You are on page 1of 189

KM KORKAR SCHRDINGERN KEDSNDEN

(Adan Zye Yeni Bilimin Klavuzu)

lan Marshall & Danah Zohar eviren Orhan Dz Gelenek Yaynclk.- 9 Alternatif Bilim: 1 Kim Korkar Schrdingerin Kedisinden Orjinal Ad: Whos Afraid of Schrdingers Cat Edisyon: lan Marshall & Danah Zohar Tercme: Orhan Dz Kapak Tasarm: Ramazan Erkut Bask: Kurti Matbaas Trke Birinci Basm: Eyll 2002 kinci Basm: Ekim 2002 ISBN: 975-8719-19-x Gelenek Yaynclk-San. Ve Tic. Ltd. ti. Adres: Nevbahar Mahallesi, Millet Cad. Gney Apt. No: 31/5 54300 Fndkzade/Fatih/ST. Tel: (212) 635 46 15 (pbx) Faks: (212) 588 40 19 e-mail: gelenek@gelenek.com.tr

KM KORKAR SCHRDINGERN KEDSNDEN Ian Marshall & Danah Zohar 20. yzyl bilimi radikal ekilde yeni bir dnme biimi ile yrmektedir. Bizler hepimiz bu yeni bilimsel dnceyle kuatlm durumdayz. Basndaki makaleler, televizyon programlar, konferanslardaki referanslar, hatta akam yemeklerinin sohbet konular bile kaos, kelebek etkisi, felaket teoremi, kuantum sraylar ve Heisenberg Belirsizlik lkesi gibi yeni kavramlar devaml gndeme getirmektedir. Bu yeni bilimsel dncenin dncemizi aydnlatan yeni bir "paradigma" veya "dnya gr" ileri srd sk sk sylenir bizlere. Yine de en temel bilimsel donanma sahip ortalama bir insan genelde bunun kendisini atn veya "ok zeka istediini" dnr. oklar iin bu, yabanc bir lkede yabanc bir dille yazlm dkkan tabelalarn okumak gibidir. Kimsede ciddi bir aba grlmese de bilimden habersiz olmann veya yrrlkteki byk deiimlerden habersiz kalmann kiiyi nemli ve yeni bir perspektiften mahrum brakaca dnlmektedir. Pek ok iyi popler kitap, popler kitaplar okuyan okuyuculara yeni bilimin kimi alanlarn -kuantum mekaniini, yeni biyolojiyi veya "Gaia"y sunmaktadr. Ama bu kitaplarn ou okuyucunun; "Benim gerekte ihtiya duyduum ey tm yeni bilimi kapsayan, 'hi birey bilmeyenler' iin yazlm bir klavuz eser" itirazyla karlamaktadr. Bu kitap bu tr bir rehber olma abasndadr, sadece bilmek isteyenler iin

indekiler
nsz Giri Yeni Bilim ve Yeni Dnce Yeni Bilimlerin zeti Balca Aratrma Alanlar Adan Zye Yeni Bilimin Klavuzu AIK SSTEMLER AKAN ZAMAN ALGI ANTROPK LKE ANTMADDE

ARALIKLILIK ASTRONOMDE UZAKLIK LMLER ATOMCULUK AVCI-AV AYRIK BEYN OLGULARI AYIRT EDLMEZLK MESELES BALAMSALCILIK BALANTI SORUNU BALANTICILIK BELL TEOREM BELRSZLK BELR BEYN NCELEME METOTLARI BOSE-ENSTEN YOUNLAMASI BOZONLAR BYK BRLEK TEOREMLER BYK EKEN BYK PATLAMA BLGSAYAR TABANLI PSKOLOJ BLG BLSEL BLM BLSEL PSKOLOJ BR KUANTUM AFTES EKENLER CHURCH-TURNG TEZ CRCK HPOTEZ N ODASI OK-DNYALAR TEOREM DALGA/PARACIK KL DALGA FONKSYONUNUN K DARWNC EVRM DAVRANIILIK DENGE DETERMNZM DNA DNME DURAAN- DURUM HPOTEZ DKKAT DL DRMSELCLK

DSPATF YAPILAR EEVRELLK ELEKTROZAYIF KUVVET ENTROP EVRENDEK ZEKA EVRE EYLEMSZ REFERANS SSTEMLER FAZ GELER FELKET TEOREM FERMYONLAR VE BOZONLAR FERMYONLAR FORMEL HESAPLAMA FRAKTALLAR FRHLCH SSTEMLER GALAKSLER GAUGE ALANLARI GAA HPOTEZ GENEL ZAFYET GENLEYEN EVREN GERBLDRM GETALT VE BLSEL PSKOLOJ GDEL TEOREM GRME ALGISI GZLEMSEL ASTRONOM HADRONLAR HAFIZA HAYAT OYUNU HER EYN TEOREMLER HESENBERG BELRSZLK LKES HOLZM IIK HIZI LEVSELCLK KZLER PARADOKSU NDRGEMECLK NSAN GENOMU PROJES NSANCIL PSKOLOJ STATSTKSEL MEKANK ZAFYET VE ZAFYETLK ZAFYET KOZMOLOJ KAOS SINIRI

KAOS VE Z-ORGANZASYON KARA DELKLER KARA KUTU KARANLIK MADDE KARMAIKLIK KATILIMCI EVREN KELEBEK ETKS KOKU ALGISI KR GR KOZMOLOJK LKE KOZMOLOJ KOZMK ARKA ALAN RADYASYONU KUANTUM KUANTUM ALAN TEOREM KUANTUM ELEKTRODNAM KUANTUM FZ KUANTUM KTLEEKM KUANTUM MEKANNDE GEREKLK VE MKAN KUANTUM MEKANNDE ZDELK KUANTUM MEKANNDE LKSEL HOLZM KUANTUM RENK DNAM KUANTUM TNELLEMES KUANTUM VAKUMU KUARKLAR KUASARLAR KURT DELKLER KUSURSUZ KOZMOLOJK LKE KMYASAL ETLLK KMYASAL ORGANZASYON LAMARCKILIK LAZERLER LEPTONLAR LNEER OLMAMA MANDELBROT KMES MEDTASYON MEZONLAR MUTLAK SIFIR MKRODALGA ARKAALANDA BURUUKLUKLAR NANOBYOLOJ NEDENSELLK

NRONLAR NTRON YILDIZLARI NTRNOLAR OLBERS PARADOKSU LM SORUNU OLU RTK DZEN OYUNLAR TEOREM Z-ENERJ Z-RETKEN SSTEMLER ZEL ZAFYET PARALEL LEM PENROSE VE HESAPLANAMAZLIK PERSPEKTF VE ETKLEM PLANCK SABT PLANCK SRES PLAZMA PSKODNAMK VE PSKOTERAP PSKYATR RENK NEDR? REZONANS SAAKLI MANTIK SAMANYOLU SANAL GELER SANAL PARACIKLAR SER LEM SOLTONLAR SOSYOBYOLOJ SOUK FZYON SPN VE STATSTK STANDART MODEL SPER KTLEEKM SPER LETKENLER SPERNOVALAR SPERPOZlSYONLAR SPERSIVILAR SPERSCMLER SPERSMETR SRE SREKL SMETRLER

SBERNETK SMETR SMETRNN BOZULMASI SNRBLM SNRSEL DARWNZM SNRSEL EBEKELER SNRSEL MODLLER SSTEMLER TEOREM ME TEOREM TAKYONLAR TAMAMLAYICILIK TEKRARLAMA TELEOLOJ TERMODNAMK TERMODNAMN BRNC YASASI TERMODNAMN KNC YASASI TRANSPERSONEL PSKOLOJ TURNG MAKNELER TURNG TEST TVSTORLAR -CSM PROBLEM UZAYSAL ZAMAN UZMAN SSTEMLER YAPAY HAYAT YAPAY ZEKA YAPI KOPYALAN MAKNELER YAPISALCILIK YEREL OLMAMA YEZ SMETRS YILDIZLAR YRMNC YZYILDA PSKOLOJ ZAMAN OKU ZAMANDA YOLCULUK ZAMAN ZHN-BEDEN SORUNU ZHNLE LGL KAOS TEOREMLER ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLER Notlar NDEKS

nsz Kuantum Teoremi: Ima esnasnda elektronlarn enerjisinin srekli deil de ayrk kuanta miktarlar ile dearj olduu olgular ve atomun kararlln aklayan hipotez. Oxford ngilizce Szl Schrdingerin kedisi yeni fiziin maskotudur: Kuantum teorisyeni Erwin Schrdinger tarafndan, kuantum gerekliiyle ilintili imknsz grnen baz bilmeceleri aklamak iin ortaya atlnca, 20. yzyl biliminin "hayrete dren" bir sembol oldu. Schrdingerin kedisi k geirmeyen bir kutu iinde yaar. Onun kutunun iinde ne yaptn gremememiz hikyenin bir parasdr. eride kediyle birlikte, onun salkl besinle mi yoksa zehirle mi beslendiini belirleyen, radyoaktif bir maddenin geliigzel bozunmas ile alan eytan bir ara bulunmaktadr. Bozunan parack arataki bir elektrik dmesine arptnda kedi zehirlenmekte dier dmeye arptnda ise yiyecek elde etmektedir. Saduyunun gnlk dnyasnda ve eski fizikte bu ya da u dme alr, kedi ise ya yiyecek ya da zehir yer; sonuta ya lr veya canl kalr. Fakat Schrdingerin kedisi kuantum kedisidir; bu yzden iler onun iin byle yrmez. Kuantum dnyasnda, tm ihtimaller -hatta doal olarak elienler bile- bir arada var olur ve kendine zg bir gereklie sahiptir. Bu bir arada olabilen kuantum ihtimalleri, Schrdingerin kedisinin ayn anda hem zehirle hem de yiyecekle beslenmesini mmkn klmaktadr. Sonuta o ayn anda hem l hem de canldr. Her iki ihtimal de birlikte var olur. Elbette bizler canl/l kediler grmeyiz asla ve Schrdingerin kedisini her iki durumda birden asla yakalayamayz. Ona bakmak iin kutuyu atmzda onun ya l ya da canl olduunu grrz. Ama onu kurtaran veya kaybettiren bizim bakmzdr. Gzlemci gzlemledii eyin bir parasdr; gzlem eyleri deitirir ve gzlemin dnyas bir ya/ya da dnyasdr. Bu tuhaf kedi hikyesinde, bu kitabn seslendirdii daha byk bir hikyenin, saduyunun gndelik dnyasnn iinde ve tesinde olan dnyalarn hikyesinin, bu dnyalar inceleyen yeni bilimin ve bu bilimi yapmak iin gerekli olan yeni dnce biimlerinin ana hatlarn grrz.

Bu ayrca kendimize dair yeni bak alarnn, olgularn byk emas iinde insan yerimize ait yeni kavray ekillerinin ve zihnimiz ile zihniyetlerimizi anlamann hikyesidir. Hatta ortak kany nasl deitirmemiz gerektiinin bile hikyesi olabilir bu.

Giri Yeni Bilim ve Yeni Dnce Kuantum fiziinin kurucu babalarndan olan Niels Bohrdan, sk sk yeni bilim hakknda dinleyicileri yattran konumalar yapmas istenirdi. Szlerine bir hikye anlatarak balard o da. Haham olmak zere eitim alan gen bir renci ok mehur bir hahamdan ders alr. Sonra bunlar arkadalarna anlatr. lk ders, der, ok iyiydi; her eyi anlamt. kinci ders ondan ok daha iyiydi; renci dersi anlamamt ama haham anlamt. Ne var ki nc ders ilerinden en iyi olanyd, ok derin ve ok ince bir dersti; o kadar iyiydi ki haham bile dersi anlamamt. Bohr da bu hikyedeki haham gibi olumasna katkda bulunduu bilimi hibir zaman anlamamt. Kuantum fiziini bile sevmeyen Einstein da yle. Onun tamamen kuramsallatrlmasndan itibaren yaklak yetmi yl ve sonra "tuhaf" kaos ve karmaklk bilimleriyle birletirilmesinin stnden epey zaman gemi olmasna ramen bugn bile pek ok bilim adam yeni fiziin merkez kavramlarn -onun belirsizliini, lineer olmamasn ve nedensizliini; fraktallarn ve dalga/parack ikiliini ve ayn anda hem l hem de diri olan kedilerini- kabullenmekte zorluk ekmektedir. Bu alann yabancs olanlar, 20. yzyln biliminin eski bilimden esas itibaryla ne derece farkl olduundan ve kendi yaam ve dnme biimlerinin bu farka dayand hususlarndan habersiz olduklar iin affedilebilirler. Bilim genelde insan dncesinde gerekleen byk deiimlerin habercisidir. Genelde belirsiz ve kesin olmayan daha geni kltrel kaymalardan esin alr ve onlar hayli odakl, kat ve ak bir dile; gl metaforlar ve imgelere dntrr. 20. yzyl bilimi radikal ekilde yeni bir dnme biimi ile yrmektedir. Yeni kavramlar, yeni kategoriler, fiziksel ve biyolojik gerekliin btnyle yeni bir vizyonu, eski asrlarda bilimin savunduu neredeyse her eyden keskin bir kopuu iaret etmektedir. Bu yeni dnceye gei ylesine esasl ve beklenmedik olmutur ki, o, belki de yeni bir bilimsel metot iin ikinci bir bilimsel devrimi oluturmaktadr. Bu kitabn bir amac, yeni bilimsel dnceyi sunmak, onun neresinin yeni olduunu aklamak ve ondan doan balca fikirlerin uygun bir taslan karmaktr. zafiyet teoremi ve kuantum teoremi nedir? Onlarn ana kavramlar nedir; ortak noktalar nelerdir? Kaos ve karmaklk teoremleriyle paylatklar hususlar nelerdir? Yeni zihin bilimi, yeni biyoloji, yeni kozmoloji nedir? Tm bunlar ne eit bir yeni doa gr tamaktadr? Bu kitabn daha byk bir amac daha vardr: Bu yeni bilimsel dnceler iinde, zengin bir dil, metafor ve arm hzinesinin, gndelik hayatn dnyas iinde heyecan verici uygulamalaryla tamamen yeni bir imgeler kmesi bulunduunu gstermek. Bu, bilimsel dncelerin hayal gcn nasl atelediini ve yeni bilimin, kiisel, dnsel, sanatsal ve i hayatlarmzn pek ok alanlarnda yeni dnme biimi iin gl bir model olabileceini aa vuracaktr. Bizler, hepimiz, yeni bilimsel dnceyle kuatlm durumdayz. Basndaki makaleler, televizyon programlan, konferanslardaki referanslar, hatta akam yemeklerinin sohbet konular bile kaos, kelebek etkisi, felket teoremi, kuantum sraylar ve Heisenberg Belirsizlik lkesi gibi yeni kavramlar devaml gndeme getirmektedir. Bu yeni bilimsel dncenin dncemizi aydnlatan yeni bir "paradigma" veya "dnya gr" ileri srd sylenir sk sk bizlere. Yine de en temel bilimsel, donanma sahip ortalama bir insan genelde bunun kendisini atn veya "ok zek istediini" dnr. oklan iin bu, yabanc bir lkede yabanc bir dille yazlm dkkn tabellarn okumak gibidir. abalamamaya ynelik eilim gldr; ama yine de ou kimse, bilimden habersiz olmann veya yrrlkteki byk deiimlerden habersiz kalmann kiiyi nemli ve yeni bir perspektiften mahrum brakacan dnmektedir. Bu yeni bilimi ve onun kavramlarnn hayatmzla ne ekilde ilikili olduunu anlamak istiyorsak kendimizi yetitirmeliyiz. Bir "yeni bilim"in var olduunu, onun eskisinden farkl yanlarn ve bu farkllklarn niin nemli olduunu bilmemiz gerekiyor. Eski bilimin dnme biimimizi etkiledii noktalan onaylamalyz ve yeni bilimin kendimize ve ilikilerimize, ilerimize, ynetim tekniklerimize, zihin ve organizasyon teoremlerimize, kresel politik ve ekonomik eilimlere, insan olmann anlamna ve varlklarn byk emas iindeki yerimize tamamen yeni bir bak as sunduunu grmeliyiz. Pek ok iyi popler kitap, popler kitaplar okuyan okuyuculara yeni bilimin kimi alanlarn -kuantum mekanii, yeni biyoloji veya "Gaia"- sunmaktadr. Ama ou okuyucularn itirazlaryla karlamaktadr: "Benim gerekte ihtiya duyduum ey tm yeni bilim iin bir "geri zekl rehberidir. Bu kitap bu tr bir rehber olma abasndadr -geri zekllar iin deil, sadece bilmek isteyenler iin-. Eski Bilim Bilimsel devrim -ilk bilimsel devrim diye adlandrdmz olgu-, dnyann gnein etrafnda dndn bulan Kopernik ve Galileonun, gezegenlerin hareket yasalarn gelitiren Johannes Kepler'in ve eski bilimsel metodun erevesini izen

Francis Baconun almalaryla 15. ve 16. yzylda balamt. Fakat Isaac Newtonun 1687de Principia adl kitabn yaymlamas fiziksel dnyaya dair dncede gerek bir devrimin gerekleeceini iaret ediyordu. Newtonun hareket yasas bilimsel bir gre doru ilk admlar ieriyordu ve daha sonra iki asr bilimsel dncede hakimiyet kuracak yeni klasik mekaniin temellerini atyordu. Klasik veya "Newton" fizii kendinden nce gelen bilimsel dnceden keskin bir ekilde farkllk arz eden bir dizi ilkeye sahipti. Felsefe ve din kendi dorularn tefekkr veya vahye dayandrmt; Newton fizii ise gzleme dayanyordu. Dnyann, birka basit yasaya ve ilkeye veya temel bileene indirgenerek analiz edilebilecek pek ok gzlemsel bilgiyi ierdii dnlyordu. Yasalar ve ilkeler, deneylerle test edilebilen tahminler kmesi ve her eyi kuatan genel teoremler iin temel oluturdu. Deneyler, sistemleri evrelerinden ayr olarak gren, onlar basit paralara blerek ve bu paralarn ileyiine bakarak sistemin gelecekte alaca ekli tahmin eden yeni bir bilimsel metotla sk bir ekilde uyumlu olarak yrtlyordu. Basitlik belirlenimsellik ve tahmin edilebilirlik, Newtoncu yaklamn ke talaryd. Verili bir konumdan veya durumdan balayan ve zerinde verili bir kuvvetin etkili olduu bir sistem veya nesne her zaman tamamen ayn tarzda davranr. Sebep, sonu stnde bir hakimiyete sahiptir ve bir cisim zerinde etkili olan kuvvetle (sebep) o cismin balangtaki seyrinden sapmas (sonu) arasnda her zaman lineer bir iliki vardr. Newton fizii ayrca bat kltrnde 2.000 yl hkm sren dualizmi de, dourmutur. Yunan felsefesinde, Platon dnme ile deneyimi birbirinden ayrmt. Daha sonra Hristiyan Kilisesi insanla Tanr, beden ile ruh arasndaki bir dualizmi vurgulad. Ve 17. yzyl filozofu Rene Descartes, zihin ile beden arasndaki keskin bir ayrm vurgulad. Ayn damardan beslenen Newtoncu bilim adamlar gzlem ile gzlemlenen ey arasndaki ayrm ne kardlar. Bilim adamlar kendilerini verilerden ayrdlar; tpk verileri de bulunduklar evreden ayrmalar gibi. Ayrk gzlem nesnelliin yeni lt oldu. Bilim adam sfatyla bilim adam, dahil olmann stnde gzlemledii her eyden kendini ayrd; fiziksel dnyay fildii kuleden seyretti. Newtoncu Dnya Gr Newtonun basit emasnn bariz gc ve gzellii ve onun gereklik ve deneye bakndaki kkl farkllk nedeniyle Newtoncu bilim, fiziin dnyasn ok aarak yaygn kltr hemen etkiledi. Deerleri, metodolojisi, ruhu ve rettii ok yeni teknolojisi tm bat tasavvuru zerinde nfuzunu srdrd. Bilim bat medeniyetinin yaratc odak noktas olarak Hristiyanlk dininin yerini byk lde ald John Lockeun bireyselcilii, Adam Smithin z-kar ekonomisi, Kari Marxn determinist tarih yasas, kr bir evrimci mcadeleye dayanan Char- les Darwinin indirgemeci biyolojisi ve Sigmund Freud'un karanlk ruhunun frtnal kuvvetleri, bunlarn tm, bir lde Newtoncu fizik kuramndan esinlenmiti. Ekonomi, siyaset sosyoloji ve psikolojideki saysz dier dnrler kendi teoremlerini ifade ederken Newtonu bir model olarak benimsediler. Yeni kuvvet kavram, btnn birka basit ve ayr paraya (ATOMCULUK ve NDRGEMECLK) indirgenmesi ve olaylarn kat sebep -sonu yasalaryla belirlenmesi (DETERMNZM), insanlara deneyimlerini deerlendirebilecei merkez imgeler ve kategoriler salad. nsanlar artk kendilerini, birbirlerine sadece kuvvet veya etkiyle bal, ayr, izole adalar olarak gryorlard. Davranlar genelde biyoloji, zemin veya artlanmayla belirlenmiti. Newton'un evreni devasa bir makine diye tarif etmesi ve makinenin yeni endstriyel devrimdeki rol, insanlarn ve organizasyonlarn alma tarz iin baskn bir metafor olarak mekanizmi dourdu ve bu tasavvurlar hayatn neredeyse tm alanlarnda sylem ve dnceyi etkiledi. Mimaride, Le Corbusier, yeni somut yksek bloklarn "yaam makineleri" diye adlandrd. Siyasette, ynetim ve iktidar mekanizmasnn arklar ve tekerlerinden sz ediyoruz hl. Psikolojide, ou kimse benliin, determinist kuvvetlerin cinsellik, saldr, yaam gds, lme istei- itim ve ekimleriyle ynetildiini dnmektedir. Sporda, usta bir atleti iyi yalanm bir makineye, kt bir atleti ise, tek silindirliye benzetiriz, i alannda, Frederick W. Taylorun bilimsel ynetimi, hzl ve verimli alma, i blm ve uzman -gzlemledii eyden ayr duran gzlemci- yetitirmenin tevik edilmesi zerinde durarak Newton mekaniini i yerlerine soktu. Dnsel hayatn olduka zellemi uzmanlk alanlarna blnmesi, verilerin izolasyonu ve onlarn ayr paralar veya olgular olarak analizini esas alan bilimsel metoda gre modellendirilir. Hatta kiisel hayatmzda bile, bir ilikinin dinamiinden veya bir durumun ileyiinden bahsederiz ve kendimizi yeni hesap makinelerinin diliyle ifade ederiz. Bizler baar veya baarszla programlanm "zihin makineleri"yiz; kapanr ve alrz-, sigortalarmz attrrz. Bu imgeler, benzetmeler ve metaforlar deneyimimizi odaklamaya, i dile getirmeye yardm eder ve onu tutarl bir birlie balar. Onlar kendi bana dnce deildir; aksine dncenin dayand temeldir. Mekaniki imgeler, mekaniki bir dnya

gr -fiziksel dnya ve nsan olaylar ve olgularn nasl yaplandna ilikin bir manzara-, insanlarn onlarla kendilerini ve deneyimlerini anladklar bir kategoriler dizgesi dourdu. Bu dnya gr 17. yzyldan 20. yzyla kadar basknln srdrd. Endstriyel devrimin teknolojik ilerlemesine imkn salad, bu filizlenen bat bireycilii ve serbest teebbs ekonomisiyle uyuuyordu. Modern tbbn mucizeler yaratmasna imkn salad ve insanlar cahillik ile batl inantan kurtaran bir eit eletirel ve deneysel dnceye yol at. Ne var ki atomcu,indirgemeci ve mekaniki dnme biiminin insan hayatnn tm alanlarna ve deneyimlerine yaylmas imdilerde sorgulamaya baladmz baz sonular da dourmutur. Yeni Dnce htiyac Bilimsel metotta esas adm bir teorem oluturmaktr. Bilim adam verileri gzlemler ve onlar, gzlemledii eyi aklayacak kapsaml bir ereve haline getirmeye alr. Sonra teorem deneyle test edilir ve eer onaylanrsa sonraki gzlemlerin alaca ekli tahmin etmede veya belli koullara verilecek tepkileri belirlemede kullanlr. rnein stmann sebebini aratran bilim adamlar, bu hastala yaka- lananlarn birbirlerine yakn yaadklarn veya yakn zamanda bir batakla uradklarn bulgulamalardr. Bu gzlemler, sisli havann iinde bulunan bir eyin solunmas sonucunda hastaln peydahland teoremini dourmutur. nleyici tedbirler bylelikle kirli havadan uzak durma zerinde odaklanmtr. Teorem bataklklardan uzak duran baz kimselerin hayatn kurtard, "kt hava"y soluyan herkes hasta olmad ama ondan uzak duran herkes de gvende deildi. Zamanla, haaratn yol at hastalk ve sivrisineklerin reme ve beslenme alkanlklar daha iyi anlald ve kt hava teoremi terk edilip, stmann sivrisinek srmasndan kaynaklandn savunan yeni bir teorem desteklendi. Dnya grleri, bilimsel teoremler gibi bilgimizi ve deneyimimizi anlaml klar. Teoremler deneyle test edilir, bir dnya gr ise deneyimle. Sorunlarmz zyor mu ve ortaya kan meydan okumalarla etkin bir ekilde baa kmada bize yardm ediyor mu? Bildiimiz olgulara uyuyor mu? Dierlerinin davrann anlaml klyor mu ve kendi hayatmzda anlam buluyor mu? Bu sorularn cevaplan olumsuz olduunda, dnya gr yetersizdir ve bu durumda yeni ve daha iyi bir bak as aramaya balarz. 1880lerde, Alman filozof Friedrich Nietzcshe "Tanr ld" dedii kitab, Byle Buyurdu Zerdt yazyordu. O semada olduu dnlen Tanrnn veya aslnda dinin ldn kast etmiyordu, topyekn kltr dizgemizin anlamszlatn kast ediyordu. Dnya grmz "lmt". Nietzsche dier tm filozoflar gibi zamannn tesindeydi. Ancak imdi yeni bin yla yaklarken, onun ne demek istediini tam olarak fark etmeye baladk. Ancak Zerdtn hznl insannn kabus hikyesiyle sokaklar boyunca lklar atarak ilerlemesinden ksa bir sre sonra, daha mull bir mekaniki veya Newtoncu dnya gr damar, sanat ve edebiyatta hissedildi. Dadaizm, form ve gelenein negatif ykmn ne karrken, Kbizm daha pozitif bir usulle basit perspektife -air William Blakein ifade ettii Newtonun tek vizyonuna- son verdi. Birinci Dnya Sava, Avrupa kltrnn kararll ve doas ve teknolojinin tamamen olumlu etkileri hakkndaki ngrleri derinden sarst. T. S. Eliot, 1922de yaymlanan orak lke adl kitabnda teknoloji ve makinenin yceltilmesi yerine doal ve ruhsal l ikliminin kasvetli vizyonunu koydu: "Tutacak kkler nerede...? 20 yl sonra, baka bir byk savan ortalarnda, dnr Susanne Langer unu yazyordu: "Avrupa dncesinin baharlar soldu.". Kta Avrupasnda, yeni varoluu felsefeciler, akl ve nesnelliin deeri ve faydasn sorguluyordu. Bilimsel devrimi yapm Aydnlanma insannn tm vizyonu tartmaya ald. Byk bir lde, yirminci yzyl kltr, neredeyse asr boyunca balca dayanak olmu deerlerin ve dnce kategorilerinin hayal krklna yol aan yava zlne ahit oldu. Fakat ancak imdi, yzyln sonunda, bu hayal krkl kiisel, dnsel, siyas ve i hayatlarmzn her alannda aka belli olmaktadr. Siyaset bat demokrasilerinde ou insan iin anlamn yitirdi ve i hayatnda, baarl bir ekilde ileyen organizmalar iin gelitirilen eski modeller, artk alann gereklerini veya pazarn beklentisini karlamamaktadr. Pek ok dnce alannda, ada tasavvur al diye adlandrlan bir olguyu yaamaktayz. Bilimsel devrim insanlar cahillikten ve batl inantan kurtarmay vaat etmiti. Mekanikilerin bilimi, geleneksel bat dininin pek ok merkez inan- cinin altn oymay baard; ama onun yerine hibir ey koymad. Newtonun saat gibi alan determinist evren grnde hayat ve bilince yer yoktu, insann yaam mcadelesi hesaba katlmyordu, nsan inisiyatif ve sorumluluk gz ard ediliyordu. Bu bilim, bilim kimliiyle deerden bamszd. Davran iin bir klavuz sunmuyordu. Bugn bizler byk lde zgrz; ama neden zgr olduumuz konusunda pek az fikrimiz var. Mekaniki bilimdeki gzlemlenen ile gzlemleyen arasndaki keskin ayrm ve buna elik eden, cansz, kaba maddeden oluan fiziksel dnya emas insanlar ve onlarn tasarlarn doann balamnn dna yerletirir. Doa gzlemlenen,

incelenen ve kullanlan bir nesneye dnr. Teknoloji bu amaca hizmet eder. Bugnn evre krizi byk lde bu dnce biiminin rndr. Ne var ki bizler doaya ve onunla insan arasndaki ilikiye dair yeni ve kapsaml bir modele, ondan yeni bir dnce sisteminin doaca bir modele henz sahip deiliz. Newtonun evreni iinde bulunan her ey nihayetinde ok sayda tekil atomlara ve onlar arasnda etkili olan kuvvetlere indirgenebilir. Bugn byk oranda teknolojinin baarlar dolaysyla artan bir sosyal, politik ve ekonomik karlkl bamllk dnyas iinde yayoruz. Elektronik adan "kresel ky"de hayat sryoruz. Her birinin izole olmu z-karn gzetmekte en baarl olduu insanlar, devletler ve irketlerin ayr birimler olduu varsaymna dayanan politik ve ekonomik modeller uygulanmas zor ve istikrarsz bir hl almtr. Paralar ile btn, bireylerle gruplar arasnda daha yaratc bir iliki iin tutarl yeni modellerden yoksunuz. Bir sistem veya organizasyonun ferd yelerinin veya paralarnn onun potansiyelini glendirmek iin nasl alacan gsteren yeni modellerden yoksunuz. Newtoncu bilim hiyerariktir. Fiziksel dnya srekli klen analiz birimleri iinde yaplanmtr. Molekller karmak bileiklerden daha temeldir, atomlar da molekllerden. Newtoncu yap ve organizasyon modelleri g ve verimlilii aadan yukarya ve yukardan aaya ift ynl ayn hiyerari merdiveni zerinde yaplandrr. G merkezden evreye veya stten aaya yaylr. Karar verme ve gcn organizasyon sayesinde yanlamasna yayld tutarl yeni modellerden yoksunuz. "Yanal dnce"yi esas alan iyi modellerden yoksunuz. Newtoncu bilim mutla, fesinize deimeyeni vurgular. Kat sebep ve sonu yasalar tahmin edilebilir lineer deiime gtrr. Kurulu hiyerarilere ve sabit rollere dayanan ve stratejilerini "B her zaman Ay izler" esasna dayandran organizasyon modelleri esnek ve hassas deildir. Bizim imdilerde srekli karlatmz hzl veya ani deiimle baa kamazlar. Newtonun sabit uzay-zaman ats iinde, bir duruma bakmann sadece bir yolu vardr. Newtoncu doruluk ya/ya da doruluudur) Fakat ya/ya da dncesi paradoks ve belirsizlikle baa kamaz. eitlilik iinde uygulanmas zordur. Ne var ki yeni bir ve/ve de dnce biimini, temellendirebileceimiz tutarl modellerden yoksunuz. kinci Bilimsel Devrim 19. yzyln sonunda, ngiliz fiziki Lord Kelvin rencilerine fizikte kariyer yapmaktan saknmalarn tavsiye etmiti: Onlara "Bu alanda tm ilgin almalar burada yapld." dedi. Klasik fizik, fiziksel evrenin tm bilmecelerini zm grnyordu. ki kk deneysel anormallik -klasik ereveye uymayan deneysel sonular- dnda, her ey dzgn determinist denklemlerle anlalm ve bir araya getirilmiti, Kelvin tm alma arkadalar gibi, bu anormalliklerin yalnzca geici bir sorun tekil ettiini ve yaknda eylerin genel emasna uydurulacana inanyordu. lk garip deneysel sonu, fiziki Albert Michelson ve Edward Morley nin, evrensel esirin iinde yol alan dnyann hzn lmek iin yaptklar deneyden dodu. Klasik bilim adamlar gezegenler gibi tm kat maddelerin esirin iinde durduklarna inanyorlard. Deney dnyann hznn sfr olduunu gsteriyordu ki, bu da samayd. kinci garip sonu siyah cisim mas zerinde yaplan deneylerle ilintilidir. "Siyah cisim" belli bir renge referansta bulunmadan enerjisini zde bir ekilde yayan scak bir cisimdir. Deneylerde, bu mann parlaklk veya gcne kar durumunu lmek iin izilen eklin an erisine benzedii ortaya kt. Klasik fiziin denklemleri renk mor tesine yaklatnda parlakln sonsuz olacan ngryordu. Yanl olan bir ey vard. Bu iki kk deneysel "tuhaflk" anlamak iin yrtlen abalardan 20. yzyl biliminin balca iki stunu ykselmitir. Michelson-Morley deneyi, Einstein'n izafiyet teoremini dourdu ve siyah cisim masnn srr da kuantum teoreminin kuramsallatrlmasnda ilk admlara kaynaklk etti. Yaklak 60 yl sonra, 20. yzyln sonuna doru, tahmin edilen deiimlere kar dzenli davran sergilemesi beklenen fiziksel sistemlerin ileyiindeki baka bir "ufak anormallik", imdi kaos-karmaklk diye adlandrdmz teoremi dourmutur. Bu yeni teoremlerin hibiri eski fiziin basit birer alm deildi. Hibiri Newtoncu veya klasik bilimin erevesinden anlalamazd. Her biri fiziksel gerekliin doas ve ileyiine ilikin radikal lde yeni ve apak tuhaf varsaymlar ieriyordu. Her biri bir olayn dierini nasl izlediini veya eylerin nasl olutuuna cevap arayan yeni bir dnme biimini, bir dizi yeni kategorileri ve bu kategorileri tanmlamak iin bir dizi yeni matematiksel kavramlar ve ilkeleri gerekli klyordu. Elinizdeki kitap bu yeni 20. yzyl bilimlerinin ana fikirlerini sunmakta ve her birinin kendi balamnda eski dnceye nasl meydan okuduunu gstermektedir. Yeni bilimin kapsaml zellikleriyle eski biliminkileri kyaslamak yoluyla, ortaya kan devrimin byklne ilikin bir fikir edinebiliriz. Eski bilim gzlemci ile gzlemlenen arasndaki ayrm vurgulard. Tm

yeni bilimlerde bu ayrm belirsizlemi, hatta bazen anlamszlamtr. Yeni bilim etkileimlidir: Bilim adam inceledii sistemle etkileime girer veya ona katlr. Yeni bilim adam geri durup, ayrk bir ekilde gzlem yapmak yerine, inceledii srecin paras olur. Bilim adamnn gzlemi -durduu yer, tarz, niyeti- anlalmas gereken verilerin parasdr. Bu, izafiyet teoremi, kuantum teoremi ve kaos-karmaklk teoremi iin geerlidir. Yeni zihin bilimlerinin bazlarnda, soru, gzlemciyle gzlemlenen eyin ayn eyin salt iki farkl ehresi olup olmad eklinde formle edilir. Eski bilim sreklilik ve srekli lineer deiimi vurgularken, yeni bilim ani hareketleri ve nceki lekten uzak beklenmedik dramatik deiimleri ne karr. lerdeki sayfalar kuantum sraylar, felketler ve kaosa ani geiler hakkndadr. Eski bilim deiimi belirli, olaslk ieren diye tanmlarken, yeni bilim belirsizlii ve tahminin zayflklarn vurgular. Kuantum veya kaos-karmaklk teorisyenlerinin elinde, Newton'un saat gibi ileyen evreni, bilimsel metodun bazen zarlarn bilgisayarlarla atld ve ihtimallerin hesapland Monte Carlo metodunu dourduu, bir oyun gazinosuna dnt. Eski bilim birbirine kat sebep ve sonu yasalar ile bal mnferit paralardan oluan fiziksel bir evreni, eylerin kuvvet ve etkiyle iliki kurduu bir evreni betimler. Yeni bilim bize her eyin hassas bir ekilde dier eylere bal olduu, kark bir evren manzaras sunar. Etkiler kuvvet ve sinyal yokluunda hissedilir; ballamlar kendiliinden doar; ierdeki dzenden modeller belirir. Newtoncu bilim adam her eyi bileke paralarna ve onlar arasnda etkili olan birka basit kuvvete indirgerken, kuantum veya kaos bilimcisi paralar btn oluturmak zere bir araya geldiinde beliren yeni zellikler ve modellere odaklanr. Yeni veya artc hibir eyin bulunmad bir evren, srekli yenilenen, kendi kendini dzenleyen bir evrene yerini brakr. Bilim adam bu olgunun veya o parann kendi ortamndan veya balamndan izole edilemeyeceini, indirgemeciliin yerini holizmin nasl aldn renir. Btn paralarn toplamndan daha fazla olarak grlr. Yeni bilimde, organize olmu basitlik kendi kendini organize eden karmakl dourur. Bir "Paradigma Kaymas" Bugn pek ok insan paradigmalar ve paradigma kaymalarndan sz etmektedir. Yeni bilimin yeni bir paradigma sunduunu veya 20. yzyl dncesinin yeni bin yla doru yaklarken genel bir paradigma kaymas geirdiini sylemek ne anlama geliyor? Paradigma kelimesi ilk olarak, dnr Thomas Kuhn tarafndan artk bir klasik olmu kitab Bilimsel Devrimlerin Yaps' nda kullanld. O bunu bilim adamlarnn verilerini analiz edip yorumlarken kullandklar temel varsaymlarnn kapsaml atsn ifade etmek iin kullanmt. Eer bir cisim hareket ediyorsa, zerinde bir kuvvet etkili olduu iin bunu yapmaya zorlanmtr eklindeki varsaym, Newton mekaniinin ve onun, tm hareketlerin sebep ve sonu yasalaryla ynetilir eklindeki varsaymnn geni paradigmas iinde ifade edilir. Eer klasik bilim adam aikr bir sebebin olmad bir hareket gzlemlese bile yine de bir sebebin mevcut olduunu kabul eder ve onu bulmaya alr. ou durumda, bu tarz dnce bataki paradigmay destekleyen pek ok kefe yol amaktadr. Newtonun hareket yasalaryla ktleekimi yasas, bilinen gezegenlerin hareketlerini ngrmt. 19. yzyln ortalarnda, Uransn gzlemlenen yrngesinde kk uyumazlklar olduu fark edildi. Uransn hareketleri zerinde baka bir cismin kuvvet uygulam olmas gerektii varsaymndan (paradigmasndan) yola kan astronomlar aratrmalar yaptlar ve 1846da baka bir gezegeni, Neptn kefettiler. Newtoncu bilimin topyekn paradigmas yeni kefi kolaylkla benimsedi. Yeni bir bilimsel gerek daha hesaba katildi; ama bilimsel varsaym deimeden kald. Kuhn, her problem aldktan sonra bilim adamlarnn paradigmalarna, derin, temel felsef varsaymlarna kar konulmaz bir ekilde sk skya balandklarn gstermitir. Paradigmaya meydan okuyan veriler gz ard edilir veya "deneysel anormallikler" diye es geilir, ta ki yeni bir bak asnn kant arlk kazanana dein. Nitekim, gezegenin yrngesindeki anormallikler rneinde, Merkr gezegeninin yrngesindeki kk uyumazlklara getirilen aklama, Urans gezegenin yrngesindeki benzer uyumazlklara getirilen aklamayla bir olamaz. Merkrn zerinde yeni bir gezegen etkili olmuyordu. Uyumazlklar, Einsteinn Genel zafiyet Teoremi onlar aklayana kadar bir anormallik olarak kald. zafiyet teoremi bir paradigma kaymasn temsil ediyordu -verileri anlamalar iin bilim adamlarnn radikal lde yeni bir varsaymlar dizgesini kullanmalarn gerekli klyordu-. (Bkz. ZEL ZAFYET; GENEL ZAFYET.) Ksaca ana hatlarn kardmz "ikinci bilimsel devrim" herkesi ayn derecede etkileyen bu eit bir paradigma kaymasn temsil ediyordu. Bilim adamlarndan, fiziksel dnyaya btnyle yeni bir bak asna sahip olmalar iin, sk skya sarldklar felsef varsaymlar ve bilindik analiz kategorilerini terk etmelerini istiyordu. Meseleye eitli bariz farkl byk teoriler ve inceleme alanlarndan -izafiyet, kuantum mekanii, kaos-karmaklk teoremi, yeni zihin bilimleri ve yeni kozmoloji- yaklaan bu Kitaptaki bilimsel dnceler, holizm, nedensizlik, gzlemcinin katlm (dualizme kart olarak) ve lineer olmayan (sreksizlik) geni kapsaml genel zelliklerini ortaya koyan, yeni tek bir paradigmaya tam bir uygunluk

gsterir. Bu bilimsel paradigma kaymasnn ayrntlar aklk kazandka, okuyucu, onlarn, kltrmzn genel dnya grnde e zamanl olarak gerekleen daha byk bir kaymayla nasl ilikili olduunu ve onun salam temelini attn grecektir. Bu Kitab Nasl Kullanmal? Bu kitap ok eitli ekillerde kullanlmak zere tasarlanmtr. Bilimsel kavramlar hakknda yazlm ksa makalelerden oluan ana metin, yeni bilimler iin bir "ansiklopedi'' olarak kullanlabilir. ok sayda referans ve iindekiler ksm, okuyucuya konuya daha derinden bakma imkn sunmaktadr. Kitap "Yeni Bilimlerin zeti"ni oluturan drt ana makaleyle balamaktadr. Her makale bir bilim dalndaki temel konular ve kavramlar aklamakta ve tarihi bir temel sunmaktadr. Okur 20. yzyln biliminin nesinin yeni ve heyecan verici olduunun genel bir kavrayn elde etmek iin bu makalelerin hepsini okuyarak ie balayabilir. Ana metin ise bilimsel kavramlar hakknda daha ileri dzeyde ayrntlar elde etmek iin kullanlabilir. Ayrca, bir zet makale, onun szlk girileriyle birlikte okunabilir. zet makaleler unlardr: A."Varlk Trleri", eski, klasik ve kuantum fiziine genel bir giritir. Vurgu sradan maddenin yap talar zerine yaplmtr. B:Bilim ve Dncede Dzen", kaos, lineer olmayan sistemler, evrim ve oyunlar teoremi gibi karmaklkla ilikili kavramlarn bir incelemesini iermektedir. C."Yeni Zihin Bilimleri", insann dnme faaliyetini ve bilinci anlamaya ve psikoloji, sinirbilim ve yapay zek sayesinde znel deneyim iin yeni bir bilimsel paradigmay seslendirmeye ynelik henz eksik olan abalar hakkndadr. D."Kozmik Kubbe", kozmoloji ve parack fiziindeki ok yksek enerjideki olgular hakkndadr. Burada, evrenimizin en kk ile en byk lekleri zerinde yaplan incelemeler, yksek enerji fiziinin yeni birletirilmi alan iinde bir araya gelmektedir. Buradaki dnce de 20. yzyln yeni kavramsal dnm karakterine sahiptir.

Tutkulu okur yeni bilimin balca dnceleri hakknda epey ayrntl bilgiler elde etmek ve tm bunlarn geni apta kltrmzde gerekleen ve herkesi etkileyen paradigma kaymasnn balantl paralar olduunu anlamak iin tm kitab okuyabilir. Belli bir kavramn yerini daha kolay bulmay salamak iin ana metindeki makaleler alfabetik sraya gre dzenlenmitir. Dier makalelere yaplan gndermeler BYK HARFLERLE belirtilmitir. Yeni Bilimlerin zeti A-VARLIK TRLER Mevcut olan her eyin onlardan meydana geldii yap talan nelerdir? Hangi kuvvetler veya etkileimler ya da "uygun" balar, onlar, her gn evremizde grdmz tandk nesneler halinde birbirine balamaktadr. Fiziksel dnyann sistematik bir emasn karmaya dnk her aba bu sorularla karlar. 20. yzyln bilimi bu sorulara cevap vermeye dnk eski klasik abalardan domutur ve sonuta klasik bilim de, bu sorular hakkndaki kadim Yunan ve Hristiyan grleri balamnda gelimitir. Fizik dncesindeki bu gelimenin her birinin bu sorulara verdii cevaplar bugn geni kltrmz iinde bir ekole sahiptir. Yeni bilimin -paradigmasnn- temel varsaymlarn kavramak iin, onun nasl doduunu ve kendinden nceki paradigmalardan farkn anlamamz gerekir. Varla ilikin eski Yunan dncesinde, basitlik ynnde felsef bir iddia ile dnyann tm ortak niteliklerini kapsama istei arasnda bir gerilim vard. Mevcut olan her ey "boluktaki atomlar"dr savndaki Demokritusun gr, gzlem ve deneyle alkasz olsa da, modern atomcu kuramn atasdr. Yunan atomculuu sevimli denebilecek derecede basitti; ama gndelik yaamn byk bir kesimini hesaba katmyordu. Eski atomcular, insann amall, alg ve dnceyle hi ilgilenmiyordu. Platon, evremizde gzlemlediimiz varlklar ve nitelikler iin arketipler veya modeller olarak ilev gren saf formlarn madd olmayan dnyasn gndeme getirdi. Aristo',' dnyann mekanik srelere ilve olarak, organizmalarn geliimi veya insanlarn planlar gibi ama-ynelimli sreleri de ierdiini dnyordu. Onun emas iinde her varlk, isel bir tasarya, imkn bulduu zaman aa kan bir potansiyele sahipti. Olgun Yunan dnya gr, karmak yollarla etkileim iinde bulunan ok sayda farkl srelerden oluan bir dnyay ngryordu. O "kark" olsa da deneyime yaknd.

Yunan dnrlerinin, bu kitabn balca konularyla ilgili kendi grleri vard; ama zikredilen sorular arasnda keskin bir ayrma gitmiyorlard. Zihinsel dnya ile madd dnya eklindeki kat ayrmyla klasik fiziin yeermesi ve onun tamamen fiziksel dnyayla ilgilenmesinden sonra ancak, insanlar, bu yaklamn baarlarn ve hatalarn lebilip daha derin sorular sorabildi. lk bilimsel devrim, deney, gzlem ve doann basit evrensel yasalarnn aratrlmas ihtiyacn vurgulad. Kopernikten sonra, dnyann evrenin merkezi olduunu veya onun oluturan maddenin gezegenler ile yldzlarn- kinden farkl olduunu kabul etmek, artk makul deildi. Bilim adamlar varlmzn ok geni bir manzarann bir paras olduunu fark etmiti. Keplerden sonra, gezegenlerin gnein evresindeki hareketini, daireler zerinde izilen karmak kk daire kmeleri eklinde tarif etmek yerine eliptik yrngeler oluturmak eklinde tanmlamak artk daha ekici geliyordu. "Mkemmel" doa yasalarna -mkemmel daireler, drt unsur ve be dzenli katnn varln tamamlamak zere be gezegenin varlnailikin eski Yunan ve Orta a beklentileri mevcut evrenle uyuamazd. Ama Newton'dan sonra, insanlar bir iki basit kural bilmek sayesinde doann byk paralarn tahmin ve ksmen kontrol etmekten gurur duyabildiler. Newton mekaniinde, madd dnya, sonsuz ve deimeyen bir uzayn iinde bulunan, kuvvetler yoluyla zaman iinde etkileip hareket eden, blnmez paracklardan oluur. Bilim adam gzlemledii eyden ayrdr. Tm madd olaylar ayn nesnel terimlerle ifade edilebilir; rnein, dalgalar s ve enerjiyle. Fizik tek temel bilimdir. Temel paracklar ve kuvvetlerin doru bir tanm ile yeterli hesap kapasitesi elde edildiinde, fiziksel dnyadaki her ey tahmin edilebilir. 19. yzylda klasik fizik artk elektromanyetizma ile termodinamii ieriyordu; fakat genel deerler sistemini kaybetmemiti: ndirgemeci, determinist ve nesnelciydi. 20. yzyln biliminden farkl olarak, onun kategorileri kolaylkla saduyu tarafndan kabul edildi. Onun asl baars matematiksel kesinlii ve uzmanlyd. Klasik fizik sradan madd nesnelerin davranyla ilgili doruya yakn bir tahmin yrtmekte iyidir. O doru bir ekilde gezegenlerin hareketini tahmin eder ve kprler ve hava alanlar tesis etmemizi salar. Hl bu tr amalar iin kullanlmaktadr; nk yeni fizie kyasla onunla hesap yapmak daha kolaydr. Fakat onun geersizletii belirli snrlar vardr; kabaca ok kk, ok byk, ok karmak ve znel olann snrlarnda, geersizlemektedir. Bu kitabn konular yeni fiziin alandr; klasik fiziin sadece yanl tahminler yapmakla kalmayp yanl kavramlar da kulland alanlar... Bu, kk dzeltmeler yapma meselesi deil, byk kavramsal devrimi gerekletirme meselesidir. Klasik mekanik, blnmez paracklar veya atomlarn hareketlerini ele alr; ama bir btn olarak evrenin byk lekli yaps ve kkenleri ya da atomlarn yaratlabildii veya yok edilebildii yksek enerjili ilemlerle cidd anlamda ilgilenmek iin uygun bir usule sahip deildir. Daha niha meseleler izafiyet teoreminin zne meselesi, parack fizii ve temel kuantum teoreminin kuantum alan teoremi eklinde amlanmasdr. Kuantum fizii en baarl fiziksel teoremlerden biridir. Onun tahminlerinin test edildii yerlerde, son derece doru sonular elde edilmitir. Bu teoremin byk veya kk her trl maddeye uygulanabilecei anlald. Kuantum mekanii olmadan, katlarn sertlii, metallerin dvlebilirlii (bklebilirlii) ve kimyasal bileiklerin renkleri gibi gndelik olgularla, speriletkenler ve lazer gibi daha egzotik olgular aklamamz mmkn olamaz. Kuantum fiziinin temel kavramlar, klasik fiziinkilerden farkldr. Kuantum fizii indirgemeci, determinist ve nesnelci deildir; gzlemci gzlemledii eyden ayr deildir. Klasik fizikte, bir paracklar sisteminin davran onun paralarnn davran ile onlarn etkileimlerinin toplamdr. Kuantum fiziinde, tm sistemin davran paralarn niteliklerine indirgeneme- yen belirgin niteliklere sahip olabilir. Bu tr(HOLZM,:bizleri, klasik fiziin altn anda olduumuzdan daha fazla eski veya saduyulu dnceye yaknlatrmaktadr. Kuantum fizii klasik fiziinki kadar zarif bir matematie sahip olmakla birlikte iki varlk katmanna -aktalite ve potansiyel- sahip zengin bir mevcut varlklar kmesine de sahiptir. Herhangi bir zamanda gzlemlediimiz ey bir sistemin sadece bir ehresidir. Ayrca olabilecek ey de vardr. Bu iki katmanl sistemi tam olarak tarif etmek iin birbirini tamamlayan bir dizi kavrama ihtiya duyarz: Dalgalar ve paracklar, btnler ve paralar, konum ve momenttim (TAMAMLAYICILIK.) Bir kuantum sisteminin temel gereklii geen iki veya asrn biliminin ortaya koyduu kasvetli ve tahmine dayal grten anlalmas daha g ve ilgintir, muhtemelen de kendimizle ilgili tasavvurumuza daha yakndr. Eski ve Ortaa Varlk Grleri Eski Yunanllar, ncelikle her eyde ortak olan temel doa veya tzn anlalmasyla ilgilenmilerdi. Bu konu hakkndaki grler ok eitli olmakla birlikte ortak bir felsef soruyla birletirilmiti: Maddi dnyann eitlilii ve deiiminin temelinde hangi evrensel ve kalc tzn var olduu?

Sokrat ncesi dnrler, maddeyi, atl veya cansz ya da zihnin dnyasn dzenleyen amalar ve ilgilerden zde farkl bir ey olarak grmyorlard. Hatta bazlar zihin veya ruhun dnyann en temel tzn temin edip etmediini merak ediyordu. Bir eyin madd tzyle onun formu arasnda keskin bir ayrm yaplmyordu; her ikisinin de temeldeki tzn doasna uyduu kabul ediliyordu. Heraklitus'un fiziksel dnyadaki atma ve gerilim ilkeleri, insanlarn toplumdaki ilikilerine uyarland. Demokritus ve Epikrn anafor teoremleri, termodinamik alanndaki eski Yunan giriimi, toplumsal deiimin ana aklayc ilkesi haline geldi. Eski Yunanllarn ou atomcuydu. (Bkz. ATOMCULUK.) Zihin ve ruh da dahil, fiziksel dnyadaki her eyin ekillerinin, hacimlerinin ve olas kombinasyonlarnn deien minik blnmez paracklara indirgenebileceine inanyorlard. Sokrat ncesi baz dnrler, dnyann saysz trde atomlardan meydana geldiine inanyordu; dierleri ise her eyin, su (Thales), ate (Heraklitus), hava (Anaximenes) veya kavraymzn tesindeki, Aristonun "ilk madde" dedii tek bir zsel tzn deiiminden ibaret olduuna inanyordu. Bir iki eski dnr atomculuk grn reddederek, tzlerin daha ileri unsurlara blnebileceini ve bu blnmenin snr olmadn savundular. Bu dnce, baz alardan, hem ayr paracklarn hem de srekli dalgalarn fiziksel gereklik iinde rol oynadn savunan kuantum alan teoremindeki ada gelimelerin habercisiydi. Matematiki ve mistik olan Pisagor, Sokrat ncesi dncede nemli bir duruu temsil eder. O rakamlarn evrenin yap talar olduuna inanyordu. Bu gr daha sonra Platon tarafndan niha "formlar" doktriniyle amlanmtr. Gnmzde baz matematikiler ve fizikiler, matematiksel dorularn kendilerine zg madd olmayan bir dnyaya sahip olduunu, fiziksel yasalarn Byk Patlamadan ve dolaysyla ifade ettikleri fiziksel evrenden nce var olduunu dnmektedirler. Empedokles eski Yunan dncesinde modern kimyaya en yakn gr ileri srmt. O, dnyann drt paralanmaz elementten olutuuna inanyordu; muhtemelen katlar, svlar, gazlar ve enerjiyi temsil eden toprak, su, hava ve ate. Ba aa evrilmi bir kab suya koyup havann suyu darya itmesi neticesinde kabn tamamen dolmadn gstererek havann bir madde olduunu kantlad. Dahas ilkel bir evrim teoremini de ortaya atmt. Drt elementi ya ayran ya da birletiren sevgi ve mcadele, modern fiziin tanmlad ekim ve itim kuvvetlerinin habercileridir. Her ne kadar o dindar idiyse de, dnyada olup bitenlerin ardnda herhangi bir amacn yattna inanmyordu. Her ey ans veya zorunluluk eseri meydana geliyordu. (Bkz. NEDENSELLK; DETERMNZM.) Platon ve Aristo, Sokrat ncesi seleflerinden farkl olarak, madde ile form arasnda kesin bir ayrm yaptlar ve madd dnyay hayli dzenli, organize varlktan farkl olarak grme eilimini sergilediler. Aristo, madde ile form arasndaki ayrm vurgulad ve basit atomcu teoremin madd varlklar arasndaki farkllklar aklayabileceinden phe duydu. O, temel tzn, "ilk maddenin, ekilden ve zden mahrum olduunu, kendiliinden var olmayp ancak ald biim veya formla varlk kazandn dnyordu ve formu maddenin amacyla ilikilendirmiti. Bir mee palamudunun mee aacna dnmesi, mee palamudunun kendi isel potansiyelini gerekletirme abasyd. Ama fikri, TELEOLOJ madd dnyaya ilikin klasik mekaniki gr bertaraf etti; ama madde iinde "uyuyan" ve ona ekil veren bir form veya rnt fikri yeni kaos bilimiyle tekrar gndeme geldi. (Bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON; KARMAIKLIK.) Platon ve Aristo, Empedokles'in drt unsur grnn bir versiyonuna sahiptiler ve Aristo beinci unsuru ileri srd; gkyzn meydana getiren- esir. Yeryznde esirden oluan tek tz akll varlklarn ruhlaryd. Empedokles'ten farkl olarak Aristo, drt yersel elementi esas olarak grmyordu. Onlarn birbirlerine dnebileceine inanyordu. Sokrat ncesi ve sonras, Eski Yunan dnemi boyunca, bilim ile felsefe arasnda herhangi bir ayrm olmad gibi, felsefe ile din arasnda da sahiden sk bir ayrm yoktu. Her ne kadar felsefeciler madde ile formun veya madde ile ruhun farkl tzlerden olutuunu dnm olsalar da; Maddi dnyann doas ile ruhlar dnyasnn doas ayn mesele olarak ele alnyordu; Sokrat daha sonra ikinci bir insancl veya etik, mevzular kmesini ne srd: yi bir adam ve iyi bir toplum nasl olur? nanlarmzn salam temellere dayandna veya hakikat ve gzelliin doasn bildiimize nasl karar verebiliriz? Platon ve Aristo bu sorulara kendi ilimsel ilgileri balamnda almlar kazandrmaya devam ettiler. Orta ada, Hristiyanlk, nc bir mevzuu gndeme getirdi: Tanr ile insan arasndaki araclk, gnah ve sa sayesinde kurtulu. Tm bu dnce kolu -varln doas, onun nasl iyi olaca ve Tanr'da olmak- "Orta a sentezi"nde birleti. Bu dnem boyunca, bilim, felsefe ve din bir aradayd ve Aristonun madde ve form ayrm, manev dnyann kutsallna kar madd dnyann gnahkrl ile bir Hristiyanlk sorunsal haline geldi. Modern bilime en yakn Orta a ilim simyayd. Simya kadim Yunan, Hindistan, in ve Orta a Batsnda bilinen bir ilimdi. Simyaclar, farkl maddelerin niteliklerini ayrtrp tarif etme abalan iinde byk oranda deneysel metotlar kullanyorlard. Bir maddenin "hafif veya "etkin" niteliklerini, "ar" kat niteliklerinden ayrmaya abalyorlard. Bunun altnda

yatan ama bir maddeyi, baka bir maddeye dntrmekti; rnein kurunu altna dntrmek. Tm ortaa dnrleri gibi, onlar da nsan ve din konular kendi "bilimsel" konularyla kartrmlard. Ayrca simyaclar, Aristonun drt unsur sistemini de yeniden ele aldlar -drt yersel unsur; toprak, hava, ate ve su, bunlarla birlikte onlara gre ruhu temsil eden beinci bir unsur daha vard-. Onlarn dntrmek istedikleri temel metaller yersel unsurlardan meydana geliyordu-, ama sonuta elde edilecek altnn, en gzel elementin, ruhla bir ilikisi vard,.'Bir eyin en iteki z anlamna gelen cevher kelimesi beinci unsurdan tretilen bir simyasal terimdir. Bir maddenin baka bir maddeye dnmesi, bir insann uzun mrl veya lmsz canlya dnmesi ile balantlyd. Ruhun kimyasal veya yar kimyasal bir ey olduu dnlyordu ve lm halinde onun bedeni terk etmesi bir gazn daha yersel bir bileikten ayrlmasna benzetiliyordu. Aristodan sonra, Yunan medeniyetinin d dneminde, yaratc bir dncenin gelitii nadirdi. Ancak 15. yzylla balayan modern bilimin ykseliiyle birlikte, gzlem ve deney, tm tartmaya farkl bir ehre kazandrd. Klasik Fizikte Madde Grleri Orta a kilisesinin siyas, ahlk ve dnsel otoritesi asr boyunca yava yava azald. talyan Rnesansnn yaratc anarisini, Reformdan sonra bireysellik, hogr ve eitlilik kavramlarnn adm adm ykselii zledi; bunun da ardndan 17. yzyln bilimsel ve felsef devrimi ve modern gr asnn douu geldi. Kanlmaz olarak, dnsel otorite zerinde hak iddia eden rakipler ile din ve bilim arasnda bir gerilim vard. nce, Kopernik ve Galileo, dnya ve indekilerin evrenin merkezinde bulunduu grne meydan okudular. Kuram ve deneyin eit derecede nemli olduu ynndeki bilimsel tavr, giderek byk oranda tefekkr ve ilhama dayal felsefe ve dinin yerini ald, Bilim adamna gre gereklik artk gzlemlenebilir, llebilir Ve hesaplana- bilirdi. 17. yzylda yeni aralar -teleskop, bileik mikroskop, termometre, daha hassas saatler- icat edildi. Pek ok alanda -astronomi, manyetizma, kimya, fizyoloji ve mikroorganizmalarn incelenmesi- para para nemli almalar yrtld. Lkin 17. yzyl biliminin en byk baars klasik mekanikti. Cisimlerin hareket bilimi olan mekanik, evreni veya onun bir ehresini etkileim iinde olan bir dizi paradan oluan devasa bir makine olarak grr; tpk, her parasnn bir iki basit nitelie sahip olduu ve hareketlerinin, ktlesi ve zerinde etkili olan kuvvetler tarafndan belirlendii bir saat gibi. Newtonun tamamlanm sistemi 1687de Principia adl kitabnda sunulmadan nce, bu gr, felsef olarak Descartes ve Locke, bilimsel olarak da Galileo tarafndan ortaya atlmt. Mekaniki bakta temel kavramlar uzay, zaman, ktle, kuvvetler ve paracklardr. ekil ve renk gibi dier zellikler ya bunlara indirgenebilir veya bilin gibi fiziin tamamen dnda tutulur. Newtonun byk mekaniki yaklam sentezi, hareket yasas, (Bkz. Kutu 1), evrensel bir kuvvet (ktleekimi) ve yeni bir matematiksel araca (hesap) sahipti. Newton baka kuvvetlerin -rnein srtnme ve arpma- olduunu da biliyordu; ama onlar ifade edecek dzgn matematiksel tanma sahip deildi ve bu basit temel, gezegenlerin hareketi, gelgit hareketleri ve den cisimlerin yollan gibi ok sayda olguyu doru bir ekilde aklamaya yetiyordu. 19. yzylda, ikinci bir kuvvet olan elektromanyetizma, aka anlald. James Clerk Maxwell, elektrik, manyetizma ve k zerinde yapt almasn tek bir kuram altnda birletirdi. Elektrik ve manyetik kuvvetler bir alann -esir olarak bilinen, jlesel yapya sahip, kapsayc bir ortamdaki bir gerilim halinin- iki yan olarak grlyordu. Kuram, elektromanyetik dalgalarn k hznda yol aldn ngryordu ve hem grnr k dalgalarn hem de dier frekanslardaki k dalgalarn ieriyordu. ok gemeden kefedilen radyo dalgalar kuram dorulad. Maxwellin almasndan sonra, iki kuvvet, ktleekimi ve elektromanyetik kuvvetler, artk biliniyordu. Srtnme gibi dier tm kuvvetlerin bu iki kuvvete indirgenebileceine inanlyordu. Klasik fiziin kavramsal erevesi, artk, alanlar ve alanlar iinde dalgalar eklinde yeni bir dnceyi ieriyordu; ama evrensel esirin mekanik bir tz olduu dnldnde bu pek de artc deildi. (Bkz. ZEL ZAFYET.) Klasik fizik bir parlak baarya daha sahipti: Is kuram ve istatiksel mekanik. (TERMODNAMK.) Her ne kadar termodinamik, klasik teoreme alm kazandrmsa da, SRE ve OLU kavramlarn fizie yeniden sokmak dnda, mevcut kavramsal kategorileri szgeten geirmemitir. Klasik mekanik, elektromanyetizma ve klasik termodinamik, bugnn bak asndan tek bir mekanik paradigmann deiik yanlar olarak kolaylkla grlebilir, (Bkz. ATOMCULUK; NEDENSELLK; DETERMNZM; NDRGEMECLK.) Kauntum Fizii

Temel kuantum fiziinin balca kavramlar, KUANTUM FZnde ve onun melez referanslarnda ifade edilmitir. Paracklarn yaratlp yok edildii ZEL ZAFYETin yksek enerjili ilemleri, KUANTUM ALAN TEOREM eklinde bir alm gerekli klar. Bu muazzam ilemler dnyada veya yldzlardaki nkleer tepkimeler iinde, parack hzlandrclarnda ve BYK PATLAMAdan hemen sonra gerekleir. Bunlar, fiziin en azndan varlk kadar temel olan, OLUun bir SRE felsefesini iaret eder. Dahas yksek enerjiler, madd varlklarn daha ileri dzeydeki kavramlarn ve daha kapsayc yeni bir teoremi gerekli klmaktadr. Bu konudaki abalar henz tamamlanm deildir. (Bkz. zet makale D. KOZMK KUBBE; PLANCK DNEM; KUANTUM KTLEEKM; SPERSTRNGLER; HER EYN TEOREMLER.) Kuantum fiziinin yeni bilimin dier alanlaryla kesitii snrlar da varilli ve bunlar henz tam olarak ortaya karlmamtr. rnein, kuantum kaosu var mdr? (Bkz. zet makale B, BLM VE DNCEDE DZEN.) Ya da kuantum olgular bilinle ilikili midir ve eer ilikiliyse, bu nasl bir ilikidir? (Bkz. BR BLN BLMNE DORU.)

