Professional Documents
Culture Documents
“ALLAH”
KAPAK HAKKINDA
AHMED HULÛS‹
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I
“ALLAH”
AHMED HULÛS‹
ISBN: 978-975-7557-34-X
1. Bask›: 1999
20. Bask›: Ekim 2008
“ALLAH”
www.ahmedhulusi.org
Hz. MUHAMMED’in Aç›klad›¤› “ALLAH”
6
AHMED HULÛS‹
De¤erli Okurlar›m›z,
K‹TSAN
AHMED HULÛS‹
10
AHMED HULÛS‹
Orijinali:
11
Okunuflu:
Lâ ilâhe illâllah
Anlam›:
Tanr› yoktur, sadece ALLAH vard›r.
‹ngilizcesi:
There is no GOD, only ALLAH.
Hz. MUHAMMED’in Aç›klad›¤› “ALLAH”
12
AHMED HULÛS‹
ÖNYARGISIZ OKUYALIM
Arada ç›kan baz› Hakikat ehli kifliler, iflin böyle olmad›¤›n› vur-
guluyorlar ald›klar› vahiylerle...
“Allah kulu” yani “abd-› Allah” ifadesindeki inceli¤i anla-
may›p, bunu tanr›n›n yeryüzündeki bir tâbisi gibi düflünen ilkel
anlay›fl› k›ta nas›l anlatabilirsiniz; “Allah KULU”nun,
hakikati olan Esmâ-S›fat boyutunun kapsam› ve gerek-
leriyle Allah’›n diledi¤i kadar›yla yaflamakta olan Zât
oldu¤unu!..
“Allah KULU”nun, Hazreti ‹sa dilinde, “Sen insanca
düflünüyorsun, Allah gibi de¤il” fleklinde ifade bulan
uyar›s›n›n d›fl›nda olarak; Allah gibi, mahlûkat› de¤erlendir-
di¤ini nas›l fark ettirebiliriz anlay›fl› s›n›rl› olanlara?
Oysa insan›n maceras›, bu ikisi aras›ndakinden baflka
bir fley de¤ildir!
Hz. MUHAMMED’in Aç›klad›¤› “ALLAH”
14 AHMED HULÛS‹
AHMED HULÛS‹
16
AHMED HULÛS‹
‹Ç‹NDEK‹LER
1. Sunufl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .19
SUNUfi
getirir!..
“Tap›lacak TANRI yoktur, sadece ALLAH vard›r!”
‹flte, bu ifadeden, flu mânâ dahi ç›kmaktad›r:
“ALLAH, bir TANRI de¤ildir!”
Peki, öyle ise “ALLAH” nedir?..
‹flte Hazreti Muhammed Aleyhisselâm, vahyolan Kurân-›
Kerîm ile “ALLAH nedir?” sorusunun cevab›n› aç›klayarak;
insanlar›n TANRIYA tapmamas›n› istemifl; onlar›, hayalî
TANRILARDAN bofl yere medet ummak yüzünden, gele-
ceklerini tehlikeye atmamalar› yolunda uyarm›flt›r.
Kur’ân-› Kerîm’i bize tebli¤ eden Hz. MUHAMMED,
TANRI’n›n var olmad›¤›n›; yaln›zca, “ALLAH”›n mevcut
oldu¤unu; yaflamda bir “Sistem”in varl›¤›n› ve bu sistem
içinde gerekli çal›flmalar› yapmayan›n, kendi fiilleri neticesi
22 çok büyük azaplar duyaca¤›n› anlatm›flt›r.
Öyleyse bizim için önemli olan; flayet ölüm ötesi yaflam›
fark ediyorsak, “ALLAH”› tan›maya çal›flmak; ve ölüm
ötesi yaflama, ne oldu¤unu anlayarak haz›rlanmakt›r.
fiayet bu yolda bir çal›flma yapmay›p, sadece dünyada
b›rakaca¤›m›z fleylere dönük bir flekilde ömrümüzü har-
carsak, bilelim ki geçmifli asla telâfi edemeyece¤iz.
Bunu k›saca böylece belirttikten sonra, flimdi gelelim
Hz.MUHAMMED’in aç›klad›¤› “ALLAH” ismiyle iflaret
edilenin ne oldu¤unu anlamaya...
Bakal›m, Hazreti MUHAMMED Aleyhisselâm bize
“ALLAH”› nas›l tan›t›yor...
AHMED HULÛS‹
“TANRI”dan “ALLAH”a
26
AHMED HULÛS‹
“KEL‹ME-‹ TEVH‹D”‹N
ANLAMI NED‹R?
27
‹slâm Dini’nin temelini, “LÂ ‹LÂHE ‹LLÂLLAH”
sözünün mânâs› oluflturur.
“Lâ ilâhe illâllah” ne demektir?
Bu söz basit olarak ele al›n›rsa;
“TANRI yoktur sadece ALLAH vard›r” anlam›nda
de¤erlendirilir.
E¤er kelimelerin anlam› üzerinde durursak...
“Lâ ilâhe”de; “Lâ”, yoktur; “ilâhe”, “TANRI” demektir;
yani, “Lâ ilâhe”, “tap›n›lacak tanr› yoktur” demektir.
fiimdi burada flu noktaya dikkat edelim;
Kelime-i Tevhid, “Lâ ilâhe” ile bafll›yor... Ve bafllang›çta,
kesin bir hüküm vurgulan›yor: “Yoktur tap›lacak varl›k!”
yani, “lâ ilahe!”
Akabinde, bir aç›klama geliyor...
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
lan›lm›flt›r.
Evet, “‹LL” kelimesi, “ALLAH” kelimesiyle bir arada
kullan›ld›¤› zaman, kesinlikle “SADECE” anlam›nda alg›lan-
mak zorundad›r, zira “ALLAH”tan gayr› vücud sahibi yoktur
ki, “ALLAH” ona k›yaslans›n veya o fleyle benzer kefeye
konarak ona nispetle tarif edilsin!.. Bu hususu da genifl flekilde
“Hz. MUHAMMED NEY‹ OKUDU” isimli kitab›m›zda
açmaya çal›flt›k...
‹flte bu gerçek dolay›s›ylad›r ki, “‹LL” kelimesi
“ALLAH” ismiyle yan yana kullan›ld›¤› zaman bunu daima
“SADECE” kelimesiyle tercüme etmek zorunday›z.
