You are on page 1of 15

NAN VE AHLAK ZERNE 1 Hareket, nan ve Var Olu Akl, u iki eyi bulmusa gerekten mutlu olmutur: 1- badete

layk bir tanr 2- taate layk bir insan.

Bu metinde kullanlan baz kavramlar:

Akl:

Varla zg, mantkl karmda bulunma ve hareket gcdr. Tanr iin yaplm temsili bir tanmlamadr ve akl iin yaplacak

akll ifadesi insana gre

herhangi bir taksime Tanr tabi olamaz. Bu durum Tanrnn tam olarak bilinememesinden kaynaklanr. Tanrnn akl ile insann akl ayn olmad gibi insann aklyla hayvann akl da ayn deildir. Akl bitkilerde de kendini gsterir. Hi kimse Kordiseps Mantarnn sradan bir bcekten daha az saldr kabiliyetine sahip olduunu iddia edemez. Taksime tabi tanmlamaya gre akl ikiye ayrlr. Mutlak Akl: nsanda bulunan akldr. Bal Akl: nsan dndaki varlklarda bulunandr. Bal akl da iki ksmdr. Doal Bal Akl: nsan dndaki canllarda bulunandr. Yapay Bal Akl: nsan rn olan eyada bulunandr. Zeka: Akln problem zme kabiliyetidir. Akln tabi olduu btn taksimlere zeka da tabidir. Dnce : Akln, varlk ile kendi arasnda iliki kurmasdr. gd: Var olu ekli tre zg doal drtlerdir. Saldrganlk, cinsellik, menfaat igdleri gibi. gd, akln kardeidir. Akln snrlarna giremez ama ona tesir edebilir ve onu bulandrabilir. Ayrca, hibir ekilde yapay igd oluturulamaz. Akl bulacdr ama igd deil. rade : Mutlak akln, kendi karakteriyle uyumlu tavr ve gcdr. Karakterle uyumlu olmayan hareketler, iradenin eseri saylmaz. Tanmdaki karakter anatomik olduu kadar ahlak bir kavramdr. rade, akldan daha mhimdir. radenin zeka ile hibir ilikisi yoktur. Arzu : gdnn tm istekleridir. nsan dndaki canllarda irade gibi grnen ey arzudur. Doann en mkemmel canls olmakla insann bedeninde irade ve arzu beraber vardr. Mcerret eylem bir eyin, iradenin mi arzunun mu eseri olduu gstermeye yetmez. Mesela, zorda kalm birine yardm eden bunu fedakarlk olarak yapmsa bu fiil iradenin meyvesidir. Eer ayn ey benim bama da gelebilir diye yapmsa menfaat arzusunun eseridir.

Zira bunlar bulan akl, gvenin saltanatnda huzurun klesidir. Semavi dinlerin ilk tabileri bu iki eye de sahip olduundan yeryznn en mutlu insanlarydlar. Varlk aleminde gzn grd-gremedii, canl-cansz, kainatn btn paralar veya blmleri ne yaptn ok iyi bilen bir akln rndr. Akln olduu yerde ise olan olmayana tercih etmi bir irade olmaldr. Her trl canl trnde, trn korunup devam etmesi bakmndan canlnn hareketlerinde grnen tayin ve tercih edici irade, canszlarn zerinde bir mhr gibi gzkr. Sanki yaptn sahiplenen bir tavrla varlnn iaretlerini byk bir tuvalde matematie aktarp sergileyen o irade, hareketin ilk kaynadr. Hareket, kainattn balang itibariyle varlk sebebidir. Medeniyetleri kuran harekettir. Antik Yunann bilgelii, Romann senatosu, Msrn piramitleri Hepsi de hareketin bir rndr. Hareketin, ilke olarak kendisinden kaynakland herhangi bir irade, var olduu yerde sevgiyi de yetitirip bytr. radenin kendisinin ya da kaynann sevgi veya nefretten pay almamas, iyi ve ktnn olmamas demektir. Bu da iradenin var olmamas anlamna gelir. Zira bu takdirde radenin programlanm kompleks bir makineden fark kalmaz. Makine, mantkl karmda bulunma ve hareket gc olan akl (ya da tam ismiyle yapay bal akl) ile donatlmtr ama kendi karakteriyle uyumlu tavr demek olan irade yoktur onda. yi ve kty seemez. Bir yerde sevginin varl akn varln mmkn klar. Ak, iradenin kendisinde ya da kaynanda bulunan gce gre ise inanca dnebilir. Akn olduu yerde akln olmadn sylemek akn varln inkar deilse sadece edebi bir deer tar. Hibir ak, ilah bir iaret, seilmi kullara verilen bir hediye ya da baary kutsayan bir dl deildir. En gl iradenin inantan nceki addr. Ak, eer bir kimsenin i aleminde kendisinden baka hibir kymet ve sulta tanmyor ve bu onu fazlasyla tatmin etmekle kendi kendine var oluyorsa, o artk bir inan haline gelmitir. Burada bahsedilen sre akdr. Sebatsz, basit elementli ve geici bir ey deil yaam tarz olmu bir aktr. Btn ideolojiler aslnda aka dnmek ister. Dinler eer bir ideoloji kabul edilirse, aka daha sonra da inanca dnt iin yzyllardr ayaktadr. Kainatta en gl olan her kimse, en kuvvetli inanca sahip olan da Odur. O da Tanrnn kendisidir. Yani Tanr da bir eylere inanan bir mmin midir? Peki, Tanr neye inanyor? nan, kendi dnyasnda iradenin, koulsuz gereklemesi olarak tanmlanabilir. Zira hi kimse ya da hibir varlk gereklemediini veya gereklemeyeceini bildii eylere inanmakla vakit harcamaz. nanla inanlan eyin gerek olmas ya da gereklemesi arasnda sk bir iliki olduu ortadadr. Tanr iin bir eyin gerek olmas ile gereklemesi irade kuvveti ve kuvvetin tecellisi asndan eit olduundan Tanrnn inanc Onun yaratmas anlamna gelir. O, kainattaki en byk inanan olarak oradaki en kudretli varlktr.
Sre : Kiinin yaad ya da yaayaca zaman dilimidir.

nsan asndan ise bir eyin var olduuna inanmak ile var olacana inanmak inan deeri olarak teoride birbirine eit olmaldr. nsan iin inancn manas, inandklaryla hayat anlamlandrmasdr. Bu anlamlandrma, sahibine mutlak bir g ve diren kazandrr. Zaten felsefe de hayat anlamlandrma abas ve bir hikmet yolculuu olduundan bir bakma din sadece varlndaki duruu ve bir eyler elde etme abasyla felsefenin ta kendisidir. Hulasa, varlk, harekete ilk sebep olan iradenin rndr ve bu iradede sevgi dolaysyla da ak vardr. Ak ise gl bir inancn ncldr. nan da yaratmak anlamna gelir. Netice olarak, varlk ya da kainat, bir akn ve inancn var olu biimidir. Varlk, bu haliyle bize hareketin ne anlama geldiini veya gelmesi gerektiini byk bir heybetle haykrr. Hareketsiz, iradesiz, aksz, inansz bir var olu mmkn deildir. Her trl var olu biimi bu safhalardan gemek zorundadr. Aksi halde, var oluu, varlnn devamlln salayamayacaktr.

