You are on page 1of 21

Bir inci gerdanlk gibiydi iirleri:

NAB
Nab, iirin gzle grnen lafz (sz) ksmn gerdanln, gzellii ve parlakl ile gzleri kamatran inci tanelerine benzetmi; grnmeyen mana ksmn da bu muhteem inci tanelerinin ortasndaki delikten kendisini belli belirsiz gsteren ince iplii gibi dnmtr.

Prof. Dr. Muhammet Nur Doan*


* .. Edebiyat Fakltesi retim yesi

DL ve EDEBYAT

n yedinci yzyln nemli airlerinden biri olan Nab 1642 ylnda Urfada (Ruha) dodu. Asl ad Yusuf olan Nab, renimini memleketinde yapt. Sultan Avc Mehmet zamannda stanbula gelen Nab, Musahip Mustafa Paaya intisap etmi, onun divan ktipliini stlenmi ve onunla birlikte Sultan IV. Mehmedin Lehistan seferine katlmtr. Zaferle sonulanan bu sefer sonunda Kamanienin ele geirilmesi dolays ile Musahip Mustafa Paann tavsiyesiyle Fetihname-i Kamanie adl bir kk fetihname kaleme almtr. Bu eseriyle sarayn ilgisini ekmi ve padiah ve evre-

sinin en yakn bir airi olmutur. Ayrca Kamanienin ele geirilmesi vesilesi ile kaleme ald Trhini felekde melek yazd Nbiy Ddi Kamane hsnna nr- Muhammed eklindeki tarih beyti hkmdar tarafndan beenilerek ehrin kapsna yazdrlmtr.

koturmutur. Klasik Trk edebiyatnn zengin kltryle dopdolu olan eserleri unlardr:

Eserleri:
Manzum eserleri a. Divan: Nabnin olduka hacimli saylabilecek Divannda bir tevhit, naatlar, din byklerine ve devrin devlet adamlarna yazlm kasideler; bir terkibibend, bir muhammes ve birka tahmis; ok sayda tarih manzumesi ve sayca bir hayli yekn tutan gazel bulunmaktadr. Nab Divannda, gazellerden sonra ktalar, rubailer, mfretler, muamma ve lugazlar bulunmaktadr. airin Bulakta baslan matbu Divannda airin bir divane tekil edecek saydaki Farsa iirleri de bulunmaktadr. b. Hayriye: airin, olu Eblhayr iin yazd bir nasihat kitabdr. 35 manzumeden olumu bulunan Hayriye didaktik mahiyette ahlaki bir eserdir. Bu eserinde Nab, oluna ahlk ve fazilet tleri vermektedir. Nab, samim bir Mslman ve bir ahlak mridi kimliiyle kaleme ald Hayriyede zamannn toplumsal anlayn da aksettirmektedir. c. Hayrbd: Nabnin bir nevi masal kitabdr. Drt blmden meydana gelen bu fantastik hikyenin birinci ksm, ran airi Attrn lhname adl eserinden alnarak geniletilmi; dier blmler ise Nab tarafndan kaleme alnmtr. d. Surname: Nabnin kk hacimli bir mesnevsidir. e. Krk Hadis Tercmesi: Nabnin Filtn mefiln feiln vezni ile ve kta nazm ekliyle kaleme ald Krk Hadis kitab Molla Camnin Hads-i Erbaninin tercmesidir. Dili ak ve reticidir.

Nabnin olduka hacimli saylabilecek Divannda bir tevhit, naatlar, din byklerine ve devrin devlet adamlarna yazlm kasideler; bir terkibibend, bir muhammes ve birka tahmis; ok sayda tarih manzumesi ve sayca bir hayli yekn tutan gazel bulunmaktadr. Nab Divannda, gazellerden sonra ktalar, rubailer, mfretler, muamma ve lugazlar bulunmaktadr.
Nab, 1678de Musahip Mustafa Paann yardmyla hac vazifesini yerine getirmi; hac dnnde, Mora Seraskeri olan Paann kethdalna getirilmi ve daha sonra da onunla birlikte Moraya gitmitir. Nab, Hac yolculuunun sonunda edindii gzlem ve intibalarn Tuhfetl-Haremeyn adl mensur eserinde edeb bir dille yanstmtr. Musahip Mustafa Paann vefat zerine 1685 ylnda Halepe yerleerek mrnn 25 yln burada geirmitir. Hayriye ve Hayrabad adl nemli mesnevilerini burada yazan air, Halepte valiyken kendisini himaye eden Baltac Mehmet Paann ikinci kez sadrazam oluu zerine 1710 ylnda onunla birlikte stanbula dnmtr. Baltac Mehmet Paann yakn alakasn kazanan ve himayesini gren, bunun neticesinde ba muhasiplik gibi nemli bir greve getirilen Nab, 1712 ylnda yetmi yllk mrn tamamlamtr. Kabri skdar Karacaahmet Mezarlndadr. Nab, ok eser vermi airlerimizden birisidir. O kalemini hem nazm hem de nesir sahasnda maharetle

Mensur eserleri:
a. Tuhfetl-Haremeyn: airin hac seyahatinin hatralarn tayan bir eseridir. slubu olduka klfetlidir. b. Mneat: Nabnin resm ve husus mektuplarn ihtiva eden bir mecmuadr. Dili ar ve klfetlidir. Mneatta airin kendi hayat ve yaad dnem ile ilgili nemli bilgiler bulunmaktadr. c. Fetihnme-i Kamanie: inde baz manzum paralarn da bulunduu bu eser, Sultan IV. Mehmedin Lehistan seferi iin yazlm bir gazanamedir. d. Zeyl-i Siyer-i Veys: Yzyln ssl nesir sahasnda hret yapm sanatkr olan Veysnin, Bedir savana kadar yazd slam tarihi kitabna Mekkenin fethine ka-

DL ve EDEBYAT

dar yaplm bir ek mahiyetindedir. Nabnin bu eserinin dili de btn nesir kitaplarnda olduu gibi, klfetlidir.

Edeb ahsiyeti:
Nab, klasik iirimizde hikem tarzn kurucusu saylmaktadr. Bu tarz ran airi Sib gibi airlerin, klasik edebiyatmzda ise Badatl Ruh nin etkisi altnda ekillenmi; Nabide ise en velud temsilcisini bularak mekteb bir hususiyete kavumutur. Bu mektebin teekklnde dnemin tarih, siyasi ve sosyal hayatnda ba gsteren huzursuzluklarn da byk yeri vardr. Nabnin, iirimizde tefekkr edebiyatnn kurucusu olmas onun iirinde duygu, hayal ve estetik heyecan bulunmad anlamna gelmez. Btn klasik edebiyatmzn airlerinde olduu gibi Nabde de iire ait bu zellikler ortak malzeme ve arka plan unsuru olarak bulunmaktadr. Btn bu ortak iir malzemesinin yannda, tefekkr ve hikmet ise Nabnin iirinde biraz daha n plana kmakta ve bu bilinli tercih onu bir anlamda klasik iirimizde hikmet ve tefekkr mektebinin kurucusu hline getirmi bulunmaktadr. At r gl bir mektebe dnen ve kendisinden sonra gelen birok air tarafndan takip ve taklit edilen Nab; Sbit, Rm Mehmed Paa gibi ada airler ve Seyyid Vehb, elebizade sm, Koca Ragp Paa ve Mnif gibi 18. yzyln nemli airleri zerinde tesirleri grnmektedir. iirde sade bir dil kullanan ve gazel kitabnn lgat kitab olmadn syleyen Nab, nesirde ise sadelikten uzak durmu; ssl ve klfetli bir dili semitir. Buna ramen onun nesir yazlarnda daima gzel Trkenin uurunda olmu; vd stanbul ivesini yanstan syleyi yolunu tercih etmitir. Nabnin iir dili, adalarna nazaran bir hayli sade, teknii olduka salam, slubu akc ve hatta yer yer lirik saylabilir. Onun ok tannm ve sevilmi u gazeli Nabnin hikmet ve tefekkr yann aksettirdii kadar, iirinde yakalad lirizmi de en gzel bir ekilde anlatmaktadr: B- dehrn hem haznn hem bahrn grmiz Biz netun da gamun da rzgrn grmiz ok da marr olma kim meyhne-i ikblde Biz hezrn mest-i marrun humrn grmiz Tp- h- inkisra py-dr olmaz yine Kiver- chun nice sengn hisrn grmiz Bir huryla ider bin hne-i ikbli pest

Ehl-i derdn seyl-i ek-i inkisrn grmiz Bir hadeng-i cn-gdz- hdur sermyesi Biz bu meydnun nice pk-svrn grmiz Bir gn eyler dest-beste py-gh cy-gh B-aded marr- sadr- itibrn grmiz Kse-i deryzeye tebdl olur cm- murd Biz bu bezmn Nbiy ok bde-hrn grmiz Divan klasik iirimizin zerine oturduu zengin kltr ve medeniyet deerleri ile dolu olduu kadar musiki, din, tarih ve gndelik hayatn renkli yansmalarn da ihtiva etmektedir. Btn bunlardan ayr olarak Nab, dier byk divan airleri gibi iir ile ilgili felsefi gr ve deerlendirmelerini de kaside ve gazellerinde dile getirmi; bir anlamda iirin de iirini yazmtr. airimizin bu poetik deinili iirler ierisinde lafz ve mana ilikilerini tasvir ve tebih yolu ile tanmlad beyitler zellikle dikkati eker. Dil ve Edebiyat Dergisinin elinizdeki saysnda Nabnin bu ynn ele aldk ve ondaki kuvvetli iir felsefesini gzler nne sermeye altk.
DL ve EDEBYAT

Klasik edebiyatmzn meseleleri ve sahip olduu deerler nemli oranda abartl klie ifadelerin ve derin tefekkrden yoksun sathi deerlendirmelerin glgesinde kalm ve bu yzden divan edebiyat byk hakszla uramtr.