B-BLM VE DNCEDE DZEN Batnn yaratl mitinin nemli kaynaklarndan olan . Yaratl Kitab (The Book of Genesis) ve Platon'un Timaeusunda, dnyann biimsiz bir boluk olarak balad bize sylenir. Dou dinleri esas gerekliin niteliksiz olduunu retir. O, hakknda hibir ey sylenemeyecek bir hiliktir. Modern KUANTUM ALAN TEOREM de, BYK PATLAMAdan sonra yaratlan ilk ey olan KUANTUM VAKUMUnu, biimsiz enerjinin niteliksiz taban durumu olarak tanmlar. O halde neden "hilik deil de bir ey" vardr? Niin dnyada balangtaki biimsiz ak yerine bir dzen mevcuttur? Bu dzeni meydana getiren ey nedir? Bu, evrenin yaps asndan kanlmaz bir ey midir, yoksa basite rastlantsal bir oluum mudur?

KUTU 1 NEWTONUN HAREKET YASASI 1.Eylemsizlik Yasas. Dardan bir etki olmad srece, maddi bir cisim, sabit bir hzla dz bir izgi zerinde hareket etmeye devam eder. 2.vme Yasas. Hz ve yndeki deiiklikler, uygulanan kuvvetlerden kaynaklanr ve onlarla orantldr. vme ktleyle ters orantldr; yani ar bir cismin hareketinin seyrini deitirmek, hafif cisme oranla daha zordur. 3.Etki ve Tepki Yasas. Her etkiye karlk ayn deerde ve zt bir tepki vardr (rnein, eer ben bir eyi itersem o da ayn oranda beni iter).

Galileonun nceden ileri srd ilk iki yasa, yeryznde hareket eden her cismin, canl olmad srece, "doal olarak" sonunda duraca ynndeki Yunan dncesinden ayrlr. Newtonun emasnda, duru srtnme kuvvetine balanr. Yldzlar ve gezegenler durmad iin, hem eskiler hem de Orta a insanlar, onlarn canl olduunu veya en azndan tanrlar veya semavi varlklar tarafndan igal edildiini dnyorlard. Klasik mekaniin getirdii kavramsal devrimden sonra, hareket, bilim iinde incelenebildi; ama maddi dnya daha kasvetli ve l bir dnya olarak grld. te yandan, hem simyac hem de bir Hristiyan olan Newtonun kendisi, bu sonutan znt duymak zorunda deildi.

Yoksa dzen salt insan algsnn bir rn mdr? Bu sorular kadim dnemlerden beri felsefeciler ve ilhiyatlarn kafalarn megul etmitir ve bugn de bilimin merkezi konusunu tekil etmektedir. nsanlar srekli dnyay dzenleme ve yaadklarna anlam ykleme aray iindedirler. Aileler, klanlar, ekinler, borsalar, uluslar aras iletiim sistemleri, kuramsal fiziin herhangi bir teoremi kadar karmaktr ve hepsi de dnyann bir ehresini yaplandrma abasdr. Dzene duyulan eilimden kaamayz. Dzeni, kabaca, paralarn bir yap iinde anlaml veya amal dzenlenii olarak tanmlarz. Bu anlamda o, bilgi kavramyla yakndan balantldr. Bu tr dzenlere verilebilecek baz rnekler unlardr: Aritmetik, geometri ve cebirde bulunan matematiksel yaplar, mzik yaplar, mimar ve sanatsal eserler, hayvanlar, bitkiler ve kristallerin doal yaplar ve fiziin en temel yasalar. Dnyayla ilgili alglayabildiimiz veya syleyebileceimiz herhangi bir ey, muhakkak yaplandrlm bir bak as iinde ifade edilir ve yaplandrlm bir bak as da yapy iaret eder. Bizlerin her zaman bir yapnn iinde olduumuz 20. yzyl biliminin balca yeni kavraylarndan biridir. GDEL TEOREM, aritmetiimizin snrl

balam iinde olas tm dzen tiplerini tanmlayamayacamz bizlere sylemektedir. Dzenin olmad yerde sylenebilecek bir ey de yoktur. Beyinlerimiz dzen iin "donanml"dr. Tm dier duyular da ayn ilkeye bal olsa da grme duyusu buna iyi bir rnektir. Beyin zarnn grmeyle ilgili alanndaki her hcre grubu, belli bir uyarma tepki verir. Bir hcre nesne snr veya ekli tarafndan uyarlr, bakas hareket snn, renk alan veya hareketteki bir blge ile uyarlr. Bu yolla grsel bir manzara eitli kodlara blnr, daha sonra o kodlar grdmz eyi retmek zere beynin yksek merkezlerinde tekrar birletirilir. (Bkz. GRME ALGISI.) plak gr, dzensiz bir dnya betimlemeyi denemek gibi, imknszdr. Dnyaya gr ve dzenleme stratejileri ile geliriz. Algladmz kadaryla gereklik", gelen duyu verileriyle beynin dzenleme stratejilerinin birleiminden doan bir yapdr. Muhtemelen "grdmz" eyin yars, zaten beynimizle ilem stratejileri, grsel anlar, tanma sistemleri vb. olarak mevcuttur. Beynin dzene mecburiyeti, biimli mimikler, ritel eylemler, takaslar ve her eyden nce insan dili sayesinde sosyal grup iinde alm kazanr. Hatta en eski ve basit toplumlar bile dnyay ok karmak yollarla dzenlemilerdir. Tutarl bir dzen, grubun hayatta kalmasn, avlanmasn veya iftilik yapmasn, iletiim kurmasn, ocuk bytmesini, isel farkllklar zme kavuturmasn ve komu gruplar arasndaki gerilimi yattrmasn salar. Yaratl hikyeleri, kutlamalar ve arnma eylemleri ile grubun dzeni srdrlr. Bu ilemin nemli bir yan dzenin d dnyaya yanstlmasdr. Mevsimler ve gkyznn hareketleri, yaratl hikyeleri, arklar, takvimler ve avclk ve rnlerin hasadn tevik etme amal kutlamalar sayesinde dzene kavuturulur. Saatler "zaman, cetveller mesafeyi" dzenlemek iin tasarlanr. Dnyadaki yerimizi seslendiren mitler, bitkiler ve hayvanlarn doal dnyasn dzenler. Postmodern dnrlerin bir ksm, fizik yasalarnn, insanlarn dnyaya ykledii baka bir kategoriler kmesi olduunu ileri srer. ster doada yer alsn isterse de beynimizin donanm iinde bulunsun, dzen algmz, dnyay anlaml klma yetimiz asndan kanlmazdr ve hayli yava zihinsel ilemlerimize hayat nemde bir ilve kolaylk salar. Yine de beynin dzeni alglama temelli stratejisi kendine zg dezavantajlara sahiptir. zgn dnceler retmek yerine sk sk klielere ve belli kalplara bavururuz. Bu, baz yanl anlamalara ve hatta dnya n yarglarmza uygun dmedii zaman karmaaya yol aar. Bunalmlar veya basit sknt bizi daha yaratc dnmeye itebilir; bu da daha ok zaman ve enerjiyi gerektirir. Testler, ok fazla dzen (sknt) ile ok az dzen (kargaa) arasnda konumlanm bir ortamda insanlarn psikolojik olarak en iyi durumda olduunu gstermitir. Ayn ey kendi kendini dzenleyen fiziksel sistemler, zellikle kaos snrnda konumlanm biyolojik sistemler iin de geerlidir. Hayatta kalma mcadelesi, iklimde dzenlilii, yiyecek teminini gerektirir; ama evrim insanlarn tamamen uyum salayamad koullarn meydan okumasyla tahrik edilir. Dzen hakknda birbiriyle balantl bir dizi grler ve sorularla kar karyayz. Bir miktar dzen gereklidir; fakat ok fazlas yaratcl trpler. Algsal kategorilerimizin iinde bir miktar dzen vardr; bir miktar dzen de doada bulunur. Test edilebilir fiziksel yasalarn varl ortadadr. Niin? Niin fizik yasalar onlar ksmen anlayabildiimiz derecede basittir? Bir gn tm fizik yasalarn tamamen anlayabilecek miyiz? (Bkz. HER EYN TEOREMLER.) Btnyle yeni bir felsef ve bilimsel yaklama ihtiyacmz vardr. Ayn zamanda dnyada fiilen gzlemlenmi temel dzen eitlerini ortaya karmak faydal olabilir. Tarih Boyunca Dzen eitleri Bir birey veya toplum, olas sonsuz sayda dzen trleri iinden sadece bir tanesini seerek kullanr. En temel, her eyi kuatan seim, o toplumun paradigmasn, onun sayesinde deneyimlerin yorumland kategoriler kmesini ifade eder. Paradigmalar toplumdan topluma deiir; Kuzey Amerikallarn algsal kapasiteleri zerinde yaplm iki eliik almann da ortaya koyduu gibi. Psikologlar ana nfusu incelemi ve onun yelerinin, diyagonal izgilere kyasla yatay ve dey izgileri daha kolay alglayabildiklerini tespit etmilerdir. Bunun doutan gelen bir kabiliyet olmas gerektii sonucuna vardlar. Fakat baka psikologlar da yabani ortamda yetimi Yerli Amerikal deneklerle ayn deneyleri tekrar yapmlar ve onlarn diyagonal izgileri yatay ve dey izgiler kadar kolay alglayabildikleri sonucuna varmlardr. imdiki bat toplumu ve dnyann geri kalan ksmnn ou, bat biliminin alglan ve paradigmalaryla yaamaktadr; buna gre gerekliin bilimsel algs kanlmaz grnmektedir; artk geri kalan her ey mit, batl inan veya yanlsama diye reddedilmektedir. Oysa eskiden toplumlar son derece farkl kavraylar etrafnda dzenlenmiti. rnein, kadim inin Shang medeniyeti yaklak yedi asr canl kalmtr; bu dnemde byk bir sanat anlay sergilenip ok girift yaplar ina edilmi ve sosyal denge korunmutur -bunlarn tm imparatorun kahin kaplumbaasna her gn danmasna balyd-.

Orta a bat toplumu, dnyay statik ve hiyerarik olarak alglyordu; onun her zaman ayn olduunu kabul ediyordu. Her eyin kendi doas, amac ve zgn bir yeri vard. Bu dzenin bozulmas -hastalklar ve felketler- nsan gnah veya zaafla Cennet Bahesine girmiti. Dantenin lah Komedya'snda ifade edilen Batlamyus ve Orta a kozmolojisi bin yldan fazla bir sre canl kalmt. Gezegenler, yldzlar ve semalar, her biri kendi sakinleriyle birlikte dnyann etrafnda ortak merkezli daireler iinde dnyordu. Bu gr, Kopernik devrimi ve bilimsel metodun douuyla geersiz klnd. 17. yzyln bilimsel devrimi, Orta adan modern dnyaya yava bir geiin bir paras olarak Rnesans ve Protestan Reforma nclk etti. Bunlar bilim gibi otoriteye itaat yerine bireysel gzlem ve yargy ne kard, Eski dirimselciliin yerini alan atomlar ve mekanik kuvvetlere olan inan, toplumun "atomlar" olan bireylere duyulan benzeri inanla paralel yrmtr. Siyaset felsefecisi John Locke, fizikte Newton dncesine hayranlk duymu ve onu bilinli bir ekilde takip etmitir. Adam Smithin liberal ekonomisinde, toplum piyasa gleri tarafndan bir arada tutulur; tpk fiziksel ve kimyasal kuvvetlerin atomlar bir arada tutmas gibi. Dolaysyla genel eilimin indirgemeci olduunu syleyebiliriz. Her ne kadar Tanrya ve insan zgrlne inan bata bu mekaniki gr yumuatmsa da, Batda din inan yava yava snd ve Newton modelinden alman psikoloji, zgrln yerine DETERMNZM koydu. Modernist kltr, altn anda, mekaniki bilimi kendine ideal edinen materyalist ve pozitivist dnrlerce dile getirildi; anlamsz mimar yaplarn gelimesi ve gelenek ile nsan duygulardan uzaklam kavramlara dayal mzik ve edebiyatn sanatta ne kmas, bunun gstergesidir. Modernizm tek .yanlyd ve dolaysyla yaps gerei kararszd. Demokritus'un kasvetli "boluktaki atomlar" grne benzer ekilde, onu yaratm bilim adamlar ve felsefecilerin bilincine, deerlerlerine, zaferlerine ve trajedilerine yer vermiyordu. 20. yzyl postmodern diye bilinen bir dizi tutum ve hareketlerden oluan yaygn bir tepkiye ahit olmutur. Postmodernizm, mekaniki bilim ve mantn, dnyaya bakn sadece bir yolu olduunu savunuyordu. Kubist sanat, James Joyceun son yazlar ve Henri Bergson, varoluular ve sonra Wittgensteinn felsefeleri, tm aklcla ve tek bak asna bir alternatif gsterdi. Ayn zamanda batl olmayan bak alarna giderek artan bir ilgi olutu. Beer bilimlerdeki postmodern gelimelere pozitif bilimdeki mtekabil gelimeler elik etti. ZEL ZAFYET (1905) uzayzaman iin oklu referans sistemlerini ne srd, KUANTUM FZ birbirini tamamlayan ve eit lde geerli kart elerden oluan iftleri (rnein, dalgalar ve paracklar) gndeme getirdi, HESENBERG BELRSZLK LKES, balama bamll dile getirdi ve HOLZM eski atomcu gr ykt. Fraktallar ve kaos teoremi, klitin basit geometrik ekillerinden ok uzak bitimsiz bir karmakln vizyonunu bize kazandrd. Bilim organize olmu basitlik aray olmaktan kp, dzensizlik, BELRSZLK ve kendi kendini organize eden karmakl tanmlama abasna dnt. Bilimdeki bu gelimeler postmodern paradigmann bir parasyd. Felsefe ve edebiyattaki karlklarndan daha ak bir ekilde dnlp, dile getirilip deneyimlenmesi hasebiyle, geni bir kltrel ortam aydnlatmaya yardm etti. Modernizmi geleneksel mantk ve aklclkla bir tutarsak, post- modernizmin iki kolu ve gidebilecei iki farkl yn ortaya kar. O, rasyonalizm ncesi veya kart durulara dayandrlabilir: Sanatta Dadaizme, Yeni a dncesinin baz yanlarna, edebiyat ve felsefede yap-skmcle ve eitli hedonizm veya bo inan trlerine. Baka bir adan ise o, Zen koanlarna veya mistik paradokslardaki akl tesi sylem biimlerine yaknlama abasn temsil eder. Sz konusu sylemler aklcln deerini inkr etmemekle birlikte eksik yanlarn tamamlama abas iindedir. Kuantum teoremi daha basit ve aklc olan Newton mekaniini tamamlayan kapsaml bir balama sahiptir. Kuantum paradokslar, Newtoncu alglamalarn deerini inkr etmez; onlar basite o alglar daha geni bir balamn iine yerletirir. Ayn ekilde,-farkl gzlemcilerin farkl referans sistemleri daha byk bir btnn -hibir insan tarafndan alglanamayan, kendine zg yasalara sahip drt boyutlu Tanrsal bak asnn- paralann oluturur. (Bkz. ZAFYET VE ZAFYETLK.) 20. yzyl matematik ve biliminin gelitirdii yeni dzen trlerinin aratrlmas hayal gcmz zenginletirebilecei gibi, belki de kltr iinde filizlenmeye balayan yeni paradigmann ana hatlarn da aklayabilir.

Balca Aratrma Alanlar 1.Termodinamik 19. yzyl termodinamii iki byk yasaya sahipti: Enerjinin korunumu (TERMODNAMN LK YASASI) ve ENTROPnin art (TERMODNAMN KNC YASASI). Bunlar STATKSEL MEKANin temelini oluturuyordu. kinci Yasa, evrenin bir saat dzenliliiyle adm adm yavaladn veya souduunu ileri srd. Bugn bu yasann, sadece, ne enerjinin ne de maddenin ieri girdii veya dar kt kapal sistemlere uygulanabilir olduunu biliyoruz. Canl

organizmalar veya hava durumu gibi AIK SSTEMLERde, yeni rntler (dzenler) yaratlabilir. (Bkz. KAOS VE ZORGANZASYON; DSPATF YAPILAR.)

2.Biyoloji 17. yzyln bilimsel devriminden itibaren ou bilim adam, bedeni, ileyen ayr paralardan ibaret bir makine olarak dnmlerdir. O zaman gelime, onarm, reme ve gd gibi yetilere nasl sahip olabilir? DRMSELCLK bu yetilerin mekanik bir bedende deil de zel bir yaam kuvvetinde bulunduunu ileri sren bir tepkiydi. Ama mekaniki beden anlay galip geldi ve bilim adamlar onu doru bir ekilde ifade edecek modeller aramaya baladlar. (Bkz. YAPAY HAYAT; YAPI KOPYALAYAN MAKNELER.) DARWNC EVRM mekaniki biyoloji iin genel kabul gren kavramsal bir ereveyi oluturuyordu. Buna gre, kaltm yoluyla nesilden nesile aktarlabilen deiim mutasyonlar, organizmalar arasnda rekabeti bir mcadele ve en ok uyum salayann hayatta kalmas yoluyla ilerliyordu. DNA-nn kefi, bilinen genetik yasalarn aydnlatt. ORTAK EVRM, baka bir mekaniki teorem olarak rekabetten ziyade ibirliini vurguluyordu. Tek bir genin mutasyonunun sadece gz rengi gibi bir zellii deil ayn zamanda byk lekli bir rnty deitirdii ortaya kt. KAOS VE ZORGANZASYONun seslendiriliiyle birlikte biyoloji yeni bir paradigmayla alm kazand. imdi tm biyolojik zelliklerin genetik ileyie indirgenemeyecei anlalmtr. (Bkz. BELR.) Anlayta ekimelere ve byk boluklara ramen bugn biyoloji daha zengin ve daha aktr.

3.Sistemler Teoremi 1940larda genel SSTEMLER TEOREM bilimlerde ar uzmanlamaya tepki olarak domu ve daha btncl bir yaklam ileri srmtr. Sistemler teoremi, pek ok disiplini -ekoloji, sosyoloji, mhendislik ve ynetim dncesinin baz yanlarn- etkilemitir. Sz konusu teorem, kara kutular diye adlandrlan sistem paralar arasndaki pozitif ve negatif GERBLDRM kavramlarn ieriyordu. (Bkz. KARA KUTU; SBERBETK; BLG; LNEER OLMAMA.) Bugn, bir sistemi, tevik ve engellemeyi temsil eden oklar (sebep hal- kalan) sayesinde birbirine bal kara kutulardan oluan bir dizi izmek suretiyle analiz etmek, hl gzdedir. Byle bir ema, verili bir sistemin niteliksel performansn modellendirir; ama o sistemin ileyiinin tm temel zelliklerini anlamaya yeterli olup olmad phelidir. Sistemler teoremi, mekaniki paradigma iinde kk salm olduu iin, bir sistemin paralarnn sisteme katlm yoluyla deitii bir holizm (btnclk) trn modellendiremez. (Bkz. BALAMSALCILIK.) Bu daha temelli holizm, yeni paradigmann veya kuantum dncesinin ayrc zelliidir. Sistemler teoreminin daha evrensel dzenleri tanma ve onlar sistemlere uygulama tutkusu baarlamad: 1960lardan itibaren, sistemler teoremi faydal bir ara olarak varln koruduysa da aratrmaya ynelik ilgi, karmaklk gibi baka ynlere kayd.

4.Dier Karmaklk Modelleri 1960larda FELAKET TEOREM popler oldu. nceki fizik, lineerlik ve adm adm deiim zerinde odaklanmken, felket teoremi lineer olmama ve ani deiimi odak noktas olarak seti. Felaket teorisyenleri, sistemlerin nasl sreksiz deitiini, rnein bir yayn nasl krldn veya suyun donduunu, hatta kar kocann nasl tarttn inceledi. almalar matematiksel bir snflandrma olarak grnyordu ve odak noktalar ihmal edilmi bir davran alanyd; ama az sayda ileri gr veya ngr retebildi. Kaos teoremi de baka trde bir lineer olmayan sistem zerine eildi. Son derece basit determinist sistemlerin, bir sreteki balang koullarndaki ok kk bir dengesizliin defalarca tekrarlanarak, sistemi kaotik tahmin edilemezlie nasl srattn gsterdi. (Bkz. TEKRARLAMA.) Nitekim hayvan nfuslar, yllk reme seyirlerindeki ok kk deiikliklere tepki olarak muazzam dalgalanmalar sergileyebilir veya su, tekil molekllerin ak tarzndaki ok kk deiikliklerle birlikte trblans haline geebilir. (Bkz. EKENLER; KELEBEK ETKS; KAOS VE Z-ORGANZASYON; LNEER OLMAMA; CSM PROBLEM.) FRAKTALLARn matematiksel olarak incelenmesi, MANDELBROT KMES gibi, bu konularla yakndan balantldr. Fraktallarda, en mikroskobik ayrnt miktar nle yapnn genel olarak nasl olduunu anlamamza yeterli olmaz; onlar temelde indirgenemezdir. Sonuta fraktal geometri dz dorular, dzlemler ve daireler zerinde odaklanan klit geometrisinden btnyle farkldr.

Kaos, karmak davran trlerinden sadece bindir. KARMAIKLIK teoremi de byk oranda bir ilgi ekmitir; her ne kadar sz konusu karmakln genel bir tanm olmasa da ve nerilen ok sayda modele bal olsa da. En heyecan verici karmaklk tanm, sistemlerin dzen ve kaos arasnda, hassas bir ekilde, en yaratc konumlarnda olduklar KAOS SINIRI ile ilintilidir.

5.Eevrelilik EEVRELLKin, bilhassa kuantum tipi dzenleniin, klasik fizikte benzeri yoktur. Eevreliliin mikroskopik rnekleri SPER LETKENLER, SPER SIVILAR ve LAZERLER ierir. Tm bu yaplar, kuantum dalga fonksiyonunun FAZnn sistemin her yerinde sabit kald, bylece tekil unsurlarn tamamen yerellikten uzaklat ve uzay ve zaman iinde bireysel olarak ayt edilebilir bir zdelie veya konuma sahip olmad BOSE-ENSTEN YOUNLAMASInn rnekleridir. Eevreli kuantum sistemlerinin mecazlar, uyumlu admlarla yryen bir grup asker ile bir korodan kan pekok sesin sanki tek sesmi gibi duyulmasdr. Herbert Frhlich, bir tr Bose-Einstein younlamasnn, kuramsal olarak canl hcrelerde bulunabileceini ileri srmt. (Bkz. FRHLCH SSTEMLER.) Bakalar, beyinde byle bir sistemin bilincin birliinin temelini oluturabileceini ileri srdler. (Bkz. BR BLN TEOREMNE DORU.)

6.Simetri nemli bir dzen tr olan simetri, temel paracklarla birlikte KOZMK KUBBEde (zet makale D) ele alnacaktr.

C.YEN ZHN BLMLER Zihin nedir? Ne yapabilir? Zihin beynin rn mdr? Beyin zihni nasl meydana getirmektedir? Hayvanlarn zihni var mdr? Peki ya bilgisayarlarn? Bilgisayar beyin iin iyi bir model midir? Biyoloji beyni incelemede nemli midir? Farkndalk nedir? Bilin nedir? Bir zihin, zihin olmak iin bilinli mi olmaldr? Biyoloji veya fizik ya da hesap teoremleri bilinci aklayabilir mi? Bunlar, yeni 20. yzyl zihin bilimlerinin; psikoloji, sinirbilim ve bilisel bilimin ileri srd sorulardan sadece birkadr. Onlarn ou kesin, evrensel olarak kabul edilen cevaplara sahip deildir. Belirsizlik ve speklasyonun mayn tarlasdrlar. Bu alanda, u zamanda, sorular cevaplardan daha fazla heyecan vericidir. Her iyi bilim soruyla balar ve zihin bilimleri henz balang aamasndadr. Zihin veya davran bilimi olan psikoloji, yeni zihin bilimlerinin en eskisidir. Onun kkleri nedir? Hangi noktaya kadar o bir bilimdir? Psikoloji insan davrannn genel ilkelerini ve yasalarn aratrmas hasebiyle sanat ve edebiyattan farkldr. Ama fizik ve kimyadan ne adan farkllk gsterir? znel deneyimle nesnel inceleme ilikilendirilebilir mi? Psikolojiyle kast ettiimiz ou ey, toplumsal varlklar olan bizlerin yaamlarnda sakldr; hepimiz bakalaryla iliki kurmaya ve onlar anlamaya alrz ve bunu yaparken onlarn "psikolojisini anlamaya gayret ederiz. Bu bir teoremden ziyade bir yetenektir. Zihinle ilgili bu rtk grler, eski zamanlardan gnmze kadar gelen mitler, romanlar ve biyografilerde dahil olmak zere tm beer hikyelerde bulunur. Daha ak grler dier disiplinlerin paralardr. Eitimde ocuklarn en iyi ekilde nasl eitilebileceini sorarz. Hukukta insanlarn ne zaman eylemlerinden sorumlu tutulacan, ne zaman tutulmayacan aklarz. Tpta hastalkl zihin hallerinin nedenlerini ve onlar iin en uygun tedavi yntemlerini aratrrz. Siyasette ne tr bir ynetim ekliyle insanlarn en iyi ekilde ibirlii kurabileceini sorarz. Felsefede insann hayatnn ne lde beyni tarafndan koullandrdn ve onun dnyann doru bilgisini elde etmede ne kadar baarl olabileceini sorgularz. lk sistematik psikoloji incelemesi eski Yunanllarda, Platon ve Aristonun almalaryla balamtr. Her ikisi de insan ruhunun doas ve onun bedenle ve dolaysyla deneyim dnyasyla ilikisi zerinde arlkl olarak durmutur. Platon cann paradan -akl veya zihin,ruh- ve arzu olutuuna inanyordu. Ona gre akl en nemli oland. O kendi bana lmszd ve ruhun matematiksel doruluu kavrayabilme yetisine tekabl ediyordu. Platonun aklc zihnin duyularn akl d deneyiminden btnyle ayr olduu ynndeki kans, onun psikolojisini biyolojik kklerinden koparmt. Oysa Aristo zihin ile beden arasndaki ilikiye ve cann "dk" ilevlerine (alglama, beslenme ve reme) byk nem veriyordu. Cann drt ilevini birbirinden ayrmt: Dnme, duyum, beslenme ve hareket. Bir doktorun olu ve deniz biyologu olarak kendisi, canl varlklarn dnyasndan yola karak aklamalarda bulunuyordu. Bu, onu, psikolojisini biyolo-

jiyle sk bir ekilde ilikilendirmeye ve tm doay ayn ekilde aklamaya sevk etti. 20. yzyl psikologlar fiziksel dnyann mekanik ilkelerini insan ruhuna veya psiesine uygulamaya alrken, Aristo can veya amal ilkeleri tm fiziksel doaya uyguluyordu: "Doa da, zihin gibi, her zaman bir amaca binaen bir ey yapar. Hem Plato hem de Aristo alglama, dnme ve d kurma hakknda hayli sistematik grler gelitirmilerdir. Dou kltrnde, bilincin sistematik bir ekilde incelenmesi uzun sre dinsel gelenein bir paras olmutur; ama bu, bat psikolojisinde, John Locke ve dier felsefecilerin yeni bir gr gndeme getirdii 17. yzyl bilimsel devrimine kadar, kendi bana bir konu olamamtr. Locke, hafza, anlay ve irade gibi zihinsel yetilerden sz etmek yerine bunlar "idealar" diye adlandrd daha kk paralara blerek incelemeye alt. Bu idealar (krmzlk ve yuvarlaklk gibi zellikler), yeni fizik biliminin atomlarna benziyordu. dealar algyla oluturuluyor, hafzada depolanyor ve sonra onlardan yeni kombinasyonlar retiliyordu. Onlar birbirleriyle benzerlik, ztlk veya yekparelik sayesinde ilikiliydi. Bu yaklam zihinsel deneyimin bilimsel bir incelemesine doru bir ilerlemeyi temsil ediyordu; ama bilimden ziyade felsefeyi barndryordu iinde. Rene Descartes ve Newton da dahil olmak zere bilimsel devrimin kurucularnn ou dindar Hristiyanlard. Fiziksel dnyann mekanik bir modeline sahiptiler; ama ayr ve lmsz ruhlarn varlna inanyorlard. Kat bireyci olsalar da herkesin Tanr'nn yasalarna gre yaamas gerektii grn paylayorlard. Sonuta Hristiyanlk gl kald srece batda psikolojiye pek gerek yoktu. Oysa Hinduizm ve Budizmde ruhsal geliim, psikolojiyi dinin bir paras yapan itaatten ziyade bir aydnlanma vizyonu meselesidir. Descartes, nsan dnme alkanlklarna olan inanc ve bu noktada insann otoritesini toptan reddederken, nsan dnyaya olan inanc dolayl bir yoldan srdrerek Tanr inancna ulamtr. Descartes, Tanrnn kendisine alg ve idealar verdiine ve kendisini aldatmayacana inanyordu. ki asr sonra, Friedrich Nietzsche, ayn ekilde tm otoriteleri ve kazanlm hakikati reddetti; ama Tanrya inanmamas onu insan psikolojisinin ince ayrntlarn kefetmeye itti. Onun, 19. yzyln sonuna doru hissedilen ruhsal boluu psikolojik geliim zerine eilerek doldurma giriimi, 20. yzyl dncesi zerinde gl bir etki yapt. Ancak insan doas zerindeki vurgu din etkiden koparld zaman, psikoloji, varlk sahasnda yalnz kald. (Bkz. 20. YZYILDA PSKOLOJ ve onun referanslar.) Deneysel psikoloji insanlarn veya hayvanlarn laboratuvarda incelenmesidir. Bu imdi bir asrdan fazla bir gemie sahiptir; ama kimi snrlamalarla kar karyadr. Eer deneysel psikoloji kendini herkes tarafndan gzlemlenebilen davranla (Bkz. DAVRANIILIK.) snrlandrrsa, insanlar hakknda bizi ilgilendiren ou eyi darda tutmu olur. Eer o insanlarn deneyimlerine dayanrsa, verileri fizik ve kimya verileri gibi nesnel olarak test edilemez olur. Ayn ikilem, klinik ve sosyal psikoloji alanlarn da etkilemektedir. Zihin bilimlerine ikinci yaklam SNRBLMnden gelir. Sinirbilim, bize, uyarm ve tepki arasnda gerekleen beyin faaliyetleri hakknda nesnel bilgiler sunduundan, daha dar olan davran paradigmann tesine geer. Bugn byk oranda gelimi BEYN NCELEME METOTLARIna sahibiz. Sinirbilimdeki ilerleme neredeyse ba dndrc bir hzda gerekleti. Beynin zihinsel hayatmz iindeki yaamsal rolyle ilgili herhangi bir ayrntl bilgi, 150 yldan daha az srelik bir gemie sahiptir. Daha 1906da Camillo Golgi ve S. Ramon Y. Cajal, nronu -beyin maddesinin byk ounu oluturan temel hcresel yap- kefettikleri iin Nobel dln kazandlar. Geen yzylda teknolojideki hzl gelimelerin yol at, beynin anatomisi ve fizyolojisiyle ilgili gnmzdeki bilgi patlamas, nmze karmak bir olgular kmesi karmtr. Artk nronlar, nron demetleri, onlarn balantlar, molekl yaplar ve beynin hangi alanlarnn hangi zihinsel yetilerle ilikili olduu konusunda bir ok ey biliyoruz. Beyin hasarlar ve beyindeki belli kimyasal maddelerin psikiyatrik hastalklarda oynad rolle ilgili bilgilerimiz de hayli artt. Ne var ki tm bu bilgiler -ve bilebileceimiz eyin sadece minik bir parasn bildiimiz gerei- imdiye kadar zihin ve beyinle ilgili kapsaml bir teoreme dntrlmemitir. Dahas sinirbilim, molekller ve hcre alt yaplardan (bkz. NANOBYOLOJ) byk sistemlere (bkz. HAFIZA; ALGI; PSKYATR; DNME) kadar pekok byklkteki dzenleri kapsasa da, bu deiik dzeylerdeki aratrmaclarn keifleri imdiye kadar birletirilmemitir. Bunun yaplabilmesi iin sadece daha ok bilgiye deil daha doru bir btncl modele ihtiyacmz vardr. Bu ise kavramsal bir buluu gerekli klmaktadr. Bilgisayar teknolojisindeki devrim ve bilgisayarlarn alma tarzlar ile insann dnme biiminin baz yanlan arasnda yaplan boa mitlerle dolu benzetmeler, zihnin gl bir bilgisayarc modeline yol amtr. (Bkz. BLGSAYAR TABANLI PSKOLOJ.) ou bilisel bilim adam, bu modeli bir ekilde adapte etmi ve aratrma konularn ve felsef fikirlerini ynlendirmede kullanmtr. YAPAY ZEKA aratrmas nsan dnme biimiyle bilgisayarn yapabildikleri arasndaki benzerliklere dayanr. Beyin "zihin makinesi" olarak alglanr. Ama bilgisayar bilinli deildir. Ne sevin duyar ne de ac; amal hareket etmez. Eletirmenler bilgisayarn beyin iin iyi bir model olduuna cidd bir ekilde nasl inanlabileceini

merak etmektedirler. Yapay zek taraftarlar bunun sadece bir zaman meselesi olduunu, bilgisayar teknolojisinin gzlemlenen fakllklar yakaladnda meselenin hallolacan savunmaktadr. (Bkz. UZMAN SSTEMLER.) Yeni BLSEL BLM, felsefecilerin ortaya att sorular, psikologlarn topladklar bilgileri ve sinirbiliminin beynin isel faaliyetine ilikin elde ettii bilgiyi birletirme abas iindedir. Bilisel bilimin amac, fizyolojik temeliyle birlikte zihinsel kapasitenin birleik bir emasn elde etmektir; ama imdiye kadar ki pratie bakldnda, onun deneyimimizin sadece snrl yanlarna -bili veya dnmeye- eildii, duygu, bilin ve yaratcl aka ihmal ettii grlr. Bilisel bilim, ayrca, bilgisayar bilimindeki devrime esir olmu, bylece Newtonun mekaniki paradigmasn ve zellikle hesaplanabildii kendine uyarlamtr. (Bkz. CHURCH-TURNG TEZ; FORMEL HESAPLAMA; SNRSEL EBEKELER.) nsani dnme biimi makinelerin yapabildii veya taklit edebildii eyler zerinde modellendirilir. En iyi ekilde anlalan zihinsel yetiler ve esas sinirsel temeller en fazla bilgisayar devrelerine benzemektedir. Sonu, nsan dnme biiminin baz yanlarnn gl bir modeli olmutur; bununla birlikte zihinsel deneyimin indirgemeci- bir emaya sokulamayacak yanlar da rahatlkla ihmal edilmitir. Bu yzyln dier bilimlerinde bariz yeni bir paradigma ortaya karken, zihin bilimleri hibirinin aka savunulmad bir dizi model veya paradigma sunmaktadr. Bazlar, "zihnin z" ile beynin muhtevasn temelde ayr olarak gren eski dualist modellerin 20. yzyl versiyonlardr. ou indirgemeci modellerdir; mekanizme ve onun modern bilgisayar andaki karlna hapsolmutur; bunlar bir gn tm zihinsel faaliyetin sinirsel etkinlik ile aklanabileceini savunmaktadrlar. Bir iki model Darwinci biyolojiye veya kuantum teoremi, kaos ve karmaklk gibi yeni bilimlere dayanr. Baz gzlemciler, sz konusu alan, mehur kr adamlar ve fil hikyesiyle kyaslar. Her disiplin veya aratrma grubu hayatn bir yanyla veya beynin bir ksmyla ilgili tecrbeye sahip olarak, cahil bir ekilde "Evet! te beyin buna benzer ve byle alr." demektedir. Ama hi kimse henz fili grm deildir. Aslnda her birimiz filiz. Gnlk hayat gerei dier "filler" ile birlikte ve onlarla iliki iinde yaarz. Saduyu ve sezgimiz zihnin doas, zihne sahip insanlarn yapmaya elverili olduklar eyler ve hatta onlar niin yaptklar hakknda bize ok ey syler. Fakat bu dorudan deneyim bilimsel bilgiye ne lde evrilebilir? Tek bana deneyimimiz, bize, hangi sinirsel veya siniralt faaliyetin ak olmak veya kzmak trnden eylere elik ettiini asla syleyemez. Bilin ve onun etkin olduu yaratclk, mevcut sinirbilimler ve baat bilisel zihin modelleri iinde ihmal edilmi en gz kamatrc konulardr. (Bkz. BR BLN BLMNE DORU.) BU ihmal, zihin bilimiyle ilgili ilgin ama henz baat olmayan ateli aratrmalar ve speklasyonlara yol amtr. Siniralt dzeydeki kuantum aktivitesi, bilin deneyimi ve onun birliini mi dourmaktadr? Sinir sinapslarnn atelenmesindeki dzenli aktivite srgit grsel rntleri veya hatta ok iyi bilinen tutumlar aklar m? Bu ZHNLE LGL KAOS TEOREMLERne mi gtrr bizi? Sinirsel yaps deneyimle srekli diyalog halinde olduu iin mi beyin yaratcdr? Yaratc dnme faaliyeti hesaplanamaz mdr (yani bilgisayar tarafndan taklit edilemez midir) ve muhtemelen kkeninde kuantum mu vardr? Bunlar zihin bilimlerinin snrlarn zorlayan baz ufuk ac sorulardr. Bizler hl ZHN-BEDEN SORUNUnu yeterli derece kavram deiliz; ki bu olmadan zihin bilimlerimiz salam bir ekilde temellendirilemez.

D.KOZMK KUBBE Semalar her zaman nsan aratrmann ve tefekkrn merkez bir odak noktas olmutur. Nitekim trmz, insanolu, daha ocukluk dnemin- deyken, geceleyin huu, merak ve kafalarnda uyanan sorularla gkyzne bakmt. Kainat bir btn olarak neye benzer? Ne zaman balamtr? Nasl olumutur? Sonunda ne olacaktr? Yldzlar ve gezegenler neden yaplmtr ve onlar gkyznde tutan ey nedir? Yeryz ve onun sakinleri genel evrensel ema ile ne tr bir ilikiye sahiptir? Bunlarn tmnn ardnda bir zek var mdr; baka yerlerde yaayan baka zeki varlklar mevcut mudur? Bu sorular, hep beer mitoloji ve dinin merkezinde yer almtr. Eski Yunan felsefesinde ve erken dnem bilimde bunlar, "evren bilimi" olan KOZMOLOJnin konularyd. Daha modern zamanlarda, bu sorular, GZLEMSEL ASTRONOM tarafndan elde edilen olgusal veriler ve ayn fizik yasalarnn hem yeri hem de g ynettiinin fizikiler tarafndan anlalmasyla harmanland; bylece 20. yzyln balarnda modern kozmoloji bilimi dodu. Bu noktada bilimin byk oranda Einsteinn byk lekli izafiyet denklemleri, Newtonun ktleekimi almas, Maxwellin k iin gelitirdii dalga denklemleri ve kuantum teoremiyle parack fiziinin sonsuz kklkteki dnyalarnn- birletiini grmeye balarz. KUANTUM KTLEEKM ve KUANTUM ALAN TEOREM olarak adlandrlan yeni bilimler sayesinde, evrenin drt temel kuvvetini -ktleekimi, elektromanyetizma, gl ve zayf ekirdek kuvvetler- her eyi kapsayan bir Her eyin Teoremi iinde birletirme abalan sarf edilmitir. (Bkz. HER EYN TEOREMLER.)

Gzlemsel astronomi, insanolunun en eski mspet bilimidir. Ta bandan beri gkyz aratrmamz dorudan gzleme ve pratik amalar iin kullanlabilen titiz veri birikimine dayanyordu. Ne var ki eski tarih ncesi dnemde bu gzlemler mit ve dinle beraberdi. Tarihncesi dnemde yaayan insanlar tanrlar ve kahramanlar semalardaki takmyldzlar olarak gryorlard; ama yine de onlar seferler ve zaman ayarnn yardmclar olarak kullanyorlard. Yln gnleri, aylar ve mevsimleri gne, ay ve yldzlarn grnr hareketleriyle llebiliyordu. Yldzlar grece konumlaryla sabit haldeydiler; yedi seyyar nesne -Gne, Ay ve grnr yedi gezegen olan Merkr, Vens, Mars, Jpiter ve Satrn- iin zemin oluturan bir kubbe olarak. Gezegenler Yunancada "wanderers"* anlamna gelmektedir. Babilliler yedi gezegeni, her biri haftann bir gnn yneten tanrlarla ilikilendirmilerdi. Mit unsurundan dolay astronomi ve astroloji birlikte gelimitir.

*Wanderers: ng. Gayesizce dolaanlar anlamna gelmektedir.

Baz eski Yunanllar, astronomik gzlemin bilimsel yann gelitirdiler. Ay tutulmalar srasnda, dnya hep ayn yzeyinde eri bir glge brakyordu; bu da dnyann aydan yaklak kat byk bir kre olduu sonucuna yol ayordu. Eratosthenes, gnein en tepede olduu zaman lenin farkl zamanlarda ve farkl uzunluklarda gerekletiini gzlemiti. Bundan yola karak dnyann bykln doruya olduka yakn bir ekilde hesaplad. Baz eski Yunanllar, gnein dnyadan hayli byk olduunu dnyorlard; ama iki cisim arasndaki mesafeyi lmenin bir yolunu bilmedikleri iin dnya ile gnein grece byklklerini doru ekilde lme imknndan yoksundular. Eski Yunanllar, dnyann gnein etrafnda dndne inanyorlard, ancak sonraki dinsel saikler ve fizikle ilgili yanl akl yrtme, Aristo ve Batlamyusun yer merkezli teoremlerini ne kard. Dnyann dz olduuna ve evrenin merkezinde durgun hlde bulunduuna, Gne, Ay, gezegenler ve yldzlarn dnyann etrafnda dndne inanlyordu. Semavi krelerin farkl bir maddeden, esirden yapldna inanlyordu. Cennetin yldzlarn ardnda bulunduu, cehennemin de dnyann altnda yer ald kabul ediliyordu. Sa duyunun baz nitelikleri, eski astrolojik dinler ve Hristiyanl birletiren bu vizyon ortaaa kadar 1.500 yl varln srdrmtr. 16. yzylda, Kopernik, gne sistemi ve onun hareketleri iin ok daha basit bir model nerdi. Buna gre Dnya ve be grnr gezegen Gnein etrafnda dolanyordu. Yeni icat edilen teleskopla elde edilen kanta dayanan Galileo ve Kepler de bu gr destekledi. Kilise Galileoya zorla szn geri aldrd. (Kopernik eserinin yaynland yl lerek knamadan kurtuldu.) Ne var ki sonunda Kopernikin gr galip geldi, insanlar semvi cisimlerin yeryzndeki cisimler gibi ayn maddeden yapldn ve ayn fiziksel yasalara bal olduklarn anladlar. Kopernikin zaferi, kozmolojide temel bir paradigma kaymasdr. Astronomi, felsefe ve dinden ayrld. Hakikatin vahye veya gelenee dayal olduu ynndeki inan yerini akl ve gzleme duyulan bilimsel inanca brakt. Yaratln merkez noktas olan ve yukardan sevgi dolu bir Tanr tarafndan gzetlenen dnya manzaras, dnyann, engin evren iinde olduka kk ve sradan bir para olduu ynndeki souk gre brakt yerini. Eski bilimsel paradigmaya gre, evren statikti. O, ya az veya ok imdiki koullan iinde hep var olagelmi ve varola gidecekti (Bkz. KUSURSUZ KOZMOLOJK LKE.) ya da gemite bir zaman yaratlm ve Hkm Gnne kadar da hep ayn kalacakt. Bu statik evren sonsuz ve muhteva bakmndan da tamamen zdeti. (Bkz. KOZMOLOJK LKE.) Newton statik evren yasasn kabul etmiti; fakat yldzlarn sonsuz sayda olmas gerektiini, zira sonsuz zaman ve mekan iinde sonlu bir dzenin evrensel ktleekimi yasas nedeniyle kanlmaz bir ekilde kmeleeceini savunuyordu... 19. yzylda, artan ENTROP yasas evrenin adm adm yavalad ynnde kasvetli bir tahminde bulundu. Kozmolojide baka bir devrimci paradigma kaymasna 20. yzyl da ahit oldu. Einsteinin GENEL ZAFYET TEOREM (1915), uzay-zamann ve onun madde ve ktleekimiyle olan balantsnn yeni ve daha doruya yakn bir vizyonunu sundu. imdi Einsteinn deneysel kantlarla iyice desteklenmi denklemlerine gre, bir btn olarak evren statik olamazd. O ya genlemekte veya bzmektedir. ronik bir ekilde, Einstein, almasnn ortaya koyduu sonulardan holanmamt ve denklemleriyle oynayarak statik bir evren ihtimalini yeniden tesis etmeye alt. Tahminleri deitiren kozmolojik sabit diye adlandrd bir sabiti keyfi bir ekilde ekledi. Astronom Edwin Hubble, bizlerin esasnda GENLEYEN EVREN de yaadmz gsterdikten sonra, Einstein, kozmolojik sabitinden phelenerek, "hayatmn en byk gaf" demitir. Bugn neredeyse tm astronomlar, evrenin geniledii noktasnda hem fikirler. O, hemen hemen sonsuz scak ve youn bir nokta olarak 10 ile 20 milyar yl nce BYK PATLAMA ile balamtr.. Ktleekimi evrende byk lekler zerinde etkili olan en nemli kuvvettir. Elektromanyetik kuvvetten farkl olarak, her zaman ekicidir; etkileri birbirini

snmlendirmekten ziyade glendirir. Sonuta ktleekimi evrenin genilemesini yavalatr. Yaylmann sonsuza kadar m devam edecei yoksa bir noktada evrenin tek bir noktaya m kecei -Byk Skma- hl bilinmemektedir. Evren genilerken soumu, evrenin yapld maddenin farkl formlar ald eitli FAZ GELER, buharn suya suyun da buza dnmesi gibi, meydana gelmitir. Buna yol aan sre her birinin kendine zg niteliklere sahip olduu yedi dneme ayrlabilir. (Bkz. ema 1.) Gzlemsel astronomi, daha iyi teleskoplar, radyo teleskoplar, uydu gzlemcileri ve dier pekok teknolojik aracn yardmyla pekok adan dinamik bir ekilde deien evren hakkndaki bilgilerimizi byk oranda artrmtr. Yalnzca dnyev yaam biimleri deil, yldzlar ve evrenin kendisi de doar, yaar ve lr. Bu yzylda parack fiziinin geliimi en azndan evrendeki baz yksek enerjili ilemlerin -YILDIZLARn enerjisini temin eden nkleer tepkimeler gibi- iyi kuramsal modellerini sunmutur. Kozmoloji, gzlemsel astronomi ve parack fiziinin kesiimi, birleik bir bilim daln dourmaktadr. Ancak evrendeki ok eski ve yksek enerjili ilemler, belki de en ok felsef ilgiye mazhar olmakta ve gzmzden kamaktadr. Kozmik evrimin yedi dneminin son ikisinde -galaktik ve kimyasal dnemlerde- parlak nesneler teleskoplarla dorudan gzlemlenebilir. 10c k yl tedeki bir kuasar gzlemlerken onu 1010 yl nceki haliyle grrz. Bylece, eskiden bugnklerden ok daha fazla sayda radyo galaksisinin eskiden mevcut olduunu anlayabiliriz. Ama hibir teleskopun elde edemeyecei baz veriler de vardr. 300.000 yldan daha eski zamanlarda evren, PLAZMAdan, etkileen ma ve ykl paracklardan meydana gelen, effaf olmayan ve scak bir "orba"dan oluuyordu. Sonunda o, elektronlarn ve ekirdeklerin birleerek ntr, hafif atomlar oluturmalarna ve effaf olmalarna imkn tanyacak kadar soudu. Bugn gzlemlediimiz KOZMK ARKAALAN RADYASYONU, evrenin mutlak deil fakat yaklak olarak zde olduu bu dnemde olumutur. (Bkz. MKRODALGA ARKAALANDA BURUUKLUKLAR.) Bugnn yksek enerji fizii, evrenin 1034 il 300.000 yl yalar arasndaki dnemde gerekleen enerji faaliyetlerinin kesin modellerini bizlere sunmaktadr. Bu kuarklar ve dier temel paracklarla kuvvetlerin olutuu dnemdi. Parack fiziinin STANDART MODEL bu paracklar ve ilikilerini tanmlar ve onun tahminleri, Byk Patlamadan 1010 saniye sonrasndaki enerji miktarlarna dek varan parack hzlandrclar iinde test edilebilir.

imdiye kadar toplanm tm deneysel veriler Standart Modelle uyumaktadr ve modelin erken evrenin kimyasal yapsyla ilgili ngrleri de astronomik gzlemlerle uyumaktadr. Bu kozmologlara standart modelin Byk Patlamadan saniye sonrasna ait deneysel verilerle salamasn yapma imknn verir. Yine de bu model pekok eyi aklayamamaktadr ve ou kozmolog daha birleik ve esasl bir teorem aray iindedir. Evriminin ilk iki dneminde evrenin yapsyla ilgili grler speklatiftir. BYK BRLEK TEOREMLERin eitli versiyonlar vardr. Bu ok erken evren dneminde devasa ve ani bir genileme, ime teoremine izin vermektedir ki bu teorem, Byk Patlamada modelindeki eitli sorulara zm getirmektedir. (Bkz. ME TEOREM.) Ancak bu teoremleri deneysel olarak snama imknmz yok; bunu yapmak gne sisteminden bile byk bir parack hzlandrcsn gerekli klmaktadr! Evrenin daha ilk dnemi olan PLANCK DNEM iin tam bir teoreme -her ne kadar eitli kavramlar heyecan verici felsef sorgulamalar gndeme getirse de- sahip deiliz. Bu dnem bildiimiz kadaryla evrimin ileri pekok katmann iermektedir. Parack Fizii Kozmoloji ve parack fizii, evreni inceleme almasnda el ele verir. Fizik, zerinde kuvvet etkin olduu zaman maddenin sergiledii davran inceler. Bu varln boyutunun her birinin temel doas adm adm analiz edilmitir. 19. yzyln sonlarnda ktleekimi ve elektromanyetik kuvvetler gayet iyi anlalmt. Maddenin doksan eit atomdan olutuu, atomlarn birleerek moleklleri oluturduu dnlyordu. Ondan sonra, parack fizii, giderek artan enerjilerde rastlanan temel yapnn ileri dzeylerini akla kavuturdu. (Bkz. ema 2.) imdiki bilgi dzeyimizden, parack fiziinin standart modelinden yola karak, sadece iki temel madde (fermiyonik) paracn olan kuark ve leptonun ve onlarla ilikili ANTMADDE paracklarnn bulunduunu syleyebiliriz. Parack fiziinin kk leinde ihmal edilebilir olan ktleekiminden ayr olarak, iki temel (bozonik) kuvvet vardr; sadece kuarklar etkileyen renk kuvveti (gl ekirdek kuvvetini retir) ve kuarklar ve lepton- lar etkileyen elektrozayf kuvvet. (Bkz. BOZONLAR; FERMYONLAR.) Kutu 2de gsterilen madde/kuvvet snflamas, evrenin oluumuzda kuark dnemiyle hadron dnemine tekabl eder. Fermiyonik ve bozonik dallar arasnda ilgin simetriler sunar. (Bkz. SPERSMETR.) KUANTUM RENK DNAM renk

kuvvetinin kuarklar zerindeki etkisini aklar; elektromanyetik teorem ELEKTROZAYIF KUVVETin fermiyonlar zerindeki etkilerini ortaya koyar. Bu iki teorem birlikte, imdiye kadar parack fiziinde toplanm tm deneysel sonular aklayan Standart Modeli oluturur. zerinde deney yapamadmz yksek enerji olgularn aklamak iin bir Byk Birleik Teoreme veya Hereyin Teoremine ihtiyacmz vardr. Her ne kadar parack fiziinin Standart Modeli ierdii enerjiler asndan tam olsa da, onu anlamak iin daha geni bir ereve iine yerletirmemiz gerekmektedir. Szn ettiimiz enerji dzeyinde, ZEL ZAFYET uygulanmaldr. Paracklar enerjiden meydana getirilebilir ve tekrar enerjiye dntrlebilir. Temel kuantum teoremi bu olaylar izah edemez; o, kuantum alan teoreminin gelimesiyle ileri bir alm kazanmtr. Kuantum alan teoreminde "paracklar" kalc nesneler olarak grlmez; bunun yerine -bir yaydaki titreimler gibi- temel KUANTUM VAKUMUnun uyarlm halleri olarak grlr. EMA 2 MADDENN ANALZ

Simetri Yksek enerji fiziinde, simetri kavramlar nemlidir. Uzay-zaman simetrileri gndelik dnyada boldur; gnein yuvarlak diski, bir hayvan bedeninin sa ve sol taraf, bir duvar kad tasarm veya tekrarlayan bir mzik ritmi. Daha soyut olarak, "tarafsz" adalet sylemi veya her yerde ayn olan ktleekimi yasas da bir eit simetriye tekabl eder. Simetri fizik salarn ifade etmenin temel bir yolu olmutur. Eer ayn tema iki veya daha fazla kez tekrarlanrsa bir simetriye sahip olur. Simetrinin derecesi ve tr tema rneklerinin mzik makamlarn aldklar -simetri gurubu diye adlandrlan- gruplarla tanmlanr. Ayna simetrisi ayn temay nesne ve yansmas olarak iki kez gsterir; bir kiinin sa ve sol taraf gibi. Onun (ayrk) simetri grubunda sadece iki eleman vardr.

Pozitif ve negatif elektrik ykleri ayna simetrisine sahiptir. Ama bir dairenin tam dnleri sanki onu az nce yapm gibi bir grnt brakr. Bu matematikiler tarafndan U (1) diye adlandrlan sonsuz (srekli) simetri grubudur. Bu gurup, elektromanyetik teoremde de nemli bir yere sahiptir. Bir nesne simetriye sahipse, tanmlanacak daha az nitelie sahip olur ve daha az BLG ierir. Yalnzca temay ve onun tekrarlan biimlerini aklamamz yeter; tpk benzer evlerden oluan bir dizideki bir ev gibi. Bilimsel yasalar u ekilde ifade edilebilir: Bir ey btn zamanlar ve mekanlarda ayndr. te yandan eer bir sistem farkllam bir duruma doru faz geileri gerekletirirse, tanmlanacak daha ok nitelie sahip olur ve daha fazla bilgi ierir. Bir kar tanesi kristali sadece alt ynde ayn grnr. Bu, hem farkl dnemlerden geen evrenin evriminde hem de biyolojik evrimde nemli bir olgu olan SMETRNN BOZULMASIna bir rnektir. Nerede yap karmaklayorsa, orada simetri -ya da en azndan balangtaki simetri- kaybolur. nemli bir matematik teoremi vardr; Noether Teoremi. Buna gre, ne zaman fiziksel yasalar SREKL SMETRLERe sahip olursa, o zaman sz konusu fiziksel nicelik korunur. Fizik yasalar her yerde -diyelim Amerika ve in'de- ayn olduu iin, fiziksel ilemlerde momentumun korunmas gerektii kantlanabilir. Dinamie simetri asndan eilen bu yaklam, eski yaklamlar kadar gldr ve muhtemelen sezgisel yolla kavranmas da daha kolaydr. Bu teorem, soyut (uzamsal olmayan) simetrilere, zellikle de, doann tm drt kuvvetini temsil etmek iin kullanlmakta olan GA- UGE ALANLARlna uygulanr. Felsefi adan bakldnda, simetri ile fiziksel zelliklerin korunumu arasnda bir gerilimin olmas ilgin grnmektedir; bir yanda momentum ve enerji, dier yanda daha dinamik dnm, z-organizasyon ve simetrinin bozulmas. Doa ya kendini korumakta veya ileriye doru byk bir sray yapmaktadr. Bu durum eitli ilgin ama zlmemi sorular gndeme getirmektedir. Deiim mi yoksa korunum mu daha temeldir? Bu ikisi arasndaki dengeyi garantiye alacak mutlak sabit yasalar var mdr? Evrenin her varlk dzeyinde farkllamaya ynelik eilimler var mdr? Ayrk simetriler fizik yasalarnda nemlidir. ayna simetrisi yk (artya kar eksi), eitlik (sa taraflla kar sol tarafllk) ve zaman (ileriye kar geri). (Bkz. YEZ SMETRS.) Fermiyonlar (madde) ile bozonlar (kuvvetler) arasnda bir spersimetri ne srlmtr; ama bu aamada sz konusu neri speklatif olma durumunu korumaktadr. Sonunda, Standart Modelin LEPTONLAR ve KUARKLAR ve ok sayda HADRONLAR kurall dzenler oluturur; tpk bir asr nce kimyasal elementlerin periyodik cetvelde dzenlenii gibi. Kozmoloji ve ona yakn alanlar olan parack fizii ile kuantum alan teoremi, gndeme getirdikleri felsef sorular itibaryla yeni bilimin en heyecan verici alanlar arasnda yer almaktadr. Belki de baka hibir bilim dal insan varlnn kkeni, doas ve balamnn esasna bu derece dorudan ynelemez ve varlmzn bir takm temel niinler?"ine cevap bulmaya ynelik bir irade sergileyemez. Evrenin sonlu mu yoksa sonsuz mu olduunu ve onun nasl olutuunu bilimsel olarak hl bilmiyoruz. Evrenin baka bir yerinde hayat veya zeknn bulunup bulunmadn ve bilincin fiziksel evrenin ortaya kmasnda varsa ne tr bir rolnn olduunu bilmiyoruz. Kozmolojinin bu sorulara cevap verip veremeyecei de belli deil. Ama kozmoloji bu somlara cevap bulma gayretleri iin bir yn veya model nererek yardm edebilir. (Bkz. ANTROPK LKE; EVRENDE ZEKA; HER EYN TEOREMLER.) Amatr veya profesyonel olarak astronomiyle ilgilenmede ana saik, dnyay ve onun iindeki yerimizi anlamaktr.

Kozmoloji ve Parack Fiziinde Birim ve ller Bu listenin amac sz konusu nicelikler hakknda daha az bilgisi olan okurlar bilgilendirmektir.

A.ok kk ve ok byk saylar stel ifadeyle uygun ekilde yazlmtr. 10n= 1 den sonra n tane sfr gelecek; rnein, 106= Bir milyar 10-n =1/10n rnein, 10-3 =Binde bir

B.Bilimde kullanlan temel birimler Uzunluk: Santimetre (cm) 1 santimetre = 2,54 in Ktle: Gram (gr) 454 g = 1 libre Zaman: Saniye (sn) 3 X 107sn = 1 yl (yaklak) Scaklk: Kelvin derecesi (K; mutlak derece) mutlak sfr = -273C; x K = Xc + 273

C.Yaklak Saylar Bir bardak sudaki atomlar: 1025 Dnyadaki insanlar: 6X10 nsan beynindeki nronlar: 1011 Galaksimizdeki yldzlar: 1011 Grnr evrendeki galaksiler: 1010 (Not: Tm evren bundan daha byk olabilir.) Grnr evrendeki paracklar: 1010

D. Yaklak Ktleler

Proton veya hidrojen atomu: 10-23gr Yetikin insan: 5 X 104gr = 120 libre (yaklak) Gne (MO): 1023gr (Not: nsan protondan kat kat daha ardr; tpk gnein insandan kat kat daha ar olmas gibi.)

E. Yaklak Uzunluklar

Planck uzunluu: 10-33cm Zayf ekirdek kuvveti genlii: 10-16 cm Gl ekirdek kuvveti genlii: 10-13 cm Tipik bir atom ekirdeinin ap: 10-13 Atomun ap: 108 Grnr n dalga boyu: 10-4cm Yetikin insann boyu: 1,7 X 102 Gnein yarap: 1011cm. Bir k yl: 1011 cm Galaksimizin yarap: 1023 cm = 105 k yl Grnr evrenin yarap: 1028cm = 1010 k yl

F. Yaklak Zamanlar

Planck sresi: 1044 sn Pi-mezonun mr: 10-16 sn Ntronun mr: 103 sn nsann mr: 2 X 100 sn = 70 yl (yaklak) nsan soyunun ya: 6 X 1013 sn = 2 X 106 yl (yaklak) Dnyann ya: 1017 sn = 109 yl (yaklak) Evrenin ya: 5 X 1017 = 15 X 109 yl (yaklak)

Adan Zye Yeni Bilimin Klavuzu

AIK SSTEMLER
200 yldan fazla bir sredir, fizikiler, doaya, sanki her sistem bir kutu iinde kapal kalm gibi yaklamlardr. Termodinamiin yasalar, bir kutunun iindeki entropinin, sistem niteliksiz dengeye doru giderken, arttn belirtir. Oysa bugn, bilim adamlar, doal ve toplumsal sistemlerin ounun kendilerini dzenleyen, yaplandran ve yneten ak sistemler olduunun farkndadr. evremizdeki dnya karmak yaplar, byyen bitkiler ve gelien toplumlar ile doludur. Bunlarn hepsi ilk bakta ENTROPnin nlenemez ilerleyiine meydan okuyor gibi grnmektedir. Bir tohum asrlar boyu yaayan mee aacna dnr. nsanlar, ehirler, stlm sudaki ekiller, ve kendi kendini katalizleyen kimyasal tepkimeler kendilerini kendiliinden yaplandrrlar ve yksek dzeyde bir dzeni devam ettirirler. Bunlarn hepsi, madde ve/veya enerjinin serbeste ieri girip dar kt ak sistemlerdir. Bir buzdolabnn buzluuna konulan suyun entropisi azalr. Sv halden kat buz haline geer. (Bkz. FAZ GELER.) Bunun gerekleebilmesinin nedeni buzdolabnn ak bir sistem olmasdr. Buzdolabna elektrik enerjisi pompalanr ve ondan entropi (veya s) alnr. Bir sistemdeki enerji ak sayesinde, entropinin ierde azalmas ve suyun, nispeten kaotik bir halden daha dzenli bir hale gemesi mmkn olabilmektedir. Kukusuz, sistem ve evresinin toplam enerji miktar artar. evreye pompalanan entropi sayesinde dzen kurulabilmekte ve sistemin iindeki entropi azaltlabilmektedir. Bir tavuk orbas kasesini frna koyun. Dipteki s svy str, bir dizi s akmlar iinde svnn yukarya doru hareket etmesini salar. (Scak su souk sudan daha az youndur ve yukar kmaya alr.) Ksenin stnde, su sour, iindeki sy havaya verir. Sonuta, s, kasenin dibinden tepesine doru srekli akar.

Balangta orbada geliigzel kprdanmalar olur. Scak orba ykselmeye balar; ayn zamanda stteki souk orba dibe inmeye alr. Sonu ok farkl dalgalanmalarla dolu, karmak, kaotik bir harekettir. Ama stma devam ettii srece bu dalgalanmalarn bazlar byr. Bir blgedeki scak orba yukar doru kmaya balar, yaknndaki orbann bir ksmn da yannda gtrr. stte, scak orba yaylr, ve souk orbann dibe inmesine yardm eder. ok gemeden, orbann inen ve kan kolonlar belirginleir. Eer onu dikkatli bir ekilde gzlemlerseniz, yukar doru kan scak orba ile aa doru inen souk orbada silindir rulolar veya altgen hcreleri grebilirsiniz. Sonu, kaostan doan dzen grnmne sahip kararl bir sistemdir, bu da, enerjinin (snn) ak bir sistem iinde dolamas olgusundan kaynaklanr. Benzer ekildeki hcreler, l kumlar zerinde uan bir uaktan da grlebilir; scak havann altgen hcreleri ykselir ve altndaki kumu hareketlendirir, bylece kumda dzenli ekiller oluturur. Ak sistemler madde akn da ierebilir. Bunun rnekleri, bir talyan meydanndaki emenin kararl modeli ile banyo kvetinden szlen suyun oluturduu anafordur. Aalar madde ve enerji ak sayesinde kendilerini yaplandrabilen ak sistemlerdir. Kkleri suyu emer ve yapraklar karbondioksiti solur. Enerji aaca gne formunda girer. Fotosentezin zel ilemleri sayesinde, aa geliimi iin su ve karbondioksit gibi temel bileenleri kullanarak eker (karbonhidrat) sentezi yapabilir. Eer aacn gneten korunmas, yapraklarnn terlemesinin engellenmesi veya kklerinin kesilmesi yoluyla bu sistemin herhangi bir paras evreden ayrlrsa, isel dzenleme ilemi durur. Aa lr, ve dzen kaosa doru geri dner. Ak sistemler ayn zamanda sosyal ve ekonomik de olabilir. Anayollar- da kendi kendini dzenleyen trafik aklar vardr. ehir ak sisteme bir rnektir. Onun i dzeni, p, lam suyu, ve s eklinde d evreye verilen entropi parasna ayakta tutulur. Aslnda gezegenimizin iinden akan tm hayat, s yaym ekilleri gibi, nihayetinde gnein temin ettii enerjiye baldr.