Dngsel Duygu Paradoksu Yaamn bir paras olan veya her hangi bir medeniyete konu olmu inancn en byk dman phedir. phe, var olan kemiren ve onu yoklua gtren kaygnn mayasdr. Fizik dnya iin rlar aan ve yerine bir baka fikri oturtan phe, metafizik alanda tadil ve tayirden ziyade tahrip edici ve genellikle de ikamesiz bir yapya sahiptir. Bir eyleri kknden skp atar ama yerine daha iyisini ya da benzerini koymaz. phe bydke inan kendini kaybeder ve bir bolua der. Sonra ise ne yaptn bilmeden savrulan bir fkeyle korkar. Burada bahsettiimiz sre korkusudur ve yaanm ya da yaanacak znel bir zaman dilimidir. Belli bir fizik olaya verilen ksa sreli bir tepki ya da bir refleks deildir. Hayat anlamlandrma srecini etkileyen belki de artk kalplam ve sistemlemi bir korkudur. stelik kiiyi belirsizlie doru srkledike ivmesi ve tesiri artan bir hal alr. Bu anlamda korkan yokluktan ya da olmayan eylerden korktuu iin bu belirsizlik onu kronik bir duruma sokar. Korkunun en byk dman mittir. mit, sanki ilk bakta olmayan ey ile sevinmektir. Fakat bu olmayan ey zamanla gcn de kendi belirleyecek ekilde kendini var eder. Yksek bir moral ile ayaa kalkacak hasta gerekle zehirlenirse, ite orada mit kendini var edecekken yok edilmi demektir. mit, insandan baka hibir canlya hayat vermez. Yzn gldremez veya lm sevdiremez. mit, yaam lme veya lm yaama eviren bir kibrit-i ahmerdir. mit, insann iinde bydke, hangi trden olursa olsun var olan korku azalr ve mit neyle ilgiliyse onunla ilgili olan korku yava yava inanca dnr. lk midin kuvvetiyle ilk korku etkisizleince sanki bir tlsm yaylr ve artk mitle yap deiikliine urayan korkular inanlarn kklerini 3

oluturur. yle ki ncesinde korkunun olmas inanc daha salam ve sarslmaz bir hale getirir. aresiz bir yalnzln k kaps, souk bir k gn iini stan bir gne olur. Bylece yeni oluan ey bsbtn bir sre inancdr ve bu sre onun kuvvetine gre lnceye kadar ona elik eder. Burada dikkat edilmesi gereken midin doru ve makul bir eye balamak ve bunun sonrasnda salkl bir inanca sahip olmaktr. Zira, bu inancn, bir aresizlikten kn sarholuu ve sevinciyle yanl bir seim oluu belki de doruyu bizim lmmze kadar rtecektir. Btn bu anlatlanlar, irade emberinde dngsel duygu paradoksu olarak ifade ederek iki taraf da sonsuza giden bir doru halinde gsterebiliriz. Bu doru soldan saa doru gittike koyulaan bir yapya sahiptir ve bu, belirsizliin ve karamsarln tonudur. Tam tersi de gvenin ve emniyetin tonudur. Dorunun sol ba var olua sa ba da yok olua gider. Renk koyulatka belirsizlik ve karamsarlk artar. Buna gre var olua giden yolun banda inan yer alr. nsan, midin olduu yerde dnyaya gelir. lk ocukluk yllar hep bir eylere inanmakla geer. Etrafndaki btn telkinlere aktr. Asla phe etmez. ok az ey bilmenin sayesinde de kayg yoktur. zellikle de korkudan2 eser bulunmaz. Var oluun btn gzellikleri ihtiamla arz- endam eder. O sebeple ocuklara hayran oluruz. Yine ayn sebeple o dnem hayatmzn en mutlu devresidir. Bir mr bir yanlar hep ocuk kalabilenler bir mr mutlu olabilenlerdir. nsann ya ilerledike bir eylerin yanl ya da kt olabileceini fark eder ve pheyi renir. Bu phe ise byrse kaygya dnr. Kayg ise kayg kaynaklarndan nefret etmeye neden olur. Bu serven, korkuyla yok olua kadar srer. Hrriyet Adalet inan Yok olu Esaret Zulm kayg

Var olu korku

mit

phe

Gven ve cesaret inancn yumruklardr. Onlar karsnda da ba emeyen dman yoktur. Biriyle kararszl dieriyle korkakl atar bandan. Eer yanl bir yere vurursa, ders karp yoluna devam eder. Korkunun elleri ise aresizce, bir yardm iin almtr. Yanl bir ey derse avucuna sadece bocalar ve rperir. nan, mutluluun harcdr. Mutluluk, sevgiye sebep olmaktr. Sevin olarak da ifade edersek mutluluk, sevgiye nail olma yani birinin sevgisini kazanmadr. Bu sebeple tek kiilik zevk vardr ama tek kiilik mutluluk yoktur, nasl ki tek kiilik inan olmazsa3 inan mutluluu bir kale gibi
2

