You are on page 1of 166

MAKEDONYA 1900

Necati Cumal

NDEKLER EVMZ BABAM DAYIM DLA HANIM ZOLE KAPTANIN LM KURT KANI UAKLA KORKU MAV TENCERE ARF KAPTAN LE OLU BAZEN BR SAVCI

EVMZ Evimiz dere boyundayd. K aylar, baharlarda, evin iinde, avluda dolarken darda akan derenin sesini duyardk. Kaln biilmi aatan a boyal ift kanatl avlu kaps aldka, sokan br yannda, derenin diz boyu yksekliindeki setini, iki kysnda boy atan kavak aalarn grrdk. Derenin tahta kprlerinden biri evimizin drt be adm yukarsndayd. Kpry geince hemen karda mahallenin frn, frnn az tesinde de Kurunlu Camisi vard. Cami ile frn yresinde, atlarnn kararm kiremitleri, tahta pancurlu, kafesli, ilerinde fesleen, sardunya sakslar dizili kk pencereleri ile badad yapl, kirele badanalanm Mslman evleri sralanrd. Florina, Psoderi dann eteklerinden inen derin bir koyan aznda, ovaya kart yerde kalr. Dere, koyan dibinden akar, iki yannda yaylan balar, msr tarlalar, elma, armut, vine baheleri arasnda yatan gittike geniletip derinletirerek Florina'ya varr. Kasabann dere ynnden giriinde, dank, tek katl be on ingene dam vard. Sonra sk bir kavaklk gelir, sonra da darack sokaklar ile Mslman mahallesi balard. Dere, Florina'nn iinde, taknlara kar tatan rlm iki yannda iki yksek set arasnda, yz yz elli adm arayla kasabann iki yakasn birbirine balayan kk kk kprleri geride brakarak akar, aada Rum mahallesinin altnda, kemerli salam bir ta kpry geerek ovann dzne ulard. Derenin iki yannda ykselen tepelerin srtlar alabildiine gr am, mee koruluklaryla rtlyd. Koyan, sada, evimizin karsna den srtlarn, yumruu skl uzatlm yatan kocaman bir kola benzetirdim. Psoderi eteklerinden uzayp gelir, sonunda sklm bir yumruk gibi byyp dikleen bir tepe ile ta kprnn gerisinde ovaya inerdi. Soldaki tepe ise eteklerinde Florina ile yaylr, dereye varmadan dzleerek ova ile birleirdi. stasyon, ar, lokantalar, oteller, resmi yaplar, kasabann alan, hep aada Rum mahallesinde kalrd. Rum evleri ounlukla iki bazen de katl ta yaplard, ikinci katta, sokaa

bakan demir parmaklkl mermer deli balkonlar vard. Dkme ile ubuk demirden naklarla ssl demir kasnakl kaplar, demir ereveli kaln satan pencere pancurlar yalboya ile boyalyd. Boyalar sk sk yenilenirdi. Balkonlarnda, pencere ilerinde eitli iek sakslar diziliydi. Evimiz, ardan gelirken Rum mahallesinin sonunda Mslman mahallesinin giriinde kalrd. Btn Mslman evleri gibi badad idi. Bitiiindeki ift katl, ta, Rum evi yannda yine de gzel duracak kadar uyumlu, gsterili bir evdi. Avlu kapsndan girince solda selmlk, sada ahr vard. Selmlk iki katlyd. Alt katta, bir hol, ayakyolu, bir oda. st katta, bir hol, bir kahve oca ile iki oda. Ahr olduka bykt. Babam at beslemeyi gsteri sayard. Ona kalrsa bir atn grecei ii salam bir eek de grr, stelik at kadar bakm, yem istemezdi. Hatrladm kadaryla bana tarlasna gidip gelmek iin hep eek besledi. Evimize at, ancak ben yetitikten sonra girdi. Ahr, buzalaryla birlikte iki ineimizi, babamn eeini rahata barndrrd. Hayvanlarn ba stnden kirilerle iki kata ayrlmt. Ot balyalar, saman uvallar, yem elekleri, harman aygtlar ikinci katta durur, kk bir duvar merdi veniyle bu kata klr inilirdi. Harem avlunun gerisindeydi. Solunda tek kanatl boyasz tahta bir kapdan haremin gerisini kuatan vine bahesine geilirdi. Haremde kapdan girince alt katta, sada oturma odas, solda mutfak, ikisi arasnda geni bir sofa ile bir koridorun ucunda ayakyolu vard. Mutfaa bitiik bir merdivenden st kata klrd. st katta yatak odas ile arka duvar batan baa sergenlerle kapl geni bir sofa... Hatrladm yllarda ablalarm evlenmilerdi. st kattaki odalardan by babamnd. Babam o odada yatar kalkar, Kur'an okur, ya da yazard. Odas her zaman derli toplu yerleikti. Bir kez olsun odasna girdiimde yatan yerde grdm, ya da yerde unutulmu bir orap, ona benzer bir ey kaldn bilmem. br odalardan birinde benden kk iki kz kardeimle ben yatardk. nc oda gelecek konuklarmz iin hep tahta pancurlar engellenmi, kaps kapal dururdu. Arada bir anam o odadan bir ey almaya girecek olursa, yar ak kapsndan lavanta iei ile kark ivitli suda ykanm minder rtlerinin kokusu gelirdi.

ok kkken avludan dar kmamz yasakt. Kz kardelerimle avluda, vine bahesinde koar oynardk, ilkokula gitmeye balaynca kz kardelerimi avluda brakp, okul dnleri, kapmzn nnde oynayan akranlarm arasna karmaya baladm. Dere, suyu, kprleri, kar yakas ile ocukluumuzun sevin kayna idi bizim. K karken, sular evimizin avlu kaps eiinden durup baklnca grlecek kadar ykselir, iki adam boyunu bulurdu. Sular ykseldike bulank akar, arka bahemizdeki vineler iek dkerken, derenin sular stnde kimi ak kimi pembe kimi sarya alan aa iekleri yzerdi. O gnlerde akranlarmla iki yan aa korkuluklu tahta kprnn stne sralanr, altmzda altlarla akan sulara tahta paralar, knk dallar, omaklar atar yartrrdk. Havalar sndka derenin sular ekilir, sonunda yaz aylar bir admda br yanna atlayabileceimiz kadar daralrd. Sular azaldka durulur, saydamlar, akl karal iri akllarn stnden ar ar yol alrd. O aylarda derenin iine iner, yalnayak dolanr, kurbaa yakalardk. Dereye inmek bana hep artc gelirdi. Derenin iki yanndaki tatan rme duvarlara baktka sularn k aylar boyumuzu kat aacak kadar ykseldiini hatrlar, sular o takn gnleriyle grr gibi olur, sanki sularn altnda dolayormuum gibi duyguya kaplrdm. Derede, kap nndeki oyunlarmz, ocuklardan birinin Mustafa, baban gelir demesi ile biterdi. Babam, yakas samur krkl mavi dra paltosu srtnda, uzun boyu, hafif ne eik acelesiz yryyle sokan kvrmnda grnrd. Yalnz ben deil mahallenin btn ocuklar ekinirlerdi babamdan. Bir kou dereden frlar, ona grnmemeye alarak evlerimize kardk. Hatrladm kadaryla ben yedi sekiz yalarndaydm henz o yllarda. Babam ar iindeki dkknndan ou yalnz dnerdi eve. Arada bir arkadalarndan biri yannda olursa, evimizin biraz aasndaki yol aznda, ya da evimizin nnde durur, ayak st konumalarn tamamlar yle ayrlrlard. Kasabada Manastr'daki alaya bal bir nianc taburu vard. Taburun klas evimizin arkasndaki sokaktayd. Taburun ou subaylar babamn arkadaydlar. Akamlar ev dnlerinde babam subay arkadalarndan biri ile ise bu ayak st ke ba konumalar uzun srerdi.

O ara selmlk kiradayd. Ben on bir yandayken babam kiraclar kard. Artk, eve dnerken yannda arkadalar varsa eskisi gibi sokak azlarnda, ke balarnda durup ayak st konumuyordu. Arkadalarn selmla buyur ediyor, beni de kap nnde ya da avluda yakalayacak olursa, ieri! diye azarlyor, ortalkta dolanmam istemiyordu. ou akamlar ise yalnz geliyordu eve. Eskisi gibi odasna kp stn deitirip oturmuyor, anama bizi avluya salmamasn tembihledikten sonra, .selmla gidip kapanyordu. ok gemeden sokak kaps alp kapanmaya, babamn konuklar gelmeye balyordu. Ben kapnn her alnda meraklanr, kim geldi diye grmek iin oturma odasnn penceresine atlrdm. Rahmetli anam Otur, baban grmesin pencerede seni, kzar diye pencereye yaklamam nlerdi. Ben arada bir yine de gelenleri grrdm. Konuklarnn ou nianc taburunun subaylaryd yine. Kasabann on yan am ou Mslman ocuklar gibi ben de nianc taburunun subaylarn rtbeleriyle, isimleriyle bilirdim. Kolaas hsan Bey, Yzba erif Bey, Mlzm Osman Bey babamn yakn arkadalarydlar. ok sk evimize gelirlerdi. Birbirlerinden biraz uzun ya da ksa boylu, biraz toplu ya da zayf olmaktan baka ayrlr yan yoktu evimize gelen subaylarn. Dik bykl, dik yryl, dik baklydlar. Kllar, fesleri, parlak dmeli niformalar, arballklaryla birbirlerine benzerlerdi. akasz bakarlard baktklar insana. Elleri hep kllarna, tabancalarna gidiverecekmi gibi bir durular vard. Bir dediklerinden bir daha dnmeyeceklerine ilk grte inandrrlard karlarndakini. Babamn bu ilikileri gn getike meraklandrmaya balad beni. ar iinde kk bir manifaturac dkkn vard. Namaznda niyaznda, elinden Kur'an dmeyen bir adamd. Byle bir adamn askerlerle, subaylarla dp kalkmasnn nedenlerine akl erdiremiyordum. Subay arkadalarnn evimize gelip gidilerini grmemizi neden istemiyordu? Dnyor dnyor, babamn o bir dediini bir daha demeyen sert tutumu, akasz baklar dnda, arkada olan subaylarla yaklak bir yann bulamyordum. Bir sabah avlu kapsndan sokaa kyordum. Merakm beni kapnn nnde tuttu. Babam dkknndayd. Arkama baktm haremin penelerinde ne yaptm gren yoktu. Selmla

giriverdim. Yaptm iin gizlilii kadar babamn korkusundan da olacak, alt katta, minder, kap, merdivenler canlanm, beni gzlyorlar gibiydi, lk yrek arpntlarm geitirdim. Alt kattaki odaya girdim. lk bakta g rnmeyecek bir ey yoktu. Dzenli, iki para eyas ortada, grnrdeydi. Hole dndm. Yukar kmadan nce ayakyolunun kapsn atm baktm. Nereye el atsam hep o duygu. Hangi kapy asam ardndan biri kacak, biri bileimden yakalayacak ya da srtm dnsem biri arkamdan atlacak gibi. Hafif gcrtl tahta merdivenlerden st kata ktm. Kahve ocanda, stanbul camileri, Osmanl hilli ile ssl kahve, eker hokkalar, kahve tepsisi, yaldzl mavili krmzl fincanlar yerli yerindeydi, ilk odada, alt kattaki oda gibi, baknca ne varsa grlyordu, ikinci odada gmme bir dolap vard. Aradn dolapta dedi sanki birisi kulamn dibinde. Dolab anca rktm. Dolabn kanadn elimden brakmadan bam geriye attm. Orta rafta bir defter, bir tabanca, bir kl bir de Kur'an Kerim grdm. Yreim hzla arpyordu. Kur'an Kerim'i tanmtm. Babamn Kur'anlarndan biriydi. Tabancay klc tanyamadm. Defteri aldm, ilkten yle bir kartrdm. Babamn o esiz gzellikteki yazsyle tutulmutu. Geliigzel bir sayfay atm. Aklmda kald kadaryla unlar okudum. Kurunlu Camisi mahallesinden Rfat Efendi mahdumu smail Efendi, bugn gzleri bal olarak cemiyetimize celp edildi. Amali mukaddesatmz bir kere daha kendisine hulsa edildikten sonra, Kur'an'a ve tabanca ile klca el bastrlarak, cemiyetimiz amaline sadk kalacana, vatan ve miletimiz uruna cann fedaya hazr olduuna ihaneti halinde tabanca ve kl ile cezasn bulacana yemini bilicra cemiyetimize aza kaydedildi. Altnda imzalar. Bata babamn ad, sonra subay arkadalarnn. Aza: brahim, Aza: Kolaas hsan, Aza: Mlzm Osman. Daha okuduklarmn yarsnda beni bir titreme ald. Babam, arkamda durmu omuzlarm stnden bakyor, btn yaptklarm grm gibiydi. Sanki elimden defteri o ald, o yerine koydu, dolabn kanadn o kapad. Beni de kulamdan, kolumdan tutup merdivenlerden aaya srkledi, selmln kapsndan darya att. Avluya knca sululuun aknl iindeydim. Birden nereye gideceimi bilemedim. nce hareme dnp grdklerimi anama sylemeyi dndm. Nasl karlayacan; beni balayp

balamayacan kestire-medim. Vazgetim. Sokaa ktm. Akranlarm dere boyunda uzun eek oynuyorlard. Seslendiler, gel dediler. Aralarna karmadm. Birden bym gibiydim. Babam ile arkadalarnn tabancal, kll, Kur'anl stelik de gizli toplantlarndan sonra ocuk oyunlar bana daha da sama grnd. Yine de grdklerimi bir bakasna anlatmak gereksinmesindeydim. Elimin ayamn titremesini, stme gelen gerilimi yattrmak iin kavaklara kadar aldm. Kapsnn nnde oturmu sepet ren bir ingene kadn grd beni, salarn balad tlbente kann stnden krmz bir karanfil ilitirmiti. Sakz iniyordu. On bir yandaydm ama serpilmi bir ocuktum. Kimi ararsn buralarda? Kime kaptrdn gnln? dedi bana. Ne diyeceimi bilemedim. Glmeye altm. Sigaran var m? diye ekledi. Sigara imiyordum henz. Yok dedim Ama sigara iiyormuum, her zaman stmde tarmm gibi yok demitim. Kadn gzlerini yzmden ayrmyordu. Ne eker olansn sen, dedi, Kimin olusun? Kimin olu olduumu sylesem, az nce selmlkta yaptklarm ortaya kacakm gibime geldi. Niye sordun? diye geitirdim. Kadn bu kez, gel ieri, diye balayan, sigaras da benden olsun, diye biten ak sak bir neride bulundu. eri girmedim. Yzmn kzardn belli etmemeye alarak, Baka gn dedim. ingene mahallesinin gerisinden dolandm eve dndm. Bir saat iinde hem byklerin gizlerine karmtm. Hem de yetikin, yosma bir kadn beni erkek yerine koymutu. O gnden sonra sigara imeye baladm. Selmlkta grdklerim ise gece gndz aklmdan kmyordu. Bu giz kimseye aamadm lde saryordu beni. O gnden sonra haremin pencerelerinden evimizin sokak kapsn daha da merakla izler oldum. Anam alt katta bizimle birlikte ise, sokak kapsnn nnde birinin durduunu, kapnn alndn duyunca, bir eyler uydurup st kata frlyor, st katn pencerelerinden birinden selmla gelenleri grmeye alyordum. O gnlerde, bir gn babam akama doru eve Yzba erif Bey'le geldi. Selmla kapand. Az sonra kap alnd. Babam at. Kolaas hsan Bey geldi. ok gemeden kapmzn nnde bir fayton durdu. Kap alnd. Ald, ieriye gzleri bal bir adamn girdiini grdm. Mlzm Osman Bey kolundan tutmu adam selmln kapsna doru itiyordu.

Anam mutfaktayd. Bizleri n odada unutmutu. Kaplardan szle szle avluya ktm. Avluyu getim. Selmln kaps kilitsizdi. Yavaa araladm. Pabularm darda kapnn yannda braktm. Ayaklarmn ucunda ieri girdim. Alt kattaki oda kaps kapalyd. erden k szmyordu. Gelen seslere baklrsa yukarda gmme dolabn bulunduu odadaydlar. Ayaklarnn ucuna basa basa merdivenleri ktm. Oda kapsna yaklatm. Anahtar deliinden ieriye baktm. Delikten gzme ilk ilien Kolaas hsan Bey oldu. Sana baktm babam grdm. Soluna baktm Yzba erif Bey'i. Kalarn atmlar, gzleri bal adam karlarna almlard. Adamn srtn gryordum. Ensesine yakn siyah bir bezin dm seiliyordu. Kulam anahtar deliine verdim. Birbirinden kopuk, ttihat ve Terakki, vatan, millet, namus, Allah, canmz feda... gibi szler duydum. Kulam ayrp yeniden delikten ierisini gzlemeye baladm. Babam, adamn elini ald. Kur'ann stne koydu. Kolaas hsan Bey adamn br elini ald klla tabancann stne koydu. Mlzm Osman, ayakta, adamn gerisine geti, grm kapad. Daha ok kalmadm. Kapdan ekildim. Merdivenleri ayaklarmn ucunda indim. Kapnn nnden ayakkablarm aldm, avluyu plak ayaklarla geip ancak haremin nnde ayakkablarm giydim. eriye girince de yine kardm Bulgar komitecilerinin hikyelerini masal gibi dinleye dinleye byyorduk. Onlarn tabancal kll yeminlerini duyardk. Babam ile subay arkadalar onlar gibi komiteci miydiler? Daa kmaya m ha hzlanyorlard ? ocuk aklmla aylarca zemedim bu soruyu. Ama rendiim giz, babama duyduum korkuyu hem arttrd, hem de saygya, hayranla dndrd. Aradan be yl geti. Bir akam daym bize gelmiti. Yemekten sonra, st katta, babamn odasnda, hep Niyazi Bey'in Manastr'da daa kt konuuldu. emsi Paa vurulmutu. Babam, srada vurulacak daha ok kii varm gibi bakyordu emsi Paa'nn adn sylerken. O geceden bir iki gn sonrayd, Binba Enver Bey Selnik'e geecek dediler. Btn Florina Mslmanlar istasyona tand. Babam, nianc taburunda ki subay arkadalar ile birlikte nlerindeydi. Geriden gelen kalabalk arasnda ben de vardm. Manastr'dan gelen tren durdu. Kolaas hsan Bey, br subaylar,

aralarnda babamla birlikte vagonlardan birinin penceresine yaklatlar. Orta boylu, ksa dik bykl bir subayla konutular. stasyon hurralarla inledi. Yaasn Hriyet!, Yaasn Vatan! barmalar arasnda tren kalkt, uzaklat... O gn myd, ertesi gn m? Hrriyet iln edildiini duyduk. Babam, selmlkta sokak stndeki odann penceresine bayrak ast. Arkadalaryla o odada toplanrlard. Florina'da btn alanlar, sokaklar, gece gndz, davul zurna sesleri, hurralar, naralarla kalkp iniyordu. Babam, yalnz ilk geceki fener alayna katld, yatsdan az sonra eve dnd. Ondan sonraki geceler yine eskiden olduu gibi erkenden evdeydi. i bitmi sayyordu kendini. Trenlerde enliklerde grnmedi. Parti ekimelerine karmad. Hrriyetin ilnndan iki ay kadar sonra, selml, Rum bir doktora kiraya verdi.

BABAM Ne adamd Yarabbi! Huylarn renip yakndan tandka babam olduuna inanamayacam gelirdi. ocukluumda, delikanllk yllarmda hep bir yabanc gibi grrdm onu. Alnmn yaps, kam gzm, az burun izgilerimle onun olu olduum ilk bakta anlalrd ama bendeki zayf ynlerin hi biri onda yoktu, ikimizi yakndan tanyanlar, hi babana ekmemisin, derlerdi bana. Ben beinci ocuuydum. Dnyaya geldiimde altm bir yandaym. Doksan alt yanda ld. Son yl dnda btn mrn salkl yaad. Rumelinden ayrlmasaydk belki o yllarn da salkl geirecekti. Uzun boylu ince yaplyd. Sofradan hep tam doymadan kalkmak gerektiini syler, acelesiz yemek yer, bir lokmay krk kez inerdi. Btn mrnde bir gn midesinden, sindirim bozukluundan yaknmad gibi, hep dal gibi bir adam olarak kald, fazla saylacak tek kilo almad. Ben orta boyu aamadm. Tatllara, hamur ilerine, genel olarak iyi pimi az tad veren yemeklere dayanamazdm. Yirmisinden sonra kilo almaya baladm. Babam tek elbiseyi yaz k yllarca giyerdi. Bir bana tarlasna giderken giydii kr kl vard, bir de dkknna arya pazara giderken giydii kasaba kl. Bunun dnda, onu grdm ilk aklmda kalan gnlerden felten yataa dt gne kadar, cumalar camiye giderken bir de bayramlar ile sayl gnlerde, siyah setre bir pantalon ile siyah muslin bir ceketi, otuz yl eskitmeden giydi. En gsterili giysisi ise, ii, yakalar samur krkl mavi dra paltosu idi. Evde bol entarilerle dolard. Ben elime para getikten sonra kazancmn yarsn giyimime verirdim. Florina terzilerini gzm tutmazd. Manastr, Selanik terzilerinden, maazalarndan giyinirdim. Gmleklerim Fransz ipeklilerinden, ngiliz poplinlerinden, elbiselerim ngiliz ynlleri ile Fransz ketenlerindendi. Hangi konuda olursa olsun babamla geinemezdik ama, aramzdaki geimsizlik nedenlerinden biri de buydu. Hem gsteri dkn olmak hem de parann deerini bilmemekle sulard beni bu yzden.

Babam genliinden pek sz etmezdi. Yalnz bildiim kadaryla amcamla iyi deildi aralar. Amcamla geinemedii iin otuz yalarnda iken bir ara Florina'y brakp Anadolu'ya gemi. Edremit'e yakn Havran'a yerlemi. Bir yl kadar Havran'da ticaretle uram. Sonra Florina'nn zlemine dayanamam geri dnm, i tutmu, krkna yaklarken evlenmi. Yine bildiim kadaryla azna iki koymam, eline kt almam bir adamd. Anam tandktan sonra baka bir kadna kadn gzyle baktn hi sanmam. Ben on bir yanda ttne baladm, on sekizinde rakya, pokere. Yirmi sekizindeydim evlendiimde. Evleninceye kadar uar bir yaam srdm. Evlendikten sonra da huyum deimedi. Karm sevdim. Ama holandm btn kadnlar karm sevdiim gibi sevdim; daha dorusu holandm btn kadnlar sevdiim gibi karm da sevdim. Evlenmeme yakn, Manastr gzeli arkc bir metresim vard. Dnmden iki gece nce onunla sabahlamtm. Dnmden iki gece sonra, gn neredeyse aarncaya kadar, yine onunlaydm. Ben ne kadar dar canl, aceleci, msrifsem, babam aksine o kadar sabrl, kanaatkar, tutumlu bir adamd. Balad ite diretir, bir dediinden bir daha dnmezdi. ar iinde iki adm eninde adm derinliinde bir manifatura dkkn vard. O dkknn loluunda, tezghnn gerisinde, raflarnda drl kuma toplar arasnda saatlerce oturabilirdi. Btn devinimle ll, telszd. oklukla bir ya da iki konuu olurdu dkknnda. Konuklaryla alak sesle, saatlerce sren sohbetlere dalard. Sustuklar, konumadklar sralarda, ellerinde kehribar tespihleriyle, hl birbirlerini dinler, sohbetlerini srdrr gibi otururlard. ra yoktu. Dkknnn nnden geen kahveci yamana ay kahveyi kendi syler, kuma toplarn kendi indirir yayar, kendi drer kaldrrd. Dkknna gelen arkadalaryla kulama arpt kadaryla en ok konutuklar konu dindi. slm adaleti, doruluu, Mekke'nin Medine'nin hikyeleri, stanbul camilerinin vgs stne atklar konumalar bitmek bilmezdi. Osmanl tarihi ayr bir merak konularyd. Namk Kemal'in adn ilk onun dkknnda duymutum. O da arkadalar da kendilerinden, hem Osmanl, hem birey olarak kukusu olmayan insanlard. Kendilerini her

yaptklarnda hakl grrlerdi. Onlara kalrsa Osmanllar her ne yaparsa yapsn haklydlar. Kazancnn azl ile yaknmak ya da okluu ile vnmek gibi detleri yoktu. Beni ocukluumda be alt kez dkknna gtrd, iine altrmak istedi. Dkknna hi snamadm. Dedii dedik adamd. Aklna koyduunu ya yapar ya da yaptrrd. Ama iini sevmediimi abuk anlad. Sevmem iin de hi diretmedi. yle sanyorum ki insann sevmedii bir ii yrtemeyeceine inand iin zorlamad beni. Ortaokulu bitirmemi bekledi. (1). Ortaokulu bitirdiim yaz beni Noterin yanna yazc olarak yerletirdi. Ben o yaz Noterin yannda severek altm. Babam, gzlerinin ii glerek bu ilgimi grd. Beni okutmaya karar verdi, stanbul 'da daha nce Flori'na'da bulunmu arkadalar vard. Onlardan biri Doktor Binba Tahsin Beydi. Tahsin Beye mektup yazd. Eyllde Florina'dan ikimiz trene bindik. Selnie gittik. Benimle kardelerimle uzun uzun konumazd. Yolda, bana okumann, bilimin erdemleri stne ksa bir iki sz etti bir ara, ounlukla da sustu. Selanik'te, otelde, bir gece ayn odada kaldk. Ertesi gn beni vapura bindirdi. Elini ptrp uurlad, stanbul'da vapurdan inerken beni Doktor Tahsin Bey karlad, stanbul Lisesine yatl renci olarak yazldm. Lisede iki yl okudum. Yazlar yine Florina'da noterin yannda alyordum. Babamla aramzn en iyi gittii, doru drst geindiimiz o iki yl oldu. nc yl son snfa geince dersler birden bana yoku grnd. Babam noterlii sevdiimi, noter olacam sanyordu ama ben noterlii deil, noterin kzn seviyordum, ilk akmd. Evlerimiz komuydu. Kz, araf giyip de eve kapatlncaya kadar birlikte bymtk. Bir pencere kanadn, bir perdeyi kapatrken elini grsem yreim azma geliyordu. Babasndan benim iin vc szler duysun diye ie sarlmtm. Babas da beni damat aday olarak gryordu. nc yl ders ylnn ikinci ay dolarken okulu braktm. Daymn benden iki ya byk olu Zlfikr ile iyi anlardk. Mektuplayorduk. Selanik'te vapurdan inerken beni o karlad. Daym lm, ona koca bir iftlik brakmt. Paralyd. Selanik'te gn elendik. Florina'ya yle dndm. Babamn dnme ok can skld. Tek midi benim yine noterin yanndaki iime balayacamd. Ama ben deimitim. Noterin kzn da artk aklma getirmiyordum. Babamla aramzdaki ilk kavga bu yzden

koptu. O yaa kadar bir dediine kar gelmemitim. Boynumu kesse gk demezdim. Beni babolukla, sorumsuzlukla, sulad, sebatsz olduumu, adam olamayacam syledi. Olurum, grrsn dedim. Noterde mhr basmak, dkknda arnla kuma lmekle mr rtemeyeceimi syledim. Anam alamaya balad: Mustafam, Mustafam, babandr, iyiliin iin syler, kar gelme.. Sustum ama, ge kalmtm. Babam Kr boynunu, gzme grnme, dedi kapy gsterdi. Arkama bakmadan evden ktm, iki ay daymn olu ile Manastr'da srttm. Evi aklma getirmeden elence yerlerini dolatm. Bir ay da Daymn Gorika'daki iftliinde kaldm. Yaza doru daymn oluna borlandm., ihalelere girdim. kyn aarn aldm. O yaz kylerde yattm kalktm. At stnde harmanlar dolatm. Grlmemi kadar bol bir rn yl oldu. Eyllde Florina'ya dndm. Borlarm dedikten, stm bam dzdkten baka cebimde yz altn vard. Babamn ylda kazanamayaca kadar para. Eve, burnum havada, kaleleri alm gibi girdim. Anam, kardelerim beni grnce bir sevin grltsdr kopardlar. Elim kolum hediyelerle doluydu. Florina'llarn grmedii, ancak Manastr Beylerine yakacak kadar iyi giyinmitim. Nerede babam? dedim. Bana adam olamazsn diyen babam? ite geldim. Baksn da grsn.. kardm azna kadar dolu kesemi gsterdim: Bunlar hep altn.. Ben kazandm.. Anam. Gzel, hayr gresin, uurlu olsun dedi, beni her zaman nasl karlarsa yine yle, stm bam, altn kesemi pek nemsemeden sard koklad, beni yattrmaya, sesimi bastrmaya alt. ki kz kardeim, Ah aabey, fesin ne gzel! Tozluklarn ne gzel! Ah kravatnda incin var! Elbisen ne gzel! Yelein ne gzel. Kstein de var. Altn m? Saat mi aldn? Grelim saatini... diye nmde arkamda dnp duruyorlard sevinle rarak. Babam yukarda penceresinden grm geliimi. Konutuklarmz da odasndan km, kapsnn nnde dinlemi. Kardelerimin, anamn ilk patrdlar dindikten sonra, yukarda admlarnn sesini duydum. Yaklat, st katta merdivenin banda durdu. Biz alt katta sofadaydk. Durduu yerden, hi bir ey demeden yle bir bakt bana. O bak .ne kadar srd? Kestiremem. Anam sustu. Kardelerim rktler. Bir sessizlik kt eve. Hi bir

ey demeden bakyor, konumam bekliyordu. Bir de sert bak vard, deler geerdi insan. Konumak zorunda kaldm: te, ayda... Szm azmda brakt: Hell mi kazandn? Cesaretlendim: almadm ya! Elbet hell... Ola ola aar mltezimi mi olacaktn? Tepem att: Hkmete altm. Adam soymadm. Aar mltezimliini bana hkmet verdi... Elimdeki keseyi ayaklar dibine attm: Al, bu yaa kadar bana cebinden ne ktysa, okul, giyim, boaz, hepsini der! Hepsini bundan tut.. Keseyi ayak ucuyle itti, stme frlatt: O para bu eve girmez! Git, meyhanede altn baka yerlerde ye! Dnd, odasna girdi. En ok tutulduum yan oydu. Acma, balama nedir bilmezdi. Ya da dna vurmazd. O yumuamaz yanyla ezerdi insan. Anam dt bayld. Kz kardelerim lk la alamaya baladlar. Annemi aylttk. Gzlerini ap, dorulunca Evden gidersen hakkm hell etmem dedi. Evde kaldm. Ama babam benimle aylarca bir sofraya oturmad. Tek sz etmedi. Yemeklerimi darda yer, geceden geceye yatmak iin eve dnerdim. Balkan Savandan sonra askere alnncaya kadar aramz hep byle ak kald. Askere gideceim gece odasna ard beni. Anam kardelerimle bir arada oturduk. Yemei birlikte yedik. Ne bir t verdi bana, ne deiik bir sz etti. Ne de grmediimiz iki yl iinde ne yaptm sordu. Sonradan anladm ki, evden ayrlmamdan nce annemin gnln etmek, evdeki son gecemi onun yannda geirmemi salamak iin byle davranmt. Yoksa, onun istedii gibi bir adam olmadktan sonra lsem gznden ya akmazd. Kur'an en byk mutluluk kaynayd babamn. ar iindeki o kk dkkn, evi, kars, ocuklar ile Florina'ya bir buuk saat uzaklktaki ba ile tarlas hep Kur'ann verdii byk eriilmez mutluluu tamamlamak iin balanm gibiydi ona. Hi eksii yok sayard kendini. Arayan onu dkknnda bulamazsa camide

bulurdu. Camide ya da dkknnda deilse mutlaka bana tarlasna giderdi. Bunlarn dnda hep evindeydi. Sofraya hep birlikte otururduk. Tahtadan yuvarlak bir yer sofrasnn evresine, ayaklarmz altmza alp yan oturarak yaklar, sofra rtsn dizlerimizin stne ekerdik. O bada kurarak ba kede otururdu. Kkken beni sana kk kzkardeim Meryemi soluna alrd. Karsnda annem ile benim km Huriye otururlard. Evlenmemden sonra sana karm oturttu. Yemee balamak iin onun sofra duasn okuyup bitirmesini beklerdik. Dirsekleri gvdesine yapk, ince uzun parmakl ellerini birbirine yaklatrarak ne uzatr, duyulur duyulmaz bir sesle duasn okurdu. Hepimiz ellerimiz ak onunla birlikte duaya dururduk. O duasn tamamlar, Amin diye ellerini yzne gtrr, sonra kan alr, ortadaki sahana uzanrd. Bizler de onunla ellerimizi yzmze gtrdkten sonra kaklarmz elimize alrdk. O yemee balamadan iimizden biri yanlp da yemee uzanacak olursa, hi acmadan kann tersini uzanan elin srtna indirirdi. Yemekten yine dua ile kalkardk. Yemekten .sonra annem, annemin lmnden sonra karm kahvesini piirirler, Huriye kahvesini odasna gtrrd. Kahveyi odasndaki kesinde, dizlerinden birini gsne doru ekerek oturup ierdi, ierken de hep gzlerini diktii bir yerden ayrmadan bir eyler dnrd. Kahvesini bitirdikten sonra, fincan kz kardeime geriye verir, kalkar, raftan kalemlerini, fralarn, yaldz kutularn indirir, sana soluna dizer, rahlesinin bana yerleirdi. Yedi kardetik. Altmz yayorduk. Aabeyim Niyazi kkken lmt. Altmza da eliyle birer Kur'an yazmay aklna koymutu. Bize ok byk birer miras brakacakm kadar deer veriyordu bu ie. Kur'anlarndan ancak n tamamlad. Evlenen ablama verdi. Drdnc Kur'ann bana yazyordu. Yaayan tek erkek ocuu bendim. Ben evlendikten sonra, hele ilk ocuum erkek olarak dnyaya gelince daha da nemsedi bana yazaca Kur'an. Sayfalar byk boy tuttu. Sayfalar temize ekmeden nce, bo ktlara saysz tezhip rnekleri izdi. Ya doksana yaklayordu. lk anlarmdan aklmda kald gibi yine her gece rahlesinin banda saatlerce gz nuru dkyordu. ncecik gm ereveli gzl ile yazd sayfann stne eilir, sayfalar

ereveledii, ayetlerin arasna serpitirdii zgn tezhiplerini ar ar iler, gecede bir sayfa yazacak olursa byk bir mutluluk duyard. Gerekten de ne adamd Yarabbi! inadnn stne yoktu. Dkknna altrmay denemeden nce, daha ok kkken, ban tarlasn, ak ak bir ey sylemese de, sonradan ok iyi anladm ki, ormanlar, akar sular, da yollaryla mrnn getii btn yerleri sevdirmek istemiti bana. Austosta msr harmanlar kaldrlrken beni yanna alrd. Akama doru birlikte evden yola kardk. Dere kysndaki toprak yoldan yksele yksele Sar Mee'ye varrdk. Din adamd. Ben yedi sekiz yalarndaydm henz, O yetmiine yakn olmal. Beni eee bindirir, kendi yrrd. Yol iki saate yakn srerdi. Glgeler sarard samz solumuzu. Gn kavuurken tarlaya varrdk. Yksekte, bayrda kalrd tarlamz. Dere ok aalarda kalr derinlerde akard. Tarlaya varnca onun acelesiz akam hazrl balard. Ykn indirir, semerini alr, eei az teye balard. Sonra al rp toplardk birlikte. Yk indirdiimiz yerde ate yakard. Atein yanna gocuunu serer, oturturdu beni. Karlkl yemek yerdik Kar bayrlarda, aada derenin te yakasnda yer yer, kkl bykl ateler yanard. Bak, derdi bana, komitaclar. Bulgar komitaclar... Derenin te yakasnda, yanan atein banda dolanan adamlar, karaltlar gsterirdi. Hrriyetin ilnndan aa yukar yedi sekiz yl nceydi daha. Nerede olursak olalm, hangi saatte olursa olsun bir mavzer sesi, bir silh sesi yarar geerdi geceyi. Hep ldrlenlerin vurulanlarn hikyeleri anlatlrd evlerde. O gzlerini ayrmadan bakard derenin te yanndaki atelere. Azdlar... diye mrldandn duyardm. Yemekten sonra gocuuna sarar yatrrd beni. ocuk aklmla karanlklar, silh sesleri, yanan ateler, lm hikyeleri arasnda rktc ilikiler kurardm. ocuktum, ne de olsa dayanamazdm, rksem de korksam da az sonra uyur kalrdm. Arada uykularm arasnda stm rttn duyardm. Korku dolu ryalar grr, sk sk uyanrdm. Onu yine uyumadan nce braktm gibi, atein banda bada kurup oturmu grrdm. Yine derenin kar yakasna, komitecilere bakard. ok deil, bir kurun atm, yz drt yz adm tede, komiteciler, apraz fieklikli, sal sakall adamlar, yaktklar atein yresinde dolanrlar, fiekliklerinin, silhlarnn,

koum takmlarnn madensel paralar alevlerin yalazlar vurduka parldar, glgeler dtke kararrd. Ge saatlere kadar arap ier Bulgarca trkler sylerlerdi. Rzgr trklerini bize doru getirirdi. Bazan konumalar bile duyulurdu. Babam, gzn krpmadan bakard onlara. Eilir, bir iki ubuk, kuru msr koan atar atei beslerdi. Arada uyandm grnce, dingin, telsz gzlerle bana bakard. yle korkudan uzakt ki baklar tek sz sylemese bile gven verirdi. Gz gze gelmemizle yeniden uyumam bir olurdu. Daha sonraki yllar dalardaki kavgalar artt O da gtrmez oldu harmanlara beni. Ama ben, harmanlarda geirdiimiz o geceleri sonradan bydke sk sk ansdm. Ansdka da yaarken .duymadm korkuyu duydum. Hemen her gece bir adam, bir mslman vurulan o dalarda, yedi yanda bir ocuu niye yannda tard ? Mavzerini, tabancasn hi, gstermezdi bana. Silh var myd? Nerede saklard? Silh tamazsa, nesine gvenir de yle korkusuz otururdu o yakt atelerin banda? Ak ak zemesem de, ok sonra, Rumelinden ayrlacamz gnler gelince bir yoruma balar gibi oldum onun bu davrann. Zaten babam, birlikte olduumuz yllarda deil, hep yaadka, onun yana geldike anladm. Yaptmz iler birbirini tutsa da tutmasa da, fkelerimizle sevgilerimizle yine de baba oul olduumuzu, yaknlklarmz sezdim, yle sevdim. Kurtulu savann haberlerini hep Kur'an okuyarak, dua ederek izledi. Savan kazanlmasndan neler beklediini hi bir zaman ak ak sylemedi. Fakat Florina'nn, Selniin btn o camili, badadi evli, mslman Makedonya topraklarnn Osmanllardan kopmas, ok deil daha on yllk hikyeydi. Balkan Sava, kinci Balkan Sava, Birinci Dnya Sava, Kurtulu Sava birbirlerini izleyen savalard onun gznde, ilkinde, ikincisinde yenilmitik ama sava daha bitmemiti, sryordu. Sonunda kazanmtk ite. iinden iinden ordularmzn ilk iki savata yitirilen yerleri geri alaca umudunda olmalyd. Yunanllarn eline gemi bile olsa Florina' y Osmanl kasabas olarak gryordu hl. Tam, kendi bildiinden baka doru tanmayan, dik kafal Rumelililerdendi o. Yenilgiyi hi bir zaman kabullenmemiti. Bana yle geliyor ki, ocukluumda, sahibi efendisi bildii topraklar zerinde, bakalarndan korkmay kendine yediremedii, iin, Bulgar

komitecilerinden falan korkmadn gstermek iin, beni yannda srklyordu da balarndaki o ssz harman yerlerine! Komitecilerin kendisine bir zarar veremeyecekleri kansnda olmalyd. Kasabada sevilen bir adamd. Nianc Taburunun en gzde subaylar yakn arkadaydlar. Kendisine bir ey olacak olursa, subay arkadalarnn komitecilere Florina'nn dan tan harman edeceklerine inanabileceini sonralar ok dndm. Lozan andlamas imzalanp da, Bat Trakya Trkleri olarak bizlerin Bat Anadolu Rumlar ile yer deitireceimiz duyulunca inanmak istemedi. Olmaz yle ey! diyordu. Haber kesinlik kazannca Ben Florina'dan ayrlmam diye tutturdu. Bre baba, bre brahim Efendi, yapma etme, geti o gnler, unuttun mu yldr ektiklerimizi. Yunanllar Anadoludayken Ordumuz nerede, hkmetimiz nerde, biz de orda. Bize oras yakr... Dedik. Ben syledim, dostlar syledi, dinletemedik. Bir yandan da yol hazrlklarmz ilerledi. Bir gn evimizi Bur sa'nn yakn bir kynden gelen grm geirmi bir rum ailesine teslim ettik. Yola ktk. Babam, Selnie kadar azn amad. Trenin penceresinden Makedonya topraklarna, dalara talara bakt durdu. Mee aacndan yksek arkalkl bir koltuu vard. Selanik'te vapura bineceimiz gn, yolculukla ilgili ilemleri tamamlarken, yorulmasn diye, gmrn rhtma inen merdivenleri nnde, koltuuna oturtmutuk onu. Koltuunda yine yle dalgn, tek sz etmeden bekliyordu. Vapura geeceimiz srada birden, gerisinde, iki eliyle kavrad rhtm merdivenlerinin parmaklklarn. Doksan yandayd. Hl gl kuvvetliydi. Ben, Fehim avu, Salih Bey, ellerini zemedik bir trl parmaklklardan. Benim yerim Florina, diyordu. llerimi kimsesiz brakamam! Topram brakamam! Siz gidin, bindirin beni trene, Florina'ya geri dneyim, Fiorina'da leyim... Vapur kalkt kalkacak, sz anlamyordu. Zorlukla, sonunda kii koltuu ile yerden havalandrdk, ayrdk ellerini parmaklklardan. Ayrdk ama ayaklarna fel inmiti. Vapura, koltuunda, elden ayaktan kesilmi olarak bindi. Akl yerindeydi, eskisi gibi rahat konuuyordu. Gmen olarak Urla'ya yerletik. Urla'da yl yatanda slasn yaad. Bakt yerden gzlerini ayrmadan sk sk dalar giderdi. Arada, kendini tutamad sralarda Ah, Florina'y brakmayacaktm, Florina'da lecektim! dedike,

artk glgelenmeye balayan baklarnda, cins atlar gibi, geni sarl dik omuzlu dalarnn izdmleriyle Makedonya gklerinin yansr, yz bulutlardan syrlm gibi aydnlanrd.
(1)

Rtiye.

DAYIM Tren Florina'nn kysndan geerdi. Selanik treni, Florina'ya akam saatlerinde gelirdi. Rzgrsz dingin gecelerde, trenin gelii, traverslerdeki tkrtlar, ddkleriyle olduu gibi duyulurdu evimizden. Daym, Ekisu'dan biner, Selanik treni ile gelirdi bize. K aylar, gnler ksaldka trenin gelii karanlk saatlere derdi. Akam yemeklerini yemi sofradan kalkm olurduk. Evimizin alt katnda, sofada byk bir duvar sobas vard. Akam yemeklerini sofada, o sobann nnde yerdik. Yemekten sonra babam sobaya yeniden odun atlmasna izin vermezdi. st katta, onun odasnda alt kaln sa, st bakr ikinci bir soba yanard. Sa blmn dibi tula deliydi. Bakr blm su kazanyd. Soba borusu kazann iinden geerdi. Kazann stne el geniliinde bir kum tablas eklenmiti. Tulalarn, kazandaki suyun sy koruduu, kum tablasnn ise rutubeti ektii sylenirdi. En kk kz kardeim Meryem'in beii btn k babamn odasnda dururdu. Akam yemeinden sonra babam bizim de onun odasnda oturmamz isterdi. Huriye ile bana babamn odasnda oturmak hi de i ac gelmezdi. Sert adamd. Glmek, konumak, akalamak nedir bilmezdi. Ya da bize yle davranrd. Sofradan kalknca, o odasna ktktan sonra oyalanabildiimiz kadar aada kalr, duvar sobasna sokulurduk. Anam, sofray kaldrr, bulaklar ykard. Duvar sobasnn en son ikindi st yenilenen odunlar yava yava snmeye yz tutarken, anam iindeki korlar ertesi sabaha kadar korumak iin klleriyle rterdi. evremizdeki dalar karla kapl olurdu. Sobann atei geince, sofann git gide souduunu duyardk. Anam zldmz grr, Hadi, derdi, babanzn odasna! Usul usul, grlt etmeden! Kur'an yazar, akln kartrmayn... Kz kardeim Huriye ile konumamz merdiven banda keser, ayaklarmzn ucuna basa basa grltsz yukar kardk. Babamn kaps nnde, amadan nce, dururduk ksa bir sre. Huriye bana bakard ben ona. Kapy hangimiz aacaz diye? Sonunda birimiz, kapy yava yava gn diye, sanki babam duymayacakm gibi, aardk. Yzmzde odann scakln, srtmzda sofann souunu duyarak kapnn eiinde bir daha duraklardk. Huriye bana bakard ben Huriyeye. Grlt ettik mi diye? Rahlesini nne

ekmi Kur'ann yazan babam, gzlklerinin stnden ikimize bakar, duraklamamz uzarsa, Girin ieri! Ak tutmayn kapy... derdi. Daha biz odaya girerken divitini mrekkep hokkasna batrr, ban yazsna eerdi yeniden. Ne oyun, ne aka, ne de en kk bir grlt. Gnn ceza, ikence blm balard bizim iin. Odada yerlerimiz belliydi. Yatacamz saate kadar, sobann az gerisinde, diz st oturur kalrdk. Ardmzdan az sonra anam gelir, Meryem'in beii yannda diz ker, ya el rgsn, ya naksn alrd eline, ya da oraplarmz onarrda. O sessizlik iinde sobada yars yanarak kayan bir odunun d, snan kumun trts bile duyulurdu. Anam ou akamlar sobann kumu stnde kestane kavururdu bize. Kestanelerin kzarmasn beklemek, sonra soyup yemekle oyalanrdk az ok. Ardndan yine odann iinde oraya buraya bakar, dardan gelen sesleri dinlemeye balardk. Selanik treninin geliini, o boucu saatlerin eziyetini azaltan bir oyun durumuna getirmitik Huriye ile aramzda. Alevlerin soluu, odunlarn kayp dmesi, babamn orada bir ksa kuru ksrkleri, kumlarn, kalem ucunun czrts gibi odann bildiimiz seslerini bastrarak, yaklaan trenin ilki uzun ikincisi ka ddn duyardk. Huriye ile baklarmz yine birbirini bulurdu. Acaba? Daym m? Yan gzle anam kollardm. Bir an ban el iinden kaldrp umutla pencereye doru baktn, darya kulak verdiini grrdm. Bazen kendini tutamaz, Tren gelir... diye mrldanrd. Babam karlk vermezdi. Traversleri aan tekerlerin tkrts byr, byr, arlar, uzakta istasyonda trenin durduu anlalrd. Bir iki dakika sonra alan kampanay, trenin kalkn, ksa ksa bir iki ddkle uzaklatn duyardk. Traverslerin odann camlarnda yanklanan sarsntlar dinerken, darda sokaktan yaklaan bir faytonun takrtlar seilir, byrd. Trenden inen subaylar kimi yolcular evlerine geerlerdi faytonla. Daym da hep faytonla gelirdi bize... imizden faytonun tkrtlarn sayar beklerdik. Atlarn nal sesleri gittike daha ak seik duyulurdu. Fayton, klaya giden sokaa sapmadan ilerlerse sabrszlmz artar, artar, derken, arabac dizginlere aslr, fayton kapmzn nnde duruverirdi. Daymn, faytondan yere atlamas ile birlikte, evimizde babamn kurduu o sert dzen alt st olurdu. Kapnn alnmasn

beklemeden Huriye ile ben bir kou ayaa frlardk. Alt katta, avlu kapsnn gerisinde bulurduk kendimizi. Anam yukar kmadan nce kapy srglerdi. Srgy amaya boyumuz yetmezdi henz, Anam ardmzdan, sevincini, teln belli etmemeye alan ll admlarla gelir, kapnn srgsn ekerdi. Avluyu, anamn sanda solunda Daym! Daym! diye hoplaya zplaya geerdik. Sokak kapsnn gerisinde yine durduumuz yerde duramadan, bararak, anamn arkamzdan geliini beklerdik. Daymn kapy vuruu bile ayryd herkesten. Yreinin taan sevinci kapy vuruuna geerdi. Anam kapy aar amaz srardk boynuna omuzlarna. Ben bir yandan, Huriye bir yandan, ellerine kollarna sarlrdk. Anam: Durun, rahat brakn, soluk alsn daynz, yoldan geldi... derdi. Dinleyen kim? O, geni omuzlar, koyun postundan kaln krk, ularnda karlar erimi nemli byklar ile eilir, bir koluna beni, bir koluna. Huriyeyi alr, dorulur, ikimizi de yanaklarmzdan perdi. Naslsn be Esma? derdi anama, iyi grdm seni... Anam ok kr abi der kollarn bize doru uzatrd, nin aaya, yormayn daynz... Daym, ban sana dndrr Huriye'yi, soluna dndrr beni birer kez daha per, sonra burnunun ucunu Huriye'nin salarna yzne srterdi. Huriye gdklanr, sramaya balard daymn kolu stnde. Daym glerdi: Uh, can olmu bunlar, can olmu, bymler... Anama dnerdi: Bozma ocuklarn keyfini. Sen bir zahmet arkamdan al kk sepeti... Anam kapy kapatr, kapnn hemen iindeki sepeti alrd. Avluyu kocaman bir aaca km gibi, daymn kollarnda geerdik. Yer ok aalarda kalm, gk yaknlam gibime gelirdi. Anam, elindeki sepetin arlyle omuzu hafif yere doru arpk, aabeysinin her geliinde kendisine bir eyler getirmesinden duyduu mutlulukla yanmz sra yrrd: Ne zahmet edersin be Abi her sefer? Ne tarsn bu ar sepeti elinde Gorika'dan buraya kadar? Srtmda m getirdim ki zahmet olsun be Esma? art m her sefer syleyeyim bunu? Nasldr brahim Efendi?