10

Byk bir dnya imparatorluu dili ve edebiyat niteliini uzun asrlar hakk ile temsil etmi bulunan klasik edebiyatmzn metinleri, milletimizin bana gelmi bulunan iki yz yllk bir tefekkr zemininden savrulma ve estetik sisteminden kopu trajedisi nedeniyle gnmz nesillerince anlalmama/anlalamama talihsizliine uram ve daha kts modern dnyada yer edinebilmek iin ondan kopulmas gerektii anlay sri bir illet hlinde intelijansiyamz penesine almtr. Netice olarak bizi acnas bir kkszle mahkm etmi bulunan bu hastalkl ruh hlinin kaybettirdiklerini sayp dkmee kalksak ciltler dolusu kabark bir listeyle kar karya kalacamz aikrdr. Bu cmleden olmak zere, klasik edebiyatmzn ok renkli ve inanlmaz zenginlikteki kltr, dnce ve estetik dnyasna yabanclamamzn bize kaybettirdikleri deerler listesinin belki de en banda, bu byk kltrler, medeniyetler, diller ve estetik deerler maherinin iinde kendisine kudretle yer edinmi bulunan iir felsefesi ve sanat ontolojisi hususu bulunmaktadr. Denilebilir ki; nesillerimiz, znden koptuu ve gereine yabanclat iin klasik edebiyatn sadece kltr, sz ve anlam dnyasna ait zenginliklerden mahrum olmakla kalmam; dnyada belki hibir iir ve edebiyat geleneinde olmad kadar zengin bir iir ve sanat felsefesi (poetika) varlndan bihaber kal talihsizliine de uramtr. Gl bir ontolojik ve epistemolojik deerler sisteminin oluturduu ok gelimi ve taazzuv etmi bir

dnya grnn estetik dzlemdeki parltl yansmalar olarak divan iiri metinlerinde yer alan bu poetika ve sanat ontolojisi hususu belki de bu edebiyat geleneinin en kudretli yan ve kendisini dnya edebiyat gelenekleri ierisinde birinci sraya oturtacak ayrc bir vasfdr. Klasik edebiyatmzn poetikas ve sanat ontolojisi sahasnda youn bir aba iine girmi ve bu erevede btn divanlar ve mesneviler apnda ok kapsaml bir malzeme birikimi elde etmi, bunlar ciddi bir tasnife tabi tutup, akademik hayatmzda nemli sonular douracana inandm bir almay balatm bir akademisyen olarak u hususu belirtmek isterim: Malzemesini byk oranda topladmz ve tasnifini ikmal ettiimiz ve Klasik Edebiyatmzn Poetikas ve Sanat Ontolojisi adn verdiimiz bu almada divan iirinin felsefi gr ve sanat telakkisi, tespit edilmi bulunan yze yakn kavram ve konu balnn erevesinde incelenecektir. Benzetmenin (tebihin) iki temel unsuru (mebbeh ve mebbehn bih) olarak metinler ierisinde yer alan iir ve iir ile ilgili bu (mcerret ve mahhas) kavramlarn benzetme yn (vech-i ebeh) asndan sorgulanmas yaplarak yrtlen alma bizi iirin anlam, hedefi, yaps, kayna ve felsefi adan deerlendirilmesi gibi nemli bir sonuca gtrecei kadar, sanatn (dolaysyla edebiyatn), mill dnya grmzn temel deerleri muvacehesinde ontolojik temellendirilmesi meselesini de mmkn klacaktr. Bu da, takdir edilecei gibi, mill ve zgn bir estetiin inas asndan kanlmaz bir deeri iaret etmektedir. Klasik edebiyatmzn poetikas ve sanat ontolojisi almasna esas olmak zere tespit edilen kavramlar ve konu balklar listesinin en banda phesiz lafz-mana mnasebetleri hususu gelmektedir. Bunun poetika konusunda en bata geliinin nedeni, lafz (sz) ve manann bata iir olmak zere edeb her faaliyetin vazgeilmez temel iki unsuru oluundan kaynaklanmaktadr. Zaten edeb faaliyet bu iki temel unsurun en gzel ve en estetik bir biimde yekdieri ile ilikilendirilmesinden baka bir ey deildir. Bu iliki hem dil biliminin, hem de belagatn ortak konusunu tekil eder. Klasik belagat yaklamnda lafzn mana ile ilikisi hakikat (kelimenin szlk anlam), mecaz (mecaz- mrsel, istiare) ve kinaye bal altnda incelenir. Divan iiri metinlerinde iirin dorudan doruya konusu olarak ele alnan lafz-mana ilikisi tebih, isti-

DL ve EDEBYAT

are, mecaz- mrsel, kinaye, tevriye, hsntalil ve leffneir erevesi ierisinde ok zengin ve ok renkli hayallere konu edinilmitir. Esas itibaryla benzetmeye dayal bir sistem dhilinde oluturulmu bulunan bu ilikilerde ok mantkl ve hikmetli bir vech-i ebeh (benzetme yn) balants bulunmaktadr. Bizi edeb tefekkrn arka plannda bulunan zengin kltr, felsefe, din, tasavvuf ve gndelik hayat dokusunun gereine ulatran bu vech-i ebeh unsuru ite klasik edebiyatn bir kltr ve dil arkeolojisi sahas olduu hususunu da n plana kartr. Divan iiri metinlerinde lafz-mana ilikisiyle ilgili yaplan poetik benzetmeler o kadar renkli ve o kadar srprizlidir ki, insan kendine edeb birikimimizin ve kltr varlmzn belki de en orijinal ve gl yannn nasl olup da bugne kadar dikkatlerden kam olduu sorusunu sormadan edemez. Deerlerimiz ve esiz zenginliimize bylesi bir kaytszlk da maalesef bize ait bir garabet olarak tarihin kaytlarna girmi bulunmaktadr. te biz bu almada divan iirinin nemli ismi Urfal Nabnin divanndaki iir ve sanat felsefesi (poetika) konulu beyitlerden lafz (sz) ile mana (anlam) unsurlar arasndaki ilikiye ait olanlarn erh etmeye altk. Nab Divanndan Lafz: Cism; mana: Ruh Talallah zih dvn-trz- sret man Ki cism-i lafz ile rh- meli eylemi peyd1 Allah ne ycedir ki, lafzn bedeni ile mealin ruhundan en muhteem bir ekilde suret ve mana divann tanzim etmitir. air Nab, divanndaki birinci kasidenin bu ilk beytinde Cenab- Hakkn yaratclktaki esiz kudretini anlatmaktadr. Yce Allah, suretler ve manalar lemini en gzel ekilde yaratm, eriilmez kudretiyle cisimler ve ruhlar dzenini kurmutur. Nab, Yce Rabbimizin kudretinden, yaratc gcnden sz ederken sanat (edebiyat/iir) erevesi ierisinde bir benzetmeden yararlanm ve lemdeki suret ve mana ilikisini iirdeki lafz ve mana ilikisi ile izah etmitir. Nabye gre; bir air, yazd iirin sz (lafz) unsurunu dzenleyerek, onda nasl mana unsuru ortaya kartyorsa; Yce Allah da kainat divannda suret ve mana unsurunu dzenleyerek muhteem hilkat (sanat) gzellikleri vcuda getirmitir. Buradan kartlacak sonu udur: Nab, airlii ok

yksek bir i olarak grmekte ve onu Yce Allahn hlik (yaratc) ve sni (sanatkr, hikmetli yaratc) sfatlarnn insandaki bir tecellisi, Ondan insana flenmi bir ruh olarak deerlendirmektedir. iir: Tasvir kuu; mana: Ruh Saded manda yoksa sde nazma kim nigh eyler Nedr b-rh nefi murg- tasvre per bln2 Saded manadadr, yoksa sade nazma kim bakar; ruhsuz bir ku resmine kol ve kanadn ne faydas var!

Divan iirindeki lafz-mana ilikisinden hareket edilerek yaplan benzetmeler, tebihler ve istiareler bir taraftan klasik iirimizin estetii binasnn temel yap talarn tanma frsat olutururken; dier taraftan ruh-madde, Tanrlem, hayat-lm, dnyaahiret ilikileri ile alakal olarak mill hafzamza nakedilmi bulunan felsefi deerler sistemimizin de tespiti imknn tanmaktadr.
Nab bu beyitte de iirin asl unsurunu izah etmektedir. Ona gre, iirde asl konu manadr. Manadan yoksun bir nazm paras basit bir sz olmaktan teye gidemez. Sz iir hline getiren ey, onun iinde vcuda getirilen i ie gemi mana unsurudur. Gl manalardan yoksun bir nazma hi kimse itibar etmez. Nab bu grn ispat etmek iin bir ku resmi rneini vermektedir. Ona gre, ku resmi yaparken ne kadar zenilirse zenilsin; kolu, kanad ne kadar gzel boyanrsa boyansn, bunun ona hibir faydas yoktur. Ne uar, ne ter. nk ruhu yoktur. Beyitte Hz. sann amurdan bir ku yaparak ona ruhundan fleyip canlandrmas mucizesine de telmih edilmitir. iirin iinde grnmez olarak bulunan mana, kuun ruhuna benzetilmitir. Lafz: kol, kanat; mana:ku

DL ve EDEBYAT

11

tirmesi beden sayesinde mmkn olduu gibi; iirin anlam da varln iirin lafz (sz, msralar ve beyitleri) yardm ile gerekletirebilir. Terkib:Came; mana: Kad (boy, beden) Zih hayyt- hilt-dz- bzr- hakyk kim Kad-i many itmi cme-i terkb ile ber-p4 Hakikat pazarnn muhteem kaftanlar diken esiz terzisi, manann bedenini, terkip elbisesi ile insanlarn iine kar hle getirmitir. airimiz divanndaki ilk kasidenin bu ikinci beytinde de yine Yce Allahn yaratma kudretinden bahsetmektedir. Allah, bu beyitte de hakikat pazarnn muhteem kaftanlar diken terzisine benzetilmitir. Yce Allah hakikat sahnesine kartmay diledii her eye bir varlk elbisesi dikmi ve ona giydirmitir. Nab beyitte tebih iinde tebih yapmaktadr. Allah, nce yaratma kudreti ve sfat asndan grlmemi gzellikte kaftanlar diken bir terziye benzetilmi; daha sonra kaftan ile bu kaftan giyen insan ilikisi, iirin mana ve terkip (lafz) unsurlar arasndaki iliki ile rneklendirilmitir. nsan, giydii elbise ile insan iine kar hle geldii gibi; mana da ona uygun ekilde seilmi ve ustalkla hazrlanm lafz (terkip) elbisesi ile varln saygn bir ekilde gerekletirebilir. Buradan aka anlalmaktadr ki; iirde asl olan anlamsa da, bu anlam daha fazla ereflendiren, onun saygnln arttran ey ok ustalkl bir ekilde tanzim edilmi, manann boyuna bosuna elbise gibi uygun bir ekilde biilip hazrlanm sz (lafz, terkip) unsurudur. Sz (lafz, terkip) unsuru baarl ve ustalkl bir ekilde dzenlenmemi bir iirde mana ne kadar yksek olursa olsun glgede kalacak ve hner sahiplerinin takdir nazarlarndan uzak olacaktr. iir: Elbise; mana: Padiah der erbb- nazar grdgi sat tehs h- man ne kadar itse libsn tayr5 Mana padiah ne kadar tebdil-i kyafet etse de, kuvvetli nazar sahipleri, grd saat onu hemencecik tehis ederler. Bu beyitte iirin mana unsuru padiaha; lafz unsuru ise padiahn giydii elbiseye benzetilmitir. Manann padiaha benzetilmesi, iirde asl belirleyici unsur oluundandr. Elbisenin deimesi nasl ki iindeki kiinin deer ve kymetini drmez, onu padiahlk makamndan drmezse; bir iirin lafz (sz) unsu-

