siyasi realizm ve enstrmantal rasyonalizmin kadnlar sfr toplaml bir oyuna (zero-sum-game) ve yarmaya tevik ederek, feminist mcadeleyi bir kmaza sevk ettiklerini ileri sren feminist teorisyenler, bunun bir erkek oyunu olduunu iddia etmektedirler. nk onlara gre, oyunun kurallarn koyan, katlm koullarn belirleyen, oyuncular eiten, hakemlik yapan, oyunu balatan ve kazananlar belirleyen sadece erkekler veya erkekilerdir (Tickner, 1999: 45; Peterson ve Runyan, 1991: 89). Feminist uluslararas ilikiler yaklamlar, bir taraftan neo-realizmin anarik grd uluslararas sistemin aslnda anarik bir yapda olmadn; dier taraftan ise, neorealistlerin hiyerarik olarak grd yksek politika (high politics) alak politika (low politics) ayrmnn da gereki olmadn iddia etmektedirler (Ar, 2002: 167). Ulusal gvenlik sorunlar, ekonomik, mali, ticari, evresel, g, kadn, ocuk, sosyal ve kltrel sorunlar(n)dan daha ok nemli deildir. Kadnlarn btn ekonomik, dini, siyasi ve askeri g sistemlerin zirvelerinden uzak tutularak, sistemin nasl yaplandrldn aklamadan; erkek ve kadnlar arasndaki hiyerari zerine ina edilen uluslararas sistemi aklamak ve uluslararas ilikilerde g kavramnn nasl ilediini anlamak mmkn deildir (Peterson ve Runyan, 1991: 87). Cinsiyet kavram, toplumsal ilikilerin yapsal tarafnn bir zelliini oluturmaktadr. Whitwortha gre cinsiyet (gender), uluslararas politikayla birlikte Uluslararas Planl Ebeveynlik Federasyonu ve Uluslararas alma rgt (Blanchard, 2003: 1289) gibi uluslararas rgtlerin ortaya kmasn ve faaliyetlerini nemli lde etkilemekte hatta

12

Muhittin Ataman

yaplandrmaktadr. Uluslararas ilikiler, nkleer caydrma hakknda olduu kadar, uluslararas nfus kontrol politikalar ve alma ilikileri konularyla da ilgilidir. Cinsiyet, uluslararas ilikileri aklayan, fakat eitsiz olarak yaplandrlm nemli bir deikendir. Netice itibariyle, btn bu yanl yaplanma nedeniyle uluslararas ilikiler teorisinin deitirilmesi gerekir. Feministlere gre, ne liberalizmin siyasi tarafszl ne de postmodernizmin siyasi hareketsizlii bu konuda bir zm sunabilir (Whitworth, 1994: 7). Baz feminist yazarlar, uluslararas ilikiler disiplininin son zamanlarda

konstrktivizm ynnde gelime gsterdiini ve bu teorinin feminizmin hakim uluslararas ilikiler teorilerine giden tek balant yolu olabileceini ileri srmlerdir. nk, aralarndaki farkllklara ramen, feminizm ile konstrktivizmin ontolojik baklar birbirine benzemektedir ve hakim faydac yaklamlara bu ekilde disiplinde alternatif bir oluuma katkda bulunma ans yakalanabilir. Ontolojik balama noktalar ortak olan konstrktivizm ve feminizm, norm, kural, kimlik ve kurum kavramlarna ve ontolojik aratrma alanlarna vurgu yaparlar. Feministler, yapsalclarn ulusal karlarn ve d politikann aklanmasnda devletlerin kimliklerine vurgu yapmas ile yetinmeyerek, devlet kimliklerinin bir ina srecinin rn olduunu kabul etmektedirler (Locher ve Prgl, 2001: 123). Feminist teorisyenler, uluslararas ilikiler teorilerinin tm nemli kavramlarnn (g, insan doas, gvenlik, ulusal kar, devlet, siyaset, vb gibi) birer toplumsal yap olduklarn ileri srmektedirler (Jaggar, 1988; Locher ve Prgl, 2001: 116). Baz feminist yazarlar cinsiyet yaplanmalarnn ideolojik bir yaplanma rn olduunu, bazlar ise bunun kimliklerin oluumunda yer alan bir kavram olduunu ileri srmektedirler (Locher ve Prgl, 2001: 117). Benzer ekilde, onlara gre g kavram bir kemiyet/nicelik olarak deil, bir yaplanma/ina ve retim olarak da kabul edilmelidir. Siyaset biliminde, dolaysyla da uluslararas ilikiler disiplininde, feminist epistemolojik formlasyonlar feminist duru (feminist stand point) dncesi etrafnda toplanmaktadr (Locher ve Prgl, 2001: 120). Ancak, feminist yaklamlar daha ok Batl, beyaz ve orta snf kadnlarn deneyimlerine dayanan almalarla gelitirilmilerdir (Peterson ve Runyan, 1991: 74). Bu durum, feminist yaklamlar teorik sorunlarla kar karya brakmtr; nk bir sonraki blmde aklanaca gibi, pek ok konuda niter bir feminist durutan bahsedilemez. Yeni olan, kadnlarn ve cinsiyet konusunun uluslararas siyasi ve iktisadi gleri etkilemesi fikri deil, kavramsal adan ve dzenli bir ekilde uluslararas ilikiler

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

13

almalarnn ve faaliyetlerinin konusu haline gelmesidir. Feminizmin kadn vurgusu sadece kadnlarn konumunu deil, ayn zamanda erkeklerin de uluslararas politikann yrtlmesindeki yerlerinin ve etkilerinin tespitinin de yaplmasna yardmc olmaktadr (Tickner, 1999: 47-48). Feminizmin, alternatif bir uluslararas ilikiler alt disiplini olarak belirmeye balamasyla birlikte kendi iinde de farkl yaklamlarn gelimesine tank olunmutur. Aada, baz nemli feminist yaklamlarn uluslararas ilikilere bak incelenecektir. FARKLI FEMNST YAKLAIMLARIN ULUSLARARASI LKLERE BAKII Feminizmin siyaset bilimine ve uluslararas ilikilere tekdze bir bak yoktur. Farkl yorumlarla farkl gelenekler oluturan gnmzdeki feministler, kadnn ezilmesine ve smrlmesine kar kmada hemfikirdirler; ancak bu basknn ne olduu ve buna kar nasl mcadele edilecei konusunda birbirlerinden ayrlmaktadrlar (Jaggar, 1988: 353). Farkl akademik geleneklerden esinlenen feministler, vurguladklar alanlar ve younlatklar konular itibariyle feminizm konusunda farkl snflandrmalar yapmaktadrlar. Kimileri piyasa taraftarlar ile piyasa kartlar eklinde genel bir ayrmdan sz ederken, kimileri daha farkl tasnifler yapmaktadrlar. rnein, Almond (2000: 86-87) temel feminist yaklamlar u ekilde sralamaktadr:
Evdeki geleneksel rolnde kalan kadnlarn karlarn korumakla ilgilenen muhafazakar feministler; nlerindeki siyasi veya yasal engelleri kaldrmak suretiyle, kadnlarn ev d dnyada erkeklerle eit bir rol almalar iin onlara frsatlar sunmay amalayan liberal feministler; bunu, ev ii ve aile sorumluluklarn devlete devretmek suretiyle yapmak isteyen sosyalist feministler; tmyle bamsz bir kadn hayat tarz gelitirmekle megul olan blc feministler, ounlukla da lezbiyen blcler.

Almond (2000) bu gruplarn dnda ayrca postmodern feministlerin de olduunu dile getirmekte ve bu akmn sosyalist ve radikal feministlerin grlerini bir araya getirdiini ve yeniden canlandrdn ileri srmektedir (s. 87). Fellmeth (2000: 664) ise yedi eit feminizm saymaktadr: Liberal, radikal, sosyalist, marksist, varoluu, psiko-analitik, ve postmodern. Btn bu feminist akmlarn baz ortak temel varsaymlar sz konusudur. Liberal feminizmin nde gelenlerinden biri olan Conway (2000: 7-8) bu ortak temel ilkeleri u ekilde zetlemektedir:

14

Muhittin Ataman [1] Var olmann bir sonucu olarak, ok eski zamanlardan bu yana ve gnmz dahil, toplumlarnn ev d hayatna katlmak bakmndan erkeklerden daha az frsatlara sahip olan kadnlar, daha az itibar, mevki, g ve erkeklerden bamszlk elde etmilerdir ve bu durum halen de devam etmektedir [2] Kadnlarn genel olarak, bu tr frsatlara sahip olmay erkeklerden daha az hak etmeleri sz konusu olmadndan, onlarn bunu elde etmelerinin nnde hala duran btn engellerin ahlaki hibir gerekesi yoktur ve bunlar kaldrlmaldr [3] Tarihsel olarak kadnlara frsat eitlii tannmamasnn balca hangi yntemle gerekletii konusunda fikir birlii [vardr] [4] u anda kadnlarn, erkeklerle ayn medeni ve siyasi haklar kazanm olduklar halde, yine de kendi toplumlarndaki ev d hayata katlmak asndan erkeklerden daha az frsata sahip olmalarnn hala sz konusu olduu zerinde de gr birlii vardr [5] kadnlarn dlanmalarna neden olan eyin tam olarak meru olmad durumlarda, cinsiyetleri sebebiyle kendileri aleyhine ayrmclk yaplmaya erkeklerden daha msait olmalarnn, bugn hala erkeklerden daha az frsat elde etmelerindeki balca amil[dir].

Yukarda zetlenen grler, farkl kavramlarla da olsa btn feminist hareketlerin ve akmlarn olmazsa olmaz prensipleri olarak kabul edilmektedir. Ancak, bu noktalardan sonra aralarnda gr farkllklar ortaya kmaktadr. Kadnlar konusunda evrensel taleplerde bulunmann yan sra, kimi zaman sadece belli bir grup kadnn sorunlar ele alnmaktadr. Baz feministler, evrensel deerler zerinde younlarken, dier bazlar kadnlar arasndaki farkllklar zerinde durmaktadrlar. rnein, kadnlarn kurtuluu iin daha ok Batda tasarlanan projelerin yannda, Bat d dnyadaki feminist hareketlerin alternatifler gelitirebilecei gerei de dikkate alnmaktadr (Rudy, 2000: 1051-1053). Bu feminist yaklamlara gre, Batda kan feminist hareketler ounlukla beyaz Batl kadnn endielerini dile getirmektedir. Buna karn, baz feministler daha ok gelimemi dnyann kadnlarnn sorunlarn dile getirmektedirler. Bu farkl vurgular da iki farkl feminist tanmlamay beraberinde getirmitir: Bat feminizmi ve nc Dnya feminizmi (Barlow, 1998: 127). Feminist literatrde ok sayda feminist yaklam (kltrel, toplumsal, siyah, beyaz, emperyalist, anti-emperyalist, duru, amprisist, ok-rkl, cinsiyet, blc, lezbiyen, modern, postmodern, radikal, anarist, marksist, sosyalist, liberal, vb. gibi) ortaya atlmasna ramen, aada bunlardan sadece bazlar ksaca aklanacaktr.