Nitekim bu mânâ ‹ngilizceye tercüme edilirken
“There is no god BUT ALLAH”
fleklinde de¤il;
30 “There is no god ONLY ALLAH”
fleklinde tercüme edilmelidir...
Ki böylece, ‹slâm Dini’nin getirmifl oldu¤u VAHDET-
TEKL‹K inanç veya düflünce sistemi fark edilebilsin.
Evet, sadece “ALLAH” vard›r ki, “O ALLAH, tap›lacak
bir tanr› de¤ildir” anlam› mevcuttur bu aç›klamada... Çünkü
baflta, kesin olarak “LÂ ‹LÂHE” yani “tap›lacak TANRI yok-
tur” hükmü veriliyor!
Öyle ise “ALLAH” ‹smi ile ‹flaret Edilen, insan›n d›fl›nda,
ötesinde; ve hattâ bu var gördü¤ümüz varl›klar›n d›fl›nda ve
ötesinde tap›n›lacak bir TANRI de¤ildir!
Bu takdirde “tap›nma” nedir, “kulluk” nedir?..
“Tap›nma” ve “kulluk”...
Burada öncelikle üzerinde durmam›z gereken konudur
“tap›nma” ve “kulluk”; bu kelimelerin anlam› nedir?..
AHMED HULÛS‹
“‹HLÂS SÛRES‹”N‹N
AÇIKLAMASI
37
Hazreti Muhammed Aleyhisselâm’a “ALLAH nedir?” diye
soranlara cevap bizzat “ALLAH” taraf›ndan veriliyor Kur’ân-›
Kerîm’de, “‹HLÂS” Sûresi’nde:
“De ki, O ALLAH AHAD’d›r;
ALLAH SAMED’dir;
LEM YEL‹D ve LEM YÛLED’dir;
ve LEM YEKÛN LE HU KÜFUVEN, AHAD’d›r!”
“Hz. MUHAMMED’‹N aç›klad›¤› ALLAH”›n ne
oldu¤unu aç›klayan bu sûrede öncelikle, kelimelerin genifl
mânâs› üzerinde dural›m... Ve sonra da bu mânâlar›n getirmek-
te oldu¤u sonuçlar üzerinde düflünmeye bafllayal›m...
“ALLAH AHAD”d›r... Yani, s›n›rs›z, sonsuz, cüzlere ve
zerrelere bölünmesi söz konusu olmayan TEK’dir.
fiimdi bu ifadeyi anlamaya çal›flal›m:
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
niyâbet itiraf›d›r.
Bir ifle bafllarken , “filan nâm›na” demek, “ben bunu ona
izâfeten, ona hilâfeten, onu temsilen, ONUN B‹R ALET‹
olarak yap›yorum; bu ifl hakikatte benim veya baflkas›n›n
de¤il ancak onundur” demek olur. Bu da vahdet-i vücud
mülâhazas›na râci bir fenâfillah hâlidir.”
Bu konuda son devir çelebilerinden de¤erli mutasavv›f
Ahmed Avni Konuk da Fusûs flerhinde (Marmara Üniversitesi
‹lâhiyat Fak. Yay. Cilt 2 Sayfa l9l), “B” harfiyle alâkal› olarak
k›saca flöyle der:
“B‹ ‹BAD‹H‹’ deki “Ba” mülâbese içindir... Demek ki,
ALLAH Zü’l-celâl ibad›n›n kisve-i taayyününe bürünüp
zâhir olmufltur”!..
“B” harfinin s›rr›n› aç›klayan, bu mânây› kavrayabildiysek
e¤er... 39
fiimdi bu tan›mlamay› iyi düflünelim...
Cüzlere, zerrelere bölünüp parçalanmas› mümkün olmayan
“AHAD”, ya sonlu s›n›rl› bir “Bir”dir; ki bu takdirde evrenin
herhangi bir yerinde oturmaktad›r(!); ya da sonsuz, s›n›rs›z,
cüzlere ayr›lmaz TEK’tir ki, bu takdirde de ancak ve sadece,
tekrar ediyorum ancak ve sadece “KEND‹S‹” mevcuttur!
“AHAD” olan “ALLAH” ismiyle iflaret edilen d›fl›nda ve
yan› s›ra herhangi bir varl›¤›n mevcudiyetini ileri sürmek önce
ak›l ve mant›¤a, sonra da izan ve insafa s›¤maz!.
Düflünelim...
fiayet “ALLAH ‹smiyle ‹flaret Edilen”den ayr›,
“ALLAH”›n d›fl›nda bir varl›k var ise... Bu varl›k ile
“ALLAH” aras›ndaki s›n›r nerededir?.. Bu s›n›r› nerede çize-
ceksiniz?..
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
40
AHMED HULÛS‹
41
Bize göre, yani befl duyulu birimlere göre, içinde
yaflad›¤›m›z bir evren; ve gene bize göre makro-mikro say›s›z
âlemler mevcuttur... Ancak dikkat edelim, bütün bunlar, hep,
gözle alg›lad›¤›m›z verilere göre, böyledir!
Oysa...
fiu içinde bulundu¤unuz mekân› alsalar, tavan›n› açarak,
altm›fl milyar defa büyütme kapasitesi olan elektron
mikroskobunun lâm›na oturtsalar...
Ve sonra da siz geçip o mikroskobun üzerinden, az önce
içinde bulundu¤unuz mekâna baksan›z...
Acaba ne görüyor olacaks›n›z?..
Bir milyar defa büyütme ile biz bir cismi de¤il, o cismin
atom bileflenlerini görürüz!.. Hele, bu say› 60 milyara
ulaflt›¤›nda... Gözümüzde bütün insanlar, eflyalar, koltuklar,
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
44
AHMED HULÛS‹
“ALLAH”, MERKEZ‹
OLMAKTAN BERÎD‹R!
45
“ALLAH”, sonsuz-s›n›rs›zd›r, dedik...
“ALLAH”›n s›n›rs›z-sonsuz oluflu dolay›s›yla bir
MERKEZ‹ olmas› da muhaldir!..
Bir fleyin merkezi olmas› için, onun s›n›rlar› olmas›, bu
s›n›rlar›n köflelerinin kesiflti¤i noktan›n da merkez kabul
edilmesi gerekir...
Hâlbuki, “ALLAH”›n s›n›r› yoktur!..
S›n›r› olmayan fleyin, merkezi de olmaz!..
Merkezi olmayan fleyin özü, içi ve d›fl› da olmaz!..
