You are on page 1of 414

Hakan ERTAŞ ; Genel Koordinatör olduğunu, iş adamı olduğunu ve

hayatının DYP de geçtiğini,


Burhan ERDOĞMUŞ ; İstanbul Koordinatörü ve iş adamı olduğunu,
Şerafettin ÇIKAR, Ömer Faruk İNCELER, Hasan İŞGÖRENER, Haluk KESİM
ve Ergün YALIN isimli şahıslann Bandırma'dan arkadaşlan olduğunu, ANAP kökenli ve
Lobi'ye kendisinin üye yaptığını, Lobi'de herhangi bir görevlerinin olmadığını,
Üst aramasında elde edilen "ANAP, DYP, MİSYONU BİTTİ, MHP'DE BİTİYOR.
BUNDAN SONRA MERKEZ SAĞ BAŞLAYACAK""PUTİN'İN YERİNE GELECEK
CUMHURBAŞKANI ÇALIK İLE GÖRÜŞECEK BUNU NASIL AYARLARIZ. GEMLİK
GÜBRE FABRİKASINI RUSLAR İSTİYOR" el yazısı ile yazılmış notu kendisinin
yazdığını, Suderman isimli bir şirket kurma aşamasında olduğunu, kendisinin şirkete
girmediğini, Genel Müdür olarak şirketin işle ilgili takibini yapacağını, bu şirketin çelik
konsrüksiyon fabrikalan yaptığını, şirketin ortaklanndan Ömer İNCELER isimli şahısın
ismini hatırlayamadığı genç bir arkadaşla birlikte Bandırma ilçesine yanma geldiğini, bu
arkadaşlann daha önce Türkiye'de yaşayan Rus işadamlan ile görüştüğünü, Ruslann aynı
zaman da Gazprom şirketlerinin alt şirketleri olduğunu, Türkiye'de Çalık Holdingin
olduğunu, Rusya'da Mart ayında Putin'in yerine gelecek olan Başbakan ile Çalık Holding
sahibini randevu alıp tanıştırabilirlerse Türkiye'de Gemlik'teki Gübre Fabrikası ve enerji
sektörü ile ilgilendikleri için Çalık Holdinge ulaşabilir miyiz diye kendisine sorduklanrnı,
kendisinin de konuyu ciddiye almayıp ilgilenmediğini, bu notlann o görüşme esnasında
almış olduğu notlar olduğunu,

Sedat PEKER isimli şahsı tanımadığını, İlk Haber Gazetesi sahibi İhsan
KURUOĞLU isimli şahsın Erdek'te bulunan Oteline İhsan KURUOĞLU'nun yöneticisi
olduğu Öztürkler Forum sitesi içersinde yer alan yaklaşık 30 kişilik bir grubun iki günlük
gezi için geldiğini, kendisinin de hafta sonları otel yakın olduğu için çay içmeye
gittiğini,bu sırada forumdan gelen grupla tanıştığını, gençlere konuşurken hepsinin
milliyetçi görüşe sahip insanlar olduğunu anladığını ve foruma girmeye başladığını,
Ahmet ORAK isimli şahsı Öz Türkler ve Genç Türkler sitesinin admin (yönetici) si olarak
tanıdığını, Avukat Utku isimli şahsı tanımadığını, Ahmet ORAK siteden ayrılırken site
yönetimi ile aralarmda tartışma geçtiğini,
İLKAY CEYLANLAR (ÖZTÜRKLER GENEL MÜDÜRÜ) İSİMLİ ŞAHSIN 20.01.2007 TARİHLİ
MERHABA SEDAT ABI BAŞLIKLI SEDAT PEKER'E HİTABEN YAZMIŞ OLDUĞU MEKTUPTA " İLKAY
SİTEDE YAZI YAZAN ORHAN TUNÇ'UN ÇIKARMANI RİCA EDİYORUM. BU ADAMI 2 SENE EVVEL İHSAN
KURUOĞLU NUN ERDEK TE OTELİ ALDIĞI ZAMANLARDA TANIDIM. OTELE O ZAMAN FORUM
YÖNETİCİSİ OLAN CENGİZ İN DAVETİ ÜZERİNE. DAHA SONRA İHSAN BEYİN ODASINDAKİ TOPLU BİR
SOHBETTE SÖYLEDİĞİ BAZI LAFLARDAN DOLAYI DİKKATİMİ ÇEKTİ, EMEKLİ DAİRE BAŞKANI (MİT)
OLDUĞUNU SÖYLEDİ. SEDAT BANA ÇALIŞIRLAR BENİM ADAMIMDI VS VS TÜRÜ BAZI LAFLARI VAR.
ODA BELLİ ARALIKLARLA TAKSİMDE TOPLANIP MASA BAŞINDA VATAN KURTARIYORLAR. SEDAT
PEKERİN AMİRİ GİBİ GÖRÜNDÜĞÜ İÇİNDE BU ZAT ÇOKÇA PİRİM YAPIYOR. KENDİNİ DERİN GİBİ
GÖSTERİP PRİM YAPAN BU ADAMIN BÜYÜSÜNE KAPILIP SİTEDEN PEŞİNE ÇOK İNSAN TAKILDI. SAÇMA
SAÇMA KONULARDA HAYALİ OPERASYONLAR VS VS PLANLIYOR AKILLARINCA DERİN
DEVLETÇİLİK OYNUYORLAR. ÖN LOJİSTİK YAPAR GİBİ AYDA BİR MERKEZİ BİR YERDE BİR
TOPLANTI GİBİ BİR ŞEY YAPIP BURADAN KENDİLERİNE TARAFTAR TOPLUYORLARMIŞ. ORHAN
TUNÇ KENDİNİ EMEKLİ YARBAY OLARAK TANITIYORMUŞ, BORDO BERELİLERİN KOMUTANI VE
EN SON BU RÜTBE VE HİZMET BİRİMİNDEN EMEKLİ OLDUĞUNU ETRAFINDAKİ KİŞİLER İSE BU
BEYİ TANITIRKEN AMİYANE TABİRLE, TANZİM-TEŞHİRİNİ YAPARKEN YENİ BİR MİSYONUN
TEMSİLCİSİ, LİDERİ, BİLMESİ GEREKENLERİN BİLDİĞİ VE SAYGI DUYDUĞU ÇEKİNDİĞİ BİR KİŞİ
DİYE ADLANDIRIYORLARMIŞ. ORHAN TUNÇ İSİMLİ BEY SÖZ MECLİSİNİN HASIL OLDUĞU BİR ÇOK
YLERDE VE BU MUHABBETE ORTAK OLAN KİŞİ VEYA KİŞİLERE SEDAT BENİM EMRİMDE ÇALIŞTI
BEN SEDATLA ESKİ DOSTUM ESKİDEN BU YANA SIK GÖRÜŞÜRÜZ, BENİ SEVER SAYAR, BANA AYRI
KIYMET VERİR, BENİ DİNLER GİBİ DELİ SAÇMASI İFADELER KULLANMAKTAYMIŞ, ORHAN TUNÇ
HERKESE KENDİNİ TEMAD (EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ) BANDIRMA İLÇE BAŞKANI OLDUĞUNU
SÖYLÜYORMUŞ. GÜNEY MARMARA GAZETİCİLER _CEMİYETİ BAŞKANI OLDUĞUNU SÖYLEDİĞİDİR.
ORTADA ORHAN TUNÇ İSMİNDE BİR ADAJŞ^^^İftîl^JINA TOPLYADIĞI KENDİ REKLAM VE
SEMPATİZAN KİTLESİNİ OLUŞTURMA AM^CI OİLE (^^ŞİZMET EDEN KİŞİLER
(NERETVA),MUZAFFER KUL, engin ancan,fatih çatal ;hakan ertaş,burhan erdoğmuş,nuri
yılmaz,cemal(ülkümebedi), şeklinde beyanlarda bulunduğu, okunan ve gösterilen mektupta
geçen konularla ilgili sorulan soruya:
İfadesinin önceki bölümünde anlattığı gibi bu iddia edilen konuların hepsinin
iftiradan ibaret olduğunu, kendisinin TEMAD ikinci başkanlığı ve Güney Marmara
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olduğunun doğru olduğunuu, İlkay sitede herkes ile
sevilmediği için bu şahsın Ahmet ORAK ile arasındaki samimiyetten ötürü bu tür
uydurmalarda bulunmuş olduğunu, kendisinin böyle bir şey söylemesinin mümkün
olmadığını, ayrıca Sedat PEKER'i tanımadığını, İhsan KURUOĞLU'nun kendisinin
patronu olduğu, Selvi ZURNACI'yı Erdek'te ki Otelden tanıdığını, Necat SANCAK
(NERETVA)'m otele gelen grupta bulunan şahıslardan olduğunu, Muzaffer KUL'u
tanımadığını, Engin ARICAN'm İlk Haber Gazetesinin genel yayın yönetmeni olduğu,
Fatih ÇATAL'ı tanımadığım, Hakan ERTAŞ'm Lobi'den arkadaşı ve kendisi ile telefonla
tanışıklığının olduğunu, Burhan ERDOGMUŞ'un Lobi İstanbul Koordinatörü olduğunu,
Nuri YILMAZ'ı Lobi'den tanıdığını, Başkan Yardımcısı olduğunu,
Cemal(ÜLKÜMEBEDİ) tanımadığını,

İKAMETİNDE YAPILAN ARAMADA EL KONULAN (1) SAYFA "EKOVİZYON" İLE


BAŞLAYIP "03523304309" İLE BİTEN "SAYIN ATO BAŞKANI SİNAN AYGÜN VE DEĞERLİ EŞİ
ONURUNA VERİLECEK AKŞAM YEMEĞİ, 23 EKİM 2007 GÜNÜ SAAT 20:00 DA ANKARA KONYA
YOLU ÜZERİNDE ÇIRAĞAN RESTORANTTA GERÇEKLEŞECEKTİR.
BÜYÜK TÜRKİYE LOBİ KURUCULARINA SAYGILARIMLA.
LCV.Ş.ÇUKUR,HAKAN ERTAÇ
İ.SERDAR DEMİRBİLEK,T.DİKER, BURHAN AYDOĞMUŞ,KEMAL GÜNGÖRDÜ,
Ö.FARUK İNCELER,HASAN İŞGÖNERER, ABDÜLKADİR ORUÇ, HAKAN ÖZBEKLE, ALİ FUAT
ÖZEL, OKAN POLAT, NECAT SANCAK, ŞUAYİP GAZİ ULUSOY, MEHMET ÜNAL, ERGÜN
YALIN,NURİ YILMAZ, ADNAN YÜKSEL,REKLAM, BÜRO, ÖZAL RESMİ, LOBİ NE YAPAR" yazılı
doküman ile ilgili;
Kendisine gösterilen ve yüzüne karşı okunan yazının kendisine ait olduğunu ve
hatırladığını, Tevfik DİKER'in Sinan AYGÜN ve eşi adına Ankara'da yemek vereceğini,
bu yemeğe davet edilen Türkiye'ye hizmeti geçmiş (111) kişiye Büyük Türkiye Lobisi
adma şilt verileceğini, burada şilt verilecek kişilerin isimleri basında yayınlandığını,
giderlerin Sinan AYGÜN tarafından karşılanacağını, bu notlan Tevfik DİKER ile yapmış
olduğu telefon görüşmesi esnasında bu şiltlere ve davetiyelere ne yazalım diye düşünürken
aldığını,
Ş.ÇıkanLobi kurucusu olduğunu, Hakan Ertaç, İ.Serdar Demirbilek, T.Diker,
Burhan AYDOĞMUŞ, Kemal GÜNGÖRDÜ, Ö.Faruk İnceler,Hasan İŞGÖNERER,
Abdülkadir ORUÇ, Hakan ÖZBEKLE, Ali Fuat ÖZEL, Okan POLAT, Necat SANCAK
Şuayip Gazi ULUSOY, Mehmet ÜNAL, Ergün YALIN, Nuri YILMAZ, Adnan
YÜKSEL.
isimli şahısların Büyük Türkiye Lobisi üyeleri olduğunu,

Bekir ÖZTÜRK isimli şahsın telefonunda KMORHANTUNÇSBALIKESİR


05372983948 nolu kendisine ait isim ve telefon numarası tespit edilmesi ile ilgili;
Numaranın kendisine ait olduğunu, Bekir ÖZTÜRK isimli kişiyi tanımadığını,
kendisinin yazılarını yakından takip eden birisi olduğunu, Kuvvai Milliye isimli
sitesinde yayınlamak istediğini, Kuvvai Milliye isimli derneğin Balıkesir temsilcisi
olmak isteyip istemeyeceğini sorduğunu, derneğe üye olamayacağını ama yazılarını
sitelerinde yayınlayabileceklerini söylediğini, daha sonraki aramada sitede yazı
yazan emekli bir aibaym kitabım Bandırma'da satıp satamayacağını sorduğunu,
kendisinin de albayı gıyabında iyi biri olarak tapdî^fı içlffisa.bul ettiğini, (50) adet
gönderdiğini, şahsı şahsen tanımadığını, //^ </* \

. / -* * » v » a #
6 V A$
Bilgisayarında bulunan Lobi dokümanı
İKAMETİNDE YAPILAN ARAMADA ELDE EDİLEN MAXTOR MARKA E1H2B2LE SERİ
NOLU 40GB HARD DİSKİNİN YAPILAN İNCELEMESİNDE; DOC LOBİ ERGENEKON VE ÖZEL
KUVVETLER WORD BELGESİ İÇERSİNDE PETEKD-4.MP 3 BÖLÜM :ü 3)POLİTİKA BAŞLIKLI
İÇERİĞİNDE LOBİ İLE İLGİLİ BİLGİLERİN BULUNDUĞU 4) HEDEF 5)YÖNTEM BÖLÜM III
6) ORGANİZASYON PLANI BÖLÜM IV 7) KADRO 7/A) ELEMAN PROFİLİ 7/B) BİRİM
BAŞKANLARI 7/C) KÖPRÜ PERSONEL BÖLÜM: V 8) FİNANS BÖLÜM:VI 9) GENEL
DEĞERLENDİRME BÖLÜM:VII 10) SONUÇ VE ÖNERİLER LOBİ TASARIMIN SON HALİNİ
GÖRMEK İÇİN TÜRKİYE'NİN SON DÖNEMİNE PEYDERPEY DAMGASINI VURAN
ŞEMDİNLİ, CUMHURİYET VE DANIŞTAY SALDmiLARIYLA MANTAR GİBİ ORTAYA
ÇIKAN ÇETELERE BUNLARIN FAİL VE BAĞLANTILARINA BAKMAK YETERLİDİR.
SAYGILARIMLA P.KUR.YRB.XX yazılarının bulunması ile ilgili; kendinin araştırmacı yazar
olduğudan yazının dikkatini çektiğini, yazıyı indirdiği sitenin (rızgarı.online alo ihbar sitesi)
olduğunu, bilgisayarının sık kullanılan nıenüsünde kayıtlı olduğunu, yazıda Genel Kurmay
Başkanı Yaşar BÜYÜKANIT'ın ismi geçtiği için indirdiğini ve dokümanın içeriğini burada
okuduğunu, Tevfîk DİKER'in kurmuş olduğu Büyük Türkiye Lobisinin bu Lobi ile bir alakasının
olmadığını,
"orhantunc.com ve buyukturkiyelobisi.com" isimli sitelerle ilgili; Ahmet ORAK isimli
arkadaşına ricada bulunduğunu, kendisine site kurmasını istediğini, orhantunc.com isimli siteyi
kurduğunu, bu siteyi kurmasmdaki amacın siteden reklam alıp para kazanmak olduğunu, diğer
sitenin Tevfik DİKER ile birlikte Ahmet ORAK'a kurmasını söylediklerini, Tevfîk DİKER'in eski
siyasetçi olduğu için merkez sağı birleştirme çabasında olduğunu, bu nedenle bu siteden
faydalandığını, Behiç GÜRCİHAN isimli şahsı tanımadığını ancak onun sitesi olan
"açıkıstıhbarat.com" isimli linkinin kendi sitesinde mevcut olduğu,

Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde bulunan "taslaklar" başlıklı bölümde
"TÜRK ORTODOKS PATRİKANESİ BASIN VE HAKLA İLİŞKİLER SORUMLUSU SEVGİ
ERENEROL BALIKESİRDE ÇOK ÇARPICI AÇIKLAMALAR YAPTI. TÜRKİYE ADIM ADIM İŞGAL
EDİLİYOR" başlıklı altı sayfalık E-MAİL gönderisi ile ilgili; bu e-maili Balıkesir Politika Gazetesi sahibi
Tank SÜRMELİOĞLU'nun gönderdiğini, Sevgi ERENEROL'un Balıkesir'de bir konferans
verdiğini, bu konferansın metni olduğunu, hakkında bilgi sahibi olmadığını, Kendisine çeşitli yasal
gruplardan günde 500 aşkın e-mail geldiğini,

Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde bulunan "taslaklar" başlıklı bölümde
"BAŞBAKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN RESMİNİN BULUNDUĞU İLLEGAL
ERGENEKON ÖRGÜTÜNÜN BİR ÇALIŞMASI GİBİ ALGILANAN RAPOR ŞEKLİNDE BAŞLAYAN"
E-mail ile ilgili; bu e-maili netapno.com sitesinden indirdiğini, kendisine köşe yazılarında gerekli
bilgiler olduğunu, bu bilgileri kimseye göndermediğini,

Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde bulunan "Sedat pekere


mektup selamın aleykum Sedat abi bu size yazmış olduğum ilk mektubum........................... ...." E-
mail ile ilgili; bu e-maili öztürkler sitesinde yazılarının yayınlandığım, kendisine de öztürkler
sitesinden yazılar geldiğini kendisinin de bunlan admine iade ettiğini, Arif AKÇA isimli şahsı
tanımadığını ne amaçla da bu mektubu yazdığını bilmediğini,

Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde gönderilen mesajlar


bölümünde; "HÜR DEMOKRATLAR FİKİR KULÜBÜ" ile başlayan "ORHAN TUNÇ BÜYÜK
TÜRKİYE LOBİSİ BAŞKANI" ile biten gönderi ile ilgili; üye olduğu ve olmadığı çeşitli
gruplardan e-mailler geldiğini, bu e-maillerin içeriğini okumadığını,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde gönderilen mesajlar
bölümünde "DOÇENT DOKTOR ÜMİT SAYp'ESTBASIN AÇIKLAMASINI" Ahmet adlı
alıcılara gönderdiği ile ilgili; Ümit SA#ÎN ile bıpsyİl^kadar önce MSN de
tanıştığını, son bir yılda 5-6 kez İstanbul'a geldiğini, Ümit SAYIN doktor olduğu için
kendisi de şeker hastası olduğu için yardımı dokunur düşüncesiyle tanıştığını, ayrıca
kendisinin yazacağı kitapla ilgili kitaplarının basıldığı yerdeki yayın evinde bastırılma
sözünü aldığını, ayrıca ulusal televizyonlarda bir belgesel yapma düşüncesinin olduğunu,
bu belgeselde kendisinin de yer alabileceğini söylediğini, buradan para kazanmak için 4-5
kez görüştüğünü,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "TÜRK DÜNYASI" başlıklı
içeriğinde "ERGENEKON'UN ÇOCUKLARI GÖRÜNMEZ BAĞLARLA BİRBİRİNE BAĞLIDIR.
SİZLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM. BU KONU İLE İLGİLİ BİR YAZI DİZİSİ HAZIRLIYORUM.
İNŞALLAH BU YAZI DİZİSİNİ OSMAN SINAV VE BEN ORHAN TUNÇ BERABER BİR DİZİ
ÇALIŞMASINDA KULLANACAĞIZ BU YÜZDEN SİZLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM" şeklindeki
E-mail ile ilgili; içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığını,

Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "ŞEBNEM


ÖZBEK" tarafından gönderilen "kitlesel.com ULUSAL CEPHE KURULUYOR" başlıklı
e-mail ile ilgili; içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığını,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "orhantunç
Ahmetorak adlı alıcılara kardeş lobide tefik diker ile ilgili yazıları kaldıralım onun izi filan
kalmasın bayram ertesi istanbula cindorukun yanma geleceğiz." Şeklindeki e-mail ile
ilgili; İçeriği hakkında bilgi sahibi olmadığını,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "DARBE
SENORYONUSUNUN GİZLİ KODLARI İSİMLİ ENSONHABER.com/ÖZEL
KALEM" ile biten e-mail ile ilgili, İçeriği hakkında bilgi sahibi olmadığını,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Tevik: Orhan
abine söyledim Talat hakkında gerekeni yapın Ahmet: tamam not ettim, yarın görüşeceğiz
Orhan abi ile.. Tevik: Orhan ile temas edin ve bir terbiyesizin haddini bildim Tevfik:Yarma
kalmasın şimdiden hareke ve eyleme geçin ben: gördüm kardeş" ile biten e-mail ile ilgili;
bu e-maili Tevfik DİKER'in Ahmet ORAK'a gönderdiğini, Ahmet ORAK'mda kendisine
gönderdiğini, E-mailde geçen konunun Güneş Gazetesi Yazan Talat ATİLLA ile Tevfik
DİKER'in atıştığını, Talat ATİLLA'nm sitesine bol miktarda Tevfik DİKER'i destekleyici
e-mail gönderin anlamında olduğunu,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "KARDEŞ
BENİM YAZIYI LOBİYE KOY İSTERSEN" başlıklı e-mail ile ilgili; İçeriği hakkında
bilgi sahibi olmadığını,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "LOBİYE
KOYALIM KARDEŞ BAŞLIK OLARAK dyp'den btl sine tebrik E-MAİL HAKKINDA
AÇIKLAMADA BULUNUNUZ?
DYP den kutlama mesajı geldiği, kendisininde Ahmet ORAK'a bunu siteye
koymasını söylediği,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Ahmet Orhan
bey'le konuştum. Cv ve resmimi gönderiyorum.bilgin olsun" başlıklı e-mail ile ilgili; Bu e-
maili kendisinin yazarı olan Haluk KESİM isimli şahsın resmini gönderdiğini, kendisinin
de Ahmet'e bunu siteye koy diye talimat verdiğini, Haluk KESİM'in Rizeli belden aşağısı
sakat biri olduğunu, Mehmet AYAN, Bahri BAGDEMBAGLARI, İslam GEMİCİ ve
Muhsin VAROL isimli şahıslan tanımadığını, Lobide yer almak istemişler ancak
kendisinin almadığını,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "orhan tunç ve
ahmet adlı alıcılara kardeş yeni yılın kutlu olsun lobideki cindoruk resmini çıkar oraya
merkez sağın basma geçecek olan liderimize^frafürfi -olsun yani 2008 oraya ne
ablamlerinide koyalım mı?" şeklindeki e-mail ile ilgili; Demokrat Partinin başına
Cindoruk geçeceğini, vazgeçince 16 tane aday çıktığını, kendilerinin de bu adayların
resimlerini koyalım dediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Orhan TUNÇ
Ahmet adlı alıcılara kardeş lobi bilgilerine de teyfik beyin başkanı olduğu yazıyı çıkar.
Orada lobinin amacı ve kuruluşu var ya o yazsın yani btl nedir neden kurulmuştur. Lobi
kurucuları bölümünde adı gözüksün bizim gibi" şeklindeki e-mail ile ilgili; bu e-maili
Ahmet ORAK'a vermiş olduğu sitenin dizaynı ile ilgili bir talimat olduğunu,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Orhan TUNÇ
Ahmet adlı alıcılara benim türban yazımı hem lobiye hem siteye koy kardeş" şeklindeki e-
mail ile ilgili; bu e-mailin üç yazı önce yazmış olduğu köşe yazısı olduğunu,

Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Merhabalar


Talat Bey" ile başlayan e-mail ile ilgili; Talat ATİLLA isimli şahsın Güneş
Gazetesinin Ankara temsilcisi olduğunu, Tevfik DİKER beyle ilgili basın açıklamasını
siteye koyması için talimat verdiği bir e-mail olduğunu,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Ümit hocanın
son yazısı MASONİK DEŞİFRE-1 İSİMLİ" şeklindeki e-mail ile ilgili; Ümit SAYIN'm
yazılanm kendisine gönderdiğini, kendisinin de Ahmet ORAK'a göndererek sitesinde
yayınlanması talimatını verdiği e-mail olduğunu, içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Derin
Oluşumlar adlı makalem hakkında" ile başlayan "şimdi el elele kuvvai milliye ruhunu
oluşturalım. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" ile biten e-mail ile ilgili; içeriğini
hatırlamadığını,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "LOBİ
üyelerin telefon numaralan" başlıklı e-mail ile ilgili; Bu e-mailin kendisine Karasu isimli
okuyucu tarafından gönderildiğini, bir yazısına tebrik için göndererek tamamen kendi
duygulannı yansıttığı bir e-mail olduğunu, Karasu isimli okuyucuyu tanımadığını,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "MİTOLOJİK
DEŞİFRE ümit sayın'ın son yazısı" başlıklı e-mail ile ilgili; Ümit SAYIN'm yazılanm
kendisine gönderdiğini kendisinin de Ahmet ORAK'a göndererek sitesinde yayınlanması
talimatını verdiğini, e-mailin içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Teşekkürler"
başlıklı Kerinçsiz'e teşekkür ettiği e-mail ile ilgili; Kemal KERİNÇSİZ isimli avukatı
tanımadığını, ancak ermeni soykırımı ile ilgili Türkleri destekler mahiyette bir çıkışının
olduğunu bu çıkışı hoşuna gittiği için teşekkür etmek istediğini, başka herhangi bir
görüşmesinin olmadığını,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Davet" isimli
"ilk hedef Sinan Aygün'ü seçtirmek" şeklinde kendisinin ve Tevfik DİKER'in resminin
bulunduğu e-mail ile ilgili; bu e-mailin Tevfik DİKER isimli şahsın ikisinin adına
düzenlediği Niyazi SİNANOĞLU isimli şahsa yapılan davet olduğunu, bu şahsı
kendisinin tanımadığını, genelde lobi hakkında bilgi verilen bir davet olduğunu, bu
davetin lobi sitesinde yayınlandığını,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Türkiye'ye
Operasyon" başlıklı e-mail ile ilgili; Bu e-maili Neval Kavcar'm kendi yazılan olduğunu,
kendisine yazılanm gönderdiğini, kendisininde yayınladığını, içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "DAHA NE
KADAR SEYREDECEĞİZ" şeklindeki e-mail ile il^ili.;,i.JCendisine başka guruplar
tarafından gönderildiğini, içeriğini bilmediğini, ,/'''' o ^\,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan
"İRTİCACILAR KABİNESİ İRTİCACILAR MECLİSİ İFTİHARLA SUNAR" başlıklı
"TÜRK MİLLETİNİN HABERLEŞME MERKEZİ "KİTLESEL GRUP NE MUTLU
TÜRKÜM DİYENE" şeklinde biten e-mail ile ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından
gönderildiğini, içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "BÜYÜK
BULUŞMA BAŞLIKLI" e-mail ile ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından
gönderildiğini, içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "TARAF'LI
DEŞİFRE!" başlıklı e-mail ile ilgili; bu mailin Ümit SAYIN'm kendisine gönderdiğini,
hakkında yapılan gazetelerdeki açıklamalan tüm basın gruplanna gönderdiğini, kendisine
de geldiğini, içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığını,

Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "MERKEZ


SAĞ LİDERİNİ, TÜRKİYE BAŞBAKANTNI ARIYOR!..." başlıklı "BÜYÜK TÜRKİYE
LOBİSİ" ile biten e-mail ile ilgili; Bu e-maili Filiz TURAN'in kendisine Lobinin finansı
ile ilgili bilgi istemesi üzerine kendisininde ona karşılık olarak Lobinin sponsoru
olmadığını belirttiği e-mail olduğunu, "Merkez sağ liderini anyor Türkiye başbakanını
anyor" isimli yazının da "Büyük Türkiye Lobisi" isimli sitede çıkan yazı olduğunu, burada
merkez sağın başına geçebilecek şahısların konu edildiğini, Demokrat Parti ve DYP nin
palazlanmasını anlatan bir yazı olduğunu,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Çember
daralıyor... ender erdemli" başlıklı e-mail ile ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından
gönderildiğini, içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "ülkedeki
vatanseverler Ergenekon safsatası ile bir bir susturulmaya çalışılmakta........................."
şeklinde başlayan "Duyarsız Medya kuruluşlarına sesleniyoruz. NERELER DEŞİNİZ?"
şeklindeki e-mail ile ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından gönderildiğini, içeriğini
bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Tümü
Tamamlanmıştır Ümit bey. Başkaca bir şey yoksa ben size sevgilerimi sunuyorum." başlığı
ile başlayan e-mail ile ilgili; Bu e-mailin, Ümit SAYIN'ın tüm basın yayın kuruluşlannda
çalışan yazarlann e-maillerine suç duyurusunda bulunduğunu anlatmak için gönderdiği e-
mailin adresleri olduğunu,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Değerli
Orhan Tunç" başlıklı e-mail ile ilgili; Tevfik DİKER Nuri YILMAZ ile tartışınca Lobiden
çıkma karan aldığını ve kendisine bu teşekkür e-mailini gönderdiğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Not: 1995 de
Gürcistan'ın başkenti Tiflis'e gittiğimde, Türkiye Büyükelçiliği koruması olarak görev
yapan..." şeklindeki e-mail ile ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından gönderildiğini,
içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "TÜRKİYE
GENÇLİK BİRLİĞİ BAŞKANINA AÇIK MEKTUP" başlıklı e-mail ile ilgili; Kendisine
başka guruplar tarafından gönderildiğini, içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "TÜRKİYE
CUMHURİYETİ DEVLETİ YABANCILARIN VE ONLARIN İŞBİRLİKÇİLERİNİN
İDARESİNE BIRAKILMAYACAK KADAR ÖNEMLİ BİR ÜLKEDİR" başlıklı e-mail
ile ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından gönderildiğini, içeriğini bilmediğini,
rf • - .« »*>, -*,
// * < X.

12061!

X-""V-/ ?
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Merhaba abi"
başlıklı e-mail ile ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından gönderildiğini, içeriğini
bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "şimdilik vekilleri
gönderiyorum" başlıklı e-mail ile ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından gönderildiğini,
içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "SELAMLAR
ORHAN BEY" başlıklı e-mail ile ilgili; Ahmet CEYHAN isimli şahsı tanımadığını,
kendisinden köşe yazısı istediğini, bununla ilgili kendisine önceden teşekkür ettiği bir e-mail
olduğunu,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Naida Camukova"
ismi yazılı e-mail ile ilgili; Bu kadını Ahmet Orak vasıtasıyla tanıdığını, sitesinde yazı
yazdıracağını, sahtekar olduğunu anlayınca kendisiyle görüşmekten vazgeçtiğini,

Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "KÜRESEL


SOYGUN-ÖZELLEŞTİRME" başlıklı e-mail ile ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından
gönderildiğini, içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Değerli 681iler ve
68 Dostları" başlıklı e-mail ile ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından gönderildiğini,
içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Olmak Ya Da
Olmamak, İKİZ KULELER, ERGENEKON YA DA ÇARESİZLİĞİN ÇIRPINIŞI" başlıklı e-
mail ile ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından gönderildiğini, içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "siz aşağıdaki ileti
zincirini açıklarsanız benimde bir açıklamam olur" başlıklı e-mail ile ilgili; Kendisine başka
guruplar tarafından gönderildiğini, içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "RESSAM VE
YONTUCULARIN KARA HAREKATI DA BAŞLADI" başlıklı e-mail ile ilgili; Kendisine
başka guruplar tarafından gönderildiğini, içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "sayın Mehmet
perinçek" başlıklı e-mail ile ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından gönderildiğini, içeriğini
bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "AKP'NIN TUM
SIRLARI COZULDU" başlıklı "SAYGILARIMLA H.MEHMET ÇELEN" ile biten e-mail ile
ilgili; Kendisine başka guruplar tarafından gönderildiğini, içeriğini bilmediğini,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "AKP'NİN
AZRAİL'LE RANDEVUSU!" ile başlayan "HAYRULLAH MAHMUD ÖZGÜR" ile biten e-
mail ile ilgili; bu e-mailin Hayrullah Mahmud ÖZGÜR'e ait olduğunu, kendi yazısıymış gibi
yayınladığını, kendisini tanımadığını, AKP'ninde diğer siyasi partiler gibi eleştirilmesini
düşündüğünü, bu yazıda o anlamda kendisinin hoşua gittiği için yayınladığını,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "Av.Kemal
Kerinçsiz: RAMAZAN AKYÜREK YÖNETİYOR" başlıklı e-mail ile ilgili; Bu e-mailin
yenidenergenekon isimli gruptan gelen e-mail olduğunu, içeriği hakkında bilgi sahibi
olmadığını,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "NE YAZIK Kİ,
BİZİ YÖNETTİĞİNİ SANAN GAFİLLER, HAYLIR HAİNLER PKK
İLE AYNI FİKİRDE!!!" ile ilgili; bu e-mailin yenidenergenekon isimli gruptan gelen e-
mail olduğunu, içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığım,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan
"DİKKATLERE" başlıklı e-mail ile ilgili; Bu e-mailin yenidenergenekon isimli gruptan
gelen e-mail olduğunu, içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığım,
Kendisine ait "önce vatan" ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan
tar (tariksurmelioglu@hotmail.com) elektronik posta adresi ile yapmış olduğu yazışma
metni ile ilgili; Tank SÜRMELİOĞLU'nun Balıkesir Politika Gazetesinin sahibi olduğunu,
MSN ile onunla konuştuğunu, Sevgi ERENEROL'un Balıkesir'de konferans verdiğini,
metni kendisine MSN'den gönderdiğini,
Kendisine ait "önce vatan" ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan
murat (mkutun34@hotmail.com) elektronik posta adresi ile yapmış olduğu yazışma metni
ile ilgili; Koray TÜRKKAN'ın İzmirli bir iş adamı arkadaşı olduğunu, borçlu Osman
PİROĞLU isimli şahsı tanımadığını, ikisinin birlikte iş yaptıklarını, Osman
PİROĞLU'nun Koray TURKKAN'a 507 500 OOYTL borcunun olduğunu, Koray
TÜRKKAN kendisinin İstanbul'da tanıdığının olup olmadığını sorduğunu, bunun üzerine
İstanbul'da tanıdıklarının olduğunu bildiği Bandırma'dan arkadaşı Murat KUTUM isimli
arkadaşının ismini Osman PİROĞLU'na söylediğini, her iki tarafı da anlaştıracağını
söylediğini,
003478 no'lu iletişim tespit tutanağından; 17.11.2007
tarihinde saat 21:59 sıralarında Habib Ümit SAYIN ile yaptığı HABİB ÜMİT SAYININ;
"DİYARBAKIR VE ELAZIĞ'DA PKK YA KARŞI ASKER YÜRÜYÜŞÜNÜN
OLDUĞUNU ASKERDE ALTTAN GELEN RÜZGARLARIN OLDUĞUNU BU
YÜRÜYÜŞÜ GENEL KURMAY'IN BİLDİĞİNİ SÖYLEDİĞİ" kendisinin de
görüşmenin ileri safhalarında «İBRAHİM" İSMİNDE BİRİSİNDEN BAHSEDEREK
MHP'NİN BÖLGEDEKİ SORUMLUSU OLDUĞUNU VE BİR KAÇ KOLDAN
ÇALIŞMAK GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİĞİ" HABİB ÜMİT SAYININ İSE KENDİSİNİN
MAHKEMEDEN EN AĞIR CEZALARI ALDIĞINI beyan ettiği görüşme ile ilgili; bu
konuşmayı kendisinin yaptığını, Habib Ümit SAYIN isimli şahsı ifadesinin önceki
bölümlerinde anlattığını, İbrahim isimli şahsın İbrahim ÇİNGİ olduğunu, İbrahim ÇINGİ
ile Bursa'da emekli Astsubay Ahmet ÇÖVGÜN'ün arkadaşının yazıhanesinde tanıştığını,
İstanbul'da ikamet ettiğini, İstanbul'da MHP'nin il başkanı gibi olduğunu, MHP'de saygın
bir yeri olduğunu, tarihten 3-4 ay öncesine kadar İstanbul iline akraba ziyaretine geldiğini,
bu gelişinde İbrahim ÇİNGİ'yi aradığını, kendisi ile Fenerbahçe'de Tesadüf Cafede
buluştuğunu, Abdullah ÇATLI'nm Büyük Sahrada yazıhanesi olduğunu bu
yazıhaneyi şimdi İbrahim ÇİNGİ'nin kullandığını, İbrahim ÇİNGİ'nin bir çok
General ve üst düzey polis yetkilisini tanıdığını, kendisinin Diyarbakır'da geçen konuyu
şu an net hatırlayamadığını, ama daha sonra öğrendiği kadarıyla askerlere Diyarbakır
merkezde yürüyüş karan saydırdıklannı öğrendiğini, Ne Mutlu Türküm Diyene şeklinde,
görüşmede geçen diğer konulan hatırlamadığını,
003479 no'lu iletişim tespit tutanağından; 30.12.2007 tarihinde, saat 18:44
sıralannda, Habib Ümit SAYIN ile yaptığı HABİB ÜMİT SAYININ BAZI KİŞİLERE
GÖNDERDİĞİ BİR MESAJLA İLGİLİ OLARAK "...AMA HAKSIZ MIYIM YAZDIKLARIMDAN' DEDİĞİ,
KENDİSİNİN DE "ÇOK HAKLISINIZ DA ŞİMDİ BAZI HANİ ŞİMDİ CEPHEYİ GENİŞLETMEMEK
GEREKİYOR.", "SİLAHLI KUVVETLER ŞUANDA HAKİKATEN GÖREVİNİ YAPIYOR İYİ YAPIYOR HEM
DE YÜZ YÜZE DAHA ANLATACAKLARIM SİZE DE BİR TAKIM' DEDİĞİ, KONUŞMANIN İLERLEYEN
KISIMLARINDA İSE"...DOLMABAHÇE'DE NE OLDU." "...ONDAN SONRA NELER OLDU DAHA
SONRA NİYE HİÇ SES ÇIKARTILMADI EE HANİ ÖZÜ VE SÖZÜ LAFLARI HANİ ELEKTRONİK
MUHTIRA BİR KURUMDA TUTARLILIK ARANIR YANİ." "...BİR TUTARLILIK GÖRÜYOR MUSUNUZ
SİZ O KURUMDA." "...HİÇBİR Şp£..^XQK YANİ DARMA DUMAN." KONUŞMANIN İLERLEYEN
KISIMLARINDA HABİB Üjm^SAYI^jm,.,.BEN BU VATANI HİÇ SATMADIM AMA ARTIK TSKNIN (Türk
Silahlı Kuwet$rö ÎHANEÎ'MTTWNİ DÜŞÜNÜYORUM."

yS ' IZUö
ŞEKLİNDEKİ SÖZLERİNE KENDİSİNİN DE "EVET MAALESEF." DİYEREK KARŞILIK VERDİĞİ,
KONUŞMANIN İLERLEYEN DAKİKALARINDA HABİB ÜMİT SAYININ "...YANİ BUNLARA DUR
DİYEN OLMA YA CAK MT\ "CUMHURİYET KALMADI Kİ REJİM BİTTİ ARTIK' "HANİ B ÛYÜKANIT
ŞEYİ YIKAMAZLARDI NE GÜZEL KONUŞUYORDU KONUŞURKEN GÜZEL AMA EYLEMDE BİR ŞEY
YOK." ŞEKLİNDEKİ SÖZLERİNE KENDİSİNİN BE"...AMA ŞİMDİ ONLAR GEREĞİNİ
YAPIYORLARDIR ŞEYİ BİLİYORSUNUZ YANİ EN AZINDAN OPERASYON HAKKİKATEN ŞEYLERİ DE
VAR BUNLARI YÜZ YÜZE KONUŞURUZ ." DEVAM ETMEKTE OLAN DAVALARI İLE İLGİLİ
OLARAK KENDİSİNİN, "...DAVALAR İÇİN KAFANIZI BOZMAYIN NE DEDİM BEN SİZE KESİN
GARANTİ VERDİM GİDERİZ ANKARA'YA İŞİ BİTİRİRİZ ORADAN ŞÜPHENİZ OLMASIN MERAK
ETMEYİN ." ŞEKLİNDE BEYANLARDA BULUNDUĞU; HABİB ÜMİT SAYININ İSE "YANİ BU ÜLKEYE
HİZMET ETTİKÇE HER ŞEY ALEYHİMİZE DEĞİŞİYOR" ŞEKLİNDEKİ SÖZLERİ ÜZERİNE
KENDİSİNİN DE; "...YOK YA BİZİM DE BİZE GÖRE BÜYÜK ABİLERİMİZ VAR MERAK ETMEYİN YANİ,
YANİ HELE ŞU GEREKÇELİ BİR KARAR GELSİN HOCAM." "BİR SAATTE ÇÖZERİZ SİZ MERAK
ETMEYİN O KONU HİÇ SORUN DEĞİL YANF "...HİÇ UMUTSUZ OLMAYIN SİZİ BEN DAHA BÜYÜK
AĞABEYLERİMLE TANIŞTIRACAĞIM ZATEN' şeklinde karşılıklı beyanlarda bulundukları görüşme ile
ilgili; H.Ümit SAYIN'm kendisine bu görüşmede bu hükümete karşı Silahlı Kuvvetlerin neden hale
hareketsiz kaldığını, müdahale etmediğini, darbe olması gerektiğini ima ettiğini, H.Ümit SAYIN'm
kendisim sıkıştırdığı için kendisine ya yalan cevap verdiğini yada kafadan bir şeyler uydurduğunu
daha önce bu kurumların Ulusalcıların elinde olduğunu, sürekli kendisini geçiştirmek için he he
deyip durduğunu, bu konuşmalar tamamen doğrudur ancak kendisinin H.Ümit SAYIN'm her
konuşmasını tasdikle geçiştirdiğini, bu geçiştirmeleri menfaati olduğu için yaptığını, hükümetle
veya kurumlarla bir probleminin olmadığını, Ümit SAYIN ile ilgili bizden mi şeklinde sorduğunu,
onun da gülerek kendisine teşkilat mı diye sorusuna evet dediğini, Fatih ALTAYLI'ya bir e-mail
gelmiş olduğunu, Devleti ve Genel Kurmayın ele geçirileceğine dair bunu biliyoruz, bu e-maili
AKP'li birisinin gönderdiğini, Fatih ALTAYLI'nm da bunu herkese yolladığını, Teşkilattan kastının
asker görüşlü olması olduğunu, Müşerref ile ilgili havadan sudan konuştuğunu, güncel konulardan
bahsettiğini, Ümit SAYIN'm hanımı boşanma davası açarak tazminat istediğini, kendisinin de
Ankara'ya giderek işi halledebileceğini, Büyük ağabeylerden kastım Yargıtay'daki Hakim ve
Savcıların olduğunu, ancak kendisinin buralarda tanıdıklarının olmadığını,
002480 no'lu iletişim tespit tutanağından; 18.01.2008 tarihinde, saat 23:40 sıralarında,
Habib Ümit SAYIN ile yaptığı "durumların çok gergin olduğunu, askerin aslında uyumadığını,
ülkenin elden gitmeden askerin birşeyler yapacağını, üst rütbelilerden birşeyler bekledikleri, y....
Ba...nın genel kurmayda harekat başkanı ile görüştüğünü, TSK nın artık muhtıra vermeden darbe
yapacağı, danıştay, sayıştay ve yargıtay aracılığı ile mesaj vereceklerini, demokrasiyi yıkmak üzere
demokrasinin yöntemlerini kullanan herkesin yok edileceğini bunun demokrasinin gereği
olduğunu, mevcut hükümetten bahsederek bunların vatana ihanetten idam cezası alması gerektiği"
şeklinde konuşmaların geçtiği yine devam eden konuşmanın içeriğinde kendisinin ise bir korgeneralle
görüştüğünü bu görüşmenin içeriğini kayıt ettiğini bir araya geldiklerinde ise kaydı
dinleteceğini, birlikte ankara'ya gideceklerini, ankara'da gerekli irtibatları kendisinin
ayarladığını ve gittiklerinde habib ümit sayın'a "bizimkiler" diye hitap ettiği kişilerin
yardımcı olacağı şeklinde söylediği" görüşme ile ilgili; Bu konuşmaların hepsinin yalan
olduğunu, alkolün tesiriyle kendisinin saçmaladığını, Ümit SAYIN' a yalakalık yaptığını
ve utandığını,

003481 no'lu iletişim tespit tutanağında; 22.01.2008 tarihinde, saat 21:10


sıralarında sistemde GÜLSEREN TUNÇ adına kayıtlı telefonu kullanan şahıs ile yaptığı,
"NECAT, UFUK, ÖMER BEY VE ÜMİT HOCAM YANIMDA YEMEK YEDİĞİNİ"
söylediği görüşme ile ilgili; .^-s^----..,..
Gülseren TUNÇ'un eşi olduğunu, görüşmeni^ooğru oJictogunu,

y^"^ 1209

NECAT........... ; Necat SANCAK isimli şahıs olduğunu, Bu şahsın Erdek'te


otele gelen gruptan bir kişi olduğunu, kendisini İstanbul'da tekstil işi yaptığını, İstanbul'a
geldiğinde bu şahsı genellikle aradığını, dürüst bir insan olduğunu,
UFUK............. ; Kendisinin Astsubay arkadaşı olan Macit ARUKAN'm
kayınbiraderi olduğunu, Erdek'te yazlıkları olduğunu, bu şahısla Erdek'te tanıştığını, ne iş
yaptığını ve soy ismini bilmediğini, 3-4 ayda bir İstanbul'a geldiğinde görüştüklerini,
nakliye işi ile uğraştığım bilmediğini,
ÖMER BEY.... ; Ömer İNCELER olduğunu, Bursa'dan tanıdığı bir arkadaşı
olduğunu, ifadesinin önceki bölümünde bahsettiğini,
ÜMİT HOCAM...; Ümit SAYIN olduğunu, ifadesinin önceki bölümünde
anlattığım, Ümit SAYIN'm kendisine yemek ısmarladığını, beleş yemek yemek için bir
araya geldiğini, onları Ümit SAYIN ile tanıştırdığını,
3482no'lu iletişim tespit tutanağında; 22.01.2008 tarihinde, saat 21:50 nuri yılmaz
adına kayıtlı şahıs ile yaptığı; "KENDİSİNİN ORDU EVİNDE KALACAĞI ANCAK
YANINDA BİRİ POLİS SİVİL BİRİNİN OLDUĞU ...." Nuri YILMAZ isimli şahıs ise "ORDU
EVİNDE KALMANIZI ORANIN DAHA İYİ OLDUĞUNU ANCAK KALMAZSANIZ
BULUNDUĞUNUZ YERİN YAKININDA DENİZ OTEL BULUNDUĞUNU SAHİBİ DE İSMİNİN
FALİH ÖZGÜR ARKADAŞI AYNI ZAMANDA SİZİN PARTİLİ VE SÜLEYMANIN EN İYİ
DESTEKÇİSİ OLDUĞUNU' kendisinin de "SÜLEYMAN BEYİN İYİ BİR İNSAN OLDUĞU
KENDİSİNİ ARADAĞI LOBİYİ TAKİP ETTİĞİ BU KONUDAN DOLAYI ÇOK TEŞEKKÜR
ETTİĞİ' şeklindeki görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3483no'lu iletişim tespit tutanağında; 23.01.2008 tarihinde, saat 13:36 ahmet orak
adına kayıtıh şahıs ile yaptığı; "ÖZ TÜRKLER VE GENÇ TÜRKLERİ SİTEDEN
ÇIKARMAK İSTEDİĞİ, MESAJI ANLAYIP ANLAMADIĞINI, HABERLERİ SEYREDİP
SEYRETMEDİĞİNİ SORDUĞU" Ahmet ORAK'm ise "ANLADIĞINI SÖYLEDİĞF
görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
003484 no'lu iletişim tespit tutanağında; 23.01.2008 tarihinde, saat 14:03
sıralarında sistemde engin amcan adına kayıtlı x şahıs ile yaptığı; X şahsın "İSTANBUL 'DA
OPERASYONLARIN YAPILDIĞINI TUTTUKLARINI GÖTÜRDÜKLERİNİ," Kendisinin de "ABİ HAK
EDENLERİN GİTTİĞİNİ" X şahısın ise "NE HAKKI ONLARINDA HAK ETMEDİĞİNİ
KARIŞTIRILDIĞINI, ORTODOKS KİLİSESİNİN BASIN SÖZCÜSÜNE ÜZÜLDÜĞÜNÜ, BU İŞLERİN
ABUK SABUK İŞLER OLDUĞUNU, OPERASYONLARDAN BİR BOK ÇIKMAYACAĞINI BOŞA
OLDUĞUNU'' söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3485no'lu iletişim tespit tutanağında; 23.01.2008 tarihinde, saat 14:27 sıralarında
sistemde aydın faturacı adına kayıtıh yakup isimli şahıs ile yaptığı; YAKUP isimli
şahsın "SABAHTAN BERİ TAHSİLATTA OLDUĞU" şeklindeki görüşme ile ilgili;
susma hakkını kullandığını,
3486no'lu iletişim tespit tutanağında; 23.01.2008 tarihinde, saat 15:40 sıralarında
sistemde yalın inş. taah. tic. Itd. şt adına kayıtlı x erkek şahıs ile yaptığı; "NURİ
BEYİN^ HARİKA BİR İNSAN OLDUĞU KENDİSİNİ BABA İLE
GÖRÜŞTÜRDÜĞÜ" şeklindeki görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3487no'lu iletişim tespit tutanağında; 23.01.2008 tarihinde, saat 13:36 sıralarında
sistemde ahmet orak adına kayıtlı x erkek şahıs ile yaptığı; " BABA BİZ
DÖNÜYORUZ, PİROĞLU OLAYI İLE İLGİLİ BAYAĞI GERGİN GEÇTİ"
şeklindeki görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
003488 no'lu iletişim tespit tutanağında; 23.01.2008 tarihinde, saat 22:11 sıralarında sistemde
haluk kesim adına kayıtlı şahıs ile yaptığı; "SİSTEMDEN ÖZTÜRKLER VE GENÇ TÜRKLER
KALDIRDIĞINIZI, MAFYA BOZUNTULARIN VE GERİ ZEKALILLARIN BİR ARAYA GELDİĞİNİ,
GEREĞİNİN ÇOK YAKINDA YAPILACAĞINI HABERİNİN OLMASI GEREKTİĞİNİ," Haluk KESİM
isimli şahsın ise "KENDİSİNİN ONA EMİN OLDUĞUNU SİZİN GELDİĞİNDE KONUŞACAĞINI BAŞKA
ŞEYLERİN OLACAĞINI BU ÇOCUĞUN BAŞKA ŞEYLER GETİRDİĞİNİ" kendisinin de "ANKARA 'DA NE
İŞ YAPTIĞINI HEPSİNİ BİLDİĞİNİZİ, HALUK KESİME SİZJ&®>F¥mM YAPMASINI SELİM İLE
KONUŞMASINI NEDİR NE DEĞİLDİR NİYE ORAYA ALDIKL^MALTmfi^EJAZARIN OLDUĞUNU'

devam eden konuşmada Haluk KESİM isimli şahsın ise "ŞİMDİ TELEFONDA ÇOK ŞEY YAPAMADIGINF
Kendisinin de "GELİNCE DOBRA DOBRA KONUŞACAĞINIZI' söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkım
kullandığını,
3489no'lu iletişim tespit tutanağında; 24.01.2008 tarihinde, saat
15:14 sıralannda sistemde Doğru Yol Partisi Kızılay adına kayıtlı x bayan şahıs ile
yaptığı; "BÜYÜK TÜRKİYE LOBİSİ GENEL BAŞKANI OLDUĞUNUZU
SÖYLEDİĞİ" görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3490no'lu iletişim tespit tutanağında; 25.01.2008 tarihinde, saat 00:53 sıralannda sizin
0533 966 0311 numaralı telefonundan sistemde düşmeyen telefona; "GENEL
BAŞKANİMİZ AV.CETIN OZACIKGOZ UN BASİN AÇİKLAMALARİ
WWW.BUYUKTURKiYELOBiSi.COMADRESİNDE YAYİNLANMİSTİR" şeklindeki
kısa mesaj ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3491no'lu iletişim tespit tutanağından; 25.01.2008 tarihinde, saat 08:14 sıralannda,
Habib Ümit SAYIN isimli şahıs ile yaptığı ;Habib Ümit SAYINile "HÜRRİYET
GAZETESİNDE ÇIKAN HABERLERLE İLGİLİ OLARAK BİLGİ ALIŞ VERİŞİNDE
BULUNDUĞU" konuşmalann geçtiği görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,

3492no'lu iletişim tespit tutanağından; 25.01.2008 tarihinde, saat 15:15 sıralarında,


Habib Ümit SAYIN isimli şahıs ile yaptığı; Habib Ümit SAYIN'in; "HÜRRİYET
GAZETESİNDE ÇIKAN HABERLE İLGİLİ OLARAK SAVCILIĞA SUÇ
DUYURUSUNDA BULUNDUĞU" şeklindeki görüşme ile ilgili; susma hakkını
kullandığını,
3493no'lu iletişim tespit tutanağından; 28.01.2008 tarihinde, saat 14:18 sıralannda,
Habib Ümit SAYIN isimli kişi ile yaptığı; "DARBE KONUSUNU BELLİ YERLERE
SORUP SORMADIĞINI, Bİ SIKINTININ OLMADIĞINI BU KONUDA SİZİNDE
EMİN OLDUĞU" şeklindeki görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3494no'lu iletişim tespit tutanağından; 29.01.2008 tarihinde, saat 18:56 sıralannda,
Habib Ümit SAYIN isimli şahıs ile yaptığı; kendisinin "BİR BASIN BİLDİSİ
GÖNDERDİĞİ VE ONUN MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇOK YERE
ULAŞTIRILMASINI İSTEDİĞİ", Habib Ümit SAYIN'ın ise "BELLİ Bİ YERLERE
SORABİLDİNİZ Mİ DURUM NEDİR" dediği, kendisinin de "SİZLE İLGİLİ BİR
SIKINTI OLMADIĞI, SİZİN RAHAT OLMANIZ GEREKTİĞİ, ŞU ANDA TRAFİĞİN
ÇOK KARIŞIK OLDUĞU" söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3495no'lu iletişim tespit tutanağında; 29.01.2008 tarihinde, saat 19:37 sıralannda
sistemde Çetin ÖZAÇIKGÖZ adına kayıtlı telefonu kullanan şahıs ile yaptığı;
kendisinin "BÜYÜK TÜRKİYE LOBİSİ BAŞKANIYIM" dediği devam eden görüşmede
Çetin ÖZAÇIKGÖZ'ün ise "HER ZAMAN SİZDEN BAHSETTİKLERİNİ BÜTÜN
ARKADAŞLARININ ÇOK YAKINDAN SİZİ TAKİP ETTİKLERİNİ YAKINDA
TANIŞMAK İÇİNBEKLEDİKLERİNF söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını
kullandığını,
3496no'lu iletişim tespit tutanağında; 29.01.2008 tarihinde, saat 23:02 sıralannda
sistemde Ayhan DEMİRATA adına kayıtılı şahıs ile yaptığı; "KOMUTANIM ÇOK İYİ
OLDUĞUNU AYTAÇ PAŞA İLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ BERABER BİR KONFERANS
OLDUĞUNU" söylediği, X erkek şahısın ise "ALLAH RAZI OLSUN O
KENDİLERİNİN BABASI OLDUĞUNU, AYTAÇ PAŞAYA BABAYA BERABER
GİDECEĞİNİZİ" kendisinin ise "İSTANBULDA GELİN DEDİĞİ EDİP PAŞANIN DA
ORADA OLDUĞUNU' X erkek şahsın ise "PEYZAJ İŞİNE BAŞLADIĞINI,
ÇİMENTODAN BİSMİLLAH DİYELİM BAŞLAYALIM ABİ DİYE' söylediği görüşme
ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3497no'lu iletişim tespit tutanağmda^sâ^tfl^öOg tarihinde, saat 14:09 sıralannda
sistemde Habib Ümit SAYIN adına kayrfîı tâlefontıÎMknan şahıs ile yaptığı;
Habib Ümit SAYIN'm "SUÇ DUYURULARI YAPTIĞIM' kendisinin de "ÇOK GÜZEL,
DÜN GECE HEPSİNİ GÖNDERDİĞİNİ" devam eden konuşmada Habib Ümit SAYIN'm
ise "BELLİ YERLERLE KONUŞUP KONUŞMADAĞINIZI SİZE SORDUĞUNU"
kendisinin de "TABİ MERAK ETMEYİN " şeklinde söylediği görüşme ile ilgili; susma
hakkını kullandığını,
3498no'lu iletişim tespit tutanağında; 30.01.2008 tarihinde, saat 17:32 sıralarında
sistemde Aydın FATURACI adına kayıtılı x erkek şahıs ile yaptığı; X ERKEK
ŞAHIS; "TRAFİK POLİSİNİN YAKALADIĞINI EHLİYETİNİN
OLMADIĞINI ÇÖZEBİLİRMİYİZ" kendisinin de "BİR GÖRÜŞÜYÜM DİYE
TELEFONA İSTEDİĞİ, EMNİYETTEN EMEKLİ ÖĞRETİM GÖREVLİSİ
OLDUĞUNU BANDIRMADA BULUNDUĞUNU" söylediği görüşme ile ilgili;
susma hakkını kullandığını,
3499no Tu iletişim tespit tutanağında; 30.01.2008 tarihinde, saat 20:41 sıralarında
sistemde Necat SANCAK adına kayıtılı x erkek şahıs ile yaptığı; "AHMETİN
ARADIĞINI OĞUZHAN ÖZTÜRK YAPTIĞI KULİSLERDEN DOLAYI İLKAYIN
DÜŞMAN ETTİĞİNİ ŞEREFSİZ OLDUĞUNU" X erkek şahsın ise "UMRUNDA
BİLE OLMADIĞINI" kendisinin de "BİR ŞEY YAPARAK BU ADAMIN NE
KADAR YANLIŞ OLDUĞUNU YÖNETİME GÖSTERME İMKANIZIN OLUP
OLMADIĞINI, NURİ'NİN ORADA ETKİLİ OLMASINI HAZMEDEMEDİĞİNİ"
devam eden görüşmede X erkek şahsın "NE İSTERSE YAPSINLAR ONLARINDA
SAHİBİ BİZ DEĞİLİZ ONLAR ZATEN GEREKLİ YERE GEREKLİ RAPORLARI
ULAŞTIRDIKLARINI, KİMLERE ÇALIŞTIĞINI KİMLERLE OLDUĞUNU
BİLDİĞİNİ" devam eden konuşmada kendisinin "HESABINI GÖRECEĞİNİ,
HİÇ BİR ŞEYİN HESAPSIZ KALMAYACAĞINI, VATAN GAZESİNDE ÇIKAN
YAZIDAN DOLAYI ÇOK ÜZÜLDÜĞÜNÜ " söylediği görüşme ile ilgili; susma
hakkını kullandığını,
3500no Tu iletişim tespit tutanağında; 30.01.2008 tarihinde, saat 17:32 sıralarında
sistemde ihsan Serdar DEMİRBİLEK adına kayıtlı telefonu kullanan şahıs ile
yaptığı; İhsan Serdar DEMİRBİLEK'in "LOBİ SİTESİNE GİRDİĞİNİ,
ERGENEKON.COM SİTESİNDE BİR YAZI GÖRDÜĞÜNÜ" devam eden
konuşmada kendisinin "BU YENİDEN ERGENEKON SİZİN ARKADAŞINIZ
OLDUĞUNU, EĞER İSTERSE TANIŞTIRABİLECEĞİNİ" söylediği görüşme ile
ilgili; susma hakkını kullandığını,
3501no'lu iletişim tespit tutanağında; 02.02.2008 tarihinde, saat 22:55 sıralarında
Habib Ümit SAYIN ile yaptığı; "HOCAM SİZE SALDIRILARIN BOŞA
ÇIKTIĞINI DAHA ÖNCEDEN SÖYLEDİĞİ GİBİ RAHAT OLMASININ
GEREKTİĞİNİ, YANINIZDA BİRİSİNİN OLDUĞUNU TANIŞTIRMAK
İSTEDİĞİNİ, O ŞAHSIN SİZİN BAŞKANINIZ OLDUĞUNU" devam eden
görüşmede Habib Ümit SAYIN'm ise "KENDİ İÇİN BİR YERLERLE KONUŞUP
KONUŞMADIĞINI' sorduğu kendisinin de "HEPSİ İLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ BİR
SIKINTININ OLMADIĞINI" Habib Ümit SAYIN'm ise "TSK KENDİSİNİN
ÜZERİNE SALDIRMAYA ÇALIŞTIĞINI" kendisinin de "KENDİNİ KORUMA
MEKANİZMASININ KENDİNİ KORUDUĞUNU MERAK ETMEMESİ
GEREKTİĞİNİ BUNLARINDA FOS ÇIKACAĞINI ZATENDE DE BİR ŞEY
OLMADIĞINI GÖRECEKLER ONDAN SONRA " şeklinde söylediği görüşme ile
ilgili; susma hakkını kullandığını,
3502no'lu iletişim tespit tutanağında; 03.02.2008 tarihinde, saat 13:46 sıralarında
sistemde Muammer TURAN adına kayıtılı, TURAN olarak hitap ettiği şahsın
kendi telefonundan önce Halil......isimli bir şahıs ile daha sonra aynı telefonla kendisi ile
yaptığı; HALİL İSİMLİ ŞAHSIN ASKERİYEDEN AYRILMA BİRİ OLDUĞU VE
İSMAİL....... OLARAK BAHSEDİLEN KİŞİ İLE MAHKEMELİK OLDUĞU, BU
SORUNUN HALLEDİLMESİ İÇİN TURAN OLA*AX--HJTAP ETTİĞİ ŞAHSI
GÖREVLENDİRDİĞİ, ANLAŞILMAKLA BİRLj€TE ŞAHLAR ARASINDAKİ

1212 i « - {-(( M >1 \ _^-------N


SORUNUN HALLEDİLMESİ İÇİN BURSA İLİNDE RANDEVULAŞTIĞINI, AYRICA
GÖRÜŞME İÇERİĞİNDE KENDİSİNİN "BEŞ YÜZ MİLYARLIK Bİ ALACAK VAR
ŞEYDE KARTAL'DA" şeklinde söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkım kullandığını,
003503 no'lu iletişim tespit tutanağında; 03.02.2008 tarihinde, saat 15:01
sıralannda sistemde Muammer TURAN adına kayıtlı TURAN.............. isimli şahıs ile
yaptığı;BİR ÖNCEKİ GÖRÜŞMESİNDE BAHSİ GEÇEN HALİL İSİMLİ ŞAHIS
HAKKINDA KONUŞARAK OLAYLARLA ALAKALI DEĞERLENDİRMELERDE
BULUNDUĞU görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3504no'lu iletişim tespit tutanağında; 03.02.2008 tarihinde, saat 20:13 sıralannda
sistemde Ömer faruk inceler adına kayıtılı x şahıs ile yaptığı; "BUNLARIN ÇOK
BÜYÜK ADAMLAR OLDUĞUNU" söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını
kullandığını,
3505no'lu iletişim tespit tutanağında; 03.02.2008 tarihinde, saat 20:18 sıralannda
sistemde Selahettin OTYILDIZ adına kayıtlı x şahıs ile yaptığı; X şahsın
KENDİSİNDEN PARA İSTEDİĞİ DURUMUN ÇOK SIKIŞIK OLDUĞUNU
VE "SİZİN YOLUNUZDA ÖLECEĞİNİ' söylediği görüşme ile ilgili; susma
hakkını kullandığını,

3506no'lu iletişim tespit tutanağında; 03.02.2008 tarihinde, saat 20:33 sıralannda


sistemde Nevzat UÇAR adına kayıtılı x şahıs ile yaptığı; X şahsın; "ÖMÜR
BOYU ASKER OLDUĞUNU HAYATTININ BİTİK OLDUĞUNU, HAYATINI
SİZE ADADIĞI SEVGİ VE SAYGI İLE BAĞLI OLDUĞUNU" söylediği görüşme
ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3507no'lu iletişim tespit tutanağında; 13.02.2008 tarihinde, saat 15:21 sıralannda
sistemde Aze ABISOV adına kayıtlı Habib Ümit SAYIN isimli şahıs ile yapTIĞI;
Habib Ümit SAYIN'ın; "STAR GAZETESİNDE BU GÜN HABER
ÇIKARDIKLARINI KİRLİ TEZGAH ALIP ALIP KULLANDIKLARINI,
KENDİSİNİN HER HANGİ BİR YERLE GÖRÜŞÜP GÖRÜŞMEDİĞİNİ" sorduğu
devam eden konuşmada kendisinin 'HOCAM BUNLARI KAFANIZA TAKMAYIN,
BİR SIKINTININ OLMADIĞINI" söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını
kullandığını,
3508no'lu iletişim tespit tutanağında; 14.02.2008 tarihinde, saat 14:22 sıralannda
sistemde Can LİFT adına kayıtlı Nuri YILMAZ isimli şahıs ile yaptığı; "BÜYÜK
TÜRKİYE LOBİSİ " yeni bir organizasyon ve oluşumdan bahsettiği görüşme ile
ilgili; susma hakkını kullandığını,
3509no'lu iletişim tespit tutanağında; 17.02.2008 tarihinde, saat 20:37 sıralannda
sistemde Hasan GENÇ adına kayıtlı telefondaki şahıs ile yapmış olduğunuz
görüşmede önce Hasan GENÇ isimli şahısla daha sonra aynı telefonla Veli
KÜÇÜK isimli şahsın kayınbiraderi olduğunu söyleyen Salih DİKMEN isimli
şahıs ile yaptığı; Hasan GENÇ isimli şahsın "ÇANAKKALE JANDARMA ALAY
KOMUTANI GÖRÜŞTÜRMESİNİ, BAZI MEVZULARIN KONUŞTUĞUNU"
devam eden görüşmede Salih DİKMEN'in ise "BÖLGEDE MİSİNİZ" kendisinin
de "ŞUANDA EMEKLİ OLDUĞUNU, KİTAP YAZDIĞINI BALIKESİR
ÜNİVERSİTESİNDE ÖĞRETİM ÜYELİĞİ YAPTIĞINI" söylediği görüşme ile
ilgili; susma hakkını kullandığını,
3510no'lu iletişim tespit tutanağında; 18.02.2008 tarihinde, saat 12:54 sıralannda
sistemde Hakan ERTAŞ adına kayıtlı telefondaki şahıs ile yaptığı; "LOBİ GÜZEL
GİTTİĞİNİ, YEMEK VERİLECEĞİNİ BU YEMEĞİ FİNANS ARADIĞINI,
MERKEZ SAĞIN LİDERİNİ TÜRKİYE BAŞBAKANINI ARADIĞINI" söylediği
görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını, ^.....
3511no'lu iletişim tespit tutanağınd^'^.O^.İ^S;, tarihinde, saat 13:o7 sıralannda
sistemde Nuri YILMAZ adına kayıtlı#tdefondakKfalaş ile yaptığı; "BAHSİ
GEÇEN YEMEK VE YAPILACAK ORGANİZYONDAN KONUŞTUĞUNU, MERKEZ SAĞIN
LİDERİNİ TÜRKİYE BAŞBAKANINI ARADIĞINI" söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını
kullandığını,
3512no'lu iletişim tespit tutanağında; 18.02.2008 tarihinde, saat 13:22 sıralarında
sistemde Talat ATİLLA adına kayıtlı telefondaki şahıs ile yaptığı; "LOBİ ADINA
YEMEK VERİLECEĞİNİ BU YEMEĞİ BAŞKALARINIM VERDİĞİNİ, CUMA GÜNÜ
TOPLANTIYA GİDECEĞİNİ, İŞ ADAMLARI İLE GÖRÜŞECEĞİNİ, YAKLAŞIK 250
KİŞİLİK LİSTE OLDUĞUNU, LOBİ'YE TÜRKİYE BAŞBAKANINI ARIYOR ŞEKLİNDE
BAŞLIK ATACAĞINI" söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3513no'lu iletişim tespit tutanağında; 18.02.2008 tarihinde, saat 13:26
sıralarında sistemde Aydın FATURACI adına kayıtılı MESUT......................... şahıs ile yaptığı;
"İSTANBUL'DA İŞADAMLARINA VERİLECEK YEMEKTEN BAHSEDEREK, LOBİ ADINA
MADDİ YARDIM İSTEDİĞİ" devam eden görüşmede MESUT....... 'un "YARDIM
EDEBİLECEĞİNİ, ÇİNTAŞ'İN GENEL KOORDİNATÖRÜ SENCER BEYLE GÖRÜŞMESİNİ
İSTEDİĞİ" kendisinin de "HABER BEKLEDİĞİNİ, ARKADAŞLARIN İNCELEDİĞİNİ, SENCER
BEYLE GÖRÜŞECEĞİNİ" söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
003516 no'lu iletişim tespit tutanağında; 20.02.2008 tarihinde, saat 13:12
sıralarında İlhan KINIK adına kayıtlı 0533 569 1275 numaralı telefondaki ÖMER ....isimli
şahıs ile yaptığı; "ÖMER...........İSİMLİ ŞAHSIN TELEFONUNUN BİR SÜRE KAPALI OLDUĞU, ONDAN
ÖNCE SEMİH'İN ONU ARAYIP ARAMADIĞINI SORDUĞUNUZ VE ARARSA SİZE HABER
VERİLMESİNİ" söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3517no'lu iletişim tespit tutanağında; 20.02.2008 tarihinde, saat 12:59 sıralarında Hakan
ERTAŞ isimli şahıs ile yaptığı; "LİSTE GÖNDERME KONUSU VE CUMARTESİ GÜNÜ
HAKAN ERTAŞ'IN YANINA GİDECEĞİN?' söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını
kullandığını,
3518no'lu iletişim tespit tutanağında; 21.02.2008 tarihinde, saat 11:44 sıralarında Harun
GÖÇSUNULLAH adına kayıtlı 0533 235 3328 numaralı telefondaki
şahlS İle yaptığı; "ŞAHSIN SİZDEN ARABAYA KOYMAK İÇİN BASIN KARTI İSTEMESİ, KENDİSİNİN DE
ONDAN VESİKALIK İSTEMESİ, 500 KİŞİLİK YEMEK ORGANİZASYONU VE CUMARTESİ GÜNÜ
İSTANBUL A GELECEĞİNİ" söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3519no'lu iletişim tespit tutanağında; 21.02.2008 tarihinde, saat 14:34 sıralarında
Muammer TURAN ile yaptığı; "BİR ŞAHISTAN PARA ALIP ALAMAMA" konusunu
söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
3520no'lu iletişim tespit tutanağında; 21.02.2008 tarihinde, saat 17:22 sıralarında Nuri
YILMAZ ile yaptığı; "NURİ YILMAZIN HASTALIĞI, AHMET ORAK'IN NİŞANLISINA İŞ
BULMA MESELESİ, TEVFİK DİKER VE HAKAN İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELER, LOBİ
VE İNTERNET SİTESİ İLE İLGİLİ KONUŞMALAR, ARALARINDA MUSTAFA SARIGÜL,
ABDÜLLATİF ŞENER, MEHMET ALİ BAYAR SAADETTİN SARAN, SİNAN AYGÜN, TURHAN
ÇÖMEZ GİBİ İSİMLERİN BULUNDUĞU BİR OLUŞUMLA İLGİLİ KARŞILIKLI
DEĞERLENDİRMELERİN VE
İSTANBUL A GELMEKTEN VAZGEÇMENİ" söylediği görüşme ile ilgili; susma hakkını
kullandığını,
003521 no'lu iletişim tespit tutanağında; 20.02.2008 tarihinde, saat 12:59
sıralarında Hakan ERTAŞ isimli şahıs ile yaptığı; "İSTANBUL'DAKİ BİR GRUP
ARKADAŞINIZIN PARA ALIP ALAMAMA MESELESİ İLE İLGİLİ OLARAK BİRİNİ ZİYARET ETMESİ VE
ÖNCELERİ VERMEME KONUSUNDA DİRENEN ŞAHSIN ZAMANLA FİKRİNİ DEĞİŞTİREK, ŞU AN
İÇİN MADDİ DURUMUM MÜSAİT DEĞİL DEMEYE BAŞLAMASI AMA MUTLAKA O ŞAHISTAN O
PARANIN ALINACAĞI AMA BİRAZ ZAMAN GEREKTİĞİN?' söylediği görüşme ile ilgili; susma
hakkım kullandığını,
003522 no'lu iletişim tespit tutanağında; 21.02.2008 tarihinde, saat 20:09
sıralarında İlhan KINIK isimli şahıs ile yaptığı; "KIBARCIK DEDİĞİ BİRİNİN ARAMASI,
ARALARINDA SEMİH İSİMLİ EMEKLİ YÜZBAŞI OLDUĞUNU SÖYEDİĞİ BİRİNİN DE BULUNDUĞU
VE 'BİZİMKİLER' DİYE TABİR ETTİĞİ BİR GRUP ARKADAŞININ KİBARCIK DEDİĞİ ŞAHSI ZİYARET
ETTİĞİ VE ADAMIN YOLA GELMİŞ OLDUĞU, KİBARCIK DEDİĞİ KİŞİNİN MARMARİS E DAVET
ETMİŞ OLMASI, KENDİSİNİN İLHAN KINIK'IN ÖZ DEĞİL ÖZEL DAYISI OLDUĞUNU' söylediği
görüşme ile ilgili; susma hakkını kullandığını,
Kendisi ile beraber gözaltında bulunan;
Emin GÜRSES; Tanımadığını, H.Ümit SAYIN; İfadesinin önceki bölümlerinde
ilişkisini anlattığını, Muammer KARABULUT; Tanımadığını, Hayrettin ERTEKİN;
Tanımadığını, Vedat YENERER; Tanımadığını, Coşkun ÇALIK; Tanımadığını beyan
etmiştir.

b- Savcılık İfadesi, Orhan TUNÇ,


Kollukta kısmen ifade verdiğini, şeker hastası olduğu için ve ifade uzun sürdüğü
için bazı sorulara cevap veremediğini, ifade verdiği kısımlann doğru olduğunu, tekrar
ettiğini, ifadesinin doğru olarak yazıldığını, imzanın kendisine ait olduğunu, Emekli
Astsubay olduğunu, Bandırma ilçesinde "İlk Haber Gazetesi" ve bazı yerel gazetelerde
yazı yazdığını, Emekli Astsubaylar Derneği 'nin üyesi ve halen de Anavatan Partisi
Bandırma İlçe Başkanı olduğunu, soruşturma kapsamında ismi geçen kişilerden sadece son
operasyonda göz altına alınanlardan ÜMİT SAYIN'ı tanıdığını, diğerlerini tanımadığını,
kendisiyle MSN de tanıştığını, kendisini kitapları çok satan, çevresi geniş bir kişi olarak
tanıdığını, hazırlamakta olduğu yeni kitabının basımı konusunda yardımcı olabileceği
düşüncesiyle İstanbul'a gelişlerinde dört beş sefer görüştüğünü, görüşmelerinin konusunun
genelde bastırmayı düşündüğü kitapla ilgili olduğunu, ERGENEKON Örgütü ile ilgisinin
olmadığını, araştırmacı yazar olduğu için bu konuda yazılan yazılan Internet ve basından
takip ettiğini, bilgisinin bu kadar olduğunu, BÜYÜKTÜRKİYELOBİSİ.COM adlı Internet
sitesini eski milletvekili Tevfık DİKER'in merkez sağda birliği sağlayabilmek amacı ile
kurduğunu, bu sitede merkez sağdaki bütün partiler hakkında çıkan haberlerin
yayımlandığını, kendisinin de gazetede yazdığı yazılann aynısının burada çıktığını, Tevfik
DİKER'in daha sonra siteden aynldığmı, üye olanlann kendisinin yürütmesini istediklerini,
kendisinin de Internet sitesini devam ettirdiğini, bu siteye üye olan kişiler ve konumlannı
kolluk beyanında anlattığını, Sedat PEKER'in adını kullanarak bir takım işler yaptığı
şeklindeki Sedat PEKER'in avukatı Yusuf Utku TEKAYAK'm verdiği dilekçenin tarafına
okunduğunu, Sedat PEKER'e ait olduğu bilinen "özrürkler.com" ve "gencturkler.com" adlı
internet sitelerinde yazılar yazdığını, çünkü bu sitenin yöneticisi olan Ahmet ORAK'm
arkadaşı olduğunu, Ahmet ORAK ile söz konusu sitede Ahmet'in yanında çalışan İLKAY
isimli kişinin arasının açıldığını, bundan dolayı İLKAY'm Sedat PEKER'e mektup yazarak
kendisinin sitede yazmamasını sağladığını, adını kullanarak işler yaptığını belirttiğini,
bunlann gerçek dışı olduğunu, Sedat PEKER'i de tanımadığını, kendi aralanndaki
anlaşmazlıktan dolayı kendisine iftira ettiğini,
Evinde yapılan aramada ele geçen "Ekovizyon" kelimesi ile başlayan dokümanın
Büyük Türkiye Lobisi'nin kurucusu Tevfik DİKER'in sağda birliği sağlamak amacıyla
tertiplediği bir toplantıya katılması planlanan kişilere ait liste olduğunu,
Evinde yapılan aramada ele geçen silah ve fişeklerin askerlik yaptığı dönemden
kaldığını, beylik tabancalan olduğunu,
Soruşturma kapsamında daha önce yakalanan Bekir ÖZTÜRK'ün internetten
telefonunu alarak kendisini aradığını, yazılarının kendi siteleri olan KUVAY-İ
MİLLİYE isimli sitede yayımladıklarını, demeğin^ahkesir şubesinin açılacağını,
kendisinin de başkan olup olamayacağını sostfüğunu, .«fW>ul etmediğini, Bekir
J'f .. ...# ' V
ÖZTÜRK'ün emeldi bir albayın kitabını göndermesi halinde satıp s atamayacağını
sorduğunu, olumlu yanıt vermemesine rağmen kitap gönderdiğini, kitaplar satılmadığı
halde parasını istediğini, kendisinin de kızarak telefonu yüzüne kapattığını, kitaplan iade
ettiğini, bir daha da kendisi ile görüşmediğini,
Evinde yapılan aramada bilgisayarında bulunan Lobi, Ergenekon, Özel Kuvvetler
isimli dosyayı internetten RIZGARİ.COM adlı siteden indirdiğini, yukanda bahsettiği
Büyük Türkiye Lobisi ile bu belgede bahsedilen Lobi'nin ilgisi olmadığını, bahse konu
olan RIZGARİ.COM adlı sitede ERGENEKON örgütünden ve Yaşar BÜYÜKANIT'tan
bahsedildiği için ilgisini çektiğini, haber yapmak için indirdiğini, ancak herhangi bir yerde
yayımlamadığını,
Evde yapılan aramada bilgisayannda kendisine ait olan Ortunç@gmail.com.tr.
adlı posta hesabında gönderilen ve gönderdiği elektronik postalann tarafına okunduğunu,
kendisinin internetteki bazı e-mail gruplanna üye olduğunu, üyesi olduğu ve olmadığı
birçok gruptan bir çoğu da istem dışı olarak e-mail geldiğini, bunlann istesen de
engellenemediğini, gazeteci ve yazar olduğundan işine yarar olanlan kayıt edip, diğerlerini
sildiğini, kendisinin gönderdiği e-maillerin ise sadece kendi yazılan olduğunu, tek tek
kendisine okunan e-maillerin bir kısmının üzerinden çok süre geçtiği için ve de bazılannı
hiç okumadığı için hatırlamadığını, hatırladığı e-mailler konusunda emniyette beyanda
bulunduğunu, onlann esas alınmasını istediğini, burada tekrar etmek istemediğini,
Aynı e-mail adresinden Tank isimli kişi ile yaptığı yazışma kendisine okunmuş,
kendisi tarafından yapıldığını, bu kişinin Balıkesir Politika Gazetesinin sahibi Tank
SÜRMELİOĞLU olduğunu, Balıkesir'de misyonerlik üzerine konferans veren Sevgi
ERENELOL'un tutuklandığını konferans metnini kendisine göndereceğini söylediğini, bu
konu üzerinde görüştüklerini,
Aynı e-mail adresinden Murat KUTUM ile yaptığı yazışma kendisine okunmuş,
bu kişinin Bandırma'da esnaf olan bir arkadaşı olduğunu, bir arkadaşı vasıtasıyla
tanıştığım, Koray TÜRKKAN isimli İzmirli bir iş adamının İstanbul'da bulunan Osman
PİROĞLU isimli kişiden bir alacağı olduğunu söylediğini, kendisinin de bunu Murat
KUTUM'un yardımcı olabileceği bir husus olup olmadığını sorduğunu, onun da borçlu
olan Osman PİROGLU'nu tanıyan birisini bulduğunu söylediğini, kendisinin de bunu
Koray TÜRKKAN'a ilettiğini, daha sonra Koray TÜRKKAN'in paranın tahsil edilmesi
halinde yansını aracı olacak kişiye vereceğini söylediğini, ancak aracı olan kişinin de
kendisinin tahsilatçı olmadığını söyleyerek teklifi reddettiğini öğrendiğini, görüşmede
paranın tahsil edilmesi durumunda bunu Murat KUTUM'la yan yanya bölüşeceklerini bir
an önce aracı olacak kişiyi bulması amacıyla yaptığını, yoksa gerçekten bu parayı alma
niyeti olmadığım,
3478nolu tape ile ilgili; görüşmeyi ÜMİT SAYIN ile yaptığını, ÜMİT SAYIN'm
hergün içtiğini, paranoyak yapıda birisi olduğunu, hemen hemen her günde
kendisini aradığını, kendisine kitabını bastırması ve yapmayı düşündüğü
belgesele yardımcı olacağı sözünden dolayı alttan alarak konuştuğunu, son
zamanlarda telefonlannm çok sıklaştığmı, hatta eşinin bile rahatsız olduğunu,
görüşmede ÜMİT SAYIN'm Diyarbakır ve Elazığ' da PKK terörüne tepki
mahiyetinde yapılan asker yürüyüşünü büyüterek anlattığını, kendisinin
görüşmede bahsettiği İBRAHİM isimli kişinin İbrahim ÇİNGİ olduğunu, MHP'
nin İstanbul' da saygın bir üyesi ve görüşmede yanında olduğunu, görüşmede
teröre karşı birkaç koldan çalışmak gerektiğini ifade etmiş olabileceğini,
3479nolu tape ile ilgili; görüşmenin kendisi tarafından ÜMİT SAYIN ile
yapıldığını, yine içkili olduğu bir zamanda kendisini arayarak hükümetin, yargı
dahil bütün kurumlarının ele geçirdiğini, ordunun buna sert tepki vermesi
gerektiğini, hatta muhtıra yapılması gerektiğini söylediğini, 6u görüşmede
geçmese bile ÜMİT
SAYIN'm daha önce bu konularda bir takım paşalarla görüştüğünü söylediğini, bunlardan
hatırladığı Reha TAŞKESEN olduğunu, durumunu bildiği için kendisini geçiştirmek
amacıyla alttan aldığını, TSK' nın ihanet içerisinde olduğu şeklindeki sözlerini de
bilinçsizce onaylamış olabileceğini, görüşmede geçen dava konusunun da kendisinin
boşanmadan kaynaklanan tazminat davası olduğunu, kendisinin bu davaya yardımcı
olacak şeklinde kastettiği "ağabeyler"in yalan mahiyetinde söylediğini, Yargıtay Hakim ve
Savcıları olduğunu,
3480nolu tape ile ilgili; Görüşmenin tarafından yapıldığını, ikisinin de
alkolüyken bu görüşmeyi yaptıklarını, ancak içindeki geçen sözlerin ciddi
olmadığını,kendisinin darbe konusunda bir Korgeneralle görüştüğü, hatta bu
görüşmeyi kayda aldığının yalan olduğunu,
3481nolu tape ile ilgili; Görüşmenin kendisi tarafından eşiyle yapıldığını,
görüşmede İstanbul'da olduğunu, yanında Öztürkler sitesinde yazı yazan Nejat
SANCAK'in, patronu Ömer Faruk İNCELER, Ümit SAYIN'm ve bir tanıdığının
yakını olan Ufuk isimli kişinin olduğunu söylediğini,
3482nolu tape ile ilgili; Görüşmenin kendisi tarafından Nuri YILMAZ isimli
Büyük Türkiye Lobisi.com adlı sitenin Başkan Yardımcısı olan kişiyle
yapıldığını, bu görüşmede günlük konular konuşulduğunu, görüşmede bahsedilen
lobi Internet sitesi anlamında olduğunu, görüşmede geçtiği gibi yanında sivil yada
resmi polis olmadığını, bu nedenle ordu evinde kalamayacaklarını kendisinin
oteline davet etmesini beklediğini, nitekim oteline davet ettiğini,
3483nolu tape ile ilgili; Görüşmenin kendisi tarafından "Ozturkler.com" sitesinin
yöneticisi Ahmet ORAK ile yapıldığını, ERGENEKON soruşturması kapsamında
Sedat PEKER'in de ismi geçtiği için Sedat PEKER'e ait olan bu sitelerde
yazılarının çıkmasını istemediğini, bu nedenle Ahmet ORAK' ı arayarak
yazılarının kaldırılmasını talep ettiğim,
3484nolu tape ile ilgili; Görüştüğü kişinin Bandırma' daki "SON KURŞUN"
isimli gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Engin ARACAN olduğunu, gündemde
olan Ergenekon soruşturması ve tutuklanan kişileri konuştuklarını,
3485nolu tape ile ilgili; bu görüşmeyi ve görüştüğü kişiyi hatırlamadığını,
3486numaralı tape ile ilgili; görüşmeyi ve görüştüğü kişiyi hatırlamadığını,
3487numaralı tape ile ilgili; Görüştüğü kişinin SAMİ ÖNKİBAR olduğunu,
Yalova'da esnaf olduğunu, dükkanı olmadığını, serbest inşaat yaptığını, yukarıda
bahsettiği Osman PİROGLU'nun borcu konusunda kendisinden yardımcı
olmasını istediği kişilerden birisi olduğunu, masraflar için Ömer İNCELER'den
para almış olabileceğini, görüşmenin bununla ilgili olabileceğini, yukarıda
anlattığı gibi bu paranın alınmadığını,
3488numaralı tape ile ilgili; görüşmenin kendisi tarafından Öztürkler.com
sitesinde yazarlık yapan Haluk KESİM ile yapıldığını, Haluk KESİM'in bu
siteden çıkartıldığını, bu konulardaki şikayetlerini ve görüşlerini konuştuklarını,
kendisi telefonda "çok şey yapamıyorum" derken fazla görüşme parası
gelmemesini kastetmiş olabileceğini,
3489numaralı tape ile ilgili; Görüşmenin DYP Genel Merkezindeki sekreterle
yapıldığını, şu an da DYP Genel Başkanı olan Çetin ÖZAÇIKGÖZ'ün Büyük
Türkiye Lobisinde gösterdiğimiz faaliyetlerden dolayı bir teşekkür e-mail' i
gönderdiğini, bu e-maili sitede yayınladıklarını, haber vermek için aradığını,
3490numaralı tape ile ilgili; bu mesajın da yukarıda ki görüşmenin devamı
mahiyetinde olduğunu,
3491numaralı tape ile ilgili; Görüşmeyi Ümit SAYIN'la yaptığını, görüşmenin
konusunun da yukarıda anlattığı ERGENEKON soruşturması konusundaki
yorumlarının olduğunu,
J
" V
3492 numaralı tape ile ilgili; görüşmenin kendisi tarafından Ümit SAYIN' la
yapıldığını, ERGENEKON soruşturması kapsamında kendisi hakkında basında çıkan
haberler konusunda şikayetleri konuştuklarını,
3493 numaralı tape ile ilgili; görüşmenin kendisine ait olduğunu, Ümit
SAYIN'ın işlerinden dolayı sürekli darbe olup olmayacağını sorduğunu, kendisinden
bıktığı için geçiştirmek mahiyetinde cevaplar verdiğini,
3494 numaralı tape ile ilgili; Görüşmenin kendisi tarafından yapıldığını, Ümit
SAYIN'ın kendisiyle ilgili çıkan haberlere ilişkin gazetelere açıklama gönderdiğini,
kendisinden de bunları sitesinde yayınlamasını istediğini, yine darbe olup olmayacağını,
kendisinin durumunun ne olacağını sorduğunu, hatta bu düşünceye kendisini o kadar
inandırmış olduğunu, ki gözaltında iken bile kendisine "yarın darbe olacak , bizi
kurtaracaklar" dediğini,
3495 numaralı tape ile ilgili; Görüşmeyi DYP Genel Başkam Çetin
ÖZAÇIKGÖZ ile yaptığını, kendisinin yoğun çalışmalarını takdir ettiğini söylediğini,
sitelerine gönderdiği e-maili yayınladığından bahsettiğini, türbanla ilgili bir açıklaması
olması halinde yayınlayacağım söylediğini, ancak cevap vermediğini,
3496 numaralı tape ile ilgili; Görüşmenin kendisine ait olduğunu, görüştüğü
kişinin emekli kurmay albay Sedat AŞÇI olduğunu, Sakarya'da olduğunu, ancak Peyzaj
işi yapan bir şirketin genel müdürü olduğunu, bu kapsamda kendisine daha önceleri iş
bağlantısı için tanıdık olup olmadığını sorduğunu, kendisinin de AKP'den tanıdığı olan
Fikret HOCAOĞLU isimli Kocaeli Büyükşehir'de görevli kişi olduğunu, buradan iş
alınabileceğini söylediğini, bundan ayrı olarak kendisine halen görevde olduğu
dönemde emir astsubaylığını yaptığı Aytaç YALMAN ve Edip BAŞER isimli paşalar
ile randevu ayarlamasını istediğini, ancak bunu yerine getiremediğini,
3947 numaralı tape ile ilgili; Görüşmeyi Ümit SAYIN' la yaptığını,
kendisinin basında ERGENEKON soruşturmasıyla ilgili gösterilmesi konusundaki suç
duyurusu yazılarını yayması konusunda ricada bulunduğunu, yine asker kökenli olduğu
için ve 3 yıl mit' de çalıştığı için belli yerlerle konuştunuz mu diyerek Darbe olacak
mı olmayacak mı şeklinde sorduğunu, kendisi aracılığıyla kitabını bastırmayı
düşündüğü için yine bu konuşmada alttan aldığını,
3948 numaralı tape ile ilgili; Bursa' da çelik konsidikyon yapan Suderman isimli
şirketin genel müdürü olduğunu, şirkete iş bularak komisyon aldığını, görüştüğü kişinin
Mesut ATOK olduğunu, şirkette şantiye şefi olarak çalıştığını, trafikte polislerin ehliyetine
el koyduğunu söyleyerek kendisinden yardım istediğini, kendisinin de telefonda yanındaki
polisle görüştüğünü, Sadık olarak hitap etmiş ise de görüştüğü kişinin MESUT olduğunu,
yanlış yazılmış olabileceğini, yine görüşmede kendisine yazar olduğu için HOCAM hitabı
yapıldığından kendisini öğretim görevlisi olarak tanıtmış olabileceğini,
3449 numaralı tape ile ilgili; görüşmeyi Ahmet ORAK ile yaptığını, Nejat
SANCAK'm telefonundan kendisi ile görüştüğünü, görüşmede haklarında asılsız
iddialarda bulunan ve Ozturkler.com sitesinden ayrılmalarını sağlayan İLKAY isimli kişi
hakkında konuştuklarını ve bu asılsız haberleri aynı forumda bulunan Oğuzhan' m
yaydığından bahsettiklerini, görüşmenin devamında yukarıda bahsettiği Suderman
şirketinin kuruluşunu konuştuklarını,
3500 numaralı tape ile ilgili; Görüştüğü kişinin Büyük Türkiye Lobisi formunda
yazı yayan İhsan Serdar DEMİRBİLEK olduğunu, görüşmede Merkez sağdaki birleşme
çalışmaları ve Öztürkler sitesinden ayrılmasından bahsettiklerini,
3501 numaralı tape ile ilgili; Görüşmeyi Ümit SAYIN' la yaptığını,
kendisinin görüşmede rektörü olan Mesut PARLAK'a gönderdiği e-maillerden sonra
kendisine yöneltilen itamlar dışında bu seferde Mesut PARLAK'a saldınldığmı
söylediğini, "yanımda birisi var" derken Bandırma eski ANAP ilçe Başkanı Ergün

ızıo
YALIM' m olduğunu söylediğini, görüşmede yine Ümit SAYIN'ın bir yerlerle konuştunuz
mu diyerek yine Darbe konusunda görüşme yapıp yapmadığını sorduğunu, kendisinin de
onun duymak istediğini şeyleri söylediğini,
3502numaralı tape ile ilgili; Görüşmenin ilk önce Turan isimli İstanbul' da ki bir
astsubay emeklisi bir tanıdığı ile Halil BAL isimli Bandırma ilçesindeki uzman
çavuş emeklisi tanıdığı arasında başladığını, Halil BAL'm İsmail isimli kişinin
şirketinden işçilikten kaynaklanan alacağını almak için İsmail'in dostu olan Turan
ile görüştüğünü, sonrasında da telefonu kendisine verdiğini, kendisinin de Turan'
a yukarıda bahsettiği Kartal semtindeki Osman PİROGLU'ndan olan alacak
konusunda aracı olacak tanıdık bulmasını istediğini, söz konusu tahsilat işinin
anlaşıldığı şekilde zora dayalı yapılacak olan bir tahsilat olmadığını, aracı olunup
iyilikle çözülmesi yoluna gidilecek olan bir alacak verecek meselesi olduğunu,
3503numaralı tape ile ilgili; Görüşme kendisi tarafından Muharrem TURAN ile
yapıldığını, yukarıdaki konunun devamı olduğunu, Halil BAL'm alacağı olan
patronu İsmail isimli kişiyi şikayet ettiğini, Muharrem TURAN'm telefonda bunu
söylediğini,
3504numaralı tape ile ilgili; görüşmeyi Suderman şirketinin ortaklarından Ömer
Faruk İNCELER' le yaptığını, bu görüşmede yukarıda bahsettiği Osman
PİROĞLU' ndan olan alacak işini İstanbul' daki Turan isimli astsubay emeklisi
arkadaşına verdiğini söylediğini, görüşmenin devamında şirkette yeni çalışmaya
başlayan BÜLENT' in ağabeyisi olan şirket muhasebesi Aydın ile maaş istemesi
konusunun görüşüldüğünü söylediğini, görüşme geçen ihsan isimli kişinin
İHSAN KINIK olduğunu, tekstil firması sahibi olduğunu, Ömer Faruk
İNCELER' in arkadaşı olduğunu, tefeciye para kaptırdığı için yardım talep
ettiğini, Ömer Faruk tarafından kendisine iletilen bu talebi avukata yönlendirerek
çözdüğünü,
3505numaralı tape ile ilgili; Görüştüğü kişinin ANAP Partisi İlçe Teşkilatı
sekreteri olduğunu, adının YILMAZ olduğunu bildiğini, samimi olduğu için
Yılmaz'm vkendisinden borç para istediğini, görüşmeni de bu konuyla ilgili
olduğunu,
3506numaralı tape ile ilgili; Görüşme yaptığı kişinin Bandırma'da emekli
astsubay olan Sefer isimli bir arkadaşı olduğunu, kendisini Nevzat UÇAR'm
telefonundan aradığını, iş bulmak konusunda kendisinden yardım talep ettiğini,
3507numaralı tape ile ilgili; Görüşmeyi Ümit SAYIN ile yaptığını, aynı konular
olduğunu tekrar etmek istemediğini,
3508 numaralı tape ile ilgili; Görüşmenin Büyük Türkiye Lobisi Başkanı Nuri
YILMAZ ile yapıldığını, Lobi adına düzenlenecek olan bir yemeğin organizesi konusunda
konuştuklarını,
3509numaralı tape ile ilgili; Görüşmeyi Bandırma' da balıkçı olan Hasan
GENÇ ile yaptığını, bu kişinin aynı zamanda Jandarma muhbiri olduğunu,
telefon açarak yanında Veli KÜÇÜK' ün kayınbiraderi olduğunu söyleyen
birisinin bulunduğunu söylediğini, inanmayarak telefona istediğini, telefona
çıkan kişinin de kendisini Salih DİKMEN olarak tanıtarak Veli KÜÇÜK ile
cezaevinde görüştürülmediğinden dert yandığını, yazarlığımdan dolayı
kendisini Balıkesir Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak tanıttığını, olaya
inanmadığı için telefonla görüşmenin yeterli olmayacağını, yanma gelmesini
söylediğini, Hasan GENÇ kendisine birisini yanma gönder diyerek bu konuyla
ilgili Çanakkale Jandarma Alay Komutanıyla kendini görüştürmesini
istediğini, kendisinin Alay Komutanını tanımadığını, Hasan GENÇ'in
yanındaki kişiye hava atmak için bu şekilde konuşmuş olabileceğini,
3510numaralı tape ile ilgili; Görüşmenin Büyük Türkiye Lobisinin İstanbul
sorumlusu Hakan ERTAŞ ile yukarıda bahsettiği yem^S"orgtftiztesi konusunda
ve siyasi faaliyet konusunda yapıldığını, fa, t^-\
3511numaralı tape ile ilgili; Görüşmenin yine İstanbul'daki tertip edilecek yemek
konusunda Nuri YILMAZ ile aralarında yapıldığını, Nuri YILMAZ'm arkadaşı
ve gazeteci olduğu için yemeğe katılacakları belirlemesinin konuşulduğunu,
kendisinin ise Güneş gazetesinden ATİLLA'mn bu işi yapacağını söylediğini,
3512numaralı tape ile ilgili; Yukarıdaki görüşmeden sonra Talat ATİLLA' yi
arayarak bu konuyu görüştüğünü, bu yemeğin parasını İstanbul'daki iş
adamlarının karşılayacaklarını,
3513numaralı tape ile ilgili; burada görüştüğü kişinin Mesut ATOK olduğunu,
Suderman şirketinin şantiye şefi olduğunu, lobiye yardım almaktan kastettiğinin
Internet sitesine reklam almak olduğunu,
3514numaralı tape ile ilgili; görüşmeyi Bandırma CHP Genel Meclis Üyesi İsmet
KOÇYİĞİT ile yaptığını, kendisiyle ülkenin gidişatı konusunda dertleştiklerini,
tanımadığı Hayrullah Mahmut ÖZGÜR'ün kendisine bir e-mail gönderdiğini, son
günlerde gündemde olan SON DURAK filminin senaryosunu günümüz
olaylarına uyarladığını, burada Tayyip ERDOĞAN'a ve Fetullah GÜLEN'e
suikast düzenlendiğinden ancak başarılı olunamadığmdan ERGENEKON
operasyonunun yapıldığından bahsettiğini, yazı kurgu olsa da ilginç geldiğini,
bunu sitede yazdığını, amacının yazının görevli savcıların görüp, yazan kişi
hakkında gereğini yapmaları olduğunu, yazısından sonra tanıyanlarının bu yazı
nedeniyle başının belaya girebileceğini söylediğini, aynı şeyi İsmet
KOÇYİGİT'in de söylediğini, kendisine yazıyı yayınlayış amacını söyleyemediği
için birilerinin vesile olmasını söylediğini,
3515numaralı tape ile ilgili; Görüşme Şemsettin SELVİ isimli bir arkadaşı
aracılığıyla tanıştığı kişi ile yapıldığını, hatırladığı kadarıyla Kocaeli
Üniversitesinde okuyan oğlunun bir dersten geçemediğini bu konuda yardımcı
olmasını istediğini, yukanda bahsettiği Sakarya'da bulunan Emekli Kurmay
Albay Sedat AŞÇI'nm tanıdığı olabileceğini düşünerek bu konuda yardımcı
olabileceğini söylediğini, Sedat AŞÇI ile görüştüğünü, kendisinin yardımcı
olamayacağını söylediğini, tekrar Şemsettin' le görüştüğüde devreye girdiğini
ancak işinin olmadığını söylediğini,
3516numaralı tape ile ilgili; Görüşmenin Ömer İNCELER ile yapıldığını,
görüşme konusunun Internet sitesine alacağı reklamlarla ilgili olduğunu,
görüşmede geçen Semih isimli kişinin Bursa' da benzinliği bulunan emekli bir
yüzbaşı olduğunu,
3516(1) numaralı tape ile ilgili; görüşmenin Büyük Türkiye Lobisinin İstanbul
temsilci Hakan ERTAŞ'la "Türkiye Başbakanını Arıyor" şeklinde başlattıkları
kampanya çerçevesinde yapıldığını,
3517numaralı tape ile ilgili; Bu görüşmeyi Şemsettin SELVİ'yle yaptığını,
yukarıdaki görüşmenin devamı olduğunu, görüşmede Doçent olduğunu söyleme
nedenini hatırlamadığını,
3518numaralı tape ile ilgili; Görüştüğü kişinin Bandırma' da işadamı olan Sami
TELLİ olduğunu, bir dönem Güney Marmara Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı
yaptığı için Sami TELLİ'nin kendisinden Basın Kartı talep ettiğini, bu konuyla
ilgili bir görüşme olduğunu,
3519numaralı tape ile ilgili; Görüşmeyi Muharrem TURAN ile yaptığını, Halil
isimli Uzman Çavuş Emeklisi arkadaşının alacağı konusundaki görüşmenin
devamı olduğunu,
3520numaralı tape ile ilgili; Bu görüşmeyi Şemsettin SELVİ ile yukarıdaki
görüşmelerin devamı mahiyetinde yaptığını, görüşmede bahsettiği konuların
olmadığını, açıkça yalan söylediğini,
3520 (1) numaralı tape ile ilgili; görüşmeyi Nuri YILMAZ ile Büyük Türkiye
Lobisinin "Türkiye Başbakanını Arıyor" kampanyası çerçevesinde yaptıklarını,
3521numaralı tape ile ilgili; görüşmeyi yukarıda bahsettiği istanbul'daki Osman
PİROĞLU isimli kişiden alacağı olan İzmirli Mahmut Koray TÜRKAN ile
yaptığını, kendisinin sık sık arayıp ne olduğunu sorduğunu, kendisinin de
atlatmak için borçludan parayı alacaklarını, adamın bu kıvama geldiğini
söylediğini,
3522numaralı tape ile ilgili; Görüşmenin kendisi tarafından Bursalı işadamı İhsan
KINIK ile yapıldığını, kendisinin işyeri komşusundan ikibin YTL. alacağı
olduğunu, bunu alamadığından Ömer İNCELER aracılığıyla Bursa' da benzinliği
olan emekli yüzbaşı Semih' i devreye soktuğunu, konunun bundan ibaret
olduğunu, her nekadar görüşmede kendisinin konuyla ilgilendiği anlamı
çıkartılabilecek sözler söylenmiş ise de kendisinin bu olaya karışmadığını,
kendisinin tahsilat yapmadığını, sadece tanıdığı kişileri alacakları için iki sefer
devreye girdiğini, bunda da kimseye zor kullanmadığını, ayrıca ERGENEKON
terör örgütü veya onun alt yapılanmalanyla hiçbir ilgisinin olmadığını beyan
etmiştir.
c-Aramalarda Elde Edilen Deliller,

Ev adresi: Paşa Mescit Mahallesi İ.İnönü C. B Blok No: 156 D:8


BANDIRMA/BALIKESİR
-(1) adet Maxtor marka 40 GB E1H2B2LE seri numaralı harddisk,
-(14) adet CD,
-(1) adet tab edilmiş fotoğraf negatifi,
-(1) adet Konica marka 36 pozluk film,
-(1) adet üzerinde "Bir sun" "Bir kim" ibarelerinin bulunduğu not defteri,
-(1) adet Nokia 6600 marka cep telefonu,
-(1) adet (0.533. 966 03 11) numaralı Turkcell simkart,
-(1) adet "Ekovizyon" ile başlayıp, "0352 330 43 09) ile biten el yazmalarının
bulunduğu doküman,
-(10) adet VHS video kaset,
- (1) adet Betamaks video kaset,
Üst aramasında;
-(1) sayfa protokol başlıklı doküman, -(1) adet
Türk Hava kurumu ibareli küçük ajanda,
-(2) sayfa Sayın Orhan Tunç ibaresi ile başlayan Toplum ibaresi ile biten
doküman,
-(1) adet bizim ekran ibareli gazete parçası,
-(1) adet Orhan TUNÇ ibaresi ile başlayan Serin TUNA ile biten doküman,
-(1) adet Şadan ÖZKAN ibareli doküman,
-(1) adet Ceniks ibareli gri renkli ses kayıt cihazı,
- (1) adet 630785 seri nolu 32 MB hafıza kartı,
Aramada elde edilen delillerin yapılan incelemesinde,
Orhan TUNÇ isimli şahsın www.orhantunc.com isimli internet sitesinde yapılan
incelemede,D:\ ERGENEKON İNDİRİLEN SİTELER\ www.orhantunc.com (index) ve
index.htm sitesi, ana sayfa Haberler-siyonizm ve Masonluk-felsefe-sizden gelenler,- Basından
seçmece-soru,cevap-Tüm makaleler-il haber-kuvaimilliye-net,pano-açık istihbarat-toplumsal
haber-tempo haber-anayurt gazetesi-kuvvai milliye-balıkesir birlik-ilk kurşun-internet ajans-
iletişim şeklinde olduğu
Orhan TUNÇ isimli şahsın ortunç@gmail.com.tr isimli e-mail adresinin yapılan
incelemesinde;
Gelen Kutusu bölümünde;Gazeteci Vedat YENERER ve Emin GURSES isimli
şahısların Ergenekon Operasyonu kapsamında Gözaltına alınmalarını eleştiren ve Ulusalcılara
karşı sindirme başlıklı,
Ümit SAYIN isimli şahsın Basın ve Kamuoyuna Ergenekon
Operasyonu soruşturmasında ortaya çıkan Msn görüşmeleri ve belgelerin kendisine
ait olmadığına dair Basma duyurduğu Bildiri'nin bulunduğu,
Orhan TUNÇ tarafından grup üyelerine gönderilen Ergenekonun Çocukları
Bölünmez bağlarla birbirine bağlıdır,şeklinde ki e-mail olduğu,
Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın ve Halkla ilişkiler sorumlusu Sevgi ERENEROL
isimli şahsın Balıkesir'de yapmış olduğu Adım Adım Türkiye işgal ediliyor başlıklı e-mail
çıktısı olduğu,
Orhan TUNÇ isimli şahıstan yapılan arama sonucu elde edilen Maxtor marka 40gb
Hard disk'in yapılan incelemesinde;
Lobi,Ergenekon ve Özel Kuvvetler isimli bozuk Word dosyalan olduğu,
Sevgi ERENEROL isimli rtf dosyası içeriğinde, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın
ve Halkla ilişkiler sorumlusu Sevgi ERENEROL Balıkesir'de çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
Başlıklı belge olduğu,MSword belgesi incelendiğinde Fatih ALT AYLI' nın bir yazısına karşı
yazılmış bir yorum olduğu ve Fatih ALTAYLI'nm da verdiği cevabın yazıya eklendiği tespit
edilmiştir.
Orhan TUNÇ ait, MAXTOR marka, seri numarası E1H2B2LE olan Dizüstü
bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede "AKPl.doc" isimli bir MSword dosyası
tespit edilmiştir. "6 Şubat 2008 Hayrullah Mahmud Özgür" şeklinde bittiği, ancak açık
kaynaklardan yapılan araştırmada 'Orhan TUNÇ' tarafından kaleme alındığı ve değişik
internet sitelerinde yayınlandığı, söz konusu yazıda 'Son Durak' isimli yabancı sinema
serisinden yola çıkılarak AKP'nin eleştirildiği ve filimde geçtiği şekilde ölüm sırasını atlatsada
kaderden kaçış olmadığından sona gelindiği neticesine ulaşıldığı, aynı zamanda Hayrullah
Mahmut ÖZGÜR ve İsmail YILDIZ'ın gözaltı/tutuklanmalarmm eleştirildiği anlaşılmıştır.
Orhan TUNÇ ait, MAXTOR marka, seri numarası E1H2B2LE olan Dizüstü
bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede "LOBİ ERGENEKON VE ÖZEL
KUVVETLER.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "MSword belgesi
incelendiğinde örgüt dokümanları arasında yer alan 'LOBİ' isimli belgenin bir kısmı silinmiş
alanda bulunmaktadır.
Orhan TUNÇ ait, MAXTOR marka, seri numarası E1H2B2LE olan Dizüstü
bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede "mkutun34@hotmail.com.html" isimli bir
MSword dosyası tespit edilmiştir, "html" dosaysı incelendiğinde MSN görüşmesinden Orhan
TUNÇ olabileceği değerlendirilen ve "ÖNCE VATAN" ismini kullanan şahısla "murat" ismini
kullanan şahıs arasında yapılan bu görüşmede 507.500 YTL'lik bir alacak-verecek konusunda
haksız menfaat karşılığında aracılık edilmesine yönelik görüşme olduğu anlaşılmıştır.
Orhan TUNÇ isimli şahsa ait, MAXTOR marka, seri numarası E1H2B2LE olan
Dizüstü bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede
"tariksurmelioglu@hotmail.com.html" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir, "html"
dosaysı incelendiğinde "ÖNCE VATAN" ismini kullanan (Orhan TUNÇ olduğu
değerlendiriliyor) şahsın "tanksürmelioğlu" ismini kullanan şahıs ile yaptığı görüşme kaydı
olduğu, bu görüşmede Orhan TUNÇ'un Gülhane'de kalp tedavisi gördüğü, yazar olduğu, eski
kuvvet komutanı Aytaç YALMAN'm ziyaretine gittiği, Sevgi ERENEROL tutuklanmadan üç
gün önce bir konferans vesilesiyle uzun uzun konuştuklarını belirttiği anlaşılmıştır.
Aynı metinde Ergenekon diye bir şeyin olpatrrgrm, bunları kendilerinin yıllarca önce
kullandığını, bunların fotoğraflarını ve detaylımı gösMtebileceğini belirtikten sonra

X? , 1222« « -• İM M '* I
bunların soytarı olduğunu ve Veli KÜÇÜK'ün kendisine zamanında 3 gün oda hapsi verdiğini
ama Aytaç YALMAN'm bunu düzelttiğini eklemiştir.
Orhan TUNÇ isimli şahsa ait, MAXTOR marka, seri numarası E1H2B2LE olan
Dizüstü bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede "gokhantunc@w.en.html" isimli bir
MSword dosyası tespit edilmiştir, "html" dosaysı incelendiğinde "Gökhan - 9. KOLO" ismini
kullanan ve askere gittiği anlaşılan şahısla "SEREN" ismini kullanan "emekli astsubay
gazeteci yazar" şahsın (babası olabilir) yapmış olduğu görüşme olduğu anlaşılmıştır. Söz
konusu görüşmeye aile fertleride katılmıştır.
Şeklinde bilgiler olduğu,
d)Telefon Görüşmeleri,
Tape:3578 17.11.2007 Habib Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle; Bir süre
Diyarbakır, Elazığ gibi illerde yapılan "asker yürüyüşü" den bahsettikleri, H.Ümit SAYIN'm
"... Askerler hiç yürümezdi yani şey PKK'ya karşı Diyarbakır'da PKK yürüyüşü olmuş"
dediği, Orhan TUNÇ'un "Çok enteresan çok ilginç gelişmeler var" dediği, H.Ümit SAYIN'm
"Ama tabi Genelkurmayın bilgisi olmadan yapamazlar öyle bir şeyi" dediği, Orhan TUNÇ'un
"Mutlaka yapılırsa aksi olursa hepsi ceza alır bunların" "1961 lerde Astsubaylar yürümüştü
hepsini attılar çünkü" dediği, H.Ümit SAYIN'n "Tamam beğendiler mi arkadaşlar kitabı
dediği, Orhan TUNÇ'un "Çok beğendiler İbrahim bey zaten internetten bakarsanız
öğrenirsizm ne olduğunu bu biliyorsunuz ÇATLI'nm yanındaydı herhalde" "Bölgede MHP'nin
sorumlusu işte" "Çok zengindir çok şeydir Generallerle filan çok arası iyidir" "Üst düzey
Polislerle arası iyidir arası" dediği, H.Ümit SAYIN m "Anlıyorum ben kendisi ile görüşürüm
zaten" "Peki tamam oldu o zaman ee yani belki birkaç kanaldan çalışmak iyi olabilir çünkü
bana en üst düzeyde cezalar verildi Mahkemelerde" "Tamam ee Füsun hanım İbrahim bey
yardımcı olabilir mi o konuda" dediği, Orhan TUNÇ'un "Tabi onun çok çevresi var" dediği,

Tape:3479 30.12.2007 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle;


Orhan TUNÇ'un "Tepkiler hakkakten ben önce bakmamıştım hani ben olduğu için biz de
konuşuyoruz arkadaşlarla telefonlarla demek ki mesajdan şeye göndermemişsiniz kimse
göndermiyor" dediği, H.Ümit SAYIN'm "Yok canım sitelere filan yok sadece birkaç kişiye
gitti" dediği, Orhan TUNÇ'un "İyi olmuş ikinci mesajı göndermeniz iyi olmuş herhalde biraz
kızgın yazdın herhalde" dediği, H.Ümit SAYIN'm "Ya zaten sinirlerim çok bozuk bu günlerde
benim başıma gelenler sürekli Mahkemeleri kaybediyorum" "Onun peşine koşturacağım ama
haksız mıyım yazdıklarımdan" dediği, Orhan TUNÇ'un "Çok haklısınız da şimdi bazı hani
şimdi Cepheyi genişletmemek gerekiyor" "Silahlı Kuvvetler şuanda hakikaten görevini yapıyor
iyi yapıyor hem de yüz yüze daha anlatacaklarım size de bir takım" H.Ümit SAYIN'm "Yargıyı
ele geçirdiler YÖK'ü ele geçirdiler" "Üniversiteler ele geçti bizi Üniversitelerde
barındırmayacaklar" "Pakistan'dan beter olacak Türkiye" "şimdi şu var Dolmabahçe'de ne
oldu" "Ondan sonra neler oldu daha sonra niye hiç ses çıkartılmadı ee hani özü ve sözü laflan
hani elektronik muhtıra bir kurumda tutarlılık aranır yani" "Bir tutarlılık görüyor musunuz siz
o kurumda" dediği, Orhan TUNÇ'un "Hiçbir şey yok" "Zaten Hocam affedersiniz it ürür
kervan yürür önemli olan siz bu vatana ufacık bir fayda getiriyorsanız ne mutlu" dediği,
H.Ümit SAYIN'm "Ben bu vatanı hiç satmadım ama artık TSK'nm (Türk Silahlı Kuvvetleri)
ihanet ettiğini düşünüyorum" "Yani bunlara dur diyen olmayacak mı" "Cumhuriyet kalmadı ki
rejim bitti artık" "Hani BÜYÜKANIT şeyi yıkamazlardı ne güzel konuşuyordu konuşurken
güzel ama eylemde bir şey yok" dediği, Orhan TUNÇ'un "Ama şimdi onlar gereğim
yapıyorlardır şeyi biliyorsunuz yani en._azmdan operasyon hakke keten şeyleri de var bunları
yüz yüze konuşuruz" "Davalarfçin kajHöızr bozmayın ne dedim ben size kesin garanti verdim
gideriz Ankara'ya işi jSitiririz orarfa^'Şüpheniz olmasın merak
etmeyin" "...bizim de bize göre büyük ağabeylerimiz var merak etmeyin yani, yani hele şu
gerekçeli bir karar gelsin hocam" dediği,

Tape:3480 18.01.2008 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle;


Orhan TUNÇ'un "Hocam inşallah görüşsek. Yani durumlar hakkaten çok gergin" "Yani "onlar
(askerleri kastederek) ne yapıyor" falan diyorsunuz ya" "Onlar (askerleri kastederek)
uyumuyorlar haberinizde olsun" ".. .özellikle 3 günden beri uyumuyolar." "Ya baya sapıttı bu
gerizekalılar (Hükümeti kastederek). Yani dikkat ederseniz ilk defa bu kadar şey
konuşuyorum, ee yazıyorum" "Geri zekalı aptal diye yazabiliyorum anladın? Artık onu hak
ettiler yani. Aşağılık herifler (Hükümeti kastederek)" "Hocam daha gitmedi de, gitmeden bişey
yapacaklar yani. Artık adım gibi eminim yani." Dediği, H.Ümit SAYIN'ın "Doğu paşa, ..
.hukuki hak hak doğdu diyo" dediği, Orhan TUNÇ'un "Hocam doğdu da bir yerlerden bir şey
bekliyorlar. Telefonda tam söyleyemiyorum," "Üstleri var ya hani bunların, vatandaşların" "O
kendi üstlerinden "okey" bekliyorlar. Onlar da okey verecekler gibime geliyor yani." "Bugün
ben birisiyle konuştum bir KOR la görüştüm" "Aynen bana şunu söylüyor "oğlum" diyo,
benden de 15 yaş büyük kendisi, "oğlum diyo, babanın haberi olmadan diyo evlat ne
yapar"diyo. Aynen şu lafı dedim ben de "komutanım artık dedim baba, evlat babayı dinler mi?
veya baba kim?" baba dedim, benim kanımdan canımdan olan bir insandır değil mi?"
"Bunların baba dedeleri Hıristiyan kanmdan.nasıl oluyo? Ama diyo "dünyanın gereği böyle"
diyo ama özet olarak" dediği, H.Ümit SAYIN'ın "O zaman hiç bişey olmıycak demektir."
Dediği, Orhan TUNÇ'un "Olucak. Yani bunların artık bitti yani işi bitti hocam." Dediği,
H.Ümit SAYIN'ın "Yargıtay başkanı ile Danıştay açıklama yaptılar ben de "gaz alma" dedim"
dediği, Orhan TUNÇ'un "Artık bundan sonra TSK bu denli muhtıra falan vermiycek. Çünkü
muhtıra verdiği anda biliyorsunuz, ıı... Doğruyol da Anap ta, Ak Parti de, bunlar hazırlanıyor."
"Artık bundan sonra, bi takım, ıı.. Danıştay olsun, Sayıştay olsun, Yargıtay olsun onlar
verecekler mesajları" "Artık asker bundan sonra eğer konuşursa gereğini yapacaktır.
Konuşmuyorsa yapmıyacaktır." dediği, H.Ümit SAYIN'ın "... inşallah bir şeyler yaparlar da
çünkü, satıcak bir şey kalmıyor 2 yıl sonraya yani." ".... Demokrasiyi yıkmak üzere
demokrasinin yöntemlerini kullanan herkes yok edilir başka ülkelerde. Demokrasinin bir
gereğidir bu." "Ama devlet şu an hala tasfiye ediliyor buna TSK bir şey yapmazsa, bizim
yapıcağımız hiçbir şey yok." Dediği, Orhan TUNÇ'un "Türk Derin Devleti 4000 yıldan beri
vardır ve hâlâ da vardır." "Bakın, Pazartesi günü sabahleyin çıkıyorum, ondan sonra inşallah
geliyorum. Orda görüşürüz, anlatıcam ben size. İnanmazsınız diye de ses ................(1 kelime
anlaşılamadı) kayıt ettim bazı sözleri." "Onları dinleticem ben size." "Siz şimdi diyceksiniz ki
"telefon dinlenir Orhan bey" diceksiniz dimi" "O geri zekalılar da bunu öğrendi." "Özellikle o
zat-ı muhteremin konuşmasını tabi,.........(1 kelime anlaşılamadı) zaman kaydettim, dinleticem
size inşallah gelince." "Hocam, geri, bu geri zekalıları kafanıza takmayın. %47 olmuş %67
olmuş önemli değil." dediği,

Tape:3482 22.01.2008 tarihinde Nuri YILMAZ ile görüşmesinde özetle; Orhan


TUNÇ'un Ümit SAYIN ile birlikte olduklarını anlattığı, Nuri YILMAZ'm da ordu evinde
kalmasını söylediği, Orhan TUNÇ'un "Ben Ordu Evinde kalacağım arkadaşlar" "Üç kişiyiz
burada biz" "Polis biri .... biride sivil olmuyor işte" dediği, Süleyman bey diye birinden
bahsettikleri, Orhan TUNÇ'un "Aradı beni telefonla Orhan beyciğim dedi ben LOBİ'yi takip
ediyorum çok teşekkür ediyorum sizlere bana destek verdiniz inşallah Balıkesir'e gelecem
görüşeceğiz ben dedim ki bizim Nuri abi ile beraber dedim böyle yaptık hatta dedim sizden
dedim kongreden iki gün öncede biz resimler çektirdik Orhan bey biliyorum Nuri beyi de ben
tanıyorum diyor inşallah ben diyor ondan sonra ben sizlerle görüşeceğim yarın ben telefonla
bağlatırım görüşürüz" dediği,
Tape:3483 23.01.2008 tarihinde Ahmet ORAK ile görüşmesinde özetle; Orhan
TUNÇ'un "Ya benim o sitede Genç Türk'le Öz Türkleri kaldırsak" "Genç Türkü haberlerini
biz yayınlıyoruz oraya başka bir tür haber olabilir mi" dediği, Ahmet ORAK'm "Olur abi
buluruz abi" dediği, Orhan TUNÇ'un "Öyle akan haber var mı başka sitelerde" "Bir bak ya Öz
Türkler ve Genç Türkleri benim siteden çıkar kardeş" dediği,

Tape:3484 23.01.2008 tarihinde X Şahıs(Engin ARACAN) ile görüşmesinde


özetle; X Şahsın "Sen boş ver İstanbul'da İstanbul'da operasyonlar yapılıyor bilmem ne
yapılıyor tuttuklarını götürüyorlar" dediği, Orhan TUNÇ'un "Abi hak edenler gidiyor" dediği,
X Şahsın "Ya ne hakkı onlarında hak ettiği yok be karıştırıyorlar trafiği" dedi, X Şahsın "O
şeye çok üzüldüm neydi o Ortodoks Kilisesinin basın sözcüsü Seval hanım" dediğ, Orhan
TUNÇ "Sevgi ERENEROL" dediği, X Şahsın "Abuk sabuk işler biliyorsun" "O operasyondan
bir bok çıkacağını zannetmiyorum boş çıkar o operasyon" dediği, Orhan TUNÇ'un "Abi ateş
olmayan bir yerden duman tütmez" "Ben bir şey var diyorsam doğrudur" dediği, X Şahsın
"Doğrudur o zaman ateşi görelim" dediği, Orhan TUNÇ'un "Selam söyle abi yalnız abi bu
olaylarla ilgili hiç yorum yapma haberin olsun" dediği, X Şahsın "Yapmayım da bok
yemeyeceğim film ya bunlar ne bunlar Kurtlar Vadisine senaryo yazıyorlar" dediği,

Tape:3485 23.01.2008 tarihinde Yakup..? ile görüşmesinde özetle; Orhan TUNÇ'un


"Ya şimdi 500 diyolardı ya bu adamlar." "Ondan sonra, sabah 11 den beri buradayım ben.
Konuştuk monuştuk ettik. Devreye benim soktuğum insanlar çok kaim insanlardı." Diyerek
bir süre alacak konularından görüştükleri, Yakup'un "125 i öbür tarafa, bu iş biraz ağır oldu
dersin, 175 de senin 150 masrafın var, 25 de al otur aşağıya sana da başka bir iş ayarlarız
dersin olur biter." Dediği, Orhan TUNÇ'un "Tamam o zaman ben şimdi çıkıyorum yukarıya,
aynen söylüyorum." Dediği, Yakup'UN "He abi. Ben de sabahtan beri tahsilattayım. İnşallah
onu yetiştirecem." Dediği, Orhan TUNÇ'un "Evet Müdür bey de onu aramış etmiş, şimdi orda
bir şeyimiz var ya klasımız," dediği, Yakup'un "Biliyorum, biliyorum. 800 lira değil mi
oraya.." dediği, Orhan TUNÇ'un "800 lira he 800" dediği,

Tape:3487 23.01.2008 tarihinde X Şahıs(Ayhan DEMİRATA) ile görüşmesinde


özetle; Orhan TUNÇ'un "O Piroğlu olayıyla ilgili bayağı gergin geçti." "Görüşme anlıyon
değil mi demek istediğim şeyi." dediği, X Şahsın "Ne sen geldiğinde görüşürüz, abi ne
zaman" dediği, Orhan TUNÇ'un "Ben İzmit üzerinden dönüyom baba otobüsle" dediği, X
Şahsın "Balıkesir'e mi gidiyorsun?" dediği, Orhan TUNÇ'un "Evet, evet önümüzdeki hafta
falan bu Nizamdan o kağıdı almak aslında iyi olur ha. Sen bir ara çağır o kağıdı al elinden."
dediği,

Tape:3489 24.01.2008 tarihinde X Bayan ile görüşmesinde özetle; X Bayan'm


"Doğru Yol Partisi Genel Merkezi" olarak tanıttığı, Orhan TUNÇ'un "Ben büyük Türkiye
Lobisi Genel Başkanı Orhan Tunç" "Ee Çetin bey bana bir mail göndermişte" "Daha önce
görüşmüştük kendisiyle hatırlarsanız bilmiyorum" "Ben o maili bizim siteye koydum" dediği,

Tape:3490 25.01.2008 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle; H.


Ümit SAYIN'm "Çok tehlikeli vaziyetler ee şeyde habergıkmış Hürriyet'te suç duyurusunda
buluncam şimdi" "Bakın ben haberi okuyayım size^€'y,ani g^sn tehlikeli yani Ergenekon
Operasyonunun kilidini Doçent Doktor Ümit Savtfı'-Mi
A
bilgisa^nralaki bilgilerin açtığı ileri
(I % x-^x '&*<%. II
"* "'** /" ff" ı.
1225! ^- «

£ V^^C^K* !
sürüldü 2005 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi (anlaşılmıyor) İstanbul Üniversitesi rektörü
(anlaşılmıyor) iftira attığı gerekçesiyle gözaltına alındı İddiaya göre Saym'm incelenen
bilgisayannda Ergenekon'a ait üç bin sayfalık bilgi ve belge bulundu Sayın bahsi geçen kişiyi
tanımıyorum dese de bu bilgi ve belgeler operasyonun temelini attı Açık istihbarat adlı
ulusalcı sitede köşesi olan Sayın aynı sitede yazıları Oktay Yıldırım Ümraniye'de ele geçen
olayla ilgili gözaltına alındığını yazmaktan vazgeçti. Site yöneticisi Behiç Gürcihan Saym'm
köşesine kafası toprağa gömmüş" "ama yani ne yapacaz bu adamlar şimdi benim peşime
düşerler abuk subuk bir nedenle" dediği, Orhan TUNÇ'un "(Anlaşılmıyor) bi de yayın yasağı
var nasıl yazıyo bu adamlar" dediği, H.Ümit SAYIN'in "Genel Kurmay'da sordu biliyosunuz"
"Takipsizlik karan var ne diye yani beni de bulaştırmaya çalışıyolar hiç şeyim olmadığı
konuya" dediği,

Tape:3496 29.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Orhan TUNÇ'un


"Telefon kesildi komutanım hayırdır" dediği, X Erkek Şahsın "Bantı değiştirdiler de şimdi
yeni bant taktılar herhalde" dediği, Orhan TUNÇ'un "Anladım, anladım" "Komutanım valla
çok iyiyim geçen Aytaç Paşa ile görüştük beraber bir konferans vardı." Dediği, X Erkek şahsın
"Tamam aytaç babaya gideriz beraber şey yaparız." Dediği, Orhan TUNÇ'un "İstanbul'a gelin
dedi Edip Paşam da oradaydı" dediği, X şahsın "Birde komutanım bu Kocaeli Büyükşehir
Belediyesi var ya İzmit" "elimizde ha istediğimiz şeyi yaptmrız oraya" dediği,

Tape:3497 30.01.2008 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle;


Ümit SAYIN'm ":... suç duyurulan falan yapıyorum" "...yayabildiniz mi basma" dediği, Orhan
TUNÇ'un "Hepsine gönderdim dün gece" "Ama onlardan benim size dediklerim .. .nasıl bak
sıkıntı bitti işte" "bitti hocam artık bugün gazetelere baktığınızda artık ... hepsini kaybetti
bombardıman yok artık" dediği, H.Ümit SAYIN'm "taraf gazetesinde var yine" dediği, Orhan
TUNÇ'un "O taraf var ... adı taraf onun zaten şerefsizler" "Hocam her şeyin nedeni var yani
siz böyle onlar böyle yaparlarsa bunun nedeni var tazminat davası açacaz hepsine" dediği,
H.Ümit SAYIN'm ".. .e maille yollayın ee bugün baktınız mı her tarafa bişey yok dimi"
dediği, Orhan TUNÇ'un "zaten ben size demiştim hocam sizle ilgili hiçbişey yok hiç canınızı
sıkmayın" "Bunlann yaptığı yalanlar yanlanna kar kalmayacak yalnız haberiniz olsun dediği,
H.Ümit SAYIN'm "Belli yerlere konuştunuz mu" dediği, Orhan TUNÇ'un "Tabi tabi ..merak
etmeyin siz" dediği,

Tape:3500 02.02.2008 tarihinde İ.Serdar DEMİRBİLEK ile görüşmesinde özetle;


İ.Serdar DEMİRBİLEK'in ".. şimdi Lobinin sitesine giriyordum da" "Orda baktım birleşme
şeyleri var" dediği, Orhan TUNÇ'un "Süleyman beyle görüşüyoruz telefonla"
".....Erkan beyle görüşüyoruz." "Birleşmeye adım attılar zaten. Çok güzel merkez sağ
birleşmesine doğru gidiyoruz." "Bu bizim hani Öztürkler'in sitesinde şey vardı. Oğuzhan.
Hatta bir ara bende yazı filan yazdı." Dediği, İ.Serdar DEMİRBİLEK'in "Korkusuz du niki"
dediği, Orhan TUNÇ'un Nejatla atıştıklanm ve bu yüzden yazı yazmayacağını anlattığı, son
zamanlarda bu şahsın olumsuz davranışlanndan bahsettikleri, şahsın öztürkler de medelatör
olduğunu anlattıklan, Orhan TUNÇ'un "Ben Mecnunla görüşüyorum... Mecnun da çok şey
sıkıntılı. Hatta abi dedi niye çektin filan dedi bana. Ben dedim çektim kardeşim yani."
Diyerek sitede yazılanm çektiğinden bahsettiği, ilerleyen konuşmada İ.Serdar
DEMİRBİLEK'in ".. size gönderdiğim bi yazı vardı hani "Börü Budun"la ilgili." "Onunla
ilgili ıı.. yeniden yenidenergenekon.com sitesinde bi yazı gördüm" dediği, Orhan TUNÇ'un
"Bu yeniden Ergenekonbizim arkadaşımız." "TanıştırabiJirjmjSeni istersen eğer" dediği,
Tape:3501 02.02.2008 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle;
Orhan TUNÇ'un "Suat PARLAK (Mesut PARLAK) saldırmaya başladılar. Ben size meyil
(mail) gönderdim bi tane onu aldınız mı?" dediği, Orhan TUNÇ'un "Hocam niye olduğunu
biliyorsunuz yani. Şimdi size saldırılar ... Ne oldu, boş çıktı. Hani ben demiştim ya, benimle
birisi var, size "rahat olmanızı" söylüyor demiştim ya ben size." "O benim yanımda birisini
tanıştırcam inşallah ben size geldiğiniz zaman buraya." "O bizim ıı. başkanımız burda." "O
demişti zaten ...açık konuşmak istemiyorum da." "O demişti rahat olsun gibilerinden." ""İt
ürür, it ürür Kervan yürür". Şimdi PARLAK'a saldırmaya başladılar. İyi oldu. Hocam merak
etmeyin sizle ilgili hiçbir şey yok. Siz vatansever bir insansınız." Dediği, H.Ümit SAYIN "...
Mesut PARLAK'ı diyorsun." Dediği, Orhan TUNÇ'un "Ha Mesut PARLAK pardon." Dediği,
H.Ümit SAYIN'm "Beni bi yerlerle konuştunuz mu?" diye sorduğu, Orhan TUNÇ'un " tabi.
Hepsi aynı şeyi söylüyo." "Tertemiz bi insansınız sizinle bir sıkıntı yok yani." Dediği, H.Ümit
SAYIN'm "... TSK'ya benim üzerimden saldırmaya çalışıyorlar. Benim bir şeyim yok ki."
Dediği, Orhan TUNÇ'un "... bunlar da fos çıkıcak zaten bir şey de çıkmıycak, görecekler
ondan sonra." dediği, H.Ümit SAYIN'm "Anlıyorum ama bütün bunları Masonlar bunu
tezgahlayanlar" dediği,
Tape:3502 03.02.2008 tarihinde Turan..? ile X Şahıs görüşmesinde özetle;
Muhtemelen daha önce konuştukları bir konuyla ilgili görüşmeye devam ettikleri, X Şahsın bir
konuyla ilgili kendisine ait 91 model Kartal otosunun elinden alındığını anlattığı, bu konu
üzere Turan ile uzun görüşme yaptığı, Turan'm da bu konuda yardımcı olacağını, adaletsiz iş
yapmadığını, Orhan ile tanıştıklarını anlattığı, X Şahsın "Bende Orhan ağabeyi biliyorum bak
ben sana bir şey söyleyeyim mi tek bir şey m geldiler bize dediler ki senin arabanı işte Turan
bey götütdürdü denize attırdı" dediği, Turan'm da arabadan haberinin olmadığını anlattığı ve
"... o dilekçeyi alacaksın ordan tamam mı dilekçeyi aldıktan sonra benim numaramı Orhan
abiden al sen beni bi ara ..." diyerek Bursa ilinde Orhan ile birlikte oturup konuşacaklarını
anlattığı, otoyla ilgili vermiş olduğu dilektesini geri çekmesini istediği, X Şahsın Ahmet Turan
YILAK isminde bir şahıstan bahsettiği, Turan'm "Ya terbiyesiz bunlar ya bak kardeşim
olmamış adamlar çiğ adamlar bak o Malatya'lılar, Mardin'liler biliyorsun o kadar problem
çıkarttılar Allah'a çok şükür bizim çözemeyeceğimiz iş yok ya Türkiye'de gidipte
çözemediğim hiç ben kafamı attırırım daha iyi ben çözerim şimdi ben sana bir şey söylüyorum
sen beni dinle tamam mı o zaman şöyle yapacağım ben onu anyacağım diyeceğim ki adamın
arabası nerde ben arabadan haberim yok" "Sen benim komutlarımdan dışarıya çıkma senin
başında bi abin yokmuş sen orda kaybettin hemşerim" "Bak Orhan TUNÇ beni iyi tanır tamam
mı hemşerim olur uzaktan tamam mı beraber çok çalıştık onla biz" dediği, X Şahsın "Abi
arabayı bıraksın bak bak benim çıkış tazminatlarım onları bunları da versin ben zaten şeyim
alacağım ben dilekçemi alırım sayın Savcım geldi al benim ben arabamı aldım derim olay biter
ben davacı değilim derim" dediği, Turan'm "Yav kardeşim aman bu adam hayatı yalan ya
herkese böyle yeşil ışık yakıyor ya herkese diyor ki otururken tamam mı sen yürürsen a burda
PEKER'in adamlarına gitmiş yürürsek şunu yaparız bunu yaparız PEKER'in adamı bunu
öldürüyordu nerdeyse yatsın kalksın bana dua etsin" dediği, X şahsın "Biliyorum size bir şey
söyleyeceğim telefonda olmaz yüz yüze geldiğimizde söyleyeceğim" ".sizinle ilgili bir yerden
bana bi çok bir özel bir adam geldi" dediği, ilerleyen konuşmada Bursa ilinde buluşmak üzere
sözleştikleri, Turan'm "Hem Orhan ağabi de orda yeri var zaten tamam mı" dediği, telefonu
O.TUNÇ isimli bir şahıs aldığı ve İsmail isminde bir şahıstan bahsettikleri, Turan'm "İsmail
fırıldağın biridir ben şimdi sen ben o üçümüz Bursa tarafında bir yerde oturalım tamam mı biz
ona göre oyuncuyuz abi öyle iş yok abi" dediği, O.Tunç'un "Kafasını kopartırız onun burda"
dediği, konuşmasının devamında "....bir iş daha var İstanbul'da onu ben sana söyleyeceğim"
"500 milyarlık bi alacak var şeyde Kartal'da" dediği, Turan'm hepsini orada konuşuruz
dj^etj^Ttetta Murat'ı da alalım Murat'ı

it as (n / V"*X\ „ i* *
/------> 1227 | \&\ „! « İ \
da alın yanınıza" dediği, O. Tunç'un "Tamam Murat'ı da alırım ben Murat Halil ben geliriz"
dediği,
Tape:3504 03.02.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Orhan TUNÇ'un
"Bende güzel mesaj çektim gönderdim kendisine" dediği, X Şahsın "Şey mi Yalova mı"
dediği, Orhan TUNÇ'un "... Turan diye kardeşim var benim İstanbul'da onu sen tanımıyorsun"
"Salı günü onu da çağırayım da şeye Bursa'ya" "İşi ona vereceğim zaten" "Oda soruyor ne
zaman gelecen abi dedim hen geldiğim zaman 300-400 kağıt para gidiyor Necat dedim
gülüyor öyle deyince" "Ufuk'ta demiş abi gelsin buraya falan diye de" "Bide beni küçük
Bülent aradı" "Abi gelmeden bi görüşelim dedi beraber iyi dedim ben de" ".. .kimseye bir şey
söyleme de aydm'la ikisi görüşmek istiyormuş" "Dinleriz bakalım neymiş Aydın'la ikisi kafa
kafaya vermişler" "Sabah erkenden çıkıp gelirim ben tamam ağacığım" dediği, X Şahsın
"Tamam abi ben seni beklerim gene telefonlaşırız" dediği, Orhan TUNÇ'un "Yarında Sami
beyde dimi iş adımı oda çok çok iyi bir insan yani şeyi de yarın halledeceğim bu İhsan'm işini
de halledeceğim gelmişken onunla ilgili bir iş var onu da halledip sana söylerim gelince"
dediği,
Tape:3505 03.02.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; X Şahsın "... abi
yarın o işi kapatabilirsek çok iyi olucak" dediği, Orhan TUNÇ'un "Baba İnşallah sen merak
etme işte yarın bekliyorum o gelecek" dediği, X Şahsın "Bir iki ay sonra emanet gerisin geriye
dönecek döneceğini biliyorsun Yılmaz kardeşini bilirsin asla sözünü yemez yani ben öyle bir
insan değilim abi" "... yarın öğleden sonra İnşallah bi Bandırma yapayımda ema (neti)
halledelim be abi be" " Bundan sonra hep ben senin emrinde olurum bi dediğini iki etmem"
"Beni mahcup etme abi ondan sonra senin yoluna ölürüm Orhan ağabeyciğim" dediği,
Tape:3508 14.02.2008 tarihinde Nuri YILMAZ ile görüşmesinde özetle; Nuri
YILMAZ'm "... okudum senin o seneryo bir ikiyi Azrailin JİT ile randevusunu" dediği, Orhan
TUNÇ'un internet sitesinden bahsettiği ve "... büyük Türkiye Lobisi çok güzel gidiyor"
"Demirel'in Cindoruk'un Abdüllatif ŞENER'in filan içinde olduğu organizasyonuda büyük
Türkiye lobisi yapmış olsun diyorlar" dediği, Nuri YILMAZ'm "Finans filanda bizim
üzerimize yıkılmadan o işide organize edeceğiz bilgin olsun böyle bir talep var" "Şimdi isim
listesi üzerinde çalışmalar yapalım" "Şu anda zaten bürokratların isimlerini ııı Hakan gayet iyi
bildiği için Hakan'a biz isim listesi veriyoruz sürekli oda eski bizim parlementerleri ııı filan
yazarak bir liste oluşturuyoruz" "Sende şimdi mı gazetecilerden ve çevrendeki insanlardan
kimleri istiyorsan bi 20-30-50 ne kadar yazacaksan bi isim listesi yap hepsini birleştirelim"
dediği, Orhan TUNÇ'un "Abi Abdüllatif ŞENER sıcak bakıyor bu işlere" dediği Nuri
YILMAZ'ın "Abdüllatif ŞENER şuanda m Turhan ÇOMEZ'le ÇÖMEZ'i AK partili
milletvekili vardı ya kel kafalı" dediği, Orhan TUNÇ'un "Çok iyi tanıyorum yakın
görüşüyorum ben" dediği, Nuri YILMAZ'm "Görüş m deki İstanbul ayağında bizim
arkadaşlarımızla görüşüyorsun sürekli ııı Rumeli TV'nin sahipleri ile de gittiğinde şey de Nuri
YILMAZ'ı da ara bizimde Lobi'nin şeysi bak de Lobi görüyorsun ne durumlarda de" "Lobi'de
de biz sürekli bunu destekleriz de ÇOMEZ'le ben hiç tanışmıyorum hiç değilse İstanbul'da
toplantı yapacağı zaman Alo desin bende katılayım o toplantıya" dediği, Orhan TUNÇ'un "Abi
sen SOYLU'yu bi de ararsan SOYLU'yu bi beyanat versin bizim Büyük
Türkiye Lobisine bi şey yapalım onu da yazayım ben bu ............... baya arayıp duruyor abi"
"ÖZAÇIKGÖZ var ya Doğruyol genel başkanı" dediği, Nuri YILMAZ'm "Biliyorum
biliyorum okudum yine sürekli yazılar gönderiyor tamam" dediği,
Tape:3509 17.02.2008 tarihinde Hasan GENÇ ile görüşmesinde özetle; Hasan
GENÇ'in "......Abi bana Çanakkale Jandarma Alay Komutanıyla görüştür beni." "... Hani bir
mevzuları konuşuyorduk ya." "Bu bir. İkincisi yanımda kim \aı benim biliyon mu?" "... Bizim
Veli Paşa yok mu Veli KÜÇÜK" "Onun kayınçosu var onunla beraberiz." "Olaylara üzülüyor
sıkılıyo. Bir vereyim de bir görüşün bakalım " Dediği, telefonu Hasan GENÇ'in
yanında olduğu anlaşılan Salih DİKMEN'in aldığı ve Çanakkalede yaşadığını anlattığı, Veli
KÜÇÜK'ün durumuna üzüldüğünden bahsettiği, Orhan TUNÇ'un da emekli olduğundan ve
Balıkesir Üniversitesinde olup kitap yazdığından, internet sitesi olduğundan bahsettiği ve
"Şimdi şirketimiz var bizim çelik kontrüksüyon üzerine inşaat şirketi" bir süre bu şahısla
sohbet ettikten sonra, telefonu tekrar Hasan GENÇ'in aldığı, Hasan'ın "... bizim Veli Paşayla
görüşmek istiyor da görüştürmüyorlarmış konu bu yani anlatabildim mi?" dediği, Orhan
TUNÇ'un da "Baba telefonda olmaz da biliyorsun, gelsin bir görüşelim Bandırma'da." Dediği,
Hasan GENÇ'in "Tamam sen benim o olaya bir çalışma yapsan da bana yann telefonla
dönersin, olmazsa ben burda onun yanma giderim." "Sen beni ordan, buradan birisinin yanma
gönder." dediği,
Tape:3510 18.02.2008 tarihinde Hakan ERTAŞ ile görüşmesinde özetle; Bir süre
sohbet ettikleri ve sonrasında Orhan TUNÇ'un "... Lobi çok güzel gidiyor" "Şimdi Nuri abiyle
görüştüm bir yemekle ilgili" deidği, Hakan ERTAŞ'm "Ha ha. İşte onun organizasyonu
peşindeyiz Orhan. Şimdi kalkıp gidiyorum oraya, onun finansmı bulmaya çalışıyoruz."
Dediği, Orhan TUNÇ'un ".... Abdüllatif ŞENER'İ de çağıracaz herhalde dimi?" dediği, Hakan
ERTAŞ'm "yok. Şu anda 3 isim üzerinde duruyoruz 3'ünü birden getirmek istiyoruz. Süheyl
BATUM, Mehmet Ali BAY AR, Sinan AYGÜN." "konu şu Merkez Sağ Liderini, Türkiye
Başbakanını Arıyor." "Hatta bunu işte Nuri abiyle konuştum, dedi ki, Orhanla filan da bi
konuşalım, şu yazıyı bi şey yapalım. Bu yazıyı.." "Bu Behiç KILIÇ da diyro ki ben diyo basmı
elimden geldiği kadar organize ederim diyo."dediği, Orhan TUNÇ'un "...Tevfık DİKERTe ne
yapacaz? Tevfik beyle ilgili bi şeyimiz var mı?" dediği, Hakank ERTAŞ'in "şu anda ben bişey
demiyorum siz ne derseniz o olur."dediği, Orhan TUNÇ'un "Tevfik bey, Sinan AYGÜN'ü de
biliyorsun bizi biraz arkamızdan kesti mesti basında filan da kötü yaptı." dediği,
Tape:3512 18.02.2008 tarihinde Talat ATİLLA ile görüşmesinde özetle; Orhan
TUNÇ'un "Cuma toplantıya gideceğim hem de bu işadamları ile de görüşeceğim 250 kişilik
liste varmış" "Sinan AYGÜN, Süheyye BATUM" "Mehmet Ali BAYAR, Abdüllatif ŞENER,
Turhan ÇÖMEZ herkesi çağırıyorlar oraya" "DEMİREL geîmeyecekmiş" "Lobi olarak ben
vermiş gibi parayı onlar verecekler" "Sıkıntımız yok Allaha şükür Behiç KILIÇ tanıyor
musunuz?"diye sorduğu, Talat ATİLLA'nın "Tanırım benim eski Genel Yayın Yönetmenimdir
sağlam bir adamdır"dediği, Orhan TUNÇ'un "Behiç beyle görüşmüşler Behiç bey yardım
edecekmiş galiba" "Şimdi Lobi'ye Türkiye Başbakanını arıyor diye başlık atacağım şimdi"
dediği,
Tape:3S14 18.02.2008 tarihinde İsmet KOÇYİĞİT ile görüşmesinde özetle; Bir süre
karşılıklı selamlaştıktan sonr aOrhan TUNÇ'un "....Ülke elden gidiyor baba" dediği, İsmet
KOÇYİGİT'in "Gidiyor gidiyor maalesef acı ama gerçek" dediği, Orhan TUNÇ'un "Ama bu
Cumhuriyeti kuran insanlar mutlaka onu korumasını biliyorlardır" "Tayip ERDOĞAN'a beş
tane suikast düzenlendi" "Fethullah GÜLEN'e suikast düzenlendi" "O ŞEREFSİZİ
ÖLDÜREMEDİLER BİLİYORSUN, BU ERGENEKON'DA ONDAN DOLAYI OLDU"
dediği ve bu konularla ilgili yazı yazdığından bahsettiği, İsmet KOÇYİGİT'in "Ya birileri
cesur olmak zorunda ben şimdi" dediği, Orhan TUNÇ'un "Baba kimse kimseye bir şey
yapamaz" "İzah edeceğim sana bunları Türkiye çok zor bir döneme giriyor baba haberin
olsun" dediği,
Tape:3519 21.02.2008 tarihinde Muammer TURAN ile görüşmesinde özetle;
Muammer TURAN'm "O adamda para yok ama bir yerden şey yaptıracağız haberin olsun"
dediği, Orhan TUNÇ'un "Tamam baba sen merak etme para var o adamda sen adam ihaleye
girmiş Makine Kimya'da ondan sonra" dediği, Muammer TURAN'm "Yok para mara
alamamış abi alamamış" dediği, Orhan TUNÇ'un "Almış almış ben Makine Kimya Genel
Müdürü ile görüştüm" "Orhan bey diyor Şubat'm altısın^,a-yedis.inde bizden para aldı diyor"
dediği, Muammer TURAN'm "... o zaman bizim orada'oriun hemserisi bir kardeşlerimiz var
ti * -, ..-^v '***■-%.
/O 1229 Lç „ \..k n '•*. I
( yh^%0ğ^t^—.
^—--""""^ V i . r- . ' J1 ^
onlarla konuşuruz" dediği, Orhan TUNÇ'un "Tamam gerekirse bende gelirim gideriz yani sen
merak etme" dediği, Muammer TURAN'm "...Halil ne yapıyon abi" diye sorduğu, Orhan
TUNÇ'un "Baba Halil tamam bizim kucakta" dediği, Muammer TURAN'm "Ankara'dan bir
tanesi tehdit etmişte" dediği, Orhan TUNÇ'un "Sana gelince anlatacağım yüz yüze" dediği,
Muammer TURAN'm "Halil tehditlere şey verme devam et" dediği, Orhan TUNÇ'un "yok o
Yüzbaşıyı aldım çağırdım yanıma Jandarma Yüzbaşı vardı ya hani" "Konuştum onunla biraz"
"Savcı beyde geldi o da oturdu dertleştik"dediği,
Tape:3521 21.02.2008 tarihinde M.Koray TÜRKAN ile görüşmesinde özetle; Orhan
TUNÇ'un "....Bursa'dayım hatta bugün bizim bir grup arkadaşımız var İstanbul'da." "Bugün
tekrar ziyarettelerdi onları. Oturdular ettiler." "Adamda bir arıza yok. Adam biraz sıkıntılıyım
filan demiş maddi yönden" "Alıcaz yani. Allah'ın izniyle." "...seni de ararlarsa ederlerse, senin
diyeceğin şu. Ben dayım var, ben dayıma söyledim, dayımla konuşun siz diye." "... yoluna
koydu arkadaşlar. Ondan sonra yani bunun şansı yok kurtuluşu da yok mutlaka bunu
ödüycek." "Biz de 15 gün bir ara vermiştik. Bu olaylarla ilgili" ';KARAKOLA FALAN GİDİP
ŞEY YAPMASIN FALAN DİYE" "Arıza durumu yok zaten. İnşallah alıcaz bunu yani"
"Çünki adam ödemek hakkaten istemiyordu ilk başta. Bu kıvama gelmesi için baya şey bi
mesafe katetmemiz gerekiyordu onu da ettik yani." dediği,
Tape:3522 21.02.2008 tarihinde İlhan KINIK ile görüşmesinde özetle; Orhan
TUNÇ'm "Senin kibarcık vardı ya kibarcık" "Biraz önce beni aradı kibarcık" ""Bizimkiler"
biraz sert çıkmış galiba" dediği, İlhan KINIK'm "Yola gelmiş yani abi" dediği, Orhan
TUNÇ'un "Yola gelmiş ... Semih sağolsun semih bey, emekli yüzbaşı o biliyorsun." "Semih
hakkatten yukarıdan onu iyi bağlamış." "O da ............. köpek gibi düştü." "Şimdi sıra geldi
OTURMAMIZA HEP BERABER" "... yarın oturucaz ya öbür gün oturucaz. Bilgin olsun
yani." "... 2 diretcez 2 den aşağı inmiycez." "... Ben onun dedim öz dayısı değil özel dayısıyım
ben dedim."dediği,
e)Şüpheli hakkında Diğer Şüpheli ve Tanık Beyanları;
l.Habib Ümit SAYIN isimli şahsın 24.02.2008 günü İstanbul Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade tutanağında,Orhan TUNÇ için; Bir yıl kadar önce
kendisi benimle irtibata geçerek yine kendisinin hazırlamış olduğu, www.orhantunc.com isimli
internet sitesinde yazılarımı yayınlamak amacı ile bağlantı kurdu. O tarihten beri sitesinde
benim yazılarımı alıp yayınlar bana kendisinin eski bir MİT olduğunu söylemişti. Ailesinden
de bazılarının MİT'te çalıştıklarından bahsetmişti. Kendisi ile İstanbul'a geldiğinde iki sefer
yüz yüze görüşüp yemek ısmarladım. Kendisi ile bağlantım yoktur. Şeklinde beyanlarının
bulunduğu,
f)Şüphelinin Hukuki Değerlendirilmesi;
Şüpheli Orhan TUNÇ, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'e 22.03.2007 tarihinde
gönderdiği e-mailde "Yaptıklarınızı takdir ediyorum ve sizinle gurur duyuyorum, her zaman
arkanızdayız var olun sağ olun." şeklinde örgütün yaptığı eylem ve fiilleri desteklemesi,
Şüpheli Sevgi ERENEROL'un Balıkesir'e gelmesini büyük bir şans olarak
nitelediğini ve bunu internet üzerinden grup üyelerine aktardığını ayrıca Sevgi ERENEROL
ile Balıkesir'e geldiği zaman uzun uzun sohbet ettiklerini,
Şüpheli Bekir ÖZTÜRK'ün telefon rehberinde Orhan TUNÇ'un kayıtlı olduğu,
Şüpheli Habib Ümit SAYIN ile çok sayıda telefon ve Msn görüşmesi yaptığı ayrıca
karşılıklı olarak birbirlerine çok sayıda örgütsel içerikli e.-jnaıl gönderdikleri,
Şüpheli Hüseyin Gazi OĞUZ'un temsilciliğini yaptığı Pendik Kuvayi Milliye
Derneği temsilciliğinde yapılan aramada elde edilen "MASONİK İŞARETLERİ" alt başlıklı
"ORHAN TUNÇ GAZETECİ-YAZAR" ibareleri ile biten Orhan TUNÇ'a ait 8 sayfa
doküman bulunduğu, özellikle şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ ve Sevgi ERENEROL'un
faaliyetlerini yakından takip ettiği ve desteklediği, Örgütün Balıkesir'deki faaliyetlerini
yürüttüğü, aynca İnternet üzerinden diğer grup üyelerine gönderdiği e-mailde "Ergenekonun
Çocukları Bölünmez bağlarla birbirine bağlıdır" v.b şeklinde ifadeler kullanarak İnternet ve
yazılı basm aracılığı ile örgütün yoğun propagandasını yaptığı, aynca savunmalannda bu tür
yazışma ve e-mailleri ile ERGENEKON içerikli belgeleri hatırlamadığını beyan ettiği,
Kendisine ait ortunc@gmail.com.tr adlı e-mail adresinde yer alan "DARBE
SENORYONUSUNUN GİZLİ KODLARI İSİMLİ ENSONHABER.com/OZEL
KALEM" ile biten e-mail ile ilgili, içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığını beyan etmesi,
Şüpheli Habip Ümit SAYIN ile yaptığı telefon görüşmelerinde, özellikle ihtilal
içerikli görüşmeleri, Habip Ümit SAYIN'm Ankara'da devam eden davasıyla alakalı olarak
oralarda da büyük ağabeylerimiz var diyerek Yargıtay ve Danıştay'da örgütsel irtibatlannm
bulunduğunu belirterek güvence verdiği, aynca Habip Ümit SAYIN'a örgütten aldığını beyan
ettiği talimattan ilettiği, kendisinin halen (sözde) MİT ve Genelkurmay Ta alakalı olduğunu ve
derin devlet adına çalıştığını çekinmeden söylediği,
Şüpheli Habip Ümit SAYINTa Tape:3480 18.01.2008 tarihinde yaptığı
görüşmede şüpheli Orhan TUNÇ'un "Türk Derin Devleti 4000 yıldan beri vardır ve hâlâ
da vardır." "Bakın, Pazartesi günü sabahleyin çıkıyorum, ondan sonra inşallah geliyorum.
Orda görüşürüz, anlatıcam ben size. İnanmazsınız diye de ses kayıt ettim bazı sözleri."
"Onları dinleticem ben size." "Siz şimdi diyceksiniz ki "telefon dinlenir Orhan bey" diceksiniz
dimi" "O geri zekalılar da bunu öğrendi." "Özellikle o zat-ı muhteremin konuşmasını tabi, ...
dinleticem size inşallah gelince. " dediği,
Yine aynı görüşme içeriğinde,
Şüpheli Orhan TUNÇ'un "Hocam inşallah görüşsek. Yani durumlar hakkaten çok
gergin" "Yani "onlar (askerleri kastederek) ne yapıyor" falan diyorsunuz ya" "Onlar
(askerleri kastederek) uyumuyorlar haberinizde olsun" "...özellikle 3 günden beri uyumuyolar.
" "Ya baya sapıttı bu gerizekalılar (Hükümeti kastederek). Yani dikkat ederseniz ilk defa bu
kadar şey konuşuyorum, ee yazıyorum " "Geri zekalı aptal diye yazabiliyorum anladın? Artık
onu hak ettiler yani. Aşağılık herifler (Hükümeti kastederek)" "Hocam daha gitmedi de,
gitmeden bişey yapacaklar yani. Artık adım gibi eminim yani."" Dediği,
H.Ümit SAYIN'm "Doğupaşa, ...hukuki hak hak doğdu diyo " dediği,
Orhan TUNÇ'un "Hocam doğdu da bir yerlerden bir şey bekliyorlar. Telefonda
tam söyleyemiyorum, " "Üstleri var ya hani bunların, vatandaşların " "O kendi üstlerinden
"okey" bekliyorlar. Onlar da okey verecekler gibime geliyor yani." "Bugün ben birisiyle
konuştum bir KOR la görüştüm " "Aynen bana şunu söylüyor "oğlum " diyo, benden de 15 yaş
büyük kendisi, "oğlum diyo, babanın haberi olmadan diyo evlat ne yapar "diyo. Aynen şu lafı
dedim ben de "komutanım artık dedim baba, evlat babayı dinler mi? veya baba kim?" baba
dedim, benim kanımdan canımdan olan bir insandır değil mi?" "Bunların baba dedeleri
Hıristiyan kanından.nasıl oluyo? Ama diyo "dünyanın gereği böyle" şeklindeki
konuşmalarla açık irtibatlı oldukları askeri şahısları Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine
karşı isyana tahrik ettikleri, _
Tape:3484 23.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; X Şahsın "Sen
boş ver İstanbul'da İstanbul'da operasyonlar yapılıyor bilmem ne yapılıyor tuttuklarını
götürüyorlar" ....Orhan TUNÇ'un "Selam söyle abi yalnız abi bu olaylarla ilgili hiç yorum
yapma haberin olsun" şeklindeki görüşme içeriğinden de etrafındaki kişilere bu konularda
yorum yapmamasını söylemesi de telefonun dinlendiğini düşündüpnden yaptığı davranışlar
olduğu anlaşılmaktadır.
Tape:3509 17.02.2008 tarihinde H. G. ile görüşmesinde özetle; H. G.'in ".......Abi
bana Çanakkale Jandarma Alay Komutanıyla görüştür beni." "... Hani bir mevzuları
konuşuyorduk ya." "Bu bir. ikincisi yanımda kim var benim biliyon mu?" "... Bizim Veli Paşa
yok mu Veli KÜÇÜK" "Onun kayınçosu var onunla beraberiz. " "Olaylara üzülüyor sıkılıyo.
Bir vereyim de bir görüşün bakalım." Dediği, telefonu H.G.'in yanında olduğu anlaşılan S.
D.'in aldığı ve Çanakkalede yaşadığını anlattığı Veli KÜÇÜK'ün durumuna
üzüldüğünden bahsettiği, Orhan TUNÇ'un da emekli olduğundan ve Balıkesir
Üniversitesinde olup kitap yazdığından, internet sitesi olduğundan bahsettiği ve "Şimdi
şirketimiz var bizim çelik kontrüksüyon üzerine inşaat şirketi" bir süre bu şahısla sohbet
ettikten sonra, telefonu tekrar H.G.'in aldığı, Hasan'ın "... bizim Veli Paşayla görüşmek
istiyor da görüştürmüyorlarmış konu bu yani anlatabildim mi? " dediği, Orhan TUNÇ'un da
"Baba telefonda olmaz da biliyorsun, gelsin bir görüşelim Bandırma'da.. " Dediği, H. G.'in
"Tamam sen benim o olaya bir çalışma yapsan da bana yarın telefonla dönersin, olmazsa ben
bur da onun yanına giderim. " "Sen beni ordan, buradan birisinin yanına gönder." dediği, bu
görüşme içeriğinden de şüpheli Orhan TUNÇ'un askeri şahıslarla irtibat halinde olduğu, örgüt
yöneticisi Veli KÜÇÜK'ün kayınçosu olduğu belirtilen şahsın dahi görüşmek için şüpheli
Orhan TUNÇ'tan yardım istediği, şüpheli telefonda olmaz ya diyerek örgütsel konumunu
gizlemeye çalışıp sorunu halledeceğini söylediği,
Tape:3512 18.02.2008 tarihinde T.A. ile görüşmesinde özetle; Orhan TUNÇ'un
"Cuma toplantıya gideceğim hem de bu işadamları ile de görüşeceğim 250 kişilik liste
varmış" "Sinan AYGÜN, Süheyye BATUM" "Mehmet Ali BAYAR, Abdüllatif ŞENER,
Turhan ÇÖMEZ herkesi çağırıyorlar oraya" "DEMİREL gelmeyecekmiş" "Lobi olarak
ben vermiş gibi parayı onlar verecekler" "Sıkıntımız yok Allaha şükür Behiç KILIÇ tanıyor
musunuz?"diye sorduğu, T. A.'nm "Tanırım benim eski Genel Yayın Yönetmenimdir sağlam
bir adamdır"dediği, Orhan TUNÇ'un "Behiç beyle görüşmüşler Behiç bey yardım edecekmiş
galiba" "Şimdi Lobi'ye Türkiye Başbakanını arıyor diye başlık atacağım şimdi" şeklindeki
görüşme içeriğinden de şüphelinin örgütün toplantılarına katıldığı, ERGENEKON LOBİ
dokümanında geçen amaçlar doğrultusunda Büyük Türkiye Lobisi isimli oluşumun başkanı
olarak kendisini tanıttığı,
Tape:3514 18.02.2008 tarihinde İ. K. ile görüşmesinde özetle; Orhan TUNÇ'un
"....Ülke elden gidiyor baba" dediği, İ.K.'in "Gidiyor gidiyor maalesef acı ama gerçek" dediği,
Orhan TUNÇ'un "Ama bu Cumhuriyeti kuran insanlar mutlaka onu korumasını biliyorlardır"
"Tayip ERDOĞAN'a beş tane suikast düzenlendi" "Fethullah GÜLEN'e suikast
düzenlendi" "O ŞEREFSİZİ ÖLDÜREMEDİLER BİLİYORSUN, BU
ERGENEKON'DA ONDAN DOLAYI OLDU" dediği ve bu konularla ilgili yazı
yazdığından bahsettiği, İ. K.'in "Ya birileri cesur olmak zorunda ben şimdi" dediği,
Orhan TUNÇ'un "Baba kimse kimseye bir şey yapamaz" "İzah edeceğim sana bunları
Türkiye çok zor bir döneme giriyor baba haberin olsun" şeklinde ki görüşme içeriğinden
de diğer örgüt üyeleri gibi ülkenin kötü durumda olduğunu iddia etmek suretiyle ve
Türkiyenin başına gelecek şeyleri biliyormuşcasma yaptığı görüşmelerden de örgütün genel
felsefesinde bulunan ülkede her şeyin kötü olduğu ülkeyi yönetenlerin hain oldukları gibi
söylemlerle örtüştüğü gibi darbe ve hükümeti devirmeye yönelik yaptığı fiil ve hareketlerden
de örgüt üyesi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca şüpheli Habıp Ümit SAYIN'la yaptığı
görüşmeler, Habip Ümit SAYIN'in soruşturmadan kortuğu için şüpheli Orhan TUNÇ'un
evinde gidip bir müddet saklanması, lobi faaliyetlerini açıktan sürdürüp toplantılara katılması
ile dosayada mevcut tüm deliller örgütün yapısı işleyişi hiyerarşik düzeni kullanılan araçlar ve
örgütün amaçlan göz önüne alındığında, şüphelinin Ergenekon terör örgütü ile organik bir bağ
kurduğu ve böylece Şüpheli Orhan TUNÇ'un ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmak,
halkı ve askerleri hükümet karşı isyana tahrik etme suçlarını işlediği dosyadaki tüm
delillerden anlaşıldığından;
Şüpheli Orhan TUNÇ'un üzerine atılı eylemlerine uyan, TCK'nun 314/2, 313/1 ve
3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep
edilmiştir.

41-Şüpheli HABİB ÜMİT SAYIN


a) Emniyet İfadesinde
Behiç GÜRCİHAN'ı 2005 yılından beri halen sahibi olduğu www.acikistihbarat.com
isimli internet sitesi sebebiyle tanıdığını, Bu şahsın ilk defa 2005 yılında kendisine telefon
ederek yukarıda ismini verdiği internet sitesinde yazı yazmasını istemek amacıyla aradığını,
Kendisi ile 3-4 ayda bir çay bahçelerinde yüz yüze görüşmüşlüğü olduğunu,
O tarihten itibaren de çeşitli zaman aralıklarıyla sitesinde yazı yazdığını, Bunun
karşılığında her hangi bir maddi menfaatinin olmadığını, Görüşmelerinde genelde Ülkedeki
güncel konulardan bahsettiklerini,
Aynı sitede Oktay YILDIRIM isimli şahsında yazılar yazmakta olduğunu,
Ümraniye'de ele geçirilen bombalar sebebiyle bu şahsın tutuklanmasının ardından Behiç
GÜRCİHAN ile telefon ile görüşerek kendisine Oktay YILDIRIM'm yazı yazdığı bir sitede
yazamayacağını, yazılarını siteden kaldırmasını istemesi üzerine kendisi ile ağır tartışmalar
yaptıklannı, Bu olaydan sitedeki köşesinin kaldınlarak yerine "Dr. Şerefsiz Ödlek" isminde
başını kuma gömmüş, poposunu havaya kaldırmış bir erkek resmi koyarak kendisini
aşağılayan bir resim koyduğunu, aynı gün Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığına tehdit ve
hakaret nedeniyle başvurduğunu, Davanın halen devam ettiğini,
Daha sonra Behiç GÜRCİHAN ile bir daha hiç görüşmediğini, Bunun ardından
yazılannı www.acikistihbarat.com sitesinden alan www.kuvva-imilliye.net ve diğer bütün
sitelerden çektiğini, Bu olaydan sonra bilgi sahibi olarak Şubede bilgi almasının yapıldığını,
Bekir ÖZTÜRK'ü daha önce yazılanmn yayınlandığı www.kuwa-imilliye.net isimli
internet sitesi vasıtasıyla tanıdığını, Kendisi ile hiç görüşmelerinin olmadığını, www.kuwa-
imilliye.net isimli internet sitesinde de yazılanmn çıkmakta olduğunu, Bu yazılan kendisinin
göndermediğini, Behiç GÜRCİHAN vasıtasıyla yazılanmn alınıp sitede yayınlandığını, Behiç
GÜRCİHAN ile olan tartışmasından sonra yazılanmn www.kuwa-imilliye.net internet
sitesinden de kaldınlmasını istemek amacıyla Bekir ÖZTÜRK'ü telefon ile aradığını ancak
ulaşamadığını, Ankara'da bulunan Avukatı Uğur DEMİR vasıtasıyla Bekir ÖZTÜRK'ün
siteden yazılannı kaldırmasını sağladığını,
Daha öncede Emekli Albay Aziz ERGEN'"in kendisini telefon ile arayarak Kuvva-i
Milliye ile alakalı "Bunlar Pek tekin insanlar değiller ben yazılarımı çekiyorum sen de çek"
diyerek uyardığını,
Doğu PERİNÇEK"i İşçi Partisinin Genel Başkanı olarak tanıdığını, Birkaç kez yüz
yüze görüşmeleri olduğunu,
Erkut ERSOY isimli şahısın yapılan e-mail incelemesinde 11.02.2008 tarihinde
hersey-konusulacaksa@yahooogroup.com ^je=m,ail adresinden
ikincikurtulus@yahoogourups.com e-maiî adresin^'göndepîfja Ergenekon liderinden
halka mesaj başlıklı e-posta ile ilgili beyanında; /'/ *> #** \

%:mm ıh

1990-1993 yıllan arasında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası ile
akademik alanda yapacağı kariyerlerden kendisine destek olacaklarını düşünerek temas
kurduğunu, Rimellerine katıldığı, 1994 yılında ABD'ye gittikten sonra hiçbir rimellerine
katılmadığını, Masonlar ile ilgili bir çok bilgiyi yazmış olduğu kitaplarında da anlattığını,
Dokümanda Tayfun olarak geçen şahsın adı GATA'da Farmakoloji Kürsüsü Başkam
Tayfun UZBAY olduğunu, Ancak sorulan ve gösterilen mektubu hatırlamadığını, aradan 10 yıl
gibi bir zaman geçtiğini,
Yine dokümanda geçen Tuncay isimli şahıs 33. Dereceden Mason olan Mimar
Tuncay USLU olduğunu Bu şahıs ile o tarihlerde yazışmalarının olduğunu ancak sorulan ve
gösterilen mektubu ve içeriğini hatırlamadığını,
E-postada geçen Kemalist Türkbirlik Grubu içerikli mektup ile ilgili beyanında;
Sorulan ve gösterilen mektubun kendisine ait olmadığını, şimdiye kadar kimseye "Pek
Muhterem Büyük Üstadım..." olarak hitap etmediğini, Ancak Kemalist Türk Birlik Grubu
hakkında bilgisinin olduğunu, Bu grubun yahoo'nun gruplarından birisi olduğunu, 2000 yılında
Ali Rıza GÜNAYDIN isimli şahıs tarafından yönetilen bir mail grubu olduğunu, Yaklaşık 7 ay
gibi bir zaman grubun internette faaliyetlerini sürdürdüğünü, Bu grubun amacının Atatürkçü ve
Kemalist bir çizgide bilgi paylaşımı ve bu bilgilerin yayılmasını sağlamak olduğunu, bu gruba
üye olup yazılar gönderdiğini, kendisi gibi Necip HABLEMİTOGLU'nun da bu gruba üye olup
yazı gönderen kişiler arasında olduğunu, Aynı E-Posta"da geçen msn kayıtları ile ilgili
beyanında
Aynı e-posta"da geçen Ktg Stratejisi başlıklı ve içeriğinde Kemalist Türk Birlik
Grubunun Tüzüğü ilgili olarak beyanında;
Böyle bir tüzükten haberinin olmadığını, Kemalist Türk Birliği ile alakalı olarak da
açıklamada bulunduğunu, kendisine pek çok e-mail gelmekte olduğunu, bu belgenin de e-mail
yolu ile gelmiş olabileceğini ancak hatırlamadığını,
Aynı e-posta"da geçen 262 kişiye ait KEMALİST TÜRK BİRLİĞİ (KTB) grubu e-
mail listesi ilgili olarak beyanında;
Bu listenin e-mail yolu ile gelmiş olabileceğini ancak hatırlamadığını, Aynı e-posta"da geçen
msn kayıtları ile ilgili olarak beyanında; Tuğrul DERME'den elde edilen hard disk
incelemesinde; "Kuvvai Milliye Balıkesir Listesi" isimli klasör içerisinde; "Balıkesir" isimli
word belgesi ile ilgili beyanında;
Bu şahsı tanımadığından ondan elde edilen belgeler hakkında da hiçbir bilgisinin
olmadığını,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ten elde edilen Hitachi marka -30031657007 seri
numaralı laptopunun yapılan incelemesinde; Doğu PERİNÇEK'e 4 Mart 1997 tarihinde yazmış
olduğu Yeni Kemalist Devrim Yapılması konularını içeren doküman ile ilgili beyanında;
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü yaklaşık 3-4 yıl önce bir çay bahçesinde Behiç
GÜRCİHAN vasıtasıyla tanıdığını, O sırada kız arkadaşı ile birlikte aynı yerde oturuyor
olduklarını, Behiç GÜRCİHAN'm da kendilerini tanıştırdığını, Zekeriya Öztürk"ün deli
saçması bir takım iddialarının olduğunu, O gün cebinden bir kağıt çıkartarak bu kağıdın
plütonyumu elde etme sırrının olduğunu söylediğini, bunun deli saçması bir şey olduğunu
düşünerek ciddiye almadığını, Bu şahıs ile bir daha görüşmelerinin olmadığını, Bu şahıstan
elde edilen ve sorulan belgeyi de vermediğini, Aynı belgenin www.kirlitezgah.com isimli
internet sitesinde yayınlandığını, Bu belgeyi Doğu PERİNÇEK'e yazmış olabileceğini ancak
aradan uzun yıllar geçmesi nedeniyle hatırlamadığını, içeriğinde geçen Yeni Kemalist Bir
Devrim'den kasıtta Atatürk'ün inkılajaMrm tamlrinlanması olduğunu,
L/>\

1234 *! „ u«v H' i^Jr-m*


İkametinde yapılan aramada elde edilen cd'lerden (04) numaralı cd içerisinde
"ROUND TABLE VE ECEVYTY ÖLDÜRME OPERASYONU, elkaide, yanit02" isimli
klasör içerisinde Pamukbank satışı ile ilgili jandarma istihbarat raporu ek metini telefon
görüşmesi ile ilgili beyanında;
Bu belgenin mail yoluyla kim tarafından gönderildiğini hatırlamadığını ancak
www.acikistihbarat.com isimli internet sitesinden gelmiş olabileceğini tahmin ettiği bir belge
olduğunu, enterasan geldiği için araştırmalarına da ileride yön verebileceğini düşünerek Cd
içerisinde sakladığını,
İkametinde yapılan aramada elde edüen CD'LERDEN 06 NUMARALI CD
içerisinde şifreli İst, isth, bushism300606, bushism310706, BushOl, Presentation2,
behicmulakat, kayserikarabilim240206, Karabilim210106, DDDYGG, FBH0260306,
girisilkmotivasyon, ikipsikosavasdur, plan, zihinkontrolüOl, zkall030505, zktarikatsatanizm,
kuresel270606, gizligunce020606,sevrab, sevrabacikist, genelOl, savunmagirisOl,
YASEMINadlitip ve A.A isimli dosyaları ve Kursadkitap isimli dosya içerisinde bulunan
"KÜRŞAD HAREKETİ" başlıklı 320 sayfalık yazı ile ilgili beyanında;
Bu belgelerin yapmış olduğu araştırmalar ile ilgili topladığı belgeler olduğunu,
Önceleri herkesin ulaşmasını istemediği için belgelere şifre koyduğunu, Şifrelerini
hatırlamadığını, Kürşad Hareketi"nin Yaşar BÜYÜKANIT'A karşı yapılmış dezenformasyon
ve karalama bilgileri olduğunu, internetten indirip arşivlediğini,
İkametinde yapılan aramada elde edilen cd'lerden (229) numaralı cd içerisinde
susurluk_tutanaklari isimli klasör ile ilgili beyanında;
Bu belgelerin yasak olmayan belgeler olduğunu, Bu belgelerin Eski Cumhurbaşkanı
Baş danışmanı Mehmet ATAY isimli dostunun verdiğini, Aynı zamanda bu bilgilerin internet
ortamında da mevcut olduğunu,
İkametinde yapılan aramada elde edilen cd'lerden (356) numaralı cd içerisinde
ROUNDTABLE[l] OPERASYON" başlıklı Telefon Görüşmelerinin Çözümü Ve Jandarma
İstihbarat Raporu-Ek'i Metni İbareli belge ile ilgili beyanında;
Bu belgenin mail yoluyla kim tarafından gönderildiğini hatırlamadığını ancak
www.acikistihbarat.com isimli internet sitesinden gelmiş olabileceğini tahmin ettiğini,
enteresan geldiği için araştırmalarına ileride yön verebileceğini düşünerek Cd içerisinde
sakladığını, Ergenekon Yapılanması hakkında bir bilgisinin olmadığını,
İkametin yapılan aramada elde edilen 2001 "Ece Muhtırası" isimli ajandanın 8
Haziran tarihli sayfasında bulunan
1) SİVİL ÖRGÜTLENME 2) ÇALIŞMA GRUPLARI3) DERNEK7VAKIFLARLA
İLETİŞİM VE BÜTÜNLEŞME 4) ADLİ TIP KURUMU KANUNU 5) KONTR ESPİYONAJ /
BİLGİ ÜRETİMİ 6) HALKI BİLİNÇLENDİRME VE HALKLA BÜTÜNLEŞME 7) ASKERLE
ORTAK İLETİŞİM VE KUVAİ MİLLİYE HAREKETİ 8) REND
CORPASİO/MARKETANALYSİS yazısı ile ilgili beyanında;
Gösterilen el mahsulü dokümanın kendi el yazısına benzediğini, İçeriğinin ne
olduğunu hatırlamadığını, muhtemelen görüşmüş olduğu bir şahısla yapmış olduğu, çıkarmış
olduğum notlar yada internetten gördüğü bir konuyla ilgili olarak notlar olduğunu,
Ergün POYRAZ"ı iki yıl kadar önce Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gülseren
YAŞER'e yazmış olduğu kitaplarını hediye etmek için gittiğinde, bu kitaplardan Ergün
POYRAZ'a da hediye edebileceğini söyleyerek Ergün POYRAZ"ın telefon numarasını
verdiğini, Ergün POYRAZ ile iki buçuk yıl kadar önce Karaköyde bir börekçide on dakika
görüşerek kitaplarım hediye ettiğini,
İkametin yapılan aramada elde edilen l'den^25'e kadar numaralandırılmış
dokümanlardan (2) numaralı doküman ile ilgüi beyanında;

1235 v ; r
*- "',H~.' ~T
Bu belgenin o tarihlerde Enstitü Müdürü olan, Sevil ATASOY tarafından verildiğini, bu
konudan kendisinden savunmasın aldığını, Bunun haricinden bu konu alakalı herhangi bir
Soruşturma olmadığını,
Nejat ESLEN Zihin Kontrolü üzerine çalışmaları olan biri olduğunu ve zaman zaman
bu konuda fikir alış verişinde bulunduğunu, 2004 yılında Aktüel Dergisinin kendisi ile aynı konu
üzerine yapmış olduğu bir röportajı çarpıtarak Nejat ESLEN'e Zihin Kontrolünden bahsettiğini,
bu haber üzerine Nejat ESLEN'in de, kendisinin söylemiş olduğunu düşünerek kızmış ve enstitüye
vermiş olabileceğini,Bahse konu dilekçedeki konuların Nejat ESLEN'in kızgınlığının bir sonucu
olduğunu, Dilekçede geçen iddiaların asılsız olduğunu,
İkametin yapılan aramada elde edilen l'den 25'e kadar numaralandırılmış dokümanlardan
(16) numaralı fişleme izlenimi veren doküman ile ilgili beyanmda;Bu dokümanı hatırlamadığı,
yabancı olan bir doküman olduğunu, Bu dokümanı yazmadığı gibi doküman da ismi geçen
şahıslan tanımadığını, kim tarafından verildiğini de hatırlamadığını,
İkametin yapılan aramada elde edilen l'den 105'e kadar numaralandırılmış
dokümanlardan (11-12-13) numaralı Dr. Vecdet ÖZ tarafından yazılmış Kuvva-i Milliye'ci
Aydınlar Hareketi başlıklı doküman ile ilgili beyanında;Vecdet ÖZ"ün aynı enstitü de yardımcı
doçent olduğunu ve bir çok harekete öncelik etmeye ve aynı zamanda politikaya da girmeye niyeti
olan bu tip hareketler peşinde olan bir şahıs olduğunu, Aynı zamanda Yeniden Anadolu Rumeli
Müdafii Hukuk Derneğinin yöneticiliğini yapmış olduğunu, Bahse konu dokümanında Vecdet
ÖZ"ün bizzat hazırlayıp dağıttığını, kendisi ile bir alakasının olmadığını,
İkametin yapılan aramada elde edilen l'den 105'e kadar numaralandırılmış
dokümanlardan (27) numaralı doküman ile ilgili beyanmda;İçeriğinde belirtildiği gibi İstanbul
Üniversitesinde gerçekleşen bazı konulan EDOK İstihbarat Okul Komutanlığına yazdığını ve
geçen konulann doğru olduğunu,
İkametin yapılan aramada elde edilen l'den 105'e kadar numaralandırılmış
dokümanlardan (33-34-35-36-82-85) numaralı dokümanlar ile ilgili beyanmda;Bu listeye son
yazmış olduğu Dünyayı Yöneten Gizli Güçler isimli kitabına göndermek üzere hazırladığını,
yanlanna liste içeriğinde geçen şahıslara bu kitabı gönderdikten sonra yanlanna da işaret
koyduğunu, Bu kitabı ücretsiz gönderdiği için listeye de Protokol listesi dendiğini,
İkametin yapılan aramada elde edilen l'den 105'e kadar numaralandırılmış
dokümanlardan (40) numaralı YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU ÜYELERİ başlıklı, ERDOĞAN
TEZİÇ başkanlığındaki YÖK üyelerinin ve Yök Denetleme Kurulu üyelerinin isimlerinin
bulunduğu, bunlardan kimilerinin üzeri karalandığı, kimilerinin de isimlerinin yanma "Alman
Ajanı", "2. Cumhuriyetçi", "Tarikatçı", "Fethullahçı", "Atatürkçü", "Teziç uşağı" şeklinde el
yazması notların alındığı (1) sayfalık isim listesi ile ilgili beyanmda;Bu dokümanı kendisinin
yazmadığını, Birileri tarafından hazırlanıp ulaştırılmış olabileceğini, Ancak hatırlamadığını,
İkametin yapılan aramada elde edilen l'den 105'e kadar numaralandırılmış
dokümanlardan (42) numaralı doküman ile ügili beyanında;Muhtemelen 2005 yılında Mehmet
SÖNMEZ isimli Yarbaya kitap yollarken İstanbul Üniversitesi ile ilgili olarak hazırlanan
İstihbarat Raporlarla ilgili bilgi vermek için yazıp gönderdiğini,
30 Aralık 2007 günü saat 10:07'de umitsayin@gmail.com adresinden
alaettinl8@yahoo.com , dvdarsivim@yahoo.com , hidayetva@yahoo.com htolon@ttnet.net.tr ,
avci@gmail.com , Kenzi Suner , N R , nkkaya , nkkayal, RB , rehataskesen S.ARIKAN , Şener
Eruygur isimli adreslere gönderilen mail ile ilgili beyanında;Böyle bir maili kesinlikle
göndermediğini, O gün Cumartesi akşamından Pazartesi sabahına kadar gmail.com uzantılı mail
adresine girenaedTğîöi^O sırada birilerinin mailine girerek paşalann mail adreslerine yada
başka ^yerlere bahse jkonu mesajı göndermiş
olabileceğini, Bu konu ile alakalı Kadıköy Savcılığına suç duyurusunda bulunmuş olduğunu,
böyle bir mailin gönderildiğini Kenzi SÜNER ve Hidayet VAHAPOGLU isimli paşaların
kendi adresine bahse konu mesaja cevaben göndermiş oldukları mesajlardan öğrendiğini ve
mesaj giden tüm şahıslan arayarak ve mesaj yollayarak özür dilediğini,
İkametinde elde edilen l'den 374'e kadar numaralandırılan Cd'lerden 04 numaralı CD
içerisinde -cisemdataresim\hard\Hard_01 isimli klasör içerisinde hayvan pornosu olduğu
değerlendirilen resimler ve -cisemdataresim\hard\hard_04 isimli klasör içerisinde çocuk
pornosu olduğu değerlendirilen resimler ile ilgili beyanmda;Psikiyatrisi olan aynı zamanda
CİSEM (Cinsel Eğitim Merkezi) isimli yerde Seks terapisti yapan arkadaşı Lale KURU ile
zaman zaman eğitim seminerleri hazırlamakta olduklarını, Orada bulunan sekreter kızında bu
seminerlerde kullanmak üzere zaman zaman kendilerine internetten resimler indirdiğini,
İndirdiği bu resimleri Cd veya flash disk ortamında verdiğini, aynı zamanda değişik
arkadaşlardan verilen aynı içerikli resimleri topladığını, topladığı bu resimlerin ne olduğuna
bakmadan bir yerde muhafaza ettiğini, daha sonra çok fazla doküman olduğu için cd'lere
kopyaladığını, Daha sonra CİSEM kapandığı için bu resimlere bir daha bakmadığını, bu
resimleri tamamen Cinsel Eğitim Seminerlerinde kullanmak amacıyla bir havuz oluşturarak
toplamış olduğunu, çok fazla resim olduğu içinde hepsini kontrol etme şansının olmadığını,
bu Cd ile alakalı herhangi bir sorumluluk kabul etmediğini, bu görüntülerin kendisine ait
olmadığını,
Emniyet Müdürlüğünde yapılan üst aramasında cüzdanmda ve çeşitli yerlerinde
saklanmış bir şekilde (8) adet jilet, (10) adet maket bıçağının keskin ucu ile ilgili
beyanında;Bu jiletleri tırnaklarının kenarını kesmek ve kurşun kalem ucu açmak için
kullandığını, eskiden beri alışkanlığı olduğunu, ufak tefek başka şeyleri de kesmek için
kullandığını,
3524 no'lu görüşme ile ilgili beyanında;
Görüşmüş olduğu şahsın Avukatı Mehmet Nuri AYTEKİN olduğunu, görüşmede
geçen konunun Rektör Mesut PARLAK'm kendisi ile ilgili şikâyetinde bahsedilen, bilgisayar
ip adresleri ile alakalı olduğunu, kendisinin olduğu iddia edilen ip adresinin aslında Taner
isimli bir şahsın bilgisayarına ait olduğu hakkında yaptıkları konuşma olduğunu,
3525 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;
Görüşmede geçen gizli örgütlerden kastının yazmış Gizli Örgütler isminde yazdığı
kitaplar olduğunu, Bu kitaba meraklı olduğunu beyan ettiği şahsında Tekirdağ
Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Kadircan ................. isimli şahıs olduğunu, Görüşmede
geçen konular genel itibari ile Tekirdağ"da yeni kurulacak olan Tıp Fakültesi hakkında
olduğunu, Türkiye'nin bittiği ile Asker Darbe yapmazsa bir yıl içerisinde ülkenin parçalanması
konusunda sarf ettiği sözlerin, gördüğü Kürdistan haritaları ve Kürdistan politikalarına
kızması ve 21 tane PKK militanının, Meclisde bulunması sebebi ile o an ki ruh halinden ve
Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünün savunma ihtiyacından sarf ettiği sözler olduğunu,

3532 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;


Cüneyt GÖÇTÜRK olarak sorulan şahsın aslında Orhan TUNÇ'un tanıştırmış
olduğunu fakat ismini hatırlayamadığı bir şahıs olduğunu, Orhan TUNÇ"un bana tehdit
telefonu gelirse bu şahsı söyleyebilirsin o bize ulaştırır dediğini, O tarihte enstitüyü bir şahıs
arayarak eşinin geldiğini uslu durmadığını başıma işler açacağını söylediğini, bunun üzerine
Orhan TUNÇ'un tanıttığı bu şahsı aradığını,
3533 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;
Görüştüğü şahsın kitabını yayınlayan Neden Yayıncılığın Sekreteri Sibel YILDIZ
olduğunu, Son çıkan kitabını göndermiş olduğu^^-rjâ^r^âhj.şlara ulaşmadığı için
bilgilendirdiğini, ^ j j* /% 'i 4:j*>\
^-—-x. / ' / i^"^ si "' " / //"""^\ ''tT"!
f f / % ■*- ■< H^ -*'M___ 3^*-^T~~~~——
3543 no'lu görüşme ile ilgili beyanında;
Bu görüşmeyi bayram Kutlaması yapmak için Em. Albay Aziz ERGEN ile yaptığını,
Genel Kurmayın 20 Kat Derininde 35 tane ABD'nin adamının olduğunun dedikodudan ibaret
olduğunu, . Görüşmede geçen sivil harekete geçeceğini söylediği şahsın Osman
PAMUKOĞLU olduğunu, Bu adamlarla olmaz hiçbir şeyden kastının tamamen duygusal
olarak sarf edilmiş sözler olduğunu, Öteki Kanal olarak söylediğinin ise Aziz ERGEN'nin
daha önce üyesi olduğu Kuwa-ı Milliye Deneği olduğunu,
3550 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;
Bu görüşmeyi Kemal ALEMDAROĞLU ile yaptıklarını, Yapmış oldukları bu
görüşmede sarf ettiği sözlerin tamamen umutsuzluk ve duygusallığından kaynaklanmakta
olduğunu, Arkasında olmadığı sözler içinde pişman olduğunu,
3551 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;
Bu görüşmeyi Esin ERGİN ile yaptıklarım ve görüşmede rektörlük seçimleri ile
alakalı karşılıklı yapmış oldukları fikir alışverişleri olduğunu, TSK ve ülke yönetime ile
alakalı sarf ettiği sözlerin ise daha önce bahsettiği duygusal anında söylediği sözler olduğunu,
3563 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;
Bu görüşmede Sertaç isimli Bodrum ADD Başkanı olan şahıs ile o tarihlerde
Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan Doğu SILAHÇIOGLU'nun bir yazısı ile alakalı karşılıklı
fikir alışverişinde bulunduklarını.
3564 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;
Bu görüşmede Kemal ALEMDAROĞLU ile o tarihlerde Cumhuriyet Gazetesinde
yayınlanan Doğu SILAHÇIOGLU'nun bir yazısı ve güncel siyasi olaylar ile alakalı karşılıklı
fikir alışverişinde bulunduklarını,
3565 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;
Bu görüşmeyi yapmış olduğu ve Arif olarak hitap ettiği şahsın kim olduğunu şuan
hatırlayamadığını ancak görüşme içeriğini anımsadığını, yine o tarihlerde Cumhuriyet
Gazetesinde yayınlanan Doğu SILAHÇIOGLU'nun bir yazısı ve güncel siyasi olaylar ile
alakalı karşılıklı fikir alışverişinde bulunduklarını,
3566 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;
Bu görüşmeyi OSMAN PAMUKOĞLU ile ifadesinin önceki bölümlerinde belirtmiş
olduğu Behiç GÜRCİHAN ve bu şahısın sitesi olan www.acikistihbarat.com isimli internet
sitesinde Osman PAMUKOĞLU ile alakalı çıkan bir yazı ile ilgili bilgilendirme amacıyla
aradığını,
3567 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;
Görüşmede bahsi geçen Martta Darbe Oluyor şeklindeki sözlerini şaka amaçlı
söylediğini, Devamındaki konuşmalarında da bunun açıkça anlaşılmakta olduğunu,
3568 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;
Görüşmeyi yaptığım şahsın Kanal 1 TV'den Fatih ALT AYLI'mn sekreteri olduğunu,
ASELSAN'da çalışan 3 mühendisin ölümü ile alakalı yapılacak programa davet amacıyla
aradığını, Fakat ASELSAN'da görüşmüş olduğu Yönetim Kurulundaki bazı kişilerin böyle bir
programın yapılmasını istemedikleri için programa katılmayacağını söylediğini,
3572 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;
Görüşmeyi Kemal ALEMDAROĞLU ile TSK, Hükümet ve Cumhurbaşkanlığı
aleyhine olan sözlerinde yine umutsuzluğu ve duygusallığı sonucu söylenmiş sözler olduğunu
ve sözlerinde samimi olmadığım,
3576 no Tu görüşme ile ilgili beyanında;
Görüşmede Hakan Yılmaz CEBİ ile Elektromanyetik dalgalar ile zihin kontrolü,
cinler hakkında yapacağı bir Tv programı ile alakalı kaeŞşîÛKla^te^
3577 no Tu görüşme ile ilgili beyanında; /^' '>#ii,\

[238| * -Vl-^ „ J
Bu görüşmeyi Yaman ÖRS ile yaptıklarını, Görüşmede Türkiye'nin gidişatı, Doğu
SİLAHÇIOĞLU'nun yazıları, Dağılcadaki saldırı, Doğu PERİNÇEK'in iyi adam olduğu ve
Ülkenin genel gidişatı, TSK, Genel Kurmay ve Emniyet ile alakalı sarf etmiş olduğu sözlerin
yine o anki duygusal ve umutsuz ruh hali ile söylemiş olduğu sözler olduğunu, Bu
söylediklerinde samimi olmadığını,
3580 no'lu görüşme ile ilgili beyanında;
Yaman ÖRS ile geçen bu görüşmenin darbeler ile ilgili olmadığını, Dünya tarihinin,
ekonomi, evrim teorisi ABD ve diğer devletlerin kuruluşu ile alakalı felsefi bir görüşme
olduğunu,
Bu mesajı Reha TAŞKESEN'e o tarihte Taraf Gazetesinde hakkında çıkan haber ile
alakalı bilgilendirme amacıyla gönderdiğini,
3590 no'lu görüşme ile ilgili beyanında;
Bu mesajı Hurşit TOLON'a o tarihte Taraf Gazetesinde hakkında çıkan haber ile
alakalı bilgilendirme amacıyla gönderdiğini,
3591 no'lu görüşme ile ilgili beyanında;
Bu mesajı Naci KARAKAYA'ya o tarihte Taraf Gazetesinde hakkında çıkan haber
ile alakalı bilgilendirme amacıyla gönderdiğini,
3595 no'lu görüşme ile ilgili beyanında;
Bu görüşmeyi hakkında çıkan haberler ile alakalı olarak Orhan TUNÇ ile yaptığını,
çevresi geniş olduğu için kendisi ile alakalı herhangi bir kötü durumun olup olmadığı
konusunda bilgi almak istediğini, 0"nun da kendisi ile ilgili bir sıkıntının olmadığını
söylediğini,
3598 no'lu görüşme ile ilgili beyanında;
Orhan TUNÇ ile hakkında çıkan haberler ile alakalı görüştüklerini ve kendisini
sakin olması konusunda Orhan TUNÇ"un uyardığını,
3599 no'lu görüşme ile ilgili beyanında;
Görüşmeyi Suat PARLAR ile yapılabileceğini öngördüğüü 3. dalga operasyonu
olarak bahsetmiş olduğu ve dahil olabilecekleri operasyon hakkında görüştüklerini,
Son olarak Ümraniye"de elde edilen malzemeler ile ilgili beyanında;
Bu konuda bildiklerini basından duyduğu kadar olduğunu bu konuyu duyar duymaz
Oktay YILDIRIM ile aynı sitede yazı yazmayacağı konusunda Behiç GÜRCİHAN ile yapmış
olduğu tartışmalardan ifadesinin önceki bölümlerinde ayrıntılı olarak bahsettiğini,
b) Savcılık İfadesinde
Adli Tıp Enstitüsünde farmakoloji uzmanı olarak görev yaptığını, Psiko-farmakoloji
ve narkotik ilaçlan üzerinde çalıştığını, Zihin kontrolü farmakoloji ile alakalı olduğu için bu
konu ile alakalı da çalışmalarının bulunduğunu, kitap yazdığını, Yaptığı çalışmalarda yabancı
istihbarat örgütlerinin değişik kimyasal ilaç ve elektro fizyolojik yöntemlerle, hipnozla bu tür
faaliyetlerle kişiler üzerinde etkili olduklarını bildiğini,CİA'in MK ULTRA isimli 1950
yılından beri bir projesinin var olduğunu, Zihin kontrolü sistemleri ile insanlara cinayet
işletilip işletilmeyeceği konusu bilinmemekle birlikte mançurya kobayı haline getirilip bu tür
cinayetler işlettirildiğinin söylendiği, Bilimsel olarak kanıtlanmadığını, Örnek olarak John
Kenedy cinayeti verilebileceğini,
Dosyada bulunan ÜZEYİR GARİH cinayeti ile ilgili olarak mevcut bir çok adli tıp
ve kriminal raporları ile haberler ve resimli yazıların bir gazeteci tarafından kendisine
verildiğini, gazetecinin adını şu anda unuttuğunu, Bu evraklara da bu güne kadar bakmadığını,
Feneryolu Bağdat Caddesinden çıkan klasördekiu;19J3 yazan Ece ajandasının
kendisine ait olmadığını, ekindeki telefon rehberi olatf^îîhristler-^.kendisine ait olmadığını,
teyzesinin evinde yapılan aramada alınmış olabilileceğini, kartlarında onlara ait olabileceğini,
kendisine ait hiç birşeyin olmadığını,
Klasör 1 Feneryolu' dan alındığı belirtilen mason listeleri bulunan yazı, Orhan Alsaç
büyük üstad yazılı fotokopiler, Ulus olgunlaşma grubu başlıklı masonlarla ilgili kitap, 2007
ajandası yazılı notlar, Noktaya protokol defteri, telefon defteri fihristi, banka ait banka hesap
defter dokümanları hakkında sorulan sorulara, 2001 Ece muhtırası yazılı ajanda ve içindeki
notlar, Kuvva-i Milliyeci Aydınlar Hareketi, Durum nedir, Tekin bombaları biliyordu. başlıklı
internet çıktısı, diğer elle yazılmış telefon numaraları ve pasaport suretleri bana aittir. El
yazılarının kendisine ait olduğunu,
2001 Ece muhtırası yazılı ajandasında içerinde mevcut Kuvva-i Milliyeci Aydınlar
Hareketi, Kontra Espiyonaj başlıklı yazı gittiğim bir toplantıda aldığı notlar olabileceğini.
Adli Tıpdaki maaşının 2000 YTL olduğunu Şu anda başka bir sabit geliri
olmadığını, Hesap defterinde görünen 49 milyarlık paranm o dönemde sattığı eve ait para
olabileceğini, Daha sonra 52 milyara ev aldığını,
TGH (Türk Gençlik Hareketi) isimli oluşumunun kendisi ile alakasının
bulunmadığını, 2000 yılında KTB (Kemalist Türk Birliği) isimli yahoo grupta bir grup
kurulduğunu, bu gruptan kendisine mesajlar geldiğini, kendisininde zaman zaman bu gruba
mesajlar gönderdiğini, Genellikle NECİP HABLEMİTOGLU' nun yazılanmn yayınlayıp bu
gruba dağıtıldığını, 5-6 ay kadar sonra grubun dağıldığını,
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locasına 1990-1993 yıllarında üye olduğunu, 1994
yılında Amerikaya gittiğini, Bir kaç yazışmanın haricinde bir alakasının kalmadığını,
TUĞRUL DERME' yi tanımadığını, kendisi ile bu tür bağlantı kurmak isteyen çok
fazla değişik insanlar olduğunu, Bu konuda bilgisinin olmadığmı,GTA denilen Gençlik
Teşkilatı yapılanmasından haberdar olmadığım,
04.03.1997 tarihli DOĞU PERİNÇEK' e yazılmış mektubun kendisinin yazmış
olduğu mektuplara benzediğini, ancak az da olsa tahrifat yapılmış olabilileceğini,
Eceviti öldürme operasyonu, Raunt Table Başrolde başlıklı yazı ve ekindeki telefon
görüşmeleri ve MESUT YILMAZ, SAADETTİN TANTAN, ALİ VURAL BDDK Başkan
Yardımcısı' na ilişkin telefon görüşmelerinin olduğu yazılann kendisine internet yolu ile
geldiğini,yazmm içeriğinin doğruluğunu bilmediğini, Bu yazının acikistihbarat@net veya
guvenlikistihbarat.net. sitelerinde yayınlanmış olduğunu,
Kürşat hareketi başlıklı yazı hakkında YAŞAR BÜYÜKANIT' a karşı yapılan
hareket olduğundan deşifre etmeye çalıştıklannı,
Susurluk raporu yazan yazıyı kendisine Cumhurbaşkanı eski danışmanı MEHMET
AKAY isimli şahsın verdiğini,
Ergenekon ile alakalı yazının internetten veya e-mail ile gelmiş bir yazı olduğunu,
Ajndasmda mecut
Sivil örgütlenme,
Çalışma grupları,
Dernek ve vakıflarla iletişim Bütünleşme
Adli Tıp Kurumunu koruma,
Kontro Espiyonaj,
Bilgi aktarımı,
Halkı bilinçlendirme ve halkla bütünleşme,
Askerle ortak iletişim ve Kuvva-i Milliye Hareketi,
Rant Korparejin,
Market Analizis yazılı notlan daha önce,#betîrttigr;^gibi toplantılardan almış
olabileceğini, Birbirinden kopuk şeyler olduğunu, # * "* v

İl t,
Kuvva-i Milliye ile hiç bir alakasının olmadığım,Kuwa-i Milliye Derneklerinin hiç
birine üye olmadığını, Ancak 2001 tarihli ajandasında Kuvva-i Milliye Tekno Park Kuddusi
Okkır 0 212 285 05 00, 0 532 583 63 33 şeklindeki yazıyı muhtemelen bir karttan almış
olabileceğini, Ama bu şahsı tanımadığını,
Ajandadaki telefonların çoğunu ben tanımadığım, unuttuğu isimler olabileceğini, Kuvva-i
Miliyecilerden HALİL BEHİÇ GÜRCİHAN' ı tanıdığını Bir kere de onun yanında gelen
OKTAY YILDIRIM' ı gördüğünü, Onun haricinde dernek ile alakalı hiç bir kimseyi
tanımadığını,
EMİN GÜRSES' i akademik ortamdan tanıdığını, 2 yıldır kendisi ile telefonla dahi
görüşmediklerini,
GÜLER KÖMÜRCÜ'yü 2002 yılında zihin kontrolü ile alakalı fikir sorması
sebebiyle tanıdığını, bir daha da görüşmediklerini,
Diğer ergenekon ile irtibatlı kişilerin hiç birisini tanımadığını,
Müdafai Hukuk Derneği ile hiç bir alakasının olmadığını,
NUH METE YÜKSEL ile zaman zaman görüştüğünü, HABLEMİTOĞLU
cinayetinden ötürü soruşturmaya başka bir savcının baktığını ancak kendisinden bilgi almak
için zaman zaman kendisi ile görüştüğünü,
MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK ile 3-5 yıl önce BEHİÇ GÜRCİHAN'm yanında
çay bahçesinde bir kez karşılaştıklarını, O tarihte kendisini emekli olarak tanıdığını,
MEHMET PERİNÇEK ile uzaktan merhabasının bulunduğunu, görüşmesinin
olmadığını,
ADİL SERDAR SAÇAN ile en son yılbaşını kutlamak için görüştüğünü, Ondan
önce de 1,5 yıl görüşmediklerini,
SEVGİ ERENEROL' u yaklaşık 3-5 yıl önce Kara Harp Okulu Savunma Birimleri
Enstitüsünde danışmanlık yapar iken misyonerlik konusunda kendilerine bir saatlik bir bilgi
verdiğini,Kendisi şüpheliye katoliklik ve Ortodoksluğun misyonerlik faaliyetlerine
girmediğini, protestanlığm misyonerlik yaptığına dair bilgi verdiği. Verdiği bilgilerden çok
fazla yararlanmadıklarını, 2003-2004 yılında kendi yazdığı tezi Genel Kurmay' a
gönderdiğini, Ancak tezi bir üst teğmenin yaptığını, kendisinin tez danışmanı olduğunu,
EMİN ŞİRİN ile her hangi bir irtibatının olmadığını, Milletvekili iken bir iki kez
görüştüğünü,
LEVENT TEMİZ' i tanımadığını, Telefonlarını niçin yazdığını bilmediğini,
HURŞİT TOLON ile irtibatı hakkında, 1. Ordu Komutanlığı yaptığı dönemde
kendisi zaman zaman şüphelinin kendisini çağırdığını, kendisinden üniversite ile alakalı bilgi
aldığım, Kendisi ile halen telefonda görüştüğünü,
TALAT TURHAN ile daha önce bir sefer karşılaştığını, Kendisinin eski emekli
yarbay olduğunu, Genelde derin devlet, kontr gerilla ile alakalı kitaplar yazdığını ve
konferanslar verdiğini, Kendisi ile arasının bozulduğunu,
ZAFER YENER isimli şahsın kendisinin tez öğrencisi olduğunu, Küresel
uyuşturucu ticareti ile alakalı görüştüklerini, e-mail olarak görüşmelerinin bulunduğunu, Bu
görüşmelerin kirli tezgahta yayınlandığını, Ancak bir kısmının tahrif edilmiş şekilde
yayınlandığını,
ŞENER ERUYGUR ile irtibatının olduğunu, ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği)'nin
başkanı olması sebebi ile tanıştığını,
VECDET ÖZ'ün enstitüde yardımcı doçent olduğunu, Kuvva-i Milliye
Manifestosunu yazan şahıs olduğunu,
ABDULLAH AĞAR'ın Meltem ve Mesaj Tv.' nin genel müdürü olduğunu,
aynı zamanda yazar olduğunu, , '
SİNAN AYGÜN ile bir kaç sefer telefonla görüştüğünü,

1241
DOĞU PERİNÇEK ile çok ender olarak görüştüğünü,
ERGÜN POYRAZ ile her hangi bir tanışıklığının ve irtibatının olmadığını,
İLHAN SELÇUK ile irtibatı olduğunu, Arada bir kendisi ile görüştüğünü,
ORHAN TUNÇ'un astsubay emeklisi olduğunu, Kendisinin MİT görevlisi
olduğunu, ama emekli bir MİT görevlisi olduğunu söylediğini, web sitesinde yazılarım
yayınlamak istediğini, Ancak Dr. Şerefsiz Ödlek şeklinde hakkında yazılar çıkınca bütün
sitelerde yazdığı yazılan geri aldığını,
Dosyada mevcut 16 yazılı mossad, Sevgi 32, Meltem 32, Leyla 41 yazılı kroki ve
şema kendisine ait olmadığını, Çok eskiden bir arkadaşının yazmış olabileceğini,
Protokol generaller listesini internetten aldığını,
Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyeleri yazılı, üzerinde Atatürkçü, Teziç uşağı,
Fethullah, Teziç Mafya, Tarikatçı, General yazılı Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyelerine
profesörlere ilişkin liste hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta ; bir arkadaşından
geldiğim,
Söz konusu vatansa gerisi teferruattır başlıklı MEHMET SÖNMEZ yarbaya yazdığı
yazı ise kitapları koyduğu koliye koyduğu mektup olduğunu,
KIBRIS İLE İLGİLİ BİR SİVİL TOPLUM PROJESİNİN ÖN BİLGİ ÇALIŞMASI
TEKRAR KIBRIS 2006 başlıklı gizlidir ibaresi olan yazı; HURŞİT TOLON ve ŞENER
ERUYGUR Paşaya yazıp hazırladığı şahsına ait proje olduğunu,
2006 yılında Kıbrıs' a gittiğini, Kıbrıs' da ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) ve
oradaki kolordu komutanlığının kendisini davet ettiğini,Kıbns' daki bazı sorunları görüp böyle
bir proje yazdığını ve bunu resmi olarak sunduğunu Ancak kabul edilmediğini,
ALAATTİN PARMAKSIZ'm emekli bir paşa olduğunu, ALAATTİN PARMAKSIZ
ile ilgili konuyu emniyetteki ifadesinde anlattığını, kendisinin g-mailine birisinin girip kendisi
adına değişik yerlere mesajlar çekmiş olduğunu,
21.02.2001 tarihli DOĞU PERİNÇEK' e yazılan emaiPin kendisine ait olduğunu,
Dosyada mevcut Genel Kurmay Başkanlığı Batı Harekat Konsepti başlıklı belgenin
eski bir belge olduğunu,internet üzerinden geldiğini, CENGİZ ÖZAKINCF nm bilgisayarında
olduğunu,
ERKUT ERSOY' u tanımadığını, Özel Büro denilen internet sitesini bilmediğini, e-
maillerini çalıp kendi isimleri ile yaymladığım,kendisinden izinsiz bazı makaleleri
yayınladığını,
Belge 7-8 gibi belgelerin Kirli Tezgahtan alınmış belgeler olduğunu, daha önce de
bilgisayarından çıkan belgeler olduğunu, kendisine daha önce e-mail ve posta yoluyla gelen
belgeler olduğunu,
ÇYDD (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği) Amerika temsilcisi olarak
çalışmadığını, Ancak böyle bir görev verildiğini,daha sonra bu dernekten ayrıldığını,
ZAFER YENER ile olan e-mailler doğru olduğunu,Ancak bunların bir kısmının
tahrif edilerek kirli tezgâhta yayınlandığını, Bunların orjinallerinin kendisine iade edildiğini,
Ancak bilgisayarlarında yoksa da bozulan harddiskleri ile yok olduğunu,
CANER KARAHAN isimli şahsın jandarmada üst teğmen olduğunu, Şu an Ankara
yüzbaşı olarak görev yaptığını, Kimyasal silahlar ve zehirli gazlarla alakalı olarak tez
hazırladıklarını, o tezin danışmanlığını yaptığını, Her iki şahsında tezinin 2006 yılı Şubat
ayında bittiğini,
Bu e-mailler de geçen Milli Güçler Hızla Örgütleniyor şeklindeki görüşmelerde
ülkeyi savunan vatansever güçlerin örgütlendiğini ve ülkeye sahip çıktıklarını söylediğini,
MEHMET SÖNMEZ'in Kayseri' de hastanede müdürü olduğunu, Bu kişi ile de
msnde yazıştığını, Ancak istihbaratçı olarak yazışmadığını, REHA TAŞKESEN' in Kayseri
Tugayında bulunduğu zaman zihin kontrolü ile alakalı seminer vermek için kendisini
çağırdıklarını,
Bilgisayarında daha önceden bulunan çok gizlidir, gizlidir, çoğaltılamaz, fotokopisi
çekilemez gibi yazıların kendisine diskette ve internet üzerinden geldiğini, kendisinin de
bilgisayarına kopyaladığını,
NECAT ESİEN Paşa ile arasında her hangi bir sürtüşme olmadığını, Ancak zihin
kontrolü ile alakalı olarak farklı görüşlere sahip olmasından ötürü kendisini üniversiteye
şikâyet ettiğini,
Paşalar ve Albaylar kitap gönderdiği kişiler olduğunu,
Dosyada mevcut KAYIHAN GİRAY başlıklı el yazısı ile yazılmış notların
kendisine ait olduğunu, üniversitede çalışan insanlarla alakalı Kürt, Yunanlı, ajan, MİT
ajanı, Ermeni hırsız, alevi, tarikatçı gibi tabirleri kendi kendine yaptığını, Her hangi bir
kasıt ile yapmadığım,
Mastır Mason yazan kimlik kartının kendisine ait olduğunu, Masonlukta Mavinin,
localarda en üst dereceyi gösterdiğni Mavi Localarda 3 derece, kırmızı localarda 33. dereceye
kadar çıkıldığını,
G2 ' nin ne olduğunu hatırlamdığmı,
Dosyada mevcut TESEV ile alakalı tabloların internetten geldiğini,
24 Haziran 2002 tarihli mektubu Genel Kurmay Başkanlığına kendisinin
yazdığını, Burada bazı tarikatlarla alakalı edindiği bilgileri Genel Kurmaya gönderdiğini,
Genel Kurmay Başkanlığından kendisine cevap gelmediğini,
Üniversitede karşıt görüşlü insanlarla alakalı olarak istihbarat toplayıp, ilgili
yerlere göndermediğini, Bu konudaki iddiaları kabul etmediğini,
Şahsi olarak ihtilal yapılması yönünde bir fikrinin olmadığını, İhtilale de karşı
olduğunu, Şu anda Türkiye' nin yol almakta olduğu çizginin istikrar dolu çizgi olduğunu,
Özellikle PKK' ya yönelik yapılan operasyonun herkesi rahatlattığını,
Dosyada mevcut iletişim tespit tutanakları soruldu; bunlara emniyette tek tek
cevap verdiğini, Ancak görüşmelerde geçen ihtilalden başka yol kalmamıştır şeklindeki
görüşmelerin duygusal görüşmeler olduğunu, deşarj olmaya yönelik görüşmeler
olduğunu,
Dosyada mevcut 3525 tape numaralı görüşme soruldu ; burada da bir düşünce
olduğunu, eylem olmadığmı,Düşünce planmda askeri ihtilal yapılmasını konuştuklarını,
ORHAN TUNÇ ile yaptığı görüşmede geçen İBRAHİM Bey'in İBRAHİM CİNGİ
olduğunu ,bu ismi emniyetteki ifadesinde hatırlayamadığını,
3534 numaralı tape okundu, soruldu; İHSAN GÜVEN' in dostları ile ilgili bir
mülakat yapmayı düşündüğünü, Bu konuyu İLKNUR hanım ile görüştüğünü, Ancak tapeye
GÜLTEN diye geçtiğini,
ÜMİT EMRE'nin Dost Tarikatının eski lideri olan İSMAİL EMRE' nin oğlu
olduğunu,Dost Tarikatının içeriğini bilmediğini, ancak Dostlar Grubu diye bir grup
olduğunu, Bu grubun para piskolojik metodları uyguladığını, Ruh çağırma gibi...
İLKNUR hanım bu tarikatın önde gelenlerinden biri olduğunu, bu bilgileri ondan aldığını,
Tape 3537 soruldu; burada Antalya' da üniversitede bir şahsın probleminin
olduğunu, korgenerale ulaşmasının gerektiğini söylediklerini,kendisinin de
ulaşamadığını,
Soruldu; bu işin aslı KEMAL ALEMDAROĞLU hakkında Antalya' da, YÖK' ün
malı kötüye kullanmaktan soruşturma açtığını, soruşturma komisyonunun içinde de bir
paşa olduğunu, bu paşaya ulaşmak için uğraştığını, ancak ulaşamadığmı,Bu görüşmede
geçen bir korgenerali REHA TAŞKESEN'in bu konu ile alakalı olarak aradığını,
İSA EŞME'nin YÖK başkan yardımcısı olduğunu.

1243
3539-3540 numaralı tapeler okundu, soruldu ; ulusalcıların çok hızlı bir metomorfoz
(başkalaşma ) geçirdiklerini, 3 ay önceki fikirlerinin şu anki fikirlerinden çok farklı olduğunu,
60 ihtilalindeki gibi demekle de umutsuzluktan söylediğini Ancak şahsi görüşüne göre de bu
gün Türkiye' de ihtilal olmasının mümkün olmadığını,
3544 numaralı mesaj soruldu ; "Değerli Paşam bayramınızı ve yeni yılınızı kutlar,
17. Türk Devletinin tasfiye edilmesinin önlenmesi için desteklerinizi bekleriz" şeklindeki
mesajı 13 tane paşaya attığını, Ancak sonraki tapede 20 şeklinde geçtiğini,
3445 numaralı tapede geçen görüşme içeriklerinde CFR ' nin ne olduğu soruldu ;
CFR' nin ABD' de 1920 de kurulan, Rockefeller tarafından desteklenen bir gizli yapılanma
olduğu ve bunun çok gizli bir örgüt olmakla birlikte, Amerikanın bel kemiğini teşkil ettiğini,
100 yıllık programlar yapıp, başa geçecek başkanlardan, uluslararası politikalara kadar
herşeye etki eden bir örgüt olduklannı, BILDERBERG'in de 1954 yılında CİA tarafından
Avrupa yi kontrol etmek amacı ile kurulmuş bir kardeş örgüt olduğunu
3546 numaralı tape okundu, soruldu ; Dünyayı yöneten gizli güçler isimli kitabı
kendisinin yazdığını, Kitabında bu örgütlerin tarihini ve bu örgütleri anlattığını, Burada
görüştüğü şahıs olan TURGAY Bey'in Zeytursa' nin sahibi olduğunu, Burada da yine paşalara
çektiği mesajla alakalı görüştüğünü, darbe yapması için yüz tane neden var derken de o
zamanki karamsarlığından ve moral bozukluğundan ötürü yazdığı şeyler olduğunu,
ESİN ERGIN'in üniversitede öğretim görevlisi olduğunu,
3551numaralı tape ile ilgili olarak bu görüşmede mafyanın etkili olduğunu
söylediğini,
3552numaralı tapede ki CELİL YAMAN'm emekli bir şahıs olduğunu, Asker ülkeyi
satıyor, ordu ülkeyi satıyor şeklindeki görüşmelerin duygusal oluğunu,
3553numaralı tapede görüştüğü, GÖKSAN SONER'in üniversitede iktisatçı doçent
okutman bir arkadaşı olduğunu, Bu görüşmede askerlerin niçin darbe yapmadığını
görüştüklerini, Nedeni de Anayasanın ilk dört değiştirilemez maddelerinin
değiştirilmeye çalışılması olduğunu,
ORHAN TUNÇ ile olan ilişkilerinden yukanda bahsettiğini, Kendisi ile internet
aracılığı ile tanıştığını, YÖK' den bir sorun olursa yukandaki büyük abiler vasıtası ile bu işleri
çözeceğini kendisine söylediğini,
3561numaralı tapede görüştüğü kriz patlasın diyen şahsın BİROL YILMAZLAR
olduğunu, Bu şahsın AKM' de korna çaldığını,
3562numaralı tapede SONER GÖKSAN ile yaptığı görüşme olduğunu, Kendisi
şüpheliye "derin devlet darbe ihtimali görevi Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevidir"
diyordu. DOĞU SİLAHÇIOĞLU' nun yazısı ile alakalı görüştüklerini,
YAMAN ÖRS'ün bir profesör olduğunu,3567 numaralı tapede "Mart' da darbe
oluyor hocam gelmeyin" şeklindeki görüşmeyi kendisinin yaptığını,
EMİN GÜRSES ile zaman zaman görüştüğünü,
HAKAN YILMAZ CEBİ isimli şahsın zihin kontrolü ile uğraşan bir şahıs olduğunu,
Dosyadaki tüm görüşmeler tek tek soruldu; Ergenekon terör örgütü ile hiç bir
alakasının olnıadığını,Emniyette ki görüşmelere tek tek cevap verdiğini Türkiye' de darbe
olma ihtimali olmadığını, Diğer tüm telefon görüşmelerini de kendisinin yaptığmı,Tekrar
cevap vermeye gerek olmadığını, Görüşlerinin bu gün değiştiğini. Kara harekatı başlayınca
ordunun işe el koyduğunu anladığını, şu anda ihtilale gerek olmadığını düşündüğünü,
Soruldu; benim CFR, Tri Lateral, Bilderberg gibi kitaplan ve zaman zaman bu
konularla alakalı seminerler ve makalelerinin olduğunu, bu konulan 10 yıldır araştırdığını, bu
konularda her hangi bir rapor yazıp her hangi bir yer.e"vermediğini. Bu konu ile ilgili ilk
kitabının 2006 yılında çıktığım, son yazdığı kitapta masonlukla alakalı da bazı bölümler
olduğunu,
Şüpheliler VELİ KÜÇÜK, TUNCAY GÜNEY ve ÜMİT OĞUZTAN' dan çıkan
Mafya, CFR ve Gizli Güçlerle alakalı çıkan belgeler hakkında sorulan soruya vermiş olduğu
cevapta ; mafya ile alakalı kitap yazmadığını,
Şüpheli MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK ' den çıkan belgelerle arasında benzerlik
olduğu görüldü, soruldu; bu belgelerle alakasının olmadığını, bu şahıslara belge
vermediğini,Bu şahıslardan da bu tür belge almadığını, MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK ile
de 2004 yılında bir kez görüştüğünü, Yanında BEHİÇ GÜRCİHAN'm olduğunu,o vesile ile
görüştüklerini,
ÜMİT OĞUZTAN' ı tanımadığını, yazdığı şeyleri güncel yayın organları ve
İngilizce yayınlardan alarak yazdığını,
ek ifadesinde.
25.02.2008 günü üzerine atılı suçla ilgili olarak ifade verdiğini Kocaeli 2 Nolu F
Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olarak bulunmakta olduğunu,
Daha önce vermiş olduğu ifadelerini aynen tekrar ettiğini, Onlara ilave olarak Behiç
GÜRCİHAN hakkında daha detaylı bilgi vermek istediğini, Oktay YILDIRIM ve Mehmet
Zekeriya ÖZTÜRK ile tanışmasını Behiç GÜRCİHAN'm temin ettiğini, kendisi ile 2006 yılı
yaz ayında Beşiktaş iskelesinde bir kafede buluştuklarım, Ülke meseleleri ile ilgili
konuştuklannı, Behiç GÜRCİHAN'm emekli tümgeneral oğlu olup, özellikle gizli bir örgüt
kurulması yönünde kendisine telkinlerde bulunduğunu ve sahibi olduğu acikishitbarat.com
sitesinde yazı yazmasını söylediğini, Ayrıca kendisinin tasarlamış olduğu 2023 yılma ait
projesi ile ilgili '2023 Platformu' adı altında bir oluşum çabası içinde olduğunu, Behiç
GÜRCİHAN'm gözlemciler grubu adını verdiği bir grup siyah gözlük ve siyah elbiseli olarak
hem istihbarat toplama hem de protesto eylemlerinde bulunmak üzere yaklaşık 10-15 kişiden
oluşan bir grup oluşturduğunu, bu şahısların hiç birini görmediğini ancak Behiç
GÜRCİHAN'nm anlattığını, zaman zaman ayda veya 2 ayda bir Kadıköy iskelesinin tam
karşısında bulunan plak ve kitapçılık da yapan kafede buluşup güncel meselelerle ilgili
görüştüklerini, Ümraniye' deki bombalar yakalanmadan yaklaşık 6-7 ay kadar önce kendisini
Oktay YILDIRIM ile tanıştırdığını, Ancak bu tanıştırmanın yanında birlikte getirerek değil de
yan masada otururken tesadüfen karşılaşmış gibi olduğunu, Ayrıca Mehmet Zekeriya
ÖZTÜRK ile de başka bir buluşmalarında da bu şekilde tanıştırdığını, Kendileri ile yine ülke
meseleleri üzerine konuştuklannı, Behiç GÜRCİHAN'm yaptığı işlere de bir gizem kattığını,
MİT ile irtibatı olduğunu ima ettiğini, Kendisini her şeyin üstünde gördüğünü, bu
soruşturmanın kilit ismi olarak Behiç GÜRCİHAN'ı bildiğini, Behiç GÜRCİHAN'm bir çok
olayı bildiğini düşündüğünü, Ama halen onun tutuksuz olmasının kendisini düşündürdüğünü,
Behiç GÜRCİHAN'm Muzaffer TEKİN'i Danıştay olayından sonra intihar girişimi
yapıp bıçak ile yaralama olayından sonra takip edip hastaneye kadar gittiğini ve bunun
nedenin de Danıştay olayından hemen sonra Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün Behiç
GÜRCİHAN ile buluşarak Muzaffer TEKİN'in nüfus cüzdanını Behiç'e gösterdiğini, Neden
gösterdiğini bilmediğini ama Behiç'in bu olaydan şüphelendiğini, kendisine anlattığına göre
olaydan şüphelenince onlan takip edip hastaneye kadar gidip hatta hastanede Muzaffer
TEKİN'in başında beklediğini, Muzaffer ile Behiç'in tanışıp tanışmadıklanm, samimi olup
olmadıklanm bilmediğini, Zaten bir çok olayı sitede yazıp anlattığın olayla ilgili bu kadar
bilgiye sahip olduğunu,
Kendisini Cumhuriyet Gazetesine atılan bombalann nereden geldiğini ve Danıştay
olayının nasıl olduğunu bilmediğini, Zaten Oktay ile 1-2 defa görüştüğünü, Oktay'ın gazi
olduğunu, paraşütten atlarken yaralandığını söylediğini, ama konuşma ve davranış tarzının

1245.