Liberal Feminizm lk feminist dalga, hem kadn sorunlarn feminist sylemlere yakn bir biimde ele alan dnrler (John Stuart Mill gibi) hem de ilk nde gelen feministlerle (Mary Wollstonecraft gibi), bireycilik ve eitlik ilkeleri zerine ina edilen liberalizm hareketi iinde dodu (Mitchel, 1984: 40-48; Conway, 2000: 5). Bundan dolay, klasik feminizm derken

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

15

aslnda kastedilen klasik liberal feminizmdir. Liberal gr benimseyen feministler, zellikle 19. yzylda, kadnlarn eitliini engelleyen unsurlar zerinde durmular ve kadnlarn geri kalmasn, onlar cahillie iten toplumsal artlandrmaya ve ayrmcla balamlardr. 20. yzylda, ncln Betty Friedanin9 yapt liberal feministler, kadn ile erkek arasnda bir fark olmad gibi, kadnlarn ikinci snf insan da olmadklarn ve tarih boyunca sekin erkeklerin sahip olduu tm ayrcalklara ve gce sahip olmalar gerektiini dile getirmektedirler (Goldstein, 1999: 117). Kadnlarn, zellikle siyasi birimlerin, kurumlarn ve organlarn karar verme pozisyonlarnda bulunmadn iddia ederek, onlara frsatlar tannmasn ve kadnlarn yksek karar organlarnda daha ok yer almas ve temsil edilmesi gerektiini vurgulamaktadrlar (Peterson ve Runyan, 1994). Baz liberal akademisyenlere gre, 20. yzyln ikinci yarsnda gelien feminizm hareketi 19. yzyldaki selefinin aksine, kadnlara eit lde tannan medeni, siyasi ve ekonomik haklarn, toplumlarnn ev d hayatna katlmalar iin onlara eit frsat salamaya yetmeyeceini ileri srerek ve baz bakmlardan serbest piyasa mekanizmasnn nn kesecek baka ilave dzenlemeler savunarak yozlatn iddia etmektedir (Jaggar, 1988: 184; Conway, 2000: 4). Yani bu dnemde, kadnlara eit haklarn tannmasn ve kadnlara ynelik ayrmcln kaldrlmasn yeterli bulan liberal feminizme eletiriler yaplmaya balanmtr. Kadnlara ynelik ayrmcln, en azndan gelimi dnyada resmi olarak byk lde ortadan kalkt gnmzde, dier feminist anlaylara oranla ikinci planda kalan liberal feminizm, siyasi ve iktisadi kurumlaryla birlikte liberal demokrasiyi kadnlarn kurtuluunun ve cinsel eitliin geliebilmesinin balca aralar olarak grmektedir (Conway, 2000: 5). Liberal feminizm, iki temel noktada dier feminist anlaylarndan ayrlmaktadr: Erkeklerle ayn medeni, ekonomik ve siyasi haklar verilmekte olmasna ramen, kadnlarn maruz kalmaya devam ettikleri byle bir ayrmcl ortadan kaldrmak iin, piyasann kstlanmasnn gerekli veya arzu edilir bir ey olup olmad ve yaygn bir ekilde srmekte olan geleneksel cinsiyet rollerinin varlnn ve bunun onaylanmasnn, kadnlarn ev d hayata katlmalarndaki frsat eitliinin reddedilmeye devam ediliinin kendiliinden bir parasn oluturup oluturmad ya da buna katkda bulunup bulunmad (Conway, 2000: 8). Liberal feministler, herkes iin talep ettiklerini kadnlar iin de istemektedirler ve liberalizmin hakim olduu ortamlarda, kadnlar dahil kimsenin olumlu veya olumsuz manada ayrmc muameleye tabi tutulmamas gerektiini ileri srmektedirler (Sommers, 2000: 111).

16

Muhittin Ataman

ABDnin nde gelen muhafazakar feministlerinden Clare Booth Luce da ayn gr paylamaktadr. Ona gre,
Siz sadece, erkeklere verilen frsatn aynsn kadnlara da vermekle ykmlsnz ve onlarn doasnda neyin olup, neyin olmadn ok abuk fark edeceksiniz. Onlar, doalarnda yapacaklar ne varsa onu yapacaklar ve siz onlar engelleyemeyeceksiniz. Fakat siz ve onlar unu da anlayacaksnz ki, onlarn doasnda olmayan eyi, kendilerine imkan verilse bile yapmayacaklar ve siz, bunu yapmaya onlar zorlayamayacaksnz (Sommers, 2000: 118).

Liberal feminizme gre, geleneksel cinsiyet rollerinin byk oranda devam etmesi, ev d hayata katlma konusunda kadnlarn erkeklerden daha az frsat sahibi olmaya raz olduklar anlamna gelmez. Aksine, bu rollerin devam, hayatlarn eit lde etkilemesi muhtemel olan bir temel duruma kar, her iki cinsin yelerinin verdii tamamlayc cevaplar dizisinin sonucu olarak grlebilir. nk geleneksel cinsiyet rolleri, onlar stlenenler tarafndan gnll olarak kabul edildii srece frsat eitliiyle badar (Conway, 2000: 910). Feminist liberaller de dahil olmak zere, liberallere gre piyasa, tek bana en temel belirleyici ve dengesizlikleri dzeltici unsurdur. Serbest piyasa, hem kadnlarn frsat eitliine sahip olmalarn salayabilir hem de devletlerarasndaki savalar nleyerek uluslararas bar da salayabilir. Liberal feministler uzun bir sreden beri, kadnlarn devlet brokrasisi ve g yaplanmas ile uluslararas rgtlerde eit ekilde temsil edilmeleriyle savalarn sona erdirilebileceini savunmaktadrlar. Ancak, bu anlay ve beklenti daha ok Batl kltrel feminizmin ahlak anlayndan kaynaklanmaktadr. Liberal feministler, siyasi ve askeri yaplarn oluumunu sorgulamadan, kadnlarn buralarda temsil edilmesini talep etmektedirler. Liberal feministlere gre, rasyonel bireyler iin boy ve kilo gibi fiziksel grnmn nemli olmamas gibi, cinsiyet fark da nemsizdir. Dolaysyla, liberal ilkelerin cinsiyet fark gzetilmeden uygulanmas kadn eitsizliini ortadan kaldrmada yeterli olacaktr (Jaggar, 1988: 35 ve 37).

Geleneksel Marksist Feminizm Geleneksel Marksist feministlere gre, kadn kamusal retimden dland iin ezilmektedir. Snfsz bir toplumun en iyi toplum olduu tezine dayanan Marksizm, cinsiyeti ayr bir kategori olarak ele almamaktadr. nk Marksizmin analiz birimi snflar ve bu snflar arasndaki atmalardr. zgrlk kavramn da liberalizmden tamamen farkl bir

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

17

boyutta deerlendiren Marksizme gre zgrlk, bilinli retim faaliyeti terimleriyle ve hem zihinsel hem de fiziksel anlamda tanmlanmaldr. Marksizm iin, liberal anlayn salad medeni haklar yetersiz kalmaktadr (Jaggar, 1988: 211 ve 353). Geleneksel Marksizme gre, cretli emee sahip olmamas, kadn kocasna baml hale getirmektedir. Kadnlarn bask altnda bulunmasn evli iftler arasndaki ilikilerin deil, yapsal sorunlarn bir sonucu olarak grmek gerekir (Jaggar, 1988: 218). lk zamanlarda feministler tarafndan tercih edilen bir ideoloji olan Marksizm, 1960lardan itibaren feministlerin eletirilerinin hedefi olmaya balamtr. Kadnlar, sz konusu dnemde ortaya kan devrimci rgtlere glkle alndklar ve kadnlara zg sorunlarn ikinci planda tutulduu gerekesiyle Marksizmden uzaklamlardr. Bununla birlikte Marksizm, belli bir tarihi dnemde feministlerin siyasi anlamda faal olmalar iin gerekli fiziki ve kavramsal ortam salamtr. Marksizm, zellikle iki noktada akademik feminist almalarn yaplmasna katkda bulunmutur. Birincisi, g kavramnn analizlerine snf boyutunu katmasdr. kincisi ise, diyalektik ve tarihi bir analiz yntemi benimsemi olmasdr. Diyalektizm snf atmasnda olduu gibi kadn almalarnda da kullanlmtr. Marksn smr ve yabanclama teorilerinde kulland metot, trlerin yaam ve toplumsal yaamn kapitalist yabanclama ekilleri arasndaki gerginliin ortaya karlmas, feminist almalara ilham vermitir (Eisenstein, 1999: 197-199). Geleneksel Marksist dncede, Markstan ziyade Engels kadnlarn durumunu ele alan yazlar yazmtr. Engelse gre, bask/zulm smrme demektir ve kadnn zerindeki bask, genel smr sisteminden daha karmaktr. Aile kurumunun kadnn evdeki kleliini gizlediini kabul etmesine ramen, hem kadnn evdeki kleliinin hem de erkein cret kleliinin kapitalist sistemden kaynaklandn iddia etmektedir (Eisenstein, 1999: 200). Dolaysyla, ezilen snfn baskdan kurtulmas, ayn zamanda kadnn da ayrmclktan ve smrden kurtulmas demektir. Kadnlarn kurtuluu iin ayr bir yntem ngrmez.

Sosyalist Feminizm Sosyalist hareketin gelimesi, kadn hareketine ve feminizme yeni boyutlarn ilave edilmesini beraberinde getirdi ve sosyal ve siyasal sistemlerde kadnlara yeni statlerin

18

Muhittin Ataman

tannmaya balamasna yol at. Sosyalist feminizme gre, sosyalizmin tm ezilen ve smrlen insanlar iin merkezi olarak en ok ilgili olmas gereken konularn banda kadn sorunlar gelmektedir (Rowbotham, Segal ve Wainwright, 1984: 290-291). Jaggar (1988: 124)n da belirttii gibi, sosyalist feminist analizlere gre, kapitalizm, erkek egemenlii, rklk ve emperyalizm ylesine karmak bir ekilde i ie gemilerdir ki birbirlerinden ayrlamazlar. Sonu olarak, bu egemenlik sistemlerinden herhangi birinden kurtulmak iin bunlarn hepsini birden sona erdirmek gerekir. Ataerkillik ile kapitalizm arasnda karlkl bir bamlln olduunu kabul etmek sosyalist feminizmin n kouludur. te yandan Eisenstein, sosyalist feminizmin, radikal feminizm ile Marksist tahlilin sentezinden ortaya kan btncl bir yaklam olduunu savunmaktadr (Eisenstein, 1999: 196-197). Modern sosyalist feministler, klasik sosyalizmin tm ezilen kesimlerin sorunlarna zm aramad varsaymndan hareketle yeni sylemler gelitirmilerdir. ncelikle, klasik sosyalizmin cephe siyasetinden uzaklaarak bir ortak platform politikasna ynelmilerdir. Buna gre, farkl kaynaklardan doan ve merkezi siyasi yaplanmaya kar olan sendikal hareketler, rklk kart hareketler, etnik gruplar ve kadn hareketi gibi toplumsal ve siyasal hareketlerin birlikte mcadele etmeleri gerekmektedir (Peterson ve Runyan, 1991: 81). Liberal devlet anlaynn, siyasi temsilde ve emek piyasasnda kadnlarn aleyhine altn savunmaktadrlar. rnein, 1989 devrimleri sonrasnda Orta ve Dou Avrupa lkelerinde ulusal parlamentolardaki kadn milletvekili saysnn dramatik bir ekilde dmesini, devlet sosyalizminden liberal demokrasiye geiin kadnlar zerindeki olumsuz etkisine balamaktadrlar (Zalewski, 1995: 343). Sosyalist perspektife sahip feministler cinsiyet hiyerarisini aklamak maksadyla ekonomik ilikilere vurgu yapmaktadrlar. Kar getiren alma (productive) ile remeyi salayan alma (reproductive) arasndaki kategorik ayrmlar reddeden sosyalist feministler, ailede, evde ve informal sektrlerde yaplan almalarn kar getiren alma olduunu ve byle kabul edilmesi gerektiini ileri srmektedirler. Sosyalist feministlere gre, kadnlarn almalarn ciddiye almadmz srece, kadnlarn ounluunun altn ve toplumlarn toplam retim kapasitelerini etkileyen ortamlar grmezden geliriz (Peterson ve Runyan, 1994). Sosyalist feministlere gre kadnlar ocuk dourmakla sorumlu tutulduklar srece, hem ulusal ekonomilerde hem de uluslararas ekonomi-politik ortamlarda marjinal kalmaya