Lafzsz eyleyemez murg- man pervz ki msra tarafeynindeki bl peridr3 Mana kuu lafzsz uamaz. (Beytin) iki msra (mana kuunun) iki tarafnda bulunan kanatlardr. Nabye, gre iir bir ku gibidir. Nasl, kular atmosfer boluunda kanat rparsa, iir -daha dorusu iirin manas- da hayal fezasnda uar ve ykseklere doru szlr. Ancak bu, sz (mana) kuunun hayal fezasnda uuunu mmkn klan ey ise kuun iki kanadna benzeyen msralardr. Msra szc de zaten kapnn her iki kanadndan biri demektir. Bu beyitte iirin mana unsuru ile sz (lafz) unsurunun i ie oluu durumu; gvdesi, kanatlar tarafndan sarlan kuun hline benzetilmitir. Uzun ve sra sra dizilmi tylerden olumu kanatlar nasl kuun narin ve mevzun bedenini sarp sarmalayarak onu deta gizliyorsa; msralar (yani, yazl olan lafz unsuru) da iirin anlam (mana) unsurunu iinde barndryor, onu rtyor ve deta grnmez bir hle sokuyor. iirin msralarnn, anlam kuunu sarp sarmalamak, onu gizleyip saklamaktan baka bir grevi daha bulunuyor: O da bu narin kuun, hayal fezasnda kanat rpmasn, umasn, gzler nne kmasn salamak Gerekten de kanatsz bir kuun havalanmasnn mmkn olmad gibi, lafz unsurundan yoksun bir anlamn da hayalin usuz bucaksz atmosferinde grnmesi, kanat rpmas ve evc-i alaya ykselmesi imknszdr. Ruhun varlk sahnesinde kendisini hisset-

DL ve EDEBYAT

12

runun niteliindeki deiiklik de manann gcnden, gzelliinden fazla bir ey kaybetmesine neden olmaz. Nab burada iirdeki kudreti ortaya koyan asl unsurun mana olduu, airin esas gcnn yepyeni manalar icat ve ihtira etmek sureti ile ortaya kt gereini vurguluyor. Tabir: Elbise; mana: Boy ah-nin-i reh-gzr- g tezyndr garaz Cme-i tabri kadd-i manye ilbsdan6 Tabir elbisesini manann vcuduna giydirmekten maksat, iitme yolunun cumbal odasn sslemektir. Byk air Nab bu beytinde ok ilgin hayaller kurmu ve bu hayal rgs ierisinde iir ile ilgili olduka nemli kanaatler gelitirmitir. nsan duyular ierisinde belki de en nemlisi iitmedir. itme, bedenin hkmdar olan beyne (dimaa) giden en nemli yoldur. itme duygusu, sanldnn aksine grme duyusundan da nemlidir. renmede ve bilgi edinmede iitme duyusunun eksiklii dier hibir duyu organmz tarafndan telafi edilemez. itme, grmeyi bir lde telafi edebilir; ama grme, iitme duyusunun eksikliini asla telafi edemez. Bu sebeple, duyma ve iitme duyumuz, vcudumuzun kral dairesi olan dimaa giden en doru ve salkl yoldur. Bu yol bir nevi padiah gzerghdr. Padiahlarn gzerghlar ssl olmaldr. Padiahlarn getikleri yollar eitli mcevherler salmak (sa) ve pahal kumalar serilmek (pyendz) sureti ile tezyin edilmeli; odalar da en nadide ss eyalar ile tezyin edilip, en esiz gzellerin varl ile ereflendirilmelidir. Nab, ite bu gerein bilincinde olarak ve belki de bu bilginin nemine vurgu yapmak sureti ile kula bedenimizin kral dairesine giden yolun cumbal odasna benzetmektedir. Bilgi lkesinin padiah olan akla (dimaa) giden gzerghtaki en nemli ahniin (padiahn geici kona) kulaktr. Kulak, ekil olarak da bir nevi balkonu (ehniini) andrmaktadr. te airlerin mana gzeline lafz (sz, tabir) elbisesini giydirmelerindeki maksat, onu bu hliyle bedenin padiah olan akln mekn dimaa gndermek ve bylelikle onun odasn sslemek ve dnyasn aydnlatmaktr. Nabye gre ok gzel lafz elbiseleri giydirilerek bir gelin gibi sslenen mana gzeli (yani gzel bir iir) akln (dncenin) makamn ve meknn ssler, dn-

yasn parlatr, varlna anlam katar. Tabir: Elbise; mana: uh gzel h- gl-ihre-i pejmrde-kabdr man Eger olmazsa karn nzk-i tabre7 Mana, eer nazik tabirlere yaknlatrlm (bir araya getirilmi) olmazsa, gl ehreli ama pejmrde elbiseler giymi bir gzele dner.

Nab, Musahip Mustafa Paann vefat zerine 1685 ylnda Halepe yerleerek mrnn 25 yln burada geirmitir. Hayriye ve Hayrabad adl nemli mesnevilerini burada yazan air, Halepte valiyken kendisini himaye eden Baltac Mehmet Paann ikinci kez sadrazam oluu zerine 1710 ylnda onunla birlikte stanbula dnmtr.
Mana, bir nceki beyitte olduu gibi bu beyitte de gl ehreli uh bir gzele benzetilmitir. Bu gzel aslen nazik yaratll, endaml ve gl ehrelidir. Manann bu nazik, uh ve gl yzl sevgilisine yakan, gzel, ince, nazik tabirlerden elbise giymesidir. Bu, onun gzelliini kat kat artracak bir durumdur. Eer mana nazik ve ince ibarelere, ho tabirlere yaknlatrlamaz, gzel szlerle bir araya getirilemezse, yrtk prtk elbiseler giymi bir gzele dner. Satr: Merdiven; mana: Yedi tabakal gk Urca seb-tbk- sipihr-i manya Sutr- safhasdur nerdbn- Mevln8 Mevlnnn manann yedi tabakal gne ykselmek iin kulland merdiven (Fh-i mfh kitabnn) sayfalarnn satrlardr. Nab Divanndaki 6. kaside Mevln Celleddn-i Rum vgsnde kaleme alnmtr. Kasidenin 15-16.
DL ve EDEBYAT

13

beyitleri onun Fh-i mfh adl kitabndan bahsetmekte ve bu kitab yksek vasflarla vasflandrmaktadr. te yukarda kaydedilen beyit, Fh-i mfh balamnda Mevlnnn yksek hasletlerinden bahsetmekte ve onu adeta Hz. Peygamber gibi miraca km bir kii gibi gstermektedir. Mevln, manann yedi tabakal gne ykselmi ve gzellikler arna ulamtr. Mevlnnn bu, miraca benzeyen yolculuunda kulland merdiven ise yazd esiz kitabn sayfalarndaki satrlardr. Beyitte mana, ykseklii, deerlilii ve gzle grnmez oluu nedeni ile yedi kat ge; kitabn satrlar ise sra sra grnm dolaysyla merdivene benzetilmitir. Lafz: Perde; mana: Grnt Alsa hurd cebninden eger kim vye Perde-i lafzda many grr em-i darr9 (Ey padiah!) Gne eer senin alnndan payn alsa, krn gz lafz perdesinin arkasndaki manay bile grr. Sultan III. Ahmed iin kaleme alnan bu kasidenin 28. beytinde Nab, Padiahn yznn ne kadar parlak

olduunu anlatmak iin mbalaa yapmaktadr: Gne, o padiahn parlak alnndan payn (n) alsa, krlerin gz lafz perdesinin arkasnda kalm olan manay bile grr hle gelecektir. Beyitte iirin lafz (szl ksm) perdeye; mana unsuru ise lafzn arkasnda gizlenmi, plak gzle grlemeyecek hldeki bir eye benzetilmitir. Gerekten de bir iirde lafz unsuru n planda bulunmakta ve plak gzle rahatlkla mahede edilmektedir. Mana ise, maddi varl bulunmad iin be duyu yardm ile nesnel olarak alglanamamaktadr. Bu sebeple mana, kaln ve simsiyah bir perdenin arkasnda gizlenmi latif, effaf ve ince bir varlk gibi dnlmtr. Nazm: ahedin bedeni; mana: ahedin ak Umaram olmagla medhni mil szmi Halk ryi-i mecma-i cn eyleyeler hid-i nazmumun andan bilrem hsnni kim Kendsi snede mans gnllerde gezer10 Umarm ki, halk benim iirimi, senin vgn tad iin, ruh mecmualarnn ss yapacaklardr. Nazmmn dilberinin ne kadar gzel olduunu, kendisinin sinede olup, manasnn ise gnllerde gezdiinden bilirim. air Nab, Musahip Mustafa Paa vgsnde yazd 9. kasidenin 68. ve 69. beyitlerinde iirini bir dilbere benzetmektedir. Ona gre insanlar, Musahip Mustafa Paann vgsne yer verdii iin bu iiri gzel bir sevgiliyi barlarna basar gibi, can mecmualarnn ss yapacaklardr. Ancak bu gzelin bedeni ona k olanlarn sinelerinde (kucaklarnda) bulunsa da, ak gnllerde dolar ve oradan hi kmaz. Grld gibi, ikinci beyitte iirin kendisi (lafz yani szl ksm) sevgilinin bedenine; manas ise sevgilinin akna benzetilmitir. iir, okunarak veya yazl bir ekilde gste tanarak sinelerde bulundurulmakta; manas ise (anlalmak sureti ile) gnllerde gezip dolam olmaktadr. Lafz: Harm; mana: Misafir Meal-frz hmesi rehberlik itmese Olmaz harm-i manye lafzun delleti11 Onun meale gibi klar saan kalemi rehberlik etmese, lafzn mana haremine ynlendirilmesi mmkn olmaz.