AKAN ZAMAN
Bizler bilinli olarak hibir ann farknda olmayz;, ancak daha ok belki birka saniye sren bir zaman diliminin farknda

oluruz. imdi diye bilinen sahte zaman periyodu iinde, melodi ve cmleleri bir btn olarak iitiriz. Bu bizim deneyimlediimiz, anlar"n her birinin uzunluudur. Ancak Newtoncu fizikte zaman byle ele alnmaz; orada zaman noktasaldr. Buna ramen, zaman baz sistemlerde snrl bir blgeye dalr; rnein LAZERLERin EEVRELLK zaman gibi (genelde bir saniye ya da daha fazla.) Eer bilincimiz bu,eevreli fiziksel sistemlerle balant kurabilseydi, fiziksel zaman ile sahte imdiki zaman deneyimimiz arasnda daha az atma olurdu. (ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLER) Sahte imdinin alan iinde bir zaman ak tecrbe ederiz. Baz olaylar gemie karrken yenileri balar. Bunun bilinteki temsilinin temelini oluturabilecek bir benzerini fizikte bulabilir miyiz? Gemi, imdi ve gelecein niteliksel olarak farkllat bir atya ihtiyacmz vardr -gelecein hadiseleri olana kadar salt olaslklardr-. Bu at modern fizikte vardr; rnein, KAUNTUM FZNDE GEREKLK VE MKAN arasndaki bada mevcuttur. Yine bilincimiz, beyindeki kuantum dalga fonksiyonunun kyle iliki kurabilseydi, akan zaman ikilemi zme yakn olurdu. te yandan bu aamada bylesi dnceler farazidir.

ALGI
Nobel dl sahibi Francis Crick'e gre, Bugn nrobiyolojideki baat sorun zihinle beyin arasndaki ilikidir." Crick, DNA moleklnn kefine katksndan dolay Nobel dln kazanmt. Bugn bilimsel hayatnn byk ksmn algy incelemeye ayrmtr; nk dier pekok bilim adam gibi o da, grsel algnn, zihinle beyin arasndaki ilikinin fiziksel temeli hakknda bize ipular verebileceine inanmaktadr. Bu byk zihin-beden sorunu, alg almasna heyecan verici keskin bir snr getirmektedir. Nihayetinde, algy anlamann bilincin fiziksel temelini anlamada bize yardm edeceini umuyoruz. Algsal yetilerimiz -grme, iitme, koklama, dokunma ve dierleri- zihne alan pencerelerdir ve sayelerinde znel benlik duyumuzun d fiziksel dnyadan gelen verilerle bulutuu vastalardr. Londra niversitesinde nrobiyoloji profesr olan Semir Zeki, Grsel beyne ynelik aratrmamz, bizi, insanln insann kendi doas hakkndaki aratrmasnn tam merkezine gtrmektedir," diyor. Alg, psikolojinin veya beyin almalarnn, aratrma iin en ok gelecek vadeden alanlarndan birisidir. Dilden farkl olarak, hayvanlar ve insanlarn ortak bir ilevidir ve her ikisi zerinde kolaylkla allabilir. Aratrmaclar grsel veya baka bir uyarm gnderip, denee ne algladn sormaktadr ya da insan deneinin veya hayvann beynindeki fiziksel tepkiyi lmektedir. Motor davran veya dnmeyi aratrma abalarndan farkl olarak, alg almalar ayn uyarmn benzer veya farkl koullar altnda defalarca verilebilmesine imkn tanmaktadr; ta ki genel bir tepki emas oluana dein. Bu yzden algnn eitli yanlar zerinde byk almalar yrtlmtr. nsanlar yaklak oniki algsal duyuya sahiptir! Grme, iitme, dokunma ve koklamaya ilveten, denge, eklemlerimizin konumlar duyusu, kaslarmzdaki gerilim ve geveme duyusu, midemizin tokluu veya al ve bunun gibi baka duyulara da sahibiz. Hayvanlar ise farkl farkl duyulara sahiptir. Yarasa bir eit radar kullanr; baz l bcekleri kzl tesi alandaki drdnc ana rengi grebilirler. Alg aratrmalar, ne kadar farkl olursa olsun, tm duyu sistemlerinin, bir sistemin detayl incelemesinin hepsi hakknda genel ilkeler sunacak derecede ortak olduu ynndeki umutla yrtlmektedir. (Bkz. KOKU ALGISI; GRME ALGISI.) Duyu organlarmzn toplad bilgilerin ou bilinddr. Boyun atardamarlarndaki kan basnc alclar alt beyne bilgi verir, o da ok dk veya ok yksek olan kan basncn dzeltir. Bizler bunun farkna varmayz. Optik ve iitsel sinirlerden beyne, farknda olduumuzdan ok daha fazla bilgi gider. KRGR bunun grafiksel aklamasdr. Bizler sonucun farkna varana kadar beyin, ham algsal verilerden yola kp mesafe algs gibi faydal bir bilgiyi sunmak iin bir sr hesap yapar. dealde, bilim adamlar, son bilinli sonuca dek algnn her aamasnda alan sinirsel mekanizmalar kefetmek istemektedirler ancak bu hedeften imdilik ok uzaz.

ANTROPK LKE
Antropik (insansl) ilke, bizler gibi bilinli yaratklarn evrene nasl geldii konusuyla alkal bir dizi dnce demetidir. Bizler varlmz, uzun bir kozmik rastlantlar zincirine mi borluyuz, yoksa niha varlmz bir ekilde gerekli miydi? Drt temel kuvvet, evrendeki maddenin ortalama younluu ve temel paracklarn ktleleri gibi fiziksel sabitler, neden adeta bizim var olmamz iin bylesine hassas lde hazrlanmtr? Antropik ilkenin iki yorumu vardr; gl yorum ve zayf yorum. Her ikisi de iinde yaadmz evrenin hayat ve bilinten yana olduunu savunmaktadr. Zayf Antropik lke, bunu bir olgu olarak kabul eder. Evrenin fiziksel sabitleri, alabilecekleri tm olas deerler iinden, pek muhtemel olmayacak ekilde, karbon temelli yaam ekillerini destekleyen snrl saydaki

deerlere ulamtr. Baz eletiriler Zayf Antropik lkeyi bir totoloji olmakla itham etmektedirler. Burada olduumuz iin, burada olabilme ihtimalimiz olmaldr. Gl Antropik lke daha ilerisine gider. Bizim gibi insanlarn varlnn gerekliliini vurgular: Evren, tarihinin bir evresinde hayatn gelimesine imkn salayacak zelliklere sahip olmaldr. Bu aklamay gerektirmektedir. Gl Antropik lkeyi savunanlar, niin var olduumuza ilikin olarak aklamadan genelde birini ileri srerler. ncelikle,, hayatn ve bilincin evrende var olmasn isteyen bir Tanr vardr. kincisi ok dnyalar hipotezidir. (Bkz. LM SORUNU.) Kuantum ok dnyalar teoremi, olas her tr evren iinden en azndan bir tanesinde hayat ve bilinci bulmalyz, der. Hayatn evrimci aklamas olarak ncs, hayatn ve bilincin bir noktada desteklenecek ekilde evrenin evrim geirdiini ileri srer. Bu nc aklamayla paralel olarak, Amerikal astrofiziki Lee Smolin, evrenimizin ve dier evrenlerin KARA DELKLERden olutuunu ve adm adm fiziksel sabitleri deitirdiini iddia etmektedir. Kara delikler yeni evrenler oluturmak iin, yldzlar kara delikler (snen yldzlar) oluturmak iin ve karbon atomlar yldzlar oluturmak iin gereklidir. Bylece niha stnlk karbon atomlarn ve yldzlar ieren evrenlere aittir. (Bkz. PLANCK DNEM.) Smolinin almas dorulansa dahi Gl Antropik lkeyi desteklememektedir; karbon atomlar ile hayat ve bilin arasnda zorunlu bir balant yoktur. Yldzlar, gezegenler ve uygun kimyasal elementler temin edilse dahi hayatn oluumu hl ihtimal d grnebilir. Niin burada olduumuzun salam bilimsel bir aklamas henz yoktur.

ANTMADDE
Antimadde dnyalar, asla ayak basamayacamz gezegenler var mdr acaba? Temel paracklar dnyas ok sayda ayna grntlerine veya simetrilerine sahiptir. (Bkz. YEZ SMTRS.) Bunlardan biri, bir parack ile onun antiparac arasndaki simetridir. Eksi ykl elektrona e olarak pozitron vardr. Eksi ykl antiprotein protonu yanstr. Antintrinolar ve antintronlar bile vardr. ayet her parack bir antiparaca sahipse, bilim kurgusal antimadde dnyalar, antitalar, antivirsler ve hatta antihayatla dolu antigezegenler mevcut mudur? Bir yldz patlamasnn sonucunda aa kan enerjiyle bir araya gelen bir antiproton ile bir proton yok olduu iin, gezegenimizde antikayalarn olmas, hatta gne sistemimizde antigezegenlerin uzun sre yaamas imknszdr. Baz astronomlar uzak antimadde galaksilerinin gerekte var olabileceine inanmaktadrlar. Sorun, arpan galaksi iftleri grmemize ramen, karlkl yok etmeden doacak seyirsel havai fiekleri asla grmemi olmamzdr. Laboratuvarda kararl antimadde meydana getirmek zordur; nk onun srekli olarak evredeki maddeden korunmas gerekir. Antiprotonlar, antintrinolar ve pozitronlar bir araya getirerek antiatomlar retme abalarna giriilmitir. Basit antimolekller oluturmak bile olasdr. Madde ile antimadde birletiinde ktle saf enerjiye dnt iin, anti-maddenin yldzlar aras yolculua kan roketlerin yakt olarak kullanlabilecei gr ileri srlmtr. Manyetik ielerde saklanan antimadde yakt, normal maddeyle temasa getiinde devasa miktarlarda enerji aa karabilir. Ancak bu, imdiki teknolojimizin hayli tesindedir.

ARALIKLILIK
Kaos dzenin bozulmas mdr? Yoksa dzen kaosun bozulmasn m temsil etmektedir? ehirlerdeki kargaalklar ve borsadaki ani iflaslar normal bir dnyada ara sra olan sapmalar olarak dnme eilimindeyizdir. Ancak ya kaos dzen kadar temel bir eyse? (Bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON.) Lineer olmayan sistemler, geribildirim mekanizmas ve tekrarl halkalar sayesinde basit kararllktan, tekrarl dalgalanmalar, ar duyarllk ve hatta kaosa kadar eitli davran trlerine sahiptir. Bazlar aralkllk diye tanmlanan olguyu sergiler. Bu anlk kaos patlamalar, arasna serpilmi dzenli sknet periyotlarn ierir.) Amplifikatrler grlt"nn patlak verdii periyotlar haricinde olduka normal alrlar. Bu grlt, rnein durdurulamayan bir elektrik motoru gibi d etkilerin sonucu deildir; amplifikatrn elektroniinin lineer olmayan yapsndan kaynaklanr. Aralkllk, ift bilgisayarlarn alarnda, sinir hcrelerinin zarlarndaki sinyallerde, svlardaki s akmlarnda ve hatta dnyadaki gnn uzunluunda grlr. Ayrca ona biyolojik evrimde de rastlanr. (Bkz. KESNTL DENGE.) Belki de kaos ve dzen birbirini tamamlayan olgulardr. yle ki, kaotik bir davrann iinde bir dzen potansiyeli bulunur veya tersi. (Bkz. KARMAIKLIK.) O toplumsal patlama dnemleri; sknet ve huzur dnemleri kadar normal olabilir.

Politikaclar, toplumsal dzensizlii kontrol etmek veya snrlandrmaya almak yerine, bu patlamalar toplumun temelinde ya- i tan dinamiklerin ifadesi olarak grmelidirler. zm, belirtilere saldrmak deil, belki deerleri ve hatta ehirlerinin tasarmyla birlikte tm toplumsal yapy yeniden ele almak olabilir.

ASTRONOMDE UZAKLIK LMLER


Bir yldzn veya galaksinin bizden uzaklnn hayat nemdeki lm dorudan yaplamaz. rnek aydnlktaki bir k kayna, yakn ve znde lo veya uzak ve znde parlak olabilir. Sonuta astronomlar, uzaklk lm iin eitli dolayl metotlar kullanrlar ve sonular en kk mesafeyi ikiye katlayacak lde belirsizdir. Bir uzaklk lm metodu "paralaks" metodudur. Dnya gnein etrafnda dnerken, bize en yakn yldzlar daha uzak bir arka alana gre belirgin konumlarn deitirirken gzlemlenebilir. Bu onlarn uzaklklarnn hesaplanmasn salar. Modern metotlar gezegenlerin radar dalmn ierir ve k hzna dayal doru lmler bize gne sisteminin doru bir modelini sunar. Baka bir metot da radyo dalgalar yayan Cepheus takmyldzm kullanmaktr. Onlarn ortalama zaydnl, radyo dalgalan yaym periyoduyla (bir gnden yz gne kadar) dorudan balantldr ve yldzlarn tmnn hemen hemen ayn uzaklkta olduu bir takmyldz kmesi iinde gzlemlenebilir. Komu galaksilerin iindeki bu yldzlarn zaydnl hesaplanabildii iin, her bir galaksinin uzakl da hesaplanabilmektedir. Bu metot 10 milyon k yl uzakla kadar, yldzlarn mesafelerini lmede kullanlr, bu mesafeden tede Cepheus takmyldz, tek tek yldzlar gzlemlenemeyecek kadar belirsizdir. Bu uzaklk lm metodu sayesinde, Edwin Hubble, komu galaksilerin uzaklklar ve GENLEYEN EVREN zerinde nc almasn yapabilmitir. Bunlar uzaklk lm iin kullanlan pekok metottan sadece ikisidir.

ATOMCULUK
Atomculuk tm bat kltr zerinde kalc bir iz brakmtr. Temelde evrenin kck, ayr, blnmez ve yok edilmez paracklardan olutuunu ileri srer. Her bir parack, madd dnyann dinamik ve bazen etin dramas iinde bireysel bir oyuncudur. Atomculuk, doann tm eitliliinin bu az saydaki basit birimlere indirgenebilecein! savunmaktadr. M.. 5. yzylda yaam Demokritusa gre, Atomlar farkllklar yznden bir boluun iinde mcadele verirler ve hareket ederler... ve orada hareket ederlerken arpp birbirlerine balanrlar. Demokritusun atomlarnn hepsi ayn zsel zelliklere sahipti. Ama ekil ve byklk asndan birbirlerinden farklyd, ve bu farkllklar, farkl atomlarn birleebilmelerinin bir sr yoluyla birlikte, madd dnyadaki nesnelerin gzlemlenen farkllklarn aklyordu. Nesnelerdeki deiimlerin, bir buz parasnn bir su glcne dnmesi gibi, atomlarn kendileri asla deiim veya isel dnm geirmezken, atomlarn dier atomlarla birleme tarzndaki deiimlerinden kaynakland sanlyordu. Dier bir Eski Yunan filozofu, Empedokles de, dnyadaki her eyin drt unsurdan -su, hava, toprak ve ate- olutuuna inanyordu. Bu durumda aslnda drt farkl atom eidi olsa da, bu gr atomculukla uyumaktadr. Empedoklesin atomlar sevgi tarafndan birletirilip, sava tarafndan ayrtrlyordu. Daha sonra Romal filozof Lukretius, ruhun ve arzunun da atomlar olduunu ileri srd. Atomculukla ilgili Eski Yunann grleri, tzlerin nasl deiebileceini ve Yunanllarn aslnda bir olduunu dndkleri bir dnyada ok sayda tzn nasl olabileceini aklama abasndan doan felsef dncelerdi. Bu atomculuk gzlem ve daha geni bir fiziksel kuramla desteklenmemiti. Bilimsel atomculuk 17. yzyln mekaniki bilim adamlaryla birlikte gndeme geldi; nk onu, DETERMNZM ve NDRGEMECLK ile birletirmek kolayd ve o, Newtonun paracklar mekaniine uyuyordu. Newtonian paracklar, eski atomlar gibi, ayr, yok edilmez ve deimezdi; kuvvetlerin etkisi sayesinde birbirleriyle arpyorlard. Bu kuvvetlerin itici veya ekici olmasna bal olarak ya farkl ynlerde hareket ediyorlar ya da birbirlerine balanyorlard. Newtonun onlar iin temel tasavvuru bir bilardo topuna ok

benziyordu. Maddi dnyadaki her ey, onun dncesine gre, bu paracklarn ve onlar arasnda etkili olan kuvvetlerin toplamna indirgenebilirdi. 19. yzylda STATSTKSEL MEKANK byle bir ruha sahipti. 19.yzylda fizik ve kimya, atomcu gr doru bir ekilde test edecek kadar geliti. Ondan sonra, su, eker ve tuz gibi kimyasal bileiklerin birka temel elemente ayrtrlabilecei biliniyordu artk. ngiliz fiziki John Dalton, 1908de gelitirdii atomik teoremde, tm bu bileiklerin doksan ya da daha fazla atom trnn bileimlerinden olutuunu ileri srd. Bu atomlar birleerek moleklleri, onlar da daha karmak bileikleri oluturuyordu; ama bataki atomlar i yaplarn asla deitirmiyorlard. Bu yzden, bir bileik, karm olmad srece, her zaman yapsndaki elementlerin ayn sabit zelliklerini ieriyordu. Bu hipotezi deneyle snamak kolayd. Bir damla ya suya dkld. Ya suya yayld; ta ki sadece bir molekl kalnlnda bir tabaka oluturmay baarma noktasna gelene kadar. Bu ve dier deneylerden sonra fizikiler, tm atomlarn bir santimetrenin yz milyonda biri byklnde bir apa sahip olduunu tahmin ettiler. Atomculuk, bilimsel kuram ve deneyle desteklenince, modern siyaset teoremi, psikoloji ve felsefe alanlarndan da kullanlan yaygn bir paradigma oluverdi. 17. yzyln siyaset felsefecisi John Locke, atomlar, toplumun temel birimleri olarak bireyler iin kendine model yapt ve ondan sonra tm liberal siyaset teoremi, toplumun -yani grubun- bu ayr bireylerin toplamna her zaman indirgenebileceim savundu. Adam-Smith, tm byk lekli ekonomik etkinlii bireylerin ekonomik davranna indirgeyerek, ayn modeli kendi ekonomi kuramna uyarlad. Liberal siyaset ve ekonomi teorisyenlerine gre, bireyler, kimyasal bir bileikteki atomlar gibi, girebilecekleri herhangi bir sosyal birliktelik veya iliki tarafndan deiime uratlmadan kalrlar. Birey tm ilikilerinden nce gelir. Psikolojide, Sigmund Freud da,nesne ilikileri teoremini yazarken atomik modele ba vurdu. Ona gre, birey nceliklidir ve ilikiler yoluyla isel olarak deimez. Bireyler asla birbirlerini ilerine" almazlar. Nesneler gibi dsal iliki kurarlar; bir sr Newtonian bilardo topu gibi, birbirleriyle arprlar ve kendi yollarna giderler. Batnn, hayat boyunca kendi yolunda yalnz yryen ayrk birey miti, ayn kaynaktan gelmektedir, tik dnem deneysel psikologlar -daha sonra birletirilen- ayrk duyu birimlerini analiz etmek iin atomculuu model olarak kullandlar. Felsefede, bilimsel atomculuk, Bertrand Russel ve Ludwig Wittgenstein gibi filozoflarn mantksal atomculuk" dncesine esin verdi. Onlara gre doruluk, Bu yeildir ya da O ayakta duruyor" trnden atomik olgulardan olumaktadr. Bu olgular sonra birleerek daha karmak cmleler olutururlar. Bilgisayarlar kullanlarak bir dilden dierine tercme yapmaya dnk ilk abalar, ayn ekilde, tek tek kelimeleri kendilerinden cmlelerin olutuu atomlar olarak grmlerdir. nsanlar olas kombinasyonlarn sonsuz olduunu ve kelimelerin anlamlarnn balama bal bulunduunu anladklar zaman bu abalar boa kt. Platon ve Aristo zamannda dahi, atomculuk baz eyleri aklamada yetersiz grnyordu. zellikle Aristo, onun, doadaki eitlilik ve deiimi aklayamadn dnyordu, bilhassa biyolojik dzen sz konusu olduunda. Atomculuk ayrca insann amacnn da tatmin edici bir aklamasn salamyordu. 19. yzyln sonlar ve 20. yzyln balarnda basit atomik teoremle ilgili sorunlar bilimin kendisi dile getirmeye balad. Kimyasal tepkimeler sz konusu olduunda atomlar, blnemez birimler gibi davransa da, onlarn daha kk birimlerden olutuunu artk biliyoruz. Elektrik, atomun nemli elemanlarndan biri olan elektronlarn bir akdr. Atomlar radyoaktif bozunma ilemi ile paracklar yayarlar ve daha basit atomlara blnrler. (Bkz. zet makale D, KOZMK KUBBE.) ZEL ZAFYET madde ve enerjinin birbirine dnebildiini kantlamtr ve buna paralel olarak KUANTUM TEOREMnin merkezi dayanaklarndan biri de, baz koullarda parack baka koullarda ise dalga gibi davranan varlklarn mevcut olduunu bulgulamtr. (DALGA/PARACIK KL.) Tm atomik paradigma, 20. yzylda HOLZM zerine yaplan vurguyla sorgulanmtr..

AVCI-AV
Av ile avcnn arasndaki deimez varlk mcadelesi, etkileim iindeki sistemlerin, snr evrimi diye adlandrlan kararl ve dalgal bir davrana varma yolunun arpc bir rneidir. Bir gle remeleri iin alabalklarn konulduunu dnn. Aradan uzun yllar getikten sonra, alabalk nfusu gln bykl ve elde edilebilir yiyecek miktarnca belirlenen kararl bir dengeye ular. Gle biraz turna bal koyulduunda, onlar midelerini kendileri iin iyi bir yiyecek kayna olan alabalklarla doldururlar. Turna balklar ve onlarn pekok nesli hayatta kalr. Birka yl iinde alabalk says nemli oranda der.

Azalan yiyecek kaynayla birlikte, turnabalklar lmeye balar. Avclarn says iyice azalnca, alabalklar tekrar artmaya balar. Alabalk nfusu zirveye ulanca, turna bal says da artmaya balar. Uygun doum ve lm oranlar altnda, turna balklar ile alabalklar sonsuz bir artma ve azalma evrimi iinde birbirleri takip ederler. Bylesi lineer olmayan bir snr evrimi (Bkz. LNEER OLMAMA) belli artlar altnda son derece kararldr. laveten birka tane alabalk eklendiinde, onlar turna balklar tarafndan yenilir; btndeki sapma ok gemeden dzeltilir. Nfustaki ayn dalgalanma yldan yla devam eder. Adeta sistem alk olduu evrime geri ekilmektedir. Bu yzden onun davrannn bir snr evrimi ekeni tarafndan belirlendii sylenir. (Bkz. EKENLER.) Av-avc snr evrimleri, ki sistemin rekabet iinde birlikte yaad hallerde gerekleir. Hudsons Bay irketinin kaytlar, satclarn iyerlerine getirildii yaban tavan ve vaak derileri saysnda salnmlar olduunu tespit etmitir. Yine burada da, iki tr, bir snr evrimiine girmiti. Beyindeki elektriksel faaliyet ve ekonomik sistemdeki dalgalanmalar, kararl snr evrimleri ile ynetilir. evrimlerin iine daha karmak evrimler retmek iin, bir snr evrimine ilve faktrler eklenebilir. Oltayla balk tutanlar alabalk glne geldiinde turna balklan ile rekabet iinde olacaklardr. Gldeki alabalklar azaldnda, kararl balklar yine gelmeye devam ederler; ama eninde sonunda gln ad ktye kar. Ancak bir sre sonra alabalk nfusu eski haline dndne balklar tekrar gelmeye balarlar. Sonu evrim iinde evrimdir. Baka bir durum da turna balklarnn alabalklar yok edecek derecede usta avc olmalar halinde gerekleir. O zaman kendileri de lr. Bu bir snr evrimi deildir. Ar balk avlama bazen bu gibi sonulara yol aar.

AYRIK BEYN OLGULARI


Nasrs madde (corpus callosum), sa ve sol yarkreyi birbirine balayan beynin ana blm, cerrahi bir operasyon srasnda kesildiinde, ayrk beyin olgularna rastlanr. Bu operasyondan geen hastalarn bazen ayrk veya eitli bilin alanlarna sahip olduu ve ayrk davran sergiledikleri grlr. atan iki drtnn kskacnda kald anlalan byle bir hastann, bir koluyla eine sarlrken, dier koluyla onu ittii gzlenmitir. Bu eit olgular, bilincin birlii, kiiliin doas ve belki de ruhun varlna ilikin derin felsef sorular ortaya karmaktadr. Her birimiz sahiden bir kii miyiz? Ruh durumu veya motivasyon atmalar iimizdeki ayrk benler arasnda daha derin bir atma olduunu mu ima etmektedir? Eer her birimiz lmsz bir ruha sahipse, nasl olurda cerrahi mdahale sonucunda ruh ikiye ayrlabilir? Ayrk beyin operasyonlar, kontrol edilemeyen epilepsi trlerini tedavi etmek iin ilk kez 1960larda gerekletirilmitir. Kommissurotomi" diye adlandrlan bir operasyonla, beynin iki yarkresi grnrde birbirinden ayr tutulur, her ne kadar her ikisi de alt beyne ayr ayr bal bulunsa da. Sonuta, epileptik ataklar azaltlr veya tek yarkreyle snrlandrlr. Normal koullar altnda, operasyondan sonra hastalar zek ve kiilik asndan normal kalrlar; ancak hassas psikolojik testler ilgin farkllklar ortaya koymaktadr. KaliforniyalI sinirbilimci, Roger Sperry, 1970lerde aynk beyin olgular zerinde nc testler yapt. Sperry, ayn hastaya ait ayrk yarkreler farkl bir deneyime maruz kalnca, her bir yarkrenin sanki ayr bir zihne sahipmi gibi hareket ettiini buldu. rnein, bu tr bir hastadan, "anahtar halkas gibi bir ifade saniyenin onda biri sresince ekrana yanstldnda dosdoru ne bakmas istenir. Hasta sabit noktaya ilikin olarak, biri' sol yarkreye dieri de sa yarkreye ait olmak zere iki ayr deneyim yaar. Sa yarkre anahtar" kelimesine, sol yarkre ise halka kelimesine odaklanr. Konuma blm sol yarkrede olduu iin, hasta halka" grdn syleyecektir. Oysa her iki yarkre bir kelime grmtr. Dolaysyla kendisine grnmeyen nesnelerden oluan bir kutu sunulan ve isimlendirilmi olanlar semesi istenilen bir hasta, sa eliyle bir halkay, sol eliyle de anahtar seecektir. Her yarkre bir eyi grmtr, ama hibiri anahtar halkas birleimini yapmak zere her iki kelimeyi birlikte grmemitir. Normal koullar altnda, her iki yarkre de ayn bilgiyi alabildii zaman, ayrk beyin hastalarnn davran iyi koordine edilebilir. Hibir zorluk ekemeden yryebilir veya piyano alabilirler. Bu artk koordinasyonun, iki yarkrenin ortak alglar ve alt beyne ortak balantlar sayesinde mmkn olduu sanlmaktadr. Anahtar halkas testinde veya bir koluyla eini kucaklarken dieriyle iten adam rneinde olduu gibi, test koullarnda, bazen atmalar ortaya kar. Ayrk beyin hastalarnda grlenlere benzer psikolojik olgular, hipnoz altndaki kiilerde gzlemlenmitir. Hipnotik telkin verilen kiiler, kendilerine sylenenler hakknda bir hafzaya sahip olmasalar da, telkin edilen davran yaparlar. Belli bir anda ceketlerini karmalar sylendiinde, bunu yaparlar; ama ou terlemitim eklinde szlerle bu davran manta brr. Buna benzer durumlar Freudun ilgisini ekmiti. Freud, onlarn, kendi nrotik paralanma teoremlerini desteklediine inanyordu. Onun grne gre, kiiliin baz paralar bilinten kopsa da, bilinli davran etkilemeye devam eder. (Bkz.

PSKODNAMK ve PSKOTERAP.) Freud, bu tr kopuk abalarn ounun idden, igd ve bilind drtlerin derin temelinden kaynaklandn dnyordu. Ayrk benlik ksmlarnn etkisi altnda olan kiiler, sk sk sra d davrandklarn iddia ederler. Araba kullanrlarken konumalarnda genelde sakin ve hafif bir bilin kopukluu gzlemlenir. Hibir etkinlik btnyle otomatik deildir; her biri zihnin farkl bir blm tarafndan denetleniyor grnmektedir. Ayrk beyin olgular ve kopuk deneyimler, en popler batl kiisel kimlik modeli asndan baz sorunlar dourmaktadr. Platon ve Descartes de dahil olmak zere ou batl dnr, her insan tekinin devaml ve birleik bir zihne veya ruha sahip olduuna inanrlar. O halde bir kimsenin sanki iki veya daha fazla zihne sahipmi gibi hareket etmesini nasl aklayabiliriz? Bu sorunu zmenin bir yolu, beynin bir yarkresinin bilin, dierinin ise salt bir otomat gibi hareket ettiini sylemektir. Bu yaklamn sorunlu yan, her iki yarkrenin davrannn da zekice ve gdlenmi olarak gzlemlenmesidir. Ve sol yarkrelerini -ve dolaysyla konuma merkezlerini- btnyle kaybetmi olduklar halde btnyle bilinlilermi gibi davranan vakalara da rastlanmaktadr. Ayrk beyin olgularna yeni bir yaklam tarz, belli beyinsel etkinlik trlerinin bilinle balantl olduu gereini kabul etmektir. Herhangi bir kii, herhangi bir anda, beyninin iinde sfr, bir, hatta daha fazla aktif bilin merkezine sahip olabilir. Tm bunlar zaman zaman daha st dzeyde bir bilin birlii iinde birleir veya onlardan biri, herhangi bir anda seici DKKATin znesi olabilir. O anda benlik, motor, dil ve uzun sreli hafza sistemlerine sahip bilin alandr. Bilincin herhangi bir alan, zamanla daha byk ve daha kk lde bir kararlla sahip olabilir ve kii, bilinli deneyimlerin birleik bir korosudur. Ayrk beyin hastasnn iki yar bilin adasna sahip kimse olduunu syleyebiliriz. Bu model hem BLGSAYAR TABANLI PKOLOJnin hem de Budizmin modeline benzer. (Bkz. ZHN- BEDEN SORUNU; ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLER.)

AYIRT EDLMEZLK MESELES


Bizim saduyulu Bat grnde, fiziksel nesneler,biricik zdeliklere sahiptir. Farkll ister syleyelim ister syleyemeyelim, bir imen yaprann dierlerinden ayrdr, bir kz ikiz kardeinden farkldr. Ayn zamanda, bu biricik zdelii kopya modellere atfetmeyiz. Bilgisayar programlar, senfoniler veya kavramlar (mavi veya doru gibi) gibi varlk pekok rnee sahiptir, ama onlar, Platon'un arketipleri veya Kari Poppern nc Dnyas, gibi fikirlere sarlmadmz srece ayr bir zdelie sahip deildir. Kuantum mekaniinde varlk hem-dalga (rnt) hem de parack (nesne) zelliine sahiptir. Bu balamda zdelik hakkn: da ne syleyebiliriz? Elektronlar ve fotonlar gibi temel kuantum cisimleri ayrt edilebilir zdeliklere sahip midir? Atomalt paracklar ayrt edilebilir iaretlere (rnein ikizlerden birinin beni olduu halde dierinin olmayabilir) sahip olamayacak kadar basittir, ama farkl kutulara uzay-zamanda farkl yerlere- kapatldnda, onlarn ayr olduunu syleyebiliyoruz. Ama dalgalar rtmeye, uzay-zamanda ayn yeri paylamaya baladnda ne olacak? Onlarn tekil paracklar m yoksa ayrt edilemez dalgalar m olduunu syleyebilmemizi salayacak kriter nedir? ki varln kendilerine zg zdeliklere sahip olup olmadna dair temel bir test vardr. Birini dieriyle deitiimizde, onlarn iinde bulunduu yeni durum nceki durumdan prensipte farkl mdr? A ve B ayn paralar veya ayn paracklar olsayd cevap evet olacakt. A ve B ayn bilgisayar programlar (yani ayn rntler) olsayd cevap hayr olacakt. Eer A program B programnn bulunduu bilgisayara kopyalanp, B program da Ann bulunduu bilgisayara kopyalansayd, sonu prensipte nceki durumdan ayrt edilemezdi. Para rneinde, deitirilen paralar arasndaki fark syleyemeyiz, ama doa syleyebilir. Her para nasl idiyse yle olacaktr ve yle bilinecektir. Ama bilgisayar programlar rneinde, programn kendisi bile fark bilemez. rntler zdelie sahip deildir. Bir benzetme olarak, bilardo toplarndan oluan gen eklinde bir model ele alnabilir. Eer A genini oluturan toplar B genini oluturan toplarla deitirirsek, imdi top kmelerinin her birinin farkl bir yerde bulunduu ve toplam durumun deitiini syleyebiliriz. Ama bir gen modelini veya rntsn dieriyle deitirdiimizi sylemek anlamsz olurdu. ki model ayrt edilemezdir -Platona gre onlar ayn zdelii paylar veya zdelie sahip deildir.

BALAMSALCILIK
Kuantum fiziinde, bir paracn gerek varl ;ve zdeliinin onun tm evresine veya balamna bal olduunun bilinmesine balamsalclk denir. Ayn grnp kullanldklar balama gre farkl anlamla ra sahip olan eadl kelimeler gibi, kuantum gereklii de doasn evre artlarna gre ayarlar.

Klasik fizikte eyler olduklar gibidirler. Kuantum fiziinde ise, parack ile evresi ve onu inceleyen kii arasnda, bir dnrn varolusal diyalog diye adlandrabilecei bir diyalog sz konusudur. Bu, k ve maddenin DALGA/PARACIK KLnin bir neticesidir. Ik bazen dalga gibi bazen de parack gibi davranr. Nasl davranaca, evre koullarna veya daha ok bizim onun nasl davranmasn istediimize yahut ona nasl baktmza baldr. Bu bir ekilde rktc gereklik, kuantum fiziinin en mehur deneylerinden biriyle, ift-yark deneyiyle kantlanmtr. Bu deneyde bir k demeti, bir k kaynandan yaylr. Deneyci, tam foton kaynann nne, fotonlarn gemesini salayan iki ak yarkl bir engel yerletirir. Engelin dier tarafna ise ya iki tane parack detektr

(yarklarn yanna iki tane fotoraf oaltma tpleri) veya bir dalga detektr (ekran) yerletirilir. Bunlar sayesinde yarklardan geip tekrar buluan fotonlar gzlemlenebilir. Eer deneyci, parack detektrlerini seip fotonlar ayr ayr lecek olursa, fotonlar iki yarn birinden geip detektrde bir tkrt sesine yol aarlar. te yandan, eer ekran kullanmay seer ve dolaysyla fotonlar birlikte lerse, fotonlar her iki yarktan da geip ekrana bir dalga giriim rnei brakrlar. Eer fiziki bir parack aryorsa, parack bulunur. Eer o, dalga aryorsa, bulunacak ey dalga olur. ift-yark deneyinde, n (fotonun) bazen parack gibi davrandn ama gerekte dalga olduunu veya bunun tersini sylemek mmkn deildir. Ik bu iki ksm gerekliin her birinden daha derin ve daha zengindir ve onun iki potansiyelli doasnn hangi tarafn sergileyecei tamamen iinde bulunduu deneysel balama baldr. Biz asla bir balamn dnda gzlemleyemeyiz. Dalga/parack ikilii, pekok tamamlayc deiken iftinden biridir. (Bkz. TAMAMLAYICILIK.) Aklmza gelebilecek her ift iin, elerden birinin veya dierinin grlebilecei veya llebilecei bir balam vardr. Bir yarkta zdelii hemen deien temel paracklardan sz ederken kuantum balamcl rktc gelse de, gnlk hayatmzda benzeri davranla ok karlarz. Hepimiz kendimizi evde iken farkl, egzotik bir ortamda tatil yaparken daha farkl hissederiz. Baz ilikilerde veya ilerde kendimizi dierlerindekine oranla daha canl veya yaratc hissederiz. Kuantum balamcl, bize, basite, Hibir ey grnd gibi deildir ataszn, fiziksel gerekliin en temel dzeyinde gstermektedir. Fransz dnr Maurice Merleau-Pontynin belirttii gibi, hakikatten bahsederken, hakikati bir durum iinde tanmlayabiliriz" ancak. Ayn dnce tarz Einsteinn ZEL ZAFYET teoremiyle de dorulanmtr.

BALANTI SORUNU
Balant sorunu, insanlarn algsal deneyimi nasl birletirdii veya birbirine balad" meselesini aklamakta sinirbilimin imdiki yetersizlii mevzusudur. Bu sorun daha geni bir mesele olan bilin sorununun merkezinde yer almaktadr. ayet bilin beyinde fiziksel bir temele sahipse ve ayet beyin, d dnyadan gelen verileri her naslsa birbirine bal ama nihayetinde ayr 1011 tane nronla deerlendiriyorsa, bilinli deneyimlerimizde niin bir birlik sz konusu olmaktadr? Algsal alan, deneyimimizi niin bir birlik, bir btnlk halinde kavryoruz? Niin onu milyonlarca birime ayrlm paralar halinde grmyor veya yaamyoruz? Grsel ALGI rneinde, retinadaki grnt, beynin yirmiden fazla blgesi tarafndan spesifik zellikleri asndan analize tbi tutulur, her blge ekil, renk, hareket ve yn gibi farkl varlkla ilintilidir. Bu ayr sinir etkinliklerinin birleik grsel deneyimi nasl meydana getirdiini bilmiyoruz. Grevi, beynin ayr grsel zellik saptayclarndan gelen bilgileri birletirmek olan baz zel nronlarn veya sinirsel bir sistemin olmas gerektii dnlyordu yakn gemite. Byk annemizi gryorsak, byk anneleri alglama durumunda

mnhasran uyarlan zel bir byk anne nronu" olmaldr. Bunun doru olmadn artk biliyoruz. Aslnda olamaz da; sahip olabileceimiz her muhtemel deneyime zg bir nronun bulunmasna imkn tanyacak sayda nron beyinde bulunmamaktadr. Balant sorunu, bir anda birden ok nesneleri alglayabildiimiz ve grme, iitme, koklama ve dier duyularla ilintili beyin blgelerinden gelen farkl zellikteki denetimlerimizi gruplandrabildiimiz gerei ile karmak bir hal almaktadr. rnein yeil yaprakl pembe bir gl alglarz. Beynin renk blgeleri yeil ve pembeyi saptar; ekil blgesi ise gln ve yapraklarn eklini saptar. Niin pembe yaprakl yeil bir gl manzaras grmeyiz? Nasl oluyor da beyin, ekle uygun doru rengi elde etmek iin kendini organize edebiliyor? Bunun ksm bir yant, 1980lerin sonlarndan itibaren almalarn yrten iki grsel nrofizyolog grubu sayesinde elde edilmitir. Daha nl olan guruba Amerika'da Wolf Singer nderlik etmiti. Gl rneinde, pembelie ve glle duyarl beyindeki tm nronlarn gln grsel olarak alglanmas srasnda birlikte uyarldn artk biliyoruz. Ayn ekilde, yeillie ve yaprakla duyarl nronlar birlik iinde uyarlr. Dolaysyla verili bir grsel zelliin tannmasyla ilintili tm nronlarn e zamanl olarak uyarlmas, eitli nesnelerin zelliklerinin onlarn beyindeki sinirsel blgelerle balantsn salayan ifre olabilir. Bu e zamanl uyarnn nasl olutuu sorusu cevapsz kalmtr. Bir nronun, ayn zellie duyarl beyindeki tm dier nronlarla e zamanl davranmasn salayan ilem ya da balant nedir? Ve nasl nesnenin eitli zellikleri -gln pembelii, yeillii, yaprakl olmas vb.-, farkl nron gruplarnn e zamanl uyarlmasyla bir araya getirilmektedir? Baz balantlar doutan olabilir; dierleri bilindik yzlerin tannmas gibi tekrarlanan deneyimle glenebilir. Fakat insan beyninin tanmad grsel bir manzaray, onu oluturan nesnelere ve onlarn farkl zelliklerine ayrtrma hz, gizemi derinletirmektedir. Belki de bir dzine farkl tanma alann verilir bir grsel deneyimle ilikilendirmek iin, beynin, sadece saniyenin onda biri gibi bir zamana ihtiyac vardr. Bu zaman iinde, beyin, renk, hareket, sreklilik, mesafe, deneyim vb. unsurlarla ilikili alanlardan gelen verileri ve ipularn birletirir. Bu ipularnn bazlar tm grntnn balam iinde tam uyumu ihtiva eder. rnein bir masann paralar -her ne kadar gzlemci farkl taraflardan baksa da- tek bir ey olarak alglanr ve masaya ait paralar sonuta odada bulunabilecek baka tahta paralarndan ayr tutulur. Byle tam bir uyuma ulamak iin gerekli hesap miktar, beyindeki bilinen herhangi bir veri ilemi iin engelleyici grnmektedir. Paralel ilem (Bkz. SNRSEL EBEKELER.) yeterli bir yant deildir; zira sinirsel bir ebeke, bir kerede sadece bir tane bilindik nesneye veya zellie tepki verebilir. Balant sorunu, Newtoncu fiziin paradigmasn zihne uygulamaya altmz zaman felsef bir engel dourur. Newtoncu fiziin ngrd gibi, eer tm eylem ve tepki bitiiklik ve yerel kuvvetler yoluyla gerekleiyorsa, bylesine geni ve ayr sinirsel alanlarn davranlar nasl tek bir belirgin gerekliin paras -bir nesnenin birleik algsolabilmektedir? Grne baklrsa, ya deneyimle onun fiziksel, sinirbilimsel maddesi arasndaki balantnn gerekliliini inkr etmek zorundayz ya da 20. yzyl fiziinin daha ok yerel olmayan zelliklerinin bir ekilde beynin almasnda etkili olabilecei ihtimalini hesaba katmamz gerekir. (Bkz. BR BLN BLMNE DORU; ZHN-NEDEN SORUNU; ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLER.)

BALANTICILIK
Balantclk en nemli insani bilisel fonksiyonlarn, bir sinirsel ebeke modeliyle aklanabileceini savunan, felsefe ve bilgisayar tabanl psikoloji iinde bir dnce ekoldr. Sz edilen model, beynin bilinen iki eit sinirsel balantsn ierir: Bir tr SER LEM yapan bire bir sinirsel yollar ve birbirine bal binlerce nronun bir eit paralel ilem yapt, daha karmak SNRSEL EBEKELER. Sinirsel ebekeler insan dncesine ve algsna hakimdir. Balantclk 1950lerde popler bir gr olmu, daha sonra gzden dm ve sinirsel ebeke teoremi ve ilem makinelerinin baarl geliimiyle birlikte 1980lerde yeniden canlanmaya balamtr. Balantc modeller, psikoloji ve sinirbilimlerin sunduu dier bilgiler nda ok fazla tek tarafl grnr; ama onlar gerein nemli bir parasn temsil ederler. Sinirsel ebekeler, insanlarn ok iyi ve seri ilemcilerin ok zayf olduu rnt tanma konusunda stndrler. Beyin zarnn mikro- yaps ebekeye benzer ve nronlar birbirlerine skca baldr; onlar 1 il 2 milimetrelik yarap iinde dzensiz grnrler. Beyin zarnn byk lekli yaps, optik sinir gibi hassas sinirsel yollarla donatlmtr. Beyincik de hassas bir donanma sahiptir. Hafza ve problem zme yetisinin baz trleri yerleik deildir; tm beyin zarna yaylmtr. Bu balantsal bir durumu desteklemektedir. Belirli bir yerle snrl hasar veya yala birlikte nronlarn yava yava lmesi zel anlan ya da zihinsel

yetenekleri etkilemez; ama genel ve tedrici bir azalmaya neden olur. Yerleiksizlik ve zarif aalama", sinirsel ebekelerin tipik zellikleridir; ama seri ilemciler bu tr zelliklere sahip deildir. te yandan, duyum, motor ve dil yetenekleri gibi dier zihinsel ilevler belirli bir yerle snrldr. Beynin belli blgelerinde meydana gelen hasar. Bu yeteneklere zg cidd hasarlara yol aabilir. nsan hafzasnn boyutu da balantsal bir durumu desteklemektedir. Her birinin tek bir nronla temsil edilebilecei kadar ok anya ve muhtemel tecrbeye sahibiz. Bu eit her bir temsilin bir grup nron tarafndan paylalma ihtimali yksektir. Son olarak, insanlarn belli zihinsel ilemleri yapma hz balantc modeli desteklemektedir. Bir yz veya grsel bir manzaray tanmamz saniyenin onda birini almaktadr. Bu sre iinde tekil nronlar en fazla 100 kez uyarlabilir; bunun anlam tanma program"mz en fazla 100 admda gerekleebilir. Ama 100 adm, bire bir seri ilem programnda ok yetersizdir. Paralel veya sinirsel ebekede daha az adm gereklidir; nk her bir adm, bir kerede, eitli ilemleri, ok sayda sinirsel balant sayesinde, ibirliine dayal bir yolla yrtebilir. Balantc modeli destekleyen tm bu argmanlar, sinirsel ebekelerin nsan hesaplamada ok nemli bir rol oynamas gerektiini belirtmektedir. Tm hikye seri ilemden ibaret olamaz. te yandan paralel ilemin de kendine zg zayfl vardr. rnein, zihinsel aritmetik ve gramer gibi kurala bal ilemlerde zayftr. Grne baklrsa beyin, mikroyapsnn iinde yer alan sinirsel ebekeleri somut algsal, motor ve armsal ilemler iin kullanrken, seri ilemi de daha yksek dzeyli bilisel ilemlerde kullanmaktadr. Ayrca o, baka hesap trlerini veya seri ile paralel ilemi birletiren nc bir hesap trn de kullanyor olabilir. (Bkz. ZHNLE LGL KAOS TEOREMLER; ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLER. )

BELL TEOREM
Bell Teoremi, kuantum mekaniinin yapt kimi tahminlerin nceki fizik grleri asndan imknsz olduunu ne srer. Eer bu kuantum tahminleri doru ise, onlar lmek iin fiziksel olaylar hakknda btnyle yeni olan dnce kategorileri kullanmamz gerekir. Klasik fizii yeniden dzenlemek veya onarmak yeterli deildir. Bell Teoremi, bilhassa, kuantum YEREL OLMAMA olgusunun ngrd uzak paracklar arasndaki zel karlkl ilikilerle ilgilidir. Klasik fizik, ki veya daha fazla parack arasnda mevcut olan herhangi bir ilikiye yerel bir kuvvetin -ekim, itim veya en azndan bir sinyalin- araclk etmesi gerektiini savunur. Kuantum mekanii, bu eit herhangi bir kuvvet veya sinyal olmadan da iki paracn kendiliinden karlkl iliki kurabileceini, baz parack zelliklerinin uzay ve zaman iinde yerel olmadan her naslsa birbirine balanabileceini ileri srmektedir. Einsteinin daha nce ortaya att bir teoremin farkl bir yorumu olan Bell Teoremi, ilkin David Bohm tarafndan tasarlanan kuramsal bir deneyle ilintiliydi. Bu deneyde, iki proton ortak bir kaynaktan odann kart kenarlarna doru atelenir. Kuantum mekaniine gre, iki protonun spinleri lld anda birbirleriyle balantl hale geecektir -yani, A protonunun spininin yukar" olduu bulunmusa, tam ayn anda B protonunun spininin aa olduu bulunacaktr- diye belirtir, Bohm. Einstein, bu kuramsal deneyin kuantum yerel olmama olgusunun imknszln kantladn dnyordu. O, bunu, literatrde EPR veya Einstein, Podolsky ve Rosen Paradoksu diye bilinen bir paradoks olarak deerlendirmiti. Bell Teoremi,'basite, eer protonlar beklenildii gibi hareket ederse, bunun fiziin bilinen bak alaryla aklanamayacan belirtir. Klasik mekanik, A spini hakkndaki bilgiyi iletmek iin bir kuvvet veya sinyalin Adan Bye doru hareket etmi olmas gerektiini savunurdu, izafiyet bunun imknsz olduunu gsterdi, nk hibir kuvvet veya sinyal Adan Bye bir anda -yani k hzndan daha hzl- gidemez. Bell Teoremi, 1970de Fransz fiziki Alain Aspect tarafndan fotonlar zerinde yaplan bir deneyle test edildi. Ortak bir kaynaktan iki foton yayld ve onlarn polarizasyonu, her biri byk bir odann kart ularna vardnda lld. Kuantum mekanii, her iki fotonun polarizasyonun, elektrik titreiminin dzleme gre hangi ada gerekleeceinin, onlar llene kadar belirsiz olduunu belirtir ve, Ann polarizasyonu tespit edildiinde, Bnin polarizasyonunun ayn anda zt ada sabitleeceini ngrr. Baka bir deyile, fotonlarn polarizasyonu ayn anda birbirine balanr.

Aspectin deneyi bunun doru olduunu ispatlamt. Ann polarizasyonunu ltnde, ayn anda B'nin polarizasyonu (ona zt ekilde) sabitlemiti. Einsteinn yanl olduu anlald ve kuantum mekanii hakl kt. ki fotonun polarizasyonlarnn yerel olmayan ballklarn anlamak iin, kuantum holizmini, btnselliini ve kuantum alanndaki imknlarn veya potansiyellerin birbirine karmasn hesaba katmak gerekir. lldklerinde iki foton ballak hale gelir, nk potansiyelleri -belirsiz, dalga zellikleri- ncelikle asla ayr deildi. Ayn kaynaktan doduklar iin birbirlerine karmlard, daha byk bir btnn iki paras idiler. Dolaysyla, birinin dierinin ne yaptn bilmesi iin, aralarndan bir sinyalin veya kuvvetin gemesine gerek yoktur. Bu holizm sadece belirsiz potansiyeller iin mmkndr ve Einstein, onlarn olabilecei gereini hibir zaman kabul etmemitir. Aslnda o, kuantum belirsizliini tmden kabul etmemiti, temelde, kuantum sistemlerinin davrann fiilen belirleyen sakl deikenlerin bulunduuna inanyordu. O, fotonlarn birbirlerine bal hale gelmelerini ancak, birinden dierine giden bir nedensel kuvvet -onun telepati diye adlandrd- ile anlayabilirdi ve bu imknszd. Einstein yerel olmamay hayali ve sama" diye yaftalamt, ama Aspectin deneyi yanldn gsterdi. Aspectin deneyine benzer deneyler zaman boyunca yapld ve bu deneyler, gemi ve imdi arasnda yerel olmayan ballklarn mevcut olabileceini gsterdi. Bu deneylerden birinde, iki ayr lazer demetinden iki ayr foton farkl zamanlarda bir engeldeki iki yarn birinden atelendi. Her ne kadar bir anda (bizim an kavrammzla) sadece bir foton detektr ekranna arpabilse de, ekranda beliren giriim rnei, her ikisinin de ayn anda etkin olduunu gstermektedir. nceki fotonun dalga modeli veya potansiyeli sonraki fotonun dalga modeliyle kesiir. Zaman boyunca kesien iki potansiyel bir giriim modeli retir, sanki her iki foton da ayn zamann iindelermi gibi. kinci ve belki daha da etkileyici bir deneyde, tek bir foton ince gm tabakasyla kapl bir aynaya atelenir. Tabaka ok ince olduu iin, foton, 9650, ayna sanki dz bir camdan yaplm gibi iinden geme ansna sahiptir. %50 de aynadan yansma ansna sahiptir. Eer foton dmdz giderse, saptama ekranna doru dz ve ksa bir yolu kat eder.

Yansrsa, daha uzun dolayl bir yolu takip eder ve saptama ekranna daha ge varr. Ya biri veya tekisi olmaldr. Oysa deneycinin saptama ekrannda fiilen grd ey, fotonun kendi erken veya ge varma potansiyeli veya imknyla giriim oluturduuna -kesitiini veya dolatn- iaret eden bir giriim modelidir. Fotonun ge veya erken varma potansiyeli kendini zamanda yayan, bir eit zamansal gereklie sahiptir. Bu her iki deneyde de, her bir foton, birbirine dolanm -yani yerel olmayan karlkl ballk kurmu- imdi" ve sonra olma potansiyellerine sahiptir. Fizikiler bir sre bir Bell telefonu nun -yani, uzay ve zamanda ayn anda bilgi aktarmak iin yerel olmayan ballam etkilerini kullanmann- mmkn olup olamayacan merak ettiler. Kuantum belirsizlii bunu imknsz klmaktadr. Sadece Ann llmesi veya gzlemlenmesi durumunda, B'nin potansiyeli ker", ama Ann gerek deneysel sonucu belirsizdir, bu nedenle fizikiler deney zerinde kontrol sahibi deildir. Onlarn bilebilecei tek ey, fotonlarn karlkl balantl olduklardr, yoksa herhangi bir lmde hangi deeri veya yn alacaklar deil.

BELRSZLK
Bilim olaylarn sonucunu tahmin etmek iin doann niha deimez yasalarna gvenebilir mi? Klasik fizik bu soruya yksek sesle evet diye cevap verir, ancak kuantum fizii, radikal bir belirsizliin veya beklenmedik fiziksel olaylarn ortaya

k etrafndaki kesinlii snrlama ihtimalini savunur. ok eski zamanlardan beri insan yaamnda byk oranda bir tesadf hep yer almtr. Hava durumunu, hastaln veya felketin balangcn veya dier insanlarn davrann tahmin etmede hibir zaman ok usta olmamzdr. Bu belirsizlik kr ansa, veya insan davrannn basit garipliklerine atfedilebilir. Demokritus, fiziksel alanda tm olaylarn bir sebebi olduunu, yle ki tm atomlarn sabit veya belirli bir tarzda hareket ettiini savunmutu. Epikrs, baz hareketlerin sebepsiz olduunu ve baz atomlarn yollarndan sebepsiz yere saptn savunmutu. O insann serbest iradesini, zihindeki atomlarn bu tr tesadfi hareketine balyordu. 17. yzyln bilimsel devrimine kadar, fiziksel olaylarn belirli olup olmad felsef veya teknolojik bir speklasyon olarak kalmt. Ancak Newtonun hareket yasasn formle etmesi ve ktleekimi zerindeki almas, nedensel yasalarn olaylar belirlediine dair bir eit bilimsel kant sunuyor grnmt. Herhangi bir fiziksel sistemin balang durumuna ve sistem zerinde etkili olan herhangi bir deiim kuvvetine ilikin bilgi elde edildiinde, klasik bilim adam o sistemin nasl davranacan doru bir ekilde kesinkes tahmin edebiliyordu. Newtondan sonra, fiziksel olaylardaki belirsizlik veya belirgin ans cahillie baland -fiziksel bir sistemi etkileyen tm etmenleri bilemeyebiliriz, ama o sistemin ardnda yle davranmasn belirleyen bir neden vardr.- Ancak bundan dolay, rnein oyun gazinolarnn ans yasalarna bal olduu sylenir. Bir rulet topunun hangi noktada duracan tahmin edemeyiz, ama topun menzili tamamen belirlidir. Hereyi bilen bir Newtonian bilgisayar her seferinde doru sayy tahmin edebilirdi. Ayn ey hava durumu iin de dorudur. (Bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON.) Kuantum mekanii her eyi altst edene kadar, fizikteki belirsizlik, salt tahmin edilemezlik anlamna geliyordu. Kuantum teoremi ok daha radikaldir ve oklarnn huzurunu kanr. Olaylar genelde sebepsiz olur.; (Bkz. YEREL OLMAMA.) Bir elektron atomun enerji yrngesinin birinden dierine zplayabilir. Radyoaktif bir atom herhangi bir anda bir bozunum parac yayabilir veya binlerce yl kararal halde kalabilir. Bizler bu olaylar tahmin edemediimiz gibi, onlar byk oranda belirlenimsizdir. Kuantum gereklii iin, olaylarn bir programn snrlarn belirten bir dizi temel faktr yoktur. Klasik fizikte, determinizm, sistemin balang durumunu etkileyen deiim kuvvetleri dolaysyla kesindir. Ama HESENBERG BELRSZLK LKES, bir sistemin balang durumunun tm parametrelerini asla bilemeyenimizi gsterir. Eer bir kuantum cisminin momentumunu (dalga yann) bilirsek, konumu (parack yan) belirsizleir. Konumunu bilirsek de, momentumu belirsizleir. Bir kuantum sisteminin belli deikenleri, onlar tamamlayan deikenler tespit edildiinde, belirsizleir veya sabitlikten uzaklar. (Bkz. TAMAMLAYICILIK.) llmemi veya gzlemlenmemi bir kuantum sistemi, birbirini tamamlayan olaslklar iftinin bir esi gerekletiinde, ken veya indirgenen bir olaslklar veya imknlar dalmdr. k rasgeledir. (Bkz. KUANTUM MEKANNDE GEREKLK VE MKAN; DALGA FONKSYONUN K.) Belirsizlik, kuantum fiziini eski bilimsel dne trlerinden radikal bir biimde ayran kavramlardan biridir. Newton ve takipilerinin tarif ettii bilimsel aba, olaylarn sonucunu tahmin etmek iin gzlem ve nedensel yasalara dayanyordu. imdi, kuantum teoremi, bize, gzlemlerimizin temeldeki bir belirsizlikle kanlmaz bir ekilde snrlandrldn ve nedensel yasalarn her zaman geerli olmadn sylemektedir. Tesadf veya rasgelelik evrenin ve onun tezahrlerinin temel bir zelliidir. Kuantum olaylar olaslklardr. Bazlar dierlerine gre gereklemeye daha yakndr. Yeterince ok sayda ihtimali biliyorsak, baz sonu eitlerini tahmin edebiliriz. Schrdinger denklemi, bir kuantum sisteminin imdi ve gelecekteki tm olaslklarn tanmlar, ama o, sadece bir dizi ganyan bahsidir. (Bkz. DALGA FONKSYONU VE SCHRDNGER DENKLEM.) Tek bir kuantum olaynn gelecekteki davranyla ilgili ie yarar bir ey syleyemeyiz. Newton'un evrensel saat makinesi d, kuantum fiziinde evrensel bir rulet arkna veya bir zar oyununa dnmtr. Kuantum olaylarnn olaslksal ve geliigzel zellikleri, seilmi bir dzlemde elektriksel olarak salnan, polarize olmu bir k zerinde yaplan bir deneyle ortaya karlmtr. Bu k Polaroit tabakayla uygun ynde karlarsa, tm k iinden geer. 90 derecelik bir ayla kestiinde ise, hi k gemez ve 45 derecede n yars geer. Polarize olmu bir foton demeti olarak dnlrse, 45 derecede, fotonlarn yars geecektir. Ama hangi fotonun geecei sorun tekil etmektedir. Her birinin %50 geme veya sourulma ans vardr, ne foton ne de Polaroit neyin olacan belirler. Bu bir ans meselesidir. Baz fizikilere gre, belirsizlik tm kuantum abasna kar temelli bir itiraz olarak kalmtr. Einstein hibir zaman onunla uyumam ve kuantum teoreminin temelinde yanl veya eksik bir eyin olduunu savunmutur. David Bohm ve

dierleri, sakl deikenler teoremini ortaya atmtr. Buna gre, sakl deikenler gzlem gcmzn kuantum snrlarnn dnda bulunsa da kuantum olaylarnn sonucunu belirler. te yandan bu teoremin uygulanabilecei bilimsel zeminler yoktur. Eski Newtoncu dnya grnn deerleri ve kategorilerinin iinde, belirsizlik bilimsel giriim iin bir tehdit veya engel olarak grnr, ama o, yeni bilimsel paradigmann pozitif olarak grd ok ey iin bir zemin oluturur. Kuantum teoreminde, belirsizlik, gelien bir sistemin imknnn veya ihtimalinin temelini oluturur. Bir kuantum sisteminin pekok deikeni belirsiz veya sabitlenmemi olarak baladndan, sistem dier sistemler, evresi veya insanlarla yaratc bir diyalog iinde geliebilmektedir. Yeni ilikiler ve zelliklerin kuantum HOLZM VE BELRi balang durumlarnn belirsizliine baldr. Nitekim serbest irade imkn da, evrenle ilgili bir eyin seim ve eylemin etkisine ak olmasn gerekli klar.

BELR
Fizikte gerekten yeni olan bir ey meydana gelir mi? Varlklarn zellikleri veya karakterleri "yoktan" m yaratlr veya uyandrlr? Beliri, tm bu sorulara ok nemli bir balamda evet diye cevap veren bir grtr. Bir cisim veya karmak bir sistem, paralarnn zellikleriyle aklanamad ve tanmlanamad ya da bu zelliklere ve onlarn ilikilerine indirgenemedii zaman, onun belirmi olduu sylenir. ok sayda insan, hayat ve bilincin beden veya beyindeki fizyo-kimyasal ilemlere mi indirgenebilir olduunu yoksa onlarn belirmi olgular -kendinden nceki klasik, fiziksel zelliklerden farkl zellikler sergileyen sahiden yeni olgular- m olduunu sormutur. Filozoflar kavramsal dnme, matematik ve toplum" gibi eylerin belirmi olgular m olduunu merak etmilerdir. Herhangi bir grubun zellikleri ve davran, o grubun yelerinin zellikleri ve davranyla tamamen aklanabilir mi? Klasik fizik kat ekilde indirgemecidir. O bir btnn zelliklerinin daha basit paralarnn -nihayetinde atomlarnn- ve onlar arasnda etkili olan kuvvetlerin zelliklerine indirgenebileceini savunur. (Bkz. NDRGEMEC- LK.) Bundan yola kan bir indirgemeci paradigma, biyolojik faaliyetlerin aklamasn basit fizik ve kimya yasalaryla aklarken, insan davrann, hayvan igdleri veya daha yakn zamanda bilgisayar ilemleriyle tarif eder. Sevgi veya ruhsallk gibi karmak insan deneyimleri ayn ekilde "rtbas edilir -geri teden beri, bilinci Newtoncu fizie veya kimyasal kategorilere indirgemeye ynelik tm abalarn baarsz olduu kantlanmtr.- te yandan kuantum cisimlerinin ve sistemlerinin tm zellikleri belirmi zelliklerdir. Konum, momentum, enerji, spin, vb. olgular llene veya gzlemlenene -veya Schrdinger dalga fonksiyonu kene- kadar mevcut deillerdir (belirsizdirler). Potansiyeller olarak vardrlar, ama tahminde bulunmakta ve gerekliklerin zelliklerini aklamakta kullanlamazlar. Ayn ekilde, ki kuantum sistemi bulutuunda, onlarn dalga yanlar (potansiyelleri) , her iki bilekenin da sahip olmad zellikleri barndran yeni birleik bir sistemi oluturmak zere st ste biner. Btn paralarn toplamndan byktr. Hakeza BELL TEOREMni test etmek iin yaplan foton deneyinde her ne kadar niha polarizasyonlarnn ilikisi (kartlk") zaten sabit olsa da, ift fotonlarn hibiri llene kadar polarizasyona sahip deildir. ki foton birbirine karr" -yani onlar, her birinin tekil halde sahip olduu zelliklere indirgenemeyecek yeni bir nitelik kazanr- (Bkz. HOLZM.) Kuantum fiziinde, tm sistemlerin veya ou sistemlerin potansiyelleri bir lde karmtr, bu nedenle onlarn birlikteliinden beliren zellikler hepsini kuatcdr. nemli bir balamda, dnyadaki tm zellikler bir lde belirmitir, nk hepsinin nihayetinde bir kuantum temeli vardr, iri kaya paras veya masa gibi ok byk varlklarn zellikleri, iyi bir yaklaklk olarak, onlarn atomlarnn ve aralarnda etkili olan kuvvetlerin zelliklerine indirgenebilir. (Elbette hepsi deil; bkz. BOSE-ENSTEN YOUNLAMASI.) Bunun nemli metafiziksel anlamlar vardr ve madd dnyaya btnyle yeni bir k altnda bakma olanan sunar. Bize Hibir eyin btnyle paralarnn toplamna indirgenemeyeceini syler. Tm varlklarda .artc ve yaratc bir taraf vardr. Peki Beliri, bir eyin yokluktan meydana geldiini mi ima etmektedir? Tam olarak deil. Kuantum fiziinde, gereklikler belirsiz bir potansiyellik denizinden belirir, ancak potansiyelliin kendine zg bir ontolojik konumu vardr. (Bkz. KUANTUM MEKANNDE GEREKLK VE POTANSYELLK.) teden beri kendilerini indirgemeye ynelik abalara kar koruyan dnyev zelliklerin, kuantum btncl veya zorganizasyonla ilintili belirmi olgulara dayanabilecei ynnde bir kanaat vardr. Bunlar bilin, kavramsal dnme ve hatta belki hayatn kendisini iermektedir. Bu, biyolojik sistemlerin (beyin de dahil) geni ll belirmi olgular (kuantum ilemleri ve/veya KARMAIKLIK) iermesini gerekli klmaktadr. Bu ihtimal elinizdeki kitabn deiik yerlerinde tartlmtr.

Beliri/indirgemecilik tartmas holizm/atomculuk tartmasn yanstmaktadr. Ne var ki nceki, varlklarn zellikleri hakknda iken; sonraki, varlklarn kendileri hakkndadr.