1^
hoşuna gitmediği için Oktay'ın kendisine itici geldiğini, çok samimi olmadığını, Zekeriya
ÖZTÜRK' ün de aynı şekilde itici geldiğinden samimi olmadığını,
Her hangi bir Kuvayi Milliye Demeğine üye olmadığını, ancak Ankara Kuvvai
Milliye Derneğine maddi yardımda bulunmak istediğini, 50 YTL göndermek istediğini, ancak
makbuzları ve para tahsilat sistemleri olmadığından her hangi bir şekilde bu yardımı
gönderemediğini,
Ankara Kuvvai Milliye Derneği Başkanı Bekir ÖZTÜRK'ün aynı zamanda
www.kuwaimilliye.net sitesinin sahibi olduğunu, Behiç GÜRCİHAN'm kendisi ile aynı
zamanda Bekir ÖZTÜRK'e ait sitede yazı yazmasını söylediğini, kendisinin
acikistihbarat.com' da yazmış olduğu için yazıların aynısını oradaki köşesinde de yazdığını,
Bekir ÖZTÜRK ile telefon ile görüşme yaptığını, ama yüz yüze hiç görüşmediğini, Oktay
YILDIRIM Ümraniye bombalarından sonra tutuklanınca hem acikistihbarat.com' daki hem de
kuwaimilliye.net' deki yazılarımı geri çektiğini, Behiç'in kızdığı için kendisini küçük
düşürecek bir resim ile "Dr. Şerefsiz Ödlek" şeklinde sitesinde hakaretlerde bulunduğunu,
Kendisini de bunun üzerine dava açtığını, Kadıköy Adliyesinde hakaret davasının devam
ettiğini, Eğer karanlık bir oluşum var ise kilit noktadaki kişinin BEHİÇ GÜRCİHAN
olduğunu, acikistihbarat.com isimli siteyi de bir mıknatıs gibi kullandığını, Görüşmelerinde
çok fazla isim vermediğini, Düzenli bir tavır takındığını, Kendisini derin devlet gibi
gösterdiğini, Eğer var ise böyle bir örgüt bunu en iyi Behiç GÜRCİHAN'm bileceğini,
Kuvvai Milliye ve Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneklerinden hiç birine üye
olmadığını, Bu derneklerin kurulması ile ilgili hiç bir yazı yazmadığını, ancak daha önce
başkası tarafından yazılıp kendisine e-mail olarak göndermiş ise kendisinin onun diğer mail
grubundaki kişilere göndermiş olabileceğini, Ancak derin devlet ile ilgili yazının kendisine ait
olduğunu, Bunu yazdığını ve gönderdiğini,
GÜLER KÖMÜRCÜ ile 2004 yılında öğrencisi olan İpek ile birlikte Maçka' da
kafede görüştüklerini, Zihin kontrolü üzerine görüşme yaptıklannı, Güler KÖMÜRCÜ'nün
kendisine bazı kitaplar verdiğini, bildiği konularda kendisine aydınlatıcı bilgiler verdiğini,
Daha sonra köşesinde veya başka bir yerde bu konulan yazıp yazmadığını başka yerde
kullanıp kullanmadığını bilmediğim,
Zihin kontrolü konusunda özel ilgisi nedeniyle çalışma yaptığım, bu konuda 2006
yılında "Derin Devletler, Gizli Projeler ve Kirli Gerçekler" isimli kitap yazdığını, Bu konuda
ciddi araştırmalar yaptığını, TV programlanna katıldığını, Adli Tıp'daki uzmanlık alanının
Farmakoloji alanı olduğunu, Antipiskotik ilaçlarla insanlann zihinleri bulandmlarak bazı
şeyleri hatırlamalan engellenebileceğini ancak sırf ilaç ile bir insana yapmak istemediği bir
şeyin yaptmlamayacağmı, Ancak halüsünojen ilaçlar verilip hipnoza tabi tutulursa istemediği
şeylerin yaptmlamayacağmı ama bir takım davranış değişikliği sağlanabileceğini, Güler
KÖMÜRCÜ ile görüşmelerinde onun da zihin kontrolü ile insanlara istemediği şeylerin
yaptmlabileceğini zanettiğini, bunun mümkün olmadığını anlattığını, ilaç verilerek sadece
insanlann halüsülasyon görmesinin sağlanabileceğini,
Merhum başbakan BÜLENT ECEVİT' in bir dönem rahatsızlanıp tekrar iyileşmesi
olayı ile ilgili bilgisi olup olmadığı sorulduğunda; bu konuda bir bilgisinin olmadığını,
belirttiği gibi antipiskotik ilaçlar verilerek insanlann zihninde bulanıklık yaratılmasının
bilimsel olarak mümkün olduğunu,
Adnan AKFIRAT ile 1988 yılında Aydınlık dergisinde tanıştıklannı, Aydınlık dergisi
okuyucusu olduğunu Ancak İşçi Partisine üye olmadığını, Aydınlık dergisinde yazar
olmadığım ve Ulusal kanalda hiç bir program yapmadığını, ADNAN AKFIRAT ile zaman
zaman telefonda görüşüp MSN' de çetleştiklerini, 1994-2002 yıllannda Amerika' da
bulunduğunu, 2001 yılında Türkiye' ye geldiğinde ADNAN AKFIRAT'ın Ulusal Kanal için
1000 $ para istediğini, vermediği için aralannm açıldığını,. Bu parayı kanaldan hisse alması
için önerdiğini fakat almak istemediğini,
DOĞU PERİNÇEK'i aynı yıllarda kız arkadaşı olan Rozelin aracılığı ile tanıdığını,
Amerika'da iken Doğu PERİNÇEK'e 2000 yılında destekleyici mektuplar gönderdiğini,
Bunun dışında telefonla veya yüz yüze görüşmelerinin olmadığını,
İlhan SELÇUK ve Nusret SENEM' i tanımadığını,
Serhan BOLLUK'u Aydınlık Dergisinde bir çalışan olarak tanıdığını, Fazla
samimiyetlerinin olmadığını,
Ferid İLSEVER'i Ulusal Kanal yayın yönetmeni olarak tanıdığını ve fazla
samimiyetlerinin olmadığını,
Merhum Doç. Dr. Necip HABLEMİTOĞLU ile 1999 yılından beri tanıştıklarını,
Kendisi ile Aytül TÜLSİPER isimli internet sitesi olan bayan vasıtası ile tanıştıklarını,
Aytül'ün Fethullah GÜLEN aleyhine yayınlar yapan bir sitesi olduğunu bildiğini, ancak ismini
bilmediğini Amerika' da iken Necip HABLEMİTOĞLU'nun kendisine telefon açtığını,
yaklaşık ayda bir telefon ile görüşmelerinin olduğunu, HABLEMİTOĞLU'nun Genel Kurmay
İstihbaratı ile irtibatlı olduğunu bildiğini, bunu kendisinin söylediğini, aynca Şeriatçılardan
tehdit aldığını söylediğini, yazıları çok sivri olduğunu daha önceden Necip
HABLEMİTOĞLU'nun öldürüleceğini bilmediğini ve bu cinayeti şeriatçıların işlediğini
düşündüğünü;
Kemal ALEMDAROĞLU'nu İstanbul Üniversitesi eski rektörü olarak yakinen
tanıdığını. Eski dostu olduğunu, Benim Amerika'dan gelmesine vesile olduğunu, Kendisi ile
zaman zaman yüzyüze ve telefon ile görüştüğünü, Fikir alış verişinde bulunduklarını, Taksim
toplantıları adı altında İstanbul ve The Marmara otelinde ayda bir yemek tertip edildiğini, Bu
yemeğe çoğunlukla üniversite öğretim üyeleri, iş adamlan ve gazeteciler de katıldıklanm, Bir
konu üzerine uzman kişi konuşma yaptığmı.Kendisinin de 2-3 defa bu tür Taksim
toplantılanna katıldığını, Bildiği kadan ile 1978 yılından beri bu toplantılann yapıldığını,
Soruşturma kapsamında bulunan şahıslardan Dr. Doğu PERİNÇEK' in de konuşmacı olarak
bu toplantılara katıldığını bildiğini. E-mail olarak kendisine bilgisinin geldiğini. Ancak o
toplantıya kendisinin katılamadığını, Genelde ülke meseleleri bu yemekte konuşulduğunu,
Kendisinin Ergenekon terör örgütü üyesi olmadığını. MİT' de, Genel Kurmay İstihbaratında
hiç bir görevinin olmadığını. Ancak 2005 yılında Tez danışmanı olduğu Üsteğmen Zafer
YENER aracılığı ile Jandarma Genel Komutanlığı İstihbaratında görevli binbaşı Hakan
SARAÇ ile Ankara Genel Komutanlıkta bir görüşme yaptığını, Hakan SARAÇ'm kendisine
İstanbul Üniversitesindeki faaliyetler ile ilgili bilgi toplamasını söylediğini. Kendisinin de bu
görüşmeden 2-3 ay kadar sonra ATUD (Adli Tıp Uzmanlan Derneği)'nin Türk Silahlı
Kuvvetlerinin işkence yaptığı yönünde Avrupa Birliğine olumsuz bir rapor hazırladıklannı ve
fon aldıklannı rapor edip kendisine bildirdiğini, Bunun dışında başka bir bilgi akışı
olmadığını, fakat sadece dostça görüşmelerinin olduğunu beyan ettiği.
Bilgisayarlanndaki şifrelerin kmlarak açılmış olan dosyalarla ilgili olarak silinmiş
chat kayıtlanndan 24.02.2001 tarihinde Adnan AKFIRAT ile gerçekleştirilen 56159 numaralı
msn görüşmesi okunup sorulduğunda; kendisinin bu görüşmeyi şu anda hatırlayamadığını,
Ancak KTB, Kemalist Türk Birliği isminde yahooda bir grubun ismi olduğunu, Adnan says
olarak belirtilen kişinin ADNAN AKFIRAT olduğunu, görüşmenin içeriğini şu anda tam
olarak hatırlayamadığını ancak İstanbul'daki üniversitede kadro açılması için DOĞU
PERİNÇEK e yardımcı olması konusunda bir mail gönderdiğini, daha sonra KEMAL
ALEMDAROĞLU'na mail attığını ve telefonla görüştüğünü. Daha sonra bu şekilde
Amerika'dan dönerek İstanbul Adli Tıp' da göreve başladığını.
Görüşme içerisinde geçen Mahmut YILBAŞ, Necati ÖZGEN, Doğudan
BAYÜLGEN isimli şahıslan tanımadığını.
Atatürkçü Düşünce derneğinin eski başkanı Yekta Güngör ÖZDEN ile ilgili yaptığı
yorumu hatırlamadığını, Görüşme içinde geçen Masonlada.ilgili görüşmeleri belki de daha
önceden 1990-1993 yıllan arasında kendisinin Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locasında üye
olduğundan dolayı bildiğini, 3. Derece Mavi mason olduğunu ancak Amerika' ya gittikten
sonra aidatları ödemediğinden Mason locası ile ilişiğinin kesildiğini.
İllimünati isimli gizli örgütün 1776 yılında Almanya'nın Bavyera eyaletinde
kurulduğunu, kendisinin daha önce bu konuda kitap yazdığını, bu bilgilerin yazmış olduğu
kitabında mevcut olduğunu, Şu anda detayını hatırlayamadığını.
56171 numaralı BARBAROS nick nameli kişi ile MSN görüşmesi okunup
sorulduğunda; Bunun o zaman yapılmış olan dedikodular olduğunu. KATSA'nm Mosadın
özel yetiştirilmiş elemanı demek olduğunu. Çetin YETKİN'in bir profesör olduğunu,
56172 numaralı MSN okunup sorulduğunda; BARBAROS nickini kullanan şahısın
MK dergisinin yöneticisi olan Cumhur ERDİN isimli şahıs olduğunu. Kendisinin Ankara'da
olduğunu, O zamanlar işsiz olduğunu ancak halen ne iş yaptığını bilmediğini.
Cenk YALTIRAK'm 1923 grubunun yöneticisi olduğunu, İnanç IŞIKLAR'mda aynı
gruptan olduğunu, Gürbüz TÜFEKÇİOĞLU'nun Gazi Üniversitesinin eski bir öğretim
görevlisi olduğunu, Bu görüşme içerisinde geçen Kemalizmin Türkçülük ile bağdaşmayacağı
görüşünde olmadığını, O zaman sarhoş olabileceğini,
Burada geçen "BİZİM İÇİN EN BÜYÜK POTANSİYEL BEKTAŞİLER VE
ALEVİLER, BİZE NE YARAR GELİRSE ALEVİLERDEN GELİR YOKSA SÜNNİ VE
İSLAMCI ZUTTİRİKLERİ NASIL ETKİLEYECEKSİN" sözleri okunup sorulduğunda; bu
görüşmenin özel iki kişi arasında yapılan görüşme olduğunu, Halka karşı aleni söylenen
sözler olmadığını, Dedikodu mahiyetindeki görüşmeler olduğunu,
04.03.2001 tarihli 56186 numaralı MSN görüşmesi okunup sorulduğunda; bu
görüşmeyi hatırlamadığını.
04.04.2001 tarihli RADKEM nick nameli kişi ile yapılan 56188 numaralı MSN
görüşmesi okunup sorulduğunda; Bu görüşmeyi tam olarak hatırlayamadığını. Görüşmede
geçen MUSTAFA BALBAY'm Cumhuriyet Gazetesi yazan olduğunu.
56197 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; şu anda hatırlamadığını,
Görüşme yaptığı kişinin İleri dergisinin sahibi ÖZGÜR ERDEM olduğunu,
Silinmiş chat kayıtları bölümünde İleri Dergisi rumuzlu bir şahıs ile yaptığı 56180
numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; Yapılan görüşmelerin şaka tarzlı ıvır-zıvır
görüşmeler olduğunu. ASUDE ve TENNURE isimlerin de nick name olarak kullanılan
isimler olduğunu beyan ettiği.
Bu MSN görüşmelerinde XYZ nick namesini kullanan kişinin kendisi olduğunu.
Silinmiş chat kayıklarından RADKEM rumuzlu 56248 numaralı msn görüşmesi
okunup sorulduğunda; RADKEM nick namesini kullanan kişinin Yusuf Rıza GÜNAYDIN
olduğunu, Kendisi ile internette tanıştığını, İstanbul' da öğretmenlik yapan bir şahsın oğlu
olduğunu, KTB yahoo mail grubunun kurucusu olduğunu, Bu görüşmeyi 2000 veya 2001
yıllarında yaptığını şu anda içeriğini tam olarak hatırlayamadığını, Görüşmede ismi geçen
Cenk YALTIRAK'm "Aydınlanma 1923" isimli grubun üyesi olduğunu, Bunların ayrıca
"1923" isimli dergilerinin olduğunu, Necip HABLEMİTOĞLU'nun MİT ile belirttiği
hususların tahmin üzerine yazdığı konulardan ibaret olduğunu.
"hablemitkaçkezmit" şeklindeki ibarenin espiri amaçlı olarak aralarında
kullandıkları bir kelime olduğunu, Her hangi bir anlamının olmadığını ve şifre olmadığını
beyan ettiği,
56233 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda, Rıfat KİBACOĞLU olarak
ismi geçen Aytül TUNÇSİPER isimli şahıs olduğu, Kendisinin bayan olduğu halde
tanınmamak için erkek ismi kullandığını, KORG, Kemalistorgun kısaltılmışı olduğunu.
2000 yılında GÜRBÜZ TÜFEKÇİOĞLU ablası olan IŞIK ASLAY' a telefon açıp
kendisinin hayatının tehlikede olduğunu söylediği, ^fs.^--
MELİH AKTAŞ'm Ankara Gazi üni^elptesiîî ^:« retim üyesi olduğunu,
Üniversiteden atılıp atılmadığını bilmediğini, fışmadığını bilmediğini,
I ^______
\Z2T
Ablasına onun gidip gitmediğini de kesin olarak hatırlamadığını, Görüşme içinde geçen
"GÜRBÜZ HER YERE GİTTİĞİMİ SORGULADI, HATTA BİR GECE BENİ
BULAMAYINCA MELİH AKTAMŞ' İN GELDİĞİNİ, ACİLEN GİTMEMİ VE
HAYATIMIN TEHLİKEDE OLDUĞUNU ABLAMA TELEFON AÇIP SÖYLÜYOR"
şeklindeki görüşme olduğunu. GÜRBÜZ TÜFEKÇİOĞLU' nun uydurması olduğunu,
Kendisinin o tarihe kadar her hangi bir tehdit almadığını. Daha sonraki tarihlerde şeriatçi
olduğunu düşündüğü kişilerden tehdit mektupları aldığını, Bir tanesinin de İBDA-C
olduğunu.
RADKEM ile yaptığı görüşmenin köstebek muhabbeti de şaka yollu konuşma
olduğunu.
56235 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; burada yazmış olduklarının
ciddi şeyler olmadığını, hayal ürünü olduğunu. Özellikle "HABLEMİT TAM BİR BOK, HER
YANA OYNAYAN BİR ETKİ AJANI, BELKİ DE GERÇEKTEN FETHULLAH' DAN
PARA SIZDIRMAK İSTEYEN BİR PALAVRACI, BELKİ DE SIZDIRDI, GEN KUR
BUNUN MUTLAKA FARKINA VARDI. HERİFİ SIKIŞTIRDILAR VE KTB' NİN BEN
OLDUĞUNU HERKESE AÇIKLIYOR.... HEBMİT' E SON DERECE MASONCA BİR
BOK YAZDIM. HABMİT TAMAMEN BİZİM TARİHİMİZDEN SİLİNMEK ZORUNDA.
BU ADAM TAM BİR PİSLİK. FARKLI GRUPLARLA OYNAYARAK FARKLI GÜÇLER
VE ÇIKARLAR SAĞLIYOR. BUNUN TANTAN FARKINDA, ADNAN VE AYDINLIK'
DA. KEMAL ALEMDAROĞLU' DA" şeklindeki yazısı tekrar okunup hatırlayıp
hatırlamadığı sorulduğunda; bunlan yazdığının farkında olmadığını, Orada geçen TANTAN'm
SADETTİN TANTAN olduğunu, ADNAN isimli kişinin ADNAN AKFIRAT olduğunu,
bunların kendisi tarafından yazılmış olma ihtimalinin çok zayıf olduğunu, HABMİT'in NECİP
HABLEMİTOĞLU olduğunu,
Görüşmenin ilerleyen bölümlerinde "HABMİT KORKUYOR, ÇÜNKÜ ARSANID
ANE MİT, NE GEN KUR, NE DE EMNİYET VAR, ŞU ANDA BİRİNCİ ADAM LİSTEDE,
SİLAHI YOK, TEK GÜCÜ MEDYA BASIN ONU DA KAYBETTİ. HABMİT GİDİCİ BİR
YILA KADAR, BELKİ DE İYİ OLUR. BİR SOLUCAN AYIKLANIR..." şeklindeki sözleri
yeniden okunup sorulduğunda bu sözleri de hatırlayamadığını, bunların kendisi tarafından
yazılmış olamayacağını,
XYZ şeklindeki nick nameyi kullanan kişinin kendisi olduğunu,
Radkem'in Yusuf Rıza GÜNAYDIN isimli şahıs olduğunu.
56237 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; bu görüşmelerin hayal
mahsulü olduğunu,
56238 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; bu görüşmeyi
hatırlayamadığını, orada geçen "TÜRKÇÜLERLE NE KADAR ABUK SUBUK ADAM
VARSA ONLARLA İYİ OLMASI" tabirini kullanıp kullanmadığını hatırlamadığını,
56240 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; bu görüşmede geçen DREJ
ALİ' yi tanımadığını, konuşmanın içeriğini de hatırlamadığını,
Görüşme içerisinde geçen hayali kafalarında kurdukları hayali bir yapı olduğunu,
BEŞGEN'i şu anda hatırlayamadığını ama 5 kişiden oluşan gruplar olduğunu, Kaç tane 5 kişi
olacağı konusunda bir tezinin olmadığını,
56242 numaralı MSN görüşmesi okunup sorulduğunda; Msn'deki yazıların günlük
haber niteliğindeki konular olduğunu
56244 numaralı RADKEM rumuzlu kişi ile yapılan msn görüşmesi okunup
sorulduğunda; Kendisinin bu yazı içeriğini hatırlamadığını İLHAN ARSEL' in kendisine
böyle bir kitap gönderip göndermediği konusunu da hatırlayamadığını,
56246 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; HAYRİ BALTA isimli şahsın
Ankara'da bir yazar olduğunu, hastalıklarının. .oMüğunİj::4pKF'nin Atatürkçü Düşünce
Kemalist Kulüpler Federasyonunun kısaltılmış ş^kli" oldugOT^Kendisinin de bunu neden
yazdığını şu anda hatırlayamadığını, Kendisinin bu yazıyı yazıp yazmadığının da belli
olmadığını,
Neylan ZİYALAR'm Adli Tıp'da yardımcı doçent olduğunu, Kendisi ile aynı
dönemde yardımcı doçent olduğunu, Doktorasını da orada yaptığını, kendisine okunan diğer
görüşmeleri hatırlamadığını,
56250 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; bunları kendisinin yazmış
olduğunu hatırlayamadığını kafasında canlandıramadığını,
Bunların hayal mahsulü beyin jimnastiği olduğunu,
56254 numaralı msn görüşmesi okunup sorulduğunda; bu görüşmede RADİKO
olarak bahsettiği Radikal Kemalist (RADKEM) Yusuf Rıza GÜNAYDIN olduğunu,
Bu görüşmede geçen "ÖRGÜT ALT YAPISI İLE İLGİLİ TAM BİR GİZLİLİK
AŞAMASI UYGULAYABİLEN, 15 GÜNDE BİR EVLERDE TOPLANAN, TORENSEL
KTB TOPLANTISI YAPAN HÜCRELER OLUŞTURMAK" şeklindeki düşünceleri hayali ve
fanzati olduğunu.
MK'nin Mustafa Kemal Dergisi olduğunu bu derginin kısa bir süre çıktığını,
CUMHUR ERDİN'in çıkardığını,
"SENİ SATAN ADAMLARI BİR DAHA AFFETMEYECEKSİN" tabirinden bir
daha görüşmemeyi kastettiğini,
"BENCE HERŞEYİ SESSİZ SEDASIZ YAPACAKSIN" ibaresinden yani gürültü
yapmadan anlamına geldiğini,
"ADAM MI ÖLDÜRECEKSİN, ADAMI SON DERECE HASAN SABBAH
YÖNTEMLERİ İLE ÖLDÜRÜCEKSİN VE SAKIN KENDİNİ REKLAM YAPMAK İÇİN
İLAN ETMEYECEKSİN.... HEDEF TORENSEL TOPLANTILAR YAPAN VE FİKİRSEL
ÇALIŞMALAR YAPAN ALT GRUPLAR ÜRETMEK VE BİR VİRÜS GİBİ ALT GRUBA
YAYILMAK, ORDU, TSK, AYDINLAR VE HALK" şeklindeki sözleri sorulduğunda;
Atatürkçü ilkeleri savunan grupların bahsedilen grupların içine girmesi ve de Atatürkçülüğü
yayması dediğini,
Konuşmada geçen Ekmelettin İSHANOĞLU'nun Amerikalı profesör RONALD
NUMBERS ile haberleşip dinci bir kampanya başlattığını, Aynı zamanda bu şahsın İstanbul
Üniversitesinde görevli olduğunu, Kendisi Türkiye'ye geldiğinde BAV ve HARUN YAHYA
ile iletişim kurduğunu ve görüşmek istediğini, kendisini Amerika' dan tanıdığı için kendisinin
ismini kullandığını, Kemal ALEMDAROĞLU döneminde bu şahsın üniversiteden
uzaklaştırıldığını,
Görüşme içinde geçen "DÜNYADAKİ EN BÜYÜK GÜÇ GİZLİCE ADAM
ÖLDÜREBİLMEK, SONUÇTA GİZLİ ÖRGÜTLENİP BAZI EYLEMLERİ YAPMAK "
sözlerinin hayal mahsulü ve gerçek dışı olduğunu,
Görüşme içerisinde geçen ERGÜN isimli kişinin Ergün POYRAZ olduğunu,
Görüşmede katılımcı olan BARBAROS isimli kişinin CUMHUR ERDİN olduğunu,
RADKEM' inde YUSUF RIZA GÜNAYDIN olduğunu, ERGÜN POYRAZ ile ilgili yapmış
oldukları konuşmaların bu şahısların yorumlan olduğunu,
Görüşmede geçen SUPHİ isimli şahsın SUPHİ GÜRSOY TIRAK olduğunu, Bu
şahsın O dönemde parti kurma çalışması olduğunu görüşmenin bununla ilgili olduğunu
56272 numaralı MSN görüşmesi okunup sorulduğunda; GURBİT nick namesini
kullanan şahsın GÜRBÜZ TÜFEKÇİOĞLU olduğunu,
Msn görüşmesi içerisindeki " BİR ÖRGÜTÜN EN ÖNEMLİ MEZİYETLERİ VE
DEĞERLERİ HÜCRE YAPISI, EMİR KOMUTA VE PRAMİTLEŞME, BEYİN YIKAMA
BİÇİMİ, EĞİTİM, GİZLİLİK, DERECELENDİRME, MADDİ KAYNAKLAR, PLATİN İÇ
ÇEKİRDEĞİ VE BİR ÖRGÜTTE İNSANLAR NASIL İLKELERLE ÇELİŞMEDEN
HEREKET EDER HALE GETİRİLEBİLİR" şeklindeki' yazılar sorulduğunda; böyle bir
örgütün olmadığını bu yazılarında geçen konuların hayali ve de varsayımsal konuşmalar
olduğunu,
Yavuz ile yapmış olduğu 56280 numaralı msn görüşmesi okunup (ORADA GEÇEN
ATOM BOMBASI, MUTFAKTA YAPILABİLECEK PATLAYICILAR, C4 VE BİLUMUM
PATLAYICILARIN YÖNTEMLERİ KONUSUNDA MUHATTABINA CD.
GÖNDERECEĞİ RADİKO İSMİNDEKİ ŞAHSA GÖNDERDİĞİ) konusu hatırlatılıp tekrar
sorulduğunda; Kendisinde böyle bilgilerin olmadığını bunların çoğunun yalan olduğunu,
Görüşme içeriğinde "İÇ SAVAŞTA BU KONUDA ÇOK BİLGİMİZ OLMASI LAZIM"
demekle ne kastettiği sorulduğunda; iç savaş çıkarsa bunları önlemek için gerekli olduğunu
düşündüğünü söylediğini,
PKK' nm kuruluşu hakkında "ASLINDA PKK' Yi MİT KURDU, KTB' Yİ MİT
KURAMIYOR, KURAMAYACAK, UĞUR MUMCU İKİ NEDENDEN ÖLDÜRÜLDÜ,
BİRİNCİSİ APO' NUN MİT' E KAYITLI OLDUĞUNU İSPATLADIĞI İÇİN İKİNCİSİ
DEVLETİN APO' YA SİLAH SAĞLADIĞINI ÖĞRENDİĞİ İÇİN YANİ DEVLET VE
SUSURLUK ÇETESİ VE DİĞER ÇETELER BU İŞTEN KORKUNÇ PARALAR
KAZANDILAR" şeklindeki sözleri sorulduğunda; bu bilgileri açık kaynaklardan öğrendiğini
bu konuda özel bir çalışma yapmadığını
Aynı görüşme içeriğinde "ÇİLLER BİZZAT MEHMET AĞAR VE EYMÜR İLE
BİRLİKTE UYUŞTURUCU TİCARETİNE VE GLOBAL UYUŞTURUCU TİCARETİNE
GİRMİŞTİ, SONUÇTA TBMM' NİN % 80 ' i MAFYANIN ADAMI, TABİ ŞERİATÇİLERİ
DE KATIYORUM. MHP ZATEN BAŞLIBAŞINA MAFYA, NEDEN PATLAYICILARLA
BU KADAR İLGİLENDİĞİNİ ŞİMDİ ANLAYABİLİYORMUSUN, ATOM BOMBASI
İMAL ETMEK GEREKLİ, PLÜTONYUMU BULDUKTAN SONRA ZOR DEĞİL. MHP
TAMAMEN GLADYONUN TC DEKİ MAFYA KOLUDUR" şeklindeki beyanları okunup
sorulduğunda: EYMÜR isimli kişinin Eski MİT görevlisi MEHMET EYMÜR olduğunu,
ÇİLLER'in TANSU ÇİLLER olduğunu, Ancak bu konuşmalarının ciddiye alınacak
konuşmalar olmadığını bu konuşmaların sohbet olarak yapılan konuşmalar olduğunu,
Görüşme içerisinde geçen "İÇ SAVAŞ SİNYALLERİ VAR ZATEN, İÇ SAVAŞ
HAZIR, YAKLAŞIK 70.000 HİZBULLAH MİLİTANI ŞU ANDA TÜRKİYE' DE SİNMİŞ
SİVİL OLARAK EN ÖRGÜTLÜ GRUBA BİNLERCE KİŞİ KATILACAKTIR. ORDU
İKİYE BÖLÜNEBİLİR, EN BÜYÜK SORUN O, EĞER FETHULLAHÇILAR VEYA
HİZBULLAHÇILAR GİBİ BİZ DE KOMPARTIMAN USULÜ ÖRGÜTLENİRSEK
YAPACAK BAŞKA ŞEYLERİ YOK.... ÖYLE OLMALIYIZ Kİ TEORİK ALT PLAN, AYNI
MARKS' İN VAYA LENİ' NİN Kİ GİBİ YÜZ YIL SONRASINA İNTİKAL EDEBİLMELİ.
GERİLLA SAVAŞINDA EN ÖNEMLİ ŞEYLERDEN BİRİSİ SALDIRI MAKİNELİ
TÜFEĞİ" şeklindeki sözleri hatırlatılıp sorulduğunda; bunların beyin jimnastiği olduğunu hiç
bir ciddiyetinin olmadığını. İLHAN ARSEL' i tanıdığını kitaplarını okuduğunu Kendisine bir
kaç defa mektup yazdığını İLHAN ARSEL'in Newyork'da yaşamakta olduğunu, Görüşme
içerisinde geçen derecelendirmelerle ilgili görüşlerinin tamamen hayal mahsulü olduğunu,
Alogorik kelimesinin ritüel (özel bir tören) içindeki sembolik bazı kelimelerin bir
arada kullanılması olduğunu,
Kendisinin bahsetmiş olduğu örgütün hayali bir örgüt olduğunun yani oluşmuş her
hangi bir örgütün olmadığını,
Şüpheliye ait bilgisayarlada bulunan şifreli dosyaların şifrelerinin kırılması sonucu
açılan dosyalarla ilgili olarak;
atillayab isimli word dosyası sorulduğunda ;
16.03.2003 tarihli ATİLLA Yarbaya hitaben mektubu kendisinin yazdığını. Türkiye'
deki tehditlere ait kısa bir bilgi notu yolladığını. Bu^MIgTnplâftou Cumhur Başkanı AHMET
NECDET SEZER' e ve Kara Kuvvetleri Komuto0Orgen#ra£YAŞAR BÜYÜKANIT' a
// A, _^_^ * ş-: i. '^
ulaştırmasını söylediğini. Yazıda Organeral TUNCAY KILIÇ' a yazacağını belirtmesine
rağmen yazmadığını.
Onrap 3 Brektor isimli dosya içerisindeki 12.05.2003 tarihli"Genel Kurmay
Başkanlığı İstihbarat Daire Başkanlığına" ön bilgi olarak sunulmak üzere hazırlanan gizli
kişiye özel hazırlanan yazı içeriğinde Kuvvai Milliyeci bir alt taban oluşturmak için gelecekte
bir vakıf veya derneğe dönüşmesi olası bir Kuvvai Milliye Hareketi başlatmayı
düşünüyoruz... şeknide devam eden yazı okunup sorulduğunda ; Bu raporu hatırlamadığını,
"Deegre I-Al isimli şifreli word dosyası içeriğinde T..T..T. Türkün Tarihini tanıyarak
başlıklı ve içeriğinde teşkilatın tek ismi yoktur binlerce adı vardır. Gizlilik hususu 5 nokta ile
sağlanır. Teşkilatta toplanabilecek en küçük birim beşgendir... Türk Tanzim Teşkilatı temel
Türk Tefekkür Teşebüs.. Türk Temel Takımı,Takip Takımı... aksiyonlar, 1 teşkilatta temelde 5
derece vardır. Toplanabilecek en küçük birim beşgendir. 1 Ön Türk... 2 Sır Türk... 3 Üst Türk
(Üstad Türk)... 4 Han Türk... 5 Kan Türk... 6 Ata Türk şeklinde gizli bir teşkilatın varlığı" ile
ilgili yazı okunup sorulduğunda; bu örgütlenmeyi kendisinin yazmadığını bu konuda hiç bir
bilgisinin olmadığını,
Görüşülen kilisele 1 isimli şifreli word dosyası içeriği okunup sorulduğunda; yüksek
lisans öğrencisi olan LEVENT ÇETİNKAYA'nm protestan misyonerlik üzerine hazırladığı tez
çalışmasının bir ön çalışması olduğunu, LEVENT ÇETİNKAYA'nm yapmış olduğu
çalışmalarla ilgili yazı olduğunu,
Şifreli tarkan 1 ve tarkan 2 isimli word dosyaları okunup sorulduğunda; TARKAN YAVAŞ
tarafından eski eşi YASEMİN' e yazılmış bir e-posta olduğunu 11.05.2002 tarihinde eşine
gelen bir e-posta olup, Kendisinin her hangi bir şekilde bu konuda şikayetçi olmadığını.
Şifreli teknik takip 01 ve teknik takip 02 nocode isimli word dosyalan okunup
sorulduğunda; 29.06.2005 tarihli istihbarat bilgi formu ile 7 Temmuz 2005 tarihli istihbarat
bilgi formu 2 isimli belgeleri kendisinin hazırladığını ve bunların gereğinin yapılması için 1.
Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı MUSTAFA CANATAN isimli Albay' a verdiğini.
MUSTAFA CANATAN albay HURŞİT TOLON paşanın emri ile kendisinden o tarihlerde
böyle bir bilgi istediği için bu belgeyi hazırlayıp verdiğini,
Bilgisayar incelemelerinde bulunan AYDINİNG. dog., 28 Şubat.dog. cumhur2.dog.
perinçek.dog, e-mailler okunup sorulduğunda; 28 şubat.dog makalesinden alıntı yazı
olduğunu
Perinçek.dog isimli dosyaların DOĞU PERİNÇEK' e yazmış olduğu mektuplar
olduğunu,
aakfırat@aydinlik.com.tr. adresine göndermiş olduğu e-mail okunup sorulduğunda;
ADNAN AKFIRAT' a göndermiş olduğu e-mailler olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in kitapları
ile ilgili olduğunu,
obursali@bilimmerkezi.org.tr adresine usayinl@facstaff.wisc.edu şeklindeki ÜMİT
SAYIN' a ait emali adresinden gönderilen eposta içinde derin devlet ile ilgili bir yazı olduğu
ve bunun Pazar Dergisinde veya Cumhuriyet Gazetesinde basılabileceği, İLHAN SELÇUK,
DOĞU PERİNÇEK ve rahmetli HASAN YALÇIN' a yollandığı, içeriğinde DOĞU
PERİNÇEK derin devlet tanımı konusunda farklı yorumlar yaptığını ve derin devletin artık
biz kemalistlerden yana olduğunu, 96' dan sonra metamorfoz geçirdiğini, şeriatçılara ve
numarci (ikinci) Cumhuriyetçilerin bu terimi devleti aşağılamak için kullandıklarını
söylemişti. Bunu söyledikten sonra derin devlet tarafından düzmece., şeklindeki yazı içeriği
okunup sorulduğunda; Bu emaili kendisinin göndermiş olabileceğini, Bu yazıyı 98 veya 99
yılında yazdığını, İçeriğini tam olarak hatırlamadığını, Emailde geçen AYKUT isimli şahsın
Prf. AYKUT KENCE olduğunu. ORHAN BURSALI isimli şahsında Cumhuriyet Bilim
Teknik Dergisinin yöneticisi olduğunu,
çete içinde çete kiminkisi en çete şeklindeki yazıyı hatırlamadığını,
hablemit@ada.net.tr. email adresinden gönderilen "Sayın MEHMET EYMÜR" ile
başlayan e-posta içeriği okunup sorulduğunda; Bu e-postayı NECİP HABLEMITOGLU'nun
Mehmet EYMÜR' e yolladığı yazı olduğunu kendisine de kopyasını gönderdiğim,
Türk ulusçuluğu, Almanya, Masonluk, MK Dergisi ve Cumhur Erdin konulu
içeriğinde ERGÜN POYRAZ ile ilgili durumların anlatıldığı e-posta okunup sorulduğunda;
Bu yazılann NECİP HABLEMİTOĞLU tarafından Kendisine gönderilmiş yazılar olduğunu
bu yazılara cevap yazıp yazmadığını hatırlamadığını,
zafer 02 jpg, zafer jpg dosyaların içinde bulunan üniformalı asker fotoğrafları
gösterilip sorulduğunda; Tez öğrencisi olan üst teğmen ZAFER YENER' in fotoğrafları
olduğunu, fotoğraftaki sivil olan kişi de aynı kişi olduğunu,
oktay-yildirim-mini.jpg isimli dosya içindeki fotoğraf gösterilip, sorulduğunda;
OKTAY YILDIRIM, diğer resimdeki şahsın KEMAL KERİNÇSİZ olduğunu,
MEHMET FİKRİ KARADAĞ'ın yemin töreni ile ilgili fotoğrafın hürriyet
gazetesinden alınmış olduğunu,
VELİ KÜÇÜK' e ait fotoğrafı basından aldığını,
MUZAFFER TEKİN' e ait fotoğrafı Zaman gazetesi sayfasından aldığını
Bu resimler internete girildiği zaman bilgisayarın otomatik olarak almış
olabileceğini Özel olarak sakladığı resimler olmadığını,
ÜZEYİR GARİH cinayeti ile ilgili bilgisi olup olmadığı sorulduğunda; ÜZEYİR
GARİH cinayeti ile ilgili bir şey bilmediğini ancak bürosunda yapılan aramada ÜZEYİR
GARİH ile ilgili bir rapor çıktığını, Kendisinin o raporu okumadığını ancak Cumhuriyet
Gazetesinde soyadı KARABACAK olan ismini hatırlamadığı ( fakat METİN olabileceğini)
Cumhuriyet Muhabiri tarafından kendisine verildiğini, Bu şahsın bir kitap yazma hazırlığında
olduğunu bu nedenle bilgisine başvurmak için bu belgeyi verdiğini, bu konuda bilgi sahibi
olmadığı ve raporu okuyamadığı için yardımcı olamadığın,.

c) Aramalarda Elde Edilen Deliller


1) Şüphelinin Feneryolu Müderris Ziya Bey Sok. Hora Apartmanı No:5 D:31
KADIKÖY adresinde yapılan aramada;
DOKÜMAN VE AJANDALAR
(1) adet kırmızı renkli 2001 ECE muhtırası yazılı ajanda,
5 Ocak tarihli sayfasında;
Kemal ALEMDAROGLU'na ait numaraların ve 14 Ocak sayfasında İşçi Partisine
ait telefon numaralarının yazılı olduğu,
8 Haziran tarihli sayfasında;
1)Sivil Örgütlenme
2)Çalışma Grupları
3)Dernek/Vakıflarla iletişim ve bütünleşme
5)Kontr espiyonaj / Bilgi üretimi
6)Halkı bilinçlendirme ve halkla bütünleşme
7)Askerle Ortak iletişim ve Kuvai Milliye Hareketi
8)Rend Corpasio/ Market Analysis şeklinde el yazılan
9 Temmuz tarihli sayfasında;
Özgeçmiş
Kuvayenin İçindekiler
Kuvayi milliye amaçlan şeklinde yazı olduğu^ ''" „-_
2 Ağustos tarihli sayfasında; /' ' ---

f y^^^Uj ^ v;*-^/<^V5rj^
Kuvayi Milliye
Tekno PARK
Kuddusi OKKIR 0212 285 0500
0533 762 4601
0212 385 5419 şeklinde isim ve telefon numarası olduğu,
9 Ağustos tarihli sayfasında;
Sevgi ERENEROL 0532 367 8060
0212 244 2810 şeklinde isim ve telefon numarası,
10 Eylül tarihli sayfasında;
Kemal ALEMDAROĞLU nun telefon numaralarının yazılmış olduğu
13 Eylül tarihli sayfasında; TAY - RKESRJ
(1) adet Ümit SAYIN adına tanzim edilmiş Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar
Büyük locası Türkiye ibareli dernek kartı,
(1) adet üzerinde 24.12.2003 yazan kâğıt üzerine zımbalanmış 2 adet fotoğraf,
(2) no'lu sayfada;
20.10.2003 tarihli, Emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN imzalı, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp
Enstitüsü Müdürlüğüne hitaben yazılmış ve içeriğinde sizin, "H.Ümit SAYIN'ın kendini gizli
güçlerin adamı olduğunu iddia ederek, öncelikle emekli generallerle ilişki kurmaya çalıştığı,
ve onlara kendi Kemalist, Ulusalcı olarak tanıtmakta olduğu, Türk Silahlı Kuvvetlerinde
Kemalist ve Kemalist olmayan generaller olduğunu iddia ederek çok tehlikeli bir oyuna
hizmet ettiği, televizyon programlarında kendi ihtisası olmayan siyasi konularda da yorum
yaparak suç işlediği, televizyon programında ve bir gazeteye verdiği beyanında Nejat
ESLEN'in kişiliği hakkında doğru olmayan beyanlarda bulunması nedeniyle adli mercilere
gerekli müracaatlarda bulunulacağı, Ümit SAYIN'ın, davranışlarıyla ilgili ciddi şüpheler
uyandırmakta olduğu ve ruhsal sıkıntılar içinde olduğu- şeklinde de duyumlar bulunduğu,
Ümit SAYIN hakkında gerekli işlemlerin yapılması"mn arz edildiği şikayet dilekçesi. (16) no
Tu sayfada;
Meltem Sevgi, İsrail Efraim Kohen (Satanist Yahudi) Mossad Beyin Cerrahı), Leyla
(Psikiyatr), Çiğdem (İstihbaratçı).... gibi birçok kişi isimleri, görevleri ve bağlantılı olduğu
isimlerin resmedildiği tablo içinde çeşitli yönlere okların çizilerek irtibatlarının gösterilmeye
çalışıldığı (1) sayfalık el yazması ve çizimi doküman,
(24) ve (25) no Tu sayfalarda;
Emin GÜRSES, Sevgi ERENEROL, Nuh Mete YÜKSEL, Necati ÖZGEN, Reha
TAŞKESEN, Aytunç ALTINDALTn da olduğu çok sayıda emekli-muvazzaf asker ve sivil
kişilerin isim ve telefon,
1 'den 105'e kadar numaralandırılmış farklı konularda bilgisayar çıktısı
(11), (12) ve (13) no'lu sayfalarda;
Dr. Vecdet ÖZ tarafından yazılmış "Kuvva-i Milliye 'ci Aydınlar Hareketi" başlıklı ve "...
Bizlerin bu talimata uyup derhal harekete geçmemiz ve durumdan vazife çıkarmamız gerekir.
Ne mutlu ki ordumuz ve diğer milli güçlerimiz ülkemizin en zor günlerini bile kolayca bertaraf
edebilecek güçte ve dimdik ayakta. Öyleyse bizim yapmamız gereken, bu milli güçlerimizin
her an yanında yer alacak çalışmalar yapmaktır. Öncelikle biz ülkenin aydınları olarak bir
hareket başlatmalıyız ve bu hareketi sürekli canlı tutarak katılımı artırmalıyız. Bu hareketin
adı Kuvva-i Milliye'ci Aydınlar Hareketidir" cümleleriyle son bulan (3) sayfalık yazı. 41) no'lu
sayfada;
YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU ÜYELERİ 'balıklı. Erdoğan TEZİÇ
başkanlığındaki YÖK üyelerinin ve YÖK Denetleme Kurulu Üyelerinin isimlerinin
bulunduğu, bunlardan kimilerinin üzeri karalandığı, kimilerinin de isimlerinin yanma "Alman
Ajanı", "2. Cumhuriyetçi", "Tarikatçı", "Fethullahçı", "Atatürkçü", "Teziç uşağı"
şeklinde notların alındığı (1) sayfalık isim listesi.
(42) no'lu sayfada;
Atatürk'ün Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruattır sözünün başlık olarak kullanıldığı
ve "Sevgili Mehmet Sönmez Yarbayım" ifadeleriyle başlayarak, Ü.SAYIN'm, şahsın istemiş
olduğu tüm görüntüleri ve diğer bilgileri gönderdiğini, bilgilerin teknik istihbarat kısmının
gerçek olduğu ama bu konuda bilgi vermesinin bazı kişileri zorda bırakabileceğini belirttiği,
bunlann bir kısmının emniyet istihbaratı için bir kısmının askeriye istihbaratı için çalıştığının
belirtildiği (1) sayfalık yazı.
(57)-(60) no'lu sayfalarda;
Ümit SAYIN tarafından hazırlanmış, KIBRISLA İLGİLİ BİR SİVİL TOPLUM
PROJESİNİN ÖN BİLGİ ÇALIŞMASI TEKRAR-KIBRIS-2006 başlıklı ve her sayfasında
"GİZLİDİR" ibaresi bulanan "Aşağıdaki metin bir ÖN-PROJEDİR. Uygun görüldüğü zaman
psikolojik Harp yöntemlerinin, sosyal beyin yıkama yöntemlerinin de içerdiği detaylı bir
projeye dönüştürülecektir. Projenin detaylandınldığı zaman yaklaşık hacmi 35-50 sayfa
civarında olacaktır" şeklinde bir girişle başlayarak,
"1) Projenin adı: "Kıbrıs'ı tekrar Kazanabilmek için Sivil Toplum Yapılarının
örgütlenmesi. Kısaltması: TEKRAR KIBRIS-2006"
2)Projenin Hedefi ve Gizlilik Derecesi: Proje gizlidir.
3)Projenin Hedeflediği Kitle: KKTC Halkının bir kısmı, Türkiye Cumhuriyeti halkı,
her iki ülkedeki medya kuruluşları". Şeklinde devam eden (5) sayfalık yazı.
(74) no'lu sayfada;
Ümit SAYIN tarafından İlhan ARSEL'e gönderilmiş olan 26 Kasım 2001 tarihli;
özetle, Ümit SAYIN'm İlhan ARSEL'e bir süredir cevap yazamadığı için özür dilemesiyle
başlayıp, Ümit SAYIN'm 1 aydır Kemal ALEMDAROGLU'nun tekrar rektör seçilmesi içi
mücadeleler verdiği ve bunun için yaptığı çalışmalardan bahsediyor.
Şeriatçılar, 2. Cumhuriyetçiler ve Sevr yanlılarının Kemal ALEMDAROĞLU'na
karşı büyük bir kampanya yürüttüğünden, eğer İlhan ARSEL'in Cumhurbaşkanı SEZER ile
yakın dostluğu olduğunu bildiğini ve ilerde göndereceği belgeleri okuduktan sonra İlhan
ARSEL'in Cumhurbaşkanı SEZER ile konuyu görüşmesini rica ettiği, bunu kendi için değil
Türkiye Cumhuriyetinin geleceği için rica ettiğini belirten (1) sayfalık yazı olduğu görülmüş
olup,
DİJİTAL MALZEMELER
(12) adet Mutfak tezgahı altında gizli bir bölüm içerisinde saklanmış şekilde l'den
12'ye kadar numaralandırılmış CD
(1) adet üzerinde Picdure geas lite 1.1 yazan Memo Raix yazdınlabilir CD,
(1) adet 30026405809 service kodlu Dell marka laptop,
(1) adet HP marka TW05108778 seri nolu Laptop,
(1) adet Seagete marka 4 JS059AK seri nolu hard disk,
(1) adet HP marka COMPARCT NX 910 CNF 411068 K seri nolu Laptop,
1 'den 83'e kadar numaralandırılmış içeriği belli olman DVD,
1 'den 92'ye kadar numaralandırılmış içeriği belli olmayan Disket,
1 'den 13'e kadar numaralandırılmış içeriği belli olmayan video kaseti (MP-120)
1 'den 10'a kadar numaralandırılmış içeriği belli olmayan teyip kaseti,
1 'den 7'ye kadar numaralandırılmış içeriği belli olmayan MC 60 ses kaseti,
1 'den 3'e kadar numaralandırılmış küçük kenarları kesik CD,
1 'den 4'e kadar numaralandırılmış Beta Video kaset.
l'den 18'e kadar numaralandırılmış VHS kaset,
1 'den 374'e kadar numaralandırılmış içeriği belli olmayan >CD,
(1) adet 50 kontürlü Türk Telekom yazılı (8AAB802325059186) telefon kartı (1)
adet 509 kontürlü AO2B80112304179588 numaralı telefon kartı
2) Şüphelinin Feneryolu Bağdat Caddesi No:95 D:9 KADIKÖY sayılı adresinde;
DOKÜMANLAR
DİJİTAL MALZEMELER
(1) adet Toshiba marka SL10 205 model, X5083876W seri numaralı laptop, (1) adat Olympus
marka C-725 Ultrazumm model 186098946 seri numaralı fotoğraf makinesi,
(1) adet bu makine içerisinde Olimpus marka 16 MB hafıza kartı,
(1) adet Kingston marka 256 MB flashdisk,
(12) adet CD,
(1) adet Memory stick yazılı 64 MB scandisk hafıza kartı, (1)
adet Sony marka MP 120 H8 video kaset, (5) adet Sony
marka MC 60 ses kaseti,
(8) adet Sony marka MFD2HD disket,
(1) adet Kodak Cold 100 yazılı kutu içerisinde film pozu,
(9) adet CD,
(3) adet üzerinde TDK HJ120 yazılı (4-7-9) numaralı VHS video kaseti, (3)
adet Sony, Nora ve Raks markalı Betotek video kaseti,
(1) adet üzerinde "Cosocom 3.5 External Boox" yazılı bağlantı kablosu da bulunan
harici hard disk,
3) Şüphelinin İ. Ü. Cerrahpaşa Adli Tıp Enstitüsündeki 404 nolu odasında
DOKÜMANLAR
29'dan 155'e kadarı bilgisayar çıktısı) içeriğinde Üzeyir GARİH'in öldürülmesi ile
ilgili hazırlanan tahkikat evraklarından oluşan doküman,
İçerisinde çeşitli konular hakkında el yazısı ile yazılmış notlar, çeşitli konular ile
ilgili yazılmış resmi yazılar, çeşitli isim ve telefon numaralan,
İşadamı Üzeyir GARİH'in öldürülmesi ile alakalı hazırlanan tahkikat evrakları (Üst
yazı, Ekspertiz Raporları, Adil Tıp Kurumunun Yazılan, Kriminal Raporlar vb.)
Asayiş Şube Müdürlüğü ile yapılan yazışmada;
Üzeyir GARİH'in öldürülmesi ile ilgili hazırlanan ve gönderilen 63 adet tahkikat
evraklanndan 118-140 ve 154 numaralı dokümanlann tahkikat dosyasında olmadığı, 29—31—
33-35-37-39^1 numaralı dokümanlann asıllan ile aynı, diğer 53 adet dokümanın dosyasında
bulanan fotokopileri ile aynı olduğu bildirilmiştir.
(1) adet 2007 yılı Mart ayı 30.sayısı olan Aylık dergisi,
Yasadışı İBDA/C isimli terör örgütünün yayın organı olarak bilinen Aylık isimli
derginin Mart 2007 sayısının fotokopisi olduğu,
(1) adet 2007 yılı Mayıs ayı 32.sayısı olan Aylık dergisi,
Yasadışı İBDA/C isimli terör örgütünün yayın organı olarak bilinen Mayıs 2007
sayısını fotokopisi olduğu
DİJİTAL MALZEMELER
(1) adet Seagate marka 6ED189F5 seri nolu 20 GB harddisk,
(1) adet üzerinde "ZAFER TEZ" ibaresi bulunan CD,
(13) adet disket,
4) Şüphelinin Üst aramasında
DOKÜMANLAR
(14) sayfa doküman,
Aralannda Emin GÜRSES, Güler KÖMÜRCÜ, Behiç GÜRCİHAN, Zekeriya
ÖZTÜRK, Adil Serdar SAÇAN, Sevgi ERENEROL, Doğu PERİNÇEK, Mehmet
PERİNÇEK, Ergun POYRAZ, Orhan TUNÇ'un da olduğu çok sayıda emekli)muvazzaf asker

^Tp-^r^&Z.*--]—

1
< ! *-,
ve sivil kişilerin isim ve telefon numaralan bulunan A-4 kağıdın dikine ikiye ayrılmış şekilde
yazılmış isim ve telefon listesi.
(3) adet 5 sayfa "Saygıdeğer Türk aydını ile başlayan" doküman 1 sayfasında Prof. Dr. İlhan
ARSEL tarafından Ümit SAYIN'a gönderilen 10 Haziran 2000 tarihli ve "Aziz Doktor"
ibaresiyle başlayan ve içeriğinde "... Tanrı sözü olduğu sanılan Kuran, tanrı sözü değil,
Muhammet'in çıkarlarını çözüme bağlamak ve hevasını karşılamak maksadıyla, yine onun
tarafından hazırlanmış bir kitaptır...." gibi, Müslümanların kutsal kitabı Kuran-ı Kerim'e,
Müslümanların peygamberi Uz. Muhammet'e ve "...aydın ucubeleri." gibi sözlerle de onlara
inananlara ağır itham ve hakaretlerin geçtiği yazı.

DİJİTAL MALZEMELER
(1) adet 100'lük A02880122305912239 seri nolu telefon kartı
(1) adet 353381001421202 seri nolu 66 10i cep telefonu,
(1) adet 351546000755246 seri nolu 66 00 cep telefonu,
(1) adet 128 Mb Multimedia kartı,
(l)adet 1 Gb bellek kartı,
(1) adet Toshiba marka 2 Mb. Bellek,
d) telefon görüşmeleri

Tape:3525 17.11.2007 tarihinde Yaman ÖRS ile görüşmesinde özetle; Ümit'in "E işte beni
çok araştırmışlar internetten son kitabımı da hediye ettim bu Gizli Örgüt konularına çok
meraklı kendiside" dediği, bir süre çeşitli konularla ilgili görüştükten sonra "Hocam Türkiye
yok artık bitti Türkiye'de eğer Asker darbe yapılmazsa bir yıl içinde Türkiye yok parçalanacak
bunu kabul edin artık hem bunları" "Evet yani yoksa parçalanacak Türkiye şey diyor ki ee
oradaki Dekan bey ne iki yılı ne iki yılı bir yıla kadar bence gitti Türkiye diyor niye Askerler
bana onu sorup durdu niye Askerler şey yapmıyor el koymuyor bu işe diye" dediği, Yaman'm
"Bence görevleri yani tabi yalnız tek başına Asker iş yapmaz destekli ancak destekli ama o
destekte sonradan gelecek şimdi var potansiyel bir destek büyük bir destek var" dediği,

Tape:3526 17.11.2007 tarihinde Orhan TUNÇ ile görüşmesinde özetle; Bir süre
Diyarbakır, Elazığ gibi illerde yapılan "asker yürüyüşü" den bahsettikleri, H.Ümit SAYIN'm
"... Askerler hiç yürümezdi yani şey PKK'ya karşı Diyarbakır'da PKK yürüyüşü olmuş"
dediği, Orhan TUNÇ'un "Çok enteresan çok ilginç gelişmeler var" dediği, H.Ümit SAYIN'm
"Ama tabi Genelkurmayın bilgisi olmadan yapamazlar öyle bir şeyi" dediği, Orhan TUNÇ'un
"Mutlaka yapılırsa aksi olursa hepsi ceza alır bunların" "1961 lerde Astsubaylar yürümüştü
hepsini attılar çünkü" dediği, H.Ümit SAYIN'n "Tamam beğendiler mi arkadaşlar kitabı
dediği, Orhan TUNÇ'un "Çok beğendiler İbrahim bey zaten internetten bakarsanız
öğrenirsizin ne olduğunu bu biliyorsunuz ÇATLI'nm yanındaydı herhalde" "Bölgede MHP'nin
sorumlusu işte" "Çok zengindir çok şeydir Generallerle filan çok arası iyidir" "Üst düzey
Polislerle arası iyidir arası" dediği, H.Ümit SAYIN m "Anlıyorum ben kendisi ile görüşürüm
zaten" "Peki tamam oldu o zaman ee yani belki birkaç kanaldan çalışmak iyi olabilir çünkü
bana en üst düzeyde cezalar verildi Mahkemelerde" "Tamam ee Füsun hanım İbrahim bey
yardımcı olabilir mi o konuda" dediği, Orhan TUNÇ'un "Tabi onun çok çevresi var" dediği,
Tape:3527 18.11.2007 tarihinde X Şahıs (Nü KAHYA) Ue arasındaki mesajda; "C.
İle ilgili bilgi özel bir yerden bu sabah geldi. Kendi^yffîrâÇN^rdigi bilgilerin cogu fake. Sen
de kayitlardasin. Jew ve gerçek isim degil.Telav^erÖagli .T^nMjede olabilirsin. Ayrica 3.

S~\

1257
Sahislar ve onlarin tercih edilmesi konusunda duyarliyim.Tum ilişkileri o yüzden bitirdim.
intihar konusundaki iyi niyetlerini 1.5 yil içinde degerlendirecegim.Mutlu olursun. Bu ilişki
yanlisti. Bu doğru karar.Egoist ve çift standartlisin.En yanlis olan da malkuth. inci de yanlis."
Tape:3528 19.11.2007 tarihinde Mehmet Şener ERUYGUR ile görüşmesinde özetle;
Şener ERUYGUR'un "Ümit bey iyi günler ben Mehmet Şener ERUYGUR" "... kitabınızı
aldım teşekkür etmek için aradım." "Ben Pıragta okuyacam bir şeyler alacağım kesin zaten"
dediği, Ümit'in "E Paşam İstanbul'daysanız bir görüşebilirsek iyi olur" dediği, Şener
ERUYGUR'un "Şimdi ee yirmi beşinden sonra müsait olacam ondan sonra bir görüşelim o
zaman" dediği,
19.11.2007 günü saat 14.39'da H. Ümit SAYIN ile Erbay ÇOLAKOĞLU arasındaki
telefon görüşmesinde;
Erbay'm "Ağabeyciğim bana acilen şey lazım var mı kimsenin bize hayrı yok o
adamlarla telefonla konuştuk bana dedi ki tamam ben dokuza kadar veririm dedi o bilgileri
ulaştırırım dedi" dediği, Ümit'in "Ha kendisi dedi Mutlu'mu Aslan BULUT'mu" dediği,
Erbay'm "Mutlu bir az önce aradı televizyon programına giriyorum dedi ya kimseden bize
hayır yok kardeşim bana ne lazım" dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Ümit'in "E abi
seni bir Yarbayla görüştürsem EDOK'taki şuanda sana çok destekte olabilir" dediği, Erbay'm
"Beni kimseyle görüştürme ağabeyciğim benim her görüşmem hata lütfen yani" dediği,

19.11.2007 günü saat 16.23'te H. Ümit SAYIN ile Erbay ÇOLAKOĞLU


arasındaki telefon görüşmesinde;
Erbay'm "Ümit'ciğim ee hala olayın ciddiyetini kavrayamadık galiba ya hiçbir
yerden haber gelmiyor ya" "Abi bana çok acil lazım çok acil lazım ya" dediği, Ümit'in
"Şeylere söylesen Davuta filan söylesen ben bilgi işlemden" dediği, Erbay'm "Sikiyim
Davut'u mavutu ya ilgilenmez abicim kimse ilgilenmez abicim kimse ilgilenmez abi sen bir
tek sen benim gibi olan sensin sen anlarsın beni" "Bu ibneler Yeni Çağ Gazetesini de götüne
koyuyum Yeni Çağ Gazetesini de onunda götüne koyayım" dediği,
Tape:3533 20.11.2007 tarihinde Sibel..? ile görüşmesinde özetle; Sibel'in "E şöyle
bizi kargodan aradılar bazı kişilere ulaşmamış adres yanlışlığı var" "Erdal CEYLANOĞLU
ile Işık KOÇANER'in" dediği, Ümit'in "Işık KOŞANER Jandarma Genel Komutanı" dediği,
Sibel'in "Tamam ama ulaşmamış Onlara yani" dediği, Ümit'in "Tamam yann ben geleceğiz
zaten biz avukatımla konuşmaya onlara hallederiz" dediği,
Tape:3536 01.12.2007 tarihinde X Şahıs (Nuray SİRKECİ) ile görüşmesinde özetle;
Ümit'in "Ha (Tamam anlamında) enteresan bir şey var size onu anlatacam sabit telefonunuz
var mı" dediği, X Şahsın "Vereyim ben size iki yüz sekiz yada ben size arayım verin
numaranızı?" dediği,
Tape:3537 03.12.2007 tarihinde Kemal ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde özetle; Ümit'in
"Ben bilgi vermek için aradım size" "Saat onda görüştüm ee kendisi ile" "E bir Komutanı
aradı" "Aman dedi böyle dedi dikkatli olun vs. ee bize belge lazım diyor bütün YÖK diyor
eleman diyor belge olmayınca bir şey yapamıyorlar" "Eleman bu adamı görevden alalım
diyorlarmış sözüm ona belge bulamıyorlarmış" "Her neyse ben Reha Paşayı aradım"
"Durumu anlattım Hurşit TOLUN Paşanın telefonu kapalı idi onu arayamadım daha
elektronik postası geri döndü bir daha anyacam" dediği,

Tape:3539 08.12.2007 tarihinde Kemal ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde özetle;


Ümit'in "Yarında gaz alma operasyonu var Tandoğan'da Tuncay ÖZKAN" dediği, Kemal'in
"O nedir Tuncay ÖZKAN mı yapıyor" "Türkiye Barolar Birliğimi yapıyor" dediği, Ümit'in
"Onlarla koordineler Şener Paşaya ulaşamadım Şener Paşa ile buluşacaktım herhalde oda
Ankara'da ee yani şey bir keşmekeştir devam güp^ğidriypr ne olduğu belli değil alo"

^İ¥l?
dediği, Kemal'in "Yani Tuncay ÖZKAN mı yapıyor Türkiye Barolar Birliğimi anlaşılmıyor
Barolar Birliğinin yapması gereken bir şeyin Tuncay ÖZKAN niye yapıyor" dediği,
Ümit'in "Tuncay ÖZKAN zaten çok uzun süre önce izin almıştı hocam birkaç
kişiyiz com da ki aktivite için Tandoğan'da toplanacaktı her halükarda şimdi birleştirdiler bu
şeyle ee Barolar Birliğinin yapması gereken davayı bu günde Hukuk Dekanları itiraz etmişler
böyle şey olmaz diye alo" "Hiçbir şey olmuyor hocam Asker satıyor Ülkeyi" "Hiçbir şey
olmuyor Asker satıyor Ülkeyi hocam" "biz yapacağımızı yaptık sizde bende yapacağımızı
yaptık" dediği,

Tape:3540 10.12.2007 tarihinde Kemal ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde özetle;


KALEMDAROĞLU'nun "YÖK bitti Üniversitede bitti Mesut PARLAK'ta bitti" "Evet bu
arada Aybar ESEPINAR denilen bir başka işbirlikçi de" "Bu iş bu iş Milli Demokratik
Devrimle biter" dediği, U.SAYIN'm "Doğu SİLAHÇIOĞLU" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Açık açık şey diyormuş Devrim diyormuş" dediği, U.SAYIN'm "E
hepsi öyle demeye başladılar hocam ben Ankara'da konuşmaya gittim Ankara'da da bütün
komutanlar geldi benim konuşmama hepsi aynı şeyi söylüyorlar" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "E söylüyorlar da ne duruyorlar o zaman ne bekliyorlar" dediği,
U.SAYIN'm "Emekliler söylüyor ama bir yerden patlak verecek herhalde" "Başka yolu yok bu
işin" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Sonra üst taraftan olmayacak bu iş alt taraftan
olacak" dediği,
U.SAYIN'm "Alt taraftan olacak 60 darbesi gibi" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Ha (doğru anlamında) evet aynı şekilde" dediği,
U.SAYIN'm "Aynı şekilde bir yerden patlak verecek bu ama gaz alma
toplantılardan olmaz bu bayrak elde Tandoğan'da o hikaye canım" "Yok zor o bakalım
çok önemli şeylere gebeyiz önümüzdeki üç ay hocam 3-5 ay" "Çok önemli şeylere gebe
bakahm ne olacak yani ee şey telefonda konuşamadığım şeyler var" dediği
*22.12.2007 günü saat 15.23'te H.Ümit SAYIN ile X şahıs arasındaki telefon
görüşmesinde özetle;
U.SAYIN'm "Binbaşım nasmız?" "Ne oldu ben size ulaşmaya çalıştım" "Sabit
telefonunuz var mı? Arayım sizi" dediği,
X şahsın "sonra görüşürüz yüz yüze" "Telefonda şey olmaz şuanda"dediği,
Ü. SAYIN İN Ama neden kitaptan ayrılıyorum editör yaptılar bir kızı
Ermenileri savunan, E kitabımdan Orhan PAMUK ve Hrant DİNK eleştirilerini çıkartmaya
kalktı bende Nokta Yayınlarına geçiyorum yani kesinleşti geçmem, dediği,
Görüşmenin ilerleyen bölümlerinde X şahsın "emeklilik başvurusunda bulunuyum"
dediği, U.SAYIN'm "herhangi bir soruşturma olmadı dimi?" dediği, U.SAYIN'm "Tamam yani
olumsuz bir şey var mı? Benimle ilgili bir şey var mı?" dediği, X şahsın "Vallahi sizinle değil
mi tam emin değilim de onları yüz yüze şey yaparız hocam" "Şuanda atlattık gibi bir şey yani
yok bir şey şuanda" dediği, U.SAYIN'm "Kitapla mı bağlantılı" dediği, X şahsın "Benim
kitapla filan herhalde şey" dediği, U.SAYIN'm "Onu şey söyledi bana ee Adnan Yarbay
söyledi" "Jandarmada değil EDOK'ta şuanda" "Şeyde aslında GATA istihbarat başkanlığına
gelmişti" "Orada eski karısı olduğu için GATA Komutanı istememiş orada çalışmasını" "Oda
EDOK'a gitmiş" "Yani şuanda bir sorunu yok iyi gayet siz Erzurum'da mısınız Erzincan'da
mısınız?" dediği, X şahsın "Erzincan'dayım " dediği
Tape:3543 27.12.2007 tarihinde X Şahıs (Aziz ERGEN) ile görüşmesinde özetle;
U.SAYIN'm "Ben Doktor Ümit SAYIN Albayım evde mi ?" dediği, telefona çıkan şahsın
Ü.SAYIN'a hal hatır sorduktan sonra telefonu yanındaki--şahsa verdiği, U.SAYIN'm
"Albayım bayramınız kutlu olsun" "Kurban Bayramını da. hiç sevmem zaten" "son

C^Kes^
operasyon tiyatro olduğu ortada" "Sıfır tane PKK'lı ölür mü 50 tane uçağın katıldığı
operasyonda" "Yani Amerika'nın 35 tane adamı bizim Genelkurmayın yirmi kat
derininde ne arıyor" "Osman PAMUKOGLU Paşa konuştuk geçenlerde" "Ben apoletleri
attım diyor bu adamlarla olmaz hiçbir şey" "Şey başlatacak o büyük ihtimal Sivil bir
Harekete girişiyor" "Öteki kanaldan hiç bilgi yok dimi?" "Bu şey geldi söyledim size
neydi o Ali ee ÇALIKUŞU" dediği Ondan sonra onunla ilgili bir şeyde çıkmadı yani 2'inci X
ŞAHIS :Yok ya onlara dikkat edin ya dediği,
Tape:3546 23.12.2007 tarihinde Turgay..? ile görüşmesinde özetle;Ü.SAYIN'm
""Dünya'yı Yöneten Gizli Güçler" çok iyi satıyor şuanda çok değerli" dediği, Turgay'in "Sıkı
bir dönemden geçiyor canım Türkiye" dediği, Ü.SAYIN'm "Türkiye'nin umudu yok ben bitti
diyorum abi" "Dün Paşalara mesaj çektim yapacaksanız bir şey yapm 17'inci Türk Devleti
tasfiye ediliyor" "E Osman PAMUKOGLU Paşa hemen aradı" "O baya çalışıyor yani şuanda
bir hareket yaptı" "Muvazzaflar da yok yani ee her gün demeç vermekle elektronik olarak
ortama yazmak olmaz ki" "Bu deli saçması bir iş Darbe yapması için yüz tane neden var"
"Yani el koyma" "Çok kötü vaziyet yani durum çok kötü Türkiye bitti ve parçalanıyor bence"
dediği
Tape:3547 24.12.2007 tarihinde Mehmet Şener ERUYGUR ile görüşmesinde özetle;
H.ÜMİT SAYIN'm,:Alo Paşam nasınız?,M.ŞENER ERUYGUR'umMerhaba Ümit nasın
camm?,H.ÜMİT SAYIN'ın:Sağolun müsait olduğunuz bir gün görüşebilir miyiz Paşam?,M.ŞENER
ERUYGUR'umE tabi yalnız birkaç gün İstanbul dışında olacam,H.ÜMİT SAYIN'ımTamam,
M.ŞENER ERUYGUR'un:29'uzundan sonra görüşe biliriz olur mu, H.ÜMİT SAYIN'm:Tamam
29'uzundan sonra olur yani ,M.ŞENER ERUYGUR'un:Tamam,H.ÜMİT SAYIN'ımE siz geldiğinizde
ben anyı mı tekrar sizi,M.ŞENER ERUYGUR'un:01ur tabi tabi tabi hay hay,H.ÜMİT
SAYIN'm:Tamam çok teşekkür ederim görüşmek üzere,M.ŞENER ERUYGUR'umBende ararım
sizde arayabilirsiniz görüşürüz oldu,H.ÜMİT SAYIN'm:Sağolun çok teşekkür ederim,M.ŞENER
ERUYGUR'un:01du sağolun iyi günler.
Tape:3548 25.12.2007 tarihinde Alaettin PARMAKSIZ ile görüşmesinde özetle;
H.ÜMİT SAYIN'm:Alo Paşam nasmız?,ALAETTİN PARMAKSIZ'm:Sağol teşekkür ederim
sen nasın ne yapıyorsun?, H.ÜMİT SAYIN'm:Şu anda yine Nokta yaymlarındayım,
ALAETTİN PARMAKSIZ'm:Hı (tamam anlamında), H.ÜMİT SAYIN'm:Belli bir konuda
konuşuyorduk arkadaşlarla benim diğer kitaplan konusunu, ALAETTİN PARMAKSIZ'm:Ha
mesajını aldım da bende onun için, H.ÜMİT SAYIN'm:Şey mesajını mı bayram mesajı mı,
ALAETTİN PARMAKSIZ'm:Kitaplan yeniden mi basıyorsun,H.ÜMİT SAYIN'ın:Benim
kitaplan buradan çıkartacağız herhalde öteki tarafla Mahkemelik olup olmayacağımız belli
değil daha buradan yeniden çıkartacam yeni çıkacak kitaplarda var,ALAETTİN
PARMAKSIZ'ın:Sözleşmen yok muydu onlarla, H.ÜMİT SAYIN'ın:Vardı ama sözleşme ihlal
edildi diye davranışlan oldu, ALAETTİN PARMAKSIZ'ın:Hı (tamam anlamında), H.ÜMİT
SAYIN'ın:E yani fes edebiliyoruz yani avukatlara gösterdik,ALAETTİN PARMAKSIZ'ın:Hı
(tamam anlammda),H.ÜMİT SAYIN'm:E şey aslında sizi Engin beyle bir karşılaştırmak
istiyorum İstanbul'a geliyor musunuz Paşam?,ALAETTİN PARMAKSIZ'm:Yakında pek
İstanbul programım yokta, H.ÜMİT SAYIN'ın:Anlıyorum olmazsa Engin bey gelir,
ALAETTİN PARMAKSIZ'ın:Gelirsem aranm şeklinde konuşmalannm olduğu

Tape:3549 26.12.2007 tarihinde Alaettin PARMAKSIZ ile görüşmesinde özetle;


26.12.2007 14:38:23 tarihinde Alaettin PARMAKSIZ ve Ümit SAYIN arasında yapılan
telefon görüşmesinde özetle;H.ÜMİT SAYIN'ın:Alo, ALAETTİN PARMAKSIZ'ın:Yahu
metni okudum adamları öldürmüşsün ya,H.ÜMİT SAYIN'm:Ne hangisini?,ALAETTİN
PARMAKSIZ'm-.Şimdi antlaşma metnini okudupMÜMİT SAYIN'm:Evet ha ha (gülüyor),
ALAETTİN PARMAKSIZ'ın:AdamlşCtiefes »IJşak hal bırakmamışsın ya, H.ÜMİT
SAYIN'm:Ha ha (gülüyor) Paşam yani^%i|ka <preşf y^k'-yani şimdi kabul ettiler
îi *• '7.(( n -* u 1260
%: t , vf&*#7
ama,ALAETTİN PARMAKSIZ'ın:Hı (tamam anlamında) danışmanlığı hangi konuda
yapacam onu pek anlamadım danışmanlık, H.ÜMİT SAYIN'ın:Ee şimdi bu onlar başka
konularda da şey yapmak istiyorlar ee mesela bir e mesela Cinsellik Ansiklopedisi hazırlamak
istiyorlar, ALAETTİN PARMAKSIZ'ın:Ha okunu da, H.ÜMİT SAYIN'm:Ha o konularda
yada başka işte mesela ne bileyim Farmakolojik bir şey İlaç Ansiklopedik hazırlamak istiyor,
ALAETTİN PARMAKSIZ'm:Ha (tamam anlamında) sen o tarafın ruh bilimsel tarafına
bakacan,H.ÜMİT SAYIN'm:Ha ha (gülüyor) yok orada işte bendeki kaynaklardan falan
yararlanmak bir de işte o konuda danışmanlık yapmak açısından, ALAETTİN
PARMAKSIZ'm:Hı (tamam anlamında), H.ÜMİT SAYIN'm:Fakat hiç itiraz etmeden
imzaladılar,ALAETTİN PARMAKSIZ'ın:Hı (tamam anlamında), H.ÜMİT SAYIN'm:Yani
çünkü kitaplar fena satmıyor sizin sizin içinde aynısı sizin kitaplarınızda çok satıyor bence şu
şeyi çok iyi tanıtırlarsa ee Bilgi Yayınevi bu şey çok iyi satar Paşam ALAETTİN
PARMAKSIZ'm:Almtı yayınlıyor sonra şey aradı evvelsi gün Vedat bey Vedat YENERER
aradı dedi ki ben hem internet sayfamda hem de sitemde yazacam dedi, H.ÜMİT SAYIN'm:Hı
hı (tamam anlamında), ALAETTİN PARMAKSIZ'ın:Şey de yazacam dedi Altemur bey ona
da kitap göndermiştim onunda ismi geçiyor ya Altemur KILIÇ" şeklinde görüşmelerinin
olduğu,

Tape:3550 27.12.2007 tarihinde Kemal ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde


özetle; Ü.SAYIN'ın "hiç bir şey anlamıyoruz biz de. Yani, paşa m... emekli paşalarla
konuşuyoruz, onlar da anlamıyorlar." Dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet, evet artık,
artık bu iş m... onları aştı bence; burdan bişey çıkmaz." Dediği, Ü.SAYIN'ın "Yok, şeyden
bişey çıkmaz. BA, artık kümbet bile olamadı, anıtı bırakın." "Rezillik yani." "...önüne
dosya mı koydular," "Minyatür oldu, minyatür." "Gaz alma operasyonu bunlar." Boş
yerleri bombalıyolar "insanları kandınyolar yani tonlarca bomba atılıyo boş yere," "İşte bu
Ergun SAYGUN şeyin Hilmi'nin (ÖZKÖK) adamı; m Hilmi zamanında da İkinci
Başkan di... K. ALEMDAROĞLU :Çok ilginç, m... tekrar aynı kişinin orda durması.
Ü.SAYIN Zaten Reha paşayı çevirip, sorgulayıp ta görevden alan da o.
K.ALEMDAROĞLU:0 zaman Tayip'e Tayiple şeye, Bush'un konuşmasında bulunan da o Ne
derece bulundu onu da bilmiyoruz ya. Beraber gittiler ya. Ü.SAYIN:Evet beraber gittiler. Ama
yani çok enteresan tabi yani gelinen noktada m... Deniz Baykal'la m... şey de tamamen karşı
tarafın adamı çıktı Bahçeli'nin, karşı tarafın, Amerikan adamı olduğu belliydi başından beri
de. Baykal çok kötü milleti aldattı. Yeni bir parti oluşumu var biliyosunuz,
Şener Paşa da içindeymiş. Kemalist Parti.....................dolayısıyla m... atamaların çoğunu da
ikinci başkan yapıyo, m., dolayısıyla demek ki yukarıda bütün 4 yıldızlı 3 yıldızlıları pasifize
ettiler." "Yani alttan birileri bişey yapar bari" "Türk Silahlı Kuvvetleri bu kadar zavallı hale
gelirimiydi şaşırarak izliyorum" "Aziz ERGEN Paşa'da (şaşırıyor) Albay'da aynı şeyi
söylüyor" "Akılacak alacak gibi değil şeyler Fenerbahçe'deki Paşalar görüşemiyorlar bile
utançlarından" "Üniversiteler bitti tamamen hocam" "Üniversite sesini çıkarmadı herkes süt
dökmüş kedi gibi herkes yani bizim Üniversitede kaç kişi ses çıkardı" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Gölgelerinden korkan" dediği, Ü.SAYIN'ın "60'taki ruh yok tabi"
dediği,
.Tape:3551 30.12.2007 tarihinde Esin ERGİN ile görüşmesinde özetle; Ü.SAYIN'ın
"enteresan haberler aldım" "Kemal Hocaya da iletecem ama siz önce görseydiniz yada siz
iletin diğer kişilere karışı taraf atağa geçmiş vaziyette Vecit Öz her yön üzerinde çalışıyor bu
rektörlük seçimleri için Bülent Zülfikar ile Cuma günü bir toplantı yaptılar" "Kemal Hoca
diyor ki onunla da konuştum Emin beyi desteklemek lazım diyor ama şimdi yani ama Emin
beyi desteklemek lazımda atanacak birisini desteklemek daha mantıklı bence" "Yani fakat şey
Mesut PARLAK'm iyice Mahkemelerde, yıpranmasını istiyorum yani
bu adamın" dediği, E.ERGIN'in "Ondan önce Hocayı hocayı o bir tane bizim Mahkemeden
kurtarmamız lazım gerekiyor" dediği,
U.SAYIN'm "Onu Paşalarla konuştuk şeydeki Reha Paşa ve diğer Hurşit Paşa etkili
olamadı mesela o şeyde komisyondaki adamı yani tepeden geliyor emirler yani Kemal
ALEMDAROĞLU'nun" dediği, E.ERGIN'in "Hayır hayır boş verin Hukuk'u Hukuk mukuk
yok boş verin hiçbir şeye güvenmeyin artık yani eskiden yokmuş ta yeni öğrendik" dediği,
U.SAYIN'm "Mafya yönetiyor" dediği, E.ERGİN'in "Hocayı kurtaralım sonra ötekini
götürürüz siz dert etmeyin" dediği, U.SAYIN'm "Ötekini götürmek şart ama" dediği,
E.ERGİN'in "Götürürüz canım oldu mu?" "Türkiye'de dengeler 24 saat içerisinde değişiyor"
dediği,
U.SAYIN'm "Ama yani benim bildiğim bir tek şu var Türk Silahlı Kuvvetleri sattı
Türkiye'yi yani şuanda" "Satmış durumda yani eğer bir yıl içerisinde hiç kılını kıpırdatmazsa"
"Vallahi ama ihanet bu artık ihanet boyutunda bence" dediği
Tape:3552 30.12.2007 tarihinde Celil YAMAK ile görüşmesinde özetle; U.SAYIN'm
"Son gönderdiğim şeyi meilimi ne diyorsunuz ee biraz sert oldu" dediği, C.YAMAK'm "Böyle
he çok sert onun dışında benim biliyorsunuz büyük harf yayınlamıyorum ben" dediği,
U.SAYIN'm "Doğru olsa söylediklerim kendine gelsin bu Askerler" dediği, Ü. SAYINın Gaz
almak için boş dağları şeyleri bombalıyorlar C. YAMAK Evet Hocam yani ne bileyim hakka
ten gaz alma bu C.YAMAK'm "Hocam alabildiğine sessizliktir gidiyor bilmiyorum ne olacak"
dediği, U.SAYIN'm "Ordu satıyor yani Türkiye'yi" dediği, C.YAMAK'm "Ordunun
uyumaması lazım Hocam ya ben çözemiyorum" dediği
Tape:3553 30.12.2007 tarihinde Göksan SONER ile görüşmesinde özetle;
U.SAYIN'm "Askerlerin durumu çok korkunç ya" "YÖK gitti tamamen" "Yargıda gitti" "Ordu
zaten ele geçirmiş vaziyetteler" "Ordu çoktan teslim olmuş meğer bizi boşuna Cumhuriyeti
ortaya çıkmışız Orduya güvenip" dediği, G.SONER'in "Olmuş yani Ümit'ciğim Atatürk'ün
Ordusu yok" dediği, U.SAYIN'm "Demokrasi olur mu canım bu resmen Sivil Darbe Faşizm
bu" "Halk niye bir şey yapmıyor Sivil Toplum Örgütleri Sivil Toplum Örgütleri silahlanacak
mı senin silahlı gücün var" "Sen istersen 35 Maddeye Ülkenin bütünlüğü bozulan ve rejimi
bozan davranışları hoş karşılamıyorum deyip daha önce yaptığın gibi binersin tepelerine"
"Cumhuriyetin yıkılmasının ana parametlerinin hepsi tamamlandı daha ne bekliyor bu
adamlar" "Yani Yargıyı ele geçirdi tamamen hepimiz artık atılırız Üniversitelerden YÖK ele
geçti zaten atılacağımız kesin" dediği, G.SONER'in "Cumhuriyetin Türkiye Cumhuriyeti
olmaktan çıktı İslam Cumhuriyet Şeriatçı Devlet" "Askerimizde maşallah aldığı talimatlarla
Amerika'dan aldığı talimatlarla maşallah gidiyor geliyor" dediği, U.SAYIN'm "Bu kadar
ödleklik olabilir mi ya ben artık hayretler içerisinde kalıyorum bu vatana ihanet bu yani eğer
şuan ki aşamada hiçbir şey yapmıyorsunuz bu Vatana ihanet başka açıklaması var mı" dediği,
G.SONER'in "Yani kimi koruyacaksanız kimden koruyacak ne Cumhuriyeti neresini
koruyacak" dediği, U.SAYIN'm "Cumhuriyet mumuriyet kalmış vaziyette mi şuan" dediği,

Tape:3555 30.12.2007 tarihinde Orhan TUNÇ ile görüşmesinde özetle;Orhan


TUNÇ'un "Tepkiler hakkakten ben önce bakmamıştım hani ben olduğu için biz de
konuşuyoruz arkadaşlarla telefonlarla demek ki mesajdan şeye göndermemişsiniz kimse
göndermiyor" dediği, H.Ümit SAYIN'm "Yok canım sitelere filan yok sadece birkaç kişiye
gitti" dediği, Orhan TUNÇ'un "İyi olmuş ikinci mesajı göndermeniz iyi olmuş herhalde biraz
kızgın yazdın herhalde" dediği, H.Ümit SAYIN'm "Ya zaten sinirlerim çok bozuk bu günlerde
benim başıma gelenler sürekli Mahkemeleri kaybediyorum" "Onun peşine koşturacağım ama
haksız mıyım yazdıklarımdan" dediğ^JMaö^TJJNÇ'un "Çok haklısınız da şimdi bazı hani
şimdi Cepheyi genişletmemek gerekiyor" "Silahlı Kuvvetler şuanda
hakikaten görevini yapıyor iyi yapıyor hem de yüz yüze daha anlatacaklarım size de bir
takım" H.Ümit SAYIN'ın "Yargıyı ele geçirdiler YÖK'ü ele geçirdiler" "Üniversiteler ele geçti
bizi Üniversitelerde barındırmayacaklar" "Pakistan'dan beter olacak Türkiye" "şimdi şu var
Dolmabahçe'de ne oldu" "Ondan sonra neler oldu daha sonra niye hiç ses çıkartılmadı ee hani
özü ve sözü lafları hani elektronik muhtıra bir kurumda tutarlılık aranır yani" "Bir tutarlılık
görüyor musunuz siz o kurumda" dediği, Orhan TUNÇ'un "Hiçbir şey yok" "Zaten Hocam
affedersiniz it ürür kervan yürür önemli olan siz bu vatana ufacık bir fayda getiriyorsanız ne
mutlu" dediği,
H.Ümit SAYIN'ın "Ben bu vatanı hiç satmadım ama artık TSK'nın (Türk Silahlı
Kuvvetleri) ihanet ettiğini düşünüyorum" "Yani bunlara dur diyen olmayacak mı"
"Cumhuriyet kalmadı ki rejim bitti artık" "Hani BÜYÜKANIT şeyi yıkamazlardı ne güzel
konuşuyordu konuşurken güzel ama eylemde bir şey yok" dediği, Orhan TUNÇ'un "Ama
şimdi onlar gereğini yapıyorlardır şeyi biliyorsunuz yani en azından operasyon hakke keten
şeyleri de var bunları yüz yüze konuşuruz" "Davalar için kafanızı bozmayın ne dedim ben
size kesin garanti verdim gideriz Ankara'ya işi bitiririz oradan şüpheniz olmasın merak
etmeyin" "...bizim de bize göre büyük ağabeylerimiz var merak etmeyin yani, yani hele şu
gerekçeli bir karar gelsin hocam" dediği,

Tape:3557 31.12.2007 tarihinde X Şahıs (Nuray SİRKECİ) ile görüşmesinde özetle;


X erkek şahsın "E şeyin E-posta adreslerinin ele geçirildiğini yazmışsında" "Sen bana
gönderdiğin o yazı vardı ya" "Onu sen göndermişti o 30'unda " dediği, Ü.SAYIN'm "başka bir
olay gerçekleşti" "Bunları telefonda konuşmayalım" "Çok başka bir olay var arkasında"
"Bunları karşılıklı konuşalım" "Abi herifler her şeyi biliyorlar ve takip ediyorlar ve artık e-
mailler de artık uzaklaşacağım" "Yani e-maillerle haberleşmelerle hepsini takip ediyorlar ya
bu Amerika İstihbaratı yada Türk İstihbaratı Emniyet İstihbaratı daha artık sohbet odasını da
kullanmıyorum bu olaydan sonra" "Ama benim tarzımla mı yazılmış ?" "Yani benim daha
önceki e-maillerimi okuyan birisi yazmış" "Yani amaç şu orada benim e-mailim listemdeki
Paşalarla aramı bozmak" "Bence olay tamamen şeyle ilgili ya yani başladıkları operasyon var
beni de bir şekilde bloke etmek ne bileyim hapse attırmak soruşturma açtırmak falan
istiyorlar" dediği

Tape:3558 02.01.2008 tarihinde X Şahıs (Serdar GÖRELİ) ile görüşmesinde özetle;


Ü.SAYIN'ın "Yani burada emekli olsan ne olacak emekli olmasan ne olacak burada yaşasan
ne olacak yakında Şeriat geliyor bu Ülkeye abi" "Benim yaşacağım bir ben yaşarsam
öldürürler beni" "Zaten elli tane ölüm tehdit'i alıyorum sürekli yazdığım kitaplardan dolayı"
dediği

Tape:3561 07.01.2008 tarihinde X Şahıs (Birol YILMAZLAR) ile görüşmesinde


özetle; Ü.SAYIN'm "Cumhuriyette bu gün Doğu SILAHÇIOGLUN'un bir yazısı var el
koymak gerekiyor" dediği, X erkek şahsın "Çünkü abi çoğunluk çok memnun bunların
şeylerindin şerefsizliklerinden herkes memnun yani" "Kriz patlasın ağabeyciğim kriz
patlamazsa bu Ülke bu milletin aklı başına gelmez ki" "İki kömür bir çuval kömüre Millet
Ülkesine satıyor ya" "Bu senede patlayacak kriz Sana bir şey söyleyim mi bak bak şuanda el
koyma durumu olursa bu Ülke adamlara iyilik yapmış olur adamlarda bunu istiyor zaten
anladın mı ?" dediği,
Ü.SAYIN'm "Ama canım hemen el koysun demiyor el koymak zorunda diyor ondan
sonra Laik ve Çağdaş kuşaklar yetiştirmek zorunda diyor başka yolu yok diyor bu Devlet Laik
Cumhuriyet bitti yoksa diyor" "Doğu SİLAHÇIOĞLUN'un yazısını oku bak daha öncede
yazdı böyle bir şey şuanda el koymak«sntgpWur diyor meşrudur diyor" dediği, X erkek şahsın
"Akşam Yalçın KÜÇÜK'ü «%ı'en lazn^^'Şimdi dedi 12 Eylül de
bir gün öncesinden dedi Askerle Generallerle Başbakan el ele kucak kucağı idi ertesi gün dedi
el koydular bu dedi şeyin Tayiple şeyin BÜYÜKANIT'm bu kadar samimi olması
koymayacağı anlamına gelmez falan dedi işteÜ.SAYIN Anlıyorum X.ŞAHIS Yalçın
KÜÇÜK'te dedi ben şimdiye kadar ne söylediysem doğru çıktı diyor söylediğini
Ü.SAYIN, Peki bir şey söyleyeceğim Yalçın KÜÇÜK'ün dediği el koyulacağını mı
söylüyor "Yapabilirler diyor yapmak lazım diyor oda" "Tabi canım yani Halkın yapması daha
iyidir" "Asker yardım eder diyor" "27 Mayıs gibi" dediği
Tape:3562 07.01.2008 tarihinde X Şahıs (Göksan SONER) ile görüşmesinde özetle;
U.SAYIN'm "Doğu SİLAHÇIOĞLU'nun bu günkü yazısını gördünüz mü?" "Resmen el
konmasından yana ikinci yada üçüncü yazısı" dediği, X erkek şahsın "Yapılması gereken oda
fakat hiçbir şey yapılmıyor" dediği, U.SAYIN'm "Hemen el konması lazım diyor" "El koymak
meşru diyor olarak görülüyor yani" dediği, X erkek şahsın "yani özellikle Türk Silahh
Kuvvetlerinin bu konu görevi artık" dediği, U.SAYIN'm "Ee ama bunu yapmamak ihanet
artık" "Yani çünkü gidişat çok vahim" dediği, X erkek şahsın "Yani Anayasa da verilmiş bir
göreve ya bunda yapacak bir şey" "Oto kontrol kurumu var Anayasada işletilmiyor işletmiyor
herifler Yargı Mercii var Yargı Merciini karartıyor baksana" dediği, U.SAYIN'm "Oto kontrol
kurumu yalnız İstihbarat Örgütü olabilir" "Hukuk Devletinde İstihbarat Örgütü Hukuksal
olarak olur Hocam" "Çetin YETKİN eski Derin Devlet yani eskiye Yargıtay Savcılarından
Başsavcılarından ondan sonra diyorlar ki bunlann yaptığı artık diyorlar Devletin yerine yeni
bir transfor elde" "Yani Güvenlik Kuvvetleri Tarikatçı olursa ne olacak" dediği,
X erkek şahsın " Ama bunu savunacak olan hani içinde ayrıca de Derin Devletler
bilmem neler vardır Devletin temelini de bu mekanizma zaten onu koruması lazım" dediği,
U.SAYIN'm "Normal mekanizma kurulmamış" dediği, X erkek şahsın "Normal kurulmuşu
kaldırıyor herifler..., ...Hükümet tek başına zaten bunu yapamaz ama baştaki üç tane serserinin
işi değil bu üç serseri yetmez bu işe" dediği, U.SAYIN'm "Nakşibendi bir adamın Anayasa
Mahkemesi Başkanı olması" dediği, X erkek şahsın "Adamın kalkıp ta Anayasa Mahkemesi
Başkanı Felsefesine aykırı bir şekilde yaklaşım içinde olan bir adamın Anayasa
Mahkemesinde Başkan seçilebilir hale gelmesi aynı Felsefe içindeki bir adamın Türkiye'de
Cumhurbaşkanı olması bunlar mesele mesele bu yani o zaman o bizim Türk Silahh Kuvvetleri
Ordu bütün bunları dikkate alacak işte dediğin gibi Nakşibendi Tarikatı başörtülü olamaz
efendim böyle iş bu olamaz" dediği, U.SAYIN'm "Nakşibendi Tarikatı bütün Polisi ele
geçirmiştir Fettulah'çılar ve Nakşibendiler" dediği, X erkek şahsın "Yani ondan sonrada
istediği gibi oluyor tabi ya şuandakinde o laf bile vs. demin konuştuk ya Derin Devlet Darbe
ihtimali ya şeyin görevi Türk Silahlı Kuvvetlerin görevi bu Anayasa yazıyor Türkiye
Cumhuriyetinin Devletinin bütünlüğü korumakla görevlidir Türk Silahlı Kuvvetleri"
"Diyarbakır seninle gurur duyuyor adama hadi bakalım Diyarbakır gurur duyuyormuş niye
gurur duyuyor bunlar ne yaptı bu Türkiye'nin bölünmesini sağladı için gurur duyuyorlar"
"Kürdistan'ı ayırdığı için" dediği,
U.SAYIN'm "Bunlar görevli olarak getirdiler hiperbolik yada parabolik olarak
Türkiye'nin tamamen satılmasını yok edilmesini ekonomisinin çökertilmesini bay basan ile
sağladılar özelleştirme adı altında ne kadar kuruluş varsa sattılar" "Hayru Nüsha GÜL
tonlarca masraf yapıyormuş özel zevkleri için aşçıları maşaları ile" Hayru Nüsha
Hayru Nüsha mı ne o karının ismi geri zekâlı kadın kimdi" "Sanki Allah'ın kenar
mahallesinden gelmiş geri zekâlı" "Doğu SİLAHÇIOĞLU'nun yazısını okuyun" "Yani hatta
adam şey kurmuş adam 25 yıllık nesil yetiştirme planları kurmuş Cumhuriyetçi Nesil böyle
giderse Siyasi İslam her şeye hakim olacak diyor" dediği, X erkek şahsın "Gayet tabi gidiş o
gidiş tabi gidiş o gidiş işte bunu Doğu SİLAHÇIOĞLU'nun gömdüğünü herkes görüyor da işte
yani engelleyecek güç nerede belli" dediği, /^% " "^ ■

• öf*™™—
*-»^

1264 ;
s*
Ü.SAYIN'm "Amerika Darbesi olmasında Darbe olursa" dediği, X erkek şahsın "Ha
o çeşit zaten Sivil Darbe yapıyor işte o çeşit şimdi hani birde o ortada bizim yaşadığımız 12
Mart var 12 Mart'da da işte radikal yani veya Cumhuriyetçi Nesil radikal dinci insanlar başka
şeylere doğru gidiyor daha doğrusu bir harekat olacakken işte üst kademe olayı bastırıcı
Amerikan güdümüne kaydına bir yapıya 60 Anayasasını bozucu bir yapıya doğru götürdü
amaçlar mamaçlar bilmem neler emir komuta zinciri içinde yani ne olur bilemiyorum bak
bekle gör inşallah doğrusu olur" "Ama bu gidiş gidiş değil bunu sonu şey yani böyle gidecek
olursa açık artık bu iş bitti ses seda çıkartmazsa bu iş bitti iç savaş biliyorsun olur mu oluyor
işte zaten daha ne demek daha ne olacak" dediği, Ü.SAYIN'm "İç savaş tabi bunun devamı"
"Bunun devamı iç savaş" "Evet savaş ya var şuanda iç savaş var" dediği.

Tape:3564 07.01.2008 tarihinde Kemal ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde özetle;


H.Ü.SAYIN'm "Hocam iyi akşamlar" "Doğu SİLAHÇIOĞLUN'un bir yazı var Cumhuriyette"
"Daha önce Aydınlıkta kapak olan şeyleri tekrarlıyor yeni Cumhuriyet neslinin nasıl
yetiştirilmesini anlatıyor ve de hemen el konulmasını" "Yeni Cumhuriyet nesli ve Siyasi
İslam'ın bir an önce yok edilmesi için DARBENİN el koymanm meşru olduğunu anlatıyor"
"...dün akşamda Yalçın KÜÇÜK" "Televizyonda bangır bangır darbe yapılacak başka yolu
yok demiş el konması lazım demiş" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Bu geri zekalı şey yani
hasta tip oda darbe dediyse" dediği, görüşmenin devamında KKTC Cumhurbaşkanı
TALAT'm, Abdullah GÜL ile görüşmek için Cumhurbaşkanlığı köşküne çıkacağı, SEZER'in
zamanında TALAT'm köşke çıkmasına izin vermediği, devlet protokolü olarak tavrın bu
şekilde olduğu,
Abdullah GÜL ile birlikte Devlet protokolünün de değiştiğinden bahsettikten sonra,
H.Ü.SAYIN'm "Turgay TÜFEKÇİOGLU ile görüştüm geçen gün Cumartesi günü" "OSEY
Tursan sahibi ama milli milliyetçi Türkçü bir insan yani Türk Ocağı Bursa Türk Ocaklarının
başında olan birisi ama şey MHPTi değiller ama çok enteresan bilgiler verdi şuanda Mehmet
ŞİMŞEK var ya? "Ekonomiden sorumlu Bakan" "Adam CIA görevlisi olarak" "...İngiliz
vatandaşı Neşetolde yetişmiş İngiliz vatandaşı bir Amerika ile evli" "...daha acısını
söylüyorum şimdi 5000 iki parti 5000 tane peşmerge yollandı ya Amerika'ya ee Guam
adalarına eğitilmek için" "Alt yapısı bu Kürdistan Devleti için bunu organize eden uçaklara
bindiren Kürtçe tercümanlığını yapan adam bu Mehmet ŞİMŞEK'miş" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Buna karşıda zinde güçler zinde güçler sesini çıkarmıyorsa yuh
olsun" dediği,
H.Ü.SAYIN'm "Yani bunun MİT'inden geçtik yani MİT 5000 kişi bir şey yani 70000
bin kişilik Subay ve ordusu var Jandarma İstihbaratı dev gibi biliyorum adamların ne kadar
güçlü olduklarını nasıl çalıştıklarını hani zaten Polisi atın bir kenara da ya bunlar bunu
öğrenemiyorlar mı bunlar artık gazeteler Aydınlığa düşen haberler yani" "Aydınlık son derece
iyi bir çizgide" dediği,
Görüşmenin devamında H.Ü.SAYIN'm "Reha Paşa hafta sonu beni aradı gidip iki
saat kalıp geliyorum dedi önümüzdeki günlerde gene geleceğim dedi Kemal Hoca ile birlikte
olmaktan mutluluk duyuyorum dedi Osman PAMUKOGLU Paşada aradı ayrıca söylecek
bana belki birlikte görüşebiliriz Osman PAMUKOGLU Paşada geliyor önümüzdeki günlerde
İstanbul'a" "Yani eğer siz vaktiniz uyarsa şeyde Hukuk Fakültesinde konuşacakmış Hocam
dedim Paşam dedim biz oralara giremiyoruz dedim" "Hocam dedim Şemdinli İddianamesi
orada hazırlandı biliyor musunuz dedim" "Küçük dilini yutacaktı" "bende uyardım işte o
insanların ne olduğunu Rektörün ne olduğunu Rektör yardımcıların ne olduğunu hayret etti
bilmiyordum Ümit anlat bana otur uzun uzun dedi" "Yani böyle işte Hocam yani Osman
PAMUKOGLU hareket platform
,<■' ^ » >■

o
oluşturmaya çalışıyor" "Hiç kimse takip etmiyor bir yandan da darbe tartışmaları sürekli
darbe olsa şeyin özel sektörü" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Darbe sonunda da böyle yapacaklarsa insanları bir
yerlere getirirken böyle insanları getirecekler yani kendileri görev almayacak birilerini göreve
getirecekler böyle Mesut PARLAK vs. göreve getirirlerse hiç olmasın daha iyi yani" dediği,
H.U.SAYIN'm "Amerikan'cı Amerikancı bir darbe olacaksa olmasın daha iyi" "Biz gümleriz
o zaman" dediği,
Görüşmenin devamında Osman PAMUKOĞLU'nun İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesine seminer vermek için gitmemesi gerektiğinden, üniversitenin Kürtçü bir
organizasyon içinde olduğundan, üniversite içinde çıkan olaylardan bahsettikten sonra,
H.U.SAYIN'm "...ben artık Paşaların şeyle Turgay TÜFEKÇİOĞLU ile
konuştuğumuzda bitirdiler bitti artık umut yok diyor ben tabi umut kalmadığını düşünmek bile
istemiyorum yani" "işte ama umut kalmadı da ama hiçbir şeyin için bitmesini istemiyorlar en
ufuk bir organizasyon platform oluşturulmasını istemiyorlar Tuncay ÖZKAN'ı herkes anladı
yani" "Tuncay ÖZKAN'ı hiç kimsenin şeyi yok işte birilerinin Şener Paşa galiba şey
yapacakmış oda galiba yarım kalmış vaz geçmiş yada yapmayacağı belli değil hareket
yapacakmış ADD'ler son derece yine aktif dediği,
Görüşmenin devamında Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşini KILIÇ'm hukukçu
olmadığından, Cumhuriyet temel ilkelerine karşı birisi olduğundan bahsettikten sonra
H.U.SAYIN'm "Paşalara söylüyoruz eleştiriyoruz emekli Paşalara söylüyoruz onlarda
bölücülük ajan provokatörlük yapıyorsun diyorlar yani yapma diyor" "Yani Paşalar yani el
konulması lazım artık bunların yani ihanettir bu nokta da el konulmaması dur denilmemesi
ihanettir diyoruz ajan provokatörlük yapma diyorlar" "Ha ha (gülüyor) ne yapıyım Paşam ya
Hocam bende köşeme çekildim işte yani yapılabilecek çok şey var yapabileceğimiz aslında o
kadar da şey değiliz ama" "Yani birikim vs. yöntem yazma çizme olarak hareket çok şey var
ama yani o kadar şey ki ölü toprağa serpilmiş vaziyette ki" "yani gül gibi geçiniyorlar
muhteremler üç ay önceki muhtara dört ay önceki elektronik ortamda yazılmış hala
Genelkurmayın sitesinde olan yazılar ne anlam taşıyor" "Hiç yani bir kurum kendisi ile bu
kadar çelişmedi" "Hiç çelişmedi bir kurum kendisi ile bu kadar önemli bir kurum çelişmedi
yani rezilliğini çıkardılar Dolmabahçe de bitmiş iş" "...AMA ŞEY HİÇ BELLİ OLMAZ
ALTTAN BİR ŞEY GELEBİLİR" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet yani büyük
olasılıkla da öyle olacak bu iş" dediği, H.U.SAYIN'm "Aynı 60'da olduğu gibi 60'ta da çanta
taşıyordu Genelkurmay Başkanları" "Bir yandan tıkırt diye indirdiler" "ŞUANDA
TUĞGENERALLER TEK YILDIZLAR ALBAYLAR ÇİFT YILDIZLAR ŞEY TAMAMEN
BİZİM GİBİ DÜŞÜNÜYOR" dediği,

Tape:3565 08.01.2008 tarihinde Arif...? ile görüşmesinde özetle; Ü.SAYIN'm "bu


Şener paşa ADD'lerle (Atatürkçü Düşünce Derneği) koordine bi hareket başlatıyormuş."
"Ama yani Şener paşa yapamaz o işi yani." dediği, Arifin "Çünkü büyük para var" dediği,
Ü.SAYIN'ın "Büyük para işi. Tuncay ÖZKAN'la anlaşamamışlar." dediği, Arifin "Bunu tak
diye Ankara'da bitirecen işi. Hiç orda yok İzmir Ankara işi değil. İzmirde meydanlarda değil.
Dann diye meclise girecen. Yoksa öteki türlü olacak iş değil." "basacaksın meclisi, onun için,
bitecek yani." "Dün Sürmen ağaya uğradım." dediği, Ü.SAYIN'm "Ne diyo, bu durumlar
için?" dediği, Arifin "Gidişat iyi değil diyo." dediği, Ü.SAYIN'm "Türkiyenin gidişi nolcak,
onların gidişi hiç önemli değil." dediği, Arifin "Mart Mart diyolar ama, daha önce de Ocak
demişti, şimdi de Mart diyo. Şeyler bitmiyo yani zamanlar. " dediği, Ü.SAYIN'm "bu son
aşamaya geldi yani son anda uyandık yani son anda uyandık. Son anda son beş yılda uyandık
bişeyler yapmaya çalıştık ki her şeyi de ele geçirmiş vaziyetteler." dediği

1266 *X^&rz
A'
Tape:3566 08.01.2008 tarihinde Osman PAMUKOĞLU ile görüşmesinde özetle;
U.SAYIN'm "açık istihbarat" denen bi site var, orda bir zamanlar yazardım." "onlarla
mahkemelik oldum şimdi Behiç GÜRCİHAN denen adamla." "Detaylarını anlatırım.
Imı...size de çok ağır bi takım saldırılarda bulunmuş bi yazıda; bilginiz olsun diye aradım." "1
Milyon ihaleleri ve PAMUKOĞLU paşa." "bu çocuğun görevinin ben tam ne olduğunu
anlamadım, size karşılıklı yarın anlatcam ne olduğunu" dediği, O.PAMUKOĞLU'nun "1
Milyon ihaleleri şu. Bu, Tuncay ÖZKAN'lan şunları bunları anlatıyor dimi." dediği,
U.SAYIN'm "Arka planda., ben bu çocukla mahkemeliğim çünkü benim köşemi de "Şerefsiz
Ödlek" olarak değiştirdi "Doktor Şerefsiz Ödlek"." Dediği

Tape:3567 10.01.2008 tarihinde Yaman ÖRS ile görüşmesinde özetle;


U.SAYIN'm "ne zaman İstanbula geliyorsunuz?" dediği, Y.ÖRS'ün "İstanbula Martta." dediği,
U.SAYIN'm "Martta darbe oluyo hocam gelmeyin Martta" dediği

Tape:3568 11.01.2008 tarihinde X Bayan ile görüşmesinde özetle; X bayan


şahsın "Kanal 1 den arıyorum da şimdi fatih bey burada Fatih ALTAYLI Teketek programına
başlıycak pazartesi günü, 14 Ocak Pazartesi günü; mı., ve o gün m... ASELSANla ilgili bi
konu işlemeyi düşünüyo" "Emin GÜRSESle konuştum biraz önce de, o da konuğumuz olacak
herhalde ve sizin admızı verdi. Hani bu konularda çok uzman olduğunuzu söyledi." Dediği,
U.SAYIN'm "ben şu sıralarda televizyon programlanna pek katılmıyorum, çok sağolun"
dediği

Tape:1540 11.01.2008 tarihinde Emin GÜRSES ile görüşmesinde özetle;


Emin'in kendisini bir programa davet ettiklerinden bahsettikten sonra Emin'in "...deniyor ki
bu çocuklar durup dururken intihar etmediler. Bunları belli bir hazırladılar intihara yani..."
Dediği, Ümit'in "Öyle yöntemler var. İNFRATEST duyulmayan eşik altı seslerle,
mikrodalgalarla var öyle yöntemler." Dediği, Emin'in "Şimdi onun için ben onları size
yönlendirdim. Benim anladığım bir konu değil ki." Dediği, Ümit'in "... Ben Cinayet olduğunu
düşünüyorum bunların. Çünkü adli tıp kurumundakiler de öyle düşünüyor." Dediği, Emin'in
"He ama üç tane cinayet arka arkaya olunca, nasıl oluyor diye şüpheleniyorlar." Dediği,
Ümit'in "Bir tanesi bir tanesi en azından cinayet olarak düşünülüyor. Diğerleri ikisi intihar
olabilir ama bi tanesinin cinayet olduğu konusunda kesin deliller varmış ellerinde birinci
kurulun. Diğer ikisi intihar olabilir. Dolayısıyla ben cinayet olduğunu düşündüğümü söyledim
de bunlar ses falan kaydedip de benim şeylerimi verirse; çünkü Aselsan'daki paşalarla
konuşmuşum ben geçen..." "Basında konuşuluyor değil mi? Ben pek takip etmiyorum artık.
Çünkü Aselsan'daki paşalar rahatsız oluyorlar bu konudan. Yani ASELSAN YÖNETİM
KURULUNDAKİ." Dediği,
Emin'in "PAŞALAR NİYE RAHATSIZ OLUYORLAR, İNCELESİNLER
DOĞRU İŞ YAPSINLAR YANİ. SEN NE YAPACAKSIN PAŞALARI." Dediği, Ümit'in
"Valla geçen yıl beni çağırdılar aslında o cinayetlerden sonra... Bilemezliğin kontrolüyle
ve de bu İNFRATEST'le ilgili bir sunum yaptım orda yönetim kuruluna. İnsanlarda işte
deprepresyon, intihar, şey ağır psikolojik bozukluklar, yapmanın mümkün olduğunu
kanıtlarıyla ve görsel materyalleriyle anlattım filmlerle." "He kafalar karıştı da. Onlar şey
bu Aselsan'daki olayı öyle yorumlamıyorlar zaten intihare. Bunlar çok kritik yerde
çalışan kişiler değil diyorlar." Dediği, Emin'in "BUNLAR EŞREF BİTLİS'İN
ÖLÜMÜNE DE SEBEP." Dediği, Ümit'in "... EVET EVET DOĞRUDUR HAKLISIN.
EŞREF BİTLİS'İN, KESİN SUİKAST." Dediği, Emin'in "Ona bile kaza diyorlar hala."
"... Rapor da veren işte o Tüm general." "Pu^vâr^fa^Aselsan konuşan asanın
danışmanlarından." Dediği, /', ~ '„
Bir süre ayı konuyla ilgili görüştükten sonra Emin'in "BAKSANA MEHMET
MEHMET GÜLÜ' NİYE ALIYORLAR İÇERİYE. YANİ ADAMLAR YILDIRMAK İÇİN
YAPIYORLAR BUNU. ŞİMDİ MUZAFFER YÜZBAŞI NİYE İÇERİDE." Dediği, Ümit'in
"Evet evet ya da Ergün Poyraz." "Evet, yani bu ben de dâhilim o saldırdıkları insanlar
grubuna. Özellikle Fetullahçılar." Dediği, bir süre daha konuştuktan sonra Ümit'in "VALLA,
YANİ BİRİDE REİSİN PEŞİNDELER SANIRIM." Dediği, Emin'in "Doğru" diyerek
onayladığı, Ümit'in "Reisin peşindeler yani. Gerçeği sa..cıları şeyler bulurlar bu konuda
çalışan uzmanlar. Adli tıp kurumu bir kere bu konuda şey ama onlar da çok bilgili değil ya
söyliyim size bu konuda bilgili değiller." dediği,

Tape:3571 12.01.2008 tarihinde X Bayan (Nuray PARLAR) ile görüşmesinde özetle;


Ü.SAYIN'm "Sosyal Devletin olması için de, Derin devletin olması lazım. Devlet yapısının
olması lazım Türkiye'de devlet yapısı yok ki, tasfiye ediliyor şu anda." "Transforme ediliyo
devlet. Devlet şeye dönüştürülüyo yani başka bi devlete dönüştürülüyo." "E buna da kimse ses
çıkarmıyo yani." "Yani ne olcak yani kriz gelcek mi gelmiycek mi? Odayı bekler gibi kriz
bekliyoruz. Gelse de hükümet düşse diye." "22 Temmuz'dan umutluyduk, orda da büyük bir
üçkağıt yaptılar. % 15-20 civarında bir üçkağıt yapıldı. Yüksek Seçim Kurulu satın alındı, yani
neye güvenceksiniz nasıl seçim yapıcaksmız ki bu ülkede yani m., bir kere Aydınlık kapaktan
verdi. Geçen seçimlerde 4 buçuk mi mi milyon mükerrer oy var, ee bunu açıklayamıyorlar bir
kere. Ee. Bu hepsi bunların darbe nedeni." "Yani şimdi askerlerin içinde 2 grup var. Birisi
Masonlar grubu," "Yüksek Rütbelilerin içinde Masonlar tabi sayısı artıyo." "NATOnun gizli
orduları var bir de ordunun içinde." "Dolayısıyla yani milli olmaya çalışan kaç kişi var ki?
Mümkün değil." dediği, görüşmenin ilerleyen dakikalarında Ü.SAYIN'm "TSK niye bu kadar
suskun?" dediği, X bayan şahsın "Onların da gücü bu kadar demek ki." dediği, Ü.SAYIN'm
"Gücü bu kadarsa bu TSK olamaz ki. Yani bu, elektronik muhtıra yazmaya benzemiyor bu
işler yani." "Suat'ın bir sözü var hep NATO ordusu der bunlar. Hakikaten öyle galiba." dediği,
X bayan şahsın "TSK olamadı diyosunuz ama olmuşmuydu ki? Daha evvel de geçmişte sanki
nasıldı?" dediği, Ü.SAYIN'm "60 darbesi gibi bir darbe olabilirdi yani aslında o da." dediği

Tape:3572 12.01.2008 tarihinde Kemal ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde özetle;


Görüşmenin başında Merkez Bankasının İstanbul'a taşınacağından bahsederken
K.ALEMDAROGLU'nun "ıı.. Meclis başkanlığına ait olduğu için şey, saraylar, eski eserler
zaten orda da başkanın da ofisi vardı. Eh başbakan o Huber köşküne de oturur Gül Efendi"
dediği, H.U.SAYIN'm "Tabi. Yani n.. buna artık ses çıkarılmamasını anlamak mümkün değil.
"Yani m.. TSK tamamen ıı.. acz içinde" "Ya hiç bi hiç bi eylem yok, hiçbi şey yok" "Aslında
60'ta da böyle olmuş hocam" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Evet. Bu kadar sessizlik olunca da m., şey
yapamıyorum yani yorum yapmakta zorluk çekiyorum. En iyi yapacağımız yorum, fırtına
öncesi sakinlik, sükunet" dediği, H.U.SAYIN'm "60'ta da böyle olmuş. "Artık bunlar
yapmıycak hiçbir şey" demişler..." dediği, KALEMDAROĞLU'nun "Evet tabi ıı....biliyorum
biz de o zaman çünkü nitekim m., üst düzey iktidar hepsi tutuklandı" dediği, görüşmenin
ilerleyen bölümlerinde H.Ümit SAYIN, Fatih ALTAYLI'nm ASELSAN'daki 3 mühendisin
ölümü ile ilgili program yapacağından ve kendisini davet ettiğinden bahsettiği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Karışma sen" "Askerlerle de şey hale gelme" dediği, görüşmenin
sonunda H.U.SAYIN'm "...hocam yani inşallah dediğiniz doğrudur, sessizliktir" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet evet. Fırtına öncesi sessizlik" dediği, H.U.SAYIN'm "Yani
inşallah öyledir" dediği,
Tape:3577 17.01.2008 tarihinde Yaman ORS ile görüşmesinde özetle; Ü.SAYIN'm
"Bu günkü Cumhuriyet'te Doğu Silahçıoğlu'nun her yazısının sonunu darbe diye bitiriyo"
"Ben artık ben artık şunu şuna karar verdim yani ee eğer Türk Silahlı Kuvvetleri bişey
yapmazsa ee bu geri kalan hepsi gaz alma yani artık top Türk Silahlı Kuvvetlerinde bişey
yaparsa artık onlar yaparlar" "Yani şimdi yani ee ama demek ki eğer asker bişey yapmryosa
askerde onlarla ortak o da mafya oraya geliyoruz yani kendilerine hiç toz kondurmuyolar
Türk Silahlı Kuvvetleri göz bebeğimizdir möz bebeğimizdir ee yıpratmamak lazımda e D
ağlıca'da kiyle birlikte ortaya çıkmaya başladı gördünüz dimi" "TSK'nın içinde ajan var sanki"
"Yani şu anda bu adamların indirilmesi en tabi anayasal hukuki ve demokratik haktır eğer
bunu yapmıyorsa görevini yapmıyo demektir e bende silah alıp dağa çıkacak değilim ya yani
siz biz artık silah alıp dağa çıkacak halimiz yok" dediği,Y.ÖRS"ün "Zaten canım silah alıp
dağa çıkmakla olacak iş değil bu iş örgütlenme işi" dediği,
Görüşmenin ilerleyen bölümlerinde "60'da starilcilik bittikten sonra kapitalist
(anlaşılmıyor) falan şey ee Doğu Perinçek bile bunu yazıyo Atatürkle ilgili bi kitabını okudum
kitabın çoğu güzel hoş Atatürk'ün başlangıçtaki bu sosyalizme işte şeye bakışı felsefeye ya
bütün kaynaklarıyla falan hepsini çok güzel ortaya koymuş" dediği, Ü.SAYIN'm "Doğu
PERİNÇEK değerli bir adam çok iyi belirtiyor" "önümüzdeki elli yıllık (anlaşılmıyor) hocam
yani bitmiş durumda ülke ve bu ahmaklar yani TSK'da ki ahmaklarda hiç bişey yapmıyolar"
dediği, Y.ORS'ün "İran'la yakın bi durum olunca ne yapacak" dediği,
Ü.SAYIN'ın "TSK'yı da işgal edecekler o zaman hepsi gümleyecek ne olacak yani
TSK'da işgal edilecek bir süre sonra yani yapamıyoruz diye bir şey yok yapar ama bi kaos
oluşur ama onun yollan vardır tonlarca bu işin uzmanı bu adamlar 1970" "O askerler kontra
gerilla oluşturursunuz" "devleti tam tasfiye sürecindeler yani bunun çok fazla gitmesi
mümkün değil o yüzden on yedinci devlet bitti zaten on yedinci devlet şimdi şu anda
transformasyonda ee yani devlet transformasyonda" "Bugün yani, adamlar Emniyet
istihbaratını ele geçirdiler ne yapacaksınız? Askere karşı operasyon yapıyorlar. Yani geçirdiler.
Amerika, Amerika da arkalarında. Fethullahçılar. E şimdi tamamen şeyin elinde ıı.. iç
istihbarat. Yani FBI'ın yapması gereken görevi Emniyet istihbaratı yapıyo ve Amerika'nın
kontrolünde." "Bu kadar anti demokratik, bu kadar faşist, bu kadar yani m., çağ dışı bir
sisteme izin veriyor asker. Ben bunu anlamıyorum. Yani daha ne kadar dayanacaklar daha ne
kadar okey di çekler, kafa sallıycaklar." Dediği, Y.ORS'ün "kimbilir daha ne kadar şey, uzak
kalabilecekler?" dediği,
Ü.SAYIN'm "...Yaşar BÜYÜKANIT neyi bekliyo? Niye anlaştı? Yani ben olsam
onun yerinde kellemi alırım koltuğa, nolcak hayat nedirki hocam? İllizyondan ibaret her şey.
Hiç bir şey yani. Yani 1 kişinin hayatı nedir ki? Ben olsam alırım kelleyi koltuğa, "inin lan"
derim ordan. Yani şimdi elektronik muhtıraları verdi. Özde sözde aynı falan dedi. Elli tane
yerde konuştu böldürmeyiz cart etmeyiz curt etmeyiz. Laikliği kaldırtmayız falan diye. Eee..
olan olayla yapılan son sözlerin hiçbir alakası yok ki olan olaylar. Türkiye hızla laik... bakın
şimdi Türban gelicek şeye, hastanelerde, işyerlerinde türban ıı.. giricek. Arkasından uzun ve
entarili şeyler giricek." "Ordu olmadan artık Türkiyede şeriat artık engellenebilir mi?" dediği,
*17.01.2008 günü saat 23.20'de H.Ümit SAYIN ile Erbay...? Arasındaki telefon
görüşmesinde özetle;
Erbay'm "Abi Davut, şu anda emekli. Ya onu da korkuttular ya." Dediği,
Ü.SAYIN'm "Davut emekliliğini verdi mi?" "Oğuz o bizim Oğuz binbaşı da verdi."
"Dağıttılar yani tüm Ulusalcı ekibi dağıttılar." "Yanj^tümjyiusalcı işe yarayacak adam varsa
dağıttı yine..., ...Her şey çok kötü yani. Yani .amV-bu biünîyodu zaten bu planlanmıştı. Buu...
böyle bi olay olacağı biliniyodu. Reha pâşâ* diypjd aşağılar da da te ta tasfiye
yapılıyo diyo. Yani başka paşalar da söyledi. Osman PAMUKOĞLU küfrediyo TSK'ya.
Resmen küfrediyo. "Paşalardan hiçbir şey olmaz, emekli paşalardan hiçbir şey olmaz" diyor.
Yani berbat vaziyette. Abi yani tabi otokontrolü zamanında kurmazsan," "derin devleti
zamanında oluşturmazsan, bir o ülkenin derin devleti ordudur. Tamam mı, ordu ordunun
otokontrolü NATOya ni ni nikahını kıyarsan, kuma olarak verirsen NATOya ordunu, NATO
da abi siker abi. Sonra da atar işine gelmeyince." "Mustafa Kemal'in ordusu falan yok. Bizim
yazdığımız kitaplar filan bundan sonrakiler için canım yani. O da işe yararsa." "Onsekizinci
devlet için yani" "kitap yolluyorum paşalara, orgenerallere; genelkurmay başkanlığı yapmış
son paşa yani Genelkurmay başkanlığı yapmış 2 paşa diyo ki "bu bilgileri nerden buldun"
"Hakkaten sen kalkıp BİLDERBERGi benden öğreniyorsan, Genelkurmay başkanı olarak, ya
yuh derim ben." "Biz öğrettik abi BİLDERBEGi askerlere" dediği
Görüşmenin ilerleyen bölümlerinde "Türkiyeyi bitirdiler işte. 80 deAmerika
arkandayken, NATOnun gizli orduları arkandayken yapıyorsun darbeyi, Türkiye tehlikede
diye," "Şimdi Türkiye daha çook tehlikede" dediği, Erbay'm "hadi yap, yiyosa," dediği,
U.SAYIN'm "E yiyosa yap. O Doğu SİLAHÇIOĞLU her yazısında yazıyo. Bugün de yazmış.
"Çok iş işten geçmeden önce yapılcak yapılmalı" diyo." Dediği,

Tape:3579 18.01.2008 tarihinde Orhan TUNÇ ile görüşmesinde özetle;Orhan


TUNÇ'un "Hocam inşallah görüşsek. Yani durumlar hakkaten çok gergin" "Yani "onlar
(askerleri kastederek) ne yapıyor" falan diyorsunuz ya" "Onlar (askerleri kastederek)
uyumuyorlar haberinizde olsun" "...özellikle 3 günden beri uyumuyolar." "Ya baya sapıttı bu
gerizekalılar (Hükümeti kastederek). Yani dikkat ederseniz ilk defa bu kadar şey
konuşuyorum, ee yazıyorum" "Geri zekalı aptal diye yazabiliyorum anladm? Artık onu hak
ettiler yani. Aşağılık herifler (Hükümeti kastederek)" "Hocam daha gitmedi de, gitmeden
bişey yapacaklar yani. Artık adım gibi eminim yani." Dediği, H.Ümit SAYIN'm "Doğu paşa,
...hukuki hak hak doğdu diyo" dediği, Orhan TUNÇ'un "Hocam doğdu da bir yerlerden bir şey
bekliyorlar. Telefonda tam söyleyemiyorum," "Üstleri var ya hani bunların, vatandaşların" "O
kendi üstlerinden "okey" bekliyorlar. Onlar da okey verecekler gibime geliyor yani." "Bugün
ben birisiyle konuştum bir KOR la görüştüm" "Aynen bana şunu söylüyor "oğlum" diyo,
benden de 15 yaş büyük kendisi, "oğlum diyo, babanın haberi olmadan diyo evlat ne
yapar"diyo. Aynen şu lafı dedim ben de "komutanım artık dedim baba, evlat babayı dinler mi?
veya baba kim?" baba dedim, benim kanımdan canımdan olan bir insandır değil mi?"
"Bunların baba dedeleri Hıristiyan kanından.nasıl oluyo? Ama diyo "dünyanın gereği böyle"
diyo ama özet olarak" dediği, H.Ümit SAYIN'm "O zaman hiç bişey olmıycak demektir."
Dediği, Orhan TUNÇ'un "Olucak. Yani bunların artık bitti yani işi bitti hocam." Dediği,
H.Ümit SAYIN'm "Yargıtay başkanı ile Danıştay açıklama yaptılar ben de "gaz
alma" dedim" dediği, Orhan TUNÇ'un "Artık bundan sonra TSK bu denli muhtıra falan
vermiycek. Çünkü muhtıra verdiği anda biliyorsunuz, ıı... Doğruyol da Anap ta, Ak Parti de,
bunlar hazırlanıyor." "Artık bundan sonra, bi takım, ıı.. Danıştay olsun, Sayıştay olsun,
Yargıtay olsun onlar verecekler mesajları" "Artık asker bundan sonra eğer konuşursa gereğini
yapacaktır. Konuşmuyorsa yapmıyacaktır." dediği, H.Ümit SAYIN'm "... inşallah bir şeyler
yaparlar da çünkü, satıcak bir şey kalmıyor 2 yıl sonraya yani." ".... Demokrasiyi yıkmak
üzere demokrasinin yöntemlerini kullanan herkes yok edilir başka ülkelerde. Demokrasinin
bir gereğidir bu." "Ama devlet şu an hala tasfiye ediliyor buna TSK bir şey yapmazsa, bizim
yapıcağımız hiçbir şey yok." Dediği,
Orhan TUNÇ'un "Türk Derin Devîeti^rfÖlH) yıldan beri vardır ve hâlâ da vardır."
"Bakın, Pazartesi günü sabahleyin çıkıy<jrum, ondanljîCnî'a inşallah geliyorum. Orda

görüşürüz, anlatıcam ben size. İnanmazsınız diye de ses ...........(1 kelime anlaşılamadı) kayıt
ettim bazı sözleri." "Onları dinleticem ben size." "Siz şimdi diyceksiniz ki "telefon dinlenir Orhan
bey" diceksiniz dimi" "O geri zekalılar da bunu öğrendi." "Özellikle o zat-ı
muhteremin konuşmasını tabi, ...........(1 kelime anlaşılamadı) zaman kaydettim, dinleticem
size inşallah gelince." "Hocam, geri, bu geri zekalıları kafanıza takmayın. %47 olmuş %67 olmuş
önemli değil." dediği,
Tape:3581 19.01.2008 tarihinde Esin ERGİN ile görüşmesinde özetle; Ü.SAYIN'm
"Türkiye Türkiye 1919'dan daha beter hocam" dediği, E.ERGİN'in "Daha kötü onun için hani
kimsenin ağzını açacak hali yok" dediği, Ü.SAYIN'm "sürekli görüştüğüm birisi Mit görevlisi var
bu ee bu komutanlarla ara çok iyi arası ee zaten sürekli görüşüyoruz zaten ee şey dedi ee üç gün
önce Genel Kurmay'a Y.... Ba...ı çağrılmış Ankara'daymış o da" "Y.... Ba....ına söylemişler yani
açık açık ifade et demişler" "Tabi bütün sivil organlar harekete geçsin ee olmazsa biz el koycaz
diyolar" "Şimdi ee kapatmak için şimdiye kadar çoktan kapatılırdı Akp'de Dtp'de" "Valla Mhp'nin
alçaklığı aa tarih boyu" dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde E.ERGİN'in "Ama bu artık
herhalde bişeylerin sonu diye düşünmeye başladım ben yani çünkü hem Danıştay hem bilmem
kim hem savcı herkes harekete geçtiyse yani bi düğmeye basıldığı belli" dediği, Ü.SAYIN'm "Yok
ama şey bilgisi doğru hem Danıştay başkanının hem Y.... Ba...nı Genel Kurmay'da bi toplantı
yaptıkları" dedikleri
Tape:3585 25.01.2008 tarihinde Orhan TUNÇ ile görüşmesinde özetle; H. Ümit
SAYIN'm "Çok tehlikeli vaziyetler ee şeyde haber çıkmış Hürriyet'te suç duyurusunda buluncam
şimdi" "Bakın ben haberi okuyayım size ee yani durum tehlikeli yani Ergenekon Operasyonunun
kilidini Doçent Doktor Ümit Saym'm bilgisayarındaki bilgilerin açtığı ileri sürüldü 2005 yılında
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi (anlaşılmıyor) İstanbul Üniversitesi rektörü (anlaşılmıyor) iftira attığı
gerekçesiyle gözaltına alındı İddiaya göre Saym'm incelenen bilgisayarında Ergenekon'a ait üç bin
sayfalık bilgi ve belge bulundu Saym bahsi geçen kişiyi tanımıyorum dese de bu bilgi ve belgeler
operasyonun temelini attı Açık istihbarat adlı ulusalcı sitede köşesi olan Saym aynı sitede yazılan
Oktay Yıldırım Ümraniye'de ele geçen olayla ilgili gözaltma alındığını yazmaktan vazgeçti. Site
yöneticisi Behiç Gürcihan Saym'm köşesine kafası toprağa gömmüş" "ama yani ne yapacaz bu
adamlar şimdi benim peşime düşerler abuk subuk bir nedenle" dediği, Orhan TUNÇ'un
"(Anlaşılmıyor) bi de yayın yasağı var nasıl yazıyo bu adamlar" dediği, H.Ümit SAYIN'm "Genel
Kurmay'da sordu biliyosunuz" "Takipsizlik kararı var ne diye yani beni de bulaştırmaya
çalışıyolar hiç şeyim olmadığı konuya" dediği,
Tape:3587 28.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; X şahsın "Hani Bahri
arkadaşımız vardı ya hani hatırladınız mı ilk görüşmemizde vardı toplantımızda." "sizin adınız
karışmış Sabah gastesinde diye duydum duymuş." dediği, Ü.SAYIN'm "beni de şey yapmaya
çalışıyolar işin içine katmaya çalışıyolar." dediği, X şahsın "Böylece cepheniz ki damgalanmış
oldu, tescillendiniz ne kadar güzel dimi." "benim de Kuvva-i Milliye hareketinde grubunda
üyeliğim var. Acaba beni de dahil ederler mi işin içine." dediği, Ü.SAYIN'm "yani m., şizo
şizofrenik bi şekilde sürüyor her şey..." dediği, X şahsın "başlarına geliceği. Başka türlü nasıl
darbeyi durdururuz diye çırpmıyorlar şu anda." dediği,
Ü.SAYIN'm "Bu ikinci Cumhuriyetçiler, Anti Ulusalcılar, Mesut Parlak ekibi, Türkçüler.
İşte hepimizi girdapta götürmeye çalışıyorlar." dediği, X şahsın "bakalım bu girdap kimi yutucak."
"ortam çok gerildi yani bunlar bunlar bi kazığa oturacaklar ama bakalım nolcak." Dediği,
Ü.SAYIN'm "Ekonomi de çok kötü." dediği, X şahsın "ekonomi kötü olduğu için zaten iş
çığırından çıkıcak 'noluyor lan' dicek millet. Hani burada millet açlıktan kıvranırken sen hala bi
bez parçasıyla ,uğrairyosuaL Dimi bunun sonu nereye vancak ki yani nereye varacak ne ne nedir
yani" dediği
Tape:3588 28.01.2008 tarihinde Orhan TUNÇ ile görüşmesinde özetle; Ü.SAYIN'ın
"belli yerlere sordunuz mu?" "Yani bi sorun olcak mı yani?" dediği, O.TUNÇ'un "Hocam bi
sıkıntımız yok. Canınızı sıkmaym siz." dediği, Ü.SAYIN'ın "Peki eminsiniz dimi?" dediği,
O.TUNÇ'un "Eminim eminim." dediği
Tape:3592 29.01.2008 tarihinde M.Nuri AYTEKİN ile görüşmesinde özetle; H.ÜMİT
SAYIN'ın:Gastelerin m., yansından çoğunda var. Yeni aldım gasteleri, daha incelemedim ama.
Vatan...dediği,NURİ AYTEKİN'in:Hocam siz bi inceleyin, ben Vatan' aldım dediği,H.ÜMİT
SAYIN'm:Tehlikeli bişey varmı?dediği,NURİ AYTEKİN'in:Yani.. bunlara hocam topyekun bi
girişmek lazım. Yalan yanlış bissürü, bissürü bilgi var orda dediği, H.ÜMİT
SAYIN'm:Vatan'da mı?dediği,
NURİ AYTEKİN'in:Bu şeyleri de çıkartmış. Bu şeyleri e çıkartmış. Bu dün hani
Ömer AYTAÇ var ya,Onlar da ıı... tutmuşlar bu Ömer AYTAÇ ve orda biri daha var Emre
bilmem ne dediği, H.ÜMİT SAYIN'm:Emre AKÖZ dediği, NURİ AYTEKİN'in:Ha. Yok yok
AKÖZ değil. Bu Emre USLU mudur nedir,Bunlar ıı... Yaşar BÜYÜKANIT'm hedefinde olan
adamlardı. Iıı... onu da yazmışlar. Yani oradan m... 'ulan bak işte Yaşar BÜYÜKANIT, sen
böyle adamlara laf söylüyosun ama bak bu adamlar da gidiyo ıı.. senin senin adamın olan
kişileri buluyo çıkanyo ne haltlar yemişler' gibi manaya gelen böyle yazılar yazmışlar?
Dediği, H.ÜMİT SAYIN'm:Peki yani bu, bugünkü gastelerin sonucu yani siz de bütün
gastelerden bi alın isterseniz,Iıı.. ciddi bişeye girer mi? Dediği, NURİ AYTEKİN'in:Yok yani
ııı.. ben buradan bi ciddiyet görmüyorum ama. Iıı.. olmadı, bakalım öbür tarafın da gizlilik
yasağı var, göremeyiz, yani küçük bişeyden... DGM'ye gitsek baksak, orda da görebileceğimiz
kanaatinde değilim,Artık şunu düşünmeye başladım ben bu ııı.. bizim bi çete soruşturması var
di ya,Çete soruşturmasını ııı... gündeme getirebiliriz. Şimdi siz gazeteleri bi tarayın
hocam,Im... hangisinde ne var ona bi bakın ben Vatan'ı aldım bi tek dediği, H.ÜMİT
SAYIN'ın:Tamam dediği,NURİ AYTEKİN'in:Siz onları bi okuyun, haberleşelim ondan sonra
dediği,H.ÜMİT SAYIN'm:Nası naşı açığa çıkartcaz onu? Dediği, NURİ AYTEKİN'in:Hocam
bunlara, tek tek alın ben size ııı.. Ergenekon diye göndeririz. Şey göndeririz, nedir onun adı,
faks göndeririz, elektronik posta göndeririz. Tekzip edelim dicem, şimdi noterden her biri 100-
150 lira para,Şimdi o çete soruşturmasını devreye sokabiliriz dediği, ,H.ÜMİT
SAYIN'm:Tamam oldu dediği şeklinde telefon görüşmesi olduğu,
Tape:3593 29.01.2008 tarihinde M.Nuri AYTEKİN ile görüşmesinde özetle;
Ü.SAYIN'ın "Kemal hoca diyor ki acilen Aytekle konuş diyo mı... bi basın açıklaması
düzenleyin diyo mutlaka diyo." "Yani bu adamlar deli gibi saldırmaya başladılar" Basın
toplantısı yapalım diyorum,açıklamada değil dediği, N.AYTEKİN'in "ben yine bağlıycam yer
belli. Bu Adnancılar, Fethullahçılar",Bence yani basın toplantısı yapalım,dediği Ü.SAYIN'ın
"askerlere de saldırmak istiyorlar herhalde" dediği
Tape:3595 29.01.2008 tarihinde Orhan TUNÇ ile görüşmesinde özetle; Ü.SAYIN'ın
"basın bildirisine mümkün olduğu kadar çok fazla yere yollayabilirseniz minnettar kalırım.
Düşman olucak bişey yok onlar o, o konuşmalar yapılmadı çoğu." "belli bi yerlere
sorabildiniz mi durum nedir?" "Belli bi yere sordunuz mu, ıı... bu konuda bilgi aldınız mı? "
dediği, O.TUNÇ'un "Hocam şu anda trafik çok karışık. Hala bak, orda yazılanlarla ilgili hala
siz beni deli ed diretiyorsunuz bi takım şeylerle ilgili, ne dedim ben size, merak etmeyin
dedim. Olay bitmiştir." "sizle ilgili bi sıkıntı yok hocam, kafanızı yormayın." dediği
Tape:3597 02.02.2008 tarihinde Orhan TUNÇ ile görüşmesinde özetle; Ümit
SAYIN'm ":... suç duyurulan falan yapıyorum" "...yayabildiniz mi basma" dediği, Orhan
TUNÇ'un "Hepsine gönderdim dün gece" "Ama onlardan benim size dediklerim .. .nasıl bak
sıkıntı bitti işte" "bitti hocam artık bugün gazeteJle1^"Bafeğmızda artık ... hepsini kaybetti
bombardıman yok artık" dediği, H.Ümit j6vYIN'ın #^aC gazetesinde var yine"

"■^..z "'-' ' ^ ———


dediği, Orhan TUNÇ'un "O taraf var ... adı taraf onun zaten şerefsizler" "Hocam her şeyin
nedeni var yani siz böyle onlar böyle yaparlarsa bunun nedeni var tazminat davası açacaz
hepsine" dediği, H.Ümit SAYIN'ın "...e maille yollayın ee bugün baktınız mı her
tarafa bişey yok dimi" dediği, Orhan TUNÇ'un "zaten ben size demiştim hocam sizle ilgili
hiçbişey yok hiç canınızı sıkmayın" "Bunların yaptığı yalanlar yanlarına kar kalmayacak
yalnız haberiniz olsun dediği, H.Ümit SAYIN'ın "Belli yerlere konuştunuz mu" dediği, Orhan
TUNÇ'un "Tabi tabi ..merak etmeyin siz" dediği,

Tape:3598 02.02.2008 tarihinde Orhan TUNÇ ile görüşmesinde özetle; Orhan


TUNÇ'un "Suat PARLAK (Mesut PARLAK) saldırmaya başladılar. Ben size meyil (mail)
gönderdim bi tane onu aldınız mı?" dediği, Orhan TUNÇ'un "Hocam niye olduğunu
biliyorsunuz yani. Şimdi size saldırılar ... Ne oldu, boş çıktı. Hani ben demiştim ya, benimle
birisi var, size "rahat olmanızı" söylüyor demiştim ya ben size." "O benim yanımda birisini
tanıştırcam inşallah ben size geldiğiniz zaman buraya." "O bizim ıı. başkanımız burda." "O
demişti zaten ...açık konuşmak istemiyorum da." "O demişti rahat olsun gibilerinden." ""İt
ürür, it ürür Kervan yürür". Şimdi PARLAK'a saldırmaya başladılar. İyi oldu. Hocam merak
etmeyin sizle ilgili hiçbir şey yok. Siz vatansever bir insansınız." Dediği,
H.Ümit SAYIN "... Mesut PARLAK'ı diyorsun." Dediği, Orhan TUNÇ'un "Ha
Mesut PARLAK pardon." Dediği, H.Ümit SAYIN'ın "Beni bi yerlerle konuştunuz mu?" diye
sorduğu, Orhan TUNÇ'un " tabi. Hepsi aynı şeyi söylüyo." "Tertemiz bi insansınız sizinle bir
sıkıntı yok yani." Dediği,
H.Ümit SAYIN'ın "... TSK'ya benim üzerimden saldırmaya çalışıyorlar. Benim bir
şeyim yok ki." Dediği, Orhan TUNÇ'un "... bunlar da fos çıkıcak zaten bir şey de çıkmıycak,
görecekler ondan sonra." dediği, H.Ümit SAYIN'ın "Anlıyorum ama bütün bunları Masonlar
bunu tezgahlayanlar" dediği,
Tape:3599 11.02.2008 tarihinde Suat PARLAR ile görüşmesinde özetle; Ü.SAYIN'ın
"Aytek şimdi notere uğramış" "Bir bakmış noter bir şey hazırlıyor bir bakmış Talat
TURHAN'm adı geçiyor" "Ya bu kimin filan demiş notere" "Şuradaki beyefendinin demiş
Talat TURHAN gitmiş kendini tanıtmış" "Ben Ümit SAYIN'ın avukatıyım demiş falan filan
diye" "Şimdi demiş bunları niye çekiyorsun demiş bu şeyleri tekzipleri demiş" "Ondan sonra
demiş ki Talat TURHAN'da vallahi bir 3'üncü dalga gelecek demiş" "Suat PARLAR'ı beni
Ümit SAYIN'ı toplayacaklar demiş" dediği, S.PARLAR'm "koskoca Talat TURHAN da
kimsenin haddi değil öyle şey mi olur ya o şimdi tabi kafasında haliyle olabilir bir çerçevede
çizdi hadi 3'üncü dalga geliyor bizleri de toplayacaklar bizim ortak noktamız anti Amerikan'cı
olmamız diye düşündü o şekilde değerlendirdi" "Olayı bir 3'üncü dalga gelecekse vallahi ben
zil takar oynarım" "Talat TURHAN adı hiçbir konuda geçebilir mi Ergenekon'u ortaya
çıkartan adam Ergenekon'dan dolayı içeriye alınır mı Hocam." Dediği,
Ü.SAYIN'ın "sizde aynı şekilde Kontr Gerillayı ortaya çıkardınız" dediği,
S.PARLAR'm "Hani ben size bir şey söyleyim Hocam yani bu Ülkede Millet Veli
KUÇÜK'ün adını besmele ile zikrederken ben kitaplarımda Veli KÜÇÜK yazdım beni
onla hadlerine mi düşmüş onunla yan yana koymak hele bir denesinler bakim ne
oluyor" dediği, Ü.SAYIN'ın "Ama komik kalıyor yani orada bir iki tane cette ismi geçmiş o
da geçti mi geçmedi mi kendileri mi eklediler belli değil" dediği, S.PARLAR'm "Ya ben
telefonlarda açık açık konuşuyorum buyursunlar istediklerini buradan sonuç olarak ne
çıkartıyorlarsa çıkartsınlar yani ikincisi kitaplar aslan gibi duruyor ya Hocam bizi bıraksınlar
da uğraşılacaklarla uğraşsınlar" "Hayır hayır şöyle onların tabiriyle. Size de "Ergenekon"
i
diyolar ya." Dediği, je^^~~~'^ ^^
U.SAYIN'm "O Ergenekon'u kendileri yapıştırıyorlar." Dediği, S.PARLAR'm
"16 Mart Davası müdaviri olarak suçluluk davasına girdim. Bu adamlarlan gırtlak gırtlağa
geldik kapının önünde. Yani hangi Ergenekon'dan bahsediyorlar." " "Hocam Allah aşkına ben
size şöyle bir şey söyliyeyim. Alsınlar alsınlar hiç durmasınlar. Hemen bu gece sizi de alsınlar
beni de alsınlar Talat Yarbayı da alsınlar, hepimizi alsınlar. Ne güzel olur. Alsınlar." dediği,
U.SAYIN'm "Ama yani bu operasyonu yapan da Gladyo o zaman." "Peki benim ne ilişkim var
beni niye Ergenekon öbür ucu yaptılar" dediği, S.PARLAR'm "Ya bir kere Askeri bulaştırırız
diye düşündüler" "Ondan dolayı 3'üncü dalga 3'üncü dediği Askeri bulaştıracaklarsa
buyursunlar 3'üncü dalgayı başlatsınlar" dediği, U.SAYIN'm 3'üncü dalga Hantiktonun kitabı
deseydiniz " dediği, S.PARLAR'm "Vallahi gelsin isterse 33'üncü dalga da gelse ha ben ya ha
burada evde hücrede oturmuşum ha orada oturmuşum hiç fark etmez" "11 Eylül'ü ben yaptım
II Dünya savaşını da ben çıkardım ondan sonra efendime söyleyim bu iki denizaltıyı ben
hatırdım" dediği
Tape:3602 16.02.2008 tarihinde Zeliha ile görüşmesinde özetle; U.SAYIN'm
"3'üncü dalganın geleceğinden bahsediyorlar" "3'üncü bir dalganın geleceğinden daha
bahsediyorlar 1 numaraya yapılacakmış bu operasyon" "Yani işte gazeteciler söylüyor" "Bir
operasyon daha varmış yani onunda inşallah bizi toparlamazlar" "Ergenekon'u bilmem
etmem" "Ya deli saçması olmuş artık len niye bu dedim yukarıdan geliyor emir dedi" dediği,
X erkek şahsın "Ee işte oğlum bunlar şey Ulusalcıları toplamaya çalışıyorlar" dediği

e) Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları


Sonuç olarak: şüpheli Habip Ümit SAYIN'm, İlhan SELÇUK, Emin ŞİRİN, Sevgi
ERENEROL, Doğu PERİNÇEK, Oktay YILDIRIM, Ergün POYRAZ, Halil Behiç
GÜRCİHAN (Zafer kod)Muzaffer TEKİN' Emin GÜRSES'in Kemal
ALEMDAROĞLU,Güler KÖMÜRCÜ,Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK Kuddusi OKKIR, Erkut
ERSOY' Bekir ÖZTÜRK, ve Orhan TUNÇ'la örgütsel anlamda sıkı irtibatlarının bulunduğu,
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN yöneticileri ve dernek başkanları ile medya ve
paropaganda temsilcileriyle sıkı irtibatlarının bulunduğu gibi işçi partisiyle de yakın ilişki
içinde olduğu,
Şüphelinin el konulan bilgisayarları içinde yapılan incelemede:
Şüpheli Ümit SAYIN'a ait bilgisayarda "silinmiş Chat kayıtları" bölümünde yer alan
Ümit SAYIN ve ADNAN AKFIRAT arasında 25.02.2001 tarihinde gerçekleştirilen MSN
görüşmesinde;
Ümit SAYIN'm yazdığı bir yazıdan bahsettiği ve Adnan AKFIRAT'm "Nasil geçiyor
isçi Partisi veya Aydinlik" dediği, Ümit SAYIN'm "evet isçi partisi ve aydinlik, ileri2000 bunu
cikartmak istedi, hayir dedim," "yazinin sonunda görebilirsin açarsan yaziyi sana da yolladim"
dediği, Adnan AKFIRAT'm "Çarsafli demokrasi yazisi mi?" dediği, Ümit SAYIN'm "hayir
yanit almadim daha ama, susurlukta ve diğer konulada aydinîikin 28 şubat surecinde etkili
olduğunu kabul etmemek essekliktir" "aydinlik ve IP'nin cikartilmamasi için bastiracagim.
cunku sizlerin yaptiklarinizi cikaran bir mentalite 28 subati kavramamis demektir" dediği,
Adnan AKFIRAT'm "YÖK'te yeni atamalardan sonra Alemdaroglu'nun durumu da
çok sağlam değil. Sezer, rektör olarak Erol Manisali'yi atayacak deniyor. Bu nedenle YÖK
üyeliği önresini kabul etmemiş." Dediği, Ümit SAYIN'm "Alemdaroglunun atannıayacagini
sezer kendisi söylemiş,, bu baltalimaninda vural savaş, hablemit, cev, kemal yavuz ve
alemdaroglunun %oplaııtp|ncla söylenmiş"
Adnan AKFIRAT'm "ABD arka arkaya iki hamle yapti. Gaffar Okkan suikasti
ardindan develüasyon ve Incirlik'in kullanilmasi nin kabulü. Ancak Türkiye teslim olmayacak.
Simdi ulusal güçlerin hamlesini beklemek gerek." Dediği, Ümit SAYIN'm "yani masonlar
atanmami engellerler cunku onlarla ilgili kitap yazacagimi Salih cengiz araciligi ile
biliyorlar." "anladigim kadariyla masonlar sezerin etrafini iyi çevrelemeye baslamislar"
dediği,
Ümit SAYIN'm Müdafaai Hukuk vakfından bahsettiği ve görüşmenin devamında
Ümit SAYIN'm "bunlara inanamiyorum, kim kurdu bu peki müdafaai hukuku, o zaman"
dediği, Adnan AKFIRAT'm "Çetin Yetkin bilerek yapiyor, ihanete filan ugramis değil.
Hablemit de öyle." Dediği, Ümit SAYIN'm "hablemit cok yonlu oynuyor ve bence mitin
kadrolu elemani" dediği, ve ilerleyen bölümlerde Ümit SAYIN'm "hablemitin iyice
arastirilmasi lazim, mitin kadrolu elemanimi" dediği, Adnan AKFIRAT'm "Hablemit'in
kadtrolu eleman olma ihtimali büyük. Kafasi onlarinki gibi çalisiyor. Komplocu." Dediği,

Şüpheli Ümit SAYIN'm elkonulan bilgisayarında "silinmiş Chat kayıtları"


bölümünde yer alan Ümit SAYIN ve kod RADKEM isimli şahıslar arasmda 01.04.2002
tarihinde gerçekleştirilen MSN görüşmesinde özetle:
Ümit SAYIN'm "abi durumlar cok karisik" "1) KTB'nin etkileri beklediğimizden
buyuk oldu" dediği, Yusuf Rıza GUNAYDIN'm (RADKEM) "necip neler söyledi yahu"
dediği, Ümit SAYIN'm "necip cok salyangoz ve yumuşakça konusmasi yapti" "konusmanin
temeli ulusalgucbirligi ve öteki sol gruplari eleştirme üzerine ve ataturkcu olmadiklarini ima
etme üzerineydi" "sorun su herkesde ideolojisizlik var ve bunun farkindalar" " bu adama
aytulu anlattigin halde durumu bildiği halde aytule web sitesi yaptirmasinin anlamini mutlaka
sormussundur" "hayir sormadim, cunku oraya gelmedi, ama hablemit çizgisini çekti" "ancak
istihbarat tipi haberleri yayinlanmali artik, ona o bilgiyi verenler de boşuna vermediler"
dediği, Yusuf Rıza GUNAYDIN'm (RADKEM) "o halde hablemitle de tum ilişkiyi kesmek
gerekiyor" dediği, Ümit SAYIN'm "ama hepsi yamuk yaptigi için birden bire kesildi" "bu
ABD konusmasinin genkur istihbaratina bildirilmesi pek cok kişinin isini bozdu" "hayir
ilişkiyi kesmek akillica değil, biliyorsun adama hic güvenemedik" "mason olma ihtimali cok
yüksek" "onu istanbul'da öğrenirim" "ama sorun adamin herkesle iyi olmasi ve ozankla,
turkculerle ne kadar abuk subuk adam varsa onlarla iyi olmasi" "simdi mesajlari almamis
ayagina yatiyor." Dediği, Yusuf Rıza GUNAYDIN'm (RADKEM) "elimizde sağlam belgeler
deliller olsa hemen aytulunde burcininde fisini genkura bildirerek çekeriz ama adamlar bire
bir oynuyorlar ve inatla kendilerini kamufule etmek için kemalizme sariliyorlar" dediği, Ümit
SAYIN'm "hep isine gelmeyen mesajlarda öyle yapiyor"
Şüpheli Ümit SAYIN'a ait bilgisayarda "silinmiş Chat kayıtları" bölümünde yer alan
Ümit SAYIN ve kod RADKEM isimli şahıslar arasında 01.04.2002 tarihinde gerçekleştirilen
MSN görüşmesi.
Ümit SAYIN'm "hablemit ozgure bana kirginligini ve durumu iletmiş" ""halbuki
suçlu kendisi" "ona yazdigim son derece yalaka iki yuzlu maile ileri ile yaptigim son loglari
ekledim" "en son iki loğa bak" "hablemit ile ilgili" "hablemit tam bir bok" "heryana oynayan
bir etki ajani" "belki de gerçekten fetullahtan para sizdirmak isteyen bir palavraci" "belki de
sizdirdi" "genkur bunun mutlaka farkina vardi" "herifi sikistirdilar" "ve ktbnin ben olduğunu
herkese acikliyor" "mesaji aidin mi" dediği,
Ümit SAYIN'm "habmite son derece masonca bir bok yazdim" "habmit tamamen
bizim tarihimizden silinmek zorunda"^"bu~»dam tam bir pislik" "farkli gruplarla oynayarak
farkli gucler ve cikarlar,|*sağliyor?'/^bunun tantan farkinda"
"adnan ve aydinlik da" "kemal alemdaroglu da" dediği, Yusuf Rıza GÜNAYDIN(RADKEM)
in "evet bizim konusmayi göndermişsin" dediği, Ümit SAYIN'ın "hngi konusmayi" "bir kac
konuşma yolladim" "21 nunınaraya bak" "hablemitin tehdit edildiği" "21 numara" dediği,
Ümit SAYIN'm "hablemit bir bit bence" "biz herifi yükselttik" "ama birilieri adama
seviyesini gösterdi" "ileri ile tam puşt ve orospu mason taktikleri gutmus." "kim guclu olursa
onun yanina geçecek" "21'i okudunmu" "ileri ile puşt taktiği oynama ve iletişimi korumak
lazim" "cunku cok zayiflar" "hemen işgal ederiz" "cok zayiflar" "hiyara bak ben adami
SİNEMA Mailinde savunacak misim, sen bana asagilik köpek denirken savundun mu" "radiko
habmit kotu durumda" "yakinda içeri alinabilir" "cok sikisti" "başka olaylari var" "bence"
"simdi destek ariyor" "ktb'den destek kaybettiğini ve hicbirseyi orda yayinlatamayacagini
anladi" "ayrica korg ve 23'e guvenemiyeceigni de anladi" "simdi ileriye yaklasiyor" dediği,
Ümit SAYIN'm "habmit korkuyor" "cunku arkasinda ne mit, ne genkur ne de
emniyet var" "su anda birinci adam listede" "silahi yoi" "tek gucu medya basin" onu da
kaybetti" "habmit gidici bir yila kadar" "belki de iyi olur" "bir solucan ayiklanir" dediği,
Yusuf Rıza GUNAYDIN'm (RADKEM) "gitsin bence de" dediği, Ümit SAYIN'm "senin
dunku kati yargilarin var ya onlarin hepsi iletilmiş" "habmit ise ktb ile beni ozdes tutuyor ve
herkese boylesoyluyor" "bu da beni satisinin baslangici" dediği, daha sonra Hablemitoğlu'nun
özel hayatına ilişkin değerlendirmeler yaptıkları görülmüştür.

Şüpheli Ümit SAYIN'a ait bilgisayarda "silinmiş Chat kayıtları" bölümünde yer alan
Ümit SAYIN ve Cumhur ERDİN arasında 21.04.2001 tarihinde gerçekleştirilen MSN
görüşmesinde özetle;
Aytul isimli bir şahıstan bahsettikleri ve Ümit SAYIN'm "aytul tam bir orospudur"
"hablemiti de bize karsi etkiledi" "hablemitle de aramizi bozdu" dediği, Cumhur ERDİN'in
"nereden bulyorsun bu tipleri arkadaş" dediği, Ümit SAYIN'm "hablemite web sitesi yapiyor"
"bu kadin şeriat karsiti siteler yapiyordu, bize evrim sitesinde yardim etmek için evrim
grubuna katildi" dediği, Cumhur ERDİN'in "hablemit ayri bir vaka" dediği, Ümit SAYIN'm
"ama sonradan anladik ki" "kadin mhpye calisiyormus" "amaclari kemalizmi mhpnin
ideolojisi ve turkculukle birleştirmek, hablemit gibi" "abi kemalizm sol ideolojidir nokta"
"kemalizm 9 isikla bağdaşamaz nokta" "kemalizm turkculukle bağdaşamaz nokta" dediği,
Cumhur ERDİN'in "hablemit ben chp liyim diyor ama tam bir faşist" dediği
Ümit SAYIN'm "abi bize sağlam adamlar lazim" " ve söylemimiz ya istiklal ya olum"
"su anda başka çare kalmadi" dediği, Cumhur ERDİN'in "bize halk lazim dostum anadolunun
garip ama gonlubol insanlarinin desteği lazim" dediği, Ümit SAYIN'm "genkur cok kivirtiyor
son zamanlarda ama halk yollara dökülecek" "halk lazim ama halka inmemiz gerekli" "bizim
için en buyuk potansiyel" "bektasiler ve aleviler" "bize ne yarar gelirse alevilerden gelir"
"yoksa sunni ve islamci zutturikleri nasil etkilyeceksin" dediği,

Şüpheli Ümit SAYIN'a ait bilgisayarda "silinmiş Chat kayıtları" bölümünde yer alan
Ümit SAYIN ve Cumhur ERDİN arasında 21.01.2001 tarihinde gerçekleştirilen MSN
görüşmesinde özetle:
Cumhur ERDİN'in eşinin kaza yaptığını anlattığı, Ümit SAYIN'm da "bu tip kazalar
planlanabilir de" dediği, Cumhur ERDİN'in "kafam cok karisik bilemiyorum eğer benim
yuzumdense aileme zarar vermelerini anlamiyorum" dediği, Ümit SAYIN'm "biz örgütlenmek
zorundayiz, cunku bu devlet bizimle ugrasir ben de biliyorsun diyarbakira olmayan bir
mecburi hizmetle kafkanin romanlarindaki gibi sürülmüştüm" dediği, Cumhur ERDİN'in "ben
sukadarini söyleyeyim eğer bu olayda kasit bulursam hesabini kanli sorarim" dediği, Ümit
SAYIN'm "cunku bunlar uyari olabilir, bize de öyle, cunku fetullahla
ugrasiyoruz, orgutlu değiliz ve yanliziz" "...bizim gizli örgütlenmemiş olmamiz fetullah
bizden 20 yil ilerde" dediği, Cumhur ERDİN'in "simdi isin ozu su emperyalizmin planlari
sonderece sistemli ve bilimsel verilere göre yapilmaktadir. kullandigi yerli argumanlarin
belirlenmesi onlarin surec içerisinde oynayacaklari rollerin dagilimi neyi ne zaman yapmalari
gerekliliği hep bir calismanin urunudur, karsi calisma propaganda ve ajitasyonla bu
oluşumlarla mücadele mumkun olabilir" dediği, Ümit SAYIN'm "AMA ORGUTLU GİZLİ
VE FİKİR ÜRETEN BİR GRUBA İHTİYACİMİZ VAR" dediği, Cumhur ERDİN'in "bu da
siyasi bir yapida orgutlenmekten geçer, cunku halkin desteği olmadan hic bir amaç ve e"
"ereğe ulasilamaz" dediği, Ümit SAYIN'm "tamam ama teori ve fikir üretici bir gruba ve ayni
feto gibi istihbarat orgutu misali calisacak gruba ihtiyaç var." "bunlari yapmak için bir parti
olabilir ama partinin yanisira gizli örgütlenme şart" dediği, Cumhur ERDİN'in "AYRİCA HİC
KİVİRMAYA GEREK YOK TABİİ Kİ İSTİHBARAT BİRİMLERİ VE SİLAHLİ MİLİTAN
KADROLARİ OLMALİDİR. MEVCUTTA BU UNSURLARDA VAR" "onlari bir araya
getirmek daha kolay oluyor" dediği,Ümit SAYIN'ın "ozankayanin mesajini ve ona yanitlari
aidin mi ktb'den adam sosyalist ve ateistlere demokrasi dusmani diye küfrediyor, mutlaka ip
veya sizin kanattan yanit yazilmasi lazim" "SÖYLEDİĞİN GİBİ SİLAHLİ VE İSTİHBARAT
KADROLARİNİN KOMPARTMAN USULÜ ÇALİŞMASİ LAZİM" dediği, Cumhur
ERDİN'in "benim geçmişimde dev yol dev gene deneyimi var. silahli birlikler oluşturmak
sanildigi kadar zor bir is değil, buna hazir deneyimli insanlar var. bu is en kolay yanı. asil
önemli olan halka sorunlari ve cozumlari anlatacak vizyona cikartilacak kadrolarin tasbiti"
dediği
Ümit SAYIN'm "örgütlenme konularini karsilikli konuşmak gerekli, ama bu son ktb
mesajlari ortaligi cok karistirdi sanirim" "halkin nasil bizim yanimiza çekileceğini
konuşmuştuk bu salon ataturkculugu ile olmaz, halk net bir eylem bekliyor" dediği,
Cumhur ERDİN'in "simdi bu hafta yapilan toplantida yailmasi gerekenleri basliklar
halinde belirledik önce bir bildiri kaleme aliyoruz. insanlar neyi amacladigimizi bu bildiri
sayesinde öğrenecekler, daha sonra kati ve disipliner bir tuzuk calismasi yapacagiz daha
sonratoplumsal sorunlarin cozumlarini üretmek için bilim kurullari olusturacagiz her kes
uzmani olduğu alanda görevlendirilecek, benim kinin ne olduğunu" dediği, Ümit SAYIN'm
"kimler var, bunlari RADİKOYA da yaziver." Dediği, Cumhur ERDİN'in "sina aksin, attila
erden HBV KTD gen bask, serdar kozludere ATO pratisyen hek. sakir keçeli avukat add eski
yon, suphi gursoytrak add baskani, hakan reyhan ulusal dergisi sahibi, a. baser kafaoglu
iktisatei, 68 liler birliği yöneticileri, prof M.S. KIGEM, Prof. K.B., Ilter Er... KIGEM, Ahmet
Gokdalay inşaat muh odasi kemalist, Cemal Artuz ins Muh od. sosyalist, cezmi varol Enerji
yapi yol sen" dediği, Ümit SAYIN'm "tamam cok iyi isimler, bu yapilanmayi ve tuzugunu ve
diğer belgeleri ktbye mutlaka göndermelisin" dediği, Cumhur ERDİN'in "bu oluşumu KTB de
aciklamak için daha cok var. ancak tabiiki sende bu isin içinde olacaksin. buna biraz da
mecbursun" dediği,
01.04.2002 tarihinde gerçekleştirilen MSN görüşmesinde özetle;.
Ümit SAYIN'm "tek cikaryol ordunun bir kurucu meclis kurmasi, neden gecikiyorlar
anlamiyorum" Yusuf Rıza GÜNAYDIN'm (RADKEM) "bu aytule,burcine korga paranin
ucunu göster senin köpeğin olurlar" dediği, Ümit SAYIN'm "turkan saylan ve cev de öyle"
dediği, Yusuf Rıza GÜNAYDIN'm (RADKEM) "bence ordu bir darbe yapacak ama ben
darbeye kesinlikle karsiyim" dediği, Ümit SAYIN'ın "ktbnin beşgenlerinde kimse yönetici
olmayacak" "birimiz hepimiz hepimiz birimiz için" "zeki beyinlere hitap etmesini ve beyin
yikamasini sağlamak lazim, bunu da nasil iyi yapabileceğimi biliyorsun."dediği, Yusuf Rıza
GÜNAYDIN'm (RADKEM) "herkes özverili ve sağlam olmak zorunda" dediği,
Ümit SAYIN'm "abi uc kişi bulmamiz lazim" "ikisi bizi satacak da olsa" "ilk beşgen
istanbulda 2002 yilinda calismalarina başlayacak",-dediği, Yusuf Rıza GÜNAYDIN'm
(RADKEM) "bulalim ama bir plan yapalım" neyi ne" /aman aciklayip ne zaman
aciklamayacagimzi konusunda" "cunku biz adama güvenip aciliyoruz" "sonra uçup gidiyor"
dediği, Ümit SAYIN'in "benim vakte ve bilgilerimi ve kafamdakileri kagida dökmeye
ihtiyacim var. buradayken imkansiz, köle gibi kullaniliyorum" dediği,

25.11.2000 tarihinde gerçekleştirilen MSN görüşmesinde özetle:

(xyz)Ümit SAYIN'm "selam pusula" dediği, yavuz'un "hablemitkaçkezmit" dediği,


görüşmenin ilerleyen bölümlerinde yavuz'un "derin devlet yazını okuyordum şu an 4.-5.
sayfalara kadar gelebildim" dediği ve bilgisayar harf karakterlerinden ve bilgisayar
özelliklerinden bahsettikleri, yavuz'un " derin devlet yazma bakmaya başladım" dediği,
(xyz)Ümit SAYIN'm "kemalizmle ilgili bir yazi vardi, o daha önemli." Dediği, yavuz'un
"özgeçmişini okudum öncelikle" "yaşını bilmesem seni 60 yaşında sanarım" dediği,
(xyz)Ümit SAYIN'm "cok ilgine hablemit de bana ayni şeyi söyledi" "daha
yayinlanmamis cok fazla sey var" dediği, yavuz'un "ben 46 yım senin yapdıklarınm %50
sini yapamadım" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "böyle bir sey soz konusu değil, sadece
alanlarimiz ve vakit bulma imkanlarimiz farkli" "...zaten bahsettiğimi gruplarin olusmasi bu
fikir aktivitesi ve üretimi kin şart" "...yani birbirimize ne kadar güvenir ve acilirsak o kadar
samimi ve yakin oluruz, yani bu yeni is omur boyu sürecek bir is" "...add'nin 24 saat hatim
indirir gibi, Nutugu okutmasi ve mitin veya diğer kuruluslarin onlara destek olamamasi,
hablemitle dun konuştum, ktb'nin pentagon mesajindan sonra PENTAGONUN ANDIC'I diye
bir yazi yazmaya baslamis." "bir yerlerden bilgiler almis" "bu hafta içinde az mesaj yollayalim,
ben almanya ve avusturya add'nin mesajlarini göndereceğim" "turkiye add, fetullah davasina
mudahil olarak katilmadi, halbuki cev, eydd ve hablemit katildi" dediği, yavuz'un "türkiye add
izmir şubesinde sadece para kavgası olduğunu öğrendikden sonra soğudum" dediği,
xyz Ümit SAYIN'm " ataturkeu derneklerin içini bosalttilar" "ideolojiyi de bosalttilar. su anda
alti oktan hic birisi devlet yapisinda yok, bir sözde cumhuriyeteilirk var. laiklik bence yok,
devletçilik hakgetire, halkcilik cumburlop, devrimcilik zaten yokedildi, ulusalcilik kebap...
yani hic biri yok" dediği, Yavuz'un "1987 de almanyadan dönünce ilk işlerimden biri add
izmir şubesine gitmek oldu. toplam sayı 10 filandı. Eski baro başkanı ( özturanlı) az
kalsın bi ara dövecekdi beni. Binaları yokdu. Avukatlık bürosuna gittim. Orası irtibat
yeriydi o zamanlar. Kendimi tanıttım. Almanyadan yeni geldiğimi söyledim. Derneğe üye
olmak istediğimi bildirdim ve tüzüğü istedim. TABU NE TUZUGU DİYE SORDU. Önce
okumam lazım sizler kimlersiniz gibi. SEN KİM OLUYORSUNDA BİZDEN ŞÜPHE
EDİYORSUN." dediği, xyz Ümit SAYIN'm "iyi de bir dakika tuzugu okumak en tabii hakkin
tuzuk anayasadir ve tuzuksuz hic bir sey olmaz." dediği, yavuz'un "Birkaç isim sordu
tanırmısın diye." "Almanyada bulundum tanımam diyince DAHA KEMALISTLIĞI VE
KEMALISTLERI BILMIYOO DEFOLL BURADAN DİYE KOVALADI ÖNCE. Ben
koltuğa iyice gömüldüm kalkmadım." Dediği, xyz Ümit SAYIN'm "Bu usutukler addyi iyice
işgal ettiler." dediği, Yavuz'un "Sakin olun dedim. Ben kemalistliği bilmiyorsam buraya
öğrenmeye geldim. Eğer öğrenipde gelirsem yanlış öğrewtirler sizin göreviniz dedim. Anlaştık
sonunda özür diledi. Şimdi orada binlerce üye VE SADECE PARA KAVGASI."
dediği, Xyz Ümit SAYIN'm " Benim de basima YEKTA GUNGOR ÖZDEN ile komik şeyler
geldi. Onlara fedex ile yolladigim 100 dolarlik çeki ve uye olma isteğimi ve makalelerimi
kaybettiler ve beni uye yapmadilar. Bir de baktim ki 2 yil önce gönderdiğim cek bozulmuş.
Yahu ne oldu diye mail yazdim, niye çeki 2 yil sonra bozdunuz. Dediler ki, biz sizi uye
yapmistik, falanca numarali uyemissiniz... iki yildir uyeymisim yalana bak. O nedenle aidat
çekini yerf bozmuşlar. Yekta ile konuştum telefonda adam ASA"dan hudai yavalarin
adarafbeni bilim ütopya'da yaziyor diye isçi
partili sandi herhalde." dediği, Yavuz'un " Evet bende kimlik iki yıl süre gibi bi zamanda
ancak üye olabildim. Her soruşumda yeni bi üyelik formu doldurdum." dediği, xyz Ümit
SAYIN'm "...herkesi ajan gibi bakiyorlar ama içlerindeki adamlarin cogu kalitesiz. Yani
addlerin kurucularindan Avukat HAYRI BALTA ile görüşüyoruz, korkunç durum, ANIL
CECEN de kuruculardan ama hepsi tasviye edilmiş durumda. Hablemit diyor ki su andaki
bastaki avukat tam bir koy avukati ve seviyesiz bir herifmis." "Bende tuzuk var, tüzükte
yaziyor, ama zaten bazilari olduruldu." "sonuçta chplilerin mahalle kahvesi gibi Add'ler."
dediği,

(BURADA OTURUMA ARA VERİYORLAR)

xyz Ümit SAYIN'm "Ben bu hafta adres arttirimi ile ugrasacagim. değişik yerlerden adresler
bulmak iazim. tamam onlari hemen save et değişik liste isimleri ile. olur tabii" "Günde 50 tane
ekleyebiliyoruz." Ama ben önümüzdeki hafta bildiri hazirliyorum. önümüzdeki cumartesi los
angeles'a uçuyoruz, yani 15 gun sonra tekrar görüşebiliriz." Yavuz'un "Ben teker teker
konuşup sormamız lazım sandım . böyle bir bilgilendirme ağı var mail almak istemlisin gibi."
dediği, xyz Ümit SAYIN'm "HAYIR BİZ HERKESİ RIZASININ HARİCİNDE UYE
YAPIYORUZ, İSTEYEN ÇIKIYOR. Ama cikan az oluyor. Önümüzdeki hafta da cok
yoğunum bildiri hazirlamak için. "Sistemimiz su, genelde askeri, üniversite, devlet kurulusu
maillerini aliyoruz (sagci olmamasina calisiyoruz) hic sormadan herkesi uye yapiyoruz.
sürekli bize siz kimsiniz diye soruyorlar ama yanit vermiyoruz, milliyet, hürriyet, cumhuriyet
yazarlarinin tumu var. Ama http://www.temizturkiyem.com sayfasina girersen bizim pek cok
mesajimizi sayfalarina koyduklarini görürsün, ayrica başka siteler de koyuyor, ve KTB'NIN
impakti hic beklemediğimiz kadar artti. biz yavaş yavaş büyümeyi planliyorduk, bu haber
listesi sürerken, web sitelerini ve teorik kisimlari yazacaktik ama öyle olmadi Ktb mesajlari
cok ilgi çekti, bir de mit amca mitos amca bizle cok ilgilendi daha önce benzer şeyi turkish
forum yapiyor ama soğuk, ideolojik etkisi olmayan sadece ermeni konusuyla ilgili sözde
vatansever bir suru mail yolluyordu. Zaten bir kac tane kemalist manifesto yazmak planimiz
dahilinde bu da onun on hazirligi. Bakiyorum, bence konyaya atom bombasi atip dev bir çukur
olusturmali acik cezaevi yerin. Elimde nükleer planlar var istersen yollayabilirim. Saka
yapmiyorum calisacak vaktim yok. Atom bombasinin bastan tamamen insasi ama cdye çekip
yollamam İazim ingilizce yanliz. Ayrica c-4 ve bilumum patlayicilarin yöntemleri bunlari
radikoya cd olarak çektim ona yollayacagim, ama askere gitti birden bire. Mutfakta patlayici
yapimlari falan. IC SAVAŞTA BU KONUDA COK BİLGİMİZ OLMASI LAZIM. Mustafa
kemal nutukta okursan, gençlik yillarindan beri tek şeyle ilgilendi, nasil gerilla savasi yaparim
ama Talat ve Enver pasalarin salak tutumlari sonucu gerilla savasina gerek kalmadi." dediği, "
Yavuz'un " Şimdiki şartlar çok değişdi" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "Pkk 1978de DİKMENDE
uc kişi tarafından kuruldu. Eylemlerine 1984'de basladi, eğer Çiller veya Erbakan basta
kalsaydi, apo yakalanmiyacakti. Demirel de apoyu korudu. Aslinda Pkkyi Mit kurdu, ktbyi mit
kuramiyor ve kuramiyacak. o nedenle ciddi bir sorun var. Uğur MUMCU iki nedenden
olduruldu. Birincisi Aponun Mite kayitli olduğunu ispatladigi için. ikincisi devletin Apoya
silah sagladigini öğrendiği için." "Yani devlet ve susurluk çetesi ve diğer çeteler bu isten
korkunç paralar kazandilar." dediği,
xyz Ümit SAYIN'm "...Uyuşturucu bagimliligini tamamen ortadan kaldiran bir yöntem
bulmuştuk. Basinda cok abartildi. Bucak vardı bi tane şu milletvekili. Bence oda en büyük
uyuşturucu babalarından. Sonra ben mafya hükümeti tarafından diyarbakira sürüldüm. Bucak
buyuk baba, uyu^uftföttnten, en babasi. TBMM'DEKI milletvekillerinin yüzde sekseni
mafyanin adatffi, -boyl#Jpteclis olur mu?" ".... çiller

.K « / ff %\ °*k ı'

M' t'

r\
bizzat mehmet ayar ve eymurle birlikte uyuşturucu ticaretine ve global uyuşturucu ticaretine
girmişti. Sonuçta TBMM'nin %80'i mafyanin adami, tabii seriatcilari da katiyorum. MHP
zaten basli basina mafya. Neden patlayicilarla bu kadar ilgilendiğimi simdi anliyabiliyor
musun. Atom bombasi imal etmek gerekli plütonyumu bulduktan sonra zor değil.... MHP,
tamamen GLADYONUN TC'DEKI mafya koludur." "...ama gerilla savasinda en önemli sey
tahribattir, geniş capli tahribat. Bunun için bir başka yöntem de füzeler yani evde yapilan
minik füzeler var, bunlari imal etmek biraz daha zor. imal kitaplari falan o verdiğim adresde
var." dediği, Yavuz'un "Senin dediğin çokk büyük bir proje . yani apaçık gerille savaşı olması."
dediği, xyz Ümit SAYIN'm "Ama hepsi kin mutlaka patlayici kimyasini cok iyi bilmeye
ihtiyacin var. Yani is yeraltinda patlayici ve silah imal edebilmeye geliyor ve de gerektiğinde
satmak icn uyarici, ama uyuşturucu isine ideolojik olarak girmemek lazim." dediği, Yavuz'un
"Diyelimki iç savaş sinyalleri geldi. Gerisini nasıl canlandırıyorsun ?" dediği, xyz Ümit
SAYIN'm "IC SAVAŞ SINYALLARI ZATEN VAR." dediği, Yavuz'un "12 ye 5 kala dan
bahsediyom." dediği, xyz Ümit SAYIN'm "Ic savaş hazir yakîasik 70 bin hizbullah militani su
anda turkiye'de sinmiş. Sivil olarak en orgutlu guruba bir anda binlerce kişi katilacaktir. Ordu
ikiye bölünebilir en buyuk sorun o eğer hizbullacilar gibi bizde kompartman usulü
örgütlenirsek yapacak başka şeyleri yok." dediği, Yavuz'un "Ben sanırın evden alınan ilk
lerden olurum" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "CYDD ve ADDLER mi kurtaracak o zaman."
dediği, Yavuz'un "Pompalı tüfeğimi evde ve büromda tabancamı hazırladım bile" dediği, xyz
Ümit SAYIN'm "Hayir, ic savaş önce bir bölgede baslar birden buyuk şehirlere geçmez ayni
PKK savasi gibi. Buyuk şehirlerde sadece mahalle catismalari olur. Yani eğer orduyu ele
geciremezlerse ani birden tepeden darbe yapamazlar. O donemde ADD mi , CYDD mi
KUVAYI milliye gruplarini oluşturacak gülerim buna, daha teorik alt planlari yok. Öyle
olmaliyiz ki, teorik alt plan ayni Marksin veya Lenin'in ki gibi 100 sonrasina intikal
edebilmeli. Gerçi onlar saçmaladılar cok, yani bilimsel düşünemediler. Yani sonuçta ic savaş
sinyalleri gelince." dediği, Yavuz'un "Bu sebebten diyom en tepeden aşağı doğru." "ne kadar
giderse o kadar organizeleri bozulur iki başlılık başlar aralarında" dediği, xyz Ümit SAYIN'm
"...Osmanli kulturu tuklugu mahveden igrenc bir kültürdür. Savunulacak hic bir yani yok."
dediği, Yavuz'un "Osmanlı kültürü arap kültürüdür. Türk kültürü değil, islam kültürüdür.
Soysuzların kültürü." dediği, xyz Ümit SAYIN'm "ilhan arselin arap milliyetcilgi ve Türkler
isimli kitabini okumalisin., evet soysuzlarin kulturu, aptal dinleri ile bizi mahvettiler, ilhan
arsel de aslin bizim içimizde sayilir yani ktbnin. Kendisi ile haberleşiyoruz. ORTAM HAZIR
OLUNCA YERİNİ ALACAK. Ama ne yazik ki cok yasli, 80'i askin. Ankarya gidince onun
avukati ile görüşmelisin addnin kurucusu HAYRI BALTA. Ben biraz sonra hayri baltayi
arayacagim telefonunu yaz. 312- 255 92 21." Dediği,

xyz Ümit SAYIN'm "...MHP cok tehlikeli , Mit'ten de tehlikeli. Bu arada subaylar kanalında
zayifiz. KTB'NIN subaylarin özel maillerine yayin yapabilmesi lazim. Radiko bir ev baykuşu
idi, belki sen biraz bu konuda birsey yapabilirsin. Ankaraya gidersen hayri baltayi da ziyaret
edip gecmis olsun diyebilir misin. Kemalist Turkbirlik adina."
Dediği

xyz Ümit SAYIN'm, " Cemal KUTAY sahte ATATÜRKÇÜ ayni TOKTAMIS ATEŞ
gibi. Adam ilimli islanıin olusmasina ve ilimli islamci Ataturkizmin gelişmesine en fazla
yardimci olan adam. Cemal KUTAY'IN Ataturkle ilgili yazdiklari ve söylemi tamamen
kemalizmi distorsyona uğratmak hedefi iasîr ( tabii bu tv'deki konuşmalarda cikmaz). Evren
ya da Toktanıis Ateş ataturkculugunden farkli değildir. Temelde
Ataturkun İslama karsi olmadigini, isiami savunduğunu falan söyler, ayrica kemalizmin
devrimcilik, devletçilik ve halkciîik oklarinin da tirpanlanmasi gerektiğini savunur, özde
demokrat partilidir. Ama bunlari ulu orta ifade etmez. Ayni abant bildirisinde sunduklari gibi,
herseyi yamultarak ifade eder. Tabii konuşurken Ataturku över, Adnan Oktar ve Harun YAHYA
da Ataturku ovuyor övmek veya sunu dedi söyle yapti demek bir sey ifade etmez. Bu adam
karsi devrimci derin devletin ideologlarindandir. Yani kemalist devrimin yontulmasi ve farkli
algilanmasi için cok caba sarfetmistir. Özellikle ilhan SELÇUK onu cok eleştirir." dediği,
Yavuz'un "Kemalistlist düşüncenin temel taşı olarak beynin din tarafından ırzma
geçilmemiş olması gerçeğini apaçık anlatmalımı" dediği, xyz Ümit SAYIN'm
"Çekirdek grubu besinci derecedekiler anlatmali ama herkes birden kabul etmeyebilir.
Birinci derece calismalarinda bu konu islenmeli. Besinci dereceye cikabilen kişilere bu
aciklanmali. Besinci dereceye cikabilmek için..." dediği, Yavuz'un "Şu anda Türk milletini
Atatürk den koparmak için en büyük koz din olayı değilmi" dediği, xyz Ümit SAYIN'm
"Ama gerçekleri de saptiramayiz ki Atatürk ateistti, Perincek'in Kemalist Devrim II isimli
kitabini okursan el yazmalari ile dini nasil sorguladigini Görürüsün" "Yani evet Kemalism
dinsiz ve ateist bir ideolojidir. Ama bunu yeni gelen birisine ve orgutun yeni elemanlarina
anlatmak zor. Bunu ancak beyin yikayarak ve evrimlestirerek anlatabilirsin, cunku insanlarin
ic psikolojik akardengelerini birden yikamazsin bu nedenle birinci derecede islenecek
konulardan bazilari ilhan ARSEL'IN kitaplari" xyz Ümit SAYIN'm "Besinci dereceye cikan
birisi ise en az bes yildir grup içinde olduğu için hic bir sorunu kalmayacaktir. Böylece
gelişmeyi besin katlari olarak sağlayabiliriz." dediği, Yavuz'un "Zaten Kemalistliğin temel
taşları. Fakat ortalama eğitim seviyesi 5 yıl olan ve beyni din tarafından ırzına
geçilmiş bir topluma bu şekilde açıklanırsa silah geri teper." dediği, xyz Ümit SAYIN'm
"Cok haklisin, o nedenle zaten gizli toplantilar ve gizli örgütlenmeler içinde buya pilacak.
Başka çare yok, cunku Atatürk muslumandir ve kemalizm islam! hoşgörülü bir din olarak
kabul eder dersen orda is biter. Cunku islamin ozunde ne demokrasi ne de laiklik vardir. ilhan
arsel'in teokratik devlet anlayisindan demokratik devlet anlayisina kitabina bakarbilirsin, tabii
kemalizmden bahsederken bu konuyu es geçmek lazim, yani bu konuya girmemek lazim,
herkesin kendine aittir din ve inanç demek lazim." dediği, Yavuz'un" Din olayını hiç
karıştırmayıp olayı türk ulusunun bütünlüğü üzerine kurmak." dediği, xyz Ümit SAYIN'm
"Evet tamamen haklisin, ama ben orgutun temel ideolojisinden bahsediyorum."
Dediği, yavuz'un "toplumumuzda türklük ile islamı konuşurken ayırırca" "karşıdaki
anında kemalist olabiliyor" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "tamam ayni paraleldeyiz, zaten ilk
yaklaşana bu şekilde kemalismin ateism olduğunu söylersen kacirirsin, ama orgut içinde kişiyi
pişirebilirsin" dediği, yavuz'un "öncelikle biz iç gurup bazı konularda kesinlikle dil
birliği yapmalıyız" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "ama bizi ilgilendiren gruplara alacagimiz
kişiler değil mi biz dis dünyaya uzun sure kapaliyiz" "zaten gruplara alinacak kişiler için bir
test oluşturuyorum, kisilk testi gibi bir de anket var" dediği, yavuz'un "evet fakat aşama
aşama değilmi. öncelikle hazır kemalist düşünen tarafları elde etmeliyiz" dediği, xyz Ümit
SAYIN'm "sonuçta bize eğilimli kişiler gelecek dindar kişiler değil, yani biz bir parti değiliz ki
oy toplamak için lastikli konusalim" dediği, yavuz'un "elde hazır helva varken neden" dediği,
xyz Ümit SAYIN'm "evet hazir helvayi kullanalim önce, daha da eğitilebilirler" dediği,
yavuz'un "yani öncelikle onları bir çatı altına" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "sonuçta eric
hoffer'in kesin inanclilar isimli kitabında dedikleri gibi bazi kesin idealler adim adim derece
terfilerinde verilebilir" "törensellik de beyin yikama için önemli" dediği, yavuz'un "atatürkün
ulusçuluk kavramı en etkileyici başlangıç" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "ayrica her
gruptaki kişinin diğer kişileri koruması koliamasi birimiz hepimiz hepimiz
birimiz için" "evet temelde zaten alti ok ve kemalist ideoliji törende olacak" "hic bir masonik
tören ornegi okudun mu" "masonik törende söylenenler bos allogorik, efsanevi laflardir"
"bizimkinde anlamlı laflar olacak, hedefi belli, ayagi yere basan ama derinliği de olan" dediği,
yavuz'un "geçenlerde gelen eski istihbaratçı tanıdığımla konuştum" dediği, xyz Ümit
SAYIN'm "hangi istihbarat" diye sorduğu, yavuz'un "kimidi yaw şu kitabın yazarı" "bi
yazardan bahsettik" "lozan anlaşması" "lozan anlaşması kitabı yazarı" dediği, xyz Ümit
SAYIN'm "demirtas ceyhun mu" dediği, yavuz'un "izmir 9 eylülde" "prof." "adı dilimin
ucunda" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "istihbaratci dostun ne dedi" dediği, yavuz'un "dediki oda
mason olmuş" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "tamam anladim kim olduğunu" dediği, yavuz'un
"geçenklerde izlemiş onu masonların toplantısında" "bana istersen senide götüreyim dedi"
dediği, xyz Ümit SAYIN'm "masonluğu ust düzey masonlarindan cok daha iyi inceledim
zaten on yildir iclerindeyim. ayrica abd, hollanda ve ingilterede masonik toplantilara katildim.
masonluk ideoloji olarak kotu bir sey değil, ama turkiye'de uckagitcilarin elinde" "zaten
aydinlanma felsefesini, fransiz ihtilalini, amerikan ihtilalini yaratan masonik ilkelerdir, ama"
"artik masonluğun misyonu bitti." "nasil götürebilir, mason olmayan toplantilara giremez ki"
dediği, yavuz'un "bir kere gidip görecem töreni" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "giremezsin"
"mumkun değil"
"o zaman o masonluğu bilmiyor" "masonluğa tekris edilmeyen hic kimse loca toplantisina
giremez" "tekris=inisasyon" "mason aileleri teno blans denen yemeli toplantilara katilirlar,
babasi falan mason sa" "ama masonluk cok abartiliyor, sanki bir sey yapiyorlarmis, cok derin
felsefi isler yapiyorlarmis gibi gösteriliyor" "palavra hepsi, artik eskidi bunlar, bitti, misyonu
bitti, 100 yil önce" "ama etkili, insanlari yontulmuş bir tas haline getitiyor" "yani yontulmuş
tas terimi vardir. ham tasi yontmak." "aslinda demek istedikleri seni istedikleri gibi
sekilleyebilmek beynini yikamak" "ama benzer yöntemleri biz de kullanacagiz, hem de
mantıki bir biçimde" "1000 yil önceki efsaneleri tiyatro oynayarak değil" dediği, yavuz'un
"nasıl canlandırıyorsun kafanda bi şekil varım" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "temel sema
zihninde canlandi herhalde" "evet var. bazi kisimlarini yazdim" "bitirince bir 6 ay sonra hem
radikoya hem de sana yollayacagim. bu arada hablemiti tartmamiz lazim" "masonlari
kesinlikle aramiza almamiz mumkun değil, cunku bizi satarlar" "onu tuzuge de koyacagim"
"asil ilhan arselle yapmayi dusundugumuz yeni bir proje yeni anayasa yazimi" "ktb'nin bu
calismasi uzun vakit alacak ama" "bir de su ilke cok önemli," dediği, yavuz'un "senin yazdığın
makalelerde" "hangi ilke ?" diye sorduğu, xyz Ümit SAYIN'm "çekirdek grupta herkes altinci
derecede, bu bastan verilen bir sey ve kimse kimseden ustun değil yani bas yok. hepimiz
birimiz birimiz hepimiz içiniz" "bes derece yeterli sanirim, orgut içinde" "yani sinirsiz bir
eşitlik var çekirdek grupta o nedenle cok sağlam on kişi bulmamiz lazim" dediği, yavuz'un
"çekirdek gurup sayısı sınırlımı" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "ilk kuruluşta sinirli, ama daha
sonra bes dereceyi gecen kişi buyuk grubun karari (buna buyuk beşgen diyelim) ile altinci
dereceye geçebilir." "yedinci dereceye kimse geçemez" dediği, yavuz'un "tamamen bizim
kafada istanbulda arkadaşım var ." "onunla zamanında" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "yedinci
derecede mustafa kemal ve dünya aydinlanmasina hizmet etmiş ama yasamayan insanlar var"
"ancak olunce yedinci dereceye geçilir" "evet arkadasin cok güvenilir mi" dediği, yavuz'un
"türkiyedeki en güvendiklerimden ama zaman ayırırım bakacaz" "onunla bi zamanlar
konuşduk" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "ateist ve koyu kemalist olmasi önemli" dediği,
yavuz'un "bi gurup kuralım diye" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "hablemit'i tartmayi sana
birakiyorum" dediği, yavuz'un "bi oda hazırlamamız lazjm.^ ve her ay orada atatürkün manevi
huzurunda bağımlılık yemini etmemiz laz-jrfitif dedjgt^yz Ümit SAYIN'm "evet bizim törene
cok yaklasmis" dediği, yavuz'un "evlîg' "ateist"?dgoiği, xyz Ümit SAYIN'm

"zaten bahsettiğim törensellikte su ogeler var" "bir kez şayi bes kişi, yani herkesin evinde bes kişi
bir araya gelir, buna beşgen diyelim" "bir ceisit loca veya hücre." "her derecenin töreni ayri" "bir
kişi kapinin omınde oturuyor, koruyucu ve kayitlari tutuyor." "ortada bir masa var" "masanin
üzerinde turk bayragi, ktb anayasasi, ataturkun resmi, iki mum ve bir hançer" "hepsi sembolik
anlamlari aciklanacak" "kişiler kuzey güney doğu bati doğrultusunda oturuyorlar" "ve tören
basliyor." "birinci derece töreninin metnini sizlere göndereceğim, masonik veya diğer mistik ogeler
biraz var ama bu sadece beyin yikamak ve insanlar! ortama hazirlamak ve disiplin için" "yoksa
birisi yatağa uzanir birisi ayaklarini tvye uzatmis şekilde toplanti yapilamaz." "bu toplanti yöntemi
yani öncelikle birinci derece toplanti yöntemi hizla topluma yayilir eğer alt teorik yapi yi
hazirlanirsa." "aksiyom ve hedef kemalist devrimi tamamlamak" "butun ilkeler amaçlar metinlerde
olacak ve tören yaklasik 1-1.5 saat sürecek" "neyse bunlari konuşuruz, benim yazilardan
bahsediyordun" dediği, yavuz'un "bu hususda bişeyleri net olarak yazıya dökünce bi
inceleme için gönderirsin, yazdığm makalelerden şunları okumak! isterdim" dediği,
xyz Ümit SAYIN'm "hablemiti tartmak sana kaldi hablemitin kac kez mit olduğuna sen karar
vereceksin" dediği, yavuz'un "bu arada elşimde büroya geldi yemek getirdi yedim" dediği, xyz
Ümit SAYIN'm "esin de katilir mi bize, yasemin bizle kendisine selam söylüyoruz" dediği,
yavuz'un "1) matematikde cisimlere ...." dediği, xyz Ümit SAYIN'm "topolijiyi mi diyorsun"
dediği, yavuz'un "8. sayfada" "bilimsel makaleler" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "tamam anladim
onlarin bazilari dosya olarak var, bazilarini basili yollayacagim sana" dediği, yavuz'un "yazıyom
hangileri öncelikle" "2) nörobilim ruhu" "3)dördüncü boyut ve ötesi" dediği, xyz Ümit SAYIN'm
"dördüncü boyutla ilgili bir kac makele var" dediği, yavuz'un "4)schrodingerin kedisi tekirmiydi"
"5)zaman yolculuğu" "6)istihbarat örg." dediği, xyz Ümit SAYIN'm "istersen bende olan tum
yazilari sana yollayayim, olmayanlari da dosya halinde yollarim" dediği, yavuz'un "en iyisi sen
bana hangileri dosyada bi liste göndersen" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "söyle diyeyim 1995
öncesi yazilarin hepsi dosyada" "ondan sonrakileri printout" "ya da dosya da var" "tamam hepsini
yolluyorum" "ishtihabarat örgütleri ile iligil tum yazilari yolluyorum ayrica istersen byuk ağabey
sendromu ile ilgili yazi. schrodinger'in kedisi kuantum fiziği ile ilgili bir yazi" "zihninde törenler
ve grup fikri berraklasti mi" "pratik olmak ve bir virüs gibi topluma yayilarak ayni magnetin"
"buna her törende yapilan konuşma da dahil" "yani temel amaç fikirsel calismalari arttirmak"
"önce teori ve beyin" "ayni magnetin minik demir parcaciklarini kuzey güney yönünde
çevirebildiği gibi, zihinleri ayni paralelde çevirip sekillemek.." dediği, yavuz'un "1-1.5 saat sadece
törenmi yoksa toplam toplantı süresi mi." dediği, xyz Ümit SAYIN'm "sonunda herkesin şarap
içmesi zorunlu" "toplanti herkesin bir bardak şarap içmesi ilebitiyor, nedeni içimize dindar
kişilerin sizmasini önlemek" "yani şarap icemeyen bir kişinin girmesini önlemek, cin, vodka veya
raki değil, şarap kani sembolize ettiği için daha etkili." Dediği, yavuz'un "rakı olsun atatürke
yakışır hemde" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "yoksa is civitir" "sonra oturup raki leblebi yemek
mumkun" "yani şarabin torensel bir yonu var, kirmizi şarabin" "masonlar tum toplantılardan sonra
raki içer, asagidaki lokantada" "bu konuda ilhami soysalin masonlarla ilgili kitabini okumalisin"
dediği, yavuz'un "ben derimki bizim yapacağımız tören hiçbir törene çağrışım yapmamalı heleki
mason törenlerine .bunun ilerde silah olarak kullanırlar, bizim törenin askeri yönü ağırlıklı olmalı
ve kemalist kokusu olmalı" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "yani törenin pratik olmasi lazim, mason
locasina ihtiyaca yok, ama her toplantinin tutanaklari olacak tabii ki" "mason töreni gibi
olmayacak ki" "mason törenleri saçma sapan," dediği, yavuz'un "çağrışım yapmamalı" dediği, xyz
Ümit SAYIN'm "ama herkes istedikten sonra herseyi birbiri ile cagristirir" dediği, yavuz'un
"yepyeni nişevler sen bulursun" dediği, xyz Ümit
SAYIN'm "askeri yonu agirlikli tabii ki zaten olayin tumu militarist bir tören, kemalist
devrimle basüyor kemalist devrimle bitiyor, ülkenin bütünlüğünün korumasindan ve
ataturkun bursa nutkundan bahsediyor, tabii ki militarist" dediği, yavuz'un "ama tören
olayının ana hedefini anladım . burada katılıyom sana" dediği, xyz Ümit SAYIN'm
"ama tören klişe törenine de benzetilir, mevlut törenine de yani isteyen istediği yöne
çekebilir, mason örneğini su nedenle verdim, onlarin nasil beyin yikadigini biliyorum"
"yani törenin amaci yeni gelen 4 kişinin beynini yikamak" "her dereceye gecen kişi yeni
bir beşgen kurmak zorunda" "sonuçta besin ust katlari olarak çoğalacak." "dereceye
gecis verilen esere katkiya göre, 6 ay ile bir yil arasinda olabilir." "ama genelde piramit
usulü en uygunu" "ayrica masonlar gibi birbirni tutma ve birbirine destek olma olayi da
isin kinde olmali" "yani virüs gibi ürememiz gerekli bir 5-7 yil içinde" "ddetaylarini
yazdim, halen yaziyorum" "aklina yatiyor mu" dediği, yavuz'un "evet" dediği, xyz Ümit
SAYIN'm "baslangic ve ilk iki yil zor gelişecek ama ondan sonra hizla büyüyecek"
"pratik yonu ev toplantilari" dediği, yavuz'un "heleki iç savaş olasılığını düşününce"
dediği, xyz Ümit SAYIN'm "hedef 2015-2020" "yani yirmi yil içinde heryeri sarmak"
"gizli olarak" "bunun yan kuruluslari tabii ki olabilir" "ama cyddyi gordum, bir teorik
alt plan yok, hic bir sistem yok, turkan saylan öldükten sonra gumm" "dernek
parcalanir" "bizim önümüzdeki uc yil zor" "ondan sonra acilacagiz, ama tam kendini
verip calismak gerekli" "bir fikir olsun diye mason törenlerini oku demiştim, yoksa
masonluktan cok farkli, bize ne yahudi efsanelerinden biram abiften, suleyman
mabedinin yapimindan" "biz kemalist mabed yapinıindan bahsediyoruz" "bu
örgütlenmeye masonlar da masonluktan ayrilip girmek isteyeceklerdir." "ama sunu
soyliyeyim, millet bir alternatif olmadigi için masonluğa giriyor" dediği, yavuz'un
"kemalistlik ön planda oldukdan sonra herşeye varım ben" dediği, xyz Ümit
SAYIN'm "masonluğu okursan ne kadar çiliz ve saçma temel aksiyomlara dayandigini
görürsün" "üstelik bizim kültürümüzle zerre kadar ilgisi yok" dediği, yavuz'un
"masonluk hakkında temel bilgi haricinde o kadar bilgim yok çünkü hiç ama hiç
ilgimi çekmedi" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "atilla akatlinin gizli cemiyetler diye bir
kitabi vardi, dunyayi gizli cemiyetlerin yönettiği, ve kemalist devrimi de ataturkun
kurduğu gizli cemiyetlerin ve istihbarat örgütünün gerçekleştirdiğini unutma" "ozunde
ittihat ve terakki den ve vatan ve hürriyetten gelme cok fazla adam avar" "yani ataturk
tek basina yapmadi hic bir şeyi, yanında bir suru benzer eğitimden gecmis adam vardi"
"sunu unutmaki dünyadaki herseyi gizli cemiyetler yönetir, bu konuda bir kitapîik
ingilizce kitabim var." "bir sey olmadan getirebilirsem yazacagim cok sey var" "adnan
oktar ve harun yahya, BAV da gizli bir cemiyet adamin gucunu görüyorsun" "yani
karsimizda cumhuriyeti yikmaya calisan gizli cemiyetler var" "add ve cydd gibi kabak
gibi örgütlenmelerle cumhuriyeti ve kemalist prensipleri koruyamazsin" "esinin ismi
nadir" dediği, yavuz'un "angela" "alman" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "yaseminle
selamlarimizi ilet kendisine" "konuyla ilgilendi mi" dediği, yavuz'un "biz zaten benzeri
konuları içindeyiz hep" "tek kişilikde olsa benimde kurduğum bi örgüt var .çaycısıda
, militanıda basın sözcüsüde benim" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "ktb'nin ingilizce sitesi
yanisira almanca sitesini hazirlayacak ekip de var demekki" dediği, yavuz'un "hatta
kuruluş maddelerini ve amacını bile yazdım" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "ktbyi biliyor
mu angela" dediği, yavuz'un "bahsetmeye başladım" dediği,
Görüşmelerin devamında xyz Ümit SAYIN'm "angelaya sevgiler, yasemin de sana
selamlarini iletiyor, görüşmek üzere, bu konular sanirim ilgini çekti" dediği, yavuz'un "saolun
angelanında selamları var. bu konulara gelince" "ben şimdiye kadar hep tek başıma hareket
ettim" "her 29 ekimde büromda bayramımızı kutlarım . caddeye teyp koyarım ataturkun kendi
sesinden 10. yıl nutku, marşlar vs." "ayrıca" dediği, xyz Ümit SAYIN'm"burada sizin gibi
kutlayanlar var koyu kemalist, neriman hanim ve
selim yalvaç" dediği, yavuz'un "5-6 senedir" "5-6 senedir kemalistlerin iîegal bir silahlı örgütü
olması fikrini savunurum" "bu sebebten böyle bi örgüt kurdum" dediği, xyz Ümit SAYIN'm
"ama çekirdek de temel motivasyonu cok guclu olanlara ihtiyaç var" "ama tek kişilik orgut bir
sey yapamaz" dediği, yavuz'un "birkaç yazı gazetelere , genelkurmaya vs. yolladım postayla
değişik şehirlerden" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "illegal terimi doğru değil, cunku
yöneticilerin bizzat kendileri illegal, biz daha sistemli bir legalite sağlamak için
örgütleniyoruz" dediği, yavuz'un "yapabildiğim kadar yapdım" dediği, xyz Ümit SAYIN'm
"orgutun adi nedir," diye sorduğu, yavuz'un "illegalden kasdım. kayıtlı kurulu add çydd gibi bi
legal bi örgüt değil" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "tamam gizli" dediği, yavuz'un "kemalist halk
örgütü" "kemalist bir halk harekatının başlamasına öncülük yapmak için" dediği, xyz Ümit
SAYIN'm "yani illegal olmasi için, bir şeyin legaliteye aykiri isler yapmasi lazim, biz ise
cumhuriyetin butunulugunu emperyalistlere ve mafyaya karsi korumaya calisiyoruz" dediği,
yavuz'un "kuruluş amaç maddelerini yazar gönderirim" dediği, xyz Ümit SAYIN'm "tamam
faydasi olur bazi ilkeleri birleştiririz" dediği, yavuz'un "benim örgütüm tepeden aşağı
temizliğe yönelik (idi)" dediği anlaşılmıştır.

f) Diğer Şüpheli Ve Tanık Beyanları


BEKİR ÖZTÜRK'ün Emniyette Alman İfadesinde;
Başkanı olduğu Ankara Kuvayi Milliye Derneğinde yapılan aramalarda elde edilen
deli marka laptop bilgisayar içerisinde "Doc" Klasörü -"Balıkesir (Gizli Yapılanma Maili)"
isimli word dosyası içerisinde;
Ad Soyad: Tuğrul DERME
Balıkesir
E-Posta: jtimberlakedance@hotmail.com
Telefon no: 05357902251
Açıklama: Merhabalar Kuvvai Milliye, herşeyden önce size çok rahatsız olduğum ve
üzüldüğüm bir konuyu belirtmek isterim,saym Ümit Saym'a acil ulaşmam gerekirken, Ümit
Saym'dan halen cevap alamamış bulunmaktayım.Bu durumu bilgilerinize arz eder ve en yakın
zamanda kendisine ulaşmak dileğimi yinelerim.Bir rahatsızlığımı daha özenle belirtmem
gerekir ise, sürekli belirttiğim halde, bu tip hareketlerde bana aktif görev verilmemesi beni
derinden sarsmıştır.Kuvvai Milliye'ye katılmak istememin elbette bir çok sebebi vardır, ancak
bunların arasında en baskını şüphesiz, ülkemi ve kendiside emekli bir Hat Komutanı olan
değerli TSK personeli babamı çok sevmemdir.Bu hareketin Balıkesir kanadını, tamamen gizli
bir şekilde aktif olarak yürütmek istiyorum.Gizli olmasının sebebi, Balıkesir'in küçük ve
tehlikeli bir şehir olmasıdır.TSK'ya ve sayın Ümit Saym'ada halen sunmak için beklediğim
GTA hareketi ile Kuvvai Milliye'nin içinde 181i Gençler olarak ayrılmak isteğime cevap
beklemeteyim. Aktif ancak gizli liderliğimde gençleri toplayabilcek bir hücre yani bir toplantı
odasmada sahibiz.İlgilerinize arz eder ve heyecan ile cevabınızı beklerim...
Tarih: 10.05.2007 12:58İp: 88.243.18.71.." şeklinde gönderilen e-mail ile ilgili
olarak;
Kendisinin bu mesajı hatırlamadığını, Ancak bu tarz mesajları muhatap almadığını,
Bu mesaja cevap vermediğini, Tuğrul DERME isimli şahıs ile yüz yüze görüşmediğini, Ancak
hatırlamadığı bir zamanda telefon ile görüştüğünü, Bu telefon görüşmesi de Tuğrul
DERME'nin kendisine bu Kuvvai Milliye Derneği temsilciliğini Balıkesir İline nasıl kurarız
diye sorduğunu, Kendisinin de şahsen tanışmadığı, kimseye temsilcilik vermeyeceğini
söylediğini ve yakın zamanda İstanbul'da yapacağı toplantıya davet ettiğin, Ancak Tuğrul
DERME'nin toplantıya gelmediğini, Daha sonra hiç görüşîn ediklerini, kendisini bu 18Ti
Gençler Grubu hakkında bir bilgim yoktur ve bahsettiği konular hakkında da bir bilgisini
olmadığını, Ayrıca kendisinin www.Kuwaimilliye.net isimli internet sitesinde cep telefonunu
yayınladığını, İsteyenin kendisini aradığını,
DOĞU PERİNÇEK'iıı Emniyette Alman İfadesinde;
Aynı soruşturma kapsamında yakalanan Erkut ERSOY un yapılan e-mail
incelemesinde;
operasyon kapsamında yakalanan şahıslardan bulunan belgeler arasında, ümit sayın
başlıklı, 4 mart 1997 tarihli size hitaben yazılmış yazıda, sizin yazdığınız yazılan ingilizceye
çevirerek abd deki bazı demokratik kurumlara yolladığını, cumhuriyet devrimlerinin
uygulanmasıyla ilgili "yeni kemalist bir devrim yapılması gerektiğine ve bu yeni kemalist
ideolojinin aksiyonlarının ve teorisinin bir an önce yazılı hale getirilmesi gerektiğine
inanıyorum" şeklinde yazdığı tespit edilmiştir, bu belge kim tarafından gönderilmiştir?
*ümit sayın'ın eğitim görevlisi olduğu bilinmektedir, yeniden kemalist bir devrim
yapılması sözüyle neyi kastetmektedir?
*bu devrimi kim yapacaktır? böyle bir devrim neden gerek görülmektedir? bunun
için ne gibi hazırlık yapmaktasınız?
*kemalist ideolojinin aksiyonlarının ve teorisinin çıkartılması konusu nedir?
şeklindeki soruyA;
Ümit SAYIN'm kendisine ne yazmış olduğu tam olarak hatırlamadığını, ancak
içeriğinde herhangi bir suçun olmadığını,
ORHAN TUNÇ'm Emniyette Alman İfadesinde;
Kendisine burada avukatı huzurunda gösterilip okunan bu e-maile üye olduğu ve
olmadığı çeşitli gruplardan geldiğini, Bu e-maillerin içeriğini okumadığını, Ümit SAYIN ile
bir yıl kadar önce MSN de tanıştığını, Sonra birbirlerine telefonlanm verdiğini, Son bir yılda
5-6 kez İstanbul'a geldiğini, Bunlann dört veya beşinde akşam yemeği yediklerini, bu
yemeklerde genelde kendisinin yanımda bazı arkadaşlannm da olduğunu, Aynca
konuşmalannm da Ümit SAYIN'ın bu devlet işgal edildi mutlaka askeri darbe olmasının
gerektiği ve bazı paşalarla bu konu ile ilgili görüştüğünü söylediğini.
003478 NO'LU İLETİŞİM TESPİT TUTANAĞINDAN; 17.11.2007 TARİHİNDE.
SAAT 21:59 SIRALARINDA HABİB ÜMİT SAYIN İLE YAPTIĞINIZ GÖRÜŞMEDE
ÖZETLE HABİB ÜMİT SAYIN'IN; "DİYARBAKIR VE ELAZIĞ'DA PKK YA KARŞI
ASKER YÜRÜYÜŞÜNÜN OLDUĞUNU ASKERDE ALTTAN GELEN RÜZGARLARIN
OLDUĞUNU BU YÜRÜYÜŞÜ GENEL KURMAY'LN BİLDİĞİNİ SÖYLÜYOR" SİZİNDE
GÖRÜŞMENİN İLERİ SAFHALARINDA "İBRAHİM" İSMİNDE BİRİSİNDEN
BAHSEDEREK MHP'NİN BÖLGEDEKİ SORUMLUSU OLDUĞUNU VE BİR KAÇ
KOLDAN ÇALIŞMAK GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYORSUNUZ" HABİB ÜMİT SAYIN İSE
KENDİSİNİN MAHKEMEDEN EN AĞIR CEZALARI ALDIĞINIZI BEYAN ETTİĞİNİZ
TESPİT EDİLMİŞTİR. GÖRÜŞME YAPTIĞINIZ HABİB ÜMİT SAYIN VE
GÖRÜŞMEDE İSMİ GEÇEN İBRAHİM........ İSİMLİ ŞAHISLAR KİMLERDİR,
ŞAHISLARLA OLAN İLİŞKİNİZİ ANLATARAK GÖRÜŞMEDE GEÇEN KONULARLA
İLGİLİ soruya,
Bu Konuşmayı kendisinin yaptığını, Konuştuğu şahsın Habib Ümit SAYIN'm
olduğunu, konuşmada ismi geçen şahsın İbrahim ÇİNGİ' olduğunu, Bursa'da emekli Astsubay
olan arkadaşı Ahmet ÇÖVGÜN'ün arkadaşı olduğunu, ismini bilmediği bir şahsın
yazıhanesinde tanıştıklarını, Kendisinin Tarihten 3-4 ay önce kadar İstanbul iline akraba
ziyaretine geldiğini, Bu gelişimde İbrahim ÇİNGİ'yi aradığını, Kendisi ile Ferbahçe'de
Tesadüf Cafede buluştuklannı, Abdullah ÇATLI'nm Büyük Sahrada yazıhanesinin olduğunu
bu yazıhaneyi şimdi İbrahim ÇİNGİ kullandığı için oradan böyle bir sonuç çıkarttığını,
ibrahim CİNGİnin birçok General ve üst düzey polis yetkilisini tanıdığını söylediğini,,

Tuğrul DERME'nin Emniyette Alman İfadesinde;

1286
f
^ MÂ * <V/<k^
Ad Soyad: Tuğrul DERME
Balıkesir
E-Posta: jtimberlakedance@hotmail.com
Telefon no: 05357902251
Açıklama: Merhabalar Kuvvai Milliye, herşeyden önce size çok rahatsız olduğum ve
üzüldüğüm bir konuyu belirtmek isterim,saym Ümit Saym'a acil ulaşmam gerekirken, Ümit
Saym'dan halen cevap alamamış bulunmaktayım.Bu durumu bilgilerinize arz eder ve en yakın
zamanda kendisine ulaşmak dileğimi yinelerim.Bir rahatsızlığımı daha özenle belirtmem
gerekir ise, sürekli belirttiğim halde, bu tip hareketlerde bana aktif görev verilmemesi beni
derinden sarsmıştır.Kuvvai Milliye'ye katılmak istememin elbette bir çok sebebi vardır, ancak
bunlann arasında en baskını şüphesiz, ülkemi ve kendiside emekli bir Hat Komutanı olan
değerli TSK personeli babamı çok sevmemdir.Bu hareketin Balıkesir kanadını, tamamen gizli
bir şekilde aktif olarak yürütmek istiyorum.Gizli olmasının sebebi, Balıkesir'in küçük ve
tehlikeli bir şehir olmasıdır.TSK'ya ve sayın Ümit Saym'ada halen sunmak için beklediğim
GTA hareketi ile Kuvvai Milliye'nin içinde 181i Gençler olarak ayrılmak isteğime cevap
beklemeteyim.Aktif ancak gizli liderliğimde gençleri toplayabilcek bir hücre yani bir toplantı
odasmada sahibiz.İlgilerinize arz eder ve heyecan ile cevabınızı beklerim...Tarih: 10.05.2007
12:58İp: 88.243.18.71.." şeklinde gönderilen e-mail bulunduğu tespit edilmiştir.
'Aktif ancak gizli liderliğimde gençleri toplayabilcek bir hücre yani bir toplantı
odasmada sahibiz' DEMEKLE NEYİ KASTETDİNİZ? BU E-MAİL"İ KİME NE AMAÇLA
ATTINIZ? İÇERİĞİNDE GEÇEN KONULAR HAKKINDA DETAYLI BİLGİ VERİNİZ?
Şeklindeki soruya;
Bu e-mail'i kendisinin attığını, ancak tarihini tam olarak hatırlayamadığını, kendisini
her gün yaklaşık olarak 2-3 saat internette girdiğim, bahse konu e-mail'i Kuvvayi Milliye'ye
ait reklamı net olarak hatırlayamadığı bir web sitesinde gördüğünü, ve bu reklam üzerinden
Kuvvayi Milleyenin sitesine girdiğini, Daha sonra önceden izlemiş olduğum televizyon
dizileri olan Sağır oda ve Kurtlar vadisi isimli dizilerden etkilenerek birazda hayalperest
olduğu için kendimi büyüterek gösterdiğini, bu Kuvvayi Milliyeyi ülkeye yararlı büyük bir
kuruluş zannettiğim, bu düşünceler içerisinde kendisinin de önceden seyrettiği dizilerdeki dizi
kahramanlarının rolüne kaptırarak cehaletinden olayın farkına varmadığını, bu e-mail'i
Kuvvayi Milliyenin web sitesine attığını, E-mail'in içeriğinde de bahsettiğim gibi Ümit
SAYIN'a ulaşmak istediğini, çünkü kendi yazmış olduğu Derin Devletlerle alakalı bir
senaryom mevcut olduğunu, bu senaryoyu Ümit SAYIN'a gösterip senaryo ile ilgili onun
fikrini almak istediğini, Çünkü Ümit SAYIN'm bir çok yazısını çok sık olmasa da 6-7 aydan
beri www.acikistihbarat.com. İsimli web sitesinden takip ettiğini, Ümit SAYIN'ı daha bilgili
olarak zannettiği için bu senaryom hakkında bilgi almak istediğini, belki bu senaryosuna bir
katkısı olur diye düşündüğünü, GTA isimli proje kendisinin tamamen televizyon dizilerinden
etkilenerek yazdığı bir slayt gösterisi olduğunu, içeriğinin istihbarat ile alakalı olduğunu,
ancak bu güne kadar bu sunuyu hiçbir kimseye gösterip vermediğini, Bu sunuyu hazırlarken
hiçbir kötü niyetim olmadığını, kendisinin atmış olduğu bu e-mail'e cevap alamadığını
Halbuki bu sitede atılan e-maillere hemen cevap verilecek yazdığını, ancak kendisinin e-
mailime cevap verilmediğini, bu e-maili attıktan yaklaşık bir saat sonra e-mailime cevap
gelmeyince web sitesinden Kuvvayi Milliye isimli kuruluşun telefon numarasını alarak bu
telefon numarasını ev telefonumuzdan aradığını, telefonu bir bayan açtığını, kendisine durumu
izah ettiğini, oda bana bir dakika sizi Bekir beye vereyim dediğini telefondan ve tanımadığı ve
daha önce hiç görüşmediği Bekir isimli şahsa verdiğini, Bekir beyle merhabalaştıktan sonra
kendisine web sitelerine bir e-mail attığımı ve cevap alamadığımı söyleyince oda bana e-
maillerine henüz bakmadığını söyledi akabinde bir dakika e-maillerime bakayım dedi ve
hemen Tuğrul bey mi dediğini kendisin de evet dediğini, Bekir bey şu ana kadar Balıkesir'den
Ayvalık dışından ciddi bir e-mail gelmedi dediğini, eğer ciddi görev

287
almak istiyorsan sana Balıkesir'den kendisine e-mail gönderenlerin isim listesini göndereyim
derneğe de üye olmak istiyorsan 10 YTL olan üyelik aidatını banka hesaplarına yatırmam
gerektiğini söylediğini Bir süre bekledikten sonra kendisine isim listesi gelmediği için tekrar
ev telefonumuzdan Bekir beyi arayarak bana isim listesinin henüz gelmediğini söylediğini,
Konuşmayı tam olarak hatırlamadığını, fakat bana e-mail adreslerinde bir karışıklık olduğunu
söyleyerek şu an gönderdiğini söylediğini, bu esnada kendisinin bilgisayarıma 20-30 kişilik
isim listesi ve üye aidat formu geldiğini, bu konuşmalarından sonra Bekir beyden Ümit
SAYIN'm telefon numarasını istediğini, oda bana Ümit SAYIN'm telefon numarasını
verdiğini, Kendisin de ÜMİT SAYIN ile 2 kez telefondan görüştüğünü, 0 535 790 22 51 nolu
hattından arayarak kendisi ile görüştüğünü, ilk görüşmelerinde kendisini Kuvvayi Milliye
Balıkesir temsilcisi olarak tanıttığını, çünkü kendisini ciddiye almasını istediğini, Ümit
SAYIN'nm da bu görüşmede kendisine yapılan tuzaklardan ve saldınlardan haberin var mı
diye sorduğunu, kendiside www.acikistihbarat.com.da Ümit SAYIN'a yapılan saldınlarla ilgili
bir haberi daha önce okuduğunu ve üzüldüğümü belirttiğini, Kendi projesi olan GTA'dan
bahsettiğini bu projesini Türk Silahlı Kuvvetlerine göndermek istediğini ve bu konuda fikrini
almak istediğini söyleyince Ümit SAYIN'nm da aniden kızarak kendisinin Türk Silahlı
Kuvvetleri ile bir ilişkisinin olmadığını, söyleyerek konuşmayı kestirip attığını,
Kuvvayi Milliye derneğine attığı e-mail ve Ümit SAYIN isimli şahıs ile yaptığı
telefon görüşmesinden yaklaşık bir hafta sonra konuyu şüphesini gidermek için babası ve
babasının arkadaşı olan emekli askeri istihbaratçı İsmet... İsimli şahıs ile görüştüğünü, Hatta
GTA isimli projemi İsmet... İsimli şahsa gösterdiğini, oda bana "Türkiye'de bu işlerle uğraşan
görevliler var sen okumana bak sen daha çocuksun dediğini, Kuvvayi Milliye derneği
hakkında da bu kişiler tehlikeli kişiler sen bunlardan uzak dur Türkiye'de dernek ismi altında
bir çok kişi farklı işler çeviriyor sen bunlara karışma" dedi. Babasının da İsmet ....isimli şahsın
dediklerini tasdiklediğini, Bu konuşmalardan sonra kendinsin de bu Kuvvayi Milliye
Derneğine üye olmaktan vazgeçtiğini ve GTA isimli projesini de bilgisayanndan sildiğini,
Daha sonra değişik tarihlerde Ümit SAYIN'm kendisini cep telefonundan aradığını
ancak kendisinin telefonumu açmadığını, Ancak Ümit SAYIN ile ilk görüşmesinden yaklaşık
2 ay kadar sonra kendisinin Ümit SAYIN'ı arayarak Derin Devlet konulu senaryosu hakkında
görüşünü sorduğunu ve bu senaryomu bir film şirketi ile görüşmek istediğini söylediğini,
Ümit SAYIN'm da işlerinin çok yoğun olduğunu ve fırsatı olmadığını söylediğini, aynca
kendisine Kuvvayi Milliyeye üye olup olmadığımı sorduğunu kendisin de üye olmadığını
Ümit SAYIN'a söyleyince bana çok iyi yapmışın bu aralar Derneğin çok kanşık olduğunu iyi
ki üye olmamışsın dediğini,
Şüpheli Ümit SAYIN"ın emniyette alman ifadesinde Tuğrul DERME isimli şahıs
tanımadığını beyan etmiştir.
g) Hukuki durumun değerlendirilmesi
1- Şüpheli Habip Ümit Sayın Emniyet İfadesinde; Halil Behiç GÜRCİHAN ile
2005 yılından bu yana tanıştığını ve bir dönem Behiç GÜRÇİHAN"m sahibi olduğunu beyan
ettiği www.acikistihbarat.com isimli internet sitesinde yazı yazdığı, aynı sitede o dönem
şüpheli Oktay YILDIRIM"m da yazı yazdığım Oktay YILDIRIM tutuklandıktan sonra
şüphelinin bu sitede yazı yazmayı bıraktığını, 08.01.2008 tarihli şüpheli Habip Ümit SAYIN
ile O. P. arasındaki telefon görüşmesinde Şüpheli Habip Ümit SAYIN'm "açık istihbarat"
denen bi site var, orda bir zamanlar yazardım. " "onlarla mahkemelik oldum şimdi Behiç
GÜRCİHAN denen adamla." "Detaylarını anlatırım. Iıııı...size de çok ağır bi takım
saldırılarda bulunmuş bi yazıda; bilginiz olsun diye aradım." "1 Milyon ihaleleri ve PA...
paşa." "bu çocuğun görevinin ben tam ne olduğunu anlamadım, size karşılıklı yarın anlatcam
ne olduğunu" dediği, bu şekilde diğer şüpheli Halil Behiç GÜRCIHAN'm
örgütteki görevinin ne olduğunu tam olarak bilmediğini beyan ederek örgütsel irtibatını
sorguladığı, buradan da şüphelinin örgütün yapısını bildiği anlaşılmaktadır.
2- Şüpheli Bekir ÖZTÜRK ile hiç görüşmelerinin olmadığını beyan etmesine
rağmen, daha önce yazılannm yayınlandığı www.kuwa-imilliye.net internet sitesinde de
yazılannm çıktığını, yazılan kendisinin göndermediğini, Behiç GÜRCİHAN vasıtasıyla
yazılannm alınıp bu sitede yayınlandığını beyan etmesi de Kuvvai Milliye Derneği ve Bekir
ÖZTÜRK ile örgütsel olarak irtibatlı olduğu,
Aynca Şüpheli H.Ümit SAYIN ifadesinde; Kuvvayı Milliye Dernekleri ile de hiçbir
ilişkisinin olmadığını beyan etmiş ise de; ikametinde yapılan aramada ele geçirilen 2001 "Ece
Muhtırası" isimli Ajandanın 2 Ağustos tarihli sayfasında "Kuvayi Milliye" yazılı olduğu,
tespit edilmiştir.
3-Erkut ERSOY isimli şâhısı tanımadığını, hiç görüşmediğini, ancak Erkut
ERSOY'un sahibi olduğu Özel Büro internet sitesi vasıtasıyla kendisine birkaç defa mail
gönderdiğini, bu şahsın makalelerini izin almadan sitesinde dağıtım grubunda kendi
araştırmalanymış gibi yayınladığını, uyarmak amacıyla sert bir mesaj göndererek kendilerini
mahkemeye vereceğini belirttiğini, ancak gönderdiği mailin Erkut ERSOY adına değil Özel
Büroya gönderdiğini beyan etmesi nedeni ile şüpheli Erkut ERSOY ile irtibatlı olduğu,
4-Doğu PERİNÇEK'i İşçi Partisinin Genel Başkanı olarak tanıdığını, birkaç kez yüz
yüze görüşmeleri olduğunu, görüşmelerde hakkındaki isnatlarla alakalı olarak basın toplantısı
yapmayı düşündüğünü bu toplantıyı da İşçi Partisi'nde yapmayı düşündüğü ve kendisi
hakkında İşçi Partisi'nin de açıklama yapacağını belirttiği, 29.01.2008 günü M.N.A. isimli
şahısla yaptığı görüşmeden anlaşılmaktadır. Şüphelinin Doğu PERİNÇEK ile irtibatlı olduğu,
5- Üst aramasında ele geçen dokümanda, şüpheliler Emin GÜRSES, Güler
KÖMÜRCÜ, H.Behiç GÜRCİHAN, M.Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Doğu
PERİNÇEK, Ergun POYRAZ, Orhan TUNÇ'un da olduğu çok sayıda emekli muvazzaf asker
ve sivil kişilerin isim ve telefon numaralannın yazılı olduğu, aynca daha önce ERGENEKON
soruşturmasmını araştırmakla görevli Adil Serdar SAÇAN'ın telefonunun da bu listelerde
bulunduğu bu kişlerin hepsiyle de irtibatlannm bulunduğu anlaşılmaktadır.
6-Feneryolu Müderris Ziya Bey Sok.Hora Apartmanı No:5 D:31 KADIKÖY
adresinde ele geçen 2001 "Ece Muhtırası" isimli Ajandanın 2 Ağustos tarihli sayfasına yazılı
bulunan;
Kuvayi Milliye
Tekno PARK
Kuddusi OKKIR 0212 285 0500
0533 762 4601
0212 385 5419
Sevgi ERENEROL 0532 367 8060
0212 244 2810
Kemal ALEMDAROĞLU
Emin GÜRSES şeklinde isim ve telefon numaralannın yazılı olduğu tanımadığını
beyan ettiği Şüpheli Kuddusi OKKIRTa tanıştığının anlaşıldığı gibi, şüpheliler Sevgi
ERENEROL, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ve Emin GÜRSES ile de örgütsel
irtibatlarının bulunduğu analşılmaktadır.
7- Şüpheli Habip Ümit SAYIN'm Şüpheliler Emin GÜRSES, Orhan TUNÇ ve
Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile telefon görüşmelerinin bulunduğu, görüşmelerin
içerikleri, birbirlerini yönlendirmeleri ve bazı konulan yüzyüze görüşmelerinin gerektiğine
ilişkin konuşmalarından da aralarındaki örgütsel irtibatları anlaşılmaktadır. Görüşmelerin
içeriklerine bakıldığında,
Tape:1540 11.01.2008 tarihinde Emin GÜRSES ile görüşmesinde özetle; Emin
Gürses'in "BAKSANA MEHMET MEHMET GÜL'Ü NİYE ALIYORLAR İÇERİYE. YANİ
ADAMLAR YILDIRMAK İÇİN YAPIYORLAR BUNU. ŞİMDİ MUZAFFER YÜZBAŞI
NİYE İÇERİDE." Dediği, Ümit'in "Evet evet ya da Ergün Poyraz." "Evet, yani bu ben de
dâhilim o saldırdıklan insanlar grubuna. Özellikle FetuUahçılar." Dediği, bir süre daha
konuştuktan sonra Ümit'in "VALLA, YANİ BİR DE REİSİN PEŞİNDELER SANIRIM."
Dediği, Emin'in "Doğru" diyerek onayladığı, Ümit'in "Reisin peşindeler yani. Gerçeği
sa..cilan şeyler bulurlar bu konuda çalışan uzmanlar.." Şeklinde gerçekleşen telefon görüşmesi
ile;
Şüpheliler H.Ümit SAYIN, Emin GÜRSES, Ergün POYRAZ ve Muzaffer
TEKİN"in birbirleri ile irtibatlı olduklan, Şüpheli H.Ümit SAYIN"m "Reis"in peşindeler"
sözü ile bir şahsa örgüt içerisinde reislik sıfatı-lakabı verdiği, bu şahsın ismin gizleyerek
Ergenekon örgütünün temel kurallanndan olan gizlilik prensibine riayet ettiği, örgütün
yapılanması hakkında bilgi sahibi olduğu, aynca sa..cilan bulurlar diyerekte örgütün sağcı
kesimi olarak bilinen kişilerin tespit edilebileceğini, bu grubun çok bilgili olmadığını da
vurgulayarak, kendilerinin örgütsel konumlannm bilinmediğini veya bilinemeyeceği
kanaatiyle kendi aralannda görüştükleri,
8- Halikı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı isyana tahrik ve ihtilal
yapılmasıyla alakalı görüşmelerine bakıldığında,
Tape:3525 17.11.2007 tarihinde Y.Ö. ile görüşmesinde özetle; Ümit SAYIN "m
bir süre çeşitli konularla ilgili görüştükten sonra "Hocam Türkiye yok artık bitti Türkiye'de
eğer Asker darbe yapılmazsa bir yıl içinde Türkiye yok parçalanacak bunu kabul edin artık
hem bunları" "Evet yani yoksa parçalanacak Türkiye şey diyor ki ee oradaki Dekan bey ne iki
yılı ne iki yılı bir yıla kadar bence gitti Türkiye diyor niye Askerler bana onu sorup durdu niye
Askerler şey yapmıyor el koymuyor bu işe " dediği, Y.Ö.'m "Bence görevleri yani tabi yalnız
tek başına Asker iş yapmaz destekli ancak destekli ama o destekte sonradan gelecek şimdi var
potansiyel bir destek büyük bir destek var''' dediği,
Tape:3536 01.12.2007 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Ümit SAYIN"m
"Ha (Tamam anlamında) enteresan bir şey var size onu anlatacam sabit telefonunuz var mı"
dediği, X Şahsın "Vereyim ben size iki yüz sekiz yada ben size arayım verin numaranızı?"
şeklinde gizliliği ön plana çıkardığı,
Tape:3539 08.12.2007 tarihinde Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde
özetle; Ümit SAYIN"m "Hiçbir şey olmuyor hocam Asker satıyor Ülkeyi" "Hiçbir şey
olmuyor Asker satıyor Ülkeyi hocam" "biz yapacağımızı yaptık sizde bende yapacağımızı
yaptık" dediği;
Tape:3540 10.12.2007 tarihinde Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde
özetle; K.ALEMDAROĞLU'nun "YÖK bitti Üniversitede bitti Mesut PARLAK'ta bitti" "Evet
bu arada Aybar ESEPJNAR denilen bir başka işbirlikçi de" "Bu iş bu iş Milli Demokratik
Devrimle biter" dediği,

1290
U.SAYIN'm "E hepsi öyle demeye başladılar hocam ben Ankara'da konuşmaya
gittim Ankara'da da bütün komutanlar geldi benim konuşmama hepsi aynı şeyi söylüyorlar"
dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "E söylüyorlar da ne duruyorlar o zaman ne bekliyorlar"
dediği,
U.SAYIN'm "Emekliler söylüyor ama bir yerden patlak verecek herhalde" "Başka
yolu yok bu işin" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Sonra üst taraftan olmayacak bu iş alt taraftan olacak"
dediği,
U.SAYIN'm "Alt taraftan olacak 60 darbesi gibi" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun
"Ha (doğru anlamında) evet aynı şekilde" dediği,
U.SAYIN'm "Aynı şekilde bir yerden patlak verecek bu ama gaz alma toplantılardan
olmaz bu bayrak elde Tandoğan'da o hikaye canım" "Yok zor o bakalım çok önemli şeylere
gebeyiz önümüzdeki üç ay hocam 3-5 ay" "Çok önemli şeylere gebe bakalım ne olacak yani
ee şey telefonda konuşamadığım şeyler var" dediği,
Tape:3546 23.12.2007 tarihinde Turgay...? ile görüşmesinde özetle;
U.SAYIN'm" "Dün Paşalara mesaj çektim yapacaksanız bir şey yapın 17'inci Türk Devleti
tasfiye ediliyor" "E O. P. Paşa hemen aradı" "O baya çalışıyor yani şuanda bir hareket yaptı"
"Muvazzaflar da yok yani ee her gün demeç vermekle elektronik olarak ortama yazmak olmaz
ki" "Bu deli saçması bir iş Darbe yapması için yüz tane neden var" "Yani el koyma" "Çok
kötü vaziyet yani durum çok kötü Türkiye bitti ve parçalanıyor bence" dediği,
Şüpheli Habip Ümit SAYIN'm paşalara ordunun yönetime el koyması için mesajlar
çektiği, bu yönde faaliyet yürüttüğü ve propaganda yaptığı, ülkenin durumunu parçalanma
süreci gibi lanse edip darbe için yüz tane neden var diyerek ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜNÜN amaçlan doğrultusunda kaos ortamının hazırlanması için çalıştığı, şüpheli
Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile yaptığı görüşmede, asker ülkeyi satıyor derken darbe
yapmadığı şeklinde imada bulunularak askerin görevinin ihtilal yapmak olduğu ve askerin
yönetime el koyabilmesi için yapması gerekenleri değişik şekillerde kendilerinin hatırlattıkları
anlaşılmaktadır.
9-Türk Silahlı Kuvvetlerine ve askeri şahıslara yönelik suçlayıcı ifadeler
içeren görüşmeleri,
Tape:3550 27.12.2007 tarihinde Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde
özetle; Ümit SAYIN"m "Yok, şeyden bişey çıkmaz. BÜYÜKANIT, artık kümbet bile
olamadı, anıtı bırakın." "Rezillik yani." "...önüne dosya mı koydular," "Minyatür oldu,
minyatür." "Yani alttan birileri bişey yapar bari" "Türk Silahlı Kuvvetleri bu kadar zavallı hale
gelirimiydi şaşırarak izliyorum" şeklinde gerçekleşen telefon görüşmesi ile;
Tape:3551 30.12.2007 tarihinde Es.. ER., ile görüşmesinde özetle; Ümit SAYIN'm
"Ama yani benim bildiğim bir tek şu var Türk Silahlı Kuvvetleri sattı Türkiye'yi yani şuanda"
"Satmış durumda yani eğer bir yıl içerisinde hiç kılını kıpırdatmazsa" "Vallahi ama ihanet bu
artık ihanet boyutunda bence" şeklinde ki
görüşmesi ile; ,--
Tape:3552 30.12.2007 tarihinde Ce.. YA., ile görüşmesinde özetle; Umıt SAYIN'm
"Son gönderdiğim şeyi meilimi ne diyorsunuz ee biraz sert oldu" dediği, C.Y.'ın "Böyle he
çok sert onun dışında benim biliyorsunuz büyük harf yayınlamıyorum ben" dediği,
Ü.SAYIN'ın "Doğru olsa söylediklerim kendine gelsin bu Askerler" dediği, C.Y.'ın "Hocam
alabildiğine sessizliktir gidiyor bilmiyorum ne olacak" dediği, Ü. SAYIN'm "Ordu satıyor
yani Türkiye'yi" dediği, C.Y.'ın "Ordunun uyumaması lazım Hocam ya ben çözemiyorum"
şeklindeki görüşmesi ile,
Tape:3553 30.12.2007 tarihinde G.. S. ile görüşmesinde özetle; Ü.SAYIN'ın
"Askerlerin durumu çok korkunç ya" "YÖK gitti tamamen" "Yargıda gitti" "Ordu zaten ele
geçirmiş vaziyetteler" "Ordu çoktan teslim olmuş meğer bizi boşuna Cumhuriyeti ortaya
çıkmışız Orduya güvenip" dediği, G.S.'in "Olmuş yani Ümit'ciğim Atatürk'ün Ordusu yok"
dediği, Ü.SAYIN'ın "Demokrasi olur mu canım bu resmen Sivil Darbe Faşizm bu" "Halk niye
bir şey yapmıyor Sivil Toplum Örgütleri Sivil Toplum Örgütleri silahlanacak mı senin silahlı
gücün var" "Sen istersen 35 Maddeye Ülkenin bütünlüğü bozulan ve rejimi bozan
davranışları hoş karşılamıyorum deyip daha önce yaptığın gibi binersin tepelerine"
"Cumhuriyetin yıkılmasının ana parametlerinin hepsi tamamlandı daha ne bekliyor bu
adamlar" "Yani Yargıyı ele geçirdi tamamen hepimiz artık atılırız Üniversitelerden YÖK ele
geçti zaten atılacağımız kesin" dediği,
G.S..'in "Cumhuriyetin Türkiye Cumhuriyeti olmaktan çıktı İslam Cumhuriyet
Şeriatçı Devlet" "Askerimizde maşallah aldığı talimatlarla Amerika'dan aldığı talimatlarla
maşallah gidiyor geliyor" dediği, Ü.SAYIN'ın "Bu kadar ödleklik olabilir mi ya ben artık
hayretler içerisinde kalıyorum bu vatana ihanet bu yani eğer şuan ki aşamada hiçbir şey
yapmıyorsunuz bu Vatana ihanet başka açıklaması var mı" dediği,
Bu görüşmeler değerlendirildiğinde;
Şüpheli H.Ümit SAYIN"m Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Genelkurmay Başkanı
Sayın Yaşar BÜYÜKANIT'a hakaret ettiği, alttan birileri bir şeyler yaparım, Türk Silahlı
Küvetlerinin bir yıl içerisinde devletin yönetimine el koyması gerektiğini sürekli söylemek
suretiyle, Türk Silahlı Küvetlerinin alt kademe yöneticilerini ima ederek bu görevlilerin
devletin yönetimine el koyması hususunda tahrikvari konuşmalar ile Türk Silahlı Kuvvetlerini
zaafa uğratma amacını güttüğü,
Tape:3555 30.12.2007 tarihinde Orhan TUNÇ ile görüşmesinde özetle; Ümit
Saym"m "Ben bu vatanı hiç satmadım ama artık TSK'nın (Türk Silahlı Kuvvetleri) ihanet
ettiğini düşünüyorum" "Yani bunlara dur diyen olmayacak mı" "Cumhuriyet kalmadı ki rejim
bitti artık" "Hani BÜYUKANIT şeyi yıkamazlardı ne güzel konuşuyordu konuşurken güzel
ama eylemde bir şey yok'1'' dediği,
Şüpheli Orhan TUNÇ'un "Ama şimdi onlar gereğini yapıyorlardır şeyi biliyorsunuz
yani en azından operasyon hakketen şeyleri de var bunları yüz yüze konuşuruz" "Davalar için
kafanızı bozmayın ne dedim ben size kesin garanti verdim gideriz Ankara'ya işi bitiririz
oradan şüpheniz olmasın merak etmeyin" "...bizim de bize göre büyük ağabeylerimiz var
merak etmeyin yani, yani hele şu gerekçeli bir karar gelsin hocavûL' şeklinde gerçekleşen
telefon görüşmesi ile;
Şüpheli H.Ümit SAYIN ve Orhan TUNÇ"un örgütsel anlamda irtibatlı olduklarını
göstermekle beraber, Şüpheli Ümit SAYIN"m Türk Silahlı Kuvvetlerine hakaret ettiği ve
ihanet içerisinde olduğu şeklinde ağır ithamlarda bulunduğu, Orhan TUNÇ'un büyük
ağabeylerimiz var diyerek Ergenekon örgütünün üst kademe yöneticilerini işaret ettiği ve bu
anlamda örgütsel beklentilerin açıkça ifade edildiği, ' -
Tape:3557, 31.12.2007 tarihinde X şahıs ile görüşmesinde özetle; Ümit SAYIN'm
"başka bir olay gerçekleşti" "Bunları telefonda konuşmayalım" "Çok başka bir olay var
arkasında" "Bunları karşılıklı konuşalım" "Abi herifler her şeyi biliyorlar ve takip ediyorlar ve
artık e-mailler de artık uzaklaşacağım" "Yani e-mailîerle haberleşmelerle hepsini takip
ediyorlar ya bu Amerika İstihbaratı yada Türk İstihbaratı Emniyet İstihbaratı daha artık sohbet
odasını da kullanmıyorum bu olaydan sonra" "Ama benim tarzımla mı yazılmış ?" "Yani
benim daha önceki e-maillerimi okuyan birisi yazmış" "Yani amaç şu orada benim e-mailim
listemdeki Paşalarla aramı bozmak" dediği,
Tape:3561 07.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Ümit SAYIN'm
"Cumhuriyette bu gün Doğu SİLAHÇIOGLUN'un bir yazısı var el koymak gerekiyor" dediği,
X erkek şahsm "Çünkü abi çoğunluk çok memnun bunların şeylerindin şerefsizliklerinden
herkes memnun yani" "Kriz patlasın ağabeyciğim kriz patlamazsa bu Ülke bu milletin aklı
başına gelmez ki" "İki kömür bir çuval kömüre Millet Ülkesine satıyor ya" "Sana bir şey
söyleyim mi bak bak şuanda el koyma durumu olursa bu Ülke adamlara iyilik yapmış olur
adamlarda bunu istiyor zaten anladın mı ?" dediği, Ü.SAYIN'm "Ama canım hemen el koysun
demiyor el koymak zorunda diyor ondan sonra Laik ve Çağdaş kuşaklar yetiştirmek zorunda
diyor başka yolu yok diyor bu Devlet Laik Cumhuriyet bitti yoksa diyor" "Doğu
SİLAHÇIOGLUN'un yazısını oku bak daha öncede yazdı böyle bir şey şuanda el koymak
meşrudur diyor meşrudur diyor" dediği, X erkek şahsm "Akşam Yalçın KÜÇÜK'ü izlemen
lazımdı" "Şimdi dedi 12 Eylül de bir gün öncesinden dedi Askerle Generallerle Başbakan el
ele kucak kucağı idi ertesi gün dedi el koydular bu dedi şeyin Tayiple şeyin BÜYÜKANIT'm
bu kadar samimi olması koymayacağı anlamına gelmez falan dedi işte" "Yapabilirler diyor
yapmak lazım diyor oda" "Tabi canım yani Halkın yapması daha iyidir" "Asker yardım eder
diyor" "27 Mayıs gibi" dediği telefon görüşmesi ile;
Tape:3562 07.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; X erkek şahsm
"Yapılması gereken oda fakat hiçbir şey yapılmıyor" dediği, Ü.SAYIN'm "Hemen el konması
lazım diyor" "El koymak meşru diyor olarak görülüyor yani" dediği, X erkek şahsm "yani
özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu konu görevi artık" dediği, Ü.SAYIN'm "Ee ama bunu
yapmamak ihanet artık" "Yani çünkü gidişat çok vahim" dediği, X erkek şahsın "Yani
Anayasa da verilmiş bir göreve ya bunda yapacak bir şey" "Oto kontrol kurumu var
Anayasada işletilmiyor işletmiyor herifler Yargı Mercii var Yargı Merciini karartıyor baksana"
..."Yani ondan sonrada istediği gibi oluyor tabi ya şuandakinde o laf bile vs. demin konuştuk
ya Derin Devlet Darbe ihtimali ya..." dediği
Tape:3564 07.01.2008 tarihinde Kemal Yalçm ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde
özetle; şüpheli Ümit SAYIN"m "Paşalara söylüyoruz eleştiriyoruz emekli Paşalara söylüyoruz
onlarda bölücülük ajan provokatörlük yapıyorsun diyorlar yani yapma diyor" "Yani Paşalar
yani el konulması lazım artık bunların yani ihanettir bu nokta da el konulmaması dur
denilmemesi ihanettir diyoruz ajan provokatörlük yapma diyorlar" "Ha ha (gülüyor) ne
yapıyım Paşam ya Hocam bende köşeme çekildim işte yani yapılabilecek çok şey var
yapabileceğimiz aslında o kadar da şey değiliz ama" "Yani birikim vs. yöntem yazma çizme
olarak hareket çok şey var ama yani o kadar şey ki ölü toprağa serpilmiş vaziyette ki" "yani
gül gibi geçiniyorlar muhteremler üç ay önceki muhtara dört ay önceki elektronik ortamda
yazılmış hala Genelkurmayın sitesinde olan yazılar ne anlam taşıyor" "Hiç yani bir kurum
kendisi ile bu kadar çelişmedi" "Hiç çelişmedi bir kurum kendisi ile bu Jkadar önemli bir
kurum çelişmedi yani rezilliğini çıkardılar Dolmabahçe de bitmiş * iş" "...AMA ŞEY HİÇ
BELLİ OLMAZ ALTTAN BİR ŞEY GELEBİLİR" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet yani büyük olasılıkla da öyle olacak bu iş" dediği,
H.Ü.SAYIN'm "Aynı 60'da olduğu gibi 60'ta da çanta taşıyordu Genelkurmay Başkanları"
"Bir yandan tıkırt diye indirdiler" "ŞUANDA TUĞGENERALLER TEK YILDIZLAR
ALBAYLAR ÇİFT YILDIZLAR ŞEY TAMAMEN BİZİM GİBİ
DÜŞÜNÜYOR" şeklinde gerçekleşen telefon görüşmesi ile,
Tape:3572 12.01.2008 tarihinde Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile
görüşmesinde özetle; Şüpheli Ümit SAYIN"m "Tabi. Yani ıı.. buna artık ses
çıkarılmamasını anlamak mümkün değil. "Yani m.. TSK tamamen u.. acz içinde" "Ya hiç bi
hiç bi eylem yok, hiçbi şey yok" "Aslında 60'ta da böyle olmuş hocam" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet. Bu kadar sessizlik olunca da m., şey yapamıyorum yani
yorum yapmakta zorluk çekiyorum. En iyi yapacağımız yorum, fırtına öncesi sakinlik,
sükunet" dediği, Ü.SAYIN'ın "60'ta da böyle olmuş. "Artık bunlar yapmıycak hiçbir şey"
demişler..." dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet tabi ıı....biliyorum biz de o zaman çünkü
nitekim m., üst düzey iktidar hepsi tutuklandı" şeklinde gerçekleşen telefon görüşmesi,
Tape:3565 08.01.2008 tarihinde Arif...? ile görüşmesinde özetle;
Şüpheli Ümit SAYIN"m "Türkiyenin gidişi nolcak, onların gidişi hiç önemli değil." dediği,
Arifin "Mart Mart diyolar ama, daha önce de Ocak demişti, şimdi de Mart diyo. Şeyler
bitmiyo yani zamanlar. " dediği, Ü.SAYIN'ın "bu son aşamaya geldi yani son anda uyandık
yani son anda uyandık. Son anda son beş yılda uyandık bişeyler yapmaya çalıştık ki her şeyi
de ele geçirmiş vaziyetteler." şeklinde gerçekleşen telefon görüşmesi ile,
Tape:3567 10.01.2008 tarihinde Y. Ö. ile görüşmesinde özetle; Şüpheli Ümit
SAYIN"ın "ne zaman İstanbula geliyorsunuz?" dediği, Y.Ö.'ün "İstanbula Martta." dediği,
U.SAYIN'm "Martta darbe oluyo hocam gelmeyin Martta" şeklinde gerçekleşen telefon
görüşmesi,
Tape:3577 17.01.2008 tarihinde Y.Ö. ile görüşmesinde özetle; Ü.SAYIN'ın "Bu
günkü Cumhuriyet'te Doğu Silahçıoğlu'nun her yazısının sonunu darbe diye bitiriyo" "Ben
artık ben artık şunu şuna karar verdim yani ee eğer Türk Silahlı Kuvvetleri bişey yapmazsa ee
bu geri kalan hepsi gaz alma yani artık top Türk Silahlı Kuvvetlerinde bişey yaparsa artık
onlar yaparlar" "Yani şimdi yani ee ama demek ki eğer asker bişey yapmıyosa askerde onlarla
ortak o da mafya oraya geliyoruz yani kendilerine hiç toz kondurmuyolar Türk Silahlı
Kuvvetleri göz bebeğimizdir möz bebeğimizdir ee yıpratmamak lazımda e Dağlıca'da kiyle
birlikte ortaya çıkmaya başladı gördünüz dimi" "TSK'nm içinde ajan var sanki" "Yani şu anda
bu adamların indirilmesi en tabi anayasal hukuki ve demokratik haktır eğer bunu yapmıyorsa
görevini yapmıyo demektir e bende silah alıp dağa çıkacak değilim ya yani siz biz artık silah
alıp dağa çıkacak halimiz yok" dediği,
Y.Ö.'ün "Zaten canım silah alıp dağa çıkmakla olacak iş değil bu iş örgütlenme işi"
dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde "60'da Stalincilik bittikten sonra kapitalist
(anlaşılmıyor) falan şey ee Doğu Perinçek bile bunu yazıyo Atatürkle ilgili bi kitabını okudum
kitabın çoğu güzel hoş Atatürk'ün başlangıçtaki bu sosyalizme işte şeye bakışı felsefeye ya
bütün kaynaklarıyla falan hepsini çok güzel ortaya koymuş" dediği, Ü.SAYIN'ın "Doğu
PERİNÇEK değerli bir adam çok iyi belirtiyor" "önümüzdeki elli yıllık (anlaşılmıyor) hocam
yani bitmiş durumda ülke ve bu ahmaklar yani TSK'da ki ahmaklarda hiç bişey yapmıyolar"
dediği, Ü.SAYIN'ın "...Yaşar BÜYÜKANIT neyi bekliyo? Niye anlaştı? Yani ben olsam onun
yerinde kellemi alınm koltuğa, nolcak hayat nedirki hocam? İllizyondan ibaret her şey. Hiç bir
şey yani. Yani 1 kişinin hayatı nedir, ki? Ben olsam alınm kelleyi koltuğa, "inin lan" derim
ordan. Yani şimdi elektronik muhtıraları verdi. Özde sözde aynı
falan dedi. Elli tane yerde konuştu böldürmeyiz cart etmeyiz curt etmeyiz. Laikliği
kaldırtmayız falan diye. Eee.. olan olayla yapılan son sözlerin hiçbir alakası yok ki olan
olaylar. Türkiye hızla laik... bakm şimdi Türban gelicek şeye, hastanelerde, işyerlerinde
türban ıı.. giricek. Arkasından uzun ve entarili şeyler giricek." "Ordu olmadan artık Türkiyede
şeriat artık engellenebilir mi?" şeklinde gerçekleşen telefon görüşmesi ile;
Tape:3579 18.01.2008 tarihinde Orhan TUNÇ ile görüşmesinde özetle; Orhan
TUNÇ'un "Hocam inşallah görüşsek. Yani durumlar hakkaten çok gergin" "Yani "onlar
(askerleri kastederek) ne yapıyor" falan diyorsunuz ya" "Onlar (askerleri kastederek)
uyumuyorlar haberinizde olsun" "...özellikle 3 günden beri uyumuyolar." "Ya baya sapıttı bu
gerizekalılar (Hükümeti kastederek). Yani dikkat ederseniz ilk defa bu kadar şey
konuşuyorum, ee yazıyorum" "Geri zekalı aptal diye yazabiliyorum anladın? Artık onu hak
ettiler yani. Aşağılık herifler (Hükümeti kastederek)" "Hocam daha gitmedi de, gitmeden
bişey yapacaklar yani. Artık adım gibi eminim yani." Dediği, Orhan TUNÇ'un "Artık bundan
sonra TSK bu denli muhtıra falan vermiycek. Çünkü muhtıra verdiği anda biliyorsunuz, ıı...
Doğruyol da Anap ta, Ak Parti de, bunlar hazırlanıyor." "Artık bundan sonra, bi takım, ıı..
Danıştay olsun, Sayıştay olsun, Yargıtay olsun onlar verecekler mesajları" "Artık asker
bundan sonra eğer konuşursa gereğini yapacaktır. Konuşmuyorsa yapmıyacaktır." dediği,
H.Ümit SAYIN'm "... inşallah bir şeyler yaparlar da çünkü, satıcak bir şey kalmıyor 2 yıl
sonraya yani." ".... Demokrasiyi yıkmak üzere demokrasinin yöntemlerini kullanan herkes
yok edilir başka ülkelerde. Demokrasinin bir gereğidir bu." "Ama devlet şu an hala tasfiye
ediliyor buna TSK bir şey yapmazsa, bizim yapıcağımız hiçbir şey yok." Dediği, Orhan
TUNÇ'un "Türk Derin Devleti 4000 yıldan beri vardır ve hâlâ da vardır." "Bakın, Pazartesi
günü sabahleyin çıkıyorum, ondan sonra inşallah geliyorum. Orda
görüşürüz, anlatı cam ben size. İnanmazsınız diye de ses..........(1 kelime anlaşılamadı) kayıt
ettim bazı sözleri." "Onları dinleticem ben size." "Siz şimdi diyceksiniz ki "telefon dinlenir
Orhan bey" diceksiniz dimi" "O geri zekalılar da bunu öğrendi." "Özellikle o zat-ı
muhteremin konuşmasını tabi, ...........(1 kelime anlaşılamadı) zaman kaydettim, dinleticem
size inşallah gelince." "Hocam, geri, bu geri zekalıları kafanıza takmayın. %47 olmuş %67
olmuş önemli değil." şeklinde gerçekleşen telefon görüşmesi ile;
Tape:3581 19.01.2008 tarihinde E. E. ile görüşmesinde özetle; Ümit SAYIN'm
"Türkiye Türkiye 1919'dan daha beter hocam" dediği, E.E.'in "Daha kötü onun için hani
kimsenin ağzmı açacak hali yok" dediği, U.SAYIN'm "sürekli görüştüğüm birisi Mit görevlisi
var bu ee bu komutanlarla ara çok iyi arası ee zaten sürekli görüşüyoruz zaten ee
şey dedi ee üç gün önce Genel Kurmay'a Y............. ba....nı çağrılmış Ankara'daymış o da"
"Y..... Ba...na söylemişler yani açık açık ifade et demişler" "Tabi bütün sivil organlar
harekete geçsin ee olmazsa biz el koycaz diyolar" "Şimdi ee kapatmak için şimdiye kadar
çoktan kapatılırdı AKP'de DTP'de" "Valla Mhp'nin alçaklığı aa tarih boyu" dediği,
görüşmenin ilerleyen bölümlerinde E.E.'in "Ama bu artık herhalde bişeylerin sonu diye
düşünmeye başladım ben yani çünkü hem Danıştay hem bilmem kim hem savcı herkes
harekete geçtiyse yani bi düğmeye basıldığı belli" dediği, U.SAYIN'm "Yok ama şey bilgisi
doğru hem Danıştay başkanının hem Y.... Ba..nı Genel Kurmay'da bi toplantı yaptıkları"
şeklinde gerçekleşen telefon görüşmeleri değerlendirildiğinde;
Şüpheli H.Ümit SAYIN"m çevresindeki grubun Türk Silahlı Kuvvetlerinin devletin
yönetimine el koyması gerektiğini ima ederek bu görevlilerin devletin yönetimine el koyması
hususundaki tahrik edici görüşlerini değişik kişilerle paylaştıkları gibi, bu yolla Türk Silahlı
Kuvvetlerini acziyet içinde göstermeye çalışıp darbe yapılması için kamu oyu oluşturmaya
çalıştıkları ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin mensuplarının alt^ kademesinden böyle bir
zorlamanın olacağını sürekli ima edip bu şekilde propaganda yapmalarından da kendi örgütsel
faaliyetlerinin boyutlarını ve ordu içerisinde istihbari faaliyetler yürütüldüğünü ima ederek
heryerde güçlü oldukları imajını vermeye çalıştıkları değerlendirilmiştir.
Şüpheliler H. Ümit SAYIN ve Doğu PERİNÇEK"in irtibatlı oldukları kendi
aralarındaki görüşmelerde Doğu PERİNÇEK'in fikirlerini benimseyip, uygulamaya
konulabileceğini ve darbe yaptırmayla alakalı olarak da askeri makamların bu işe
yanaşmaması halinde yüksek yargı organlannm zorunlu olarak devreye gireceğini örgütün
kendilerine verdiği bu konudaki bilgileri gizlilik içerisinde kendi görüşlerine yakın kişileri ve
örgüt üyelerine söylemek suretiylede kamu oyu oluşturmaya çalıştıkları ve örgütün amacının
propagandasını yapmak suretiyle de ülkede kaos ortamı oluşturup mevcut yönetimi devirmeyi
amaçladıkları anlaşılmaktadır.
Tape:3602 16.02.2008 tarihinde Zeliha ile görüşmesinde özetle; Ü. SAYIN'in
"3'üncü dalganın geleceğinden bahsediyorlar" "3'üncü bir dalganın geleceğinden daha
bahsediyorlar 1 numaraya yapılacakmış bu operasyon" "Yani işte gazeteciler söylüyor" "Bir
operasyon daha varmış yani onunda inşallah bizi toparlamazlar" "Ergenekon'u bilmem
etmem" "Ya deli saçması olmuş artık len niye bu dedim yukarıdan geliyor emir dedi" dediği,
X erkek şahsın "Ee işte oğlum bunlar şey Ulusalcıları toplamaya çalışıyorlar" şeklinde
konuşmalarından da kendisinin üyesi olduğu ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNe karşı
yapılacak 3.operasyondan endişe etmesinden de ögütsel irtibatlarını ortaya koyduğu gibi,
yapılacak operasyonun 1 numaraya yapılacağını ima ederek te örgütün üst düzey kişilerinin
halen dışarıda olduğunu bildiği anlaşılmaktadır.
11- Şüpheli Habip Ümit SAYIN'da birçok üniversite öğretim üyesiyle alakalı olarak;
"Kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki
eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak
kaydettiği" ve bunları irtibatlı olduğu askeri şahıslara gizil çok gizli kopyalanamaz şeklindeki
ibarelerle gönderdiği, bazı e-mail görüşmelerinde dinleme yetkisi dahi isteyerek üniversite
hocalannm gizli durumlannı dinleyip haklannda yetkili olmayan askeri şahıslara raporlar
yazmak için girişimlerde bulunduğu anlaşılmıştır. Şüpheli Habip Ümit SAYIN'ın
ERGENEKON terör örgütü içinde üniversite yapılanması sorumlusu olan Kemal Yalçın
ALEMDAROGLU na bağlı olarak faaliyette bulunduğu, her türlü konudaki telimatlan bizzat
Kemal Yalçın ALEMDAROGLU'ndan aldığı, yaptıklan e-mail görüşmeleri ve telefon
görüşmelerinden de açıkça anlaşıldığı,
Sonuç olarak: şüpheli Habip Ümit SAYIN'ın, şüpheliler İlhan SELÇUK, Sevgi
ERENEROL, Doğu PERİNÇEK, Oktay YILDIRIM, Ergün POYRAZ, Halil Behiç
GÜRCİHAN Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN, Emin GÜRSES, Kemal Yalçın
ALEMDAROGLU, Güler KÖMÜRCÜ, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Kuddusi OKKIR,
Erkut ERSOY, Bekir ÖZTÜRK ve Orhan TUNÇ'la örgütsel anlamda sıkı irtibatlarının
bulunduğu, ERGENEKON terör örgütünün yöneticileri ve dernek başkanlan ile medya ve
paropaganda temsilcileriyle sıkı irtibatlannın bulunduğu,
Şüpheli Habip Ümit SAYIN'ın üniversitede doçent olarak görev yaptığı, Adli Tıp
Enstitüsünde Farmakoloji Uzmanı olarak görevli olduğu, ancak üniversitedeki görevlerinin
dışında ulusalcılık adı altında, birçok askeri ve sivil şahıslar ile akademik kariyeri olan
insanlardan emekli üst düzey askeri şahıslara kadar memleketin elden gittiğini devletin
yıkıldığını artık darbe yapılmasının zorunlu olduğu darbe yapmayan askeri görevlilerin
memleketi sattıklarını, e muhtırayla bir şeylerin olmayacağını, üst düzeyden bir hareketin
gelmemesi halinde 60 darbesi gibi alt kademelerden bu darbenin geleceğini söylemesi, bu
konularda çeşitli mesajlar çekip, bazı şahıslarla yüzyüze görüştüğünü beyan etmesi, kendi
beyanlan ve yaptığı görüşmelerde, çeşitli eğitim seminerleri sebebiyle üst düzey askeri
şahıslarla irtibatlannın bulundu, bu şahıslarla çok rahat görüşmesi, konumu itibanyla birçok
akademik kariyeri olan üniverstelerin üst düzey yöneticileriyle olan irtibattan ve telefon
görüşmeleri, göz önüne alındığında, yaptığı görüşmelerin bir beklenti olarak değil, kendi
bulunduğu konumu ERGENEKON terör örgütünün amaçlan doğrultusunda sonuna kadar
kullanıp, örgütün amaçlan doğrultusunda Darbe yaptırmak için çalışmalar yaptığı,
Yaptığı çalışmalann düşünce özgürlüğü olarak değerlendirilmesinin etki ettiği kesim
itibanyla mümkün bulunmadığı, yazdığı kitaplar ve kitaplann okuyucu kitlesinden de
şüphelinin etkili konumda akademik bir kişiliğe sahip bulunması hususlan ile üniversite
camiasında örgütlenmeye ilişkin çalışmaları bu konuda bazı öğretim görevlilerini fikri ve dini
inanışlanna göre fişlemesi, bazı öğretim görevlilerinin illegal olarak dinlenmesi için askeri
istihbarat kurumlanna yazdığı yazılar ve üniversitelerde ayn bir örgütlenmeye gitmek için
yaptıklan faaliyetler, Zihin kontrolü konusundaki çalışmalan ile bu konudaki görüşmeleri ve
farmakoloji uzmanı olması sebebiyle bazı ilaçlarla insanlan önceden şartlandınlmak suretiyle
cesaretlendirip suç işletilebileceği hususundaki görüşleri,
Ajandasının 8 Haziran tarihli sayfasında; 1) Sivil Örgütlenme, 2) Çalışma Grupları
3) Dernek/Vakıflarla iletişim ve bütünleşme, 4) Adli Tıp Kurumu Kanunu, 5) Kontr espiyonaj
/ Bilgi üretimi, 6) Halkı bilinçlendirme ve halkla bütünleşme,7) Askerle Ortak iletişim ve
Kuvai Milliye Hareketi ile,
Yine ajandasının 9 Temmuz tarihli sayfasında; özgeçmiş Kuvayenin İçindekiler,
Kuvayi milliye amaçlan şeklindeki yazılardan şüphelinin ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜNÜN gizli toplantılarına katıldığı, ERGENEKON YENİDEN YAPILANMASI
dokümanında ve LOBİ dokümanında belirtilen örgütün tüm eylem ve faaliyetlerini
kapsayacak şekilde ve örgütçe yapıldığı anlaşılan gizli bir toplantıdan alınmış notlar olduğu,
kendi yazdığı yazılarda örgütün neden var olması gerektiğini belirtmesi, buradan da
şüphelinin örgütün gizli ve açık tüm amaçlannı bildiği, demokratik olmayan yöntemlerle halkı
ve askeri kuvvetleri Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik edip bu
konuda örgütün siyasal amaçlanna ulaşabilmek için propaganda ve iletişim faaliyetlerinde
bulunduğu anlaşılmıştır.
Şüpheli Habip Ümit SAYIN'm üzerine atılı ERGENEKON terör örgütünün üyesi
olmak, halkı ve askeri şahısları hükümete karşı silahlı isyana tahrik etmek ve bir suç işleme
kararı cümlesinden olarak birçok kişinin kişisel verilerin, kaydetme suçlarını işlediği tüm
dosya kapsamından anlaşılmakla, eylemlerine uyan, TCK'nun 314/2, 313/1, ve 3713 Sayılı
Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK'nun 313/4, 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile
TCK'nun 135/2-1, 43/2. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