Bizim befl duyusal yaflam›m›za ve befl duyudan ileri gelen
madde kabulümüze göre, bir nesnenin içi ve d›fl› vard›r; özü
vard›r kabu¤u vard›r!.. Oysa, merkezi olmayan fleyin özü ve
kabu¤undan, içi ve d›fl›ndan söz edilemez!..
Nitekim bu mânâ Kur’ân-› Kerîm’de bir âyette flöyle vur-
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
gulanmaktad›r:
“HÛ ve’l evvelü vel âhiru ve zâhiru vel bât›n”
“O, evvel, ahir, zâhir, bât›n’d›r.”
Yani, Zâhir, Bât›n, Evvel ve Ahir diye bildi¤in hep
“O”dur!..
Bunlar, gerçekte, TEK ayn› fleydir!.. Yani, zâhir ve bât›n
diye iki ayr› fley yoktur; bu ayr›l›¤› sen uyduruyorsun!..
Evvel, Ahir, Zâhir, Bât›n kelimeleriyle iflaret etti¤in fley
hep “O”dur!..
Sen, “O”na, ister “Zâhir” de, ister “Bât›n” de, ister “Ahir”
de, ister “Evvel” de; dedi¤in, iflaret etti¤in, tarif etti¤in hep
“O”dur!..
Zira, “zâhir-bât›n” ay›r›m› senin befl duyundan kay-
naklanmaktad›r!.. Befl duyu ile alg›layabildi¤ine “zâhir” diyor-
46 sun, alg›layamad›¤›na “bât›n”!..
Oysa alt›, yedi, oniki duyuyla alg›lama durumunda olsayd›n,
senin için zâhirler de de¤iflecekti, bât›nlar da!.. Ve sen, bugün
zâhir dedi¤ine bât›n; bât›n dedi¤ine de zâhir demek durumunda
olacakt›n.
“ALLAH” ismi ile iflaret edilen ise s›n›rs›z-sonsuz TEK
olmas› hasebiyle, “ZÂH‹R”-”BÂTIN” kavramlar›ndan berîdir,
münezzehtir!.. Bu anlat›mlar, senin kabullerine GÖRE
yaklafl›mlard›r!
Evet, merkezi, içi-d›fl›, zâhiri-bât›n›, bafl›-sonu olmayan; bu
gibi anlamlardan ve olufllardan berî olan›n, bir yerde son bulup,
o noktadan sonra ikinci bir varl›¤›n bafllamas›ndan söz edebilir
misiniz?..
Elbette hay›r!
‹flte, bu yüzden fark ederiz ki, düflünülebilen, hayal
AHMED HULÛS‹
47
Hz. MUHAMMED’in Aç›klad›¤› “ALLAH”
48
AHMED HULÛS‹
“ALLAH”IN TECELL‹S‹
YOKTUR!
49
Gelelim, gene çok önemli olan bir baflka noktaya...
Düflünebildi¤imiz ve düflünemedi¤imiz her noktada, tüm
özellikleri ile sadece kendisi var oldu¤una göre;
TECELL‹S‹ DE OLMAZ!..
“Tecelli”, görünme, belirme, a盤a ç›kma gibi anlamlarda
kullan›l›r... Oysa, bütün bu ifadelerden anlafl›lan, iki ayr›
varl›kt›r!
Hâlbuki biliyoruz ki, var olan “TEK’tir ve olup biten her
fley O “TEK”te olup bitmektedir!
Bu durumda “O”nun “tecelli”sinden söz edilebilir mi?..
“Tecelli” kelimesi, ifade yetersizli¤inden dolay›
kullan›lmakta olan bir kelimedir. Hakiki mânâda, karfl›l›¤›
yoktur!
Zira, gerçekten bir tecellinin var olabilmesi için, önce bir
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
“ALLAH SAMED’dir”...
“SAMED” kelimesinin anlam›nda derinlemesine bir
araflt›rma yaparsak, flu mânâlar ile karfl›lafl›r›z bilebildi¤imiz
kadar›yla:
“Hiç bofllu¤u olmayan, eksiksiz, gediksiz, deliksiz, nüfuz
edilemeyen... Bir fley girmez, bir fley ç›kmaz!.. Som...” Hani
som alt›n deriz ya, iflte öyle... Yani bir di¤er ifade ile “s›rf”!
Abdullah ‹bni Büreyd’den gelen bir rivayete göre:
“Es Samedillezî lâ cevfe leh”**(1)
**(1) Bu mânâdan haberi olmayanlar, Elmal› Hamdi
Yaz›r’›n Hak Dini Kur’ân Dili isimli tefsirinin Cilt:9,
Sayfa:6306-6307 deki aç›klamalar›na baflvurabilirler.
Görüldü¤ü gibi bütün bu mânâlar esas itibariyle “AHAD”
isminin mânâs›n› bütünleyen, ›fl›klayan, aç›klamalar
fleklindedir. 53
Hiç bofllu¤u olmayan, eksiksiz, kusursuz, gediksiz, delik-
siz, içine nüfuz edilmesi muhal, s›rf, salt, bir fley girmesi ya
da ç›kmas› söz konusu olmayan, s›n›rs›z, sonsuz, cüzlere
bölünmesi mümkün olmayan, cüzlerden, zerrelerden mey-
dana gelmifl olmayan “TEK” yani “AHAD”!
Bu ifadelerin tarif etti¤i “ALLAH”› anlamaya çal›flal›m...
Yoksa, hayalimizde yaratt›¤›m›z TANRI’ya tapmaktan asla
kurtulamay›z ve durumda flu âyetin tarif ettikleri aras›na gireriz:
“ALLAH’› hakk›yla idraka çal›flmad›lar!” (6-91)
Bu mânâ ile birlikte...
“SAMED”, ayr›ca, “ihtiyaç kavram›ndan berîdir”
anlam›na dahi gelir.Yani, “ALLAH” her türlü ihtiyaç
kavram›ndan berîdir!
Esasen zaten, kendisinin d›fl›nda mevcut olan bir fley yoktur
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
54
AHMED HULÛS‹
“ALLAH DO⁄URMAMIfiTIR”
NE DEMEKT‹R?
55
mifltir!
Ya da baflka bir ifade flekliyle; “ALLAH”›n varl›¤›ndan
meydana gelmifl ikinci bir varl›k mevcut de¤ildir!
Çünkü O, cüzlere, zerrelere bölünmesi parçalanmas›
mümkün olmayan TEK’tir; yani “AHAD”t›r!