BEYN NCELEME METOTLARI


20. yzylda zihinle ilgilenen tm bilimler zihinle beyin arasndaki ilikiye odaklanmlardr. Merkez sorular unlardr: Beynin hangi blgeleri bilinli deneyimlerimizin bilinen alanlarndan sorumlu ve/veya onlarla balantldr ve bu balantlarn yaps nedir? Bu sorular ne srlrken, modern teknoloji de beynin yap ve ilevini incelemek iin eitli metotlar salamtr. Yapnn kendisi, dolayldr. Beynin ilevi ile zihinsel yetenek arasnda balant kurmaya almann dolayl yollarndan birisi, beyin hasarna -feller, iddet vb. yznden- sahip kimseler zerinde yaplan otopsi almalaryla hayat srasnda tecrbe edilen ilgili ilev kaybn karlatrmaktr. Bu, bilhassa, beyin hasar tek bir yetenekte bariz bir kayba yol amsa etkilidir. Ayrca, psikolojik ilevi etkileyen hafif radyoaktif maddeler kullanmak suretiyle de beynin ilevi ile zihinsel yetenek arasndaki ilikinin dolayl bir resmi elde edilebilir. Bir X n beynin hangi ksmlarnn maddeleri emdiini gsterebilir. Ne var ki, hem otopsi almalar hem de radyoaktif madde izleme metodu zihinle beyin arasndaki balant konusunda ancak ksm bilgi verir. EEG (elektroenkefalograf) makineleri bilim adamlarna davran veya ileneyim ile balantl sinirsel etkinlik hakknda bilgi edinme imkn vermitir. lk kez 1929da Hans Berger tarafndan kullanma sokulan EEGler, alan nronlarca retilen kck elektrik potansiyellerini len voltmetrelerdir. En az bir milyon nronun ortalama etkinliini kaydedebilen kafa derisi elektrotlar, uyku ve uyankllk evrelerini ayrt edebilir veya duyusal uyarmn rettii ortalama aktif potansiyelleri kaydedebilir. Ama bu elektrotlar, sinirsel etkinlik ile yksek zihinsel ilev arasnda balant kurmakta ok yetersizdir. Daha fazla ayrnt, tek bir nron zerine yerletirilmi mikroelektrotlar kullanlarak grlebilir. Bu, kafatasn amay gerekli kld iin, insanlarda sadece gerekli operasyonlar esnasnda kullanlabilir. Ayn metot hayvanlarda kullanlmaktadr; fakat dil gibi ilevler maymunlar ya da kediler kullanlarak incelenemezler. EEGnin bir eidi olan MEG (magnetoenkefalograf), beynin elektriksel etkinlii tarafndan retilen kck manyetik alanlar ler ve daha kullanldr; ama ara olduka pahaldr. Beynin aktif paralarnn yksek kan ak gsterdii ynnde bir varsaym olduu iin, kan akn saptama ve ilgili aktif beyin blgeleri ile belirli bir psikolojik yetenek -rnein eitli dilsel beceriler- arasnda iliki kurmak iin teknolojiye ba vurulmutur. Pozitron yaylm tomografisi (PET) ve manyetik rezonans imaj kurma (MRI), bu teknikleri kullanr.-Her ikisi de sirayet etmez ve insanlarda kullanlabilir; ama ok pahaldrlar. PET ve MRI beynin almas hakknda deerli yeni bilgiler salamtr; ancak her ikisi de bir saniye ya da ona yakn bir zaman dilimindeki yksek kan akm lebildii iin tekil sinir itkilerini saptayamazlar. Yine de onlar, beynin uzamsal etkinliinden ziyade zamansal etkinlii hakknda ayrnt bilgi veren EEG ve MEGnin faydal tamamlayclardr. insan ve hayvan beyinlerinin anatomisi, tm dzeylerde makul bir kolaylkla incelenebilmektedir. alan beyinlerin canl olmas gerektii iin, ilevi incelemek ok daha zordur ve ister istemez

BOSE-ENSTEN YOUNLAMASI
Kuantum dnyasnn genelde ok kk bir alan, atomlar ve temel paracklar dzeyiyle snrl bir dnya olduu dnlr. Neyse ki Bose-Einstein younlamas gibi tuhaf bir olgu bunu yanllamaktadr. Bu olgunun kuantum etkileri bizim byk lekli dnyamzda da hissedilebilir. Bose-Einstein younlamasnn nemli rnekleri LAZERLER, SPER LETKENLER ve SPER SIVILARdr. Bir kuantum sistemini nitelendiren dalga fonksiyonunun dalga etkileri, genelde sadece atom ve molekl boyutlarnda hissedilir. Bizim byk lekli dnyamzda kuantum giriimi etkileri hissedilmez. Bu yzden klasik mekanik iyi iler ve yine bu yzden, maddenin dalga zelliklerinin olabilecei, 20.yzyla kadar tahmin edilmemitir. Ayn hareketini veya bir elmann dn tasvir ederken atomlarn dnyasn hesaba katmamz iin bir neden yoktur. Buna karn, kuantum olgularnn deneyimimize dorudan zorla girdii baz allmadk durumlar mevcuttur. Fotonlar (n kuantumu) gibi tam sayl spinlere sahip kuantum paracklar BOZONLARdr ve bozonlar Bose-Einstein istatistiine uyarlar. (Bkz. SPN VE STATSTK.) Bu demektir ki, her sayda parack ayn enerji durumunu igal edebilir. Bose-Einstein younlamas gibi istisna koullarda, devasa sayda bu eit paracklar ayn enerji durumu iinde bir araya gelip, bizim byk lekli dnyamza kadar yaylan ortak olgular ortaya karrlar. Lazerde, astronomik sayda foton tek bir kuantum durumu iinde birleir. Sonu, makroskopik boyutlara uzanan eevreli bir dalga fonksiyonudur. (Bkz. EEVRELLK.) Sradan bir k demetinde, tekil fotonlarn tm FAZ ddr. O ne kadar sk odaklanm olursa olsun, demet dalr ve zayflar. Bir lazerde, k eevreli, ortak bir ekilde yol alr. Lazer, her bir fotonun

tm dier fotonlarla eevreli olduu tek bir kuantum durumuna sahiptir. Lazerin ok gl olabilir ve odaklanm demet fark edilecek oranda dalmadan Aya kadar gidebilir. Bose-Einstein younlamas, sper sv Helyum 2'nin tuhaf zelliklerini aklamak iin de kullanlmaktadr. Her ne kadar helyum atomu, bozonlardan deil de FERMYONLARdan olusa da, belli bir mesafeden bakldnda bileik bir yapya sahipmi gibi grnr. O tam sayl bir spine sahipmi gibi hareket eder. Dahas molekller yapkan deil, hafiftir. Bu nedenle MUTLAK SIFIRa yakn slarda, sv helyumun Bose-Einstein younlamas geirip, badak eevreli bir ekilde davranmas, tm svnn tek bir dalga fonksiyonuyla tanmlanabilmesi mmkn olabilmektedir. Normal bir svda, bireysel atomlar ve molekller srekli arpr ve birbirlerinden sekerler, bu da akma kar diren ve srtnme retir. Her bir helyum atomunun eevreli bir ekilde hareket ettii bir sper svda durum farkldr. Sper sv helyum, hibir diren olmakszn bir borudan akabilir; tm sv tek bir dalga fonksiyonuyla tanmlanabilir. Bir dalga fonksiyonunun makroskopik boyutlar kazand duruma baka bir rnek de sper iletkendir. Elektronlar _lik spine sahip olduu ve Fermi-Dirac istatistiine uyduu iin, ayn kuantum durumunu paylaamazlar. Ama bir sper iletkende, zayf ekim kuvvetleri, elektronlarn (kart momentumlu) elemesini ve tam sayl bir spine sahip Cooper ifti oluturmalarn salar. Pek ok metal, mutlak sfra yakn slarda sper iletken olur. Sonu, Bose-Einstein younlamasna benzer bir olgudur; metrelerce uzayabilen bir dalga fonksiyonuyla tanmlanan elektrik akmdr. Astronomik sayda elektron bir tel iinden sper sv gibi geer. Sekip elektrik direnci retmek yerine, tm elektron rma zerindeki her engeli przszce aan koordinasyonu tam bir bale sergiler gibi hareket eder. Sper iletkende dolanan akm binlerce yl ylece dolanabilir. Fiziki Herbert Frhlich, Bose-Einstein younlamasnn hayatn ayrc zelliklerinden biri olduunu ifade etmitir. Onun tartmal grne gre, organik FRHLCH SSTEMLER, kendi kuantum eevreliliklerini canl bir hcre boyutunda srdrmektedirler.

BOZONLAR
Bozonlar, kuvvetleri oluturan temel paracklar snfdr. Tm kuvvetler -ktleekimi (sanrz), elektromanyetik, gl ve zayf ekirdek kuvvetleri- bozonlardan oluur. Tm kuantum paracklar ya bozonlardr ya da madde paracklar olan FERMYONLARdr. Bozonlar, tam bir spine sahiptirler; yani onlar, ka tane olursa olsunlar ayn kuantum durumunda bulunabilirler. Bu, tm paracklarnn dev bir parack halinde birlemesine imkn tanyacak denli mkemmel younlaan maddelerin olumas diye bilinen BOSEENSTEN YOUNLAMASIna imkn verir. Klasik fizikte bunun bir benzeri yoktur. Bozonlar, Bose-Einstein istatistiine uyar. (Bkz. SPN VE STATSTK.) Kuvvetlerin temel kuantalar, iliki paracklar olmalarnn yan sra, ift saydaki fermiyonlardan oluan bileik paracklar da olabilirler.

BYK BRLEK TEOREMLER


Byk Birleik Teoremler (BBT'ler) veya Byk Birleimin amac, tm temel paracklar tek bir teorem altnda toplamaktr. Kuark teoremi, hadronlar KUARKLARdan oluan bileik paracklar diye tarif eder. Kuarklar, gluon paracklarnn tad renk kuvveti sayesinde etkileimde bulunurlar. (Bkz. KAUNTUM RENK DNAM.) Ayn ekilde, elektrozayf teorem zayf ekirdek kuvveti ile elektromanyetik kuvveti tek bir ema altnda birletirir. (Bkz. ELEKTROZAYIF KUVVET.) Bu emaya gre, kuvvetler, foton, Z bozon ve iki ykl W+ ve W- bozonu ile tanr. Bu teoremler birlikte ok baarl STANDART MODEL oluturur. Daha ileri gidip, renk kuvveti ile elektrozayf kuvveti birletirmek mmkn mdr? Parack fizikileri, yeterince yksek enerjilerde bunun baarlabileceine inanmaktadr. Bu etkileimlerin gc bir arpmada aktarlan enerji ve momentumun miktarna baldr. Hem renk kuvveti hem de elektrozayf kuvvet enerjiye bal olarak deitii iin, fizikiler, yeterince yksek enerjilerde -muazzam byklkteki enerjilerde- iki farkl etkileimin tam olarak ayn gce sahip olacan tahmin etmektedirler. Byle bir enerji durumunda doann bizim alak enerjili dnyamzdakinden ok daha simetrik olsa gerektir. Byk Birleim u ekilde anlalabilir: BYK PATLAMAnn ilk anlarnda, 10-34 saniyeye kadar evren, olduka simetrikti; tm kuvvetler eit byklkteydi. Bu sre boyunca temel paracklar, bir dizi isel simetri sayesinde birbirlerinin aynadaki grntleri gibiydiler. Ancak aradan saniyenin bir paras gibi bir sre getikten sonra, evrenin scakl 1027 Ke dt, bylece SMETRNN BOZULMASI olay gerekleti. Elektrozayf kuvvet gl renk kuvvetinden, hadron ktleleri de lepton ktlelerinden ayrlmaya balad. Bu andan nce tek bir eit kuvvet ve tek bir eit ktle vard; bu BBT dnemiydi. (Bkz. zet makale D, KOZMK KUBBE deki 1. ema.)

Sz konusu yaklam daha temel bir simetri arayna dayanmaktadr. Kuarklar ve elektrozayf kuvvetin Standart Modelinin simetrileri yeni birleik bir simetri sunmaldr. Bu yeni simetrinin daha byk simetri gruplarn gerekli kld ortaya kmtr. En basiti SU(5) diye adlandrlmaktadr. Fizikiler, SU (5) veya ona yakn bir eyin Byk Birleimin simetrisi olmas gerektiine inanmaktadrlar. Bu simetri kabul edildiinde, onunla birlikte yeni bir kuvvet paracklar kmesi ngrs gndeme gelmektedir. Renk kuvvetinin sekiz gluonuna ve elektrozayf kuvvetin drt taycsna ilveten, doann kuvvetlerini tayan ve X paracklar diye adlandrlan on iki yeni lm bozonlar varlk kazanmaktadr. Bylece tm bunlar bir ema

iinde birlemi olacaktr. Bu teoremin nemli bir ngrsne gre, bu byk birleik kuvvet altnda, kuarklarn says artk korunamaz. Bu demektir ki, kuarktan oluan proton bir pozitronla ntr bir pi-mezona bozunacaktr. te yandan bu tahmini sonu henz gzlemlenmemitir. Bir Byk Birleik Teorem ayn zamanda ntrinonun ok kk de olsa bir ktleye sahip olmasna imkn tanr. Ktleye sahip bir ntrinonun anlam ok eyi etkiler. Evrende gzlemlenen madde miktarnn tamam, en iyi ihtimalle, hesaplanan maddenin sadece %10una karlk gelmektedir. Eksik madde" sorunsal kozmolojide hayat neme haizdir, ve ntrinonun ktleye sahip olmas durumunda zlebilir. Geri ntrino elektrondan ok hafif olsa da, evrende bulunan muazzam saydaki ntrino bu ktle noksanln ok iyi izah edebilir. (Bkz. KARANLIK MADDE.) Ne var ki, ntrinonun ktleye sahip olduunu gsteren bir kant henz bulunmamtr. Byk Birleim temel parack fiziine tutarllk katt iddiasndadr. Ntrinonun ktlesi ve protonun snrl mr gibi ilgin ngrlerde bulunmakta ve ME TEOREMnin kuramsallatrlmasna imkn tanmaktadr. te yandan, mevcut temel parack hzlandrclarnn retebileceinin ok tesinde enerjilerdeki paracklarn varln gerekli klmaktadr. Ve Standart Modele benzer ekilde o da, deerleri teoremin kendisi tarafndan belirlenmemi bir dizi temel sabit gibi keyfi zellikler iermektedir. Bir Byk Birletirme Teoremi ayr varlk snfna sahiptir: madde (FERMYONLAR), kuvvetler (BOZONLAR) ve ktleekimi (GENEL ZAFYET'in eri uzay-zaman). Byle bir teorem evrenin tarihinin ilk anlarna uzanamaz; kuantum ve ktle ekimi etkilerinin daha birleik bir teorem tarafndan birlikte ele alnmasn gerektirecek kadar cisimlerin ok youn olduu PLANCK SRESne uzanamaz. Fizikiler hl Planck sresini aklamak iin HEREYN TEOREMLERnin dn kurmaktadrlar, fakat hibiri henz tam olarak formle edilmemitir ve belki de hibir zaman edilemeyecektir.

BYK EKEN
1977de, KOZMK ARKA ALAN RADYASYONUndaki przll inceleyen Amerikal kozmolog George Smoot ve alma arkadalar, srpriz bir keif yaptlar. Tm galaksimiz, aslnda tm yerel galaksi gruplarmz, Aslan takmyldzna doru saniyede 400 mil hzla ilerliyordu. Bu hareketin arka alan radyasyonu zerinde kk bir Doppler etkisi olduu, Aslana yaklaan mikrodalga hafif daha mavi", aksi ynde gideni ise "daha krmz yapt gsterildi. Aslana doru bu hareket, bir eken"e doru bir ekimin sonucu olarak aklanabilirdi ancak. Byk eken diye adlandrlan bu eken yaknda olamazd; yoksa baz galaksileri dierlerinden daha ok ekerdi. ok byk - yaklak 150 milyon k yl ebatta- ve ayn lde uzak olmalyd. Bu bizim galaksimizin apndan bin kat daha byktr. Evrenin yaps zde deildir; bu lekte bile. (Bkz. KOZMOLOJK LKE.) Byk ekenin varlndan yola kan bilim adamlar kozmik mikrodalgay geri kalan iin mutlak standart olarak kabul ettiler. O ne mutlak uzay ne de esirdi, eski fiziin mutlak sabitlere atfettii baz rollere sahip bir varlkt. Sonuta ZEL ZAFYETin zaferi grnd kadar tam deildi.

BYK PATLAMA
ada kozmolojinin temeli olan Byk Patlama teoremi, evrenin, neredeyse kavranlmaz derecede scak ve youn bir nokta olarak, 10 ile 20 milyar yl nce hayata baladn ve ondan sonra genileyip souduunu ileri srmektedir. Scak Bir Byk Patlama" diye bilinen teoremin ilk detayl versiyonu, George Gamow ve alma arkadalar tarafndan 1940lar ve 1950lerde gelitirilmitir. Byk Patlamadan itibaren evrenin genilemesi, nceden var olan bir uzayn iine doru maddenin patlamas deil, madde ve enerjinin GENEL ZAFYET tarafndan tanmlanan ekilde ortak bir oluun srekli geirmesidir. O sourken, evrenin ierii, paracklarn ve mann scak bir PLAZMAsndan, yldzlarn, ar elementlerin, gezegenlerin ve bizlerin olumasna kadar uzanan bir dizi FAZ GELERne uramtr. (Bkz. zet makale, D. KOZMK KUBBEdeki ema 1.)

Her ne kadar Byk Patlama, evrenin balang tarihi ve oluumu hakknda ok ey sylese de, sylenenlerden daha nemli olan sorular hl cevapsz durmaktadr. Evren niin bu denli izotropik (her ynde ayn) ve bu denli dzdr? Niin anti-maddeden ziyade neredeyse btnyle maddeden olumaktadr? Bu sorular, yksek enerji fiziinin tartmal BYK BRLEK TEOREM (bkz. BYK BRLEK TEOREMLER)ine dayanan ve tarihin bir noktasnda evrenin ani, dzensiz ve muazzam bir patlama geirdiini ileri sren ME TEOREM tarafndan ileri srlmektedir. Baka bir soru da, evrenin temel sabitlerinin, hayatn ve zeknn ortaya kmasna niin bu derece ince ayarl olduudur? Bu soruyu da ANTROPK LKE ne srmektedir. Ancak bu noktada kozmoloji, gzlemsel bilim ve onun snrlarnn varaca noktann tesine geerek, daha ok felsef bir yaklam sergilemektedir. Byk Patlama teoremini destekleyen be tane bilimsel husus vardr: GENLEYEN EVREN, KOZMK ARKA ALAN RADYASYONU, evrendeki hafif elementlerin KMYASAL ETLLK, OLBERS PARADOKSU, MKRODALGA ARKAALANDA BURUUKLUKLAR.

BLGSAYAR TABANLI PSKOLOJ


YAPAY ZEKAnn, nsan dnme ilemlerinin temelde bilgisayar ilemlerine benzedii ynndeki nclnn doru olduunu varsayalm. Byle bir model insan davranna ilikin ne tr bir gr sunabilir? Bilgisayar tabanl psikoloji, insan psikolojisini, bir dizi bilgisayar ilemi gibi gren yapay zeknn yan alanlarndan biridir. 1940lardan itibaren bilgisayar kuramnn ve teknolojisinin gelimesiyle birlikte, bu psikoloji kolu geni, tartmal bir disipline dnt. Bilgisayar tabanl psikoloji, basit DAVRANIILIKn tesine gemeye alan bir aba olarak bilisel psikolojiden (bkz. GETALT VE BLSEL PSKOLOJ) domutur. Davranlar insan psikolojisini uyarm ve tepki asndan yaplandrrken, bilisel psikologlar bu ikisi arasndaki etkileime arlk verirler. Bir uyarma tepki verirken, hangi bilgiler, inanlar, alglar, anlar, dnceler, hayaller veya dile sahip olduumuzu sorarlar. te yandan, duygu, niyet ve bilinci bilisel (dnsel) olgular olarak deerlendirmezler ve bu yzden onlarn davran zerindeki etkisini incelemezler. Bilgisayar tabanl psikoloji, bilisel yeteneklerle SNRBLM (beynin biyolojik yaps ve ilevleri)den elde edilen bilgiler ve yapay zekya dayal bilgisayar modelleri arasnda iliki kurmaya alr. Bu, sinirbilim ve bilgisayar biliminin bilinen olgular aklamak iin yeterince gelitii, ALGI VE HAFIZA gibi alanlarda ok baarl olmutur. Baz bilgisayar tabanl psikologlar, sinirbilim veya bilgi ilemin problem zme ve dili anlama gibi yksek zihinsel ilemleri anlamada yeterli olup olmadn sorgulamaktadrlar. Bu tr phelerden dolay bu aznlk, kendini, alg gibi snrl bilisel alanlarn detayl modellerini gelitirmekle snrlandrmtr. Dier bilgisayar tabanl psikologlar, problem zmenin de dahil olduu genel teoremle ilgilenmektedirler. Hepsi nsan bilgi ilemin bu ya da u yanna odaklanmakta birlemitir. (Bkz. FORMEL HESAPLAMA; SNRSEL EBEKELER.) Bilgisayar tabanl psikoloji, yapay zeknn tesine geer; insanlarn fiilen eyleri nasl yaptyla ilgilenir. Yapay zek uzmanlar, zeki makineler gelitirmekle daha ok ilgilenirler. Yapay zekdan farkl olarak bilgisayar tabanl psikoloji, teoremini, daha geni alanl psikoloji ve sinirbiliminden elde edilen gerekler ve- gzlemlerle birletirmelidir. Hafza zerinde alan bir yapay zek teorisyeni, bir (seri) makinenin ok sayda olguyu hatrlayabileceim, nk her bir olguya ilikin tekil unsurlar ieren yeterince byk hafza deposuna sahip olduunu bilir. Ama insann hafzas daha karmaktr. Her insan, hayat boyunca hafzasnda 1014 veya daha fazla unsuru depolayabilir. Bu beyindeki nronlarn saysndan bin kat byktr. Bu yzden her annn ayr bir nronda depolandn kabul edemeyiz. Byk anne nronu na sahip olduumuz iin byk annelerimizi hatrlamayz. Bilgisayar tabanl psikoloji, insan hafzasna ilikin daha ayrntl bir teoremi gerekli klmaktadr. Bilgisayar tabanl psikoloji, bilgi-ilem makineleri tarafndan kopyalanabilen, yahut, hi deilse benzeri yaplabilen nsan bilisel yetenekleri incelemekle kendini snrlandrlr. Ancak o, nsan yeteneklerin benzeri makine yeteneklerinden farkl bir yolla ortaya kabileceini bilir. Bilisel psikolog gibi bilgisayar tabanl psikolog da niyet, duygu ve bilincin davranta oynad rol incelemez.

BLG
Bilgi anda yayoruz, "bilgi sper-anayollarnda yolculuk ediyoruz, ve evremiz "bilgi teknolojiliyle kuatlm durumda. Peki nedir bilgi? Bir insandan dierine aktarlarak aralarnda iletiim kurmaya yarayan bir ey midir sadece? Yoksa o evrenin esas yapsnn iinde zaten mevcut mudur? Niin hayatlarmz dntrme kapasitesine sahiptir? Niin ona bu kadar deer veriyoruz?

Fizik ve biyolojide bilgi, bir eyin yapsyla ilikilidir. Rastlantsal olmayan her yap baz bilgiler sunar. Bir akaaa yapra veya kumsaldaki bir ayak izi bilgi ierir; ama den yapraklarn veya bir deniz kysna dklen kumlarn dzensiz rntleri bilgi iermez. Yap ne kadar karmak olursa, ey de o kadar fazla bilgi ierir. Bir insann parmak izinde sadece be tane izginin bulunduu basit bir iziminkinden daha fazla bilgi vardr, bir orman manzarasnn hologramnda ayn manzarann siyah beyaz fotorafndakinden daha fazla bilgi vardr. Ancak yap, bilginin salt nesnel boyutudur; onu nasl yorumlayacamzla veya kullanma sokacamzla bir ilikisi yoktur. nsann bilgi kavram znel bir boyuta sahiptir. O, bilgi ierii kavramn ve bu ieriin bize ne ifade ettiini gndeme getirir. nsani adan bilgi, sadece onun yorumlanmas -yani syledii eyin okunmas- ile alkaldr. Bu yorum yeteneinin insann zihninde bulunmas gerekmez. Bir bilgisayar sistemi de kendisine gelen verileri yorumlayp pratik bir ama iin onu deitirebilir. Biyolojik hcrelerdeki DNA ifresinin zm sistemi, DNAnn yapsndaki bilgiyi proteinlerin retimine dntrebilmektedir. Gen bir izci, bir haritada sakl olan bilgiyi yorumlayp ormann iinden yolunu bulabilir. Buhar motorlar veya gazla alan otomobil motorlar gibi daha eski ve daha bildik enerji makinelerimiz, bir eit enerjiyi bir baka eide evirebilmektedir. te yandan bir bilgi makinesi, yapy, bir tr yapl davrana evirebilir. Dolaysyla bir DNA ifre zcs, DNA yapsn biyolojik gelimeye evirir; bir bilgisayar, programnda bulunan yapy ve veri girdisini bir ekran grntsne evirir; bir telefon sistemi, ses dalgalarndaki yapy -daha sonra tekrar ses dalgalarna evrilebilecekelektrik dalgalarna evirir. Geri tm bu bilgi evirileri fiziksel ilemler olsa da, bilgi teknolojisindeki nemli nokta, ilemin ne kadar enerji kulland deil, o enerjinin modelidir. Enerjiden modele doru bu kay, kltrmzdeki, kaslarn neminden beynin -"bilgi devriminin kalbinin- hayat nemine doru ykselen eilimi yanstmaktadr. Bilgi hem znel hem de nesnel bir boyuta sahip olduu iin, baz psikologlar (bkz. LEVSELCLK) onun ZHN-BEDEN SORUNUna anahtar tekil ettiine inanmaktadrlar. Bizler znel olarak, dncelerimizin, alglarmzn, anlaylarmzn ve eylemlerimizin farkndayzdr. Bunlarn hepsi bir bilgi ieriine sahiptir. Beynimizdeki sinirsel donanm, bilgisayardaki ip gibi, bu bilgiyi nesnel bir ekilde iler. Fakat nsan tecrbe ve znellik, bilginin salt iletimi ve eyleme evrilmesinden daha fazlasn ierir. Duyumlarmzn zel nitelikleri -krmznn krmzl, acnn acl- zel bilgi ieriinin ve onunla ilikili eylerin biimsel yapsnn stnde ve tesinde deneyimlerdir. Senin di arn hakkndaki bilgimin miktaryla kendi di arm hakkndaki bilgimin miktar eit olabilir; ama bilincim ikisi arasnda fark olduunu syler. Bilginin znel boyutu, hlihazrdaki ilevci modelle anlalabilecek hususlardan daha fazlasn kapsamaktadr. Geliigzel olmayan bir yap olarak bilgiyi kavraymz, evren ve onun kkeni hakknda ilgin ama teden beri cevapsz kalm sorular gndeme getirmektedir. Yksek entropi, bir sfr bilgi durumudur. Btnyle geliigzeldir. Dolaysyla evren yksek-entropi durumundan balam olamaz; aksi halde imdiki akl almaz yapsna sahip olmazd. O apak biimde bir dk-entropi, yksek-bilgi durumu olarak balamtr. Fakat bu duruma nasl ulat? lahi tasarmla m? nceden var olan bir vakumla m? (Bkz. KUANTUM VAKUMU.) imdilik bu somlar -BYK PATLAMA ve ilk vakumun yaratlmasyla balayan-, bilinen fiziin dnda kalmaktadr. Bir Bell telefonu mhendisi olan Claude Shannon tarafndan 1940larda gelitirilen matematiksel bilgi teoremi, grlt veya nsan hatalar yznden elektronik mesajlarda oluan hatalarn fazlalk ile -mesajlarn kopyalanmas yoluylaazaltlabileceini kantlamtr. Mesajn uzunluunu artrma klfetiyle kesinlik elde edebiliriz. Beyin de bilgi-ilem prosedrlerinde fazlal kullanmakta, sinirsel donanmn farkl yerlerinde ayn ii kopyalamaktadr. Bu nedenle baz sinir hcrelerinin kaybedilmesi fiil performans azaltmamaktadr. Bu, beynin, seri ya da bire bir veya, sinirsel balantlarndan ziyade, onun paralel ileminin bir zelliidir (zarif indirim"). (Bkz. SNRSEL EBEKELER.) Bilgi lmnn temel birimi, ikili bir birim olan bitdir. Bit, eit ihtimale sahip iki alternatif arasndaki tercihi temsil eder: Yaz tura atmak, bir soruya evet veya hayr diye cevap vermek, bilgisayar iindeki bir elektronik devrenin ak ya da kapal olmas gibi. Bu lm emasnda, alternatifler eit ihtimale sahip olmak zorundadr; tamamen belirlenmi veya beklenen bir olayn olmasyla bilgi salanmaz. Bayt daha byk bir bilgi birimidir: 8 bitlik dizgiden oluur. Her bir bayt 28 =256 alternatifi temsil eder; bu da bir bilgisayar programna bir karakteri -bir harf, bir say, bir noktalama iareti ya da bir kontrol talimatkaydetmek iin yeterlidir. Bilgisayar bellekleri megabaytlarla, yani milyonlarca baytla llr.

BLSEL BLM
Bilisel bilim, genelde problem zme ya da dnme faaliyetlerinin incelenmesiyle ilgilenir; bu faaliyetler ister insanlar, ister hayvanlar isterse de makineler tarafndan yaplsn fark etmez. Enformasyon devrimi iin byk teknolojik anlamlar ifade eden, gnmzn en heyecan verici aratrma alanlarndan biridir bu. nsann dnme kapasitesini taklit edecek ya

da onun tesine geecek zeki makineler gelitirme amac gden YAPAY ZEKA ile youn ibirlii sz konusudur. Bilisel bilim ve YZ, insann dnme faaliyetinin srelerini anlamak ve matematiksel hesaplar yapan, kelimeleri kullanan ya da bilgiyi hatrlayan makinelerle onun eksikliklerini gidermek iin daha hzl ve etkili yollar bulmak suretiyle insan dncesini gelitirmeye almaktadr. Bilisel bilim, bu nedenle, insanlar fiilen nasl dnyorlar konusunu incelemekle kendini snrlandran BLGSAYAR TABANLI PSKOLOJden daha geni bir alandr. Bilisel bilimin hem kuramsal hem de uygulamal yanlar vardr. Kuramsal olarak yeni bir bilim olsa da, bilisel bilim, eski mekaniki paradigmann derinliklerinde yatyordu. Problem zmek iin iki nemli modele sahiptir; kiisel bilgisayarlardaki SER LEM ve SNRSEL EBEKELERdeki paralel ilem. Her ikisi de makineler tarafndan kopyalanabilir. Bu da tartma dourmutur. Zihnin bilgisayar modelleri insan psikolojisine eksiksiz bir yaklam sunabilir mi, eklindeki soru etrafnda, ateli bir felsefi tartma dnmektedir. rnein, bkz. LEVSELCLK, ZHN-BEDEN SORUNU, PENROSE VE HESAPLANAMAZLIK VE TURNG TEST. imdilik, bilisel bilimdeki ou aratrma projeleri, iki bilgisayar-ilem modellerinin kuramsal glerini ve snrlarn test etmeye tahsis edilmitir. Onlarn her biri ne yapabilir veya yapamaz? Bu ilkelere gre yaplan makineler, insann sinirsel ve psikolojik ilevi hakknda bilinenlerle nasl karlatrlabilir? Yapay sistemler, bizim gibi ya da bizden daha iyi problem zebilir mi? Makinelerin dnme" biimi insann dnme biimini anlamada bize yol gsterebilir mi? Hlihazrdaki kavranlan haliyle bilisel bilim, kuramsal snrlamalara sahip olabilir. En iyi sorulan gndeme getiriyor olmayabilir. Ama onun aratrmas, bilgi ilem ve problem zme konularnda dnyann kapasitesini byk oranda ilerleten pratik aralarn gelitirilmesini salad.

BLSEL PSKOLOJ
Bkz. GETALT VE BLSEL PSKOLOJ. BR BLN BLMNE DORU ocuk olarak rendiimiz ilk derslerden biri dnyay eylere ve kiilere blmektir. Her ikisi de nesnel, madd bir yana sahiptir; ama insanlar ayrca znel, zihinsel bir boyuta sahiptirler. Nesnel olan bir ey, prensipte herkes tarafndan gzlemlenebilirdir. O, grlebilir, dokunulabilir, tartlabilir ve llebilir. Fakat varlklarn nesnel niteliklerini gzlemleyenler znelerdir. Onlarn tecrbeleri zeldir. Madde bilinsiz ve atldr; fiziin kanunlarn takip eder. Zihin ise bilinli bir unsurdur; fizik yasalaryla iliki kurabilir de, kurmayabilir de. O bir varlk olmaktan ok bir sretir; saptanamaz; her bak asndan ayn grnmez. O halde onu nasl inceleyeceiz? Bilin sorunu -onun nasl tanmlanaca ve bilimsel paradigmamzn iine nasl yerletirilecei- ge 20. yzyl biliminin etin bir sorunudur. O, her hrsl sinirbilimcisinin ve ok sayda fizikinin cevaplandrmak istedii etin sorudur. Bugnn dnrleri bilincin gerekliine ve zelliklerine bilimsel bir yolla eilmek iin aba sarf etmektedirler. Bunu yerine getirme sreci, bizi, bilim ve bilimsel metot anlaymz geniletmeye sevk edebilir. 17. yzyldan itibaren bildiimiz bilim, nesnel gerekliin tarafsz ve tekrarlanabilir incelemesiyle ilgilenmektedir. Onun tm gvenilirlii, znel olgular darda tutma ilkesine dayanr. Bu ilke, Descartesn zihnin ve maddenin zellikleri ayrmna ve daha sonra bilimsel aratrmann doru nesnesinin madde olarak tayin edilmesini ngren Newtoncu yaklama dayanr. 20. yzyln banda, beyin bilimleri ve psikolojinin douuyla birlikte, zihin, bilimsel aratrma iin makul bir hedef oldu. Ancak zihnin yeni bilimleri, eski bilimsel paradigmay kulland. Onlar, byk oranda meydana km, btncl ve znel bir olguya, indirgemeci nesnelliin metotlarn, standartlarn ve varsaymlarn uyguladlar. Sonu, nronlar, kimyasal maddelerin beynin yetileri zerindeki etkisi ve algnn ileyii hakknda elde edilen geni bilgi birikimidir. Ama bilincin ileyii bu tr bir aratrmaya uygun dmez. Manzaraya baklrsa bu bilim adamlar, adeta hareketsiz bir fonda film seyretmektedirler veya Kaliforniyal yazar Alan Wattsn deyiiyle yemek yerine meny yiyorlar". 20. yzylda, izafiyet teoremi, KUANTUM FZ ve kaos teoremi, byk oranda deien maddeyle ilgili kavraya katkda bulunmutur. (Bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON; GENEL ZAFYET; ZEL ZAFYET.) imdi madde, srecin kendisi, dinamik enerji eitlen olarak yaygn ekilde kabul edilmektedir. Onun zelliklerinin ne derece nesnel biimde llebilecei meselesi genelde tartmaldr. Yeni bilimler, bizi, belirsizlik, kesinsizlik ve balam ile ilikinin nemi kavramlarn anlamaya sevk etmektedir.

Bu bilim dallar belirgin, yaratc ve btncl fiziksel srelere odaklanmaktadr. Zihin bilimlerinde, yeni bilimlerin paradigmasn bilin aratrmasna uygulamaya dnk yeni abalar vardr. ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLER ve ZHNLE LGL KAOS TEOREMLER bulunmaktadr. teden beri bu teoremler umut verici ama tahminlere dayal olarak kalmtr. En byk katklar, bilimde kavramsal bir devrime, zihin aratrmasyla beden aratrmasnn birletirilmesine veya znel paradigmalarla nesnel paradigmalarn birletirilmesine ynelik bir hareketi tetiklemek olabilir.

BR KUANTUM AFTES
Kt ve tatsz eylerden korunmu gen bir bayann, balosunda, ilk kez sosyeteye takdim edileceini dnn. Kz, her biri bir kart sunup kza flrt teklifinde bulunan bir dzine taliple kuatlm olmaktan heyecan duyar. Birden btnyle yeni bir imknlar dnyas kzn nne almtr. Ve o, doal olarak sonunda ryalarnn erkeiyle mutlu bir evlilik yapmak iin potansiyelini renmek ister.

Gerek dnyada, gndelik gerekliin dnyasnda, kz, imknlarnn her birini tek tek kefetmek iin kiilerin listesini karr. Sonunda taliplerin her biriyle flrt eder, belki doru kiiyi bulduundan emin olmak iin birka kere flrtte bulunacaktr. Halbuki bir kuantum sosyete gen kz iin durum ok farkl bir seyir izler. akn kz tm taliplileriyle bir kez flrt eder. Hatta hepsiyle ayn anda evlenmeye bile karar verebilir, ve onun rezalet karan ailesi bunu protesto etmek isterse, kz ayn anda pekok adreste bulmak zorunda kalacaklardr, nk kz o taliplilerin hepsiyle yayor olacaktr. Eer kz istiyorsa, ok saydaki ak yuvalarnn hepsinin balkonundan salnabilir. Sonunda tm imknlarnn farkna varan kz, tek eli bir aile saadetini btn bir mr yaamak iin taliplilerin sadece biriyle evlenecektir, ama ardnda kendinden izler brakarak. ehirde yaayan pekok insan, onunla caddede karlatn hatrlayacak veya en azndan onunla ilgili bir dejavu duygusu hissedecektir, her ne kadar nerede yaam veya ne giymi olduunu kesinkes hatrlayamasalar da... Eer doa kendi seyrini takip etseydi, onun e zamanl gizli ilikilerinin herhangi birinden bir ocuu, ou tarafndan da belirsiz bir ekilde hatrlanacak, karma bir grnts olacakt, her ne kadar onun daha belirli bir versiyonu imdilerde emekleme anda olsa da. Kuantum aftesi rnei ok abartl veya gerek pay az grnebilir, ama aslnda o, kuantum gerekliinin ve/ve de doasn aklamaktadr. Kuantum sistemleri evrildiinde, ayn anda her ynde imknlar ortaya atarlar. Her bir imkn, sistemin alabilecei gelecekteki yn veya onun ilerde bulunabilecei bir durumdur. leri bir yne veya duruma gei "denemeleri' veya imknlarna SPERPOZSYONLAR ad verilir, ve bunlardan sonsuz sayda bulunabilir, bazlar dierleriyle eliebilir veya onlar silebilir, ama hepsi ayn anda olur. ' Bir atomun enerji yrngelerindeki bir elektron baka bir yrngeye geecekse, ayn anda olas tm alternatif yrngelere geileri geici olarak denemek suretiyle ortam yoklar. Kk fakat mnferit bir srede, elektron tm uzay ve zaman zerinde dalr ve her yerde ve zamanda bulunur. Ayn ekilde, kuantum sistemlerini tanmlayan Schrdinger denklemi eanl fakat genelde doal olarak elien, snrsz sayda imknlar ierir. Bu imknlarn her biri sistemin ileride indirgenebilecei bir durumu ifade eder. (Bkz. DALGA FONKSYONUNU K; DALGA FONKSYONU VE SCHRDNGER DENKLEM.) NSZ de, Schrdingerin kedisiyle bunun aklann grmtk -kedinin dalga fonksiyonu ayn zamanda hem l olma hem de diri olma ihtimalini barndryordu-. Bir sre iin her iki olaslk da gerekti -kedi bulunduu kuantum durumu iinde l ve diriydi-.

ok sayda ve genelde elien, olas hareketler veya olas durumlarn bir arada var olmas kuantum gerekliinin karakteristik bir zelliidir. Ancak bu ayn zamanda olasln gerek doasdr da. Nasl si hayalimizde oluturduumuz fanteziler veya ayartmalar genelde kendi davranmz veya bakasnn davran zerinde gerek bir etki yapyorsa, kuantum aftesinin olas ilikilerinden de ocuklar dnyaya gelebilir, tpk geici bir deiim iinde bulunan bir elektronun baka bir parackla arpp, ondan sonra da kukusuz varln korumas gibi. (Bkz. SANAL GELER.) ift yark deneyinde, her bir foton ayn anda her iki yarktan da geer, ama ekranda tek bir yere varr. (Bkz. BALAMSALCILIK.) Ayn ekilde kuantum aftesinin emekleyen ocuu da, st ste gelen eitli ilikilerden domutur.

EKENLER
Lineer olmayan pekok sistem belli bir davran tekrarlamak zorundaym gibi hareket eder. Bunlar bir ekenin idaresi altndaki sistemlerdir. Banyo kvetinden szlen suyun yapt spirallere bakn. Elinizi girdaba koyun, geici olarak bozulacak, ama sonra tekrar ortaya kacaktr. Suyun hareketi, girdab srdren limit-devri ekeni diye adlandrlan bir eken yaratmtr. Bir saatin sarkac da, bir limit-devri ekeninin idaresi altndadr. Her salnmda, sarka orta noktadan geerken hzlanr, salnmn en st noktasndan geerken de yavalar. Sarka, maksimum hz, sfr mesafe, sfr hz ve maksimum mesafe arasnda defalarca salnr. Sarkaca fleyip salnm bozun. Bir sre iin yavalar veya hzlanr, ama ok gemeden dzenli, kararl ekilde salnmaya tekrar balar. Banyo kvetindeki girdap gibi, sarkacn hareketi de limit-devri ekeni yznden tekrarldr. Limit-devri ekeni reten sarkacn lineer olmama zellii, her bir salnmn, sonradan sarkac hafiften itecek bir ka mekanizmas tetiklemesi gereinden doar. (Pek ok modern saatte, sarka basit bir vitrin dekoru parasdr, nk o, mekanizmann iindeki kk kuvars saatten gelen sinyaller tarafndan altrlr.) Limit-devri ekenlerine verilecek baka bir rnek de, turnabalklarnn alabalklar yedii bir gldeki idealletirilmi AVCIAV sistemidir. Sezon sezon alabalk says ile turnabal says tamamen tekrarl bir yolla salnr. Eer ok fazla turnabal olursa, alabalk nfusu der ve turnabalklar yiyecek kaynaklarn yitirir. Ama turnabalklar lmeye baladnda, alabalklar kendilerini rahatsz edecek avclara sahip olmadndan nfus olarak tekrar canlanrlar. Bu ekilde alabalklar ve turnabalklar, dardan bir mdahale olmadka, sonsuz bir limit-devri sayesinde birbirini takip ederler. eitli makineler ve elektrik devreleri de dahil olmak zere pekok sistem limit-devri davran sergilerler. Ayrca daha karmak sistemler de vardr, birlikte alan iki sarka ve turnabalklar ve alabalklarla dolu bir gle, fenerbalklarnn de eklenmesi gibi. Bu durumda, tek bir tekrarl davran yerine, sistem, salnm iinde bir salnm sergiler. ekeni artk bir devir deildir, ama gzleme ve kaval ekillerinden oluan bir yzeydir. Bunu hayal etmek ilk bakta biraz zor gibi grnyor. Hatrlanmas gereken ey, ekenin bizim sradan uzaymzn iinde deil de, davran uzay veya daha doru bir ifadeyle faz uzay -sistemin tm ilgili deikenlerinin bir grafii- diye adlandrlabilecek bir uzayda bulunan bir ekilde olmasdr. Davran uzaynda puding kaplarna veya vadilere benzeyen nokta ekenler de vardr. Saatteki ka mekanizmas kapatldnda sarka saniyeleri vurmaya devam eder. Lkin ok gemeden srtnme ve hava direncinin etkisiyle sarka yavaa durur -sabit durgunluk noktasna ekilir.Yaz scanda, bir nehir yava ve dz akar. Suyun her yeri ayn nokta ekeninin kontrol altndadr. Suya srgn attnzda, onlarn ayn hzla ve ayn mesafe aralyla akp gittiini grrsnz. Suyun momentumu ve komu blgelerin greceli ayrl sabittir. Derken yamur yaar, ve nehrin hz hzlanr. ki srgn, birinin daha hzl bir su akm tarafndan srklenmesi neticesinde birbirinden epey ayrlr. Limit devirleri ortaya kar ve su blgeleri anaforlara dnr. Daha hzl akan nehrin destekledii bu anaforlar olduka kararldr ve uzun mesafeler boyunca varlklarn koruyabilirler. Yamur devam ederse, hzl akan nehir anaforlar iinde anaforlara sahip olan daha byk bir karmaklk sergiler. O artk gzleme veya yumru ekeninin kontrol altndadr. Bu srecin her aamasnda, bir atallanma noktas, davrann bir trden dierine srad bir blge vardr. Yava akan nehir, bir nokta ekeninin kontrol altndadr, ta ki, yeterli bir ak oranyla, nehrin bir limit-devri davranna srad bir atallanma noktasna gelininceye kadar. Sonraki atallanma noktas bir limit-devrinden yumru ekenine sray ierir. Her durumda, sistem kendi ekenini retir. Limit devri veya nokta ekeni sistemin dndan kaynaklanp onun davrann etkileyen bir unsur deildir; o lineer olmayan genel dinamiin bir ifadesidir.

Eer hzl akan bir nehir anaforlardan anaforlar iindeki anaforlara srarsa sonraki adm ne olur? Anaforlar iindeki anaforlar iinde anaforlar m? Evet. Ama sonunda bu atallanmalar bir fraktala -tuhaf ekene- yol aar. (Bkz. FRAKTALLAR.) Fraktal ekle ve boyuta sahip bir ekenle, sistemin davran, sudaki her enin momentumu ve deien konumu, sonsuz karmaklktaki bir ekle doru ekilir. Suyun her paras hayli karmak, kaotik bir hareket sergiler. Sonu trblanstr. Genelde, kaotik ve tesadfi bir sistemin ileyii bir tuhaf ekenin kontrol altndadr. Byle bir sistemin hareketi sonsuz karmakla sahiptir, ve pratikte, uzun vadede tahmin edilemezdir. Bununla birlikte deterministtir. Hava veya borsa gibi, yarn muhtemelen bugn gibi olacaktr, ama gelecek yla dair tahmin yrtemeyiz.

CHURCH-TURNG TEZ
Church-Turing tezi, tm matematiksel hesap trlerinin varsaylan doas ve onlarn bilgi-ilem makineleri tarafndan yrtlmesi imkn hakknda bir nermedir. Bu tez YAPAY ZEKA felsefesinin merkezinde yer alr ve daha ok, tm dnme biimlerinin FORMEL HESAPLAMA yapsna sahip olduunu ima edecek ekilde yorumlanmtr. 1936-1937de, ngiliz matematiki Alan Turing, Turing Makinesi diye bilinen bir eit kuramsal bilgisayar gelitirdi. (Bkz. TURNG MAKNELER.) Ayn zamanda, Amerikal matematiksel mantk Alonzo Church, lambda-hesab diye adlandrlan bir hesap mant emas gelitirdi. Turing makinelerinin yapt hesap ile lambda metoduyla yaplan hesabn eit olduu yani, iki sistemden biriyle yaplabilen herhangi bir hesabn, evrimden sonra, br sistemle de yaplabilmekte olduusonradan kantland. Hem lambda hesab hem de Turing makinelerinin yapt ilem adm adm, kurall hesaplamadr, her yeni prosedr nceden kullanlan prosedrn sonucuna gre geliir ve ardndan belirli bir tarzda sonraki prosedre yol aar. Sonralar, deiik biimleri daha tanmlanm ve onlarn Church ile Turingin hesaplarna eit olduu bulunmutur. Bir tanesi formel hesaplama hakkndaki yazmzda tarif edilen Ta Devri bilgisayardr. Bugn, algoritma, Church-Turing tarz hesaplama sistemiyle yrtlebilen kurall herhangi bir ilem olarak tanmlanmaktadr. Gl yapay zek taraftarlar, tm zihinsel ilemlerin algoritmik, olduunu savunurken, zayf yapay zek taraftarlar, herhangi bir zihinsel ilemin algoritmik hesapla taklit edilebileceini sylemektedirler. Bu metafiziksel veya sezgisel dnce iin doru grnmemektedir, ama yapay zek taraftarlar bu ilemlerin aka ortaya koyulmadn iddia ederler. Modern seri bilgisayarlar Turing makinelerine denktir, tek farkla ki, mevcut tm bilgisayarlar sadece snrl bir bellee sahiptir. Bu snrlama prensipte bir engeldir, ama pratikte deil. Basit, bir cep hesap makinesi bile, bellei snrsz olsayd ve algoritma onun diline evrilseydi, herhangi bir algoritmay yrtebilecekti. Kuramsal Turing makinelerini aan bir hesap ilemi bulunmad iin, Church ve Turing byle bir ilemin olmadn kabul etmilerdir. Churchn tezi, apak tanmlanm tm matematiksel ilemlerin bu eitten olduu ynnde iken, Turing, herhangi bir fiziksel matematiksel ilem cihaznn bir Turing makinesinin taklit edebilecei ekilde altn vurgulamtr. Bu iki gr ayn deildir; Churchn tezi, biyolojik bilgisayarlarn (beyinlerin) Turing makinelerinde bulunmayan farkl bir yolla hesap yapabilecei ihtimaline kap aralamaktadr. Roger Penrose (bkz. PENROSE VE HESAPLANAMAZLIK) iki grn Church tezi ve Turing tezi diye adlandrlmas gerektiini ne srer. imdiye kadar, her iki teze de tartlmaz alternatifler gelitirilmemitir, her ne kadar, Penrose gibi yapay zek muhalifleri baz alternatiflerin bulunduunu dnseler de. Elbette insan psikolojisinin hesaplamann dnda bulunan yanlar da vardr -rnein, deneyim, gdlenme ve niyet.Ancak Church-Turing tezi yalnzca dnme ilemlerine uyguland iin, bu psikolojik yanlar teze kar dorudan bir meydan okumada bulunamazlar.

CRCK HPOTEZ
1962de, Francis Crick, DNAy ortaklaa kefettikleri iin Nobel dln James Watson ve Maurice Wilkins ile paylat. O zamandan beri Crick kendini sinirbilimine, zellikle bilin sorununa adamtr. almasnn z, bilincin varlnn ve doasnn, beyindeki sinirsel evrimin ilevi ve doasyla tam olarak aklanabilecei savndan ibarettir. 1994de bilin hakknda yazd kitab The Astonishing Hypothesis: The Scientific Search for The Soullda, Crick, hipotezini cesaretle dile getirir: Sen, senin sevinlerin ve aclarn, anlarn ve tutkularn, kiisel kimlik ve zgr irade duyun; gerekte sinir hcreleri ve onlarla balantl molekllerin geni bir birlikteliinin davranndan baka bir ey deildir." Ona gre, bu sinir hcrelerinin akladmzda bilincin srrna da ermi olacaz. nsan beyninin tm ilevinin inceleme iin fazlasyla karmak olduu gereini kabul eden Crick, incelemesini, hakknda ok ey bilinen ve daha ileri dzeyde incelemenin mmkn olduu grsel sistem zerinde odaklandrmtr. Crick, grme

hakkndaki mevcut bilginin, psikoloji ve bilisel bilim alanlarnda yaplacak uygun aratrmayla birletiinde, bilincin temel mekaniini ortaya karacan savunmaktadr. Crickin teoremine getirilen eletiriler, onun tm yaklamnn ok indirgemeci (Bkz. NDRGEMECLLK.) olduunu ve felsef zenden yoksun bulunduunu vurgulamaktadr. Zihnin bilimsel bir aklamasnn peinde olan az sayda insan, sinirsel etkinliin, bilinli hayatmzn zorunlu temeli olduunu inkr edecektir ancak daha da az, onun kendi bana bilinli deneyimin yeterli bir aklamasn saladn kabul edecektir. Grmenin kendisi, zellikle de BALANTI SORUNU henz tam olarak anlalm deildir; buna ramen, rnein krmz rengi alglamamza elik eden sinirsel etkinlik hakknda ok ey biliyoruz. Crickin hipotezine kar getirilen eletirinin dayanak noktas, bizim krmzy grmemize elik eden sinirsel saik ile krmzy fiilen deneyimlememiz arasnda bir kprnn henz kurulmam olmasdr. Bu deneyim nereden gelmektedir? Belli bir sinirsel etkinlikle Ben krmzy gryorum" eklindeki znel bir deneyim ve onunla ilikili tm duygular birbirine balayan ey nedir? Elektrokimyadan duygulanma nasl ulalmaktadr? Crickin hipotezi, zihin ile bedenin, gizli bir g tarafndan gevek bir biimde birbirine balanm farkl varlklar olduunu savunan, dualist teoremlerden sonra byk bir gelimedir. (Bkz. ZHN-BEDEN SORUNU.) Ancak Crickin, sinirbiliminin kendi bana veya bugn anlald haliyle zihni aklayabileceine ynelik emin sav, en nihayetinde yanltcdr. Ona yneltilen eletirilerin ou, bilincin sinirsel etkinliin "belirgin" bir zellii olduunu -sinirsel etkinliin sonucunda veya onunla ya da onun karmaklyla birlikte ortaya ktn-, ancak yalnzca ona indirgenemeyeceini savunmaktadr. Bu BELR kavram iinde znellikle ilgili henz bilinmeyen pekok husus bulunmaktadr.

N ODASI
1 980de, felsefeci John Searle tarafndan kuramsallatrlan in Odas sav, gndemdeki YAPAY ZEKA tartmas iin klasik bir hikye olmutur. Makinelerin insanlar gibi dnp dnemeyecei veya dnceyle kast ettiimiz eyin FORMEL HESAPLAMAdan ibaret olup olmad ynndeki tartmann merkezinde de bu hikye yatmaktadr. Searle, anlamann (ve dolaysyla dnmenin) bir bilgisayar programndaki gibi bir dizi mantksal prosedr takip etmekten fazlasn ierdiini aklamak iin bu savn gelitirdi. nsanlar yaptklar eyi anladklar veya en azndan bunu yapma kapasitesine sahip olduklar iin, Searle, onlarn beyinlerinin, yapay zeknn gl versiyonunun savunduu gibi salt bilgisayar olmad sonucuna varmtr. in Odas hikyesi, bir odada oturan ve ince bilmeyen bir adamla ilgilidir. ince yazlan mesajlar bir posta deliiyle adama ulatrlr. Geri adam mesajlar anlamasa da, odada bulunan, zerinde ince semboller bulunan eitli tahtadan fileri dolar. Fileri, elinde bulunan, ngilizce yazlm kitapta yer alan bir kurala gre kullanr, ve tm kurallar adm adm takip ettikten sonra, eitli fileri bir araya getirip yeni bir mesaj retir. Adam bu mesaj alp posta deliinden teki tarafa geirir.

Mesajlar gnderip alan inlinin bulunduu yerden baklnca, oda bir program takip eden ve ne yaptn bilen bir bilgisayara benzemektedir. Ancak odadaki adam birbirine uydurmaya alt mesajlarn ne anlama geldii konusunda hibir fikre sahip deildir. O kendisine anlamsz gelen, soyut sembolleri kullanmak iin sadece kurallar takip etmektedir. Searlenin savna tepkiler yneltilmitir. Bazlar, odadaki insan her ne kadar mesajlar bizatihi anlamasa da, tm sistemin -oda, filer ve kurallarn bulunduu kitap ve insan- mesajlar anladn ileri srmlerdir. Bakalar, insanlarn varlklar anlayabileceini, nk onlarn bilgisayarlarn tesinde olduunu -yani krce kurallar takip etmekten fazlasn

yaptklarn ileri srmlerdir. Bunun tesi nedir? Baz felsefeciler, biyolojik sistemimizin muhtevasnn bir farkllk meydana getirdiini -nronlarn silikon ipler olmadn- dnmektedirler. Searle bu sav desteklemektedir. Dierleri, insann hibir bilgisayarn taklit edemeyecei ekilde davrandn, idrakimizin formel hesaplamadan fazlasn ierdiini savunurlar. Roger Penrose da bu sav desteklemektedir. (Bkz. PENROSE VE HESAPLANAMAZLIK.)

OK-DNYALAR TEOREM
Bkz. LM SORUNU. DALGA FONKSYONU VE SCHRDNGER DENKLEM Kuantum sistemleri pekok belirsiz yanlara (deikenlere) sahiptir, nk sistemin bu zellikleri belirlenmemi veya gereklememitir. Bunlar gerekliklerden ziyade olaslklardr, mevcut olan eylerden ziyade var olabilecek veya olamayacak eylerdir. Kuantum dalga fonksiyonu herhangi bir anda bir sistemle ilintili olaslklarn matematiksel bir ifadesidir. Schrdingerin l/diri kedisinin durumunu ele alalm. Kediye bakmak iin kutuyu amadan nce, eit oranda gerek" olan iki olasla -l olma olasl ye diri olma olaslna- sahiptir. Kedinin kendisi bu iki durumun (sperpozisyonu (st ste binme) iindedir. (Bkz. NSZ; SPERPOZSYONLAR.) Kedinin dalga fonksiyonu bu iki olasln matematiksel bir ifadesidir. ekille gsterecek olursak, onu, iki tepeli bir dalga olarak izebiliriz, tepelerin her biri bir olasl gsterir. Baka bir rnek verecek olursak, gzlemlenmemi (kuantum) kartlar olarak karlm bir iskambil destesinin en stndeki kartn dalga fonksiyonunu izebiliriz. Bu kart elli iki olasla sahip olacaktr, dolaysyla dalga fonksiyonunda elli iki tepe bulunacaktr. Dalga fonksiyonu iki nedenden tr byle adlandrlmtr. Bir kuantum sistemiyle ilintili olaslklar matematiksel olarak tarif edeceksek, onlar bir dalgalar kmesinin matematiksel ifadesi gibi grnecektir. Ancak daha "gerei", bir dalga fonksiyonu ayn trde dalgalan ieren bir kuantum sisteminin anlk bir durumunu ifade eder. Bunlar k, ses veya su dalgalar olabilir. Kuantum dalga fonksiyonu maddenin dalga yann -yani belirsiz yann, tm uzay ve zamana (dalgalar olarak) yaylm yann- ifade eder.

Bugn fizikiler maddenin dalga yannn neden dolay dalgalandn dahi bilmektedirler -her dalga, fiziksel gerekliin temel taban durumu olan esas KUANTUM VAKUMUnun bir uyarlmas veya dalgalanmasdr.- (Bkz. KUANTUM ALAN TEOREM.) Matematiksel adan, dalga fonksiyonu, bir kimsenin yiyebilecei muhtemel tm yemek eitlerinin yer ald bir men veya her birinin kazanma ihtimali olduu bir yarta koan atlarn listesi olarak dnlebilir. Kuantum teoreminde tm olaylar mmkndr (nk sistemin balang durumu belirsizdir), ancak bazlarnn olma ihtimali dierlerinkinden daha fazladr. Kuantum fizikisi, tek bir kuantum olaynn gerekleme ihtimali hakknda ok az ey syleyebilirken, kuantum fizii, ok sayda olayda ortaya kan olaslk rneklerine dayanarak tahminlerde bulunabilen bir bilim gibi alr. Baz olaylarn gerekleme ihtimali dierlerinden muhtemelen daha ok olacaktr ve ok sayda olayn ortalamas zerinden, belli bir kt rnei hakknda tahmin yrtlebilir. Dolaysyla, bilimlerinin ilerine yaramas iin, kuantum fizikileri, bir dalga fonksiyonuyla temsil edilen her bir imkna bir olaslk atfederler. Mevcut elli iki imkn ile, iyice karlm bir iskambil destesinin en stndeki kupa kz gelme ihtimali nedir? Kutuyu atmzda, Schrdingerin kedisini l veya diri olarak bulma ihtimalimiz nedir? Bu somlarn cevabna olaslk fonksiyonu denir, ve dalga fonksiyonu zerindeki her bir olaslk tepesinin byklnn karesini almak suretiyle matematiksel olarak bulunur. Hem dalga fonksiyonu (Schrdinger dalga fonksiyonu diye de bilinir) hem de olaslk fonksiyonu, herhangi bir anda bir kuantum sistemiyle ilintili imknlar ve olaslklar syler bize. Onlar bir eylem ksmn yakalayan durgun enstantane fotoraflara benzer. Ne var ki tm fizik eylerin zamanla nasl deitii, onlarn nasl evrim geirdiiyle ilgilenir. Dalga fonksiyonunun zamanla nasl deitiini hesaplamak iin, kuantum kuramclar Schrdinger dalga denklemini kullanrlar. (ok yksek enerji durumlarnda, ZEL ZAFYET etkilerini hesaba katmak iin kk oranda farkl bir dalga denklemi kullanlmaldr.)

Schrdinger denklemi zaman iinde bir dizi imknlarn dinamik olarak ortaya kn ifade eder, ve bize verili bir deneysel durumda herhangi bir imknn gerekleme olasln syler. Bu denklem sayesinde fizikiler, ok sayda kuantum olayndan oluan bir zincirin son halkasn doru tahmin edebilirler. Tek bir olayn geliimi hep belirsiz olsa da, Schrdinger denklemi tamamen belirli bir durumu izah eder -herhangi bir anda, dalga fonksiyonu yava yava geliirken, herhangi bir imknla ilgili olaslklar belirlenir. ok sayda olay iin, bu bize tam olarak beklenen eyi syleyebiliri. Schrdinger denklemi bir ganyan bayiinin ihtimaller dizisine benzer ve biz onu iki nemli koulla bu ekilde kullanabiliriz. Birincisi, denklem, bir dizi imkn olarak var olan, llmemi veya bozulmam Kuantum sistemine dayanmaldr. Bu imknlardan herhangi birinin -gzlem veya lmle- gerekletii anda tm denklem yeni ihtimaller dizisini vermesi iin yeniden hesaplanmaldr. yice karlm bir destenin iinden kupa kznn gelme ans elli ikide bir ise, desteden kupa kz olmayan bir kartn her ekiliinde bu ans deiir. Bu kart ekildiinde onun ekilme imkn artk sfr olur. Kutu almadan nce Schrdingerin kedisinin l veya diri olma ihtimali %50 ise, kutuyu alp o l bulunduunda bu ihtimal sfra iner. (Bkz. DALGA FONKSYONUNUN K.) Schrdinger denklemini bir ganyan bayiinin ihtimaller dizisi olarak dnmenin ikinci koulu, ontolojiktir; onun kuantum gereklii iinde yer alan bir eidiyle ilikisi olmas gerekir. Schrdinger denkleminin tanmlad olaylar salt olaslklardan fazlasdr. Dalga fonksiyonu gerekten bir eyin iinde dalgalanr. Gzlem veya lm olmadnda, imknlar geliir ve birbirleriyle giriim yapar (etkileir) . Gerek dnya zerinde sahici etkileri vardr. mkanlar henz gerek deildirler, ancak onlar salt matematiksel varlklardan tedir. Onlar, modern bilimde kuantum fiziiyle ilk kez tanmlanan farkl bir varlk trdr -potansiyeller.) (Bkz. KUANTUM MEKANNDE GEREKLK VE POTANSYEL.)