Buradaki korku, sosyal korkudur. Buna, lm ve sonrasyla ilgili korkuyu rnek verebiliriz. Zira bu korku vaktiyle sosyallemi olmaktan kaynaklanr. Dier kavramlarda ayn ekilde sosyal kimyalaryla dnlr. Bu arada toplumsallama ile yaanan yllar arasndaki ilikiyi yle gsterelim: toplumsallama y ekseninde yaanan yllar da x ekseninde kabul edilirse, grafik nce y eksenine yakn hzl bir k yapacak bir sre ykseldikten sonra y ekseninden uzaklaarak bir tepe noktadan kvrlp kndan ok daha yava bir ekilde x eksenine doru yaklaacak ve bir noktadan sonra x ekseni ile paralel devam edip gidecektir. 3 Tek bir kiinin kuvvetli kanaatlerini inan olarak vasflayamyoruz. nan, en az iki akl arasndaki uyumdan doar. Baka hibir kimsenin yaamad bir yerde nasl ki tek kiilik namustan, ahlaktan, vicdandan sz edilmezse inantan da sz edilmez. Ayrca, kitap sevgisi ya da sahip olduu bir arabay sevme rtk bir zevktir. Bunlara sevgi demek yanl olur. Zira hibir sevgiyi siz bitiremezsiniz. Sevgi nasl kardan balamsa kardan biter. Ama nceden sevdiiniz bir otomobili ya da kitab sonradan sevmeyebilirsiniz. Bunun sebebi onun sevgi

ina eder ve inan yklmadka mutluluk sonsuzlua g etmez. Korkuya gelince, o ac verir. Baz insanlar vardr, bana her trl bela ve sknt gelir. Ama onlar mutludur. Bunun sebebi inanlar yani sk skya tutunduklar ve gnllerinin tamamn engin bir deniz gibi byk bir heybet ve sarslmaz bir ihtiamla kaplayan yaam ilkeleridir. Zira inanlar, onlara iinde yaadklar bambaka bir dnya baheder ve dardaki dnya ierdeki dnyaya ulaamaz. Yine baz insanlar da vardr, hibir bela ya da skntya maruz kalmazlar. Ama ileri ac eker, mutsuzdurlar. Bunun nedeni de inancn yerindeki kocaman boluktur. Tabir yerindeyse ncekilerin o heybetli okyanuslarnn yerinde usuz bucaksz bir l vardr. Bombo ve rktc bir l. Eer, paradokstaki izgi menfaat izgisi kabul edilirse, inancn olduu tarafta bakalar, korkunun olduu yerde kiinin kendisi vardr. Korku, kendi menfaatine drr insan. Bakasn asla dnemez. Zaten kendisi atr, datamaz. Ama inan, bakalarna vermeden ayakta kalamaz. nk mutlu olmas buna baldr. Hrriyetten bahseden ve bunu gndemine alanlarn tamam, inandklar bir eyler olanlardr. Korkanlar ise ne hrriyetten ne de adaletten bahsedebilirler. Hrriyet inancn iinden fkrr. Davas lmle bile bitecek olsa lerek var olur ve geride kalanlar iin hrriyeti yaatr. Korkanlar ise hrriyet iin mcadele deil onu hazr ellerine verseniz bile gerek kafa bulanklndan gerekse menfaat endiesinden onu kullanmaya yanamazlar. Bylesi insanlar da etrafmzda oktur. Hr insan, adalet isteyen ve hi yutkunmadan hesap veren ve hesap sorandr. Hr insann bir bakasna zulmetmesi iin nce pheye dmesi sonra da kaygya kaplp korkunun ellerinde can vermesi yani inancn kaybetmesi lazmdr. O kii de hr deildir artk. Hr insann bakasna zarar vermesine hrriyeti manidir. nancn hareket, heyecan ve sesi, varl annda hi eksik olmaz. Ya gr sesle bir eyler syler veya bunun iin geici bir sessizlie brnr. nancn hakim olduu insanlar hep tebessm eden bir nutukta ya da dndren bir skutta bulursunuz. phe ve kayg ise sanki bir fslt gibidir. nsann iinde tslayan bir ylan gibi. O yzden korkunun olduu sokaklarda lm aran hareketsiz souk bir sessizlik vardr. Byle insanlar da etraflaryla pek konumazlar. mitle mayalanan inan kin ve nefreti temizlerken, pheyle pislenmi korku etraf kirletir. Korkunun olduu tarafta zulm vardr. Zalim korkaktr sz bu yzden dorudur. Zira, zalim kaygnn eseri olarak korktuu iin zulmeder. nan tarafnda ise adalet vardr. nancn olduu yerde ruh sklar, toparlanr. Fakat phe ayrtrr. Korku da darmadan eder. Bylece de yokluk byk bir sevinle onu yutar. Elbette bir insann hayat ya da hayatnn bir paras sadece bir izgi zerinde gelip gitmez. Bir eylerden mitliyken bir eylerden de phe eder. Hatta baz eylere inanmken ok farkl bazlarndan korkar. Bu dorudur. Fakat burada ifade edilen u iki noktadr:
deil zevk oluundandr.

Birincisi, (Kll zamanda hissin tesiri) her ne kadar ayn anda pek ok duyguyu barndrsa da insan gnlnn hayatn ak iinde bir rengi vardr. te o ar basan renk kast ettiimiz eydir. kincisi, (Cz zamanda hissin tesiri) yaamn her annda kendi dnyamz bir ekilde denetim altna alacak ve kendi hakimiyetimizi kuracaksak bunun yollarn bulabilmektir. Nerede durmamz gerektiini, nasl hareket edersek bizim iin daha salkl olduunu fark etmektir. Bedenin fiilleriyle akln fiilleri arasnda ok fark yoktur. Her gn dzenli spor yapmak, souk du almak, salkl beslenmek nasl bedeni ayakta tutarsa, korkudan uzak olmak, sevgiyi kaybetmemek, hayat anlamlandran ve ona yn veren salam inanlara ve ilkelere sahip olmak da akl ve ruhu ayakta tutar. nan ile var edi arasnda nasl bir iliki varsa korku ile yok edi arasnda da ayn iliki vardr. nan bir eyleri var etmeye devam ettike korku da bir eyleri yok etmeye devam eder. Bir eye tam inanan, hibir eyden korkmayandr. Ayn ekilde hibir eye inanmayann da ii korkularla doludur. Burada inancn ya da korkunun doru veya gerek olup olmadn tartmyorum. Dngsel duygu paradoksu insan yaamna konu olan btn alanlarda geerlidir. Bunlar siyaset, diplomasi, iktisat, tarih gibi alanlardr. Siyasi ve diplomatik kararlar, bir devletin gelecekteki duruunu hep bu izgi zerinde belirler. Devletler aras ilikilerde devleti temsil eden gcn bu iki utan hangisine yakn olduu ya da bu izginin neresinde olduu ok nemlidir. Zira nereden bakarsanz bakn, devletlerin gelecei neticede bir yada birka insann beyinlerinde dmlenmektedir. O beyinlerdeki duygu ne ise kader onun eseri olacaktr. Osmanl Devleti kuruluundan itibaren ykseliine kadar inan taraf ar basan bir devletti. Fakat zaman ilerledike devirme meselesi, vergi sisteminin bozulmas vs. gibi bir takm skntlar ba gsterince korku ar basmaya balad ve beklenen k gerekleti. Her devletin var olu ve yok oluu bu sray izler. ktisat da ahlak bir tavr olarak bu paradoksun gndemindedir. Piyasalarn genel olarak dalgalanmalarna baktmzda olan eylerden ok olacak eylerden etkilendiini grrz. te bu, inancn iktisad davrana tesiridir. Piyasadaki ekonomi aktrleri, iktisad admlar atarken kendilerinde hasl olan kuvvetli kanaati yani inanlarn eyleme dntrrler. u var ki, bu davran sadece inanc var etme ona snma deil ayn zamanda korkuyu yok etme ve ondan kamadr.4 Bu paradoks sayesinde bildiklerimizden hareket etmeyi reniriz. Bilmediklerimiz sonsuzdur. Gelecee dair alnacak kararlarda sonsuz seenekleri deil bilgimize dayal sonlu tercihleri gz nne almak,
4