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

19

mahkumdurlar. nk kadnlar, kmsenen ve ekonomik deer verilmeyen ocuk dourma ii ile erkeklere, devlete ve kapitalizme hizmet vermektedir (Peterson ve Runyan, 1991: 78). Kadnn piyasadaki erkee bamll, evdeki erkee itaatinin bir devamdr. Kadn daha ok informal sektrlerde alrken, erkek formal sektrleri hakimiyeti altna almaktadr. Bylece, kadnlar iktisadi ve siyasi alanlardan uzak tutulmakta ve erkeklerin kadnlara ynelik iddet kullanmalarn merulatrmaktadr. Bu durum, zellikle gelimemi devletlerde yaayan kadnlar iin geerlidir. Sosyalist feministler btn bu gelimeleri kapitalizm ile ilikilendirmektedir (Peterson ve Runyan, 1991: 79).

Radikal Feminizm Radikal feminizm, 1969-1970 dolaylarnda balayan kadn zgrlk hareketi ile, liberal ve marksist feminist geleneklerden esinlenerek ortaya kmasna ramen bunlardan olduka farkl taleplerde bulunmaktadr. Patriarkal yapnn, biyolojik ailenin, toplumdaki cinsiyet temelli i blmnn ve cinsiyet rollerinin devrimci yoldan yklmasn savunmaktadr. Bunu savunanlar, hem liberallerin hem de sol ideolojilerin abalarnn yetersiz olduunu ileri srmekte ve daha baka platformlarda mcadelenin srdrlmesini gerekli grmektedirler. Radikal feministlere gre, mcadele oy hakknn elde edilmesi deil, cinsiyet rollerinin deimesi zerinedir; mcadele izgisi de burjuva ile proletarya arasnda deil, erkek ile kadn arasndadr (Eisenstein, 1999: 201-202). Batl feministlere phe ile bakan ve Bat niversitelerinden de destek bulan radikal feministler, Batda ortaya kan emperyalist feminizme kar bir anti-emperyalist feminizm gelitirerek, feminizmi dekolonize (decolonise) etmeye ve tarihin smrgeci zihniyetten kurtarlmas gerektiini dnerek yeni bir metodoloji gelitirmeye almlardr (Janiewski, 2001: 279-280 ve 289). rnein, ABDli feministlerin btn emperyalist imparatorluklar yargladklarn, ancak ABD konusunda eletirel olamadklarn iddia etmektedirler (Janiewski, 2001: 285). Hatta bazlar daha da ileri giderek emperyalizmin yeni bir dilinin ortaya ktn ve emperyalist ordularn zgrlk, demokrasi ve sermaye hakkn savunmak iin BM otoritesi altnda toplandn savunmaktadrlar (Janiewski, 2001: 286). Radikal feministler, kadnlarn askeri kurum ve kurululara alnmalar, hatta cepheye gnderilmelerini salayacak yasal dzenlemelerin yaplmas iin mcadele etmektedirler (Tunnicliffe, 1994: 277; Horowitz, 1994: 271).

20

Muhittin Ataman

Radikal

feministler,

cinsiyet

hiyerarisi

ve

cevap

stratejileri

hakkndaki

kavramsallatrmalar konusunda farkl yorumlar yapmaktadrlar. Fakat btn radikal feministlerin liberal yaklamlarn savunduu ayn olma eitlii ilkesini reddetmeleri ortak zellikleridir. Bu gruplar, geleneksel olarak kadnln ayrcalkl zellikleri yerine erkeklere benzeme abalarnn sorgulanmas gerektiini savunurlar. Tarihi olarak, emperyalist bir toplumsal oluumdan ortaya kan radikal feministler (Janiewski, 2001: 288), cinsiyet politikasn, kadn dmanl biiminde tezahr eden pornografiyi, kadnlarn reme zgrlklerinin inkarn ve dorudan cinsel iddet yoluyla erkeklerin kadn vcudu zerindeki hakimiyetini grmezden gelen iktisadi analizleri reddederek sosyalist olanlardan ayrlrlar. Kadnn olumsuz durumunun belirleyicisi, ekonomik veya tarihi snf yapsndan deil, biyolojik rgtlenme ve gereklerden kaynaklanmaktadr (Eisenstein, 1999: 202).

Postmodern Feminizm Feminizm ile postmodernizmi sentezleyen postmodern feminizm, 17. yzyldan bu yana hakim olan modern bilim anlaynn, erkein bilim ve akl, kadnn ise duygu ve mantkszl artrd iddiasn veri alan erkek merkezli bir bilim anlay olduunu iddia etmektedir. Buna gre, kadn modern bilginin oluturulmasnda devre d brakldndan yeni bir bilimsel anlaya ihtiya vardr (Tickner, 1999: 46). Postmodern feminizm anlay, erkeklerin kadnlara kar nceliklere sahip olduunu kabul etmekte, fakat bu kategoriletirmenin nemli olmadn iddia etmektedir. Postmodern anlaya gre, kadn ile erkek arasnda sadece toplumsal olarak yaplandrlm farkllklar sz konusudur. renilmi davranlar ve toplumsal normlar, erkek ve kadn birbirinden farkl klmtr. Postmodern yaklamlar vurgulayan feministler, dier feminist anlaylarda olduu gibi, erkekselliin kadnsalla tercih edildiini ngren dikotomiyi eletirmektedir (Peterson ve Runyan, 1994). Ancak, dier feminist yaklamlarn savunduu erkek, kadn, erkeklik ve kadnlk gibi cinsiyet kategorilerinin zamansz ve homojen olduklar fikrini kabul etmemektedirler. Postmodern feministlere gre, kadn kavramnn monolitik bir btn olarak inas kadnlarn, Batl liberal felsefe geleneinin zneleri eklinde tanmlanmalarn peinen kabul etmek anlamna gelir (Nixon, 2001: 213). Evrensel dorularn varln reddeden postmodern yaklama gre, bir kiinin muhtelif/farkl kimlikleri tarihsel olarak ortaya kan toplumsal ortamlar ierisinde srekli bir yaplanma ve yeniden yaplanma srecinden gemektedir. Buna gre, kadnlar da tekdze bir kategori deildir ve btn kadnlar

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

21

karakterize eden zorunlu bileenler sz konusu deildir (Lurie ve dierleri, 2001; Tessler ve Warriner, 1997: 253). Onlar da snf, etnisite, cinsel tercihler, milliyet ve ya itibariyle birbirlerinden ayrlrlar. rnein, postmodern feministlerden biri, nc Dnya lkelerinde kadnlarn snnet edilmesini Batdaki plastik cerrahi uygulamalarna benzeterek, bunun normal karlanmas gerektiini iddia edecek kadar farkllklar meru grmektedir (Nafisi, 2000: 35). Uluslararas ilikiler teorisinin genilemeye kar diren gstermesine kar kan postmodern anlaya gre (Mingst, 1999: 13) feministler, farkllklarn siyasi eylemde bulunma durumunda olduka etkili olduunu gz nne almak zorundadrlar. Ancak, bu farkllklarn da bir snrnn olmas gerekir; her ne pahasna olursa olsun gibi bir anlay sz konusu olamaz. Deiimin kanlmaz gc gz nne alndnda, toplumlarn kltrlerinin ve geleneklerinin de deiebilecei unutulmamaldr. Bu durumda deiimin yn ok nemli olmakla birlikte, bu yn belirlemek kolay deildir. Postmodern feministler, Bat lkelerinin beyaz erkeklerinin, kadnlar ve dier renkteki marjinal insanlarla teorik bir diyaloga gemesini gerekli grmektedirler (Mingst, 1999: 13). zellikle Bat d dnyadaki feminist yazarlar, genelde Batl, zelde ABDli feministlerin geri kalan dnyann gerekliklerini gz nne almadan kuramlar gelitirdiklerini ve kavramsallatrmalar yaptklarn ileri srerek eletirilerde bulunmular ve bu tekdze feminist anlaya tepki olarak da, oulcu bir bak asn yanstan postmodern yaklamlar benimsemilerdir. Hegemonik feminizm olarak adlandrlan Batc anlaya kar oulcu alternatifler gelitirilmitir (Thompson, 2002). Bunlardan biri olan postmodern feminizm, ok sayda gerekliin (rasyonalite ve g, sevgi ve karlkl bamllk gibi) ayn anda var olabileceini kabul etmektedir (Goldstein, 1999: 134). Onlara gre, modernizmin evrensel deerleri ve Batl deerler (Batl kalknma ve demokrasi modelleri ve Hristiyan toplumsal reformlar) btn dnya kadnlarna temil edilemez; farkl kltrleri temsil eden kadnlar, farkl feminist versiyonlar gelitirebilirler (Paisley, 2002). Amprisist ve Duru Feminizmleri Geleneksel bilgi anlaynn erkek yanls olduunu iddia eden feminist amprisizme gre, cinsiyet ayrm yoktur ve olmamaldr. Bu gr, uluslararas kurumlara kadnlarn da dahil etmesini talep etmekte ve liberal feminist anlayn, bilimsel teebbslerde aratrma

22

Muhittin Ataman

konusu olarak kadn ve erkeklerin eitlenmesi stratejisini benimsemektedir. Ancak bu anlay, eitliin salanmas iin daha radikal deiimler gerektii anlayna kar kan Bat pozitivizmine dayanmaktadr (Peterson ve Runyan, 1991: 73). Sorun, bu liberal stratejinin sadece kadn bilimsel kategorilerin bir paras yapmaktan teye gidememesidir. Bu balamda, feminist amprisizm, snrl amalar ve hedefler belirlediinden dolay ciddi bir teorik proje olarak grlemez. nk, cinsiyet kavram hala bu anlaynda dayand hakim paradigma tarafndan teorik bir kategori olarak kabul edilmemektedir. Feminist duru (stand point) anlay, amprisist feminizmin ne srd erkekmerkezci nyargy kabul eder, ancak daha ok kadnlarn farkllklarn vurgulamaktadr. Bu yaklama gre, kadn ve erkek farkl zelliklere sahiptir ve erkek-merkezci anlaya kar kadn-merkezci bir anlayla karlk verilmesi gerekmektedir. Kadn teki bir yaklamla, cinsiyeti ise dikotomik bir ekilde (zne-nesne, gerek-deer, koruyan-korunan, eril-diil, zel-kamu, akl-duygu, iddet-pasifizm) ele almakta ve bu ikiliklerin kadn tarafnn nemini ve arln arttrmaya almaktadr (Peterson ve Runyan, 1991: 73-74). Bu feministlere gre, kadnlar erkeklerin; erkekler de kadnlarn her yaptn yapamaz: Kadn ile erkek arasnda farkllklar vardr ve bu farkllklar sadece toplumsal yaplanma ve kltrel artlanma sonucunda ortaya kmamtr, ayn zamanda gerektir ve kadnlarn uluslararas ilikilere de farkl bakmasn beraberinde getirmektedir (Goldstein, 1999: 117). Feminist duru ayrca, realizmin temel varsaymlarn da sorgulamaktadr. Buna gre, erkek-merkezli varsaymlar zerine kurulmu olan realizm iin uluslararas sistem birbirinden ayr ve bamsz devletlerden olumaktadr; ancak, kadnlarn ilkelerinin hakim olduu bir uluslararas sistemde devletler birbirine baml olmak durumundadrlar (Goldstein, 1999: 118-119). FEMNST YAKLAIMLARIN ULUSLARARASI LKLER DSPLNNN TEMEL ALANLARINA BAKII Aada, farkl feminist yaklamlarn uluslararas ilikiler disiplininin baz temel ve alt disiplinlerinde (uluslararas gvenlik ve atma, sava ve bar; uluslararas ekonomi politika; ve uluslararas hukuk ve insan haklar) hakim olan teorilerine getirdikleri eletiriler ele alnacaktr.