DALGA/PARACIK KL
Kuantum teoreminin en devrimci fikirlerinden biri, madde ve n tm bileenlerinin ayn anda hem dalga hem de parack zelliine sahip olmasdr. Bu dalga/parack ikilii olarak bilinir. Bu zelliklerin -dalga ve parack zelliklerinin- hibiri daha gerek veya daha esasl deildir. kisi birbirini tamamlar, ve maddeyle n gerekte ne olduunun tam bir tarifi iin her ikisi de gereklidir. (Bkz. TAMAMLAYICILIK.) En eski madde kavram onun paracklardan, konum, hareket,-ktle ve yk gibi birka zellie sahip tekil noktasal varlklardan olutuudur. Eski Yunanllar maddeye renk gibi baka zelikler de atfetmilerdi ama bunlar klasik fizikte temel zellikler saylmyordu. Hesaplamann amalarna gre paracklar elma veya gezegen misali ok byk olabildii gibi atom veya elektron gibi ok kk de olabilmektedir. Bir kum yn veya bir testi su gibi herhangi hacimdeki bir madde ok sayda minik paracklardan olumu olarak grlebilir. (Bkz. ATOMCULUK) Arlk, basn ve hacim gibi madd zellikler paralarn zelliklerinin toplam olarak dnlr. Dalgalar ok farkl olsa da paracklar kadar bilindiktir. Ses dalgalar, suyun yzeyindeki dalgalar, elektromanyetik dalgalar (k, radyo, X-nlar ve benzeri dalgalar) ve bir gitar telinin titreimleri gibi bir ok eidi vardr. Klasik fizikte dalgalar, paracklardan oluan, hava, su veya klasik fizikilerin evreni doldurduuna inandklar evrensel ortam olan esir gibi madd bir ortamn uyarlmas veya dalgalanmas olarak deerlendirilir. Ancak Einstein ZEL ZAFYET teoremini ileri srnce elektromanyetik dalgalarn byle olmad anlald, nk o kendi bana bir gereklie sahiptir (esir yoktu) ve bu gereklik paracklarn gereklii kadar temeldir. Bir dalga bir dizi tepe ve ukur, dalga boyu (ardk tepeler arasndaki mesafe), frekans (saniyedeki tepe says) ve hza sahiptir. Dalgalar genliklerine (bir blgedeki tepelerin ortalama ykseklii) bal olarak enerji tayabilirler. Dalga,getii herhangi bir noktada,(bir faza veya evreye, yani o anda tepe ve ukur devrinin bulunduu konuma sahiptir. Paracklar-dalgalardan .ok farkl davranr. Onlar uzay ve zamann bir noktasnda (yerleiktirler) ve iki parack karlatnda birbirine arpp kendi yollarna giderler. Dalgalar yerleik deildir; uzay ve zamann geni glgelerine yaylabilirler. ki dalga karlatnda rtr ve birbirleri iinden geebilirler. Karlama noktasnda ortaya kan dalgalanma, fazlarna bal olarak iki dalgann eklenmesi veya karlmasyla orantl paralel bir ekilde artabilir veya azalabilir. Buluan iki dalga giriim modelleri, birbirini kesen tepe ve ukurlardan oluan bir yama retir. Tepe ve ukurlarda dalgalar ya birbirini glendirir veya snmlendirir. Paracklar her zaman tekil varlklardr, iki dalga rnei birbirine eklenip nc bir dalga elde edilebildii iin dalgalar tekil deildir. Paracklar nihayetinde ayrk ve indirgenemezdir, ama bir dalga bileenlerinin" sonsuz yolla toplam olarak dnlebilir. Hem dalgalar hem de paracklar klasik fizikte oturmu, olduka kendine zg matematiksel ifadelere sahiptir. Matematiksel adan tutarl bir yolla onlar birletirmeye almak su ile atei yan yana getirmeye benzer, yine de bunu

yapmak kuantum fiziinin dehas icab idi. En byk itki, n doasn baz deneysel anormallikler gz nne alnarak anlamaya alma giriiminden kaynakland. Newton n paracklar demeti olduuna emin bir biimde inanmt, ancak onun bu inanc, kelerde bklp (krnm) giriim modelleri meydana karabilen anlamaya alan 19. yzyl fizikileri tarafndan nemsenmedi. Onlar n, yeni ne srlm temel unsur olan esirin iinde dalgalanan bir dalga olduuna karar vermilerdi. te yandan n varsaylan dalgams doas siyah-cisim masyla ilintili yeni deneysel sonular aklayamad; zira ayrm yapmadan tm spektrum renklerini yaymas beklenen bir cisim, bunu, klasik teoremin dalga denklemlerinin ngrd ekilde sonsuza kadar uzayacak ekilde deil de an erisi eklinde gzlemlenen iddetlerle yapar. Ik srgit bir biimde deil de, her birinin bir eylem kuantumuyla ilikili olduu fotonlar diye adlandrlan kk paketikler eklinde sourulduu veya yayld ynndeki Planck teoremi, gzlemleri doru biimde aklyordu (bkz. KUANTUM); ancak fizikileri, n 'kmeler yani paracklardan oluan bir demet gibi davrand karmyla babaa brakyordu. Planck teoremine dayanan Einstein, 1905'de baka bir deneysel bilmeceyi, fotoelektrik etkiyi, n her birinin bir eylem kuantumu tad foton paracklarndan oluan bir demet olduunu ileri srerek aklayabildi. Fuar meydanndaki rafta hindistancevizlerinin toplarla soyulmasna benzer ekilde elektronlarn fotonlarla metal yzeyden soyulduunu savunan teorem, ok zayf bir k demetine tutulan bir fotoraf levhasnn grnts ile kantland. Levha, ayet k bir dizi srekli dalgalardan olumu olsayd, beklenen zde gri bir grnt deil de, her bir fotonun bir elektronu skt siyah noktalardan oluan bir yama grnts sergilemi olurdu. In davrannn bu paracksal yorumu bir paradoksa yol at. Tartmasz bir k bir parack demeti gibi hareket edebilir. Lkin onun bir dalga demeti gibi hareket ettii durumlar (rnein, giriim ve krnm gibi) da vardr. Bu paradoks 1920lere kadar bir karkla neden olmutu. Ancak o zamanlarda n bazen dalga bazen parack gibi hareket ettii her adan olmasa dahi matematiksel adan kantland. Ik sadece paracktr veya sadece dalgadr denemez; bunun yerine herhangi bir anda iinde bulunduu koullara ve deneysel ortama bal olarak ikisinden biri olma potansiyeline sahip olduunu sylemek daha doru olur. (Bkz. KUANTUM MEKANNDEN GEREKLK VE POTANSYEL; BALAMSALCILIK.) Grne baklrsa k, pazartesi, aramba ve cuma gnleri dalga gibi, sal, perembe ve cumartesi gnleri de parack gibi hareket etmektedir. WILLIAMBRAGG Kart paradoks da, genelde paracklardan olutuu dnlen kat maddenin bazen bir dalga boyuna sahipmi gibi hareket etmesinden domaktadr. Baz deneylerde, foton ve elektron demetleri giriim modelleri oluturabilir. Geri, pratikte bir etkisi grlmeyecek kadar sonsuz kklkte olsa da. Elmalar ve insanlar gibi byk nesneler bile bir dalga boyuna sahiptir, Elektronlarn dalgams doas, k mikroskobuyla incelenemeyecek kadar minik nesneleri grmek iin, tasarlanan dalgaboylar fotonlarnkinden milyonlarca kat kk olan elektron demetlerini kullanan elektron mikroskobunun fiziksel temelidir. Hem madde hem de k dalga ve parack zelliklerine sahip bulunsa da, bu ikisi zde deildir. Madde ktan daha katdr. (Bkz. BOZONLAR; FERMYONLAR.) Matematiksel adan, k Maxwell denklemiyle tanmlanr, kat madde ise Schrdinger denklemiyle (bkz. DALGA FONKSYONU VE SCHRDNGER DENKLEM.) veya onun Kuantum ALAN TEOREMndeki greceli yorumlaryla. Bu analojiler birbirine ok yakndr. Ik ve maddenin ve/veya dan ziyade ve/ve de doas, kuantum fiziinin en esasl felsefi anlamlar barndran karmlarndan biridir. Eski paradigmayla baklnca son derece paradoksal grnen bu durum, bizim dnce biimimiz ve bunun, benliin veya toplumun bireysel ve ilikisel yanlar gibi metaforlarla amlanm haliyle bakldnda, deneyimlerimize yeni bir gr as sunmaktadr. Paradoks gereklik iindeki bir atma deildir. O, gereklikle sizin gerekliin nasl olmas gerektii ynndeki dnceniz arasnda oluan bir atmadr. RICHARD FEYNMAN

DALGA FONKSYONUNUN K
Kuantum gereklii, st ste gelmi, bazen elien olaslklarn bir dalm olarak Schrdinger'in dalga fonksiyonuyla ifade edilir. Kuantum dnyas gzlemlendiinde veya lldnde, bu ok saydaki olaslk tek bir gereklie dnr: Kuantum aftesi evlenir ve yerleir. Schrdingerin kedisi ya l bulunur veya canl. oktan teke, olaslktan gereklie bu gei, dalga fonksiyonunun k olarak bilinir. k annda ne olduu veya buna neyin yol at hl bir srdr. (Bkz. LM SORUNU; BR KUANTUM AFTES.)

DARWNC EVRM
Charles Darwin evrimin bir ans ii olduunu savunuyordu. Yeni bitkilerin ve hayvanlarn ortaya kmas ereksel (Hedef ynelimli) amalarla deil, yiyecek ve yerleim alan iin yaplan mcadele sayesinde gereklemektedir. (Bkz. TELEOLOJ.) atallanma noktalar, z-organizasyon ve negatif ve pozitif GERBLDRM kavramlar ile birlikte, LNEER OLMAYAN sistemleri modern kavraymz, Darwinizmi daha bilimsel bir konuma yerletirmee alt. 19.yy.da jeolojik almalar, yeryznn ok yal olduunu ve dalarn olumasn ve anmasn ve jeolojik katmanlarn kaymasn ieren eitli evrelerden getiini kantlamtr. Bitki ve hayvan fosillerinin kefi, hayatn duraan olmadn ve son derece farkl bitki ve hayvanlarn yaad dnemlerin eskiden var olduunu gsteriyordu. Bu yeni jeolojik keiflerin devrimci atmosferi iinde gen Charles Darwin, HMS Beaglea o mehur seyahatini yapt ve dnyann eitli yerlerindeki bitki ve hayvan rneklerini gzlemledi. rnein her biri kendine zg ekolojiye sahip komu adalarda yaayan ispinozlarn gagalarnn ald farkl ekilleri inceledi. Bitkilerin ve hayvanlarn snrl bir yerleim alan ve yiyecek kayna iin srekli rekabet iinde olduklarn dnd. Bu koullar altnda, sadece belli bir evreye en iyi uyum gsterenler hayatta kalacakt. Uzak bir adada bitki ve hayvan nfusu tuhaf biimde sabit kalacak yz binlerce yl deimeyecekti. Fakat tm ekosistem etkilenecekti. Bu koullar altnda, yeni bir tr bitki ya da hayvan, rakipleri karsnda stnlk kazanacak ve ok gemeden baskn bir yap olacakt. Bu ekilde geni eitlilie sahip doal yaplar meydana kmakta, her biri belli bir ekolojik alana uyum salayarak hayatn srdrmekte olacakt. Davran bile evrimsel bir yolla meydana kmaktayd. Otlayan hayvanlar karlkl korunmak iin sr halinde dolarlar ve saldrya uradklar zaman yavrularn korumak iin ember bir siper olutururlar. Evrimin bir de hedefi vard ve evrimsel hedef; bireyin deil grup ya da trn hayatta kalmasn gzetiyordu. Bu ekilde ilk bakta fedakrca grnen davran, "krmz dili ve krmz peneli bir dnyada avanta salad iin evrimsel olarak tercih edilmekteydi.

Darwine ynelik eletirilerin savna gre, gz gibi son derece zellemi bir eyi veya yeryzndeki bylesine eitli hayvan ve bitki trlerini retmek zere deiim mutasyonlarnn geirecei sre iin yeterli zaman yoktu. Ayrca, ayet insanlar ve maymunlar ortak bir atadan gelmilerse, niin deimeye devam etmiyorlar eklinde bir soru da vardr. nsann beyni neden bymyor; niin yeni yetenekler kazanp dierlerini yitirmiyoruz?

Darwinci evrim, rekabete dayanr ve bu anlamda o, herhangi bir evrimsel avantajn her zaman dier baz trlerin zerine basarak kazanld bir sfr-toplam oyundur. (Bkz. OYUNLAR TEOREM.) Oysa ORTAK EVRM, ibirlii yoluyla karlkl avantajlarn elde edilebileceini ne srmektedir. Doay bir sfr olmayan -toplam oyun- olarak grmek, plak rekabetin uzun vadede en iyi strateji olmayabilecei fikrini vermektedir.

DAVRANIILIK
J.B. Watson tarafndan 1913de balatlan davran hareket, kastl olarak fen bilimleri zerinde modellendirilmitir. znel deneyimin yorumu ve ie bakn sonulan mulak ve tekrarlanamaz olduu iin, Watson, psikolojiyi isel hayat bilimi olmaktan uzaklatrmt. O, yalnzca, sk bir bilim adamnn grp lebilecei -uyarm ve organizmann ona verdii tepki arasndaki ilikiye- eye odaklanmak istiyordu. Bu nedenle, psikolojinin hakik ilgi alan diye gzlemlenebilir davran, etkiyi tepkiyle ve artl reflekslerle ilikilendiren yasalar, kabul edildi. Ancak akl ve beyin gzard edildi. (Bkz. KARA KUTU.) Darwin'den sonra, Watson, insanlarla daha aa hayvanlar arasndaki farklarn sadece derece farkllklar olduunu kabul ediyordu. Labirentte dolaan farenin davrann incelemek daha kolay ve ucuz olduu iin, bu kk hayvanlar zerine deneyler yapmaya ve onlarn sonularn nsan renme teoremine uyarlamaya karar verdi. Bir zamanlar ok popler olan davran yaklam, basit renme ilemlerinin eskisine oranla ok daha iyi bir aklamasn sunmutur. Pavlov, nce, birbirine bal uyarmn basit tekrarnn bir arm kurduu, kpeklerdeki artl refleksler zerinde alt. (Bir zil, yiyecein verilmesinden yeterince nce alarsa, kpek zilin sesi zerine salya salglamay renir, zilin alnmasna yiyecein verilmesi elik etmese bile.) kinci, olarak bir ekilde benzer bir ilem, edimsel koullama ya da deneme yanlma yoluyla renme de incelenmiti. Kutulara kapatlan kediler dzensiz abalardan sonra kutuyu aan mekanizmay kefettiler. Sonra yava yava dll eylemi renip her seferinde daha abuk kutulardan katlar.

Bu eit basit renmenin pekok nsan alkanln temelini oluturduuna phe yok; ancak Watson daha ilerisine gitmek istiyordu. Bebeklerin ve ocuklarn basit koullama yoluyla eitiminin byk nem arz ettiini dnyordu. Doru uyarm ve tepki ilikisi sayesinde herkes herhangi bir eyi yapmak iin eitilebilirdi. Fakat bu ilgin rya (yoksa kabus mu?) uygulamaya imdiye dek geirilemedi. Pek ok diktatrn en iyi beyin ykama abalan muhalefeti ortadan kaldrmakta baarl olamad ve bu trden renmeye dayal davran terapisi btnyle baarl olamad. imdi ou psikolog daha yksek, daha karmak zihinsel ilemlerin mevcut olduunun ve onlarn davran etkilediinin farkna varmtr. (Bkz. GETALT VE BLSEL PSKOLOJ.)

Davran terapisi, korku, fobiler ve bamllklar gibi psikolojik belirtilerin artl tepkiler olarak dnlebileceini varsaymaktadr. Tedavi yeniden artlandrmay veya artlanmay ortadan kaldrmay gerektirir. Nefret ettirme terapisi alkolikliin ve cinsel sapknln tedavisinde kullanlmaktadr. Alkoliklere bir ikiyle birlikte kendilerini hasta eden bir kimyasal madde verilir. Birka saat veya gnden sonra imeyle tiksinti arasnda bir iliki kurup alkolden nefret etmeye balarlar. Maalesef bu etki birka ay sonra yok olur ve bu metot sbyanclk gibi bir sapknln tedavisinde dorudan kullanlamamaktadr. Zira bu tedavinin, davran terapistin kanmaya alt zihinsel kavramlar ne sren fotoraflarn kullanm ile birletirilmesi kanlmazdr. Duyarszlatrma terapisi bir hayvan fobisi gibi durumlarda ok iyi iler. Baz hastalar eie gitmekten korkacak kadar kulardan dehete kaplmaktadr. Rahatlama altrmalarndan sonra, odann hayli uzak ucundaki bir ty onlara gsterilebilir. Buna bir ya da iki seans tahamml etmeyi rendikten sonra, nce oyuncak kulara alrlar, ardndan kafes kularna ve sonunda da parklardaki serbest kulara alrlar. Bu terapinin ardndaki mantk, isel korkunun, muhtemelen unutulmu, kularla ilgili ho olmayan bir olaya verilen artl bir tepki olduu savdr. Her ne kadar bu baz fobilerin yeterli aklamas gibi grnse de, Freud, dier sinirsel belirtilerin daha derin kaynakl, sembolik sebepler tayabileceini iddia etmitir. Basit davransal terapi, rnein, agorafobiyi (ak alan korkusunu) yeterli oranda iyiletirememektedir. Davran psikologlar, bir uyarm-tepki mekanizmas olarak davrana odaklandklar iin, bilinci gz ard etmilerdir. Radikalleri onun varln inkr ederken, lmllar sadece onun psikolojideki nemini inkr etmektedirler. Bilinci ikincil bir olgu, nedensel olaylar zincirinin bir paras deil de alkasz bir fazlalk olarak deerlendirmektedirler. Teorik bir bak asndan bakldnda, bu reddedi sorunlar dourmaktadr. Eer tm grler salt artl tepkiyse, o zaman niin davran psikologlar da dahil olmak zere herhangi birinin syledii bir eye inanyoruz? Getalt psikologlar, bilisel psikologlar, dilbilimci Noam Chomsky ve dierleri, dnme ve renmenin daha st biimlerinin olduunu gstermilerdir. Her ne kadar basit zihinsel ilemler zerine byk bir bilimsel hassasiyetle baarl bir ekilde eilmi olsalar dahi. Davran teorem ve metot, insanlar olarak bunun bizler iin nem tadn pek hesaba katmamlardr. Psikolojide kullanlan dier daha insancl alma metotlarnn ne lde bilimsel olarak snflandrlabilecei ise baka bir tartma konusudur.

DENGE
Denge kavram iki yzyldan fazla bir zamandr fizikte hakim olagelmitir. Ancak son zamanlarda fizikiler, bir sistem dengeden uzaklatrldnda gerekleebilen ilgin eyleri kefetmilerdir. Denge statik veya dinamik olabilir. Eskiden eczaclkta kullanlan lmler statik dengenin rnekleridir. Onlar tamamen kararldr; rnein bir bardan dibinde duran bir zeytin gibi. Zeytin bir fiskeyle itildiinde bardan dibine doru geri yuvarlanr. Statik denge kararsz da olabilir. Bardan kenarna yerletirilen bir zeytin mkemmel bir denge konumundadr ve kk bir itim uygulanmadan hareket etmez; te yandan itildiinde kenardan der. Fiziksel adan daha ilgin olan bir denge tr daha vardr: Dinamik denge. Bu, rekabet eden ilemler tam olarak denkletii zaman gerekleir. Kvetin musluunu aarsanz su seviyesi ykselir. Kvetin tpasn karrsanz su seviyesi der. Kvete giren suyun oran kvetin deliinden kan suyun oranna tam olarak eit olduu zaman dinamik denge kurulur. Kvetteki su seviyesi statiktir, ama ilem bir btn olarak dinamiktir; su srekli ieri girmekte ve dar kmaktadr. Dnyann en st atmosferindeki ozon, gne nn oksijen zerindeki faaliyetiyle oluur. O doal ilemlerle yok edilir. Ozonun yok edilmesi onun olumasyla tam olarak dengelenince dinamik denge kurulur ve st atmosferdeki ozon konsantrasyonu sabit kalr. Ozon delii, bu dinamik dengenin bozulmasnn bir sonucudur ve ozon molekllerini oluma hzlarndan daha byk bir hzla paralayan st atmosferdeki kirletici maddeler tarafndan meydana getirilmektedir. nsan vcudunun ss baka bir dinamik denge rneidir. me dolaysyla kaybedilen s ekerlerin yaklmasyla dengelenir. Homeostasis -i dengenin korunmas-, vcut ok sndnda terlemek, ok dnde de titremek suretiyle salanr. Bu yzyla kadar fizikiler genelde dinamik dengede bulunan sistemler zerinde almlardr. Sapmalarn hesaba katlmas gerektii yerlerde, her zaman onlarn kk olduu kabul edilmi, bylece sistem kendini ayarlayp tekrar dinamik dengeyi yakalayabilmitir. Ancak nispeten son zamanlarda Ilya Progogine gibi bilim adamlar dengeden uzak sistemleri incelemeye balamlardr. Dengeye yakn sistemler de lineer bir davran sergiler. Prigogine, lineer olmayan sistemlerin (bkz. LNEER OLMAMA), AIK SSTEMLERin ve dengeden uzak sistemlerin ok daha zengin bir davran sergilediini gstermitir. Onlar kendiliinden yaplar oluturabilmekte ve yeni davran biimleri gelitirebilmektedirler.

DETERMNZM
eyler her zaman olduklar yolla m olmak zorundalar? Her bir olayn sonucunu belirleyen bir dizi yasa veya bir model var mdr? Yoksa hayatta ve doada ka artlar var mdr? Determinizm onlarn olmadn savunan felsefedir. Ona gre, ne olursa olsun, varlklarn baka bir yolla asla olamayacan gsteren artlar vardr. Determinizm deiik biimlere brnmtr. nsanlar bir olguyu baarl bir ekilde tahmin ettiklerinde, genelde her eyin tahmin edilebilir olup olmad merakna kaplmlardr. Kadim Babilliler, Ayn yrngelerini ve evrelerini tahmin etmede ustaydlar; ama hava tahmininde ve hastalk salgnlarn nceden grmede baarl olamadlar. Cennetler ve onlarn aikr dzeninden esinlenerek, bir kutsal tanrlar sistemi icat ettiler ve dnyev hadiseleri, Gne, Ay ve be grnr gezegenin hareketlerinden yola karak tahmin etmeye altlar. Bizim yedi gnlk haftamz oradan gelmektedir. Eskiden Yunanllar, KADERin, madde, insanlar ve hatta tanrlarn hareketlerindeki dengesizlikleri dzelten gayri ahsi bir g olduuna inanyorlard. Her ey kendisine tahsis edilen role sahipti; her duygu veya eylemin kendine gre bir ifadesi vard. Eer bu snrlar kibir ve gururla inenirse, Kader dengeyi tekrar kuruyordu. Ate sonunda kendini tketip duman ve kle dnyordu. Bir insan hatas veya arl, en sonunda cezalandrlyordu. Ancak dounun karma doktrinine benzer ekilde, Yunanllarn adalet anlay, ans ve insani zgrlkle birlikte var olabiliyordu. Yunanl dnrlerin bazs determinist olsa da, ou deildi. Ayn ekilde ilk gnah doktrini; her ne kadar pekok Hristiyan dnr en azndan bir eit zgr iradeye inansa da deterministtir. Klasik fizik, hem denklemlerinin tahminleri hem de daha geni felsef temelleri asndan kat ekilde deterministtir. ans, srpriz ve hatta hibir anlamda yaratcla yer yoktur. Her ey olmas gerektii gibidir. Newtoncu mekanik olabildiince deterministtir: Newton'un hareket yasas, bir kuvvetin etkisi altndaki herhangi bir paracn kanlmaz hareketini tam olarak anlatr. Fakat Newtonun kendisi Hristiyan bir simyacyd ve hibir zaman almasnn daha byk determinist anlamlarn aka belirtmemi, belki de onlar hibir zaman btnyle beenmemiti. Bir yzyl sonra, byk matematiki Pierre-Simon Laplace, klasik fiziin evren emasnn temelini oluturan determinist felsefeyi ortaya kard. Fiziin demir gibi sert yasalarnn gelecek her olay tam olarak belirlediini grd. Bir sistemin ve onun- zerinde etkili olan kuvvetlerin balang durumunu bilirsek, Bnin Ay nasl takip ettiini her zaman (prensipte) tam olarak tahmin edebiliriz. Her ne kadar insann bilinci, amalan ve hedefleri klasik fizikte hibir rol oynamasa da, bilimsel felsefe, 19. ve 20. yzyl psikolojisi ve sosyolojisi zerinde byk bir etki yapmtr. Freud, idin frtnal kuvvetlerinin etkisiyle hareket eden psie ve erken ocukluk deneyimlerinin belirledii yetikin davranlaryla determinist bir benlik grn ileri srmt. Sosyologlar, evre ve sosyal koullarn toplumsal davran belirlediini savunmulard ve bu gr, evresinin koullar veya ilk ocukluk deneyimleri onu cinayet ilemeye "ittii" iin, bir caninin cinayet ilemesine engel olunamaz eklindeki bildik savunma taktii ile hukuk prosedre szmtr. Deneysel psikoloji, Pavlov'un kpei modelini genileterek insan davranna uyarlam ve insann, belirli bir uyarma kar belirli bir tepki gelitirmeye artlandrlm olduunu kabul etmiti. Bu grler insann eylemlerinden ne kadar sorumlu olduu eklinde bir soruyu gndeme getirmektedir.
19. yzyl fizii eski fiziin determinizmine meydan okumaktadr; ama insanlar hl eski paradigmaya baldrlar. (Bkz.

BELRSZLK.) Tanr evrenle zar atmaz, savn sadakatle savunan ve kuantum fiziinin kurucularndan biri olan Einstein, onun determinizmden yoksunluunu veya fiziksel gereklie uygulanan oyun evi kurallann asla kabul edemezdi. Baz fizikiler, David Bohmun kuantum sistemlerinin evrimini aklamak iin gelitirmeye alt nedensel bir teoremi desteklediler (bkz. DALGA FONKSYONUN K) ve kaos teoreminin baz yorumcular, tahmin yrtmek iin ok karmak olsalar da, temelde kaotik sistemlerin btnyle determinist olduunu vurgulamaktadrlar. (Bkz. KAOS VE ZORGANZASYON.) Ne var ki bu dnceler bilimsel kantla desteklenmi deildir.

DNA
DNA (Deoksiribonkleik asit), bu gezegende hayatn direktiflerini tayan mucizev bir makromolekldr. O, uygun bir hcre makinesinde alndnda, paralar organik hcrelerin eitli protein yaptalarna evrildii bir banda benzer. (DNA, her biri, hcresel orba nn iinde yzen yirmi bir tane protein yaptalarndan (amino asitlerden) belirli trde bir proteinin yapm iin bir direktif olan genler -uzun molekl dizilimleri- den olumaktadr. (Bkz. NSAN GENOMU PROJES.) DNA, mesajn yannda okuma direktifleri ve mesajn nerede balayp nerede bittiini gsteren aktif noktalama iaretleri de ierir. Sz konusu molekl, ayrca, hcrenin DNAy bir cmlenin ortasnda okumaya balamamasn veya bir direktifin bir ksmn atlamamasn garanti altna alan hata- kontrol stratejilerini de kullanr.

DNA her canl hcrenin ana hafza deposudur. Hcre DNA moleklleri kopyalar; bunun iin alan molekllere RNA (Ribonkleik asit) ad verilir. Bu kopyalar, gereken eitli protein yaptalarn ina etmekten sorumlu minik makineler olan ribozomlara gider. Her bir yapta, hcrenin yapsnda veya hcreleri onaran ve onlara enerji veren kimyasal tepkimelerde zel bir rol oynar. Proteinler tamamen doru bir dizilim iinde ve hcrenin salkl ilevi iin gerekli miktarda sentezlenir. Baz proteinler, enzimler, sonuta baka metabolik ilemleri dzenleyen kimyasal katalizrlerdir. Kontrol mekanizmalar ksmen DNAnn iinde ksmen de hcrenin geri kalan ksmnda bulunur; tpk bilgisayarn donanm ve yazlm gibi. Organizmann embriyo dneminden olgunluk dnemine getii geliim evresinde, baz DNA direktifleri pasif kalr; ta ki beklenen olgunluk dzeyine varlana dek. O noktada pasif genler faal hle gemeleri iin uyarlrlar. DNAnn zel yaps (ift sarmal), hcrenin kendini kopyalamasn da salar. Hcre kopyalanrken, DNAnn ikiz sarmal almaya ve ayrlmaya balar; DNA, kendisinin almasn salayacak enzimlerin retimi iin dahi talimatlar verir. Bir sarmal ikizinden ayrldnda, onun kimyasal olarak aktif nkleotidleri -genetik ifrenin harfleri- dier sarmaldaki eleri tarafndan artk stabilize edilmezler. Sonuta, onlar hcre ekirdeinin iindeki kimyasal orbadan uygun nkleotidleri ekerler. ocuklarn talar st ste dizmeleri gibi, nkleotidlerin dzenli bir dizilimi kendi kendini dizmeye balar ve sre iinde bataki orijinal DNA sarmalnn tpatp kopyasn meydana karr. Hcre blnmesini takiben, kopya DNA, yeni hcrenin ekirdeinin iine yerletirilir. (Bkz. YAPI KOPYALANAN MAKNELER.) DNAnn kendinden rettii kopyalardaki hatalar saptama ve dzeltme yetisine ramen, bir DNA mesajnn yanl kopyaland ya da kimyasal kirlilik, radyasyon veya virs saldrs yznden molekln kendisinin hasar grd durumlar vardr. ou durumda, bu ylesine ykcdr ki, hcrenin almas bozulur ve lr. Yanl bir DNA mesajnn bir hcrenin kontrolsz bir ekilde blnerek kansere dnmesine neden olduu durumlar da vardr. Gelimenin ilk evrelerindeki hatalar doum anormallikleri ve mutasyonlarla sonulanabilir. Yine de, DNAnn srekli doal radyasyon seviyelerinin zararl kimyasal maddelerin ve evredeki virslerin etkisi altnda bulunduu gereine ramen, bu tr anormallikler istisnadr. Olgunlua eriebilen mutasyonlar genelde dourgan deildir. DNAnn mesajnn, yeni bir eidin hatta trn gezegende belirmesine yol aacak ekilde deitii durumlar sadece istisna durumlardr. Yllardr sren uluslararas aratrmalara ramen, DNA hl pekok srr tamaktadr. rnein, DNAnn genlerinin yalnzca yaklak %10u okunabilir ve hcre tarafndan kullanlabilir grnmektedir. Sessiz % 90'n fonksiyonu nedir? Yoksa onlar bir mesajn kaybolan parasna kar bir nlem olarak m fazladan yaratlmtr? Onlar var oluun ilk zamanlarnda nemliyken artk kullanlmayan eski mesajlar mdr? Ayrca zplayan genler meselesi de sz konusudur. DNA mesajnn isterseniz ona tm paragraflar diyebilirsiniz- baz ksmlar olan bu genler, molekl dizilimindeki yerlerini terk edebilip DNAda baka yeni bir konuma zplayabilmektedirler. Bazen hayatn sadece DNAya hizmet etmek iin var olduu sylenmektedir; fakat bu ok tek yanl bir savdr. Hayat ve DNA karlkl menfaat ilikisi iindedir. rnein, bir kurbaa ile bir iriba tamamen ayn DNA'ya sahiptir tpk bir trtl ile bir kelebek gibi. Ancak DNAnn kendini niha ekli hcre metabolizmasna ve hem de organizmann o anda bulunduu evreye baldr. Tm genetik materyal, hcrenin ekirdeindeki DNA ile snrl deildir. Hcrenin stoplazmasnda bulunan ve mitokondri diye adlandrlan minik yaplar da DNA paralan ierir. Hcrenin metabolizmasnda nemli rol oynarlar; ama ekirdein merkezi programndan nispeten bamszdrlar. Mitokondrilerin, hcre iinde ortak yaamsal bir iliki sayesinde hayatta kalm protobakterilerden, hayatn ilk yaplarndan geriye kaldklar dnlmektedir. Ayrca, virsler ekseriye DNAnn bir formudur. Bir virs kendini kop- yalayamaz; nk canl bir hcrenin altyapsna sahip deildir. O kaset alcs (ribozomlar) olmayan bir kasede (DNAya) benzemektedir. Bunun yerine o, bir yuvadaki guguk kuu gibi, bir ev sahibi organizmaya iine girer ve kendini kopyalamak iin onun hcrelerinin metabolik ilevlerinin kontroln ele geirir. Zamanla genelde hcreyi ldrr, bazen de tm organizmann. Bir noktada virs, varl ev sahibi iin iyiye iaret etmeyen bir parazittir. Biyologlar iin DNAnn ou bir sr olsa da, nsan Genomu Projesi, insan genlerindeki tm molekler mesaj okuma amal bir abadr. Uluslar aras ibirlii sayesinde, eitli aratrma takmlarnn her biri DNA'nn seilmi bir ksm zerinde alp o ksmn molekler mesajn kaydedeceklerdir. Biyologlar eitli nsan zellikleri ve ilev bozukluklarn DNA moleklndeki belirli direktiflerle tehis etmeyi ummaktadrlar. Pek ok bilim adam, projenin yeni bilgiler ve byk bululara gebe olduunu dnmektedir. Bazlar ise tartlmas gereken ok sayda ahlk meseleye iaret etmektedir.

DNME
Dnmekle ne kast ediyoruz? Dnya tm bilinli ve yar bilinli zihinsel etkinliimizi -zel dnceler, problem zme, konsantrasyon, dnceye dalma, igr ve hayal kurma- kaplyor mu? Yoksa dnmek belli snrlar olan daha snrl bir kavram m? Genel kanya gre, daha geni bir tanm yaplabilir ama bilisellikle ilgilenen bilim adamlar ve bilgisayar mant zerinde alan psikologlar arasnda dnme, genelde problem zmeye -hesap yapmaya, veri analizine ve rnt tanmlamasna- gndermede bulunur. Bunlar iin iki bilindik model vardr; biri SER LEMe dayanr, dieri ise paralel ileme. (Bkz. SNRSEL EBEKELER.) Akldan aritmetik yapma veya bir seyahat planlama gibi eyler yava yaplr; adm adm evreler iinde, bilinen kurallar izlenerek, arpm tablosu ya da tren saatleri gibi. Seri bilgisayarlar bu tr ilerde mkemmeldir. (Bkz. FORMEL HESAPLAMA.) Ancak bir sesi ya da bir aa trn tanmak veya baarl bir ekilde tenis oynamak iin son derece farkl trde bir hesap gereklidir. Bu gibi durumlarda, ok deiik trlerdeki veriler bir btn iinde abucak birletirilmelidir. Sinirsel ebekeler bu gibi ilerde baarldr. Seri ve paralel hesaplamalar birbirini tamamlar. Seri bilgisayarlar rasyonel, yani kural takip eden veya algoritmik olan kesin ileri yapmakta iyidirler. Bu kurallar bir dil, bir program iinde tanmlanmal ve belirtilmelidir. te yandan seri bilgisayarlar, karmak rntleri tanmakta ve araba srmek gibi karmak ileri yapmakta ok ktdrler. Aksine paralel ilemciler, rnt tanmada iyidirler; ama ak kurallar takip etmek iin bir dile ve kapasiteye sahip deillerdir. liki kurmak suretiyle alrlar, mantk" yrterek deil. nsanlar bu hesap metotlarnn her ikisini de koordinasyon iinde kullanrlar. yi bir satran oyuncusu, genel bir satran pozisyonunu hemen ve sezgisel" olarak tanr ve ileriki analiz iin az sayda bir dizi hamleyi seri ilemle seer. Bu satran oynayan bir bilgisayarn kulland metottan farkldr; nk onda sezgisel evre yoktur ve ne kadar sama olursa olsun olas tm hamleleri analiz eder. Dier taraftan, ocuklar ve kk hayvanlar sezgisel dnme sayesinde pekl hayatta kalabilirlerken, evrimsel gelimenin bir sonraki evresiyle ilikili olduu grnen rasyonel akl yrtmede o kadar iyi deillerdir. nsan beyni seri ve paralel ilemci trlerinin her ikisine de uygun yaplara sahiptir. Paralel .ilemciler az ya da ok rastgele birbirine bal elementlerden oluan zengin alan gerektirir. Beyin bu elementlerin ouna sahiptir; aslnda paralel bilgisayarlar daha ok sinirsel ebekeler olarak bilinir. te yandan seri ilem, kiisel bilgisayarlara veya telefon kablolarna benzeyen belirli, noktadan noktaya balantlar gerektirir. Beyin -rnein optik sinirde-, bu eit bir donanma da sahiptir. Ayrca beyincik ok hassas bir yapya sahiptir. Paralel ilemciler, Pavlovun artl reflekslerini daha karmak lektekine benzer ekilde, tekrarlama yoluyla adm adm renirler. Oysa seri ilemciler, bir girdiden sonra bilgiyi hemen depolarlar. Beyin her iki hafza trne de sahiptir. Paralel hafza sistemi, sinirsel ebekeler gibi tm beyin zarna yaylmken, hzl hafza sistemi, ilkel n beynin bir paras olan hipokampusla ilintilidir. Hipokampus hasar veya bozulmas -yallarda ok grlen- bireylerin eyalar yava yava renebilmesine, bir kez grdkleri eyi her zaman hatrlayamamasna neden olur. ki sistem, biyokimyasal adan da farkldr. Akas insanlar, seri ve paralel ilemi koordinasyon iinde kullanrlar. Bu pekok gnlk gzlemle uyumaktadr. Sarho veya yan uykuda olan insanlar genellikle armsal dnme biimine ynelirler ama zihinsel melekelerinin tam olarak bilincine vardklarnda son derece rasyonel grnrler. Freudun szn ettii zihnin iki ksm -rasyonel, bilinli ego ve armsal, daha az bilinli id- seri ve paralel ilem yetilerine pekl benzetilebilir. Kukusuz, Freud, bu iki sistemin kaderinin atma olduunu dnyordu; te yandan pekok modern terapist, ikisinin birlemesinin en azndan olas olduuna inanmaktadr. Beyindeki seri ve paralel ilem sistemleri dnme hakknda sylenecek her eyi ortaya koyuyor mu? Hem gndelik tecrbeler hem de psikologlardan elde edilen veriler koymadn gsteriyor. Sz konusu hesap trlerinin hibiri bilin, sorumluluk, anlam veya yaratclk gibi konularda bize bir fikir vermemektedir. Hibiri, yeni dnceleri nasl oluturduumuzu ya da yeni kavramlar ieren bir dili nasl rendiimizi aydnlatamamaktadr. Paralel ilem hi dil kullanmaz zaten. Seri ilem ise kiisel bilgisayarlarnkine benzer bir dile sahiptir; ama o da deitirilemez. Oysa apak bir rnek olarak, ocuklarn hi zorlanmadan dillerini gelitirdiklerini biliyoruz. Pek ok dnr, dnmenin salt hesaplamadan fazlasn ierdiini ve bu nedenle kapasitesinin seri ve paralel ilemden daha esasl olduunu savunmaktadr. YAPAY ZEKA tartmasnn merkezinde de bu dnce yer almaktadr.

Yine bu dnce, zihinle ilgili yeni fiziksel teoremler arama abasnn ardndaki itici gtr. (Bkz. ZHNLE LGL KAOS TEOREMLER; PENROSE VE HESAPLANAMAZLIK; ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLER.)

DURAAN- DURUM HPOTEZ


Bkz. KUSURSUZ KOZMOLOJK LKE.

DKKAT
Dikkat etme, zihnimizi belli bir dnceye odaklama ya da grsel bir manzarann bir blmne konsantre olma yetimiz, bilincimizin en nde gelen zelliklerinden birisidir ve nemli bir hayatta kalma tekniidir. Ayn zamanda byk srlardan biridir. nsan yavrusu bu yetenekle doar ve bu dnyay tanmada nemli bir aratr. Stres, uyku ya da heyecan, dikkat kapasitemizi azaltr; beyin hasarnn yapt gibi. Dikkat gsterirken beynin kulland mekanik hakknda bir eyler biliyoruz; ama ilemin kendisi hakknda pek bir ey bilmiyoruz. Beyindeki kim" dikkat gsteriyor? Bir eyin dikkate deer olduuna nasl karar veriyoruz? Dikkatimizin dalmasna" izin vermek niin bazen nemlidir? Dikkatin temelindeki mekaniin ve onun bilin stndeki etkisinin uykuya olan ihtiyacmzla bir ilikisi var mdr? Bu sorularn hibiri bilinen zihin bilimi iinde herhangi kesin bir cevap bulmu deildir ve onlarn ou, ok nemli beynin etkinliini bir eit hesaplama diye tanmlayan YAPAY ZEKA modellerine meydan okumaktadr. Her hangi bir anda beynin etkinlii tamamen bilinli, bulank ya da bilinsiz olabilir. Beyin, gelen verilerin ounu paralel ekilde iler. (Bkz. SNRSEL EBEKELER.) Ve genelde SER LEM ile daha ayrntl inceleme iin baz verileri seer. Gl bir uyarm (yksek bir ses), bir roman ya da beklenmedik bir uyarm (ani bir hareket) veya nemli saylan bir uyarm (kulaa gelen bir slk) ile bir kiinin dikkati ekilebilir. Bazen kastl olarak bir ey zerinde younlarz. Fakat kastllk da bilincin baka bir gizemidir. Dikkatin bilgi kapasitesi son derece snrldr; bu bir anda birden fazla eye dikkat kesilmemizi zorlatrr. Bu, aratrma znesine kulaklk taklarak, her kulana farkl bir mesajn gnderildii testler tarafndan ortaya karlmtr. Denek bir mesaja dikkat verir ve dierini sadece bo bir arkaplan grlts olarak hatrlar. Buna ramen, dikkat edilmeyen mesaj, kelime arm gibi sonraki deneysel altrmalarn yaplma seyrinde bilinaltyla alglanan baz etkilere sahiptir. Bilinaltyla alglanan mesajn, ilkin sadece bulank bir bilinle alglanp ardndan hemen unutulup unutulmad ya da onun bilinsizce mi alglandna karar vermek zordur. (Benzeri yorum sorunlar dk younluklu anestezi deneyimi yaayan insanlar hakknda da ortaya kmaktadr.) PYT (pozitron yaylm tomografisi) taramalar, zihinsel bir i yapmakta kullanlan beyin kabuu blgelerine kan aknda bir artn olduunu gstermektedir. (Bkz. BEYN NCELEME METOTLARI.) n beyne gelen daha ayrntl bilgiler daha fazla enerji temini gerektirmektedir, (Beyin, arlndan beklenmeyecek oranda, vcudun enerjisinin pek ounu kullanmaktadr.) Artan kan aknn ve enerjinin dikkatle ilikisi konusunda hl pekok tartmal nokta vardr. Beyin kabuunun baz ksmlar paralel ilemde grev almaktadr; ama kapsaml kontrol sisteminin daha ilkel n beyin olan talamusta bulunmaktadr. Neredeyse tm duyu yollan talamustan geerek beyin kabuuna ulamaktadr. Talamus, daha ilkel omurgallarda en yksek kontrol merkezidir ve insanlarda bile bilinli duyumlar iin temel organdr. Talamus ile beyin kabuu arasnda, iki yollu, ayrntl bir harita vardr. lkel bir sinirsel ebeke olan Talamusun as yapsnn, daha fazla uzmanlam beyin kabuu ksmlarnda sesi ykselttii ya da kst dnlmektedir. As yap, az ya da ok lde, istemli kontrole tbi olabilir. Bu dikkat faaliyetleri, hafzannkiler gibi, beyin tarama teknolojilerinin geliimiyle doru orantl ekilde daha detayl incelenebilmektedir. Ancak ne kadar ayrntl ve kapsaml olsa da bu mekaniki yaklam, dikkat kesilmenin ve dikkat kesilen benliin daha btncl deneyimini gz ard etmektedir. Dikkat, hafza ve bilin arasndaki balantlar tam olarak anlamaktan henz ok uzaz.

DL
Dil genelde insana zg bir yetenek olarak dnlr. Dil zihinle ilgilenen filozoflarn ve bilim adamlarnn zerine hl anlamaya varamadklar konulardan biridir. Kayna nedir? nsanla birlikte bylesine karmak bir yap niin hemen ortaya kmtr? Dil dnmeyle ayn ey midir yoksa en azndan dnmeyle ok yakndan balantl mdr? inliler ngilizlerden ya da Franszlardan farkl m dnrler? Mevcut dilleri nasl reniyoruz ve niin yeni bir dil icat edebiliyoruz? Bunlar, bizim genel olarak kabul edilen, kesin cevaplarn bulamadmz sorulardan sadece birkadr.

nsann dndaki canl varlklarn aikr iletiim yollar vardr; her ne kadar bilim adamlar onlar insanlarn konutuu dil gibi deerlendirmeseler de. Ar yiyecek kaynaklar hakkndaki bilgiyi paylarken karmak bir dans dili sergiler. Ku tlerinin yiyecek, kur yapma ve tehlikeyle ilgili anlamlar ilettii bilinmektedir. empanzelere iaret dili retilebilmektedir. Yunuslar 30.000 den fazla ses karrlar ki bu, pekl kelimenin tam anlamyla bir dil olabilir; ama insanlar henz onu zememilerdir. Dil yeteneini aklamaya dnk bilimsel abalar iinde baat olan teorem vardr. B. F. Skinner gibi davranlar, bizlerin, artl reflekslerde olduu gibi, iliki kurmak yoluyla dilleri rendiimizi iddia etmektedirler. Elma gsterildiinde elmay duyarz ve hemen bir iliki kurarz. Ama byk dilbilimci Noam Chomsky, bunun yeterli bir aklama olmadn ortaya koymutur. nsanlar daha nce hi duymadklar cmleleri hem anlayabilmekte hem de kurabilmektedirler ve dilimizin byk bir ksm gereklik ya da gzellik gibi soyut kavramlara iaret etmektedir. Chomsky, dil yeteneinin, bilgisayar programlarna ok benzeyen, isel gramer ilkelerini oluturan, doutan gelen bir kapasiteye bal olmas gerektiini savunmaktadr. Onun DAVRANIILIK eletirisi, bilisel psikolojinin domasna yol aan nedenlerden biriydi. (BKZ. GETALT ve BLSEL PSKOLOJ.) Chomskynin almas linguistik teorem zerinde en byk etkiyi yapt; ancak teoremlerinin ou tartmaya ak olarak kalmtr. O, genel zekmzdan ayr olarak zel bir dil yeteneimizin olduunu savunmaktadr. Bu, beyinde belirli dil blgelerinin olduu gereiyle ksmen dorulanmaktadr. Chomsky savn, Platoncu aklcln ruhuna ok benzer bir ekilde ilerleterek, bu zel dil yeteneinin doutan geldiini ne srmektedir. Bizler onunla birlikte doarz. Bu, ou dillerin gramer ilkelerinin son derece karmak olmasna ramen ocuklarn dili kolaylkla renebildii ve ok az insann, onlar sayesinde dzgn konutuklar dilin gramer ilkelerini aka izah edebildikleri gereiyle ksmen dorulanmaktadr. Ne var ki Chomskynin, bizdeki doutan gelen dilsel ilkeleri formle etme abalan snrl oranda baarl olmutur. Chomskynin almasnda nc unsur, onunla ilintili kelimelerin anlamlarn bilmeden herhangi bir dilsel sistemin ilkelerini doru bir biimde uygulayabileceimiz savdr. Bu doru olsayd, dilin, onun yazlmnn bir paras olduu beynin bir bilgisayar gibi iledii savna ve bilgisayarc zihin teoremlerine byk destek salard. Ancak bu savn uygulanabildii alanlar snrldr. Bizler bazen anlamn bilmeden, bir cmlenin gramer sistemini yorumlayabiliriz. Ama genelde iittiimiz bir cmleyi zmek iin onun anlam ve balamna ihtiya duyarz ve bu noktada biimsel ilkelerin bize pek az faydas olur. John kapy atnda, o ieri girdi. cmlesinde, o nun, Johnu iaret etmediini biliriz. O halde hangi ilke burada geerli olmaktadr? Yelkencilik keyifli olabilir cmlesiyle Yelkenliler yeil olabilir cmlesini karlatrrken, gramer yapsn tanmlamak iin genel bilgimize bavurmak zorunda kalrz. Buna benzer rnekler, bilgisayar tabanl dil-eviri programlarnn gelitirilmesinde baz sorunlar dourmutur. Bu programlar dosdoru alabilmek iin, bir ansiklopediyle birlikte bir szle ve ilgili dillerin gramer kurallarnn bilgisine sahip olmaldrlar. nc bir dilbilimsel teorem, Chomskynin MITdeki yardmcs Steven Pinker (The Language nstinct) tarafndan ileri srlmtr. Pinkere gre dil, normal Darwinci evrim yoluyla elde edilen igdsel bir nsan yetenektir. Atalarmzn bir ksm, eer konuabilirlerse daha kolay hayatta kalabileceklerini kefetmiler bylece bu yetenekleri sayesinde evrimci mcadelede baarl olmulardr. Bu teoreme gre tm insanlar ayn temel igdye sahiptirler, belki de bir dil genine de. Ayrca yine bu teoreme gre, dil ve dnme de olduka ayr eylerdir. Konutuumuz dilden bamsz bir ekilde, insanlarn zihni ayn yolla alr. Pinkeri eletirenler, ki onlarn arasnda Chomsky de var, evrimin, dilin insanlar arasnda olduka erken ve onlara zg bir biimde nasl belirdiini aklamakta yetersiz olduunu ileri srmektedirler. Dierleri ise Pinkerin, okuma ve yazma gibi birbiriyle balantl yetenekleri aklayamadn ortaya koymulardr. Hem Chomsky hem de Pinker, zihnin temelde bilgisayar gibi alt teoremine arlkl olarak dayanmaktadrlar. Hakeza pekok yapay zek ( bkz. YAPAY ZEKA) uzmanlar, dncelerini, bilgisayarc modellerin snrlarnn belli olduu yerlerde gbela da olsa uygulama abas gtmektedirler. imdiye kadar doal ngilizce cmleleri dilbilgisi asndan inceleyen baarl bir bilgisayar program yazlamamtr. eviri programlar yetersiz kalmtr. Dilbilimsel anlamn tamamen bilgisayarc bir aklamasnn sunulmas hedefine ulalamamtr. Yapay zeky eletirenler, onun modelinin temelde kusurlu olduunu, savlarnn GDELN TEOREM ve John Searlenin N ODASlna dayandn, tamamen biimsel sistemlerden anlam karma yeteneimize glge drdn ileri srmlerdir. Zihinle ilgili bilimlerin bu aamasnda, bizim dil yeteneimizin pekok yan bir sr olarak kalmaktadr.

DRMSELCLK
Hayat molekler srelerin sonucu mudur yoksa gizli bir hayat kuvveti mi ilemektedir? Dirimselcilik, tm biyolojik sistemlerin ardnda yaama gdsnn bulunduunu savunan 19. yzyln bilimsel ve felsef hareketidir. O zamanlar hayat

mekaniki Newton fiziiyle aklamak bazlarna imknsz grnyordu.

Filozof Hegel Dnyann Tininin diyalektik bir devinim iinde olduunu savunur. Bunun bir rnei Varln Olua dnmesidir. Bununla balantl dnce akmlar 19. yzyl boyunca varln korumutur. Romantik hareket bu dnce biimini etkiledi. Goethenin lmsz diillii insanl ok yukarlara kard, Beethovenin mzii lahi yumruuyla insanl sersemletti, Caspar David Friedrich engin ve rktc kr grnts iinde meydan okuyucu yalnz ahslar ve aalar izdi ve Byronun iiri Childe Haroldun destans yolculuuna esin kayna oldu. Romantiklerin dn, Fransa ve Amerikada gerekleen arpc toplumsal deiim ve devrimler ile Almanyann birleme ryas da destekledi. Felsefede benzer dnceler vard. Henri Bergson, ifadesini madd dnyada bitki ve hayvan hayat olarak bulan, elan vital hakknda yazd. Biyolojide bu dnceler, biyolojik sistemlerin znn, molekller ve onlarn tepkimelerinin toplamna indirgenemeyeceini savunan dirimselciliin temelini oluturdu. Canl bir hcreyi salt karmak molekler tepkimeler toplamndan ayran eyin ite bu yaam kuvveti, elan vital olduu iddialar edildi. (Bkz. HOLZM.) Dirimselcilie gre, hayat kuvveti hayat yaratmak iin cansz madde zerinde etkili olmaktadr. O, onun sayesinde doann bilin kazand ve insanln tanrsal bir nitelie brnd bitmeyen mcadelenin canlandrc ilkesiydi. Dirimselciliin versiyonlar George Bernard Showun oyunlarnda -epik oyunu htiyara Dn (Back to Methuselah) de dahilifadesini bulur. Pierre Teilhard de Chardin iin, evrimsel ilerlemenin amac, onun noosfer diye adlandrd gezegenin kresel bilincidir. Dirimselcilik, Darwinci evrime alternatif bir evrim aklamasyd. Biyolog Lamarck (Bkz. LAMARCKILIK.), evrimin, doann gelimeye ynelik abalan sayesinde gerekletiini ne srmt. Ortamlar deitiinde, trler, bir dizi kr mutasyonlarla deil de amal bir tarzda kendilerini gelitirmeye abalamaktaydlar. Bu alkanlklar ve uyumlar sonuta gelecek nesillere aktarlmaktayd. Canl sistemlerin karmak davranlar baya kimyasal sistemlerin tepkimelerinden sonsuz derecede zengin olduu iin, yeni organizasyon ilkeleri ileri srmek doaldr. Fakat bugn, dirimselcilik biyoloji bilimlerinde pek kabul grmemektedir. Occamn tra ba ilkesi bilimsel teoremlerin ne kadar ekici olsa da gereksiz varsaymlar iermemesi gerektiini belirtmektedir.

DSPATF YAPILAR
Nobel dl sahibi bilim adam Ilya Prigogine, kendiliinden dzene kavuan sistemleri tanmlamak iin disipatif yaplar (dissipative structures) terimini ortaya atmtr. Kapal, ayrk sistemler ve evreleriyle dengede olan sistemler, ENTROP lerini en st dzeye karrlar ve niteliksiz bir duruma doru hareket ederler. Bunun tersine, disipatif bir sistemde madde ve/veya enerji, evreden sisteme doru srekli akar. Bu sistemin dengeden uzak bir halde kalmasn salar; bylece i yapnn geliimi ve korunumu mmkn olur. Bu madde veya enerji ak sayesinde sistemin isel entropisi azalr ve kaostan dzen meydana kar.

Disipatif yaplarn rnekleri, su bir engelden hzla getikten sonra oluan girdaptan, bir scak su tavasnda oluan s yaym modellerine, baz otokatalitik kimyasal tepkimelere, canl hcrelere, ehirlere ve tarif ak ekillerine kadar uzanmaktadr.

EEVRELLK
Eevrelilik (coherence), rnein, LAZERLERdeki astronomik sayda paracn ortak hareketine gnderme yapar. Bir lazerin iinde, tekil k dalgalarnn tm, ayn evre ya da FAZ iindedir. Bir ampuln veya mum alevinin aydnl ok sayda atomun her birinin k fotonu samasyla oluur. Bu hadiseler koordinasyondan tamamen uzaktr; komu atomlar kk aralkl farkl zamanlarda foton saarlar. Bu, bileke dalgalarnn tmnn farkl evrelerde olduu bir k demeti retir. Bir lensle odaklansa bile byle bir demet dalma eilimi sergiler. Bir lazerde, ok sayda atom, ayn anda foton samak zere uyarlr. Ortaya kan k dalgalarnn tm tamamen ayn evrededir; ayn admlarla ilerlerler. Bu eevreli k odaklanarak dalmayan sk bir demete dntrlebilir. Eevrelilik terimi, ok sayda paracn uyumlu bir ekilde hareket ettii, SPERLETKENLER VE SPERSIVILAR gibi dier sistemlere atfen de kullanlr. (Bkz. BOSE-ENSTEN YOUNLAMASI; PLAZMA.)

ELEKTROZAYIF KUVVET
Elektromanyetizma ile zayf ekirdek kuvvetinin birletirilmesinin modern kuramsal fiziin baarlarndan biri olduu ortaya kmtr. Elektronlar arasndaki elektromanyetik kuvvet ve ekirdek iindeki protonlar ve ntronlar birbirine balayan gl ekirdek kuvveti (imdi gluonlara indirgenmitir) yannda, fizikiler bunlarn ortasnda bir gce sahip, nc bir kuvvetin varln kabul etmektedirler: Ntronun proton, elektron ve antintrinoya bozunmas biimi de dahil olmak zere, eitli radyoaktif bozunma (beta bozunmas) biimlerinden sorumlu zayf ekirdek kuvveti. Fizikiler, doal olarak, zayf ekirdek kuvvetini, kuantize olmu bir alanla aklamak istediler, tpk elektromanyetik kuvveti akladklar ekilde. Nasl ki, elektromanyetik alann kuantize olmu salnmlar, fotonlar, elektromanyetik kuvveti tayorlarsa, dier BOZONLAR, orta vektr bozonlar da zayf ekirdek kuvvetini tamaktadr. Sorun u ki, uzun mesafeler boyunca etkili olan elektromanyetik kuvvetten farkl olarak, zayf ekirdek kuvveti, neredeyse bir balant kuvvetidir. Onun etki mesafesi bir protonun byklnden ok daha kktr. Bir kuvvetin etki mesafesi o kuvveti tayan paracn ktlesiyle balantl olduu iin zayf ekirdek kuvvetinin varsaymsal tayclar son derece arproton ve ntrondan ok daha ar- olmak zorundadr. Bu iki kuvvet arasnda baka farklar da vardr. Foton elektriksel olarak ntrdr; nk bir elektron, elektromanyetik alandan fotonlar alp sonra onlar geri verdiinde yk deimez. Elektrik yknn ok eitli etkileimlerle deiebildii zayf ekirdek kuvvetinde durum farkldr. Demek ki, zayf ekirdek kuvvetini tamak iin toplam ar bozona, bir ntr (Z) ve iki ykl (W+ ve W-) bozona ihtiya vardr. Dahas kuvvet sol-elli dir; yani aynadaki aksinden farkldr. (Bkz. YEZ SMETRS.)

Farkllklara ramen zayf kuvvet ile elektromanyetik kuvvet arasnda arpc benzerlikler vardr. Her ikisi de GAUGE ALANLARI olarak ifade edilebilir. Kanlmaz bir ekilde fizikiler, iki kuvvetin tek bir alann farkl yanlar olduu birleik ve tek bir gauge teoremi ileri srmlerdir. Ama bir zorluk vard. Bir gauge alannn tayclar her zaman ktlesizdir. Bunun anlam iki kuvvetinde uzun mesafeli olmasyd. Ancak bu zayf kuvvetin balantsal yapsna tamamen ters der. Kendiliinden SMETRNN BOZULMASInn gn nasl kurtaracan gstermek kuramsal fizikilere kalmt. (1968de tamamlanan Glashow-Weinberk-Salam modeli.) Simetriler bozulduunda, Higgsx mekanizmasn kullanarak baz ktlesiz bozonlar ktle kazanr. Dolaysyla elektrozayf teorem, iki ntr parack, ktlesiz foton ve ktleli Z, art iki tane ktleli ve ykl bozon W + W-' ierir. CERNDE 1973den beri yrtlen deneyler, bu paracklarn izlerini elektrozayf teoremin tahmin ettii gibi baarl bir ekilde ortaya koymutur. Bir birletirme baars olan elektrozayf teorem, fizikileri, elektrozayf kuvvet ile KUARKLAR arasndaki renk kuvvetinin birlemesinden oluacak tek bir Byk Birleik Teoremi (bkz. BYK BRLEK TEOREMLER) gelitirmeye sevk etmitir. Zayf etkileim bir leptonu baka bir leptona veya bir kuark (hadron iindeki) baka bir kuarka dntrr. (Bkz. HADRONLAR; LEPTON- LAR.) Ntron bozunumu 136. sayfadaki Feynman diyagramyla gsterilmektedir. Toplam kuark says (kuarklar eksi antikuarklar) ve toplam lepton says korunur. Bu korunum yasalar SREKL SMETRLER olarak ifade edilebilir.

ENTROP
Otomobiller paslanr; l aalar rr; eski binalar yklr. Bunlar entropinin -dzenden dzensizlie kendiliinden hareketin kanlmaz ilerleyiinin- rnekleridir. TERMODNAMN KNC YASASI, doadaki her deiimde entropi, yani dzensizlik, rme, dalma, yaplarn ve modellerin bozulmas ya artmal veya ayn kalmaldr der. Fizikte entropi iki dzeyde tartlr. Klasik TERMODNAMK, entropiyi, s, i, i enerji ve scaklk parametreleriyle birlikte bir parametre olarak grr. Onun tanm bu parametrelerle olan ilikisinde yatar. Makinelerin verimlilii zerine yaplan almalar, snn asla btnyle ie evrilemeyeceini ve bu yzden tm makinelerin % 100 lk verimin altnda altn kantlamtr. Bu faydal enerji kaybnn sebebi, kanlmaz srtnme ve dolaysyla entropideki arttr. Termodinamiin kinci Yasas, ayrk sistemlerin kendiliinden maksimum entropiye doru hareket ettiini gstermitir. Enerji bir sistem iinde dolarken entropi oluur ve ie yarar enerjinin bir ksm s olarak kaybolur, ie yaramaz hale gelir. Herhangi bir makine -bir buhar motoru, elektrik dinamosu veya insan vcudu- altnda enerji, srtnme dolaysyla s halinde kaybolur. Motor ne kadar iyi tasarlanrsa tasarlansn, doa entropi art eklinde bir deme alr. Sadece tersinir sreler (ok hassas gerekleen ve her zaman denge noktasna yakn sreler) e yaklaan makineler iin entropi art en az dzeydedir. Her ne kadar bu makineler olas en verimli makineler olsalar da, yine de tm s miktarn faydal ie dntremezler. Entropi, ayrca, STATSTKSEL MEKANK tarafndan molekler dzeyde de aklanabilir. Nasl ki scaklk molekllerin hareketlenme derecesi olarak yorumlanyorsa, entropi de molekler bir dzendeki bozulma olarak tanmlanabilir. Bir madde dzenli bir yolla oluabilir; ancak herhangi bir snrl scaklkta onun moleklleri bir hareketlenme evresinde olacaklardr. Sonu, deer ve takma gre dzenlenmi bir deste iskambil kadnn karlmasna benzer. lk bir iki karmada, bataki dzen bir derece korunabilir -ayn takmdaki birka kart sral kalabilir-; ama sonunda bu bile kaybolur. Bir karmada, orijinal sra, herhangi baka bir dzenle eit yinelenme ansna sahipse de, olas dzenlerin says astronomiktir ve bu belli srann tekrar ortaya kmas patlamas muhtemelen asrlar alacaktr.

Molekler karlma bir sistemdeki dzeni bozmak zere ayn yolla hareket eder. Is dolam sz konusuysa, sistemin bataki dzenini bozan, onu faydal i yapmaya daha az muktedir hale getiren bir miktar molekler karlma olacaktr. Dar bir tple birbirine bal iki silindir dnn, biri yksek basnca sahip bir gaz ieriyor. Tm gaz sistemin bir yansnda topland iin, entropi, gazn eit olarak dald durumdakinden daha dktr. Silindirler arasndaki basn fark, onlara i yapma kapasitesi salar; fakat molekllerin ok hzl dzensiz hareket etmeleri, basn eitlenene kadar silindirler arasnda bir gaz akn dourur. Bu sistemin entropisini artrr ve i yapabilme kapasitesi der. Buzdaki molekller dzenli bir model olutururlar. Bir buz parasn bir bardak sko viskisinin iine atn. O snrken, moleklleri daha hzl hareket eder ve bataki modellerini yitirirler. Entropi artar ve buz erir. Bir demir levhasnda atomlar kafes eklinde dzenlenmilerdir. Demir paslandnda, demir atomlar demir oksit oluturmak zere havadaki oksijenle birleirler. Bozulan sadece dzenli metal kafes deildir, hava ile metal arasndaki snr da bozulur. Paslanma entropideki artla ilikilidir. Eer entropi her zaman artyorsa ve sistemler her zaman artan dzensizlie doru hareket ediyorsa, buz paracklarn yapmak nasl mmkn olacak? Buz suyunkinden daha dzenli bir yapya sahiptir; onun entropisi ok daha dktr. Bunun anlam, buzdolabnn dondurucu tablalarnn entropi artna kar geldii midir? statistiksel mekaniin yasalarnn hl geerli olmasnn nedeni, buzdolabnn ak bir sistem olmasdr ve buz ile evrenin toplam entropisi, aslnda artmaktadr. (Bkz. AIK SSTEMLER.) Entropi kavram ve onun art son derece nemlidir. O sadece buhar motorlarna ve buzdolaplarna deil, insan vcuduna da uygulanmaktadr. Yiyecek tketiriz ve evremizdeki ortamn, s ve vcudun atk rnleri formunda, entropisinin artmas pahasna i dzenimizi yitirmeyiz. Bir ehir dahi entropi retir. O, iine materyallerin ve enerjinin akt ve darya p, lam suyu ve snn kt bir ak sistemdir. Entropi kavram, mesajlarn iletim hatlar boyunca gnderilme biimini inceleyen BLG TEOREMnde de nemli bir rol oynar. Hibir iletim balants mkemmel deildir, ve telefon hatlar ve radyo dalgalan belli bir derece grlt -bir sinyalin kalitesini dren dzensiz sesler- yayar. Bilgi teoremi, bir hattan geen bilgi miktarnn ve grlt nedeniyle kaybolan miktarn lmn salar. Sinyalin dzenindeki bir bozukluk dzensizlikteki bir art demektir. Mhendisler entropi ve enformasyonu ikiz kavramlar olarak kullanrlar. Entropinin art miktar bir sinyaldeki bilginin azalma derecesiyle doru orantldr. Dolaysyla bilgi, negatif entropi ya da negentropi" olarak dnlebilir. Tm evrenin entropisi her zaman arttndan ve u an iin maksimum dzeyden hl ok uzakta olduundan, BYK PATLAMA annda entropinin ok dk olmas gerekir. Bunu nasl aklayabileceimizi bilmiyoruz.

EVRENDEK ZEKA
Fiziksel evren hakknda imdi ok fazla ey bilmemiz ve dnyamzn onun sadece kk bir paras olduu gerei, evrenin baka zeki hayatlar ierip iermedii sorusunu gndeme getirmektedir. Bizler yalnz myz yoksa pekok zeki hayat trlerinden sadece biri miyiz? Baka yerde de hayatn olabilmesi iin hangi koullar gereklidir? Evrenin kendisi mi zekya sahiptir yoksa o bizzat zeknn bir rn mdr? Muhtemel cevaplan, standart bilim kurgu kitaplar ve UFO grlerinin ardnda yatan hsnkuruntu vermektedir. Fakat bilinen bilimin temeline dayanarak konuyla ilgili herhangi bir argman kurabilir miyiz? Evrenin geni olduunu bilsek de, snrl m yoksa snrszca m geni olduunu henz bilmiyoruz. Eer o snrszsa, olabilecek hemen hemen her ey onun bir yerinde olacaktr. Kuantum fiziinin ok-dnyalar teoreminde olduu gibi, dnyamza benzeyen pekok dnya olabilir. (Bkz. LM SORUNU.) Bir daktiloda sonsuza dek yaz yazan bir maymunun eninde sonunda Shakespearein tm eserlerini yazabilecei gibi, neredeyse tm fiziksel hadiseler ve tarihler bir yerlerde gerekleecektir. Ancak bu senaryoyu ister ekici bulalm isterse de itici, pratikte bizim hayatmz iin pek bir farkllk salamyor. Evrenin ou sonsuza dek bizim olay ufkumuzun ylesine tesinde olacak ki, baka galaksilerden gelen mesajlar -zamann balangcndan beri k hznda gelseler bile- bize ulaamayacaktr. Muhtemel baka zeki hayatlar hakknda tahmin yrten bilim adamlar, bu yzden, onun bizim galaksimizde mevcut olup olmad hususu zerinde younlamaktadrlar. Galaksinin baka yerlerindeki zeki hayata dair bilimsel tahminler, genelde, ayet varsa, bizimkine benzeyen kimyaya dayandn ve dnyaya benzer, kat da olsa suyun olduu bir gezegende bulunmas gerektiini varsaymaktadrlar. ayet bu varsaym yanlsa, baka yerde hayat ansna ilikin tahmin yrtme imknmz daralr. Eer doruysa baz olaslklar hesaplanabilir.