42-ŞÜPHELİ EMİN GÜRSES a)-


Şüpheli Emniyet ifadesinde;
1957 yılında Rize ilinde doğduğunu, İlk, orta ve lise öğrenimimi Rize'de
tamamladığım, 1975 yılında Rize Eğitim Enstitüsünü kazandığını, 1977'de mezun olduğunu,
Ankara Üniversitesi eğitim fakültesine dikey geçiş yaptım. Terör olaylan nedeniyle okulu
bırakıp 1978 Aralık ayında askere gittiğini, Şişli Siyasal Bilimler Fakültesine (Marmara
Üniversitesi) 1984 yılında mezun olduğunu, 1991 yılında Boğaziçi Üniversitesi ve Londra
Ekonomi okulunda Doktora programına başladığını, 1995 - 1996 yılında Doktora unvanını
aldığını, 1998 yılından bu yana Sakarya Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümünde
Öğretim Üyesi olarak görev yapmaya devam ettiğini Yeşil Pasaportu olduğunu çok defa
yurtdışına gidip geldiğini, herhangibir sabıkasının olmadığını, 532 206 67 68 numaralı telefon
hattını kendi adına kayıtlı olduğunu,
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alman şahıslar ile ilgili irtibatları
sorulduğunda; Oktay YILDIRIM'ı medyadan tanıdığını
Ergün POYRAZ isimli şahsı bir defa Sevgi ERENEROL'un Patrikhanesinde
gördüğününü
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK yakalanan bombalardan sonraki bir beyanatı ile ilgili
kendisini aradığını telefonda kendisine demeci hakkında teksip göndermesini tehditvari bir
şekilde istediğini, Bir açılışta Orgenaral Necati ÖZGEN ile görüşürken yanlarına geldiğini,
kaba saba konuştuğu için Necati ÖZGEN paşanın bu şahsı yanından kovduğunu. Daha
sonradanda bu şahıs hakkında medyadan bazı bilgiler edindiğini,
Sevgi ERENEROL'u vatansever bir milliyetçi olarak tanıdığını Zaman zaman telefon
görüşmüşlüğünün olduğunu, Patrikhanede düzenlenen kutlama tarzı programlara katıldığını,
İstanbul Üniversitesi önündeki Milli Şehit Kaymakam Kemal Bey'in idam edildiği yerdeki
düzenlenen anma toplantılarında bir defa gördüğünü,
Güler KÖMÜRCÜ, Fuat TURGUT, Sami HOŞTAN AH YASAK'ı medyadan
tanıdığını,
Kemal KERİNÇSİZ'i ilk olarak 3-4 sene önce Beyazıt'taki anma töreninde görüp
tanıdığını, şahsın TV programına katıldığını, başka bir ilişkisinin olmadığını,
Habip Ümit SAYIN'ı tarihten yaklaşık on yıl kadar önce Ulusal kanalda tanıdığını,
telefonla ve karşılaştığında da yüz yüze görüştüğünü
Vedat YENERER'i medyadan tanıdığını. Bir defa da TV programına katıldığını
telefonla görüştüğünü,
Veli KÜÇÜK'ü Tarihten yaklaşık 6 yıl kadar önce Kaymakam Kemal Bey'i anma
törenlerinden tanıdığım,son olarak ne zaman görüştüğünü tam olarak hatırlamadığını, Ancak
ara sıra görüştüğünü,
Muzaffer TEKİN'i Kıbrıs'taki kahramanlığından dolayı vatansever bir asker olarak
bildiğini Bıçaklanması olayından sonra Kadıköy'de bir yerde görüştüklerini kendisinde iyi bir
izlenim bıraktığını, kendisini Sevgi'nin görevli olduğu Patrikhane'de bir kokteylde Ergün
POYRAZ'ı gördüğü gün gördüğünü,
Mehmet Fikri KARADAĞ'ı medyadan tanıdığını Bir defada Aydınlar Ocağındaki
konferansında tanıdığını samimiyetinin olmadığını,
Tespit edilen birçok telefon görüşmesinde kendisinin Türk Ortodoks Patrikhanesinde
birçok toplantıya katıldığını beyan ettiği, hatta gizli yapılan toplantılara bile katıldığından
bahsettiğinin tespit edildiği hatırlatıldığında
Sevgi Hamınım orda yapılan ve memleket meselelerinin konuşulduğu, kapalı olarak
yapılan, herkesin katılmadığı bir sohbete katıldığını, O toplantıya Kırım Meclis Başkanı
Mustafa CEMİLOĞLU'nun da katıldığını, Ancak herkese açık olan programlara da katıldğım,
22.01.2008 günü saat 11.55'te XŞahıs (Sebahattin İSLAMOGLU adına kayıtlı) ile
yapmış olduğu telefon görüşmesi yüzüne karşı okunduktan sonra;
* Görüşmede Veli KÜÇÜK ve diğer şahısların yakalanmasında bahsettikten sonra
"Biçok toplantıya ben gittim. Hiçbir zaman Güler KÖMÜRCÜ'yü orda görmedim. Bunlar
gizli toplanıyorlar diyor. GİZLİ TOPLANTILARDA BİLE GÖRMEDİM GÜLER
KÖMÜRCÜ'YÜ" dediği hatırlatılarak, "GİZLİ TOPLANTI" olarak bahsettiği konunun ne
olduğu, kimlerin katıldığı ve nelerin konuşulduğu sorulduğunda; Gizli olarak bahsettiğim
toplantının Mustafa CEMİLOĞLU'nun da katıldığı toplantı oldğunu ,
Görüşmede bahsi geçen armatörlerden rüşvet alınması konusunun ne olduğu
sorulduğunda; İsminin burada geçmesini istemediğim ve armatör olan bir yakımın bana
kendilerinden para (haraç) istenildiğinden ve bu olayda Veli .KÜÇÜK isminin de geçtiğinden
bahsettiğini kendisinin de bu olayı başka biri aracılığı ile Veli .KÜÇÜK'e ilettiğini, iletim
sonrasında bu olayın çözüldüğünü, Olayın çözülmesi sonrasında teşekkür amaçlı Veli
KÜÇÜK'ün yanma gittiğini, Görüşmelerinde Veli KÜÇÜK'ün adının kullanıldığını
söylediğini, olayın bu şekilde sonuçlandığını,
22.01.2007 günü saat 17.25'te Erol... ? (MÜTERCİMLER) isimli şahısla yapmış
olduğu telefon görüşmesi yüzüne karşı okunduktan sonara görüşmede "Şimdi Muzaffer
yüzbaşının o astsubayla bombacı astsubayla hiçbir ilişkisi yok. Muzaffer yüzbaşıyı ben çok
iyi tanırım. Muzaffer yüzbaşıya herkes gider gelir. Muzaffer yüzbaşının Veli paşayla da
arası açıktı. Hep gazetede resimleri gösteriyorlar elini öperken." "Ama araları açıktı.
ÇÜNKÜ VELİ PAŞA MUZAFFER YÜZBAŞI İÇİN DEDİ Kİ; ADAM OLSAYDI
KAFASINA SIKARDI." "Bunun üzerine Muzaffer yüzbaşı bize dedi ki; benim için nasıl
böyle bir şey söyler. Yani araları iyi değildi..." dediği hatırlatılarak Veli KÜÇÜK'ün neden
bu şekilde beyanlarda bulunduğu, bu beyanı kendisinin nerede ve ne zaman duyduğu
sorulduğunda;
Beyanları bizzat Veli KÜÇÜK'ten duymadığını, Ancak bir ortamda ya da bir basından
duymuş olabileceğini,
Görüşmede de bahsettiği şekilde Veli KÜÇÜK - Sedat PEKER - Güler KÖMÜRCÜ
arasındaki ilişkinin ne olduğu, şahısların aralarındaki irtibatları hakkında bilgisi
sorulduğunda; Güler KÖMÜRCÜ'nün gizli örgütlenmeler ve mafya gibi konularda
gazetelerde yazılan çıktığını, kendisinin bu amaçla görüştüğünü, Güler KÖMÜRCÜ'nün Sedat
PEKER'le görüştüğü gazetelerde haber olarak çıktığını,
Harp Akademilerinde ders verip vermediği, verdi ise hangi dersleri verdiği, ders
vermesi konusunu kimin talep ettiği ve herhangi bir ücret alıp almadığı sorulduğunda; Harp
Akademilerinde ve Birçok Emniyet biriminde de konferanslar verdiğini, Harp
Akademilerinde Globalleşme ve Güvenlik Dersi vermekti olduğunu,
23.01.2008 günü saat 17.49 sıralarında Erman DUR adına kayıtlı telefondan X
Şahısla yapmış olduğu telefon görüşmesinde; bir süre konuştuktan sonar ...Şimdi ben
komutanlara Harp akademisinde söyledim. Ben olsam başörtüsü maşörtüsü serbest, ister
gö.Mnüzü açın ister a..ınızı açın başınızı ne ederseniz edin serbest. ONDAN SONRA
DERİM Kİ EKİPLERE, KARDEŞİM KAVGAYI BAŞLATIN. MİLLET BİRBİRLERİNİ
YESİNLER BİR BUNU YAPARIM. Bak tam zamanıdır. Bırakacaksın birbirini yesin
millet" Şekilde beyanlarda bulunduğu hatırlatılarak Bu konuşmayı Harp Akademilerinde
ne zaman ve neden yaptığı sorulduğunda; Yaşanan olaylarla ilgili Harp Akademilerinde bazı
şahıslar bana bu tür sorular sormuş olabilir. Bende bununla ilgili bu şekilde bir cevap verdim.
Burada komutan diye bahsettiğim kişiler ders verdiğimiz resmi veya sivil kişiler dediği,
23.01.2008 günü saat 18.27'de Yalçın BAYER ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde
Bir süre Sevgi ERENEROL 'la Sami HOŞTAN'in medyada fotoğraflarının yan yana konulması
olayından bahsettikten sonra, yaşanan bu olayın sorumlusu olarak gösterilen Emniyet
Teşkilatı Mensupları için Yalçın BAYER'in "Artık bu ibne Polis her numarayı yapabilir. "
dediği hatırlatılarak konu hakkında ifadesi sorulduğunda;
Yalçın BAYER Hürriyet gazetesinde köşe yazandır. Yapılan operasyonla ilgili, Sami
HOŞTAN mafya elemanı olduğu herkezce bilinir. Sevgi ERENEROL ile bu mafya liderinin
basmda yan yana konulmasına ben sinirlenmiştim. Bu konuyu söyledim. Oda yanlış anlamış
olabilir ve konuyu tam anlayamadığı için, basma değilde polise böyle bir küfür de
bulunmuştur. Şeklinde cevap verdiği.
Burada kavgayı başlatmasını söylediği ekiplerin kimler olduğu ve bu ekiplerin
nerde olduğu sorulduğunda; Harp Akademilerinde ders verdiğim zamanlarda derslerine
katıldığı bazı öğrencilerinin gündemle ilgili sorular sorduklannı Öğrencilerin kendisine PKK
sorunun nasıl düzeltileceğini sorduklannı kendisinin de Abdullah ÖCALAN'm ifadesinde
vermiş olduğu yöntemi örnek göstererek çözüm yoluıpîgöfsteE^ğini, burada bahsi geçen ekip
konusu da budur dediği, ,f'' 5 t- 'K\
Şüpheli erol isimli kişiyle yaptığı telefon görüşmesinde "...Muzaffer yüzbaşıyı içerden
çıkarmak için biz bir girişimde bulunduk. Çıkaracaktık. Muzaffer yüzbaşıyı içerden tam
çıkarma girişiminin içine girdik bu operasyon patladı." dediği hatırlatılarak, Muzaffer
TEKİN'i çıkarmak için kimlerle nasıl bir girişimde bulunacakları sorulduğunda;
Muzaffer TEKİN'in avukatları Muzaffer'in suçunun olmadığını ve Muzaffer'i
çıkaracaklarını söyleylediğini, Kendiside bu beyanları görüşme yaptığı şahsa aktardığını,
Yoksa herhangi bir girişimde bulunmasının söz konusu değildir dediği, - Muzaffer TEKİN'i
çıkartmak için girişimde bulunmaktaki amaçlarının ne olduğu sorulduğunda; Muzaffer
TEKİN'in dosyasında herhangi bir şey olmadığı için avukatlarının çıkacağını söylemiş
olduğunu, Kendiside bu şekilde beyanlarda bulunduğunu, Ancak herhangi bir girişimde
bulunmasının söz konusu olmadığını,
Aynı görüşmede bir süre yakalanan el bombalarıyla ilgili tutuklu bulunan astsubayla
ilgili görüştükten sonra "Bunun arkasındaki güç başka biri. O EKİBE HİÇ
DOKUNMUYORLAR. Geliyorlar bu Astsubayı Sevgilerle bağlantılı kılıyorlar. YA BU
ASTSUBAYIN SEVGILER'LE NE İŞİ VAR BU ASTSUBAYIN BAĞLI OLDUĞU EKİP
SEVGİLERİN ESKİ ARKADAŞI İDİ SEVGİ BUNLARI KOVDU ŞEYDEN KİLİSEDEN."
dediği hatırlatılarak;
Söz konusu astsubayın Oktay YILDIRIM olup olmadığı, Oktay YILDIRIM ise şahsın
arkasında olduğunu beyan ettiği ekibin kimler olduğu sorulduğunda; Kendisi Hanifı ALT
AŞ'm Oktay YILDIRIM'm samimi arkadaşı olduğunu duyduğunu, Kendisinin ekip olarak
bahsettiği kişinin Hanifi ALTAŞ ve diğer şahıslar olduğunu, Kendisinin sadece Hanifı
ALTAŞ'ı tanıdığını,
Yine görüşmede astsubayın Sevgi ERENEROL'la bir irtibatının olmadığından,
arkasındaki ekipte bulunan şahısların Sevgi ERENEROL'la irtibatlı olduğunu ancak daha
sonra Sevgi'nin bu şahısları kiliseden kovduğundan bahsettiği hatırlatılarak, konuyla ilgili
ifadesi sorulduğurda;
Burada bahsettiği kişilerinde yine Hanifi ALTAŞ olduğu, bildiği kadarıyla Hanifi ile
Sevgi'nin bir ara aralarının bozulduğunu, Bu nedenle Sevgi'nin Hanifi'yi patrikhaneden
uzaklaştırdığını ortamdaki konuşmalardan algıladığını,
Görüşmede "Cumhuriyet gazetesine bomba atan Danıştay'a gidip bomba atanların
ekiplerin bir ucu burada Üsküdar'da bulundu. ÇOCUKLAR DEDİLER Kİ BİZ GELİP İFADE
VERELİM. BİZE 20 ŞER BİN DOLAR PARA TEKLİF ETTİLER DİYE SAVCI
İFADELERİNİ ALMADI YA." diyerek bahsettiği konunun ne olduğu sorulduğunda; Avukatı
Mehmet TAŞDELEN'in kendisine bu konuyu anlattığını, Avukatının Danıştay konusuna da
baktığı için, o dosyada Üsküdar'da bulunan bir çocuğu şahit olarak dinlettirmek istediğini,
Ancak mahkemenin bunu kabul etmediğini, Avukatının beyanlarını görüşme yaptığı şahsa
aktardığını. Olayın bundan ibaret olduğunu,
28.01.2008 günü saat 20.59 sıralarında Mustafa...? isimli şahısla yapmış olduğu
telefon görüşmesi yüzüne karşı okunduktan sonar Görüşme yaptığı Mustafa...? isimli şahsın
kim olduğu sorulduğunda; Görüşme yaptığı kişinin Genel Kurmay'da görevli Mustafa
Yarbay olduğunu, Mustafa Yarbay'm soy ismini şuan tam olarak hatırlayammadığım,
Kedisinin vatansever bir arkadaş olduğunu, Sakarya'da Tugayda vermiş olduğu
konferanslardan tanıdığını, Halen dostluklarının devam ettiğini,
Bir süre telefon dinlemeleri hakkında görüştükten sonra Mustafa'nın "Bunlar
geçecek ya." dediği, kendisinin "Sen başkasın. Perinçek ile konuşuyordum. Mesaj başka
şimdi." Diyerek bahsettiği konunun ne olduğu sorulduğunda; Burada Perinçek olarak
bahsedilen kişinin Doğu PERİNÇEK olduğunu, Doğu PERİNÇEK ile yapılan operasyon
hakkında görüşmelerinin olduğunu, Perinçek kendisine bu operasyonunun millicilere karşı
yapılan bir operasyon olduğunu, özelleştirmeler, vakıf^teffln^ü, bor maddelerinin satılması,
/ <

■faf&ft:,
.,
Türk ordusunun İran'a karşı kullanılması gibi başka bir şeyleri gizlemeyi amaçladığını
söylemiş olduğunu, Kendisinin de bu beyanları Mustafa'ya aktarmış olduğunu,
Görüşmede Zekeriya ÖZTÜRK'ün çok sayıda kimliğinin olduğundan bahsettiği
hatırlatılarak konuyla ilgili ifadesi sorulduğunda; Kendisi Zekeriya'nm farklı kimlikler
taşıdığını onu iyi tanıyanların konuştunu, Bu konuyu bu görüşmelerden hatırladığını, Zekeriya
hakkında şüpheli şahıstır ifadesini çok duyduğunu,
Görüşmede "Yalnız şeyi unutma eğer imkan varsa ADD BAŞKANI ŞENER
ERUYGUR PAŞAYA HABER GÖNDERİN." "EMNİYET TEŞKİLATINDA ONLA İLGİLİ
DOSYA HAZIRLANIYOR." "BUNU TELEFONDA SÖYLÜYORUM DUYSUNLAR
DİYE." Dediği hatırlatılarak bu bilgiyi nereden elde ettiği sorulduğunda; Bu bilgisinin
duyumlardan ibaret olduğunu, Herhangi bir kamu görevlisinden almadığını,
Görüşmede "...Yıllardır yani fikir öğrendiğimiz bir insan diyor ki, ya komutan artık
emekli paşalar mı ... darbe yapıyor diyor yani herkes tiye alıyor artık yani şeyleri. " "Hocam
asker yapmayacak. Asker mesela PERİNÇEK'TEN hep uzak durdu. KARDEŞİM PERİNÇEK
GİBİ BU KONULARDA PROFESYONEL BİR ADAM BU İŞTE BU ÖRGÜTLENMEDE
... OY VERECEKSİN. Ben niye bu böyle adamları harcayayım. Ben işin içinde olmam ama
bu işte önünü açarım. Öyle bir sürü örgütlenmeler var. Türkiye de silah üzerine o tür yemin
edenler değil PERİNÇEK gibi Örgütlenmesi güçlü tavrı da sert." "Onların üzerine
gelemiyorlar. PERİNÇEK dün meydan okudu. Dedi ki burda İstihbaratçılar var dedi.
Onlardan rica ediyorum, bizden birini tutuklasınlar da göreyim dedi. Onlara zindan ederim
İstanbul'u diyor, bak böyle konuşuyor. " diyerek neyi kast ettiği sorulduğunda; Beyanlannm
Perinçek'in beyanlanndan ibaret olduğunu, Perinçek'ten bizzat duyduğu veya basından takip
ettiği beyanlan Mustafa'ya aktarmış olduğunu,
Görüşmede "yıllardır fikir öğrendiğimiz bir insan" olarak bahsettiği kişinin kim
olduğu sorulduğunda; Görüşmede bahsettiğim bir bilim olabilir dediği, Ancak şuan kim
olabileceğini hatırlamadığını, Herhangi özel bir durumu söz konusu değildir dediği,
Yapılan teknik takip çalışmalarında yoğun bir şekilde "GLADYO"nun Türk Silahlı
Kuvvetleri içersinden çıktığından ve Emniyet Teşkilatı içersine yerleştiğinden bahsettiği
hatırlatılarak, neden bu şekilde bir itamda bulunduğu, "GLADYO" olarak neyi kast ettiği ve
bu yapının Emniyet Teşkilatı içersinde yerleşmesi konusunda ifadesi sorulduğunda; Emniyet
Teşkilatı'nm son zamanlarda çok geliştiğini bilmekte olduğunu, Bu nedenle dış güçlerin emri
altında hareket eden bir oluşumun daha etkili faaliyet göstermek için Emniyet'in içersine
geçtiği yönünde yorumlar yapmış olduğunu, Beyan ettiği gibi Gladyon'nun dış güçlerin
emrinde hareket ettiğini düşündüğünü, Bunlann kendisinin yorumlannadn ibaret olduğunu,
Böyle bir sızmayı önlemek için Emniyet Teşkilatını uyarmak amacıyla bu şekilde beyanlannm
olduğunu, Trabzon olayında bu suçu Emniyet yüklemeye çalışmalan buna bir örnek olarak
verilebilir dediği,
Yine yapılan çalışmalarda "ÇOREGANI" isimli bir şahıstan bahsettiği, Çöregani'nin
Azerbaycan asıllı bir Iran'lı olduğundan ve Veli KÜÇÜK'le irtibatlığı olduğundan bahsettiği
hatırlatılarak, "ÇÖREGANİ'NİN kim olduğu ve Veli KÜÇÜK ile irtibatı hakkında bilgisi
sorulduğunda;
Çöreganinin İran Azerbayca'nmda yaşayan Azeri bir profesör olduğunu, Veli
KÜÇÜKTe aralannm iyi olduğunu bildiğini, Ancak son zamanlarda şahsın CIA ile bağlantılı
olduğunun bilindiğini, Şahsm İran Azerbayca'nmda bağımsız bir Azerbaycan devleti kurma
faaliyeti içinde oldukları her yerde konuşulduğunu, Ayrıca şahsın Amerikan destekli
olduğunun da söylentiler arasında olduğunu, Bunun da Azerbaycan'daki Azeri Türkleri için
sıkıntı olacağını her yerde söylediğini, Veli KÜÇÜK'ün de Azerbaycan meselesiyle yakından
ilgilendiği için Veli KÜÇÜK'le irtibat kurmuş olduğunu ancak son zamanlarda aralarının açık
olduğunu herkes tarafından sorulmakta olduğunu,
29.01.2008 günü saat 09.50 sıralarında Devrim...? (SEVIMAY) isimli şahısla
yapmış olduğu telefon görüşmesi yüzüne karşı okunduktan sonra Görüşme yaptığı şahsın
kim olduğu sorulduğunda; Görüşme yaptığı şahsın Milliyet gazetesinde görevli Devrim
SEVİMAY olduğunu, görüşmede bir süre Zekeriya ÖZTÜRK hakkında bahsettikten sonra
"...bu adam PERİNÇEK'LE ilgili bir ifadesi var onu okudum. Vatta bir kağıt verdiler bana
okudum onu. Kağıt iki saat sonra silindi. Vatta neler diyor biliyor musun? TÜRKİYE'DEKİ
BÜTÜN TERÖR EYLEMLERİNİN ARKASINDA PKK BAĞLANTILI DOĞUPERİNÇEK
VAR DİYOR. BÖYLE İFADE VERİLİR Mİ? Emniyet bu Savcılık bu ifadeyi almış dosyaya
koymuş şimdi." diyerek bahsettiği konun ne olduğu sorulduğunda;
Mehmet Zekeriya'nm Perinçek hakkında ifade verdiğini duyduğunu, Kendisinin
Ulusal Kanalın Perinçek'e yakın bir kanal olduğunu bildiği için, Ulusal Kanalı aradığını ve
ifadeyi Ulusal kanaldan kendisine göndermesini istediğini, İfadeyi aldığını ve okuduğunu,
Mehmet Zekeriya'nm ifadesinde görüşmede de kendisinin bahsettiği gibi yapılan tüm
eylemlerin Perinçek bağlantılı olduğu yönünde ifade vermiş olduğunu, Kendisi de bunun
haksız bir şey olduğunu söyleyerek görüşmemde beyan etmiş olduğunu,
Konuyla ilgili okuduğu kağıt hakkında "İKİ SAAT SONRA SİLİNDİ." diyerek neyi
kast ettiği sorulduğunda; Yazı faks olarak geldiği için bir süre sonra bu yazı silinmişti dediği,
Kendisinin görüşmede bundan bahsettiğini,
Aynı görüşmede Devrim 'in "Mehmet AĞAR'ı bu işe nasıl sokuyorlar hangi dosya ile. "
dediği, kendisinin "Şuanda borsadaki paralarla bağlantısı olduğu söyleniyor. Yani bu Sedat
PEKER'in parası ÇAKICI'nın parası bunların paraları nerde?" "Biri idare ediyor. Mesela
hatırla bundan bir süre önce bir başkomiserin hesabından 22 trilyon para çıktı." "Yani
başkomiser hesabına 22 trilyonu koycak kadar aptal mı? Demek o kadar güvenli korkmuyor
ki adam yani çok önemli birileri var arkamda diye düşünüyor. 22 Trilyon. Kapatıldı olay... "
dediği, Devrim'in "Peki sen Mehmet AĞAR'A bunu söylediğinde ne tepki verdi?" diye
sorduğu, kendisinin ise "Ben haber gönderdim direk söylemem." dediği hatırlatılarak,
Çakıcı 'ya ve Sedat PEKER 'e ait olduğunu beyan ettiği para konusunun ne olduğu
sorulduğunda;
Bunlarında yine çevreden ve medyadan edindiği duyumlardan ibaret olduğunu, Bu
duyumlarında borsada çok miktarda para olduğu, bu parayı bazı şahısların kullandığı veya
yönettiği konusunda söylemlerin olduğunu,Kendisinin de görüşmenin de bunlardan ibaret
olduğunu,
Mehmet AĞAR'a söz konusu bilgileri neden kendisinin söylemediği ve Mehmet
AGAR'ın konuyla irtibatı sorulduğunda; Kendisinin çevreden duyduğu haberleri Mehmet
AĞAR'm yanındaki şahıslardan bir tanesi aracılığı ile Mehmet AĞAR'a ilettiğini, Onun da
kendisine haberi olduğu yönünde tekrar bilgi gönderdiğini, Olayın bundan ibaret olduğunu,
Mehmet AGAR'la ülke konularında ve bazı siyasi konularda görüş alış verişlerinin
olduğunu, İrtibatlarının bundan ibaret olduğunu,
Görüşmede Devrim 'in Doğu PERİNÇEK'in neden gözaltına alınmadığını sorması
üzerine kendisinin neden "DOĞU PERİNÇEK'İ ALSINLAR KIYAMET KOPACAK.
DOĞU PERİNÇEK AÇIKÇA PAZAR GÜNÜ MEYDAN OKUDU. BURDA KONFERANSI
VARDI... Mutluyla ... olanları içeri alırlar diyor, içeri alanlar içeri aldıklarına pişman
oluyorlar diyor. Sonra Mehmet EYMÜR örneğini veriyor." şeklinde beyanlarda bulunduğu
sorulduğunda;
Kendisi görüşmede Doğu PERİNÇEK'in konuşmasını şahsa aktardığını, Perinçekin bu
konferansında temiz bir insan olduğunu, herhangi bir sorunun olmadığını beyan ettiğini, bu
beyanlarına istinaden kedisini alan adamların haksızlık yapacağını, bu nedenle kendisini alan
adamların alnını karşılayacağı yönünde söylemlerde bulunmakta olduğunu,
22.01.2008 günü saat 23.08 sıralarında Bülent.? isimli şahısla yapmış olduğu
telefon görüşmesi yüzüne karşı okunduktan sonra;
Görüşmede "Perinçek aradı. " "Bu şerefsizler bi hesap yapıyolar diyo bi başka bişey
yapacaklar bu dikkatleri o tarafa çekiyorlar diyo." "... madenler falan satılacak ya. Onun
anlaşmasını yapacaklar herhalde." dediği diyerek bahsettiği olayın ne olduğu, Perinçek'in
konuyla ilişkisi sorulduğunda;
Kendisi Perinçek'in buna benzer bir beyanatını yukarıda anlattığmı,Kendisi Perinçek
yapılan operasyonun öne çıkartılarak, başka işlerin, mesela bazı kanunları, geçirileceğinden
bahsettiğini, Beyanlarının bundan ibaret olduğunu,
27.01.2008 günü saat 23.17 sıralarında Bülent. ? isimli şahısla yapmış olduğu telefon
görüşmesi yüzüne karşı okunduktan sonra;
* Görüşmede "Perinçek'in bi toplantısı vardı Kadıköy'de" diyerek bir toplantıdan
bahsettiği, söz konusu toplantının ne olduğu, kimlerin katıldığı ve hangi konuların
görüşüldüğü sorulduğunda;
Söz konusu toplantının Uğur MUMCU'yu anma toplantısı olduğunu, Bu toplantıda iki
tane resmi Polis Memuru bile olduğunu, Orada MİT ve istihbarat görevlilerinin de
bulunduğunu, Konunun bunlardan ibaret olduğunu,
- Söz konusu toplantıda Perinçek'in kendisine "Sakarya bölgesinde operasyon
yapabilirler." şeklindeki beyanlarıyla neyi kast ettiği sorulduğunda; Sakarya'da teröristlere
yönelik düzenlenen bir operasyon olduğunu, Bu operasyonu Perinçek'in kendisine söylediğim,
Bu operasyonun yapıldığını, Sakarya Emniyet'inden bu konunun araştınlabileceğini,

10.02.2008 günü saat 16.44'te Naznıi...? isimli şahısla yapmış olduğu telefon
görüşmesi yüzüne karşı okunduktan sonra;
* Görüşmede bir süre düzenlenen operasyonlar ve yakalanan şahıslarla ilgili
görüştükten ve yakalanan şahıslardan bazılarının çeşitli pis işlere bulaştıklarından
bahsettikten sonra; Nazmi'nin "Bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin menfaatine hareket
etmediler hocam kanaatimce, yani büyük konuşmuş olmayayım da." dediği, kendisinin ise
"BÜYÜK Bİ ÇOĞUNLUKLA, MESALA BU KEMAL'İN YAPTIĞI OPERASYONLAR,
BİR SONUÇ VERMEDİ YANİ. HEP TÜRKİYE'NİN ALEYHİNE SONUÇLANDI."
dediği hatırlatılarak, söz konusu operasyonların ne olduğu ve sözde operasyonların kimin
talimatıyla kimler tarafından gerçekleştirildiği sorulduğunda;
Burada Kemal'in yaptığı operasyonlar diyerek, Kemal KERİNÇSİZ'in çeşitli şahıslar
hakkında açmış olduğu davalar sonrasında şahısların Batı'da reklam edilmesini sağladığını,
Açılan davlardan sonrada yaşanan bu olayların Türkiye'nin dünyadaki imajını kötü
etkilediğini, Açılan davaların Türkiye'ye herhangi bir katkısı olmadığını, Kemal'in üslubunu
da tasvip etmediğini,
* Aynı görüşme içersinde kendisinin avukatı olduğundan bahsedilen Mehmet
TAŞDELEN hakkında bir süre görüştükleri, daha sonra Nazmi'nin "ŞEY DE
MEHMET'İN YANINDAYDI. DANIŞTAY SALDIRISINI YAPAN." dediği, kendisinin ise
"MEHMET'İN ADAMIYDI TABİ" dediği, hatırlatılarak, Danıştay saldırısını
gerçekleştirin Alpaslan ASLAN ve irtibatları hakkında bilgisi sorulduğunda;
Beyanlarının Avukatı Mehmet TAŞDELEN'in kendisine aktardığı konular
olduğunu,Kendisi Alpaslan AS LAN'in avukatı Mehmet TAŞDELEN'in arkadaşı olduğunu
kendinden duyduğunu, Görüşmede de bu konudan bahsettiğini,

13.02.2008 günü saat 11.56'da Mehmet TAŞDELEN isimli şahısla yapmış olduğu
telefon görüşmesinde, Mehmet'in Hocam şimdi bff Alparslan'ın babası aradı. Dedi ki
Mehmet Bey tutuklu sanıklardan birisi yeni ifade verecekmiş dedi. Dedim vatta haberim
yok. Şunu diyecekmiş; DANIŞTAY SALDIRISINDAN ÖNCE GASTECI ARAMIŞ
SÖYLEMİŞ, TARAF GAZETESİNDEN. Danıştay saldırısından 20 gün önce Ataşehir'de
toplantı yaptık, toplantı yapıldı. DANIŞTAY SALDIRISININ TALİMATINI VELİ KÜÇÜK
VERDİ." dediği hatırlatılarak, DANIŞTAY SALDIRISI SANIKLARININ verecekleri
ifadelerle neden ilgilendikleri sorulduğunda; Avukatı Mehmet TAŞDELEN Danıştay dosayı
davasında da avukatlık yapmakta olduğunu, Gündemde olan bu konuyla ilgili yaşamış olduğu
bu olayı kendisiyle paylaştığını,

17.02.2008 günü saat 23.53 sıralarında Hande EROL isimli şahısla yapmış olduğu
telefon görüşmesi yüzüne karşı okunduktan sonra;
* Görüşmede Hande'nin "Daha sakin anladım mı daha sakin." "KAPATMA
ADAMI ÖYLE. O KADAR ŞEY SORAR ADAM. SORARSA İSTİHBARATÇI MISINIZ
DİYE. YA BİR DAHA ÖRGÜT ADI GEÇİRMEDEN KONUŞ YA." dediği hatırlatılarak,
Hande EROL'un hangi konudan bahsettiği ve neden örgüt adının geçmemesini istediği
sorulduğunda
Handenin burada kendisini dostça uyarmak amacıyla böyle bir görüşme yaptığını,
Handenin görüşmede konuşurken bahsettiği örgütlerin kendisine zarar verebileceği
düşüncesiyle kendisini uyarma ihtiyacı hissettiğini,

18.02.2008 günü saat 00.23 sıralarında Hande EROL'un telefonuna göndermiş


olduğu mesajlar yüzüne karşı okundukta sonra; "Ya sen ne yapiyorsun yasakliyorum tw
programlarina cikmana. Millet cik konuş istiyo, guwenligini benden başka dusunen yok.
SÖYLEDİKLERİNİN YÜZDE SEKSENİ GİZLİ BİLGİ. GENEL BİLGİ WER LÜTFEN "
dediği hatırlatılarak, Hande'nin neden bu şekilde beyanlarda bulunduğu sorulduğunda;
Handenin kendisinin öğrencisi olduğunu ve kendisini sevdiğini, Beyanlarının ileride kendisi
için sıkıntı olmaması açısından kendisini uyarmak istediğini,

18.02.2008 günü saat 02.42'de Hande EROL isimli şahısla yapmış olduğu telefon
görüşmesi yüzüne karşı okunduktan sonra;
* TV programındaki beyanları hakkında bir süre görüştükten sonra kendisinin
"TEŞKİLATTAN ARADILAR. DEDİLER Kİ; İRAN MESELESİNİ DE KONUŞ. ARADA ONU
DA SIKIŞTIRDIM." dediği, Hande'nin ise "Onlar zaten her şeyi söyletiyor. Güvenliğe
gelince sağlamıyorlar... " dediği hatırlatılarak, "TEŞKİLAT" olarak bahsettiği konunun ne
olduğu sorulduğunda; Bir istihbarat birimde görevli arkadaşının kendisini program esnasında
aradığını, İran'a gittiklerini söylediğini, İran'da kadınların Türkiye'de başörtüsü
konuşulduğunu duyduklarını, Türk kadınlarının başörtüsünün üzerine bu kadar gitmemelerini
söylediklerini, Humeyni'den sonra kendilerinin çok perişan olduğunu söylediklerini kendisine
aktardığını ve konuşmasında örnek olarak göstermesini istediğini, Kendiside bunu programda
anlattığını konunun bundan ibaret olduğunu,
- Aynı bölümde Hande'nin kendisinin güvenliğinin sağlanması konusunda neden
endişe duyduğu ve bu şekilde beyanlarda bulunduğu sorulduğunda; Kendisinin bütün
öğrencilerinin kendisinin devletle yakın olduğunu düşünüp sorduklarım ve söylediklerini,

18.02.2008 günü saat 12.21 sıralarında Erman DUR adına kayıtlı telefondan
Mustafa... ? isimli şahısla yapmış olduğu görüşme yüzüne karşı okunduktan sonra;
* Bir süre düzenlenen operasyonlar hakkında görüştükten sonra, Mustafa'nın
"YALNIZ YENİ BİR OLUŞUMDA BUNLAR. Bunu yapanlar hakikaten ağır ödemeli yani ve
öder de. Yani çok acı ve BUNDAN SONRA DA BELKİ DE DÜNYANIN EN DERİN
DEVLETİ TÜRKİYE'DE OLABİLİR HA. " dediği, kendisinin "YANİ OLURSA TEK BİR
DERİN DEVLET OLACAK HERHALDE YANİ BU KADAR." dediği hatırlatılarak, bu
şekilde beyanlarda bulunmalarındaki amaçlarının ne olduğu sorulduğunda;
Kendisinin Türkiye'de derin bir devlet olduğunu bildiğini. Ancak bu derin devletin
milletin derin devleti olmadığını bildiğini, Burada yeniden bir oluşumla derin devletin
kurulmasını milletin derin devleti olması konusunda istemekte olduğunu, Başkaca bir
niyetinin olmadığını,

20.02.2008 günü saat 15.41'de Vedat YERENER ile yaptığı telefon görüşmesi yüzüne
karşı okunduktan sonra;
* Görüşmede bahsettiği ödülün ne olduğu, kendisinin ödül verip vermeyeceği sorusu
üzerine Vedat'ın neden "Maddi yetersizliklerden dolayı. TERÖR LİSTESİNE GİRERLER
BAŞLARINA SIKINTI GELİR DİYE DE. O KONUDA BİRAZ RAHATSIZ OLDUM
VERMEDİM." Şeklinde beyanlarda bulunduğu sorulduğunda; Vedat'ın her sene Kuvayı
Milliye ödülü vermekte olduğunu, Bu sene vermediğini, Kendisinin de sebebini sorduğunu,
Ancak ne dediğini ve görüşmenin içeriğini tam olarak hatırlayamadığını,
Görüşmede "Mesela Mehmet AGAR'ın hakkında dosya hazırlıyorlar." "Mehmet
AĞAR'a ben 10 gün evvelden haber verdim. Mehmet AĞAR restini çekti ki buyursunlar
dedi. Sonuna kadar varım dedi..." diyerek bahsettiği konunun ne olduğu sorulduğunda;
Yukarıda da beyan ettiği gibi Mehmet AGAR'la bir çok konuda fikir alışverişinde
bulunduklarını, Yaşanan olaylarla ilgili olarak da Mehmet AĞAR hakkında duyduğu konulan
kedisine yanındaki bir kişi aracılığı ile ilettiğini ,Hatta Mehmet AĞAR'm TV'de bu konuyla
ilgili açıklama yaptığını, Kendisinin de o açıklamaya atfen bu şekilde beyanlarda
bulunduğunu,

22.02.2008 günü saat 00.51'de Bülent...? isimli şahısla yapmış olduğu görüşme
yüzüne karşı okunduktan sonra;
* Görüşmede Bülent'in Veli KÜÇÜK'ün on numaralı adam olduğundan bahsettiği,
bir numaranın Şener ERUYGUR olduğunu, listede Abdullah ÖCALAN'm da
bulunduğunu, Mehmet AĞAR'm da listede üç veya dördüncü şahıs olduğunu, "... yalnız
bunları topyekün çıkartsınlar Doğu PERİNÇEK'in anasını ağlatacaklar." Şeklinde
beyanlarda bulunduğu hatırlatılarak, Bülent'in bu bilgileri nereden temin ettiği, neden
kendisine bildirdiği, ismi geçen şahısların operasyon kapsamında irtibattan hakkında bilgisi
sorulduğunda; Görüşme yaptığı kişinin Bülent AKKAR olduğunu, Şahsm Sakarya Otobüs
terminalinde büfesi olduğunu, Öğrenci olan çocuğuna burs bağladığı bir kişi olduğunu,
Şahısla bu şekilde tanıştığını, Şahsın bu bilgileri Mehmet AGAR'ın yanındaki, hatırladığı
kadanyla Mustafa...? İsimli şahıstan almış olabileceğini, Ancak bu bilgileri nereden aldığını
bilmediğini, Bülent'in Doğu PERİNÇEK'i seven bir adam olduğunu, Ergenekon'la ilgili
bütün suçların Doğu PERİNÇEK'e yüklenebileceği, bu şekilde Doğu PERİNÇEK'e
zarar verilebileceği düşüncesiyle bu şekilde beyanlarda bulunmakta olduğunu,
Görüşmede geçen X Şahsın Veli KÜÇÜK ve diğer şahısların yakalanması sebep
olarak gösterdiği, "Enver ALT AYLI" konusunun ne olduğu sorulduğunda; Enver
ALTAYLI'nın MİT'çi olduğu söylenen bir şahıs olduğunu, Bu şahsın Kafkasya ve Orta
Asya'daki operasyonlarda bulunduğunu TV programında kendi ağzından duyduğunu, Şahsm
uzun zamandır ortada olmadığım, Birden ortaya çıkmasıyla bu olaylann başlaması arasında
bir irtibat olabileceğini düşündüğünü.

15.02.2008 günü saat 10.50 sıralarında Hüseyin...? isimli şahısla yapmış olduğu
görüşme yüzüne karşı okunduktan sonra;
* Görüşmede bir konuyla ilgili Servet...? isimli^aiısın.bastırdığından, ancak karan
Tayip Beyin verdiğinden, aynca Tayip Beyin ' kontenjanından faydalanılacağından

1305

f/S^5^
bahsedildiği hatırlatılarak konunun ne olduğu sorulduğunda; Görüşme yaptığı kişinin Hüseyin
BUYURUCU olduğunu, Akrabası olduğunu, Bu görüşmenin aile içi bir görüşme olduğunu,
Başkaca herhangi bir anlamı olmadığını,
22.01.2008 günü saat 21.43'te Nejat ESLEN adına kayıtlı telefondan X Şahısla yapmış
olduğu görüşme yüzüne karşı okunduktan sonra;
* Görüşmede fazla yorum yapmamasını, aksi takdirde kendisinin de alınacağını
söyleyerek şaka yaptığını beyan ettiği savcının kim olduğu sorulduğunda; Görüşme yaptığı
kişinin Emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN olduğunu, Kendisini arayan bir çok savcı
bulunduğunu, Bunlardan bir tanesinin kendisine şaka mahiyetli takıldığını, Kendisinin de
görüşmede bundan bahsettiğini,

29.01.2008 günü saat 19.01 sıralarında Metin KÜLÜNK isimli şahısla yapmış olduğu
telefon görüşmesi yüzüne karşı okunduktan sonra; Görüşmede "BENİ DUN ARADI BI
EMMİNYET MÜDÜRÜ. BUGÜN 6-7 KİŞİ ARADI SEN HALA DIŞARDA MISIN DİYE.
EMNİYET MÜDÜRÜ ARIYO BENİ. DEDİMKİ SAYIN MÜDÜRÜM, SEN KİMDEN TALİMAT
ALIYOSAN, SEN ONA SÖYLE BEN BURDAYIM KAÇTIĞIM BİYER YOK. GELSİN SAVCI
MAVCI. AMA BU İŞLERİN ZAMANI GELİRSE DÖNERSE SONRA ÜZÜLMEYİN DEDİM
ONA BEN. EMNİYET MÜDÜRÜNE BENİ ARATTIRIYOLAR ZA VALLI ADAM. " dediği
hatırlatıldıktan sonra, kendisini arayan Emniyet Müdürü olarak bahsettiği şahsın kim olduğu
sorulduğunda; Kendisini arayan birçok Emniyet Müdürü olduğunu, Bahsi geçen kişinin de bu
şekilde kendisini iyi niyetli olarak uyaran bir kişi olduğunu, Ancak kim olduğunu şuan
hatırlamadığını,
- Aynı kısım içersinde "AMA BU İŞLERİN ZAMANI GELİRSE DÖNERSE SONRA
ÜZÜLMEYİN DEDİM ONA BEN." şeklinde beyanlarda bulunarak neyi kast ettiği
sorulduğunda; Kendisinin bu operasyonların yapılmasında dış güçlerin etkisinin olduğunu
düşündüğünü, Bu nedenle bu operasyonun tekrar dönüşünün olacağı ve Türkiye'ye zarar
vereceği yönündeki düşüncelerini aktardığını,
16.02.2008 günü saat 11.02'de Cevdet ERALP adına kayıtlı telefondan X Şahısla
yapmış olduğu görüşme yüzüne karşı okunduktan sonra; Görüşme yaptığı şahsın kim olduğu
sorulduğunda X Şahsın işgal sonrası Ortadoğu ile ilgili olarak düzenlenecek olan bir
sempozyumdan bahsettiği, kendisinin ise "VALLA NE GÜZEL OLURDU YA. BEN, BANA
ŞUBAT VE MARTTA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VAR." "Bizimkiler sızmalar var dediler.
israilliler ortalarda dolaşıyor." dediği hatırlatılarak, neden bu şekilde beyanlarda bulunduğu
sorulduğunda; ;
Cevdet ERALP isimli şahsı hatırlayamadığmı,Bu görüşmeyi yaptığı şahsın Eralp
ALIŞIK isimli şahıs olduğunu, Eralp ALIŞIK'm bir dönem Londra Üniversitesinde
akademisyen olarak çalıştığını, Kendisimde orada tanıdığını, Daha sonra Türkiye ye
döndüğünü, Kerkük ve Kafkasya ile ilgili toplantılara katıldığını Kendisininde ortadoğuyla
ilgili bir semposzuma katılmasını söylediğini, kendisinin derslerinin yoğun olduğu ve işini
engellediği için, bahane olarak, sokağa çıkma yasağının olduğunu söyleyip güvenlik sorunu
olduğunu anlattığını, Buda sempozyuma gitmemek için uydurduğu bir bahane olduğunu,
11.01.2008 günü saat 21.51 'de Ümit SAYIN ile yapmış olduğu görüşme yüzüne karşı
okunduktan sonra, görüşmeyle ilgili ifadesi sorulduğunda; Ümit SAYINT bir televizyon
programı dolayısıyla aradığını,
Internet ortamında yapılan araştırmada Hülya OKUR isimli bir kişiyle röportaj
yaptığınız, bu röportajda ihtilalci olduğunuzu, imkanınız olsa ihtilal yapacağınızı söylediğiniz
görülmüştür. Aynı röportaj içersinde "YOK PKK'lıya burs verir. Ahlaksızı korur. Benim
kuvvetim olsa ihtilal yaparım." Başlığı altında sizin bunları mahkemeye verdiğinizi, savcının
bu davayı YÖK'e gönderdiğini, idari dava olduğunun iddia edildiğini, ama ihtilal
yaptığınızın ilk günü o savcının ipe gidecek adamlardan birisi olduğunu söylediğiniz
görülmüştür. Bu röportajı hatırlayıp hatırlamadığı ve röportajın içersindeki konularla ilgili
ifadesi sorulduğunda;
YÖK'ün PKK'lıya burs vermiş olduğunu, ancak işlem yapılmadığını, kendisine
hakaret ve saldın olduğu halde Savcının bunu memurla memur arasındaki ilişkidir buna YÖK
karar verir diyerek YÖK'e gönderdiğini, Savcının ipe gitmesi konusunu, savcının
sorgulanmasını kast ettiğini,,
İhtilalcilik meselesine gelince İhtilal; olumlu yönde sosyal bir değişimdir . Bu
anlamda bütün Atatürkçüler ihtilalcidir. Bunun darbeyle bir ilişkisi yoktur. Darbeler
Türkiye'nin anasını ağlatmıştır dediği,
Yapılan aramalarda elde edilen tabancayı ne zaman, nereden ve kimden aldığı
sorulduğunda; Bunun kendisinin yaklaşık 2 yıldır ruhsatlı silahı olduğunu, İstanbul Emniyeti
terörle mücadele konusunda koruma karan çıkarttığı için bu silahı aldığını, Adına taşıma
ruhsatlı olduğunu,

Yapılan aramalarda elde edilen mail çıktısı yüzüne karşı okuduktan sonra ifadesi
sorulduğunda; Kardeşi Mustafa'nın vefat etmesi sonrasında cenaze törenine katılan şahısların
isim listesinin Zümrüt Rize Gazetesi tarafından kendisine maille bildirildiğini, Sedat
PEKER'in cenaze törenine katılmadığını, Ancak Veli KÜÇÜK ve Sevgi ERENEROL cenaze
törenine katılmış olduklarını beyan etmiştir.

b) Şüpheli savcılık ifadesinde


Emniyette ifadesini kabul ettiğini, Sakarya Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler
Bölümünde Profesör olarak ders verdiğini, Şüphelilerden VELİ KÜÇÜK' ü 3-4 yıldır
tanıdığını, Milli Şehit Kaymakam KEMAL Beyi anmak için yapılan törenlerde tanıştığını.
MUZAFFER TEKİN ' in kendisini aramasından sonra tanıştıklannı, Muzaffer TEKİN
hakkında olumlu bir kanaat sahibi olduğunu, SEVGİ ERENEROL Vatansever bir kız olarak
tanıdığını, şahsın kilisenin bahçesinde verdiği kokteyllere katıldığını, ÜMİT SAYIN ' ile
ulusal kanalda bir programda tanıştığını, MEHMET AGAR'm kendisini zaman zaman
telefonla ardığını, bir şeyleri kendisine danıştığını, MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK ile
samimiyetinin olmadığını kendisini telefon ile aradığını, KEMAL KERİNÇSİZ ile de Milli
Şehit Kaymakam KEMAL Beyi anma törenlerinde tanıştığını, Kemal'in Yeniçağ Tv. ' de
programına gittiğini OKTAY YILDIRIM ' ı uzaktan bir iki kez gördüğünü, TANER ÜNAL,
AHMET CİNALİ isimli şahıslan tanımadığını, MUZAFFER Yüzbaşıyı temiz bir adam olarak
bildiği için MUZAFFER çıkacak diye söylediğini, Ankara ' da bir askeri yetkili ile görüşürken
(SARM' den olabilir.) "Şemdinli meselesini çözdünüz, buna sıra ne zaman gelecek" " dediki
sıra ona geldi şimdi dediler" şeklindeki görüşmede askeri şahsa Şemdinli dosyasında savcının
suçlu çıktığım, samklann serbest kaldığını, MUZAFFER' in de suçsuz olduğunu düşündüğü
için bu şekilde sitem ettiğini,
Ümit SAYIN'm kendisini bir sefer aradığını, Kendisinin ise onu aramadığını, ÜMİT
SAYIN ile olan 11.01.2008 tarihli olan görüşmesinin; konunun FATİH ALT AYLI' nm
Teketek programına daveti ile ilgili olduğunu, O görüşmede geçen "Muzaffer Yüzbaşı niye
içerde, Ergün Poyraz niye içerde, bunlar hep yıldırmak için" şeklindeki sözü mutlaka bana
sormuşturda söylemişimdir dediği,
22.01.2008 tarihli görüşmede EROL MÜTERCİMLER, VELİ KÜÇÜK' ün gözaltına
alınmasını kendisine sorduğunu, Akabindeki görüşmede kendisinin bilgi almak için YAKAN
CUMALIOGLU isimli Kıbns Türk Konfederasyonlan Başkanı' nm sekreteri ile bu konuyu
görüştüğünü, ,-'K.
22.01.2008 tarihli (saat 11:48) tape ile ilgili olarak; kendisinin orada MHP İstanbul İl
Başkan Yardımcısı NAZMİ ÇELENK isimli şahıs ile yaptığını, Orada SEVGİ' nin resmi
toplantılar yaptıklarını söylüyorum dediğini, İran işi ile ilgili dediği kısım da VELİ KÜÇÜK'
ün İran' m Azerbaycan bölgesindeki ÇÖREGANİ denilen şahıs ile bir faaliyetleri olduğunu,
Bu faaliyetlerinin amacı İran Azerbaycanmın tam bağımsızlığı ve İran' dan ayrılmasına
yönelik bir çabasının olduğunu, VELİ KÜÇÜK' de bu şahıslarla çok sık görüştüğünü
bildiğini,
SEVGİ EREEROL' u Milli Şehit Kaymakam Kemal Beyi anma toplantısından beri
tanıdığını, kaç yıldır tanıdığını bilmiyorum dediği,
Aynı tarihli (saat 11.52) ... Numaralı tapeyle alakalı olarak; ben VELİ Paşayı cepten
aradım, ancak kendisinin çıkmadığını söylediğini, çünkü VELİ Paşa'nm kendisini aradığını,
numarayı kendisinin aradığı numarayı kaydettiğini, bir süre sonra aradığında ise aynı
numaranın cevap vermediğini, kendisinin SÜREKLİ NUMARA DEĞİŞTİRDİĞİNİ,
kendisinin bu görüşmede VELİ KÜÇÜK' e kefil değilim, ama SEVGİ' ye kefilim derken,
VELİ KÜÇÜK' ü iyi tanımadığı için söylediğini, görüşmede geçen "VELİ paşanın büyük
işlerle uğraştığı, büyük para işlerinden kasıt VELİ KÜÇÜK' ün burada değişik
şekillerde para toplayıp, Azerbaycan ordusunun toparlanması için oraya gönderdiği,
orada orduyu toparlamak için para topladığı, aynı görüşmedeki "yaa bizimkilerden bile
rüşvet istemişler, armatörlerden, yaa Veli Paşa bu işin içindeydi, tabi 7 milyon $ istediler.
Gitti, Veli Paşa ile konuşayım dedimki Genel Kurmay Başkanmamı ( Kıvnkoğlu) söyleyeyim.
Yoksa sizmi halledersiniz dediğini bir hafta içinde işi çözdüğünü, Berber YAŞAR'm bunlarla
beraber çalıştıklarım" " şeklindeki konuşmada doğru olduğunu, Bu konuşmada benim
tersanecilik yapan yeğenlerim var. Bunlardan SAMİ HOŞTAN ve Berber YAŞAR denilen
şahsın Kilis' li bir iş adamı adına bu parayı istediklerini duyduğunu, kendisinin bunu
Veli Paşaya söyleyince birden sinirlendiğini ve bir daha adamları yeğenlerimi aramamış
dediğini,
22.01.2008 tarihli (saat 11:55) görüşme, kendisinin bunlar gizli toplanıyorlar, gizli
toplantılarında bile görmedim GÜLER KÖMÜRCÜ' yü, demekki bunun haricinde benim
gitmediğim ayrı bir iş çeviriyorlar dediği
22.01.2008 tarihli (saat 12:46) görüşme, kendisinin orada MİT' in Çerkezleştirimesi ile
alakalı olarak söylediklerinin doğru olduğunu, ÇÖRAGANİ ile alakalı söylediklerinin doğru
olduğunu, VELİ Paşa' mn Ukrayna ve Romanya' da da başka işlere girdiği söyleniyordu
dediğini.
22.01.2008 (saat 14:40 ) tarihli DEVRİM SEVİMAY ile yaptığı görüşmede Kuvva-i
Milliyenin iki örgütünün CİA ile alakalı olduğunu söylediğini, bunlardan biri TANER
ÜNAL biri de FİKRİ KARADAG'dır dediğini. Bunu kendi etrafımdaki adamlann
konuşmalarından duyduğunu, Kendisinin bunları MUZAFFER TEKİN ile yanyana hiç
görmedim dediğini, O görüşmede "savcı ile konuştum, Muzaffer yüzbaşının dosyasına
baktım, içeride bir gün durması mümkün değil, Tayyip Erdoğan için yuhudidir diye
kitap yazan, belgeleri veren, jandarmanın üst kademesinden birileri, korumadılar onu
başka, arkasıda gelebilir bunun, belki işlerine gelmeyen bazı siyasilerde gidebilir, Veli
paşanın rahiplerle, mahiplerle işi yok, büyük adam, büyük işlerle uğraşıyor, İran' da bir
operasyon yapıyorlar, kimseyi koruduğum yok, Veli Paşa para, büyük paralarla
uğraşıyorlar, benim öyle param olsa kendime ev alırdım, evlenirdim ama" şeklinde
kendisinin konuştuğunu,
22.01.2008 tarihli (saat 17:25) görüşmede " sana bilgi vereyim, asker araya... olaylar...
iki tane astsubayı aldıkya, onları çıkardık şimdi sıra Muzaffer' de, Muzaffer' i çıkarma
kararı almıştık. Onun üzerine baskı yapıyorduk, bu işler patladı. Yani Muzaffer' i içerden
çıkartacaktık... " şeklindeki görüşme Şemdinli' de yargılanan astsubaylar temiz çıktı,

^Q
/y&6\... ^?-£F^—
buradan mahkeme serbest bıraktı. Ben MUZAFFER' i çıkarma kararı aldık şeklindeki
beyanında böyle bir kararı nerede aldığımızı bilmiyorum dediğini,
23.01.2008 tarihli (saat 17:49) görüşme; "beni alırlarsa içeriye biliyorlar ki Amerikan
ve İsrail büyükelçilerini havaya uçurmak için bizimkiler her şeyi yapacak. Telefonlarım
dinlensin, bunu kaydetsinler" şeklindeki görüşmeler yaptığı Veli KÜÇÜK' ün elini öptüğünü
ve her zamanda öpeceğini söylediği."Muzaffer yüzbaşıyı içerden çıkarmak için biz bir
girişmide bulunduk, çıkaracaktık içerden, tam çıkarma girişiminin içine girdik bu operasyon
patladı şeklindeki konuşmanın daha önce avukatlar ile yaptığı görüşme olduğunu

28.01.2008 tarihli (saat 20.59) görüşme, görüştüğü MUSTAFA isimli şahısın Adapazannda
yarbay olduğunu, ancak daha sonra Ankara' ya tayin olduğunu. ŞENER ERUYGUR ile
alakalı dosya hazırlandığını basından duyduğunu, ERGÜNPOYRAZ' da bulunan belgeler ve
arşivlerin Şener Paşanın verdiğini duyduğunu. Bunu da ERGÜN POYRAZ ile SEVGİ' nin
kilisesinde tanıştığım zamanda kendinde bazı dosyaların nereden aldığını sorduğumda
Jandarmadan aldığını söyledi dediğini.
30.01.2008 tarihli MUSTAFA isimli şahısla yapılan görüşmede; Bu işin askerlere karşı
yapıldığını Yarbay MUSTAFA'nm kendisine anlattığını sert tedbirlerle bu işin üstüne
gidilmesi gerektiğini söylediğini,
BÜLENT denilen şahıs ile yaptığı görüşmeler soruldu; kendisi Adapazan'nda garajda
büfecilik yapar, Mehmet AĞAR'm yanmdakilerden aldığı bilgileri bana aktarır
dediği,ergenekon terör örgütü üyesi olmadığını,

c)-Aamalarda elde edilen deliller


Şüphelinin yapılan aramalarında elde edilen 20.02.2008 tarihli mail çıktısı ile ilgili
olarak ifadesinde; Kardeşi Mustafa'nın vefat etmesi sonrasında cenaze törenine katılan
şahısların isim listesinin Zümrüt Rize Gazetesi tarafından kendisine atılan mail olduğunu,
Sedat PEKER cenaze törenine katılmadığını, ancak Veli KÜÇÜK ve Sevgi ERENEROL
cenaze törenine katıldıklarım,
İnternet ortamında yapılan araştırmada Hülya OKUR isimli bir kişiyle röportaj
yaptığı, bu röportajda ihtilalci olduğunu imkanını olsa ihtilal yapacağını söylediğini
anlaşılmıştır bu konu ile ilgili olarak ifadesinde;Röportajı hatırladığını, YÖK PKK'lıya burs
vermiştir. Gerekli yerlere bildirdim ancak işlem yapılmamıştır. Bana hakaret ve saldın olduğu
halde Savcı bunu memurla memur arasındaki ilişkidir. Buna YÖK karar verir şeklinde YÖK'e
gönderdiğini, bende saldırıya uğrayan, hakarete uğrayan benim. Benim haklarım ne olacak
diye itiraz ettim ancak dikkate alınmadı. Sinirle bu beyanları kullandım. Savcının ipe gitmesi
konusunu, savcının sorgulanmasını kast ettim. Danıştığım bazı savcı arkadaşlarda bana burada
taraflı davranıldığım söylediler.İhtilalcilik meselesine gelince İhtilal; olumlu yönde sosyal bir
değişimdir. Bu anlamda bütün Atatürkçüler ihtilalcidir. Bunun darbeyle bir ilişkisi yoktur.
Darbeler Türkiye'nin anasını ağlatmıştır. Şeklinde beyanda bulunduğu;

3N+1K:
KİM: Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin
Gürses, Rize doğumlu. Mustafa Kemal'in istihbaratçısı Milis Yüzbaşı İpsiz Recep Reis'in torunu.
Marmara, Boğaziçi, Londra Metropolitan ve Londra üniversitelerinde (SOAS, Birkbeck College ve
LSE) siyaset bilimi, gelişme ekonomisi ve uluslararası ilişkiler dallarında lisans, yüksek lisans ve
doktora öğrenimi gördü. Gürses'in IRA, ETA, PKK, etnık-mıftyetçılık, Kafkaslar ve Ortadoğu
:
üzerine pek çok makale ve kitabı bulunuyor. - „-
NEDEN: Denize düştük, her yere saldırıyoruz işte... "Kim yaptı bunu o güzelim esmer
gülüşe... Kim yaptı bunu şu kavruk esmer topraklara..." diye derinlerde gerçek bir güvercin katili
arıyoruz. Kulağından tutabildiğimiz her bilgiyi, her fikri, her iddiayı getirip, birbirimizin önüne
atıyoruz. Ortalık biraz dağılıyor, ama kimin umurunda. Kuyrukları birbirine bağlamanın başka yolu
yok. Sakinleşmenin başka yolu... Sizce bu güvercin katilim kim yarattı; biz mi, yoksa başkaları mı?
Bize göre sorumluluk en azından yan yarıyadır... Emin Gürses'e göre, içeriyle bağlantılı dış mihraklar.
Aslında Hrant Dink de bunun sadece sapık bir güvercin katili işi olamayacağını bize bir hafta önce
söylemiş. 12 Ocak tarihli yazısında, "... Ve işte yine uçurumun kıyısmdaydım. Peşimde tekrar birileri
vardı. Onları seziyordum. Ve onlann Kerinçsiz ekibiyle sımrlı ve salt onlardan oluşacak denli sıradan
ve görünür olmadıklanm çok iyi biliyordum" demiş. İşte şimdi bizler o görünür olmayanın peşinde;
gerçek katilimizi anyoruz.
NEREDE: Çelik Gülersoy'un Sultanahmet'teki Yeşilev'inde.
NE ZAMAN: Milattan bir gün sonra... 20 Ocak, Cumartesi.

- "Güvercin katilP'nin şahıs olarak hiçbir önemi yok, ama profili nedir; bu katil
nereden bulunmuştur?
Bütün tetikçiler mafyavari bir örgütlenmetarafından yönlendirilirler. Çünkü bir istihbarat
biriminin bu tetikçiyi yönlendirmesi çok zordur. Yani yolda bile bulsanız onunla arkadaşlık kurup,
yönetmeniz çok zor olur. Ama bu tip ruh sağlığı bozuk insanlann mafyavari örgütlenmelere büyük
zaafı vardır. Böyle bir örgüte girmeye zaten kendisi can atar bir şeyler yapmaya ve bu da onun
kullanılmasının yolunu açar.
- Peki o mafyavari örgütlenmeyle istihbarat biriminin ilişkisi nasıl kurulur?
Zaten istihbarat birimlerinden habersiz mafyavari örgüt olunmaz. Bu tip çekim
merkezlerinin olması kontrolü sağlamak açısından bazı istihbarat birimlerinin de işine gelir.
- Bu mafyavari örgütlenmeden Çakıcı, Peker tipi örgütlenmeleri mi anlayalım?
Hayır hayır, ben ille elinde silahlısından söz etmiyorum. Dinci mafya da olur, milliyetçi
mafya da... Her alanda olabilir. Bir adam Atatürk'ten daha Atatürkçüyüm diyorsa şüpheleneceksin,
Peygamberden daha müslümanm diyorsa şüpheleneceksin. Bu dediğimde böyle bir mafyavarilik.
Bunlar çevrelerinde kendilerine tapan insanların olduğu bir örgütlenme kurar, cazibe merkezi
yaratırlar. Sonra katılanlar teslimiyet içerisinde her türlü yönlendirmeyi gözü kapalı kabul ederler.
- Sizce bu katil şu anda ne yaptığım zannediyordur, ona ne söylenmiştir?
Ona mutlaka "Bu bir vatan hainidir, bu adamı öldürmek memlekete hayır getirir" denmiştir.
Zaten o da soru bile sormamıştır. O zaten medyadan okuduklanyla buna bir süredir hazır, bekliyordu
herhalde.
- Para karşılığı olmuş olamaz mı?
Para yoktur, ama zaten bu tip adamlann ihtiyaçlan mafyavari örgütlenme tarafından
karşılanıyordun
- Sizce katilden giderek bu örgütlenmelere ulaşılabilir mi, yoksa başına bir şey gelir
mi?
Sabancı cinayetini anımsayın. Mustafa Duyar diye birini çıkardılar, "Bu öldürdü" dediler.
Suriye'den alıp, cezaevine koydular. Ne zaman ki "Ben savcılığa yeni açıklamalar yapacağım" dedi,
Mustafa Duyar o akşam öldürüldü. Oysa zaten Mustafa Duyarlar Sabancı'mn katma kadar çıkmadılar
bile. Nitekim Fehriye Erdal falan Susurluk'ta ölen Emniyet Müdürü'nün ekibinden çıktı.
- Peki bu tetikçiye vur talimatı nasıl ulaştırılmıştır?
Talimat vermenize bile gerek yok; zaten hemen hemen hepsine ruhsatsız silahlar dağıtılmış
vaziyette. Yeşil ışık yakmak yeter. Şeyh Salih'ten yeşil ışık nasıl alındı? "Bunlar başörtüsüne karşı
karar alıyor" dediği anda yeşil ışık yandı zaten.
- Eski İstanbul Ülkü Ocakları İl Başkanı Levent Temiz'in (Temiz'in yanıt hakkı baki)
26 Şubat 2004'te AGOS'un kapışma gidip, "Hrant Dink, bundan sonra bütün öfkemizin ve
nefretimizin hedefidir" demesi bir yeşil ışık mı?
Levent Temiz, Amerikan Konsolosluğu'nun peşinden "Gel, bir konuşalım" diye yalvardığı
biridir. Ama bunu kabul etmediği için de birçok yerden dışlanmıştır. Ben size bunu bir bilgi olarak
söylüyorum. Zaten bu yeşil ışıklar da öyle orta yerde yakılmaz. Tejgrz^m yaptığının adı eylem.
** ' -\ > -,
- Ama işte o eylemdi-bu davaydı derken, "Şeker gibi bir adam", (bu tüyler ürperten
ifade için herkesten özür dileyerek...) "katli çok değerli biri" haline getirilmedi mi? Burada bir
ince işçilik yok mu?
Tamam işte, bu laf çok önemli. Peki kim onun katledilme olayını önemli bir hale getirdi.?
Hrant Dink'i öldürtmek için kenarda bekleyenler getirdi. Bakın, bundan üç ay önce "Milli
kuvvetlere saldırı olacak" diye açıkça bizi uyardılar.
- Nereden uyardılar?
Bu memleketin "kestanecileri" var, onlar uyanyor. Kestaneci deyip geçmeyin: ingilizler
Meclis-i Mebusan'ı basmaya gidiyor. Karaköy'ü geçiyorlar. Orada kestaneciler var. Biri tezgâhını
bırakıp, Galatasaray Postane'sine koşuyor. Postanedekilere "Kemal Paşa'ya telgraf çekin, ingilizler
Meclis'i basmaya gidiyor" diyor. Paşa 15. Kolordu Kumandanlığına bir yazı yazıyor. Eğer Meclisi
Mebusan basılırsa Anadolu'daki tüm İngiliz yetkililer tutuklansın diye talimat veriyor. Kestaneciler
maaşla çalışmazlar, gönüllüdürler. Bugün Teşkilat-ı Mahsusa'ya çok atıp tutuyorlar, ama onların
bugünkü MİT'le falan alakası yoktur. O dönem farklı bir dönemdi. Onların çoğunun bugün mezarlan
bile belli değildir.
- Peki ne bilgi geldi o "kestaneciler"den size?
Saldın olacak bilgisi geldi. "Silahlı bir saldın da olabilir, mesela bir tinerciden gelecek saldın
da olabilir. Çok dikkatli olun, fazla dışanlarda dolaşmayın" dendi. Bu uyarıdan Emniyet'in de haberi
var. İstanbul Emniyeti de uyanldı. Ama görüyoruz ki Hrant Dink korunmadı. Ve ilginçtir, bunu
belki birçok insan bilmiyor, ama Hrant Dink milli kuvvetlerdendi.
- Nereden çıkarıyorsunuz bunu?
Sizce neden bu ülkeyi seven bir insan öldürülüyor da, ülkenin yağını balını yediği halde
bütün gün bu ülkeye söven insanlara bir tokat bile atılmıyor? Ermenistan'da Meclis basıldı,
Demirciyan dahil Başbakan öldürüldü, ama dünyada kimse pek bir şey söylemedi. Niye? Çünkü yerine
Koçaryan gelecek. Koçaryan kimden talimat alacak? ABD'deki Ermeni lobisinden talimat alacak.
Bakın Ermeni lobisi diyorum, Ermeni değil. Biz ne yapıyoruz? Yahudi lobisine para veriyoruz ki,
Ermeni lobisini engellesin diye... Ama Yahudi lobisi ne yapıyor? Ermeni lobisine, "Aman dengeli
götürelim, para aksın" diyor.
- Bir dakika, biz Yahudi lobisine nasıl para mı veriyoruz?
Türkiye Cumhuriyeti açıktan, resmi olarak veriyor. Onlann ABD'de araştırma kurumlan var.
Onlara "Al sana 3-5 milyon dolar, Türkiye'yi tanıt" diyoruz. Adı bu. Ama onlar bu parayla Türkiye
aleyhine çalışmalan engelleyeceklerine, gidip Ermeni lobisiyle dengeli götürüyorlar faaliyetlerini. Bu
nedenle sonuç alınamıyor.
- Bunların Dink'le ne alakası var?
Dink, Ermeni lobisinin faaliyetlerini perde arkasım gören biriydi ve onlarla da arası iyi
değildi. Benim bildiğim kadanyla Dink son dönemde önemli çalışmalar içindeydi. Bu meselenin
Türkiye'nin üzerinde büyük yük olduğunu söylüyordu ve yükün kaldınlması için de uğraşıyordu. Son
bir yıldır böyle bir uğraşısı olduğunu biliyorum.
- Yani bireysel çaba dışında bir şey miydi?
Sadece bireysel değil, devletin kademelerini de uyanyordu; "şunu şöyle yapmak lazım, bunu
böyle yapmak lazım" diye.
- Devletin hangi kademelerini?
Devlet politikalarını belirleyen kademelerini...
- Yani siz, Hrant Dink devlete çalışıyordu mu diyorsunuz?
Hayır hayır, devlete çalışıyordu demiyorum. Sakın yanlış anlaşılmasın. O bir görevli ya da
maaşlı falan biri değildi. Kimseye gidip, bana bir görev verin falan da dememiştir. Tabii şimdi bazılan
bana kızacaktır belki de, Hrant'a "Milli kuvvetlerdendi" dediğim için. Ama bu dediğime kızanlar ya
cahildir, ya işbirlikçidir. Cahillerse kızmam, işbirlikçilerse de hayırlı olsun derim. Aman maaş almayı
ihmal etmesinler, derim. Benim incitmekten korkacağım tek kişi ailesi ve sevenleridir. Ama onlar da
sakın incinmesinler, ben Dink'in gerçek bir yurtsever olduğunu söylüyorum.
- Peki niye şimdi açıklıyorsunuz böyle bir şeyi?
Aslında belki de gizli kalması gereken bir şeyi açıklamış oldum. Ama bunu Hrant Dink
için ve bu ülke için yapmamız gerekiyor. Bu oyunu bozmamız^erekıyor. Çünkü bu dumanlı
havadan hem dışanda hem de içeride nemalanmak isteyenler var' ,-- ,
-İçeridekileri az çok biliyoruz da, dışarıda kim var?.--- ~s
Bakın Hrant Dink'in Diyarbakır'da yaptığı konuşmayı sakın unutmayın. O konuşmaya
gelenlerin çoğu PKK'lıydı ve Dink onlara dedi ki, "Ermeni liderlerini emperyalizm kullandı,
faturası Ermeni halkına çıktı. Şimdi siz aynı tuzağa düşmeyin." Bu Hrant Dink'in yaptığı
açıklama, emperyalizmin en tehlikeli gördüğü açıklamadır. Hrant Dink, bu açıklamasından sonra
emperyalist güçlerin hiç sevmediği bir adam oldu.
- Dink'in devlete gösterdiği yol neydi?
Ermeni meselesinin kontrolünü Amerika'nın elinden nasıl alırız; Ermeni lobisini nasıl aşarız,
diasporayı nasıl saf dışı ederiz; o bunların derdindeydi. Ermenistan sınır kapısının açılmasını,
Ermenistan'la Türkiye'nin işbirliği yapmasını istiyordu. Türkeş'in de Erivan'la bir yakınlaşma politikası
vardı. İşte milli kuvvet budur. Mustafa Kemal ne diyor, "Milletin ve memleketin saadeti için uğraşan
insan en değerli, birinci sınıf insandır" diyor. Hrant Dink bu tanımın içindedir. En azından son bir yıldır
böyle bir çabamn içinde olduğunu ben biliyorum.
-Sizce bu konuşmaları yakın arkadaşlarıyla, ailesiyle paylaşmış mıdır?
Sanmıyorum, ama Hrant Dink açık konuşan biriydi. Belki de demiştir.
-Peki o zaman şimdi işin en özüne gelelim: Hrant Dink niye öldürüldü?
Bakın, bir süre önce devlet toplanmış, karar almış; tehdit Batı'dan geliyor, diye. Bu yüzden
art arda açıklamalar yapıldı: MİT Müsteşarı çıktı, "Ulus devlet tehlikede" dedi. Başbakan çıktı, adresi
gösterdi, "ABD görevini yapmıyor" dedi. Hemen arkasından PKK Koordinatörü, "AB iki yüzlü
davranıyor" dedi. Bunlar pay edilmiş açıklamalardı.
- Genelkurmayın payı nerede, o niye susuyor?
O hazırlık peşinde. Genelkurmay bu tehdidi, bu açıklamaları biliyor. Zaten Başbakan'm
cinayetten sonraki ilk açıklaması da böyle bir şeydi. Açık açık söyledi. Çünkü Başbakan'a bir süredir
"Devlet tehlikede" diye raporlar gidiyordu.
- 16 ay sonra "Kürt sorunu yoktur" demesi de bundan mı? Seçime yönelik bir slogan
değil miydi o?
Hayır, kaldı ki Erdoğan bugünkü manzaraya göre zaten birinci parti olacak. Bir sorunu yok
ki...
- Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş'in tam da Dink öldürülmeden birkaç saat
önce CNN Türk'e yaptığı açıklamalar neydi?
Bakın Ankara'da şu anda bir çaba var; herkes bir açılım yapıyor. Çünkü artık inisiyatif ele
alınsın isteniyor.
- Bunun için gerekirse genel af da mı olsun deniyor?
Deniyor. Bu görüşmeler devam ediyor. Öcalan'ın açıklamaları da bununla bağlantılıdır.
Bölgenin sıkıntıya girdiğini gördüğü için milletvekillerine o mektubu yazdı. Ne de olsa eski
istihbaratçı, bilmez mi? Batarsak önce Kürtler batacak, bunu o da biliyor.
- Mehmet Ağar'm af önerisi de mi bundan?
Ağar da inisiyatifin Ankara'ya taşınması için uğraşıyor. Ağar, bu bağlantının içindedir. O
kadarım söyleyebilirim. ÖcalanTa da bu konuda üst kademede bir görüşme yapıldı.
- Nerede?
İmralı'da. İlk defa yapılmıyor ki, zamanında da yapılıyordu, ama onlar farklıydı. Böyle bir
karar almak için ilk kez yapıldı. Ocalan da o mektubu yazdı.
- Yani Dink bu konsept değişimine bir yanıt olarak mı öldürüldü?
Evet, çünkü Türkiye soykırımcı ilan edilecek. Böylece Türkiye kimseye el kaldıramayacak;
dişleri çekilen bir aslan olacak. Çünkü her Kuzey Irak'a parmağım azatsa "Bakın soykırımcı Türkler
şimdi de Kürtleri kesiyor" denecek. Ve ABD-İngiltere-İsrail Türkiye'den İran'daki etnik kışkırtmalara
birlikte katılmayı, ama Kuzey Irak'a girilmemesini isteyecek.

KUTU: ANKARA'YA SIZMA VAR


- Hrant Dink, sizin tabirinizle "milli kuwetler"den idiyse o zaman ölmesi niye
engellenemedi? Devletin milli kuvvetler listesinde gördüğü biri niçin milli kuvvetler tarafından
korunmadı?
Uğur Mumcu da milli kuvvettendi. Mumcu, zannedersem 9 Ocak'tı. Yazdığı bir yazı
vardı: Terörün arkasında bizim ittifak içinde olduğumuz istihbarat birimlerinin olduğunu ima ediyordu.
15 gün sonra öldürüldü. Uğur Mumcu belgesi^'l&nttşmazdı, o belgeleri açıklayacaktı. Mumcu'yu niye
korumadılar? Necip Hablemitoğlu, Ankara Cumhuriyet'te, Cüneyt Arcayürek'in
odasında bana "Türkiye'de müttefik dediğimiz yabancı istihbarat birimlerinin yıkıcı faaliyetleri
var. Bunları yayınlayacağım" dedi. Ve Necip de 15 gün sonra öldürüldü. Necip'i niye
korumadılar? Üstelik Necip'in hem MİT'le ilişkisi vardı, hem de Genelkurmay'la... O niçin
korunmadı? Eşref Bitlis Paşa Jandarma Genel Komutanı'ydı. En millici oydu. Ne zaman ki "Bu işin
arkasındakileri gördüm" dedi, o da öldürüldü. Peki o niye korunmadı?
- Siz söyleyin; niye?
İçerde sızma var... Türkiye'de temizliğin Ankara'dan başlaması lazım; ben niye "Ankara'da
işgal var" diyorum?
- Sızma nerede?
Birimlerin içinde. Demin anlattığım mafyavari örgütlenmelerin içinde mutlaka istihbarat
birimlerinden birileri vardır. Eğer oradaki istihbaratçı milliyse tehdidi merkeze bildirir. Milli değilse,
yine bildirir, fakat tam tersine, işin çabuklaşması için bildirir. Ya da merkezde birileri passif kalmayı
tercih eder. Bunlara bakmalı.
KUTU: DİNK'İN ÖLÜMÜ BEDAVAYA GELMEMELİ
"Hrant Dink'in ölümünün sıradan olmadığını göstermek için mutlaka Hrant'a bayraklı bir
tören yapmamız lazım. Hükümetin çıkıp 'Hrant Dirik'i öldürenler bizim müttefik istihbaratları
tarafından biliniyor' demesi lazım. Ermenistan'la sınınn açılması lazım. Açın sının, zaten 40 küsur bin
insan var bizde çalışan. Ticaret Gürcistan üzerinden sürüyor. Sorunlann çözümü için Büyük devlet
adım atar. Türkeş de benzer çalışma içindeydi, ama o zaman bile engel olanlar çıktı, ve sonra da
hükümetin ABD'ye 'Lütfen şu soykınm yasasım geçirin, sizden rica ediyorum' demesi lazım. Neyin
doğru olduğu artık önemli değil, yeter ki bu şantaj dayatmasını atalım üstümüzden."
KUTU: İPSİZ RECEP'İN TORUNUYUM
- Biz sizi uluslararası ilişkiler uzmanı Emin Gürses olarak tanıyoruz, ama siz
kimsiniz? MİT'e mi çalışıyorsunuz, Genelkurmay'a mı, Emniyet'e mi, başka bir örgüte mi; siz
niye tehdit alıyorsunuz?
Benim dedem Mustafa Kemal'in istihbaratçısı Menzil kumandam Milis Yüzbaşı Recep
Reis'ti. Mustafa Kemal'e çalışıyordu, biz de Mustafa Kemal'e çalışıyoruz. Sizin o dedikleriniz maaşlı
çalışır. Yani görev kabul etmiş, yapacak. Bizimkiler Mustafa Kemal'in gönüllüleridir.
KUTU: VELİ KÜÇÜK İSMİ, HEDEF ŞAŞIRTMAK İÇİN KULLANILIYOR
- "Milliyetçi devlet anlayışı kendisini korumak için suçu dış mihrakların üzerine
atıyor. Hatta Emin Gürses de 'Hrant Dink milli kuvvetlerdendi' diyerek dezenformasyon
yapıyor..." Sizin bu açıklamalarınızı böyle değerlendirenler olacaktır?
Ben de, milli bir devlet böyle bir şeyi yapar mı diyorum? Devlet aptal mı böyle bir şey
yapsın? Kendi kendine böyle bir şeyi yapar mı? Türkiye'nin sımrlanm değiştirmeye kadar gidecek
büyük bir operasyon bu. Düşman ordusu gelse bu kadar zarar veremezdi Türkiye'ye... Görün bakın
arkası nasıl gelecek; Batı'dan kıyamet kopacak. Ama bu operasyona devletin içinde yardım eden varsa,
o zaten servislerin içindedir. Sızma dediğim bu. Bunlar yabancı değiller. Senin benim gibi nüfus
kağıdında Türkiye Cumhuriyeti yazan insanlar ama, yabancı servislere çalışıyorlar. Mumcu cinayeti
sırasında ne demişlerdi? "Bunun arkasını daha fazla araştırmayın, devlet çöker" denmişti. Bu ne
demektir? içeride sızma var demektir. Ceyhan Mumcu şimdi açıkladı işte; "Mumcu'nun durumu var
burada" dedi.
- Ya peki işin Veli Küçük tarafı?
Uğur Mumcu öldürüldüğünde de İran Konsolosluğu'na yürümüştü insanlar, bozuk para
atmışlardı, "Kahrolsun İran" diye bağırmışlardı. Ama İran çıkmadı. O gün insanlara kim İran'ı hedef
gösterdiyse, bugün de Veli Küçük'ü hedef gösteriyorlar. Niye? Derin devlet yaptı dedirtmek için. Veli
Küçük derin devlet mi? Lojmandan çıkartılmış, korumalan alınmış biri. Bunu kim yaptırmış ona bir
bakın.
- Niye koruyorsunuz Küçük'ü?
Ben aslında burada Küçük'ü değil, Dink'i koruyorum. Amacım hedefin saptırılmasını
önlemeye çalışmak. Bu işi Türkiye'deki milliyetçiler yaptı diye kesip atmak yanlış yönlendirmedir.
Veli Küçük kızgınlığı dile getirmiştir değişik biçimlerde. Ama şimdi bunun gündeme getirilmesi
dikkatleri başka yöne çekmek için.
- Sizin de Veli Küçük'le çekilmiş resminiz vaçjmdır? „
/'

1313

7 fföcy^*
Vardır, ama nerede? Ya bir şehitler gününde ya bir 30 Ağustos töreninde. Benim Muzaffer
Tekin'le de resmim var. Eğer bu insanlarla fotoğraflarım gazinoda eğlenirken çekilmiş olsa o zaman bir
şey söylesinler. Yoksa zaten herkesin herkesle çekilmiş fotoğrafı var.
- İyi de Emin Gürses, bu katili yaratanlar dışarıdan çıksa bile bizim de çuvaldızı
kendimize batırmamız gereken bir şey var: Allah göstermesin, ama öldürülen Kemal Kerinçsiz
olsaydı insanlar hiç dönüp Hrant Dink'e kin duyar mıydı; sizin yüzünüzden öldürüldü der
miydi?
Evet, Hrant Dink'e kimse böyle bir şey demezdi. Mutlaka dışarının parmağı var, denirdi.
- Ama Dink öldürülünce sokaktaki insanların aklına ilk Kerinçsiz ekibi geliyor. "Siz
öldürdünüz" diye değil tabii, ama "Memnun musunuz" diye bakıyorlar. Demek ki ortada ters
olan bir şey yok mu?
Aslında o ekibin yaptığı normal protestolardı. Onlardan Londra'da da var. Fakat bizdeki biraz
daha doğu kültürüne özgü oluyor. Ama şiddet kültürü bugün sadece belli bir kesimde yok, bütün topluma
yayıldı. Bana göre bu konuda da medyanın büyük sorumluluğu var.

PAZARTESİ ROPORTAJLARI-2

Ankara'ya sızma var

Veli Küçük ismi, hedef şaşırtmak için kullanılıyor

Cinayetin milliyetçilerin üzerine atılması bir taktik

FOTO ALTI: Gürses: "Hrant Dink'i bugün son yolculuğuna uğurladıktan sonra hemen
Ermenistan'la sınırın açılması lazım. Açın sının, zaten bizde 40 küsur bin çalışan insan var. Zaten
ticaret Gürcistan üzerinden sürüyor. Sorunların çözümü için büyük devlet adım atar." (Fotoğraf:
Kadir Can)

(Giriş) Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Gürses'le
Hrant Dink cinayetine ilişkin söyleşimizin dün yarım kalan ve en az dünkü kadar çarpıcı olan bölüm
şöyle:
- Hrant Dink, sizin tabirinizle "milli kuwetler"den idiyse o zaman ölmesi niye
engellenemedi? Devletin milli kuvvetler listesinde gördüğü biri niçin milli kuvvetler tarafından
korunmadı?
Uğur Mumcu da milli kuvvettendi. Mumcu'nun, zannedersem 9 Ocak'tı, yazdığı bir yazı
vardı. O yazıda terörün arkasında bizim ittifak içinde olduğumuz istihbarat birimlerinin olduğunu ima
ediyordu. 15 gün sonra öldürüldü. Uğur Mumcu belgesiz konuşmazdı, o belgeleri açıklayacaktı.
Mumcu'yu niye korumadılar? Necip Hablemitoğlu, Ankara Cumhuriyet'te, Cüneyt Arcayürek'in
odasında bana "Türkiye'de müttefik dediğimiz yabancı istihbarat birimlerinin yıkıcı faaliyetleri var.
Bunları yayınlayacağım" dedi. Ve Necip de 15 gün sonra öldürüldü. Necip'i niye korumadılar? Üstelik
Necip'in hem MİT'le ilişkisi vardı, hem de Genelkurmay'la... O niçin korunmadı? Eşref Bitlis Paşa
Jandarma Genel Komutam'ydı. En millici oydu. Ne zaman ki "Bu işin arkasındakileri gördüm" dedi, o
da öldürüldü. Peki o niye korunmadı?
- Siz söyleyin; niye?
İçerde sızma var... Türkiye'de temizliğin Ankara'dan başlaması lazım; ben niye "Ankara'da
işgal var" diyorum?
- Sızma nerede?
Birimlerin içinde. Demin (Dünkü bölümde) anlattığım mafyavari örgütlenmelerin içinde
mutlaka istihbarat birimlerinden birileri vardır. Eğer oradaki istihbaratçı milliyse tehdidi merkeze
bildirir. Milli değilse, yine bildirir, fakat tam tersine, işin çabuklaşması için bildirir. Ya da merkezde
birileri pasif kalmayı tercih eder. Asıl şimdi bunlara bakmalı.
- "Milliyetçi devlet anlayışı kendisini korumakı!4çin^ suçu dış mihrakların üzerine
atıyor. Hatta Emin Gürses de 'Hrant Dink mil|î*KUwetlerd|ö;di' diyerek dezenformasyon
yapıyor..." Sizin bu açıklamalarınızı böyle değerlefndirenler plâtaktik?

13İ4-' - ( "
Ben de milli bir devlet böyle bir şeyi yapar mı, diyorum? Devlet aptal mı kendine böyle
bir şey yapsın? Türkiye'nin sınırlarını değiştirmeye kadar gidecek büyük bir operasyon bu. Düşman
ordusu gelse bu kadar zarar veremezdi Türkiye'ye... Görün bakın arkası nasıl gelecek; Batı'dan
kıyamet kopacak. Tabii ki bu operasyona devletin içinden yardım edenler olabilir, ama onlar
zaten servislerin içindedir. Sızma dediğim bu. Bunlar yabancı değiller. Senin benim gibi nüfus
kağıdında Türkiye Cumhuriyeti yazan insanlar, ama yabancı servislere çalışıyorlar. Mumcu cinayeti
sırasında ne demişlerdi; "Bunun arkasını daha fazla araştırmayın, devlet çöker" demişlerdi. Bu ne
demektir? İçeride sızma var demektir. Ceyhan Mumcu şimdi açıkladı işte; "Mumcu'nun durumu var
burada" dedi.
- İyi de herkese mi sızılmış; bir koruma bile verilemiyor mu? Aynısı Danıştay
cinayetinde de olmadı mı?..
Benim de Mayıs ayma kadar korumam vardı, ama korumanın çekilmesi için İstanbul
Valiliği'ne Ankara'dan talimat geldi. Hükümetten. Peki beni hükümete şikayet eden kimdi?
Ankara'daki bir büyükelçiliğin istihbarat şefi... Beni "Sizinle aramızı bozuyor" diye şikâyet ediyor; bir
kestaneci şikâyet edildiğimi bize bildiriyor; sonra da Valilikten arıyorlar, "Korumanız çekildi" diye...
Benim de cevabım şu: "Mustafa Kemal'in yöntemi uygulanacak".
- Dink'e valilikte yapılan uyanlar için ne diyorsunuz?
Böyle bir konuşma olduysa Vali'nin mutlaka Dink'e koruma vermesi gerekiyordu. Niye
vermedin diye bugün kendisine sorulması gerekiyor.
- Ya peki işin Veli Küçük tarafı?
Uğur Mumcu öldürüldüğünde de İran Konsolosluğu'na yürümüştü insanlar, bozuk para
atmışlardı, "Kahrolsun İran" diye bağırmışlardı. Ama işin arkasından İran çıkmadı. O gün insanlara
kim İran'ı hedef gösterdiyse, bugün de Veli Küçük'ü hedef gösteriyorlar. Niye? Derin devlet yaptı
dedirtmek için. Veli Küçük derin devlet mi? Lojmandan çıkartılmış, korumaları alınmış biri.
Üzerine gidiliyor.
- Niye koruyorsunuz Küçük'ü?
Ben aslında burada Küçük'ü değil, Dink'i koruyorum. Amacım hedefin saptırılmasını
önlemeye çalışmak. Bu işi Türkiye'deki milliyetçiler yaptı diye kesip atmak yanlış yönlendirmedir.
Veli Küçük kızgınlığını dile getirmiştir değişik biçimlerde... Ama şimdi bunun gündeme getirilmesi
dikkatleri başka yöne çekmek için.
- Sizin de Veli Küçük'le çekilmiş resminiz var mıdır?
Vardır, ama nerede? Ya bir şehitler gününde, ya bir 30 Ağustos töreninde. Benim Muzaffer
TekinTe de resmim var. Eğer bu insanlarla fotoğraflarım gazinoda eğlenirken çekilmiş olsa o zaman
bir şey söylesinler.

- İyi de Emin Gürses, bu katili yaratanlar dışarıdan çıksa bile bizim de çuvaldızı
kendimize batırmamız gereken bir şey var: Allah göstermesin, ama öldürülen Kemal Kerinçsiz
olsaydı insanlar hiç dönüp Hrant Dink'e "Sizin yüzünüzden öldürüldü" der miydi?
Evet, Hrant Dink'e kimse böyle bir şey demezdi. Mutlaka dışarının parmağı var, denirdi.
- Ama Dink öldürülünce sokaktaki insanların aklına ilk Kerinçsiz ekibi geliyor. "Siz
öldürdünüz" diye değil tabii, ama "Memnun musunuz" diye bakıyorlar. Demek ki ortada ters
olan bir şey var?
Aslında o ekibin yaptığı normal protestolardı. Onlardan Londra'da da var. Fakat bizdeki
biraz daha Doğu kültürüne özgü oluyor. Ama şiddet kültürü bugün sadece belli bir kesimde yok, bütün
topluma yayıldı. Bana göre bu konuda da medyanın büyük sorumluluğu var.

KUTU: İPSİZ RECEP'İN TORUNUYUM


- Biz sizi uluslararası ilişkiler uzmanı Emin Gürses olarak tanıyoruz, ama siz
kimsiniz? MİT'e mi çalışıyorsunuz, Genelkurmay'a mı, Emniyet'e mi, başka bir örgüte mi; siz
niye tehdit alıyorsunuz?
Benim dedem Mustafa Kemal'in istihbaratçısı Menzil Kumandanı Milis Yüzbaşı Recep
Reis'ti. Mustafa Kemal'e çalışıyordu, biz de Mustafa Kemal'e çalışıyoruz. Sizin o dedikleriniz ise
maaşlıdır. Yani görev kabul etmiş, yapacak. Bizimkiler Mustafa Kemal'in gönüllüleridir.

KUTU: 10 KİŞİ ÖLSE DİNK KADAR ÜZÜNTÜ YARATMAZDI


- Niye Hrant Dink?
Dink hiç öldürülmeyecek bir adamdı. Zaten böyle biri olduğu için seçildi. Çünkü çok
sevilen biriydi. Emin olun, başka 10 adam öldürülse Dink kadar üzüntü yaratmazdı.
-Arkası gelir mi? Tavır
alınmazsa gelebilir.
-Sizin Dink'le ilgili özel duygularınız neydi?
Yetim büyümesi nedeniyle ona karşı bir ezikliğim vardı. Ben de yetim büyüdüğüm için bu
mesele beni çok etkiliyordu. Ama biz arkadaş değildik. Sadece memleket meselelerini konuşmak
için düzenlenen, herkese açık olmayan bazı toplantılarda gördüm. Türkiye nasıl kurtulur diye
konuştuk, o kadar.
- Peki kimse demez mi, ya bu bizim insanımız, şu davalarda ona göre karar alın diye...
Korkut Eken yasaları uyguladı ve bu devlete çalıştı. Ama hapse kondu. Hapiste de az
kaldı öldürülüyordu, son anda fark edildi de kurtarıldı. Türkiye'de artık karakoldan değil,
mahkemeden korkacaksınız. Bahattin Şakir'i kim idam etti? Osmanlı heyeti. Öldükten sonra kim
madalya verdi? Mustafa Kemal. Biz kime bakacağız? Biz Mustafa Kemal'e bakacağız.
Milis Yüzbaşı İpsiz Recep Reis.
Emiroğlu Recep 1862 yılında Rize-merkez- Portakallık mahallesi 12 kapı numaralı evde
doğdu. Gençlik yıllarında dönemin ticaret merkezi olan Batum hattında ticaret ve taşımacılıkla uğraştı.
Bu dönemde Teşkilatı Mahsusa'da görev yaptığı biliniyor. Rusya'da bulunan Enver Paşa'nm, Talat
Paşa aracılığıyla kendisinden bazı isteklerde bulunduğu Şevket Süreyya'nın (Aydemir) amlarmda
mevcuttur.
d) Telefon görüşmeleri
Tape:1287 10.01.2008 tarihinde Sevgi ERENEROL ile görüşmesinde özetle;
EMİN'in "Muzaffer Muzaffer Yüzbaşı çıkacak" "Sonra dedilerki sıra oraya geldi"
dediği, SEVGİ'nin "Halen daha şey yok tabi iddianameyi yazıyorlar yok şu eksik yok bu
eksik diye" dediği, EMİN'in "Ne kadar oldu 7 ay oldumu?" dediği, SEVGİ'nin "7 ay oldu
tabi" dediği, EMİN'in "Yani Ankarada ben dedimki yani buna Şemdinli meselesini
çözdünüz buna sıra ne zaman gelecek" "Dediki sıra dedilerki sıra ona geldi şimdi
dediler" dediği,
Tape:1540 11.01.2008 tarihinde Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle; Emin'in
kendisini bir programa davet ettiklerinden bahsettikten sonra Emin'in "...deniyor ki bu
çocuklar durup dururken intihar etmediler. Bunları belli bir hazırladılar intihara yani..."
Dediği, Ümit'in "Öyle yöntemler var. İNFRATEST duyulmayan eşik altı seslerle,
mikrodalgalarla var öyle yöntemler." Dediği, Emin'in "Şimdi onun için ben onları size
yönlendirdim. Benim anladığım bir konu değil ki."
Dediği, Ümit'in "... Ben Cinayet olduğunu düşünüyorum bunların. Çünkü adli tıp
kurumundakiler de öyle düşünüyor." Dediği, Emin'in "He ama üç tane cinayet arka
arkaya olunca, nasıl oluyor diye şüpheleniyorlar." Dediği, Ümit'in "Bir tanesi bir tanesi
en azından cinayet olarak düşünülüyor. Diğerleri ikisi intihar olabilir ama bi tanesinin
cinayet olduğu konusunda kesin deliller varmış ellerinde birinci kurulun. Diğer ikisi
intihar olabilir. Dolayısıyla ben cinayet olduğunu düşündüğümü söyledim de bunlar ses falan
kaydedip de benim şeylerimi verirse çünkü Aselsan'daki paşalarla konuşmuşum ben
geçen..." "Basında konuşuluyor değil mi? Ben pek takip etmiyorum artık. Çünkü
Aselsan'daki paşalar rahatsız oluyorlar bu konudan. Yani ASELSAN YÖNETİM
KURULUNDAKİ." Dediği, Emin'in "PAŞALAR NİYE RAHATSIZ OLUYORLAR,
İNCELESİNLER DOĞRU İŞ YAPSINLAR YANİ. SEN NE YAPACAKSIN
PAŞALARI." Dediği, Ümit'in "Valla geçen yıl beni çağırdılar aslında o cinayetlerden
sonra ... bilemezliğin kontrolüyle ve de bu İNFRATEST'le ilgili bir sunum yaptım orda
yönetim kuruluna. İnsanlarda işte deprepresyon, intihar, şey ağır psikolojik bozukluklar,
yapmanın mümkün olduğunu kanttlfifryla ve görsel materyalleriyle anlattım filmlerle."
"He kafalar karıştı da. Onlar şey bıi Aselsan'daki olayı öyle

1316 ' " »

'6? • rj7j£^A-r-
----------------------------
yorunılamıyorlar zaten intihare. Bunlar çok kritik yerde çalışan kişiler değil diyorlar."
Dediği, Emin'in "BUNLAR EŞREF BİTLİS'İN ÖLÜMÜNE DE SEBEP." Dediği, Ümit'in "...
EVET EVET DOĞRUDUR HAKLISIN. EŞREF BİTLİS'İN, KESİN SUİKAST." Dediği,
Emin'in "Ona bile kaza diyorlar hala." "... Rapor da veren işte o Tüm general." "Bu var ya
Asenda konuşan asanın danışmanlarından." Dediği ve bir süre ayı konuyla ilgili görüştükten
sonra Emin'in "BAKSANA MEHMET MEHMET GÜLÜ' NİYE ALIYORLAR İÇERİYE.
YANİ ADAMLAR YILDIRMAK İÇİN YAPIYORLAR BUNU. ŞİMDİ MUZAFFER
YÜZBAŞI NİYE İÇERİDE." Dediği, Ümit'in "Evet evet ya da Ergün Poyraz." "Evet yani bu
ben de dahilim o saldırdıkları insanlar grubuna. Özellikle Fetullahçılar." Dediği, bir süre daha
konuştuktan sonra Ümit'in "VALLA, YANİ BİR DE REİSİN PEŞİNDELER SANIRIM."
Dediği, Emin'in "Doğru" diyerek onayladığı, Ümit'in "Reisin peşindeler yani. Gerçeği
sa..cıları şeyler bulurlar bu konuda çalışan uzmanlar. Adli tıp kurumu bir kere bu konuda şey
ama onlar da çok bilgili değil ya söyliyim size bu konuda bilgili değiller.
Ümitin Bir araya gelelim de çoktandır görüşemedik konuşalım dediği Emin inde Tamam hocam
konuşalım " Dediği,

Tape:1542 22.01.2008 tarihinde Erol...?(MÜTERCİMLER) ile görüşmesinde özetle;


Erol'un "...tetkik edelim Veli KÜÇÜK Paşa 21 kişiyle birlikte gözaltına alınmış." Dediği,
Emin'in "Nerde İstanbul'da mı?" dediği, Erol'un "Galiba yani çok şey emin değilim bulmaya
uğraşıyorum, şeye bi baksana bulabilir misin?" "Bana da bilgi versene ne olur? Ben de
araştırıyorum birbirimize bi haber verelim." Dediği,

Tape:1543 22.01.2008 tarihinde X Bayan (Özenliler İnş. Mal.) ile görüşmesinde


özetle; X Bayan'm "Özen der." diyerek telefonu açtığı, "Yakan hocam oralarda mı?" "Ona bi
bişey iletecektim. Ya bizim Veli Paşayı tutuklamışlar diye bi haber aldık. Onu öğrenebilir
miyiz bi ona bi ulaştırabilir misiniz?" "Veli Paşayı yani bende cep telefonu yok siz ona bi
söyleyin. CEPTEN DE KONUŞMAK İSTEMİYORUM PEK." Yani Veli Paşa gözaltına
alınmış, 20 kişiyle beraber. Doğru mudur, ne oluyor diye bi sorar mısınız kendisine." Dediği,

Tape:1544 22.01.2008 tarihinde X Şahıs (Necini ÇELENK) ile görüşmesinde özetle;


Emin'in "...şeye bi baksa bu Veli paşa 20 kişiyle beraber gözaltına almışlar diye bi haber
yayıldı ama doğruîayamadık henüz nedir?" diye sorduğu, X Şahsın "Öğrenirim ben şimdi."
Dediği,

Tape:1545 22.01.2008 tarihinde X Şahıs (Necmi ÇELENK) ile görüşmesinde özetle;


X Şahsın "Hocam doğru." Dediği, Emin'in "Doğruda şimdi ne olduğunu, ARA
YAMIYORUM O TARAFI Kİ ŞEY OLMASIN DİYE." Dediği, X Şahsın "Yok şey Çeteyle
ilgili almışlar." Dediği, Emin'in "Çeteyle Sevgi'yi niye almışlar." "Sevgi'nin ne işi var.
Sevgi'nin orda toplanıyorlar tamam da. Oraya bizde gidiyoruz yani. Sevgi'nin oraya
toplanmanın Türk Ortodoks Kilisesinin toplantıları normal yani resmi toplantüar." Dediği, X
Şahsın "Ya işte bunun önceden de beri tahkikatı varmış." Dediği, Emin'in "Acaba bunun
yurtdışındaki faaliyetleriyle ilgilimiydi. Bu İran miran işi ile ilgili mi?" dediği, X Şahsın
"Şimdi ben aradım. Baktım ki burda dediler, biliyor musun." "He burda deyince de mesele ne
dedim. Uzun hikaye dedi, akşamüstü çıkınca anlatayım sana dedi." "Yani burda deyince ben
anladım ki bak ... kaç kişi varlar dedim. 30 kişi varlar dedi." Dediği,

Tape:1546 22.01.2008 tarihinde X Şahıs (Necmi ÇELENK) ile görüşmesinde özetle; X


Şahsın "Hocam kapattı ya, ben ararım seni deyip, tekrar kapattı konuşmadı." Emin'in "...Ortodoks
Kilisesinde toplantı olurdu mesala. Bu günler münler ben bir defa mesela herhalde 5-5 yıldan
fazladır oraya giderim ben." Dediği, X Şahsın "Bu Enver ALTAYLI meselesinden dolayı almış
olmasınlar?" diye sorduğu, Emin'in "Enver ALT AYLI ne iş yapıyo. Dün akşam bi konuştu ondan
sonra ne oldu ne yapıyor ki. "Yani CIA bağlantılı belli dün akşam konuşurken Nazara anlattı."
Dediği, X Şahsın "Valla bu büyük bir operasyona benziyo ama ben şimdi bu çocuk beni arıyodu
kapattı. Tekrar arar ben sana dönerim." Dediği, Emin'in "KEMAL'İ ANLARIM, KEMAL
KERİNÇSİZ BUNLARLA BERABERDİ SÜREKLİ." Dediği,

Tape:1547 22.01.2008 tarihinde X Şahıs (Necmi ÇELENK) ile görüşmesinde özetle; X


Şahsın "Bi kısmını Hırant DİNK meselesinden gözaltına almışlar." Dediği, Emin'in "Tamam Hrant
DİNK meselesi olursa onu anlarım." "... Erol MÜTERCİMLER beni aradı. Böyle bişey var dedi.
Ben aradım tabi Veli Paşayı aradım cevap vermedi telefonu." Dediği, X Şahsın "Ordadır orda.
Telefonlarını kim arıyorsa şimdi polis not alıyordur."dediği, Emin'in "Ben şimdi çıkacam
konuşacam ben Veli KÜÇÜK'e kefil değilim ama mesela Sevgiye kefilim saf bi kızdır o yani öyle
Türk Milliyetçisi babasından kalma onun görevleri o" devamında "Sevgi'nin falan öyle kötü
niyetli bi işe gireceğini sonra bunun Muzaffer TEKİN'le bağlantı kuruyorlar Muzaffer TEKİN'le
bunlann öyle bi ilişkisi hiç yok, yani ben Veli Paşanın toplantılara geldiğini bilirim mesela ama
Ortadoks Kilisesindeki toplantıya Veli paşayı hiç görmedim" dediği, bir süre sonra X Şahsın
"TUNCAY ÖZKAN'IDA BU İŞİN İÇİNE KATABİLİRLERMİŞ." Dediği, Emin'in "Tuncay'ı
katsınlar siktiret ya." Dediği, X Şahsın "Pisliğin teki o." Dediği, bir süre sonra yine X Şahsın "Ya
hocam o Sedat PEKER'in. Ben yani telefonda söylüyorum. Öyle deniliyo dedikodu bu da. Veli
Paşa pisliğin teki ya ben ... şimdi sana söylüyordu ya." "Ya bunlar devletin kimliğini kullanarak
parasal işlere giren tipler... bunlar ama yani ne yaptığını bilemiyoruz." Dediği, Emin'in "YA
BİZİMKİLERDEN BİLE RÜŞVET İSTEMİŞLER ARMATÖRLERDEN YA VELİ PAŞA BU
İŞİN İÇİNDEYDİ." "TABİ 7 MİLYON DOLAR İSTEDİLER GİTTİ. Veli paşayla konuşayım
dedim ki Genel Kurmay Başkam'na mı ... o zaman Kıvnkoğlu Genel Kurmay Başkanı." "Genel
Kurmay Başkanına mı söyleyim yoksa dedim siz mi halledersiniz." "Bir hafta içinde işi çözdü."
Dediği, Emin'in "Bu Berber Yaşar merber Yaşar hep bununla beraber çalıyorlardı" dediği X
şahsın. Evet aynen aynen aynen, neyse bakalım bi dediği, X şahsın Bi... ama ben şu Güler
KÖMÜRCÜ'yü anlayamadım ya dediği, Emin'in "Güler'i ben de anlamadım Güler çünkü bu
Amerikada 6 ay 6 ay burda sosyete bi zengin kızı bunlarla beraber ben Güler'i ne yürüyüşlerde
gördüm, ne mesela toplantılanmız olur Beyazıt Meydanında Ermeni Meselesiyle ilgili hiçbir
toplantıda Güler'i görmedim, demek ki bizden ayrı bunlar başka ... yapıyordu" dediği, X şahsın "
Evet evet o çıkıyor ortaya, gizli bişey yapıyordı demek ki" dediği, Emin'in "Olabilir çünkü ben
katıldığım hiçbir toplantıda Güler'i görmedim" dediği, X şahsın "Enteresan bi daha bakayım şuna
ya ..." dediği anlaşılmaktadır.
Tape:1548 22.01.2008 tarihinde X Şahıs (Sebahattin İSLAMOĞLU) ile görüşmesinde
özetle; Emin'in "Muhtar sende şey var mı HaberTürk televizyonu" "Veli KÜÇÜK'le beraber
birçok adamı içeri aldılar." "Bi bişey var hem de öyle mesela Güler KÖMÜRCÜ var gazeteci.
Onu da almışlar hiç bunlarla bi ilişkisi yok. Demek ki mesela benim bildiğim bi ilişkisi yok.
Biçok toplantıya ben gittim. Hiçbir zaman Güler KÖMÜRCÜ'yü orda görmedim. Bunlar gizli
toplanıyorlar diyor. GİZLİ TOPLANTILARDA BİLE GÖRMEDİM GpfeE*-'-KÖMÜRCÜ'YÜ.
Demek ki bunun harince benim gitmediğim bunlar ayrı bi ^çevlriyoMa^^
t! <t. *» / /V-^%,\ V ■ 1
Dediği, X Şahsın "Şimdi ben bu konuyu açtım vatandaşa. Burdaki telefonlarına onlar
bile paravan. BANA VERİYOR CEP TELEFONU ŞUNLA GÖRÜŞELİM. Diyorum senin
yasallağm nedir? Ben devleti temsil eden biriysem, ben devletten hizmeti vatandaşa
ulaştırmam lazım." "Bu dedi paraylan olur. Dedim nasıl paraylan olur ya. Devlet dedim ona
hizmeti dedim bedellen satar mı halkına dedim ya. Bu devlet olmaktan çıkar dedim ya. Bu
dedim özel şirket midir dedim ya. Böyle bişey var ben bunu kime, ben sana bunun
fotokopilerini istersen fakslıyayım." Dediği, Emin'in "Ya bunu Emniyete sorsana bu... nedir
diye." Dediği, X Şahsın "Bu Emniyetlen ya bu neyse telefonla konuşulmayı da." "BEN
BUNU ŞEYE YOLLAYIM MI ÇÖLAŞAN'A?" dediği, Emin'in "ÇÖLAŞAN'a gönder.
Mustafa BALBAY'a gönder. Cumhuriyetten ikisi ikisine de gönder ...onlar beraber..." dediği,
Tape:1549 22.01.2008 tarihinde X Şahıs (Rafet BALLI) ile görüşmesinde özetle; Bir
süre yakalanan şahıslar hakkında yorumlar yaptıktan sonra "...Güler'in başka bağlantıları var
ama bu bağlantı demek ki burda Veli KÜÇÜK'ün başka bağlantıları olduğu söyleniyordu."
Dediği, X Şahsın Şimdi bunlar topluca bir yerden mi almıyor yoksa ayrı ayrımı alınıyor?"
diye sorduktan sonra "Yani ayrı ayrı yerden almışlar toplantı halinde değil." Dediği, Emin'in
"Toplantı halinde olsa böyle toplantılardan bana haber verirler. Yani bunların toplantıları gizli
değildir. Benim girdiğim toplantıların hiçbiri gizli değil." "...Sevgi bak dedim bu Veli paşa bir
severiz ederiz ama bu İran'la ilgili ÇORE ÇOREGANİ mi nedir. O adamla görüşüyor." "O
adam İstanbul'da, bundan bu adam burda CIA'in elemanıdır. Bu önemli bide Azerbaycan'da
bazı şeylere katılıyor Operasyonlara." "Burası İngiliz İstihbaratının kontrolüne girdi. İngiliz
İstihbaratı bunu harcar dikkat et dedim. Ondan sonra Sevgi bana dedi ki, asıl bizim korkumuz
İsrail'dir dedi. Dedim bak İsrail diyorsun ama bak MİT'in içinde Çerkezci Kanatı biliyorsunuz
dedim. Bunla CIA'in en has elemanlarıdır." "Yani bu Veli paşanm Ukrayna'da falan başka
yerlerde Romanya'da falan başka işlere de girdiği söyleniyordu bana. Yani böyle bi kaç gün
evvel bi arkadaş söyledi. MHP'nin üst kademesinden ve MHP'nin üst kademesi bundan çok
rahatsızdı. ÇÖREGANİ'nin ama ilginçtir mesala ÇOREGANİ İstanbul'dayken, Üsküdar'da
Akpartililer bunu barındırdılar." Dediği,
X Şahsın "Ya ben bişey söyleyim mi bu bu dış bi operasyon mu iç bi operasyon mu?"
diye sorduğu, Emin'in "Bana iç operasyon gibi gelmiyor yani. ...mesela Sedat PEKER'in
Amerikan Büyükelçiliğinin talimatıyla içeri alındığını biliyoruz." "Mesela Muzaffer
TEKIN'in hala 7 aydır içerde durmasının arkasında Amerikalıların olduğunu da biliyoruz."
Dediği,
X Şahsın "...ŞÖYLE SÖYLEYİM BEN, SEN DE KENDİNE DİKKAT ET." "Çünkü
böyle at izi it izine karıştırıp biliyorsun. O şeyi en azından 6 aylığına birilerinin üzerine
yıkabilirler." Dediği,
Emin'in "Yıkabilirler bi de bu şuanda Madenler konusunda bi anlaşma geçecek."
"Amerikalılarla görüşüyorlar. Bor falanda içinde onu dikkatleri başka tarafa çekip bi şey
yapmak istiyor olabilirler." Dediği,
Tape:1550 22.01.2008 tarihinde Devrim...? (SEVİMAY) ile görüşmesinde özetle; Bir
süre sohbet ettikten sonra Emin'in "Sami Sami Hoştan'la Sevgi Erenerol'ün ne ilişkisi var?"
"Veli paşa Veli paşayla Sevgi Erenerolle Güler Kömürcü'nün ne ilişkisi var?" "Hocam ben
bunların bütün toplantılarına katıldım." "... Sevgi'nin yaptığı toplantılarda özellikle Kilisede
yapıldı. Bu toplantı Karaköy'deki Kilisede. O Kilisedeki toplantıda hiç bi zaman ben o
Kuvayi Milliye, onlar CIA ile bağlantılı. Bi iki tane Kuvayi Milliye örgütlenmesi var." "O
Albay falan onlar, onların yanımıza geldiğini hiç görmedim." Dediği, Devrim'in "SEN
NERDESİN?" diye sorduğu. Emin'in "BEN EVDE DEĞİLİM, BAŞKA BİYERDEYİM." "..
.Sevgi'nin yaptığı tek-şey Muzaffer Yüzbaşıyı gidip ziyaret etmek. .. .Danıştay Meselesiyle
bunun ne işi var. Danıştay 'Meselesinin arkasında İsrail'in olduğunu
aylardır söylüyoruz ve bu konuda şahitler çıktı. Şahitleri bile Savcılık dinlemedi." Dediği,
Devrim'in "Ya burada ciddi bi hegemonya savaşı var." Dediği, Emin'in "Ya Türkiye'de
içerde karşılıklı savaş var. Bunun dış bağlantısı da var. Nasıl ki Sedat Peker'in içeri
atılmasını isteyen Amerikan Büyükelçisidir. ...Bunların da başka bi bağlantısı var."
Dediği, devrim'in Ya hukuğun adaletin peşinde olmak değil savaşa malzeme dediği,
Emin'in ...Adaletli olsa ben şimdi Muzaffer Yüzbaşının dosyasına baktım Savcıyla konuştum
hiç yani içerde bi gün bile durması mümkün değil, adam niye içerde 7 aydır, hadi diyelim o
Tayyip Erdoğan için Yahudidir falan kitap yazan hadi diyelim iftira atıyor bilmem ne,
O DA İFTİRA DEĞİL DE ONA DA BELGELERİ VERENLER JANDARMANIN ÜST
KADEMESİNDEN BİRİLERİ, korumadılar onu başka, devrim'in Evet ya ... çatışıyor,
emin: Ya yani şimdi arkası da gelebilir bunun belki de işlerine gelmeyen bazı siyasilere de
gidebilir tabi bilmiyorum, ama bu işi öyle rahip mahip işi falan değil ne işi var Veli paşanın
rahiplerle mahiplerle ya o adam büyük işlerle uğraşıyor yani hadi diyelim İran İran'da
bir operasyon yapıyorlar o... dediği, devrim: Emin Emin bide bakıyorsun bu işi sana
mesela uzandırıyorlar dediği, Emin: Gelsin analarını sikeyim gelsinler bekliyorum ben
dedim onlara,... Emin: Hc.yani Veli paşa şimdi Çöregani'yle görüşüyor Çöregani
Üsküdarda Üsküdarda Çöregani'yi koruyan CIA, Veli paşa Çöregani'yle görüşüyor
Çöregani'nin Ak partinin önemli adamlarıyla ilişkileri var masraflarını onlar karşılıyor
Çöregani İranda Azerbaycanda İran Azerbaycan'da devlet kurmaya çalışıyor CIA ile
çalışıyor , bağlantılara bak şimdi , Emniyet biliyor ne yaptığını Çöregani'nin, aa tabi
Veli paşa gitti Bakü'de İngilizlerin kuyruğuna dokundu herhalde orda başka
operasyonlar yapıyorlardı, İngilizler rahatsız oldu ondan, o Altaylı durup dururken
niye ortaya çıktı şimdi dediği, D evrim: Ya tamam da ama ne olursun sen Veli paşayı da
koruma kimseyi de koruma yani dediği, Emin : Kimseyi koruduğum yok ya Veli paşa
para büyük paralarla uğraşıyorlar onlar ben benim öyle param olsa ben kendime bir ev
alırdım bi de evlenirdim yani dediği,
Tape:1551 22.01.2008 tarihinde X Şahıs (Abdurrahim Fahimi AYDIN) ile
görüşmesinde özetle; Bir süre Veli KÜÇÜK ve diğer şahısların yakalanmaları hakkında
görüştükten sonra, Emin'in "İlginç bir şey, bana haber verdiler. Seni de alırlar ortadan kaybol
diye. Alanın da anasını almayanın da anasmı dedim. Amma koyduğumun herifleri. Yani
kanun Bor madenlerini satacak herhalde, Bor madeni Amerikalılarla öyle bir anlaşma
yapacaklar." "Yani o dikkatleri o tarafa çekip ordan o işi getirecekler." "Şimdi bütün
televizyonlar bundan bahsediyo. Dikkatleri mi dağıtıyorlar ne yapıyorlar." Dediği, X Şahsın
"Yani Güler Kömürcü de Sami Hoştan bilmem." "Yani Veli beyler." "... öne çıkan isimler."
Dediği,
Tape:1552 22.01.2008 tarihinde X Şahıs (Tamer KUMUŞOĞLU) ile görüşmesinde
özetle; Emin'in "...Hacı abi ne haber." Dediği, X Şahsın "Şimdi bak bir mektup geldi sana.
Hakan ÇİLLİOĞLU'ndan." "Başsağlığı diliyor falan filan. Ben buna sana fakslayabilirim..."
dediği, Emin'in "Ha bir oku bana da." Dediği, X Şahsın "Selam...saygılı sıhatli olman dileği
ile merhaba. Hocam biraz kızgınım. Belli bir adamsın ama yapılan haksızlara müdahale
etmedin. BİLİYORSUN CEZAEVİNDE SUİKASTI ŞAHSIMA YAPILDI YİNE YOKTUN.
NEYSE BUNLAR ... ÖNEMLİ DEĞİL HOCAM SANA KARŞI KALBİMDEKİ
SEVGİMLE SAYGIMI BİLMEN DİLEĞİYLE. Başın sağolsun hocam gazeteden Nezih
KESKİN ... büyüklerinden dayınız İhsan beyi kaybettiğinizi öğrendim dolayısıyla iki satır
yazı... acınızı paylaşmak istedim hocam ...kalbi duygularımı aracılığınızla aileye Şevket bey'e
ve evlatlarına iletirseniz şimdiden ailem ve şahsım adına teşekkür ederim. Tekrar ile
görüşmek dileği ile Canebı Hak size tüm aileye dostlarınıza sabırlar versin. Acınızı paylaşır
sağlıklar dilerim Kardeşin Hakan ÇİLLİOĞLU tamam." "Yırtıp atayım mı onu?" diye
sorduğu, Emin'in "He He" diyerek onayladığı,

^s^=^ / /fszfâsh - ^VT^\^^


Tape:1553 22.01.2008 tarihinde X Şahıs (Ümit KAKMAZ) ile görüşmesinde özetle;
Eminin "...Başka sıkıntılar da çıktı şimdi." "YA BU TOPLADILAR BİZİM BÜTÜN
ŞEYLERİ." Dediği, X Şahsın "Tamam hocam var mı bizim yapabileceğimiz bir şey hocam."
Dediği,
Tape:1554 22.01.2008 tarihinde Erol...?(MÜTERCİMLER) ile görüşmesinde özetle;
Bir süre Veli KÜÇÜK ve diğer şahısların yakalanması ile ilgili görüştükten sonra "...Ben Veli
küçüğe pek rastlamadım. Ben kilisede Veli KÜÇÜK'e hemen hemen hiç rastlamadım." "Burda
rastladığım insanlar daha ziyade bu şuanda cezaevinde Muzaffer yüzbaşıyla beraber var ya bir
çocuk." Dediği, Erol'un "Anladım Ergün POYRAZ." Dediği, Emin'in "Ergün Poyraz'a
rastladım. Ergün Poyraz da zaten Jandarma genel komutanlığından aldığı bilgilerle o kitapları
yazıyordu eski komutan." "Sonra bunu teslim ettiler biliyorsun. Şimdi Muzaffer yüzbaşının o
astsubayla bombacı astsubayla hiçbir ilişkisi yok. Muzaffer yüzbaşıyı ben çok iyi tanırım.
Muzaffer yüzbaşıya herkes gider gelir. Muzaffer yüzbaşının Veli paşayla da arası açıktı. Hep
gazetede resimleri gösteriyorlar elini öperken." "Ama araları açıktı. ÇÜNKÜ VELİ PAŞA
MUZAFFER YÜZBAŞI İÇİN DEDİ Kİ; ADAM OLSAYDI KAFASINA SIKARDI." "Bunun
üzerine Muzaffer yüzbaşı bize dedi ki; benim için nasıl böyle bir şey söyler. Yani aralan iyi
değildi..." "Güler'in şöyle bir bağı olabilir. BELKİ VELİ PAŞANIN SEDAT PEKER
BAĞLANTISINDAN DOLAYI. GÜLER'İN .SEDAT PEKER'LE İLGİLİ Bİ BAĞLANTISI
OLABİLİR Mİ?" "Zengin kız,' gezer tozar ama Gülerin böyle bir komplonun içinde falan bi
şeyde sonra Veli Paşa son dönemlerde bu ÇOREGANİ var İRAN AZERBAYCANLI."
"Onlarla bağlantısı olan Azerbaycan'daki Bakü'deki bazı gruplarla bağlantısı olan bir." "Bu
ekonomik olarak da büyük faaliyetler içinde olan bir ekibin içinde." "Veli paşanın şimdiye
kadar bunlar biliniyordu. Çoregani İstanbul'a geldiği zaman mesela Üsküdar'da kaldı.
Üsküdar'da bunun Ak partililer masrafını karşıladı. Sonra bunu CIA biliyordu, buraya
geldiğini. Çünkü CIA adına çalışıyodu ÇOREGANİ." "İlginçtir dün akşam da televizyona
çıkıyor. Altaylı konuşuyor ve Altaylı TÜRKEŞ'İN Amerikalılar tarafından, CIA tarafından
idamdan kurtarıldığını söylüyor." "Şimdi Altaylı'nm CIA emrinde çalıştığını herkes biliyor.
Yani artı bunu MHP'liler söylüyor." dedikten sonra "...Kemal bana çok iyi şey etti. Bana da
davaları ver ben bakayım diye. Adama tam sonunda veriyordum bir şey yetki zaman olmadı.
Çünkü Kemal bana dedi ki; TALİMAT GELDİ SENİN YENİÇAĞ TELEVİZYONA
ÇIKMANA İZİN VERMİYORLAR." "...yeniçağın patronu biliyorsunuz. O dört buçuk yıl
hapis yattı MHP davası Ülkücüler davasından." "Sonra bu kafa kol hesabından Cafeteryalar
mafeteryalar parayı toplamış. Bunu Bahçeli tokatlattırdı kovdurdu makamından." Dediği, bir
süre sonra Erol'un "...ama burda gene ilginç tuhaf iş Ergenekon Terör örgütü adı konmuş
olması." Dediği, Emin'in "Direj Ali sadece eski MHP'lilerin bir grubuyla görüşür. Yani
şimdiye kadar EN SON NERDE GÖRDÜĞÜMÜ SÖYLİYİM SANA. AĞCA'NIN YANINDA
ARABAYI KULLANAN BİRİ VARDI YA ABDİ İPEKÇİ'yi ÖLDÜRÜRKEN." "Bu Yavuz
ÇAYLAN." "Soyadını CEYLAN yaptı." "Onun babası ölmüştü. Babasının cenazesine gittik.
Cenazesinde bütün eski Ülkücüler orda. Drej Ali de 15-20 adamıyla birlikte ordaydı ama
zengin ülkücüler yani Jiplerle gelenler."
Dediği ve bir süre Sami HOŞTAN'm Mafyanın ayak işlerini yaptığından bahsettikleri,
EMİN'in " Dırej Ali de ordaydı yalnız Dırej Aliye orda bizim Turan vakfı başkanı şunu sordu
ne yap ne et dedi elime.......ticaret yapıyorum dedi başka birşeyle uğraşmıyorum dedi yalnız
dırej Alinin daha önce MİT'le bağlantısı olduğunu Şanlıurfada ....dediği" EROL : Evet ....
EMİN: ......teslim ettiğini biliyorum ama burda Sami Hoştan zaten bu adam mafya yani
mafya ayak işleri yapar Sami Hoştanm oralarda aranmasına gerek yok Sami Hoştan Berber
Yaşar git onları şeyde de bulursun burda büyük-skulüpte.de bulursun onları .... bunları Sami
Hoştanm Sevgiyle ne işi olabilir Sevgi saftır belki saf olduğu için bazı şeylere katılır ama
temiz bi kızdır yani böyle vatanseverliğinden kuşku olmaz dediği, EROL: Anladım ya
enteresan bir iş Emin bu bunu şöyle görüyorum ben bu çok ciddi bir şekilde planlı bişey ve
anladığım kadarıyla dediği, EMİN'in, Planlı ve bunun bunun iç iç kavga var içeride kavga var
bir de bunun dış boyutu var içeride kavgaya dışarıdan bir el atma da var dediği,
Daha sonra "Yani şimdi Çoreganiyle şimdi bu Altaylı İstanbul'a Türkiye'ye geliyor.
Burda röportaj yapıyor. Altaylı'nın röportajını kim organize ediyor diyorsun." "Bak şimdi Lale
ŞILGIN. Kim Halil ŞILGIN'ın kızı." "Halil ŞILGIN kim? Sağlık Bakanı. Yeri nerde
Ankara'da Kanada Büyükelçiliğinin yanında. Halil ŞILGIN en önemli özelliği nedir?
Amerikasız Türkiye'de güvenlik olmaz. Ben kendisini severim o ayrı mesele ama böyle bir
havası vardır. Halil ŞILGIN'ın en yakın arkadaşı kim ALTAYLI. ALTAYLI'nm en yakın
arkadaşı kim TÜRKEŞ. Sonra ÜMİT ÖZDAĞ'm babası bunlarla nasıl aynlıyor? 12 Eylül'den
bir gün evvel. Ümit ÖZDAĞ'm babası partiden istifa ediyor TÜRKEŞ'e haber vermiyor. 12
Eylül geliyor diye. TÜRKEŞ bunun üzerine kovuyor onu bir daha yanma yaklaştırmıyor."
Dediği, Erol'un ise "Enteresan. Emin burda ilginç olan nokta, bu Ergenekon Terör örgütü diye
bir örgütü Emniyetin tanımlamış olması." Dediği, Emin'in "...Bunların zaten resmi olarak
Güvenlik şeyi kurmuşlar güvenlik biri Narkotik üstüne ... biri de İstanbul Valisi onunla
beraber kurmuşlar Güvenlik birimi kurmuşlar. Veli Paşanın korumalanm çektiren de
Amerikan büyükelçiliği şikayet etmiş bunun korumalanm çekmişler lojmandan çıkarmışlar."
"Veli paşa şimdiye kadar ne yaptıysa devletin isteğiyle yapmış... Bana söyledi yani ben kendi
başıma ne bokum dedi. Yapacağım ama tabi Muzaffer yüzbaşıyı alan adamlar Veli paşayı yüz
defa almalan lazımdı."
Dediği ve Veli KÜÇÜK'ün alınması konusunda görüştükleri, bir süre sonra "Tamam da...........
sana bilgi vereyim. Asker araya .... olaylar .... iki tane astsubayı aldık ya." "Onları çıkardık.
Şimdi sıra Muzaffer tamam. Muzaffer'i çıkarma kararı almıştık. ONUN ÜZERİNE BASKI
YAPIYORDUK BU İŞLER PATLADI." "Yani Muzafferi içeriden çıkaracaktık, bu işler
patladı." "Ama Güler'i bir yere koymaya uğraşıyorum bulamıyorum." "Ancak Veli paşanm
Sedat PEKER'e zamanında yol vermesi." "...Sedat PEKERTe ilişkisi olabilir böylelikle."
Dediği,
Tape:1555 22.01.2008 tarihinde X Şahıs (Nejat ESLEN) ile görüşmesinde özetle; X
Şahsın "Olsun ben şeyi soracağım. Ne oldu niye topladılar bu milleti böyle." Dediği, Emin'in
"BAŞKA BİR OPERASYON VAR. ONU GÖLGELEMEK İÇİN." "Ya şimdi bu Bor
madenler falan herhalde onlar gidiyor." Dediği, X Şahsın "Gündem değiştiriyorlar yani hı."
"Peki Güler Kömürcü'yü niye aldılar içeri?" diye sorduğu, Emin'in "Şimdi Güler'in Sedat
PEKERTe bir ilişkisi vardı." "Sedat PEKER'in de Veli paşayla ilişkisi vardı." Dediği, bir süre
sonra Emin'in "YOK BANA BUGÜN ARADILAR. DEDİLER Kİ ÇOK KONUŞMA BU
KONUDA YORUM YAPMA. ALIRIZ SENİ İÇERİYE." "BANA BENİ BİR SAVCI
ARIYOR ŞAKA YAPIYOR." Dediği,
Tape:1556 23.01.2008 tarihinde X Şahıs (Erman DUR) ile görüşmesinde özetle; Bir
süre yakalanan şahıslar hakkında yorumlar yaptıktan sonra Emin'in "Kanştırmak istiyorlar.
Beni aradılar bugün. Hoca seni almadılar mı içeriye. Alanında amma koyayım almayanında
amma koyayım. AMA DEDİM BENİ ALIRLARSA İÇERİYE BİLİYORLAR Kİ
AMERİKAN VE İSRAİL BÜYÜK ELÇİLERİNİ HAVAYA UÇURMAK İÇİN
BİZİMKİLER HER ŞEYİ YAPACAK. Bende dedim telefonlarım dinlensin dedim. Bunu da
kayıt etsinler dedim. Gazetecilere söyledim. ...Adam Veli Paşanın elini öptü diye hapse
alıyorlar onu dedim. Ben Veli Paşayı her gördüğümde elini öpüyorum benim resmimi çekin."
"Ya kimin elini kimin sikini öpeceğime siz mi karar vereceksiniz dedim ya." Dedikten bir
süre sonra, "...Muzaffer yüzbaşıyı içerden çıkarmak için biz bir girişimde bulunduk.
Çıkaracaktık. Muzaffer yüzbaşıyı içerden tam çıkarma girişiminin içine girdik bu operasyon
patladı." Dediği, "Bunlar geldiler bir As subayın evinde 10 tane bomba bulunmuş, onlara
bağladılar. Bu As subay dediğiniz adam normal değil
deli. Bunun arkasındaki güç başka biri. O EKİBE HİÇ DOKUNMUYORLAR.
Geliyorlar bu Astsubayı Sevgi'lerle bağlantılı kılıyorlar. YA BU ASTSUBAYIN
SEVGİLER'LE NE İŞİ VAR BU ASTSUBAYIN BAĞLI OLDUĞU EKİP SEVGİLERİN
ESKİ ARKADAŞI İDİ SEVGİ BUNLARI KOVDU ŞEYDEN KİLİSEDEN. Onlara bir şey
demiyorlar gelmiş Sevgi'yi alıyorlar..." dediği, X Şahsın "Eee arkasında ki kimler vardı hocam
onların ki?" diye sorduğu, Emin'in "Ya burda İstanbul'da bir iki avukat grubu var. Türkçüyüm
mürkçüyüm diye geçiniyorlar. DALAN'LA BAĞLANTILARI VAR. Bir sürü bağlantıları var
alkolik bir ekip." "Onlara dokundukları yok bu adam alındığı zaman ilk korumasını yaptığı
adamın ismini veriyor ve o adama gidip sormuyorlar sen bunla ne işin var diye." Dediği, X
Şahsın "Bir de şey demiş savcı Cumhuriyet Gazetesindeki olayda da bağlantı araştırılacak."
Dediği, Emin'in "Ya olur mu yani bak yani o Cumhuriyet gazetesine bomba atan Danıştay'a
gidip bomba atanlarm ekiplerin bir ucu burada Üsküdar'da bulundu. ÇOCUKLAR DEDİLER
Kİ BİZ GELİP İFADE VERELİM. BİZE 20 ŞER BİN DOLAR PARA TEKLİF ETTİLER
DİYE SAVCI İFADELERİNİ ALMADI YA." dediği ve bir süre aynı konularda görüştükten
sonra Emin'in "...Öcalan ifadesinde bize bir gün dedi ki. Yav dedi siz dedi bilmiyorsunuz bir
şey. Ben köylere giderim, Kürtlerin bana tabi olmasını sağlamak için o köyden bir kaç tane
adam bulurum. Böyle yiğit onları öldürtürürüm, der ondan sonra bütün köy bana tabi olur
tapar. Çünkü bizimkiler güçten anlar. Şimdi bu ekipte güçten anlar. Bunlar korktuğu zaman
sen ağısın paşasın ama sen bilsinler ki senden güçlüdürler hiç acımazlar." "Kültür o kültür
adamın kültürü öyle." "...Şimdi ben komutanlara Harp akademisinde söyledim. Ben olsam
başörtüsü maşörtüsü serbest ister götünüzü açın ister anımızı açın başınızı ne ederseniz edin
serbest. ONDAN SONRA DERİM Kİ EKİPLERE KARDEŞİM KAVGAYI BAŞLATIN.
MİLLET BİRBİRLERİNİ YESİNLER BİR BUNU YAPARIM. Bak tam zamanıdır.
BIRAKACAKSIN BİRBİRİNİ YESİN MİLLET. Ondan sonra Tayyib oradan çıksın
altından." Dediği,
Tape:1557 23.01.2008 tarihinde Yalçın BAYER ile görüşmesinde özetle; Emin'in
gözaltına alman şahıslarla ilgili herhangi bir bilgi olup olmadığını sorması üzerine Yalçın'm
"Yok bana hiç ben orda Polisin veyahut da Emniyetin verdiği sızdırdığı şey kadar bir durum
var. Dediği, Emin'in "Sevgi'nin alınmasının yanında, bu Sami Hoştan mafya ayakçı, Sevgi ile
beraber resmini koymanın ne alemi var yani Sevgi ile." Dediği, Yalçm'm "Artık ibne Polis her
numarayı yapabilir." dediği ve bir süre ekonomide yaşanan krizle ilgili görüştükleri, daha
sonra Yalçm'm "...Aydın DOĞAN'a helal olsun herife. Böyle öbür göt veren gibi boş boyun
nıoyun eğemiyor ha." "İşte Vakit beni de bu gün bulaştırmış ya. İşte bu yazılardan ötürü sen
Hürriyet'i okumuyorsun ki ya bugün üçüncü yazı. İyi tartman iyi ölçmen lazım. Kalkıp Şevket
KAZAN bile bu bana namussuzluk yaptı. Araya laf sokuşturdular dedi. Açıklama göndermiş
bu yazıyı çıkarın çıkartmamışlar. Şeydeki Akit'deki yazısını o demecin Aydın Bey kudurdu ya
haksızlık ya ayıp ya." Dediği, Emin'in "Yani bu Akit gazetesi zaten bu işleri yapıyor."
"TAMAM TALİMATI VAR BUNUN BOŞUNA YAPMIYOR. BİR TALİMATLA YAPIYOR
BUNU." Dediği, Yalçm'm "AYDIN DOĞAN BİTSİN ÇALIK GELSİN İSTİYORLAR YA."
Dediği, Emin'in "Ha doğru tasfiye ediyorlar piyasayı." Dediği ve bir süre çeşitli konularla
ilgili görüştükleri, daha sonra Emin'in "YA ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ DEMİŞ. YA
BU TOPLANTILARIN HEMEN HEMEN HEPSİNE BEN GİTMİŞİM. BUNLARIN NE
SİLAHI VAR, NE TERÖRÜ VAR YA..." dediği,
Tape:1560 28.01.2008 tarihinde Necmi...? ile görüşmesinde özetle; Necmi'nin
telefonu "Marsiyat buyurun." diyerek açtıktan sonra, "İyi günler Emin Bey. Ben Necmi.
Marsiyat'ta çalışıyorum. Ben Bahri ODABAŞ başkanımız..." "Ama şu anda burda yok
maalesef." Dediği, Emin'in "Şimdi ben bize^imdi^.bir güvenlik nedeni ile tüm konferansları
ertelediler." "Fakat tabi yani Şubatın 4^8%. kadar ne olur ne olmaz onu
bilmiyorum ama şuanda bizim Güvenlik nedeni ile bir yere gitmemiz yasak." "Ortam biraz
şey ya karışık ya." "Yani onu söyleyin. Güvenlik nedeni ile çünkü bu aralar sıkıntı var yani.
Martın sonuna kadar önemli sıkıntılar var. MARTI AŞARSAK İNŞALLAH MEMLEKETTE
SIKINTILARDAN KURTULACAĞIZ AMA BAKALIM İŞTE ... görüyorsunuz." Dediği,
Tape:1561 28.01.2008 tarihinde Mustafa...? ile görüşmesinde özetle; Mustafa'nın
"Telefonlaşmayınca insanın aklına kötü kötü şeyler geliyor ya. Şu telefon hemen çaldı mı aç
ya." Dediği, Emin'in "Hocam bu telefonun bende kayıtlı değil. Bende iki tane kayıtlı telefonun
var. BU BAŞKA BİR ŞEY HER HALDE." Dediği, Mustafa'nın "Bu ya işte bu bir öbürü var
ya." Dediği, daha sonra Emin'in "Vallahi telefonda bir şey söylesem sana bizimkiler hemen
kayıt ediyorlar." Dediği, Mustafa'nın "Bunlar geçecek ya." Dediği, Emin'in "Sen başkasın.
Perinçek ile konuşuyordum. Mesaj başka şimdi. Bizimkiler dinliyor dinlesinler kayıt
etsinler." "Sen şimdi Sami Hoştan'la o bin başı Öztürk var. Bide Astsubay var biliyorsun."
"Bunların üçü zaten Kriminal bunlar her türlü pisliğin içindeler." "Bunları alıyorsun
koyuyorsun Sevgi hanımla yan yana. Şimdi bu kadar bu kadar olmaz yani şimdi o bin başı
zaten onun elinde on tane kimliği var CIA kimliği var. Rediyo Free yurop kimliği var. Mit
kimliği var asker kimliği var. Fransız oturma kimliği var. Her şey var adamın elinde." Dediği,
Mustafa'nın "Bu hangisi o bin başı dediğin Zekeriya mı?" dediği, Emin'in "Binbaşı Öztürk
diye biri var bir tane." Dediği, Mustafa'nın "Zekeriya ÖZTÜRK" dediği, Emin'in "Şimdi bu
adam bulaşık bir adam. Ruh salığı bozuk. Zaten onun için uzaklaştırmışlar ordudan..." "...Ben
Veli paşanın Sevgi'nin her toplantısına katıldım hemen hemen ne bu binbaşıyı gördüm. Orda
bir gün bin başı geldi. Bir defa bir toplantımıza Necati Özgen paşa bunu kovdu." "Yani Özgen
paşa kovdu bunu. Hem de bu hakaretlere bağırarak kovdu üç kişi ile beraber gelmişti. Şimdi
bunu başından beri söylüyor. Bugün Aydınlık başlık atmış ajan provakötür budur diye."
Dediği, Emin'in Ayrıca "Yalnız şeyi unutma eğer imkan varsa ADD BAŞKANI ŞENER
ERUYGUR PAŞAYA HABER GÖNDERİN." "EMNİYET TEŞKİLATINDA ONLA İLGİLİ
DOSYA HAZIRLANIYOR." "BUNU TELEFONDA SÖYLÜYORUM
DUYSUNLAR DİYE." "...Ergün Poyraz'a bu belgeleri arşivler kapalı olduğu için Ergün
Poyraz normal olarak bu belgelere ulaşamıyor." "Ergün POYRAZ da bu belgeleri Şener
Paşanın verdiği, onun aracılığı ile verildiği söyleniyor." "Genel paşa hakkında bir savcılık
fezlekesi hazırlanabilir onun için söylüyorum." Dediği, bir süre sonra Emin'in "Bak
PERİNÇEK bana bir belge gösterdi. 96 yılında Veli KÜÇÜK açıklama yapmış. Eşref BİTLİS'İ
öldüren Amerikalılardır diye." "Ondan sonra dedi Veli KÜÇÜK üzeri çizilmiştir dedi." "Bunu
Perinçek söyledi." "Veli paşayı alıyorlar diyorlar ki kamu oyuna biz generalleri de alırız.
Ondan sonra itler Sevgi'yi aldılar. Dediler ki Türkçü Mürkçü tanımayız alırız." "Ondan sonra
gittiler Güler'i aldılar. Dediler ki gazetecilere, bakın ha hiç affetmeyiz. Hemen televizyonda
görüyorsun SKYTURK'te şeyin bile yayını programı durduruldu Yalçın KÜÇÜK'ün."
"...bunlar çok profesyonel. Hemen iki tane maliyeci gönderiyorlar. Sen uğraş bakalım diyorlar
bu mali işlerle." "...Millet bana soruyor, bir şey yapmıyor musunuz diye. Ben dedim ne
yapacağız Savcı bu memleket de bir savcı çıkıp Genel Kurmay başkanının hakkında Dev
sol idanamesi gibi fezleke hazırlıyorsa ve bu sadece bu savcıyı görevden atıyoruz da
arkasında bu Fezlekeyi hazırlayıp ona verenlere hala görevdeyse olacağı budur adamlar
bakıyorlar tepki ne." Dediği, Mustafa'nın "Ferhat SARIKAYA'yı diyorsun dimi." Dediği,
Emin'in "Tabi ya ona o dosyayı hazırlayan başbakanlık müsteşarı ve iki tane adalet bakanlığı
görevlisi." "...ben bunları yukarıya söylüyorum. Sabah akşam Harp akademilerini ben
uyarırsam. Bunları genç kurmaylara söyleme diyorlar bana... bir tane komutan geldi. Öyle
şeyleri genç kurmaylara söyleme. Dedim sayın paşafrP'beni^ buraya çağırdınız. Ben
ders anlatıyorum. Dersimin adı ne: Globalleşme^ve Güveâlp&Güvenlikle ilgili olan her şeyi
.*;\
konuşurum ben. Öğrencilerde bana sorduğu zaman cevap veririm. O zaman bir yazı
yazarsınız. Dersiniz ki Emin GÜRSES artık Harp Akademilerinde ders vermiyecektir.
Bende giderim dedim fark etmez. Ben zaten buraya hatırınız için geliyorum dedim. Burda
genç öğrencilerim boş kalmasınlar diye..." "Siz Sevgi hanımı içeriye atıyorsun. Telefonda
konuştuğu şu ya; bu Hrant Dink'e iyi oldu. Uyan oldu bunlara bundan dolayı kadını içeriye
atıyorsun." "...Gladyo örgütlenmesi Ordunun içinden çıkarılıyor. Emniyet teşkilatında
yayılıyor. ...Bu işi emniyet teşkilatında yapacak onun üzerine yapıyor. Şimdi İstihbarat daire
başkanlığına da Trabzon Emniyet... gitmesi de ordandır." Dediği ve bir süre aynı konularla
ilgili yorumlar yaptıklan, daha sonra Emin'in "...Ocalan'm bize söylediği Kürtler nasıl tepki
verirler. Öcalan içerde bize şöyle önce bir yavaş yavaş itelersin diyor. Baktın tepki yok ha
bunlar korkuyorlar üzerine daha çok gidersin. Şimdi aynısı yöntemi bize uyguluyorlar. Diyorlar
ki üzerlerine mi gidelim bakalım tepki var mı tepki yoksa daha ileri gideriz. Onun için
Jandarma Genel komutanlığına bu haberi ben söyledim. İletsinler diye hem de ilginç yani adam
ADD Genel Başkanıya şimdi." "Ha ADD genel başkanı olduğu için ADD genel başkanlığına
biz fezleke hazırlıyoruz. Jandarma genel komutanlığı diye hazırlıyor demiycek tabi." "Bu da
çetenin içinde çetenin bir ucu şeyde kitap yazmış hapiste. Bu çeteye bu bilgileri sağlayan
jandarma eski genel komutanı. Sevgi hanımla bağlantılı. Ergün Poyraz her gün Sevgi hanımın
yanında, her gün onunla konuşuyor. Sevgi hanımda Chat den dolayı hapiste olduğu için bu
bağlamda Jandarma genel komutanlığına gidiyor diye bir açıklama çıkabilir." "...Yıllardır yani
fikir öğrendiğimiz bir insan diyor ki, ya komutan artık emekli paşalar mı ... darbe yapıyor
diyor yani herkes tiye alıyor artık yani şeyleri." "Hocam asker yapmayacak. Asker mesela
PERİNÇEK'TEN hep uzak durdu. KARDEŞİM PERİNÇEK GİBİ BU KONULARDA
PROFESYONEL BİR ADAM BU İŞTE BU ÖRGÜTLENMEDE ... OY VERECEKSİN. Ben
niye bu böyle adamları harcayayım. Ben işin içinde olmam ama bu işte önünü açanm. Öyle bir
sürü örgütlenmeler var. Türkiye de silah üzerine o tür yemin edenler değil PERİNÇEK gibi
Örgütlenmesi güçlü tavrı da sert." "Onların üzerine gelemiyorlar. PERİNÇEK dün meydan
okudu. Dedi ki burda İstihbaratçılar var dedi. Onlardan rica ediyorum, bizden birini
tutuklasınlar da göreyim dedi. Onlara zindan ederim İstanbul'u diyor, bak böyle konuşuyor."
Dediği, Mustafa'nın "...Tarikatlaşma gibi bir şey var o da o zaman Perinçek de tarikat gibi
yani" "Kuvvayi Milliye, gazete yazıyor ama Zaman Gazetesi, Yeni şafak Gazetesi, Sabah
Gazetesi, Star Gazetesi. Kuvvayi Milliyeciler, Ergenekoncular, Ulusalcılar, Milliyetçiler,
Türkçüler bunlar hepsi Ergenekon terörist örgütünün içindedir hocam." ve uzun bir süre
gündemdeki konular hakkında yorumlar yaptıklan,

Tape:1562 29.01.2008 tarihinde Devrim...?(SEVİMAY) ile görüşmesinde özetle;


Emin'in "Vallahi sen şeye bak Jandarma eski genel komutanlığını takip et." "Eruygur onun
hakkında bir dosya hazırlıyorlar Emniyet'te." "...Dün konuştum askerlerle. Perşembe günü de
harp akademilerine çağırdılar. Askerler bekliyorlar onlar ne kadar şeye saldınrlarsa o kadar iyi
gizliyorlar bizimki bir defa olacak diyor." "...ama şeyden memnunlar mesela sana diyordum
ya Zekeriya ÖZTÜRK." "Gladyo kesin. Gladyo yani her türlü pisliğin içinde var." "...Mesela
o as subay hiç ama bunların mesela Zekeriya ÖZTÜRK'ÜN yanında Necati ÖZGEN paşa
siktir git burdan şerefsiz diye hakaret ettiğini biliyorum. Yani bu adam her yere girip çıkıyor.
Cebinde Mit kartı var, Fransa da oturma kartı var, asker kartı var. Bu adam Kuzey Irak'taki
arkadaşlarla konuştum kimlerle gitmiş gelmiş hastadır diyorlar ama bu adam PERİNÇEK'LE
ilgili bir ifadesi var onu okudum. Valla bir kağıt verdiler bana okudum onu. Kağıt iki saat
sonra silindi. Valla neler diyor biliyor musun? TÜRKİYE'DEKİ BÜTÜN TERÖR
EYLEMLERİNİN ARKASINDA PKK BAĞLANTILI DOĞU PERİNÇEK VARJDİYOR.
BÖYLE İFADE VERİLİR Mİ? Emniyet bu Savcılık bu ifadeyi almış dojsyaya koymuş,şimdi.
Bu As subayın Veli paşayla
falan bir ilgisi yok. Bu As subayla benim bir sürü resim var. O mesela Beyazıt meydanında o
resimlerin içinde benim resmim niye yok diye merak ediyorum. ...Asker şeyden memnun bu
Zekeriya ÖZTÜRK gibi..." dediği, Devrim'in "Peki Veli KÜÇÜK'ten de memnun değil mi?"
diye sorduğu, Emin'in "Veli KÜÇÜK son dönemlerde yani onu şimdi sana söyleyemem... ama
ilişki kurduğu insanlara bakıyorsunuz, Veli KÜÇÜK'ün bunlar zaten devletin haberi olduğu
insanlar mesela Çoreyani." "İran'daki Azerbaycan'da Amerikalıların lider olarak tanıdığı bir
adam." Dediği, bir süre görüştükten sonra Devrim'in "Mehmet AĞAR'ı bu işe nasıl sokuyorlar
hangi dosya ile." Dediği, Emin'in, "Şuanda borsadaki paralarla bağlantısı olduğu söyleniyor.
Yani bu Sedat PEKER'in parası ÇAKICI'nm parası bunların paraları nerde?" "Biri idare
ediyor. Mesela hatırla bundan bir süre önce bir başkomiserin hesabından 22 trilyon para çıktı."
"Yani başkomiser hesabına 22 trilyonu koycak kadar aptal mı? Demek o kadar güvenlik
korkmuyor ki adam yani çok önemli birileri var arkamda diye düşünüyor. 22 Trilyon.
Kapatıldı olay..." Dediği, Devrim'in "Peki sen Mehmet AĞAR'A bunu söylediğinde ne tepki
verdi?" diye sorduğu, Emin'in "Ben haber gönderdim direk söylemem." "Yani Emniyet
teşkilatına öyle. Yok emniyet teşkilatı beni çok sever falan. Teşkilat talimatı cemaat reisinden
alır. O öyle şeyden ordan burdan almaz. Trabzon Emniyet Müdürünün şuanda bulunduğu
görev neresi? İstihbarat Daire Başkanhğı. Dosyaları kim hazırhyor? Bunun talimatı ile
hazırlanıyor. Bu kimden alıyor talimatları. Tayyib bey listeye bakıyor benim listem ... miş yani
bunu çıkarın burdan diye." "Ben söyledim ben Emniyet Müdürüne söyledim. Dedim ki benim
dışarı da durmam onlar için daha az tehlikeli. Onun için çünkü ben şey yapmam ben kısassa
kısas inanıyorum böyle şeye inanmam öyle kibarlık olsun falan." Dediği, Devrim'in "Emin
sende çok karanlıksın ya." Dediği, daha sonra Devrim'in "PEKİ DOĞU PERİNÇEK NE İÇİN
GÖZALTINA ALINMADI ŞUANA KADAR." Dediği, Emin'in "DOĞU PERİNÇEK'İ
ALSINLAR KIYAMET KOPACAK. DOĞU PERİNÇEK AÇIKÇA PAZAR GÜNÜ
MEYDAN OKUDU. BURDA KONFERANSI VARDI... Mutluyla ... olanları içeri alırlar
diyor. İçeri alanlar içeri aldıklarına pişman oluyorlar diyor. Sonra Mehmet EYMÜR örneğini
veriyor." "Mehmet EYMÜR örneğini veriyor. Mehmet Eymür aldıktan sonra ... başıma iş
geldi. Bu Doğu PERİNÇEK'İ içeriye aldık diye. Bu adam örgütlü ama savaş devam ediyor
yani..." dediği,

Tape:1563 29.01.2008 tarihinde X Şahıs(Ahmet AKER adına kayıtlı) ile görüşmesinde


özetle; X Şahsın Emin'i Profesör olması nedeniyle kutladığı, Emin'in ise "Hocam onlar
önemli değil de. Şimdi sıkıntılar var. Ne oluyor gene bu gün gazeteler. Karadayı Paşa için bir
şeyler yazıyor. Nedir bunlar ya böyle." Dediği, X Şahsın "Radikali okumadım ya Karadayı ile
ilgili mi yazıyor?" diye sorduğu, Emin'in "Şeyle ilgili Ergenekon'un başı diye yazmış. Sormuş
yani, soruyor yani soruyor cevap versin diyor." Dediği, X Şahsın "Ya o şeydir ya tetikçidir
ya." Dediği, Emin'in "Ama işte hocam ipin ucunu kaçırmışlar. Beni arıyor bugün yedi kişi
aradı beni. Hoca seni daha almadılar mı içeriye. Emniyet Müdürü arıyor ... Konuşursan diyor
alırız seni de içeriye diyor. Ya dedim size maşallah ya ne cesaret var alın o zaman ne telefon
açıyorsunuz." Dediği, X Şahsm "Hayırola ya seni de mi Ergenekoncu yaptılar." Dediği,
Emin'in "Veli paşanın şeyinde telefonun da adın var diyor. Senle konuşuyormuş. Dedim Veli
paşayla ben konuşuyor değil elini büe öpüyorum. Siz dedim resmimi çekin dedim..." dediği,

Tape:1564 29.01.2008 tarihinde Metin KÜLÜNK ile görüşmesinde özetle; Emin'in


"...Sen Sevgi hanımı alıyosun. Sevgi kim ya..," "...evinde dosya bulunmuş Sevgi'nin evindeki
dosyadan ne olur yani.-:, dosyadan niye mesela bak burda yapılan operasyonda 2 tane önemli
adam var tehlikeli adam." "Biri biri Binbaşı Emekli Binbaşı"
"ÖZTÜRK, öbüre de Astsubay evinde bomba bulunan." Dediği, Metin'in "Oktay YILDIRIM"
dediği, Emin'in "He o Astsubayın arkasındaki adam kim?" "Ona dokunmadılar hiç." Dediği,
Metin'in "Bu Binbaşı ÖZTÜRK CIA'm adamı mı?" diye sorduğu, Emin'in "CIA tabi." Dediği,
görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Emin'in "BENİ DÜN ARADI Bİ EMMİNYET
MÜDÜRÜ. BUGÜN 6-7 KİŞİ ARADI. SEN HALA DIŞ ARDA MISIN DİYE. ...DEDİMKİ
SAYIN MÜDÜRÜM, SEN KİMDEN TALİMAT ALIYOSAN, SEN ONA SÖYLE BEN
BURDAYIM KAÇTIĞIM BİYER YOK. GELSİN SAVCI MAVCI. AMA BU İŞLERİN
ZAMANI GELİRSE DÖNERSE SONRA ÜZÜLMEYİN DEDİM ONA BEN. EMNİYET
MÜDÜRÜNE BENİ ARATTIRIYOLAR ZAVALLI ADAM." Dediği, "Benim gizlim yokki
ben Veli Paşanın elini şey öpmüş Muzaffer öpmüş Muzafferi şey yapmışlar Muzaffer
Yüzbaşıyı ben dedim Veli paşanın elini getirin size milletin içinde öpeyim televizyonda
söyledim gelsin Veli Paşa orta yerde öpeyim elini..." "...savcıyada söyledim ben."
"Katili bunlardır diyosunuz. Bunlar HRANT nerde HRANT'ı Diasparo öldürdü.
Ermeni Diasparosu. HRANT'm bunlarla ne ilişkisi var. Bunlar konuşur Sevgi bigün beni
aradı dediki ya iyi olmadımı HRANT'm öldürülmesi böyle şeyler konuşurlar." "Bunlar yani
böyle konuşulur mu? Dedim ki Sevgi ne diyorsun HRANT'ı Diaspora öldürttü." dediği ve bir
süre aynı konulardan konuştuktan sonra
Metin'in "PEKİ BANA NE TAVSİYE EDERSİN. BEN NASIL Bİ, BU ŞEKİLDE Mİ
DURAYIM?" diye sorduğu, Emin'in "Yav sen olduğun yerde dur ve Başbakana yakın dur
yani." "Tayyip beyin kötü niyetli olmadığını." "... söylüyor yani hiç kötü niyetli değil."
"...Karadeniz TV'de gene konuşacağım. Ben bunları söyleyeceğim Sayın Başbakan dikkat
etsin diye. Bu operasyonları bak şimdi Ankara'da İstihbarat Daire Başkanı yaptın. Trabzon
Emniyet Müdürünü. Bu operasyonları o başlatıyor. Şuanda bir Orgeneralin hakkında dosya
hazırlıyolar. Böyle şeyler yanlıştır. Orgeneral olmuş bi adamın hakkında dosya hazırlarsa,
Emniyet bunun altından sonra başka şeyler çıkar şimdi... BANA DERSİNKİ ŞU
ORGENERALLE Bİ KONUŞALIM NEDİR DİYE AMA HAKKINDA EMNİYETE DOSYA
HAZIRLATTIRIRSAN, EMNİYETİN ELİNE DÜŞMÜŞSE BU İŞLER O ZAMAN AYIP
BİŞEY." Dediği,
Metin'in "Kim o Orgeneral hocam?" diye sorduğu,
Emin'in "Ya işte bir eski bi komutan. Yeni emekli oldu dosya hazırlıyolarmış
hakkında. Bunlar yanlış şeyler yani. Bi Emniyet üzerinden bakın bu TESEV'e bunu
yaptırıyorlardı bi ara biliyosun... Tayyip beyin bu işe bulaşmaması lazım. Emniyette adamlara
dikkat etmesi lazım. İstihbarat Daire Başkanı. Trabzon'daki öldürme Papazın öldürülme işine
engelleyemedi ama adamı aldın Trabzondan İstihbarat Daire Başkanı yaptın ve adam şimdi
dosya hazırlıyor. Hocam bi dönemi bidaha olmuştu biliyosunuz. Polisi Askere karşı kullanma
işi yanlış bi iştir. ŞUANDA GLADYO'NUN ÖRGÜTLENDİĞİ YER POLİS
TEŞKİLATIDIR..." dediği, bir süre görüştükten sonra Emin'in "...Dilipak beni arıyor. Ben işte
beni diyor televizyonda eleştirmişsin. Dedim ki İran'da Irak'ta bu kadar insanlar ölüyor dedim,
yürüyüş yapıyordunuz. Ne oldu yürüyüşler. E işte biz dedi bak çalışıyoruz ediyoruz. Dedim
sen kızını gönder tabi yurtdışına rahatsın dedim. Milletin çocukları kaldı dışarda dedim. Şimdi
ondan sonra BANA DİYOR Kİ BEN DİYO SİZE ÇALIŞIYORUM DİYO. Devlet baktı bana,
koruma Polisi vermişti. BEN BÜTÜN ALDIĞIM BİLGİLERİ SİZE AKTARIYORUM. SİZ
DEDİM? KİMDİR İŞTE TEŞKİLATLARA SİZİN İSTİHBARAT TEŞKİLATLARINA. Ben
dedim sikerim teşkilat meşkilat dedim. Ben dedim teşkilat...ben Rizeliyim dedim. Ben öyle
istihbaratla mistihbaratlan bi işim yok kim dediyse ona." Dediği,

Tape:1565 30.01.2008 tarihinde Mustâfa"...? ilegörüşmesinde özetle; Mustafa'nın


"Vuruşacağız ibnelerle burada ne yapaçaü lıocam b%^mına koyduğumun pevenekleri."
Dediği, Emin'in "Gene mi geldiler?" dediği, Mustafa'nın "Geliyorlar gidiyorlar. Bıktım artık
şimdi çarşıya gidiyorum da kapışacağım bu ibnelerle. Analarını sikeyim ben bunlarm. Her
neyse şeyi de söyleyim. Bak bu iş bizim anlattığımızdan da büyük olay. Bu şimdi Kara
Kuvvetleri Komutam Çin'e gitti ya. Olay direk önümüzdeki 30 Ağustos'u ilgilendiriyor tamam
mı. Bu Çin'e gitme işi büyük rahatsızlık yani." ...Ben zaten dün akşam televizyonda
uyardım..., Söyledim bir de söyledim operasyon şeyden yukarıya da söyledim operasyon
Jandarma Eski Genel Komutanlığa ulaşabilir diye bu sen demiştin ya Sakarya bölgesinde
operasyon falan olabilir diye Kocaeli'nde başladı dediği Mustafa'nın Başladı başladı ama şey
bak iş şu bu direk şeyle de değil yani bu Veli Paşalarla şunlarla bunlarla ilgili direk
önümüzdeki 30 Ağustosu'u ilgilendiren bir operasyon bu başlangıcı şu anda Ankara'ya da
söyledik ama farkmdaysan bugün Genel Kurmay Başkanı üç kelimelik bir açıklama yaptı
dediği, devamında M : Verdi mesajını çok mesaj var da onda da suratı da çok asıktı zaten
suratı da çok asıktı yani bu iş şeyle ilgili önümüzdeki süreçle ilgili yani 30 Ağustos'a kadar
dayanan bir süreç var eğer bunları patlatabilirlerse emellerine ulaşacaklar patlatamazlarsa ters
dönerse iş başka yani iş geniş hocam şaka maka değil yani dediği, Emin'in "O zaman ilginç
şeyler var"dediği, Mustafa'nın "Tabi canım yani bu iş geniş iş bu iş direk orduyu ilgilendiriyor
ya bunun yok şeyle yok yok Ergenekonmuş yok mergenekonmuş bunlar hepsi hikaye bunlar
şey yeni şey şu andaki duraklar sen ana terminale bak ana terminali ele geçirmeye bakıyorlar
yani ana terminali ele geçirme hesaplan var" dediği,... Mustafa'nm,Tabi canım o zaman mesela
Çin'e de gitti ya o bu Çin'e gitmesi onları çok büyük rahatsızlık yarattı bunlar da bunların
adamı zaten memuru tamam mı burada dediğiniz sizin anlattığınız gibi Gladya şimdi
emniyetin içinde yerleşti tamam mı burdan vurmaya çöküyor askerin içinden vuramıyorlar
dediği, devamında "Askerin içinden vuramadıkları için buradan vurmaya çalışıyorlar ama ben
başarılı olacaklarını tahmin etmiyorum. Açık konuşayım bunlar çünkü acemi. Eskiden asker
daha bir şey bunlar acemi yani. Bu Veli paşalar bilmem kimler şunlar bunlar hepsi hikaye.
Esas ana hedef ana terminal Genel Kurmay Başkanlığı yani. Bunun tedbirleri almması lazım
tabi nasıl alacaklarsa artık onlar bilir." Dediği,... Emin'in: Ben dün akşam televizyonda
uyardım yetkilileri bu işi başka yerlere götürmeye çalışıyorsunuz önemli şahıslar hakkında
dosya hazırlıyorsunuz eliniz yanar bu işleri bu kadar büyütmeyin ..çıkarmayın diye uyardım
dediği, Mustafa'nmjyi iyi yaptım çok çok iyi dediği,... Emin'in: Mesut Yılmaz'm yanında
kuyruğa geziyordu Rizeliler eskiden Mustafa'nın " Değil mi şimdi de kimse yok" dediği
Mustafa'nın, Vay lan acı ama gerçek şimdi bakıyorum da adamlar elini attım hastanede
ameliyat ettirdiğim bilmem ne yaptığım şunu yaptım abi diplomam yok diploma alalım da ben
işe başlayalım diyen adamlar yemin ediyorum abi görmemezlikten geliyor vay amma koyum
bunların anasını ne biçim insan bunlar ya kusura bakma biraz küfür ediyorum dediği, ...
Mustafa'nın devamında, Bunların üzerine gidecen onlar sen de üzerine devam amma koyum ip
koptuğu yerden kopar dediği,anlaşılmıştır.

Tape:1566 30.01.2008 tarihinde Bülent...? ile görüşmesinde özetle; Bülent'in "Şimdi


Kara Kuvvetleri komutanlığından sözde bombalar çıkmış da. Bunun şeyini bak oruspu
çocuklan şimdi. İlker paşa yok mu? 30 Ağustos ben ne dedim bugün sana hoca. Hedef şey sen
söyle ne diyorlar ona 30 Ağustos'taki şuara." "...Eğer yanılıyorsam şerefsiz evladıyım ya.
Bundan önce yerini biliyorum bu oruspu çocuklannm ya uyarsmlar. Yann sen gideceksin o
akademiye uyar bunlan ya uyar bunlan akıllannı." "Yemin ediyorum Irak'taki generallerden
beter olacak bunlar ya. Darbe mi yapacak yapsınlar analarını sikeyim ne olacak. Dünya ne
yapacak darbe yapsınlar amına koyum darbesini ya. Yoksa ülke kötüye gidiyor ya. Bunlarm
amaçları şu bu şimdi yok mu vakıflar yazısı falan esas tabi esas iş o. Şimdi bu adam İlker
paşayı bana demişti ki'şey İlker paşa için mesela şey adamdır yani çok ciddi adam diyor
tamam mı." "Ciddi adam diyordu bu adam o adam şimdi Çin'e gitti
mi hocam gitti. Bu adam Amerika'ya gitmedi tamam mı bu ibne yok mu ikinci başkan."
Dediği, Emin'in "Şey Saygun da Saygım" dediği, Bülent'in "Tabi ama ondan sonra zaten
düğmeye basıldı. Kara Kuvvetleri Komutanı Çin'e gitti ondan sonra başladılar uğraşmaya."
Dediği,

Tape:1567 22.01.2008 tarihinde Bülent.? ile görüşmesinde özetle; Aralarında


merhabalaştıktan sonra son zamanlardaki operasyonları kastederek Emin GÜRSES'in
"Rüzgar...rüzgar esiyor rüzgar." dediği, Bülentin "Bişey olmaz merak etme , rüzgar ekenler bi
gün fırtına biçerler boşver bunlarda geçer. Ben ben onu ben onu geçende benim arabayı
çevirdikleri zaman anladım da. Bu kadarı beni aradılar ya arabayı ...eylem bilmem ne ceza
meza bilmem ne bi ibne var burda bitane memur tamam mı." Dediği, Emin GÜRSES'in
"Bana o o memu... memuru bulalım." Dediği, Bülent'in "Buldum buldum ben merak etme
hepsini teşhis ettim takip ettiriyorum o ibneyi, ibneyi takip ettiriyom tam ordu düşmanı bunlar
bak ben size söylevim." dediği, bir süre ülkenin ekonomisinden bahsettikten sonra Bülent'in
"...beni de alsın ya bende gideyim burdan senide alsın sende git ne olacak yani ne yapacaksın
yani ne yapacan" dediği,
Emin GÜRSES'in "Hem de adını bak ne demişler Ergenekon Terör Örgütü." dediği,
Bülent'in "He ibne Diyarbakır Belediye Başkanı anana küfür ediyo bütün gün. Orospu
çocukları gidin onu tutuklaym yiyosa Avrupalı ahilerinizden emir alı... tutuklaym onu ne var
yani hadi aldın bende gittim sende git hepimiz ... ne olacak yani nereye gidiyon ne yapacanız
yanine yapmak istiyosunuz ulan bu ülkede ezilirsiniz lan altında kalırsınız bu işin ibneler,
boşver ya siktiret adam geçende beni ta orda çevirdi etti o piç ibne memurada dedim ama
oğlum dedim sen yavşaksın dedim lan ibne biz bu oyunları biliriz dedim abicim boynuma
sarılmaya bak ya hadi dedim oğlum hadi çevirdiler varya işte adam ne diyo bak bi memur
bunu dermi beni çeviriyosun beni nerden tamyosun bide Bülent abi diyo bana evladım sen
dedim." Dediği, Emin GÜRSES'in "Bak şerefsizin " "Ama yani bunlar Veli Paşaya ki ilk defa
50 senedir bir genaral içeri almıyor" dediği, Bülent'in "Evet evet evet ama gerçek ya ilk yani
bişey olmaz yani hiç bişey olmaz ben yani sana bişey söyleyim mi daha da büyütülüpte
çıkaracaklar bu adamı" dediği, devamında da "Varsa bi isteğin bi emrin bişeyin gel dersen
gelirim git dersen." Dediği, bir süre Türkiyenin genel durumundan bahsettikten sonra,
Bülent'in "Heç şey yapma takma kafana devam Hiç bişey olmaz Allahın izniyle ne var
yani en son alır bura kardeşim de burda ben aklı Allahı var aklıma çok şey geldi burda bide
dikkatimi çekti vilayetleri sayıyo diyoki mesala şu kadarsı Düzce bilmem ne Bolu işte Bilecik
Sakaryayı hiç saymıyo Sakaryayı... ÇÜNKÜ SAKARYA MERKEZLİ ZATEN BU İŞ
PATLADI O şey yok mu yüzbaşı." Dediği, Emin GÜRSES'in "Tekin..." dediği, devamında
Emin GÜRSES'in olası bir operasyonu kastederek "...şu Profesörlük imzalansın onu... o
zamana kadar almasınlar diyorum ." dediği, Bülent'in "Ne seni mi bişey olmaz ya ne alacaklar
seni ne yapacaklar seni."
Dediği, Emin GÜRSES'in de "PERİNÇEK ARADI. BU ŞEREFSİZLER Bİ HESAP
YAPIYOLAR DİYO Bİ BAŞKA BİŞEY YAPACAKLAR BU DİKKATLERİ O TARAFA
ÇEKİYOLAR DEDİ. Madenler falan satılacak ya onun anlaşmasını yapacaklar herhalde."
dediği, ve görüşmenin bu şekilde bittiği,

Tape:1568 27.01.2008 tarihinde Bülent..? ile görüşmesinde özetle; EMİN GÜRSES'


in "İyidir hocam bugün Perinçek'in bi toplantısı vardı Kadıköy'de. Kadıköy'de vallahi 800-
900'ün üzerinde insanlar tıklam tıklım ayakta koridorlar her yerler merdivenler ilk defa bu
kadar bi toplantıda bu kadar insan olduğunu gördüm."
Dediği, bir süre aralarında gerçekleştirilen b.iropera'syon hakkında milletin verdiği tepkiyi
konuştukları, Emin GÜRSES'in "Bugün, Pcrinçek bir şey çıkarda Aydınlığın 1996

/>a
senesinde Veli KÜÇÜK'ün bi açıklaması var. Diyorki Eşref BİTLİS Paşayı Amerikalılar
öldürdü.Ondan sonra bu Veli KÜÇÜK'ün üzerini çizdiler..Bunuda bunuda bunuda şey
gösterdi Perinçek gösterdi çok güzel bi toplantıydı ilk defa böyle bi toplantı .... MUMCU'da
vardı Uğur MUMCU'nun kardeşi." Dediği, Bülent'in "Hedef direk Genelkurmay başka hiç
bişey değil. Evet ben kendilerinden duydum ya ben içerden duydum bunu onlardan yani
onların alemin içinden böyle burda konuşulan hedef direk şey Genelkurmay ... ne
biliyomusun bide hedef ne şimdi bu Kara Harekatının şeyi varya tantanası. Bide bu Fethullah
GÜLEN'i getirme hesapları var tamam." Dediği, Emin GURSES'in " Bide bugünkü Aydınlığı
aldım Aydınlıkta o ... diyodum sana ya bi binbaşı. Parinçek'in Perinçek'in hakkında şey adam
çok güzel başlık çok güzel atılmış kapak çokgüzel." dediği,
Bülent'in "BEN Bİ TANE ...SAYISINI KAÇIRMIYOM HEPSİNİ ALIYOM."
Dediği, Emin GURSES'in "Valla şimdi yatarken onu okuyacam rahat uyuyayım diye." dediği,
devamında bir süre kendilerinin takip edildiklerinden bahsettiklerini konuştuktan sonra
Emin GURSES'in "Zaten bugün bi haber geldi PERİNÇEK kulağıma fısıldadı
Sakarya Bölgesinde operasyon yapabilirler. Beni alacaklar başka kim var orda alacaklar
neyapacaklar. Sikeyim analarını gelsinler alsınlar." Dediği, Bülent'in "Ya boşver ya bak işine
ya siktir et ne bok yerlerse Sakaryayı saymadı." Dediği, Emin GURSES'in "Erol BİLBİLİK
ordaydı bugün toplantıdaydı." Dediği ve SKY Türkte yayınlanacak bir programdan
bahsettikten sonra Emin GURSES'in "Ama Erol... bana bişey söyledi hocam yarın söylerim
sana." dediği,
Bülent'in "Tamam tamam hocam hiç şey yapma." dediği, Emin GURSES'in
"Gladyonun Gladyonun hareket alanı değişti." Dediği, Bülent'in "Allahın izniyle ben sana
bişey söyleyim mi bumareng gibi ters tepecek kafalarında patlayacak hiç bişey." dediği,
devamında Bülent isimli şahsın "...OROSPU ÇOCUĞU BANA BURDAN EMNİYETİN
ADAMLARI HEPSI.Bende hiç siklemiyom onları daha da kahrediyolar ibneler ibneler amma
kodumun ... şerefsiz orospu çocukları elinizden geleni ardınıza koymayın ta ananısı sikeyim
ne yaparsınız nereye kadar giderse... boşver bişey olmaz takma." Şeklinde ağır küfürler
sarfettği, Devamında; "Allah nasip ederse ordayım yarın daha geniş konuşuruz konuyu daha
başka şeylerde var onları söylemiyom telefonda." dediği ve görüşmenin sona erdiği,

Tape:1569 06.02.2008 tarihinde Şener..? ile görüşmesinde özetle; Aralarında Piri Reis
isminde kurulacak bir üniversitenin kurulması hakkında konuştuktan sonra Şener'in "Abi sana
bi bomba gibi haberim var Kemal GÜRÜZ'ün konuşmasından haberin var mı?" dediği, Emin
GURSES'in "He şeyi ... Davut DURSUN'un demi." Dediği, Şener'in "Davut'u değil Musa'yı
da söylemiş He demiş Sakarya Üniversitesinde 2 tane şerefsiz demiş bunları organize ediyo
başörtüsünün alehine lehine ...atıyorlar birisi Musa TAŞDELEN birisi Davut DURSUN."
dediği, Emin GURSES'in "Kemal GÜRÜZ gücü yok ama daha." Dediği, Şener'in "Nasıl gücü
yok abi ya ONLAR DERİN DEVLETTİR YA. Kemal GÜRÜZ bi zaman Ülkücüydü, bi
zaman Mason, Demirel'in sağ kolu." Dediği, Emin GURSES'in "Mason.." dediği, devamında
bir üniversiteye atanacak öğretim görevlisi ve günlük hayattan uzun bir süre konuştuktan
sonra Şener'in "Tabi şeyi Yeniçağın şeyini kapattılar televizyonunu şimdi gazeteyide
kapatırlar"dediği, EminGÜRSES'in "Aramış Ak partililer gelmişler demişlerki ya bize
aleyhimize konuşmayacaksın yahutta kapattırırız televizyonu bizim lehimize yayın yaparsan
ilan reklam işlerinide ayarlarız. Adamda bana diyorki ne yapayım dedimki yapacak bişeyin
yok senin şirketin var 2 tane maliyeci götürür seni. Her yeri kontrol ediyorlar ufak
televizyonları bile." Dediği, Şener'in Ya Erbakanı kovuyorlar bunlar ya ... başkasını
kovmazmı babalarını

hocalarını. Adamın bütün malma el koymuşlar adam kaçıyo Isviçreye garibim yaAma Doğu
PERİNÇEK bi iktidar ortağı olacak dişini sökecek bunların dişini ben Doğu PERİNÇEK'e oy
verecem anasını satayım." Dediği, Emin GURSES'in "Ben zaten ...
veriyordum Doğu PERİNÇEK'e verecem adayları .... burdan .....................vardı şey ... ona
verdim." Dediği, Şener'in "Yav dürüst olsun ne olursa olsun ben pazartesi günü şeye gittim
üniversiteye sizinle görüştük." dediği ve bir süre bir üniversite öğretim üyesinden bahsettikten
sonra, Emin GURSES'in "Ya hocam Anadolu'da işte Üniversite bu kadar oluyo işte." Dediği,
Şener'in "Ya Anadolu'da ne olacak ya hepsi şerefsiz bunlar ya yav kendi hocalarını mahvettiler
bak Çallı Çalîı'yı ekarte ettiler ya." dediği, ve görüşmenin aynı konunun konuşularak sona
erdiği,

Tape:1570 09.02.2008 tarihinde Bülent..? ile görüşmesinde özetle; aralarında bir süre
günlük mevzularda konuştuktan sonra Emin GURSES'in "Emniyetten bi yazı geldi bana
koruma altındasınız diye bi yazı geldi özel gizli." Dediği, Büllent'in "Aman dikkat et o terside
olabilir." Şeklinde cevap vermesi üzerine Emin GURSES'in "Sizin koruma benim BENİM
KORUMAMI DEDİM GENELKURMAY YAPIYOR size ihtiyacım yok." dediği, Bülent'in "O
kadar aman dikkat et onların şeyine onu siktir et bak Doğu PERİNÇEK hakkında da dava
açtılar ya 5 seneye kadar. Ramazan AKYÜREK'le ilgili şey yapıyo diye o Fethullahın adamı
yokmu." Dediği ve konuşmanın bu şekilde bittiği,

Tape:1571 10.02.2008 tarihinde Nazmi..? ile görüşmesinde özetle; Aralarında uzu bir
süre Emin GURSES'in katıldığı bir televizyon programı hakkında konuştuktan sonra Nazmi..?
isimli şahsın "Şimdi hocam bak bi şey söyleyecem bu Ergenekon operasyonunda operasyondan
olduktan sonra İzmitte bir paşa istifa etti." dediği, Emin GURSES'in "Ha sahip çıkılmadı diye
mi. Tamam zaten iki tane arka arkaya şey ayrılma bundan geldi belkide bağlantısı olabilir."
dediği, Nazmi'nin "Bi tanesi bağlantılı" dediği, Emin GURSES'in Bir tane Tümgeneral vardı
birde Korgeneral vardı." dediği, Nazmi'nin "O adam hatta Orgeneral olacak diye adam o istifa
eden protesto istifaydı." dediği, Emin GURSES'in de cevaben "Yok yani ben karımla marımla
ayrılacağım falan laflar numara yani onlar." dediği, Nazmi'nin "Abi o bir ikincisi ve Orgeneral
bu olaya bu Ergenekon operasyonuna Genel Kurmay bile okey verdi. Tabi Genel Kurmay okey
verdi neden çünkü bunların bağlantılı olduğu adam Genel Kurmay başkanı bile olabilirdi ilerde
Kuvvet Komutanı olabilirdi onu istemiyorlar." dediği, Emin GURSES'in de "Anlaşılıyor onun
için Veli paşa alınmadan evvel Ankarada bir kaç tane generali aradı onlardan olumsuz cevap
almış."dediği, Nazmi'nin "Bunu da aradı işte niye kimi aradığmı söylemiyorlar cep telefonu
kayıtları var herkes." dediği, Nazmi'nin "Önemli önemlide işte aklıma gelmiyo yoksa bilgi
doğru, ben boş bilgi konuşmam sen biliyorsun bide şey hocam aynı zamanda bu adam Dünya
Azerbaycanlılar bilmem ne başkanı demi. Veli Küçük pisliğin tekidir Veli KÜÇÜK bakma."
dediği, Emin GURSES'in de "O şeyde Çöregani ile ilgili Azerbaycan'da bi devlet kuracaklar
onun basma geçecek falan deniyordu ya. İngiliz CAI hepsi beraber da." dediği, görüşmenin
devamında Ergenekon adlı operasyonu kastederek EmiN GURSES'in "Büyük bi çoğunlukla
MESELA BU KEMALİN YAPTIĞI OPERASYONLAR BİR SONUÇ VERMEDİ YANİ HEP
TÜRKİYENİN ALEYHİNDE SONUÇLANDI." Dediği ve bir süre Kemal KERİNÇİSİZ isimli
şahıs hakkında eleştirel olarak konuştukları, devamında Emin GURSES'in Mehmet TAŞDELEN
isimili bir avukat hakkında " demek davaları onun sayesinde kaybettik Mehmetin yanında şimdi
bi tane var eski Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısıymış adı İzzet İzzet çok efendi bi çocuk o
bakıyo şimdi aman dedim Mehmet davalara gitmesin Mehmet gittiği zaman davayı kaybetti ya."
dediği, Nazmi'nin "ŞEYDİ: MEHMET'İN YANINDAYDI DANIŞTAY SALDIRISINI YAPAN"
dediği, Emin GÜRSESJın ."MEHMETİN ADAMIYDI TABİ.
MEHMET PARAYLA UĞRAŞIYO BÜYÜM MAFYACILIK YAPIYORLAR İŞTE." dediği,
Nazmi'nin "Birilerinin oyuncağı olmuş hepsi Kemal Kerinçsizin kimlere mahkemelik
yaptığını bi görsünler, Nurişin avukatı Kemal Kerinçsiz. Tabi en sonunda Nuriş bunu
öldürüyordu da geldi bizden yönetici oldu." dediği, ve bir süre kemal KERİNÇSİZ isimil
avukat hakkında konuşmaya devam ettikleri, Devamında Nazmi'nin "...bu gençleri yakan bu
pisliklerin başı Veli Küçüktür mikrobun ta kendisidir Veli Küçük mikrobun önde gidenidir
benim kanaatim." dediği, Emin GÜRSES'in de cevaben "Ya ben sana söylüyorum da
bizimkilerden bile gelmiş tersanelerden haraç topluyorlardı, bana söylediler de bir gün dedim
ki ya böyle böyle haraç topluyorlar dedim kimdir bunların anasını avradını bilmem ne ederim
falan dedim ki sayın Paşam dedim Genel Kurmay Başkanlığına mı bunu bildireyim siz mi
çözersiniz açtı hemen telefon bu Sami Hoştan, Berber Yaşar hep adamı." dediği, devamında
yine Emin GÜRSES'in "Sevgi hanımda işte o kadar uyardım onu bunlara o kadar güvenmişti
ki bana ikide bir ya karargaha çevirmişti orayı hakkaten o doğrudur yani orayı karargaha
çevirmişti."dediği, Nazmi'nin "Evet çevirdiler kadmı kullandılar ya." dediği, Emin
GÜRSES'in "Kadını kullandılar ama ben onu uyardım çok telefon açıyordu iyi oldu onu
öldürdüler iyi oldu dedim ya senin ne işin var öldürmekle sen kilise insanısın sen o öldürdü
bu öldürdü sanane dedim ya." diyerek görüşmenin sona erdiği,

Tape:1572 13.02.2008 tarihinde Mehmet TAŞDELEN ile görüşmesinde özetle; EMİN


GÜRSES'in "Efendim avukat" şeklinde hitap ettiği, Mehmet TAŞDELEN'in "Hocam şimdi bu
Alparslan'ın babası aradı. Dedi ki Mehmet Bey tutuklu sanıklardan birisi yeni ifade
verecekmiş dedi. Dedim valla haberim yok. Şunu diyecekmiş; DANIŞTAY
SALDIRISINDAN ÖNCE GASTECİ ARAMIŞ SÖYLEMİŞ, TARAF GAZETESİNDEN.
Danıştay saldırısından 20 gün önce Ataşehir'de toplantı yaptık, toplantı yapıldı. DANIŞTAY
SALDIRISININ TALİMATINI VELİ KÜÇÜK VERDİ. Şimdi Aykut'ta annesiyle haber
göndermiş bana. Dün görüştüm ben akşam. O tutuklulardan Osman YILDIRIM var. Kahveci
olan çocuk, o Karslı mı ne. Ondan sonra o demiş ki ben sizi kurtarırım. Süleyman'la seni ama
avukatınız gelsin bi danışmam lazım. Acaba o mu verecek dedim bende. Yani bu itirafçı
pozisyonuna kendince bir örgüt şey yapıp pişmanlıktan yararlanmak için şey yapıp acaba Veli
KÜÇÜK'e mi şey yapacak yani." Dediği, Emin GÜRSES'in "Herhalde yani Veli KÜÇÜK
Danıştay'a baskı yapın diye yani Veli KÜÇÜK aklını yitirse bile demez onu ya. Ya buna
demişlerdir ki böyle bi şey yaparsan biraz daha ufaktan kurtarırsın diye demişlerdir herhalde."
dediği, Mehmet TAYDELEN'in "Süleyman'ın delili ne ya Allah Allah Aykut'un şeyin
Alpaslan'ın ben bomba aldım demesi hocam başka bir şey yok ki. Yani DGM'ler böyle çalışır
hocam o zaman bugün biz dosyayı bitireceğiz diye gidiyorduk bitmez otomatikman
Ergenekon'a eklerler burayı." dediği, Emin GÜRSES'in "Yazık ya yani mahkemeler böyle
işliyorsa yazık yani Veli KÜÇÜK, Veli KÜÇÜK'ün böyle demesi için deli olması değil ölmüş
olması lazım." Dediği,
Mehmet TAŞDELEN'in "Takip et hocam bakalım bi duruşmayı yapsınlar. Ben sana çıkmcada
bilgi aktarırım ama enterasan geldi. Sen seviyorsun paşayı." Dediği ve görüşmenin bu şekilde
sona erdiği,

Tape:1573 13.02.2008 tarihinde Mehmet TAŞDELEN üe görüşmesinde özetle;


Danıştaya yönelik dava hakkında konuşmaya başladıkları Mehmet TAŞDEELEN'in "Hayır
hayır dosyadaki avukatlardan biriylede görüşmüş o da demişki kardeşim ben karışmam ne
söyleyeceksen yazılı söyle dilekçe ver ne söylej»ek%ti^orsan bizi ilgilendirmez demiş tamam
mı muhtemelen benle temasa geçip^^riı|acak^ttA^rumum ne olur diye öbür türlü de yemedi
herhalde." Dediği, Emin mJRSE^Sün 't>y]I\dese de yani Veli Paşaya
<* -,/ (f 1\ ^ î
zarar verir ama kendisi ondan sıyrılanıaz. Ama Veli Paşaya zarar verir tabi vermesine değil
mi." dediği, Mehmet TAŞDELEN'in "Verir verir tabi canım bu dosyayı da oraya
bağlayacaklar muhtemelen." dediği ve görüşmenin bu şekilde sona erdiği,

Tape:1574 15.02.2008 tarihinde Hüseyin..? ile görüşmesinde özetle; Aralarında bir


süre merhabalaştıktan sonra Emin GÜRSES'in "Çalışıyodum da ters şeyler vardı onlan
uğraşıyorum." dediği, Hüseyin'in "Bizde ha bire kart dağıtıyoruz." dediği, Emin GÜRSES'in
"Ee olsun da sizin süreç öyle." dediği, devammda "Şimdi Denktaş geldi de Denktaş'la saat
ikide bi toplantımız var. Talatpaşa komitesi diye bir komite kurmuştuk onun toplantısı var."
Dediği, Hüseyin'in "O gelmişti Artvine benim Mercedesi vermiştim onlara." Dediği ve bir
süre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriietinin tanınması ile ilgili konuştuklan, devamında
Hüseyin'in "Servet geldi Servete şey et ha bana dediler Servete biraz bastır benim işte sakat
yokta. Beni Ankaradan Abdurrahman ARICI o benle ilgileniyo dediki ben dedi bastırıyorum
dedi Servette bastırıyo dedi yüzde yüz olur dedi." Dediği, Emin GÜRSES'in "AMAM
SERVET ŞEYİ SÖYLEDİ BANA DA TAMAM DEDİ. Ama genelde şey yapacaklar da
bunlar şimdi oraya Tayip beyin kontenjanından girdiler. Bende anladığım kadarıyla bu işi
Tayip Bey ne derse o olacak yani Servetin, Hasan Kemalin şunun bunun değil." dediği,
Hüseyin'in "Yok bu işe o işlere Tayyip Bey müdahale etmiyo, o kurullarla. Rizeden engel
bana olmaz." dediği, Emin GÜRSES'in " iyi ya olacak inşallah." dediği ve görüşmenini bu
şekilde sona erdiği,

Tape:1575 15.02.2008 tarihinde Hakan ÇİLLİOĞLU ile görüşmesinde özetle; Hakan


ÇİLLİOGLU'nun "Ya dedim bu hoca bana kızgın mıdır nedir." Diyerek
görüşmenin başladığı, Emin GÜRSES'in "İyi durumdasın iyi durumda ses çıkarma." dediği,
Hakan ÇİLLİOGLU'nun "ABİ NE YAPTIK BİZ YA BİŞEY YOKKİ YA." dediği, Emin
GÜRSES'in "Bi şey yapmana gerek yok yani Veli Paşalar şunlar bunlar bi şey mi yaptı."
şeklinde cevap verdiği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Hakan ÇİLLİOGLU'nun ".. .şimdi
benim anlamadığım şu şimdi adama diyorlar ki ovaya in ve meclise gel yani ne suç işlersen
işle." dediği, Emin GÜRSES'in de cevaben "Öyle derler çünkü Amerika öyle talimat veriyo."
dediği, bir süre ülkenin son durumu hakkında yorumlar yaptıktan sonra Hakan
ÇİLLİOGLU'nun "Rizeye geçmeyi düşünüyor musunuz ." diye sorduğu Emin GÜRSES'in
cevaben "Rizeye bu ara dDeğil biraz Mart sonuna kadar sorun var Mart sonundan sonra bi
açılsında bi güvenlik şeyi olsun ondan sonra." dediği, hakan ÇİLLİOGLU'nun "Evet Şükrü
amca bana bi mektup yazdıda benim sanki Allah yüzüme güldürdü Şükrü METO eski
senatörümüz. Bana diyo ki yiğenim diyo sende ecdadın diyo istiklal harbinde bu Rizeliye
kumanya dağıtmış bi ailenin çocuğusun." dediği ve görüşmenin son zamanlardaki Danıştay
davası ve operasyonlar hakkında konuşmalanyla sona erdiği,

Tape:1576 15.02.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Emin GÜRSES'in


"Size afiyet olsun dün akşam ettiniz mi bişey." diye sorduğu, X şahsın "Dün akşam çalıştık
çok güzel fotoğrafları da gösterecem sana çok iyi çalıştık dün akşam."
dediği, " Emin GÜRSES'in "Bana getiresin 3 tane bakacağım onlara bakacam." dediği, X
şahsın "Ama dedim sana da işte dedim gel seç beğen al da dün akşam öyleydi." dediği, Emin
GÜRSES'in "Ben otuzbir çektim ben otuzbir çektim ne ediyim." Dediği, X şahsın "Yo biz
çalıştık valla hadi öpüyorum seni." Şeklinde cevap vererek görüşmenin sona erdiği,

Tape:1577 16.02.2008 tarihinde X şahıs- ile görüşmesinde özetle; Aralarında bir süre
merhabalaştıktan sonra x şahsm25-26 ,Mart tarihlerinde Kök vakfı'nm Ankara'da tek günlük
bir sempozyum düzenleyeceklerinden bahsettiği, Emin GÜRSES'in "Valla ne güzel

r
1333 A^=~*Ç—-

olurdu ya ben bana şubat ve martta sokağa çıkma yasağı var." dediği, X şahsın "Hayrola"
şeklinde cevap verdiği, Emin GURSES'in de "Valla hocam bizimkiler sızmalar var dediler
İsrailliler ortalarda dolaşıyor. Nisana kadar orta yerde görünmeyeceksin ya işte bi televizyon
programına gidiyoruz ona bi götürüyorlar beni yani ilginç dedim ki biz o zaman Türkiye'de
güvenliğimiz yoksa o zamam tamam dedim orda yani İsrailliler bu memleketi işgal etmişse biz
yanlış yerde duruyoruz yani öyle bir talimat geldi zaten bu Veli paşaların içeri almması da
böyle bir büyük elçilik talimatıyla olmuş zaten. Ama mesala orda Zekeriya Öztürk var bitane o
zaten ne olduğu belli değil. Ruh sağlığı bozuk bi tane astsubay var bombalar bulunan onunda
ruh sağlığı bozuk." Dediği ve görüşmenin düzenlenecek olan konferans üzerine konuşmayla
bittiği

Tape:1578 16.02.2008 tarihinde Necini ÇELENK ile görüşmesinde özetle; NECMİ


ÇELENK'in " HOCAM ŞEYİ UNUTTUN SÖYLEMEYİ ŞİMDİ BU HANİ BİRİNİN
YERİNDE BULUŞUYORLAR DEDİM YA MALUM ŞAHIS HANİ. HATIRLADIN DEĞİL
Mİ? Şimdi yaklaşık altı ay içerisinde dört bu operasyonda dört yüz tane eve gitmişler bir
gecede. Şimdi bundan sonrası operasyon gene aynı şey akademisyen tipleri ve o dediğim
yerlere." Değiği, Emin GURSES'in "Yani... şeye bana dediler işte senin üzerini çizmişler ama
yani listede varmışsın sonra biri herhalde listeden bunu çıkarın demiş.YENİ BİR YENİ
DALGA GELİYOR." dediği, ve devamında yapılabilecek bir operasyon üzeride görüştükleri,
Emin GURSES'in yapılan operasyonlarda bazı akademisyenlerin alınmasını eleştirdiği ve
Tuncay ÖZKAN'm almamamasını eleştirdiği, aynı konu hakkında Tuncay ÖZKAN'ı
kastederek"Ona bir şey diyemiyorsun neymiş işte ortağı babası MİT'te kendisi de MİT'e
çalışıyor onun için duruyor orada!" dediği ve görüşmenin aynı eleştiri içerikli konuşmalarla
bittiği,

Tape:1579 16.02.2008 tarihinde Bülent..? ile görüşmesinde özetle; Aralarında


merhabalaştıktan sonra, Bülent'in "Gerekli mesajları verdik karşıya. Onlar işin üzerine daha da
hızlı gidecekler hele bugünkü konuşmam onları daha da şey yaptı pekiştirdi yani hiç dedim
dimdik durun dedim hocam da aynısını söylüyor dedim tamam mı dedim ki böyleyken böyle
hiç dedim taviz taviz vermeyin dedim yani bu konu hakkında vermeyecekler de zaten. Yani
diyor Mehmet AĞAR diyormuş ki ben onu söyledim ya geri dönenin diyormuş bilmem nesini
bilmem ne küfür ediyormuş tamam mı. VURUŞACAKLAR YANİ BELLİ YANİ." dediği,
Emin GURSES'in "İyi hadi hayırlısı onu yapmazsa daha büyük zarar görecek." dediği,
Bülent'in "Tabi yok şey yok sinme yok sinmeyecekler dedim ya burada dedim şey yani herkesi
tırpan operasyonu dedim." dediği, görüşmenin Bülent'in Emin GURSES'in iyi reklam
yaptığından bahsettiği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Bülent'in " STV'den dinledim de
yani açık açık şeylerde meydan okudu o Şener Eruygurlar falan onlar da meydan okudular
yani." dediği, Eimin GURSES'in "ONLAR ALDILAR MESAJI DA." dediği, Bülent'in "Tabi
aldılar almışlar ki senin verdiğini almışlar ki bunlar iyice meydan okudular açık Şener Eruygur
o bir adam daha var işte baya aynı Doğu Perinçek ağzıyla konuştular..." dediği ve görüşmenin
bu şekilde bittiği,

Tape:1580 17.02.2008 tarihinde Hande EROL ile görüşmesinde özetle; Hande


AROL'UN "DAHA SAKİN ALDIN MI DAHA SAKİN. KAPATMA ADAMI ÖYLE O
KADAR ŞEY SORAR ADAM SORARSA İSTİHBARATÇI MISINIZ DİYE YA BİR
DAHA ÖRGÜT ADI GEÇİRMEDEN KONUŞ YA." dediği, Emin GURSES'in "Tamam
hadi görüşürüz." Dediği ve görüşmenin bu şekild'e sona erdiği,
Tape: 1581/1582 18.02.2008 tarihinde Hande EROL ile görüşmesinde özetle; Hande
EROL'un "Ya sen ne yapiyorsun yasakîiyorum TV programlarina cikmana.
Millet cik konuş istiyo, guwenligini benden başka dusunen yok.SOYLEDİKLERİNIN
YÜZDE SEKSENİ GİZLİ BİLGİ. GENEL BİLGİVER LÜTFEN." şeklinde mesaj çektiği,

Tape:1583 18.02.2008 tarihinde Hande EROL ile görüşmesinde özetle; Hande


EROL'un Emin GÜRSES'e "SUS DEDİKÇE İNADİNA KONUSUYA YA KEYFİMDEN
KONUŞUYORUM Dİ Mİ BEN.G ÖZÜME GÖZÜKME SİNİRİM GECENE KADAR."
şeklinde mesaj çektiği,

Tape: 1584 18.02.2008 tarihinde Hande EROL ile görüşmesinde özetle; Hande
EROL'un "Allah Allah fırsat düşmüş adam konuşuyo konuşuyo adam diyo siz istihbaratçı
mısınız 70 milyonun önünde canlı yayında, sen iyi misin ya kafan güzel SEN NE İŞSİN
SANKİ BÖYLE HİÇ KONUŞMAMIŞIZ GİBİ HER ŞEYİ SAYDI." diyerek Emin
GÜRNSES'in katıldığı bir televizyon programında ki bazı konuşmalarından duyduğu endişeyi
dile getirdiği, devamında yine Hande EROL'un aynı gerekçe ile "Sinir oluyorum şeyi bile
Alman istasyon şefinin bilmem ne verdiği kartı bile söyledi ya adını da söyleseydin onu nasd
söylemedin hayret" dediği, Emin GÜRSES'in "TEŞKİLATTAN ARADILAR DEDİLER Kİ
İRAN MESELESİNİ DE KONUŞ ONU ARADA ONU DA SIKIŞTIRDIM." dediği, Hande
EROL'un "Onlar zaten her şeyi söyletiyor güvenliğe gelince sağlayamıyorlar.Evet telefonumu
adresimi her şeyimi gelsinler otursunlar evimde müsait benim söyleyecek çok lafım var da
onlara öyle arkamdan iş çevirmesinler bize gelsinler konuşsunlar, ay rahatladım." dediği ve
görüşmenin bu şekilde sona erdiği,

Tape: 1586 18.02.2008 tarihinde Metin KÜLÜNK ile görüşmesinde özetle; Aralarında
bir tv programından bahisle konuştukları ve devamında Metin'in " TAYYİB BEYİ DE
KORUDUK ELİMİZDEN GELDİĞİNCE O KADAR YAPIYORUZ DAHA NE YAPALIM
HOCAM.Hrant DİNK'le ilgili açıklamaların çok önemliydi mesela." dediği, Emun
GÜRSES'in "Hrant DİNK meselesinin arkasında Ermeni Diyasporası olduğunu söyledik bu
yerli bir operasyon değil Diyasporanın operasyonudur. Tayyip Bey dikkat etsin hocam.
Konuştuklarımızı Tayyip Beye iletin de dikkat etsin. Onları gazetecilerin önüne karşı
konuşması değil kendini hedef göstermesin. Dikkat etsin çünkü mesele şu anda bir operasyon
hazırlığı var .... belki de bunu televizyonda söylemesi doğru değil. Ama yani bilecekler ki
Tayyib Bey hazırlıyor hayır halbuki biz biliyoruz ki Emniyetin içinde yeni bir ekip türedi
onlar hazırlıyor." dediği ve görüşmenin bu şekilde son bulduğu,

Tape: 1588 20.02.2008 tarihinde Vedat YENERER ile görüşmesinde özetle;


Aralarında bir süre konuştuktan sonra Yargıtay'ın İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin
CERRAH hakkında Hrant Dink cinayeti ile ilgili vermiş olduğu soruşturma izni verilmesi
yönündeki kararı üzerinde konuştukları, devamında yapılan Ergenekon operasyonu hakkında
eleştirel konuşmalar yaptıkları, Vedat YENERER'in "Veli Paşayı şu anda o gün Danıştay
saldırısında onlar azmettirici dediler Mahkeme karar verdi alakası yoktur dedi ne olacak
şimdi" dediği, Emin GÜRSES'in "Yok şimdi ona demişler ki Alparslan'a sen bu Ergenekon'u
bu işin içine sokarsan Emniyet polisi polis demiş ona İstihbarattan senin cezan düşer. Sonra
aradı beni onların yanından bir avukat benim de avukatım eski Ülkü Ocakları Başkanı bana
dedi ki hocam böyle-böyle dedi dedim de ona ki. Mehmet TAŞDELEN." dediği, bir süre
daha operasyon' hakkında konuştuktan sonra Verat
YENERER'in "TÜRKİYE'DE PKK KAMPLARINDA EN FAZLA YATMIŞ KALKMIŞ BİR
İNSANIM bugüne kadar bir tane adam beni arayıp gel bize yardımcı ol. Ya sen ne diyorsun
ne yapalım ne edelim diyen yok ama gidip Veli Paşaya soruyorlar Hürriyet'te yazıyor Sen
Vedat YENERER'le ilişkin var sanki ben teröristim ya benle savcı benimle ne ilişkisi
olduğunu soruyor devletin sicili tertemiz bir generaline." Dediği ve bir süre daha operasyon
hakkında konuştuktan sonra görüşmenin sona erdiği,

Tape:1591 22.02.2008 tarihinde Bülent..? ile görüşmesinde özetle; Bir süre konuştuktan sonra
Bülent'in "Şimdi bomba bir haber size ondan aramıştım da şimdi bomba bir haber bir numara
Veli KÜÇÜK kaçmcı numarada biliyor musun?" dediği, Emin GURSES'in "Onuncu numara
mı." dediği, Bülent'in "He vallahi on numara birinci numarada Şener ERUYGUR listede
Abdullah ÖCALAN'ı dahi katmışlar işin içine." dediği, bir süre Doğu PERİNÇEK ve Mehmet
EYMÜR isimli şahıslar hakkında konuştukları, devamında Emin GURSES'in Ergenekon
operasyonunu kastederek "Demek ki birinci sırada Şener Paşa var hee." Dediği, Bülent'in
"Kesin bak bunun altmı artık çiziyorum ikinci sırada ya üçüncü Mehmet AĞAR ya dördüncü."
Dediği, Emin GURSES'in 2. sıradaki şahsı sorduktan sonra Bülent'in "Vallahi onu bilmiyorum
hocam onu bilmiyorum, yalnız bunları topyekün çıkartsınlar Doğu PERİNÇEK'in anasını
ağlatacaklar. Anasını ağlatacaklar şöyle, bu kadroyu temizleyecekler mi? temizleyecekler ...
bahçesi haline getirecekler mi, hedefte o Doğu PERİNÇEK." dediği, Emin GURSES'in
"NASIL TEMİZLEYECEKLER O KADROYU.ONDAN SONRA PERİNÇEK'İ
ALACAK ÖYLE Mİ DİYOR." diye sorduğu, Bütlent'in "Tabi tabi ondan sonra ondan sonra
ben BURDA BİR AMCIK VAR TÖBE ESTAFİRULLAH BİR MEMUR ONLARLA
ÇOK İÇLİ DIŞLI BİR KUSUTURSAM İBNEYİ." Şeklinde muhtemelen bir polis
memuru hakkında sinkaflı kelimeler kullanarak konuştuğu, Emin GURSES'in "Aman aman
onlarla iyi geçin onlardan bilgi alalım." dediği, Bülent'in "YOK İBNEYİ ÇEKTİM ÇAY MAY
SÖYLEDİM YAVŞAĞA ya dedim yazık oluyor baktım ibne ittirmiş kaçıyordu pezevenk ne
yapıyım hocam hoş tutayım dedim ben dedim bunlar anasını avradını hakket sen haklı çıktın
falan deyince ötmeye başladı ibne bülbül gibi, BU ŞEYİNİ DE BİRADER SÖYLE Dİ BU İŞİ
BU İSİM İŞİNİ, ÖNCE UYAR DEDİ BAK DEDİ RESİM PATLATACAKLAR ORTAYA
DEDİ ... BİŞEY YAPTI YANİ KIYAK YAPTI İBNE ONU BİRADER UYARDI DEDİ UYAR
DEDİ BAK DEDİ BİŞEY PATLATACAKLAR DEDİ BU bizleri takip eden Doğu
PERİNÇEK'İ takip eden tamam mı değil yani şey değil Emniyet tam direk nasıl yapıyorlarsa
nasıl organize olmuşlarsa yalnız şu anda MHP'ye yerleşiyorlar haberin olsun." dediği, bir
süre Fethullahçı bir kadronun MHP'ye sızmaya başladığından bahsettikleri, devamında
Bülent'in "Güçlü değiller o kadar da güçlü değiller YALNIZ BU LİSTE KESİN YANİ ALDIM
AKŞAM ONU MEMURDAN." dediği, Emin GURSES'in "İlk onda başka kim var ya Şener
Paşadan başka." diye sorduğu, Bülent'in "Valla şey on'daymış Veli Paşa.Şener ERUYGUR'u,
bu PKK ile ilgili resimler de Abdullah ÖCALAN ile ilgili resimler de tamam mı yine aynı
grup servis yapacak anladm mı hocam." Dediği ve bir kadro tarafından bir komplo
hazırlığında olunduğu, bu konu ile ilgili Mehmet AĞAR'I uyardıklarını belirttikten sonra "Yok
İBNE POLİS bi gelse bana uzaklaştı bana manyak bu bu ibne şeye de T ANT AN'a da uyuz bu
polis. Uyuz Sadettin TANTAN'a da uyuz ona da uyuz Mehmet AĞAR'a uyuz." Dediği, Emin
GURSES'in "O ama tam şey tam teşkilatın elemanı o." dediği, bir süre aralarmada günlük
hayattan konuştukları ve devamında yine Ergenekon yapılanması ile ilgili olarak Bülent'in
"Hocam bu haberler böyle şunu bilin yani 1 ile 10 kesin ama 2 ile 3 te ne var vallahi
bilmiyorum ama şu var Mehmet AĞAR var tamam mı eğer ki onlarsa yani bu işi
halledebilirlerse Doğu PERİNÇK kolay diyorlar onlar övle diyorlar kafalarına göre. İçimden
dedim Doğu PERİNÇEK sizin ananızı siker de dedim diyor." dediği, Emin
GÜRSES'in de " Ben Perinçeğe bildireyim şimdi." dediği, görüşmenin devamında yapılan
operasyonlarla Şener ERUYGUR ve İlker BAŞBUĞ paşalarında harcanacağından
bahsettikleri, Bülent'in kendisinin takip tasarrut altında olduğunu ima ederek "Şimdi de şey
kullanıyorlar biliyor musun ben söylemeyi unuttum sana taksi plakalı nedense hep o tam ben
evin o yokuşa çıkarken arkamdan doğru geliyor ulan bu taksi pezevenk her akşam benle
beraber mi geliyon lan bir değil baktım iki üç gün onu kullanıyorlar kullansınlar bakalım
nereye kullanıyorlar kullanabildikleri yere kadar." dediği anlaşılmaktadır.
e)-Diğer Şüpheli Ve Tanık Beyanları
Diğer şüphelilerin beyanları
Şüpheli Doğu PERİNÇEK ifadesinde; Emin GÜRSES'i değer verdiği bir bilim adamı
olarak tanıdığını, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü, bağımsızlığını, Atatürk devrimini kararlı
olarak savunan bir kişi ve Aydınlık dergisinin yazarlarından olduğunu,
Erkut ERSOY un yapılan e-mail incelemesinde; 11.02.2008tarihinde hersey-
konusulacaksa@yahooogroup.com e-mail adresinden ikincikurtulus@yahoogourups.com e-
mali adresine gönderilen ERGENEKON liderinden halka mesaj başlıklı e-postanın yapılan
incelemesinde;
Tarih: 03.07.2005 umitsayin: "emin gürses ist. ün. öğretim üyelerine çok kızıyor.
Özellikle nur sertere", sevil_atasoy:"soyadı ne", umitsayin: "behiç gürcihan ve emin gürses",
umitsayin: "öncelikle, seçimlerden önce emin gürses genelkurmaya mesut parlak'm ilişkilerini
anlatmış, uzun uzun rapor vermiş", umitsayin: "onra genelkurmaydaki Kor ve Or'lar demişler
ki: İs. Ün. deki hocalar koskoca herifler, herhalde birleşirler ve oylan parçalamazlar.",
umitsayin: "Emin Gürsesi çağırmışlar, yine haklı çıktın demişler", umitsayin: "bizim rapor
inanılmaz sükse yapmış ve Emin gürses de for your eyes only okumuş, ona verdim raporu.",
umitsayin: "bana bir üsteğmen, bir telefon dinleme verin. dünyayı yerinden oynatayım",
umitsayin: "ama sınırsız telefon dinleme gerekli, bizim rapor ve emin gürsesin raporu üst üste
binince genkuru bir telaş almış", umitsayin: "ama emin gürses televizyonlarda mesut parlağa
çatmaya başlarsa bu korkunç bir ivme kazandırır bize. şimdi detaylı okuyacak ve Perinçeke de
anlatır.", umitsayin: "Perinçek ingilterede imiş. Ondan randevu alıyorum, gelince birlikte
konuşuruz.", sevil_atasoy: "perinçek hala alemdaroğlunu destekliyor mu", umitsayin: "Evet
perinçek alemdarı destekliyor. Onların da bilgileri var, bu aydmlıka kapak olursa korkunç
olur." Şeklinde yazışma yapıldığı,
Habib ümit SAYIN; Bahse konu mail ile ilgili olarak bu görüşmenin kendisinin Sevil
ATASOY ile yapmış olduğu yazışma olduğunu beyan etmiştir.
Emin GÜRSES'i akedemisyen olması münasebeti ile tanıdığını, birlikte Büyük
Ortadoğu Projesi konusunda konferans vermek amacı ile 2005 yılında Atatürkçü Düşünce
Derneğinin daveti üzerine Kayseri'de bir Konferansa katıldıklarını,
İbrahim BENLİ: Kendisinin Ulusal Sanayici ve İş adamları Derneğinin yönetim
kurulu üyesi olduğunu .Emin GÜRSES Emin GÜRSES' in de derneğin danışmanlarından
olmasından tanıdığını,
Muammer KARABULUT ifadesinde;Türk Ortodoks Kilisesinde Emin GÜRSES"i
gördüğünü, Konuştuk. Bir kez de Antalya"da konuşmacı olarak geldiği bir panelde
gördümğünü,
Şüpheli Sevgi ERENEROL ifadesinde; Emin GÜRSES ile telefon ile görüştüğünü ayrıca
Emin Gürses'in Sakarya Üniversitesinde öğretim üyesi olduğunu bildiğini, Şüpheli vedat
YENERER ifadesinde,2004-2005 ve 2006 yıllarında sahibi olduğum internetajans.com olarak
yılın kuvvacısı adı altında bir heykeltraşa hazırlayıp ödüller verdiğini, ödül verdiği şahıslardan
birisinin de Emin GÜRSES olduğunu kgndisisia^akarya Üniversitesinde öğretim görevlisi
olduğunu bilidiğini, kendisi ile telefon ıle'görüştüğijnü,
Telefon irtibat analizinde:
-Mehmet Zekeriya Öztürk' ün 0532 3412902 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü,
-Habib Ümit Sayın' m kullandığı 0543 5900429 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü,
-Kemal Kerinçsiz' in kullandığı 0533 2949190 nolu GSM hattı ile 7 kez görüştüğü,
-Kemal Kerinçsiz' in kullandığı 0532 2143354 nolu GSM hattı ile 7 kez görüştüğü,
-Hande Erol' un kullandığı 0536 6332906 nolu GSM hattı ile 673 kez görüştüp,
-Fuat Turgut' un kullandığı 0506 5059163 nolu GSM hattı ile 7 kez görüştüğü,
-Güler Kömürcü' m kullandığı 0532 2136100 nolu GSM hattı ile 20 kez görüştüğü,
-Ferid İlsever' in kullandığı 0533 2771564 nolu GSM hattı ile 7 kez görüştüğü,
-Fuat Turgut' un kullandığı 0536 8681258 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüp,
-Veli Küçük' ün kullandığı, 0533 6439665 nolu GSM hattı ile 10 kez görüştüp,
-Vedat Yenerer' in kullandığı, 0532 2457978 nolu GSM hattı ile 11 kez görüştüp,
-Sevgi Erenerol' un kullandığı, 0532 3678060 nolu GSM hattı ile 129 kez görüştüp,
-İbrahim Benli' nin kullandığı, 0533 6388434 nolu GSM hattı ile 19 kez görüştüp,
-Halil Behiç Gürcihan' m kullandığı, 0532 5959046 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüp tespit
edilmiş olup, yapılan analizin bilgisayar çıktısı tutanak ekinde sunulmuştur.
g)Hukuki değerlendirme
Şüpheli Emin GÜRSES'in iletişim tutanaklarında özetle; sevgi ERENEROL'un
kilisesinde yapılan toplantılara 5 yıldır katıldığını, Veli KÜÇÜK'ün de aralarında bulundup
şahıslara yönelik olarak yapılan operasyonun ABD'nin isteği doğrultusunda yapıldığını,
Muzaffer TEKİN'İ çıkartmak için baskı yaptıklarını, Ümit SAYIN ile görüşmelerinin oldup,
Veli KÜÇÜK 'ün büyük para işlerine girdiği, Sedat PEKER ile birlikte oldup ve bizimkilerden
bile para istemişler diyererek armatörlerden 7 milyon dolar para istenilmesi konusu ile ilgili
konuştup, Veli KÜÇÜK 'ün çoragani ile görüştüpnü bildiğini, ÇORAGANİ'nin CIA ajanı
oldupnu, Veli KÜÇÜK'ün ne yaptıysa devletin isteğiyle yaptığım, kendisinin yakalanması
halinde "BENİ İÇERİ ALIRLARSA BİLİYORLAR Kİ AMERİKAN VE İSRAİL
BÜYÜKELÇİLİKLERİNİ HAVAYA UÇURMAK İÇİN BİZİMKİLER HERŞEYİ
YAPACAK" dediği,
Ankara İli Çankaya İlçesi Maltepe Eti Mahallesi Toros Sk.No:9 Sayılı yerde faaliyet
gösteren İşçi Partisi Genel Merkezi, Aydmlık Dergisi Genel Merkezi ve Ulusal Kanal Genel
Merkezlerinde yapılan aramada birinci katta bulunan Ulusal kanal bürosunda girişten sağa
dönünce soldaki ilk kapı montaj odasında elde edilen l'den 85'e kadar numaralandırılan 85
adet mini DV kasetin İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2008 pn ve Soruşturma
No:2007/1536 Teknik Takip No:2008/425 sayılı inceleme kararma istinaden 63Nolu Kasetin
yapılan incelemesinde:
6.9.2003 tarih ibareli TES-İŞ Ambleminin de bulundup salon içerisinde düzenlenen
konferansta Vural SAVAŞ'm konuşmalannda Ulusal bilincin geliştirilmesi ve
teşkilatlandınlması konulannda da söylemlerde bulundup, Kamu-sen başkanının
konuşmalannda mili değerlerin korunması konulu söylemlerde bulundup,
Şüpheli Emin GÜRSES'in konuşmalannda "Şimdi biz burda ne yapıyoruz biz diyoruz
ki biz sorunlarla karşı karşıyayız Bu sorunlan nasıl çözeceğiz Niye çözmeye çalışıyoruz
çünkü bu sorunlar bizi de altına alacak bir kısmımız da diyor ki aslında ben sıynlmm ama tek
başıma kurtulurum ama ben diyo Türk olarak tek başına kurtulmayı kendime yediremiyorum
onun içi buradayım diyor şimdi biz burda çizdiğimiz çerçeve biz milli cephe oluşturmaya
çalışıyoruz neden milli cephe oluşturmaya çalışıyoruz çünkü milli devlet bir saldırı altındadır
neden milli devleti korumaya çalışıyoruz çünkü milli devlet olmadan milli ekonomi ve milli
refah plnlSz: ~(?iaınaçla milli devleti koruyoruz şimdi milli devlete saldıranlar önce neye
saldırıda/diyoria^>l| Kemalizm bitti direk olarak
milli devlete saldırmıyorlar Kemalizm üzerinden saldırıyorlar Kemalizm nedir bir milli devlet
projesidir milli devleti aslında öncü olarak kimlerin koruması gerekir milli Burjuvazinin
koruması gerekir milli burjuvazi nerde Amerika'ya gitmiş", "Nutuğu şimdi birde kaynak
yayınları Atatürk'ün bütün eserlerini yayınlıyor herkese söylüyorum yeniden yeniden bunları
okusunlar talimatlar oradan bakın ne diyor 'Milli siyaset dediğim zaman kastettiğim
mana şudur Milli sınırlar dahilinde her şeyden evvel kendi kuvvetimize dayanarak
varlığımızı muhafaza ederek millet ve memleketin hakiki saadeti ... çalışmaktır' diyor
şimdi talimat açık kendi gücümüze dayanacağız memleketin ve milletin saadeti için
çalışacağız ama bunu nasıl yapacağız şiddetle ifa edeceğiz bak bu çok önemli eğer bunu
şiddetle ifa etmezsek kimse bizi takmaz ben mafyacılık oynayalım demiyorum hakkımızı
korumak için diyorum ne diyor sayın Denktaş memleketi devleti yıkmak isteyenlere
devlet teslim edilmez ne demektir bu teslim almak isteyenler teslim almak isteyenler
önce beni beni yıkıp geçecekler yani burda kavga olacak diyor orda kavgayı göze alacak
ki düşman gelsin senin ülkeni teslim alsın kavgayı göze alamaması içinde senin
örgütlenmen şiddetle devam edecektir yani örgütlenmen sürekli olacaktır sürekli
gündemde tutacaksınız bu işi eğer bunu sürekli yapmazsanız düşman
kuvvetleri.....................çünkü bi büyükelçinin hesabına girdik şimdi diyecekler ki nasıl
girdiniz hesabına bizim sağolsun arkadaşlar böyle bu işleri biliyorlar 2 milyon $ hesabında var
11 aydır maaşına dokunmamış şimdi anlıyormusunuz Amerika'dan gelen 200 milyon $ dağılıp
nereye gitti yani Kıbrıs'ta da yapıyorlar aynı şeyi"," Yani yerel yönetimler kanunu bu
okuduğum taslak çıkarsa ne yazıyor orda biliyormusunuz yerel yönetimleri yetki verilecek
valinin üzerinde yetkisi olacak belediye başkanlarının belediye başkanlarına yetki verildiği
zaman geri alınamayacak Allah Allah ee Kürt enstitüsü başkanı Şefik BEYAZ bana diyor ki bu
yetkiyle biz bağcılarda eğitim dilini Kürtçe yapacağız diyor yahu diyorum bu Türkler ne kadar
iyi bir millettir yahu İngiltere'de bir Katolik İrlandalı Londra'ya gelse bütün Londra polisi
alarma geçer bizde adam İstanbul'un göbeğinde diyor ki biz alacağız burayı burayı böyle
yapacağız surda Kürtçe eğitim yapacağız bu kadar rahat ama nerden oluyor bu siz görevinizi
şiddetle ifa etmediğiniz için adam diyor ki bu Türkler saf vuruyorum bir yüzüne çeviriyor
öteki yüzünü İsa Peygamber gibi","Adam Amerikan büyük elçiliğine gidiyor sene 95 Nisan
PKK'nm en yoğun silahlı çatışmanın en yoğun olduğu dönem yanında Cengiz ÇANDAR İnsan
Hakları Derneği Başkanı yanında Cengiz ÇANDAR, Doğu ERGİL,Akm BİRDAL Akm Birdal
başında zaten Murat BELGE bisürü çıkarken bunlara Aydınlık muhabiri geliyor diyorki
mikrofonu uzatıyor ne yapıyorsunuz burda diyor Akın BİRDAL göğsünü gere gere büyük
elçiye ricada bulunmaya gittim ne ricası diyor Türkiye'ye silah ambargosu uygulasm diyor
Kürtleri kesiyor Türkiye şu memleketi görüyormusunuz şu memlekete bakın bu adamlar rahat
geziyor kimse bunlara bişey diyebiliyor mu ama ilginçtir M.Ali BİRAND'ı Harp Akademileri
içinden CNN Türk yayını yaparken gördüm ve ilk işim Genelkurmay Stratejik araştırmalar
merkezinden istifa ettim ben ederim ben talimatları M.KemaPden alınm.M.Ali BİRAND belki
G.Kurmay bilmiyor ama bizim iyi arkadaşlarımız var M.A.BİRAND Amerikalılara oturmuş ne
diyor biliyormusunuz bu Türklerden bir bok olmaz faaliyetlere devam bunlardan bi bok olmaz
ağzım bozuldu kusura bakmayın şimdi bu adamlar nasıl böyle rahat dolaşabiliyorlar Acaba
içimizde kim var casus,casus dedim diye başıma bi sürü bela geldi şimdi bunlar böyle rahat
dolaştıklan müddetçe bu hareketler başarıya ulaşmaz","Fakat Biz M.Kemalin talimatına
uyarsak yaptıklarımızı şiddetle ifa edersek yani uygulama önünde engel tanımazsak öyle diyor
M.Kemal ne demektir bu milli politikaları uygularken önünüzde engel tanımayacaksınız biz
eğer o duruma gelirsek karşıdakiler bize bu kadar çullanamazlar Türkleride ikinci sınıf insan
olmaktan kurtarırız Hükümet Türk düşmanlarından çoğunlukta oluşmaya başladı hiç bunlar
önemli şeyler değildir bunlar bizi yıldırmaz biz sesimizi çıkarırsak bana^-dfyörlar^ki tehditkar
konuşuyorsun ben tehditkar konuşmuyorum bunları M.KemalitfM;aHmatı»ı^0^1üyorum
bakın geçen 11
askerimizle ilgili olay olduğu zaman M.Kemalin talimatım okudum bana sordular ne yapalım
diye dedim vallahi ben bi bakayım M.Kemal ne diyor diye aradım bakm bulduk 15.Kolordu
Kumandanlığına 22 ocak 1920 İngilizler dersadete tecavüzü artırarak nazır veya mebuslardan
bazı zevatı ve bilhassa Rauf beyi tutuklarsa karşılık olarak Anadolu'da bulunan İngiliz
subayları tutuklanacaktır M.Kemal bunu söylediği zaman unu elemiş pişmiş elhamdülillah
öyle söylüyor bunu öyle sıradan biri olarak söylemiyor..........şimdi bunu söylediğimiz zaman
Abdullah GÜL çıktı dedi ki halkı kışkırtıyorlar ben zaten kışkırtıyorum söylüyorum ben
gizlemiyorum ben gizlemiyorum M.Kemal diyor ki gereğini yapm gereği burda talimat
açık Albay Larvislon diyor Erzurum bölgesinde dolaşıyor diyor aman kaçırmayın onu diyor
İngiliz Albayı kaçırmayın onu diyor şimdi bakın M.Kemal öyle bir insan ki İstanbul'da
kendisine karşı her türlü faaliyete karşı işte bu hareket kendisinden olan olmayan bütün
Türkiye'nin namusunu üstlenecek o zaman başarıya ulaşırız Benim özellikle gençlere sözüm
dayanışma içinde olun bu hareket çok önemli bir harekettir bu hareket karşı size çok aklınızı
çelecek insanlar olur olacaktır İstanbul'daki yürüyüş için neler dediler ne kadar çok
eleştirilerse o kadar çok iyidir demek ki o kadar korktular demek ki M.Kemalin dediği görevi
talimatı yerine iyi getiriyoruz ifa ediyoruz şiddetle demek doğru yoldayız onun için
çekinecek bi şey yoktur gerekirse silah almak için başvuruda bulunun bunu açık
söylüyorum bunu açık söylüyorum iş o kadar ciddidir ki Diyarbakır da her an Avrupa
Birliğinin talimatı ile Belediye Başkanı yeni bir referandum yapacağım diye açıklama
yapabilir bunlar olmayacak şeyler değildir biz başından beri söylüyorduk","Şimdi biz
bunları niye söylüyoruz bazen moral bozucu oluyor ama bunları söylüyoruz ki Türkler
zor koşullar zor koşullarda öne çıkarlar bakın Kurtuluş savaşı dönemine zor koşullara
hazırlıklı olalım diyorum inşallah o gün o zor koşullar tekrar gelmez ama biz hazırlıklı
olursak karşıda ki düşman bunlar şiddetle görevlerini ifa etmeye hazırdır diyebiiirse
onlar geri adım atar zaaf zaafiyet gösterirsek üzerimize çullanırlar zafiyet
göstermeydim" şeklindeki konuşmasında insanların silahlanmaları gerektiğini vurgulayarak
muhtemel bir iç savaş veya isyan için hazırlık yapılmasını telkin ettiği anlaşılmıştır.
Şüpheli Emin GÜRSES, her ne kadar örgüt üyesi olmadığını beyan etmiş ise de;
Ergenekon terör örgütü mensuplarından şüpheli Sevgi ERENEROL 'un tertip etmiş olduğu
kilisedeki gizli toplantılara katıldığını beyan ettiği ve bu toplantılara katıldığının iletişim tespit
tutanaklarında da sabit olduğu,
Bilgisayarında çıkan 3N-1K başlıklı söyleşide Hrant Dink in de Milli Kuvvetlerden
olduğunu söylediği, Sabancı cinayetiyle alakalı olarak da Tuncay GÜNEY ve Doğu
PERİNÇEK ten elde edilen sahte mit raporu doğrultusunda beyanlarda bulunmak suretiyle
olayların dezenformasyona uyğratılıp kamu oyunun yanlış yönlendirilmesini sağladığı, Milli
kuvvetler tabiri Doğu PERİNÇEK'in yayınlanmamış örgütsel dokümanında Milli güç birliği,
halk ve ordu işbirliği neticesinde oluşturulacak halk ihtilali olarak tanımlandığı,
Buradan da hrant dinkle aralarında hukuksal husumet (davalar) bulunan şüpheli Veli
KÜÇÜK'ün üzerine yönelecek şüphelerin bertaraf edilmesini amaçladığı, olayla alakalı
olarak yaptığı yorumda Ermenistan Sınır kapısının açılması gerektiğini söylemesi de
tezat oluşturduğu,
Şüpheli Emin GÜRSES'in, şüpheli Sevgi ERENEROL ile 10.01.2008 tarihinde
yapmış olduğu görüşmede "Muzaffer Yüzbaşı çıkacak" dediği görüşmenin devamında
"Yani Ankarada ben dedimki yani buna Şemdinli meselesini çözdünüz buna sıra ne
zaman gelecek" "Dediki sıra dedilerki sıra ona geldi şimdi dediler" dediği
anlaşılmaktadar.
Şüphelinin yapılan aramalarında elde edilen 20.02.2008 tarihli e-mail çıktısı
incelendiğinde; Sedat PEKER, Veli KÜÇÜK ve Sevgi ERENEROL isimlerine rastlandığı
şüphelinin mail çıktısı ile ilgili olarak ifadelinde; Kardeşi Mustafa'nın vefat etmesi
sonrasında cenaze törenine katılan şahısların isim listesinin Zümrüt Rize Gazetesi tarafından
kendisine atılan mail olduğunu Veli KÜÇÜK ve Sevgi ERENEROL'un cenaze törenine
katıldıklarını beyan etmiştir.
23.01.2008 günü saat 17.49 sıralarında E. D. adına kayıtlı telefondan X Şahısla
yapmış olduğu telefon görüşmesinde; bir süre konuştuktan sonar ...Şimdi ben komutanlara
Harp akademisinde söyledim. Ben olsam başörtüsü maşörtüsü serbest, ister götünüzü açın
ister amınızı açın başınızı ne ederseniz edin serbest ONDAN SONRA DERİM Kİ EKİPLERE,
KARDEŞİM KAVGAYI BAŞLATIN. MİLLET BİRBİRLERİNİ YESİNLER BİR BUNU
YAPARIM. Bak tam zamanıdır. Bırakacaksın birbirini yesin millet" Şekilde beyanlarda
bulunduğu hatırlatılarak Bu konuşmayı Harp Akademilerinde ne zaman ve neden yaptığı
sorulduğunda; Yaşanan olaylarla ilgili Harp Akademilerinde bazı şahısların kendisine bu tür
sorular sormuş olabileceğini, kendisinin de bununla ilgili bu şekilde bir cevap verdiğini,
burada "komutan" diye bahsettiği kişilerin ders verdiği resmi veya sivil kişiler olduğunu
beyan etmiştir.
ADD BAŞKANI ŞENER ERUYGUR PAŞAYA HABER GÖNDERİN." "EMNİYET
TEŞKİLATINDA ONLA İLGİLİ DOSYA HAZIRLANIYOR." "BUNU TELEFONDA
SÖYLÜYORUM DUYSUNLAR DİYE." PERİNÇEK gibi Örgütlenmesi güçlü tavrı da sert"
"Onların üzerine gelemiyorlar. PERİNÇEK dün meydan okudu. Dedi ki burda İstihbaratçılar
var dedi. Onlardan rica ediyorum, bizden birini tutuklasınlar da göreyim dedi. Onlara zindan
ederim İstanbul'u diyor, bak böyle konuşuyor." 18.02.2008 günü saat 00.23 sıralarında Hande
EROL'un telefonuna göndermiş olduğu mesajlar yüzüne karşı okundukta sonra; "Ya sen ne
yapıyorsun yasakliyorum tw programlarına cikmana. Millet cik konuş istiyo, guwenligini
benden başka dusunen yok. SÖYLEDİKLERİNİN YÜZDE SEKSENİ GİZLİ BİLGİ. GENEL
BİLGİ VER LÜTFEN." dediği hatırlatılarak, Hande 'nin neden bu şekilde beyanlarda
bulunduğu sorulduğunda; Handenin kendisinin öğrencisi olduğunu ve kendisini sevdiğini,
Beyanlarının ileride kendisi için sıkıntı olmaması açısından kendisini uyarmak istediğini,
Vedat YERENER'in 18.02.2008 günü saat 12.21 sıralarında Erman DUR adına
kayıtlı telefondan Mustafa...? isimli şahısla yapmış olduğu görüşme yüzüne karşı okunduktan
sonra;
Bir süre düzenlenen operasyonlar hakkında görüştükten sonra, Mustafa'nın "YALNIZ
YENİ BİR OLUŞUMDA BUNLAR. Bunu yapanlar hakikaten ağır ödemeli yani ve öder de.
Yani çok acı ve BUNDAN SONRA DA BELKİ DE DÜNYANIN EN DERİN DEVLETİ
TÜRKİYE'DE OLABİLİR HA. " dediği, kendisinin "YANİ OLURSA TEK BİR DERİN DEVLET
OLACAK HERHALDE YANİ BU KADAR." dediği hatırlatılarak, bu şekilde beyanlarda
bulunmalarındaki amaçlarının ne olduğu sorulduğunda;
Kendisinin Türkiye'de derin bir devlet olduğunu bildiğini. Ancak bu derin
devletin milletin derin devleti olmadığını bildiğini, Burada yeniden bir oluşumla derin
devletin kurulmasını milletin derin devleti olması konusunda istemekte olduğunu,
Başkaca bir niyetinin olmadığım beyan etmiştir.
Şüpheli Emin GÜRSES, şüpheliler Ergün POYRAZ, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK
Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Habip Ümit SAYIN, Vedat YENERER, Veli
KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Doğu PERİNÇEK ile örgütsel
irtibatlarının bulunduğu, beyanlarına göre Sevgi ERENEROL'un kilisede yaptığı gizli
toplantılara 5 yıldır katıldığı, kendi telefen görüşmelerine göre şemdinliyi hallettik tam
Muzaffer TEKİN hallediyorduk ki operasyon oJ{d.u diyerek örgüt üyelerinin davalarmı
takip edip hukuk dışı yollara başvurup tahliye ettirdiğini iddia ettiği,
Veli KÜÇÜK'ün illegal işlerle uğraşan kişilerle irtibatını bildiği ve armatör olan
yeğenlerinin işlerini takip edip para isteyen Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN ve
adamlanm Veli KÜÇÜK'e şikayet edip rahat bırakılmasını istediği veli KÜÇÜK'ün olaya
müdahele etmesiyle de olayın sona erdiğini beyan etmesi, örgütün birçok toplantı ve
protesto eylemine katıldığı dosyada mevcut fotoğraflardan anlaşıldığı,
Telefon görüşmeleri bulunan H. E. kendisini uyararak örgüt adı vermeden
konuşmasını tavsiye ettiği görülmüştür.
Sevgi ERENEROL ile 10.01.2008 tarihinde yaptığı telefon görüşmesinde :
Şüpheli'nin "Muzaffer Muzaffer Yüzbaşı çıkacak" "Sonra dedilerki sıra oraya
geldi"..."Yani Ankarada ben dedimki yani buna Şemdinli meselesini çözdünüz buna
sıra ne zaman gelecek" " dedilerki sıra ona geldi şimdi dediler"
22.01.2008 tarihinde E. M. ile yaptığı telefon görüşmesinde Bir süre Veli
KÜÇÜK ve diğer şahısların yakalanması ile ilgili görüştükten sonra "...Ben Veli Küçüğe pek
rastlamadım. Ben kilisede Veli KÜÇÜK'e hemen hemen hiç rastlamadım." "Burda
rastladığım insanlar daha ziyade bu şuanda cezaevinde Muzaffer yüzbaşıyla beraber
var ya bir çocuk." Dediği, Erol'un "Anladım Ergün POYRAZ." Dediği, Emin'in "Ergün
Poyraz'a rastladım. Ergün Poyraz da zaten J.G.K.'lığından aldığı bilgilerle o kitapları
yazıyordu eski komutan.
"Veli paşa şimdiye kadar ne yaptıysa devletin isteğiyle yapmış... Bana söyledi
yani ben kendi başıma ne bokum dedi. Yapacağım ama tabi Muzaffer yüzbaşıyı alan
adamlar Veli paşayı yüz defa almaları lazımdı." Dediği ve Veli KÜÇÜK'ün alınması
konusunda görüştükleri, bir süre sonra "Tamam da.......sana bilgi vereyim. Asker araya ....
olaylar .... iki tane astsubayı aldık ya." "Onları çıkardık.
Şimdi sıra Muzaffer tamam. Muzaffer'i çıkarma kararı almıştık. ONUN
ÜZERİNE BASKI YAPIYORDUK BU İŞLER PATLADI." "YANİ MUZAFFERİ
İÇERİDEN ÇIKARACAKTIK, BU İŞLER PATLADI." "Ama Güler'i bir yere
koymaya uğraşıyorum bulamıyorum." "ANCAK VELİ PAŞANIN SEDAT PEKER'E
ZAMANINDA YOL VERMESİ." "...SEDAT PEKER'LE İLİŞKİSİ OLABİLİR
BÖYLELİKLE." Dediği,
23.01.2008 tarihinde Er.. D., ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;
Bir süre yakalanan şahıslar hakkında yorumlar yaptıktan sonra Emin'in "Karıştırmak
istiyorlar. Beni aradılar bugün. Hoca seni almadılar mı içeriye. Alanında anıma koyayım
almayanında amma koyayım. AMA DEDİM BENİ ALIRLARSA İÇERİYE
BİLİYORLAR Kİ AMERİKAN VE İSRAİL BÜYÜK ELÇİLERİNİ HAVAYA
UÇURMAK İÇİN BİZİMKİLER HER ŞEYİ YAPACAK. Ben de dedim telefonlarım
dinlensin dedim. Bunu da kayıt etsinler dedim. Gazetecilere söyledim. ...Adam Veli
Paşanın elini öptü diye hapse alıyorlar onu dedim. Ben Veli Paşayı her gördüğümde elini
öpüyorum benim resmimi çekin." "Ya kimin elini kimin s..kini öpeceğime siz mi karar
vereceksiniz dedim ya." Dedikten bir süre sonra, "...Muzaffer yüzbaşıyı içerden çıkarmak
için biz bir girişimde bulunduk. Çıkaracaktık. Muzaffer yüzbaşıyı içerden tam çıkarma
girişiminin içine girdik bu operasyon patladı."dediği,
29.01.2008 tarihinde Me.. KÜ.. ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle;
"...savcıyada söyledim ben."
"Katili bunlardır diyosunuz. Bunlar HRANT nerde HRANT'ı Diasparo öldürdü.
Ermeni Diasparosu. HRANT'ın bunlarla ne ilişkisi var. Bunlar konuşur Sevgi bigün beni
aradı dedi Kİ YA İYİ OLMADIMI HRANT'IN ÖLDÜRÜLMESİ böyle şeyler konuşurlar."
"Bunlar yani böyle konuşulur mu? Dedim ki Sevgi ne diyorsun HRANT'ı Diaspora öldürttü."
Dediği,
....Şuanda bir Orgeneralin hakkında dosya hazırlıyolar. Böyle şeyler yanlıştır.
Orgeneral olmuş bi adamın hakkında dosya hazırlarsa, Emniyet bunun altından sonra başka
şeyler çıkar şimdi... BANA DERSİNKİ ŞU ORGENERALLE Bİ KONUŞALIM NEDİR
DİYE.... O ZAMAN AYIP BİŞEY." Dediği,
.....ŞUANDA GLADYO'NUN ÖRGÜTLENDİĞİ YER POLİS
TEŞKİLATIDIR..." dediği,
...Eminin "...DİMpak beni arıyor................BANA DİYOR Kİ BEN DİYO SİZE
ÇALIŞIYORUM DİYO. Devlet baktı bana, koruma Polisi vermişti. BEN BÜTÜN
ALDIĞIM BİLGİLERİ SİZE AKTARIYORUM. SİZ DEDİM? KİMDİR İŞTE
TEŞKİLATLARA SİZİN İSTİHBARAT TEŞKİLATLARINA. Ben dedim s..kerim teşkilat
meşkilat dedim. ..."
Şeklindeki görüşmelerden örgütün mafyayla bağlantılarını bilip örgüt üyeleri için
çeşitli ortamlarda kulis faaliyetleri yaptığı, şüpheli Muzaffer TEKİN'i çıkartmak için baskı
yaptıklarını tam çıkaracakken bu olayların patlayıp şüpheli Veli KÜÇÜK'ün yakalandığım
belirttiği,
Kendisinin de içeriye alınması halinde BİZİMKİLER dediği örgüt elemanlarının Amerikan ve
İsrail Büyükelçiliklerini bombalayacaklarını söyleyerek de örgütteki önemli konumuna vurgu
yaparak örgüt üyesi olduğunu açıkça ifade ettiği anlaşılmıştır.
ERGENEKON Terör örgütü kapsamında göz altına alman Sevgi ERENOL, Oktay
YILDIRIM, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Zekeriya ÖZTÜRK, Ümit SAYIN, Kemal
KERİNÇSİZ ve Mehmet Fikri KARADAĞ gibi örgütün çekirdek kadrosu ile irtibatlı olduğu,
Katılmış olduğu televizyon programlannda ERGENEKON operasyonunu eleştirdiği,
Muzaffer TEKİN'in suçsuz olduğu savunarak cezaevinden çıkarmak için girişimlerde
bulunacağını söylediği, Çöregani isimli Azerbaycan asıllı bir İran'lı şahsın Veli KÜÇÜK'le
irtibatlığı olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün Azerbaycan meselesiyle yakından ilgilendiğinden
haberdar olması, Çöregani isimli şahsın Veli KÜÇÜK'le irtibat kurduğundan bilgisinin
oldiğunu söylediği,
Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan ARSLAN'm kendisinin Avukatlığını
yapan Mehmet TAŞDELEN'in adamı olduğunu söylemesi, ve Avukat Mehmet TAŞDELEN'in
Danıştay saldmsı dosyasının Avukatlığını yaptığı, Televizyon programlannda başörtüsü
meselesi ile ilgili TEŞKİLAT'm isteği doğrultusunda İran'dan bahsetmesi, Veli KÜÇÜK ve
Sevgi ERENOL'ün kardeşinin cenazesine katılması,
BİZİMKİLER lafından ERGENEKON Terör örgütünün kast edildiği
anlaşılmaktadır.
Şüpheliler Veli KÜÇÜK' ten Ergün POYRAZ' a kadar örgütün iç işleyişindeki her
olayı bildiği, Ergün POYRAZ'm yazdığı kitaplardaki bilgileri Şener ERUYGUR'dan aldığını
ifadesinde ve telefon görüşmelerinde belirttiği, örgütün yurt içi ve yurtdışı faaliyetlerini çok
iyi bildiği, kendisinin de örgüt üyesi olması nedeniyle alınacağını tahmin edip telefonda küfür
edip tehdit ettiği ve bu şekilde pervasızca devlet görevlilerine meydan okuduğu, örgütün
strateji ve propaganda departmanında görevli olduğu, bazı olaylarla alakalı olarak da yanlış
biîğüer yaymak suretiyle örgütün
eylemlerinin başkaları tarafından yapıldığı şeklinde propaganda ve dezenformasyon yaparak
kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalıştığı tüm bu görüşmeler ve ifadeler göz önüne
alındığında, Şüpheli Emin GÜRSES'in ERGENEKON terör örgütü ile organik bir bağ
kurduğu anlaşıldığından; örgütsel faliyetlerinde yaptığı konuşmalarda hükümetin düşman
eline geçtiğini bu sebeble halka silahlanma çağrısı yaparak Halkı Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek suçunu da işlediği anlaşılmaktadır.
Şüpheli Emin GÜRSES'in Ergenekon terör örgütü üyesi olmak eylemine uyan,
TCK'nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince
cezalandırılması talep edilmiştir.