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

23

Feminizm ve Uluslararas Gvenlik: atma, Sava, Bar Uluslararas gvenlik, sava ve bar kavramlar daha ok realist ve neo-realist teorinin dar tanmlamas erevesinde ele alnmaktayd. Souk Savan sona ermesinden sonra, uluslararas gvenlik kavramna yeni boyutlar ilave edilip edilmemesi tartmas balamtr. Dar realist tanm karsnda yaplan yeni ve geniletici tanmlarn yan sra ekonomik, evresel ve toplumsal alanlar ile eitim, fakirlik, geri kalmlk ve insan haklar ihlalleri gibi konular da dikkate alnmaya balanmtr. Feminist yaklamlarn konuya eilmeleri ve kendi bak alarn ortaya koymalar bu dnemde gereklemitir (Blanchard, 2003: 1291-1292). Ancak, bugn bile gerek akademik gerekse siyasi ortamlarda uluslararas gvenlik konularyla uraan kadn says olduka azdr (Ravich ve Tahir-Kheli, 2000: 43). Farkl ideolojik ve epistemolojik kaynaklardan ilham alan feminist yaklamlar, uluslararas ilikilerin realist anlayn savunduu bu atmac ve ataerkil sisteme kar kmakta ve sava, g, gvenlik ve bar gibi temel kavramlarn yeniden tanmlanarak (Tickner, 1991: 47; Goldstein, 1999: 121), Makyavelli tarafndan ortadan kaldrlan siyaset ile ahlak arasndaki ban tekrar kurulmasn (Blanchard, 2003: 1293) talep etmektedirler. nk feministlere gre, sekinci, beyaz ve erkeklerin hakim olduu bir teori olan realizm, kadnlar uluslararas ilikiler disiplininde yksek politika (high politics) konusu olarak grmemektedir ve kadnlar sistematik olarak bu akademik alandan dlanmaktadrlar. Bu alanda yazlm klasik eserlerden birinin bal aslnda bu dlanml ortaya karmaktadr.10 Feminist gvenlik yaklam, realist anlayn reddi, soyut stratejik sylemin sorgulanmas, kadnlarn gnlk yaamlar ile gvenlik arasnda gl bir ban mevcudiyetinin bilinmesi, hakim devlet anlaynn eletirisi ve normatif olan ve dnme urayan iddetin yapsal olduunun kabul zerine kurulmutur (Blanchard, 2003: 1298). Betty Reardona gre sava, ataerkillik, militarizm, cinsiyetilik, bar ve dnya dzeni feminizm ile yakndan ilgili ve balantl kavramlardr. Ona gre, otoriteryan ilkeler zerinde ina edilmi olan ve insanlar arasnda eitsiz deerler olduunu savunan sava sistemi, gelimi dnya elitlerinin sradan insanlara ve gelimemi devletlere ynelik uygulad yarmac ve atmac bir sosyal dzeni ifade eder (Peterson ve Runyan, 1991: 82). Ordunun kadnlara, onlarn sadece kadnlk grevlerini yapmalar konusunda ihtiyac vardr; ordu, kadnlarn askeri kurumlara alnmasn tasvip etmez, nk askeri g erkek gc olarak kabul edilmektedir (Tunnicliffe, 1994: 275-276).

24

Muhittin Ataman

Hakim gvenlik anlaynn felsefi, akademik ve siyasi temellerini sorgulayan feministler, disiplinin en merkezi kavramlarndan biri olan g11 kavramn erkek-merkezli olarak kabul etmekte ve bu kavram cinsiyet eksenli olarak yeniden tanmlamak gerektiini ileri srmektedirler. Bu da kadnlarn siyasal otorite kurumlarnda ve askeri kurumlarn karar verme mercilerinde yeterince temsil edilmesi ile mmkndr. Ayrca, dnya politikasnda ve toplumsal ilikilerde uyguland biimiyle zorlayc g kavramnn yeniden anlamlandrlmas gerekmektedir. Bir kere, bu tanmn doal (nk ina edilmitir) ve dolaysyla meru olduu varsaym reddedilmelidir (Peterson ve Runyan, 1994). Uluslararas ilikiler disiplininde genel kabul gren gvenlik kavram da erkek merkezli olarak tanmlanmtr, nk kavram daha ok dorudan iddeti n plana karan askeri terimlerle aklanmaktadr. Geleneksel uluslararas gvenlik anlay, egemen ve kendi karlar iin hareket eden ulus-devletlerin oluturduu bir sistemdeki sava ve bar, zellikle de askeri strateji konularnda ele alnan bir kavramdr (Blanchard, 2003: 1289). Bu tanmlama daha ok, devlet snrlar dnda kalan d dnyann gvensiz ve tehlikeli olduu anlayna dayanmaktadr. Bu erevede Tickner gibi feminist teorisyenler, ulusal hiyerari ve uluslararas anari dikotomisini reddetmektedirler. Onlara gre aile, ulusal ve uluslararas sistem dzeylerindeki iddet birbirleriyle balantl ve karlkl baml olduundan, tek bir dzlemde yaplan aklamalar uluslararas gvenlik kavramn aklamada yetersiz kalmaktadr (Blanchard, 2003: 1296). Feministler btncl gvenlik anlayn reddetmektedirler. Bu dorultuda kapsaml uluslararas feminist gvenlik yaklamlar gelitirmi ve nemli noktalarda uluslararas gvenlik kavramna katklarda bulunmulardr. zellikle kadnlarn, ocuklarn ve marjinal gruplarn hayatlarn etkileyen yapsal iddet, dnya nfusunun byk bir kesimini tehdit etmektedir. Baskc sosyo-kltrel ortamlarda, siyasi ve iktisadi durumlarda ortaya kan ve alk, hastalk ve isizlik gibi baz belli gruplarn konumlarn ve durumlarn olumsuz etkileyen yapsal ve dolayl iddeti dikkate almlardr. Blanchard, bu katklarn sz konusu olduu drt konunun zellikle sorgulanmas gerektiini vurgulamaktadr. ncelikle feministler, kadnlarn uluslararas gvenlik politikalarnn yrtlmesinde sz sahibi olmamalarn ve karar verme mercilerinde yer almamalarn sorgulamaldrlar. Sorgulanmas gereken ikinci konu, sava ve bar zamanlarnda kadnlarn devlet tarafndan yeterince korunmamasdr. nc olarak,

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

25

kadnlarn bar kavramyla zdeletirilmesi kadar, savaa katlmalar ve sava desteklemelerine de vurgu yaplmas gerekmektedir. Drdncs ise, son zamanlarda ileri srlen feministlerin sadece kadn konusunu dile getirdikleri varsaymn sorgulamaya balamalardr (Blanchard, 2003: 1290). Gnmz feministleri, bu drt unsuru da iinde barndracak ekilde, kadnlarn hem gvenlik konularnn karar mercilerine ve uluslararas rgtlere alnmasn, hem de sava ve bar kapsamnn ve syleminin deitirilmesini talep etmektedirler (Rabrenovic ve Roskos, 2001: 43). Kadnlarn erkeklerden farkl olduunu savunan feminist anlaylar, kadnlarn bili tarzlarnn, deneyimlerinin, deerlerinin, duyarllklarnn ve vicdanlarnn insan yaam iin daha stn ve gerekli olduunu ve dolaysyla erkeklerin neden olduu savalarn engellenebileceini iddia etmektedirler (Goldstein, 1999: 121). nk kadnlar iddet iermeyen aralar, teknikler ve stratejiler kullanrlar. Resmi kaynaklara ve devlet imkanlarna ulama imkanlar daha kstl olduundan kaynak ve imkan bulmaya alrlar ve gerekli bilgi, beceri ve destei toplumsal ve arkadalk balaryla elde ederler. Ayrca kadnlar, daha kapsayc ve esnek yaplara sahip alt dzeylerdeki rgtlerde almalarndan dolay ibirliini, uzlamay ve taviz vermeyi renirler. Onlarn bu zellii, kadnlarn savaan taraflar arasnda diyalog kurma ve bar yapc rgtlerde etkin olma imkanlarn arttrmaktadr (Rabrenovic ve Roskos, 2001: 46). Bu gre dayanan feminist duru epistemolojisi, feminizmin sava sistemini eletirmesinin merkezinde yer almaktadr (Peterson ve Runyan, 1991: 81). Burguieres, feministlerin uluslararas gvenlik, sava ve bar konularnda farkl yaklam gelitirebileceini ifade etmektedir. Birincisi, feminist yaklamlarn ou kadn doasnn ve deerlerinin uluslararas bar salama ihtimalinin daha fazla olduunu ileri srmektedirler. Gnmzdeki erkeki ve ykc dnya sisteminin yerine, kadns ve anaya zg deerlerin hakim olduu bir dnyann kurulmasnn bara katkda bulunacan savunmaktadrlar. kinci yaklam, cinsiyet ayrmn reddetmektedir. Buna gre, kadnlara sava ve bar konularnda eit bir stat hakknn verilmesi gerekir. Geleneksel gvenlik anlayn ortadan kaldrmak iin ncelikle kadnlarn erkeklerle eit koullarda askeri kurumlara ve karar verme mercilerine getirilmesi gerekmektedir. Son olarak, Mary Burguieres gibi baz feministler militarist gvenlik anlayna kar kmaktadrlar. Bunlar, savan ataerkil ve askeri yaplardan kaynaklandn ve hem erkeklerin hem de kadnlarn davranlarndan etkilendiini iddia etmektedirler (Blanchard, 2003: 1299). rnein yaplan