Bu tavr, u gre benzetelim: Yaama sevinci, toplumu sevmekten ziyade yalnz yaama korkusundan kaynaklanr. (Schopenhauer)

dierlerini gndemden uzak tutmak bize zaman kazandrr. Aklmza gelen her eyi seenek yapamayz. Eer byle olursa bilmediimiz alan bizi kayglandrr ve bize korku verir. Bu da hedefin yok oluuna doru mukadder son demektir. Bildiklerimizle hareket ettiimizde hata yapsak bile bu bize bir ey kazandrr. Ama bilmediklerimizden hareketle srf tahmin ederek hareket edersek doru yapsak da aslnda bu bize bir ey kazandrmaz. Zira bir daha ki sefere tekrar tahmin etmek zorundayz. Acaba talih bize yine glecek midir? te bunu bilemeyiz. Ve bylece hep yeni batan balamak zorunda kalrz. Korku ile inan arasndaki bu dngsel dalgalanma yalnzca bir insann i dnyas ile snrl kalmaz. Toplumlar ve devletler arasnda da tek bir metafizik varlkm gibi cereyan eder ve fark edilebilir. zellikle, insanln trajik sahnesi sava rnek vermek gerekirse, bir inanca sahip toplumlar savarken ve savatktan sonra da var etmeye devam ederler. Bu tip toplum ya da devletlerin tarih corafyalarna girerseniz hep bir imar ve mamur bir hayat teneffs edersiniz. Buna rnek olarak Kk Asyada var olu hemen btn devletleri sayabiliriz. Korkan toplum ve devletler ise savarken ve savatan sonra yllar ya da asrlar gese de geride braktklar hala ate ve dumandr. Bunlar da Moollar gibi gl ama ierde ve darda bir korku inasna sahip devletleri rnek verebiliriz. Her hangi bir gelecek, herhangi bir eye inananla inanmayan iin bazen eit olsa da imdiki zaman iinde inancn insann iine ektikleri bakmndan farkllklar oluur. Bunun tipik rnei mucizelerdir. Mucizeye inananla inanmayann ikisi de bilirler ki artk mucize denilen eyleri bir daha gremeyeceiz. Zira, bir daha bir peygamber gelmeyecei kanaatindedirler. Mucizeyi de peygamber gsterdiine gre durumun byle olaca aktr. Fakat iki kiinin bu inanlarnn gnlk hayata yansmas mucizeye inanann lehine olumludur. nk bu kii imkanszn yaplabileceine inanmakla i dnyasnda ona yol vermi ve onun esintisi ile ferahlamtr. Bazen bu tip insanlarn imkansz denebilecek eyleri yaptklarn da hayretle izleriz. Filozoflar Kendi nanlarnn Peygamberleridir Burada ifade edilmesi gereken bir baka konu da baz filozoflarn fikir ve inanla ilgili baz noktalardaki tutarszlklardr. Bu filozoflar felsefenin devaml bir eylerin doruluundan phe etmek olduunu syler ve hayat boyunca da phe ederek doru olan bulmaya alr. Bu almas srasnda onlarca teoriyi rtr onlarn yerine de onlarcasn koymaya alr. Fakat ortada bir sorun vardr. O da filozoflarn kendi grlerine inanmas ve dier insanlarn da inanmalarn beklemeleridir. Tabir yerindeyse filozoflar kendi inanlarnn peygamberi olarak mminlerinin artmasn umarlar. Bylece bir ksm tabular yklm ama yerine daha yeni ve byk olanlar konulmutur! lkemizde filozof denildii zaman ounlukla felsefe ve teori tarihisinin akla gelmesinin nedeni budur. Oluan bu tabular her ne kadar sadece birer gr de olsa hakikat ifadesi olarak alglanr ve ok mhim birer hikmet heykelleri olarak hafzalarda ba keye dikilirler. Bo kafalarda da bol bol yanklanrlar.

Halbuki akl yoluyla bilgiye ulama ve bunu paylama zevki, saygl bir dinleyici topluluu dnda beklentisiz ve ikamesiz bir zevk ve elencedir. Bu kiilerde, elde ettii kanaati insanlarla paylamak onlarda, bir ziyafet vermek kadar ho bir his uyandrr. Bu ii yaparken de nezaket kurallar dnda kural tanmazlar. Dnce zihn ve ifah bir zevk halini almadka, kiiler, hafzasnda olanlarla bakalarna hkmetme sevdasndan kurtulamazlar ve bazen nezaket snrlarn oktan am irkef bir bezirgan gibi size almayacanz ve ihtiyacnz olmayan, ounlukla da modas gemi eyleri satma gayretine girmilerdir. Anatomik Yap ve nan Buraya kadar daha ok hareket ve inan arasnda var olan ilikileri ve bunlarn i ya da d dnyaya akislerini gstermeye altm. imdi birazda inan ile insanlarn veya hayvanlarn anatomik kodlar arasnda iliki olup olmadn incelemeye alalm. nsan trn dier canl trlerinden ayran5, kendine ve kendi dndaki doaya kar sorumlu tutan zellik, gnlk metinlerde ifade edildii gibi dnce olmamaldr. Zeka yada dnce farkl formlarda hayvanlarda da vardr. Onlar da kendi aralarnda kavga ederler, anlarlar, bir eyleri paylarlar, lider seerler, pek ok eye karar verirler. Bir eylere zm bulurlar, yalnzlktan sklrlar hatta psikolojik bunalma girerler. nsanla dostluklarnda da pek ok buna benzer zellikler gze arpar. Dolaysyla insan hayvandan ayran asl zellik sosyal eylemler gerekletirme ya da zmler bulma ve dnme deil inantr. Hatta batl inantr dersem, ne demek istediim daha iyi anlalr. Her canlnn akl, kendi anatomik zellikleriyle uyumludur. Ne ondan az ne de ok olabilir. nsann akl, organlarn en etkin biimde kullanmaya hazr kabiliyette olduu gibi kara yada deniz hayvanlarnn akl ve etkinlii de ayn ekilde dzenlenmitir. nsan aklnn bu ekliyle bir hayvanda yer almasn, yklenen sistemle, sistemin istedii teknik donanm ve paralarn olmamas nedeniyle hizmet veremeyen bir bilgisayara benzetebiliriz. Zira hayvan, insan aklna sahip olsa da onu uygulayacak donanma sahip olamayacandan ortaya sadece kaos kacaktr. Durum byle olunca da sadece insann deil dier canl trlerinin de aklla beraber onu tam kapasitede kullanabilecei bir donanma sahip olduu ve bu bakmdan da hepsinin bir dengede yer aldn sylemek isabetli olacaktr. Zira, insann sadece akl sayesinde dier canllardan ayr ve stn olduunu sylemek anatomik farklar yok saymak anlamna gelir.6
5