43-ŞÜPHELİ KEMAL YALÇIN ALEMDAROĞLU


a)-Emniyet ifadesinde;
Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU Emniyette alman ifadesinde susma
hakkını kullanmıştır.
b)-Savcıîık ifadesinde;
Şüpheliye Ergenekon terör örgütü üyesi olmak ve hükümete karşı silahlı isyana
tahrik suçlaması ile alakalı olarak dosyada mevcut iletişim tutanakları ve evinde çıkan
belgeler sorulduğunda,
Kendisinin Emniyet Müdürlüğü' nde de susma hakkını kullandığını, dosya hakkında
bilgisinin olmadığını, herhangi bir suç işlemediklerini, örgüt üyesi olmadıklanm, susma
hakkım kullandığını, dava dosyası hakkında bilgi sahibi olduklan zaman bu konuda aynntılı
beyanlarda bulunacağını,
Şüpheli müdafiinden sorulduğunda, dosyayı inceleyemediği için dosyadaki mevcut
belgeleri kısa anlatımla anlamadıklanm, müvekkilinin herhangi bir suç örgütüne üye
olmadığım, herhangi bir suç işlemediğini, kendisinin Türk Anayasasına, Anayasal kurallara
bağlı olduğunu, serbest bırakılmasını talep ettiğini beyan etmişlerdir.
c)-Aramalarda elde edilen deliller;
Şüphelinin Beşiktaş ilçesi Portakal yokuşu caddesi Naciye Sultan sitesi D Blok
Daire:2 sayılı ikametinde elde edilen;
DİJİTAL MALZEMELER
[1) adet HP marka C7C4371810 seri nolu bilgisayar kasası,
'1) adet "Yök eevaplanna cevabımız" başlıklı CD,
'1) adet üzerinde trilyon konusu yazılı CD,
(1) adet üzerinde resimler yazılı 3 nollu CD,
(1) adet üzerinde belgeler 2 yazılı 4 ile numaralandınlmış CD,
{!) adet Belgeler 1 ibareli 5 numaralı CD,
[1) adet 12 Mart 2007 trabzon konferansı yazılı 6 nolu CD,
'1) adet Kayseri Köylü 25.06.2004 yüz yüze programı Doç. Dr.Ümit Sayın yazılı 7
nolu CD,
1) adet Kırmızı renkli üzerinde ibare bulunmayan 8 nolu CD,
1) adet üzerinde art haber yazılı 9 nolu CD,
1) adet üzerinde gizli örgütler Avrasya Tv Ümit Sayın yazılı 10 nolu CD,
1) adet 11 Eylül Avrasya Tv haber Türk-Ümit SAYIN yazılı 11 Nolu CD,
5) adet üzerinde ibare bulunmayan beyaz renkli DVD,
(1) adet üzerinde destekleyenler ve desteklemeyenler yazılı 1 numara ile
numaralandırılan disket,
DOKÜMANLAR;
1. 1 sayfa el yazısı "1-Öneri ibaresi ile başlayıp, Sezer" ibaresi ile biten doküman,
1 sayfadan ibaret el yazması dokümanın içeriğinde; 1-öneri, 2-CHP-DSP'ye öneri
getirelim, Serap DİNÇ İP'ye girdim, tartışma, Şule PERİNÇEK İP'ye davet, Nihat
ÇETİNKAYA, İ.Ü-tarihçi-Ülkücü Genç Tek Parti Şek Meclise Girmeli ! şu an karşı, Ahmet
ERCAN AB ve ABD'ye Hayır, Ümit ZİLELİ İP olarak bölmeyelim, Bahri SİPAHİ DSP
milletvekili, Sadi YENEN Tek Başına Olalım, K. A özverili olalım, Hüseyin MACİT Yusuf
tek başına görüşlerimizi şu an sunalım, Hamdi ÖZ emekliler Derneği Bşk., Orhan ARIOGUL
tek başımıza, Demirtaş CEYHUN dik duralım İP'ye katılıyorum, Dr. Nefı DEMİRCİ
TÜRKMEN, Özden GÖNÜL Eczacı çalışalım ve zorlayalım, Mehmet Ali Doktora, KIZILOK
DSP'li Rahşan ECEVİT karşıtı, İbrahim BENLİ İP'ye katılıyor, Emin GÜRSES gerçekçi ve
parlamento dışı birleşme, Nurten ATAÇ Türk Kadınlar Birliği Başkanı, Nazan MOROĞLU
meclise girilmeli, TANTAN, OKUYAN, ÖZTÜRK, UZAM, SOYSAL, SEZER yazılarının
bulunduğu,

2.15 sayfadan ibaret bilgisayar çıktısı "Yurtsever hareket başlıklı


info@yurtseverhareket.org" ile biten doküman;
3.1 sayfadan ibaret bilgisayar çıktısı ULUSAL BİRLİK HAREKETİ ÇERÇEVE
TÜZÜK TASLAĞI başlıklı dokümanın içeriğinde;
Madde 1 .Amaç, Bu çerçeve tüzüğün amacı, Ulusal Birlik Hareketinin programı
temelinde yürütülen mücadele sürecinde oluşturulup kabul edilecek tüzüğünün ilkesel ve
örgütsel çerçevesini belirlemektir.
Madde 2. Ulusal Birlik Merkezi Konseyi, görevlerinin açıklandığı,
Madde 3.Ulusal Birlik Merkezi Yürütme Kurulu, nasıl görev yapılacağının
açıklandığı,
Madde 4. Ulusal Birlik Bölge Yürütme Kurulu/Temsilciliği başlığı altında görevli
olduğu bölgede hareketi temsil eden bölgesinde örgütlenmesi sağlayacak temsilcilikler
açılması ile ilgili olduğu,
4. 2 sayfadan ibaret bilgisayar çıktısı, "ulusal birlik konseyi" ibaresi ile başlayan
el yazısı ile "20 Mart 2004 DTCF" Ankara ibaresi ile biten doküman içeriğinde;
1. Sayfasında, Ulusal Birlik Konseyi isim listesi olduğu, bu isim listesinde 34 kişilik
isim listesi ve bu isimlerin karşısında unvan ve sıfatların bulunduğu, listenin 8. Sırasında
bulunan Prof. Dr. Kemal ALEMDAROĞLU, 11. Sırasında, Ferid İLSEVER Ulusal Kanal
Genel Yayın Yönetmeni, 29. sırada, Nusret SENEM Hukukçu, şeklinde soruşturma
kapsamında gözaltına alman şahısların isimlerinin olduğu,
2. Sayfasında, Av Ertuğrul KAZANCI'nın ADD Genel Başkanı Ulusal Birlik
Hareketi adına imzası ile Ulusal Birlik Kurultayı Sonuç Bildirgesinin olduğu, Bildirgede; 10
madde halinde açıklama yapılarak 10. Maddesinde "Bildirgedeki amaç ve hedefleri
benimseyen tüm kişi ve kuruluşları bir ana önce Ulusal Birlik Hareketine Çağırıyoruz"
şeklinde yazı olduğu, 20 Mart 2004 tarihinin bulunduğu, Bildirgenin arka sayfasında, yine
aynı tarihli "Ulusal Birliğe Çağrı" başlığında, Her türlü fikir, ideoloji, siyasi ve sosyal
farklılıkları bir kenara bırakarak, Anayasal düzen içinde, tek devlet, tek vatan, tek
millet, tek bayrak ve tek dilde birleşenler "önce Türkiye" diyenler Ulusal Güç Birliği,
Kuvayı Milliye çatısı altında toplanarak ifadeleri ile başlayan 5 madde halinde alman
kararların yazıldığı, 5.maddesinde, milletin içinde bulunduğu durum ve şartlara göre harekete
geçmek ve haklarını yüksek sesle dünyaya duyurmak için, her türlü tesir ve kontrolden uzak,
proje üreten, uygulayan, ulusal güçler arasında eş güdüm sağlayan, Ulusal Birlik Kuvayı
Milliye hareketi içinde direnerek mücadele etmenin kararlaştırıldığının belirtildiği,
5. 22 sayfadan ibaret "değerli başkan ibaresi ile başlayan Dr. Kemal
ALEMDAROGLU" ibaresi ile biten bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde;
Sayfaların arka tarafında Kemal ALEMDAROGLU, MDFACS Proffessor Of
Surgery Head Of The Surgical Department ibareleri bulunan, "Değerli Başkan Lions
kulüplerinin sevgili üyeleri hepinize en içten duygularımla sevgilerimi ve saygılarımı
sunuyorum son aylarda Cumhurbaşkanı, MGK ve Genel Kurmay Başkanı irticai faaliyetlerin
yoğunlaştığını ve laik Cumhuriyetimize tehdit oluşturduğunu vurgularken başbakan
büyütülecek, abartılacak bir durum olmadığını belirterek konuyu geçiştirmeye çalışmaktadır
şimdi ben konu ile alakalı düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım" ibareleri ile
başlayan ve dokümanın,
19. sayfasında "Yüksek Yargı Organı Danıştay'a Gerçekleştirilen Saldırının ve
katliamın nedeninin Türban Karan olması İrticai hareket değimlidir..............Sivas Olayları ve
benzeri olaylarını da dikkate alırsak irtica varlığından söz edebilmek için ayaklanma,
başkaldırma, katliam, isyan ve Menemen olayı gibi Yeşil Bayraklarla üzerinde Kubilay'larm
kesik başlarıyla meydanlarda dolaşmak mı gerekecektir.
20.sayfasında Cumhuriyet Gazetesinde İlhan SELÇUK 31.12.2003 tarihli yazısında
Başbakanlık Müsteşarı Ömer DİNÇER için Softa, Bağnaz, Yobaz ve Mürteci gibi
sözcükler kullandığı için Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminata mahkum
edilmiş, Yargıtay bozmuş, şeklinde yazılar olduğu,
21.sayfasında, Devrim Yasaları yürürlüktedir, Anayasa ve Yüksek Yargı
Organlarının kararları mutlak uygulanmak zorundadır. Bu durumda Cumhuriyet
Savcılarına ve Kamu Kurumlarının yetkililerine çok büyük görevler ve
sorumluluklar düşmektedir. Şeklinde yazıların olduğu,
Dokümanın son sayfasında "Yoksa Osmanlı döneminde, Cumhuriyet döneminde bu
tür olaylar başta da belirttiğim gibi sürekli olmuştur, diyerek gidişi önemsememek ve
küçümsemek bizleri ve ulusumuzu dönülemez bir noktaya getirebilir ve Amerika'da pusuda
bekleyen kişi ansızın bir sabah Humeyni örneğinde olduğu gibi ülkemize gelir ve yönetime
"Hakimiyet Milletin Değil Allahm'dır" diyerek bir daha gitmemek üzere el koyar bu konuda
Lions gibi önemli sivil toplum kuruluşlarına da çok büyük görevler ve sorumluklar düştüğü
kanısındayım, bu düşüncelerle hepinize sevgiler ve saygılar sunarak sağlıklı, aydınlık ve
huzur dolu bir yıl diliyorum. Dr. Kemal ALEMDAROGLU" ile son bulan Lions kulübünde
yapmış olduğu konuşmanın metni olduğu,
6. 1 sayfadan ibaret bilgisayar çıktısı, "Ulus Lions kulübü Mart ayı toplantı
gündemi" başlıklı kapanış ibaresi ile biten doküman içeriğinde;
Lions Kulübünün 13 Mart 2007 tarihili toplantı gündeminin ana maddelerinin yazılı
olduğu,
7. 5 sayfadan ibaret el yazısı ile yazılı l'den 5'e kadar numaralı "irtica-Mülteci
1088 ibaresi ile başlayan hâkimiyet milletindir" ibaresi ile son eren doküman içeriğinde;
Sayfaların üst kısmında Kemal ALEMDAROGLU, M.D.,F.A.C.S Proffessor Of
Surgery Head Of The Surgical Department ibareleri bulunan el yazması ile İrtica-Mürteci
1088 Farabi-Gazali Ayaklanmalar, Şeyh Bedrettin, Celali Patrona Halil, Vahabi, 31 Mart, Şeyh
Eşref-Bayburt Hart 1925-Şeyh Sait 1930, Menemen, İsmet İnönü Sözleri Tekke-Tarikat Çok
Partili Sistem Samsun Milletvekili Sait Bilgeç Mürtece, Sapık Saidi Nursu, Hilafet A.E.
Yalman Suikasti Kayseri Belediye Başkanı, Sincan Belediye Başkanı Dr. Şükran, Hakan,
Şevket Kazan, Erbakan Yemeği MGK-28 Şubat Harp Akademileri Yayını, Türban, A.Hakan
1998, 1999, 2000, 2001, 2003 1999 A.Akgündüz, A.Ağırakçı, Fethullah, Adnan, Cin, Peri,
Hurafe Rüya Müsteşar Özel Sağlık-Mcscit T.C. Kimliği türbanlı Eşler Fatih Camii İskender
Paşa Camii-Linç Trabzon'da Kilise Papazı, Muazzez ilmiye Çığ Cenazem Meb Tanıtım
Kitabı, Şura Gazi Üniversitesi Prof. Danıştay Katliamı, TBMM Takvimi, Sivas Olayı,
Demirel'in Sözü, Yargıtay Karan, Devrim Yasaları AB Ve ABD Yetkilileri, Köşe Yazarı-ADD,
Rektör Hakimiyet Milletindir İbarelerinin olduğu el yazması karalamalar olduğu,

8. 12 sayfadan ibaret bilgisayar çıktısı "Türkiye'de derin devlet var mı başlıklı Ne


Mutlu Türkan Diyene" ile biten doküman içeriğinde;
umitsaym@gmail.com. e-mail adresinden 29 mart 2007 18:22:31. 0300 zaman
diliminde, birden fazla e-mail adresine gönderilen Türkiye'de Derin Devlet Var mı? Doç. Dr.
Ümit SAYIN başlıklı 12 sayfadan ibaret içeriğinde derin devletten bahseden bazı bilgilerin
olduğu, eğer Türkiye ve Türkler için çalışan Atatürkçü (Kemalist) Milliyetçi bir Derin
Devletimiz olsaydı yukarıdakilerin hiçbirisi olmazdı, Türkiye şuan çok
kalkınmış, bilimin gelişmiş olduğu, rejim problemi yaşamayan ..........................karakterli ve
kişilikli bir devlet olurdu,
"Bu günler aşılacaktır Biz Türkler sistematiği olan detaylı teorisi olan bir derin
devlet yapısını günün biride oluşturacağız veya Devlet içinde yada başka bir biçimde bu
yapıyı kuracağız... şeklinde yazıların olduğu,

9. 1 sayfadan ibaret "güven hareketi ibaresi ile başlayan güven hareketi başkanlık
divanı ile sona eren" bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde;
GÜVEN HAREKETİ BİLDİRİSİ BAŞLIKLI Saygılarımızla Güven Hareketi
Başkanlık Divanı ibaresi ile biten 1 sayfalık dokümanda son yıllarda Türkiye' de yapılan
seçimlerle ilgili bazı bilgi ve istemlerin bulunduğu, bu istemlerde yapılacak seçimlerde
partilerin ortak bir karar alarak birleşmeleri gerektiğinin vurgulandığı, bu sayede AK Parti
Milletvekillerinin azalacağı konusunda yazılmış istem içerikli GÜVEN HAREKETİNİN
bildirisi olduğu,

10. 4 sayfadan ibaret bilgisayar çıktısı, "saygıdeğer Türk aydını ibaresi ile başlayan
Doktor Vecdet ÖZ ile biten" doküman içeriğinde;
Saygıdeğer Türk Aydmı başlıklı, bu hareket bir arayışın bir çıkar yol bulabilmenin
gelecek nesli ulusumuzu ve ülkenin öz varlığını düşünmemizin ve bu varlığı muhafaza edecek
tek ulusal gücümüz olan Türk Silahlı Kuvvetlerine ve diğer milli güç unsurlarına destek
vermek amacı ile başlamıştır, ibareleri ile devam ettiği,
Devamında, Kuvva-i Milliyeci Aydınlar Hareketi başlıklı, 1980'li yılların başından
günümüze dek etkinliğini büyüyerek sürdüren bilgi ve enformasyon çağı kısa sürede tüm
dünyayı etkisi altına almış ve bu nedenle başta ekonomi olma üzere tüm alanlarda
küreselleşme süreci başlamıştır. İbareseli ile başlayan ve devamında, yine hedef ülkede
düşünce özgürlüğü ve çok sesli demokratik bir toplum oluşturma senaryosu ile önceden
planlandıklan şekilde sürekli kendi kontrolleri altında bir medya alt yapısı oluşturulur acilen
çıkanlan bir kanunla da medyadaki devlet denetimi devre dışı bırakılır ve yeni kurulan tüm
radyo ve televizyonlar iç çatışma haberlerini haber olarak tüm ülke geneline yaymaya
başlarlar ve bu şekilde toplumun psikolojik olarak sürekli çöküntü yaşaması temin edilmiş
olur,

Medyanın her gün planlı olarak yayınladığı iç çatışma haberleri ile sonunda mevcut
sisteme düşman edilmiş olur öz güveni yok olmuş korku içinde yaşayan ruh sağlığı bozulmuş
ülkesinde yaşama azmi kaybolmuş, milli duygulannı yitirmiş, onur, namus, şeref gibi
değerleri yıpranmış dini inancı bulandınlmış çevresine güveni kalmamış yoksul düşmüş
sürekli horlanan paranoyak bireylerden oluşan zayıf bir toplum yaratılır ibareleri ile devam
eden ve ne mutlu ki ordumuz ve diğer milli güçlerimiz ülkemizin en zor günlerini bile kolayca
bertaraf edebilecek güçte ve dimdik ayakta. Öyleyse bizim yapmamız gereken bu
milli güçlerimizin her an yanında yer alacak çalışmalar yapmaktır. Öncelikle biz ülkenin
aydınlan olarak bir hareket başlatmalıyız ve bu hareketi sürekli canlı tutarak katılımı
artırmalıyız. Bu hareketin adı ve Kuvva-i Milliyeci aydınlar hareketidir. Saygılarımla Dr
Vecdet Öz ibaresi ile biten 3 sayfalık doküman olduğu,

11. 3 sayfadan ibaret "Kuvayi milliyeci aydınlar hareketi başlıklı temel


ideolojimiz Kemalizmdir" ile sona eren bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde;
3 sayfadan ibaret "Kuvayi Milliyeci Aydınlar Hareketi" başlıklı doküman içeriğinde;
"Genel Durum" alt başlığı altında, Türkiye Cumhuriyeti' nin Cumhuriyet ilkelerini
yitirme tehlikeleriyle karşı karşıya olduğu, ülkenin ekonomik, siyasi ve politik bağımsızlığının
şeriatçı ve tarikatçı kişiler tarafından çökertildiği, Türkiye Cumhuriyeti' nin kuruluş ilkelerinin
ortadan kaldırıldığı, ABD ve AB ülkelerinin etkisiyle ülkenin bölünmez bütünlüğünü
tehdit eden yasaların, Anayasa' mn pek çok maddesinin ihlal edilerek çıkarıldığı, bu
gelişmeler karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri' nin sessiz kaldığı, Mütakere Hükümeti
olarak belirtilen mevcut hükümetin eğitim sistemini çökertmek ve yerine medrese
yapısını getirmek için kadrolaşma yaptığı, Türkiye Cumhuriyeti' nin tüm yapılarının
kaybedilmek üzere olduğundan, aydm olarak belirtilen kişilerin Türkiye Cumhuriyeti'
nin ana niteliklerini tekrar kazanmak için Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk
Genelkurmayı ile koordine içinde örgütlenmek ve ülkemizi iç ve dış düşmanlara karşı
korumak, yitirilmekte olan bağımsızlığın tekrar kazanılmasını sağlamak istedikleri, en
sağlam kurum olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin görüldüğü, Mütareke Hükümetinin bir
ordusunun bulunmadığına ve Amerikan ordusu ile işbirliği içinde olduğunu, bu nedenlerden
dolayı filizlenerek çoğalacağına inanılan bir Kuvva-i Milliye hareketinin başlatılmak istendiği,
biraz daha geç kalınması halinde ülkenin daha da kötü bir hal olacağı,
"Kuvva-i Milliye Hareketleri Neden Gerekli?" alt başlığı altında, maddeler
halinde,
1 .maddesinde, Atatürk devrimlerinin, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti' nin
büyük bir tehdit altında olduğu ve hilafetin yeniden ilan edileceği ve Atatürk Devrimlerinin
ortadan kaldırılacağı, Anayasa' mn ise tamamen değiştirileceği bir noktaya gelineceği,
2.maddesinde, Avrupa Birliğine iştirak yasalarının Sevr koşullarının alt yapısını
hazırladığı, uyum paketlerinin son 50-60 yıldır hazırlanan planlı uluslar arası bir hareketin son
halkaları olduğu, Türkiye' nin üniter yapısı ve bölünmez bütünlüğünün tehdit altında olduğu,
planların ise Doğu Anadolu' nun Irak ve İran' da kurulacak Kürt Devleti' ne katılacağı,
İstanbul' da Vatikan benzeri bir Fener Patrikane Devletinin kurulacağı, İstanbul' un
Konstantinopolis' e dönüştürülmesi, Karadeniz' de Pontus Rum Devleti' nin kurulması, etnik
diğer azınlıkların ayrı devletçikler kurması, Trakya ve Ege topraklanmızm bir kısmının
Yunanistan' a verilmesi, Ermeni soykmm iddialannın kabul edilerek Doğu topraklanmızm bir
kısmının Ermenilere verilmesi şeklinde olduğu, hedefin işgal edilmek üzere olan Türkiye
olduğu,
3.maddesinde, Türkiye' deki ulusal olan her şeyin çökertilmek üzere olduğu,
Türkiye' de ekonomik krizlerin yaratıldığı, türkiye' nin önemli noktalannm yabancılara
satıldığı ve türkiye' nin İMF ve Dünya Bankasının kölesi haline geldiği,
4.maddesinde, bu gidişe dur denilmemesi halinde Türkiye' nin bağımsızlığının
kaybedileceği ve köle bir ulus haline gelineceği,
"Ne Yapılmalı?" alt başlığı altında, maddeler halinde,
1 .maddesinde, Vatan haini iç düjm§nlann bugünlere 55 yıllık bir hazırlıkla
geldikleri, bu süreçte Türk halkının bölünerek kamplara aynldığı, ülkenin kan gölüne döndüğü
ve ülkede tam bir hakimiyet sağlayarak örgütlenenlere karşı ilk hedefin birbirlerini
bulmak, bir araya gelmek ve düşmana karşı örgütlenmeleri olduğu, artık ülkede sağcı solcu
kavramlarının olmadığı, ya bu ülkeyi sevenler ve kurtarmak isteyenler, ya da ülkeyi
çökertenler ve yok edip, emperyalist devletlerin kölesi haline sokmak isteyenler tarafında
olmanın söz konusu olduğu,
2.maddesinde, Kuvva-i Milliye hareketinin temel hedefinin, ulusalcı tüm güçleri
kısa sürede bir çatı altında toplamak olduğu, bu amaçla en küçük birimler olan ve
periyodik toplantılar yapan 8-10 kişilik çalışma grupları ile işe başlamak istedikleri, bu
çalışma gruplarının hedeflerinin ve aktivitelerinin ulusalcı pek çok konuda fikirsel
platformda çalışma yapmak ve zincirin halkalarını arttırmak olduğu, bu konuda ADD
gibi sivil toplum kuruluşlarıyla direkt ve güçlü koordinasyonun şart olduğu, önce bilgi ve
fikir üretilmesi ve bunların hızla topluma yayılması gerektiği, eylem ve teorinin
pratiğe aktarılmasının kaçınılmaz olduğu,
3.maddesinde, Kuvva-i Milliye hareketinin en temel hedeflerinden birinin, koordine
zincirlerini ve düzenli olarak toplanıp birbirini bulan çalışma gruplarının ulusal güçleri aktive
etmesi ve düşmana karşı mücadele verilmesi, işgal altında da silahlı mücadeleyle ülkenin iç
ve dış düşmanlardan arındırılması olduğu,
4.maddesinde, Kuvva-i Milliye hareketine herkesin davetli olduğu, bu hareketin
liderinin olmadığı, harekette herkesin lider olduğu ve Mustafa Kemal' in askeri olduğu, en
önemli parolanın "Hızla birbirini bul, örgütlen, büyü, ama parçalanma" olduğu,
5.maddesinde, Temel ideolojinin KEMALİZM olduğu, bu konudaki düşünceler,
teoriler ve stratejilerin zamanla yayınlanacağı ve topluma ulaştırılacağı, şeklinde ibarelerin
bulunduğu,
12. 2 sayfadan ibaret Softa baş Kaldırmış başlıklı Prf. Dr. İsmail Hakkı
BALTACIOGLU ibaresi ile biten doküman içeriğinde;
Softanın Atatürk inkılaplarına başkaldırdığını kendisinin haricindekileri komünist ve
gerici olarak gördüğünü aslında kendilerinin gerici olduğu kendilerinin haricindekileri çeşitli
sıfatlarla kötülediklerinin anlatıldığı yazı olduğu, tespit edilmiştir.
13.Şüpheli mal Yalçın ALEMDAROĞLU ANKARA TANDOĞAN
MEYDANI MİTİNGİ)
Dosyada mevcut 14.05. 2008 tarihli tutanakta Ankara Emniyet Müdürlüğünden gönderilen (2)
iki adet DVD incelenmişi şüpheli Kemal ALEMDAROĞLU'nun bulunduğu, 25 Ekim 2003
tarihinde Ankara Üniversitesi rektörü Nusret ARAŞ Başkanlığında (7) kişiden oluşan
düzenleme kurulu tarafından "Cumhuriyetin 8O.Y1I1 kutlamaları" kapsamında çeşitli
üniversite ve Sivil toplum kuruluşlanna mensup şahıslann katılımı ile, Ankara ili Celal Bayar
Bulvan üzerinde toplanıp buradan da Tandoğan Meydanı ve Anıt Caddesini takiben Anıtkabire
kadar yapılan yürüyüş ve miting ile ilgili bilgi ve belgeler, bu yürüyüşte "Ordu Göreve
Pankartı Atatürk Gençliği " ibareli Pankart ve dövizler taşındığı, Dönemin İstanbul
üniversitesi Rektörü Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun da izlenen DVD görüntülerinden
bu mitinge katıldığı,
Ankara emniyet Müdürlüğü görevlilerince düzenlenen CD, Video ve Fotoğraf inceleme
tutanaklannda: 26 Ekim 2003 tarihli Radikal gazetesinin" Ankara da Gövde gösterisi
başlıklı (6) altıncı sayfasında yer alan resimdeki şahsın "Ordu Göreve Atatürk Gençliği
"ibareli Döviz taşıyanın İst. Üni. Edebiyat Fakültesi öğrencisi Dilek BİLGİN olduğu,
SHOW TV 25 Ekim 2003 tarihli haber programından temin edilen görüntü kasetinde İst.
Üni. Öğrencisi Okan ERSOY isimli şahsın "Ordu Göreve Atatürk Gençliği "ibareli Döviz
taşıdığı,
Aynca ist üni.Inkilap Tarihi Enstitüsü Yüksek lisans öğrencisi Özgür BİLLUR, Ist.Üni.
edebiyat Fakültesi Öğrencisi Utku Umut BULSUN, İst.Üni.Fen Fakültesi Öğrencisi İsmail
BOSTANOĞLU, İst.Üni. Araştırma Görevlisi Ali Emre ÖZSOY İst.Üni.Fen Fakültesi
öğrencisi Nur ARSLAN, İst.Üni.Siyasal Bilimler Fakültesi Öğrencisi Onur
Güneş AYAŞ ile, Yıldız Teknik üniversitesi Öğrencisi Canberk BİRGÜL ve Engin
GİRGİN "isimli şahısların katıldıklarının belirtildiği tutanak dosyaya eklemiş olup olaya
ilişkin şüpheliye ait 4 adet fotoğrafta delil olara dosyasına eklenmiştir.
d)-Telefon görüşmeleri;
Tape: 3523 10.11.2007 tarihinde H. Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle;
Kemal'in "Ev telefonu ev telefonu ben rehberimde bulamadım da ondan cepten aradım."
dediği, Ümit'in "Ha (tamam anlamında) veriyim istersiniz? Ben ben arıyım" dediği ve 216
418 35 57 numaralı telefonu verdiği, Kemal'in ise "Peki arıyorum" dediği,
Tape:3537 03.12.2007 tarihinde H. Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle; Ümit'in
"Ben bilgi vermek için aradım size" "Saat onda görüştüm ee kendisi ile" "E bir Komutanı
aradı" "Aman dedi böyle dedi dikkatli olun vs. ee bize belge lazım diyor bütün YOK diyor
eleman diyor belge olmayınca bir şey yapamıyorlar" "Eleman bu adamı görevden alalım
diyorlarmış sözüm ona belge bulamıyorlarmış" "Her neyse ben Reha Paşayı aradım"
"Durumu anlattım Hurşit TOLUN Paşanın telefonu kapalı idi onu arayamadım daha
elektronik postası geri döndü bir daha anyacam" dediği,
Tape:3538 04.12.2007 tarihinde H. Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle; Ümit'in
"Hocam günaydın ee ben vapurdayım da şimdi yolladım istediğiniz bilgileri onları aldınız
mı?" "E iste eğer isterseniz gazete kupürü isterseniz onlara ait hepsi var gazete kaynaklar
oradaki bilgilerin" dediği, Kemal'in "Tamam ben bir bakayım ona göre" dediği,
Tape:3539 08.12.2007 tarihinde H. Ümit SAYIN üe görüşmesinde özetle; Ümit'in
"Yarında gaz alma operasyonu var Tandoğan'da Tuncay ÖZKAN" dediği, Kemal'in "O nedir
Tuncay ÖZKAN mı yapıyor" "Türkiye Barolar Birliğimi yapıyor" dediği, Ümit'in "Onlarla
koordineler Şener Paşaya ulaşamadım Şener Paşa ile buluşacaktım herhalde oda Ankara'da ee
yani şey bir keşmekeştir devam edip gidiyor ne olduğu belli değil alo" dediği, Kemal'in "Yani
Tuncay ÖZKAN mı yapıyor Türkiye Barolar Birliğimi anlaşılmıyor Barolar Birliğinin
yapması gereken bir şeyin Tuncay ÖZKAN niye yapıyor" dediği, Ümit'in "Tuncay ÖZKAN
zaten çok uzun süre önce izin almıştı hocam birkaç kişiyiz com da ki aktivite için
Tandoğan'da toplanacaktı her halükarda şimdi birleştirdiler bu şeyle ee Barolar Birliğinin
yapması gereken davayı bu günde Hukuk Dekanları itiraz etmişler böyle şey olmaz diye alo"
"Hiçbir şey olmuyor hocam Asker satıyor Ülkeyi" "Hiçbir şey olmuyor Asker satıyor Ülkeyi
hocam" "biz yapacağımızı yaptık sizde bende yapacağımızı yaptık" dediği,
Tape:3540 10.12.2007 tarihinde H.Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU'nun "YÖK bitti Üniversitede bitti Mesut PARLAK'ta bitti" "Evet bu
arada Aybar ESEPINAR denilen bir başka işbirlikçi de" "Bu iş bu iş Milli Demokratik
Devrimle biter" dediği, Ü.SAYIN'm "Doğu SİLAHÇIOĞLU" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Açık açık şey diyormuş Devrim diyormuş" dediği, Ü.SAYIN'ın "E
hepsi öyle demeye başladılar hocam ben Ankara'da konuşmaya gittim Ankara'da da bütün
komutanlar geldi benim konuşmama hepsi aynı şeyi söylüyorlar" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "E söylüyorlar da ne duruyorlar o zaman ne bekliyorlar" dediği,
Ü.SAYIN'm "Emekliler söylüyor ama bir yerden patlak verecek herhalde" "Başka yolu yok bu
işin" dediği, KALEMDAROĞLU'nun "Sonra üst taraftan olmayacak bu iş alt taraftan olacak"
dediği, Ü.SAYIN'm "Alt taraftan olacak 60 darbesi gibi" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun
"Ha (doğru anlamında) evet aynı şekilde" dediği, Ü.SAYIN'm "Aynı şekilde bir yerden patlak
verecek bu ama gaz alma toplantılardan olmaz bu bayrak elde Tandoğan'da o hikaye canım"
"Yok zor o bakalım çok önemli şeylere gebeyiz önümüzdeki üç ay hocam 3-5 ay" "Çok
önemli şeylere gebe bakalım ne olacak yani ee şey telefonda konuşamadığım şeyler var"
dediği,
Tape:3676 20.12.2007 tarihinde Fatma Nur SERTER ile görüşmesinde özetle;
Görüşmenin başında karşılıklı bayram 1 aştıktan sonra F.N.SERTER'in "Sonra her bayram
olduğu gibi bu bayramda size hediye verildi evet aynen öyle evet" "Bu yeni bir şey değildi ki
ama yeni miydi?" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Yeni bir şey değil canım bile bildiğim
olay yani bunun soruşturma açtığı falan YÖK" "O soruşturmada da bir Paşa lüzumu
Mahkeme verdi" "Anlayamamış konuyu sonra ne hikmetse son soruşturma kurulu beni
mahkemeye vermiş nasıl olduysa sonra Danıştay'a gitmiş" "Bizde Danıştay'dan gelecek
bizden şey isteyecekler savunma falan beklerken" "Beklerken Danıştay bozmuş lüzumu
Mahkeme yapmış" dediği,
F.N.SERTER'in "Aradılar dimi Gazeteler" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Gazeteler beni arayan kimse yok" dediği, F.N.SERTER
"Beni aradı" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Allah kahretsin Cumhuriyet bile"
"Cumhuriyet bile yazmış orada söylesene birisini ya ayıptır be" dediği, F.N.SERTER'in
"Utanç verici" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Kanal 7 anlamıyorlar mı Kanal 7 TGRT
falan Haber Türk bayramdan sonra bakalım madem öyle bizde çıkar konuşuruz söyledik ama"
dediği, F.N.SERTER'in "Vakit vakit aradı beni" "Tersledim kapadım telefonu yani haber
yapacak bunların klasik taktiği bu yani aşağılık adamların" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun
"Tabi bir taraftan 8'inci Dairede bize hayır dedi lüzumu Mahkeme şey Tasfiye karara yani her
yönden her yönden incilerin gelişmesini" dediği, F.N.SERTER'in "Tabi bundan sonra artık
hepten bitmiş vaziyetteyiz yani şimdi den sonra" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Sen biraz
Mecliste mücadele verirsin işte o kadar" dediği, F.N.SERTER'in "Evet yani bir baksanıza
Rektör şey YÖK Başkanı bilmem ne falan filan bitti yani Ağustosta sonra bitti" dediği,

Tape:3677 20.12.2007 tarihinde Vecdet ÖZ ile görüşmesinde özetle; "İyi gitmiyor


hocam. İyi gitmiyor orada da Deniz BAYKAL layıkıyla bir şey yapamıyor hocam be,
muhalefet yapamıyor" dediği, V.ÖZ'ün "Haluk'un durumu nasıl" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Haluk abinin durumu çok iyi koşturuyor. Sıkıntı içerisinde
koşturuyor. Bu mevcut delegeleri toparlaması kolay değil" "Çok zor hocam. Ama çıkış
yapması da güzel bir şey. Parti içerisinde cesaretli birisinin çıkış yapması lazımdı" "En
azından bu çıkış reaksiyon birincisinde ses getirmedi ama, devamı gelebilir diye düşünüyorum
hocam" "Ama Türkiye'nin istikbali için inşallah geç olmaz" "Bunlar çünkü gemi azıya aldı
memleketi sattılar mahvettiler" "Allah belasını versin bunların..." "Bu Danıştay kararıyla ilgili
haberim oldu, onunla ilgili yapılacak edilecek bir şey varmı hocam?" dediği, V.ÖZ'ün "Eee 5.
Asliye Ceza Mahkemesinde savcı dava açmış, Benimle hiç ilgisi olmayan bir şey ama" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Bu meseleyi Kahraman'la bir konuşalım hocam da, Kahraman sizi
çok seviyor. Takip edelim mi hocam?" dediği,

Tape:3678 20.12.2007 tarihinde Sinan ALTINOK ile görüşmesinde özetle;


"Kütüphanedeyim" "Resen oraya benim iki defa benim yürütmeyi durdurma almama rağmen"
"Evet, resen beni oraya atadılar" "Ve yönetmelikte de bildiğiniz gibi hocam Kütüphane ve
Dokümantasyon Daire Başkanı edebiyat fakültesi kütüphanecilik bölümü ve yüksek lisans
yapmış tercihen yabancı dil bilen birisidir. Ben matematikçiyim kırk yıl sağlık kuruluşlarında
yöneticilik yapmışım, bunu hakimle de konuştum, zaten hakimde tanıdık hocam ondan sonra
kesin iptal kararı verecek, hiç şeyi yok" dediği,
Tape:3679 21.12.2007 tarihinde Hüseyin KIVRIKOĞLU ile görüşmesinde özetle;
Hüseyin KIVRIKOĞLU'nun kendisini "Ben Orgeneral Kıvnkoğlu" olarak tanıttıktan sonra
karşılıklı bayram tebriklerini ilettikleri, daha sonra Kemal'in "Yani benim yapmam gereken
şeyin" "Ama kafam darmadamk" dediği, Hüseyin KIVRIKOĞLU'nun "Böyle bir tabi işte ben
onuda aynı zamanda hem konuşacaktım çok saçma bir şey olarak gördüm." "Evet bir sürü
mütaitler böyle gecikmeler, yapar ona gecikme cezası uygulanır" dediği, Kemal'in
"Komutanım mütait gecikmesiylc benimde ilgimde yok aslında" dediği, Hüseyin

<"T^W*s*
n
KIVRIKOGLU'nun "Öyle mi" dediği, Kemal'in "Olay şu Antalya'da" "Konyaaltı Caddesi
üzerinde zamanınız varsa anlatayım çok özet olarak" dediği, Hüseyin KIVRIKOGLU'nun ise
"Evet ben gazetede okudum onu ben" dediği, Kemal'in de "Konyaaltı Caddesi üzerinde 1200
metre kare arsa bomboş duruyor" "1940'da üniversite satm almış" "Yani hazine mazine arazisi
de değil" "Orda 150 metre kare küçücük gece kondu gibi binada öğrenciler gidiyor yaz
aylarında arkoloji sıtajı" "Perge Kazılan falan filan" "Maliye Bakanlığı'ndan izniyle" "İhaleye
çıktık" "Kat karşılığı" "Kat karşılığı 8 bir dükkan üstte de 8 kat olmak üzre ihale yaptık bir yıl
kadar sonra arkiyoloji hocası ve mütait bir değişiklik yapmak istediler dediler ki altta bir şey
bodrumda bir yüzme havuzu yapalım altında da garaj" "Ve de şu arsayı da satın alalım" "Ve
ordada öğrenciler için yine arkoloji binası yapalım" "Bunu incelettirdik Maliyeye sorduk. Her
şey uygun tamam denildi ve bunu yaptırdık yani ek protokolle bu şekilde yapılırken" "Yani ek
tırotokolle bu şekilde yapılırken bir kaç ay sonra ben görevden alındım benden sonra ne
olduysa" "Evet ve binayı bitirmiş adam ama ev kısmı satm almamış" "Ondan ötürü şey yök
soruşturma açtınyor daha doğrusu üniversite ek protokol yapıldıydı yapılmadıydı. Ek protokol
da kamu zaran vardı yoktu incelensin diye" "YÖK'de de denetleme" dediği, Hüseyin
KIVRIKOGLU'nun "Yani öküz altında buza aramışlar" dediği, Kemal'in "YÖK'de de
denetleme kurulunda bir paşa paşa cihan paşamı ne öyle bir isim cihan paşada efendim
incelemedesin de" dediği, Hüseyin KIVRIKOGLU'nun "Hıı Cihangir DUMANLI" dediği,
Kemal'in "Tam anlayamamış bunun üzürine mahkemeye verilsin lüzumu mahkeme demiş
sonra son soruşturma kurulu YÖK'te meni mahkeme demiş olmasına ramen Danıştay Cihangir
DUMANLF'nm kanati doğ..." dediği,
Tape:3680 21.12.2007 tarihinde Hüseyin KIVRIKOĞLU ile görüşmesinde
özetle; Kemal'in "...Telefon kesildi" dedikten sonra Antalya'daki arsa ve bina yapılması
konusuyla ilgili görüştükleri, Kemal'in "Eee işte yani hüseyin hüseyin cihangir duman paşanın
bu anlaşılamıyor kamu zan vamı yokmu yani bina yapılmış zaten ilk yapılacak şey oydu" "O
ekstıradan bir şeydi bir" "İkincisi bir benimle ne ilgisi var benim görevim bittikten sora" "Yani
mevcut yönetim becerip de halledememiş" dediği, Hüseyin KIVRIKOGLU'nun "Tabi görevde
devamlılık vardır halledemiyorsa onlara sorsunlar bu işi" "Çamur atılıyor çamur atılınca da"
"Bambaşka bir türlü saki mütaite çıkar sağlamışız gibi" dediği, Hüseyin KIVRIKOGLU'nun
"Evet hep Türkiye'de böyle şeyler hep oluyor yani" dediği, Kemal'in "Ama birşey söyleyimmi
komutanım bu iş bu demokrasi oyunuyla bir yere vanlamaz" "Olacak sa olsun bir şey"
"Hepimiz bilelim ne olduğunu" "Bu bu artık elime silah alıp dağa mı çıkacağım yani" dediği,
Hüseyin KIVRIKOGLU'nun "Yo yo iç bir şey olmaz gerek yok evet biz tekrar üzülmeyin biz
eşimle beraber bayramınızı yeni yılınızı kutluyoruz nice nice daha parlak bayramlar ve yeni
yıllar diliyoruz" dediği,
Tape:3804 22.12.2007 tarihinde Kemal GÜRÜZ ile görüşmesinde özetle;
Görüşmenin başında karşılıklı bayramlaştıktan sonra K.ALEMDAROĞLU'nun "İyiyim
kardeşim. Nasıl asabım bozuluyor sana bu yapılana biliyormusun" dediği,
K.GÜRÜZ'ün "Bana şimdi herkes telefon ediyor. Üzülme, üzülme, üzülme, Üzülmemek
mümkünmü yani" dediği, K.GÜRÜZ'ün "Bu Danıştay' da kimmiş bu adamlar ya" "Bunu
başlatan o Mesut değil mi?" "Köpek, bir de ben yapmadım diyormuş" dediği, K.GÜRÜZ'ün
"Kendisi rüşvet istemiş, mütahitle anlaşamamışlar mütahit demiş niye sana rüşvet vereyim.
Mütahit işi almış binayı bitirmek üzereyken bunlar geliyorlar.Gastelerde yalan yanlış
yazıyor.E yani bir garip hikayedir gidiyor.Şimdi mahkemede uğraşıp duracam yani ne
söyliyeyim" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Ama bunlan şey, Avrupa İnsan Haklan
Mahkemesine falan götüreceksin değil mi?" dediği, K.GÜRÜZ'ün "Valla bilmiyorum şimdi
bu şeyi kaybettim, tashihi karar galiba hiç ses seda çıkmadığına göre kaybedecem,
kaybettikten sonra, senin görüşünü alarak ne yapmam-gerekiyorsa sonuna kadar uğraşacağım.
Amama yani Avrupa İnsan Haklan" dediği, ^"' '
K.ALEMDAROĞLU'nun "Tamamen hukuksuz ya bu tashihi karan kim karar
veriyor" dediği, K.GÜRÜZ'ün "Yine aynı 8. Daire" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "bunlar
alçak ya bu hukuksuzluğun son kertesi" dediği, K.GÜRÜZ'ün "Bir defa verdikleri karan bir
daha kolay kolay değiştirmiyorlar. Ne yazarsak yazalım Alparslan IŞIKLPnın kitabında her
şey açık açık ortada ama değişmiyor yani adamlar bir defa bir yargı karan uygulanmıyor lafını
tutturdular gidyorlar. Böyle hepsi birbirine destek oluyor benim gördüğüm o" "Şimdi birde
sana şeyi sormak istiyorum, Celal ŞENGÖR Cumhuriyet Bilim Teknik ekinde bir yazı yazmış
YÖK' le ilgili, orda da işte Erdoğan TEZİÇ'e bir yerde korur gibi davranarak, demişki "bazı
yanlışlarda yaptı" deyip beni yazmış bir telefon edip teşekkür etmek istiyorum" dedikten
sonra K.ALEMDAROĞLU'nun Celal ŞENGÖR'e ait 0216 332 08 56 numaralı telefonu
verdiği,
Tape:3681 22.12.2007 tarihinde Kemal GÜRÜZ ile görüşmesinde özetle;
Görüşmenin başında K.ALEMDAROĞLU'nun 0533 730 04 72 numaralı telefonu verdikten
sonra "ordaki o kurulda olanlar hepsi, hukuksuz diyor buna, fakat bir tanesi Danıştay'a yazıyla
falan başvurmuyor. Yani Allah kahretsin bu davada iyi nasıl savunuldu bilemiyorum yani,
neyse olacak çünkü buda" dediği, K.GÜRÜZ'ün "Valla yani her şey hukuksuz, her şey
hukuksuz ama yani bize gelince başka türlü bir hava doğdu, ben anlamadım bu işten bir şey,
nedir arkada oynanan oyunlar kim" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Ya hu Ahmet Necdet'i,
Askerlerin maskerlerin hepsi yani bunu... adam değil ya hiçbir tanesi. Şu Irak'ta da ne
yaptıkları belli değil son biliyorsun?" dediği, K.GÜRÜZ'ün "Evet tabi canım ya ortada
gözüküyor zaten (gülerek) bir kişi ölmüş, ya bu kadar 20 milyar, 20 milyon dolarlık
operasyon, bir sürü F 16 gidiyor bir kişi ölüyor bu ne biçim şeydir" dediği,
Tape:3681 22.12.2007 tarihinde Celal...? ile görüşmesinde özetle; Celal'in "Hocam
ben Celal ellerinizden öperim beni emretmişsiniz" dediği, Kemal'in "Sesinizi duyduk sesinizi
duyduk çok mutlu olduk ama bu arada tabi teşekkür etmek için aradım seni" "Aa hayır öyle
bir günde ki bir taraftan bütün gazeteler televizyonlar bana bindirirken senin o şekilde yazman
birçok kişiyi mutlu etmiş tabi" dediği, Celal'in "Daha da yazacağım ben şimdi bizim
çocuklarla konuşuyorum .... falan ben sizin bilim için neler yaptığınızı üniversitede
anlatacağım ...." Dediği, Kemal'in "Yani üniversiteye yaptıklanmız Antalya'da sıfır arsayı on
katlı bina yaptık şimdi süüür mahkemede uğraşıyorum ve" "Mütahitle bir şey karşılaşmadım
bile yani bu kadar olur ya" dediği, Celal'in "Vallahi hocam ne hale geldik ya" "Hocam ben her
zaman emrinizdeyim" dediği, Kemal'in "Estağfurullah iyi bayramlar diliyorum öpüyorum"
dediği, Celal'in "Ben bu heriflerin bayramını mayramım kutlamıyorum hiç bi şeylerini"
"Müslümanlıktan da vazgeçtim" "Ben sizin yeni yılınızı kutluyorum ellerinizden öpüyorum"
"Bi emri hocam en ufak bir emriniz olursa biz buradayız" dediği, Kemal'in "Estağfurullah
biraz yazarsan çok sevinirim" dediği, Celal'in "Yazacağım hiç merak etmeyin" dediği,
Tape:3683 24.12.2007 tarihinde X Bayan ile görüşmesinde özetle; X Bayan'm
konferansla ilgili görüşmeleri yaptığını söyledikten sonra "Ertuğrul ALTAYLI, Cihat
İLKBAŞARAN, Cenk SALTIK, Bülent SEÇKİN, Acar BALTAŞ, Yılmaz DAĞ, Ufuk
MUHSİNOĞLU, Saffet ÇİÇEKDAĞ, Özçek BALKON, Ömer KURAN, Nejdet EVREN, Ali
BALKAN, Ümit ÖZTÜRK" isimli şahıslann konferansa katılıp katılmayacaklan hakkında
bilgi verdiği, X Bayan'm Taner GÜLTEKİN'in aradığını söylemesi üzerine, Kemal'in "Yann
katılacağım" dediği,
(TAPE NUMARASI YOK) . 26.12.2007 tarihinde X Erkek Şahıs ile görüşmesinde
özetle;KemaP in "Açık olmuyorlar şeyi gördüm geçende televizyonda bu sahtekar
(anlaşılmıyor) onki bar var Avrasya'da program yapıyordu" "Erhan GÖKSEL midir nedir
araştırmacı" "Aa valla dehşet konuşuyordu o" "Bu bu konuda bilgili gibi gözüküyor ne
dersin" dediği, X Şahsın "Evet ama işte b'u şey Taksim toplantısı şeyi değil
yani onu böyle birisinin yanma kayıtmak koymak falan filan gerekiyo yani tek başına bizim
düzeydeki bir toplantıyı şey yapacak durumda değil ee tanırım ben Erhan benim yakınım
yakınım dediğim yani bana sms'leri de geliyo yani şey yapabilirim söyle arayabilirim ama aa
yani tek başına kalkıp Taksim toplantısında konuşması" dediği, Kemal'in "Peki onunla beraber
ee Emre desek ters mi olur" dediği, X şahsın "Yani şey Ortadoğu meselesi öylemi bu adam
biliyosun kamuoyu araştırmacısı Göksel" "Yani yorumlan her şeyi işte birazcık şey oldu artık
aa işi üşüttü biraz aa her konuya dalmaya başladı halbuki işi şeydi araştırma kamuoyu
araştırmasıdır yani şirketin" "Evet (anlaşılmıyor) adam düşüneceğiz başka çare yok yani ee
bize cuk oturacak birisi olmazsa şey yanlış olur yani bu seferde tamamen kaliteyi düşürmüş
oluruz yapmış olmak için yapmış oluruz"
Tape:3687 26.12.2007 tarihinde Nurettin SÖZEN ile görüşmesinde özetle; K.
ALEMDAROĞLU'nun "Nurettin müsait misin bir şey soracağım?" "Altan AYANOĞLU,
Tanır mısın?" dediği, N.SÖZEN'in "Tanımaz mıyım çok iyi arkadaşımızdır" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Peki onun bir kızı veya gelini var mı? Ahu Morali AYANOĞLU"
dediği, N.SÖZEN'in Valla tanımıyorum, yani kızını bilmiyorum...." dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Peki şimdi sen bu Altan AYANOĞLU denilen kişiye bir şey
sorabilir misin?" "Konuyu söyleyeyim sana, hani bu trilyon davası vardı ya hastaneler
modernize edildi. Onun davasmda buradaki hukuk davasında, Galatasaray Üniversitesinden
Ahu Morali AYANOĞLU... " "Araştırma görevlisiymiş ve doktor, doktor asistan veya onu
bilirkişi yapmış hakim." "Telefonu bizde bilmiyorum ama Taksim toplantısına geliyor mu
bu?" dediği, N.SÖZEN'in "Geliyor, geliyor evet" "Şu kalemle bir yazayım da, bir kere ben
yazayım sen Taksim Toplantısına sor" dediği,
Tape:3688 26.12.2007 tarihinde X Bayan ile görüşmesinde özetle; K.
ALEMDAROĞLU'nun "Ben Kemal ALEMDAROĞLU ordamı dayı bey?" dediği, X
BAYANIN "Salih Bey yok bir notunuz varım?" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "He bir şey
not bırakabilirmiyim. "İstanbul 5. Asliye Ceza 2007/878" "Hakim Mustafa KELEŞOĞLU"
dediği,
Tape:3690 26.12.2007 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; K.
ALEMDAROĞLU'nun görüşme yaptığı şahsa, Danıştay'daki dava dosyalan ile ilgili
mahkemenin bilirkişi olarak Ahu MORALİ ve Yaman BİLGİN'ı atadığını söyledikten sonra,
X ŞAHSIN "Ben bulurum Hocam basit bir iş başka Hocam" dediği,
Tape:3691 26.12.2007 tarihinde Kahraman BERK ile görüşmesinde özetle;
Görüşmede K.ALEMDAROĞLU, Danıştay'daki dava dosyası ile ilgili bilirkişi olarak atanan
Yaman BİLGİN hakkında "bu ismi bulursan çok iyi olur" dediği, KAHRAMAN BERK'in
"Ha (evet anlamında) Hocam Asliye Hukuktakine mi verdi İdare Hukuktakine mi verdi"
dediği, K. ALEMDAROĞLU'nun "Asliye Hukuka 2,5 Trilyon artı faizi falan ödediğimiz
parayı istiyor ya" "Döner sermayeyi zarara sokmuşuz diye" "O zaman o zaman sen şu Yaman
BİLGİN'i de kimdir nedir diye öğrenmeye bak" dediği,
Tape:3693 27.12.2007 tarihinde Ayhan...............? ile görüşmesinde özetle; Bir süre
Jale isimli bir hastadan bahsettikten sonra Ayhan' m "Hadi sen üzme kendini zme ya olan
olacak ne olacak Kemal ya", "Ya ne olacak (anlaşılmıyor) yemedin içmedin o da alıyo"
dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Cezaevi sonunda cezaevi, evet üzmüyorum yani sonunda"
dediği, Ayhan' m "Ya verin bana binayı ben size ne kadar zaran varsa üniversitenin
ödeyeceğim dersin, Ya işte o zaman sen diyeceksin buyurun hakim bey benimde böyle bir
talebim var madem zararsa zaran ben böyle tahsil ederim" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun
hakkındaki iddialan "üniversiteyi zarara uğratmışım" olarak belirttikten sonra, "Üniversite
kuruş para vermedi kat karşılığı yapıldı, kat karşılığı yapılırken ee bir yıl sonra mütahit bir
öneride bulundu ee arkeoloji müzesiyle beraber, öğrencilerine başka yerde bina yapalım o

T&^-
binadan öğrencileri çıkaralım böylece yüzme-Jıavuzu bir kat daha, evet daha da değer kazandı
tabi bu dairelerde büyüdü fakat ne numara döndüyse adam arsayı almadı arsayı kendisi alacak
üzerine dört yüz kırk beş metre kare her türlü kaydı olan bir arsayı, alacak üzerine de altı yüz
metre kare inşaat yapacaktı son saniyede adam vazgeçti ya nasıl oluyo nasıl vazgeçer derken
biz ben görevden alındım benden sonra da bu kavga aralarında devam etmiş belli ki işte şimdi
o ek protokolde o arsayı mütahitin alacağı kesin dille yazılı olmadığı için deyip üniversiteyi
zarara uğrat" dediği,

Tape:3694 27.12.2007 tarihinde X Şahıs (0533 209 48 57-Hüseyin ÜSTÜN adına


kayıtlı) ile görüşmesinde özetle; K.ALEMDAROĞLU "Efendim Savcım" dediği, X ŞAHSIN
"Hocam neredesin?" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Ben Kartal'dayım şuan" dediği, X
ŞAHSIN "Müsait misin yani" "Şimdi bir ben interperesse telefon ettim" "Dört kanalda varmış
çıkartıyorlar yolluyorlar bana o bir iki şey geldi Ankara'dan Danıştay 8'inci Daireden karar
geldi o üç iki sekiz o üç iki karar düzeltilmesi ah pardon yürütmenin durdurulmasının reddine
ilişkin" "Reddine ilişkin değil anladın mı?" "Ha dinle evet tamam onun için gözükmüyor
şeyde bu bir iki açtım şeyi telefonu Rüştü ağabeye" "Ya dedi çok üzüldüm bu Kemal'in
haberine dedi olacak iş değil dedim böyle bir şey olur mu dedim ya maalesef dedi şey peki
dedim şey imkanımız var mı bu itiraz maalesef kalktı o imkan dedi peki dedi dik ondan sonra
dedim 8'inci Daireden karar aldım karar geldi ama bu esasla ilgili değil Yürütmenin
durdurulması ile ilgili ben bu konuda bir dilekçe vermek düşünüyorum isabet olur dedim
çünkü anladım dedim Mahkeme karan neye dayanıyor neye yaptığı çok açıklamış iki tanede
muhalefet şerri var onlar da güzel böyle bir olay yapacağım peki iyi olur dedi bende dedi
müsait bir zamanda onlara gidip söylerim" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Tabi sadece
sadece dilekçe vermek değil sen artık" dediği, X ŞAHSIN "Kendim gideceğim kendim
gideceğim söz" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet evet son şeylerimiz son
çırpınışlarımız" dediği, X ŞAHSIN "Bilgin olsun ben sana kararı bir fotokopi çıkartıyorum
Kartal dönüşü erken olursa bana uğrarsan alırsın" dediği,
Tape:3695 27.12.2007 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle;
U.SAYIN'm "hiç bir şey anlamıyoruz biz de. Yani, paşa m... emekli paşalarla konuşuyoruz,
onlar da anlamıyorlar." Dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet, evet artık, artık bu iş m...
onları aştı bence; burdan bişey çıkmaz." Dediği, U.SAYIN'm "Yok, şeyden bişey çıkmaz.
BÜYÜKANIT, artık kümbet bile olamadı, anıtı bırakın." "Rezillik yani." ".. .önüne dosya mı
koydular," "Minyatür oldu, minyatür." "Gaz alma operasyonu bunlar." "insanları kandmyolar
yani tonlarca bomba atılıyo boş yere," "İşte bu Ergun SAYGUN şeyin Hilmi'nin (ÖZKÖK)
adamı; m... dolayısıyla m... atamaların çoğunu da ikinci başkan yapıyo, m., dolayısıyla demek
ki yukarıda bütün 4 yıldızlı 3 yıldızlıları pasifize ettiler." "Yani alttan birileri bişey yapar bari"
"Türk Silahlı Kuvvetleri bu kadar zavallı hale gelirimiydi şaşırarak izliyorum" "Aziz ERGEN
Paşa'da (şaşınyor) Albay'da aynı şeyi söylüyor" "Akılacak alacak gibi değil şeyler
Fenerbahçe'deki Paşalar görüşemiyorlar bile utançlarından" "Üniversiteler bitti tamamen
hocam" "Üniversite sesini çıkarmadı herkes süt dökmüş kedi gibi herkes yani bizim
Üniversitede kaç kişi ses çıkardı" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Gölgelerinden korkan"
dediği, U.SAYIN'm "60'taki ruh yok tabi" dediği,
Tape:3698 28.12.2007 tarihinde Kemal GÜRÜZ ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU'nun "Saygılar sevgiler Başkanım" "Hani bitmedi dedin ya" "Meğer
şeymiş bizim karar geldi" "Elimize bu gün" "Danıştay 8'inci Daireyi Yürütmeyi durdurma
istemiştik" "üç iki Yürütmeyi durdurma hayır demişler" "Ancak ilginç olan çok güzel bir şey
var" "İki muhalefet eden iki kişi" "Açık bir dille diyor ki bizim bütün ilkelerimize aykın
Soruşturma yapılmadan kişinin Savunması alınmadan bir ek bir maddesi yönü ile" "Görevden
alınma tamamen Hukuka aykırıdır diyor" "...şimdi bunlann bu üç kişi üç kişinin birinin adı
Ayla KIVILCIM'îı mı ncöylc birisi" "işte birisi Sıddık bilmem ne bir tane daha var Alaeddin
bey diye^TBu üçü üzerinde bence çalışılırsa bu iş kurtarılır gibi
gözüküyor" dediği, K.GÜRÜZ'ün "Ayla, Sıddık, Alaeddin" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun
"Ben sana tam isimlerini de söylerim" "Hep birlikte yükleniriz buraya bakalım" dediği,
Tape:3698 98.12.2007 tarihinde Nurettin SÖZEN ile görüşmesinde özetle; K.
ALEMDAROĞLU'nun "Şey Hüseyin YILDIZ'ı tamrmısm?" " Güvenilir birisimidir sana göre
?" dediği, N.SÖZEN'in "Güvenilir Alevidir" "Evet şeyin yakınıdır Mihase var ya
Cumhuriyette" "Onun yakınıdır" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Senin ilişkilerin nasıldır"
dediği, N.SÖZEN'in "İyidir gayet iyidir" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun Hayır bir dakika
dinle beni bizim Rotari Kulübünde" "Karaköy Rotarinin üyesi" "Hüseyin YILDIZ" "Dün
toplantıya gelmişti işte arada bir geliyor çok gelemiyor" "Ben toplantıda dedim ki ona
Hüseyin dedim ben seninle bir şey konuşacağım toplantı sonrasında" "Kendisine sordum o
ismi tanıyor musun dedim tanıyorum dedi" "Hani bilirkişi yaptılar ya şeyi Muhasebeciyi"
"Sende tanıyorsan sende konuyu bildiğin için" N.SÖZEN'in "Olur ben Hüseyin ile
konuşurum" "Tabi Hüseyin YILDIZ şeyi bulacak AYHANOĞLU'nu bulacak" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "AYHANOĞLU var Hukukçu" dediği, N.SÖZEN'in "Anladım bir
de Muhasebeci var" dediği, K.ALEMDAROĞLU*nun "Onu bulduk ona bulduk biz" "bir de
muhasebeci var" "Muhasebeci Yaman BİLGİN diye Hüseyin'de onu bulacak" dediği,
N.SÖZEN'in "Hüseyin ile konuşacağım tamam" dediği,
Tape:3700 28.12.2007 tarihinde Tuncer ÇELİK ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU'nun "Şey ne konuda açıldı yani suç nedir sizin suçunuz" dediği,
T.ÇELIK'in "Abi sahtekarlık diye şey yapıyor zannedersem" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Peki nerede açıldı" dediği, T.ÇELIK'in "3'üncü Ağır Cezada"
dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Tuncer ÇELİK avukatlarının Recep ARIKAN ve
Edip Adü ERGUN olduğunu söyledikten sonra, K.ALEMDAROĞLU "...şuanda şuanda
inşaat ne durumda biliyor musun" dediği, T.ÇELIK'in İnşaat benim duyduğum kadarı ile
inşaatı bitirdi" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Bu müthait bu müthait niye Üniversiteyle
bir turla anlaşmıyor ya" dediği, T.ÇELİK'in "Ve müthait Üniversiteyi hepimizi bu müthait
Üniversiteyi üç kağıda getirip her şeyin üstüne konmak peşine şey yaptı ama çok özür dilerim
bunun şey yaptığım kadarı ile bu Yavuzla birlikte olmuş bir şey maalesef" ". ..bunu bana bunu
bana söyleyen Ateş'in kendisi bu gün Ateşin kendisi" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun
"Yavuzla nasıla bu işi planladır söyler misin o zamana" dediği, T.ÇELİK'in "Vallahi Cihanla
Yavuzun tezgahı diye şey yapıyor" "Abi ben Antalya'ya gidip özel olarak resimlerini" "Çekip
getireceğim tamam mı ?" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Resim yetmeye bilir oranın
Mahallenin Muhtarı orada otaranları kayıtları var onları tespit edersiniz" "Ya Muhtar şu
adreste oturan insanlar dediğiniz zaman Muhtardan o kayıt'ı çıkartır" "Sen kendine göre
gerekçelerini yazılı bir şekle getir ben ayrıca tekrar inceleriz peki tamama canım" dediği,
T.ÇELİK'in "Peki ağabeyciğim ayın yedisinde ben sana haber vereceğim" dediği,
Tape:3701 28.12.2007 tarihinde Tuncer ÇELİK ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU'nun "Bu proje bu proje siz onayladınız ?" "Bu arkeoloji merkezi projesi
dimi" "Evet peki şey Haluk ABBASOGLU'nun bu onayda bir yerde imzası var mı" dediği,
T.ÇELİK'in "İmzası olduğunu zannetmiyorum ancak bu tamamdır benim işime uygundur
diye söyledi çağırdım konuşmuştum ondan sonra" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun
"Söylemez değil bir yerde bir imzası var mı" "...peki bu proje Muratpaşa mı nerede Belediye
hangi Belediye" "Ne oldu o proje açıkta mı kaldı" "O projeyi de buldurtun her şeye rağmen
bir projeyi buldurtun" "Tamam işte kime buldurtsan buldurt canım bana anlatma şimdi
(Sinirleniyor)" dediği, T.ÇELİK'in "Abi başkasına ait olan o arsa üzerine başkasına ait olan
arsa üzerine siz sözleşme yaptınız yani aynı şey sizde onu o arsayı o arsanın üzerine inşaat
yapmakoizere sözleşme yaptınız her şey zaten oradan

Ov*".»/ J?
ıs
geliyor o sözleşme" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "O arsanın o arsanın üzerinde
sözleşmeyi yaparken" dediği, T.ÇELİK'in "Ee tabi sözleşmede o arsadan bire bir
bahsediyorsun" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Tabi tabi arsayı müthait alacak diye
müthait alacak" dediği, T.ÇELİK'in "İşte arsayı müthait alacak lafını koymamışsın abi oraya
onu üstünde yapılacak diye koymuşsunuz zaten sorun oradan çıkıyor" "Bizden değil hayır abi
bizden hiç birimiz yokuz orada yani ben zaten yoktum Ateş'te yok onu Yavuz hazırladı büyük
olasılıkla sana evet" "Ağabeyciğim dışardan şey yaptı sen bana beni çağırdın Üniversite'den
hatırla Üniversiteden geldim ondan sonra avukatlarla toplantı yaptık olur mu olamaz mı diye
ondan sonra sana bir tane rapor verdim ben abi bunu yapma bu başımızı ağrıtır diye yani
şeyle el yazısı ile resmi bir şey değil ondan sonra ondan sonra öğreniyorum ki sen bunu
imzalamışsın bir şey yazılmış yani" "Evet Ateşin zamanında oldu ben sonradan Başkan Vekili
oldum ama o zaman sen beni çağırdın sen beni çağırdın avukatlarla Hukuk Müşavirleri ile
toplantı yaptık dosyayı yatırdık irdeledik irdeledik ve sonunda ben sana abi bunu yapma bunu
yapma bu baş ağrıtır dedim hani proje olarak proje olarak fikir olarak doğru ama bu başar
ağrıtır dedim abi sana" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Hukukçular ne demişti bana" dediği, T.ÇELİK'in
"Hukukçular hayır yapma demişti" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Peki ben kendi başıma
mı Ek Sözleşmeyi evet dedim" dediği, T.ÇELİK'in "Abi benimle hiç bilmiyorum Ateşte
bilmiyor arka bir yerden başka şekilde yapıldı o nasıl yapıldı nasıl evet dedin bilmiyorum onu
Yavuz sana imzalattı söylüyor bilmiyorum bizden değil kesinlikle hiçbir şeyimiz olmadı ben
zaten o dönemde yokum" "Ee tabi adama zaman geçirtti adam zaten bu şeyi Ek Sözleşme
olayını almasa adam zaten temerrüt deydi ondan sonra yaptı bitirdi yapacakların şey yaptı
fakat beni hatırladığım ben ona ee şeyi sorunca abi alamadım kaçırdım geç kaldı diye söyledi
peki ne yapacağız yeni başka bir yer bulalım şey yapalım Haluk öbür taraftan koşturdu
bilmem ne derken vakit geçti işte bir seneyi o şekilde doldurduk" dediği,
Tape:3702 29.12.2007 tarihinde Kemal GÜRÜZ ile görüşmesinde özetle;
K.GÜRÜZ'ün "Kemal'çiğim aldım vekalet" "Okudum Rüştü abi ile konuştum" "Rüştü
ALTAY'lı önümüzdeki hafta konuşacağım dedi o Başkan Karadenizliymiş akıllı bir kız nasıl"
dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "...ama bu Hakimler böyle iyi davranınca sonradan
kazıklıyorlar atıyorlar ya" dediği, K.GÜRÜZ'ün "Şeyden falan baskı geldi falan yukarıdaki"
dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Yukarıdaki artık bitti dimi" dediği, K.GÜRÜZ'ün " Şimdi
Rüştü abi konuşacağım dedi önümüzdeki hafta onlarla" "Ama bir defa daha git ya yani şeye"
dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Git ama Rüştü abi biraz daha açıkça ne bileyim yani
baskılı mı konuşsun rica edercemi konuşsun yani bunu yaparsa zaten o yapacak artık"
"Başkada bir çıkarı kalmadı" "Dönme hakkı var deniyor o da ayrı bir tartışma ama ya açıksa
ben yani dönmek mönmek peşinde değilim ya yani dönmemizin onu o zaman keşke buradan
böyle bir şey çıksın o zaman oturur seninle önerilerin doğrultusunda ne gerekiyorsa yaparız"
dediği, K.GÜRÜZ'ün "Ama Erdoğan'a bir tazminat davası açılması lazım" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "O tabi ayrı o ayrı yani beni her açıdan mahvettiler şimdi bu
Antalya hikâyesi de bir başka bir dert" dediği, K.GÜRÜZ'ün "Yani bu Türkiye tarihin en
büyük alçaklıklarından biridir sana yapılan" dediği,
Tape:3703 30.12.2007 tarihinde Esin ERGİN üe görüşmesinde özetle; E. ERGİN' in
"Nasıl her şey yolundamı nispeten" dediği, K. ALEMDAROĞLU'nun "Evet sen biliyorsun"
dediği, E.ERGİN'in "Hep çıkış yolu bulunabilir herhalde" dediği, K. ALEMDAROĞLU'nun
"İnşallah çıkış yolu bulacağız" dediği, E.ERGİN'in "Şöyle değim
Perşembe günü öğleden sonra veya Cuma boşsanız^ertesi hafta ben bir sizinle görüşmek

istiyorum müsait bir zamanız da olabilir mi?" dedikten sonra Perşembe günü
K.ALEMDAROGLU'nun evinde buluşmak üzere sözleştikleri,
Tape:3704 30.12.2007 tarihinde X Şahıs (5325888384-Abdullah ŞAHİNBAŞ adına
kayıtlı) ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin başında K.ALEMDAROGLU, Danıştay'daki
davası ile ilgili konuştuktan sonra "3 e 2 Sıddık ret verenlerden" "Yani Sıddık bir anlayış
gösterse de artık son defa" dediği, X ŞAHSIN "Dur bakayım ben onunla tekrar konuşuyum,
tekrar konuşuyum bakalım" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Yani size zahmet olmazsa" "Sizin
için bir sakıncası yoksa" dediği, X ŞAHSIN "Yok sakıncası yok, bir şey yok ben devamlı onunla
beraber konuşuyor, görüşüyorum tabii de neden onu yapmış" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun
"İşte o bi şekilde bi şekilde, nedense o sürekli bize ret veriyor ama yani artık biz" dediği, X
ŞAHSIN "Oysa tutumu, son tutumu hiç öyle değil" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Öyle
değil ama şimdi şey, ya Başkanın etkisi altında kalıyor, başkanda değişti ben gittim konuştum
onlarla" dediği, X ŞAHSIN "Ben Sıddıka tabi şey tekrar getirme durumunuz yok Ankara'ya dimi
yok" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Yani gelsin konuşalım derse memnuniyetle kalkar
giderim" dediği, X ŞAHSIN "Sıddıkla konuşmak kolay Sıddıkla sıddık için demedim öbürlerle
zaten görüşmüşsünüz konuşmuşsunuz" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Ee konuştum diğerleri
ile" dediği, X ŞAHSIN "Ya Sıddık kolay Sıddıkla işte Sıddık buraya da geliyor zaten geçen hafta
buradaydı sizden sonra ben konuştum onunla ya maalesef yani bir menfi tutumu yok" "Aslında
niye niye bunu yapıyor bilmiyorum yani şeyin dediğiniz gibi Başkanm ve yahut bir başkasının
etkisi altında mı yapıyor bunu" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Tamam işte son ama artık son
defa bir şey yapsın da" dediği,
Tape:3705 31.12.2007 tarihinde Fatma Nur SERTER ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU'nun "Ya bu adamların "siyasi görüşü" hemen hemen belli. Bi tanesi Alevi,
Sıddık denilen bi adam" ""Güçlü bir Alevî kanalıyla" etkilenebileceğini umuyoruz" dediği,
F.N.SERTER'in "Evet. Kaç senedir devam ediyor yani. Bu adam, bu "Allahın cezası Ahmet
N.S"in yerine başka biri olsaydı, elli bin kere lehe çıkmıştı bu iş" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "E canım Ahmet N S'in yerine başka biri olsaydı, zaten ben görevden
alınmazdım" "Ahmet N S'i bir şey sandılar" ""Halk adamı" sanarak ıı... "İt ...ğlu İt" dediği,
Tape:3706 01.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin başında
karşılıklı hal hatır sorduktan sonra K.ALEMDAROĞLU'nun "..hiçbir şey iyi gitmiyor benim
cephemde" dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde X ŞAHSIN "...Hocam laf aramızda bu
hata ben onu biliyorum da, Bizim Ahmet Necdet SEZER'i seçmekle olmuş bu iş" "Yani böyle
böyle böyle cumhurbaşkanı olmaz" "Tabi canım sen kendi aşağıda, bizim solu bitirdi hocam.
Yani kendi aklınca CHP'cilik yaptı" dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Erdoğan TEZİÇ
ile ilgili konuşurken K.ALEMDAROĞLU'nun "TEZİÇ göreve geldiğinin ertesi günü bana bir
profesör geldi bizim Siyasal Bilgiler Fakültesine" "Diyor ki, hocam dedi çok ilginç dedi,
Profesör Ahmet Güner SAYAR var, dürüst tanınan bir adam" "Demiş ki, Biz demiş,
Mahmutpaşa mı İskenderpaşa mı, İskenderpaşa ıı... dergâhında birlikte, bilmem kimin Rahle-i
Tedrisinden geçtik ....
Tape:3707 02.01.2008 tarihinde Özhan..? ile görüşmesinde özetle; ÖZHAN'm
"125.000 $ (Dolar) ödendi senedi ben elden aldım" "İmza kısmını yırtım" "Sizi gördüğüm
zaman size ileteceğim bir bilginiz olsun diye" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Tamam canım
çok teşekkür ediyorum" dediği,
Tape:3710 03.01.2008 tarihinde Kemal GÜR ile görüşmesinde özetle; K.GÜR' ün ben
şimdi bütün kademeleri tükettim bir tek bakanda bakandan çıkması lazım şeyin iznin", "Eee bir
bir şey bana ısrarla soruyorlar' gazeteci varım diye toplantıda"dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun
"Toplantıda gazeteci yani toplantı basma kapalı, Onun dışında

^1358
basma kapalıdır, kuralı böyledir fotoğraf çekilmez ee sadece biz kendi arşivimiz için fotoğraf
çekeriz görevliler tarafından" dediği, K.GÜR' ün " Evet efendim o halde ee sanıyorum ben ya
yarın akşam değilde öbür gün sizi arayabilirim yirmi bir'i için şimdiden bir ee bağlayıcı
olmamak koşulu ile" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun " Tabi tabi yirmi bir Pazartesi için bir
ön şey hazırlığımızı düşünelim diyorsunuz" dediği,
Tape:3714 05.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin
başında karşılıklı hal hatır sorduktan sonra K.ALEMDAROĞLU'nun "Eee. şimdi şey tamam,
Dış işleri Müsteşarı tamam." "Yanlış söyledim.." "Büyükelçi, şimdi de genel müdür" "O
tamam. Ee.. 21 Ocak Pazartesi" "Iın... Yarın işte Pazartesi günü ben ii meyillere (e-mail) falan
işte hazırlıklara başlatıyorum" "im.... "Pakistan'da Neler Oluyor" dediği, X ŞAHSIN "Tabi.
"Pakistan'ın Geleceği" yahut?" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Şimdi bu geleceğine ne
kadar söz söyleyebilirisiniz" dediği, X ŞAHSIN "Olur olur tamam" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "in.... şimdi sen daha önce "Hayır" dedin ama, arkasından
Pakistanla başladıktan sonra "Kuzey Irak sorunu falan" gibi." "Bir de Dış işleri Dış İşleri
Emre. Yani iyi-kötü Dış İşleri Bakanlığı yapmış" dediği, X ŞAHSIN "Sen bilirsin yani ıı.. ben
şey toplamaz diye düşünüyorum Emre GÖNENSAY'm 15 sene evvel günü geldi geçti. Yani
ıı.. müşteri toplamaz" dediği,
Tape:3715 07.01.2008 tarihinde Vural AKARÇAY ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU, Vural AKARÇAY'ı arayarak "Vural'cığım, Kemal ALEMDAROĞLU.
Iıı. bu Hanifi beyle ilgili, hala o cevap vermemiş diye biliyoruz. Acaba lütfedip bir kez daha
ona bir uyarıda bulunabilir misin? Çok teşekkür ederim." şeklinde sesli mesaj bıraktığı,
Tape:3716 07.01.2008 tarihinde X Bayan ile görüşmesinde özetle; Selamlaşma, hal
hatır sorma görüşmelerinden sonra Kemal ALEMDAROĞLU'nun"aaa hayret hayret her şey
yolunda", X Bayan Şahsın "İyi iyi Allaha şükür işte bebişimiz oldu hala olduk iyi gidiyor"
dediği ve Kemal ALEMDAROĞLU'nun X bayan şahsa "güzel hala, küçük hala" gibi sözler
sarfettikten sonra vedalaştıklan,
Tape:3717 07.01.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle;
D.PERINÇEK'in "Sayın rektörüm saygılar Doğu PERİNÇEK ben" "Sağolunuz efendim o ıı..
davayla ilgili kararı aldım" "2 tane onun için gerekli bütün girişimleri yapacaz, 2 tane ara m.,
şerh olması çok lehimize yani" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet. Bizi çok güçlendirecek" dediği, D.PERINÇEK'in
"Evet. Yani bu u.. kararlar ıı.. zor ahnır, onun için onların böyle bir "Yürütmeyi Durdurma"
kararı konusuna şerh koymaları, demektir ki orda çoğunluk aşağı yukarı büyük ihtimalle
olucaktır saym rektörüm yani" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "İnşallah son noktasındayız,
eğer siz de bastirirsaniz" dediği, D.PERİNÇEK'in "Tabi tabi" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "İşte onun için tam bu zamanda bu zamanda hep beraber" "Şey
yaparsak" dediği, D.PERİNÇEK'in "Tamam. Biz görevi aldık, yerine getiriyoruz" dediği,
Tape:3563 07.01.2008 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle;
H.Ü.SAYIN'm "Hocam iyi akşamlar" "Doğu SİLAHÇIOĞLU' nun bir yazı var
Cumhuriyette" "Daha önce Aydınlıkta kapak olan şeyleri tekrarlıyor yeni Cumhuriyet neslinin
nasıl yetiştirilmesini anlatıyor ve de hemen el konulmasını" "Yeni Cumhuriyet nesli ve Siyasi
İslam'ın bir an önce yok edilmesi için DARBENİN el koymanın meşru olduğunu anlatıyor"
"...dün akşamda Yalçın KÜÇÜK" "Televizyonda bangır bangır darbe yapılacak başka yolu
yok demiş el konması lazım demiş" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Bu geri zekalı şey yani
hasta tip oda darbe dediyse" dediği, görüşmenin devamında KKTC Cumhurbaşkanı
TALAT'm, Abdullah GÜL ile görüşmek için Cumhurbaşkanlığı köşküne çıkacağı, SEZER'in
zamanında TALAT'm köşke çıkmasına izin vermediği, devlet protokolü olarak-tavnn bu
şekilde olduğu, Abdullah GÜL ile birlikte Devlet
protokolünün de değiştiğinden bahsettikten sonra, H.Ü.SAYIN'ın "Turgay
TÜFEKÇİOĞLU ile görüştüm geçen gün Cumartesi günü" "OSEY Tursan sahibi ama milli
milliyetçi Türkçü bir insan yani Türk Ocağı Bursa Türk Ocaklarının başında olan birisi ama
şey MHP'li değiller ama çok enteresan bilgiler verdi şuanda Mehmet ŞİMŞEK var ya?
"Ekonomiden sorumlu Bakan" "Adam CIA görevlisi olarak" "...İngiliz vatandaşı Neşetolde
yetişmiş İngiliz vatandaşı bir Amerika ile evli" "...daha acısını söylüyorum şimdi 5000 iki parti
5000 tane peşmerge yollandı ya Amerika'ya ee Guam adalarına eğitilmek için" "Alt yapısı bu
Kürdistan Devleti için bunu organize eden uçaklara bindiren Kürtçe tercümanlığını yapan
adam bu Mehmet ŞİMŞEK'miş" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Buna karşıda zinde
güçler zinde güçler sesini çıkarmıyorsa yuh olsun" dediği, H.Ü.SAYIN'ın "Yani bunun
MİT'inden geçtik yani MİT 5000 kişi bir şey yani 70000 bin kişilik Subay ve ordusu var
Jandarma İstihbaratı dev gibi biliyorum adamların ne kadar güçlü olduklarını nasıl
çahştıklarını hani zaten Polisi atın bir kenara da ya bunlar bunu öğrenemiyorlar mı bunlar artık
gazeteler Aydınlığa düşen haberler yani" "Aydınuk son derece iyi bir çizgide" dediği,
görüşmenin devamında H.Ü.SAYIN'ın "Reha Paşa hafta sonu beni aradı gidip iki saat kalıp
geliyorum dedi önümüzdeki günlerde gene geleceğim dedi Kemal Hoca ile birlikte olmaktan
mutluluk duyuyorum dedi Osman PAMUKOĞLU Paşada aradı ayrıca söylecek bana belki
birlikte görüşebiliriz Osman PAMUKOĞLU Paşada geliyor önümüzdeki günlerde
İstanbul'a" "Yani eğer siz vaktiniz uyarsa şeyde Hukuk Fakültesinde konuşacakmış Hocam
dedim Paşam dedim biz oralara giremiyoruz dedim" "Hocam dedim Şemdinli İddianamesi
orada hazırlandı biliyor musunuz dedim" "Küçük dilini yutacaktı" "bende uyardım işte o
insanların ne olduğunu Rektörün ne olduğunu Rektör yardımcıların ne olduğunu hayret etti
bilmiyordum Ümit anlat bana otur uzun uzun dedi" "Yani böyle işte Hocam yani Osman
PAMUKOĞLU hareket platform oluşturmaya çalışıyor" "Hiç kimse takip etmiyor bir yandan
da darbe tartışmaları sürekli darbe olsa şeyin özel sektörü" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun
"Darbe sonunda da böyle yapacaklarsa insanları bir yerlere getirirken böyle insanları
getirecekler yani kendileri görev almayacak birilerini göreve getirecekler böyle Mesut
PARLAK vs. göreve getirirlerse hiç olmasın daha iyi yani" dediği, H.Ü.SAYIN'ın
"Amerikan'cı Amerikancı bir darbe olacaksa olmasın daha iyi" "Biz gümleriz o zaman"
dediği, görüşmenin devamında Osman PAMUKOĞLU'nun İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesine seminer vermek için gitmemesi gerektiğinden, üniversitenin Kürtçü bir
organizasyon içinde olduğundan, üniversite içinde çıkan olaylardan bahsettikten sonra ,
H.Ü.SAYIN'ın "...ben artık Paşaların şeyle Turgay TÜFEKÇİOĞLU ile konuştuğumuzda
bitirdiler bitti artık umut yok diyor ben tabi umut kalmadığını düşünmek bile istemiyorum
yani" "işte ama umut kalmadı da ama hiçbir şeyin için bitmesini istemiyorlar en ufuk bir
organizasyon platform oluşturulmasını istemiyorlar Tuncay ÖZKAN'ı herkes anladı yani"
"Tuncay ÖZKAN'ı hiç kimsenin şeyi yok işte birilerinin Şener Paşa galiba şey yapacakmış
oda galiba yarım kalmış vaz geçmiş yada yapmayacağı belli değil hareket yapacakmış
ADD'ler son derece yine aktif" dediği, görüşmenin devamında Anayasa Mahkemesi
Başkanı Haşim KILIÇ'm hukukçu olmadığından, Cumhuriyet temel ilkelerine karşı birisi
olduğundan bahsettikten sonra H.Ü.SAYIN'ın "Paşalara söylüyoruz eleştiriyoruz emekli
Paşalara söylüyoruz onlarda bölücülük ajan provokatörlük yapıyorsun diyorlar yani yapma
diyor" "Yani Paşalar yani el konulması lazım artık bunların yani ihanettir bu nokta da el
konulmaması dur denilmemesi ihanettir diyoruz ajan provokatörlük yapma diyorlar" "Ha ha
(gülüyor) ne yapıyım Paşam ya Hocam bende köşeme çekildim işte yani yapılabilecek çok şey
var yapabileceğimiz aslında o kadar da şey değiliz ama" "Yani birikim vs. yöntem yazma
çizme olarak hareket çok şey var ama yani-o ;kadar şey ki ölü toprağa serpilmiş vaziyette ki"
"yani gül gibi geçiniyorlar muhteremler üç ay önceki muhtara dört ay
önceki elektronik ortamda yazılmış hala Genelkurmayın sitesinde olan yazılar ne anlam
taşıyor" "Hiç yani bir kurum kendisi ile bu kadar çelişmedi" "Hiç çelişmedi bir kurum kendisi
ile bu kadar önemli bir kurum çelişmedi yani rezilliğini çıkardılar Dolmabahçe de bitmiş iş"
"...AMA ŞEY HİÇ BELLİ OLMAZ ALTTAN BİR ŞEY GELEBİLİR" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Evet yani büyük olasılıkla da öyle olacak bu iş" dediği,
H.Ü.SAYIN'm "Aynı 60'da olduğu gibi 60'ta da çanta taşıyordu Genelkurmay Başkanları"
"Bir yandan tukırt diye indirdiler" "ŞUANDA TUĞGENERALLER TEK YILDIZLAR
ALBAYLAR ÇİFT YILDIZLAR ŞEY TAMAMEN BİZİM GİBİ DÜŞÜNÜYOR" dediği,
Tape:3721 09.01.2008 tarihinde Fatih HİLMİOĞLU ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU'nun "im....Benim avukatım aradı, bu tayfun AKGÜNER'le gayet iyi
ilişkiler içerisinde" "Onun bir ıı...şey seçim hikayesi varmış" "Acaba sen destekliyormuşsun
gibi duydum" dediği, F.HİLMİOĞLU'nun "Bütün gücümle" "Yanlış bir şey mi yapı caz?"
dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Hayır hayır. İyi yapıyorsun" dediği, F.HİLMİOĞLU'nun
"Hocam dün TEZİÇ'le konuştuk bu konuyu tamam mı yani adayı da kendisi de söyliyen o
oldu hatta bana 2-3 gün önce söyledi. İlk adayımız da şeydi Celal ŞENGÖR'dü. Celal
ŞENGÖR yan çizdi son anda. Bütün rektörleri de ben ayarladım. Hepsi bitti" "Tabi 30'un
üzerinde rektörü ayarladım ondan sonra" "İTÜ'nün rektörü İTÜ'nün bak o o ismi de ilk önce
ben attım ortaya" "Kemal GÜRÜZle konuştum çok iyi olur dedi kendisi" dediği,
Tape:3723 09.01.2008 tarihinde Kemal GÜRÜZ ile görüşmesinde özetle;
K.GÜRÜZ'ün "Şimdi ıı.. Üniversiteler Arası Kurul'dan Celal'i ikna ettiydik" "Fakat İstanbul
Teknik'in Orospu çocuğu rektörü..." "Ondan sonra, Yönetim Kurulundan karar almış olmaz
diye" "Köpek. Şimdi işin bok tarafı, bunun üzerine Erdoğan TEZİÇ denen orospu çocuğu
devreye -tahmin ediyorum- girdi" "Fatih HİLMİOĞLU'nu kafaya almışlar. Kimi öneriyor
biliyormusun Fatih'e, haldır haldır çalışıyor şimdi. Boğacaktım herifi. Tayfun AKGÜNER"
dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Biliyorum biliyorum. Duydum ee.. hayretler içersindeyim"
dediği, K.GÜRÜZ'ün "Kimden duydun sen?" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Erdoğan m.,
bizim Erdoğan TUNCER" "Iı.. Tayfun'la onun ilişkileri var, o o söylemiş anlaşılan" dediği,
K.GÜRÜZ'ün "Şunu Fatih'i bi ara da şunu bi anlat ya." "Ben onun dedim ki anasmı siktirip
boynumun borcu olsun. Dinciyi seçin, bu herifi seçmeyin. Bu kadar ayağa düşürülmez Türk
Üniversitesi. Tansu'nun piçlerinden bi tanesini seçip getircek oraya. Hırsızı" "Ya olcak Kemal
düşünebiliyor musun Tayfun'u ya" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Yani hayret. Tabi canım
tabi, tabi ama" dediği,
Tape:3724 09.01.2008 tarihinde Fatma Nur SERTER ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU'nun "im... Fatih HİLMİOĞLU'na ıı.. senin telefon etmeni istiycem,
şöyle ki, (Gülerek konuşuyor) ban sabahleyin kendisiyle konuştum. Ama" "Iıı...Erdoğan
TUNCER'in Bu Tayfun AKGÜNER arkadaşı" "Sabahleyin beni aradı. Iıı... dedi ki ııı..
nolursun bu Fatih'e telefon et, Ünivesiteler Arası Kuruldan bir üye seçilecekmiş" "Iıı..şeyi,
Tayfun'u seçsinler. Ben de açmaza girdim" dediği, N.SERTER'in "Niye yani afedersiniz yani
biz Tayfun'u nasıl teklif ederiz" dediği, görüşmenin sonunda K.ALEMDAROĞLU'nun "Peki.
Sonra da bana "Alo" dersen sevinirim" dediği,
Tape:3725 10.01.2008 tarihinde Kahraman BERK ile görüşmesinde özetle;
K.BERK'in "Hocam size bir şey danışabilir miyim" "Tayfun hoca, YÖK'te şey Üniversiteler
Arası Kuruldan YÖK'e aday oldu" "Seçilebilir mi acaba ne diyosunuz?" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Valla ben ıı.. o konuyu pek bilemiyorum. Ama ben, dün bana
Erdoğan TUNCER söyledi" "Iıı.. bir rektörle konuştum, onlar çalışıyorlar" "Sana onlar mı
sordurdu" dediği, K.BERK'in "Ha onlar sormadı hocam başka bir yerden, böyle böyle hocam
aday olacak nedir acaba zemin diye sordular bana, ben de aklıma siz geldiniz hocam" dediği,
K.ALEMDAROĞLTÜnun "Hiç benim şeyim yani şeyin ifadesi, konuştuğum

kişinin ifadesi, m... alırız diyo ama, çok emin değil" "Çünkü daha önce Celal ŞENGÖR'ü
çıkarmak istemişler" dediği, K.BERK'in "O İTÜ rektörü ona baskı yapmış hocam vazgeçirmiş"
"...Hocam biz mücadeleyi bırakmak istemiyoruz da Tayfun hocamın ismi bizim için önemli. O
yüzden ben size soruyorum sizin sonuç itibariyle öngörünüz var" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Ne bakımdan ne bakımdan, anlamadım ne bakımdan" dediği,
K.BERK'in "Iıı.. önemli hocam Tayfun Hoca'nm orda yer alması" "Mücadele anlamında,
lehimize önemlidir hocam" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Ben de o anlamda ben söyledim
düşün yani. Ben" "Ben desteklenmesi ricasında bulundum" dediği,
Tape:3726 11.01.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROGLU'nun "lu.. sayın PERİNÇEK beni aramıştı, daha sonra Servet
BORA aradı falan, ıı...a acaba bi bilginiz var mı ne oluyo ne bitiyo diye" dediği,
F.İLSEVER'in "Valla bugün ben düşündüm onu, ancam şimdi akşamüzeri Mehmet
CENGİZ'le bir görüşeyim" "Sizi aradı mı Mehmet CENGİZ" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Hayır yok Mehmet CENGİZ aramadı" "Servet BORA aradı,
bi bilgi istedi ona o bilgiyi verdim" dediği, F.İLSEVER'in "Ben Metingille bir
görüşeyim, ondan sonra ben sizi arayayım" dediği,
Tape:3727 11.01.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;
F.İLSEVER'in "...Ben konuştum Mehmet CENGİZ'le hemen sizi şey yapıyim arayayım dedim.
Iıı.. şimdi zaten herhalde size de bahsetti şey Servet abi bilmiyorum ama o 2 tane şeyle görüşüyo
Üyeyle görüşüyo" "Tabi bizim o söz konusu olan şey değil, tanıdık tanıdık" "lu...bizimkiler epey
bi şey yapmışlar görüşme yapmışlar. lu.. zaten hem doğrudan kendilerini şey yapmak doğru
olmuyo diyo bu işlerde" Ama ha. Ama onları tanıyan bilen insanlarla şey yapıyoruz diyo. Esas
da Çarşamba günü büyük bir ihtimalle Çarşamba günü ııı...Emin beyin ÇÖLAŞAN'ın eşi orda
başyargıç pardon başsavcı m.. biliyorsunuz. Ondan randevu almışlar onla bir görüşcekler
"tanıyoruz onu" diyo" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Tamam yani takip ediyolar
sağolsunlar" dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde K.ALEMDAROGLU'nun "Onun
dışında da onun dışında da Türkiye'ye bakarsan" Her şey rezil vaziyette gidiyo" dediği,
F.İLSEVER'in "Valla öte yandan hocam bizim çalışma da iyi gidiyor. Yani "Onlar ne olur"
diceksiniz ama yani" "Kısa vadede belki hemen çok çok büyük şeyler olmaz ama. Fakat
u...hocambi taraftan da bi devrimcileşme var yani yani şu anlamda ııı... yani ben sizi yıllardır
tanıyorum konuşmalarınızı şeyinizi" "Net tavırlarınızı da hep tanıyoruz zaten ama biz böyle bir
avuç insan bunları söyleyip duruyor. Şimdi ben bakıyorum dün mesela ıı işte Enis ÖKSÜZ'le
konuştum. Ondan tutun taa taa Cumhurbaşkanı DENKTAŞ'a kadar uzanan böyle geniş Karman
İNAN'a kadar uzanan düşünün bunlar Liberal sağcı" "Sağ görüşlü veyahut da ömürleri şeyde
geçmiş sağ partilerde geçmiş insanlar. Iıı... Kamuran İNAN bey
şimdi "Çözüm Solda" diyor. Yani solda diyo solda dediği Atatürk programı tabi....................."
"Sol olcak tabi ondan sol ne var ki? Yani bu kadar net bir görüş te şey yapıyor, imzalıyor ve
böyle çok enteresan yaygın bir kompozisyon oluşuyor. Bu tabi başlangıç hocam yani umut umut
veriyor bize. Yani bir ıı... "devrimci bir yöneliş" de var bizim aydınlar arasında. Öyle
söyliyeyim" dediği, görüşmenin devamında CHP'nin genel başkan adayları ile ilgili konuşurken
F.İLSEVER'in "Ee... Alev COŞKUN Cumhuriyet Halk Partisi içinde ne kadar önderlik yapabilir
o ayrı bir tartışma konusu. O bir isim yani. Şimdi Oğuz OYAN'm bir net çıkışı var. Yani benim
şeyim, önerim şudur hocam, Lütfen sizin ağırlığınız var, isminiz var. Gücünüz yettiği yerlerde
bunları şey yapıp n..nasıl söyliyeyim biraz yüreklendirip cesaretlendirip, şevklendirip m...
yanlarında olduğumuzu da hissettirerek yani ıı...
herhalde bişey............bilir(l kelime anlaşılamadı) zaman içinde diye düşünüyorum." Dediği,
KALEMDAROĞLU'nun "Evet olabilir. Ben gerçi her ortamda söylüyorum ya
artık herhalde bu iş bu demokrasiyle olmaz. Bu olacaksa bir DEVRİMDİR. Bu
da "ULUSAL BİR DEVRİM" olmalıdır" dediği,
Tape:3570 12.01.2008 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle;
Görüşmenin başında Merkez Bankasının İstanbul'a taşınacağından bahsederken
K.ALEMDAROGLU'nun "ıı.. Meclis başkanlığına ait olduğu için şey, saraylar, eski eserler
zaten orda da başkanın da ofisi vardı. Eh başbakan o Huber köşküne de oturur Gül Efendi"
dediği, H.U.SAYIN'm "Tabi. Yani ıı.. buna artık ses çıkarılmamasını anlamak mümkün değil.
"Yani m.. TSK tamamen ıı.. acz içinde" "Ya hiç bi hiç bi eylem yok, hiçbi şey yok" "Aslında
60'ta da böyle olmuş hocam" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Evet. Bu kadar sessizlik
olunca da m., şey yapamıyorum yani yorum yapmakta zorluk çekiyorum. En iyi yapacağımız
yorum, fırtına öncesi sakinlik, sükunet" dediği, H.U.SAYIN'm "60'ta da böyle olmuş. "Artık
bunlar yapmıycak hiçbir şey" demişler..." dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Evet tabi
ıı....biliyorum biz de o zaman çünkü nitekim m.. üst düzey iktidar hepsi tutuklandı" dediği,
görüşmenin ilerleyen bölümlerinde H.Ümit SAYIN, Fatih ALTAYLI'nm ASELSAN'daki 3
mühendisin ölümü ile ilgili program yapacağından ve kendisini davet ettiğinden bahsettiği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Karışma sen" "Askerlerle de şey hale gelme" dediği, görüşmenin
sonunda H.U.SAYIN'm "...hocam yani inşallah dediğiniz doğrudur, sessizliktir" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Evet evet. Fırtına öncesi sessizlik" dediği, H.U.SAYIN'm "Yani
inşallah öyledir" dediği,
Tape:3730 14.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU'nun "Efendim komutanım" dediği, X ŞAHSIN "Aa ogün gecede
konuşmuştuk bu bu Perşembe günü için hani mümkün olamayabilir birini gelmeme ihtimali
var sizde devreye girme konusunda" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Ben sizi yarın
bilgilendirsem olur mu" dediği, X ŞAHSIN "Tamam memnuniyetle tabii o zaman oldu ben
hazırım onu söylemek istiyorum konuyu falanda konuşabiliriz sizinle" "Tamam oldu yani
beni stepne olarak yazabilirsiniz" dediği,
Tape:3733 16.01.2008 tarihinde Birsen ÖZEN ile görüşmesinde özetle; B.ÖZEN'in
"Alo, Gülseren aramış olmalı sizi" "He bugün toplantı var. Eee birde işte heralde
bahsetmişlerdir Salih Bey'den gizli kitap şey yapıyorlar da" "Onu sor... Hayır bugün toplantı
yapıyorlar. Salih Bey öyle doktorları yakın dostlarını çağırdı" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Tamam ben gelmeye çalışacağım" dediği,
(TAPE NUMARASI YOK) Tape: ........... 16.01.2008 tarihinde Esin ERGİN ile
görüşmesinde özetle; K.ALEMDAROĞLU'nun "Eee Esin, Eee o arkadaş konusu tamamdır"
"Söyleyebilirsin ne gerekiyorsa" dediği, E.ERGİN'in "tamam, Şimdi yalnız bir tane şey çıktı
bir tane bir sorun çıktı. Bu adam eskiden benim zamanımda ders veriyordu yüksekokulda,
şimdi tekrar ders vermeye başlamış, bunun bir mahsura var mı sizce?" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Bence yokta adam bize ....................(anlaşılmıyor) şey olmasın"
dediği, E.ERGİN'in "Ona bir şey olur bence bize bir şey olmazda, ben onu bir sorucam olur
mu?" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Ona bir şey dediğin onun görevine son verirler,
bizde onu zaten hemen kullanmayız nedir yani" "Bizim ilk şeyimiz, olacak olan ilk duruşma
24 Nisan" dediği, E.ERGİN'in "Evet onların fark etmesi Mayıs sonunu bulur zaten, kim
olduğunu eğer fark ederlerse, bu kadar mühim bir adam değil orada çünkü bir ders veriyor
çıkıyor" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Fark ederlerse atarlar" "Zaten onlarında işi
bitiyor" "Ama onla konuş" "Birde şey yani, birde eeee" dediği, E.ERGİN'in "O tarafa bilgi
sızdırmaz, hayır yapmaz onu" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Başkasının, başka...he yani
öyle bir şey..." "Başkasının ismine olabilirse" dediği, E.ERGİN'in "Olabilir tabi onu
söyliyeyim. Şirket adına yapılabilir, kendi şirketi adına, yapılabilir. Anlatabiliyor muyum
orada bir imza attırır birisine" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Yani rakam değişmezse"
dediği, E.ERGİN'in "öyle yaptırabiir, hayır değişmez değişmez" dediği,
Tape:3734 17.01.2008 tarihinde Osman..........? ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU'nun "Sağ olasın bu günkü Toplantının ertelendiğini biliyorsun" "31'ine
dün telefonda etmişler 31'inde de bilmem ne çıktı 7 Şubat" "Yani bu bir garip şekil aldı ne
yapalım yani" dediği,
Tape:3735 17.01.2008 tarihinde Engin DAĞISTANLI ile görüşmesinde özetle;
Görüşmenin başında Engin DAĞISTANLI, Necmettin PAMİR isimli bir şahsın İstanbul'a
omurunda ur olduğu için tedaviye geleceğinden ve randevu almasını istediği, görüşmenin
sonlarına doğru K.ALEMDAROĞLU mahkemelerinden bahsederken "Tabi canım yani
yenisini açıyorlar yaptırdığımız güzel şeylerden ötürü Mahkemeler açıyorlar bu Mesut denen
sahtekar ahlaksız genelev çocuğu işte böyle benim karşımda Rektör olamadığı için adam
kinini kusuyor yapacak bir şey yok" dediği, E.DAGISTANLI'nm "Tabi yani laik olmadığın
bir adamı bir yere getirdin mi böyle olur" dediği,
Tape:3736 17.01.2008 tarihinde Ergün..? ile görüşmesinde özetle; ERGÜN'ün
"Hocam rahatsız ettim" "Ben şimdi" "Ben şeyleri devredeceğimde derneğin evrakların
kendine haiz olanları aldınız mı" "Kendinize ait olan aldınız mı" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Ben bildiğim kadarı ile aldım" "Bana ait olanları" "Ama sen
devrederken" "Bir yazı al" "Yani sende kalsın bir yazı" "Şunları Genel Sekreter olarak şunları
büro ofis vs. devrettim şeklinde" dediği,
Tape:3740 21.01.2008 tarihinde Hüseyin Yavuz TUNÇ ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU'nun "Yavuz ben senden bir şey rica edeceğim" "Şu ordaki Antalya daki
mevcut binanın bu günkü değil önceki binanın fotoğrafları falan olması lazım bir ikincisi
bugünkü binanın fotoğrafları" dediği, H.Y.TUNÇ'un "Şimdi onu onu ben yani bende yok ama
daireden nasıl alırım diye aklıma geldi ben bulmaya çalışayım hocam" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Yav Yavuz bu çok önemli yani bu bir şekilde tespit için önemli m
yani bir takım değer için önemli yani kamu zarar etti mi etmedi mi için önemli gerçi en
sonunda biz onu istetiriz ama ben şimdi bugün ben Nisan'da duruşma ben bazı tespitler
yaptırmak istiyorum" dediği, H.Y.TUNÇ'un "Yani onu bir şekilde hallederiz ilk halini bulmak
bence önemli tabi tamam hocam tamam" dediği, görüşmenin devamında
K.ALEMDAROĞLU Türban sorunu ile ilgili Habertürk'e çıktığından, H.YAVUZ'un Taksim
toplantılarından haberi olmadığından bahsettikten sonra K.ALEMDAROĞLU'nun "Bu akşam
gel o zaman Taksim toplantısı senin e mailin yok mu nasıl haberin olmuyor" dediği,

Tape:3741 23.01.2008 tarihinde Uğur Abbas GÜÇLÜ ile görüşmesinde özetle;


Görüşmenin başında karşılıklı hal hatır sorduktan sonra U.A.GÜÇLÜ'nün "Sağ olun hocam
siz nasılsınız" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Sağ ol teşekkür ediyorum yine beni
anmışsın..." dediği, U.A.GÜÇLÜ'nün "İşte her fırsatta bi şey yapıyoruz yani" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "sağ olasın ama bunlar bunlar aldı başlarım gjdiyorlar dur bakalım
nereye kadar gidecekler" dediği, U.A.GÜÇLÜ'nün "çok gaddarca gidiyorlar ve ııı her şeyi
yıkarak dökerek gidiyorlar ki bu kötü bir şey olmayacak diye gidiyorlar ama bu toplumunda
bir refleksleri olacaktır mutlaka" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "toplumun refleksi
mutlaka olacak çanım bu böyle gitmez bu yani YÖK'e bakıyoruz rezil vaziyette ııı
bilmiyorum bu gün in seçim mi var bu gün bir şeyler var galiba" dediği, U.A.GÜÇLÜ'nün
"Bu gün Üniversiteler arası kurul temsilcilerini seçecekler galiba" dediği, görüşmenin
devamında Baki Hoca diye hitap ettikleri şahsın vefaat ettiğinden ve cenazeye katılmaktan
bahsettikten sonra U.A.GÜÇLÜ'nün "Sağ ol hocam görüşmek üzere yani bu YÖK'ü de takip
ediyorum da ben YÖK'te de hiçbir, şey yok yani ne oluyor ne bitiyor bilmiyorum ama orda da
hiç iyi gelişmeler yok yanı YÜZBAŞIOĞLU'na kızıyorlardı
kızıyorlardı gitmiş YÜZBAŞIOĞLU'nu tekrar seçmişler" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun
"Evet evet o YÜZBAŞIOGLU aslında ciğeri beş para etmez derler ya öyle birisi ama" "İşte
yani orda sözde Atatürk'çü matatürkçü geçinerek onları kandırıyor" dediği, U.A.GÜÇLÜ'nün
"Bu günde aday Tayfun sizin Tayfun vardı ya" "O aday olmuş bide o seçilirse tamam yani"
"Anında çark edip onlarla kol kola giriverirler" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Tabi canım
tabi canım Anayasa mahkemesinde ki insanlar gibi" dediği,
Tape:3742 24.01.2008 tarihinde Kemal GÜRÜZ ile görüşmesinde özetle;
K.GÜRÜZ'ün "Aa Kemal'ciğim duydun mu haberleri" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Ee
Cerip seçilmiş" dediği, K.GÜRÜZ'ün "Bütün Tosun efendi buraya gelip çadır kurmasına
rağmen 83'e - 54 oldu ama 54 tane köpek çıkmış oradan" "...yav ee bunlar Ortadoğu'dan bir
kadmı aday gösterdiler" "Vay bana geldi Hocam saygılar sevgiler siktir lan dedim köpek"
dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Bu türban konusunda da çok hızlandık yapamayacaklar bu
gün" "Ertuğrul ÖZKÖK'ün yazısını okudun mu ? Ben okumadım" "Bu Türbanlılara İnanç
Komünist'i diyormuş" dediği,
Tape:3743 24.01.2008 tarihinde Cevdet..?/Celal..? ile görüşmesinde özetle;
CEVDET'in "Hocam ben Cevdet bir saniye veriyorum Celal beyi" dedikten sonra telefonu
CELAL'e verdiği, K.ALEMDAROGLU'nun "Saygılar sevgiler kutluyorum" CELAL'in
"Bende sizi arayacaktım sizin hakkınızda ben bir yazı yazdım" "Hayır onu size onu
göndermem lazım bir okuyun yanlış bir şey olmasın içinde" "Ondan sonra Cumhuriyete
göndereceğim ben" dediği,
Tape:3744 24.01.2008 tarihinde X Şahıs (533 730 04 72-Oya ŞENGÖR adına
kayıtlı) ile görüşmesinde özetle; X ŞAHSIN "Hocam siz bana bir tanesini söyleyin hemen
göndereyim" "Tamam kaç numara?" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "258 20 28" "Siz o
faksta bana faksınızı e-mailinizi falan bildirirseniz ben de ona göre şey" dediği, X ŞAHSIN
"Hepsini bildiririm Hocam hepsini bildiririm" dediği, X ŞAHSIN "Ben yazıyı yazdım şimdi
eve gideceğim onu size fakslayacağım tamam" "Hocam bundan sonra yalnız yardımınıza çok
ihtiyacım var" "Yani destek temasında olacağız" "Toplantılardan önce bir araya gelelim" "Ne
yapıp çünkü bu orospu çocuklarını benden iyi tanıyorsunuz" dediği,
Tape:3748 30.01.2008 tarihinde Cengiz KUDAY ile görüşmesinde özetle;
C.KUDAY'm "İyiyim dün Nur hanımı dinledim baya iyiydi" "Hayır bu şey televizyonda bu
şeyle tartışmaya girdi Burhanettin KUZU filan falan var ya onla nasılsınız" "Valla bastırdı
tabi de ee kanal 7 miydi ve ya Kanal A mı kanalın şeyi bozuktu anlatabildim mi" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Hı kanal ahlaksızlık yaptı" "Valla işte aldılar başlarım gidiyorlar
bu böyle gitmez" dediği, C.KUDAY'm "Yok abi bu bir kırılma noktasına doğru gidiyor
bakma sen sessizliğe" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "I yani evet bende fırtına öncesi
sessizlik diyorum" dediği, C.KUDAY'm "Şimdi bugün düşün abi dün Waşingtın'a gitti genel
kurmay ikinci başkanı fol yok yumurta yok" "Gitmez gidemez de zaten akan nehrin önünde
duramaz Atatürk devrimlerini kimse durduramaz" dediği,
Tape:3749 01.02.2008 tarihinde Akın..? ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROGLU'nun "Sağolasın şeyi soracaktım sana m bir şey olabil dimi bu Yaman
Bilginle ilgili.. ..bununla ilişkiyi onun odasının yönetim kurulu üyesi Kazım Mermer diye bi
bey var" "Eee onunla irtibat kurmaya çalışıyorum. Bürosun dan beni anyorlar Anadoludaymış
gelince beni arayacak" "Biz iii bir başkasıyla Hüseyin Yıldız var mali müşavirle bilmem nesi
oda" "O onunla m yamanı ııh buldurtuk" "Hüseyin yıldız da bizim rotariy kulübünün m
üyesi" dediği, AKIN'm "Hu ben onun ismini öğrendim zaten söyledimya o gün sana bana
dedilerki Hüseyin Yıldız da ilgileniyor bu konuyla bizi aradı filan diye" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Tamam işte Yani sana sanada eee konuşmazsa haberinde olsun
demek istiyorum" dediği, AKIN'm "Haa ben tekrar şey yapmayımmı şimdi yani" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Am^^yap*:,*yap yap olmaz olurmu ama odasıylada yani bunu biz
çok önemli biliyorsun*^... (anlaşıfmıyor) davası" "Onun için
yani sende seninkisi etkili olur o Hüseyin Yıldız sen hep beraber işte bu işi bitirmeye
çalışalım çünkü" "Bilir kişi bir de kadm var hukukçu" "Yıldız vaıstasıyla onunla konuşulmuş
yıldız konuşmuş yıldızda demişki tamam merak etme ben bi inceleyim filan gibi laf etmiş"
"Yamana evet görüşecek ama nedir görüşme olmadı çünkü dosyayı hukukçu kadın almış"
"İşte onun için m bi böyle bir iki yerden markaja alınırsa" dediği,
Tape:3797 02.02.2008 tarihinde Fatma Nur SERTER ile görüşmesinde özetle;
Görüşmenin başında karşılıklı hal hatır sorduktan sonra K.ALEMDAROGLU'nun
"Çıkaracaklar bu davayı" dediği, F.N.SERTER'in "Çıkacak tabi bizden başka reddeden yok
DTP de dün imza vereceğini söyledi televizyonda üçü bir arada o MHP şerefsiz MHP yani
MHP olmasa AKP bunu getiremiyecekti" "Aynen öyle bakalım işte bugün Anıtkabir'e
gideceğim yürüyüş var bakalım iyi bir katılım olacak gibi hissediyorum kadm dernekleri
organize ettiler" dediği, görüşmenin devamında bu yürüyüşe ADD'nin katılmadığından
bahsettiği, Fatma Nur SERTER NTV, Habertürk ve CNN Türk'te katıldığı programlardan,
ayrıca YÖK Başkanına karşı rektörlerin almış olduğu tutumdan bahsettikleri,
Tape:3798 02.02.2008 tarihinde Kemal GÜRÜZ ile görüşmesinde özetle;
Görüşmenin başında karşılıklı dertleşmek istediklerini söyledikten sonra K.GÜRÜZ'ün "...ıı
yani olay iştigal etti üniversiteler iyi iyi direndiler" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Ee yoo
çok güzel çok güzel şeye de ee telefonunu buldurup telefon edecem sende var mıdır" "Eee
Mustafa AKAYDIN" dediği, K.GÜRÜZ'ün "...bu Mesut'a ne oldu böyle kafasma taş mı
düştü" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Yani adam sahtekar başı bohçalı Emine
ERDOGAN'a ee onkoloji enstüsüsünde ödül verdi ee yani türbanlı insanları üniversiteye
sokturttu ama şimdide dikkat edersen konuşma içerisine de yer yer yasaları uygularız böyle
bir takım garip laflar var" "Bizde vatan eee vatan söz konusu ise diğeri teferruattır gibi de her
tarafa çekilecek söz var" "Yani biliyorsun İlhan KESİCİ'de aynı lafı etti" "Ahmet Necdet de
otursun otursun man kafa ee bak çıt çıkıyor mu ağzını açabiliyor mu" dediği, görüşmenin
devamında Üniversiteler Arası Kurul seçimlerinden bahsederken K.GÜRÜZ'ün "Evet Celal
ile Necmi'yi seçtiler ama Celal'in ki muhteşem oldu bizim çok uğraştım o işle" "Tayfun,
Tayfun AKGÜNER nerden çıkıyor ortaya ya Erdoğan'da onu destekliyormuş" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Ya kardeşim bu Erdoğan falan bunlar bunlar hukuk şeysi bunlar
adam değil ya hukuk cuntası bunlar adam değiller" dediği, görüşmenin sonlarında YÖK
Başkanı ile ilgili ve türbanlı öğrencilerin üniversitelere girmesi hakkında konuştukları
anlaşılmıştır.
Tape:3799 02.02.2008 tarihinde X Bayan ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROGLU'nun "...ee şeye mi Meclise doğru yürüyüş mü yaptılar" dediği, X
BAYANIN "Şimdi yapmışlar ama engellenmiş yolu değiştirmiş polis ben çünkü ordan
çıktıktan sonra Mamak'a gittim" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Ee ben şöyle bir şey
düşündüm bugün ee işte acaba ADD" "Rektörleri Ankara'da bir toplantıya çağırıp" "Aa
ADD Çarşamba veya Cuma meclise yürüttürebiîirmi onları" dediği, X BAYANIN
"Anladımda yani isterseniz siz Şener paşayla konuşun bu konuyu ben kendisiyle
konuşmuyorum" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Şimdi...ben konuşurum konuşmasmada
ama yani şeydeki yönetimdeki rektörlerle de benmi konuşayım" dediği, X BAYANIN "Şimdi
hayır hayır hayır şöyle şimdi bugün Osman İNCİ ile konuştum ben" "Fatih'i de aradı ee cevap
vermedi telefonu e şimdi tekrar arayacağım bir kere bu ADD'yi bir hizalamaları açısından
Osman İNCİ Fatih'le ve Ferid'le konuşacak ee ve dedim ki pazartesi günü yönetim kurulu
toplantısı yapıyor ADD şimdi genişletilmiş toplantı isteyecekti Osman İNCİ ee ve hep birlikte
katılıp şu süreç içersinde rektörlerle birlikte ne yapılabiliri konuşmak üzere" "Evet yani sizde
tam bu bunu söylediniz böyle bir şey olurmu olmazım bilmiyorum ama ben ADB'ffiöree buna
sıcak bakacağını hiç düşünmüyorum ee bu Ergenekon hareketi ile mitingleri birbirine
bağlamaya çalışıyor bazıları" dediği, görüşmenin devamında
K.ALEMDAROĞLU'nun rektörleri birisinin Ankara'ya davet etmesi gerektiğinden,
bu kişinin Ankara üniversitelerinin rektörlerinden birisinin olabileceğinden bahsettikten sonra
yapılacak yürüyüşler için "İzin alınmasın canım artık izne ne gerek var ya miting değilki bu
gidip orada saygı duruşu" "İzne gerek bile yok zaten" "Yani ee sizinde olumlu olabileceğiniz
şeklinde düşünceniz varsa o zaman bende harekete geçeyim" dediği, X BAYANIN "Tabiî ki
ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı yani her şey yapılmalı şu süreçte" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Ya o olur ya işte onlar getirdiği zaman ee sizinde siyasi kimliğiniz
nedeniyle yani o farklıda yorumlanmasın" dedikten sonra, X BAYANIN, Osman İNCİ isimli
şahıstan haber beklediği, ADD'nin yapacağı bir yürüyüşe kendisinin de katılacağından
bahsettiği,
Tape:3752 03.02.2008 tarihinde Fatih HİLMİOĞLU ile görüşmesinde özetle;
Görüşmenin başında rektörlerin YÖK Başkanına almış olduğu tavırla ilgili olarak
K.ALEMDAROĞLU'nun "kutluyorum hepinizi demin Mustafayı'da aradım ama mesaj çıktı"
"dehşet oldu o YÖK başkanı benen serseriyede haddi bildirildi" dediği, F.HİLMİOĞLU'nun
"hocam çok kötü duruma düştü adam çok kötü duruma düştü" "aynen öyle ve uğurlanırken
kimse uğurlamadı biliyormusunuz" "orda çalışan bir işçi gibi çıktı gitti" "konuşmasından
sonra tek bir alkış yok kötü duruma düştü" "bide şey yaptı tabi onu ayrıca aşağıladı
AKAYDIN siz dedi aşağıya buyurun falan dedi adama" "...hocam tabi yani adamada bir parça
onur varsa istifa etmesi lazım yani YÖK" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "bunlar çok
amaçlı geldiler yani" dediği, F.HİLMİOĞLU'nun "YÖK bir taraftan vuruyor ondan sonra
hükümetin işte o bakanı müsteşarı kalkıp şey diyor yani işte konuşmayı öğren" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "şimdi müsteşar Milli Eğitim Bakanlığına müsteşar olarak
atadıklarını biliyor musunuz" "ismini bilmiyorum 28 şubat sürecinde yani hemen 28 şubat
bildirisinden sonra irticai faaliyetleri nedeniyle İç işleri bakanlığındaki personel bilme ne
görevinden alınan kişi" dediği, F.HİLMİOĞLU'nun "tabi hocam bunlar yok canım bunlar hiç
ıslahı mümkün değil hocam bunların" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "bunlar bunlar kafalarına koydular bitiriyorlar" "efendim
199 kişiymiş o dengir mir Mehmet Fırat denen it" "ha şimdi bence bence sizin ne bileyim
Ankara üniversiteleri rektörleri sizleri bi toplamalı Ankaraya ve olarak meclise gitmeli"
"görüşmeden önce veya görüşme günü gidip AKP grubuyla da CHP MHP grubuyla da yani
topluca bir baskıda orda göstermekte fayda var" dediği, F.HİLMİOĞLU'nun "çünkü onlar da
bırakmayacak hocam mecbur yani onlarda bağıracak bu sefer anayasa mahkemesini
değiştirmeye bağıracaklar yani onlar durmayacak mümkün değil yani onların da son şansı
yani onlarda geldi geldi yani otuz yıldır kırk yıldır hep böyle İslami formatta insanlar
yetiştiriyor devletin en tepelerini ellerine geçirdiler ama rejim bir türlü değişmiyor hala laik
rejim bu nasıl iş diyor adamlar yani o da son şans diye düşünüyorum üstelik yanlarına sadece
AKP değil MHP de yanlarında DTP de yanlarında adamlar daha ne olacak yani meclisin
yüzde yetmişi yetmiş beşi yanımızda toplumun bir o kadarı yanımızda bütün üst düzey kritik
makamlar bizde ama buna rağmen biz bunu değiştiremiyoruz diye acayip şekilde tabi
içerliyecekler bu sefer belki anaysa mahkemesine dönecekler AKP ye dönecekler başbakan
dönecekler her halükarda bir şey olacak bir şey yaşanacak ama bizim aleyhimize verdiği
zaman Türki' ye karışır iç savaşa kadar yani" "...anayasa mahkemesini bizim aleyhte bir karar
vermesi ondan önceki kararını rafa kaldırması demek" "böyle bişey olmaz yani anayasa
mahkemesi kararını verdikten sonra burası hukuk devleti deyip çıkmak lazım hepimiz yargıya
saygılı olmak lazım deyip çıkmak lazım" "meclisten bir çıksm anayasa mahkemesine gitsin o
süreçte belki gene bir toplanıp olağanüstü ortak karar bunu teklif edecem yani ben orda kritik
yani orası hocam" "orda bir defa izin verdiğin zaman geri bunları dışarı yasaklamak kadar zor
bir şey yok ya bela bişey hocam ya" dediği,
Tape:3753 03.02.2008 tarihinde Mustafa...? ile görüşmesinde özetle;
MUSTAFA'nm "Haberini aldım da yanımda şimdi Fatih de var ilmioğlu" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "İyiyim sağ ol sizin bu başarılarınızı görünce bende çok ee mutlu
oluyorum" dediği, MUSTAFA'nm "Eee siz bizim taktik ağabeylerimizsiniz (gülerek)
yani" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "He yani bu işin bu işe baş koymuş
kişileriz ...." "Ben ben bu işin bir yerden döneceğine bu şekilde gitmeyeceğine
inanıyorum" "yani onun için sizin yaptıklarınızla bu iş dönerse döner" dediği,
MUSTAFA'nm "Bizimkilerde son çabalar ya ya dönecek ya dönecek başka yolu
yok yani" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Tabi ...o Yök başkanı denilen
hayvana da çok iyi yaptın" dediği,
Tape:3754 04.02.2008 tarihinde Erol MÜTERCİMLER ile görüşmesinde özetle;
E.MÜTERCİMLER'in "...işte üniversiteler siyasileşme müdehale işte profösörler siyaset
konuşmamalı diye çok konuşuluyor ya ortalıkta şimdi üniversiteler ve siyasileşme müdahale
diye bir konu başlığı altında bir tartışma yapmak istiyorum" diyerek yapacağı televizyon
programına davet ettiği, programda Prf.Nevzat YALÇINTAŞ, Mümtaz SOYSAL ve
Hüsamettin CİNDORUK'un da çağırılacağından bahsettikten sonra K.ALEMDAROGLU'nun
teklifi kabul ettiği şeklinde görüşme olduğu,
Tape:3755 04.02.2008 tarihinde Bekir Sıddık BİNBOĞA ile görüşmesinde özetle;
B.S.BİNBOĞA "sevgili rektörüm şimdi Perşembe akşamı 7:30 da feriyede buluşuyoruz abi
tamamı" "Ayhan ALKIŞI da davet ettik" "Tamer Tamer BAŞOĞLU hocamızıda geliyo"
"Osman İNCİ geliyo" "ben varım bide Ahmet YÜKSEL var eski halicin rektörü" "sana çok
bağlıyız abi oüyy" dediği,
Tape:3756 05.02.2008 tarihinde Emre GÖNENSAY ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROGLU'nun "iyiyim işte uğraşıyoruz falan görüyorsun işte memleketin halini"
dediği, E.GÖNENSAY'm "ama yani amerikadan gelince bu manzaralarla karşılaşmak nekadar
üzücü biliyormusun yani başkabir dünyadan geliyorsun yani bütün dünyayı takip ediyorsun
burada için kapanıyor gelince bu adamlar ne yapmak istiyor" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "e yani bu türkiye'de bitek meclisteki millet vekilleri her şeyi en iyi
biliyor onlar düzenliyor onun dışındaki toplum m şey koyun sürüsü sanki" dediği,
E.GÖNENSAY'm "ortada bir adam gibi altarnatif yok problem orda problem orda yani siyasi"
dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "alternatif yok ama yani siyasi alternatif yok diyede m
bukadarda olmaz ki" dediği,
Tape:3757 05.02.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROGLU'nun "Yani sahtekar her tarafa oynuyor böyle bir adam" dediği,
X ŞAHIS ' in "İhtilal mihtilal olursa asker filan gelirse" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "İşte hepsine göz kırpıyor hiç kimse fark etmiyor sanıyor herkes
durumu anlıyor ama buraya giden bir sürü öğretim üyeside ne yapalım adam madem böyle
diyor diye alkış tutuyor" dediği, X ŞAHIS' m "Hayret bir şey ben çözemiyorum zaten bu işi
YÖK'e iadeli taahhütlü iki tane üç tane gönderdim, bütün bu suç duyurularını" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Hiç birisine cevap vermiyor değil mi" diye sorduğu, X ŞAHIS'm
"Cevap vermediği gibi buna yönelik bir işlemede girmiyor böyle yani yüzbaşıoğluna atıyor
Celal Şengör' ün yerine Erdoğan Teziç hakkında da" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Hayır
öyle değil orada bir eksikliği var Yüzbaşıoğlu daha önce Üniversiteler arası kuruldan
seçilmişti onun işlemi gitmiş Cumhurbaşkanına onu tayin etmiş, Celal Şengör' ün işlemini
Yök tutuyor Yök göndermiyor iyimi oda başka bir sahtekarlık yök şimdi böyle işlemi
göndermeme yetkisi yok ama kimi kime şikayet edçceksin" dediği, X ŞAHIS'm "Peki bu
yüzbaşıoğlununu atamama imkaniJ^ar
mıydrbunun" dediği,
-V '
1368
K. ALEMDAROGLU'nun "İsterse atamazdı tabii" dediği, X ŞAHIS'm "Bunu
atarken benim orada dikkatimi çeken noktası o oldu öteki tarafını bilmiyorum tabide bunu
atarken Teziç için bir ses seda çıkıp bir işlem yapılmazken bunları eğer biat etmemiş olsalar
bunlar bunu yapmaz" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun ":Camm gayet tabii ben hep
söylüyorum kimse inanmıyor, bunlar akşamlan birlikte içki içiyorlardı Milli Eğitim Bakanı ve
adamlarıyla ismini hatırlayamadığım çok değerli birisi vardı Kemal Gürüz' ün vekili şeklinde
çok çok değerli bilim adamı sempatikte falan onu bir seçmiştik Üniversiteler arası kuruldan
man kafa Sezer onu atamamıştı" dediği, X ŞAHIS'm "Evet evet" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun Birisini daha atamadı işte bu Çelikel melikel bunları atadı" dediği,
X ŞAHIS' m "Benim dikkatimi çeken zaten o oldu bunlar Celal Şengör' le aralarında" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Celal Şengör' ü YÖK göndermemiş" dediği, X ŞAHIS'm "Hayır
onların göndermeyeceği çok doğalda" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Ama o nasıl
göndermez ama kimi kime şikayet edeceksin" dediği, X ŞAHIS'm "Kimi kime edeceksinde
koşulların içinde Yüzbaşıoğlunun atanması dikkat çekici" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun
"Tabi canım Yüzbaşıoğlu sahtekar kişiliksiz birisidir" dediği, X ŞAHIS'm "Eğer onlarla
işbirliği yapmamış olsa bu adam bunu atamazdı herhalde onun için size sordu" dediği,
K.ALEMDAROĞLU' nun "Tabi tabi BERRAK' ı atadı, BERRAK' ı tanımışmıydm"dediği, X
ŞAHIS'm "Evet tanıdım bu size çok ortalıklarda dolaşan" dediği, görüşmenin devamında
K.ALEMDAROĞLU 'nun "Artık her şey karmakarışık oldu türban konusundada aldılar
gidiyorlar meclisten yarm" dediği, X ŞAHIS' m "ARTIK BU İŞİN DURULMASI BU
ARALARDA DURDURULUR" dediği, K.ALEMDAROĞLU' nun VALLA DURURSA
DURMAZSA KENDİLERİ BİLİR HERKES BİLİR ONDAN SONRA" dediği, X ŞAHIS' m
"Ondan sonrasının ne olacağı belli değil sizde bir haber var mı" diye sorduğu,
K.ALEMDAROGLU'nun "Hiçbirşey yok hiçbir haber yok bizde bekliyoruz" dediği, X
ŞAHIS'm "Her şey bekleme halinde gidiyor ama bu bizimkiler bana karşı vahşice saldmyor ne
kadar birikmişse adamlar" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Yani hayret bir şey ya" dediği, X
ŞAHIS'm "Hukuk mukuk artık komedi" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Hukuk yokta ama
bu kadarda komiklik olmazki birisi bu komediye dur diyecek mutlaka ya" dediği, X ŞAHIS'm
"Kime dedittireceksiniz bunu bilemiyorumki ben yani suç duyurusunda" dediği,
K.ALEMDAROĞLU' nun "Milli Eğitim bakanı diyoruz demekki hepsiyle adam" dediği, X
ŞAHIS'm "Suçduyurusunda bulunuyorum sonuçta bunların eline gidiyor DANIŞTAY' a
yazdım DANIŞTAY cevap verdi yani bizim yapacağımız bir şey yok suç duyurusuna yapın biz
karan verdik diyor" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Danıştayda öylemi dedi" dediği, X
ŞAHIS' m "Öyle dedi tabi bana resmen cevap verdi yani biz aldık karan ona görede suç
duyurusunda bulunularak ordan yapılacak yani oranın yapacağı iş" dediği,
K.ALEMDAROĞLU' nun "Kadir TOPBAŞ akşam TEKE TEK programında" dediği, X
ŞAHIS'm "bunlar yaygara kopanyor sonrada üniversiteler arası kurula gitmiyor" dediği,
Tape:3758 05.02.2008 tarihinde Kahraman BERK ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU'nun "bir de şeyi sorcam ....( anlaşılmıyor) daki dava yargıtaya gittim
yargıtaya girdiği numarayı öğrenebilir miyiz" "yüksek hakimimiz varya bi de ona sor" dediği,
K.BERK'in "tamam hocam" dediği,
Tape:3759 05.02.2008 tarihinde X Erkek Şahıs ile görüşmesinde özetle;Kemal
ALEMDAROGLU'nun "senin davan hangi mahkemede", "ağır ceza başkanlığı trabzonda
falanmış galiba İstanbul ağır ceza", "yav hiç bilmiyorum değil sen bir şenolla menolla
birisiyle avukatlardan birisiyle trabzonda"dediği, X Erkek Şahıs' m "bi onu ariyim o zaman bi
ona soruyum bakıyım" dediği, Kemal ALEMDAROĞLU' nun "sor tabi canım benim de
bir selamımı söyle oldu ona bir söyle şenolla bir sor Şenol bilir her şeyi" dediği,
Tape:3760 07.02.2008 tarihinde Akın..? ile görüşmesinde özetle; AKIN'm "bu şeyle
aracı yönetim kurulu üyesi ile görüştüm" "kendisybu bilirkişi arkadaşla zaten görüşmüş"
"henüz daha dosyaJsefldîSine teslim edilmemiş "dosyayı zaten hukukçu almış"
"dosyayı a lmca bize randövi verecekler" "ve sen bilir kişi ile bu yönetim kurulu üyesi
arkadaş ve ben toplanıp konuyu görüşeceğiz" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "tamam
canım peki sen biliyosun zaten bana soracağın bir şey varsa" dediği, AKIN'ın "yo beraber
zaten şey yapacağız yani" "...sen gelip bilir kişi ile konuşacaksın" dediği,
Tape:3761 08.02.2008 tarihinde G.ŞATIROĞLU görüşmesinde özetle;
G.ŞATIROĞLU'nun "he rüştü abi şimdi aradı beni senin sekizinci dairede bi hani bakmama
şeye davayı buraya göndermişlerdi ya hani senin bi davan vardı danıştayda bakılmayacakda
buraya gönderecek diye bana öyle anlattı" "o sekizinci dairede bozulmuş tekrar Danıştay
bakacakmış senin şeyine davana anlayabildinmi" "ama yalnız buradan mahkeme
görülmeyecekmiş galiba benim anladığım kadarıyla tabi tam olarak şey yapamadı bana bende
ee şey yapamadım telefonda olmuyor istersen rüştü ağabeyyi vereyim sen bi konuş istersen
vereyimmi numarasını" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "tamam peki canım" dediği,
Tape:3762 09.02.2008 tarihinde İsmail Hakkı KARADAYI ile görüşmesinde özetle;
İ.H.KARADAYI'nm "akşam ekranda izledik ki gayet hoşuma gitti gayet güzel konuştunuz"
"haber türkte" "ama geç kaldı geç soktular sizi" "halbuki bi sürü şeylerden bahsedeceksiniz
siz" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "e evet çok bahsedilecek şey var bu arada sizin
gönderdiğiniz i mailide hemen orda kullandım" "o İranlı heykeltıraşı siz gönderdiniz gibi
hatırladım ben" dediği, İ.H. KARADAYI'nın "ha ha tabi tabi tabi" "kitap adamın esas kitabı u
bütün dünyada var ayrıca" deidği, K.ALEMDAROĞLU'nun "fakat bu ben n eğer izledinizse
son sözde bu gün geri çeksin geri çeksin dedim ama birisi bi güç geri çektirtmeli böyle şey mi
olur yani" dediği, İ.H. KARADAYI'nın "evet aynı fikirdeyiz ama ne yapalım dur bakalım ne
olacak" "bugün celal şengöründe yazısı var bilim teknikte şimdi hanım onu okuyorsizin
hakkınızda çok olum" "bu günkü cumhuriyetin eki" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "gördüm sağolsun ama işte yani bütün suçlu Ahmet nejdet
sezerdir ve budurumları n türkiyenin gelmesinin tek müsebbibi o dur" dediği,
İ.H.KARADAYI'nm "maalesef dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "mesala Demirel olsaydı
bunlar asla bu noktaya gelemezdi" dediği, İ.H.KARADAYI'mn "gelmezdi canım yani çok
tatsız bi gidiş var hayırlısı" "bakalım ne olacak" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "mesut
yılmaz demireli engelleyen yani böyle birkaç kişinin yüzünden Türkiye bu hallaere geldi"
dediği, İ.H.KARADAYFmn "bahçeli bahçeli" "sorumlu ıı iki şubatı icat etti" "ondan sonra ıı
cumhurbaşkanlığı seçiminde ben hemen meclise girecem dedi ya adam uzlaşmayla seçeceğiz
dedi girecem diyince ne uzlaşma ben seçiyorum bunu dedi" "ondan sonra bide anlaşılmıyor
bu şeyi anlaşma yaptı ama muazzam bi yakınlık var mhp ye karşı korkunç bi nefret var"
dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "sözüm ona vakıflar yasasına karşı çıkıyor lozanı deliyolar
diyo lozanm ana moktaları laiklik onu deliyor şimdide yani orda göstermelik işler yapıyo"
dediği, İ.H.KARADAYI'nm "evet fakat siz zaman zaman çıkın talevizyona" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "efendim valla komutanım bende artık komutanım bilemiyorum
benu mahkemelerle uğraşırkan arda talevizyonlara tabiî ki davet edildiğim yere hayır
demiyorum ama" dediği, İ.H.KARADAYI'nm "hayır demeyin gidin gidin" "çok faydalı
oluyor" "onların hepsini geçecek atlatacaksınız" dediği,
Tape:3763 12.02.2008 tarihinde Tuncer ÇELİK ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU'nun "ne haber nasıl oldu" dediği, T.ÇELİK'in "ee yani anlat dediler şey
olarak bir şey sormadılar ee yani ifaden nedir dediler bizde onu zaten yazılı olarak sunduk
dedik kısaca bahset dediler kısaca bişeyîer söyledim okadar rettektik tabi suçlamayı okadar"
"sağol abi eline sağlık sağol ağabeycim" dediği,
Tape:3764 12.02.2008 tarihinde Kocaeli Üniversitesi Rektörü ile görüşmesinde
özetle; K.YALÇIN ALEMDAROGLU'nun "m bizde Azmiyle birlikte Azmi OFLUOGLU ile
birlikte Cuma günü eğer ordaysanız sizi" dediği, Bayan şahsm(rektör) "buradayım hocam
buyurun buyurun bekliyorum" dediği, K.YALÇIN ALEMDAROGLU' nun "eee sabahleyin
herhangi bir dokuz dokuzbuçuk gibi geliriz sanırım" dediği, Bayan şahsm(rektör) da
beklediğini söylediği,
Tape:3765 15.02.2008 tarihinde Güngör..? ile görüşmesinde özetle; GÜNGÖR'ün
"yirmibeşinde oluyor değilmiş toplantı bana faks çekmişler ama tam olarak net
çıkmamış ama" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "evet yirmi beş şubat emre gönansay"
dediği, görüşmenin devamında GÜNGÖR'ün "işte yani iyliğimiz meydanda meydanda bak
asit dökmeye başlamışlar pezevenkler" "asit dökmüşler yav kızlara mersinde" "abi
çeteler kurulacak ben sana söyliyim" "şimdi mhp nin götü tutuştu götü tutuştu şey
bakımından protokol çiğnediler diye hı bunlar böyle adi herifler siktir et yav bırak Allah
aşkına yav bırak Allah aşkın a yav" "yazık ülkeye yazık oluyor canım" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "henüz cumhurbaşkanından ses seda yok demi" dediği,
GÜNGÖR'ün "yok hayır yok ya yok delimisin şeyde konuşmuyor sezer denilen herifte
konuşmuyor" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "sezer denilen man kafa" dediği, "evine
kapandı şimdi bitti artık" dediği, GÜNGÖR'ün "kardeşim ecevitin karısı kadar Ecevit
kadar boktan bi herif gelmemiştir ben şimdiye kadar bu herifi naşı tuttum ben ona
hayret ediyoruminan buna yani inan" dediği,
Tape:3766 21.02.2008 tarihinde Esin ERGİN ile görüşmesinde özetle;
E.ERGİN'in "raporlar bitti o değerleme raporları antalyayla ilgilialdım onları yalnız ben
onların üzerine avukatlara bir ufak yazı yazmak istiyorum ama daha çnce hem onları
geçirebilirim veya meyil de atabilirim size esas imzalı kolpyalar lazım olacak mahkeme
içişn ama hangisin yapmamı tercih edersiniz bir ikincisi ahmet bey yani bu değerlemeyi
yapan adam sizi ziyaret etmek istiyor acaba bi vakit ayırabilirmisiniz" dediği,
KALEMDAROĞLU'nun "tabi tabi memnuniyetle" dediği, E.ERGİN'in "Salı günü onbir
alman hastanesi peki" "oraya getiririm ben adamı..." "peki yalnız orda size o günde
anlatacağız yani inşaatta davada filan hiç sorum haline getirilmemiş bi sürü sorm başka
var ama bunlar tabi tuncerin yargılanmasmasmada tabi etki edebilir diye hiç onların
üstüne durmadık biz sadece bi değer yaptık anlatabiliyormuyum" "evet size onları ben
ayrı bir liste halinde yazarım ve herkesin görmeyeceği bi şekilde yaparım ama ıı
xözleşmede belirtilmemiş veya o çizimlerde hiç öngörülmeyen bi sürü şeşy var avantaj
sağlayan karşı tarafa anlatabiliyormuyum onu bu salaklar ya görmemiş yadarüşvet
pazarlığı içerisinde görmezden gelmişler aniıyamıyorum tabi onu bizim bilmemiz
mümkün değil" dediği,
Tape:3767 21.02.2008 tarihinde Esin ERGİN ile görüşmesinde özetle;
E.ERGİN'in "ben sizin yakınınızda bi yerde bi konserdeydim evet aldınız dimi dosyayı"
dediği ve ESİN'in dosya ile ilgili açıklamalar yapmaya başladığı, görüşmenin sonuna doğru
K.ALEMDAROGLU'nun tamam iki ikinci birşey ikinci birşey ee şimdi sizinle sah günü
randevulaştık diğimi? "onbirde salı onbirde ee ben orda ödemeyi yapıcak mıyım"
dediği, E.ERGİN'in "ee ödemeyi ee ben zaten yarısını verdim adama yarısnı istiyosanız
orda verebilirsiniz" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "hayır ben ee tamamını istersen
sana veririm" dediği, E.ERGİN'in "olur orda verseniz ben yarısını alırım yansımda ona
veririm orda" dediği,
Tape:3768 21.02.2008 tarihinde Esin ERGİN ile görüşmesinde özetle; E.ERGİN'in
"aa şimdi o binanın özellikle armada apartmanının değerlemesini bence siz hiç kimseye
göstermeyin belki ona belki farklı bir yaklaşımda gerekebilir daha" "avantajlı
kullandabilecek" "söylemek istedim oldu mu" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "tamam
canım" dediği,
Tape:3769 22.02.2008 tarihinde Ahmet ALTINEL ile görüşmesinde özetle;
A.ALTINEL'in "...ee bi ara işte yoktum eee sonra Kurdaydım şeydede çok uğraşıyoruz biz
vakıftada çok uğraşıyoruz çok üstümüze geliyolar" nemde nasıl yani bi komisyon kurdular
böyle bi beş kişilik falan eee incelemiçin diye fakat ellerinde yetki belgeleri yok bilmem
neleri yok yani valilikten filan" "evet evet geliyolar yani bir maliyeci bir işte emniyetten bir
dernekler masasından falan ıı tabi vakıfta hiçbişey bizim bulamazlar yani herşey gayet iyi
götürülüyor çünkü profesyonel insanlarda çalışıyor fakat" "çok üztümüze geldiler günlerce
kaldılar u arkasına bisürü daha önce kime burs verdiğimizi kaç yıldır kestiysek niye
kestiğimizi bunları dahi soruyolar düşünebiüyo musunuz" "eee yani böylesine işler yani çok
üztümüze geliyolar" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "yani bunlar bunlar eee türkiyeyi
karıştırdılar ama kardeşim karşı taraftada doğru dürüst bi uğraş yok ki darmadağınık" "ulan bi
araya gelin bir şemsiye altında birleşin" "birlikte eylemler yapın herkes kendi başına bu işe
çalışıyo" dediği, görüşmenin devamında ADD hakkında konuştukları,
Tape:3770 23.02.2008 tarihinde X Bayan ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROGLU'nun "ee birşey okudum hürriyette doğru mu? dün akşam" dediği, X
BAYANIN "evet ümidi dün tutuk yani bizim bizim evi dün sabahlein bastılar" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "şey mi polis mi emniyet" dediği, X BAYANIN "emniyet terör
dairesinden" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "anladım sorgulanıyor" "ee yani bişey çıkması
söz konusu değil tabi de ama" "ee tammamen ee diktatör yani bir sisteme götürüyolar her
şeyi" dediği, X BAYANIN "oldu efe telefonlarına el koymuşlar hiç bi haber yok yani şu an"
dediği,
Tape:3771 23.02.2008 tarihinde Erkan ÖNSEL ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROGLU'nun "bu emin gürses" "ümit sayın falan onlar gözaltına alınmış diye
gazetede okudum" "nedir o konu" dediği, E.ÖNSEL'in "valla bizde tam ee bilemiyoruz sekiz
kişi alınmış üçü bunlar diğerlerinin isimleri yok e bu Ergenekon" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "ee var hürriyet gastesinde yazıyo ümit sayın" "vedat yenerer"
"gazeceteci varya Vedat" "yani ulusalcılar birer birer toplanıyo mu nooluyo" "sizin bi
ilgilenmeniz var mı onu sormak istiyodum" "e ilgilenin canım" "ee emin gürses ve vedat
yenerer falan bunlar ulusalcı çizgide insanlar bunların iyi böyle bi ilgilenirmisin bana bi" "bi
bilgi alırsan banada söyler misin? Dediği,
Tape:3772 23.02.2008 tarihinde Esin ERGİN ile görüşmesinde özetle; E.ERGİN'in
"Şimdi namık aradı beni ee ümit tutklanmış doğru mu?" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun
"evet ben sabahleyin yengesiyle konuştum" "ee dün sabah beş buçukta gelmişler on kişi işte
aramışlar ee bilmem bilgisayarlanm falan almışlar" "onunla beraber bir doçent emin gürses
vardı sakarya üniversitesine ulusalcı konuşmalar yapardı falan" "almışlar vedat yenerer diye
bir gazeteciyi almışlar bide bi isimi daha almışlar falan" "anlaşılan ulusalcıları birer ikişer
temizliyorlar" dediği,
Tape:3774 24.02.2008 tarihinde Göksan SONER ile görüşmesinde özetle;
G.SONER'in "ee doktor bey şu anda halen vatan caddesinde" "halen vatan caddesinde daha
hiç soruşturmaya alınmamış yalnız sabah ordaki polisler soruşturma yapıyoree şey pazartesi
günü sanıyorlarki savcılık şey yapacak savcılığa çıkacak" "bizde şeylerine avukatına telefon
ediyoruz ordan haber alıyoruz" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Mehmet aytekin mi" "hım
bende çünkü dün onu aradım daha doğrusu dolaylı haber gönderdim ona o takip ediyor" "peki
peki ben takip ettiririm" dediği,
Tape: 3775 25.02.2008 tarihinde Mehmet AYTEKİN ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROGLU'nun "eee nedir haberler ben bugün televizyonda" "nedir neyle itham
ediliyo" dediği, M.AYTEKİN'in "hocam itham işte malum e Ümraniyede ele geçirilen
bombalar ve onun temelinde var olduğu söylenen bir ergenekon örgütü eeee bu bikaç aydır
hocam telefonları dinlemeye alınmış ee görüşmeleri işte ee dinleme izlemeye alınmış bu ee
telefon dinlemelerinde sizinle benimle^sto-hocamla yapmış olduğu bikaç kişiyle yaman
hocayla ee böyle yapmış olduğu telefon görüşmeleri var bu görüşmeleri
sordular işte o malum bilgisayarlarda ve o meşhur kirli tezgahta çıkan ee yazılar var bunları
sordular eee bunların işte bi kısmı tahrip edilmiş bi kısmını kabul etti.görüşnıeleri zaten kabul
etti eee" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "ee ne var görüşmelerde yani telefon
konuşmasında bişey yok" dediği, M.AYTEKIN'in "...hocam en yani bikaç gündür şu eskiden
bi gazeteci vardı hasan uysal ee gizli örgüt nasıl kurulur diye bi kitabı vardı onun oniki eylül
dönemine ilişkin öyle sokaktan bulduğu insanları getirip örgüt kurdurmuşlardı ee bikaç
gündür bu duyguları yaşıyorum" dediği,
Tape:3776 25.02.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; X şahsın
"kemalcim nasılsın" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "sağol saygılar sevgili başkanım sen
nassın" "nedir vaziyetler" dediği, X ŞAHSIN "vaziyet valîa bu herif aptal hapse gircek bu
son.." "bu yök başkanı falan" "evet evet ama yani bunu buu aslında rektörler iyi duruyolar
yani bi kaçtanesi hariç" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "peki celal in işi işi daha belli
olmadı dimi" dediği, X ŞAHSIN "ee celal in işi üniversitelerarası kurul olduğu gibi geri
gönderiyo sen karışamassm buna diye" "sen buna kanşamassm diye geri gönderiyo yök
başkanına" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "üniversiteler arası kurul geri gönderiyo oda
onu" "cumhurbaşkanı na göndericek" dediği, X ŞAHSIN "yani göndericek veya
göndermiycek yoksa hapse gircek bu herif yani" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "peki bu
arada bu arada eee yökte kaç kişi dokuz kişi bildiri yayınlamış" "karşı tarafta kaç kişi var"
dediği, X ŞAHSIN "ee işte celal hariç yirmi kişi var" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun
"tamam yani kadro tamamlandı" dediği, X ŞAHSIN "acayip acayip tayinler yaptı"
"rektörlerdeki firelerin hepsi şeyden oluyo biliyomusun" "Ahmet Necdet in adamlarından"
dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Ahmet Necdet in Allah eee şeysini versin artık beddua
edicenı" "beni değü Türkiye yi mahvetti yaa" dediği,
Tape:3777 25.02.2008 tarihinde Nurettin SÖZEN ile görüşmesinde özetle;
Görüşmenin başında Nurettin SÖZEN Ataköy'de olduğunu söyledikten sonra
K.ALEMDAROĞLU'nun "ne işin var ataköyde ya bugün taksim toplantısı olduğunu
bilmiyomusun" dediği, N.SÖZEN'in "vallahi unuttum" "ee ama bana davetiye gelmiyo
yavrum be sen bikere söylüyosun unutuyorum" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "ya ne faksı
Allah aşkına neyse şimdi gelebilir misin gelemezmisin" dediği, N.SÖZEN'in "ya gelemem
gelemem artık" "kusura bakma" dediği,
Tape:3778 26.02.2008 tarihinde Mehmet AYTEKİN ile görüşmesinde özetle;
M.AYTEKIN'in "hocam şimdi sonucu şu eeee zaten yedi kişi gözaltındaydı" "eeee bi tetikçi
olduğu iddaa edilen bir genç bi çocuk vardı onu ee savcılıkta serbest bıraktılar diğer altı kişiyi
eee tutuklama istemiyle sevk ettiler işte sabah dört civarında duruşma bitti hepsini de birden
tutukladı mahkeme" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "yani ümit te tutuklandı emin gürses
te" ne eeee suç nedir" dediği, M.AYTEKİN'in "örgüt üyeliği hocam" "suç bu yani işte
Ergenekon isimli örgüte eee üyelik" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Vedat yenerer in ee şey emin gürsesin onlarında yoktur
bişeysi sanıyorum" dediği, M.AYTEKIN'in "yok hocam yok yani ben onlanda dün emin hoca
yani daha evvelden de tanıyorum vedatıda orda tanıma şansı buldum diğerlerinide buldum
müsa bi tane şey var eee kuyumcu var eeee hayrettin ertekin diye" "adam bikaçtane paşayı
aramış yani emeklimi muazzahmı bilmiyorum ama bikaç paşayı aramış öyle eee iddia ediliyo
onunda avukatı söylediği kadarıyla biliyoruz çünkü diğer evrakları görüp okuyamıyoruz
gizlilik kararı var" "savcı şunu ifade etti efendim dedi eee şeyde dedi eee üniversitede böyle bi
şey var bi oluşum var dedi bi örgütlenme var dedi dedim ki yani üniverstede burası İstanbul
üniverstesi toplumun herdönem aynası olmuştur eeee ve orada bi kamplaşma olması kadar
normal bişey yok çünkü rektörlük var seçimi var rektörlüğe adaylar var" "vallahi hocam yani
siz en çok konuştuğu kişi durumundasınız orda şeyde ben eee tutanakları ee okuyabildik
neyse ki kanun gereği okuyabiliyoruz ee birinci sıra şeyler yetmiş dokuz görüşme eeee
almışlar şeye mmmm

;' '"
dosyaya yetmiş dokuz görüşmenin birinci sırasında yaz kemal alemdaroğlunun tanrı mısınız
aynen soru zaten bu ikinci sı ee ikinci sırada benim telefonu tespit edememişler iks şahas hehe
iks şahıs bende şimdi telefonda böyle uzun uzun konuşmuyorum eee çok kısa hemen hocam
yarın görüşürüz öbürgün görüşürüz vesaire oo çıldırmışlar bunlar benim oo telefonuda
bulamayınca sonaki konuşmalarda tespit etmişler yani zaten toplamda konuşulan kişi sayısıda
ee ümit hocanın eee tape metinleri olarak koydukları dosyaya on kişiyi bulmaz" "yani siz
varsınız ben varım esin hoca var göksal hoca var göksal Soner belki eee tanımıyosunuzdur
eeee" dediği, görüşmenin devamında M.AYTEKİN'in "ya mesela Vedat ta bir eeee tüfek
bulunmuş hemde vahim silah olarak eeee rapor gelmiş kriminalden fakat öyle bi tüfekki eee
emniyetin eee şeyinde eee deposunda bu tüfeğe air bit fişek bulunamamış çünkü tüfek yüz
otuz beş yıllık Vedat" "yani Vedat şeye gidip geldiğinde eee ıraka gidip geldiğinde ordan
bişekilde getirmiş ha o başka bi suç oluşabilir eee yurtdışından böyle izinsiz getirip getirmeme
gibi onuda düşündüler çünkü duydum eee savcıdan e bu başka bişey ama yüz otuz beş yıllık
bir tüfeğe fişeğini bile bulamıyorlar deneme atışı yapabilmek için vahim silah olarak
niteliyorlar böyle saçmalıklar var" "böyle bişey yani eee oyun" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "hayırlısı diyelim ne diyelim" dediği,
Tape:3800 26.02.2008 tarihinde Ali TOPUZ ile görüşmesinde özetle; A.TOPUZ'un
"ya Kemaicigim şunun için aradım, seni profesör necat ÇITLAK" "haluk KOÇ arkadaşımızla
konuşmuş" "onu şeye 24 Mart ta taksim toplantısı için, davet etmiş, senin haberin var mı? Bu
işten" K.ALEMDAROGLU'nun "tabi tabi ben zaten konuşalım dedim" "sayın Doğu
PERİNÇEK ile beraberim" "onunda sana sevgileri selamlan saygıları var, diyor ki oturalım da
diyor, Ali TOPUZ bey ile bir görüşelim diyor, diyor ki "asiye nasıl kurtulur, Asiye nasıl
kurtulur." dediği, A.TOPUZ'un "üçümüz konuşalım" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Asiye
yi kurtarmak için" "hm yani en deyenimli kişilerin başında yer alıyorsun sen" dediği,
A.TOPUZ'un "ya Doğu bey, haydi haydi çok deyenimli, ben ne zaman isterseniz o zaman
kendimi ayarlarım, İstanbul'da mı? Olur bu görüşme" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun
"İstanbul'da tabi olursa seviniriz" dediği,
Tape:3801 26.02.2008 tarihinde Alev COŞKUN ile görüşmesinde
özetle;K.ALEMDAROGLU'nun "hm şeyde bu cepten mi? Konuşalım sabit numara mı?
Tercih edersin? Önemli bir şey konuşmak istedim" dediği, A.COŞKUN'un "öyle mi ? peki abi
ben şuanda otele girdim 12 sabit numara mı vereyim bak, ben sana" "232 446 54 00" "oda
numarasın biliyorsun hemen şimdi 404" dediği,
Tape:3802 26.02.2008 tarihinde Alev COŞKUN ile görüşmesinde özetle;
A.COŞKUN'un "Alevciğim ne zanam döneceksiniz İzmir'den" dediği, A.COŞKUN'un
programım söyledikten sonra "bir şey mi var ya" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "bir şey
konuşmak istedikte, doğu beyle beraber" dediği, A.COŞKUN'un " ani bunu telefonda mahsur
mu görüyorsun" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "evet evet tabi tabi" "tamam peki biz
gerekirse ararız" dediği,
Tape:3803 28.02.2008 tarihinde Emin...? ile görüşmesinde özetle; EMİN'in "ben
sizi, şunun için aradım. Bu ümit SAYIN biliyorsunuz tutuklanmış" "şimdi onlarda bizde
profesör, profesörü çıkardılar" "onun ablası bizin onkolojide profesör,profesör ışık ASLAY, o
bana avukat ismi sorduda, yani benim aklıma gelmedi, sizin öyle bildiğin avukat var mı?
Tamtıklarımızdan" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "şey takip ediyor onu Mehmet
AYTEKİN" "iyi bence gayet iyi canım, konuya vakıf, Doğu PERİNÇEK ve arkadaşlarının
desteklediği bir kişi, zaten onlar bulmuşlar onu, daha önce üniversite ile konusu varken, o
avukat bulunmuştu" dediği, EMİN'in "ama eskiden beni her şeyi biliyordu, o zaman, "eski
eski geçmişiyle bütünüyle' buhrvordur o zamn" dediği, görüşmenin sonlarına doğru
K.ALEMDAROGLU'nun "ee sen ne yapıyorsun başka"
dediği, EMİN'in "ben şuan çalışıyor. Başka bir şey yapmıyorum" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "çalışıyorum dediğin neye çalışıyorsun" dediği, EMİN'in
"atlılarımı tedavi etmeye, bir ara söylemiştin ya en vatanını seven görevini doğru yapandır
diye" "bende onu yapıyorum başka bir şey yapmıyorum, inşallah başka görevlerimide
yapmaya başlayacağım" dediği
Tape:3779 04.03.2008 tarihinde Göksan...? İle görüşmesinde özetle;Görüşmenin
başında K.ALEMDAROĞLU telefonuna bırakılan sesli mesajı dinliyor, birinci sesli mesajda;
"Kemal Abi iyi günler, Osman KARAÇUKUR ben aramamı istemiştiniz abi bugün için.
Mümkün mü? Tekrar arıycam sağol" dediği, diğer sesli mesajda; "Hocam bu denetlemecilerle
görüşmeyi yaptım onun hakkında bilgi vericektim, iyilikler diliyorum" dediği, ardından
GÖKSAN ile yaptığı telefon görüşmelerinde yaptığı görüşmenin iyi geçtiği yönünde
konuştukları anlaşılmıştır.
Tape:3805 04.03.2008 tarihinde Göksan...? ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROGLU'nun "Çok ilginç bir şey oldu. Ben bu akşam ıı TÜMOT'un TÜMOT'u,
Ankaradayım ben" "TÜMOT'un ve Cumhuriyet gastesinin birlikte yaptıkları bir toplantıda
Şahin Filiz'i dinlemeye geldim" "Iı gelmiştim. İşte orda daha konuşma başlamadan masaya
oturulmadan Taksim toplantısı gibi bi ayaküstü kokteylimsi bir şey var" Iıı.. işte öyle
konuşurken ederken onunla bununla birisi geldi uzaktan beni görerek geldi. Hocam hoş
geldiniz dedi. Iı.. baktım hoş bulduk teşekkür ederim dedim. "Beni tanımadınız galiba ben
Danıştay'dan Balıkesir valisi" dedi aman efendim dedim. Çok memnun oldum dedim çok
teşekkür ederim, karşı oya da ayrıca teşekkür ederim dedim. "O da gitti yanımdan" "Orda
Yargıtay üyeleri de varmış meğer" "Belki de çok fazla gözükmesini istemedi" "Sana
bildireyim dedim" dediği, GÖKSAN'm "Ha çok iyi çok iyi. Iıı. iyi olmuş, ıı çok iyi ıı.
teşekkür ederim, sağolun hocam. Yani ıı bu olayın olması da tesadüfen iyi olmuş" dediği,
Tape:3781 08.03.2008 tarihinde Erkan ÖNSEL ile görüşmesinde özetle;
E.ÖNSEL'in "...Hocam, Pazartesi günü, beraber bi İlhan SELÇUK'a gidebilir miyiz" "Evet.
Ben bir dosya hazırlatıyom da hocam, onla 15-20 dakka en fazla bir yarım saatlik
konuşmamız lazım hocam" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Tamam m., şey ben ıı.. bugün
kendisini bulup haber verip veremiyeceğimi bilemiyorum" dediği, E.ÖNSEL'in "Aman
hocam, beraber bir gitmemiz lazım hocam. Onunla görüşmemiz lazım" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Tamam tamam" dediği,
Tape:3782 09.03.2008 tarihinde X Bayan ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROGLU'nun "Şimdi bu yarınki toplantı için ses seda çıkmadı Berrin'i arıyorum,
mesaj bırakın diyor. Şimdi sen yazabilecek durumda mısın?" dedikten sonra Necmettin
KARADUMAN'm adresini ve telefon numarasını verdiği, görüşmenin devamında
K.ALEMDAROGLU'nun "KARADUMAN. Şimdi Berrinle, Aytaç'la konuş, kim alacaksa
tam organize edin, hem ben bileyim o kişiyi çünkü Necmettin Bey2e ben de söyliycem o kişi
seni alacak diye" "Hem de ıı.. ve Necmettin bey de telefon aç sen konuş "ben Karaköy Otelin
sekreteriyim" diyerekten ıı konuş, şu kişi alacak de, onlar da evi tam adresi gidecek kişi
alacak kişi onu birisi getirecek, götürecek" "Bunu organize edin, bana da sonucu bildirin"
"Bir problem yaşamayalım" dediği,
Tape:3783 10.03.2008 tarihinde Erkan ÖNSEL ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROGLU'nun "Merhaba konuştum randevu aldım ama tam saatini
söyleyemiyorum şu bakımdan söyleyemiyorum benim bir benim avukattan haber bekliyorum
onunla bir mahkemeye gitme işimiz var" "yani normalde 3:30 4 arasında gideceğiz ama tam
saati kesin sana söylemek için şeyi bekliyorum" dediği, E.ÖNSEL'in "Tamam ben o zaman
sizi bekliyorum siz bana haber edin hemen gidelim" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Tabi
tabi ben sana bu şey Almanya dan gelecek ceset geldi mi otopsi konusu biliyor
musun onu" dediği, E.ÖNSEL'in "Onu bilmiyorum abi onu bilmiyorum peki görüşürüz
hocam" dediği,
Tape:3784 10.03.2008 tarihinde Erkan ÖNSEL ile görüşmesinde özetle;
K.ALEMDAROĞLU' nun "Ben 3:30 gibi orada olmaya çalışacağım" dediği, ERKAN
ÖNSEL'in "Bende gelirim bende 3:30 da orada olurum" dediği, saat 3:30 da buluşmak üzere
randevulaştıkları,
Tape:3785 10.03.2008 tarihinde Erkan ÖNSEL ile görüşmesinde özetle;
E.ÖNSEL'in "Çatınız değil mi hocam oradan" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet tabi
tabi" dediği, E.ÖNSEL'in "Hocam bu haber yapmakla ilgili dediğini yapacak mı hocam"
dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Anladığım kadarıyla yapacak ama daha fazlada bir şey
söylemek hoş değil dikkat edersen öbür adam" "Çekinme diyor" dediği, E.ÖNSEL'in
"Pek bir tehlike görmüyor evet" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Ama söylediği şekilde
doğrultuda bende arkadan söyledim dedim ki yanı bir ne oluyor ne bitiyor nedir bu
falan bir araştıralım nedir ne oluyor gibilerden" "o zaten kendisi teklif etti yapacak
demek ki"
Tape:3787 14.03.2008 tarihinde Gülcemal KARAKOÇ ile görüşmesinde özetle;
G.KARAKOÇ'un "Sayın rektörüm ben albay Gül cemal KARAKOÇ" dedikten sonra
tabipler gününü kutladıktan sonra G.KARAKOÇ'un "Bü günlerde bakıyorum çıkan yasalar
yasa değil satılan asa değil ey hukuku bozanlar bu hoş manzara değil" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Doğru çok doğru" dediği,
Tape:3788 14.03.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;
F.İLSEVER'in "hocam ben şimdi kısa bilgi vereyim müsait misiniz" "Almanya etkinliğiyle
ilgili" "Şimdi belki bu akşam saym cumhur başkanımız şey yapacak konuşuyorlar
tekrar şey yaşar ... komutanımız konuşuyor Erdoğan arkadaşımız avukat Erdoğan
ÖZER konuşuyor bu akşam beraberler yani Talat paşa komitesinin bir şeyi var etkinliği
var İzmir de yemeği var ona beraber katılıyorlar" "İzmir'de İzmir de İzmir de büyük
ihtimalle orada ikna edecekler beraber olalım diye şimdi bizim şeydeki örgütler Almanya
Atatürkçü düşünme derneği birlik örgütü ile Aşağı Saksonya ADD örgütü en büyük örgüt
oluyor bunların ikisi bir şey düşünmüşler bir plaket düşünmüşler işte bu lozanda ...
kimliklerini gerçekleştiren mücadelenin çalışmanın senboli isimleri işte Denktaş cumhur
başkanımıza mahkum edilen siyasi yürüyüşü yaptılar Doğu perinçek'e ve size bütün Talat
paşa komitesi olarak size aynı zamanda üçünüze bir şey düşünmüşler ödül plaket
düşünmüşler aynı zamanda işte 22 temmuzda ya pardon düzeltiyorum hocam mart da 22 mart
da hanofelde bir panel ırkçılık değil dostluk başlığıyla bir panel düzenliyorlar orada sizi
konuşmacı olarak saplamışlar yani Türkiye'den gelen Alpaslan IŞIKLI hocamız konuşmacı siz
gelirse cumhur başkanımız ve doğu bey Doğu PERİNÇEK arkadaşımız tabi Almanya dan
Hakkı KESKİN falan yavuz DEBE gibi birkaç kişi daha olabilir öyle bir panel 22 mart
cumartesi günü ponoferde akşamleyin yine şer oton otelinde aynı yerde yani bir yemek güçlü
bir yemek 500 kişilik falan bir yemek organize ediyorlar erkesi günde pazar günü 23 mart
hanburkta bir şiir turu gündüz yaptıktan sonra 2 saatlik falan 2-3 saatlik falan bir konferans
düzenlemişler orada da amaçlan işte bir gün önceki ırkçılık değil dostluk panellerinde ortaya
çıkan fikirler doğrultusunda bütün Türk örgütlerini yeniden örgütlenmesi oraya baya bütün
Almanya'daki Türk örgütlerinin temsilcilerini davet ediyorlar bir örgütlenme konferansı gibi
bir bakıma aynı zamanda işte bize de söz verecekler konuşmacı olarak akşamda 18 de
döneceğiz hamburktan İstanbul a öyle program hocam geldiğimiz nokta bu" dediği,
Tape:3789 14.03.2008 tarihinde Dinçer..? ile görüşmesinde özetle; DİNÇER'in
"Sağ olun 14 mart bayramınız kutlu ve mutlu olsun...." "Toplanamıyoruz hiç" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet bir şey yapında toplanahm artık" dediği, DİNÇER'in
"Ben söyleyeyim Taylan beye de" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet organize edin de
toplanalım" dediği,

16
Tape:3790 17.03.2008 tarihinde Taylan...? ile görüşmesinde özetle;Taylan'm "Hem
tıp bayramınızı kutlamak için aradım, tabi geçirdikten sonra onun bir faydası yok hemde
sondaki haberler açısından çok önelmi bir cuma, bakalım hala sürüyor herşey. Bir hatmnızı
sorayım, birde geçmiş olsada tıp bayramınızı kutluyorum" dediği, Kemal'in "Çok teşekür
ederim. Tıp bayramına bayram demek zor ama hiç değilse şu yargıtay başsavcısının girişimi
gerçikten güzeldi." dediği, Taylan'm "İnanılmaz güzel oldu mı yani" dediği, Kemal'in "Yani
cezayı çeker. Yani ben %61 oyla seçilmiştim hukuk dediler beni görevden aldılar değil mi"
"Aynı şekilde yani seçen insanın oyu kadar hukuk da önemli demek ki" dediği, Taylan'm
"Bence hayır birbaşka nokta daha var, bence çok daha önemli diye düşündüğüm. Sadece asker
diyorduk ama başka cumhuriyet kurumlan da görevleri açısından çok güzel bir cevap oldu
bakalım nereye vancak iş ama" dediği, Kemal'in "Halende adamlar hiç pervasızca sonuna
kadar gideceğiz diyorlar ya ölene kadar gidecez diyor kadın erkek konuşuyorlar" dediği,
Taylan'm "Onlar olabilir ama şuanda el bombasının fitili şeyi pimini çekip eline verdiler"
"Uğraşsın dursun. Karşılaşınca daha uzun konuşuruz" dediği,
Tape:3791 17.03.2008 tarihinde Ahmet ALTINEL ile görüşmesinde özetle;
A.ALTıNEL'in "Ne oldu ortalıkta bir tozduman oldu yargıtay savcısı bir açtı diye" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Çok güzel oluyor çok güzel" "Yani daha önceki kararlar aynı
bağlantıda dolayısıyla yani laiklik aykırı eylemlerin odağı olması demek partinin kapatılması
demektir" dediği, A.ALTINEL'in "Yani ozaman bunu red etmeyecek anayasa mahkemesi
götürecek o zaman" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Bence red edemezler hayır red
edemezler o zaman kendilerini inkar ederler" dediği,
Tape:3793 18.03.2008 tarihinde Güngör..? ile görüşmesinde özetle; GÜNGÖR'ün
"Şey var mı, Taksim toplantısı ne zaman belli mi" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "3 Nisan
da, kundaklanan Türk-Alman ilişkileri, Pof. Faruk Şen" "Faruk Şen, Türkiye araştırmalar
merkezi başkanı Köln'de, yıllardır Almanya da" "Bu Almanların Türkleri öldürme olayları
nedeniyle Türkiye de" dediği, GÜNGÖR'ün "Çok güzel çok güzel, 3 Nisan değil mi"
"Perşembe tamam inşallah geliriz..." dediği,
(TAPE NUMARASI YOK)Tape:..............18.03.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile
görüşmesinde özetle;Ferid'in "Hocam ben aldım mesajınızı, Nur hanımda söyledi. Ogün
cumartesi günü ben karşıdan gelecem ben sizi alırım hocam öyle şey olamaz, ben sizi
geçerken alırım arabayla" "Yani hocam ben zaten öyle düşünmüştüm öyle planlamıştım ben
size saati bildirecem, derim yarın şu saatte.." dediği, Kemal'in "Yarın saat iki gibi veya daha
erken onüç otuz" dediği, Ferid'in "İyi olur hocam onüç otuzda teşrif edin lütfen hem yemek
yeriz burada" dediği,
Tape:3795 18.03.2008 tarihinde Hacer...? ile görüşmesinde özetle;Hacer'in "Ha şey
hocam m bi gelişmelerden bi kısa size bilgi vermek istedim. I benim benim dilekçemi okumuş
muydunuz?" "Ha şey bi m eksiklik bir şey gördünüz müydü acaba" diye sorduğu, Kemal'in ise
"Hayır bence gayet güzel gayet başarılı dilekçeler yani YÖKe gönderdiğiniz" dediği, Hacer'in
"O suç duyurusunda bulunduğunuz İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına m sindi bugünde
YÖK len görüştüm hocam m YÖK'te bu soruşturma işlerini" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "soruşturma da ne oldu" "Bittimi o işler" dediği, HACER'in "Ha
yok soruşturma bitmedi hocam sizinle görüştüğümde üniversiteye görüş alınması için
gönderilmişti Rektörün görüşü daha rektör görüşünü bildirmeden ben o sizinle görüştükten
sonra YÖK başkanına tekrar bir yazı yazdım kendisine dedim ki bu m sizin bu şekilde
yaptığınız işlemle rektörlük yönetimini delilleri yok etme suçunu örtme yoluna gideceği diye
kuvvetle muhtemel olduğundan direkt bu tip savcılık kanalı ile YÖK e intikal eden m suç
duyurularında direkt işlem yapılması kişilerin görüşüne gerek duyulmadan işlem yapılması
talep eden bir yazı yazdım ve m YÖK başkamda buıja'duyarlılık gösterdi şimdi bundan sonra
hiç üniversiteye bir şey göndermeden bir komisyon -arda oluşturdu ıın" "Şeyde yök te evet
evet öğretim üyelerinden oluşan bir komisyon oluşturup direkt komisyona gönderecek
soruşturma açılmama hani inceleme mi direkt soruşturma mı hemen bakıp hemen karara
bağlayacak ve YÖK başkanına sunacak YÖK başkanı da m ona göre soruşturma yapacak" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "O komisyon oluştu mu" dediği, HACER'in "Evet evet oluştu hocam
isimlerini almadım hocam ama m şey fazlada sıkıştırmak istemedim ordaki arkadaşı da hatta dedi
ki aaa Hacer hanım dedi ben dedi o Hacer'in o dilekçeler sahibi sizin olduğunuzu bilmiyordum
dedi sizmisiniz dedi evet dedim yani bende biraz kıyıma uğradım falan dedim bir hocam bu ara
bu veteriner fakültesinde bir diğer şeylerde Cerrahpaşa'da da Turgut hocanın orda da aynı şekil
olmuş akadamik kadroya atamalarda usulsüzlükler yaşanıyor onları da hep şahıslari
bilgilendirdim onlarda şimdi suç duyurusunda bulunacaklar uı bu m bide veteriner fakültesinde
parazitoloji ana bilim dalı başkanı Müfit hocanın günü bitmiş tekrar seçim yapamamış bi başka
birini atanmışlar bi başka birinin yapılması için dilekçe vermişler rektöre tekrar vermişler m işte
sonrada m bu sefer seçim yapılıp yine müfit hoca tekrar seçilmiş m yani bu görevi suyistimale
giriyor yani ııı yani yasaya göre işlem yapılmadı hocam buna göre siz suç duyurusunda
bulunursanız çok iyi olur zaten bunların görev süresi bitiyor ııı dedi ki siz dedi Hacer hanım dedi
hazırlaya bilirmisiniz dedi siz ne hazırlarsanız ben dedi şuç duyurusunda bulunacağım dedi ııı
birde aynı bölümde başka bir doçent doçentide profösör kadrosu için başvuruda bulunmuş 2007
Temmuz ayında oda ona da şey Jürilere gördermiş 5 te 0 yani hepsi olumlu olmasına rağmen ee
bu sefer üniversite yönetiminde başka bir gerekçe ııı şey dekan söz alıyor bi şey ııı bir neden
bularak tekrar jürilere göndermesini sağlıyor bu tekrar jürilere gidiyor tekrar geliyor bi daha
gönderiyorlar bi daha geliyor yani bu 4 kere jürilere gidiyor netice itibarı ile bu kişiyi atamıyorlar
ben dedim ki bu bilgi edinme yasasına göre hemen bir dilekçe verelim dedim geçen hafta Cuma
günü dilekçeyi verdirdim Perşembe hazırlayıp eline verdirmiştim siz onları alın dedim elinize
ona göre dedim hem dava açarız dedim" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "İdari yargıya hemen
idari yargıya" dediği, HACER'in "Tabi tabi hem dedim hemen dava açarız hem de dedim
suç duyurusunda bulunursanız sizin dedim suç duyurusunda bulunduğunuz zaman dedim
m işleminiz dedim olumlu hale gelir dedim çünkü çekinirler dedim zaten yaşıyorlar şuanda
sıkıntı dedim ııı oda o hocada öyle yapacak ayrıca YÖK'ten de bu gün dediler ki ıı Hacer hanım o
kadar çok dilekçe geliyor ki İstanbul Üniversitesinden artık bıktık arka arkaya dilekçeler gelmeye
başladı ııı dedim yani olumsuzluk bu YÖK başkanına her kes güvemiyorda ondan gönderiyor
dedim bende hiç merak etmeyin dedi o hanım bana şey gereken yapılacak hiç burda en ufak bir
usulsüzlük aksaksızlık söz konusu değil merak etmeyin dediler ııı bir bilgilendireyim dedim yine
bu arada m Cerrahpaşa'da hastane müdürü Şakir bey vardı onun da görevlendirmesi vardı onunda
yürütmeyi durdurma ret geldi yürütmeyi oda üniversitenin yaptığı savunmaya cevap vermemiş
onun hakkında da ııı işte basit konular bulup ceza verme durumuna gitmişlerdi ondan dolayı
mahkeme yürütmeyi durdurma ret vermiş şimdi dedim sen merak etme sen ben itiraz dilekçeni
hazırlarım bu ara dedim mahkemeden aldı getirdi onları bana verdi m bide ayrıca hocam Sinan
AKTINOK'da suç duyurusunda bulundu ııı bu ara artık çok sıkıştırmalar sonucu lütfen gitti oda
suç duyurusunda bulundu tazminat davası da açtı rektör beye o da iyi oldu bu ara çok sıkıştılar
hocam çok sıkıştırıyoruz hiç merak etmeyin hocam herkese söylüyorum herkese de yardımcı
oluyorum" "Bunu hocam şey en kısa zamanda bunun görevden alınmasını sağlıyacağız İnşallah
hocam elbirliği ile yani o kardar çok o kadar çok yani yasadışı olumsuz işlemleri ve her konuda
ııı akademik ve idari personelin her konumsundan olumsuz işlemler var. Bunların hepsinin her
kes hocam suç duyurusunun ne olduğunu da bilmiyor ııı ondan dolayı böyle bu şekilde
aydınlatmalar da da buluyorum ııı yani geçmişte ki size yapılanı hiçbir şekilde
hazmedemiyorum kendime yapılsa bu kadar üzülmezdim hocam hakkaten öyle üzülüyorum ki
yani böyle bir bunlarla ne yapabilirim diye hep gecas'-gundüz onları düşünüyorum hocam"
"...yok hani yaptığım elimden fazhvbir şey de gediyor fazlaf^İT^ey gelse daha da ileri

■''•^Kr.-ssi&s^

boyutta gideceğim m inşallah yani görevleri bitmeden görevden el çektirirler böyle yanı umutla
onu bekliyorum hocam ııı bi emriniz var mı hocam" dediği,
e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;
Örgüt yöneticilerinden Doğu PERİNÇEK ile Danıştay' daki davası ve diğer konularla
ilgili olarak irtibatlı olduğu, Habib Ümit SAYIN ile irtibatlı olduğu, kendisi ile genellikle
Türkiye' de yaşanan son siyasi gelişmeler neticesinde darbe ortamının oluştuğu ve darbe
yapılması gerektiği ile ilgili telefon görüşmelerinin bulunduğu, Danıştay ve Antalya ilindeki
davalarında yargıyı etkilemek amacıyla girişimlerinin bulunduğu, Danıştay' daki davası ile ilgili
heyette yer alan hakimler hakkında bilgi toplayarak bu kişilere ulaşmak istediği ve davanın
lehine sonuçlanması için girişimlerinin bulunduğu, bu konuda Fatma Nur SERTER ile telefon
görüşmelerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Habib Ümit SAYIN' dan Antalya'daki davası ile alakalı YÖK'teki Soruşturma
komisyonu ile alakalı yardım istediği, kendisinin de bunun üzerine Kemal ALEMDAROĞLU'
na bilgilendirme yaptığı,
05323570781 numaralı telefonunun Mehmet Adnan AKFIRAT' m ve Ümit SAYIN' in
kullandığı telefon sim kartlarında kayıtlı olduğu,
İlhan SELÇUK' ve Doğu PERİNÇEK'in ile irtibatlarının bulunduğu, Ferid İLSEVER
ile talatpaşa komitesi faaliyetlerini birlikte yürüttükleri.
f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
İlhan SELÇUK; Kemal ALEMDAROĞLU' nu rektörlüğünden tanıdığını, İstanbul
Üniversitesinde olduğu dönemden tanıştıklarını, rektör olarak gazeteye geldiğini, gazete
temsilcileri olarak İstanbul Üniversitesine gittiklerin de görüştüklerini, rektörlüğü döneminden
sonra da mesafeli de olsa dostluklarının devam ettiğini, Kemal ALEMDAROĞLU' nun Doğu
PERİNÇEK ve Mehmet HABERAL ile arasının iyi olduğunu bildiğini, Cumhuriyet Televizyonu
kurma aşamasında kendilerine yardımcı olacağını vaat ettiğini,
Doğu PERİNÇEK; Kemal Yalçın ALEMDAROLĞU' nun Eski İstanbul Üniversitesi
rektörü olduğunu, çok değer verdiğini, Türkiye Cumhurbaşkanı olacak nitelikte bir bilim adamı
ve aydınımız olduğunu,
Habib Ümit SAYIN; Kemal ALEMDAROĞLU' nu Üniversiteden tanıdığını ve
Rektörlüğü zamanında kendisine kadro veren rektör olduğunu ve onu sevdiğini,
Habip Ümit SAYIN ek beyanından anlaşılacağı gibi , Kemal ALEMDAROĞLU'nun
taksim toplantıları adı altında gizli toplantılar yaptığı, ve burada ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜNÜN amaçlan doğrultusunda konuşmalar yapmak suretiyle uzun süredir örgütsel
irtibatlarım devam ettirdiği.
İbrahim BENLİ; Kemal ALEMDAROĞLU' nu tanıdığını, 2005 yılında Talat Paşa
Komitesi faaliyetleri çerçevesinde Lozan seyahatinde aynı uçakta ve aynı sırada tesadüfen yan
yana oturduklarım, Kemal ALEMDAROĞLU ile Talat Paşa Komitesi faaliyetleri çerçevesi
dışında başka bir ilişkilerinin olmadığını, çiftliğinde zaman zaman dostlarını davet ederek
mangal partisi ve müzik dinletisi düzenlediğini, bu davetlerin birine Doğu PERİNÇEK, Kemal
ALEMDAROĞLU ve bunlarında yanında 80 civarında kişileri davet ettiğini,
Adnan AKFIRAT; Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU' nu basından tanıdığını, bir
kez kendisi ile röportaj yaptığım, 2005 yılında Ermeni Soykırımı ile alakalı İsviçre'nin Lozan
kentinde düzenlenen etkinliğe beraber katıldıklarını, Talat Paşa Komitesi'nin düzenlediği
etkinliğe birlikte katıldıklarını, _,, -' "* ■
Ferid İLSEVER; Kemal ALEMDAROĞLU' nun eski İstanbul Üniversitesi Rektörü
olduğunu, birlikte Talat Paşa Komitesi yürütme kurulunda yer aldıklarını,
Tape:3753 03.02.2008 tarihinde Mustafa...? ile görüşmesinde özetle;
MUSTAFA'nm "Haberini aldım da yanımda şimdi Fatih de var ilmioğlu" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "İyiyim sağ ol sizin bu başarılarınızı görünce bende çok ee mutlu
oluyorum" dediği, MUSTAFA'nm "Eee siz bizim taktik ağabeylerimizsiniz
(gülerek) yani" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "He yani bu işin bu işe baş
koymuş kişileriz ...." "Ben ben bu işin bir yerden döneceğine bu şekilde
gitmeyeceğine inanıyorum" "yani onun için sizin yaptıklarınızla bu iş dönerse
döner" dediği, MUSTAFA'nm "Bizimkilerde son çabalar ya ya dönecek ya
dönecek başka yolu yok yani" dediği, K.ALEMDAROGLU'nun "Tabi ...o Yök
başkam denilen hayvana da çok iyi yaptın" dediği,
g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;
Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU dosya hakkında bilgisinin olmadığını,
herhangi bir suç işlemediğini, örgüt üyesi olmadığım, dava dosyası hakkında bilgi sahibi
oldukları zaman bu konuda ayrıntılı beyanlarda bulunacağını ifade etmiş ise de ,
Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun profesör olduğu, rektörlük yaptığı,
telefon konuşmalanndan da anlaşılacağı gibi dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet
SEZER tarafından görevden alındığı ve bu konu ile alakalı hakkında birçok davaların açıldığı
ve şüphelinin bu davaları takip edip yargı sürecinde kendi lehine kararlar almak için bir çok
girişimde bulunduğu, hatta İşçi Partisi genel başkanı olan şüpheli Doğu PERİNÇEK'ten de
yargı sürecine müdahele etmesi için talepte bulunduğu Doğu PERINÇEK'in de "Tamam.
Biz görevi aldık, yerine getiriyoruz" şeklinde yargı sürecine müdahale edeceği
ve bunun bir görev olduğunu belirtmekle, olayın sadece yargı süreci boyutu
değil örgütsel boyutundan bakılıp görev olarak algılandığı, bu konuyla alakalı bazı
tapelere aşağıda kısaca yer verilmiştir. Yine aynı şüphelinin örgüt üyelerinden Habip Ümit
SAYIN, Ferid İLSEVER ve Doğu PERİNÇEK ile bizzat darbe yapılması ile alakalı
görüşmeler yaptığı gibi, darbe yapılması gerektiği konusundaki görüşlerini üst düzey askeri
görevlerde bulunmuş emekli Paşalardan, ünversitelerin üst düzey yöneticileriyle birlikte aynı
tür görüşmeleri yaptıkları, yine şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun üniversiteler
arası kurulla alakalı seçimlerde etkili olduğu ve kendi görüşündeki insanları bu kurula
seçtirmeye çalıştığı, bazı rektörleri yönlendirip meclise ve siyasi partilere baskı yaptırtmak
için Fatih HİLMİOĞLU isimli kişiyi yönlendirdiği anlaşılmaktadır.
Darbe için zemin hazırlamak ve Ülkede Kaos Ortamı Oluşturulmasıyla alakalı
yaptığı görüşmeler,

08.12.2007 tarihinde H. Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle;


Ümit'in "Yarında gaz alma operasyonu var Landoğan'da T... Ö...", Kemal'in "O nedir T... Ö...
mı yapıyor" 'Türkiye Barolar Birliğimi yapıyor", Ümit'in "Onlarla koordineler Şener Paşaya
ulaşamadım Şener Paşa ile buluşacaktım herhalde oda Ankara'da ee yani şey bir keşmekeştir
devam edip gidiyor ne olduğu belli değil alo" "Hiçbir şey olmuyor hocam Asker satıyor
Ülkeyi" "Hiçbir şey olmuyor Asker satıyor Ülkeyi hocam" "biz yapacağımızı yaptık siz de
berıjjg^yapacağımızı yaptık" diyerek mitingleri kendi Ergenekon terör örgütünün amaefan
doğrultusunda planladıkları ve amaçlarına ulaşmak için gayret
} sarıeııı&ıerı
ü' ?
10.12.2007 tarihinde H.Ümit SAYIN ile yaptığı görüşmesinde özetle; "YÖK bitti
Üniversitede bitti Mesut PARLAK'ta bitti" "Evet bu arada A.. E., denilen bir başka işbirlikçi
de" "Bu iş bu iş Miili Demokratik Devrimle biter", "Açık açık şey diyormuş Devrim
diyormuş", "Sonra üst taraftan olmayacak bu iş alt taraftan olacak" diyerek mevcut anayasal
düzene aykırı olarak hükümetin ve meclisin darbe ile düşürülmesiyle alakalı ve bir askeri
darbe beklentisi içinde olduğu ve bu darbeyi desteklediği,

21.12.2007 tarihinde H... K.... ile görüşmesinde özetle; Antalya'daki arsa ve bina
yapılması konusuyla ilgili görüştükleri, görüşmenin sonlarına doğru, Kemal Yalçın
ALEMDAROGLU' nun "Ama birşey söyleyim mi komutanım bu iş bu demokrasi oyunuyla
bir yere vanlamaz" "OLACAK SA OLSUN BİR ŞEY" "Hepimiz bilelim ne olduğunu" "Bu bu
artık elime silah alıp dağa mı çıkacağım yani" beyanlarından darbe yapılmasının kendisi için
kaçınılmaz olduğunu belirttiği,

22.12.2007 tarihinde Celal...? ile görüşmesinde özetle; Kemal Yalçın


ALEMDAROGLU' nun"...bir taraftan bütün gazeteler televizyonlar bana bindirirken senin o
şekilde yazman birçok kişiyi mutlu etmiş tabi", "....biraz yazarsan çok sevinirim"
beyanlarıyla Celal' den medya desteği sağlamaya çalıştığı,

27.12.2007 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle;


Ü.SAYIN'm "hiç bir şey anlamıyoruz biz de. Yani, paşa m... emekli paşalarla
konuşuyoruz, onlar da anlamıyorlar." demesi üzerine
Kemal Yalçm ALEMDAROGLU'nun "Evet, evet artık, artık bu iş m... onları aştı
bence; burdan bişey çıkmaz." diyerek rütbeli askeri personelden darbe beklentisinde oldukları,
Ü.SAYIN' m yukarıda bütün 4 yıldızlı 3 yıldızlıları pasifize ettiler." "YANİ ALTTAN
BİRİLERİ BİŞEY YAPAR BARİ" "Türk Silahlı Kuvvetleri bu kadar zavallı hale gelirmiydi
şaşırarak izliyorum"diyerek bunu desteklediği,

07.01.2008 tarihinde Habib Ümit SAYIN ile görüşmesinde özetle;


Ü.SAYIN' m "Alt yapısı bu Kürdistan Devleti için bunu organize eden uçaklara
bindiren Kürtçe tercümanlığını yapan adam bu M.. Ş...'miş" demesine karşılık,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Buna karşıda zinde güçler zinde güçler sesini
çıkarmıyorsa yuh olsun" diyerek yine darbe beklentisini dile getirdiği,
Ü.SAYIN'm "...AMA ŞEY HİÇ BELLİ OLMAZ ALTTAN BİR ŞEY GELEBİLİR"
diyerek askeriyeden müdahale gelebileceğini belirttiğinde,
K.ALEMDAROĞLU'nun "EVET YANİ BÜYÜK OLASILIKLA DA ÖYLE
OLACAK BU İŞ" diyerek askerin müdahale etmesinden bahsettiği,

11.01.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle; K. Y.


ALEMDAROĞLU'nun "Evet olabilir. Ben gerçi her ortamda söylüyorum ya artık herhalde bu
iş bu demokrasiyle olmaz. Bu olacaksa bir DEVRİMDİR. Bu da "ULUSAL BİR DEVRİM"
olmalıdır" diyerek kesinlikle darbe istediği, mevcut düzenin değişmesi gerektiğini ve bunun
da darbe ile olması gerektiğini,

02.02.2008 tarihinde X Bayan ile görüşmesinde özetle; K.ALEMDAROĞLU'nun


"...ee şeye mi MecJjse«ÖQ.ğru yürüyüş mü yaptılar",
X BAYANIN "Şimdi yapmışlar ama engellenmiş yolu değiştirmiş polis ben çünkü
ordan çıktıktan sonra Mamak'a gittim", bilgisini alması üzerine,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Ee ben şöyle bir şey düşündüm bugün ee işte acaba
ADD" "Rektörleri Ankara'da bir toplantıya çağırıp" "Aa ADD Çarşamba veya Cuma meclise
yürüttürebilirmi onları" diyerek yapılan eylemleri planladığı, eylemlere destek verdiği ve
perde gerisinden bu tür provakatif eylemleri yönettiği,

22.02.2008 tarihinde Ahmet ALTINEL ile görüşmesinde özetle;


K.ALEMDAROGLU' nun "yani bunlar bunlar eee Türkiye'yi karıştırdılar ama kardeşim karşı
taraftada doğru dürüst bi uğraş yok ki darmadağınık" "ulan bi araya gelin bir şemsiye altında
birleşin" "birlikte eylemler yapm herkes kendi başına bu işe çalışıyo"
diyerek Türkiye' yi iki kutuplu kabul ettiği, bunlar olarak bahsettiği T.C. Hükümeti karşısında
kendisinin de arasında bulunduğu grubun mevcut düzeni değiştirmek amacıyla provakatif
eylemleri desteklediği, hatta bizzat yönettiği,

03.02.2008 tarihinde F... H... ile görüşmesinde özetle;


K.ALEMDAROĞLU'nun "bunlar bunlar kafalarına koydular bitiriyorlar" "efendim
199 kişiymiş o Dengir Mir Mehmet Fırat denen i." "ha şimdi bence bence sizin ne bileyim
Ankara üniversiteleri rektörleri sizleri bi toplamalı Ankaraya ve olarak meclise gitmeli"
"görüşmeden önce veya görüşme günü gidip AKP grubuyla da CHP MHP grubuyla da yani
topluca bir baskıda orda göstermekte fayda var" dediği,
F.HİLMİOGLU'nun "çünkü onlar da bırakmayacak hocam mecbur yani onlarda
bağıracak bu sefer Anayasa Mahkemesini değiştirmeye........üst düzey kritik makamlar bizde
ama buna rağmen biz bunu değiştiremiyoruz diye acayip şekilde tabi içerliyecekler bu sefer
belki Anayasa Mahkemesine dönecekler AKP'ye dönecekler başbakan dönecekler her
halükarda bir şey olacak bir şey yaşanacak ama bizim aleyhimize verdiği zaman Türkiye
karışır iç savaşa kadar yani" "... böyle bişey olmaz yani Anayasa Mahkemesi kararını
verdikten sonra burası hukuk devleti deyip çıkmak lazım hepimiz yargıya saygılı olmak lazım
deyip çıkmak lazım" "Meclisten bir çıksın Anayasa Mahkemesine gitsin o süreçte belki gene
bir toplanıp olağanüstü ortak karar bunu teklif edecem yani ben orda kritik yani orası hocam"
"orda bir defa izin verdiğin zaman geri bunları dışarı yasaklamak kadar zor bir şey yok ya
bela bişey hocam ya" dediği,

ÖRGÜTSEL İÇERİKLİ GÖRÜŞMELERİ

23.02.2008 tarihinde E... Ö... ile görüşmesinde özetle;


K.ALEMDAROĞLU'nun "bu Emin Gürses" "Ümit Sayın falan onlar gözaltına
alınmış diye gazetede okudum" "nedir o konu", "ee var Hürriyet gastesinde yazıyo Ümit
Sayın" "Vedat Yenerer" "gazeceteci varya Vedat" "yani ulusalcılar birer birer toplanıyo mu
nooluyo" "sizin bi ilgilenmeniz var mı onu sormak istiyodum" "e ilgilenin canım" "ee Emin
Gürses ve Vedat Yenerer falan bunlar ulusalcı çizgide insanlar bunlarm iyi böyle bi ilgilenir
misin bana bi" "bi bilgi alırsan bana da söyler misin? Diyerek soruşturma kapsamında
gözaltında bulunan kişiler ile ilgilenilmesi talimatını verdiği, gözaltına alman kişilerin
örgütsel faaliyetlerini bildiği için konuyu yakından takip ettiği anlaşılmaktadır.

03.03.2008 tarihinde İlhan SELÇUK ile Alev.........? in görüşmesinde özetle;


İLHAN'm "Biliyorsun Doğu Perinçek bide Kemal Alemdaroğlu geldiler bana"
"...şimdi efendim bu Kemal Alemdaroğlu'yu akşam yemeğe davet ettik biliyorsun" "Şimdi
uçak ücretini verelim mi yoksa gerekmez mi Kemal Alemdarağlu'na" şeklindeki görüşmeden
de şüpheliler arasındaki örgütsel irtibatın ortaya çıktığı gibi Doğu PERİNÇEK'in ve Kemal
Yalçın ALEMDAROGLU'nun yemeğe gelmesi sebebiyle uçak parasının ödenmesi,
aralarındaki yemeğin örgütsel bir toplantı amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır.
27.12.2007 tarihinde Güler KÖMÜRCÜ ile Hikmet ÇİÇEK' in görüşmesinde
özetle; Hikmet'in İbrahim BENLİ'nin kim olduğunu sorması üzerine, Güler KÖMÜRCÜ'nün
"Sizin adamınız a a bismillah işadamı yok mu hani" dediği, bu şahsın evinde verdiği davetten
bahsederek "...geçen iki hafta önce evinde yemek davet verdi" "...içeride bir sürü İşçi Partili
Doğu bey bir şey söylüyor eşi falan da var işte ne bileyim Kemal ALEMDAROGLU şey işte
Fikret ne hoca Ercan hoca ondan sonra Y.. H... eşleri falan böyle kalabalık bir İşçi Partili
gruplar işte piyano çalıyorlar arya söylüyorlar ben de içeride nasıl ... biliyorlar bilior musun
beni görmen gerekiyordu" diyerek aralarında Kemal Yalçın ALEMDAROGLU' nun da
bulunduğu örgütün üst düzey üye ve yöneticilerice tertip edilen örgütsel içerikli olduğu
anlaşılan toplantılara bizzat Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun da katıldığı.

07.01.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle;


D.PERİNÇEK'in "Saym rektörüm saygılar Doğu PERİNÇEK ben" "Sağolunuz
efendim o ıı.. davayla ilgili kararı aldım" "2 tane onun için gerekli bütün girişimleri yapacaz,
2 tane ara in., şerh olması çok lehimize yani", "Evet. Yani bu ıı.. kararlar ıı.. zor almır, onun
için onlarm böyle bir "Yürütmeyi Durdurma" kararı konusuna şerh koymaları, demektir ki
orda çoğunluk aşağı yukarı büyük ihtimalle olucaktır saym rektörüm yani" diyerek Danıştay'
da bulunan dava dosyası ile ilgilendiği,
K. ALEMDAROĞLU'nun "Evet. Bizi çok güçlendirecek "İnşallah son
noktasındayız, eğer siz de bastırırsanız" dediği,
D.PERİNÇEK'in "Tabi tabi" dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "İşte onun için tam bu zamanda bu zamanda hep beraber"
"Şey yaparsak" dediği,
D.PERİNÇEK'in "Tamam. Biz görevi aldık, yerine getiriyoruz" dediği Doğu
PERİNÇEK' ten destek istediği,

11.01.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;


K.ALEMDAROĞLU'nun "Iıı.. saym PERİNÇEK beni aramıştı, daha sonra Servet
BORA aradı falan, u...a acaba bi bilginiz var mı ne oluyo ne bitiyo diye" dediği,
F.İLSEVER'in "Valla bugün ben düşündüm onu, ancam şimdi akşamüzeri Mehmet
CENGİZ'le bir görüşeyim" "Sizi aradı mı Mehmet CENGİZ" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Hayır yok Mehmet CENGİZ aramadı" "Servet BORA
aradı, bi bilgi istedi ona o bilgiyi verdim" dediği,
F.İLSEVER'in "Ben Metingille bir görüşeyim, ondan sonra ben sizi arayayım"
dediği,

11.01.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;


F.İLSEVER'in "...Ben konuştum Mehmet CENGİZ'le hemen sizi şey yapıyinı
arayayım dedim. Iıı.. şimdi zaten herhalde size de bahsetti şey Servet abi bilmiyorum ama o 2
tane şeyle görüşüyo Üyeyle görüşüyo" "Tabi bizim o söz konusu olan şey değil, tanıdık
tanıdık" "Iıı...bizimkiler epey bi şey yapmışlar görüşme yapmışlar. Iıı.. zaten hem doğrudan
kendilerini şey yapmak doğru olmuyo diyo bu işlerde" Ama ha. Ama onları tanıyan bilen
insanlarla şey yapıyoruz diyo. Esas da Çarşamba günü büyük bir
ihtimalle Çarşamba günü m...Emin beyin Ç.............'m eşi orda başyargıç pardon başsavcı
ııı.. biliyorsunuz. Ondan randevu almışlar onla bir görüşcekler "tanıyoruz onu" diyo"
dediği, /~ // ^ /"/î% ■* - ,

St7<2
K.ALEMDAROĞLU'nun "Tamam yani takip ediyolar sağolsunlar" dediği,
görüşmenin ilerleyen bölümlerinde K.ALEMDAROĞLU'nun "Onun dışında da onun dışında
da Türkiye'ye bakarsan" Her şey rezil vaziyette gidiyo" dediği,
F.İLSEVER'in "Valla öte yandan hocam bizim çalışma da iyi gidiyor. Yani "Onlar ne
olur" diceksiniz ama yani" "Kısa vadede belki hemen çok çok büyük şeyler olmaz ama. Fakat
u...hocambi taraftan da bi devrimciîeşme var yani yani şu anlamda m... yani ben sizi yıllardır
tanıyorum konuşmalarınızı şeyinizi" "Net tavırlannızı da hep tanıyoruz zaten ama biz böyle
bir avuç insan bunları söyleyip duruyor. Şimdi ben bakıyorum dün mesela ıı işte Enis
ÖKSÜZ'le konuştum. Ondan tutun taa taa Cumhurbaşkanı DENKTAŞ'a kadar uzanan böyle
geniş Karman İNAN'a kadar uzanan düşünün bunlar Liberal sağcı" "Sağ görüşlü veyahut da
ömürleri şeyde geçmiş sağ partilerde geçmiş insanlar. Iıı... Kamuran İNAN bey şimdi "Çözüm
Solda" diyor. Yani
solda diyo solda dediği Atatürk programı tabi..............." "Sol olcak tabi ondan sol ne var ki?
Yani bu kadar net bir görüş te şey yapıyor, imzalıyor ve böyle çok enteresan yaygın bir
kompozisyon oluşuyor. Bu tabi başlangıç hocam yani umut umut veriyor bize. Yani bir ıı...
"devrimci bir yöneliş" de var bizim aydınlar arasında. Öyle söyliyeyim" dediği,
Ggörüşmenin devamında CHP'nin genel başkan adayları ile ilgili konuşurken
F.İLSEVER'in "Ee... Alev COŞKUN Cumhuriyet Halk Partisi içinde ne kadar önderlik
yapabilir o ayrı bir tartışma konusu. O bir isim yani. Şimdi Oğuz OYAN'm bir net çıkışı var.
Yani benim şeyim, önerim şudur hocam, Lütfen sizin ağırlığınız var, isminiz var. Gücünüz
yettiği yerlerde bunları şey yapıp n... nasıl söyliyeyim biraz yüreklendirip
cesaretlendirip, şevklendirip m... yanlarında olduğumuzu da hissettirerek yani ıı...
herhalde bişey...........bilir(l kelime anlaşılamadı) zaman içinde diye düşünüyorum." Dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Evet olabilir. Ben gerçi her ortamda söylüyorum ya artık
herhalde bu iş bu demokrasiyle olmaz. Bu olacaksa bir DEVRİMDİR. Bu da "ULUSAL BİR
DEVRİM" olmalıdır" dediği,

Yargı görevi yapanı ve Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsle alakalı


görüşmeleri, 20.12.2007 tarihinde Sinan ALTINOK ile
görüşmesinde özetle; S.ALTINOK'un ".... bunu hakimle de konuştum, zaten hakimde tamdık
hocam ondan sonra kesin iptal kararı verecek, hiç şeyi yok" diyerek yargıyı etkilemeye
çalıştıkları,

28.12.2007 tarihinde Kemal GÜRÜZ ile görüşmesinde özetle;


K.ALEMDAROĞLU'nun "Danıştay 8'inci Daireyi Yürütmeyi durdurma istemiştik"
"üç iki Yürütmeyi durdurma hayır demişler" "Ancak ilginç olan çok güzel bir şey var" "İki
muhalefet eden iki kişi" "Görevden alınma tamamen Hukuka aykırıdır diyor" "...şimdi
bunların bu üç kişi üç kişinin birinin adı Ay.. KI...'lı mı ne öyle birisi" "işte birisi Sıd.. bilmem
ne bir tane daha var Al... bey diye" "Bu üçü üzerinde bence çalışılırsa bu iş kurtarılır gibi
gözüküyor" diyerek ismini verdiği hakimlere farklı yollarla ulaşarak bu kişileri etkileyerek
davanın lehine sonuçlanmasını sağlayacaklarını, "Ben sana tam isimlerini de söylerim" "Hep
birlikte yükleniriz buraya bakalım" diyerek hakimlere baskı yapmayı planladıkları,

20.12.2007 tarihinde Vecdet ÖZ ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin başında


karşılıklı bayramlaştıktan sonra
V.ÖZ'ün "Ne oldu DP ile uğraşıyormusun9" dediği
K.ALEMDAROĞLU'nun "Bu Danıştay kararıyla tlgı.lı haberim oldu, onunla ilgili
yapılacak edilecek bir şey varmı hocam?'V%
V.ÖZ'ün "Eee 5. Asliye Ceza Mahkemesinde savcı dava açmış, Benimle hiç ilgisi
olmayan bir şey ama",
K.ALEMDAROĞLU'nun "Bu meseleyi Kahraman'la bir konuşalım hocam da,
Kahraman sizi çok seviyor. Takip edelim mi hocam?" beyanlanndan Vecdet ÖZ' ün da
Danıştay' daki davasını takip ettikleri,

26.12.2007 tarihinde N... S... ile görüşmesinde özetle;


K. ALEMDAROĞLU'nun "Altan AYANOĞLU, Tanır mısın?" "Peki onun bir kızı
veya gelini var mı? A.. M.. A...." "Peki şimdi sen bu Al... A... denilen kişiye bir şey sorabilir
misin?" "Konuyu söyleyeyim sana, hani bu trilyon davası vardı ya hastaneler modernize
edildi. Onun davasında buradaki hukuk davasında, Galatasaray Üniversitesinden
A.. M.... A.......... " "Araştırma görevlisiymiş ve doktor, doktor asistan veya onu bilirkişi
yapmış hakim." Beyanlanndan davası ile ilgili bilirkişiye ulaşarak dava konusu farklı
şekillerde etkilemeyi amaçladığı,

26.12.2007 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; K. ALEMDAROĞLU'nun


Danıştay'daki dava dosyalan ile ilgili mahkemenin bilirkişi olarak A.. M... ve Y..n B..'ı
atadığını söylediği beyanlanndan bir çok noktadan bilirkişiye ulaşmaya çalıştığı,

26.12.2007 tarihinde K... BE., ile görüşmesinde özetle; K.ALEMDAROĞLU,


Danıştay'daki dava dosyası ile ilgili bilirkişi olarak atanan Ya.. Bİ.. hakkında "bu ismi
bulursan çok iyi olur" "Asliye Hukuka 2,5 Trilyon artı faizi falan ödediğimiz parayı istiyor
ya" "Döner sermayeyi zarara sokmuşuz diye" "O zaman o zaman sen şu Ya... Bİ....'i de kimdir
nedir diye öğrenmeye bak" beyanlanndan bilirkişiler hakkında farklı kaynaklardan bilgi
topladığı,

28.12.2007 tarihinde N.... S.... ile görüşmesinde özetle; K.


ALEMDAROĞLU'nun "Şey H.... Y...'ı tanımlısın?" " Güvenilir bilişimidir sana
göre ?",
N.SÖZEN'in "Güvenilir Alevidir" "Evet şeyin yakınıdır Mihase var ya
Cumhuriyette" "Onun yakınıdır",
K.ALEMDAROĞLU'nun "Senin ilişkilerin nasıldır", "Hani bilirkişi yaptılar ya şeyi
Muhasebeciyi" "Sende tanıyorsan sende konuyu bildiğin için"
N.SÖZEN'in "Olur ben H... ile konuşurum" "Tabi H... Y... şeyi bulacak AY...'nu
bulacak",
K.ALEMDAROĞLU'nun "AY.... var Hukukçu", "Onu bulduk ona bulduk biz" "bir
de muhasebeci var" "Muhasebeci Y.... B... diye Hü...'de onu bulacak" beyanlanndan
mahkemece bilirkişi olarak tayin edilen kişilere farklı kaynaklardan ulaşarak dava sürecini
etkilemeye çalıştığı, bilirkişiler hakkında özel hayatlanyla da ilgili olmaka üzere araştırmalar
yaptırttığı ve bilgi topladığı,

30.12.2007 tarihinde X Şahıs (5325888384- numaralı) ile görüşmesinde özetle;


K.ALEMDAROĞLU, Danıştay'daki davası ile ilgili konuştuktan sonra "3 e 2 S... ret
verenlerden" "Yani S.... bir anlayış gösterse de artık son defa",
X ŞAHSIN "Dur bakayım ben onunla tekrar konuşuyum, tekrar konuşuyum
bakalım",
K.ALEMDAROĞLU'nun "Yani size zahmet olmazsa" "Sizin için bir sakıncası
yoksa" "İşte o bi şekilde bi şekilde, nedense o sürekli bize ret veriyor ama yani artık biz"
dediği, "Ee konuştum diğerleri ile","Taman>^ft|Hib^^ma artık son defa bir şey
X
yapsın da" beyanlarından Danıştay' daki davasına bakan hakimlere ulaşarak davanın seyrini
etkilediği,

31.12.2007 tarihinde F... N... S... ile görüşmesinde özetle;


K. ALEMDAROĞLU'nun avukatı için "Şimdi bu durumda bu durumda o 3 tane bana "Ret"
verenler üzerinde "çalışma yapma"nm büyük yararı olacağı düşüncesinde" F.N.S.'in "Peki bu
adamların şeyi belli mi "Siyasi görüş"ü filan", K.ALEMDAROĞLU'nun "Ya bu adamların
"siyasi görüşü" hemen hemen belli. Bi tanesi Alevi, Sıddık denilen bi adam" ""Güçlü bir
Alevî kanalıyla" etkilenebileceğini umuyoruz" beyanlarından davasına bakan hakimleri
etkiledikleri, bunun için farklı kaynaklardan yardım talep ettiği,

01.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle;


X ŞAHSIN "...Hocam laf aramızda bu hata ben onu biliyorum da, Bizim A.. N....
S...'i seçmekle olmuş bu iş" "Yani böyle böyle böyle cumhurbaşkanı olmaz" beyanlarından
Cumhurbaşkam'nı aşağıladığı, devamında
"K.ALEMDAROĞLU'nun "... Danıştay'da sizin şeyiniz olabilir mi? "8'inci Daire'de
S.. Y... diye bir şey var, m..." "Iııı.. A.. A..., diğerlerini ıı.. S... Y..., yani yürütmeyi ben size
daha ilerde şey yaparım" "Listeyi veririm" beyanlarından yine dava sürecini etkilemek
amacıyla hakimler hakkında bilgi topladığı ve onları etkilediği,

.24.01.2008 tarihinde Cevdet..?/Celal..? ile görüşmesinde özetle;


CEVDET'in "Hocam ben Cevdet bir saniye veriyorum Celal beyi" dedikten sonra
telefonu CELAL'e verdiği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Saygılar sevgiler kutluyorum" CELAL'in "Bende sizi
arayacaktım sizin hakkınızda ben bir yazı yazdım" "Hayır onu size onu göndermem lazım bir
okuyun yanlış bir şey olmasın içinde" "Ondan sonra Cumhuriyete göndereceğim ben" dediği,

Tape: ... 24.01.2008 tarihinde X Şahıs (533 730 04 72 numaralı) ile


görüşmesinde özetle; X ŞAHSIN "Hocam siz bana bir tanesini söyleyin hemen göndereyim"
"Tamam kaç numara?" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "258 20 28" "Siz o faksta bana
faksınızı e-mailinizi falan bildirirseniz ben de ona göre şey" dediği, X ŞAHSIN "Hepsini
bildiririm Hocam hepsini bildiririm" dediği, X ŞAHSIN "Ben yazıyı yazdım şimdi eve
gideceğim onu size fakslayacağım tamam" "Hocam bundan sonra yalnız yardımınıza çok
ihtiyacım var" "Yani destek temasında olacağız" "Toplantılardan önce bir araya gelelim" "Ne
yapıp çünkü bu or..pu çocuklarını benden iyi tanıyorsunuz" dediği,
Yukarıda örnekleri verilen görüşmlereni birkısmmda şüphelinin örgüt üyeleriyle
birçok örgütsel içerikli görüşmler yaptığı, Talat Paşa Komitesi adlı oluşumda şüpheliler Doğu
PERİNÇEK ve Ferid İLSEVER'le birlikte hareket ettikleri, İbrahim BENLİ'nin çiftligindeki
gizli örgütsel içerikli toplantıya katıldığı,

Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nda çıkan belgelere bakıldığında,

1. 2 sayfadan ibaret bilgisayar çıktısı, "ulusal birlik konseyi" ibaresi ile başlayan el
yazısı ile "20 Mart 2004 DTCF" Ankara ibaresi ile biten doküman içeriğinde;
1. Sayfasında, Ulusal Birlik Konseyi isim listesi olduğu, bu isim listesinde 34 kişilik
isim listesi ve bu isimlerin karşısında unvan ve sıfatlar^subulunduğu, listenin 8. Sırasında
bulunan Prof. Dr. Kemal Yalçın ALEMDARDIK}?, lL^asmda, Ferid İLSEVER
Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni, 29. sırada, Nusret SENEM Hukukçu, şeklinde
soruşturma kapsamında şüphelilerin isimlerinin olduğu,
2. Sayfasında, Av Ertuğrul KAZANCFmn ADD Genel Başkanı Ulusal Birlik
Hareketi adına imzası ile Ulusal Birlik Kurultayı Sonuç Bildirgesinin olduğu, Bildirgede; 10
madde halinde açıklama yapılarak 10. Maddesinde "Bildirgedeki amaç ve hedefleri
benimseyen tüm kişi ve kuruluşları bir ana önce Ulusal Birlik Hareketine Çağırıyoruz"
şeklinde yazı olduğu, 20 Mart 2004 tarihinin bulunduğu, Bildirgenin arka sayfasında, yine
aynı tarihli "Ulusal Birliğe Çağrı" başlığında, Her türlü fikir, ideoloji, siyasi ve sosyal
farklılıkları bir kenara bırakarak................birleşenler "önce Türkiye" diyenler Ulusal Güç
Birliği, Kuvayı Milliye çatısı altında toplanarak ifadeleri ile başlayan 5 madde halinde alman
kararların yazıldığı, 5.maddesinde, milletin içinde bulunduğu durum ve şartlara göre harekete
geçmek ve haklarını yüksek sesle dünyaya duyurmak için, her türlü tesir ve kontrolden uzak,
proje üreten, uygulayan, ulusal güçler arasında eş güdüm sağlayan, Ulusal Birlik Kuvayı
Milliye hareketi içinde direnerek mücadele etmenin kararlaştırıldığının belirtildiği,
Belgenin şüpheliler Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN ve Doğu PERİNÇEK'ten elde
edilen yukarıda özellikleri örgütün yapısında anlatılan, "KEMALİST MODEL, ULUSAL
GENÇLİK HAREKETİ, DİNAMİK ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ & KUVAYI MİLLİYE
CEPHESİ ARAŞTIRMA/GÖZLEM/ANALİZ/TEORİ, İSTANBUL/29 EKİM2000" Başlıklı
Dinamik adı verilen bu çalışmada; Ulusal Güç Birliği ibareleri ile başlayan ve gençliğin analiz
edildiği çalışma, olduğu belirtilen örgütsel dokümanda;
-Türk gençliğinin şimdiki durumunun 1919'dan önceki durumundan daha kötü
olduğu, Dinamik adı verilen bu çalışmada Türkiye Ulusal Güç Birliği Gençlik; Dinamik unsur
olarak değerlendirildiği,
-Aynı düşüncelerden yola çıkılarak "Kuvayı Milliye Cephesi" adıyla çeşitli sağ
fraksiyonların etkisinde olan gençliğin Kemalist İdeolojiye kazandırılmasının hedeflendiği.
-Ayrıca Ulusal Güç Birliğine bağlı olarak faaliyet gösterecek olan yerel ve bölgesel
Kemalist direniş örgütlerinden başka Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde
yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesinin uygun görüldüğü.
-Türk Gençlik Hareketlerinin yeniden yapılandırılarak merkezi bir yapı tarafından
toplanması ve denetlenmesi için Ulusal Güç Birliği adı verilen Milli Gençlik Platformu olarak
tasarlandığı.
-Ulusal Güç Birliğinin liderliğini Kemalist ideolojiye gönül vermiş ve liderlik
yeteneklerine sahip bi Türk kızının üstlenmesinin uygun görüldüğü.
-Ulusal Güç Birliğinin üyelerinin ise yerel ve bölgesel direniş örgütlerinin kendi
içlerinde seçtikleri temsilcilerinden oluşacağı.
-Atatürk tarafından kurulan CHP'nin işlevini yitirdiği bunun için Türk Siyasal
platformunda Atatürkçü Parti'nin kurulmasının gerektiği. 11 sayfadan oluşan bu bölümün
SAYGILARIMIZLA ibaresi ile biten örgütsel içerikli belge de belirtilen hususların günlük
hayata geçirilmesi ve uygulanmasından ibaret belgelerin şüpheli Kemal Yalçın
ALEMDAROĞLU'nda bulunması örgütün amacını ve ideolojisini bilerek ve isteyerek bu
işlerin içinde olduğunu göstermektedir.,

-Yine şüphelide ele geçirilen "Türkiye'de derin devlet var mı başlıklı Ne Mutlu
Türküm Diyene" ile biten Habip Ümit SAYIN'ın tarafından yazılıp e-mail olarak gönderilen
doküman içeriğinde;
-Türkiye'de Derin Devlet Var mı? Doç. Dr. Ümit SAYIN başlıklı 12 sayfadan ibaret
içeriğinde derin devletten bahseden bazı bilgilerin olduğu, eğer Türkiye ve Türkler için
çalışan Atatürkçü (Kemalist) Milliyetçi , bir»:,Derin Devletimiz olsaydı
yukandakilerin hiçbirisi olmazdı, Türkiye şuan çok kalkınmış, bilimin gelişmiş olduğu, rejim
problemi yaşamaya...karakterli ve kişilikli bir devlet olurdu,
"Bu günler aşılacaktır Biz Türkler sistematiği olan detaylı teorisi olan bir derin
devlet yapısını günün birinde oluşturacağız veya Devlet içinde yada başka bir biçimde bu
yapıyı kuracağız." şeklindeki yazıdan şüphelinin çok sık görüştüğü ve İstanbul
Üniversitesindeki bazı öğretim görevlileri arasındaki olumsuz olaylarıda değerlendirip bu
konuda yeni stratejiler üretip gerçekleştirmeye çalıştıkları şüpheli Habip Ümit SAYIN'la
yaptıkları darbe içerikli görüşmelerden de derin devlet olgusu içinde yapılanmaya çalıştıkları
açıkça anlaşılmaktadır. Yine ERGENEKON belgesinde ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ
için Derin devlet tabirinin kullanılması da şüphelinin amaçlarını ortaya koymaktadır.

Yine şüpheli de elde edilen


"saygıdeğer Türk aydım ibaresi ile başlayan Doktor Vecdet ÖZ ile biten" doküman
içeriğinde;
Saygıdeğer Türk Aydını başlıklı, bu hareket bir arayışın bir çıkar yol bulabilmenin
gelecek nesli ulusumuzu ve ülkenin öz varlığım düşünmemizin ve bu varlığı muhafaza edecek
tek ulusal gücümüz olan Türk Silahlı Kuvvetlerine ve diğer milli güç unsurlarına destek
vermek amacı ile başlamıştır, ibareleri ile devam ettiği,
Devamında, Kuvva-i Milliyeci Aydınlar Hareketi ...zayıf bir toplum yaratılır..........ne
mutlu ki ordumuz ve diğer milli güçlerimiz ülkemizin en zor günlerini bile kolayca bertaraf
edebilecek güçte ve dimdik ayakta. Öyleyse bizim yapmamız gereken bu milli güçlerimizin
her an yanında yer alacak çalışmalar yapmaktır. Öncelikle biz ülkenin aydınlan olarak bir
hareket başlatmalıyız ve bu hareketi sürekli canlı tutarak katılımı artırmalıyız. Bu hareketin
adı ve Kuvva-i Milliyeci aydınlar hareketidir........