26

Muhittin Ataman

bir alan aratrmasnda, kadnlarn baz ortamlarda erkekler kadar milliyeti olduklar ve devletlerinin uluslararas atmalarda izledii politikalar destekledikleri gzlemlenmitir (Tessler ve Warriner, 1997: 280). Kadnlar, Latin Amerika ve Afrikadaki baz devrimci muhalif hareketlerin askeri gcnn nemli bir blmn oluturmutur (Handelman 1996: 95). te yandan, kadn liderler (ngiltere Babakan Margaret Thatcher, Hindistan Babakan ndra Gandi, srail Babakan Golda Meir, ABD Dileri Bakan Madeleine Albright gibi) de gerektiinde dier devletlerle veya gruplarla savamaktan geri durmamlardr (Goldstein, 1999: 124-125). Savan nedenleri zerinde duran realistlerin aksine feministler, savan byk blmn kadnlar ve ocuklarn oluturduu siviller zerindeki sonular ve etkileri zerinde younlamaktadrlar (Blanchard, 2003: 1300). Savalarda, kadnlara ve erkeklere ne olduuna bakldnda kadnlarn kendi cinsiyetlerinin bir zellii olarak daha ok eziyet ektikleri ve madur olduklar grlr (Zalewski, 1995: 355). Sava, erkeklere daha ok askeri veya paramiliter lider olma, kaaklk yapma ve geici hkmetlerde i bulma gibi yeni kariyer imkanlar ve yeni frsatlar sunarken; kadnlar iin, hizmetlerin kesilmesi, zaruri ihtiya maddelerin ktl, erkeklerin eve katklarnn azalmas, ocuklarnn gvensizlii demektir (Rabrenovic ve Roskos, 2001: 48). Kadnlara ynelik tecavz ve rza geme, sava dnemlerinde rutin bir cezalandrma yntemi olarak kullanlmaktadr. rnein, Hal Savalar ya da kinci Dnya Sava srasnda olduu gibi kadnlarn tecavze uramas sava srasnda ska rastlanan bir olaydr. Shaffer, sava srasnda ve sonrasnda Asyada grev yapan her on Amerikal askerden birinin Asyal kadnlardan ocuk sahibi olduunu belirtmektedir (Shaffer, 1999: 164). zellikle, 1990l yllarda Bosna Hersekte on binlerce Bosnal kadnn rzna geilmesi olay kadnlarn sava srasnda ne kadar madur edildiinin bir baka gstergesidir (Zalewski, 1995: 355). Bu nedenlerden dolay kadnlarn daha barsever olmalar beklenmektedir. ABDli kadnlar, kinci Dnya Savann sona ermesiyle beliren iki kutuplu dnyaya ve Souk Savaa erkeklerden daha cokulu bir ekilde kar koymaya almlardr. 1947-48 yllarnda Pearl Buckn liderliini yapt Dou ve Bat Birlii (East and West Association), halklar arasndaki etkileimin arttrlmas ve dolaysyla devletler arasndaki gerginliin azaltlmas iin nemli faaliyetlerde bulunmulardr (Shaffer, 1999: 154).

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

27

Feministler iin nemli olan, kadnlarn da an, hret ve refah gibi bir sava dl veya ganimeti olarak alglanmamas ve herkesin kaderini belirleyen sava kararlarnn alnmasnda kadnlarn da rol oynamasdr (Tickner, 1991: 47). Benzer olaylarn uluslararas sava ortamnn olmad durumlarda da yaand dikkate alndnda, bar ve gvenliin sadece savan olmamas hali olmad kabul edilmelidir. Sonu olarak, gnmzn birbirine bal ve karlkl baml karmak dnyasnda, ABDnin uluslararas terrizmle mcadelesinde grld gibi, gvensizlik kavramnn farkl dzeylerde ortaya kt dikkate alndnda; realist kategorik anlay yerine feministlerin de talep ettii daha geni kapsaml bir gvenlik tanmlamasnn yaplmasnn gerekli olduu kabul edilmelidir. Feminizm ve Uluslararas Ekonomi Politik Feminist yaklamn uluslararas ekonomi politik konularda nemli eletirileri ve katklar olmutur. Uzun yllar ihmal edildikten sonra, uluslararas kurulular ve hkmet planlamaclar kadnlarn kalknma projelerindeki zel statlerinin ve bu projelerde kadnlara olan ihtiyacn farkna vardlar. Pek ok devlette kadnlara kar ayrmc muamele vardr, ancak gelimemi ve kalknmam lkelerde kadnlarn smrlmesi ve ayrmclk ok daha fazladr. Smrgecilikle birlikte kadnlarn g kaybna urad rneklerin okluu nedeniyle modernleme, ehirleme, endstrileme ve Batllama ile birlikte kadnlarn zgrleecei fikri, baz feministler tarafndan reddedilmektedir (Handelman, 1996: 79-81). Bundan dolay, feministler geleneksel kalknma modelleri dnda, kadnlarn zel durumlarn dikkate alan yeni kalknma modellerinin gelitirilmesini talep etmektedirler. Ayrca, her blgenin ve kltrn farkl bir kalknma yaklamn gerektirmesi dolaysyla, blge ve devlet baznda farkllklarn olmas normal karlanmaktadr (Riphenburg, 1999). Kadnlar ekonomi politik alannda ve halk rgtlenmelerinde, 1960l yllarda zellikle d ticaret, kalknma yardm ve fakirlik gibi konularn uluslararas ilikilerin temel konularn oluturduu nc Dnya lkelerinde faaliyet gsteren Cinsiyet ve Kalknma (Gender and Development) ile etkin olmaya balamtr. Bu hareket, kresel ekonomik ve siyasal srelerin cinsiyete gre ekillendiini iddia ederek kadnlar bu konuda bilgilendirmeyi amalamaktayd. Daha ok kresellemenin ekonomik boyutu, neo-liberal dzenlemeler, kalknma politikalar, kadn-erkek eitsizliiyle ilgili brokratik engeller ve erkek-baskn devlet dzeniyle ilgili konularda alternatif feminist yaklamlar ne srld (Thorburn, 2000: 7).

28

Muhittin Ataman

1980li yllarn balarnda feminist bilim insanlar, kadnlarn nc Dnya kalknma teori ve faaliyetlerinde yeterince yer almad iddiasyla eletiriler yapmaya balamlardr. Liberal pozitivist gelenekten yaplan eletiriler, kadnlarn konu ile btnlemesi arsnda bulunmular, yani; kadnlarn da modernizmin nimetlerinden (salk, eitim, barnma, vb. gibi) istifade etmeleri iin kalknma ve planlama srelerine katlmalar ve bylelikle kadn ayrmcl yapan uygulamalara son vermek gerektiini vurgulamlardr. Buna karlk, kadnlar tarafndan kendileri iin tanmlanan, farkl kadnlarn farkl ihtiyalarna ve sorunlarna cevap vererek cinsiyet basks ve hiyerarisine kar kan feminist yaklamlar gelitirilmeye allmtr (Peterson ve Runyan, 1991: 80). Feminist yaklamlar, uluslararas iblm, alma koullarnn tanmlanmas ve deerlendirilmesi, kadnlarn cretleri ve alma alanlar gibi uluslararas ekonomi politik konularda ekonomik sistemin deitirilmesi gerektiini ileri srmlerdir. Buna gre, toplumlarn ve etnik gruplarn kimliklerinin de, kaynaklar ve sosyo-ekonomik adalet tarafndan ekillendirildiklerinden sabit kavramlar olmadn kabul etmek gerekmektedir. Kimlikler, yeniden dalm yapma ve tanma atsnn ngrd ekilde tarihi sosyoekonomik gelimelerin sonucunda ortaya kmaktadr (Adkins, 2002: 40). Feministlere gre, kalknma kavramnn kapitalist bir yatrm olduunu ve birimler arasndaki ilikilerin modernite, Bat ve bask kavramlaryla ilintili olduunu kabul etmek gereklidir; dolaysyla uluslararas ekonomi politii cinsiyet temelli olmaktan karmak gerekir (Pritchard, 2000: 62). Baz teorisyenler ise, srdrlebilir kalknma iin kadnca bir yaklamn zaruri olduunu dile getirmeye balamlardr. Bunlara gre, kadnlarn kii ve toplum hakknda sahip olduu deerler, erkek deerlerinin aksine ne insanlara ne de gezegene zarar verirler. nc Dnyadan baz feminist kadnlar 1984 ylnda, BMnin ilan ettii Kadnlarn On Ylnn sonlarnda bir araya gelerek Batl kalknma kalplarna kar eletiriler gelitirerek ve yeni kalknma vizyonlar tanmlayp uygulamaya alarak nemli bir giriimde bulunmulardr (Zinsser, 2002: 166). Bu feministler, DAWN (Development Alternatives with Women for an New Era, Yeni Bir a in Kalknma Alternatifleri ) rgtn kurmulardr. Bugn dnyann farkl ktalarnda faaliyet gsteren DAWN projesi deiik aratrmalar yrtmektedir. lk kez makro ekonomik konular kadn hareketlerinin gndemine alan DAWNn, 1985te BMnin Nairobide dzenledii Kadn Konferansnda yapt altaya 2000nin zerinde kadn katlmtr (Zinsser, 2002: 166).

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

29

DAWN, asl ura alan olan kalknma konularnda nemli almalar yapmtr. Snf, cinsiyet ve rk eksenli ayrmlara dayanan ve lkeler arasndaki ilikilerden kaynaklanan eitsizliklerin olmad; temel ihtiyalarn temel haklar olduu; fakirliin ve tm iddet ekillerinin ortadan kalkt ve herkesin kendi potansiyelini gelitirebilecei bir dnya (Pritchard, 2000: 62) talebinde bulunmaktadr. DAWNn hakim kalknma anlayna getirdii eletirilere, daha sonra baka uluslararas platformlarda da devam edilmitir. Pekinde dzenlenen Drdnc Dnya Kadnlar Konferansnda kadn fakirliini, evrenin korunmasn, kadnlarn siyasal adan glendirilmesini ieren, ksacas sosyal adalet ilkelerini hakim klacak bir kalknma modelinin benimsenmesi gerektii dile getirilmitir (Pritchard, 2000: 63). Feminizm ve Uluslararas Hukuk Feminizmin son zamanlarda zerinde durduu konulardan biri de uluslararas hukuktur. Uluslararas hukukun yapsnn ve ieriinin erkek egemen olduunu ve kadnlarn marjinalletirildiini iddia eden feminist teorisyenler, ilk ciddi akademik eletirilerini 1991 ylnda yapmlardr. Bu yldan itibaren de konu zerinde tartmalar yaanm ve farkl yaklamlar gelitirilmitir (Charlesworth ve dierleri, 1994; Teson, 1994). Feminist teorisyenlerin uluslararas hukukun kavramsal temellerine ynelik kavramsal eletirisi olmutur. Birincisi, uluslararas hukukun asl znesi olarak kabul edilen devlet, kadn bakn yanstmamakta ve kadnlarn karn korumamaktadr. kincisi, cinsiyetten ziyade tarihi g dinamikleri geleneksel anlay belirlemektedir. ncs, devlet kavram ve uygulamalar erkek-merkezlidir. Feminizm, uluslararas hukukun zne ynelik olarak da nemli eletiri yapmtr: Birincisi, uluslararas insan haklar erkek yanlsdr ve kadn haklarn savunmamaktadr. kincisi, savala ilgili hukuk kurallar cinsiyet temellidir ve kadnlarn aleyhine ilemektedir (Fellmeth, 2000: 660). ncs, kamusal alan-zel alan dikotomisinin uzants olarak, uluslararas hukuk da kadnlarn aleyhine yaplandrlm kamusal alanla (devletler-aras ilikiler) ilgilidir ve kadn bir uluslararas hukuk sjesi olarak kabul etmemektedir (Charlesworth ve dierleri, 1994: 391). Ksacas feminist uluslararas hukuk anlay, erkek sekinlerin karlarna hizmet eden ekonomik ve siyasal ncelikleri temin ederken temel insani, toplumsal ve ekonomik ihtiyalar karlamayan devlet sisteminin