Nasl bilirsen yine yle. Kur'ann yazar... Anamn kocasnn okur yazar bir adam oluundan duyduu mutluluk belli olurdu bu szleri syleyiinden. Babam, odasndan kar, alt katta, haremliin kapsnda karlard bizi: Ho gelmisin Rza Bey... Huriye ile ben kollarndan aaya syrlrken, daym biraz eilir, yere brakrd bizi. Babamla iki elle, el skrlar prlerdi. Kapnn ardnda, dayn krk paltosunu izmelerini karrd. Yine yle iri kalrd. Paltolu naslsa, paltosuz da yle... Babam buyur eder, yol gsterirdi. O yine, babamn gerisinde bizlerle kalr, eilir , yeniden kollarna alrd Huriye ile beni. Merdivenleri, babamn ardndan daymn kollarnda kardk. Odaya girdiimiz zaman, babamn divitlerini, mrekkep hokkalarn, yaldzlarn fralarn ortada gremezdik. Aaya, kapya daym karlamaya inmeden nce hepsini yerlerine kaldrm olurdu. Odaya girince ilerler, mrekkebi, yaldzlar yeni yeni kuruyan yazd sayfay da rahlesinin stnden alr, ayakta bir iki kez fler, rafna braktktan sonra yerine otururdu. Daym bir dizine beni alrd bir dizine Hriye'yi. kimize bir klah leblebi ekeri karrd ceplerinden. Dnyalar bizim olurdu. Bir sre kaldrr hoplatrd bizi. Babam, ne gler, ne kzar, yle kardan bakard sevincimize. Galiba bir dayma davranrd bu kadar hogryle. Yazsn yarda brakmas, yaz takmlarn ortadan kaldrmas byk bir yaknlkt onun. Daymn sepetleri, taze elma, taze kaymak, bir tencere baklava ile dolu olurdu. Anam biraz hal hatr sorduktan sonra odadan kar, sepeti boaltp yerletirmek iin aaya inerdi. Odaya dnnde, bir sahan elma, bir sahan baklava, kk bir sahan iinde iki lle kaymak, bir srahi su, bir iki bardak, el bezi, bak yerletirdii bir tepsi ile tepsinin altnda tuttuu bir tokmak olurdu ellerinde. Gzlerinin ii glerek, babamn nne kadar ilerler, tokma yere brakr, tepsiyi stne koyard. Sobadaki ate tazelenir, elmalar soyulur, kabuklar sobann kumu stne dizilirdi. Elmalarmz, baklavalarmz, hi bir elmadan, hi bir tatldan almadmz bir lezzetle yerdik. Oday kzgn kumun stnde kavrulan elma kabuklarnn kokusu kaplard. Anam, daymla babama kahvelerini verir, onlar kahvelerini ierken

biz leblebi ekeri klhlarmz aardk. Anam, Tatl yediniz, ekerlerinizi yarn yersiniz der klahlar alrd elimizden. Daymn bir dizine ben, bir dizine Huriye balarmz koyar uzanrdk. O bir eliyle benim, bir eliyle Huriye'nin salarn okard hafif hafif. Bizimle oynamaktan aksayan konumalar ondan sonra sraya girerdi babamla. Arnavutlarn Bulgar komitecilerinin saldrlar, otlak kavgalar, pusular, vurulan adamlarla uzard anlattklar. O en, yaam dolu sesi kulaklarmda yanklanrken, yar aralanan kirpiklerim arasndan anamn, babamn dingin yzleri, onun yzmde salarmda dolaan kocaman elini grrdm. Sesi hi titremeden anlatrd o silhl, lml rktc hikyeleri. Anam ile babam da, tpk onun anlatt gibi, gz krpmadan, korkusuz, kararl dinlerlerdi anlattklarn. Gerilemek yoktu onlarn kitabnda... Uykunun arl stme kerken, hafif bir me ile rperdiimi duyardm. Daym abuklaan el devinimleriyle srtm salarm okar, yavaa Esma, derdi, ver birer hrka ocuklarn srtna. Uykumun bir yerinde, onun kollarnda yerden kaldrldm, yatama brakldm, alnmda yumuak pn duyardm. Gzlerim aralanr, yine kapanrd. Elini salarmdan geirir, stm rter, srtm son bir kez daha okard. Ertesi sabah uyandmzda Daym gitmi olurdu. Anam, misafir odasn dzeltirken bulurduk. Hemen o gece deilse bile, ondan sonra gelen gece, her gece daha da artan bir umutla beklerdik gelen trenleri, sokakta yaklaan faytonlarn kapmzn nnde durmasn...

DLA HANIM Arnavut Beyinin lsn, gocuu izmeleriyle, vurulduu gibi, st kapal bir yaylya srt st yatrmlar, battaniyesiyle rtmlerdi. Yaylnn n perdesi yaan kara kar inikti. Gerisinden baklnca, lnn gvdesinin biimini alan battaniyenin kabarklklar grnyordu. Yaylya iki beygir koulmutu. Salam iki beygir daha yaylnn gerisinde yedekteydi. Src, srtnda apraz vurulmu mavzeri ile nde atlarn yan sra yryor, beyin obanlarndan iri yar iki Gega (1) , btn silhlarn kuanm, yedekteki beygirlerin gerisinden geliyorlard. Onlarn ardnda beyin khyas vard. Yaylya koulu beygirlerin sarlar yansra seirten ko byklnde bir oban kpei, srekli tehlikelerden kavgalardan atk-kara kalan yzyle yasna yas katyordu bu yry kolunun. Otlaktan ktklar srada hava kuru souktu. Donmu toprak yolda beygirler trsla yol alyorlar, bir dizi tkrtlar gcrtlarla srkleyip gtryorlard arkalarndaki sallantl yayly. Src ndeki yerindeydi. obanlar yedek beygirlere binmilerdi, khya da atna. Bir saat sonra Malinka Da eteklerinde yol bayra vurduu srada souk krld. ok gemeden kar balad. Yolculuklarnn ikinci saati dolarken, kar, beygirlerin toynaklarn at, izledikleri da yolunu rtt, ykseldike ykseldike kalnlat. Src ne derek beygirlerin ban ekmeye balad. obanlar, geride, karda alan toynak izlerine, tekerlek izlerine uydurdular admlarn. Khya kar zor sken atn yedeine ald. Yllardr gidip geldikleri yolu, iki yanndaki aalarn, kayalarn, kar ykl allarn arasndan seerek ilerliyorlard. Kpek, sk sk ne geiyor, yolun kokusunu alncaya kadar kar eeliyordu. Bey kulua doru vurulmutu. Yayly hazrlayp yola ktklarnda le olmamt henz. Akam inerken hl akacaklar dan eteklerindeydiler. Gemici fenerlerinden birini arabann ok bana astlar. brn geride tentenin emberine. Perleevitsiya kyne girdiklerinde gecenin karanl indirmiti. Fenerlerden yaylan sallantl n birer kula tesinde birbirine karan karaltlar ynydlar artk. Karn, kararan aalarn stnde byyen glgeleri biribiri stne ykla ykla yol alyorlard. Gerideki fenerin yaylnn iine vuran

, tentede iki yana alkalanp duruyor, battaniyenin stnde yer deitirdike lnn ba, kol, ayak kntlarn karnlktan karyordu. Mavzerle vurulmu kan kokusu salan bir lyd gtrdkleri. Evine ulatrp karsna teslim etmenin lye kar yerine getirilecek son borlar olduu inancndaydlar. Kurtlarn saldryd tek korkular. Perleevitsiya'da durdular. Yollar stndeki ilk Arnavut kyyd. Geceyi kyde, beylerini tanyan bir Arnavutun avlusunda, yaylnn yannda sabaha kadar gzlerini krpmadan, ly bekleyerek geirdiler. Sabah gn doarken yine yoldaydlar. kinci gn yolculuklar daha g geti. Kar beygirlerin dizlerini buluyordu. Src ile iki oban sk sk kreyerek yolu atlar; hendee, ukura kayan tekerlekleri omuzlayp kurtardlar. Da atklarnda leyi bulmutu. Kuzeyde gz alabildiine uzayp giden yaylalar karlar altndayd. ok uzaklarda Prespa, Ohri Glleri, soluk mavi sularyla gn yere dm birer paras gibi yamanyorlard bu kar rtsne. Gllerin batsnda, yine ok uzaklarda, karlar arasnda bir avu bcek gibi dalm pencere camlarnn kaplarnn kara kara lekeleri tek minaresiyle Bogradi'i setiler. Yaz aylarnda olsa be alt saatlik bir yoldu ktklar. Da atktan sonra ok ok bir saatlik bir yol kalrd Bogradi'e. Oysa, karlar altnda, byle minaresi, evlerinin pencereleriyle grdkleri beylerinin bucana varmalar, ksa k gnnde akam karanln buldu. Yayl konan avlusunda durduu zaman beyin btn adamlar, ellerinde fenerler, yanan ral odunlarla avludaydlar. Beyin halas, henz kocaya varmam iki kz kardei, yal bir hizmeti kadn, iki yanama ile kk ocuklar kucaklarnda karlar, ocuklar, aknlk iinde titreiyorlard yaylnn sanda solunda. rkm geri ekilen baklar, bolukta aralk kalm dudaklaryla henz dvnmekle, fkelenip grlt koparmak arasnda kararszdlar. Beyin kars Dila Hanm yayl avlunun ortasnda durduktan sonra konaktan avluya kan kapda grnd. Kalabaln nne geti. Gznden bir damla ya akmadan karlad gelenleri. Adamlarna hi bir ey sormad. Kocasnn lsn konaa, odasna ald. Yatana yatrd. Sabaha kadar ban bekledi. Ertesi gn, l topraa verildikten sonra, Khyay artt, sordu.

Onlarn blgesinde klar sert geer, btn otlaklar kar rterdi. Malinka Dann gney etekleri ise aklkt. O yakada Gorika, Sargl kar tutmazd. Her yl ekim banda oralarda kiraladklar klk otlaklara inerdi srleri, nisanda Bogradi'e dnerdi. Aralk ortalamadaydlar. Srleri iki aydr Gorika'dayd. Bir hafta nce obanlarndan bir haber geldi. Komu otlak sahibi Rza beyin adamlar, baz snrlarda srlerini geri eviriyorlard. Bey atna bindi. Yannda Khya ile gitti. O gidiin dnyd bu. Gorikada kiraladklar otlaklarn sahibi yllardr Manastra yerlemi bir mirasyediydi. Her yl eyllde be on gn iin Gorika'ya gelir, khyasndan msr buday harmanlarnn, srlerinin yn st celep gelirlerinin, hesaplarn alr; ban sonunu doru drst bilmedii, her geen yl daha da kartrd otlaklarnn byk bir blmn kiraya verir; Manastr, Selanik, stanbul arasnda geen savruk yaamna para yetitiremedii yllar bir iki tarla satar; gecelerini ya komu beyleri rak imeye arp ya onlara rak imeye giderek geirir, denk drrse adamlarnn krpe kzlarndan gelinlerinden birini 3 5 gn konana kapatr, yaz sonunu da tatlya balayarak Manastra dner, kaybolurdu. Otlaklarn kira anlamas, at gezintilerinde, oklukla da iftlikte, konan nnde, sofrann kurulduu asmann altnda rak masas banda konuulurdu. Manastrl Bey, cebinin kand srada, kolunu kaldrr, baz tepeler, hendekler, dere yataklar, deirmenler gsterir, ite bu grdn yerler diye balard szn. Eyllde, asmann altnda, kiralad otlaklar byle gsterdikten sonra drt yz altnn almt Arnavut Beyinin. Daha o akam ayrlmt Gorika'dan. Arabayla Ekisu istasyonuna gelirken Manastra gideceini sylyordu, istasyonda daha nce gelen Selanik trenine bindi. Beklemenin can skntsndan kurtuldu. Tapu senet sepet aranmazd o dnemde. Beyler at stnde iftlik alr satar, rak masasnda tarla balarlard. Szleri szd, tabancalar bellerindeydi. Anlamazlklarda verilen szn hesab tabancayla sorulurdu. Gorikal komular, arkasndan, birlikte iilen raklarn, babalardan bykbabalardan kalan anlarn, derebeyler arasnda kklemi kapal bir anlamann hatrna, ellerinden geldii kadar yoluna koymaya alrlard Manastrl Beyin bu geliigzel ilerini. Babadan dededen bey doanlar iin bir lye kadar ho

karlanacak, allm, olaan savsaklamalard bunlar. Ama adam uzakta yaadka yldan yla malnn snrlarn unutuyor, aldnn sattnn hesabn kartryordu. Bu yzden her yl komularyla kiraclarna bir yn ba ars brakyordu gerisinde. Dila Hanmn sorduu ey tekti Khyaya. Sadece kocasn kimin vurduunu bilmek istiyordu. Beyler grmler anlaamamlard. Beyinin kiraladm dedii yere Rza Bey benim demi, Rza Beyin benim dedii yeri Beyi kiraladm diye dayatmt. Bir gn sonra srleri o yere girince silhl atma kmt ikisinin adamlar arasnda. atmaya mavzerleriyle beyler de katlmt. Bir eyrek sonra Arnavut Beyi vurulunca ate durmutu. Beyi kimin vurduu aka bilinmiyordu. Daha ly yaylaya tarlarken Rza Beyin vurduu sylenmeye baland. Dpedz yaktrmayd bu. Beylerini vurann bey olmasn uygun grmlerdi. Rza Bey naml atclardand. Bir kez ad getikten sonra, gerek suluyu aratrmalarn nleyen bir direnme duygusuna kapldlar. Beylerini Rza Beyin vurduuna inanp, kabullendiler. Khya: Rza Bey, dedi. Dila Hanm on drt yanda gelin olmutu. Beyin yedi yllk karsyd. ocuksuzdu henz. Yalnz ba rtsnn altndan grnd kadaryla, saysz rglerini ensesinde toplad sar salarnn mays ayrlarn hatrlatan lts aa vuruyordu genliini tazeliini. Her zamanki pembelii ekilen yanaklar solmu, baklar kararmt. izgilerinde donakalm acsyla, ne zaman, kimin elinden kt kestirilmesi olanaksz bir yontu gibiydi yz. Gzleri akmakland. te o Rza Beyi tutacaksnz, bana getireceksiniz.. Khya istenileni tam anlayamamt. Bekledi. Diri getireceksiniz! Kvlcm gibi kyordu hanmn dudaklar arasndan her kelime. Aklamasn tamamlad: Ben ldreceim onu! Kendim ldreceim... Yine o dnemde, vurulan kocalarn, kardelerin, br yaknlarn, ardndan karakola gitmek kimsenin aklna gelmezdi.

lenin yaknlar silhla sorarlard llerinin hesabn. Dila Hanm kurala uyuyordu. Khya, kendisinden en az on parmak boylu, o oranda da enli Rza Beyi gznn nne getirdi. evikliini, atcln, tabancasz gezmediini, adamlarn hesaba katt. Olur diyemiyordu. Dila Hanm: Bu hizmetin karl ayr dedi. Srlerimin yars Rza Beyi diri getirenin.. Khya silkindi: Srlerin yars m? Bir beylik balamakt hanmnn dedii. Kuzey Arnavutluun belki de btn Makedonyann en byk srsyd Khyas olduu sr. Dila Hanm, bey kzyd. Alt yz koyun eyiz getirmiti kocasna. imdi aada, Gorika'daki kiralk otlakta, yaylan koyunlarn says bin be yz buluyordu. Ayrca ellisi hergele, yz otuz byk ba hayvan vard. Dila Hanm, yere deen uzun eteklerini kunduralarnn ucuna doru ekti. Oda kapsna bakarak konumann bittiini hatrlatt: Yarsn! Ama diri olarak, sa olarak!. Rza Beyi karmda byle senin gibi diri greceim. Dostumun dmanmn nnde kendim ldreceim., ister kendin tut getir, ister tuttur getir. Szm sz. Srlerimin yars Rza Beyi diri getirenin. Rza Beyi yakalamak iin her ne yaparsan bana sk sk haber getir. Beni merakta brakma... K geti. Eriyen karlarla taan dereler, ay yataklar aka aka incelip yattlar. Dila Hanmn srleri Gorika'dan Bogradie dnd. Hanm verdii szde duruyor, sabrszlanyor, khyas ile adamlar Rza Beyi bir trl yakalayamyordu. Khya hrslyd. Rza Beyi yakalayp hanmnn yar srsn ele geirmek umuduna kaptrmt kendini. Rza Beyin ardna adamlar koymu, iftliinden, Gorika'dan ayrlaca uzaklaaca gnleri gzetliyordu. Rza Bey henz ne Dila Hanm tanyordu, ne kendisini yakalayp getireceklere verecei dlden, ne de niyetinden haberliydi. K boyu hi deitirmeden eski yaayn srdrd. Dostlua, sze sohbete dknd. Gorikaya drt saat eken geni bir evre iinde kalan ou kyler kasabalarda sevdii dostlar vard. Aralarnda atla arabayla gider gelirlerdi. Bu yolculuklar ister ksa ister uzun srsn, yemek imek, sofra ba

sohbetleri geceyarlarndan nce bitmez, konuklarn geceyi gittii evlerde geirmesi olaan saylrd. Rza Beye o k yine ok konuk geldi. Gelenler ounlukla eski tandklar, yakn dostlaryd. Ama, konukseverliini, sznn sohbetinin doyulmazln duyduklar iin hi tanmad beylerin de kapsn ald oluyordu. Rza Bey onlar da yakn dostlar gibi, hatt yeni olduklarndan, deiik bir sevinle karlard. lenden kurulan sofralar, yine birbiri ardndan gelen yemekler, hamur tatllar, meyvelerle geceyarsna kadar uzad, gelen yabanc gece selmlkta konuk edildi. Rza Bey o k, Sargl, Zeleni, Kaylar, Peteskadaki dostlarna, onbe yirmi gnde bir de Ekisudan trene binip Florina'ya, kzkardeini, enitesini, yeenlerini grmeye gitti. Dila Hanmn khyas bu gidi gelilerin tmn gnnde haber ald. Ald haberler beklediine uygun dmedi. Gorika ile Rza Beyin gidip geldii bu yerlerin aras hep dzlkt. Neresinden baklsa btn ova bir utan bir uca grlrd. Ayrca yol ilekti. Gizlenmeye, pusu kurmaya elverili deildi. Sonunda ilk kez yaz balarnda bir gn Khyann bekledii gibi bir haber geldi. Rza Bey atla Florina'ya, enitesine gitmiti. Bir ya da iki gece kalp dnecekti. Khya, haberi getiren Gegay geri sald. Hemen yol hazrlklarn tamamlad. Hanmn grd. Yola kacan, ksmetse dnnde, kollar bal Rza Beyle birlikte karsnda olacan syledi. Dila Hanm verdii sz bir kez daha yineledi. stelik kocasnn lmnden beri doan kuzular, buzalar, taylarn da hesaba katlacan aklad. Arnavut Beyinin lm stnden alt ay gemiti. Arnavut Beyinin lsn getirdikleri yayl ile yola ktlar. Khya yine atlyd. riyar iki Gega yaylya binmilerdi. Src yerindeydi. Yolculuklar yeillikler arasndaki da yolunda rahat geti. saat sonra, Florina ile Gorika yolu zerindeki Gln kynde, Hayrettin Aann selml nnde durdular. Gln Malarika Da yamalarnda ounluu Arnavut ile Trk, biraz da Rum kark yz hanelik bir kyd. Han yoktu. Kyde gecelemek zorunda kalan hatrl kimseler, kendi yaknlar tandklar yoksa Hayrettin Aaya konuk olurlard.

Hayrettin Aann, ara duvarlar ortak, birbirine bitiik iki evi vard. Poyraza bakan ev oda daha kkt. Selmlk olarak kulanlrd. Gneye bakan evde Hayrettin Aa kendi otururdu iki evin avlular ayryd. nlerinde kalrd. Khya, Aay len beyin dneminden tanrd. Bir teneke beyaz bir kelle kaar peyniri ile iki kuzu hediye getirmiti. Hediyelerini verdi. Aann kahvesini iti. Srlerinden hrszlk olduunu yaknlarda alanlar arayacaklarn syledi. Bir ya da iki gece selmlnda kalmalarna izin istedi. Konumay uzatmadan kalkt. Bineini, yaylnn beygirlerini selmln ahrna ektiler. Yayly avluda braktlar. Kye kp, Bogradi'e Rza Beyin haberini getiren Gegay buldular. Adamdan Rza Beyin henz Florina'dan geri dnmediini rendiler. Glnten ayrlarak Florina yolunu tuttular. Gln'n dnda yol ikiye ayrld. Bir yol yukardan dan yamacn dolanarak gidiyor, br aada geni koyan tabannda kalan kylere iniyordu. Yarm saat kadar yrdler. Koyakta, dipte kalan Negovan ky stnden getiler. Bir yarm saat daha yrdler. Salarnda koyak iyice derinleti. Sk prnallklar, erguvan defne, al kmeleri yer yer yolu bouyor, dallara, birbirine karan srgnlere srnerek birerlikolda ilerliyorlard. Arada bu kark bitki ynlar arasndan syrldka, salarn, bir ka adm tede atlaklarndan yanlamasna yaban incirleri, amlar fkran, aaya dikine inen byk kayalklar kestiini gryorlard. ki yandaki allklarn birbirine girdii yolun ykseke bir yerinde durdular. Da nlerinde dnyor, Florina'dan gelen, aada koyan dibinde akan ay yatan izleyen Negovan yolu ile stnde olduklar kestirme Gorika yolu, bir kurun atm telere kadar gzleri nnde kalyordu. Yolu braktlar. Bayrdaki grgenlerin altnda, yzleri Florina'dan gelen yollara dnk oturdular, beklemeye baladlar. Byle bekleye bekleye bir tabaka ttn boaltacak kadar cigara sarp itiler. Bir ara ackp yanlarnda getirdikleri ekmek peyniri yediler. Beklemeleri saate yakn srd. Bu saat iinde nlerinden, beygiri ardnda bir oduncu geti. Prnallklarn gerisinde kalyorlard. Adam onlar grmedi. ki yandaki sk dallar

srgnleri hrdatarak yol aan beygirinin gerisinde uzaklat. Aada Negovan yolu daha ilekti. Onlar yine de Rza Beyin tuttuklar yoldan geleceini hesaplyordular. Sonunda yanlmadlar. Rza Bey al bir at stnde da yolunu dnd. Arada bir omuzlarna kadar prnallklar arasnda gzden kaybolup, aklklarda atnn toynaklarna kadar boy vererek kendilerine doru yaklamaya balad. Drt Gega yola indiler. kisi sada, dik yarn bitimini rten erguvanlarn, ikisi soldaki prnallklarn gerisine sindiler. Rza Bey Florina'ya her zaman Ekisudan trene binerek giderdi. At, ayana abuk, salam hayvand. Gorika ile Ekisu'nun aras hemen hemen da yoluna eitti. Atla ok ok iki, iki buuk saat ekerdi, stelik Ekisudan Florina'ya bir saatlik bir tren yolculuu yapmas gerekirdi. Fakat hem her yolculukta Ekisu'da grlecek baz ileri kard, hem de yol, dalarn komiteciler, kanun kaaklar ile dolu olduu o dnemde, daha gvenliydi. Bu yolculuunda yine nleyemedii eski bir hevese kapld, ilk yazd. Salkl her insann kannn kaynad gnlerdi. Yola kmadan nce da havasn zlediini duydu. Katrtrnaklar erguvanlar amt. Da yolu, imdi, sar idemler, pamukuklar, daha saysz yayla iekleri ile renk renk, kekiklerin, kedi nanelerinin kokularyla soluk alnmasna doyulmaz tazelikteydi. lk genliinden beri ylda bir kez olsun dayanamaz atla geerdi o yoldan. Gidite de dnte de yolculuundan mutluydu. Komitecileri, kanun kaaklarn unutmu, gzleri nnde alan doann diriliine, yeniden douuna glmsyordu. Khya ile adamlarnn pususuna byle her trl kukulardan uzak olduu bir ruh durumunda dt. At, pusuya girerken irkildi, kulaklarn dikti, burun kanatlarn btn geniliiyle aarak duralad. Atnn uyarsna aldrmad. Topuklaryla yol verdi hayvana. Drt Gega erguvanlarn prnallarn gerisinden frladlar. Silhna davranmasna sra kalmad, ikisi san ikisi solunu sard. At rkt. Hzla be adm geri kat. Dizgini Gegalardan birinin elindeydi, tartyordu. At bu kez hzla ne atld. Dizginini Gega'nn elinden kurtard ama, gerideki Gegalar Rza Beyi kucakladlar, eerin stnden aaya aldlar. At arada kalmt Khya ile dizginini yakalayan Gega nnde, Rza Beyi yakalayan oban Gegalardan biri ile src gerisindeydiler. Yol ylesine dard

ki iki kiinin yanyana gelmesi olanakszd. Dizgine aslan oban, prnal dallar arasnda dengesini yitirmi yklmt. Khya geridekilere ulamak istiyor, nnde saa sola atlan rkm attan geit bulamyordu. Rza Bey krkbeini bulmu da olsa genliini koruyordu. Gl kuvvetli erkekti. Silkindi. Prnallarn da yardmyla iki Gegay iki yanna devirdi. Kendini devirdii Gegalarn gerisine att. Khya ile ndeki oban atn geip yaklamaya alyorlard henz. Devirdii oban Gegalarn ikisini de nne almt. Yakn olan doruldu, saldrya gemek istedi. Teke tektiler imdi. Rza Bey adam tekme yumruk arkasndaki arkadalarnn stne ykt. O kargaada Khyann tabancasna el attn grd. Kendisi tabanca ekmek iin ge kalmt. Daha uzun dnmedi. Erguvanlarn gerisine kat. Khyann ilk kurunu omuzu stnden geip giderken kendini yardan aaya, bolua brakt. Yedi sekiz kula kadar bolukta aktktan sonra, kayalar arasndan yanlama boy atm bir amn u dalna takld. Dala sarlmak istedi. Sarld da. Fakat dal hzla den arl altnda, esnedi, atrdad, aacn gvdesine bititii yerden krlarak sarkmaya balad. Dal elinden brakmad. kula uzunluundaki dal sarktka sarkt, deyine kadar indi. Rza Bey, bir sre daln ucunda bolukta salland kald. Daln yava yava gvdesinden koptuunu duyuyordu. Tela kaplmadan kayalarn iniine yaklamak istedi. Baca erimedi. Sonunda gvdesinden kopan dalla birlikte aalara akt. Altnda yere vuran dal ellerinden kurtuldu. Dal bir yana kendi bir yana dp kaldlar. Dt yerden yukarlara bakt. Boutuu yer yle byle yirmi otuz kula ykseklikteydi. Gegalarn kayalarn kysndan eilip kendisini arandklarn grd. O uzaklktan tabanca ile vurulmas gt. Ate edebilirlerdi yine de. Kmltsz kalmay, lm grnmeyi seti. Henz bacaklar stnde dorula-bileceine gveni yoktu. Gvdesini dinledi. alacak ey! Belli bir yerinde krk kk acs yoktu. Gvdesini btnyle saran bir aryd duyduu. Soluu dzgnd. Kollar bacaklar salamd. lk korkusu geince, stne dt topran yumuakln ayrdetti. ay yata kysndayd. Bir ay nce ekilen sularn brakt milli toprak stnde yatyordu. Bir daha yukarlara bakt. Gegalar yarn kysndan ekilmilerdi.

Belki de bir yol bulup inebilirler, kendisini yoklamaya yakalamaya gelebilirlerdi. Kalkmaya yeltenince kollarnn bacaklarnn hi glk karmadn grd iini bir sevintir sard. Ayaa kalkt. Kayalarn dibinden dibinden Negovana doru yrd. Khya ile adamlar, Rza Beyin yardan nasl dtn grmemilerdi. Baktklar ykseklikten, aada dp de kald yerin diz boyu mil tutmu olduunu kestiremezlerdi. ld sonucuna vardlar. Hesapta olmayan bu durum onlar adam ldrenlerin aknlna drd. Ne yapacaklarna birden karar veremediler. Src, aaya dereye inip, ly karmalarn nerdi. obanlar dereye inecek yol bulmak iin baknmaya baladlar. Khya, uzakta, Negovana doru gelen bir kz arabasn gsterdi. Oyalanrlarsa grlp yakalanabilirlerdi, iyisi mi kamay, Glne dnmeyi doru buldular. Gelilerinden daha abuk admlarla yola ktlar. Gln gerisindeki dalar zerinde gn kavuurken Hayrettin Aann selmlna vardlar. Heybelerinde yiyecek getirmilerdi. Akam sofrasn hazrlarlarken Hayrettin Aann aylks bir tencere etli kuru fasulye ile bir tencere pirin pilv bir sahan da biber turusu getirdi. Rza Beyin at, Gegalarn nnden bir sre babo bir trs kaldrd. Bir iki dakika kouyor, sonra ancak atlara zg bir sezgi ile binicisinin dt dere boluu kysnda duruyor, aalara doru kiniyor, ini yolu aranyor, bulamaynca sinirleniyor, daha hzl bir kou kaldryordu. Sonunda Negovana yaklanca, bir am korusu iinden aaya inen bir kei yolu buldu. Yola dald. Yolun ay yatana kavutuu yere gelince durdu, boynunu dikti, iki yann arand, gerilerden hafife topallayarak Negovana doru gelen binicisini grmekte gecikmedi. Kineyerek kentere kalkt. Binicisini karlad. Ban omuzlarna gsne srp, dizginini kavrayan ellerini yzn koklad. nnde bel verip, arlar, szlar iindeki binicisinin binmesini kolaylatrd. Rza Bey, Negovanda dostlarndan Bakkal Manol'un dkkn nnde atndan indi. Niyeti geceyi Manol'un evinde geirmekti. Krk yln ba gn kavuurken Rza Beyi kynde gren Manolun gece arlamadan yola brakmas olacak ey deildi. Adam, sevinten konuunu nasl karlayp nereye oturtaracan armt.

Rza Bey, bandan geenleri hemen anlatmad. Florinadaki enitesine bir ka satrla olay zetledi, tehlikede olduunu, candarma komutanna haber vermesini yazd. Zarflad. Manol, ertesi sabah erkenden Florina'ya gidecek birine vererek tezkereyi gndermeyi stne ald. Az sonra Manol'un kahvesini ierken Rza Bey, gece Negovanda kalma kararn deitirdi. Gegalar dt yeri grmlerdi. Ardndan dereye inmilerse, milli toprak stnde ayak izlerini srerek Negovanda kaldn anlayacaklard. Gln Kynde yakn dostu Hayrettin Aann selmlnda daha gven altnda olacan dnd. Ertesi gn Florina'dan kendisini korumaya gelecek candarmalar Hayrettin Aann evinde bekleyecekti. Manola dmanlarnn ardna dtn kamak zorunda olduunu, candarmalar, ya da akrabalar kendisini soracak olurlarsa Hayrettin Aann adresini vermesini syledi. Kahvesini bitirir bitirmez daha ok oyalanmay tehlikeli grerek atna atlad. Glnte haremin avlu kaps nnde atndan indii srada, iyi bir rastlantyla, Hayrettin Aa, olu ile avludayd. Darda bir atn durduunu anlaynca oluna bak bakalm gelen kim? dedi. Alan kap aralndan Rza Beyi grnce, bir sevin kapya atld. Birlikte avluya getiler. Rza Beyin atn haremin ahrna ektiler, ilk karlama szleri ardndan Hayrettin Aa Ksmetine selmlk dolu, dedi, konuklar var... Rza Bey, merakl grnmeyi ev sahibinin zel yaayna burun sokmak sayd iin konuklarn kim olduunu sormad. Aa, yine de ya banclar, tanmazsn diye srdrd konumasn kusura bakmazsan, rahatsz olmazsan, bu gece bu tarafta kalacaksn... Hareme getiler. Kahveler iildi. Az sonra sofann ortasna sofra kuruldu. Evin kadnlar mutfak yannda bir odada yemeklerini yediler. Rza Beyle Hayrettin Aann muhabbeti gece yarsna kadar srd. Rza Bey, arada bir dizini kolunu ouyor Negovan yaknlarnda attan dtn sylyordu. Onlar konudan konuya geerlerken, duvarn te yannda selmlktan, kark sesler, grltl konumalar geliyor, Hayrettin Aa arada bir Selmlktakiler... Ne de olsa kalabalklar... Da kylleri, usul erkn bilmezler... gibi aklamalarda bulunuyordu. Gece yarsnda yattlar. Rza Beye sofa stndeki odada yatak hazrlanmt. Oda kapsn kapatnca duvarn te yanndan gelen

yemekteki grltlerin horultuya evrildiini duydu. Her yan arlar szlar iindeydi. Yorgundu. Horultulara kulak asmadan uyudu. Khya ile adamlar, Rza Beyi, yardan dt yerde l braktklar kansndaydlar. Hanmnn yar srsn ele geirmek umudunu yitiren Khya, en yaknlarndan biri lm kadar zgnd. Bir yandan da yakalanmaktan korkuyordu. Kurtuluu erkenden yola kmakta buldu. Ayrlrlarken Glnte adam olan Gegay artt. Rza Beyin ls stne reneceklerini ertesi gn Bogradi'e gelip kendisine ulatrmasn syledi. Glnl onlar uurlarken, bir ara gece rahat uyuyup uyumadklarn sormutu. Khya Akamdan iyi uyudum, sabaha iki saat kala uyandm. Bitiikten iniltiler geliyordu. Bir daha uyutmad. Hayrettin Aann yaknlarndan acaba kim hasta? dedi. Glnl Gega Hanesi kalabalk. Yallar var. Karsnn kendisinin anas babas sa, hangisi bilemem ki? karln verdi. Sabah kahvelerini ierlerken bu kez Hayrettin Aa konuunun gece rahat edip etmediini renmek istedi. Rza Bey Yatar yatmaz uyumutum, dedi, bitiiktekiler daha ortalk karanlkken kalktlar. ok grlt ettiler. Onlarn grlts ile uyandm, onlar gittikten sonra rahat uyudum. Grlt edenlerin kim olduunu yine de merak etmiyordu. Onlar sabah kahvelerini bitirmeden Hayrettin Aann olu, Florina'dan gelen bir onbann Rza Beyi aradn haber verdi. Rza Bey, az sonra, bir gn nce yolunu kesen drt Gega'y candarma onbasna tanmlamaya alrken, Hayrettin Aa meraklandka merakland. ok gemeden sorguyu ele ald. Drt Gega m dedin a be Rza Bey? Drt Gega... Konumalar Arnavuta myd? Arnavuta? kisi iri yar, ikisi orta boylu...? Dediin gibi? Orta boylulardan biri izmeli dzgn klkl? yleydi?... br orta boylu ile tekiler oban klkl, poturlu, arkl?... Rza Bey, szle karlk vermeyi kesmi, sadece bayla doruluyor bu sorularn altndan ne kacan bekliyordu.

Hayrettin Aa dvnmeye balad: Tuh, tuh, tuh... Ne var ne oldu be Hayrettin Aa? Daha ne olsun istersin be Rza Beyim? izmelisi kara kal kara gzl, brleri sar tyl gk gzl myd? Ne olacak? Hayrettin Aa durmadan el diz dvyor, yaknyordu : Th th th... Ne biliyorsun be Hayrettin Aa, ne dvnyorsun sylesene? Nasl dvnmeyeyim be Rza Beyim? Nasl bilmeyeyim? Dn gece gelir gelmez ne demedin bana bana gelenleri? Dn gece o drt Gegann drd de selmlmda kald, ekmeimi yedi! Bir yandan bayla selml gsteriyordu Btn gece, aranzda te bu tek duvar, bitiik odalarda yattnz. Ah bileydim senin dmann olduklarn... Th th th... Rza Bey, dnk boumalarn, yardan aaya uuunu hatrlad. Drt Gegann, Hayrettin Aann bayla gsterdii incecik duvar geip stne stne geldiklerini grr gibi oldu. Srt rperdi. Bouna dvnrsn be Hayrettin Aa dedi. Bana Azrailin oyunu bu! Azrailin akas. Can sklrsa demek Azrail bu trl elenir insanla... Khya, Bogradie dnnce olanlar hanmna anlatt. Dinledikleri Dil Hanmn cann skt. Srlerinin yars elinden gitmi gitmemi umursamyordu. Onun istedii Rza Beyi diri ele geirmek, bunca yllk beylik onuruna yaraaca gibi kocasnn cn almakt. Demek drt kii, drt koca Gega, orta yal bir Makedonyalnn hakkndan gelemediniz, kolunu bacam zaptedemediniz. dedi. Yazk size! Rza Beyi tutup getiremediklerine gre khya ile adamlarna hi bir ey vermek zorunda deildi. Yine de cmert davrand. Ama Allah iin ok uramsnz. Adam epeyi kk sktrm size. Bu gayretinizin altnda kalmam , diyerek birer ksrak balad Khya ile adamlarna. Ertesi gn Glnten gelen haberciden Rza Beyin yaadn rendiler. Haber kendi alarndan Dil Hanmla Khyann umutlarn tazeledi. Khya yine zengin olabilir, Dil, onuruna

yaraacak gibi len kocasnn cn alabilirdi. Khya eskisi gibi Rza Beyin yaayn izletmeye, pusuya drebilecei gn kollamaya balad. Yaz geti, gz, banda srler, o yl Sargl'de kiraladklar otlaklara indi. Gorikaya komuydular. Khya, gn gnne Rza Beyin haberlerini alyordu. Ald haberleri deerlendirmekte sabrl davrand. Niyeti bu kez Rza Beyi salam ele geirmek, pusuya drdkten sonra bir daha karmamakt. K ortalarnda bir gn Rza Beyin Kastorya'ya gittiini rendi. Sk sk getikleri, bir yl nce beyin lsn Gorika'dan Bogradie gtrdkleri o yolu iyi bilirdi. Rza Beyi yakalama plnn yola gre hazrlad. Yazdan beri obanlar arasna yeni iki Gega katlmt. Adamlar iyi niancydlar. Kurda kua neye atsalar vuruyorlard. Srcye yayly koturdu. Nianc iki Gega'y yaylya bindirip kendisi atna bindi. Yanlar sra her zamanki iri oban kpei ile yola ktlar. Kastorya yolu da daha nce pusu kurduklar Florina yolu gibi dalkt. Malinka Da eteklerini dolanrd. Dan ssz bir yerinde, bayrda, yoldan yz elli adm kadar ierde, kk bir Ortodoks manastr vard. Pencereleri yolun btn grnn kapsard. Manastrdaki keiin para canls olduu, gzn doyuran kanun kaaklarna, komitecilere yataklk ettii sylenirdi. Keie hediye olarak iki kuzu, bir kelle kaar peyniri gtryordu. Yoldan ayrlp Manastra sapmadan nce nianclar indirdi. Yolun kysnda pusuya yatrd. Yayly manastra ektirdi. Manastrn gerisindeki araplk ban belleyen keii buldu. Hediyelerini verdi. Src ile birlikte manastrda konaklad. Pusudaki Gega'lar vuracaklar adam tanmyorlard. Khya ikisine de kuzularyla birlikte onar koyun vaad etmiti. Kastorya ynnden gelecek bir al atlnn yolunu bekliyorlard. Khya, yukarda manastrn pencerelerinden yolu gzleyecek, dedii al atl grnnce slk akacak, ardndan el sallayarak iaretlerini tamamlayacaklar hazr olduklarn bildireceklerdi birbirlerine. Kendilerinden istedii ie gre olduka yksek saylrd Khyann verecei cret. Alt yan adam ldrmek yoktu anlamalarnda. Biri gsne nian alarak at ldrecek br sa kolundan atly yaralayacakt. At vurup atly yaralaynca bitiyordu ileri. Sonra pusudan kp kimseye grnmeden kestirme kei

yollarndan Sargle, otlaa dneceklerdi. Tasarladna gre, Khya, Rza Beyin yaralandn grnce yayl ile ayrlacakt manastrdan. Yoldan, yardmna yetimi gibi, yarasn sarmak iin yaylya alacakt yaraly. Rza Beyi bir kez yaylya aldktan sonra gerisi yarasnn durumuna kalyordu. ok kan kaybediyorsa manastra dnecekti nce. Bu keilerin her biri yar cerrah saylrd. Cerrah kadar, kan durdurmasn, yara sarmasn bilirler, manastrlarda yataklk ettikleri etecilere srasnda yardm edebilmek iin yara bakmnda ie yarar her trl il bulundururlard. Kan durdurduktan sonra yaylya yatracakt yine yaraly. Bir yl nce len beyini yatrdklar gibi beyin lsn gtrdkleri yoldan, gtrdkleri yaylyla, beyini vuran Bogradi'e gtrecekti. Bogradi'te konann avlusunda, yaylnn arka perdesini ap da, ierde, az, eli kolu bal yatan Rza Beyi gsterdii zaman, hanmnn nasl sevineceini grr gibi oluyordu bunlar dnrken.. Rza Bey, yolun bir eyrek tesinden grnd. Yukarda Manastrdan Khyann sl duyuldu. Baktlar, manastrn kuyusu banda dikilen Khyann el salladn grdler. Khya, yerden bir ta alp kendilerine doru savurdu. Tan arkasndan oban kpeini kendilerine doru sald. Kpek bir kou pusularna kadar geldi. Yukardan slk alp kendisini aran Khyann yanna geri dnd. Karlkl el salladlar. Anlamlard. Bekledikleri al atlyd gelen.. Da yollar, bir yan bayr bir yan dere, aalar bitkilerine varncaya kadar, ou birbirine benzer. Hi deilse belirli blgelerde byledir. Belirli aylar, belirli mevsimlerde grnleri deimez. O gn hafif hafif kar serpitiriyordu. Dan eteklerindeki amlar bitki kmeleri kar tutmutu, iki nianc kar yn altnda kalan bir prnalln gerisinden mavzerlerini gelen atlya dorulttular. Rza Bey acelesiz yaklayordu. stnde gocuu vard. Gocuunun baln bana ekmiti. Baln n kalarna kadar iniyor, boynuna dolad el rgs kaln bir atk azn enesini kapatyordu. Yznden btn grnen, ular elmack kemiklerini bulan gr byklaryd neredeyse. Nianclar aralarnda baktlar. Biri Kim bu be? diye fsldad. br, ne bileyim ben? gibilerden

omuzlarn kaldrd. kisi de yine gzlerini gelen atlya diktiler. Gelenin kim olduunu pek merak ettikleri de yoktu. Atl yaklaa dursun, seyrele seyrele serpitiren kar bsbtn dindi. stlerindeki bulutlar yksele yksele aralandlar. Masmavi bir gk paras grnd. Git gide byd. Karlarn stne gne vurdu. Bitkilerin ucunda donan karlar maya baladlar. Pusudaki nianclar scak geldii iin kepeneklerinin balklarn geri attlar. Mavzerlerini kavradlar. Aralarnda yz elli adm kalan atlya nian aldlar. Daha nce aralarnda anlatklar gibi, atl, yetmi seksen adm nlerinde, yolun solundaki tek am aacnn altna gelince ate edeceklerdi. Namlularnn ucundan atlnn yaklamasn izlemeye baladlar. Scak basnca Rza Bey de gocuunun nn at. Boyun atksn gevetti, ekti, gsne indirdi. Can ok cigara istiyordu. Tabakasn kard. Gocuunun baln ensesine kaydrd. Atnn dizginlerini bileine aktard, iki elinin parmaklar arasnda cigarasn sarmaya dald. Nianclar tutulup kalmlard. Grdklerinden akn gz krpp duruyorlard. Ilts o uzaklktan seilen gzleri, hafif dalgal salaryla atlnn btn yz aktayd. te o ok iyi bildikleri devinimleriyle. ba nnde cigarasn sarm, kdn kysn dili ucundan geirerek slatyordu. Sonra yaptrd. Yakt. Atlnn sa koluna nian alan Gega'nn mavzeri dipiinden yere sarkt. A be Rza Bey bu! br, rkmesine: O ya, dedi, biz ne yaparz byle? Rza Bey ama yaklayordu. Mavzerlerini prnaln dallarndan ektiler. A be nasl bakarz yzne bizi burda grrse?... Sada solda acele snp saklanabilecekleri gibi bir yer aradlar. En iyisi bulunduklar yerdi yine. lk Gega: Sin, sin, dedi, iyice karn iine sin... Kepeneklerinin iinde tortop olup prnallklarn gerisinde diz boyunu aan kara kapandlar. Yukarda, manastrn penceresinden bakan Khya, adamlarnn pusuya yatt prnallarn nnden Rza Beyin sigara ierek geip gittiini grnce, ne olduunu anlayamad. Hem fkelenmi hem de