DL ve EDEBYAT

14

Nab, ok eser vermi airlerimizden birisidir. O kalemini hem nazm hem de nesir sahasnda maharetle koturmutur. Baltac Mehmet Paann yakn alakasn kazanan ve himayesini gren, bunun neticesinde ba muhasiplik gibi nemli bir greve getirilen Nab, 1712 ylnda yetmi yllk mrn tamamlamtr. Kabri skdar Karacaahmet Mezarlndadr.
Mekke Kads Seyyid Mustafa Efendi iin yazlm bulunan 20. kasidenin bu 40. beytinde Nab ok baarl bir tebih-i temsili (yaygn benzetme) yapyor. Olduka gelimi bir vech-i ebeh sistemi ierisinde kaleme, iirin lafz ve mana unsurlarna ayr ayr rollerini datyor. Bu beyitte kalem, elinde bir meale tutan rehbere (evin hizmetisine) benzetilmi; iirin iinde bulunan mana unsuru (padiahn) harem dairesine; iirin lafz (sz) ksm ise bu harem dairesine doru yol alan ev sahibine (padiaha) tebih edilmitir. iirde yaplan toplu benzetmenin vech-i ebehleri (benzetme ynleri), yukarda da ifade edildii gibi, olduka gelimi bir sistem ierisinde oluturulmutur. Kalem, siyah rengi ve ucundan siyah bir yol gibi yazlarn k nedeni ile, elinde meale tutan siyahi bir harem aas gibi dnlmtr. Kalemin ak ucu da ekil olarak mumun veya kandilin alevine benzemektedir. iirin lafz (szl ksm) padiahtr. Lafz padiah, iinde eriilmez gzellikteki bir dilberin bulunduu mana haremine doru yol almakta; bu yolculuunda ise harem aas konumunda bulunan kalem, elinde klar saan ve geceyi aydnlatan mealesi ile kendisine rehberlik etmektedir. air Nab bu toplu benzetme ile bize iirde lafzn hedefinin gl ve gzel manalara ulamak olduunu; derin, gl ve gzel manalardan yoksun bir manzumenin, maukuna kavuamayan veya mauku bulunmayan bir k gibi gnl bo hlde kalacan anlatmaktadr. Beyt: Halvethane; mana: Halvethanede oturan kii Beytden maksd halvet-hne-i man iken Btn inkrla sret-perest olmak galat12 Beyitten maksat manann, iinde oturduu halvet odas iken; btn inkr etmek suretiyle sadece d grne bakmak yanltr. Nab bu ilgin beytinde iirin iki msradan ibaret olan birimini yani beyti yksek bir ahsiyetin (mesela padiahn), iinde oturduu gzel bir eve (kke veya saraya) benzetiyor. Evin bir d grn ve bir de dardan ilk bakta grnmeyen i lemi bulunmaktadr. Bu evin iinde bulunan en nemli unsur ev sahibinin tek bana oturduu, istirahat ettii, kendini dinledii, belki iinde yakn bir can dostuyla zel sohbetler ettii halvethanedir. Bu oda dardan bakanlarca grlmez. Evin i ksmnda (derununda, btnnda) bulunan halvethane, dardan gzkmemekle birlikte, evin asl unsurudur. Ev demek, aslnda bu oda demektir. Geri kalan ksmlar bunun yardmclar veya tali unsurlar durumundadr. iirin beyitlerinde de evin duvar, at, pencere, kap gibi d elemanlarna benzer, lafz unsurundan ibaret bir d grn bulunmakta; buna mukabil dardan grnmeyen leminde (btnnda) ise, iinde mana unsurunun yalnz bana oturduu bir halvet odas yer almaktadr. Beyit, edebiyat vakas asndan son derecede nemli bir hususun aklanmasna tahsis edilmitir: iirde asl maksat gl manalar retmektir. Lafz (szl ksm) ise yalnzca manay gzelletiren, ssleyen bir unsurdur. Bunu 15. yzyln nemli airi Necat de yle rneklendiriyor: Yaraur dinse Nect tabna meta kim Bir gelincikdr hayl elfz anun tezynidr13 Ey Necat! Senin o gl air tabiatna meata (gelin ssleyen kadn) dense uygundur. nk iirin hayal (mana) unsuru taze bir gelindir; lafzlar (szler) ise onu ssleyen unsurdur. Necatye gre airin tab yani airlik tabiat bir meata gibidir. O (tabiat), iirin mana gelininin yzn gzn sslemekte, san ban tarayp, ona dzgnler, boyalar srmekte, onu gzel kokularla kokulandrmaktadr. Bu meatann mana (hayal) gelinini sslerken kulland malzeme ise szden (lafz) baka bir ey deildir. Gzel olmayan bir gelinin sslenmesi ne kadar faydasz ise; kudretli mana unsurundan yoksun bir iirin szl ksmnn gzelliinden bahsedilmesi de o kadar abestir.

DL ve EDEBYAT

15

B-yek-diger mel makl eylemez zuhr Mmkin midr ki olmaya mans sretn14 Meal ve makal, yekdieri olmakszn zuhur eyleyemez. Suretin (eklin) manas olmamas mmkn mdr? Lafz: Mlk; mana: Melekt - lafz: Nafe; man: By (gzel koku) Mlk iinde melekt greym dirsen eger Lafzda manye bak nfede by seyr it15 Mlk iinde melektu greyim dersen eer, misk iindeki kokuyu seyreder gibi, lafzn iindeki manay ara. Mlk kavram lke, saltanat, bir padiahn ynetimi altnda bulunan blge anlamlarnn yannda dnyay da anlatmaktadr. Melekt ise grnen lemin dnda, gzle grlmeyen ancak hissedilen, ruhlara mahsus gayb lemi manasna gelir. Bu iki kavram bazen de yeryz ile gkyz anlamlarn da karlamaktadr. Mlk yani yeryz, insana yakn olan ve insann da iinde bulunduu yakn lem; melekt ise insana uzak, dnyaya nazaran yksek ve ilah kudret ve saltanat daha ihtiaml bir ekilde gsteren yedi kat semay ve tesini anlatan uzak lemi anlatr. Nabnin bu beytinde oluturduu sisteme gre, iirin lafz mlk lemini; manas ise melekt lemini temsil etmektedir. Lafzn mlk lemine tebih edilmesindeki vech-i ebeh (benzetme yn), lafzn iirde gzle grlen, nesnel unsuru tekil etmesidir. Manann melekta benzetilmesindeki benzetme yn de, anlalabilecei gibi, manann iirde gzle grlmeyen, ruhi ve manevi unsuru oluturmu olmasdr. Beyitte tebih iinde tebih yaplmtr. Lafzn iindeki mana nce mlk iindeki melekta, daha sonra bunun da bir rneklendirilmesi olmak zere, nfe (Hoten ceylannn gbeinin iinden kartlan misk) iindeki kokuya benzetilmitir. Nafe Trkistann Hoten (Htay) blgesinde dalarda yaayan bir cins kei veya ceylann gbeinden den siyah renkli ve ok gzel kokulu bir maddedir. iirin siyah renkli yazs (lafz) nafeye; iirin iinde, grlmeyen, ancak dimada gzellik duygusu uyandran mana unsuru ise nafeden etrafa yaylan gzel kokuya tebih edilmitir. Msra: Snbl; mana: Rayiha

16

Necat ve Nabnin gl tebihlerle ifade ettikleri bu dnce bugn de edebiyatn gndeminde bulunmaktadr. Acaba iirde mana m esastr, yoksa lafz m? Daha dorusu, iirde nceden tespit edilmi, air tarafndan vazedilmi bir manann bulunmas gerekli midir, deil midir? Abesle itigalden baka bir mana tamadna inandmz bu tartmada baz anlay sahipleri iirde, air tarafndan unsurlar nceden belirlenmi yani vazedilmi bir anlamn bulunmas fikrini reddederler. Bunlara gre iir szden ibaret olmal; mana ise okuyucunun kendi takdirine, tasvirine veya hayal gcne braklmaldr. Ruhu inkr eden pozitivist ve materyalist yaklamn estetikte yansmas olan bu anlay manay reddetmekle kalmamakta, -mana, iirin ruhu olduu iin- aslnda iirin kendisini yok farz etmektedir. nk insan dediimiz mkerrem varlk ruh ve cesedin en ideal anlamda bir terkibi olduu gibi, edebiyat evreninin en sofistike canl varl olan iir de mana ve lafz unsurunun stn bir sentezidir. te air Nab sanki asrlar ncesinden gnmzn bu tartmalarna ahit olmu gibi bize bu husustaki fikrini aklamaktadr. Ona gre, iirin mana unsurunu reddetmek; batn (ruhu, gayb, grnmeyeni) reddetmektir ki, bu da kiiyi suretperest (sadece d grne ve ekle nem verip ruhu inkr eden, pozitivist) yapmaya yeterlidir. Nabnin u beyti de yine manasz iirin hibir anlam ifade etmedii yolundaki dncesinin bir baka kantdr:

DL ve EDEBYAT

Olmasa ryiha-i man-i tze diyemem Her teh msra in snbl-i destr- shan16 inde taze mana kokusu bulunmayan hibir bo msra iin, sz sarnn smbl diyemem. Nabye gre, iirin msralar taze manalardan yoksun olduu takdirde, kokusu gitmi, kurumu smbl gibi keyif vermez. Byle bir smbl de sz (iir) sarnn kvrmlar arasna ss niyetine koymann anlam olmaz. inde taze mana kokusu bulunmamas, bir msran kuru ve bo olduunu gsterir. Kurumu bir iein koku yaymas mmkn deildir. Byle bir iei de insanlar kendileri iin bir ss unsuru olarak kullanmazlar. Eskiden insanlar sslenmek amac ile sarklarnn kvrmlar arasna dalndan yeni kopartlm gl, meneke ve smbl gibi iekler koyarlard. Nab iirin yazsn (lafz), uzun izgiler hlinde yazld iin, sara benzetmi; iirin ierisinde olup insanda gzel koku gibi gzellik duygusu uyandran anlam da sarn kvrmlar arasna sktrlan gzel kokulu smble tebih etmitir. Savt- huruf (harflerin sesi): Asker; mana: Av Bd-p-y nefes zre sipeh-i savt- hurf Sayd- man in eyler tek u py seyr it17 Harflerin sesi askeri rzgar ayakl nefes (atnn) zerinde nasl da mana avn yakalamak iin kouturup duruyor bir gr! Nab iirin lafz ve mana unsurlar arasndaki ilikiyi anlatabilmek iin bu sefer gzlerimizin nne bambaka bir sahne koymutur: Rzgr kadar evik ayakl nefes atlarnn zerine binmi savt- huruf (harflerin sesi) asker sz meydannda mana avn yakalamak iin kouturup durmaktadr. Bilindii gibi, ses szn bir kalba brnm hlidir. Bu da azdan bir nefes hareketi olarak kar. Azdan nefes hlinde kan szn zellii eviklik ve kvraklktr. Nefes bu zellikleri sebebi ile beyitte rzgr gibi ok hzl koan bir ata (bd-p) benzetilmitir. Rzgr gibi evik ayakl bu nefes atnn zerindeki svari ise savt- huruf yani ses eklinde ortada gzken harflerdir. Bu, (ses eklinde gzken) harfler, rzgr ayakl nefes atnn zerinde iir meydannda avn yakalamak iin koturup durmaktadrlar. Yakalanacak av ise insanlardan kaan, herkese grnmeyen nazl mana ceylandr. Bu beyitte de verilmek istenen esas mesaj, iirde asl unsurun mana gzellii yahut gzel manalar ol-

duu hususudur. iirde, sylenen szlerin, kullanlan lafzlarn tek bir gayesi vardr; o da gzel, renkli ve safal manalar elde etmek Hurf u nukat: Perde (erp); mana: Yz (denizin dalgas) Hicb- rz- man olan hurf u nukat O lccenn has u hkidr kenre gelr18 Mana yanana perde olan harfler ve noktalar o denizin kyya vuran eri pdr. Burada da i ie benzetmeler yaplmtr. iir nce gzel bir yze, iirin manas yanaa; iirin lafz ksmn meydana getiren harfler ve noktalar da o gzel yz (yana) rten peeye benzetilmi; daha sonra da yanak, ondaki gzellik nn perde perde dalmas yn ile, dalgalanan bir denize; harfler ve noktalar ise dalgalarn kyya att ere pe tebih edilmitir. nsanda yz gzelliinin tecell ettii asl unsur yanaktr. O hatta ilah gzellik sfatlarnn tecellighdr. Yanak, varln ortaya kna neden olan ilah ak cevherinin dalgalanp kprmesi gibi, gzellik nurunun denizi olarak coup tamaktadr. iir bir yzdr. iirin mana unsuru ise bu yzde gzellik klarnn dalga dalga tecell ettii yanak gibidir. Harfler ve noktalardan oluan sz (lafz) da gzellik nurlarnn gne gibi parlak hle getirdii yana rten pee olmaldr. O mana yana bir de, zerindeki dalga dalga g-