30

Muhittin Ataman

tm uluslara mensup erkekler tarafndan kurulduunu ve devam ettirildiini ileri srmektedir (Charlesworth ve dierleri, 1994: 389). Devletin sorumluluklar, mlteci hukuku, g kullanm, insancl sava hukuku, insan haklar, nfus kontrol ve uluslararas evre hukuku gibi uluslararas hukuk konularyla dorudan ilgilenen feminist anlaya gre, uluslararas hukuk sadece erkek-merkezli deil, ayn zamanda Avrupa-merkezlidir. Bu erevede self-determinasyon hakk da hakim anlay tarafndan sadece snrl olarak tannmaktadr. Dolaysyla, devleti merkezden karan bir hukuk anlayn benimsemek ve konsensse dayal ve bar iinde bir arada yaama ilkesini dikkate alarak genileyen ve bu amaca hizmet eden uluslararas rejimler kurmak gerekir (Charlesworth ve dierleri, 1994: 393-394). Uluslararas hukukun ve uluslararas legal sistemin temel aktrlerinden ve yapclarndan olan uluslararas rgtler de kadnlarn varln yeterince dikkate almamaktadr. Hakim anlaya gre, ulus-devletlerin ilevlerinin bir uzants olarak kabul edilen uluslararas rgtler daha ok devletlerin karlarn gerekletirmeye alrlar. Yaplar devlet yaplarna benzediinden kadnlar bu kurumlardan da, en evrensel olan BM de dahil olmak zere dlanmtr. rnein, kuruluundan beri hibir kadn Uluslararas Hukuk Komisyonuna ye olamamtr (Charlesworth ve dierleri, 1994: 390). Fellmethin de belirttii gibi, uluslararas hukuk ne kavramsal ne de prosedr asndan cinsiyet temellidir. Zaten feministler de alternatif bir uluslararas hukuk teorisi gelitirmekten ziyade, hakim uluslararas hukuk anlaynn kadnlar ilgilendiren konulardaki kusurlarna vurgu yapmakta ve dnya sisteminin iyi almadn; kadnlarn insan haklarndan istifade edemediini dile getirerek, geleneksel bakn deitirilmesini istemektedirler. Bu da, kadnlarn uluslararas rgtlerde ve devlet dzeyinde siyasi ve ekonomik temsillerinin arttrlmas ile zlebilir (Fellmeth, 2000: 730-731). Aslnda uluslararas antlamalar 1945 ylndan bu yana kadn haklarn korumaya almaktadr. 1980lerden itibaren faaliyette olan ve BMye bal olarak alan Kadnlara Kar Her Trl Ayrmcln Ortadan Kaldrlmas Szlemesi ve Komitesi bunun somut rneklerindendir (Fellmeth, 2000: 679). Kadnlarn savalarda madur olmalar uluslararas hukukun nemli bir sorunudur, ancak bu cinsiyet nyargsndan deil, g politikasndan kaynaklanmaktadr. Uluslararas hukukta cinsiyet nyargsnn ve kadnlarn temsil

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

31

edilmemesinin kayna, hukukun devlet ve ok uluslu irketlerin karlarn koruyacak ekilde dzenlenmesi ve kadn haklarnn iyiletirilmesi iin gerekli dikkatin ve kaynan ayrlmamasdr (Fellmeth, 2000: 661 ve 668). Feminizm ve Uluslararas nsan Haklar nsan haklar sz konusu olduunda kadnlarn erkeklerden daha fazla madur olduklar grlmektedir. Bireysel, ulusal ve uluslararas sistem dzeylerinde kadnlara ynelik iddet dnyadaki en yaygn, fakat en az bilinen insan haklar ihlalidir. rnein, uluslararas gelimelerden en ok etkilenen kesim olan kadnn iddete uramas; dvlmesi, bir insan haklar sorunu olmaktan ziyade kltrel bir gelenek olarak grlmektedir (Zalewski, 1995: 345). Baz feminist yazarlara gre, kadn olmak bir anlamda yaamsal tehdit altnda olmak demektir (Bunch ve Carrillo, 1994: 258). Yaplan almalarda kadnlarn hangi dzeyde hakszlklara tabi tutulduu grlebilir: Dnyadaki 18 milyon civarndaki gmenin yaklak %75-80inin kadnlardan olumas arpc bir gstergedir. (Zalewski, 1995: 343). Gnmzde bile dnya kadnlarnn 2/3nn insan haklar ihlal edilmektedir. Fransada iddet kurbanlarnn %95ini kadnlar oluturmaktadr (Bunch ve Carrillo, 1994: 258). Feminist yaklamlar, uluslararas ilikiler disiplininin grece yeni konularndan biri olan insan haklarnn korunmas konusunda kadnlarn en ok madur olan kesim olmalarna karn, sistematik olarak ihmal edildiini ve bu konuda yeterince alma olmadn ileri srmektedirler. Geleneksel insan haklar kavramlar, kadnlarn iddete ve ayrmcla maruz kalmalarn aklamada yetersiz kalmaktadr (Bunch ve Carrillo, 1994: 256). Kadnlarn evdeki maduriyetleri yannda, altklar ok-uluslu irketlerde de kt muameleye tabi tutulmalar, seks turizminde kullanlmalar, askerlerce hayat kadn ve nihayet Bosnada olduu gibi tecavze urayanlarn sava arac olarak kullanlmalar, kadnlar uluslararas arenada olduka yaygn ve erkeklerden ok daha vahim bir ekilde insan haklar konusunda madur klmaktadr. nsan haklar konusunda alan birimler, ancak son zamanlarda bu konuya eilmeye balamlardr. rnein, ABD Dileri Bakanlnn yaynlad yllk insan haklar raporu ilk kez 1994 ylnda kadn konusuna bir blm ayrmtr. Uluslararas Af rgt ilk defa 1990 ylnda Cephedeki Kadnlar bal altnda bir rapor yaynlamtr. Birlemi Milletler de 1991 ylnda Dnya Kadnlar: 1970-1990 Eilimler ve statistikler adl bir alma

32

Muhittin Ataman

yaynladktan sonra 1993 ylnda Viyanada dzenlenen Dnya nsan Haklar Konferansnda konuyu kapsaml olarak tartmtr (Peterson ve Runyan, 1994). BM nsan Haklar Komisyonu 1994 ylnda tm kadnlara ynelik insan haklar ihlallerini knayan bir karar alm (Zalewski, 1995: 347); BM Gvenlik Konseyi de 2000 ylnda Uluslararas Kadn Gnnde bir bildiri yaynlayarak silahl atmalardaki kadnlarn durumu zerine zel bir oturum gerekletirmitir (Rabrenovic ve Roskos, 2001: 44). Uluslararas rgtlerin ve kurumlarn yan sra ulus-devletler de kadnlara ynelik insan haklar ihlallerini d politika konusu yapmaya balamlardr. rnein, Kanada hkmeti 1993 ylnda ilk kez bir kadna, kendi lkesinde (Suudi Arabistan) insan haklarndan mahrum brakld iin oturma izni vermitir. Gney Kore de Koreli kadnlarn kinci Dnya Sava srasnda Japon askerleri tarafndan iddete maruz braklmalar ve fahie olarak kullanlmalarndan dolay Japon hkmetinden tazminat talebinde bulunmutur (Zalewski, 1995: 346). Feminist yaklamlar bar, insan haklar ve sosyal adalet konularnn birbirleriyle etkileimde bulunmalarnn, insan haklar konusunda ilerlemeler salayacan gstermi ve bu haklarn geniletilmesinde nc bir rol oynamtr (Rabrenovic ve Roskos, 2001: 45). Kadn haklar hem birinci nesil (siyasal ve medeni haklar) hem de ikinci nesil (yiyecek, barnma, salk ve istihdam temini) insan haklarnn nemli bir konusu olarak ele alnmtr. Bunun yannda, kadnlara ynelik ayrmcl yasaklayan yeni yasal mekanizmalarn oluturulmasn ve insan haklar kavramnn feminist bak da iine alacak ekilde geniletilmesini savunan grler de ortaya atlmtr (Bunch ve Carrillo, 1994: 267-71). SONU Souk Savan sona ermesinden sonra byk bir dinamizm iine giren uluslararas ilikiler disiplininde, kuramsal yaklam ve tartmalarn artmasyla birlikte realist paradigmay sorgulayan yeni teorik abalardan (Eralp, 2001: 7) biri de feminist yaklamlardr. Kadn kavramn bir analiz birimi, cinsiyeti de epistemolojik bir kategori olarak ele alan feminizmin z, akademik gelenein radikal bir yeniden yorumlanmasdr (Zalewski, 1995: 339-340). Feminizm, sosyal fenomenlerin aklamasn yapan tek bir teori, ekol veya metodoloji deil, bir trdr (Fellmeth, 2000: 664). Feminizm, kendisine en ok direnen disiplin olan uluslararas ilikiler alannda nemli akademik almalarn bir paras olmay baarmtr. Ancak bu konuda yeterli teorik ve ampirik almann yapldn ve

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

33

gelitirildiini sylemek gtr. Bunun en temel nedenlerinin banda, uluslararas ilikiler disiplininde alan kadn saysnn azl, uluslararas ilikiler alannn soyut ve gayri ahsi doas, bu disiplinin sadece devlet ve ekonomilerin kamusal alanyla ilgilenmesi ve daha ok pozitivist yaklama dayanmas gelmektedir (Peterson ve Runyan, 1991: 75). Feminist yaklamlarn, genel kabul grm teorilere rakip olarak ileri srlmediini de belirtmek gerekir, nk ne imdiye kadar tutarl bir feminist yaklam gelitirilebilmitir (Peterson ve Runyan, 1991: 72), ne de sosyal bilimlerdeki hakim akademik geleneklerin ve dolaysyla uluslararas ilikiler disiplininin hakim sylemlerinin destei alnabilmitir. Ancak, feminist teorisyenler farkl epistemolojik ve metodolojik ina srelerini balatmlardr (Mountz ve dierleri, 2003). Feminizmi, daha ok hakim/ana-akm uluslararas ilikiler almalarnn yanllarn ve eksik ynlerini ortaya koymaya alan bir yaklamlar yelpazesi olarak grmek gerekmektedir.12 Bir eletirel yaklamlar demeti olan feminist hareket, hala ok-paral ve tamamlanmam bir disiplin, akm ve proje grnmndedir. Feminist yaklamlarn paralanml, cinsiyet boluunun nasl doldurulaca ve liberal demokrasi, askeri gler, kreselleme vb. gibi siyasi gelimelere nasl tepki gsterilecei konularnda glklere neden olmaktadr (Jaquette, 2001: 122). Ancak, farkl feminist sylemlerin ortaya kmas her zaman iin olumsuz bir anlama gelmez. Bu ekilde, kadnlarn zel durumu konusunda yeni yeni alanlarn aratrlmas ve sorgulanmas mmkn olmaktadr (Lieske, 2001). Sonu olarak, ontolojik istikrardan yoksun, ancak yararl bir tartma sreci ile neticelenen feminist yaklamlar (Nixon, 2001: 209), uluslararas ilikiler disiplininin merkezi btnlerinden biri olmay baarm deildir (Rabrenovic ve Roskos, 2001: 42). Feminizm, uluslararas ilikiler teorilerine daha aklayc gce sahip olmalarn salayacak ekilde yeni kavramlarn, boyutlarn ve konularn dahil edilmesini savunmaktadr (Peterson ve Runyan, 1991: 68). Feminist kavramsallatrma uluslararas ilikiler alannn uluslararas kalknma ve bar almalar gibi baz alt disiplinlerini nemli lde etkilemitir. Disiplinin merkezi kavramlarn etkilemesi iin realist anlayn ciddi biimde sorgulanmas ve kabullerinin yklmas gerekmektedir. Bu amaca ynelik olarak feminist akademisyenler, uluslararas ilikiler disiplininde yaanan nc tartma erevesinde, disiplindeki pozitivist anlay baka bir adan eletirmi ve devlet, egemenlik, gvenlik ve temsil gibi kavramlar konusundaki Batl verileri sorgulamtr. Genellikle ihmal edilen