3 sayfadan ibaret "Kuvayi Milliyeci Aydınlar Hareketi" başlıklı doküman içeriğinde;

"Genel Durum" alt başlığı altında, Türkiye Cumhuriyeti' nin Cumhuriyet ilkelerini
yitirme tehlikeleriyle karşı karşıya olduğu, ülkenin ekonomik, siyasi ve politik bağımsızlığının
şeriatçı ve tarikatçı kişiler tarafından çökertildiği, Türkiye Cumhuriyeti' nin kuruluş ilkelerinin
ortadan kaldırıldığı, ABD ve AB ülkelerinin etkisiyle ülkenin bölünmez bütünlüğünü tehdit
eden yasaların, Anayasa' nm pek çok maddesinin ihlal edilerek çıkarıldığı, bu gelişmeler
karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri' nin sessiz kaldığı, Mütakere Hükümeti olarak belirtilen
mevcut hükümetin eğitim sistemini çökertmek ve yerine medrese yapısını getirmek için
kadrolaşma yaptığı, Türkiye Cumhuriyeti' nin tüm yapılarının kaybedilmek üzere olduğundan,
aydın olarak belirtilen kişilerin Türkiye Cumhuriyeti' nin ana niteliklerim tekrar kazanmak
için Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Genelkurmayı ile koordine içinde örgütlenmek ve
ülkemizi iç ve dış düşmanlara karşı korumak, yitirilmekte olan bağımsızlığın tekrar
kazanılmasını sağlamak istedikleri, en sağlam kurum olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin
görüldüğü, Mütareke Hükümetinin bir ordusunun bulunmadığına ve Amerikan ordusu ile
işbirliği içinde olduğunu, bu nedenlerden dolayı filizlenerek çoğalacağına inanılan bir Kuvva-i
Milliye hareketinin başlatılmak istendiği, biraz daha geç kalınması halinde ülkenin daha da
kötü bir hal olacağı,.
"Kuvva-i Milliye Hareketleri Neden Gerekli?" alt başlığı altında, maddeler halinde,
1 .maddesinde, Atatürk devrimlerinin, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin
büyük bir tehdit altmda olduğu ve hilafetin yeniden ilan edileceği ve Atatürk Devrimlerinin
ortadan kaldırılacağı, Anayasa'nm-ise tamamen değiştirileceği bir
2.maddesinde, Avrupa Birliğine iştirak yasalarının Sevr koşullarının alt yapısını
hazırladığı, uyum paketlerinin son 50-60 yıldır hazırlanan planlı uluslar arası bir hareketin son
halkalan olduğu, Türkiye' nin üniter yapısı ve bölünmez bütünlüğünün tehdit altında olduğu,
planların ise Doğu Anadolu'nun Irak ve İran'da kurulacak Kürt Devleti'ne katılacağı, İstanbul'
da Vatikan benzeri bir Fener Patrikane Devletinin kurulacağı, İstanbul'un Konstantinopolis' e
dönüştürülmesi, Karadeniz'de Pontus Rum Devleti' nin kurulması, etnik diğer azınlıkların ayrı
devletçikler kurması, Trakya ve Ege topraklarımızın bir kısmının Yunanistan' a verilmesi,
Ermeni soykırım iddialarının kabul edilerek Doğu topraklarımızın bir kısmının Ermenilere
verilmesi şeklinde olduğu, hedefin işgal edilmek üzere olan Türkiye olduğu,
3.maddesinde, Türkiye' deki ulusal olan her şeyin çökertilmek üzere olduğu, Türkiye'
de ekonomik krizlerin yaratıldığı, Türkiye' nin önemli noktalannm yabancılara satıldığı ve
Türkiye' nin İMF ve Dünya Bankasının kölesi haline geldiği,
4.maddesinde, bu gidişe dur denilmemesi halinde Türkiye'nin bağımsızlığının
kaybedileceği ve köle bir ulus haline gelineceği,
"Ne Yapılmalı?" alt başlığı altında, maddeler halinde,
1 .maddesinde, Vatan haini iç düşmanlann bugünlere 55 yıllık bir hazırlıkla
geldikleri, bu süreçte Türk halkının bölünerek kamplara aynldığı, ülkenin kan gölüne döndüğü
ve ülkede tam bir hakimiyet sağlayarak örgütlenenlere karşı ilk hedefin birbirlerini bulmak,
bir araya gelmek ve düşmana karşı örgütlenmeleri olduğu, artık ülkede sağcı solcu
kavramlannm olmadığı, ya bu ülkeyi sevenler ve kurtarmak isteyenler, ya da ülkeyi
çökertenler ve yok edip, emperyalist devletlerin kölesi haline sokmak isteyenler tarafında
olmanın söz konusu olduğu,
2.maddesinde, Kuwa-i Milliye hareketinin temel hedefinin, ulusalcı tüm güçleri kısa
sürede bir çatı altında toplamak olduğu, bu amaçla en küçük birimler olan ve periyodik
toplantılar yapan 8-10 kişilik çalışma grupları ile işe başlamak istedikleri, bu çalışma
gruplarının hedeflerinin ve aktivitelerinin ulusalcı pek çok konuda fikirsel platformda çalışma
yapmak ve zincirin halkalarını arttırmak olduğu, bu konuda ADD gibi sivil toplum
kuruluşlarıyla direkt ve güçlü koordinasyonun şart olduğu, önce bilgi ve fikir üretilmesi ve
bunlann hızla topluma yayılması gerektiği, eylem ve teorinin pratiğe aktarılmasının
kaçınılmaz olduğu,
3.maddesinde, Kuvva-i Milliye hareketinin en temel hedeflerinden birinin, koordine
zincirlerini ve düzenli olarak toplanıp birbirini bulan çalışma gruplarının ulusal güçleri aktive
etmesi ve düşmana karşı mücadele verilmesi, işgal altında da silahlı mücadeleyle ülkenin iç
ve dış düşmanlardan anndınlması olduğu,
4.maddesinde, Kuvva-i Milliye hareketine herkesin davetli olduğu, bu hareketin
liderinin olmadığı, harekette herkesin lider olduğu ve Mustafa Kemal' in askeri olduğu, en
önemli parolanın "Hızla birbirini bul, örgütlen, büyü, ama parçalanma" olduğu, şeklindeki
belgelerden de şüphelilerin ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN yapılanması içerisinde
Kuvvai Milliye örgütlenmesinin amaç ve faaliyetlerini bilerek, gizli örgütlenmelerle hücre tipi
yapılanmalarla zamanla oluşacak halkalann birleştirilmesiyle örgütün hedefine ulaşmasını
tasarladıklan ve uygulamaya koyduklan açıkça anlaşılmaktadır.
Yine şüpheli den elde edilen belgelerde,
Sayfalann arka tarafında Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU, MDFACS Proffessor Of
Surgery Head Of The Surgical Department ibareleri bulunan, "Değerli Başkan Lions
kulüplerinin sevgili üyeleri hepinize en içten duygulanmla sevgilerimi ve saygılanmı
sunuyorum son aylarda Cumhurbaşkanı, MGK ve Genelkurmay Başkanı irticai faaliyetlerin
yoğunlaştığını ve laik Cumhuriyetimize tehdit oluşturduğunu vurgularken başbakan
büyütülecek, abartılacak bir durum olmadığını belirterek; konuyu geçiştirmeye çalışmaktadır
şimdi ben konu ile alakalı düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım" ibareleri ile
başlayan ve dokümanın,
19. sayfasında "Yüksek Yargı Organı Danıştay'a Gerçekleştirilen Saldırının ve
katliamın nedeninin Türban Karan olması İrticai hareket değil midir.............Sivas Olayları ve
benzeri olaylarını da dikkate alırsak irtica varlığından söz edebilmek için ayaklanma,
başkaldırma, katliam, isyan ve Menemen olayı gibi Yeşil Bayraklarla üzerinde Kubilay'lann
kesik başlarıyla meydanlarda dolaşmak mı gerekecektir."
20. sayfasında Cumhuriyet Gazetesinde İlhan SELÇUK 31.12.2003 tarihli
yazısında Başbakanlık Müsteşan Ömer DİNÇER için Softa, Bağnaz, Yobaz ve Mürteci gibi
sözcükler kullandığı için Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminata mahkum edilmiş,
Yargıtay bozmuş,......şeklinde yazılar olduğu,
Şüphelinin darbe söylemlerini sadece telefon görüşmelerinde değil Lions klübü gibi
dernekler de yaptığı konuşmalarda açıkça söylemekten çekinmediği, yine yukanda belirtilen
tutanak içeriğine göre şüphelinin Ankara Tandoğan meydanında yapılan mitingi hem kendisi
hem de üniversite öğretim görevlilerinin katılımını sağlamak suretiyle ORDU GÖREVE
pankartlannı taşıyıp taşıttığı, Habip Ümit SAYIN'in ek ifadesine göre de Taksim'de örgütsel
içerikli toplantılar düzenlediği anlaşılmaktadır. Tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜNÜN yapılanması içinde bizzat ERGENEKON başkanlığı bünyesinde sivil
şahıslarca yönetileceği belirtilen Teori Tasarım ve Planlama Dairesi Başkanlığı (sivil) içinde
görevli yönetici konumunda olduğu, kendi konumu ve toplumdaki kariyeri ile ulaşıp
etkileyebileceği kesimleri darbe yaptırmaya teşvik etmek ve bu amaçla ERGENEKON
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN temel amaçlanna ulaşmayı sağlamak için faaliyetlerde bulunmak
suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Karşı halkı ve Türk Silahlı Kuvvetlerini darbe
yoluyla isyana tahrik ve teşvik etme suçunu planlı ve ısrarlı bir şekilde işlediği, adil
yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiği anlaşıldığından;
Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun üzerine atılı eylemlerine uyan;
TCK'nun 314/1, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince
cezalandırılması talep edilmiştir.
Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU yasadışı ERGENEKON terör örgütünün
yöneticisi konumunda olup, 5237 Sayılı TCK'nun 314/3. maddesi "Suç işlemek amacıyla
örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır" ve TCK'nun
220/5. maddesi de "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan
dolayı aynca fail olarak cezalandınlır" hükmü gereği, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm
suçlardan 5237 Sayılı TCK'nun 314/3 maddesi yollaması ile TCK'nun 220/5. maddesi
gereğince ERGENEKON terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan
sorumlu tutulmasının yasal zorunluluk olması nedeniyle;
1-Cumhuriyet Gazetesine 3 kez bomba atılması nedeniyle, ruhsatsız patlayıcı madde
bulundurmak ve taşımak, korku ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanma, mala
zarar vermek suçlarından TCK'nun 174/1-2 (hukuki kesinti oluşturan iddianame öncesi tüm
ruhsatsız patlayıcı bulundurma eylemleri Yargıtay kararlannda tek suç sayıldığından alt
sınırdan uzaklaşılması suretiyle bir kez uygulanması), 170/1-c (3 kez), 151/1(3 kez),
2-Danıştay saldırısında Türk Milleti adına yargılama görevini yürütmekte iken
görevinin başında katledilen yargı şehidi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN'in tasarlayarak
öldürülmesi, mağdurlar Mustafa BİRDEN, Ayla GÖNENÇ, Ayfer ÖZDEMİR ve Ahmet
ÇOBANOĞLU'nun tasarlayarak öldürülmeye teşebbüs edilmesi nedeniyle TCK'nun
82/a-g, 82/a-g, 35/2. maddesi (4 kez), ,, --" - - v

3- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Muzaffer


TEKİN, İsmail YILDIZ, Ergün POYRAZ, Kemal KERİNÇSİZ, Mete YALAZANGİL,
Aydm YÜKSEK, Muzaffer ŞENOCAK, Fikret EMEK'in işlemiş oldukları; Devletin
güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması
gereken bilgileri temin etmek suçundan dolayı TCK'nun 327/1. maddesi gereğince (8)
SEKİZ KEZ,
4-Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; İsmail YILDIZ, Ergün
POYRAZ, Mete YALAZANGİL, Aydm YÜKSEK, Muzaffer ŞENOCAK ve Fikret
EMEK'in işlemiş oldukları; Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına
ilişkin belge veya vesikaları geçici de olsa, bunları tahsis olundukları yerden başka bir
yerde kullanmak suçu nedeniyle: TCK'nun 326/1. maddesi gereğince, (6) ALTI KEZ,
5-Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Gazi GÜDER, Ayşe
Asuman ÖZDEMİR, Halil Behiç GÜRCİHAN, İsmail YILDIZ, Kemal ŞAHİN, Mehmet
Murat YÜCEL, Feridun Refik NUHOĞLU, Ergün POYRAZ, Fikret EMEK, Doğu
PERİNÇEK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Habip Ümit SAYIN,
Hikmet ÇİÇEK, Kemal KERİNÇSİZ, Nusret SENEM, Erkut ERSOY ve Murat
ÇAGLAR'in işlemiş oldukları, Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî
kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık
durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetmek
suçu nedeniyle; TCK'nun 135/2-1,43/2. maddesi gereğince (18) ONSEKİZ KEZ,
6- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Oktay
YILDIRIM, Mehmet DEMİRTAŞ ve Fikret EMEK'in işlemiş oldukları, süahlı terör
örgütüne ait silahları depolamak suçu nedeniyle; TCK'nun 315 ve 3713 Sayılı Terörle
Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince (3) ÜÇ KEZ,
7-Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Ayşe Asuman ÖZDEMİR
ve Halil Behiç GÜRCİHAN'in işlemiş oldukları, Adil Yargılamayı Etkileme suçu
nedeniyle; TCK'nun 288. maddesi gereğince (2) İKİ KEZ,
8-Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Fikret EMEK, Hayrettin
ERTEKİN, Hikmet ÇİÇEK, Halil Behiç GÜRCİHAN, Hayati ÖZCAN, Ergün POYRAZ,
Nusret SENEM ve Doğu PERİNÇEK'in işlemiş oldukları; Yetkili makamların kanun ve
düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması
gereken bilgileri temin etmek suçu nedeniyle, TCK'nun 334/1 maddesi gereğince (8)
SEKİZ KEZ,
9-Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: İsmail YILDIZ, Bekir
ÖZTÜRK, Hüseyin GÖRÜM ve Fuat ERMİŞ'in işlemiş oldukları; Askerleri kanunlara
karşı itaatsizliğe teşvik etmek suçu nedeniyle, TCK'nun 319/1, 3713 Sayılı Terörle
Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince (4) DÖRT KEZ,
10- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Mehmet Fikri
KARADAĞ, Hayrettin ERTEKİN ve Muhammet YÜCE'nin işlemiş oldukları; Tutuklu,
hükümlü veya suç delillerini bildirmeme suçu nedeniyle, TCK'nun 284/1 maddesi
gereğince (3) ÜÇ KEZ,
11- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheli Muzaffer
ŞENOCAK'ın işlemiş olduğu; Ruhsatsız patlayıcı bulundurmak suçu nedeniyle,
TCK'nun 174/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5/2. maddeleri,
12- Şüpheli Ergün POYRAZ'ın işlemiş olduğu; Yasaklanan bilgileri açıklamak
suçu nedeniyle TCK'nun 336. maddesi,
13- Şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ ve Hayrettin ERTEKİN'in işlemiş
olduğu; Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek'veprişağılamak suçu nedeniyle
TCK'nun 216/1. maddesi gereğince (2) İKİ KEZ, /^* ' *.J\
^>

14- Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ve Aydın YÜKSEK'in işlemiş olduğu 2863 Sayılı
yasalara muhalefet etmek suçu nedeniyle, 2863 Sayılı Kanunun 73. maddesi (2) İKİ KEZ,
15-Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in işlemiş olduğu 2813 Sayılı Kanuna muhalif
olarak ruhsatsız telsiz kullanmak suçu nedeniyle 2813 Sayılı Kanunun 32/a maddeleri
gereğince ayrı ayrı CEZALANDIRILMASI talep edilmiştir.
44-Şüpheli SERHAN BOLLUK
a- Emniyet İfadesinde Özetle;
1960 yılında Eskişehir ilinde doğduğunu, İlk ve orta tahsilimi Eskişehir ilinde
yaptığını, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini 1984 yılında bitirdiğini, İki yıl Antalya'da
Sağlık Ocağında çalıştıktan sonra Doktorluk mesleğini bıraktığını, 1987 yılında İstanbul'da
2000'e Doğru Dergisinde Gazeteciliğe başladığını, Aydınlık ismi ile günlük gazete çıkarmaya
başladığını, 1994 yılında Haftalık olarak Aydınlık Dergisi ismi ile dergi çıkarmaya
başladığını. 2000 yılında Ulusal Kanal Televizyonunda çalışmaya başladığını, 2007 yılı
başlannda tekrar Aydınlık Dergisinde Genel Yayın Yönetmenliği görevini aldığını. Halen bu
görevi sürdürmekte olduğunu, çeşitli tarihlerde Almanya, Fransa, İspanya, ülkelerine turistlik
amaçlı gittiğini, Çin ve Kuzey Kore Ülkelerine İşçi Partisi Heyetinde Gazeteci olarak
gittiğini, Yine Kıbrıs'a da gazeteci olarak gittiğini. İllegal olarak yurt dışına çıkış
yapmadığını, Ankara ilinde Hacettepe Üniversitesinde okurken Afiş Asmak ve Gazete
Satmak gibi eylemlerden 3-4 kez göz altına alındığını, 1984 yılında Üniversitede öğrenci
iken Yeni Olgu isminde bir aylık gençlik dergisini bir grup arkadaşla çıkarmaya başladığını,
Aynı yıl bu nedenle Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından gözaltına alındığını, 15 gün
gözaltında 15 gün kadarda Mamak Cezaevinde kaldığını, Ailesi hakkında herhangi bir işlem
yapılmadığını, 1990 yıllarında Türkiye Gazeteciler Sendikasına Üye olduğunu, bu üyeliğinin
devam edip etmediğini bilmediğini, İşçi Partisi Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi
olduğunu, Herhangi bir terör örgütüne üyeliği olmadığını, Aydınlık Dergisinde Genel Yayın
Yönetmeni olarak çalıştığını, Bu derginin haftalık yasal haber dergisi olduğunu,Ümraniye de
ele geçirilen el bombalan ile alakalı herhangi bir bilgisinin bulunmadığmı,basmdan duyduğu
kadar bilgisinin bulunduğunu,ismi geçen şahıslan tanımadığını, Tuncay GÜNEY isimli
şahıstan elde edilen Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi 29
Ekim 1999 İstanbul isimli doküman hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta,
Ergenekon Örgütü üyesi olmadığını böyle bir örgütün varlığı iddiasından önce basından daha
sonrada önüne gelen bir sanık ifade ve sorgulanndan (Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi
ERENEROL) isimli şahıslann ifadeleri avukatlan aracılığı ve bir takım kaynaklar vasıtası ile
kendisine geldiğini, ve bu şekilde de bu iddialardan haberdar olduğunu, Genel Yayın
Yönetmeni olduğu Aydınlık Dergisinde Ergenekon Soruşturması ile ilgili yazı ve haberlerin
mevcut olduğunu, Bu konuda söyleyeceklerinin bundan ibaret olduğunu, Lobi isimli
örgütlenme içersinde olmadığım, Böyle bir şeyden yine soruşturma çerçevesinde önce
basından daha önce bahsetmiş olduğu ifadelerden bilgi sahibi olduğunu, Bu örgüt hakkında
başka bir bilgisinin olmadığını, Genel Yayın Yönetmenliğini yapmış olduğu Aydınlık Dergisi
Yönetim Yerinden elde edilen ve burada kendisine gösterilen ajandanın kendisine ait
olmadığını, Ajanda içersindeki yazılann kendisine ait olmadığını, Bu ajandanın kimin
olduğunu bilmediğini, Bu Derginin yukandaki adresi Derginin idarehanesi olduğunu, Bu
ajandayı ilk defa burada gördüğünü, Ajanda da adı geçen bu şahıslann Sabancının katili
olarak Belçika'da yargılanan şahıslar olduğunu,
ABDULLAH ARGUN ÇETİN isimli şahsı şahjea-tanımadığmı, ismen tanıdığını,
bu şahsın provokatör olduğunu, Gazete ve dergileri dolaşıp birtakım yalan yanlış haberler
verdiğini, Ankara Bürosuna geldiğini hatırladığını, Öu gelişinin 5-6 yıl kadar önce
olduğunu,

Geldiğinde bu şahıstan nüfus cüzdan fotokopisi aldıklarını, bunu Kendisi hakkında araştırma
yapmak için aldıklarını, Bu şahısın Ankara Bürosuna gelmesinden sonra kendisi hakkında bir
araştırma yaptıklarını, kendilerinden önce başka yayın organlarına da gittiğini öğrendiklerim,
verdiği bilgilerinde yalan yanlış olduğunu öğrendiklerini,
07.02.2008 saat 17:53:08 de Doğu PERİNÇEK ile yaptığı telefon görüşmesi hakkında
sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; görüşmenin doğru olduğunu, Doğu PERİNÇEK ile bu
görüşmeyi yaptığını, Doğu PERİNÇEK'i 30 yıldır tanıdığını, Türkiye İşçi Köylü Partisi Ankara
Genel Merkezinde tanıştıklarını, o tarihten beridir kendisi ile gerek yüz yüze gerekse telefonla
görüştüğünü, Aydınlık Dergisinin Başyazarı olduğunu, İşçi Partisi Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığına üç kere AKP'nin kapatılmasını isteyen dilekçe verdi. Ankara Bürosunda AKP
kapatılsın şeklindeki İşçi Partisinin bu girişimini kapak konusu yapılmasını önerdi. Doğu
PERİNÇEK'e bu öneriyi ilettiğini. Bu öneriye karşı Doğu PERİNÇEK AKP'yi bir halk devrimi
ile zaten devrileceğini yani AKP'nin iktidardan olacağını belirterek bu öneriye karşı çıktığını.
Görüşmede geçen Bedri ismi Mehmet Bedri GÜLTEKİN isimli İşçi Partisi Genel Başkan
Yardımcısı olduğu, Mehmet CENGİZ'in ise İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi
olduğunu, Görüşmeden hatırladığının bunlardan ibaret olduğunu,
22.02.2008 saat 15:10:21 tarihinde Ferid İLSEVER ile yapmış olduğu telefon
görüşmesi hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; bu görüşmeyi yaptığını, Görüşmede
geçen konular doğru olduğunu, Şimdi hatırlayamadığı ancak o zaman Vedat YENERER ile
ilgili bir haber yapacak olduğunu, Bu soruşturmayı duyduğu için Ferid İLSEVER kendisini
aradığım, Hadiye YILMAZ'm eşi olduğunu, bu eşinden iki çocuğunun olduğunu, Resmi
nikahlarının bulunmadığını, 05333959324 nolu görüşmede kullandığı telefonun eşinin adına
kayıtlı olduğunu, İsmi geçen diğer şahısları tanımadığını,
13.03.2008 Saat 10:41:56 Tarih Ve Zaman Diliminde Doğu Perinçek İsimli şahısla
yapmış olduğu telefon görüşmesi hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; bu
görüşmeyi hatırladığını, Tuncay GÜNEY'in Doğu PERİNÇEK'in verdiği referans ile Irak'a
gittiği, giderken 12 Tır silah götürdüğü, bu silahlan Talabani'ye, Barzani'ye ve PKK'ya verdiği
şeklinde iddialarının olduğu, Doğu PERİNÇEK'e telefonda aktardığı konunun bu konu
olduğunu bu telefon görüşmesinde Doğu PERİNÇEK'e haberi berbat etmişler şeklinde ifadeler
kullandığını, Görüşmede adı geçen Yiğit BULUT ismi şahsın Radikal Gazetesinde Köşe
yazarlığı olduğunu ve görüşmenin bunlardan ibaret olduğunu,
14.03.2008 saat 13:37:24 tarih ve zaman diliminde FERİD İLSEVER isimli şahıs ile
yapılan telefon görüşmesi hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; Bu görüşmenin
doğru olduğunu, O gün beni Ferid İLSEVER (Ulusal Kanalın Genel Yayın Yönetmeni aynı
zamanda İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısıdır)in aradığım Aydınlık Dergisi bu tarihten 4-5
sayı öncesinde Gladyo nun merkezi Emniyet içine kaymıştır gerçeğini saptayarak yayın yapınca
Zaman Gazetesi saldırıya geçti. Gerek Doğu PERİNÇEK ile ilgili gerekse İşçi Partisi ile ilgili
yalan yanlış haberler yaptı, bu konuda Zaman Gazetesinde çıkan bu yönlü bir haber üzerine
Doğu PERİNÇEK'in kendisine yazdırdığı ve dergiye koymasını istediği ayrıca Sayın Orgeneral
Hüseyin KIVRIKOGLU'na faks yolu ile iletilmesini istediği bir basın açıklaması olduğunu,
Nitekim bu açıklama derginin geçen sayısında 16 Mart 2008 tarihli Aydınlık Dergisinde
yayınlandığını, Fenerbahçe Ordu evi Emekli Generallerin uğrak yeridir, genellikle kendilerine
ulaşılmak istendiğinde oradan ulaşıldığını, Beyoğlu ilçesi istiklal caddesi deva çıkmazı no:7
sayılı yerde bulunan ve aydınlık dergisinin eski sayılarının arşivlendiği, muhasebesinin
tutulduğu binanın birinci katında bulunan yerde 21.03.2008 tarihinde yapılan aramada (3) adet
fuji marka vhs video kaseti elde edildiği, Bu kasetlerin yapılan incelemesinde (3) vhs video
kasetinin içeriğindeki^jörüntülerin aynı olduğu ve bu
görüntülerde Erdal Angın ve Hüseyin...........İsimli şa|öslapnTş1^artililer tarafından ayrı ayrı
sorgulandıkları sorgulayan şahısların sadece seslerinin
duytH<J)||u şeklinde bilgilerin ve

I.
1393İ '■
görüntülerin bulunduğu vhs kasetleri hakkında sorulan soruya vermiş olduğu cevapta; (3) adet
VHS kasetinden bilgisinin bulunmadığını, Kasetleri burada gördüğünü, kasetlerdeki ismi
geçen şahıslan tanımadığını, seslerinde tanıdık gelmediği, Ancak görüntülerdeki
sandalyelerden kendi binalarında da bulunduğunu, Doğu PERINÇEK'in de kendisine böyle
bir bilgi vermediğini, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERINÇEK'in çok kez tehdit edildiğini
bildiğini, ancak bu kasetteki olaydan kesinlikle bilgisinin olmadığını, ERGENEKON isimli
yasadışı bir yapılanma içerisinde oldukları tespit edilen çeşitli tarihlerde gözaltına alman ve
adli makamlara sevk edilen kendisine isimleri okunan şahıslardan tanıdıklarınız var mı?
sorusuna vermiş olduğu cevapta;
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK; Bu şahsın tarihten üç yıl kadar önce Ulusal Kanal
Haber Merkezinde üç ay kadar çalıştığını, Kendisini kanala Emekli Binbaşı olarak tanıttığını,
Fakat bu süre zarfında bir takım şüpheli hareketleri olduğunu saptadıklarını, kendisinin aslında
binbaşı değil yüzbaşı olduğunu öğrendiklerini, bunun üzerine kendisini işten çıkardıklarını,
Danıştay suikast inden sonrada bu şahsın adı geçtiğini, bunu Aydınlık Dergisinde ajan
provokatörü sıfatıyla kapak haberi yaptıklarını, Aynı şekilde de bu Ergenekon soruşturmasında
da adı geçince yine aynı şekilde ajan provokatörü olarak kapak haberi yaptıklarını, Bu şahsı
işten attıktan sonra MİT'e gidip İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi aleyhinde uzun uzun ifadeler
verdiğini bildiğini, Emin ŞİRİN; Milletvekilliği döneminde Ulusal Kanalda birkaç defa
kendisini ağırladıklanm, Televizyon yayınında görüşlerine başvurduklannı,Bu şekilde
tanıdıklannı,Sevgi ERENEROL; Yine kendisini iki yıl öncesinde Ulusal Kanalda çeşitli
defalar Hıristiyan misyonerlik faaliyetleri ile ilgili olarak yayma çıkardıklannı, bu tarihten
sonra görüşmediğini, Kemal Yalçın ALEMDAROGLU;Kendisi ile bir defa tarihten bir yıl
kadar önce Ulusal Kanalda Fikir Meydanı isimli televizyon açık oturum gibi bir program
yaptıklanm, Aynca kendisinden çeşitli konularda görüş alıp halen yaymladıklannı, Yaklaşık
kendisini 1-1,5 yıldır tanıdığını, Mehmet Adnan AKFIRAT; Kendisi ile uzun yıllar Aydınlık
Dergisinde birlikte çalıştıklannı, Ferid İLSEVER; Yine kendisi ile Aydınlık Dergisi ve Ulusal
Kanalda uzun yıllar birlikte çalıştıklannı, Yusuf BEŞİRİK; Kendisi İşçi Partisi İstanbul il
örgütünde görev yaptığını, 7-8 yıldır tanıdığını, İbrahim BENLİ; Kendisi ile Talat Paşa
Komitesindeki aldığı görevler nedeni ile 3-4 yıl kadar önce tanıştıklanm, halen görüştüklerini,
İlhan SELÇUK; Çeşitli konularda fikirlerini aldığı bir meslek büyüğü olduğunu, Bu şahıslarla
olan ilişkilerin bunlardan ibaret olduğunu, İfademe ekleyecek başka bir husus olmadığını
beyan etmiştir.
b) Savcılık İfadesinde özetle;
Kollukta verdiği ifadeyi kabul ettiğini, 2007 yılı başından itibaren ülke genelinde
haftalık olarak yayınlanan Haftalık isimli derginin genel yayın yönetmeni olarak çalıştığını,
Görevinin dergide yayınlanacak olan tüm yazılann kontrolünü yapmak ve yayınlanıp
yayınlamayacağına karar vermek olduğunu,Bu çerçevede dergide yayınlanan yazılann
neredeyse tamamından haberi olduğunu,Aynı zamanda İşçi Partisinin merkez karar kurulu
üyesi olduğunu,Soruşturma kapsamındaki kişilerden Doğu PERİNÇEK ile tanışıklarını ve
arkadaşlıklannm 30 yıl öncesine dayandığını, Kendisinin merkez karar kurulu üyesi olduğu
partinin genel başkanı olduğunu, Aynı zamanda genel yayın yönetmeni olduğu dergininde baş
yazan olduğunujlhan SELÇUK'u meslek büyüğü olarak tanıdıklarını. Zaman zaman yüz yüze
bazen de telefonla mesleki konularda görüşünü almak ve danışmak bazen de görüşlerini
dergide yayınlamak için kendisiyle görüştüğünü,Mehmet Adnan AKFIRAT , Ferid İLSEVER
ve Yusuf BERİŞİK ile İşçi Partisi vasıtası ile tanıştıklanm, Kendilerinin İşçi Partisinin merkez
karar kurulu üyesi ve il örgütünde görevli olduklannijİbrahim BENLİ'yi yaklaşık 3 veya 4 yıl
önce Talat Paşa Komitesinin faaliyetlerine katıldığı hırada tanıdığını, Talat Paşa Komitesinin
Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf HALAÇOGLU'nun Ermeni katliamının

yalan olduğu şeklindeki beyanları üzerine İsviçre'de hakkında verilen tutuklama kararma
tepki olmak üzere kurulmuş olduğunu,Başkamnm Rauf DENKTAŞ olduğunu, Sekreterliğini
Ferid İLSEVER yaptığını, Çok sayıda seçkin kişinin bu komitenin faaliyetlerine katıldığını,
Henüz tüzel kişilik kazanmadığını bildiğini, Yine Avrupa Parlamentolarında kabul edilen
sözde Ermeni soykırımı kararlarına tepki olarak birçok eylem gerçekleştirdiğini, Bunlardan
biriside İşçi Partisi Genel başkanı Doğu PERİNÇEK'in İsviçre de aynı şekilde Ermeni
soykırımının olmadığını söylemesi olduğunu, Bunun üzerine kendisi hakkında da
tutuklama karan çıkartıldığım,Bundan sonra bizzat giderek İsviçre'de ifade verdiğini ve
serbest bırakıldığını,bu komitenin bir üyesi olmadığını,Ancak faaliyetlerine katıldığını, Bu
faaliyetler sırasında tanıştığı İbrahim BENLİ ile arkadaşlık kurduklarını, bundan sonrada
görüşmelerinin gerek yüz yüze gerekse telefonla devam ettiğini,Kemal ALEMDAROGLU
ile birlikte geçmişte Ulusal kanalda yayınlanan bir programa katıldıklarını, daha önce aynı
kanalda bir süre program yaptıklarını, Bu nedenle tanıştıklarını, Rektörlük döneminde Ulusal
kanal adma kendisi ile röportaj yaptığını, Fikir alışverişi için değişik zamanlarda
görüştüğünü,şuanda ulusal kanalda çalışmadığım,Sevgi ERENEROL, Emin ŞİRİN ulusal
kanalda çalıştığı dönemde katılımcı olarak programlara çıktıklarını, Bu nedenle tanıdığını,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü bu tarihten yaklaşık 3 yıl önce haber müdürü olarak çalıştığı
Ulasal kanala geldiğinde tanıdığını, Kendisini emekli binbaşı olarak tanıttığını,. Kuzey Irak
konusunda bildikleri olduğunu söyledi ve televizyon adma muhabirlik yapmayı teklif
ettiğini,. Resmi bir sözleşme yapıldığını hatırladığını, kendisinin de bir ücret talebi
olmadığmı,Yaklaşık 3 ay televizyona gelip gittiğini, Ancak bu süre içerisinde herhangi bir
haber getirmediğini, Kuzey Irak'taki olaylar yükselince bu konuda uzman olarak bilgisine
danışılmak üzere emekli binbaşı sıfatıyla birkaç programa katıldığını, Daha sonra bu kişinin
televizyonda çalışan bir kadınla gönül ilişkisi kurmak istediğini bu amaçla hava atmak ve
etkilemek için, üzerinde kendi fotoğraflarının yapışık olduğu bir çok kimlik kartı
gösterdiğini kimlik kartlarının kimisinde asker, kimisinde MİT ve diğer kurum isimleri
yazdığını öğrendiğini, bizzat bu kimliklerin kendisine gösterildiğini o tarih itibariyle
televizyonda spiker olan Müjdan KAYSERLİ'nin anlattığını, Bundan rahatsız olduğunu,
Yaptıkları araştırmada bu kişinin ordudan emekli olmadığını aksine atıldığını tespit
ettiklerini. Yine kadın spiker kendisine Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün teğmen
rütbesindeyken Hristiyan olduğunu anlattığını, Bütün bunlar üzerine kendisiyle konuşulduğu
ve televizyondaki görevine son verildiği, Bundan sonra kendisi ile görüşmediğini,daha sonra
televizyondan ayrılarak Aydınlık dergisinden çalışmaya başladığını, Bu süreçte Mehmet
Zekeriya ÖZTÜRK'ün televizyondan ayrıldıktan sonra MİT 'e giderek Ulusal kanal ve İşçi
Partisi hakkında aleyhe ifade verdiğini öğrendiğini, Bu haberi getireni şuanda
hatırlamadığını, Bunu öğrendikten sonra kişinin ajan provokatör olduğuna kanaat
getirdiklerini, Daha sonra kendisinin Danıştay saldırısında adı geçince bu konuyu Aydınlık
dergisinde kapak yaptıklarını, Bir süre sonrada aynı şekilde Ergenekon soruşturması
kapsamında ismi geçtiğini ve tutuklandığım,Bu konuyu da Aydınlık dergisinde kapak
yaptıklarını, ismi geçen diğer kişileri basın yayın dünyasında olduğu için basından
tanıdığını, Bunun dışında şahsi bir tanışıklığı olmadığını,Ergenekon terör örgütüyle de
herhangi bir ilgisinin bulunmadığmı,Böyle bir örgütün varlığı konusunda da söz
söyleyebilecek konumda olmadığım,Bu konularda da basından duyduğundan fazla bilgisi
olmadığmı,Aydmlık dergisinin idarehanesinde yapılan aramada ele geçtiği iddia edilen ve bir
sayfasında 1996 yılında İstanbul ilinde öldürülen işadamı Özdemir SABANCI'nın katil
zanlılarından Fehriye ERDAL, İsmail AKKOL ve Mustafa isimli kişilerin isimlerinin yazılı
bulunduğu ajandanın kendisine ait olmadığını ,Aydınlık dergisinin yayın merkezi ve
idarehane olmak üzere iki binadan oluştuğunu, idarehaneye gitmediğini, yayın merkezinde
bulunduğunu,Bürosunun da orada bulunduğunu, Bahse konu ajanda idarehanede
bulunduğunu,kendisine ait olmadığını, İçindeki yazılarında kendisine ait olmadığmı,bu
ajandanın bulunduğu yerde yapılan aramada dergi çalışanlarından herhangi birisini aramayı

yapan kolluk görevlilerine nezaret etmediğini öğrendiğini, Bu nedenle ajandanın dergiden


çıktığını kabul etmesinin mümkün olmadığım,Derginin yayın merkezinde ve büroda yapılan
aramada ele geçen Abdullah Argun ÇETİN isimli kişiye ait nüfus cüzdanı fotokopisi bu
kişinin daha önce derginin Ankara bürosuna gelip bir takım haberler vereceği beyanı üzerine
alındığını, Yaptıkları araştırmada bu kişinin başka yayın organlarına da gittiğini
öğrendiklerini,Anlattıklannı haber yapmadıklanm,Bu aşamada kendisim araştırtmak için
Ankara'da alman kimlik fotokopilerini İstanbul'a getirttiğini, kendisini görmediğini,
fotokopilerin bir tanesinde yazılı "Çeçen Dergisi" ibaresinin ne anlama geldiğini şuanda
hatırlamadığmı,bu kişinin provokatör olduğu şeklinde Aydınlık dergisinde haber
yapıldığmı,Derginin yayın merkezinde yapılan aramada İşçi Partisinde güvenlik elemanı
olarak çalıştıkları iddia edilen Erdal ANGIN ve Hüseyin isimli kişilerin sorgusuna dair 3
adet VHS kasetini ilk defa Emniyette gördüğünü, bir sorgu yapmadığmı,Bu
kasetlerinde dergide bulunduğunu bilnıediğini,Derginin yayın merkezi, idarehanesi ve
dağıtım bölümlerinin farklı kısımlar olduğunu, Bu kasetlerin nereden elde edildiğini
bilmediğini,Kaset görüntülerindeki plastik sandalyelerden binalarında da
bulunduğunu, her yerden bulunabilecek sandalyelerden olabileceğini,Sorgulanan kişileri
tanımadığmı,Seslerden de kimin sorguladığını çıkaramadığını,Doğu PERİNÇEK kendisine
tehdit edildiğini söylediğini,Ancak kasetlerde iddia edildiği gibi bir suikast girişimi
olduğundan bahsetmediğini,Telefon görüşmeleri konusunda kollukta verdiği ayrıntılı ifadelerinin
doğru olduğunu, Bunların esas alınmasını istediğini,3665 numaralı tape okundu, soruldu.
Görüşmenin başında bir takım gazetelerde Tuncay GÜNEY'in Doğu PERİNÇEK'in refaransı ile
Kuzey Irak'a giderek Talabani, Barzani ve Cemil BAYIK'a silah götürdüğü yönündeki gazete
haberleri konusu konuşulduğunu,Burada geçen silah miktarlarını hatırladığımdan kendisi ile bu
konuda görüştüğünü,Bu konuda İşçi Partisi adına yazılann çıktığı Yeni Şafak ve Milliyet gazetesine
dava açıldığını,Görüşmenin devamında Barto ismi ile geçen kişinin Birleşmiş Milletler Kalkınma
Fonu Türkiye şefi olduğunu,Yine bu fon tarafından aktarılacak olan 37 milyon dolar paranın
Diyarbakır'daki bölücü terör örgütü ile bağlantılı bir kısım sivil toplum örgütlerinin eline geçeceğini
tespit ettiğinden dolayı paranın aktarımını engellediğini, Bu nedenle fonun başkanı Kemal DERVİŞ
tarafından görevden alındığını, Bunu tespit edip haber yapma hazırlığmdayken Hürriyet gazetesinin
bunu haber yaptığını,Bu konuda konuştuklarmı,Görüşmenin devamında da Tuncay GÜNEY'in
ifadesinin temini konusunda görüştüklerini,
3666 numaralı tape alakalı. Görüşme doğrudur. Doğu PERİNÇEK telefonda
kendisine bir basın açıklaması dikte ettirdiğini kendisininde bunu kaleme aldığım,İçeriğinde
Hüseyin KIVRIKOĞLU geçtiği için ve kendi sininde Fenerbahçe Orduevinde
bulunabileceğini düşündüğü için oraya fakslanmasını istediğini,
3667numaralı tapeyle alakalı . Görüşme doğrudur. Görüşmede Aydınlık dergisinin Ankara
temsilcisi olan Fikret AKFIRAT kendisine İşçi Partisi ileri gelenlerinden Mehmet Bedri
GÜLTEKİN ve Mehmet CENGİZ'in AKP'nin kapatılması için Yargıtay Savcılığına
başvurduklarını bunun dergide kapak yapılmasını istediklerini iletti, kendisimde bunu
Doğu PERİNÇEK ile görüştüğünü,Kendisi iktidarın yargı kararıyla kapatılmasını doğru
görmediğini, iktadan halk hareketiyle devirmek gerektiğini söylediğini,Devammda da
Milliyet gazetesinden emekli şuan çalışmayan Rafet BALLI ismli bir gazetecinin bana
aktardığım, Doğu PERİNÇEK'e aktardığını Hatırladığı kadarıyla Rafet BALLI
Amerika'nın Türkiye'de darbe yaptırmak istediğini bu yüzden bir B planı yaptığını, sokağa
beklediklerini anlattığını, Ancak detaylarını hatırlamadığını,
3668numaralı tape okundu, soruldu. Görüşme doğrudur. Ferid İLSEVER derginin
yaymlacak olan sayısında Vedat YENERER hakkında bir haber çıkacağını bildiğini,
Şuanda bunun neyle ilgili olduğunu hatırlamadığmı,Bu esnada Ergenekon soruşturması
kapsamında gözaltına alınınca haberin çıkmasının uygun olmayacağını değerlendirerek
kendisini bu
konuda aradığını, Ergenekon soruşturması kapsamında bilinen bir yayın politikası takip
ettiklerini beyan etmiştir.

c) Armalarda elde edilen deliller;


a) Kadıköy ilçesi Adem Sokak Belediye Evleri A4 Blok No:65/18 İçerenköy
adresinde;
(141) adet CD,
(7) adet disketi
(1) adet MAXTOR marka SN:572131413438PGZXX seri nolu40 GB harddisk, (1) adet
KİNGSTON marka 1 GB CH10210704226-314A00L7 seri nolu flash bellek,

(1) adet üzerinde TAHA ibaresi bulunan kahverengi ajandanın yapılan incelmesinde;

10 Ocak, 25 Şubat, 24 Mart tarihli sayfalarında İlhan SELÇUK'un, 5 Şubat ve 19


Şubat tarihli sayfasında Emin ŞİRİN'in,7 Şubat, 18 Şubat ve 23 Şubat tarihli sayfasında
Kemal ALEMDAROĞLU'nun 20 Şubat tarihli sayfasında Doğu PERİNÇEK'in,4 Mart tarihli
sayfasında Ferid İLSEVER'in,13 Nisan tarihli sayfasında Hayati ÖZCAN'm 4 Eylül tarihli
sayfasında Adnan AKFIRAT'm isminin geçtiği, ajandanın 9 Şubat tarihli sayfasında
"Alemdaroğlu'nun Emrindeyiz" ibaresi bulunan el yazmasının olduğu,

b) Eminönü İlçesi Alemdar Mahallesi Divan Yolu Caddesi Erçevik Han


No:54/311 sayılı yerde faaliyet gösteren Güney Reklamcılık Yayın Matbaa Org. San.ve
Tic. Ltd. Şti.nde yapılan aramada elde edilen;

(1) adet mavi renkli kartal resimli ajandanın incelenmesinde;

Ajandanın 1 ocak tarihli sayfasında Özdemir SABANCI Cinayeti sanığı Fahriye


ERDAL'm ayrıca İsmail AKKOL ve Mustafa.... İsimli şahısların isimlerinin yazılı olduğu,
diğer sayfalarda, soruşturma kapsamında adı ve unvanı geçmeyen değişik kişi ve Kurumlarla
yapılacak görüşmeler için düzenlenmiş randevu günlüğünün olduğu

(1) adet Aydınlık Muhasebe MA ibaresi ile başlayan beyaz renkli evrak kayıt
defterinin yapılan incelemesinde;
Kayıt defterinin 2005, 2006, 2007, 2008 yıllarını kapsayan bölümlerden oluştuğu,
defterin 40 sıra numaralı 05.03.2007 tarihindeki kaydında, Aydınlık Dergisine Yasadışı İbda/c
Terör Örgütünün yayın organlarından olabileceği düşünülen Furkan isimli Derginin tanıtım
amacı ile gönderildiği,
-223 sıra numaralı 23.11.2007 tarihindeki kaydında, T.C Başbakanlık İstihbarat
Kurumu Başkanlığı İstanbul Bölge Başkanlığının B021.TUİ.1.120300159-01-5416 sayısı ile
Aydınlık Dergisi Genel Müdürü M. SABUNCU' ya göndermiş olduğu2006 yılı medya
araştırması hakkındaki yazının kaydedildiği, ayrıca soruşturma kapsamında ismi geçen Serhan
BOLLUK ,Hikmet ÇİÇEK ,Adnan AKFIRAT ve Doğu PERİNÇEK'e değişik mahkeme ve
dergilerden gelen yazıların kaydolunduğu defter olduğu,
(1) adet kırmızı renkli ajandanın yapılan incelemesinde;
Ajandanın 10 Temmuz'dan 19 Temmuz'a kad|jj^G4grı sayfalarında Değişik Ağır
Ceza Mahkemelerinde görülen Kontrgerilla davala^riîrb duruj|aa tarihlerinin ve sayfa
/[ * V*\
numaralannm yazılı olduğu aynca değişik tarihlerde görülen davalann ve mahkemelerin
isimlerinin ve dava tarihlerinin bulunduğu hatırlatma ajandası olduğu,
-(1) adet 08.01.1997 Şhow haber yayın kaydı bulunan VHS kaset,
-(1) adet Saffet Ankan BEDÜK ropaortaj ibaresi bulunan kaset,
-(1) adet 26.12.1996 kanal 6 hedef ibaresi bulunan VHS kaset,
-(1) adet Sultanbeyli Belediye Başkan yardımcısı Cabbar ŞİŞMAN ibareli kaset,
(3) adet Abdullah Argun ÇETİN isimli şahsm nüfus cüzdan fotokopisi ve son
sayfasında çeçen derneği ibaresi bulunan dokümanın yapıln incelenişinde;
Abdullah Argun ÇETİN'E ait önlü arkalı kimlik fotokopisi aynca değişik isimler ve
telefon numaralannm bulunduğu üstü karalanmış altında çeçen derneği yazan el yazması
doküman olduğu
(7) sayfa 2360636 ile başlayan el yazısı dokümanın yapılan incelemesinde; Güney
Reklamcılığın Şirket kaşesinin vurulduğu, Cumhuriyet Gazetesinden
Mehmet isimli şahsm telefon numarasının, Ünal CANPOLAT (Başsavcı) isimli şahsm telefon
numarasının bulunduğu, aynca anlamsız karalamaların bulunduğu el yazması doküman
olduğu,
ULUSAL KANAL

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2008 tarih ve Değişik İş No:2008/420


Soruşturma No:2007/1536 sayılı karanna istinaden Beyoğlu İlçesi Aşmalı Mescit Mahallesi
Deva Çıkmazı No:7 sayılı adreste bulunan Ulusal KANAL'da yapılan aramada elde edilen,
dokümanlann aynı karara istinaden yapılan incelemesinde;

l.KALSÖR:

1. Nolu Ajanda; Ajandanın üst kısmında Türk Tabipler Birliği 2006 ibaresinin
olduğu, 9 Kasım sayfasında "Genelkurmay Kaynaklan:MİT Gitsin Danıştay Suikastını
çözsün" şeklinde ibarenin bulunduğu bu ibarenin daire içerisine alındığı,

2.KALSÖR:

19-20-21 Şubat 2005 tarihli ajanda sayfasında;


-"kuvayı Milliyeden tutuklanıp yine de polis yardımıyla yargılanan şahıs" Hakan
Saraylıoğlu,
-TAMER tim komutanı, sol konularda uzman, 0505 366 06 76,
-Polat 0535 685 59 14 Polis,
Serhan BOLLUK' a ait ajanda da bulunan Hakan SARAYLIOĞLU' nun
öldürülmesinden önce yapılan sorgulamasına ilişkin el yazısı ile notlar bulunduğu ve bu
şahsm öldürülmesinden sonra bu eylemin DHKP/C örgütü tarafından üstlenildiği,
d) İletişim tespit tutanakları;
Tape:3667 07.02.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle; Serhan
BOLLUK'm "Ankara'nın önerisi şu" "Bedri Abi işte Mehmet Cengiz, m... toplanmışlar," "..
şeyi kapak yapalım diyorlar. "AKP Kapatılsın" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yani olmaz öyle
yani bu, akıllıca bir şey değil. "AKP Kapatılsın" talebi, .... (1-2 kelime anlaşılamadı). Bu
tamamen halka güvenmeyen çizgiyi besliyo yani." "Yani AKP'nin hakkından yargıyla
gelmek" dediği, Serhan BOLLUK'un "İşte dünden beri tartışıyoruz yani." "Hiç bu başlığı
kullanmayalım değil rnt dergide de kullanmayalım." Dediği,

Doğu PERİNÇEK'in "Bu noluyor biliyor musun? Hep bu umutları yargıya"


"Bağlıyan..." "Bu bu AKP'yi çok daha güçlü getirir." "AKP'yi ancak halk şeyiyle İhtilaliyle
devirmek lazım." Dediği,
Serhan BOLLUK'un "Olay da oraya gidiyor göstere göstere yani." "... Şimdi Rafet
buradaydı da," "Bir B planı var diyo. Bunları diyor sezgisel olarak şey yapıyorum diyo"
"Sokağı bekliyolar diyo" "Komuta kademesinde çok tepki var diyo." Dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "B Planı"nı kim yapıyo?" diye sorduğu,
Serhan BOLLUKun "Ordu yapıyo." Dediği,
Doğu PERİNÇEK'in ".. Komuta kademesine tepkisi olan bir askeri güç" dediği,
Serhan BOLLUK'un "Tabi. Görüştüklerimden çıkardıklarım diyo." dediği,
Tape:3865 14.02.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde
özetle;Serhan'm "Bu başyazının başlığı için ne dicez" dediği, bir süre başlık için
konuştukları, Doğu PERİNÇEK'in ...Türban eylemleri, türban provakasyon şu bu ne
diyebiliriz.Türban konusunda neye dikkat edelim dicen. Türban eylemlerine" dediği,
Serhan'ın "Türbanda bölünmeyelim, BOP' a karşı birleşelim." Dediği, Doğu
PERİNÇEK'in "Türban cephesinde mi diyelim." "Türbanda bölünmeyelim, BOP' a karşı
birleşelim." Dediği, Serhan'ın "... ben diğer şeyleri de söylüm mi kapak unsurlarını Kapak
malum Devlet BAHÇELİNİN kritik misyonu alt başlığı MHP' de ümmetçiliğe nasıl gelindi.
Sürmanşetimiz Türban olduğu için alt bandımız Vakıflar Yasasındaki Görülmeyen tehlike"
dediği ve başlıkları söyledikten sonra "...şöyle bişey abi bu şirket eğer vakıf bünyesinde
faaliyet gösterirse yabancı şirket denetimden her şeyden muaf olay yani Rum mallarının
elden gitmesi değil" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "...Onu sakın koyma sakın ha.Diğil
deme sakın ha" dediği, Serhan'ın "niye böyle çıkarttık" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Aman
ha aman o da feci bi şey" dediği, Serhan'ın "tam bi sömürge esası kurayı da şey ABD' nin
ekonomik politiği diye çıkardık dikkat çeker diye. İlgi çeker diye düşünüyorum ben
yani Marksist bi şey" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Peki tamam" dediği,
Tape: 3627-3668 22.02.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle; Ferid
İLSEVER'in "Abi ben Doktor Kemal İÇMEN aradı" "Ben hastanedeyim SSK hastanesinde
fakat şöyle bir az önce İstanbul Emniyet 7-8 kişiyi gözaltına aldı dedi ee Emin GÜRSES Alo"
dediği, Serhan BOLLUK'un "Emin GÜRSES'i mi ?" dediği, Ferid İLSEVER'in "... gözaltına
almış internetten takip ettim gördüm dedi Vedat YENERER 7-8 kişiyi gözaltına almışlar"
"...bana öyle söyledi şimdi telefonla aradılar beni bunlar bunlar gözaltına alınmış dedi senden
ricam aklıma geldi şimdi Vedat YENERER'i haber yapıyoruz adını geçireceğiz vs. falan filan
geçirmeyelim şimdi onu söylemek için aradım seni" dediği, bu görüşme ile ilgili olarak şüpheli
Serhan BOLLUK savcılık ifadesinde;
Ferid İLSEVER derginin yayınlanacak olan sayısında Vedat YENERER hakkında bir
haber çıkacağını bildiğini, Şuanda bunun neyle ilgili olduğunu hatırlamadığmı,Bu esnada
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınınca haberin çıkmasının uygun
olmayacağını değerlendirerek kendisini bu konuda aradığmı,Bu konuda
konuştuklannı,Soruşturmanm siyasi yönlendirmeyle yürütüldüğü konusunda neredeyse kesin
bir kanaate sahip olduğu için soruşturmayı başından itibaren yürüten Savcı Zekeriya ÖZ
hakkında siyasi eğilimleri, ne yapıp yapmadığı konusunda bir araştırma yapma konusunda
konuşmalan olduğunu, Ancak bunu dergi kapağı yapmaya karar vermediğini beyan etmiştir.
Tape : 3665 13.03.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle;
DOĞUnun He o bir 6.000 silah mı Cemil BAYIK'a?dediği SERHANm 6.000 silah
DOĞUnunl2.000 12.000, SERHANm 12.000 12.000 6.000'i yani şeye giden
Talabaniye gidenlerin 6.000'i sonradan Cemil BAYIK'a gidiyor, DOĞUnunÖyle mi yoksa öyle
yazıyor Talabani Barzaniye 12.000 Talabaniye 12 000 Cemil BAYIK'a 6.000, SERHANm Ben
Talabaniye gidenlerin ö.OOO'ı oraya gitti diye hatırladım yani bir şehir
merkezinde eee bir polis merkezinde, DOĞUnun Yok yok sen bir daha bak ona, bir de
Zaman'a bak bugün başka gazetede var mı
bu görüşmeler sonrasında Serhan'ın "Bu şey var önümde şuanda. Resmi ifadesi
bizim şeyin Tuncay denen adamın. 8 sayfa fakatta bu tamamen şey üzerine kurulu sizde var
mı?" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Yok. Ne üzerine kurulu?" dediği, Serhan'ın "Yani bu işte
araba satışı bulunan birtakım silahlar var elinde onlar soruluyor işte bilgisayar disketleri var
onlar soruluyor." dediği, Doğu PERINÇEK'in "Yani o bilinen ifadeler değil. O esas onu
öbürünü bulmak lazım." dediği ve görüşmenin sona erdiği,
Tape: 3666 14.03.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK görüşmesinde özetle; Doğu
PERİNÇEK "Şimdi bak. Kağıt kalemin ya da bilgisayarın başında mısın?" "Açıklama
yazdırabilir miyim?" "Zaman gastesinin Kıvrıkoğ.. orgenera.. org KIVRIKOĞLUyla ilgili
yalan haberi." Başına bir satır zamandan özetlersen istersen söyliyim. Bugünkü zaman Doğu
PERINÇEK'in ağzından DP'ni ağzından, hızlı hızlı yaz, sonra düzeltirsin. DP'nin ağzından ıı..
KIVRIKOĞLU ve Orgeneral KIVRIKOĞLU ve Tuğgeneral Veli KÜÇÜK'le ilgili düzmece
bir haber yayınlamıştır." "Doğrusu şudur. Doğu PERİNÇEK" "Zaman gastesi muhabirinin
sorusu üz u muhabirinin" "KIVRIKOĞLU ile Hilmi ÖZKÖK arasındaki görüş ayrılığı
konusundaki sorusu üzerine şu cevabı vermiştir." "Bu soruyu sayın komutanlara sormanız
gerekir nokta. Ancak" "Orgeneral KIVRIKOĞLU, görev döneminde veyahut da genelkurmay
başkanlığı döneminde" "Türk Ordusunun" "ABD ve NATO'dan" "Bağımsız bir" ".. savaş
kabiliyeti" "Geliştirmesi için" "Çaba gösterdi" "Özel Kuvvetleri bu kapsamda Özel
Kuvvetler'i" ".. bağımsız bir güç olarak" "Ve Kuzey Irak'ta hareket., bağımsız bir güç olarak
geliştirmeye çalıştı." "Tuğgeneral Veli KÜÇÜK'ün de" ".. bu çabalan içersinde" "Görevler
üstlendiği bilinmektedir." "Sayın KIVRIKOĞLU'na bugün Amerikancı basının yönelttiği
psikolojik savaşın nedeni de budur. Nedeni de budur." "Hilmi ÖZKÖK ise, 20 Nisan 2004'te
Milli Egemenlik" ". ve Milli Güvenlik kavramlarının" "Eskidiğini açıklamış virgül, ABD'nin
Irak'a Demokrasi götürdüğünü söylemiştir." dediği, devemla Yukarıda KIVRIKOĞLU
kısmına, en sonuna KIVRIKOĞLU, KIVRIKOĞLU m...daha 1999 Aralık ayında ABD'nin
Irak'a girmesi durumunda batağa saplanacağı saptamasında bulun.. saplanacağını belirtmişti,
dediği çıktı, dediği çıktı. Bunu bi. her komutanla komurtan adı geçenlerin başına daima sıfat
koyarak mesela orgeneral genel kurmay başkanı orgeneral falan gibi yani çıplak kullanma
isimleri. Aynı şey Hilmi ÖZKÖK için de geçerli. Eski genelkurmay başkanı orgeneral. Ona
orgeneral Hilmi ÖZKÖK de yeter. Bu açıklamayı dergiye koy, 1 adet de faksla ıı.. Fenerbahçe
ordu evine, ıı...sayın Hüseyin KIVRIKOĞLU diye oraya da gönderiver.
Tape:3852 06.03.2008 tarihinde Fikret ....? Görüşmesinde özetle; kendisinin "kim
olsa yıpratacaklar, Türk ordusuna karşı bir savaş başladı, kim gelse yıpratacaklar maalesef.
Onun için korumak lazım bunları. BİZİM SAĞ KOL ne diyor" dediği, FİKRET'in "SOL
KOLDA şey fakat bu yani bir şey yaratmış asker içinde" "Yani Irak'ı Irak konusunda da
sürprizler olacak diyolar" dediği, kendisinin'Tabi olacak camm.Çok sürpriz varda oldu." "yani
her harekat karşı harekat" "Peki iyi bizim açımızdan gelişmeler çok iyi" "orduyu koruyun
orduyu savunun bizim açıklamalar filan ulaşıyormu acaba oralara" dediği, FİKRET'in
"Gidiyor gidiyor bizde burdan yolluyoruz" dediği tespit edilmiştir.
Tape :3843 07.03.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile Mehmet..? arasındaki
görüşmelerinde özetle;
Aralarında bir süre İşçi Partisinin bir basın bildirisinin basındaki yansımasından
bahsettikten sonra; Mehmet'in "Atekle konuştum da dün ziyarete gitmiş tutukluları Emin Dayı
aslan gibiydi diyor şimdi bizim bu medyaya Ergenekonla ilgili dosya götürüyoruz ya. Aytekin
baş Aytekin başkanlığında avukatlar bir basm toplantısı yapsa bence çok iyi olur." dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Tamam olur ohır^elt-dtnesela bak o açıdan bu özellikle muhafazakar
medya ve köşe yazarlarına bu adam Ermeni soykırımını
savunuyor efendim Müslümanlığa düşmanlık yapıyor Türk düşmanlığı yapıyor diye haber
hazırla Ceyhun bunu çok güzel hazırlar." dediği ve görüşmenin sona erdiği,

e) Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;


Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK Bu şahsın tarihten üç yıl kadar önce Ulusal Kanal
Haber Merkezinde üç ay kadar çalıştığını, Kendisini kanala Emekli Binbaşı olarak tanıttığını,
Fakat bu süre zarfında bir takım şüpheli hareketleri olduğunu saptadıklannı, kendisinin
aslında binbaşı değil yüzbaşı olduğunu öğrendiklerini, bunun üzerine kendisini işten
çıkardıklannı, Danıştay suikast inden sonrada bu şahsın adı geçtiğini, bunu Aydınlık
Dergisinde ajan provokatörü sıfatıyla kapak haberi yaptıklannı, Aynı şekilde de bu Ergenekon
soruşturmasında da adı geçince yine aynı şekilde ajan provokatörü olarak kapak haberi
yaptıklannı, Bu şahsı işten attıktan sonra MİT'e gidip İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi
aleyhinde uzun uzun ifadeler verdiğini bildiğini,
Emin ŞİRİN Milletvekilliği döneminde Ulusal Kanalda birkaç defa kendisini
ağırladıklannı, Televizyon yayınında görüşlerine başvurduklannı,Bu şekilde tanıdıklanm,
Sevgi ERENEROL Yine kendisini iki yıl öncesinde Ulusal Kanalda çeşitli
defalar Hıristiyan misyonerlik faaliyetleri ile ilgili olarak yayma çıkardıklannı, bu tarihten
sonra görüşmediğini,
Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU,Kendisi ile bir defa tarihten bir yıl kadar önce
Ulusal Kanalda Fikir Meydanı isimli televizyon açık oturum gibi bir program yaptıklannı,
Aynca kendisinden çeşitli konularda görüş alıp halen yaymladıklannı, Yaklaşık kendisini 1-1,5
yıldır tanıdığını,
Mehmet Adnan AKFIRAT Kendisi ile uzun yıllar Aydınlık Dergisinde birlikte
çalıştıklanm,
Ferid İLSEVER Yine kendisi ile Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanalda uzun yıllar
birlikte çalıştıklanm,
Yusuf BEŞİRİK
Kendisi İşçi Partisi İstanbul il örgütünde görev yaptığını, 7-8 yıldır tanıdığını,
İbrahim BENLİ Kendisi ile Talat Paşa Komitesindeki aldığı görevler nedeni ile 3-4
yıl kadar önce tamştıklanm, halen görüştüklerini,
İlhan SELÇUK Çeşitli konularda fikirlerini aldığı bir meslek büyüğü olduğunu, Bu
şahıslarla olan ilişkilerin bunlardan ibaret olduğunu diğer şahıslan tanımadığını,
Soruşturma kapsamında gözaltına alman şüphelilerin rehber bilgileri dökümü
alınmış ve alman rehber dökümleri diğer şüphelilerin rehber dökümleri ile karşılaştırdığında
Serhan BOLLUK'UN telefon numaralanmn diğer şüpheliler Nusret SENEM, Doğu
PERNÇEK, Ferid İLSEVER, Hikmet ÇİÇEK, İbrahim BENLİ, Yusuf BEŞİRİK 'in kayıtlı
olduğu anlaşılmıştır.
Aynca şüpheli Serhan BOLLUK'un telefon rehberinde diğer şüphelilerden;Ferid
İLSEVER,Doğu PERİNÇEKJbrahim BENLİ,Hayati ÖZCAN7m kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
f) Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Aydın GERGİN isimli şahsın 22.03.2008 günü Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK için; "Kendisi
Aydınlık dergisi yöneticisidir hu nedenle tanırım Herhangi bir ilişkim yoktur İşim dolayısı ile
tanırım." Şeklinde beyanlannm bulunduğu,
Aykut TOKAK isimli şahsın 22.03.2008 ^gü&ü_ Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade TutanağrnŞa SeiÇlî^ BOLLUK için;"J?a«a
okunan isimlerden Doğu PERINÇEK, Ferid f^SEVER,*'^f||%« BOLLUK, Yusuf
/^ 1401
BEŞİRİK, Yusuf TUNÇER, Aydın GERGİN, Mahir Cayan GÜNGÖR isimli şahısları yukarıda
bahsetmiş olduğum gibi İşçi Partisi Genel merkezinde çalışmam sebebiyle tanırım." Şeklinde
beyanlarının bulunduğu,
Ferid İLSEVER isimli şahsın 23.03.2008 günü Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK için;" Serhan
BOLLUK Aydınlık dergisini genel yayın yönetmenidir. Ben hastanede tedavi görürken
konuşmalardan da anlaşılacağı gibi Dr. Kemal YEŞİLÇİMEN beni aradı. Hal hatır sordu ve
bu arada internet üzerinden böyle gözaltılar olduğunu söyledi. Ben de Serhan BOLLUK'tan
bunu araştırmasını istedim." Şeklinde beyanlarının bulunduğu,
Doğu PERİNÇEK isimli şahsın 23.03.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK için;" Serhan
BOLLUK'u 30 yıldır tanırım. Şuanda Aydınlık Dergisi Genel yayın yönetmeni, İP merkez
Karar Kurul üyesi, Türkiye'nin en güvenilir yurtseverlerinden ve aydınlarındandır. Şeklinde
beyanlarının bulunduğu,
Mahir Cayan GÜNGÖR isimli şahsın 22.03.2008 günü Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK için^Doğu
PERİNÇEK,Mehmet Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Serhan BOLLUK, Yusuf BEŞİRİK,
Yusuf TUNÇER, Aydın GERGİN, Aykut TOKAK isimli şahısları parti üyeleri nasıl tanırsa
bende öyle tanımaktayım parti arkadaşlığı dışında herhangi bir ilişkim yok" Şeklinde
beyanlarının bulunduğu,
Yusuf BEŞİRİK isimli şahsın 22.03.2008 günü Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK içm;"Kendisi
Aydınlık dergisinde çalışmaktadır. Kendisi ile arkadaşlık ilişkilerim vardır." Şeklinde
beyanlarının bulunduğu,
İbrahim BENLİ isimli şahsın 23.03.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğünde vermiş olduğu Şüpheli ifade Tutanağında Serhan BOLLUK içm;"Serhan
BOLLUK' u tanırım. Kız kardeşi şirketimde yöneticidir. Bu şekilde tanışıklığımız vardır. Başka
bir ilişkim yoktur" Şeklinde beyanlarının bulunduğu,
g) Hukuki durumunun değerlendirilmesi;
Şüpheli Serhan BOLLUK'un Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni olduğu ve
İşçi Partisinde MKK üyesi olduğu, şüphelilerden Doğu PERİNÇEK, FeriD İLSEVER,
İbrahim BENLİ, Mehmet Adnan AKFIRAT, İlhan SELÇUK, Kemal Yalçın
ALEMDAROĞLU, Sevgi ERENEROL ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile örgütsel
irtibatlarının bulunduğu, daha önceden Ulusal Kanal'da görevli olduğu,
Tape :3811 26.02.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile Erkan ... arasında yaptıkları
görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in "Erkan.. Ulusal Strateji Merkezine 7-8 tane
iskemle koydur" "Tuğran'ı da çağır" "Turan, Ferid, Sen" "beş dakika sonra geliyorum ben"
dediği,
Tape: 3640 26.02.2008 tarihinde Yusuf BERİŞİK ile Ferid İLSEVER arasındaki
görüşmesinde özetle;
Görüşmede Yusuf BEŞİRİK'in "Ferid abi toplantı başlamıştı ben söyledim." Dediği,
Ferid İLSEVER'in "Tamam bi şey yapı ver toplantı bitince kimler var dedin Kemal
Alemdaroğlu." dediği, Yusuf BEŞİRİK'in "Kemal Alemdaroğlu, E... Ü..., T..
Ö..., Serhan Bolluk var." dediği, Yusuf İLSEVER'in "Toplantı bitince bana bilgi ver."
Şeklindeki görüşme içeriğinden şüpheli Serhan BOLLUK'un şüpheli Kemal Yalçın
ALEMDAROĞLU'nun yaptığı gizli toplantMf a*atıldığı;anlaşılmıştır.
Tape :3852 06.03.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile Fikret... arasındaki
telefon görüşmesinde özetle;
Fikret'in "...karışık ... ortam" "Çok ya bir taraftan bu CHP ile MHP'nin gerçekleri
ortaya çıktı filan deniyor ama" "Fakat bi taraftanda Genelkurmay Başkanına yönelik
muazzam bir şey var" "Tereddüt oluştu hem toplumda hem askerler içinde diye söylüyorlar"
dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Abi onun aleyhine muazzam bir şey yarattılar ya" "Yani sana
söyleyim kim olsa yıpratacaklar Türk ordusuna karşı bir savaş başladı kim gelse yıpratacaklar
maalesef.... bizim sağ kol ne diyor" dediği, Fikret'in "Sol kolda şey fakat bu yani bir şey
yaratmış asker içinde" "Muazzam bir kararlılığa yol açtı diyor" dediği, Doğu PERİNÇEK'in
"Tabi. MHP'ye filan çok kızmışlardır" dediği, Fikret'in "MHP'ye çok kızmışlar CHP'ye de
kızıyorlar ama CHP 'den çok MHP esas şey yapıyo Herkes diyo dokuz sabıka bilmem ne
falan onu konuşmaya başladı diyo" dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Çok güzel. Şimdi sen o zaman abi Serhan'a bildir Dokuz
Sabıkanın kocaman bir ilanını şeyini ilanlar vardır eski sayılardan zaten" "Çok güzel bir
ilanını koyalım" dediği, bir süre K.Iraktaki gelişmelerden bahsettikleri, Doğu PERİNÇEK'in
".... iyi bizim açımızdan gelişmeler çok iyi" dediği, Fikret'in "...bence de öyle. Yani bizim çok
lehimize şey" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tabi abi yalnız bizim tavırlarımızı mesela bak
dün bizim şeyi yayınladığımız o ordu ile ilgili şeyi çok güzel yaymamız lazım ya çok çok
güzel yaymamız lazım" "Bugün yaptığım basm toplantısını yaymak ama esas dünkü o ordu
açıklamasını iyi yaymak lazım, iç cephe meselesi MHP'nin Ordunun meselesi falan..." dediği,
Şeklindeki konuşmadan şüpheli Serhan BOLLUK'un Ergenekon terör örgütü
yöneticisi şüpheli Doğu PERİNÇEK'in örgütsel talimatlanyla haber yaptığı anlaşılmaktadır.
Şüpheli Vedat YENERER'le alakalı olarak haber yaptığı ancak gözaltına alınınca
şüpheli Ferid İLSEVER'in talimatıyla yayına koymadığı, Şüphelinin Aydınlık Dergisinin
Genel Yayın Yönetmeni olmasına rağmen Doğu PERİNÇEK ve Ferid İLSEVER'in
talimatlanyla ERGENEKON yapılanmasının olmadığına ve ERGENEKON'a karşı yürütülen
soruşturmanın maksatlı ve taraflı yapıldığı şekilde sürekli dezenformasyon amacıyla
soruşturmada tutuklanan ve ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ ile irtibatlı olan örgüt
mensuplanyla alakalı yayınlar yaptığı,
Dergide yapılan aramada ele geçirilen Yunus Emre UYAR isimli şahsın aydınlık
dergisinde yasa dışı olarak sorgulanıp, Doğu PERİNÇEK'i niçin öldürmek istediğiyle alakalı
yasa dışı sorgu yapıp, yapılan sorguyu videoya kaydettikleri ve aynı videoda Yunus Emre
UYAR isimli kişinin nüfus cüzdanın arkalı önlü fotokopisiyle aynı konuyla alakalı sorgulanan
kişiye elle yazdınldığı anlaşılan özgeçmiş raporu gibi dört sayfalık dokümanın fotoğraflannın
da bulunduğu, video kaydının sonunda da sorgulanan kişinin fotoğrafının üzerinde "Yeni
Mehmet Ağcalar istemiyorsak bu tertibin üzerine gidilmeli" yazısının bulunduğu, Serhan
BOLLUK beyanında sorgulama yapılan sandalyelerin Aydınlık Dergisinde de bulunan
sandalyelerden olduğunu beyan ettiği, buradanda da Aydınlık Dergisinin herhangi bir suç
işlenme şüphesi karşısında resmi mercilere doğrudan müracaat etmeyip daha çok sol
örgütlerin kullandığı sorgulama yöntemlerini kullanıp önce kendileri tarafından sorgulanılıp
videoya kaydettikleri, daha sonra bu konuda suç duyurusunda bulunduklan, bu konuyla alakalı
olarak,
Şüpheli Doğu PERİNÇEK ifadesinde; "..kendi|initrAydınlık Dergisinin sorumlusu
olmadığını.." beyan etmesine rağmen şüpheli Serhan/BOLLUKjfsslçekli talimatlar vererek
nasıl yayın yapacağından, hangi gazetelere ne tür yazılar yazıp gönderileceğine kadar
talimatlar verdiği şüphelinin de bu talimatları harfiyen uyguladığı anlaşılmakla aralanndaki
ilişkinin Aydınlık Dergisinin Genel yayın yönetmeni, başyazar ilişkisi olmadığı, Ergenekon
terör örgütünün hiyerarşik yapısı gereği emir komuta zinciri içersinde bir ilişki olduğu
anlaşılmıştır.
Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in flash diskinde bulunan ve "Kuşatma nasıl yarılır?" başlığı
altında yeralan ve Doğu PERİNÇEK tarafından yazıldığı anlaşılan, belgenin,
3. KUŞATMA NASIL YARILIR? Başlıklı bölümünde;
Tayyip Erdoğan hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl
kurulabilir'
Tayyip Erdoğan iktidarı, Millet-Ordu işbirliğiyle bertaraf edilebilir.
Millet-Ordu işbirliği, hiçbir zaman saray darbesi anlamını taşımamaktadır.
Millet-Ordu işbirliğinin unsurları Millî Kuvvetler olarak adlandırılacaktır.
Millî Kuvvetler şöyle sıralanabilir:
-Halk hareketi
-Millî Güçbirliği
-Meclisteki Millî Kuvvetler
-Ulusal medya (Ulusal Kanal vb)
-Türk Ordusu
Bu metinden de açıkça anlaşılacağı üzere ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN
bünyesinde kurulan ve bizzat şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ ve Sevgi ERENEROL tarafından
yönetilen Milli Güç Birliği oluşumunun, İşçi Partisi örgütlenmesi içinde de bulunduğu ve
şüphelilerce yapılacak olan iktidarı millet ordu işbirliği ile bertaraf etme ve bu gücün içinde
bulunan Milli Kuvvetler tabiri içinde Ulusal Medya (Ulusal Kanal vb.) denilerek Aydınlık
Dergisinin de Ulusal Medya içersinde yer aldığını ve bu konudaki İşçi Partisi ve diğer
şüphelilerden elde edilen "Ulusal Medya 2001" isimli dokümanın da örgütün amaçlarına
uygun olarak hayata geçirildiğini anlatmakta olup, bu şüphelinin de derginin genel yayın
yönetmeni olmasına rağmen Ulusal Kanal Genel yayın yönetmeni Ferid İLSEVER ve Doğu
PERINÇEK'ten almak suretiyle Aydınlık Dergisini çıkardığı ve yine derginin tüm sayılarında
şüpheli Veli KÜÇÜK'ten çıkan "FABRİKATÖR" isimli dokümanda Doğu PERİNÇEK için
FABRİKATÖR tabirinin kullanıldığı, bu konuyla alakalı olarak Aydınlık Dergisinin de bu
amaca hizmet ederek birçok olayda örgütün çıkarlarını kullanmak suretiyle dezenformasyon
amaçlı yayınlar yaptığı ve ERGENEKON örgütünün hükümetin ve devletin kurduğunu, bu
türlü kamuoyunu yanıltmaya yönelik yayınlar yapmasından da Aydınlık Dergisinin bağımsız
bir dergi gibi değil Ulusal Kanal ve Ulusal Medya içersinde yer alan ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜNÜN amaçlarına hizmet eden bir dergi olduğu, şüphelinin örgüt üyesi olması
sebebiyle örgütün talimatlarına harfiyen uyduğu, bu nedenle şüphelinin faaliyetlerinin basm
yayın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemeyeceği, ayrıca söz konusu dergide
dezenformasyon amaçlı yayınlar yaparak ve çeşitli mercilere bir çok defa suç duyurusunda
bulunarak, adil yargılamayı etkilemeye sürekli olarak teşebbüs ettikleri anlaşılmış, ancak bu
konuda Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2008/1087, 200J8/725, soruşturma nolu 2008/192
2008/122 nolu görevsilik kararlarıyla İstanbul Cumhuriyet Batakçılığına gönderildiğinden bu
konuda ayrıca sevk maddesi talep edilmemiştir, f ^

il " ""'
I--i
^-\ •? 1404153, r
Şüpheli Serhan BOLLUK'un 07.02.2008 tarihinde, şüpheli Doğu PERİNÇEK ile
yaptığı telefon görüşmesinde özetle;
"Bir B planı var diyo. Bunları diyor sezgisel olarak şey yapıyorum diyo" "Sokağı
bekliyolar diyo" "Komuta kademesinde çok tepki var diyo." Dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "B Planı"nı kim yapıyo?" diye sorduğu,
Serhan BOLLUKun "Ordu yapıyo." Dediği,
Doğu PERİNÇEK'in ".. Komuta kademesine tepkisi olan bir askeri güç" dediği,
Serhan BOLLUK'un "Tabi. Görüştüklerimden çıkardıklarım diyo." Dediği, bununla ilgili
olarak ifadesinde: "... görüşmenin doğru olduğunu, Doğu PERİNÇEK ile bu görüşmeyi
yaptığını, Doğu PERINÇEK'i 30 yıldır tanıdığını, Türkiye işçi Köylü Partisi Ankara Genel
Merkezinde tanıştıklarını, o tarihten beridir kendisi ile gerek yüz yüze gerekse telefonla
görüştüğünü, Aydınlık Dergisinin Başyazarı olduğunu, işçi Partisi Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığına üç kere AKP'nin kapatılmasını isteyen dilekçe verdğini, Ankara Bürosunda
AKP kapatılsın şeklindeki İşçi Partisinin bu girişimini kapak konusu yapılmasını önerdiğini.
Doğu PERINÇEK'e bu öneriyi ilettiğini. Bu öneriye karşı Doğu PERİNÇEK AKP yi bir halk
devrimi ile zaten devrileceğini yani AKP'nin iktidardan olacağını belirterek bu öneriye karşı
çıktığını. Görüşmede geçen Bedri ismi Mehmet Bedri GÜLTEKİN isimli İşçi Partisi Genel
Başkan Yardımcısı olduğu, Mehmet CENGİZ'in ise işçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi
olduğunu, Görüşmeden hatırladığının bunlardan ibaret olduğunu "beyan ettiği, ancak B planı
hakkında bir şey söylemediği ve bunu hatırlamadığını beyan ettiği, savcılıkta ise bu konuyu
Rafet Ballı isimli gazetecinin söylediğini beyan ettiği, halde aynı görüşme ile alakalı
Şüpheli Doğu PERINÇEK'e, Ankara'nın önerisi şu" "Bedri Abi işte Mehmet Cengiz,
... toplanmışlar" "şeyi kapak yapalım diyorlar. "AKP Kapatılsın" dediği ve kendisinin de AKP
yi halk ihtilaliyle devirmek gerektiğini savunduğu, ordunun "B Planı" yaptığından
bahsettikleri sorulduğunda; görüşmeyi yaptığı şahsı hatırlayamadığını, AKP kapatılsın
şeklinde bir kapak yapılmasına karşı olduğunu, çünkü bunun yargıya talimat gibi
algılanacağını, Ordunun B Planından söz edildiğini hatırlamadığını, beyan ederek halk
ihtilaliyle devirme fikirlerini teyit ettikleri anlaşılmıştır.
Şüpheli Serhan BOLLUK'un ajandasında kendi el yazısıyla yazıldığı anlaşılan
Şüpheli Serhan BOLLUK'un gazetecilik mesleği yanında İşçi Partisinin
ERGENEKON terör örgütünün gizli amaçlan çerçevesinde alman kararların uygulanmasına
yönelik olarak verilen tüm talimatları yerine getirdiği, habercilik ve gazetecilik adı altında
ERGENEKON terör örgütünün propagandasını yaptığı gibi örgüt üyeleri hakkında da
yaptıkları yanlı haberlerle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarım işlediği, Aydınlık
Dergisinin ERGENEKON terör örgütüne bağlı ULUSAL MEDYA grubu içinde yer aldığı,
şüphelinin Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun toplantılarına katılması ve halkı hükümete
karşı isyana tahrik suçlarına iştirak ettiği anlaşılmıştır.
Ayrıca şüphelinin ajandasında kendi el yazısıyla yazdığı kriminal raporuyla sabit
olan Hakan SARAYLIOGLU isimli kişinin DHKP-C örgütünce öldürülmeden önce
sorgulanmasına ilişkin bazı notların olduğu, bu notlardan da bu şahsın öldürülmeden önce
sorgulandığı ve bu sorguya şüpheli Serhan BOLLUK un da katıldığı, eylemin DHKP-C
tarafından internette üstlenildiği, şüphelinin ajandasında internette bulunmayan bilgilerinde
bulunduğu, hatta öldürülen şahsın cep telefonunun da ajandada yazılı olmasında ötürü
şüphelinin bfu sorgulamaya bizzat katılıp notlan aldığı, yada,4rgüt militanlanndan bu bilgileri
elde ettiği, buradan da şüphelinin DHKP/C örgütü il^rtîbatlagf2hs^ulunduğu ERGENEKON
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlanna uygun olarajfjerör örgül^riy^e irtibatlan da sağladığı

14051 l I \*^-^U—İ. <^


ardılmaktadır. Bu konuda 2006/146 soruşturma numarası üzerinden ayrıca tahkikat
yapıldığından bu dosyadaki 19.06.2008 tarihli şüpheli Serhan BOLLUK a ait ifade dosyamıza
eklenmiştir.
Şüpheli Serhan BOLLUK'un üzerine atılı Ergenekon terör örgütü üyesi olmak
ve halkı hükümete karşı isyana tahrik etmek eylemleri nedeniyle, TCK'nun 314/2, 313/1
ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep
edilmiştir.

45-Şüpheii DOĞU PERİNÇEK a)


Emniyet İfadesinde;
Haziran 1942 'de Gaziantepte doğduğunu, Ankara Sarar ilkokulu, Ankara Atatürk
lisesi ve Ankara Bahçelievler Deneme Lisesinde orta öğrenimimi tamamladığını, 1960-64
arasında Hukuk fakültesini Ankara 'da okuduğunu, 1964 Hukuk fakültesi Kamu Hukuku
Kürsüsüne asistan olduğunu, 1968 Martında Hukuk doktoru, 1968 yılında FKF (Dev-Genç)
genel başkanı olarak Türkiye'nin enbüyük gençlik hareketine önderlik ettiğini, 1972 yılında
141. madde yani sınıf esasına dayalı örgüte önderlik etmek suçundan tutuklandığını ve hüküm
giydiğini, 1974 affı ile serbest kaldığını, 1978 Türkiye işçi Köylü Partisi genel başkanı ve
Aydınlık Dergisi Başyazarlığını yaptığını, 1980 12 Eylül askeri darbesinden sonra yine 141.
madde nedeniyle tutuklandığını ve hüküm giydiğini, 1985'te serbest kaldığını, 1987 yılında
Cemal Süreyya, Melih Cevdet AND AY, Necati CUMALI, Hasan YALÇIN ve Türkiye'nin seçkin
yazar ve gazetecileri ile birlikte 2000 E DOĞRU dergisini yayınladıklarını, genel yayın
yönetmenliğini ve baş yazarlığını yaptığını, 1991 yılında Sosyalist Parti genel başkanı
olduğunu, Sosyalist partinin kapatılmasından sonra 1992'de işçi Partisi genel başkanlığına
seçildiğini ve halen İşçi Partisi genel başkanlığını yaptığını, 38 kitabı, binlerce bilimsel
yazısının olduğunu,
Kendisine sorulan şahıslardan;
Mehmet Zekeriye ÖZTURK'ün ajan provokatör olduğunu, Mehmet EYMÜR'e bağlı
olarak çalıştığını, eskiden Hıristiyan yapılmış, kiliselere sokulmuş, ajan olarak kullanıldığını,
cebinde 7-8 ayrı kimlik taşıdığını, devamlı yalan söylediğini, Ordudan istifaya zorlanmış
çıkartılmış, emekli subayım diyerek 3-4 sene evvel bir süre ulusal kanalda çalıştığını, karışık
işler çevirdiğini, ulusal kanala birkaç kez silahlı girmeye çalışması nedeniyle birkaç ay
çalıştıktan sonra işten atıldığını,
Sevgi ERENEROL 'u gazetelerden tanıdığını, Türk Ortodoks Patrikhanesi sözcüsü
olarak bildiğini, mitinglerde gördüğünü, Kitle örgütü yöneticileri bir grup bayanla iki yıl
kadar öncesi ziyaretine geldiklerini,
Güler KOMURCÜ'yü gazeteci olarak tanıdığını, görüşmediğini,
Sami HOŞTAN'ı gazetelerden yasadışı bazı faaliyetlere karışması nedeniyle ismini
duyduğunu,
Ali YASAK'ı Direj Ali olarak gazetelerden bildiğini, yasadışı faaliyetlere karıştığı
şeklinde gazete haberleri okuduğunu,
Mehmet Fikri KARADAĞ'ı Kuvvai Milliye adlı örgütün liderleri arasında basında
ismini duyduğunu, bu örgütün adını da vererek bu tür örgütlerin "başı bozuk" örgütler
olduğunu ve halkın bunlara güvenmemesi gerektiğini, bu tür başı bozuk örgütlerle Türkiye
'nin hiçbir meselesinin çözülemeyeceğini vurgulayarak yazı yazdığını,
Ümit OGUZTAN'ı gazeteci olarak hatırladığını, görüşmediğini,
Kemal KERINÇSİZ'i avukat olarak gazetelerdeki faaliyetleri ile tanıdığını,
görüşmediğini, _^ii:s^::s::^.
/v5 *^\
Fuat TURGUT'u Apo davasında avukat olarak gazetelerden tanıdığını, internette sık
sık açıklamalarının dolaştığını, Partilerine üye olmak için izmir 'de başvurduğunu, ancak
reddedildiğini,
Habip Ümit SAYIN'in istanbul Üniversitesi Doçenti olduğunu, Ümit SANIY'ın birkaç
kez ziyaretine geldiğini, bir ara Adanan Hocacılarla ilişki kurduğunu ve tutarsız
davranışlarını gördüğünü,
Emin GÜRSES'i çok iyi tanıdığını, değer verdiği bir bilim adamı olduğunu, Aydınlık
dergisinin yazarı olduğunu,
Ergün POYRAZ 'ı kitaplarından dolayı tanıdığını, ancak görüşmediklerini,
Ferid ILSEVER 'in İşçi Partisi Genelbaşkan yardımcısı ve basın yöneticisi olduğunu,
Serhan BOLLUK'u 30 yıldır tanıdığını, Aydınlık Dergisi Genel yayın yönetmeni, İP
merkez Karar Kurul üyesi olduğunu,
Kemal yalçın ALEMDAROGLU'nu tanıdığını, Eski İstanbul Üniversitesi rektörü
olduğunu,
Yusuf BEŞİRİK İşçi partisi üyesi, partide günlük işlerinin yürütülmesinde
yardımcıları arasında yer aldığını,
ibrahim BENLİ eski tersane işçisi, tekstil sanayicisi iş adamı, ve İP istanbul 3. bölge
milletvekili adayı olduğunu,
Adnan AKFIRAT TUCEM (Türkiye Çin İş Ortaklığı Örgütü) yöneticisi, İP merkez
karar kurulu üyesi olduğunu,
Yusuf TUNCER işçi Partisi Ankara Genel Merkezinde çalışanı olduğunu,
Aydın GERGİNI.P genel başkan makam şoförü olduğunu,
Mahir Cayan GÜNGÖR İP genel başkan makam arabası sürücülerinden olduğunu,
Aykut TOKAK işçi Partisi gençlerinden olduğunu, yakından tanımadığını,
ilhan SELÇUK 45 yıldır tanıdığını, gazeteci yazar olduğunu,
Muzaffer TEKİN in emekli subay olduğunu, bir kez ziyaretine geldiğini, atılgan
ruhlu bir emekli subay olarak tanıdığını,
Semih Tufan GÜLALTAY'ı gazetelerden yasadışı faaliyetleri nedeniyle tanıdığını,
Bir kez telefon görüşmesi yaptığını, kendisine yönelik bir suikast konusu duyduğunu ve bu
konuyla ilgili Semih Tufan GÜLALTAY ile görüştüğünü,
Alparslan ASLAN'ı Danıştay Suikastçısı olarak tanıdığını, şahısla görüşmediğini,
ibrahim ÇİFTÇİ Mamak Cezaevinde hücre komşusu olduğunu,
Tuncay GÜNEY 2000 yılı öncesinde Ulusal Kanal ve Aydınlık'a gelip gittiğini, bu
şahısla hiç konuşmadığını, 2000 yılında Veli KÜÇÜK emekli olurken veya olduktan sonra
istanbul'da CIA görevlileri tarafından ele geçirildiğini ve kendisini 10 yıl ABD de oturma
olanağı sağlandığını ABD vizesi verildiğini öğrendiğini, O tarihte araba dolandırıcılığı
nedeniyle istanbul Organize Suçlar Müdürlüğünde sorguya çekildiğini, sorgudan sonra
Aydınlık Dergisinde Nisan 2001 tarihlerinde onun sorgusuyla ilgili iki önemli yazı
yayınlandığını, o yazılarda Tuncay GUNEY'in düzmece ifadelerine dayanılarak Türk
ordusuna karşı bir tertip yürütülmek istendiğinin belirtildiğini, DGM Başsavcısının
talimatıyla dosyanın kapatıldığını ve el konan belgelerin iade edildiğini o zamanın Organize
Suçlar Şubesi Müdürü Adil Serdar SAÇAN Hürriyet gazetesine açıklama yaptığını,
Veli KÜÇÜK, 2003 yılında yapılan İstanhulda'ki Kıbrıs mitinginde Veli KÜÇÜK
ile karşılaştığını, bunun dışında yüz yüze görüşmediğini, 2003 yılı Temmuz ayında AKP
iktidarının meclisten "ikiz ihanet sözleşmeleri" ni geçirmesi sonrasında, İstanbul II
merkezinden dört kez arayarak bu yasalarla ilgili bilgi aldığını, Emekli Generallerle
toplantı halinde olduklarını, kendisinin o dönem Çankaya'da Cumhurbaşkanı ile görüşerek
bu yasalarla ilgili sözlü açıklama yaptığını ve bir dosya verdiğini okuduklarını anlattığını,
bu olalyla ilgili değerlendirmesini^»rduğunu, kendisinin de Türkiye de etnik grupları ve
cemaatlere ayrı devlet kurma, <0n egittriİ sistemi kurma gibi Türkiye yi bölmeye
yönelik haklar tanıdığını anlattığını, bu şekilde Cumhurbaşkanına verdiği dosyanın bir
örneğini Veli KÜÇÜK'e gönderdiğini, bu olayda olduğu gibi gazetelerden de izleyerek
General Veli KÜÇÜK'ü Türkiye'nin toprak bütünlüğünü, ABD ve AB devletlerine karşı
savunan konumlarda olduğunu gördüğünü, Aydınlık Dergisinin 25 Ağustos 1996 tarihli
sayısının kapağında Veli KÜÇÜK'ün "Eşref BİTLİSİ ABD öldürttü" şeklindeki açıklamalarına
yer verdiklerini, ancak 10 yıl ismini sakladıklarını, kamu oyuna açıklamadıklarını, bunun
dışında Veli KÜÇÜK'le hiçbir görüşme ve ilişkisinin olmadığını,

Türk Hukuk Kurumu yöneticiliği yaptığını, Türk Siyasi ilimler Derneği yöneticiliği
yaptığını,
ERGENEKON isimli belge sorulduğunda; iki sene önce sabah gazetesi Ankara
bürosu şefi Yavuz DONAT'ın kendisini Sabah gazetesinin yeni tesislerine davet ettiğini ve
gezdirdiğini, Sabah gazetesi yazarlarından Aslı AYDINTAŞBAŞ in ERGENEKON belgesini
gösterdiğini ve bu belgeyi sizin yazdığınız söyleniyor dediğini, belgeyi incelediğinde içeriği ve
üslubundan dolayı kendisiyle ilgili olmadığını söylediğini, bu belgeden bir suret aldığını,
ayrıca CD sini de almış olabileceğini,
Süpernato veya italya'daki adıyla Gladyo denen örgütler, ABD tarafından Nato
devletleri içinde örgütlendiğini, 40 yıldan beri Türkiye'nin içinde istikrarsızlaştırma
operasyonları tezgahladığını, kendisine karşı tezgalanan suikastları da o gladyonun
örgütlediğini,
Naylon terör örgütleri kurmak, bazı istihbarat örgütlerinin ABD ve CIA ve
Mossaddan öğrendiği vahim uygulamalardan olduğunu, PKK yi 1975 yılında MİT'in
kurduğunu, yine MİT'in Hizbullah denen örgütü kullandığını, belgenin kimler tarafından
yazıldığını bilmediğini,

Tuncay GÜNEY'in anlatımlarında, ERGENEKON un yeniden yapılanması için,


ERGENEKON belgesini Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Hasan YALÇIN,
Deniz BİLGE, Emekli Albay Suphi KARAMAN tarafından Bilecikte hazırladığını beyan
ettiği hatırlatılarak sorulduğunda; "Samimi beyan diye soru sorulması, soruyu hazırlayanların
bu CIA tertibinin içinde bulunduklarını gösterir. Bile bile işçi Partisine karşı bir Amerikan
senaryosunda rol almışlardır" şeklinde beyanda bulunarak, İP genel başkan yardımcısı
rahmetli Suphi KARAMAN, genel başkan yardımcısı rahmetli Hasan YALÇIN ile hiçbir
zaman Bilecik'te buluşmadıklarını, Deniz BİLGİ yi tanımadığını, böyle bir şahsın varlığının
da şüpheli olduğunu,
Not:İfade tamamlandıktan sonra kontrol edilirken Doğu PERİNÇEK şu düzeltmeyi
yaptı: "İmzalamadan önce ilk cümleyi değiştirmek istedim, tutanağı yapan görevliler bunu
kabul etmedi. Cevabın ilk cümlesini imzalamıyorum. Kontrol sırasında düzeltiyorum." dedi,
"Tuncay GÜNEY'in samimi beyanları diye bu konunun sorulmasının, soruyu
hazırlayanların CIA tertibi içinde bulunduklarını gösterir" şeklindeki beyanlarını, ifadeyi
alan memurun incinmesi üzerine değiştirmeyi talep ettiğini,
Ergenekon operasyonunun, işçi partisi ve T. S.K operasyonuna dönüştürüldüğünü,

LOBİ isimli belge ve içeriği sorulduğunda; Kendisine böyle bir soru sorulmasının,
bütünüyle psikolojik savaş kapsamı içinde olduğunu, Ergenekon soruşturması bu boyutuyla
İşçi Partisi ve genel başkanına karşı psikolojik savaş kampanyalarına hizmet etmekte ve bu
açıdan suç işlenmekte olduğunu,
Tuncay GÜNEY'in beyanlarında, LOBİ isimli belgeyi, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile
Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Adnan AKF1RAT vtfkendısı tarafından hazırlandığını,
son şeklinin ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini beyan etmesi hatırlatılarak sorulduğunda; "Bu
soru karanlık örgütlerin psikolojik savaş öğretilerinden ilham alınarak hazırlanmıştır"
şeklinde beyanda bulunmuş ve bu iddiayı yalanlamıştır.
Kendisinin de içinde bulunduğu bir grup tarafından hazırlandığı iddia edilen
ERGENEKON ve LOBİ belgelerinin amacının: TSK mensubu ve sivil şahısları kullanarak,
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk"ün adını, ilke ve inkılâplarını MASKELEME yaparak,
illegal kazanç, gizli istihbarat, legal ve illegal faaliyetler, naylon terör örgütü kurmak, naylon
şirketler oluşturma, suikast ve propaganda gibi yöntemler vasıtası ile bir ÖRGÜTLENME
oluşturup, GİZLİLİK prensipleri altında Türkiye Cumhuriyetinin tüm devlet kademelerini ele
geçirip, örgütün amaçlan doğrultusunda bir devlet yapısı kurmak olduğu hatırlatılarak
sorulduğunda; Kendisinin hayatında, sayılan faaliyetlere benzeyen nokta kadar bir leke
bulunmadığını, düzmece suçlamaların karanlık örgütlerin işi olduğunu,
Aydınlık Dergisi ve Tuncay GÜNEY ilişkisi sorulduğunda; Aydınlık Dergisinin
parasal kaynaklarının yasal olduğunu, Maliye Bakanlığı denetmenlerince denetlendiğini,
Tuncay GÜNEY'in Aydınlık Dergisine bir yıl kadar gelip gittiğini, daha önce Akşam, Milliyet
gazetesinde çalışan ve dergiye haber taşıyan bir şahıs olduğunu, bu dönem içersinde Tuncay
GÜNEY yönetiminde Strateji adı altında bir dergi çıkarttığını, dergi çalışanı olarak görev
yaptığını bilmediğini, görev yaptı ise haberlerde imzasının olabileceğini,
Tuncay GÜNEY'in beyanlarında, Veli KÜÇÜK ile birlikte olduğu dönemde, Doğu
PERİNÇEK'İN referansıyla, Aydınlık Dergisinden bazı muhabirlerle K.Irak'a gittiklerini,
Haburda JİTEM den subaylarında yanlarına geldiğini, arkalarında silah yüklü araçların
olduğu öğrendiğini, gümrükte Veli KÜÇÜK'ün tanıdığı Ali Balkan METE, Cemal ....
(KARAMAN) m bulunduğunu beyan etmesi hatırlatılarak sorulduğunda; "Bu soru Ergenekon
operasyonu denen tertibin hedeflerini sergilemektedir." Şeklinde cevap vererek, Türk
ordusunu ve işçi Partisini bir suç örgütü olarak gösterilmeye çalışıldığını,
PKK -KONGRA GEL terör örgütünü, bir terör örgütü olarak görüyor musunuz
sorusuna; PKK nın bölücü bir terör örgütü olduğunu, vatanımıza milletimize karşı hain bir
mücadele içinde olduğunu, 1975 te MİT tarafından kurulduğunu, 1980 de Suriyenin
kontrolüne geçtiğini, 1990 da ABD nin Irak'ı bölmesi sonucunda bir kesimi Kuzey Irakta ABD
nin kontrolüne geçtiğini ve iki başlı hale geldiğini, 1998 de Abdullah OCALAN'ın CIA
marifetiyle Türkiye 'ye teslim edilme sonrası tamamen ABD kontrolüne geçtiğini,
Emin GÜRSES'in 29.01.2008 günü saat 09.50 sıralarında Devrim SEVİMAY isimli
şahısla yapmış olduğu telefon görüşmesinin bir bölümünde "Zekeriya ÖZTÜRK hakkında
bahsettikten sonra "...bu adam PERİNÇEK'LE ilgili bir ifadesi var onu okudum. Valla bir
kağıt verdiler bana okudum onu. Kağıt iki saat sonra silindi. Valla neler diyor biliyor musun?
TÜRKİYE'DEKİ BÜTÜN TERÖR EYLEMLERİNİN ARKASINDA PKK BAĞLANTILI
DOĞU PERİNÇEK VAR DİYOR. BÖYLE İFADE VERİLİR Mİ? Emniyet bu Savcılık bu
ifadeyi almış dosyaya koymuş şimdi." dediği anlaşılmıştır.
Emin GÜRSES'e bu konu sorulduğunda; Mehmet Zekeriya'nm PERİNÇEK
hakkında ifade verdiğini duydum. Ben Ulusal Kanalın Perinçek'e yakm bir kanal olduğu
bildiğim için, Ulusal Kanalı aradım ve ifadeyi Ulusal kanaldan bana göndermesini istedim.
İfadeyi aldım ve okudum. Mehmet Zekeriya'nm ifadesinde görüşmede de bahsettiğim gibi
yapılan tüm eylemlerin Perinçek bağlantılı olduğu yönünde ifade vermiş. Bende bunun haksız
bir şey olduğunu söyleyerek görüşmemde beyan etmişim." Şeklinde açıklama getirdiği
anlaşılmıştır.
Bu konularla ilgili Terör örgütü PKK ile bağlantısı sorulduğunda; Zekeriya
ÖZTÜRK'ün ifadesini kendisinin de duyduğunu, Emin GÜRSES'in anlattıklarının doğru
olduğunu, siyasal çözüm adı altında, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Abdullah
GÜL'ün, PKK nın temsilci olarak atadığını belirttiği DTP yöneticileri ile Çankaya'da
görüşmeler yaptığını, Tayip ERDOĞAN'ın Büyük Ortadoğu projesinin eş başkanı olduğunu,
11 ayrı konuşmasında itiraf ettiğini, BOP haritasında lürkıyenin bölünmüş gösterildiğini,
ABD nin patronluğunda Türkiye de iktidar koltuğunda oturanların türban ve diğer konularda
PKK ile aynı cephede yer alarak, Türkiye yi federasyona götürme ve bölme planları içinde
yer aldıklarını, bu uygulama yütürülürken, Türk ordusu ve İşçi Partisi gibi bu planlara
direnen askeri ve sivil örgütlenmelere karşı tertipler düzenlendiğini, psikolojik savaş faaliyeti
yürütüldüğünü, sorulan sorunun bütünüyle bu kapsamda ve kamu görevinin kötüye
kullanılması suçunun açık bir kanıtı olduğunu,
Tuncay GÜNEY den el konulan, 03.04.1998 tarihli, "İşçi Partisi Genel Başkam
Sayın D.Perinçek'e" şeklinde başlayan ve "parti önderliği adına, garzan eyaleti karargah
komutanlığı" şeklinde biten, terör örgütünün mührü bulunan el yazısı belge sorulduğunda;
Sorulan belgeyle ilgili 1998 yılında Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılandığını,
belgenin düzmece olduğu adli ekspertiz raporları ile belirlendiğini,
İşçi Partisinde yapılan aramada, GİZLİ ibareli 1987/1988 "1988/1989 yılı kış
tertiplenmesi, 21. J.Sınır Tugay K.Lığmm Kış tertiplenmesi" başlığı bulunan bir harita olduğu,
bu haritanın Gürpınar, Başkale gibi bölgeleri kapsadığı, askeri yerleşim yerlerinin yerini
gösterdiği anlaşılarak, bu ve benzeri belgeleri nasıl temin etiği sorulduğunda; Belgelerden
haberinin olmadığını,
Tuncay GÜNEY'den bulunan PKK terör örgütü kamplarında, Doğu PERİNÇEK ve
Abdullah ÖCALAN'm terör örgütü üyeleriyle çekilmiş fotoğrafları sorulduğunda; Abdullah
OCALAN ile 2000'e doğru dergisi genel yayın yönetmeni ve baş yazarı olarak görüşme
yaptığını, o görüşmelerde Tuncay GÜNEY in olmadığını, 1990 öncesi, Tuncay GUNEY'in
karanlık kimliği dolayısıyla yanında bulunabilecek bir kimse olmadığını, Görüşmelerde PKK
görevlilerinin de fotoğraf çektiğini, bu fotoğrafların daha sonra PKK ile MİT arasında bir
anlaşma sonucu MİT'e verildiğini, İsveçte bulunan Mahmut BAKSI'dan öğrendiğini,
fotoğrafların MİT adına Tuncay GÜNEY tarafından PKK yöneticilerinden Lübnan'da teslim
alındığını, Tuncay GUNEY'in arkadaşlarından öğrendiğini, Doğu PERINÇEK'e karşı PKK ile
bazı kuruluşların ortak psikolojik savaş yürütmelerinin dikkat çekici olduğunu,

Tuncay GUNEY'in beyanlarında, Halit GÜNGÖR'ün JİTEM ve Hizbullah ilişkisini


tespit etmesi sonrası öldürülmesi konusu sorulduğunda; Beyanda geçen kişinin Halit
GÜNGEN olduğunu, Diyarbakır 2000 'e doğru dergisinin temsilcisi olduğunu, Hizbullah 'in
Diyarbakır da Emniyetin içine yuvalanmış bazı karanlık odaklarla faaliyetini ortaya
çıkarttığını, bu nedenle öldürüldüğünü, Halit GUNGEN'in tespitlerinin MİT müsteşarı
tarafından doğrulandığını, MİT müsteşarının Hizbullahı kullandıklarını kamu oyuna
açıkladığını,

Tuncay GUNEY'in Abdullah ÖCALAN'm Suriyeden çıkması sonrasında, Veli


KÜÇÜK'ün talimatı ile Abdullah ÖCALAN'm avukatı Doğan ERBAŞ ile görüşülmesi, bu
görüşmeyi Doğu PERİNÇEK'in odasında, Adnan AKFIRAT ile yaptıklarını anlatması konusu
sorulduğunda; görüşmeyi Adnan AKFIRAT'in bileceğini, kendi odasında böyle bir görüşme
yapılmadığını,

Ulusal Kanal sorulduğunda; Halktan ortaklar bulunarak ve gönüllü katkılarla


kaynağının sağlandığını, Maliye Bakanlığınca denetlendiğini, kanalın yasadışı hiçbir ilişkisi
ve gelir gideri olmadığım,

Tuncay GÜNEY beyanında, Doğu PERİNÇEK'in Ulusal Kanal için Avrupadan 500
Milyar para getirdiğini, bu paranın bulunabilmesi için Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER,
Haluk ŞAHİN gibi şahısların, Almanya -Fransa gibi ülkelere iki kere tur yaptığını, Avrupada
PKK ve İslami kesimin para toplayabileceğini ancak Doğ*u PERİNÇEK'in toplayamayacağım
anlatması konusu sorulduğunda; Kendisinin Ulusal Kanat yöneticisi olmadığını, Avrupada bir
çok emekçi ve iş adamının Ulusal Kanala ortak olduğunu, miktarın ne kadar olduğunu
bilmediğini ancak büyük kısmının Türkiye'den olduğunu, bir kısmının Avrupadan
toplandığını, Haluk ŞAHİN'in bu şekilde bir para toplama işine katılmadığını, kendisinin de
kaynak bulma işine katılmadığını, ancak Ulusal Kanal'in yöneticisi olarak Ferid ILSEVER'in
bu çalışmaların içinde olduğunu,

Ulusal Sanayiciler İş Adanılan Demeği (USİAD) hakkında bilgisi sorulduğunda;


Ulusal sanayicileri bir araya getiren dernek olduğunu, bir dönem başkanlığını rahmetli
Kemal ÖZDEN in yaptığını, Dernek içinde tanıdığı yöneticilerin olduğunu,

ERGENEKON -LOBİ faaliyetleri çerçevesinde, Veli KÜÇÜK'ün Ulusal Sanayiciler


İş Adamları Derneği üyeleri ile Çırağan sarayında gizli bir toplantı yapması ve bu amaçla
Ulusal Kanal ile bir gazetenin alınmasını görüştüklerini anlatması sorulduğunda; Veli KÜÇÜK
veya USİAD ile bu konuda görüşmediklerini, Kemal ÖZDEN'in Ulusal Kanalın yüzlerce
ortağından biri olduğunu, Ulusal Kanalın sahiplerinin, kanalı satmayacağını ve kontrolünü
de kimseye vermeyeceğini,

"Ulusal Medya 2001" belgesindeki Cumhuriyet Gazetesi ve Ulusal TV konusu


sorulduğunda; Bu belgeyi 2000'li yıllarda gördüğünü, isimlerini hatırlamadığı iki gazetecinin,
kendisine karşı açtığı davada belgeyi kanıt olarak kullandığını, Cumhuriyet Gazetesi ile
aralarında organik bir bağın bulunmadığını, 1998 yılında ilhan SELÇUK, Gürbüz ÇAPAN,
Ferid İLSEVER ile birlikte görüşme yaptıklarını, bir televizyon kanalı için görüştüklerini, bu
görüşmede Ulusal Kanal'in elindeki frekans ve yayın lisansını ortaya koyduğunu, İlhan
SELÇUK ve Gürbüz ÇAPAN'ın da sermaye bulması kararlaştırıldığını, kendilerinin (10) on
milyon dolarlık bir televizyon projesi önerdiklerini, ancak onların çok daha büyük sermayeli
bir televizyon kanalı düşündüklerini, sonrasında bu girişimin olmadığını, kendilerinin kanalı
kurduğunu ancak Cumhuriyet ve Gürbüz ÇAPAN'ın makine ve teçhizatları aldıkları halde o
girişimi sürdüremediklerini,

Cumhuriyet Gazetesinin alınmasıyla ilgili, Veli KÜÇÜK, Gürbüz ÇAPAN, Ferid


İLSEVER, Kemal ÖZDEN, Ümit ÜLGEN in ENKA tesislerinde yemek yemeleri konusu
sorulduğunda; Ferid İLSEVER in o tarihlerde; Kemal ÖZDEN'in davetiyle yemek yenildiğini,
General Veli KÜÇÜK'ünde toplantıya geldiğini, Kemal ÖZDEN Cumhuriyet gazetesine
yönelik bir takım mali baskılar olduğunu, bu gazeteye ortak bulmak için çalıştıklarını, hatta
100 kadar ortak bulduklarını söylediğini anlattığını,

Ümit OĞUZTAN isimli şahıstan el konulan, 10 Mart 2000 tarihli ve "Sayın


Perinçek" şeklinde başlayan belgede, "Doğu Perinçek ve Aydınlık Grubunun Türk siyasi
yaşamında varlığını koruması ve gelişme gösterebilmesi ulusal çıkarların gereği olarak
değerlendirile gelmiştir. Bu doğrultuda her dönemde örtülü/açık faaliyetlerle pek çok destek
çalışması uygulamaya konmuştur" "... Aksiyonlar karşısında çok daha reaksiyoner faaliyetlere
yönelinmesi ise önerimizdir" "Perinçek ve Aydınlık Grubu ile ÜSİAD'm dayanışma
prensipleri çerçevesinde gerçekleştirmeleri beklenen, bağış, yardımlar için, başvuruda
bulunabilecekleri makam belirlenmiş ve bu vesile ile kendilerine bildirilmesi uygun
görülmüştür" şeklinde yazı olduğu tespit edilmiştir. Bu belge sorulduğunda; Kendisine böyle
bir yazı gelmediğini, imzasız yazılara değer vermediğini, yazının uydurma olduğunu,

"ULUSAL MEDYA 2001" başlıklı belge içersinde, bir bölümde, "İlhan SELÇUK
kimdir" başlığının olduğu ve altında sizinle ilgili bilgileriniufaaduğu, devamında "GÜRBÜZ
ÇAPAN- İLHAN SELÇUK-DOĞU PERİNÇEK VE' CLMHURİYET GAZETESİ başlığı

1411 , ^^

'/Iç&ı
altında "......PERİNÇEK, İlhan SELÇUK ve Gürbüz ÇAPAN'ı bir araya getirerek, fmansal
sorunlarında üstesinden gelinebileceğini düşünmüştür. Ancak PERİNÇEK in hesabı tutmamış,
kendisinden çok daha deneyimli olan İlhan SELÇUK, Perinçek'i devre dışı bırakarak Gürbüz
ÇAPAN ile anlaşmayı bırakmıştır. Bu anlaşmaya göre ÇAPAN hisselerin %40'mı satın
almıştır. Daha sonra %60 hisseyi de satın alan ÇAPAN, Cumhuriyet Gazetesinin sahibi
olmuştur" şeklinde yazdığı görülmüştür.
Aynı belgenin içeriğinde, Cumhuriyet Gazetesinde gerçekleştirilecek kadro
hareketinin ardından, yayın politikasının yeniden belirlenmesi gerektiğinin yazıldığı
görülmüştür. Ayrıca Gazeteci patronlar hakkında yazılar olduğu görülmüştür. Konu
sorulduğunda; Yazının istihbarat raporu kokusu taşıdığını, Armado Otelindeki görüşmelerini
izlemiş veya dinlemiş olabileceklerini, ancak burada kullanılan ifadelerin ilhan SELÇUK ve
Gürbüz ÇAPAN arasındaki dostluk ilişkileri ile bağdaşmayan kaba ifadeler olduğunu, bu tür
sorularla vatan milleti savunan medya birliktelikleri tehdit edildiğini, birleşmesi gereken
yurtsever yayın organlarının birbirinden korkar hale getirilmek istendiğini, ERGENEKON
Operasyonunun hedeflerinden birinin böylece ortaya çıktığını,
İşçi partisinde bulunan dokümanlar arasında; "sayın İlhan SELÇUK" diye başlayan
6 kasım 2002 tarihli bir mektup yazdığınız, mektubun içeriğinde "biz birlikte başına geçeceği
ve kurulmakta olan Mafya=Tarikat yönetimini KESİNLİKLE BAŞINA YIKACAĞIZ" "Eğer
kararlı bir muhalefet çizgisi izlersek, Cumhuriyet gazetesinin satışı 3 ay içerisinde yüz bine
yaklaşır ve çok etkili olur" yazılı olduğu hatırlatılarak sorulduğunda; Türkiye deki mafya
tarikat yönetimini kastettiğini, bu yönetimin yasa dışı olduğunu, Cumhuriyet yıkıcısı
olduğunun Yargıtay Başsavcısı tarafından da saptandığını, kendilerinin bu yönetimi Türk
milleti olarak yasal yollardan yıkacaklarını, mektubun kendisine ait olduğunu, aynı görüşünü
6 Kasım 2002 günü Cumhurbaşkanı Sezer 'e yazdığı mektupta da ifade ettiğini,
Tuncay GÜNEY, Akşam Gazetesinde çalıştığı dönemde, Adnan AKFIRAT, Ferid
İLSE VER, Ankara da Hasan YALÇIN, Paris te Özcan ............... isimli şahısların, Akşam
gazetesinin mutemet elemanları gibi çalıştıklarını, bu şahısların Doğu PERİNÇEK le birlikte
hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN İstihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid İLSEVEN'in
Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT m partinin... disiplin
kurulu üyesi olduğunu, ÖZCAN .......... isimli şahsın da Paris muhaberi olduğunu, Akşam
Gazetesine Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile başladığını, orada Mehmet Ali ILICAK'm Veli
KÜÇÜK'ün elinde olduğunu, gazete de bir kadrolaşmaya gittiklerini beyan etmesi konusu
hatırlatılarak sorulduğunda; Bu konunun bütünüyle uydurma olduğunu, kendilerinin Akşam
Gazetesine yönelik faaliyetlerinin olmadığını,
Tuncay GÜNEY beyanlarında; Tuncay ÖZKAN'm Doğu PERİNÇEK in adamı
olduğunu ve bu şahsı Doğu PERİNÇEK'in yönlendirdiğini, Enis BERBEROĞLU gibi bir çok
şahsın Veli KÜÇÜK'ün de dostu olduğunu belirtmesiyle ilgili iddialar sorulduğunda; Tuncay
OZKAN'ın hemşehrilisi olduğunu, etkili ve işini iyi bilen bir gazeteci olduğunu, bu şahsın
yönlendirmeye ihtiyacı olmadığını, ifadelerin gerçek dışı olduğunu, 2001 yılında tasarlanan
CIA operasyonunun kimlere bulaştırılmak istendiğini ve bütünüyle basın özgürlüğünü hedef
aldığını göstermesi bakımından dikkat çekici olduğunu,
Tuncay GÜNEY'in, Veli KÜÇÜK ve ekibinin Doğu PERİNÇEK'İ rahatlıkla
kullandığını, DOĞU PERİNÇEK in yanında emekli Deniz Binbaşısı Erol BİRBİLİK - Erol
MÜTERCİM 1er gibi subay ve albayların bulunduğunu beyan etmesi konusu sorulduğunda;
Erol BILBILIK'in emekli bir deniz subayı olduğunu, İşçi Partisinde Başkanlık Kurulu
Üyeliği yaptığını, Erol MÜTERCİMLER'in söylenen tarihlerde Fettullah hocanın
denetimindeki Samanyolu TV de görev yaptığını, kendileriyle bir ilgisinin bulunmadığını, işçi
Partisinin ve genel başkanının Türkiyede denetlenemeyen, kendi kararlarını kendi alan tek
parti olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün yönlendirmesinin olmadığtfû,
- - „ , ^^ ^-*—-s—
Tuncay GÜNEY beyanında, Kırıkkale silah fabrikasında meydana gelen büyük
patlamayla ilgili, Veli KÜÇÜK'ün kendisine haber yapmasını söylediğini, onun talimatı ile
"Çevik BİR paşanın gurubunun fabrikaya sabotaj yaptığını" haber yaptıklarını, bu yöndeki
haberlerin AYDINLIK ve Hürriyet gazetesinde çıktığını beyan etmesi sorulduğunda; Bu
konuyu hatırlamadığını, Aydınlık Dergisinin o zamanki sayılarına bakılması gerektiğini,
ancak Kırıkkale de sabotaj yapıldığını Aydınlık dergisinin yazdığını, bununla birlikte General
Çevik BİR 'e yönelik böyle bir suçlamanın yapılmış olamayacağını,
ERGENEKON örgütlenmesininin, medyada bu şekilde yer alarak neyi amaçladığı
sorulduğunda; Bunu Ergenekon örgütünün varsa yöneticilerine sormak gerektiğini, fakat işçi
Partisini yönlendirebilecek bir kuvvetin anasından doğmadığını, bunu bütün dünyanın
bildiğini,

Susurluk kazası sorulduğunda; Hüseyin KOCADAĞ, Abdullah ÇATLI gibi şahısları


tanımadığını, Susurluk olayında, Türkiye deki ABD güdümlü gladyonun bağırsaklarının
patladığını,
Tuncay GÜNEY beyanında, Susurluk olayından sonra, Radikal Gazetesinin, Veli
KÜÇÜK hakkında "Nerede Faili Meçhul Orda Veli KÜÇÜK" diye manşet attığını, bunun
üzerine Veli KÜÇÜK'ün "Doğu PERİNÇEK gitsin Aydın DOĞAN ile görüşsün" dediğini,
Doğu PERİNÇEK'in Aydın DOĞAN ile bu konuda görüştüğünü, Aydın DOĞAN'm bundan
sonra Milliyet Gazetesinde haber yapmamaya gayrete edeceğini, Radikali de damadıyla
görüşüp etkileyeceğini" anlatarak "Veli Paşa'ya söyleyin Hürriyet Gazetesi her ne kadar bende
görünse de Hürriyet Gazetesi benim değil Koç'un dediğini" beyan etmesi konusu hatırlatılarak
sorulduğunda; Veli KÜÇÜK veya bir başka şahsın kendisine talimat veremeyeceğini, Aydın
DOGAN'a bu şekilde aracı olması kişiliğiyle bağdaşmayacağım söyleyerek "demekki 2001
yılında planlanan CIA operasyonunda Aydın DOGAN'a dahi uzanmayı veya üzerinde baskı
kurmayı düşünenler varmış " şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tuncay GÜNEY beyanında, Doğu PERİNÇEK ten Sami HOŞTAN'm HAP işi
yaptığını öğrendiğini, Doğu PERİNÇEK in isteği üzerine bu konuyu Veli KÜÇÜK'e
anlattığını, onunda "ben herzaman bunun dosyasını temizleyemem, Sami' yi Ömer Lütfü
TOPAL' m yerine koyarak biz hata yaptık' dediğini beyan etmesi konusu hatırlatıldığında;
Sami HOŞTAN ile en küçük bir ilişkisinin bulunmadığını beyan ederek "bu ifadeler yürütülen
operasyonun bir tertipten ibaret olduğunu ispatlamaktadır" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tuncay GÜNEY beyanında, Veli KÜÇÜK'ün bilgisi dahilinde, Sami HOŞTANLA
ilgili olarak, Fransız İstihbaratı (OJD) Türkiye sorumlusu ile görüştüğünü, görüşme talebinin
OJD den geldiğini, Doğu PERİNÇEK, Doğan DUYAR (Hasan YALÇIN'm yardımcısı ve
Paris muhabiri) vasıtası ile Palas Otelinde bir görüşme yaptıklarını, Fransız İstihbarat
sorumlusunun, "Sami HOŞTAN'm uyuşturucu işi yaptığı, Veli KÜÇÜK'ün de uzun zamandır
buna sahip çıktığı, askerlerin uyuşturucu işine yıllardır yol verdiği, JİTEM'in uyuşturucu
trafiğinde yer aldığını' anlatarak Sami HOŞTANLA görüşmek istediğini, Veli KÜÇÜK'ün
talimatı ile Drej Ali'nin Bakırköydeki bürosunda Sami HOŞTAN ile buluştuklarını ve konuyu
anlattığını, bu arada Veli KÜÇÜK'e bilgi verdiğini, Veli KÜÇÜK'ün de "Sami HOŞTAN'a
görüşme yapmamasını' söylediğini, kendisine de "Doğuya söyle fransız istihbaratından
gelenleri yönlendirsin(oyalasm), askerler yapmıyor desin' dediğini beyan etmesi
sorulduğunda; Rahmetli Hasan YALÇIN'ın bu tür insanlarla görüşmeyeceğini, bahsedilen
konunun bütünüyle uydurma olduğunu,
Vatansever Kuvvetler Güç Birliği sorulduğunda; Başı bozuk örgütlerden biri
olduğunu, yazılarında bu örgütlerden uzak durulması gerektiğini öğütlediğini,
Zihni ÇAKIR'm İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında 25.02.2008 tarihinde tanık
olarak alman beyanında; VKGB Başkanı Taner ÜNAL'm kendisine "2003 yılı Nisan ayında,
Dikmen'de önceki bürosuna yakın bir yerde kiraladığı ofisinde TÜRKELİ Dergisini
çıkaracağını, ofisin altındaki deponun bir anfıye dönüştürüldüğünü, dinleyici ve konuşmacı
yerlerinin olduğunu, bu mekanda bir oluşum için toplantılar yaptıklarını anlattığını, TANER
ÜNAL'in bu oluşum içerisinde yer alması için kendisine de teklifte bulunduğunu, oluşumda
birçok paşanın olduğunu, HASAN KUNDAKÇI, VELİ KÜÇÜK gibi isimlerin yer aldığını,
DOĞU PERİNÇEK'in ve HİKMET ÇİÇEK'in solcu olmasına karşın bu oluşuma destek
verdiğini, maddi hiçbir sıkıntısının olmayacağını, istediği kadar maaş verebileceklerini,
söyleyerek oluşuma katılması yönünde telkinlerde bulunduğunu beyan etmesi sorulduğunda;
Vatan Sever Güç Birliği'ne hiçbir destek vermediğini söyleyerek "General adları verilmesi
ta 2001 de tasarlanan fakat çöpe atılan operasyonun Türk Ordusunu bir suç örgütü gibi
gösterme çabalarının kanıtıdır" şeklinde beyanda bulunmuştur.

06.06.2007 günü saat: 17.19 da Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneği Başkanı
Taner ÜNAL ve Mesut SEZER arasındaki telefon görüşmesinde, Diyarbakır da yapılacak İşçi
Partisinin düzenlediği bir mitingle ilgili Doğu PERİNÇEK ile irtibata geçilmesinden
bahsederek, Tamer ÜNAL'in "Şimdi aradım. Beni temsilen Mesut bey katılıyor diyeceğim."
dediği tespit edilmiştir. Diyarbakır da düzenlenen miting sorulduğunda; Diyarbakır 'da Türk
Bayrağıyla miting yapan tek partinin, İşçi Partisi olduğunu, 29 Haziran 2007 günü
gerçekleştirildiğini, Diyarbakır dan Türkiye ye göz dikenlere, Türk Bayrağının gösterildiğini,
Diyarbakır halkının işçi Partisini ve Türk Bayrağını bağrına bastığını, daha önceden 2004
yılında ve 2005 yılı 29 ekimde Diyarbakır ilinde ve köylerinde işçi partisi olarak Türk
bayraklı ve Atatürkpostarli muhteşem mitingler gerçekleştirdiklerini.
06.06.2007 günü saat: 17.37 de Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneği Başkanı
Taner ÜNAL ile Diyarbakır'da yapılacak bir mitingle ilgili yaptığı telefon görüşmesi
hatırlatılarak sorulduğunda; kendisine Miting öncesinde çok sayıda katılma telefonları
geldiğini, telefonlarda karşı tarafta kimin olduğunu hatırlamadığını,

İbrahim BENLİ ile olan ilişkisi ve Güler KÖMÜRCÜ'nün anlatımlarında geçen, hep
birlikte şahsın çiftlik evinde yapılan toplantı sorulduğunda; "ayıptır milletin birbirleri ile
buluşmasını yemek yemesini suç göstermek bu operasyonun kanun dişiliğinin vardığı
boyutları sergilemektedir " şeklinde beyanda bulunmuş ve yemeğe bir çok kişinin katıldığını,
şarkılar ve türküler söylendiğini, ibrahim BENLI'nin İP'in istanbul 3. bölge milletvekili adayı
olduğunu, Seçimlerde parti üyesi olduğu için aidat ödenti ve bağışları olduğunu, hepsinin
makbuzlu olduğunu, ancak sponsor tabir edilecek bir katkısı olmadığını, toplantıya katıldığı
söylenilen Yarbay Bahadır BERK'i tanımadığını, Emniyet Müdürü Adnan KONUMKAN'ın İP
'in Merkez Karar Kurulu üyesi olduğunu, davette olup olmadığını hatırlamadığını, davete
katılan Savcının ise, şu an avukatlık yapan Mehmet Sait TÜRER olabileceğini,

Operasyon kapsamında yakalanan şahıslardan bulunan belgeler arasında, Ümit


SAYIN başlıklı, 4 Mart 1997 tarihli Doğu PERİNÇEK adına yazılmış yazıda, Ümit SAYIN'm
Doğu PERİNÇEK in yazdığı yazılan İngilizceye çevirerek ABD deki bazı Demokratik
kurumlara yolladığını, Cumhuriyet Devrimlerinin uygulanmasıyla ilgili "yeni Kemalist bir
devrim yapılması gerektiğine ve bu yeni Kemalist ideolojinin aksiyonlarının ve teorisinin bir
an önce yazılı hale getirilmesi gerektiğine inanıyorum" şeklinde yazdığı hatırlatılarak, Ümit
SAYIN la olan ilişkisi ve YENİDEN KELAMALİST BİR DEVRİM YAPILMASI sözüyle
neyin kastedildiği sorulduğunda; "Bu soru Kemalist devrimi de suç olarak görmektedir.
Kemalist devrimi suç olarak görenler, Atatürk'ü yıkamayacaklardır ve girişimlerinin
altında kalacaklardır. Bu soru Ergenekon operasyonun Atatürk düşmanı yönelişini ele
vermektedir" şeklinde beyanda bulunarak, Ümit SAYIN'in kendisine yazdığını
hatırlamadığını, ancak içeriğinde herhangi bir suç unsurunun olmadığını söyleyerek,
Abdulhamit dönemine mi döndük. Aydınlar birbirine mektup yazamayacak duruma geldik"
şeklinde beyanda bulunmuştur.

2001 yılında yakalanan Tuncay GÜNEY den el konulan, 19 Mayıs 2000 tarihli
"Sayın Doğu Perinçek" başlıklı belgede, "Dayanışma prensipleri gereği, size iletilen üç ana
konu üzerinde yoğunlaşılarak işbirliği sağlanmak istenmiştir. 1-Mektup, 2-Gazete, 3-Finans,
ancak ne yazık ki bu üç konuda da isteksiz kalınmış, karşılıklı dayanışma prensiplerine aykırı
bir tutum sergilenmiştir" "...önderi Mustafa Kemal Atatürk; tarih sahnesinde görülen en
kararlı motivatör idi, onun bu özelliği karşısında manüpilatör politika uygulayıcılarının elde
edebildikleri tek şey ise yalnızca yenildiği olmuştur" şeklinde yazdığı hatırlatılarak
sorulduğunda; Bu belgeyi hiç okumadığını, bu belgenin İşçi Partisine yönelik girişimleri,
ters çevrildiğini ispatladığını, bunun da ERGENEKON uydurmasının bizzat bu kanıtlarla
çürütülmesi olduğunu,

Operasyon kapsamında yakalanan şahıslardan bulunan belgeler arasında, 13 Kasım


2000 tarih ve Sayın Doğu Perinçek başlıklı belgede, "Gurubunuza bağlı öncü gençlik
teşkilatına provokasyona yönelik sızma ve tertip girişimlerinin açığa çıkartılmış olması ve
konunun başbakanlığa bildirilmesi dikkat ve kararlılığınızın en belirgin örnekleri arasında yer
almış ve pozitif bir gelişme olarak değerlendirmeye alınmıştır." Şeklinde devam eden ve
NATO konseptinden bahsedilen yazı hatırlatılarak sorulduğunda; Bu yazıyı bilmediğini, ancak
kendisini tebrik eden yüzlerce internet mektubu, mektup ve telefon aldığını, suçla ilgisinin
olmadığını,

11 Haziran 2003 tarihli, İşçi Partisi Genel Başkanlığı amblemli belge içeriğinde,
"Sayın E.Tuğ.g.Veli Küçük" "sayın komutanımız" "ikiz sözleşmeler'i onaylayan kanun
konusundaki görülerimi içeren Sayın Cumhurbaşkanımıza arzettiğim mektup ve ekindeki
hukuki açıklamayı bilgilerinize sunarım" "Kanun henüz Cumhurbaşkanımız tarafından
imzalanmamıştır; Meclise iadesi hukuken mümkündür" "saygılarımla" Doğu Perinçek işçi
partisi genel başkanı" şeklinde yazı hatırlatılarak sorulduğunda; Yazının doğru olduğunu,
yazıyı sadece Veli KUÇUK'e değil, Genelkurmay Başkanına, bütün kuvvet Komutanlarına ve
Ordu Komutanlarına aynı içerik ve ekleri ile birlikte gönderdiğini,

22.01.2008 tarihinde Veli KÜÇÜK'ün ikametinde bulunan dokümanlar arasında,


kendisi tarafından çeşitli konularda Veli Küçük'e hitaben arzederim ibaresiyle son bulan faks
çıktısı dokümanlar elde edildiği, Veli Küçük'e göndermiş olduğu yazılarda arz ederim
ibaresini kullandığı, Veli KÜÇÜK'e neden bu kadar doküman gönderme ihtiyacı duyduğu ve
aralarındaki hiyerarşik yapı sorulduğunda; Kendisinin hiçbir zaman Veli KÜÇÜK ile bir
hiyerarşik yapı içerisinde olmadığını, İşçi Partisi Genel Başkanlığı üzerinde hiçbir
hiyerarşinin olamayacağını, Cumhurbaşkanının da, Başbakanında kendisinin üzerinde
olamayacağını, ancak Genelkurmay Başkanlığı Ordu Komutanlığına yazdığı yazılarda ve
Kamu Makamlarına yazdığı yazılarda her zaman saygılı ifadeler kullandığını,
Soruşturma kapsamında yakalanan Ümit OĞUZTAN'm bilgisayarında yapılan
incelemede ERGENEKON Terör örgütüne ait Microsoft Office Word belgesi Gözlem -Analiz
isimli belgenin incelemesinde,
1). Giriş, Amaç ve Kapsam
"Bu çalışma Doğu Perinçek ve Aydınlık grubunun siyasal kültürel ve ekonomik
anlamda "açık faaliyetleri" gözlemlenerek elde edilen veriler ışığında; objektif değerlendirme
prensiplerine sadık kalınmaya özen gösterilerek hazırlanan bir analizdir. Örtülü çalışmalar ve
amaçlan konumuz dışında tutulmuştur. Ancak, açık faajjyetlertö^tülü çalışma ve amaçların
belirlenmesine sınırlı da olsa yardımcı olabilecek duraldadır." dşiiiji^ektedir.

y^l

1415
*"Ergenekon" örgütünün oluşumunda kullanılmak üzere, faaliyetlerinizin izlendiği
ve rapor haline getirildiği tespit edilmiştir, gözlem ve analiz belgesini kim yazdı?
*Rapor kimlere sunulmuştur ve hangi amaçların gerçekleşmesinde etkili,
yönlendirici olmuştur?
*Belgede bahsi geçen örtülü faaliyetleriniz, devletin hangi birimlerinin bilgisi ve
kontrolü altındadır? Faaliyetlerin kararlan kimler tarafından alınmaktadır? hangi alanlarda
uygulamaya konulmaktadır ve uygulayıcılar kimlerdir? Şeklinde sorular sorulduğunda;
Belgeyi görmediğini, ancak kendilerinin yaptığı tahlilerin Ümit OGUZTAN harici, dünyanın
büyük Devletlerinin yararlandığını, Türkiye de Tahlil yeteneği ve program yapma yeteneği
üstün olan bir parti olarak her kes tarafından kabul edildiklerini, herkezin bu tahlillerden
yararlanabileceğini, ancak buradaki üslubun, kendilerinin yaptığı tahlillerin edep, usul ve
adabına uygun görülmediğini, burada sözü edilen açık faaliyet örtülü faaliyet gibi çabalar,
açıkça belirtildiği gibi kendileriyle ilgili olmadığını,
Belgenin devamında;
"Bu gözlem ve analiz çalışmamızın hazırlanmasında uygulanan yöntem açığa çıkmış
verilere dayanmaktadır. Çalışmamızda Doğu Perinçek ve Aydınlık grubunun "uzun yürüyüş"
tanımlamasıyla andıkları amaçlanna ulaşabilmek için; uygulama, yöntem ve prensipleri
belirlenerek işaret edilmeye çalışılmaktadır."
*"Uzun Yürüyüş" nedir? bunun neticesinde nasıl bir amaca ulaşmayı
planlıyorsunuz?
*"Uzun Yürüyüş"ün modelleme olarak seçilmesinde, uyguladığınız yöntem ve
prensiplerinizin etkili olduğu tespit edilmiş olup, bu yöntem ve prensipler hakkında detaylı
bilgi veriniz? Şeklinde sorular sorulduğunda; Soruyu soranların belgeyi dikkatli okumadıkları
veya kasıtlı olarak tahrif ettiklerini, tanımlanan suçla bağlantılı olmadıklarını,
Belgenin devamında;
"Türkiye'deki faaliyet gösteren pek çok siyasi parti içinde ayn bir özelliğe sahip olan
Doğu Perinçek liderliğindeki eski Türkiye İşçi Köylü Partisi, yeni oluşumuyla Türkiye İşçi
Partisi, TBMM'de gurubu bulunmayan siyasi bir parti olmakla birlikte, faaliyetlerinde
yeğlediği yöntemler açısından toplumun yönelişlerinde giderek eriyen siyasal bir yapı gibi
görünmüşse de her dönemde sesini duyurmayı, legal ve illegal güç odaklan arasında yer
almayı başarmıştır. Bu bağlamda legal siyasi partiler içinde dikkat çekici ayncalıklı bir
özelliğe sahip olduğu açıktır."
*Parti faaliyetleri altında uygulamış olduğunuz yöntemler neticesinde illegal güç
odaklan arasında yer almayı başardığınız şeklinde bir tespit olduğu görülmüş olup bu
faaliyetlerinizi aynntılı olarak anlatınız? Şeklinde yöneltilen soruya; İşçi Partisinin İllegal
hiçbir faaliyetinin olmadığını, Emniyet Genel Müdürlüğü raporlarının bunu doğrulayacağını,
Belgenin devamında;
"Türkiye İşçi Partisi ve Aydınlık grubu materyalist bir anlayışla komünist ideoloji
doğrultusunda faaliyet göstermekte ve örgütlenmektedir. Ancak, Kemalizm karşıtı olmamaya
özen gösterilmesi ve Kemalizm'in siyasal platformlarda savunulması misyonunu üstlenmeye
çaba gösteriyor oluşuyla da aynca dikkate değer bir gelişme sergilemektedir. Özellikle son on
yıldır hiçbir siyasal partinin savunmadığı oranda Kemalizm'i savunma misyonunu üstlenen
komünist ideolojiyi ve materyalizm anlayışını ilke edinen siyasi bir partinin amaçlan,
yöntemleri ve "uzun yürüyüş"teki hedeflerinin sağlıklı bir biçimde belirlenmesi zorunluluğu
vardır. Aynca, faaliyetlerini sürdürebilme ve geleceğe yönelik yatınmlanm gerçekleştirebilme
açısından finansal kaynaklannm örtülü olması yine dikkate değer önemli bir husustur.
*Yürütmüş olduğunuz faaliyetlerin finansal kaynaklan
nelerdir? |eltilen soruya; Bu yazıyı
*Partinizin finansal kaynağını açıklayınız? ispatladığını,
yazanların Partisini tamamen
alıntılarında bunu doğruladığını, Finansal kaynakların örtülü olduğu yönündeki görüşün
yazara ait olduğunu ve yanlış olduğunu, kendileri hakkında Türkiye de her ay yüzlerce hatta
binlerce sayfa yazı, kitap yazıldığını, bu belgenin de onlardan biri olduğunu, Belgenin
devamında; a). Faaliyetler Ve Uygulama Yöntemleri:
"Türkiye İşçi Partisi, her türden faaliyet için, Doğu Perinçek'in belirlediği yöntemler ile
faaliyet göstermektedir. Perinçek'in yöntemleri ise; "uzun yürüyüş" olarak tanımlanan, uzun
vadeye yayılmış plânlamalar olarak özetlene bilir. Nihaî hedefin belirlenebilmesini engelleyici
olan bu yöntem, her türden örtülü faaliyete zemin hazırlayıcı bir metottur." b). Siyasi
Faaliyetler:
Doğu Perinçek, 1961'de üniversite birinci sınıfta öğrenimini sürdürürken "Yeni
Türkiye Partisi"nin Gençlik Kollan'na girerek başladığı siyasi faaliyetlerini sürdüre gelmiştir.
Legal bir siyasi parti olarak faaliyetlerini sürdüren Türkiye İşçi Partisi, diğer siyasal
yapılanmalardan çok farklı bir yöntemle çalışmakta, tavandan tabana yayılan biçimlendirme,
etkileme ve yönlendirme girişimleri "provokasyon yöntemleri" ile gerçekleştirilmektedir.
Yarar sağlayabilme amacı güdülerek her türden güç odağı ile işbirliği içinde olunması en
belirgin özellik olarak ortaya çıkmaktadır.
^Partinizin faaliyetlerini diğer siyasi partilerden ayıran özellikler nelerdir? ^Partinizin işleyiş
sisteminin şekillendirilmesinde nasıl bir yöntem izlenmektedir, bu konuda tabanınızın etkisi
var mıdır? Şeklinde yöneltilen soruya; Kendileriyle ilgili Türkiye 'de yazılan yüzlerce
değerlendirmeden biri olduğunu, bunları okuyup yararlanacak noktaları değerlendirdiklerini,
suçla hiçbir ilgisinin olmadığını, Belgenin devamında; c). Doktiriner Teorik Çalışmalar:
" Doktiriner teorik çalışmalarda her kesimden, her görüşten ve her inançtan aydınlardan azami
olarak yararlanılmakta, böylelikle çeşitli kesimler ile iletişim kurularak geliştirilen ilişkiler
sağlanmakta olduğu gibi, yeni teoriler geliştirilmesinde büyük kolaylıklar sağlanmaktadır. Bu
bir anlamda, her alanda işe yarayacak teoriler hazırlanmasında "hazır"dan yararlanma
alışkanlığını geliştirmiştir. Yaratıcı olmak yerine elverişli olanı kullanma yöntemi
benimsenmiştir. Örneğin: Yalçın Küçük ve İsmail Beşikçi'den bu anlamda büyük ölçüde
yararlanılmaktadır." Şeklindeki yazı sorulduğunda; Kendisiyle ilgili bir yazı olmadığını,
Belgenin devamında; d). Provokasyon Faaliyetleri:
"Toplumun duyarlı olduğu her konuda provokasyonların oluşumuna zemin
hazırlanmasının sağlanması, her şey olup bittikten sonra da provokasyonu gerçekleştirenlerin
deşifre edilmesi yöntemi ana prensipler arasındaki değişmez yerini korumaktadır." e).
Gençliğin Örgütlenmesi:
"Pekçok ve her kesimden genç, yalnızca kültürel çalışmalara yönlendirilerek toplumdan
soyutlanmakta ve amaçlar doğrultusunda biçimlendirilmektedir.Toplumdan soyutlanan
gençlerin "değerlendirme""ve "karşılaştırma" yöntemlerinden yararlanabilmesi olanaksız
kılınmaktadır. Gençliğe verilen eğitimin dışındaki tüm veriler ve değerler "karşı devrim"
ürünü olarak peşinen kabullendirilmektedir." Belgenin devamında; f). Kadro Oluşturulması ve
Örgütlenme:
"Siyasal, kültürel ve ekonomik faaliyetler için kadro oluşturulmasında "uzun yol"
prensibi esas alınmaktadır. Siyasal oluşum içinde etkin kadrolarda yer alabilmek çok geniş bir
zamana yayılmakta böylelikle kişilerin bir başka dünyada yer edinebilme şansları tümüyle
ortadan kaldırılmaktadır.
Uzun yıllar sonra güven duyulan kadrolardan oluşturulan örgütler, yalnızca gereğinde
işlevsel hale dönüştürülmektedir. g). Arşiv:
Özellikle kişilere yönelik ciddi bir arşiv bulunmaktadır. Bu arşivde yer alan her
türden malzeme genellikle provokasyona yönelik faaliyetler için bitimsiz bir kaynak
durumundadır. Ve salt provokasyon amaçlı arşiv tutulmaktadır.
Bilimsel, kültürel ve sanatsal faaliyetler ile Türkiye'nin ulusal sorunlarını içeren
hiçbir arşiv çalışması yapılmadığı ve bu anlamda bir çalışmanın gereksiz görülmüş olması,
arşivcilik faaliyetlerinin hangi amaçlar doğrultusunda hareket edildiğini ortaya koymaktadır."
Belgenin devamında;
2). Dış İlişkiler:
"Doğu Perinçek ve grubunun dış ilişkileri gereği biçimde dikkate alınmamıştır.
Komünist ideolojiye sahip olması, Türkiye'nin ulusal çıkarlarına aykırı olarak en büyük
tehlikenin komünizmden geleceği endişeleri, Perinçek'in komünist bloklar dışında kalan diğer
ülkeler ve bunlara bağlı istihbarat örgütleriyle kurduğu ilişkilerin örtüsü olmuştur.
...Perinçek'in özellikle Çin ile olan ilişkileri dikkate değer durumdadır. Finansal
anlamda da destek gördüğü bir ülke olan Çin, Türkî Cumhuriyetler üzerinden de finansal
destek sağlayıcı ticari ilişkiler kurulmasını sağlamıştır.
*Siz ve partinizin Çin le ne tür bir ilişkisi bulunmaktadır? Cinden ne şekilde finansal
destek görmektesiniz? Şeklinde yöneltilen soruya; Bunu yazanların kendilerine düşman
olduklarını ve karşı tertipler içerisinde bulunduklarının ap açık ortaya çıktığını, soruşturmayı
yapanların bu belgeyi buraya almasından dolayı teşekkür ettiğini, kendilerinin Ergenekon adı
altında çaba gösterdikleri kabul edilen gladyo kafalı kimselerle örgüt kurmalarının, yüz yüze
görüşmelerinin düşünülemeyeceğini, işçi Partisinin hiçbir ülkeden parasal destek almadığını,
hiçbir ülke ve örgütle bağlantılı faaliyet yapmadığını,
22.01.2008 tarihinde Veli Küçük'ün ikametinde görevlilerce yapılan aramada,
"televizyon analiz yönetim ve geliştirme projesi türkiye'de televizyon yaşlılar için çok yeni
gençler için çok eskidir istanbul/temmuz 2000" başlıklı 39 sayfalık bir doküman elde edilmiş
olup, bu dokümanın da Tuncay GÜNEY isimli şahıstan elde edilen dokümanlarla aynı
konularda benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir. Dokümanın incelemesinde;
-SUNUŞ kısmında Temmuz 2000 tarihli Televizyon Analiz çalışması Kanal/6
televizyon kanalı ele alınarak hazırlandığı. Şimdi ise hedef televizyon kanalı ULUSAL TV'dir
-CUMHURİYET GAZETESİ ile Ulusal Tv'nin hisselerini elinde bulunduracak olan
yeni bir anonim şirket kurulmalıdır. Bu şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığına ve Yönetim
Kurulu Üyeliğine getirilecek olan kişiler önemlidir ve özenli bir seçim yapılmalıdır.
-GENEL DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER kısmında ;
-Mevcut Kurumun yeniden düzenlenmesi kamuoyundaki imaj ve düşünce
değişiminin sağlanması yayın hayatına yeni atılan Ulusal Tv'nin yeniden yapılandırılması
gereklidir.
-Ulusal Tv ile Cumhuriyet Gazetesinin bir anonim şirket çatısı altında birleştirilmesi
hedeflenen başanya ulaşmasını sağlayacağı gibi mevcut medya kuruluşlan ile rekabet
olanağının sağlanacağı.
-Bu analizi hazırlayan araştırma grubumuzun ortak görüşü ise bir başka çözüm yolu
olmadığı görüşünde birleşmesi, konulannı içerdiği tespit edilmiştir.
El konulan doküman Veli Küçük'e sorulduğunda, Kesin olmamakla beraber bu
dokümanı Mehmet PERİNÇEK'in getirdiğini beyan etmiştir.
*Söz konusu dokümanı kim ne amaçla hazırladı? Bu doküman neden Veli KÜÇÜK'e
verilmiştir. Şeklindeki sorulara; Bahsedilen yazı örgütlü bir guruba ait ise, ulusal kanal ve
Cumhuriyet gazetesini ele geçirmek için bir tertibin içinde olduklarını, ama bunu
başaramadıklarını, bu belgeyi Mehmet PERİNÇEK'in Veli KUÇUK'e vermiş olamayacağını,
böyle bir belgenin MehmetPERİNÇEg*ınzetin£geçmesi halinde kendisine getireceğini, Veli
KÜÇÜK'ün yanlış hatırladığını, J^ J *j?V\
22.01.2008 tarihinde Veli Küçük'ün ikametinde, "kanal 6 analiz" başlıklı 34 sayfalık
doküman elde edilmiştir. Bu doküman Veli Küçük'e sorulduğunda, dokümanı Mehmet
PERİNÇEK'in getirdiğini beyan etmiştir. Belge sorulduğunda; Mehmet PERİNÇEK'in bu
konularla ilgisinin bulunmadığını, Veli KÜÇÜK'ün yanlış hatırladığını veya gerçek dışı
konuştuğunu,
İşçi partisinde yapılan aramada bulunan kişisel bilgisayarında yapılan incelemede;
(15) sayfadan oluşan, "Milli Anayasa Bildirgesi" başlıklı yazı olduğu, içeriğinde, "AKP
hazırladığı sivil Anayasa Taslağı ile Türkiye ye ve türk Milletine karşı yürüttüğü karşı devrim
sürecini son hedefine ulaştırmak peşindedir" "Ulusal Strateji Merkezinde bilim insanları ve
uzmanların katıldığı çalışmalarla bir milli anayasa taslağı hazırlanmaktadır. Ulusal
Strateji Merkezi (USMER) bu çalışmalar sırasında hazırlanmış olan ekteki milli anayasa
bildirgesini kamu oyumuza en kısa sürede sunmak üzere imzaya açmaya karar
vermiştir" şeklinde beyanların bulunduğu, belgede Siyasetçiler, E.Generaller, Öğretim
üyeleri, Yüksek Bürokratlar, E.Subaylar, E.Emniyet Müdürleri, Kitle örgütü yöneticileri,
Sanatçı- Yazar- Sporcular, şeklinde başlıklar altında bir çok isimlerin yazılı olduğu tespit
edilerek belge sorulduğunda; Belgenin doğru olduğunu, Yargıtay Başsavcılığı AKP hakkındaki
kapatma davası iddianamesi ile en yüksek Savcılık makamı olarak AKP yönetiminin yasa dışı
ve Cumhuriyet yıkıcısı olduğunu saptadığını, bu açıdan bildirgenin tarihi önemde olduğunu,
bu bildirgeyi hukukçu ve bilim adamları haricinde, Türkiyenin bütün seçkin aydınlarına
gönderildiğini ve bildirgenin imzalandığını,
İşçi Partisinde yapılan aramada, KEMALİST MODEL-ULUSAL GENÇLİK
HAREKETİ-DİNAMİK adlı doküman ele geçirildiği, bu belgelerin Veli KÜÇÜK, Ümit
OGUZTAN, Tuncay GÜNEY'den de ele geçirildiği hatırlatılarak sorulduğunda; Ulusal Kanal
ve Aydınlık'in arşivinin, Türkiye nin en zengin arşivlerinden biri olduğunu, içinde onbinlerce
cilt kitap, yüzbinlerce sayfa belge ve yazı bulunduğunu, nerede hangi odada, hangi gözde
bulunduğu belirtilmeyen bu soruların, titiz bir yargılamanın konusu olamayacağını, her
belgenin saklanıp değerlendirilebileceğini,
Belgeler arasında, bir çok gazetecinin resimlerinin ve bu gazetecilerin hain
olduklarını içeren el yazısının bulunduğu, başında ise Hurşit Paşamız için yapılmıştır ibareli
dokuman sorulduğunda; Bu kağıdın üzerinde 3.sayfa belirlemesi olduğuna göre bir başka
evrakın parçası olduğunu veya kendisine posta ile yollanmış binlerce mektuptan biri
olabileceğini, çünkü masasının üzerinde çok sayıda cevap yazılmamış mektup dosyalarının
bulunduğunu, yazının kendi yazısı olmadığını, tanıdığı bir yazı da olmadığını, üzerindeki
fotoğrafların basın mensuplarına ait olduğunu, içlerinde kendisinin değer verdiği dostlarının
olduğunu, kendisine gelen mektuplardan biri olduğunu düşündüğünü, suçla hiçbir
bağlantısının olmadığını, bu kağıttan Ergenekon örgütünün nasıl ispatlanacağını
bilemediğini,
Çanakkale Ulusal Bağımsızlık Birlik Hareketi ve bir çok kişinin imzasının
bulunduğu Değerli Kuvvayi Milliye Gönüllüleri başlıklı, içeriğinde "Milli Karargah kurma
vakti gelip de geçmekte" tabiri bulunan belge sorulduğunda; Kendisine her gün yüzlerce e-
posta ve mektup geldiğini,
Soruşturma kapsamında gözaltına alman şahıslarla ile ilgili İfade, Sorgu Tutanakları
ve Kemal KERİNÇSİZ'e ait Savcılık ifadesini nasıl ve ne maksatla temin ettiği sorulduğunda;
Kendisinin Ulusal kanal sorumlusu olmadığını, o binada 20 bin adet kitap bulunduğunu,
binlerce klasör ve yüzbinlerce sayfa belge olduğunu, onbin yıllık bir araştırmada bile bu
belgeleri incelemenin mümkün olamayacağım, kendi bulunduğu çalışma odasındaki belgeleri
bildiğini, onun dışındakilerin ise kendisinin bilgisi dışında olduğunu, fakat partinin bulunduğu
katlardaki her belgenin parti başkanı olarak siyasi, sorumluluğunu üstlendiğini,
İşçi partisinde bulunan dokümanlar arasında; "Eski Genelkurmay Başkanlarından
İsmail Hakkı KARADAYI ile telefon görüşmesi(10 eylül 2002)" başlıklı yazıda; İsmail
Hakkı KARADAYI nm araması, çalışmalanndan dolayı takdir etmesi, ABD nin Tayyip
Erdoğan ve Baykal'h hükümet projesi hakkında konuşmalar yapmaları, sorulduğunda; "Bu
telefon görüşmesi doğrudur, içeriği de doğrudur.
İşçi partisinde bulunan dokümanlar arasında; "BAŞARILARIMIZ" başlıklı bir belge
bulunduğu, bu belgede özetle Öncü Gençlik isimli İşçi partisinin gençlik kollarından
bahsedildiği, EYLEMCİ HAT isimli bir alt başlıkta ise "Öncü Gençlik 5. genel kongresinde
Türkiye nin genel gündemine ilişkin örgütlerimizin MİLİTAN EYLEMLER YAPMASI
KARARINI ALMIŞTIK. Bu karan hayata geçirdik. Böylece Öncü Gençlik tarihinin en fazla
eylem yapılan ve bu açıdan en verimli olan dönemini yaşadık" yazdığı görülmüştür. Belge
sorulduğunda; Belgenin öncü gençlik'e ait olabileceğini, anılan MİLİTAN EYLEM
KARARI'nın, öncü gençlik gurubunun yaptığı gösteri yürüyüşleri olabileceğini,
İşçi partisinde bulunan dokümanlar arasında; daha önce pek çok örgüt mensubunda
bulunmuş "OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE MASONİK BILDERBERG ÇETESİ" ve
"ÖRTÜLÜ FAALİYETLER BİR" isimli belgeler bulunmuştur, belgeler sorulduğunda;
Mafyokrasi adlı kitabını yazarken Aydınlık arşivinde bulunan Mafya ile ilgili bir çok kitap ve
belgeyi topladığını, yararlandığını, bu belgeyi de o kapsamda hatırladığını,
İşçi partisinde bulunan dokümanlar arasında; 17.12.1996 tarihli KİŞİYE ÖZEL
ibareli dönemin Başbakam'na yazılmış Susurluk kazası ile ilgili hazırlanmış 39 sayfalık MİT
müsteşarlığı belgesi bulunmuştur. Belge sorulduğunda; Hatırlamadığını, basın yolu ile gelmiş
olabileceğini, gelen belgeleri sakladıklarını,
İşçi partisinde bulunan dokümanlar arasında; el yazısı ile yazılmış "x ilindeki Tem
şubesindeki işkenceci ve infazcı tim" başlıklı belgede bazı polis memurlarının isimleri ve
siyasi görüşleri yazdığı görülmüştür. Belge sorulduğunda; Belgeyi hatırlamadığını, ancak bir
şikayet sonrası takip edilmiş bir konu olabileceğini,
işçi Partisinde bulunan dokümanlar arasında; "Görüşme Notları-işadamı(21 şubat
2007) başlıklı belgede Semih Tufan GÜLALTAY hakkında bilgilerin olduğu, belgenin
içeriğinde Semih Tufan GÜLALTAY in DP ye yönelik bir eylem planlarından
bahsedilmektedir.
*Semih Tufan GÜLALTAY ile tanışıklığınız hangi boyuttadır? Bu belgeyi ne zaman
ve nasıl yazdınız? Semih Tufan GÜLALTAY m yapmayı planladığı suikast hakkında bilgi
veriniz. Şeklinde yöneltilen sorulara; Belgeyi hatırlamadığını, 7 katlı bir binada bulunan
belgeleri bir kişinin on binlerce yıl yaşasa bile okuma ve öğrenme olanağının bulunmadığını,
bu nedenle iki binada çıkan her belgeyi kendisine sorulmasının, suçla ilgili olmadığını, Semih
Tufan GÜLALTAY ile ilgili bilgisini anlattığını, kendisine yönelik bir suikastla ilgili Semih
Tufan GÜLALTAY in bilgisine başvurduğunu,
İşçi Partisinde bulunan dokümanlar arasında; "SON BİLGİ(SAĞLAM) başlıklı
yazıda " İsmail PAKER ve Zekeriya ÖZTÜRK, Balta limanı'nda Doğa Balık Restoranı'na
(eski Şaziye barın bitişiği) sıkça birlikte gidiyorlar. Orada bir Dr Yüzbaşı, bir üsteğmen ve
başka subaylarla birlikte MİT mensuplarıyla da birlikte oluyorlar. Restoran'm sahibi(adı
bilinmiyor öğrenilecek) ve işletmecisi Ahmet adlı şahıs yer altı dünyasıyla ilişkili. Ahmet ve
adamları Sedat PEKERTe silahlı çatışmaya girmiş(bu olay gazetelere de yansımış) Ahmet
artık restoranda çalışmıyor. Söz konusu subaylardan biri, restoran sahibine bir adet glock
satmış. İsmail PAKER in çocukları Alparslan ASLAN a amca diyor(M.Tekin tanık
olmuş).İsmail PAKER in Bulgar uyruklu Osman adında çok yakın bir arkadaşı var. 18 Mart
kapsamında Çanakkale ye yapılan bu geziye(bu yıl),İsmail PAKER, Zekeriya ÖZTÜRK ve
M.TEKIN birlikte katılıyorlar. Çanakkale garnizon komutanı ya da etkinlikleri yöneten kişi
olan Albay, üçlüye çok yakın ilgi gösterip,bir çok kolaylık sağlıyor.Nedeni İsmail PAKER i
tanıması. Paker bu durumu "Asteğmenken komutammdı" diye açıklıyor. M. TEKİN, PAKER
in verdiği bilginin doğruluğundan şüphelenip, sonradan albayı arıyor ve 1985 te Güneydoğu
da aynı birlikteydik yanıtını alıyor." Şeklindeki belge sorulduğunda; Bunların Aydınlık'in
haber kaynaklarının verdiği ve doğruluğu saptanmamış bilgiler olabileceğini, kendisinin işçi
Partisi Genel Başkanı olduğunu, Aydınlık veya Ulusal Kanalın haber müdürü veya muhabiri
olmadığını, bilgilerin kendisiyle alakasının bulunmadığını,
İşçi partisinde bulunan dokümanlar arasında; elle yazılmış " Teoman dan gelen bilgi"
başlığı altında bilgisayar çıktısı halinde yazılmış; "Yaklaşık iki ay önce Sirkeci de bir kebap
restoranında önemli bir yemek yendi. Yemeğe çok önemli bazı emekli generaller ve çeşitli
kuvayi milliye derneklerinin yöneticileri katıldı. Kemal KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK, Muzaffer
TEKİN, Taner ÜNAL gibi isimlerin eski generallerle birlikte Türkiye'nin içinde bulunduğu
son durumu görüşmek üzere yemek yedikleri belirtiliyor. Yemek bir komutanın doğum günü
nedeniyle verilmiş. En çok tartışılan konu ise İşçi partisinin milli hükümet çağrısı olmuş.
İsmini öğrenemediğimiz bir orgeneral İşçi Partisinin çağrısını olumlu bulduklarını ve parti
programında yazılı olan bazı fikirlere karşı eleştirilerini Doğu PERİNÇEK e sunacaklarını
belirtmiş. Aynı orgeneral geleneklerin dahi dışına çıkarak iki üç orgeneralin ortak bir eleştiriyi
kaleme alacaklarını ve işçi partisiyle müşterek uzlaşma noktaları bulduktan sonra partiye
katılacaklarını belirtmiş. Bunun üzerine Kemal KERİNÇSİZ
ve arkadaşları İşçi Partisine katılma fikrine karşı çıkmışlar.........Bu bilgiyle örtüşen bir başka
bilgiyi ise Kornikov verdi. Kornikov, Gladyonun 1-2 yıldır ulusalcılara sızmaya çalıştığını
ancak bunun tam başaramadığını belirtti. Bunun için Gladyo kendi ulusalcılarını yarattı.
Bunun başında daha önce duyulmamış bazı dernekler ve isimler var. Gladyo bu iş için hatırı
sayılır paralarda harcıyor. Hatta Gladyonun ulusalcıları yeni bir televizyon kanalı kuracak
paraya ulaştılar. VTV adı altında yayın yapacak olan Vatan TV gladyonun ulusalcılarının
yayın organı olacak.." şeklindeki belge sorulduğunda; Bu tür belgelerin Aydınlık ve Ulusal
Kanala gelen, bazen dezenformasyon denen bilgi bozma faaliyetlerinin ürünü olabileceğini,
bilgi doğru ise Kemal KERİNÇSİZ'in İşçi Partisine sıcak bakmadığının görüldüğünü,
esasında Partilerini tutmadıklarını ve karşı olduklarını kendilerinin de bildiğini, herkezin
eğilimine saygılı olduklarını, ancak bütün bu bilgilerin aynı örgütte toplanmak istenen
insanlar arasında fikir beraberliği, gönül beraberliği olmadığını kanıtladığını, Gladyo ile
ilgili bilgi ulusalcı güçlerin içine bir takım örgütler kurularak burada kışkırtıcı faaliyet
yürütüldüğünü gösterdiğini, kendisinin ve partisinin gözlemlerinin de bu yönde olduğunu,
bütün bunların atılan suçla hiçbir ilgisinin kurulamadığını ispatladığını, bu bilgilerin Aydınlık
ve ulusal Kanal da yayınlanmadığını, bilgilerin doğrulanmamış ve şüpheli bulunduğu
anlamına geldiğini,
Yapılan aramalarda el konulan belgelerden; Öncü Gençlik, 30 Ocak 2000 İst." İle
başlayan el yazı ile alınmış notların bulunduğu, notların içeriğinde;
*"İtirazlara" "Eğitimlerde göstereceğiz" "Devrimden sonra hatıra" "Basın işliyor
(Akşam, 1.10.1997" "Genel Başkana TEM'de soruluyor (Eylül 1998),
*"Eylül 1998" "Evdeki özel şeyleri getir saklayalım."
*"Geçmişe döndük baktık." "P'den ayrı örg. Gökçe" "Hiçbir arkadaşın kolektif
iradenin dışına çıkacağını düşünmüyorum (G, s.4)" "Sadık'a = ÖG'in iradesini dışlamaya
başladım (s.4)",
*"AYRI ÖRGÜT" "Sadık, Gökçe'ye" "Başbakanlıktan ayrı bir MİT
oluşturmuşsunuz. (Sadık, s.l)"
*"ÖG merkezine (G.s.2), ÖG Anadolu, İST'da bölücü"
^"Araştırma" "Sorgu" "İzah yok Beşiktaş" "Vahim hatalar" "Ağlıyor"
*"İstifa" "P disiplini alışı" "Görevi red." "Gizli toplantı vb."
*"MK Rica ettim" " Disiplini red" "MK iki yol" "Disipline uy P ile Birleş!" "Defol -
Çatlak"
*"Pazarlık" "Özsoy : Gelecekte de P ile_ birlikte olmak istiyorum."
"İSTEMİYORUZ! EĞİTECEĞİZ" ', * *^ ^
* "DÖRT DENEY" "Erdal Gökyüzü, Fehmi E???Ş" "Nahit TÖRE; Deniz GEZMİŞ,
Atilla SARP, Cihan ALPTEKİN, Doğan ÖZ öldürüldü!!!" "Muzaffer KÖKLÜGİLLER"
"Olumlu örnek = MK"
*"Talimat, Sonuç / Kararlar" "Artık Gökçe değil" "GÖKÇE: Soruşturma bitecek,
kazanılacak tekrar P'ye eğitilecek."
*"TEBLİGAT: Gökçe ile Kes toplanma, birleşme ??liği dağıtın!" "G ile P
görüşecek!!!" "P ile birleş Disipline uy"
*"MZD" "R'i değil M'i uygulayın" "Bölünmeyin, birleşin" "Hile ve tertiplerle
uğraşmayın, açık yürekli ve dürüst olun" "MK'ya götürdüler İst'a gelip HİZİP" "P. Tarihinde
ilk"
Şeklinde notların yazılı olduğu görülmüştür. Söz konusu notlar size mi aittir? Size
aitse bu notlan nerede, ne zaman ve ne amaçla yazdığınız? Notların içeriğinde geçen konulan
açıklayınız.
Şeklinde sorulan sorulara; Bu belgenin kendisiyle bir ilgisinin bulunmadığını, öncü
Gençlik'e ait olan oda da bulunduğunu, ancak içeriğinde suçla ilgili bir husus görülmediğini,

"Milli hükümet bakanlar kurulu" başlıklı "Doğu PERİNÇEK-Başbakan, Ferid


İLSEVER-Başbakan Yardımcısı..." gibi başbakanlık ve bakanlık kadrosunun oluşturulduğu
belge kendisine okundu. Söz konusu belgeyi kim ne amaçla hazırlamıştır. Açıklayınız?
Şeklinde sorulan sorulara; Bu Bakanlar Kurulu listesini seçimden önce halka
sunduklarını, iktidar amacı ile mücadele ettikleri için Türkiye yi hangi yetenekli kadrolarla
yöneteceklerini halka açıkladıklarını,

Yakalanan Erkut ERSOY un yapılan e-mail incelemesinde; 11.02.2008tarihinde


hersey-konusuIacaksa@yahooogroup.com e-mail adresinden
ikincikurtulus@yahoogourups.com e-mali adresine gönderilen ERGENEKON liderinden
halka mesaj başlıklı e-postamn yapılan incelemesinde; Tarih: 03.07.2005 umitsayin: "emin
gürses ist. ün. öğretim üyelerine çok kızıyor. Özellikle nur sertere", sevil_atasoy: "soyadı ne",
umitsayin: "behiç gürcihan ve emin gürses", umitsayin: "öncelikle, seçimlerden önce emin
gürses genelkurmaya mesut parlak'm ilişkilerini anlatmış, uzun uzun rapor vermiş",
umitsayin: "onra genelkurmaydaki Kor ve OrTar demişler ki: İs. Ün. deki hocalar koskoca
herifler, herhalde birleşirler ve oylan parçalamazlar.", umitsayin: "Emin Gürsesi çağırmışlar.
yine haklı çıktın demişler", umitsayin: "bizim rapor inanılmaz sükse yapmış ve Emin gürses
de for your eyes only okumuş, ona verdim raporu.", umitsayin: "bana bir üsteğmen, bir telefon
dinleme verin, dünyayı yerinden oynatayım", umitsayin: "ama sınırsız telefon dinleme gerekli,
bizim rapor ve emin gürsesin raporu üst üste binince genkuru bir telaş almış", umitsayin: "ama
emin gürses televizyonlarda mesut parlağa çatmaya başlarsa bu korkunç bir ivme kazandmr
bize. şimdi detaylı okuyacak ve Perinçeke de anlatır.", umitsayin: "Perinçek ingilterede imiş.
Ondan randevu alıyorum, gelince birlikte konuşuruz.", sevil_atasoy: "perinçek hala
alemdaroğlunu destekliyor mu", umitsayin: "Evet perinçek alemdan destekliyor, onlann da
bilgileri var, bu aydmlıka kapak olursa korkunç olur." Şeklinde yazışma yapıldığı tespit
edilmiştir, sorulduğunda; Ümit SAYIN'in kendisini askerlerin çeşitli kesimleri ile ilişkili
gösteren beyanlarının bulunduğunu, tecrübelerinden yola çıkarak bu beyanların çoğunun
gerçek dışı olduğunu gördüğünü,

Şüpheli Ümit SAYIN'a ait bilgisayarda "silinmiş Chat kayıtlan" bölümünde yer alan
Ümit SAYIN ve ADNAN AKFIRAT arasında 24.02.2001 tarihinde gerçekleştirilen MSN
görüşmesi. "Söz konusu görüşmede KTB'nin etkisinin beklenenden daha fazla olduğu, Ümit
SAYIN'ın Amerika'dan Türkiye'ye gelmesini^J^asonlar ve diğer unsurlann
engelleyebileceğini, bu durumu Ümit SAYIN'ın Doğu PERINÇEK'e bildirdiğini, Ümit
/
^^K^-4™-
SAYIN'ın belli bir dönem masonlann içinde bulunduğunu, Masonların bütün pisliklerini ve
üçkağıtlarım bildiğini, Adnan AKFIRAT ve Ümit SAYIN'ın ULUSAL Kanal'a görüntü ve
bağlantı bulmak için çaba gösterdikleri, Ümit SAYIN'ın son 2 yıldır KTB ile uğraştığını, Ümit
SAYIN'ın Adnan AKFIRAT'a Atilla ONGUN'un Mart ayında Türkiye'ye geleceğini bildirerek
kendisi ile temasa geçip geçmediğini sorduğu, Adnan AKFIRAT'm şahsın henüz kendisi ile
temasa geçmediğini, Ümit SAYIN'ın Atilla ONGUN'un MHP'ye çalıştığını ve dikkatli
olunması gerektiği şeklinde Adanan AKFIRAT'ı uyardığı, Atilla ONGUN'un
HABLEMİTOĞLU ile iyi arkadaş olduklarını, HABLEMİTOĞLU'nun kime çalıştığının belli
olmadığını, her taraf ile bağlantısının olduğunu, Doğu PERİNÇEK ile yaptığı görüşmede iyi
gelişmeler olduğunu öğrendiğini, DARBE olasılığının arttığını, Çillerin eski valisi Mahmut
YILBAŞ, ÖKK eski komutanı Necati ÖZGEN Müdafai Hukuk Vakfının kurucularından
olduğu, son yapılan ADD kongresinde herkesin aynı tarafta yer alarak Yekta Güngör ÖZDEN
ve Çevik BİR için çalıştıklarını, Yekta ve Özer OZANKAYA grubunun bertaraf edilmeden
ADD'nin düzelmeyeceğini, Adnan AKFIRAT'm batının Türkiye'yi darbeye zorladığını,
Türkiye'de çok köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu belirttiği, ADD'nin iç çekirdek grubunun
tehlikeli olduğu, Ertaç TİNAR'm masonluğunun belgelendiğini, Ali ŞEN, Çevik BİR ve
İzzettin DOĞAN'm Rumeliler grubunu oluşturduğu, Çevik BİR'in mason olduğu, Masonlann
yapılanması ve nasıl çalıştıkları yönünde detaylı bilgilerin olduğu, Galadyonun uzantısının
çekirdek gruba ulaştığını, susurluk aktörlerinin çoğunun bu grupta yer aldığını, hedeflerinin P-
2 mason locası olduğu, Adnan Hoca olarak da tanınan Harun Yahya'nın Özel Harbin
kontrolünde olduğu, aynı zamanda CIA ve Eymürlerle birlikte olduğu, Abdullah ÇATLI'nm
amirinin Melih AKTAŞ olduğu, kazadan sonra telefon defterinin Melih AKTAŞ'a verildiği,
Melih AKTAŞ'm MİT'in adamı ve çok tehlikeli olduğu, masonlarla ilgili bir veri tabanının
oluşturulması gerektiği, Hüseyin KIVRIKOGLU'nun GATA'da ki masonları tasviye ettiğini,
ATASAGUN'un mason olduğu, Gürbüz TÜFEKÇİ'nin MİT muhbiri olduğu, Ümit SAYIN
Adanan AKFIRAT'a vermiş olduğu bu bilgilerin aynı zamanda Doğu PERİNÇEK'e iletmesini
istediği, kendisinin tayin işinde "SİZİN" kullanarak Adnan AKFIRAT ve Doğu PERİNÇEK'in
yardımını istediği, kendisinin işe girmek istediği İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Yalçın
ALEMDAROĞLU ile Doğu PERİNÇEK'in arasının iyi olup olmadığını sorduğu, Adnan
AKFIRAT'm "Bizim attigimiz MİT hücresinden Ali Özsoy'u Perinçek uyarmasina rağmen
asistan olarak aldilar. Adam Alemdarlara güvenip provokasyonlar yapiyor" dediği, Ümit
SAYINın İstanbul Üniversitesinde işe girebilmek için Doğu PERİNÇEK'den yardım istediği
anlaşılmıştır. Görüşme sorulduğunda; Bu tür görüşmelerin internet ortamında yapılması
nedeniyle, her aklına gelenin her şeyi yazdığını, ciddi bir soruşturmanın bunlara itibar
etmeyeceğini, yazışmanın içinde nefretle reddedeceği yalan suçlamaların bulunduğunu, Ümit
SAYIN'ın atanmasında yardımcı olması için kendisine başvurduğunu, ancak yardımcı
olmadığını,
03.02.2008 günü saat:23.15 sıralarında 5443226659 numaralı telefonu kullanan ve
Bursa Gemlikten aradığı anlaşılan X Şahısla yaptıkları telefon görüşmesinde, hükümetin
hareketlerinin MÜDAHALE EDİLECEK konuma geldiğini anlatarak "DEVLETİN
YENİDEN KURULMASI LAZIM "... Ordu bunlardan yana değil karşılarında. Bunlar çok
ağır darbeler yicekler" diyerek yerel seçim öncesi hükümete karşı bir yapı oluşturulması
gerektiğinden bahsettikleri hatırlatılarak sorulduğunda; Telefon görüşmesini bir köylü ile
yaptığını, ancak hiçbir görüşmesinde ASKERİ MÜDAHALE yi onaylamadığını,
04.02.2008 günü saat: 13.58 sıralarında, 5375947450 numaralı telefonu kullanan ve
Unsal Yavuz Başkent üniversitesi den aradığı anlaşılan X Şahısla yaptığı telefon
görüşmesinde; yapılan bazı toplantılar, Mehmet HABERAL'm yaptığı toplantılar dan
bahsederek ULUSAL STRATEJİ MERKEZİ den konjjşteki«ft|*J|atırlatılarak sorulduğunda;
Görüşmeyi Profesör Dr. Unsal YAVUZ ile yapüğıni? UluSa^%S%rateji Merkezi'nin işçi
Partisinin tüzüğünde yer alan bir kurum olduğunu, par,tipjrt.^ph A&rğanı olduğunu, başında

1423
işçi Partisi Genel Başkanı, Genel Başkan Yardımcısı, E.General Servet CÖMERT'in
bulunduğunu, faaliyetlerinin yasal olduğunu,
"DÜZELTME: Usmer'in başında işçi partisi genel başkan yardımcısı e. General
Servet CÖMERT bulunmaktadır. Genel Başkan bu örgütlenmenin başkanı değildir. " Şeklinde
beyanda bulunmuştur.
05.02.2008 günü saat:23.39 da 5443226659 (ZİYA ATEŞ BAYTAŞ) nolu telefonu
kullanan X Şahısla yaptığınız görüşmede, yapılacak mitinglerden bahsettiği, bu mitinglerin
halk devrimine dönüşmesini konuştuğu, kendisinin de "Bir Halk devrimi olmaz güzel
kardeşim" dediği, X Şahsın da "... ama peki nasıl olcak bu iş, bu iş naşı döncek?" diye
sorduğu, kendisinin de öncü örgütlenmeden bahsederek "BİR ÖRGÜT PARTİ OLMADAN
HİÇBİR ZAMAN SONUÇ ALICI YERLERE VARMAZ BÖYLE ŞEYLER YANİ." dediği
görüşme sorulduğunda; Bu görüşmenin doğru olduğunu, suçla bağlantısının bulunmadığını,

06.02.2008 günü saat:14.59 da Emcet... isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde;


Adil Serdan SAÇAN ile yapılacak bir görüşmeden bahsettikleri, Adil Serdar SAÇAN'in "...
bak şunu söyle, arkadaş bu Güler KÖMÜRCÜ söylemiş bunu onu içeri alabilirler haber yolla
diye göz altına aldıkları zaman" "... ÇIKSIN ASLANLAR GİBİ OLAYI EN İYİ
GÖĞÜSLEMEK ÖYLE OLUR ÇIKIP Bİ AÇIKLAMA YAPTIĞI ZAMAN Bİ DAHA İÇERİ
ALMA FALAN FİLAN HİÇBİR ŞEY İHTİMAL KALMAZ YANİ" "..AKILLILIK YAPIP
ÇIKIP BU ÇATIR ÇATIR ... AÇIKLADIĞI ZAMAN BİZ BU GÖZ ALTINA ALDIK O
ZAMAN SAVCININ EMRİ İLE TAKİPSİZLİK KARARI VERDİK HATTA BELGELERİ
BİLE İADE ETTİK BUNLARI AÇIKLADIĞI ZAMAN FALAN HER ŞEY ÇÖKER YANİ"
dediği hatırlatılarak sorulduğunda; Görüşmenin doğru olduğunu, Adil Serdar SAÇAN'in
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olduğu zaman yaptığı uygulamayı ve sonuçlarını
kamu oyuna açıklamasını istediğini, TSK yi dışarıdan ve içeriden yıpratma çabalarının
olduğunu, ERGENEKON soruşturmasının da bütünü ile bu çabalarla bağlantılı olduğunu,
soruşturmayı yürütenlerin, Türk Ordusunu gördükleri yerde suç var anlayışı ile
yüklendiklerini, TSK ile ilgili her belgeyi bir suç bağlantısı olarak değerlendirdiklerini,
generallerle yazışmayı bir suç belgesi olarak gördüklerini, kanunsuz olmanın ötesinde Türkiye
'nin savunma gücünü kırmaya katkıda bulunan bilinçli bilinçsiz çabalar olduğunu, bu durumda
ERGENEKON soruşturmasının düzmece ve uydurma olduğunun ortaya çıkarılmasının bir
vatan görevi olduğunu, 2001 yılında uydurulan ifadelerin hiç bir değer taşımadığını,
Tape:3877'de kayıtlı, 07.02.2008 günü saat:17.53 de 02122450456 numaralı
telefonu kullanan Serhan BOLLUK ile yaptığı telefon görüşmesinde; Serhan'ın "Ankara'nın
önerisi şu" "Bedri Abi işte Mehmet Cengiz, ... toplanmışlar" "şeyi kapak yapalım diyorlar.
"AKP Kapatılsın" dediği ve kendisinin de AKP yi halk ihtilaliyle devirmek gerektiğini
savunduğu, ordunun "B Planı" yaptığından bahsettikleri sorulduğunda; görüşmeyi yatığı şahsı
hatırlayamadığını, AKP kapatılsın şeklinde bir kapak yapılmasına karşı olduğunu, çünkü
bunun yargıya talimat gibi algılanacağını, Ordunun B Planından söz edildiğini
hatırlamadığını,

Soruşturma kapsamında göz altına alınarak tutuklanan Emin GÜRSES'in


28.01.2008 günü saat 20.59 sıralarında Mustafa YARBAY simli şahısla yapmış olduğu telefon
görüşmesinin bir bölümünde "Bir süre telefon dinlemeleri hakkında görüştükten sonra
Mustafa'nın "Bunlar geçecek ya." dediği, kendisinin "Sen başkasın. Perinçek ile
konuşuyordum. Mesaj başka şimdi." dediği anlaşılmıştır.
Söz konusu telefon görüşmesinde bahsedilen konunun ne olduğu Emin GÜRSES'e
sorulduğunda "Burada Perinçek olarak bahsed^^j''Mşî'^^|u PERİNÇEK'tir. Doğu PERİNÇEK
ile yapılan operasyon hakkında Joçüşmelerfjcgrz \>ldu. Perinçek bana
bu t
*\%
operasyonunun millicilere karşı yapılan bir operasyon olduğunu, özelleştirmeler, vakıflar
kanunu, bor maddelerinin satılması, Türk ordusunun İran'a karşı kullanılması gibi başka bir
şeyleri gizlemeyi amaçladığını söylemişti. Bende bu beyanları Mustafa'ya aktarmıştım."
Şeklinde açıklama getirdiği anlaşılmıştır.
*Ergenekon operasyonunun yukarıda belirttiğiniz "bir şeylerin gizlenmesi" amacı
uğruna mı yapıldığını düşünüyorsunuz? Emin GÜRSES le yaptığınız görüşmeyi açıklayınız?
Şeklindeki soruya; Emin GÜRSES in doğru söylediğini, Vatan severlerin bu ülkeyi korumak
için nasıl duyarlı oldukları her kez tarafından görülmesi gerektiğini, Türkiye düşmanı
güçlerin, kuvvetlerinin ötesinde bir işe kalktıklarını bilmeleri gerektiğini,

Aynı telefon görüşmesinde "...Yıllardır yani fikir öğrendiğimiz bir insan diyor ki, ya
komutan artık emekli paşalar mı ... darbe yapıyor diyor yani herkes tiye alıyor artık yani
şeyleri." "Hocam asker yapmayacak. Asker mesela PERİNÇEK'ten hep uzak durdu.
KARDEŞİM PERİNÇEK GİBİ BU KONULARDA PROFESYONEL BİR ADAM BU İŞTE
BU ÖRGÜTLENMEDE ... OY VERECEKSİN. Ben niye bu böyle adamları harcayayım. Ben
işin içinde olmam ama bu işte önünü açarım. Öyle bir sürü örgütlenmeler var. Türkiye de silah
üzerine o tür yemin edenler değil PERİNÇEK gibi Örgütlenmesi güçlü tavrı da sert." "Onların
üzerine gelemiyorlar. PERİNÇEK dün meydan okudu. Dedi ki burda İstihbaratçılar var dedi.
Onlardan rica ediyorum, bizden birini tutuklasmlar da göreyim dedi. Onlara zindan ederim
İstanbul'u diyor, bak böyle konuşuyor." dediği anlaşılmıştır.
Söz konusu telefon görüşmesinde bahsedilen konunun ne olduğu Emin GÜRSES'e
sorulduğunda; "Beyanlarım Perinçek'in beyanlarından ibarettir. Perinçek'ten bizzat duyduğum
veya basından takip ettiğim beyanları Mustafa'ya aktarmıştım." Şeklinde açıklama getirdiği
anlaşılmıştır.
* Şahsın ifadesinden de anlaşılacağı gibi mevcut düzeni değiştirecek bir darbeyi TSK
yapamayacağı, ancak sizin yapabileceğiniz belirtiliyor. Bu konu ile ilgili ifadenizi anlatınız.
*Aynca Devletin kolluk kuvvetlerini tehdit ettiğiniz anlaşılmıştır. Konu ile ilgili
ifadenizi veriniz.
Şeklindeki sorulara; Emin GÜRSES'in bu beyanlarında, kendisinin Türkiye düşmanı
güçlere karşı kararlılığını anlatmaya çalıştığını,
Soruşturma kapsamında göz altına alınarak tutuklanan Emin GÜRSES'in 27.01.2008
günü saat 23.17 sıralannda Bülent..? isimli şahısla yapmış olduğu telefon görüşmesinin bir
bölümünde; "Perinçek'in bi toplantısı vardı Kadıköy'de söz konusu toplantıda Perinçek'in
kendisine "Sakarya bölgesinde operasyon yapabilirler."dediği anlaşılmıştır.
Emin GÜRSES'in 24.02.2008 tarihinde İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğünde alman ifadesinde söz konusu telefon görüşmesinde neyi kast ettiği
sorulduğunda; "Sakarya'da teröristlere yönelik düzenlenen bir operasyon vardı. Bu
operasyonu Perinçek bana söylemişti. Bu operasyon yapıldı. Sakarya Emniyet'inden bu konu
araştırılabilir." Şeklinde açıklama getirdiği anlaşılmıştır.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Emin GÜRSES in doğruyu söylediğini,
14.01.2008 günü saat:18.11'de Güler KÖMÜRCÜ ile İbrahim Hakkı AŞKAR
arasındaki telefon görüşmesinde; bir toplantıdan çıktığı anlaşılan Güler KÖMÜRCÜ'nün
"Çıktım şimdi bir başka yere geçmek zorundayım canım orda patladım artık...." "Şimdi bak
Doğu PERİNÇEK, Mehmet HABERAL, ondan sonra Yaşar OKUYAN işte ne biliyim Anıl
ÇEÇEN daha sayiyim bir sürü isim böyle" "Bunlar şimdi Güler Kömürcüde katılımcı dialog
grubu oluşturmuşuz biz ve adamlar Bismillah dakka bir başında parti kuralım parti kuralım ..
.geldim ne parti kurması dedim" dediği, İBRAHİM'in "Doğu Perinçek demedi mi ki benim
parti var işte buyrun gelin burda ..." dediği, Güler KÖ^ÜffCÜ*Öür| "... o da öyle dedi zaten
bizim partimiz var..." dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesinde, ismi sayılan şahıslarla bir toplantı yapıldığı ve yeni bir parti
kurulmasıyla ilgili görüşler konuşulduğu, sizin de bizim partimiz var dediğiniz
anlaşılmaktadır.
*Bu toplantıyı kimlerle ve ne amaçla yaptınız? Toplantı neticesinde hangi kararlar
alındı?
Şeklindeki sorulara; Bu toplantıların, eski Bakanlardan Kamuran İNAN, Eski
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ufuk SÖYLEMEZ, Başkent Üniversitesi rektörü Prof. Dr.
Mehmet HABERAL ve Prof. Dr. Hasan EREN' in inisiyatifi ile başlayan ve basına açık
yapılan Milli Egemenlik Hareketi (MEH) toplantıları olduğunu, çeşitli partilerden şahsiyetler,
Üniversite öğretim üyeleri, Orgeneraller, kitle örgütleri yöneticilerinin katıldığını, bir
eşgüdüm kurulu olduğunu, çalışmaların yasal olduğunu, Milli Güçlerin birleşmesinin,
Türkiye'yi bölmek isteyen ABD ve Haçlı irtica tarafından kaygıyla karşılandığını,
Tape:3823 de kayıtlı, 05.02.2008 günü saat: 16.27 de Bedri.... İsimli şahısla yaptığı
telefon görüşmesinde; kendisinin, Cumartesi günü yapılıyormu diye sorduğu, Bedri'nin "Bu
CHP valiliğe Çevresinde şey önerisi varmış yani bu Cumartesiye birşey yapalım da ama asıl
ondan sonra Anayasa Mahkemesine götürelim ve 16 smda Anayasa mahkemesinde
görüşülmeden önce ona destek amacı ile büyük eylem yapalım diye" "çok büyük bir talep var
bu çok büyük birşey olabilir zaten yani çok önemli gelişmeler olabilir" ".. biraz sonra toplantı
oluyor abi partilerde katılıyor" dediği, kendisinin de "Kim bizden katılıyor" dediği, Bedri'nin
de "Hüseyin KARANLIK' dediği, ilerleyen görüşmede kendisinin "Baksana Ertuğrul
ÖZKÖK bey bizim tarafa geçti" "Aydın DOĞAN'lar bizim tarafa geçti" dediği,
Bedri'nin "Evet abi TÜSİAD abi TÜSİAD bu tarafa geçti yani" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görmüşmesi sorulduğunda; Telefon görüşmesini yaptığı şahsın, Genel
Başkan Yardımcısı Bedri GÜLTEKIN olduğunu, görüşmenin aralarından bölümler alandığı
için üslubunun değiştiğini, görüşmenin özünün doğru olduğunu, suçla bir ilgisinin
olmadığını, Anayasa Mahkemesinde görüşülecek olan konunun, türban konusu olduğunu,
bahsedilen eyleminde, yasal miting olduğunu, Hüseyin KARANLIK Merkez Karar Kurulu
üyesi olduğunu, bizim taraf diye kastetmesinin sebebinin ise, Türkiye tarafı olduğunu, karşı
tarafın ise ABD ve onun güdümündeki Haçlı irticacılar olduğunu,
Tape :3831'de kayıtlı, 11.02.2008 günü saat:21.56 da Şule .... isimli şahısla yaptığı
telefon görüşmesinde; bir toplantının bittiğinden bahsederek ".. gelince anlatırım Hurşit
Tolon'un selamı var sana" dediği, Şulenin de ".. .Mehmet' den yeniden yazı istemişler" dediği,
kendisinin "Bence kendi yazmasın yani o böyle fazla, araştırma görevlisi yani suçlanacağı
böyle Fethullah hoca bilmem ne polemiklerine fazla girmesin" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Sözü edilen toplantının, Milli Egemenlik Hareketi
toplantısı olduğunu, toplantıda Emekli Orgeneral Hurşit TOLON'un da bulunduğunu, eşi
Şule ye de selam söylediğini, diğer konunun ise, oğlum Mehmet PERİNÇEK ile Moskova da
Rus Gazeteleri Fetullah Hoca hakkında röportaj talep ettiğini, Üniversite de çalışan ve
Dışişleri Bakanlığı tarafından 6 aylığına Rus arşivlerinde çalışmak için gönderilen oğlu
Mehmet PERİNÇEK'in Rus gazetelerinde uzun boylu röportaj vermesini yararlı bulmadığını
bildirdiğini, bunların suçla hiçbir ilişkisinin olmadığını,
23.02.2008 günü saat:15.02'de Ferid İLSEVER ile yaptığınız telefon görüşmesinde;
kendisinin "Şimdi Cumhuriyetten iki tane muhaber bi telaşla koşa koşa geldiler" "Şeyin
sonunda" "Ondan sonra ben onlara dedim işte Halilde bi yere tembih ettim bizde
yayınlanmamış fotoğraf "Falan filan verecek malzeme akışı sağlıyacağız" "Ondan sonra sen
Aliyi yire bi ara" "Deki bak arkadaş elimzde muazzam malzeme var başlayın de manşetten
başlayın de bunun arkasını getireceğiz elimizde malzeme,ttva|,_burdan de bunların ciğerini
parçalıyacağız de" "Çok kötü durumdelar burda de" JTTOTKL^ANDA VAR DE ZAİT
AKMAN AMA ŞİMDİLİK YAZMAYIN DE ONDA§»ŞONRAV>\ EN YAKINLARINA
KADAR GELİYOR DE ÇOK KOTU DURUMDALAR FALAN YENİDEN ŞE YAPMAK"
"Yani en önemli haberi yolluyorsun ya biz bunu üç senen evvel Doğu perinçekin bas ....
vermiştik de mesala ..." "O şeyi yaptıran" "Romadaki kamp için falan" "Bi aramakta fayda var
bir" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Telefon çözümünde hata yapıldığını, konuların
birbirine karıştığını, böyle bir konuşmanın olduğunu, Polisin emeğini bu şekilde yurtdaşların
özel hayatını dinlemek için harcanmasının kanunsuz olduğunu, suçla en küçük bir ilgisinin
olmadığını, görüşmede yazmayın diye bahsettiği şeyin, Ergenekon ile ilgili bir konuşma yok,
yazmayın dan kasıt Zahit AKMAN ile ilgili haberin yayınlanmaması ricası olduğunu
25.02.2008 günü saat : 18.54 sıralarında Mehmet... ile yaptığı görüşmede; kendisinin "Aytekin
merhaba" dediği, MEHMET' in "Merhaba Başkanım şimdi şeydeyiz hala bekliyoruz ben sayın
ifadesine girmiştim siz tam aradığınızda yeni çıkmıştım hemen orad emin bey ardından
girecekti onunla çok kısa bir görüşme yaptım selamınızı falan ilettim" dediği, kendisinin "Ne
diyor" dediği, MEHMET'in "Şunu da teklif ettim dedim ki yani avukat olarak savunmanıza da
girebilirim" "Buralarda kural şu bir avukat varsa ikinci olmuyor onun avukatı vardı yanında"
dediği, kendisinin "Bizim onunla ilgili yani Doğu Perinçek beni görevlendirdi dedin mi"
dediği, MEHMET' in "Kesinlikle kesinlikle tabi tabi" "Teşekkür etti kendisi çok kısa
görüşebildik..." "Savcı hepsini mahkemeye sevkedecek tutuklanma istemiyle bu kesin bunu da
söyleyim" "Ama öğrendiğim kadarıyla Emin bey in ev aramasında da işte herhangi bir şey
çıkmamış yani bir yarım klasörü bile doldurmayan şeyler işte ifadesini de vermiş şu anda da
savcılıkta ki ifadesini işte saat siz aradığınızda 16:30 civarıydı halen devam ediyor" dediği,
kendisinin "Nasıldı havası falan" dediği, MEHMET' in "Ümit Sayın mesela beni kahretti
keşke bunun avukatı olmasaydım dediğim nokta oldu böyle üzgün kızgın dökülen mökülen bir
pozisyon ama emin bey son derece diriydi..." dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Mehmet diye anılan kişinin, Avukat Mehmet Nuri
AYTEKIN olduğunu, Emin GURSES'e çok değer verdiğini, Onun gözaltına alınmasını
izlediğini ve avukatı Mehmet AYTEKIN den gerekirse onun avukatlığını üstlenmesini rica
ettiğini,

26.02.2008 günü saat:14.17'de Yusuf BEŞİRİK ve Ferid İLSEVER arasında yapılan


görüşmede; YUSUF'un "Ferid abi toplantı başlamıştı ben söyledim" dediği, FERİT'in "Tamam
bi şey yapı ver toplantı bitince kimler var dedin Kemal Alemdaroğlu" dediği, YUSUF'un
"Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU Erkan Ünser Turan Özgür" "Serhan Bollu var var"
"Toplantı bitince bana bilgi ver" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Toplantının soruşturmacıları ilgilendirmediğini,
insanların her türlü toplantısını araştırmaya kalkmakmanın, kanunsuzluğun son aşaması
olduğunu, Türkiye bölünme tehdidi ile karşı karşıya iken, bunca şiddet eylemi varken, Polisin
siyasi partileri ve seçkin aydınları izleyerek yasa dışı işlerle uğraşmasının önemli bir sorun
olduğunu ve kanunsuz olduğunu,

26.02.2008 günü saat:19.34'de Ferid İLSEVER ile yaptığı görüşmede; kendisinin


"Şimdi Emin Gürses" "Dün gördün Hürriyet çok güzel haber yapmış" "Ondan sonra çok güzel
moral veren falan bi tutum içindeymiş" "Ondan sonra Ümit Sayın da tam rezalet...................."
"Yaltaklanma yavşak zaten pravakötür" "Özel olarak sokulmuş bi adam" "Neyse o konularda
uyardım" "Onun üzerinden herif hep yalan söylüyordu" "Tespit etmiştik aslında" "Neyse
oturduk epey konuştuk bu bütün gazetelerde yeni şafaktan bilmem yeni zamana karar
aksiyona kadar falah heriflerin planlan falan hepsi ortaya' düştü"* "Bunlarla konuştuk ne
yapabiliriz falan yarın saat 16:00 da şeyle konuşacağız İlhan Selçuk la" dediği, FERİT'in
"Çok güzel" "Nasıl havası iyimi yani" dediği, kendisinin "Alemdaroğlu mu" "Alemdaroğlu
çok iyi ya" "Düşün beş saat kaldı ya tam beş saat ordan ayrılmadı orda oturduk" dediği tespit
edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Bu görüşmenin, iki kişi arasında yapılan
değerlendirme olduğunu, isnat edilen suç ile ilgili hiçbir yönünün olmadığını, bu tür özel
görüşmeleri yayınlamanın, ancak insanlar arasındaki ilişkileri zedelemek amaçlı
yapılacağını,

Yine aynı görüşmenin devamında; kendisinin "Erdoğan Teziç in siyi geldi mi sana
yolladığım" "Evet Erdoğan Teziç Ramazan Akyürek çalışıyor abi tüm generalin istihbarat
daire başkanının harekattan 2 gün önceki konuşmalarını yayınlayıp harekatı ihbar ettiler şimdi
de Erdoğan TEZİÇ in rektör bazı rektörlerle konuşmalarını yayıyorlar işte korgeneralle
görüştüm bunlar şöyle olacak böyle olacak ABDULLAH GÜL SEÇİLSİN DE ÇANKAYA YA
GİDERKEN ARABASINA BİŞEY OLACAK KAZA OLACAK FALAN BÖYLE LAFLAR
Ramazan Akyürek tam devletin bütün imkanları ile böyle yök başkanını şunu bunu dinleyip
şimdi... yani tam rezalet içindeler yani hıyanet yani" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Telefon görüşmesinin iki kişi arasında yapılan
değerlendirme olduğunu,

26.02.2008 günü saat:19.50'de Nusret..? ile yaptığı görüşmede; kendisinin "Ha ne


oldu diyarbakır nusretcim" dediği, NUSRET'in "Abi şöyle oldu ağır ceza mahkemesindeki
dava savcı müteala veremediği için okumamış yeni gelen bu savcı" "Bir celse daha ertelenmiş
8 mayısa kaldı" "Fakat o davadaki gelişme çok iyi yani şey değil iyi netice alacağız ordan
kesin güzel görünüyor" "Şeyleri diğer köylülerin şeylerini de yaptım tamamını işte davalarını
falan açtık köylüler ile görüştük yani orda da durum iyi işte tamamı şimdi danıştaya toplanmış
oldu aslında biz özel olarak bu dava ile ilgili bu olayla ilgili bir program yapmakta büyük
fayda var cumartesi yapacaksınız herhalde ben karan falan göndereyim" dediği tespit
edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Nusret SENEM'in İşçi Partisi Genel Sekreteri
olduğunu, Diyarbakır Bismil Arslanoğlu Köylülerinin avukatı olduğunu, köylülerin ağalara
karşı davasını takip ettiğini,

27.02.2008 günü saat:21.07 de Süleyman........ isimli şahısla yaptığı telefon


görüşmesinde; kendisinin "...ben konuştum Akkayayla" dediği, Süleyman'ın "..Emin abiyi
aldılar" "Şimdi Doğu abi biz bir şeyler düşündük" "Haftaya muhtemelen biz altı kişi size
geleceğiz" "Altı özel kişi" " Ankaradan Akkaya var" "Orhan abiyi düşünüyoruz Orhan abi
gelecek" "Karabükten bir arkadaş var, Trabzonda bir arkadaş var" "Biz size geleceğizde işte
onun haricinde bu şey var belki bilirsin Çağlayan mitingi" "Onda konumumuz ne olacak
bizim" dediği, ilerleyen görüşmede, ....bakalım Emin Gürses için bir şey yapabilirsek
yapacağız" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Konuşmayı, Süleyman..? adında İstanbul da
oturan, soyadını bilmediği bir gençle yaptığını, bu şahsın kendisini ziyaret etmek istediğini ve
bir heyet halinde gelip partide kendisini ziyaret ettiklerini, bu olayın Ergenekon suçu ile
hiçbir ilişkisinin olmadığını, Çağlayan mitingini bir gurup kitle örgütünün düzenlediğini, bu
mitinge katılmanın yararı olup olmadığınının kendisine sorulduğunu, kendisinin de
katılmalarını teşvik ettiğini,
05.03.2008 günü saat: 18.31 sıralarında Emcet OLCAYTU ile yaptığı telefon
görüşmesinde; kendisinin "Yann Pazartesi sabahleyin buluşalımda" "Çünkü YÜKSEK
HAKİM VE SAVCILAR KURULU'na bu Savcıyı şikayet edecem" dediği, E.OLCAYTU' nun
"Zekeriya ÖZ müydü" dediği, kendisinin "Evet," Zekeri ya ÖZ- sen 8 yıldır nerdeydin
ondan sonra da bunları bilmem ne yapıyorsunuz kalkıyorsunuz alet oluyorsunuz Fettullah
Hocalara efendim Ramazan AKYÜREK'lere Tayip ERDOGAN'lara lan aklınız nerdeydi 8
yıldır" ".. .Bilecikte toplantı var ne benim Veli KÜÇÜK ile bi yerde elini sıktığım var" dediği,
E.OLCAYTU' nun "Bunu bilgiye mi belgeye mi dayanarak yapacağız" dediği, kendisinin
"Belgesi şu sorularını sormuş bunu Veli KÜÇÜK'e" "Emniyet İfadesi" dediği, E.OLCAYTU'
nun "He o ifadeye dayanacakmıyız" dediği, kendisinin "Tabi dayanacağız... " dediği,
E.OLCAYTU'nun "Tamam çok güzel var yani elimizde tamam" dediği, kendisinin "İfade
elimizde yok ama öğrendik ifade metninide bulacağız bi kaç gün içinde" "Gerekirse
sorgularında bu soru Veli KÜÇÜK'e soruda bunlar sorulmuştur diyeceğiz belgelidir diyeceğiz
ondan sonra da sen diyeceğiz bunları nasıl sorarsın bi tertibin içindesin 8 yıl evel yani Türkiye
Cumhuriyeti'ni yıkacak bi darbe hazırlığı yapılıyor 8 yıl siz bunun üstüne yatıyorsunuz üstelik
hepsi baştan sona yalan" "... ben burda Zekeriya ÖZ'ün üzerine duracam..." "Ve görevinizi
kötüye kullanıyorsunuz" "... hem tazminat davası açacam hem Yüksek Savcılar ve Hakimler
Kuruluna şikayet edecem" "Sen Yüksek Savcılar ve Hakimler Kurulunun şeyini bi internetten
girip bakarmısm hangi maddeye dayanayacımızı falan" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Bu günde aynı görüşleri aynen savunduğunu,
Zekeriya ÖZ'ü şikayet ettiğini, yalnız "LAN" sözcüğünün kendisine ait bir ifade olmadığını,
görüşmenin doğru olduğunu,

05.03.2008 günü saat: 18.39 sıralarında Emcet OLCAYTU ile yaptığı telefon
görüşmesinde; kendisinin "Şimdi Basın Toplantısına Adil Serdar SAÇAN'ı da davet etmeyi
düşünüyorum gel beraber yapalım diye ne diyorsun" dediği, E.OLCAYTU'nun "Yani o şimdi
Orda ne söyleneceğine bağlı olarak farklı olabilir yani gelebilir belki" dediği, kendisinin
"Şimdi sen ne ise doğrulan söyle ben kalkacam diyecemki 8 sene evel bilmem ne olan bi
toplantı sende burda kamuoyuna neyse doğrusu eğer doğru neyse onu söyle diyecem biz
senden şöyle söyle böyle söyle diye bi şey istemiyoruz diyecem" "Ben arayayım diyorum
kendim arayayım davet edeyim" dediği, E.OLCAYTU' nun "Olur" dediği, kendisinin "Ha biz
vazifemizi yapalım da onlar yapmıyorsa yapsın ayıptır ya insanlar bu derece şey olurmu ya"
dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmenin doğru olduğunu, operasyonunun
getirildiği noktanın, kendisinin kaygılarını doğruladığını,

Tape:3840'da kayıtlı, 05.03.2008 günü saat:21.47 de Teoman... isimli şahısla yaptığı


görüşmede; Ulusal Kanalı aradığı "Şimdi bu bizim hani CIA Ajanı Tuncay ile ilgili bir
kapağımız olmuştu ya" " O kapak yazısını bana E Postalar mısın" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Bu konuları incelemesinin, araştırmasının, bir
siyasal parti başkanı olarak görevi olduğunu, isterse Cumhurbaşkanı olsun kimsenin bu
konuda kendisine soru yöneltemeyeceğini,

Tape:3851'de kayıtlı, 06.03.2008 günü saat:16.26'da Yıldız AKDEMİR ile yaptığı


telefon görüşmesinde; kendisinin"bizim bir Almanya ziyareti var Martm sonunda felan orda
bir takım bulanıklıklar var o neticelensin o zaman şey yapalım" "ADD Bandırma çağırıyo
Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'NU .. geldiği zaman" dediği, Yıldız AKDEMİR'in
"Balıkesir merkezdeki ADD kongresi tamamlandı genel baş şube başkan yardımcısı bizim
arkadaşımız 7 Delegenin 6 sı bizimle hareket ediyo Genel merkez delegesi" dediği, kendisinin
"Şimdi biz ERGENEKON operasyonu ile ilgili basın toplantısı yaptık" "ilk basın toplantısı
metni biraz ham sistematiği zayıftı şimdi daha dü/eltilmiş son halini şimdi hemen size
yolluyorum" "onu bir basın toplantısıyla yarin bi basın toplantısıyla Balıkesirde açıklayın"
dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Yıldız AKDEMİR 'in Balıkesir il başkanı olduğunu,
siyasal parti çalışmalarının bu şekilde mercek altına alınmasının sınırsız bir kanunsuzluk
olduğunu, bu zihniyetin Türkiye 'yi karanlıklara ve acımasız bir diktatörlüğe sürükleyeceğini,
telefonların bu şekilde her türlü insani ve siyasi ilişkiyi gözlemek amacı ile dinlenmesi AKP
iktidarının ve onların emri ile uygulamada bulunanları hangi hukuk dışı noktalara geldiğini
gösterdiğini,

Tape:3852'de kayıtlı, 06.03.2008 günü saat:22.13'te Fikret ....? ile yaptığı telefon
görüşmesinde; kendisinin "kim olsa yıpratacaklar, Türk ordusuna karşı bir savaş başladı, kim
gelse yıpratacaklar maalesef. Onun için korumak lazım bunları. BİZİM SAĞ KOL ne diyor"
dediği, FİKRET'in "SOL KOLDA şey fakat bu yani bir şey yaratmış asker içinde" "Yani Irak'ı
Irak konusunda da sürprizler olacak diyolar" dediği, kendisinin'Tabi olacak camm.Çok sürpriz
varda oldu." "yani her harekat karşı harekat" "Peki iyi bizim açımızdan gelişmeler çok iyi"
"orduyu koruyun orduyu savunun bizim açıklamalar filan ulaşıyormu acaba oralara" dediği,
FİKRET'in "Gidiyor gidiyor bizde burdan yolluyoruz" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmeyi yaptığı Fikret isimli şahsın, Ankara
Aydınlık temsilcisi Fikret AKFIRAT olduğunu, içeriğinin doğru olduğunu, görüşmede geçen
"SAGKOL" un, Ankara da ki bir arkadaşlarının soyadı olduğunu, Sol kol diye bir şeyin
olmadığını, görüşme çözümünde hata olduğunu düşündüğünü,

Tape:3842'de kayıtlı, 07.03.2008 günü saat:10.35 de, Bedri....? ile yaptığı


görüşmede; Tümep'in bir yemekli toplantısından bahsedildiği, toplantıya "İlhan Selçuk, Hurşit
Tolon, Şener Eruygur, YARSAV Başkanı, bu Danıştay, Yargıtay, Üniverstelerden" seçkin 70
kişinin katıldığını, Şener Eruygur'un ulusalcıların birleşmesinden bahsettiğini anlatıklan
kendisinin "Keşke şeyi esas söyleseydin o gün indirmek ve Milli bir hükümet kurmak
mümkündü ona yanaşmadı Şener Eruygurlar Cumhurbaşkanı istifaya davet etseydin ..." dediği
hatırlatılarak sorulduğunda; Mayıs 2007 de Cumhurbaşkanına bir mektup yazdığını, Başbakan
'in Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanı olduğu için istifaya davet etmesi gerektiğini arz ettiğini,
bu konuyu siyasi partilere ve AKP ye de bildirdiğini, o dönem yazdığı mektuptaki tutumun
uygulanması halinde, Türkiye'nin bugünki iç kargaşa ve çatışma ortamına
sürüklenmeyeceğini,
11.03.2008 günü saat: 18.40 sıralarında Y şahıs ile yaptığı görüşmede; Y ŞAHSIN
"İyiyim sağolun ben sayın BAYKAL ile idim Deniz beyle konuyu aktardım kendisine ilgilendi
çok hayret etti ya dedi bu inanılmaz bi şey Hürriyetten Enis BERBEROGLU'na telefon etti"
".. .çok büyük bi olay bunu büyük yapın büyük ilgilenin bununla banada sen dedi basın
toplantısını yap ondan sonra bizde de Meclisin Gündemine getirelim" dediği, kendisinin "Çok
güzel" dediği, Y ŞAHSIN "Konuyu bunları söyledi bana Doğu bey" dediği, kendisinin ".. .o
zaman Enis BERBEROGLU'na ara deki işte böyle böyle Hürriyet zaten benle şu şöyle
yapmıştı işte Mahmut Beyden soruyorlar tabi normal soracaklar de haberle ilgilenirseniz ben
yazı işleri müdürü Doğaner GÖNEN beyle görüştüm de o Enis BERBEROĞLU gider
Doğaner GÖNEN'İ desteklerse bu iş büyür" dediği, Y Şahsın "...şimdi Enis
BERBEROGLU'nu arayayım" dediği, kendisinin "Sen ne zaman basın toplantısı yapıyorsun
yarın mı" "...Hürriyet ... verirse başka gazete Vatan Gazetesinden ses seda yok değil mi"
dediği, Y şahsın "Vatan Gazetesi Bilal telefon etti dediki bizim yaptığımız haberden İstanbul
ekibi hoşlanmadı dedi onun için vermeyecekler dedi" dediği, kendisinin "Evet peki o zaman
sen Enis BERBEROGLU'nu ara deki Doğaner GÖNEN ile ilgilenmesi hiç benden bahsetme
ama" "Benden bahsetme çünkü Enis bizi severde ... BAYKAL'ın söylemesi yeter" "Sen
benden Enise Bahsetme deki işte ben Doğaner GÖNEN beye falan filan anlattım zaten

S^t 1430
Hüriyet ilgili de bilgi ver ona" "Ondan sonra bi bilgi ver o birbirlerini destekler onlar Doğanla
birbirlerini desteklerlerse iyi olur" dediği, Y şahsın "Tamam oldu" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmenin doğru olduğunu, görüşmeyi Birleşmiş
Milletler Kalkınma Projesi Müdürü Bartu SORAL ile yaptığını, SORAL'ın orada 37 Milyon
Dolarlık Birleşmiş Milletler Fonunun Kemal DERVİŞ yönlendirmesi ile Diyarbakırda ki bir
takım bölücülere aktarılmasına karşı kendi makamını ve yüksek maaşını feda ederek
kahramanca bir mücadele verdiğini, Birleşmiş Milletlerin Bölücülüğe alet olması ve PKK
bölücülüğünü desteklemesinin, İşçi Partisini ilgilendireceğini, bu nedenle konuyu kamu oyuna
duyurmak için Bartu SORAL 'a yardımcı olmaya çalıştığını,

12.03.2008 günü saat: 15.25 sıralarında Emcet OLCAYTU ile yaptıkları görüşmede;
kendisinin "... okudum o ORAKOĞLU'nun kitabını" "20 sayfası bizden bahsediyor aslında
bütün kitap adamların bütün şifrelerini ve hedeflerini ortaya koyuyor çok önemli" "Şimdi
ERGENEKON kitabını yazmadan onu bi mutlaka okuman lazım" "Evet evet hızlı çıkartmak
lazım çünkü ortalık bugün Yenişafak'ı gördün mü" "O Yenişafak manşet PKK'ya silah
yollamışız" dediği, E.OLCAYTU' nun "He he o şeyi diyorsun başka şeylerde var"dediği,
kendisinin "Evet evet peki bu aralara uğrayacan mı" dediği,
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmenin bütünü ile doğru olduğunu, Yenişafak
ve Radikal gazetesinde çıkartılan yalan haberleri konuştuklarını, bu haberlerin, gizli
tutulması kanun emri olan soruşturma dosyalarından çıkartılıp basına sızdırılması ile
olduğunu, basına sızdıranlar hakkında soruşturma açılmasını istanbul C.Başsavcılığından
talep ettiğini, Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya ÖZ'ün görevini kötüye
kullanarak kanun dışı uygulamalar yaptığını, basına yalan haber sızdırarak soruşturmayı
olumsuz yöne sevk ettiğini,

12.03.2008 günü saat: 16.04 sıralarında Nusret .......... ile yaptığı görüşmede;
D.PERINÇEK' in "...Mehmet beni anlamamış bak bu onun gibi bi adam için önemli bi zaaf
neyse o köşe yazan değilki yani eyleme dönük mücadeleye dönük bi tavrı yok..." "Abi
birleştirilecek bu merkez karar kurulunada bunu anlatacağız derhal örgüt bürosuyle şeyi
birleştiriyoruz zaten örgüt bürosu gidip şeylerle dolaşıyor dağda taşta yani Tokat Amasya falan
yani alakası olmayan yerler bi yıldan beri bu arada yer yerinden oynuyor işçi hareketleri falan
filan orda Mehmet AKKAYA'ya bırakmışız bu hatayı düzeltelim ama şimdi iki gün sonra
eylemeler başlıyor bütün partiyi bu eylemlerin içine sokalım ve örgütü büyütün emri verildi"
"Paketsen kayış ... 17 kişi üye oldu kaliteli insanlar Kayış dağda 17 kişi üye çıktığına göre
Kaliteli Türkiyenin her yerinden çıkması lazım" "...sen örgütlenme bürosunun içinde
oturacaksın beraber hareket edeceksiniz İşçi Hareketinin içine gireceğiz ve ordan örgüt
çıkaracağız örgüt demek mutlak bina değil o yanlışı.. ."dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Partinin örgütlenme çizgisi ile ilgili Polisin veya
hükümetin bu çizgiyi kontrol etme dinleme hakkının olmadığını, bu uygulamanın telefon
dinlemelerinin artık faşist ülkelerdekine benzeyen bir özellik kazandığını düşündürdüğünü,

Tape:3855'de kayıtlı, 13.03.2008 günü saat:12.59'da İbrahim Fikret AKFIRAT ile


yaptığı telefon görüşmesinde; kendisinin "Bugün Zaman 17.sayfaya baktın değil mi Avrupa
Parlementosunun emri" "Ergenekon'un üzerine sonuna kadar gidilsin diye Türkiye raporuna
yazmışlar" dediği, İBRAHİM'in "Bu bizim abilerin ... Haziran Darbesi ve bir sonraki sayıda
yani 1 Nisan 2001 ve 8 Nisan 2001 tarihli sayılarda bu Ergenekon tertibiyle ilgili ayrıntılı
haberler yapmışız biz" "Yani orda bunu bütün teferruatı var şey işte Kuzey Irak ta Ordunun
Kuzey Irakta yaptığı Ekonomik faaliyet hakkında yalan ifadeler vermesi istendi Ş.. heyetinin
Barzani'ye yaptığı Aydınlık Gaztesinde yayınlanan ziyaretin bu faaliyette bağlantıların
korunması yönünde ifadeler talep edildi filan diye T*a^ay"*Göaey geçmiyor içinde ama''

1431
x^l
(^6d£'
"Yani bu bütün her şeyi biz o zaman yazmışız Ergenekon dedikoduları piyasaya sürülüyor
falan diye" dediği, kendisinin "bu adamlar diyorlar ki Türk Ordusunun Subayları 12 Bin silahı
getirdi Talabani, Barzani PKK ya verdi" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Kendilerinin samimiyetlerini ve Ergenekon denen
tertibin düzmece senaryolar üzerine kurulduğunu yansıttığını,
13.03.2008 günü saat:15.48 sıralarında Adnan.......? ile yaptığı görüşmede; kendisinin
"İbrahim BENLİ ile sözleştin değil mi" dediği, ADNAN' m "Sözleştim" dediği, kendisinin
"İyi güzel tamam artık halledersin o işi ben gelmiyorum gelmeyim dedim abi iş görüşmesi...
ben gerek yok tamam" dediği, "Ben talep ettim ama şimdi bu iş görüşmesine döndü sizin
olmanız yeter benim hiç bulunmama gerek yok merkezinde siz olun o temelde gitsin" "Çok
enteresan çok açık yani o Şemdinli Şemdinliden başlayan operasyon devam ediyor"
"Doğrudan Genel Kurmay Başkanını hedef alıyor" dediği, ADNAN' m "O şeyi yolladı mı
elinize ulaştı mı Tuncay GÜNEY'in ifadesi" dediği, kendisinin "Yok o şey şey ifadesi Serhan
söyledi ama o şeymiş yani o şeyden dolandırıcılık ifadesiymiş o öbürüne ..." "O ifadeler bu
şeyler falan varan o Kuzey Irak" "Yani onlar gece tutulan diğer ifadeler" dediği, ADNAN' m
"Evet yani orda da bi suç var bunun için söylüyorum" dediği,
Telefon görüşmesi sorulduğunda; İnsanlar arasındaki yemek, dostluk, iş siyaset
ilişkilerinin, devlet ve polis tarafından gözetlenemeyeceğini, kanunsuzluğun hat safhada
olduğunu, Tuncay GÜNEY'in ifadelerinin gazetelere sızdırılarak yasa dışı bir kampanyaya
dönüştürüldüğünü, Türk Ordusu ile işçi Partisinin hedef alınması karşısında, kendisinin de
arkadaşlarından, ortalıkta dolaşan bu ifadeleri bulmalarını rica ettiğini, aslında bu ifadenin
2001 yılında ellerine geçtiğini, bu konuda 2001 yılında Aydınlık dergisinde yayınlar yaptığını,
ancak arşivde araştırma yapan arkadaşlarının bu ifadeyi bulamadıklarını,

Ergenekon Operasyonu sonrası Aydınlık dergisinin izlemiş olduğu yayın


Politikasına bakıldığında soruşturmayı saptırmaya yönelik örgütün "Ergenekon" Belgesinde
de tarifi bulunan DEZENFARMASYON politikasını uyguladığı görülmektedir.
Bu kapsamda 24.02.2008 tarihli Aydınlık dergisi'nin 14. sayfasında "Emniyetteki
Gladyoya karşı mücadele. Fethullahçı polis Listesi gündeme oturdu. Deşifre olan
uzaklaştırılıyor, yerine aynı cemaatten bilinmeyen isimler getiriliyor." Şeklinde haberler yer
aldığı, Emniyet Müdürü Ramazan AKYÜREK VE Necati ALTINTAŞ'm fotoğraflarmm yer
aldığı görülmüştür.
*Derginizde çıkan haberleri ne amaçla yaptınız? Bu bilgilere nasıl ulaştınız? Bu
yayınları yaparak örgütün politikası olan DEZENFARMASYON mu yapmak istiyorsunuz? Ve
bu şekilde soruşturmayı saptırmayı mı amaçlıyorsunuz?
Şeklindeki soruya; Kendisinin Aydınlık dergisi yöneticisi olmadığını, haberlerin
nereden geldiğini bilmediğini, Emekli Emniyet Genel Müdür v.Necati ALTINTAŞ"in Polisteki
Fettullahçı şefleri bildirdiği yönündeki haberlerin çıktığını, haberlerin yalanlanmadığını,
Ankara Başsavcılığına bu konuda bir suç duyurusunda bulunduklarını beyan ederek "ben
Aydınlık in yalnızca baş yazarıyım. Ancak bir hukukçu olarak şunu belirteyim, şu ana kadar
yapılan sorguda Bilecik toplantısı yalanı ile, Ergenekon Programını Perinçek yazdı yalanı ile,
diğer Ergenekon belgelerinin yazılmasına Perinçek katıldı yalanı ile, TSK Kuzey ırakta
Barzani, Talabani ve PKK ya silah teslim etti yalanı ile, Doğu PERİNÇEK TSK nin Kuzey
IRAK ta ilişki kurması için referans verdi yalanı ile ve burada sıralamakla bitemeyecek
yukarıda ki sorgumda tek tek açıkladığım ve ispatladığım yalanlarla bütünü ile düzmece bir
soruşturma yürütülmektedir. " Şeklinde beyanda bulunmuştur.

3 Şubat 2008 tarihli Aydınlık dergisinin M^gbsASas,. sayfasında "Fethullah sicilli


Emniyet Müdürü istihbarat daire başkanı Ramazan/AKYÜRE^leıı ve yapılan Ergenekon
operasyonundan bahsederek "beş altı gündür yürütülen operasyon Gladyoya karşı operasyon
değil, Gladyonun yaptığı operasyondur. Hedef tutuklananlar değil milli güçler ve Türk
ordusudur. PKK da operasyona destek veriyor" şeklinde beyanların yer aldığı görülmüştür.
Bahsi geçen operasyonu yürüten ilgili Cumhuriyet savcılığı ve görevli emniyet
güçleridir.
^Haberinizde geçen Gladyonun yaptığı operasyon tabiri savcılık ve Emniyet
güçlerimidir?
*Henüz yargı aşamasında olan ve gizli yürütülen bir operasyonla ilgili neden bu
şekilde haber yapmaktasınız?
Şeklinde sorulara; Derginin tespitlerinin, yürütülen yasa dışı uygulamayı 12 den
vurduğunu, saptama ve teşhislerin bütünü ile doğru olduğunu, PKK, operasyonunun bütün
yayın organları ile ve resmi açıklamaları ile desteklendiğini, ABD yetkililerinin operasyonun
sonuna kadar götürerek Devletin içinden Milliyetçilerin temizlenmesini istediğini, Avrupa
Parlementosu karar tasarısının, bir hafta evvel Ergenekon operasyonunun sonuna kadar
götürülerek Devlet içindeki Milliyetçilerin temizlenmesi gerektiği talimatının yer aldığını,
bütün bunların dış güdümlü Gladyo nun seferber edildiğini ispatladığını, Türk Emniyetinin,
kendilerinin Emniyeti olduğunu, Türk Emniyeti ile Gladyo yu özdeş göstermeye kalkanların,
kendilerine Türk Emniyetinde sığınak arayan yasa dışı unsurlar olabileceğini,
(Not:Ifade alımı tamamlandıktan sonra yapılan kontrol sırasında Doğu PERINÇEK
ekleme yapmak istediğini beyan etti ve Ekledi:PKK'nın desteklediği operasyon Ergenekon
operasyonudur. PKK yönetimi Ergenekon operasyonunu desteklediğini ilan etmiştir. PKK'nın
kontrolündeki DTP de aynı yönde açıklamalar yapmıştır) şeklinde beyanları olmuştur.

27.01.2008 tarihli Aydınlık dergisi 2. sayfasında "Gladyonun operasyon merkezi


polisin içine taşındı" "Fethullahçı Gladyonun Gladyo operasyonu" şeklindeki beyanlarla,
Ergenekon terör örgütüne yönelik yürütülen operasyonları Süper Nato'nun ABD'nin yaptırdığı
şeklinde yorumlar geçtiği anlaşılmaktadır.
* Savcıyı ve görevli Emniyet Teşkilatını zan altında bırakan bu tür ithamlarınızın
amacınız nedir?
Şeklindeki soruya; Dikkat edilirse gladyonun merkezinin Emniyet içine taşındığının
belirtildiğini, yoksa Emniyet Teşkilatı Gladyodur şeklinde suçlama olmadığını, böyle bir
kanaatlerinin olmadığını, böyle bir haksızlığı da yapmayacaklarını, ancak bu soruşturmada
bir Gladyonun arandığını, Türk Silahlı Kuvvetlerine parmakların gösterildiğini, Şemdinli 'den
beri bir tertipler zincirinin devam ettiğini, Ordunun bir suç örgütü gibi gösterildiğini, ne
Ordunun ne Emniyetin suç örgütü olmadığını, ancak ABD tarafından Türk Devletinin içinde
bir ur gibi, Gladyo denen teşkilatın, 1950'lilerin ortalarından beri örgütlendiğini, 6-7 Eylül
1955 faciasını o örgütün düzenlediğini, 12 Mart 1971 öncesinde yine o gladyonun birçok
bombalama ve cinayet işlediğini, daha sonra 1977 yılı 1 Mayıs olayından başlayarak Gladyo
'nun 1980 'e kadar gençleri birbirine kırdırdığını, binlerce insanı öldürttüğünü, kendi
değişleriyle Türkiye'yi istikrarsızlaştırdıklarını, 1990'larda Uğur MUMCU'dan Eşref BİTLİS'e
kadar Atatürkçü aydınları ve komutanları da öldürdürten aynı Gladyo olduğunu, 1970'den
1990'a kadar Gladio'nun bu faaliyetlerini ortaya çıkaran ve topluma anlatan partinin genel
başkanı olduğunu, 1993'ün bir dönem noktası olduğunu, Jandarma genel komutanı Org Eşref
BİTLİS ABD 'nün Ortadoğu planlarına ve özellikle Kuzey ırakta ikinci bir israil devleti
kurmasına karşı uygulamalara giriştiği için ABD tarafından şehit edildiğini, bu tarihten sonra
Türk Ordusu özellikle Irak'ın kuzeyinden gelen bölme tehditlerini dikkate alarak cephesini
ABD nin ve AB nin yıkıcı faaliyetlerine döndürdüğünü, bu tarihi gelişme sonucu ABD Türk
Silahlı Kuvvetlerine karşı psikolojik savaşı şiddetlendirdiğini, Emniyetin içinde Fethullah
GÜLEN bağlantılı bir grubu örgütieîliğlni, Jre^elcete geçirdiğini, Türkiyenin bu tarihi süreci
ve 1990-1993 ten sonraki kopuş mGladlo'nü^oa^k merkezinin değişmesine
saptamadan huzur ve barışa kavuşamayacağını, 2 gündür basında çıkan haberlerde, AKP
kendi derin devletini kuruyor diye manşetler atıldığını, Aydınlık'in o sayısının kamuoyunu
aydınlattığını ve yeni gelişmeyi saptadığını,

27.01.2008 tarihli Aydınlık dergisinin 11. sayfasında "Adil Serdar SAÇAN ile
yapılan bir röportaja yer verildiği ve derginin "Her yıl yüz yüzeli bin öğrenci cemaat üyesi
olarak polis okulundan mezun oluyor" şeklinde başlık halinde yayınladığı, görülmüştür.
*Tüm Emniyet Teşkilatı 150-200 bin kadarken her yıl 150 bin Fethullahçı Polisin
Polis Okulundan mezun olduğu gibi hayal mahsulü bir iddiayı dezenfermasyon faaliyetleriniz
çerçevesinde mi başlık haline getirdiniz?
Şeklindeki soruya; Emniyet ve savcılık sorgulamalarında yorum yaparak soru
sorulamayacağını, daha önceki soruların da yorum ürünü olduğunu, sorgulamanın hukukuna
aykırı olduğunu, bununla birlikte eğer rakamda bir yanlış veya yazım hatası varsa o
Aydınlık'in sorumluluğunda olduğunu, Emniyet Teşkilatı'nın içinde Amerika'da ikamet etmekte
olan Fethullah Hoca cemaatine bağlı bir grubun yuvalandığını bütün kamu oyunca
saptandığını,

İFADENİN BU AŞAMASINDA ŞÜPHELİ DOĞU PERİNÇEK'E EMNİYET


TEŞKİLATINI ZAN ALTINDA BIRAKTIĞI SÖYLENEREK KENDİSİ UYARILARAK, BUNUN
HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAĞI SÖYLENDİĞİNDE;

Kendisinin Emniyet Teşkilatını bir bütün olarak zan altında bırakan açıklamalarda
bulunmamaya özen gösterdiğini, sürekli olarak emniyet içersinde olan yuvalanmalardan ve
odaklaşmalardan söz ettiğini, bunları belirtmesinin siyasi parti lideri olarak görevi olduğunu,
Emniyetin bu tür ABD güdümlü cemaat yuvalanmalarından temizlenmesinin, emniyetin
sağlıklı çalışması ve kamu hizmeti yapması bakımından şart olduğunu,

Aydınlık dergilerinde, bir çok haberde Cumhuriyet savcısı ve görevli emniyet


güçlerince yürütülen Ergenekon terör örgütü ile ilgili haberlerde, Ergenekon örgütüne yönelik
yapılan operasyonun Türk ordusuna karşı yapılmış bir operasyon olduğunu iddia edilmektedir.
*Yapılan operasyonu, Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik yapılmış gibi göstererek
neyi amaçlamaktasınız?
Şeklindeki soruya ; 3 gün devam eden gözaltı sürecinde bu konudaki kanaatinin
iyice kesinleştiğini, dava dosyasının her tarafının Türk Silahlı Kuvvetlere karşı olumsuz
amaçlar taşıdığını,

ŞÜPHELİ DOĞU PERİNÇEK'E İFADENİN BU AŞAMASINDA EMNİYET


TEŞKİLATI VE SORUŞTURMAYI YÜRÜTEN SAVCILIK BİRİMİNİN TÜRK SİLAHLI
KUVVETLERİNE KARŞI "OPERASYON YAPMAK" GİBİ ZAN ALTINDA BIRAKAN VE
SUÇLAYAN İFADELERİNDEN DOLAYI UYARIDA BULUNULDU VE KENDİSİ HAKKINDA
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAĞI HATIRLATILDIĞINDA; ekleyecek bir şeyinin
olmadığını mahkemelerin karar vereceğini,

09.03.2008 tarihli Aydınlık dergisinin 5. sayfasında "Ergenekon soruşturması ile suç


işlenmektedir. İstanbul Cumhuriyet savcısı Zekeriya ÖZ 2000 yılında CIA ya bağlanan
Tuncay GÜNEYE verdirilen uydurma ifadeleri 7 yıl sonra soruşturma konusu haline
getirmiştir. Böylece suç ve suçlu imal ederek tertibe bile bile alet olmakta görevini kötüye
kullanmakta ve suça ortak olmaktadır" şeklinde haber yaptığınız" görülmüştür.
*Henüz yargı aşamasında olan ve soruşturması gizli devam eden bir dosya ile ilgili
neden itham edici bir şekilde suçlamalarda bulunup hüküm vermektesiniz?
Şeklindeki soruya; Aydınlık dergisi sorumlusu olmadığını, bu sorunun muhatabı
olmadığını, ancak Aydınlık dergisinin yazdıklarının gerçek olduğunun apaçık orta olduğunu,

*Tuncay GÜNEY'in CIA ajanı olduğunu nereden biliyorsunuz?


Şeklindeki soruya; Tuncay GÜNEY'in CIA 'ya bağlı sitelerde imzalı yazı yazdığının
bilindiğini, ancak öncesinin olduğunu, 2000 yılında istanbul'da devşirilerek CIA ya
bağlandığını, 10 yıllık ABD pasaportu cumhurbaşkanlarına bile verilmediğini, ABD ye
gittikten sonra Mehmet EYMÜR ile faaliyetini sürdürdüğünü, imzasıyla Türkiye'ye karşı
ermeni soykırımı yalanlarını saldırgan bir üslupla yazdığını, Müslümanlığa karşı kendi
imzasıyla hayasız yazılar yayınladığını, yine CIA sitelerinde hıristiyanlığı ve Yahudiliği öven
Müslümanlığı karalayan yayınlar yaptığını, bütün bunlar CIA faaliyeti olduğunu, en son
kendisinin Levi adıyla bir Yahudi ibadet merkezinde yani sinagogta haham cüppesiyle
çalıştığını, vatanından sonra dinini de ve milliyetini de değiştirdiğini, ayrıca Tuncay
GÜNEY'in ABD 'ye götürülmeden önce 2001 yılında çevresine istanbul ABD Konsolosluğu ile
görüşmeler yaptığını ve kendisine ABD 'de lüks yaşam vaad edildiğini,

16.03.2008 tarihli Aydınlık dergisinin 3. sayfasında, Ergenekon terör örgütüne


yönelik yapılan operasyonlardan bahsederek "Şerefsizlik talimatının muhatabı kim." "İktidar
sahiplerimi, büyük Ortadoğu projesi eş başkanlarımı, Gladyo savcısı rolüne soyunanlar mı,
Fethullah sicilliler mi" "....cumhuriyetin polisi yokmudur, bağımsız yargısı, yargıcı savcısı
yokmudur" şeklinde haber yayınladığınız görülmüştür.
*Ergenekon terör örgütüne yönelik sürdürülen operasyonları ve operasyonda görev
alanları Türkiye ye ihanet etmekle suçlayarak ağır hakaretler de bulunmaktasınız. Ergenekon
terör örgütünü ve üyelerini neden bu derece savunma ihtiyacı duyuyorsunuz?
Şeklindeki soruya; Aydınlık sorumlusu olmadığını ve sorunun muhatabı olmadığını,
ancak sorgulamanın bir suç araştırmasından çıkıp Aydınlık dergisiyle mücadele haline
getirildiğini gördüğünü,

Tape:3859'da kayıtlı, 13.02.2008 günü saat : 17.09 sıralarında, X şahıs arasında


yaptığı görüşmede; X şahsın "Ha bu Yavuz DEDEGİL Türkiye'deymiş" "Ha bi 10-15 gün
daha buradaymış galiba." "Ee sen bi telefon edermisin görüşün abi. Şeye dönmeden
Almanya'ya dönmeden" "Şu ADD'yi görüşmek lazım... Abdullah konusunda falan onun biraz"
"Abdullah COŞKUN konusunda galiba biraz kafası karışık biraz teretdütleri var." dediği,
kendisinin "Olur görüşelim." dediği, X şahsın "Ali'ler diyorum. Bi buluşup anlatmaya
çalıştılar da Yavuz DEDEGİL'e buluşamadılar." "Bi anlatmak lazım iyi bi şekilde" "Zaten
olağanüstü bi kongreye gidecek ADD, bu Yavuz DEDEGİL' in tutumu çok önemli." dediği,
kendisinin "Olur tabiî ki ararım" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Kimle görüştüğünü hatırlamadığını, suçla
ilgisinin olmadığını, bu şekilde insanlar arasındaki fikir alış verişlerinin izlenmesi ve böyle
kayda geçirilmesinin suç olduğunu,

Görüşmede ismi geçen kişiler kimdir? Ne gibi ilişkiniz vardır?


Şeklindeki soruya; "Bu şahıslar hakkındaki sorularınız tamamen kanunsuzdur. Size
kanunsuzluğunuzu hatırlatmak için böyle hukuk dışı sorulara cevap vermiyorum." Şeklinde
beyanda bulunmuştur.

Tape:3860'da kayıtlı, 13.02.2008 günü saat :17.47;-s-ıralarındaNusret.........ile yaptığı


görüşmede; NUSRET' in "Ordan da bilgi olur. Şey geldi mahkemenin 1 numaralı

/ytm ^7' '


r^^A^A^^^^
mahkemenin karan geldi. Götürüyorum yarın orda, satışla ilgili de olumlu karar verdi..."
dediği, kendisinin "Ne karan." dediği, NUSRET' in "Iıı toprak köylülere toprak satışı." dediği,
kendisinin "Onlar şeye gitcek değil mi? Şimdi" dediği, NUSRET' in "Danıştay'a gidecek.
Danıştay'a gidecek ama epeyce bi masraf oldu. 30 kusur dava oldu şimdi. Bazı yerlerden para
bulmamız lazım,sponsor yapalım köylülerin kaldıracağı gibi değil." "Evet ben bir iki yeri
aradım yurt dışından arkadaşlardan falan sponsor bulup diye" dediği, kendisinin "Ne kadar
masraf dediği, NUSRET' in "Valla yani beşten aşağı olmayacak bikere yani beş" dediği,
kendisinin "Beş milyar mı?" "Bi şey değil" dediği, NUSRET' in "...Güneydoğu fonuna da bari
yani bunu fırsat bilip bi şey yapalım." "Kaynak bulalım." dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Nusret SENEM Partinin Genel Sekreteri ve aynı
zaman da Diyarbakır Bismil ilçesi Arslanoğlu köyü çiftçilerinin avukatı olduğunu, köylülerin
ağa ile davalarına baktığını, Danıştay 'a başvuru için köylülerin harç yatırması gerektiğini,
köylülerin bunu verecek parası olmadığı için parti olarak onlara maddi yardımda
bulunduklarını,
Tape:3862'de kayıtlı, 13.02.2008 günü saat :18.46 sıralannda Pınar.......... ile yaptığı
görüşmede; PINAR' m "Başkanım Şule Hanımla bi mektup göndermiştim işte Milli
Egemenlik Hareketi şimdi orda en üste not kısmında." "Açıklamaya ilişkin teyidinizi en geç
on beş şubat 2008 tarihine kadar bildirmeniz gerekiyordu onu" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmeyi Pınar YA VUZ ile yaptığını, istanbul
daki basın sekreteri olduğunu, sözü geçen milli egemenlik hareketinin bildirisine, imzasının
koyulması konusunda onayının talep edildiğini, bunun bildirildiğini,
Tape:3866'da kayıtlı, 18.02.2008 günü saat :18.19 sıralannda Ferid İLSEVER ile
yaptığı görüşmede; kendisinin "Valla dikkat et, bu Mehmet telefon etti de ee bu sorulara
cevap.." dediği, F.İLSEVER' in "Aldım onlan abi gördüm, alo" dediği, kendisinin "Bi de
Ankara' da bu Şükrü ELEKDAĞ' di bu Onur ÖYMEN' di carttı curttu şimdi yüklenelim"
dediği, F.İLSEVER' in "Erdoğan ÖZEL bizim yani İzmir' de bu" "Talat Paşa' nm işlerini
yapıyo ya" dediği, kendisinin "Bu Ankara' yi yapalım abi bak, Ankara hedef ne biliyomusun?
Şükrü ELEKDAĞ, Onur ÖYMEN, Gündüz AKTAN falan bunlan toplayıp önlerine koyalım,
çok cephede mücadeleyle bu iş kazanılır o meseleyi koyalım" "...bunlar bizi reddetmeye karar
vermiş" "Bizi oyalıyolar tamam mı ve bunlara ucunu göstermek lazım, başlıyoruz demek
lazım" "Çünkü CHP' liler olumlu olduğu sırada bilmem Zahit AKMAN' m falan olumsuz falan
bunlar hep kanunsuzlar yani çok açık" "Biz çekelim kılıcı abi hiç.." dediği, F.İLSEVER' in
"Namussuzlar RTÜK başkanı falan değil bunlar şeyden kelepir mal kaçmp bilmem ne
yapmaya çalışıyo aynı zamanda" "Namussuz herifler ya sadece bizi susturmak değil bi de
elimizden alınıp şeyi biliyomusun en ucuza nasıl kopartınm, bu kadar adi adamlar ya" "...o
kurulu etkilemek bakımından ben dedim bi güçlü bi iki hukukçudan böyle yani güçlü derken
şey tanınmış kamuoyunda işte bilmem isim yapmış falan bir iki şey alabilirsek şeyde
yaptığımız gibi kabloda yaptığımız gibi" "Ya şimdi bunlar bu şeylerden sonra bir sürü ziyaret
yaptılar peş peşe geldiler gittiler bilmem ne yaptılar falan, şimdi geçen gün de bir 1969 yılına
ait arşivlerin bazılanm dediler bi bölümü hepsi değil de bazılannı gizli tutuyolar, tutmaya
devam ediyolar, Türkiye ile ilgili arşivleri" "...Cumhuriyet Gazetesi dün onu manşet yaptı
Anayasa Değişseydi Darbe Olacaktı başlık aynen böyle Cumhuriyet' in başlığı..." "O zaman
siyasi şeylerin tanıması üzerine, bunun üzerine şimdi bugün de Süleyman DEMİREL' le bir
Fikret Bilal bir röportaj yapıyo yaymlıyo işte Ben Önledim Yoksa Darbe Geliyodu, bu anayasa
değişikliğini biz hazırladık ama senatoda kabul edilseydi darbe olacaktı öğrendik ve
parlamentoyu kurtardık işte bugünlere ders olsun..." dediği, kendisinin "...bugün darbe
yapmak çok büyük yanlış tam ekonomik çöküşe giderken çok büyük hata yani" dediği,
F.İLSEVER' in "Darbe diye bişey yok zaten abi öyle bişeysöz-konusu değil de" "Napıyolar
yani ne yapmak istiyolar" "Bugün darbe falan ne darbesi yâ bide'kim yapacak yani" ".. .fakat
şey yaptıkları anlaşılıyo bi takım tehditler savurdukları anlaşılıyo bazı korkutmalar yaptıkları
anlaşılıyo" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmenin bölük pörçük kaydedildiğini, bir çok
konunun olduğunu, ilk konunun, oğlum Mehmet PERINÇEK Rusya nın en büyük
gazetelerinden birinin Ferid ILSEVER ile yapmak istediği röportajın sorularını ILSEVER' e
gönderdiğini, O röportaj da Ermeni soykırımı yalanı konusunda Rus kamu oyunu
aydınlattığını, Türkiye nin yanına kazanmaya çalışıldığını, buna verilecek cevap üzerinde
konuştuklarını,
ikincisi gene Ermeni soykırımı yalanı konusunda CHP ve MHP li milletvekilleri
Şükrü ELEKDAĞ, Onur ÖYMEN ve Gündüz AKTAN ile birlikte çalışma konusu
görüştüklerini,
Üçüncüsü Türkiye deki darbe tartışmaları konusunda bilgi verildiğini, burada Ferid
ILSEVER 'in de kendisinin de darbeye karşı olduğunun saptandığını,
Tape:3867'de kayıtlı, 18.02.2008 günü saat: 18.54 sıralarında X şahıs ile yaptığı
görüşmede; X şahsın "1970-1960 devrimi ile ilgili 27 Mayıs devrimi ile ilgili" "Elimde bi
AKDEVRİM diye bi belge var benim, belge kitabı var, bundan bazı şeylere temas etmek
istiyorum" "Ben bunları da yazılmak katmayı uygun buldum" "...hafta içinde yetiştirmeye
çalışıcam size efendim" "Bi talimatınız var mı?" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmeyi Emekli Kurmay albay Cemalletin
KORKUT olduğunu, işçi partisi Genel Başkan Danışmanlarından olduğunu, hazırladığı
yazıyla ilgili konuştuklarını,
Tape:3868'de kayıtlı, 19.02.2008 günü saat :22.06 sıralarında Ali............. ile yaptığı
görüşmede; kendisinin "...yarın ben DedegiP le buluşuyorum" "Partiye geliyo" "O konuda
bana söyliyeceğin bişey var mı?" dediği, ALİ' nin "Ya başkan olmasında şey olmasa bile
diyelim" "Çünkü o Abdul hocanın yazdığı mektup falan filan ya onlar Yavuz Bey bunları
kabul etmez, ama biraz çekinceli gibi sanırım veya uğraşırlar benimle diye mi düşünüyo
bilmiyorum artık ya yorum yapmak istemiyorum" dediği, kendisinin "... 6 Nisan' da İsviçre'
de güzel bi toplantı oluyo bu .... çıkıp kanunu çiğneyecek" "O da çok güzel oluyo yani o
Normalston falan da çağncaz oraya yani bırakalım İsviçreliler özgürlük temelinde yapsınlar"
dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşme İsvicredeki Ermeni soykırımı yalanına
karşı 6 Nisanda gerçekleştirilecek toplantı ile ilgili olduğunu, bu toplantıya eski ingiltere
başbakanı Margeret Theccer 'in başdanışmanı Prof. Doktor Norman Stone yanında isviçreli
bazı millevekilleri ve bazı bilim adamlarının da katılacağını, Türkiye Devletinin Ermeni
Soykırım yalanını çürütmek için yapmadıklarını, kendilerinin üstlendiğini, görüşmede geçen
Ali isimli şahsın ise Partilerinin Yurt dışı temsilcisi Ali MERCAN' olduğunu,
Tape:3869'da kayıtlı, 19.02.2008 günü saat :22.49 sıralarında Musa..........ile yaptığı
görüşmede; MUSA' nın "O istemiş olduğunuz kitapçı" "Biz bulduk" dediği, kendisinin
"Ziynet Hanım da mı buldun" dediği, MUSA' nın "Evet şimdi arkadaşta burda Deha' yla
beraber tekrar bi gözden geçiriyolar size göndermeden evvel" dediği, kendisinin "10 Üzeri
Armania" dediği, MUSA' nın "O ya bu gece ya yarın sabah elinizde olur" dediği, kendisinin
"Broşür şeklinde de var mı ellerinde" "Mafyograsi ne var ne yok hepsini bütün Almancaya
çevirdiği her şeyi" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüştüğü şahsın, İsvicredeki parti
yöneticilerinden Musa DURSUN olduğunu, Ermeni soykırımı yalanına karşı yayınladıkları,
Almanca kitapların CD kopyalarını yollamak için çevirmen arkadaşının evinden telefon
ettiğini, konuştuğu şahsın, çevirmenin eşi isviçreli profösör olduğunu, bu şahsın, Ermeni
soykırımı yalanına karşı mücadelemizi desteklediğini, ^

1.437
Tape:3870'de kayıtlı, 22.02.2008 günü saat : 10.45 sıralarında Ceyhun BOZKURT
ile yaptığı görüşmede; kendisinin "O sana yollamıştım geldi dimi o şeyleri" dediği,
C.BOZKURT' un "Geldi onu bugünlerde ben tekrar gündeme getirmeyi düşünüyorum"
dediği, kendisinin "Tamam o sana lazım olur, onu koy arşive" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Ceyhun BOZKURT'un gazeteci olduğunu, Ceyhun
'un kendisinden bazı açıklamalarını istediğini, kendisinin de onları yolladığını,
Tape:3871'de kayıtlı, 24.02.2008 günü saat :15.17 sıralarında Ferid.../Ufuk......... ile
yaptıkları görüşmede; FERİT' in "...Aslan BULUT niye benim haberim yok niye bana
göndermediniz bi bir tanesi daha söyledi keşke benim e-postama şey Behiç KILIÇ ya biz bir
kere bunlann şeylerine gönderelim abi" dediği, kendisinin "Fakat bunlar da acaba Tayyip
Erdoğan'larda kazanıyorlar mı yani onlann hükümeti zamanında oluyor falan bir fikri var mı."
dediği, FERİT' in "...bir rahatsızlık var herkes şeyin farkında Abdullah GÜL'ün ee imzalama
şeyine müthiş bir tepki var" dediği, kendisinin "Arkadan vuruyor ya" "İç cephe açıyor orduya
karşı" dediği, FERİT' in "biraz daha şey olursa bu Ergenekon hikayesi daha nerelere varacak
nereye götürecekler bilmiyorum ama bunlann amaçlan belli bunu yapan adamlarda" "Fakat bu
Ergenekon'la ilgili daha evvelden baktım şimdi Vatan'da bilmem nerde gene şeyler var bazı
okur yorumlan nasıl tepkili biliyormusun hepside bizim şey yani Fethullahçılann tezgahı
bilmem nesi yalanı susu busu falan filan diye büyük tepkilerle" dediği, kendisinin "Vatan'damı
çıkmış" dediği, FERİT' in "...burda bir sempati alması bir güç gösteresi bir moral kazanması
tekrar şöyle bir silkelenmesi falan şeyin hassas yönüde bu bence" dediği, kendisinin "Hayır bu
Ergenekon'la ilgili diyorum" "Ergenekon'la ilgili" "...o konuda neler deniyor o tür konularda
Türk ordusunun o konuda bir tavn yok" dediği, FERİT' in "... Ümit SAYIN gibi berbat berbat
adamlar var işin içinde" "Önada dayanarak bir sürü şeyler var internet ortamında şunu yapmış
bunu yapmış gibi" "...bir tek Serdar TURGUT'un dikkatimi çekti bu şeylerin eeee yani bir
takım şikayetçi takımı var operasyonlann onlann en açık net ifadesi olmuş onun yanı sırası"
dediği, kendisinin "Şikayetçimi o?" dediği, FERİT'in "Operasyonlara karşı bir tavır almış"
"Bir o var yani öyle net bir tavır içinde olan bide Cumhuriyet imtiyazından..." dediği tespit
edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmeyi Ferid İLSEVER ile yaptığını,
görüşmenin, iki arkadaş arasındaki bilgi alışverişi olduğunu,
Tape:3872'de kayıtlı, 24.02.2008 günü saat :22.20 sıralannda X Şahıs ile yaptığı
görüşmede;X şahsın "Tamam Tuncay ÖZKANTa ben kavga ettim ama doğal olarak siktir
çektim çünki canımı sıktı Tolon'u, sizi,Esat'ı,Mahir KAYNAĞI,Emin GÜRSES'i adam rest
çekti" dediği, kedisinin "Evet" dediği, X şahsın "Çünki Mehmet AKKAYA ya ben bir şey
demicem çünki ben emir değil ya emir belki..............şöyle diyim Mehmet AKKAYA arkadır
Orhan abinin dediğini ben yapıyorum da uyguluyorum da" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmeyi ismini hatırlamadığı Karabük'ten
istanbul 'a gelmiş eski bir işçi ile yaptığını, suçla ilgili bir konu olmadığını,
Tape:3873'de kayıtlı, 25.02.2008 günü saat :22.33 sıralannda İhsan ATİK ile yaptığı
görüşmde; kendisinin "Kardeşim devrimle rica ederim İhsan'çığım devrimden vazgeçmek
şerefsizliktir alçaklar devrimden vazgeçer öyle bir şey olur mu öyle saçma şey" "Bizim
yaptığımız her şey devrime yönelik" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Partilerinin programında milli demokratik devrim
hedefi konulduğunu, devrim, Kemalist devrimi tamamlamak diye tanımlandığını,
Tape:3874'de kayıtlı, 26.02.2008 günü saat :00.43 sıralannda X şahıs ile yaptığı
görüşmede; X ŞAHSIN "Şimdi ben daha önce Philip Morres deposunda falan görev aldım"
"Daha doğrusu telefonda konuşmak istemiyorum da, sen önümüzdeki günlerde İzmir' e
gelecek misin? Senle görüşebilirmiyim?" "Tekel' de hangi parti iktidara geçerse geçsin
mevcut olan yerlere sürekli kendi partilerinden bir müdüf'ğetrriyolar" "Bunlann müdürleri
oraya almalannm sebebi şimdi eğer bunu kontrol etme,, imkanın varsa" "Depolarda 6-7 sene
A4#
önceden gelen mahsulü" "Kalkıp ta içeriye imha veriyolar" "Bundan müthiş, müthiş derecede
yani büyük ton" dediği, kendisinin "Hı hı, sen bunu git Halil GÜLEÇ' e anlat çabuk" "Hadi
senden görev bekliyoruz" dediği, X ŞAHSIN "Anladım, o yüzden de pek konuşmak
istemiyorum fakat aktif bir şekilde görev aldım, müthiş derecede haksızlığa uğradım" dediği
tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Telefon eden şahsın, İzmir ilinde TEKEL işçileri
ile dostluğu olan bir arkadaşları olduğunu, Tekeldeki yolsuzlukları araştırdığını, Bu konuyu
izmir il başkanı Halil GÜLEÇ'e iletmesini söylediğini,
Tape:3875'de kayıtlı, 26.02.2008 günü saat :12.28 sıralarında Kamil DEDE ile
yaptığı görüşmede; kendisinin "Bu şeyde iddianamelerde surda burda THKP/C var mıdır?"
dediği, K.DEDE'nin "Olabilir" dediği, kendisinin "Senin evde var mı onlar?" dediği, K.DEDE'
nin "Ben de hiç yok onlar abi" dediği, kendisinin "Peki bunu bilen kim var?" dediği, K.DEDE'
nin "Anladım, bu ORAKOGLU' nun kitabını daha çıkmak üzere galiba şey yaptınız mı?"
"İlyas AYDIN için iddiası, ölmediğini söylüyo benim şahsi fikrim de ölmediği konusunda, bu
konuyu daha aydınlatamadı kimse" dediği, kendisinin "Hala yaşıyo mu sence?" dediği,
K.DEDE' nin "Bence kesinlikle yaşıyo, ölmesi mümkün değil abi ya da ha pardon o şekilde
ölmesi mümkün değil, bize iletildiği şekilde ölmesi mümkün değil Türk Devleti öldürdüyse
onu bilemem ama biliyosunuz Filistin' e götürdük işkencede bilmem ne de öldü diye esas
çıkan saye o biliyosunuz, orda öldürmeleri mümkün değil, Muhabbarat' m iş kontrolü altında,
Muhabbarat bi Türk subayını bilmem ne öldürttürecek üç tane çakala mümkün mü bu?" "Bu
niye ortaya çıkarıldı hatta bize bi kaset gönderildi ben biliyorum" "Boğuk sesler geliyo işte
ölmeden evvel işte işkence sırasında konuşmaları falan diye nişe bu kadar çok şey yaptılar"
dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Merkez Karar Kurulu üyemesi Kamil DEDE ile
son zamanlar da yayınlanan Bülent ORAKOGLU' nun kitabı ve Ilyas AYDIN'ın yaşayıp
yaşamadığı konusunda konuştuğunu, Kamil DEDE' ye bu şekilde bir kaset gösterdiklerini,
ancak varlığından bilgisinin olmadığını,
Tape:3876'de kayıtlı, 26.02.2008 günü saat :21.51 sıralarında Pınar..........ile yaptığı
görüşmede; kendisinin "Pınar' cim ÖZKÖK' e bi şey mektup yazdım" "Bu mektubu bi ön
yazıyla ÖZKÖK' ün kendisine yollarsın diğerlerine de aynen böyle bu şekilde yollarsın, zaten
altında diyo not bu açıklamayı izninizle sabah toplantısına okuyarak gelmeleri için Hürriyet'
in diğer yönetici kadrolarına da yolluyorum diyorum" "Sen bana yollamıştın Oktay EKŞİ' yi
de not al" "Hürriyet' in o şeyinde bulunan künyesinde yönetici olarak yazılı insanlar var ya
Doğan ERGÜNEL zaten var orda" "Hepsine şimdi e-postala" "Ve takip et onda aldınız mı
Doğu PERİNÇEK' in şeyini diye tamam mı?" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmenin sekreteri Pınar YAVUZ ile
yapıldığını, Hürriyet gazetesinde Erdal YAVUZ adlı projosörün 1969 yılına ait gerçek dışı
açıklamalarını düzeltmek için bir yazı gönderdiğini, O yazıyı Hürriyet Gazetesi yöneticilerine
ulaştırmasını rica ettiğini,
İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Girişin karşısındaki sekreter
odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu
"ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan
incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu, "Ümit SAYIN"
isimli klasör açıldığında, (9) adet Word dosyasının olduğu, bu Word dosyalan içersinde "Ümit
SAYIN tarafından Kadıköy C. Başsavcılığına yapılan suç duyurusu" yazılarının olduğu
görülmüştür. Konu sorulduğunda; Bunları bilemeyeceğini, Genel Merkez de binlerce CD
olduğunu,

"ELBA HIGH OTJALITY CD" yazan M4-C524-B-P?2-09:40 seri numaralı CD'nin


yapılan incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu, "Yargı-
Nusret Senemden" adlı klasör açıldığında, içersinde (4) adet Word belgesi, (7) adet PDF belgesi
olduğu görülmüştür.
"Yargıtay" adlı PDF dosyası açıldığında, elle çizilmiş basit bir kroki olduğu görülmüş, kroki
içersinde binanın bölümlerini gösterir şekiller olduğu, bu şekillerin üzerine A, B, C yazıldığı, binalara
giriş çıkış olan noktalan işaretledikleri ve bu noktaların üzerlerine değişik işaretler ve şekiller
yaptıkları ve numaralandırdıkları görülmüştür.
"Krokinin açılımı" isimli Word belgesi açıldığında, aynen şu yazıların yazdığı görülmüştür;

KROKİNİN AÇILIMI A:Yargıtay ana


bina B:Yrgıtay bitişik ek bnina C:
Yargıtay ek bnina
1:protokol kapısı(güvenlik çok sıkı)
2avukat giriş kapısı
3Posta giriş kapısı
4Vatandaş kapısı
5Garaj kapısı (sürekli görevli bulunur, güvenlik yok)
öMutfak kapısı
7 A blok yan kapı
8Cnlok yabn kapı
9C blok arka kapı
1OC blok öbn yan kapı
11C blok ana giriş kapı
12C blok garaj kapısı
13 Başbakanlık güvenli girişi
14A blok giriş
X Güvenlik var
X Polis var
) (x ray cihazı var
P polis noktası var.
"San ile işaretli bölgeler rahat, buralarda güvenlik, polis, görevli yok.6 nolu kapı tübnel
gölgesibnd kalıyor.Gece için uygun.3 nolu kapı, kilitli ancak açılabilir.Buradan A blok zemin altıbna
inilir.BNurası Milli Eğitim BNakanlığı ile A bnlok arasında kalıyor ve araba park yeri.Tenha.Cbnlok 8
nolu kapı çok müsait.Girince bazen kapı arkasında bir güvenlik çıkabilir. Burada lavabolar var.Oraya
geçilebilir.Her zaman yok.9 bnolu kapı kilitlidir.Ama açılabilir.Ö ntaraftaki ışıklar oraya görmüyor. 10
nolu kapı kullanılmaz, ön taraftaki ışıklar burayı iyi görüyor. Ö n tarafta 2 kamera var. Ön taraftaki san
alan ağaçlann altında kalıyor. Işıktan da geriye kalıyor.Orayı güvenlik kulübesi görmüyor.arkada
camlan yok.O nedenle kör bir nokta oluşuyor.Karargah kameralan görse de karanlık olduğundan sıkıntı
olmaz.Ancak fazla beklememeli.Karargah önünden hemen ikaz gelebilir."Şeklinde yazılann olduğu
görülmüştür. Belgeler sorulduğunda; "İşçi Partisinin 40 yıllık tarihinde ne bir sukisat ne bir şiddet
eylemi vardır. Ne bunların planı yapılır ne de beyinler bu tür bizim anlayışlarımızla ilgisi olmayan
yasa dışı ve zararlı faaliyetlerle meşgul olur. " diyerek bulunan CD ve belgeyi bilmediğini, ismi geçen
Nusret SENEM'in İşçi Partisi Genel Sekteri olup avukat olduğunu, kendisinin bilgisi olmadan ve
bilgisi dahilinde, bu şeklide planlamaların Parti de kesinlikle olmayacağını,
*Klasörün üzerinde ismi yazan Nusret Serfiîrrr- kimdir? Böyle bir şahıs tamyormusunuz?
Tanıyorsanız bu şahısla nasıl bir ilişkiniz vardır? Şeklindeki soruya; Nusret SENEM in işçi Partisi
Genel Sektereteri olduğunu ve Avukat .olduğunu, 4. katın Genel
Sekreter salonunda kaldığını, ne onun nede başka bir görevlilerinin böyle alçakça ve saçma
sapan işlerle ilgisinin olmadığını,

*Bu kroki ve açılımından sizin bilginiz varmı? Varsa Yargıtay da kime eylem
yapmayı planlıyordunuz? Şeklindeki soruya; kroki ve açılımından bilgisinin olmadığını, ama
partinin terör eylemleri ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını,

*Bilginiz yok ise partinizin genel merkezinde bu bilgileri kim yada kimler
hazırlamış olabilir? şeklindeki soruya; Bilemem şeklinde cevap verdiği,

* Sizin bilginiz olmadan Parti içersinde bu tür oluşum yada eylem hazırlıkları
yapılabilirini? Şeklindeki soruya; Kendisinin bilgisi olmadan veya bilgisi dahilinde bu şeklide
planlamaların, partide kesinlikle olmayacağını,
"ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin
yapılan incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu görüldü.
"Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde "Yargıtay ile ilgili notlarım" isimli
Word sayfası incelendiğinde, içeriğinde bazı yüksek yargı organları ve hakim savcılarla
alakalı olarak, Kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı
olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlanna veya sendikal bağlantılanna ilişkin bilgilerin
kişisel veri olarak kaydedildiği,
*Söz konusu belgeyi kim yada kimler hazırladı? Şeklindeki soruya; Bu notları ilk
defa gördüğünü, hiçbir bilgisinin olmadığını,
*Bu bilgileri hangi amaçla kullanmaktasınız? Bilgilerinizin kaynağı nedir?
Şeklindeki soruya; Belge hakkında kendisinin yeni bilgis sahibi olduğunu,
*Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının babası araştınlacak acil derken ne
kastedilmektedir. Şeklindeki soruya; Bir şey bilmediğini,
*Şayet bu belgeden sizin bilginiz yoksa Partiniz içersinde, sizin bilginiz olmadan bu
şekilde istihbari çalışmalar yapılabilirini? Şeklindeki soruya; Yayın organlarının haber
toplama çalışmalarının olduğunu, Toplanan haberler mutlaka yayınlanması gerekmediğini,
ele geçen haberlerin ancak 30'da 40' da biri doğrulandıktan sonra kamu oyuna açıklandığını,
"Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde, "Yargı tel notlan" isimli Word
sayfası incelendiğinde, çok sayıda şahsın isminin yazdığı, isimlerin karşısında da telefon
numaralannm yazdığı görülmüştür.
Listedeki isimlerle ilgili yapılan ön çalışmada, listedeki isimlerin Yargı mensuplan
olduğu öğrenilmiştir.
*Sözkonusu belgeyi kim yada kimler hangi maksatla hazırladı? Şeklindeki soruya;
Bilmediğini, ancak Genel Merkezlerinde görevli çok sayıda hukukçu ve avukat bulunduğunu,
bunların meslektaşlarının telefon ve isimlerini muhafaza ettiklerini,
"Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde bulunan "Muammer AKSOY"
isimli PDF dosyası incelendiğinde, bir adet "ceset" resminin olduğu görülmüştür, (resim
gösterildi)
*Bu resmi nereden temin ettiniz ve hangi maksatla kullanmaktasınız? Şeklindeki
soruya; Muammer AKSOY'un fotoğrafı olduğunu,
"Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde bulunan "Turgut ÖZAL" isimli
PDF dosyası incelendiğinde, 18 Haziran 1986 tarihinde Ankara ilinde Atatürk Kapalı Spor
salonunda Anavatan partisinin 2. Olağan genel kurul toplantısı yapıldığı sırada, Başbakan
Turgut ÖZAL'a yönelik yapılan silahlı saldın olayının^orııştunna evraklannm olduğu
görülmüştür.
*Bu evrakları nereden, ne şekilde temin ettiniz? Şeklindeki soruya; Bu evrakların
nereden alındığını bilmediğini, yayın organlarının bu konuyu araştırarak yayın yaptıklarını,
arşivlerinde bu şekilde binlerce belge bulunduğunu,
"Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde bulunan "Tayip ERDOĞAN"
isimli PDF dosyası incelendiğinde, 1998 yılında Recep Tayip ERDOĞAN hakkında
Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi C. Başsavcılığınca düzenlenen iddianame olduğu
görülmüştür.
* Bu evraktan bilginiz ya da ilginiz var mı? Var ise bu evrakı nerden ne şekilde
temin ettiniz? Hangi amaçla bulundurmaktasınız? Şeklindeki soruya; Bilgisinin olmadığını,
bu tür iddianameleri adliyeden her isteyen avukatın aldığını, İşçi Partisi olarak sürekli
araştırma yaptıklarını, iki ellerinin Tayip Erdoğan'ın yakasında olduğunu, Cumhuriyeti
yıkma peşinde olduğu kanaatinde olduklarını, bu kanaatlerinin, en son Yargıtay
C. Başsavcılığının iddianemesi ile en yüksek yargı makamı tarafından doğrulandığını,
" "Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde bulunan "S.. ÇİLESİZ" isimli
Word dosyasında bir resim olduğu görülmüş ve bu resim yazdırılmıştır. (söz konusu resim
gösterildi.)
* Resimdeki şahıslar kimlerdir? Bu resim nerden temin edildi? Resim hakkında
bilginiz ya da ilginiz var mı? Şeklindeki soruya; Resimdekilerin hiçbirini tanımadığını,
İşçi Partisi genel merkezinde yapılan aramada 4.katta Çok gizli ibareli (5) sayfadan
oluşan belgenin "Konu: İP / Karargah evleri" başlıklı yazının içeriğinde, "İşçi Partisi ve
Alevi kesimin yanı sıra bazı TSK mensupları ve memurların ela katılımıyla,
emperyalistlerle Cumhuriyet karşıttan yıkıcıları ile mücadele amacıyla bir harekat
başlatıldığı yönünde hassas kaynaktan bilgiler intikal etmiştir. Yürütülecek bu çalışmalarda
hiçbir kurum ve oluşumun zarar görmemesi için "karargah evleri" adı altında, çekirdek
kadroların oluşturulmasının öngörüldüğü alman bilgilerdendir." yazdığı, devamında karargah
evleri hakkında bilgiler verildiği, yazının sonlarına doğru faaliyet içersinde yer alan şahısların
değişik başlıklar altında isim listelerinin yazdığı,
Son sayfasında ise karargah evleri başlığı altında bir şema yapıldığı............. yazdığı
görülmüştür. Belge sorulduğunda; Şüpheli bir belge olduğunu, teşkilatlanmalarında en ufak
bir ilgisi olmadığını, Provokasyon amaçlı ifadeler olduğunu, 1............................................ in
doçent, Türkiyem Topluluğu Türk Metal Sendikası Genel Başkanı önderlik ettiği bir platform
olduğunu, Krokide isimleri geçen askeri şahısların hiçbirini tanımadığını, böyle şahısların
olduğundan da şüpheli olduğunu, M. Bora PERİNÇEK'in oğlu olduğunu,
M....................partide genel başkan yardımcısı olduğunu, Hikmet ÇİÇEK partilerinde basın
bürosu sorumlusu olduğunu, Z..............partilerinde İstanbul Öncü Kadın başkanı olduğunu,
bahsedilen belgenin saçma sapan bir şema olduğunu,
Krokide bölge sorumluları başlığı altında yer alan A.............'nın üyeleri olduğunu,
M............'nin İstanbul İl Saymanı olduğunu, H..................'nin Merkez Karar Kurulu üyesi
olduğunu, Z................'ün Gaziosmanpaşa ile hiçbir ilgisinin olmadığını, M.......... .......
Tekirdağ yöneticilerinden olduğunu, A......................'nın İstanbul İl Yöneticisi olduğunu,
diğerlerini tanımadığını, ancak bir akıl hastasının böyle şeyler yapabileceğini,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Ulusal Kanal ve Aydınlık dergisinde çalıştırın? Çalıştı
ise hangi yıllarda ve hangi görevlerde çalıştı? Bu şahsı kimin referansı ile aldınız? Şeklindeki
soruya; Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün emekli binbaşı diye kendini tanıtarak, ulusal kanalda
çalışmak için başvurduğunu, yaptıkları mülakat sonunda subay emeklisi olmasına da
güvenerek işe alındığını, fakat çok kısa zamanda çok sık yalan söylediği binaya silahla girmek
istediği ve cebinde 7-8 ayrı kimlik taşıdığı ve geçmişte hristiyan olarak kiliselere gittiğinin
tespit edilmesi üzerine birkaç ay sonra işten atıldığını^JağJğirtıcı ajan olduğunu, Aydınlık
dergisinde kapak yapıldığını, Ordudan istifaya zorlandfğmın saptandığını,

"F^
~f

1442
'Mjyvi .?•

n>
Yakalandıktan sonra ikametinde yapılan aramada, kapağında "MASONİK
BİLDİRBERG ÇETESİ" yazan (76) sayfadan oluşan kitapçık şeklinde belge ele geçirilmiş,
bu belgenin kapağı üzerine el yazısı ile mavi tükenmez kalemle "30 Mart 2000" "Eroğin
trafiği S.60" ibaresinin yazılı olduğu, belge içersindeki bazı sayfalardaki satırların mavi
tükenmez kalemle altlarının çizildiği görülmüştür.
ERGENEKON soruşturması kapsamında daha önceden yakalanan ve sizin ajan
provokatör diye belerttiğiniz Mehmet Zekeriye ÖZTÜRK'ün ikametinde yapılan aramada,
aynı belge yani kapağında "MASONİK BİLDİRBERG ÇETESİ" yazan ve (76) sayfadan
oluşan, kitapçık şeklinde belge ele geçirilmiş, bu belgenin kapağı üzerinde de "30 Mart 2000"
"Eroğin trafiği S.60" yazdığı, yazı karakterinin aynı olduğu fakat bunun fotokopi olduğu,
ayrıca Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK den çıkan belgenin içeriğindeki sayfalardaki altı çizili
satırların da sizdeki belgelerle birebir eşleştiği, fakat Zekeriya ÖZTÜRK teki belgelerin
fotokopi olduğu görülmüştür.
Dolayısıyla Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ten çıkan belgeler, sizden çıkan
belgelerden fotokopi edilerek temin edildiği anlaşılmaktadır. Diğer bir dikkat çekici hususta,
yakalanan Veli KÜÇÜK'ün ikametinde yapılan aramada da, aynı belgenin bulunduğu, ancak
belgenin üzerinde diğer iki belgede bulunan el yazısının olmadığı görülmüştür.
*İfadenizde Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü ajan provakatör olarak suçlamanıza
rağmen, sizde aslı bulunan bir belgenin, fotokopisinin bu şahısta çıkmasını nasıl
açıklıyorsunuz?
Şeklindeki soruya; Bahsedilen metnin fotokopi ile çoğaltılmış bir kitap olduğunu, bu
kitabı mafyokrasi kitabını hazırladığı zaman Aydınlık arşivinden mafyaya ilişkin diğer
kitaplarla birlikte aldığını, hatırlamadığını, fakat üzerindeki notlar ve altı çizilen yerlerin
kendisinin kalemimden çıkmış olabileceğini, kitabı alırken bir nüshasının aydınlık arşivinde
kalması ve bir başvuru kitabı olarak yararlanılması için bıraktığını, Zekeriya ÖZTÜRK'ün
konuya ilişkin bir haber yaptığı zaman kendisine verilmiş olabileceğini,
Aynı belgenin Veli KÜÇÜK'te de bulunmasını nasıl açıklıyorsunuz? Şeklindeki
soruya; Belgenin, istanbul gazetelerinin konu ile ilgili bütün muhabirlerinin kütüphanelerinde
bulunduğunu, Veli KÜÇÜK'ün bu belgeyi yayınladığını bilmediğini, ama mümkün olduğunu,
bir generalin yaptığı yayını bulundurmanın ve fotokopi yaptırmanın suç olmadığını,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Danıştay saldırısı olayı ile ilgili alman ifadesinde;
2002 yılında sizinle tanıştığım, danışmanlığınızı yaptığını, 2 yıl kadar yanınızda kaldığını, İşçi
partisinin Rusya ve Çin başta olmak üzere diğer birçok sosyalist ülkenin etkisi ve kontrolünde
olduğunu, ayrıca Doğu PERİNÇEK'in daha çok Rusya ve Çin istihbaratlarıyla yakın ilişki
içersinde olduğunu, onlar tarafından yönlendirildiğini, ayrıca Alman ve İngiliz
istihbaratlarıyla da diyaloglarının olduğunu beyan etmiştir. Konu sorulduğunda; Mehmet
Zekeriya ÖZTÜRK hiçbir zaman danışmanlığını yapmadığını, danışmanlarının, üniversite
hocaları, yüksek rütbeli subaylar, bürokraside yüksek görevler yapmış insanlar, Emniyet
Müdürleri gibi seçkin şahsiyetlerden oluştuğunu, başka devletlerle ilişkiler konusundaki
iftiraların hepsi ancak kışkırtıcı ajanların görev üstlenerek yapabilecekleri suçlamalar
olduğunu, işçi partisinin hiçbir devlet ve örgüt tarafından kontrol edilemeyeceğini, kendi
karar organları bulunduğunu, Türk devletinin dahi işçi Partisini yönetemeyeceğini, vatanın
ve devletin bağımsızlığı ve bütünlüğü için en önde mücadele eden ve 40 yılllık hayatında
karakter ve kişiliğini ispatlamış bir adam olduğunu,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK aynı ifadesinin devamında Doğu PERİNÇEK'in son
dönemlerde asker kanadına yakın görünmek için TSK'nın stratejilerine benzer politika
ürettiğini, Doğu PERİNÇEK ve lider grubunun 2003 yılından itibaren TSK'nm yanında
gözükmesinin gerçek sebebinin mevcut siyasi yapının djiğ^ÖâTafejnecliste kendilerine birkaç
sandalye edinmek olduğunu, bu nedenle 2003 yılındap^tibafen pastilin bir askeri darbeyi dört
gözle beklediğini, TSK'nm darbeyi yapamadığı için ağır bir dille eleştirildiğini, İşçi Partisi ve
Doğu PERİNÇEK'in mevcut illegal orijinli alt yapı kadrolanyla bir eylem yaptırabileceğini,
planlayabileceğim veya plan ve eyleme destek verebileceğini, Av. Alparslan ARSLAN'm
siyasi görüşünün Doğu PERİNÇEK'in son dönem politik açılımlarına ters düşmediğini,
Alparslan ARSLAN ve benzeri şahısların Perinçek için profil ve eylemsel yapılarının tercih
sebebi olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in istek ve amaçlarına ulaşmak için her yolu
deneyebileceği bir yapıda olduğunu beyanlan sorulduğunda; "Bütün bu suçlamaları Türk
Milleti, milletimizin önde gelen kurumları, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Teşkilatı
değerlendirecek birikim ve yeteneğe sahiptir. " Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Girişin karşısındaki sekreter
odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu
CD'lerle ilgili yapılan ön incelemede, üzerinde "CD 3 PRINCO" yazılı P420281107130821
seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde;
(3) adet klasör olduğu, çok sayıda Word belgesi, çok sayıda PDF belgesi ve çok
sayıda Resim dosyasının olduğu görülmüştür.
"Ergin POYRAZ'm - JİTEM'den aldığı para" isimli klasör içersinde (5) adet Word
belgesinin olduğu, bu belgeler ayrı ayrı incelendiğinde Ergin POYRAZ'm değişik tarihlerde
ve değişik miktarlarda Jandarma İstihbarat Başkanlığı kasasından paralar aldığına dair
tutanakların olduğu, tutanak içersinde İstihbarat Başkanlığı kasasından verilen paranın miktarı
ve tarihinin olduğu, alt kısmında teslim eden, hazır bulunan ve onaylayan Jandarma
görevlilerinin isimlerinin olduğu, ayrıca teslim alan bölümünde Ergün POYRAZ araştırmacı
-yazar yazdığı görülmüştür. Belge sorulduğunda; Ergün POYRAZ'ı gazetelerden tanıdığını,
belgeyi görmediğini, doğruluğu hakkında bir şey söyleyemeyeceğini, yayın organları
bulunduğu için her türlü istihbaratın toplandığını, bunların tasnif edildiğini, doğrulukları
gündeme geldiği zaman araştırıldığını, bunların bir kısmının yalan olduğunu, çoğu bilginin
kirletici haberler olduğunu, önemli olanın kullanılan bilgiler olduğunu, yayınlamadıkları
bilgilerin gerçekliği konusunda bir güvence veremeyeceğini,
Partilerinin yayın kuruluşu olarak Aydınlık Dergisi bulunduğunu, Parti olarak
doğrudan sahibi olmadıklarını, ama çalışanların bir kısmının partili olduğunu, Partinin
görüşlerini büyük ölçüde yansıttığını, Partilerinin Türkiye 'nin meseleleri için araştırmalar,
incelemeler yaptığını, bilgi topladığını, Ulusal Kanalın Partilerinden bağımsız ayrı bir şirket
olduğunu, Aydınlık dergisinde olduğu gibi bir bağlantılarının bulunmadığını, Aydınlık dergisi
ve Ulusal kanal kiraları müştereken ödemede kolaylık olması açısından aynı binada
bulunduğunu, fakat katları ve bürolarının ayrı olduğunu,
Ankara'daki genel merkezimizin bulunduğu binada, (1.) katta Ulusal kanal ve
Aydınlık Dergisinin bulunduğunu, 2.,3, ve 4. katta parti bürolarının bulunduğunu, Parti
katlarında dergi ya da televizyon çalışanlarına ait bir oda veya büronun olmadığını,
Partinin propaganda ve basın bürosunun, Türkiye ile ilgili ve dünya ile ilgili her
türlü bilgi ve haberi topladığım, kendilerine her gün onlarca bilgi ve belgenin geldiğini,
bunların posta, kargo ve kapıya elden geldiğini, bu bilgi ve belgeler geldiği zaman hiçbirinin
yırtılmadığım, red edilmediğini, alınıp ilgili büroya verildiğini, sendika, basın propaganda vb.
bürolara verildiğini, Onlarında hepsini ilgili klasörlere tasnif ettiklerini, gelen hiçbir belgenin
atılmadığını, bir gün soruşturma açılacakta bu belgelerden bize sorulacak diye kimsenin
aklına bir şey gelmediğini, çünkü Partilerinin bilgiye önem verdiğini, Ergün POYRAZ'la ilgili
belge denilen kağıdın dijital ortamda geldiğini,
Dijital ortamdaki bilgilerin iki şekilde ulaştığını, partinin, yöneticilerinin ve
görevlilerinin internet adreslerine gönderildiğini, bilgi saklamak istiyorsa çıktısının
alındığını, mufahaza edildiğini, ayrıca CD veya bellekl^^k^yıt edilerek geldiğini, ama
kendisine gösterilen kağıt üzerindeki çıktının kendilerine' nasd ^sidiğini bilmediğini, bu
belgenin aslının Jandarma Genel Komutanlığından sonuabiJ/3eeğim\ '^;',.