Burada insan tr ifadesini farkl yorumlayabilecekler iin bir aklamay zaruri buldum. slam kltrnde baz temeller kabul edilmesine ramen pratikte o temeller zerine kk atflar sorun olabilmektedir. El-nsnu Hayvnun Ntkun. Yine yaratmak kelimesi Kuranda insanlar iin oluturmak, uydurmak anlamnda kullanlm iken (Ankebut/12) biz bu temele pratikte mecaz yoluyla atf yaparken zorlanrz. 6 nsan doann en byk rn sayarsak eer doaya hakszlk etmi oluruz yine de. Zira bu akl ve zeka ile doa kendinden daha gl bir canl karmtr ve o canl, yaratcsn yok etmek iin yzyllardr abalamaktadr. Burada ya yaratc da ya da yaratlanda bir hata vardr. u kk izah buraya alalm: nsanl ar, ok es ki t ari hl e rde, bu al emi n sonl ul u unu hazme de me mi ama sons u zlu k mu hase be s i ni n esi ri ol makt an da korkmu tu . Ak l ekirde i nde, s onsu zu tart may a al an

nsann biyolojik yaps, zellikle elleri ve parmaklar, aklnn ilevselliini artrmaktadr. Bir eyin ne ie yaradn ya da onunla neler yaplabileceini bulmaya alan bir zihin, doada kendisiyle yer ald varlk kodlar elverdii lde aksiyon kazanr. Hatta bir kimsenin i yeteneklerinin dsal rnleri ve uzantlar mevcut olmasa bile o yeteneklerin insan anatomisinde mevcudiyetinden dolay yine de akln ilevselliini artrmay baarabilecektir. Buna bir de sosyal tecrbe ve birikim eklenirse, isel kabiliyetler bir ekilde da vurulacak, akl grevini yerine getirecektir. Doal bal akl da deneyimi kabul eder ve hayvanlar onunla yeteneklerini gelitirebilir. Baz hayvanlarda zellikle de kara hayvanlarnda grlen daha beceriksiz ya da sakar fertler, yaam tecrbesi talihsizliine uram ansz dostlarmzdr. Ayn tr iindeki bireylerin kabiliyetlerinin farkl oluu onlarn hayatlarnda tecrbenin nemini ortaya koyar. Zira ayn yata ve corafi koullarda yaayan iki etil hayvan, avlarnn farkll yznden farkl ynleri geliir. Bu da burada igdy aan ve sosyal nitelik kazanm bir olayn varlna iaret eder. Bir yerde tecrbe ne kadar belirleyici ise igd o kadar snktr. Zira tecrbe aklla beraber yn deitirir ama igdnn yn ve kendini tekrar hibir zaman deimez. Yapay bal akl ise deneyimi kabul etmez ve tecrbe ile yeteneklerini gelitiremez. Bununla beraber hayvanlarda ahlakn meyvesi saydmz erdemler ya da tersi yoktur. Fedakarlk, diergamlk, kibir, haset, riya vs. gibi. Bu gibi erdemler iradeyle ilikilidir ve iradeyle birlikte vardr. Hayvanlarda irade olmad iin erdeme konu olmazlar. Canllar iinde irade, Tanrnn temsilcisi olmakla sadece insana zgdr. Drst ve vefal olmak, arabozuculuk, sahtekarlk ve hile yapmamak, ,anlamalara riayet etmek ve doay korumak zorunda olan kim ise Tanrya inanan da odur. O da irade sahibi tek varlk olan insandr. rade-ahlak-ruh ilikisi bu konu asndan ok nemlidir. Gerekten de doann en sekin canls olan insan Tanrya kar, doa ve kendi gelecei iin sorumludur. Bu sorumluluk nedeniyle insanda var olan ruh akln selamet sigortasdr. Beden ya da doa iin akl bir yanl yapacak olursa ruh bir bakarsnz, vicdan olur, bir bakarsnz onur olur. Akl, menfaat karsnda erdemlerin ounu skalar. Eri ile doruyu, gzel ile irkini ayran akl ama eri ya da irkin olan kendine zg sebeplerle tercih edebilen ruhtur. Ruh, insan aklnn en yakn dostu ve yaam sebebidir. Ruh bunarsa, akl ldrr. Akl ve irade ister eylem halinde isterse potansiyel olarak var olsun bazen bir arada bulunmaz. Mesela insan dndaki canllarda irade yoktur.