Galaksimizde yaklak 10" yldz vardr. Bizimki gibi bir hayatn onlarn arasnda olmas ve bizim onu bilme ihtimalimiz, tam bir olaslk zincirine dayanr. Bir yldz gezegene sahip midir. Teleskoplarmz onlar dorudan gzlemleyecek kadar iyi olmasa da, birka rnek dolayl yoldan saptanmtr. Baka bir gne sistemindeki gezegenlerden biri dnyaya benzer midir? Bilim adamlar, bunun, 10 da 1 den daha byk bir ihtimale sahip olduunu dnyorlar. Dnyaya benzer gezegende hayat gelimi midir? Uzayda birka dzine organik molekl saptanmtr, Bu dnyaya benzeyen gezegende en azndan bir canl tr zeky gelitirmi midir? Baka yerdeki zeki bir tr yldzlar aras mesafelerden iletiim kuracak denli gelikin bir teknolojiye sahip midir? Bunu yapmann bilinen en kolay yolu radyo dalgalardr. Ancak 20. yzylda bunu yapmak iin gerekli teknolojiye sahip olabildik. Bu ilerlemi medeniyet, iletiim kurmak ister mi ve bizim tanyp anlayabildiimiz trden mesajlar yaynlar m? Eer bu medeniyet bizim henz kefetmediimiz bir teknolojiye dayal mesajlar kullanrsa, bizler o mesajlar fark edemeyebiliriz. Dnyada yunus balklar zekice davranmakta ve bir dili oluturduunu dndmz 30.000 farkl sesi karabilmektedirler: Ama onun ifresini zmeyi henz baaramadk. Bu hi cesaret verici deildir. Bu ilerlemi medeniyet ve bizler, bir mesaj gnderip karln alacak kadar uzun sre yaayabilecek miyiz. lerlemi teknolojik medeniyetimiz kendini bir nkleer savala varlnn ilk yzylnda yok edebilirdi. Dier taraftan, bir medeniyet kendi ata yldzn kadar uzun yaayabilir -109 yl ya da daha fazla.-. lerlemi medeniyetlerin ortalama mr ne kadardr? 1 den 7ye kadarki olaslklarn ou bu aamada sadece tahmin iidir; ancak baz rnek figrler aydnlatcdr. Eer 1 ile 6ya kadarki koullarn birleik olasl 100 de 1 ise, ve gelimi bir medeniyetin ortalama mr 1.000 ylsa, Frank Drake'in hesabna gre, halihazrda galaksimizde 100 tane bu tr medeniyet olmaldr. En yakn 10.000 k yl uzaklkta bulunacaktr ki bu mesafe, ikili bir iletiim kurmak iin ok byktr. Lkin, eer, gelimi teknolojik bir medeniyetin ortalama mr 107 yl ise, halihazrda 106 bu tr medeniyet bulunacaktr; galaksimizde onlardan 105 yldz bana bir tane decektir. O zaman en yakn medeniyet yaklak 300 k yl uzaklkta olacak, bu da yava bir ikili iletiimi mmkn klacaktr. Ama o medeniyetin ileri teknolojiyi gelitirdikten sonraki ya bizim 10 ylmzla kyaslandnda byk ihtimalle _ X 107 yl olacaktr. Oradaki zeki varlklar -hem teknik hem de politik adanmuhtemelen tahayyl edemeyeceimiz kadar bizden ileride olacaklardr. Bu durumda bizimle iletiim kurarak ne kazanacaklarn anlamak zordur. Eer tm bu tahminler doruysa, galaksimizde olduka seyrek biimde dalm, 10_ ile 106 arasnda baka gelimi medeniyet olabilir. Bu rakamlar, ondan fazla bilim adam grubunu, yldzlardan gelecek radyo frekanslarn -bu abalarnn meyve vermemesi ihtimaline ramen- 1960lardan beri dinlemeye tevik etmek iin yeterlidir. imdiye dek herhangi bir mesaj saptama baarsna ulalmamsa da bu uurdaki aba devam etmektedir.

EVRE
Bir dalgann evresi, onun belirli bir noktaya ulama zamannn bir lsdr. Dalgalar byklkleri veya gleri -teknik ifadeyle genlikleri- ve frekanslar -belirli bir zamandaki titreim saylar- ile nitelendirilir. Bir dalgann boyu ilve bir zelliktir ve dorudan frekansla ilikilidir. Belli bir hzda dalgann boyu ne kadar uzun olursa frekans o kadar dk olur. ki dalga ayn genlie ve frekansa sahip olabilir; ama birbirleriyle ayn veya farkl evrelerde bulunabilirler. ki dalgann tepeleri, ayn yere tam olarak ayn zamanda ulayorsa onlara eevreli denir. Ama birinin tepesi dierininkinin ukuruyla oraya ulayorsa, onlara kesin olarak evre d" denir. Su ve havadaki dalgalar ya da k gibi elektromanyetik dalgalar bulutuunda, birbirlerini ya glendirirler veya snmlendirirler. Buna giriim denir. zde iki dalgann tepeleri eevreli bir ekilde buluma noktasna varmsa byklkleri iki katna kar. Eer onlar tamamen evre d iseler, snmlendirici giriim neticesinde birbirlerinin etkilerini yok ederler. Rhtma yanam bir bota arpan dalgalar onun teknesinden yansyp arkalarndaki alanda buluurlarsa, sonuta eitli evrelerde bulunan dalgalarn bulutuu karmak bir giriim modeli ortaya kar. Baz dalgalar dierlerinin etkilerini snmlendirirken bakalar artracaktr. Evre kavram genelde salnm hareketlerine uygulanr; bu nedenle Aydan fazlara sahiptir diye sz edilebilir. Kuantum sistemlerinde HESENBERG BELRSZLK LKES dolaysyla, bir dalgadaki kuantumlarn faz ve says birbirini tamamlar.

(Bkz. TAMAMLAYICILIK.) Ayn anda her ikisi birden kesin deerler alamazlar. Bu yzden kuantum EEVRELLKi, klasik eevrelilik rneklerinden hassas bir ekilde ayrlr.

EYLEMSZ REFERANS SSTEMLER


Newtonun eylemsizlik yasas, zerinde bir kuvvet etkili olmad srece, bir cismin sabit hzla (sabit hz ve yn) harekete devam edeceini belirtir. Bundan dolay gezegenler srekli hareket eder; eylemsizlikle birlikte ktle ekimi. Bir top, srtnme kuvvetleri onu durduruncaya dek yuvarlanr. Yine bundan dolay bizler, isel bir aba ya da bir d kuvvetin etkisinde kalmadmz srece, altmz (eylemsiz) davranlar sergileme eilimine sahibizdir. ZEL ZAFYETte, IIK HIZI da dahil olmak zere, fizik yasalar her eylemsiz referans sisteminin (sabit hzla yol alan her uzay-zaman sistemi) iinde ayndr. Dolaysyla hzn deitirmedii (ivmelenmedii) srece kapal bir trenin veya bir asansrn duruyor mu yoksa hareket mi ediyor olduunu syleyemeyiz. Hz deiikliini bir kuvvet olarak hissederiz. Farkl eylemsiz referans sistemlerinin sunduu perspektifler, ktle uzunluk ve zamann lmleri iin farkl kayt sistemlerini kullanr; ama onlarn hepsi eit derecede geerlidir. (Bkz. ZAFYET VE ZAFYETLK.) GENEL ZAFYET, eylemsiz olmayan, dnen ya da ivmeli hareket eden referans sistemleri ile ilintilidir. Bu sistemlerde fizik yasalarn karmaklatran belirgin kuvvetler (rnein merkezka kuvveti) hissedilir. Einstein, bu eylemsiz olmayan referans sistemlerinin tanmyla ktle ekimsel kuvvetlerini birletirmitir.

FAZ GELER
Faz geii, bir maddenin i dzeni arpc bir deiim geirdiinde gerekleir; buzun erimesi veya suyun buharlamas gibi. Kat bir maddenin iindeki atomlar, kafes yaps eklinde muntazam bir dzen iindedir. Atomlar arasndaki yerel kuvvetler, titreim halindeki bir atomu normal konumuna eken kk yaylar gibi ilev grr. Kat madde stldnda scakl artar; atomlar daha fazla titreir. Scaklk belirli bir kritik noktaya ulatnda, faz deiimi gerekleir. lave sya ramen kat maddenin scakl artk artmaz; nk gelen s enerjisi, atomlar kafes yaps iinde tutan balarn koparlmas iin kullanlr. Bu faz esnasnda, atomlar ayrlr ve daha serbest hareket etmeye balarlar, her ne kadar komu atomlarn etkisini hl hissetseler de. Sonu yeni bir fazdr, sv faz. Bir kez faz geii tamamlandnda, ne kadar s eklenirse scaklk da yine o kadar artar. Sv buharlamaya balayp gaza dntnde yeni bir faz deiiklii gerekleir. Yine, gelen s atomlar hareketlendirir; onlar komularna eken zayf balar koparr. Isy kullanmann yannda, faz deiimleri basnla da gerekletirilebilir. Bir gaza basn uygulandnda svlar. Yeterli miktarda yksek basn svlar katlatrr. Katlar, svlar ve gazlar arasndaki faz geileri, dzen dnmleridir, bir dzeni dierinden ayran snr geen devinimlerdir. Faz geiinin eitli trleri vardr. rnein, karbon elementi, atomlarn kristal bir yap iinde dzenlendii parlak ve sert bir elmas olarak bulunur. O ayrca atomlarn dz dzlemler boyunca uzand siyah ve yumuak grafit olarak da bulunabilir. Yeryznde gerekleen an yksek bir basn grafitten elmasa faz geiine yol aabilir. Slfr ve kalay gibi maddeler deiik fazlarda bulunabilirler. Her faz belirli fiziksel d yapyla nitelenir. Demirin manyetiklemesi, normal metallerin SPERLETKENLERe, svlarn SPERSIVILARa dnmesi de faz geileridir.

FELKET TEOREM
Barda taran son damla, buzun erimesi, bir ampuln yanmas, gelien bir embriyon, bir knlm dalgas, mahkumlarn ayaklanmas, itahszlk, spersonik ok dalgalar, nabz, bir ay fincanndaki gne ekilleri, msrn patlamas, tm bunlar, Fransz matematiki Rene Thomun felket teoremi diye adlandrd teoremin rnekleridir. 1960lar- da gelitirilen teorem, evrendeki astronomik sayda ani, doal, sosyal, psikolojik ve ekonomik deiimleri yalnzca yedi temel felket" altnda toplamaktadr. Yukardaki olgular, bir sistemi yneten denklemlerin ilemez hle geldii blgeler olan tekilliklerin rnekleridir. Lastik bir tabakann snmesi tek bir matematiksel denklemle tanmlanr: Bir balona az miktarda bir hava flendiinde, denklemler lastiin nasl genletiini betimler, hatta balonun yzeyinin nasl genilediini de. Daha fazla hava flendiinde, denklemler ilve bir genilemeyi de tahmin eder; ta ki kritik bir hacme ulaldnda, lastik yrtlp balon patlayana dein. Tam bu noktada, balonun dzgnce imesini yneten denklemlerde bir tekillik oluur. Denklemler geersizleir. nceden normal olan bir davrann aniden, feci bir ekilde bozulmas - patlayan balonun veya hapishane ayaklanmasnn ayrc zellii- ilk bakta bilimin alann dndaym gibi grnr. Ne var ki Thom, bu trden eitli

felketlerin ekiller"ini gruplandrabilmitir. ekiller ve yzeylerin esneme ve biim bozumuna urama tarzyla ilgilenen bir matematik kolu olan topolojiyi kullanarak, tm makul ve basit tekillikleri -sraylar, sreksizlikler ve beklenmedik deiimler- yedi temel felket altnda snflandrmtr. Bu yolla, ok sayda farkl feci deiimlerin belirgin eitliliinin ardnda, doada umulmadk bir birliin olduunu gstermitir. Doal, toplumsal ve ekonomik sistemler, i kuvvetler tarafndan iletilir ve onlarn davran uygun denklemlerle tahmin edilebilir. Ancak bu sistemler kendi etkilerini sergileyen bir evrede de mevcut olabilir. Thom bir sistemi iten veya eken d unsurlar, kontrol deikenleri" diye adlandrr. Kontrol deikenlerindeki kk deiimler genelde sistemin davrannda ufak deiimlere yol aar; ama kimi kritik durumlarda radikal, feci bir deiim meydana gelebilir. Sahil eridinde ilerleyen bir arabann bir eimin tepesine ulap, oradan bir vadiye dikine dtn dnelim. Hafif bir deprem yollarn eklini az da olsa deitirebilir. Kontrol deikenlerindeki bu deiim, araba bir viraja yaklarken hznda ufak bir deiime yol aar. Araba hafif yolundan saptrldnda da hz kk oranda deiir. Yolun eklinde (kontrol deikenleri) meydana gelecek ok eitli yava deiimlere karlk arabann hznda da bir deiim olacaktr. Yolun biiminin bozulmas kritik bir noktaya kadar devam eder, o noktada araba aniden yoldan kar, havaya uar ve farkl bir blgeye der. Bu kaza Thomun temel felketlerinin en basit olandr. O bunu krma felketi diye adlandrr. Bir okun veya yayn krlana kadar ekilmesi de buna rnektir. Sradaki felket dzeyi, zirve felketi," dier bir sr ani deiim, kapsar. Birbirine yaklaan iki kpek havlamaya balar ve fke iaretleri gsterir; ta ki iki kpekten biri arkasn dnp kamaya balayana dein. Bu zirve felketine bir rnektir. Zirve felketi iki olas sonucu ieren kararszlklar barndrr, manik depresyon ve karar verme sreleri gibi. Thom'un felket teoremi, doal ve sosyal sistemlerde vuku bulan ileyi ve yaplardaki olas eitli ani deiimleri snflandrmann gl bir yoludur. Thom'un teoremi, bata byk bir evkle karlanmasna ramen zamanla gzden dmtr. O, ani deiimleri snflandrmak iin faydal bir erevedir; ama niceliksel veya tahmine dayal deildir. Bu alanla ilgili baka yaklamlar renmek iin baknz: KAOS VE Z-ORGANZASYON; KARMAIKLIK; LNEER OLMAMA; FAZ GELER.

FERMYONLAR VE BOZONLAR
Paralar ve programlar veya bilardo toplaryla onlarn dzenleni biimleri arasndaki fark anlamak zor olabilir, ancak fizikiler kuantum cisimlerinin deitirilmesi zerinde fiili deneyler yapmlardr. Bazlar paralar (paracklar) gibi hareket ederken, bazlar da daha ok rntler (dalgalar) gibi hareket eder, ne var ki hibiri tam klasik bir dengine sahip deildir. BOZONLAR ve FERMYONLAR iki farkl kuantum cismi olarak bilinir, ve onlarn zdelik balamndaki davran kuantum dalga/parack ikiliinin tarafszln yanstr. ki fermiyonun deitirilmesi, para rneinde olduu gibi, eylerin farkl bir durumda bulunmasyla sonulanr, oysa iki bozonun deitirilmesi bu sonucu dourmaz. Fermiyonlar kat maddeleri oluturan tm paracklar -elektronlar, protonlar ve ntronlar- ierir. Sralar, sandalyeler ve insan bedenleri fermiyonlardan olumaktadr. Bozonlar ise, evrenin temel ekim kuvvetlerini oluturan kuantumlar (paracklar) ierir. Ik dalgalarnn fotonlar, elektromanyetik kuvvetler, gl ve zayf ekirdek kuvvetleri, ve eer kuantumdan ibaretse ktleekimi, bozonlardan olumaktadr. ki ayn fermiyon asla ayn durumu igal edemez (Pauli darlama ilkesi); bu yzden kat madde katdr ve kimyasal elementler ile madde formlar bu derece zengin bir eitlilie sahiptir. Fermiyonlar antisosyaldirlar; birbirlerini iter ve aralarndaki mesafeyi korurlar. te yandan iki veya daha fazla bozon ayn durumu igal edebilir. Bunlar hayli "sosyal"dirler; bu yzden byk lekli kuvvetler mevcut olabilmekte ve eyleri birbirine balayabilmektedir. Yine bu, lazer gibi zel bir gce sahip bir olguyu da aklar. Milyonlarca foton tek bir durum iinde bulunabilir -yani ayn zdelii paylar- ve lazer demeti, adeta dev bir fotondan yaplm gibi davranr. "Bir toplu inenin banda ka tane melek dans edebilir?" eklindeki ortaaa ait bu soru zdelikle ilgilidir. Melekler kimlie sahip midir? Modern sylemle soru u ekilde ortaya koyulabilir; melekler fermiyonlardan m yaplmtr yoksa bozonlardan m? Kiisel kimlie ilikin srgit felsef som -Ben sen olsaydm sen de ben, deien bir ey olur muydu?-, kiiler en iyi ekilde bozonlarla m yoksa fermiyonlar m tanmlanabilir eklinde de sorulabilir.

FERMYONLAR
Fermiyonlar, tm maddeyi kuatan temel paracklardr. Kartlar, kuvvet ya da iliki paracklar olan BOZONLARdr. (Bkz. kinci blmdeki makale D. KOZMK KUBBE.) Temel fermiyonlar, kuarklar ve leptonlar, kuantum spinine sahiptirler ki bu, onlarn asal momentumunun matematiksel bir ifadesidir. ki kuarktan oluan mezonlar spinlerin paralel olup olmamasna bal olarak 1 ya da 0 spin deeri alrlar.

Bileik yaplarnn grlemeyecei kadar geni bir mesafede bozonlar gibi davranrlar. Ayn ekilde atom ekirdei ya da atomlarn kendileri bozonlardan veya fermiyonlardan oluabilir. Fermiyonlar Fermi-Dirac istatistiine uyarlar. (Bkz. SPN VE STATSTK.) Sadece bir fermiyon bir durumda bulunabilir; dolaysyla birbirlerine ok yakn hle getirilmelerine direnirler. Toplanmaya dnk bu honutsuzluk maddenin katln aklamaktadr. Tartmal BYK BRLEK TEOREMLERinde temelde sadece bir eit fermiyon ve bir eit bozon vardr. Bu paracklarn bizim dzeyimizde grdmz eitlilii, SMETRNN BOZULMASIndan kaynaklanmaktadr ki bu, kuantum olaslklarndan oluan simetrik bir kmenin asimetrik bir kmeye dnt bir sretir: Herkese kazanma ans veren ve sonunda bir kesin kazanann karan bir piyango gibi.

FORMEL HESAPLAMA
Formel hesaplama ilkeli (algoritmik) bir ekilde, adm adm ilerleyen, tm seri bilgisayarlarn kulland bir bilgi iletimidir. Bu, pekok bilgisayar elerinin birbiriyle balantl olduu ve ayn anda pekok dzeyde hesaplarn yapld, SNRSEL EBEKELER in kulland paralel ilemle tezat oluturur. Formel hesaplama kaydedilen insan dncesi kadar eskidir ve bilinen ilk seri ilem bilgisayar" abakstr. Formel hesaplamann matematiksel teoremi soyuttur, ama onun bir seri ilem sistemi iinde yrtlmesi ok basit bir rnekle aklanabilir. A, B, C ve D diye adlandrlm drt byk mlekten oluan bir Ta Devri bilgisayarn hayal edelim. Her mlek sfr, bir, iki veya herhangi bir snrl sayda ta tayabilmektedir. Drt mlek yerde pekok tan bulunduu bir maarada bulunmaktadr. Bilgisayar sistemi, zerinde komutlarn yer ald listeye -programa- gre alan bir adam tarafndan altrlmaktadr. Bu, her bir mlein iinde yer alan bataki ta says -veri- n deitirmeye yarayan bir programdr. Adam, elindeki komutlara gre talar kaydrmay bitirdiinde, bir veya daha fazla mlekte kalan ta says hesabn sonu olacaktr. Ta kaydrma programnn komutlar basit birka komuttan ibarettir. Adam ilk komutla balar, sonra baka trl direktif verilmedii srece sunum srasna gre her bir komutu izler. X+ = X mleine bir ta ekle (X = A, B, C veya D) X- = Eer Xde ta varsa, ondan bir ta al ve onu yere at. X mlei bo ise, sradaki komuta gre hareket et. X! = X mleinin iindekileri gzlemcilere gster. GO = Bir sonraki komuta git. (Oku takip et.) Yksek hzdaki bilgisayarlar da, prensipte, mleklerdeki talarn srasn deitirmekte bu sistemden daha karmak deillerdir. Modern seri bilgisayar, mleklerdeki talar yerine, transistrlerdeki elektrik yklerini veya disklerdeki manyetik alanlar kullanr ve daha karmak, girdi, kt ve hafza yetilerine sahiptir, ama hepsi bu kadar. Ta Devri bilgisayarn ileten adamn yerine bir mekanizma, bir merkezi iletim sistemi kolayca koyulabilir. Ama bu derece basit elementlerden her tr nsan mantk ve matematik formlar ina edilebilir. (Bkz. CHURCH-TURNG TEZ.) Birka rnek bunun nasl yaplacan Ta Devri bilgisayarnn basit ilemleriyle ortaya koyar. A mleini boaltmak iin istenen AO ilemini yap.

Eer A bosa, A- nin zerindeki ok A! Ya gider, bu da program sonlandrr. Dier durumda, Adan bir ta alnr. Sonra GO komutu baa dner ve tekrarlanr. Bu kk program daha byk bir programn bir paras, yani bir alt program olarak grnebilir. A ve B mleklerinin iindekileri toplamak iin, Bdeki sonutan yola karak, istenen ilemi yap:

Ann iindekileri B mleine kopyalamak iin, Ann iindekileri deitirmeden brak, istenen ilemi yap:

nce, ilk alt program kullanlarak B ve C boaltlr. Sonra, A dan bir ta alnr, B ve Cye bir ta eklenir. Bu ilem A boalncaya kadar tekrarlanr. Bu noktada B ve C bataki Ann kopyalarna sahip olacaktr. Sonra Cnin iindekiler tekrar Aya aktarlr. Bu noktada A bataki haline dnerken, B onu kopyalam olur. arpma ve dier matematiksel ilemler iin de programlar yazabiliriz, ama yukardaki rnekler temel prosedr aklamak asndan yeterlidir. Her hesap makinesi, makine dilinin sembolleri diye adlandrlan durumlara (rnein, herhangi bir anda her bir mlekteki ta says gibi) sahiptir. rneimizin ortaya koyduu basit dil, daha karmak programlarn bir parasn oluturabilecek drt komutu kapsamaktadr. Komutlarn daha kullanl alt programlar halinde birletirilmesi, kiisel bilgisayar kullanclarnn aina olduu yksek seviyeli bir dili meydana getirir. Merkezi ilem birimi (insan veya makine) drt eit basit komutu tanmak ve ilemek iin kullanlr sadece. Daha gelimi, ykl programlara sahip makinelerde, program ve ilk veriler bir mlekteki ta says olarak depolanr ve sonra gerekli ekilde evrilip iletilir. Bilgisayarn nesneleri bilgi olarak sunmak iin kulland semboller ve dil"den sz etmek yaygn olsa da, bunlar metafordur. Bilgisayar bir aratr. Onun durumlar eyleri kullancnn bak asndan sunar. erdeki adam (veya makine), John Searlenin N ODASIndaki adam gibi, salt evresindeki talan talimatlara gre hareket ettirir. Onlarn neyi temsil ettiini bilmez. Aslnda, bir makinenin ayn durumlar, dardaki bir gzlemci tarafndan en azndan iki farkl ekilde yorumlanabilir. rnein, varsayalm ki, [A], A mleimdeki ta saysn temsil ediyor ve [A]+[B] ve [A]x[B] ilemleri tanmlam. Dardaki bir gzlemciye gre, [X] depodaki veya i hesaplarndaki bir sayy temsil edebilir. Veya o, mantksal bir iliki iindeki bir nermeyi temsil edebilir. Bu durumda, X nermesinin, [X]in sfr olmad takdirde doru, sfr olduu taktirde ise yanl olduu, bir dili tanmlayabiliriz. ([A] + [B]), A veya Bnin en azndan birisi dorudur nermesini temsil eder. ([A] + [B]), Hem A hem de B dorudur nermesini temsil eder. Bylece, bilgisayarn ayn durumu, zeki bir gzlemci veya kullancya gre farkl anlamlar ifade eder. Eer program sonunda bo veya bo olmayan bir mlekle biterse, bilgisayar bunun ne anlama" geldiini bilmez. Hatta o herhangi bir mlekte ne kadar ta olduunu da bilmez. O salt bu ya da u durum iinde bulunur. Beyinlerimizin bilinli hareket etmesini salayan fiziksel bir sre veya zellik muhakkak vardr. Bilin insanlarn hesap yapma metodu zerinde bir etkiye sahip olabilir de olmayabilir de. (Bkz. BR BLN BLMNE DORU.) Bir bilgisayarn durumunun farkl anlamlara gelebileceini ve onun bilgisayar iin hibir anlam ifade etmediini gsteren yukardaki argman, bir bilgisayara, televizyondan veya buzdolabndan te bir kiilik veya bilin yklemenin hakl bir gerekesinin olmad gereini ortaya karmaktadr. Bilgisayar, formel bir ilemi yrtmek iin o ilemin sembollerini anlamak zorunda deildir.

FRAKTALLAR
Britanyann ky eridinin uzunluu nedir? Bulut nasl bir ekle sahiptir? nsann akcierinin bir nehir deltasyla veya kvrck lahana sapyla ortak zellii nedir? Cevap, boyutsalln yarklarna den ve kaosu yaratan ilkeler olarak ilev gren, sonsuz karmakla sahip fraktallardr.

Eski Yunanllardan beri, bilim adamlar dnyay idealletirilmi basit ekiller -daireler, genler, kpler, prizmalar ve kreler- ile resmetmilerdir. Bu sylem iinde, nokta boyutsuzdur, doru paras bir boyuta, dzlem iki, hacim ise boyuta sahiptir. Ancak, pencere camndaki krann, metaldeki atlaklarn veya engebeli bir da patikasnn eklini tanmlamak sz konusu olduunda, daire veya gen ne iimize yarar? MTde matematiki olan Benoit Mandelbrot, tmyle yeni bir matematiksel tanmlama gelitirmenin kanlmaz olduunu fark etmiti.

Britanyann ky eridinin uzunluu tam olarak nedir? Mandelbrotun gelitirdii cevap, lm nasl yaptnza baldr. lk yaklam, bir src haritas ile bir miktar ip alp, ipi haritadaki ky eridinin boyunca uzatmak ve ipin uzunluundan yola kp, haritann leini gz nne alarak ky eridini lmektir. Fakat varsayalm ki daha byk lekli bir harita kullanyoruz. Daha fazla ayrnt gsterilecek ve ip, koy ve burunlarn bklm ve dnemelerini boyunca uzatlmak zorundadr. Bu durumda uzunluk ncekinden daha byk kacaktr. Eer bir lm arac alp kyy boydan boya yrmeye kalkrsanz, cevap artc derecede byk olacaktr. Ancak bu gerek uzunluk mudur? Gerekte deil, nk lm arac tm tmseklerin ortalamasn alr ve koylar gz ard eder. Ky eridinin gerek uzunluu nedir? Mandelbrot, cevabn, ky eridin eklinin sonsuz karmakl nedeniyle sonsuz olduunu belirtmiti. (Atomik teoremle limit kmesini hesaba katmyoruz) O zaman ky eridinin uzunluunun sormak anlamsz mdr? Mandelbrot, hayr diye cevap veriyor buna. nemli olan, uzunluk deil, ak ve belirli bir lm verebilecek olan ekildir. Mandelbrot, bir ky eridinin sonsuz karmaklktaki eklini fraktal ekil diye adlandrmt. Her fraktal, kendisinin isel karmaklnn doru bir lmn veren bir boyutsalla sahiptir. Mandelbrot, bir dam eiminin sorulmas durumunda da ayn trde bir cevabn verilebileceini gstermiti. Eimin deeri, daa trmandka deiir ve lm nasl yaptnza baldr. te yandan dan fraktal boyutu kesindir. Bulutlar, nehir deltalar, akcierler, kvrck lahana, hava durumu, metallerdeki atlaklar, bir alcdaki elektronik grlt, yldzlararas toz, rzgar esintileri ve aa dallar gibi geni eitlilikteki doal yaplarn tarifini yapmak iin, eski Yunanllarn daireler, genler ve piramitleri yerine fraktallar kullanmaya gerek vardr. Bir ey nasl fraktal bir boyuta sahip olup, dzlem ile hacim arasnda veya nokta ile doru paras arasnda bulunabilir? Bunun tam yant matematikseldir, ama basit benzetmeler bize yardm edebilir. Bir ip topunun boyutu nedir? Uzak bir mesafeden baknca, onun bir nokta, boyutsuz bir ey gibi grnecei aktr. Ona yaklatka, bu noktann boyutlu bir kre olduunu anlarz. Daha da yaklatmzda, bu topun tek bir ipten -bklm bir izgiden, tek boyutlu bir ekildenolutuunu fark ederiz. Daha da yakndan bakarsak, ip uzun bir silindire, boyutlu bir ekle dnr. Bir bytecin altnda silindirin, tek tek liflerden, bklm minik izgilerden olutuu grlr. O halde ipliin boyutu nedir? Boyutla ilgili baka bir rnek verelim. 10.000 tane pirin satran masas zerinde datlsn. Tahta zerindeki bir doru paras 200 tane pirinten geer. imdi doru parasnn yle kompleks olduunu dnelim ki, getii noktalarda dneme ve bklmlerinin saysnca daha ok pirin tanesine dokunacaktr. Bu durumda onun tek boyutlu olduu sylenebilir mi?

phesiz pirin taneleri snrl bir bykle sahiptir, o halde, tahtann her boyutsuz noktasndan geecek derecede inanlmaz karmaklkta bir eri izebiliriz. Byle bir eri vardr, en azndan teoride. Peano erisi diye adlandrlr ve ylesine karmaktr ki, dzlemdeki her noktaya dokunur; akas onun boyutu iki olmaldr, bir deil. ki ile bir arasnda boyutlara sahip farkl fraktal dorularn izilebilecei ortadadr. Ayn ekilde, ekiller iki ile arasnda fraktal boyuta sahip (dzlem ve cisim) olabilir. Noktalardan oluan karmak bir toz sfr ile bir arasnda bir boyuta sahip olabilir. Her durumda, fraktal boyut" doal bir yapy snflandrmann ve onu dier yaplarn ekilleriyle kyaslamann zgn bir yoludur. Platoncu cisimler dnyasnda, fraktal boyutlarn yanlz birisi belirir. Fraktallar enteresan zelliklere sahiptir. Sonsuz derecede karmaktrlar, yle ki, herhangi bir detay daha fazla detay gstermek zere bytlebilir ve bu sonsuza kadar gider. Baz durumlarda z-benzerlik sergilerler, belli bir ekil giderek byyerek kendini tekrarlar. Mandelbrot kendisini gelitirdii zel bir fraktaldan -MANDELBROT KMES- evrendeki en karmak ekil diye sz eder. Fraktaller TEKRARLAMA ilemiyle meydana getirilir ve basit bir algoritma kullanlarak bir ev bilgisayar iinde rahatlkla tretilebilirler. Bir rnek vermek gerekirse, bir gen izin ve onun kenarnn her birini basit bir ekil (tretici) ile deitirin, sayfa 156(a)'daki gibi. Sonu bir yldzdr. Sonra yldzdaki her dz izgiyi treticinin bir lek kyle deitirin, sayfa 156(b)'deki gibi. Sonu bir kar tanesine benzeyecektir. Algoritma snrsz bir ekilde sonsuza kadar tekrarlanabilir. Kukusuz, izim ve bilgisayar gsterimleri dnyasnda, bu ilem sonsuza kadar sremez, fakat en azndan eklin herhangi bir parasn alp onun detaylarn srekli bytebilirsiniz. Nihai ekil sonsuz detaya ve fraktal bir boyuta sahip olacaktr. Meydana getirili tarz nedeniyle o, kendine benzeri treticinin zgn ekli giderek klen leklerde srekli kendini tekrarlar. Bu gen ekil yaplmas en basit fraktallardan biricir. Dier trler, farkl leklerde durmadan kollara ayrlmak yoluyla tretilebilir. Bylece nehir deltalar, aalar, akcierler, sis ve insann dolam sistemine benzeyen ekiller tretilebilir. Doann dall budakl fraktal yaplan ok farkl formlarda kullanma tarz sahiden etkileyicidir. rnein, vcudun her ksmna kann gitmesi meselesini ele alalm. Kan hayatn belirtisidir, ancak, metabolik adan konuursak, o, ylesine pahal bir maldr ki, insan vcudunun sadece %3n oluturmaktadr. Doa bu kan vcudun her hcresine ve organna pompalamak iin nasl bir sistem tasarlamtr? Cevap fraktal kollara ayrlmadr, bu sayede ana atardamarlar, vcudun mnferit ksmlarna ulamadan nce 8 kez ile 30 kez arasnda kollara ayrlr. Dolam sisteminin ortaya kan fraktal boyutu e yakndr. Akcierler baka bir tasarm sorununu ne karrlar: kann akcierin iindeki havaya maksimum derecede ak tutulmas nasl salanacaktr? Bu durumda tekrarlama ilemi on kez yaplr ve sonra aniden dallara ayrlan yeni bir tekrarlama tr ortaya kar. Akcier, dolam sisteminden daha karmak bir fraktal yapya sahiptir. O tam olarak kendine benzer deildir, nk treticisinin algoritmas lekten lee deimektedir. Beyin de 2,79 ile 2,73 arasnda bir boyutla fraktal bir yapya sahiptir. Nabz atlarnn dzeni dahi fraktaldr. Bu karmak fraktal dzen, muntazam, tekrarl bir nabza dntnde, kalpte kan birikmesi bozukluu belirir. te yandan, fraktal hayli kaotik olursa kalp fazla hzl veya zayf atmaya balar. Salkl karmaklk ile kaos arasndaki bu ince izgi beynin elektriksel faaliyetine de aklk getirir. Fraktallar toplumsal ekonomik sistemleri tanmlamak iin de kullanlr. Borsa, pozitif ve negatif geribildirimler ve z denetimlerden oluan, lineer olmayan karmak bir sistemdir. Lineer olmamann tm zelliklerini -dur- gunluk dnemleri, dalgalanmalar, ve ani sraylar ile dler- sergiler. Baz ekonomistler, borsadaki dalgalanmalarn fraktal z-benzerlik sergileme tarzna dikkat ekmilerdir. Nedensel incelemeye tbi tutulduunda geliigzel grnen dalgalanmalar, yllk, haftalk, gnlk ve hatta saatlik aralarla kendine benzeyen tekrarl dzenler sergiler. Borsa fiyatlarnn dalgalanmas iinde kuralsz mutlak kaos olarak grnen ey, dalgalanmann sadece belli olaslklar serisi arasnda gerekletii determinist kaosun kant olabilir. Baz speklatrler saatlik zaman dilimlerinde satn almak ve satmak ve bylece determinist dalgalanmalarla salt geliigzellik arasndaki ufak farkllklardan istifade etmek iin fraktallar matematiini kullanrlar. (Bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON.) Fraktallar, tekrarlama veya algoritmik ilemler kullanlarak tretilir. Bu ilemlerde bir hesap aamasnn sonucu bir sonraki iin GERBLDRM oluturur. Bu eit tekrarl geribildirim, determinist kaosun sebebi de olabilir. Hakeza, kaotik sistemlerin ileyiini yneten tuhaf EKENLERin tmnn fraktal boyutlara sahip olmas rastlant deildir. Normal sistemler dzenli ekenlerin idaresi altnda salnrlar veya hayli tekrarl davran sergilerler. Ancak eken bir fraktal bir boyuta sahipse

ne olur? Bu durumda, hareket kaotiktir ve eken tuhaf eken diye adlandrlr. Nasl ki bir fraktal sonsuz karmaklk sergiliyorsa, tuhaf ekenin idaresi altndaki hareket de sonsuz karmakla sahiptir. lk bakta, bu tr hareket tamamen dzensiz diye nitelenebilir. Ama onun, baz davran biimlerinin giderek azalan leklerde tekrarland, engin bir karmakla sahip olduunu sylemek daha doru bir niteleme olacaktr.

FRHLCH SSTEMLER
Canl sistemler, badaklk ve hcre veya organ boyutlarndaki karmak ilemleri koordine etme kapasiteleriyle nitelendirilirler. Fiziki Herbert Frhlich, bunun makroskopik kuantum durumlarn ierdiini ve BOSE-ENSTEN YOUNLAMASI na benzer bir eyin gstergesi olduunu ileri srmtr. Hayatn kendine zg zelliklerini mekanik etkileimler ve ksa-mesafeli etkileimlerle aklamak zordur. Canl sistemlerin en temel zelliklerinden birisi, enzimlerin hcredeki ilemlere yardm etme biimidir. Onlarn etkinlii (enzim tanma), varlklarn atomik leinde, olduka uzun mesafelere uzanmaktadr. Beyindeki ilemler de farkl blgelerdeki karmak etkinliin koordinasyonunu gerektirir. Bu uzun-mesafeli etkileimlerin ve koordinasyonun kayna nedir? Molekler etkileimler nispeten ksa mesafelidir; buna ramen SPER LETKENLER ve SPER SIVILAR, santimetreler hatta metreler zerinde astronomik saydaki paracklarn uyumlu davrann sergiler. Benzeri bir ey canl sistemlerde de yrrlkte olabilir mi? rnein bilin, beynin tm blgelerinde faal olan tekil kuantum durumlarn ieren bir olgu mudur? (Bkz. ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLER.) Bir sper iletken veya sper svda, scaklk (sistemin iindeki kinetik, enerji) normalde mutlak sfra yakn olmaldr; bylece gizli ekim kuvvetleri artk skk durumda olmaz. (Yksek basn da ayn eyi yapar. Bkz. NTRON YILDIZLARI.) Bir kez ekim kuvvetlerinin etkisi hissedildiinde, astronomik sayda paracn davrann koordine etmek zere harekete geerler. Sonu, makroskopik boyutlarn tek bir dalga fonksiyonu ile tanmland badak bir sistemdir. Frhlich, canl sistemlere metabolik enerji pompalandnda, benzeri bir eyin gerekleebileceini ne srmtr. Frhlich sistemleri, makroskopik mesafelere uzanan z-organizasyon durumlardr. (Bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON.) Onlar hcre zarlarnda ayn EVRE iinde salnan molekller olarak modellendirilmitir. Sonu, Bose-Einstein younlamasna benzer; ama ar dk scakl gerektirmez. Aksine o, yeryznde bulunan normal scaklklarda gerekleir. Frhlich sistemleri kavram, kukusuz, hayat faaliyetlerinin koordinasyonuyla ilgili sorulara cevap verir; fakat birka anlaml deneye ramen, yine de genel bilimsel camiann kabuln bekleyen bir hipotez olarak kalmtr.

GALAKSLER
Galaksiler, ktleekimiyle birbirine bal yldzlarla gaz ve toz ieren yldzlar aras bir ortamdan oluan byk topluluklardr. Grnen evren iinde, yaklak 107 tane yldz ieren cce galaksilerden yaklak 1013 tane yldz ieren sper dev galaksilere kadar yaklak 1010 tane galaksi vardr. Bizim galaksimiz, Samanyolu, yaklak 1011 tane yldz iermektedir. ou galaksiler bir btn halinde dndkleri iin ya spiral veya eliptiktir. ok az dzensiz ekle sahiptir. Tm galaksilerin yaklak te ikisini oluturan spiral galaksiler bizim galaksimize benzerler. Galaksiler evrene dz bir ekilde yaylmamlardr. Kmeler ve sper kmeler eklinde bulunurlar ve evrene gzlediimiz en byk leklerde yumru veya kpk eklini verirler. Bizim yerel grubumuz yaklak yirmi veya otuz galaksi iermektedir. Bunlarn en bykleri Samanyolu ile Andromeda galaksileridir. Sahiden ok zengin bir galaksi topluluu binlerce yeye sahip olabilir. Galaksiler ve yldzlar BYK PATLAMAdan yaklak iki milyar yl sonra ilk gaz bulutunun younlamaya balamasyla meydana gelmitir. Onlarn habercileri olan ok daha eskiden gerekleen KOZMK. ARKA ALAN RADYASYONUndaki kk yerel deiiklikler, yakn zamanda kefedilmitir. (Bkz. MKRODALGA ARKA ALANDA BURUUKLUKLAR.) Bir galaksinin iindekiler homojen deildir. Genelde ak kmeler oluturan ok eitli YILDIZLAR vardr. Kmelerin yeleri birka tane olabildii gibi binlerce de olabilir. Bir kmedeki yldzlar yaklak ayn zamanda ayn yerel gazdan meydana gelirler. Ayrca galaksi de yerellemi gaz (balca hidrojen) ve toz (ar elementler) bulutlan da vardr. Yldzlar yldzlararas ortam kendilerinden kan ykl zerrelerin cereyan ve gelimelerinin bir evresindeki bir patlamayla zenginletirirler. (Bkz. SPERNOVALAR.) Yldzlar aras ortam, sonuta younlaarak yeni bir yldz soyunu ortaya karr. Galaksi ayn zamanda temel paracklar rlativistik hzlara dek hzlandran gl manyetik alanlar da bulunur. Bunlar kozmik nlardr. Galaksilerin kk bir blm aktiftirler; kk bir galaksi ekirdeinden deiik dalga boylarnda devasa miktarlarda enerji retirler. eitli aktif galaksiler mevcuttur; en dikkat ekeni ok parlak k yayan Seyfert galaksileri ile radyo dalgalar yayan radyo galaksileridir. 1960arda kefedilen KUASARLAR noktasal grnrler. Onlar, bizim gremeyeceimiz kadar

uzakta olan galaksilerin aktif ekirdekleri olabilirler. Nkleer fizik bylesine mthi enerji ieren olgular, gazlarn zerinde biriktii sper youn KARA DELKLER aklayamamaktadr. Bizim kendi galaksimiz bizden toz sayesinde saklanan, ok daha kk, bir aktif ekirdee sahiptir.

GAUGE ALANLARI
Gauge alanlar, uzay-zamandaki farkl noktalar birletiren yollar, fiziksel kuvvetin doasn aklar. Varsayalm ki manyetik Kuzey Kutbu olmayan bir gezegeni ziyaret ettiniz. Pusula ibreniz dner ve sonunda durur. Boyanm ucu kuzey veya gney olarak adlandrmak artk tamamen size kalmtr. Yeni bir yere gein, yine ayn belirsizlikle karlarsnz. Bir yerde bavurduunuz kuzey veya gney hakkndaki uzlam ile bir baka yerdeki uzlam arasnda hibir balant yoktur. Baka bir deyile, tm ynler manyetik olarak eittir. Baka bir deyile, uzay izotropiktir. Yeryznde, uzlam ok nemlidir. Pusulann bir ucu her zaman manyetik Kuzey Kutbunu gsterdii iin, yerden yere deimeyen hep ayn uzlama sahip olmak, her zaman iaretli ucu kuzey" diye adlandrmak nemlidir. Tekniksel adan konuursak, ayn kutuplar birbirini ittii iin, pusulann kuzey ucu aslnda kuzeyi arayan kutup, yani manyetik gney kutbudur. Manyetik bir alan, uzayda mknatslar ynlendirmek iin doann uzlam olarak dnlebilir. Fizikiler bunu gauge alan diye adlandrr ve sz konusu alan, manyetik bir kutbun uzaydaki bir noktadaki ynelimini baka bir noktaya balar. Benzeri bir uzlam, elektrik ykne de uygulanr. Fizikiler elektronun eksi ykl olduuna karar verdiklerinde, gauge alanlar, eksi ykler ile artk ykler arasndaki tutarl bir uzlamn uzayda korunmasn salamtr. Bir gauge alannn varl, SMETRNN BOZULMASInn zel bir trn temsil eder. Bo uzay isotropik -her ynden ayn- ve homojen -her noktada ayndr. Bir gauge alan, uzaydaki kimi ynleri veya soyut bir izouzay, ayrcalkl diye seer. Gauge alan kuantum alan olduu iin, onun kuantum salnmlar BOZONLAR ve dolaysyla her bir zel alanla balantl kuvvetin tayclardr. Gauge alanyla balantl kuantum paracklar ktlesizdir ve elektromanyetik alann ktlesiz paracklar fotonlardr. Zayf bir izospin -zayf kuvvetin gauge alan- sz konusu olduunda, ilve kuramsal mlhazalar hesaba katlmaldr. Gauge alannn tayclar onunla balantl paracklarn orta vektr bozonlar diye adlandrld- bu durumda ktleye sahip olurlar. lk gauge teoremi KUANTUM ELEKTRODNAM idi. Bu teoremin, daha sonra tm dier kuvvetlerin -ktleekimi, zayf kuvvet ve renk kuvveti- kaynana uygulanabildii kantlanmtr. Bu teorem, modern parack fiziinin temel kavramlarndan biridir.

GAA HPOTEZ
Gaia Hipotezine gre, tm dnya canl bir varlktr. Bedenlerimiz her biri kendi zel grevini yapan organlardan -kalp, karacier, barsaklar, beyin, mide vb.- oluur. Tek tek organlar bir lde zerk olsalar da, ayn zamanda tm bedene hizmet etmek iin de uyumlu alrlar. Ayn ekilde, karnca yuvas karnca fertlerinden oluur; buna ramen koloniye hizmet iin her ye olduka ibirliki bir tarzda alr. birliki yaplar doada ok yaygndr (bkz. ORTAK EVRM); ama bu kavram tm gezegen iin geerli olabilir mi? Atmosfer bilimcisi James Lovelock, bakteriden insana kadar her trn, Gaia diye adlandrd tek bir ibirliki sistemin bir paras olduunu dnmektedir. Dier gezegenlerdeki hayat iin kant saptama amal NASA projesinin bir paras olarak, Lovelock, dnyayla ilgili bir aratrma yapm ve dnyann atmosferinin ve okyanuslarn muhtevasnn, fizik ile kimyann dayattklarndan ok farkl olduunu kefederek aknla uramtr. rnein, okyanuslar ele alalm. Her yl milyonlarca tonluk tuz yeryznden szlerek rmaklara oradan da denize karr. Bu yllk ilveye ramen dnyadaki denizlerin tuz seviyesi srpriz bir biimde sabittir. Bu seviyeyi koruyan ve ayarlayan bir ey olmaldr. Ayn ekilde, atmosferimizdeki oksijen, karbondioksit ve amonyak miktar imdiki oranlarndan ok farkl olmalyd. Yine, bir ey dnyann atmosferini kararl, denge noktasndan uzak bir halde tutmaktadr. Ayarlayc sistem, Lovelock'a gre, hayatn kendisidir. Bedenlerimiz ve dier canl sistemler homeostasis, dsal dalgalanmalara ramen kararl isel koullar devam ettirme yetisi tarafndan nitelendirilir. Havann durumu deise bile bedenimizin scakl ayn kalr; kanmzn tuzluluk oran da. Lovelocka gre, dnyann kendisi de hayatn ibirliki faaliyetiyle oluan bir homeostasis hali iindedir. Nasl ki insan vcudu her trl havada sabit bir scakl koruyorsa, gnein scakl % 30lara kadar artsa bile yeryzndeki koullar fazla deimez. Okyanustaki plankton gaz yayar. O gaz da kimyasal bir tepkimeyle atmosferdeki aerosol paracklarna dnr. Bu paracklar sayesinde su buhar younlap bulutlan oluturur, onlar da sonuta gnein

ssnn ounu geri yanstarak yeryzndeki hayat normal dzeyde tutarlar. Eer gneten gelen azalsayd plankton faaliyeti ve sonuta bulutlarn younluu da azalrd. Eer artsayd daha kaim bir bulut kaplamas yaratlrd. Sonu kararl bir yzey scakldr. Eer Gaia bugn bir homeostasis hali iinde mevcutsa, Lovelocka gre o, zengin hayat mmkn klacak ekilde var olmutu. Uzun zaman nce atmosferde ok az oksijen vard ve hayat da zellikle basitti. Bu aamada, koyu mavi bakteriler, ancak byk lekli gezegen mhendislii diye adlandrlabilecek bir ilemle ok miktarda oksijeni atmosfere pompaladlar. Artan oksijen oran, atmosferi koyu mavi bakterilerin kendileri iin zehirli yapt; ancak onlarn farknda olmadan yaptklar fedakrlk yeni ve daha karmak hayat biimlerinin ortaya kmasn salad. Bugn, yeryznn her yerindeki hayat biimleri onun hayat iaretlerini ayarlamakta ve her sapmay dzeltmek iin harekete gemektedirler. Kukusuz, gezegenin sistemi (bkz. SSTEMLER TEOREM), tek bir organizmann sistemi gibi, pekok GERBLDRM halkasyla dengede tutulmaktadr. Ama benzetme ok ileriye gtrlmemelidir. imdiki hali ve oksijenin ok olmadan nceki hali de dahil olmak zere. Gaia olas pekok kararl veya kararllk tesi hallere sahip olabilir (Bkz. KARMAIKLIK.)

GENEL ZAFYET
1916da, Albert Einstein ktle-enerji ile uzay-zamann yaps arasnda bir etkileim olduunu ne srd. Ktle-enerji uzayzamanda erilik" retir-yani o dz, klit uzayndan sapar.- Eri uzay-zaman da sonuta iinden geen ktle-enerjinin yollarn deitirir. Dz bir ayrn iki boyutlu uzayn dnn. ayr dz olduu yerde, bir top onun zerinde dosdoru bir hat boyunca sabit bit hzla -srtnmeyi ihmal edersek- yuvarlanyor. Bu durum bo uzaya tekabl eder. Ancak varsayalm ki, ayra konulmu bir ktlenin etkisi yerel hafif bir bask, etrafndaki uzayda bir erilik oluturdu. Bu durumda onun yanndan yuvarlanan bir top nceki dosdoru yolundan ktleye doru sapacaktr. Buradaki etki ktleekimsel etkiyle ayndr. Einstein bir teorem ortaya atarak, drt boyutlu uzay-zaman gzel ve zarif denklemlerle tarif etmiti. Onu teoremi, ktleekimi yerine, ktlelerin yaknndaki uzay-zamann geometrisinde ki deiimleri ortaya koyuyor. Yeni bilimsel bir teoremin deerli olup olmadn test etmenin bir yolu onun bize ilve tahminler sunup sunmadn ortaya karmaktr. Genel zafiyetin tahminleri Newtoncu ktleekiminin tahminlerinden ne ynde farkldr? Bariz olan biri, eik uzayn sadece maddeyi deil kendisinden geen k nlarn da yollarndan saptracadr. Dolaysyla uzak bir yldzdan gelen k gnein yanndan geerken sapacaktr. Newtoncu fizik benzer bir etkiden sz eder ama sadece yansn aklar. 1919daki bir gne tutulmas srasnda uzak bir yldzdan gelen n llen sapmas, Einsteinn teoremine uluslar aras bir onay kazandrd. Zamann teknolojisiyle bir baka deneysel dorulama mmknd; Merkrn yrngesindeki bir anormalliin aklanmas. Bu da baaryla yapld. Prensipte, Genel zafiyetin ngrd uzay erilii geometrik olarak llebilmelidir, ama pratikte, dz, kliti uzaydan gerek sapmalar, normal koullar altnda lemeyeceimiz kadar kktr. klitin belirttii gibi kk bir genin i alarnn toplam 180 derecedir. Dolaysyla gndelik lde, Genel zafiyetin tahminleri ok az uygulamaya sahiptir. Ne var ki, tepesi Kuzey Kutbunda olan ve dier iki kesi ekvatorda bulunan, yeryz leinde bir gene sahip olsaydk, bu gen tane dik as olabilirdi. Dosdoru gitmek suretiyle dz yeryzn dolanabileceimizi biliyoruz. Genel zafiyet denklemleri bir btn olarak evrenin byk lekli yaps (bkz. ZAFYET KOZMOLOJ) ve uzay-zaman erisinin kayda deer oranda byd ok yksek enerji durumlar (bkz. KARA DELKLER) hakknda devrimsel tahminlerde bulunmaktadr. Etkilerinin gnlk hayatta gerek-yaam" tecrbesi olmayan Einsteinn uzay-zaman erilii teoremi, o zamanlar nemli varlkla ilintili grnmyordu. 1960lardan sonra, gelimi teknoloji Genel zafiyetin astronomi ve fizikteki roln hayli artrd ve geerlilii iin ok sayda deneysel test salad. Gezegenlerin ve yapay uydularn radar sralamas olas yrngelerine ilikin yksek dorulukta lmlere imkn tand. In ktleekimsel olarak kzla kaymas dosdoru lld. KUASARLAR, pulsarlar, (bkz. NTRON YILDIZLARI), kara delikler, ktleekimsel mercekler ve KOZMK ARKAALAN RADYASYONU nun kefi Genel zafiyetle ilintiliydi. Teoremin en doru testi imdi iftli pulsar sayesinde gerekletirilmektedir. Bu noktada da gzlemler tahminlerle 12 veya daha fazla basamakta uyumaktadr. Bugn Genel zafiyet, imdiye dek en doru yollarla kantlanm iki fizik teoreminden biri olan KAUNTUM ALAN TEOREM ile yar iindedir. te yandan bu ikisi tam olarak birletirilmemitir. (Bkz. KUANTUM KTLEEKM.) Ayrca, Genel zafiyetin ngrd ve iftli pulsarn adm adm yavalamasnn dolayl yoldan iaret ettii ktleekimi dalgalarn dorudan saptamak imdilik kapasitemizin tesindedir.

GENLEYEN EVREN
BYK PATLAMA teoremine gre, evrenimiz neredeyse sonsuz younluktaki nokta tekilliinden dzenli ekilde genilemektedir. Bu genileme ktleekimi tarafndan yavalatlmaktadr; ama onun sonsuza kadar genilemeye devam m edecei yoksa bir gn geriye dnp Byk Skma" m yaayaca, varsayma ak bulunmaktadr. Newtoncu bir uzay modelinde Byk Patlama, kozmosun paralarn, daha nce mevcut olan mutlak bir uzaya her ynden gnderen bir patlamaya benzerdi. imdi bunun doru olmadn biliyoruz. GENEL ZAFYETte, madde, enerji, uzay ve zaman ayrlmaz bir biimde birbirlerine baldr, ve tm Byk Patlamada yaratlmtr. Vuku bulann daha doru bir modeli, ien bir balondur. Eer balonun yzeyini uzay, evrendeki galaksileri de yzeyde yavaa srnen bir sr bcek olarak dnrsek, galaksilerin birbirinden uzaklamalarnn, biriken paralarn uzayda dalmasndan deil de uzayn genilemesinden kaynaklandn anlarz. Byk Patlamadan nce ne oldu, sorusu, ok ekici olsa da bilimsel adan cevapszdr. Bizim bildiimiz zaman o anda yaratld iin, ondan ncesi yoktur. Baz dindar dnrler, Tanrnn, evreni Byk Patlama annda yarattn dnmektedirler. Stephan Hawking de dahil olmak zere baz bilim adamlar ise evrenin, daha nce mevcut olan bir vakumdan bir kuantum dalgalanmas olduunu savunmulardr. (Bkz. KUANTUM VAKUMU.) Ama kesin olan bir ey varsa o da evrenimizin statik olmad, tasavvur edilemez derecede iddetli bir balangtan meydana geldiidir.

GERBLDRM
Yeni bir rn niin rakiplerini silip sprerek pazara hakim olur? Kaostan dzen nasl ortaya kar? Sibernetik sistemler, yollarndan sapmamak iin negatif geribildirimden, kk dzeltici sinyallerden faydalanrlar. Pozitif geribildirim ters ynde iler; muhtemel dalgalanmalar bytr. 19.yzyl buhar makinesinin yneticisi negatif geribildirime bir rnektir. Makine ok hzl alrsa buhar azaltr, makine yavaladnda ise daha fazla buharn akma girmesini salar. Pozitif geribildirim bunun tersi ynde iler; dalgalanmalar bytr ve sistemi yeni davran alanlarna girmeye zorlar. Pozitif geribildirim bir ak hava ses tertibatnda bazen duyulan tiz czrtnn nedenidir. Mikrofonun ald en kk bir ses hoparlrler vastasyla duyulana dein sistem tarafndan bytlr. Hoparlrden kan sesi sonuta tekrar mikrofon alr ve yine bytr, ta ki hoparlrlerden boru sesine benzer yksek sesli bir grlt kana dek. Saniyeden daha az bir zamanda bu pozitif geribildirim halkas, kula delen ince bir lk yaratr. Pozitif geribildirim, onun vastasyla ak sistemlerde yeni dzenlerin ortaya kt mekanizmadr. rnein, video teyp pazarnda Betamax ile VHSnin rekabetini ele alalm. Her iki sistem de hemen hemen ayn zamanda retilmiti ve baz uzmanlar Betamaxn teknik adan stn olduunu savunmulard. VHS kk bir avantaj yakalayana kadar iki sistem ayn pazar iin rekabet etti. Bu noktada, pozitif geribildirim, balangta kck bir dalgalanma olan eyi bytmek iin harekete geti. nsanlar genelde arkadalarnn tavsiyeleri zerine bir eyi satn alrlar. Bu yzden, biraz daha fazla VHS makineleri satlnca, yeni mteriler de onlar istemeye eilim gsterdiler. reticiler bu eilimi fark ettiler ve VHS format iinde daha fazla filmin yer almasn saladlar. ok eitli favori filmlerin sunulduu geni tercih imknn fark eden muhtemel tketiciler VHS sistemini tercih ettiler. Bu pozitif geribildirim halkasnn her evresinde, daha ok VHS makineleri satld, daha ok model vitrine koyuldu ve daha ok film temin edildi. ok gemeden VHS pazar ele geirdi. Bunun sebebi, bir sistemin dieri zerindeki teknik stnl veya reklam yetenekleri deil, pozitif geribildirim, yepyeni bir pazarda "artan dnler yasasnn ilemesiydi. te yandan, tannm mallar ve rnler ekonomik dengeye ulama eilimi iindedirler, pazardaki dalgalanmalar negatif geribildirim kuvvetleriyle dengeye ekilir. Borsa negatif ve pozitif geribildirimler ieren karmak bir sistemdir. Ekonomik rekabet NEGATF GERBLDRM yoluyla dalgalanmalar dzeltir. te yandan borsaya belirsizlik ve speklasyon hakim olduunda, yatrmclar dier yatrmclarn ne yapacan tahmin etmeye alrlar. Sonuta bir borsa fiyatndaki en ufak bir d dierlerinin satlmasna neden olur ve bir pozitif geribildirim halkas borsay silip sprr; hemen fiyatlar gerek deerlerinin altna eker. Bu noktada daha nce satanlar vakit kaybetmeden kazanlaryla yatrm yaparlar ve fiyatlar tekrar ykselir. Bylesi eitli geribildirim halkalarnn bir araya gelmesi borsay byk oranda lineerlikten uzaklatrr ve kararllktan beklenmedik iflaslar ve hatta kaosa kadar uzanan eitlilikte bir davran silsilesine maruz brakr. Pozitif geribildirim, sosyal, evresel ve ayrca ekonomik sistemlerde evrimsel adan itici bir gtr. Uzak bir ana yol kavandaki kamyon dura, dkknlar ve servisler zincirine veya hatta kk bir toplulua dnebilir. Negatif ve pozitif geribildirimin rekabet halindeki kuvvetleri, bu topluluu tm ehre yayabilecei gibi ortadan kalkmasna da yol aabilir. zel

bir evrede yeni bir bitki veya hayvan melezi, rakipleri zerinde kk bir avantaja sahip olabilir ve pozitif geribildirim sayesinde birka nesil sonra bulunduu blgeye hakim olabilir. (Bkz. DARWNC EVRM; KESNTL DENGE.) 'Baz kimyasal tepkimelerde belli bir madde kendi retimini katalizler. Sonu, uzay ve zamanda kendi kendine varln srdren otokatalitik tepkimelerdir. Buna benzer bir ey, bir tavada su stlnca gerekleir. lkin su kaotik davran sergiler, bir miktar scak su ykselmeye alr ve tavann dibine dmeye alan daha souk bir miktar suyla ayn mekan iinde mcadele eder. (Scak su souk olandan daha az youndur.) Pozitif geribildirim sayesinde, bu ilk dalgalanmalar byr; ta ki bir blgede scak su ykselen bir kolon olutururken, yanndaki kararl souk su kolonu, tavann dibine dene dein. Yukardan bakldnda, stlm tavadaki suyun, ykselen ve den blmelerden oluan kararl bir s yaym modeli sunduu grlr. Pozitif geribildirim, pekok doa sistemlerinin, onun sayesinde balangtaki kaostan i yaplarn gelitirdikleri bir mekanizmadr.

GETALT VE BLSEL PSKOLOJ


Getalt psikolojisi ve onun sonradan bilisel psikolojiye amlanm hali, zihnin isel hayatnn -kavraylarmz, tavrlarmz ve inanlarmzn- nemli olduu ve bilimsel olarak incelenebilecei inancna dayanyordu. Yalnzca uyarm ve tepki arasndaki ilikilere odaklanarak deneyimi inkr veya gz ard eden davrannn (bkz. DAVRANIILIK) aksine, getalt ve bilisel psikologlar, deneyim zerinde odaklanrlar. Onlara gre, insanlar uyanma deil, uyarm hakkndaki kavraylarna veya inanlarna tepki verirler. Krmz rengi grme biimimiz ve krmzlkla ilgili isel armlarmz (inanlarmz ve tavrlarmz) krmz eylerin varlnda nasl davranacamz belirler. Getalt psikolojisi bu yzyln balarnda bir alg almas olarak balamt. Grme ve iitme zerinde yaplan deneyler insann alglarnn btncl, kendi kendini dzenleyen niteliklere sahip olduunu gstermiti. Kimi veriler her zaman birlikte veya birbiriyle ilikili olarak alglanr. Asli bir birlie sahiptirler. Notalarn birlikteliini melodi olarak iitiriz, nokta dzenlerini ekil olarak grrz ve eksik cmleleri ve daireleri otomatik olarak tamamlarz. Getalt esasen, paralarnn isel bir ilikiye sahip olduu organize bir btndr. Getalt psikologlarna gre, bu iliki sayesinde yaplar gryor veya iitebiliyoruz. Bir melodiyi iittiimizde kavradmz ey, tek tek notalardan ziyade notalar arasndaki ilikidir. Bu yzden hangi piyanoyla alnrsa alnsn ayn melodiyi hep tanrz. Kavraymzn edilgen bir refleks olmad, aksine doutan gelen bir sentez yeteneine sahip olduu kabul edilmektedir. Bu optik yanlsamalar zerinde yaplan Getalt deneyleriyle aydnlanmtr. Parlayan bir iaret bir oku iki konumda gstermekte, bylece bizde bir hareket izlenimi brakmaktadr. Ok gerekte hareket etmese de, biz onu iki konum arasndaki ilikiden dolay hareket ediyormu gibi alglarz. Baka bir deney de gri bir benei ilkin beyaz bir zemine, sonra da siyah bir zemine konur. lk durumda benei siyaha yakn grrz, ikinci durumda ise beyaza yakn grrz, oysa o ayn gri benektir. Gerekte grdmz ey ekil ile zemin arasndaki ilikidir. Sonraki Getalt deneyleri deneyimimizin tn alanlar iin zihinsel haritalar (bilisel psikologlar onlar bilisel haritalar diye adlandrmaktadr) ina ettiimizi ve bu haritalarn davranmz ynlendirdiini gstermitir. rnein dilimizde, daha nce hi kullanlmam cmleler kurar ve onlar anlarz. Bu, mevcut kelime eitleri ve onlarn nasl birletirilebileceine ilikin isel bir harita ina ettiimizi iaret eder. Dil, davranlarn savunduu gibi, yalnzca dmeye baslnca kelimeleri birletiren bir refleksler kmesi deildir. Deneyimi yaplandrmada bilisel haritalarn rol, klasik davran bir deney zerinde yaplan Getalt bir deiiklikle aydnlatlmtr. Labirente konulan bir fare, yava yava k yolunu bulur. Davran, farenin bir dizi uyarm-tepki denemesi sonucunda yolu rendiini savunur. Ancak Getalti psikologlar ayn labirenti alp iini suyla doldururlar. Ayn farenin, farkl hareketler sergilemek zorunda kalsa da, daha ilk denemede phe veya yanlgya dmeden baarl bir ekilde yzp yolu bulduunu gsterdiler. Bunun zerine farenin aslnda kendisine yzme srasnda klavuzluk eden, labirentin isel bir haritasn nceden oluturduunu savundular. Dier deneyler de insanlarn tekrarl bir yeniden artlanma olmadan/ani bir sezgi parltsyla)zihinsel haritalarn yeniden yaplandrabileceklerini kantlamtr. Getalt yaklam alglarla snrl kalmayp inan ve tavrlar da kapsayacak ekilde geniletilip, tm kiilie ve geni gruplara uyguland iin bugn artk bilisel psikoloji adyla anlmaktadr. 1950lerde, bilisel terapist George Kelly, kiisel yap teoremiyle, her kiinin, deneyimden (bilisel haritasndan) elde ettii bir dizi genellemeleri bir araya getirerek, onlar dnyay tahmin ve kontrol etmede kullanan bir bilim adam gibi hareket ettiini ileri srd. Bu genellemeler birlikte ele alnmas asndan btncldr ve bir dizi tutarl davran iinde yanklarn bulur. Bir ya da iki insanla yaanm birka kt deneyim insanlara gvenilmeye demez" eklinde genel bir tutum dourabilir.