DL ve EDEBYAT

17

zellik nurlar ile cokun ve takn bir denize dnmtr. iirdeki harfler ve noktalar ise cokun mana dalgalarnn kyya srkledii er ptr. Grld gibi, beytin manas yzn en nemli gzellik unsuru olan yanaa benzetilmek suretiyle, iirde asl amacn anlam olduu vurgusu yaplmaktadr. iirin noktalar, harfler ve kelimelerden oluan szl ksm (lafz) da, manay iinde gizledii iin, yana rten pee gibi dnlmtr. Lafz: k, mahabbet; mana: Muk, meveddet Bu man ittihd- k u maka hiddr Mahabbetle meveddet lafz u man ayn- vhiddr19 k ve maukun tek vcut olduunun gstergesi; muhabbetle meveddetin, lafz ve manann birbirlerinin ayn olmalardr. Beyitte zerinde durulan asl mana, k ve maukun birbirinden ayrlamaz birlii, daha dz bir ifade ile, seven ile sevilenin tek vcut olduu dncesidir. Bu husus divan iirinde ok merkez bir yer igal eden ak meselesinin doru anlalmasnda da anahtar bir nem tamaktadr. Hatta, varlk kategorilerinin ortaya knn tasavvufi izahnda bavurulan speklatif aklamaya baklrsa; bu ikiliye bir unsur daha ilave edilir ve k, mauk ve akn birbirinden ayrlmaz btnlnden ibaret bir birlik (ittihat) manzaras ortaya kar. Yine tasavvufa gre; bir dnemin klar ve mauklar zerrelerin gnee doru hareket ederek onda btnlemeleri gibi, ilah ak gneine doru hareket eden zerreler hlinde birlik ve btnlk manzaras gsterirler ve birbirlerinden asla ayr mtalaa edilemezler. air Nab, beytinde k ile maukun aslnda tek bir vcudun unsurlar olduu tezini ispat etmek zere, bunlarn birbirleri ile olan ilikisine benzer iki rnek veriyor: Muhabbetle meveddet ve lafz ile mana. Nabnin birlie dair verdii rnekler, birbiri ile ikierli olarak yaknl bulunan drt kelimenin manalar ile ilgilidir. k ile maukun ayrlmaz birlikteliinin
DL ve EDEBYAT

rnekleri; muhabbet ile meveddet ve lafz ile mana szcklerinin farkllkta aynl, ikilikte birlii (kesrette vahdeti) iaret eden anlamlardr. Nab bu beytin ilk msranda k ve mauku, ikinci msranda mahabbet ve meveddeti ve yine ikinci msranda lafz ve manay birlikte kullanmak sureti ile iki katl mrettep leff ner yapmtr. ki katl -dolaysyla halkal- bu leff ner uygulamasndaki asl ama k ve maukun birlii meselesini vuzuha kavuturmaktr. air bunu gerekletirmek zere leff nerin ilk halkas olan k ve maukun ittihad meselesine ikinci ve nc halkalarda kuvvetlendirici, pekitirici misaller sunmaktadr: Mahabbetle meveddet ile lafz u manann ayn- vahid olular Aslnda k ile mauk elbette ki realitede birbirlerinin ayn eyler deildir. Hatta bunlarn nesnel gerein iki ayr ucunu temsil ettiini ve birbirleri ile tezat tekil eden varlklar olduunu sylemek hakikatin ifadesi olmaldr. Ancak, hakikatte birbirleri ile kar kutuplarda bulunduu dnlen bu iki unsurun mana ve mecaz leminde, madalyonun iki yz gibi, bir gerein iki ayr vehesi manasn tadklar ve aslnda birbirlerinin ta kendisi olduklar kabul edilmelidir. Tasavvuf zellikle bu iki unsurun (k ile mauk) birliini ve hatt buna akn da ilavesi ile k, mauk ve akn esasta tek bir gerein deiik yz olduunun kabuln ve ilann gndeme getirmektedir.20 Nab beyitte ite tasavvufun bu en nemli kuraln dile getirmekte ve konu ile ilgili olmak zere bu ilikiye dair ayn karakterde iki rnek vermektedir. Muhabbetle meveddet ve lafz ile mana Muhabbet ile meveddet de yine realitede birbirinden ayr imi gibi gzken, ancak manada ve mecazda birbirinden ayrlmas mmkn olmayan iki kavramdr. Muhabbet n mauk ile ilgili bir hli iken; meveddet ise mauktan a ynelen ilgiyi ifade eden bir durumdur. Bu iki duygu birbirinin zdd gibi grnmekle birlikte, aslnda yekdierinin varln anlaml klan unsurlar olduklarndan, birbirlerinden ayr d-

18

Hayriye, airin, olu Eblhayr iin yazd bir nasihat kitabdr. 35 manzumeden olumu bulunan Hayriye didaktik mahiyette ahlaki bir eserdir. Bu eserinde Nab, oluna ahlk ve fazilet tleri vermektedir. Nab, samim bir Mslman ve bir ahlak mridi kimliiyle kaleme ald Hayriyede zamannn toplumsal anlayn da aksettirmektedir.

nlmeleri mmkn deildir. te bu sebeple muhabbet ve meveddet -k ve mauk gibi- birbirinin ayn olan iki husustur. Lafz ve mana da grnte birbirinin zdd ama manevi ve mecazi hakikat noktasnda tpk k ile mauk ve muhabbet ile meveddet gibi, birbirinin varln gerekletiren, dolaysyla bir hakikatin iki ayr yz gibi ayn- vhid (birbirinin ayn) manzaras gsteren iki nemli kavramdr. Gerekten de, tpk beden ile cann, k ile maukun varlk sahnesine kmak hususunda birbirlerine mutlak manada muhta olular gibi, bir iirin lafz ve manas da ayn derecede birbirlerinin varlna ihtiya duyarlar. Lafzsz manann olumas mmkn olamayaca gibi; manasz bir lafzn da hibir kymet-i harbiyesi bulunmayacaktr. k ile mauk ikilisinin karsna lafz ve mana unsurlarnn yerletirilmesi ilgintir. Sralama, grld gibi, nemsizden nemliye dorudur. Bu bize klasik edebiyatn, iirin iki temel unsuru ile ilgili temel kabulne gtrmektedir. Bu kabule gre; iirde asl olan manadr. Lafz, manaya vcut vermedeki grevi orannda kymetlidir. Lafzn unsurlar olan noktalar, harfler, kelimeler ve terkipler, tpk sevdaya tutulmu klarn, sevgilinin kyunu (mahallesini) hi durmadan tavaf edileri gibi, manann etrafnda dnp dolar ve o kl varln pervanesi olurlar. Bir hususu tekraren hatrlatalm: Nabnin, beyitte gerekletirdii iki katl mrettep leff nerin halkasnda da unsurlar arasnda anlaml bir sra gzetilmitir. Bu sra kkten bye, nemliden nemsize dorudur: k mauk; mahabbet - meveddet ve lafz - mana. Leff nerin unsurlar arasnda gzetilen nemsizden nemsize doru bu sralandrma bize dilimiz ve edebiyatmz asndan ilgin bir gerei de tespit imknn veriyor. ok ustalkl bir ekilde ve nemsizden nemliye doru bir sralandrma gz nnde bulundurularak kurgulanan mrettep leff neirde ilk halkay oluturan k ve maukun karsnda mahabbet ve meveddet ve lafz u mana halkalar bulunmaktadr. Yani toplu olarak deerlendirecek olursak grrz ki; kn karsnda mahabbet ile lafz; maukun karsnda da meveddet ile mana unsurlar sralanm vaziyettedir. te ok bilinli bir ekilde sraland anlalan unsurlarn dikkatli bir gzle tetkiki bizi muhabbet ve

meveddet kavramlarnn gerek anlamlarna gtrmektedir. Bugn lgatlerimizde ve ansiklopedilerimizde rastlayamadmz, ancak bu beyitte aka dile getirilmi bu nemli teferruat bilgisine gre muhabbet, kn bye, nemsizin nemliye kar besledii sevgi anlamn tarken; meveddet ise bykten ke, nemliden nemsize (Mesela; sevgiliden a, padiahtan reayaya veya Allahtan insana) doru ynelen sevgi olduu anlalmaktadr. Bu rnek bize divan iiri metinlerinin, kelimelerin bugn hafzalarmzdan silinmi nanslarn tespit etme hususunda nasl vazgeilmez bir kaynak olduunu da gstermektedir. Lafz: Gher (inci); mana: Rite (iplik) Er iinde man-i brk Nbiy Bir ritedr ki zr-i gherden zuhr ider21 Ey Nab! iirin iindeki ince manalar incinin altndan (ortasndaki delikten) ucunu gsteren iplie benzer. Lafz - mana ilikisi ile ilgili en estetik deerlendirmelerden birisi de manann iplie, szn (kelimeler ve terkiplerin) ise inci tanelerine benzetilmesidir. Tabi bu durumda iirin kendisi ise inci tanelerinden olumu ok kymetli bir inci gerdanlk olmaktadr. iir gerdanlnn ortaya k ncelikli olarak sz incilerinin sanatkrn portfynden zenle seilii ile balar. Daha sonra ilem bu kymetli varlklarn ok zel bir dzenle ve tabii mana ipliinin zerinde sraya

DL ve EDEBYAT

19

Mel nutka gelr harfler tecessm ider22 Ey Nab! iirin hayaline acaba ruh mu verdin de manalar byle nutka geliyor, harfler cisimlere brnyor? iirin satrlar: Denizdeki dalgalar; mana: nci Satr emvcnda muzmer man-i hubbul-vatan Ol sebebden makdem-i seyl-ba dery g aar23 (g. 249/3) Satrlarn dalgalar iinde vatan sevgisi manas (inci tanesi gibi) gizlenmi durumdadr. Bu sebepten dolay da derya selin (yamurun) geliine kulak ayor. iir engin ve cokun bir deniz gibidir. Bu denizin kelimeler, terkipler ve msralardan meydana gelen dalgalar vardr. Yine, bu dalgalarn ierisinde, vatanlarndan (airin kalbinden) koparak gurbete yuvarlanm mana incileri gizlenmi durumdadr. Hint slubunun etkisi ile kaleme alnm olan bu beyitte eyh Galipin byk bir ustalkla ierisine birka anlam teksif ettii, mehur Teblerze-zd gevher-i galtn- gurbetem Mihr-i sadef sabh- Niburdur bana Humma titremelerinden doup gurbete yuvarlanm bir inci tanesiyim; istiridyenin i aydnl/ efkati benim iin Niabur sabah gibidir. beytinde olduu gibi, mecazi ve hakiki anlamlar bir arm zenginlii hlinde tablolatrlmtr. Bir defa, ilk beyitteki emvc (dalgalar) ve hubbul-vatan (vatan sevgisi) ibareleri dorudan doruya tasavvuftaki, varln birlii (vahdet-i vcut) inann telmih etmektedir. Cemal-i mutlak ve kemal-i mutlak sfatlarn haiz olan Cenab- Hak, suretler lemi aynasnda bu sfatlarla tecelli etmitir. Denizin dalgalanmas gibi ortaya kan bu tecelliler sonucu olarak, iinde insann da bulunduu varlklar, ana vatanndan kopmu bir inci gibi kesret lemi denizine yuvarlanmtr. air Nab, varln ortaya k ile ilgili bu speklatif izah iir varlnn vcuda geliine ve iirin anlamnn ortaya kna da yanstmak sureti ile iirin satrlarn denizin dalgalarna, airin kalbini ve gnln mana incisinin, iinde olgunlat istiridyeye; manay ise airin gnlnden karak iir denizinin satrlardan olumu dalgalar arasna karan inciye benzetmitir. Nabnin beytinde, ayrca incinin istiridye iinde oluu ile ilgili mehur efsaneye de telmih yaplmtr.