bi are rp n lar, s onu nda bu by k kabu s t an bi r k yolu bu ldu ve cme rt , mazlu m, hi zme t kar bu na rame n hi hes ap sormay an bir t anr y a inand : Do a Art k rahatl am l ard . Bi r t araf t an zg rce , sonl ul u un keyf ini sr p t anr s n zehirle rke n die r taraf t an s onsu zl u un kabus dolu hay k r ndan ku rt ul du lar. G ne , ze rl eri ne doarke n, zali ml e ri n zul m n kut luy or; ay, karanl k gecel erde gne t en art a kal an mazl u ml ar n ah n sus turuy ordu

gdlerinden kaynaklanan arzular vardr. Bu arzularn kendi akllaryla hayata geirirler. nsan dndaki canllarda irade yokluunu ifade etmemiz, onlarn anatomik yaplarndan dolay yani sadece insan olmamalar sebebiyledir.7 Hayvanlar iin bahis konusu olmayan inan, ahlak, vicdan, namus gibi sosyal kimyaya sahip kavramlar tek kiilik bir yaam iin de sz konusu olamaz. Tek bana yaayan bir kimse sosyal eylem isteyen bu kavramlar nasl uygulayamayacaksa inan da bir erdem olmakla o kii iin varl mmkn deildir. Burada vurgulamak istediimiz inancn sosyal muhtevas ve duruudur. nsanlar iin manevi dnyay imar eden bu kavramlar hayvanlar iin sz konusu olmadndan onlarda manevi dl yoktur. Yani binlerce insann nnde bir plaket almak maddi bir kazan salamasa da manevi adan kiiyi yeterince doyurur. Ama hayvanlarda maddi tatminin tesinde srnn liderlii iin yaplan bir kavgada elde edilen baar, srnn lideri olmak, gcn ispatlam olmak dnda bir tatmin, l ve dlden ok uzaktr. Genel olarak sosyal takdir ve deeri kazanma olarak ifade edebileceimiz manevi dl, hayvanlarda byle bir netice vermez. Kavgann galibi srnn takdirinin ve deer vermesinin deil kendi hakimiyetinin peindedir. Hayvanlarda erdem gibi grnen tavrlar doal bal akln rnleridir. gd, trde hep ayn sonuca gtren bir ekilde tanmlanrsa bu tanm bize, zellikle kara hayvanlarnn liderlik iin mcadelelerini, tre aykr bir ferdin srden ayrln veya genel olarak doal akln deiimini8 aklayamaz. Hayvanlarn sevgisi, efkati ve merhameti, standart ve deimez niteliktedir. Bunlar onlarn igdlerinden kaynaklanan arzulardr. nsanda bu kavramlar eylem haline gelince iradenin tecellisi olarak gerekleir ve karakterleri nispetinde farkllar. Sadece bu saylanlar deil ahde vefa, diergamlk, doruluk vs. gibi kavramlar da insan iradesinin (karakter unsuru), arzularnn (igd unsuru) nne gemesiyle eylem halini alr. nsanda var olan saldrganlk, cinsellik, menfaat vs. gibi arzular sadece igdnn istekleri olarak davrana dnemez. Bunun iki sebebi vardr: Birincisi, Haric Bask (Sosyal Konum); ikincisi de Dahil Bask (Ahlak Konum) olarak karmza kar. nsan ilkinde neredeyse hayvanlarla eit durumdadr. Hatta hayvanlarda bu asla skalanamaz bir kurallar btndr. Ama ikincisi sadece inanlarda ortaya kar. Ahlaki birikimi izin vermeyen birisi gasp, hrszlk, zimmete geirme, yakma-ykma vs. gibi eyler yapamayaca gibi
7

Bu konuyu amak gerekirse unlar syleyebiliriz. Mesela, bir kunduz nehre apraz dm, biraz arlak ve pek ok aksaklklarla dolu bir aa gvdesinin zerine bir baraj yapmak istesin. Buradaki nehre ya da aa gvdesine ait eksiklik ve aksilikler yle farkl olsun ki baka hibir yerde bulunmam olsun. Ve bizim kunduz zm ya da zmler bulup bu baraj yapm olsun. O blgede ya da dnyann hibir yerinde gereklememi bir zm bulmas olas olan bu hayvan bunu igdleriyle mi yapmtr yoksa kendi trne ait akln ferd ayrcalyla m? Ya da ayn doal aksaklklar iki ayr kunduza uygulasak ikisi de problemi ayn ekil de mi zerdi? 8 Doann hibir parasnda, zellikle de insanda, insann bedensel yaamnda geliim yoktur, sadece deiim vardr. Zira doada her ey her an olduu ekliyle gzel ve doru ise yani bebein, olgun yataki birinin akl yapsna sahip olmay ya da aalarn fidan diye nceki bir varlk srecinden gelmesiburalardaki deiim neden geliim olsun ki? Geliim sadece ortaya koyulan yetenek, alet yada fikirlerde olur. Bir insann yaz yada kou yeteneini gelitirmesi; makinenin gelitirilmesi veya daha iyi bir ynetim biiminin bulunmas gibi.

10

tecavz, rza geme vs. de yapamaz. te bu lgatlerimize insanlk diye geen kelimenin sosyal hayattaki karldr. Sahte Erdemler nsanlardaki erdemli davranlar bir alkanln ve zerine sinmiliin eseridir. Eer byle olmazsa o sahte bir erdemdir. Mesela bir topluluk iinde, herhangi bir bilgi alan ile alakal tevazu gsteren birisi, o anda tevazu gstermesi gerektiini dnd iin bunu yaparsa aslnda kibirlenmitir. yle ki, tevazu gstermesi gerektiini dnen kii, o konuda yeterli bir donanm ve birikime sahip olduunu, fakat bunu ifade ederse toplum tarafndan yadrganacan fark etmi, byle olmamas iin de bilgeliine, topluma has ifade tarzyla iaret etmeyi uygun grm ve tevazu gstermitir. Halbuki tevazu, farknda olmadan bir alkanln eseri olarak eyleme dklr. Ayn ekilde kibirlenmesi gerektiini dnp bunu yapan da asln da bir vazifeyi ifa etmenin ve belki de bir ey yklenmenin tevazuunu yaamaktadr. Zira, o kii tabiatna uymayan bir klfet altna girmi ve bunu bir vazife olarak yerine getirmitir. Sahte erdemlerle alakal bir konu da sayg meselesidir. Sayg, hrmetten ve nezaketten ayr, temelde makam, mevki, rtbe vs. ile ilgilidir. Zira, nezaket ve hrmeti, sizden makam ve ya olarak daha aada bulunan birine, birincisini sebepsiz ikincisini de zel sebeplerle gsterebilirsiniz ama sayg bunlar gibi deildir. Birisine sayg gstermiseniz onun bulunduu makama layk hareket etmisiniz demektir. Halbuki sayg sadece llere duyulur. Dirilere duyulacak bir sayg varsa eer, bu, sevginin iinde ne kadar varsa o kadardr. Yani, yaayanlar iin gerek anlamda sayg, sevginin iindeki kadardr. Peki bizim toplumsal hayatta grdmz sayg tavrlar nedir? Bunlarn hepsi ya menfaat devirecek ahsiyetsizliin ve ruh fakirliinin ifadesi bir yalakalk ya da duygulara hkmetmek isteyen zorba bir kuraln elinde esir bir ruhun rpnlardr. Fedakarlkla ilgili sylenecekler de aa yukar ayndr. Sonradan hesab sorulan hibir davran fedakarlk olmad gibi kiinin kendisinin gelecei iin vaktiyle katland skntlar da fedakarlk deildir. Zira, bir kii tal bir tarlay temizleyip buday ekse ve hasad beklese fedakarlk m yapmtr? Ben senin iin ne fedakarlklar yaptm! deyip bunlar hatrlatmak aslnda daha nce verdii rveti ie yaramadn grnce geri istemek demektir. Menfaat, fedakarlk zannedilmitir. Zira, yaplan iin ya da hareketin sonradan elde edilecek bir menfaat karl eyleme konulmutur. Bunu ou zaman kiin kendisi de bilmeyebilir. Fedakarlk, samimiyet akna hizmete kotuun, ardndan da azat ettiin ve unuttuun klendir. Bir annenin yavrusu iin gsterdii fedakarlk bunun en gzel rneidir. Anne, evladnn yapt pek ok eziyete ramen gemite ona yaptklarn deil onun gelecekte bana gelecekleri dnr. Ortaya konulan belki de ahlak saylabilecek ama daha ok ruhun kaynayan ocukluu ve bedenin yakaran zarafeti ile ilgili bir davran da 11