meraklanmt. Yannda kpei, src ile birlikte, tella manastrdan frlad. Yar yolda pusudan km Manastra doru gelen Gegalarla karlat. Sormasna sra kalmadan Rza Beyi yaralayacak olan Gega: Az kald byk gnaha sokacaktn bizi Khya, dedi. Tvbe tvbe, hem de onar koyun iin... Ne gnah dersin sen be? Gorikal Rza Beydi geen.. Ya kim olacakt? Anlattlar. Nianclar byle birbirinden ayrlmadan alarak ok kap deitirmilerdi imdiye kadar, iki yl da Rza Beyin yannda almlard. ok iyiliini grmlerdi Allah iin! Atn vuracak olan evlendiren dnn yapan oydu. brn, Rza Beyi yaralayacak olan ise (Bak u Allahn iine sen!), alt yl nce kendisi omuzundan kurun yemi yaralanm iken, yaylyla Kaylara doktora gtren, lmden kurtaran Rza Beydi., iyi ki gne am, scak basm da baln syrnca yzn grm tanmlard parmaklar tetikte beklerken. mrlerinde kimseden grmedikleri iyilii grdkleri adamn kann aktacaklard yoksa! (Tvbe tvbe, hem de be on :koyun iin!) Cehennemde cayr cayr yanmakla deyebilirlerdi byle bir gnah. (Tvbe tvbe), iyi ki, gne am da gnaha girmekten kurtulmulard!.. Rza Bey yakalanamadan o k da geti. Baharda srler Sarglden Bogradi'e dnd. Khya hl Rza Beyin yaayn izletiyor, yeni bir pusuya drebilecei gn kolluyordu. Ama beklemeye mr yetmedi. Austos ortalarnda bir akam, otlaktan kydeki evine dnerken at stnde tek kurunla vuruldu, Dil Hanm, krlk yerlerde srler arasnda yetien ou Arnavut kzlar gibi iyi ata biner, iyi tabanca kullanrd. Kocasnn lmnden sonra binicilii atcl daha da ilerledi, ilere sahip kmak ona dmt. Evin dnda erkek klyla dolayordu bu yzden. izme, klot pantolon, kapal yn kazaklar, sedef dmeli kapal yakal gmlekler, yelek, cepken giyiyor, gr sar salarn, kn koyun derisinden kalpaklar, yazn bana sard gnelikler altnda saklyordu. Gocuunu ya da kepeneini karmadka gvdesinin kadn izgilerini ayrabilmek olanakszd. Cigara imeye baladndan yaradltan alto olan sesi daha da kalnlamt. Arnavutlar ounlukla pembe beyaz tenlidir. Sakallar iyi tra

olduka pek seilmez. ou kadnlar gibi mr drt duvar arasnda deil de, ak havada geen Dil'nn, gne yan tenine bakarak yzn erkeklerden ayrmak ok gt. Olsa olsa sakal kmakta gecikmi onsekiz ondokuz yalarnda bir Arnavut delikanls sanlrd. Dil Hanm, kocasnn lmnden beri byle izmelerini ayana ekip, belinde nagant, sk sk atla srlerini dolayor, lenin kalann hesabn soruyordu. Bir sredir len Khyann Rza Beyi yakalayabileceinden umut kesmiti. Kendi bana, len kocasnn cn almann yollarn aratryordu. Khyann vurulmasndan sonra bu grevin bsbtn kendi stne dtne inand. Babasnn en gvenilir adamlarndan birini yeni khya olarak yanna almt. Adam, gelin olaca gne kadar, baba evinde hemen hemen her gn grp karlat, cesaretini, aznn skln, daha baka yeteneklerini yakndan tand bir insand. Ayrca anadan yana uzaktan akraba olurlard. Kocasnn cn kendi almay artk iyice aklna koyduu iin bu konuyu ona bile amad. Eyll banda, kiralayacaklar klk otlaklar grmek iin yeni khyasyla Malinka Dan atlar. Zeleni ile Gorika arasn dolatlar. Sahiplerinden fiyat sordular. Sonunda yine bir yl nce Sarglde kiraladklar otlakta karar kldlar. Yolculuklar alt gn srmt. Yeni khyasyla atlar stnde yanyana, yalanmaya yz tutmu bir baba ile byklarnn terlemesi yaklam delikanl olu gibiydiler. Konumalarda Dil Hanm ne dndn ksaca kulana fsldadktan sonra sz khyasna brakyordu. Karlatklar kimseler kendiliinden onun kadn olduunu karamyor, khyas da uyard iin onun hanm olduunu kimseye sylemiyordu. evredeki otlaklar dolarken yolculuklarnn st ste iki gecesini Sarglde bir handa geirdiler. Han, yksek duvarlarla evrili, ok geni bir avlunun iinde kalyordu. ift kanatl yksek avlu kapsndan girince, sada arabalk olarak kullanlan bir sundurma; solda yolcularn bineklerini baladklar ahr ile samanlk uzanyordu. Kk bir kervansaray grn veren badadi yapl katl han, avlunun sonunda kalyordu. Alt katta, kahvehane, lokanta olarak kullanlan ok byk bir salon ile mutfak, kiler, ardiye, hancnn odas vard. Dtan bir merdivenle

klan st katlarda, aa parmaklkl birer balkon boyunca yolcu odalar sralanyordu. Hanc gvercin meraklsyd. Sundurmann atsna yakn gvercinlikler yerletirmiti. Avlunun her yannda, atlar alnm arabalarn, oklar, tekerlekleri, balkonlarn parmaklklar, stnde, yolcu odalarnn pencereleri iinde gvercinler dolayord. Dil Hanm ile Khyas, st katta yan yana iki oda kiralamlard. Hana geldikleri gn, Dil Hanm odasna karken avluda tyleri kzla alan, ok gzel bir zaar grd. Hancnn gvercinleriyle zaar karlkl akalayorlard. Zaar, stlerine atlyor, yakalayacak gibi yapp korkutuyor, gvercinler abuk admlarla zaarn nnden nnden kap sktka ksa uularla havalanyorlar, oraya buraya konup zaarn arkalarndan gelmesini bekliyorlard. Sevinle oynatklar sanlrd. Merdivenlerin banda biraz durup bu oyunu seyretti. ok da holand. Odasna karken, birinci katn merdivenleri aznda, akaklarna hafif kr dm, kumral, gr dalgal sal, yeile yakn ela gzl, yz izgileri dzgn, orta yal bir erkekle karlat. Yz yze geldiler. Gzleri iie taklp kald. Adam, Ge bakalm kk, buyur diye geri ekilerek ona yol verdi. Dil Hanm neden olduunu anlayamad bir cokuya kapld. Kzard. Adama doru drst bir teekkr bile edemedi aknlndan. Yryp sahanla geti. Fakat daha ikinci katn merdivenlerine dnmeden, adam bir daha grmek isteiyle gerisine bakt. Onun merdivenlerde koarcasna avluya indiini, grd. kinci katn merdivenlerini karken, trabzanlarn kysndan, nne den avluyu gryordu. Merdivenlerden indiini gren zaar, gvercinleri brakp bir kou adam karlad. Arka ayaklar stnde doruldu. Adamn yzne gzne bulat. Sonra eildi, adamn izmelerini koklad. Yine arka ayaklar stnde doruldu. Adamla gremeye, eline koluna sarlp sramaya balad. Merdivenleri k kendiliinden arlamt. ikinci katn sonunda kalan odasna kadar balkonu ar admlarla geti. O odasna girerken avludaki yabanc hl kpei ile oynuyor, kpei aldatyor, uraya buraya koturuyor, nnde boylu boyunca yatrp mncklyordu... Akam, Khyasyla yemek yemek iin aaya inerlerken, o yabanc, merdivenlerde karlat baklar, zaaryla oynarken

grd devinimleriyle hep gznn nndeydi. Ge bakalm kk, buyur diyen sesini kulaklarnda duyuyordu. Lokantaya girince, yabancnn dipte, ocan yanndaki masada arkadayla oturduunu grd. Lokantadaki masalardan daha doluydu. br masalardakiler hep silik kiiler olarak grnd ona. Khyas ile lokantann giriinde, yabancnn masasna apraz kede kalan bir masaya oturdular. Yabancy karsna almt. Uzaktan grebiliyordu. Arkadalaryla yemek yiyor, erik raks iiyorlard. Arkadalar arasnda daha ok konuan oydu. brleri onu dinliyorlard. Tatl konuan bir adam olmalyd. Anlattklarnn etkisi arkadalarnn yznden izlenebiliyordu, ilgileri arttka, yemek yemeleri arlayor, baklarn ayrmadan onu dinliyorlard. Salkl, gl kuvvetli grn olan bir erkekti. Ular elmack kemiklerine doru kalkk gr byklar vard. Olduka yakkl saylrd. Fakat yabancnn onu daha ok etkileyen yan, canll, yaam dolu kiiliiydi. Yaama sevincinden bir ayla kuatyordu sanki oturduu yeri. Konutuka sk sk gldryordu arkadalarn. Glenlerin ardndan kendi de hafiften glyor, raksn yudumlayp yeni bir konuya geiyordu. Oturduu yerden konutuklar duyulmad halde, adamla arkadalar glrken elinde olmadan iki kez o da glmsedi. Bir iki kez de dorudan doruya adama bakmaktan kendini alamad. Gslerinde, srtnda, dudaklar ucunda, biraz daha dinleyecek olursa kasklar arasnda rpermeler, scaklklar duyuyordu. Bir yanlar akp gidiyordu yabancdan yana. Ne gzel erkekti! Kocasnn lmnn ikinci yl dolmak zereydi, iki yldr hi bir erkek kar cinsten olduunu hatrlatmamt ona. Kannn yzne vurduunu, kzardn duydu. Duygula-rndan utand. Elinden geldii kadar sesini duymamaya, yabancdan yana bakmamaya alt. O gece uyuyamadan uzun sre yatanda saa sola dnd. Ne yana dnse yemekteki yabancy karsnda grr gibi oldu. Adamn grnleri birbiri stne ekilmi fotoraflar gibi gzlerinin nnde kart durdu. O gece ok kt uyudu. Sabaha hi hatrlayamad bir yn rya grd. Ertesi gn giyinirken handan ayrlmak, ne olursa olsun bulunduu yerden uzaklamak niyetindeydi. Akama kadar bir trl

bu niyetini khyasna aamad. Akam, yemek saati yaklatka artan teln yenemeyerek hana dnd. Yemee, yine o yabancyla karlamak umuduyla, yanaklar cokudan al al indi. Yabanc ortalarda yoktu. Khyas ile uzun sre lokantada kald. Yabanc ile arkadalar grnmediler. Handan ayrlm olacaklard. Bylelikle yabancdan kurtulduu iin sevinmesi gerektiine inandrmak istedi kendini. Ne are ki dakikalar ilerledike zgnl artt. Onu belki de bir daha hi gremiyeceini dndke yrei ezildike ezildi. O gnden sonra hep dnd. Kim olabilirdi o adam? Sorup renmekten rkyordu. O yrenin adlarn duyduu btn beylerini aklndan geiriyor, Gorika'ya kadar yaklayor, sonra birden dizginlerine aslp atnn ban dndrr gibi, hzla yan iziyor, gzlerini yumuyor, ban iki yana silkeliyor, Rza Bey adn, o yabancnn Rza Bey olabilecei armn silmek atmak istiyordu dncesinden. Rza Bey stne ok eyler sormu renmiti. Dediklerine gre av dknyd. Konukseverdi. Gl kuvvetliydi, iyi niancyd. Ama Rza Beyden sz ederken, herkes, bunlar, daha baka olumlu ynlerini olabildii kadar kuru bir sesle aklyordu ona. Herkes azndan vgye alan tek sz karmamaya dikkat ediyordu. O da sezgileri kendini nereye ekerse eksin, neler fsldarsa fsldasn, sezgilerine sar kalmakta direniyor, salt bir boy hedefi, bir nian tahtas gibi grmeye alyordu Rza Beyi... Duyduklarndan dinlediklerinden sonra az ok bir karara varmt. Srleriyle o da Sarglde geirecekti k. Sk sk blgedeki gllerin kylarnda rdek avna kacak, karlat yerde kuruna tutacakt o boy hedefini. Tasarlad gibi k kiralad otlaktaki kr evinde geiriyor, hemen hemen her gn gl kylarna ava gidiyordu. Aylar geti. Ne Rza Beyle, ne de eyll bandan beri aklndan kmayan o yabanc ile karlat. Bogradie dnmeden nce cn almak kararndayd. Yeni bir yol dnd. ubat neredeyse kyordu. Bir akam st, atlaryla, Gorikada Rza Beyin konanda, selmln kaps nnde durdular. Onlar da bakalar gibi Rza Beye konuk gidiyorlard. Khyay uyarmt. Onu olu diye tantacak, Bogradiin, len kocasnn adn azna almayacakt.

Selmln kapsn aan aylkya, Khya, Ohriden gelip Kozana'ya gittiklerini, Rza Beye Ohrili Hseyin Beyden selm getirdiklerini syledi. Aylk, beyine bile haber vermeden konuklar selmla ald. Ohrili Hseyin Beyin ad yeterdi byle davranmas iin. Onun selmn getirenleri kapda bekletecek olursa beyinin kolay kolay kendisini balamayacan bilirdi. Selmlkta buyur edildikleri sofaya Rza Bey girince, Dil'nn yrei durur gibi oldu. Kendisine bir ey soracak olursa sesi kmayacan, karlk veremeyeceini sand. Karsndaki gle adam, alt ay kadar nce Sargldeki handa grd, bir daha da hi unutamad adamd. Allahtan ki Rza Bey ona pek dikkat etmedi. Khyasna Delikanl m dedi sadece. Yer gsterdi. Ondan sonra da btn gece khya ile konutu. Az sonra sofra kuruldu. Rza Beyin Gorikal iki konuu da onlarla birlikte sofraya oturdu. Ge vakitlere kadar yenildi iildi. Rza Bey yemek boyunca topu topu iki kez, o da nne etini tatlsn verirken Dilya iki ksa bak att. Baklarn abucak sofrada oturan tekilere kard. Dil, ilk yrek arpntlar yattktan sonra dncelerini toplamaya alt. Rza Beyi vurmak iin gelmiti buraya. O halde vurmas, grevini yerine getirmesi gerekirdi. Hem bu i sandndan da kolay olacak grnyordu. Sofrada onun varl ile ilgilenen yoktu. nne rak kadehi bile koymamlard. Diledii an sofradan kalkabilir, sofann setii bir kesine ekilebilir, sonra da tabancasn ekip... Yerinden kmldayamyordu ite! Rza Bey, biraz ondan yana dnecek gibi olsa, yrek vurularnn hz artyor, renkten renge giriyor iini saran duygularn uultusundan konuulanlar izleyemez oluyordu. Yatp kendine sz geirir duruma gelince, bir kez daha bylendiini anlyordu. Eline koluna buyuran, dncesine kalbine sz geiren kendisi deil Rza Beydi artk. Btn istedii gerekte ldrmek deil yaknnda olmakt onun. Elinden gelse, kedi gibi tortop olup okamas iin iri kemikli ellerinin altna sokulacakt.. Sargldeki handa, akam yemeinde kardan yaktrd gibi, gerekten ho konuuyordu Rza Bey. Hele anlattk-larndan bir velespit yks ok elendirdi Dila Hanm...

Radomulu Salih Aann byk olu, Demir, yirmisini ap evlendikten sonra velespit hevesine tutulmu, Selnikten bir velespit alm gelmiti. Evdekilere, konu komuya ittire kaktra de kalka velespite binmeyi nasl rendiini anlatt Demirin. 1899 ylndayd henz. Masasndakiler velespit nedir nasl bilmiyorlarsa Dil Hanm da bilmiyordu. Anlatan Nasldr kahve deirmeni, nasldr krk, kolunu dndrrsn bir ark br ark, bir dili br diliyi dndrr, velespit de o trl, iki tekerlekli. Ayaklarnn altnda bir diliyi dndrrsn, o dilinin zinciri arka tekerlei dndrr.. n tekerlei elinin altnda dmenle tutarsn. Arka tekerlek iter, sen n tekerlei nereye tutarsan velespit oraya gider. Dinleyenler Allah Allah! diyorlard, koskoca Salih Aann olu! Ahrlar at dolu araba dolu! Nerden heves etmi bu eytan icadna? Anlatan, Radomulularn eytan arabas dediklerini syledi Demirin velespitine. Demir ise memnundu! Nerde bulursun byle beygiri at, diyormu, yem istemez su istemez, tmar istemez.. Demirin dmeni tutuunu, lstik klksonuyla kalabalkta kendine yol ap, ky yollarnda kylleri, hayvanlarn rktn yknd. Sonunda ciddileti, Demirin velespite binmeyi ilerlettiini, imdi atla drt be saatte gidilen yerlere bir bir buuk saatte gittiini syleyerek balad anlattklarn. Dinleyenleri dndrd bu sonu. ok ilgin konular myd btn dinledikleri ? Ama Rza Beyden holanmaktan kendini alamyordu. Anlattklarn gzyle grr gibi oluyordu. Dinlediklerinden, el tanm-lamalarndan, velespit nedir anlam, binmeyi renmi gibi duyuyordu kendini. Rza Bey, bir ara Ohrili Hseyin Beye hasret kaldn syledi. Allah insana maldan nce hayrl komu vermeliydi. Bir savruk komusu vard. Onun yznden bandan bel eksik olmuyordu. Adam bir ara, bir tarlay hem ona hem kardeine satmaya kalkmt. Baka bir otla ise, komuluk hatr bozulmasn diye, alt yl arayla iki kez satn almt adamdan. Sonra da Bogradililere kiraya verdiini duymutu o iki kez satn ald otla. Kiraclarla kendi adamlar arasnda arpma km, iki yanda elliye yakn erkek, bir eyrek saat kurun yadrmlard birbirlerine. Bogradili Bey vurulmutu sonunda. Genti. zlmt vurulmasna. Ama asl onu

zen, Bogradililerin ille de beylerini kendisinin vurduunu sylemeleriydi. imdi btn Bogradililer dman olmulard ona. ikidir yoluna pusu kuruyorlard. Bu yzden Malinka Dan ap Ohriye gidemiyordu.. Selmlkta, ocan yand st kattaki sofada kurulmutu sofra. Sofann stnde ikisi sada ikisi solda drt yatak odas vard. Yemekten kalklnca, Gorikal konuklar evlerine gittiler. Aylk, Dila Hanm ile khyasnn yataklarnn hazr olduunu syledi. Rza Bey, konuklarna biri sofann sanda, biri solunda ayr ayr odalar gsterdi. Rahat edersiniz inallah dedi. Hayrl uykular dileyip izin istedi. Aylksyla birlikte selmlktan ayrld. Dil Hanma, st ste iki dek serilmiti. Yatak araflar ivit, sabun, levanta iei kokuyordu. Hafif kola ile tlenmi, kr krd. Odann penceresi yatann ba ucuna dyordu. Souk camlarn gerisindeki koyu lcivert gkte yldzlar r gibi titreiyorlard. Gzleri ak, yldzlara dalm, uyuyamyordu. Neydi bu bana gelen? Rza Bey, stne stne, kat kat inen bir arlkt sanki. Gitmiyordu gzlerinin nnden. Hatrlamaktan dnmekten kurtulamyordu onu. Nasl zlyor, nasl aryordu imdi ? Yedi yl sren evlilii boyunca bir gn olsun duymad duygulard bunlar! Ancak onun el demesiyle iyileeceini sezdii szlar sarmt her yann. Sesi yanklanp duruyordu belleinin duvarlarnda. Ba yastnn altnda nagatnn sertliini duyuyordu. Vuramamt ite! Hi bir zaman da varamayacan biliyordu imdi.. Rza Beyin anlattklarn hatrlyordu durmadan. Belki de dedii gibi, kocasn ldren o deildi. Fakat ne deiirdi ? Aradan iki yl gemi, herkesin kafasnda karar ylesine kesinlemiti ki, Rza Beyin bu sutan syrlmasn kim salayabilirdi ? Bu umutsuz, k yok dnceler iinde sk sk i ekiyor gs geiriyordu. Ne kadar geti byle? Kestirebilmesi gt. Oda kapsnn aldn duydu. Yatarken oda kapsn srmelemeyi dnp sonra srmeyi ekmediini hatrlad. Yatana yatmadan nce, kapnn gerisinde, eli srmenin stnde bir sre kala kalm, sonra o sre iinde neye oraya geldiini unutmu, srmelemeden kapnn gerisinden ayrlmt. Anlatlmas g bir seziydi bu. Erkek klnda dolatn hi nemsemeden, kadnlk igdleriyle, gece, evin iinde, el ayak ortadan ekildikten sonra, odasna geleceini sanki biliyordu onun. Belki de bu yzden uyuyamyor,

bekliyordu. Gelmiti ite. Bann gvdesinin izdm ile aralanan kapnn boluunda duruyordu. Gelenin, aklndan bu geenleri bildiini anlaynca, kldn, yznn kzardn duydu. Kap kapand. Rza Bey, kapnn gerisinde duruyor, ona doru bakyor, bekliyordu. Ne yapmalyd? Geldiini duyduunu belli etmeli mi yoksa onun yapt gibi kmldamadan beklemeli mi? Rza Bey neden sonra yavaa: Uyumuyorsun, dedi. Kalbi duyulacan sanacak kadar grltl arpyordu. Karlk veremedi. Nagantnn demir sertlii gittike batc, rahatsz edici geliyordu yastn altnda. Ne ii vard orada? Uyumuyorsun! znin olursa lmban yakaym.. Nasl gsz olduunu, yznn rengi nasl uup uup geri geldiini grmesinden rkt: Yakma! Olmaz, diye inledi. Yakaym, daha iyi grrsn beni! Daha kolay vurursun! Yalvard: Yakma! Ne olur yakma.. Kibritin akln duydu. Alev, oda kapsnn cill tahtalarna vurdu. Rza Beyin tavana kan kocaman bir glgesini izdi. Gr! Silhszm. Tabancam stmde yok! Hadi, madem vurmaya geldin, vur beni... Kibriti tutan elini kaldryordu. Alev ykseldi, gzel yzn, byklarn aydnlatt; gzlerinde, salarnn dalgalarnda yansd. Tavana kadar vuran glge kld, duvara indi. Vur, bekliyorum. Tabancan yastnn altnda. Hadi... Elindeki kibrit snd. Oda birden karard. Rza Bey bir kibrit daha yakt. Dil Hanm, birden yata iinde doruldu. Elleriyle yzn rtt. Sonra dnd, yastna yz koyun kapand. Hkrklarla alamaya balad. Rza Bey, yaklat, yatan kysnda durdu. len kocan benim vurduumu sanyorsun, inanyorsan, cn al. Hi kar koymayacam sana... Dil Hanmn hkrklar diniyordu yava yava. Omuzlar sarslyordu sadece. Kibrit snd.

Daha ilk grte erkek olmadn anladm senin. Hem de bundan alt ay nce, Sargl'de, handa... Dil, birden srtst dnd yatanda. Karanlkta ona bakacak cesareti buldu. Syleme, ne olur syleme bunlar.. Rza Bey eildi, yatan kysna oturdu. Dilnn ellerini arand, bulmakta gecikmedi, avularna ald. Bil, ilk grte vuruldum sana. Bir daha da unutamadm. Bu gece evimde grnce, beni vurmak iin geldiini bile bile sevindim. Dnyalar benim oldu. Tabancan ne zaman eksen kmldamayacaktm. Syle niye vurmuyorsun beni? Dil, ne yaptn dnmeden onun gsne brakt ban. Yine hkrklar iinde sarslyordu. Ama alyor denemezdi. Mutluluk muydu duyduu? Byk bir narn, yksek bir dalna kurulmu bir salncakta sallanr gibiydi. Bir daldan brne kolan vuruyor, yerle gk arasnda uuyordu sanki... Ah, vuramam seni, diye fsldad. nan, kocan vurduumu sanma. Ben o kavgada kimsenin bana gsne nian alp ate etmedim, inandn m? Ban, Rza Beyin gsnden ayrmadan hafife sallad. yleyse, syle, evlenir misin benimle? Karm olur musun? Ben de yalnz bir adamm. ocuklarm bydler. Analar leli yl oldu. Seni grr grmez davullar zurnalar vurdu yreimde. Dne dne kim olduun iime dodu. Ka kez kalkp Bogradie gelmeyi sana teslim olmay aklmdan geirdim. Grdm greli, o gn bugn hep seni dndm.. Dil: Ben de, diyebildi. Ama btn gcn toplayarak Rza Beyin gsnden geri ekildi. Sesi krk, umutsuz kmt. yleyse? Elinde olmadan derin bir gs geirdi: Ah, kolay olsa... Rza Bey yavaa kollarna almak istedi onu. Dil yumuak bir devinimle uzanan kollar arasndan syrld. Neden? Sen istedikten sonra? Durgunlat: Aramzda len kocamn kan var .

Ben vurmadm diyorum sana kocan. imdi daha ok inanyorum vurmadma. Yemin bile edebilirim. Vursam Allah beni oktan cezalandrrd. Khyann pusularndan sa kurtulamazdm. Ama bak yazgmz nasl yazm? Allah nasl piman etti seni benim iin beslediin niyetlerine? Nasl elini tuttu, hatadan geri evirdi? Hayr, bylesi sana bana daha byk ceza.. Deil! Hem dn kocan ben vurmu olsam bile, kinim yoktu. Pusuya yatmadm. Beni vurmak istedii iin ate ettim. Canm korumak iin. Gnahm ne? Sadece o daha talihsizmi benden. Ya da onun gn dolmu, benim gelmemi! Syle, karm olacak msn? Dil titredi: Olamam! Olacaksn! Kimselere brakmam seni! Syle, sen olur demezsen kimden isteyeyim seni? Araya kimleri koyaym? Sadece kimseden anlamna ban iki yana sallad. Rza Bey daha ok kendini tutamad. Kollarna ald onu. Ban gsne doru ekti. Salarndan, kulaklar dibinden, boynundan yznden pt pt, sonunda dudaklar dudaklarna kald. Dil, dudaklarn kurtaracak gc bulunca: Yapma, diye inledi. Brak beni.. Dinle, madem brakmam istiyorsun brakacam imdi seni. Birazdan odandan kp gideceim. Belki de yanndan byle ayrldm iin btn mrmce yanarm. Ama bil ki sa olduka vazgeemem senden. Ne olur doru dn, gnlne kar gelme. Rza Beyin hi bir isteine kar koyabilecek durumda deildi. En kk bir direnme gsteremiyordu. Bakalm, diye inledi yavaa. Rza Beyin kollarn zdn, kendisinden ayrldn, geri ekildiini, dorulduunu grd. Ylp kalmt sanki kendisini kollarndan brakt yerde. Bitkindi, yenikti. En iyisi unutalm birbirimizi, diyebildi. Hayr. Unutalm. Karm olacaksn, istemeye geleceim seni.. Hadi imdi, kinden garazdan uzak gzel gzel uyu. Sabaha grrz.. Krgn da olsa yrei minnetle dolu:

Gle gle, diye fsldad. Oda kaps kapannca dipsiz bir bolua kayyor gibi duydu kendini. Sanki tutunduu bast her ey elinin ayann altndan kayyordu. Aylardr kadn m erkek mi olduunu hi aklna getirmeden yaamt o. Salkl yaps ile at koturmu, silh atm, saa sola buyurmutu. Yrei, handa Rza Beyle karlat o akama kadar, buz gibiydi, iinde o gece balayan deime tamamlanyordu imdi. Kannn sndn hzla damarlarnda dolatn duyuyordu. Ah, kck bir kadnd o! Isnan kanyla, sevdii adamn kollarnda olmak soyunmak, salarn zmek, okanmak isteyen, btn kadnlar gibi zayf, kck bir kadn. Gzleri ne kadar kolay yaaryordu... Yaaran gzleriyle uyumadan, sabahn yaklamasn bekledi. Gkte yldzlar seyrekleirken, gitti, kapsn tklatt, khyasn uyandrd, yola kacaklarn syledi. Selmln avlusuna indikleri zaman karanlklar yeni yeni dalyordu. Grlt etmemeye almlard. Ahrn stndeki odada yatan Rza Beyin aylks yine de karlarndayd. Khya: Gidiyoruz, dedi. Beyi grmeden, helllamadan m? Akamdan helllamtk. Bey bana sylemedi. Dil sze kart: Yolumuz ok uzun... Bekletmem. imdi Beye haber veririm. Siz atlar eerlemeden gelir... Uykusunu bozma.. Haber vermezsem bey kzar. Konuklarn uurlamazsa ii rahat etmez.. Aylknn haber vermesine sra kalmad. Haremin st katndaki odasnn penceresinde Rza Bey grnd. Cigara iiyordu. Giyinikti. Gece yatmamt. Aylksn artarak, inmedi. Camn gerisinde elini kaldrarak uurlad konuklarn. ki saat dolmadan, Sarglde otlaktaki kr evlerindeydiler. Dil Hanm srlerin bana gndermeden nce Khyasnn baz eyleri bilmesi gerektiini dnd. Kocasnn lmnden beri olanlar zetledi. Dn gece evine Rza Beyi vurmak iin gittiini, ama kocasn Rza Beyin vurmadna kesinlikle inanarak geri

dndn syledi. Khyas yanndan ayrlnca saatlerce oturduu yerde kald. Uykusuz geen gecenin ardndan ne uyudu ne azna bir lokma bir ey koydu, umutsuzluk iinde gs geirdi durdu. kindi st, yaylnn srcs bir soluk eve geldi. Rza Beyin at stnde otlaa geldiini haber verdi. Yalnzd. Yaklayordu. Ne yapmalarn emrettiini sordu. Hi bir ey! Yakalamayalm m? Hayr! Ama?.. Hayr dedim. Src aknd: Ya ne yapalm? Khyay bul, bana gnder. Onunla ne yapacanz konuurum... Az sonra khya kapsn vuruyordu. At. Rza Bey geliyor, klna dokunmayacaksnz, dedi. Beni grmek isterse. Bogradi'e gitti dersin. Khyay savd. Pencereye yaklat. Henz bir kurun atm tede. Rza Beyin al at stnde, tek bana eve doru yaklatn grd. Sarard, ba dnyordu. Perdeyi indirdi. Dmemek iin pencerenin kysna tutundu. Allahm sen yardmcm ol. Sen bana kuvvet ver, diye fsldad. Omuzu, ba pencerenin kysnda duvara dayak kald. Src ile birlikte Negovan stnde Rza Beye pusu kuran iri yar oban Gegalar, otlattklar koyunlar brakm Rza Beyin gerisinden geliyorlard. Evden, hanmn yanndan dnen Srcy merakla karladlar. Ne yapacaklarn sordular. Src Hi, dedi, Khyaya emir verecek... Rza Bey evin nnde atndan indi. Gegalar, br obanlar atnn on be adm gerisinde dizilmilerdi. Sessiz, ama en kk bir iaretle stne atlmaya hazr, sralarn daraltyorlard yava yava. Atn brakt. Gerisinde toplanan obanlara dnd. Merhaba, dedi, khyanz nerede? obanlar balaryla evi iaret ettiler. akndlar. Rza Beyin gocuunun n akt. Belinde tabanca grnmyordu. iftesini atnn terkisinde brakmt.

Khya o srada evden kt. Rza Beyle baktlar. Rza Bey, adam bir gece nce evinde arlamam, bir sofrada oturmam gibi yabanc bir tutum iindeydi. Dil Hanmn khyas sen misin? Khya dnmeden olumlu bir ba devinimiyle karlk verdi. yleyse hanmna Gorikal Rza Beyin geldiini, kendisini selmlamak istediini syle.. Khya bu kez ban iki yana sallad. Hadi, durma.. Adam bir gayret yalan syleyebildi sonunda: Hanm Bogradi'te.. Rza Bey bir an bir ey demeden bakt adama. Sen yine gir ieri, geldiimi syle.. Byle daha iyi olur sylersen.. Hanm Bogradi'te.. Rza Bey yine sustu. Ksa bir an baklarn evin pencerelerinde dolatrd. nik perdelerden, camlarn bo karanlndan baka bir ey gremedi. Peki yleyse, ben de Bogradi'e giderim, hanmn Bogradi'te bulamazsam dner yine burada ararm. Sen bilirsin.. Atn nne ekti. Ayan zengiye atmken geri ald. Khyaya dnd yine. Hanmna selm syle, ocukluk etmesin, iyi dnsn.. imdi bir gece nce sofrasnda oturduklar Rza Beydi konuan. Duydun mu dediimi? Sylerim.. yleyse Hanmn sana emanet. Yalnz brakma. Yarn deilse br gn yine buradaym.. Atna bindi. Acelesiz, yrye geirdi hayvan. Srtn gerisinde kalan obanlara vererek uzaklat. Khya onu uurlaynca eve girdi. Hanmna Rza Beyle konumalarn anlatt. Dil, bitkin bitkin dinledi. Sararm bir yzle: yi etmisin, peki, git dedi. Khya merakn yenemedi: Neyin var Dil Hanm? Bir eyim yok. Uykusuzum. Uyuyacam. Yalnz brak beni...

Khya istemeyerek odadan kt. Henz avluyu gememiti ki ierden bir tabanca sesi iitti. Dnp kotu. Hanm elinde nagantyla cansz yerde yatyordu.. Gsne, tam kalbi stne skmt kurunu. Rza Bey otlaktan km, Gorika yolunu tutmutu o srada. Nagantn sesini iitmedi.
Gega: Kuzey Arnavutluk Arnavutu.

ZOLE KAPTANIN LM Hrriyetin iln top atlar, trenler, enlikler, geceleri ge saate kadar sren fener alaylar ile karlanmt. Kentlerin kylerin alanlarnda davullar zurnalar susmak bilmiyor, horalar tepiliyordu. Drt bir yan, bayraklar, bu kadar abuk nereden nasl salanld insan artacak kadar bol, hrriyet kahramanlarnn fotoraflar ile donatlmt 1908 Temmuzunun son haftas bu grlt patrd arasnda geti. Nedir ki hrriyetin Balkanlara getirdii byk sevin bu enlikler sona erinceye kadar srd. Austosa girerken Balkan kentlerini, yine eski fkelerin, kklemi kavgalarn, kinlerin, tedirginlikleri kukular sarmaya balad. Hrriyetin iln ile birlikte genel bir af km, yllardr dalarda dolaan Bulgar komitecileri silhlar alnmadan balanmt. Gazetelerde naml komitecilerin, voyvodalarn, ttihat ve Terakki ileri gelenleriyle ele ele yan yana ektirilmi fotoraflar yer alyordu. Komiteciler yine komiteciydiler. Yllardr dalarda dolatklar, basknlara gittikleri klk kyafetleriyle iniyorlard kentlere. ifte ifte tabancalar baklar sral kaln deri kuaklar, omuzdan bele apraz fieklikleri ile ayakta dolanan birer kk cephanelik gibiydiler. Kalarna ykk balklar, bol kollu siyah ipek gmlekleri, gsleri stnde sallanan boyun zencirlerinin ucuna asl istavrozlar, bacaklarna yapk dar ayak klot pantolonlar, uzun beyaz yn oraplar, tay derisi arklaryla, tepeden trnaa silhl, yllardr evlerini ambarlarn yaktklar, yaknlarn kurunlayp ldrdkleri insanlarn gz nnde alml alml dolanp duruyorlard . aramba gn Florina'da pazar kurulurdu. Hrriyetin ilnn izleyen ilk aramba gn, Banitsa'l nl komiteci Zole Kaptan ile ardnda dokuz tayfas atlar stnde Florina'da grndler. Banitsa Florina ile Ekisu arasnda kalr. Kasabaya, Ekisu ynnden ovadan gelmilerdi. stasyonun altndan yukar ilerlediler. Prespa glne giden yolun azndan sola vurdular Rum mahallesinin sonlarnda pazarn kurulduu saat kulesinin altndaki alana kadar ana caddeyi getiler. Klann nnden derenin te yakasna atladlar. Kurunlu Camisi nnden geri dnp, derenin kar yakasndaki ta kprye kadar indiler. Kprden yine kasabaya saptlar. Karakolun yanndan geerek kasabann ortasndaki byk

alana ktlar. Alann ortasnda, Zole kaptan, at stnde, geriye, tayfalarna dnd. Tayfalar atlarn burun buruna vererek Zole Kaptann nnde toplandlar. Mahmuzlaryla, dizgin kurcalayarak, atlarn biraz huysuzlandrp nal akrdattlar. Zole, Kaptan, tayfalarna diyeceini dedi. Atn, alann st kysnda sralanan lokantalarn nnden kasabaya ilk girdikleri yne srd. Karakol Komutan Yzba Aziz Bey, Zole Kaptann arkasnda adamlaryla Florina'ya giriini komutanlktaki odasndan grd. Masasndan kalkt. Pencereye yaklat. Zole Kaptann alann st yakasndaki ana caddeden pazar yerine doru geiini seyretti. yldr Florina'dayd. yldr mr komiteci kovalamakla geiyordu. Ardna dt komitecilerin en namls, en ok can yakan, bir trl kstramad Zole Kaptan, omuzunda apraz martiniyle, en ek yz elli adm yaknndayd ite! Cadde stndeki dkknlarnn nne kan st, breki be Bulgarn alklarna at stnde selmla karlk veriyordu. yldr Rumlar ya da Trkler, sk sk, Zole Kaptan grdkleri yeri karakola haber verirlerdi. Bulgar kylerinde kaptana yataklk eden ky papazlarn, retmenleri teki Bulgarlar sktrmak bounayd. Adamlar ne kadar dayak yerlerse yesinler, cezasn lmle deyeceklerini bildikleri iin azlarndan en kk bir sz karmazlard. Zole Kaptan ele geirmek iin ka kez, iki manga askerle sard kuatt kylerde, ahrlarn, samanlklarn, tavan aralarnn altn stne getirmi, geriye hep bo dnmt. Bazen, Kaptan yakalamak iin yaklatklar bir rum ya da trk kyn kardan alevler iinde grrlerdi. Kye girdikleri zaman, ykntlar arasndan dumanlar tten, damlar, kaplar, pancurlar iindeki yatak yorgan daha baka eyalar, yanm evler, ahrlarla, ldrlenlerin sada solda kalm llerini bulurlard. Sa kalanlar alamalar barp armalar, ac yakarlarla karlard gelilerini, Zole ile atllar ise daha onlar gelmeden ekip gitmi olurlard. Genel af, kylere kadar tellllarla duyurulmu, Manastr'da bal olduu komutanlk, stanbul'un emrini, komitecilere, silhlarna dokunulmayacan bildirmiti, iki gndr komiteciler kylerinde arda pazarda dolanyorlar kahvelerde oturuyorlard. Kendisi gereken tedbirleri almt. Kylerde, Florina'nn iinde ikier ikier silhl devriyeler dolatryordu. Btn Mslman erkekleri silh tardlar. Devriyelere hemen yardmc olabilirlerdi.

Zole Kaptan ile tayfasnn Florina'da bir olay karabileceinden korkusu yoktu ama, yine de can skld. Ne demekti bu? En naml dmannn omuzunda apraz martini, gsnde ift sra apraz fieklikleri, belinde tabancalar, kamalar ile, kendine, karakola, meydan okur gibi, ardnda atllaryla kasabaya dalmas? Kasaba sokaklarnda mahmuz krdatmas? Batakiler, bilseler bu adamn yllardr ka Mslman, Rumu yerinden yurdundan toprandan ettiini, yakt evlerin ldrd canlarn saysn, bu kadarna izin verirler miydi? Pencereden can skkn ayrlrken, polislerinden birini odasna ard. Uzaktan uzaktan izle bakalm, dedi. Zole ile tayfas kasabaya ne yapmaya gelmiler? Ne yapacaklar? Bir saat gemeden de bana bir haber getir... Yarm saat kadar sonra, daha polis geri gelmeden bu kez, Zole ile tayfasnn atlarnn nal seslerini, karakolun dibinde duydu. Komiteciler penceresinin altndan getiler, alana ktlar. Darya grnmeden, pencere gerisinden gzetledi. Alanda atlar stnde toplanmalarn, Kaptann ardndan, ana caddede, kasabaya girdikleri ynden geri dndklerini grd. O nasl Zole'nin namn biliyorsa, elbette ki Zole de bilirdi onun namn. Yllardr ka komitecinin canna ot tkadn. Kendisinin, karakolda, ierde, odasnda olduunu bile bile Zole'nin atllaryla penceresi nnden geii onuruna dokundu. Politikac deil askerdi o. Hakl ya da haksz kendisine kafa tutulmasna katlanamazd. Zole, alan geride braktktan sonra, ana caddede, istasyon ynne inen yan sokaklardan birine sapt. Sokan banda atndan indi. Tayfalar da atlarndan indiler, ilerinden biri orada kald. Dizginleri toplayp binekleri bekledi. Zole ile br sekiz tayfas, bu kez yryerek geri dndler. Alann st yannda, Florina arsnn en kalabalk yerinde, dkknlara girip kmaya baladlar. Zole Kaptan tanyan Florina'llar aknd. Rum mahallesinde kadnlar ocuklar pencerelere kaplara kp caddeden geen bu mavzerli, kamal tabancal, gslerinde istavrozlar sallanan, siyahlar iindeki atllara baka kalmlard. Daha yal kadnlar ha karmlar, ksa kark szler mrldanarak geenlere arkalarn dnm, yollardan ekilmilerdi. Mslman mahallesinde bu gsterili geit resmini izleyenler nasl karlayacaklarnda hl kararszdlar. Zole ile atllar

geerken bir iki politikacnn Yaasn hrriyet! Yaasn msavat! diye bardklar duyulmutu. Tek tk bir iki alk onlarn barmalarna karm, snmt. ok kii, geenleri grnce dkknlarna ekilmeyi doru bulmu; Mslman evlerinde kafeslerin gerisinde beliren glgeler, karaltlar, belirdikleri yerde pek oyalanmadan odalarn derinliklerinde silinmilerdi. Pazar yerinde bir elinde arka bacaklarndan kavrad iki tavan, beline asl bir dizi vurulmu keklikle dolanan gen bir kyl, gzlerini stlerinden hi ayrmadan Zole Kaptan ile tayfalarnn geiini izledi. ar ynnden gelen atllar, caddenin pazaryerine dnt kavakta, yayalarn satclarn balar stnden grndler. Caddedeki yayalar yana ald. Pazarclar sepetlerini geri ektiler. nde tek bana, sakal gibi, kestane doru bir atn stnde Zole kaptan geliyordu. Tayfalar er er ardnda saf olmulard. Kk bir svari kolu gibi yaklayorlard. Zole'nin ember sakal boynunu rtyor, fiekliklerinin kavutuu apraza kadar iniyordu. Omuzlar atnn sarlarndan geni gsteriyordu. Tayfalar sakal brakacak yata deildiler henz. Hep gen, daha enini tam bulmam, levent yapl boylu ocuklard. Atllar pazaryerinin kalabaln yardlar. Dere boyunu solda brakp klaya doru saptlar. Gen kyl, atlarnn sarlar, apraz fiekliklerinin srtlarnda birleen tokalar, siyah gmlekleriyle, dnemeci dnp gzden kayboluncaya kadar gzlerini arkalarndan ayrmad. Delikanl, Zole kaptann gen tayfalaryla akran grnyordu. Yirmisinde olmalyd. Zole Kaptann tayfalar gibi uzun boylu gsterili deildi. Ama dikkatle baktka olaanst bir salamlk tat seziliyordu yapsndan. Baklarnda, genliin, can skntsn gidermek iin bile olsa, bel arayan serven arayan o sorumsuz meydan okuyuu ldyordu. Eilmez, bklmez, kopmaz bir hamurdan yourulmu gibi duruyordu bast yerde. Dara yakn bir aln, sk siyah salar, prltl gzleri vard. Zole Kaptan'n geiini byle gzlerini ayrmadan izleyii, yaknndaki pazarclarn dikkatinden kamad. Daha uzaktakiler onun bu ilgisi zerinde durmak istemediler. Ama yaknnda yumurta satan bir kyl konumadan edemedi: Aldrma be Sadettin, dedi, imdi devir byle. Bir gn iinde dost dman kart.. Onu duyan,