DL ve EDEBYAT

dizilmesi ile neticelenir. Bir inci gerdanln deeri, onun zerindeki incilerin ve dier ss elemanlarnn toplam deeri ile llemez. Bu gerdanla asl deerini kazandran ey, sanatkrn gerdanln maddi unsurlarna ynelik estetik mdahalesidir. Artk zarif boyunlar ve endaml vcutlar sslemeye hazr hle gelmi bulunan gerdanlk, kuyumcu ustasnn tasarm gc ile birka kat daha deerlenmitir. iirin deerini de salayan, sz sanatkrnn mdahalesidir. Bu mdahale anlam, ses ve renk asndan belli bir deeri olan kelimelere birka kat deer katm, onlar ince anlam ipliklerinin zerinde en estetik bir biimde sralayan airin ruh flemesi ile deta canlanmtr. Beyitte iirin gzle grnen lafz (sz) ksm gerdanln, gzellii ve parlakl ile gzleri kamatran inci tanelerine benzetilmi; grnmeyen mana ksm da bu muhteem inci tanelerinin ortasndaki delikten kendisini belli belirsiz gsteren ince iplii gibi dnlmtr. Gerdanln iplii, grnmedii hlde nasl inci tanelerinin dizi hlinde bulunmalarn salyor ve ona sanatkrn hayalinde verdii dzeni gerekletiriyorsa; iirin manas da, metnin iinde grnmedii hlde kelimelerin arasndaki irtibat salyor, onlara deta hayat veriyor. Nab airin kelimelere ruh verme meselesini baka bir beytinde de yle dile getirmektedir: Hayl-i ire aceb rh virdn ey Nb

20

Bu efsaneye gre, denizin dibinde bulunan istiridyeler nisan ay geldiinde kyya kar ve kapakklarn aarlar. Nisan yamuru damlalar bu ak kapakklarn ierisine girdiinde istiridyeler kapakklarn kapatp denizin ierisine dalarlar ve bu yamur damlacn inciye dntrrler. te, beyitteki denizlerin yamurun geliine kulak a meselesinin asl budur. Ayrca air kulak anlamna gelen g szcn deniz ile birlikte kullanmak sureti ile iham- tenasp yolu ile balk kula da denilen istiridyeyi hatrlatmaktadr. Beyit btn bu mecazi ve hakiki anlamlar yanstmann yannda, dil ve anlam varlmz asndan nemli bir bilginin de kapsn ayor. Beytin anlam rgsne gre, metinler ierisinde ve lgatlerde genellikle akarsuyun tamas sonucu meydana gelen su baskn (sel) anlamnda kullanlan seyl szcnn bir anlamnn da gkten youn bir ekilde boanan yamur olduu anlalmaktadr. Lafz: Nutuk ve rakam; mana: El dememi gzel (peri) Nb gelr vcda ya nutk u ya rakamla Dze-i man pek ikre gelmez24 Ey Nab! Manann el dememi gzeli pek yle uluorta (arlara icabet edip) gelmez. Onun gelmesi ancak nutuk veya rakam (bys) ile mmkndr. Nabye gre, mana perisi kendiliinden ortaya kp grnmez; onun ortaya kartlmas iin nutuk veya rakam bys yani stn bir airlik gc gereklidir. Beyitte air bycye benzetilmitir. Bu byc, manann el dememi perilerini armaktadr. air bunu yaparken de ya sz (yksek sesle konuma) veya kalemle yazma usuln kullanr. Burada iirin yazm esnasnda airlerin kulland iki yntem akla geliyor. Bunlardan birisi; airlerin ezberlerinden ve yksek sesle iir yazmalardr. Bu, gerekten de sanki grnmeyen lem varlklar ile bir konuma ve bir irtibat akla getirir. air, gzlerini kapatm; deta ilham perisi ile konumakta, onu hatta jest ve mimikleri ile davet etmektedir. kincisi de, airin veya yazarn, eline kalem alarak ilham perisini beklemesidir. air bunlardan hangisini kullanrsa kullansn, sonucunda, bycnn birtakm kelimeleri tekrar ederek yahut kalemle kt zerinde baz iaretler karalayarak cin armas gibi, anlam (mana) perilerini getirmeye

muvaffak olur. Bu anlam perileri iirin satrlar ierisinde btn cazibeleri ile kendilerini gsterir ve gzellik aray ierisindeki insanlar kendilerine meftun ederler. Tabir (lafz): Karanlklar lkesi; mana: Abhayat Zr-i tabrdedr b- hayt- man Nbiy yok yire evrk siyh eylemedk25 Ey Nabi! Mana abhayat tabirin altnda bulunuyor. Yok yere katlar (mrekkebin) siyahna boyamadk ya. Beyit mehur abhayat (lmszlk suyu) efsanesine telmih yaplarak kurgulanmtr. Bu efsaneye gre, abhayat; bir damlas bile insan lmszle eritiren sudur. skender-i Zlkarneyn, abhayat bulmak iin, yanna Hzr da alarak zulmat (karanlklar) lkesinde gnlerce askeri ile birlikte yrmtr. Bir mddet devam eden bu yry sonucunda Hzr abhayat bularak imi; ancak skender-i Zlkarneyn yolunu ararak geri dnmek zorunda kalmtr. Nab, iirin yazsn, mrekkebin siyah rengi sebebi ile karanlklar lkesine benzetmi; iirin mana unsurunu da zulmat lkesi durumundaki yaznn ierisinde gizlenmi bulunan lmszlk suyuna (mana abhayat) tebih etmitir. Beyitten anlalabilecei gibi, air bir iirde esas olann mana olduu kanaatindedir. iirin szl ksm (lafz), iinde, insana ebed hayat neesi veren mana ab-

DL ve EDEBYAT

21

zemininden ok yksek tefekkrn, esiz duygu ve dncelerin ulv semasna ykseltir. Burada manann -iki tarafl- kanada, daha dorusu kanatlara benzetilmesi ilgintir. Kuun kanad manasna da gelen arapa cenah szc ayn zamanda taraf, boyut, katman anlamlarna da gelmektedir. Bu ise, klasik iirde tek boyutlu deil; ok boyutlu mana unsurunun tercih edildiini gstermektedir. Burada, 19. yzyln nemli airi Yeniehirli Avnnin u beyti hatrlanmaldr: ir o hmdr kim iki leme pinhn Bir cevv-i mukaddeste hafiyyt-tayerndr27 Bu beyitte airi tanmlayan Yeniehirli Avn, onu iki leme (dnya ve ahiret) bile gizli mukaddes bir hava boluunda gzlerden tamamen uzak hlde kanat rpan hma kuuna benzetmektedir. iir: Elmas; mana: Elmasn parlts Var ise zmnnda bir n-g-zed man-i ter Kta-i er hodur kta-i elmsdan (g. 549/2) Eer ilerinde hi duyulmam taze manalar var ise, bir kta iir, elmas parasndan daha deerlidir. Nab bu beyitte bir para (kta) iir ile bir elmas paras arasnda benzerlik ilikisi kuruyor. Ona gre, ierisinde gzel, orijinal ve hi duyulmam taze manalar tayan bir iir paras, elmas mcevherinden daha kymetlidir. Bu nitelikteki bir iir insan ruhunda elmas mcevherinden daha ok ho duygular uyandrr. Elmas, zmrt, yakut gibi toprak altnda bulunan deerli talar, gne n krarak rengrenk klar yaydklar iin insan ruhunda gzellik duygular, estetik heyecan uyandrrlar. te iirler de tpk elmas kristalleri gibi, bilgi, ak, hikmet klar yayar ve insan ruhu zerinde esiz mcevherlerin uyandrd etkiyi brakrlar. Bir elmas parasnn kymeti, iinde tad kristalizasyon gcdr. Ayrca topraktan tabii hliyle kartlan elmas paralar ustalarn eli ile tralanr ve bylelikle krma gleri artrlr. zerinde saysz yzeyler oluturulan byle bir elmas paras artk etrafna gz alc k tayflar yanstmaya balar. iir de ite byledir. O, airin tabiatnn (ruhunun) madeninde olgunlam; ayrca keskin zeksnn kalemi ile de tralanarak bir sz mcevherine dnmtr. Byle bir iir insanlarn ruhlar zerinde ho etkiler brakan, gzellik duygularn harekete geiren klar, sesler neretmeye hazrdr.

hayat bulunduu iin deerlidir. Eer iinde bu mana lmszlk suyu bulunmasayd, iirin lafz unsuru, insann yolunu kaybedecei karanlklar lkesi olmaktan teye bir anlam ifade edemezdi. (iir): Hma kuu; mana: Kanat Zih hm-y blend-iyn ki devr eyler Cenh- man ile mversn ilhmun26 Ycelerde yuva tutmu ne gzel (iir/lafz) hmasdr ki, ilhamn telerini manann kanatlar ile devr eder durur. Lafz ve mana btnl ierisinde varlk sahnesine km bulunan iir, ilham gnn en st katmanlarnda kanat rpp duran bir hma kuudur. Bu iir hmasn hayal fezasnn ycelerine kartan kanat ise manadr. Klasik iirimizde refah, saadet ve baht akllnn sembol olmak zere kendisinden oka bahsedilen ve her vesile ile ycelikler ve manevi stnlkler hususunda bir tebih ve telmih unsuru olarak kullanlan hmann dier ad da devlet kuudur. Efsaneye gre, yuvas gkyznn derinliklerinde olan hma kuu ok ykseklerde uar, asla yere inmez; utuu esnada kanadnn glgesi kimin bana derse, o kii padiah olur. Grld gibi, beyitte iir, insan ruhuna gzellikler, saadet duygular ve yksek manev lezzetler bahettii iin, hma kuuna benzetilmitir. Bu iir hmas ilham gnn en st katmanlarnda umaktadr. Bu hmann kanatlar da iirin ierisinde kat kat yer alm bulunan mana unsurudur. Bu mana kanatlar iiri alelade ve aalk dncelerin