34

Muhittin Ataman

cinsiyet kavram devletlerin siyasi, iktisadi ve sosyo-kltrel boyutlarnda bir deiken olarak kabul edilmitir. Feminist yazar ve dnrler cinsiyet ayrmnn, sosyal bilimlerdeki akademik almalar iin bir k noktas m yoksa belli ve sabit bir durum mu olduu konusunda net deildirler. Feminist uluslararas ilikiler teorileri almalaryla devletlerin, egemenliin ve uluslararas sistemin kabul gren anlamlarn reddederek, bunlar yeniden anlamlandrmaya almakla uluslararas ilikiler disiplinine yeni boyutlar kazandrmakta ve daha kapsaml analizler yapma frsat salamaktadr. Ksacas, feminizm geleneksel uluslararas ilikiler almalarna alternatif deil, alternatifler sunmaktadr. Bu yaklamlarn, uluslararas politikay hem dzeltme hem de dntrme ynnde nemli etkileri mevcuttur. leriki dnemlerde etki ve nemlerinin artmas ve uluslararas ilikiler teorileri iindeki yerlerinin daha iyi olmas beklenmektedir. Feminist yaklamlarn geleneksel kavramlatrmalar ve modern ablonlar gibi kategorik varsaymlardan uzak durmalar gerekir. nk iddia ettikleri gibi geleneksel yanl yaplandrmalar yerine yeni yanllarn konulmas sorunu zmeyecek ve feminist teoriletirme abalarna da zarar verecektir. Bunun yerine, oulculuk, ortama gre artlanma ve olaslk gibi kavramlara vurgu yapan, genel teorilerinkine benzer yeni sylemler gelitirmeleri daha gereki olacaktr. Bu ayn zamanda uluslararas ilikiler disiplininin ve teorik tartmalarn gidi ynne de paraleldir. Bunun iin de ncelikle, farkl sylemlerin seslendirilmesine imkan veren ve toplumsal snrlamalar daha az olan demokratik kresel bir siyasi ortamn oluturulmas gerekmektedir. Gnmzn nde gelen uluslararas ilikiler teorisyenlerinden Robert O. Keohanenin uluslararas ilikiler ile feminist alanlar arasndaki etkileim konusunda yazd bir makalede vurgulad gibi, eer uluslararas ilikiler uzmanlar feminist teorilerin dile getirdii nemli sorulara ak olursa ve feministler de hipotezlerini delilleriyle birlikte test edilebilir ve yanllanabilir ekilde olutururlarsa, biz [yani, tartmann taraflar,] ancak birbirimizi anlarz (Locher ve Prgl, 2001: 111). Feminist yaklamlarn uluslararas disipline olumlu katklar olmutur. ncelikle, farkl ve eletirel yaklamlar ierdii iin disipline epistemolojik ve kavramsal bir eitlilik, dolaysyla da zenginlik kazandrmtr. kinci olarak, devlet-d aktrlere (yerel, ulusal ve ulus-ar) vurgu yaparak, realist okulun devlet merkezli anlay yerine daha kapsaml bir uluslararas sistem ve anlay gelitirilmesine yardmc olmutur (Locher ve Prgl, 2001:

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

35

124). Ancak, baz feminist yaklamlarn iddia ettii gibi, kadnlarn uluslararas politikada daha fazla yer almas, uluslararas ilikiler disiplininin geliim seyrini fazla deitiremeyecektir. Frsat bulduklar takdirde kadnlarn da erkekler gibi kiisel, toplumsal ve ulusal karlar iin savat veya savaaca grlr. Kadnlarn hakim olduu bir sistemde devletleraras ilikilerin ve zellikle savalarn niteliinin deiip deimeyecei ise bugn itibariyle kestirilemez. Feminist yaklamlar, uluslararas ilikilerde geleneksel olmayan bilgi edinme ekillerinin ve yntemlerinin kullanlmasn nermekle, son zamanlarda gelien bilimsel oulculuk akmnn bir paras olarak kabul edilmelidir. Netice itibariyle feminizm, uluslararas ilikiler disiplininin merkezi olmasa da nemli bir paras olmutur. Son zamanlarda uluslararas politikadaki her nemli gelime zerine feminist bak asn yanstan almalarn yaplmas, bunun gstergesidir.

36

Muhittin Ataman

KAYNAKA
ADKINS, L. (2002), Sexuality and Economy: Historicisation vs Deconstruction, Australian Feminist Studies, 17 (37), ss. 31-41. ALMOND, B. (2000), Bir Serbest Piyasa Toplumundaki Feminist Hareketler, David Conway (ed.), Serbest Piyasa Feminizmi, (ev. M. Bahattin Seilmiolu), Ankara: Liberte Yaynlar, ss. 85-97. ARI, T. (2002), Uluslararas likiler Teorileri: atma, Hegemonya, birlii, stanbul: Alfa Yaynlar. BARLOW, T. E. (1998), Green Blade in the Act of Being Grazed: Late Capital, Flexible Bodies, Critical Intelligibility, Differences: A Journal of Feminist Cultural Studies, 10 (3), ss. 119-158. BLANCHARD, E. M. (2003), Gender, International Relations, and the Development of Feminist Security Theory, Signs: Journal of Women Culture and Society, 28 (4), ss. 1289-1312. BROWN, S. (1995), New Forces, Old Forces, and the Future of World Politics, (Post-Cold War Edition), New York: Harper Collins College Publishers. BUNCH C. ve CARILLO, R. (1994), Global Violence Against Women: The Challenge to Human Rights and Development, Michael T. Klare ve Daniel C. Thomas (ed.), World Security: Challenges for a New Century, New York: St. Martins Press, ss. 256-273. CHARLESWORTH, H., CHINKIN C. ve WRIGHT, S. (1994), Feminist Approaches to International Law, Anthony DAmato (ed.), International Law Anthology, Basm yeri yok: Anderson Publishing Co, ss. 389-394. CHERNIAVSKY, E. (2000), Visionary Politics? Feminist Interventions in the Culture of Images, Feminist Studies, 26 (1), ss. 171-186. CHILCOTE, H. R. (1994), Theories of Comparative Politics: The Search for a Paradigm Reconsidered, Boulder, CO: Westview Press. CONWAY D. (2000), Serbest Piyasa Feminizmi, David Conway (ed.), Serbest Piyasa Feminizmi, (ev. M. Bahattin Seilmiolu), Ankara: Liberte Yaynlar, ss. 1-59. DAVID, M. E. (2000), Serbest Piyasa Feminizmi: Bir Cevap, David Conway (ed.), Serbest Piyasa Feminizmi, (ev. M. Bahattin Seilmiolu), Ankara: Liberte Yaynlar, ss. 99-107. DAVIDOFF, L. (2002), Feminist Tarih Yazmnda Snf ve Cinsiyet, Aye Durakbaa (ed.), stanbul: letiim Yaynlar. DAWN (2003), About DAWN, DAWN Web Sayfas, http://www.dawn.org.fj, (Eriim Tarihi: 14.07.2005) DELMAR, R. (1984), Engelsin Ailenin, zel Mlkiyetin ve Devletin Ykseliine Yeniden Bak, Juliet Mitchel ve Ann Oakley (ed.), Kadn ve Eitlik, (ev. Fatmagl Berktay), Ankara: Kaynak Yaynlar, ss. 133-155. DRYZEK, O. S. (1990), Discursive Democracy: Politics, Policy, and Political Science, New York: Cambridge University Press. EISSENTEIN, Z. (1999), Constructing a Theory of Capitalist Patriarchy and Socialist Feminism, Critical Sociology, 25, (2/3), ss. 196-217. ELSHTAIN, J. B. (1995), Women and War, Chicago: University of Chicago Press.

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

37

ENLOE, C. (1990), Bananas, Beaches and Bases: Making Feminist Sense of International Politics, Berkeley: University of California Press. FELLMETH, X. A. (2000), Feminism and International Law: Theory, Methodology, and Substantive Reform, Human Rights Quarterly, 22, ss. 658-733. FINGER, A. ve ROSNER, V. (2001), Doing Feminism in Interdisciplinary Contexts, Feminist Studies, 27 (2), ss. 499-503. FRIEDAN, B. (1963), The Feminine Mystique, New York: W. W. Norton & Co. FRIEDMAN, S. S. (2001), Academic Feminism and Interdisciplinarity, Feminist Studies, 27 (2), ss. 504-509. ERALP, A. (ed.) (2001), Devlet, Sistem ve Kimlik: Uluslararas likilerde Temel Yaklamlar, stanbul: letiim Yaynlar. GOLDSTEIN, J. S. (1999), International Relations, New York: Longman. GRANT, R. ve NEWLAND, K. (ed.) (1991), Gender and International Relations, Bloomington: Indiana University Press. HANDELMAN, H. (1996), The Challenge of Third World Development, New Jersey: Prentice Hall, Inc. HAWKESWORTH, M. (1997), Confounding Gender, Signs: Journal of Women in Culture and Society, 22 (3), ss. 649-685. HOPMANN, T. (2003), Adapting International Relations Theory to the End of the Cold War, Journal of Cold War Studies, 5 (3), ss. 96-101. HOROWITZ, D. (1994), The Feminist Assault on the Military, John T. Rourke (ed.), Taking Sides: Clashing Views on Controversial Issues in World Politics, Guilford, CT: The Dushkin Publishing Group, Inc., ss. 270-274. JAGGAR, A. M. (1988), Feminist Politics and Human Nature, New Jersey: Rowman & Littlefield Publishers, Inc. JANIEWSKI, D. E. (2001), Engendering the Invisible Empire: Imperialism, Feminism, and US Womens History, Australian Feminist Studies, 16 (36), ss. 279-293. JAQUETTE, J. S. (2001), Women and Democracy: Regional Differences and Contrasting Vews, Journal of Democracy, 12 (3), ss. 111-125. KEGLEY, W. C. ve WITTKOPF, E. R. (1997), World Politics: Trend and Transformation, New York: St. Martins Press. KEGLEY W. C. ve WITTKOPH, R. E. (ed.) (1995), The Global Agenda: Issues and Perspectives, New York: McGraw-Hill, Inc. KLARE, T. M. ve THOMAS D. C. (ed.) (1994), World Security: Challenges for a New Century, New York: St. Martins Press. LAPID, Y. (1989), The Third Debate: On the Prospects of International Theory in a Post-Positivist Era, International Studies Quarterly, 33, ss. 235-254. LIESKE, P. (2001), Feminist Discourse and the Resistance of Metanarratives, College Literature, 28 (3), ss. 163-170.