Sadettin'in hemen gerisinde durduu peynir satan bir pazarc da En iyisi Allahndan bulsun de ge. stnde durma diye ekledi. lmle sarma dola yanan bir dnemdi o dnem. Ka gndr enlikler trenler srp gidiyordu ama o dnem sona erdi mi ermedi mi kimse kestiremiyordu henz. Pazaryerinde satc olsun alc olsun, dolanan insanlar, hep o dnemin insanlaryd. Bellekleri yangn, lm, rza geme hikayeleriyle doluydu. Yangnlar karlr, buday anbarlar, samanlklar, ahrlar, ky evleri yanar, yalazlarn nda, evsiz kalan gnahsz insanlar, yangndan kurtarabildikleri kk ocuklar, yallar, krk dkk eyalaryla oradan oraya atarlard kendilerini. Damlarndan urayan atlar inekler keiler alevler arasndan k yolu bulabilmek iin saa sola atlrlard. Sabah evinden sapasalam kan erkeklerin gece yarsndan sonra ls kapsna braklr, ya da yol kysnda l bulunduu haberi gelirdi. Gen kzlar, kadnlar zevk iin, istenildikleri iin deil, salt kirletilmi olmak iin kirletilirlerdi. ller gzyalaryla gmlr, rzna geilen kadnlar arasnda delirenler, kendini ldrenler olur, yangnlarn ardndan felkete urayanlar, bir beygire, ya da bir yk arabasna ykledikleri kurtarabildikleri eyalaryla, ka kuaktr yaadklar kylerinden, tam olarak nereye yerleeceklerini, ne i yapabileceklerini bilmeden g ederlerdi. Umutlar, yer yznde kimsenin kendilerini dman grmeyecei bir ke bulabilmekti yalnz. Gazetelerde ok az yer alrd bu olaylar. Fakat azdan aza kyleri kasabalar dolanr dururdu. Byle aylar yllar geer, hkmetin bulup karamad sulular zaman ortaya karr, olanlar, gnyle, yeriyle, gerek sulular ayrntlaryla yerleirdi belleklere. Bir kez gerek sulu halk arasnda saptandktan sonra, okluundan sulularn saysn aran hkmet arkasn brakm olsa bile, lenlerin, rzna geilenlerin, evleri yaklanlarn yaknlarnn kini diri kalr, sululardan alaca gn gzlerdi. Sadettin'in babasn Zole Kaptan'n dve dve ldrtt belleklerde kalan bu trl olaylardan biriydi. Sargl ile Ekisu arasnda Neveska kyndeydi Sadettin'ler. yz haneli kyn yars Bulgar, seksen hanesi Trk, altm hanesi Rum, on hanesi de Ulaht (1). Bulgar komitecileri, Trkleri, Rumlar kyden kartmak iin sk sk basknlar verirlerdi. Bir akam Zole etesinin kye verdii byle bir basknda, telgraf telleri kesildi. Trk, Rum evleri samanlklar yakld. Silhla

kar koyanlar ldrld. Ertesi gn kye gelen Osmanl birliine baskn yapann kim olduunu kimse sylemek istemedi. ok kii kydeki Bulgarlardan ekiniyordu. Osmanl birlii akama varmaz ekip gidecekti Zole Kaptan nasl olsa yakalanmayacak, yarn deilse brgn, kye yeni bir baskn verecek. Bulgarlardan, gelen askerlere kimlerin ne ifade verdiini sorup renecekti. Azn sk tutmak, bildiini, cn kendi alabilecei gne saklamak en iyi yoldu yine. Sadettin'in babas ise fkesini yenemedi. Geceki basknda buzal bir inei ile birlikte ahr yanmt. Baskn yapann Zole Kaptan etesi olduunu, ky kilisesindeki papazn teden beri Kaptana yataklk ettiini syledi ifadesinde. Birlik komutan kiliseyi, papazn evini sk skya aratt. ok sayda tabanca, mavzer mermisi ile bir sandk el bombas, alt Alman mavzeri buldu. Papaz tutuklad.. Zole Kaptann izine dt. Ekisu ormanlarnda kstrd. Tam saramad, yakalayamad ama, arpmada Zole Kaptann tayfalarndan bei ldrld. Bu olayn stnden bir ay geti. Bir gn akama doru Sadettin'lerin kaps alnd. On yalarnda bir Bulgar ocuu, kapya kan babasna, bir haber getirdi. obanlar kyn giriinde, hendek iinde ar yaral bir adam bulmulard. Adam imdi ky odasnda yatyordu. Konuamyordu. Geen yl Poteska'dan konuk gelen daysna benziyordu. O mu deil mi? gelip tanmas iin, Muhtar, babasnn gelmesini bekliyordu. ocuk soluk solua konuuyordu. Sadettin'in babas habere aldand. Papularn hemen giydi gitti. Akam karanl tam basmamt daha. Ky alanna girdii srada, arkasndan, kardan, alana kan br yan sokaktan ikier komiteci ktlar. Babas, sana bakm, soluna bakm, nne arkasna bakm, pusuya drldn, sarldn anlamt. Alanda, ky odasndan kan iri yar sakall bir adam grnd en son. Bulgarca: Demek papaz ele veren, izimizi syleyen sensin!.. Babas sustu. Karlk vermedi, iri yar, sakall adam, yan sokaklardan kan tayfalarna dnd: Cezasn verin. Komiteciler babasnn stne yrrlerken ekledi: Silh kullanmadan ! Sekiz komiteci, kyn ortasnda yere yktlar. Alan saran evlerinin kapsna pencerelerine ylan Neveska'llarn gzleri nnde tekmeleye dipikleye ldrdler. Vuranlar, yerde acdan

kendini bir saa bir sola atan adamn Arkamdan sa kalmayasnz dediini duydular sadece. Azndan ah kartamadlar. Sadettin, babasnn az burnu dalm, btn kemikleri krlm, kanlar iindeki lsn, anasyla birlikte ky alanndan ald. O iri yar sakall adamn Zole kaptan, babasn tekmeleyenlerin de tayfalar olduunu rendi. On alt yandayd o sralar. Evin byk oluydu. Kendisinden iki ya kk bir de kz kardei vard. Aradan be yl geti. Bu be yl iinde, nce kz kardei evlendi, Florina'ya gelin gitti. Sonra anas ld. Sadettin Nevaska'da tek bana buldu kendini. Bulgar komitecilerinin kyde tek Trk yaatmamaya kararl olduklarn anlad. Damn, tek tarlasn ilk bulduu alcsna satt. Yatan yorgann bir denk yapp, babadan kalma iftesini omuzuna vurdu, Florina'ya yerleti. imdi da tepe dolanyor, avclk yaparak ekmeini kazanyordu. Pazaryeri btn Rumeli kentleri gibi her dinden, her dilden kark insanlarla doluydu. Mslman, Ortodoks, Katolik, Yahudi, Trk, Rum, Bulgar, Srp, Ulah, Ermeni, Grc, ingene... Tepkilerine baklrsa btn bu insanlar dinlerine, dillerine gre deil, srdrdkleri yaay biimine gre karlamlard hrriyetin ilnn. Kk toprak sahibi kyl, esnaftlar ounlukla. Trk, Rum, Bulgar da olsalar kk kyllerin, esnafn sorunlar dertleri ile yourulup biimlenmilerdi. Yllardr komitecilerin basksndan bkkndlar. Komitecilerin kendilerinden, ya da kendilerine kar oluu dertlerini deitirmiyordu. Komiteciler kapyor, onlar, isteseler de istemeseler de, kavgalarna katlmak zorunda brakyorlard. Bu kavgada byle yan tutmak zorunda kaldklar iin de, kendilerinden olan komiteciler yenilgiye urayp geri ekildike, onlarla birlikte tarlalarn, kk bakkal, nalbant, berber dkknlarn yzst brakp dalara kamak zorunda kalyorlard. Hi bir eye karmadan olaylarn dnda kalmak isteyenlerin abalar bounayd. Baskn yapan etelerin ardndan candarmalar, asker birlikleri geliyor, sorgu sual balyordu. Bildiklerini grdklerini syleseler bir trl, sylemeseler bir trlyd. Hrriyetin iln ile birlikte bir kez daha anlamlard ki, dinleri dilleri ne olursa olsun, hepsinin ortak pay, yadsnmaz haklar vard bu doup bydkleri topraklarda. Hep birden sahibiydiler bu topraklarn. Henz tam bir bilinle olmasa bile, kuaktan kuaa soylarnn srp gitmesini salayan o gl saduyularyla

seziyorlard ki, topraklarn dili, dini yoktu. Dinlerin ya da dillerin deil zerinde doup yaayanlarnd toprak. Trke, Ruma, Bulgara mal edilemezdi. Aralarnda bu hak hangi toplulua, kimlere kstlanrsa kavgann ba orada balyordu. Gemite, bugn, ya da ilerde, bu hakszlk ilendike kavga da srp gidecekti. Dini dili ne olursa olsun her insan doup byd, ekmeini kazand toprak stnde, korkusuz, gven altnda yaad oranda kendini mutlu duyuyordu. Bir lkeyi ynetenlere den ey, topraklar stnde yaayanlar arasnda, dilden, dinden gelen ayrcalklar yok etmek, ortadan kaldrmakt. Bu gerei sezen insanlarn silhla, kavga ile ileri yoktu zaten. Onlar bunun iin hep birlikte katlyorlard hrriyetin iln stne dzenlenen enliklere. Bunun iin kylerinin, kasabalarnn alanlarnda, Trk, Rum, Bulgar, Ulah, hep birlikte, elleri birbirlerinin omuzlarnda hora tepiyorlard. Zole Kaptan iin, onun gibi gemite vurup ldrdklerinin glgesini, yaadka nlerinde grenler, geceleri ba yastnn altna tabancasn yerletirmeden yatmayan, hep tetikte uyuyanlar iin, durum deiikti. Barn balad yerde anlamn yitiriyordu varlklar. Onlar, kendilerine gre yorumladklar, yanl ya da doru amalarla, savata bulmulard mutluluklarn. Dalar titrettikleri silhlaryla imdi yine byle hep birlikte dolamalarnda bile kavgalarn srdrr bir hava vard. Gen Sadettin gibi, daha bakalar gibi, babalarn ldrdkleri, buzal inekleriyle birlikte ahrlarn, evlerini, harmanlarn yaktklar kimselere, su iledikleri klklar, silhlaryla grnmeleri, aftan, kanunlardan nce silhlarna gvendiklerine yorulabilirdi ancak. Babasn ldrten adamla bu kadar yakndan karlamann etkisi gen Sadettini dakikalar getike daha ok sarst. Ana caddeden pazaryerine doru ardnda tayfalaryla geldiini grd komitecinin Zole Kaptan olduunu rendii zaman ilk duyduu ey sadece aknlkt. Bu aknlk Zole Kaptan pazaryerinde nnden geerken gvdesindeki btn kan donduran bir nefrete, hemen ardndan da i bulantsna dnt. Babasnn lrken ardmdan sa kalmayasn diye yekindii adam, babasnn lmnden be yl sonra hl sad ite. At stnde kahramanlk taslyordu. O ise, lmnn hesabn soracak, babasnn ardnda brakt tek erkek evlt olarak, herkesin gz nnde katlanmak zorunda kalyordu bu gsterie. Kirletilmi, onuru ayaklar altna

atlm biriydi artk. Kimse artk onu erkekten saymasa yeriydi. Yanbanda, pazarc komularnn szlerini avutucu olarak deil aybnn yzne vurulmas, grevinin hatrlatlmas olarak anlad. ok gemeden Zole Kaptan ile tayfalarnn derenin te yakasndan ta kprye doru dnlerini grd. Artk tavanlarn, kekliklerini unutmu gibi dolanyordu pazar yerinde. stnde bir av bandan baka silh yoktu. zlemini ektii, akln saran tek ey, evdeki silhlaryd imdi. Zole Kaptann, bann, gsnn neresi gzne ilise, avucu evdeki tabancasnn, grasnn zlemiyle szlyor, namlusunun ucunda grr gibi oluyordu o bakt yeri. Nedir ki iyi bir avcyd. Her iyi avc gibi ate edecei yere bakarken kendiliinden btn koullar lp biiyordu yerlemi alkanlklaryla. Bir gz Zole Kaptan grrken br evresindeki kark insanlar kolluyor, dostunu dmann ayrmann gln hatrlatyordu ona. Hayr, stnde silh olsa bile yeri deildi buras. Ama yine o kuvvetli avc icgdsyle seziyordu ki, av kmt nne. Kendisi izindeydi. Elinden kurtulamazd artk. Tpk bir tavan, bir ulluk, bir sar asma gibi. u tan gerisinden knca deilse bile, brnn ardndan knca, ya da u dala konmuken deilse bile brnden havalanrken grecekti hesabn... Tavanlarn, kekliklerini ucuz pahal demeden ilk kan alclara satt. Pazar yerinden ayrld. Zole Kaptan ile tayfalarn kasabann arsnda dolanrken buldu. O gn akama kadar Kaptan ile adamlarnn ne yaptklarn, kimleri grdklerini kardan izledi. Zole Kaptan ile tayfalar, o gn le yemeini alana bakan ana cadde stndeki Bulgar brekide yediler. Yemekten sonra yine biraz ar pazar dolandlar. Bulgarlarn gittii bir kahvede oturdular. Kasabadaki Bulgarlarla ene alarak akam ettikten sonra, akam yemeklerini yine o Bulgar brekide yediler. Be on Bulgarn dnda, kasabadaki Trklerin, Rumlarn, Arnavutlarn yreklerinde bir burukluk brakarak, yats okunurken atlarna binip gittiler. Ertesi aramba Zole kaptan ardnda dokuz atls ile kulua doru yine Florina'da grnd. Tpk bir hafta nceki gibi stasyonun altndan kasabaya girdi. Pazaryerine kadar ana caddeyi geti, klaya sapt. Kurunlu camisinin nnden derenin kar yakasn izleyerek karakolun yanndan kasaba alanna kt. Bir

hafta nceki sokaa sapnca atlarndan indi, ilerinden biri atlarn banda kald. brleri ar pazar doland. le akam yemeklerini brekide yediler. leden sonray bir hafta nceki gibi kasabadaki Bulgarlarla geirip, yatsya doru kasabadan ayrldlar. Sadettin, o hafta da Zole ile tayfalaryla pazaryerinde karlat. Zole'yi at stnde gelir grnce bir hafta nceki aknln duymad bu kez. Bir hafta nceki gibi kendini klm onuru yaralanm olarak da grmyordu. Sadece daha da artm birikmi olarak o tiksinti, o bulant kalmt bir hafta nceki duygularndan iinde. Bunun dnda yz glyordu neredeyse. Seziinde aldanmamt. Av, nndeydi, daldan dala konuyor, tfeinin ucundan ayrlamyordu. ete austos boyunca arambalar Florina'ya gelilerini aksatmad. Eyll de byle geirdi. Atllar yine her aramba leye doru grndler, Florina'nn ana caddesinde nal takrdattlar, pazar yerinin kalabaln yardlar, kladaki subaylara, kurunlu camisinin nnde apdest alan mslmanlara, karakol grevlilerine silhlaryla grndler. Belli yerde atlarndan inip ar pazar dolatlar, al veri ettiler, le akam alana bakan brekide karn doyurup yats okunurken kasabadan ayrldlar. Deien tek ey, gnler her gelilerinde ksalyordu biraz daha. Zole ile adamlar artk akam yemeklerini, kasabann sokak fenerleri yandktan sonra, amyant gmlekli lks lmbasyla aydnlatlan breki dkknnda yiyorlar, gecenin karanlnda ayrlyorlard kasabadan. Karakol Komutan Yzba Aziz Bey, elinden geldii kadar kasaba dnda olmaya alyordu arambalar. Kasabada kalacak olsa, arda pazarda Zole ile karlarlarsa, hkmet ileri gelenleri gibi, elini skp ho geldin demesi gerekecekti. Bu yumuakl gsterebilecek yaradlta deildi o .. Kasaba halk, esnaf ne dndn kendine saklyordu Zole'nin kasabaya ilk gelilerinde. Ne Trkler, Rumlar yaknr grnyorlar, ne de Bulgarlar vnyorlard ak ak. Aradan iki ay geince ok kii eskisi gibi duygularn saklayamaz oldu. Hrriyetin iln ile deien neydi? Dalardaki arpmalar durmutu ama, dvenler, dolu silhlar, apraz fiekliklerle byle elini kolunu sallaya sallaya dolarlarken, her gn yeniden balayamaz myd eski kavgalar? ok kiinin tedirginliini aa vurduu gibi,

eyll karken dalarda tek tk silhlar patlad duyuluyordu da... Hkmetin eski komitecilere gsterdii bu geni hogry, kasaba Trkleri nceleri uyuukluk, honutsuzluklar arttka krlk olarak karlamaya baladlar. Geri henz Osmanl lkesiydi ama, Yunanllar, Srplar, Bulgarlar, yakn gelecekte, Makedonyay blge blge kendilerinin gzyle gryorlard imdiden. Zole Kaptan gibi Verhovist (2) komiteciler ise Makedonya'da bamsz bir Bulgar devleti kurmak iin savayorlard. Zole Kaptan'n kasabaya silhl geli gidilerinin dourduu tatszlk, yrek burukluu iki ay iinde iyice dillenir oldu. Niye gz yumuluyordu bu gsterie? bu ak meydan okumalara? Hangi akla hizmet ediyordu batakiler? Binba Enver Bey, daha br arkadalar, stanbul'da yksek koltuklara yerleince ne abuk unutmulard Makedonya dalarnda komiteciler ardnda kotuklar gnleri? Selanik'te, banka soyan, limann ortasnda o koskoca Fransz gemisi Guadelgivir'i batran, tiyatroyu, Osmanl bankasn uuran, Bat Trakya'da gvenliklerinden Osmanl devletinin sorumlu olduu yabanc uyruklu, Fransz mhendislerini, ngiliz rahibelerini karan, sonra btn bu iledikleri sularn ceremesine karlk, Osmanl devletinin binlerce altn tazminat demesine yol aan bu adamlar deil miydi ? 1903te kanl lya gn, Makedonya'nn yzlerce kynde kasabasnda hep birden karlan yangnlarn, ldrlen erkeklerin, rzna geilen kadnlarn kzlarn hesab niye sorulmuyordu? Politikaclar, gemite ok hakszlk oldu, onlar vurdu, biz vurduk, srgit o gnlerin hesaplar kartrlrsa kavga edenler baramaz, diyorlard ama, barmaya niyeti olann silhla ii neydi ? Eski komitecileri silhlaryla gz nnde dolar grdke hangi kyl, hangi esnaf geleceine gvenirdi ? Yzba Aziz, kasaba Trklerinin bu honutsuzluunu hep alttan alta krkleyerek dinledi. Kasaballar, Zole'nin btn yaptklarn ettiklerini, gemiteki btn yldrma eylemlerini bir kez daha sayp dktler. Yzba, anlatlan olaylar arasnda eski bildiklerini bir kez daha dinlerken, bilmediklerini duyup rendi. Sadettin'in babasn Zole Kaptan'n dve dve ldrttn bylelikle saptad. Sordu, soruturdu, Sadettin stne bilgi edindi. Dediklerine gre yaman bir avcyd. Yz admdan metelii vururdu.

Ayrca cins bir taz kadar evik, solukluydu. rktt bir tavann ardndan btn gn koabilirdi. Ekim balarnda bir gn Sadettin'i karakola ard. Odasna ald, ay iirdi. Konutu. Delikanly anlatlanlardan da ok gz tutmutu. Rzgrdaki en kk bir kokuyu alr gibi uyank, tetikte bir duruu, bakt eyi btn derinlii ile gren prltl gzleri vard. Sz uzatmadan Zole Kaptan'a getirdi. Kendisinin ne yazk ki bir asker olduunu, emirlere uymak zorunda olduunu syledi. stleri ne derler, nasl uygun grrlerse yle davranyordu. stlerinin dokunma dediklerine dokunamazd. Ama stleri ne dnrlerse dnsnler yllardr bunca Trk, bunca Mslman cann yakan, kendisini da da ardndan koturan Zole'yi byle silhlaryla karsnda grmeye dayanamyordu! Sadettin konumann sonundan ne kacak diye prltl gzleriyle yz izgilerinde belirecek en kk bir deiiklii kollayarak Yzbay dinliyordu. Yzba istediini aklad: Bre Sadettin, sen yiit bir delikanl grnyorsun. stelik avcsn, iyi niancsn. Baban ldren adamn byle gznn nnde elini kolunu sallaya sallaya dolamasna katlanacak msn? Sadettin, yzbaya gvensin mi gvenmesin mi birden karar veremedi. Karlnda hafife dudak bkp yle bir omuz silkti ki, benden nce devlet utansn, madem devlet yle istiyordan katlanacak deilim frsat gzetliyorum, frsatn denk drdm gn...e kadar her anlama ekilebilirdi. Syle? Ne diyorsun? Sadettin, o korkusuz, meydan okuyan prltl siyah gzlerini Ya sen ne diyorsun? der gibi Yzbann yzne dikmi susuyordu. Korkuyorsun desem? korkak grnmyorsun... Sadettin yine omuz silkti. Baklar alayl alayl ldad. Korku mu? O da ne? gibilerden. Yzba: Bana gvenin yok mu? dedi sonunda. Sadettin, ilk kez ciddileti. Ksa bir susutan sonra, kalar hafif atk, Var! demekte bir saknca grmedi. yleyse dinle!

Buyur! Evinde ifteden baka silhn var m? Silh tamak, bulundurmak Balkanlarda herkesin hakkyd. Var.. Neyin var? Bir Bulgar nagantm... Daha byk? Bir de gra'm. Kurunun? fiein? Nagantm dolu. stnde mi? Bugnlerde stmden ayrmam... Greyim? Sadettin yeleini aralad. Kuann arasndan nagantn topuna kadar ekti. Kalsn... Sadettin nagantn kuana yerletirirken, Yzba masasnn ekmecesini at. Kk bir kutu kard. Ap iindekileri gsterdikten sonra kapan yeniden kapad. Fiek doluydu. Kutuyu Sadettin'e uzatt: Al. Bunlar nagantn iin. Yakndan vuruursan bulunsun.. Sadettin fiek kutusunu ald. Yeleinin i cebine att: Sa olasn.. Gra'n nasl? Salam m? Salam ama, bo. Daha dorusu bo saylr.. Niye ? Fieklerime gvenemem. Kovanlar hem nemli, hem daha nce atlm... Yzbann, henz ak duran ekmecesindeydi yine eli. Bir kutudan alt gra mermisi kard. A avucunu. Mermileri bir bir Sadettin'in avucu iine sayd. Bunlar gra'n iin. Yeter mi? Sadettin, tek tek mermilerin kapsllerini balklarn yoklad. Yeni, geni kapsull, kaba, duman rengi kurun balkl mermilerdi. Avucundaki arlklaryla keyfini arttryorlard. Yz gld: Sa olasn..

Bugne kadar hi dndn m Zole Kaptandan babann cn almay? Sadettin alnd bu soruya. Kalar yine hafif atld: ok.. Hemen ardndan ekledi. Her gn, her saat. Ama.. Syle? stesem bugne kadar belki on kere vururdum Zole'yi. Florina'ya gelirken, Florina'da, Banitsa'ya dnerken... Ee? Ne bekledin? Sadettin ban edi, yavaa fsldad: Elbet var sras. Var benim de bir bildiim.. Sustu. Onun susmas Yzbay da durgunlatrd. Ksa bir sessizlik geti aralarnda. kisi de sanki bir an kendi kinleri, fkeleri iinde yalnz kaldlar. Nedir o? Gn gelir, duyarsn.. Yzba, kolluunu ne doru kaydrd. Oturduu yerde silkindi: Olum ben seni buraya yardm iin, anlamak. iin ardm. Syle, nedir o ben de bileyim? .. Sadettin, Yzbaya bakt. Baklar, hznlenmi, glgelenmiti lmlerden lm beenemedim be Yzbam ona.. O nasl babam ky ortasnda tekmeyle dipikle kemiklerini krdra krdra ldrtt, ben de isterim yle bir geberteyim ki onu, grenlerin duyanlarn aklndan kmasn, babamn mezarnda yz glsn... Yzba hafife : Haklsn.. dedi. Sadettin soludu: Elbet haklym.. Ben avcym. Ama babam ld leli, hangi kua, hangi taa nian alsam, sanki karmda Zole'yi grrm... ok iyi. Ama, dinle imdi... Buyur.. Zole'nin sonu artk gelmeli.. Buyur be Yzbam. Sen syle aklnda ne varsa.. Yarndan sonra aramba. Bir aksilik kmazsa Zole tayfasyla yine kulua doru Florina'da olur. Karanlk bastktan iki saat sonra Florina'dan kar. Sen yerini se. Bu ii bitir.. Sadettin'in yine o kuku yerleti gzlerine:

Sonra ? Devriyelerin ?... Karakolda kim varsa tembihli olacak. Sen bir yana kaacaksn, onlar baka yana koacak. Tutulmayacaksn.. Sadettin'in, dudaklarnn iki yannda ok hafif, acmasz bir gl belirir gibi oldu. akmaklanan baklarn, oturduklar odann penceresinden darya dikti. Ben oktan setim yerini.. Neresi? Pencereden, btn alan, Zole'nin tayfasyla le akam karn doyurduu breki dkkn grnyordu. Te orda, brekide vuraym isterim. arab elinde, lokmas aznda kalsn. Florina'nn ortasnda.. Konumalarnn geri kalann bir iki szle baladlar. aramba gecesi, Sadettin karakolun gerisinden ate edecek vuracakt Zole'yi. Karakoldakiler orada burada grevli olacaklar bo brakacaklard karakolu. Sadettin, ayaa kalktklarnda Yzbann elini pt. Odadan kaca srada, yine kuku ile duralad. Aklna geleni Yzbaya sylesin mi sylemesin mi hemen kestiremedi. Ne durdun? Ne geldi aklna? Syleyim mi ak ak? Dinliyorum? Ksmetse aramba gecesi vuracam Zole'yi. Ama ondan sonra gzm kimseyi grmez. Can tatlysa karakoldan kimse kmasn karma!. Yzba, okumu biri sylese alnrd bu szlere. Ben on yldr dalarda ete kovalyorum a olum. Szn tutmayan bir adam olsam oktan vurulurdum.. Sadettin'in srtn okad: Hadi, talihin ak olsun. Aklna baka bir ey getirme.. Sadettin, Mslman mahallesinin gerisinde, tek bana oturduu damnda, o gece, pencere kanatlarn, kapsn kapadktan sonra, gaz lmbasnn nda grasn yalad, sildi. Namlusunu iki ucundan a tuttu. Prl prl olduunu grd. Gra mermilerini bir mendilin iinde nne yayd. aksyla mermilerin yumuak kurun balklarn bir bir drde yard. Byle, ba yarlan, atallanan kurunlar, sapland yerden kolay kmaz, atallaryla pene atar kalrd. Atklar yara ifaszd. Grann namlusuna tek kurun srd.

Emniyetini kapayp yerine ast. br be kurunu, silkip fledii yelek cebine yerletirdi. Ardndan nagantn sildi, temizledi. Fieklerini srp emniyetini kapad. Sktrlr, bir aksilik olursa kendini nagantyla kollayacakt. En son av torbasn, iftesini hazrlad. Yemeini yedi. Erkenden yatt uyudu. Ertesi sabah gn doarken Florina'dan kt. Saly, Manastr ynnde Nagoan ky ormanlarnda avlanmakla geirdi. Yolu stndeki ky kahvelerine urad. O yredeki btn tandklarna grnd. O gece Nogaan'da bir tandnda kald. aramba sabah gn doarken yine ortalardayd. Florina'ya inen yollarda, karlat pazarc kyllerle selmlat. O akam, gn batsna yakn, Florina'ya bir saat uzakta, Kato Kline bucanda, bucak karakolunun karsndaki kahvede grnd en son. Karakoldaki candarma bile, neredeyse gne batarken Sadettin'i karlarndaki kahvede grdne yeminle tanklk edebilirdi. Kahvedekiler, akam yemeine gitmek iin kalknca, o da gze batmadan kahveden kalkt. Kato Kline'nin krlarna doru acelesiz ald. Gzden kaybolunca ok iyi bildii kestirme kei yollarndan koa koa Florina'ya dnd. Da yolundan dorudan doruya Mslman mahallesinin gerisine indi. Evinden grasn ald. Fiekleri cebine yerletirdii yeleini giydi. Yine kimseye grnmeden, amlar arasndan Ta Kprye vard. Gra, namlusu yere dnk omuzunda aslyd. Gren olsa onu bir kr bekisine benzetebilirdi. Kpry geti. Karakolun arka duvar bo bir arsaya bakyordu, iyice karanlkt. Arsann karanlna kayd. Arka duvara yaklat. zerindeki siyah gmlek, siyah yelek, dar siyah ayak pantolonla o karanlkta seilmesi olanakszd. Duvarn kesinden kasabann alann gzetlemeye balad. Sokak fenerleri yanm, dkknlar lksler, bykl kkl gaz lmbalaryla aydnlatlmt. Alann st banda, ana cadde stndeki lokantalar, brekiler yava yava kalabalklayordu. Onun gzledii Bulgar brekinin dkknnda iki kii vard henz. Karda duvar dibindeki masalar botu. Dkkn, her geceki gibi, tavana asl amyant gmlekli bir lks lmbas ile aydnlatlmt. Ayrca kapnn solunda, brek tepsilerinin bulunduu cameknn stnde daha kk bir lks lmbas yanyordu. ok gemeden bekledikleri grnd. Zole Kaptan, ardnda sekiz tayfas ile caddenin dou ynnden kt. Brekiye

doru ilerledi. Tayfalar sana soluna yaylmlard gerisinde. Brekinin kapsndan birer birer ieri daldlar Kaptan brekiyi selmlad. Garsonlarn srtlarn svazlad. Karda duvar dibinde, yan yana getirilerek birletirilmi masalarda srtn duvara vererek yerini ald. Tayfalarndan sana soluna, ikisi de masalarn karlkl birer ucuna oturdular. Zole kaptan o koskoca gs, salarnn sakallarnn arasnda kalan yznn beyazl ile karsnda, neresinden isterse orasndan vurabilecei bir hedefti artk. Gras, dipii yere dayal, nnde, iki baca arasndayd. Eliyle kundandan kavramt. Vur, bitir iini.. Yzba Aziz Bey sanki gerisindeydi, kulann dibinde cesaret veriyordu. Ban iki yana sallad: Daha deil! Daha sras gelmedi. Dkkndaki iki garson masann gerisinde kouuyorlard Tezghta duran ustalar da geldi. Zole Kaptan'n nnde durdu. Kaptan'n emirlerini ald. Mermerler silindi. Garsonlar arap srahilerini, bardaklar, atal baklar dizdiler bir kou. Brek tabaklarn tamaya baladlar. Sadettin, karakola yaklaan bir ayak sesi duydu. Komiser Manastrl Raif Efendinin karakolun nnde karaltsn grd. Az sonra kprden yana sokaa vurdu. Zole Kaptan ortadaki srahiyi ald. Bardan krmz arapla doldurdu. Srahiyi sanda oturan komiteciye aktard. br iki srahi sada solda oturan tayfalarnn elinde dolat. Bardaklar doldu. Zole Kaptan bardan kaldrd, bir sandakilere bir solundakilere doru tuttu. Dudaklarna gtrd. Tayfalar onunla birlikte bardaklarn kaldrdlar, yarya kadar iip nlerine braktlar. Sadettin, bardan elinden braknca Zole'nin o kocaman gs, hana kadar inen sakalyla, nndeki tabana doru eildiini, brekinin dilip de verdii breinden bir paray atalladn grd, imdi sras dedi dileri arasndan, Yzba Aziz Beye duyuracakm gibi. Grasn omuzlad. Dorulttu, emniyetini ap parma tetikte bekledi. Zole kaptan, atal elinde doruldu. Ban hafif kaldrd. Azn at. Sadettin, Kaptann gzlerini, ak azn, o anda karsnda grd. Kaptan sanki, ona bakyor, sakland yerde onu gryordu. Gzgze gelmi gibiydiler. Kaptann aznn iine bakarak tetii ekti. Kurun yanklanarak utu. Bir cam ngrts koptu. Brekinin cam yere indi. Zole Kaptan'n eli azna

giderken kald. Koca Komiteci azndan boanan bir kan dalgas ile masann mermerine yzkoyun ykld. Kurun, azndan girmi, damana saplanmt. Tayfalar akn, frladlar nce Kaptana doru atldlar. Sonra omuzlarndan hi karmadklar mavzerlerini kavradlar. kisi Kaptan'n yannda kald. brleri Alana doru atldlar. Nereye saldracaklarn bilmeden, ikinci, nc bir kurunun atlmasn beklediler. Tuzaa drldklerini sanyorlard. Breki lmbalarn sndrd. kinci kurun biraz sonra duyuldu, ilki gibi bir gra sesi deil, bir Bulgar nagantnn sesiydi Sadettin, kurunun nian ald yeri bulduunu, Kaptan'n yzkoyun kapand yerde bir titreme ile can verdiini grm kayordu. Karakolun gerisinden, karanlk, glgeler iindeki dere boyuna vuracakt ki, karakoldan frlayan komiser Manastrl Raif Efendi, elinde tabancasyla nne kt. Dur! diye seslendi. Komiser nbeti yeni almt. Yirmi drt saattir izinliydi. Yzba Aziz Bey, onun karakola dnebileceini hi aklna getirmemiti. Sadettin nagantn ekmiti bile: Bre, ekil nmden! Kana bulama elimi.. Dur, teslim ol! Adam vurdun.. Sadettin tetie asld. Komiseri sa ayann topuundan vurdu. Yaralanan komiser ate etmeden, yere kt. Karalty derenin iinde gzden yitirdi. zleyemedi. Dorulacak olursa kaann ikinci bir el ate etmesinden saknd. Sadettin, derenin iinden Mslman mahallesinin gerisine kt. Florina'da ddk sesleri, koumalar balamt. Ama daha haber Mslman mahallesine varmadan, o en yakn baba dostu akir Aa'nn kapsn ald. Zole'yi vurdum, beni sakla! dedi kapya kan yal akir Aaya. Yzba Aziz Bey, gra sesini duyunca, Nbeti, Manastrl Raif'in alacan, Raif Efendiyi uyarmadn birden hatrlad. Karakola gelirken, nagant sesini duydu. te, korktuu gibi, ikisinden biri, ya Raif ya Sadettin, vurulmutu. Karakolun nnde, Raif'e ilk yaklaan oydu: Vuran tandn m? dedi. Tandm. Avc Sa.. Komisere gerisini syletmedi.

yleyse sus. Azn ama. Kimse bilmesin.. Komiser'in yarasn yoklad: Yaran hafif.. Yaraly karakola brakp, breki dkknna kotu. Gelen adamlarn gelii gzel emirlerle saa sola sald. Sorguya balad. Sadettin, o gece, daa kt. akir Aa, damndan, iftesini, velensesini alm getirmiti. Florina'da ertesi gnden balayarak sylentiler birbirine kart durdu. Komiser Manastrl Raif Efendi azndan sz karmamt. Yzba Aziz Bey, Zoleyi vurann kim olduunu bulup karamadklarn sylyordu. akir Aa, bakalar, gya btn Florina Mslmanlar azlarn sk tutuyorlard. Yakn kylerde herkes, bir gn nce, daha sonra olay gn, Sadettin'in Nagoan da Kato Kline'de grdklerini sylediler, ama, olayn ardndan bir hafta gemeden, Florina'dan Kastorya'ya, Vodena'ya kadar yaylan btn Bulgar kylerinde Zole'yi Sadettin'in vurduunu bilmeyen kalmamt. Vurulduu gece, tayfalar, hastanede sabaha kadar Zole'nin lsn beklediler. Florina Bulgarlar hastanenin nnden ayrlmadlar, sabaha kadar alatlar. Ertesi sabah, hkmet doktoru raporunu verdi. Adamlar Zole'yi mavzeri, fieklikleri, ile giyinik olarak ift atl bir arabaya yatrdlar. Arabay ieklerle sslemi, Zole'nin stne gller, karanfiller serpmilerdi. Zole'nin at, lsnn yatrld arabann gerisine balanmt. Tayfalar atlarnn stnde arabann sanda solunda yer aldlar. Yakn kylerden Zole'nin vurulduunu duyan Bulgar'lar kimi atl kimi yaya cenazeye katld Zole'nin ls, yollarda Bulgar kylerinden gelenlerle, kalabalklaa kalabalklaa, byk bir alayla Banitsa'ya vard. Banitsa kilisesinde yaplan byk bir dinsel trenden sonra gmld. lenlerle ldrenlerin alayanlar o yllarda hep deiikti. Sadettin'in cesareti, atcl, daha olaydan gn gemeden Trkler arasnda efsaneleirken, Bulgar kylerinde Zole'nin lm stne yaklan trkler sylenmeye balad. Btn halk trkleri gibi, lenin esiz kahramanln, rnek cesaretini ven trklerdi bunlar. Syleyenlerin, trksn syledikleri adam grmek istedikleri gibi gsteren trklerdi. Yllarca Makedonya kylerinde o trl sylendi. Belleklerde o trl kald.

(2) Verhovist : Bulgar komitecileri Verhovistler ve Santralistler olarak ikiye ayrlmt. Verhovistler Makedonya'da bamsz bir Bulgar devleti kurmak, Santralistler Makedonya'y Bulgaristan'a katmak iin karklklar karyor, Bulgar aznl dnda kalan Makedonyallar yldrmaya alyorlard.

KURT KANI Sadettin, Zole Kaptan vuruncaya kadar yalnz vurmay bir de nasl vuracan dnmt. Gelecee dnk btn dnceleri, tetii ektiini, Zole Kaptan vurduunu gz nne getirdii yerde kesiliyordu. Ondan sonras sinemada filmin kopmas klarn yanmas ile ortaya kan, grntleri silinmi, kirli beyaz perde gibi, bulank bir boluktu kafasnn iinde. Btn dnme gcn toplayarak daha ilerisini grmek iin baktka, belli belirsiz bir grnt daha vurur gibi oluyordu o bulank bolua. Karakolun gerisinden dere boyunca kayordu. Sanki karakolun kapsnda durmu arkasndan bakan biri gibi gryordu kendi kan. Sa elinde dipii yere sarkan gras, srt hafif ne eik, bir aya yerde brnn taban gerisinde havada, koarak kayordu. Nereye kayordu? Ne kadar kaacakt? Dnemiyordu. Zole Kaptan vurup polis Raifi yaraladktan sonra, daha nce grd o silik, o belli belirsiz grntyd sanki, canlanm, ak seik olarak, akamn serinliini duya duya dere boyunca karanlkta koan. Gelecekle balant kurmu, stelik nasl da hzlanmt dncelerinin ak. Nereye katn biliyordu artk. Kasabann dou yakas dnda kalan badadi kk bir ev vard koarken gz nnde. O evde yalnz yaayan yal bir adam. akir Aayd ad. Baba dostuydu. nnden getii evlerden grlp grlmediini kollayarak koarken nasl kendini tehlikeler iinde gryorsa, akir Aann evine yaklatka artan bir gven duygusu saryordu yreini. Bir yandan da akir Aann evine snmakla kann sona ermeyeceini anlamaya balyordu. Sadece bir duraklama olacakt akir Aann evinde geirecei saatler. Ondan sonra hi durmadan, sonunu nceden kestiremeyecei bir sre boyunca, belki de lmne kadar hep kamak zorunda olduunu seziyordu. Zole Kaptann sonu bir bakma kendisinin o akama kadar sregeldii yaamn sonuydu, O yaam kendisi gibi kasaballam kyllerin sradan, trelere uygun yaamyd. Bilinmeyen bir yan yoktu. Gelecek gnleri de gemitekilere benzeyecekti. Bu akamdan sonra ise kanun d bir yaam balyordu nnde. Alk olmad, kurallarn bilmedii, sadece hikyelerini kulaktan dinledii bir gn brne hi benzemeyen tehlikelerle dolu bir yaamd bu.

Dnd gibi akir Aa yalnzd evinde. yle soukkanl yle dingin bir grn vard ki, elindeki gra hl barut kokmasa, be dakika nce naml bir komitacy vurmu, bir polis memurunu yaralam olduuna inandrabilmesi gt akir Aay. Sadece hzla kotuu iin biraz soluyordu kapdan ieriye girerken. Oturma odasna getiklerinde, bir baskna uramak korkusuyla elinden brakmad grasn, ancak oturduktan sonra, gerisinde duvara dayad Sadettin. Olanlar ksaca anlatt. En ok Polis Raif Efendinin nne kmasna yanyordu. Raifi vurmamakla iyi edip etmediinde kararszd henz. Vurmamakla belki de gevezelik edebilecek birini gerisinde sa brakmt. Vuracak olsa, yzba onun vurduunu bilecekti. Adamlarndan birini vurduu iin nasl davranrd ona? bilemezdi. akir Aa Polis Raifi vurup vurmamasyle gerekte hi bir eyin deimeyeceini syledi. Karakol Yzbas verdii sz tutacak, ona ilimeyecek bile olsa, gizli kalmas ortaya kmamas olanakszd iledii suun. Halk, Zole gibi naml bir komitacy vuran bilmek isteyecek, durmadan vuran sorup soruturacakt. Zolenin tayfalar, Zoleyi seven Bulgarlar, bir an nce llerinin cn almak iin kendi aralarnda yrteceklerdi bu aratrmay. ok gemeden Makedonyal Trkler ile Bulgarlar, aralarndaki ekimeye uygun bir tutum taknacaklard bu olayda. Olayn grg bilgi tanklar olarak Yzba Aziz Bey, Polis Raif Efendi, akir Aa, balangta ne kadar az sk davranrlarsa davransnlar, bir sre sonra, bu ekime havas iinde, stnln kendilerinde olduunu gsterme hevesini yenemeyecekler, en gvendikleri yaknlarna vnerek fsldayacaklard Sadettinin adn. Fakat belki de onlarn bildiklerini sylemelerine sra kalmadan, halk be gn iinde, o yanlmaz sezgi gcyle vuran bulup karacakt. Hem de yzde yz doru olarak. Ondan sonra Yzba Azizin, Polis Raifin, akir Aann azlarndan szacaklar sadece dorulam olacakt bu toplu aratrmay. Sonra, bir gn, bir baka ke bandan, bir pencereden, bir aa arkasndan atlan bir kurunla Sadettin cansz yere kapaklanacak, lerini alanlar stnln kendilerine getii duygusuna kaplacaklard. Kyler kasabalar Sadettine gre deildi artk. Her ky her kasaba ayr bir tuzakt yol dnemeleri, avlu duvarlar, kaplar pencereleriyle ona. Kala kala bir dalar kalyordu snabilecei. aresiz daa kacakt Sadettin.

Yats okunurken akir Aa, Kurunlu Camisinde namaza gitti. Camiye gelenlerden Zole Kaptann vurulmasndan sonra kasabada olup bitenleri renmeye alacak; namazdan knca Sadettinin evine urayarak iftesini velensesini alp getirecekti. Evde yalnz kalan Sadettin, odann karanlnda, oturduu yerde geleceini, o akamdan balayarak ne yapacan, nasl yaayacan dnd durdu. ocukluktan kt gnlerden beri avcyd. Florinann yryerek be alt saatlik yresinde ayak basmad yer kalmamt. Btn o blgeyi, ormanlar, maaralar, kayalklar, manastrlar, emeleri, kestirme kei yollar ile da ta ezbere bilirdi. Karanlkta dndke, iyi bildii lde, gecelerin ayaz gndzlerin suskunluuyla rktc dinginliini duyuyordu dalarn. Suunu izleyen dakikalarda btn Florina, dumanndan boulduu darack bir oda gibi geliyordu ona. Yaradltan ne kadar soukkanl olursa olsun, dncelerini panie kaplmaktan kurtaramamt bsbtn. Kendini Florinadan dar atmak kamakla, lden, ldrd yerden kopacan, sanki suuyla olan ilikisini keseceini sanyordu. akir Aa ile konumalarndan sonra ne kadar aldatc olduunu anlad bu duygusunun. Artk yaadka Zole Kaptann kaatili olarak kalacak, Zole Kaptann kaatili olarak evresiyle hesaplaarak yaayacakt. Daha kimbilir ka kiiyi ldrmek, ya da kimseyi ldrmesine sra kalmadan ldrlmek vard yazgsnda. Dndke, bir bakma hi de sulu gibi grmyordu kendini. Zoleyi vurmak bir borcu yerine getirmekti onun iin. Babasn ldrtmesinden beri Zoleyi vurmay hak bellemi, evresindeki ok kii de bu hakk tanmt ona. Zoleyi vurduu duyulunca hi de sulamayacaklard onu. Aksine, babas artk mezarnda rahat yatar, diyeceklerini duyar gibi oluyordu arkasndan. Hatt hatt Zolenin kendisi bile, sonunu aklna getirdike, bir gn kendisini vuracaklar arasnda, be yl nce Neveskada dve dve ldrtt kylnn, geride on alt yanda bir erkek evlt braktn, onun yetiip babasnn cn alacak aa geldiini hatrlayabilirdi. Btn bu dndkleri hakl da olsa kurtarmaya yetmiyordu onu bundan sonra kamaktan, kanun d yaamaktan. Ortada bir vurulan varsa onu vuran da vard kanunlara gre. O vurann bulunup yakalanmas yarglanmas gerekirdi.