22

DL ve EDEBYAT

iirdeki bu, elmas mcevheri etkisi uyandran ey, ondaki mana unsurudur. Mana, tpk bir elmas parasnn ierisinde kristalizasyonu salayan younluk gibi, iirin (szn) can alc -daha dorusu hayat verici- unsurudur. inde gzellik duygusunu harekete geiren taze ve orijinal manalar bulunmayan bir iirin, etrafna renkli klar sama gc bulunmayan deersiz bir elmas parasndan fark yoktur. Tabiat: Hz. Meryem; mana: Ruh (Hz. sa) Her tabatdan md eyleme man-y latf Rh kbil mi tevelld ide her Meryemden28 Her (airin) tabiatndan latif manalar kacan sanma! Her (ismi) Meryem (olan)dan Ruhullah (Hz. sa)nn domas mmkn mdr? iirdeki lafz - mana ilikileri ile ilgili olarak divan iirinde yaplan en gzel benzetme ocuun ana rahminde teekkl edip buradan bin bir glkle ve youn sanclar sonucu dnyaya geliidir. Tabii, anne - ocuk ilikisinden bahsedildiinde ilk akla gelen ey, Hz. Meryemin olaanst bir ekilde (babasz olarak) Hz. say dnyaya getiriidir. iirde de zaman zaman airin kendisi, airlik tabiat (tab), zaman zaman da iirin lafz (sz) ksm Hz. Meryeme; buna mukabil, iirin manas ise Hz. saya tebih edilmitir. airlik tabiatnn (tab) Hz. Meryeme tebihinde benzetme yn, mucizevi dourganlk zellii ile Meryemin el dememilik, saflk, temizlik (bakirelik) vasfdr. airler bylesi benzetmelerle, tabiatlarnn rahminde olaanst bir ekilde ve hi kimsenin ahit olmayaca bir ekilde iir ocuklar (salar) dnyaya geldiini anlatmak isterler. Manann Hz. saya tebihinde gz nnde bulundurulan benzetme yn ise, iirde ounlukla ruh szcnn de zikredilmesi yolu ile hatrlatlan, Hz. sann ruhullah (Allahn ruhu) sfatdr. Burada hatrlanmas beklenen bir husus da lafzn ierisindeki mana unsurunun, bedenin iindeki ruha benzediidir. airler manadaki ruh benzerliinden hareket ederek ve ruh kavramndaki Allahn ruhu (ruhullah) armndan yararlanmak sureti ile, iirin mana unsuru ve Hz. sa balantsn kurarlar. te air Nab btn bu bilgilere ve kelimelerin ihtiva ettii mana ve armlara dayanarak diyor ki: Kendine airim diyen her kiinin tabiatndan (gnln-

den) latif manalar tayan iirler kacan umma! smi Meryem olan her kiiden (yani kendini air diye tantan her insandan) ruhullah (yani olaan st manalar) domasn beklemek mmkn deildir. Nabnin bu beytinde manann Hz. saya benzetilmesindeki vech-i ebehlerden birisi de; mana unsurunun Hz. Meryemin kucandaki sa tablolarndaki gibi, iirin lafz unsuru tarafndan kuatlmas ve szn ierisinde, sann, annesi Meryemin karnnda (batnnda) bulunuu gibi, grnmeden mevcut oluudur. 15. yzyln nemli airlerinden Mesihnin u beyti de iire ait bu benzetmenin baka bir rneini sergilemektedir: Man-y cn-fen ile iri Meshnn Meryem-drr ki sy alm kucana29 Meshnin cana can katan anlamlarla dolu iiri, tpk Hz. say kucana alm Meryeme benzemektedir. Sz: Tuzak; mana: Ahu-y gayb B-tze istire olmaz lgatde lezzet h-y gayb- man dmek gerek ikre30 Taze olmayan bir istiare, lgatte lezzet vermez. S-

23

DL ve EDEBYAT

DL ve EDEBYAT

zn tuzana manann gayb (vahi, her yerde grnmeyen) ahusu dmelidir. Nabye gre, iirin ierisinde kullanlan harclem benzetmeler, herkesin tand ve bildii tebihler, yenilikten ve orijinallikten uzak mazmun ve istiareler iir okuyucusunun dimanda estetik heyecan uyandrmaz. Bunlarn tad tuzu yoktur. Sanat ve edebiyatta mana asndan yenilik, tazelik ve orijinallik gerekir. Nab bu fikrini beyitte ifade ederken bir av ve avc istiaresinden yararlanmaktadr. Beyitte air, avcya; iir, avcnn kurduu tuzaa; grlmemi ve duyulmam gzellikteki manalar da tuzaa dmesi umulan ceylana benzetilmitir. Beyitte, manann sfat olarak belirtilen ah-y gayb terkibi aslnda gayb ahusu gibi bir anlam tamaktadr. Ancak buradaki gayb szc, bilinen manev lem, gzle grlmeyen lem anlamndan ok gzlerden uzak, insana grnmeyen, ok ender bir ekilde grlen, vahi anlamnda kullanlm; dolaysyla, eine ve benzerine kolay kolay rastlanlamayacak derecede yeni, orijinal ve taze mana ve mazmunlar iin bir benzetme unsuru olmutur. (Sz, suret): Fener; mana: Mum Feneri ren iden em-i ziy-gsteridr Nr- btnla virr srete saykal man31 Hayl fenerini aydnlk eyleyen, iindeki k ya-

yan mum olduu gibi; mana da batn (i lem) nuru ile, surete parlaklk verir. Bu beyitte de iirdeki lafz ve mana ilikisi, eskiden halkn hayal feneri dedii fanus- hayal ile tablolatrlmtr. Eskiden bir aydnlanma arac olarak kullanlan hayal feneri veya fanus- hayal etrafa eitli ekillerde kl grntler yayan, bir nevi gece lambasdr. Bu hayal feneri brmcekten yaplm, mil yardm ile dnen ve ortasnda mum bulunan bir silindirdir. Ortasnda yanan mumun yayd scaklk ile milin etrafnda dnen silindir fanusun zerindeki renkli ekiller, n yardm ile darya yansr ve elenceli bir grnt ortaya kar. Nab ite bu fanus- hayal denen oyuncan grntsnden yararlanarak iirdeki lafz ve mana ilikisini tanmlamaya alyor. Nabye gre, bu hayal fenerinin etrafna kl ekiller yaymas, ortasnda yanan mum sebebi iledir. Mum hem bir mil etrafnda hareketli olarak yerletirilen fanusun dnmesine neden olur hem de yayd k ile brmckten yaplm silindir fanusun zerindeki ekillerin dnerek grnmesini salar. te bylesine byl grntlerin kayna olan iir fenerinin, etrafna rengrenk klar yaymasna neden olan ey de mana unsurudur. Nasl mum fenerin ierisinde grnmedii hlde k yayar ve grntlere sebep olursa; mana unsuru da iirin ierisinde gzle grnmedii hlde, batn nuru ile iirin suretine canllk ve parlaklk verir. Lafz: Gzn (grme duygusu) gdas; man: Kulan (iitme duygusu) gdas Semn gds man-i pkze-nutkdur emn gds hsndr anla hikyeti32 (Ey dost!) Olaya doru bir ekilde bakarsan, anlarsn ki; iitme duygusunun gdas parlak ve gzel szlerle dile getirilmi mana; grme duygusunun gdas ise gzel ve dzgn yazdr. Sanat ve edebiyatn insan ruhunu beslemek, ona canllk katmak ve duygularmzn gdas olmak gibi bir grevi bulunmaktadr. Bu yzden sz ve edebiyatn ruh ile yakn bir ilikisi bulunmaktadr. Mesela air Fuzulye gre sz (syleme kabiliyeti ve natka) candan (ruhtan) baka bir ey deildir: Cn szdr eger bilirse insan Szdr ki diyerler zgedir cn33

24

Eer insan iyi dnrse, cann (ruhun) szden (sz syleme kabiliyetinden) baka bir ey olmadn anlar. Cann (ruhun) bundan baka bir ey olduunu ileri srenler, bo bir sz sylemi olurlar. Nab de ite bu bak asyla iiri deerlendirmektedir. Ona gre, bir edeb eserin kelimelerinin inci gerdanl andran dizisi ve estetik llerle terkip edilmi hatt (yazs) gzn (grme duygumuzun) gdasdr. Bunun yannda, gzel yaz ve ahenkli kelimelerle ifade edilen latif anlamlar ise kulamzn yani iitme duygumuzun gdas olmaktadr. Sanldnn aksine, renmede ve bilmede kulak (iitme duygusu), gzden (grme duygusundan) daha fonksiyoneldir. Bu husus Kuran- Kerimde de iitme duygusunu ifade eden sem szc, grme duygusunu ifade eden basar szcnden daima nde zikredilmek suretiyle (Ve hves-seml-basr gibi) teyid edilmektedir. iirin szl ksmnn dzenlilii ve gzellii grme duygumuzu besler ve onun gdas olurken; edeb metnin ruhu durumundaki -gzel sz, gzel yaz ve gzel sesle ifade edilmi- anlam ise, ruhun ve kalbin en kestirme yolu olan kulan (iitme duygusunun) gdasn oluturur. Lafz: Srme; man: Gz Ben ol meta-i dze-i hsn-i beynam ki Sevd- dde-i h-y man srmednumdur34 Ben el dememi sz gelinini ssleyen meata-

ym. Mana ceylannn gzlerinin karas benim srmedanmdr. Nab, airi bir kere daha metaya (gelini ssleyen kadna) benzetiyor. Ona gre air, gzel sz ve estetik ifade (hsn-i beyan)n el dememi gelininin yzn sslemekte ve gerdee hazrlamaktadr. Bu air meatann gzel sz gelininin gzne ektii srmenin srmedan ise mana ahusunun gzlerinin karasdr. Bu demektir ki; gzel sz ssleyen ve onun gzelliini ortaya kartan ey, iirin mana unsurudur. Lafz : Kadeh; mana: arap Dil nee-yb- zevk olamaz b-mey-i shan Man-i tze bdesidr humun benm35 (g.521-4) Gnl sz (iir) kadehi olmakszn zevk neesini elde edemez. Taze manalar benim ruhumda arap etkisi uyandrr. Beyitte iirin sz ve anlam unsurlarnn ilikisi kadeh ve arap ilikisi ile rneklendirilmitir. Nabye gre, insann akl iir kadehi olmakszn gam ve kederden kurtulup zevk ve neeye dalamaz. Akl insani hayatn kesin izgilerle izilmi nesnel yann oluturur. O, zevk, nee, keyif gibi eylerden ok; yasaklar, ller ve acmasz hkmler ile ilgili bir kuvvedir. nsan bu kuru akl ile nee, zevk ve keyiften hep uzak kalr. nsann akl ancak iir kadehinin iindeki mana arab ile kendinden geer; gam, keder ve tasalardan