1- S›n›rs›z-sonsuzdur ki, bu yüzden ikinci bir varl›¤› kendi
içinde veya d›fl›nda meydana getirmesi söz konusu olamaz.
2- “AHAD” oluflu dolay›s›yla cüzlere, zerrelere ayr›lmaz;
ki, O’ndan meydana gelen ikinci bir parça olsun!
‹flte bu yüzden, “ALLAH”tan meydana gelmifl, O’nun
do¤urdu¤u, O’nun özellikleri ile de olsa ikinci bir varl›¤›n
mevcudiyetinden asla söz edilemez!
Netice...
“ALLAH”, ne baflka bir varl›k taraf›ndan do¤urulmufl yani
56 meydana gelmifltir; ne de O’nun do¤urdu¤u yani O’nun
varl›¤›ndan meydana gelmifl ikinci bir varl›k mevcuttur!
Bu arada aç›klamad›¤›m›z bir husus daha var. Onu da göre-
lim...
AHMED HULÛS‹
“ALLAH DO⁄MAMIfiTIR”
NE DEMEKT‹R?
57
10
‹fiTE “KUR’ÂN”DAK‹
“ALLAH” TAR‹F‹
59
B A S Î R’dir;
K E L Î M’dir;
Evet, demek oluyor ki “AHAD” olan “ALLAH” ad›yla
‹fiARET ED‹LEN ayn› zamanda yukar›daki isimlerle aç›klan-
maya çal›fl›lan vas›flar›n da sahibidir!
“ALLAH ad›yla iflaret edilen AHAD”d›r gibi...
“ALLAH ad›yla iflaret edilen HAYY”d›r; s›n›rs›z-sonsuz,
bölünmez, parçalanmaz “CAN” d›r!..
“ALLAH ad›yla iflaret edilen ÂL‹M”dir; s›n›rs›z-sonsuz,
bölünmez, parçalanmaz “‹L‹M” dir!..
“ALLAH ad›yla iflaret edilen MÜR‹D”dir; boyutsal
s›n›rs›z-sonsuz, cüzlere ayr›lmaz “‹RADE” dir!..
“ALLAH ad›yla iflaret edilen KÂD‹R” dir; s›n›rs›z-
sonsuz, bölünmez, cüzsüz, tek bir “KUDRET” tir...
“ALLAH ad›yla iflaret edilen SEMΔdir; s›n›rs›z-sonsuz, 61
bölünmez, cüzleri olmayan “VUKUF” tur!..
“ALLAH ad›yla iflaret edilen BASÎR” dir; s›n›rs›z-
sonsuz, cüzleri olmayan, bölünmeyen, mevcut tek
“DE⁄ERLEND‹R‹C‹”dir!..
“ALLAH ad›yla iflaret edilen KELÎM”dir; s›n›rs›z-
sonsuz, bölünmez, say›s›z “MÂNÂLAR” d›r!..
Evet, bu anlat›m› kavramaya çal›fl›rken, flu hususa da çok
dikkat etmemiz gerekecektir…
“AHAD” ile “HAYY”; “ÂL‹M” ile “MÜR‹D”; “HAYY”
ile “KÂD‹R”; ve tüm kompozisyonlarla anlat›lanlar, hep ayn›,
tek, “ALLAH” ad›yla ‹fiARET ED‹LENdir!..
Yani, bütün bu anlat›lanlar ile tarif edilen ayn› Tek
“ZÂT”t›r! O Tek “ZÂT”›n de¤iflik vas›flar›d›r, özellikleridir
bu isimlerle iflaret edilenler...
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
63
Hz. MUHAMMED’in Aç›klad›¤› “ALLAH”
64
AHMED HULÛS‹
11
“yok” durumdad›r!
Ve “Bâkî “ olan, sadece “VECHULLAH”t›r!
‹flte,
“Küllî fley’in hâlikun illâ veche” (28-88)
âyetiyle iflaret edilen mânâ da budur ki,
“ve yebkâ vechi rabbike zül celâli vel ikrâm” (55-27)
âyeti de bu durumu teyid eder.
Birinci bahsetti¤imiz âyetin meâlen anlam›;
“Hiçbir fleyin ba¤›ms›z varl›¤› yoktur; o isimlerde Bâkî
olan, VECH’i ‹lahîdir!” demektir.
‹kincisindeki mânây› da flöyle anlayabiliriz;
“Bâkî olan, Celâl ve ikram sahibi Rabbinin VECH’idir.”
Nitekim bu durumu aç›k-seçik vurgulayan âyet de fludur;
“FEEYNEMA TUVELLU FESEMME VECHULLAH”
66 (2-115)
“Bafl›n› ne yana döndürürsen ALLAH’›n VECH’ini
görürsün!”
“VECH”, Arapçada “yüz” anlam›ndad›r... Yani, “Hazreti
Muhammed’in vechini görürsün” dense; bu, “Hazreti
Muhammed’in yüzünü görürsün” demektir.
Kur’ân-› Kerîm’deki bu “VECH” tâbiri, üzerinde büyük
önemle durulmas› gereken bir anlam tafl›r.
Bu konuya, di¤er baz› kitaplar›m›zda da detayl› flekilde
de¤inmifltik ancak burada yeri gelmiflken k›sa bir aç›klama yap-
madan geçmeyelim...
“O’nun vech’inden baflka her fleyin helâk olmas›”
demek; bizim anlad›¤›m›z zaman boyutu içinde, bir gün
gelecek ki, o günde her fley helâk olacakt›r, fleklinde ileriye
at›lmamal›d›r!
AHMED HULÛS‹
68
AHMED HULÛS‹
12
Zira...
“H‹Ç fiÜPHES‹Z fi‹RK ÇOK BÜYÜK ZULÜMDÜR”!
(31-13)
Niye “ZULÜMDÜR”?
Kime “ZULÜMDÜR”?
Nefsine, yani özbenli¤ine “ZULÜMDÜR”!
Zira, kendi özünden, asl›ndan orijininden perdeli olarak;
ötede veya ötende, yukar›da bir yerdeki TANRI’ya tap›narak;
onu, “ALLAH” ismiyle iflaret edilen yan› s›ra tanr› olarak kabul
etmekle, “fi‹RK” koflarak; nefsinin hakikatinde bulaca¤›n
say›s›z özelliklerden mahrum kal›yorsun!.. Böylece de nefsine
en büyük “zulmü” yapm›fl oluyorsun!