nazlanma olarak gzlerimizin nndedir. Daha ok ocuklara yakan bu hareket kadnlarda deiik ekillerde ortaya kar ya da alglanr. Mesela, ok kurnaz ve zeki olan bir kadnn nazlanmas bir tr entrika kabul edilecektir. Zira naz, kiinin o durumla ilgili donanmnn cmerte etrafa yaylmas demektir. Bundan kastm ncelikle nazlanan kiinin nazland konu hakkndaki bilgisizliidir. Eer bilgisi varsa nazlanmasna gerek yoktur. Akllca aklar, gsterir ve ikna etmeye alr. nk, akl ve zeka bunu gerektirir. Bu kadna gre zaten naza ihtiya da yoktur. kna edemezse onu bir dmanca bir kzgnlk kaplar. Bunun sebebi makul olan bir eyin anlalmamasndan dolay yaplmamasdr. Halbuki nazlanma sonunda, eer naz konusu gereklemezse ortaya kan duygu krgnlk ya da ksknlktr. Asla ortaya dmanca bir fke kmaz. Sebebi nazn samimiyet barndrmasdr. Naz, bilgisizlik, saflk ve samimiyetin yavrusudur. O yzden en ok ocuklara yakr ve srf bu yzden kurnaz ve zeki kadnlarda grlmez. Toplumda kadnla erkein eit olmas gerektiini, ekonomik zgrl iin biraz da erkek trn tahakkm altna alan bir tavrla isteyen feminist zihniyet yukardaki sebepler yznden erkeklerden nezaket veya centilmenlik gremezler. Zira, eitlik iddias hatta pratikteki tahakkm tavr, akll ve zeki bir kadnn nazlanmasna benzemektedir. Sadece eitlik artlar uygulanr o kadar. Sosyal Hayat ve Yaz Hayvanlarn erkek-dii ilikileri insanlarnki kadar karmak deildir. Bunun sebebi insanlarn sosyal yaamlarnda yaznn inkar edilemez etkisi, insan biyolojisindeki kkleri ve uzantlardr. Yaznn uzantlar ile kastm, ncelikle bilgi-dnce-kavram lsdr. Eer yaz olmasayd biz de hayvanlar kadar basit anlaacak ve karmak duygular hissetmeyecektik. Peki nasl oluyor da yaz insanlarn anatomiye bal olarak bilinen duygu dnyasn deitirebiliyor? ncelikle iddiay tekrarlayalm: nsanlar kullandklar yaz sebebiyle hayvanlara gre daha karmak bir bilgi ve duygu dnyasna sahiptir. nsanlk birikimin olumasnda yaznn rol her halde inkar edilemez. Her eyin ifah olduu bir dnyada bilgilerin kesinlii ve devamll yaamla snrlanr; azdan aza aktarlrken de tehlikeye girer. Konuma dili yaz dili kadar hem kalc deildir hem de ihtiyalar azdr. Yani insanlar kavramlarla dndne hatta sevindiine ve zldne; kavramlar da yaz dili oluturduuna gre yaznn duygular zerindeki etkisi yadsnamaz. Fakat burada bahsettiimiz sosyal hayatn zenginlii, hz ve karmaklnn duygulara tesiri deil sadece yaznn varlk kodu olarak gerekletirdii ana rol ve tesiridir. Akln edindii bilgiler dnce yoluyla kavram havuzunda insanlk birikimine sunulur. Dnce pnarndan kavram kovasyla alnan bilgiler d dnyada varlk kisvesi giyer ve insanla hizmet eder. Kavramlar olmasayd dncenin varl bir mana ifade etmezdi. Yaznn manzaras sanatn; muhtevas da dncenin evrimine iaret eder. Dnce evrimletike 12