^2— /^4^^§İp^^
"CD 3 PRINCO" yazılı P420281107130821 seri numaralı CD'nin yapılan
incelemesinde; "Fırat Üniversitesi - İrticai Kadrolaşma" isimli klasörün içersinde (14) adet
resim belgesinin olduğu, bu resim belgelerinin içersinde Fırat Üniversitesi hakkında bilgilerin
olduğu, üniversite görevlilerinin isimlerinin olduğu, bazı görevlilerle ilgili ayrıntılı açıklayıcı
bilgilerin yazdığı, diğer sayfalarda liste şeklinde isim listesinin olduğu, isimlerin karşısında
unvanlarının ve bölümlerinin yazdığı, ayrıca her ismin karşısında "Sağ görüşlü, muhafazakar,
nurcu, F.G. grubu., Süleymancı, Ülkücü" şeklinde sınıflandırmalar yapıldığı görülmüştür.
Belge sorulduğunda; İnternette her gün çeşitli kurumlarda irtica örgütlenmesi veya farklı fikir
akımlarının mensupları bu konularda raporlar ve listeler devamlı dolaştığını, belgeyi
hatırlamadığını,
"CD 3 PRINCO" yazılı P420281107130821 seri numaralı CD'nin yapılan
incelemesinde; İçersinde bugüne kadar yakalanan şahıslardan ele geçirilen örgüt
dokümanlarından "Devletin yeniden yapılandırılması", "Dinamik - Ani-tez" , "Dinamik Ulusal
Güç Birliği" "Birleşik Komin", "İP TÜRK ve KÜRDÜ BİRLİKTE ÖRGÜTLEME
TASARIMI" "LOBİ" "OLUŞUM" "ULUSAL MEDYA 2001" ile şimdiye kadar sadece
Tuncay GÜNEY ve Veli KÜÇÜK'ten elde edilen "ERGENEKON" isimli belge bulunmuştur.
Belgeler sorulduğunda; Sorulan CD ile ilgili kendisinin hiçbir bilgisinin olmadığını, CD
içersindeki belgelerden bazılarını 2000'li yıllarda basına dağıtıldığı için gördüğünü,
Bilderberg denen belgeyi Mafyokrasi kitabını yazarken incelediğini, ERGEKON'un anayasası
dediğiniz ERGENEKON belgesini iki yıl önce Sabah gazetesi yazarı Aslı Aydın TAŞBAŞ,
Yavuz DONAT'ın önünde verdiğini, bu belgeyi dijital ortamda da ayrıca almış olabileceğini,
İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Girişin karşısındaki sekreter
odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu
CD'lerle ilgili yapılan ön incelemede, üzerinde "VERSATİLE" yazan 411509A102B4 seri
numaralı CD'nin yapılan ön incelemesinde; İçersinde "Hikmet ÇİÇEK'e ulaşanlar" isimli bir
adet klasör olduğu, bu klasör açıldığında (2) adet klasör ve bir miktar Word ve Power Point
dosyalarının olduğu, klasörlerin açılımında, içersinde çok sayıda klasörler altında Türk Silahlı
Kuvvetlerinin değişik kurumlarıyla ilgili gizlilik dereceli belgelerin olduğu, özellikle Ege
Ordu Komutanlığiyla ilgili belgelerin olduğu görülmüştür. Belgeleri görmediğini,
İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Girişin karşısındaki sekreter
odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu
CD'lerle ilgili yapılan ön incelemede, üzerinde "VERSATİLE" yazan 411509A102B4 seri
numaralı CD'nin yapılan ön incelemesinde; 2005 yılı Şubat ayı içersinde dönemin Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT'm İzmir ve Balıkesir illerine yapacağı
ziyaretlerle ilgili koruma planını gösteren (9) sayfalık belge bulunmuştur. Belge
sorulduğunda; "Böyle kanun dışı saçma sapan, vatana ve millete hiyanet anlamı taşıyan
işlerle bizim hiçbir işimiz olmadığını, Genel Kurmay Başkanı, Emniyet Genel Müdürü, Mit
Müsteşarı bilir. " şeklinde beyanda bulunarak, binanın her katta ikişer adet sekretarya odası
bulunduğunu, odalarda çalışanların isimlerini bilmediğini, ayrıca bu tür CD 'leri aynı marka
CD 'lerle değiştirmenin de mümkün olduğunu,
Parti binasında yapılan aramada gerek kağıt, gerekse dijital ortamda Türk Silahlı
Kuvvetlerine ait çok sayıda gizlilik dereceli bilgi ve belgenin bulunduğu, ayrıca birçok kamu
görevlileri hakkında (Emniyet Teşkilatı - Milli Eğitim Bakanlığı - Yargı Mensupları - bazı
Üniversiteler) bilgiler toplandığı, bu kişilerin değişik tarikat, grup ya da siyasi görüşüne göre
sınırlandırıldığı görülmüştür. Konu sorulduğunda; Türkiye 'nin her yerinde bu tür bilgi ve
belgelerin kendisine geldiğini, kamu kurumlardan da geldiğini, ancak yaygın bir iftira ve bilgi
kirletme ortamı olduğu için bu belgelere itibar etmediklerini, günün birinde işlerine
yarayabileceği düşüncesi ile sakladıklarını, Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilgili belgelerden bir
kısmı rahmetli genel başkan yardımcıları Suphi KARAMAJ^^mJ^ğüphanesinden geldiğini, bu

/] 1445 # f„ i(f <kXA,r~rr \ __^


şahsın arşivini partiye bağışladığını, bir kısmı dayısı Emekli Tümgeneral Turhan
OLCAYTU'nun ölümünden sonra kendilerine kalan dosyalar ve kitaplar olduğunu,
Tape No: 3878, 13.02.2008 tarihinde İşçi Partisi yöneticilerinden E.. Ö.. ile bir vakıf
başkanı olan M.. A..'mn şüpheli Doğu PERİNÇEK ile yaptığı görüşmede özetle; E.Ö.'nün; M..
A..'nm Ankara'da bir kısım yüksek yargı mensupları ile görüştüklerini belirttikten sonra,
telefonu M... A... alarak "Şimdi biz bu Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcisi olarak 5 kişilik- 6
kişilik bir heyetle dün Ankara'da bu E... beyin saydığı isim.. şahsiyetlerle görüştük." "Son
derece emin, son derece kararlı konuştular ve merak etmeyin bu iş, yani Cumhuriyet
kazanımları, biz de görüşlerimizi konuş., görüştük yani her biri için 3-4 dakka da biz konuştuk
yani düşüncelerimizi belirttik." "Son derece olumlu yanıtlar verdiler ve Hukuk olarak, Hukuk
çerçevesinde, yargı olarak sonuna kadar direneceğiz ve kimse merak etmesin dedi bu işleri
çözeceğiz." diyerek görüşme neticesini aktardığı, Doğu PERİNÇEK'in "Kim?" diye sorması
üzerine görüştüğünü iddia ettiği kişilerin makamlarını ve isimlerini söylediği, ayrıca görüştüğü
yüksek mahkeme üyesi hakkında "...çok akıllı çok militan.." şeklinde yorum yaptığı,
görüşmenin devamında "Son derece kararlılar yani Cumhuriyet meselesinde hiç de tavizleri
yok. BİR ŞEY İSTEDİLER ORASI ÇOK ÖNEMLİ. SİZ DEDİLER BİZİM HER
ŞEYİMİZLE, II... KİTLE DESTEĞİNİ, HALK DESTEĞİNİ TOPLUM DESTEĞİNİ
OLUŞTURMANIZ GEREKİYOR. Bunu ..söylediler doğru tabi. Bu bi büyük bir bileşke.
Büyük bir toplum..." "..ben., biz, bu CUMOK'un ben gittim, dönem sözcümüz ı...AVUKAT
A... A.... var ... Bir de Ankara'dan katıldı S... da vardı." "S... çok ... orda biz epey görüştük yani
son derece sağlam iyi şeyler söyledi. Özellikle de ADD konusunda da epey konuştuk."
"Gelişmeler son derece önemli Ben vardım işte CUMOK'tan Me... diye bir arkadaş vardı Na...
K...'in, N... K... B.... o gönderdi onu, o seçti onu. Böyle bir kadro. Bir de ADD'den tabi o çok.,
-onu konuşuyorum şimdi
E......- A.. E.... var şimdi biliyorsunuz." Dediği, telefon görüşmesi sorulduğunda; Bu şekilde
konuşma yaptıklarını, içeriğinin esas olarak doğru olduğunu, görüş alışverişi yaptıklarını
anlatarak Erkan ÖNSEL 'in genel başkan yardımcısı ve istanbul il başkanı olduğunu, Merdan
ASLAN'ın 68'liler Birliği Vakfının genel sekreteri olduğunu, görüşmelerde, yargı organı
sorumluları hukuk çerçevesi içersinde sonuna kadar direneceklerini belirttiklerini,
Yakalandığı sırada parti binasında bulanan Mahir Cayan GÜNGÖR, Aydın GERGİN
ve Yusuf TUNCER isimli şahısların yattıkları yatakların altında birer adet yani toplamda (3)
adet ruhsatsız tabanca bulunarak el konulmuştur. Ayrıca aynı odada bulunan Aykut TOKAK
isimli şahsın yatağının yanında çok sayıda CD ve dijital veriler bulunmuş ve bu şahıslarında
tamamı yakalanmıştır. Şahıslar ve silahlar sorulduğunda; Aydın GERGİN ve Mahir Cayan
GÜNGÖR 'in işçi Partisi Genel Başkan makam arabasının sürücüleri olduğunu, Yusuf
TUNCER genel merkez çalışanlarından olduğunu, Aykut 'u ismen hatırlayamadığını, kendi
korumalığını yaptıklarını, silahlardan haberinin olmadığını,
h) Savcılık ifadesinde;
24/03/2008 günü C.Savcılıkta alınan ifadesinde;
Emniyet ifadesinin doğru olduğunu, Kemal Yalçın ALEMDAROGLU'nun Türkiye'ye
Cumhurbaşkanı olacak bir insan olduğunu, ilhan SELÇUK Türkiye'nin son yarım yüzyılın en
değerli yazarlarından olduğunu, Veli KUÇUK'ü tanımadığını, bir kez 2003 yılı Şubat ayında
istanbul'da düzenlenen Kıbrıs mitinginde gördüğünü,
Partimde general rütbesinde genel başkan yardımcıları bulunduğunu, korgeneral
Yaşar Müjdeci genel başkan yardımcısı olduğunu, kenigç-gtb&Jpjr adamın Veli KÜÇUK'ün
emrinde olamayacağını, hiçbir yerden talimat almadığını, - *. ^ "
Veli KUÇUK'ün 2003 yılı Temmuz ayında kendisini aradığını, Cumhurbaşkanına
verdiği dosyayı gönderdiğini,
Kemal Kerinçsiz'i tanımadığını, Muzaffer TEKIN'in bir kez ziyaretine geldiğini, Er
gün POYRAZ 'ı tanımadığını, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün kışkırtıcı bir ajan olduğunu,
Ergenekon örgütünden elde edilen bazı belgelerden özellikle, Dinamik Ulusal Güç
Birliği, Masonik Bilderberg Çetesi, Ottobus isimli belge ve Oluşum Örtülü Faaliyetler 1,
Ermeni Sorunu, Kilise Devleti isimli belgelerin çıktığı, bu belgelerin diğer belgelerle
benzediği, bu husus sorulduğunda; Belgelerin birer kitap olduğunu, 2000'li tarihlerde
binlerce çoğaltılmış ve heryerde rastlanılan, kendilerine de kargo ile gönderilen belgeler
olduğunu,
Ergenekon veya benzeri karanlık örgütlerle hiçbir zaman hiçbir ilişkisinin
olmadığını, işçi Partisi'nin 40 yıllık tarihi ile hiçbir suça, terör faaliyetine, karanlık
faaliyetlere bulaşmadığını,
Bu belgeyi ilk defa Aslı Aydın Taşbaş'da gördüğünü, Ergenekon belgesini, 27 Mayıs
devrimi önderi Suphi Karaman'ın ve Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın ile Deniz Bilge
adında ismini bilmediği şahsın Bilecik'te birlikte yazdığı iddiası bütünüyle uydurma olduğunu,
Tuncay Güney'in bu ifadesinin baştan sona yalan olduğu ve ispat edilemeyeceğini, bu
beyanların 8 senedir mevcut olduğunu, şu anda ortaya çıkmasının sebebinin, Amerika, Kuzey
Irak'tan Türk ordusunu tehdide başlaması ve AKP iktidarının yıkımla karşılaşması, bu
nedenle Ergenekon uydurmasını ortaya çıkararak Türk ordusunu içerden vuran ve suç örgütü
gösteren bir tertibin sahnelendiğini, bu tertibi yani Ergenekon operasyonunu ABD 'nin açıkça
desteklediğini, AB Parlamentosunun karar tasarısında desteklediğini, PKK Terör örgütünün
desteklediğini, DTP'nin desteklediğini, işçi Partisinin hedef alındığını, kuzey Irak'a silah
götürülüp teslim edilmesi konusunun mantıksız olduğunu, Ergenekon belgesinde Devletin
teröre karşı naylon örgütler kurması gibi ABD'den öğrenilmiş yasadışı ve halk düşmanı
uygulamalardan söz edildiğini, iğrenç tertipçilik'in kendisini gösterdiğini, Ergenekon
belgesinin fikir ve üslubuyla en ufak bir benzerliğinin olmadığını,
Fabrikatör belgesinde kendisine saldırıldığını, Fabrikatör belgesini Mehmet
Eymür'ün yazdığı bir kitap olduğunu, Kedisinin CIA ajanı olduğunu,
Kızıl Elma sorulduğunda; bu konuda bir ülkücü, biri solcu genç, üstelik her ikisi de
lider, kendi yönettikleri gençleri barış içinde bir araya getirerek, vatan savunmasında
birleştiklerini,
Gizli Belgeler sorulduğunda; Sabancı suikastı ile ilgili MİT raporunu 1996 yılında
kendisinin ifşa ettiğini, raporu nereden aldığını bilmediğini, arkadaşlarının getirdiğini,
raporda yazılanları, 1997 yılında yayınlanan ve 7 ayrı baskısı yapan Çiller Özel Örgütü adlı
kitabında yayınladığını,
Bütün telefon konuşmalarını, kelimesi kelimesine kabul ettiğini, bu konuşmaları
arkadaşları, çevresi, çeşitli devlet adamları, üniversite hocalarıyla yaptığını, konuşmaların
dinlendiğini bilmeden yaptığını,
Ulusal Güçler Meclisi Sorulduğunda; Çeşitli ulusal güçleri biraraya getirmek
amacıyla, 1997yılında önce, Mersin, Adana, Bursa, Zonguldak ve izmir'de örgütlendiğini, bu
meclise işçi Partisi, CHP, Demokratik Sol Parti ve bazı sendikalar ve meslek odalarının
katıldığını, 5 yerde oluştuğunu, 20 yerde planlandığını, ancak o sırada Atatürkçü Düşünce
Derneğine yapılan bir operasyon sonucunda Suphi Gürsoytırak genel başkanlıktan
uzaklaştırılınca Ulusal Güçler Meclisi çalışmasının sonuçsuz bırakıldığını, bu çalışma devam
etse idi, Türkiye'yi bu durumlardan kurtaracak bir ulusal iktidar seçeneği
oluşturulabileceğini, bunun suçla bir ilgisi olmadığı gibi her vatanseverin destekleyeceği bir
program ve hareket olduğunu,
Fotoğraflar sorulduğunda; Abdullah Öcalan ile^ggn^meyi yayınlarken çok sayıda
fotoğrafı da bastığını, açılan 4 ayrı davanın dördüMen de beraat ettiğini, bu fotoğrafları
PKK'nın, eğer dediği doğruysa Tuncay Güney aracılığıyla MİT'e veya benzer kuruluşa
gönderdiğini, dava dosyasında böyle bir iddia yer aldığını, fotoğrafları Ramazan Duran ve
Ömer Özer Turgut isimli arkadaşlarının çektiğini, ayrıca PKK'nın fotoğrafçılarının çektiğini,
Tuncay Güney 'in Kuzey Irak'a gelmediğini,
Jandarma Genel Komutanlığına ait gizli belgeler ile ilgili sorulduğunda; Askeriye ile
ilgili belgelerin bir kısmını Genel Başkan Yardımcısı rahmetli Suphi Karaman'ın arşiv ve
kitaplığının vasiyeti gereği partiye bırakıldığını, ayrıca dayısı Emekli Tümgeneral Turhan
Olcaytu'nun 2003 yılında ölümünden sonra dosyaları ve kitaplarının kendisine kaldığını,
Bunlar dışında, partinin üyesi veya dostu çeşitli komutan arkadaşlarının belge getirdiklerini,
Kemalist Model Ulusal Gençlik Hareketi isimli belgeyi kendisinin yazmadığını,
Kuvai Milliye denilen derneklerin, başı bozuk dernekler olduğunu,
Milli Anayasa Bildirgesinin, İstanbul Ulusal Strateji Merkezi Başkanı emekli
general Servet Cömert'in önderliğinde yürütülen 3 aylık çalışma sonucu hazırlandığını,
Ergün Poyraz'a para verildiğini gösteren bilgisayar çıktısının, Jandarma Genel
Komutanlığından sorulması gerektiğini, işçi Partisine her türlü belgenin geldiğini, bazen de
Jandarmayı, Emniyeti, Savcılığı yıpratmak amaçlı bu tür bellerin geldiğini, sözü edilen CD yi
görmediğini, her an her türlü CD 'nin değiştirilebileceğini, kopyalanırken içine yeni dosyalar
atılabileceğini, üstünde Hayati Özcan tarafından yazdığını, aceleyle ortaya böyle bir iddia
sürülmesi hukuka aykırı olduğunu,
İşçi Partisi genel merkezinde yapılan arama sırasında ele geçirilen CD'lerden
üzerinde Yargı-Nusret Senem'den yazılı dosyanın açılması sonrasında içinde Muammer
Aksoy, Muammer Aksoy 14, Tayyip Erdoğan, Uğur Mumcu, Ortodoks Klişeleri, Turgut Özal
ve Yargıtay isimli pdf uzantılı belgeler ile Yargıtay ile ilgili notların Yargı tel.noları ve
krokinin açılımı isimli word belgeleri olduğu görüldü, Yargıtay yazılı pdf belgesi açıldığında
Yargıtay binasına ait giriş kapılan, ışıklandırmalar ve kameralarla ilgili bir krokinin olduğu ve
bu krokinin açılımı isimli word belgesinde açıklamasının bulunduğu açılarak tek tek şüpheliye
gösterilip sorulduğunda; Nusret Senem 'in partinin genel sekreteri olduğunu, CD deki
bilgilerin çok acayip bilgiler olduğunu, işçi Partisinin terörle, tertiple en ufak bir ilişkinin
olmadığını, bahsedilen CD'den haberinin olmadığını, Yargıtay'ı bombalayacak yada terör
eylemi yapacak herhangi bir planı işçi Partisinin yapmayacağını,
"Yargıtay ile ilgili notlar" isimli word belgesi içinde bulunan belgeler sorulduğunda;
Bilgisayar ortamında yazılı olan kişisel notların kime ait olduğu belli olmadığını, ayrıca bu
notlarda suç oluşturacak bir şeyin bulunmadığını, tarihi bir karar verileceğini, bu
operasyonun bir iş çi Partisi operasyonu haline dönüştürülmek istendiğini, Ergenekon
denerek bazı terör eylemleri ile ilişkili olduğu iddia edilen bazı kimselerin suçlandığını, bahse
konu şahısların suçlu olup olmadıklarının halen belli olmadığını, ancak belli olan tek şeyin bu
şahıslarla kendileri arasında bağlantı kurulamayacağı, çünkü böyle bir şeyin olmadığını, Veli
Küçük ile karşı karşıya gelip bir kez görüşmüşlüğünün olduğunu, diğerlerini tanımadığını,
Emin Gürses dışında ki hiç kimsenin dostu olmadığını ve kendilerine güvenmediğini,
Ergenekon belgelerinde kendisine karşı saldırılar ve operasyonlar yapıldığını, en
dikkat çekici olanın ise suçlamaların getirilip getirilip Türk Silahlı Kuvvetlerine
dayandırıldığını, soruşturmanın kendisi açısından çöktüğünü ve bittiğini, kendisinin terörle
en ufak bir ilişkisinin olmadığına yönelik Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT raporlarının
olduğunu, ikametgahının belli olduğunu, kaçma şüphesinin söz konusu olmadığını, bu
nedenlerle tutuklama için hiçbir hukuki gerekçenin olmadığını,
Ergenekon operasyonu diye başlayan operasyonun belli merkezlerde belli
merkezlerce planlandığının görüldüğünü, Savcılıkların böyle planlar içinde bulunmasının
düşünülemeyeceğini, öte yandan soruşturmanın Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef aldığını,
bütün iddiaların getirilip orduya bağlandığını ve orduyu-^itçiît gösteren bir psikolojik savaş
malzemesine dönüştürdüğünü, bunların çok tehlikeli ülkeye çok zürar verecek, çok tehlikeli
uygulamalar olduğunu, operasyonun ABD tarafından desteklenmesinin, PKK ve DTP
tarafından alkışlanmasının da herkes için uyarıcı olduğunu, kendisinin 4 kuşakla hapis
yatmış bir insan olduğunu, dava adamı olduğunu, 68-78-88 ve 98 kuşağı ile fikirlerinden
dolayı hapis yattığını, böyle şeylerden korkmadığını, isviçre, Fransa ve Almanya'da boyun
eğmediğini, kendilerinin tutuklanmalarının sonuç itibariyle Türkiye'yi ve TSK'yı hedef alan
planlara hizmet edeceğini, bu nedenlerle Savcılık olarak Mahkemede tutuklama talebinde
bulunulmamasının savcıların vatanseverlik ve meslek sorumluluğuna sunduğunu, aksi
halde altına girilecek sorumluluğun çok ağır olacağı uyarısında bulunduğunu, beyan ettiği.
c) Aramalarda elde edilen deliller;
a) Beyoğlu ilçesi Aşmalı Mescit Mah. Deva Çıkmazı No: 7 sayılı adreste bulunan
Ulusal KANAL 'da yapılan aramada;
-(4) Sayfa El yazısı ile 1.Bölüm Serhan BOLLUK 'a ile başlayıp hayati ile biten
doküman,
-(11) Adet Türkiye'de Alevler, Yimpaş Hesap numarası, ayrıca Akyazı vakfı,Deniz
Feneri sayın Doğu PERİNCEK beyin dikkatine, 22 Şubat 2003 tarih, Özgeçmişim, görüşme
notlan, ?? günmü Haftamı Aynı? Hizmete özel Harp Akademileri K.lığınm, Lalelerin efendisi
yazılı çıktı,
-(1) Adet Şeffaf Mavi Renkli Dosya içerisinde İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi
Beşiktaş Sorgu No:2008/18,Soraşturrna No:2007/1536 sayılı ifade sorgu tutanağı, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı Kemal KERİNÇSİZ 'in sorgulama tutanağı, Sevgi ERENEROL'un
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde alman Şüpheli ifade tutanağı bulunan
bilgisayar çıktı,
b) Beyoğlu ilçesi İstiklal Caddesi Deva Çıkmazı No: 7 sayılı yerde bulunan Ulusal
Strateji Merkezi Bilim ve Ütopya Dergisinde yapılan aramada;
-(7) Sayfa Turan OFLU ile başlayıp Doçent Doktor Ümit SAYIN ile biten doküman,
-(7) Sayfa Anayasa Bildirgesi ile başlayan 555 553 53 88 ile biten doküman,
-(2) Sayfa Milli Anayasa ile başlayan Katlanacaklar ile biten doküman,
d) Beşiktaş ilçesi Gayrettepe Mahallesi Ayazma Deresi Sokak Çobanoğlu Apartmanı
No:l 7 D: 10 sayılı adreste yapılan aramada;
-(82) Sayfa üzerinde Harp Akademileri komutanlığı yayınlarından Soğuk Savaş
sonrasında milletlerarası ilişkiler başlıklı bilgisayar çıktısı.
-(118) üzerinde Ermeni Sorunu Kilise Devleti ile başlayan bilgisayar çıktısı
doküman,
-(593) Sayfa üzerinde Gizli ibareli Türkiye Cumhuriyet Jandarma Genel
Komutanlığı Jandarma Asayiş Komutanlığı Diyarbakır ile başlayan Askeri içerikli yazı,
-(18) Sayfa üzerinde TC. İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı Ankara,
Atatürk, Atatürkçülük ve Laiklir 10 Kasım 1999 başlıklı spiral dosya,
-(76) Sayfa üzerinde Osmanlıdan Günümüze Masonik Bilderberg çetesi başlıklı
doküman,
-(104) Sayfa üzerinde Harp Akademileri Komutanlığı yayınlarından 150.Yıl
Türkiye'de İrtica Hareketleri ve Terörizmin ilişkileri içerikleri Askeri içerikli Spiral dosya
içerisindeki yazı.
-(99) Sayfa üzerinde Harp Akademileri Komutanlığı yayınlarından 150.Yıl Türkiye
Cumhuriyet Devletinin Laiklik İlkesinin Devamlılığının sağlanması için yapılması gereken
faaliyetler başlıklı spiral dosya,
-(61) Sayfa üzerinde T.C Başbakanlık Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı
17.12.1996 tarihli Gizli ve Kişiye özel ibareli doküman,

O /
1 - ' ^~/@r***
1449
-(21) Sayfa üzerinde Batı Çalışma Grubu el yazılı 19 Şubat 1997 tarihli Gizli ve
kişiye özel ibareli TC Kara Kuvvetleri Komutanlığı 8.Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı
Tekirdağ Haber Toplama konulu doküman,
-(100) Sayfa üzerinde el yazısı ile Sankaya Yaşar BÜYÜKANIT'a suçlama başlıklı
03.03.2006 tarihli iddianame,
-(48) Sayfa üzerinde 06.04.2000 tarih ,Örgütlü Faaliyetler Bir başlıklı doküman,

Üst araması:
-(1) adet 2600 Nokia marka 3576900/966763/1 imei numaralı cep telefonu,
-(1) adet 89902860357102 491069012 K 0555 60529 71 numaralı simkart

Beyoğlu ilçesi İstiklal Caddesi Deva Çıkmazı No: 7'de faaliyet gösteren İŞÇİ
PARTİSİ (İP) İstanbul İl Örgütünde;
-HÇ (Tugay Konuştu) el yazısı ile başlayan Trabzondaki rahip cinayeti diye devam
eden doküman,
-(2) sayfa Ramazan AKYÜREK hakkındaki mahkeme karan,
-(1) adet KKK.Tığı-İstihbarat sorgulaması konulu hizmete özel kitapçık,
-(1) adet Doğu Perinçek yazılı zarf içerisinde bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi
1922-Doğu Perinçek ve Eşi Sevgi ERENEROL bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi yazılı
davetiye, l'den 23'e kadar numaralandırılmış el yazası ile ERGENEKON yazılı içindekiler ile
başlayan 23. sayfada bölüm 5 genel değerlendirme başlık en içten saygı ve şükranlarımızla dip
notlu doküman,
istiklal Caddesi Deva Çıkmazı No: 7 sayılı binanın girişine göre Sağında bulunan
işçi Partisi Ulusal kanal, Aydınlık Dergisi ile ilişkisi olmadığı Analiz basın Yayın Şirketinin
Arşivi olduğu içinde Atatürk'ün bütün eserlerinin bulunduğu iddia edilen yer ile aynı binanın
ikinci katında bulunan Ulusal Strateji Merkezi Bilim ve Ütopya Dergisinde;
-3. Mit raporu ibareli Başbakanlık MİT müsteşarlığı ibareli pembe renkli yarım
kapaklı dosya içerisinde evrak,
-Ümit SAYIN tarafından Doğu PERİNÇEK'e gönderilmiş 14 Eylül 1998 tarihli
sayın Doğu Perinçek ibaresi ile başlayan 3 sayfadan ibaret zımbalı kağıtlar,
-Kemalist Model 2762 Dinamik Ulusal güç birliği Kuvayi milliye cephesi başlıklı 61
sayfadan oluşan evrak,
-Jandama Gen.KJığı kurmay Başkanlığı ibareli kağıtlar,
-J.G.K.lığı verilecek Jitem dosyasına ek bilgiler,
-Adnan'a MİT Terör müsteşarlığına ile başlayan kağıtlar,
Ulusal Strateji merkezi odasının girişinde bulunan kısımda;
-Prf.Dr.Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile başlayıp Süleyman KILIÇ ile biten 1
sayfa isim listesi,

Beyoğlu ilçesi istiklal Caddesi Deva çıkmazı sokak No: 7 sayılı binanın girişine göre
sağında bulunan binanın 2. katında bulunan Ulusal Strateji merkezi Bilim ve Ütopya Dergisi
katında, Soldan ikinci katında yapılan aramada;
-l'den 7'ye kadar numaralandırılan Turan Oflu ile başlayan, Doç.Dr.Ümit Sayın ile
biten doküman,

Ankara IH Çankaya ilçesi Maltepe Eti Mahallesi Toros Sokak No:9 Sayılı Yerde
Faaliyet Gösteren ip Genel Merkezi, Aydınlık Dergisi Genel Merkezi Ve Ulusal Kanal
Merkezinde;

^^7'''^^S^^y
Ankara ili Çankaya İlçesi Maltepe Semti Eti Mahallesi Toros Sokak No:9 sayılı
adreste faaliyet gösteren İşçi Partisi Genel Merkezinde Genel Başkan Doğu PERINÇEK'in
istirahat ettiği (2) oda ve (2) salondan ibaret dairede;
(1) adet (1) sayfa İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın D.Perinçek Başlıklı Garsan
Eyaleti Karargah Komutanlığı ibaresi bulunan el yazması not.
(1) adet Elba Hıgh Qualıty CD.

Sekreter odasındaki masada;


(8) sayfa üzerinde Fetullah Hoca Cemaati ve Emniyet Teşkilatı başlıklı
elemanlanndan terfi edip edemeyenlerin durumları değerlendiriliyor, Eğer yine kendi ibaresi
ile biten doküman.
(1) sayfa üzerinde Gizli ibareli İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü başlıklı
Emin ARSLAN imzalı yazı,
(4) sayfa saman kayıt üzerine el yazı ile yazılmış, Milli Hükümet başlıklı, Nusret
SENEM ibaresi ile biten doküman,

4.Katın merdivenlere göre sol tarafında bulunan dairenin girişindeki sağ odada;
(1) sayfa Bursa Valiliği Emniyet Müdürlüğü başlıklı, Emniyet Müdürü a ibaresi ile
biten gizli doküman,
(12) sayfa Dosya No:3 Susurluk Olayı başlıklı Polis Başmüfettişi ibaresi ile son
bulan doküman,
(34) sayfa İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ibaresi ile başlayıp, Polis
Baş müfettişi ibaresi ile son bulan gizli ibareli doküman,
(18) sayfa Başbakanlık Müsteşarlık başlıklı Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN ibaresi
ile son bulan gizli doküman,
(1) adet Ulusal Güç Birliği Hareketi Yeniden Kuvvayi Milliye Hareketinin
yapılanması başlıklı broşür.
(1) adet çok gizli ibareli İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü .... ile başlayıp
291778 Kom.Yrd. ibaresi ile biten (9) sayfadan ibaret doküman,
(1) adet Şüpheli İfade Tutanağı ibaresi ile başlayıp Ergün POYRAZ ile biten (10)
sayfadan oluşan bilgisayar çıktısı,
(1) adet Uğur Mumcu Cinayetinde Aktif Rol ibaresi ile başlayan Genel Müdür Yrd.
İbaresi ile biten (3) sayfalık doküman,
(1) adet Aydınlık Hukuk Bürosu ibaresi ile başlayıp Muzaffer TEKİN Müdafii O.
Aydın Şahin ibaresi ile son bulan (4) sayfadan oluşan bilgisayar çıktısı,
(1) adet T.C. C.Savcılığı ibaresi ile başlayan Muzaffer TEKİN Şüpheli ibaresi ile
son bulan (7) sayfalık bilgisayar çıktısı,
(1) adet Şüpheli İfade Tutanağı İfade Sahibi Muzaffer TEKİN ibaresi ile biten (16)
sayfalık bilgisayar çıktısı.
(1) adet Şüpheli İfade Tutanağı ibaresi ile başlayan İfade Sahibi Ergün POYRAZ ile
biten (10) sayfadan oluşan bilgisayar çıktısı,
((1) adet T.C.Başbakanlık Müli İstihbarat Müsteşarlık Teşkilatı ibaresi ile başlayan
Şenkal ATASAGUN Müsteşar ibaresi ile son bulan ibareli (3) sayfalık yazı.
(1) adet çok gizli ibaresi ile başlayıp tehdit edilmiştir ibaresi ile son bulan (57)
sayfalık bilgisayar çıktısı,
(1) adet Polis Teftiş Kurulu Başkanlığı ibaresi ile başlayıp Bağlanarak Sunulmuştur
Arz Ederim 28.08.1992 ibaresi ile son bulan (38) sayfalık bilgisayar çıktısı,
(1) adet Emniyet İçindeki Fethullahçı Kadro ibaresi ile başlayan, döneminde
Çerkezlerin gürcülerin önü açılmış yükseltilmişlerdir ıbaresı-ıle biten (4) sayfalık doküman,
(1) adet Fethullah Hoca Cemaati ve Emniyet Teşkilatı ibaresi ile başlayan,
Saygılarımla ibaresi ile son bulan (10) sayfadan oluşan bilgisayar çıktısı,

Birinci Katta bululan Ulusal Kanal Bürosu girişin tam karşısında bulunan Özcan
Güven 'e ait olan odada yapılan aramada, Oda içerisinde dolaplardan;
(16) sayfa TC Başbakanlık Milli İstihbarat Teşkilatı başlıklı, belgelenir ibaresi ile
son bulan çok gizli kaşeli bilgisayar çıktısı doküman
(15) sayfa TC Başbakanlık Milli İstihbarat Teşkilatı başlıklı, belgelenir ibaresi ile
son bulan çok gizli kaşeli bilgisayar çıktısı doküman
(1) sayfa Bursa Valiliği Emniyet Müdürlüğü başlıklı, Emniyet Müdürü a ibaresi ile
biten gizli doküman,
(12) sayfa Dosya No:3 Susurluk Olayı başlıklı Polis Başmüfettişi ibaresi ile son
bulan doküman,
(34) sayfa İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ibaresi ile başlayıp, Polis
Baş müfettişi ibaresi ile son bulan gizli ibareli doküman,
(1) adet Ulusal Güç Birliği Hareketinin gerekçeli ekonomi politikası başlıklı broşür
(1) adet Ulusal Güç Birliği Hareketi Yeniden Kuvvayi Milliye Hareketinin
yapılanması başlıklı broşür.
(1) aedet Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi (VKGB) Ara Tüzük 2005 isimli
kitapçık,

Ulusal Kanal Haber Merkezinde;


(1) adet Versatile marka CD
(3) sayfa T.C Başbakanlık ibaresi ile başlayan gizli kaşeli Teftiş kurulu ibaresi ile
son bulan doküman
(6) sayfa gizli Başbakanlık ibaresi ile başlayan Bülent ECEVİT ibaresi ile son bulan
doküman
(31) sayfa gizli kaşeli Kişiye Özel T.C Ulaştırma Bakanlığı ile başlayan doğa sevgisi
üzerine ibaresi ile biten doküman
(174) sayfa T.C Milli Savunma Bakanlığı ile başlıyan Em.Hv.Kar.Sabotaj İbaresi ile
biten yeşil klasör içerisinde doküman

İNCELEME TUTANAKLARI
DOKÜMAN İNCELEME
DOĞU PERİNÇEKin Beşiktaş İlçesi Gayrettepe Mahallesi Ayazma Deresi Sokak
Çobanoğlu Apartmanı No: 17 D: 10 sayılı ikametinde yapılan aramada elde edilen,
dokümanların yapılan incelemesinde;
1 nolu klasör
2-(l 18) Sayfa üzerinde
ERMENİ SORUNU
21. YÜZYILIN AVRASYA ENTRİKASI
KİLİSE DEVLETİ
TARİHSEL BELGELER IŞIĞINDA ERMENİ SOYKIRIM İDDİALARI
EMPERYALİST DEVLETLERİN ÖRTÜLÜ SAVAŞI
ARAŞTIRMA/GÖZLEM/ANALALİZ
İSTANBUL/EKİM 2000
ile başlayan 10. sayfasında SAYGILARIMIZLA ibaresi olan İçindekilerle 32 başlık
altında devam eden bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde;
3-(76) Sayfa üzerinde Osmanlıdan Günümüze Masonik Bilderberg çetesi başlıklı
doküman; _ -'""
OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE
MASONİK BİLDERBERG ÇETESİ 30
Mart 2000(E1 yazması şeklinde)
SİYONİZİM VE PROTOKOL
FİNANS ODAKLARI VE
TEKNOKRATLAR
ULUSLARA NASIL EGEMEN OLDU
ile başlayan toplam 76 sayfadan ibaret dokümanın içeriğinde;
4-(99) Sayfa üzerinde Harp Akademileri Komutanlığı yayınlarından 150.Yıl Türkiye
Cumhuriyet Devletinin Laiklik İlkesinin Devamlılığının sağlanması için yapılması gereken
faaliyetler başlıklı spiral dosya Harp Akademileri Komutanlığı Yayınlarından ibaresi ile
başlayan, toplam 99 sayfadan ibaret Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Laiklik İlkesinin
Devamlılığının Sağlanması İçin Yapılması Gereken Faaliyetlerin anlatıldığı Harp Akademileri
Komutanı Orgeneral Necati ÖZGEN imzalı Harp Akademileri Komutanlığı tarafından
hazırlanmış doküman olduğu,

5- (1) Adet üzerinde Erzincan yazılı doküman içeriğinde, Erzincan Tem Şube
Müdürlüğünde görev yaptığı değerlendirilen Emniyet Mensubu personel hakkında isim ve
soy isimleri verilerek "Refah ve MHP'lidirler............önceleri Hizbullah İlimciler Grubundan
oldular, Fatih İlimcileri Oluşturdular, daha sonra TİT oluşturdular, 30-40 kişiye tehdit
mektubu yazdılar" şeklinde iddiaların yer aldığı, el yazması istihbarı içerikli yazı olduğu,

6-(l) Adet üzerinde Görüşme notlan 21 Şubat 2007 ibaresinin yazılı bulunduğu
doküman içeriğinde; Dokümanın üst kısmında sol köşesinde Görüşme notlan İş Adamı 21
Şubat 2007 Sağ köşede el yazması olarak "Suikast DP 3 Tabanca aldı" şeklinde ibare ve
Semih Tufan GÜLALTAY SGT Akın BİRDAL'ı vurduğunda hem MİT'in hem
Emniyetin hem de Askerin kendisini kurtarmasını bekledi. Olmadı................SGT Kars'lıdır
Eski Ülkücüdür biliyorsunuz bir parti kurdu. Etrafında çetesi var. Şırnak Komutanı
Mete SAYAR'm yeğene de onunla iş yapıyor. Yeğen (Ki babası Emekli bir Amiral)
sanıyorum şimdi Ukrayna'da Veli KÜÇÜK onu kovdu..............
Asker Tayyip'e karşı harekete geçecek Tayyip'in bazı yakmlannm mesela
danışmanlannm mesela Zapsu'nun casusluluk suçlaması ile askeri mahkemede yargılandığını
görürseniz şaşmayın........şeklinde yazılar olduğu,
7- (58) Sayfa üzerinde el yazısı ile Yerel ve Genel İktidar için başlıklı doküman,
16-17. sayfalarda, 03.05.97 "Genel Başkan'a İletilecek MÜTERCİM başlığı ile
başlayan
DARBE; Ordu henüz darbe yapmak istemiyor darbenin iç ve dış koşullan henüz
olgunlaşmadı,........
ÇETE; Susurluk Çetesi örtbas edilmeyecek ordudaki uzantılan da.......
TANSU ÇİLLER; Tansu ÇİLLER'in siyasi kariyeri bitmiştir ...
VELİ KÜÇÜK; Veli KÜÇÜK ile ilgili yayınların Ordunun bilinen
geleneklerine aykırı...........Acaba Veli KÜÇÜK diye bir subay gerçekten var mı? Sanki
yok gibi zira Ordu içinde tutmaya devam ettiği bir mensubunu bu kadar dövdürmez,
dövdürecekse bünye dışına atar..........Radikal'de Avni ÖZGÜREL'in bahsettiğimiz yazısı
(23 Şubat- Radikal) pet gerçeğe uymuyor Veli KÜÇÜK'ün bu kadar basında yer alması
emekli olabileceği anlamına gelebilir şeklinde başlıklar altında açıklamalar yapıldığı bu tarz
başlıkların 17. sayfada da devam ettiği,
Devamında, Org. Eşref BİTLİS ölümü ile ilgili basın açıklanması , İstanbul
Üniversitesinde Yurtsever Gençlere Saldınlılığı iddiası ilg^ü^lfe^asm açıklaması , 28.Şubat
1998 tarihli "Şeriatçı Kalkışmaya İzin Verilemez başkklı basın açıklaması, CHP ve Baykal
/* „/?'*,
* -i „—">».. 't ,,, ft
hakkında basın açıklaması,Meclis ve seçimi ancak Cumhuriyet Devrimciliği Kurtarır başlıklı
basın açıklaması, 11 ocak 1997 tarihli İşçi partisinin üç ayda büyük başarısı başlıklı basın
açıklaması
Ekinde sayfa 53 de Çiller özel örgütünün şematik hali, sayfa 54'de, Hikmet
ÇİÇEK'in dikkatine şeklinde el yazması başlık bulunan Susurluk Komisyon Üyelerinin
isimlerinin bulunduğu liste, son iki sayfada Basın toplantısı bildirisi olduğu;

9- (48) Sayfa üzerinde 21 Kasım 96 Basma isimli doküman içeriğinde;


1. Sayfasında, Ufuk URAS MİT Ajanıdır başlıklı basın açıklaması ve iddialar
2-13 arası sayfalarda İstanbul Öncü Gençlik faaliyetleri, bütçesi vb konulan anlatan
yazı,
Devam eden sayfalarda Susurluk Özel Örgütü PKK'ya silah sattı, CIA-MOSSAD
Ekibi, PERİNÇEK'e Suikast, CIA-Fazilet Partisi İlişkisi Abdullah GÜL Üzerinden
Yürütülüyor, KIRCI, ÇİLLER Özel Örgütünün Kara Kutusudur, Çeşitli gazetelerden kesilerek
bir yere yapıştırılmış Vural SAVAŞ'a destek başlıklı gazete kupürleri,
BU YAZIYA BAKALIM
46-47-48. sayfalarda, T.C. Özel Harp Dairesinin 253 sayılı duyurusudur.
İHD GENEL BAŞKANI AKIN BİRDAL'I BİZ VURDUK
Yüce Türk Milleti!
İbareleriyle başlayan,........Akın BİRDAL planlandığı şekliyle düzenlenen saldırıyı
maalesef şimdilik ağır yaralı olarak atlatmıştır.................İnsan Haklan Demokrasi, Düşünce
Özgürlüğü, Adalet gibi gak guk gibi söylemler artık bizi iyice rahatsız etmeye başlamış, bu
ülkede kimin söz sahibi olduğunu göstermek icap etmiştir................... Koruyup kolladığımız
düzenimizin tehlikeye girdiğini hissettiğimiz an bize iş düşüyor demektir.............Her ne kadar
herkes için demokrasi fikir ve örgütlenme özgürlüğünü sıkça kullanıyorsak da bu sadece
politika gereğidir. Devletimizin ayakta tutulması için her yol denenmektedir...........Parlamento
seçimlerinin yapılması sadece bir usulün yerine getirilmesi demektir. O kadar kimse
şaşırmasın evet Genelkurmaya Bağlı Özel Harp Dairesi (Yada Kontrgerilla) olarak biz artık
bir gerçeğin açıklanmasını zamanın geldiğini düşünüyor karanlık gibi görünen olaylann
aslında sanıldığı gibi karanlık olmadığını açık yüreklilikle Milletimize duyurmak istiyor Hodri
Meydan diyor ve Yüce Milletimizden anlayış bekliyoruz.
....... Saygılanmızla 13 Mayıs 1998 Genelkurmaya Bağılı Özel harp Dairesi Basın
Müşavirliği şeklinde doküman olduğu,

10- (50) üzerinde Başlıklı doküman içeriğinde; Hizmete Özel ibareli, 13 Aralık
1997 tarihli Müşavir Orhan COŞKUN imzalı, Em Tümg.Turhan OLCAYTU tarafından
yazılan "Dinimiz Neyi emrediyor. Atatürk Neler Yaptı. İnkılabımız İlkelerimiz" isimli
yeniden basılıp yayınlanması ile ilgili yazışmalar
Fikret KAZANCI imzalı 27.04.2004 tarihli
T.C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış,

İşçi Partisinin Ak Partiyi kapatma dilekçesine eklenmek üzere gönderilmiş yazı


olduğu, yazıda "Dosyanın Takviyesini Teminen: Ergün POYRAZ'm 28. Mart 2004
seçimlerinden önce yazdığı ve satışa sunduğu Patlak Ampul Kitabından 09-10-11-12-13-78-
79 maddelerinin içeriğini teşkil eden sayfalann kitabın kapağının fotokopisi ile birlikte ekte
takdim kılıyorum ve ayrıca gazeteci yazar (Cumhuriyet Gazetesi) Sn. İlhan SELÇUK'un
17.07.2007 tarihli köşesindeki yazılanm birlikte sunuyorum" şeklinde yazılann olduğu,
Doğu PERİNÇEK 20 Şubat 2004 tarihli Tayyjp., ERDOĞAN'ın ABD Büyük
Ortadoğu Projesindeki Görevi başlıklı basın açıklaması.
12-(593) Sayfa üzerinde Gizli ibareli Türkiye Cumhuriyet Jandarma Genel
Komutanlığı Jandarma Asayiş Komutanlığı Diyarbakır ile başlayan Askeri içerikli yazı
içeriğinin Kapak kısmı sol tarafında el yazması olarak "Dava Dosyası 169/3 TCK DGM 1
Dosya Belgesi" şeklinde not olan GİZLİ, Ankara J.Gn. K.lığı Basımevi 1999 tarihli İç
Güvenlik Hareketi Değerlendirme Raporu isimli askeri belge olduğu,
HİZMETE ÖZEL İbareli 26463 sayılı Özel Harp Daire Başkanlığı Propaganda ve
Psikolojik Harp başlıklı askeri yazı,
13-(48) sayfa üzerinde 06.04.2000 TARİH ,ÖRTÜLÜ FAALİYETLER BİR
BAŞLIKLI DOKÜMAN:
dokümanının 1-17 sayfalarında;
ÖRTÜLÜ FAALİYETLER
BİR İSTANBUL 6
NİSAN 2000
Başlıklı doküman olduğu, dokümanın SAYGILARIMIZLA ibaresi ile bittiği,
dokümanının içeriğinde...................şeklinde ibarelerin olduğu,
25 ve 26.Sayfalarda, Emniyet İstihbaratına Yakın Bir Kaynaktan Alman Bilgiler, (9
Şubat 2006) (Kaynak, Bu Bilgileri Yayınlanmaması Koşulu ile Vermiştir) Başlığı altında 27
Maddeden oluşan yazının olduğu, 16 maddede Emekli Tuğgeneral Veli KÜÇÜK ile Mehmet
EYMÜR tam olarak karşı karşıya geldiler. Veli KÜÇÜK bu mücadelede İşçi Partisini
Kullanmayı planlıyor şeklinde yazı olduğu, diğer maddelerde İşçi Partisine yönelik
başlatılacak bir operasyondan bahsedildiği, bunun ile ilgili Emniyet İçerisinde değişikliklerin
olduğu, bazı maddelerin altının çizili belge olduğu,
Devam eden sayfalarda, 15 Şubat 1996 tarihli Gizli İbareli Jandarma Genel
Komutanlığının Konu: Denetleme Emri No:58 sayılı resmi askeri yazı olduğu,
Kahire Büyük Elciliği tarafından Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığına 4
Haziran 1967 tarihinde yazılmış gizli ibareli yazı,

15-(61) Sayfa üzerinde T.C Başbakanlık Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı


17.12.1996 tarihli Gizli ve Kişiye özel ibareli dokümanın içeriğinde, ÇOK GİZLİ ibareli 1996
yılında Susurlukta meydana gelen kaza hakkında Başbakanlık tarafından MİT
müsteşarlığından istenilen bilgiye MİT Müsteşarı Sönmez KOKSAL imzalı verilen
cevabın ve dosya eklerinin fotokopisi olduğu

16- (17) Sayfa üzerinde Selimiye 9.1.1973 tarihli İddianame başlıklı dokümanın
içeriğinde, 23 Mayıs 2006 tarihli Cemalettin KORKUT tarafından İşçi Partisi Genel
Başkanına gönderildiği değerlendirilen yazının içeriğinin Süleyman DEMİREL'in
Cumhurbaşkanlığına getirmesi önerisine İlhan SELÇUK'un tepkisiz kalmasının eleştirildiği
ve ekinde Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından hazırlanmış, 09.01.1973 tarih
ve Esas No: 1973/2 sayılı İlhan SELÇUK ve diğer şahıslar hakkında "Mevcut İktidarı
Yıpratmak, Siyasi Partilere Karışı İtimatsızlık Yaratmak, Parlamento Aleyhtarlığını
oluşturma, Mevcut Demokratik Düzenin Bir Göstermelik Olduğunu Telkin
Etmek.........Türkiye'de Askerlerin Yönetime El Koymasını Telkin ve Tavsiye Etmek,
Türk Silahlı Kuvvetlerini Bir Darbeye Sürüklemek" iddiaları ile yargılandığı iddianamenin
fotokopisi,

17- (49) Sayfa üzerinde Gizli Devlet yazılı bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinde;
Cevat Rıfat ATİLHAN tarafından yazılmış, "Gizli Devlet Ve Programı" isimli kitabın
fotokopisinin olduğu, içeriğinde "ABD ve Siyonizm" konuların işlendiği,
18-(70) Sayfa üzerinde Harp Akademileri komutanlığı yayınlarından Kuzey Irak
2010 yazılı bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinin; Org. Atilla ATAŞ imzalı Kuzey
Irak -2010 Muhtemel Gelişmeler başlıklı Harp Akademileri Komutanlığı
Yayınlarından ibareli Gelecekte Türkiye'nin Bulunduğu Coğrafyadaki konumu,
alacağı yer, jeopolitik durumunun anlatıldığı kitap olduğu,

19-(104) Sayfa üzerinde Harp Akademileri Komutanlığı yayınlarından 150.Yıl


Türkiye'de İrtica Hareketleri ve Terörizmin ilişkileri içerikleri Askeri içerikli Spiral
dosya içerisindeki yazı içeriğinin Harp Akademileri Komutanı Org. Necati ÖZGEN
imzalı Türkiye'de irtica Hareketleri ve Terörizm İlişkileri isimli Harp Akademileri
Komutanlığı Yayınlarından ibareli İrticai faaliyetler ve Terörizm ilişkilerinin
anlatıldığı kitap,

20-(9) Adet .... 18 Aralık 2000 tarihli İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK
imzalı İ.Ü Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'na yazılmış, Ali
ÖZSOY isimli şahsın Prof Dr. Nur SERTER'in kürsüsüne asistan olarak atanmaması
önerilerde bulunduğu yazı olduğu,

21-(78) Sayfa üzerinde İşçi partisi ve Kemalizm Devrim konusu ile başlayıp,
Kumanda şansını ele geçirmişlerdir. İle biten doküman içeriğinin; İşçi Partisi ve Kemalizm
Devrim konusu başlıklı, Sosyalizm ve Türkiye'de bulunan Sol Gruplar aktanlarak yazının bir
bölümünde
Doğru olan model şudur: Türkiye Emekçi Hareketi Ulusun ve Ulusun en Yurtsever
gücü olarak halkla ve Türkiye Ordusunun Yurtseverliği ile birleşerek Milli Demokratik
Devrimi başka deyişle Kemalist Devrimi tamamlayacak burada emekçi hareketin gücü
örgütlenmesi ve Halk kitlelerine önderlik bikrimi belirleyici olacaktır. Şeklinde yazı ile İşçi
Partisinin politikalarmm anlatıldığı, devamında Sol Grupların bazı kurum ve kuruluş ve
siyasilerin eleştirildiği, yazı olduğu,
75-78. sayfalarda Sayın İlhan SELÇUK'un dikkatine başlıklı "İsteğiniz Üzerine
Cumhuriyet için bir yazı hazırladım. Konuştuğumuz konular sunuyorum.
.......Güncelliği nedeniyle biran önce yayınlanmasında yarar ver gibi geliyor bana,
Takdir Sizin" şeklinde başladığı ekinde "Cumhuriyet Yıkıcılığının Güncel politikaları"
başlıklı 4 Haziran 1997 tarihli yazı olduğu

22- 19. sayfada T.C. Başbakanlık MİT Müsteşarlığı Ankara 29 Haziran 1977 tarihli
Gizili İbareli 69856 sayılı emekliye ayrılan personel hakkındaki resmi yazı

24- (21) Sayfa üzerinde Batı Çalışma Grubu el yazılı 19 Şubat 1997 tarihli Gizli ve
kişiye özel ibareli TC Kara Kuvvetleri Komutanlığı 8.Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı
Tekirdağ Haber Toplama konulu dokümanın içeriğinde; Kişiye Özel ve Gizli ibareli Bilgi
Toplama ile ilgili resmi yazı olduğu, 16 Nisan 1997 tarihli Kişiye Özel ve Gizli ibareli
Korgeneral Çetin DOĞAN imzalı Genelkurmay Başkanı emriyle ibareli konu Laiklik
Aleyhtan Faaliyetler resmi yazı,23 Nisan 1997 tarihli Kişiye Özel Gizli ibareli Çevik BİR
imzalı Batı Çalışma Grubu Rapor Sistemi Konulu resmi yazı, 5 Mayıs 1997 tarihli Kişiye
Özel Gizili ibareli Kriminal Kurmay Başkanı Aydan EROL imzalı Batı çalışma Gurubu Bilgi
İhtiyaçları konulu resmi yazı,
9-16. sayfalarda Başbakanlık Baş müşaviri Süleyman Kamil YÜCEORAL
tarafından yazıldığı değerlendirilen Başbakanlık Başmüşavirliğinin Gizli Raporu başlıklı
yazıda o dönemin örtülü ödeneğinin Afgan lider Raşid DOSTUM'a verildiği iddialarının yer
aldığı yazı ve bu konu hakkında yapılan gizli ibareli yazışmalar,
25-a-(22) Sayfa üzerinde ...Parti Önderliğine Hitaben Yazılmış Cevap Niteliği
Taşıyan Özel Rapordur. Başlıklı PKK Terör örgütünün siyasi kanadı ERNK Mar Bölge
Temsilciliği isim ve mühürlü dokümanda, Doğu PERİNÇEK hakkında düzenlenen rapor
olduğu, raporda PERİNÇEK'in kendilerine gizli de olsa devamlı destek verdiği, HEP, DEH ve
HADEP gibi partilerden çok daha icraatçı olduğundan bahsedildiği,
İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın D. PERİNÇEK'e başlıklı, 04.03.1196 tarihli Parti
Önderliği Adma Garzan Eyaleti Karargah Komutanlığı isim ve mühürlü dokümanda Doğu
PERİNÇEK'in PKK Terör örgütüne vermiş olduğu destekten dolayı duyulan memnuniyetin
anlatıldığı ve bu desteklerinin devamının beklendiğinin dile getirildiği mektup olduğu,
21 Aralık 1996 tarihinde Irak Bass Partisi Binasında Yapılan Toplantı Tutanağı
Başlıklı doküman olduğu, Bu toplantıya Doğu PERENÇEK'in de katıldığı siyasi ve bölgesel
konular hakkında konuşmaların yazıya döküldüğü

26- (125) Sayfa üzerinde Kutlu Savaş Susurluk Raporu başlıklı dokümanın
içeriğinde......Emniyet Genel Müdürlüğü başlığı altmda,Polis Teşkilatının Susurluk olayı ile
derin bağlantılar içinde olduğu,dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet AGAR'm
Başbakanla arasında ki samimiyetin bunun göstergesi olduğu, örtülü ödenekten istihbari
faaliyetlere aktarılan fondan emniyete geniş pay verildiğine dair bilgilerin bulnduğu,
Milli İstihbarat Teşkilatı başlığı altında, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı mührü
bulunan Susurluk olayı hakkında,Yeşil Kod Mahmut YILDIRIM,Ömer Lütfü
TOPAL,Emparyel Otelcilik ve Turizm ve Ticaret A.Ş tarafından işletilen talih oyunları
salonları, Mehmet Ali Yaprak ve kaçırılması, Behçet CANTÜRK, Sedat BUCAK ve Bucak
Aşireti, Çeteler, Çetelerle alakalı yapılan operasyonda ele geçen silah ve malzemeler,
Değerlendirme, Jandarma, Uyuşturucu kaçakçılığı ve Teklifler başlıkları altında konuların
işlendiği,
ÇETELER başlığı altmda,Avrupa ya gönderilen uyuşturucu trafiğinde geçiş noktası
olan Kocaeli'nde çetelerin ortaya çıkşı,ayrıca Jandarma alay komutanı Veli KÜÇÜK, Emniyet
Müdürü Nihat CAMADAN ve Affan KEÇECİ'nin adlarının çeşitli olaylara karışmış olması
yorum ve spekülasyonlan arttırmış bölgenin "şeytan Üçgeni" olarak adlandırılmasına sebep
olmuştur, şeklinde ifadelerin bulunduğu,
ÇETELER başlığı altında, Operasyonda ele geçen Silah ve Malzemeler başlığı
altında, Mehmet EYMÜR .telefonu ile Meral AKŞENER'i ,DYP Genel Merkezini,Gazeteci
Nurcan AKAD'ı,Tolga Şakir ATİK'i, Özer ÇİLLER'i, Mehmet AĞAR'ı, Adil ÖNGEN'i
aramaktadır.
Sedat PEKER (Memiş TAVUKÇU adına kayıtlı)532 243 61 11 no Tu telefonu ile
Jandarma İstihbaratına kayıtlı numaralan anyor ,Ali YILDIZ adına kayıtlı 532-264 27 01 ve
26283 14 numaralı telefonlardan Sedat PEKER aranıyor.
Sedat PEKER, Veli KÜÇÜK'ü pek çok kere arıyor.Telefon ayrıntı faturalarının
toplamının ise, bu kişilerin legal gelirlerini aştığı görülecektir.
İncelemeleri sürdürünce Sedat PEKER, Sami HOŞTAN, Abdullah ÇATLI,gerçek
Mehmet ÖZBAY ve TOPAL'a ait gazino telefonları,Hadi ÖZCAN ve daha pek çok telefonun
Yeşil'e ait 542-214 50 21'i aradığı ortaya çıkıyor.
Ahmet Lütfü TOPAL başlığı altmda,Topal'm en sık görüştüğü kişi ortağı Sami
HOŞTAN'dır.Hakim Akman AKYÜREK'te aynı numaradan Sami HOŞTAN'la irtibatlıdır.
Sami HOŞTAN'm incelenen tek bir telefon numarasından 7 ayda ve özellikle 1996 yılında
Albay Veli KÜÇÜK ile 34 kez, Abdullah ÇATLI ile 13 kez, Korkut EKEN ile 6 kez görüştüğü
tespit edilmiştir.
Değerlendirme Başlığı altında; Susurluk olayının genel değerlendirmesi ,sıkmtı
veren bir görünüm arz ettiği, Susurluk olayı yumağmın ÖHAL bölgesinde gelişip ülkenin
büyük merkezlerine taşınmış ,oralardaki uygun olay.kışı ve gruplan bünyesine katarak
"i.
geliştiği,neticede çok yönlü ve derinliğine bir ilişkiler yumağı oluştuğu,devlet kurumlarının ve
yöneticilerinin bilerek veya bilmeyerek devrede oldukları şeklide bilgilerin bulunduğu,
2004 tarihli Akademi Tv. İstanbul Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa
SÖNMEZ'e Hakan TÜRK tarafından yazılmış yazı ekinde Mehmet ÖZBAY (Abdullah
ÇATLI) imzalı dilekçe bu dilekçenin Nokta Dergisinde yayınlanmış halinin fotokopisi,
İsrail'den gelen silahlar Ayniyet Teslim Makbuzu fotokopisi, Çok Gizli Kişiye Özel ibareli
Korkut EKEN imzalı dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet AĞAR'm talimatı ile ajanlara
teslim edilen silahların toplanması ile ilgili yazı,

27-(186) Sayfa üzerinde Dr.Doğu PERİNÇEK Kişisel Özgeçmişler dokümanını


içeriğinin 10. sayfasına kadar Doğu PERİNÇEK'in soyağacmm gösterildiği şemalar olduğu,
Doğu PERİNÇEK'in Çin Komünist Partisi Genel Sekreterine hitaben yazmış olduğu
16 Kasım 2004 tarihli yazısı,
Doğu PERİNÇEK tarafından Erdoğan TEZİÇ'e gönderildiği değerlendirilen
http://www.youtube.com/watch?v=WRtl4gT-wc isimli görüntü paylaşım adresinde yayınlanan
İstihbaratçı Tuğgeneral Münir ERTAN'a ait ses kaydı ve o kayıt hakkında yorumlar olduğu,
Mehmet ÇİÇEKÇİ İşçi Partisi Şanlıurfa İl Başkanı imzalı Ulusal Strateji Merkezi
Dikkatine başlıklı, içeriğinde "Partimiz Önderliğinde Tüm Vatanseverlerin katılacağı Türk
Bayrakları ile Vatanı ve Cumhuriyeti Diyarbakır'da savunma Mitingi tertip etmeyi
öneriyorum............." şeklinde yazı bulunan doküman,

35-(28) üzerinde T.Devriminin Yolu başlıklı beyaz zarf içerisinde dokümanın


içeriğinin el yazması ile Devrim ile ilgili bir çok konunun işlendiği, uygulanması
gereken yöntemlerin, stratejinin, teori vb konuların yazıldığı yazı,

36-(7) Sayfa üzerinde Sabancı Suikastı başlıklı doküman içeriğinde, Çeşitli


gazetelerden alınmış Özdemir SABANCI suikastı ile alakalı haberler,
Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının Gizli İbareli Özdemir SABANCI suikastı
ile ilgili harlamış olduğu resmi yazı,

38 (57) Sayfa üzerinde Çocuklu adam ile başlayan bilgisayar çıktısı doküman
içeriğinin,
Aydınlık Dergisinin Hüseyin BAYBBAŞİN isimli şahıs ile yaptığı röportajın
içeriğinin , Mehmet AĞAR, Devlet içindeki çetelerden vb gibi değişik konularda yapılmış
söyleşi olduğu,
Hüseyin KOCADAĞ-DEV SOL HAKKIDAKİ BİLGİLER başlıklı yazı olduğu,
Devem eden sayfalarında Mehmet AĞAR, Abdullah ÇATLI, Tansu ÇİLLER
hakkında yazılar olduğu,

40- (6) Sayfa üzerinde Hanifi AVCI'yı CİA konuşturdu başlıklı bilgisayar çıktısı
dokümanın içeriğinde; Hanefi AVCI' nm CİA ile ilişkileri, Tansu ÇİLLER, Özer ÇİLLER ve
Mehmet AĞAR' m ilişkileri, Abdullah ÇATLI 'nm MİT ve JİTEM'le ilişkisi ve Veli KÜÇÜK
hakkında bilgilerin olduğu,

44-(18) Sayfa üzerinde TC. İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı Ankara,
Atatürk, Atatürkçülük ve Laiklik 10 Kasım 1999 başlıklı spiral dosyanın içeriğinde; Laikliğin
tanımı, olması gerekliliği, TSK nm bu konuda üzerine düşeni sonuna kadar yapacağı vb
konuların işlendiği yazı olduğu, .-' -- , .•

/^/^h 7~;:fǣ*w-A-
47—(13) Sayfa üzerinde Mumcu ve Kışlalı'ya dört kişilik Süper -Nato Timi katletti
başlıklı dokümanın içeriğinde; Uğur MUMCU ve Taner KIŞLALI cinayetlerinin arkasında
başka güçlerin olduğunu, zamanın yönetiminin kamuoyuna bilerek yalan söylediğini beyan
eden yazıların olduğu,

58 -(233) Sayfa Mavi Renkli klasör içerisinde ABD Türk Ordusu 1990-98 Karadayı
başlıklı dokümanların içeriğinde;
-Birinci sayfasında Karadayı Dönemi 1994-1998 Çevik bir için 2 Klasör şeklinde el
yazması yazının olduğu,
İkinci sayfasında Karadayı dönemi Kriz Bölgeleri Türkiye ABD İlişkileri ve Türk
Ordusu 1993-2000 30 ağıstos şeklinde el yazması yazı olduğu,
Ekinde Doğu Perinçek'in Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e Çin Halk
Cumhuriyeti'nin Sincian-Uygur Özerk bölgesinde provakosyan amaçlı Amerika tarafından
Türkiye'den bir ekibin gönderildiğini iddia eden bir sayfalık yazı olduğu ve aynı sayfada el
yazması ile "İlhan Selçuk'un gafleti yazısını çıkartınız bu kitaptan" şeklinde yazılmış not
olduğu,

Devam eden sayfalarda 142. sayfada


GENELKURMAY BAŞKANLIĞI
ASAYİŞ BÖLGESİ EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/ARAŞTIRMA
SAYL8900
TARİH:..01.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür mevcut)
Konu: Genel bilgi
YUNANİSTAN TÜRKİYE'DEN KAÇAN TERÖRİSTLERE YARDIM EDİYOR
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu
Sayfa 143 de

GENELKURMAY BAŞKANLIĞI
ASAYİŞ BÖLGESİ EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/ARAŞTIRMA
SAYL921
TARİH:..10.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür mevcut)
Konu :Yunanistan'dan PKK ya yardım
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu
Sayfa 144 de
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI
ASAYİŞ BÖLGESİ EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/ÖZEL
SAYL921
TARİH:22.10.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür
mevcut)
Konu :Yunanistan'dan PKK ya yardım
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu
Sayfa 145 de
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI
ASAYİŞ BÖLGESİ EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/HİZMETE ÖZEL
SAYL6.1.0917
TARİH:21.06.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür
mevcut)
Konu :İran'dan PKK Kamplarına operasyon ^_„~
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu <" o
mevcut) Sayfa 146 da
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI
ASAYİŞ BÖLGESİ EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/HİZMETE ÖZEL
SAYL347.2.0918
TARİH:21.06.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür

Konu :İran'dan PKK Kamplarına Ek davamı


Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu

mevcut) Sayfa 147


GENELKURMAY BAŞKANLIĞI
ASAYİŞ BÖLGESİ EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/HİZMETE ÖZEL
SAYI:6.1.0917
TARİH:21.06.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür

Konu : İran' dan PKK Kamplarına EK II


Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu

Sayfa 148 de
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI /ŞAHSA ÖZEL
ASAYİŞ BÖLGESİ EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/HİZMETE ÖZEL
SAYI:03.08.95
TARİH:346.1.0918 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür
mevcut) (Sayı tarih yanlış yerlere vurulduğu değerlendirilmektedir)
Konu : Ortadoğu ve Balkanlar........(Okunmuyor) görüşmeleri
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu
Sayfa 149 da
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI /ŞAHSA ÖZEL
ASAYİŞ BÖLGESİ EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/HİZMETE ÖZEL
SAYL346.2.919
TARİH:03.081995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür mevcut)
GENEL BİLGİ VERME İLGİLİ
Konu :Ek-I DEVAMI
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu
Sayfa 150 de T:C
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI /ŞAHSA ÖZEL
ASAYİŞ BÖLGESİ EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/HİZMETE ÖZEL
SAYL346.2.919
TARİH:03.081995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür mevcut)
GENEL BİLGİ VERME İLGİLİ
Konu :Ek-I DEVAMI
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu

Sayfa 151 de T:C


GENELKURMAY BAŞKANLIĞI /ŞAHSA ÖZEL
STRATEJİ VE DENGELER/GÖRÜŞMELER ANALİZ/HİZMETE ÖZEL
SAYL-1134,3,910
TARİH:....08.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanmda resmi mühür
Konu :STRATEJI..
mevcut)
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu

Sayfa 152 de
T:C
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI /ŞAHSA ÖZEL
STRATEJİ VE DENGELER/GÖRÜŞMELER ANALİZ/HİZMETE ÖZEL
SAYI: 1134,3,911
TARİH:04.081995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür mevcut)
Konu:STRATEJİ...
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu

mevcut) Sayfa 153 de


T:C
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI /ŞAHSA ÖZEL
STRATEJİ VE DENGELER-GÖRÜŞMELER ANALİZ/HİZMETE ÖZEL
SAYI: 11347,912
TARİH-.04.08.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür

Konu:STRATEJİ...
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu
mevcut) Sayfa 154 de;
T:C
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI /ŞAHSA ÖZEL
STRATEJİ VE DENGELER-GÖRÜŞMELER /ANALİZ/HİZMETE ÖZEL
SAYI:11348,3,913
TARİH:04.08.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür

Konu:STRATEJİ... Başlıklı 1
sayfa yazı olduğu

mevcut) Sayfa 155 de;


T:C
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI /ŞAHSA ÖZEL
STRATEJİ VE DENGELER-GÖRÜŞMELER ANALİZ/HİZMETE ÖZEL
SAYI: 11349,914
TARİH:04.08.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür

Konu:STRATEJİ... Başlıklı 1
sayfa yazı olduğu

mevcut) Sayfa 156 de;


T:C
GENEL K:SERV-LOZAN ANTLAŞMALARI
KURM Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu
AY
BAŞK
ANLIĞ
I/HİZM
ETE
ÖZEL
ANALİ
ZLER
STRAT
EJİ VE
DENG
ELER-
GÖRÜ
ŞMELE
R
RAPO
RU
OTON
OMİ
BÖLG
ESİ
SAYI:
113481
6,914
TARİH:
22.08.1
995
(Üzerin
de
İNCEL
ENDİ
ibaresi
ve
yanında
resmi
mühür

K
o
n
u
: ^ i46i i::jg^!^-
S
T
R
(A^ \.
« .$

A
T
E
J
I
.
.
.

E
mevcut) Sayfa 157 de
T:C
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI/HİZMETE ÖZEL ANALİZLER
STRATEJİ VE DENGELER-GÖRÜŞMELER RAPORU OTONOMİ BÖLGESİ
SAYL1134817,914
TARİH:22.08.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür

Konu:STRATEJİ...
EK:
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu

mevcut) Sayfa 158 de;


T:C
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI/HİZMETE ÖZEL ANALİZLER
STRATEJİ VE DENGELER-GÖRÜŞMELER RAPORU OTONOMİ BÖLGESİ
SAYI: 1134818,914
TARİH:22.08.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür

Konu: STRATEJİ...
EK:III
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu

mevcut) Sayfa 159 da;


T:C
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI/HİZMETE ÖZEL ANALİZLER
STRATEJİ VE DENGELER-GÖRÜŞMELER RAPORU OTONOMİ BÖLGESİ
SAYI: 1134819,914
TARİH:22.08.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür

Konu:STRATEJİ...
EKrIIII
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu

mevcut) Sayfa 160 da;


T:C
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI/HİZMETE ÖZEL ANALİZLER
STRATEJİ VE DENGELER-GÖRÜŞMELER RAPORU OTONOMİ BÖLGESİ
SAYL1134819,915
TARİH:22.08.1995 (Üzerinde İNCELENDİ ibaresi ve yanında resmi mühür

Konu:STRATEJİ...
EKTIIII
Başlıklı 1 sayfa yazı olduğu

65 -(1) Adet üzerinde Provokasyon dosyasına yazılı Sayın Doğu PERİNÇEK yazılı zarf
içerisinde mektup içeriğinin; TDHÇ-HGB
TÜRKİYE DEMOKRATİK HALK CUMHURU
HALKIN GÜÇ BİRLİĞİ
a*tm
BİLDİRİ NO: 1
Sevgili Halkımız...... ile başlayan Yaşasın Türkiye Demokratik Halk Cumhuriyeti
İçin Halkın Güç Birliği .... Şeklinde biten isim ve imzasız, Miting/Toplantı konuşma metni
olduğu değerlendirilen siyasi propaganda içerikli yazısı

66-(3) Sayfa san zarf içerinde mektup içeriğinin;


Doğu PERİNÇEK'e hitaben yazılmış, Sayın PERİNÇEK, ile başlayan, "Milli Güç
Birliği Hareketini şimdilik dikkatle takip ediyoruz, Hareketinizin yönünü izleyeceği süreci
titizlikle izleyeceğiz ve bu konudaki fikirlerimizi size zaman zaman aktaracağız Takdir
edersiniz ki Şimdilik Sizinle uzaktan temas zorunluluğumuz vardır. Ama aynı
zamanda bizler sizin çok yakmmızdayız ..........." TDHC-HGB imzalı mektup ve ekinde iki
sayfalık
TDHÇ-HGB
TÜRKİYE DEMOKRATİK HALK CUMHURİYETİ
HALKIN GÜÇ BİRLİĞİ
BİLDİRİ NO:3
Sevgili Halkımız...... ile başlayan Yaşasın Türkiye Demokratik Halk Cumhuriyeti
İçin Halkın Güç Birliği .... Şeklinde biten isim ve imzasız, Miting/Toplantı konuşma metni
olduğu değerlendirilen siyasi propaganda içerikli yazısı,
Şüpheli, DOĞU PERİNÇEK'in Beşiktaş İlçesi Gayrettepe Mahallesi Ayazma Deresi
Sokak Çobanoğlu Apartmanı No: 17 D: 10 sayılı ikametinde yapılan aramada elde edilen l'den
233'e kadar numaralandırılmış Mavi Renkli klasör içerisinde ABD Türk Ordusu 1990-98
Karadayı başlıklı dokümanların içerisinde 8.sayfasında el yazması ile "CHP ve Kürt sorunu"
ibaresi ile başlayan Genelkurmay Başkanlığının, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine
Fikri Sağlar konulu resmi yazı ve ekinde GİZLİ ibareli sunum şeklinde hazırlanmış 18
sayfalık bilgisayar çıktısı yazı olduğu, yazının içeriğinin;
T.C. GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI ANKARA HAZİRAN 2000 KONU :
FİKRİ SAĞLAR MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİNE Başlıklı
Yazının; Birinci Maddesinde;Alman bir bilgiden ;
a. CHP den bazı kişilerin Avrupa'daki PKK terör örgütü mensupları ile görüştükleri
b. (1) Yakında CHP nin İl ve İlçe örgütlerinde seçimlerin olacağı
(2) İl ve İlçedeki yönetimlerin eski Genel Başkan Deniz BAYKAL'm elinde olduğu bu
konuda örgütten destek istediklerini belirttikleri b. PKK terör örgütü sözde başkanlık
konseyinin Avrupa 'daki teröristlere
(1)Deniz BAYKAL in sözde Kürt sorununa olumsuz yaklaştığını
(2)İl ve İlçe örgütlerinin BAYKAL 'm elinden alınmasının uygun olduğu
(3)Bu konu ile ilgili söz konusu şahıslara destek verilmesini verilecek destek ile
BAYKAL'm özellikle Güneydoğu Bölgesindeki etkisinin kınlabileceğini belirttiği
tespit edilmiştir.
ikinci maddesinde; Hassas Kaynaklardan konu ile ilgili alman bilgilerde ise CHP parti
meclis üyesi FİKRİ SAĞLAR'm CHP eski genel başkanı DENİZ BAYKAL yanlısı Doğu ve
Güneydoğu Anadolu bölgesindeki CHP il teşkilatlarını ele geçirme gayreti doğrultusunda
HADEP yönetimi ile temasa geçerek destek arayışında bulunduğu istihbar olunduğu
öğrenilmiştir. Şeklinde yazıların olduğu yazının altında Fevzi TÜRKERİ Korgeneral
İstihbarat Başkanı şeklinde isim ve rütbenin olduğu imza bulunmadığı, yazının ekinde el yazı
ürünü ile yazılmış SÖZDE KÜRT SORUNU CHP ve KÜRTÇÜ ÇEVRELERİN YAKLAŞIMI
başlıklı yazı olduğu yazıda ALGAN HACALOĞLU CHP-MYK üyesi ALTAN ÖYMEN CHP
Gen-Bşk. SİNAN /YER LİKAYA CHP-MYK Üyesi TURAN ERDEM CHP Gen. Sek. ve
CHP il başkanlarının sö/de Kürt sorunu hakkında
söylemleriyle terörist başının CHP ile ilgili düşünceleri şeklinde yazılarla CHP HADEP
ittifakım birleştirici şematize edilmiş yazı olduğu, Devam eden sayfalarda;
Genel Kurmay Başkanlığı Antetli Gizlilik Derecesi Gizli Konu CHP'nin Halk ile
birlikte çözüm projesi Daire İKK ve Güv D. Kart No:l ibaresi bulunan sayfada;
Karartılmış şekilde CHP TARAFINDAN "HALKLA BİRLİKTE ÇÖZÜM PROJESİ"
ADI ALTINDA GÜNEYDOĞU İLLERİNDE YAPILAN TOPLALNTILAR şeklinde yazı
olduğu,
Genel Kurmay Başkanlığı Antetli Gizlilik Derecesi Gizli Konu CHP'nin Halk ile
birlikte çözüm projesi Daire İKK ve Güv D. Kart No:2 ibaresi bulunan sayfada;
DİYARBAKIR'DA "CHP HALKLA BİRLİKTE ÇÖZÜM ÜRETİYOR III NCÜ
KURULTAYI" ADI ALTINDA 08-09 NİSAN 2000 TARİHİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN
TOPLANTI İLE İLGİLİ ALINAN BİLGİLERDE
DİYARBAKIRDAKİ TOPLANTININ, GİRESUN VE ÇANAKKALE'DEN SONRA
DÜZENLENEN ÜÇÜNCÜ TOPLANTI OLDUĞU
Genel Kurmay Başkanlığı Antetli Gizlilik Derecesi Gizli Konu CHP'nin Halk ile
birlikte çözüm projesi Daire İKK ve Güv D. Kart No:3 ibaresi bulunan sayfada;
TOPLANTIDA CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YAŞAR SAYMAN (BAYAN)
PARTİ MECLİS ÜYELERİ ALGAN HACALOĞLU VE O.VELİ YILDIRIM MYK ÜYESİ
YAKUP KEPENEK'İN DİĞER PARTİ İL BAŞKANLARI DİYARBIKIR BAROSU
YÖNETİM KURULU ÜYELERİ İLE TOPLANTI ÖNCESİ BİR ARAYA GELDİKLERİ VE
SÖZ KONUSU ŞAHISLARI SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ TEMSİLCİLERİ İLE BİRLİKTE
DÜZENLENECEK TOPLANTIYA DAVET ETTİKLERİ
Genel Kurmay Başkanlığı Antetli Gizlilik Derecesi Gizli Konu CHP'nin Halk ile
birlikte çözüm projesi Daire İKK ve Güv D. Kart No:4 ibaresi bulunan sayfada;
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YAŞAR SAYMAN'İN TOPLANTI ÖNCESİ
YAP ATIĞI TEMASLARDA CHP'NİN KÜRT SORUNU KONUSUNDA
PROGRAMLARININ GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ BU GÜNDE BELLİ OLDUĞU
AVRUPA BİRLİĞİNİN YOLU DİYARBAKIR'DAN GEÇER SLOGANLARI İLE SORUNA
ÇÖZÜM BULUNAMAYACAĞINI CHP'NİN YENİ DÖNEMİNİN EN ÖNEMLİ
ÖZELLİKLERDEN BİRİNİN SÖYLEM VE EYLEM BİRLİĞİ OLDUĞU DİYARBAKIR İL
BAŞKANININ SÖYLEDİĞİNİN İSTANBUL VE ANKARADAKİ İL BAŞKANLARI
İÇİNDE GEÇERLİ OLDUĞUNU BELİRTMİŞTİR.
Genel Kurmay Başkanlığı Antetli Gizlilik Derecesi Gizli Konu CHP'nin Halk ile
birlikte çözüm projesi Daire İKK ve Güv D. Kart No:5 ibaresi bulunan sayfada;
BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ DÜĞÜN SALONUNDA 08 MART 2000
TARİHİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN TOPLANTIYA CHP GENEL BAŞKANI ALTAN
ÖYMEN İLE BAZI CHP'Lİ ESKİ BAKAN VE MİLLETVEKİLLERİ ÇEŞİTLİ PARTİ
SENDİKA VE 27 DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTÜ YÖNETİCİLERİNİN VE BASIN
MENSUPLARININDA İÇİNDE BULUNDUĞU 500 KİŞİLİK BİR GRUBUN KATILDIĞI
Genel Kurmay Başkanlığı Antetli Gizlilik Derecesi Gizli Konu CHP'nin Halk ile
birlikte çözüm projesi Daire İKK ve Güv D. Kart No:6-7-8-9-10-l 1-12-13-14-15-16
Sayfaların Bulunduğu Bu Sayfalarda da Söz de Kürt Sorunu İle İlgili CHP'li Yetkililerin
Söylemlerinin Aktarıldığı

KART NO:7 NCİ SAYFANIN İKİNCİ PRAGRAFINDA ALTAN ÖYMEN'in


bölgedeki sorunun çözülmesi için GENEL AF, KÜRTÇE TV ve KÜRTÇE EĞİTİM için
KÜRT ENSTİTÜSÜNÜN KURULMASINI ÖNERDİĞİ,
KART NO.il NCİ SAYFADA Toplantıda esnasında konuşma yapan CHP il başkanları
ve sivil toplum örgütü temsilcileri BÖLGENİN TEMEL SORUNUNUN KÜRT SORUNU
OLDUĞU yönünde söylemlerde bulunduğu,
KART NO: 17 DE Raporun sonuç bölümünde CHP'nin halk ile birlikte çözüm projesi
çerçevesinde yaptığı toplantılarda dile getirdiği hususların terörist başının cezaevinde
belirlediği sözde barış planı ile paralellik arz etmekle birlikte yeni olmadığı,
CHP'nin geçmişte de ERDAL İNÖNÜ, MURAT KARAYILÇIN ve DENİZ
BAYKAL'm liderlik yaptığı dönemlerde de benzer tarzda projeler geliştirdiği.
Son olarak CHP-MYK üyesi ALGAN HACALOĞLU tarafından 1 OCAK 2000 tarihi
itibariyle Demokratikleşme ve Doğu-Güneydoğu Anadolu Kalkınması Temel Politikaları adı
altında çalışmaların mevcut olduğu bilinmektedir. Şeklinde yazıların olduğu Genel Kurmay
Başkanlığının resmi yazı imajı yaratılan yazı Genel Kurmay Başkanlığına sorulduğunda
02.06.2008 Tarihli Gizli ibareli cevabi yazısında bahse konu yazının Genel Kurmay
Başkanlığına ait bir yazı olmadığı bildirilmiştir.
Ayrıca Şüpheli Doğu PERİNÇEK in ikametinden elde edilen Genel Kurmay
Başkanlığı başlıklı Resmi yazı nitelikli imajı verilen yazılarında Genel Kurmay Başkanlığına
02.06.2008 Tarihli Gizli ibareli yazısında bahse konu yazıların Genel Kurmay Başkanlığına
ait yazılardan olmadığı bildirilmiştir.

İŞÇİ PARTİSİ GENEL MERKEZİ ANKARA


İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2008 tarih ve Değişik İş No:2008/420
Soruşturma No:2007/1536 sayılı kararma Ankara İli Çankaya İlçesi Maltepe Eti Mahallesi
Toros Sokak No:9 Sayılı Yerde Faaliyet Gösteren İşçi Partisi Genel Merkezi, Aydınlık Dergisi
Genel Merkezi Ve Ulusal Kanal Merkezlerinde sayılı ikametinde yapılan aramada elde edilen,
dokümanların aynı karara istinaden yapılan incelemesinde;
4- 4.Katın merdivenlere göre sol tarafında bulunan dairenin girişindeki sağ odada
elde edilen;
(1) adet Hikmet ÇİÇEK'in dikkatine başlıklı Birinci Sınıf Emniyet Müdürü ibaresi
ile son bulan (2) sayfalık faks çıktısı doküman içeriğinde; 28.06.2006 tarihinde Aydınlık
Dergisinde yayınlanan "Danıştay Tertibinin Başı Emniyet İstihbarat Daire Başkanı" başlıklı
haber ile ilgili Aydınlık Dergisi sorumlu Müdürüne hitaben yazılmış, tekzip ve düzelteme
istem talep yazısı olduğu,
(1) adet T.C. 11.Ağır Ceza Mahkemesi (İstanbul) ibaresi ile başlayıp, Hakim 37278
ibaresi ile son bulan (1) sayfalık bilgisayar çıktısı belgenin içeriğinin; Muzaffer TEKİN ile
alakalı 20.07.2007 tarihinde verilmiş TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA tahliye
talebinin reddine karar verilmesi ile alakalı mahkeme karan olduğu,
(1) adet T.C. 10. Ağır Ceza Mahkemesi ibaresi ile başlayıp, Katip 95540 ibaresi ile
son bulan (1) sayfalık bilgisayar çıktısı belgenin içeriğinin; Muzaffer TEKİN ile alakalı
09.08.2007 tarihinde verilmiş KISITLAMA KARARININ KALDIRILMASI TALEBİNİN
REDDİNE karar verilmesi ile alakalı mahkeme karan olduğu,
(1) adet Aydınlık Hukuk Bürosu ibaresi ile başlayıp Muzaffer TEKİN Müdafii
O.Aydm Şahin ibaresi ile son bulan (4) sayfadan oluşan bilgisayar çıktısı dokümanın
içeriğinin; Muzaffer TEKİN ile alakalı tahliye talebinde bulunan Avukat Osman AYDIN
ŞAHİN in ilgili mahkemeye yazmış olduğu talep yazısı olduğu
(1) adet T.C. Ankara C.Başsavcılığı ile başlayıp Seval ÇÖÇÜ Müdafi ibaresi ile son
bulan bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında Soruşturma
No:2006/139 sayılı soruşturma ile ilgili 25.05.2006 tarihli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'e ait
Şüpheli Sorgulama Tutanağı olduğu,
(1) adet EGM'deki F.E Tipi Örgütlenmenin Etkin Elemanları İsmail BOŞNAK
Bşk.Yrd. ibaresi ile biten (4) sayfalık doküman içeriğinde: Emniyet Mensubu rütbeli personel
ve memurların isimleri ve karşısında bir cemaatin üyeleri olduğuna dair iddiaların yer aldığı
yazı olduğu,
(1) adet Şüpheli İfade Tutanağı ibaresi ile başlayan 13320 sicil sayılı ibaresi ile son
bulan (15) sayfalık bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; Muzaffer TEKİN isimli şahsın
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde 26.05.2006 tarihinde
alman şüpheli ifade tutanağı,
(1) adet Şüpheli İfade Tutanağı ibaresi ile başlayıp Ergün POYRAZ ile biten (10)
sayfadan oluşan bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; Ergün POYRAZ isimli şahsın İstanbul
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde 30.07.2007 tarihinde alman
şüpheli ifade tutanağı olduğu, tutanak üzerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şube Müdürlüğünce vurulmuş olan 070744 güvenlik numarasının olduğu,
(1) adet TC Ankara C.Başsavcılığı ibaresi ile başlayıp Sibel YARDIMCI ibaresi ile
biten (5) sayfa bilgisayar çıktısı içeriğinde; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında Soruşturma
No:2006/139 sayılı soruşturma ile ilgili 25.05.2006 tarihli Muzaffer TEKİN'e ait Şüpheli
Sorgulama Tutanağı olduğu,
1.Ahmet ÖZKOCA, E. Pil.Kd.Alb. ÖKK Grup Komutanı 0532 285 84 58
2. Adil Serdar SAÇAN Eski İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürü
0505 543 09 03,
4. Doç. Dr.Emin GÜRSES Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi 0532 206 67 68
şeklinde bilgisayar çıktısı yazı olduğu,
(1) adet Emniyet İçindeki Fetullahçı Kadro ibaresi ile başlayan, döneminde
Çerkezlerin gürcülerin önü açılmış yükseltilmişlerdir ibaresi ile biten (4) sayfalık doküman
içeriğinde; Emniyet Mensupları içerisinde Fetullahçı kadroların olduğu, iddialarının yer aldığı
yazı olduğu bir çok emniyet mensubunun Fetullahçı olarak isminin verildiği, yazının son
bölümünde TANTAN'ın günahı çoktur.........akıl hocası Emin GÜRSES'tir şeklinde ibarenin
geçtiği bilgisayar çıktısı yazı olduğu,
(1) adet çok gizli ibaresi ile başlayıp tehdit edilmiştir ibaresi ile son bulan (57)
sayfalık bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde, Çok Gizli ibareli 3 Kasım 1996 günü
Balıkesir-Bursa Karayolu susurluk İlçesinde meydana gelen kaza sonrası hazırlanan MİT
Raporu olduğu değerlendirilen yazı olduğu,
(1) adet Polis Teftiş Kurulu Başkanlığı ibaresi ile başlayıp Bağlanarak Sunulmuştur
Arz Ederim 28.08.1992 ibaresi ile son bulan (38) sayfalık bilgisayar çıktısı doküman
içeriğinde, Polis Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan davacı Rafet YILMAZ, Suç ...Türk
Devletini Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek iddiası ile ilgili hazırlanmış Fezleke
olduğu, İstihbarat Daire Başkanlığının 10 Mart 1992 tarihli Çok Gizli ibareli resmi yazısı,
1) adet T.C. Genelkurmay Başkanlığı ibaresi ile başlayan Zekeriya DURAN ibaresi
ile biten (15) sayfalık bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; Genel Kurmay Başkanlığı Askeri
Savcılığının 18 Ağustos 2006 tarihli Esas No:2006/337, Karar No:2006/266, Şüpheli Murat
EREN hakkında Devletlin Güvenliğini ve Siyasal Yaralarına İlişkin Bilgileri Açıklamak,
Askeri Mühimmatı Gizlemek Suçuna iştirak etmek Suçlan ile alakalı iddianame ve
Kovuşturmaya Yer olmadığına dair karar olduğu,
(1) adet Şüpheli İfade Tutanağı İfade Sahibi Muzaffer TEKİN ibaresi ile biten (16)
sayfalık bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; Muzaffer TEKİN isimli şahsın İstanbul
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde 18.06.2007 tarihinde alman
şüpheli ifade tutanağı olduğu, tutanak üzerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şube Müdürlüğünce vurulmuş olan 070616 güvenlik numarasının olduğu
(1) adet Fethullah Hoca Cemaati ve Emniyet Teşkilatı ibaresi ile başlayan,
Saygılarımla ibaresi ile son bulan (10) sayfadan oluşan bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde;
Fetullah hoca cemaati ibaresi ile başlayan saygılarımla: ibaresi ile biten 10 sayfalık bilgisayar
çıktısı doküman Fetullah Gülen cemaatini Emniyet teşkilatının içine sızdığı yönündeki
iddialarla son dönemde Grubun fark edilmemek için almış olduğu tedbirlerin anlatıldığı yazı
olduğu yazının saygılarımla ibaresi ile son bulduğu
(1) adet T.C.Yargıtay Başsavcılığı ibaresi ile başlayıp Erkan BUYRUK ibaresi ile
son bulan (20) sayfalık bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; Tebliğ name 2006/206179
Yargıtay 9. Ceza Daire Yüksek Başkanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Yardımcısı tarafından imzalanmış müşteki Ergün POYRAZ Sanık Fetullah GÜLEN
hakkındaki 28.05.2007 tarihli kamu davasının Düşürülmesi talep yazısı olduğu,
(1) adet T.C.Başbakanlık Milli İstihbarat Müsteşarlık Teşkilatı ibaresi ile başlayan
Şenkal ATASAGUN Müsteşar ibaresi ile son bulan ibareli (3) sayfalık yazı içeriğinin
06.11.1998 tarihli Milli istihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının Gizli Çok Acele Günlü ibareli
Başbakanlığa hitaben yazılmış, belge istemi konulu Şekal ATASAGUN imzalı resmi yazı
olduğu,
2-3.sayfalarında 17.12.1996 tarihli Milli istihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının Gizli
Kişiye Özel ibareli Başbakanlığa hitaben yazılmış, belge istemi konulu Sönmez KOKSAL
İbareli resmi yazı olduğu,
(1) adet T.C.İstanbul 9.Ağır Ceza Mahkemesi ibaresi ile başlayıp Katip 103295
ibaresi ile son bulan bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; İstanbul . Ağır Ceza
Mahkemesinin şüpheli Muzaffer TEKİN ile alakalı olarak Avukatı Osman Aydın ŞAHİN'in
itirazının Reddine ilişkin 28.062007 tarihli Değiş İş Kararı olduğu,
(1) adet T.C. C.Savcılığı ibaresi ile başlayan Muzaffer TEKİN Şüpheli ibaresi ile
son bulan (7) sayfalık bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı
Soruşturma Bürosunca 19.06.2007 tarihinde Soruşturma No:2007/1536 sayılı soruşturma ile
ilgili Muzaffer TEKİN"e ait Şüpheli Sorgulama Tutanağı olduğu,
(1) adet 9 Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı ibaresi ile başlayan Avukat Burhanettin
AKTÜRK ibaresi ile son bulan (4) sayfalık bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; İstanbul 9.
ağır Ceza Mahkemesinin Sorgu No:20007/80 sayılı 19.06.2007 tarihli Sorgu zaptı ve şüpheli
Muzaffer TEKİN ve şüpheli Mahmut ÖZTÜRK'ün tutuklama karan,
(34)sayfa İçişleri Emniyet Genel Müdürlüğü ibaresi ile başlayıp , Polis Baş müfettişi
ibaresi ile son bulan gizli ibareli dokümanın içeriğinde;04 Aralık 1996 tarihinde Emniyet
Genel Müdürlüğünden Teftiş Kurulu Başkanlığına gönderilmiş Söylemezler çetesi ile alakalı
bilgi belge resmi yazışmaların bulunduğu GİZLİ ibareli Emniyet Genel müdürlüğünün 8002
sayılı yazısı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin kurulu 24.10.1996 sayılı Polis memuru Halim
Apaydın ve iki meslektaşı hakkında 1996/44 ve 1996/ sayılı 308 kararlan olduğu, belge
içerisinde Dosya no 2 ibareli SÖYLEMEZ KARDEŞLER ÇETESİ ibareli Eyüp SEMERCİ
imzalı evraklalar GİZLİ ibareli resmi yazışmalar İçişleri bakanlığı Mülkiye Müfettişleri
tarafından Emniyet müdürü Deniz GÖKÇETİN hakkında görevi kötüye kullanma ve rüşvet
alma söylemez Kardeşlerin iş yerinin taranması olayında yanlı davranması nedeni ile
cezalandınlması yönündeki rapor olduğu;
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından 10 Mart 1992 tarih
ve 79-92 sayılı Teftiş Kurulu Başkanlığı ve Ankara Emniyet Müdürlüğüne hitaben yazılmış
Bazı Emniyet Mensuplannm İllegal Faaliyetleri konulu Çok Gizli ibareli Tuncer MERİÇ
Daire Başkanı imzalı yazı,
Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından 28.09.1992 tarih ve 92/5303 sayılı Ankara
Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış, Emniyet
Mensuplan konulu Gizli ibareli Ali KALKAN Emniyet Müdür Yardımcısı imzalı resmi yazı,
(1) adet 12 Ocak 1999 ibaresi ile başlayan Saygılanmla ibaresi ile biten (10) sayfalık
bilgisayar çıktısı doküman içeriğinin; İşçi Partisinden MGK'ya Fetullah raporu başlıklı
doküman içeriğinde; İşçi Partisi Basın Bürosu tarafından hazırlanarak MGK'ya (Milli
Güvenlik Kurulu) sunulduğu iddia edilen Emniyet içerisfhdeki Fetullah GÜLEN yapılanması
iddialarının yer aldığı, bir çok Emniyet Mensubunun isim ve atandığı ilin ve görevli olduğu
yerin belirtildiği yazı olduğu,
(1) adet T.C.İçişleri Bakanlığı ibaresi ile başlayıp, Adına takipsizlik karan verilmesi
karan verildi ibaresi ile son bulan (8) sayfalık bilgisayar çıktısı içeriğinin; Polis Teftiş Kurulu
tarafından hazırlanan davacı Rafet YILMAZ, Suç .. .Türk Devletini Cumhuriyetin varlığını
tehlikeye düşürmek iddiası ile ilgili hazırlanmış Fezleke olduğu, İstihbarat Daire
Başkanlığının 10 Mart 1992 tarihli Çok Gizli ibareli resmi yazısı,
(1) adet Ulusal Güç Birliği Hareketi Yeniden Kuvvayi Milliye Hareketinin
yapılanması başlıklı broşür,
(1) adet çok gizli ibareli İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü .... ile
başlayıp 291778 Kom.Yrd. ibaresi ile biten (9) sayfadan ibaret doküman içeriğinin;
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından 10 Mart 1992 tarih
ve 79-92 sayılı Teftiş Kurulu Başkanlığı ve Ankara Emniyet Müdürlüğüne hitaben yazılmış
Bazı Emniyet Mensuplannm İllegal Faaliyetleri konulu Çok Gizli ibareli Tuncer MERİÇ
Daire Başkanı imzalı yazı,
Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından 28.09.1992 tarih ve 92/5303 sayılı Ankara
Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış, Emniyet
Mensupları konulu Gizili ibareli Ali KALKAN Emniyet Müdür Yardımcısı imzalı resmi yazı,

6- Sekreter odasındaki masada elde edilen;


(2) sayfa Ulusal Strateji Merkezi Genel Kurulu ibaresi ele başlayıp Ersoy Bulut
ibaresi ile biten doküman içeriğinin; Ulusal Strajesi Merkezi Genel Kurulu Milli Hükümet
Programı Kurutmayı 30 Eylül-1 Ekim 2006 (Taslak) OTURUM KONULARI
1-Partinin Temel Nitelikleri,
2- Devletin Yeniden Yapılandmlması,
3-Güvenlik ve Dış Politika
4-Ekonomik ve Sosyal Güvenlik
5-Kültür ve Eğitim başlıklan altında yapılacak faaliyetlere katılacak şahıslann
isimlerinin yer aldığı, bu isim listesi içerisinde Emin ŞİRİN, Prof. Dr. Kemal
ALAMDAROĞLU isimlerinin de olduğu ,

(7) sayfa İşçi Partisi başlığı ile başlayan Sabataym doğum günü ibareli ile biten
doküman içeriğinin; 6 Mart 2008 tarihli İşçi Partisi Genel Başkanlığı tarafından düzenlene
Ergenekon Senaryosunda Son Uydurmalar başlıklı basın açıklaması olduğu içiriğinde
yürütülen soruşturmanın usulsüz ve kanuna aykın olduğu, soruşturma kapsamında Tuncay
GÜNEY isimli şahıstan elde edilen dokümanlann uydurma olduğu ve soruşturmanın bir
tertipten ibaret olduğunun iddia edildiği yazı olduğu,

(1) sayfa Çok gizli ibareli (5) sayfadan oluşan belgenin "Konu: İP / Karargah evleri" başlıklı
olduğu, içeriğinde, "İşçi Partisi ve Alevi kesimin yanı sıra bazı TSK mensupları ve
memurların da katılımıyla, emperyalistlerle Cumhuriyet karşıtları yıkıcıları ile mücadele
amacıyla bir harekat başlatıldığı yönünde hassas kaynaktan bilgiler intikal etmiştir.
Yürütülecek bu çalışmalarda hiçbir kurum ve oluşumun zarar görmemesi için "karargah
evleri" adı altında, çekirdek kadrolann oluşturulmasının öngörüldüğü alman bilgilerdendir."
yazdığı, devamında karargah evleri hakkında bilgiler verildiği, yazının sonlanna doğru faaliyet
içersinde yer alan şahıslann değişik başlıklar altında isim listelerinin yazdığı, Son sayfasında
ise karargah evleri başlığı altında bir şema yapıldığı, A... TAŞÇI (KURYE) şeklinde yazıların
şematize edilmiş olduğu, (4) sayfa Çok gizli Karargahevleri ibaresi- ile"- başlayıp Gönül
Temiz ve Nesimi AKBULUT isimli şahıs etkindir ibaresi ile biten bilgisayar çıktısı doküman
içeriğinin;

/O

1468
Dokümanın sol üst köşesinde ÇOK GİZLİ ibaresi, dokümanın sayfa altında bulunan dip not
kısmında "Bu Belgiler Hassas Kaynaktanr Elde Edilmiştir. Bilgilerin Kontrolü Kullanılması
Halinde Kaynağının Hassasiyeti Zedelenebilecektir, dokümanın arka fonunda ÇOK GİZLİ
KOPYA ibaresinin olduğu, Birinci sayfasında Karargah Eveleri faaliyeti içerisinde yer alan
şahısların isimlerinin olduğu,
İkinci sayfasında İP/Karargah Evleri Başlığı altmda; İşçi Partisi ve Alevi kesimin
yanı sıra bazı TSK mensupları ve memurlarının da katili ile emperyalistlerle Cumhuriyet
karşıtları ile mücadele amacıyla hareket başlatıldığı, bu grubun isminin Karargah Evleri
olduğu gerektiğinde TSK yanında silahlı mücadele vermek ibaresinin geçtiği Karargah Evleri
hakkında derlenmiş bilgilerinin olduğu,

7- Ulusal Kanal Haber Merkezinde elde edilen;


(12) sayfa Azerbaycan başlıklı doküman içeriğinde; 20.Şubat 1996 tarihinde 0212
215 51 70 numaralı fakstan gönderildiği değerlendirilen Azerbaycan'da Haydar ALİYEV
zamanmda bir darbe girişimi ile ilgili iddiaların aktarıldığı rapor tarzı hazırlayan birimin belli
olmadığı bilgisayar çıktısı yazı olduğu, yazı içeriğinde Tansu ÇİLLER, Susurluk, Abdullah
ÇATLI, Abdullah ÇATLFnm eylemleri vb konuların aktarıldığı, yazıdaki paragrafların
kenarlarında el yazması "ÇİLLER'e yüklenme", "Darbe Tartışması Büyütülecek", "CIA
ALİYEV e Haber Verdi mi?", "28 Şubatın İmzacısı Hikmet KOKSAL'a Suçlama",
"Fransa'daki Operasyonlar Açıkça Kabul Ediliyor", vb. karalama notların tutulduğu, yazı
olduğu,
(17) sayfa Hizbullah terör örgütü başlıklı hizmete özel doküman içeriğinin;
Jandarma Genel Komutanlığı Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı tarafından hazırlandığı
değerlendirilen Hizmete Özel ibareli Hizbullah Terör Örgütü ve Diğer İrticai Faaliyetler Eylül
1999 tarihli Tümgeneral Hüseyin GÖKSU imzalı İç Hizmet için hazırlanıp tüm personele
detaylı bilgilendirmek için dağıtılmak üzere kitapçık haline getirilmiş Hizbullah Terör örgütü
ve İrticai faaliyetler hakkında detaylı bilgilerin verildiği kitapçık olduğu,
(31) sayfa gizli kaşeli Kişiye Özel T.C Ulaştırma Bakanlığı ile başlayan doğa sevgisi
üzerine ibaresi ile biten doküman içeriğinin Ulaştırma Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı
tarafından Gizil Kişiye Özel ibareli olarak 17.10.1997 tarihinde göndermiş olduğu Teftiş
Kurulu Başkanı imzalı resmi yazı içeriğinde Genel Müdürlükte usulsüz atamalar içerikli yazı,
Devamında Ulaştırma Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından Bakanlık
Makamına hitaben yazılmış 12.08.1997 tarihli Genel Müdürlükteki usulsüz atamalar ile
alakalı hazırlanan Teftiş Kurulu Başkanı imzalı Ulaştırma Bakanı Necdet MENZİR olurlu
rapor ve resmi yazı,
(6) sayfa gizli Başbakanlık ibaresi ile başlayan Bülent ECEVİT ibaresi ile son bulan
doküman içeriğinde 31.12.1999 tarihli Gizli İbareli Başbakanlık teftiş kurulu tarafından
Başbakanlık Makamına Yazılmış teftiş Kurulu Başkanı imzalı dönemin Başbakanı Bülent
ECEVİT olur imzalı resmi yazı,
(3) sayfa T.C Başbakanlık ibaresi ile başlayan gizli kaşeli Teftiş kurulu ibaresi ile
son bulan doküman içeriğinde 24.12.1999 tarihli Gizli İbareli Başbakanlık teftiş kurulu
tarafından Başbakanlık Makamına Yazılmış teftiş Kurulu Başkanı imzalı dönemin Başbakanı
Bülent ECEVİT olur imzalı resmi yazı,
%-Ankara İli Çankaya İlçesi Maltepe Semti Eti Mahallesi Toros Sokak No:9 sayılı
adreste faaliyet gösteren işçi Partisi Genel Merkezinde Genel Başkan Doğu PERINÇEK'in
istirahat ettiği (2) oda ve (2) salondan ibaret dairede;
(1) adet (1) sayfa İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın D.Perinçek Başlıklı Garsan
Eyaleti Karargah Komutanlığı ibaresi bulunan el yazması not içeriğinin; İşçi Partisi Genel
Başkanı Sayın D. PERİNÇEK'e başlıklı, 04.03.1996 tarihli Parti Önderliği Adına Garzan
Eyaleti Karargah Komutanlığı isim ve mühürlü dokümanda Doğu PERINÇEK'in PKK
Terör örgütüne vermiş olduğu destekten dolayı duyulan memnuniyetin anlatıldığı ve bu
desteklerinin devamının beklendiğinin dile getirildiği sağ alt kısmında okunamayan bir
mührün bulunduğu mektup olduğu tespit edilmiştir. İŞÇİ PARTİSİ (İP) İstanbul İl Örgütü
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2008 tarih ve Değişik İş No:2008/420
Soruşturma No:2007/1536 sayılı kararma istinaden Beşiktaş İlçesi Gayrettepe Mahallesi
Ayazma Deresi Sokak Çobanoğlu Apartmanı No: 17 D: 10 sayılı İŞÇİ PARTİSİ (İP) İstanbul İl
Örgütünde yapılan aramada elde edilen, dokümanların aynı karara istinaden yapılan
incelemesinde;
-Danıştay tertibindeki Çete-Süper NATO başlıklı bilgisayar çıktısı doküman
içeriğinin; Danıştay Tertibindeki Çete- Süper NATO Başlığı altında şematik olarak Medya ,
AKP İktidarı, MOSSAD, Tetikçi Alparslan ASRLAN Emniyet İçerisindeki Fetullahçı Ekip,
Ramazan AKYÜREK, İbrahim SELVİ, Mustafa GÜLCÜ, Ali KOLAT, Osman KARAKUŞ
MİT Üçlüsü, İsmail PEKER, M. Zekeriya ÖZTÜRK şeklinde şematik tablo
hazırlandığı,
-Son Bilgi (Sağlam) başlıklı Güney doğuda aynı birlikteydik yanıtını alıyor ile biten
bilgisayar çıktısı doküman içeriğinin; İsmail PEKER ve Zekeriya ÖZTÜRK Baltalimam'nda
Doğu Balık Restorana (Eski Şaziye Barın Bitişiği) sıkça birlikte gidiyorlar orada bir Dr.
Yüzbaşı, Bir üsteğmen ve başka subaylar ile birlikte MİT mensupları ile birlikte
oluyorlar...........söz konusu subaylardan biri restoran sahibine bir adet Glock satmış, İsmail
PEKER'in çocukları Alparslan ARSLAN'a amca diyor (M. TEKİN tanık olmuş) ..................18
mart kapsamında Çanakkale'ye yapılan bir geziye (Bu yıl) İsmail PEKER, Zekeriya ÖZTÜRK
ve M.TEKİN birlikte katılıyor. Çanakkale Garnizon Komutanı ve Etkinlikleri yöneten kişi
olan Albay üçlüye yakın ilgi gösterip birçok kolaylık sağlıyor. Nedeni İsmail PEKER'i
tanıması PEKER bu durumu asteğmenken komutanımdı diye açıklıyor. M.TEKİN, PEKER'in
verdiği bilginin doğruluğundan şüphelenip sonradan albayı arıyor ve 1985'de Güneydoğu'da
aynı birlikteydik yanıtını alıyor. Şeklinde ibarelerin geçtiği doküman olduğu,
-İşte AKP'nin istihbaratçısı başlıklı 3 sayfa bilgisayar çıktısı doküman içeriğinin; İşçi
Partisinin Emniyet içerisindeki Fetullahçı kadrolar ile ilgili iddiaların yer aldığı, Danıştay
olayı sonrasında Yanlı bir soruşturma yapıldığı, Ulusalcıların hedef alındığı ile ilgili iddiaların
yer aldığı yazı olduğu,
-HÇ (Tugay Konuştu) el yazısı ile başlayan Trabzon'daki rahip cinayeti ile devam
eden doküman içeriğinin; Son dönemdeki olayların bir tertip olduğu Trabzon'daki rahip
cinayetinin MOSSAD'm bir işi olduğu tertip içerisinde Hükümet üyeleri ve Devletin bazı
kurumlannm olduğu, bu tertibin TSK'yi halk gözünde önemsiz olarak gösterme iddialarının
yar aldığı yazı olduğu
-Teomandan gelen bilgi el yazısı ile başlayan yayın organı olacak dip notu ile biten
bilgisayar çıktısı doküman içeriğinin; Dokümanın üst kısmında "Teoman'dan gelen bilgi"
şeklinde el yazması olduğu devamında "Yaklaşık iki ay önce Sirkeci'deki bir kebap
restoranında önemli bir yemek yendi yemeğe çok önemli bazı emekli generaller ve çeşitli
Kuvayı Milliye Derneklerinin Yöneticileri katıldı. Kemal KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK,
Muzaffer TEKİN, Taner ÜNAL gibi isimlerin eski generallerle Türkiye'nin içinde bulunduğu
sun durumu görüşmek üzere yemek yetikleri belirtiliyor...........En çok tartışılan konu ise İşçi
Partisinin çağrısı Milli Hükümet olmuş, ismini öğrenemediğimiz bir emekli general İşçi
Partisinin çağrısını olumlu bulduklarını ve parti programında yazılı olan bazı fikirlere karşı
eleştirilerini Doğu PERİNÇEK'e sunacaklarını belirtmiş aynı general geleneklerin dışına
çıkarak iki üç orgeneralin ortak eleştiriyi kaleme alacaklarını ve İşçi Partisi ile müşterek ortak
noktalan bulduktan sonra partiye katılacaklannı belirtmiş bunun üzerine Kemal KERİNÇSİZ
ve arkadaşları İşçi Partisine katılma fikrine karşı çıkmışlar bu bilgi ile örtüşen bir başka bilgi
ise KORNİKOV verdi. Kornikov Gıladyo'nun bir tkî yıldır Ulusalcılara sızmaya çalıştığını
ancak bunu tam olarak başaramadığını belirtti. Bunun için Gıladyo kendi ulusalcılarını yarattı.
Bunların başında adı daha önce duyulmamış bazı Dernekler ve isimler var Gıladıyo buiş için
hatırı sayılır paralar harcıyor hatta Gıladıyo'nun ulusalcıları yeni bir televizyon kuracak
paraya ulaştılar ve VTV adı altında yayın yapacak olan VATAN TV Gıladıyo'nun
ulusalcılarının yayın organı olacak" şeklinde ibarelerin bulunduğu doküman olduğu,
-7'den 737'ye kadar numaralandırılmış bilgisayar çıktısı ve fotokopi belgelerin
içeriğinin; 10-11. Sayfalarda; (2) sayfa Varan 2 başlıklı doküman içeriğinin; 26 Mayıs 2006
tarihli İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK tarafından basın açıklaması şeklinde
hazırlanan Alparslan ARSLAN ekibi MOSSAD tarafından Bulgaristan'da eğitildi iddiaları yer
aldığı basın açıklaması olduğu,
12'den 14'e kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; (3) sayfa Varan 3 başlıklı doküman
içeriğinin; 27 Mayıs 2006 tarihli İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK tarafından
basın açıklaması şeklinde hazırlanan İsim isim Danıştay Tertibini Hazırlayan Üst Düzey
Emniyet Görevlileri başlıklı konu ile alakalı çeşitli iddiaları yer aldığı basın açıklaması olduğu,
15'den 19'a kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; (5) sayfa varan 4 başlıklı doküman
içeriğinin; 1 Haziran 2006 tarihli İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK tarafından
basın açıklaması şeklinde hazırlanan Danıştay Suikastını Ulusalcılara Yıkma Tertibinde MİT
Bağlantılı üç eleman: Ertaç GİRAY, İsmail PEKER, Zekeriya ÖZTÜRK başlıklı yazıda
Muzaffer TEKİN'in Danıştay olayı sonrası isminin basında çıkması nedeniyle teslim olmayı
düşündüğü ancak Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK tarafından engellendiği, Muzaffer TEKİN'e
tuzak kurulduğu, konunun Ulusalcılar üzerine yıkılmaya çalışıldığı şeklinde iddiaların yer
aldığı basın açıklaması olduğu,
20-21. Sayfalarda; (2) sayfa Varan 5 başlıklı doküman içeriğinin; 6 Haziran 2006
tarihli İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK tarafından basın açıklaması şeklinde
hazırlanan "ABD Türk Ordusunu Bölme Taktiğinden Cepheden Taarruza Geçti" başlığı
altında Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay Saldırısı ve bir çok olayın ABD tarafından
planlandığının iddia edildiği basın açıklaması olduğu,
22-23. Sayfalarda; (2) sayfa Varan 6 başlıklı doküman içeriğinin; 6 Haziran 2006
tarihli İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK tarafından basın açıklaması şeklinde
hazırlanan "MİT'in Kamuoyu önünde cevaplandırması gereken sorular " başlığı altında
Danıştay Tertibinde MİT Üçlüsü Mehmet Zekeriya ÖZKTÜRK, İsmail PEKER ve Ertaç
GİRAY isimli şahısların MİT Mensubu olduğunun iddia edildiği basın açıklaması olduğu,
24-25-26. Sayfalarda; (3) sayfa Varan 7 başlıklı doküman içeriğinin; 6 Haziran 2006
tarihli İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK tarafından basın açıklaması şeklinde
hazırlanan "Ramazan AKYÜREK'in Fetullah Sicili Mahkeme Karan ile Belgelendi" başlığı
altında Ramazan AKYÜREK ile ilgili çeşitli iddiaların olduğu basın açıklaması olduğu,
51-52-53-54. Sayfalarda; 21 Aralık 2003 tarihli İşçi Partisi Merkez Komitesinin
Bildirisi Başlıklı " Milli Partileri Yerel Seçimlerde Milli Güç Birliğine Çağırıyoruz" başlıklı
yapılacak olan seçimlerde diğer partilerin kendilerine katılması yönünde yapılmış basın
açıklaması olduğu,
80'den 91'e kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; Ulusal Birliğe Çağrı başlığı
altında, I.HEDEF, Türkiye Cumhuriyetinin Bağımsızlığını Egemenliğini ve Bütünlüğünü
Koruyarak (Koruyarak kelimesi daire içerisine alınmış yanma el yazması MDD Kemalist
Devrimi şeklinde not düşülmüş) Türkiye'yi Çağdaş Uygarlık Düzeyine Ulaşmış Güçlü
Müreffeh bir Ülke Yapmak
II. DURUM TESPİTİ; Ekonomi, Kültür, Eğitim
III.NE YAPMALI?, Politik ve Ulusal Güvenlik, Ekonomi, Kültür, Eğitim şeklinde
başlıklar altında açıklamalar yapıldığı, ..----'"*- .
Dokümanın son sayfasında, Jeopolitik Dergisi Danışma Kurulu şeklinde yazı ve
altında Prof. Dr. Erol MANİSALI, Prof. Dr.Şükrü Sina GÜREL, Prof. Dr.Anıl SEÇEN, Prof.
Dr. Alparslan IŞIKLI, Doç. Dr. İ. Yaşar HACISALİHOĞLU, Doç. Dr. Emin GÜRSES, Y.Doç.
Dr. Servet KARABAĞ, Dr. Mehmet ATAY, (E) Korg. Suat İLHAN, (E) Tug. Halil ŞİMŞEK,
(E) Amiral Tanju ERDEN, (E) Tug Servet CÖMERT, Atilla İLHAN, Saadettin TANTAN,
Sinan AYGÜN, Mustafa BAŞOĞLU, Yıldırım KOÇ, Kemal ÖZDEN, Arslan BULUT, Salim
SOMÇAĞ, Birol BAŞARAN, Barış DOSTER iletişim Doç. Dr. İ.Yaşar HACISALİHOĞLU
GSM:0532 331 57 72, Tel:0212 513 53 92, E-Posta: hacisalihoglu@superonline.com şeklinde
yazıların olduğu doküman olduğu,
*92'den 94'e kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; Günümüzün Kuva-i Milliyesi
Denizli Milli Güç Birliği Kuruluyor Başlıklı yazı olduğu,
*95. Sayfada; Muğla Milli Güç Birliği tarafından yapılmış Muğla Milli Güç
Birliğinin Kurulduğu ile ilgili basın açıklaması,
*96'dan 101'e kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; Ulusal Güç Birliği Platformunu
oluşturmak üzere Ulusal Kurultay 6 Eylül 2003 tarihinde Ankara TES-İŞ Sendikası Konferans
Salonunda toplanmıştır. İle başlayan dokümanda Ülkenin Genel Durumunun
değerlendirilmesinin yapıldığı kurultayda alman bazı kararlar ile tespit edilen önerilerin
sıralandığı, UGB (Ulusal Güç Birliği) Hareketinin Yürütme Kurulurda alman kararlar ve
yürütme kuruluna seçilen 30 üyenin isimleri ile yazının son bulduğu, Yürütme kuruluna
seçilen üyelerin 14. sırasında Doç Dr. Emin GÜRSES'in olduğu,
*103. Sayfada; Bir Gazetecinin anlattıkları balığı altında Hrant DİNK cinayeti ile
alakalı Emniyetin Savcıları dolandırıldığı iddialarının yer aldığı yazı olduğu,
*104'dan 107'e kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; Talatpaşa Komitesinde yer alan
113 şahsın isim listesinin olduğu, Bu şahıslar arasında, 8. Sırada Kemal Yalçın
ALEMDAROĞLU, 17. Sırada Sinan AYGÜN, 22. Sırada İbrahim BENLİ, 56. Sırada Emin
GÜRSES, 58. Sırada Yaşar HACISALİHOĞLU, öO.Sırada Ferid İLSEVER, 95. Sırada Doğu
PERİNÇEK isimli şahısların isimlerinin olduğu,
*128'den 138'e kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; Excel ortamında hazırlanmış
Ulusal Güçler Meçlisi Mersin, Adana, Bursa, Zonguldak ve meclisteki partiler, sendikalar,
meslek odaları ve kitle örgütlerinin isimlerinin yazılı olduğu liste olduğu,
*275'den 281'e kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; İstanbul DGM'ye Sorgu
2002/61 sayılı dosya takılmak üzere yazılmış dilekçenin 1. sayfası, 17.05.2002 tarihli iki
sayfalık el yazması Adil Serdar SAÇAN'm isminin geçtiği işkence iddialarının bulunduğu
yazı
Ankara DGM'nin Hz.2001/44 sayılı soruşturma dosyasına ait Erol Maks KOHEN
isimli şahsa ait işyerlerinde yapılan aramalarda elde edilen defterler ile ilgili hazırlanmış
bilirkişi raporu
*295'den 307'e kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; Abdurrahman
YAKUPREİSOĞLU isimli şahsın İst.DGM Hz.2002/909 ifade tutanağı, aynı şahsın Organize
Suçlar Şube Müdürlüğünde alınmış ifade tutanağı, konu ile ilgili resmi yazı ve eklerinin
olduğu,
*411 ile numaralandıran 1 sayfalık dokuman içerisinde; Üzerinde GİZLİ ibaresi
bulunan Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nün Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire
Başkanlığına ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğüne göndermiş olduğu 17.02.2006 tarihli
ve Konu olarak Yasin HAYAL olan ve "İLİMİZDE ATATÜRK ALANI KARŞISINDA
FAALİYET GÖSTEREN MC DONALD'A İSİMLİ İŞYERİNE" ile başlayan "TELEFONU
KULLANAN ŞAHSA YÖNELİK ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM ETMEKTEDİR" ile biten
doküman olduğu,
*412'den 421'e kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; "Milli Hükümet Bakanlar
Kurulu" başlıklı, içeriğinde isim listesi ve görevlerinin yazılı olduğu, Doğu Perinçek'in
Başbakan, Ferid İlseven'in Başbakan Yardımcısı şeklinde belirtildiği, yine birçok isim ve
görevlendirmelerin yapıldığı,

*419 ile numaralandırılan 1 sayfalık dokuman içerisinde; "From, To, Subject: kara
harp okulu genel sekreteri tuğgeneral" ile başlayan ve "Süleyman Okudan'm pisliklerini
örtmeye çalışmasın" ile biten doküman içeriğinde; "Kara Harp Okulu Genel Sekreteri olan
bir Tuğgeneralin sahte evraklar düzenleyerek Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman
OKUDAN'dan paye ve unvan aldığını, bunun karşılığı olarak da Kara Harp Okulu veya Kara
Kuvvetleri Komutanlığından 16 tane Tuğgenerali Süleyman OKUDAN ile tanıştırıp ilişki
kurmalarını sağladığı, Selçuk Üniversitesi Rektörü Süleyman OKUDAN'ın yolsuzlukları
hakkında bilgi sahibi olan Konya Jandarma Bölge Komutanlığından bazı subayların
susturulması işini bu genel sekreter ve 16 arkadaşının yapmakta olduğu" şeklinde yazı
bulunduğu görülmüştür.
*431 ile Numaralandırılan 1 sayfalık doküman içerisinde; "Bilgi Notu Haziran 1996
Saat 09.30 GİZLİ Kimden: BAŞBAKAN BAŞMÜŞAVİRİ(S.KAMİL YÜCEORAL)" ile
başlayan ve "S.KAMİL YÜCEORAL BAŞBAKAN BAŞMÜŞAVİRİ Hehim Adak'a verildi"
ile biten doküman içerisinde; "Kuzey Afganistan lideri Orgeneral Raşit Dostum 'un Türkiye'ye
gelmek istediğini, Sayın Cumhurbaşkanı, başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Dışişleri Bakanı
ile görüşmek istediğini ve Raşit Dostuma zamanlama açısından ziyaretin uygun olmayacağı"
şeklinde yazı bulunduğu görülmüştür.
*432 ile Numaralandırılan 1 sayfalık doküman içerisinde; Başında büyük harflerle
GİZLİ ibaresi bulunan ve "Gizli 21 Mart 1994 Konu: Afganistan/Reşid DOSTUM" ile
başlayan ve "söz konusu hususlann ivedilikle Türkiye'ye iletilmesini ifade etmiştir GİZLİ" ile
biten doküman içerisinde; Reşid DOSTUM'un 13 Mart 1994 tarihinde bazı istek ve
açıklamalarda bulunduğunu ve maddi sıkıntı içinde bulunması nedeniyle Türkiye'nin maddi
yardımlarına ihtiyaç duyduğu " şeklinde yazı bulunduğu görülmüştür.
*442. Sayfada; "Sayın Komutanım" ile başlayıp "Osman Nuri YILDIZ" ile bittiği,
içeriğinde TSK'ya malzeme alımı ile ilgili konulardan bahsedildiği,
*443'den 455'e kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; "Yükseköğretim Kurulu Sayın
Başkanlığı'na" ile başlayan içeriğinde Doç.Dr. Habip Ümit Saym'm savunmasından
bahsedildiği,
*568 - 569 - 570 - 571 ile numaralandıran 4 sayfalık dokuman içerisinde; "UFUK
URAS HAKKINDA NOT BABASI MİT GÖREVLİSİ" ile başlayan ve "UFUK URAS,
ÜNİVERSİTE DE ÖĞRENCİYKEN MİTÇİ OLDU. SONRA DA İLİŞKİLERİ DEVAM
ETTİ" ile biten doküman içeriğinde; Ufuk URAS'in babasının askeri pilot olduğunu, babasının
emekli olduktan sonra MİT'de görev yapmaya başladığını, Ufuk URAS'in üniversite de iken
TKP/ML içerisinde olduğunu, Ufuk URAS'in kişiliği hakkında bilgi, ODP Genel Başkanlığına
nasıl getirildiği, Susurluk olayında sonra MİT'in Psikolojik savaş mangası içerisinde
bulunduğu şeklinde Fişleme Yapıldığı tespit edilmiştir.
*593,594. Sayfalarda; "İşçi Partisi Genel Merkezi" ile başlayan İP Merkez Hukuk
Bürosu: Cumhurbaşkam'm İkiz sözleşmeler'i onaylayan ihanet yasalarım geri çevirmeye
çağırıyoruz başlıklı yazı,
*595,596. Sayfalarda; "Almanya Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği" ile başlayan
Almanya Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği Başkanı Dr. Yavuz Dedegil'in İkiz
Sözleşmeleri onaylayan yasa konusunda Cumhurbaşkanına arzettiği Mektubu başlıklı yazı,
*597 ile numaralandıran 1 sayfalık dokuman içerisinde; Sol üst köşesinde İşçi
Partisi Genel Başkanlığı yazdığı ve partinin ambleminin bulunduğu yazıda, dokümanın 11
Haziran 2003 tarihli olduğu, "SAYIN E. TUĞ. G. VELİ KÜÇÜK SAYIN KOMUTANIMIZ"
ile başlayan ve "SAYGILARIMLA DOĞU PERİNÇEK4ŞGİj>ARTİŞİ GENEL BAŞKANI
EK: 13 SAYFA" ile biten doküman içerisııide; ikiz sözleşmeleri onaylayan kanun

^^' /\^£ f
^^V^^
konusundaki görüşlerini içeren cumhurbaşkanına yazdığı mektup ve hukuki açıklamaları
bilgilerine sunduğu, kanunun henüz Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmadığı ve Meclise
iadesinin hukuken mümkün olduğu şeklinde yazı bulunduğu görülmüştür.
*598 ile numaralandıran 1 sayfalık dokuman içerisinde; Sol üst köşesinde İşçi
Partisi Genel Başkanlığı yazdığı ve partinin ambleminin bulunduğu yazıda, dokümanın 11
Haziran 2003 tarihli olduğu, "SAYIN KEMAL YALÇIN ALEMDAROĞLU İSTANBUL
ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ SAYIN REKTÖRÜMÜZ" ile başlayan ve "SAYGILARIMLA
DOĞU PERİNÇEK İŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKANI" ile biten doküman içerisinde; ikiz
sözleşmeleri onaylayan kanun konusundaki görüşlerini içeren cumhurbaşkanına yazdığı
mektup ve hukuki açıklamaları bilgilerine sunduğu, kanunun henüz Cumhurbaşkanı
tarafından imzalanmadığı ve Meclise iadesinin hukuken mümkün olduğu şeklinde yazı
bulunduğu görülmüştür.
*599 ile numaralandıran 1 sayfalık dokuman içerisinde; Sol üst köşesinde İşçi
Partisi Genel Başkanlığı yazdığı ve partinin ambleminin bulunduğu yazıda, dokümanın 11
Haziran 2003 tarihli olduğu, "SAYIN PROF. DR. KEMAL GÜRÜZ YÖK BAŞKANI SAYIN
GÜRÜZ" ile başlayan ve "SAYGILARIMLA DOĞU PERİNÇEK İŞÇİ PARTİSİ GENEL
BAŞKANI" ile biten doküman içerisinde; ikiz sözleşmeleri onaylayan kanun konusundaki
görüşlerini içeren cumhurbaşkanına yazdığı mektup ve hukuki açıklamaları bilgilerine
sunduğu, kanunun henüz Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmadığı ve Meclise iadesinin
hukuken mümkün olduğu şeklinde yazı bulunduğu görülmüştür.
*600 ile numaralandıran 1 sayfalık dokuman içerisinde; Sol üst köşesinde İşçi Partisi
Genel Başkanlığı yazdığı ve partinin ambleminin bulunduğu yazıda, dokümanın 11 Haziran
2003 tarihli olduğu, "SAYIN ORG. TUNCER KILINÇ MİLLİ GÜVENLİK KURULU
SEKRETERİ SAYIN KOMUTANIMIZ" ile başlayan ve "SAYGILARIMLA DOĞU
PERİNÇEK İŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKANI EK: Sayın Cumhurbaşkanımıza arzedilen
mektup ve ekindeki hukuki açıklama (toplam 13 sayfa)" ile biten doküman içerisinde; ikiz
sözleşmeleri onaylayan kanun konusundaki görüşlerini içeren cumhurbaşkanına yazdığı
mektup ve hukuki açıklamaları bilgilerine sunduğu, kanunun henüz Cumhurbaşkanı tarafından
imzalanmadığı ve Meclise iadesinin hukuken mümkün olduğu şeklinde yazı bulunduğu
görülmüştür.
*601'den 605'e kadar Numaralandırılmış Sayfalarda; "İşçi Partisi Genel Başkanlığı"
ile başlayan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'e gönderdiği İkiz sözleşmeler ile ilgili yazısı.
(1) adet Anayasa ibareli siyah renkli klasör içindeki belgeler içeriğinin; T.C.
Anayasanın dayanması Gereken Temel İlkeler isimli kitapçık, Yeni Yaklaşımlar Türkiye İçin
Değişim ve Yenileşme Önerileri ve Siyasi Partilerin Anayasa Değişimi ile İlgili Son
Çalışmaları isimli kitapçıklar,
3 sayfalık AYN Bildirgesi başlığı altında Bir çok ismi olduğu bu ismiler arasında
İlhan SELÇUK'un isminin geçtiği,

USİAD
Ulusal Sanayici ve İş adamları Derneği
İstanbul 12 Nisan 2000
Kapak sayfalı Saygılarımla ibaresi ile son bulan iki sayfalık doküman arka
yüzlerinde Murat AĞERTIC Ocak 1991, Cengiz Ç AND AR olayı şeklinde el yazması notlar
olan doküman,
-(1) adet USİAD ibaresi yazılı içinde 3/6/2001-Top gibi olmak lazım ibaresi bulunan
ajanda içeriğinde; 1. Sayfasında "3.6.2001 Top gibi olmak lazım Apo, Kitlelere daha yumuşak
görünmeliyiz Apo" şeklinde el yazması yazı olduğu devam eden sayfalarında ise

f^^ir^
1474
İşçi Partisinin Seçim stratejisi, İl, İlçe teşkilatlanmaları, adaylar, izlemeleri gereken olun
anlatıldığı,
-Genel başkan masası altında çöp kovası içerisinde, yırtılmış ve buruşturulmuş
vaziyette elde edilen el yazısı ve bilgisayar çıktısı dokümanların içeriğinin; 1. sayfasında
Tuncay GÜNEY ifade, AP Raporu, İşçi Harekatı, Siyasal Çözüm, Fetullah şeklinde karalama
notların olduğu
2. Sayfasında bir adet şiir 1 ve 2 şeklinde maddeler halinde el yazması notun
2.maddesinde Tuncay GÜNEY şeklinde el yazması olduğu,
Kırıştırılarak atılmış kağıtta "İşte Tuncay GÜNEY'in ERGENEKON Belgelerine
Dosyasında MİTÇİ gazeteciler
8 Numaralı sayfada; Büyük Dizi: Van, Şemdinli, Danıştay, Atabeyler, Hrant DİNK
suikastı Hedef: Milli Devlet Perde: Derin Devlet Katil Devlet şeklinde karalama notların
olduğu
15'ten 23'e kadar numaralandırılmış dokümanın "HARİTA EYLEMLERİ VE MİLLİ
HÜKÜMET PROGRAMI EYLEMLERİ İÇİN ÇAĞRILACAK İSİM LİSTESİ" ile başlayıp
"148 Ümit Zileli" ile biten isim listesi olduğu.
157 - 158 - 159 ile numaralandıran 3 sayfalık dokuman içerisinde; Üzerinde İşçi
Partisi Genel Başkanlığı Amblemi bulunan ve İşçi Partisi genel Başkanı Doğu Perinçek:
"EMNİYET İSTİHBARAT DAİRE BAŞKANI FETHULLAH SİCİLLİ RAMAZAN
AKYÜRÜK'İN HRANT DİNK SUİKASTINDADAKİ ROLÜ ABD VE MOSSAD'I ELE
VERİYOR" ile başlayan ve "ÜLKEMİZİ BİR MİLLİ HÜKÜMETE KAVUŞTURMAK BİR
VATAN GÖREVİDİR" ile biten (4) dört sayfalık doküman içeriğinde; "Emniyet Genel
Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkam Ramazan AKYUREK'e FETHULLAHÇI denmek
suretiyle fişleme yapıldığı, ayrıca Hrant Dink'in öldürülmesi, Danıştay üyelerine yapılan
saldın, Hakkari Şemdimli'de meydana gelen patlama, Atabeyler grubu gibi olaylar ile
ilişkilendirmek suretiyle hedef gösterildiği,
160 ile numaralandıran 1 sayfalık dokuman içerisinde; Üzerinde İşçi Partisi Genel
Başkanlığı Amblemi bulunan ve İşçi Partisi genel Başkanı Doğu Perinçek: "HRANT DİNK
SUİKASTINI EMNİYET İÇİNE YUVALANMIŞ FETHULLAHÇI ÇETENİN
TERTİPLEDİĞİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR" ile başlayan ve "İKİNCİ TETİKÇİNİN
VARLIĞININ GİZLENMESİ, GİZLEYEN BAZI FETHULLAHÇI POLİS
MEMURLARININ DA TERTİBİN İÇİNDE OLDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR. ÇÜNKÜ
GİZLEME OLAYI BİR İHMALİN" ile biten tek sayfalık doküman içerisinde "Emniyet Genel
Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan AKYUREK'e FETHULLAHÇI denmek
suretiyle fişleme yapıldığı, ayrıca Hrant Dink'in öldürülmesi, olayı ile ilişkilendirmek
suretiyle hedef gösterildiği,
161,162 ile numaralandırılmış dokümanın "Hrant Dink Cinayeti üzerine İşçi Partisi
Genel Başkanı Doğu Perinçek'in Türkiye Ermeni Patriği II.Mesrop Mutafyan'a Tarihi
Mektubudur" başlıklı 25 Ocak 2007 tarihli Doğu Perinçek imzalı üzerinde el yazılannm
olduğu,
l'den 8'e Kadar Numaralandmlmış Sayfalarda; İşçi Partisi başlığı ile başlayan
Sabataym doğum günü ibareli ile biten doküman içeriğinin; 6 Mart 2008 tarihli İşçi Partisi
Genel Başkanlığı tarafından düzenlene Ergenekon Senaryosunda Son Uydurmalar başlıklı
basın açıklaması olduğu içiriğinde yürütülen soruşturmanın usulsüz ve kanuna aykm olduğu,
soruşturma kapsamında Tuncay GÜNEY isimli şahıstan elde edilen dokümanlann uydurma
olduğu ve soruşturmanın bir tertipten ibaret olduğunun iddia edildiği yazı olduğu,
16. Sayfada; Esin AVŞAR isimli şahsa Ulusal Strateji Genel Başkanı Emekli
Tuğgen Servet ÇÖMERT'in yazmış olduğu Ulusal Strateji Merkezi tarafından hazırlanan
Milli Anayasa Bildirgesine destek vermesi ve im/a vermesi için ya/u
62-65. Sayfalarında; Karalama şeklinde tutulmuş El yazması yazılar içerisinde "Siz
ciddi ciddi Ergenekon Örgütü varlığına inanıyor ve T.Erdoğan'm bu .................(Anlaşılmıyor)
Bak Kardeşim Ergenekon diye bir şey yok.Bir tane CAI oyununu ortaya sürdüler .................."
şeklinde yazıların olduğu
Devam eden sayfalarda "....Ergenekon isimli tamamen uydurma ve provokasyon
olan savcılık dosyasının Türk Silahlı Kuvvetlerini ve İP Partisini hedef aldığını
anlatmaya çalıştım..........." Şeklinde yazıların olduğu,
-(1) adet KKK.'lığı-İstihbarat sorgulaması konulu hizmete özel kitapçık, Hizmete
Özel ibareli 1996 tarihli Jandarma Genel Komutanlığı Jandarma Okulları Öğretim Başkanlığı
tarafmdan hazırlanan Soruşturma ve Sorgulama Tekniği isimli kurum içi hizmet kitapçığı
25-32. Sayfalarda; İşçi Partisi Genel Merkezinin 253 Seçkin Şahsiyet İşçi Partisine
Katıldı başlıklı yazı ve bu şahısların isim listesi
Devam eden sayfalarda; Sevgi ERENEROL'un Sorgulama tutanağı, İstanbul 13. ağır
ceza Mahkemesinin 26.01.2008 tarihli Sorgu No:2008/18 sayılı İfade Sorgu tutanağı, Sevgi
ERENEROL'un 25.01.2008 tarihli İstanbul Emniyet Müdürlüğünde alman 980075 güvenlik
numaralı 58 sayfalık şüpheli ifadesi
-(1) adet Doğu Perinçek yazılı zarf içerisinde bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi
1922-Doğu Perinçek ve Eşi Sevgi ERENEROL bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi yazılı
davetiye olduğu, Bağımsız Ortodoks Patrikhanesinin 85. Kuruluş Yıldönümü için Doğu
PERİNÇEK ve eşine gönderilmiş davetiye olduğu
-l'den 23'e kadar numaralandırılmış el yazası ile ERGENEKON yazılı içindekiler ile
başlayan 23. sayfada bölüm 5 genel değerlendirme başlık en içten saygı ve şükranlanmızla dip
notlu dokümanın ERGENEKON isimli doküman olduğu, bu dokümanın kapak sayfasının
olmadığı dokümanın baş kısmında el yazması ERGENEKON şeklinde ibarenin olduğu tespit
edilmiştir.
ULUSAL KANAL
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2008 tarih ve Değişik İş No:2008/420
Soruşturma No:2007/1536 sayılı kararma istinaden Beyoğlu İlçesi Aşmalı Mescit Mahallesi
Deva Çıkmazı No:7 sayılı adreste bulunan Ulusal KANAL'da yapılan aramada elde edilen,
dokümanların aynı karara istinaden yapılan incelemesinde;
l.KLASÖR:
1. Nolu Ajanda; Ajandanın üst kısmında Türk Tabipler Birliği 2006 ibaresinin
olduğu, 9 Kasım sayfasında "Genelkurmay Kaynaklan:MİT Gitsin Danıştay Suikastını
çözsün" şeklinde ibarenin bulunduğu bu ibarenin daire içerisine alındığı,
2.KLASÖR:
19-20-21 Şubat 2005 tarihli ajanda sayfasında;
- "kuvayı Milliyeden tutuklanıp yine de polis yardımıyla yargılanan şahıs" Hakan
Saraylıoğlu,
- TAMER tim komutanı, sol konularda uzman, 0505 366 06 76,
-Polat 0535 685 59 14 Polis,

5.Nolu Ajanda:
24 Ağustos 2003 Tarihli ajanda sayfasında;
Öcalan : MİT'i kullandım.
Akyürek güvenliği sağlıyor GAP'ta İsmail'le ortak iş yapıyor.

03 Kasım 2003 tarihli ajanda sayfasında;


Pendik'te Em.Md.Şeref Aytek Fethullahçı şe^îfİe'yazî^sk fişleme yapıldığı,
16 Aralık 2003 tarihli ajanda sayfasında; /\ "' \/'>\
-Veli Küçük, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz
-İsmail Şen 0533 365 6779
-Ahmet Demir

18 Aralık 2003 tarihli ajanda sayfasında;


Polisteki FethuUahçı gladyonun Ergenekon tertibindeki ajan provokatör TSK
operasyonu başladı.Şebekedeki 57 Emniyet yöneticisinin ismi saptandı. Ergenekon
tertibindeki Ajan provokatör şeklinde olduğu tespit edilmiş olup,

ö.Nolu Ajanda:

3/1/2006 tarihli ajanda sayfasında;


-Alaattin Çakıcı isminin geçtiği,
5/1/2006 tarihli ajanda sayfasında;
-Vural Savaş
-Oktay Sinanoğlu
-Nihat Genç isimlerinin yazdığı,
19.05.2006 tarihli ajanda sayfasında;
-Özkök
-Perinçek
-Kitle eylemleri
-Gençlik eylemi şeklinde yazı bulunduğu,
22.05.2006 tarihli ajanda sayfasında;
-Zekeriya Öztürk
-Türklerin derin devleti öldü
-Vatan
-Psik. Savaş Türkiye şeklinde yazı bulunduğu,
28.05.2006 tarihli ajanda sayfasında;
-Şemdinli, Diyarbakır, Danıştay davaları devam ediyor

05.06.2006 tarihli ajanda sayfasında;


-Tayfun Erdal Ceren İst. Emn. Md. Yrd. Eski İst. Narkotik Şb. Md.
Yrd/ Şimdi basın prot. Md.
-Hamdullah
-Adil Serdar Saçan şeklinde yazı bulunduğu,
Nilüfer vakası
Öncüler toplantısı
Atabeyler
Danıştay, şeklinde yazı bulunduğu
-Turan Çömez
-Perinçek, şeklinde yazı bulunduğu,

11.06.2006 tarihli ajanda sayfasında;


Emin Şirin, Ufuk Söylemez ABD-
Demirel yemeği
- Tayyip eylemi / Emin Şirin şeklinde yazı bulunduğu,
12.06.2006 tarihli ajanda sayfasında;
N. Veren Tamlan/DP'ye sor
Oktay Sinanoğlu ^
DP Vem. Dev. 90 ''\,
ADD 15' Suat
İlhan 43'
N. Veren
Çühregani
Trabzon
Prof. Celal
Harbiye 0212 240 41 28
Adil Serdar Saçan
Eeevit şeklinde yazı bulunduğu,
13.06.2006 tarihli ajanda sayfasında;
-İzmir / Şahin!
-Ufuk Söylemez
-İbrahim Şahin
-Ufuk Söylemez 467 78 61 0532 244 39 20
-A. Serdar Saçan / Feth.
-Birkaç gün içinde kampanya
Mebus meselesi (zaman vb)
Erol Çakır: İmza benim değil şeklinde yazı bulunduğu,
14.06.2006 tarihli ajanda sayfasında;
Kuran Diyanet
Danıştay
Fethullah
Erol Çakır
Ferid İlsever
Selim Somçağ şeklinde yazı bulunduğu,
16.06.2006 tarihli ajanda sayfasında;
Adil Saçan, İbrahim Şahin, Adnan / PROGRAM, şeklinde yazı bulunduğu,
07.08.2006 tarihli ajanda sayfasında;
Fİ: Halka açılış AŞ/ YK: Ali Rıza Solmaz, Şener Eruygur, Zekeriya Temizel, Enis
Öksüz, Vural Savaş, Kenan Tekdağ, Emin Gürses, MEHMET Solsal, Yasin Müjdeci, Sedat
Söğütoğlu

7.Nolu Ajanda:

02 Ocak Sayfasında; 91'de JİTEM Grup ..........Bölge....... Bağlandı. Veli KÜÇÜK


MİT'e Çalışmadı. Veli Paşa Ağrı'ya tayin olunca ...................Cem ERSEVER bunu istifa
........dedi.
03 Ocak Sayfasında; .........Veli KÜÇÜK'ü Teoman KOMAN .........Veli Paşa hep
.......olmuştur.
04 Ocak Sayfasında; Veli KÜÇÜK'de bu işin bir............Tuncay GÜNEY.... Niye
örgüt...........
05-06 Ocak Sayfasında; Tuncay GÜNEY ...İzmit ...........STV'de çalışıyordu.
Muzaffer ve emeklilere beni konuşmama talimatı ERGENEKON vermişler
08 Ocak Sayfasında; Refet: Hizb V.KÜÇÜK kurdu
Sevgi ERENEREOL ......Tantan:Sevgi ERENEROL 50 Milyon $ verildi.
Almadılar HABLEMİTOĞLU öldürtüldü
09 Ocak Sayfasında; Zekeriya ÖZTÜRK.........Mit ajanları var
11Ocak Sayfasında; Emre TANER: Hizbullah'ı biz kurduk.
12Ocak Sayfasında; Zekeriya ÖZTÜRK gelelere'r..;,."Benim M. TEKİN'lerin
yanında can güvenliğim yok" /*'„ ~, '
14 Ocak Sayfasında; Tuncay Özkan Tayip'e gelmiş 30 Milyon dolar verin TV yi
kapatıp Almanya' ya gideyim.........
16 Ocak Sayfasında; Özel Kuvvetler MİT B planını geçti "Türkiye
.....gizlilik yaptım."
Devlet üçe bölündü 1 Genelkurmay 2 AKP ve 3 Farklı MİT..........
17 Ocak Sayfasında; Oktay YILDIRIM isminin geçtiği,
22 Ocak Sayfasında; serhanbolluk@tt.net 1234567 1834052536 şeklinde yazı
olduğu,
23 Ocak Sayfasında; Buda Galdyonun 2 Numarası ERGENEKON........
29 Ocak Sayfasında; Semih Tufan GÜLALTAY'm Fuat TURGUT içeri aldırttığı
(Aldığı) Veli KUÇUK'e Doğu PERINÇEK ve MP'yi................
Veli KÜÇÜK'e Levent TEMİZ ve.........
Malatya olayının Levent'e...........
30 Ocak Sayfasında; Hrant DİNK cinayetinin .......... iki Polis MOBESE .... Fatih
ALTAYLI'nm yazılarında...............
Devlet BAHÇELİ'nin ERGENEKON Opr da onayı alınmayan AKP ile........
08 Şubat Sayfasında; ERGENEKON Savcısından inanılmaz soru ....
14 Şubat Sayfasında; Tuncay GÜNEY 94-95 te beraber çalıştı.... ABD
faaliyetleriyle ilgili bilgi alakalı Aydınlık a verdikleri..........Haberi yayınlama ABD
Büyükelçiliği..............şeklinde yazı olduğu,
03 Mart Sayfasında; Vedat YENERER'in evinde Taki DOĞAN'm sex kaseti
bulunmuş
4Mart Sayfasında; Hayrettin ERTEKİN isminin geçtiği,
5Mart Sayfasında; Emin GÜRSES çok deli davranmış,
7Mart Sayfasında; kemalalemdaroglu@gmail.com
8Mart Sayfasında; Zekeriya Öz /Fetullahçı Tuncay GÜNEY'i bul

Operasyon ERGENEKON Emin GÜRSES Şamil TAYYAR şeklinde yazılar olduğu


03 Nisan Sayfasında; Ergenekon Operasyonunda 4 uydurma Ergenekon
senaryosunda Bilecek Toplantısı Tuncay GÜNEY'in MOSSAD
04 Mart Sayfasında; Uydurma Toplantıya Katılanlar Veli KÜÇÜK, H.Y, D.P
Zekeriya ÖZ Fotosu
Tuncay GÜNEY'in Türkiye ve ... .Düşmanlığı
Adnan/Mehmet'ten gelen bilgiler
19 Nisan Sayfasında; .. ..Mitinginde Camide bulunan el bombası Ankara Emniyetine
kayıtlı çıktı, yazılan el yazması yazılann bir çok bölümü yazının düzgün olamamasından
dolayı anlaşılamamış ve anlam bütünlüğü kurulamamıştır.
Devam eden sayfalarda güncel konular ve Ulusal Kanalda yayınlanacağı
değerlendirilen haber başlıklarının karalama şeklinde alınmış kısa notların olduğu,

3.KLASÖR:

-(1) Adet Şeffaf Mavi Renkli Dosya içerisinde İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi
Beşiktaş Sorgu No:2008/18,Soruşturma No:2007/1536 sayılı ifade sorgu tutanağı, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı Kemal KERİNÇSİZ 'in sorgulama tutanağı, Sevgi ERENEROL'un
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde alman Şüpheli ifade tutanağı bulunan
bilgisayar çıktısının içeriğinde; Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK,
M.Fikri KARADAĞ, Sami HOŞTAN, Hüseyin GÖRÜM. O.Alpaslan ABDÜLKADİR,
H.Gazi OĞUZ ve Güler KÖMÜRCÜ isimli şahısların' İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi

Beşiktaş Sorgu No:2008/18,Soruşturma No:2007/1536 sayılı ifade sorgu tutanaklarının


bulunduğu ayrıca Kemal KERİNÇSİZ isimli şahsın Savcılık Sorgulama Tutanağı ve Sevgi
ERENEROL isimli şahsın İstanbul TEM Şube Müdürlüğünde alman 25.01.2008 tarih ve 980075
Kaşe Numaralı Şüpheli İfade Tutanağının bulunduğu

4.KLASÖR:

4-PKK'ya Silah Verildiği içeriğinde; 1992 yılında Talabani ve Barzani'ye verilmek


üzere hazırlanan silahların PKK'ya verildiğine dair iddiaların bulunduğu yazı olduğu
14-30 Haziran 2004 MİT Kaynıyor içeriğinde; MİT hakkında iddiaların bulunduğu
belge olduğu
23-Kaynağın özel istihbaratı içeriğinde; AK Parti Milletvekilleri hakkında bazı
iddiaların bulunduğu ayrıca Kemal YAVUZ Tuncer KILINÇ'ı etkiliyor başlığı altında, Ergün
POYRAZ isimli şahsın Kemal YAVUZ ile sık sık görüştüğünü POYRAZ'm ilişkilerinin ilginç
olduğu, hem Fethullah'a karşı kitap yazdığı hem de Nuh Mete YÜKSEL'i otele götüren Ankara
Terörle Mücadeleden gizli Fethullahçı Hüseyin AKTAŞ ile çok yakın olduğuna dair bilgilerin
bulunduğu
24-Karen FROG içeriğinde; IMF, BAHÇELİ ve YILMAZ hakkında haberlerin olduğu
ayrıca Adil Serdar SAÇAN'in 2 firariden rüşvet aldığına dair iddiaların bulunduğu haberlerin yer
aldığı
41-Ümit SAYIN başlıklı Türkiye Cumhuriyeti Genel Kurmay Başkanlığı İstihbarat
Daire Başkanlığına başlıklı belge içeriğinde; Doçent Doktor Ümit SAYIN tarafından 24.06.2002
tarihinde hazırlanan "Yurtdışındaki Şeriatçı Kadroların etkinlikleri ve Kemalist, Vatansever, Laik
çizgide aktif mücadele veren kişilere karşı yapmakta oldukları komplolar ve savaşları üzerine
gerçek olgulara dayanan rapor olduğu

5.KALSÖR:
*Özü:İstanbul Emniyet Müdürlüğüne başlıklı yazıda; Organize Şube Müdürü Adil
Serdar SAÇAN' m İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisine Yaptığı komplonun anlatıldığı yazı olduğu,
*11) Adet Türkiye'de Alevler, Yimpaş Hesap numarası, ayrıca Akyazı vakfı,Deniz
Feneri sayın Doğu PERİNCEK beyin dikkatine, 22 Şubat 2003 tarih, Özgeçmişim, görüşme
notları, gün mü?, Haftamı?, Aynı? Hizmete özel Harp Akademileri K.lığmm, Lalelerin efendisi
yazılı çıktı içeriğinde; Meclisteki Alevilerin dağılımını belirten liste ile birçok konuda yazıların
olduğu,
*Star Polis Muhabiri Özkan'dan başlığı altında Soruşturmayı yürüten savcı ve Emniyet
Mensupları hakkında iddiaların yer aldığı Özkan isimli şahsın aktardığı bilgiler olarak lanse
edilen yazı olduğu,
ERGENEKON Aytek ten başlığı altında Aytek isimli şahıstan Ergenekon operasyonu
sırasında Habib Ümit SAYIN, Behiç GÜRCİHAN, Emmin GÜRSES ve Vedat YENERER isimli
şüphelilere sorulan sorular ve verdikleri cevaplar hakkında bilgiler içerir yazı olduğu
Ulusal Strateji Merkezi ve Bilim ve Ütopya Dergisinde

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2008 tarih, 2008/455 teknik takip no sayılı
inceleme kararma istinaden İşçi Partisi İl Örgütünün bulunduğu Beyoğlu İstiklal Caddesi Deva
Çıkmazı No:7 sayılı binanın girişe göre sağında bulunan İşçi Partisi, Ulusal Kanal, Aydınlık
Dergisi ile ilişkisi olmadığı, Analizd^asro&Yayın Şirketinin arşivi olduğu, içerisinde Atatürk'ün
bütün eserlerinin bulunduğu iddia edilen yer ile aynı binanın ikinci
katında bulunan Ulusal Strateji Merkezi ve Bilim ve Ütopya Dergisinde elde edilen
dokümanların yapılan incelemesinde;
-"Tuncay Özkan..." ile başlayan " 0216 556 81 08... " ile biten dokümanlar;
Aralarında Tuncay Özkan ve bazı gazeteciler ile emekli askerlerin telefon numaralarının
bulunduğu el yazısı dokümanlar ile "Danıştay Suikastını ulusalcılara yıkma tertibi" başlıklı
İşçi Partisi tarafından yapılan basın açıklamasının bulunduğu dokümanlar,
-"3. Mit Raporu" ibareli Başbakanlık MİT Müsteşarlığı başlıklı pembe renkli yarım
kapaklı dosya içerisinde evrak; 17.12.1996 tarihli Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı
tarafından Başbakanlık Makamına hitaben yazılan, içerisinde devlet içerisindeki yasadışı
yapılanmalar ile ilgili bilgilerin MİT Müsteşarı Sönmez Koksal imzasıyla Başbakanlığa
sunulduğu rapordan oluşan "Kişiye Özel" ibareli resmi yazılardan oluşan doküman,
-"Kemalist Model Ulusal Gençlik Hareketi/ Dinamik Ulusal Güç Birliği ve
Kuvayı Milliye Cephesi/ Araştırma-Gözlem-Analiz-Teori/ İstanbul-29 Ekim 2000"
başlıklı 61 sayfadan oluşan dokümanlar; Ulusal Güç Birliği ve Milli Gençlik Platformu adı
altında gençlerin örgütlenmesini, Kurtuluş Savaşı dönemindeki gibi Kuvayı Milliye Cephesi
adı altında yapılanmaların oluşturulması, ulusal Güç Birliğinin liderliğini bir Türk kızının
üstlenmesinin uygun olacağı, bu kapsamda yere ve bölgesel direniş örgütlerinin kurulacağı,
medya sektöründe ulusal güç birliği görüşleri doğrultusunda yayın yapacak kaleler
oluşturulması, gençlik hareketlerinin ulusal bilinç çerçevesinde yönlendirilmesi, ulusal
gençlik hareketi çatısı altında faaliyet yürütecek olan çeşitli derneklerin kurulması, bu
derneklerin özellikle dünyanın beş önemli şehrinde kurulması gerektiği, özellikle üniversite
gençliği içerisinde örgütlenilmesi, lümpen gençliğin örgütlenerek Kürt ulusal hareketinin
önünü kesmesi, mahallelerde örgütlenilerek bunu sağlanması, yapılanmanın kendini finanse
edecek bir yapıya kavuşturulması gerektiği konularında açıklamaların bulunduğu dokümanlar,
- " 2007-Gıpta 17x24" ibareli ajanda; İçerisinde Hrant Dink Cinayeti, Rahip
Santoro Cinayeti ve Yasin Hayal'in gerçekleştirdiği Mc Donalds bombalı saldırısı ile
ilgili notların yazıldığı, Ramazan Akyürek , Reşat Altay, Sabri Uzun gibi emniyet müdürleri
hakkında bilgilerin derlendiği, Ogün Samast- Hrant Dink ilişkisinin cinayetten öncesine
dayandığı şeklinde notların bulunduğu, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde karalama
kampanyalarında kullanılan konulann not alındığı, yine Cumhuriyet Mitingleri öncesinde
organizasyonla ilgili planlamalara yer verilen, katılımcılardan çeşitli kesimlerin görüşlerinin
not alındığı, ordunun kötü olan gidişata izin vermeyeceği ve gereğini yapacağı gibi konulara
yer verilen tamamı el yazısı notlardan oluşan ajanda,
-1927 subay atamaları ibareli resmi yazılar; 1992 ve 1993 yılma ait "Özel"
ibareli Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yazılan subay atamalarına ait resmi
belgelerden oluşan dokümanlar,
Doğan Güreş'in genelkurmay başkanlığı döneminde MGK'nm işleyişi, MİT'in
yapısı ve Balkanlar'da gizli servislerin oynadığı oyunlar ile ilgili daktilo yazımı notlardan
oluşan dokümanlar,
-"Soner, ÖZAL Özal Suikastı..." ile başlayan doküman; Turgut Özal'ın kendisine
yönelik olarak gerçekleştirilen suikast girişimi olayının üzerine gittiğinin, Üruğ-Öztorun
tasfiyesinin intikamının alınması için suikastın Sabri Yurmibeşoğlu isimli kişinin emriyle
gerçekleştirildiğinin, Özal suikastının soruşturulmasın MİT ajanı Nasrullah Ayan tarafından
engellendiğinin not alındığı Soner Yalçın'a iletilmiş notlardan müteşekkil dokümanlar,
-"MİT dairesi Başkanlığından ayrılmış..." ile başlayan dokümanlar; MİT Daire
Başkanlığından ayrılmış emekli bir albayın görüşlerine yer verilen, Demirel veşa İnönü'nün
öldürülmesi durumunda ordunu yönetime el koyacağı tahmininin dile getirildiği, Özal veya
Mesut Yılmaz öldürülürse böyle bir durumun söz konusu olamayacağının, Torumtay'm
amacının Cumhurbaşkanı olmak olduğunun vurgulandığı dokümanlar,
-"2789 Ergenekon Sorgulan" ibaresi bulunan dosya içerisinde "13. A.C.M..." ile
başlayan evrak; Yürütülmekte olan Ergenekon Soruşturması çerçevesinde gözaltına alman ve
halen tutuklu bulunan Veli Küçük, Mehmet Fikri Karadağ, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz,
Hüseyin Görüm, Sami Hoştan, Oğuz Alparslan Abdulkadir, Hüseyin Gazi Oğuz ve Güler
Kömürcü isimli kişilerin 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan sorgularının tutanaklarının ve
savcılıkta vermiş oldukları ifadelerinin tutanaklarının bulunduğu dosya,
-"1038 MİT" ibareli pembe zarf; Şamil Tayyar, Oray Eğin gibi yazarların MİT'in
yeni doktrini üzerine yazdıkları yazıların bulunduğu dosya,
-"98/7 Silah-Roketatar" ibareli san zarf içerisinde; Gazete kupürlerinden alınmış
çeşitli roketatar ve bomba düzeneklerinin fotoğraflanndan oluşan (2) sayfadan müteşekkil
dokümanlar olduğu görülmüştür.

Toros Yayıncılık isimli işyerine


İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2008 tarih, 2008/455 teknik takip no
sayılı inceleme karanna istinaden İşçi Partisi İl Örgütünün bulunduğu Beyoğlu İstiklal
Caddesi Deva Çıkmazı No:7 sayılı binanın girişe göre sağında bulunan İşçi Partisi, Ulusal
Kanal, Aydınlık Dergisi ile ilişkisi olmadığı, ancak Toros Yayıncılık isimli işyerine ait olduğu
iddia edilen 1. katta sağa dönüşte çay ocağının bitişiğinde bulunan odalarda elde edilen
dokümanlann yapılan incelemesinde;
-(7) Sayfa tarafımızdan l'den 7'e kadar numaralandmlan "Turan OFLU..." ile
başlayıp "...Doçent Doktor Ümit SAYIN" ile biten doküman; İlk sayfasında değişik meslek
gruplannda kişilerin isim ve iletişim bilgilerinin yer alydığı, daha sonrasında Türkiye'deki
gelir dağılımının dengesizliği, yeraltı kaynaklannm atıl kullanımı gibi konularda notlann yer
aldığı, son sayfasında ise Ümit Sayın tarafından Bilim ve Ütopya grubuna atılan ve içeriğinde
Ümit Saym'm 11 Eylül ile ilgili yapmış olduğu bir programın Ulusal Kanal'da
yayınlanmamasından kaynaklı Adnan Akfırat'a hitaben serzenişinin ve bu görüşlerini Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin %90'ınm da onayladığını belirttiği (7) sayfadan müteşekkil el yazısı ve
bilgisayar çıktısı dokümanlar olduğu tespit edilmiştir.

İŞÇİ PARTİSİ ÖNCÜ GENÇLİK ODASI


DVD İNCELEME
Beyoğlu İlçesi Aşmalı mescit Mahallesi Deva Çıkmazı No: 7 İstanbul adresinde
faaliyette bulunana İşçi Partisi Öncü gençlik odasında yapılan aramada elde edilen; dvd
yapılan incelemesinde;
05 nolu CD'nin yapılan incelemesinde; Gençlik Cephesi Kuvayi Milliye Gençliğin
Sesi isimli dergi kapak resmi, Kemal Yalçın ALEMDAROGLU isimli şahıs hakkında çıkmış
gazete haberleri ve fotoğraflan, Erdoğan TEZİÇ, Aysel ÇELİKEL, Türkan SAYLAN, çeşitli
eylem ve kişilere ait çok sayıda fotoğraf olduğu ve yazı fontlannm bulunduğu program
dosyalannm olduğu,
(-19-20-) nolu CD'lerin içerisinde yapılan incelemesinde; aynı olduklan ve
içeriğinde; yazı fontlan çeşitli fotoğraflar, "Yazılar" isimli dosya içerisinde "Atilla İlhan ile
günümü#DC7.doc" isimli word dosyası içinde Üst başlık:
Büyük düşünür yazar Attila İlhan'ın anısına
İki başlık atılacak:
"Dip dalgası geliyor"
"Bütün mesele yüreğini sağlam tutmak, ülkene inanmak, insanına inanmaktır"
Alt başlık formatmda ortalanarak ve italik:
Büyük düşünür ve yazar Atilla İlhan Türk gençliğinin Kuvayi milleyi çatısı altında
birleşmesinin hep destekçisi oldu. Emperyalizmin işbirlikçilerinin adını koyduğu "Kızıl
Elma"da her zaman arkamızdaydı ve bize cesaret verdi. Bugün onun bize söylediklerini

yayımlamaya yeniden ihtiyaç duyduk. Erdem Ergen ve Evrim Bayındır'ın 8 Şubat 2004 tarihinde
Attila İlhan'la yaptıkları söyleşiyi Attila İlhan anısına yeniden yayımlıyoruz.
Gençlik Cephesi:Bildiğiniz gibi 30 Ağustos 2003 tarihinde Türkiye'de bir ilk gerçekleşti.
Sosyalistler, Kemalistler, ülkücüler aynı mitingde buluştu. 'Ya İstiklal Ya Ölüm' başlığı ile
düzenlenen bu mitingi siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Attila İlhan: Bu zaten uzunca bir süreden beri benim söylemeye çalıştığım, savunduğum
bir fikirdir. Bu fikrin oluşması istikametinde ciddi bir adımdır. Çünkü yaklaşık 5-6 seneden beri
ısrarla şunu söylemeye çalışıyorum: Türkiye Kurtuluş Savaşı döneminden farklı bir durumda
değildir. Batı hem Avrupa kanadı, hem Amerika kanadı iki taraftan birden Türkiye'yi küçültmeye,
dağıtmaya karar vermiş durumdadır ve bu yalnız Türkiye'ye de mahsus bir şey değildir. Önce
Sovyetler Birliği arkasından Yugoslavya dağıtılmıştır. Şimdi Irak dağıtılmaktadır. Sırasıyla iri ve
büyük gördükleri her ülkeyi dağıtma prensibi içindeler. Bunun için de demokrasiyi kullanıyorlar.
Demokrasi niçin kullanılıyor? 'Herkese hak vermek lazım', 'etnisite haklarını tanımak lazım',
'mezhep haklarını tanımak lazım' bu tabii müthiş bir bölücülük imkanı sağlıyor onlara. Bu suretle
uyutabildiklerini bu işte kullanıyorlar ve ülkeyi bölmeye çalışıyorlar. Peki bu aynen 1919'daki
durum değil mi? Aynen öyle. Çünkü o zaman da siz Rumsunuz, siz Lazsımz, siz bilmem nesiniz
diyerek milleti ayaklandırıyorlardı. Peki buna mukabil o zaman Türkler ne yaptılar? Türkler o
zaman çok akıllıca hareket ettiler. Müdafa-i Hukuk Cemiyeti'nin terkibine bakın, şaşılacak bir
terkiptir ve her türden insan vardır. Yani Ankara'da Mustafa Kemal Paşa burada duruyordu yanı
başında kim vardı: Ziya Gökalp vardı. Öbür tarafta kim vardı: Akçura vardı. Arkasında kim vardı:
Mehmet Akif vardı. Yanma kim geliyordu: Mustafa Suphi geliyordu. Şimdi terkib bu, o zaman da
terkib buydu. Şimdi de böyle olması lazımdır diye ben uzun süredir söylüyordum zaten. Bu şekilde
bir olayın eski tabirle kuvveden fiile geçmesi sevindirici bir olaydır. Endişem gençler arasındaki
fanatik çocukların tepki göstermeleri ihtimaliydi. Önce yoktu şimdi var. Görüyorum internette bir
takım laflar oluyor. Birileri diğerlerine çatıyor siz nereye gidiyorsunuz diye. Bir de yeteri kadar
yakınlık göstermeyen takım Müslümanlar oldu, onlardan henüz tam bir şey yok. Onlarla
konuşuyorum ben, bana röportaja geliyorlarEksik olan onlar. Onların da gelmesi lazım. Aksi halde
Mehmet Akif i utandıracaklar.
Gençlik Cephesi: Gençlik vatan savunması etrafında birleşirken karşı taraftan da sesler
yükselmeye başladı. Özellikle Fettullah'm gazetesinde ve diğer tescilli gerici gazeteler de bu
koroda yerini aldılar. 1920'lerin Mütareke basınını aratmayan bu gazeteler; neo-liberaller ile ,
'sol'cu gazetelerle, kolkola girerek bir saldın başlattılar. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Attila İlhan: Şimdi bu çok doğal. Çünkü, bunlar bunun tanımını da önceden koymuşlardı.
Klasik anlamda Kemalistlik, klasik anlamda devrimcilik ve solculuk gibi bir takım kavramların
artık tamamen demode olduğunu ve kullanım dışı kaldığını savunuyorlardı. Bu işler artık bitti,
başka yerden ekmek arayalım diyerek döndüler. Ve bunlara karşı çıkan ben de dahil beş on kişi
neyse kaç kişiysek, bunu söylediğimiz zaman gülüp geçiyorlardı bize. Birkaç yıl içerisinde
Türkiye'de ulusal bilinç kendisini yeniden göstermeye başladı. Bir dip dalgası geliyor ve bu dip
dalgasının ciddi bir şekilde geldiğini görüyorlar şimdi. Bunu gördükleri için de korkmaya
başladılar. Korkak insan ne yapar? İşte bunu yapar. Saldırıya geçiyorlar şimdi dağıtabilir miyiz?
Korkutabilir miyiz? diye.Böyle yapabilirler, daha önce yapmışlardır buna benzer kötülükleri
Türkiye'de. Ama en kötüsünü yapsalar yani 1919-1920 yıllarında İstanbul Hükümeti'nin yaptığıdır.
Sonuç ne olur? Sonuç gene aynı olur. Bu öyle bir meseledir ki, burada tarihin gücü rol oynuyor.
Devletlerin gücü rol oynamıyor. 1920'de biz ne haldeydik? 10 senedir savaşıyorduk ve perişandık.
Bir avuç insan halinde kalmıştık ordu yoktu dağıttılar, hepsi perişan buna rağmen koskoca düvel-i
muazzama'ya kafa tuttuk ve neticede de galip geldik. Şimdi o dönemde o şartlar altında bunu
başarmış olan Türkler bunu mu başaramayacak? Bu öyle bir olaydır, bütün mesele burada
yüreğini sağlam tutmak, ülkene inanmak, insanına inanmaktır.
Gençlik Cephesi: Bizim tarihimizle çok benzeşiyor galiba.Jön Türk'lerden bu yana
bu tip toplumsal birleşmelerin müjdecisi hep gençlik oluyor...
Attila İlhan: Tabii şimdi her yerde durum böyledir. Ama burada da dikkatli
davranmak lazım. 1980 öncesi olduğu gibi 'devrim geliyor', deyip eline silah alır dağa
çıkarsan duvara çarparsın. Böyle olmaz.İşçi ve emekçi ile halkla bütünleşmek lazımdır. Ama
daha önemli bir durumla karşı karşıyayız bugün. Bugün önemli olan Türkiye'de sosyalizmin
nüanslarını tartışmak değildir. Şimdi Türkiye'de yapılacak olan bütün bunları bir kenara
bırakıp, her şeyden evvel Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını korumaktır. Yani onun
bağımsızlığını. Gazi ne demiş: İstiklal en önemli şey onun için, hürriyet ikinci önemli şey.
Yani sonuç olarak bakacak olursak, tepkiler olacak hatta daha kötü tepkiler, ama bunlar
hareketi durduramaz. Maya'nm tutması önemliydi, maya tuttu.
Bir de Kızıl Elma devrimci bir kavramdır ve korkulacak hiçbir tarafı yoktur.
Kültürel bir içerik taşır. Akçura'da da bu içeriğiyle kullanılmıştır. Sanılanın aksine ırkçı bir
anlam asla taşımamaktadır.

41 nolu CD'nin yapılan incelemesinde; "Kızıl madalyon.tif isimli tif dosyası


içerisinde kızıl elma yapılanmasının simgesi olduğu değerlendirilen resim olduğu
görülmüştür.

İŞÇİ PARTİSİ İL YÖNETİM KURULUNDAN CD


VE DVD İNCELEME
İlimiz Beyoğlu İlçesi Aşmalı mescit Mahallesi Deva Çıkmazı No: 7 İstanbul İşçi
Partisi il yönetim kurulundan elde edilmiş CD ve DVDTerin yapılan incelemesinde;
(-40-41-) nolu CD içerisinde : 'Doğu Perinçek\Belgelerim\2004 BAŞYAZILAR'
1 Ağustos 2004
MİLLİ CEPHE Yine görülmektedir ki, SSK'lan tasfiye eden, TEKEL'leri
özelleştiren ve SEKA'yı kapatan güç ile Kıbrıs'tan ve Kuzey Irak'tan Türkiye'yi tehdit eden
güç, aynı güçtür. Bu nedenledir ki, Emekçi hareketi, "İş, ekmek, vatan" sloganı altında
birleşmiştir. TEKEL'leri, SEKA'yı ve SSK'yı savunmak, bugün vatanı savunmaktır. Tanmm
yıkımına karşı köylüyü desteklemek, yine vatanı savunmaktır.
Dış cephe ve iç cephe birbirinin devamıdır. Bu nedenle vatanımızın güvenliğini
savunmak ile işimizi ve ekmeğimizi güvence altına almak mücadelesi, tek bir cephede
birleşmiştir. Prof. Dr. Kemal Yalçm ALEMDAROGLU'nun İstanbul Üniversitesi
Rektörlüğü'nden alınması, Koç Holding'in yeni rektörün atanmasında YOK ve Çankaya'yı
yönlendirme girişimleri, Avrasya ittifakı içinde millî devletimizi yeniden yapılandırmayı
cesaretle savunan E. Org. Şener Eruygur ve E. Org. Tuncer Kılmç'a karşı yürütülen psikolojik
savaş harekâtları, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni etkisiz hale getirme kampanyaları, İşçi Partisi'ni
kuşatma girişimleri; bunların hepsi, aynı cepheleşme içindeki çarpışmalardır. Önümüzdeki
günlerde özellikle Türk Ordusu'na, üniversitelere ve İşçi Partisi'ne karşı hazırlanan planlan,
kurulmakta olan yeni pusulan, medya teröründen şiddete uzanan yeni tertipleri biliyoruz ve
siz de göreceksiniz, çelişmeler daha da keskinleşecektir.
Word belgesi görülmüştür
'Doğu Perinçek\Belgelerim\Belgelerim 2002\DOĞU PERİNÇEKAÇEŞİTLİ İŞLER'
isimli klasör içerisinde
Eski Genelkurmay Başkam ^-^ * ^
E. Org. İsmail Hakkı Karadayı ile telefon ,kbnuşmaşj „ ^
(10 Eylül 2002) *" _ "
Eski Genelkurmay Başkanı E. Org. ismail Hakkı Karadayı, 10 Eylül 2002 günü
öğlene doğru Doğu Perinçek'i İP Genel Merkezi'nden telefonla aradı. Telefon görüşmesi 10
dakika kadar sürdü. Bu görüşmeyi 15 Eylül günü özetliyorum:
Karadayı, daha önce aradığını belirtti. Sizi dikkatle izliyoruz. Açıklamalarınızı basın
özetlerinden okuyoruz. Hassasiyetleriniz yerinde, çok isabetli meseleleri gündeme
getiriyorsunuz. Ülkemizi savunan görüşlerinizden memnuniyet duyuyoruz değerlendirmesini
yaptı. Gelişmeleri nasıl görüyorsunuz diye sordu.
Perinçek, Türkiye'nin önündeki süreci tahlil etti. Doğu Akdeniz'de krize gidildiğini,
Irak'a ABD müdahalesi öncesinde Batı'nm Türkiye'de yeni bir hükümet kurmak istediğini,
Türkiye'yi içerden vuracak Tayyip Erdoğan ve BaykalTı hükümet projesini anlattı.
Bunun üzerine Karadayı, "Bu hassasiyetleriniz çok yerinde, kaygılarınız doğru Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin komutanlarıyla sürekli görüşüyorum, daha 15 gün kadar önce
Genelkurmay Başkanımızla görüştüm, hiç merak etmeyin, gerekli önlemler alındı." dedi.
Perinçek, Yugoslavya eski Genelkurmay Başkanı Pavkoviç'in Rus kaynaklarından
aktardığı bilgiyi anlattı. ABD Kuzey Irak'a asker yığarak, kukla Kürt devletini kuracak ve
savunma taktiği uygulayacaktı. Bölge ülkelerine "Erkekseniz gelin bozun" diyecekti.
Karadayı, burada da TSK'nin bütün önlemleri aldığı vurgusunu yaptı. Karadayı Türk
Ordusu'nun gücünün NATO tarafından da bilindiğini belirtti.
Karadayı, daha sonra, "15 Milli şahsiyet konusundaki önerinizi dikkatle inceledik,
bugün tek çözüm, ama nerede buna yanaşacak sorumlular" diye konuştu. Kendisinin
Askerlikten aynlırken siyasete katılmamayı kararlaştırdığım, kendisi dışında bu çözümün
ideal olduğunu ama gerçekleşmesinin zor olduğunu belirtti. İdeal fakat gerçekleşmesi zor
vurgusunu birkaç kez tekrar etti.
Perinçek, ülkemizin ihtiyacı olduğu zaman, kendimizi görevden
esirgeyemeyeceğimizi, Atatürk gibi yapmamız gerektiğini belirtti.
Doğu Perinçek 15 Eylül 2002 Şeklinde Word belgesi görülmüştür.

'Doğu Perinçek\Belgelerim\Belgelerim 2002\DOĞU PERİNÇEK\DP- GM BT'


isimli klasör içerisinde
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:
Milli Kuvvetlere
tek başına hükümet projesini sunuyorum
*Milli dinamikleri ve kaynaklan harekete geçirecek bir Milli Hükümet'in kurulması,
hem zorunludur, hem de kaçınılmazdır.
*Millet, Meclis'te iyi muhalefet yapacak bir seçenek aramıyor, Türkiye'yi bu
badireden çıkaracak bir hükümet anyor.
*Milletimiz seferber olmaya hazırdır. Yeterli önderlik birikimi vardır. Bütün mesele,
kurmaylık sorununda düğümlenmiştir.
*Mehmetçiğin kanını satma şartına bağlanan IMF'nin İstikrar Programı'mn artık
hayatta bir karşılığı yoktur. Türkiye bir Milli Direnme Ekonomisi inşa etme
dönemine girmektedir. Milli Program, Milli Şahsiyetlerin açıklamalannda
beraklaşmış bulunuyor.
*Türkiye halkının önüne, onu bu krizden başanyla çıkaracak, en çok 15 millî
şahsiyetten oluşan, güvenilir bir önder kadroyla çıkılması, tarihi sorumluluktur.
*7 Eylül 2002 Cumartesi gününden önce bu pratik adıma önderlik etmesi için Sayın
Ecevit'i göreve davet ediyoruz. Eğer Sayın Ecevit böyle bir girişimde bulunmazsa,
İşçi Partisi diğer Milli Şahsiyetlerle birlikte bu görevi yerine getirecektir.
Şeklinde Word belgesi görülmüştür.
'Doğu Perinçek\Belgelerim\Belgelerim 2002\DOĞU PERİNÇEKVDP
YAZIŞMALAR'isimli klasör içerisinde; *>.
10 Şubat 2003 ', ♦;
Sayın Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu Sayın Komutanımız,
.......yeni basımı yapılan Orta Asya tarihiyle ilgili "Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek"
ve "28 Şubat ve Ordu" başlıklı kitaplarımla birlikte Teori ve Aydınlık dergilerinin son
sayılarını incelemenize sunuyorum Saygılanmla.Doğu Perinçek
Word belgesi görülmüştür.
'Doğu Perinçek\Belgelerim\Belgelerim 2002\DOĞU PERİNÇEK\DP
YAZIŞMALAR' isimli klasör içerisinde;
3 Kasım'da Millî Hükümet İçin Plan Önerisi
15 Ağustos 2002
Durum: Türkiye bugün uluslararası bir komplo ile karşı karşıyadır. Mayıs ayında
başlatılan DSP'yi parçalama ve Ecevit hükümetini düşürme harekâtı devam ediyor.
Uluslararası komplonun hedefi, 3 Kasım erken seçimiyle Türkiye'nin başına, Türkiye'yi
içerden vuracak bir hükümet getirmektir. Tayyip Erdoğan'ın AKP'si ve Kemal Derviş
liderliğinde hazırlanan; "Liberal-Sosyal" ihanet ittifakı bu planın gereği olarak sahneye
sürülmüş bulunuyor.
ABD'nin Kuzey Irak'ta fiilen kurduğu kukla devleti resmileştirmek amacıyla hazırlık
yaptığı ve Türkiye'yi Kıbrıs üzerinden de baskı altına aldığı koşullarda, Türkiye hükümetinin
Türkiye'yi içerden vuracak unsurlara bırakılması, bugün karşılaştığımız merkezî tehdittir.
Görev: 3 Kasım seçimlerinden Millî Meclis ve Millî Hükümetle çıkmak, günün
görevidir. Türkiye'nin geleceği bu görevin başarılmasına bağlıdır.
Kuvvet: Millî kuvvetlerin bu seçimden başarıyla çıkmaları ve bir Millî Hükümet
kurmaları için gerekli birikim vardır. Büyük çoğunluğu kararsız durumundaki seçmen kitlesi,
Türkiye'ye sahip çıkacak bir hükümet projesine büyük destek vermeye hazırdır.
Öncü: Bütün sorun "Tek başına Millî Hükümet" hedefiyle milletin önüne çıkacak
kararlı, güvenilir bir önderliğin hızla oluşturulmasmdadır. Bu önderlik 9 veya en fazla 15
kişiden oluşmalıdır. Bu önderlik, Merkez Yürütme Kurulu görevini üstlenecektir. Ayrıca 25
veya 40 kişiden oluşan bir Genel Yönetim Kurulu olabilir.
Millî Hükümet Programı: Türkiye'nin bağımsızlık, egemenlik ve toprak
bütünlüğünün kararlı olarak savunulması, Türkiye'nin Türkiye'den yönetilmesi, Kıbrıs'ta ve
Kuzey Irak'ta kararlı tavır, bu kararlı tavn uygulamayı mümkün kılan bir Millî Direnme
Ekonomisi, iç borçlann ertelenmesi, döviz giriş çıkışının kontrolü, Türk Lirası'mn korunması
ve güçlendirilmesi, yasadışı yollardan gaspedilen ülke kaynaklannm Nereden Buldun Kanunu
ile tekrar kamuya kazandmlması, millî tanm ve sanayiyi koruyan bir gümrük düzenlemesi, iç
piyasayı canlandıran taban fiyat, ücret ve maaş politikalan, komşularla ticareti engelleyen
ambargolan kaldıracak girişimler, bölge güvenliği ve karşılıklı ekonomik yarar amacıyla
bölge ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi, Batı'dan gelen baskılan Asya'da oluşan büyük güçle
dengeleyecek ve Türkiye'nin ABD ve Avrupa ile ilişkilerini normalleştirecek çok yönlü millî
dış politika.
Seçime Katılma Yöntemi: Seçime girme hakkı olan bir partinin çatısı altında, Millî
Kuvvetler Partisi gibi yeni bir isimle seçime girmek.
Word belgesi görülmüştür.
Doğu Perinçek\Belgelerim\Belgelerim 2002YDOĞU PERİNÇEK\DP-HY FOGG
BT'isimli klasör içerisinde;

Birçok gazeteci ve çalıştıkları gazetenin ismi ile TÜRKİYECİLER v AB'ÇİLER şeklinde ayn
ayn listelendiği Word belgesi olduğu görülmüştür. İŞÇİ PARTİSİ İL YÖNETİM KURULU
Beyoğlu İlçesi Aşmalı mescit Mahallesi Deva^p*teraa^ı No: 7 İstanbul İşçi Partisi il
yönetim kurulundan elde edilmiş CD ve DVD'lerinjflâpılân inc^le^jjesinde;
İşçi Partisinden elde edilmiş mühürlenmiş 2 numaralı torbadan çıkan 74 adet CD'nin
içinden (-37-38-) numaralı CD'lerin aynı olduğu ve bu CD'ierin yapılan çözümlerinde;
İşçi Partisi öncü parti bir fedakarlar ve fedailer partisi. Cumhuriyetimiz 50 yıllık
küçük Amerika süreciyle yıkıma uğratıldı. Bu ağır yıkım ve tehdide verilecek tek yanıt bir
devrim programı temelinde milleti birleştirmektir. İşçi Partisi Ergenekon'un demircisi 150
yıllık Türk Devriminin mirasçısıdır. işçi partisi milli hükümet programının devrimci
pratiğinin önderidir. İşçi Partisi Avrupa Birliği masalından yılan çıkacağını milletline
anlatmıştır, işçi partisi ABD ve AB emperyalistleri ve yerli memurlarının Türk Silahlı
Kuvvetlerine yönelik yıkıcı faaliyetlerine kararlılıkla karşı duran tek parti. İşçi Partisi Paris
metrosunda Türk ordusunun devletin onurunu ayakaltmdan çekip almıştır. İşçi Partisi Ek
Protokol meclisten geçemez Kıbrıs verilemez sılagonu ile Kıbrıs ve Denktaş'a sahip çıkmıştır.
Vatana bütünlük millete birlik köylüye toprak diyen 2005 yılı cumhuriyet bayramını Bismil
Aslanoğlu köyünde kutlayan Kürdün ve Türkün birliğini en güzel örneğini gösteren İşçi
Partisidir Ermeni soykırımı yalanma karşı mücadelenin de başında yine İşçi Partisi vardır.
Doğu PERİNÇEĞİ engizisyon mahkemelerinde yargılamaya yeltendiler, sonuç İsviçre devlet
televizyonunun birinci haberinde ilan edildi PERİNÇEK İsviçre devletini dize getirdi. Doğu
PERİNÇEĞ'İN konuşmasını engellemek istediler o milletinden aldığı güçle yasaklarınızı
tanımıyorum yere atar çiğnerim dedi. İşçi Partisi büyük proje 2006 ile hasıraltı edilen
gerçekleri ortaya çıkararak yalana son noktayı koydu. 2003 yılında 30 ağustos zafer bayramı
anlamına uygun kutlandı.
İşçi Partisi öncü gençlik öncülüğünde bir araya gelen milliyetçi Atatürkçü gençler 30
Ağustosta İstanbul tepe başında vatan savunması hattında buluştular mandacı kalemşorlar
kızıl elma diyerek saldırdılar vatan savunması söz konusu olunca kızıl da güzeldi elmada. 1
Mart teskeresi meclisten geçmemişse Mehmetçik Coniye kalkan olup can vermediyse ABD
Irakta BOB haritasına gömülüyorsabunun kahramanı yine İşçi Partisidir....
Özelleştirmenin emperyalizmin ulusal bağımsızlığı ortadan kaldırmak için ideolojik
bir saldınsı olduğunu Türkiye'de ilk kez dile getiren ve özelleştirmeye karşı mücadeleyi
örgütleyen parti İşçi Partisidir Türk Devriminin kadroları İşçi Partisinde toplanıyor Türkiye'yi
yönetecek birikim işçi partisinde örgütleniyor.
"ABD uzaydan karıncayı görür. ABD ırakta zafer kazandı. Demokrasi getiriyor."
Diyen, iş birlikçi hain döneklere karşı ABD'nin Irak'ta yenileceğini ve BOB haritasına
gömüleceğini bir tek İşçi Partisi söylemiştir. Türk Milleti seçeneksiz değildir. Çözüm vardır.
İşçi Partisi ile milli hükümete İşçi Partisi ile iktidara görev hepimizindir. Muhalefet, yakınma,
sızlanma, karamsarlık dönemi kapanmıştır. Gün İşçi Partisi ile birleşerek mücadeleye ve
iktidar yürüyüşüne katılma günüdür. Haydi görev başına görev yeri İşçi Partisi, ibareli
konuşmaların olduğu anlaşılmıştır.
İŞÇİ PARTİSİ İSTANBUL İL ÖRGÜTÜ BASIN BÜROSUNDA EL KONULAN CD VE
DVD LERİN İNCELENMESİNDE
Beyoğlu ilçesi İstiklal caddesi Deva çıkmazı No:7 sayılı yerde faaliyet gösteren İşçi
Partisi İstanbul il örgütünde 21.03.2008 günü yapılan aramada elde edilen DVD ve Cd lerin
yapılan incelemesinde;
11 NOLU CD İçerisinde:57 ile Polis Fethullah Gülen ABD isimli Word sayfalan
olduğu bunlann içerisinde, 57 isimli Word sayfasında; "Polis İçindeki Fethullahçı Gladyo
Şefleri" İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret Senem Ankara Başsavcılığı'na bir suç duyurusu
yaptı. Bu duyuruda "polis içindeki fethullahçı gladyo şefleri" isim isim bildirildi. Bunlar 4
daire başkanı, 12 daire başkan yardımcısı, 35 şube müdürü, 4 başkomiser, 3 öğretim üyesi ve
çeşitli üst düzey yöneticiler. Suç duyurusunda adı geçen isimler ve görevleri şöyle: başlıklı
word belgesi olduğu görülmüştür. ^.•^»-•^^a.^
59 NOLU CD İÇERİSİNDE : (117)j^et*mao restleri,
0 * :"•- ^'^\ 'fil
113 NOLU CD İÇERİSİNDE : İP çağrısı ile düzenlenen KKTC Eski
Cumhurbaşkanı Denktaşa destek amaçlı yürüyüş ve daha sonra yürüyüşçüler Ankara Ticaret
Odasında düzenlenen ADD yani Atatürkçü Düşünce Derneği'nin eş güdümünde 40 kuruluşun
ortak düzenlediği 3 devrim yasasının 80. yıldönümü paneline katılıyor,ADD Genel Sekreteri
kutlay AKDOĞAN'm yönettiği panele İlker BAŞBUĞ,Özden ÖRNEK,Aytaç
YALMAN,Şener ERUYGUR,Şükrü SARIIŞIK gibi üst düzey askerler ve eşleri,Türk-
İş,Kamu-Sen başkanlan,CHP,DSP,DYP,İP yöneticileri,Ticaret Sanayi Odası Başkanları,
Rektörler, Rektör yrd.lannm katıldığı panelde çekilen görüntülerin olduğu,ADD başkanı
Ertuğurul KAZANCI panel sonrasında Ulusal Uyanış Birlikteliğe Çağrı Bildirgesi okuyarak
Yeni bir oluşum kurulduğunu duyuruyor ULUSAL mutabakat oluşturulduğunu açıklıyor
ulusal güç birliğine ihtiyaç var, Cumhuriyet tehlikededir, Acilen harekete geçilmelidir..
şeklinde konuşmalar yaparak panel tamamlanıp sonrasında katılımcılar Anıtkabire gidiyor
şeklinde sunumun olduğu görülmüştür.
*giden_email'isimli klasör içerisinde; PKK (Kongre-Gel) terör örgütü elebaşısının
istihbarat sorgu subayı ve amirine verdiği ifadeleri olduğu görülmüştür.
*331 NOLU CD içeriğinde; Aslında bizim aramızdaki tartışma şudur hiçbirşey
yapmamakla bazı tehlikeleri üslenerek bişey yapmak arasındaki seçeneği tartışıyoruz.Geldik
bir kayaya dayandık partimiz gelişti gelişti olgunlaştı belirli bir noktaya geldi partimizin
önüne şu seçenek çıktı ya bu milletin başına geçicez ve Ergenekon'dan olduğu gibi kayaları
delip çıkacağız, ben Ergenekon dedikçe birçoklarının tüyleri diken diken oluyor. Bende inatla
Ergenekon diycem. Şeklinde beyanların geçtiği.
*354 NOLU Cd içerisinde ;yapılan incelemesinde "işçi partisi 6. genel kongresi
(hasan yalçın kongresi)" de İşçi Partisi Lideri Doğu PERİNÇEK in konuşmasında daha
önceden incelenen 166 nolu cd de var olan listedeki milli hükümet için teklif götürdükleri
Bülent ECEVİTJ.Hakkı KARADAYI gibi isimlere yaptığı çeğnsmdan,Rus devrimi ,Türk
devreminden ve muhtelif konularda siyasi konuşmalar yaptığı milli meclis milli hükümet
konusunun temel alındığını söylediği " milli devlet direnir milli ordu direnir"ibarelerinin
salonda afiş olarak asılı kongreden görüntüler olduğu görülmüştür.
*46 nolu CD'nin yapılan incelemesinde; Erdoğan TEZİÇ ve Türkan SAYLAN ve
ismi bilinmeyen bir bayan şahsın Fotoshopta oynanmış fotoğrafların olduğu,
*51 nolu CD'nin yapılan incelemesinde; İstanbul-Ankara ilinde yapılan dayan
Denktaş uyan Türkiye isimli miting fotoğrafı Sevgi Eren EROL olduğu,
*52 nolu CD'nin yapılan incelemesinde; Ankara ilinde yapılan dayan Denktaş uyan
Türkiye isimli 32 adet miting fotoğrafı Nusret SENEM olduğu,
*65 numaralı CD nin yapılan incelemesinde: "TrackOl.cda" isimli ses dosyasının
bulunduğu ve incelemesinde Doktor Necip HABLEMİTOĞLU'nun İlk haber isimli gazeteye
vermiş olduğu röportajın olduğu bu konuşmasında Kuvayı Milliye Hareketi, M.İ.T.(Milli
İstihbarat Teşkilatı), ve Türkiye'de ki alman vakıfları, illegal faaliyetleri ve ülke siyaseti
hakkında görüşlerini açıkladığı ses kaydı olduğu,
ULUSAL STRATEJİ MERKEZİ BİLİM VE ÜTOPYA DERGİSİ KATINDA
YAPILAN ARAMADA EL KONULAN 164 ADET CD VE 22 ADET DVD-İNCELEMESİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (C.M.K. 250 My.) yürütülmekte olanl536
sayılı soruşturma kapsamında İlimiz Beyoğlu İlçesi İstiklal Caddesi Deva Çıkmazı No:7 sayılı
yerde faaliyet gösteren Ulusal strateji Merkezi, Bilim ve Ütopya dergisi katında girişe göre
solda 7. kapıda bulunan odada 21.03.2008 günü yapılan aramada elde edilen tarafımızdan
l'den 164'e numaralandırılmış CD ve yine tarafımızdan l'den 22'ye kadar numaralandırılmış
DVD'lerin, İstanbul 11. Ağır Ceza Marıkemesin|n-*--2îş03v2008 gün ve Soruşturma

i488
s~\ y^

No:2007/1536 Teknik Takip No:2008/425 sayılı inceleme kararma istinaden yapılan incelemede;
*2- Nolu Cd içerisinde 2006 Almanya Berlin Ermeni soykırımını protesto yürüyüşü
fotoğrafları. Kemal Yalçın ALEMDAROGLU, Doğu PERİNÇEK, Zekeriya BEYAZ ve Vural
SAVAŞ' ında katıldığı.
*38- Nolu Cd içerisinde Lozan 2005 konferans jzmir sergi fotoğrafları olduğu Kemal
Yalçın ALEMDAROGLU, Doğu PERİNÇEK, Nur SERTEL, Rauf DENKDAŞ, Mehmet GÜL, Yaşar
OKUYAN, Vural SAVAŞ, Zekeriya BEYAZ'm katıldığı.
*39- Nolu Cd içerisinde İşlenmemiş Lozan 3 isimli Lozan 2005 Almanya Berlin konferans
, fotoğrafları olduğu Kemal Yalçın ALEMDAROGLU, Doğu PERİNÇEK, Nur SERTEL, Rauf
DENKDAŞ, Mehmet GÜL, Yaşar OKUYAN, Vural SAVAŞ, Zekeriya BEYAZ'm katıldığı.
*58- Nolu Cd içerisinde Berlin bayrak mitingi ve konferansı fotoğrafları Doğu PERİNÇEK
VE Emin GÜRSES'İN KATILDIĞI.
*95- Nolu Cd içerisinde Kıbrıs 2007 Talat paşa komitesi konferans ve yürüyüş
fotoğraflarının olduğu. Doğu PERİNÇEK,Emin GÜRSES ve Rauf DENKTAŞ'm katıldığı.
*113 nolu CD içerisinde Doğu PERİNÇEK, Kemal Yalçın ALEMDAROGLU, Emin
GÜRSES, Vural SAVAŞ, Yaşar OKUYAN ve Zekeriya BEYAZ olduğu,
*03 nolu DVD içerisinde 15MART TALAT PAŞA ANMA TÖRENİ isimli klasör
içerisinde,20 adet resim bu resimler arasında Doğu PERİNÇEK, Emin GÜRSES olduğu-
20060118_talat isimli klasör içerisinde,33 adet resim olduğu bu resimler arasında Rauf DENKTAŞ,
Ferid İLSEVER,Doğu PERİNÇEK gibi bir çok tanımadık insanların olduğu-2006031 l_dk_toplantı
isimli klasör içerisinde,60 adet resim olduğu bu resimler içerisinde de Doğu PERİNÇEK,Ferid
İLSEVER,Emin GÜRSES,Kemal Yalçm ALEMDAROGLU gibi birçok insanın bulunduğu
toplantıda çekilmiş resimlerin olduğu görülmüştür.
ULUSAL STRATEJİ MERKEZİ ELDE EDİLEN 19 ADET CD İNCELEME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (C.M.K. 250 My.) yürütülmekte olanl536 sayılı


soruşturma kapsamında İlimiz Beyoğlu İlçesi İstiklal Caddesi Deva Çıkmazı No:7 sayılı yerde
faaliyet gösteren Ulusal Strateji Merkezi Bilim ve Ütopya dergisi katı Ulusal Strateji Merkezi odası
girişe göre solda bulunan odada 21.03.2008 günü yapılan aramada elde edilen tarafımızdan l'den 19'a
kadar numaralandırılmış CD'lerin, İstanbul 11.Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2008 gün ve
Soruşturma No:2007/1536 Teknik Takip No:2008/425 sayılı inceleme kararma istinaden yapılan
incelemede
3- NOLU CD içerisinde; "Çin Dış Siyaset" isimli klasör içerisinde "Tablolu Hali (Tablolar
Amatörce Düzenlenmeli)" ve "Çin in Dış Siyasetinin Özünü Kavramak.doc"isimli dosyalarda Çin
ekonomisi ve dış ticareti hakkında d7öküman olduğu görülmüştür, komutana mesaj Efe Can Gürcan
(USMER).txt
14- NOLU CD içerisinde; Silahlı Kuvvetler için Tüm Yansılar isimli dosya içeriğinde Harp
Akademileri Komutanlığı amblemi olan "SAREN STRATEJİK " başlıklı 146 sayfa Sunum, kroki ve
belge olduğu.
17- NOLU CD içerisinde; Metod gelişimi isimli klasör de Harp Akademileri amblemli
METOD GELİŞİMİ başlıklı 34 sayfa sunum belgelerin olduğu,MGK Milli Güv.Siy.Milli
Strj.Haz.konf.Yansıları 2004 başlıklı klasör içerisinde MİLLİ GÜVENLİK SİYASETİ VE
STRATEJİLERİ başlıklı 199 sayfa sunum belgelerin olduğu.
ANKARA İŞÇİ PARTİSİ BİNASI
Ankara ilinde İşçi Partisi, Ulusal Kanal, Aydınlık dergisinin bulunduğu dergide
yapılan aramada zapt edilen cd 1er içerisinde yer alan ONJiMbfcSabareli CD'nin alman karar
doğrultusunda yapılan incelemede; J^ '3 *^V

s.
1-"FETULLAHCI GLADYO, ÜMİT SAYIN, YARGI-NUSRET SENEMDEN"
isimli klasörlerin ve "27 OCAK 2008-EŞREF BİTLİS" isimli word belgesinin bulunduğu,
"FETULLAHCI GLADYO" isimli klasör içerisinde "F TİPİ ÖRGÜTLENME 1, F
TİPİ ÖRGÜTLENME2, F TİPİ ÖRGÜTLENME3, F TİPİ ÖRGÜTLENME4", isimli JPEG
belgelerinin ve "FETHULLAHÇI GLADYO'NUN "GLADYO" OPERASYONU, POLİS
FETHULLAH GÜLEN ABD, VARAN3-1, VARAN 3 İSİM İSİM DANIŞTAY SALDIRISI
TERTİBİNİ" isimli word belgelerinin olduğu,
F tipi Örgütlenme3 .jpg İsimli 3. ile numaralandırılmış dokümanda, Daire Başkam
Ahmet PEK, Eğitim Daire Başkanı Mustafa ÇANKAL ve Polis Akademisi Başkanı Yadi
ÇİÇEKLİ bizzap Recep Gültekinin müsteşarı bey ile organize ederek getirdikleri cemaat
üyeleridir ile başlayan bir sayfalık doküman
F tipi Örgütlenme4 .jpg isimli 4 ile numaralandırılmış dokümanda 4- Beyhan
UĞSUZ Şb Müd (EMN nin tüm AB Projelerinden sorumlu ) Polis Akademisi 1-Vadi
ÇİÇEKLİ Akademi Başkanı, (Cemaate Sonradan dahil olan ) ile başlayan bir sayfalık
doküman
F tipi Örgütlenme 1 .jpg isimli I numaralandırılmış dokümanda; EGM deki F Tipi
Yapılanmanın Etkin Elemanları, İstihbarat Dairesi ile başlayan bir sayfalık doküman,
F tipi Örgütlenme 2.jpg isimli 2 ile numaralandırılmış dokümanda; Vali Kaymakam
Eminiyet Müdürü Atamalan ilie ilgili gerekli istihbarat araştırmalan ile başlayan bir sayfalık
doküman,
VARAN3~1.DOC isimli Word dosyasında KOMPLOLAR VE SUÇ ORTAKLARI
ile başlayan,
VARAN 3 İsim isim Danıştay saldınsı tertibini.doc
27 Mayıs 2006
VARAN 3
İsim isim Danıştay saldırısı tertibini hazırlayan üst düzey emniyet görevlileri
İşçi Partisi Genel Başkan yardımcısı Turan Özlü, Bugün (27 Mayıs 2006) İstanbul İl
Merkezinde bir basm toplantısı düzenledi. Özlü, Danıştay saldınsıyla ilgili olarak, Başbakan
Erdoğan ve Mehmet Ali Şahin'in yönlendirmesiyle tertibi hazırlayan ve psikolojik savaşı
yürüten Emniyet içindeki üst düzey görevlileri isim isim açıkladı.
Basm toplantısında E. Tuğg. Servet Cömert de hazır bulundu ve konu ile ilgili
açıklamalarda bulundu.
Yalancının mumu yatsıya kadar yandı ve yalanlar üzerine inşa edilen komplo birkaç
gün içinde bütünüyle çöktü.
Emniyet içinde en üst düzey noktalara yerleştirilen Fethullahçı ekip, Tayyip Erdoğan
ve Mehmet Ali Şahin'in yönlendirmesiyle Danıştay saldınsmda psikolojik savaşı yürüten
merkezi oluşturmuşlardır.
Bu durum artık bazı köşe yazarlanmız tarafından da ilan edilmektedir. Bugün Sayın
Ertuğrul Özkök Hürriyet gazetesindeki köşesinde Hükümetin ve emrindeki Emniyet
güçlerinin Danıştay suikastındaki rollerini açıkça yazmaktadır. İle devam eden ile devam eden
iki sayfalık Word dosyası,
YARGI-NUSRET SENEMDEN İsimli Klasörün yapılan incelemesinde;
"YARGI-NUSRET SENEMDEN" isimli klasör içerisinde, "MUAMMER AKSOY,
MUAMMER AKSOY14, ORTADOKS KLİŞELERİ, TAYYİP ERDOĞAN, TURGUT
ÖZAL, UĞUR MUMCU, YARGITAY" isimli PDF belgeler ile "KROKİNİN AÇILIMI,
SEYFETTİN ÇİLESİZ, YARGI TEL NOLARI, YARGITAY İLE İLGİLİ NOTLARIM"
isimli word belgelerin bulunduğu,
"YARGITAY" isimli PDF belgesi içerisi nde;
-** $%-" , I* Saç £33

'•nî: f

05.02.2008 tarih ve saat: 22.14 de Yazan: h, En son kaydeden: h olan "KROKİNİN


AÇILIMI" isimli word belgesi içerisinde,

KROKİNİN AÇILIMI: A :
Yargıtay ana bina B: Yrgıtay
bitişik ek bnina C: Yargıtay
ek bnina
1:protokol kapısı(güvenlik çok sıkı)
2avukat giriş kapısı
3Posta giriş kapısı
4Vatandaş kapısı
5Garaj kapısı (sürekli görevli bulunur, güvenlik yok)
öMutfak kapısı
7 A blok yan kapı
8Cnlok yabn kapı
9C blok arka kapı
10C blok öbn yan kapı
1İC blok ana giriş kapı
12C blok garaj kapısı
13 Başbakanlık güvenli girişi
14Ablok giriş
X Güvenlik var
X Polis var
) ( x ray cihazı var
P polis noktası var.
San ile işaretli bölgeler rahat, buralarda güvenlik, polis, görevli yok.6 nolu kapı
tübnel gölgesibnde kalıyor.Gece için uygun.3 nolu kapı, kilitli ancak açılabilir.Buradan A blok
zemin altıbna inilir.BNurası Milli Eğitim BN'akaa-h-ğı ite A bnlok arasında kalıyor ve araba
park yeri.Tenha.Cbnlok 8 nolu kapı çok müsaıt.Gınnce ba/en kapı arkasında bir
güvenlik çıkabilir. Burada lavabolar var.Oraya geçilebilir.Her zaman yok.9 bnolu kapı
kilitlidir.Ama açılabilir.Ö ntaraftaki ışıklar oraya ulaşmıyor ve ulaşsa da arabalar park ediyor,
görünmüyor.Karargah kameralan da orayı görmüyor. 10 nolu kapı kullanılmaz, ön taraftaki
ışıklar burayı iyi görüyor.O n tarafta 2 kamera var.Ön taraftaki san alan ağaçlann altında
kalıyor. Işıktan da geriye kalıyor.Orayı güvenlik kulübesi görmûyor.Arkada camlan yok.O
nedenle kör bir nokta oluşuyor.Karargah kameralan görse de karanlık olduğundan sıkıntı
olmaz. Ancak fazla beklenmemeli.Karargah önünden hemen ikaz gelebilir.
05.02.2008 tarih ve saat: 18.11 de Yazan: h, En son kaydeden: h olan "YARGI TEL
NOLARI" isimli word belgesi içerisinde, Hakim savcılann telefon numaralannm bulunduğu,

*01.02.2008 tarih ve saat: 20.09 da Yazan: h, En son kaydeden: fa olan


"YARGITAY İLE İLGİLİ NOTLARIM" isimli word belgesi içerisinde;
Yarg. 8 H. Y. A. teşekkür edelim.(Tv için Danıştaydaki çabalanna)Ancak Baskınla,
Kaboğluyla iyi görüşüyor.
-Gümüşhane Baro başkanının cinayet davasına bakılacak.
-İ.Selçuk'un yemeği en son ne zaman oldu.Silahçıoğlu en son ne zaman
katıldı.Sabih bey, Yarsav başkanı katılıyor.
-Murat Özdil iş anyor. Bakılsın, sıcak yaklaşalım.
-Yalova Adliyeden Ünal Karabeyoğlu ile görüşelim.
-AKP dosyasını Eminağaoğluna iletelim, görüşünü alalım. Limandaki yemeğe
yetiştirelim. Yemeğe Eminağaoğlu dışında E.Poyrazla Levent Ersöz Paşa da gelecek.
-Adliyeden Mahmut Kayaya fazla uğranılmasın.
-Başsavcı Abdunahman Yalçınkayanın babasının durumuna bakılsm.acil
.....Teftiş Kurulu Başkanının babasının durumuna bakılacak.acil...
d) Telefon görüşmeleri;
DOĞU PERİNÇEK TERÖRLE MÜCADELE ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜNCE TESPİT
EDİLEN TAPELER
Tape:3717 07.01.2008 tarihinde Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde
özetle; D.PERİNÇEK'in "Sayın rektörüm saygılar Doğu PERİNÇEK ben" "Sağolunuz
efendim o ıı.. davayla ilgili kararı aldım" "2 tane onun için gerekli bütün girişimleri yapacaz,
2 tane ara m., şerh olması çok lehimize yani" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Evet. Bizi
çok güçlendirecek" dediği, D.PERİNÇEK'in "Evet. Yani bu u.. kararlar ıı.. zor alınır, onun
için onların böyle bir "Yürütmeyi Durdurma" kararı konusuna şerh koymaları, demektir ki
orda çoğunluk aşağı yukarı büyük ihtimalle olucaktır saym rektörüm yani" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "İnşallah son noktasındayız, eğer siz de bastırırsanız" dediği,
D.PERİNÇEK'in "Tabi tabi" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "İşte onun için tam bu
zamanda bu zamanda hep beraber" "Şey yaparsak" dediği, D.PERİNÇEK'in "Tamam. Biz
görevi aldık, yerine getiriyoruz" dediği,
03.02.2008 tariihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; (Ziya ATEŞ Baytaş 2 A Blok
No. 11 Manastır Gemlik Bursa adresinden konuştuğu anlaşılmaktadır)
X Erkek Şahıs "...ben de gelişmeleri izlemeye çalışıyom, izlemeye çalışırken, şöyle
bir soru oluştu kafamda." "Şimdi Cumhuriyet, Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ün kurduğu. Iıı..
yanıldığım yerde lütfen düzeltin." "6 ilke üzerine, bildiğimiz 6 ilke üzerine kurduğu
Cumhuriyet. Yani yasama, yürütme, yargı" "3'lü erkinden oluşan, şeyin beyni de bu." "Yani
bu 6 ilkenin üzerine oturtulan sistemin beyni bu. Ben böyle algılıyorum." "Şimdi yasama
hükümeti, meclisi temsil ediyo öyle değil mi?" "Onun'altında yürütme, devletin kamu
yapısının icraatlan yani o devleti işletenler" "yargı/bu gidişatı denetleyen ve gerekirse bu
ıı.... Sistemin dışına çıkıldığı zaman, müdahale edip yargılayan konumunda. Ben böyle
algılıyorum." "Şimdi burada m...yasamanın yani hükümetin hareketleri uzunca bir zamandır
ıı.. Müdahale edilcek konumlara gelmiştir defalarca. Dimi?" "Yaptığı icraatlarlan, söylemlerle
uygulamalarla yani kendi iradesiyle yaptırdığı yani o altındaki iki organizmayı işletirken,
mekanizmayı işletirken, bu hukukun dışına çıkılmıştır, bu defalarca teyit edilmiştir, siz de
teyit ettiniz. Şimdi ben burda kendi kendime şunu soruyorum." "... şu türban konusu bakm en
son şey, bütün o yürütmedeki" "Bütün mekanizmalar ama hepsi karşı görüşlüsü- savunucusu"
"Hepsi öyle bir polemiğin içine düştü ki, artık türbanın ıı... dine göre nerde olduğuna kadar
inildi. Yani konunun dışında başka yerlerde insanlar münakaşalara düştü." "Yani orda ee...
tavrım koyması gereken durumu terk edip" "Çok uzak mesafelerde çok ucuz polemiklerin
içinde çok m., boş lüzumsuz yerlerde yani devletin varlığının bekasının söz konusu olduğu
yerde" "... bu, herkes birbirini vazifeye çağıracağına ve halkı bu vazife konusunda
uyandıracağına, ayaklandıracağına," "Yapması gerekirken, çok uzaklarda çok ucuz şeylerlen,
polemikler içinde" "Bugün bir anıtkabirin bir anıtkabir hadisesi oldu aynı hadise orda olurken
kavga döğüş şamata gürültü şeyden komisyondan şey geçti." "Türban geçti alelacele işte
önümüzdeki birkaç gün içinde oylicekler moylicekler. Yarın okullar açıldığı zaman sokaklarda
üniversitelerde her yerde bunların çatışmalarına şahit olcez." "Muazzam bir şekilde şahit
olcez. E şimdi m., bu yasamada öyle bir zeka öyle bir beyin var ki, bugün Bülent Annç gene
azarladı o gösteriyi." "..Burda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bekasını koruma gücünü
kaybetmiş gibi gözüküyor bana öyle geliyor?" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Devlet düşmanın
eline geçti artık. Kaybetmeyi bırak..." "DEVLETİ YENİDEN KURMAK LAZIM." Dediği, X
Şahsın "Bunda mutabıkız değil mi?"dediği, Doğu PERİNÇEK'in "TABİ TABİ." Dediği, X
Şahsın "... Bunda mutabıkız. Bakın ..geçen akşam da ben hani... Türkiye Cumhuriyeti,
bağımsızlığını tüm dünyaya karşı yeniden ilan etmek zorunda." "Bu güce eriştiği zaman."
"Burda şimdi ben bunu TURAN ÇÖMEZ'E de, sayın Turan ÇÖMEZ'e de anlatmaya çalıştım,
anladı zaten. Bu kadar deytaylı anlatmadım çok kısa anlattım. I11...0 da anladı hadiseyi.
Burda yapılcek şey şu. İşte o benim anlatmaya çalıştığım. Burda artık önümüzde uzun bi
şeyde 111.. yakın bi zamanda genel sandık yok." "Genel seçim yok . önümüzde yerel seçimler
var....." "... Millet burda bunlarlan meşgul olurken onlar orda referandumu yapıcek," dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Öyle bir tablo çiziyorsun ki hep düş düşmanın" "Her şey düşmanm
istediği gibi gidiyor." Dediği, X Şahsın "Ama öyle gidicek"dediği, Doğu PERİNÇEK'in
"...Plan olabilir kardeşim bunlar şimdi içinden çıkamıycakları bir ekonomik krize girerler"
"Ordu bunlardan yana değil karşılarında. Bunlar çok ağır darbeler yicekler. Sizin dediğiniz
gibi olmıycak."dediği, bir süre karşılıklı çözüm üretmek gerektiğinden bahsedildiği, X Şahsın
"... İşte tabi bu yapı oluşup, kısa zamanda oluşup varlığını bu millete göstermesi lazım. Benim
yani şeyim, aciliyetim paniğim bu. Seçimlerden önce olmalı."dediği, Doğu PERİNÇEK'in
"Bütün gücümüzle onun için uğraşıyoruz." Dediği, X Şahsın "Bu yerel seçimlerden önce
olmalı, mutlak olmalı." "İşte bu olmazsa, millet burda hiçbir şeyi fark etmezse yerel
seçimlerde çok büyük oylan bunlar her yeri yağlayıp ballayıp bugünkü durumdan çok daha
zor durumlara düşcez. Ben onu anlatmaya çalışıyorum." "Adamlar bir kelimeyle pusturuldu.
"İçerde" de var bunların çok sağlam adamları. Bugün AK Partiyi kapatmaya kalkışmak bile
Türkiye'yi çok zor duruma sokar." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Kimse yapmaz o işi merak
etme" "Kapatmakla olmaz ki." "Halkı kazanarak olur." Dediği, X Şahsın "İşte bak halk
uyanmadığı için. Yoksa halk bugün eğer o istedi, ARZU ETTİĞİMİZ O OLUŞUM OLMUŞ
OLSA BUGÜN, BUNLAR BU İŞLERE GİRİŞEMEZ, bu işler olmaz, anında biter" dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Evet. Bunlarla uğraşıyoruz başka bir şey yaptığımız yok zaten" dediği,
X Şahsın ".. .Eğer 111... muayeneye falan gelirseniz bugünlerde gene bir haberleşiriz,
görüşürüz." dediği tespit edilmiştir.

^/^&%
Tape: ... 04.02.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; (Unsal YAVUZ
Başkent Üniversitesi AT AMER Müdürü Eskişehir Yolu 20 Km. Bağlıca Kamp, Çayyolu
Ankara adresinden aradığı anlaşılmaktadır)
Doğu PERİNÇEK "Sayın hocam saygılar" "....bi sesinizi duyayım da kuvvet alayım
dedim zor günlere girdik" dediği, X Şahsın "Biz sizi dinliyoruz devamlı biz sizi dinliyoruz"
"Bu yeni bir metin verdiler bana onu sizler mi hazırladınız bu ULUSAL STRATEJİ
MERKEZİ" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Evet burda bir grup eee hocamızla ve siyasetçimizle
böyle bir 2,5 ay kadar bir çalışma yapıldı bende katıldım bunun sonucunda da çok ince
tartışılarak aşağı yukarı 12-13 toplantı sonucunda o hale getirildi hocam" dediği, X Şahsın
"güzel bir metin Doğu beyciğim onu bana İzmir'de verdiler Ege koop çağırmıştı beni orda
Ulusal Strateji merkesinden bir hanfendi verdi bende şimdi imza topluyorum üniversitede"
"Topluyorum göndereceğim" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Tabi çok teşekkür ederiz Ankara'ya
geldiğim zaman anyacağım sizi ziyaret edeceğim Hocam" dediği, X Şahsın "Öylemi
memnuniyetle var mı bir şey benim yapacağım bir şey" diye sorduğu, Doğu PERINÇEK'in
"Sağ olun bu Mehmet HABERAL toplantılar yapıyor ona sizde katılın hocam çok fay...."
Dediği, X Şahsın haber ulaşmadığını söylemesi üzerine, Doğu PERINÇEK'in "ben o zaman
söyleyeyim bu toplantıları düzenleyenlere sizi verebilirmiyim müsaade edermisiniz" diye
sorduğu, X Şahsın da "Rica ederim ben hazırım bu tür toplantılara her zaman" dediği, Doğu
PERINÇEK'in "Hiç karşılaşmıyor musunuz hocam sizin patronunuz ona söyleyebilirsiniz"
dediği, X Şahsın "karşılaşıyoruz her akşam bi kere şeyde üniversitede geliyor ben rektör
yardımcısı bizim Korkut ERSOY var onun aracılığı ile öğrendim bir liste vermişti ondan sonra
İzmir'de verince bende kendi payıma düşeni yapmaya başladım" dediği, Doğu PERINÇEK'in
"Peki hocam görüşmek üzere saygılar ben sizinde katılmanızı onlardan rica edeceğim" dediği,
X şahsm "Saygılar bizden her zaman her zaman ben imzaladım bildirgeyi zaten imzaladım"
dediği, Doğu PERINÇEK'in "O ayrı bide bu bütün milli kuvvetleri bir araya getirip bir siyasal
çözüm o bakımdan" dediği,

Tape:3820 04.02.2008 tarihinde Halil İbrahim ÖZKAN ile görüşmesinde özetle;


Halil İbrahim ÖZKAN'm bir arkadaş gurubundan bahsederek tanıştıracağını söylediği ve "....
Ne gerekiyorsa partimiz için Allahtan" "bundan sonra yapacaz İnşallah" "bu halkı
uyandırmanın zamanı geldi İnşallah" "bu gün bide şey vardı, onu sizinle paylaşmak isterim"
"İlçelerin zannediyorum yeni bir oyunu var ilçeleri bölelim Kadıköy'ü Erganizi'yi falan filan"
"bunun altında şeymi yatıyor hocam Türkiye'nin eyaletmeşmeye doğru giden bir..." dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "o değil bu şey gibi Çankaya falan gib ikazanamadıkları belediyeleri
küçültüp bir kısmını kazanmak ayak oyunları tabi hep bunlar küçük küçük şeyler yani" dediği,
Halil İbrabih ÖZKAN'm "bunlar Amerikan uşakları bunlar..." dediği,

Tape:3822 05.02.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle; Bir süre
Kadir Has Üniversitesinde yapılacak olan bir toplantıyla ilgili, salonun temin edilmesiyle
ilgili uzun süre görüştükleri, toplantının oluş şekli ve saati üzerinde konuştukları, kimlerin
katılacağından bahsettikleri, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU, İnan KIRAÇ gibi şahısların
katılacağını anlattıkları, daha sonra güncel siyasi konulardan bahsettikleri, Doğu
PERİNÇEK'in "Osman Şirin'i verelim abi önemli o" dediği, Ferid İLSEVER'in "venrdik abi
tabi., hem verdik hem veriyoruz, çok sert konuşuyor" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "çok etkili
ya çok sert konuşuyor abi...ordaki bayan Yargıtaydaki bayan üyeler coşmuş" dediği, daha
sonra Almanya da meydana gelen ev yakma olaylarıyla ilgili konuştukları,
Tape:3823 05.02.2008 tarihinde Bedri.... ile görüşmesinde özetle;Doğu PERİNÇEK
in, "Cumartesi günü yapılıyormu diye" sorduğu, Bedri'nin "Bu CHP valiliğe Çevresinde şey
önerisi varmış yani bu Cumartesiye birşey yapalım da ama asıl ondan sonra Anayasa
Mahkemesine götürelim ve 16 sında Anayasa mahkemesinde görüşülmeden önce ona destek
amacı ile büyük eylem yapalım diye" "çok büyük bir talep var bu çok büyük birşey olabilir
zaten yani çok önemli gelişmeler olabilir" ".. biraz sonra toplantı oluyor abi partilerde
katılıyor" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Kim bizden katılıyor" dediği, Bedri'nin de "Hüseyin
KARANLIK' dediği, ilerleyen görüşmede kendisinin "Baksana Ertuğrul ÖZKÖK bey bizim
tarafa geçti" "Aydın DOĞAN'lar bizim tarafa geçti" dediği, Bedri'nin "Evet abi TÜSİAD abi
TÜSİAD bu tarafa geçti yani" dediği tespit edilmiştir.