Zira, “BEN” kelimesiyle iflaret etti¤in “NEFS”inin
hakikatinden mahrum kalman, sana yap›lacak en büyük
70 zulümdür... Ki bu zulmü, sen kendi kendine yapmaktas›n, bu
yolda yapman gereken çal›flmay› yapmad›¤›n için.
“Nefsine ârif olmayan Rabbine ârif olmam›flt›r” hükmü,
“Nefsine ârif olan Rabbine ârif olur” uyar›s›ndan
do¤mufltur.
Ve “ALLAH”a ârif olmak dahi, ancak “ALLAH” ad›yla
‹fiARET ED‹LEN‹ anlamak ile mümkündür.
Ki bu anlay›fl da ancak Hazreti MUHAMMED’in aç›klad›¤›
“ALLAH”›n ne oldu¤unu kavrad›ktan sonra mümkün olur.
Söz döndü dolaflt› geldi “BEN”e!..
Esasen bu konu “KEND‹N‹ TANI” isimli kitabta genifl bir
flekilde incelenmifltir. Ama gene de burada konuyu biraz
açal›m...
“ALLAH”›n d›fl›nda ikinci bir varl›k mevcut olmad›¤›na
göre; “BEN” kelimesiyle iflaret etti¤imiz varl›k kimdir veya
AHMED HULÛS‹
72
AHMED HULÛS‹
13
SONSUZ-SINIRSIZ TEK’TE
“ÇOKLUK” NEREDEN
MEYDANA GELD‹?
73
(37-96)
âyeti bunu vurgular.
Bunu anlamas› zor de¤il!..
Biraz önce misalini verdim. Kafan›zda yaratt›¤›n›z o
insanlar› birbiriyle karfl›laflt›r›n...
O insanlar birbirleriyle karfl›lafl›p, birbirlerine çeflitli
davran›fllar ortaya koydu¤u zaman, onlar›n müstakil-
ba¤›ms›z varl›¤› var da onlar m› bunu koyuyorlar?
Yoksa, sizin yarat›fl›n›za göre, onlarda meydana gelen o
özelliklerin sonucu olan o davran›fllar m› ortaya koyuluyor?
Elbette ki, ikincisi!
Öyleyse, bizim her birimiz, Allah’›n yaratt›¤› varl›klar
olmam›z hasebiyle; her an “O”nun hükmünün aflikâre
ç›kmas›na, “O”nun diledi¤i özelliklerin ortaya saç›lmas›na
78 arac› olan varl›klar›z.
Ve bu yapt›¤›m›z ifl, “Hakiki anlamda Kulluk”un tâ kendi-
sidir!
Ben seni, sen beni ne kadar bilebilirsin? Ben seni kendim
kadar bilebilirim! Sen de beni kendindeki kadar›yla
bilebilirsin. Bende, sende hiç olmayan bir özellik varsa, Sen
onu, hiç bilemezsin! Sende, bende hiç olmayan bir özellik
varsa, ben de onu bilemem!
Bu kâinat›n bünyesinde, bizim alg›layamad›¤›m›z özel-
liklerle var olmufl bir baflka evren varsa; onu, bu kâinata ait
hiçbir varl›k bilemez! ‹flte bu noktadan hareket ederek olay›
düflünürsek…
“Allah” ad›yla iflaret edilenin, o “sonsuz varl›¤›”
dedi¤imiz varl›k dahi, bizde izhar› kadar›yla, bu mânâlara
“göre sonsuz s›n›rs›zl›k” kavram›d›r. Yoksa hakikati
AHMED HULÛS‹
80
AHMED HULÛS‹
14
“NOKTA” ‹LM‹
“Nokta”dan!..
Bir çizgi çizmek istedi¤iniz zaman nokta ile bafllars›n›z.
Önce, nokta oluflur, sonra noktay› uzat›rs›n›z, noktalar s›ralan›r
ve çizgi meydana gelir. Yat›k bir çizgi ve onun kayna¤› olan
nokta...
Besmele’nin bafl› “B” harfi!.. “Nokta” hep nokta!.. Hiç
aç›l›p saç›lmam›fl! Harfler ise “Elif”in uzay›p çeflitli flekillere
bürünmesiyle oluflmufl!.. Ve de her bir harf “nokta”lar›n bir
araya gelmesiyle meydana gelmifl... Öyle s›k bir araya gelmifl ki
noktalar, biz noktalar› hiç fark etmeyip, çizgiler, harfler
varsan›yoruz!
“Ben ‘Ba’n›n alt›ndaki noktay›m” diyen, Hazreti Âli
kerremallahu veche...
(Hem “Hiç”im, hem “Hep”im, hem de “Elif”im mi demek
82 istiyor bunu diyen acaba?)
Kur’ân`›n son sûresi olan “Nâs”...
“Nâs”... Yani, “Nâs=‹nsanlar”!
“Sin” harfi de “‹nsan”a tekabül eder.
“Ya-Sin”deki;
“Ya Sin”, “Ey ‹nsan” anlam›ndad›r.
Öyle veya böyle, mühim olan, “Nokta”dan “insan”a ulaflan
bir yar›m daire; sonras›nda insan›n bilinç boyutundaki seyahati
ile ulafl›lan tekrar O Nokta!..
Gerçek mânâda Allah’a vuslat, Allah’a vâs›l olmak, Allah’a
ermek; insanda a盤a ç›kan “Nokta ilmi” ile mümkündür!..
‹nsanda oluflan Nokta ilmi, “Nâs”› ortadan kald›r›r m›,
kald›rmaz m›?..
“Nâs”,varl›¤› ve gerçe¤i itibariyle, ba¤›ms›z olarak “var”
de¤il ki, varl›¤› ortadan kalks›n da “yok” olsun!..
AHMED HULÛS‹
Dünya...
Dünya adl› uydunun tâbi oldu¤u, kendinden 1.333.000 defa
daha büyük olan Günefl...
Günefl gibi, 400 küsur milyar y›ld›zdan oluflan bir galaksi...
Bu galaksi gibi milyarlarla galaksiyi bar›nd›ran, varl›¤›n›
alg›lad›¤›m›z evren...
Alg›lama boyutumuza hitap eden bu evren gibi say›s›z
alg›lama boyutuna hitap eden evren içre evrenler...
Ve nihayet bu say›s›z evrenlerin içinde yer ald›¤› aç›n›n
yarat›ld›¤› TEK NOKTA, TEK AN… “DEHR!”