38

Muhittin Ataman

LILBURN, S. (2000), Ask Not Does Feminism Need a Theory of the State? But Rather, Do Theorists of the State Need Feminism?, Australian Feminist Studies, 15 (31), ss. 107-110. LOCHER B. ve PRUGL, E. (2001), Feminism and Constructivism: Worlds Apart or Sharing the Middle Ground?, International Studies Quarterly, 45, ss. 111-129. LURIE, S., CHETKOVICH, A., GALLOP, J., MODLESKI, T. ve SPILLERS, H. (2001), Restoring Feminist Politics to Poststructuralist Critique, Feminist Studies, 27 (3), ss. 679-707. Macmillan Contemporary Dictionary (1986), stanbul: ABC Kitabevi. MICHEL, A. (1984), Feminizm, (ev. irin Tekeli), stanbul: Kadn evresi Yaynlar. MINGST, K. (1999), Essentials of International Relations, New York: W. W. Norton & Company. MITCHEL, J. (1984), Kadn ve Eitlik, Juliet Mitchel ve Ann Oakley (ed.), Kadn ve Eitlik, (ev. Fatmagl Berktay), Ankara: Kaynak Yaynlar, ss. 23-50. MITCHEL, J. ve OAKLEY, A. (1984), Giri, Juliet Mitchel ve Ann Oakley (ed.), Kadn ve Eitlik, (ev. Fatmagl Berktay), Ankara: Kaynak Yaynlar, ss. 11-22. MOUNTZ A., MIYARES, I., WRIGHT, R. ve BAILEY, A. (2003), Methodologically Becoming: Power, Knowledge and Team Research, Gender, Place and Culture, 10 (1), ss. 29-46. NAFISI, A. (2000), Roundtable: Three Women, Two Worlds, One Issue, SAIS Review, 20 (2), ss. 3150. NIXON, N. (2001), Cinderellas Suspicions: Feminism in the Shadow of the Cold War, Australian Feminist Studies, 16 (35), ss. 209-223. PAISLEY, F. (2002), Cultivating Modernity: Culture and Internationalism in Australian Feminisms Pacific Age, Journal of Womens History, 14 (3), ss. 105-132. PETERSON, V. S. ve RUNYAN, A. S. (1991), The Radical Future of Realism: Feminist Subversions of IR Theory, Alternatives, 16, ss. 67-106. PETERSON, V. S. ve RUNYAN, A. S. (1994), A Stark Picture: Gendered Politics in a Global Context, Harvard International Review, 16 (4), ss. 38-42. PETERSON, V. S. (2000), Rereading Public and Private: The Dichotomy that is Not One, SAIS Review, 20 (2), ss. 11-29. PRITCHARD, E. A. (2000), The Way Out West: Development and the Rhetoric of Mobility in Postmodern Feminist Theory, Hypatia, 15 (3), ss. 45-72. RABRENOVIC G. ve ROSKOS, L. (2001), Introduction: Civil Society, Feminism, and the Gendered Politics of War and Peace, NWSA Journal, 13 (2), ss. 40-54. RAVICH S. ve TAHIR-KHELI, S. (2000), Roundtable: Three Women, Two Worlds, One Issue, SAIS Review, 20 (2), ss. 31-50. REED, E. (1985), Kadn zgrlnn Sorunlar, stanbul: Yazn Yaynclk. RIPHENBURG, C. J. (1999), Gender Relations and Development in the Yemen: Participation and Employment, Peacekeeping and International Relations, ss. 5-22.

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

39

ROWBOTHAM, S., SEGAL J. ve WAINWRGHT, H. (1984), Feminizm, Sosyalizm ve Eylemde Birlik, (ev. Emel etin zgl), stanbul: letiim Yaynlar. RUDY, K. (2000), Difference and Indifference: A US Feminist Response to Global Politics, Signs: Journal of Women in Culture and Society, 25 (4), ss. 1051-1053. SHAFFER, R. (1999), Women and International Relations: Pearl S. Bucks Critique of the Cold War, Journal of Womens History, 11 (3), ss. 151-175. SINCLAIR, R. M. (1998), Community, Identity and Gender in Migrant Societies of Southern Africa: Emerging Epistemological Challenges, International Affairs, 74 (2), ss. 339-353. SOMMERS, C. H. (2000), Feminist Hata, David Conway (ed.), Serbest Piyasa Feminizmi, (ev. M. Bahattin Seilmiolu), Ankara: Liberte Yaynlar, ss. 109-118. SYLVESTER, C. (1994), Feminist Theory and International Relations in a Postmodern Era, Cambridge: Cambridge University Press. TAVARES, T. (2000), De-Americanizing American Studies and Feminist Studies: Notes of a Portuguese Feminist Americanist, American Studies International, 38 (3), ss. 100-106. TESON, F. R. (1994), Feminism and International Law: A Reply, Anthony DAmato (ed.), International Law Anthology, Anderson Publishing Co, ss. 394-400. TESSLER M. ve WARRINER, I. (1997), Gender, Feminism, and Attitudes Toward International Conflict: Exploring Relationships With Survey Data from the Middle East, World Politics, 49 (2), ss. 250-281. THOMPSON, B. (2002), Multiracial Feminism: Recasting the Chronology of Second Wave Feminism, Feminist Studies, 28 (2), ss. 337-360. THORBURN, D. (2000), Feminism Meets International Relations, SAIS Review, 20 (2), ss. 1-10. TICKNER, J. A. (1999), Searching for the Princess? Feminist Perspectives in International Relations, Harvard International Review, 21 (4), ss. 44-48. TICKNER, J. A. (1992), Gender in International Relations: Feminist Perspectives on Achieving Global Security, New York: Colombia University Press. TRUE, J. ve MINTROM, M. (2001), Transnational Networks and Policy Diffusion: The Case of Gender Mainstreaming, International Studies Quarterly, 45, ss. 27-57. TUNNICLIFFE, S. (1994), War, Peace and Feminist Theory, John T. Rourke (ed.), Taking Sides: Clashing Views on Controversial Issues in World Politics, Guilford, CT: The Dushkin Publishing Group, Inc., ss. 275-279. WALTERS, M. (1984), Kadn Haklar ve Kadnlarn Urad Hakszlklar: Mary Wollstonecraft, Harriet Martineau, Simone de Beauvoir, Juliet Mitchel ve Ann Oakley (ed.), Kadn ve Eitlik, (ev. Fatmagl Berktay), Ankara: Kaynak Yaynlar, ss. 157-265. WALTZ, K. (1979), Theory of International Politics, Reading, MASS, ABD: Addison-Wesley. WEBSTER, F. (2002), Do Bodies Matter? Sex, Gender and Politics, Australian Feminist Studies, 17 (38), ss. 191-205. Whitworth, S. (1994), Feminism and International Relations, London: Macmillan.

40

Muhittin Ataman

ZALEWSKI, M. (1995), Well, What is the Feminist Perspective on Bosnia?, International Affairs, 72 (2), ss. 339-356. ZINSSER, J. P. (1975-198), From Mexico to Kopenhagen to Nairobi: The United Nations Decade for Women, Journal of Wolrd History, 13 (1), ss. 139-168.

SON NOTLAR
*

Do. Dr., Abant zzet Baysal niversitesi, ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi, Uluslararas likiler Blm, Bolu.
1

Feminizm (feminism) Latin kkenli bir kelimedir. Feminine, Latincesi femininus, kelimesinden tretilmitir. Bu kelime ise Latince kadn anlamna gelen femina kelimesinden tretilmitir. Bkz. Macmillan Contemporary Dictionary, (1986), s. 376-377. ngilizceye ise Franszcadan gemitir. Zamanla dnyadaki tm kadn hareketlerine ortak isim olarak kullanlmaya balanmtr.
2

Akademik almalarda feminizm ile birlikte cinsiyet kavram da kullanlmaktadr. Cinsiyet geni anlamyla, kadn ve erkek olma zellii veya durumu anlamnda kullanlr. Yani, toplumsal ve kltrel olarak yaplandrlm erkeksellik ve kadnsallk kategorileridir. Cinsiyet kavram feminizm kavramndan daha geni anlamda kullanlmaktadr. Feminizm daha ok kadn vurgulayan bir kavramken, cinsiyet hem erkek hem de kadn kimliklerinin karmak toplumsal yaplanmas anlamnda kullanlr. Baz feministler gender (siyasi) anlamndaki cinsiyeti, sex (biyolojik) anlamndaki cinsiyetten ayrmaktadrlar. Ben ayrm tartmasna girmeden, bu almada cinsiyeti siyasi ierikli bir anlamda kullanacam. Bir cinsiyet (gender ve sex) ayrm tartmas iin bkz. Fiona Webster (2002).
3

Feminist yaklamlarn baz nemli akademik almalar iin baknz. Grant ve Newland (ed.) (1991); Enloe (1990); Tickner (1992); Whitworth (1994); Sylvester (1994); Elshtain (1995).
4

rnein, 1989 ylnda Southern California niversitesinde dzenlenen Kadn, Devlet ve Sava: Cinsiyetin Yaratt Fark balkl bir konferans konuyla ilgili ilk nemli toplantlardan biridir.
5

Teori kitaplar yannda, ABDde lisans dzeyinde okutulan ders kitaplar da konuya deinmektedirler. Goldstein (1999); Mingst (1999).
6 7

nc tartma (third debate) konusunda daha fazla bilgi iin bkz. Lapid (1989).

Uluslararas politikann yeni konular iin baknz, Klare ve Thomas (ed.) (1994); Kegley ve Wittkoph (ed.) (1995); Brown (1995); Chilcote (1994).
8 9

Emperyalizmin patriarkal bir kavram olduu konusunda bkz. Janiewski (2001). Betty Friedan, bazlar tarafndan ilk resmi feminist olarak adlandrlmaktadr. 1963 ylnda yazd

Feminist Mystique adl kitap, feminizm zerine yazlan klasik eserlerden biridir. Bkz. Friedan (1963).
10

Man, the State, and War (Adam/Erkek, Devlet ve Sava) isimli kitabnda dnyann nde gelen neorealist teorisyeni Kenneth Waltz, savalarn nedenlerini farkl (bireysel, ulusal ve uluslararas sistem) dzeyde aramakta ve aratrmaktadr. Tusidides, Makyavelli ve Hobbes izgisinin devam olan bu askeriletirilmi gvenlik kavram Bat siyaset bilim almalarnn merkezinde yer almaktadr. Bkz. Blanchard (2003), s. 1293.
11

Uluslararas ilikiler literatrnde g kavram, maddi unsurlar ve imkanlar, zellikle askeri kaynaklar, kontrol etmek ve bunlar bakalarnn tercihlerini kendi istekleri dorultusunda deitirmek amacyla kullanmak anlamnda kullanlmaktadr.
12

Nisan 1995 tarihinde ABDde Rutgers niversitesinde Geiler, evreler, Tercmeler: Modern Siyasette Feminizmin Anlam balkl bir akademik konferans yapld. Konferansa sunulan almalarn iki yl sonra Geiler, evreler, Tercmeler: Uluslararas Politikada Feminizmler balyla

Alternatif Politika, Cilt. 1, Say. 1, 1-41, Nisan 2009

41

kitaplatrlmas, feminizmin uluslararas ilikiler disiplinindeki yerini ve konumunu gstermek asndan gzel bir rnektir. Bkz. Nixon (2001), s. 216.

You might also like