Kelly, baz durumlarda, bu tutumlarn uyumsuz ve akl d olduunu ileri srm ve onlar deitirmek iin bilisel bir terapi eidi kullanmtr. Hastayla tutumlar hakknda konumak, onlarn salkl olmadn kendiliinden grmesini muhtemelen ani bir igr kvlcmyla- salar ve sonuta yeni bir bilisel harita gelitirir. Bu terapinin mantyla bilim adamlarnn almalarnda paradigma deiikliklerine bavurduunda, olup biten ey arasnda ilgin ilikiler vardr. Bilimsel teoremler de tm bilimsel verileri kapsayan fiziksel dnyann btncl resimleridir. Veriler eldeki paradigmaya uymuyorsa, sonu, tm paradigmann akl d veya yanl bulunarak terk edilmesi ve onun yerine yeni birisinin konulmas olabilir. Getalt psikolojisi ve bilisel bilim iki eyi baarmtr. lkin, isel yaamn nemli olduunu ve zihinsel yaplar inanlar ve tavrlarn davranta nedensel faktrler olduunu ortaya koymutur. Bunu yaparken, sa duyuya bavurmu ve William Jamesn davranlarn gz ard ettikleri pekok dncesini yeniden ele alm ve onlar bilimsel (metotlu, deneysel) aratrmann sahas iine sokmutur. kincisi deneyler isel yaamn btncl bir nitelie sahip olduunu apak kantlamtr. Alglar, inanlar ve tutumlar birlikte deerlendirilir. Bilincin birletirici bir zellii vardr. te yandan bu baarlar bilisel bilimlerin dahi imdiye kadar cevaplarn bulamadklar baz bilimsel sorular gndeme getirmitir. Newtoncu fizik buna benzer trde bir birlii barndrmaz. (Bkz. ZHN-BEDEN SORUNU.) 1940lardan itibaren bilgisayarlarn yapmnda kuramnda kaydedilen devasa ilerlemeler, yeni bir bilgi ileme ve depolama modeli ortaya karmtr. Bu model bugnn bilisel psikologlar tarafndan byk oranda benimsenip psikolojide yeni bir modelin sunulmas iin kullanlmaktadr. ada bilisel psikoloji, insan ve hayvanlarda bulunan bilgisayarnkine benzer ilemlerle ilgilenmekte ve YAPAY ZEKA alanyla yakn paralellik iinde uzanmaktadr. Bu yaklamn kusuru, bilgisayar zerinde modellendirilebilecek zihinsel ilemlere (belli dnme ve renme biimlerine) arlk vermesi ve dolaysyla dier psikolojik ilemleri ihmal etme tehlikesini tamasdr. Krmzlk, ac, his, mizah ve yaratclkla ilintili katksz deneyimler bilgisayar modelinin alanna girmez, yine de onlarn tm insan psikolojisinin apak kabul edilen yanlardr. Bilgisayarc zihin modellerindeki SER LEM ve paralel ilem (bkz. SNRSEL EBEKELER) pekok zihinsel ilemi tarif edebilir, fakat igr, renme, yeni kavramlar oluturma ve dilin yaratc kullanm -tm bunlar Getalt deneylerinde aka gsterilmitir- bu modellerde aklanmamaktadr. Getalt deneylerinde sergilenen btncln mevcut Newtoncu beyin modellerinde veya ada bilgisayarc zihin modellerinde fiziksel bir karl yoktur. Bu btnclk" veya bilin birlii nereden gelmektedir? Bu gibi somlar yznden, Getalt almas, yeni bilisel bilimlere bir meydan okuma olarak kalmaktadr.

GDEL TEOREM
Alman matematiki Kurt Gdeliin 1931de kantlad Gdel Teoremi genelde 20. yzyln en nemli mantksal kefi olarak deerlendirilir. Bu yzyln ahit olduu felsef devrimin merkezinde bu teorem yer alr ve zihnin doas ile niha hakikate ilikin tm zihinsel iddialar iin kapsaml anlamlar ierir. Gdel, formlar alan, saf hakikatin dnyasna olan inancyla bir Platoncuydu. Ancak bir matematiki olarak, insanlarn kullanabildii herhangi bir dille bu hakikati tastamam ifade edebilmemizin mmkn olup olmadn merak ediyordu. Kendi dorularnn tamamnn kantlarn ieren zengin veya ilgin matematiksel bir sistem formle edebilir miydik? Gdel Teoremi'nin z u szlerde sakldr: Snrl oranda tanmlanabilir hibir sistem veya snrl hibir dil tm dorular kantlayamaz. Hakikat snrl bir an iinde tamamen yakalanmaz. Gdel, doal saylan (1, 2, 3...) ierecek kadar zengin, herhangi bir tutarl mantksal veya matematiksel formel" sistemin, kendi tarafndan ne ispatlanabilir ne de rtlebilir bir nermeyi iereceini kantlamtr. Formel bir sistem, dilin elerini veya kmenin sembollerini ilemek iin gerekli kurallar kmesi ile tanmlanan bir dil veya semboller kmesidir. rnein, tm bilgisayar dilleri, formel sistemlerdir. (Bkz. FORMEL HESAPLAMA.) Gdel, herhangi bir formel sistemin kantlanamayan dorularnn ilve aksiyomlar ieren daha geniletilmi bir sistem iinde kantlanabileceini, ama o geniletilmi sistemin kendisinin de baka doru fakat kantlanmaz nermeler iereceini gstermitir. Byle bir sistem iinde kantlayacamz her ey daha ileri dzeydeki bir doruluun sadece ksm bir ifadesidir. Gdel Teoremine gre, zengin bir mantksal veya matematiksel formel sistem her zaman eksiktir. Bu keif, David Hilbert, Gottlob Frege ve Bertrand Russel gibi daha eski matematikilerin snrl bir aksiyomlar kmesinden tm matematiksel dorular karsamaya dnk uzun sreli tutkularn da boa kard. Gdel, ayrca, ikinci bir teoremi de kantlad; tutarl bir formel nermenin, tutarl olduu sistemin kendi iinden karsanm metotlarla kantlanmayacan gsterdi.

1930'larda, bu teoremler matematikilere hem artc hem de pheli grnyordu. Gnmz biliminin geni felsef ekollerinin ada dnrleri iinse pek byle grnmemektedir. Snrsz bir matematiksel doruluk denizinin snrl bir formel sistem zerinde tasarlanabileceinden phe etmek imdi bize daha doal gelmektedir. Kopernikden itibaren kendimizi artk fiziksel evrenin efendisi olarak grmyoruz, daha ziyade onun enginlii iindeki fani yaratklarz. Fizikiler ancak snrl ifadelerle llen deerleri -snrl miktarda ktle, younluk, yerekimi kuvveti, vb.- hesaplayabilirler. imdiki evreni tanmlamak iin kullanlan GENEL ZAFYET denklemleri, evrenin kkenini, BYK PATLAMAy tanmlamaya altmz zaman geersizlemededir (anlamsz sonsuz deerler retmektedir). KUANTUM ALAN TEOREMnde, fizikiler, temel gerekliin tezahrlerini tanmlamakla yetinmek zorundalar -temel gereklie (KUANTUM VAKUMU) dair hesaplamazlar yapamazlar.- Gdelin almas bize mantksal ve matematiksel evren asndan benzeri bir konum iinde bulunulduunu gstermektedir. Gdelin tutarlla dair ikinci teoreminin saduyuya uyduu imdi daha iyi anlalmaktadr. Biz, doal olarak, formel bir sistemin tutarl olduunu kendi kendine kantlamasnn phe uyandracan dnrz. Bu, ayrca, teoremin bamsz biimde kantlanmasn ve deneysel verilerle tekrarlanabilmesini gerekli klan bilimsel deerler sisteminin de bir parasdr. Bir sistemi test etmi ve onun gvenilir olduunu anlam olmadmz srece, onun tutarlln kendi kendine kantlamasna nasl gvenebiliriz ki? Bu, Doruyu sylyorum diyen bir ahide, bu ifadesinin doruluunu aratrmadan gvenmeye benzer. Baz matematikiler ve filozoflar, Gdel Teoreminin YAPAY ZEKA lobisine cidd bir meydan okuma sergilediine inanmaktadrlar. YZ felsefesi, formel hesaplamann tm dnce biimlerinin z olduunu savunur. dealde bir hesap makinesi her tr formel ilem yapma kapasitesine sahip olacandan, hesap makinelerinin her tr insan dnme yetisini karlamas gerekir. (Bkz CHURCH-TURNG TEZ; TURNG MAKNELER.) Fakat YZ kartlar, matematiki Roger Penrose (bkz. PENROSE VE HESAPLANAMAZLIK) gibi, Gdel Teoreminin bunun aksini kantladn savunurlar. nsanlar sz konusu teoremi anlayabildikleri iin, herhangi bir formel sistemin tesine geen bir dnce biimine sahip olma kapasitesini tayoruz demektir. Programn tesini grebiliriz, ki gryoruz da. Penrose ve dierleri, makinelerin sahip olamad igr veya sezgiyle bunu yaptmz savunmaktadrlar. Penrose ve dierleri, Gdel'in eksiklik teoreminin fizie dair bir eyi kantladn savunmaktadrlar. Biz insanlar teoremi anlayabiliyoruz ve dncemiz beynimizden neet etmektedir. Ama beyin madd bir varlktr ki dolaysyla fiziin kurallarna tabidir. Bu yzden, sav, fizik yasalarnn herhangi bir formel sistemden bir ekilde daha zengin olmas gerektii sonucuna varmaktadr. Bu dnce izgisi imdi ok gndemdedir, fakat hayli tartmaldr. Gdelin teoremi, Wittgenstein ile varoluularn felsefelerinin, soyut davurumculuk gibi sanat hareketlerinin ile yeni oulcu bir toplumsal felsefe bulma abalarn kapsayan postmodern" entelektel hareketin ruhuyla uyumaktadr. Bir haberci olan Nietzsche, bulunduumuz keden her eyi gremeyiz diyerek, asla dorunun Tanrsal bir vizyonuna sahip olamayacamz savunmutu. Wittgenstein bizlerin her zaman bir dil oyunu iinde hapis olduumuzu savunmutu. Kbistler ve toplumsal oulculuktan yana olanlar, her gr asnn hakikatin sadece bir yan olduunu savundular. Ancak, Gdel doruluk savyla ileri sreceimiz herhangi bir formel nermenin her zaman ksmen doru olacan kantlarken, onun almas, bilmenin formel olmayan baka bir trne kap aralamaktadr, ki onun sayesinde belki de btne ulaabiliriz.

GRME ALGISI
Grme, duyu yetilerimizin en karmak ve incelenmesi en kolay olanlarndan biridir. llen nron etkinlii ile hayvanlara ve insanlara gsterilen grsel veriler arasnda balantlar kurmak kolay olduu iin, bilim adamlar beynin almas ile grsel deneyim arasnda dorudan bir balant kurabilmektedirler. Ne zaman beynin bir ksmnn yeile, dier ksmnn yuvarlakla tepki vereceini bilirler, ve bu sadece grmeyi anlamakta deil beynin kendisini anlamakta da faydaldr. Francis Crick gibi baz bilim adamlar, grsel algnn daha iyi anlalmasnn bilinli deneyimlerimizle beyin arasndaki balantnn temel bir kavranna yol aacan dnmektedirler. (Bkz. BR BLN BLMNE DORU; CRCK HPOTEZ.) Batl filozoflar zihnin doas zerinde fikir yrtmek iin uygun bir konu olarak genelde grmeyi ele almlardr. Grme algsnn eitli yanlar zerinde zellemi beyin korteksinin yirmiden fazla alan vardr. Retinann kendisi beynin bir parasdr. nsanlarda korteks, bilinli grsel sistemin en nemli parasdr, her ne kadar orada, daha alt ve ilkel beyin blgeleriyle balantlar bulunsa da. Bu alt beyin balantlar hl insann grmesiyle ilintili olduu iin, baz fizyologlar almalarn, insann alt beynindekilere benzer yaplara sahip olan kurbaann grme sistemi zerinde odaklandrmaktadrlar.

Ik gze dtnde, arka tarafta bulunan bir nron tabakas olan retina zerinde odaklandrlr. Edilgen bir kamera filminden farkl olarak, retina grsel veriyi basite kaydetmekten fazlasn yapar. Grsel verinin ilk deerlendirilmesine aktif biimde katlr. Retina 100 milyondan fazla a duyarl eye -lo a kar duyarl olan ok sayda ubukuk" ve renge tepki veren ama parlak a ihtiya duyan, nispeten az sayda koniye-sahiptir. Grsel bilgi paralel ilem (bkz. SNRSEL EBEKELER) mekanizmasyla retinann her yerinde kaydedilir ve zetlenir, ve sadece bir milyon nrona sahip optik sinire aktarlmak zere yeterince ilenir. 1981'de, yirmi yl nce, David Hubel ile Torsten Weisel, grsel ilemimizin anahtar zelliklerini gsteren bir almay kedi korteksi zerinde yaparak, Nobel dl aldlar. Ana grsel kortekste bulunan hcrelerin retinadan gelen sinyallere duyarlln lerek, bu hcrelerin siyah bir zemindeki bir k spotuna veya tersine yeil zemindeki krmz bir k spotuna tepki verdiklerini kefettiler. Ama beyin zde aydnlkta ve renkte olan grntlerden gelen uyarmlara tepki vermez. Btnyle zde bir manzarayla karlarsak hibir ey grmeyiz. Beyin, duyusal dzeneinin almas iin eitlilie gereksinim duyar. (Bkz. GETALT VE BLSEL PSKOLOJ.) lkin, retinadan kan optik sinir aksonlar n beynin ilkel bir paras olan talamusta son bulur. Beyin korteksi yksek memelilerde byk olan, talamusun zellemi bir parasdr. kisi ift eritli noktasal sinir haritasyla birbirine baldr. Grsel sinyaller, talamusta, optik sinir boyunca ilerlerken, hl anlalmam bulunan bir eit paralel ilem gerekleir. Sinyaller talamustan getikten sonra, beynin arkasnda, korteksteki ilk grsel alanlara giderler. Bu noktada zellik saptayclar diye adlandrlan tekil nronlar grsel verinin belli yanlarna -bazlar noktalara, bazlar izgilere veya kenarlara, dierleri ynlere veya harekete, yine bakalar, derinlik algs iin kullanlan, iki gzn retinalarnn uygun ksmlarna- tepki verirler. Bu evreden itibaren, grsel ilem giderek daha karmaklar. Ana grsel alandan gelen kt kaba bir hiyerari iinde daha baka eitli alanlara da gider. Her aamada tekil nronlarn saptad grsel zellikler daha karmak ve zellemitir. Renk, ekil ve hareket farkl alanlarda ilenir. Baz nronlar en ok yzlere ve dier ekillere duyarldr. Beynin yerleik bir parasnda hastalk veya kaza yoluyla meydana gelen hasar bir grme zelliinin -hareket veya rengi ayrt etme yetenei, yzleri tanma yetenei ya da grsel alann baz ksmlarna dikkat kesilme yeteneinin- kaybedilmesiyle sonulanabilir. Her ne kadar tekil nronlarn tepki verecekleri eyin detaylar tpk sinirsel ebekelerin yapt paralel ilemde olduu gibi genelde deneyim yoluyla oluturulsa da; ilem iin gerekli bu yerleik alanlarn her birinin kapsaml fonksiyonu genetik yolla belirlenir. te bu yzden zengin eitlilikteki grsel deneyimler bir bebein sonraki geliimi iin hayat nem arz eder. Grsel algnn en son btnsel modeli, her birinin paralel ilem iin sinirsel bir ebeke ilevi grd, beyindeki grsel alanlarn birbiriyle balantl hiyerarisini ierir. Hiyerarisinin her st dzeyi grsel alanda daha karmak zellikleri saptar. Ayrca, grsel alandan gelen bilginin dier duyulardan gelen bilgilerle birletirildii baka beyin alanlar da vardr, ve bu birleik bilgi, hafza, his ve eylem gibi olgularla ilikilendirilecek baka alanlara gnderilir. Bu model deneyle byk lde kantlanmtr, fakat grsel deneyimizi btnyle aklamasna engel olan bariz boluklar da vardr. Beynin farkl alanlar grsel verinin farkl yanlarnn iler, ancak tm bu bilgileri birletiren bir alan beyinde yoktur. O halde biz nasl oluyor da, grsel manzaray, tm renkleri, hareketleri ve ynleriyle birleik bir btn halinde alglayabiliyoruz? Tm bu zellikleri alglanan nesneler eklinde bir araya nasl getirebiliyoruz? Henz cevaplan bulunmam bu sorular BALANTI SORUNU olarak bilinir. Daha temellisi, grmeyle balantl tm sinirsel uyarm biimlerinin grsel deneyimimizle, eyleri grmeye ilikin canl duyumuzla ilikisi nedir? Bilind grsel alg mmkndr. (Bkz. KRGR.) Grsel verileri ilemek zere uyarlan nronlar sesleri ve dnceleri sunan nronlardan farkl mdr? Bu sorular, grme anlaymzla bilin anlaymz arasnda balant kurma abas iin hayat neme haizdir. Onlar deneysel zihin biliminin keskin ulardr.

GZLEMSEL ASTRONOM
Gzlemsel astronomi, tm sral kozmolojik modeller ve teoremlerimizin dayand olgusal temeldir. Neredeyse tm bilgiler deiik dalga boylarndaki elektromanyetik ma gzlemiyle toplanmtr, (ema 3) Balangta bu plak gzle yaplyordu, ama 17. yzyldan itibaren giderek gelien teleskoplarla desteklendi. 1945ten itibaren, astronomlar, eitli dalgaboylarnda alan ok daha iyi cihazlar gelitirdiler. lk gelitirilen cihaz kozmolojiye byk katk salam olan radyo teleskoplaryd. Grnr ktan ayr olarak, radyo dalgalar (bir santimetreden on metreye kadar uzanan dalga boyundaki), yeryzne byk miktarlarda ulaan tek elektromanyetik ma biimidir. Dier dalga- boylar atmosfer tarafndan sourulur veya iyonosfer tarafndan yanstlr. Radyo teleskoplar yzlerce metre

geniliinde dnen, kocaman anaklar veya binlerce millik alana yerlemi sabit anten dzenekleridir. ok byk olmalar nedeniyle uzayn ok telerini grebilirler. GALAKSLER, KUASARLAR, SPERNOVALAR, pulsarlar, gne ve Jpiter gezegeni radyo kaynaklar olarak i grrler. KOZMK ARKAALAN RADYASYONU radyo teleskopu ile saptanmtr. Geen birka yl iinde, atmosfer, dalar, balonlar, uaklar ve uydulara yerletirilen cihazlarla dier dalgaboylarnda gzlemler yaplmtr. Hubble Uzay Teleskopu mortesi ve optik dalgaboylarndaki bilgimizi byk oranda artrmtr. imdi daha iyi saptayc maddelerle desteklenen kzl tesi teleskoplar, SAMANYOLU ve baka yerlerdeki rten toz bulutlar iinden grebilirler. Ayrca uydulara yerletirilebilen X-n ve gama n teleskoplar da vardr. Ntrino saptayclar gneten gelen ntrino akmn ve Spernova 1987 Ann ntrino patlamasn kaydetmitir. Cihaz tayan insansz uzay roketi ayn ve Marsn yzeyini ziyaret etmi ve gne sistemi hakknda ok miktarda bilgi vermek iin dier gezegenlerin yaknndan umutur. Tm teleskoplar uzaydaki eitli kaynaklarn ynn ve parlakln lmek iin kullanlr. Eer saptanan "k" belli renk lerde belirgin ma veya sourma izgilerine sahipse, spektroskopi kaynan kimyasal bileimini ve karakterini aa karr. Bu izgilerin doal konumundaki bir sapma olan Doppler etkisi kaynan yaklatn m yoksa uzaklatn m ve hzn ortaya karr. Her gzlemlenen kaynan mesafesi dorudan teleskoplarla tespit edilmez. Bir yldzn aydnlk veya uzakta m yoksa donuk veya yaknda m olduunu saptamak zordur. Pek ok gzlemi yorumlamak iin bu tr bir bilgi gereklidir, ve mesafe lmnde byk bir aba sarf edilmitir. (Bkz. ASTRONOMDE MESAFE LMLER.) Tm bu gelimelere ramen mesafe lmlerimizin iki basamann tam olarak doru olup olmadndan hl emin deiliz. Bundan dolay BYK PATLAMADAN itibaren evrenin gerek ya konusundaki belirsizlik srmektedir. Onun 10X109 ile 20X109 yl arasndadr. Gzlemsel astronominin baars karsndaki byk engel evrenin ktlesinin ounun -tahminen %90mn- hibir teleskop tarafndan gzlemlenememesi gereinde yatmaktadr. KARANLIK MADDE diye adlandrlan bu maddenin varl, galaksilerdeki yldzlarn ve galaksi kmelerindeki galaksilerin hareketlerinden karsanmtr. Onlar ktleekimsel adan birbirlerine bal halde ok hzl hareket ederler. Bu karanlk maddenin kkeni ve doas astronominin zmsz kalm byk srlarndan biridir. Muhtemelen teknolojimizin gelimesiyle birlikte onlar kefetmemizi bekleyen ok sayda olgu evrende bulunmaktadr.

HADRONLAR
Fermiyonlar diye adlandrlan madde paracklar, kuarklar ve leptonlara ayrlr. Hadronlar kuarklardan oluur. Onlar ya kuarktan (yani proton veya ntron) oluan baryonlardr ya da bir kuark-antikuark iftinden oluan mezonlardr. Parack hzlandrclar yzler eit ksa mrl hadron retmitir. Hadronlarn eski bir tanm, atom ekirdeinde proton ve ntronlar bir arada tutan gl ekirdek kuvvetinin etkisi altndaki paracklardr. Ancak imdi gl ekirdek kuvvetinin pi-mezonlardan, yani sonuta kuarklar ve gluonlardan olutuunu biliyoruz. Dolaysyla eski tanm artk yeterince esasl deildir. (Bkz. KUANTUM RENK DNAM.) eitli paracklar adlandrmak iin kullanlan bu terminoloji Yunanca kelimelerden gelmektedir: Hadron (iri), baryon (ar"), mezon (orta) ve lepton (hafif). Bu genelde dorudur; her ne kadar ar, ksa mrl leptonlar (muonlar) 1937de kefedilmi olsa da.

HAFIZA
Hafza gemi hakknda bilgi depolama ve o bilgiyi kullanma kapasitemizdir. Bazen bu, kelimeler, grntler, sesler, kokular ya da hisler eklinde olur; ancak o, daha dorudan veya daha ilevsel olabilir. ou vcut sistemleri deneyimden bir ey renir ve bu bilgiyi sonraki kullanm iin saklar; rnein bir atletin ien kaslar ya da daha nce karlalm bir virse kar baklk sisteminin hemen antikorlar retme yetisi gibi. Hafzamzn ou ve en st dzeyde renme yeteneimiz beynimizde bulunur. Ortalama bir mrde, bir insan beyni 10
14

ya da daha fazla bilgi birimi depolar -bu da yzbin tane 4 megabaytlk disk ya da kitaba denktir.- Bu bilginin bir ksm

bisiklet srmek ya da bir dili konumak gibi yetenekler iin kullanlr. Bir ksm ak olaylar, olgular, yzleri vb. hatrlama yetisini temsil eder. Ve bir ksm da sahte imdiki zaman oluturmaya, zihinsel hayatn yaklak saniyesini, yalnzca ayr ayr notalar veya sesleri deil de bir cmleyi ya da bir melodiyi duymak gibi, tek bir deneyim iinde birletirmeye adanr. Bizim bilinli deneyimimizin birlii asndan bu sahte imdiye sahip olmak zorunludur. 1950lerde bir tr epilepsiyi tedavi etmek amacyla gelitirilen bir ameliyat, hafzay ve beynin ilevini aydnlatt. Hastalarn ilkel n beyninin, hipokampusun2, bir ksm, iki tarafl karld. Bunun zerine epileptik ataklar seyrek leti; ama

hastalar olaylarla ilgili kalc bir hafza oluturma yetilerini kaybettiler. Birka dakikadan sonra, bir sohbete ya da yeni bir yze dair hibir ey hatrlamaz oldular, oysa ameliyattan nceki uzun sreli hafzalarnn tamamn korumulard. Yeni ortamlar renemiyorlard. te yandan hem ok ksa sreli hafza (birka dakika) hem de yeni beceriler renme yetisi hl mevcuttu. Bu deneyimler, eski olaylar hatrlamak yetisinin deil de, olaylarla ilgili yeni anlar oluturma yetisinin n beyinle ilintili olduunu gstermitir. Krk yann zerindeki insanlarda n beyin genelde yava yava bozulur ve yal insanlar yeni olaylar hafzas oluturma yetilerini yitirirler. Yllar ilerledike uzak gemi daha gerek olur; bu nedenle yal insanlar ondan sz etme eilimi iindedirler. (Bu, beynin tamamm bozan, zeky ve pekok fizyolojik ilevleri etkileyen Alzheimer hastalndan olduka farkldr.) Yeni olaylar hafzasndan farkl olarak, becerileri aklda tutmak iin gerekli armsal hafza (nasl-bilmek), tpk zek gibi beyin zarnn her yanma yaylm grnmektedir. Bu yetiler ancak geni ya da ar beyin hasar olma durumunda kaybolur. armsal hafza, SNRSEL EBEKELERe dayal, dnme ve renmenin balantc modelleri (bkz. BALANTICILIK) tarafndan aklanmaktadr. Grne baklrsa beyin her iki hafza iin de gerekli yaplara sahiptir ve her biri tekil sinapslar3 dzeyinde incelenmektedir. Hafzann genelde tekil sinapslarda meydana gelen deiiklik yoluyla beyinde depoland dnlr. Beynin 1011 nronunun her biri iin belki de yzlerce ya da binlerce sinaps vardr ki, bu da muazzam bir hafzay depolamak iin yeterlidir. Bu konuyla ilgili ilk teorem psikolog Donald Hebb tarafndan 1950lerde ortaya atlmtr; fakat sz konusu teorem ancak imdi deneysel destek bulmutur. Ayrca psikolojik testler gemi olaylara dair hafzamzn zamanla deitiini kantlamaktadr. Beyin basit bir depolama ve hatrlama sistemi deildir; o srekli yeni sinaptik balantlar kurup eskilerini ortadan kaldrma ilemini yrtmektedir. Bebein beyni fazla nron ve balantlara sahiptir ki, onlarn ou kullanlmazsa lr. Beynin yaps bile erken deneyimlere baldr. rnein Kuzey Amerikada yaplan bir aratrma, yetikinlerin dikey ve yatay izgileri diyagonal izgilerden daha kolay algladklarn gstermitir. Sonraki bir aratrma da adr ya da kulbelerde byyen yerli Amerikallarn diyagonal izgileri eit oranda iyi algladklarn gstermitir. Gerald Edelman, beynin en ok kullanlan nronlarnn hayatta kalma ilkesini SNRSEL DARWNZM diye adlandrmaktadr.

HAYAT OYUNU
ngiliz matematiki John Conway, bilim adamlarnn kafasn trmalayan ve bir bilgisayar canl olabilir mi, sorusunu sorduran, basit bir bilgisayar program gelitirdi. Hayat oyunu, onun evreni gibi, siyah ve beyaz kareleri ieren bir bilgisayar ekrandr. Ekrana baktnzda, hcrelerin geliimini, oalmasn ve lmn, karmak ekillerin oluumunu, yollarna kan eyleri yiyen parazitleri ortalkta grebilirsiniz. Her seferinde, bilgisayar evreninin davran ve yaplar son derece farkldr. Hayat oyunu hayatn kendisi kadar zengin ve karmak grnmektedir. Oyunun doas gz nne alndnda, kurallar artc bir ekilde basit kamaktadr. Ekran siyah ve beyaz karelerden oluan rastgele bir ekille oyuna balar. Beyaz kareler canl hcreleri, siyah kareler ise l hcreleri temsil eder. Sonraki admda, her bir kare, komu olan sekiz karede olup bitenlere gre tepkide bulunur. Eer ok fazla beyaz kare varsa, kalabalktan dolay lr, ok az varsa hayat imknszlam demektir. Bir kare iki ya da canl komuya (beyaz karelere) sahipse ancak gelecek nesilde yaayabilmektedir. Ayn ekilde l bir kare (siyah), eer komu iki veya beyaz kareye sahipse hayata dnecektir. Oyunun tm esprisi budur. Bilgisayar pe pee aamalardan geerken, beyaz hcre kolonileri geliir ve titreirler veya nefes alrlar. Dierleri ayrlp ekranda babo dolarlar. Baz ekiller yollarna kan her eyi yiyen parazitlere benzer. Conway ar basit bir algoritma kullanarak, bir damla suyun mikroskop altnda grnen dnyasna benzer bir bilgisayar grnts yapmtr. Conwayin hayat oyunu, Polonyal matematiki Stanislaw Ulam'n soyut hcresel otomat fikrinin somut bir rneidir. Ekrandaki ekiller kendilerini oaltabildikleri, hareket edebildikleri ve rakiplerini yiyebildikleri iin, bilgisayarn iindeki bu dnyann canl olup olmadn sormak ok cazip gelmektedir. (Bkz. YAPAY ZEKA.)

HER EYN TEOREMLER


Her eyin teoremi, BYK PATLAMAdan bir saniye sonra uygulanabilecek, byk bir ema iinde kuvvetlen (BOZONLAR), maddeyi (FERMYONLAR) ve eik uzay-zaman birletiren, her eyi kuatan, uzun mrl bir evren teoremidir. Elverili bir kuantum ktleekimi teoremini de iermesi gereken byle bir teorem henz elde edilmi deildir.

Byk Birleik Teoremlere gre, evren 1036 saniye yama gelmeden nce, fiziimiz, bir eit maddeyi, bir eit kuvveti ve eik uzay-zaman baarl bir ekilde tanmlayabilmektedir. (Bkz. BYK BRLEK TEOREMLER.) Fakat bu ey ayr ayr tanmlanmakta ve birletirilememektedir. Bu ayr kavramlara daha eski -ve daha tartmal- PLANCK DNEM iinde, evren 1043 saniye yana gelmeden nce de rastlanmaktadr. Temel bir zorluk, kuantum teoreminin dz (Euklidean) bir uzayda formle edilmesine karn, GENEL ZAFYETin eik bir uzay iermesinden kaynaklanmaktadr. ki teorem rtmemekte (bkz. KUANTUM KTLEEKM; KUANTUM VAKUMU) ve zorluk, Planck leinde keskinlemektedir. te bu noktada fizikiler yeni bir kavrama veya teoreme gereksinim duymaktadrlar. teden beri bunun en umut verici aday SPERSMETR adnda yeni bir simetri eididir. Buna gre her bozon (kuvvet parac) ve fermiyon (madde parac) bir spersimetrik ee -kuark/skuark, lepton/slepton, bozon/bozino vb.- sahiptir; her ne kadar o ok ar olduu iin imdiye kadar kefedilmemi olsa da. Bu adan, SPER KTLEEKM teoremi tamamyla tutarl olmasa da daha iyi ilemektedir. 1984ten itibaren SPERSCMLER adnda yeni bir teorem spersimetriden dahi daha byk bir vaatte bulunmutur. Spercisim teoremini hesaplamaya almann dourduu byk zorluklar alabilir ve faydal tahminler yaplabilirse, bu Her eyin Teoreminden sonra aranan ey olabilir. Kukusuz, Her eyin Teoreminin gerekte var olduu ve bilim adamlarnn yalnzca onu aramas gerektii ynndeki fizikilerin varsaym varln korumaktadr. Byle bir teoriye sahip olan fizikiler, temel paracklarn tm zelliklerini ve etkinliklerini hesaplayabilirler. Fiziin kendisi kanlmaz olarak bir sona varmayacaktr; KARMAIKLIK LNEER OLMAMA ve bilin (bkz. BR BLN BLMNE DORU) ile ilgili ilgin ve zor sorunlar hl varln korumaktadr. Ancak Hereyin Teoremine ulaldnda, fiziin, maddenin niha dzeyine en sonunda dokunduuna dair bir his duyulacaktr. te yandan bu aamada Hereyin Teoremi bir speklasyon meselesi olarak kalmaktadr. Saygn fizikiler eldeki byle bir teorinin sadece aknlk uyandracan sk sk dile getirmilerdir. Byle temel bir teoremin varln gerektirecek bilimsel veya felsef bir neden yoktur. Snrl derecede tanmlanabilir her teoremin yalnzca yaklak doru olduu bilinmektedir. Belki de kuantum dnyasnn altnda, hibir sabit yasa ve simetrinin olmad tam bir kaos dnyas vardr. Temel paracklar dzeyinde birletirici teoremler olarak grnen varlk, temeldeki dzensizliklerin ortalamas olabilir. Nitekim, gazlarn davrann yneten 18. yzyl yasalarnn, daha sonra molekllerin dzensiz arpmalarnn ortalama etkileri olduu bulundu.- Nasl ki kimyasal, toplumsal ve ekonomik sistemlerde kaostan dzen ortaya kabiliyorsa, Her eyin Teoremi de temel bir dzeyde ortaya kan rastlantsal ilemlerin istatiksel bir sonucu olarak kavranabilir.

HESENBERG BELRSZLK LKES


T emel fiziksel gereklik hakknda ne kadar bilgiye sahip olabiliriz? Belirsizlik ve kesinsizlik gerek dnyann doal zellikleri midir yoksa bizim bilgimiz ister istemez snrl mdr? Heisenberg Belirsizlik lkesi buna benzer sorular gndeme getirmektedir. Ayrca o, bilgi ve organizasyon teoremleri iin geni anlamlar ve potansiyel uygulamalar iermektedir.

Kuantum gereklii tuhaf, belirsiz ve glgeli bir alandr. Onu ne kadar ok saptamaya alrsak, o kadar bizden uzaklar. Belirsizlik lkesi bunun her zaman byle olmas gerektiini belirtir; temel fiziksel gereklikle urarken her zaman ksm doruluk ve belirsizlikle yetinmek zorundayz. Bir paracn hem konumu hem de momentumu olduu dnlmtr hep. Bir parack her zaman bir yerde (bir konuma sahip) bulunur ve daima belirli bir hzda yol alr. Ama ikisini birden asla bilemeyiz. Konumu lmeye veya odaklamaya kalkrsak momentum deiir, momentumu lmeye kalkrsak da konumu kaybederiz. Bu, kuantum gerekliinin ierdii, dalga ve parack (bkz. DALGA/PARACIK KL), enerji ve zaman, sreklilik ve sreksizlik gibi dier tamamlayc (bkz. TAMAMLAYICILIK) iftler iin de geerlidir. iftin herhangi bir yesini bir yerde tespit etmek, dier ye hakkndaki bilgimizi belirsizletirir.

Bir parack uzay ve zamann iinde kesin bir yerde bulunur, ama bu, onu komularndan ayrr veya uzaklatrr. Bir dalga ise uzay ve zaman iinde yaylr ve komularyla -ve belki evrendeki tm dalgalarla- anlk, btncl bir ilikiye sahiptir, ancak o hibir yere veya zamana yerletirilemez. Bir kuantum cisminin paracksal zelliklerine odaklanrsak, btn pahasna izole edilmi paray adamakll kavrarz. Dalgams zelliklere odaklanrsak, da, btn kavrarken, parann veya paracn zerine eilme imknn yitiririz. Belirsizlik lkesi doaya niin uygulanmaktadr? Doa niin belirli (kesin) ve belirsiz (saakl) yanlar olan tamamlayc iftlere sahip grnmektedir? Bunun cevab kuantum teoreminin temel gereklii, sonsuz imknlar sergileyen dalgams bir olgu olarak tarif etmesiyle ilintilidir. Bir parack bir zamana veya mekana yerleene kadar herhangi bir yerde veya zamanda olma imknna sahiptir. Kuantum teoreminde paracn matematiksel tarifi Schrdinger denklemi diye bilinir. (Bkz. DALGA FONKSYONU VE SCHRDNGER DENKLEM.) O paracn tm imknlarnn bir ifadesidir. Ancak onlardan biri gerekletiinde, parack sadece bir yere veya zamana yerletiinde tm dier imknlar yok olur. Fizikte bu, DALGA FONKSYONUN K diye bilinir. Hayatmzda bizler de Belirsizlik lkesine benzer bir eyi yaarz. Bir durumla ilgili olgulara odaklanabileceimiz gibi, kendimizi onu hissetmeye de adayabiliriz. Olgulara odaklanmak btnn bilgisini, perspektifini kaybetmemize mal olur; perspektif edinmek ise durumun ayrntlarndan uzaklatrr bizi. Bizler hibir zaman hem mesafeli gzlemciler hem de ilgili katlmclar olamayz. Ayn ekilde, ak ve belirli bir alana odaklanrken (analitik olup) bulank bir dnceler silsilesine veya serbest armlar dizisine kaplmak noktasnda biz de zorlanrz. ou kez organizasyonlanmz, kat kurallar ve sk bir yap ile yaratc, ftri bir olu srecine braklmas arasnda bir tercihte bulunmak zorunda kalrz. Sk yap bize kontrol salama imkn verirken yeniliin faydalarndan mahrum brakr. Bir pazarlama yneticisi belli bir anda pazardaki kesin sat oranlarnn hzl ve eksiksiz bilgisini elde edebilir, ama muhtemelen, bunu pazar talebini etkileyen btne amil ynelimin idrakine varmaktan mahrum kalmak pahasna yapar. Ayn ekilde bir piyanist zor bir para iin teknik gelitirmeye odaklanma pahasna geici de olsa mzik parasnn genelde btnsel duyusunu veya hissini kaybeder. Fizikiler belirsizlik ve kesinsizliin gerek dnyann olgusal zellikleri mi yoksa salt bilgimiz ve deneyimimizin snrlayclar m olduu zerinde yllarca tartmlardr. Sakl deikenler teoremi ile David Bohm, tm deikenlerin bizler onlarn tmn lemesek de kesin deerlere sahip olduunu savunmaktadr, ancak bu dnce zel zafiyet ilkeleriyle uyumamaktadr. Bir dizi deneyler ve karmak savlar, ou fizikiyi, gerekliin doas gerei belirsiz olduuna veya en azndan belli bir zamanda hem ak hem de belirsiz yanlara sahip olduuna inanmaya itmitir. Onun zerinde odaklanmaya almak, uucu bir dans kavramaya almaya benzer. Belirsizlik lkesi, bir durumda belirsizliin, kesinsizliin ve tahmin edilmezliin bulunduu eklinde anlalagelmitir. Terimin byle kullanlmas fizikteki etkin anlamna uygundur, fakat bizzat fizikte Belirsizlik lkesi, bir ift tamamlayc seenek arasndan birini veya dierini tercih etmek zorunda olduumuz anlamna gelir.

HOLZM
Eski fizik atomcuydu; kuantum fizii ise temelde holistiktir. Bu ne demektir? Holizm ATOMCULUK'un tamamen karsnda olan felsef bir kavram veya dncedir. Atomcu herhangi bir btnn ayr paralara ve onlar arasndaki ilikilere blnebilecei veya analiz edilebileceine inanrken, holist btnn esas olduunu ve genellikle paralarn toplamndan fazlasn ierdiini savunur. Atomcu, varlklar onlar daha iyi anlamak iin paralara ayrr; holist, varlklar ve sistemleri bir btn olarak grr ve byle grldnde onlar hakknda daha fazlasn bilebileceimizi ve onlarn doasn ve amacn daha iyi anlayabileceimizi savunur. Leucippus ve Demokritusun eski Yunan atomculuu (M.. 5. yzyl) klasik fiziin habercisiydi. Onlarn grlerine gre, evrendeki her ey eitli trlerdeki, blnmez, paralanmaz atomlardan oluuyordu. Deiiklik bu atomlarn yeniden dzenlenmesiydi. Bu dnce biimi onlardan nce gelen Parmenidesin holizmine bir tepkiydi. Parmenides temel bir dzeyde dnyann deimez bir btn olduunu savunuyordu. Ona gre, Herey Birdir. Blnemezdir, bu yzden btnyle sreklidir... O her yanyla, tpk yuvarlak bir kre ktlesi gibi tamdr." 17. yzylda, klasik fiziin atomculuk ve indirgemecilie yeni bir vurguda bulunduu zamanda, Spinoza, Parmenidesi anmsatan holistik bir felsefe gelitirdi. Spinozaya gre, dnyada grdmz tm farkllklar ve belirgin blnmeler, aslnda temelde yatan tek bir varln deiik yanlarndan baka bir ey deildir. O bu varl Tanr veya doa diye adlandrmt. Panteist dini tecrbeye dayal, temeldeki birlik zerine yaplan bu vurgu byk ruhani geleneklerin ounun mistik

dncesinde yank bulur. Bu, ayrca tm varlklar evrensel bir havuzun zerindeki dalgalarm gibi, tm varl temeldeki KUANTUM VAKUMUnun bir uyarlmas olarak tarif eden modern KUANTUM ALAN TEOREMndeki gelimeleri de yanstr. Kendi holistik felsefesini doa ve devlete dayandran Hegel de tm varlklarn birliini temel alan mistik bir gre sahipti. Doa tek bir zamansz, birleik, aklc ve ruhsal gereklie sahipti. Hegelin devleti bir yar mistik, kolektif, grnmez ve yce gereklik" idi. Ona katlan bireyler zgn kimliklerini ondan elde ediyorlard. Sadakat ve ballklarn ona borlu idiler. Tm modern kolektivist siyaset dnrleri -kukusuz Karl Marks da buna dahil- genellikle farkllk, para veya bireyin nemini asgariye indirme pahasna grubu, btn, birlii, yksek kolektif gereklii ne karmaktadrlar. Hepsi bireyciliin karsnda, ferdi yelerin karakterleri ve iradeleri stnde ve tesinde kendine ait zgr bir iradeye ve karaktere bir ekilde sahip bulunan sosyal kuvvetlerin veya sosyal btnn altn izmektedirler. 19.yzyl, politika, toplumsal dnce, psikoloji, i idaresi teoremi ve tp gibi ok eitli alanlarda holizme ynelik deneme kabilinden bir dizi harekete ahit olmutur. Bunlar Marksn dncesinin Komnist ve Sosyalist devletlerde uygulanmasn, ortak yaam denemelerini, Getalt psikolojisinin douunu, SSTEMLER TEOREMni ve alternatif tpta kiiyi btn olarak ele almay kapsamaktadr. Tm bunlar, yabanclama ve paralanmay beraberinde getiren ar bireyselcilie bir tepkiydi ve insanlarn birbirlerine ve evreye karlkl bamllnn saduyuya dayal kabuln ifade ediyordu. Atomculuk klasik fiziin byk apl baarlaryla meru klnrken holizm fen bilimleri iinde byle bir temel bulamad. Yeni bir felsef konumdan ziyade bir vurgu deiiklii olarak kald. Onu biyolojideki organizma dncesi -biyolojik ve ekolojik sistemler arasnda ortak ilikinin ve biyolojik yapnn belirmesi- zerinde temellendirme giriimleri takip ettiyse de, bunlar da nihayetinde daha basit paralara, onlarn zelliklerine ve aralarndaki ilikiye indirgenebilirdi. Topluluklarn karmakln vurgulayan Sistemler Teoremi bile eitli bileke paralar arasndaki nedensel geribildirim halkalar ile ayn eyi yapmaktadr. Sadece kuantum teoremi ve kuantum varlklarnn asli varl veya zdeliinin kendi balamlarna ve ilikilerine ball ile sahiden yeni, derin" bir holizm ortaya kmaktadr.

IIK HIZI
Bir vakumdaki k hz doann birka evrensel sabitinden biridir. (Ik camdan veya sudan geerken krlmadan dolay yavalar.) 1676da, Ole Christensen Romer, teleskopuyla, Jpiterin uydularnn dzenli tutulmalarnn, Jpiter dnyadan ok uzaklatnda geciktiini gzlemleyebilmiti. Bu gecikmenin, n Jpiterden bize gelirkenki snrl hzndan kaynaklandn biliyordu; ama gne sisteminin tam olarak ne kadar geni olduunu bilmediinden k hzn doru ekilde hesaplayamamt. Modern teknoloji, n saniyede 186.000 mil (saniyede 3 X 1010 santimetre) yol aldn kefetmemizi salamtr. Bir saniyeden daha az bir srede dnyann evresini yedi kez dolaabilmektedir. Dnyamzdan aya bir buuk saniyeden daha az bir srede gidebilmektedir. Gnee sekiz dakikada ve en yakn yldza drt ylda gidebilmektedir. ZEL ZAFYET, k hznn evrensel hz snr olduunu belirtmitir. Hibir madd nesne bu hza ulaamaz. Herhangi bir nesne, hzlandka belli miktarda madde kazandna ve k hznda bu miktarn sonsuz olduuna gre, onu bu hza kavuturmak iin sonsuz miktarda bir enerjiye gerek olacaktr. Ayn ekilde, n kendisi sadece kk ve snrl bir ktleye sahip olduu iin, yavalarsa ktlesi sfr olur.

LEVSELCLK
Bir ey ya da kii faydasndan daha ok ey mi ifade eder? Varlklarn ve kiilerin birbirlerini nasl etkilediklerini veya evreleriyle kurduklar nedensel etkileimi akladmzda, onlar hakknda sylenecek her eyi sylemi mi oluyoruz? Bir ilevselci, buna Evet, yantn verir. levselcilik, BLGSAYAR TABANLI PSKOLOJ ile YAPAY ZEKAnn en ortak felsef konumudur. Bu gr, alk veya onun gibi her zihinsel hlin, bilimsel olarak aklanabildii mddete, nedensel rol -onun dier zihinsel hallerle ve d uyarm ve tepkiyle etkileim kurma biimi- asndan da tam olarak aklanabileceini savunmaktadr. Alk, zihinsel hayallere ve yiyecek arama davranna neden olan zihinsel bir durum olarak tanmlanabilir ve keskin bir kzarm biftek kokusu uyarmna tepki olarak ortaya kabilir. Kzgnlk ve panik gibi dier zihinsel hller de, a olann baarl yiyecek bulma davran sergileyememesiyle ilintili olarak tanmlanacaktr. levselcilik, DAVRANICILIKn ilk kuzenidir; ancak davrann temelini oluturan sreler ve ilikileri aklamada onun tesine geer. Davranlk, sadece bizim gzlemleyebileceimiz davran aklar: Zil aldnda kpek nasl hareket eder. Oysa ilevselcilik, beynin eitli blmlerinin veya deiik zihinsel hallerin ve onlarn etkileimlerinin grnr davran ortaya karmak zere nasl ilediini aklar. Dolaysyla o, davrann temelindeki nedensel faktrleri analiz etmede daha

ayrntl bir abay ierir. levselcilik, organizmann farkl alglar, inanlar ve tutkularna karlk gelen eitli isel zihinsel halleri aklarken, davranlk organizmay bir kara kutu olarak grr. (Bkz. KARA KUTU.) levselcilik, bir zihinsel hl iinde pekok atan veya rekabet eden gdlere sahip olabildiimiz gereini -alk duyarm ve onunla ilikili olarak yiyecek bulma isteim belirir; ayn zamanda yiyecek bulmaya direnirim, nk imanmdrve her kiiliin pekok altkiilikler ierdii savndaki psikolojinin ortak kansn barndrr. Bilgisayar programlarn, altprogramlara, daha geni bir program kapasitesi iinde snrl bir ilemi (yaz kontrol" gibi) yerine getiren unsurlara blebiliriz. Ancak ilevselcilik, davranlk gibi, davranmzn kendisini -aln alk oluu veya umutsuzluu, acnn acl veya niyetlerimiz ve hislerimizi- aklamaya dnk her abay atlar (Bkz. BR BLN BLMNE DORU.) Ilml ilevselciler, znel deneyim olgularnn varln kabul ederken, onlarn nesnel bilimin alannn dnda olduunu savunurlar. Kat ilevselciler ve ok sayda davran ise, znel olgular yoktur, olsa bile, her ne iseler nemsizdirler ve gzlemlenebilir davran zerinde hibir etkiye sahip deillerdir, eklinde daha ar bir gre balanmtr. Burada saduyuya yer dmemektedir. (Bkz. ZHN-BEDEN SORUNU.) Kat ilevselcilik, TURNG HPOTEZnin -bir sistem bilinliymi gibi davranyorsa, onun gerekte yle olup olmad hakknda fikir yrtemeyiz- temelindeki felsefedir.

KZLER PARADOKSU
ZEL ZAFYETte, olgularn ktle, uzunluk ve zaman lmleri, her biri kendi eylemsiz referans sisteminde bulunan gzlemci ile gzlenenin zaf hareketine baldr. (Bkz. EYLEMSZ REFERANS SSTEMLER.) Sonu, IIK HIZIna yakn zaf hzlarda nemli derecede byk olur. Deneyler bunu dorulamaktadr. Parack hzlandrclarndaki veya kozmik nlardaki hzl yol alan, ksa mrl paracklar, hzlar artnca, bize daha ok yayorlarm gibi grnr. Buradaki paradoks, iki eylemsiz referans sistemi birbirlerine gre k hzna yakn hzda yol aldnda belirmektedir. Ayr ayr uzay gemilerinde bulunan iki gzlemci birbirlerinin yanndan geerlerken, her biri kendininkine gre dierinin zamannn yavaladn fark eder. Eer ikizlerden biri, bir uzay gemisinin iinde byk bir hzla uzaklara gidip ok zaman sonra geri dnse ne olur? Bir ikiz dierinden daha gen olamaz. kizler paradoksu, GENEL ZAFYETte bir paradoks olmaktan kurtulur. Dorusu hzla uzaklara giden ikiz geri gelmek iin dndnde hzn artrm (ivmelenmi) olmaldr; bu ikiz yolculuu srasnda bir eylemsiz referans sistemi iinde deildi. Son zamanlarda yaplan bir deney bunu dorulamtr: Mkemmel derece doru alan iki atomik saat, ikizler idi. Saatlerden biri bir jetin iinde dnyann etrafn dolat. Dndnde onun, ivmeli yol alamayan ikize kyasla azck geri kald tespit edilmiti.

NDRGEMECLK
ndirgemecilik, herhangi bir karmak olaylar kmesinin veya davran biimlerinin nispeten daha basit ya da ilkel olanlaryla tanmlanabilecei veya aklanabilecei grdr. Herhangi bir btn, paralarnn toplamna edeerdir; bir indirgemeci, milletlerin bireylerin davranlaryla, bireylerin, aa hayvanlarla paylatklar biyolojik gdler ve zelliklerle ve sonuta onlarn da kimya ve fizik ilkeleriyle aklanabileceini savunur. Kadim fiziin atomculuu, kainattaki her eyin birka basit varla ve onlar arasndaki geometrik ilikilere ayrlabileceini savunuyordu. Tm fiziksel gerekliin, birka parack ve onlar arasnda etkili olan yasalara ve kuvvetlere indirgenebileceini savunan klasik fizik, znde indirgemecidir. Modern kimya, kimyasal zelikleri, 90 elemente ya da ok temel elementlere (atom trlerine) ve onlarn birleim yasalarna indirgerken, matematikiler, tm matematiksel doruluun evrensel bir aksiyomlar ve ilkeler kmesiyle aklanabileceini ne srmeye almlardr. Daha sonra GDEL TEOREM bunun imknsz olduunu gstermitir. (Bkz. SOSYOBYOLOJ; YAPISALCILIK.) Esasen, indirgemecilik Occam'n tra ba ilkesine -dier unsurlar eit olduunda, herhangi bir olay veya davran iin en basit modeli veya aklamay tercih ederiz- ok benzer. Bu dnce tarz, genelde ie yaram ve insanlara, karmak dnya kavraylarn ve tecrbelerini, en azndan eylerin olu biimini nispeten yaplandrma imknn vermitir. Ama basit aklamalar ve nisb isabetler geici olmaldr; 20. yzyln fiziinde ok nemli bir rol oynam BELR, ilikisel HOLZM ve KARMAIKLIK gibi konularn arpc bir ekilde gsterdii gibi.

Dzgn basit emalardan yana duygusal bir tercih hsnkuruntu dourabilir -kapsaml ve kark dnya grlerinden yana bir tercih de elbette ayn eyi yapabilir-. Newtonun hareket yasasnn gc ve gzellii ve modern bilimin kaydettii inkr edilemez baar, bilim kaynakl daha byk bir indirgemeci paradigmaya yol amtr. Bu da bilimden bilimcilie, nihayetinde her eyin bilimsel dnce iinde modellendirilebilir olduu ve modellendirilmesi gerektii savna gtrmtr. O, ayrca niha olarak, akln beyne indirgenebildii gibi her eyin de maddenin zelliklerine indirgenebilecei grndeki materyalizme de katkda bulunmutur. Bununla birlikte duygu, estetik ve din deneyimin, biyolojik igd, beyindeki kimyasal deiimler ya da genetik ve fizii yneten kurallara indirgenebilecei grn de desteklemitir. Bu gre kar 20. yzyln tepkisi izafiyetiliktir; bilim belki de orta yoldur. (Bkz. ZAFYET VE ZAFYETLK.)

NSAN GENOMU PROJES


nsan Genomu Projesi, bilim adamlarnn insann tm genetik ifresini okumaya altklar, kapsaml, uluslararas bir ibirliidir. Vcuttaki her bir hcrenin almasn ve geliimini belirleyen talimatlar, kromozomlar boyunca uzanm kimyasal bileikler (genetik mesajn harfleri) olarak yazlmtr. Her ne kadar, ifrenin temel alfabesi ve noktalama iaretleri" ve az sayda bir ksm genler saptanmsa da, tm mesaj zmek yllarca srecek uyumlu bir almann sonunda gerekleebilir. Bir hcredeki genetik materyal, iyi bir mikroskopla grlebilen ipliksi bir grnmdeki kromozom ifti -bakteride bir ift, insanda 23 ift- boyunca yerlemitir. Her kromozom binlerce gen ierir; her gen bir bilgisayar program gibi ilev gren DNA molekllerinden oluan uzun bir dizilimdir. nsan genomu yaklak 100.000 tane gen ierirken, bir virs ok az sayda gene sahiptir. Her gen, belirli bir protein yapm iin bir talimattr. Tm genler her hcrede bulunur, ancak baz aktif" genler hcreden hcreye deiir. Pek ok insan geni hibir hcrede aktiflemez ve bilim adamlar onlarn niin orada olduunu bilmemektedir. Genetik ifre, her canl hcrede gerekleen eitli metabolik ilemleri dzenler. DNA, hcre geliimi ve onarm iin bilgi tar; bir hcrenin karacier, kalp, kan, kas vb. hcresi olarak almas iin talimat verir. Kzl sa, yeil gz, boy, atletik yetenek, hemofili, izofreni ve daha bir sr zellik ksmen ya da tamamen DNAnn molekler mesaj tarafndan belirlenir. DNA'nn kefinden ok nce, gz ve sa renginin, genel boyun ve bir dizi tbb hastaln (hemofili gibi) kaltsal olduu biliniyordu. Gs kanseri, manik depresyon ve izofreniye ailelerde rastlanyordu; ama bunlarn genetik bir temele mi sahip olduu yoksa evre (aile) koullardan m kaynakland bilinmiyordu. 20. yzyln balarndaki eugenik (eugenics4) hareket, insanlarn seilerek dllenmesinin kaltsal hastalklar ortadan kaldracan ve insan soyunun fiziksel mutluluunu ve zeksn artracan ileri srecek kadar ileri gitmiti. Ancak DNA molekl boyunca uzanan drt harflik alfabe ile kodlanan genetik talimatlarn kefiyle kaltm, tam olarak bilimsel bir temele oturtulabildi. DNA'nn molekler fiziksel zelliklere ya da hastalklara karlk gelen ksmlar bulundu. rnein, ifrenin sa ve gz rengini belirleyen ksmlar kefedildi. Dier durumlarda ifre, topyekn bir miza oluturmak gibi bir sonucu pek belirlemez. Bu nedenle imansak bundan dolay ebeveynlerimizi sulayabiliriz; lkin durumu dzeltmek iin diyet ve yaam tarz nemli rol oynayabilir. DNA ifresini zmenin bir dizi hastal tedavi etmenin bir yolu olduunu doktorlar ve biyologlar dile getirmilerdir. Metabolik bir bozukluun hatal genetik talimatlarn sonucu olduu bir durumda, hastann DNAsna dorulanm mesaj yerletirmek bir gn mmkn olabilir. Arzal DNAya sahip ailelere ocuk sahibi olmamalar tavsiye edilebilir. DNA testi, ayrca, bir kiinin rnein kanser ya da kalp hastalna dayanamama olasln da gsterebilir. Baz kiilerin grtlak

kanserine genetik bir eilimi olduu kuvvetle muhtemeldir. Basit bir test yksek risk tayan ve artk sigaradan uzak durmas gereken kiileri gsterecektir. zel baz genler de kiinin tahmini yaam sresi hakknda bilgi verebilir. in bykl gz nne alndnda, nsan Genomu Projesi ancak uluslararas dzeyde yrtlebilir. Tamamlanmas yllan alacak bir projede, dnyann eitli blgelerindeki takmlarn her biri, DNA moleklnn belirli bir ksmndan sorumlu olacaklardr. Pek ok bilim adam, bunu uluslararas ibirliiyle nelerin baarlabileceinin bir rnei olduunu ve insan genomunun zlmesinin kkl bir bilimsel bulu olacan dnmektedir. Elde edilecek byk faydalara -hastaln ileyiini anlamak, muhtemel tedavileri kefetmek, ok eitli hastalklar ortadan kaldrmak ve insan organizmasn daha derinden kavramak- iaret etmektedirler. Bu proje bilinsiz bir ironiyle atom bombasnn gelitirilmesi iin yrtlen Manhattan Projesi ile bazen kyaslanmaktadr. Projeye daha eletirel yaklaan bilim adamlar da vardr. Onlar, byk lekli mali kaynan ve ok sayda bilim adamnn, niha anlamda bilimsel adan daha ilgin sorunlar olduu kantlanabilecek olanlardan uzaklatrlacan dile getirmilerdir. DNA ifresini zme iinin ok yava ilerlediini ve bu almayla derin ya da esasl derecede yeni bir ey kefedileceinin de kesin olmadn savunmaktadrlar. Proje ayrca ahlk ve sosyolojik zeminlerde de eletiriye tbi tutulmaktadr. Genetik materyalin kullanlabilmesi devasa bir g salayacaktr ve insan soyunun gemii onun kararlarnn bilgelii ve yeni teknolojinin kullanm ekli asndan cesaret verici deildir. Ayrca bazlar, nsan Genomu Projesinin, davran unsurlarnn zel genetik mesajlarla ilikilendirildii, an bir bilimsel indirgemecilik tr olduunu iddia etmektedirler. Baz davranlar, genlerin karmak, dorusal olmayan etkileimlerine baldr. IQ iin ya da glendirilmi sinirsel balantlara sahip beyinler gelitirmek iin gen seimi yapmak aslnda mmkn olabilir. Yine de tm bunlar, mstesna bir matematiki ya da sanat yetitirmekten ok uzak eylerdir. nsann yetenekleri karmaktr ve bir tek zekya deil pekok faktre baldr. Onunla orantl olgunluk, gd, irade gc, tasavvur, yaratclk ve bir dizi dier yetenekler olmadan tek bana zek deersizdir. Her ne kadar, genetik materyal belli karakter zellikleri dourabilse de, bu, yetikin bir insann nasl dnd, hissettii ve davrandn anlamaktan ok uzak bir olgudur. nsan Genomu Projesi, kanlmaz olarak, mfrit saldrganlk iin insan ordular tasarlamak ya da belli iler iin psikopatlar retmek gibi mthi senaryolar ortaya karmtr. Keza onun iyi taraf bile sorgulanabilir. Sua iten genler tespit edildiinde ne olacak? Bunlar yok mu edilecek yoksa toplum dna itilmiler ve uyumsuzlar, mevcut toplumun eletirisi olarak tuhaf da olsa faydal bir ilev mi grecek? Cinsel karakterle ilikili faraz bir geni kullanma kapasitesiyle toplum nasl ba edecek? Peki ya faydalar, mucize tedaviler? 20. yzyldaki pekok tbb ilerlemeye ramen, yaam tarz, genel koruyucu tp ve gerekli olduu yerde imdiki cerrahlk, genel salk alannda arlkl neme haiz faktrler olmay srdrecektir. Daha gzel bedenler retme hayali bile estetiin toplumsal olarak koullandrl biimiyle ilintili etin sorunlar barndrmaktadr. ou bilim adam, bu sorunlar, projenin btncl nemini azaltmayan yan mevzular olarak deerlendirmektedir. Yine de nsan Genomu Projesi, sonuta, bilimin varsaylan amacndan ziyade bizi ve toplumumuzu yanstan meseleleri gndeme getirmektedir.

NSANCIL PSKOLOJ
"nsan her eyin lsdr, savndaki insancl felsefenin kkleri eski Yunana dayanr. Asrlar boyu deiik zamanlarda o, insann stnde bir otoriteyi ne karan veya insan ondan daha az olan bir eye indirgeyen teolojik ve politik mutlaklk, materyalizm ve indirgemeci bilime kar durmutur. Psikolojide insancllk, iki baat psikolojik modele, DAVRANIILIK ve Freuddan esinli psikodinamik teoreme (bkz. PSKODNAMK VE PSKOTERAP) kar nc bir g" olarak deerlendirildii 1950lerde nem kazanmtr. nsancl psikolojide, kendi hayatn kurmaya muktedir, ve frsat verildiinde kendini gerekletirme" kapasitesine sahip her bireyin nemi ve biriciklii zerine vurgu yaplr. Bu gelime ya da isel potansiyeli tamamen ortaya karmadr. Carl Rogers insancl psikolojide nde gelen bir ahstr. Onun dncesi terapide, iletiim gruplarnda, eitimde ve ynetim eitiminde uygulanmtr. Rogers, bireylerin, bakalarnn -aileler, retmenler, i arkadalar, amirler vb.- olumsuz tavr ve davranlar tarafndan zarar grdn dnyordu. Eer terapist, destekleyici bir atmosfer ve artsz olumlu bir ilgi temin etmek suretiyle bu zarar tersine evirebilirse, Freudu terapinin ayrt edici zellii olan biimsel analiz ve yorumlara gerek kalmadan hasta, yava yava z-saygsn ve etkin kapasitesini gelitirebilirdi.

nsancl psikolojide nc dnrlerden biri olan Abraham Maslow, nsan ihtiyalarn bir hiyerarisi olduu savyla nemli bir dnce katks yapmtr. nsanlar, yksek ihtiyalar daha ok tatmin zevkine ulamak iin daha aa ihtiyalar tatmin etmelidirler. En aadaki ihtiyalar yiyecek gibi fizyolojik olanlardr. Onlardan sonra gvenlik, sevgi ve sayg gibi daha yksekleri gelir. En sonda da kendini gerekletirme ihtiyac bulunur. Maslow, sradan insanlarn zirve deneyimlerini ve Abraham Lincoln ve Albert Schweitzer gibi kendilerini gerekletirmi kiiler olarak kabul ettii byk adamlarn hayat hikyelerini inceledi. nsancl psikoloji yelpazesinin bu daha pozitif, gelime-amal ucunu, hastalk, uyumsuzluk ve temel yetenekler zerinde odaklanan nceki terapiler ve davranlk ihmal etmitir. Kendini gerekletirmi hayatn insancl vizyonu, otorite kartlnn genel ruh hali ve radikal politikayla birlikte 1960larda hippiler tarafndan gnlden benimsendi. O yllarda, bilinci geniletmek ve isel gelimeyi tevik etmek iin pekok terapiler ve uygulamalar vard. Kimyasal maddeler, dou meditasyonu uygulamalar, cinsel deneyim ve ortaklaa yaam abalan bunlarn birkadr. Bununla birlikte uzun sreli etki, bireyler ve toplum asndan beklenildii kadar dntrc olmad. Bu, muhtemelen, en azndan bu uygulamalar benimseyen pekok kiinin kendini gerekletirme sylemlerinin ngrdnden daha az olgun ya da psikolojik adan daha az gelimi olmalarndan kaynaklanyordu. Ve akas saygn amalar, hayata kar narsist bir tavr genelde manta brmek iin kullanlmtr. Yine de, 1960larn insancl terapisi, kendinden nce gelen daha otoriter, tek yanl, gayri ahsi terapilerine kar faydal bir slah ediciydi. Onun ruhundan bir eyler varln korudu. Ynetim uygulamalar, eitim psikolojisi, hatta psikoterapi daha az biimsel ve otoriter oldular ve bireyin iyilii ve geliimiyle daha ok ilgilenmeye baladlar. nsancl psikolojinin gl ve zayf yanlar ne olursa olsun, onu bilimsel bir paradigmann iinde grmenin mmkn olup olmad sorusu hl cevap beklemektedir. Onun ilgileri ve odak alanlar, akas, insan psikolojisinin her zaman nemli olan yanlaryla ilintilidir; ancak onlar, davranlk ya da psikodinamik teoremin odakland konular kadar deneysel incelemeye ya da nicelletirmeye elverili deildir. Sorumluluk, benlik ve kiisel geliim gibi kavramlarn daha ak bir tanmn yapmak gereklidir ve onlar, eer mmknse, nroloji ve bilgisayar bilimiyle daha ileri dzeyde iliki kurmaktan faydalanabilirler.