‹ndinde say›s›z noktalar-anlar ve o noktalardan meydana
gelen aç›lar içinde say›s›z evren içre evrenler yaratan varl›¤a
iflaret amac›yla kullan›lan “ALLAH” ismi!
83
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
84
AHMED HULÛS‹
15
“‹S‹M”
“‹S‹M”
85
“ALLAH” kelimesi bir isim!..
“‹S‹M” ise bir iflaret kelimesi!..
“ALLAH” kelimesi ise, bir tanr›ya iflaret eden isim, hiç
de¤il!
Evet, “Tanr›” kavram›na iflaret amac›yla kullan›lan bir isim
hiç de¤il, “ALLAH” kelimesi!..
Bizim dikkatlerimiz bu isim ile, bir noktaya yönlendirilmek
isteniyor… “ALLAH” isminin iflaret etti¤i üzerinde derin
derin düflünmemiz ve baz› gerçekleri görmemiz isteniyor…
fiimdi, flöyle düflünelim bir…
- Hulûsi’yi tan›r m›s›n?
diye soruyorlar size…
Siz de birkaç kitab›n› okumuflsunuz ya da bir yerde resmini
görmüflsünüz...
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
- Tan›r›m Hulûsi’yi!..
derseniz bu ne kadar gerçekçi olur?..
Hulûsi’nin yaflam›n›n çok k›sa bir bölümündeki baz›
düflüncelerini yans›tan birkaç kitapla bir resim, size O’nu ne
kadar tan›tabilir?.. ‹nsanlar yirmi-otuz y›ll›k sürekli beraberlik-
lerden sonra bile, birbirlerini tan›mazlarken!..
Sizin burada en fazla bilece¤iniz fley, Ahmed Hulûsi’nin bir
düflünür, bir “sûfi” kifli oldu¤u yolunda kanaat edinmenizi
sa¤layan kitaplar› ile d›fl görünüflüdür!..
Bir resim, bir tablo bir ressam› ne kadar anlatabilir?..
Gördü¤ünüz bir resim, ressam›n k›sa bir süre içindeki hayal ya
da görüflünün tabloya yans›mas›d›r; hepsi o kadar! Ya o resmi
yapan ressam nas›l biridir?..
Meçhul!..
86 “Hulûsi” ismi, nas›l yaln›zca bir iflaret kelimesi ise; bu ki-
taplar›n› okudu¤unuz kifliye yaln›zca iflaret anlam› tafl›yorsa; an-
cak bu isim ile de onu tan›mak asla mümkün de¤ilse…
Ayn› flekilde, “ALLAH” ismi ile de, o ismin iflaret etti¤i
varl›¤› tan›mak kesinlikle mümkün de¤ildir!
E¤er “ALLAH” kelimesinin yaln›zca bir isim oldu¤unu;
ve bize bir gerçe¤i fark ettirmek amac›yla kullan›ld›¤›n›
fark ettiyseniz; s›ra gelmifltir, o isim ile bize iflaret edilmek
isteneni anlamaya…
Düflünürseniz Kelime-i Tevhid’i, “lâ ilâhe illâ ALLAH”
cümlesini, burada ilk bölümde tanr› ve tanr›l›k kavram›n›n
yok oluflunun vurguland›¤›n› va daha sonra da sadece
“ALLAH” ismiyle iflaret edilenin var oldu¤unun aç›kland›¤›n›
hat›rlayacaks›n›z...
Bu durumda ortaya flu sonuç ç›kmaktad›r:
AHMED HULÛS‹
88
AHMED HULÛS‹
16
“NOKTA” ASILDIR;
PROJEKS‹YONU ‹SE HAYAL!
89
17
si oluflturuyor.
“HÛ” kelimesinin mânâs› bir anlam›yla “O” demektir!.. Bir
di¤er anlam›yla da “Zât`›n hüviyetine” iflaret eder.
Bu gözümüzle gördü¤ümüz her fley, “zâhir” kelimesi kap-
sam›na girer... “Bât›n” dedi¤imiz fley de, bu göz ve kulakla, befl
duyuyla alg›layamad›¤›m›z her fley!
Bunlar›n, sana göre tümü, “O”dur!.. Yani, bunlar›n hepsi de,
-ki bu çokluk kavram› sana göredir-, “O” dedi¤in varl›kt›r!
Yani, “HÛ”!..
Düflünmeye çal›flal›m…
“Ben” dedi¤imiz özümüzü fark etmeye çal›flal›m…
Maddenin özüne yönelip “zoom”lama yapal›m...
Molekül-atom-nötron-nötrino-kuark-kuanta boyutlar›na
inip, düflünebildi¤imiz her fleyi parçac›k-dalga boyutunda his-
92 setmeye zorlayal›m kendimizi…
‹flte bu yapt›¤›m›z, bir boyutsal “zoom”lama veya
“Mi’râc”d›r!
fiunu fark edelim ki;
Bize göre sonsuz olan evren, bir anda, “nokta”dan var
olmufl bir aç›, “<”!
Sonsuzluk düzleminde, bir noktadan meydana gelmifl bir
“<” -aç›-!
“Evren” kelimesiyle ya da “evren içre evrenler” tan›mla-
mas›yla anlatt›¤›m›z her fley bu aç›da -”<”- yer almakta!..
Bu “<” aç› ve dayand›¤› “nokta” ise, anlar›ndan bir
andaki yarat›fl› “HÛ” ismiyle iflaret edilenin!..
Say›s›z “an”lardaki, say›s›z “nokta”lardan, yaln›zca bir
“an”daki bir “nokta”dan yarat›lm›fl “evren içre
evrenler”den birindeyiz!..
AHMED HULÛS‹
93
Hz. MUHAMMED’in Aç›klad›¤› “ALLAH”
94
AHMED HULÛS‹
18
BEYN‹N FONKS‹YONLARI
HAKKINDA
95
101
Hz. MUHAMMED’in Aç›klad›¤› “ALLAH”
102
AHMED HULÛS‹
19
KADER KONUSUNDA
B‹LG‹LER
103
Abdullah (r.a.);
- fiAKÎ anas›n›n karn›nda fiAKÎ olan; SAÎD de
baflkas›ndan ibret aland›r, dedi. 105
Bunu ifliten bir adam, Huzeyfe (r.a.)’a gelip, bunu anlatt› ve
- Nas›l bir adam, hiçbir ifl ifllemeden (daha anas›n›n
karn›nda) fiAKÎ olur? diye sordu.