25

DL ve EDEBYAT

Grld gibi Nab bu beytinde; daha nce izahn yaptmz Semn gds man-i pkze-nutkdur emn gds hsndr anla hikyeti beyti ile uyumlu bir estetik tutarllk sergilemektedir. Hatrlanaca zere Nab bu beyitte iirin lafzn gz (grme duygusu) ve manasn ise kulak (iitme duygusu, dima) ile ilikilendirmi; iirin ekil gzelliini gzn gdas; mana gzelliini ise kulan (diman) gdas olarak nitelendirmiti. Nab iirin d grnn, szsel gzelliini Hz. Yusufa; manasn ise Hz. Yusufun gmleinin kokusuna benzettii beytinde de ekil gzelliinin gz (grme duygusu) ve mana gzelliini dima ile ilikilendirerek byk bir estetik tutarllk sergilemi ve bununla da klasik edebiyatmzn asrlar ierisinde gelierek kusursuz bir i sisteme ve hendesi bir mkemmeliyete ulatnn en gzel rneini gstermitir.

kurtulur, sarholuun tadn alr; nee ve zevk lemine dalar. Bu ise ak hlidir. nk ak gelince zaten akl gerilemekte ve ekip gitmektedir. Beyitte iirin szl ksmnn kadehe; manann ise araba benzetilmesinin nedeni, kadehin arabn; szn ise manann kab oluundandr. Lafz: Hz. Yusuf; (mana): Gmlein kokusu eh-i dilden tul itdke Nab Ysuf- nazmum Ald em-i lem dehri by- prehen tutd36 Ey Nab! iirimin Yusufu gnl kuyusundan her ktnda, lem (Yakubu)nun gzleri ald ve gmlein kokusu btn yeryzn tuttu. htiva ettii gl telmihlerle btn bir Yusuf kssasn sinema perdesi gibi gzlerimizin nnde canlandran beyitte iirin lafz Yusuf Peygambere; airin gnl (tab), Yusufun atld kuyuya; btn insanlarn dikkatleri Hz. Yakubun m iken alan gzlerine ve iirin anlam da, Hz. Yakubun gzlerinin almasna vesile olan, Yusufun gmleinin kokusuna tebih edilmitir. Nab bu beyitte airliini vmekte ve kendine yle seslenmektedir: Ey Nab! Senin iirlerin, Hz. Yusufun, atld kuyudan kar gibi, gnlnn derinliklerinden kendini her gsterdiinde, o iirlerin insan kendinden geiren manalar, tpk Hz. Yusufun gmleinden gelen kokunun Yakubun gzlerini at gibi, insanlarn gnllerini amaktadr. iir, ekli gzellik asndan, mucizevi gzelliin sembol olan Yusuf Peygambere benzetilmi; ancak iirin iinde sakl bulunan mana unsuru da, Yusufun gmleinden kan gzel koku olarak dnlmtr.

SONU
Klasik Trk edebiyatnn zengin ve renkli kltr kaynaklarna dayanarak olduka baarl iirlere imza atan Urfal Nabnin divannda iirin lafz ve mana unsurlar arasndaki ilikiyi ele alan bu almada edebiyatn iki temel unsurunun hangi tebihlere konu tekil ettiini ve bu tebihlerdeki benzetme ynlerinin bizi ne tr tespitlere sevk ettiini irdelemeye altk. almadaki ana gaye elbette ki yalnzca lafz ve mana unsurlarndan ve bunlarn birbirleri ile ilikilerinden hareketle Nabnin hangi benzetmeler yaptn ortaya koymak deildi. Asl olan; bu benzetmeleri yaparken airin zihn olarak hangi benzetme ynlerinden hareket ettii, buna bal olmak zere, bir byk sanatkrn ruhi, akli ve estetik fonksiyonlarnn edeb retim esnasnda nasl bir yaratc sistemle altn anlamaya almakt. Bu almada vardmz sonular birka madde hlinde sralayalm: 1. Divan airlerinin iirlerinde ok zengin kltr, tarih, din, tasavvuf, mitoloji unsurlarnn yannda son derecede gelimi bir poetik dikkat kendini hissettirmektedir. 2. Bu poetik dikkat divan iirinin ilk rneklerinin grld tarihten 19. yzyla kadarki uzun zaman diliminde kendi ierisinde olgunlaarak gelimi ve hendes bir mkemmeliyete ulam son derecede

26

DL ve EDEBYAT

Hoa bak ztna kim zbde-i lemsin sen Merdm-i dde-i ekvn olan demsin sen (Ey dost!) Kendi gereine hoa bir nazarla bak da, lemin z ve kinatn gz bebei olduunu anla.

27

DL ve EDEBYAT

gl ve nemli bir doku durumundadr. 3. iirin iir ierisinde dile getirilen felsefesi olarak tanmlayacamz divan iiri poetikas hususu gz nnde bulundurulmadan ve bu meselenin sistematii tam anlamyla zlmeden klasik iirimizin duygu ve dnce dnyasna salkl bir ekilde nfuz imkn yoktur. 4. Bu konu klasik iirimiz bakmndan dnya apnda byk bir imtiyaz ve milletimizin kltrel zenginlii asndan da bizim iin bir iftihar vesilesidir. 5. Divan iirindeki bu poetik g, klasik edebiyatmzn gerekten kkl ve kudretli bir edebiyat gelenei olduunun da en byk kant durumundadr. 6. Klasik edebiyatmzn iir felsefesini oluturan kavramlar listesinin iinde hi phesiz lafz (iirin szl ksm) ve mana (iirdeki anlam) unsurlar en bata gelmektedir. 7. Divan iirindeki lafz-mana ilikisinden hareket edilerek yaplan benzetmeler, tebihler ve istiareler bir taraftan klasik iirimizin estetii binasnn temel yap talarn tanma frsat olutururken; dier taraftan ruh-madde, Tanr-lem, hayatlm, dnya-ahiret ilikileri ile alakal olarak mill hafzamza nakedilmi bulunan felsefi deerler sistemimizin de tespiti imknn tanmaktadr. 8. Divan iirini vcuda getiren kltrel zeminde kendini ok gl bir ekilde hissettiren poetika konusunun bize hatrlatt en nemli gereklerden birisi de sistemli dnn ne kadar nemli olduu hususunun Osmanl aydnlar tarafndan net bir ekilde anlalm bulunduudur. 9. Divan iirine kar yneltilmi bulunan, snrl mazmunlarla ve klielemi benzetme unsurlaryla gerekletirilen bir edebiyat olduu yolundaki sulama btnyle yanltr ve metinlerine tam anlamyla nfuz edilememi byk ve kudretli bir edebiyat geleneine kar yaplm cahilane bir ithamdr. Aslnda ideolojik ve siyasi n yarglardan hareket edilerek ve divan iirinin metinleri, kavramlar ve poetik sistemi ile ilgili yaygn bilgisizlikten kaynakland anlalan bu kanaat klasik iirimizin snrsz zenginlii ierisinde bulunan gz kamatran sistemi alglayamamann sonucudur. Vahdette kesreti, kesrette vahdeti grebilmek, gerein gz bebeini tehis edebilmek iin hadiseye hoa bir nazarla bakmak gerekmektedir. eyh Galibin dedii gibi:

_ KAYNAKA _

* Akku, Metin, Nef Divan, Aka Yaynlar, Ankara 1993. * Avar, Ziya, Revan Divan, Sebat Ofset Matbaaclk, Konya 2007. * Ayan, Hseyin, Cevr Divan, A.. Yaynlar, Erzurum 1981. * Bilkan, Ali Fuat, Nab Divan, M.E.B. Yaynlar, stanbul 1997. * avuolu, Mehmed, Talcal Yahya Divan, .. Edebiyat Fakltesi Yaynlar, stanbul 1977. * Eliak Muhittin, Tokatl Kn Divan, Baslmam Yksek Lisans Tezi, .. Trkoloji * * Aratrmalar Merkezi, Baslmam Yksek Lisans Tezi, 1992. * Ernsal, smail, Tacizade Cafer elebi Divan, .. Edebiyat Fakltesi Yaynlar, stanbul 1983. * Fuzul, Leyl ve Mecnun, haz. Muhammet Nur Doan, Yelkenli Yaynevi, stanbul 2008. * pekten, Haluk, Nail Divan, Aka Yaynlar, Ankara 1990. * Kalkm, Muhsin, eyh Galip Divan, Aka Yaynlar, Ankara 1994. * Mengi, Mine, Mesih Divan, Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu Atatrk * Kltr Merkezi Yayn, Ankara 1995. * eyh Mehmet, Risale-i Noktatl-beyn, Agah Srr Levend, Divan Edebiyat- Kelimeler ve Remizler Mazmunlar ve Mefhumlar, s. 16, Enderun Kitabevi, stanbul1984. * Tarlan, Ali Nihat, Necat Beg Divan, M.E.B. Yaynlar, stanbul 1997. * Talcal Yahya, Ysuf ve Zelh, haz. Mehmed avuolu, .. Edebiyat Fakltesi Yaynlar, stanbul 1979. * Turan, Lokman, Yeniehirli Avn Divan, A.. Sosyal Bilimler Enstits baslmam doktora tezi, 1998.

_ DPNOTLAR _
1. Bilkan, k. 1/1. 2. Bilkan, g. 414/3. 3. Bilkan, g. 92/3. 4. Bilkan, k. 1/2. 5. Bilkan, g. 73/6. 6. Bilkan, g. 549/5. 7. Bilkan, g. 751/4. 8. Bilkan, k. 6/16. 9. Bilkan, k. 28/8. 10. Bilkan, k. 9/68-69. 11. Bilkan, k. 20/40. 12. Bilkan, g. 368/4. 13. Necat, g. 167/10. 14. Bilkan, g. 433/8. 15. Bilkan, g. 28/2. 16. Bilkan, g. 553/4. 17. Bilkan, g. 28/6. 18. Bilkan, g. 62/5. 19. Bilkan, g. 74/1. 20. Hristiyanlktaki teslis (trinite) inancnn slam kltr zerindeki etkisinin ilgin bir rnei gibi duran, k, mauk ve akn birlii konusu ile ilgili olarak u alnt olduka aklaycdr: Ey birader-i k, nki Hak Telnn kend cemal kemali kendye malm idi. Amma diledi kim kesret yinesinden tecell ide; ta ceml keml ile akbazlk ide. Ve ol yzden dilei var, yineden kendi hsnn gre. O vecihden Allaha k dirler. Yani kendi cemline ve hsnine mauk dirler. Ve Hakkn iradetine ak dirler. Pes k u mauk u ak, aslda birdir., eyh Mehmed. 21. Bilkan, g. 89/7. 22. Bilkan, g. 170/5. 23. Bilkan, g. 249/3. 24. Bilkan, g. 295/7. 25. Bilkan, g. 408/5. 26. Bilkan, g. 421/11. 27. Turan, k. 14/12. 28. Bilkan, g. 559/5. 29. Mengi, g. 217/5. 30. Bilkan, g. 802/3. 31. Bilkan, g. 861/9. 32. Bilkan, k. 16/41. 33. Fuzul, b, 3075. 34. Bilkan, g. 64/2. 35. Bilkan, g. 521/4. 36. Bilkan, g. 875/7.

You might also like