05.02.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; (Ziya Ateş Baştaş 2 A Blok No.
11 Manastır Gemlik Bursa adresinden aradığı anlaşılmaktadır)
X Şahsın ".... ben kendi kendime şöyle bir şeyler düşünüyorum" "... aslında bunu uzun
zamandır düşünüyordum da yani çoktan, seçim öncesi, daha önce, daha önceki yıllar yani bi
ideal gibi bi şey bu benim için yani. Iıı.. simdik şu ortamda bu seçimden önce de böyle bi ıı..
zemin oluşmuştu kafamdaydı gitti falan ama, şu önümüzdeki ortamda ııı.. bu birleşme
hareketini güçlendirip kısa zamanda işte adını "Ulusal Birlik", "Milli Birlik" ne ise yani ismi
önemli değil. Ona benzer bi şey yani her kesim herkese hitap edecek bi isimle 19 Mayıs'a
Ankara'nın en büyük alanında Anıtkabir veya daha büyük bi alanda bu kitle önderleri bi araya
gelip bi miting olabilir mi?" diye sorduğu, Doğu PERINÇEK'in de bu tür bir mitingin Ankara
da yapılacağını söylediği, X Şahsın "... benim demek istediğim şu: ıı.. o en son miting, hani
onun öncesinde tabiî ki bu birleşme hareketleri, bu mitingler bu şeyler mutlaka olcak o sürece
kadar da, o 19 Mayıs'ta ıı.. benim kastettiğim miting yani, ııı.. hayal etiğim miting diyelim
daha doğrusu" "bi halk devrimine yönelik ya da o zemini yakaladığı zaman" dediği, Doğu
PERINÇEK'in "Bir "Halk devrimi" olmaz güzel kardeşim" dediği, X Şahsın "Ama ama peki
nasıl olcak bu iş, bu iş naşı döncek?" "Bu iş, başka türlü olmaz yani bu halk olmadıktan sonra
dönmez bu iş yani." ".. işte yani bu yerel seçimler konusu var eğer yerel seçimlere kadar bir
hareketlilik, bir şey bu milletin" dediği, Doğu
PERINÇEK'in ".......bakın beğenmiyo işte. Anıtkabire işte yüz binlerce insan doldu daha
ne istiyorsun?" dediği, X Şahsın "Doldu ama Bülent ARINÇ ne dedi? Iııı... "60 İhtilali öncesi
kışkırtıcılar gibi yapıyonuz" dedi. Çok böyle aşağılayıcı çok azarlayıcı şeyler söyledi. Ben o
gün bu gün böyle hayretler içindeyim. Hiçbir buna ses getirecek hiçbir şey olmadı. Çok çok
vahim şeyler söyledi Bülent ARINÇ. O Ankaradaki miting için. O gösteri için. Yani böyle bir
"azınlık anarşist" "azınlık kışkırtıcı" gibi, böyle şeyler. .. "Ne istiyorsunuz" dedi yani neler
söyledi. Onun bu demecine hiçbi yerden bi tepki, medyadan surdan buradan, çok vahim şeyler
söyledi. Yani izlediniz mi bilmiyorum takip ettiniz mi?" dediği, Doğu PERINÇEK'in "... o
sözlerin kardeşim niye onların üzerinde duruyorsun, önem veriyorsun. Onları o adam
söylemiş ne kıymeti var söyler. Orda yüzbinler yürüyor sen onu onu görmüyorsun, adamın
söylediğini önemsiyorsun." "Bak hala sen diyorsun ki işte halk falan. İşte halk bak yüzbinler
harekete geçti Cumartesi günü milyon olacaklar. Var güç var. Sen bak yanlış yere bakıyorsun.
Iıı .. burda problem..." "Bak sen sen tarihte ÖNCÜ ÖRGÜTLENMENİN rolünü görmüyorsun
bak. Türk tarihini incele, Rus tarihi, Çin tarihi, Amerikan tarihi, Fransız tarihi, BİR ÖRGÜT
PARTİ OLMADAN HİÇBİR ZAMAN SONUÇ ALICI YERLERE VARMAZ BÖYLE
ŞEYLER YANİ." "Yani kitle hareketi kalabalıklarla hiçbir yere varılmaz onun başında bütün
devrimleri iyi incele. İyi incele. Başında..." "Başında öncü partiler var. Sen hiç ona dikkat
etmiyorsun onun önemim görmiyorsun yüzün hep kalabalıklarda. Kalabalıklar zaten. Merak
etme. Cumartesi günü görüceksin sen. Cumartesi günü milyonlar toplanıcak Ankara'da. Yani
milyonlar

J^
toplanıcak ama işte bak." "KENARDA KÖŞEDE KALAN "ZAVALLI İNSANLAR" TARİH
YAZMAZ. KARDEŞİM..." "SEN BULUNDUĞUN YERE KAFAYI
TAKIYORSUN. ONLAR KENARDA KÖŞEDE TÜRKİYE'DE..............." dediği, AKP nin
aldığı oyların her an dönebilecek oylar olduğu, halkın ekonomik olarak zor durumda
olduğunu anlattığı, devamında "Onun dönmesi için, bak partisiz dönme, güçlü bir parti
"Müdafa-i Hukuk Cemiyeti", "İttihat Terakki Cemiyeti" efendim Sovyetler Birliğindeki
Lenin'in partisi, Cindeki Mao'nun partisi Fransa'da Jakobenler denen Fransız Devrimini yapan
parti. Amerika'da İşte Washington ve adamları. BUNLAR OLMADAN, SENİN DEDİĞİN
ŞEYLER OLMAZ. KURU KALABALIKLARLA TARİHTE HİÇBİR ZAMAN DEVRİM
YAPILMAZ." "Dikkatini buna çekerim." Dediği,

Tape:3825 06.02.2008 tarihinde Nusret SENEM ile görüşmesinde özetle;Doğu


PERINÇEK'in "Dün biraz sizi bulamayınca Bedri ile konuştum nasıl olmuş Hüseyinin
Toplantısı" dediği, Nusret SENEM'in "Evet şöyle birde oraya toplantıya katılıyor arkadaşlar
CHP liler var ondan sonra Eğitim-SEN liler katılmış onu bizim Başkanımız biraz olumsuz
değerlendirmiş orayı bozarlar falan gibi bence öyle bir" "... Eğitim-SEN katılıyor ama
Sendikal birlik lafı daha çok söyleniyordu evelsi günkü toplantıda fakat Eğitim-SEN diye
söylediler Genel Merkez diye ben onu pek şey yapamadım Netleştiremedim ama Göksel bize
Eğitim-SEN sendikal Birlik diye söyledi 1 gün önceki toplantıda" dediği, Doğu
PERINÇEK'in "Katılsın abi ne var niye rahatsız oluyoruz ki" dediği, Nusret SENEM'in
"Şeyinde çok güzel uyarlar yapıyor yani bu Mitingin irada karşı olmamak ne şeriat ne darbe
yanlışlara şey yapmaması lazım diyor Yani böyle güzel bir imam şeyi olmasın diyor bu 14
nisandaki hataları tekrar etmesin herkes bunda mutabık oluyor yani" "Çok güzel bir şey
oluyor şimdi öğrendik İzmir Belediyesi 300 Otobüs ile hazırlık yapıyor" "Yani her taraftan
Türkiye çapında" "bir katılım olacak bir böyle Uiuç GÜRKANTarın şey yaptığı ayrı bir
Platform var bugün onunda bilgisi geldi bana şimdi Uluç GÜRKAN'ın Toplumsal Güç Birliği
Platformu diye bir platformu var onun basma Uluç GÜRKAN çekiyor bunlar CHP lilere karşı
bir grup oluşturuyorlar bizim TÜMÖD'ten malesef Suay KARAMAN da bunlara dahil olmuş
Eğitim-iş buradaymış fakat Eğitim-iş'in öyle hemen" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Abi hemen
ikisinide arayın deyinki çıkın ordan" dediği,

06.02.2008 tarihinde Bayram... ile Emine.... arasındaki görüşmede özetle;


(Emin Özer Silifke Cad. Gökçay İş Merkezi A Blok Kat.2/11 Mersin
adresinden konuşulduğu anlaşılmaktadır)
Sekreter'in "Merhaba İşçi partisi İstanbul il merkezinden arıyorum Emine hanımı
aktaracağım" diyerek Emine isimli şahsa aktardığı, Emine'nin "Bende iyiyim sağ olun m
biraz evvel yeni üyemiz geldi Mehmet Ferid YAZACI.............kurucularından" "Bunun ben
sana numarasını vereyim" "...Ankara'da Ulus'ta Erzurum otelinin sahibi görüştünüz mü Şemsi
beyle" dediği, Bayram'm "Görüşmedik te aldık notunu ...İstanbul'da oturuyor İstanbul'a
gideceğim demişti tamam mı bizde git partiye uğra demiştik" "bir araştırma da yapmak lazım
ona adres madresini alın biraz atıp tutuyor şöyledir böyledir" "Ben surda kurarım partiyi
derneği kurarım" "ŞİMDİ ONLARI Bİ ÖRGÜT ARAŞTIRSIN bak bu adam hava mı atıyor
gerçek mi gerçekse çok yararlanırız tamam mı öyle ben palavra atıyor demiyorum yanlış
anlama ama söyledikleri de şey biraz" dediği, Emine'nin "TAMAM OLDU ESENYURT
BÜYÜKÇEKMECE'DEYMİŞ." Dediği, Bayram'm "Biz birazda o amaçla gönderdik" dediği,

06.02.2008 tarihindeki Emcet .... ile görüşmesinde ö/etle; (Fikri KUMBASAR


Polozoğlu Sok.No.3/2 Poydos Apt. Şişli İst adresinden arandığı anlaşılmaktadır)
Doğu PERINÇEK'm "Emcet merhaba Doğu ben nasılsın kardeşim" "Şey Levent
TEMİZ bey burada da" dediği, Emcet'in "Ha ben bir görüşme yapmaya gidiyorum" dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Ha Adil beyle mi" "Adil beye selam söyle Levent TEMİZ'in de onunla
görüşmek istediğini beîirtiver olur mu" dediği, Emcet'in tanışıp tanışmadıklarını sorduğu,
Doğu PERİNÇEK "Tanışıyorlar tanışıyorlar istersen ben sana bak Levent'in telefon
numarasını vereyim., ordayken bile icap ederse çağırabilirsiniz" "ÇÜNKÜ ONDA DA BAZI
BİLGİLER VAR YANİ ŞEY HABER YOLLAMIŞLAR İÇERDEN ADİL BEYİ İÇERDEN
TEKRAR ALMAYI FALAN DÜŞÜNEBİLİRLER DİYE BEN İHTİMAL VERMİYORUM
DA" diyerek (539 493 88 29) numarasını verdiği, Emcet'in "Bu şeyi ben ileteyim mi peki bu
hani gelen haberi" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Da da ama ben ciddiye almıyorum yani biz
onu telaşlandırmış olmayalım" "Ben hiç ciddiye almıyorum ama ben bak şunu söyle bak
arkadaş bu Güler KÖMÜRCÜ söylemiş bunu onu içeri alabilirler haber yolla diye göz altına
aldıkları zaman" "... fakat şimdi böyle bir ikinci dalga falan olacak diyorlar fakat benim bak
şeyim ÇIKSIN ASLANLAR GİBİ OLAYI EN İYİ GÖĞÜSLEMEK ÖYLE OLUR ÇIKIP Bİ
AÇIKLAMA YAPTIĞI ZAMAN Bİ DAHA İÇERİ ALMA FALAN FİLAN HİÇBİR ŞEY
İHTİMAL KALMAZ YANİ" "TABİ BU AKILLILIK YAPIP ÇIKIP BU ÇATIR ÇATIR
ÇATIR ÇATIR AÇIKLADIĞI ZAMAN BİZ BU GÖZ ALTINA ALDIK O ZAMAN
SAVCININ EMRİ İLE TAKİPSİZLİK KARARI VERDİK HATTA BELGELERİ BİLE İADE
ETTİK BUNLARI AÇIKLADIĞI ZAMAN FALAN HER ŞEY ÇÖKER YANİ" dediği,

Tape:3829 07.02.2008 tarihinde Gönenç..? ile görüşmesinde özetle;Aralarmda


merhabalaştıktan sonra Gönenç'in savcılık makamına verdikleri bir dilekçeden bahsettiği,
verilen bu dilekçe ile ilgili olarak Gönenç'in "Başsavcı vekili bizzat ilgilenmiş evrakla hatta
biz faksla bi şekilde ulaştırılmış kendilerine evrak.Hatta bu konuda bi telgiraf aldıklarım da
söylediler." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in de "Hı yukardan heralde ." dediği, daha sonra ikinci
bir dilekçeden bahisle Doğu PERİNÇEK'in "Savcıların eğilmesi bak bu ikinci dilekçe de şeyi
de ben sizden ayrı bi kaynaktan askeri kaynaklar bize bildirdiler. Araştırmışlar bize ikisini de
İstanbul Emniyeti'nin şeyi olduğunu hatta bizim gri dediğimiz mavi Kapalı kasa falan diye
araştırmışlar numarayı da tereddüt vardı düzgün numarayı yazmışlar ve kesin olarak İstanbul
Emniyetine bağlı olduğunu ve şeyi bildirdiler kimler vardı bunun içinde ne amaçla izliyorlardı
falan bunun üzerinde durulması gerekir de diyorlar bu da çok ilginç." dediği, Gönenç'in
"İkincisi İstanbul Emniyet Müdürünü aradım ondan sonra beni aradı hiç bu söyledim ondan
sonra işte şey talebini söyledim konut koruması falan. Dedi hiç sizin merak edecek bi şeyiniz
yok dedi ben dedi sizi sürekli güvenlik amacıyla dedi izletiyorum falan filan yani o da
durumdan haberdar olmuş anladığıma göre." dediği ve görüşmenin bu şekilde sona erdiği,

Tape:3877 07.02.2008 tarihinde Serhan BOLLUK ile görüşmesinde özetle; Serhan


BOLLUK'm "Ankara'nın önerisi şu" "Bedri Abi işte Mehmet Cengiz, m... toplanmışlar," "..
şeyi kapak yapalım diyorlar. "AKP Kapatılsın" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yani olmaz öyle
yani bu, akıllıca bir şey değil. "AKP Kapatılsın" talebi, .... (1-2 kelime anlaşılamadı). Bu
tamamen halka güvenmeyen çizgiyi besliyo yani." "Yani AKP'nin hakkından yargıyla
gelmek" dediği, Serhan BOLLUK'un "İşte dünden beri tartışıyoruz yani." "Hiç bu başlığı
kullanmayalım değil mi dergide de kullanmayalım." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Bu
noluyor biliyor musun? Hep bu umutları yargıya" "Bağlıyan..." "Bu bu AKP'yi çok daha
güçlü getirir." "AKP'yi ancak halk şeyiyle İhtilaliyle devirmek lazım." Dediği, Serhan
BOLLUK'un "Olay da oraya gidiyor göstere göstere yani." "... Şimdi Rafet buradaydı da,"
"Bir B planı var diyo. Bunları diyor sezgisel^oiarafcs.şey yapıyorum diyo" "Sokağı bekliyolar
diyo" "Komuta kademesinde çok tepki var diyo." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in
"B Planı"nı kim yapıyo?" diye sorduğu, Serhan SELÇUK'un "Ordu yapryo." Dediği, Doğu
PERİNÇEK'in ".. Komuta kademesine tepkisi olan bir askeri güç" dediği, Serhan
BOLLUK'un "Tabi. Görüştüklerimden çıkardıklarım diyo." dediği,
Tape:3805 07.02.2008 tahininde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;Istdanbul
Pera da düzenlenecek olan bir toplantı hakkında konuştukları, bahse konu toplantıya Kemal
Yalçın ALEMDAROGLU, İbrahim ŞAMANDIRA gibi isimli şahısların katılacağından
bahsettikleri, daha sonra söz konusu toplantıya bazı İsviçre Milletvekillerininde
katılacağından bahsettikleri, devamında Ferid İLSEVER'in ".... Bu Tuncay ÖZKAN olayı, işi
yine berbat etti, ...." "CHP tavır almış buna" "pisliğin teki iğrenç yani iğrenç" "Nusret vardı
sordum, gel bunu şöyle yapalım dedim, biz yokuz böyle bir şeyde biz yokuz diyelim, siz bunu
konuşturayorsamz" " bölücülük yapıyor resmen" dediği ve Tuncay ÖZKAN'm bahse konu
toplantıya katılmasının, toplantıya olan katılımı azaltacağı anlattıkları, ilerleyen bölümlerde
Ferid İLSEVER'in Yargıtay Başkanının bir açıklamasına atıf yaparak, "Y... Ba...mın güzel bir
açıklaması var, yeni başkan olduğu gün" "o devam ediyor, üniversite ayakta, Ege üniversitesi
falan... güzel iyi gidiyor yani" dediği,
Tape:3846 09.02.2008 tarihinde Fikret ARTAN Ue görüşmesinde özetle; Fikret
ARTAN'm "Ben saym Doğu PERINÇEK'le görüşmek isterdim" "Ben Ankaradan arıyorum
Fikret ARTAN efendim nasılsınız" diye sorduğu ve annesinin ölümüyle ilgili konuştukları,
yoğun bir ortamdan aradığını söyleyerek "...inşallah bu şeye vesile olur en azından" "Bu
Cumhuriyet düşmanlarından kurtulmamızın başlangıcı olur beklide" "Pek şey değil MHP'nin
maalesef tutumuda pek şey değil" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Evet ama sizlere çok iş
düşüyor" "Milliyetçiliğimizi tekrar o Atatürk Yusuf AKÇURA Ziya GÖKALP temellerine
oturtmamız lazım yani halkçı vatansever" dediği, Fikret ARTAN'm "Bide şey sayın Genel
Başkanım o geçen ...olayda pek hoş değildi gerçekten samimi söylüyorum" "Bu çelenk koyma
..." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Bakın bu MHP'nin intiharı oldu çünkü Türk Silahlı
Kuvvetlerine düşmanlık Milliyetçiliği bitirir yani" dediği, Fikret ARTAN'm " her Milliyetçinin
tabii olarak silahlı kuvvetlere sevgisi vardır" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tabi çünkü vatan
bugün vatan tehdidi altında da en kıymetli şey silahımız yani silahsız Türkiye ayakaltında
kalır orduya düşmanlık bugün en tehlikeli tam Amerika orda kendini gösterdi yani" dediği,
Fikret ARTAN'm "Şimdi bu şeyle Abidin beyle ben bu siz telefonunu temin ettikten sonra
temas kurduk" "Onun TRT'deki sorununa da epey bi yardımcı oldum ... Yanlız son dönemde
biraz ben bazı şeylerinde çelişkiler gördüğüm için güvenip güvenmeme konusunda size bi
bilgi arz edeyim dedim" "Ben yani bendeki bilgiler kadarıyla Abidin bey o seçim anketi
çalışmasını SESAM daki çalışmalarını falanda biraz Genelkurmayla dirsek temasıyla
yürütüyo... düşünüyodum" "Yani onu bi teyit edeyim dedim acaba gerçekten yürütüyomu
yürütmüyomu" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Evet tahminim öyle ben böyle kesin bi bilgiye
dayanmıyorum ama benimde çeşitli onunla ilgili edindiğim bilgüer kendiside galiba bunu
söylüyor ben Askerlerle birlikte" "O zaman arkadaşlarımıza söyledi ben askerlerle birlikte
çalışıyorum falan dedi" dediği, Fikret ARTAN'm "Bu seyide tanıyosunuzdur efendim Gülfen
hanımı Ankara Üniversitesinden Profesör" "Spor Bölümü Başkanı soyadını unuttum şimdi
ama o sizi tanıyor" "Ki onlar şeyde yapmışlar o Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi o özde
birisinin Cumhurbaşkanı seçilmesi üniter yapıyla ilgili konferanslara çıkmışlardı Türkiye
çapında genelinde" "Yani ben onunda Genelkurmay destekli bi çalışma düşündüm" dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Olabilir onu tam kesin bilmiyorum ama Abidin beyin yani
Genelkurmay diye niteliyemem çünkü o asker diye daha geniş söyliyebilir yani askerlerle bi
bağlantısı var" dediği, Fikret ARTAN'm "He ama şeyin bu SESAM'm oradan en azmdan
maddi destekli olduğunu düşündüğüm için ben" "Hani biraz güfffföha^orayla yakın olma
ihtimali olunca" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Evet AsJfSrJerle bağlantısı var Abidin beyin
var

Vatansever bi insan" "...Fikret bey sizden bu millet çok şey bekliyo yani bu milliyetçi bu ülkücü
kökten gelen milliyetçilerin ağırlıklarını koymalarını lazım, ya bu MHP benim gördüğüm Devlet
BAHÇELİ'nin yönetiminde tam Amerika doğrultusunda bi çizgiye girdi" "Sizlerin ama tabanda
çok büyük bi isyan var onuda söyleyim" dediği, Fikret ARTAN'm "Geçen Hüseyin Beyide aradım
hemen söyledim gerçi iş işten geçmiş gibi görünüyo ama" "Şimdi bu kamuoyunda ençok tartışılan
konu AKP'nin bu türban Üniversitede türbanı serbest bırakmasından sonra" "... hiç bir siyasi parti
hiçkimse AKP nin 4 dönemdir çıkartmaya çalıştığı bu Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısından
bahsetmedi" "Halbuki orada Birinci dördüncü ve beşinci maddelerde gerekçelerinde zaten bütün
ipuçları var belgeleri var" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tabi tabi ben bu açıdan biz o Kamu
Yönetimi Kanununa karşı çok çeşitli o zaman sempozyumlar şunlar yapı... ama bu türbanla
bağlantılı bir dört beşinci madde açısından meseleye bakmamıştık uyardığınız çok çok iyi oldu o
açıdanda meseleyi ele alacam" dediği, Fikret ARTAN'm "Ve gerekçelerinide özellikle özellikle 5.
maddeninde gerekçesinin lO.paragrafında" "İşte özgürlüklerin işte kimseye ayrımcılık
yapılmayacağı hizmet alanda verende de hiçbir şey yasaklama olmayacağı yönünde maddeler ben
şöyle deyim şöyle özel bilgi vereyim efendim ben o zaman Washington taydım" "Askeri Ateşe
Paşa vasıtasıyla bi 4 sayfalık rapor yazmıştım Paşa hem Genelkurmaya hemde Sayın
Cumhurbaşkanına gönderdi o zamanki Ahmet Necdet Sezer beye" "Benim gerekçelerimle sayın
Cumhurbaşkanı iptal etmişti" "1-4 ve 5. madde" "Gerekçenin lO.paragrafı 5.maddinin" "Çok
böyle gizli saklamışlar ama açıkça orda diyorki biz kamu kesimindede türbana izin verecez"
"Şimdi eminim bunlar bu yeni Cumhurbaşkanından sonra bi 3-4 ay sonra ortalık durulursa eğer"
dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Egemen BAĞIŞ bunu Berlin'de 3 gün evvel söylemiş" "Egemen
Bağış Berlin'de 3 gün önce Milliyet gazete Gazetecilerin ortasında Mecliste de türban giyilecek
falan diye söylemiş" dediği, Fikret ARTAN'm "Yani efendim şey o kanun tasarısı hazır zaten"
"Bunu Sayın Cumhurbaşkanı iade etmişti ama" "Onun noktasına virgülüne dokunmadan 3 ay
sonra pat diye getirip bütün kamuya yayabilirler o zamanda işin önü ne derece alanır bilemiyorum
çok şey Türkiye çok sıkıntıya girecek o zaman" dediği,
Tape:3831 11.02.2008 tarihinde Şule .... ile görüşmesinde özetle; Bir toplantının
bittiğinden bahsederek ".. gelince anlatınm Hurşit Tolon'un selamı var sana" dediği, Şulenin de
"...Mehmet1 den yeniden yazı istemişler" dediği, Doğu PERİNÇEK "Bence kendi yazmasın yani o
böyle fazla, araştırma görevlisi yani suçlanacağı böyle Fethullah hoca bilmem ne polemiklerine
fazla girmesin" dediği tespit edilmiştir.
Tape:3622 11.02.2008 tarihindeki Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle; Doğu
PERİNÇEK'in "bir konuşalım dedim ben gelince anlatırım bugünkü toplantıyı ,bir bildirge
yayınlanıyor yarın yada öbür gün 30 imzalı bir eşgüdüm komitesi kurmuşlar ,Şener Eruygur
geldida geldi bugün yanında Dursun Ali Ercan, Hurşit TOLON işte 30 kişilik bir şey
oluşturmuşlar işte onların hepsi vardı konuştuk ettik falan yani söylediklerinde yanlış yok ama
mümkün olduğu kadar yuvarlak şeyler iç dış tehdit falan gelince anlatınm" dediği, ilerleyen
konuşmada Talatpaşa komitesinin yapacağı toplantıdan bahsettikleri ve Doğu PERİNÇEK'in
"...Mehmet haberal ufuk söylemez Kamuran ... da yolla gelmezlerse gelmesin" "... hatta İlhan
Selçuk'ta gelsin" dediği,
Tape:3833 13.02.2008 tarihinde Günseli..? ile görüşmesinde özetle;Aralannda bir süre
merhabalaştıktan sonra ülke sorunlan ile ilgili görüştükleri devamında aynı konu etrafında Doğu
PERİNÇEK'in "Bunlar sonra geldi başörtüsü kanunu da öyle birkaç yıl içinde ülkede ekonomik."
Dediği, Günseli'nin "Beter olsun da beter olsun da." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "İki üç yıl içinde
diyorum bunlar çok ağır sonuçlarla karşılaşacak. Ama yıkılacaklar." dediği, Günseli'nin
"...Hakikaten bu kadar aşağılık insanlar o hele o şey yok mu eski meclis başkanı şeyin torunu
ağlamış eksik olmasın efendim Bülent Annç bey eksik
olmasın .... isimlerini unutuyorum....Aşağılık baktım Hürriyette yine pardon Vatanda bi resim
var First Lady'ye pırpırada yakışır artık marka giyiniyorlar kürk falan sahibi de oldular evet
bu kadar aşağılık insanlar olamaz efenndim evet böyle efendim efendim ben sizi rahatsız
ettiğim için sonsuz saygılar." dediği ve görüşmenin sona erdiği,
Tape:3836 13.02.2008 tarihinde Hikmet ÇİÇEK ile görüşmesinde özetle; Görüşmede
Hikmet ÇİÇEK'in "Başkan meraba Hikmet Çiçek abi şimdi bi şeyi hatırlatıyım dedim sabah
10:30 da sizin verdiğiniz saatte İsa albay geldi şimdi bu ikinci defa şey oldu bir bundan önce
de tam sizin savcılıkta ifade vermeniz gerekirdi hatırlıyorsunuz ordan da İstanbula acele
gitmeniz gerekirdi biraz kırgın gibi bi isterseniz bi telefon etseniz iyi olur cebi var mı sizde
dur hemen Fikretten alıyorum 0 536 607 21 41." dediği ve görüşmenin bu şekilde sona erdiği,
Tape:3859 13.02.2008 tariihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle;
YavuzDEDEGİL ismli şahsın Türkiye ye geldiğinden ve bahse konu şahsın 10-15 gün
Türkiye de kalacağından bahsettikleri, X şahsın "Sen bi telefon edermisin görüşün abi. Şeye
dönmeden.Almanya'ya dönmeden. Şu ADD'yi görüşmek lazım.Aa Abdullah konusunda falan
onun biraz. Abdullah COŞKUN konusunda galiba biraz kafası karışık.Biraz teretdütleri var."
devamında şahsın telefounun birbirlerine verdikleri,
Tape:3860 13.02.2008 tariihinde Nusret SENEM ile görüşmesinde özetle; Doğu
PERİNÇEK'in X bayanı arayarak Nusret..? ismli şahsı telefona istediği, ve telefonu alan
Nusret..? isimli şahıs ile merkez karar kurul toplantısı üzerine konuşmaya başladıkları,
butoplantıyı 1-2 Mart tarihlerinde yapmayı düşündükleri, devamında köylülere toprak satışı
ile ilgili bir mahkeme kararından bahsettikleri, bu konu kastedilerek Doğu PERİNÇEK'in
"Onlar şeye gitcek değil mi? Şimdi." dediği, Nusret..? isimli şahsın "Danıştay'a
gidecek.Danıştay'a gidecek ama epeyce bi masraf oldu.30 kusur dava oldu şimdi. Bazı
yerlerden para bulmamız lazım,sponsor yapalım köylülerin kaldıracağı gibi değil. Evet ben
bir iki yeri aradım yurt dışından arkadaşlardan falan sponsor bulup diye." dediği, Duğu
PERİNÇEK'in bu konu ile ilgili masrafı sorduğu, Nusret..? in "Valia yani beşten aşağı
olmayacak bikere yani beş." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Beş milyar mı?. Bi şey değil."
Dediği, Nusret..? in "İşte o kadar bi şey ama,Güneydoğu fonuna da bari yani bunu fırsat bilip
bi şey yapalım. Kaynak bulalım." dediği, Merke karar kurulu toplantısına tekrar değinerek
görüşmenin sona erdiği,
Tape:3878 13.02.2008 tariihinde Erkan ÖNSEL/ Merdan ASLAN ile görüşmesinde
özetle;Erkan ÖNSEL'in " M.. A..'mn Ankara'da bir kısım yüksek yargı mensupları ile
görüştüklerini belirttikten sonra, daha sonra telefonu M... A..'m alarak "Şimdi biz bu Sivil
Toplum Kuruluşları Temsilcisi olarak 5 kişilik- 6 kişilik bir heyetle dün Ankara'da bu E....
beyin saydığı isim., şahsiyetlerle görüştük." "Son derece emin, son derece kararlı konuştular
ve merak etmeyin bu iş, yani Cumhuriyet kazammları, biz de görüşlerimizi konuş., görüştük
yani her biri için 3-4 dakka da biz konuştuk yani düşüncelerimizi belirttik." "Son derece
olumlu yanıtlar verdiler ve Hukuk olarak, Hukuk çerçevesinde, yargı olarak sonuna kadar
direneceğiz ve kimse merak etmesin dedi bu işleri çözeceğiz." diyerek görüşme neticesini
aktardığı, Doğu PERİNÇEK'in "Kim?" diye sorması üzerine görüştüğünü iddia ettiği kişilerin
makamlarını ve isimlerini söylediği, ayrıca görüştüğü yüksek mahkeme üyesi hakkında "...çok
akıllı çok militan.." şeklinde yorum yaptığı, görüşmenin devamında ..İR ŞEY İSTEDİLER
ORASI ÇOK ÖNEMLİ. SİZ DEDİLER BİZİM HER ŞEYİMİZLE, II... KİTLE DESTEĞİNİ,
HALK DESTEĞİNİ TOPLUM DESTEĞİNİ OLUŞTURMANIZ GEREKİYOR. Bunu
..söylediler doğru tabi. Bu bi büyük bir bileşke. Büyük bir toplum..." "..ben., biz, bu
CUMOK'un ben gittim, dönem sözcümüz ı.. .AVUKAT AYTEN AYDENİZ var ... Bir de
Ankara'dan katıldı Suay da vardı." "Suay çok ... orda biz epey görüştük yani son derece
sağlam iyi şeyler söyledi. Özellikle de ADD konusunda da epey konuşmk.'^'Gelişmclcr son
derece önemli Ben vardım işte CUMOK'tan Mennan diye bir arkadaş vardı Namık Kemal'in,
Namık Kemal
BOYA., o gönderdi onu, o seçti onu. Böyle bir kadro. Bir de ADD'den tabi o çok., -onu
konuşuyorum şimdi Erkanla- Ali Ercan var şimdi biliyorsunuz." dediği, Doğu PERİNÇEK'in
"O da var mıydı o kadronun içinde?" dediği, Merdan ASLAN'm "O geldi oraya ve onu çok
kötü de bozdum." ".. yani orda .. farklı bir şey onu telefonda açıklamıyayım size. .. .(1 kelime
anlaşlamıyor) söylerim, anlattım Erkan'a" "Davetiyenizi 68 1er için, bıraktım sekreter
arkadaşa" "Gelirseniz son derece sevineceğim. Oldukça iyi geçeceğe benziyor" dediği, Doğu
PERİNÇEK'in "Geleceğim abi gelmez olur muyum" "Çıkış yolu konuşması şeyin programını
oraya gelicem" "....Kaçta biter?" diye sorduğu, Merdan ASLAN'm " Şimdi tabi sanatçılar var,
Sadık GÜRBÜZ var, koro var o sürer 12'yi bulur bitmesi de. Bir de sınırsız içki şey yapıyor,
onu veriyorlar." "Oranın Müdürü de bizim tanıdık. Vakfın da üyesi. ... o bakımdan yani geç
saatlere kadar sürer." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in kimlerin geleceğini sorduğu, Merdan
ASLAN'm "Mehmet Ali ÖZPOLAT milletvekili CHP'den. Ahmet Gürbüz KETENCİ. O da
geleceğini söyledi. Yani katılım da oldukça iyi olacak politik seviyesi yüksek bir katılım
olacak öyle gözüküyor. Yani sizin gelmenizde büyük fayda var" dediği,
Tape:3861 13.02.2008 tariihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle;Doğu
PERİNÇEK'in İşçi partisi genel merkezini aradığı, burada Hüseyin KARAHANLI isimli
şahısla görüşmek istediği ancak şahsa ulaşamadığı,
Tape:3862 13.02.2008 tarihinde Pınar..? ile görüşmesinde özetle; Aralarında
merhabalaştıktan sonra, Pınar..? m "Başkanım Şule Hanımla bi mektup göndermiştim işte
Milli Egemenlik Hareketi şimdi orda en üste not kısmında. Açıklamaya ilişkin teyidinizi en
geç on beş şubat 2008 tarihine kadar bildirmeniz gerekiyordu onu." Dediği ve görüşmenin
sona erdiği,
Tape:3864 14.02.2008 tariihinde Adem.... ile görüşmesinde özetle; Albay olduğu
anlaşılan Adem'in "İyi günler ben emekli Albay Adem. Sayın Başkanım." Dediği ve uzun süre
kendisi ile görüşemediğini belirttikten ve hal hatır sorduktan sonra ALBAY ADEM Emcetle
ipey kavga ettik sonra ortalığı duruttuk ama yani Emcet çok sert doğu PERİNÇEK'in "Çok
teşekkür ederim çok sağolun. Sizde iyisiniz yolladığınız e postaları okuyorum yararlanıyorum
çok teşekkür ederim." ADEM ,Çok sağolun başkanım.Ben u çalışmalarımıza devam
ediyorum.memleketime geçince inşallah artık şey CHP'de ümit yok orayı zimmetine
geçiriyorlar, DOĞU PERİNÇEK :evet
ALBAY ADEM Burada ki üniverstedeki arkadaşlarla öğretim görevlileri ile gayet
durumumuzda iyi Önce bi ADD'ye kaydımı aktarmayı daha sonra işte Denizli' den buraya
geldiğimiz zamanda farklı bi zeminde çalışmayı sürdürüyoruz."dedikten ve parti faaliyetleri
hakkında konuştuktan sonra görüşmenin sona erdiği,

Tape:3865 14.02.2008 tariihinde Serhan (BOLLUK) ile görüşmesinde özetle;


Serhan'ın "Bu başyazının başlığı için ne dicez" dediği, bir süre başlık için konuştukları,
Doğu PERİNÇEK'in ...Türban eylemleri, türban provakasyon şu bu ne diyebiliriz.Türban
konusunda neye dikkat edelim dicen. Türban eylemlerine" dediği, Serhan'ın "Türbanda
bölünmeyelim, BOP' a karşı birleşelim." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Türban
cephesinde mi diyelim." "Türbanda bölünmeyelim, BOP' a karşı birleşelim." Dediği,
Serhan'ın "... ben diğer şeyleri de söylüm mi kapak unsurlarını Kapak malum Devlet
BAHÇELİNİN kritik misyonu alt başlığı MHP' de ümmetçiliğe. nasıl gelindi.
Sürmanşetimiz Türban olduğu için alt bandımız Vakıflar Yasasındaki Görülmeyen tehlike"
dediği ve başlıkları söyledikten sonra "...şöyle bişey abi bu şirket eğer vakıf bünyesinde
faaliyet gösterirse yabancı şirket denetimden her şeyden muaf olay yani Rum mallarının elden
gitmesi değil" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "...Onu sakın koyma sakın ha.Diğil deme sakın
ha" dediği, Serhan'ın "niye böyle çıkarttık"jdediği, Doğu PERİNÇEK'in "Aman ha aman o da
feci bi şey" dediği, Serhan'ın "tam bi sömürge esası kurayı da şey ABD' nin

\
ekonomik politiği diye çıkardık dikkat çeker diye. İlgi çeker diye düşünüyorum ben
yani Marksist bi şey" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Peki tamam" dediği,

Tape:3847 16.02.2008 tarihinde Ceyhun İLSEVER ile görüşmesinde özetle;


Ceyhun'un Şube isimli bayana "Genel Başkan uygunmu acaba ona bişey danışacaktım"
dediği, Şulenin telefonu Doğu PERİNÇEK'e verdiği, Ceyhun'un "... bu 9'undaki etkinlikle
ilgili biz Başkanım" "Baya bi kafa kafaya verdik bi başlık düşündük" "Bişeylerde çıkarttık
ama ben önereyim sizede yani" "Çok fazla tatmin olabilmiş..., Örtülen Cumhuriyet Devrimci
Cumhuriyet gibi bi başlık olabilir biraz yani turbamda çok kullanmak istemiyorum aslında
aslında şey muhavazekar biyer yine Türban Kilizine Çözüm Yolu Cumhuriyet Devrimi
Kununlan" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Dur bakayım Türban lafı geçmesinmi" " Sen
Muhavakarlığı düşünme abi bize gelen adam şey olmayacak" "Cumhuriyetin Türban sorunu
diyelim" "... yada Cumhuriyet ve Türban" "Türban neyi örtüyormu diyelim" dediği,
Ceyhun'un "Tabi tabi bide şey var bari konu geçmişken sorayımda yarın şeyde Kadıköyde bi
etkinlikleri varmış Türbanla ilgilide herkesi çağırıyolarmış bizide çağırdılar" "Kadıköyde
burda Sanatçılar çarşısında galiba ... orda bizde tabi bilmiyoruz partinin kararı nedir TKP
konusunda" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Gidin 2 kişi gözlemci olarak en azından" "Gidin
yavaş yavaş ısıtın ilişkileri ne olacak" dediği,
Tape:3848 16.02.2008 tarihinde Turan... ile görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in
Ulusal Kanalı arayarak Turan'a "Gelecenmi akşam 68 yemeğine" diye sorduğu, Turan'm da bir
diş sorunun dan bahsettiği, ilerleyen konuşmada Doğu PERİNÇEK'in "O şeyi dün büyük hata
yaptalar gelselerdi Maltapede çok güzel bi konuşma" "Şeyden sonra ben şeydeydim Maltepe
geldiler çektiler Cevizli Tekeli" dediği, Turan'm "Onu evet onu öğrendim onu güzel
verecez..." "Akşam veriyoruz" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "O çok güzel oldu" dediği,
Turan'm "Ne güzel olurdu bunuda çekerdik ikisinide" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Beraber
olayı bitirirdik" "Çünkü konuşmam çok üzüldüm yani o konuşma çok önemliydi çok anlatan
öğreten bi konuşmaydı" "Ama onlar abi Maltepede tekelde sizin adamlarınız orda bizim şeye
gittiğimizi biliyolar, Maltepe yemeğine" "Orda işte bi Başbakan Perinçek diye slogan attılar
bide Perinçek bizim herşeyimiz diye" dediği, Turan'm "Takel iyi onu güzel vericez abi"
dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ama o sloganları falan mesala Perinçek bizim herşeyimiz
sloganları" "O ... GÜZEL HATTA TEKRAR ETTİREREK FİLAN VERMEK LAZIM"
dediği, Turan'm "Olur olur olur başmdada veririz sonundada veririz böyle güzel bişey
yaparız" "Dün akşam bu şeyde güzel bişey oldu sizin o programa bi ara MAS diye bi firma
reklam vermişti Akbank reklamı" diyerek bir süre televizyona verilen reklam ve gelirlerinden
bahsettikleri,
Tape:3866 18.02.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;
D.PERİNÇEK' in "Valla dikkat et, bu Mehmet telefon etti de ee bu sorulara cevap.."
dediği, F.İLSEVER' in "Aldım onları abi gördüm, alo" dediği, D.PERİNÇEK' in "Bi de
Ankara' da bu Şükrü ELEKDAĞ' di bu Onur ÖYMEN' di carttı curttu şimdi yüklenelim"
dediği, F.İLSEVER' in "Erdoğan ÖZEL bizim yani İzmir' de bu" "Talat Paşa' nın işlerini
yapıyo ya" dediği, D.PERİNÇEK' in "Bu Ankara' yi yapalım abi bak, Ankara hedef ne
biliyomusun? Şükrü ELEKDAĞ, Onur ÖYMEN, Gündüz AKTAN falan bunları toplayıp
önlerine koyalım, çok cephede mücadeleyle bu iş kazanılır o meseleyi koyalım" "...bunlar bizi
reddetmeye karar vermiş" "Bizi oyalıyolar tamam mı ve bunlara ucunu göstermek lazım,
başlıyoruz demek lazım" "Çünkü CHP' liler olumlu olduğu sırada bilmem Zahit AKMAN' m
falan olumsuz falan bunlar hep kanunsuzlar yani çok açık" "Biz çekelim kılıcı abi hiç.."
dediği, FJLŞEVER' in "Namussuzlar RTÜK başkanı falan değil bunlar şeyden kelepir mal
kaçırıp bilmem ne yapmaya çalışıyo aynı

1502
/ .'• " ^—r—
zamanda" "Namussuz herifler ya sadece bizi susturmak değil bi de elimizden alınıp şeyi
biliyomusun en ucuza nasıl kopartırım, bu kadar adi adamlar ya" "...o kurulu etkilemek
bakımından ben dedim bi güçlü bi iki hukukçudan böyle yani güçlü derken şey tanınmış
kamuoyunda işte bilmem isim yapmış falan bir iki şey alabilirsek şeyde yaptığımız gibi
kabloda yaptığımız gibi" "Ya şimdi bunlar bu şeylerden sonra bir sürü ziyaret yaptılar peş peşe
geldiler gittiler bilmem ne yaptılar falan, şimdi geçen gün de bir 1969 yılma ait arşivlerin
bazılarını dediler bi bölümü hepsi değil de bazılarını gizli tutuyolar, tutmaya devam ediyolar,
Türkiye ile ilgili arşivleri" "...Cumhuriyet Gazetesi dün onu manşet yaptı Anayasa Değişseydi
Darbe Olacaktı başlık aynen böyle Cumhuriyet' in başlığı..." "O zaman siyasi şeylerin
tanıması üzerine, bunun üzerine şimdi bugün de Süleyman DEMİREL' le bir Fikret Bilal bir
röportaj yapıyo yaymlıyo işte Ben Önledim Yoksa Darbe Geliyodu, bu anayasa değişikliğini
biz hazırladık ama senatoda kabul edilseydi darbe olacaktı öğrendik ve parlamentoyu
kurtardık işte bugünlere ders olsun..." dediği, D.PERİNÇEK' in "...bugün darbe yapmak çok
büyük yanlış tam ekonomik çöküşe giderken çok büyük hata yani" dediği, F.İLSEVER' in
"Darbe diye bişey yok zaten abi öyle bişey söz konusu değil de" "Napıyolar yani ne yapmak
istiyolar" "Bugün darbe falan ne darbesi ya bide kim yapacak yani" "...fakat şey yaptıkları
anlaşılıyo bi takım tehditler savurdukları anlaşılıyo bazı korkutmalar yaptıkları anlaşılıyo"
dediği,
Tape:3867 18.02.2008 tarihinde X şahıs ile görüşmesinde özetle; X şahsın "İyi
akşamlar diliyorum Saym Genel Başkanım." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Sağolun
komutanım." dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde X şahsın 1970-1960 devrimi ile ilgili
27 Mayıs devrimi ile ilgili elinde AKDEVRİM gisminde bir belge olduğundan bahsettiği, bu
belgenin bugünkü TCK vb. kanunlarla benzerlik gösterdiğini belirttikten sonra X şahsın bu
belgeyi yazısına katmayı istediğini belirttiği, Doğu PERİNÇEK'in buna onay verdiği,
sonrasınad X şahsın Doğu PERİNÇEK'e "Bi talimatınız var mı?" dedikten sonra görüşmenin
sona erdiği,
Tape:3868 19.02.2008 tariihinde Ali ile görüşmesinde özetle; D.PERİNÇEK' in
"...yarın ben Dedegil' le buluşuyorum" "Partiye geliyo" "O konuda bana söyliyeceğin bişey
var mı?" dediği, ALİ' nin "Ya başkan olmasmda şey olmasa bile diyelim" "Çünkü o Abdul
hocanın yazdığı mektup falan filan ya onlar Yavuz Bey bunları kabul etmez, ama biraz
çekinceli gibi sanırım veya uğraşırlar benimle diye mi düşünüyo bilmiyorum artık ya yorum
yapmak istemiyorum" dediği, D.PERİNÇEK' in "... 6 Nisan' da İsviçre'
de güzel bi toplantı oluyo bu................(anlaşılamadı) çıkıp kanunu çiğneyecek" "O da çok
güzel oluyo yani o Normalston falan da çağrıcaz oraya yani bırakalım İsviçreliler özgürlük
temelinde yapsınlar" dediği,
Tape:3869 19.02.2008 tarihinde Musa..? ile görüşmesinde özetle; MUSA' nın "O
istemiş olduğunuz kitapçı" "Biz bulduk" dediği, D.PERİNÇEK' in "Ziynet Hanım da mı
buldun" dediği, MUSA' nın "Evet şimdi arkadaşta burda Deha' yla beraber tekrar bi gözden
geçiriyolar size göndermeden evvel" dediği, D.PERİNÇEK' in "10 Üzeri Armania" dediği,
MUSA' nm "O ya bu gece ya yarın sabah elinizde olur" dediği, D.PERİNÇEK'in "Broşür
şeklinde de var mı ellerinde" "Mafyograsi ne var ne yok hepsini bütün Almancaya çevirdiği
her şeyi" dediği, DAHA SONRA Kırkbeş (Kırkbeş) saniye Doğu Perinçek ile başka bir
şahısm Almanca olarak görüşmesi vardır.
Tape:3807 20.02.2008 tarihinde Yusuf BEŞİRİK/Y Müsteşar arasında yaptıkları
görüşmesinde özetle;
Dışişleri Müsteşarlığından bir bayanın Doğu PERİNÇEK'i aradığı ve telefonu,
müsteşara verdiği, müsteşarın "rahatsız ediyorum geç dönüyorum kusura bakmayın" dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Burda saym büyükelçimizle görüştük- Necati beyle, bu isviçredeki
gelişmeler ve Avrupa insan haklan mahkemesiyle ilgili 'Ânkarada mümkünse değerlendirme

Q^ £&& 2^ ' ^Zjh^z^^*^


yapalım diye düşündü" "8 Şubet öğlen, akşam üstü olabilir veyahut 29" dediği ve ayın 28 ve
29'unda görüşmek üzere randevulaştıkları ve görüşmenin sonlandığı anlaşılmıştır.
Tape:3870 22.02.2008 tarihinde Ceyhun BOZKURT ile görüşmesinde özetle;
Konuşma öncesi Cengiz BOZKURT konuşuyor: "Türkiyenin içinde de eylemler olabilir,
dikkatli olmak lazım, yeni eylemler başlayabilir büyük eylemler, Türkiyenin mesela Gazi
olayları ne zaman çıkmış biliyomusun, Türkiye elli bin kişiyle Çelik Harekatını
gerçekleştirdiği zaman çıktı" dediği, daha sonra "Sayın Genel Başkanım" diyerek kendisini
tanıttığı, bir süre Genel Kurmay Başkanlığının K.Irak Harekatından bahsettiği, Doğu
PERİNÇEK'in "Efendim oraya yapılan her müdahale yararlıdır yani" "Müdahaleler ama tabi
bu arada başka Amerika ile pazarlıklar uzlaşmalar var mı onlan da incelemek lazım" dediği,
ilerleyen konuşmalarında Ceyhun BOZKURT'un "Çelik harekatı sırasında Türkiye' de de aynı
zamanda Amerika önce bi tehdit etmişti ardından da Gazi Olayları yaşanmıştı" "Bu tür
provokasyonlar beklenebilir mi başkanım? Çünkü sadece bu mesela Gazi Olaylarına siz
dikkat çekmiştiniz yanlış hatırlamıyorsam" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Evet evet, bu tür
olaylar hep provokasyonları getirir mesela Ergenekon' da işte bu dönemde oldu, hatta son
derece kritik bir döneme girdik olağanüstü kritik bir dönemdeyiz şimdi" "Yani temel mesele
halkı kazanmak halkı kazanan savaşı kazanır, halkı kazanmamız lazım Güneydoğu' da bir
toprak reformuyla tamamlanması şart" "O sana yollamıştım geldi dimi o şeyleri" dediği,
Ceyhun BOZKURT'un "Geldi onu bugünlerde ben tekrar gündeme getirmeyi düşünüyorum"
dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tamam o sana lazım olur, onu koy arşive" dediği,
Tape:3808 23.02.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle; Görüşmede
Doğu PERİNÇEK'in "Şimdi Cumhuriyetten iki tane muhaber bi telaşla koşa koşa geldiler.
Şeyin sonunda. Ondan sonra ben onlara dedim işte Halilde bi yere tembih ettim bizde
yayınlanmamış fotoğraf. Falan filan verecek malzeme akışı sağhyacağız. Ondan sonra sen
Aliyi yire bi ara. Deki bak arkadaş elimzde muazzam malzeme var başlayın de manşetten
başlayın de bunun arkasını getireceğiz elimizde malzeme var burdan de bunların ciğerini
parçalıyacağız de. Çok kötü durumdelar burda de. TUTUKLANANDA VAR DE ZAİT
AKMAN AMA ŞİMDİLİK YAZMAYIN DE
ONDAN SONRA. . EN YAKINLARINA KADAR GELİYOR DE ÇOK KÖTÜ
DURUMDALAR FALAN YENİDEN ŞE YAPMAK. Tamam Alev Şahini Alev Coşkuna şunu
söyleyelim bak arkadaş bundan sonra sizt başlayın biz kendimiz kullanmadan bilgileri size
aktaracağız." dediği,
Tape:3871 24.02.2008 tariihinde Ferid/Ufuk ile görüşmesinde özetle; Doğu
PERİNÇEK'in "Valla bizde işte baktık bizim şey tek bir satır hiçbir gastede yok" diyerek,
daha önce görüştükleri bir konuyla ilgili basında bu haberin yer almamasından bahsettikleri,
"FERİT' in "Bide şey şöyle bir şey oldu ben tabi bunda dün akşam fark ettim mesela bir iki
tanesi ya bize göndermediniz dediler bir tanesi şey Aslan. Ya" "...Aslan BULUT niye benim
haberim yok niye bana göndermediniz bi bir tanesi daha söyledi keşke benim e-postama şey
Behiç KILIÇ ya biz bir kere bunların şeylerine gönderelim abi" dediği, D.PERINÇEK' in
"Fakat bunlar da acaba Tayyip Erdoğan'larda kazanıyorlar mı yani onların hükümeti
zamanmda oluyor falan bir fikri var mı." Dediği, FERİT' in "...bir rahatsızlık var herkes şeyin
farkında Abdullah GÜL'ün ee imzalama şeyine müthiş bir tepki var" dediği, D.PERİNÇEK' in
"Arkadan vuruyor ya" "İç cephe açıyor orduya karşı" dediği, FERİT' in "biraz daha şey olursa
bu Ergenekon hikayesi daha nerelere varacak nereye götürecekler bilmiyorum ama bunların
amaçları belli bunu yapan adamlarda" "Fakat bu Ergenekon'la ilgili daha evvelden baktım
şimdi Vatan'da bilmem nerde gene şeyler var bazı okur yorumları nasıl tepkili biliyormusun
hepside bizim şey yani Fethullahçılarm tezgahı bilmem nesi yalanı susu busu falan filan diye
büyük tepkilerle" dediği, D.PERİNÇEK' in "Vatan'damı^ıkmış" dediği, FERİT' in
"...burda bir sempati alması bir güç gösteresi bir moral kazanması tekrar şöyle bir silkelenmesi
falan şeyin hassas yönüde bu bence" dediği, D.PERINÇEK' in "Hayır bu Ergenekon'la ilgili
diyorum" "Ergenekon'la ilgili" "...o konuda neler deniyor o tür konularda Türk ordusunun o
konuda bir tavrı yok" dediği, FERİT' in "... Ümit SAYIN gibi berbat berbat adamlar var işin
içinde" "Önada dayanarak bir sürü şeyler var internet ortamında şunu yapmış bunu yapmış
gibi" "...bir tek Serdar TURGUT'un dikkatimi çekti bu şeylerin eeee yani bir takım şikayetçi
takımı var operasyonların onların en açık net ifadesi olmuş onun yanı sırası" dediği,
D.PERINÇEK' in "Şikayetçimi o?" dediği, FERİT'in "Operasyonlara karşı bir tavır almış"
"Bir o var yani öyle net bir tavır içinde olan bide Cumhuriyet imtiyazından..." dediği,
Tape:3872 24.02.2008 tarihinde X ŞAHIS ile görüşmesinde özetle; X şahsın "Tamam
Tuncay ÖZKAN'la ben kavga ettim ama doğal olarak siktir çektim çünki canımı sıktı Tolon'u,
sizi, Esat'ı, Mahir KAYNAĞI,Emin GÜRSES'i adam rest çekti" dediği, D.PERINÇEK' in
"Evet" dediği, X şahsın "Çünki Mehmet AKKAYA ya ben bir şey
demicem çünki ben emir değil ya emir belki..............şöyle diyim Mehmet AKKAYA arkadır
Orhan abinin dediğini ben yapıyorum da uyguluyorum da" dediği,
Tape:3873 25.02.2008 tarihinde İhsan ATİK ile görüşmesinde özetle; Aralarında bir
süre merhabalaştıktan sonra İhsan ATİK'in Ulusal Kanal'da ki programlara bir partili olarak
bağlanamamasmdan dert yandığı, Doğu PERİNÇEK'in partili kişilerin programa
katılmamasının daha olumlu olacağını belirttikten sonra bir süre aynı konu ile ilgili
konuştuktan sonra, devrimci hareket konusuna değindikleri ve Doğu PERİNÇEK'in
"Kardeşim devrimle rica ederim İhsan'cığım devrimden vazgeçmek şerefsizliktir alçaklar
devrimden vazgeçer öyle bir şey olur mu öyle saçma şey. Bizim yaptığımız her şey devrime
yönelik." dediği, görüşmenin bu şekilde sona erdiği,
Tape:3874 26.02.2008 tarihinde X şahıs ile görüşmesinde özetle; X ŞAHSIN "Şimdi
ben daha önce Philip Morres deposunda falan görev aldım" "Daha doğrusu telefonda
konuşmak istemiyorum da, sen önümüzdeki günlerde İzmir' e gelecek misin? Senle
görüşebilirmiyim?" "Tekel' de hangi parti iktidara geçerse geçsin mevcut olan yerlere sürekli
kendi partilerinden bir müdür getiriyolar" "Bunların müdürleri oraya almalarının sebebi şimdi
eğer bunu kontrol etme imkanın varsa" "Depolarda 6-7 sene önceden gelen mahsulü" "Kalkıp
ta içeriye imha veriyolar" "Bundan müthiş, müthiş derecede yani büyük ton" dediği,
D.PERINÇEK' in "Hı hı, sen bunu git Halil GÜLEÇ' e anlat çabuk" İstersen telefonda
söyleme sen git Halil' e "Hadi senden görev bekliyoruz" dediği, X ŞAHSIN "Anladım, o
yüzden de pek konuşmak istemiyorum fakat aktif bir şekilde görev aldım, müthiş derecede
haksızlığa uğradım" dediği,
Tape:3875 26.02.2008 tarihinde Kamil DEDE ile görüşmesinde özetle;
D.PERINÇEK' in "Bu şeyde iddianamelerde surda burda THKP/C var mıdır?" dediği,
K.DEDE'nin "Olabilir" dediği, D.PERİNÇEK' in "Senin evde var mı onlar?" dediği, K.DEDE'
nin "Ben de hiç yok onlar abi" dediği, D.PERINÇEK' in "Peki bunu bilen kim var?" dediği,
K.DEDE' nin "Anladım, bu ORAKOĞLU' nun kitabını daha çıkmak üzere galiba şey yaptınız
mı?" "İlyas AYDIN için iddiası, ölmediğini söylüyo benim şahsi fikrim de ölmediği
konusunda, bu konuyu daha aydınlatamadı kimse" dediği, D.PERİNÇEK'in "Hala yaşıyo mu
sence?" dediği, K.DEDE' nin "Bence kesinlikle yaşıyo, ölmesi mümkün değil abi ya da ha
pardon o şekilde ölmesi mümkün değil, bize iletildiği şekilde ölmesi mümkün değil Türk
Devleti öldürdüyse onu bilemem ama biliyosunuz Filistin' e götürdük işkencede bilmem ne de
öldü diye esas çıkan saye o biliyosunuz, orda öldürmeleri mümkün değil, Muhabbarat' m iş
kontrolü altında, Muhabbarat bi Türk subaymı bilmem ne öldürttürecek üç tane çakala
mümkün mü bu?" "Bu niye ortaya çıkarıldı hatta bize bi kaset gönderildi ben-btliyoıyım"
"Boğuk sesler geliyo işte
ölmeden evvel işte işkence sırasında konuşmaları falan diye nişe bu kadar çok şey yaptılar"
dediği,
Tape:3809 26.02.2008 tarihinde Hikmet ... ile görüşmesinde özetle; Doğu
PERINÇEK'in Hikmet'e, Zaman Gazetesinde bulunan Erdal YAVUZ isimli bir şahısla ilgili,
gazete de çıkan bir haberi tekzip amaçlı, bir yazı taslağı hazırladığından bahsettiği, bu amaçla
güzel bir haber yapılması için gerekli çalışmaların yapılması talimatını verdiği,
Tape:3810 26.02.2008 tarihinde Hikmet ... ile görüşmesinde özetle; Bir önceki
görüşmede geçen Zaman Gazetesindeki konuyla ilgili olarak Doğu PERINÇEK'in "birde Uluç
GÜRKAN beni aradı bu konuda dün, önada yolla benim taslağı" "9 Mart Cuntası ne zaman
başladı, çünkü o sırada cunta falan da yoktu, darbe olsun" dediği, muhtemelen gazetede çıkan
haberden ilgili olarak Hikmet'in de "bu nasıl darbe hazırlığı" dediği, ilerleyen görüşmede
bahse konu tekzip taslağıyla ilgili görüştükleri,
Tape:3811 26.02.2008 tarihinde Erkan ... ile görüşmesinde özetle;Doğu PERINÇEK'in
"Erkan.. Ulusal Strateji Merkezine 7-8 tane iskemle koydur" "Tuğran'ı da çağır" "Turan,
Ferid, Sen" "beş dakika sonra geliyorum ben" dediği ve görüşmenin sona erdiği,
Tape:3811-2 26.02.2008 tarihinde Yusuf BERİŞİK ile Ferid İLSE VER arasındaki
telefon görüşmesinde özetle;
Görüşmede Yusuf BEŞİRİK'in "Ferid abi toplantı başlamıştı ben söyledim." Dediği,
Ferid ILSEVER'in "Tamam bi şey yapı ver toplantı bitince kimler var dedin Kemal
Alemdaroğlu." dediği, Yusuf BEŞİRİK'in "Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU Erkan Ünser
Turan Özgür Serhan Bollu var." dediği, Yusuf ILSEVER'in "Toplantı bitince bana bilgi ver."
dediği,
Tape:3812 26.02.2008 tarihinde Halil Göçen DEMİRTAŞ ile görüşmesinde özetle;
Halil'in "Kırlarelinde bizim burda ağır ceza hakimi var şuanda rahatsız evinde bende ziyaret
ettim. ÇOK BİZE YAKIN görüşüyoruz...Bi geçmiş olsun dileğinde bulunursunuz telefon
numarası versem." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Halen ağır ceza şeyi mi." Diye sorduğu,
Halil'in de "Evet evet evet." dediği, doğu PERİNÇEK'in "Benim telefon etmemden bi
rahatsızlık duymaz mı." dediği, Halil'in "Yok duymaz sizinle zaten tanışmak istiyordu o.
Hasan Altuğ." dediği, ve şahsın telefonunu aldığı,
Tape:3813 26.02.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle; Doğu
PERİNÇEK'in "Şimdi Emin Gürses. Dün gördün Hürriyet çok güzel haber yapmış.
Ondan sonra çok güzel moral veren falan bi tutum içindeymiş . Ondan sonra Ümit
Sayın da tam rezalet. Yaltaklanma yavşak zaten pravakötür. Özel olarak sokulmuş bi
adam. Neyse o konularda uyardım. Onun üzerinden herif hep yalan söylüyordu. Tespit
etmiştik aslında." Dediği, Ferid İLSEVER'in "Sürekli yalan söylüyor hepsi yalan Ümit
Saym değimli. Kompolcu yalancı pislik." Dediği, doğu PERİNÇEK'in "Neyse oturduk
epey konuştuk bu bütün gazetelerde yeni şafaktan bilmem yeni zamana karar aksiyona
kadar falah heriflerin planları falan hepsi ortaya düştü. Bunlarla konuştuk ne
yapabiliriz falan yarın saat 16:00 da şeyle konuşacağız İlhan Selçuk la." dediği, devamında
Ferid İLSEVER'in Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun durumunu sorduğu, Doğu
PERİNÇEK'in de "Alemdaroğlu çok iyi ya. Düşün beş saat kaldı ya tam beş saat ordan
ayrılmadı orda oturduk." dediği, bir süre türban ve Türkiyedeki gündemden bahsettikleri,
devamında; Doğu PERİNÇEK'in "Erdoğan Teziç in siyi geldi mi sana yolladığım." Dediği,
Ferid İLSEVER'in "Hani buraya niye gelmiyor hiç bi şey daha dünde birşey yolladın dedin
bende hiçbirşey yok benim şeyde dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ben sana bir günde 4-5 şey
yolluyorum en az 5 tane şey yolladım." Dediği, Fedrit İLSEVER'in "Evet Erdoğan Teziç
Ramazan Akyürek çalışıyor abi tüm generalin istihbarat daire başkanının harekattan 2 gün
önceki konuşmalarını yayınlayıp harekatı ihbar ettiler şimdi de erdoğan teziç in rektör bazı
rektörlerle konuşmalarını

>^ )6 / r__JL_----------
2-v,- _' Ç8gy\&^r~?^~
)
yayıyorlar işte korgeneralle görüştüm bunlar şöyle olacak böyle olacak ABDULLAH GÜL
SEÇİLSİN DE ÇANKAYA YA GİDERKEN ARABASINA BİŞEY OLACAK KAZA
OLACAK FALAN BÖYLE LAFLAR Ramazan Akyürek tam devletin bütün imkanları ile
böyle yök başkanını şunu bunu dinleyip şimdi... yani tam rezalet içindeler yani hıyanet yani."
dediği, Ferid İLSE VER'in "Hıyanet abi ipe gidecekler ve durduran ya durmaları mümkün de
değil öyle şey baskı varki çünkü felaket baskı." Dediği, Doğu PERINÇEK'in "İpe gidecekler
dedin değil mi bak bu senin sorgulamanda önüne çıkacak." Dediği, Ferid İLSEVER'in
"Bunları dinleyip dinleyip şey yapıyorlar önümüze koyuyorlar önlerine koyuyorlar tamamen
bu." dediği, Doğu PERINÇEK'in "Analarını avratlarını eşşeoğlu eşşekler alçak
herifler...bugün geldi avukatlar anlatıyorlar da sorguları sorgular hepsi şuna niye telefon ettin
buna niye telefon ettin sorgu bu bu yazıyı niye yazdın. Yani hiçbir ciddiyeti olmayan
cuntaymış ulan şu cuntaya bak emin gürses bilmem kim bilmem kim vedat yenerel cunta bu.
Birde demişler ki sende hiçbirşey çıkmadı tabi demişler sen bizim geleceğimiz biliyordun
şildin hepsini bak." Dediği, Ferid İLSEVER'in "Kime diyorlar bunu." dediği, Doğu
PERİNÇEK'in "Emin gürses'e yani evinden birşey çıksa çıktığı için sorguluyor çıkmazsa da
niye çıkmadı hıı rezalet ya." dediği, görüşmenin bundan sonraki bölümünde Talat paşa
komitesi ile ilgili yapılması planlanan bir toplantıdan ve bu toplantıya Süleyman DEMİREL
ve Rauf DENKTAŞ'm da katılımım sağlamaktan bahsettikleri,

Tape:3914 26.02.2008 tarihinde Nusret..? ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin


başında Diyarbakırda ki bir davadan bahsettikleri, bu konu üzerinde bir süre konuştuktan
sonra Doğu PERİNÇEK'in "Para size intikal etti mi" dediği, Nusret'in "Geldi abi hallettik işte
bugün tamamını hallettik yani saat 3 e kadar vallahi belki 20 defa merdiven indim çıktım yani
otaraf koş bu tarafa koş epey bir problem uğraştık bitirdik geldik." Doğu PERİNÇEK'in "..
.şey biz ikisini mi verdik 4 üde köylüler mi verdi." Dediği, Nusret'in " 4 ü değil de 2,5 ini
verdiler bir miktarda ben yanımda götürmüştüm işte 6 küsur tuttu tamamını halletmiş olduk."
dediği, Doğu PERİNÇEK'İN "Onun hesabını güzel tutun abi o birlik ve kardeşliği sakın
partinin hesaplarına karıştırmayalım. Şeye diyarbakır iline para bıraktınız mı." dediği,
Nusret'in "Tabi bıraktık 3 onlara kaldı ya. Bazı yerlerden gelecekler var onlarla ayrıca oraya
takviye edeceğiz yani." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ben size 5 milyon daha verecem 5 bin
daha verecem" dediği, Nusret'in de "İyi abi vallaha iyi olur bende bazı yerlerden istedim
gelenler olacak işte bazı özel arkadaşlardan falan onlar da gelecek onlardan da." diyerek
görüşmenin sona erdiği,

Tape:3876 26.02.2008 tarihinde Pınar..? ile görüşmesinde özetle;Görüşmede doğu


PERİNÇEK'in "Pınar' cim ÖZKÖK' e bi şey mektup yazdım. Bu mektubu bi ön yazıyla
ÖZKÖK' ün kendisine yollarsın diğerlerine de aynen böyle bu şekilde yollarsın,
Sen bana yollamıştın Oktay EKŞİ' yi de not al. Hürriyet' in o şeyinde bulunan künyesinde
yönetici olarak yazılı insanlar var ya Doğan ERGÜNEL zaten var orda. Ve takip et onda
aldınız mı Doğu PERİNÇEK' in şeyini diye tamam mı?" diyerek Ertuğurl ÖZKÖK'e yazdığı
bir mektup hakkında konuştukları,

Tape:3815 27.02.2008 tariihinde Tunç..? ile görüşmesinde özetle; Bir süre bir
üniversite de düzenlenen bir toplantıdan bahsettikleri, Doğu PERNİÇEK'in düzenlenen
toplantı hakkında bilgi aldığı, görüşmenin devamında Tunç'un yapılan konuşmalar ve
katılımcılan kastederek "Ben hepsini dinlemedim ben çünkü dışardaydım güvenlik ile ilgili
durumlar vardı ama konuşmalar iyiymiş esas Ceyhan Mımcu ile Kemal Yalçın
ALEMDAROĞLU iyi konuşmuşlar Nazan hanım birâtz'daha^sakin o zaten yapısı öyle
biraz. Ama iyi olmuş konuşmalar....Alemdaroğlu da çok güzel oldu diyor" dediği ve
görüşmenin aynı konu etrafında bir süre daha sürdüğü,

Tape:3837 27.02.2008 tarihinde Süleyman..? ile görüşmesinde özetle; Süleyman..? m


"Emin abiyi aldılar. Emin ağabeyyi." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ha aldılar evet." Dediği,
Süleyman'ın "Şimdi Doğu abi biz bir şeyler düşündük. Haftaya muhtemelen biz altı kişi size
geleceğiz. Türkiyenin her bölgesinden altı kişi. Altı özel kişi. Orhan abiyi düşünüyoruz Orhan
abi gelecek. Karabükten bir arkadaş var ,Trabzonda bir arkadaş varBiz size geleceğizde işte
onun haricinde bu şey var belki bilirsin Çağlayan mitingi. Onda konumumuz ne olacak
bizim." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tuncay mı yapıyor mitingi." diye sorduğu, Süleyman'ın
"Ya Tuncay yapıyor Tuncayla pek alakası yok ADD yi biliyoruz. Çünkü ADD ye bazı çok
yanlış yaptı hatta onun belgeleri bizde de var onu da atarız size çünkü sözcülerinin ADD
karşıtı kullandığı kelimeler var. ADD yi dışladığı onlar bizde belge olarak duruyor." dediği,
devamında Doğu PERİNÇEK'İN miting tarihini sorduğu e "Gidelim gidelim." dediği,
devamında Süleyman'ın Akkaya isimli şahsın durumunu sorduğu Doğu PERİNÇEK'in
"Konuştuk tamam hallettik onu." Dediği, Süleyman'ın "Çünkü biz Akkaya yönlen Akkaya bizi
yönlendiriyor. Akkaya Adanada biliyorsunuz." Dediği ve devamında yine Süleyman'ın "Altı-
yedi kişi biz size gelecez ondan sonra bakalım Emin Gürses için bir şey yapabilirsek
yapacağız yapamazsak artık ne olursa." dedikten sonra görüşmenin sona erdiği,

Tape:3817 29.02.2008 tarihinde YUSUF BEŞİRİK ile CEMALETTİN KORKUT


arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Cemalettin KORKUT isimli şahsın Douğ PERİNÇEK in telefonunu aradığı, telefonu
Yusuf BEŞİRİK'in açtığı, ve "Başkan bir toplantıda konutanmı." dediği, Douğ PERİNÇEK'i
bir ekonomi toplantısında olduğunu belirttikten sonra Cemalettin KORKUT'un "Evet ben 7-8
defa aradım BU ŞEYİN SON ÇEKİLME İLE İLGİLİ HAREKAT İLE İLGİLİ BİR
KONUYU ARZEDECEKTİM KENDİSİNE OLDUKÇA ÖNEMLİ belki bu toplantıda da şey
yapılabilir görüşülebilir isterseniz söyleyin kendisine." dediği ve görüşmenin son erdiği,
Tape:3818 03.03.2008 tarihinde Feri İLSEVER üe görüşmesinde özetle; Aralarında
bir süre merhabalaştıktan sonra Doğu PERİNÇEK'in "Ben bugün ALAATTİN PARMAKSIZ
geldi partiye Tümgeneral onla görüştüm çok iyi tuttu bu hayranım diyor partiye diyor. Tek
parti diyor başka birşey yok diyor ondan sonra kafası falan çok esaslı çok birikimli bir insan.
Bir de Uğur Ümit Akkoyun lu da görüşmede bulundu o da iyi yine gelince konuşuruz bazı
güzel haberler var yarında rtük le o görüşme var işte." dediği ve Rtük ile ilgili bir konu
hakkında konuşmaya başladıkları, bu konu etrafında Ferid İLSEVER'in "O Birsen hanım m
şeyiydi bu Birsen Ersel profesör. Yakın yani tanıdığı nefret ediyor daha doğrusu Zait Başkan
çok iyi tanıyor çok yakından tanıyor beraber çalışmışlar bunun herşeyini biliyor bana daha
önce anlatmıştı bunu geçen sene bana biryerd. Bugün onunla konuştum ben şimdi o bu akşam
onu arayacak ve afedersin yani şey yapacak rezil edecek yani. Birde bizim büyük ortağımız
yani kanalın gönüllüsü sahibi falan her bakımdan tam sahibi. Ha bizim eski Kemal Yalçın
ALEMDAROĞLUnun şeyi yardımcısı. Neyse onla konuştum işte bu akşam şey yapacak o
bakalım ordan birşeyler çıkabilir yani bastıracak yani. Zaten daha önce de konuşmuştuk
benimsiyor ve biliyor da yani olayıda biliyor bizim haklılığımızı falan da biliyor." dediği ve
bir süre daha aynı konu hakkında konuştukları, daha sonra Ferid İLSEVER'in "Basma biz
burda başlıyoruz girişiyoruz şeyi Ergenekon dosyasını. Şimdi ben Nusret le konuştum abi
bizim bu şey Ramazan-Akyürek in ifadesini alan meclis şeyi. Hiçbir şekilde ikna olmamış
vaziyette meclisteki millet vekili özellikle CHP Millet
Vekilleri. Olayı biliyorlar anlıyorlar onların ne olduğunu yani. Biz onlardan başlayarak bu
dosyayı götürelim de bütün CHP, DSP falan hatta bir kısım MHP esaslı bir tur yapalım abi
bunları harekete geçirelim meclisteki şeyleri. Bu rezalete karşı. Konuştum Nusret le tamam
onlarda şey yapacağız yarından itibaren girişiriz diyorlar." Dediği, devamında kim olduğu
anlaşılamayan bir şahıs hakkında konuşmaya başladıkları ve Ferid İLSEVER'in "Tabi canım
çok iyi birşey şeyi de gördünüz ayrıca ... falan filan şeylerini. Çıkarttilar gene bu adamı."
Dediği, Doğu PERINÇEK'in "O rezalet o düşman tarafı darbe marbe 3 milyon insanı
öldüreceklerdi. Çıkartı onun canını okuyalım abi yalancı eşşeoğlu eşşek bu PKK yi MİT
kurdu daki kilit adam. Biz onu öyle yapalım PKK nın kuruluşunda ki aktörlerden PKK yi
kurduran aktörlerden diye kapak yapalım." Dediği ve görüşmeni bu şekilde sona erdiği,

04.03.2008 tarihindeki Kadir.........ile görüşmesinde özetle; (aranan Onur Mert onur


mert kurtuluş mh.hakh yağcı cd. no: 16 merkez 64100 uşak-uşak)
Kadir'in "Merhaba başkanım" dediği, Doğu PERINÇEK'in " Sağolasm bu İbrahim
beyi" dediği, Kadir'in "Hallettim başkanım bugün İbrahim beyle görüştük epeyi bi ufak bir alış
veriş yaptık devamı gelecek" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Herhangi bir zorlukla karşılaştınmı
beni hemen ara" ".. perşembe burda olursan 18 de Ekonominin gidişiyle ilgili Türk Ekonomisi
nereye gidiyo diye bi toplantı var oraya İbrahimde gelecek istersen yüz yüze konuştururum"
dediği, Kadir'in "Yok biz epey görüştük Başkanım çok sağolun" dediği, Doğu PERINÇEK'in
"... her konuda önünü açıyo demi" dediği, Kadir'in "Yok yok çok sağolsun çok olumlu bir
arkadaşımız zaten bir refaransa felanda gerek biraz sohbet edince ben biliyorum dedi sorun
değil epey bahsettik" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Tamam biz onu uyardık tamam mesele yok
kardeşim" " Ya bu şey ekonomi batıyo benim gördüğüm sen hissediyomusun bunu" dediği,
Kadir'in "Ben hissetmiyorum hala başkanım onu" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Bak çok
büyük bir ekonomik kriz geliyo Kadir ona göre ayarla her şeyi sakın bak çok büyük kriz
geliyo" dediği, Kadir'in "Yani tabi onun şarlan oluştu başkanımda bunu biraz tehir edebilirler
diye düşünüyorum ben 3-4 yıldır aynı şekilde düşünüyorum bu tabi sistemin bizim
dışımızdakilerinde karşı güçlerinde kendilerine göre bunu geciktirme tehir ettirme şeyleride
var" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Öyle bir ihtimal yok geciktiremiyecekler yok göreceksin
bak ona göre kendini ayarla" dediği, Kadir'in "Başkanım ben şu anda bi imalat yapıyoruz
Uşakta" "Bayan kıyafeti bulizi gömleği ceketi vesaire onu isterseniz kapatın ben sizi arayım
başkanım" Yani diyelim ki döviz ne olacağı belli değil çünkü ben TL ile sattığım için kendi
satışıma göre program yapıyorum yani o riski bir defa ortadan kaldmyorum" "O birinci şık
ikinci şık bende bunlan Bedri abiden dinlediğim için size getirip" dediği, Doğu PERINÇEK'in
"Abi Bedri bu işlerden anlamaz ben Bediiyi Bedri sen Bedriye öğretirsin bunlan Bedri bu
işleri bilmez" dediği, Kadir'in "Yo yo kendi programımı söylüyorum bunu Bedri abiyle
paylaşmıştım gerçekleşmeye yakın sizinle paylaşmak istemiştim" dediği,

Tape:3819 05.03.2008 tarihinde Türkan YILMAZ ile görüşmesinde özetle;


Türkan YILMAZ'm Berlinden aradığını söylediği, genel siyasi yapıyla ilgili şikayette
bulunduğu, bu durum karşısında ne yapabileceği konusunda, Doğu PERİNÇEK ten akıl
istediği, Doğu PERINÇEK'in de "orada işçi partisine, Berlinde gidecektin k atılacaksın, görev
alıp çalışacaksın, bakın bu duğa ile bu işler olmaz, duğa ile olsaydı bak bu kadar Müslüman
ayak altında kalmaz ve bu kadar fukara olmazdı... 23 Martta bende geliyorum oraya, rauf
DENKTAŞ ile birlikte" "görev ne, 23 martta Doğu PERİNÇEK ve Rauf DENKTAŞ'm
katıldığı toplantıya en büyük katılımı sağlamak.... Gelin beni bulun... ben size yeni görevler
verecem" dediği, Türkan YıLMAZ'tn ADD Atatürkçü Düşünce
Derneğine üye olduğunu söylediği ve muhtemelen daha önce konuştukları bir k onuyla ilgili
"olamaz olamaz en büyük güvencemiz asker" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "asker yapıyor
görevini, neymiş olamaz" "niye düşmanın probagandasından etkileniyorsunuz" dediği,
özellikle askerin görevini yaptığından bahsederek ".........böyle başkalarını şikayet et meyin,
asker görevini yapacak" "görevini yapıyor ve yapacak" dediği, Türkan YILMAZ'm "bu gün
Yılmaz beyde de diyorki, eşim, bunlara diyor, bu dinciler diyor, acaba büyümü yaptılar diyor,
bizim diyor Genel Kurmayımıza falan yani" dediği, Doğu PERİNÇEK'in de "Çaresizlik diye
bir şey yok Türkan hanım, ayağa kalkın, görevlerinizi yapın, ben size 23 Mart'a kadar görev
verdim" dediği,
Tape:3840 05.03.2008 tarihinde Teoman..? ile görüşmesinde özetle; Doğu
PERİNÇEK'in Ulusal Kanal'da görevli Teoman isimli şahsa "Şimdi bu bizim hani CIA Ajanı
Tuncay ile ilgili bir kapağımız olmuştu ya. O kapak yazısını bana E Postalar mısın." Dediği,
Teoman'ın "Tamam hemen gönderiyoruz." dediği ve görüşmenin bu noktada sona erdiği,
Taepe:3841 05.03.2008 tarihinde Gizem..? ile görüşmesinde özetle; Gizem'in "Tuncay
Güneyin yazısını gönderdim her iki adresinize de bilgi vermek için aradım iyi akşamlar."
dediği ve görüşmenin sona erdiği,
Tape:3851 06.03.2008 tarihinde Yıldız AKDEMİR ile görüşmesinde özetle; Yıldık
AKDEMİR'in Balıkesirden aradığını, Başkan diyerek Doğu PERİNÇEK ile görüşmek
istediğini söyleyerek, daha önce Susurluk için bi ön görüşme yaptığını anlattığı, daha sonra
telefonu Doğu PERİNÇEK'in alarak "...bizim bir Almanya ziyareti var Martın sonunda felan
orda bir takım bulanıklıklar var o neticelensin o zaman şey yapalım" "ADD Bandırma
çağırıyo Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'NU .. geldiği zaman" dediği, Yıldız AKDEMİR'in
"Balıkesir merkezdeki ADD kongresi tamamlandı genel baş şube başkan yardımcısı bizim
arkadaşımız 7 Delegenin 6 sı bizimle hareket ediyo Genel merkez delegesi" dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Şimdi biz ERGENEKON operasyonu ile ilgili basm toplantısı
yaptık" "ilk basın toplantısı metni biraz ham sistematiği zayıftı şimdi daha düzeltilmiş son
halini şimdi hemen size yolluyorum" "onu bir basm toplantısıyla yarin bi basın toplantısıyla
Balıkesirde açıklayın" dediği tespit edilmiştir.
Tape:3852 06.03.2008 tarihinde Fikret... ile görüşmesinde özetle; Fikret'in "...karışık
... ortam" "Çok ya bir taraftan bu CHP ile MHP'nin gerçekleri ortaya çıktı filan deniyor ama"
"Fakat bi taraftanda Genelkurmay Başkanına yönelik muazzam bir şey var" "Tereddüt oluştu
hem toplumda hem askerler içinde diye söylüyorlar" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Abi onun
aleyhine muazzam bir şey yarattılar ya" "Yani sana söyleyim kim olsa yıpratacaklar Türk
ordusuna karşı bir savaş başladı kim gelse yıpratacaklar maalesef. Onun için korumak lazım
bunları, bizim sağ kol ne diyor" dediği, Fikret'in "Sol kolda şey fakat bu yani bir şey yaratmış
asker içinde" "Muazzam bir kararlılığa yol açtı diyor" dediği, Doğu PERİNÇEK' in "Tabi.
MHP'ye filan çok kızmışlardır" dediği, Fikret'in "MHP'ye çok kızmışlar CPH'ye de kızıyorlar
ama CHP 'den çok MHP esas şey yapıyo Herkes diyo dokuz sabıka bilmem ne falan onu
konuşmaya başladı diyo" dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Çok güzel. Şimdi sen o zaman abi Serhan'a bildir Dokuz
Sabıkanın kocaman bir ilanını şiyeni ilanlar vardır eski sayılardan zaten" "Çok güzel bir
ilanını koyalım" dediği, bir süre K.Iraktaki gelişmelerden bahsettikleri, Doğu PERİNÇEK'in
".... iyi bizim açımızdan gelişmeler çok iyi" dediği, Fikret'in "...bencede öyle. Yani bizim çok
lehimize şey" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tabi abi yalnız bizim tavırlarımızı mesela bak
dün bizim şeyi yayınladığımız o ordu ile ilgili şeyi çok güzel yaymamız lazım ya çok çok
güzel yaymamız lazım" j.'Bjıgiin.yaptığım basın toplantısını
-*v" ,«, **■

•*/ > t \
yaymak ama esas dünkü o ordu açıklamasını iyi yaymak lazım, iç cephe meselesi MHP'nin
Ordunun meselesi falan..." dediği,
Tape:3842 07.03.2008 tarihinde Bedri..? ile görüşmesinde özetle; Aralarında bir süre
merhabalaştıktan sonra düzenlenecek olan bir ekonomi toplantısından ve bu toplantıya
konuşmacı olarak katılacak kişilerden bahsettikten sonra, Tümep'in bir yemekli toplantısına
değindikleri ve bu toplantı ile alakalı olarak Bedri'nin "Ya şimdi aslında çok benim
beklemediğim bir katılım di herkes vardı orda. İlhan Selçuk,Hurşit Tolon,Şener
Eruygur,YARSAV Başkanı,bu Danıştay ,Yargıtay ,Üniverstelerden bayağı seçkin bir
topluluktu 70 kişi vardı Şener Eruygur bayağı da uzun sürdü yedide başladı on birde bitti dört
saat süren toplantı oldu. Şener Eruygur yani bir araya gelmek gerekir Ulusalcıların birleşmesi
gerekir diye özeti bu olan birazda halkı suçlayan bu cumhuriyet mitinglerinde toplandı bu
kadar kalabalıklar ne oldu bir şey çıkmadı öyle bir konuşma yaptı." Dediği, devamında bir
süre Bedri'nin söz konusu toplantıdaki konuşmasından bahsettiği, daha sonra Doğu
PERİNÇEK'in "Keşke şeyi esas söyleseydin o gün indirmek ve Milli bir hükümet kurmak
mümkündü ona yanaşmadı Şener Eruygurlar Cumhurbaşkanı istifaya davet etseydin. Esas onu
söylemek lazım alternatif o bence yani İşçi Partisine oy ver diyerek te bir çözümü olmazdı."
dediği, devamında Bedri'nin "Sonrasında bitiminden sonra sonra İlhan Selçuk en sonunda bir
kapanış konuşması yerine geçecek bir konuşma yaptı ama oda böyle Orduya karşı kırgınlığını
ve eleştirilerini özeti oydu yani. Bu hem Iraktan çekilme konusu hem de genel olarak
tutumuyla ilgili böyle çok şeyler bekleyen ve beklediğini bulamayan bir hayal kırıklığı
içerisinde özeti o olan bir konuşma yaptı. Yani çok uzun bir konuşma yaptı ama özeti buydu
yani böyle bir hayal kırıklığı konuşması işte bir araya gelelim tekrar o toplantılar bu sefer bu
.... ödül verme vesilesiyle toplanmıştı ama anladığım kadarıyla bu heyet toplanıyor. Bir ay
sonra" dediği, doğu PERİNÇEK'in "BİLİYORUM." dediği, Bedri'nin bir süre daha toplantı
hakkında bilgi verdikten sonra Doğu PERİNÇEK'in "Bunların hepsi zavallı halkı örgütlemek
istemeyen ve bütün umutları Ordu olan adamlar yani. Ordu bunları kurtarınca da bunlara birer
görev verecek bazı mevkilere getirecek olay bu maalesef." : "Fakat buralarda çözüm
göstermek lazım yani mesela o şeyle ilgili olarak ta Cumhuriyet mitingleri o zaman bu
Hükümeti indirme şansı vardı: O taktiklerde ... ama benim ... Şener Eruygur falan yan çizdi
bunlar zavallı adamlar ya bir hedefi olmayan bir planı olmayan zavallı adamlar"Dediği ve
toplantıya Sıtkı ULAY isimli yaşlı bir paşanın da katıldığını belirttikten sonra görüşmenin
sona erdiği,
Tape:3843 07.03.2008 tarihinde Mehmet..? ile görüşmesinde özetle; Aralarında bir
süre İşçi Partisinin bir basın bildirisinin basındaki yansımasından bahsettikten sonra;
Mehmet'in "Atekle konuştum da dün ziyarete gitmiş tutukluları Emin Dayı aslan gibiydi diyor
şimdi bizim bu medyaya Ergenekonla ilgili dosya götürüyoruz ya. Aytekin baş Aytekin
başkanlığında avukatlar bir basın toplantısı yapsa bence çok iyi olur." dediği, Doğu
PERİNÇEK'in "Tamam olur olur sen mesela bak o açıdan bu özellikle muhafazakar medya ve
köşe yazarlarına bu adam Ermeni soykırımını savunuyor efendim Müslümanhğa düşmanlık
yapıyor Türk düşmanlığı yapıyor diye haber hazırla Ceyhun bunu çok güzel hazırlar." dediği
ve görüşmenin sona erdiği,
Tape:3845 10.03.2008 tarihinde Mehmet..? ile görüşmesinde özetle; Doğu
PERİNÇEK'in Yüksek Hakimler Savcılar Kuruluna yapacakları başvuru ile ilgili olarak,
başvurunun kendi adma mı yoksa parti adma mı yapılacağını sorduktan sonra "Parti adma
yapalım ifadeleri ona göre değiştirelim ve şeye mutlaka yer verelim o çocuğun Türk düşmanı
müslüman düşmanı o yazılarına çünkü o CIA ajanlığını ispatlıyor. Çok çarpıcı bir ifadeler
onlar yani o Ermeni soykırımıyla ilgili ifadeler Halil BERKTAY'dan falan çok daha ilerde
yani." dediği, j^âTrfiBdar,Ergenekon operasyonunu kastederek Doğu PERİNÇEK'in "Yarın
yapalım bak şimdi dün-de Ergenekon kuruyoruz

zannederler falan dedi Deniz BAYKAL Hürriyet yer verdi. Yani basın Ergenekonla alay
etmeye başladı." dediği, görüşmenin devamında Parti de çalışan Havva isimli bayanın işten
çıkartılması konusunun konuşulduğu ve görüşmenin bu şekilde sona erdiği,
Tape:3854 12.03.2008 tarihinde Mehmet Nuri AYTEKİN ile görüşmesinde özetle;
D.PERINÇEK'in "Yeni Şafak Manşeti gördün mü" "Doğu Perinçek'in referansi ile Talabani,
Barzani ve PKK'ya silah götürüyor Türk Silahlı Kuvvetleri Jandarma" "Dün aynı şeyi...
Milliyet yaptı" "Ondan sonra bir de bu ORAKOĞLU'nun bir kitabı var, orda da yirmi sayfa
bana ayırmış bir sürü yalan dolan" dediği, bir süre şahıslara tazminat davası açılması ile ilgili
konuştukları,
Tape:3844 13.03.2008 tarihinde Serhan BOLLUK ile görüşmesinde özetle; Görüşme
de; basma yansıyan Kuzey Irak'a silah sevkiyatı ile ilgili haberler üzerine Doğu
PERINÇEK'in bu haberleri bazı gazetelerin sayılarından araştırmasını istediği, bu görüşmeler
sonrasında Serhan'ın "Bu şey var önümde şuanda. Resmi ifadesi bizim şeyin Tuncay denen
adamın. 8 sayfa fakatta bu tamamen şey üzerine kurulu sizde var mı?" dediği, Doğu
PERINÇEK'in "Yok. Ne üzerine kurulu?" dediği, Serhan'ın "Yani bu işte araba satışı bulunan
birtakım silahlar var elinde onlar soruluyor işte bilgisayar disketleri var onlar soruluyor."
dediği, Doğu PERINÇEK'in "Yani o bilinen ifadeler değil. O esas onu öbürünü bulmak
lazım." dediği ve görüşmenin sona erdiği,
Tape:3855 13.03.2008 tarihinde İbrahim Fikret AKFIRAT ile görüşmesinde özetle;
Doğu PERINÇEK'in "Bugün Zaman 17.sayfaya baktın değil mi Avrupa Parlementosunun
emri" "Ergenekon'un üzerine sonuna kadar gidilsin diye Türkiye raporuna yazmışlar" dediği,
İbrahim Fikret AKFIRAT'm "Vay anasını sizin basın Toplantısı kaçta abi" dediği, Doğu
PERINÇEK'in "13:30 da" dediği, İbrahim Fikret AKFIRAT'm "Bu bizim abilerin ... Haziren
Darbesi ve bir sonraki sayıda yani 1 Nisan 2001 ve 8 Nisan 2001 tarihli sayılarda bu Ergen
ekon tertibiyle ilgili ayrıntılı haberler yapmışız biz" "Yani orda bunu bütün teferruatı var şey
işte Kuzey Irak ta Ordunun Kuzey Irakta yaptığı Ekonomik faaliyet hakkında yalan ifadeler
vermesi istendi Ş.. heyetinin Barzani'ye yaptığı Aydınlık Gaztesinde yayınlanan ziyaretin bu
faaliyette bağlantıların korunması yönünde ifadeler talep edildi filan diye Tuncay Güney
geçmiyor içinde ama" dediği, Doğu PERINÇEK'in "Onu da başka bir basın toplantısı yapalım
şimdi çok doldurmayalım" dediği, İbrahim Fikret AKFIRAT'm "Yani bu bütün her şeyi biz o
zaman yazmışız Ergenekon dedikoduları piyasaya sürülüyor falan diye" dediği, Doğu
PERINÇEK'in "Abi bu adamlar diyorlar ki Türk Ordusunun Subayları 12 Bin silahı getirdi
Talabani,Barzani PKK ya verdi" "Bu Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu konuda bir açıklaması yok
mu" "Yani bu kadar korkunç bir psikolojik harekat olabilir mi açıkça kurum olarak ve
mensuplarıyla suçlanıyor" "Üstelik Doğu Perinçek'in orda ki itibarından yararlanıyorlar güya
falan filan" dediği, İbrahim Fikret AKFIRAT'm "Konuşalım onu be abi konuştuk birazda
şeyle" dediği,
Tape:3669 13.03.2008 tarihinde Adnan AKFIRAT ile görüşmesinde özetle; Doğu
PERİNÇEK'in "İbrahim BENLİ ile sözleştin değil mi" "...halledersin o işi ben gelmiyorum
gelmeyim.." "...bu iş görüşmesine döndü sizin olmanız yeter benim hiç bulunmama gerek yok
merkezinde siz olun o temelde gitsin" "..gördün mü zamanda Avrupa Parlamentosu Raporu"
"...adamlar ordan devletin içine sıçratın diyorlar" "..Şemdinli Şemdinliden başlayan operasyon
devam ediyor" "Doğrudan Genel Kurmay Başkanmı hedef alıyor" dediği, Adnan AKFIRAT'm
"O şeyi yolladı mı elinize ulaştı mı Tuncay GÜNEY'in ifadesi" dediği, Doğu PERİNÇEK'in
"Yok o şey şey ifadesi Serhan söyledi ama o şeymiş yani o şeyden dolandırıcılık ifadesiymiş o
öbürüne .." "O ifadeler bu şeyler falan varmı o Kuzey Irak" dediği, Adnan AKFIRAT'm "Yok
onlar işte onlar dava konusu olmamışki onlar sadece almışlar almışla^adeee^soruşturma için
kullanılıyor"

Je>- //^f p^ ■ ,/t^5^^


dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yani onlar gece tutulan diğer ifadeler" dediği, Adnan
AKFIRAT'm "Evet yani orda da bi suç var bunun için söylüyorum" dediği,
Tape:3858 14.03.2008 tarihinde Serhan BOLLUK ile görüşmesinde özetle; Doğu
PERİNÇEK "Şimdi bak. Kağıt kalemin ya da bilgisayarın başmda mısın?" "Açıklama
yazdırabilir miyim?" "Zaman gastesinin Kıvrıkoğ.. orgenera.. org KIVRIKOGLUyla ilgili
yalan haberi." Basma bir satır zamandan özetlersen istersen söyliyim. Bugünkü zaman Doğu
PERİNÇEK'in ağzından DP'ni ağzından, hızlı hızlı yaz, sonra düzeltirsin. DP'nin ağzından ıı..
KIVRIKOĞLU ve Orgeneral KIVRIKOĞLU ve Tuğgeneral Veli KÜÇÜK'le ilgili düzmece
bir haber yayınlamıştır." "Doğrusu şudur. Doğu PERİNÇEK" "Zaman gastesi muhabirinin
sorusu üz ıı muhabirinin" "KIVRIKOĞLU ile Hilmi ÖZKÖK arasındaki görüş ayrılığı
konusundaki sorusu üzerine şu cevabı vermiştir." "Bu soruyu sayın komutanlara sormanız
gerekir nokta. Ancak" "Orgeneral KIVRIKOĞLU, görev döneminde veyahut da genelkurmay
başkanlığı döneminde" "Türk Ordusunun" "ABD ve NATO'dan" "Bağımsız bir" ".. savaş
kabiliyeti" "Geliştirmesi için" "Çaba gösterdi" "Özel Kuvvetleri bu kapsamda Özel
Kuvvetler'i" ".. bağımsız bir güç olarak" "Ve Kuzey Irak'ta hareket., bağımsız bir güç olarak
geliştirmeye çalıştı." "Tuğgeneral Veli KÜÇÜK'ün de" ".. bu çabaları içersinde" "Görevler
üstlendiği bilinmektedir." "Sayın KIVRIKOĞLU'na bugün Amerikancı basmm yönelttiği
psikolojik savaşın nedeni de budur. Nedeni de budur." "Hilmi ÖZKÖK ise, 20 Nisan 2004'te
Milli Egemenlik" ". ve Milli Güvenlik kavramlarının" "Eskidiğini açıklamış virgül, ABD'nin
Irak'a Demokrasi götürdüğünü söylemiştir." dediği,
Tape:3857 14.03.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in
Fenerbahçe Ordu Evini aradığı ve orada bulunan santral görevlisine Orgeneral
KIVRIKOĞLU ile görüşmek istediğini söylediği, santral görevlisinin de KIVRIKOĞLU'nun
konutunda olmadığını söylediği, Doğu PERİNÇEK'in bir not bırakmak istediğini anlattığı,
Santral görevlisinin de telefonu X Şahsa bağladığı, ikamet koruması olduğu anlaşılan X
Şahısla bir süre konuştukları, Doğu PERİNÇEK'in "Bugün Zaman gazetesinde" "Çıkan haber,
bütünüyle düzmece yalan. Iı.. benim ağzımdan yalancı haber yapmışlar." "Bu konuda bir
düzeltmeyi hem Zaman gazetesine yolladım," "Sayın Komutan'a da bir örneğini
gönderiyorum." dediği,

Tape:3664 20.03.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle; Hamburg


tan Yavuz DEDEGİL in geleceğini, 200 kişilik salon ayarlandığını konuştukları, Deniz Feneri
Derneği ve YİMPAŞ la ilgili yolsuzluk konularını konuştukları, bunlarla ilgili bazı şahıslan
davet ettiklerini anlattıklan, Ferid İLSEVER'in "Şimdi konuştuk şeyle rektörle Erkan konuştu
bugün Anayasa şeyi için soyundu o şimdi gelecek m yann bur da birlikte bir çalışma
yapacağız Anayasa bildirgesiyle Rektörlere yönelik" dediği, DOĞU PERİNÇEK'in "Ben bu
gün Mustafa AKAYDIN la konuştum mı rektörler kurulunun biliyorsun başkanı çok iyi
tutumu çok istedi gitmedi tekrar aradı ve okudu yarın öncelikle onu arasm gel bu işin basma
sen geç üniversite hocaları Toplandı bu metin son derece bilimseldir esaslıdır diye onlar zaten
ön planda onlar olabilir falan çok çok güzel olur yani önümüzdeki 10 gün içersinde böyle
önde onlar durur bide arkada dururuz çok bomba gibi bir şey olur" "Hatta şu bile ola bir
rektörler kurulunun bildirisini orada çıkartırlar mesela bizde sonradan imzalanz ona bile razı
olabiliriz ha" "Metinle uğraşmasınlar metin güzel bir metin onu değiştirmesinler ister rektörler
kurulunun rektörlerin ortak bildirisi olabilir yani yasa dişilik leselesini hukuk planında değil
orda ilan ederler yani Başsavcı yada en müthiş bir destek olur tabi doğrudan Başsavcıyı
destekliyoruz demek yanlış ama bu böyle bomba gibi olur yani buna ikna etmek ha bi yöntem
budur ikinci bi yöntem de bu bildiriye imza atarlar bizde oluruz mı hep beraber ön planda
onlar olur bizde arka planda otururuz ilan olur" "... generaller olur yada sırf onlar olur
üniversite olarak sırf onlar
olur bi imzaya açarlar bizlerde arkadan imza ederiz öbür seçenek hep beraber yaparız ama ön
planda onlar olur mesela kamu oyuna sunuşu Mustafa AKAYDIN yapar bizde arka planda
dururuz diğer imzacılar" dediği, ilerleyen konuşmalarında gazete haberlerinden bahsettikleri,
haber7.com da Aydın DOGAN'm da Ergenekon a dahil olduğu haberinin çıktığından
bahsettikleri, konuşmanın devamında Doğu PERINÇEK'in "savcı Zekeriya Öz ün şeyle
telefon konuşmalarını saptamışlar Mehmet Eymür le Amerika'yla doğrudan doğruya oradan
emir alıyor Mehmet Eymür den telefon konuşmaları var yani" dediği, bir süre 80-100 kişinin
imzasını taşıyan bir bildiriden bahsettikleri, bu konuyla ilgili Sabih KANADOĞLU, Kemal
Yalçın ALEMDAROĞLU dan bahsettikleri, Doğu PERINÇEK'in "Ondan sonra aynen ben
önderlik ettim desin benim önderliğimde hazırlanmış bir bildiridir desin ondan sonra senin
istiyorum desin gel bunu beraber açıklayalım desin yani mesela Kanadoğlu, Alemdaroğlu,
Mustafa Akaydın efendim Mustafa Yurtkuran, Ferid Bernay, Vural Savaş falan bir kaç tane de
okkakıl general aldılar mı bomba gibi olur" dediği,
Tape:3856 21.03.2008 tarihinde Özay ile Şükrü BALADIN arasındaki görüşmede
özetle;Şükrü'nün Doğu PERİNÇEK'ten bahsederek "Başkandan bilgin varmı" diye sorduğu,
Özay'm da gözaltında olduğunu anlattığı, Şükrü'nün "bu ERGENEKONDAN mı" diye
sorduğu, Özay'm da "Alemdaroğlu, İlhan SELÇUK, Serhan BOLLUK, Adnan AKFIRAT"
dediği,
e) Diğer şüphelilerle Örgütsel irtibatları;
*Veli KÜÇÜK: Doğu PERİNÇEK beyanında, Veli KÜÇÜK ile 2003 yılında
tanıştığım, 2003 yılı Temmuz ayında AK Partinin meclisten geçirdiği bir yasayla ilgili, Veli
KÜÇÜK'ün bir çok kez arayarak, Emekli Generallerle toplantı halinde olduklarını söyleyip,
bu yasalarla ilgili bilgi aldığını, olayla ilgili değerlendirmesini sorduğunu, Doğu
PERINÇEK'in de hazırladığı dosyadan bir suretini Veli KÜÇÜK'e gönderdiğini beyan
etmiştir. Doğu PERİNÇEK ve Veli KÜÇÜK beyanlarında, birbirleri ile birkaç kez
görüştüklerini, ilişkilerinin olmadığını açıklamalarına rağmen;
Tuncay GÜNEY'in anlatımlarında; Doğu PERİNÇEK ve Veli KÜÇÜK'ün bir çok
konuda ortak fikir birlikteliklerinin bulunduğu, Veli KÜÇÜK ve ekibinin Doğu PERİNÇEK'i
çok kolaylıkla kullandığı, Veli KÜÇÜK'ün Doğu PERİNÇEK ile yüz yüze görüşmeseler bile,
Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK le görüştüğü, ERGENEKON ve LOBİ gibi
belgelerin yazılmasında Doğu PERİNÇEK'in yer aldığı, Veli KÜÇÜK'ün de bu belgelere son
şeklini verdiğini beyan etmiştir. Anlatımlardan şahıslar arasında yoğun ilişkinin bulunduğu
anlaşılmaktadır.
işçi Partisi istanbul İl Örgütünde bulunan dökumünlar arasında; Teomandan gelen
bilgi isimli bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; "Yaklaşık iki ay önce Sirkeci 'deki bir kebap
restoranında önemli bir yemek yendi yemeğe çok önemli bazı emekli generaller ve çeşitli
Kuvayı Milliye Derneklerinin Yöneticileri katıldı. Kemal KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK, Muzaffer
TEKİN, Taner ÜNAL gibi isimlerin eski generallerle Türkiye'nin içinde bulunduğu son
durumu görüşmek üzere yemek yedikleri belirtiliyor" şeklinde bir yazı olduğu, yazının
devamında, Doğu PERİNÇEK'in önerisi Milli Hükümet konusunda görüşmeler yaparak, bu
konuyu Doğu PERİNÇEK ile görüşeceklerini anlattıkları tespit edilmiştir.
Ulusal kanalda yapılan aramada, 5.Nolu Ajanda içersinde, 16 Aralık 2003 tarihli
ajanda sayfasında; "Veli Küçük, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz" şeklinde yazıldığı, 7.Nolu
Ajanda içersindeki 08 Ocak Sayfasında; "Refet: Hizb V.KÜÇÜK kurdu" şeklinde yazdığı tespit
edilmiştir.
Veli KÜÇÜK ve bir çok ERGENEKON terör örgütü üyesinde bulunan "ERGENEKON
Analiz, Yeni Yapılanma Yönetim ve .Gelfsnl-me. Projesi 29 Ekim 1999" isimli belge, Doğu
PERİNÇEK ten de bulunarak el konulmuştur Benzeri belgeler hem Doğu

^p^^Ml
PERINÇEK'te, hemde diğer terör örgütü üyelerinde bulunarak el konulmuştur. Buda
şahısların birlikteliklerini ve irtibatlarını göstermektedir.
*İlhan SELÇUK: Doğu PERİNÇEK ile uzun zamandır tanıştıkları anlaşılmaktadır.
İlhan SELKUÇ beyanında; Doğu PERİNÇEK in siyasi parti lideri olması nedeniyle ara sıra
ziyaretime geldiğini, bunun haricinde herhangi bir ilişkilerinin olmadığını beyan etmesine
rağmen;
Ankara ilinde işçi Partisi Binasında yapılan aramada; "ÖNEMLİ 2 " ibareli CD 'nin
incelemesinde; 01.02.2008 tarih ve saat: 20.09 da Yazan: h, En son kaydeden: h olan
"YARGITAY İLE İLGİLİ NOTLARIM" isimli word belgesi içerisinde; İ.Selçuk'un yemeği en
son ne zaman oldu. Silahçıoğlu en son ne zaman katıldı. Sabih bey, Yarsav başkanı
katılıyor. Şeklinde notların olduğu görülmüştür.
Doğu Perinçek'in ikametinde yapılan aramada, Fikret KAZANCI imzalı 27.04.2004
tarihli TC. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış, işçi Partisinin Ak Partiyi
kapatma dilekçesine eklenmek üzere gönderilmiş yazı olduğu, yazıda "Dosyanın Takviyesini
Teminen: Ergün POYRAZ'in... Patlak Ampul Kitabı ve ".... ayrıca gazeteci yazar (Cumhuriyet
Gazetesi) Sn. İlhan SELÇUK'un 17.07.2007 tarihli köşesindeki yazılarını birlikte sunuyorum
" şeklinde yazıların olduğu tespit edilmiştir.
Yine aynı yerde bulunan 75-78. sayfalarda Sayın ilhan SELÇUK'un dikkatine
başlıklı "isteğiniz Üzerine Cumhuriyet için bir yazı hazırladım. Konuştuğumuz konular
sunuyorum..........Güncelliği nedeniyle biran önce yayınlanmasında yararvar gibi geliyor
bana, takdir sizin " şeklinde başladığı ekinde "Cumhuriyet Yıkıcılığının Güncel politikaları"
başlıklı 4 Haziran 1997 tarihli yazı olduğu tespit edilmiştir.
Yine 58 -(233) Sayfa Mavi Renkli klasör içerisinde; ... Doğu Perinçek'in
Cumhurbaşkanı Süleyman Demir el'e Çin Halk Cumhuriyeti'nin Sincian-Uygur Özerk
bölgesinde provakosyan amaçlı Amerika tarafından Türkiye'den bir ekibin gönderildiğini
iddia eden bir sayfalık yazı olduğu ve aynı sayfada el yazması ile "ilhan Selçuk'un gafleti
yazısını çıkartınız bu kitaptan " şeklinde yazılmış not olduğu tespit edilmiştir.
İlhan SELKUÇ'un ikametinde yapılan aramada; elde bilgisayar ve faks çıktısı
dokümanda, (150-158 şeklinde numaralandırılmış) Doğu PERİNÇEK Kuşatma Nerden ve
Nasıl Yarılır 16 Kasım 2003 tarihli Milli Hükümetin kurulmasının anlatıldığı, "...Kuşatma
iç cepheden ve Tayyip Erdoğan hükümetinin düşürülmesi ile yarılır...Tayyip Erdoğan
hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl kurulabilir? Tayyip ERDOĞAN
iktidarı
, Millet-Ordu işbirliği ile bertaraf edilebilir.Millet-Ordu işbirliği, hiçbir zaman saray
darbesi anlamını taşımamaktadır. Millet-Ordu işbirliğinin unsurları milli Kuvvetler olarak
adlandırılacaktır. Milli Kuvvetler şöyle sıralanabilir: Halk Hareketi, Milli Güçbirliği,
Meclisteki milli Kuvvetler, Ulusal Medya (Ulusal Kanal vb), Türk Ordusu, Milli Kuvvetlerin
esas belirleyici unsuru, halk hareketleridir" şeklinde yazı olduğu görülmüştür.
*Muzaffer TEKİN: Doğu PERİNÇEK ifadesinde, Muzaffer TEKİN'in emekli subay
olduğunu, bir kez ziyaretine geldiğini, atılgan ruhlu bir emekli subay olarak tanıdığını beyan
etmiştir.
Ankara İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Muzaffer TEKİN ile ilgili
Mahkeme evrakları, kararlar ve Muzaffer TEKİN'in Ankara ve istanbul Emniyet
Müdürlüğünde alınan şüpheli ifade tutanakları bulunmuştur.
Yine işçi Partisi istanbul il Örgütü binasında yapılan aramada; 15'den 19'a kadar
Numaralandırılmış Sayfalarda; (5) sayfa varan 4 başlıklı doküman içeriğinin; 1 Haziran
2006 tarihli işçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK tarafından basın açıklaması
şeklinde hazırlanan Danıştay Suikastını Ulusalcılara Yıkma Tertibinde MİT Bağlantılı üç
eleman: Ertaç GİRAY, İsmail PEKER, Zekeriya ÖZg&İMK^ başlıklı yazıda Muzaffer
TEKİN'in Danıştay olayı sonrası isminin basınca çtkmaşıi^edeniyle teslim olmayı
düşündüğü ancak Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK tarafından engellendiği, Muzaffer TEKİN'e
tuzak kurulduğu, konunun Ulusalcılar üzerine yıkılmaya çalışıldığı şeklinde iddiaların yer
aldığı basın açıklaması olduğu tespit edilmiştir.
Ulusal Kanal da yapılan aramada bulunan 7 Nolu Ajanda içersinde; 05-06 Ocak
Sayfasında; "Tuncay GÜNEY ....İzmit ........STV'de çalışıyordu, Muzaffer ve emeklilere beni
konuşmama talimatı ERGENEKON vermişler" şeklinde not yazıldığı tespit edilmiştir.
*Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK: Doğu PERÎNÇEK, "Mehmet Zekeriye ÖZTÜRK un
ajan provokatör olduğunu, Mehmet EYMÜR 'e bağlı olarak çalıştığını" beyan etmesine
rağmen, bir dönem Ulusal Kanalda çalıştığı, asker kökenli olmasınedeniyle Doğu
PERÎNÇEK'in de danışmanlığını yaptığı anlaşılmıştır. Şahıs yakalanması sonrasında yapılan
aramalarda, "Osmanlıdan günümüze masonik bilderberg çetesi siyonizm ve protokol finans
odakları ve teknokratlar uluslara nasıl egemen oldu? İstanbul / 30 Mart 2000" başlıklı
belge bulunmuştur. Aynı belge Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN ve Doğu PERİNÇEK'te
bulunarak el konulmuştur.
*Ferid İLSEVER: Ferid İLSEVER, İşçi Partisi Genelbaşkan yardımcısı ve basın
yöneticisidir. Yapılacak olan toplantı ve mitinglerin organizasyonundan da sorumlu olduğu
anlaşılmaktadır.
20.03.2008 günü saat: 19.33 'de Ferid İLSEVER ile Doğu PERÎNÇEK arasındaki
telefon görüşmesinde; Rektörler kurulunun bildirisi ve Mustafa AKAYDIN dan bahsederek,
"...metin güzel bir metin onu değiştirmesinler ister rektörler kurulunun rektörlerin ortak
bildirisi olabilir yani yasa dişilik meselesini hukuk planında değil orda ilan ederler yani
Başsavcı yada en müthiş bir destek olur tabi doğrudan Başsavcıyı destekliyoruz demek
yanlış ama bu böyle bomba gibi olur ... ön planda onlar olur, bizde arka planda otururuz
ilan olur" "... generaller olur yada sırf onlar olur" diyerek, Üniversiteler Arası Kurulun
yapacağı bildiriyle ilgili konuştukları, bu bildiriye ne şekilde, kimlerin destek vereceğini
kararlaştırdıkları anlaşılmıştır.
işçi Partisi istanbul II Örgütünde yapılan aramada; "Milli Hükümet Bakanlar
Kurulu" başlıklı, içeriğinde isim listesi ve görevlerinin yazılı olduğu, Doğu Perinçek'in
Başbakan, Ferid Ilseven 'in Başbakan Yardımcısı şeklinde belirtildiği görülmüştür.
*Serhan BOLLUK: Serhan BOLLUK'u ile Doğu PERÎNÇEK uzun zamandır
tanıştıkları, Serhan BOLLUK Aydınlık Dergisi Genel yayın yönetmeni ve İP merkez Karar
Kurul üyesidir. Aynı zamanda Aydınlık Dergisi baş yazarıdır.
Tape :3877"de kayıtlı, 07.02.2008 günü saat : 17.53'de Serhan BOLLUK ile Doğu
PERÎNÇEK arasındaki telefon görüşmesinde; AK Partinin kapatılmasıyla ilgili muhtemelen
Dergide haber yapmaktan bahsederek, "AKP Kapatılsın" şeklinde başlık atmaktan
bahsettiği, Doğu PERÎNÇEK'in de buna karşı çıkarak, "AKP'yi ancak halk şeyiyle ihtilaliyle
devirmek lazım." Demesi üzerine, Serhan BOLLUK'un da Ordunun, yani askerin
rahatsızlığından bahsedip bu konuda ordunun "Bir Bplanı" olduğunu anlattığı anlaşılmıştır.
*Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU: Kemal yalçın ALEMDAROĞLU, Eski İstanbul
Üniversitesi Rektörü olduğu. Doğu PERÎNÇEK ile örgütsel irtibatları bulunduğu, Birçok
miting ve panelde birlikte hareket ettikleri anlaşılmıştır.
İşçi Partisi İstanbul İl örgütünde yapılan aramada, 598 ile numaralandıran 1
sayfalık dokuman içerisinde; Doğu PERÎNÇEK'in yazdığı anlaşılan, 11 Haziran 2003
tarihli, "Sayın Kemal ALEMDAROĞLU İstanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Rektörümüz" ile
Başlayan ve "Saygılarımla Doğu Perinçek İşçi Partisi Genel Başkanı" ile biten doküman
içerisinde; ikiz sözleşmeleri onaylayan kanun konusundaki görüşlerini içeren
cumhurbaşkanına yazdığı mektup ve hukuki açıklamaları bilgilerine sunduğu, kanunun henüz
Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmadığı ve Meclise iadesinin hukuken mümkün olduğu
şeklinde yazı bulunduğu görülmüştür. Aynı yazının Veli^UÇÜK^ede gönderildiği ve Veli
KÜÇÜK'ün evinden elegeçirildiği anlaşılmaktadır.
/
*İbrahim BENLİ: İbrahim BENLİ, tekstil sanayicisi iş adamı ve İP istanbul 3.
bölge milletvekili adayıdır. Gazeteci Güler KÖMÜRCÜ'nün telefon görüşmesinde "Doğu
PERINÇEK'in sponsoru (destekleyicisi)" olarak geçmektedir. İbrahim BENLI'nin Talatpaşa
Komitesinde Kemal Yalçın ALEMDAROGLU'nun ile birlekte olduğu anlaşılmakatdır
13.03.2008 günü saat : 15.48'de Adnan AKFIRAT ile Doğu PERİNÇEK arasındaki
telefon görüşmesinde; Doğu PERİNÇEK'in "ibrahim BENLİ ile sözleştin değil mi" "
...halledersin o işi ben gelmiyorum gelmeyim.. " dediği anlaşılmaktadır.
*Adnan AKFIRATIN TUCEM (Türkiye Çin İş Ortaklığı Örgütü) yöneticisi ve İP
merkez karar kurulu üyesidir.
Tuncay GÜNEY beyanlarında; Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile, Doğu PERİNÇEK'in
odasında, Abdullah ÖCLAN'ın avukatı Doğan ERBAŞ ile görüşme yaptıklarını, bu
görüşmede Adnan AKFIRAT'in da bulunduğunu beyan etmiştir.
Bu konuda ifadesi sorulan Doğu PERİNÇEK görüşmeyi yalanlamasına rağmen,
Adnan AKFIRAT ifadesinde Doğan ERBAŞ ile görüşme yaptığını, ancak konunun Abdullah
OCALAN olmadığını beyan etmiştir.
*Nusret SENEM: Avukatlık yamaktadır, İşçi Partisi Genel Sekreteridir. Doğu
PERİNÇEK 'in yakalanması ve yargılanması sırasında Adliyede görev yapmıştır.
Ankara ilinde işçi Partisi, Ulusal Kanal, Aydınlık dergisinin bulunduğu dergide
yapılan aramada el konulan ÖNEMLİ 2 ibareli CD 'nin incelemesinde; YARGI-NUSRET
SENEMDEN İsimli Klasörün içinde, "MUAMMER AKSOY, MUAMMER AKSOY14,
ORTADOKS KLİŞELERİ, TAYYİP ERDOĞAN, TURGUT ÖZAL, UĞUR MUMCU,
YARGITAY" isimli PDF belgeler ile "KROKİNİN AÇILIMI, SEYFETTİN ÇİLESİZ, YARGI
TEL NOLARI, YARGITAY İLE İLGİLİ NOTLARIM" isimli word belgelerin bulunduğu
görülmüş, bu belgelerde, Ankarada bulunan Yargıtay binasının elle çizilmiş ayrıntılı
krokisinin olduğu, muhtemel bir suikast planı için binanın güvenlik zafiyetlerinin not alındığı
bir yazı olduğu görülmüştür. Ayrıca Yargıtay üyelerinin "MHP li, Alevi, Kürt vb." şekilde
sınıflandırıldığı, isimlerinin yazıldığı görülmüştür.
*Hikmet ÇİÇEK: Uzun zamandır tanıştıkları anlaşılmıştır. Aydınlık Dergisinde
haber araştırma müdürü, aynı zamanda İşçi Partisi Genel Merkezinde Basın Bürosu
sorumlusu olarak çalışır. Hikmet ÇİÇEK beyanında, 1989 yılında 2000'e Doğru dergisine
muhabir olarak başladıktan sonra gerek dergi ve gazetede, gerekse Sosyalist Parti ve işçi
Partisi Genel Başkanı olarak birlikte çalıştıklarını anlatmıştır.
Ankara işçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; (1) adet Hikmet ÇİÇEK'in
dikkatine başlıklı Birinci Sınıf Emniyet Müdürü ibaresi ile son bulan (2) sayfalık faks çıktısı
doküman içeriğinde; 28.06.2006 tarihinde Aydınlık Dergisinde yayınlanan "Danıştay
Tertibinin Başı Emniyet istihbarat Daire Başkanı" başlıklı haber ile ilgili Aydınlık Dergisi
sorumlu Müdürüne hitaben yazılmış, tekzip ve düzelteme istem talep yazısı olduğu
görülmüştür.Arıca Hikmet ÇİÇEK'ten elde edilen bir mektupta şüpheli Veli KÜÇÜK'
tarafından yazılan "çıkardığımz yeni dergi için eleştirileriniz bize yol gösterecektir" şeklindeki
yazıdan da Veli KÜÇÜK'çıkardığı dergileri Doğu PERİNÇEK'in kontrolünden geçirilmesini
sağlayarak amaçta bütünlük ilkesini geçekleştirmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır.
*Sevgi ERENEROL: Türk Ortodoks Patrikhanesi sözcüsü Sevgi ERENEROL ile
tanıştıkları, Sevgi ERENEROL'un bir gurup bayanla, Doğu PERİNÇEK'i ziyaret ettiği
anlaşılmaktadır.
Yine operasyon kapsamında Ulusal kanalda yapılan aramada, 5.Nolu Ajanda
içersinde, 16 Aralık 2003 tarihli ajanda sayfasında; "Veli Küçük, Sevgi Erenerol, Kemal
Kerinçsiz" şeklinde yazıldığı, ^ffSXSSs^s
7.Nolu Ajanda içersindeki 08 Ocak Sayfaşpfda; ^"Ref^^Hizb V.KÜÇÜK kurdu,
Sevgi ERENEREOL .....Tantan.Sevgi ERENEROL "\o^Mkfy^İ verildi. Almadılar
HABLEMITOĞLU öldürtüldü" şeklinde yazdığı tespit edilmiştir. Ayrıca Sevgi ERENEROL 'un
Doğu PERINÇEK'e davetiye mektupları olduğuda görülmüştür.
LOBİ Aralık 1999" isimli belge Doğu PERÎNÇEK ile birlikte Sevgi ERENEROL,
Ümit ĞUZTAN, Erkut ERSOY, Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM isimli şahıslardan da
bulunmuştur.
*Güler KÖMÜRCÜ : Doğu PEPRİNÇEK ifadesinde, Güler KÖMÜRCÜ'yü
gazeteci olarak tanıdığını, görüşmediğini beyan etmesine rağman, ibrahim BENLİ'nin
Çatalca da bulunan villasında, gizli bir örgüt toplantısı yapıldığı, bu toplantıya Güler
KÖMÜRCÜ ile birlikte Doğu PERINÇEK'in de katıldığı anlaşılmıştır.
Toplantıyla ilgili, Tape :1327'de kayıtlı, 09.12.2007 günü saat: 19.24 sıralarında
Güler KOMÜRCU'nün Erol ile yaptıkları telefon görüşmesinde; toplantıdan basederek "...
VE BOMBA BAŞHEKİM VARDI BİLİYOR MUSUN" "DOĞU PERİNÇEK" dediği
anlaşılmıtır.
Yine bu konuyla ilgili Tape :1328'de kayıtlı, 09.12.2007 günü saat: 19.44
sıralarında, Güler KÖMÜRCÜ'nün Murat ile yaptıkları telefon görüşmesinde;
G.KOMÜRCU'nün "Çatalca'da ibrahim Benli diye bir işadamı var onun bir atmış yetmiş
kişi vardı" "...BİR SÜRÜ İŞADAMI VARDI SAVCI VARDI EMNİYET MÜDÜRÜ VARDI
DOĞU PERİNÇEK DE VARDI" dediği anlaşılmıştır.
*Ümit OGUZTAN: Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN'ı gazeteci olarak
hatırladığını, görüşmediğini beyan etmesine rağmen, Ümit OGUZTAN ise ifadesinde Doğu
PERİNÇEK'in bir paneline katıldığını beyan etmiştir. Bu konuyla ilgili 2001 yılında ifadesi
alınan Tuncay GÜNEY ise; LOBİ isimli belgenin çalışmalarını, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile
Doğu PERİNÇEK, Ümit OGUZTANL Adnan AKFIRAT ve kendisinin de katıldığı bir ekibin
yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini beyan etmiştir.
Ümit OGUZTAN dan el konulan dijital verilerin incelemesinde; Doğu PERİNÇEK,
Erkut ERSOY, Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL, Oktay YILDIRIM da bulunarak el
konulan "LOBİ Aralık 1999" isimli belgesinin aynısının, dijital ortamda bulunduğu
görülmüştür. Bu belge haricinde, ERGENEKON Terör Örgütü üyelerinden çıkan gözlem-
analiz gibi bir çok belgenin, Ümit OGUZTAN'da da mevcut olduğu anlaşılmıştır.
* Kemal KERİNÇSİZ: Kemal KERİNÇSİZ'i avukat olarak gazetelerdeki
faaliyetleri ile tanıdığını, görüşmediğini beyan etmesine rağmen, Ulusal Kanal da yapılan
aramalarda, Kemal KERİNÇSİZ'in, ERGENEKON terör örgütü kapsamında, Cumhuriyet
Başsavcılığı sorgulama tutanağınının bilgisayar çıktısı bulunmuştur.
İşçi Partisi İstanbul II Örgütünde bulunan dökumünlar arasında; "çok önemli bazı
emekli generaller ve çeşitli Kuvayı Milliye Derneklerinin Yöneticileri katıldı. Kemal
KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Taner ÜNAL gibi isimlerin eski generallerle
Türkiye'nin içinde bulunduğu son durumu görüşmek üzere yemek yetikleri belirtiliyor"
şeklinde bir yazı olduğu görülmüştür.
Ulusal kanalda yapılan aramada, S.Nolu Ajanda içersinde, 16 Aralık 2003 tarihli
ajanda sayfasında; "Veli Küçük, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz" şeklinde not alındığı
görülmüştür.
*Fuat TURGUT: Fuat TURGUT'u Apo davasında avukat olarak gazetelerden
tanıdığını, internette sık sık açıklamalarının dolaştığını, Partilerine üye olmak için izmir 'de
başvurduğunu, ancak reddedildiğini beyan etmiştir.
Ulusal Kanal araması sırasında, 7 Nolu ajandanın 29 Ocak Sayfasında; Semih
"Tufan GÜLALTAY'm Fuat TURGUT içeri aldırttığı" şeklinde not düşüldüğü anlaşılmıştır.

*Habip Ümit SAYIN: Habip Ümit SAYIN'ın İstanbul Üniversitesi Doçenti


olduğunu, Ümit SAYıN'ın birkaç kez ziyaretine geldiğir^^ff^am^, Adnan Hocacılarla ilişki
kurduğunu ve tutarsız davranışlarını gördüğünü beyan/etmiş tır
Ulusal Kanalda yapılan aramada, 4. Nolu Klasör içersinde; Ümit SAYIN başlıklı
Türkiye Cumhuriyeti Genel Kurmay Başkanlığı istihbarat Daire Başkanlığına başlıklı belge
olduğu, içeriğinde; Doçent Doktor Ümit SAYIN tarafından 24.06.2002 tarihinde hazırlanan
"Yurtdışındaki Şeriatçı Kadroların etkinlikleri ve Kemalist, Vatansever, Laik çizgide aktif
mücadele veren kişilere karşı yapmakta oldukları komplolar ve savaşları üzerine gerçek
olgulara dayanan rapor olduğu tespit edilmiştir.
Yine Aydınlık Dergisinde yapılan aramada, "FETULLAHCI GLADYO, ÜMİT
SAYIN, YARGI-NUSRET SENEMDEN" isimli klasörlerin içersinde, "Son günlerde, bazı
medya kuruluşlarında, hakkımda tamamen gerçek dışı ve kişilik haklarımı ihlal edici haberler
yer almakta, "Ergenekon adlı örgüt ile bağlantılı olduğum, bilgisayarımda çıkan belgelerde
bu konuda bilgiler bulunduğu" şeklinde akla hayale gelmeyecek senaryolar ve açıkça iftira
niteliği taşıyan iddialar gündeme taşınmaya çalışılmaktadır. Basına yansıyan konu, 2005
yılında istanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca incelenmiş ve konuyla ilgili olarak Cumhuriyet
Savcılığı'nca TAKİPSİZLİK kararı verilmiştir... " ile başlayan Ümit SAYIN imzalı 3 sayfalık
Word dosyası olduğu görülmüştür.
* Vedat YENERER: Vedat YENERER'i gazeteci olarak bildiğini beyan etmiştir.
Ulusal Kanalda yapılan aramada, 7 Nolu Ajanda içersindeki 03 Mart Sayfasında; "Vedat
YENERER'in evinde Taki DOGAN'ın sex kaseti bulunmuş" şeklinde bir not yazıldığı
anlaşılmıştır.ayrıca telefon görüşmelrinde Vedat YENERER le alakalı yapılacak haberin
gözaltına alınması sebebişle yayınlattırılmadığı anlaşılmıştır.
*Emin GÜRSES: Emin GÜRSES'i çok iyi tanıdığını, değer verdiği bir bilim adamı
olduğunu, Aydınlık dergisinin yazarı olduğunu beyan etmiştir.
Tape :3837'de kayıtlı, 27.02.2008 günü saat : 21.07'de Doğu PERÎNÇEK ile
Süleyman..? isimli şahıs arasındaki telefon görüşmesinde; Emin GÜRSES'ün Emniyetçe
yakalanmasıyla ilgili konuştukları, ...Emin Gürses için bir şey yapılmasından bahsettikleri
anlaşılmıştır.
Ulusal Kanal aramasında bulunan 7 Nolu Ajanda içersindeki 05 Mart Sayfasında;
"Emin GÜRSES çok deli davranmış " şeklinde not yazıldığı,
işçi partisi il yönetim kurulunda yapılan aramada bulunan (-40-41-) nolu CD ler
incelendiğinde, Doğu Perinçek\Belgelerim\Belgelerim 2002\DOĞU PERİNÇEKSDP-HY
FOGG BT'isimli klasör içerisinde; "TÜRKİYE'ÇİLER" ve "AB'ÇİLER" başlıklarının olduğu,
TÜRKİYE "ÇİLER başlığının altında, bir çok gazeteci ile birlikte "Emin GÜRSES-
Cumhuriyet" isminin de yazdığı anlaşılmıştır. Yine bir çok CD içersinde, Doğu PERÎNÇEK ve
Emin GÜRSES'in katıldığı mitingler olduğu anlaşılmıştır.
*Ergün POYRAZ: Ergün POYRAZ'ı kitaplarından dolayı tanıdığını, ancak
görüşmediklerini beyan etmesine rağmen,
Ankara ilinde işçi partisi genel merkezinde yapılan aramada, (1) adet TC. Yargıtay
Başsavcılığı ibaresi ile başlayıp Erkan BUYRUK ibaresi ile son bulan (20) sayfalık bilgisayar
çıktısı doküman içeriğinde; müşteki Ergün POYRAZ Sanık Fetullah GÜLEN hakkındaki
28.05.2007 tarihli kamu davasının düşürülmesi talep yazısı olduğu,
Doğu Perinçek'in ikametinde yapılan aramada, Fikret KAZANCI imzalı 27.04.2004
tarihli TC. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış, işçi Partisinin Ak Partiyi
kapatma dilekçesine eklenmek üzere gönderilmiş yazı olduğu, yazıda "Dosyanın Takviyesini
Teminen: Ergün POYRAZ'in 28. Mart 2004 seçimlerinden önce yazdığı ve satışa sunduğu
Patlak Ampul Kitabından 09-10-11-12-13-78-79 maddelerinin içeriğini teşkil eden sayfaların
kitabın kapağının fotokopisi ile birlikte ekte takdim kılıyorum... " şeklinde yazının olduğu,
işçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; üzerinde "CD 3 PRINCO " yazılı
P420281107130821 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; "Ergün POYRAZ'ın
-JITEM'den aldığı para" isimli klasör içersinde ... Ergün POYRAZ'ın değişik tarihlerde ve
değişik miktarlarda Jandarma istihbarat Başkanlığı kasasından paralar aldığına dair
tutanakların ve imzaların olduğu tespit edilmiştir.
*Semih Tufan GÜLALTAY: Semih Tufan GÜLALTAY'ı gazetelerden yasadışı
faaliyetleri nedeniyle tanıdığını, kendisine yönelik bir suikast konusu duyduğu için, bu
konuyla ilgili Semih Tufan GÜLALTAY ile görüştüğünü beyan etmiştir.
Doğu Perinçek'in ikametinde yapılan aramada; (1) Adet üzerinde Görüşme notları
21 Şubat 2007 ibaresinin yazılı bulunduğu doküman içeriğinde; Dokümanın üst kısmında sol
köşesinde Görüşme notları iş Adamı 21 Şubat 2007 Sağ köşede el yazması olarak "Suikast DP
3 Tabanca aldı" şeklinde ibare ve Semih Tufan GÜLALTAY, SGT Akın BIRDAL'ı vurduğunda
hem MİT'in hem Emniyetin hem de Askerin kendisini kurtarmasını bekledi.
Olmadı.......SGT Kars 'lıdır Eski Ülkücüdür biliyorsunuz bir parti kurdu. Etrafında çetesi var.
Şırnak Komutanı Mete SAYAR'in yeğene de onunla iş yapıyor. Yeğen (Ki babası Emekli bir
Amiral) sanıyorum şimdi Ukrayna'da Veli KÜÇÜK onu kovdu.............." şeklinde not olduğu
tespit edilmiştir.
*Tuncay GÜNEY: Doğu PERİNÇEK ifadesinde, Tuncay GÜNEY'in CIA ajanı
olduğunu beyan etmesine rağmen, 2000 yılı öncesinde Ulusal Kanal ve Aydınlık'a gelip
gittiğini ifade etmiştir. Tuncay GÜNEY in beyanlarından, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile, birçok
kez Doğu PERİNÇEK ile görüştüğü, Ulusal Kanal ve Aydınlık dergilerine gittiği, hatta
Abdullah OCALAN'ın Türkiye'ye teslim olmasıyla ilgili, Avukatı Doğan ERBAŞ ile Doğu
PERİNÇEK' in odasında görüşme yaptığı anlaşılmaktadır.
Yine Tuncay GÜNEY beyanlarında, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK,
Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT gibi şahıslarla görüşerek, Veli KÜÇÜK'ün isteği ile
haberler yaptığı veya onlardan haber aldığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca Tuncay GÜNEY, ERGENEKON ve Lobi gibi belgelerin hazırlanmasında,
Doğu PERİNÇEK'in rol aldığını beyan etmiştir.
Ulusal Kanal da yapılan aramada bulunan 7 Nolu Ajanda içersinde; 05-06 Ocak
Sayfasında; "Tuncay GÜNEY ....izmit .........STV'de çalışıyordu. Muzaffer ve emeklilere beni
konuşmama talimatı ERGENEKON vermişler" şeklinde not yazıldığı tespit edilmiştir.
Taner ÜNAL: Doğu PERİNÇEK ifadesinde, "Vatansever Güçbirliğine hiçbir destek
vermediğini, böyle başı bozuk örgütleri milletin başına bela etmenin büyük sorumluluk
olduğunu" beyan etmesine rağmen, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Haraketeti Başkanı
Taner ÜNAL ile irtibatlı olduğu, şahısla telefon görüşmesi yaptığı, Diyarbakır ilinde ortak
miting düzenledikleri anlaşılmıştır.
06.06.2007 günü saat: 17.37 de Taner ÜNAL ile Doğu PERİNÇEK arasındaki
telefon görüşmesinde; Taner'in "Diyarbakırda ki mitinginize biz katılacağız efendim. Bütün
gücümüzle destek vereceğiz. " dediği tespit edilmiştir.
Yukarıda, Doğu PERİNÇEK'in diğer ERGENEKON terör örgütü üyeleri ile irtibatı
değerlendirilmiştir. Değerlendirmelere bakıldığında, Doğu PERİNÇEK'in bu konuyla ilgili
yoğun bir ilişki ve faaliyetinin olduğu görülmektedir.
Ergenekon Terör Örgütü üyelerinden el konulan bir çok belgenin aynısının, Doğu
PERİNÇEK'te de bulunması dikkat çekicidir. Doğu PERİNÇEK'ten;
"ERGENEKON Analiz, Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi 29 Ekim
1999" başlıklı belge (aynı zamanda Tuncay GÜNEY, Veli KÜÇÜK'ten),
"Devletin Yeniden Yapılanması Üzerine 25 Kasım 1999 " belge, (Tuncay GÜNEY),
"LOBİ Aralık 1999" isimli belge (Ümit ĞUZTAN, Erkut ERSOY, Muzaffer TEKİN Sevgi
ERENEROL, Oktay YILDIRIM),
"OLUŞUMAralık 1999" isimli belge (Veli KÜÇÜK, Tuncay GÜNEY),
"Osmanlıdan günümüze masonik bilderherg çetesi siyonizm ve protokol finans
odakları ve teknokratlar uluslara nasıl egemen oldu?İstanbul / 30 mart 2000" başlıklı belge;
Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN, Mehmet Zekeriyg ÖZTÜRK),
"Türk ve Kürdü birlikte örgütleme tasarımı 30 mart 2000" başlıklı belge, "Örtülü
Faaliyetler Bir İstanbul 6 Nisan 2000" başlıklı belge (Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN),
" işçi Partisinin Türk Ve Kürdü Birlikte Örgütleme Tasarımı Analiz İstanbul 7
Nisan 2000" isimli belge (Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY),
"Birleşik Komün 27Haziran 2000" isimli belge (Tuncay GÜNEY),
"Kemalist Model, Ulusal Gençlik Hareketi, Dinamik, Ulusal Güç Bigliği & Kuva
Ayrımlı Cephesi, Araştırma, Gözlem, Analiz, Teori İstanbul 29 Ekim 2000" isimli belge (Veli
KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY),
"Ulusal Medya 2001 İstanbul Aralık 2000" isimli belge (Veli KÜÇÜK, Ümit
OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY, Adnan AKFIRAT),
"Ermeni sorunu 21. Yüzyılın Avrasya entrikası kilise devleti tarihsel belgeler
ışığında ermeni soykırım iddiaları emperyalist devletlerin örtülü savaşı araştırma
Gözlem/Analiz İstanbul Ekim 2000/ Şubat 2001" isimli belge (Veli KÜÇÜK, Ümit
OĞUZTAN) bulunmuş ve el konulmuştur.
Faklı farklı kişilerden el konulan belgeler içerik olarak genelde aynıdır. Bir çoğu
aynı dönemde yazılmış, Analiz/Gözlem raporlarıdır. Belgeler incelendiğinde, genel olarak
"ERGENEKON yapılanmasının ne şekilde örgütlenmesi gerektiği, finansal kaynakları,
ilişki kurması gerektiği kurumlar, terör örgütleri, mafia guruplarının yeniden
yapılandırılması, şirketler, istihbarat kaynakları, medya kuruluşları, özel güvenlik şirketleri
vb." gibi geniş kapsamlı konularda analiz raporları olduğu, örgütlenmenin ne şekilde
yapılması gerektiğinin anlatıldığı tespit edilmiştir. Tuncay GUNEY'in beyanları dikkate
alındığında, bu gözlem analiz raporlarının hazırlanmasının bir kısmına Doğu PERINÇEK'in
de katıldığı anlaşılmaktadır.
f) Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Gizli Tanık Denizin 04.06.2008 tarihil savcılık beyanında,
.....Mesut Barzani'nin bunu kabul etmesinin birkaç nedenin olduğunu, o tarihlerde
Barzani'nin tek sorunu olmayan komşu ülke Suriye'nin olduğunu, yine babası Molla Mustafa
Barzani Sovyetler Birliğinde eğitim görmüş, orduda görev almış birisiydi, Suriye'de Sovyetler
Birliği etkisinde olan bir ülke olması ayrıca PKK örgütünü Türkiye ile olan sınıra yerleştirmek
suretiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin müdahalelerine de engel olmak nedenleriyle bu teklifi
kabul ettiğini bildiğini.
1986-1987 yıllarında Abdullah ÖCALAN'm Bekaa Vadisinde bulunan Helve
kampında bulunduğu sırada gazeteci ve siyasi kimliği olan Doğu PERINÇEK'in röportaj adı
altında geldiğini, ilgisini çeken ilk olayın Doğu PERINÇEK'in Abdullah ÖCALAN tarafından
bizzat karşılanması ve askeri tören yapılması olduğunu. Doğu PERİNÇEK'e kampta bir oda
tahsis edildiğini. Hatırladığı kadarıyla Doğu PERINÇEK'in bu kampta 10 gün kadar kaldığını,
bir başka ilgisini çeken olayın ise Abdullah ÖCALAN'm hiçbir misafiri ile bir defadan fazla
birlikte yemek yemediği halde, Doğu PERİNÇEK ile kaldığı süre boyunca bütün yemekleri
birlikte yediklerini. Yine bir başka ilgisini çeken bir konunun da Abdullah ÖCALAN'm
kendisi ile görüşmeye gelen herkesle görüşür, yüzüne karşı güzel sözler söyler, ancak gittikten
sonra da arkasından ajan, işbirlikçi ya da benden yararlanmaya geldi şeklinde sözler söylerdi,
fakat Doğu PERİNÇEK hakkında övücü sözler söylediğini. Doğu PERINÇEK'in kampta
kaldığı süre içerisinde Abdullah ÖCALAN'la neler konuştuğu hakkında ve gelişinin sadece
mülakatla sınırlı olup olmadığı hususlarında herhangi bir bilgisinin olmadığını. Doğu
PERINÇEK'in Abdullah ÖCÂTf AT^P'la görüşmesinin ardından bu görüşmesini bir kitap haline
getirip yaymlatma&r \e Aydınlık "dergisinde dizi halinde
yayınlamak suretiyle varlığı yokluğu çok fazla hissedilmeyen Abdullah ÖCALAN ve PKK
örgütünün Türkiye siyasetinde gündemleşmesini sağlayıp, Türkiye içerisinde örgütün taban
bulmasını sağlamıştır. Gerçi 15 Ağustos 1984 olayları ile örgüt adını Türkiye'de hissettirmişse
de daha sonra yapılan operasyonlarla ağır darbeler aldığını, siyasetende sıkışmış bir durumda
olduğunu, yayınlanan bu görüşmenin adeta örgüt için bir can simidi haline geldiğini. Bu
röportajın yayınlanması ile doğu PERİNÇEK'in örgütün adeta ikinci lideri konumuna
geldiğini ve yayınladığı kitabın örgüt mensuplarının evlerindeki kitaplıklarda yerini aldığını.
Ferid İLSEVER isimli şahsı İşçi Partisi genel sekreteri olarak bildiğini, doğu PERİNÇEK'in
kampa geldiği sırada yanında olup olmadığını bilmediğini.
Doğu PERİNÇEK ile alakalı gelinen noktada şunu söyleyebileceğini, Doğu
PERİNÇEK'in Abdullah ÖCALAN'm Türkiye ve Türk askerine karşı silahlı mücadele ettiği
dönemlerde Abdullah ÖCALAN'la görüşüp hatta bu görüşmelerini yayınlamak suretiyle
örgütün propagandasını yaptığı halde, bugün her ne kadar Abdullah ÖCALAN'ı
samimiyetsizlikle suçlansa bile bir barış ortamından bahsetmekte ve çözümün diyalog ile
olabileceğini söylemektedir. Doğu PERİNÇEK ise tam da bu dönemde Abdullah ÖCALAN
ve PKK'ya karşı çok ciddi söylemler ve yayınlar yapmaktadır. Doğu PERINÇEK'te ki bu
değişimi anlamakta güçlük çekteğini.
Tuncay GÜNEY'in 02.03.2001 tarihinde, Organize Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğünde yapılan mülakatında özetle;
Evinde yapılan aramada LOBİ ve ERGENEKON isimli belgelerin çıktığını, bu
belgelerin ERGENEKON örgütünün yeniden yapılanmasının bir tasarımı olduğunu, Doğu
PERİNÇEK in "Yeniden Yapılanma" diye bir teorisinin olduğunu, Veli Paşa' nın onu
genişleterek tasarı haline getirdiğini,
LOBİ çalışmalarını, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ümit OGUZTAN,
Adnan AKFIRAT ve kendisinin de katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli
KÜÇÜK'ün verdiğini,
ERGENEKON'un yeniden yapılanmasıyla ilgili tezi, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile,
Doğu PERİNÇEK, Hasan YALÇIN, Deniz BİLGE, Emekli Albay Suphi KARAMAN ile birlikte
Bilecikte hazırladıklarını,
Lobi faaliyetleri çerçevesinde; MAFIA, MEDYA, IŞ-TICARET, BANKA, SANAT gibi
kollarda faaliyet gösterilmesi, örgüte gelir temin etmek için bunlardan yararlanılması
çalışmaları yapıldığını,
Ergenekon yapılanması içersinde Veli KÜÇÜK'ün yanında, Doğu PERİNÇEK, Ümit
OGUZTAN, Adnan AKFIRAT, Tuncay GÜNEY, Levent....? (Ülkü ocaklarında), Turan
YAZGAN, Necdet SEVİNÇ (Kurultayın genel yayın yönetmeni), Zekai ÖKTE (Türk Tarih
Dergisi), Timur KILIÇ, Atilla TUNÇ isimli şahısların olduğunu,
Bunların yanı sıra ERGENEKON yapılanmasının; MAFİA, MEDYA, İŞ ve TİCADET
camiası, Sanat ve Şarkıcı camiası, TERÖR ÖRGÜTLERİ, UYUŞTURUCU KAÇAKÇILARI ve
değişik Dernek kuruluşları ile bağlantılarının olduğu,
MEDYA kuruluşları içersinden, Aydinlik gazette ve dergisi, Akşam Gazetesi,
Cumhuriyet Gazetesi, Ulusal TV ile irtibatlı olduğu,

MEDYANIN ELEGEÇİRİLMESİ VE KONTROLÜ


Akşam gazetesinde çalıştığı dönem içersinde, kendileriyle ilgili diğer gazetelerde
haberlerin çıkması üzerine, Veli KÜÇÜK ile bir toplantı yaptıklarını, Veli KÜÇÜK'ün "Doğu
PERİNÇEK le ilişki kuralım Adnan AKFIRAT- Ferid İLSEVER le falan bu arkadaşlara
kaynaklar çok akıyor bunlardan yönlendirir sek daha iyi olur" dediğini, bunun üzerine Doğu
PERİNÇEK'le irtibat kurduğunu, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT ile görüştüğünü,
Aydınlık gazetesinden ve diğer yerlerden aldıkları tijffi-J^gılerı yayınlamadan önce Veli
KÜÇÜK'e gönderip onaylattığını, • *■*'' > *\
Yine Adnan AKFIRAT'in kendilerine yazılar hazırladığını ve bazı belgelerle birlikte
verdiğini, CIA nın güneydoğuda faaliyetleriyle ilgili bazı bilgileri bu şahıstan aldığını, Veli
Paşa'nın bu şekilde basında örgütlendiğini,
Doğu PERINÇEK le Veli KÜÇÜK'ün görüşmediklerini, ancak Adnan AKFIRAT,
Ferid ILSEVER Ankara da Hasan YALÇIN Paris te Özcan........... isimli şahısların, Akşam
gazetesinin mutemet elemanları gibi olduğunu, bu şahısların Doğu PERINÇEK ile birlikte
hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN istihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid ILSEVER 'in
Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT in partinin... disiplin
kurulu üyesi olduğunu, Doğu PERINÇEK'in, Gülay GÖKTÜRK, Nuri ÇOLAKOĞLU, Faik
BULUT, Cengiz ÇAND AR gibi şahısları gazetecilikte yetiştirdiğini, Tuncay ÖZKAN'in
Doğu PERINÇEK in adamı olduğunu ve bu şahsı Doğu PERİN ÇEK'in yönlendirdiğini,
Veli KÜÇÜK ve ekibinin Doğu PERİNÇEK'i rahatlıkla kullandığını, Doğu
PERINÇEK'in Hukuk profesörü olduğunu ve ailesinde siyasetçi, askerlerin bulunduğunu,
babası Sadık PERINÇEK'in Adalet Partisi kurucularından olduğunu, görünenin aksine
Doğu PERINÇEK'in Türkiye nin içindeki Nato örgütünde askerlerin bir numaralı adamı
olduğunu, Türkiye deki askerlerin içindeki Amerikancı kesimle beraber hareket ettiğine
inandığını, bir dönem Doğu PERINÇEK'in İsraille anlaştığı şeklinde haberlerin çıktığını,
Doğu PERINÇEK'in Amerikan düşmanı olmadığını, Israile bölgesel hizmet ettiğine
inandığını,
Kendisinin Doğu PERINÇEK ile halen birlikte olduğunu, ancak hücre yapılanması
olduğu için haber kaynaklarını bilemediğini, bu konuda tek yetkilinin Adnan AKFIRAT
-Ferid ILSEVER olduğunu,
Bir dönem Aydınlık Dergisinin İngiltere muhabiri, Hasan YALÇIN'ın danışmanı ve
tercümanı Doğan DUYAR ile Kir ak'a gittiklerini, ancak Habur gümrükteki polis kontrolünde
pasaportunda sorun çıktığını, bunun üzerine Silopi Tugay komutanı Tuğgeneral Nejat
MÜLDUR ün bu konuyla bir fiil ilgilenerek yanına bir yüzbaşı verdiğini, daha sonra K Irakta
Komünist Parti başkanı ile görüştüklerini,
Susurluk olayından sonra, Radikal Gazetesinin, Veli KÜÇÜK hakkında "Nerede
Faili Meçhul Orda Veli KÜÇÜK" diye manşet attığını, bunun üzerine Veli KÜÇÜK'ün
"Doğu PERİNÇEK gitsin Aydın DOĞAN ile görüşsün"^dediğini, Doğu PERINÇEK'in
Aydın DOĞAN ile bu konuda görüştüğünü, Aydın DOGAN'ın bundan sonra Milliyet
Gazetesinde falan haber yapmamaya gayret edeceğini, Radikali de damadıyla görüşüp
etkileyeceğini" anlatarak "Veli Paşa'ya söyleyin Hürriyet Gazetesi her ne kadar bende
görünse de Hürriyet Gazetesi benim değil KOÇ' un dediğini,

CUMHURİYET GAZETESİNİN ALINMAYA ÇALIŞILMASI

Basında kuvvetli bir şekilde yer alabilmek için Cumhuriyet gazetesinin alınmasını
düşündüklerini, Özdemir SABANCI suikasti sonrasında Veli KÜÇÜK'ün Şevket
SABANCI'ya olaylar hakkında bilgi vermesi nedeniyle bir güven oluştuğunu, bu nedenle
Cumhuriyet Gazetesininin Gürbüz ÇAPAN'in elinden alınması için, Şevket SABANCI'nın
Mete AKYOL aracılığı ile Veli KÜÇÜK'e teklif yaptığını, Sabancıların bu iş için 5 milyon
dollar vereceklerini söylediklerini,
Veli paşanın Cumhuriyeti almak için Gürbüz ÇAPAN la görüşmesi talimatı verdiğini
ve "yukarının emri var dersiniz" dediğini, bunun üzerine Doğu PERİNÇEK'e giderek
"Hüseyin KIVRIKOGLU nun emri olduğunu, Veli paşanın böyle söylediğini" anlatarak
Gürbüz ÇAPANLA bu konuyu görüşmesini söylediğini, ilerleyen günlerde ilhan SELÇUK'un
da "ekarte edilmesi "nin konuşulduğunu, gazetenin alınması için Ulusal Sanayiciler iş
Adamları Derneği başkanı Kemal ÖZDEN isimli şahıstan 3 Milyon Dollar para alınmasını
görüştüklerini, konuların Gürbüz ÇAPAN ve KemaTÖZDEN ile görüşüldüğünü,

-» __ % ■
Bu dönem içersinde Doğu PERİNÇEK'in Ulusal TV için Avprupadan 500 Milyar para
getirdiğini, bu paranın bulunabilmesi için Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Haluk ŞAHIN
(ARENA programından) gibi şahısların, Almanya -Fransa gibi ülkelere iki kere tur yaptığını,
Avrupada PKK ve Islami kesimin para toplayabileceğini ancak Doğu PERİNÇEK'in
toplayamayacağını, bu parayı nasıl toplatıklarını bilmediğini, bu şekilde Ulusal TV nin
deneme yayınlarına başladığını,

TİCARİ FAALİYETLER

Veli KUÇÜK'ün lobi faaliyetleri çerçevesinde, Kemal ÖZDEN, Ali BALKANER,


Korkmaz YIGIT, Adnan POLATgibi işadamları ve yöneticilerden yararlandığını, Ulusal iş
Adamları Derneği (USİAD) % TÜSİAD gibi yapmak için çalıştığını, bu nedenle USIAD la
periyodik olarak sık sık toplantılar yaptıklarını,
USİAD içersinde Kemal ÖZDEN, Ümit ÜLGEN, Musa TANRIKULU, Adnan POLAT,
amcaoğlu Zeki POLAT gibi şahısların olduğunu, ancak Doğu PERİNÇEK ve Veli KUÇÜK'ün
sitem etmeleri sonrasında, Başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi olan Zeki POLAT'ın
USİAD dan atıldığını, Veli KUÇÜK'ün Zeki POLAT hakkında MİT ten olduğunu söylediğini,

UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI VE BAĞLANTILARI

Doğu PERİNÇEK ten Sami HOŞTAN'ın HAP işi yaptığını öğrendiğini, Doğu PERİNÇEK
in isteği üzerine bu konuyu Veli KÜÇÜK'e anlattığını, onunda "ben herzaman bunun
dosyasını temizleyemem, Sami' yi Ömer Lütfü TOPAL' in yerine koyarak biz hata yaptık'
dediğini,
Veli KUÇÜK'ün bilgisi dahilinde, Sami HOŞTANLA ilgili olarak, Fransız İstihbaratı
(OJD) Türkiye sorumlusu ile görüştüğünü, görüşme talebinin OJD den geldiğini, Doğu
PERİNÇEK, Doğan DUYAR (Hasan YALÇIN'in yardımcısı ve Paris muhabiri) vasıtası ile
Palas Otelinde bir görüşme yaptıklarını, Fransız istihbarat sorumlusunun, "Sami HOŞTAN'ın
uyuşturucu işi yaptığı, Veli KUÇÜK'ün de uzun zamandır buna sahip çıktığı, askerlerin
uyuşturucu işine yıllardır yol verdiği, JITEM'in uyuşturucu trafiğinde yer aldığını' anlatarak
Sami HOŞTANLA görüşmek istediğini, kendisinin de Sami HOŞTAN'ın telefonundan
aradığını, fakat Sami HOŞTAN'ın kendisine kızarak "Veli abiye sor eğer bir şey varsa Veli abi
açıklasın' dediğini, bu görüşmeden sonra şahısların yanından ayrılarak Drej Ali'nin
Bakırköydeki bürosunda Sami HOŞTAN ile buluştuklarını ve konuyu anlattığını, bu arada Veli
KÜÇÜK'e bilgi verdiğini, Veli KUÇÜK'ün de "Sami HOŞTAN'a görüşme yapmamasını'
söylediğini, kendisine de "Doğuya söyle fransız istihbaratından gelenleri yönlendirsin
(oyalasın), askerlek yapmıyor desin' dediğini,

SİLAH KAÇAKÇILIĞI VE BAĞLANTILARI

Bir dönem K.Irak'a gitmek üzere Ayşe ÖNAL, Bengüç...?, Doğan DUYAN (Aydinlik
Dergisi Paris muhabiri) isimli şahıslarla Habura gittiklerini, altlarında Beş yirmi (5.20) I
BMV koyu yeşil cırtlak bir araba olduğunu, haburda Gümrük Baş Muhafızı Müdürü
Cemal.....? in adamlarının kendilerini karşıladığını, daha öne gümrükte Veli KUÇÜK'ün
adamı ve Sitemde çalışan Ali Balkan METE olduğunu, ayrıca Veli paşanın Cemal..........?'i de
tanıdığını, arkadalarında konteynırlı iki arabanın daha olduğunu, bunların içinde silah
olduğunu Habur Hac konaklama tesislerinde Yaşar .. ? isimli şahıstan öğrendiğini, JITEM den
gelen elemanlarında yanlarında olduğunu, araçlara "amfiplakası takıldığını, Gümrük
Müdürü Cemal 'in pasaport işlemlerini hallettiğini,
K. Irak 'a geçtikten sonra Zahoya, daha sonro Dohok'a gittiklerini, bir hafta kadar
kaldıklarını ve Erbile geçtiklerini, orada altlarında bulunan BMW'nin alındığını, başka bir
araç verildiğini, Kürdistan Başkanı Kosret RESUL ile görüştüklerini, orda kaldığı
dönemlerde, Jitem subaylarıyla silahlardan onikibin (12000) adetini Barzaniye, (12000)
adetinin Talabaniye verildiğini, ancak Kosret RESUL 'un kendilerine altı bin (6.000) adet
silah verildiğini söyleyerek "Tamer hep bize böyle şeyler yapıyor " dediğini, geriye kalan altı
bin (6.000) silahın ise Talabaninin adamları ve Binbaşı Tamer ve diğer subayların, Kale
Dizar denilen Komisin Parti binasında PKK'lı Cemil BAYIK'a teslim ettiklerini, Cemil
BAYIK'ın bu silahların, Doğu PERİNÇEK in organizesinde, yani üst kadro içindeki
"cunta" hareketinden geldiğini bildiğini,
Klrakta muhatap olduğu şahısların kendisini "Doğu PERİNÇEK'in referansıyla
Aydınlık Dergisinden geliyor" şeklinde tanıdıklarını, Binbaşı Tamer....? in soy ismini
bilmediğini ancak uzun boylu sarışın bir şahıs olduğunu,
Doğu PERİNÇEK'in bir dönem PKK ile ittifakı bozduğunu söylediğini, ancak bu
ittifakın devam ettiğini, Türk gladyosunun içinde Doğu PERİNÇEK, Ömer SÜRÇİ gibi, Irak
Küdistan Kominist partisi ve PKK gibi örgütlerin ilişkilerinin devam ettiğini,
Daha sonraki dönemlerde, Kırıkkale Silah Fabrikasında büyük bir patlama
olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün bu patlamayla ilgili kendisine haber yapmasını söylediğini, Veli
paşanın, Çevik BİR paşayı CIA nın adamı olarak gördüğünü, bu yüzden talimatları ile bu
patlama olayını Çevik BİR gurubunun üzerine yıktıklarını, bu yönde haber yaptıklarını,
haberlerin kendi istekleri doğrultusunda Aydınlık ve Hürriyet gazetesinde çıktığını, neden
bu şekilde haber yapıldığını bilmediğini ancak Veli Paşanın Karadeniz den Elçibey'e giden
silahların ortaya çıkmasından korktuğunu, Kuzey Irak'a giden silahlardan korkmadığını,
çünkü orasının çok karışık olduğunu, fabrikaya yapılan sabotajı kimin yaptırdığını
bilmediğini,

TERÖR ÖRGÜTLERİYLE BAĞLANTILAR

*HIZBULLAH;
Bir dönem Doğu PERİNÇEK'in adamı olan ve Güneydoğu-Diyarbakır muhabiri
Halit GÜNGÖR(GÜNGEN) 'ün, Jandarma Genel Komutanlığında Hizbullahçı İlimcilerle
Menzilcilerin eğitilmesini fotoğrafladığını, Hizbulkontrayı ortaya çıkardığını, fotoğrafları
Doğu PERİNÇEK'e gönderdiğini, ancak yayınlanmadan Halit GÜNGÖR'ün öldürüldüğünü,
o dönemde Adnan AKFIRAT'ın da Halit GÜNGÖR'Ü Türk Gladyosunun öldürdüğünü
söylediğini, daha sonraki dönemde "Kemalist-Sosyalist" ismi ile bir ittifak yapıldığını,

*PKK-KONTRAGEL;
Veli KÜÇÜK'ün basında örgütlenmek için, bir çok kişiyle irtibata geçtiğini, Ferid
ILSEVER ile görüşmesinde Veli Albayı anlattığını, Ferid ILSEVER'inde Veli KÜÇÜK'ü
"Yüzbaşı MİT subayı" diye ilk keşfeden kişi olduğunu söylediğini, Doğu PERİNÇEK in
yasaklı olduğu dönemde Sosyalist Parti nin Güneydoğu' da propaganda yaptığını, Ferid
İLSEVER Sosyalist Parti başkanıyken Abdullah ÖCALAN ve Doğu PERİNÇEK'in ittifak
yaptıklarını öğrendiğini,
Kendisinin bir dönem Suriye'ye gittiğini, Kilis Öncüpınar kapısından girerken
polislerin kendisine ait çantayı aradıklarını ve Doğu PERİNÇEK ile Abdullah OCALAN' m
birlikte çekilmiş fotoğraflarını bularak aldıklarını, bunları Hanefi AVCI'nın gazetelere
verdiğini, Veli Paşanın, Hanefi AVCI'yi hiçbir zaman sevmediğini,
Doğu PERINÇEK ile PKK terör örgütünün ittifakının halen devam ettiğini, Abdullah
OCALAN'ın Suriyeden çıkması sonrasında, onun avukatı olan Doğan ERBAŞ 'in Doğu
PERİNÇEK'e gelerek Türk Askerleriyle işbirliği yapmak istediğini ve Apo'nun teslim
olacağını söylediği, Doğu PERINÇEK'in de bunu kendisine anlattığını, kendisinin bu konuyu
Veli KÜÇÜK'e ilettiğini, Veli paşanın talimatı ile işçi Partisi lideri Doğu PERINÇEK'in
odasında Doğan ERBAŞ la görüşme yaptıklarını, bu görüşmede Adnan AKFIRAT'ında
bulunduğunu, Doğu PERINÇEK'in kısa bir sure kaldığını, bu görüşmede Abdullah
OCALAN'ın hangi şartlarda teslim olacağının konuşulduğu, Avukatla üç kez görüşme
yaptıklarını, hatta teslim olduktan sonra Abdullah OCALAN'ın sorgusuna kimin gireceği,
sorguda Doğu PERÎNÇEK ve diğer birçok ilişki konusunda temkinli davranılması konularının
konuşulduğu, Abdullah OCALAN'ın General Veli KÜÇÜK'e iletilmek üzere "bir muhatap
arıyorum" isimli kitabının verildiğini, kitabın en arkasına basılmış vaziyette Veli paşaya bir
mektup olduğunu söylediklerini,

Abdullah OCALAN'ın şartları arasında;


-Avrupa dan barış heyetleri gelecek, bunların kabul edilmesi,
-Kuzey Irak tan bir kısım gerillanın bir kısmı itirafçı olarak gelecek, bunlara göz
yumularak köylerine dönücekler,
-Murat KARAYILAN, Cemil BAYIK gibi üst düzey yöneticiler, yurt dışına gidecekler,
-Yurt dışında teröre silahlı propagandaya karışmamış öbür eğitim gönüllüleri Türkiye
ye barış gönüllüleri adı altında teslim olacaklar,
-Kampların kısaltılacağı, Iran da bir kampın kalacağı, Suriye deki kampı, FKÖ ye
Filistin Kurtuluş Örgütü ne verileceği,
-PKK nın Kuzey Irak ta kalması, bu üyelerin, Türkiyenin üçüncü kol gücü olarak
faaliyetine devam etmesi,
-Talabani ve Barzaniye kurulan seyyar karakollara, silahlı gerilların yerleşmesi,
-Silahlı gerilla sayısını üç bin (3000) e düşürülmesinin teklif edildiğini, bu
görüşmeleri Veli KÜÇÜK'e ilettiğini, onunda yukarıyla bu konuyu görüşeceğini söylediğini,
ilerleyen dönemde Veli Paşanın, bu işi Doğu PERINÇEK'in takip etmesini, Doğan ERBAŞ'in
MİT ve Özel Kuvvetler tarafından takip edildiğini anlattığını, kendilerinin geri çekildiğini,

*DEVSOL - DHKP-C;
Dev-Sol'da Yağan grubu ve Dursun KARAT AŞ gibi iki ayrı gurubun bulunduğunu,
askerlerin Bedri YAĞAN grubunu desteklediğini, çünkü YAĞAN gurubunu daha düzgün
gördüklerini, Dursun KARATAŞ'ı ise, o dönem alevi Emniyet Müdürü olan Hüseyin
KOCADAĞ'ın desteklediğini, Bedri YAĞAN ile Dursun KARAT AŞ kapıştıklarında, askerler
Bedri YAGAN'I, polisler ise Dursun KARATAŞ'ı desteklediğini, askerlere göre Dev-Sol'dan
DHKP-C'ye geçiş döneminde DHKP-C'nin bütün MKYK kadrolarında polisin olduğunu
düşündüklerini,
Bir dönem DHKP-C'tilerin Harbiye Orduevi'ne roket attığını, daha sonra aynı roket'in
Terörle Mücadelede Reşat ALT AY'a atıldığını, Reşat ALTAY'a atılan roketi askerlerin
misilleme olarak attırdığını duyduğunu,
Aynı dönemde kendisinin Adnan AKFIRAT ve Doğu PERÎNÇEK ile oturup
konuşurken, sohbetleri esnasında DHKP-C nin MKYK üyelerinin polislerden oluştuğunu
duyduğunu,

SUSURLUK KAZASI VE ORTAYA ÇIKAN BAĞLANTILAR


Abdullah ÇATLI'nın Veli KÜÇÜKLE ilişkisi olmasına rağmen, susurluk öncesi
Mehmet AĞAR'in yanına gittiğini ve işbirliği yaptığını, bu konuyu Doğu PERİNÇEK'in
aydınlık gazetesinin "TIP lilerin katili Türkiyede" diye yazdığını, Veli KÜÇÜK'ün bu konuyu
Doğu PERINÇEK le konuşacağını söylediğini ve Abdullah ÇATLI'dan bahsederken "ben
buna yıllardır sahip çıktım, bırakıp gitti" diye konuştuğunu,
Doğu PERINÇEK ile susurluk konusunda sohbet ettiğini, Doğu PERİNÇEK'in
"Müttefik Kuvvetler, yani Genelkurmay'ın içinde kendisi ile birlikte hareket eden grubun,
Mehmet AĞAR ve Abdullah ÇATLI'yı tasfiye operasyonu" olduğunu anlattığını,
konuşmalardan susurluk kazasında oto içersinde bulunan şahıslar ölmezse, onlara sıkacak
elemanların olduğunu, bu elemanların kaza yapan otoyu arkadan takip ettiklerini "Veli
paşaların, TSK'nın" takip ettiğini, şahıslara suikast yapılacağını anladığını beyan etmiştir.

Tanık Zihni ÇAKIR'm 25.02.2008 günü CMK 250. Madde ile Görevli İstanbul
C.Başsavcılığmda alman ifadesinde özetle;
Taner ÜNAL' in 2003 yılı Nisan ayında Dikmen 'deki bürosuna yakın caddeye paralel
bir sokakta kiraladığı dükkânı ofise çevirdiğini, Türkeli dergisini bu ofiste çıkartacağını,
afisin alt tarafındaki depo halindeki kapalı alanı anfiye dönüştürdüğünü, dinleyici ve
konuşmacı yerlerini sabitlediğini, bu mekânda bir oluşuma başvurduklarını, burada
toplantılar yaptıklarını söylediğini, Taner ÜNAL' in kendisinden bu oluşum içersinde yer
almasını istediğini, oluşumda bir çok paşanın bulunduğunu, Hasan KUNDAKÇI, Veli
KÜÇÜK gibi isimlerin yanlarında yer aldığını, Doğu PERINÇEK ve Hikmet ÇIÇEK'in
solcu olmasına karşın bu oluşuma destek verdiğini, maddi hiçbir sıkıntısının olmayacağını,
istediği kadar maaş vereceklerini söyleyerek katılması yönünde telkinlerde bulunduğunu,
bazı toplantıların resimlerini gösterdiğini, Hasan KUNDAKÇI ve Veli KÜÇÜK' ün
toplantılarda yer aldığını, Ahmet CİN ALİ' nin de bu ikili ile yakın resimlerinin bulunduğunu,
Muzaffer TEKİN' in de bu görüntüde yer aldığını, Taner ÜNAL' in teklif ettiği basın
danışmanlığı görevini red ettiğini, Taner ÜNAL' in çok tekin birisi olmadığı için red ettiğini
beyan etmiştir.
Şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' ün 25.05.2006 günü Ankara Emniyet
Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğünde alman ifadesinde özetle;
Mayıs 2003- Nisan 2004 tarihleri arasında görev aldığı Ulusal Kanal, Aydınlık
dergisi, İp çevresi, Doğu PERİNÇEK ve Alparslan ARSLAN üzerinde elde edilen ulusal
Haber Hukuk Danışman kimliği ile ilgili, 2001 yılında kendi isteği ile TSK' dan ayrıldıktan
sonra uzun süre görev aldığı Güneydoğu bölgesinde edindiği tecrübe ve bilgisi doğrultusunda
araştırma alanını genişletmek istediğini, bu yöneliminin yaşadığı istanbul da elverişli olup,
bir çok kurum, kuruluş, akademi ve sivil toplum örgütlerinin düzenli konferans panel gibi
etkinliklerine katıldığını, 2002 yılı yaz döneminde katıldığı bir etkinlikte İP genel başkan
yardımcısı Ferid ILSEVER ile tanıştığını, 7-8 aylık dönemde muhtelif panel ve
konferanslarda karşılıklı konuştuklarını, ayak üstü diyalogları olduğunu, 2003 Mart veya
Nisan aylarında Ulusal Kanal televizyonunda birkaç kez programa konuk olmasını,
ilerleyen zamanlarda da TV kanalında çalışması için teklif de bulunduğunu, 2003 yılı
Mayıs ayında Ulusal Kanal Danışmanı ve Özel Haber Müdürü olarak göreve başladığını,
kanalın haber merkezinde haber merkezi toplantılarına katıldığı, haberlerin güncel olayların
nasıl ve hangi içerikte yapılacağını belirlediğini, bir süre sonra da Aydınlık Dergisinde
düzenli olmayan yazılarına başladığını, 1-1,5 ay sonra Doğu PERİNÇEK ile tanıştığını,
yoğun görüşmelerinin başladığını, Doğu PERİNÇEK' in partinin üst yönetiminde olmasını
istediğini, partiye üye olmamak koşuluyla kabul ettiğini, aynı zamanda Doğu PERINÇEK'
in danışmanlığına da başladığını,
Doğu PERİNÇEK' in 1997 İP öz eleştiri v'eferek siyası yaklaşımında önemli
değişiklikler olduğunu belirttiğini, Doğu PERINÇEK ve partısmın bu öz eleştiriyle her ne
kadar merkez parti olma isteğinde bulunmuş olsa da, merkezleşmenin olmadığını, bu özelliği
nedeniyle İP' in Rusya ve Çin başta olmak üzere diğer birçok sosyalist ülkenin etkisi ve
kontrolü altında olduğunu,
Doğu PERINÇEK' in partinin lideri konumunda olarak bir otorite gibi göründüğü,
fakat otorite kaybının söz konusu olduğu, en büyük payın Ferid ILSVERER ve Adnan
AKFIRAT sonrasında, 2004 yılında Adana'dan Genel merkeze görevlendirilen Bayram
YURTÇIÇEK olduğunu, bu durumun hizip şeklinde değil, partinin Maoist ve sosyalist
yapısından uzaklaşmamasını sağlayacak çalışmalarının olduğunu,
Kanalda görev yaptığı sürede yönetim kadrosuyla olumlu yaklaşım sergilediklerini,
ancak genç kadrolar ve merkez yönetim dışında kalan grupların kendisinden hoşlaşmadığını,
zaman zaman merkezde bulunan masa ve bilgisayarını kırarak bu durumu gösterdiklerini,
Doğu PERİNÇEK'in ADD'den beslendiğini, kamu oyunun Doğu PERINÇEK' i iyi
bir istihbarat, hatta askeri kanaldan beslendiğini düşündüğünü, aslında Doğu PERINÇEK'
in Rusya ve Çin istihbaratı ile yakın bilgi alışverişi içersinde olup, onlar tarafından
yönlendirildiğini, Alman ve ingiliz istihbaratları ile de diyalogunun olduğunu, bunları
partide görevli olduğu süredeki izlenimlerinin olduğunu,
Ulusal Kanal da "ön cephe" isimli strateji programı hazırlayıp sunduğunu, yine
Türkmenleri tanıtan Kuzey Irak Türkmen bölgesini işleyen bir başka programın yayına
girmesini sağladığı için daha da anti patinin arttığını,
Doğu PERINÇEK' in Rauf DENKTAŞ ve Annan planı karşısında KKTC yi
desteklediğini, 2004 yılında düzenlenen Denktaş'a destek kampanyasına dahil olmasına
rağmen Avrupa parti kongrelerini bahane ederek yurt dışına gittiğini, Askeri kanada yakın
görünmek için son dönemde TSK' mn stratejilerine benzer politika üretmeye, bu yönde
söylemlerde bulunduğunu, öz eleştiri istikametindeki yeni açılım belge ve dokümanların
kendisine verilmemesi üzerine 2004 yılında kanal, dergi ve danışmanlıktan ayrıldığını,
Doğu PERINÇEK ve lider grubu kendisi için mecliste birkaç sandalye aradığını, bu
nedenle mevcut siyasi yapının dağılmasını, kurulacak yeni siyasi yapı içinde de kendilerine
yer edinmek istediklerini, bu nedenle 2003 yılından itibaren partinin bir askeri darbeyi dört
gözle bekler duruma geldiğini, İP ve PERINÇEK' in TSK'ni desteklerden aynı zamanda
mevcut siyasi yapıya karşı da kışkırtmak istediğini, parti içi yönetimin aslında TSK'nın
benimsemeyeceği bir yönde değiştiğini, bunu maskelemeyi iyi bilen parti yönetiminin hala
askeri bir müdahaleyi beklediğini,
Doğu PERINÇEK' in beklentisi doğrultusunda TSK' mn hareket etmemesi
nedeniyle isteğine ulaşmak amacıyla, hem partiler üstü, hemde bürokratik çevrede bir tepki
hareketliliği oluşturmak için, zaten elinde var olan alt yapıdaki yerini alan ve illegal sol
örgütlerden genel kadrolarını her zaman devreye sokabilme yeteneğine sahip olduğunu, bu
imkânları elinde bulunduran Doğu PERINÇEK ve merkez yönetiminin farklı siyaset yapılar ve
ideolojik yapıya sahip gruplarla ilişki içinde olduğunu, İP ve Doğu PERINÇEK' in mevcut
illegal örgüt orijinli alt yapı kadrolarıyla bir eylem yaptırabileceğini, planlayabileceğim
veya plan ve eyleme destek verebileceğini,
Avukat Alparslan ARSLAN' in siyasi görüşünün Doğu PERINÇEK' in son dönem
politik açılımlarına ters düşmediğini, Alparslan ARSLAN ve benzeri şahısların PERINÇEK
için profilleri ve eylemsel yapıları tercih sebebi olduğunu, çünkü PERINÇEK' in sıraladığı
istek ve amaçlarına ulaşmak için her yolu deneyebilecek bir yapıda olduğunu beyan
etmiştir.

Şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün 23.06.2007 günü C.Başsavcılıkta alman


ifadesinde;
DOĞU PERİNÇEK ile daha önce bir çalışmasının olduğunu, Ulusal Kanalın
Danışmanlığını yaptığını, daha sonra da kendi ısfeği ili ayrıldığını, bunun nedeninin ise
Türkmenlerle alakalı bir programı yayından kaldırılmış olması olduğunu, Danıştay
saldırısından sonra, DOĞU PERINÇEK sitesinde, kendisi hakkında asılsız haberler yapmaya
başladığını, ayrıca dergilerinde de aleyhinde yazılar yazmaya başlandığını, kendisi için
MIT'çi olduğunu, geçmişte hıristiyan olduğunu, hata Fetullahçı olduğunu, CIA ve MOSSAD
ajanı olduğunu ve MUZAFFER TEKİN'i öldürmek için pusu kurduğunu yazdıklarını,
Danıştay saldırısında da MUZAFFER TEKİN'i tuzağa düşürdüğünü, teslim olmaması için
ikna ettiğini ve yaralı iken hastaneye götürmeyip dolaştırdığını, DOĞU PERINÇEK'in tv.
kanallarında, dergide ve sitesinde yazıp söylediğini,
MUZAFFER TEKİN'in İşçi Partisi Genel Başkanı DOĞU PERİNÇEK ile aynı
görüşleri savunduğunu, Avukatı OSMAN AYDIN ŞAHİN'in Çağlayan Mitingine de ikisinin
yanyana katıldığını beyan etmiştir.

Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün 25.01.2008 günü TEM ve Organize Suçlarla Mücadele Şube
Görevlilerince alınan ifadesinde;
Doğu PERİNÇEK'i tanıdığını, bu şahısla hatırlamadığı bir yerde karşılaştıklarını,
ancak yakın bir ilişkilerinin olmadığını, bir iki kez Doğu PERİNÇEK'in kendisini telefonla
aradığını, Ulusal Kanal da röportaj yapmak istediğini, bu teklifi kabul etmediğini, bir telefon
konuşmasında oğlu Mehmet PERİNÇEK'in Rus Filolojisinden mezun olduğunu, Rusyada
Lenin üniversitesinde araştırma yapacağını anlattığını ve görüşmek istediğini söylediğini,
kendisinin de kabul ettiğini,
Ergenekon ve Lobi belgelerinin, Doğu PERİNÇEK'in de içinde bulunduğu bir gurup
tarafından hazırlanması, uyuşturucu, KJrak'a silah götürülmesi konuları sorulduğunda;
Tuncay GÜNEY'in beyanlarının yalan olduğunu beyan etmiştir.

Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün 26.01.2008 günü C.Başsavclıkta alman ifadesinde;


DOĞU PERINÇEK'i tanıdığını, çok eskiden beri tanıştıklarını, dergisinde ve
televizyonunda aleyhinde yayınlar yaptığını, daha sonra kendi kanalında program yapmayı
teklif ettiğini, kendisinin kabul etmediğini, 5-6 yıldır da bu şahısla görüşmediğini, oğlu
MEHMET PERİNÇEK ile bir kitap vesilesi ile 4-5 kez görüştüğünü,

Şüpheli Emin GÜRSES 24.02.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube


Müdürlüğüce alman ifadesinde;
28.01.2008 günü saat 20.59 sıralarında Emin GÜRSES'in Mustafa...? isimli şahısla
yaptığı telefon görüşmesinde; Doğu PERİNÇEK ten bahsettikleri anlaşılmış, konu Emin
GÜRSES'e sorulduğunda; Doğu PERİNÇEK ile ERGENEKON operasyonu hakkında
görüşmesinin olduğunu, Perinçek'in kendisine operasyonunun millicilere karşı yapılan bir
operasyon olduğunu, özelleştirmeler, vakıflar kanunu, bor maddelerinin satılması, Türk
ordusunun iran'a karşı kullanılması gibi başka bir şeyleri gizlemeyi amaçladığını anlattığını,
kendisinin de bu beyanları Mustafa ya aktardığını, Mustafa isimli şahsın da Genel Kurmayda
görevli Yarbay olduğunu,
Başka görüşmelerinde, Doğu PERİNÇEK'in bu operasyon kapsamında alınmasının
doğru olmayacağını da konuştuğunu beyan etmiştir.

Emin GÜRSES'in 25.02.2008 günü C.Başsavcmkta alman ifadesinde;


DOĞU PERİNÇEK'in şu anda Türkiye'ye ermeni meselesi konusunda en çok hizmet eden
bir şahıs olduğunu,
Doğu PERINÇEK'i işçi Partisinin Genel Başkanı olarak tanıdığını, birkaç kez yüz
yüze görüştüklerini beyan etmiştir.
Aynı soruşturma kapsamında yakalanan Erkut ersoy'l 1.02.2008 tarihindehersey-
konusulacaksa@yahooogroup.com e-mail adresinden ikincikurtulus@yahoogourups.com e-
mali adresine gönderilen ERGENEKON liderinden halka mesaj başlıklı e-postanm yapılan
incelemesinde; "Sevgili ve Muhterem Tuncay Üstadım, Değerli komplimanlarınız için çok
teşekkür ederim. Beni her zaman şımartıyorsunuz; beni layık gördüğünüz yerde değilim, bu
sizin iyiliğinizden ve güzelliğinizden kaynaklanıyor. Emekli olmanıza ve bir köşeye
çekilmenize üzüldüm, gerek Kardeş camiasının gerekse Üniversitenin sizin gibi dürüst, iyi
kalpli, tutarlı ve "Evrenin Ulu Mimarının Nur'unu kalbinde hissedebilen" bir kişiyi kaybetmesi
üzücü. Bence Mahfil'deki kardeşlerimizi parlak zekanızın ve iyi yürekli kalbinizin ışığı ile
aydınlatma görevini, tüm kardeş camiası adına sürdürmelisiniz. Yeni kardeşlerimizin ham
taşını yontabilmek için, sizin gibi keskin zekalı, derin görüşlü M:. Ermişlerine her
zamankinden çok ihtiyacımız var. D.B.den çok daha kötü vasıflara sahip olan, her yerde "Ben
M:.um" diye M:. Olmadan dolaşan Cerrahpaşa Farmakolojiden Gökhan Akkan isimli haricinin
de bizim cemiyete girdiğini öğrendim; halbuki, 1993-1994'de hem ben, hem Koray Dinçol
kardeşim, hem de Erhan Fıratlı kardeşim, B:. Lo:.'ya birer mektup yazarak bu kişinin cemiyete
alınması konusundaki sakıncaları belirtmiştik. Sizi ve Doğu Perinçek'i de durumdan haberdar
etmiştik. Siz de bize destek olmuştunuz. Salih Cengiz kardeşimle son yaptığım telefon
konuşmasında Gökhan Akkan isimli bu şahısın, bizim cemiyete onca mektuba ve itiraza
rağmen girdiğini, üstelik Cerrahpaşa'da M:. Kardeşleri örgütlediğini öğrendim; T. Altuğ isimli
harici gibi (Bu konuda birşeyler öğrenmeniz mümkün mü? Örneğin G.A. hangi L.\ da tekris
edilmiş?).." şeklindeki konuşma sorulduğunda; Dokümanda geçen Tuncay isimli şahsın, 33.
Dereceden Mason olan Mimar Tuncay USLU isimli şahıs olduğunu, bu şahısla o tarihlerde
yazışmalarının olduğunu, ancak mektubun içeriğini hatırlayamadığını beyan etmiştir.

Habip Ümit SAYIN'm 25.02.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;


Doğu PERINÇEK ile çok ender görüştüklerini, 21.02.2001 tarihli DOĞU PERINÇEK'
e yazılan emailin kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.

Şüpheli İlhan SELÇUK'un 22.03.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube


Müdürlüğünce alınan ifadesinde;
Doğu PERINÇEK 'in ismini ilk kez 1968 yıllarında öğrenci hareketlerinde
duyduğunu, daha sonraki dönemde de bu şahsın basın ve siyasal yaşamda yer aldığını, Doğu
PERINÇEK in siyasi parti lideri olması nedeniyle ara sıra ziyaretime geldiğini, bunun
haricinde herhangi bir ilişkilerinin olmadığını, herhangi bir tüzel kişilik içinde yer almadığını,
Ancak Doğu PERINÇEK'in girişimini yaptığı Talat Paşa Komitesine davet edilmesine rağmen
kendisinin bunu kabul etmediğini,
Cumhuriyet Vakfı olarak bir televizyon kurmak istediklerini, bu amaçla Ulusal
Kanal'in sahibi Doğu PERINÇEK ile görüşüldüğünü, ayrıca Kanal B'nin sahibi Mehmet
HABERAL ilede temas kurulduğunu, Ankara temsilcileri Mustafa BALBAY'in Mehmet
HABERAL ile arası iyi olmadığı için aracı olabilecek birisini aradıklarını, bu yüzden Kemal
Yalçın ALEMDAROĞLU hem Doğu PERINÇEK'in Mehmet HABERAL ile aralarının iyi
olması nedeniyle, kendileri adına bu girişimde bulunmasını istediklerini, Kemal Yalçın
ALEMDAROĞLU"nun girişimlerinden bir sonuç çıkmadığını beyan etmiştir.

İlhan SELÇUK'un 22.03.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;


Doğu PERİNÇEK'İ tanıdığını, DOĞU PERİNÇEK'İfe aralarında herhangi bir emir ve
talimat verme şeklinde bir konum olmadığını,
ADNAN AKFIRAT'tan ele geçirilen 8 sayfalık belge içerisinde "ÇEVİK BİR-EROL
ÖZKASNAK ekibinin AMERİKANCI DARBE GİRİŞİMİ YAPACAKLARI ve bu darbenin sivil
toplum darbesi olacağı yönetime el konulunca değişik makamlara gelecek kişilerin isimlerinin
yazıldığı listenin bulunduğu belge okundu, sorulduğunda; Kendisinin böyle bir oluşumla
ilgisinin olmadığını, ADNAN AKFIRAT'ı tanımadığını, darbe girişiminden de haberinin
olmadığını, DOĞU PERINÇEK'in kendisini herhangi bir şekilde uyarmadığını, USIAD ile bir
irtibatının bulunmadığını beyan etmiştir.

Şüpheli Güler KÖMÜRCÜ'nün 25.01.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube


Müdürlüğünce alman ifadesinde;
iş adamı ve tekstilci ibrahim BENLİ'nin Çatalcadaki evinde bir grup siyasi
akademisyen sanatçıya verdiği yemek davetine, Doğu PERINÇEK'in de katıldığını beyan
etmiştir.
Şüpheli Ümit OĞUZTAN'm 25.01.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğünce alınan ifadesinde;
Doğu PERINÇEK'i mesleği gereği tanıdığını, ancak şahısla bir diyalogu olmadığını,
bu şahsın bir paneline katıldığını beyan etmiştir.

Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in 27.03.2008 günü Organize Suçlarla Mücadele Şube


Müdürlüğünce alman ifadesinde;
Doğu PERINÇEK'i kırk yıldır tanıdığını, 1989 yılında 2000'e Doğru dergisine
muhabir olarak başladıktan sonra gerek dergi ve gazetede, gerekse Sosyalist Parti ve işçi
Partisi Genel Başkanı olarak birlikte çalıştıklarını,
Bulunan bazı belge ve mektupların, Doğu PERINÇEK Haymana ceza evinde yatarken
gönderilen mektuplar olduğunu,
13.02.2008 günü saat 15.21 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile yaptığı telefon
görüşmesi sorulduğunda; Görüşmeyi hatırladığını, İsa nın emekli bir albay olup, partinin
resmi üyesi olduğunu, İsa Albay 'in iki kez Ankara 'ya geldiğini, Doğu PERİNÇEK'le randevu
aldığını, ancak başkanın işleri olduğu için görüşemediğini,
05.03.2008 günü saat 11.13'te Doğu PERİNÇEK ile yaptığı telefon görüşmesi
sorulduğunda; Doğu PERİNÇEK, Saygı ÖZTÜRK'ün "Tamam Reis" isimli kitabında
kendine yönelik bir suikasttan bahsedildiğini ve kitabı bulup bulamayacağını sorduğunu,
kendisinin de kitabı bulduğunu, incelediğini ancak bu şekilde herhangi bir konu geçmediğini
gördüğünü, görüşmede bahsi geçen "Başlık değiştirme" konusunun ise Türk Silahlı
Kuvvetlerinin Kuzey Irak'tan çekilmesi üzerine yaşanan muhalefet partileri ve TSK tartışması
üzerine bir açıklama metni hazırladıklarını, bunun başlığı üzerine yapılan görüşme olduğunu
beyan etmiştir.

Nusret SENEM'in 29.03.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;


Avukatlık yaptığını, DOĞU PERİNÇEK, FERİT İLSEVER ve ADNAN AKFIRAT ı İşçi
partisinden tanıdığını, Doğu PERINÇEK'in yakalanması ve yargılanması sırasında Adliyede
görev aldığını,

Mehmet Adnan AKFIRAT'm 23.03.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;


Sorulan ÜMİT SAYIN ile yaptığı MSN görüşmesinin kısmen doğru olduğunu, bu
görüşmeyi kendisinin yaptığını, görüşmede daha çok kendisi Türkiye'de ki darbe
olasılığından, bir kısım kişinin mason olduğundan NECİP HABLEMITOGLU'nun P2 denilen
bir mason yapılanmasının içinde bulunduğundan şüpheli olduğundan, ayrıca Türkiye'ye
döndüğünde tayinini yaptırmak için işçi Partisi Genel Başkanı DOĞU PERINÇEK'in KEMAL
YALÇINALEMDAROGLU'na ricacı olmasından balıscttığını,
Kendisinin DOĞAN ERBAŞ ve DOĞU PERİNÇEK ile ABDULLAH ÖCALAN in
yakalanmasından önce teslim olacağına ilişkin bir görüşme yapmadığını, DOĞAN ERBAŞ
ABDULLAH OCALAN in avukatı olduğunu, daha sonra bu şahısla görüştüğünü, ancak
böyle bir konuyla ilgili bir görüşmelerinin olmadığını,
ULUSAL KANAL ne zaman kuruldu, kimler tarafından kuruldu, kuruluş sermayesi
nereden alındı, bu husus sorulduğunda; Böyle bir sorunun sorulamayacağını, bu konuda ayrı
bir soruşturma açılması gerektiği, ULUSAL KANAL televizyonunun 29 Ekim 2000
tarihinde kurulduğunu, bundan daha önce Cumhuriyet gazetesi ile birlikte ulusal bir
televizyon kurulması gündeme geldiğini, ancak o dönemde mali imkanlar yetersiz olduğu
için İLHAN SELÇUK'un "siz yapın biz destekleyelim" dediğini, İLHAN SELÇUK'un çeşitli
toplantılara katıldığını, birlikte ulusal bir televizyon kurulması amacıyla bu toplantılara
katıldığını, İLHAN SELÇUK ile DOĞU PERİNÇEK'in zaman zaman bu tür konularla
alakalı görüşmeler yaptıklarını beyan etmiştir.

Ferid İLSEVER'in 23.03.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;


TUNCAY GÜNEY 'in Akşam gazetesinde çalıştığı dönemde VELİ KÜÇÜK'ün
talimatı ile DOĞU PERİNÇEK ile irtibat kurup ADNAN AKFIRAT ve FERİD İLSEVER ile
ilişkiye geçmesini söylemesi üzerine bu şahıslarla görüştüğünü ve aldığı tüm bilgileri
yayınlamadan önce VELİ KÜÇÜK'e gönderip onaylattıktan sonra Akşam gazetesinde
yayınlattığını belirttiği okunup sorulduğunda; TUNCAY GÜNEY'i sadece dergiye gelip
giderken gördüğünü, kendisi ile herhangi bir haber paylaşmadığını,
TUNCAY GÜNEY'in ifadesinde VELİ KÜÇÜK'ün talimatıyla basında örgütlenmek
için FERİD İLSEVER ile görüşme yaptığında FERİD İLSEVER'in kendisine VELİ
KÜÇÜK'ü Yüzbaşı MİT Subayı olarak ilk keşif eden kişi olduğu, ayrıca FERİD İLSEVER
Sosyalist Parti Başkam iken ABDULLAH ÖCALAN ve DOĞU PERİNÇEK'in ittifak
yaptığını öğrendiği konusu hatırlatıldı, sorulduğunda; VELİ PAŞA'yı ENKA tesislerinde yemek
yedikleri zaman gördüğünü, onun dışında kendisini tanımadığını, TUNCAY GÜNEY'in
söylediklerinin tamamen yalan olduğunu beyan etmiştir.

İbrahim BENLİ'nin 24.03.2008 günü CBaşsavcılıkta alman ifadesinde;


Doğu PERİNÇEK ile 30 yıl öncesinden tanıştıklarını, Genel başkanı olduğu işçi
Partisinden millet vekili adayı olduğunu, bu şekilde siyasi bağlantıdan başka bir ilişkilerinin
bulunmadığını, Çatalca'da kendi mülkü olan bir çiftliğinin olduğunu, Burada zaman zaman
dostlarını bir araya getirdiğini, mangal partileri yaptıklarını, en son 2007 Aralık ayında
buluştuklarını, davetine Doğu PERİNÇEK, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU, Ahmet ERCAN,
Tolga YARMAN, Cemalettin GÖBELEZ, Güler KÖMÜRCÜ ve bir arkadaşı ve benim 25 yılı
aşkın bir süredir arkadaşlığı olan doktor, kamu görevlisi, sanatçı arkadaşlarını ve çok sayıda
iş adamının eşleriyle birlikte katıldığını,
Telefon görüşmelerinde, Güler KÖMÜRCÜ'nün, kendisinin Doğu PERİNÇEK'in
sponsoru olduğu şekildeki sözlerinin olduğunu, ancak Doğu PERİNÇEK ve partisine maddi
yardımda bulunmadığını, Doğu PERİNÇEK'in de kendisi gibi Talat Paşa Komitesinin bir
üyesi olduğunu beyan etmiştir.

Serhan BOLLUK'un 23.03.2008 günü C.Başsavcılıkta alman ifadesinde;


Doğu PERİNÇEK ile tanışmalarının 30 yıl öncesine dayandığını, Doğu
PERİNÇEK'in, İşçi Partisinin genel başkanı olduğunu, kendisin de Merkez karar kurulu üyesi
olduğunu, aynı zamanda genel yayın yönetmeni olduğu derginin baş yazarı olduğunu,
3665 numaralı tape okundu, sorulduğunda; Görüşmenin başında bir takım gazelerde
Tuncay GÜNEY'in Doğu PERİNÇEK'in ^^Srânîi^üe Kuzey Irak'a giderek
Â
fi , «1 jr""*™>., ¥ <; _________

/""""Y^—-- / ' / /İ532J:: > kx 1) PJılPo^JL—^->


Talabani, Barzani ve Cemil E'AYIK'a silah götürdüğü yönündeki gazete haberleri konusunu
konuştuklarını,
3666 numaralı tape okundu, sorulduğunda; Doğu PERÎNÇEK'in telefonla bir basın
açıklaması dikte ettirdiğini, İçeriğinde Hüseyin KIVRIKOGLU geçtiğini, Zaman gazetesinde
işçi Partisinin Hüseyin KIVRIKOGLU hakında verdiği haberin yanlış olduğuyla ilgili bir
konu olduğunu,
Mehmet EYMÜR, 17,06,2008 tarihinde tanık olarak alman İfadesinde;
Doğu PERİNÇEK'i şahsen tanımadığını, ancak hakkında bildikleri ve kanaatinin ise,
1970'li yıllardan itibaren güvenlik güçlerine (asker, polis, mit) karşı, onları hedef gösteren
kendisinin de dâhil olduğu beyanatlarının olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in bu faaliyetlerini
maksatlı olarak yaptığını, yabancı güçlerin telkini ile hareket ettiğini ve ülkesini seven bir
insanın kendi milli kurumlarına bu derce zarar vereceği faaliyetler yürütmeyeceği kanaatinde
olduğunu, bu kanaatini çeşitli yazı ve beyanlarla da açıkça belirttiğini, dikkat edilirse Doğu
PERİNÇEK'in faaliyet yürüttüğü her alanda karışıklık ve kargaşa meydana geldiğini, devamlı
olarak ideoloji ve kalıp değiştirdiğini, bazı zamanlar Abdullah Öcalan'la görüşmeye gittiğini
yayın organları vasıtasıyla onları desteklediğini, bazı zamanlar sol örgütlerin içerisinde yer
almış son dönemde de Ulusalcı olduğunu, bu durumu hayatın doğal akışı olarak algılamak
mümkün olmadığım, olsa olsa maksatlı bir faaliyet olabileceğini,
Kendisinin görev alanıma girmemesine rağmen bu grup üzerinde çalışmalarının
olduğunu, dikkat çekici bulduğu hususların ise Türkiye'de iki tane İngiliz ve Amerikalılara
çalışan casus yakalandığını, bunlardan bir tanesinin Doğu PERİNÇEK grubu ile doğrudan
ilgili olduğunu, bu şahsın isminin Em, Alb, Turan ÇAĞLAR olduğu, Diğeri MİT'te görevli
Em,Kur,Alb, Sebahattin SAVAŞMAN olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in her ikisine de sahip
çıkıp koruduğunu, yakalayanları suçladığını, diğer bir husus daha önce Doğu PERİNÇEK'in
başında olduğu İhtilalci İşçi Köylü Partisi'nin İstanbul karargahının İstanbul Robert Kolej'de
bir İngiliz hocanın ikametgahında bulunması olayı olduğunu, Bu evin basılmasında ve örgüt
üyelerinin yakalanmasında bizzat bulunduğu için bildiğini, İhtilalci bir örgütün İstanbul
temsilciliğini bir İngilizin evinde bulunması son derece dikkat çekici olduğunu, diğer bir
başka husus olarak PERİNÇEK'in siyasal bilgilerden mezun olduktan sonra Almanya'da geçen
ve ne yaptığı belirsiz iki senesi olduğunu, Doğu PERİNÇEK ve ekibinin PKK ile ilişkileri
Abdullah Öcalan'la samimiyeti Atatürkçü Dernekler katılmasıyla birlikte bu derneklerde ikilik
çıkması geçmişte Maocu bir ideolojiyi temsil ederek Türkiye'de ki solu bölmesi dikkat çeken
diğer hususlar olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in Zaman zaman elde edilen Mit belgesi Genel
Kurmay yazısı gibi uyduruk bazı yazılarla kamuoyunun zihnini bulandınp yönlendirme
yaptığını bir doğruya on yalan ekleyerek kara propaganda unsuru olarak kullandığını defalarca
tespit ettiğini ve bunları kendi internet sitesinde yazdığını, yapmış olduğu bu faaliyetlerle
alakalı Mit Teşkilatında daha geniş bilgiler olduğu kanaatinde olduğunu,
Doğu PERİNÇEK'in MİT'ten bazı bilgileri alevi olan üst düzey bir görevliden
aldığını tahmin ettiğini,
Bildiği kadarıyla Doğu PERİNÇEK ile birlikte yargılanan ve genç bir
subayken daha sonra üst rütbelere yükselen bir takım asker kişilerle, Bahçelievler'den tanıdığı
bazı Mit mensuplarıyla, devam eden ilişkilerinin olduğunu ve bu ilişkiler sayesinde bazı özel
bilgilere de ulaşabildiğini, almış olduğu bu bilgileri kendi yayın organlarında yayınladığını,
Doğu PERİNÇEK'in bazı bilgileri de yabancı istihbarat servislerinden almış olabileceğini,
Genelde PERİNÇEK ve grubu diğer basın organlarının yazmaya çekindiği sivri
ve iddialı konulan yayınlamayı sevdiğini, bunun diğer Basın organlarının da işine geldiğini
diğer basın organları önce Doğu PERİNÇEK'e açıklattırıp sonra onu referans göstererek
yazdıklarını, bu durumun birinci ve ikinci Mit rapotu demlen calısnıalaıda da olduğunu,
Kamuoyunda birinci ve ikinci Mit raporu olarak bilinen raporları kendisinin Doğu
PERINÇEK'e vermediğini, bu raporların değişik şekillerde büyük gazetelere ulaşmış
olmalarına rağmen bu gazetelerin yayınlamaya cesaret edemediklerini yukarıda da anlattığı
gibi önce Doğu PERINÇEK'e yayınlattırıp sonra da haber yaptıklarını, her iki raporu da
kendisinin kaleme aldığını, İkinci Mit raporunun doğruluğu Susurluk kazasıyla da ortaya
çıkmış olduğunu, kendisinin ikinci kez MİT'te göreve başladıktan sonra Alaaddin ÇAKICPnm
aranır durumda olduğunu, Alaattin ÇAKICI'ya herhangi bir gerek kişisel gerek kurumsal
görev vermediğini herhangi bir irtibatının olmadığını,
Basında kendisi hakkında Ergenekon soruşturması ile alakalı Cumhuriyet Savcısını
yönlendirdiği şeklinde haberler çıktığını, böyle bir şeyin söz konusu dahi olamayacağını,
kendisinin gelip bildiklerini anlattığını, geçmiş dönemde Susurluk kazasından sonra halen
İstanbul C,Başsavcısı olan Aykut Cengiz ENGİN'e giderek bildiklerini anlattığını, bunun
tamamen kamuoyunu yanıltma maksatlı haber olduğunu, özellikle Doğu PERİNÇEK ve
grubu bu tür haberler yapmakta olduklarını, kendilerini mahkemeye verdiğini ve tedbir karan
çıktığını Mahkeme kararından sonra somut belgeye dayanmayan haberler yapmaları halinde
suç işlemiş olacaklarını, beyan etmiştir.
g) Hukuki durumunun değerlendirilmesi;
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in İşçi Partisi Genel Başkanı olduğu, Ulusal Kanal ve
Aydınlık Dergisinde resmiyette görünmese de fiili olarak en yetkili kişi konumunda
bulunduğu, yayınlanacak her türlü yayın ve yazılann kendisinin bilgisi ve görüşü alınmaksızın
yayınlanmadığı, Partisine bağlı Öncü Gençlik grubunu da bizzat yönettiği, Resmi koruması
olduğu halde şoförlüğünü ve korumalığını yapan İşçi Partisi üyesi olduklan anlaşılan ve Parti
binasında yatıp kalkan üç şüphelinin de ruhsatsız tabanca sahibi olduklan İşçi Partisinde
yapılan aramalardan anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Ergenekon terör örgütü üst düzey yöneticilerinden
Şüpheli Veli KÜÇÜK'le çok sıkı irtibat halinde olduğu, örgütsel içerikli Tuncay GÜNEY'den
elde edilen dokümanlann tamamı dijital ortamda CD olarak hem kendisinde hem de kendisine
bağlı medya ve parti binalan içinde ele geçirildiği,
Soruştuma kapsamında bulunan şüpheli Tuncay GÜNEYe ait 119 sayfalık sorgu
kasetinin çözümlerinin kendilerinde olduğu şeklinde görüşmeler yaptıklan ve görüşme
içeriğinde geçen K.Irak'a giden silahlarla alakalı olarak 6 bin mi 12000 mi şeklinde
görüştükleri, bu konuyu önceden bildikleri, kendileriyle alakalı herhangi bir soruşturma
bulunmadığı zamanlarda sürekli Aydınlık Dergisinde Tuncay GÜNEY aleyhinde ve
ERGENEKON örgütünün olmadığına devlet içinde gladyo tipi yapılanma olduğuna ilişkin
örgütün amaçlan doğrultusunda dezenfermasyon amaçlı yayınlar yaptıkları,
Şüpheli Doğu PERİNÇEK ve grubuna bağlı medya kuruluşlarının; kendilerini Türk
Silahlı Kuvvetleri adma hareket ediyor gibi gösterip kendilerine karşı yapılan her türlü Adli
soruşturmanın Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yapıldığı şeklinde kamuoyunun yanılttıkları,
ayrıca adil yargılamayı etkileme suçuna teşebbüs ettikleri gibi (bu konuyla alakalı suç
duyurulannm dosyada bulunduğu) ülkemizin en değerli kurumlanndan olan Türk Silahlı
Kuvvetlerinin adını da kendi örgütsel faaliyetlerine karıştırmak suretiyle kendi faaliyetlerini
legal faaliyetler gibi göstermeye çalıştıkları anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesi alındığı sırada sorulan
sorulara cevap vermek yerine sürekli olarak : "Kendisine^ böyle bir soru sorulmasının,
bütünüyle psikolojik savaş kapsamı içinde olduğunu, ,Mfğeyekdn'i'-s.pruşturması bu boyutuyla
//' •* ' . "%
■â^ -A L -?- =^. %r
işçi Partisi ve genel başkanına karşı psikolojik savaş kampanyalarına hizmet etmekte ve bu
açıdan suç işlenmekte olduğunu ",
"Bu soru karanlık örgütlerin psikolojik savaş öğretilerinden ilham alınarak
hazırlanmıştır "
"Bu soru Ergenekon operasyonu denen tertibin hedeflerini sergilemektedir şeklinde,
Türk ordusunu ve işçi Partisini bir suç örgütü olarak gösterilmeye çalışıldığını, Türk ordusu
ve işçi Partisi gibi bu planlara direnen askeri ve sivil örgütlenmelere karşı tertipler
düzenlendiğini, psikolojik savaş faaliyeti yürütüldüğünü, sorulan sorunun bütünüyle bu
kapsamda ve kamu görevinin kötüye kullanılması suçunun açık bir kanıtı olduğunu ",
bu tür sorularla vatan milleti savunan medya birliktelikleri tehdit edildiğini,
birleşmesi gereken yurtsever yayın organlarının birbirinden korkar hale getirilmek
istendiğini, ERGENEKON Operasyonunun hedeflerinden birinin böylece ortaya çıktığını,
Vatan Sever Güç Birliği'ne hiçbir destek vermediğini söyleyerek "General adları
verilmesi ta 2001 de tasarlanan fakat çöpe atılan operasyonun Türk Ordusunu bir suç
örgütü gibi gösterme çabalarının kanıtıdır" şeklinde cevaplar vererek, kendisine yöneltilen
sorulara makul izahlar getirmek yerine soruşturmayı yürütenlere isnadlarda bulunmayı tercih
ederek ERGENEKON terör örgütüyle olan irtibatlarını gizlemeye çalıştığı anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in bazı örgütsel faliyetleriyle alakalı olarak yazdığı
yazılan bilgilendirme amaçlı olarak ERGENEKON terör örgütü üst düzey yöneticilerinden
olan şüpheli Veli KÜÇÜK'e gönderdiği gibi, bazı yazılarını da kendi beyanına göre,
Genelkurmay Başkanına, bütün kuvvet Komutanlarına ve Ordu Komutanlarına aynı içerik ve
ekleri ile birlikte göndermiştir.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Genel Başkanı olduğu ve aramada ele geçirilen her
şeyin sorumluluğunun kendisine ait olduğunu şifahi olarak beyan ettiği, İşçi partisinde
bulunan dokümanlar arasında; daha önce Ergenekon terör örgütü mensuplanndan şüpheliler
Veli KÜÇÜK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilen
"OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE MASONİK BİLDERBERG ÇETESİ" ve "ÖRTÜLÜ
FAALİYETLER BİR" isimli örgütsel içerikli dokümanlann ele geçğirildiği,
Şüpheli Mafyokrasi adlı kitabını yazarken Aydınlık arşivinde bulunan Mafya ile ilgili
birçok kitap ve belgeyi topladığını, yararlandığını, bu belgeyi de o kapsamda hatırladığını,
beyan etmiş ise de; şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK beyanında kendisinden elde edilen bu
örgütsel içerikli belgeyi Ulusal Kanal'da danışmanlık yaparken aldığını beyan ettiği, aynı
dokümanın şüpheli Veli KÜÇÜK'ten de ele geçirilmiş olması şüpheliler aralanndaki örgütsel
irtibatı göstermektedir.
İşçi Partisi'nde ele geçirilen dokümanlar arasında; 17.12.1996 tarihli "KİŞİYE
ÖZEL" ibareli dönemin Başbakanı'na yazılmış Susurluk kazası ile ilgili hazırlanmış 39
sayfalık MİT Müsteşarlığı belgesi bulunmuştur. Belge ile ilgili olarak sorulduğunda;
"Hatırlamadığını, basın yolu ile gelmiş olabileceğini, gelen belgeleri sakladıklarını, beyan
ettiği.
06.02.2008 günü saat: 14.59 da Emcet... isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde;
Adil Serdan SAÇAN ile yapılacak bir görüşmeden bahsettikleri, Adil Serdar SAÇAN'm "...
bak şunu söyle, arkadaş bu Güler KÖMÜRCÜ söylemiş bunu onu içeri alabilirler haber yolla
diye göz altına aldıklan zaman" "... ÇIKSIN ASLANLAR GİBİ OLAYI EN İYİ
GÖĞÜSLEMEK ÖYLE OLUR ÇIKIP Bİ AÇIKLAMA" YAPTIĞI ZAMAN Bİ DAHA
İÇERİ ALMA FALAN FİLAN HİÇBİR ŞEY İHTİMAL KALMAZ YANİ" "..AKILLILIK
YAPIP ÇIKIP BU ÇATIR ÇATIR ... AÇIKLADIĞI ZAMAN BİZ BU GÖZ ALTINA ALDIK
O ZAMAN SAVCININ EMRİ İLE TAKİPSİZLİK KARARI VERDİK HATTA BELGELERİ
BİLE İADE ETTİK BUNLARI AÇIKLADIĞI ZAMAN FALAN HER ŞEY ÇÖKER YANİ"
şeklindeki görüşmeyle alakalı olarak sorulduğunda; Görüşmenin doğru olduğunu, Adil Serdar
SAÇAN'ın Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olduğu zaman yaptığı uygulamayı ve
sonuçlarını kamu oyuna açıklamasını istediğini, TSK yi dışarıdan ve içeriden yıpratma
çabalarının olduğunu, ERGENEKON soruşturmasının da bütünü ile bu çabalarla
bağlantılı olduğunu, soruşturmayı yürütenlerin, Türk Ordusunu gördükleri yerde suç var
anlayışı ile yüklendiklerini, TSK ile ilgili her belgeyi bir suç bağlantısı olarak
değerlendirdiklerini, generallerle yazışmayı bir suç belgesi olarak gördüklerini, kanunsuz
olmanın ötesinde Türkiye'nin savunma gücünü kırmaya katkıda bulunan bilinçli bilinçsiz
çabalar olduğunu, bu durumda ERGENEKON soruşturmasının düzmece ve uydurma
olduğunun ortaya çıkarılmasının bir vatan görevi olduğunu, 2001 yılında uydurulan
ifadelerin hiç bir değer taşımadığını, beyan etmiş ise de; 2001 tarihinde şüphelinin yönettiği
yaym organlarında yaptıkları yayınlarda; o tarihte bu konuyu araştıran Adil Serdar
SAÇANLAR'ı tarikatçılıkla ve komploculukla suçladığı, konu hakkında o dönem soruşturma
açılmadığı halde Adil Serdar SAÇANLAR'a "ÇIKSIN ASLANLAR GİBİ İŞİ GÖĞÜSLESİN,
TAKİPSİZLİK VERDİK, BELGELERİ İADE ETTİK DESİN" şeklinde baskı yaptırıp
ERGENEKON soruşturmasını etkilemeye çalıştığı, ayrıca kendisine yönelecek bir
soruşturmayı da amacından saptırıp bertaraf etmeye çalıştığı şüpheli Doğu PERİNÇEK'in
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ ile alakalı soruşturmadan rahatsızlık duyması
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN içerisindeki konumumun ortaya çıkmasından dolayı
olduğunun anlaşıldığı.
Tape No:3877, 07.02.2008 günü şüpheli Serhan BOLLUK ile yaptığı telefon
görüşmesinde; Serhan'ın "Ankara'nın önerisi şu" "Bedri Abi işte M. C, ... toplanmışlar" "şeyi
kapak yapalım diyorlar. "AKP Kapatılsın" dediği ve kendisinin de AKP yi halk ihtilaliyle
devirmek gerektiğini savunduğu, ordunun "B Planı" yaptığından bahsettikleri sorulduğunda;
görüşmeyi yaptığı şahsı hatırlayamadığını, AKP kapatılsın şeklinde bir kapak yapılmasına
karşı olduğunu, çünkü bunun yargıya talimat gibi algılanacağını, Ordunun B Planından söz
edildiğini hatırlamadığını, beyan etmiş ise de; hem kapatma davası için dilekçe verdiği hem
halk ihtilaliyle hükümeti devirmek gerektiğini söylemesi de şüpheli darbe yaptırmak yoluyla
Hükümetin devrilmesi için plan ve faaliyetlerini organize bir şekilde yürüttüğü
anlaşılmaktadır.
Şüpheli Emin GÜRSES'in 28.01.2008 günü Mustafa Y. isimli şahısla yapmış olduğu
telefon görüşmesinin bir bölümünde "Bir süre telefon dinlemeleri hakkında görüştükten sonra
Mustafa'nın "Bunlar geçecek ya." dediği, kendisinin "Sen başkasın, Perinçek ile
konuşuyordum. Mesaj başka şimdi." dediği anlaşılmıştır.
Söz konusu telefon görüşmesinde bahsedilen konunun ne olduğu Emin GÜRSES'e
sorulduğunda; "Burada Perinçek olarak bahsedilen kişi Doğu PERİNÇEK'tir. Doğu
PERİNÇEK ile yapılan operasyon hakkında görüşmelerimiz oldu. Perinçek bana bu
operasyonunun millicilere karşı yapılan bir operasyon olduğunu, özelleştirmeler, vakıflar
kanunu, bor madenlerinin satılması, Türk ordusunun İran'a karşı kullanılması gibi başka bir
şeyleri gizlemeyi amaçladığını söylemişti. Ben de bu beyanları Mustafa'ya aktarmıştım."
Şeklinde bayamyla alakalı olarak, Emin GÜRSES'in doğru söylediğini, Türkiye düşmanı
güçlerin, kuvvetlerinin ötesinde bir işe kalktıklarını bilmeleri gerektiğini, belirterek hem
şüpheli Emin GÜRSES'le irtibatlı olduğu anlaşılmakla beraber hem de görüşme içeriğinden
dezenformayon yapmak suretiyle gerçeğin ortaya çıkmasına engel olduğu anlaşılmıştır.
Aynı telefon görüşmesinde ".. .Yıllardır yani fikir öğrendiğimiz bir insan diyor ki, ya
komutan artık emekli paşalar mı ... darbe yapıyor diyor yani herkes tiye alıyor artık yani
şeyleri." "Hocam asker yapmayacak. Asker mesela PERİNÇEK'ten hep uzak durdu.
KARDEŞİM PERİNÇEK GİBİ BU KONULARDA PROFESYONEL BİR ADAM BU İŞTE
BU ÖRGÜTLENMEDE .... Öyle bir sürü örgütlenmeler var. Türkiye de silah üzerine o tür
yemin edenler .... PERİNÇEK gibi Örgütlenmesi güçlü tavrı da sert." "Onların üzerine
gelemiyorlar. PERİNÇEK dün meydan okudu. Dedi ki burda İstihbaratçılar var dedi. Onlardan
rica ediyorum, bizden birini tutuklasmlar da göreyim dedi. Onlara zindan ederim İstanbul'u
diyor, bak böyle konuşuyor." Şeklindeki konuşma Emin GÜRSES'e sorulduğunda;
"Beyanlarım Perinçek'in beyanlarından ibarettir. Perinçek'ten bizzat duyduğum veya
basından takip ettiğim beyanları Mustafa 'ya aktarmıştım." dediği. Buradan da İşçi Partisi
genel başkanı Doğu PERİNÇEK'in kendi yaptıkları için devletin güvenlik güçlerine meydan
okuyacak kadar ÖRGÜTLENMESİNE GÜVENDİĞİ GİBİ BİZDEN BİRİNİ
TUTUKLASINLAR İSTANBUL'U BAŞLARINA YIKARIM" diyerek Ergenekon terör
örgütünün ne denli güçlü bir örgüt olduğunu ifade ettiği anlaşılmaktadır.
Şüpheli Emin GÜRSES'in görüşme içeriğindeki "mevcut düzeni değiştirecek bir
darbeyi TSK yapamayacağı, ancak Doğu PERİNÇEK'in yapabileceği hususu" Doğu
PERINÇEK'e sorulduğunda; uEmin GÜRSES'in bu beyanlarında, kendisinin Türkiye düşmanı
güçlere karşı kararlılığını anlatmaya çalıştığını" beyan ettiği buradan da şüpheli Doğu
PERİNÇEK tarafından Türkiye'deki güvenlik güçleri Türkiye Düşmanı olarak nitelendiği,
ERGENEKON terör örgütünün yazılı dokümanlannda da hep devleti yönetenler ve devletin
tüm resmi kurumlarının ihanet ve aymazlık içinde olduklanmn belirtilmesi ile örtüştüğü
anlaşılmıştır.
14.01.2008 tarihinde Güler KÖMÜRCÜ ile İ.Ha.A. arasındaki telefon görüşmesinde;
Bir toplantıdan çıktığı anlaşılan Güler KÖMÜRCÜ'nün "Çıktım şimdi bir başka yere geçmek
zorundayım canım orda patladım artık...." "Şimdi bak Doğu PERİNÇEK, Mehmet H.., ondan
sonra Yaşar O... işte ne biliyim Anıl Ç... daha sayiyim bir sürü isim böyle" "Bunlar şimdi
Güler KÖMÜRCÜ'de katılımcı diyalog grubu oluşturmuşuz biz ve adamlar Bismillah dakka
bir başında parti kuralım parti kuralım ...geldim ne parti kurması dedim" dediği, İBRAHİM'in
"Doğu Perinçek demedi mi ki benim parti var işte buyrun gelin burda ..." dediği, Güler
KÖMÜRCÜ'nün "... o da öyle dedi zaten bizim partimiz var..." dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi ile ilgili olarak şüpheli Doğu PERİNÇEK'e sorulduğunda; Bu
toplantıların, eski Bakanlardan Kamuran İNAN, Eski Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı
Ufuk SÖYLEMEZ, Başkent Üniversitesi rektörü Prof Dr. Mehmet HABERAL ve Prof Dr.
Hasan EREN' in inisiyatifi ile başlayan ve basına açık yapılan Milli Egemenlik Hareketi
(MEH) toplantıları olduğunu, çeşitli partilerden şahsiyetler, Üniversite öğretim üyeleri,
Orgeneraller, kitle örgütleri yöneticilerinin katıldığını, bir eşgüdüm kurulu olduğunu,
çalışmaların yasal olduğunu, Milli Güçlerin birleşmesinin, Türkiye'yi bölmek isteyen ABD
ve Haçlı irtica tarafından kaygıyla karşılandığını, beyan etmek suretiyle de Milli güçlerin
tek merkezden ERGENEKON tarafından yönetildiği ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN
HAKİM GÜÇ KONUMUNDA olduğu anlaşılmaktadır.
Tape No:3823, 05.02.2008 günü Bedri.... İsimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde;
kendisinin, Cumartesi günü yapılıyor mu diye sorduğu, Bedri'nin "Bu CHP Valiliğe
Çevresinde şey önerisi varmış yani bu Cumartesiye birşey yapalım da ama asıl ondan sonra
Anayasa Mahkemesine götürelim ve 16'smda Anayasa Mahkemesinde görüşülmeden önce
ona destek amacı ile büyük eylem yapalım djtaj622*:**şd^büvük bir talep var bu çok büyük
birşey olabilir zaten yani çok önemli gelişmelgfpfebiîir" "Jüiiraz sonra toplantı oluyor
abi partilerde katılıyor" dediği, kendisinin de "Kim bizden katılıyor" dediği, Bedri'nin de
"Hüseyin K.." dediği, ilerleyen görüşmede kendisinin "Baksana Ertuğrul ÖZKÖK bey bizim
tarafa geçti" "Aydın DOĞAN'lar bizim tarafa geçti" dediği, Bedri'nin "Evet abi TÜSİAD abi
TÜSİAD bu tarafa geçti yani" şeklindeki görüşmeden de ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜNÜN hakim güç olma konumunda olduğunu ve bizim tarafa geçtiler ibaresinden de
birçok gazetecinin kendi kontrollerinde kendi fikirlerine uygun hareket ettiklerini beyan
ettikleri anlaşılmaktadır.
27.02.2008 günü, saat:21.07 de Süleyman........ isimli şahısla yaptığı telefon
görüşmesinde; kendisinin "...ben konuştum Akkayayla" dediği, Süleyman'ın "..Emin abiyi
aldılar" "Şimdi Doğu abi biz bir şeyler düşündük" "Haftaya muhtemelen biz altı kişi size
geleceğiz" "Altı özel kişi" " Ankara'dan Akkaya var" "Orhan abiyi düşünüyoruz Orhan abi
gelecek" "Karabük'ten bir arkadaş var, Trabzon'da bir arkadaş var" "Biz size geleceğiz de işte
onun haricinde bu şey var belki bilirsin Çağlayan mitingi" "Onda konumumuz ne olacak
bizim" dediği, ilerleyen görüşmede, ....bakalım Emin Gürses için bir şey yapabilirsek
yapacağız" dediği tespit edilmiştir.
Telefon görüşmesi sorulduğunda; Konuşmayı, Süleyman adında istanbul da oturan,
soyadını bilmediği bir gençle yaptığını, bu şahsın kendisini ziyaret etmek istediğini ve bir
heyet halinde gelip partide kendisini ziyaret ettiklerini, bu olayın Ergenekon suçu ile hiçbir
ilişkisinin olmadığını, Çağlayan mitingini bir grup kitle örgütünün düzenlediğini, bu mitinge
katılmanın yararı olup olmadığınının kendisine sorulduğunu, kendisinin de katılmalarını
teşvik ettiğini, beyan etmiş ise de; soylsmini bile bilmediği ve "ALTI ÖZEL KİŞİ"
TABİRİYLE konuşulup muhtemelen örgütsel konumda olan altı özel kişiden bahsettikleri ve
bu altı özel kişinin tutuklu bulunan ERGENEKON terör örgütü üyesi Emin GÜRSES için bir
şey yapılıp yapılmayacağım da örgütün lideri konumunda olan şüpheli Doğu PERİNÇEKTe
konuşacakları anlaşılmaktadır.
Tape No:3851, 06.03.2008 tarihinde Yıldız A.... ile yaptığı telefon görüşmesinde;
kendisinin "bizim bir Almanya ziyareti var Martın sonunda felan orda bir takım bulanıklıklar
var o neticelensin o zaman şey yapalım" "ADD Bandırma çağırıyo Kemal Yalçın
ALEMDAROĞLU'nu .. geldiği zaman" dediği, Yıldız A...'in "Balıkesir merkezdeki ADD
kongresi tamamlandı genel baş şube başkan yardımcısı bizim arkadaşımız yedi Delegenin
altısı bizimle hareket ediyo Genel merkez delegesi" dediği, kendisinin "Şimdi biz
ERGENEKON operasyonu ile ilgili basın toplantısı yaptık" "ilk basın toplantısı metni biraz
ham sistematiği zayıftı şimdi daha düzeltilmiş son halini şimdi hemen size yolluyorum" "onu
bir basın toplantısıyla yarın bi basm toplantısıyla Balıkesir'de açıklayın şeklindeki görüşmeye,
ERGENEKON la alakalı yaptığı faaliyetlere cevap vermek yerine parti üyeleriyle
yaptığı legal görüşmelerin takip edildiğini idda etmekte olup görüşme içeriğinden parti
üyelerinin çoğunun ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlan doğrultusunda faaliyet
göstermeye zorladığı ve ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) içinde örgütlenmeye gittikleri, bu
konuda Veli KÜÇÜK'ten elde edilen ADD'nin ERGENEKON amaçlan doğrultusunda
kullanılması hususunda alman karann çıkması da ERGENEKON terör örgütünün ADD dahil
birçok sivil toplum kuruluşunu ele geçirip yönettiğini göstermektedir. Örgütün sızma
stratejilerinin anlatıldığı Devletin Yeniden Yapılanması belgesinde sızılacak kuruluşlar
arasında sivil toplum kuraluşlanmnda bulunduğu böylece ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜNÜN her yere sızma faaliyetlerinde çok ileri bir seviyeye geldiğini göstermektedir.
Yine ERGENEKON'la alakalı yaptıklan yayınlar ve görüşmelere Kendilerinin
samimiyetlerini ve Ergenekon denen tertibin düzmece "senaryolar üzerine kurulduğunu
Ergenekon operasyonu diye başlayan operasyonun belli merk@Mfrde belli merkezlerce
planlandığının görüldüğünü, Savcılıkların böyle planlar içinde bulunmasının
düşünülemeyeceğini, öte yandan soruşturmanın Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef aldığını,
bütün iddiaların getirilip orduya bağlandığını ve orduyu suçlu gösteren bir psikolojik savaş
malzemesine dönüştürdüğünü, bunların çok tehlikeli ülkeye çok zarar verecek, çok tehlikeli
uygulamalar olduğunu, operasyonun ABD tarafından desteklenmesinin, PKK ve DTP
tarafından alkışlanmasının da herkes için uyarıcı olduğunu, kendisinin 4 kuşakla hapis yatmış
bir insan olduğunu, dava adamı olduğunu, 68-78-88 ve 98 kuşağı ile fikirlerinden dolayı
hapis yattığını, böyle şeylerden korkmadığını Fabrikatör belgesinde kendisine saldırıldığını,
Fabrikatör belgesini Mehmet Eymür'ün yazdığı bir kitap olduğunu, Kendisinin CIA ajanı
olduğunu,
Kızıl Elma sorulduğunda; bu konuda bir ülkücü, biri solcu genç, üstelik her ikisi de
lider, kendi yönettikleri gençleri barış içinde bir araya getirerek, vatan savunmasında
birleştiklerini,
Gizli Belgeler sorulduğunda; Sabancı suikastı ile ilgili MİT raporunu 1996 yılında
kendisinin ifşa ettiğini, raporu nereden aldığını bilmediğini, arkadaşlarının getirdiğini,
raporda yazılanları, 1997 yılında yayınlanan ve 7 ayrı baskısı yapan Çiller Özel Örgütü adlı
kitabında yayınladığını, beyan etmiş ise de: MİT Müsteşarlığı'nm bu konuya verdiği cevabi
yazıda "Sabancı suikastı ile ilgili raporun Mit'e ait olmadığı bu raporu yazan şahısların
kurumla alakalannm olmadığı ve raporun şekil itibanyla da kurumun yazdığı rapor ve yazışma
ilkelerine uymadığı" belirtilmiş olup, buradan da şüpheli Doğu PERİNÇEK'in ifşa ettiğini
beyan ettiği MİT raporunun SABANCI suikastının gerçek amaç ve hedflerinden saptmlmak
amacıyla bizzat Doğu PERİNÇEK tarafından tamamen sahte olarak tanzim edilip
yayınlanması suretiyle dezenformasyon amaçlı hazırlandığı anlaşılmaktadır. Sabancı suikastı
sanığı Mustafa DUYAR'm cezaevinde öldürülmesi akabinde öldüren şüphelilerin, dosyamıza
gelen görüntü CD'sinde "devlet bize Mustafa Duyar'ı öldürttü Veli ağabeyyi arayın sorun, bizi
Veli KÜÇÜK'e sorun" diye bağıran görüntüdeki Nuri ERGİN ve Vedat ERGİN'in
savcılığımızda alman beyanlannda, "görüntülerdeki şahısların kendileri olduğu ve
beyanların da kendilerine ait olduğunu ve görüntülerin montaj olmadığını" ifade
etmişlerdir. Buradan da ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN bazı olaylann faillerinin
kamu oyunda yanlış algılanmasını temin etmek amacıyla sahte Mit raporu tanzim ettiği ve
raporun bizzat ERGENEKON terör örgütünce FABRİKATÖR olarak tarif edilen şüpheli
Doğu PERİNÇEK tarafından açıklanmak suretiyle dezenfermasyon yapılarak hedef saptırıp
kamu oyunu yanlış yönlendirdikleri anlaşılmaktadır.
Ulusal Güçler Meclisi Sorulduğunda; Çeşitli ulusal güçleri biraraya getirmek
amacıyla, 1997yılında önce, Mersin, Adana, Bursa, Zonguldak ve izmir'de örgütlendiğini, bu
meclise işçi Partisi, CHP, Demokratik Sol Parti ve bazı sendikalar ve meslek odalarının
katıldığını, 5 yerde oluştuğunu, 20 yerde planlandığını, ancak o sırada Atatürkçü Düşünce
Derneğine yapılan bir operasyon sonucunda Suphi Gürsoytırak genel başkanlıktan
uzaklaştırılınca Ulusal Güçler Meclisi çalışmasının sonuçsuz bırakıldığını, bu çalışma devam
etse idi, Türkiye'yi bu durumlardan kurtaracak bir ulusal iktidar seçeneği
oluşturulabileceğini, bunun suçla bir ilgisi olmadığı gibi her vatanseverin destekleyeceği bir
program ve hareket olduğunu, Kemalist Model Ulusal Gençlik Hareketi isimli belgeyi
kendisinin yazmadığını, Kuvai Milliye denilen derneklerin, başı bozuk dernekler olduğunu
beyan etmiş ise de, buradan da yanm kalmış Ulusal Güçler Meclisi parojesi yerine
ERGENEKON terör örgütünün Milli Güçler, Ulusal Güç Birliği, Müdafai hukuk ve Kuvvai
Milliye gibi oluşumlann MİLLİ GÜÇ BİRLİĞİ çatısı altında birleştirilmesini öngören
örgütsel içerikli dokümanlardan ERGENEKON terör örgütünün bu işi daha sonra karara
bağlayıp hayata geçirdiği kanaatine varılmıştır. j^"'"^ ~~a*5:s:*-'..
GİZLİ BİLGİ VE BELGELER:
Genel Kurmay Başkanlığı Askeri savcılığına yazılan yazıya verilen 02.06.2008
tarihli cevabi yazıda,
Hayati Özcan'dan ve Hikmet Çiçek'ten gönderildiği yazılı CD'ler içindeki bilgilerin
bir bölümünün Türk Silahlı Kuvvetlerine ait ve gizli bilgilerden olduğu, bir kısmının arşiv
kaydının bulunmadığı, karagah içi taslak çalışması olabileceği belirtilmiş, ayrıntılı olarak
gönderilen cevabi yazıda;
İşçi Partisi'nden elde edilen Hikmet ÇİÇEK yazılı CD'deki bilgilerden 68. noda
belirtilen, İMHA EDİLEN ÖNEMLİ İSTİHBARAT MESAJLARI isimli dosyadaki bilgilerin
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait olduğu ve gizli olduğunu,
Hayati ÖZCAN - İşçi Partisi karetta ibareli CD içinde bulunan ekli toblada belirtilen
80 nolu C. BAŞBUĞ BNB. DAN-MY yazılı belgenin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait olduğu ve
gizli olduğu 81, 82, 83. sıradaki dosyaların "kanun ve düzenleyici işlemlere göre
açıklanmasını yasakladığı niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgilerden olduğu"
belirtilmiştir.
Buradan da şüpheli Doğu PERİNÇEK'in İşçi Partisi olarak devlete ait gizli bilgi ve
belgeleri tek merkezde toplayıp örgütün amaçlan doğrultusunda kullandığı, daha sonra Hayati
ÖZCAN'dan elde edilen NATO' ya ait plan ve içeriğindeki bazı askeri bilgilerin de yine gizli
olduğunu belirtilmesi de bu suçların örgütlü olarak yapıldığını göstermektedir. Şüpheli Doğu
PERİNÇEK'in hem örgüt içinde sevk ve idare eden sıfatıyla hemde parti genel başkanı
sıfatıyla bu gizli bilgi ve belgelerden kanunen sorumlu bulunmaktadır.
FİŞLEMEYLE ALAKALI BİLGİ VE BELGELER,
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'e "Yargıtay ile ilgili notlar" isimli word belgesi içinde
bulunan belgeler sorulduğunda; "Bilgisayar ortamında yazılı olan kişisel notların kime ait
olduğu belli olmadığını, ayrıca bu notlarda suç oluşturacak bir şeyin bulunmadığını, tarihi
bir karar verileceğini, bu operasyonun bir iş çi Partisi operasyonu haline dönüştürülmek
istendiğini, Ergenekon denerek bazı terör eylemleri ile ilişkili olduğu iddia edilen bazı
kimselerin suçlandığını, bahse konu şahısların suçlu olup olmadıklarının halen belli
olmadığını, ancak belli olan tek şeyin bu şahıslarla kendileri arasında bağlantı
kurulamayacağı, çünkü böyle bir şeyin olmadığını Veli Küçük ile karşı karşıya gelip bir kez
görüşmüşlüğünün olduğunu, diğerlerini tanımadığını, Emin Gürses dışında ki hiç kimsenin
dostu olmadığını ve kendilerine güvenmediğini" beyan etmiştir.
İşçi Partisi' nde ele geçirilen CD'lerde: Yüksek Yargı Mensupları, gazeteciler ve bir
çok siyasetçi ile ilgili olarak "Kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine;
hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına
ilişkin bilgilerin kişisel veri olarak kaydedildiği" tespit edilmiş olup, bu suçun da yine örgüt
faaliyeti çerçevesinde işlendiği anlaşılmıştır.
ÖRGÜTSEL İÇERİKLİ DOKÜMANLARDAN büyük bir çoğunluğunun İşçi
Partisinde de bulunduğu, bir kısım dokümanın orijinal ve fotokopilerinin bulunduğu, büyük
bir kısmının ise digital ortamda PDF olarak taranmış halde bulunduğu,
"ÖRTÜLÜ FAALİYETLER BİR İSTANBUL 6 NİSAN 2000" başlıklı şüpheliler
Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'dan elde geçirilen örgütsel içerikli dokümanın şüpheli
Doğu PERİNÇEK'te de bulunmaş^jgJttıgNEKON terör örgütü ile irtibatını göstermektedir.
Doküman içeriğinde, -/* * ' 3 %u
"Emekli Tuğgeneral Veli KÜÇÜK ile Mehmet EYMÜR tam olarak karşı karşıya
geldiler. Veli KÜÇÜK bu mücadelede İşçi Partisini Kullanmayı planlıyor." şeklinde yazı
olduğu, diğer maddelerde İşçi Partisine yönelik başlatılacak bir operasyondan bahsedildiği,
bunun ile ilgili Emniyet içerisinde değişikliklerin olduğu, bazı maddelerin altının çizili belge
olduğu,
(78) Sayfa üzerinde "İşçi partisi ve Kemalist Devrim" konusu ile başlayıp,
"Kumanda şansını ele geçirmişlerdir" ile biten doküman içeriğinin; İşçi Partisi ve Kemalizm
Devrim konusu başlıklı, Sosyalizm ve Türkiye'de bulunan Sol Gruplar aktanlarak yazının bir
bölümünde,
Doğru olan model şudur: Türkiye Emekçi Hareketi Ulusun ve Ulusun en Yurtsever
gücü olarak halkla ve Türkiye Ordusunun Yurtseverliği ile birleşerek Milli Demokratik
Devrimi başka deyişle Kemalist Devrimi tamamlayacak burada emekçi hareketin gücü
örgütlenmesi ve Halk kitlelerine önderlik birikimi belirleyici olacaktır. Şeklinde yazı ile İşçi
Partisinin politikalannm anlatıldığı, yazıdan da açıkça şüpheli Doğu PERİNÇEK'in
ERGENEKON terör örgütünün amaçlan doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti hükümetini halk
ayaklanması destekli bir askeri darbe ile devirmek için örgütsel çalışma içinde olduğu bu
amaç için birçok örgütsel faaliyetleri legal görünümler altında perdeleyerek yaptığı
anlaşılmaktadır.
66-(3) Sayfa san zarf içerinde mektup içeriğinin;
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'e hitaben yazılmış, Saym PERİNÇEK, ile başlayan,
"Milli Güç Birliği Hareketini şimdilik dikkatle takip ediyoruz, Hareketinizin yönünü
izleyeceği süreci titizlikle izleyeceğiz ve bu konudaki fikirlerimizi size zaman zaman
aktaracağız Takdir edersiniz ki Şimdilik Sizinle uzaktan temas zorunluluğumuz vardır.
Ama aynı zamanda bizler sizin çok yakmımzdayız ............" TDHC-HGB imzalı mektup ve
ekinde iki sayfalık
TDHÇ-HGB
TÜRKİYE DEMOKRATİK HALK CUMHURİYETİ
HALKIN GÜÇ BİRLİĞİ hareketi başlıklı yazıdan da örgüt hücre yapılanması
şeklinde birbirinden farklı birimler olarak hedefe ulaşmak için uygulanan stratejisi gereği
herkesin aynı anda deşifre olmaması için farklı kollardan aynı amaca farklı gruplarmış gibi
gösterilerek faaliyet yürüttükleri anlaşılmaktadır.
USİAD (Ulusal Sanayici ve İş adamları Derneği) İstanbul 12 Nisan 2000
157-158-159 ile numaralandıran 3 sayfalık dokuman içerisinde; Üzerinde İşçi
Partisi Genel Başkanlığı Amblemi bulunan ve İşçi Partisi genel Başkanı Doğu Perinçek: yazılı
söylemleri bulunan doküman içeriğinde; "bir kısım güvenlik güçleri mensuplannm dini
görüşlerine göre fişlendiği, aynca Hrant Dink'in öldürülmesi, Danıştay üyelerine yapılan
saldın, Hakkari Şemdinli'de meydana gelen patlama, Atabeyler grubu gibi olaylar ile
ilişkilendirmek suretiyle soruşturmamız kapsamında Ergenekon terör örgütünün
eylemlerinden olan Danıştay saldmsım örtbas etmek için hedef saptmlarak örgütün amaçlan
doğrultusunda dezenfermasyon yapıldığı anlaşılmıştır.
Ulusal Strateji Merkezi ve Bilim ve Ütopya Dergisinde-"Kemalist Model Ulusal
Gençlik Hareketi/ Dinamik Ulusal Güç Birliği ve Kuvayı Milliye Cephesi/ Araştırma-
Gözlem-Analiz-Teori/ İstanbul-29 Ekim 2000"
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN örgütsel içerikli dokümanlardan bir
kısmının bizzat bu şüpheliler de bulunduğu gibi bir kısmının da cd ortamında bulunması bu
belgelerin uygulanmasına yönelik olarak hareket edildiğine ilişkin faaliyetlerde şüpheli Doğu
PERİNÇEK'in ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üst düzey yapılanmasında yönetici
olduğunu göstermektedir.
Örgüt mensupları Doğu PERİNÇEK ve İlhan SELÇUK'un birlikte hareket ettikleri,
ERGENEKON Terör örgütünün amaçlan doğrultusunda ülkemizde bir kaos ortamının
oluşması için çaba sarf ettikleri anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK tarafından Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi Ergenekon
terör örgütü yöneticisi şüpheli İlhan SELÇUK'a hitaben 17 Mart 2008 tarihinde "Sayın İlhan
Selçuk Ağabey" hitabıyla başlayan, devamında:
"Yargıtay Başsavcısı 'nın kapatma davası açması üzerine bir yazı hazırladım. Parti
yasakları konusunda Türkiye'de kitabı olan tek hukukçuyum. Anayasa Mahkemesi
kararlarında ve Yargıtay Başsavcılığı iddianamelerinde kitabımdan çok uzun alıntılara yer
verilmiştir."
Sanıyorum bu yazı kamuoyu için aydınlatıcı olacaktır. Lütfen okumanızı ve
Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanmasını dilerim.
Saygılarımla, Doğu PERİNÇEK' şeklindeki mektuptan da anlaşılacağı üzere,
Doğu Perinçek'in ikametinde yapılan aramada, Fikret KAZANCI imzalı 27.04.2004
tarihli TC. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış, işçi Partisinin Ak Partiyi
kapatma dilekçesine eklenmek üzere gönderilmiş yazı olduğu, yazıda "Dosyanın Takviyesini
Teminen: Ergün POYRAZ'in... Patlak Ampul Kitabı ve ".... ayrıca gazeteci yazar (Cumhuriyet
Gazetesi) Sn. İlhan SELÇUK'un 17.07.2007 tarihli köşesindeki yazılarını birlikte sunuyorum
" şeklinde yazıların olduğu tespit edilmiştir.
Yine aynı yerde bulunan "Sayın İlhan SELÇUK'un dikkatine" başlıklı "isteğiniz
Üzerine Cumhuriyet için bir yazı hazırladım. Konuştuğumuz konular sunuyorum.
......Güncelliği nedeniyle biran önce yayınlanmasında yarar var gibi geliyor bana, takdir
sizin" şeklinde başladığı ekinde "Cumhuriyet Yıkıcılığının Güncel politikaları" başlıklı 4
Haziran 1997 tarihli yazı olduğu tespit edilmiştir.
Bu yazılardan; şüpheli Doğu PERİNÇEK ile Ergenekon terör örgütü yöneticilerinden
şüpheli İlhan SELÇUK arasında örgütsel hiyerarşik bağın açıkça ortaya çıktığı, şüpheli Doğu
PERİNÇEK'in ERGENEKON yapılanması içinde bulunan ve sivil unsurlardan oluştuğu
bizzat belgede belirtilen 07- numaralı başkanlık olarak nitelendirilen Teori Tasarım ve
Planlama Dairesi Başkanlığı (sivil) bünyesinde görevli olduğu aralarındaki hiyerarşik ilişki
gereğince şüpheli İlhan SELÇUK'un daire başkanı olduğu, Doğu PERİNÇEK'in de uzman
olarak İlhan SELÇUK'un yardımcısı pozisyonunda bulunduğu aynı birimde şüpheli Kemal
Yalçın ALEMDAROĞLU'nun da asistan olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır. Bu üç
şüphelinin etkin olduğu sosyal ve siyasi yapı içerisindeki insanların devletin çeşitli kurumları
ve üniversitelerinde önemli mevkilerde bulunmalarından ve organize olarak önceden
planladıkları tüm aşamaları birer birer uygulamaya koyup bu konuda çeşitli toplantılar yapıp
toplumda ve devlette üst düzey görevlerde bulunan insanları yönlendirmeye çalıştıkları
anlaşılmaktadır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in tüm telefon görüşme, yazışma, eylem ve fiillerinden
Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebir ve şiddet kullanarak, askeri müdahale yöntemiyle
devirmeye kalkışmak bu konuda ERGENEKON terör Örgütünün önceden planladığı kurallar
gereğince organize bir şekilde tek merkezden yönetim yoluyla her türlü menfi propaganda
1542

/\â^t-h. <V-
yapılmak suretiyle askeri müdahale için gerekli zemini hazırlayıp, Türk Silahlı Kuvvetleri
içinde resmi hiyerarşiye uymayıp kendi düşüncelerine uygun davrandıklarını düşündükleri bir
gruba darbe yaptırarak amaçlarına ulaşmayı hedefledikleri açıkça anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut Tape No:3878, 13.02.2008 tarihinde E.. Ö../M.. A., ile şüpheli Doğu
PERİNÇEK'in yaptığı görüşmede özetle; E.Ö.'nün; M.. A..'nm Ankara'da bir kısım yüksek
yargı mensupları ile görüştüklerini belirttikten sonra, daha sonra telefonu M... A..'m alarak
"Şimdi biz bu Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcisi olarak 5 kişilik- 6 kişilik bir heyetle dün
Ankara'da bu E.... beyin saydığı isim., şahsiyetlerle görüştük." "Son derece emin, son derece
kararlı konuştular ve merak etmeyin bu iş, yani Cumhuriyet kazanından, biz de görüşlerimizi
konuş., görüştük yani her biri için 3-4 dakka da biz konuştuk yani düşüncelerimizi belirttik."
"Son derece olumlu yanıtlar verdiler ve Hukuk olarak, Hukuk çerçevesinde, yargı olarak
sonuna kadar direneceğiz ve kimse merak etmesin dedi bu işleri çözeceğiz." diyerek görüşme
neticesini aktardığı, Doğu PERİNÇEK'in "Kim?" diye sorması üzerine görüştüğünü iddia
ettiği kişilerin makamlarını ve isimlerini söylediği, ayrıca görüştüğü yüksek mahkeme üyesi
hakkında "...çok akıllı çok militan.." şeklinde yorum yaptığı, görüşmenin devamında "Son
derece kararlılar yani Cumhuriyet meselesinde hiç de tavizleri yok. BİR ŞEY İSTEDİLER
ORASI ÇOK ÖNEMLİ. SİZ DEDİLER BİZİM HER ŞEYİMİZLE, II... KİTLE DESTEĞİNİ,
HALK DESTEĞİNİ TOPLUM DESTEĞİNİ OLUŞTURMANIZ GEREKİYOR. Bunu
..söylediler doğru tabi. Bu bi büyük bir bileşke. Büyük bir toplum..." "..ben., biz, bu
CUMOK'un ben gittim, dönem sözcümüz ı...AVUKAT A... A.... var ... Bir de Ankara'dan
katıldı S... da vardı." "S... çok ... orda biz epey görüştük yani son derece sağlam iyi şeyler
söyledi. Özellikle de ADD konusunda da epey konuştuk." "Gelişmeler son derece önemli Ben
vardım işte CUMOK'tan Me... diye bir arkadaş vardı Na... K...'in, N... K... B.... o gönderdi
onu, o seçti onu. Böyle bir kadro.
Bir de ADD'den tabi o çok., -onu konuşuyorum şimdi Er......................- A.. E.... var şimdi
biliyorsunuz." Dediği,
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'e ifadesi sırasında bu telefon görüşmesi sorulduğunda;
E.O. 'in genel başkan yardımcısı ve istanbul il başkanı olduğunu, Me.. A...N'ın 68'liler Birliği
Vakfının genel sekreteri olduğunu, görüşmeyi kendisinin yaptığını" beyan ettiği, bu
görüşmeden de şüphelinin Ergenekon terör örgütünün amaçlan doğrultusunda Sivil Toplum
Kuruluşlarını kontrol altına alma ilkesine uygun davrandığı, toplumun değişik kesimlerine
etki edebildiği anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in bir yandan bu tarz girişimlerle Yargı Camiasını etki
altına almaya çalışırken, diğer yandan kendi yaptığı bu çalışmaların deşifre olmaması içinde
Aydınlık dergisi sorumlusu Serhan BOLLUK'la Tape No :3877, 07.02.2008 tarihinde yaptığı
görüşmede özetle; Serhan BOLLUK'm "Ankara'nın önerisi şu" "Bedri Abi işte Mehmet C...,
m... toplanmışlar," ".. şeyi kapak yapalım diyorlar. "AKP Kapatılsın" dediği, Doğu
PERİNÇEK'in "Yani olmaz öyle yani bu, akıllıca bir şey değil. "AKP Kapatılsın" talebi, ....
Bu tamamen halka güvenmeyen çizgiyi besliyo yani." "Yani AKP'nin hakkından yargıyla
gelmek" dediği, Serhan BOLLUK'un "İşte dünden beri tartışıyoruz yani." "Hiç bu başlığı
kullanmayalım değil mi dergide de kullanmayalım." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Bu
noluyor biliyor musun? Hep bu umutları yargıya" "Bağlıyan..." "Bu bu AKP'yi çok daha güçlü
getirir." "AKP'yi ancak halk şeyiyle İhtilaliyle devirmek lazım." Dediği, Serhan BOLLUK'un
"Olay da oraya gidiyor göstere göstere yani." "... Şimdi Rafet buradaydı da," "Bir B planı var
diyo. Bunları diyor sezgisel olarak şey yapıyorum diyo" "Sokağı bekliyolar diyo" "Komuta
kademesinde çok tepki var diyo." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "B Planı"m kim yapıyo?" diye
sorduğu, Serhan BOLLUK'un "Ordu yapıyo." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in ".. Komuta
kademesine tepkisi olan bir askeri güç" dediği, Serhan

'//tbffi
BOLLUK'un "Tabi. Görüştüklerimden çıkardıklarım diyo." Şeklindeki görüşmeden de
atacakları başlıklardan yargıyı işin içine çekme planlan belli olmasın diye sözde demokratik
yollan savunduklan imajını vermeye çalıştıklan ama akabinde yüksek yargı organlan üye
lerini ziyarete gidip bu konuda kendi düşüncelerini gizlice anlatmaktan da geri durmadıklan
açığa çıkmaktadır. Buradan "AKP'yi ancak halk şeyiyle İhtilaliyle devirmek lazım." Ve
devamında B planı olarak adlandırdıkları hususunda bizzat Doğu PERİNÇEK'in ifadesiyle
Komuta kademesine tepkisi olan bir askeri güç" denilmek suretiyle örgütün yaptığı
çalışmaların hedefe ulaştığı hususları vurguladıkları gibi bizzat askeri yapılanmada etkin
konumda olan şüpheli Doğu PERİNÇEK'in kendisine yakın olan adamlarıyla (genç subaylar)
da ordu içinde aşağıdan yukarıya doğru komuta kademesine baskı yaptırdığı sonucu
çıkmaktadır.
Ayrıca Doğu PERİNÇEK hazırladığı yazının Cumhuriyet Gazetesinde
yayınlanmasını istemiş olup yazının hükümete ağır ithamlar içerdiği görülmüştür. Ergenekon
terör örgütü mensupları Doğu PERİNÇEK ve İlhan SELÇUK'un birlikte hareket ettikleri,
ERGENEKON Terör örgütünün amaçları doğrultusunda ülkemizde bir kaos ortamının
oluşması için çaba sarf ettikleri anlaşılmıştır.
Tanık Zihni ÇAKIR Cumhuriyet Başsavcılığımızda vermiş olduğu ifadesinde,"
Türkeli dergisini bu ofiste çıkartacağını, Taner ÜNAL' in kendisinden bu oluşum içerisinde
yer almasını istediğini, oluşumda birçok paşanın bulunduğunu, ... Veli KÜÇÜK gibi isimlerin
yanlarında yer aldığını, Doğu PERİNÇEK ve Hikmet ÇIÇEK'in solcu olmasına karşın bu
oluşuma destek verdiğini..." beyan ettiği, şüpheli Mehmet M. Adnan AKFIRAT'tan ele
geçirilen Veli KÜÇÜK imzalı derginin çıkanlmasma destek ve eleştirilerde yardım edilmesi
yönündeki el yazması yazısından da anlaşılacağı üzere Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün bahse konu
diğer şüphelilerle örgütsel yayın organlannm çıkanlması ve örgütsel propagandaya açık destek
verilmesi konulannda ERGENEKON terör örgütünün talimatlanna uyulması için yazı yazdığı
ve bu iş birliğinin sadece örgütün üst kademesi tarafından bilindiği, anlaşılmaktadır.
Tape No :3873'de kayıtlı, 25.02.2008 günü saat : 22.33'de Doğu PERİNÇEK ile İh..
A., arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Aralarında bir süre merhabalaştıktan sonra İh..
A..'in Ulusal Kanal'da ki programlara bir partili olarak bağlanamamasmdan dert yandığı,
Doğu PERİNÇEK'in partili kişilerin programa katılmamasının daha olumlu olacağını
belirttikten sonra bir süre aynı konu ile ilgili konuştuktan sonra, devrimci hareket konusuna
değindikleri ve Doğu PERİNÇEK'in "KARDEŞİM DEVRİMLE RİCA EDERİM
İH....'ÇIĞIM DEVRİMDEN VAZGEÇMEK ŞEREFSİZLİKTİR ALÇAKLAR
DEVRİMDEN VAZGEÇER ÖYLE BİR ŞEY OLUR MU ÖYLE SAÇMA ŞEY. BİZİM
YAPTIĞIMIZ HER ŞEY DEVRİME YÖNELİK" dediği,
Bu görüşmeden şüpheli Doğu PERİNÇEK'in eylem ve fiillerinin Devrime (ihtilale)
yönelik olduğunu açıkça ifade ettiği anlaşılmıştır.
Tape No :3811'de kayıtlı, 26.02.2008 günü saat : 13.42 sıralannda Doğu PERİNÇEK
ile Erkan ... arasında yaptıklan görüşmesinde özetle;
Doğu PERİNÇEK'in "Erkan.. Ulusal Strateji Merkezine 7-8 tane iskemle koydur"
"Tuğran'ı da çağır" "Turan, Ferid, Sen" "beş dakika sonra geliyorum ben" dediği ve
görüşmeden sonra şüpheli Yusuf BEŞİRİK'in Ferid İLSEVER'i toplantıya çağırdığı ve bu
toplantıda şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun da bulunlduğu anlaşılmıştır.
* Tape No :3811-2'de kayıtlı, 26.02.2008 günü saat: 14.17'de Yusuf BERİŞİK ile
Ferid İLSE VER arasındaki telefon görüşmesinde özetle^ '-'--" -n-->
Görüşmede Yusuf BEŞIRIK'in "Ferid abi toplantı başlamıştı ben söyledim." Dediği,
Ferid İLSEVER'in "Tamam bi şey yapı ver toplantı bitince kimler var dedin Kemal
Alemdaroğlu." dediği, Yusuf BEŞIRIK'in "Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU Er.. Ün... Tu..
Öz.. Serhan Bolluk var." dediği, Ferid İLSEVER'in "Toplantı bitince bana bilgi ver." dediği,
Şeklindeki görüşmlerden örgütsel içerikli toplantılara Ferid İLSEVER Serhan
BOLLUK' gazeteci olmadığı halde Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU' ve Yusuf BEŞİRİKin de
katıldığı, bizzat organizeyi şüpheli Doğu PERİNÇEK'in yaptığı anlaşılmaktadır.
Tape No :3817'de kayıtlı, 29.02.2008 günü saat : 20.19'de YUSUF BEŞİRİK ile C...
K.... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
C... K... isimli şahsın Doğu PERİNÇEK in telefonunu aradığı, telefonu Yusuf
BEŞIRIK'in açtığı ve "Başkan bir toplantıda konutamm." dediği, Doğu PERİNÇEK'i bir
ekonomi toplantısında olduğunu belirttikten sonra Cemalettin KORKUT'un "Evet ben 7-8
defa aradım BU ŞEYİN SON ÇEKİLME İLE İLGİLİ HAREKAT İLE İLGİLİ BİR KONUYU
ARZEDECEKTİM KENDİSİNE OLDUKÇA ÖNEMLİ belki bu toplantıda da şey yapılabilir
görüşülebilir isterseniz söyleyin kendisine." dediği ve görüşmenin son erdiği,
Tape No :3837'de kayıtlı, 27.02.2008 günü saat : 21.07'de Doğu PERİNÇEK ile
Süleyman..? isimli şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Süleyman..? m "Emin abiyi aldılar. Emin ağabeyyi." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in
"Ha aldılar evet." Dediği, Süleyman'ın "Şimdi Doğu abi biz bir şeyler düşündük. Haftaya
muhtemelen biz altı kişi size geleceğiz. Türkiyenin her bölgesinden altı kişi. Altı özel kişi.
Orhan abiyi düşünüyoruz Orhan abi gelecek. Karabükten bir arkadaş var ,Trabzonda bir
arkadaş varBiz size geleceğizde işte onun haricinde bu şey var belki bilirsin Çağlayan mitingi.
Onda konumumuz ne olacak bizim." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tuncay mı yapıyor
mitingi." diye sorduğu, Süleyman'ın "Ya Tuncay yapıyor Tuncayla pek alakası yok ADD yi
biliyoruz. Çünkü ADD ye bazı çok yanlış yaptı hatta onun belgeleri bizde de var onu da atarız
size çünkü sözcülerinin ADD karşıtı kullandığı kelimeler var. ADD yi dışladığı onlar bizde
belge olarak duruyor." dediği, devamında Doğu PERİNÇEK'İN miting tarihini sorduğu e
"Gidelim gidelim." dediği, devamında Süleyman'ın Akkaya isimli şahsın durumunu sorduğu
Doğu PERİNÇEK'in "Konuştuk tamam hallettik onu." Dediği, Süleyman'ın "Çünkü biz
Akkaya yönlen Akkaya bizi yönlendiriyor. Akkaya Adanada biliyorsunuz." Dediği ve
devamında yine Süleyman'ın "Altı-yedi kişi biz size gelecez ondan sonra bakalım Emin
Gürses için bir şey yapabilirsek yapacağız yapamazsak artık ne olursa." dedikten sonra
görüşmenin sona erdiği,
Tape No :3852'de kayıtlı, 06.03.2008 günü saat :22.13'de doğu PERİNÇEK ile
Fikret... isimli şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Fikret'in "...karışık ... ortam" "Çok ya bir taraftan bu CHP ile MHP'nin gerçekleri
ortaya çıktı filan deniyor ama" "Fakat bi taraftanda Genelkurmay Başkanına yönelik
muazzam bir şey var" "Tereddüt oluştu hem toplumda hem askerler içinde diye söylüyorlar"
dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Abi onun aleyhine muazzam bir şey yarattılar ya" "Yani sana
söyleyim kim olsa yıpratacaklar Türk ordusuna karşı bir savaş başladı kim gelse
yıpratacaklar maalesef. Onun için korumak lazım bunları, bizim sağ kol ne diyor"
dediği, Fikret'in "Sol kolda şey fakat bu yani bir şey yaratmış asker içinde" "Muazzam
bir kararlılığa yol açtı diyor" dediği, ?..*- *-> .
Doğu PERINÇEK' m "Tabi. MHP'ye filan çok kızmışlardır" dediği, Fikret'in
"MHP'ye çok kızmışlar CPH'ye de kızıyorlar ama CHP 'den çok MHP esas şey yapıyo
Herkes diyo dokuz sabıka bilmem ne falan onu konuşmaya başladı diyo" dediği,
Görüşmeden de ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN sağ ve sol kolundan
bahsettiklerinden ayrı farklı ideolojik grup görüntüsüne rağmen birlikte hareket ettikleri
anlaşılmaktadır.
TERÖR ÖRGÜTÜ PKK VE DHKP/C İRTİBATLARI
Dosyada mevcut raporlar, şüphelide ele geçirilen bazı belgeler ve resimler ile
dosyamıza mektup ile gönderilen bir kısım resimlerde şüpheli Doğu PERINÇEK, Ferid
İLSEVER ve Hayati ÖZCAN' in PKK bölücü başı ABDULLAH ÖCALAN ile birçok
resimlerinin bulunduğu dosyada mevcut Gizli Tanık Denizin beyanında belirttiği gibi PKK
terör örgütünün çöküş aşamasında olduğu dönemlerde yaptığı görüşmeler ve yayınlar sonucu
örgütün ayakta kalmasını ve ideolojisinin yerleşmesini sağladığı, Serhan BOLLUK' a ait
ajanda da bulunan Hakan SARAYLIOĞLU'nun öldürülmesinden önce yapılan sorgulamasına
ilişkin el yazısı ile notlar bulunduğu ve bu şahsın öldürülmesinden sonra bu eylemin DHKP/C
örgütü tarafından üstlenildiği,
Danıştay olayında gözaltına alman Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün beyanında
Alparslan ARSLAN' m Doğu PERINÇEK ve grubunun amaçlanna yönelik olarak Danıştay
saldırısını gerçekleştirmiş olabileceğini Danıştay dosyası kapsamında alman ifadesinde
belirtmiştir.
Dosyada mevcut inceleme tutanaklarına göre Mersin'de meydana gelen bayrak
yakma olaylarından sonra şüpheli Doğu PERİNÇEK'in VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ
BİRLİĞİ Derneği başkanı Taner ÜNAL ile birlikte Diyarbakır'da miting tertipledikleri,
miting için Taner ÜNAL'a bir çok talimat verdiği, Taner ÜNAL' m da Doğu PERİNÇEK'e
sayın başkanım diye hitap ettiği ve talimatlarını kusursuz yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK geçmiş yıllarda yazmış olduğu kitaplarında ve bazı
söylemlerinde Türkiye' de ermeni soykırımının olduğunu ve Kürtlerin kendi federe devletini
kurmalarının gerektiğini, bu amaçla referanduma gidilmesi şeklindeki söylemleri ile şu anki
söylemlerinin benzerlik arzetmediği,
SONUÇ OLARAK Doğu PERİNÇEK'in İşçi Partisi Genel başkanı olmasına rağmen
aynı gruba bağlı Ulusal Kanal ve Aydınlık Dergisi ile diğer bağlı yayın organlarını tek başına
yönetip sevk ettiği şüpheli Veli KÜÇÜK ile kabul etmese de örgütsel hiyerarşik yapı içinde
ilişkilerinin olduğu aynı ilişkinin şüpheli İlhan SELÇUK' la da bulunması zıt fikir ve siyasi
görüşlere sahip görünen bu üç kişinin ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN hiyerarşik
yapısında bizzat ERGENEKON yapılanmasının üst kademesinde yer alan sivil unsurların
içinde önemli görevler üstlendiklerini açıkça ortaya koymakta olup, şüpheli Doğu
PERİNÇEK'in ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN yapılanması içinde sevk ve idare
eden konumunda bulunduğu, şüpheli İlhan SELÇUK'un yanında uzman olarak görev yaptığı,
belirtilen medya ve yayın kuruluşlarını sevk ve idare ettiği,
Bizzat bazı örgütsel içerikli dokümanların bu şüpheli tarafından yazıldığı gibi bazı
örgütsel içerikli belgelerin içinde geçen cümle ve paragrafların bizzat şüpheliye ait bilgisayar
ve dijital ortamlarda bulunması da şüpheli tarafından ERGENEKON yapılanması için analiz
ve çalışma yaparak hazırlandığı, örgütsel içerikli teklif belgelerini ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜ'nün üst sorumlularına bizzat arz ettiği ve bazı örgütsel içerikli belgelerin hem
dijital ortamda hem de şüpheliye ait sevk ve idare ettiği- örgütsel grup içinde bulunan diğer
şüphelilerin ev ve işyeri aramalarında bulunması, hususları göz onune alındığında şüpheli
Doğu PERİNÇEK'in ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN gizli üst düzey yapılanması
içinde aktif olarak görev yaptığı, yönetici konumda olduğu anlaşılmaktadır.
Şüphelinin sevk ve idare ettiği İşçi Partisi, Ulusal Kanal, Medya organlarının
bulunduğu binaları ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçları doğrultusunda
kullandıkları ve bu yerleri paravan olarak kullanıp, örgütsel faaliyetlerini bu şemsiyenin
altında gerçekleştirdikleri,
Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROGLU tarafından bizzat kendisine Danıştaydaki
davaların takip edilmesi söylendiğinde, Görevi üstümüze aldık gereğini yapıcağız diyerek,
devam eden davalara müdahale edip seyrini değiştirme gayretlerinin örgütsel bir görev olarak
algılayıp gerekli girişimlerde bulunduğu,
Başından beri yapılan ERGENEKON terör örgütünün deşifresine yönelik
soruşturmanın Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yapıldığını iddia edip bu konuda verdiği
cevaplar ve yazdığı yazılarda göz önüne alandığmda bizzat ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜNÜ (SÖZDE)Türk Silahlı Kuvvetlerinin içindeymiş gibi göstermeye çalışarak Türk
Silahlı Kuvvetlerin manevi şahsiyetini yıpratmaya ve soruşturmayı engellemeye yönelik
eylemlerde bulunarak adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu işlediği anlaşılmaktadır.
Bu konuda ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurularında bulunulmuştur.
Belirtilen binalarda ele geçirilen Gizli askeri bilgilerin bulunduğu CDTer ile
Yargıtay'a yönelik bir eylem için hazırlandığı açıkça anlışılan ve içinde Yargıtaym krokisinin
bulunduğu CD ve içinde yüksek yargı mensupları ile bazı yargı mensuplarının siyasal ve dini
görüşlerine göre fişlenmesi, ayrıca daha birçok belgede gazetecilerden, devletin üst düzey
sorumlularına kadar aynı şekilde fişlenip kayıt altına alınmaları suçlarının da tamamından
sorumluluğunun bulunduğu,
Aynı tür gizli bilgi ve belgelerin Ulusal Kanal sorumlusu Hayati ÖZCAN'm ev ve
işyeri olan ulusal kanaldan çıkması ve elde ettiği askeri gizli bilgi ve belgeleri genel merkeze
göndermesi de bu eylem ve fiilleri örgütsel olarak planlı ve bilinçli olarak yapıldığı bilgilerin
tek merkezde toplandığı anlaşılmaktadır. Buradan da ERGENEKON terör örgütünün
bünyesinde faaliyette bulunmak için kurulduğu anlaşılan Ulusal Kanal'm da örgütün amacına
hizmet etmek için perdelemek ve örgütün propagandasını yapmak, örgütün hedefleri
arasındaki siyasileri yıpratmak için kullanıldığını göstermektedir. Bu kanala ilişkin mali
incelemeler devam etmekte olup tamamlandığında dosyaya eklenecektir.
Tüm deliller ışığında şüpheli Doğu PERİNÇEK'in ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜNÜN gizli üst düzey yapılanması içinde yönetici konumunda olduğu,
ERGENEKON terör örgütünün Türk ordusuna sızma girişimlerini gizlice organize ettiği,
kendi hakkında yazılmış ÇOK GİZLİ İBARELİ Genel Kurmay Başkanlığına gönderilmiş
sureti de ele geçirdiği, buradan da şüpheli Doğu PERİNÇEK'in sızma süreçleri açıkça
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN belgelerinde anlatılan süreçlere uygun olarak
örgütlendiği, tüm faaliyetlerini Kemal Yalçın ALEMDAROGLU ile birlikte Teori Tasarım
Planlama dairesi başkanı olan İlhan SELÇUK'a bağlı olarak yürüttüğü,
Tape No:3842, 07.03.2008 günü saat:10.35 de, Bedri.... ile yaptığı görüşmede;
Tümep'in bir yemekli toplantısından bahsedildiği, toplantıya "İlhan Selçuk, Hurşit Tolon,
Şener Eruygur, YARSAV Başkanı, yüksek yargıdan ve üniversitelerden seçkin 70 kişinin
katıldığını, Şener Eruygur'un ulusalcıların birleşmesinden bahsettiğini anlattıkları kendisinin
"Keşke şeyi esas söyleseydin o gün indirmek ve Milli bir hükümet kurmak mümkündü ona
yanaşmadı Şener Eruygur'lar "Cumhurbaşkanı istifaya davet etseydin ..." şeklindeki
görüşmeden gizli toplantı]arın,mahiyeti anlaşılmaktadır.
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN tertiplediği gizli toplantıları organize ettiği,
şüpheli Şener ERUYGUR ve Hurşit TOLONun katılarak bu toplantılarda önderlik ettikleri,
bu şüpheliler de ele geçirilen darbe planlan ve Cumhuriyetçi Çalışma Grubuna ait
dokümanlarda şüpheli Doğu PERİNÇEK'in kontrolünde olan USİAD ve USMER isimli
derneklerin bu darbe yapmaya yönelik ön hazırlık çalışmalarında aktif olarak görevli
oldukları bu belgelerin incelenmesinde anlaşılmaktdır. Bu belgelerdeki darbe yapmaya
yönelik ve darbe zemini oluşturmaya yönelik çalışmaların halen ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜNÜN tüm ünetelerince devam ettikleri, şüpheli Doğu PERİNÇEK ve grubunun bu
süreç içinde aktif olarak eylem ve faaliyetlerini gizli gizli sürdürmek suretiyle devam
ettirdikleri. Hem medya aracılığı ile hemde partisine bağlı gençlik örgütleri ve genç subaylar
olarak niteledikleri askeri yapılanmaya sızmış örgüt üyelerini bu amaca yönelik eylem ve
fiillere sevk etmek suretiyle karışıklık ve kaos ortamı oluşturup darbeye zemin hazırladıkları.
Halkı Silahlı Kuvvetleri ve bazı devlet kurumlarım hükümte karşı isyana tahrik ettikleri.
Genel merkezde ve kendisine bağlı olarak faaliyetlerde bulunan diğer örgüt
üyelerinde ele geçirilen, YARGITAY binalarının ayrıntılı krokisi, İZMİR NATO
komutanlığına ait gizli belgeler ve sabotaj planlarının bulunması, çok gizli askeri bilgilerin
bulunması, göz önüne alındığında, şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Teori Tasarım Planlama
dairesi başkanlığında görevli yönetici olduğu, şüphelinin hem sahip olduğu medya
kuruluşları, hem de siyasi parti çatısı altında örgütlenerek, her türlü eylem ve faaliyetini
legalmiş gibi göstermek için perdeleme yaptığı,
Örgütün amaç ve faaliyetlerine yöneticisi olduğu tüm organlar ile katılıp Milli
kuvvetler olarak nitelediği ve Milli güç birliği, halk ve ordu işbirliği neticesinde
oluşturulacak halk ihtilali ile Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı halkı ve Türk Silahlı
Kuvvetlerini kışkırtmak suçlarını işlediği, gibi kişisel verileri kaydetme ve devlete ait gizli
bilgileri ele geçirmek suçlarını da işlediği,
Örgütün üst düzey yönetiminde olması, örgüt tarafından yapıldığı anlaşılan Danıştay
eylemi ve Cumhuriyet Gazetesine atılan bombalarndan sonra yine kendisine örgüt tarafından
verilen dezenformasyon ve kamuoyunu yanıltma görevleri gereği her türlü yayım yaptığı
anlaşıldığından;
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in üzerine atılı bizzat işlemiş olduğu eylemlerine uyan,
TCK'nun 314/1, 312/1, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK'nun 314/3 ve
220/4. maddeleri yollaması ile TCK'nun 334/1, 135/2-1, 43/2 maddeleri gereğince,
Ayrıca Şüpheli Doğu PERİNÇEK; ERGENEKON terör örgütünün yöneticisi
konumunda olup, 5237 Sayılı TCK'nun 314/3. maddesi "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır" ve TCK'nun 220/5. maddesi
de "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı aynca
fail olarak cezalandırılır" hükmü gereği, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan
5237 Sayılı TCK'nun 314/3 maddesi yollaması ile TCK'nun 220/5. maddesi gereğince
ERGENEKON terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan sorumlu
tutulmasının yasal zorunluluk olması nedeniyle;
1-Cumhuriyet Gazetesine 3 kez bomba atılması nedeniyle, ruhsatsız patlayıcı madde
bulundurmak ve taşımak, korku ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanma, mala
zarar vermek suçlarmdan TCK'nun 174/1-2 (hukuki kesinti oluşturan iddianame öncesi tüm
ruhsatsız patlayıcı bulundurma cylemlerrY.argıtay kararlannda tek suç
sayıldığından alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle bir kez uygulanması), 170/1-c (3 kez),
151/1(3 kez),
2-Damştay saldırısmda Türk Milleti adma yargılama görevini yürütmekte iken
görevinin başında katledilen yargı şehidi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN'in tasarlayarak
öldürülmesi, mağdurlar Mustafa BİRDEN, Ayla GÖNENÇ, Ayfer ÖZDEMİR ve Ahmet
ÇOBANOGLU'nun tasarlayarak öldürülmeye teşebbüs edilmesi nedeniyle TCK'nun 82/a-g,
82/a-g, 35/2. maddesi (4 kez),
3- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Muzaffer
TEKİN, İsmail YILDIZ, Ergün POYRAZ, Kemal KERİNÇSİZ, Mete YALAZANGİL,
Aydın YÜKSEK, Muzaffer ŞENOCAK, Fikret EMEK'in işlemiş oldukları; Devletin
güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması
gereken bilgileri temin etmek suçundan dolayı TCK'nun 327/1. maddesi gereğince (8)
SEKİZ KEZ,
4-Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; İsmail YILDIZ,
Ergün POYRAZ, Mete YALAZANGİL, Aydın YÜKSEK, Muzaffer ŞENOCAK ve
Fikret EMEK'in işlemiş oldukları; Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal
yararlarına ilişkin belge veya vesikaları geçici de olsa, bunları tahsis olundukları
yerden başka bir yerde kullanmak suçu nedeniyle: TCK'nun 326/1. maddesi
gereğince, (6) ALTI KEZ,
5-Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Gazi GÜDER, Ayşe
Asuman ÖZDEMİR, Halil Behiç GÜRCİHAN, İsmail YILDIZ, Kemal ŞAHİN,
Mehmet Murat YÜCEL, Feridun Refik NUHOĞLU, Ergün POYRAZ, Fikret
EMEK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Habip Ümit SAYIN,
Hikmet ÇİÇEK, Kemal KERİNÇSİZ, Nusret SENEM, Erkut ERSOY ve Murat
ÇAĞLAR'in işlemiş oldukları, Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî
kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık
durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak
kaydetmek suçu nedeniyle; TCK'nun 135/2-1, 43/2. maddesi gereğince (17)
ONYEDİ KEZ,
6- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Oktay
YILDIRIM, Mehmet DEMİRTAŞ ve Fikret EMEK'in işlemiş oldukları, silahlı terör
örgütüne ait silahları depolamak suçu nedeniyle; TCK'nun 315 ve 3713 Sayılı Terörle
Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince (3) ÜÇ KEZ,
7-Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Ayşe Asuman
ÖZDEMİR ve Halil Behiç GÜRCİHAN'in işlemiş oldukları, Adil Yargılamayı
Etkileme suçu nedeniyle; TCK'nun 288. maddesi gereğince (2) İKİ KEZ,
8-Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Fikret EMEK,
Hayrettin ERTEKİN, Hikmet ÇİÇEK, Halil Behiç GÜRCİHAN, Hayati ÖZCAN,
Ergün POYRAZ ve Nusret SENEM'in işlemiş oldukları; Yetkili makamların kanun
ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli
kalması gereken bilgileri temin etmek suçu nedeniyle, TCK'nun 334/1 maddesi
gereğince (7) YEDİ KEZ,
9-Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: İsmail YILDIZ, Bekir
ÖZTÜRK, Hüseyin GÖRÜM ve Fuat ERMİŞ'in işlemiş oldukları; Askerleri
kanunlara karşı itaatsizliğe teşvik etmek suçu nedeniyle, TCK'nun 319/1, 3713 Sayılı
Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince (4) DÖRT KEZ,
10- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Mehmet Fikri
KARADAĞ, Hayrettin ERTEKİN ve Muhammet YÜCE'nin işlemiş oldukları; Tutuklu,
hükümlü veya suç delillerini bildirmeme suçu nedeniyle, TCK'nun 284/1 maddesi
gereğince (3) ÜÇ KEZ,
11- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheli Muzaffer
ŞENOCAK'm işlemiş olduğu; Ruhsatsız patlayıcı bulundurmak suçu nedeniyle,
TCK'nun 174/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5/2. maddeleri,
12- Şüpheli Ergün POYRAZ'm işlemiş olduğu; Yasaklanan bilgileri açıklamak
suçu nedeniyle TCK'nun 336. maddesi,
13-Şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ ve Hayrettin ERTEKİN'in işlemiş olduğu;
Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek veya aşağılamak suçu nedeniyle
TCK'nun 216/1. maddesi gereğince (2) İKİ KEZ,
14-Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ve Aydın YÜKSEK'in işlemiş olduğu 2863 Sayılı
yasalara muhalefet etmek suçu nedeniyle, 2863 Sayılı Kanunun 73. maddesi (2) İKİ
KEZ,
15-Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in işlemiş olduğu 2813 Sayılı Kanuna muhalif
olarak ruhsatsız telsiz kullanmak suçu nedeniyle 2813 Sayılı Kanunun 32/a maddeleri
gereğince ayrı ayrı CEZALANDIRILMASI talep edilmiştir.