Huzeyfe (r.a.) cevap verdi:
- Buna ne flafl›yorsun? Rasûlulah (sallâllahu aleyhi
vesellem)’i iflittim, flöyle diyordu:
“Nutfenin (ana rahmine girdi¤i andan) k›rk iki gece
geçince, ALLAH nutfeye bir melek gönderir. Melek ona
flekil verir; göz kulak verir; derisini, etini ve kemiklerini
meydana getirir. Sonra:
- Ya Rabbi erkek mi, difli mi olsun? diye sorar.
Rabbin de diledi¤ini hükmeder; melek de yazar. Sonra:
- Ya Rabbi, ömrü ne kadar olsun? diye sorar.
Rabbin diledi¤ine hükmeder, melek yazar. Sonra:
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
o¤lu!..
HERKES ÖNCEDEN TAKD‹R ED‹LM‹fi OLAN
F‹‹LLERE HAZIRLANMIfiTIR... Saadet ehlinden olan,
saadet için çal›fl›r; flekavet ehlinden olan da flekavet için
çal›fl›r!.. buyurdu.
Cabir (r.a.)dan:
Allah Rasûlü (sallâllahu aleyhi vesellem) flöyle
buyurmufltur:
- Kadere, hayr›na ve flerrine iman etmedikçe, bafl›na
gelenin asla flaflmayaca¤›na, bafl›na gelmemesi mukadder
olan›n da asla gelmeyece¤ini bilmedikçe, hiçbir kul iman
etmifl say›lmayacakt›r. (T›rm›zî)
Aifle (r.a.)’dan:
Allah Rasûlü (sallâllahu aleyhi vesellem) flöyle
buyurmufltur:
- Lânet etti¤im alt› kifli vard›r ki, onlara Allah ve gelmifl
geçmifl her Nebi ve Rasûl lânet etmifltir. Bunlar:
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
Enes (r.a.)’dan:
“Adam›n biri:
- Ya Rasûlullah, babam nerededir? diye sordu.
Rasûlullah (sallâllahu aleyhi vesellem):
- Baban cehennemdedir!.. diye cevap verdi.
Soruyu soran adam gidince, Rasûlullah (sallâllahu aleyhi
vesellem):
- Benim babam ile senin baban atefltedirler!.. buyurdu.”
(Ebu Davud)
Sehl (r.a.)’dan:
“Müslümanlar›n büyük zengin ve yard›mc›lar›ndan bir
adam, Rasûlullah (sallâllahu aleyhi vesellem) ile birlikte
ifltirak etti¤i bir savaflta, Rasûlullah (sallâllahu aleyhi
vesellem) kendisine bakt› ve:
- Kim cehennemlik bir adam görmek istiyorsa, flu adama
baks›n!.. dedi.
Bunun üzerine cemaattan biri, zenginin pefline düfltü.
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
Abdullah (r.a.)’dan:
“Allah Rasûlü (sallâllahu aleyhi vesellem) flöyle buyur-
mufltur:
- Cennet, sizden birinizin nal›nlar›n›n tasmas›ndan ken-
disine daha yak›nd›r, cehennem de ayn› böyledir.” (Buharî,
‹mam Ahmed)
mufltur:
- Ölen bir kimse yoktur ki, piflman olmas›n. E¤er iyi ifller
yapm›flsa, fazla yapmad›¤›na, günahkâr ise, tövbe
etmedi¤ine piflman olur.” (T›rm›zî)
Ömer (r.a.)’dan:
“Allah Rasûlü (sallâllahu aleyhi vesellem) flöyle buyurdu:
- E¤er ALLAH’a gerekti¤i gibi tevekkül etseydiniz,
sabah aç olarak ç›k›p, akflam tok olarak yuvas›na dönen
kufllar gibi (kolayl›kla) r›zk›n›za kavuflurdunuz!” (T›rm›zî,
124 ‹mam Ahmed, Hâkim)
Enes (r.a.)’dan:
“Adam›n biri Allah Rasûlü (sallâllahu aleyhi vesellem)’e:
- Ya Rasûlullah (devemi) ba¤lay›pta m› tevekkül edeyim,
yoksa serbest b›rak›pta m› tevekkül edeyim?..dedi.
Rasûlullah (sallâllahu aleyhi vesellem):
- Ba¤la da (öyle) tevekkül et buyurdu.” (T›rm›zî)
Abdullah (r.a.)’dan:
“Allah Rasûlü (sallâllahu aleyhi vesellem) flöyle buyurdu:
- Fakruzarurete u¤ray›p da, bunu gidermek için insanla-
ra müracat eden kimsenin hiçbir zamanda ihtiyac› gideril-
AHMED HULÛS‹
YUSUF:
“BUGÜN AZARLANACAK DE⁄‹LS‹N‹Z, ALLAH
S‹Z‹ AFFEDER… O, MERHAMETL‹LER‹N MERHA-
METL‹S‹D‹R!” dedi. (Yusuf: 92)
Bu âyeti Ebu Osman flöyle izah ediyor:
“Günah iflleyen, günah›ndan dolay› tekdir edilmez.”
Yusuf kardefllerine:
“Ben sizi nas›l tekdir ederim ki benim zindana girmemi
ALLAH ezelde dilemiflti. Nitekim ben de kusur edip (zindan-
dan kurtulan arkadafl›ma) beni efendinin yan›nda hat›rlat
demifltim. fiimdi ben nas›l benim yapt›¤›m günah› unutu-
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
20
“HAYAL” NED‹R?
140
AHMED HULÛS‹
21
YAfiAM S‹STEM‹
150
AHMED HULÛS‹
22
“ÖLÜM” NED‹R?
ÖLÜMÜN ‹ÇYÜZÜ
151
A- KAB‹R yaflam›
B- KAB‹R âlemi yaflam›
C- BERZAH âlemi yaflam›
A- KAB‹R YAfiAMI
eder.
Bu hâlin misali flu dünya yaflam›m›zdaki henüz uyumadan
evvel yataktaki hâlimize benzer.
Yata¤a yatan kifli nas›l henüz uyan›kt›r ve çevresinde olup
bitenleri fark etmektedir; yata¤›n sert veya yumuflakl›¤›n› his-
setmektedir; iflte ayn› flekilde mezara konan kifli de ilk aflamada
çevresinde ve mezar içinde olup biten her fleyi seyretmektedir.