Neyle geinecekti dalarda? akir Aa, Poteska kynde bir sre saklanabileceini sylemiti. Poteskada baba yanndan akrabalar vard. akir Aann kardeleri oradayd. ou Poteska Trkleri birbirinin yaknyd zaten. Balkan dalarnn bir kanunu vard. Daa kan, dalarda barnmak isteyen uymak zorundayd o kanuna. Haydutluk ile komitaclk ayr eylerdi. Hakl haksz adam vurmak, daa adam kaldrmak, soygun yoktu komitaclkta. Komitac, kendi kar iin adam vurmaz, almazd. Kendisi iin deil, kendilerinden yana olduu insanlar iin, karde tttuklar iin, devletle, kendilerinden yana olmadklaryla arprd. Kendilerinden yana olduu insanlar da karlnda karde tutarlard onu. Saklarlar, doyururlar, donatrlar, geride kalan yaknlarnn geimini, tarlasnn bann ilerini stlerine alrlard. Poteskallar ok ekmilerdi Bulgar komitaclarndan. Zoleyi vuran kolay kolay ele vermezlerdi. Ayrca komitaclarn ya da Candarmalarn basknlarnda kamasna, kolaylkla saklanmasna ok elveriliydi ky. Bir yan Ekisu ormanlarna, bir yan Ostrova Glne kyordu. Malinka Da yarm saat tesindeydi. evresinde sk sazlklarn kuatt daha baka kk kk gller vard. akir Aa, koltuunun altnda drl velensesine sard krma iftesiyle geldi. Darda duyduklar ilginti. Zoleyi vuran gren yoktu kasabada. Kimse kesin bir ey biliyor saylmazd, Fakat durmadan suu kime yaktracaklarn aratryorlard aralarnda. Daha bu bir iki saat iinde ne srdkleri isimden biri Sadettindi. Aradan bir iki saat daha geerse br isimler silinecek, herkes Zoleyi Sadettinin vurduunda birleecek gibi grnyordu. Zolenin tayfalar tutmulard Florinann klarn. Karakol komutann sktryorlard baz aramalar iin.. Sadettin, gece yarsna doru, stnde silhlar, velensesi, av torbasnda bir para ekmek biraz peynirle, akir Aann evinden ayrld. Evin arkasnda ykselen daa vurdu. Ortalk aarmadan Poteskaya vard. akir Aann kardeinin evine snd. Florinada Sadettinin yokluunun anlalmas zun srmedi. lm stnden daha bir hafta gemeden Zoleyi Sadettinin vurduunu kasabada bilmeyen kalmamt. Karakol komutan szn tutuyordu. Ardna den, yakalanmasn isteyen, Bulgarlara

Sadettinin izini bulamadn sylyordu. Bulgarlar lerini kendileri almaya karar verdiler. ikyetlerini uzatmadlar. Aradan iki hafta daha geince neredeyse btn Makedonyada, Sadettinin ad, tanyan tanmayan herkesin dilindeydi. Babasnn lm, niancl, Zoleyi nasl vurduu stne doru yanl bir sr ey anlatlyordu. Malinka Dandaki kayalklarda, maaralarda, Rudnik, Nosel, Ostrova glleri kysndaki sazlklarda sakland, Poteska Kynde her evin yata olduu syleniyordu. Her geen gn yeni eklerle geniliyen bu sylentilere gre, gsnde iki sra apraz fieklikler, omuzunda Alman filintas, belinde ifte tabanca ile dolayor, tek bana blgedeki btn Bulgar komitaclarna meydan okuyordu. Sadettinin gelecei bu sylentilerle belli olmutu artk. Zoleye dman olan Trklerle Rumlar, kahraman sayyorlard onu. Korumaya hazrdlar. Bulgar komitaclarna kar koyacak silhrler gerekliydi onlara. Sadettin tam aradklar adamd. O da bundan byle Zolenin dmanlarn kendine dost semek durumundayd. Poteskaya drt saat uzak kylerden, Zolenin, br Bulgar komitaclarnn yaknlarn ldrd evlerini yakt kyller, hediyelerle grmeye geliyorlar, aclarn anlatyorlard ona. lerinin alnmasn istiyorlard. Kuzu, kaz, baklava gibi, ald hediyeler arasnda bir mavzerle biri Parabellum br Browning otomatik iki tabanca da vard. Bu isteklere uyarak, kasabadan kasabaya giden pazarc Trk kyllerine koruyuculuk ettii, Bulgar komitecilerini yollarn tutup pusuya drd iin, sk sk yeni olaylara karyordu ad. Kanun d yaad ilk yl sonunda, Sadettin Kaptan olarak, Makedonyann en naml komitaclar arasnda korkuyla anlyordu. Gerekte ise herkes kadar cessur, ya da herkes kadar korkak sradan bir adamd. Birbirine eklenen olaylarla artan kukular iinde yayordu. Kukularnn etkisi daha da gz pek klyordu onu. Bakalarna olan gvenini yitirdike acmasz oluyor, acmasz olduu lde yeni kukulara kaplyordu. Btn komitaclar gibi sakal brakmt. ok kll bir yaps vard, iyice sk, koyu siyah sakallar ok gemeden gsn sard. Gr kalar, gr byklar ile karnca rktc grnl bir adam oldu. Btn arpmalardan ya talihi yardmc olduu iin, ya da tam bir yabanl hayvan igds ile tehlikelerin kokusunu daha uzaklardan sezdii iin

yara bile almadan kurtuluyordu. Esiz nianclnn da pay vard elbet bunda. Ama davranlarn hatrladka kurt kan dolayor sanlrd damarlarnda. Elini tabancalarndan birine att m, kan kokusu alyordu sanki. Gzlerinin prlts artyor, ses, koku alma duyular keskinleiyor, yrtc bir kurt oluyordu bir anda. Yaklaan tehlikelere gre eytanca plnlar hazrlyordu her seferinde. Yirmi otuz silh komiteciye kar tek bana arpmas iin bir ala, bir dama, ya da kayalklar ardna snmas yeterdi. Mavzerlerinden birini damn pencerelerinden birine yerletiriyor, sonra kar pencereye, ya da avlu duvar gerisine geip, kendisini mavzerin namlusu grnen pencere arkasnda sanp da yaklaanlara ate ayordu. Bazen de kalpan ucu grnecek gibi bir tan arkasna gizliyor, karsndakiler kalpana ate ederlerken, kendisi baka bir kede siper alyordu. Att her el arptklarndan birini yere sermesi iin yeterdi. Bylelikle Bulgar komitecilerinin kendisini ele geirmek iin iki ylda Poteskaya yaptklar baskn tek bana bozguna uratt. Komiteciler her seferinde iki l bir o kadar da yaral verdiler. llerini atlarnn eerlerine balayarak geri ekildiler. Poteska drt yz hanelik bycek bir kyd. Bir kesinde toplanan yirmi hane kadar Rumun dnda geri kalan halk Trkt. Kyde karakol yoktu. Candarmaya ii denlerin Ekisu ya da Sargl karakollarna haber vermesi gerekirdi. Kyn gvenlii ile ilgili bekinin de Poteskalyd. Onlar da btn Poteskallar gibi Sadettini ele vermemek, korumakla grevli sayyorlard kendilerini. Kanun kaaklarnn ardna dm askeri birliklerin kye gelilerini vaktinde duyuruyorlard Sadettine. O da saklanaca yeri rahata seiyor, gzden kayboluyordu. Bunun dnda ky halkndan biri gibi yayordu oklukla. Yine ava gidiyor, arada tarla ilerinde evinde kald akir Aann kardeine yardm bile ettii oluyordu. 1909 gznde bir akam st avdan dnyordu. Ekisu ormanndan geiyordu yolu. Poteska yle byle yarm saat uzaktayd daha. Yaknlarda sesler duydu. Seslerden yana yolunu deitirdi. Yoldan yz adm kadar ierlerde kk bir aklkta devinip duran bir kalabalk grd. Gremedii bir eyin evresinde ember olup kmelenmilerdi. Giyinilerine baklrsa Mslmandlar. Biraz daha yaklanca grd adamlar tanmaya

balad. Hepsi Poteskalydlar. Kyn kr bekileri, frncs, nalbant tell tell dolanyorlard emberin iinde. Merakla yaklat. Geldiini gren kalabalk ona yol at. Yarlan emberin ortasnda, yerde, insan gvdesinin biimini alm kabarklkta, biri sar br arap rengi iki velense vard. Kalabaln toplanmasnn nedenini anlad. Frnc, velenselerin altnda yatan, ldrlen. Poteskallarn adn syledi. Zaten o sylemese de llerin banda duran yaknlarn grnce kim olduklarn anlamt. Bekir, ile Recep adnda iki yoksul oduncuydular. Komu otururlar, birlikte oduna giderlerdi her zaman. Bekir'in yal babas, Recebin ise iki erkek kardei llerinin bandayd. emberin ortasnda ilerledi. lenlerin yaknlarna basal diledi. Velenselerin nce birini sonra brn ularndan hafife kaldrd, bakt. Grd onu bile rpertecek kadar rktcyd. llerin balar gvdelerinden ayryd, ikisinin de kollar arkalarnda balyd. Oduna gittikleri baltalaryla boyunlarndan kesilerek ldrlmlerdi. Baltalar kan iindeydi. ok konuan bir adam deildi. Bir sre sessizce dnp yann yresini aratrd. Baklar, az tede kalabaln gerisinde odun ykl eeklerini buldu lenlerin. Birer al kkne balanmt hayvanlar. Balar ne eik kala kalmlard. Sanki tek tan olduklar bu korkun cinayetin deheti iindeydiler hl. Dilsizliklerin acsn ekiyorlard. llerin yaknnda bir karaaa kk kanlar iindeydi. Anlalan, kollar bal, aacn toprak stnde kalan ktne yatrarak baltayla kesmilerdi llerin balarn. Yaknndakilere, alaca karl bile bile olay gren olup olmadn sordu. Elbette ki yoktu. Recebin sar tyl kpei, kan iinde kye gelmiti bir saat kadar nce. lenler oduna giderken kpei hep yanlarna alrlard. Kpek saldrya kar nce sahiplerini korumak istemi olmalyd. Bir balta da ona sallam olacaklar ki yandan gsnn derisi syrlmt hayvann. Receple Bekirin, bana gelenleri abuk anlamt kyller. Baltalarn tfeklerini kapp komulard ormana. Sadettin, biraz almalarn istedi lleri kuatanlarn. Kan lekelerinden, ayak izlerinden boumann nasl getiini anlamaya alt. Oduncularn ayak izleri ile eeklerinin kpein ayak izlerine, at nal izleri ile izme izleri karyordu, izleri srd.

llerin yattklar aklktan, ok deil, yz adm kadar ilerde odun kestikleri yeri buldu. Odunlarn yklemi yola kmlard. Akln yaknnda at nal izleri karyordu izlerine. Atllar onlar evirmilerdi orada. atl olmalydlar. ldrldkleri akla kadar birlikte geliyordu izleri. Sonra aklkta birbirini ezen, birbirine karan izler... Kck bir bouma gemi olmalyd aralarnda. Sonra da kolaylkla anlalaca gibi, oduncularn kollarnn balanmalar, balar ktn stne yatrlarak mezbahada koyun kesilir gibi boyunlarnn vurulmas.. Daha sonra izme izleri at nal izlerine dnyor, ayrlyordu aklktan. Biraz srnce, at nal izleri Sorovi'e (Ekisu) doru uzaklayordu. Kukusu kalmamt. Katiller Soroviliydi. Sorovi ynne bakt kald bir sre. Kesin kararn verince, hafife ban salayarak Sorovililer! diye mrldand. Bekirin yal babas: Allahlarndan bulsunlar! Benden beter ac grsnler! Frnc hnla sylendi: Brakma bunu onlarn yanna Sadettin Kaptan! Sadettin elini Bekirin yal babasnn omuzuna koydu: nce benden bulacaklar.. Frncya dnd: Brakmayacam.. ki saat uzaktaki Kaylara haberin gitmesi. Savc ile Candarma komutannn gelip lleri grmesi sabah buldu. Yaknlar o gece ormanda ateler yakarak llerini beklediler. Ertesi sabah savc ile komutan yanlarnda doktorla erkenden geldiler. lleri grdler. Ama kimse onlarn aaca soruturmadan sonu beklemiyordu. llerin gmme izni ktktan sonra soruturma ile ilgilenmediler. leden sonra Poteskada kim varsa Recep ile Bekirin cenazesine katld. ller ky mezarlnda topraa verildi. O gn perembe idi. Sadettin Kaptan, Bekirin babasna, frncya verdii sz tutmak iin, ok deil daha gn bekledi. Pazar sabah ift sra, fiekliklerini kuand. Alman filintasn apraz omuzuna geirdi. Otomatik tabancalarn kua arasnda, nnde, sana soluna, babadan kalma Bulgar nagantn, geride, sana yerletirdi. Av torbasna ayrca iki deste dinamit lokumu koydu. Bulgar komitaclarnn Poteskaya son saldrsnda, binicisini vurduu doru bir ksrak, silh sesleri arasnda kyn sokaklar arasnda oraya buraya atlrken bir avluya dalm, geri ekilen

komitaclarn ardndan ona kalmt. Ksrana bindi. Sorovie doru yola kt. Orman yolunu izliyordu. Sorovi yaknlarnda ormandan kmadan nce ksrandan indi. Byk bir amn altnda bir sre oturdu. Ky kilisesinde anlarn vurmasn bekledi. Gneli, rzgrsz bir gnd. Ge bakmak, bu gzel gneli havada Sorovite pazar duasn kimsenin karmayacan dndryordu ona. Pazar duasnn anlar boanrcasna vurmaya baladlar Yanklar ormann derinliklerine uzand. anlar sustuktan sonra bir sre daha bekledi. Kilise artk dolmutur, diye dnd srada yerinden kalkt. Ksrana bindi. Sorovi alt yz hanelik byk bir kyd. Halk neredeyse tmyle Bulgard. alkan kyllerdi. Topraklar zengindi. Dnyann her yanndaki topraklar zengin alkan kyller gibi, karnlar doyduu lde dinlerine balydlar. Kadn erkek byk kk her kylnn hi deilse bir kat pazarlk giysisi vard. Pazarlar en yeni klklar iinde kilisede grnmeyi severlerdi. Kilise bayrda kalrd. Olduka bykt. Gerilerde yanlarda, ayakta duranlarla birlikte binden ok insan alrd. Sorovie girdii zaman neredeyse kyn sokaklarn bo buldu. Ordan knca bayr ynnden dolanm, kilisenin gerisinden kye girmiti. Kilisenin yan duvar boyunca ilerleyen br sokaktan nndeki alana kt. Sokan alanla birletii kede ksrandan indi. Dizginleri hemen oracktaki bir akasyann dalna balad. Alann br ucunda mee oynayan sekiz on yalarnda iki ocuktan baka kimse grmedi geliini. ocuklar onu grnce oyunlarn braktlar. Tepeden trnaa silhl, sal sakall yabancnn kylerinde ne aradn karamamlard. akn, merakl, yabancnn kendilerine ynelecek en kk bir davrannda hemen yan sokaa kamaya hazr, olacaklar izliyorlard. Sadettin av torbasndaki dinamit lokumlarndan, birini sol eline ald. Tabancalarn filintasn yoklad. Alan geti. Kilisenin giriindeki iki basama kt. Giri kapsnn kesinde durdu, ieriye kulak verdi. Papazn hafiften gelen sesini duydu. Dua balamt. Parabellumunu ekti. Kapdan geip, eiin sonuna geldi.

Kilise, iki adm nnde, mermer su taslarnn bulunduu iki yandaki alak kolonlara kadar doluydu. Kaln ta duvarlardaki pencerelerden gkyz grnmyor, renkli camlardan, dardaki gneli gn yadsyan belli belirsiz bir k szyordu ieriye. Kilise her kesinde yanan bykl kkl mumlarla aydnlatlmt. Hemen solunda bir ikona nnde bir mum yanyordu. Elini uzatsa dinamitinin fitilini tututurabilirdi. Papaz krsdeydi. Sar yaldzl beyaz giysileri, banda takkesiyle vaaz veriyordu. ok iyi Makedonca bilirdi. Seslendi: Milce Pope... (1). Sesi, rkerek dalgalanan kalabaln balar zerinden dipteki minbere kadar ulat. Yankland. Kiliseyi dolduran kadnlarla erkekler mrldanmalar arasnda balarn geriye evirdiler. O ieriye girdii srada, yaklatn duyarak, duaya ge gelen kim? diye kapya doru ok ksa birer bak atan, gerilerdeki iki kii, sesini duyunca, gelenin yabanc olduunu, silhl olduunu ancak alglayabildiler. lk kaytszlklarndan, dalgnlklarndan syrldlar Bakalarndan daha ok rkerek bir daha geriye baktlar, ierdekilerin kilisenin loluuna alm gzleri, kapdaki yabancnn sa elinde sallanan parabellumu, btn gsn, belindeki kua saran br silhlar, fiekleri abuk seti. Sralardan oturanlardan bazlar kalkmaya davrand. Sadettin elini kaldrd: Kimse kmldamasn.. Kalabalkta kmldanmalar durdu. Papaz, sese doru bakt. ok soukkanl adamd. Komitaclarla gizli ilikisi vard. Dakikalar uzatmann kendinden yana olacan kalabaln aknlndan syrlarak toparlanmaya vakit bulacan umuyordu. Sessiz bekledi. Sadettin kendisine bakt srece papazdan ayrmad baklarn. Arada geen sessizlie ne kadar gvenle kar koyarsa, kiliseyi dolduran kalabaln korkusunu o kadar arttracan hesaplamt. Kalabalk onu korkusuz grd lde tek bana, olmadn, darda adamlarnn kiliseyi sardm sanacakt. Papaz, kalabal cesaretlendirmek iin ataa geti: Allahn evinde silhlarnla ne aryorsun? Sadettin hemen grledi:

Ekisu ormannda oduncular ldrenleri... Syle, kim onlar? Papaz duralad: Ne zaman? gn nce.. Pazar bir kez daha uzatt karlnn arasn. Sadettin bekleyemedi: Syle, kimler? Papaz yine oyalama yoluna sapt: Hangi oduncular? Sen bilirsin hangi oduncular olduklarn.. Sesi, sert, gerilemesiz, sabrszd. Papaz ellerini yana at : Haberim yok! Var!. Papaz ban iki yana sallad. Boynunu bkerek sustu. Zorunuz, daha istediiniz ne? Kilisenize, dininize karan, malnza mlknze dokunan yok! Bizden daha rahatsnz! Hkmet bizi askere alr, sizi almaz! O garip iki Mslmandan. zavall iki oduncudan ne ktlk grdnz? Sa kolunu ne uzatt. Ar ar sadan sola, soldan saa gezdirdi. Kilisedekiler Parabellumun namlusunu tek tek kendi zerlerine evrilmi grdler. Bilen kim ? Kim vurdu Poteskal oduncular ? Bilmiyorum anlamna, omuzlar kslyor, kalar kalkyor, boyunlar bklp eller aresizlikle iki yana alyordu. Herkes bir yandan da korkulu gzlerle onun kim olduunu soruyordu birbirine, ilerinden biri ok gemeden tand. Bir Sadettin Kaptan! fslts sard kilisenin drt duvar arasn. kiiydi! Bilen yok mu o kiiyi? Yine ses gelmedi kalabalktan. yleyse ben bulurum vuranlar ! Baklarn kilisedekiler stnde gezdirmeye balad. Tabancasnn ucuyla, sada, ortalarda oturan bir delikanly imledi : Sen! Delikanl, yardm isteyen baklarla sanda solundakilere bakt. Kiminle gz gze gelse baklarn ne eiyor, karyordu ondan. Herkes tabancann ucuyla kar karya yalnz brakyordu onu. Mrldand : Ben mi?

Oduncular ldrenlerle hi ilgisi olmad belliydi. Evet, sen! Kalk! Solda oturanlara gelinceye kadar, tabancasnn ucuyla abuk abuk, yalar on sekizle otuz arasnda daha yedi kii seti. Srtn giri kapsnn yan duvarna verdi. Kar duvar gsterdi: Yryn surdan darya.. lk gsterdii esmer delikanl: Ben susuzum, diyebildi. Oduncular da susuzdu ! Kararlyd : Yryn! Papaz araya girmek istedi: Gnaha giriyorsun. Onlarn hepsi susuz. Hepsi kendi halinde kyller.. Gnahsa senin boynuna! Sulular sylemedin! Ardan alan delikanllar tabancasyla uyard: Haydi! Papaza dnerek ekledi: Nasl olsa sulular da vardr ilerinde.. Yakn yllara kadar gerekten kendi halinde kyllerdi btn Sorovililer. Son Osmanl Rus savasndan sonra Makedonyay saran ulusuluk akmlar, gezici papazlar, gen retmenlerle Soroviede girdi. Kyn dingin yaayn dalgalandrr oldu. Aralarnda naml Bulgar voyvodalarndan emir bekleyen delikanllar yetiti. arldka voyvodalarn kuvvetlerine katlyorlar, byk arpmalarn basknlarn ardndan sa kalrlarsa kylerine dnyorlard. Kendilerini tanyan kylleri, yaknlar, sorulacak olursa gizlemekte az birlii ediyorlard kimliklerini. Gizlemek zorundaydlar zaten. Gammazlarn, azlarndan sz karanlarn cezas lmd. Balanmalarn bekleyemezlerdi. Aralarnda sulular vardr derken Sadettin Kaptan biliyordu bunlar. Sertlikle yineledi: Haydi haydi, abuk! Bir iki yal kadn, yaknlar, alamakl sesler karacak oldular delikanllar aralarndan ayrlrlarken. Ama nce delikanllar nledi onlarn bu trl davranlarn. Dingin telsz admlarla kapya doru yrrlerken, ok hafif el devinimleriyle susmalarn, metin olmalarn istediler. Sonra, kilisede kalan erkekleri, kollarndan kavrayp sarsarak susmaya zorladlar kadnlar. Delikanllar, darya kar kmaz ldrleceklerini, ya da Sadettin Kaptann

adamlarnn kollarn balayarak kendilerini ormana sreceklerini biliyorlard. Yine de savunmaya kalkmyorlard kendilerini. Sulular ele verecek kadar klemezlerdi. Madem lmek iin seilmilerdi, leceklerdi! Ben susuzum diyerek kendini ayr tuttuu iin ilk seilen esmer delikanlnn yzne bakmyordu br yedisi. O ise hatasn abuk anlad. Cesaretini toplad. Utantan kzaran yzyle nne geti arkadalarnn. Sadettin, dar karmadan nce karsndaki duvarn dibinde durdurdu tutsaklarn. Tabancas tutsaklarna dnk, kilisedekilere: Bu sefer sekiz, dedi, bir daha bizden birini vuracak olursanz btn Sorovii yakarm. Kimse dar ayak ataym demesin! Sol elindeki dinamit lokumunu, elinin altnda yanan muma, biraz yaklatrd. Yoksa uururum kiliseyi. Biriniz sa kalmazsnz.. Tabancasn sallad. Kapy gsterdi tutsaklarna: Haydi.. Delikanllar, deimeyen uysallklaryla yrdler. Kiliseden ktlar. Sadettin arkalarndan frlad. Alana geerek onlar karsna ald. Dizilin merdivene.. Delikanllar merdivenin basamana uysallkla dizildiler. Parabellumunda dokuz kurun vard. Gz ap kapayncaya kadar, sekiz el ate etti be adm telerinden. Sekiz delikanly kilisenin nne cansz yd. Ksrana atlad. Ksrann ban geldii yola evirirken sol elindeki dinamit lokumunu frlatt. Eerin stnde geri dnerek bo alann ortasna den lokuma ate etti. Topuklarn bineinin karnna indirdi. Patlama sesiyle birlikte drt nala geldii yola dald. Sorovi basknndan sonra, Sadettin daha bir sre eski yaayn srdrd. Baz arpmalara tutumak zorunda kald. Daha baz yeni kazalar kt elinden. Bu arada biri Florina br Vodina yolu stnde iki byk soygunu ileyenin o olduu sylenildi. Talihi yine her zamanki gibi yardmc gidiyor, yaralanmadan, ya da nemsiz yaralarla gerisinde hi bir iz brakmadan syrlyordu bu olaylardan. Yaay belki de daha yllarca byle srp gidebilirdi. Ama 1912 ilk yaznda komitecilerin hi ilememesi gereken hatay o da iledi, k oldu.

Rudnik Gl yaknlarnda avlanyordu. le yemeini yedikten sonra kk bir tmsein zerinde yz koyun yere uzanm, gl kysnda bir aatan toplad yeil eriklerini yiyordu. Her yan ot iek sarmt. Hava gneliydi. Tmsein nnden Sargl-Kaylar yolu geiyordu. Kannda anlalmaz bir takm gdklanmalar duyuyor, yoldan ayramyordu gzlerini. Birini bekliyordu sanki. O yoldan bir iki kyl arabas ile tand Garika beylerinden birinin faytonu geti, ilgilenmedi. yle uzand yerde bir saat m kald, iki saat m anlayamad, Sargl ynnden gelen tek atl bir araba grnd. Beklediinin gelen arabada olduunu haber verdi iinden bir ses. Araba biraz yaklanca yolcularn seti. Orta yal bir adam ne oturmu arabay sryordu. Yannda sekiz on yalarnda bir olan vard. Geride birinin yz peeli brn ak iki kadn oturuyordu. Peelisi srcnn kars olacakt, brleri de kz ile olu. Araba biraz daha yaklanca ocuk ile kz arasnda karde olduklarn hemen belli eden benzerlii grd. Doruldu. Tmsein dik iniinden aaya yrd. Admlarn tam frenleyemedii iin be adm komak zorunda kald. Yolun kysnda arabann at nnde durabildi. rktmt arabadakileri. Adam, tabancasna el att. Ama klfndan ekip karncaya kadar, o sa elindeki iftesini biraz havaya atp yere derken kabzasndan kavrad. Parma tetikte adama dorulttu. Kadnla kzn korkularn, ocuun alayacak gibi olduunu grnce, rengi uan adama: Oynama onunla, dedi. Brak yerine. iftesini aaya indirdi. Sol elindeki eriklerden birini azna att. Geri kalanlar ocua uzatt: Al bakalm, korkma.. ocuk can erik istedii iin deil, ona kar gelemiyecei iin ald erikleri. Adamn namusuna dkn bir aile babasnn kayglar kukular ile karma karkt yz. Tabancasn brakm dizginleri iki eliyle kavramt. Ellerinin titremesini gizleyemiyordu. Sadettinin kza takld gzleri. Kzn ak yeil gzleri, beyaz teni, dudaklarnn yznn gzellii karsnda soluu kesilir gibi oldu. O yaa kadar yrek diye bir ey tadnn farknda bile deildi gsnde. Bir gn olsun vurularn duymamt! O tasasz yreinin vurularn ilk kez duydu. ylesine hzlanmt ki..

Beygire yol verdi, kendisi de adamn yaknnda, arabann yan sra yrmeye balad. Konumak geliyordu iinden: Sarglden mi? Adam evet anlamna ban sallad. Oral msn? Oral saylrm. inden mi? inden.. Daha uzun konumak adamn adn, iini renmek istiyordu. Ama hl arpyordu yrei. O, korku, ekinmek nedir bilmez Sadettin deildi artk birdenbire. Kz korkuttuunu, korkularnn hl yatmadm seziyor, gvenini kazanacak bir eyler yapmak istiyordu. Aklna gelen yapabilecei her eyi sama buluyordu. Gleyim dese glemiyor, syleyecek, sylemeye deer tatl sz bulamyordu. Sustu. Hi bir ey demeden yrd. Bir sre yrdkten sonra ylesine geldi ki, ba nnde, arabann yan sra yrmekle, ona duyurduklarna karlk veriyor, adm adm bir eyler anlatyordu kza. Bir yandan da kzn yzne bir kez daha bakmak, gzlerinin iinde neler var grebilmek iin gittike iddetlenen bir istek duyuyordu. Ama bakamyordu bir trl. Bu kadar ekingenlemesine kendi de aarak: Ben de Poteskalym, dedi. Yan gzle baknca adamn yznn bir daha kartn grd. Tand galiba? diye dnd. Keki Sadettin Kaptan olmasaydm, diye ilk kez kendinden honutsuzluk duydu. Yine sustu. Bir sre sessiz yrd. Adm adm yine kzn yzn bir kez daha grmek istei ile doldu tat ii. Dnp bakt. Ba dner gibi oldu kzn gzlerini grnce. Dnmeden arabnn kasas kysna tutundu. Artk dnp bakmasa da kzn yz ilenmiti kafasnn iine. Bakt yerde onu gryordu. Neredeyse drt yldr kanun d yayordu. Silhyla her istediini alm, her nne gelene sz geirmiti bu drt yldr. Kz da bileinden tuttuu gibi ekip almak iten deildi onun iin. Ama hi de zora vurmak gelmiyordu iinden. mrnce kzdan vazgeemeyeceini, gnl ile kendisinin oluncaya kadar ardndan gideceini bile bile ba eiyordu yazgsna. Babasna sordu: Yolunuz nereye?

Kaylara.. Kaylara bir saatten uzun yol vard nlerinde. Hi beklenmedik duygulara kaplmaya balad. Adama kzyordu. Ne tedbirsiz babayd bu. Bu kadar gzel kz olan bir adamn, tek atl bir araba ile ii neydi bu ssz yollarda? Ya Bulgar komitaclar ya da gz pek bir kanun kakn, bir haydut, yollarn kesecek olsa? Tedbirsizsin... Adam nemsemedi: Allah byk. Dilerse kulunu korur.. Bu sz kendisine teekkr gibi yorumlad. alclar geinceye kadar uurlayaym sizi.. Sen bilirsin. Ama istersen zahmet etme. imden gelen ey niye zahmet olsun? Aksine sizi bu yollarda yalnz brakrsam yreim rahat etmez.. Bu kadar uzun konuabilmesine at. Sylemek istediklerini sylemi gibi sevindi. Kan yzne kt. Gvenle dnp kza bakt. Korkular dalm gibi grd kz. Gler gibi o da kendisine bakyordu. ylesine geldi ki, kz, bu szlerinden, niye arabann yan sra geldiini, onun iin duyduu korkular, kskanl hep anlamt. Mutluydu kendisinin yaknlndan. alclar getiler. Kaylarn kavaklar grnnceye kadar arabann yan sra yrd. Yol ondan te dmdzd nlerinde. Arabadakilerden ayrlmas gerektiini anlad yerde, sylemek istedii sz tam bulamayarak: Kaylar grnd, dedi. Sizlere gle gle.. Adam kendini zorlayarak: Eksik olma, diye karlk verdi. Yolun ak olsun.. Yol arkadalklarndan duyduu tedirginlii ne kadar urasa saklayamyordu. Kendisinden bir an nce kurtulmak istediini aa vuran bir sabrszlk vard sesinde. Sadettin alnd. Beygiri dizgininden tuttu. Birden brakmad. Kaylarda ok kalacak msnz? Adam, ba nnde karlk verdi: Karmn anas ar hasta, anasna gtryorum.. nallah iyilemi bulursunuz.. Kadn ilk kez sze kart: Sa bulsak, lmeden yetisek razym, dedikten sonra i ekti.

nallah bulursunuz.. Dizgini brakt. Yelesini okayarak beygire yol verdi. Yolun kysnda kald. Beygir, adam, ocuk anas getiler. Kz elinin altnda, nndeydi ite! Yreinin vurular duyabilecei kadar hzland. O koca Sadettin Kaptan, ezilmi, kolu kanad krlm, bir kk bak bekliyordu sadece kzdan. Ama hi ummad bir ey oldu. Kz aklndan gemeyecek kadar cmert davrand. Anasna gstermeden oyal ipek mendilini tututuruverdi eline. Dnyalar balad ona. Mendili avucu iinde skarak olduu yerden kmldamad. Araba biraz uzaklatktan sonra nce ocuk dnd el sallad. Sonra adam. En sonra da, ilk kez Allahasmarladk diyormu gibi kz. Kzn kokusu sinmi mendilini her koklaynda ba dne dne, araba, karnca kadar kalana dek yolun stnde dikildi. Poteskaya geri dnerken kt. O gnden sonra her gn Sargl yoluna kp sabahtan akama dek gzleri yolda tek atl arabann geri dnn bekledi. Bir hafta on gn geti, araba grnmedi. On be gn geti, araba grnmedi. On be gndr kzn mendili ile yayordu. Uykular kam, itah kalmamt. Gnlerini kz ilk grd Sargl yolu zerindeki tmsekte sabahtan akama kadar yolu gzetlemek durmadan kz dnmekle geiyor, yannda gtrd azna el srmedii ok oluyordu. Yz szlmeye balam, avurtlar km elmack kemikleri iyice belirlenmiti. Kimseye amyordu derdini.. Kz dnd lde gemi yaamndan koptuunu uzaklatn duyuyordu. Babasnn doup byd Neveskann ortasnda tekmeler dipiklerle dvle dvle ldrld gn dnya ile ksm, ii zehir dolu olarak yaamt btn genliini. Kzla karlat gne kadar nefretten baka duygu tanmamt yrei. Acma nedir sevgi nedir bilmemiti. Geceleri uykusuz geirdii saatler boyunca gemiini hatrlyordu uzun uzun. Tfeinin namlusunu stlerine evirdii adamlarn gzlerini gryordu karsnda. Nasl da korkuyla doluydular? Soyduu adamlarn titreyen ellerini, att kurunlarn arkasndan ykselen lklar yeni yeni duyuyordu sanki. Zorla isteklerine boyun edirdii kadnlar olmutu. Gvdeleri seviirken nasl katlar, nasl souk kalr snmak bilmezdi tenleri. Gzleri ise tiksindiklerini gizlemezlerdi. yle bir dorulular vard ki kollarnn arasndan,

eteklerini dzeltirlerken kk bir el devinimiyle kfr ederlerdi sanki! Neden ? imdi anlyordu nedenini. Btn o insanlar daha mutluydular ondan. Tfeinin namlusunu stlerine tuttuu adamlar yaama daha balydlar. Sevdikleri sevildikleri kadnlar ocuklar vard. Soyduu yolcular ya sevdiklerinden gelir ya sevdiklerine giderlerdi. Ellerinin titremesinin nedeni, hep o kavumalarn canlarn daha tatl klmasyd. Zorla, yatt kadnlar, vcutlarn bir baka erkee adadklar, kendisine dokundurmak istemedikleri iin tiksiniyorlard ondan. Tm mutluluu tatmlard! Gerek korkuyu ilk kez duymaya balyordu yaamnda. Neydi o Sorovi kilisesini tek bana basmas? Olur delilik miydi? Cesaret miydi yapt. Kaybedecek bir eyi yoktu ki o dnemde, cesareti sz konusu olsun. lm umrunda bile deildi. Saklanmaktan, pusuya drleceini kollamaktan, anlamsz yaamaktan bkkn, aksine, eh artk, ne olacaksa olsun, lmne lm! der ortaya atard kendini. Giderek arad lmd bir bakma. Ama o byle stne stne gittike lm ondan kayordu sanki. Gemi yaamn dndke gelecek diye, yarn diye bir kavram olmadn anlyordu kafasnda, gzn krpmadan btn bu ilere giriirken. Gelecek, sk sk, kamalar kovalamalarla dolu, nereye varacan nasl biteceini kestiremeyecei, karanlk dar bir geit gibi grnrd ona. Oysaki imdi kz dnrken ilk kez gelecekle ilgili, ak dler kuruyordu. Kzla evleniyor, olua ocua karyor, dingin, kandan kavgadan uzak gnler yaamay zlyordu. lmek istemiyordu artk. Byle ll bir yaam srmeyi dnyordu hep ama, onaltnc gn tam ona yakacak bir delilik daha yapt. Kz grememek sabr diye bir ey brakmamt onda. Ksrandan kendi yetitirip alt aydr eer vurduu tayn kapatt. En yeni giysilerini, yeni izmelerini giydi. Kzla karlat gnk gibi av fiekliini kuand. iftesi taynn terkisinde, tabancalar belinde, Kaylara gitti. Yksek yapl, aln aktmal, ayaklar sekili doru tay stnde ana yoldan Kaylara girdi. ok kii kendisini tand. Kahveleri, dkknlar, kaplarn pencerelerin ardn, getii yerlerde adnn fsltlar sard. Neye geldii, ne yapaca herkesin merak konusu oldu. Btn Kaylar, bu geliin sonundan ne kacan beklemeye balad.

ary geride braknca mahalleler arasna dald. Kasabay sokak sokak dolaarak, o kanatlar yeil ile turuncu boyal, tek atl arabay arad Ya da talihin, adam, olunu, daha da kendisine glecek olursa, kz karsna karmasn bekledi. Evlerin avlu duvarlar nnde ok araba grd. Ama arad arabay bulamad. Dnp dolap geldii ana yola kt. O kimseye bir ey sormad iin kimse de kp ona bir ey sormay gze alamamt. Kasabann candarmalar ortadan kaybolmulard. arya girerken dkkn nnde oturan bir mlekiyi gz tuttu. Adamn yannda atn durdurdu. Kaylarda, kzn Sargle gelin veren kimleri tandn sordu. Adam dnd biraz. Sen kimi aryorsun? Beklemiyordu bu karl. Kimse ona soru sormaz, sorduuna karlk verirdi. Adamn kendisinden korkmadn, korkmayacak kadar da yal olduunu abuk anlad. Sen hele kimleri tandn syle? Niye soruyorsun? Sen orasn bilme.. Adam ban geriye att. Sen onu benden renemezsin ! Niye? nce unu syle: Niyetin ne ? Niye soruyorsun? Hayr iin mi? er iin mi? Hayr iin.. yleyse ne soracaksan sor, bildiimi syleyeyim.. ki hafta nceki karlamay, yol arkadaln, Kaylara hastalarn grmeye gelen damatla kz anlatt. On be yirmi yl nce evlenmi olmallard. mleki, dinledike glmsemeye balad: Anladm imdi kimi dediini... Sen Adem'le karsn sylyorsun. Kzlarnn ad da Zehra. Glmsemesinde, Zehra deyiinde, niin aradn da anladm, diyen bir anlam vard adamn. Bildiklerini ekledi. Hasta on gn nce lmt. Onlar ly topraa verdikten sonra iki gn daha Kaylarda kalp Sargle dnmlerdi. Sadettin bilir gibi tam adamna sormutu aradklarn. nk Zehrann days ile komu otururdu mleki. Yollar daha gvenli olur diye neredeyse geceden, sabah karanlnda yola ktn duymutu adamn.

Ertesi gn, bir gn nceki klyla Sarglde grnd Sadettin. Kaylar dolat gibi Sargl sokaklarna dald. Sargl bucakt. Kaylara gre kk yerdi. ok gemeden aradn buldu. Bucan alanna kan bir sokan bandan baknca, br ucunda yeilli turunculu arabay grd. Atyla soka geti. Araba boy yksekliinde bir avlu duvar nnde duruyordu. Avlunun ii aalkt. Yaklanca, duvarn stnden, kzn, avluda bir erik aac ile bir dut aac arasnda ekilmi bir ipe, amar astn grd. Kz onu tanynca kk bir lk att. Hem sevinmi hem armt. Ne yapacan bilemiyordu. Nalnlar avlunun talarnda yanklanarak bir kou ieriye kat. Atndan indi. Dizginleri arabann halkalarndan birine balad. Kapy ald. Kapya kan Adem efendiye, Allahn emrini yerine getirmek iin geldiini syledi. Evin nde sokaa bakan odasnda oturdular. Kahveleri kap aralndan uzatld. Kahvelerini itiler. Ademe, kz Zehra ile evlenmek istediini, az ok dnyal olduunu, Allah ksmet eder de evlenirlerse buralardan uzaklap stanbula yerlemeyi, stanbulda yourtuluk yapmay dndn syledi. Ana baba olarak kzlarn gzlerinin nnden ayrmak istemezlerse, hep birlikte stanbula gidebilirlerdi. Hepsinin bann stnde yeri vard. Kimsesi yoktu. Karsnn anasn babasn ana baba, kardeini karde bilecekti. Hepsine bakacak gc vard. Adem efendi, tasal tasal dinledi onu. Daha Kaylara giderlerken yolda nlerine kt zaman kim olduunu tanmt Sadettinin. O blgede yaayan herkes gibi onun da bellei, Sadettinin Zole'den balayarak srp giden abartlm bir yn kanl hikayeleriyle doluydu. Bir komitacya vermeyi aklndan bile geiremezdi kzn. Ama tedbirli adamd. Sadettine aktan aa hayr demenin tehlikelerini sezebiliyordu. Bu durumlarda olaan olduu gibi, karsyla kzyla konutuktan sonra karara varp, bir hafta sonra karlk verebileceini, syleyerek Ksmetse olur diye szn balad. Sadettin bir haftay ok buldu. Sreyi gne indirmeye adam raz etti. Zehra, o gece azndan sz almak iin bo yere dnd durdu babasnn yannda yresinde. Adam daha konuurlarken Sadettinin elinden nasl kurtaracan dnmeye balamt kzn. Sadettinin niye geldiini karsna kzna bile amay gerekli grmedi. Daha o

gece gidip bucaktaki candarma onbasndan yardm istedi. Onba, kendisine Sadettini yakalamak iin ak bir emir veren olmadn syledi. Onbadan umut kesince baka kurtulu yollar arad. O gece hemen hemen hi uyumad. Sonunda iki gn iinde Sarglden Manastra kamaya karar verdi. ki gn iinde, ambarndaki ununu samann, elden karlabilecek daha baz ufak tefek eyasn, keisini, satt. Tarlasn evini sata kard Sadettinin gelecei gnn sabah, bir araba eya ile evden ayrld. Kendisi nden arabann beygirinin ban ekerek, kars olu, Zehra, arabann gerisinde, Manastra doru yola kt. Sadettin o sabah erkenden kalkt. Her neredense kt kt kokular geliyordu burnuna, iki gndr karlatklarnn bir eyler saklar gibi baktklarn sanyordu kendisine. Sarglde bir eyler oluyor gibisine geliyordu. Kukular sarmt iini. Kvrak yryl bir atla bir saatlik yoldu Sargl. Ama o kuluu bile bekleyemedi. Gne biraz ykseldikten sonra yola kt. fkeliydi. ift sra fiekliklerini kuanm omuzunda filintas, belinde tabancalaryla Sadettin Kaptan olmutu yine. Adem Efendi kzn vermeyecek olursa, Sadettin Kaptann yapmas gereken eyi yapacak, kz kucaklayp atlayacakt at stne. Yarm saat gemeden Sargldeydi. Kk alana kan sokan azndan bakp da, yeilli turunculu arabay yerinde gremeyince kukular alevlendi. Topuklarn indirdi atnn karnna. Soka drtnala geip avlu duvar nnde durdu. Avlu botu. amar ipi toplanm, kuyunun kovas alnmt. Evin btn tahta pancurlar, kaplar kapalyd. Sokak kapsn yumruklad, ierden ses kmad. Komular kaplarnn pencerelerinin arkasnda onun ne yaptn gzlyorlard. Kar kapy vurdu. Yal bir kadn aralad kapy. Selm sabahsz sze girdi: Ne soracaksam doru karlk ver. Bana yalan syleyenleri balamam. Komularn nerde? Kadn rkek rkek bayla bat ynn imledi: Manastra gittiler.. Ne zaman? ki saat nce..

Hi dnmeden kadnn gsterdii yne doru drtnala kaldrd atn. Kukusuz o gidile bir saate varmadan arabay yakalayabilirdi de. Ama fkesi bir yana hi de komitac Sadettin Kaptan gibi davranmamt bu olayda. Sargl yolu stndeki bekleyileri, Kaylara gidii, Sarglden kz istedii dillerdeydi. Duyurmutu yaptklarn. Dmanlarnn bekledii gn hazrlamt bylelikle. Zolenin tayfalarndan yedisi Florina yolu stnde, dar bir geitte pusudaydlar. Sarglden gelen yatak yorgan ykl, yeilli turunculu arabay grdler nce. Arabay eken adam, arabann gerisindeki kars kz olu ile, braktlar gesin. Aradan yarm saat gemeden koyakta yanklanan nal seslerini iittiler. Sadettin tay stnde da yolunu dne dne drt nala geliyordu. San solunu hi kollamadan sryordu atn. Belli ki nden geen arabaya yetimekten baka hi bir ey yoktu aklnda. Pusuya yz adm kald yerde, kayalarn arasndan uzanan yedi mavzer birden patlad. Binicisi stnden yklan doru tay rkerek ahland. Kinemesi da da yankland..
(1)

Sus Papaz...

UAK Babam bakalarn iine kartrmasn sevmez, bu yzden yapacaklarndan kimseye sz etmezdi. Beni stanbul dadisine yatl gndereceini de kimseye sylemiyordu. Bense stanbula gitme sevinci iinde bir iki akranmn yannda biraz gevezelik ettim. Haber kasabada abucak yayld. Florina Mslmanlar babamn kararn hi de iyi karlamadlar. Onlara kalrsa, kzlara hocaya giderek Kur'an hatmedecek, erkeklere kasabadaki Rtiyeyi biterecek kadar renim yeterdi. Fazlas zarard. renim ocuklar baba ocandan, kasabadan koparrd. Ayrlk kapsyd. Okuyan ocuk baba ocana hayretmezdi sonunda. Ayla geer, ordan oraya ger durur, bir yere yerleemezdi. Onlarsa yerleik bir dzenden yanaydlar. Evleri, balar, tarlalar, meyvelikleri, dkknlaryla mutluydular Gerekte tok gzlydler. Mallarnn ok ya da az olmasnn, dkknlarnn iyi i yapp yapmama-snn deeri yoktu gzlerinde. Evlerinin, ailelerinin kalabalna dar geldiinden, balarnn tarlalarnn kklnden, yaknan yoktu aralarnda. Ya bir inek, ya bir kei, be on da tavuk beslerler, evlerinin bahesinde bir iki elma erik aac yetitirirler, tarlalarnn buday, kendi hayvanlarnn st yumurtas, aalarnn meyvas ile geinir giderlerdi. Allaha ok kr bize bu gnleri de gsterdi en ok duyulan szd azlarndan. Mahalle aralarndaki kck dkknlarnda alan esnaf takm memnundu yaamndan. Bakkallarn gnlk satlarn, lmbalar iin gazya, mum, kibrit, sabun, ocuklara leblebi ekeri gibi eyler doldururdu. Yine de glerdi yzleri. Akmazsa damlar derlerdi. Sanki kazan salamak iin deil, oyalanmak iin amlard dkknlarn. nk aka syleseler de sylemeseler de, yaamlarnn amac kasabada kalmak, kasabaya demir atmak, kasabay beklemekti onlarn. Kasabann okumular, Rumlar ile stanbulun atad kaymakam, subay gibi grevlilerdi ounlukla. Kasabadaki doktorlar Rumdu. Eczac Rumdu. Tek avukat Rumdu. Mslmanlar arasnda renim gereksinmesi yeni yeni uyanyordu. Berber erif Efendi olunu Manastr idadisine, sonra da stanbula. Tbbiyeye gndermiti. Beki Zht Efendi ise yoksulluuna bakmadan olunu stanbulda Mlkiyede okutuyordu. kisinin de davranlarn

kfr gibi karlyordu kasabann Mslmanlar. Bir bakma tutumlar haddini bilmezlikti. Berber erif Efendinin olunun nesineydi doktorluk? Adam olunu kendisi gibi snneti yetitirseydi yetmez miydi? Olu a m kalrd? Elbette onun geimini salayacak kadar erkek ocuk yetitirirlerdi. Beki Zht Efendinin olunu Mlkiyeye gndermesini ise ayrca gln buluyorlard. Ne demekti bir bekinin olunu kaymakam, vali yetitirmeye kalkmas? Yarn br gn olan Florinaya kaymakam olur gelirse kim dinlerdi onun lfn? verecei buyruu? Sen Beki Zhtnn olu deil misin be ? derlerdi. Sana m kald bize doruyu yanl gstermek? stanbula gideceim duyulunca, dorudan doruya babama bir ey diyemeyenler benim nm kesmeye baladlar. Topal Reid Efendi bir gzel azarlad beni. A be Mustafa, dedi, daha ne istersiniz be? Koca eviniz var, Sarmeede banz tarlanz var. Babann manifatura dkkn var. Ne yapacaksn okuyup da? Baban o stanbula, yollara, okula saaca parayla sana bir ba bir bahe alsa, bir dkkn asa daha aklllk eder be! Karlnda Babam bilir... gibilerden bir eyler gevelemeye altm. O ise konutuka fkeleniyordu : Sen mi istersin stanbulda okumay? yoksa baban m gnderir? Bilmiyorum neden? Babama sz gelmesin diye mi ? yoksa vnmek istediim iin mi ? Ben diye mrldandm. Bizim de ocuklarmz var. Onlara kt rnek olacaksnz birer ikier bu gidile. Yarn br gn onlar da tutturacaklar stanbula gitmek isteriz diye. Evlerde rahat huzur kalmayacak! Byle, sen git, o gitsin, beriki gitsin, kime kalacak bu Florina geride? Kime brakacaz bu memleketi? Ne istersiniz byle kap kap gitmekle? Rumlara, Bulgarlara m kalsn bamz bahemiz? Onlar m gelsin yerlesin apdestsiz klaryla evlerimize? Hi mi yreiniz szlamaz sizin be? Ha? mi aklnz ilemez? Topal Reid Efendi gibi daha be kii byle nme kp azarlad beni o gnlerde. Akranlarm ise imreniyorlard stanbula gideceime, Padiah grrsn Beyolunda gezersin.. gibi szlerle kendi dlerini, zlemlerini aklyorlard. Sonu olarak babamn karar deimedi. Beni stanbula gnderdi.

ki yl sonrayd. 1912 yaz tatilinde, bir cuma namazndan sonra, Topal Reid Efendi ile arkadalar, beni aralarna alp stanbulda neler olup bittiini, neler grp neler rendiimi sordular. Onlarn houna gideceini bildiim yanlarn anlatmak istedim stanbulun. Camilerden, Padiahn cuma namazndan, Galata Kprsnden sz atm. Bu konulardan hangisine gesem ksa kestirdiler.. Baka? Baka ne olsun? dedim. Ben renciyim.. Topal Reid Efendi yine fkelenmeye balad: Sen bir ey grmsn, bir ey daha grmsn... Kzardm: Ne grmm? Onu anlat! Ne anlatmazsn onu? Sokaklarda btn akranlarna onu anlatrmsn. Ne anlatmazsn bize? Anlamtm neyi sorduunu. Bu fkeli tutumunun arkasndan ne kacan bilmediim iin yine de anlamazlktan geldim. Uarm havada? ok grlt edermi!. Anlat bakaym neymi o yalan? Uakt dedii. Uak grmtm. O yln en nemli olay uakt benim iin. Tatile yakn, bir gn bizi okuldan Yeilkye, Tayyareci Fethi Beyin gsterilerine gtrmlerdi,, Fethi Beyi, uan yakndan grdk. Fethi Beyin ift kanatl, tek motorlu ua ile uuunu izledik. Uan havada yan yatrlar, pikeye geileri dikine dorulular soluumuzu kesti. Sonra Fethi Beyin yresini kuattk. Onu gklerden gelmi bir masal kahraman gibi gryorduk. O gnden beri aydr o gn unutamyordum. Uak, Fethi Beyin cesareti en byk hayranlk kaynamd. Florinaya dnmden beri akranlarma anlatp duruyordum. Konunun byle tatszca almas bile coturmaya yetti beni. Uak! dedim. Neymi o? Bylesine byk bir olay neresinden balayarak anlatacam bilemiyordum. Ku gibi. Uuyor.. ift kanatl... Reid Efendi ile arkadalar gittike suratlar aslarak yzme bakyorlard. Deyin ki, bir eit, uan otomobil... Mrltlar balad: Uan otomobil mi?