problemler de artar. nk dnmek ilk anlamda ve ilk anda problem zmek deildir, problem yaratmak demektir. Zira hi dnmeyen birinin hibir problemi yoktur. Dnmek nce problem dourur ardndan da onun nasl zleceine gtrr. Eer insanolunda yaz kabiliyeti bulmasayd nlemlerle anlaacak ve sosyal ilikileri de ok sade olacakt. Filozof, Hayvanlar leceini bilmez diyor. Bunu renmenin yolu hayvanlarn acy risk edebilme ya da etmemesini lebilmeye baldr. Eer bir hayvan avna ulamasyla kendine dokunacak acy biliyor ve bu sebeple avdan vazgeiyorsa acy risk etmiyor demektir. Bu da bize ayn hayvann lm de risk etmeyeceini gsterir. Tabi bu bize hayvann lmn ne olduunu deil varln bildii bilgisini verir. lm bilgisi, insan yaamnn pratik kanadnda, geride iyi bir hatra brakmak dnda bir emele sahip deildir. Bu emel, hesap sormayan, mazlum ve fedakar bir tanr olarak doann bahettii bir hayatla ilgili olarak yorumlanmaldr. Hesap soracak bir Tanr sz konusu ise o zaman lm bilgisi yaamn her zerresinde insanla beraber soluk alacak ve onunla beraber sonsuzlua g edecektir. Bununla beraber hayvanlarn da Tanrya inandklarn sylesem bilim deil ama hibir din beni yalanlamayacaktr. III nsann inanma ihtiyac, aklla beraber bulunan, aklla ilikili ve insan trne zg bir tavrdr. nsan trne zg oluu trn sosyal hayat ile dorudan ilikilidir. Bunu akln bir tr igds olarak da anlamak mmkndr. Fakat inan dediimiz bu sosyal igd dardan destekle gn bulacaktr. Bunu baka bir elementle birleince kendisindeki enerjinin aa kt bir elemente benzetebiliriz. Yetenekler gelitirilebilir ama igdler gelitirilemez. nk bir ey gelitirilebiliyorsa yok da edilebilir. O yzden inanc akln yetenei olarak grmek bizi geree daha ok yaklatrabilir. nsan mutlak sosyal varlk olduundan9, inanca ve gvene ihtiyac mutlaktr. Hibir eye inanmayan ya da gvenmeyen bir insan, topluma gre yaplm bir tanm olan birey olamad gibi hayatta kalma ansn da ksa zamanda kaybeder. Bu aklamalar bize inan ile sosyallik arasndaki ilikiyi daha dorusu inanma eyleminin sosyal bir olay olduunu gstermektedir. Bilgi ile inan insann i dnyamzdaki akisleri asndan karlatrlrsa aralarnda iliki olsa da bariz farkllklarn olduu grlr. Her bilgi inanca dnmez. nsan aklnda inancn duruu bilgiden daha sert ve sarslmazdr. Akl lkesinde inan her zaman bilgiyi kmser. Bu ikisi arasndaki mcadele d dnyada yani bilginin kendi evinde olduu iin inanla olan sava ou kez bilgi kazanr. Atete eli yanan bir kiide karargah kuran bilgi atee dokunma! ilhamyla insan epeevre sarar. nsan da bir mr bu bilginin boyunduruundadr. nan ise btn gcyle cehennemi haykrsa da gnah ileme! nidasn insann ne kulana ne de
9

Sosyal yaamlar iin hayvanlarda bal sosyal varlk ifadesinin kullanyorum.

13

gzne ulatramaz! te ncekiler burada da sonrakileri geer. Yaanmamlk, yaanmlk kadar bilge deildir. nan, nefes almak ve gl kalabilmek iin btn insanlarn gnllerindeki ortak iklime ihtiya duyar. Grlecek bir ey yoksa gzn varlnn bir nemi yoktur Bu ifadeyi somutlatrmak iin herhangi birinin hi k almayan karanlk ve bo bir odada bulunduunu ve gzlerini atn dnelim. Bu kimsenin gzlerini amas yada kapamas arasnda grd ey asndan hibir fark bulunmayacaktr. Demek ki eylemsiz bir kuvvetin varl hibir ey deildir. Bir insann doutan yazma kabiliyeti olduu gibi doutan inanma kabiliyeti de vardr. Fakat yaznn bir insann hayat penceresi olabilmesi iin bakasnn ona hayat vermesi gerekir. Yalnzlk, yaznn bir at olursa ayn kader inan iin de sz konusudur. Zira inan da sonradan gelitirilen bir yetenektir. yle bir yetenek ki insan onunla kendisine ynelmi btn akl ve ruh hcumlarndan kendini korur ve salkl bir yaam felsefesine ular. I grebilmek iin karanla ihtiyacmz var Sosyal hayattan uzak bir blgede tek bana rde ermi bir insan tasavvur edelim. Bu kimsenin inan dediimiz bir kavram bulmas ya da anlamn yaamas sz konusu olamaz. Bu srecin olumlu neticeleneceini yani akli olgunlua erien bir kimsenin Tanr tasavvuruna ulaaca fikri tamamen ideal bir rnekleme ve topik bir nee olarak anlalmaldr. nan, sosyal boyutun olmad hibir zeminde gn yz bulamaz. imdi meseleyi bir rnekle aklayalm. Cinayet ilemi bir adam dnn. Suunu da kendinden baka hi kimse grmemi ve bilmemi olsun. Normal bir ruh ve akl yapsna sahip ise o kalabalk ehirler ve lkeler arasnda yapayalnzdr. Ondaki sululuk hissi onu toplumdan ruhen koparr ve bilinmeyen bir yalnzlk uurumuna iter. Daha sonra o kii artk dayanamaz, gider ve suunu itiraf eder. Artk topluma tekrar katlmaya hak kazanmtr. Cezasn eker ve gnl huzuruyla eski toplumsal yaamna dner. Bu rnekte su toplumla samimiyet ilikisi zedeleyen bir unsurdur. nanc da toplumla samimiyet ilikisi bakmnda u ekilde dnebiliriz: hi kimse bilmese de ibadetini, toplumdan biri olmak ve ona karmak iin yapacaktr. Bu kendisi ile o toplum arasnda var olan ve olmas gereken bir ba yzndendir. tiraf edip rahatlayan ibadet edip rahatlayacaktr. Birinin yapt halde yapmadm dedii (itiraf etmeme) dierinin ise yapmad halde yaptm dedii (ibadet yapmama) ey ayn eydir. Bu adan bakldnda ibadetteki samimiyet topluma kar samimiyetin bir iaretidir. badeti sadece Tanr iin yapmann anlam da tam olarak budur. Akldaki inan yani sosyal sevgi insanlarn davranlarnda ya da i dnyalarnda iki ekilde tezahr eder. Birincisinde, cinayet rneinde olduu gibi sosyal sevgi grevini etken bir ekilde yerine getirir. Kiinin Tanrsyla kurduu samimi duygular topluma yansr ve inancn yaayan insan mutlu olur. Bir dinin her alandaki emirlerini veya yasaklarn kendisini maddi zara soksa da yapanlar bu gurubun yeleridir. kincisi ise sosyal sevgi, grevini 14

edilgen bir ekilde yerine getirir. Kii Tanrsyla kurduu ilikide kendine gre samimidir ama bir takm karlar yznden farknda olarak ya da olmadan bu samimiyeti sislendirir. Ancak sosyal sevgiden de mahrum kalmak istemediinden belki inancnn pratik uygulamalarn da yaparak toplumunda hakim olan inanc paylatn gsterir. Bunu sadece kendini daha iyi hissetmek iin yapmaktadr. Herhangi bir dinin pratiklerini srarla yapmak isteyen ya da titizlikle yapan fakat o dinin yasaklad eyleri, kendisinin zarar ya da eksik kazancna sebep olabilecek durumlarda asla dikkate almayan ve bunu yaparken de bir kere bile yutkunmayan kimseler ikinci gurubun rnekleridir.

15

You might also like