Yata¤a girmifl uyumaya haz›rlanan kifli nas›l yar› uyur
vaziyette hem d›flar›da olup bitenleri fark eder hem de rüya
türünden fleyleri görmeye bafllarsa, kabirdeki kifli de ayn›
flekilde hem madde mezar›n d›fl›nda ve içinde olanlar›
alg›lamaktad›r; hem de yavafl yavafl KEND‹ KAB‹R
ÂLEM‹NE girmeye haz›rlanmaktad›r...
‹flte bu süreç içinde, ‹slâm Dini’nde bahsedilen iki sorgu
mele¤i gelir ve “RABB‹N kim, NEB‹N kim, K‹TABIN ne?” 161
diye sorarlar...
D‹KKAT!..
KAB‹RDE asla, kifliye, “sen hangi mezheptensin?” ya da
“hangi tarikattans›n?” diye sorulmaz!.. Burada, asla, kiflinin
mezhep veya tarikat imam›ndan söz edilmez!
BUNLARIN ölümü tadana kabirde SORULACA⁄IN-
DAN SÖZ EDENLER, D‹N‹ B‹LMEYENLERD‹R!
Ne KURÂN’da ne de ALLAH RASÛLÜ’NÜN
HAD‹SLER‹NDE, “mezhep ya da tarikat›n ne?” diye sual
SORULACA⁄INA DA‹R hüküm vard›r!
MEZHEP ve TAR‹KATLAR, Hz.Muhammed
Aleyhisselâm’›n berzaha intikâlinden sonra oluflturulmufl
dünyasal kurumlard›r; ki, berzah âleminde bunlar›n yeri yok-
tur!
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
164
AHMED HULÛS‹
23
“‹BADET”, K‹fi‹N‹N
KEND‹S‹ ‹Ç‹ND‹R!
165
170
AHMED HULÛS‹
24
N‹Ç‹N Z‹K‹R?
Evet, “Din”, dünya saltanat› için de¤il; kiflinin ölüm ötesi 171
saltanat› ya da Hz. ‹SA’n›n deyimiyle, “göklerin krall›¤›na
ulaflabilmesi” için gelmifltir... Ki bu da ancak kiflinin kendi
hakikatine ermesiyle mümkün olabilecektir.
Bu bilifl neyle temin edilecektir?..
Elbette beyin ile!
Beynimizi ne düzeyde, ne kapasitede kullan›p
de¤erlendirebilirsek, kazanc›m›z o nispette olacakt›r!
O nispette, genifl düflünebilme kabiliyetini elde edecek; o
nispette objektif bak›fl aç›s›na ulaflacak; o nispette ruhumuzu
güçlendirecek; o nispette “ALLAH”› daha fazla tan›ma f›rsat›n›
bulaca¤›z.
Peki, beyindeki bu geliflmeler nas›l olacak?..
“DUA ve Z‹K‹R” isimli kitab›m›zda çok detayl› olarak izah
etti¤imiz bir biçimde, yani “Z‹K‹R” denilen çal›flmayla!
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
25
fiARTLANMALAR “PERDES‹”
26
181
188
AHMED HULÛS‹
27
189
mevcut de¤ildir!
Böyle bir görüfl yani ikilik görüflünün sebebi, ak›ll›
varl›klar›n varolufl amaçlar›n› yerlerine getirebilmeleri için
özlerinden perdeli olarak meydana getirilmeleridir!
E¤er ak›llar›nda, böyle bir perdelenme olmasayd›, her ak›ll›
varl›k, öz de¤erlerinin bilincinde olurdu ki, bu takdirde çokluk
görüntüsü ve çokluk yaflam›na dair pek çok olufl meydana
gelmezdi.
“Vahdet-i Vücud” as›rlarca bu flekilde bir gerçe¤i vurgu-
lad›ktan sonra; hicretin 1000. y›l› bafllar›nda ‹mam Rabbanî
lakab›yla bilinen Ahmed Faruk Serhendî konuya yeni bir
aç›kl›k getirdi...
Vücud TEK’tir ancak... Bu görünen bilinen vücud
“z›ll”d›r... “gölge”dir.
Esasen burada Serhendî’nin “z›ll” kelimesiyle iflaret etmek 191
istedi¤i fley, görünen vücudun, ZÂT’a nispetle bir “gölge”
veya “hayal” oldu¤udur.
“ZÂT”, “vücud”dan münezzeh ve müberrâ olmak duru-
mundad›r!
Nitekim, daha önce “‹HLÂS” Sûresi aç›klamas›nda
üzerinde durdu¤umuz üzere, “ALLAH” ad›yla iflaret olunan,
Zât’› itibariyle “AHAD”d›r ki, üzerinde düflünülmesi
muhaldir!
Bu yüzden de Hazreti Muhammed Aleyhisselâm taraf›ndan
konunun ehilleri uyar›lm›fllard›r:
“ALLAH’›n Zât’› üzerine tefekkür etmeyiniz!”
Bu ikaz› yanl›fl anlamayal›m... Tefekkür edilebilir ama siz
etmeyiniz, denmek istenmiyor!..
Böyle bir tefekkür, muhaldir!
HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I “ALLAH”
Ahmed Hulûsi
14 Kas›m 1989
ANTALYA
AHMED HULÛS‹ K‹MD‹R? AMACI NED‹R?
De¤erli okurum;
www.ahmedhulusi.org
www.ahmedbaki.com
www.okyanusum.com
www.allahvesistemi.org
Sayg›lar›mla,
AHMED HULÛS‹
AHMED HULÛS‹’N‹N D‹⁄ER K‹TAPLARI
1. ‹NSANIN GERÇE⁄‹
2. ‹NSAN VE ÖLÜM ÖTES‹-1
3. ‹NSAN VE ÖLÜM ÖTES‹-2
4. OKUMAK
5. KORUNMAK ‹Ç‹N
6. AMENTÜ-1
7. AMENTÜ-2
8. ‹SLÂM
9. GERÇEKÇ‹ DÜfiÜNCE
10. AKIL VE ‹MAN
11. TEKL‹⁄E G‹R‹fi
12. TEKL‹⁄‹N ESASLARI
13. M‹’RÂC
14. RUH ‹NSAN C‹N MELEK
15. KAD‹R GECES‹
16. HAL‹FETULLAH
17. NEFS NED‹R?
18. B‹L‹NC‹N ARINIfiI
19. ÖZ’ÜN SEYR‹
20. TEK’‹N TAKD‹R‹
21. ÜST MADDE
22. KAZA VE KADER-1
23. KAZA VE KADER-2
24. KADER VE ASTROLOJ‹