Nasl uarm? Nasl olurmu yle ey? nde bir pervanesi var. Arkada kuyruu. Gvdesi ku gibi. Gs geni, kuyruuna doru daralyor.. Kuun bacaklar yerine, tekerlekleri var... Uan kanatlarn gstermek iin kollarm yana aarak byle anlatp duruyordum. Mrltlar geliyordu kulama: Doru mu syler bu be? Yoksa uydurur mu? Kandrr m bizi? nanr msn be? Hi olur muymu byle ey? Anlattklarmdan hi holanmadklar belliydi. Susacama yakn kendilerini tutamadlar: Hokkabaza gtrm olmasnlar be sizi? Baban bunun iin mi gnderdi seni stanbula? Gelip de bize grdn ryalar anlatasn diye mi? Aralarnda tartma balad: Hi uar mym insan? Kur'anda yazmaz! Uacak olsa Kur'anda yazard.. A be bu Cebrail Aleyhselmla kartrr neredeyse o Fethi Bey dedii adam.. nsann geleceinde ne varsa yazar Kur'anda. Dnyann kuruluundan kyamet gnne kadar ne olacaksa Peygamber Efendimiz sylemi kullarna, insan uacak olsa onu da sylerdi. Beklemezdi, brahim Hafz, olunu stanbula okumaya gndersin de o gelsin bize sylesin.. Reid Efendi yine saplar gibi yere indirdi bastonunu : Tvbe tvbe! A be Mslman ocuu olmasan, bilmesem kim olduunu, kfir sanrdm seni. Byk baban, var otuz yl, burdan kalkt hacca gitti. ay srd gitmesi gelmesi. Kimseye nasip olmad onun erdii sevaba ermek, brahim Hafz gibi, eliyle ka Kur'an yazm bir Mslmann olusun. Yakr m senin azna bu yalanlar! Duymaym bir daha byle gnaha girdiini.. Beni azarlaya azarlaya zldler yremden. Yzme bakmadan daldlar gittiler. Oysa o gnlerde her gn uaklar stne yeni yeni haberlerle doluydu gazeteler. Ellerine gazete almazlard ki!. Trabulus Savanda talyanlar uak kullanmlard daha on ay nce.

Aradan ay geti. Balkan Sava kt. Kasm aynda iki Yunan ua grnd Florinann stnde. Demiryolunu bombalayp uzaklatlar. Patlamalar kasabadan duyuldu. Bir koumadr balad Mslman mahallesinde. Dnyann sonu geldi. Kyamet lemeti. Allahn iine burunlarn sokar bu gvurlar.. gibi szlerle karladlar bu olay. Anlattklarmn doru ktn syleyen tek kii olmad aralarnda. Btn o yal Mslmanlar, Allahn, insanlar yerde yrmek iin yarattna, meleklere zenip de gklerde umaya kalkanlar, gklerinin dinginliini bozanlar, bir gn nasl olsa cezalandracana inanarak mrlerini tamamladlar.

KORKU Atm eerlerken ahrda yalnz deilmiim, ierde atmla benden baka biri daha varm gibiydi. O baka biri, sanki nm ardm sra dolanyor, atm daha abuk hazrlamam, daha abuk yola kmamz iin sabrszlanyordu. Yllar sonra, bir gn anladm ki benim sevincimdi o! Genliim boyunca durmadan yreimden, gvdemden taan, elimi kolumu yneten benim bitmez tkenmez sevincim!. 1914 Austosuydu. Dnyada yeni bir sava balamt. Almanlar Franszlara saldrmlar, Avusturyallarn Srplara saldrmaya hazrlandklar syleniyordu. Dediklerine baklrsa sava yaknda btn dnyay saracakt. Yirmi iki yandaydm, Makedonyalydm. Makedonya ben kendimi bildim bileli hep sava iindeydi. Savalar artk yadrganacak bir olay olmaktan kmt bizim iin. Balkan devletleri ister barsnlar ister savasnlar, Makedonyal Bulgar, Rum, Arnavut, Trk etecileri yllardr vuruup duruyorlard kendi aralarnda. Florinallardan ya da kyllerinden gn gemiyordu ki yeni bir vurulan olmasn! yle bir dnemdi ki o dnem, sabahtan akama kimin ne olaca, yarna kimin sa kp kimin lecei belli deildi. stelik len ld ile kalyordu. Bir candarmaya be kaatil ya da be kaak derdi en azndan dalarda, iin artc yan, dalarda ne kadar ok silh atlr, adam vurulursa, kylerde kentlerde o kadar ok iki iesi alr, o kadar ok hora tepilir, tambur keman alnr, ksacas hzl yaanlr, seviilirdi. Ben de her Makedonyal gibi o hzl yaamn ak iindeydim. O yl Sorovi'le, Sorovi'e yakn iki kyn aar arttrmada yine bende kalmt. Khyam Yasinle akamdan Sorovi'e gidecek, ertesi sabah aar toplamaya balayacaktk. Atm avluya karrken anam grdm karmda. Nereye gideceimi sordu. Ayakba olmasn diye ona grnmeden evden kaar, ya kapdan karken kz kardeim Huriye'ye sylerdim gideceim yeri, ya da dardan bir komuyla haber gnderirdim. Glgeler brmt avluyu. Gne neredeyse ahrn kiremitlerine yaklayordu. Atm sokak kapsna doru ektim: Sorovi'e.. nme geti:

Ah be Mustafam! Ah be canm olum, niin byle yaparsn? Niin zersin, merakta brakrsn yal anan? Madem Sorovi'e gideceksin, niye vaktinde yola kmazsn? Tedbirli davranmazsn? Baksana ortalk karard, neredeyse akam ezan okunacak.. Elim ayam kesildi: Ka saatlik yol be anacm. Ne bytrsn bu kadar? Ksmetse yatsya varmaz Sorovi'te oluruz. Hem yalnz gitmem. Yanmda Yasin var.. Drt bir yan silhl haydutlarla, komitecilerle dolu be olum. Sen bu saatte bu karanlkta o balkan yoluna karsan benim nasl gzm uyku tutsun, yreim rahat etsin arkandan? Sen aklna kt eyler getirme, ilk mi giderim ben Sorovi'e? lk mi uurlarsn beni bu kapdan? Ama bu karanlkta.. Ne olur? Kaybolmam ya? Seemezsin dmann. Allah korusun birisi sinse yolun stne.. Boynuna sarldm, ptm: Dmanm varsa, niyeti ktlkse, gece olmu gndz olmu ne deiir a anacm o balkan yolunda? Birden aklma geldi: Hem bu gece ayn on drd. Yollar gndz gibi olacak.. Gerekte hi acyamyordum anama, ilgisi skc geliyordu bana. Sevincim kulamn dibinde hadi, uzatma! deyip duruyordu. Kapya dndm. Kzkardelerim, kouarak haremden frladlar. Huriye: Sorovi'e mi? dedi hoplaya zplaya. Sorovi'e.. Ah erkek olsaydm da ben de gelseydim seninle! Ceviz getir bana.. Meryem, onun ardndan el rparak badem getirmemi istedi. Biri iki, biri be ya kkt benden. Gn geldi anladm ki onlar da yreklerinden taan sevinleriydi byle konuturan. lm, anamn aklna gelen baka korkular, o yata ne kadar uzakt bizden! Sokak kapsnn nne ktmda Yasin, beygirine binmi evimizin karsndaki kprye yaklayordu. Atma bindim. Ardmdan sokak kaps tam kapanmad. Kz kardelerimin kapnn aralndan bana baktklarn biliyordum. Atm, yksek yapl, yaz

bir haliskan Arap atyd. Btn Florina yresinin en gzel atyd belki de. Bukalklarna kadar inen kuyruunu hafif kaldrarak alml alml bir yry vard. 1950'lerde spor bir arabann deeri neyse 1914'te haliskan bir Arap o gzle grlrd. Kz kardelerim atmla benden ok vnrler, yelesini tarar, ayrr ayrr kotsa kotsa (1) rerlerdi. Ne zaman atmla evden ksam, keyi dnnceye kadar atmn stnde gidiimi izlerlerdi arkamdan. Yasinle bineklerimizi arya doru srdk. Muhtara, candarma onbasna, baz tandklarla her zaman evinde konuk kaldm Dimitri'ye gtrlebilecek ttn, konyak, tatl, eker, daha o gibi ufak tefek hediyeler alacaktk. arya doru ilk dnemeci geride braknca birden Rum kilisesinin anlar almaya balad. Alabildiine rkm gibiydi anlar. Acl bir canl gibi dvne dvne, kendini yerden yere ata ata vuruyorlard. Yasinle baktk Yine kimdi acaba? Komumuz Ksenefon geliyordu benden yana olan kaldrmdan. Selmlatk. Atm durdurdum. Bamla anlar iaret ettim: Hayrola? yine kaza deildir inallah? Yz zgnd. Kaza, dedi. Kim? Kara Vasilin olu Aristidakis. Tanrdm. Benden iki ya kadar byk, kara yaz, yakkl bir ocuktu. Yeni evlenmiti. Vah vah, ok genti.. yleydi.. Kim vurmu? Sandanski'nin etecileri.. Ne denir? Tanrdan geride kalanlarna sabr vermesini diledim. Ayrldk. Daha anlar vurmaya balarken anam gelmiti aklma. Vuran anlar duyunca neredeyse yasa brndn grr gibiydim. Her zaman bu kadar ge kalmazdm yola kmakta. Akam karanl inerken oklukla varacamz kye varm olurduk Yasinle. O gn leden sonra arkadalarma tutuldum. Oyuna oturduk. Birinci el bittii zaman kazanlydm. Masadan kalkamazdm. Bir el daha oynadk. Daha yarm saat ncesine kadar kahvedeydik. Gecikmitik. Anam haklyd. Ge kaldm, oyalandm iin ben de pimandm ama, korktuumdan falan deil..

Tatl geceler tatl yolculuklard onlar. Soroviin Rum evleri hep bahe duvarlar ile evriliydi. Bahe duvarlar stnden yola sarkan erik aalarnn dallarnda, akamla birlikte evin tavuklar tnerdi. Dimitri'nin evine yaklanca iftemi dorultur ate ederdim dallardan birinin ucunda tneyen tavuklara. Tavuklar rker uyanr, hep birden bir gdklama tutturur, rpnr uuurlarken vurduum bir ya da iki tavuk derdi dallardan. Dimitri gle syleye frlard ierden. Bre Mustafa bu! Bre Mustafa geldi Florinadan.. Bir sevin, bir karlama. Kalispera (2). Kalispera bre Mustafamu! Bre ho geldin bre hayrsz! Nerde kaldn ka gndr? Ben derdim artk bu Mustafa neredeyse unuttu bizi... nerdim attan, sarlrdk. Ne var bre Mustafamu o Florinada brakamazsn bir trl? zlettin bizi bre.. Hay bre koca Dimitripulos, ben de zledim sizi... Hadi bakalm durma, piir tavuklar.. Btn tavuklar senin bre Mustafamu. Hemen, imdi.. Kars baldz ocuklar anas kouur gelirlerdi ierden. Hep o tatl szler, tatl karlama.. Heybemi alrdm atn stnden. Rak, u bu, karsna, evdekilere uygun bir eyler.. Bre ne zahmet ettin bre Mustafamu? Rak konyak hepsi vard bizde. Kendin geldin yeter bre.. Artk gece bizimdi. Yer ier gler sylerdik. Baka komular gelir katlrlard sofraya. Gece yarsn bulurduk. Sofradan kalktm zaman bilirdim ki yukar katta sadaki konuk odasnda yatan hazr. Yasin'e de alt katta kilerin blmesi nndeki mindere yatak yayarlard. Ksenofon'dan ayrldktan sonra kilisenin nnden getik. Byk giri kaps akt. Her zamanki gibi girenler kanlar vard, ierisinin karanlnda yanan mumlar grnyordu. Yasinle Dimitrinin sofrasn kardmz konuuyorduk.

Yasin yemesine imesine dknd. Elenceyi severdi. Benden alaca paradan ok, benimle iyi yer ier, iyi elenir diye alrd sanki yanmda. Eh, dedi, yats okunurken gidersek, oturur kanyak ieriz bu gece de. ardan alacaklarmz aldk. Konuulanlardan Sandanski'nin Bulgaristan'dan Yunanistana geen etecilerinden bir kolunun Florina yaknlarna kadar sokulduunu rendik. Aristidakisi Peresmadaki msr tarlasnda bu sabah onlar vurmulard. Yeniden bineklerimize bindik. Niyetimiz yola kmakt artk. Metroplit otelinin nnden geerken bu kez oteli ileten Zahariasla karlatk. Adam heybelerimize, bineklerimizin terkilerinde asl tfeklerimize bakt: Ne o bre Mustafa? Gelirsin yoksa gidersin? Sakn yoksun bu akam Florinada? Sorovie gittiimizi syledim. Kollarn havaya kaldrd, nm kesti: Bre kim izin verdi sana? Yok! Gidemezsin hi bir yere! Atmn kantarmasn kavrad: Hadi, in aaya, durma., in.. Adamlar hazrladklar bir iln panosunu otelin nne karyorlard o srada, Manastrdan yeni bir saz topluluu getirtmi, bu akam programna balyormu. Bre sen yoksan ben kimin iin getirttim bu takm? Sensiz tad kar? Otelin nc katnda bir pencereye bakt bunlar sylerken bir ara. Onun ardndan ben de baktm. Pencerede neredeyse cama yapk ok gen bir kadn ba grdm. Yeil mi mavi mi bir bakta kestiremediim gzler, uzayp giden, omuzlarn gerisinde yiten, gr sar salar. Kz gld. Topluluun arkclarndan biri miydi? Saz alanlardan birinin kz, kars, falan m? Vurulmutum! Bir daha greyim diye baktm. Akamn glgeleri yerleen camda, gzlerinin salarnn yeilleri sarlaryla kark, bir k yansyordu sadece. Kz yoktu. Ama pencerede ondan ne kalmsa glyor, gel diyordu bana. Madem yle kalrz be Zaharias. Sen ayr bizim masay... Senin masa zaten ayrld..

yleyse atlar brakp gelelim.. Atlara yer buluruz, sen in.. ndim. yi ki kalmm. nce saz balad. Otelin salonunda btn masalar doluydu. Her masada iiliyordu. Masadan masaya selamlamalar, kadeh elde tanmalar, rak meyva ikramlar, dertlemeler, gnl almalarla ilerliyordu gece. Tek konu Aristidakisin lmyd. ki masasnda azndan kan ya da duyduu en sradan szleri, ikiliyken ok derin, ok anlaml sanr insan. Ryada grd iirler, yazd mektuplar gibi. Uyannca olduu gibi, kelimesi kelimesine hatrlasanz da bounadr. O inciler ryadaki etkisini yitirmitir artk, ryanzdaki anlama gelmez. ki masasnda konuulanlar da unutmal, ertesi gn pek kurcalamamal. iyor, kahrlanyorduk! Aristidakisin yazk olan genliine, geride kalanlarna gen karsna acyorduk. Sonra anlar, Aristidakisi daha dn grenlerin, nceki gn grenlerin yaknmalar, Allahsz Bulgar komitecilerine svenler sayanlar... ki ile lm, rak ile su gibi karyor, bulanyordu kafalarmzda. Yaamamzn anlamn ya da anlamszln kavrar gibi olduumuzu, hatta arada bir kavradmz sanyorduk. Hepimizin sonu bu be karde!. elim iyisi mi! Ama bugn ama yarn, onun iin ielim! Bu dnyada ne yaarsan yannda kr kalacak olan o!.. Duyarlm kadehten kadehe arttka, btn bu konumalarla belirlenen bu lml dnyada, daha da zlemle, yaamann btn anlam, t kendisi imi gibi bekliyordum akamdan pencerede grdm yz.. Programn saz blm bitti. arklara geilince elleri arasnda kk bir mendil, cam gbei kadifeler iinde grnd. Masam anonun yanndayd. Soluum kesik, yerini aln izledim. ki adm karmda durdu. Kokusunu duydum. imde bir eyler krld dkld, kaplar pencereler arpt, ald kapand. T beni grnceye kadar!. Tand, glmsedi, arksna balad:
Ah hanm km ayazmann bana, Ah gne vurmu sar ipek sana Ah henz girmi on on drt yana Yosmam de....

On sekizinde var yoktu. Fikriye idi ad. Aln dzlnn bitiminde balayan salkl sar salar, yeile alan gzleri, dolgun biimli dudaklar, hafif bir pembeliin dalgaland beyaz teniyle tam bir Manastr gzeliydi. Uzun boylu saylrd. Kalalar gsleri dolgunca, uzun ince boyunlu, ince belliydi. anoda durduu yerde, orackta boy atm, am bir zambak gibi grnyordu bana.. Besbelli kendisine yaktrarak semiti bu trky. Ya da dorudan doruya onun iin yazlm bestelenmiti bu trk. Szlerine havasna sesinin bysn katnca trk daha da o oluyordu. Ama vnme, kendini beenmilik yoktu syleyiinde duruunda. Bir zambak, iek amakla kendinden ne kadar sz eder, kendini nasl sunarsa o da yleydi. Bir doruyu syler, iek atm haber verir gibi.. Sorovi kp gitmiti aklmdan. Tutulmutum. Gzlerimi dudaklarndan ayramyordum. Kabuumu delmi, klara, aklklara km gibiydim. Kza baktka kanatlanyor, uar gibi oluyor, oturduum yerde ykseliyor, ykseliyor, ykseliyor sanyordum kendimi.. Karln da gryordum bu duygularmn. Kz, neelenmiti. Gzleri bende hevesle istekle sylyor, trkden trkye geiyordu. ok gemeden yaklamamz herkes grd, anlad. Uzak yakn masalardan taklmalar balad. Dnlerde oyuna kalkan gelin ile gveye el rpmalar, sadan soldan iek atmalar gibi coturucuydu bu taklmalar, ikimizi de cesaretlendiriyordu. Btn saza iki smarladm, Fikriyeye gl gnderdim. Programn sonunda bir masa hazrlamasn istedim Zahariastan. Utu, tefi, kemanc, klarineti ile birlikte Fikriyeyi, Zaharias yemee ardm. Cmertliim tam bir dne dndrd klar, cigara duman ile sislenen salonu. Tam lmle yaam arasndaki izgideydik. Aristidakisin znts ardndan dnyada kalanlar yaamaya aryordu Fikriyenin sesi. Sustuka, Aristidakisi andka lme, Fikriyenin trklerine kulak verip, katldka yaama yaklayorduk. Aristidakis bir daha kalkp gelemeyecei, aramza katlamayaca snr amt artk. Fikriye ise srp gidecek hi lmeyecek yaamn simgesiydi. Saat ikiye geliyordu atlarmz stnde Florinadan karken. Aristidakisin evi nnden getik. Ay nda ta toprak, dal yaprak

ayrlyor, evler badanalarnn renkleri kiremitlerinin kara lekeleriyle seiliyordu. Bineklerimizin soluklarndan yrylerinden baka ses yoktu sokakta. Btn klar sormutu. Yalnz Aristidakisin evinin penceresinde, ierde yanan bir lmbann vuruyordu camlara. Anas, kars, br yaknlar, o gn gndz topraa verilecek lsn bekliyor, dua ediyor olmalydlar. Sokan bu yasl grn ikili de olsak, bizi etkiledi, bir sre sustuk, konumadan yol aldk. Sorovi atla saat tutar Florinadan. Arada Malarika Da vardr. Yol iki saat ovadan bir saat balkandan geer. Ovaya knca, atlarmz kendi bildiine braktk, birer cigara yaktk. Florina dousunu saran tepenin gerisinde kayboldu. Ak havada neredeyse hi imemi kadar aylmtm. Yolumuzun kuzeyinde, ok uzaklarda, dada bir oban atei yanyordu. Yasinle benden baka uyank gezen yoktu btn ovada. Aklm Aristidakisin lmne, Sandanskinin etecilerine takldka, kulam seste, al kmelerine aalara bakyordum. Ama nereye baksam Fikriyeyi gryordum. Aalarn, al kmelerinin karaltlar arasndan glen yzyle kyor, yaklayordu bana. Bazen karmdan, yolumun stnden kopmu geliyor, bazen de beline inen salarn zm nmden nmden nmden kanatlanp gidiyordu. Durmadan onun szn etmek istiyordum. Derin bir i ektim: Nasld be Yasin?, syle Allah iin, nasld Fikriye ? Tatl vakit geirmi gevemiti: Bu yaa geldim, ok gezdim ok grdm ama.. Glyordum: Ama? Onun kadar gzelini grmedim.. Sesini, salarm gzlerini, boyunu bounu, lfn szn vdm durdum kzn. Her dediime hak verdi. Daha da cotum. Daha derinden i ektim: Ah be Yasin, vuruldum ben, yandm! O da sana vuruldu.. Sahi mi sylersin? Sahi! Yaa yleyse..

allar arasndan gelen bir hrt ile kestim szm. Bir yaban domuzu kat gitti gerilerdeki koruya doru. Korudan yine Fikriye grnd, yaklat. Yine i ektim. Yinelemeye baladm yukardaki szleri.. Peresma'nn balar, msr tarlalar arasndan getik. Bodur meeler, daha yukarlarda grgenle kark am aalar arasnda dolanan dere boyunca yol almaya baladk Kk aa kprlerle derenin bir sana bir soluna geiyorduk. Glgelerimiz iki yanmzdaki bayrlarda byyor, ay nda kk kara bir bulut gibi kayyordu aalarn zerinde. Arada, genileyen koyakta tek tek, sivri kulelerinde halar, ile kk pencereli, krmz tuladan bizans kiliseleri, tatan yaplm iki katl yaplaryla uyuyan kyler gryorduk. Malarika dan atmzda ay soludu. Uzakta Ostrova glnn sular gn aardka mavilemee balad. Gln kysnda narlar, kavaklaryla Sorovi uykulardayd. Sk bir grgen orman arasndan kye iniyordu yol, o saatte Sorovie gidip de kimi bulacaktk? Kpeklerin ulumasna yol aacaktk bo yere.. Mola verelim dedim Yasine. Yolun kysndaki akla vurduk. Atlarmzdan indik. Balk gemlerini alp, yular balklarm taktk, allara baladk. al rp topladk. Yasin kk bir ate yakt. Kahve piirdi. Birer salkm zm yeyip kahvelerimizi itik. Ay silindi silinecek, ormann stnde gk, aada gln sular, kzard, renklendi. Yine Fikriyeyi zledim. Birer cigara itik. Cigaralarmz attk, kalkyorduk, aada bayrn sonunda, ormann kysndan dnen yoldan, neredeyse bir manga silhl adam kt. Glgedeydiler. Karaltl grnyorlard. Kim bunlar be Yasin? Gzlerini dikmi, merakla bakyordu: Yunanllar... Yunan candarmalar.. n arkas sivri balklarndan, dolaklarndan ben de tanmtm Yunanl olduklarm. aknlktan sormutum bu soruyu. Saydm, bir, iki, be, yedi, sekiz er, balarnda bir de avu. Aramz ikiyz ikiyzelli adm kadard. Tfekleri apraz omuzlarnda, acelesiz trmanyorlard yokuu. Geceyi Sorovi'te geirmi, Sorovi'ten yola km olmallard. Ama gnlerdir yryorlarm gibi yorgun bir grnleri vard. Yukarlara, bize

doru bakyorlard. Elbet grmlerdi bizi. Hi bir deiiklik yoktu grnlerinde, ilerinden bazlar trk sylyorlard el ba devinimlerine baklrsa. Trklerini kesmediler. Benimse korku dmt iime. Onlar Hristiyan biz Mslman, onlar Yunanl biz Trktk. Heybelerimiz doluydu. stmde epeyi para vard. En nemlisi onlarn avuu onbas yaya biz atlydk. Aralarnda anlatktan, sr kaldktan sonra, sadece bu scakta yrmemek iin, bir Yunan candarma avuu ile onbas, bu da ba.nda ekip vursalard atl iki Trk ne gerekirdi? Gzlerim yalnz mavzerlerindeydi candarmalarn. Ha imdi davrandlar ha davranacaklar diye bekliyordum. Parabellum tabancam belimdeydi. Ama Parabellum da olsa ikiyz admdan tabancaya gvenilemezdi. Yasinin grasyla benim iftem atlarmzn terkisinde aslyd. Tfeklerimizin elimizin altnda olmasn istedim: Hadi, atlarmza binelim.. Yasin'in yz hafif solgun grnyordu: Binelim.. Devinimlerimize korkunun verdii bir abuklukla yular balklarn alp gemlerini vurduk, atlarmza bindik. Kaalm m? Kaamayz ki! Ormana vururuz?. Ben bunu sylerken bir samza bir solumuza, baktk. Her iki yanda aalar sk, karkt. Drtnala gidemeyiz.. Hemen huylanrlar, arkamzdan ate ederler.. aresizlik iindeydik. Ya atlarmzda heybelerimizde gzleri kalrsa? O da benim korkularm duymu olmalyd: Kimiz neyiz, neyimiz var neyimiz yok, hi alkna getirme, hi rkm grnme.. Beygirinin ban yola evirdi. iftemin ban zdm. Dipii heybemin iindeydi. Yokladm. Elimi atsam ekip alabilirdim. Yasinle atba aklktan yola ktk. Ne ileri var sabah sabah bu yollarda be Yasin? Hin olu hindi. Hep doru ilerdi akl. Doru hesaplard : Kimbilir kimin ardndalar?.. Ama o da benim gibi gzlerini candarmalardan. ayrmyordu.

Admlar genlerindeki yolu hafife tozutarak trmanyorlard yokuu. Daha imdiden scak basmt hepsini. Yakalar ak, tfekleri omuzlarnda, apraz, ilerinden kimi iki eliyle srtndaki tfei iki ucundan kavram, kimi kollarn dirseklerinden tfeinin iki ucuna asp sallandrmt. Biri glerek bir eyler anlatyordu yanndakine. bei hep birden bir trk tutturmulard. Trknn szleri bize kadar geliyordu hafiften: Yirise, se perimeno yirise Mikrolamu kopela Ela, ela ela, (3) Hi oral deiller be Yasin? Aradklar var.. Parabellumumu yokladm. Yz adm temizdeydiler. Davranacak olurlarsa artk kaamayz.. Davranmazlar.. Ne biliyorsun? Aradklar bakas.. Bir trl gvenemiyordum dediklerine. Kukularm yatmyordu: Atlanmaz var be Yasin, onlar yaya? Olsun, korkarlar.. Neden korksunlar? Onlara da bir hesap soran olur.. Yalan m yoktu onlar iin hesap sorulacak olursa? Silhlydk. Kendilerine silh ektiimizi syleseler yeterdi. Kararm verdim: Davranacak olurlarsa ucuza gitmek yok! Elbet be beyim! Bire iki, bire , pahal deteceiz canmz!' Ya ne sandn be Mustafam? Kpek miyiz vurumadan geberelim.. Onlar geldi, biz gittik, aramz krk elli adma indi. Artk konumuyorduk Hl elleri kollar srtlarnda, omuzlarna apraz vurulmu tfeklerinin iki uundayd. Atm da ekip yol vereyim dedim. avu benden nce yolun dna kt. Erler de onun yanma ekildiler yoldan. Hepsi gen gen ocuklar. Candarma elbiseleri

ereti duruyordu stlerinde. avu elini bana gtrerek glmsedi: Yasu kirye (4) Rahatlayarak gldm. Elimi bama sonra gsme gtrdm: Yasu kirye lukuya (5) Ehis kapno fatya (6) Cigara paketimle kibritimi uzattm. avu bir cigara alp yakt, paketimle kibritimi geri verdi: Efharisto (7) Heybemde baka cigaram vard. Paketi almadm. Arkadalarna da tutmasn istedim. Paket elden ele dolat. Erler, dudaklar arasnda eme eme, ikisi bir kibritten cigaralarn yakarlarken avu, gndr Sandanski'nin etecileri ardnda taban teptiklerini syledi. Ayrlrken, glerek el sallad: Ora kali.. (8) Ora kali lukuya.. (9) Be on adm gittik. Srtmda bir me, hl arkamdan atlacak bir mavzer sesindeydi kulam. Dnp baktm. Nasl karlamsak yine yle, tfekleri omuzlarnda apraz, uzaklayorlard; admlar hafif hafif tozutuyordu ayaklar altndaki toprak yolu. Kiminin sa kiminin sol elinin parmaklar arasnda yanan cigaralar vard imdi. Karlatmz unutmu gibiydiler. Yasine dndm. Omuz silkti. Be on adm sonra, kendimi tutamadm bir daha geriye baktm. Bu kez avu da geriye bakt. Gld. Parmaklar arasnda cigarasyla el sallad bana. Ben de el salladm glerek.. Bir akam nce, ahrda atm eerlerken duyduum sevin bir yerlerden koup gelir gibiydi. Hl inanamam be Yasin? yice gevemiti yine: Ne var inanamayacak be beyim? Daha ne olsun be Yasin? Cigaralar yoktu, birer cigaray bile zor aldlar.. Elbet zor alacaklar be beyim.. Korkmutum, Korkmakta da haklydm. Daha iki yl olmamt Balkan Sava sona ereli. Az cana kylmam, az kurban verilmemiti bu yerlerde. Bu ayak bastmz, stnde at srdmz topraklar kimbilir ka gencin kann emmiti. Dalar

hl asker kaaklaryla doluydu. Kasabalarda asker gren yal kadnlar yolunu deitiriyor, kk ocuklar korkuyla evlere kayorlard. yle deme be Yasin! Biz olsak, onlarn, o avula o onbann yerine, belki de yalnz silhlarmz denemek iin... Kaytszd. Sen iyice korkmusun der gibi, bakt yzme: Denemezdik! Ne yapardk dersin? Biz de onlar gibi geer giderdik.. Biraz sustu: ster gvur olsun ister Mslman, deli olmadktan sonra, bir at iin, bir paket cigara iin kimse kimseyi ldrmez bu dnyada.. Yirmi ya bykt benden. ok grm geirmiti. Bu kez inandrd beni. Haklyd. Daha dn akam Ksenefonla, Zahariasla, baka Rumlarla bir arada Aristidakisin lmne acnan, yanan, biraz sonra Sorovi'te Dimitri ile kucaklaacak olan biz deil miydik? Sabahn bu ssz saatinde, bu ssz orman kysnda insan insana karlamtk onlarla. Vur diyen, ldr diyen yoktu arkalarnda. Onlar da ne kendilerini asker gibi grmlerdi ne de bizi karlarnda dman! O avuu, erlerini, oktandr tanyormuum gibi sevmeye baladm duyuyordum. Paraszlklar, cigaraszlklar, bu austos scanda btn gn yryecekleri iin acyordum onlara. Sandanskinin usta atc etecileriyle karlarlarsa ilerinden biri ya da bir ka yaralanabilecei lebilecei iin acyordum. Yine sevincim geldi yerleti, bayraklarn uurtmalarn salp bayram yerine dndrd yreimi. Ne gzel eydi insann insana gvenmesi, sevmesi! Issz da banda karlaan, ayr dilden ayr dinden silhl insanlarn, cigara alp vermesi, birbirlerine glerek iyi yolculuklar dilemesi! Ormann kysn dnmtk. Sorovi'in ilk evleri bir kurun atm temizdeydi. Gn neredeyse douyordu, iim iime smyordu : Ne dersin be Yasin? Dimitriyi uyandralm m Hi yadrgamad: yi olur, dedi, o da sevinir..
Kotsa : Sa rgs. Kalispera: Hayrl akamlar. Dn, seni bekliyorum, dn / Kcek sevgilim / Gel, gel, gel.

(4) (5)

Vakitler hayrl olsun Efendi, Vakitler hayrl olsun avu. (6) Cigaran kibritin var m? (7) Teekkr ederim. (8) yi yolculuklar. (9) yi yolculuklar avu.

MAV TENCERE 1916 btn Makedonyada yine kargaalklar ylyd. Birinci Dnya Sava, Kral Konstantin ile Babakan Venizelos'u birbirine drmt. Venizelos Yunan topraklarn geniletmek hrsndayd. Sava Franszlarla ngilizlerin kazanacana inanyor, savan sonunda pay alabilmek iin onlarn yannda savaa katlmak istiyordu. Kral Konstantin ise Alman imparatorunun enitesiydi. Yunan ordusunun Almanlara kar kullanlmasn nlemek iin, Yunanistan sava d tutmaya alyordu. Aralarndaki anlamazlk byynce Venizelos'u babakanlktan uzaklatrd. Fakat bu kadar Venizelosu alt edebilmesine yetmedi. 1915 Kasmnda Franszlar, Yunanistann yanszln inediler. Avusturyallara kar, Makedonyada cephe aarak, Srplara yardmc olmak iin, Selnie 30.000 asker kardlar. Venizelos Atinadan Selnie kat. Selnikte ordu iinde ilikiler kurdu. Sava sonunda Yunanistana verilecek topraklar stne Franszlar ngilizlerle pazarlklara giriti. 1916'nn ilk aylarnda Yunanistan ikiye ayrlm saylrd. Kral Atinada bir hkmet, Venizelos Selnikte ikinci bir hkmetti. Makedonya dalar, bu ekime iinde etelerle dolmutu. Daha dorusu o gne kadar olan etelerin says drt katna kmt. etelerin ou paral adamlardan kuruluydu. Kanun kaaklar, isiz gsz takm, kabadaylar, etecilii i edinmi durumdaydlar. etecilik bu gibiler iin hem candarmann kovalamasna kar korunmak, hem de para kazanmak iin geerli bir yol olmutu. eteler kimden para alrsa ona hizmet ediyor; kimi Franszlar, kimi Osmanllar, kimi Bulgarlar, kimi Arnavutlukta Esat Paa, kimi Kral, kimi Venizelos hesabna, kyleri kentleri yakp ykyor, yama ediyor, adam ldryorlard. Birbirine dman efendilere hizmet ettikleri lde birbirlerine de dmandlar. Aralarndaki ihanetler, eski kinler, kan gtmeler bu dmanlklar daha da arttryor, bu yzden birbirleriyle de arpp duruyorlard. Venizelos, Selnie yerletikten sonra dalardaki etelerin ounu kendine balad. eteciler eliyle kanunsuz yollardan hkmeti ele geirmek isteyenlerin her dnemde kulland yollara bavurdu. Hkmeti zayf drmek, hkmete kar olanlar

yldrmak iin etecilerle Makedonyann drt bir yadnda karklklar karmaya balad. 1916 yaznda etecilerin bu yldrma saldrlar iyice artt. Makedonya Mslmanlar ile Bulgarlar, Birinci kinci Balkan savalarndan kalma duygularla Venizelosa karydlar. Ayrca, sre gelen dnya savanda mttefiklere kar savamaya yanamad iin Krala yaknlk duyuyorlard. Venizelosun etecileri, bu nedenle ncelikle Makedonya Mslmanlar ile Bulgarlarn sindirmeye girimilerdi. Austos girerken, Kaylar, Zeleni, Karaferye gibi Mslmanlarn ounlukta olduu kasabalarda, Sorovi, Banitza, Votoran gibi Bulgarlarn ounlukta olduu kylerde ok can yaktlar, ev yakp adam ldrdler, kadnlar kzlar kirlettiler. Sra Florinadayd. Franszlar 1916 Temmuzunda beni tutuklamlard. Babam, Florina Mslmanlar arasnda sz geen adamlardand. stelik Osmanll dik kafall ile tannrd. Venizelosu etecilerin Florinaya yapacaklar ilk basknda kendisini bulup ldrecekleri yzde yzd. Rahmetli Daym Rza Bey, anama bizlere ok dknd. Babamn, yetikin kz kardelerimin, anamn, bana gelecekleri hep dnm, rahat edememi, Gorikada, hepsi silhl, otuzu bulan obanlar, aylklar ile yaad iftliini, etecilere kar daha gvenli bulduu iin, austosun ortalarna doru bir sabah, yannda iki adam, bir yayl ile, anamlar almak iin kalkm Florinaya gelmi. Babam anam Gorikaya kamaya raz etmi. Bizimkiler arabuk toparlanmlar. Daym sz arasnda Gorikaya kadar yolda banza bir ey gelmezse, ondan sonra da bir ey gelmez. Ksmet olursa ortalk yattktan sonra sizi sa salim Florinaya dndrrm demi. Rahmetli babam konumalarna baklrsa politikadan anlayan bir adam olmal. Dayma, Venizelosun kavgasnn Mslmanlar, Bulgarlarla deil, Kral Konstantin ile olduunu, en ge bir aya kadar aralarnda kozlarn paylaacaklarn, ondan sonra da hangisi kazanrsa kazansn karklklarn duracan, kendilerine, evlerine dokunan kalmayacan, sylemi. nsanlarn bir yan tuhaftr. Kolay anlalmaz. Kltan kurtulmak iin evlerinden yurdlarndan kaarlarken, belki de

canlarndan ok, altn elmas gibi deerli neleri varsa onlar kurtarmay dnrler. Bunun iin de paralarn, altnlarn, taklarn, mleklere kutulara koyar, geri dnnce bulmak umuduyla topraa gmerler. ok eskiden lleri de yle altnlar, elmaslar, kllaryla birlikte gmerlermi. llerin dirileceklerine inanr, dirilince deerli neleri varsa yanlarnda bulmalar iin byle yaparlarm, Belki de o dnemlerden kalma bir alkanlk olmal bu. eteciler, dada yolunu kesip cann alacak olduktan sonra taklarn elden gitmi gitmemi ne kar ? Ama binlerce yl sonra da soyundan geldikleriyle yaknln koruyor olmal insan. Cann tehlikeye atarken, evini, deerli tanr mallarn dmannn eline gemekten kurtardn bilmek, geri dnnde eksiksiz bulabilecei umudunu korumak, istiyor olmal. Evi toplama telna den Anam, nce yzk, kpe, bilezik, ine, nesi varsa bir tlbentin iine koyup balam, tlbent elinde, nereye koyacan bilemeden oraya buraya kouur dururmu. Daymla babamn konumalarn duyunca, bir aya kadar eve dneceklerine hemen inanm. Bahede, vine aalarn gbrelemek iin getirtilmi bir gbre yn varm. Mutfaktan emaye kapl mavi inko st tenceresini alm. Tlbenti iine koyup kapan kapadktan sonra, tencereyi gbre ynn ortasna gmm. Daym bizimkileri o gn alm Gorikaya gtrm. Yaknlar ormanlkt, Florina ok yamur ekerdi. Bizimkilerin gidiinden iki gn sonra bol yamurlar indirmi. Bahedeki gbre ynn eritip yaym. Bahemiz iki yannda adam boyunu iki kar aan duvarlarla komu bahelerden ayrlrd. Samzdaki bahe Frnc Vasilin, solumuzdaki bahe Tatlc Panayot Margaritinindi. Yamurlarn ardndan gne anca, Frnc Vasil, yamurun bahesine verdii zarar grmeye km. Devrilen be fasulye srn dzeltmi. Saa sola yaylan topraklar kreyip sprm. Panayot Margariti de yle... Arklar yeniden ekip, tkanan su yollarn atktan sonra ikisinin de akl bizim baheye taklm. Bizim bahenin sessizlii, dinginlii deta ikisini de drtm. Frnc Vasil duvarn dibine st ste iki ta koyup stne km, ne var ne yok ? diye bizim baheye baknca, gbre ynnn ortasnda yarya kadar aa kan mavi tencereyi grm. Nedir? Niye gbre ynnn stnde

duruyor? diye iyice meraklanm. Kendisini yukar ekip duvara trmanmaya kalknca, kar duvardan Panayot Margaritinin sesini duymu: Nereye bre Vasilaki? Bakm, kar duvarn stnde, Panayot, kendisi gibi ban uzatm, bahenin san solunu aratryor, mavi tencereye gelip taklyor. Biraz akn, brahim Efendinin bahesine yamur zarar verdi mi vermedi mi ona baktm demi. Karlkl yamur stne, baheleri stne bir eyler konuup duvarlardan ayrlmlar. Vasil kt talarn stnden yere inmi ama, duvarn dibinden uzaklaamam. Ne demeye o mavi tencere gbre ynnn ortasnda? iinde ne var? diye dnm kalm. Panayot denilen o hergele tencereyi grd. Belki de iner alr. Kartrr diye kukulanm. Bahede, duvarn dibinde, evdekilere kar szde gneleniyorum diye bir saat kadar oyalandktan sonra, dayanamam, yine talarn stne km, bakm ki, Panayot Margariti, gzleri mavi tencerede, karda duvara trmanmaya alyor. Bir saat nce kendisini yakalad durumda Panayotu yakalaynca alay sras ona gelmi: Ne o Margariti? demi. Ne aryorsun brahim Efendinin bahesinde? Vine toplayacaksan vinelerin zaman geti.. Panayot arm, aklna ilk gelen yalanla karlk vermi: Bizim tavuklardan biri kat, onu arayacaktm.. Hani tavuk? Nerede? Panayot toparlanm: Haklsn, ben de gremiyorum!. O gn yle gemi, iki komu baheyle niye ilgilendiklerini birbirinden saklayarak duvardan ayrlmlar. Gece ikisi de akllar mavi tencerede doru drst uyuyamamlar. Ertesi gn Vasil, frna gitmemi. Kulua kadar kendini zor tutmu. Yine talarn stne km. Bu kez, Ya yine Panayot duvarn stnden bakyorsa? diye yava yava dorulmu, gbre ynna bakm, mavi tencerenin bir gn nceki yerinde durduunu grnce yrei rahatlam. Gzleri kar duvarda bir sre beklemi. Panayottan yana ses kmaynca yine duvara trmanmaya kalkm. Fakat tam bacan duvarn stne atacakken, Panayotun salar dklm dazlak kafasnn, duvarn gerisinden yava yava ykseldii gzne ilimi. Hemen geri ekilmi.

Panayot, o sabah ar iinde reel kurabiye satt dkknn atktan az sonra, Vasilin frnn dolanm. Vasili frnda gremeyince iine kurt dm, dkknn oluna brakp eve dnm. Doru baheye komu. Bir gn nceden duvarn dibinde tersine dnk duran kfenin stne km. O da Vasil gibi tedbirli davranarak duvarn gerisinde yava yava dorulmu. Mavi tencereyi yerinde grnce onun da yrei rahatlam. Ama yrek rahatl uzun srmemi. Tencerenin yerinde durmasnn nemi yok! i iindekilerde! diye dnm, indekiler yerinde duruyor mu durmuyor mu? nemi olan o! Duvar ap baheye inmek iin bacan duvarn stne atm. br duvarn gerisinde, st ste yd talarnn stnde melen Vasil, Panayot bizim baheye inecek mi inmeyecek mi diye iyice kulak vererek beklemi. Hi bir ses duymam ama, yine de Ne de olsa yaz! Yalnayak baheye szlmse ne ses karacak ki? diye gvenmemi. Ne olur ne olmaz diye yava yava bir daha duvarn gerisinde dorulmaya kalkm. Panayot, Vasilin, o ku yuvas gibi kabark salarnn duvarn stnde ykseldiini grnce, kendini gerisin geri kfenin stne brakm. Panayot da en az Vasil kadar merakl adamd. Kfenin stnde iinden yze kadar, iki yze kadar, sayarak bekledikten sonra onun da Vasilin kapld kukulara kaplmas olaand. Bu kez, yzde yz Vasili bizim bahede yakalayacandan emin, hzla kfenin stnde dorulunca, Vasili, duvarn stnden bir gn nceki gibi, baheye baknr grr. Hayrola Vasilaki, der. Bugn yamur da yamad, ne zarar aranyorsun brahim Efendinin bahesinde ? Vasil kzm: Beni bir yana brak da sen syle ne aradn duvarn stnde? Bugn de tavuk karmadn ya? Ben biliyorum senin neyi arandn.. Ben de senin ne aradn.. Ne aryorum? Ben ne aranyorum? Dayanamaz glerler. Vasil: Bana bak Panayot Margariti, der, o gbrenin stnde duran mavi tencere var ya, bir parmak yerinden oynarsa karmam!

Ben de sana onu syleyecektim! Gbrenin stnde papularnn izini grmeyeyim!. Ksacas, bir ay, her gn, iki komunun biri duvarn stnden bakacak olsa brn kar duvarda grm. Bir ay sonra, Eyllde, babamn dedii doru kt. Venizelos, Selnikte, Atinaya ba kaldrd. Ayr bir hkmet kurdu. etelerin basks durdu Bizimkiler eve dnmler. Anam doru vine bahesine komu. Mavi Tencereyi gbre ynnn ortasnda akta grnce epeyi bir korku geirmi ama, tlbentini tencerenin iinde el dememi olarak bulunca rahatlam. Panayot ile Vasil, yaylnn kapmzn nnde durduunu, bizimkilerin eve dndn duyunca, duvarlarnn gerisindeki yerlerine komular. Panayot, bir aydr yerinden oynatmad tersine kapatlm kfesinin stne, Vasil ta ynna kmlar. Babam, vine, bahesinin kapsndaym o srada. Kapy ekip anamn arkasndan kmak zereymi. akalamazd kimseyle. Panayot ile Vasil, yznn gldn grnce cesaretlenmiler. Selmla, hatr sormakla ho geldinizle sze balamlar. Ardndan Vasil konuya girmi: Biz elimizden geldii kadar evinizi bahenizi kolladk. Sabah akam, byle duvardan uzanp gz kulak olduk.. Panayot eklemi: Bir eksiiniz yok ya? Babam: ok kr, yok! Demi, eksik olmayn. Panayot baklaryla mavi tencereyi aranm: Siz yokken ok yamur yad. Gorikada da yad.. Gbrelerin ortasnda mavi bir tencere vard. Daha bu sabah yerindeydi. O yok! Ne oldu acaba? Siz mi aldnz? Birden iine den bir kukuyla: Yoksa? demi, gzlerini dikip Vasilin yznn ne gstereceini kollamaya balam... Daha o gn leyin tencereyi yerinde gren Vasil de Bu kpolu bana bir oyun oynamasn? Acaba tencereyi ald da byle az m yapyor? diye aklndan geirmi. Panayota bakarak kalarn atm. Babam Yerindeydi, aldk, deyince ikisinin de soluklar boalm. Vasil dayanamam:

brahim Efendiciim, demi, sormak ayp olmasn. Ne vard o tencerede? Gbrelerin ortasnda ii neydi yep yeni tencerenin? Bir aydr ikimize de dert oldu? nip alsak bir trl, almasak bir trl... Panayota bakarak szn tamamlam: Biri almasn diye rahat uyku uyuyamadm.. Panayot, ona bakarak eklemi: Evet, ben uyuyacak olsam biri inip alabilirdi.. Babam tenceredekileri sylemi. ki yl sonra ben hapisten dndm. Sokakta, sk sk Panayotla Vasille karlardm, ikisi de akac adamlard. ou ardan eve birlikte dnerlerdi. Yolda ayak st Mavi tencere duruyor mu diye sk sk taklrlard bana. Bazen, bir meyhanede karlarsak, birlikte bir kadeh rak imeye tutardk birbirimizi, ierken ikisi de uzatmaktan holanrlard bu akalarn. Vasil, Panayotu gsterir: Ah be Mustafa, derdi, ben olmasam, braksaydm bu kel kafaly, oktan umutu annenin altnlar elmaslar.. Mavi tencerede ne varsa hepsi rakya kumara gitmiti.. Panayot glerdi: Akl yok ki bu kirpi sal da! Fena m olurdu cebim dolu olsa. imdi bir ie daha getirtirdim ortaya. Size de yarard..