46-ŞÜPHELİ FERİD İLSEVER


a)-Emniyet ifadesinde;
1946 yılında İstanbul Doğumlu olduğunu, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine
bölümü mezunu olduğunu, 1976 Yılında askere gittiğini, Bu gün kadar gazetecilik yaptığını,
Halen ulusal kanalın genel yayın yönetmenliğini yaptığın, evli olduğunu, Yeşil pasaport sahibi
olduğunu, Yurt dışına bir çok defa giriş ve çıkış yaptığını, 1970 yılında 12 Mart döneminde
TİİKP davasından yargılandığını, Cezaevinde yattığını, TİKP davasından da yargılandığını,
daha sonra Beraat ettiğini, Gazeteci olduğu için yayın suçlarından dolayı birkaç defa ifade
verdiğini, ancak ceza almadığını, Rauf DENKTAŞ Başkanlığında kurulan Talatpaşa
Platformunun Genel Sekreteri olduğunu, Herhangi bir terör örgütüne üyeliğinin olmadığını,
Hayatı boyunca terörle mücadele ettiğini, Bu güne kadar da en kararlı bir şekilde terörle
mücadele eden bir partinin genel başkan yardımcısı olduğunu,
Mehmet Adnan AKFIRAT İsimli Şahıstan Elde Edilen, Üzerinde El Yazısı İle
"Fikret AKFIRAT'm Dikkatine" yazılmış, özgeçmiş başlıklı, Sayın Ferid İLSEVER'e Veriniz
ile biten, DR.Ümit SAYIN TN özgeçmişi olan (6) sayfa belge ile ilgili olarak; Dr. Ümit
SAYIN'ı İstanbul Üniversitesinden hoca olarak tanıdığını, Böyle bir belge görmediğini,
kendisine gösterilen belgeyi ilk olarak burada gördüğünü, Mehmet Adnan AKFIRAT'm Ulusal
Kanalda ve Aydınlık dergisinde çalıştığını, O zamanlar haber müdürü olduğunu, Kendisi ile
zaman zaman görüştüklerini, Kendisinden bu tür bir belge istemediğini,
Mehmet Adnan AKFIRAT İsimli Şahıstan Elde Edilen Üzerinde El Yazısı İle "Ferid
İLSEVER'e" yazılı " Generallerin Bekleme Süresinin 4 Yıla Çıkmasıyla Bu Yıl Şura Önüne
Gelmeyecekler" Başlıklı (3) Sayfa Belge ile ilgili olarak: Mehmet Adnan AKFIRAT'm
yukarıda da dediği gibi Ulusal kanalda ve Aydınlık dergisinde çalıştığını, O zamanlar haber
müdürü olduğunu, Belge içeriği incelendiğinde haber amaçlı olduğu anlaşıldığını, Eski tarihli
şu an emekli olmuş generallerin listesi olduğunu, Atamalara ilişkin bu tür belgeler her yıl 30
ağustosta basında yayınlandığını, Bu belgeyi hatırlamadığım, Ulusal kanalın Genel yayın
yönetmeni olduğunu, bu tür belgelerin kendisine gelmesinin normal olduğunu,
Ümraniye'de ele geçirilen malzemeler ile ilgili olarak: kendisinin bu konu hakkında
bilgisinin olmadığını, Burada duyduğunu, Basında yer aldığı kadarını bildiğini,
Veli KÜÇÜK ile Tuncay GÜNEY isimli şahıslardan elde edilen Ergenekon Analiz
Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi 29 Ekim 1999 İstanbul isimli doküman ve
dokümanda geçen ERGENEKON isimli örgüt ile ilgili olarak; Bu örgütü gazetelerin yazdığı

^P-/>^5
/fj^dj^^
kadar duyduğunu, Örgütün çalışma ve yapılanma şeklini ilk defa burada duyduğunu, Bunun
kendisine göre bir deli saçması olduğunu, kendisinin dünya görüşüne, siyasal duruşuna,
üslubuna kadar her şeyine aykırı olduğunu, kendisine okunan belgenin eline geçse dahi
okumayacağını, Bu yapılanmanın kendisinin mensubu olduğum siyasi partinin her şeyine
aykırı olduğunu Kabul etmediğini,
Oktay YILDIRIM, M. Zekeriya ÖZTÜRK, Muzaffer TEKİN ve Sevgi ERENEROL
isimli şahıslardan elde edilen LOBİ ÇOK GİZLİ ARALIK 1999/ İSTANBUL başlıklı
doküman ve bu dokümanda geçen konular ile ilgili olarak; Kendisinin bu belgeyi ilk defa
burada duyduğunu, içeriğinin de baştan sona zırva olarak tabir ettiğini, kendisinin zaten her
gün makaleleriyle Kamu önüne çıktığını, Yukandaki belgelerin kendisinin görüş ve fikirlerine
tamamen zıt olduğunu,
22.03.2008 tarihinde, kanal 1 Tv'de yayınlanan ve Fatih ALT AYLI ve Tuncay
GÜNEY ile canlı yayında yapılan telefon görüşmesinin içeriğinde; "Çırağan sarayında
fmansını Kemal ÖZDEN Ulusal sanayici iş adamları derneği sağladığı.Bu toplantı Doğu
PERİNÇEK'in adamı Ferid İLSEVER de vardı.Aydınlık genel yayın yönetmeniydi o
zaman.Gürbüz ÇAPAN beyde bunu doğruladı...." Şeklinde gerçekleşen telefon görüşmesi ve
içeriği ile ilgili olarak: Çırağan sarayında yapıldığı söylenen ve kendisinin de katıldığı
söylenen bir toplantının olmadığını ve doğru olmadığını,
Ancak daha sonra Akatlar'da yapılan Gürbüz ÇAPAN, Veli KÜÇÜK ve Kemal
ÖZDEN'in katıldığı bir akşam yemeğine USİAD başkanı Kemal ÖZDEN'in daveti ile
katıldığını,Veli KÜÇÜK ile bu toplantı dışında başka bir görüşmesinin olmadığını,
buluşmasının olmadığmı,Toplantınm konusunun o zaman zor durumda bulunan
Cumhuriyet gazetesine destek olmak olduğunu, Bu toplantının geçtiğimiz haftalarda
basında Cumhuriyet gazetesini satın almak ve bir ulusal medya grubu kurmak şeklinde
yer aldığını, Bunun tamamen yalan olduğunu, Basında bu toplantıya katıldığı söylenen Ümit
ÜLGEN'in 13 Mart 2008 tarihinde tüm basma yaptığı açıklaması ile toplantıyı yalanladığını,
Aynca Gürbüz ÇAPAN'nm da 14 Mart tarihinde yaptığı basın açıklaması ile haberin tamamen
yalan olduğunu ifade ettiğini,
Ferid İLSEVER'in Veli KÜÇÜK ile bir medya grubu olduğu haberinin uydurma
olduğunu söylediğini, ÇAPAN'm aynca bu toplantıda Kemal ÖZDEN'e sahip olduğu
Cumhuriyet hisselerini satmayı teklif ettiğini onun da bunu kabul etmediğini ifade ettiğini,
Kendisinin Cumhuriyet gazetesini satın alarak Gürbüz ÇAPAN'la, Veli KÜÇÜK ile birlikte
kuracağı medya grubunun olmadığını Olamayacağını, Bu haberler cumhuriyet gazetesi ile
aralannı açmak için uydurulmuş haberler olduğunu, Bilginin tamamen yalan olduğunu,
Kendisinin aksine İlhan SELÇUK ve Cumhuriyet ile Ulusal Kanalın olanaklarını
birleştirerek bir Cumhuriyet televizyonu yapılması fikrini birkaç kez görüştüklerini, Maddi
gücülerinin el vermediği için bu projeyi gerçekleştiremediklerini,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü, Zekeriya ÖZTÜRK isminde emekli subay olduğunu
söyleyen bu şahsın birkaç hafta Ulusal kanala gelip gittiğini, Şüpheli hareketlerinden dolayı
atıldığını, Kamuoyundaki beyanlanndan dolayı Doğu PERİNÇEK ve İşçi partisi olarak
kendisine Şişli Adliyesinde dava açılmış olduğunu, Davanın halen devam ettiğini, Veli
KÜÇÜK'ün Emekli Paşa olduğunu, Kemal ÖZDEN'in daveti üzerine kendisi ile bir defa
yemek yediklerini, Sevgi ERENEROL'u Basından tanıdığını, Bazen Ulusal kanalı ziyaret
ettiğini,
İstanbul Emniyeti eski Organize Şube Müdürü Adil Serdar SAÇAN'in bu konudaki
Hürriyet gazetesinde yer alan son beyanlan bu soruşturmanın kasıtlı yapıldığını göstermekte
ve suçu katmerlendirmekte olduğunu, Adıl Serdar SAÇAN'm CIA memuru Tuncay

GÜNEY'i belgelerinin yedi yıl önce ele geçirildiğini söylemekte olduğunu, İstanbul DGM.
C.Başsavcıhğmdan aldığı izinle bu belgeleri bir yıl araştırdığını ifade etmekte olduğunu,
Ergenekon diye bir şey bulamayınca DGM savcısı dosyayı kapatmakta ve belgeleri Tuncay
GÜNEY'e teslim etmiş olduğunu, Özetle bugünkü koşullarda yedi yıl sonra bunların tekrar
ortaya sürülmesi anlamlı olduğunu,
Basından okuduğu üzere bu örgütü Doğu PERİNÇEK ile Veli KÜÇÜK Bilecik'te
kurdular şeklindeki Tuncay GÜNEY'e atfen verilen bilgilerin tamamen yalan olduğunu,
Böyle bir şey olsa kendisinin haberinin olacağını, İkincisinin Doğu PERİNÇEK bunun
yalan olduğunu, hayatı boyunca Veli KÜÇÜK ile hiçbir görüşme yapmadığını basın
toplantısı ile kamuoyuna ilan ettiğini,
Doğu PERİNÇEK'in yalan söylemeyeceğini, Savcının CIA memuruna değil Doğu
PERİNÇEK'e inanması gerektiğini, Bu operasyondan amacın, Birincisi, Türk ordusunu
yıpratmak olduğunu, operasyonun Türk ordusunun Irak'a harekâtı sırasında gerçekleştiğini.
Hem bu yolla Türk ordusunun arkadan vurulduğunu, hem de bazı komutanların isimlerinin
burada zikredildiğini.
Birincisi 12 Eylül 2006 tarihinde Avrupa parlamentosunun Türk Hükümetinden
Talatpaşa komitesinin ortadan kaldırılmasını istemiş olduğunu, İşte burada Talatpaşa
komitesinin sorgulanmakta olduğunu, İkincisi Avrupa parlamentosunun geçen hafta aldığı
bir kararla "Ergenekonun sonuna kadar üzerine gidilmesini ve devletten tasviyesini istemiş
olduğunu" .
Bu şifreyi çözecek olursak İşçi Partisinin üzerine gidilmekte olduğunu, Türk
Silahlı kuvvetlerinin üzerine gidilmekte olduğunu,
04.02.2008 tarihinde saat 14:01 sıralarında Nusret isimli şahıs ile telefon görüşmesi
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Nusret isimli şahsın İşçi Partisinin
Genel Sekreteri Nusret SELEN olduğunu, Bütün görüşmenin 9 Şubatta Ankara'da yapılacak
mitingin hazırlıkları ile ilgili olduğunu, İşçi partisi ile ilgili telefonlarının dinlenmesi ve
bununla som üretilmesinin suç olduğunu, Burada adı geçen CKD Cumhuriyetçi Kadınlar
Demeği olduğunu, Adı geçen Şenal hanımın ise Şenal SARIHAN olduğunu ve Demeğin
başkan olduğunu,
05.02.2008 tarihinde saat 18:38 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile yaptıkları telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Bu görüşmenin Talat paşa komitesinin 15 Şubatta
yapacağı toplantı öncesindeki hazırlıklarla ilgili olduğunu, Tarkan isimli şahıs İsviçre'de
yaşayan Türk avukat Tarkan GÖKSU olduğunu, İşçi Partisi Genel başkanı Doğu
PERİNÇEK'in İsviçrede yargılandığı "Ermeni soykırımını inkar" davasında Perinçek'in
avukatlığını yaptığını, 15 Şubat toplantısının konusun da Ermeni soykırımı yalanma karşı
mücadele olduğu için Tarkan GÖKSU'nun çağrılmasını konuştuklarını, Burada söz konusu
olan milletvekillerinin İsviçre milletvekilleri olduğunu, İstanbul'da yapılacak toplantıya
İsviçre'deki milletvekillerinin İsviçre'deki basının ve önde gelenlerin çağınlmasım
düşündüklerini, gelsinler bu toplantıda soykırım yalanını bizzat kendileri görsünler.
Konuşmada adı geçen Kemal, Kemal ALBAYRAK olduğunu, İsviçre temsilcileri olduğunu,
Onun da adı İsviçre'li misafirlerin davet edilmesi ile ilgili isminin geçtiğini, Oktay EKŞİ'nin
Hürriyet gazetesinin başyazarı olduğunu, Aynı zamanda basın konseyinin başkanı olduğunu,
Kendisi ile RTÜK'ün Ulusal Kanala uyguladığı baskılar ile yeni hazırlanan RTÜK yasası
üzerine konuştuklarını, Basın konseyi olarak ilgilenmelerini rica ettiğini, PERİNÇEK'e
bahsettiği konunun bu olduğunu,
07.02.2008 Tarihinde Saat 18:20 Sıralarında Kemal ALEMDAROĞLU İsimli Şahıs
İle Yaptıkları Telefon Görüşmesi ile ilgili olarak: Kemal AL^MDAROĞLU'nun İstanbul
Üniversitesinin eski Rektörü olduğunu Birlikte Talatpaşa Komitesinin yürütme

^-
kurulunda yer aldıklarını, Aralannda konuştukları toplantını 15 Şubatta İstanbul'da yapılan
Talatpaşa komitesi toplantısı olduğunu, Konuşmanın ağırlıklı olarak bu toplantının yapılacağı
yer ile ilgili olduğunu, Prof.Dr. Ferid Hakan BAYKAL ile Marmara Üniversitesinin Hukuk
Fakültesinde toplantıyı yapmayı düşündüklerini, Daha sonra Tepebaşmdaki İnan Kıraç
vakfına ait Pera müzesinde yapmayı kararlaştırdıklarını, ALEMDAROGLU ile geçen
konuşmanın ağırlıklı konusunun bu olduğunu, Mitingde 9 Şubatta Ankara'da yapılacak miting
olduğunu, Aynca bu konuda kendisine bilgi verdiğini, Konuşmanın en başında ise
üniversitelerin gösterdiği tepkinin haklılığının altını çizdiğini,
07.02.2008 tarihinde saat 18:45 sıralannda İbrahim isimli şahıs ile yaptıklan telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: İbrahim isimli şahsın İbrahim BENLİ olduğunu, Talatpaşa
komitesinin yürütme kurulu olarak kendisinden kurullannm mali sorunlanna yardımcı
olmasını rica ettiğini, Kabul ettiğini, Buradaki söz konusu toplantı yukanda bahsettikleri Pera
müzesinde yaptıklan toplantının hazırlıklan ile ilgili olduğunu, Tarkan GÖKSU'dan ve
İsviçre'deki milletvekillerinden yukanda bahsettiğini,
07.02.2008 tarihinde saat 19:41 sıralannda Mehmet isimli şahıs ile yaptıklan telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Mehmet isimli şahsın İşçi Partisi Genel sekreteri yardımcısı
Mehmet CENGİZ olduğunu, Yine burada bir parti ile ve 9 Şubat mitingi ile ilgili bir görüşme
söz konusu olduğunu, Mitingin konuşmacılanmn kim olacağı aralannda konuşulduğunu, Ve
Tuncay ÖZKAN'm konuşmacı yapılması dolayısı ile CHP'nin mitinge katılmaması konusu
değerlendirildiğini, Bundan dolayı Tuncay ÖZKAN'm konuşmacı olmamasının doğru olacağı
aralannda konuşulduğunu, Kamuoyunun bildiği gibi ÖZKAN'm CHP'den aday olması söz
konusu olmuş olduğunu, Bu durumun CHP içerisinde sıkıntı yarattığını, Bundan dolayı
Özkan'ın konuşmacı olmamasını düşündüğünü söylediğini, Adı geçen diğer isimlerin TGB
temsilcisi (Türkiye Gençlik Birliği ) Temsilcisi Gökhan GÜNAYDIN olduğunu, Aynca Şenol
SARIHAN CKD'nin Genel Başkanı olduğunu,
08.02.2008 tarihinde saat 16:11 sıralannda Nusret isimli şahıs ile yaptıklan telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Avukat İşçi partisi genel sekreteri Nusret SENEM olduğunu,
Bir gün sonra Ankara da yapılacak olan 9 şubat mitinginin hazırlığı konuşulduğunujşçi
partisinin hangi illerden nasıl katılacağı ulusal kanalın nasıl yayın yapacağı vb.
konuşulduğunu, Ayrıca hükümetin türban karannm Mehmet Ali BİRAND'm TV programına
yansıdığı gibi nasıl bir gerginlik ve bölücü bir ortam yarattığı endişe ile aralannda
konuşulduğunu,
09.02.2008 tarihinde saat 14:24 sıralannda Ahmet isimli şahıs ile yaptıklan telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Ahmet isimli şahsın Prof. dr. Ahmet ERCAN olduğunu,
Talat paşa komitelerinin üyesi olduğunu, Kendileriyle beraber Ermeni soykınmı yalanma karşı
mücadele ettiğini, burada 15 Şubatta İstanbul'da Pera müzesinde yapılan toplantı söz konusu
edildiğini, Ermeni soykınmı iddiası LAHEY de insan haklan mahkemesini götürülüp
götürülmemesi gerektiği tartışıldığını, Ercan'ın da İzmir de USMER 'ulusal strateji merkezi'
yapılan madencilik yasası kurulu toplantısı hakkında bilgi verildiğini,
09.02.2008 tarihinde saat 14:46 sıralannda Fikret isimli şahıs ile yaptıklan telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Fikret AKFIRAT Ulusal Kanal'in Ankara temsilcisi
olduğunu, 9 şubat mitingi ile ilgili bir konuşma olduğunu, Ulusal kanalın sabahtan itibaren bu
mitingi canlı yayınlamasına karşın bir şahsın miting kürsüsünden yerel kanal ("a"tv) ye
teşekkür etmesi üzerine duyduğu tepkiye karşı söylenmiş sözler olduğunu, bu şahsı
tanımadığını ne de kendisine kötü niyetle bir hakaret kastı olmadığını,
09.02.2008 tarihinde saat 14:49 sıralannda Nusretjsimli şahıs ile yaptıklan telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Daha öncede ijprf''~gejçeh,iîN^sret SENEM isimli şahıs

s^~~*} /""^ S 1553|^ ^V/^% 'îı^L—- r"_"^


olduğunu, Yukarıda belirttiği gibi olayın tepkisi ile söylenmiş sözler olduğunu, Kürsüden
indirilmesi gibi bir şeyin söz konusu olmadığını,
09.02.2008 tarihinde saat 15:21 sıralarında Naci isimli şahıs ile yaptıkları telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Naci isimli şahsın Sayın Rauf DENKTAŞ'ın özel kalem
müdürü emekli Kurmay Albay Naci ERÇAL olduğunu, 15 Şubat ta Denktaş'm başkanlık ettiği
Talat paşa komitesinin hazırlıklarının konuşulduğunu, Sayın Rauf DENKTAŞ'ın imzası ile
yazılacak bir davet mektubunun yararlı olacağı düşünüldüğünü, Bu mektubun özellikle AKP
den, CHP, MHP den bazı milletvekillerine gönderilmek üzere tasarlandığını, Bunun
Ergenekon soruşturması ile herhangi bir ilgisinin olmadığını,
Bu soruşturma konusu ile ilgili olmadığından Talat paşa komitesine kimlerin
katılacağı konusunda bilgi vermenin bu aşamada soruşturmayla ilgisiz olduğunu,
10.02.2008 tarihinde saat 13:30 sıralarında Ali isimli şahıs ile yaptıkları telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Ali isimli şahsın ulusal kanal idare müdürü Ali DEĞERLİ
olduğunu, Yukarıda Naci ERÇAL ile olan konuşmasında söz konusu edilen Denktaş'm davet
mektubunun The MARMA otelinden alınması ile ilgili bir görüşme olduğunu,
10.02.2008 tarihinde saat 13:32 sıralarında Naci isimli şahıs ile yaptıkları telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Yukarıda bahsettikleri davet mektubunun alınması sırasında
çıkan aksaklıklar ile ilgili bir görüşme olduğunu, Bu şahsın Naci ERÇAL olduğunu,
Tapeno...10.02.2008 tarihinde saat 13:39 sıralarında Mehmet isimli şahıs ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Mehmet isimli şahsın yanlış
hatırlamıyorsa CHP milletvekili Mehmet SEVİLGEN olabileceğini. Kendisini 15 şubat ta
düzenlenecek olan Talat paşa toplantısına davet maksadı ile bu görüşmeyi yaptığını,
10.02.2008 tarihinde saat 14:24 sıralarında Ali isimli şahıs ile yaptıkları telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Ali isimli şahsın daha önce bahsettiği Ali DEĞERLİ
olduğunu, Denktaş m davet mektubunun alınması konusu konuşulduğunu,
Tapeno...11.02.2008 tarihinde saat 14:19 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Talatpaşa Komitesinin 15 Şubat tarihli
toplantısında konuşturmayı düşündükleri Pr. Doktor Nevzat YALÇINTAŞ bir önceki dönem
AKP Milletvekili olduğunu ve daha önceki Talatpaşa toplantılarına katılmış olduğunu,
11.02.2008 tarihinde saat 15:49 sıralarında ismi tespit edilemeyen erkek bir şahıs ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Doğu PERİNÇEK ile yaptığı görüşme
olduğunu, Ali TOPUZ'un Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili olduğunu, Alev
COŞKUN'un Cumhuriyet Gazetesi yöneticisi olduğunu, Oğuz OYAN'in CHP Milletvekili
olduğunu, Süleyman DEMİREL'in ise 9.Cumhurbaşkanımız olduğunu, Burada Süleyman
Demirel ile Nevzat YALÇINTAŞ in türban konusundaki Vatansever çıkışları ile Ali TOPUZ
ile Oğuz OYAN'in ulusal kanalda yaptıkları CHP'ye yönelik özeleştirileri
değerlendirilmesinin yapılmakta olduğunu,
11.02.2008 tarihinde saat 16:42 sıralarında Mehmet YÜKSEKBAŞ isimli şahıs ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Mehmet YÜKSEKBAŞ diye birini
tanımadığını bu görüşmeyi kiminle yaptığım hatırlamadığını, muhtemelen bu şahsın
çözümünde tape sorunu olabileceğini Konuşmanın içeriğinin Talatpaşa Komitesinin 15 şubat
toplantısı ile ilgili olduğu açık olduğunu,
11.02.2008 tarihinde saat 17:37 sıralarında Ahmet isimli şahıs ile yaptıkları telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Ahmet'in İstanbu^S^^^^r Belediyesi basın müşaviri Ahmet
Faruk YANARDAĞ olduğunu, Çözümlerdi fte amaşı^aaSğı üzere Belediye Başkanı
Sayın Kadir TOPBAŞ'm 15 Şubat toplantılarına davet etmek amacıyla yapılmış bir görüşme
olduğunu,
11.02.2008 tarihinde saat 18:05 sıralarında Nurettin VEREN isimli şahıs ile yaptıkları
telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Nurettin VEREN NEWJERSEY eyaletinde ABD
himayesinde yaşayan Fettullah GÜLEN'in bir zamanlar sağ kolu olduğunu, Daha sonra onu
terk ettiğini ve bütün kirli çamaşırlarını ortaya döktüğünü, burada söz konusu olan haberin o
gün ABD borsasının hızlı Çöküşü sonucunda Venezüella'nın borçlanna el koyması ve
Venezüella'nın da ABD'ye gönderdiği petrolün kesmesi konusu olduğunu,
11.02.2008 tarihinde saat 22:01 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile yaptıkları telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Bunun başında Kamuran İNAN (eski senatör, Bitlis
Milletvekili) ,eski ANAP'h Bakan Ufuk SÖYLEMEZ ve Mehmet HABERAL'm bulunduğu
Milli Egemenlik Hareketinin toplantısına katılan PERİNÇEK'in verdiği bilgiler olduğunu, O
toplantıya Dursun Ali ERCAN'ın, Hurşit TOLON'un ve Şener ERUYGUR'un katıldığı
Perinçek tarafından bildirildiğini,
12.02.2008 tarihinde saat 12.38 sıralarında Şükrü ELEKDAĞ isimli şahıs ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Şükrü ELEKDAG'm CHP İstanbul
milletvekili ve emekli büyükelçi olduğunu, 15 Şubatta yapılacak Talatpaşa komitesi
toplantısına davet amacıyla aradığını,
12.02.2008 tarihinde saat 14.01 sıralarında Şinası ÖKTEM isimli şahıs ile yaptıkları
telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Şinasi ÖKTEM'in CHP milletvekili olduğunu, 15
Şubatta yapılacak Talatpaşa komitesi toplantısına davet amacıyla aradığını,
18.02.2008 tarihinde saat 10:31 sıralarında İbrahim FİKRET AKFIRAT isimli şahıs ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: İbrahim Fikret AKFIRAT'm Ulusal kanal
Ankara temsilcileri olduğunu, kendisi ile o gün gündemde olan 27 mayıs hareketi, bazı
generallerin istifa etmesi, Ergenekon gibi gündemde olan konular ile bunların olumsuzlukları
yanı sıra gerçeği anlamaya çalıştıklarını, aydınlanmak için kendisine bazı sorular sorduğunu,
Onun da yanıtlar verdiğini, görüşmenin ağırlık noktasının ABD'nin Türkiye'yi ve AKP
hükümetini ne ölçüde kontrol ettiği konusu taraflarından soruşturulduğunu, Türkiye'nin Kuzey
Irak'a hava ve kara harekâtı ABD'nin ve AKP yöneticilerinin engellerine rağmen
gerçekleştirilmiş olduğunu, Bu yorumun görüşmeler sonucu elde edilen bilgilerden çıkartılmış
olduğunu,
22.02.2008 tarihinde saat 15.10 sıralarında Serhan BOLLUK isimli şahıs ile yaptıkları
telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Serhan BOLLUK'un Aydınlık dergisinin genel yayın
yönetmeni olduğunu, hastanede tedavi görürken konuşmalardan da anlaşılacağı gibi Dr.
Kemal YEŞİLÇİMEN kendisini aradığını, Hal hatır sorduğunu ve bu arada internet üzerinden
böyle gözaltılar olduğunu söylediğini, Serhan BOLLUK'tan bunu araştırmasını istediğini,
Konuşmanın içeriğinde geçen Serhan BOLLUK'un olayla ilgili olarak "Hiçbir şey bilmiyoruz
ki" ifadesinin de bu konunun bilgilerinin dışında olduğunu gösterdiğini,
23.02.2008 tarihinde saat 10.56 sıralarında Şule ve Doğu PERİNÇEK isimli şahıslar
ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda:
Serginin ulusal kanal altında bulunan Bindallı resim sergisi olduğunu, Amacının
birlik ve kardeşlik olduğunu, Türk ve Kürtleri bir ve bj^ahgrkardeş olması amacı ile
açılmış olduğunu, Özellikle Bismil köylülerinin ağala^Jcaısşı yargıda verdiği mücadeleyi
desteklemek amacı ile açılmış bir yardım kampanyaş^özjconusu^^mğunu, Konuşmalarda
geçtiği üzere 30 bin YTL ye yakın bir yardım toplandığından söz edildiğini, ulusal kanalın
Almanya'da ki deniz feneri davası ile ilgili yürüttüğü haberciliğin ulaştığı bilgilere
dayandığını, Burada Frankfurt savcısının bu dava ile ilgili olarak Tayyip ERDOGAN'm
ifadesini almayı kararlaştırdığını, RTÜK başkanı Zait AKMAN hakkında tutuklama bilgilerine
ulaşıldığının anlaşıldığını, Bu tutuklama bilgisinin çok özel olduğu için bunun haber
yapılmamasını sadece Tayyip ERDOĞAN ile ilgili haber yapılmasını aralarında
konuştuklarını, Bu konuları araştıran Ali MERCAN'm yurtdışı temsilcileri olduğunu,
23.02.2008 tarihinde saat 11.01 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile yaptıkları telefon görüşmesi
okunup sorulduğunda: Bunun da yukarıda açıkladığı ulusal yayın haberciliği ile ilgili bir konu
olduğunu, Filiz TOPALOĞLU nu yurtdışında ki internet yayınlarından tanıdıklanm, 2007 nın
8 in ci ayında kendi imzası ile bazı internet sitelerinde Frankfurt savcılığının Tayyip
ERDOĞAN m ifadesini alacağı bilgisini öğrendiklerini, Bu bilginin daha da geliştirilmesi için
kendisinin bulunarak konuşulmasını aralarında tartıştıklarını, Bu konuşmada da yer aldığı
üzere Zait AKMAN hakkında ki tutuklama karanmn özel bir bilgi olduğunu bir kez daha
yenilediklerim,
03.03.2008 tarihinde saat 18.10 sıralannda kimliği tespit edilemeyen erkek bir
şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: İşçi partisi basın müşaviri Hikmet
ÇİÇEK olduğunu, .Basında yer alan Ergenekon yalanı ile ilgili bilgileri dosyalayıp
göndermesini rica ettiğini, Konuyu meclise taşımak üzere olduğunu, Bu konuşmada geçen
Gizem isimli şahsın yurt haberler şefleri Gizem hanım olduğunu,
03.03.2008 tarihinde saat 18:27 sıralannda Nusret isimli şahıs ile yaptıklan telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda: Nusret'in yukanda belirttiği şahıs olduğunu, Kendisi ile üç
konu görüşülmekte olduğunu, Birincisi, Hikmet ÇİÇEK in yukarıda açıkladığı Ergenekon
yalanı dosyasmı bazı milletvekillerine götürerek meclise taşımak ve soru önergesi ile meclis
araştırmasını sağlamak olduğunu, İkinci konunun, RTÜK ün ulusal kanal üzerindeki
baskılarını yine meclise taşımak olduğunu, Bu ara da özellikle İç İşleri Bakanı Beşir AT
ALAY, Mehmet Ali ŞAHİN, Cemil ÇİÇEK ve Beşir AT ALAY götürüp bilgilendirmek
olduğunu, Abdulvahap bey, Paşa bey, İsmail, İlhami, Taha YÜCEL RTÜK'ün yöneticileri
olduğunu, Nusret SENEM'in aynı zamanda ulusal kanal hukuk müşaviri olduğu için bu
şahıslarla görüşmesini konuştuklannı, Üçüncü konunun ise, kanal Türk TV sinin o gün deniz
feneri davası konu ile ilgili Nusret beye hatırlattığını, Bilindiği gibi en sonunda Ergenekon
yalanı meclise taşınmış olduğunu, CHP genel başkanı Deniz BAYKAL m dün yaptığı
açıklama ile de Tayyip ERDOĞAN yönetimi bu Ergenekon yalanı ile kendi derin devletini
kurmaya çalışmakta olduğunu,
03.03.2008 tarihinde saat 23:07 sıralannda Doğu PERİNÇEK ile yaptıklan telefon
görüşmesi ile ilgil olarak: Emekli Tüm General Aladdin PARMAKSIZ olduğunu, Burası
Hakkari Ankara'dan göründüğü gibi değil başlıklı kitabı Irak kuzeyinde ABD ile karşı karşıya
geldiğini anlatan ve bu çatışmadan Türkiye'nin galip çıkacağını anlatan çok esaslı bir kitap
olduğunu, Bu kitabı aydınlık dergisi ve ulusal kanalın tanıttığını Ümit AKKOYUNLU'nun
Irak Türkmen cephesi lideri olduğunu, Aynı zaman da İşçi partisin merkez yürütme üyesi
olduğunu, Kendisi ile yukanda söz konusu ettiğimiz birlik ve kardeşlik kampanyasının İç
işleri bakanlığının izni ile yapılıp yapılamayacağını konuştuklannı, Soruda geçen RTÜK
toplantısı için o gün RTÜK ün ulusal kanala T_l lisansı ( ulusal _karasal yayın hakkı) verip
vermeyeceğine karar vereceği kritik toplantı olduğunu, RTÜK'ün 7 yedi yıldır ulusal kanalın
T_l lisansı hakkını çiğnediğini, Onun için bu toplantıyı önemsemiş olduğunu, Yine soruda
sorulan Kanal Türk yönetici arkadaşı Merdan YANARDAĞ ile yaptığı görüşme olduğunu,
Savcının Tayyip ERDOĞAN ile ilgili sözlerinin doğru olmadığı bilgisine karşı kendisine bu
sözleri yurtdışı muhabiri Filiz TOPALOĞLU'ndan aldıhMnŞyve^^m savcı ile görüşmesine
dayandığını ifade ettiğini, Gerçekten Baki
TUĞ'öfuPKK yi %ıran ve yöneten tiyatro

!
j3-/0^; :
içerisinde yer aldığını, Telefon görüşmesinde yer alan gazete açıklamasının tamamen yalana
dayanmakta olduğunu,
05.03.2008 tarihinde saat 21:01 sıralarında Kemal YEŞİLÇİMEN isimli şahıs ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Kemal YEŞİLÇİMEN'in Siyami Ersek
hastanesinde doçent olduğunu, Kendisinin doktoru olduğunu, Bu konuşmalarda K.Irak'a
yapılan kara harekatı sonrasında Devlet BAHÇELİ'nin orduyu eleştiren tavrı mahkum
edilmekte olduğunu, Ayrıca Türk ordusunun K.Irak'a kendi insiyatifi ile girdiği ve başarı
kazandığının anlatıldığını, Yine bu dönemde Türkiye'nin karşı karşıya olduğu ekonomik kriz
ve bunun sonuçlarının konuşulduğunu, Son bölümde de teröre karşı mücadelede esas engelin
Ankara'da oluştuğu AKP hükümetinin siyasi çözüm paketi, DTP'nin mecliste olması gibi
hususların bu sorunun çözümüne engel olduğunun anlatıldığını,
10.03.2008 tarihinde saat 17:42 sıralarında Nusret SENEM isimli şahıs ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Atila KALÇA olarak yazılan şahıs Atila
KART olduğunu, Ergenekon yalanını meclise götürme olayını yukarıda anlattığını,
Burada yeni olarak Baykal'm bir yürüyüş sırasında piknik yaptığı arkadaşlarına
"Aman savcı görmesin hepimizi Ergenekon diye içeri alır" sözleri üzerine espiri güzel de
bunun meclise taşınması gerekir dediğini, Erganokon savcısı hakkındaki suç
duyurusunu haber yapacaklarını bildirdiğini, Konuşmada geçen Mehmet DADAK ve Taha
YUCEL'in RTÜK'ün üyeleri olup, Ulusal kanal ile ilgili RTÜK karannda red oyu verdiklerini,
Onu konuştuklarını,
11.03.2008 tarihinde saat 16:14 sıralarında İsmail SAYMAZ isimli şahıs ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; İsmail SAYMAZ'm Radikal gazetesinin
muhabiri olduğunu, İsmail SAYMAZ'm kendisini aradığını, Bu görüşmeyi yaptıklarını ve
ertesi gün gazetesinde yayınladığını, Şunu tekrar etmek istediğini, Cumhuriyet gazetesinin
kendilerinin olduğunu, Başında İlhan SELÇUK ağabeyleri olduğunu, Bu gazetenin alınması
iddiasının rezilce bir iddia olduğunu, Bu konulan yukanda teferruatlı olarak anlattığını,
11.03.2008 tarihinde saat 17:08 sıralannda Niyazi IŞIK isimli şahıs ile yaptıklan
telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Niyazi IŞIK'm İşçi Partisinin Avcılar ilçe başkanı
olduğunu, Niyazi IŞIK'm Çatalca'da yeni yerel yönetimler yasasını protesto için kitle eylemi
yapılacağını, Ulusal kanal olarak kendisinden kamera talebinde bulunduğunu, Kendiside
Niyazi IŞIK'a kamerayı nasıl göndereceğini anlattığını, İşçi Partisi faaliyetlerinin bu şekilde
soruşturulmasmm suç olduğunu,
11.03.2008 tarihinde saat 19:17 sıralannda Ufuk SÖYLEMEZ isimli şahıs ile
yaptıklan telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Ufuk SÖYLEMEZ'in eski bakan
olduğunu, Konuşmadan da anlaşılacağı üzere kendisine Almanya'da Atatürkçü Düşünce
Derneklerinin düzenlediği etkinliği milli egemenlik hareketi olarak ADD ile birlikte
yapmalarını önerdiğini Bu toplantıların 22-23 Mart günleri Hanover ve Hamburg'da
yapılacak olduğunu, Toplantıların konusunun "Irkçılık değil dostluk" olduğunu Bu
toplantılarda Almanya'daki Türk evlerinin yakılarak ırkçılık yapıldığının anlatılacağını
ve Alman Kamuoyuna dostluk eli uzatılacak olduğunu, Toplantılara Talat paşa komitesi
sekreteri olarak kendisi ile beraber sayın Doğu Perinçek ve sayın kemal
ALEMDAROĞLU'nun da bulunacaklarını, 21 Martta gözaltına alınarak bu toplantılara
katılmalannm engellendiğini, Aslında bu gözaltılann bir nedeninde bu olduğunu,
11.03.2008 tarihinde saat 20:50 sıralannda Nuran GÖKDEMİR isimli şahıs ile
yaptıklan telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; NurarjyQ||^KDEMİR'in Ulusal kanalın
reklâm müdürü ve aynı zamanda kendisinin sekra^fT^olduğ^^j Almanya toplantısına
katılmak üzere çok kişi ile konuştuğunu ve çok önemli kişilerin katılmaya karar verdiğini
kendisine söylediğini,
12.03.2008 tarihinde saat 16:21 sıralarında Engin CALBAY isimli şahıs ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Engin CALBAY'm Almanya aşağı
saksonya ADD başkanı olduğunu, Yukarıda söz konusu olan toplantıyı düzenleyen örgütün
başında bulunmakta olduğunu, Bütün konuşmadan da anlaşılacağı gibi 22-23 Mart Tarihinde
Almanya'da yapılacak olan Irkçılık ile ilgili toplantının hazırlığıyla ilgili olduğunu, Özellikle
Doğu PERİNÇEK'in istenmesinin Ermeni Soykırımına karşı yürütülen mücadelede Türk
Milletini savunan kahramanca tutum almasıyla ilgili olduğunu, Almanya'daki Türkler ve tüm
Türk kuruluşları başta ADD olmak üzere bu toplantı sonrasında düzenlenecek yemekte
Talatpaşa Komitesi başkanı Saym Rauf DENKTAŞ'm, sayın Doğu PERİNÇEK'e ve saym
Kemal ALEMDAROĞLU'na Türkiye'ye yaptıkları hizmetlerden dolayı cesaret ödülü
verilmesini kararlaştırmış olduklarını, Almanya'daki Türk kuruluşları ödül verirken Savcının
kendilerini içeriye aldığını,
14.03.2008 tarihinde saat 13:46 sıralarında Gürbüz ÇAPAN isimli şahıs ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Gürbüz ÇAPAN'm eski Esenyurt Belediye
Başkanı olduğunu, Yukarıdaki ifadesinde yer aldığı üzere Gürbüz ÇAPAN'a atfen basında yer
alan Ferid İLSEVER, Veli KÜÇÜK, Kemal ÖZDEN Cumhuriyeti satın alacaklardı haberinin
doğru olmadığını açıklamasını istediğini, Nitekim Gürbüz ÇAPAN'm bir açıklama yaparak bu
konuşma bantlarmda da geçtiği gibi kendisinin böyle bir şey söylemediğini ve yalan olduğunu
tüm kamuoyuna açıklamış olduğunu. Israrının nedeninin Gürbüz ÇAPAN'ın söylemediği
ifadelerin Psikolojik Savaş tarsında gazetelerde yer alması üzerine bunun düzeltilmesi ve
Kamuoyunun bilgilendirilmesi çabası olduğunu, Bu Konuşmadan bir gün önce Gürbüz
ÇAPAN ile yaptığı yine bu konu ile ilgili konuşmada CD'sini ve basma yaptığı açıklamayı
soruşturma dosyasına ibraz edeceklerini,
14.03.2008 tarihinde saat 16:20 sıralarında İsmail SAYMAZ isimli şahıs ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Gürbüz ÇAPAN'm yaptığı bir açıklama ile
haberi yalanlıyor olduğunu, Tabi bu açıklamanın yalan haberin yer aldığı gibi radikal
gazetesinde yer almadığını, Bu sorunun muhatabının İsmail SAYMAZ olduğunu,
16.03.2008 tarihinde saat 16:10 sıralarında Erdoğan isimli şahıs ile yaptıkları telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda; Talat paşa komitesinin İzmir temsilcisi avukat Erdoğan
ÖZER olduğunu, Bu günlerde İzmir de yapılacak ve Saym Denktaş'm katılacak olduğu
etkinliklerle ilgili kendisi ile konuştuğunu, Bant çözümlerinde yer alan emekli Albayın aslmda
Cemalettin KORKUT olduğunu, Bu şahsın işçi partisinin merkez karar kurulu üyesi olduğunu
ve genel başkanla görüşme isteğinden daha doğal bir şey olamayacağını,
17.03.2008 tarihinde saat 19:19 sıralarında kimliği tespit edilemeyen erkek bir şahıs
ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Bu şahsın kim olduğunu tam olarak
hatırlamadığım, Yargıtay başsavcısının AKP yi kapatma talebi ile ilgili bir değerlendirmenin
olduğunu, O gün Ahmet ALTAN m köşe yazısında yer alan başsavcının bu kararı Kemalizm
in sonu olacak görüşünün taraflarından değerlendirmekte olduğunu, Başsavcının talebine
rağmen Kemal iz mi yok etmekte ı kararlı olduklarını ifade etmektedirler dediği,
20.03.2008 tarihinde saat 18:34 sıralarında Erkân İNSEL isimli şahıs ile yaptıkları
telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Erkan ÖNSEL'ın isçi partisi istanbul İl Başkanı ve

J2- %• :'<yZjA^r
merkez Yürütme Kurulu üyesi olduğunu, Milli bir anayasanın nasıl olması gerektiği
konusunda USMER' deki aydınların hazırlamış olduğu anayasa bildirgesinin üniversitelere
gönderilmesinin konuşulmakta olduğunu,
20.03.2008 tarihinde saat 19:33 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile yaptıkları telefon
görüşmesi okunup sorulduğunda; Buda yine görüldüğü gibi bir partinin genel başkam ile
yardımcısı arasında güncel konularda neler koşuluyorsa onların konuşulduğunu, Birinci
konunun Almanya'da 22-23 martta yapacakları ırkçılığa karşı mücadele etkinliği olduğunu,
ikinci konunun Tayyip Erdoğan'ların başsavcının iddianamesinden sonra anayasa değişikliğine
girişmeleri üzerine USMER'in hazırladığı anayasa bildirgesini gündeme getirelim konusunun
olduğunu, Burada emekli generaller ve emeklilerle birlikte üniversitelerin ortak açıklama
yapabileceği konuşulmakta olduğunu, Üçüncü konunun Haber7.Com. İnternet sitesinde yer
alan Hürriyet gazetesi de Ergenekon ile ilişkili şekildeki haber üzerine yapılan yorum
olduğunu, Bu haberi AKP'lerin Yargıtay C.Başsavcısmı adeta Ergenekon üyesi ilan etmeleri
ile birlikte ele alarak "Ergenekon örgütü büyüyor" şeklinde alaya alan bir haber yapmayı
aralarmda konuştuklarını, Konuşmalarda yer alan savcının Mehmet Eymür ile telefon
görüşmeleri saptanmış konuşmasını araştırma fırsatını bulamadan gözaltına alındıklarını, Aynı
zamanda genel başkanının erken kalk 04.30'da Almanya'ya gidiyoruz sözlerine ve bu
operasyonun o saatte başlamasına dikkat çektiğini,
b)-Savcılık ifadesinde;
Kendisinin TEM Şube Müdürlüğünde 23/03/2008 tarihinde vermiş olduğu ifadesini
aynen tekrarladığım, orada belirttiği hususların hepsi doğru olduğunu, ancak kendisinin daha
sonra düşündüğünü ifadesinin 11. sayfasında Cumhuriyet gazetesine destek olmak amacıyla
yapılan Gürbüz ÇAPAN, Veli KÜÇÜK, Kemal ÖZDEN ve kendisinin katıldığı yemekli
toplantının Akatlar'da değil, ENKA tesislerinde olduğunu, yine sayfa 15'te 09 Şubat
tarihindeki Ankara mitinginden bahsederken TGB temsilcisi Gökhan GÜNAYDIN şeklinde
beyanda bulunduğunu, ancak o hususu düzelttiğini, TGB temsilcisi ve Ziraat Mühendisleri
Odası Başkanı Gökhan GÜNAYDIN'dır şeklinde düzelttiğini,
Kendisinin ERGENEKON terör örgütü üyesi olmadığını,
Tuncay GÜNEY'i 1999 veya 2000'li yıllarda çalışmış olduğu Aydınlık dergisine
zaman zaman geldiğinde gördüğünü, fakat kendisi ile ortak bir çalışmada bulunmadığını,
Tuncay GÜNEY'in gazete çalışanları ile görüştüğünü, haber paylaşımında bulunduğunu,
Tuncay GÜNEY'in Akşam gazetesinde çalıştığı dönemde Veli KÜÇÜK'ün talimatı
ile Doğu PERİNÇEK ile irtibat kurup Adnan AKFIRAT ve Ferid İLSEVER ile ilişkiye
geçmesini söylemesi üzerine bu şahıslarla görüştüğünü ve aldığı tüm bilgileri yayınlamadan
önce Veli KÜÇÜK'e gönderip onaylattıktan sonra Akşam gazetesinde yayınlattığını belirttiği
okunup sorulması üzerine; Kendisinin Tuncay GÜNEY'i sadece dergiye gelip giderken
gördüğünü, kendisi ile herhangi bir haber paylaşmadığını, kendisinin genel yayın yönetmeni
olduğunu, böyle bir kişiyle muhatap olmayacağını, kendisinin daha önceki aramalar sırasında
ele geçirilen Ulusal Medya-2001 ismindeki dokümanda bahsedilen olayla ilgili olarak
herhangi bir ilgi ve alakasının olmadığını, ancak Cumhuriyet gazetesinin desteklenmesi
amacıyla emniyette de belirttiği gibi ENKA tesislerinde Kemal ÖZDEN, Veli KÜÇÜK,
Gürbüz ÇAPAN ve kendisinin bulunduğum bir toplantıda bulunduğunu, o davete kendisinin
USİAD Başkanı Kemal ÖZDEN'in daveti üzerine katıldığını, o dönemde Cumhuriyet
Gazetesi mali yönden sıkıntı yaşadığını, Gürbüz ÇAPAN %20 hisse alarak destek olduğunu,
bizimde destekte bulunup bulunamayacağımız konusunda yapılan bir toplan olduğunu,
kendisinin Ulusal Medya-2001 isimli belgeden haberinin olmadığını,

•o

ayrıca kendilerinin o yıllarda Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi İlhan SELÇUK Beyle
ULUSAL TV ile Cumhuriyet Gazetesinin birlikte hareketle Ulusal TV'nin de Cumhuriyet TV
olarak devam etmesi yönünde görüşmelerinin olduğunu, ancak maddi açıdan imkanlarının
olmamasından gerçekleşmediğini,
Ulusal kanalın 500'e yakın ortağının olduğunu, Tuncay GÜNEY'in beyanında geçen
Avrupa'dan 500 Milyar para getirdiği söyleminin doğru olmadığını, ancak ortaklarının arasında
Avrupa'da yaşayanların da olduğunu, belki onları kastetmiş olabileceğini,
Kendisinin Ulusal kanal için yurtdışına gittiğini, orada temsilcilikler açtığını, ancak
para toplama konusunun doğru olmadığım, bunların para toplama olayı olmadığını, ortak olarak
aldıklarını,
Tuncay GÜNEY'in ifadesinde Veli KÜÇÜK'ün talimatıyla basında örgütlenmek için
Ferid İLSEVER ile görüşme yaptığında Ferid İLSEVER'in kendisine Veli KÜÇÜK'ü Yüzbaşı Mit
Subayı olarak ilk keşif eden kişi olduğu, ayrıca Ferid İLSEVER Sosyalist Parti Başkanı iken
Abdullah ÖCALAN ve Doğu PERİNÇEK'in ittifak yaptığını öğrendiği konusu hatırlatıldığında:
Kendisinin Veli PAŞA'yı ENKA yemeklerinde yediğimiz yemekte gördüğünü, onun dışında
kendisini tanımadığını, Tuncay GÜNEY'in söylediklerinin tamamı yalan olduğunu,
Dosya içinde bulunan arama sırasında ele geçen Adnan AKFIRAT'm evinde yapılan
aramada ele geçirilen üzerinde "Acele Ferid İlsever'e" başlığı ile gönderilen faks yazısında bazı
orgeneral, korgeneral ve tümgeneral ile kuvvet komutanlarının isimlerinin yer aldığı listeyle ilgili
olarak; Kendisinin Ulusal Kanalda ve Aydınlık dergisinde çalışan biri olarak 30 Ağustos Askeri
Şura karan öncesi haber amaçlı olarak bu tür listeleri yayın kuruluşlannda yaymladıklannı, o
nedenle kendisine gönderilmiş olabileceğini, yine aynı şekilde dosya içinde bulunan "FİKRET
AKFIRAT'm dikkatine" başlıklı Doktor ÜMİT SAYIN'm özgeçmişi ile ilgili olarak ta bu
savunma sının geçerli olduğunu,
Kendisinin ERGENEKON terör örgütü üyesi olmadığını, TUNCAY GÜNEY denilen
şahsın şuan Amerika'da haham olarak yaşadığını öğrendiğini, yurtdışı yasağı olan bir şahsın 10
yıllık vize alarak Amerika'da CIA'in yan kuruluşunda görev verilmesi dikkat çekici olduğunu, bu
şahsın ifadelerine itibar edilmemesini istediğini,
Kendisinin yapmış olduğu telefon görüşmelerinin Ulusal Kanalın Genel Yayın
Yönetmeni, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcılığı ve Talatpaşa Komitesinin Genel Sekreteri
olmam nedeniyle yaptıklan etkinlikler ile ilgili görüşmeler olduğunu, hepsinin legal olduğunu,
hiçbir illegal çalışmasını söz konusu olmadığını, ileride harddisklerde ve diğer belgeler
incelendiğinde herhangi bir suç unsuruna rastlanmayacağını, aynca yaptığı görüşmelerin
Ergenekon terör örgütü ile hiçbir ilgi ve alakasının olmadığını kendisinin Ergenekon belgeleri ile
ilgili anlattıklannıza göre deli saçması olduğunu düşündüğünü, kendisinin dünya görüşüme aykm
olan çalışmalar olduğunu, kendisinin yaptığının 9 Şubattaki Cumhuriyet mitingi olduğunu, 15
Martta Rauf DENKTAŞ başkanlığındaki Talatpaşa Komitesinin Ermeni Soykınmımn
görüşüldüğü toplantı olduğunu, yine yakalanmadan önce 22-23 Mart'ta Almanya'da Türklere
karşı yapılan olaylara tepki olarak düzenledikleri "Irkçılık Değil Dostluk" isimli konferans
çalışmalan olduğunu, kendisinin bu kişilerle bağının olmasının söz konusu olamayacağını,
Ergenekon soruşturmasına konu olan şüphelilerden Sevgi ERENEROL'u zaman zaman
Ulusal kanalı ziyaret etmesi sebebiyle, Kemal ÖZDEN'i bir defa yemek yemeleri nedeniyle,
VELİ KÜÇÜK'ü de aynı yemekten dolayı tanıdığını, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü de yine
Tuncay GÜNEY gibi zaman /aman televizyonlanna gelip gitmeye nedeniyle tanıdığını, ancak
belinde silahı ile kendisini subay olarak tanıtıp şüpheli

İ560
"2^ rJJa^İA.^

^P^{/
M
hareketlerini gördüklerinden kendisini kanalarından uzaklaştırdıklarını, ayrıca kamuoyundaki
açıklamalarından dolayı da Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK'in onun hakkında Şişli Asliye
Hukuk Mahkemesinde dava açtığını diğer şüphelileri tanımadığını,
c)-Aramalarda elde edilen deliller;
Şüphelinin Kadıköy ilçesi Caferağa Mahallesi Doktor Esat Işık Caddesi, Pınar
Apt. No:90/10 sayılı adresinde elde edilen;
Dijital malzemelerin yapılan incelemesinde:
(1) adet MAXTOR marka D740X-GL ibareli 40 GB harddisk,
(16) adet CD,
(1) adet Nokia 1110i marka 352298011606245 IMEİ numaralı cep telefonu,
(1) adet 0603220417318 seri numaralı Türkcell Sim Plas sim kart,
(1) adet SEAGATE marka 4MR3XQGY seri numaralı 80 GB harddisk,
(1) adet Sony Vaio Vgn-F221E marka 282095685000226seri numaralı dizüstü
bilgisayarı,
(15) adet CD,
(1) adet üzerinde Ferid İlsever Altı Ok kurultayı yazılı disket,
Şüpheli Ferid İLSEVERe ait, MAXTOR marka, bilgisayar hard diski
üzerinde yapılan incelemede;
"tgb bağış eski atabe den.xls" isimli bir Excel dosyası tespit edilmiştir.
"tgb bağış eski atabe den.xls" isimli Excel dosyası incelendiğinde; Ümit OGUZTAN
tarafından yazılan "Kemalist Model Gençlik Hareketi Dinamik Ulusal Güç Birliği ve
Kuvayı Milliye Cephesi" isimli dokümanın sonuç bölümünde,"Ulusal gençlik,
ideolojiler, siyaset üstü duygu ve ülkü birliğiyle yola çıkılarak ivedi olarak harekete
geçirilmelidir. 21. Yüzyılda Cumhuriyet Devrimlerinin ulusal gençliğe Milli Mücadele
döneminde olduğundan çok daha fazla gereksinimi vardır. Bu gerçeğin görülerek hiç
zaman yitirilmeksizin harekete geçilmesi zorunlu, yaşamsal ve kaçınılmaz bir
gerekliliktir." denilmektedir. Bu çerçevede Türk Gençlik Birliği adı altında gençlik
örgütlenmesine yöneldikleri değerlendirilmektedir.
Üst aramasında elde edilen 1 adet Transcent marka Mavi Flash diskin yapılan
incelemesinde:
Evinde elde edilen Dokümanların yapılan incelemesinde:
1 adet "İşçi Partisi genel merkez" ibaresi ile başlayıp, "Milletimize saygıyla
duyurumuz" ibaresi ile biten 3 sayfa bilgisayar çıktısı doküman incelendiğinde;
16 Mart 2008 tarihli İşçi Partisi Merkez Karar Kurulunun Bildirisi " Tayyip
ERDOĞAN-Abdullah GÜL iktidarı gayrı Meşrudur" başlıklı 15-16 Mart 2008 tarihinde İşçi
Partisi Merkez Kurulu tarafından karara bağlanan bildirgenin metni olduğu, metin içeriğinin
genellikle AKP Hükümeti, yönetim şekli hakkında eleştiri içerikli yazı olduğu yazının son
bölümünde bu koşullarda Tayyip ERDOĞAN- Abdullah GÜL yönetiminden kurtulmak ve
Ülkemizi bir Milli Hükümete kavuşturmak yıkıcı sorundur ve gündemdedir. İşçi Partisi
Türkiye'yi krizden kurtaracak Milli Hükümet programını halkımıza sunuluyor. Önümüzdeki
temel mesele çeşitli cephelerde ilerleyen Halk hareketlerinin başına geçecek Ülkemizi
Milli Hükümete kavuşturmaktır. Şeklinde yazılar olduğu,
1 ADET "Haçlı Askeri Misyonerleri kovala" ibaresi ile başlayan, "Toplumsal
dernek" ile biten (15) sayfalık kitapçık incelendiğinde; Ülkemizdeki misyoner yapılanmalar,
misyonerliğin din maskeli siyasi hareketleri içerikli yazılar olduğu, Misyonerlik ve
Ülkemizdeki Misyonerlik faaliyetlerini eleştirir içerikli kitapçık olduğu görülmüştür.
Bilgisayannada yapılan incelemede;"tgb bağış eski atabe den.xls" isimli bir Exceî
dosyası tespit edilmiştir, "tgb bağış eski atabe den.xls" isimli Excel dosyası incelendiğinde;
Ümit OGUZTAN tarafından yazılan "Kemalist Model Gençlik Hareketi Dinamik Ulusal

<^(Ç6tf%
Güç Birliği ve Kuvayı Milliye Cephesi" isimli dokümanın sonuç bölümünde, "Ulusal gençlik,
ideolojiler, siyaset üstü duygu ve ülkü birliğiyle yola çıkılarak ivedi olarak harekete
geçirilmelidir. 21. Yüzyılda Cumhuriyet Devrimlerinin ulusal gençliğe Milli Mücadele
döneminde olduğundan çok daha fazla gereksinimi vardır. Bu gerçeğin görülerek hiç zaman
yitirilmeksizin harekete geçilmesi zorunlu, yaşamsal ve kaçınılmaz bir gerekliliktir. "
denilmektedir. Bu çerçevede Türk Gençlik Birliği adı altında gençlik örgütlenmesine
yöneldikleri değerlendirilmektedir.
d)-Telefon görüşmeleri;
Tape: 3726 11.01.2008 tarihinde, Kemal ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde
özetle; K.ALEMDAROĞLU'nım "Iıı.. ideolojiye uygun ekonomi-politik denge
sağlayabilmesi amacı ile Ergenekon"un doğrudan kendi örgütüne bağlı PERİNÇEK beni
aramıştı, daha sonra Servet BORA aradı falan, ıı...a acaba bi bilginiz var mı ne oluyo ne bitiyo
diye" dediği, F.İLSEVER'in "Valla bugün ben düşündüm onu, arıcam şimdi akşamüzeri
Mehmet CENGİZ'le bir görüşeyim" "Sizi aradı mı Mehmet CENGİZ" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Hayır yok Mehmet CENGİZ aramadı" "Servet BORA aradı, bi
bilgi istedi ona o bilgiyi verdim" dediği, F.İLSEVER'in "Ben Metingille bir görüşeyim, ondan
sonra ben sizi arayayım" dediği,
Tape: 3727 11.01.2008 tarihinde, Kemal ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde
özetle; F.İLSEVER'in "...Ben konuştum Mehmet CENGİZ'le hemen sizi şey yapıyim
arayayım dedim. Iıı.. şimdi zaten herhalde size de bahsetti şey Servet abi bilmiyorum ama o 2
tane şeyle görüşüyo Üyeyle görüşüyo" "Tabi bizim o söz konusu olan şey değil, tanıdık
tanıdık" "Iıı...bizimkiler epey bi şey yapmışlar görüşme yapmışlar. Iıı.. zaten hem doğrudan
kendilerini şey yapmak doğru olmuyo diyo bu işlerde" Ama ha. Ama onları tanıyan bilen
insanlarla şey yapıyoruz diyo. Esas da Çarşamba günü büyük bir ihtimalle Çarşamba günü
m...Emin beyin ÇÖLAŞAN'ın eşi orda başyargıç pardon başsavcı ııı.. biliyorsunuz. Ondan
randevu almışlar onla bir görüşcekler "tanıyoruz onu" diyo" dediği,
K.ALEMDAROĞLU'nun "Tamam yani takip ediyolar sağolsunlar" dediği,
görüşmenin ilerleyen bölümlerinde K.ALEMDAROĞLU'nun "Onun dışında da onun dışında
da Türkiye'ye bakarsan" Her şey rezil vaziyette gidiyo" dediği, F.İLSEVER'in "Valla öte
yandan hocam bizim çalışma da iyi gidiyor. Yani "Onlar ne olur" diceksiniz ama yani" "Kısa
vadede belki hemen çok çok büyük şeyler olmaz ama. Fakat ıı...hocambi taraftan da bi
devrimcileşme var yani yani şu anlamda m... yani ben sizi yıllardır tanıyorum konuşmalarınızı
şeyinizi" "Net tavırlarınızı da hep tanıyoruz zaten ama biz böyle bir avuç insan bunları
söyleyip duruyor. Şimdi ben bakıyorum dün mesela ıı işte Enis ÖKSÜZ'le konuştum. Ondan
tutun taa taa Cumhurbaşkanı DENKTAŞ'a kadar uzanan böyle geniş Karman İNAN'a kadar
uzanan düşünün bunlar Liberal sağcı" "Sağ görüşlü veyahut da ömürleri şeyde geçmiş sağ
partilerde geçmiş insanlar. Iıı... Kamuran İNAN bey şimdi "Çözüm Solda" diyor. Yani solda
diyo solda dediği Atatürk
programı tabi.........." "Sol olcak tabi ondan sol ne var ki? Yani bu kadar net bir görüş te şey
yapıyor, imzalıyor ve böyle çok enteresan yaygın bir kompozisyon oluşuyor. Bu tabi
başlangıç hocam yani umut umut veriyor bize. Yani bir ıı... "devrimci bir yöneliş" de var
bizim aydınlar arasında. Öyle söyliyeyim" dediği,
Görüşmenin devamında CHP'nin genel başkan adayları ile ilgili konuşurken
F.İLSEVER'in "Ee... Alev COŞKUN Cumhuriyet Halk Partisi içinde ne kadar önderlik
yapabilir o ayrı bir tartışma konusu. O bir isim yani. Şimdi Oğuz OYAN'm bir net çıkışı var.
Yani benim şeyim, önerim şudur hocam, Lütfen sizin ağırlığınız var, isminiz var. Gücünüz

^p—/yM
<62 ','- " ?-------- *""T
7 '•;^Ş7<SV>T
yettiği yerlerde bunları şey yapıp ıı..nasıl söyliyeyim biraz yüreklendirip cesaretlendirip,
şevklendirip m... yanlarında olduğumuzu da hissettirerek yani ıı... herhalde bişey
........bilir(l kelime anlaşılamadı) zaman içinde diye düşünüyorum." Dediği,
K.ALEMDAROGLU'nun "Evet olabilir. Ben gerçi her ortamda söylüyorum ya artık herhalde
bu iş bu demokrasiyle olmaz. Bu olacaksa bir DEVRİMDİR. Bu da "ULUSAL BİR
DEVRİM" olmalıdır" dediği,
Tape :3603, 04.02.2008 tarihinde Nusret SENEM ile görüşmesinde özetle; Ferid
İLSEVER'in "... ne oluyor abi bu şey, 9 Şubat eylemi" dediği, Nusret SENEM'in "Bu akşam
toplantı var" "... Ziraat Mühendisleri odasında ,çeşitli örgütlerin ,platformlarm katıldığı bir
toplantı var" "Şimdi burda m işte ADD var o diğer örgütler var ....(anlaşılmadı), cumhuriyet
kadmları derneği var, çeşittli platformlar var Ankara da 4-5 çeşit, bizim Suphi ahinin oğlu da
var, o şeylerin içerisinde" "Eğer böyle bir eylem kararı verirlerse .... Başka yada herhangi
bişey kamuoyuna duyuracaklar yarından itibaren" "Böyle bişey olsun iyi olur bi miting olarak
olur bu gen Tandoğan da bi miting yapılır ondan sonra da Anıtkabir e gidilir bilmem ne 14
nisandan daha büyük bi eylem olur" dediği,
Ferid İLSEVER'in "... Meclis e gidelim falan gidelim falan şeyler var ortam ne
kadar doğru onuda ben.. " dediği, Nusret SENEM'in ".doğru değil o abi ,pek doğru değil öyle
şeyler çok şey yapar o katılımı zayıflatan etkiler yapar" dediği,
Tape : 3604, 04.02.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle;F.İLSEVER'in
"Hocam şu şeyi bi sorayım dedim ya bizim şimdi bu 15 toplantımız 15 şubat toplantımızla
ilgili acaba Marmara üniversitesini şey yapabilir miyiz" dediği, X Şahsın "Bugün görüşme
imkanım olamadı ama yarın görüşürüm ben size dönerim" "Yarın telefonla, okula uğrarsam
uğrayım yoksa telefonla halletmeye çalışacağım" dediği,
Tape : 3822, 05.02.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle;Bir süre
Kadir Has Üniversitesinde yapılacak olan bir toplantıyla ilgili, salonun temin edilmesiyle ilgili
uzun süre görüştükleri, toplantının oluş şekli ve saati üzerinde konuştukları, kimlerin
katılacağından bahsettikleri, Kemal ALEMDAROĞLU, İnan KIRAÇ gibi şahısların
katılacağını anlattıklan, daha sonra güncel siyasi konulardan bahsettikleri, Doğu
PERİNÇEK'in "Osman Şirin'i verelim abi önemli o" dediği, Ferid İLSEVER'in "venrdik abi
tabi., hem verdik hem veriyoruz, çok sert konuşuyor" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "çok etkili
ya çok sert konuşuyor abi...ordaki bayan Yargıtaydaki bayan üyeler coşmuş" dediği, daha
sonra Almanya da meydana gelen ev yakma olaylanyla ilgili konuştuklan,
Tape :3606 07.02.2008 tarihinde, Kemal ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde
özetle; F.İLSEVER'in "... hocam yani sonuç itibarıyla bakıyorum da bugünde Ege
Üniversitesi yani hepside şey yapıyor bulundukları yerde bir mücadele yürütüyorlar yani"
dediği, Kemal ALEMDAROĞLU'nun "Evet tabi öyle sanıyorum Anayasa Mahkemesi sonuna
kadar da bu mücadeleyi yürüteceklerdir" dediği,
F.İLSEVER'in "Yükselerek devam edecek hocam ,öyle görülüyor yani,az buz bişey
değil bu ,bakın karşı taraf titriyor yani bunu görelim ,bunlar çıktıkça yüzlerce hoca ayağa
kalkıyor alkış alkış hakkaten o yıldırıyor karşı tarafı" "..Ankara da bir büyük şey var
biliyorsunuz Sıhhiye meydanında bir toplantı var ,bi büyük toplantı miting yani" "Bu
Cumartesi günü işte geçen hafta o kadın. Ankara'da ki toplantı üzerine kadın dernekleri başı
çekiyor,ama işte odalar ,ziraat birlikleri falan filan bildiğimiz bütün kuruluşlar var aşağı
yukarı" "..ben bekliyorum kaç gündür daha yerimiz belli olmadı,Ferid Hakan BAYKAL
hocamız Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesini ayarlamıştı" diyerek yapacaklan gösteri ve
toplantılardan bahsettikleri,

Tape :3805, 07.02.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle;İstanbul Pera
da düzenlenecek olan bir toplantı hakkında konuştukları, bahse konu toplantıya Kemal
ALEMDAROĞLU, İbrahim ŞAMANDIRA gibi isimli şahısların katılacağından bahsettikleri,
daha sonra söz konusu toplantıya bazı İsviçre Milletvekillerininde katılacağından bahsettikleri,
devamında Ferid İLSEVER'in ".... Bu Tuncay ÖZKAN olayı, işi yine berbat etti, ...." "CHP tavır
almış buna" "pisliğin teki iğrenç yani iğrenç" "Nusret vardı sordum, gel bunu şöyle yapalım
dedim, biz yokuz böyle bir şeyde biz yokuz diyelim, siz bunu konuşturuyorsanız" " bölücülük
yapıyor resmen" dediği ve Tuncay ÖZKAN'm bahse konu toplantıya katılmasının, toplantıya olan
katılımı
azaltacağı anlattıklan, ilerleyen bölümlerde Ferid İLSEVER'in Y.......Ba...n bir açıklamasına
atıf yaparak, "Y.... Ba...nm güzel bir açıklaması var, yeni başkan olduğu gün" "o devam ediyor,
üniversite ayakta, Ege üniversitesi falan... güzel iyi gidiyor yani" dediği,
Tape : 3609, 08.02.2008 tarihinde, X Bayan /Nusret SENEM ile görüşmesinde
özetle;Ferid İLSEVER'in "... müsayitmi Genel Başkan acaba" diye sorduğu, X Bayan'm genel
başkanın gelmediğini söyleyerek telefonu Nusret SENEM'e verdiği, F.İLSEVER'in
".......ne var ne yok nasıl durumlar havalar" dediği, Nusret'in "Çok güzel abi bi problem yok
iller nerelerden katılacak onları şey yapıyoruz İstanbul'a gönderdik şimdi" " ... 8-10 civarında ilin
şeyi daha da arttı İstanbul, İzmir, Kocaeli, Bursa, Gaziantep, Çorum, Hatay, Manisa, Balıkesir,
Zonguldak, Konya, Eskişehir, Antalya, İsparta, denizli, Muğla" "Bizim partinin katılacağı şey
otobüsler kaldıracağı yerler bunlar, yani böyle 15 civarında var değilmi 15 ilimiz var" diyerek
yapılacak bir mitingle ilgili konuştukları, geniş katılımlı bir miting olacağından bahsettikleri,
F.İlsever'in ".... Yurt haberler Servisi bütün illerde tarama yapıyor işte nasıl kimlere soruyor ADD
yok zaten işin içinde" dediği, Nusret SENEM'in "ADD yok üniversitelere soruyormuyuz" dediği,
F.İLSEVER'in "İşte Üniversitelere soruluyor ondan sonra şeyler söyle adanı Belediyeler bazı
Belediyeler tabi hepsi değil" "Ondan sonra büyük kitle örgütleri ve Ziraat odaları. Sanayi odaları"
.. İzmir ile konuşuluyor o verilen rakamlar doğru değil tabi 350 otobüs dediler o düştü müştü
bişeyler oluyor fakat ordan iyi olacak yani o" dediği, Nusret SENEM'in "..olacak canım ordan
Ankara'dan büyük katılım olacak oralardan olacak yani önemli bir katılım olacak oralardan olacak
önemli bir katılım olacak 14 Nisan gibi olma şansı yok ama yani geçen günkü eylemden de daha
büyük olacağı kesin yani" dediği, ilerleyen konuşmalarda, 32. gün programıyla ilgili konuştukları,
Mehmet Ali BİRANT'm programından bahsederek gergin bir ortam olduğunu anlattıklan,
F.İLSEVER'in "Muazzam bir mesaj burada ilginç olan şey şu, şeyler bu mesajlar için tepki yok abi
karşı tarafın mesajları yok bunlar hazmediyorlar heralde fakat yani tepki yok enteresan şeylerden
ise yani bizim bu cepheden görünenlerden ise yine burada da anormal tepkiler var böyle kuralım
ordumuzu çıkalım.." dediği,
Tape : 3611, 09.02.2008 tarihinde, Fikret... ile görüşmesinde özetle; Bir süre yapılan bir
miting den bahsettikleri, F.İLSEVER'in "Atla git o kürsüye çık o zibidinin yakasına yapış orospu
çocuğunun adı ne şimdi kafam bozuluyor saat: 11:30 dan beri yayında olan ATV ye canlı yayından
ATV'ye teşekkür ederiz ulan ibne saat 11 den beri 1:30 dan beri burası canlı yayında alçak herifler
söylüceksin bizi İhsan (Olarak anlaşıldı) ...abiye bizi ulusal kanalın adını geçirceksin ve yapış
yakasına orda bak ben sana soyluyum böyle bunlar böyle anlar abi yakasına yapış söylüceksin"
dediği,
Tape :3612 09.02.2008 tarihinde, Nusret SENEM ile görüşmesinde özetle;Nusret
SENEM'in "....şu anda yeni bitti daha miting, yeni bitti partiye doğru gidiyoruz" dediği,
F.İLSEVER'in "Abi ben şundan aradım ya bu alçak orda bir tane kürsüde zibidinin teki
saat:ll:30'dan beri canlı yayında olan ATV'ye teşekkür ediyosun, lan saat on buçuktan ondan beri
biz canlı yayındayız ya" dediği, Nusret-SENBM'in "Ya gördük işte aynı alçak
herif biz dinledik abi dinledik" dediği, F.İLSEVER'in " çıkın kürsüye, yapışın yakasına
ya alçak herif namussuzlara bak ya bir sürü düşman toplanmış orda az önce Fikret'e söyledim
ama oturuyor orda Fikret yani" dediği, Nusret SENEM'in "Başta anons ettiler de şimdi
namussuzluk etti orospu çocuğu" dediği, F.İLSEVER'in "abi çıkalım kürsüye yapışalım
yakasına kimse bu ya orospu çocukları ya her saniyesi alçaklık, hainlik. Namussuz işi gücü bu
ya yok bittimi şimdi hikaye, bittimi şimdi olay" "...ben bişey söylüyümmü yapacağımız şey
şu abi ben şimdi Halil'e(01arak anlaşıldı) talimat vercem o kürsüden o ibneyi af edesin
basacak küfürü ulan ne lafını biliyosun ne bilmem neyi biliyosun bölücüsün tabi bilmem ne
televizyonuna teşekkür ediyomuş saat on buçukta en erken saatten beri burası canlı yayında
ya namussuzlara bak ya" dediği, Nusret SENEM'in "Onu söylüyelim abi" "Birgül AYDAR'm
konuşması müthişti güzeldi yani" dediği,
Tape :3614, 10.02.2008 tarihinde, Ali... ile görüşmesinde özetle;Ali'nin "Bu bi tane
mektup almcakmış bu Marmara Otelinden" "Gitti Can geldi demişler öyle biri yok burada
telefonu yok mu kendisini bir arasak" "...bu gelen şahsın Naci ERÇALIN onun cep telefonu
varmı abi sende" dediği, F. İLSEVER'in " Ben bir arayım şimdi bir Dakka saat birde Naci
ERÇAL The Marmara oteline gittiniz değilmi yanlış bi yere gitmediniz taksimde" dediği,
Ali'nin "yok oraya gitti dediler öyle biri gelmemiş ya geç kaldı" dediği,
Tape: 3615, 10.02.2008 tarihinde, Naci... ile görüşmesinde
özetle;F.İLSEVER'in "Günaydın Naci bey Ferid İLSEVER ben" "Nasılsınız komutanım
iyisiniz" ".... bugün saat on üçte The Marmara oteline geldi bir arkadaş ama" dediği, Naci'nin
"Tamam hazırız biz tamam yanımda belge aramadı beni ama" ..şimdi ben biz zaten burada
kalmıyoruz ben şey söyleyin ben Aksaray ordu evindeydim birde Denktaş beyle buraya
geldim ben zaten" "Akşam beni aradığında dedimki bu numaradan beni saat bir bir buçuk gibi
arayın ben toplantıdaysam toplantıdan çıkıp size belgeyi vereyim dedim" dediği, bahsedilen
belgenin alınması için" dediği,
Tape :3619, 11.02.2008 tarihinde, Mehmet YÜKSEKBAŞ ile görüşmesinde özetle;
Ferid İLSEVER'in "Komutanım Ferid İlsever" dediği, Mehmet YÜKSEKBAŞ'm "...bugün
pazartesi günü ulusal kanaldan programı yaptık" dediği, Ferid İLSEVER'in,
Ulusal Kanal arkasında Pera Müzesi'nin olduğunu, orada Rauf DENKTAŞ ile Talatpaşa
Komitesinin toplantısının olacağını anlattığı,
Tape:3622, 11.02.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle;Doğu
PERİNÇEK'in "bir konuşalım dedim ben gelince anlatırım bugünkü toplantıyı ,bir bildirge
yayınlanıyor yarın yada öbür gün 30 imzalı bir eşgüdüm komitesi kurmuşlar ,Şener Eruygur
geldi bugün yanmda Dursun Ali Ercan, Hurşit tolon işte 30 kişilik bir şey oluşturmuşlar işte
onların hepsi vardı konuştuk ettik falan yani söylediklerinde yanlış yok ama mümkün olduğu
kadar yuvarlak şeyler iç dış tehdit falan gelince anlatırım" dediği, ilerleyen konuşmada
Talatpaşa komitesinin yapacağı toplantıdan bahsettikleri ve Doğu PERİNÇEK'in "...Mehmet
haberal ufuk söylemez Kamuran ... da yolla gelmezlerse gelmesin" "... hatta İlhan Selçuk'ta
gelsin" dediği,
Tape : 3624, 12.02.2008 tarihinde, Şinasi ÖKTEM ile görüşmesinde özetle;Ferid
İLSEVER'in "Sayın Şinasi Öktem'lemi görüşüyorum efendim" "Sayın milletvekilim saygılar
Ferid İlsever Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeniyim" dediği ve Talatpaşa Komitesinin
yapacağı toplantıdan bahsettiği,
Tape :3626, 18.02.2008 tarihinde, İbrahim FİKRET ile görüşmesinde özetle;Bir süre
Cizre de çıkan olaylardan ve bayrak indirme hadisesinden konuştukları, İbrahim FİKRET'in
"AKP'nin tek başına çıkmasına zemin hazırlandrbıraz öyle gözüküyor yani tabi bu
sorduğunsorulan bende soruyorum ama ben şu 27 Mayıs tipi şeyden korkuyor" "...
Korgeneral Metin Yavuz Yalçm çok daha öncesinden itibaren böyle birşeyi savunuyordu" "...
27 Mayıs tipi değilde ikinci yılında bu olay bitirilmeli görüşünü savunuyordu2003'den
2004'den itibaren" dediği,
Ferid İLSEVER'in "evet şimdi bu 21 Şubat'daki şey dikkat çekiyor Milli Güvenlik Kurulu
gündeminde olmadğı halde bu türban getirilecek falan filan diye yani onuda takip etmemiz
lazım perşembe günü MGK toplanıyor işte" "önada bakmak lazım, abi bu şey yapabilirseniz
yani girelim bütün gücümüzle" "Devlet Bahçeli'nin tutum ne enteresan, şimdi Devlet bahçeli
sıkıştırıyor biliyormusun, şimdi Abdullah topu Anayasa Mahkemesinde türban mürban gitti
Anayasa mahkemesine nede olsada bıraktılar" diyerek bir süre MHP ve AKP arasındaki
ilişkiden bahsettikleri, Ferid İLSEVER'in "... bir tarafdan Askerlere saldırıyor bilmem ne
ediyor, şiddetli bir mücadele var yani" "Ergenekon" dediği,
Tape :.........., 18.02.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde
özetle;Aralannda merhabalaştıktan sonra Talat Paşa komitesi çalışmaları üzerinde uzun bir
süre görüştükleri, bu çalışmalar çerçevesinde Şükrü ELEKDAĞ, Onur ÖYMEN ve Gündüz
AKTAN gibi isimlerin bu tür çalışmalara katkıda bulunabileceğinden bahsettikten sonra,
Doğu PERINÇEK'in "Çünkü CHP' liler olumlu olduğu sırada bilmem Zahit AKMAN'ın falan
olumsuz falan bunlar hep kanunsuzlar yani çok açık. Biz çekelim kılıcı abi hiç.." dediği, Ferid
İLSEVER'in "Namussuzlar RTÜK başkanı falan değil bunlar şeyden kelepir mal kaçırıp
bilmem ne yapmaya çalışıyo aynı zamanda. Namussuz herifler ya sadece bizi susturmak değil
bi de elimizden alınıp şeyi biliyomusun en ucuza nasıl kopartırım, bu kadar adi adamlar ya ."
dediği, görüşmenin devamında 1969 arşivleri ile ilgili bir konuya değindikleri,
Ferid İLSEVER'in "Bunun ne olduğunu bizim anlamamız lazım abi burda bişey
dönüyo." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Abi bişey söyleyim bugün darbe yapmak çok büyük
yanlış tam ekonomik çöküşe giderken çok büyük hata yani." Dediği,
Ferid İLSEVER'in "Darbe diye bişey yok zaten abi öyle bişey söz konusu değil de.
Napıyolar yani ne yapmak istiyolar. Bugün darbe falan ne darbesi ya bide kim yapacak yani.
Fakat şey yaptıkları anlaşılıyo bi takım tehditler savurdukları anlaşılıyo bazı korkutmalar
yaptıkları anlaşılıyo." Dediği ve görüşmenin bir süre sonra bittiği,
Tape:3627, 22.02.2008 tarihinde, Serhan BOLLUK ile görüşmesinde özetle;Ferid
İLSEVER'in "Abi ben Doktor Kemal İÇMEN aradı" "Ben hastanedeyim SSK hastanesinde
fakat şöyle bir az önce İstanbul Emniyet 7-8 kişiyi gözaltma aldı dedi ee Emin GÜRSES Alo"
dediği, Serhan BOLLUK'un "Emin GÜRSES'i mi ?" dediği, Ferid İLSEVER'in "... gözaltına
almış internetten takip ettim gördüm dedi Vedat YENERER 7-8 kişiyi gözaltına almışlar"
"...bana öyle söyledi şimdi telefonla aradılar beni bunlar bunlar gözaltına alınmış dedi senden
ricam aklıma geldi şimdi Vedat YENERER'i haber yapıyoruz adını geçireceğiz vs. falan filan
geçirmeyelim şimdi onu söylemek için aradım seni" dediği,
Tape:3808, 23.02.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde
özetle;Görüşmede Doğu PERİNÇEK'in "Şimdi Cumhuriyetten iki tane muhaber bi telaşla
koşa koşa geldiler. Şeyin sonunda. Ondan sonra ben onlara dedim işte Halilde bi yere tembih
ettim bizde yayınlanmamış fotoğraf. Falan filan verecek malzeme akışı sağlıyacağız. Ondan
sonra sen Aliyi yire bi ara. Deki bak arkadaş elimizde muazzam malzeme var başlayın de
manşetten başlayın de bunun arkasını getireceğiz elimizde malzeme var burdan de bunlarm
ciğerini parçalıyacağız, de. Çok kötü durumdalar burda de. TUTUKLANANDA VAR DE
ZAİT AKMAN AMA ŞİMDİLİK YAZMAYIN

1566

JP~~'~Y/fy%Z^ 'İ::f*&&~>+^
DE ONDAN SONRA. .EN YAKINLARINA KADAR GELİYOR DE ÇOK KÖTÜ
DURUMDALAR FALAN YENİDEN ŞE YAPMAK. Tamam Alev Şahini Alev Coşkuna şunu
söyleyelim bak arkadaş bundan sonra sizt başlayın biz kendimiz kullanmadan bilgileri size
aktaracağız." dediği,
Tape:3630, 23.02.2008 tarihinde, İsmail.... İle görüşmesinde özetle;Ferid
İLSEVER'in "İsmail Hocam" diye hitap ederek, bir süre sağlık sorunlarından bahsettiği,
sonrasında "Hocam Temel mesele şu Ankara'daki namussuzları buradan sürüp atmak bak sen
burada Operasyon yapıyorsun Mehmetçik şehit oluyor beş tane şehidimiz var orada Türbanla
uğraşıyor. Cumhurbaşkanı denen affedersin" dediği, İsmail'in "Bunlar ABD'nin çizdiği
(anlaşılmadı ) içerisinde" dediği, Ferid İLSEVER'in "Yani bunlara içerden Türkiye'yi içerden
vurma görevi verilmiş çok belli biliyor musun" "Adam gidiyor Ergenekon Operasyonu sen
orada Ergenekon dediğin Subaylar Generaller Askerlere Operasyon yapıyor" dediği, İsmail'in
"Üniversite Öğretim üyeleri" dediği, Ferid İLSEVER'in "İçerden vuruyor namusuz abi ya
yani bunlar böyle maalesef "Ülkenin bunlardan kurtulması lazım Hocam bir an önce
kurtulmamız lazım bir an önce" dediği,
Tape:3871, 24.02.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ve Ferid/Ufuk ile görüşmesinde
özetle;Doğu PERINÇEK'in "Valla bizde işte baktık bizim şey tek bir satır hiçbir gastede yok"
diyerek, daha önce görüştükleri bir konuyla ilgili basında bu haberin yer almamasından
bahsettikleri, "FERİT' in "Bide şey şöyle bir şey oldu ben tabi bunda dün akşam fark ettim
mesela bir iki tanesi ya bize göndermediniz dediler bir tanesi şey Aslan. Ya" "...Aslan BULUT
niye benim haberim yok niye bana göndermediniz bi bir tanesi daha söyledi keşke benim e-
postama şey Behiç KILIÇ ya biz bir kere bunlarm şeylerine gönderelim abi" dediği,
D.PERİNÇEK' in "Fakat bunlar da acaba Tayyip Erdoğan'larda kazanıyorlar mı yani onların
hükümeti zamanında oluyor falan bir fikri var mı." Dediği, FERİT' in "...bir rahatsızlık var
herkes şeyin farkında Abdullah GÜL'ün ee imzalama şeyine müthiş bir tepki var" dediği,
D.PERİNÇEK' in "Arkadan vuruyor ya" "İç cephe açıyor orduya karşı" dediği, FERİT' in
"biraz daha şey olursa bu Ergenekon hikayesi daha nerelere varacak nereye götürecekler
bilmiyorum ama bunların amaçları belli bunu yapan adamlarda" "Fakat bu Ergenekon'la ilgili
daha evvelden baktım şimdi Vatan'da bilmem nerde gene şeyler var bazı okur yorumları nasıl
tepkili biliyormusun hepside bizim şey yani Fethullahçılarm tezgahı bilmem nesi yalanı susu
busu falan filan diye büyük tepkilerle" dediği, D.PERİNÇEK' in "Vatan'damı çıkmış" dediği,
FERİT' in "...burda bir sempati alması bir güç gösteresi bir moral kazanması tekrar şöyle bir
silkelenmesi falan şeyin hassas yönüde bu bence" dediği, D.PERİNÇEK' in "Hayır bu
Ergenekon'la ilgili diyorum" "Ergenekon'la ilgili" "...o konuda neler deniyor o tür konularda
Türk ordusunun o konuda bir tavrı yok" dediği, FERİT' in "... Ümit SAYIN gibi berbat berbat
adamlar var işin içinde" "Önada dayanarak bir sürü şeyler var internet ortamında şunu yapmış
bunu yapmış gibi" "...bir tek Serdar TURGUT'un dikkatimi çekti bu şeylerin eeee yani bir
takım şikayetçi takımı var operasyonların onlarm en açık net ifadesi olmuş onun yanı sırası"
dediği, D.PERİNÇEK' in "Şikayetçimi o?" dediği, FERİT'in "Operasyonlara karşı bir tavır
almış" "Bir o var yani öyle net bir tavır içinde olan bide Cumhuriyet imtiyazından..." dediği,
Tape :3639, 25.02.2008 tarihinde, Kemal.... İle görüşmesinde özetle;Kemal'in "Ferid
bey ben Doktor Kemal" diye kendisini tanıttığı, bir süre yapılan ERGENEKON
operasyonundan bahsettikleri, Kemal'in "... art niyetle yapan Vatan Devlet Millet düşmanıdır"
dediği, Ferid İLSEVER'in "... 12 Eylül Darbesi Soruşturma geçirdik Yargılandık bilmem ne
olduk ben bunların hepsi yaşamış bir insan olarak söylüyorum ben bunlar kadar yani şu son
yapılan ve adın} Ergenekon denen saçma sapan" "Yalan

^7>U^ 1567 f~-t——


görmedim çünkü bizim Yargılandığımız bilmem ne ettiğimiz olaylarda en azından yav Askeri
Savcının bile" "Yani 12 Mart Faşist Rejim deniyor şu deniyor bu deniyor falan neyse ağır
baskı koşullan orda bile Savcıların şey arama kanıt arama iddiaları bir temel yaratma
gayretleri bir endişeleri vardı. Böyle bir zahmetleri vardı biliyon mu yani talimatı Amerika
Birleşik Devletlerinden almasına rağmen o darbelerde" "Şimdi ne diyor bunlar bakm burada
yaptıkları şey Türk Ordusunu hedef alıyor bu Ergenekon hikayesi de yani işte bunlar Darbe
yapacak bilmem ne yapacak diye falan diyerek Türk Ordusun içindeki Subayları tehdit
ediyorlar" dediği ve bu konu üzere konuştukları,
Tape:3640, 26.02.2008 tarihinde, Yusuf ......... ile görüşmesinde özetle;Bir
toplantıdan bahsettikleri, Ferid ILSEVER'in toplantıda kimlerin olduğunu sorduğu, Yusufun
"Kemal ALEMDAROĞLU, Erkan ÖNSEL, Turan ÖZYURT, Kenan BOLLUK vardı" dediği,
26.02.2008 tarihinde, Yusuf BERİŞİK ile görüşmesinde özetle;Görüşmede Yusuf
BEŞİRİK'in "Ferid abi toplantı başlamıştı ben söyledim." Dediği, Ferid ILSEVER'in "Tamam
bi şey yapı ver toplantı bitince kimler var dedin Kemal Alemdaroğlu." dediği, Yusuf
BEŞİRİK'in "Kemal Alemdaroğlu Erkan Ünser Turan Özgür Serhan Bolluk var." dediği,
Yusuf İLSEVER'in "Toplantı bitince bana bilgi ver." Dediği,
Tape :3813, 26.02.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle;Doğu
PERİNÇEK'in "Şimdi Emin Gürses. Dün gördün Hürriyet çok güzel haber yapmış. Ondan
sonra çok güzel moral veren falan bi tutum içindeymiş . Ondan sonra Ümit Sayın da tam
rezalet. Yaltaklanma yavşak zaten pravakötür. Özel olarak sokulmuş bi adam. Neyse o
konularda uyardım. Onun üzerinden herif hep yalan söylüyordu. Tespit etmiştik aslında."
Dediği, Ferid İLSEVER'in "Sürekli yalan söylüyor hepsi yalan Ümit Sayın değimli.
Kompolcu yalancı pislik." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Neyse oturduk epey konuştuk bu
bütün gazetelerde yeni şafaktan bilmem yeni zamana karar aksiyona kadar falah heriflerin
planları falan hepsi ortaya düştü. Bunlarla konuştuk ne yapabiliriz falan yarm saat 16:00 da
şeyle konuşacağız İlhan Selçuk la." dediği, Devamında Ferid İLSEVER'in Kemal
ALEMDAROĞLU'nun durumunu sorduğu, Doğu PERİNÇEK'in de "Alemdaroğlu çok iyi ya.
Düşün beş saat kaldı ya tam beş saat ordan ayrılmadı orda oturduk." dediği, bir süre türban ve
Türkiyedeki gündemden bahsettikleri, devamında; Doğu PERİNÇEK'in "Erdoğan Teziç in
siyi geldi mi sana yolladığım." Dediği, Ferid İLSEVER'in "Hani buraya niye gelmiyor hiç bi
şey daha dünde birşey yolladın dedin bende hiçbirşey yok benim şeyde dediği, Doğu
PERİNÇEK'in "Ben sana bir günde 4-5 şey yolluyorum en az 5 tane şey yolladım." Dediği,
Fedrit İLSEVER'in "Evet Erdoğan Teziç Ramazan Akyürek çalışıyor abi tüm generalin
istihbarat daire başkanının harekattan 2 gün önceki konuşmalarını yayınlayıp harekatı ihbar
ettiler şimdi de Erdoğan TEZİÇ in rektör bazı rektörlerle konuşmalarını yayıyorlar işte
korgeneralle görüştüm bunlar şöyle olacak böyle olacak ABDULLAH GÜL SEÇİLSİN DE
ÇANKAYA YA GİDERKEN ARABASINA BİŞEY OLACAK KAZA OLACAK FALAN
BÖYLE LAFLAR Ramazan Akyürek tam devletin bütün imkanları ile böyle yök başkanmı
şunu bunu dinleyip şimdi... yani tam rezalet içindeler yani hıyanet yani." dediği,
Ferid İLSEVER'in "Hıyanet abi ipe gidecekler ve durduran ya durmaları mümkün
de değil öyle şey baskı varki çünkü felaket baskı." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "İpe
gidecekler dedin değil mi bak bu senin sorgulamanda önüne çıkacak." Dediği, Ferid
İLSEVER'in "Bunları dinleyip dinleyip şey yapıyorlar önümüze koyuyorlar önlerine
koyuyorlar tamamen bu." dedığr, ** -""=>-
^7^ rOd^
1568
Doğu PERINÇEK'in "Analarını avratlarını eşşeoğlu eşşekler alçak herifler...bugün
geldi avukatlar anlatıyorlar da sorguları sorgular hepsi şuna niye telefon ettin buna niye
telefon ettin sorgu bu bu yazıyı niye yazdın. Yani hiçbir ciddiyeti olmayan cuntaymış ulan şu
cuntaya bak emin gürses bilmem kim bilmem kim vedat yenerer cunta bu. Birde demişler ki
sende hiçbirşey çıkmadı tabi demişler sen bizim geleceğimiz biliyordun şildin hepsini bak."
Dediği, Ferid İLSEVER'in "Kime diyorlar bunu." dediği, Doğu PERINÇEK'in "Emin gürses'e
yani evinden birşey çıksa çıktığı için sorguluyor çıkmazsa da niye çıkmadı hıı rezalet ya."
dediği, görüşmenin bundan sonraki bölümünde Talat paşa komitesi ile ilgili yapılması
planlanan bir toplantıdan ve bu toplantıya Süleyman DEMİREL ve Rauf DENKTAŞ'm da
katılımını sağlamaktan bahsettikleri,
Tape : 3642, 28.02.2008 tarihinde, Naci ERÇAL ile görüşmesinde özetle;Naci
ERÇAL'ın "Biz 10 da ordayız" dediği, Ferid İLSEVER'in "10 da tamam sıhhiyede ki" dediği,
Naci ERÇAL'ın "Arkadaşlar gidip keşif yaptılar" dediği, Ferid İLSEVER'in "Tamam
komutanım" dediği, Naci ERÇAL'ın "Herhangi bir sorun yok geliyoruz" dediği, Ferid
İLSEVER'in "Tamam oldu oldu bekliyoruz" dediği,
Tape :3644 29.02.2008 tarihinde, Hikmet ÇİÇEK ile görüşmesinde özetle;FERİD'in
"Bu şey vardı ya Hikmet sen kitap yapacağm diye konuştuk" "Ya şimdi önce şunu abi
Pazartesi gününe kadar yani yarın var öbür gün var güzel bir dosya haline getirelim kısa özlü
şöyle Oktay EKŞİ'nin önüne konulacak bilmem Ertuğrul ÖZKÖK'ün önüne konacak şekilde
çokta uzun bir yazı olmasın ama işin röjönünü veren bir dosya yapı versen ondan sora
buradan ben İstanbul'dan" "Şeye götüreceğiz bunu basın mensuplarına götüreceğiz yani bu
bunların ne olduğunu o bizim Aydınlık kapaklarından kalkarak ondan sonra 55 kişilik liste
ondan sonra işte Şemdinli bilmem nesi ondan sonra Hrant DİNK cart curt bütün marifetleri ve
bu gün ne yapmak istiyorlar amaçları nedir bu gün itibari ile bir dosyayı şey yapalım
götürelim koyalım önlerine..." "Yani bu senin şeye de bir kolaylık olur. Kitabında bir şeyini
iskeletini yapmış olursun..." "...8-10 sayfalık bir şey olsa bir materyal biliyor musun yani
önüne koyacağız tak diye köşesinde yazacak biliyor musun abi" dediği, HİKMET'in "O
dosyayı hazırlayım ben bu gün ERGENEKON'la ilgili bütün kitapları aldırdım" dediği,
Tape : 3646 03.03.2008 tarihinde, Hikmet ÇİÇEK ile görüşmesinde
özetle;HİKMET'in "Oktay EKŞİ ile konuştum" "Ee dedim bu ERGENEKON Türk Ordusuna
karşı bir psikolojik bir savaştır" "Bir dosya ile ziyaretinize geleceğiz dedim" dediği, FERİD'in
"Ya lütfen abi en geç bu akşam bitirin de Hikmet ya hiç olmazsa özette olsa götürün yarmdan
itibaren dağıtalım burada ya gecikmeyelim abi sonra pişman olacağız ya hiç yani bir şeye
benzesin yaptığımız iş ondan diyorum tamam abi" dediği,
Tape : 3648 03.03.3008 tarihinde, Nusret SENEM ile görüşmesinde özetle;Ferid
İLSEVER'in "Nusret'çiğim şimdi bu Hikmet bir şey hazırladı, hani konuşmuştuk ya
dosya..." "...biz bunu şimdi burada basma yarmdan itibaren servis yapacağız gideceğiz
gruplar halinde tek, tek köşe yazarlarını, haber merkezlerini, genel yayın yönetmenlerini
dolaşcaz anlatacağız yani, Ankara'da da aynı şeyi yapacağız ama gelin bunu Meclis'e taşıma
yollarını arayalım zorlayalım veya CHP' lileri falan..." dediği, Nusret SENEM'in "Olur
eklerini ineklerini bir dosya yapalım" "Taşıyalım Meclise" "Zaten diyorlardı adamlar
bize belge doküman getirin diye" "CHP'ye DSP'lilere falan taşırız bunu" dediği, Ferid
İLSEVER'in "Yani o Kemal KILIÇ'la Ruhan yaparlar bunu temiz adamlar
biliyormusun" dediğ, Nusret SENEM'in "Ne var canım bizim burada milletvekili eski
baro başkanı arkadaşımız var" "CHP grup başkan vekili baro başkanı arkadaşım"
dediği, ilerleyen konuşmalarında, Ulusal Kanal'la ilgili İçişleri Bakanı ile görüşeceklerini
anlattıkları, „ -"1*''*~" -*• ,
Tape :3818, 03.03.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde
özetle;Aralarmda bir süre merhabalaştıktan sonra Doğu PERİNÇEK'in "Ben bugün
ALAATTİN PARMAKSIZ geldi partiye Tümgeneral onla görüştüm çok iyi tuttu bu hayranım
diyor partiye diyor. Tek parti diyor başka birşey yok diyor ondan sonra kafası falan çok esaslı
çok birikimli bir insan. Bir de Uğur Ümit Akkoyun lu da görüşmede bulundu o da iyi yine
gelince konuşuruz bazı güzel haberler var yarında rtük le o görüşme var işte." dediği ve Rtük
ile ilgili bir konu hakkında konuşmaya başladıkları,
Bu konu etrafında Ferid İLSEVER'in "O Birsen hanım in şeyiydi bu Birsen Ersel
profesör. Yakın yani tanıdığı nefret ediyor daha doğrusu Zait Başkan çok iyi tanıyor çok
yakından tanıyor beraber çalışmışlar bunun herşeyini biliyor bana daha önce anlatmıştı bunu
geçen sene bana biryerd. Bugün onunla konuştum ben şimdi o bu akşam onu arayacak ve
affedersin yani şey yapacak rezil edecek yani. Birde bizim büyük ortağımız yani kanalın
gönüllüsü sahibi falan her bakımdan tam sahibi. Ha bizim eski Kemal Alemdaroğlunun şeyi
yardımcısı.Neyse onla konuştum işte bu akşam şey yapacak o bakalım ordan birşeyler
çıkabilir yani bastıracak yani. Zaten daha önce de konuşmuştuk benimsiyor ve biliyor da yani
olayıda biliyor bizim haklılığımızı falan da biliyor." dediği ve bir süre daha aynı konu
hakkında konuştukları,
Daha sonra Ferid İLSEVER'in "Basma biz burda başlıyoruz girişiyoruz şeyi
Ergenekon dosyasını. Şimdi ben Nusret le konuştum abi bizim bu şey Ramazan Akyürek in
ifadesini alan meclis şeyi. Hiçbir şekilde ikna olmamış vaziyette meclisteki milletvekili
özellikle CHP Millet Vekilleri. Olayı biliyorlar anlıyorlar onların ne olduğunu yani. Biz
onlardan başlayarak bu dosyayı götürelim de bütün CHP, DSP falan hatta bir kısım MHP
esaslı bir tur yapalım abi bunları harekete geçirelim meclisteki şeyleri. Bu rezalete karşı.
Konuştum Nusret le tamam onlarda şey yapacağız yarından itibaren girişiriz diyorlar." Dediği,
Devamında kim olduğu anlaşılamayan bir şahıs hakkında konuşmaya başladıkları ve
Ferid İLSEVER'in "Tabi canım çok iyi birşey şeyi de gördünüz ayrıca ... falan filan şeylerini.
Çıkarttilar gene bu adamı." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "O rezalet o düşman tarafı darbe
marbe 3 milyon insanı öldüreceklerdi. Çıkartı onun canını okuyalım abi yalancı eşşeoğlu
eşşek bu PKK yi MİT kurdu daki kilit adam. Biz onu öyle yapalım PKK nm kuruluşunda ki
aktörlerden PKK yi kurduran aktörlerden diye kapak yapalım." Dediği ve görüşmeni bu
şekilde sona erdiği,
Tape :3650, 05.03.2008 tarihinde, Kemal YELİŞÇİMEN ile görüşmesinde
özetle;Kemal YEŞİLÇİMEN'in "Ferid Bey Doktor Kemal" diyerek kendini tanıttığı, daha
sonra "Anlayamadım yani son gelişmeler neyin nesi" diye bir konuyu sorduğu, Ferid
İLSEVER'in "Hocam anlamayacak bir şey yok yani doğrusu şöyle; aynen Cumhurbaşkanlığı
seçiminde olduğu gibi, ondan sonra bu operasyonun başında olduğu gibi, ve Tayyip
ERDOĞAN iktidar, AKP iktidar yapılırken olduğu gibi, Bahçeli bir numaralı şey rolünde,
sabotör rolünde içerden vuruyor. Türk ordusunu yıpratıyor.Bütün imkan ve kabiliyetiyle buna
soyunmuş vaziyette" dediği, bir süre MHP nin durumundan bahsettikleri ve Amerikanın
safında olduğunu anlattıkları, ilerleyen konuşmada Kemal YEŞİLÇİMEN'in "Halk arasında
bir diğer söylenti de Nisan da ekonomik kriz diyor herkes" dediği, Ferid İLSEVER'in "Gidişat
öyle hocam, yani bu lafta bir kere söylenir yani "Terör hainlerden daha tehlikeli" bu ne demek
ya bundan sonrası" dediği, Kemal YEŞİLÇİMEN'in "Bundan sonrası Yassıada'dır ya" dediği,
Ferid İLSEVER'in "...Valla o tümörün merKezî Ankara hocam Irakm Kuzeyi"
"Oradan yani çıkarta biliyorsak hemen çıkartalım durmayalım" dediği,
—s \ "'.>■•
»7

0 ' "■'//■"'
Tape :3651, 10.03.2008 tarihinde, Nusret SENEM ile görüşmesinde özetle; Bir süre
CHP nin ve BAYKAL'ın ERGENEKON operasyonuna bakışlarıyla ilgili konuşup hafife
aldıklarını anlattıkları, Ferid İLSEVER'in ".... buşey hazır, hı kapakta yaptık, busayı ama
kapaktan öncede bizim hazırladığımız bu Ergenekon ile ilgili bir dosya var" "Cumhuriyet
Halk Partisi mesela DSP'liler bunu bir soru önergesi haline getirsinler meclise sunsunlar,
mesela bunu KILICLAROĞLU yapar, Atilla KALÇA yapar" dediği, Nusret SENEM'in "eski
Baro Başkanı zaten yardım istiyor" "Mehmet bey ile konuşayım ben o nu. O nu burada bir
güzel önerge haline getirelim" "tamam mı? Soru önergesi falan, haline bir çıksın mecliste şak
diye koysun" dediği, ilerleyen konuşmada Nusret SENEM'in ".... yarında şey yapıyoruz
Yargıtay şeye Hakimler Savcılar Yüksek Kuruluna suç duyurusu yapıyoruz savcı ile
ilgilP'dediği,
Tape:3652,11.03.2008 tarihinde, İsmail SAYMAZ ile görüşmesinde özetle;İsmail
SAYMAZ'ın "Radikal gazetesinden arıyorum İsmail Saymaz" diye kendisini tanıttığı, "Ferid
bey bugün milliyet gazetesinde yaymlanan Tuncay GÜNEY'İN" "ifadelerine dair bir haber
vardı gerçi aydınlık yaklaşık bir ay önce zaten Tuncay Güney'i kapak yapmıştı" "... Tuncay
Güney diyorki 2001 yılında Veli KÜÇÜK cumhuriyet gazetesini satın almak istiyordu ....
istiyordu bu amaçla enka tesislerinde gürbüz çapan sizin isminiz kemal
özden........" "Ümit Ülgen ile toplantılar yapıldığı deniliyor" diyerek Veli KÜÇÜK' ün
cumhuriyet gazetesini alma girişimiyle ilgili haberleri sorduğu, Ferid İLSEVER'in de USİAD
başkanı Kemal ÖZDEN in davetiyle yemeğe katıldığını, toplantı yapıldığmı, Veli KÜÇÜK'ün
de bu toplantıya katıldığını, daha önceden İlhan SELÇUK ile bir televizyon k analı kurulması
için konuştuklarını anlattığı, konuşmanın devamında Ferid İLSEVER'in "... şu Savcı, şimdi
bütün böyle yayın yapıyor Doğu PERİNÇEK ile başladı ERGENEKON mengenekon,şimdi
sıra bize geldi,yarm bakalım kimlere gidecek bakın bu şey" dediği
Tape :3657,14.03.2008 tarihinde, Gürbüz ÇAPAN ile görüşmesinde özetle;Ferid
İLSEVER'in "Merhaba Gürbüz, Ferid ben Ferid İLSEVER'in dediği, Gürbüz
ÇAPAN'ın "Merhaba Ferid abi" dediği, Ferid İLSEVER'in "Ne yaptın abi yaptın mı
açıklama?" dediği, Gürbüz ÇAPAN'm " Yav gelicek şey, bakıcam abi yani. Ya açıklama yapıp
ne yapıcam ki, bana ne yaptırmak istiyorsun onu da bilmiyorum yani." Ferid
İLSEVER'in "Hayır kardeşim yaptırmak isti., (kelimenin bir kısmı anlaşılamadı) sen bugünkü
evrensel gastesini gördün mü?" dediği, Gürbüz ÇAPAN'm " Görmedim hayır." dediği, Ferid
İLSEVER'in " Ya bak Gürbüz görmedin kardeşim senin adına bir sürü açıklamalar hergün bir
yerlerde yer alıyor. Bu gün de evrensel gastesinde aynı gün akşam konuştuğun açıklamalar
yer alıyor." dediği, Gürbüz ÇAPAN'ın " Abi ben evrenselle falan filan konuştum yok ya. Ya bi
sefer de birisi aradı beni konuştuğum şeyleri söyledim size." dediği, Ferid İLSEVER'in " Ama
güzel kardeşim, sen bir kere radikalle konuştun, hergün bir gazetede senin adına açıklama
çıkıyor. Gürbüz ÇAPAN'm dedi ki bilmem ne diye. Ya sen bunları bu yalanı nasıl
düzeltmezsin nasıl seyredersin sen bunu ya. Yalan diyorsun ya." dediği, Gürbüz ÇAPAN'm "
Neyse şimdi , yarım saat sonra bir şeyi aldıracam evrağı aldıracam, bakacam" dediği, Ferid
İLSEVER'in " Lütfen bak buna açıklama yap düzelt kardeşim bunları. Şayet sen bunları bak
bilinçli yapmıyorsan, -ki bana diyorsun ki hayır yapmıyorum diyorsun. O zaman düzelt
bunları ya." dediği, Gürbüz ÇAPAN'm ": Yav niye bilinçli yapayım, hayır niye bilinçli
yapayım? Bu ne biçim tavır yani neyin altında bırakıyorum? Hayır neyin altında bırakmışım
ki?" dediği, Ferid İLSEVER'in "Kardeşim 3 gündür seyrediyorsun çıkan lafları görmüyor
musun ben sana söylüyorum bak 3 gündür." dediği, Gürbüz ÇAPAN'm " Ben seyr.. ya ben
onları mı seyrediyorum." dediği, Ferid İLSEVER'in " Abi Yenişafakta da manşet oluyor ya,
sen bunları nasıl görmüyorsun ya?" dediği, Gürbüz ÇAPAN'm " Yenişafak'm manşet olmadı."
dediği, Ferid İLSEVER'in "
Abiciğim manşet oldu önceki gün yenişafak'ta manşetti Gürbüz. Önceki gün Yeni şafak'ta
manşet. Senin açıklaman manşette manşette. Yenişafağm manşetinde." dediği, Gürbüz
ÇAPAN'm "Yav önceki gün yazıya baktım o milliyetteki yazının aynısını almışlar, koymuşlar
şey değil." dediği, Ferid ILSEVER'in " Tamam abi bak. sen ne diyorsun o yazıda ya o yazıda
diyorsun ki yalan doğru değil diyorsun. Ne diyorsun sen orda? Veli KÜÇÜK'le Ferid
ILSEVER'in, Kemal ÖZDEN, bir araya geldiler; Cumhuriyet Gazetesini satın alacaklardı."
dediği, Gürbüz ÇAPAN'm ": Öyle bir şey demedim ben." Ferid ILSEVER'in " Ya ama yazıyor
gazetede. Demedim diyorsun ama yazıyor kardeşim. Düzelt bunu ya. Lütfen. Bana da bir
kopyasını gönder tamam mı? Aydmlık'ta dün akşam konuştuğumuz gibi senden aldığım şey
üzerine, bunu haber yapıyoruz, senin adına açıklama yapıyoruz." dediği, Gürbüz ÇAPAN'm "
Dün de konuştum, evvelsi gün de konuştuğum şey şu. Kemal ÖZDEN, ulusalcı gruplar
toplanmıştı Şeyi almak istiyordu. Para vazgeçti Söylediğim şey bu. O yemekte bunlar da
vardılar" dediği, Ferid ILSEVER'in " Tamam abi.Elbette varız biz ya bunu demiyorum ben
ya." dediği, Gürbüz ÇAPAN'm " Ya sizin şeyiniz ne bunu anlamıyorum ben." dediği, Ferid
ILSEVER'in " Kardeşim ya sen Allah aşkına yapma ya. Cumhuriyet Gastesini bana satm
aldırdın Veli KÜÇÜK'le beraber gazete kurduruyorsun. Yapma ya. Doğru değil bunlar."
Gürbüz ÇAPAN'm " Ya öyle bir şey demedim diyorum sana ya." dediği, Ferid ILSEVER'in "
Ya demedim diyorsun ama diyorsun, senin adına çıkıyor gastelerde çık düzeltme yapmıyorsun
ya. Düzelme yap kardeşim ya." dediği, Gürbüz ÇAPAN'm " Yav demedim" dediği, Ferid
ILSEVER'in " Abi bi dakka olmaz böyle" dediği, Gürbüz ÇAPAN'm "Yav demedim diyorum
billahi demedim diyorum niye şey yapıyorsun." dediği, Ferid ILSEVER'in " Yemin etme
düzeltme yap. Gazetelere gönder düzeltme yap. Bu bizi, bak bişey söyliyeyim mi Hilal
KÜÇÜK'le benim aramı açıyorsun, büz zor durumda bırakıyorsun. Bak Gürbüz, bunlar bak
bir merkez, kontrgerilla merkezi bize bunu psikolojik savaş diye yapıyor. Bu yalanı çıkartıyor
ve sen de buna alet oluyorsun. Düzelt bunu." dediği, Gürbüz ÇAPAN'm ": Tamam
düzeltiyorum." dediği, Ferid ILSEVER'in " Rica ediyorum ya. O kopyasını, şeyin bir
kopyasını bana da gönder olur mu? Lütfen yapacağın açıklamayı." dediği, Gürbüz ÇAPAN'm
" Tamam size de gönderiyorum." dediği, Ferid ILSEVER'in " Şimdi ben Aydınlıktaki şeyi,
yani senin tekrar bilgin olsun diye, yaptığımız açıklamayı gönderdim. O bugün sana geldi. O
açıklamayı aynen aydınlıkta Gürbüz Çapan'm açıklamasını yayımlıyorum." dediği, Gürbüz
ÇAPAN'm " Tamam tamam." dediği, Ferid ILSEVER'in " Teşekkür ederim sağol" dediği,
Tape:3788, 14.03.2008 tarihinde, Kemal ALEMDAROĞLU ile görüşmesinde
özetle;F.İLSEVER'in "hocam ben şimdi kısa bilgi vereyim müsait misiniz" "Almanya
etkinliğiyle ilgili" "Şimdi belki bu akşam sayın cumhur başkanımız şey yapacak konuşuyorlar
tekrar şey yaşar ... komutanımız konuşuyor Erdoğan arkadaşımız avukat Erdoğan ÖZER
konuşuyor bu akşam beraberler yani Talat paşa komitesinin bir şeyi var etkinliği var İzmir de
yemeği var ona beraber katılıyorlar" "İzmir'de İzmir de İzmir de büyük ihtimalle orada ikna
edecekler beraber olalım diye şimdi bizim şeydeki örgütler Almanya Atatürkçü düşünme
derneği birlik örgütü ile Aşağı Saksonya ADD örgütü en büyük örgüt oluyor bunların ikisi bir
şey düşünmüşler bir plaket düşünmüşler işte bu lozanda ... kimliklerini gerçekleştiren
mücadelenin çalışmanın senboli isimleri işte Denktaş cumhur başkanımıza mahkum edilen
siyasi yürüyüşü yaptılar Doğu perinçek'e ve size bütün Talat paşa komitesi olarak size aynı
zamanda üçünüze bir şey düşünmüşler ödül plaket düşünmüşler aynı zamanda işte 22
temmuzda ya pardon düzeltiyorum hocam mart da 22 mart da hanofelde bir panel ırkçılık
değil dostluk başlığıyla bir panel düzenliyorlar orada sizi konuşmacı olarak saplamışlar yani
Türkiye'den gelen Alpaslan IŞIKLI hocamız konuşmacı siz gelirse cumhur başkanımız ve
Doğu bey Doğu PERİNÇEK arkadaşımız tabi Almanya dan Hakkı KESKİN falan yavuz
DEBE gibi birkaç kışı daha olabilir öyle bir panel

22 mart cumartesi günü ponoferde akşamleyin yine şer oton otelinde aynı yerde yani bir yemek
güçlü bir yemek 500 kişilik falan bir yemek organize ediyorlar erkesi günde pazar günü 23
mart hanburkta bir şiir turu gündüz yaptıktan sonra 2 saatlik falan 2-3 saatlik falan bir
konferans düzenlemişler orada da amaçlan işte bir gün önceki ırkçılık değil dostluk
panellerinde ortaya çıkan fikirler doğrultusunda bütün Türk örgütlerini yeniden örgütlenmesi
oraya baya bütün Almanya'daki Türk örgütlerinin temsilcilerini davet ediyorlar bir örgütlenme
konferansı gibi bir bakıma aynı zamanda işte bize de söz verecekler konuşmacı olarak akşamda
18 de döneceğiz hamburktan İstanbul a öyle program hocam geldiğimiz nokta bu" dediği,
Tape:3658, 14.03.2008 tarihinde, İsmail SAYMAZ ile görüşmesinde özetle; İsmail
SAYMAZ'm " Merhabalar İsmail SAYMAZ Radikal gazetesinden. Müsait misiniz acaba"
dediği, Ferid İLSEVER'in " Merhaba İsmail bey buyurun" dediği, İsmail SAYMAZ'm " Sağolun
sizi şu konuda rahatsız ediyorum. Bir basın açıklaması yapmıştınız bizde yer alan haberle ilgili
Bugün Gürbüz bey de bir açıklama yapmış." dediği, Ferid İLSEVER'in "Geldi değil mi
Gürbüz'ün, Gürbüz beyin açıklaması" dediği, İsmail SAYMAZ'm " Ben şimdi ıı„ size şunu
söyliyeyim Gürbüz beyin herhangi bir ifadesi yanlış yazılmış veya değiştirilmiş değildir
Açıklamanızla ilgili Yani bana yaptığınız ve yazdığım açıklamayla ilgili Bir itirazınız var mı
sizin?" dediği, Ferid İLSEVER'in " Hayır yok yok yok yok kardeş." dediği, İsmail SAYMAZ'm
" Sizin açıklamanız nasıl aktarılmışsa Gürbüz beyin açıklaması da öyle aktarılmıştır O yüzden
hani size yönelmiş herhangi bir şey, benim tarafımdan Yada gazete tarafından yöneltilmiş
herhangi bir şey Olduğu iddası ıı.. beni rahatsız etti bu bakımdan bilgilendirmek için aradım."
dediği, Ferid İLSEVER'in " Tamam sağol aradığın için İsmail Bey, bak şimdi sizle tanıdığıma,
tanıştığımıza çok memnun oldum, hakkaten dürüst açık başından beri şey. Şimdi ben bir şley
söyliyecem ıı.. surda anlaşalım yani şlimdi şunu yaptık bunu yaptık insanlar yanlış da yapanbilir
hata da yapabilir ama bakın bu gerçekten bu Ergenekon olayı başından sonuna kadar her
aşamasında bir tam bir komplo." dediği, İsmail SAYMAZ'm " Ben bununla ilgili sizinle
fikirlerimi de söylerim yani ben o bakımdan o davayı başından beri takip ettim. Ben çok
mesnetli olduğuna da kani değilim o bakımdan." dediği, Ferid İLSEVER'in " Evet anladım.
Görüyorsunuz zaten evet. Bakın ben size şu kadarıyla söyleyeyim yani bu olay ıı.. İsmail
kardeşim yani bakın bu olay," dediği, İsmail SAYMAZ'm " Gazeteci olarak konuşuyoruz"
dediği, Ferid İLSEVER'in " Ha gasteci olarak konuşuyoruz" dediği, İsmail SAYMAZ'm " .. O
bakımdan söylemiyorum yani." dediği, Ferid İLSEVER'in " Tamam anladım ben de o açıdan
şey yapıyor söylüyorum. Şimdi bakın bu olay maalesef yani Türkiye'yi işte bir temizlik olsun,
çetelerden kurtaralım, temizlik olsun bilmem ne, arındıralım. Bunların hepsi yalan. Hepsi yalan.
Baştan sona yalan ve biz olmayan bir şey üzerinde şey yürütülüyor. Ondan sonra bir takım bazı
yanlış yunluş adamlar bulundular toplandılar. Bunlar zaten yıllardır var ortalıkta. Getirdiler,
adeta bir şey yaratıldı bir pislik kümesi yaratıldı. Ha şimdi onun içine generaller, subaylar, işçi
partisi işte Türkiye'nin vatansever öncüleri şunları bunları bulaştırılarak yani Türkiye'deki
vatansever birikimle özellikle Türk Ordusu sindirilmeye çalışılıyor. Siz lütfen bunu iyi anlayın
yani burda bir müthiş bir operasyon var ve bu operasyonun merkezinde Amerika Birleşik
devletleri var, Avrupa var. Bakın dün sizin gasteniz pardon zaman gastesinde içerdeki sayfadan
manşetti, Avrupa parlamentosunun raporu, Avrupa Parlamentosunun raporu 1. maddesi
Ergenekon'un devlet içindeki uzantılarını temizleyin. Kim bunlar? Yani orduyla operasyon
yapın. Ya Ergenekon diye bir şey yok, onun ordu içindeki bilmem nesi falan diye bri şey yok
ama diyor ki ordu içindeki Türkiye'yi savunan Milli kuvvetleri tasfiye edin. Aslında yapılmak
istenen olay bu. Yani siz düşünün bunun üzerinde sizin tabi gasteci olarak yaptığınız şeylere
benim hiçbir itirazım yok. Ben Gürbüz'le ilgili söylediklerinize de katılıyorum, inanıyorum ama
demekki arkadaş yanlış yaptığını düşünerek böyle bir düzeltme göndermiş Dicem o ki o
düzeltmeyi de yayınlayın lütfen." dediği, İsmail SAYMAZ'ın " Yani yayımlamaya çalışırım
benim için bir şey olmaz." dediği, Ferid ILSEVER'in " Anladım. Yani ilk günkü açıklamasını
yayımladığınız gibi lütfen bunu da yayımlayın. Çünkü bir belediye başkanı bu. Yani diyor ki
açıklamam yanlış anlaşıldı, yanlış şey yapıldı..." dediği, İsmail SAYMAZ'm " Yanlış
anlaşıldığını, yani gerçekten haberimizde verdiğimiz bilgiler içerisinde hiçbir kelime dahi"
dediği, Ferid ILSEVER'in "Tamam" dediği, İsmail SAYMAZ'm " Yanlış yazılmadı, fazladan
yazılmamıştır." dediği, Ferid İLSEVER'in "Tahmin ediyorum ben sizi tanıdım kardeşim benle
de röportaj yaptınız. Gördüm ben de yaptığınız röportajda" dediği, İsmail SAYMAZ'm " Yani
ne söylediyse aynısını yazdık ama" dediği, Ferid ILSEVER'in " Anladım canım anladım"
dediği, İsmail SAYMAZ'm " Yani neden u açüdamayı yaptığını anlayamıyorum yani" dediği,
Ferid İLSEVER'in " Evet" dediği, İsmail SAYMAZ'm : Bana garip geliyor. Iı.. ben yani size
karşı yani en azından açık olayım istedim." dediği, Ferid İLSEVER'in " Sağol teşekkür
ediyorum aradığın için" dediği, İsmail SAYMAZ'm " Bir gazetecilik şeyi. En azından dürüst
olmak adına sizi arayıp söyledim." dediği, Ferid İLSEVER'in "Çok sağol, bak ben de şunu
söyliyeyim size İsmail kardeşim şimdi Gürbüz bey bu açıklamayı herhalde sanıyorum
vicdanıyla baş başa kaldı ve bakm bu açıklama doğru. İlk açıklaması doğru değil yalan. Yanlış
yani. Bu açıklama doğru. Onun için bu açıklamayı yapma ihtiyacı duyuyor. Siz bunu anlaym
yani İsalar böyle hata yapar. Vicdanı en sonunda onunla şey olduğu zaman da. Çünkü ben de
burada isyan ediyorum onla konuşuyorum, sizle konuşuyorum ya kardeşim doğruyu söyle.
Gerçek ne ise onu söyle. Ya ortaya bri sürü Yeni şafak'ta manşet oluyor, sizin gastede yazıldı,
zaman gastesi şudur budur. Ya bir yalan üzerinde, döndü, herkes bri yalanın üzerinde duruyor.
Gerçek ne ise onu söyle dedim değil mi? Şimdi bu söylediği şey, tamamen doğru bunun
açıklaması." dediği, İsmail SAYMAZ'm " Peki" Ferid İLSEVER'in " Ben sizden şey
bekliyorum yazmanızı bekliyorum, teşekkür ediyorum aradığınız için de." dediği, İsmail
SAYMAZ'm " Teşekkür ederim. İyi günler." dediği,
Tape :3659, 16.03.2008 tarihinde, Erdoğan.... İle görüşmesinde
özetle;Erdoğan'm "... Abi Abi Kemalettin KORKUT Albay" ".. Genel Başkanla görüşmek
istediğini söylüyordu çok" "Dün söylüyodu bilmiyorum görüşebildi mi? not da bırakmış.."
dediği, Ferid İLSEVER'in "Tamam iletirim oldu. Görüşürüz, hoşça kal" dediği,
Tape:3660ı, 17.03.2008 tarihinde, X Şahıs ile görüşmesinde özetle;X Erkek Şahsın
".. .Bu Nasıl Yargıtay Patladı Balyoz Gibi İndi Tepelerine Haberin Var Mı" "Türk Tarihinde
Türkiye Tarihinde Öyle bir Yargıtay Genel Kurulu Kalkıp ta Böyle Bir Kapatma Davasını
Destekleyecek Böyle Bir şey Yok Yok Abi Yani Kapatsın Diyor Kapatsın Diyor" "Yani Orada
Yargıtay Başsavcısına Saldırıyorsunuz Falan Bunun Bir Önemi Yok Yani Ben Bu Savaşta
Varım Diyor" "Selçuk Üniversitesi Biliyorsun Türbanı Yasakladı Bi Tek O Vardı Türbanı
Alan" dediği, Ferid İLSEVER'in ".... Çok Doğru Hiç Geri Dönüşü Olmayan Bir Sürece Girdi
Ve Artık Bundan Sonra Dolu Dizgin Sürecin Şeyi O Yanı Kuralı O Yanı" dediği, X Şahsın "1.
Bıçak saplandı 2. Bıçağı da Yargıtay sapladı 1. Bıçağı Yargıtay başsavcılığı sapladı" dediği,
Ferid İLSEVER'in "Abi İstersen Ben Bir Müsaade İsteyim Cumhuriyetten Arıyorlar Beni Ben
Biraz Sonra BU TELEFONDAN Arayayım" dediği,
Tape:3661, 17.03.2008 tarihinde, Aydm............ ile görüşmesinde
özetle;F.İLSEVER'in "... şimdi Alev Coşkun la konuştum da bu yazı hikayesi ya tabi
biliyorsun ikinci sayfanın sorumlusu ben değilim".. - ikinci sayfa meselesi değil dedim bunun
yayınlanmasını istiyoruz bizim hiç bir şey kararmı bile yayınlamıyorsunuz her neyse sonuçta
ben şey yapacağım dedi gerekirse bunun daha uzun boylu röportaj şeklinde yapılması içinde
1574 .

konuşacağım dedi ondan sonra yarın size döneceğim dedi" "Şimdi bu Atatürk konusunda bir
hata yaptık yani sabahtan bunu fark ettik de yani aslında olay bu yani yok ERGENEKON un
üzerine gitmiş bilmem ne olmuş falan filan da yolsuzluğun üzerine gitmiş de onun için bilmem
ne yapılıyormuş meselesi değil Atatürk'ü ne kaldıysa tamamen kaldırmak onu Ahmet Altan
yazdı zaten açık, açık" dediği, Aydm'ın "Atatürk ü değil abi Kemalizm'e son" "Zaten 84 yıllık
karanlık bak onları tekrar çıkaralım" "84 yıllık karanlık 84 yıllık pislik yazsana bunlan abi"
"Benim abi şu yüce divan dosyası kitabımı benim masanın üzerine koy orada bunlar sistematik
bir şekilde bölümler var insanlar araştırıp tekrar bulmakta zorluk çeker bir de orada hazır şeyler
var malzeme hazır yani" "84 yıllık karanlık 80 yıllık pislik bunları bütün o minibüslerin
resimleriyle görüntülerle falan haber yapmak lazım" dediği, ...
Bir süre ekonomik çöküntüden bahsederek AKP lilerin dağılacağını, çok büyük darbe
yediklerini anlattıkları, Ferid İLSEVER'in "Bu darbe bu kadarla kalırsa karşı darbe" "Onun için
çok önemli o yani esas mesele o" dediği, Aydm'ın "Orada muazzam bir şey yürütülüyor bugün
Rafet de geldi böylece daha yakından böylece anlamış oluyoruz bütün şeyi zavallı vicdansız ve
korkak yürekleri o işte Yaşar BÜYÜKANIT bilmem ne yapmış da yok İlker BAŞBUĞ bilmem
ne yapmış da Yaşar Büyük anıt tamamen şeyin kucağına oturmnuş da aman Allah im neler neler
ya bu CHP lilerden" dediği, Ferid İLSEVER'in "Birde bana bugün şey geldi eee rezil bir emekli
general geldi Cengiz AYÇAN tamamen Amerikanın adamı ama vatansever milliyetçi havalarda
tamamen ordu içi şeyler dedi kodular kışkırtmalar" dediği,
Tape : ..., 19.03.2008 tarihinde, Hayati ÖZCAN ile görüşmesinde özetle;Hayati
ÖZCAN'ın "... Meltem DİKMEN hakkında 15-20 gün evvel aramıştım bir ameliyat geçirdi eğer
fırsatın olursa araman için sana öneri getiriyorum" "Büyük bir ameliyat geçirdi ben onu boş
bırakmıyorum sürekli arıyorum yani her şeyde onu arıyorum" "Önemli bir insan" dediği ve 555
226 22 26 numaralı telefonu verdiği, Ferid İLSEVER'in "Özel olarak söyleyeceğin bir şey var
mı bana" dediği, Hayati ÖZCAN'ın "... bir isteğiniz varsa arkadaşlar Emrindedir de yeter"
dediği, Ferid İLSEVER'in "tamam onları söyleyeceğim de onların dışında özel olarak" dediği,
Hayati ÖZCAN'ın "Çok iyi yapıyor AKP ile ilgili" "O yazıları bana gönderecek ben
göndereceğim size zaten" "Bir Emrin var mı abi" dediği, Ferid İLSEVER'in "Merak etme hemen
arayacağım" dediği,
Tape : 3663, 20.03.2008 tarihinde, Erkan İNSEL ile görüşmesinde özetle;Ferid
İLSEVER'in "Ne yaptın konuştun mu rektörümüzle" dediği, Erkan İNSEL'in "Konuştum"
"Şimdi şeylere rektörlere şey çekiyoruz" "Bütün rektörlere şey çekiyoruz yarın gelecek onların
içerisinden bazılarını arayacağız" "en son yazı var genel başkan biraz düzeltme yaptı onda"
dediği, Ferid İLSEVER'in "Tamam iyi iyi tamam zaten o biliyordu onu peki çok sağ olasın
başka bir gelişme var mı bu aman abi bu petrolün fiyatları meşale şeyini örgütlüyoruz değil mi"
dediği, Erkan İNSEL'in "Onu 3 nisanda yapıyoruz abi dün akşam toplantı yaptık yapıyoruz onu"
dediği,
Tape: 3664, 20.03.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle;Ferid
İLSEVER'in "Kusura bakma ya tam doktorun şeyindeydi" Doğu PERİNÇEK'in "Saat 4 e
geliyordu da dedim her halde bitmiştir diye düşündüm" dediği, Ferid İLSEVER'in "Evet abi
şimdi şöyle oldu konuştuk biz şeyle Yavuz Dedegil geliyor Hamburg da işti dernemte 100 kişi
falan demiştim ben size fakat masaları falan kaldırıyorlar 200 kişilik falan bir salan yapıyorlar
orada" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Evet" dediği, Ferid İLSEVER'in "İyi olacak orası diyor ali
artkı başka yer bulamadık diyor yani 200 kişiye falan orada Hamburg'da seslinmiş olacağız ....
.'"*--'*"' -„
Şimdi konuştuk şeyle rektörle Erkan konuştu bugün Anayasa şeyi için soyundu o
şimdi gelecek m yarın bur da birlikte bir çalışma yapacağız Anayasa bildirgesiyle Rektörlere
yönelik" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ben bu gün Mustafa AKAYDIN la konuştum mı
rektörler kurulunun biliyorsun başkanı çok iyi tutumu çok istedi gitmedi tekrar aradı ve okudu
yarın öncelikle onu arasın gel bu işin başına sen geç üniversite hocaları Toplandı bu metin son
derece bilimseldir esaslıdır diye onlar zaten ön planda onlar olabilir falan çok çok güzel olur
yani önümüzdeki 10 gün içersinde böyle önde onlar durur bide arkada dururuz çok bomba gibi
bir şey olur" dediği, Ferid İLSEVER'in "O harika bir şey olur tabi eve tabi tabi" dediği, Doğu
PERİNÇEK'in "Hatta şu bile ola bir rektörler kurulunun bildirisini orada çıkartırlar mesela
bizde sonradan imzalarız ona bile razı olabiliriz ha" dediği, Ferid İLSEVER'in "Olur tabi
canım" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Metinle uğraşmasınlar metin güzel bir metin onu
değiştirmesinler ister rektörler kurulunun rektörlerin ortak bildirisi olabilir yani yasa dişilik
leselesini hukuk planında değil orda ilan ederler yani Başsavcı yada en müthiş bir destek olur
tabi doğrudan Başsavcıyı destekliyoruz demek yanlış ama bu böyle bomba gibi olur yani buna
ikna etmek ha bi yöntem budur ikinci bi yöntem de bu bildiriye imza atarlar bizde oluruz mı
hep beraber ön planda onlar olur bizde arka planda otururuz ilan olur" dediği, Ferid
İLSEVER'in "Tamam güzel olur güzel" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yani bi sırf onlar yapar
iki beraber yaparız onlar önde olur doğru tamam iki seçeneği de söylesin Doğu PERİNÇEK
size dün yollamış size falan zaten tonla imza toplanmış durumda anladın birincisi onlar artı
generaller olur yada sırf onlar olur üniversite olarak sırf onlar olur bi imzaya açarlar bizlerde
arkadan imza ederiz öbür seçenek hep beraber yaparız ama ön planda onlar olur mesela kamu
oyuna sunuşu Mustafa AKAYDIN yapar bizde arka planda dururuz diğer imzacılar" dediği,
konuşmanın devamında, Doğu PERİNÇEK'in "Mustafa Yüzkıran falan da beni istiyor" dediği,
Ferid İLSEVER'in "Konuştunuz mu" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Tabi şimdi daha önce
konuşmuştuk çok iyi bir hafıza Hatta şu bile olabilir abi mesela İstanbul da sırf bunun için
Bunun planlanması için bir böyle 8-10 kişilik dar bir toplantı yapabiliriz Yani Mustafa
Akaydın ondan sonra şey ne derler Yurt kuran, Bernay bunların isimleri dedi ki en iyi onlar
dedi yani 3-4 rektör artı Alemdar oğlu artı bizlerden 1-2 kişi belki Mümtaz Soysal ı falan
çağırıp bir yerdeMümtaz Soysal ı fazla katma çünkü onun girdiği yerde şey çıkmıyor ama
onlar teklif ederse bir yerde toplanırız Ankara veya İstanbul bütün detayları konuşuruz bütün
detayları konuşuruz bunu planlarız o da olur yani" dediği,Ferid İLSEVER'in "Olur, olur
tamam yarın ben bunları Kemal hocayla" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Alemdaroğlu ile
konuşursun" dediği, Ferid İLSEVER'in "Olur ben bunların hepsini yarın Kemal Alemdaroğlu
hocayla konuşurum" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yani bu seçenekleri netleştirmekte fayda
var yani onlar şundan çekinirler biz bu ortamda siyasilerle çok fazla yan yana durmayalım
falan iki seçeneği de koyalım önlerine isterseniz siz bunu ilan edin Türkiye
ye Arkasından ....... metin başsavcının metninin 'gülüyor) gerisinde kaldı o metin yani şey
değil" dediği, Ferid İLSEVER'in "Tamam yarın bunu konuşuruz ben size bilgi veririm abi ee
yarın öğlen gelecek biliyorsunuz o haberi gördünüz haber7.com da çıkan hikaye" dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "O çok önemli Aydın Doğan da Ergenekon a dahil edildi diye" dediği,
Ferid İLSEVER'in "Evet o da Hürriyet gazetesinde" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ergenekon
örgütü büyüyor diye bir haber yapın (gülüyor) Ergenekon örgütü büyüyor devamlı bir yerden
büyütülüyor başsavcı Ergenekon örgütüne katıldı, Aydın Doğan Ergenekon Örgütüne katıldı
bu ne örgütmüş ya"
Ferid İLSEVER'in ":Evet, evet hakikaten öyle ya ben şimdi daha bu haberi
bilmeden bir kaç gün önce çağırdık Ayşe hanımı yarın gelecek o biz şeyi konuşmak üzere
çağırdık Azerbaycan Baku şeyini etkinliğini yarın bu meseleleri de konuşuruz onunla ben şey
yapacağım tekrar yani" dediği,Doğu PERİNÇEK'in "Aînnâ olıfârı çekineceği bir şey yok
çünkü Aydın Doğan ı bir kere suçluyor" dediği, Ferid İLSEVER'in "Yok var diyor" XBAY

5
Jp^/^^ ^ ^
"Aslında onların akıllan varsa ellerindeki o haberi onlar bunu patlatmadan onların bunu
patlatması lazım o şeydeki haberi Kanada haberini" dediği, Ferid ILSEVER'in "Evet" dediği,
Doğu PERİNÇEK'in "Ha bugün ciddi bir kaynaktan çok ciddi bir kaynaktan bir haber geldi
bu Ergenekon operasyonunu doğrudan doğruya Mehmet Eymür yürütüyor diye doğrudan
doğruya o yürütüyor diyorlar ve Amerika dan yürütüyorlar diyorlar Amerika'yla olan
bağlantıları telefon konuşmaları saptanmış Yani onları dinleyecek konumda olan yerler bunlar
haberi verenler" dediği, Ferid ILSEVER'in "Nasıl bunu bildirdiniz mi şeye Aydınlık yapıyor
mu haberleri yapalım mı" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yok hemen yapmayalım diyorum"
dediği, Ferid ILSEVER'in "Araştıralım biraz tamam" dediği, Doğu PERİNÇEK'in
"Araştırılacak bir şey yok bu haber doğru da bu hafta şu savcıyı yapalım şimdi hep Ergenekon
dan gitmeyelim savcıyı yapalım bir hafta sonra" dediği, Ferid ILSEVER'in "Tamam olur"
dediği, XBAY'm "Ve olayı da şöyle diyorlar Ergenekon'a cevap değil şey iddianame yani
Başsavcılık başsavcılığa karşı Ergenekon hazırladılar yani bu iddianame hazırlanıyordu
biliyorlardı bunun önünü Ergenekon saldırısıyla kesmek istediler ama başsavcılık çok akıllı
davrandı ve iddianamesini onlardan evvel patlattı" dediği,
Ferid ILSEVER'in "Ben başından beri bunu böyle düşünüyorum abi nasıl bu şey eee
operasyona karşı kara harekatına karşı bunu kullandılar onun içinde kullandılar aynı zamanda
bu iddianameye karşı da bu hazırlığa karşıda şey yaptılar" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Evet
iddianamenin hazırlandığını onlar biliyorlardı onun için iddianameden önce Ergenekonu
patlattılar ve fakat birden iddianamenin baskın şeklinde bu tarihte çıkacağını bilmiyorlardı
diyorlar o yüzden Ergenekon soruşturması acayip komplosu çok ağır darbe yedi diyorlar"
dediği, Ferid İLSEVER'in ":Evet, evet çok doğru tamamen katılıyorum bu yoruma yani artık
tamamen bi yalancı komplocu bir şey durumuna düştüler
biliyor musun ve çok.......... gidiyorlar abi" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ve şeyin savcı
Zekeriya Öz ün şeyle telefon konuşmalarını saptamışlar Mehmet Eymür ie Amerika'yla
doğrudan doğruya oradan emir ahyor Mehmet Eymür den telefon konuşmaları var yani"
dediği, Ferid İLSEVER'in "Evet, evet bu çok önemli" dediği, Doğu PERİNÇEK'in" Yani
onun için hapı yuttu onlar" dediği, Ferid İLSEVER'in "Tabi, tabi vallahi abi gümbür, gümbür
gidiyorlar ben sezi söyleyeyim yani görülüyor yani bugün görülüyor o şeylerin Rektörlerin
çıkışı bilmem Y.... Ba...ım çıkışı 26 tane" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Bugün Mustafa
Akaydın o kadar iyi bir havada böyle coşku içerisinde bildirgesini hemen istedi takip etti
gelmedi diye telefon etti sekreteri bildirdi falan Çok istekliydi ha birde Sabih Kanadoğlu ile
konuştum telefonda ona da yolladım bildirgeyi Bak birde bu olabilir rektörler artı birde Sabih
Kanadoğlu gibiler yapar veya biz sonradan katılırız veya hep beraber yaparız" dediği,Ferid
İLSEVER'in ":Tamam oldu abi" dediği, XBAY'ın "Sen Mustafa Akaydın bende Sabih
Kanadoğlu nu alır bilmem 80-100 imzalı bir bildiriyi yayınlar ister o bildiri tamamen
üniversite artı yargı organı emekliler olur isterse bizleri de kapsar" dediği,
Doğu PERİNÇEK'in " Ama Sabih Kanadoğlu nu da Alemdar oğlu nun aramasında
çok fayda var arasın beni size göndermiş desin Onu da not al abi Sabih Kanadoğlu, Vural
Savaş, Akaydın bilmem ne böyle bir ekiple açıklarlar Bizde istiyorlarsa bulunuruz" dediği,
FERİT İLSEVER'in "Evet" dediği, XBAY'm "Sabih Kanadoğlu nun evet demesi çok, çok
önemli abi Alemdar oğlu onu arasm saym başsavcım bunun hazırlığın ben önderlik ettim"
dediği, Ferid İLSEVER'in "Tamam" dediği,Doğu PERİNÇEK'in "Ondan sonra aynen ben
önderlik ettim desin benim önderliğimde hazırlanmış bir bildiridir desin ondan sonra senin
istiyorum desin gel bunu beraber açıklayalım desin yani mesela Kanadoğlu, AlemdaFûğltr,
Mustafa Akaydın efendim Mustafa Yurtkuran, Ferid Bernay, Vural Savaş falan bîr kaç ir^ne
de okkakıl general

JP--/^^
aldılar mı bomba gibi olur İstiyorlarsa bizde orada oluruz Başka bir şey var mı" dediği,
Ferid İLSEVER'in "Yok önemli başka bir şey yok" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Aman abi
cuma gecesi biraz erken yat çünkü çok erken kalkacaksın" dediği, Ferid İLSEVER'in "Tabi
04:30 de gideceğim ben rektörümüzle beraber gideceğim ben geçerken evine uğrayacağım
alacağım VİP ten geleceğiz onunla beraber" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "O zaman abi 9-10
da şey yapıver uyu yani 4-5 saat uyu" dediği,
e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;
Şüphelinin telefon görüşmeleri ve görüşmelerde geçen isimler göz önüne
alındığında;
Şüpheliler Doğu PERİNÇEK, Kemal ALEMDAROĞLU, Serhan BOLLUK, Emin
GÜRSES, Ümit SAYIN, İlhan SELÇUK, Vedat YENERER, Nusret SENEM, Hikmet ÇİÇEK,
Hayati Özcan ile irtibatlı olduğu,
Şüphelinin emniyette ve savcılıkta alınan beyanları göz önüne alındığında;
Şüpheliler Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL, Mehmet
Adnan AKFIRAT, İlhan Selçuk, Ümit SAYIN ve Doğu PERİNÇEK ile irtibatlı olduğu,
Soruşturma kapsamında ifadesi alman şüphelilerin beyanları göz önüne alındığında:
Şüpheliler Aydın GERGİN, Aykut TOKAK, Mahir Cayan GÜNGÖR, Serhan
BOLLUK, Yusuf BİRİŞİK, Doğu PERİNÇEK, Yusuf TUNCER, Veli KÜÇÜK, İbrahim
BENLİ, Adnan AKFIRAT, İlhan SELÇUK, Hikmet ÇİÇEK, Nusret SENEM ve Hayati
ÖZCAN ile irtibatlı olduğu,
Soruşturma kapsamında haklarında yasal işlem yapılan şüphelilerin telefon ve sim
kart kayıtlan incelendiğinde;
Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in Telefon ve sim kart rehberinde Ferid İLSEVER-
05332771564
Şüpheli İbrahim BENLİ'nin Telefon ve sim kart rehberinde Ferid İLSEVER-
05332771564
Şüpheli Mahir Cayan GÜNGÖR'ün Telefon ve sim kart rehberinde Ferid İLSEVER-
05332771564
Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm Telefon ve sim kart rehberinde Ferid İLSEVER-
05332771564
Şüpheli Nusret SENEM'in Telefon ve sim kart rehberinde Ferid İLSEVER-
05332771564
Şüpheli Serhan BOLLUK'un Telefon ve sim kart rehberinde Ferid İLSEVER-
05332771564
Şüpheli Ümit SAYIN'ın Telefon ve sim kart rehberinde Ferid İLSEVER-
05332771564
Şüpheli Yusuf BEŞİRİK'in Telefon ve sim kart rehberinde Ferid İLSEVER-
05332771564
Şüpheli Aykut TOKAK'm Telefon ve sim kart rehberinde Ferid İLSEVER-
05332771564 şeklinde kayıtlar tespit edildiğinden adı geçen şüpheliler ile irtibatlı olduğu,
Şüpheli Ferid İLSEVER'in telefon ve sim kart kayıtlan incelendiğinde;
Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU-05323570781, Emin GÜRSES-05322066768,
Mahir Cayan GÜNGÖR-05353322685, Yusuf BEŞİRİK-05352969677, İbrahim BENLİ-
05336388434, Hayati ÖZCAN-05334452610, Nusret SENEM-05324269231, Serhan
BOLLUK-05333959324 şeklinde kayıtlara rastlanıldığından adı geçen şüpheliler ile irtibatlı
olduğu, v "■
Şüpheli İbrahim BENLİ'nin Çatalca ilçesi Gökçeali köyü Ağıllar mevkiinde bulunan
iki katlı dublex+9 dairede yapılan aramada elde edilen 8 nolu Ajandanın içeriği
incelendiğinde;
28 Şubat Sayfasında: El Yazması "Özlem Konur Usta/aydınlık Röportaj............Ferid
İlsever"
26 Mart Sayfasında: El Yazması "Ferid İlsever, Prof. Dr Aksel Siva 0 532 615 87 81
Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu vasıtası ile aranacak"
2 Mayıs Sayfasında: El Yazması " 18:30 Ulusal Kanalda/Ferid İlsever ile toplantım
var"
24 Mayıs Sayfasında: el Yazması " Ferid İlsever"
26 Kasım Sayfasında:
9 ARALIK PAZAR/ÇATALCA
Doğu Perinçek (2)
Kemal Alemdaroğlu (2)
Yaşar Hacasalihoğlu (2)
Güler Kömürcü (2)
Birol Başeren (2)
Seyfettin Özdemir (2)
EminGürses(l)
Ferid İlsever (2)
Ferid İlsever (Üstü çizili) şeklinde el yazması ibare olduğu,
Aynı listede diğer şüpheliler
Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu, Güler Kömürcü ve Emin Gürses'in isimlerinin
yazılı olduğu,
Şüpheli Adnan AKFIRAT'ın Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi
No:5/9 sayılı adresinde yapılan aramada;
l'den 36'ya kadar numaralandırılan özgeçmiş ibaresi ile başlayan, yok edildiği
kanaatine varıldı ile biten faks çıktısı doküman incelendiğinde;
32-34 sayfalara arası: El yazması üstünde "acele Ferid İlsever'e generallerin
Bekleme süresinin 4 yıla çıkmasıyla Şura Önüne gelmeyeceklere Kara Kuvvetlerinde" yazan
ve Orgeneraller-Korgeneraller- Tümgeneraller-Deniz Kuvvetleri-Hava Kuvvetleri-Jandarma
Kuvvetleri-Kara Kuvvetleri başlıklan altında üst düzey askeri komutalara ait isim ve kurum
bilgisi bulanan doküman,
l'den 6'ya kadar numaralandırılan televizyon ile başlayan Ferid İLSEVER Nisan
2000 ile biten doküman incelendiğinde;
Televizyon başlığı altında Ferid İlsever Nisan 2000 ibaresi ile biten içeriğinde,
"...Günümüzde en etkili kitle iletişim aracı televizyondur.." değerlendirmesi ile ulusal bir
televizyonun kurulması ile alakalı yapılması gerekenler, masraflar, yayın ve kadro bilgileri
verilerek "...Türkiye, 2001 yılı başlarında devrimci televizyonuna kavuşacaktır... Ferid İlsever
Nisan 2000" şeklinde sonuca ulaşılan doküman,
l'den 95'e kadar numaralandırılan il yönetim kurulunun örgütlenmesi ile başlayan
S.Kamil YÜCEDIRAL TC Başbakan -Mâş, İitef&viri ile biten doküman incelendiğinde;
50-58 sayfalar arası; işçi Partisi imzalı basın açıklamaları, 1 Eylül 1997 tarihli
Adnan AKFIRAT tarafından İşçi Partisi Genel Merkezine sunulmuş Yurt ve Dünya Dergisi ile
Analiz-Araştırma grubu ile ilgili teklif ve bilgiler olduğu, Analiz ve Araştırma grubu Üyeleri
Kısmında Prof. Dr. Çetin Yetkin, Doç. Dr. Veysi SEVİĞ, Hasan Fehmi GÜNEŞ, Fikri
SAĞLAR, Ferid İLSEVER, Hasan YALÇIN, Turan YAVUZ, Enis BERBEROĞLU, Suphi
KARMAN, Erol BİLBİLİK, Erol MÜTERCİMLER, Namık KOÇAK, Mehmet GÜÇ, Emcet
OLCAYTU, Doğan UYAR, Hikmet ÇİÇEK, Adnan AKFIRAT, Hakan UYSAL, Soner
YALÇIN, Rafet BALLI, Hasan BÖGÜN, Özcan BÜZE, Kağan GÜNER, Kamil ERDOĞDU
isimli şahısların yazılı olduğu
Sevgi ERENEROL isimli şahsın İlimiz Beyoğlu İlçesi Kamankez Karamustafa
Mahallesi Ali paşa Değirmeni sokak No:2 sayılı iş yerinde yapılan aramada elde edilen
dokümanlar incelendiğinde;
Şuayip ÖZCAN, Arif ATALAY, Din Şurası Genel Sekreterliği, Kemal
ALEMDAROGLU, Ferid İLSEVER, Devlet BAHÇELİ, Org. Fevzi TÜRKERİ, Bağımsız
Cumhuriyet Partisi, J. Kur.Aly. Ali AYDIN, Fuat ŞENGÜL, Haydar BAŞ, Celal Mahmut
YAZICIOĞLU isimli şahıslara gönderilmiş tebrik ve davetiyeler elde edilmiştir.
f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
1) Şüpheli Aydın GERGİN
Emniyette alman ifadesinde; Ferid İLSEVER'i İşçi Partisi yöneticisi olarak
tanıdığını herhangi bir ilişkisini olmadığını,
2) Şüpheli Aykut TOKAK
Emniyette alman ifadesinde; Ferid İLSEVER'in İşçi Partisi başkan yardımcısı
olduğundan dolayı tanıdığını,
3) Şüpheli Mahir Çağan GÜNGÖR
Emniyette alman ifadesinde; İşçi Partisinden tanıdığını,
4) Şüpheli Serhan BOLLUK
Emniyette Alman ifadesinde; Ferid İLSEVER'i Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanalda
uzun yıllar birlikte çalıştıklarından dolayı tanıdığını,
22.02.2008 saat 15:10:21tarihinde Ferid İLSEVER ile yapmış olduğu telefon
görüşmesi hakkında sorulduğunda: Bu görüşmeyi yaptığını, Görüşmede geçen konular doğru
olduğunu, Şimdi hatırlayamadığı ancak o zaman Vedat YENERER ile ilgili bir haber yapacak
olduğunu, Bu soruşturmayı duyduğu için Ferid İLSEVER kendisini aradığını,
14.03.2008 saat 13:37:24 tarih ve zaman diliminde FERİD İLSEVER isimli şahıs ile
yapılan telefon görüşmesi hakkında sorulduğunda: Bu görüşmenin doğru olduğunu, O gün
beni Ferid İLSEVER (Ulusal Kanalın Genel Yayın Yönetmeni aynı zamanda İşçi Partisi Genel
Başkan Yardımcısıdır)in aradığını Aydınlık Dergisi bu tarihten 4-5 sayı öncesinde Gladyo nun
merkezi Emniyet içine kaymıştır gerçeğini saptayarak yayın yapınca Zaman Gazetesi saldırıya
geçti. Gerek Doğu PERİNÇEK ile ilgili gerekse İşçi Partisi ile ilgili yalan yanlış haberler
yaptı, bu konuda Zaman Gazetesinde çıkan bu yönlü bir haber üzerine Doğu PERİNÇEK'in
kendisine yazdırdığı ve dergiye koymasını istediği aynca Sayın Orgeneral Hüseyin
KIVRIKOGLU'na faks yolu ile iletilmesini istediği bir basın açıklaması olduğunu, Nitekim
bu açıklama derginin geçen sayısında 16 Mart 2008 tarihli Aydınlık Dergisinde
yayınlandığını,
Savcılıkta Alman İfadesinde: Mehmet Adnan AKFIRAT , Ferid İLSEVER ve Yusuf
BERİŞİK ile tanışmalarının İşçi Partisi nedeniyle olduğunu, adı geçenlerin İşçi Partisinin
merkez karar kurulu üyesi ve il örgütünde görevli olduklanm,İbrahim BENLİ'yi yaklaşık 3
veya 4 yıl önce Talat Paşa Komitesinin faaliyetlerine katıldığı sırada tanıdığını, Talat Paşa
Komitesinin Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf HALAÇOGLU'nun Ermeni katliamının yalan
olduğu şeklindeki beyanları üzerine İsviçre'de hakkında verilen tutuklama kararma tepki
olmak üzere kurulduğunu, Başkanının Rauf DENKTAŞ ve Sekreterliğini Ferid İLSEVER'in
yaptığını,
3668 numaralı tape okunup sorulduğunda; Görüşmenin doğru olduğunu, Ferid
İLSEVER'in derginin yayınlanacak olan sayısında Vedat YENERER hakkında bir haber
çıkacağını bildiğini ve Şuanda bunun neyle ilgili olduğunu hatırlamadığını, Bu esnada Vedat
YENERER Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınınca haberin çıkmasının uygun
olmayacağını değerlendirerek bu konuda kendisini uyardığını,
5) Şüpheli Yusuf BİRİŞİK
Emniyette Alman ifadesinde; Ferid İLSEVER'i Ulusal kanalın genel yayın
yönetmeni olarak tanıdığını Kendisi ile arkadaşlık ilişkilerinin olduğunu,
6) Şüpheli Yusuf TUNCER
Emniyette alman ifadesinde; Ferid İLSEVER'i İşçi Partisinin genel başkan
yardımcısı olarak bildiğini şahsen tanımadığını
7) Şüpheli Doğu PERİNÇEK
Emniyette alman ifadesinde; Ferid İLSEVER'in İşçi Partisi Genel Başkan yardımcısı
ve sonuna kadar güvendiği Türkiye'nin yüz aklarından siyaset adamı ve basın yöneticisi
olduğunu,
Tuncay GÜNEY'in anlatımlarında, "Doğu PERİNÇEK'in Ulusal Kanal için Avrupa
dan 500 Milyar para getirdiğini, bu paranın bulunabilmesi için Doğu PERİNÇEK, Ferid
İLSEVER, Haluk ŞAHİN (ARENA programından) gibi şahısların, Almanya -Fransa gibi
ülkelere iki kere tur yaptığını, Avrupada PKK ve İslami kesimin para toplayabileceğini ancak
Doğu PERINÇEK'in toplayamayacağmı, bu parayı nasıl topladıklanm bilmediğini, bu şekilde
Ulusal TV nin deneme yayınlarına başladığı" şeklinde ki beyanı ile ilgili olarak;
Ulusal kanalın yöneticisi olarak Ferid İLSEVER'in de bu çalışmaların içinde olmuş
olabileceğini,
Cumhuriyet Gazetesiyle olan bağı ile ilgili olarak;
1998 yılında Sayın İlhan SELÇUK, o zaman Esenyurt Belediye başkanı olan Sayın
Gürbüz ÇAPAN, Sayın Ferid İLSEVER ile birlikte İstanbul'da Armada otelinde yemek
yediklerini, yemekte ortak bir televizyon yapmayı görüştüklerini, Ulusal Kanalın elindeki
frekans ve yayın lisansını koyacaklanm; İlhan SELÇUK ve Gürbüz ÇAPAN'm da
çevrelerinden sermaye bulacaklannı ve ortak bir televizyon kurulacağını, 10 (on) Milyon
dolarlık bir televizyon projesini önerdiklerini, Onlann ise çok büyük sermayeli bir televizyon
düşündüklerini, Sonrasında bu birlikte girişimin olmadığını, kendilerinin başardığını, ancak
Cumhuriyet ve Gürbüz ÇAPAN'm makine ve teçhizatlannı aldıklan halde o girişimi
sürdüremediklerini,.
Tuncay GÜNEY'in anlatımlannda " Ulusal Sanayiciler iş Adamlan Derneği ile
Çırağan sarayında yapılan gizli toplantıda, Kemal ÖZDEN ve Veli KÜÇÜK'ün Cumhuriyet
Gazetesinin alınacağını konuştuklannı ve Cumhuriyet Gazetesinin alınmasıyla ilgili aynca
ENKA tesislerinde Gürbüz ÇAPAN, Ferid İLSEVER, Kemal ÖZDEN, Ümit ÜLGEN ile
toplantı yapıldığı" şeklinde ki beyanı ile ilgili olarak;
Ferid İLSEVER'in kendisine o zaman Kemal ÖZDEN'in davetiyle birlikte yemek
yediklerini anlattığını, Hatta bir sürpriz olarak toplantıya General Veli KÜÇÜK'ünde geldiğini
söylediğini, tabi buna memnun olduklannı, Bu görüşmede Kemal ÖZDEN'in Cumhuriyet
gazetesine yönelik bir takım mali baskılar olduğunu, bu gazeteye ortak bulmak için
çalıştıklanm, hatta 100 kadar ortak bulduklannı söylemiş olduğunu, Olayın bundan ibaret
olduğunu, Bunun ötesinde bir şey olsa mutlaka bilgisinin olacağını, Çünkü Ferid İLSEVER'in
çok yakın arkadaşı olduğunu, Gazetelerdeki yayınlar üzerine o yemeğe katılan Ümit ÜLGEN
Beye rastladığı Kemaliye Derneğinde o zaman Cumhuriyete çok sayıda ortak bulduklannı ve
gazetelerde yazılanlann yalan olduğunu anlattığını,
8) Şüpheli Veli KÜÇÜK
Emniyette alman ifadesinde; Tuncay GÜNEY'in anlatımlarında "Veli KÜÇÜK'ün
Cumhuriyet Gazetesinin alınmasıyla ilgili ayrıca ENKA tesislerinde Gürbüz ÇAPAN, Ferid
İLSEVER, Kemal ÖZDEN, Ümit ÜLGEN ile toplantı yaptığı" şeklindeki beyanı ile ilgili
olarak;
Gürbüz ÇAPAN'ı tanıdığını, fakat yirmi yıldır görüşmediğini, Ferid İLSEVER'i
tanıdığını, Aydınlık Dergisinde çalışmakta olduğunu, Feridle de yaklaşık on yıldır
görüşmediğini, Ümit ÜLGEN isminin yabancı gelmediğini ancak şu anda hatırlayamadığını,
9) Şüpheli İbrahim BENLİ
Emniyette alman alman ifadesinde; Ferid İLSEVER' i tanıdığını, kendisi ile Talat
paşa komitesi faaliyetleri çerçevesinde tanıştıklarını, Başka herhangi bir ilişkilerinin
olmadığını,
Savcılıkta alınan ifadesinde; Ferid İLSEVER ile de Talat Paşa Komitesi
faaliyetlerinde tanıştıklarını,
10) Şüpheli Adnan AKFIRAT
Emniyette alman ifadesinde; Ferid İLSEVER'i yaklaşık 20 yıldır tanıdığını,
Kendisinin daha önceden çalıştığı Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanalda beraber çalıştıklarını,
şu an Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni olduğunu, kendisinin de halen Ulusal Kanal
Yönetim kurulu üyesi olduğunu,
11) Şüpheli İlhan SELÇUK
Emniyette alman ifadesinde; Ferid İLSEVER'i 1990Tı yıllardan sonra Aydınlık
Dergisi ve İşçi Partisindeki faaliyetlerinden tanıdığını ve ara sıra görüştüklerini,
12) Şüpheli Hikmet ÇİÇEK
Emniyette alman ifadesinde; Ferid İLSEVER'i Ulusal Kanal Genel Yayın
Yönetmeni ve İşçi Partisi Genel Başkan yardımcısı olarak en az 20 yıldır tanımakta olduğunu,
dostluklarının bulunduğunu ve pek çok defa beraber çalıştıklarını,
29.02.2008 günü saat 20.28'de Ferid İLSEVER isimli şahısla yaptığınız telefon
görüşmesi sorulduğunda; ERGENEKON operasyonu yapıldıktan sonra basında ki kafa
kanşıklığım gidermek amacıyla Partilerinin görüşlerini ifade eden bir metin hazırlayıp basın
mensuplarına dağıtmak istediklerini, bu metni kendisinin hazırladığını, konuyla ilgili Aydınlık
Dergisinin haberlerini de eklediklerini, ERGENEKON soruşturması süresince çeşitli partilerin
soruşturmayla ilgili görüşlerini açıkladığını, kendilerinin de belgeyi bu amaçla
hazırladıklarını, basını yönlendirme gibi bir durumun söz konusu olmadığını,
03.03.2008 günü saat:16.53'te Ferid İLSEVER ile yapmış olduğu telefon
görüşmesi sorulduğunda; ERGENEKON soruşturmasının hedefinin yalnızca İşçi Partisi ve
Ulusalcı olarak bilinen kişi ve kurumlar değil, fakat Türk Silahlı Kuvvetlerinin de olduğunu
düşündüğünü, bu nedenle böyle bir beyanda bulunduğunu,
13) Şüpheli Nusret SENEM
Savcılıkta alman ifadesinde; Ferid İLSEVER'i İşçi Partisi sebebi ile tanıdığını
14) Şüpheli Hayati ÖZCAN
Emniyette Alman ifadesinde; Ferid İLSEVER'i Ulusal Kanal Genel yayın yönetmeni
olduğunu ve mesleki ilişkilerinin olduğunu, Uzun yıllardır tanıdığını ve 2-3 yıldır
görüştüklerini hatırlamadığını,
İkametinde yapılan aramada elde edilen yeşil renkli ajanda içerisinde "Ferid İlsever
ders 1 2004 yılı için yapmamız gerekenler............burası kuv.mil. Karargahıdır. Şeklinde yazı
ve karalama notlar " sorulduğunda; Ferid İLSEVER i tanıdığını, bu notun gitmiş oldukları ve
Ulusal TV içerisinde düzenlenen Kurum içi eğitim notlarında yazmış olduğu notlar olduğunu,
Ferid İLSEVER'in vermiş olduğu eğitimden alınmış notlar olduğunu ve dır. Burası
Atatürkçülerin karargahı olarak göründüğünden Kuvvai Milliyenin Karargahıdır dendiğim,
yazının kendisine ait olduğunu,
Ferid İLSEVER ile yapmış olduğu telefon görüşmesi sorulduğunda; Bu konuşmayı
kendisinin yaptığım, 533 445 26 10 numaranın kendisine ait olduğunu, Konuşmada ismi
geçen Meltem DİKMEN'in 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ana bilim dalı başkanı
olduğunu, Meltem DİKMEN'in bir kaza geçirdiğini ve geçmiş olsuna gitmek istediğini,
Savcılıkta alman ifadesinde; Ferid İLSEVER'i tanıdığını, Arama sırasında ajandalar
incelemesinde el geçen " Burası kuvayi milliye karargahıdır" ibaresi ile ilgili sorulduğunda;
Bu notların kendisine ait olduğunu ve muhabirlik kursu sırasında FERİD İLSEVER' den
aldığı notlar olduğunu, ,FERİD İLSEVER ve FUAT TURGUT ile yapmış olduğu telefon
görüşmelerinin doğru ve kendisine ait olduğunu,

15) Tuncay GÜNEY'in anlatımlarında;

Akşam gazetesinde çalıştığı dönem içersinde, kendileriyle ilgili diğer gazetelerde


haberlerin çıkması üzerine, Veli KÜÇÜK ile bir toplantı yaptıklarını, Veli KÜÇÜK'ün "Doğu
PERİNÇEKTe ilişki kuralım Adnan AKFIRAT - Ferid İLSEVER'e falan bu arkadaşlara
kaynaklar çok akıyor bunlardan yönlendirirsek daha iyi olur" dediğini, bunun üzerine Doğu
PERİNÇEK'le irtibat kurduğunu, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT ile görüştüğünü,
Aydınlık gazetesinden ve diğer yerlerden aldıkları tüm bilgileri yayınlamadan önce Veli
KÜÇÜK'e gönderip onaylattığını,
Yine Adnan AKFIRAT'm kendilerine yazılar hazırladığını ve bazı belgelerle birlikte
verdiğini, CİA'nm güneyDoğuda faaliyetleriyle ilgili bazı bilgileri bu şahıstan aldığını, Veli
Paşa'nm bu şekilde basında örgütlendiğini,
Doğu PERİNÇEK'le Veli KÜÇÜK'ün görüşmediklerini, ancak Adnan AKFIRAT,
Ferid İLSEVER Ankara'da Hasan YALÇIN Paris te Özcan... isimli şahısların, Akşam
gazetesinin mutemet elemanları gibi olduğunu, bu şahısların Doğu PERİNÇEK le birlikte
hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN İstihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid İLSEVER'in
Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT'm partinin... Disiplin
kurulu üyesi olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in, Gülay GÖKTÜRK, Nuri ÇOLAKOGLU, Faik
BULUT, Cengiz ÇANDAR gibi şahıslan gazetecilikte yetiştirdiğini, Tuncay ÖZKAN'm Doğu
PERİNÇEK in adamı olduğunu ve bu şahsı Doğu PERİNÇEK'in yönlendirdiğini,

Akşam gazetesinde çalıştığı dönem içersinde, kendileriyle ilgili diğer gazetelerde


haberlerin çıkması üzerine, Veli KÜÇÜK ile bir toplantı yaptıklannı, Veli KÜÇÜK'ün "Doğu
PERİNÇEK le ilişki kuralım Adnan AKFIRAT - Ferid İLSEVER'le falan bu arkadaşlara
kaynaklar çok akıyor bunlardan yönlendirirsek daha iyi olur" dediğini, bunun üzerine Doğu
PERİNÇEKTe irtibat kurduğunu, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT ile görüştüğünü,
Aydınlık gazetesinden ve diğer yerlerden aldıklan tüm bilgileri yayınlamadan önce Veli
KÜÇÜK'e gönderip onaylattığını,

Veli KÜÇÜK ve ekibinin Doğu PERİNÇEK'i rahatlıkla kullandığını, Doğu


PERİNÇEK'in Hukuk profesörü olduğunu ve ailesinde siyasetçi, askerlerin bulunduğunu,
babası Sadık PERİNÇEK'in Adalet Partisi kuruculanndan olduğunu, görünenin aksine Doğu
PERİNÇEK'in Türkiye'nin içindeki NATO örgütünde askerlerin bir numaralı adamı olduğunu,
Türkiye deki askerlerin içindeki Amerikancı kesimle beraber hareket ettiğine inandığını, bir
dönem Doğu PERİNÇEK'in İsrail'le anlaştığı şeklinde haberlerin çıktığını, Doğu
PERİNÇEK'in Amerikan düşmanı olmadığını, İsrail'e bölgesel hizmet ettiğine inandığını,
~ y^ J583
Kendisinin Doğu PERINÇEK ile halen birlikte olduğunu, ancak hücre yapılanması
olduğu için haber kaynaklarını bilemediğim, bu konuda tek yetkilinin Adnan AKFIRAT -Ferid
İLSEVER olduğunu,

Bu gurup için Cumhuriyet Gazetesinin alınmasının çok önemli olduğunu, çünkü


Cumhuriyet Gazetesinin kaynaklan ve ilişkileri bakımından çok iyi olduğunu, bu ilişkinin
"Cumhuriyet demek derin devlet demek, İttihat Terakkiciler demek, Alman devletinden para
almak demek" şeklinde özetlenebileceğini,
Konuyla ilgili ENKA tesislerinde General Veli KÜÇÜK, Gürbüz ÇAPAN, Ferid
İLSEVER, Kemal ÖZDEN ve Gürbüz ÇAPAN'm Esenyurt'ta bloklarını yapan Müteahhit
Ümit ÜLGEN in birlikte yemek yediklerini ve hisseler konusunda görüşüldüğünü, görüşmeler
sonunda Cumhuriyet gazetesinin başına Mete AKYOL, gelirler giderler müdürlüğüne Ümit
ÜLGEN ve Kemal ÖZDEN'in getirileceği, içerdeki kadrolaşmayı da Doğu PERİNÇEK ile
Mete AKYOL'un yapacağının kararlaştınldığı,
Bu dönem içersinde Doğu PERİNÇEK'in Ulusal TV için Avrupa'dan 500 Milyar
para getirdiğini, bu paranın bulunabilmesi için Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Haluk
ŞAHİN (ARENA programından) gibi şahıslann, Almanya -Fransa gibi ülkelere iki kere tur
yaptığını, Avrupa'da PKK ve İslami kesimin para toplayabileceğini ancak Doğu
PERİNÇEK'in toplayamayacağım, bu parayı nasıl toplatıklannı bilmediğini, bu şekilde Ulusal
TV'nin deneme yaymlanna başladığını,
Veli KÜÇÜK'ün basında örgütlenmek için, birçok kişiyle irtibata geçtiğini, Ferid
İLSEVER ile görüşmesinde Veli Albayı anlattığını, Ferid İLSEVER'inde Veli KÜÇÜK'ü
"Yüzbaşı MİT Subayı" diye ilk keşfeden kişi olduğunu söylediğini, Doğu PERİNÇEK in
yasaklı olduğu dönemde Sosyalist Parti'nin GüneyDoğu' da propaganda yaptığını, Ferid
İLSEVER Sosyalist Parti başkanıyken Abdullah ÖCALAN ve Doğu PERİNÇEK'in ittifak
yaptıklannı öğrendiğini,
g)~Hukuki durumunun değerlendirilmesi;
FERİD İLSEVER-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;
1) Şüpheli Tuncay GÜNEY'den ele geçirilen Ulusal Medya 2001 İstanbul Aralık
isimli örgütsel içerikli dokümanın incelemesinde:
"Vakıf (I. Selçuk) hissesi çıktıktan sonra kalan % 80 ya da % 90 hissenin en az % 51
hissesi tarafımıza aidiyetine geçmesinin kararlaştınldığı, 1) Günay Çapan'a ait hisselerin bir
bölümünün devrinin Kemal Özden ile Ümit Ülgen'e yapılması, 2) Gürbüz Çapan aktaracağı
1,5 milyon dolar ile (önce taahhüt edilen sermayenin dörtte biri konacağından) Kemal Özden
ile Ümit Ülgen'in 375.000$'hk sermaye ödemeleri gerçekleşecek, bir sure sonra bakiye
750.000 $ da içeriye teslim edilmesi, 3). Bakiye 1,5 milyon dolar, tüm bu işlemlerin
gerçekleşmesinin ardından sermayeye eklenecek ve bunun tarafımıza gerçekleştirilmesi, 4)
Gerek Holding, kuruluş evraklan, gerekse vakfın ve Yenigün A.Ş.'nin ve aralannda
gerçekleştirilen sözleşmelerin birer kopyası ile şimdiki mali durumu gösterir raporlann birer
kopyalan süratle yönetime verilmesi, 5) Bilinmesi gerekli tüm evrak fotokopileri 'set' olarak
milli kuvvetlere ulaştınlacak ve bu teslimin eksiksiz, ileride hiçbir sürprize olanak
tanımayacak biçimde gerçekleşmesi, 6) Şu an çalışanlann tam listesi (isim, soy ad, görev,
aldığı net maaş tutan) bir an önce çıkartılarak tarafımıza teslim edilmesinin kararlaştınldığı,
Sonuç olarak da bu girişimin 21. Yüzyılın değişim gösteren konseptlerinin bir gereği olarak
ulusal bir dizi karannı stratejik önem taşıyan unsurlann arasında yer alan 'ulusal medya
oluşumunu amaçladığı, hiçbir şekilde belirlenen amaçtan saptmlamayacak derecede öneme
sahip olduğu, ikinci bir gazetenin yayma sokulması, TV kanalının inşası ve benzer atılımlar
için, gereken finansal desteğin sağlanması ise; önceden ve kesin olarak karara bağlandığı,
Anılan ifadelerin toplantı görüşmeleri sonucu iletilen bilgileri içerdiği" şeklinde ibareler geçtiği
görülmüştür.
Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'e ait, MY marka, seri numarası bulunmayan flash bellek
üzerinde yapılan incelemede "|çLHAN SELC|ğ FERI|çT GO!eRU|eS|ğ" isimli word
dosyasının İlhan SELÇUK ile Ferid İLSEVER arasında gerçekleştirilen görüşme olduğu,
görüşmede kurum ve şahısların baş harflerinin kullanıldığı, konuşmanın yapıldığı dönemde
Doğu PERİNÇEK'in cezaevinde bulunduğu, Doğu PERİNÇEK ve grubu adma İlhan
SELÇUK ile Ferid İLSEVER'in irtibat halinde olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıdaki belge bu konu hakkında yapılanma ile ilgili gizlilik esasına göre
şifrelenen bir rapor şeklinde aynı soruşturmanın bir başka şüphelisi olan Hikmet Çiçek'e ait
depolama aygıtından da elde edilmiştir. Konuşmanın bazı bölümlerine baktığımızda;
"Bir konuşmamızda İ.S iki çelişmeli cümle kullanıyordu: "Bize TV'yi verin" ve
"Beraber yapalım". Daha sonra "beraberliği" şöyle açtı: "Bir taban hareketi olacak. Siz, G,
Cumoklar, vb. Herkesin hissesi olacak. Ama, yukarıyla ilişki bakımından benim önderliğimde,
C logosuyla. Böyle bir piramit için hisseleri dağıtalım." ibaresinin yer aldığı buradaki İ.S'nin
İlhan SELÇUK, G'nin Gürbüz ÇAPAN olduğu, Ferid İLSEVER ve Doğu PERİNÇEK'in
Ulusal Kanalı temsil ettiği dolayısıyla ERGENEKON Terör örgütü üyelerinden ele geçirilen
Ulusal Medya 2001 ve Cumhuriyet Gazetesi Re/Organizasyon çalışması ile birebir örtüştüğü,
EREGENEKON Terör örgütünün amaçlan doğrultusunda örgüt yöneticisi İlhan SELÇUK'un
harekete geçtiği ve örgüt üyeleri Ferid İLSEVER ve Doğu PERİNÇEK'e örgütün kararını
ilettiği, yukarı ile ilişki bakımından derken kendisinin de bağlı olduğu ERGENEKON Terör
örgütünün üst kademesinin kast edildiği,
Notların devamında Cumhuriyet Tv'nin kurulması için Doğu PERİNÇEK grubunun
elinde olan TV'yi İlhan SELÇUK'un önderliğinde alınarak kurulacağı, fakat bunun
gerçekleşmediği, buradaki amacın 70 küsur yıllık Cumhuriyet ve Aydınlık'm TV zemininde
bir sentez oluşturularak, Kemalist-Sosyalist ittifakının güçlenmesine ve Cumhuriyet
Devrimi'nin ikinci taarruzuna hizmet etmek olduğu, Cumhuriyet gazetesinin MHP'yi
desteklemesinden dolayı Doğu PERİNÇEK ve grubunun Cumhuriyet ile ortak yayın
konusunda endişe duyduğu anlaşılmıştır.
Şüpheli M.Adnan Akfırat'tan ele geçirilen (1) adet sarı renkli naylon dosya içerisinde
l'den 36'ya kadar numaralandırılan 1. sayfasında el yazması dergi, Ulusal Medya 2001,
Cumhuriyet yazan doküman incelendiğinde;
33-36 sayfalar arası: Cumhuriyet Gazetesi Re/Organizasyon çalışması başlığı
altında:".......
Bu operasyonda tek amaç Cumhuriyet Gazetesi'ni Cumhuriyet'in sesi haline
getirmektir.... Cumhuriyet Cumhuriyet'e taraf olmaz ise bertaraf olması kaçınılmazdır ve
doğrusudur..............Gürbüz ÇAPAN'a yapılan ilk teklif nettir ve anlaşılırdır. Bu operasyona
var mısın? Evet... Hisselerini devredeceksin parasız! Evet... Gerekirse yeniden para
bulucaksm. Evet...
Kuşkusuz ki onuru ile oynamadan kuşkusuz ki onun belirli bir hisse olarak içerde
kalmasını sağlayarak ama önemli bir hisseyi (kontrolü sağlayacak) Kemal ÖZDEN ve Ümit
ÜLGEN' e devrini sağlayacak görüşme bu...
Bu nedenle maddelersek:
%
M/f -A
Günay ÇAPAN'daki hisselerin yarısı Kemal#ZDEN'e dw*edilmeli,
//
/-■ 1585 | >; fc'< 1) ç >^r-

7/£&&
^^HPp^ "W**
Çapan'm aktaracağı 1,5 milyon dolar ile (önce taahhüt edilen sermayenin dörtte biri
konacağından) Kemal ÖZDEN ve Ümit ÜLGEN'in 375.000 $' lık sermaye ödemeleri
gerçekleşmeli, bir süre sonra bakiye 750.000 $ da içeri verilmeli
En son bakiye 1.5 milyon dolar tüm işlemler gerçekleştirildikten sonra sermayeye
eklenmelidir. Bunu milli kuvvetler gerçekleştirecektir." şeklinde ibareler geçtiği görülmüştür.
Elde edilen örgütsel içerikle Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve
Geliştirme Projesi İstanbul 29 Ekim 1999 isimli dokümanda; ideolojiye uygun ekonomi-
politik denge sağlayabilmesi amacı ile Ergenekon"un doğrudan kendi örgütüne bağlı
holdingler ve bankaları süratle kurması istenerek, Ergenekon'un -doğrudan ve mutlak sahibi
olarak- üretim tesislerine, ticari holdinglere ve bankalara ihtiyacı belirtilmiştir. Lobi Çok Gizli
Aralık 1999/İstanbul isimli dokümanda ise; "Ticari koşullan yakından izlemek, ticari faaliyet
ve yatının alanlarının belirlenmesi çalışmalarının yürütülmesinden sorumlu ve ülkenin içinde
bulunduğu ticari ve ekonomik koşulların belirlenmesi çalışmalarından sorumlu" örgütün ticari
şirketlerinin kuruluş-organizasyon-denetimini kontrol bir başkan ve altı kişilik yardımcı
personelden oluşan Finans ve Ticaret Departmanının oluşturulduğu görülmüştür.
Yukarıda belirtilen dokümanda geçen "Milli Kuvvetler" ibaresi değerlendirildiğinde,
bu kuvvetlerin ideolojiye uygun ekonomi-politik denge sağlayabilmesi amacı ile
Ergenekon"un doğrudan kendi örgütüne bağlı gizli bir birim olduğu açık bir şekilde
görülmektedir. Milli Kuvvetler tabirini İşçi Partisi başkanı Doğu PERİNÇEK'in bilgisayarında
bulunan belgelerin çok güzel açıkladığı bu tabirle örgütün tüm yapılanmasının adı olarak da
bahsedildiği, Ayrıca zikredilen rakamların 1,5 milyon dolar gibi yüksek rakamlar olması
"Milli Kuvvetler" adıyla anılan birimin örgüt içerisinde önemli ve etkili bir pozisyonda
bulunduğu hatta örgütü yönlendiren bir konumda bulunduğu sonucu Doğurmaktadır.
Tape:3871, 24.02.2008 tarihinde Ferid İLSEVER'in Doğu PERİNÇEK'le yaptığı
görüşmede
Ferid'in "burda bir sempati alması bir güç göstermesi bir moral kazanması
tekrar şöyle bir silkelenmesi falan şeyin hassas yönüde bu bence" dediği, D.PERİNÇEK'
in "Hayır bu Ergenekon'la ilgili diyorum" "Ergenekon'la ilgili" "...o konuda neler
deniyor o tür konularda Türk ordusunun o konuda bir tavrı yok"
Şeklindeki görüşmeden de şüpheli Ferid İLSEVER'in ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜNÜN yöneticisi konumunda olan Doğu PERİNÇEK'e açıkça görüşme tarihinde göz
altına alman Emin GÜRSES, Habip Ümit SAYIN vedat YENERERTe alakalı olarak
ERGENEKON terör örgütünün artıkbir güç gösterisi yapmasının zorunlu hale geldiğini ve
ERGENEKON terör örgütünün alt kademesindeki insanlarında moral kazanmasının
gerektiğini söylemesi üzerine şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Türk Ordusunun o konuda bir tavrı
yok diyerek bu aşamada bunun mümkün olmadığım belirttiği anlaşılmaktadır buradan da
şüpheli Ferid İLSEVER'in ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaç ve faaliyetlerini
bilerek örgütün tutuklamalara karşı tepki ve güç gösterisinde bulunması gerektiğini ifade
etmiştir.,
Yine Tape : 3658'de, 14.03.2008 tarihinde, L S., ile görüşmesinde özetle; Radikal
Gazetesinden olduğu anlaşılan İsmail SAYMAZ'm Gürbüz ÇAPAN la ilgili haberlerden,
konuşmasından bahsettiği, Ferid İLSEVER'in "Tamam anladım ben de o açıdan şey yapıyor
söylüyorum. Şimdi bakın bu olay maalesef yani TürkiyeTyi işte bir temizlik olsun,
'. >

i* i
çetelerden kurtaralım, temizlik olsun bilmem ne, arındıralım. Bunların hepsi yalan. Hepsi
yalan. Baştan sona yalan ve biz olmayan bir şey üzerinde şey yürütülüyor. Ondan sonra bir
takım bazı yanlış yunluş adamlar bulundular toplandılar. Bunlar zaten yıllardır var ortalıkta.
Getirdiler, adeta bir şey yaratıldı bir pislik kümesi yaratıldı. Ha şimdi onun içine generaller,
subaylar, işçi partisi işte Türkiye'nin vatansever öncüleri şunları bunları bulaştırılarak yani
Türkiye'deki vatansever birikimle özellikle Türk Ordusu
sindirilmeye çalışılıyor.........Ergenekon diye bir şey yok, ... Türkiye'yi savunan Milli
kuvvetleri tasfiye edin. Aslında yapılmak istenen olay bu. ... Ben Gürbüz'le ilgili
söylediklerinize de katılıyorum, inanıyorum ama demekki arkadaş yanlış yaptığını düşünerek
böyle bir düzeltme göndermiş" "...Gürbüz bey bu açıklamayı herhalde sanıyorum vicdanıyla
baş başa kaldı ve bakın bu açıklama doğru. İlk açıklaması doğru değil yalan. Yanlış yani. Bu
açıklama doğru. Onun için bu açıklamayı yapma ihtiyacı duyuyor. Siz bunu anlayın yani
İsalar böyle hata yapar. Vicdanı en sonunda onunla şey olduğu zaman da. Çünkü ben de
burada isyan ediyorum onla konuşuyorum" şeklinde yaptığı görüşmeden
Basında "Ergenekon Operasyonu" olarak adlandırılan soruşturma ile ilgili olarak
yorumlar yapan Şüpheli Ferid İLSEVER, "...Ergenekon diye bir şey yok, ... Türkiye'yi
savunan Milli kuvvetleri tasfiye edin. Aslında yapılmak istenen olay bu..." ifadesi ile yukarıda
belirtile örgütsel içerikli belgelerde geçen "MİLLİ KUVVETLER" yapılanmasına atıfta
bulunduğu gibi kendisinin de ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN içinde bulunan ve
yapılanma olarak pratikte İşçi Partisi ve Doğu PERİNÇEK'in yönetiminde olan örgüt üyeleri
tarafından kullanılan bir terim olduğu, buradan, şüpheli Ferid İLSEVER'in ERGENEKON
üyesi olmadığını beyan etmesine rağmen ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ üyelerine yönelik
yapılan soruşturmada dezanformasyon yaparak kamuoyu oluşturmak için yaptıkları haberleri
diğer gazetecilere verdikleri ve bizzat yayınlanması için gayret gösterdiği gibi Gürbüz
ÇAPAN'm ağzından çıkan basın açıklamasını yayınlayan gazeteciye ve bizzat Gürbüz Çapan'a
baskı yaparak yayınlanan haberleri değiştirmeye gayret ettiği. Aynı görüşme içerinde; FERİD
İLSEVER: Tamam anladım ben de o açıdan şey yapıyor söylüyorum. Şimdi bakın bu olay
maalesef yani Türkiye'yi işte bir temizlik olsun, çetelerden kurtaralım, temizlik olsun bilmem
ne, arındıralım. Bunların hepsi yalan. Hepsi yalan. Baştan sona yalan ve biz olmayan bir şey
üzerinde şey yürütülüyor. Ondan sonra bir takım bazı yanlış yunluş adamlar bulundular
toplandılar. Bunlar zaten yıllardır var ortalıkta. Getirdiler, adeta bir şey yaratıldı bir pislik
kümesi yaratıldı. Ha şimdi onun içine generaller, subaylar, işçi partisi işte Türkiye'nin
vatansever öncüleri şunlan bunlan bulaştmlarak yani Türkiye'deki vatansever birikimle
özellikle Türk Ordusu sindirilmeye çalışılıyor. Siz lütfen bunu iyi anlayın yani burda bir
müthiş bir operasyon var ve bu operasyonun merkezinde Amerika Birleşik devletleri var,
Avrupa var. Bakın dün sizin gasteniz pardon zaman gastesinde içerdeki sayfadan manşetti,
Avrupa parlamentosunun raporu, Avrupa Parlamentosunun raporu 1. maddesi Ergenekon'un
devlet içindeki uzantılannı temizleyin. Kim bunlar? Yani orduyla operasyon yapın. Ya
Ergenekon diye bir şey yok, onun ordu içindeki bilmem nesi falan diye bri şey yok ama diyor
ki ordu içindeki Türkiye'yi savunan Milli kuvvetleri tasfiye edin. Aslında yapılmak istenen
Yani siz düşünün bunun üzerinde sizin tabi gasteci olarak yaptığınız şeylere benim hiçbir
itirazım yok. Ben Gürbüz'le ilgili söylediklerinize de katılıyorum, inanıyorum ama demekki
arkadaş yanlış yaptığını düşünerek böyle bir düzeltme göndermiş," dediği,
Her ne kadar İşçi Partisi tarafından, İşçi Partisi mensupları "Milli Kuvvetler" olarak
adlandırılsa da, "Deli Saçması" olarak ifade ettiği Ergenekon örgütünün olmadığını ısrarla
beyan etmesi ve devam eden soruşturmayı "Türk Ordusuna" karşı yapılıyormuş gibi lanse
ederek, şüphelinin kendi ke*is»4|L savunma yoluna gittiğini açık bir şekilde göstermektedir.
Yine görüşme^çe^iğlnde Gürbüz ÇAPAN'm yanlış
*
t! M

^S^b^^r*^]
açıklama yaptığını iddia ederek kendi hazırladığı düzeltme metnini Gürbüz ÇAPAN
hazırlamış gibi yazıp Gürbüz ÇAPAN'a baskı yapmak suretiyle gazetelere gönderdiği
anlaşılmaktadır.
2)Tape :3648, 03.03.3008 tarihinde, Nusret SENEM ile görüşmesinde özetle; Ferid
İLSEVER'in "Nusret'ciğim şimdi bu Hikmet bir şey hazırladı, hani konuşmuştuk ya
dosya..." "...biz bunu şimdi burada basma yarından itibaren servis yapacağız
gideceğiz gruplar halinde tek, tek köşe yazarlarını, haber merkezlerini, genel yayın
yönetmenlerini dolaşcaz anlatacağız yani, Ankara'da da aynı şeyi yapacağız ama
gelin bunu Meclis'e taşıma yollarını arayalım zorlayalım veya CHP' lileri falan..."
dediği, Nusret SENEM'in "Olur eklerini ineklerini bir dosya yapalım" "Taşıyalım
Meclise" "Zaten diyorlardı adamlar bize belge doküman getirin diye" "CHP'ye
DSP'lilere falan taşırız bunu" dediği, Ferid İLSEVER'in "Yani o Kemal KILIÇ'la
Ruhan yaparlar bunu temiz adamlar biliyormusun" dediğ, Nusret SENEM'in "Ne
var canım bizim burada milletvekili eski baro başkanı arkadaşımız var" "CHP grup
başkan vekili baro başkanı arkadaşım" dediği, ilerleyen konuşmalarında, Ulusal
Kanal'la ilgili İçişleri Bakanı ile görüşeceklerini anlattıkları,
3)Tape: 3651, 10.03.2008 tarihinde, Nusret SENEM ile görüşmesinde özetle;Bir
süre CHP nin ve BAYKAL'm ERGENEKON operasyonuna bakışlarıyla ilgili
konuşup hafife aldıklarını anlattıkları, Ferid İLSEVER'in ".... buşey hazır, hı
kapakta yaptık, busayı ama kapaktan öncede bizim hazırladığımız bu Ergenekon ile
ilgili bir dosya var" "Cumhuriyet Halk Partisi mesela DSP'liler bunu bir soru
önergesi haline getirsinler meclise sunsunlar, mesela bunu KIL... yapar, A... K..
yapar" dediği, Nusret SENEM'in "eski Baro Başkanı zaten yardım istiyor"
"Mehmet bey ile konuşayım ben o nu. O nu burada bir güzel önerge haline
getirelim" "tamam mı? Soru önergesi falan, haline bir çıksın mecliste şak diye
koysun" dediği, ilerleyen konuşmada Nusret SENEM'in ".... yarında şey yapıyoruz
Yargıtay şeye Hakimler Savcılar Yüksek Kuruluna suç duyurusu yapıyoruz savcı ile
ilgili"dediği,
Konuşma içeriğinden de olmadığını iddia ettiği ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜYLE alakalı olarak hem mecliste CHP ve DSP lilerce soru önergesi haline
getirilmesi hemde hazırladıkları haber dosyalarını köye yazarları ve yayın yönetmenlerine de
götürüp yayınlanmasını temin edip dezenformasyon ve ayrıca yazılı şikayet dilekçeleriyle
soruşturmayı yürütenleri şikayet edip baskı yaparak ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE
yönelik yapüan soruşturmayı etkilemeye yönelik konuşmalarından da şüphelinin
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üyesi olduğuaçıkça anlaşılmaktadır.
4) 29.02.2008 tarihinde, Hikmet ÇİÇEK ile görüşmesinde özetle; FERİD'in "Bu şey
vardı ya Hikmet sen kitap yapacağın diye konuştuk" "Ya şimdi önce şunu abi Pazartesi
gününe kadar yani yarın var öbür gün var güzel bir dosya haline getirelim kısa özlü şöyle
Oktay EKŞİ'nin önüne konulacak bilmem Ertuğrul ÖZKÖK'ün önüne konacak şekilde çokta
uzun bir yazı olmasın ama işin röjönünü veren bir dosya yapı versen ondan sora buradan ben
İstanbul'dan" "Şeye götüreceğiz bunu basın mensuplarına götüreceğiz yani bu bunların ne
olduğunu o bizim Aydınlık kapaklarından kalkarak ondan sonra 55 kişilik liste ondan sonra
işte Şemdinli bilmem nesi ondan sonra Hrant DİNK cart curt bütün marifetleri ve bu gün ne
yapmak istiyorlar amaçları nedir bu gün itibari ile bir dosyayı şey yapalım götürelim koyalım
önlerine..." "Yani bu senin şeye de bir kolaylık olur. Kitabında bir şeyini iskeletini yapmış
olursun..." "...8-10 sayfalık bir şey olsa bir materyal biliyor musun yani önüne koyacağız tak
diye köşesinde yazacak biliyor musun abi" dediği, HİKMET'in "O
dosyayı hazırlayım ben bu gün ERGENEKON'la ilgili bütün kitapları aldırdım"
şeklindeki konuşma içeriğinden de şüpheli Ferid İLSEVER'in ERGENEKON terör örgütü
üyesi Hikmet ÇİÇEK'e talimat verip ERGENEKON soruşturmasıyla alakalı dezanformasyon
çalışması yaptırıp, Oktay EKŞİ ve Ertuğrul ÖZKÖK gibi yazarlara gönderip kendilerin
destekleyici yayın yapmalarını sağlamaya çalıştığı açıkça anlaşılmaktadır.
Tape :3664, 20.03.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle;
Hamburg'tan Yavuz DEDEGİL'in geleceğini, 200 kişilik salon ayarlandığını konuştukları,
Deniz Feneri Derneği ve YİMPAŞ'la ilgili yolsuzluk konularını konuştukları, bunlarla ilgili
bazı şahıslan davet ettiklerim anlattıkları, Ferid İLSEVER'in "Şimdi konuştuk şeyle rektörle
Erkan konuştu bugün Anayasa şeyi için soyundu o şimdi gelecek ııı yarın bur da birlikte bir
çalışma yapacağız Anayasa bildirgesiyle Rektörlere yönelik" dediği, DOĞU PERINÇEK'in
"Ben bu gün Mustafa AKAYDIN'la konuştum mı Rektörler Kurulunun biliyorsun başkanı
çok iyi tutumu çok istedi gitmedi tekrar aradı ve okudu yarm öncelikle onu arasın gel bu işin
basma sen geç üniversite hocaları Toplandı bu metin son derece bilimseldir esaslıdır diye
onlar zaten ön planda onlar olabilir falan çok çok güzel olur yani önümüzdeki 10 gün
içersinde böyle önde onlar durur bide arkada dururuz çok bomba gibi bir şey olur" "Hatta şu
bile olabir Rektörler Kurulunun bildirisini orada çıkartırlar mesela biz de sonradan imzalarız
ona bile razı olabiliriz ha" "Metinle uğraşmasınlar metin güzel bir metin onu değiştirmesinler
ister rektörler kurulunun rektörlerin ortak bildirisi olabilir yani yasa dişilik meselesini hukuk
planında değil orda ilan ederler yani Başsavcı yada en müthiş bir destek olur tabi doğrudan
Başsavcıyı destekliyoruz demek yanlış ama bu böyle bomba gibi olur yani buna ikna etmek
ha bi yöntem budur ikinci bi yöntem de bu bildiriye imza atarlar bizde oluruz mı hep beraber
ön planda onlar olur bizde arka planda otururuz ilan olur" "... generaller olur ya da sırf onlar
olur üniversite olarak sırf onlar olur bi imzaya açarlar bizlerde arkadan imza ederiz öbür
seçenek hep beraber yaparız ama ön planda onlar olur mesela kamu oyuna sunuşu Mustafa
AKAYDIN yapar biz de arka planda dururuz diğer imzacılar" şeklindeki
görüşmelerden de bazı provakatif eylemler ve basın açıklamalarına konu yazılan
ilgili olarak bizzat şüpheliler Ferid İLSEVER ve Doğu PERİNÇEK tarafından
hazırlanan bildirinin üniversite rektörleri tarafından hazırlanmış gibi
imzalattırılıp açıklama yapılmasının temin edilerek Ergenekon terör örgütünün
amaçları doğrultusunda karışıklık ve kaos yaratıp darbe ortamı oluşturma
yönelik faaliyetleri organize ettikleri.
Aynı konuşmanın devamında gazete haberlerinden bahsettikleri, haber7.com da
Aydın DOGAN'm da Ergenekon a dahil olduğu haberinin çıktığından bahsettikleri,
konuşmanın devamında Doğu PERINÇEK'in "savcı Zekeriya Öz ün şeyle telefon
konuşmalarını saptamışlar Mehmet Eymür'le Amerika'yla doğrudan doğruya oradan emir
alıyor Mehmet Eymür'den telefon konuşmaları var yani" dediği, bir süre 80-100 kişinin
imzasını taşıyan bir bildiriden bahsettikleri, bu konuyla ilgili Sabih KANADOGLU, Kemal
Yalçın ALEMDAROGLU'ndan bahsettikleri, Doğu PERINÇEK'in "Ondan sonra aynen ben
önderlik ettim desin benim önderliğimde hazırlanmış bir bildiridir desin ondan sonra senin
istiyorum desin gel bunu beraber açıklayalım desin yani mesela Kanadoğlu, Alemdaroğlu,
Mustafa Akaydm efendim Mustafa Yurtkuran, Ferid Bernay, Vural Savaş falan bir kaç tane de
okkalı general aldılar mı bomba gibi olur"
Tape :3853, 11.03.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile X Şahıs arasında ki
görüşmede özetle; ^^ .\£l
J3f
Doğu PERİNÇEK'in "saym Başkanım Doğu PERİNÇEK ben merhabalar" dediği, X
Şahsın "merhabalar saym başkan nasılsınız..." "müsaitim hazırlık yapıyorum akşam
programına" dediği, bir süre Almanya'da Türklerin evlerinin yakılmasından bahsettikleri, bu
konuya düzenlenecek toplantı ve panellerden konuştukları, Kemal Alemdaroğlıı, R... D..., H..
Ü..., K... İ...'m katılacağını konuştukları, akabinde 22 - 23 Mart Biz şöyle düşünüyoruz yani
hatta böyle 20-30 aydın olarak gidelim ondan sonra yani orayla da böyle bir moral veren dediği
,x şahsın Bu bizim Milli Egemenlik hareketindeki isimleri de şey yapabiliriz K... İ..LI işte
belki isterse bilmiyorum dediği Doğu PERİNÇEK'in Çok güzel valla çok güzel olur. Bunu
Ferid Bey örgütlüyor sizi arasın, x şahsın Ben Ferid Beye listeyi fakslayım o onlarla bi
görüşsün,
Şeklindeki görüşmeden de şüpheli Ferid ILSEVER'in ERGENEKON TERÖR
ÖRGÜTÜNÜN yurt dışındaki faaliyetlerini örgütlediği ve bu konuda görevli olduğu bizzat
örgütün yöneticisi Doğu PERİNÇEK tarafından belirtildiği,
İşçi Partisinden elde edilen ve bizzat Doğu PERİNÇEK tarafından yazıldığı
anlaşılan:
Belediye Başkanlarının Millî Güçbirliği İçin
Ortak Bildirisi Başlıklı yazı içeriğinde
3. KUŞATMA NASIL YARILIR?
Tayyip Erdoğan hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl kurulabilir' Tayyip
Erdoğan iktidarı, Millet-Ordu işbirliğiyle bertaraf edilebilir. Millet-Ordu işbirliği, hiçbir
zaman saray darbesi anlamını taşımamaktadır. Millet-Ordu işbirliğinin unsurları
Millî Kuvvetler olarak adlandırılacaktır.
Millî Kuvvetler şöyle sıralanabilir:
-Halk hareketi
-Millî Güçbirliği
-Meclisteki Millî Kuvvetler
-Ulusal medya (Ulusal Kanal vb)
-Türk Ordusu,
Millî Kuvvetlerin esas belirleyici unsuru, halk hareketidir.
Bugün Halk hareketini oluşturan kuvvetler şunlardır:
-İşçi hareketi
-Kamu emekçileri hareketi
-Üniversite ve gençlik hareketi
-Köylü hareketi
-Millî sanayici ve tüccarların mücadelesi
Bütün bu kuvvetlerin mücadelesini bir yatakta toplamak ve hükümeti indirme
hedefine yöneltmek önümüzdeki dönemi belirleyecek görevdir. Şeklinde hem İşçi Partisinin
gizli amaçlarını hemde ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ yapılanmasında yer alan Doğu
PERİNÇEK ve grubunun Milli Kuvvetler tabirinden neyin anlaşıldığını apaçık ortaya
koymakta olup şüpheli Ferid ILSEVER'in konuşmalannda Milli Kuvvetlerin tasfiyesinden de
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN tasfiyesi anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak: şüpheli Ferid İLSEVER'in hem İşçi Partisinde hem de Ulusal Kanal'da
üst düzey görevli olması, ERGENEKON terör örgütünün kararlan doğrultusunda kurulduğu
anlaşılan Ulusal Kanalın kurulması ve yine Ulusal"' Medya 2001 tarihli belge içeriğinde
bulunan Cumhuriyet gazetesinin Reorganızasyonu ile ilgili yapılan Veli KÜÇÜK,

jr ' 1590
Gürbüz ÇAPAN, dönemin ÜSİAD başkanı Kemal ÖZDEN ve kendisinin bulunduğu
toplantıya katıldığı, Tuncay GÜNEY'in beyanlarının bu konuda doğru olduğunun anlaşıldığı,
Ayrıca dosyamızda bulunan inceleme tutanaklarından şüphelinin PKK kamplarına
gittiği, Bölücübaşı Aptullah ÖCALANLA, ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ adına kuryelik
yaptığı.
Gürbüz ÇAPAN'm aynı toplantıya katılmasıyla alakalı açıklamalarım değiştirmesi
için hem kendisine baskı yaptığı hem de gazetecileri yönlendirdiği, hazırladığı metinleri tüm
gazetelere gönderip yayınlatmaya çalıştığı, sürekli yapılan soruşturmanın Türk Silahlı
Kuvvetlerine karşı yapıldığını vurgulayıp bu yönde haberler yayınlatarak dezenfermasyon
yaptığı, ERGENEKON terör örgütünün üst düzey fikri yapılanması içinde yer alıp üniversite
rektörlerini organize edip ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlan doğrultusunda
yazdıklan metinleri imzalattınp basın açıklaması şeklinde kamuoyuna duyurmaya yönelik
çalışmalar yaptığı, şüpheli Doğu PERİNÇEK cezaevnide iken onun adına şüpheli İlhan
SELÇUK ile görüşmeleri bizzat kendisinin sürdürdüğü ve bu görüşmeleri şifreli olarak
kaydettiği, İşçi Partisi içinde hazırlanan bakanlar kurulu listesinde Doğu PERİNÇEK'ten
Sonra Başbakan yardımcısı olarak adının lanse edilmesi, diğer şüpheliler Kemal Yalçın
ALEMDAROGLU, Mehmet M. Adnan AKFIRAT, Hikmet ÇİÇEK ve İbrahim BENLİ ile
olan irtibatlan göz önüne alındığında şüphelinin ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üst
düzey yöneticisi konumunda olan şüpheli Doğu PERİNÇEK'e bağlı olarak faaliyetlerini
yürüttüğü, Şener ERUYGUR, Hurşit TOLON ve diğer bazı şüphelilerin katıldıklan gizli
örgütsel toplantılara Doğu PERİNÇEK'in adına katıldığı, yaptığı yayınlar ve katıldığı
organizasyonlar ile suni olarak yaratılacak darbe ve kaos ortamı sonucu Halkı Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek suçlanna da iştirak ettiği,
Ergenekon terör örgütü ile süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arzeden organik bir bağ kurduğu
anlaşıldığından;
Şüpheli Ferid İLSEVER'in üzerine atılı eylemine uyan, TCK'nun 314/2, 313/1 ve
3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep
edilmiştir.

47- ŞÜPHELİ MEHMET ADNAN AKFIRAT


a)-Emniyet ifadesinde;
1957 yılında Araban'da doğduğunu, İlk, orta ve liseyi Nizip'te okuduğunu, 1974
yılında burs kazanarak ABD'de lise son sınıfı okuduğunu, daha sonra Boğaziçi Üniversitesi
Ekonomi bölümünden mezun olarak gazeteciliğe başladığını, 1989 yılında askere gittiğini,
evli olduğunu, pasaportunun olduğunu, bu pasaport ile iş ve gazetecilik için bir çok kez yurt
dışına çıkış yaptığını, illegal olarak yurt dışına çıkışının olmadığını, daha önce hakkında 2911
SKM, basın suçlan ve 1986 yılında TDKP Halkın Kurtuluşu Aydınlık Örgütünü kurup
yönetmekten hakkında işlem yapıldığını, Türkiye Gazeteciler Sendikası üyesi ve Çin İş
Geliştirme ve Dostluk Derneğinin Başkanı olduğunu, mevcut anayasal düzeni benimsediğini,
herhangi bir terör örgütüne üye olmadığını, teröre karşı olduğunu, İşçi Partisi MKK üyesi
olduğunu,
Kendisinin Ergenekon Terör örgütüne üye olmadığını, Ergenekon ismini basından
öğrendiğini,
LOBİ isimli yapılanmaya üye olmadığını,
Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı ikamet adresinde
yapılan aramada elde edilen DERGİ&PROJE İSTANBUL^ TEMMUZ 2000 isimli

>, +ıTr~j—"* ................ ...


1591
s^> x
dokümanın Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN isimli şahıslardan da çıktığı, bu dokümanın
nereden temin ettiği ve bu dokümanı bulundurma sebebi ile ilgili olarak; Bu dokümanı ilk kez
gördüğünü, içeriği hakkında bir bilgisinin olmadığını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "DERGİ-ULUSAL MEDYA-
CUMHURİYET" isimli doküman, dokümanın içeriği ile ilgili olarak; Bu dokümanı ilk kez
gördüğünü, ismi geçen şahıslar hakkında ise bilgi vereceğini,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen Kemal GÜLMAN isimli şahsa ait
istihbarı bilgilerin bulunduğu doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanı 1993-1994 yıllarında
Aydınlık isimli dergide yayınladığını, haber amaçlı olarak yazdığını, gazeteci olması sebebiyle
çeşitli kişiler ile görüşme yapıp görüşme sonucunda bu tür bilgileri derlediğini,
Veli KÜÇÜK isimli şahıstan elde edilen BİYOGRAFİ 18 OCAK 2000 isimli
dokümanda geçen Kemal GÜRMAN ile ilgili yazının kendi evinde ele geçirilen doküman ile
aynı olduğunun yönündeki soruya; Kendisinin BİYOGRAFİ 18 OCAK 2000 isimli dokümanı
yazmadığını, bu dokümandan bilgisinin olmadığını, dergide alıp yayınlanmış bir haberin
alınıp kullanılmasından kendisinin sorumluluğu olmadığını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Kendal Kod Adlı PKK KONGRA-
GEL Terör Örgütü Mensubunun Örgütün Eski İsmiyle ERNK Olan Siyasi Kanadı Aracılığı İle
Üst Yönetime Sunmuş Olduğu Genel Raporda Doğu PERİNÇEK Ve Akın BİRDAL'm
Partinin Silahlı Milisleri Olduğuna Dair ifadelerin bulunduğu doküman ve içeriği ile ilgili
olarak; Bu dokümanın Doğu PERINÇEK'in PKK'nm yöneticisi olması sebebiyle yargılanması
döneminde mahkeme evrakları arasında bulunan bir doküman olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in
yazmış olduğu "Bir Devlet Operasyonu" isimli kitapta belge olarak kullandığını, kendisinin de
o dönemde bu belgeyi Doğu PERİNÇEK'in avukatlarından alarak haber yaptığını, Doğu
PERİNÇEK'in bu suçlamadan beraat ettiğini, bu belgenin sahte bir belge olduğunun
sabitlendiğini, kendisinin gazeteci olması sebebiyle bu tür belgelere sahip olmasında
yadırganacak bir durumun olmadığını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Korkmaz YİĞİT Semih Tufan
GÜLALTAY İlişkisi Akın BİRDAL-Mesut YILMAZ Suikastı isimli doküman ve içeriği ile
ilgili olarak; Bu dokümanı kimden aldığını hatırlamadığını, gazeteci olarak bu tür konular ile
ilgilendiğini, basın merkezlerine bu tür bilgilerin geldiğini, bu tür belgelerden yararlanılarak
Aydınlık Dergisinde haber yaptıklarını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Doğu PERİNÇEK isimli şahsın
1991 yılında Ziyaret ettiği PKK kaplarında Abdullah ÖCALAN ile anlaştığı ve örgütün ikinci
lideri konumunda olduğunu ve Bingöl'deki kanlı Eylemde 33 Askerdin Şehit edilmesi olayının
azmettiricisi olduğu" şeklindeki bilgiler içeren doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın Doğu
PERİNÇEK'in PKK'nm yöneticisi olması sebebiyle yargılanması döneminde mahkeme
evrakları arasında bulunan bir doküman olduğu, Doğu PERINÇEK'in yazmış olduğu "Bir
Devlet Operasyonu" isimli kitapta belge olarak kullandığını, kendisinin de o dönemde bu
belgeyi Doğu PERİNÇEK'in avukatlarından alarak haber yaptığını, Doğu PERİNÇEK'in bu
suçlamadan beraat ettiğini, bu belgenin sahte bir belge olduğunun sabitlendiğini,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Türkiye'yi Cezayir Yapma Planının
Aktörleri" başlıklı yazı da geçen "strateji grubu" ibaresi ile örgütsel içerikli belgelerde geçen
"Strateji Grubu" ibaresi ile ilgili olarak; 1990'yi yıllarda Gazeteci Nezih TAVLAŞ tarafından
aylık olarak yayınlanan Strateji isimli bir derginin olduğunu, bu dergi bünyesinde "Strateji
Grubu Özel Bülteni Gündem" ısımh zaman /aman çıkan bir bülten olduğunu, bu yazıya da
kendisinin yazdığını, Strateji Grubunun, Strateji Grubu Özel Bülteni
Gündemi olduğunu ERGENEKON dokümanında geçen Strateji Grubu ile bir alakasının
olmadığını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Irak'a İlişkin İhtimaller ve
Türkiye'nin Konumu" isimi doküman ile ilgili olarak; Bu belgenin gazeteci Fikret BİLA'mn
PKK isimli kitabında belge olarak yayınlandığını, kendisinin de bu kitaptan fotokopisini
çektirdiğini, açık kaynaklardan edindiği bir belge olduğunu,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Sabatayist İsimlerin Menşei isimli
doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın içeriği hakkında doğru veya yanlış diyecek bir
şeyinin olmadığım, ileriki zamanlarda gazetecilik amacıyla kullanabilmek amacıyla
arşivlediğini,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın
Doğu PERİNÇEK'e başlıklı "PKK/KONGRA-Gel terör örgütünün sözde Garzan Eyaleti
Karargah Komutanlığı tarafından gönderilen el yazması dokümanda Doğu PERİNÇEK'in
örgütün bir neferi olduğu ve liderin ona duyduğu güvenin tam olduğu, Türkçülük Hareketinin
yok olması çalışmalannda kendisinin örgütten fazla çaba sarf ettiği" belirtilen doküman ile
ilgili olarak; Bu dokümanın Doğu PERİNÇEK'in PKK'nın yöneticisi olması sebebiyle
yargılanması döneminde mahkeme evrakları arasında bulunan bir doküman olduğu, Doğu
PERİNÇEK'in yazmış olduğu "Bir Devlet Operasyonu" isimli kitapta belge olarak
kullandığını, kendisinin de o dönemde bu belgeyi Doğu PERİNÇEK'in avukatlarından alarak
haber yaptığını, Doğu PERİNÇEK'in bu suçlamadan beraat ettiğini, bu belgenin sahte bir
belge olduğunun sabitlendiğini,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, "Çevik BİR-Erol ÖZKASNAK
Ekibinin Darbe Girişimini Açıklıyoruz" başlıklı doküman ile ilgili soruya, bu dokümanın
1999 yılında Aydınlık Dergisine kapak olan bir haber olduğunu, bu yazıyı kendisinin
yazdığını,
Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı adresinde
yapılan aramada elde edilen," Ergenekon'dan Haberler" başlıklı doküman ile ilgili, bu
dokümanı internet üzerinden Aydınlık Dergisinin haber merkezinde temin ettiğini, şuanda
hatırlamadığı bir çalışan tarafından kendisine fotokopisinin verildiğini,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Uğur MUMCU isimli şahısın
öldürülmesi ile ilgili Ankara 1 Nolu DGM tarafından hazırlanan iddianame ile ilgili olarak; O
dönemde Uğur MUMCU suikastını işlediğini iddia eden Abdullah ARGUN isimli bir şahsın
ortaya çıktığını, kendisinin de bu olay ile ilgili haber yapmak için avukatlardan aldığını ve
Aydınlık Dergisinde haber yaptıklarını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Ümit SAYIN'a ait özgeçmiş ve
eğitim bilgilerinin bulunduğu doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın Ümit SAYIN'm öz
geçmişi olduğu, Ümit SAYIN'm kendisine ABD'den elektronik posta yoluyla gönderdiğini,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Ankara Emniyet Müdürlüğü
tarafından DGM Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen Gizli ibareli Işık Tarikatı
(Ferullahçılık) hakkındaki doküman ile ilgili olarak; Kendisinin bu dokümanı Aydınlık
Dergisinden temin ettiğini, kimden aldığını hatırlamadığını, mahkemeye verilen evraklar
arasında olduğunu hatırladığın, Fethullah GÜLEN ile alakalı bir kitap çalışmasının olduğunu
için bu belgeleri topladığını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Çok Gizli MİT Müsteşarlığı
tarafından Başbakanlığa gönderilen doküman ile ilgili olarak;-Eki dokümanın o dönemde
basma dağıtılan dokümanlardan olduğunu, TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu evrakları
arasında yer aldığını, bu belgenin gizlilik bir durumunun kalmadığını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, "Mehmet EYMÜR Görüşmesi"
isimli doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın Hasan YALÇIN isimli Ankara Temsilcilerinin
Mehmet EYMÜR ile yapmış olduğu röportajın yazılı hali olduğunu, 2000'e Doğru isimli
dergide 1990 yılında haber yapıldığını, kendisinin o dönemde 2000'e Doğru isimli derginin
haber müdürü olduğunu, Hasan YALÇIN'ın ise Ankara temsilcisi olduğunu,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, " Bazı Subayların 1954 Yılında
Kurdukları Komiteyi Geliştirerek İhtilal Yapmayı Düşündükleri" başlıklı doküman ile ilgili
olarak; Bu dokümanın 1990 yılında haber müdürlüğü yaptığı 2000'e doğru isimli dergide
açıklamalarda bulunan bir şahsın kaset çözümünün olduğunu, dergide yayınlandığını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Kuzey Irak Üzerine Düşünceler
başlıklı doküman ile ilgili olarak; Bu yazmm İşçi Partisi MKK üyesi ve Kardeşlik Bürosu
Başkanı olan Bayram YURTÇİÇEK'in yazmış olduğu bir makale olduğunu,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Veli KÜÇÜK imzalı "Sayın
AKFIRAT, yayma Başladığımız Dergimizin Bir adedini Gönderiyorum. Yapacağınız uyarılar
Bize Işık tutacaktır, Saygılarımızla" şeklindeki doküman ile ilgili olarak, Bu kartın kendisine
Veli KÜÇÜK tarafından 2002 yılında posta ile gönderildiğini Veli KÜÇÜK tarafından
çıkartılan bir dergi ile birlikte geldiğini,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Gizli İbareli Uğur MUMCU'nun
sanıklarından olan Abdullah ARGUN hakkında hazırlanmış bilgi notu ile ilgili olarak; O
dönemde Uğur MUMCU suikastını işlediğini iddia eden Abdullah ARGUN isimli bir şahsın
ortaya çıktığını, kendisinin de bu olay ile ilgili haber yapmak için avukatlardan aldığını ve
Aydınlık Dergisinde haber yaptıklarını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Avrasya Feribotunun kaçırılması
olayına katıldığı iddia edilen Ekrem YENER ile ilgili istihbarı bilgilerin olduğu doküman ile
ilgili olarak; Bu dokümanın Aydınlık Dergisi Ankara Bürosundan İstanbul Bürosuna
gönderilen haber notu olduğunu kimin gönderdiğini bilmediğini, içeriği hakkında bir
bilgisinin olmadığını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Adam ve Hava isimli şahısların
kendi aralannda yapmış olduğu, konuşmalann yazılı olduğu doküman ile ilgili olarak; Bu
dokümanın İşçi Partisini arayan bir şahıs ile sekreterin yapmış olduğu konuşmanın sekreterin
aklında kalanlan yazıp Aydınlık Haber Merkezine gönderdiği bir belge olduğunu,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Nesim MALKİ isimli şahsa borcu
olan şahıslann isim ve borç miktarlannm yazılı olduğu doküman ile ilgili olarak; Bu
dokümanın Aydınlık Dergisine gelen ve yayınlanan bir doküman olduğunu,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Emekli Bir MİT Mensubunun
başlıklı doküman ile ilgili olarak; Bu belgenin internetten alındığını, bir gazetede
yayınlandığını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, "Kendisini 2. Atatürk olarak tanıtan
ve ulusal Devrim söylemlerinin gerçekleştirilmesi için çalışmalar başlattıklan, düzenlenen
mitinglere askeri personelleri sivil kıyafetli olarak gönderdiği, tüm toplantı ve mitinglere
katılacak askeri personele 15 gün izin verdiğini, şeklindeki telefon görüşmesi ile ilgili olarak;
İşçi Partisi Genel Merkezini 26 Ekim 2002'de arayan ve ifadesinden meczup olduğu anlaşılan
bir şahsın sekreter Hava ŞAHİN ile yapmış olduğu telefon, görüşmesinin çözümü olduğunu,
anlaşıldığı kadarıyla ne öyle bir şahsın ne de öyle bir olayın olmadığı, şahsın arayıp yalan
söylemesi olduğunu,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, Fethullah GÜLEN hakkında
hazırlanan MİT Raporu ile ilgili olarak; Bu dokümanın daha önce bahsettiği Çok Gizli MİT
Müsteşarlı tarafından Başbakanlığa gönderilen Susurluk Olayına kansan şahıslar hakkında
hazırlanmış olduğu çalışma belgesinin içerisinde olduğunu,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, "Azerbaycan da Darbe" başlıklı
doküman ile ilgili olarak, Dokümanın Aydınlık Dergisi haber merkezine geldiğini, kimin
tarafından gönderildiğini hatırlamadığını, Zamanında Kutlu Savaş isimli şahıs tarafından
Susurluk ile alakalı bir raporun hazırlayarak başbakanlığa verdiğini, Bu dokümanın bu
raporun bir bölümü olduğunu, Ayrıca bu rapor ve doküman birçok basın yayın organında
haber olarak verildiğini,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen, 1998 yılında Toplanan YAŞ
Toplantısı ile ilgili doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanın YAŞ kararlarının Anadolu
Ajansının haber bültenlerinden olduğunu,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen "Mayıs 1997 Yılında Genel Kurmay
Hareket Dairesi Başkanı Çetin Doğan, K.K Eğitim Ve Okullar Daire Başkanı Volkan
KAPLAMA ve Bazı Albay Rütbesindeki Alevi Komutanların da katıldığı bir gizli toplantıda
alman kararlarda, "Güneydoğuda Bizimkiler Postu Deldirmesin, Buna Yönelik Önlemler İçin
Tayin Dairesi Mutlaka Elimizde Olmalı Cepheye Bizden Olmayan O Namussuzları Sürün,
PKK Ya Karşı Savaşanlara El Altından Şu Mesajı Verin, Sakın Ha Ölmeyin Bırakın Atatürkçü
Olsa da Sünniler Ölsün şeklinde doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanların Hasan Celal
GÜZEL tarafından 1997 yılında Ankara'da yapmış olduğu bir basın toplantısında dağıtmış
olduğu belge olduğu, Aydınlık dergisinde haber olarak yayınladıklarını,
İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen Örtülü Fundamentalist Faaliyetler
isimli doküman ile ilgili olarak; Bu dokümanı hatırlamadığını, Aydınlık Dergisi Haber
Merkezine gelmiş olabileceğini, kimin tarafından gönderildiğini bilmediğini,
Ümit SAYIN isimli şahsın bilgisayarında yapılan incele neticesinde 24.02.2001
tarihinde yapmış olduğu MSN görüşmesi ve içeriği ile ilgili olarak; Bu görüşmeyi Ümit
SAYIN ile kendisinin yaptığını, bu görüşmede kendisine ait olmayan ifade ve fikirlerin
olduğunu, darbe sorularına karşı son derece dikkatli ve darbenin bir çıkar yol olmadığını
beyan ettiğini, Ümit SAYIN'm sormuş olduğu sorulann çoğuna cevap vermediğini, Ümit
SAYIN isimli şahsı ciddi ve güvenilir bulmadığını,
Doğu PERİNÇEK'in kullanmış olduğu, dperincek@ip.org.tr isimli e-mail adresine
adnanakfirat@yahoo.com adresinden içerisinde Tuncay GÜNEY isimli şahıs hakkında
hazırlanan iddianame ve Emniyet Müdürlüğünde alman ifadesinin bulunduğu ifade zip isimli
dosyanın 13.03.2008 tarihinde gönderilmesi ile ilgili olarak; adnanakfirat@yahoo.com isimli e
mail adresinin kendisine ait olduğunu, Bu dosyayı kendisinin gönderdiğini, Mahkemeden
2002-2003 yıllannda avukatlar vasıtası ile aldığını, Kimden aldığımı hatırlamadığını, Tuncay
GÜNEY olayını merak ederek aldığını, Doğu PERİNÇEK"e, Ulusal Kanala, Aydınlık
Dergisi"ne de yolladığını, Tuncay GÜNEY isimli şahıs tekrar gündeme gelmesiyle bu
dönemde haberlerde yayın yapılabileceği düşüncesi ile yolladığını, Bu belgeyi kimsenin
kendisinden istemediğini, Tuncay GÜNEY isimli şahsı tanıdığını,
13.03.2008 tarihinde Doğu PERİNÇEK ile yapmış olduğu telefon görüşmesi ile
ilgili olarak, Bu görüşmeyi kendisinin yaptığını, İbrahim BENLİ ile sözleştiğini konuyu
görüştüğünü, Bindallı sanat Galerisinde yapılan kokteyle bazı iş adam lamım geldiğini, İş
adamlarını İbrahim BENLİ'nin davet ettiğini, Kokteylden sonra iş adamları ile yemeğe
gittiklerini, kendisi iş adamlarına Çin"de yatırım konusunda bilgi vereceğini, Doğu
PERİNÇEK"in de geleceğini, ancak iş görüşmesi olduğundan dolayı katılmak istemediğini,
Sonrasında Yakuplu lokantasında yemek yediklerini, İş adamları olarak; Vahit...,
Süleyman..ve isimlerin hatırlamadığım 7-8 iş adamının olduğunu, Tuncay GÜNEY"in
ifadesinin Doğu PERİNÇEK"e yolladığını, İbrahim BENLİ'nin Sanayici olduğunu Çin İş
Geliştirme ve Dostluk Derneğinin yönetim kurulu üyesi olduğunu,
Doğu PERİNÇEK: 1978 yılından bu yana tanıştıklarını, İşçi Partisi Genel Başkanı
olduğunu, kendisinin de İP MKK üyesi olduğunu,
İlhan SELÇUK: Basından tanıdığını, ancak bir iki kez Aydınlık Dergisi ve Ulusal
Kanal ile ilgili görüştüklerini,
Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU: Basından tanıdığını, bir kez kendisi ile röportaj
yaptığını, 2005 yılında Ermeni Soykırımı ile alakalı İsviçre'nin Lozan kentinde düzenlenen
etkinliğe beraber katıldıklanm, Talat Paşa Komitesi'nin Düzenlediği etkinliğe Onunda
katıldığını, kendisini de katıldığını,
Serhan BOLLUK: 1984 yılından bu yana tanıdığını, Aydınlık Dergisi Genel Yayın
Yönetmeni olduğunu, Kendisini de daha önceden Aydınlık Dergisinde Haber müdürlüğü
yaptığını,
Yusuf BEŞİRİK: Doğu PERİNÇEK'in şoförü olarak bildiğini,
İbrahim BENLİ: 20 yıldır tanıdığını, Ancak son birkaç senede arkadaşlık
düzeylerinin geliştiğini, Şu an Çin İş Geliştirme Dostluk Derneğinde beraber çalıştıklanm,
Ferid İLSEVER: Yaklaşık 20 yıldır tanıdığını, Kendisinin daha önceden çalıştığı
Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanalda beraber çalıştıklanm, Şu an Ulusal Kanal Genel Yayın
Yönetmeni olduğunu, kendisinin de halen Ulusal Kanal Yönetim kurulu üyesi olduğunu,
Mahir Cayan GÜNGÖR: 4 yıldır tanıdığını, Aydınlık dergisinin arşivinde
çalıştığından dolayı bildiğini, Samimiyetinin olmadığını,
Muzaffer TEKİN: Tanıdığını, 2005 yılında İşçi Partisine geldiğini, Partiyi ziyaret
ettiğini, Burada tanıştıklannı, Sonrasında da birkaç kez gündem ile alakalı telefon ile
görüştüklerini, Bir kez yolda karşılaştıklanm,.
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK: Bir dönem Ulusal Kanal da program yapmak üzere
geldiğini, Kısa bir süre çalıştığını, Dengesiz davranışlarda bulunduğunu, yalan söylediğini
saptadıklan için işine son verdiklerini,
Halil Behiç GÜRCİHAN: Şahsen tanımadığını, Ancak basından yazlannı
okuduğunu,
Hayrullah Mahmut ÖZGÜR: Şahsen tanımadığını, Ancak basından yazılarını
okuduğunu,
Ergün POYRAZ:Şahsen tanımadığını, Ancak kitaplanm okuduğunu,
Emin ŞİRİN: Milletvekili olarak bildiğini, Ulusal Kanal'da program yaptıklarını,
Bir daha görüşmediklerini,
Veli KÜÇÜK: Emekli olduktan sonra 2002'de Endi Mağazalan yönetim kurulu
üyesi iken Ulusal Kanal'a Endi mağazalanmn reklâmlarım almak için gittiğinde tanıştıklannı,

J^~, 9 -x ff^AA^* *^™V""^ 1


Reklâmı alamadıklarım, 2005'te Emin GÜRSES isimli şahsın abisinin cenazesinde
karşılaştıklarını, Sonrasında bir daha görüşmediklerin,
Sevgi ERENEROL: Bu şahıs ile Ulusal Kanal"da program yaptıklarını, Çeşitli
toplantılarda rast geldiklerinde selamlaştıklarmı
Güler KÖMÜRCÜ: Gazeteci olarak bildiğini, İş dolayısı ile 6-7 yıldır senede
birkaç olmak üzere görüştüklerini,
Sami HOŞTAN: Basından tanıdığını,
Ali YASAK: 1989 yılında haber Müdürü olduğu 2000'e Doğru Dergisini kendisi
ile alakalı bir haberi düzeltmeleri konusunda tehdit ettiğini, Sonrasında özür dilediğini, Bir
daha hiç karşılaşmadıklarını,
Mehmet Fikri KARADAĞ: Basından bildiğini,
Ümit OĞUZTAN: Gazeteci olması dolayısı ile bildiğini, 1998 yıllarında bir kez
Aydınlık Dergisine gelip Kalkancı olayı ile alakalı bilgi verdiğini, Sonrasında
görüşmediklerini,
Kemal KERİNÇSİZ: Basından bildiğini,
Habip Ümit SAYIN: 2000 yılında Aydınlık Dergisini ziyarete geldiğini ve
ABD'den muhabir olmak istediğini Kendilerinin de haber yolmasını istediklerini, Sonra ki
tavırlannda paranoya bir insan olduğun gördüğünü, Türkiye'ye geldikten sonrada Aydınlık
Dergisine gelip yazılarını yayınlanmasını, programa çıkma gibi isteklerde bulunduğunu,
Birkaç kez Ulusal Kanal'da programa çıktığını, Sonrasında tavırlannda ki dengesizlikten
dolayı programa çıkartmadıklanm, bu nedenle kendisine düşmanlık beslemeye başladığını,
Kendisi ile ABD'de iken birkaç kez mail görüşmesi yaptıklannı, Zaman zaman kendisini
aradığını, gündem hakkında konuştuklanm, Şahsı dengesiz ve güvenilmez birisi olarak
bildiğini,
Vedat YENERER: Gazeteci olarak bilirim. Ulusal Kanal da bir kez programa
katılma amacı ile geldiğinde görüştük.
Emin GÜRSES: 2003 yılından bu yana tanıdığını, Arkadaşı olduğunu, Kendisi ile
3yıldan fazla Ulusal Kanal' da "Ufuklar" isimli program yaptıklannı,
Tuncay GÜNEY: Gazeteci olarak 1996-1997 yıllannda Akşam Gazetesinde
çalışırken tanıştıklanm, Kendisi Aydınlık Dergisine gelerek arşivlerinden yararlanmak
istediğini, Zaman zaman dergiye gelerek haberleri ile alakalı arşivlerinden yararlandığını,
Akşam Gazetesinde yaymlatamadığı, haberleri getirir kendilerinde bilgi kaynağı olarak
kuUandıklanm, Susurluk MİT Raporundan sonra kendisi tamamen yalan olan ve kendisini
suçlayan bir röportajı Aksiyon Dergisine verdiğini, Kendisin MİT raporunda Fethullah
GÜLEN adının geçtiği yalanını benim uydurduğumu söylediğini, bu olaydan sonra kendisini
tutarsız ve dengesiz biri olduğunu gördüğünü, sonrasındaki ilişkilerimde uzak davrandığını,
Ama ara sıra yine görüştüklerini, Organize Şube
Müdürlüğünce gözaltına alındıktan sona bana gelerek "Seni de suçlayan ifadeler verdim"
dediğini ancak herhangi bir şekilde ifadesine başvurulmadığını, Sonrasında ABD'ye gittiğini
kendisini telefon ile aradığını öğrendiğini, Kendisine Türkiye ile alakalı rapor yazdığını
söylediğini, Kendisinin de Tuncay GÜNEY'e "Türkiye aleyhinde faaliyette bulunma"
dediğini, Ve kendisi ile bir daha görüşmediğini, Görüştüğü dönemlerde kendisine
ERGENEKON diye bir şeyden bahsettiğini hatırladığını, ancak kendisi tutarsız, yalancı
kafasında bir çok senaryo oluşturan ve çok fazla konuşan bir insan olduğundan çok fazla
ciddiye almadığını, Kendisine hatırladığımı kadarıyla Ergenekon örgütünün adında
Cenebattin ERGENEKON isimli bir Albayın soy isminden geldiğin söylemişti. Kendisinin
daha önce sorulan ERGENEKON-LOBİ gibi doküman görmediğini, Kendisi ile haber
kaynağı ilişkisi olduğunu,
Gürbüz ÇAPAN: Esenyurt Belediye Başkam olarak bildiğini, iki kez kendisini
Ulusal Kanaldaki programına katıldığını, Bir kez de Belediyede kendisini ziyarete gittiğini,
Cumhuriyet Gazetesinin Satın alınması ve devredilmesi ile alakalı her hangi bir şey
konuşmadık.
b)-Savcılık ifadesinde;
Ulusal Kanalın yönetim kurulu üyesi olduğunu, Çin İktisadi Eşleştirme Merkezi
Ltd. ŞTİ yönetim kurulu başkanı olduğunu ayrıca İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi ve
zaman zaman İstanbul İşçi Partisindeki toplantılara katılmakta olduğunu, yayınlanmış 4 adet
kitabının bulunmakta olduğunu, "Çillerin Amerikan Vatandaşlığı, CIA Ve Pentagon Belgeleri
İle Özel Savaş, Belgelerlerle Eşref Bitlis Suikastı, Mahkeme Kararlan İle Mit'in Yalanlan"
isimli kitaplannm mevcut olduğunu,
Mahkeme Kararlan İle Mit'in Yalanlan isimli kitabında mesela AKM'nin yanması
ile alakalı MİT'in kamuoyuna verdiği bilgilerde şu şahıslar yakmıştır diye kamuoyunu
yanılttığını, ancak mahkeme kararlan ile bunun tersini ispat ettiğini,
Belgelerlerle Eşref Bitlis Suikastı ile ilgili kitabında ki bilgilerde düşen uçağın
buzlanma sonucu düştüğü yönündeki bilgiler üzerine ölen pilotun ailesinin uçak şirketi
aleyhine açmış olduğu tazminat davası ile uçağın buzlanma sonucunda düşmesinin mümkün
olmadığı sabit olduğu ve sabotaj ihtimalinin araştınlması gerektiğinin tespit edildiği, bu
hususun maalesef araştınlmadığım,
Cıa Ve Pentagon Belgeleri İle Özel Savaş isimli kitabında dünyada Gladyo denilen
örgütlenmenin nasıl yapılandığını nasıl kurulduğunu çalışma ilkelerini anlatan ve doğrudan
Amerikanın belgelerine dayalı yapılanmayı tespit ettiğini, bunun resmi adının Süper Nato
olduğunu, bu sebeplerden ötürü de NATO'ya karşı olduğunu, NATO'nun bütün kararlannm
Amerika tarafından verilmekte olduğunu, fiili olarak NATO"nun patronunun Amerika
olduğunu, Süper Nato tabirinin de Amerikanın NATO ülkelerini kabul edeceği zaman
imzalattığı gizli bir sözleşme olduğunu ve bu sözleşmede NATO müttefik kuvvetlerine resmi
olarak verilecek askeri gücün yanında gizli olarak oluşturulacak yapılanmanın da zorunlu
tutulması zorunluluğu GLADYO tipi yapılanmalarda tüm üye ülkelerde oluşturulduğu, bu
yapılanmalann iddia edildiği gibi 1970"li yıllarda tasviye edilmemiş, askeri ve sivil
örgütlenme olarak halen aktif halde olduğunu ve bu tür örgütler ülkelerde darbe yapıp,
ülkelerde kanşıklık çıkardıklannı,
Bu tür yapılanmalar devletin içinde paralel olduğundan, bazen bu yapılanmalan
Başbakanlann bile bilmediğini, rahmetli Bülent ECEVİT'in yaptığı açıklamalann ortada
olduğunu,
Veli KÜÇÜK'ü emekli olduktan sonra ENDY mağazalanndan Ulusal Kanala
reklâm almak amacıyla ziyaret etmek için gittiğinde tanıdığını, ancak reklâm vermediğini,
daha sonra da bir sefer EMİN GÜRSES in abisinin cenazesinde ayaküstü karşılaşıp
konuştuklannı, başka bir irtibatının olmadığını,
Muzaffer TEKİN'i tanıdığını, İşçi Partisini ziyarete gelmiş olduğunu, 2004-2005
yıllanndan tanıdığını,
Emin ŞİRIN'l Ulusal Kanalda yaptığı bir programa milletvekili olması sebebiyle
katılmış olduğunu,
Ergün POYRAZ'ı basından ve kitaplarından tanıdığını,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün Ulusal Kanalda bir dönem çalışmak için geldiğini,
2004 yılında çalıştığımO, daha sonra güvensiz biri olduğu için yönetim olarak işten attıklarını,
hakkında daha sonra Aydınlık dergisinde ajan provokatör olduğuna ilişkin yayınlar
yapıldığını,
Aydınlık dergisinin daha önce genel yayın yönetmenliği yaptığını halen de
makaleler yazmakta olduğunu,
Güler KÖMÜRCÜ ile gazeteci olması sebebiyle bazı telefon konuşmaları yapmış
olduğunu,
Sevgi ERENEROL ile tanışıklığı olduğunu, televizyonunda gazetecilik vesilesiyle
tanıştıklarını, onun dışında bir irtibatının olmadığını,
Tuncay GÜNEY'i Akşam gazetesinde muhabir olduğu dönemde Aydınlık
gazetesinin arşivinden faydalanmak istediğini kendisine söylediğini, o vesile ile tanıştıklarını,
gazeteci haber alış verişi şeklindeki ilişkilerinin olduğunu, Susurluk Mit Raporu olarak bilinen
raporda Fethullah GÜLEN"in adının olmadığını bunu kendisinin ilave ettiğini Aksiyon
dergisindeki beyanında söylediğini, bunun bu tür dengesiz davranışlarda bulunduğunu
anlayınca ilişkisini kestiğini,
Evinde yapılan aramada bir sürü kanunsuzlukla karşılaştığını, avukatının kapının
önünde olduğu halde aramaya katılmasına izin verilmediğini, arama tutanağını okutmadan
imzalattıkların, ben orda okumadan imzalamadım, okumadan imzaladım şeklinde bir şerh
düşmeyi akıl edemediğini, bunun dışında herhangi bir kötü muamele yapılmadığını, evinde
bulunmuş bütün resmi belgeler ve gizlilik içerikli belgelerin mahkemelerde ibraz edilip
kullanılan belgeler olduğunu, gizlilik özelliği kalmadığını,
1993-1994 yıllarında çalışmış olduğu Aydınlık dergisinde KEMAL GÜLMAN ile
ilgili bir çalışma yapmış olduğunu, o haber nedeniyle araştırıp yazmış olduğu yazının
bilgisayar çıktısı olduğunu,o tarihlerde Neva şalom Sinegokuna baskın olduğunu ve orada
KEMAL GÜLMAN'm adının geçtiğini, gazeteci olarak bunu araştırdığını ve haber olarak
yazdığını,
Evinde yapılan aramada çıktığı iddia edilen DERGİ-ULUSAL MEDYA-
CUMHURİYET isimli dokümanların kendisine ait olmadığını, böyle bir belgeyi hazırladığını
veya edindiğini bilmediğini, arama sırasında hazır olduğunu, ancak aramanın evinin
tamamında yapıldığını, bütün odalarda aramayı yapan görevlilerin başında durmadığını, bu
belgeyi edinmediği için aramayı yapan görevlilerin bu konuda suç isnat etmek için koydukları
kanaatinde olduğunu,
Şüpheli Adnan AKFIRAT evinde elde edilen bir çok belgeyi kabul ederken
Ergenekon örgütüne ait örgütsel içerikli belge hükmünde olan DERGİ-ULUSAL MEDYA-
CUMHURİYET isimli belgelerin kendisine ait olmadığım ve bu belgelerin aramayı yapan
görevlilerin kendisine bu konuda suç isnat etmek için koydukları kanaatinde olduğunu beyan
etmiştir. Ayrıca vermiş olduğu ifadesinde evinde yapılan aramada bir sürü kanunsuzlukla
karşılaştığını, avukatının kapının önünde olduğu halde aramaya katılmasına izin
verilmediğini, arama tutanağını okutmadan imzalattıkların, orda okumadan imzalamadığını,
okumadan imzaladım şeklinde bir şerh düşmeyi akıl edemedMfii^eyan etmiştir.

/^Jd^ rj^X^*~**\
Yapılan aramada kendisi-eşi ve mahalle muhtarı hazır olarak bulunmuş ve
tutanakta imzalan vardır. Arama esnasında şüphelinin avukatı arama mahalline gelmemiştir.
Arama mahaline geldiğine dair tutanakta herhangi bir açıklama yoktur.
Eğitim durumunda ve işi göz önüne alındığında Adnan AKFIRAT'ın eşinin,
çocuklarının ve muhtarın huzurunda tutanağı okumak isteyip de okutulmaması mümkün
değildir.
Bu noktada şüpheli örgüt içerikli belgeyi inkâr etmektedir.
Evinde çıkan aramada ele geçtiği iddia edilen belgeler konusunda kolluk
ifadesinde ayrıntılı ifadede bulunduğunu, buna ekleyecek bir sözü olmadığını, DERGİ-
ULUSAL MEDYA-CUMHURİYET yazılı dokümanların kendisine ait olmadığını,
Ümit SAYIN ile tanışmalarının yıllar öncesine dayandığını, kendisi Amerika da
eğitim gördüğü sırada yurda gelişlerinden birinde o zamanlar için haber müdürü olarak görev
aldığı Aydınlık dergisini ziyaret ettiğini ve derginin Amerika'daki muhabiri olmayı teklif
ettiğini, ancak kendisine derginin muhabiri olduğundan ve görevlisi bulunduğuna dair
herhangi bir belge vermediğini, haber değeri taşıyan yazılarını gönderdiğinde değerlendirip
yayınlayabileceklerini söylediğini, hatırladığı kadarıyla da dergide Ümit SAYIN imzası ile
herhangi bir yazı veya haber yayınlanmamış olduğunu,
Sorulan Ümit SAYIN ile yaptığı MSN görüşmesinin kısmen doğru olduğunu, bu
görüşmeyi yaptığını, görüşmede daha çok kendisi Türkiye'de ki darbe olasılığından, bir kısım
kişinin mxason olduğundan Necip HABLEMİTOGLU'nun P2 denilen bir mason
yapılanmasının içinde bulunduğundan şüpheli olduğundan, aynca Türkiye'ye döndüğünde
tayinini yaptırmak için İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK'in Kemal
ALEMDAROGLU'na ricacı olmasından bahsettiğini, görüşmesinin tamamı okunduğunda
geçiştirme cevaplar verdiğinin görüleceğini, çünkü kendisini ciddiye almadığını, Türkiye ye
döndükten sonra Ulusal kanalda sadece tek bir programa konuk olduğunu, bu kişinin yapısını
bildiğinden daha sonraki programlara katılmasını engellediğini, bu nedenle düşmanca bir tavır
aldığını, görüşmede geçen Ali ÖZSOY"un şahsi kanaatine göre MİT'in Amerikancı kanadı
tarafından İşçi Partisinin öncü gençlik kollanna sokulmuş bir provokatör olduğunu, bu tespit
edildiğinden dolayı partiden atılmış olduğunu, bu konuda Kemal ALEMDAROGLU'nun da
uyanldığım, buna karşın İstanbul Üniversitesi yönetiminin bu kişiyi göreve başlattığını,
Ekrem YENER ile alakalı bilgi notu dergiye gelen biri tarafından anlatıldığını,
bunu da yazdıklanm,
27 Ekim Saat 00:50 başlıklı yazının İşçi Partisinin telefonunu arayan birinin
anlattığı şeylere ilişkin olduğunu,
Mehmet EYMÜR yazılı Konu Mit Raporu şeklinde adlandırılan etüdün
hazırlanması ve sızması ve içerdiği bilgilerle alakalı olarak başlıklı 19 sayfalık yazı iye ilgili;
Mehmet EYMÜR'ün MİT'ten bilgi sızdırmasına ilişkin soruşturması ile alakalı
ifadeler olduğunu, daha sonra bunu Mehmet EYMÜR bunu internet sitesinde yayınlamış
olduğunu,
Ülke Tehlikede Bunlan Durdurun başlıklı yazı ve ekinin Hasan Celal GÜZEL
tarafından 28 Şubattan sonra dağıtılan bir bildiri olduğunu,
Örtülü Fundamentalist Faaliyetler başlıklı bilgilerinize saygılanmla 14 Şubat 2000
ibaresi ile biten belgenin Aydınlık dergisine gelmiş bir belggzS&â^jmtm,

^p^-rj&

You might also like