ARF KAPTAN LE OLU Arif Kaptan ile olunun Selanik Askeri Mahkemesindeki yarglanmalar ksa srd. Yarglar kurulu durumay on dakikada karara balad. Baba oul lm cezasna arptrldlar. Savc iddianamesini okuduktan sonra Bakan Anladnz m ? diye sordu, yoksa tercman ister misiniz? kisi de iyi Rumca bilirlerdi, iddianame btn maddeleriyle kolaylkla aklda kalacak kadar ksayd. Bir buuk sayfay amyordu, ilk sorgularndan bu yana sularn yadsmak yoluna gitmemilerdi. lm cezasn hak etmedikleri, savcnn idamlarn istemekle hakszlk ettii kansndaydlar. Arif Kaptan, istenilen cezann arln belirtmek istiyor, bakann sert, aksi tutumuna bakarak ok ksa konumas gerektiini seziyor, sze .nereden gireceini, syleyeceklerini be tmceyle nasl toparlayacan kestiremiyordu. Olu, ona bakarak ne diyeceini bekliyordu. Yarg sabrszland: Yoksa anlamadnz m? Arif Kaptan yumuaklkla karlk verdi. Anladk bay yarg.. Eee? Ne duruyorsunuz? Anladnzsa syleyin? Ne diyorsunuz bu olanlara? nce sen syle? Doru Bay yarg! Bu kaza elimizden kt bir kez. Oldu ama.. Amas ne ? Ak ak kabul ediyorum desene! Yani avu Lukas ile er Stratis'i Cuma'da, baba oul. siz vurdunuz! yle mi? Arif Kaptan yine hemen karlk veremedi. Sonra daa ktnz. Drt yl (Bakan nndeki dosyay biraz kartrd) hatt daha fazla, be yla yakn, adam soydunuz, hrszlk apulculuk ettiniz. Arif Kaptan birden kar kt: Adam soymadk! Hrszlk apulculuk etmedik. Yarg sinirlendi: Her neyse! imdi onun zerinde durmuyoruz. Syle, avu Lukas' hanginiz vurdu ? Adn bilmem, tanmam da.. Vurduklarnzdan biri avutu, ad Lukas't? Olabilir.

Sana kim vurdu diyorum? Ben vurdum. Er Stratis'i? Onu da tanmam. Onun da adn bilmem. Onu kim vurdu? Onu da ben. Ya olun? Yanmdayd. On yedi yandayd o yl. Deil nian almasn, doru drst mavzer tutmasn bile beceremezdi.. Tanklar yle demiyor! O da ate etmi, o da silhlym.. Gnah yle diyenlerin boynuna.. Peki neden ate ettiniz? Neden vurdunuz? ki gen cana kydnz? Arif Kaptan derinden bir i ekti: Ah be bay yarg, ne diyeyim sana imdi? Ne desem tam tutmaz doruyu, o gnler yleydi, imdiki gibi deildi.. tendi bu znts. Balkan Savana kadar kendi halinde bir kylyd o. Kanunlara en ufak bir kar gelmilii yoktu. Kaylar'a (1) yakn Cuma'da, kendi ekip bitii bir tarlas, bir evi vard. Binek atlar yetitirir, eitirdi. Balkan Sava kt. Cavit Paa Yunanllar bozdu. Ordusu ile Kaylar'a girdi. Yunanllar kat. Arkadan Srplar bastrnca, Cavit Paa Florina stnden Manastra ekildi. Yunanllar geri geldi. Yenilenlerin kini fkesi iindeydiler. Karlarnda ordu yoktu. Zenginler, durumu az ok yarinde olanlar, ordu ile birlikte Manastra kamt. Arif Kaptan gibi, toprandan yerinden kopmas g fakir fukara kalmt geride. Yunanllar ilk yenilgilerinin acsn onlardan aldlar. Alasonya'y, Serfice'yi yerle bir ettiler. Kaylar'a o fkeyle girdiler. Gen, yal, kadn, oluk ocuk demeden, Kaylar ile Kozana'da bini akn insan ldrdler. Btn Kaylar', kylerini yakp yktlar. O kargaada bir top mermisi de Arif Kaptan'n evi stne dt. Kaptann kars ile on yandaki kz, iki tay ken damn ahrn altnda can verdiler. Arif Kaptan ile olu smail dardaydlar. Koup geldiler. Ykntlar arasndan llerini kardlar. Evin bahesine gmdler. Kaptan mavzerini, tabancasn, fieklerini buldu.. Yol stnde l kalm bir komusunun elindeki mavzeri ekip ald. Oluna verdi. Cuma'dan kayorlardki kk bir Yunan nc birlii ile karlatlar. Sekiz on kii vardlar. Mavzerleri ellerinde, alm,

yaklayorlard. Ses duyduklar yere, ya da kmldadn grecekleri her canlya ate etmeye hazrdlar. Arif Kaptan'n yklan evinin len kars ile gelinlik kznn acs ile dalanyordu yrei. Doup byd ky yanm yklmt. Ykntlar arasndan iniltiler geliyor, sokaklarda yaknlarnn tandklarnn lleri yatyordu. nc birliinin erlerini grnce, btn bu cinayetleri ileyenleri ele geirdiini sand. Birliin bandaki avu onlar grm, mavzerini omuzluyordu. Olunu bileinden tutup yanndan getikleri damn duvar gerisine ekti. Damn gerisinden iki el ate edebildi. Birinde avuu, ikincisinde avua en yakn olan eri devirdi. Niyeti birlikteki erlerin hi birini sa brakmamakt. nc bir el ate etmek iin baknd zaman ortada kimseyi grmedi. Yaknlarda daha byk Yunan kuvvetlerinin silhlar duyuluyordu. Olu ile oyalanmadan Malinka Dana doru vurdular. 1917 Hazirannda Zeleni pazarnda dolanrlarken yakalandlar, 1912 Kasmnda daa ktklarna gre drt buuk yl dalarda kalmlard. Bu drt buuk yl iinde ok ey deimi, talihleri ktden iyiye iyiden ktye dnm durmutu. lk aylar, dalarda gizlenmeleri olduka g olmutu. Savata yenilmitik. Trk kylerinde kyller ylgnd. Kaaklar saklamakta ekingen davranyorlard. Gcne gveni artan Venizelos hkmeti candarmas ise dalardaki btn sulularn ardna dmt. 1913 Haziranna kadar, baba oul ne zaman sktrlsalar, atclklar, cesaretleri ile gzn yldrdklar candarmalarn elinden kurtuldular. Haziranda Srplarla Yunanllar Bulgarlarla savaa tututular. Dalardaki kaaklar unutuldu. Sava: kazanan Srplar ile Yunanllar Makedonyay bltler. Yunan hkmeti Balkan Savanda evleri yanan yaklanlara zararlarn dedi. Blgeye bar yerlemeye balad. Ama i ekimeler kapanm saylmazd. Bulgarlara kar su ileyenlere nasl Yunan candarmas gz yumuyorsa, Yunanllara kar su ileyenlere de Bulgar kylleri yardmc oluyorlard. Trk Kylleri yenilginin ilk korkularndan syrlmlard. Arif Kaptan ile olu, bu dnemi hem Bulgar hem Trk kyllerinden yardm grerek geirdiler. Derken Birinci Dnya Sava balad. Yunanistan savan dnda kalmt. Baba oul cahildiler. Politikadan anlamazlard ama yine deien bir ey vard havada. Rumlar eski kavgalar kinleri unutmu

grnyorlard. zlerine den candarmalar eskisi gibi atlgan deillerdi artk. Canlar tatlyd. Bir arpmay nlemek, kamalarn kolaylatrmak, iin neredeyse haber vererek geliyorlard stlerine. Bir dnem de byle geti. Derken 1916 yaz ortalarnda yeniden kart Yunanistan. Venizelos, Atmadan kam Selnie gelmiti Selanik'te subaylarla birleti. Sonunda Kral devirdi. Yine Bavekil oldu. Yine candarmann kovalamalar sklat. Halk arasnda eski kinler krklendi. Baba oul akl erdiremiyorlard bu deimelere. Yaadklar bunca kanl olaylarn, grdkleri ynla lmlerin ardndan neredeyse susuz saymaya balamlard kendilerini. Erge bir af kaca candarmalarn izlerini brakaca umudunda olduklar gnlerde yakalandlar. Bakan : Yani ? dedi. Sava vard.. Arif kaptan sylemek istediini bulduunu sand. be kelime daha, susuzluunu aklayabilecekti. Savat olan! Gen yal, kadn ocuk demeden bin kiiyi ldrenleri niin ldrdnz? diye yarglayan yoktu. Kendileri de savamlard. Yarglanmamalar gerekirdi. Siz asker deildiniz! Sava bize karyd, bizimleydi be yargcm! Baka asker yoktu ortada. Bize ate etmeseler, adn bilmediim yzn bile grmediim askerleri neden ldreyim? Karm, on yandaki kzm ld. Onlar gmm kayorduk, mavzerle karmza ktlar.. Yarg kesti: Yeter, smail'e dnd: Senin baka bir diyecein, babann dediklerine ekleyecein var m? smail babasna bakt yine. Arif Kaptan, bir ba devinimiyle cesaretlendirdi olunu. smail umutsuzca: Babam syledi, diye mrldand. Bu kadar m? smail aresizlikle ellerini hafife yana at: Gayri gerisini siz bilirsiniz.

Bakan sandaki solundaki yarglarla alak sesle bir iki tmce konutu. Kaptanla oluna verdikleri karar aklad: Durumanz bitti. Sulusunuz. avu Lukas ile er Stratis'i vurduunuz yerde, Cuma'da aslacaksnz.. Arif Kaptan ile smail dingin karladlar Karar Durumann bandan beri Kaptan, ne yapar, nasl davranrsa olu da hep yle yapyor, onun gibi davranyordu. Kaptan'n yz derisi altnda kan ok ksa bir sre donar gibi oldu ama, daha candarmalar arasnda duruma salonundan karken rengi yerine geldi. Olu da onunla birlikte nce soldu, sonra kanland. Bir hafta daha Beyaz Kule'de hapis kaldlar. Bu bir hafta iinde karar her nereye gittiyse gitti, onand geri dnd. Bir hafta sonra sabah erkenden bir onba, yannda iki candarma ile geldi. Arif Kaptan ile olunu gardiyandan teslim ald. Hcrelerinde smail'i sol bileinden babasnn sa bileine kelepeledi. Hapishaneden kard. Temmuz, sabahn alt buuuydu. Scak bir gn balamt imdiden. Rhtmn kara yannda, yksek yaplarn dibinde glgede kalan kaldrmlar, gecenin serinliini koruyordu henz. Baba oul, kollar birbirine kelepeli, nlerinde onba arkalarnda sng takm iki candarma arasnda, sokaklarn caddelerin azlarnda gnein yakcln beyinlerinde duya duya, Elefteriyas Alanna kadar rhtmn glgeli yann izlediler. Oradan yukarya dnp istasyona geldiler. Selanik, her dilden her dinden her eit insann kaynat bir kentti o dnemde. Dou Akdeniz'in Marsilyas olarak anlrd. Makedonyal, Teselyal, Giritli Rumlar, Mslman Trkler, Bulgarlar, Srplar, Ulahlar, Yahudiler, ingeneler, Fransz askerleri, omuz omuza dolarlard sokaklarnda. Gnn hemen hemen her saatinde sokaklarda insan vard. Dardan mal almaya gelen taral tccarlar, elenmeye gelen Makedonyal iftlik beyleri doldururdu otellerini. Kaldrmlarnda gnelenen isiz gsz serserileri, ayakkab boyaclar, artkan gazete satclar, saysz algl gazinolar, orospular, pezevenkleri, esrar satclar ile grlts hi dinmeyen kent, gece gndz uuldar dururdu. Venizelos'un kk gnll ordusu ile Franszlarn yannda Srplarn yardmna komas etkilememiti kentin yaayn. Blgedeki elli bini akn Fransz ngiliz askeriyle onlarn subaylar btn paralarn kentin

meyhanelerine genel evlerine brakyorlard. Barn alkanlklar her zamanki gibi savatan tatl geliyordu Selniklilere. Sava kentin ok uzaklarndayd zaten. anakkalede, Manastr'n dousunda geiyordu. Arif Kaptan ile olu, candarmalar arasnda rhtmdan geerlerken, ou kahvelerle dkknlar akt. Selniklilerin kendi ilerinden uralarndan nde gelen bir merakla benimsedikleri bir ey varsa, o da kentlerinde grdkleri her yabanc ile, her yeni yzle, olup biten her olayla ilgilenmekti o dnemde. Gsne kadar inen sakal, gerilmi kocaman bir davulu andran gs, iri grkemli yapsyle Arif Kaptan ile onun yirmi ya genci grnndeki olu, nlerinde arkalarndaki candarmalar, bileklerindeki kelepe ile karlatklar Selniklilerin ok abuk ilgisini ektiler. Kahvelerde oturanlar, altlarndaki sandalyeyi iterek kalkp dar frlyor, yollarna kanlar durup bakyorlard arkalarndan, ilerinden daha merakllar candarmalarn arkasna taklyor, azlarndan lf kapmaya alyorlard. Kim bunlar? Sular ne? Candarmalar btn bu sorular karlksz brakyorlard ama, btn rhtm bir utan bir uca, anlalmayan bir kaynaktan renmek istediini renmiti. Selnikliler her konuda olduu gibi ikiye ayrldlar baba olun arkasndan. Yunanistan daha yeni girmiti savaa. Venizelos bir ay olmutu Atmada hkmet kural. Venizelosular halk orduya gnll katlmaya arrken, kralclar ordudakileri askerden kamaya kkrtyorlard. Savan yarataca karaborsaya, fiyat artlarna umut balam dkkn sahipleri, sabah erkenden kahveye gazete okumaya km Venizelosu emekli subaylar, sesleri ykselmi, fkeli bir grn iindeydiler. Aferin candarmaya! Aferin mahkemeye! diyorlard. Aralarnda baba oulu ipte gremeyeceklerine yananlar vard. Sabah sabah denize kar bir bardak ay imenin tadn karmak iin rhtma inen Selnikliler ise, artk gemite kalm unutulmu bir savata lenlere eskisi kadar acyamadklar gibi ldrenlere de eskisi kadar kzamyordular. Onlara kalrsa kaaklarn kendi aclar, kendi ektikleri kendilerine yeterdi.

Manastr treninin kalkmasna daha elli dakika vard. Onba, istasyon nzibat Komutanlnn nnde brakt hkmllerle candarmalar. Yolculuk ilerini tamamlamaya gitti. stasyon sokaklardan serindi. Bekleme salonundaki sralar doluydu imdiden. Gielerin nnde isiz gszler, erken gelen yolcular dolanyordu. Treni beklerken oyalanacak konu arayanlar Arif Kaptan ile olunu semekte gecikmiyorlar, candarmalara yaklaarak, az nce rhtmdaki merakllarn sorularn sralyorlard: Kim bunlar? Ne yapmlar? Nereye gtryorsunuz? lk iki soruyu tanmyoruz, bilmiyoruz, diye geitirseler de, yolculuklar hakknda bilgi alabilecekleri iin ncye doru karlk vermek candarmalarn iine geliyordu: Kaylar'a.. Kaylar'a m? Kaylar'a, Oradan da Cuma'ya.. Epeyi yol! Ekisu'da trenden ineceksiniz! Ordan teye tren yoktur! Neyle gideceksiniz? Candarmalar boynu bkk mrldanyorlard: Bakalm?.. Araba tutmanz gerekir., Candarmalar ne diyecekler diye Arif Kaptan ile oluna bakyorlard yan yan. Kaptan ile olu susuyorlard. Tutarlar belki!.. Belki ile olmaz, art! Bu scakta baka trl ekilmez o yol. Yaya alt saat tutar.. Arif Kaptan ile oluna ilerinde araba tutun diye akl retenler oluyordu. Kaptan, Rumca bilmiyor anlamyor gibi davranyordu sylenenleri olu ona uyuyordu. Rhtmda konuulanlar baba oulun arkasndan ok gemeden istasyona ulat. Yolcularn ou, yakn savalarda oullarn, erkeklerini yitirmi Teselyal, Makedonyal kyl kadnlarla erkeklerdi Omuzlarnda heybeleri, ellerinde sepetleri ile bekliyorlard treni. reneceklerini rendikten sonra yine de dman gibi bakmyorlard baba oula. nk savata ldrenlerin de karlnda yaknlarndan ller verdiklerini bilirlerdi. Bu hesaplamay srdrenler hi bir dnemde yaknlarnn acsn

duyanlar deildi zaten. Kabadaylk taslayan iki serseri, polise yaclk etmelerine frsat kt iin baba oula namussuz hergeleler! Bomal sizi... diye saldrmaya kalkt. Araya giren bir inzibat eri saldrganlar uzaklatrd. Candarmalar ise kaytszdlar bu tepkilere. Durularndan, bu scak gnde yapacaklar yolculuktan baka hi bir eyi dnmedikleri anlalyordu. Kalkmasna yarm saat kala tren perona ekildi. Onba biletlerini, br ktlarn getirip, onlar Cuma'ya gtrecek iki candarmadan daha uzun boylu olana verdi, istasyondan ayrld. Yolcular yiyecek sepetleriyle trene binmeye baladlar. Uzun boylu candarma yolda ne yiyeceklerini sordu Kaptana. Sabah hi bir ey yemeden kmlard hapisaneden. Ama ackmaktan ok susamlard. Onba su ielerini yanlarna almalarna izin vermemiti, istasyonun n, ii, gezici satclarla doluydu. Peynirli kymal brek satanlar, poaaclar, simitiler, erbetiler, kuru yemiiler dolanp duruyorlard yolcular arasnda. Biraz telerinde bir ay kahve bfesi vard. Kaptan ile olu, bfecinin saa sola ay kahve limonata tayan raklaryla, nlerinden geen erbetilerden gzlerini ayramyorlar, belki izin vermezler diye susuzluklarn candarmalara syleyemiyorlard. Candarma ne yiyeceklerini sorunca Kaptan cesaretlendi. nlerinden bfecinin ra geiyordu: Kabul ederseniz nce hep beraber birer ay isek? ki candarma baktlar aralarnda, Ekisu'da tutulacak arabay hatrlayarak krmadlar Kaptann bu isteini. Kaptan ile oluna birer ay getirmesini sylediler raa. Herkesin nnde onlarn ayn imekten ekindiler. Kaptan, aylar gelmeden kuann arasndan sel eliyle para kesesini kard. Yarm drahmi verdi uzun boylu candarmaya Yolda yemek iin ekmek peynir zm almasn istedi. Sonra bfeye dikti baklarn. Bardak kurulad pekiri omuzuna atm, beyaz gmlekli, krmz kuakl, dmeleri ak lcivert yeleinin sa yannda kocaman bir saat kstei sallanan, uzun siyah bykl Rum bfecinin, semaverden ay bardaklarn doldururken kendilerine baktn grd. aylarn itiler. Kaptan para kesesini bir kez daha kard. raa aylarn parasn demek istedi. rak, ay bardaklarn ellerinden kapp giderken istemez dedi. Bayla patronunu iaret

etti. Kaptan, sol elini gs stne gtrerek teekkr etti bfeciye. Adam, nndeki leene eilmi bardak ykyor, iine dalm grnyordu o srada. nemi yok! anlamna ok hafif bir ba devinimiyle yine de karlksz brakmad Kaptan. Adam besbelli hikyelerini mterilerinden dinlemi, lme gittiklerini biliyordu baba oulun.. Bindiklerinde trenin kalkmasna on be dakika vard. Bileklerindeki kelepe, yrrken admlar kollarnn sallants birbirine uyarsa zararszd. Oturduklar srada, kelepeli kolunu kullanacak olan, nceden hafiften brn uyaracak olursa, demir bileklerini vurmuyordu. Vagonun basamaklar nnde Kaptan kelepeli kolunu kaldrabildii kadar havada tutarak nden yol verdi oluna. Ardndan kendi sol eliyle kapya aslarak bindi trene. Sol elini sandndan daha iyi kullanabildiini grd. ncde, tahta sral bir kompartmanda, pencerenin iki yannda candarmalaryla karlkl oturdular. Onlar kompartmana girdiklerinde, ierde kap yanna oturmu esnaf klkl bir yahudi vard. Adam ba elinde eftali yiyordu. Gelilerini souk karlad. Bacaklarn biraz geri ekerek gemeleri iin yol verdi. eftalisini abuk abuk yedi bitirdi. Silhl, sal sakall, kelepeli yol arkadalarndan rkmt. Kalkt, ba stndeki seleden yol antasn, ayaklar arasndan meyve sepetini ald. Yemee hazrland ikinci bir eftali ile aksn sa elinden sol eline aktard. Bitiik kompartmana geti. Candarmalar yahudinin arkasndan gltler. Kaptan, kuann arasndan ttn tabakasn karp kelepeli elinin parmaklar arasnda bir cigara sard. Tabakay candarmalara uzatt, ikisi de cigaraya balamamlard daha, almadlar. Kaptan ilk kez ilgilendi onlarla. Olu ile akrandlar. Belki de olundan birer ya da ikier ya kk. Salam yapl ocuklard ikisi de. Bize gre semiler diye dnd. Kyl olmalydlar. Sklgandlar. Kendisiyle gz gze gelmekten kamyorlard, ikisi de esmerdiler. Biri gzleri zeytin yeili, aln biraz dar, dz denecek kadar dalgal sal: br, geni alnl, sk kvrck salyd, ilkinden biraz daha uzun boyluydu. Kendilerine yiyecek alan oydu. Biletleri, askeri mahkemenin kararn da ieren ktlar hep ondayd. Trenin kalkmasna yakn, siyahlar iinde, hafif kamburlam yal bir kadn grnd kompartmann kapsnda. Yer olup

olmadn sordu. Gzleri zeytin yeili candarma yer olduunu syledi. Kadn hafif titreme gelmi ellerinden birinde sepeti, sana soluna tutuna tutuna girdi ieriye. Sepetini nereye koyacana baknd. nce seleye kaldrmaya niyetlendi. Nedense vazgeti. Durduu yerde dnd. Sepetini bacaklar arasna alp yerine oturdu, iyi yolculuklar dilerken Kaptan ile olunun bileklerindeki kelepeyi grd. Ha kard. Bir dua mrldand. Kadnn ardndan on yedi yanda bir delikanl girdi kompartmana, izin falan istemedi. Daha ieri girerken elindeki antay kapnn yannda, yasl kadnn karsna den bo yere brakt. Candarmalarn, Arif Kaptan ile olunun ayaklar bacaklar arasndan pencereye yaklat. Darya eildi. Aada, rhtmda trenin pencerelerinde kendisini aranan anasn babasn kz kardeini hemen grd. El sallayp seslendi. Onlar bir kou pencerenin altna geldiler. Sevinliydi. Yenice'ye daysna gidiyordu. Tren kalkncaya kadar aadakilerle bir yn ey konutu. Tren kalktktan sonra dar sarkarak el sallad. Pencereden ayrlrken bileklerindeki kelepeyi grnce Arif Kaptan ile olunu biraz afallayarak selmlad. Yerine oturuncaya kadar yine ilk sevincini bulmutu bile. yle iyimser bir ocuktu ki yol arkadalarnn aslmaya gtrldklerini aklna getiremezdi. Tren 7.30'da kalkt. Daha istasyondan karken, byk ardiyelerin, ambarlarn yksek ta duvarlar arasna dald. Duvarlarn stnden, ak antrepolarn saaklar ile kark limandaki vapurlarn direkleri grnyordu. Kaptan, srt Beyaz Kule'ye dnk oturuyordu. Tuhaf eyler dnmeye, tuhaf hesaplar yapmaya balamt kafas, lmemize daha buradan Cuma'ya kadar yol kald. Cumaya bugn akam karanlnda ancak varrz. Yarn hemen asamazlar bizi. Ktlarmz kumandan grr, savc grr... damlklar sabah gn domadan asldklarna gre.... Daraalarnn kurulmas, ktlarmzn dolaacaklar yerleri dolamas en erken br gn sabah... Demek lme daha iki gn var... ki gece bir tam gn Cuma hapishanesinde kalacaz.... Eh, Allah byk., i ekerek, farknda olmadan yksek sesle sylemiti son iki kelimeyi.. Candarmalarn kendine baktn grnce, bir ey demeden pencereden darya dald.

Yal kadn Karaferyeye gelmeden indi. Delikanl pek oturamyordu yerinde. Treni dolayor, koridor penceresi nnde dikiliyordu. Karaferye, pencerelerinden yana, yukarlarda, atallanan leylk rengi dalarn eteklerindeki boazda kald. Yenice'ye yaklarken tren sk eftali bahelerinin, balarn arasna dald. Yaz ortasnda bile gr sularn stnden geen kk kk kprleri ayorlard takrtlarla. Candarmalarla konumalar balamt aralarnda. Arif Kaptan'n yaktrd gibi kyl ocuklaryd ikisi de. Yunanistann iki yanndaki iki denize yakn da kylerindendiler. Sk kvrck sal daha uzun boylusunun Andrea'yd ad. Yanya ile Yunan denizi arasndayd ky. Zeytin yeili gzlsnn ad, Leonidas't. Yeniehirliydi (2). Ege denizine yaknd ky. kisi de gzlerinde znl bir imrenme ile bakyorlard Yenice ovasnn yeiline, akar sularna. Geimlerini kei besleyerek biraz da zeytinlikleriyle salyorlard. Kuraklktan, tarlalarn bir trl tandan kirecinden ayklayamadklarndan yakndlar. Tren, Yenice'yi getikten sonra Vodena'ya yaklarken rampaya sard. Oflaya puflaya ykseliyordu. Vakit kuluu am leye geliyordu. Ekinleri biilmi tarlalarda kurumu anzlar yalayarak esen kavurucu bir rzgr vuruyordu pencerelerinden ieriye. Demiryolu saa sola dndke, gne koridor penceresinden kompartman penceresine atlayarak stlerine dyordu. Vodenay geince candarmalar kumanyalarn kardlar. Aralarna serdikleri bir mendil stne yaydlar. le yemei olarak, zeytin, peynir, ekmek, tuz, biber, birer salatalkla birer de domates vermilerdi karakollarndan. Yemee balamadan nce Arif Kaptan ile oluna, kylerinde det olduu gibi, buyurun, dediler. Kaptan, kendi kylerinde det olduu gibi Afiyet olsun, siz buyurun balayn. diye karlk verdi onlara. Az sonra baba oul, peynir ekmek ile zmlerini kelepeli ellerinin altnda atlar. Tren bir ik tnel geti. Ostrova gln dolanmaya balad. Gne artk tren ne yana dnse kompartmanlarnn ortasna dyordu. Durmadan terleyen candarmalar nformalarmn yakalarn, st dmesini atlar. ok gemeden mataralarndaki sularn tkettiler. Ekisu'da trenden indikleri srada gne tam tepelerindeydi. Btn glgeler klm, daralmt. Candarmalar, yakalarn

iliklediler. Kk istasyonu yandan dolatlar. stasyonun gerisindeki kk alann kysnda, yapraklar tozdan aarm bir sra akasya aacnn glgesinde iki yayl duruyordu, Arabaclar atlarnn ban akasyalarn glgesine vermi, yem torbalarn geirmiti. Tren gelince ayaklanmlar, arabalarnn yannda mteri bekliyorlard. Candarmalar ilk yaylya doru yrdler. Durdular. apkalarn karp elleriyle salarnn terini silerek Arif Kaptan'n ne diyeceini beklediler. Kaptan susuyordu. Andrea: Hadi Kaptan, dedi, anlan arabacyla.. Kaptan ban hafife geriye att: stemez. Bu scakta yrtecek misin bizi? Paraszm.. Pek inen yoktu trenden. Arabac Kaylara dnecekti. Sordu: Ne kadar verirsin? Hi! Andrea : Sahi hi mi paran yok be Kaptan? dedi. Param yok, niyetim de yok!. Ama.. Kaptan kararlyd : Bizi bekleyen lm be aslanm! Ne kadar ar gidersek o kadar iyi. Bu bizim son gezintimiz. Candarmalar, istasyonun gerisindeki emede ellerini yzlerini ykadlar. Balarn emenin altna tutup salarn slattlar. Mataralarn doldurdular. Arif Kaptan ile olunu alann kysnda brakmlard. Andrea: Paralar var keratalarn, dedi. Leonidas, umutsuzlukla mrldand: Var ama.. Madem bu scakta yrtecekler bizi, ben de yanatrmam onlar emeye. Yansn kavrulsun namussuzlar... Leonidas omuz silkti. Arkadan ne hakl buluyordu ne de haksz Arif Kaptan ile olunu da yle.. Ekisu'dan ayrldlar. ok hafif bir bayr inip toprak bir araba yoluna ktlar. Candarmalar yine yakalarn at. Tfekleri

omuzlarnda Arif Kaptan ile olunun drt adm gerisinde yryorlard. Yol kysndaki elma, armut, erik aalarnn glgeleri yola kadar uzamadan diplerinde kalyordu. Ova kurumutu neredeyse. ki yandaki tarlalarda tepeleme harman ynlar grlyordu. Austos bceklerinin tlerinden baka ses duyulmuyordu. Otlarn, aalarn o aygn baygn saatinde, gerilerinde ayaklarnn altndan kalkan ince bir toz bulutu brakarak krk dakika kadar yrdler. Solda kavaklar arasnda otul Ky grnd. Arif Kaptann tek tek aalarna, al kmelerine, tarlalar arasndaki hendeklerine kadar ok iyi bildii yerlerdi buralar yz adm kadar ilerde, yolun sanda, kk bir tmsek stnde bir eme vard. emenin nndeki kk alan glgeleyen salkm stler grnm, emenin yalana akan suyun sesi hafiften duyulmaya balamt. Candarmalarn yedikleri zeytin tuzluydu. Sk sk susatyordu ikisini de. Su itike terliyorlar, terledike daha ok susuyorlard. emeye gelinceye kadar ikier kez mataralarna el attlar. Ama azlarna aldklar suyun yarsn toprak yola tkrdler. Sular gneten neredeyse ay piirecek kadar snmt. emenin sesi daha yakndan geliyordu. Candarmalar sesin geldii yeri aranyorlard. Arif kaptan, candarmalara dnd Bayla stleri gsterdi: Ekisu emesi, dedi. Suyunun stne yoktur. Hem souk buz gibi akar, hem ta yesen eritir.. Yakn iftliklerdeki beyler adamlarna testiyle su aldrrlard o emeden. Andrea, sa kolu havada, elini bir iki kez sallad. yleyse doru emeye.. Kaylara giden araba yolu nlerinde gneye dnyordu. Araba yolundan, saa, emenin bulunduu tmsee giden, iki yan haytlk toprak bir yola indiler. Toprak yol nce ince bir aya doru alald. Pembe pembe am bir zakkumun dibinden ayn akllarn getiler. ayn br yannda toprak yol haytlar, brtlenler arasndan tmsee sard. Stlere yaklarlarken, yolun sandaki haytlarn dibinden kula uzunluunda bir ylan kt. nlerinden hzla geerek yolun br yanna kayd.

Tmsekte, emenin yannda ilk salkm soutun glgesinde durdular. Candarmalara dnp beklediler. Candarmalar tfeklerini ellerine aldlar; emeye yaklatlar. Nbetlee su iip ellerini yzlerini ykadlar, Arif Kaptan ile olunu gzlediler. Su gerekten souk, iimi hafifti. Serinleyen Andrea, bir iki Oh! ekti. O da ou Yunanllar gibi abuk kzar darlr, abuk gnl olur barrd Haydi, dedi Kaptana, yanan siz de.. Arkadayla emenin bandan ekildiler, ilk sdn glgesi altnda durdular. Gnee doru bakt. Ban sallad : Akama daha yedi sekiz saat olmal.. Leonidas omuz silkti. Bilinen bir eydi dedii. Bir saat dinlensek mi? Leonidas yine omuz sikti. Dorusu buydu! le sca krlnca yola karz.. Leonidas ondan nce kp oturdu sdn glgesine. Kaptan, akan emeden dudaklarn yanatrarak suyunu iti, doruldu, sol elinin tersiyle byklarn, sakallarn sildi. emenin bandan ayrld. Andrea : Burada mola, dedi. Sekiz on adm ilerde, yoldan yana kalan ikinci salkm st gsterdi: Siz onun glgesine.. Kendisi de Leonidasn yanna oturdu. apkalarn kardlar. Ceketlerinin dmelerini zdler. Tfeklerini yere brakp, dirsekleri stne, tfeklerinin yanna uzandlar. Austos bceklerinin usandrc korosuna emenin tek dze arlts karyordu imdi. Ovadan esen scak rzgrla salkm stlerin dallar balar stnde ar ar sallanyordu. Scak konumak istei brakmyordu insanda. teki sdn altnda Arif Kaptan ile olu bada kurup oturmulard. Kaptan bir cigara sard. Yarya kadar iti. Srt st uzand. Cigarasn srt st yatarak tamamlad Parmaklar ucunda topraa bastrarak sndrd. Uzun uzun bir iki esnedi. Gzlerini kapad. ok gemeden soluk al deiti. Gs hzla inip kalkmaya, hrltlar salmaya balad. Uyumutu. Az sonra olu da uyudu.

St dallarnn sallants, emenin tek dze sesi, austos bceklerinin uyuturucu grlts, gz kapaklar stne ken scakla, bir arlk geldi onlara da. Andrea ile Leonidasta srt st topraa braktlar kendilerini, hemen de uyudular. Ka gndr hapisanede gzne gnde bir saat olsun uyku girmeyen Kaptan, aslmasna en ok krk saat kaldn hesaplaya hesaplaya uyuyup kalamazd elbet. be dakikalk bir yorgunluk karmakt onunkisi. Az nce bada kurup oturmu cigarasn ierken otul Kyne bakyordu Kyn nalbant yakn tandyd. imdi frlasalar candarmalarn nnden, hendeklere harman ynlar gerisine sine sine kaybolsalar.. Gece, nalbant krard bileklerindeki kelepeyi. Ah! Kollar birbirine kelepeli iki kiinin kamas tek kiinin kamasndan ok daha zordu, ikisinden biri admn biraz uzun ya da ksa atacak, ksteklenecek olsa, ok zor olurdu bir daha dorulup dengelerini bulmalar... yleyse?.. Candarmalar kollamaya balad yan gzle. Szldklerini grd... Bir uyuyacak olurlarsa... Srt st brakt kendini.Uyur grnd.. Az sonra, kuvvetli soluk allarn kesmi, kula seste bekliyordu. Candarmalarn srtlarn topraa verdiklerini duydu. Olu dayanamam uyumutu yannda. ok gemeden candarmalarn uykulu kmldanlarn ayrdetti.. Olunu uyandrsa, yryp usulca gitseler... Candarmalar her dakika uyanabilirlerdi arkalarndan. Biraz daha dnd. Sada solda yumruk byklnde talar vard. Olunu uyandrsa, kelepesiz elleriyle birer ta kavrasalar indirseler candarmalarn balarna?... Hayr, sabahtan bu yana birlikteydiler. Onlar daha dipiklerinin ucuyla dokunmamtlar kendilerine.. yle onlarn da cann yakmadan?... Bileini hafif hafif oynatarak olunu uyandrd. Susmasn, yan sra ar ar candarmalara doru kaymasn iaret etti. Baba oul yattklar yerde srt st kayarak, Candarmalara yaklamaya baladlar. Bir adm kayyor, biraz bekliyor, sonra bir adm daha srt st srnerek yol alyorlard. Candarmalar delikanlln tam o salkl tasasz uykusu iindeydiler. Balar saa sola dyor, rahatln bulmu elleri kollaryla alp yaylyorlard. Leonidas'n tfei ikisinin arasnda, Andrea'nn tfei ise emeye doru kalyordu, ikisinin ayak ucuna yaklatklar srada, Kaptan dirsei stnde doruldu. Oluna bir ba iareti verdi. Biraz daha emeye doru kaydlar. Kaptan birden

sol elini att. Andrea'nn mavzerini kapt. Kabzasndan kavrad. Baparma ile emniyetini devirip, iaret parma tetikte tfei oluna doru tuttu. Mekanizmay ap kapamasn iaret etti. smail kelepesiz sa eliyle mekanizmay at kapad. Fiek namluya srlmt, Mekanizmann grlts, Leonidas'i uyandrd. Zeytin yeili gzleri araland, ne oluyor? diye nce solundaki st aacna doru bakt. Kaptan ile olu yerlerinde yoktu. Ban saa evirirken Arif Kaptan kocaman sakal ile ba stne dikilmi grd. Kaptan elinde tabanca gibi duran mavzerin namlusunu gsne yaklatrm ses karmamasn fsldyordu dudaklar arasndan Yatt yerde kollarn geriye atp, teslim olurken, smail eildi yanndan onun mavzerini ekti ald. Baba oul ellerinde mavzerler adm geri aldlar. Kaptan olunun elindeki tfei kelepeli eliyle kavrad. Baparmann tersiyle emniyetini devirdi. Oluna tuttu, smail mekanizmasn ap kapayarak ona da fiek srd. Kelepesiz sa eliyle tfei babasndan ald. Andrea hl uyuyordu. Kaptan Leonidas'a: Uyandr, dedi. Leonidas omuzundan sarst. Andrea srad, dirsekleri stnde dorularak uyand. Daha gzlerini aarken tfeini aranmt. Karsnda, Kaptan'n elinde grd. Kendiliinden bir kfr kt azndan: Ah anasn sattm.. abuk toparland. Kfr yarda kesti. ki askerin canna kym bir kaatil, bir komitac olduunu hatrlad karsndakinin: Allahn yok mu be Kaptan senin? Ne ktlk grdn bizden? Kaptan: Grlt etme, dedi, cannza kastm yok.. Bileindeki kelepeyi sallad: Bunun anahtar hanginizde? ki candarma aralarnda baktlar. Andrea: Bende, dedi. yleyse gel a. Tfeini Leonidas'a dorulttu: Sen yerinde kal...

Andrea geldi, kilidini at, kelepeyi Arif Kaptan ile olunun bileinden ald. Kaptan, bo kalan elinin tersiyle hafife iterek geriye uzaklatrd Andrea'y,. Al bakalm yle.. Tfei sol elinden sa eline aktard. Andrea, sarard, kukulanmt: Yoksa?... Ama tfein namlusunu yere doru tutuyordu Kaptan. Yoksa, ne? Vuracaksn sandm bizi.. Kaptan i ekti: Sizi neden vuraym ben olum? Sizinle alp vereme-diimiz ne? Bizimkisi, hep can derdi. O zaman karm kzm taylarm ldrmlerdi. Komumu vurmulard. Bizi de vuracaklard. Bizimkisi o zaman da can derdiydi, imdi de can derdi. Hakknz hell edin. Birbirimizin burnunu kanatmadan ayrlalm... Leonidas omuz silkti. Kaptan' hakl grd anlamna geliyordu bu kez duruu.. Andrea mrldand : yle ama. Syle? Cezasz brakmazlar bizi.. Kaptan: Nasl olsa asmazlar, dedi. Aada Nosel gln gsterdi. Gln karg kysnda byk bir ceviz aac vard. Ceviz aacnn izgisinde gln kys sazlkt. Andrea ile Leonidas'a cezalarnn arlat-rlmamas iin, tfeklerini o sazla brakacaklarn syledi. Onlar gln kar kysna geinceye kadar bir saat yerlerinden kmldamamalarn istedi. Baba oul emeden bir daha su iip yola indiler. Araba yolunu bu kez solda brakp tarlalar arasndaki yaya yolundan gle doru vurdular. drt yz adm alnca geriye baktlar. Candarmalar emenin banda durmu, onlarn uzaklamasn izliyorlard. Kaptan elindeki tfei kaldrp bir kez daha gl iaret etti onlara, nne dnp yrrken yine Allah Byk diye sylendi. Bu kez hem kendileri, hem Andrea ile Leonidas iin anm snmt Allaha..

Nosel Glnn kysna vardktan sonra gerisi Kaptan ile olu iin kolayd. Drt buuk yl ele gemedikleri yaylalarndaydlar artk. Candarmalarn tfeklerini sz verdikleri yere braktktan sonra ok iyi bildikleri kei yollarndan Kozana'ya indiler. Kozana'n Karayen kynde drt yl kendilerine yataklk eden bir oban vard. Onu buldular. Silhlandlar. Bir yl Kozana dalarnda gizlendikten sonra Arnavutlua getiler. O yllarda Yunanllarn elinden kaan her Trkn yolu Arnavutluktan geerdi. Avalonya limanndan talya'ya, oradan vapurla zmir'e. Arif Kaptan ile olu da o yolu izlediler. Bir sre zmir yaknlarnda at alp satarak geindiler. Kurtulu sava knca kendi binekleriyle savaa katldlar. Sava boyunca bir ok yararlklar duyuldu, Fahrettin Paa'nn zmir'e ilk giren atllar arasnda Arif Kaptan ile olu da vard..
Kaylar: imdiki ad Ptolemais. Yeniehir : imdiki ad ile Larissa.

BAZEN BR SAVCI Yunanllarn zmire karma yapacaklar gnd. Evin sabah alveriini yapm, elimde zembil, ardan dnyordum. Dkknnn nnden geerken Terzi Arsenios camn tklatt. Durdum. Ayak ayak stne atm, dikii dizindeydi. Eliyle beni ieriye aryordu. Kolumu biraz kaldrp zembili gsterdim. Olsun, aldrma, gel anlamna bir daha el sallad. Gldm, yryp gemek istedim. Dikiini sandalyesine brakp dar frlad Elimdekileri eve brakaym gelirim, diye direnmeme aldrmadan, Ge bre Mustafacm bir iki dakika. Konuacaklarm var seninle. dedi. Kolunu omuzuma atarak beni ieriye ald. Yer gsterdi : Otur yle.. Oturmadm. Elimde zembille rahat etmem. Ne konuacaksn ? Duralad. Kalar hafif atk, dikiini ald. Acele etme. Otur bir dakika. Gsterdii sandalyeye kysndan ilitim. O da oturdu. Hatrm sordu. Kahve iirmek istedi. Baklarn yzmden karyor, bir yaknmn lmn, ya da o trl baka bir ac haber verecekmi gibi, sz dolatryordu. Ne syleyeceksin? diye yineledim. Oturduumdan beri ilk kez yzme bakt. Ciddiletii zaman, Hazreti sa gibi, acl, balayc bir anlam vard yznn. Syleyeceim ama cann sklmasn.. Syle, sklmaz.. Venizelos, bugn zmire asker karacak.. Venizelos'tan hep byle kendisiyle hi iliii olmayan bir yabanc gibi sz ederdi. Benden drt ya bykt. ok okurdu. Dkknnn neresine baksanz, tezghnn, sandalyelerden birinin stne, kuma rafna braklm; duvardaki ask demirlerine sktrlm, drde katl gazeteler grrdnz Sokakta her karlamamzda elleri kollar kitaplarla dolu olurdu. Florinada herkes yalnz Terzi Arsenios olarak tanrd onu. Rum olduunu, Ortodoks olduunu hi dnmeden, hatrlamadan girer kardk dkknna. O da yalnz Terzi Arsenios olarak karlard btn tandklarn. Onun iindir ki her ulustan Balkanllar kavgasz grltsz bir araya gelirdik onun dkknnda. Daha dorusu, dini dili ne olursa olsun, Ortodoks, Mslman, Rum, Bulgar, Srp, Ulah,

Arnavut, Trk, bir arada kavgasz grltsz yaamak isteyen Balkanllarn urayd onun dkkn. Verdii haberi yadrgamamam gerekirdi. Yunanistanda ka aydr seferberlik vard. Ka girerken Paris'te toplanan bar grmelerinde Venizelos, stanbulu Trakyay istemiti. Kasabadaki Venizelosular, drt yl sren dnya savana son aylarnda katlp be on silh patlatmakla sava sanki kendileri kazanm gibi patrd ediyorlar, Bat Anadolu ile Trakyay alacaklarn her yerde syleyip duruyorlard. Yunanistann her yannda, askeri gsteriler, geit resimleri, trenler birbirini kovalyor, bandolar, askeri havalar, nutuklarla halkn sava duygular krkleniyordu Terzi Arsenios'un, Rum, Bulgar, Srp arkadalarnn ka kez, Yunanistann burnunu boka sokacak bu Venizelos, dediklerini duymutum. Yine de bozuldum: Biliyorum.. Arsenios skla skla: Elbet biliyorsun, dedi. Haber gizli olmaktan kt. Venizelosun gemileri yolda. Belki de imdi u saatte, zmirde rhtma yanamlardr.. ekti. aret parmann ucuyle bir iki kez alnn gsterdi. Sonra parmann tersiyle tezghna vurdu: Ah, ah! Na kafa! Mermer! Hep bouna bu iler! Ama brak bunlar imdi. Gn gelince Arsenios haklyd dersin. Benim sana syleyeceim baka.. Ne? Kardee glmsedi: Sen geceleri pek uslu durmazsn.. Bense doru drst glemedim: Eh.. Bu gece evde kalsan, sokaa kmasan iyi olur. Sustum. Beni kracak bir ey sylemi gibi gnl alc bir sesle ekledi: Daha ak konuaym.. Konu.. Tatsz eyler geldi kulama.. Ne gibi? Venizelosun apulcular bu gece sokaklarda grlt edeceklermi. Olur nne karlar, karlarsnz, sen de fkelisin, abuk kzarsn, ban belya girmesin.

Yunanllarn zmire karma yaptklar gece elenmek iimden gelmezdi elbet. Evimden kacak deildim. Yine de Arsenios'a evde oturacama sz vermeyi kendime yediremedim. Ne olacaksa olur, eksik olma, dedim. Dkknndan ayrldm. Eve giderken iyice zgndm. Bam nme dm yryor kimseyle gz gze gelmek istemiyordum. Bir yere vatanm diyebilmek iin orada doup bymenin yetmediini pahal renmi bir kuan ocuklarydk biz. Balkan Sava kt yl ondokuzundaydm. stnde doduumuz, ocukluumuzun getii, vatan bildiimiz topraklar el deitirmiti. Bizleri de kendiliinden uyruk deitirmi sayyorlard. Gerekte sama bir durumdu bu. Uyduruk, temelsiz bir iti. Biz yine bizdik. Kamz gzmz boyumuz poumuz dinimiz dilimizle eskiden neysek yine oyduk. Ama stnde yaadmz topraklarda alnp veriliyor, ev sahibi iken yabanc tutuluyorduk. Dengesiz bir yan olduu akt bu oyunun. Bu samalklar gerekten utku bilerek hora tepen, alm satan baz grmemilerin iliklerine katlanmak kolay deildi bizler iin. Balkan yenilgisinden sonra aclar birbirini izlemiti. Ard arda gelen yenilgilerin onur krcl, kk drcl ile yaralydk. Hele Yunan ordusunda askere alnmak lm gibi geliyordu bize. Salk, levazm gibi geri hizmetlerde altrlyor, sedye, karavana tayor, rdek temizliyorduk Nedir ki giderek susmaya beklemeye almtk. Dnya Sava yllarnda suumun ne olduunu bilmeden iki yl yabanclarn elinde tutuklu kalmtm. Sava sona ereli beri her gn yeni bir ac haber alyorduk, stanbul dman elindeydi. Padiah ngilizlerin maas olmutu. Venizelos barp aryordu. Btn bu olanlardan sonra, daha bamza neler gelecek diye her gece yatamzda uykularmz kayor; acaba, ac, yz kzartc daha neler duyacaz diye her sabah bamz ne dk sokaa kyorduk. Eve canm skkn dndm gren rahmetli anam, darda bamdan ne getiini reninceye kadar nm ardm sra doland. Terzi Arsenios'tan duyduklarm anlattm. Elinden baka bir ey gelmedii iin, Azdlar bu kfirler, diye Venizolosulara uzun uzun ilendi. O gn bir daha beni sokaa brakmad O gn sk sk Arsenios'u dndm. Tutumlarmzdaki ayrln nedenlerini anlamaya altm. O Rumdu, ben Trktm. Kiliseye gidip gitmediini bilmiyordum ama, onun Ortodoks olmas

gerekirdi, ben Mslmandm. Ama o yine de benimle bir olup Venizelos'u ekitirebiliyor, Yunanistann byklk heveslerini alaya alabiliyordu. Benimle konuurken itendi. Bana yaknlk gsteriyordu. Ben de severdim onu. Dkknna uramak, yzn grmek iime rahatlk verirdi. Ama ben yine de Balkan Savandan bu yana arkas arkasna sre gelen yenilgileri kabullenemiyordum Hl Makedonyann felek dkn eski sahiplerinden biri olarak gryordum kendimi. Kanma ilemiti Osmanllk. Daha dorusu yaadm topraklarda gl topluluktan biri olarak dnyaya gelmek. Olsa olsa bu yzden bana gsterdii ak yreklilikle konuamyordum onunla; ona evden kmayacama sz vermeyi bu yzden kklk saymtm. Arseniosu dndke yanl, biraz da i bir davran olduunu seziyordum tutumumun. Gerekte doru olan onun tutumuydu. O, Kimseyi kendinden aa, ya da kendinden stn grmyordu evresinde. Doru dnebilmesinin, olaylar rahatlkla yarglayabilmesinin nedeni buydu. Dorusu srasnda bizimde onun gibi davrandmz olmutu. 1908 de Hrriyetin geliini, Merutiyet Anayasasn Trk, Rum, Bulgar, Srp, Arnavut, hep bir arada, Balkanllar arasnda eitliin kardeliin kabul olarak bayramlarla kutlamam mydk? Arsenios gibi dnmyor muyduk biz de? imden kendimi tam hakl grecek gibi karlk veremiyordum bu soruya. O dnemde yine de ev sahibi olarak grdmz seziyordum kendimizi Byklk bizde kalsn gibilerden bir davrant o. Arsenios'un tutumunda ise byle bir duygu yoktu. Yine dndm. ok okuyan bir ocuktu o. O da, dkknna sk sk urayan br arkadalar da, Florinann en ok okuyan en ok kitapla gazete ile den kalkan genleriydiler. Gnde er drder gazete okurlard. Kimi Franszca, kimi ngilizce, kimi Almanca bilir, kimi de renmeye alrd. Bildikleri dillerde ne olduunu bilmediim kitaplar okur, okuduklarn saatlerce birbirlerine anlatr dururlard. Bir gn neden o kadar ok gazete okuduunu sormutum Arsenios'a. Her biri baka bir Yunanistan! demiti. Kimlerle bir arada yayoruz, samzda solumuzda kimler var, bilmek renmek gerek. O dnemde radyo yoktu. Selnikte Trke tek gazete kar, o da kimi gn Florina'ya gelir kimi gn gelmezdi. Bizler Elen

Alfabesini renmek gereini duymamtk. Dillerinden baka dil renmek gerei duymayan imdiki Amerikallar gibi grrdk kendimizi. oumuz gazete okumak gereksinmesini de duymazd. Yeryznde Kur'andan baka okunacak ey bulunmad kansndayd. Dnyada neler olup bittiini, Avrupada Amerikada olanlar, Rusyada arn ykldn hep Arsenios'un dkknnda duymutum. Dnyann deimekte olduu, daha da ok deiecei onunla arkadalarnn hep dillerindeydi. Rurn Panos, Bulgar van ile Nikola, Srp Mate en yakn arkadalarydlar Arsenios'un. Her akam onun dkknnda toplanrlard. Panos, saat onarmcsyd. van, Bulgar okulunda retmen. Nikola, eski komitaclardand. 1908den sonra dadan inmi, Florinaya yerlemiti. Styd. Mate, kundurac. Ne olduunu hi bilmediim bir partiye balydlar hepsi. Sosyalisttiler. Ben, Sosyalizmin ne olduunu ok sonra, Makedonyadan g ederek Urla'ya yerletikten, ocuklarm byyp de, polis, evremdeki ekemeyenler, olumla uramaya baladktan sonra, yallma doru rendim. mrmn son yllar yaklarken Arseniosla arkadalarnn her dediklerinde hakl olduklarn daha ak anladm. O ilk genlik arkadalarm hep sevgiyle, zlemle anarak, 1965 seimlerinde oyumu Trkiye i Partisine verdim O gece sokaa kmadm. O kara gnn Mays ortalarna dtn tarihler yazar. Gnler uzamt. Hava karardktan bir sre sonra, Venizelosular, patrd grlt, hurralarla kapmzn nnden getiler. Ellerinde fenerler mealelerle btn Mslman mahallelerini dolandlar. Hava fiekleri attlar. atpatlar, maytaplar patlattlar. Ertesi gn leye doru Arseniosa uradm. Panos ile van da dkknndaydlar. de en kk bir alnganlm nleyecek bir incelikle karladlar beni. Yani, yllardr nasl karlarlarsa yine yle Hi bir ey deimemi gibi. Arsenios geceki gsteriler iin: Bouna zlme, dedi. Adama benzer tek adam yoktu aralarnda. Ne kadar apulcu, isiz gsz varsa onlard grlt eden.. Panos : raklar, daha baka zavalllar, diye ekledi. Ellerine fenerleri, mealeleri, hava fieklerini tututuranlar kodamanlar.

Onlar yoktu ortada. O zavalllar, be on drahmi koymular ceplerine, salmlar sokaklara. Onlar da kendilerine enlik kt diye holandlar bu iten. van: Venizelos btn zmir'i, btn Bat Anadoluyu alacak olsa onlara ne? Ne decek onlara? dedi. Panos : Ne decek? diye karlk verdi: lm! Venizelos, Anadoluda ilerlemeye kalkacak olursa elbet bir iki kur'ay daha askere alacak. Elbet Anadoluda da bir direni balayacak bu saldrya kar. Arsenios dnceliydi: Yalnz onlar deil askere alacaklar. Belki bizi de alacaklar. Sen, ben, van, hepimiz boylayacaz Anadoluyu.. Panos dikleti: O biraz zor! Niye? Beni Bat Anadoluya gnderemezler! Sen yle san! Gnderemezler! Ne yaparsn? Kaarm! birden bana baktlar. Arsenios: Mustafa gvenilir ocuktur, dedi. Teorilere yabancdr ama, doruyu yanl sezer, sz tamaz.. Panos fkelenmiti: Lloyd George'un emrine girip adam ldrecek deilim! diye parlad. van ile Arsenios ona hak verdiler. Sonra, uzun bir tartmaya giritiler aralarnda. Hep ngiliz oyunuydu dnen iler. Ama Sovyet Rusya kar kacakt bu saldrya, ngilizlerin, smrgecilerin, Yunanllar araclyla gney snrlarna sokulmalarn kendi gvenliine kar grecekti. Beklemek gerekirdi daha be on gn. Anadoluda bir eyler olaca yzde yzd. Daha sonra gece olanlar iin yeniden avutmak, gnlm almak istediler benim. Her zaman her yerde olurdu bu trl gsteriler. Seimlerden, yarmalardan sonra olanlardan ayr grmemek gerekirdi. Baz zavalllara barmak armak derdi daima. Parsay kapan kapar, onlar ise

bara ara sokaklarda dolar, kklklerini ezilmiliklerini unuturlard.. O gn dinledike i rahatl duydum Arsenios ile arkadalarn. Aralarndan ne olduunu tam derleyip toparlayamadm umutlarla ayrldm. Daha sonra anladm ki nereden, nasl diye zmlenmesi g bir duyguydu o. Salt umuttu. Soyut olarak umut. nsan, kendi yenilmezliine inandran, znde sakl olduunu duyduu gt. Arsenios ile arkadalarnn arasnda o gcn boy vermee baladn duymaya balamtm yreimde, daha baka bir yerlerde. O gnden sonra o umut bir daha hi yalnz brakmad beni Birbiri ardndan ac haberler geldike umudumu arttran haberler de onlar kovalad. Arsenios'un dkknnda Yunanllarn zmirden sonra Saruhan, Aydn aldn duyduum gnlerde Mustafa Kemal Paann Anadoluya getiini de duydum. Yunanllar Uak' Balkesiri Ktahyay aldlar. Mustafa Kemal Paa, Erzurumdan Sivasa, Sivastan Ankaraya geti. ete savalar, Bat Anadoluyu bir batan bir baa sard. Mustafa Kemal Paay, Balkan Savandan az nce, Selnikte grmtm. Gzel adamd. Gneli gzel gnleri andryordu. Gzellikten de ok duruuyla, fiziiyle grene bir eyler anlatyordu. Binba olmalyd o sralar Paalarn, alay kumandanlarnn arasnda, yz subayn arasnda seiliyor, insan ilk bakta onu gryor, bir grnce de bir daha dnp bakmak istei duyuyordu. Yenilgi ile badaacak insan deildi o. Ondan gelen haberler umutlarm arttryor, gzel eyler douyordu iime. Aklla mantkla aklanmayacak durumlar vardr dnyada. nsan bir umuda kaplr, sonra o umudun gn gnden gerekleeceine inanr, yreinde en kk bir kukuya yer veremez olur, o kadar ki yemin et deseler yemin eder, sonunda da umutlar gerekleir, hakl kar. Yalnz ben deil, bir oklarmz, o trl bir umutla izliyorduk Mustafa Kemalin haberlerini. Bu umudu besleyenler arasnda yalnz Florina Trkleri deil, Arseniosla arkadalar da vard. Panos: iyi gidiyor, hesapl gidiyor, att adm salam atyor diye sz ediyordu ondan. Yine o gnlerde kasabadaki dostlarmz, dmanlarmz daha iyi tandk, iyileri ktleri, doutan soylu olanlarla uak yaradll olanlar, dorularla iki yzlleri ayrmasn rendik Arseniosla arkadalarnn Mustafa Kemalden yana olmalarna karlk, bir iki

kii de olsa, Florina Trkleri arasnda Venizelosu alklayanlar da grdk. Bir Otelci Spiro vard. Boynuzlunun biriydi. Karsnn azndan gsz olduu duyulmutu. Venizelosularn nde gelenlerindendi kasabada, Tyl kk bir kpei vard: Kemal, koymutu adn. Tam bizlerden biri geerken otelinin nnden, gel gel gel, Kemal, Kemal, Kemal, diye arrd. Kanm tepeme kard. Ka kez, tabancam ekip vurmak gelmiti iimden o edepsizi otelinin nnde. Otelci Spiro gibi byle kendini bilmez be Venizlosu daha vard kasabada Sz atarlar, glrler, urar dururlard bizimle. Ama onlarn karsnda bizi yalnz brakmayan Rumlar da vard. Hi unutmam, bir akam st, ben otelinin nnden geerken, Spiro yine Kemal! Kemal! diye finosunu armt. Sanki fino benmiim gibi aklatyordu parmaklarn. Otelin nnde, kaldrmda, dolanan fino bile, sesini duyunca sahibine doru komadan nce, arlan kim diye bir kararszlk geirdi, bir bana bir sahibine bakt. Tepem atmt. Yine de kendimi tutmaya altm. Yryp gemek istedim. Elimde deildi. Ayaklarm dolanyordu Arkamdan Spironun kahkahalar, parmak aklatmalar, finosuna kfrl taklmalar geliyordu kulama. Bre kpolu kpek, bre drz. Bre kodo! Ne olursa olsun dedim, geri dnp azn burnunu datmaya karar verdim. Otel, ana caddeye kan yan sokaklardan birinin kesinde kalrd. Kar kede bir arap dkkn vard. Kfte, peynir arap, rak satard. arapy yeni getim. Dndm. Dnmemle birlikte Arseniosun arkadalarndan Yannis'i koluma girmi buldum Vaz ge, yr dedi. Yine yoluma dndrd beni. Grmez misin rezili? dedim. arapnn dkknndaym. Spironun kpeini arn, benim nasl bozulduumu hep duymu, grm. Srkler gibi oradan uzaklatrd beni. Biliyorum aklndan geenleri ama, demez! Neye yarar? Alt yan karakolluk olursun. Karakolluk bir olay olur seninkisi. Karakolda da komutan, baavu ondan yana kar. Belki de hrpalanrsn. Bunlar toptan yola getirmedike bouna, yararsz olur kar koymak. Hadi geni ol, sabrl ol.

Daha ilerde bir meyhaneye girdik. Ayakta orta boy bir ie Uzo itik. zlme be Mustafam, dedi, sen bu trl edepsizlerin szlerine, kabalklarna. Sen duyma bunlar. stne alma. Onlar ne kadar edepsiz olursa olsun sen yine efendi ol, efendi kal. Ben sana syleyeyim mi bu savan sonunu?.. Yzne bakarak ne diyeceini bekledim. Yazk lenlere! Yazk sizden de bizden de verilen kurbanlara! lenler ldkleriyle kalacak! Sonunda yine her ey balad yerde bitecek! Balad yere dnecek! Ama bu yl, ama gelecek yl, ama on yl sonra! nk baka trl sonu yok bu kavgann. Baka trl kapanmas olanaksz... Biz kim, smrgecilik kim? Biz kendi kalknmasn yapmam, tamamlamam, sanayiini kurmam bir halkz. iftiyiz, obanz! Smrge neyimize? Smrge bize yk olur. Biz smrge ynetenleyiz.. Ayrca smrgecilik kanmzda mayamzda yok bizim! Smrgecilik, anasndan smrgeci domu bir takm insanlarn ii. A, bencil, acmasz insanlar ister ite tarih! Biz ne zaman smrgeci olduk? Kendi aramzda bile doru drst bir araya gelemedik. Eski Yunanda hemen hemen her kent bir cumhuriyetti. Atina, sparta, Argos, Tebai, daha bir sr kent... Hi bir zaman bir blge br blgenin boyunduruuna girmedi. Girdii dnemlerde rahat durmad. Nerede devlet kurduksa kk kk devletler kurduk. Tarihte Byk skenderin imparatorluu kadar ksa srm ikinci bir imparatorluk gster bana? O imparatorluu Yunan imparatorluu sayacak olursak, o da Byk skenderin ksa mr ile balad bitti. Yunan halknn zn tanmyor bu adamlar. Smrgecilik bize gre deil! Nasl olsa Mustafa Kemal kazanacak bu sava. Nasl olsa siz kazanacaksnz!. Bunlarn burunlar krlacak nasl olsa. Yenilip de Anadoludan geri dnnce bakalm ocuklar len analara nasl hesap verecekler? Yine o yl yeni bir savc gelmiti Florinaya. Krk yalarnda ince yapl bir adamd. ok temiz, dzgn giyinirdi. Sokakta karlat ou Trklere, kendisine selm vermelerini beklemeden, apkasn kararak selm verirdi. Bizlerden biriyle bir lokantada, bir dkknda karlaacak olur da konuursa zellikle gnlmz almaya gayret ederdi.

ok gemeden Arsenios'la arkadalarnn hakl olduklar anlalmaya balad. Birbirinden iyi haberler geliyordu artk. Sovyet Rusya Anadolu Hkmetini tanmt. Yardm ediyordu. Mustafa Kemal Franszlarla anlam, Franszlar Anadoludan el ekmilerdi, nn savalar, Sakarya kazanld. Venizelos ordular Sakaryann batsnda aklm kalmt. Bir sre suskunluk sard kasabay. Sonra Venizelosular sabrsz-lanmaya, sinirlenmeye baladlar. Derken, Afyon Savan, Yunan bozgununu, Mustafa Kemal'in svarilerinin dolu dizgin Akdenize indiklerini duyduk. Ne kadar ll olmak istesek sevincimizi gizlememiz zordu. yldr ne eik balarmz kendiliinden dorulmutu. Gzlerimizin ii glyor, yere daha salam daha dik basarak yryorduk. Kasabada Venizelosular grnce yolumuzu deitirmiyorduk artk. Ortada doru mu yanl m olduu bilinmeyen haberler, sylentiler dolayordu. Yunanl tutsaklarn camilere doldurulup toptan ldrld, binlerce Rumun kltan geirildii, btn Ege kentlerinin kasabalarnn yand syleniyordu Sonunda zmir'in geri alnd gnd. le yemeinden yeni kalkmtk. Kapmz alnd. Kz kardeim Huriye kapya gitti geldi. Beni aradklarn syledi. Gittim kapda Arsenios vard. Yz hafif soluk, sokaktan gelip geeni kolluyordu. Aman Mustafa, dedi. Venizelos takmna yenilmek fena dokundu. fkeden ne yapacaklarn, kime sataacaklarn bilmiyorlar Sokaa kaym, grneyim deme... yldr yaptklar yetmedi mi? dedim. Kapnn nnde grnmek istemedii akt: Girsene.. diye kapnn aralndan ekildim. eriye girdi. Kapy kapadm. Hemen kapnn ardnda konumaya balad: Bu sefer niyetleri bildiin gibi deil! Meraktan ok fkelenmitim: Neymi niyetleri? Hazrlanyorlar. Spironun otelinde toplandlar. Karakol komutan da aralarnda. Bu gece Mslman mahallesini basacaklarm Evlerini yakp ne kadar Mslman varsa ldreceklermi.. Yzm kan basmt. fkeden ne diyeceimi tam bilemiyor, syleniyordum. Ama daha o anda gelecek olurlarsa kar koymaya karar vermitim.

tler! Gelsin bakalm gelebilirlerse.. Soukkanl ol.. Nasl olaym? Ne yapaym yani? Boynumu uzatp tavuk gibi boazlanmaya raz olacak deilim ya gelecek olurlarsa. Ban nne edi: Kan, Sar Meeye, baa gidin... Zor.. Karm, kk ocuklarm, yal babam, kz kardelerimle.. Biraz sustu: Ya da kimseye grnmeden gelebilirseniz bize gelin.. Bu geceyi atlatalm, yarn Allah byk... Yatyordum. Ne yapacam dnmeye balamtm : Bakalm, babamla greyim de.. Tatsz eyler ama, haber vermesem olmazd. Eksik olma. Teekkr ederim.. Kasanz da saklansanz da olur. Yalnz sokakta grneyim deme. Evde kalrsanz da tedbirli olun.. Merak etme., Tedbirli davranrz. Kucaklanarak ayrldk Kapdan karken: Ah be Mustafa, dedi, zorla dman olmaz insan! Olmaz, dedim. Bacak kadardan birlikte bydk. Birbirimizin hi bir ktln grmedik.. Gzlerimiz nemlenmiti. Kapmzdan iki yanna bakarak kt gitti. Allahtan evimizden ktn gren olmad. Haberi babama syledim. Biraz dnd. Kaacak zaman geirdik. Yolda daha kt yakalanrz. Hak verdim. Ksmet neyse, ne kadarsa, diye ekledi, lmse lm. Kaplar kapar bekleriz.. Her zamanki gibi telszd. Enitelerini yokla. Duymamlarsa haberleri olsun. sterlerse bize gelsinler. Ama evlerinde kalp beklemeleri daha iyi olur. Toptan ele gemeyiz Her ev ayr ayr uratrr gelenleri, ayr bir siper olur.. Mslman mahallesi toplu saylrd. Byk enitemin evi Kurunlu Camisinin arkasndayd. Rumlara grnmeden gidip dnebilirdim. Gittim, syleceklerimi syledim. Onlarn da kulana yarm yamalak baz haberler gelmi. Onlarda arpmadan teslim olmamakta kararlydlar. Babamn dediklerini duyunca daha da yreklendi. Mslman mahallesi ev ev kar koyarsa bu i bizden

daha pahalya oturur onlara, dedi Kk eniteme kendi haber vereceini syleyerek benim eve dnmemi istedi. Eve dndm. Hazrla baladm. Makedonyal her Trk evi gibi, daha dorusu her Makedonyal gibi, eitli silhlarla doluydu evimiz. Bir Alman, bir Yunan mavzeri, bir krma ifte, bir otomatik Parabellum ile bir de Bulgar Nagantmz vard. Fieimiz boldu. Babam doksanndayd. Silh kullanacak ya gemiti. Karm, kk kzkardeim Meryem silh almamlard ellerine Ama benim km Huriye en az benim kadar niancyd. Yanl dnyaya gelmiti sanki. Erkek gelmesi gerekirdi. Evdeki Bulgar Nagant onun saylrd. Enitemin, babamn hesaplar doruydu. Geleceklerin Mslman mahallesini be saat iinde ele geirmeleri olanakszd. Mahalleye girince kendiliinden kuatlm olacaklar iki yanlarna den evlerden alacak karlkl ateler arasnda kalacaklard. Evimize saldrnn dere boyunca uzanan cadde stndeki d kapmzdan gelmesi gerekirdi. Kapnn demir kolunu vurdum. D kap ile haremin aras yirmi adm kadar tutard. Haremin alt katndaki oturma odas ile mutfan avluya bakan birer kk pencereleri vard. Pencereleri dolatm D kapya kar dyordular. O gnlerde ahrn, samanln onarm iin bir araba kum getirtmitik. Msr harmanlarnda kullandmz kendir uvallarna ikier er gaz tenekesi kum doldurdum. uvallar bykl kkl kum torbalarna dntler. Kk torbalardan birini oturma odasnn, brn mutfan penceresi iine yerletirdim. Pencereler bylelikle dardan atlacak kurunlara kar iyice kld, pencerenin gerisinden ate edecekleri koruyacak gvenli birer siper durumuna geldi. Byk torbalar saldr srasnda kapnn gerisine ymak zere, ieriye, kapnn yanna tadm. Bu nlem de kurunlarmz tkendikten sonra saldranlarn eve girmelerini gletirecek, bize zaman kazandracakt. Huriyeye, mutfak penceresini sen tutacaksn, dedim, oturma odasn ben D kapy krp avluya girecek olurlarsa fieklerimiz bitinceye kadar dayanacaz. Sonra... Gerisini syleyemedim. fkeden titriyordum. Karm hi bir ey demeden yzme bakyordu. Rengi sararm, eneleri kslmt. Huriye de yle. Biz

hazrlklara balayal beri, Allahm ne yapacaz? Bunlar da m gelecekti bamza? diye ortalarda tell tell dnp duran Meryem, sonra ne olacak? dedi. Gvurlarn eline mi deceiz? Sonra.. Parabellumumun iki yedek arjr vard. Birini elimde salladm Bu bizim iin. Fieklerimiz tkenip de kapya kadar geldiler mi, nce sizi vuracam birer birer, sonra kendimi. Sa geiremeyecekler bizi ele.. Karmla Huriye yine azlarndan tek sz kmadan karladlar dediklerimi. Meryem, bir lk kopard. Annesinin etekleri dibinde dolanan olum Ahmedi kapt kucaklad: Ah bu srmeli gzlme mi kyacaksn!. Bu canma m, bu cierime mi? Ahmedi pyor kokluyordu. Sonra alamaya, ilenmeye balad: Hayr grmesinler inallah! Gzleri kr olsun inallah!. Ahmet, rkt, kolarn annesine doru uzatt. Karm, ocuu halasnn kucandan ald. Mutfan penceresinde, Alman Mavzerini kum torbasnn stne, fiek balarn, nagant mermilerini pencere dibine yerletirdim Huriyeye nagant verdim. Pencereden nasl ate edeceini, fiek doldururken nasl yana, pencere duvar gerisine ekileceini gsterdim. Mavzeri doldurup kapamasn, nagantn topuna fiek srmesini drt be kez yinelettim. Babamn koltuunu, henz iki aylk kzm Muazzezin beiini st kattan, aaya, oturma odasna indirdik. Ahmet yirmi aylkt. Meryem, odada babama, karm da ocuklarma bakacaklard. Parabellumum belimdeydi. iki yedek arjrmden biri de ceketimin cebinde. Yunan Mavzerini, iftemi pencerenin yanna dayadm. Fiekleri pencere dibine ydm. Artk hazrdk. Gelebilirlerdi! Oysa akama, gnn kavumasna daha alt saat vard. Hazrlklarmz bitince, bizim iin uzun, dingin, gemek bilmez dakikalar balad. Hepimiz oturma odasndaydk. Kapana kstrlm hayvanlar gibi dnp duruyorduk odann iinde. Darda btn sesler kesilmiti. Btn Mslman mahallesi tam bir suskunluk iindeydi. Ne sokaktan geen bir araba, ne bir ayak sesi! Avlulardan birinde bir tavuk gdaklayacak olsa yadrgyorduk... Babam Kur'ann almt eline. Kur'anna snmt. Kur'an kalesiydi onun, dinginlikler iindeki limanyd. Elinde Kur'an ile

her saldrya kar koyabilirdi! Kur'an dokunulmaz bir insan klyordu sanki onu Setii sureleri okudu. lmlerine Yasinler gnderdi. Hepimize tvbe suresini okuttu. Kelimeyi ahadet getirtti, iman iinde lme hazrlad kendini. Bizi de.. Odada hi sesi kmayan karmd. Sa eli hep kzmn beiindeydi. Yava yava sallayp duruyordu. Dalgn grnyordu. Ahmet, can istedike annesinin kucana sokuluyor, can istedike odann iinde dolayordu Ne anlyordu odann iinde konuulanlardan? Kestirmesi gt benim iin. Sk sk elime aslyor, duvara dayal silhlar gsteriyordu bana, Bummm! Halalarna, annesine, baba bum yapacak, gvurlara bummm! diyordu. Sonra silhlar, fiekleri ellemeye kalkacak oluyordu. Kollar altndan tutup annesinin yanna brakyordum. Ya da annesi benim bir ey dememe sra kalmadan uzanp yanna ekiyordu ocuu. Halalar holanyorlard onun silhlarla ilgilenmesinden. Huriye, kannda var, diyordu. Meryem: Kk dayma ekmi, diye ekliyor. Birinci Dnya Sava yllarnda silh elinde dalarda can veren, daymn olu, ok sevdii Zlfikr'a benzetiyordu Ahmedi. Karm, ilkten sabrla karlad bu szler bir ka kez yinelenince, dayanamad, o okur nallah, tabancay tfei unutur, dedi. Bir ara Huriye ile Meryem mutfaa gemilerdi. Ben pencereden avluya bakyordum. Saat ilerlemek bilmiyordu. Karma: Konumuyorsun? dedim. Omuz silkti: Ne konuaym? ok dnyorsun.. Eh.. Dndklerini syle.. Sylemesem de olur.. Sustuk Yine tek ses yoktu darda. Rzgrsz, soluk bir gnd. Avludaki glgeler bile kmltszd. Ne dnyorsun? Ne dneceim? ocuklar.. Btn i organlarm burkulur gibi oldu. Ksa bir sessizlik geti aramzda. Biz neyse, ama onlar hi bir ey grmediler daha dnyada. Hi bir eyden haberleri, hi bir gnahlar yok.. Ahmede baktm. Onu vurduumu, azndan kanlar boanarak, bir av kuu gibi, yerde cansz yattn grr gibi oldum. fkelenmekten baka bir ey gelmiyordu elimden.

Yedi kiiyiz, gelecek olurlarsa, en az yedisini cansz avluya sermeden kapya yaklatrmam.. Neye yarar? Can can demez ki.. Kendimi tutamadm : Ya ne yapaym ? Buyurun mu diyeyim ? Onu demedim. Ya ne dedin? Susmak istiyordu: Sen bilirsin, nasl istersen yle yap! Benim yerim ocuklarmn yannda.. Pencereye, ona, yine pencereye, yine ona baktm. Sonunda pencereden darya takldm kaldm. Darnn sessizlii arttryordu fkemi. Sanki btn mahalleli kam gitmiti uzaklara. Biz bu kapana kslm kalmtk. Fieklerim bitince, kapya kadar yaklarlarsa nce seni vuracam.. Karlk vermedi. Duydun mu? Duydum anlamna ban edi. nce seni! Vur! Sonra Huriye ile Meryemi.. Yine karlk vermedi Sonra babam, ocuklar.. ekti. Sonra da kendimi.. Sen bilirsin! Elbet ben bilirim! Bilirim ben o kudurmular! Bilirim sa ele geirirlerse ne hale getirirler kzlar kadnlar. ocuklarn nasl bakla karnlarn deerler.. Yavaa: Ben de bilirim, dedi. Balkan Savann btn aclarn yaam, st ste gler geirmi bir ailenin kzyd. Yine de: yleyse? diye ktm. Babam sze kart: Tvbe et! Sylediin her fkeli sz iin tvbe et.. Sustuk. Babam, ayaklarma dolanan, bir trl sz dinlemeyen Ahmedi yanna ard. Dizlerine ald. Yirmi aylkt ama konumay sokmutu. Fatiha suresini heceletmeye balad ocua., Huriye ile Meryem odaya dndler. Ben mutfaa getim. Babamn yannda cigara imezdim. Arada dar kp bir cigara iiyor, yine odaya dnyordum. Byle, insann ii dar, akl baka

yerdeyken iilen cigaralar ne biter ne tkenir, stelik birbiri stne ekilen soluklarla zehire dndrr azn. Karm ardm bir kahve piirmesi iin. Bu kez mutfak penceresini gzlyordum. Karm geldi. Genti, gzeldi, ne kadar uar olursam olaym, darda ne yaparsam yapaym ayr bir yeri vard yaammda. Belki de bu geceye sa kmayz.. Kahvemi piiriyordu. Karlk vermeden i ekti Kahvemi alrken elini tuttum. Buz kesmiti. Btn kann ekilmi.. Sinirden.. Korkmuyor musun? Korkmakla lmden kalmaz?.,. Hep byle konuurdu. Kendisi hi bir aknla dmeden, karsndakini soukkanll ile yattrarak : Doru.. Karmda duruyordu : lm daha scak, Nasl? Byle, bama neler geleceini bilmeden sa kalmaktansa. ylesine dingin kararlyd ki.. Ya nce ben vurulursam.. Yakarm evi.. Evet, yakard. Yapaca ii nceden pek syleyenlerden deildi ama bir kez sylediini yapacak demekti Kahvemi itim. Saatime baktm kimbilir kanc kez. Kum torbalarnn gerisinden d kapy gzlemeye balayal ancak bir saat olmutu daha. Yine iim darald: Allahn bels itler! Geleceklerse gelsinler!. Belki de gelmezler! Gelmezler mi ? Belki de.. Hi aklmdan gememiti gelmeyecekleri. Otelci Spiro, Baavu, daha onlar gibi burnu havada baz Venizelosular geliyordu hep gzmn nne. Durdurulabileceklerine inanamyordum. Bu kuyruk acsn kolay kolay sindiremez onlar! Belli olmaz.

Olur! yldr yle azmtlar ki imdi yatamazlar kendiliinden.. Azgnlklarnn cezasn grdler.. Nerden geliyordu bu umut ona? Yaradlndaki iyimserlikten mi? Bana kalrsa iyimserliinden ok, ocuklarnn tek yaama umudunu sonuna kadar korumak istediinden. Analnn bu snrsz sabr, iyimserlii her konumasnn sonunda biraz yattryordu beni. Ama gelecekler! Gelirlerse gelirler. O zaman yaparsn yapacan.. Bir ses kesti konumamz kindi ezan balad evimizin karsndaki Kurunlu Camisinde. Hasan Hocann sesiydi. O inat, yenilmez adamn. Benim, Franszlarn elinde iki yl birlikte tutsak kaldm tutukluluk arkadamn, ile ortamn. 1916 Temmuzunda, onun sol bilei benim sa bileime kelepeli birlikte alp gtrmlerdi bizi Florinadan.. Bir ho oldum. Deiik bir sevin sard iimi. Hasan Hocann sesi, dedim.. Karm glmsedi: Onun sesi.. Akolsun! Byle bir gnde yalnz brakmamt bizi. Minareye km dnyordu. O gr, davudi sesiyle okuyordu ezann. Sesi btn Trk mahallesinin soluu gibiydi. Onu dinlerken bildiim btn Trk evlerinin iini grr gibi oluyordum. Hepimiz evimizdeydik. Hepimizin silhlar avlu kaplarn gren pencerelerinin iinde... Byle mutfaktan odaya, odadan mutfaa getim durdum Karm benimle ocuklarm arasnda gitti geldi. O uzun saatler birer birer tkeniyordu. Avludaki glgeler d kapya doru ilerledi. Kapnn duvarlarn sard. Trmand, at. Karanlk inerken akam ezann da okudu Hasan Hoca. Bu kez sesi, Venizelosulara, ak ak, hazrz bekliyoruz, der gibiydi. Gn boyu avlumuzun iki yannda iki Rum komumuzdan t kmamt. Ortalk karardktan az sonra evlerinin klar yand. Yats Ezan yeni okunmutu Gaz lmbalarn yakm oturuyorduk. Yine sesizlikler iindeydi dars. Avludan admn arldn duydum: Mustafamu! Bre Mustafamu. Evde misin?

Komumuz Panayot Margaritinin sesiydi. Oturma odasnn penceresinden bam uzattm. Panayot bahe duvarnn stnden sesleniyordu. Evdeyim bre Panayot! Kalispera (1). Kalispera.. Eh, ok kr, bu da geti! Rahat rahat uyuyun. Anlamazlktan gelmem tatsz olurdu: Daldlar m? Savc tmn datt. Btn apulcular.. ok kr!. Sesi sevinliydi: Nasl olduunu merak etmiyor musun? Etmez olur muyum? Bre yleyse giy papularn, enme. k kapnn nne kadar da konualm. ktm. Sokakta kaplarmz nnde bulutuk, ikimizin arkasndan hemen Frnc Vasil de katld aramza. Birer cigara yaktk. Panayot Margariti: Bre Mustafa, ok ac olacakt., diye balad. O gn leden sonra Kasabada olanlar anlatt. Arada Vasil onun eksik braktklarn tamamlyordu. Biz konuurken mahalle canlanmaya balad. Evlerin kaplar alyor, btn gn ierde kapal kalan erkekler o saatte kahveye kyorlard. ok gemeden mz, ar yolu stndeki kahvedeydik. O gn leden sonra Spironun otelinde toplayabilecekleri btn adamlar toplam Venizelosular. Yine de ikiyz kiiyi ya bulmular ya bulamamlar. Kkrtc konumalar olmu. Silhlar datlm. Gece yapacaklar basknlar kararlatrlm. Derken hi beklemedikleri bir ey olmu Toplantnn sonuna doru, Savc, tek bana salona girmi, ilerlemi, n sraya oturmu. erdekiler, kendilerine katld sanarak Savcy alklamlar. Savcnn, otele girdiini gren dardakiler arasnda merak artm. Savcnn arkasndan en az iki yz kii daha dolmu salona Panayot ile Vasil de onlarn arasndaymlar. Savc son konumalardan sonra sz alm. Tane tane konumaya balam. nce biraz okam salondakileri. Anlyorum, aclsnz, zgnsnz, ben de sizler gibi Anadoluda len kardelerimiz iin zlyorum, yanyorum, demi. Sonra sz yava yava Florinaya getirmi. Aclar, ac ile

dindirilmez, demi. Sava Bat Anadoluda balad, Bat Anadoluda bitti. Buras sava alan deil, memleketimizin bir paras. Ben de bu kentin savcsym. Hristiyan, Mslman hepiniz memleketin kanunlar nnde eitsiniz. Ben bu kanunlar uygulamakla sorumluyum. Sizin Trk diye, Mslman diye evlerini yakmak, ldrmek istediiniz hemerileriniz, yllardr bu kentte birlikte yaadnz, her gn selmlatnz insanlar. Komularnz, ocukluk arkadalarnz! Savan acsyla, fkesiyle, onlara kar yarn piman olacanz, akllarda yznzn karas olarak kalacak irkin saldrlara, kanunsuz davranlara kalkmamalsnz.. Manifaturac Maksimyadis : Onlar ocuklarmz boazlarlarken senin dediklerini dndler mi ? diye barm, zmire kadar az m can yaktlar? Savc sormu: Onlar kim? Siz duymadnz m kim? Gazete okumuyor musunuz ? Onlar asker! Oras ise sava alan. Ne yazk ki sizin duyduklarnz ben de duydum. Duyduumuz haberler ounlukla doru! Ama savan aclar bunlar. Tarih boyunca btn savalarn deimez aclar! dediim gibi sava orada balad orada bitti, Bize den, sava Florinaya sokmamak! Bir bakas : Oras bizim bileceimiz i, diye km. O ince, efendi davranl Savc birden diklemi. yleyse ben sava Florinaya sokmayacam! Mslman mahallesine saldracak olursanz, mahallenin giriinde karnzda beni bulacaksnz, ille kan aktmak istiyorsanz ilk beni ldrrsnz. Benim Savcs olduum kentte kanunsuz adam boazlanamaz! Onu bilin!. Salonu bir sessizlik sarm. Savc Baavua seslenmi: Siz derhal buradan kn, karakola grevinizin bana dnn, emirlerimi bekleyin! Sonradan ardndan salona girenler alklamaya balamlar Savcy. Savc, sze ilk balad gibi yine yumuatm konumasn. Sizler byk bir uygarln miraslarsnz, demi. Silhsz insanlara saldrmay kendilerine yaktrmayacak kadar mert drst insanlar olmak yakr size. Sokratn, Efltunun, Periklesin, Likurgosun torunlarsnz. Soyundan geldiiniz

byklerin onurunu koruyun. Hadi imdi sessiz sedasz daln. Kimseyi rahatsz etmeden evlerinize dnn. Yataklarnza girip uyuyun. Haklarnz korumay hkmete brakn. Hkmetiniz kendi stne deni yapyor. Merak etmeyin. Panayot, halk adamlarnn o kendine zg katksz cokusuna kaplmt: Bak sen u ie be Mustafa! Bunca yldr komuyuz, biz bu kadar kii, elimiz kolumuz bal seyirci kalacaktk hepinizin lmne. Ne yaparsn? Onlar ete, onlar haydut, eli tfekli, biz hepimiz kendi halinde insanlar. Allah gnderdi bize byle gnde bu savcy. Vallahi ilk grdm yerde sarlp elini peceim adamn! Hani nasl derler? bir deli bir kuyuya bir ta atar krk kii karamaz diye, demek bazen de bir savc... Akolsun adama... Evimizin avlusu tandm baz Venizelosularn lleriyle doluymu gibi gzmn nne geldi. Sonra ierde, odada, babam, kz kardelerimi, karm, ocuklarm, kendimi, vurulmu, kanlar iinde, yerde yatarken grr gibi oldum. Bunlar Panayot'a sylemedim Ya, dedim, bazen de bir savc byle yz deliyi yola getirir yzlerce can kurtarr...
Kalispera: iyi akamlar.

Makedonya 1900 adl yklerinizin esin kaynan aklar msnz? Makedonya 1900'de topladm ykler, ocuk yamdan balayarak annemden, babamdan dinlediim olaylardan douyor. Uzun yllar yazmak istediim konulard, ilk notlarm 20-25 yl nce almaya balamtm. Deiik tarihlerde yazmaya baladm. Yarda braktm. Daha dorusu yazmam geriye braktm. Sanatmda olgunlamay bekledim. Annemden, babamdan dinlediim olaylar genel olarak an niteliindeydi. Anyla yk ayr ayr eylerdir. Bu anlar giderek ykletirmeye altm. Kitabmda okuyacanz ykler bu abann sonunda olutu. Makedonya 1900' kitap olarak plnladm. Birinci kitapta 11 yk var. Genellikle bu ykler babamdan dinlediim anlara dayanyor, ikinci kitapta 9 yk olacak. yklerin zek noktas annemin memleketi Kaylar. nc kitap bir roman: Viran Dalar adn alacak. Yazar olarak size ekici gelen nedir Makedonya 1900'de anlattklarnzda? Bu konular bana ilk dinlediim gnlerden balayarak deiik nedenlerle ekici geldi, ilk genlik yllarmda konularn ekici yn benim iin vurucu, arpc ykler olmalaryd. Giderek konularn znde yatan trajik atmalar grmeye baladm. Balkan halklar hakknda gezilerimle, okuduklarmla, bilgilerim arttka bu halklarn birleik ynlerini insancl bir adan ilikilerinde ilmik denilebilecek yaknlklar grdm. Bilindii gibi, Balkanlar yzylmzn balarnda eytan Kazan, Barut Fs gibi deyimlerle anlrd btn dnyada. Trkler, Rumlar, Makedonlar, Ulahlar, Bulgarlar, Srplar, Arnavutlar, Ermeniler, Yahudiler, ingeneler bu arada stanbul Levantenleri, Grcler, Acemler, deiik nedenlerle Balkanlarda bulunan Batllar bir arada yayorlard. Bu kadar kark dinlere ve dillere bal insanlarn ilikilerinde din ve dil ayrlklarn, hkmetlerin basks olmadan kendiliinden ne trl zmledikleri ilgin bir bak ayd. Bunun aksi de. Yani hkmetlerin bu insancl ilikilere ne trl basklarda bulunduklar konusu.

zellikle, 1900'n ilk yllarnda (ki ben bunu kitaplarmda yzylmzn ilk yirmi yl olarak alyorum) bu deiik dillere. Mslman, Ortodoks, Katolik olarak deiik dinlere bal insanlar arasnda, yzyln banda ulusuluk akmlarnn gelimesiyle atmalar doar. Yzyllar boyunca bir arada yaam yakn komular dman olurlar, ayr kamplara blnrler. Olaylar karsnda bir, bir ulusun uyruu olarak tutumlar vardr, bir de insan olarak tutumlar vardr. Vicdanlarnn buyruunda davranlar ne olacaktr. Yaam onlardan karar bekler ve gidecei yere gider. Bylelikle yaamn zorladklaryla onlarn direnmeleri, arasnda bir yn trajik olay doar. Yaam son derece vurucu, sarsc hzl bir ak gsterir. Byle bir ortamn yaratt olaylara bir yk yazar kaytsz kalamaz. Biz imdiye kadar Balkanlar baka yazarlardan tandk. Bu konuya eilmeniz bir Trk yazarnn duygular olarak da aklanabilir mi? te yandan biz beyz yl o topraklarda yaam bir toplumuz. yklerim manastr ile Selanik arasndaki yz kilometrelik bir izginin yaknlarnda geiyor. Bizim edebiyat anlaymz, Batnn roman, yk, tiyatro gibi bir ok yaygn edebiyat trlerine yabanclmz bizim yaama yaklamamz nledi. Bu be yz yl stne bu topraklar stnde geen yaammzla ilgili ne biliyoruz? Kitaplmzda ka yapt var? Yok desem yeridir. Balkanlar Panait Istrati'yle tandk. Nobel'i kazannca Ivo Andri, daha sonra Kazanakis, en sonra Yordan Yovkov ile tandk. Balkanlarda kalan Trklerin yaayn onlarn araclyla izleyebiliyoruz. Her biri ovenizmden syrlm, arnm insanln hizmetinde olan bu byk yazarlar Balkan halklar arasndaki kardelii, yaknl yaptlarnda tantladlar. rnein, Yovkov, Tekerleklerin Trks, ince gibi yklerinde Trk asll kahramanlarna nasl yaknlk, okuyanlar duygulandran bir sevgi besler. Kazanakis, Andri'de bu trl saysz rnekler bulunur, Istrati iin ise, ok ey sylemem gerekmez. O adeta Romen olmaktan nce Balkanldr. Ben Rumeli'liyim. Orada dodum. Elbet bana da yazar olarak bu insancl almaya bir katkda bulunmak derdi. Makedonya 1900 dizisiyle stme den bu grevi yerine getirmeye alyorum.

mer Seyfettin ok nce Balkan'lar stne eitli ykler yazmt. mer Seyfettin'in tutumuyla kendi tutumunuz arasnda nasl bir ayrlk var? mer Seyfettin, ok sevdiim bir yazardr. ykmzn ilk byk ustasdr. Bilindii gibi onun yazarlk hayat aa yukar benim Makedonya 1900'de konularma aldm, 1900-1920 yllar arasna der. Genel olarak konular geen yzyln sonuyla yzylmzn ilk 5-10 yl arasnda geer. O yllarda bizim ulusuluk akmmzn gl temsilcilerinden biridir mer Seyfettin. Ulusuluk akm zellikle. Balkanlarda gsterdii gelimelerden sonra bizde ilk temsilcilerini bulmutur. O yllarda mer Seyfettin'in ulusuluk akmlarnn Balkan uluslar arasnda gsterdii iddet ruhuna, ayrc niteliine, stnlk iddialarna uzak kalmas bunlarn dna kmas beklenemezdi. Tarihimizin belirgin zellii iinde toplumumuzla uyuma gsterir tutumu. Bugn o olaylara gemie dnerek bakabiliyoruz. Sanyorum ki, aramzdaki ayrlk benim o kapanm kavgalara yle byle 50-60 yl arayla bakmamdan geliyor. Ben yeni bir Cumhuriyetin, yeni Trkiye Cumhuriyeti'nin, bir yazar olarak bakyorum olaylara. mer Seyfettin ok hakl olarak henz Balkan savandan yeni km bir toplumun duygularyla ele almt. Kemal zer sizinle yapt bir konumada yaamnzla yaptlarnz arasndaki ilikilere deinmitir. O cevaba ekleyecekleriniz var m? Hayr. O sylediklerimi tekrarlayaym size. Ben genel olarak yakndan tandm, grdm olaylar yazarm. Bu tutumumdan bu hikyelerde de hi ayrlmam gibiyim. nk yaknlarm araclyla kendim yaam gibiyim onlar. Kald ki 1967 ve 1973'te iki gezi yaptm. Hikyelerin getii yerleri grdm. Selanik'ten balayarak Karaferye, Yenice, Vodina, Ekisu, Kaylar (Ptolemais), Florina, Manastr, Ohri'yi gezdim. Baz kk kylerde durdum. Hatta baz yerlerde eski tandklarla karlatm. Florina'da babamn genlik arkadalarn buldum. Florina'dan g ettiimiz gn bizi istasyona gtren arabacnn olu beni hatrlad. Bir sigara satcsnn szn bu arada unutamam. Bir kahvemi imeden ayrlrsanz arkanzdan tkrrm, demiti. Konukseverliklerini unutamam Makedonyallarn. Diyebilirim ki,

Dedeaa'tan Manastr'a kadar kahve paras dettirmediler bize. Kaylar'da ise ok yal bir znikli'yle tantk. (Kaylar annemin memleketi; bu hikyelerde ad ok geecek). Kalp hastas olduu halde temmuz scanda aradmz yerleri bulmakta bize yardm etti. Anastas Papadopulos, unutulmayacak kadar tatl bir insand. Evinde az tadyla bir le yemei yedik. Sonu olarak, diyebilirim ki, bu hikyelerde kin, , lm, kan nde geliyor. Ama ben bunlar anlatarak bara hizmet ediyorum. Bana bir zamanlar Romanyal bir diplomat. Balkanlar bir btndr demiti. Sanyorum ki Atatrk, Balkan Antant'n kurarken yaam ve deneyleriyle bu btnl ilk pekitirmeye alan politikacyd. Hikyelerimde ok kan akacak, ama okuyucularmda kendi duyduum acma ve sevgi duygusunu uyandrabilirsem yine de bar sevgisi ar basacak. Nasl bir anlatm yntemi uyguladnz hikyelerinizi yazarken? Stendhal der ki, ben yazmaya balamadan nce yarm saat medeni kanun okurum. Kendimi onun slubuyla hazrlarm. Nedir medeni kanun? Gereksiz tek szck yoktur iinde. Kiiler arasndaki ilikileri kesin, yaln bir biimde anlatr. Stendhal'i rnek tuttum ben de kendime. Sk sk Tevrat okurum sonra. En byk hikye kitabdr nk. Ka bin yl gemesine ramen hl okunmaktadr, eskimemitir. Bunun nedenini Stendhal iyi anlam, zneyle yklem arasnda arac eler (deyimler, sfatlar, ataszleri, gereksiz betimlemeler) kullanlmaz. Her zne hemen yklemini bulur. Hikyede 1001 Gece Masallar'ndan, Boccacio'dan, Tevrat'tan geerek Stendhal'e kadar eskimeyen nedir aratrdm, bunu buldum. Rumeli Hikyeleri'ni yazarken de byle yazmaya altm .Ben karmadan hikyelerimin kiileri kzdlar, aldlar, sevdiler..
Necati Cumal _ Makedonya 1900

You might also like