STATSTKSEL MEKANK
statistiksel mekanik, TERMODNAMKin yasalarn atomlar ve molekller asndan aklar. Termodinanik, 19. yzyln balarnda, makinelerin verimini deerlendirmek iin i ve s arasndaki ilikinin bir ifadesi olarak formle edilmitir. Onun temel kavramlar -scaklk, s, i enerji ve ENTROP- atomlarn varlnn kantlanmasndan ok nce tanmlanmt. Bu kavramlar, daha ileri analize tbi olmayan doann temel nitelikleri olarak kabul edilmiti. TERMODNAMN BRNC VE KNC YASASI bu nitelikler arasndaki ilikileri aklar. 19. yzyln sonuna doru, fiziki Ludwig Boltzmann termodinamiin yasalarnn, varsaymsal molekllerin temel hareketi asndan aklanabileceini ne srd. Scaklk, molekllerin yol ald ortalama hzn bir lsdr; Molekller ne kadar hzlanrsa scaklk da o kadar artar. Is bir maddenin iindeki toplam molekler enerji asndan ele alnyordu. (Bkz. MUTLAK SIFIR; ATOMCULUK.) Boltzmann ayrca entropinin molekler bir aklamasn da yapt: O, molekler dzensizliin derecesidir. Kendi bana brakldnda, bir sistemin i dzeni bozulur ve onun entropisi kendiliinden artar. Entropiyi azaltabilmenin tek yolu, moleklleri daha dzenli bir ekilde konumlandrmaktr. Bu, buhar svlatnda ya da su donduunda gerekleir. Bu durumlarda molekller yavalayarak, ekim kuvvetlerine kar kendilerini belli modeller iinde dzenlerler. Yavalamak scaklkta bir azalma demektir; bu yolla Boltzmann, entropi, scaklk, s ve i enerjiyi molekler hareketler asndan ilikilendirmitir. En kk bir madde zerresindeki molekllerin says bile astronomik byklktedir. Molekler hareketleri tartmak konumuzun dndadr. Boltzmannn yapabilecei en iyi ey, ortalama ve istatistiksel etkilerle, yani istatistiksel mekanikle almakt. Boltzmann'n dnceleri onun zamannda kabul edilmedi. Etkili fiziki ve dnr Ernst Mach, gereksiz bir hipotez diye molekller kavramn tmden reddetmiti. Bu reddedile karlaan Boltzmann intihar etmitir. Ancak lmnden sonra yaklamnn asl nemi anlalmtr.

ZAFYET VE ZAFYETLK
Einsteinn ZEL ZAFYET genelde kltrel ve ahlk izafiyetiliin entelektel bir dayana olarak grlr. Einstein, kendi uzay-zaman erevemizin tesindekini asla gremeyiz derken, izafiyeti, bireyler veya kltrler neyin doru olduunu

dnyorlarsa, o eyin onlar iin doru olduunu savunur. Herkesin kendi fikri veya uygulamas vardr. Nesnel standartlar, doru dnme veya uygulama biimleri yoktur. NDRGEMECLKe bir dmanlk sz konusudur. Bu eit phecilik ilk kez eski Yunan sofistleri tarafndan ifade edilmitir. Bir kiinin inanlarnn genelde o kiinin bireysel gdlerini srdrmek iin en uygun bulduu inanlar olduu ynndeki Nietzsche ve Freudun grlerinde de bu sakldr. 20. yzyl antropologlar farkl kabileler veya kltrler iinde sk sk atan, ok farkl inanlar tespit etmilerdir. (Fakat baz temel evrensel hususlara rastlanmtr, rnein neredeyse tm kltrler cinayet ve yalancl yasaklar.) zafiyetilik 20. yzyl dncesinin derinlerine kk salmtr. Bilim felsefecileri ve genelde filozoflar dil oyunu"muzun (Wittgenstein), durumumuz un (Kta varoluular) ve kltrmzn (felsef antropologlar) kstlayc snrlarn vurgulamlardr. Postmodern felsefenin byk bir ksm (yapskmc postmodernizm), her tr nesnel standart, kriter veya hkm, sabit gr as, kan ve hatta mantn kendisine kar bir isyandr. Tm bunlarn temelden yoksun olduu ve zgr ruhu daraltt dnlr. Bilimin iinde, Amerikal bilim felsefecisi Thomas Kuhn, bilimsel bilgimizin her zaman bilginin adm adm birikmesi yoluyla ilerlemez der. Bazen ok farkl bir gr asna doru bir devrim veya paradigma kaymas yaanr. (Bkz. GR: YEN BLM VE YEN DNCE.) zafiyet teoremi ve kuantum mekaniinin gelimesi klasik fiziin paradigmasndan bu tr bir kay temsil etmektedir. Aslnda yeni bilimin tamam bu tr bir kaymadr. Kuhn, bu srecin mantksal yolla kantlanamayacan veya tarif edilemeyeceini savunur. O kendiliinden olur ve olduunda da bizi varlklara yeni bir bak asna gtrr. zel zafiyet her ey grecelidir grn desteklemez. Einsteinn teoreminde, nesnel tanmlamalar vardr. Gerek dnyann soyut ifadelerle yaplm drt boyutlu bir uzay-zaman tanm sz konusudur. Bu tanm tm olas gzlemcilerin bak alarn ierir. Sadece bir gzlemcinin birisine sahip olabildii bu bak alan btnn soyut tanmyla birbirleriyle ilikilendirilir. Bizim yapabileceimiz en iyi ey onu matematiksel olarak formle etmektir. zel zafiyetin perspektifle btn arasndaki iliki hakknda sylediine yakn bir benzetme, rnek bir grsel manzaraya farkl perspektiflerden baktmzda elde ettiimiz grntdr. Eer tm tekil nesneleri ve onlarn uzamsal yerlerini tarif edebilirsek, o zaman tm manzarann herhangi bir bak asndan nasl grneceini hesaplayabiliriz. Farkl perspektifler geliigzel veya znel deil; her biri daha byk bir btnn bir ksmdr. Biz, ise eitli bak alarnn bilgisine sahip olmak suretiyle btn hakknda bir fikre sahip olabiliriz. Ayn ey empati yoluyla gerekleir -karmzdaki insann hissini veya tecrbesini yaamam olabiliriz, yine de onun, karmzdaki iin ne anlama geldiini hissedebiliriz.- Ve o duyguyu hissetmenin veya bir bakas olmann ne anlama geldiini bilmek suretiyle insan olmann ne demek olduunu kavrarz. Ayn ekilde, Kuhnun bilimsel paradigma kaymalarnda, hem nceki bilim adamlarnn dnya hakknda sylediklerini hem de bizim teknolojik ilerlememizin nasl nesnel olduunu anlamamz mmkndr. Bir zaman diliminde yalnzca bir yann tecrbe edebildiimiz, ok yzl nesnel gereklik kavram, zel zafiyetin temel fizie kazandrd kkten yeni bir kavramdr. Bu daha sonra kuantum mekanii iinde amlanmtr. (Bkz.PERSPEKTF VE ETKLEM.) Ve bunun gndelik hayatmz iinde sonsuz uygulamas vardr. Bu, hem kiisel gr amz hem de kiileraras gr amz ayn anda nasl elde tutabileceimiz konusunda bize yardm eder; kendi dnya grmz savunurken ayn zamanda dnya grlerinin ksm dorular olduunu ve eit dorulukta baka dnya grlerinin bulunduunu kabul etmemizde bize yardm eder. O bizim baz zamanlar sinirli veya depresif baka zamanlar ve durumlarda ise farkl ruh halleri iinde bulunabileceimizi anlamamza yardm eder, ve bylece gelecek hakknda daha iyi bir gr asna sahip olabiliriz. Ayn ey kltrel tutumlar iin de dorudur. Kendi tutumumuzun doru olduunu kabul ederken dierlerinin de geerliliini onaylayabiliriz, bylece hepsinin, bizim asla dosdoru gremeyeceimiz byk bir kltrel modelin farkl ehreleri olduunu anlarz. Bunun zerinde dnmek, kendi inanlarmz ile bakalarnn inanlarna ynelik daha olgun bir tavr gelitirmemize yardm edebilir. Tao Te Chingin al cmlesinden bu iki dzeyli farkndala ilikin bir ipucu elde edebiliyoruz: Kelimelerle ifade edilebilen ey niha hakikat deildir.

ZAFYET KOZMOLOJ
zafiyeti kozmoloji, 1915de formle edilen Einstein'n GENEL ZAFYET teoreminin tm evrene uyarlanmasnn sonucudur. Bu lekte, ktleekimi teden beri drt temel kuvvetin (gl ve zayf ekirdek kuvvetleri ok ksa erimlidir ve byk nesnelerin ou elektriksel adan ntr olduklar iin elektromanyetik kuvvetten etkilenmezler) en nemlisi olagel-

mitir. Bu muazzam lekte, Einstein'n tanmlad uzay-zaman erisi, eski kozmolojiden nemli bir farklla iaret eder. zafiyeti kozmoloji modern kozmolojinin balangcyd. GENLEYEN EVREN le birlikte Einstein'n ktleekimi denklemlerinin zmleri, yaygn kabul gren BYK PATLAMA hipotezini dourmutur. Bir noktadan genileyen (BYK PATLAMA), gaz ya da tozla dolu az ya da ok zde bir evreni gz nne alrsak, GENEL ZAFYET, onun gelecei iin sonu ne srmektedir ki onlarn her biri evrendeki maddenin ortalama younluuna baldr. Her halkrda ktleekimi evrenin genilemesini adm adm yavalatmaktadr. Eer ortalama younluk belli bir kritik deerden daha bykse genileme sona erecek ve Byk Skma ile sonlanacak bir bzlme balayacaktr. Eer ortalama younluk, bu kritik deerden kkse genileme sonsuza dek srecektir; tam kritik deerde ise, evrensel genileme yavalayacak ve evren snr younluuna yaklaacaktr. Her senaryoda maddenin ortalama younluu farkl bir uzay geometrisi sunar: Srasyla, kapal (tam bir kre gibi yuvarlak), ak (bir eyerin yzeyi gibi) ya da dz. 1920lerde, bu olaslklarn ilk ikisi, Alexander Friedmann ve Abbe Georges Lemaitre tarafndan, ncs ise Einstein ve William de Sitter tarafndan aklanmtr. Bu noktada hangi olasln bizim gerek evrenimize uyduunu bilmiyoruz. Bildiimiz husus, kritik younluun, bizim gzlemleyebildiimiz evren parasnda, hassas denge noktasndan ok uzak olmaddr. Yldzlar ve gaz bulutlarndaki ktle bunun nemli bir blmn tekil etmektedir ve galaksilerin yldzlar zerindeki ktleekiminden bildiimiz kadaryla bir o kadar ktleye de KARANLIK MADDE sahiptir. Ayrca evrenimizin yaklak 1010 yanda olduunu biliyoruz. Eer bata kritik younluk denge noktasndan ok farkl olsayd; imdi bu fark ok bym olurdu. Bu bizim ansmz. Aksi halde Byk Skma halihazrda gereklemi olurdu ya da evren, herhangi bir galaksi ve yldzn olumas iin gerekenden ok fazla seyreltik olurdu. Her halkrda biz burada olmazdk. (Bkz. ANTROPK LKE.)

Genel zafiyet, evrenin byk lekli yaps hakknda kesin yarglarda bulunmaktadr. Sz konusu yarglar olmasayd, modern kozmoloji balayamazd. O bir dzineden fazla testle dorulanmtr. Yine de onu sadece gzlemlenebilen evrene deil de btn evrene temil ettiimizde, tahmin yrtmeye duyulan ihtiya hayli artmakta, ve aniden kendimizi bilimle felsefenin snrnda bulmaktayz. Bu belirsizliin geerli olduu baka bir rnek de, kapal veya ak ya da dz bir evrende mi yaadmz sorusudur. imdiki gzlem gcmzn nda bunun cevabn henz bilmiyoruz.

KAOS SINIRI
Kaos snr, fiziksel sistemlerin en fazla KARMAIKLIK sergiledii kritik izgidir. O dzen ile kaosun arasnda hassas bir ekilde konumlanmtr. Kristaller ve gazlar iki u noktay, dzen ve kaosu temsil ederler. Kristaller hayli dzenlidir; gazlar ise tamamen dzensizdir. Mkemmel bir kristalde her atom, duvar kdna benzeyen, tekrarl ve dzenli kafessel bir yap iinde kendi yerini alr. Sistem ok basit bir ekilde tarif edilebilir. Gazlarda her molekln hareketi geliigzeldir. Molekler dzeyde, tarif edilemeyecek derecede karmak ve kaotiktir. (Makroskopik dzeyde, toplam bir basn ve scaklk vermek iin,) tm karmaklklarn ortalamas alnr. Ne kristaller ne de gazlar ok ilgin bir yapya sahiptir. Her ikisi de fazla BLG iermez. Onlarn ortamndan mesaj almak iin, ya kristalin zerine mesaj yazmalyz veya gaza ses dalgalar gndermeliyiz. Kristaller ve gazlarn temsil ettii u noktadaki dzen ve kaos rnekleri, en karmak ve ilgin yaplarn u noktalarda deil de, dzen ile kaosun arasndaki snrda -kaos snrnda- bulunduunu iaret etmektedir. Bu snr, aslnda, canl organizmalar, ekolojiler, girdaplar ve belki bilinli beyinler gibi karmak yaplarn bulunduu yerdir. YAPAY HAYATn bilgisayar modelleri, en karmak davrann, tekrarl ile kaotik arasnda dar bir izgide meydana geldiini iaret etmektedir.

Santa Fe Enstitsnde yaplan bir aratrma, kaos snrndaki sistemlerin doal olarak evrildiini gstermektedir. Fiziki Per Bak, bir kum yn rnei ile aklad, kendi kendini dzenleyen kritiklik modelini gelitirmitir. Ynn tepesine yavaa kum eklendike kendiliinden konik bir ekil oluur. Koni kritik bir eime varncaya dek deimez; ancak ondan sonra tek bir kum tanesinin eklenmesi dahi kk veya byk bir heyelan douracaktr. Bu noktada sistem maksimum tepkisellik ve maksimum tahmin edilemezlik zellikleri gsterir. Bu ayrt edici zellik -uyum salayabilme ve duyarllkpekok ekosistemi ve ayrca borsa ve moda gibi nsan olgular niteler. Kendi kendini dzenleyen kritiklik, bu sistemlerin kaos snrnda olduunu, onlarn bu noktada en st yaratclk ve ayrca kararszlk hali iinde bulunduklarn iaret etmektedir. Bu, insann en st gvenlik dzeyine ulama, doay veya kendi ilerini statik bir topya iinde dzenleme ynndeki tutkusunu aklayan derin anlamlar barndrmaktadr. Kaos snrndaki sistemler, dinamik dengeyi amalama, verili dzen ekillerinin geici olduunu, doann srekli riske girmek suretiyle var olduunu kabul etmenin daha akllca olacan iaret etmektedir. Bu dnce biimi, i evrelerine ve mali evrelere bir meydan okuma biimde dzenli bir biimde ortaya kmaktadr; ne var ki u aamada, kaos biliminin metaforik bir uzants olmann tesine geememektedir. (Bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON.)

KAOS VE Z-ORGANZASYON
Kaos lineerlik, tahmin ve dzenli basitliin bozulmasn temsil eder. O, Newtonun dzenli evren emas iinde uyuyan bir soytar idi. 20. yzyln ortalarndan itibaren yeni bir bilimin odak noktas oldu. Newtonun basit hareket ve ktleekimi yasalarnn gelgitleri ve gezegenlerin hareketlerini tahmin ettii kantlandktan sonra, saat gibi ileyen evren modeli popler oldu. 18. yzyl fizikisi Pierre Simon Laplacea gre, eer herhangi bir anda dnyann tam durumu bilinirse, tm gemi ve gelecek durumlar da dosdoru hesaplanabilirdi. Her ey dz, belirli ve tahmin edilebilirdi. Tek istisnalar bireysel ruhlarn ve Tanrnn eylemleriydi. Sonra, saat modeli daha az dindar olan bir an kaplarn amtr. Kaotik ilemler bu gr reddeder. Varlklarn ve yasalarn basit, tahmin edilebilir bir kmesi ok karmak, tahmin edilemez bir sonuca sahip olabilir. Bunun rnekleri; hava durumu, borsa, yldan yla deien bcek nfuslar, damlayan bir musluun zamanlamas ve alkantl bir nehirdir. Bu sistemler genelde bak ucunda bir dengeye sahiptir; yle ki, bu ya da u ynde gerekleecek en kk bir sapma, KELEBEK ETKSnde olduu gibi, sonradan byk etkilere yol aacaktr. Bu kk farkllklarn birikmi sonucu, balang noktalarnda tamamen ayn olan iki balang koulunun birbirlerinden giderek daha ok uzaklamalardr. (Bkz. TEKRARLAMA.) Kaotik sistemlerin ok sayda deikene sahip olmas gerekmez; tanesi yeterlidir. (Bkz. -CSM PROBLEM.) Bu modern bilimsel anlamyla kaos, tam dzensizlik, rastgelelik, karmaklk ya da kavranmazlkla eanlaml deildir. Bu, kendine zg serbest bir dzeni olan bir tr sretir. (Bkz. EKENLER.) Kaos, uzun sreli tahmin iin hibir doruluk dzeyi yeteri kadar kesin deildir, gereine dayanr. Bir kaos manzaras, byklk lei ne olursa olsun, masann ptrl ve eri br olduu bir pinpon oyunu olabilir. Her lekte erilik reten bu geometri, FRAKTALLAR ve MANDELBROT KMESnin ayrt edici zelliidir. O, bizim leimizdeki varlklarn -deniz kylar, aalar, talardaki atlaklar vb.- ekillerinin iyi bir tahminidir; ama atomik lee indiimizde her ey daha dzgn olmaktadr. Kuantum kaosu gzlemlenmemitir; olmayabilir de. Yine de kaos, makroskopik dnyadaki pekok lineer olmayan sreler iin ok kullanl bir modeldir. z-organizasyon kaosun tersidir. Kaosta ok basit rntler karmak ve tahmin edilemez rntlere dnrler. zorganizasyonda ise, karmak ve tahmin edilemez -aslnda, kaotik- bir madde basit, byk lekli bir rntye dnr. zorganizasyonun rnekleri; girdaplar, kristalleme, BOSE-ENSTEN YOUNLAMASI ve canl organizmalardr. lk bakta, z- organizasyon sreleri ENTROPyi azaltyormu gibi grnr; aslnda onlar her zaman madde ve enerjinin ak halinde olduu AIK SSTEMLERde gerekleir. Eer daha byk bir sistem z-organizasyon sisteminin evresini de ieriyorsa, bir btn olarak bu sistemdeki entropi artar. (Bkz. DSPATF YAPILAR; LNEER OLMAMA; FAZ GELER.) Biyolojide zorganizasyon, dllenmi yumurta geliirken gerekleir. Memelilerin beyni onu kaydeden genlerin ierdiinden daha fazla bilgi yapsna sahiptir. z-organizasyonunun evrimde nasl bir rol oynad hl bilinmiyor; ancak kukusuz genler ve hcreler lineer olmayan bir sistem oluturmak iin etkileime gemi olmallar. Amerikal karmaklk kuramcs Stuart Kauffmann nderliinde, 1960lardan itibaren z-organizasyon hakknda bilgisayar deneyleri yaplmaya baland. 100.000 insan geninin birbirleri ya da evre tarafndan aktif ya da pasif klnd biliniyordu. Kauffman byk bir bilgisayar bileenleri dzeni programlad. Her bir bileen herhangi bir anda aktif ya da pasif olabilirdi ve sonraki anda dierlerinden gelecek veriye gre aktifleebilir ya da pasifleebilirdi. Bir gen ebekesinin bu

bilgisayar tabanl modeli rasgele almaya baladnda, balantlar seyrek olduunda, ou bileenin (genleri temsil eden) durumlar sabit kaldnda ve sadece birka dnglerin paras olduunda, genelde basit dinamik bir duruma kavuuyordu. Bu gerek hcrelerin davranna ksmen benziyordu. Gen bana iki balant olduunda, Kauffmann ebekesi kaotikleiyordu. Gen bana ortalama iki balant ile sistem kaos snrna dayanyor ve ilgin rntler kendiliinden ortaya kyordu. Kaufmann ebekesinde z-organizasyon vard; ama bu kukusuz, gerek canl sistemlerde olup bitenin kant deildir.

KARA DELKLER
Bir kara delik, kendisinin kritik bir yzey snr olan olay ufku"ndaki ktleekiminden, ne maddenin ne de n kaamayaca kadar youndur: Bu nesneler snm yldzlarn bir rn olabilecei gibi baka kaynaklardan da olumu olabilirler. GENEL ZAFYET ve eski ktleekimi teoremleri, kara deliklerin varln tahmin etmiti. Onlarn, nkleer yaktlarn tamamen tkettikten sonra snen, gneimizden en azndan on kat daha byk, youn yldzlarn son noktas olduu dnlyordu. Byk kara deliklerin, -dier yldzlardan den maddelerin KUASARLARa enerji kayna olduu- aktif galaksilerin merkezinde bulunduu da tahmin edilmiti. BYK PATLAMAdan hemen sonra oluarak salm mini kara delikler de olabilirdi. Tm evrenimiz, daha geni bir evrenin iindeki bir kara delik olarak dnlebilirdi. Kara delikler dorudan grlemez; zira k onlardan kaamamaktadr. Darndan tespit edilen olgular, ktleleri elektrik ykleri ve dnme oranlardr. Onlarn varlna ilikin baz gzlemsel deliller, sanki ikili bir kara" birlikmi gibi davranan bir yldz olan Cygnus XI'in yrngesiyle ilgili ve aktif galaksilerin ekirdekleri olan kuasarlarn yayd son derece parlak kla ilgili almalardan elde edilmitir. Sz edilen parlak n, bir kara deliin iine dt srada yaylan gazn neticesinde olutuu dnlmektedir. Kara delikler pekok egzotik zellie sahiptir. Sradan uzay-zaman ve fizik yasalar onlarn merkez noktasnda (tekillik) geerli olmaz; nk ou fiziksel byklk bylesine yksek ktleekimsel basnta sonsuz deeri almaktadr. ou fiziki, bunun ima ettii btnyle tahmin edilmezlikten rahatszlk duymu ve zm yollan aramtr. Bu balamda, kozmik sansr hipotezi, bir olay ufkunun arkasndaki herhangi bir tekillii bizim gremeyeceimizi ileri srmektedir. Bunun kant yoktur. Stephan Hawking, hl eksik olan KUANTUM KTLEEKM teoremini ileri srmtr. Bu teoreme gre noktasal tekillikler deil, yuvarlak blgeler vardr. Bu da doru veya yanl olabilir. te yandan Hawking kara deliklerin mutlak kara olmadklarn kantlamtr. Kuantum fiziine gre paracklar -her ne kadar bu klasik fizikte mmkn olmasa da- bir tekilliin olay ufkundan tnel aarak (bkz. KUANTUM TNELLEMES) geebilirler. Yine de bir kara deliin buharlama oran insan leinde ihmal edilebilir.

KARA KUTU
Doann pekok sistemleri yksek bir karmaklk derecesine sahiptir; fakat onlarn etkileimleri sz konusu olduunda, ieriklerinin tamamen ayrntl bir izahn yapmak bilim adamlar iin her zaman gerekli deildir. Buna, bir gerecin sanki bilinmeyen eleri ieren mhrl bir kutu olarak grld kara kutu yaklam denir; terim elektronikten gelmektedir. Kutuya bir dizi sinyal yollayp kty lerek kutunun iinde ne olabileceini ya da daha doru sylersek, elektronik elerin hangi kombinasyonunun byle hareket edeceini tespit iin bir model gelitirmek mmkndr. Kara kutu yaklam, geerli bir davran modeli sunacak kadar bir ieriin ayrntl tanmn verme amac gtmez. Bir atomun ekirdei veya temel bir paracn ii bir lde kara kutudur. Bir ekirdek temel paracklarla bombardmana tbi tutulur; fizikiler salan paracklar ve may lerler ve ekirdein iinin matematiksel bir modelini kurmaya alrlar. Psikolojide DAVRANIILIK diye bilinen ekol, beyni bir kara kutu gibi grr. Davranlar, znellik ve isel zihinsel durumlar gibi mevzularla ilgilenmezler. Deneysel bilim adamlar olarak onlar, d uyarm ile tepki arasndaki balantyla daha fazla ilgilenirler. Psikolojide baz sorulara -asla tmne deil- bu yolla cevap verilebilir. Kara kutulardan oluan bir sistem kavram SSTEMLER TEOREMnde esastr. Karmak doa ve toplum sistemleri, birbirleriyle balantl, birinin kts dierinin girdisi olan kara kutular olarak grlr. Bu sistemler arasnda zel neme haiz eitli geribildirim halkalar vardr. Tm sistemin bir temsili, bilgi, kararlar ve rn aknn eitli kara kutulan birbirine balad bir ak grafiidir. Sistemler teoremi, ilgili eitli kara kutularn ieriklerini bilmeye gerek olmadan, karmak davran ekillerini yaklak olarak modellendirme imkn sunar.

KARANLIK MADDE
Siyah cisim, gremediimiz ama orada olmas gerektiini bildiimiz, kozmosun gizemli kayp ktlesidir.

Optik, radyo veya dier teleskoplarla grebildiimiz yldzlar ve gezegenler, evrenin ktlesinin sadece kk bir ksmn oluturmaktadr. Onlarn tm dz (bkz. ZAFYET KOZMOLOJ) bir evren iin gerekli olan kritik younluun (metre kp bana bir hidrojen atomu) yalnzca %1 ini oluturur. Ancak spiral galaksilerdeki yldzlar, grebildiimiz dier yldzlarn ktleekimi kuvveti sayesinde yrngede kalabilmek iin ok hzl dnerler. Galaksilerin gerek ktlesi kritik younluun %10 una yakn olsa gerektir. Ve onlar grnen galaksiden ok daha geni olan bir k halkas iermelidirler. Galaksi kmeleri ve sperkmelerinin byk leklerinde, onlarn izafi hareketleri daha da ok karanlk maddenin var olmas gerektiini iaret etmektedir. Evrenin ortalama younluu ylesine hassas dengelenmitir ki, kck bir azalma her eyi yerinden edebilir; kck bir fazlalkta her eyi sndrebilir. Eldeki lmler ok miktarda karanlk maddenin varln gerekli klmaktadr. Bugnn evreni, koca boluklar ve yz milyonlarca k yl mesafesinde geni madde younluuyla ok yumruludur. (Bkz. KOZMOLOJK LKE; BYK EKEN.) Bu kpks yap, ortalama younluun kritik younluk olmas halinde beklenebilir. Baz blgelerde daha byk bir younluk kalabalk alanlara yol aarken, dierlerinde, daha kk bir younluk boluklara neden olmaktadr. (Bkz. MKRODALGA ARKA ALANDA BURUUKLUKLAR.) Karanlk maddenin neden olutuu hakkndaki grle alntl olarak ok sayda yorum vardr. Bazlar onun k yaymayan, sradan (baryonik) madde -snm yldzlar (beyaz cceler), ntron yldzlar, ar donuk yldzlar, gezegenler veya KARA DELKLER- olabileceine inanmaktadrlar. Nkleosentez dneminden kalm KMYASAL ETLLK gz nne alndnda, evrenin kritik younluunun %10undan fazlas bu eit madde -protonlar, ntronlar ve elektronlar- ile izah edilemez. kinci teorem karanlk maddenin ntrinolardan oluabileceini ileri srmektedir; ama ntrinolarn ktleye sahip olup olmadklarm henz bilmiyoruz. nc teorem de karanlk maddenin henz kefedilmemi bir parack veya paracklar olabileceini ileri srmektedir.

KARMAIKLIK
Karmaklk, basit olmayan her eye gnderme yapabilir. Eer bir sistemin karmakln, onun standart bir bilgisayar dilindeki en ksa ifadesi olarak tanmlarsak, p yn ya da anlamsz saylar dizisi gibi eyler Shakespearein eserlerinden daha karmak olur. te yandan, bir yapnn bilgi ieriine gnderme yapabilir ki, bu durumda Shakepearein eserleri daha karmak kacaktr. 20. yzyln biliminde karmaklk, genelde ok zel bir anlamda -KAOS SINIRInda dzen- kullanla gelmitir. Bu anlamda o, Newtoncu fiziin eski paradigmasna cidd ekilde meydan okuyan -KUANTUM FZ ve kaosun yapt gibiyeni bir bilimin habercisidir. (Bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON.)

Newtoncu bilim organize olmu basitlikle ilintiliydi. Fizik, biyoloji, kimya, ekonomi ve sosyoloji ve onlarla ilgili dnce sistemlerinde Newtonun rneini izleyenler, gzlemlenen dnyay birka yasa ve bileene indirgeme amac gderler. Bilimsel metodun kendisi, sistemleri, evrelerinden izole edilmi olarak grp onlar en basit paralarna ayrarak, daha sonra bu paralar sistemin belirmemi geleceini tahmin etmekte kullanmay ngryordu. Basitlik -dz dorusal gelime, determinizm ve tahmin edilebilirlii ieren- bu yaklamn ke tayd.

Gelgelelim bylesine indirgemeci bir yaklama kar kan, doalar gerei karmak olan yaplar vardr; beyin, hcre, ehir, yamur orman ya da an kovan gibi. Bunlar inceleyecek olursak, bunlarn, organize olmu karmaklkla ilgili 20. yzyln yeni bilimsel dnce biimine daha uygun dtklerini grrz. Kuantum teoremi, kaos ve imdilerde karmaklk teoremi, paralarnn toplamna indirgenemeyen belirgin btne, artc yeni durumlar ya da formlar birdenbire meydana karan sreksiz, lineer olmayan deiime ve belirlenmezlik ile tahmin edilemezlie odaklanmaktadr. Kaos ve karmaklk, ayn madalyonun iki yz, tahmin edilebilir olduu sanlan pekok sistemin snrnda gizlenen trblansl dzensizlie ve nihayet ardndan kaosun snrnda kefedilen artc yeni dzene odaklanmaktadr. Bu yeni dzen, enerji veya maddeyi karmak bir sistem iine eken, bir eken ya da garip eken olarak hareket eder. (Bkz. EKENLER.) Girdap bu tr bir z-organizasyon rneidir: Kendi etrafnda dalgalar halinde yaylan su molekllerini dar bir huninin iine eker ve ondan geen su her an fakl olsa da ekil varln srdrr. nsan vcudu da bylesi karmak bir z-organizasyon sistemidir. Onun durumunda, tm madd muhtevann sirklasyonu yedi yl alsa da rnt varln korur. Karmaklk niin deerli olmaldr? Niin doa onu bir olaslk olarak tamaldr? Bakteriler ve bcekler gibi canl yaratklar kendi yaam tarzlar iinde gayet baarldrlar. Ama eer zek, ayrt etme, tahminde bulunma ve farkl koullara uygun tepkiler gelitirme ise, o hayat bir neme sahiptir. Karmak bir ortamda, gelikin organizmalardan eit oranda karmak hesaplamalar beklenir. Doann, basit yasalara ya da bileenlere indirgenmeye elverili olmayan karmak sistemler ierdiinde phe yok. Ancak karmaklk bilimi"nin geerlilii konusunda bir tartma vardr. O ister istemez bir bilgisayar bilimidir. Karmak sistemlere uygulanan lineer olmayan denklemler insanlar iin zm zor eylerdir; ama onlarla bilgisayarla uratnda hayret verici eilimler ve modeller ortaya kmaya balar. Bu, her eyden nce, eletirilerin iddia ettii eyin bir yanlsama olabilecei ve karmaklk iinde ileyen son derece basit yasalar bulunabilecei ihtimalini dourmaktadr. Bir karmak sistemin, rnein insan beyninin bilgisayardaki taklidi bir baka sisteminkine, rnein ar kovannkine ok benzer grnr. Karmaklk bilimiyle ilgilenen bilim adamlar, birletirici bir ilke bulduklarna inanmaktadrlar. Eletiriler, onlarn bulduu tek eyin, bilgisayar-kaynakl taklitlerin ileyi biiminin ardnda yatan birletirici ilke olduunu dnmektedir. Karmaklk gerektir ve onun doadaki rnekleri pekoktur. Karmaklk bilimi indirgemeci bilimin indirgenemez bir eye uygulanmas abasndan fazla bir ey olmayabilir. Belki de karmakln basit, genel ilkeleri yoktur. Santa Fe Enstits ve kaos snrndaki sistemlerin bir incelemesi olarak karmaklk biliminin ortaya kndan nce, ayr ileyen paralar yaklamnn karsnda, sistemleri tanmlama ve onlar iin birletirici ilkeler bulmaya dnk baka abalar da vard. Her biri snrl da olsa ilgin uygulamalar dourmutur. rnein baknz FELAKET TEOREM; KAOS VE ZORGANZASYON; SBERNETK; DSPATF YAPILAR; BLG; SSTEMLER TEOREM.

KATILIMCI EVREN
Fiziksel gerekliin ortaya kmasnda gzlemcinin rol nedir? Bilinli varlklar olmasayd fiziksel dnyada herhangi bir farkllk olur muydu? Her ne ekilde olursa olsun insann amac ve niyeti fiziksel evrenin ald yn deitirir mi? Tm bu sorulara klasik bir fiziki olumsuz cevap verecektir. Hatta onlar anlamayabilir de. Newtoncu paradigmada, gzlemlenen ile gzleyen arasnda keskin bir ayrlk vardr. Fiziksel gereklik gzlemcilerin yaptklarndan tamamen ayr, hatta gzlemcilerin varlndan bile ayr olarak kendine zg doaya sahiptir ve onun yasalarna uyar, bir ta bir tatr hangi ortamda bulunursa bulunsun, herhangi biri onun orada olup olmadn bilsin veya bilmesin ayn fiziksel zellikler ve eilimlerle ayn eit ta olmaya devam eder; daha ak bir ekilde konuursak, madd dnyay varsaylan tm psikolojik etkilerden kurtarmak, Newtoncu bilimsel dnya grn, ruhsal ve psikolojik glerin maddeyi etkiledii eski ortaa dncesinden ayrmada nemli bir admd. Gzlemleyen/gzlemlenen ayrm, Newtoncu fiziin bilimsel nesnellikten kast ettii ey iin hayat neme sahiptir. Gzlemlerimizden ayr dururuz, onlar tutkudan uzak bir halde yaparz, ve benliimizi ve amalarmz metodumuza katmayz. Maddi dnyann kuantum fiziksel kavranna doru bir kay bunu byk lde deitirir. Kuantum gzlemcisi gzlemlerinin iinde yer alr. Gzlemleri, sonradan onun inceleyecei asl gereklii ortaya karmada nemli bir rol oynar. Henz tamamen anlalmam bir anlamda, kuantum gzlemcisi kendi gzlemlerinin dnyasn yapmaya yardm etmektedir. (Bkz. PERSPEKTF VE ETKLEM.)

Kuantum gerekliinin gzlemlenmeyen dnyas bir imknlar bolluudur. Schrdinger dalga fonksiyonu, bir kuantum varlnn yerleebilecei olas sonsuz durumlar dizisini tanmlar. Tm bu imknlar ancak dalga fonksiyonu ktnde bir gereklie dnr -ve dalga fonksiyonunu kerten eyin lm ve gzlem olduunu biliyoruz.Salt lme eylemi imkn gereklie dntrr ve yaplan lmn tr, sonsuz imknlar denizinden ne tr bir gerekliin ortaya kacan belirler. Bir lde, gzlemci aradn grr. rnein, bir foton, her ne kadar birini sabitlendirmek dierini kaybetmek demekse de hem konum imknlarna (paracksal bir zellie) hem de momentum imknlarna (dalgasal bir zellie) sahiptir (HESENBERG BELRSZLK LKES). Bir fiziki bu imknlardan herhangi birini lmek ve sabitlendirmek iin bir deney hazrlayabilir, Fizikinin mdahalesinin -lme ve gzlem- fotonun ikili doasnn hangi yann sergileyeceini etkiledii grnmektedir. Bir deney bunu ekillerle aklamaktadr. Eer bir kaynaktan yaylan bir fotonumuz varsa, ve bu foton bir ekrandaki iki yangn birinden geme seimine sahipse (kuantum mekaniksel olmak her ikisinden de geme seeneine sahip olmaktr), fizikinin planlad deneyin yle bir sonucu ortaya kar: Eer o foton kaynann tam karsna, yarklarn nne iki tane parack detektr yerletirirse, foton tek bir parack gibi hareket eder -belli bir yolu takip ederek bir yarktan geer ve bir parack detektrne arpar. te yandan, eer fiziki, parack detektrlerinin yerine her iki yar da gren" tek bir ekran yerletirirse, foton bir dalga gibi hareket eder -her iki yarktan da geer ve detektr ekrannda bir giriim modeli oluturur.- Fiziki ve foton ok sayda imkn sabit gndelik bir gereklie dntren, yaratc bir diyaloga katlmtr. Wheeler, bu diyalogun, bizlerin katlmc evren"de yaadmz gsterdiini savunmaktadr. Baka bir nde gelen fiziki, Nobel dl sahibi Ilya Prigogine, Gereklii nasl adlandrrsak adlandralm, o, bize, sadece bizim de katldmz aktif bir yap yoluyla ifa olur" diyor. (Bkz. BALAMSALCILIK.) Kuantum mekaniinde gzlemcinin katlmnn anlamn ele alrken, ok nemli bir uyarnn altn izelim. Fiziki Eugene Wigner, kn insan bilincinden kaynaklandn savunan, dalga fonksiyonunun k hakknda mehur bir yorum yapt. Wignerin mantna gre, fiziksel olan hibir ey dalga fonksiyonunu kertemez; nk kuantum mekaniine gre, fiziksel olan her ey bir sperpozisyon durumu iinde olmaldr, o fiziksel olmayan bir ey -yani bilin- tarafndan kertilmi olmaldr. Bu dnme tarz, onu fiziksel dnyann dna yerletirmek, ayn zamanda bilinli gzleme byk bir nem atfetmek bilincin dualist yorumunu gerekli klar. Aslnda, kuantum teoremi hakknda yazlm popler kitaplarda Wignerin hipotezinden ok sz edilse de, ok az sayda fiziki onu makul bulmaktadr. ounluk fiziksel nedenlerden tr dalga fonksiyonunun ktn, ve eer bilin onu kertebilecek bir ey ise onun da fiziksel bir temele sahip olmas gerektiini dnmektedir. Bilinten ayr olarak genelde -fotoraf levhalar, Geiger sayac vb.- pekok eyin, k meydana getirdii dnlmektedir. Gzlemcinin katlm kuantum mekaniinin tartlmaz bir olgusu olsa da ve o, bizi, insanlarla fiziksel dnyann geri kalan ksm arasndaki ilikiyi yeniden deerlendirmeye itse de, derin bir kavray gerekli klmaktadr. Bu, daha byk bir mesele olan LM SORUNU ve DALGA FONKSYONUN K balamnda bir gn tamamen anlalacaktr.

KELEBEK ETKS
inde bir kelebein kanat rp Kansasda ertesi gnn hava durumunu etkiler. Eski bir in atasznden yaplan bu uyarlama her eyin bir- biriyle balantsn ve kimi davran alanlarna kar doann ar hassasiyetini iaret etmektedir. Modern zamanlarda, bu szn doruluu, bir MIT meteoroloji uzman olan Edward Lorenz tarafndan, dnyann hava durumunu belirleyen denklemleri zme abasnn sonucunda yeniden kefedilmitir. Lorenzin kurduu denklemler lineer deildi. (Bkz. LNEER OLMAMA.) Bunun anlam, hava durumu oluurken, o kendisini geri besler; bir blgedeki hava komu blgelerdekini etkiler. Oluan bu hava durumu, sonuta ileriki hava durumu zerinde bir etki yapma ilevini grr.

Lorenz, denklemini scaklk, hava basnc ve rzgar ynleri hakknda elde ettii verilerle gelitirip hava durumu tahmininde bulunmutu. Denklemlerinin an etin olmas nedeniyle, onlar zmek iin, hesabn bir aamasnn sonularnn sonraki aama iin veri olarak kullanld TEKRARLAMA ilemine bavurdu. Bir yerde kesirli ksmlar azaltmaya yarayan bir hesap makinesi kulland. Bu ilemin % 0,1lik hata pay vard. Byk bir srprizle karlat; elde ettii hava tahmini kkten farklyd. Bin tane alann iindeki bir alanda meydana gelen minik bir deiiklik tamamen farkl bir hava durumunu douruyordu. Lorenz, dnyann hava durumunun hi lineer olmadn, yle ki, srekli kendini geri besleyen ve byyen bataki verilerdeki minicik bir hata veya bozulmann etkilerinin bile birikip bir hava durumunu deitirebildiini anlad. Nitekim dnyann hava durumu son derece duyarldr. Her tr tahmin ve kontroln dnda bulunur. Hava durumu, trblansl nehirler ve bcek nfuslar kelebek etkisinin altndadr. Borsa gibi ekonomik ve sosyal sistemler de yle. Bu sistemlerin davran tahmin veya kontrol edilemedii iin, ekonomistler, sosyologlar, politikaclar ve mdrler kaos -deiim, hassaslk ve aklk- ihtimalini hesaba katan yeni stratejiler gelitirmek zorunda kalmlardr. (Bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON.)

KOKU ALGISI
Koku sistemi (koku duyusu) basittir ve anatomik adan iyice anlalmtr. EEG lmleri onun zerinde kolaylkla yaplabilir; bu yzden ayrntl bir ekilde incelenmitir. ok nemli baz bilgiler, 1970ler- de tavanlarn koku sistemi zerinde almalar yapan Walter Freeman tarafndan elde edilmitir. Bu, sistemin balantc bir modeline -paralel ileme dayal- ve beyindeki kaosun oynad roln kayda deer oranda anlalmasna imkn tanmtr. (Bkz. BALANTICILIK.) Beyin, koku soan diye bilinen; kokularn tespit edildii bir blme sahiptir. Bu burundaki kimyasal alclara baldr. Retina gz iin neyse koku soan da burun iin odur ve retina gibi, kendisine gelen duyusal girdi zerinde ilk ilemi gerekletirir. Koku soannn farkl ksmlarna altm drt tane yzey elektrotu balayarak ve deiik koullara -koku yok, bilindik koku ve bilinmeyen koku- kar onlarn verdii EEG tepkilerini kaydederek, Freeman ve alma arkadalar, bu ilk ilem evresinde ne olup bittiinin ve sonra bilginin koku siniri boyunca ilerleyip beyin zarna nasl ulatnn bir emasn kardlar. Freemanin tavanlar bilindik bir kokuya maruz kaldklarnda, koku soannn her tarafndan kaydedilen EEG ekilleri eevreliydi -ayn anda salnyorlard-. (Bkz. EEVRELLK.) Bir kokuya verilen tepkiyi dier kokuya verilen tepkiden ayran ey, hangi nronlarn veya koku soannn hangi ksmnn uyarld deil, soann farkl blgelerindeki tepkinin izafi genliinden kaynaklanyordu. Bu, burundaki kimyasal alclarn tipe gre yerel olarak gruplat ve her koku cinsinin, kendisine uyan, koku soanndaki bir genlik profiliyle ilikili olduu teoremini dourdu. Tm koku soan, btn nronlarn birbiriyle balantl olduu bir sinirsel ebeke (bkz. SNRSEL EBEKELER) gibi alr. Bu ebekenin ortak genlik modeli koku siniriyle beyin zarna tanr. Tavan tand kokulara maruz kaldka taman modellerin her biri sabit kalr; artlanma yoluyla yeni kokular renildiinde yeni modeller ortaya kar. Koku duyumunda kaosun oynad rol, kokunun yokluuyla ilikili olarak meydana kmt. Bu durumda, koku soanndaki mtekabil EEG modelleri olas tm frekanslar ve yerel genliklerle dzensizce hareket etmiti. Bu, girdideki herhangi bir deiime kar hemen verilen tepkinin dourduu kaotik bir haldi. Tavanlar tandklar bir kokuya maruz kaldklarnda,EEG modelleri kaostan kurtulup hemen eevreli bir duruma geiyordu. Dolaysyla kaosun duyumsuzlukla, eevreliliin (dzenin) de belli duyumla ilikisi vardr. Ayn olgulara grsel algyla ilgili almalarda da rastlanmtr ve bilim adamlar, kaosun bilin hallerinde benzeri bir rol oynayabilecei ynnde tahminlerde bulunmaktadrlar. (Bkz. ZHNLE LGL KAOS TEOREMLER.)

KR GR
Kr gr, beyinlerinin ana grsel blgesi hasara urayan kimselerin, o nesneleri grdklerinin farknda olmadan, grme alanlar iindeki nesnelere tepki vermeleri olgusudur. Kendilerine sorulduunda, kr olduklar hususunda srar ederler; buna ramen davranlar (nesneleri yerletirmek, engellerden saknmak, bilmedikleri bir yerde yollarn bulmak) yle olmadklarn gstermektedir. Bu durum, basite, grsel verileri ileme yetisinden kaynaklanan bilginin bilince ulamamasndan kaynaklanmaktadr. lk kez psikolog Larry Weiskrantz, 1980lerde, kr grn fizyolojik adan esasl bir aklamasn elde etti. Bu olgu, genelde ana grsel kortekste meydana gelen bir hasardan kaynaklanmaktadr. Felsefi adan kr gr, bilin ile uyanma davransal tepki arasnda bir fark grmeyen davran sava gl bir meydan okumay ierir. (Bkz. DAVRANIILIK.) Byle bir fark, sz konusu olgunun en dikkat ekici zelliidir. Kr grn var olup olmadn onaya karmak iin dzenlenmi bir testte, kk lambalar kmesinden biri hastann grsel alannn kr tarafnda bir an iin yaklr. Hasta hibir ey grmedii noktasnda srar eder; fakat bir tahmin yapmas istendiinde, yanan n ynn iaret eder. ok defa tekrarlanan bu testten elde edilen veriler tutarl bir biimde ans dzeyinin stnde yrmektedir. Normal grme olaynda, retinadan gelen bilgi -baz gz hareketi reflekslerini kontrol eden ilkel beynin bir paras ile ana grsel korteks de dahil olmak zere- beyindeki deiik yerlerden geer. Kr gr hastalarnda, grme bilincinden sorumlu grsel yolun hasara uramasna ramen, grsel bilginin beynin davransal tepkiden sorumlu dier blgelerine ulat sanlmaktadr. Kr gre benzer olgular dier alg trlerinde de ortaya kar. nsan yzlerini bilinli ekilde tanma yetisini yok eden bir beyin hasarna sahip kimseler, yalan makinesine balanp bilindik yzlerin fotoraflar kendilerine gsterildiinde, onlar tandklarna ilikin fizyolojik belirtiler sergileyebilmektedirler. Histerik sarlk eken kimseler seslere EEG beyin tepkisini verirler; her ne kadar onlar bilinli olarak duymasalar da. Ayn ekilde onlar uyandran eyin ne olduklarn bilmedikleri halde anneler sk sk (ok yksek sesli trafik grltsne deil de) bir ocuk l zerine uyanrlar. Algnn son derece normal olan baz trleri genelde bilin ddr. eitli fizyolojik sistemler, kan basnc, kandaki eker seviyesi gibi olgular ynetip kontrol ederler ve bunu biz farknda olmadan yaparlar. Baz kimseler onlara iyi bir yn duygusu veren manyetik bir duyuya sahiptir; ama onlar beyinlerindeki manyetik paracklarla dnyann manyetik alanlar arasndaki etkileimden habersizdirler. Bozuk bir yolda yrrken yolun ayrntlarn fark etmeyiz genelde ve yolun ekillerine kendimizi uydururuz; tm blmlerin farkna varmadan arabalarn bir noktadan baka bir noktaya sren src rnekleri, olduka fazladr. Bu tr bilin d alg rnekleri sezgi diye adlandrdmz, onu nasl yaptmz bilmeden tamamen bilinalt veya bilin d bir tecrbeden karmlarda bulunma yetisiyle balantldr. iftiler, doktorlar ve speklatrler bazen bu ekilde alrlar. Kendilerine bunu nasl yaptklar sorulduunda sarih karm zincirlerinde baz ksmlar atladklarn aka syleyebilirler; ama genelde sylemezler. Bunun yerine Onu sadece sezdim veya Bir duyguya kapldm trnde szler sarf ederler. Aklc ve bilimsel karm alenen test edilmeye daha uygundur ve dolaysyla daha gvenlidir; ama o, akas bilgiye giden tek yol deildir.

KOZMOLOJK LKE
Kozmolojik ilke evrenin her yerde ayn olduunu savunmaktadr. Biz bulunduumuz konumdan btnn uygun bir rneini grrz. Bu kadim inanla eliir. Eski zamanlarda pekok insan yeryznn biricik olduuna ve Gne, Ay, gezegenler ve yldzlarn dairesel yrngeler iinde onun etrafnda dolandna inanmaktaydlar.

Batlamyus modeli batda 1500 yl boyunca kabul edildi ve Yahudilik, Hristiyanlk, Tanr'nn, biricik insan soyunu yerletii biricik bir dnya yarattn kabul etmiti. Kozmolojik ilke, aksine kant bulunmamas hasebiyle ekici grnmektedir. Bizler dier insanlarn bize, dier yerlerin bizim yerimize benzediini varsayarz. Bu gerekte ne kadar dorudur? devaml bir oluum srecindedir ve farkl zamanlarda farkl yaplara sahip olmutur. (Bkz. BYK PATLAMA: KUSURSUZ KOZMOLOJK LKE.) Bizimkinin tek gezegen olmadn biliyoruz. Evrenin baka bir yerinde zeknn olup olmad ak ulu bir sorudur. Her ne kadar bunda imdiye kadar baarl olamadysak da srekli, baka yerlerden mesaj alma aray iindeyiz. (Bkz. EVRENDE ZEKA.) Kozmolojik ilkeyi test etmenin en dorudan yolu, evrendeki maddenin geni lekli dalmn incelemektir. Kk leklerde evren aka yumrulu dur. Yaklak 108 k yl bir lee kadar uzanan galaksi topluluklar, galaksiler, yldzlar ve gezegenler vardr. Bu lein tesinde de yumruluun olduunun kant mevcuttur. (Bkz. BYK EKEN; MKRODALGA ARKA ALANDA BURUUKLUKLAR.) Bunun anlam bizim test edebildiimiz herhangi bir lekte evren, kozmolojik ilkenin sand gibi ayn ve zde deildir. Btn evren, bizim grebildiimiz ksmlarndan belki ok daha byk olabilir; belki snrsz byklktedir ve sadece onun ok az bir blm hayat iin elverilidir. (Bkz. ANTROPK LKE.)

KOZMOLOJ
Kozmoloji bir btn olarak evreni inceleyen bilimdir. (Bkz. KOZMK KUBBE.) Modern kozmoloji, astronomi, felsefe ve parack fiziinin buluma noktasdr. Alandaki imdiki hakim gr, BYK PATLAMA teoreminin bir almdr.

KOZMK ARKA ALAN RADYASYONU


Kozmik arka alan radyasyonu, tm evreni dolduran s radyasyonunun hemen hemen zde bir alandr. BYK PATLAMAnn bir kalntsdr ve 1960larn ortalarnda, deneysel olarak tespit edilmesi, evrenin gerekte Byk Patlamayla birlikte baladnn byk kant saylmtr. Bugn kozmik mikrodalga arkaalan evrenin byk lekli yaps zerine gerekletirilmi be temel gzlemden biridir. Daha 1940larda, Amerikal kuramsal astronom George Gamow ve alma arkadalar, ilk evrenin bir kalnts olarak mikrodalga radyasyonun bulunabileceini ileri srmlerdi. Ne var ki o zaman bunu test edecek aralar yoktu. 1965de, iki Amerikan Bell Laboratuvar bilim adam Arno Penzias ve Robert Wilson, uydu iletiiminde kullanmak iin boynuza benzer byk bir radyo alcsn ayarlarken, ans eseri onu kefettiler. Radyolar, beklenildii zere, dnyadan, gneten ve galaksimizden gelen grlty toplad. Fakat gkyzndeki tm ynlerden eit oranda geldii anlalan ilve bir mikrodalga sinyali de vard. Bilim adamlar beklenmedik grltnn, gvercin pisliklerinden kaynaklanm olabilme ihtimali zerinde durdular. Ama radyo antenlerini temizlediklerinde alnan yaynda deiiklik olmad. Onlar, aslnda, Gamow'un tahmin ettii kozmik mikrodalga arka alan radyasyonunu saptamlard. Byk Patlamayla birlikte doduktan sonra, evren, balangta, saydam olmayan maddeyle etkileime geen s radyasyonuyla doluydu. Aradan 300.000 yl geince, geniledi ve elektronlar, protonlar ve ntronlarn birleerek (yaklak 4000 Ke dein) hidrojen ve helyum atomlarn oluturmasna imkn tanyacak kadar soudu. Aniden uzay radyasyon

geirir hle geldi; o andan itibaren radyasyon evrende bozulmadan dolamaktadr. Evren genilemeye devam etmi ve bu, arka alan radyasyonun dalga boyunu germitir; -yani kzla kaydrm veya onu soutmutur, ta ki onun scakl imdi 3K in azck altna dene kadar. Tm bunlar Byk Patlama teoreminin tahminleriyle uyumaktadr ve olan bitenin baka yolla aklanmas zordur. Kozmik arka alan radyasyonu izotropiktir; 10.000 de 1 lik her ynde ayndr. Ama o mkemmel derecede izotropik deildir; olmamas da gerekir. (Bkz. MKRODALGA ARKAALANDA BURUUKLUKLAR.) Tm galaksimiz, mikrodalga arka alana gre hareket etmektedir ve epey uzaktaki ok youn bir ktle tarafndan ekilmekte olduu dnlmektedir. (Bkz. BYK EKEN.)

KUANTUM
Kuantum kelimesi etimolojik olarak kuantite (quantity) kelimesinden tremitir ve kk bir eylem veya ilem paketii veya yn anlamna gelir ki, onlarn en kk birimi mikrodnyadaki tek bir olayla ilikilendirilebilir. Bir elektron atom iindeki bir enerji yrngesinden dierine sradnda, bunu ok sayda kuantum olarak llebilen eylem birimleri iinde yapar. Kuantumlar (kuanta) blnemezdir. Bir paracn bir durumdan dierine hareketi asla bir buuk veya eyrek kuantumu kullanmaz. Bu sayede kuantum sray -bir enerji dzeyinden farkl bir enerji dzeyine dz geisiz ani hareketi- mmkn olabilmektedir. Bu bir kiinin yolunun zerindeki yamatan oyulmu basamaklardan sraya sraya aa inmesine benzer. ki basamak arasndaki bir yere basmas yasaklanmtr. Aslnda benzetmeyi daha doru yapmak istersek, ikisi arasnda baslacak hibir yetin olamayacan belirtmemiz gerekir. Neredeyse mikrodnyann her esi -ve dolaysyla bir btn olarak fiziksel dnya- minik bir top gibi dnmektedir. Dnen her ey, asal bir momentuma, yani onun bir zaman dilimi boyunca dnmesini durdurmak iin gerekli olan enerji miktarna sahiptir. Dorusu kuantum bir spin veya asal momentum birimidir. Dnen bir topun eylemini hayal ederek, kuantum ve kuantum sraylar hakknda bir fikir edinebiliriz. O basite giderek yavalayan dz ve devaml bir dnme hareketi sergilemez. Azalan asal momentumun ark diinin birinden dierine srarken, tk tk tk diye gider. "Dnen top ister bir buz patinajcs ister bir ocuk oyunca olsun isterse de minik bir elektron, bunun doruluu deimez. Tm dnme hareketi kuantize edilir veya topakl"dr. Kuantum sray teriminin yaygn kullanm herhangi bir ani veya kocaman deiim, daha nce gelen tm imknlardan doan bir deiim anlamna gelmektedir. Bu onun mikrodnyadaki kkenleri asndan elbette dorudur, ama kuantum srayn devasa olmas gerekmez, sreksiz olmas yeterlidir. Ayrca onlar daha nce gelenden eyden yola klarak tahmin edilemez veya belirlenemez. (Bkz. BELRSZLK.) Dnme iin kullanlan kuantumlarn says dnen nesnenin ktlesine, baldr. Bir ocuk oyunca veya buz patinajcs dnerken trilyonlarca kuantumu kullanrken, atom ekirdeinin en dk enerji dzeyi etrafnda dev nen minik bir elektron ise sadece bir kuantum-kullanr. Bu yzden top veya buz patinajcsnn tk tk dme hareketi alglanamazdr, nk toplam asal momentumla kyaslandnda hayli kk kalr. Ancak tek bir elektronun kuantum sray ok dramatik olurdu, onu bulunduu lekte gre- bilseydik eer. Kuantumlar maddenin dalga yapsyla alkaldr ve onlar, dalgalanan bir dalga olarak hayal edebiliriz. Sadece bir dalgalanmaya -bir tepe ve bir ukura- sahip bal bir dalga, rnein atom yrngesindeki bir elektron bir kuantum eylemini temsil eder. On dalgalanmak bir dalga on kuantumu temsil eder. Bal bir dalgaya gnlk hayattan bir rnek olarak, iki ucunun durgun tutulan, ve bylece kuantize olmu belli frekanslarda titreen, alnan bir gitar teli verilebilir. Her foton veya n serbest hareket eden parac dalgalanma bana sadece bir kuantumun dt bir eyleme sahiptir ve bu aslnda kuantumun tanmnn bir parasdr -tek bir fotonun eylem kapasitesi-. Bir kuantum ayrca PLANCK SABTne, dnen bir paracn enerjisinin dn frekansna oranna eittir. Kuantum fiziinde sergilenen ekilde eylemin kuantizasyonu veya yumruluu ve srayll, yeni fizii Newtoncu paradigmadan ayran keskin bir zelliktir. Klasik fizik, hareketi bir zaman dilimindeki dz ve srekli deiim; enerjiyi ise srekli bir spektrumdaki azalma veya artma olarak sunmutu. imdi kuantumlarn varl, klasik fizikte anlalmam rengi (Bkz. RENK NEDR?) anlamay mmkn klmaktadr. Kavramsal adan bakldnda, kuantumlar, atomlarn doann en kk yaptalar olduunu savunan eski Yunan ATOMCULUKuuyla ayn gelenek iindedir. Kuantumlar maddenin atomsal veya ayrk yann, periyodik veya dalgams yannn tamamlayc tarafn temsil eder. (Bkz. DALGA/PARACIK KL.) Aslnda, KUANTUM FZnin yksek enerjili

olgulara uyarlanm hali olan KUANTUM ALAN TEOREMinde, atomlar veya paracklar dalgalanan temel bir alann kuantumlar olarak deerlendirilir.

KUANTUM ALAN TEOREM


Kuantum Alan Teoremi (KAT) kuantum teoreminin yksek-enerji fiziinin alanna uyarlanm halidir. Standart kuantum teoreminde olduu gibi paracklara kat maddeler gzyle bakmak yerine, kuantum alan teoremi, onlar temel bir alann uyarlmalar olarak ele alr. Tm varlklar bir enerji havuzu"ndaki dalgalara veya ekillere benzer, kat, tekil ynlar olmaktan ziyade. Evrenin kendisi dinamik enerjinin pekok rneklerini ieren bir ey olarak tanmlanr.

Temel kuantum fiziindeki herhangi bir sistemde, mevcut paracklarn tr ve says sabittir.. Deien varlk onlarn hareketleridir. Fakat yksek- enerji olgular bu ekilde ilemez. ZEL ZAFYETe gre, madde ve enerji birbirine dnebilir. Elektronla pozitron birleip iki gama-n fotonuna dnebilir. ekirdekten ayrlan bir ntron on dakika iinde farkl paraca bozunur. Bu dnmleri aklamak iin, kuantum teoreminin paracklarn temel olmad kavramsal bir at sunmak adna geniletilmesi gerekir. Kuantum alan teoremi, parack fiziinin tm kollarnda kurulu kuramsal at durumundadr. Tm cisimler alanlarn uyarlmalar olarak grldnden, foton, elektromanyetik alann bir kuantumu, elektron, elektron alannn bir kuantumu, vb. olarak ele alnr. Elektromanyetik alann belli bir durumunun, lmde, sfr, bir, iki veya herhangi bir sayda foton ierdii, her olasln dalga fonksiyonuna (olas kuantum durumlar kmesinin matematiksel ifadesi) kendine zg katk salad bulunmutur. (Bkz. LM SORUNU.) Bir alan gitar teline veya jleye benzer; olas uyarlmalar onun olas salnm ekilleridir. Bu ekiller st ste binebilir, bylece bir kerede birden fazla ekil oluabilir. Yayn ekilmesine karlk, dier alanlarla bir etkileimi de katarsak, bir (klasik) alan teoremi elde ederiz. Kuantizasyonu da katarsak bu bir kuantum alan olur -DALGA/PARACIK KL.- Bu, verili paracklarn baka enerji trlerine dnt bir atdr. Schrdinger denklemi sradan kuantum olgularnn iyi bir ifadesi olsa da yksek-enerji alann doru aklayamamaktadr. (Bkz. DALGA FONKSYONU VE SCHRDNGER DENKLEM.) Sonuta farkl trdeki yksek-enerji paracklar iin farkl alan teoremleri vardr -fotonlar iin KUANTUM ELEKTRODNAM (KED), fermiyonlar (Madde paracklar) iin Paul Dirac denklemi, ar spinsiz bozonlar iin (kuvvet paracklar) iin Klein-Gordon denklemi vb.- Tm bunlar zel zafiyetle uyuur. Tamamen baarl bir ekilde sonulandrlm ilk kuantum alan teoremi, KED idi, bu nedenle Amerikan fizikiler Richard Feynman ile Julian Schwinger ve Japon Tomonaga Shinichiro 1965de Nobel dl aldlar. Sonra gelen tm kuantum alan teoremleri kendilerini KEDden sonra modellendirmilerdir. Kuantum alan teoremindeki Dirac denklemine gre, tm fermiyonlar ayn ktleli fakat zt elektrik ykl antiparacklara sahiptir-rnein, elektron ve pozitron, ntrino ve antintrino, proton ve antiproton gibi.- Bu tahminin doruluu dosdoru kantland. Tam sayl spine sahip tm paracklarn Bose-Einstein istatistiine uyarken, tek tamsay-spinli tm paracklar, da Fermi-Dirac istatistiine uyduklar da kantlanmtr. (Bkz. SPN VE STATSTK.) ou kuantum alan teoremi denklemleri tam olarak zlemez. Onlar verili bir ilem iinde sonsuz sayda olas sanal altilemlere izin verir. (Bkz. kuantum VAKUMU.) te yandan, sadece en nemli altilemler ele alnarak ok iyi bir cevap bulunabilir. Bunu denklemler yerine Feynman emalaryla gstermek daha kolaydr. rnein, yukardaki ema, bir fotonun (dalgal izgi) oalabildii baz ilemleri gstermektedir. Bu sonuta bir elektron-pozitron ifti olabilir ve sonra tekrar eski haline dnebilir. Bu srada iftin yelerinden biri bir foton yayp onu tekrar sourabilir vb.

Denklemlerle oluturulabilen sonsuzluklar kuantum alan teoreminin zc bir zelliidir. Onlar hesap d tutularak veya karlarak, sadece elektronun enerjisindeki deiimlere odaklanmak -yeniden normalletirme diye bilinen matematiksel bir metot- suretiyle denklemler uygulanr. Ancak sonsuzluklar sorun tekil etmeye devam etmekte ve bir gn daha doru bir teoreme ulaacamz haber vermektedir. SPERSTRNGLER teoremi bu amaca ynelik bir abadr. Felsefi, adan, kuantum alan teoreminin, Alfred North Whitehead'in SRE felsefesi, Heraklitusun maddeyi betimlemesi ve Budizmle ok ortak yanlar vardr. Cisimlerin havuzun zerindeki dalgalara benzedii bir yerde u soruyu sorabiliriz: Sahile imdi hafife arpan dalga hzla geen vapurun oluturduu dalgayla ayn mdr? zdelikle ilgili sorularn kesin cevaplan yoktur. (Bkz. OLU; KUANTUM MEKANNDE ZDELK.) Bu anlamda, kuantum alan teoremi fizii; Bat dncesine hakim olmu Platon ve Aristonun sabit felsefelerinden uzak yeni bir paradigmaya gtrmektedir.

KUANTUM ELEKTRODNAM
Heisenberg ve Schrdingerin gelitirdii kuantum teoremi, atom ve molekllerdeki elektron ve proton gibi maddelerin davrann aklamt. Elektronun davran kuantize edilmi olsa da, onun hl klasik ve manyetik kuvvetlerle etkileim iinde olduu kabul ediliyordu. Sonraki adm, kuantum teoremini, elektromanyetik alandan balayarak tm kuvvet alanlarna uyarlayarak geniletmekti. Maxwellin klasik elektromanyetik alan teoreminde, manyetik salnmlar elektrik salnmlarn retir ve bu elektrik salnmlar da sonuta manyetik dalgalanmalar oluturur. Alan kendi kendini ayakta tutar ve onun salnmlar k hznda yol alr. Frekansa bal olarak onlar, radyo dalgalar, kzl tesi, grnr, mor tesi vb. dalga formlarn alrlar. Bu teoremin kuantum versiyonu fotonlar -enerji paketikleri- retmek iin salnmlar kuantize etmeyi ierir. Klasik fizikte ykl cisimler elektrik alan sayesinde etkileim kurarlar. kuantum fiziinde ise, iki elektron srekli foton dei tokuu yapyordur, rakip alana ilerlerken topu birbirine atan iki futbolcu gibi. Her dei toku elektronun momentumunda ufak bir kayma retir. Bu dei tokuun net sonucu, eksi ykl iki elektronun birbirini itmesidir. Keza elektron art ykl proton tarafndan ekilir. Bu ekilde deitirilen fotonlara SANAL PARACIKLAR denir; nk ktan farkl olarak onlar, uzayda uzun yol almak iin gerekli enerjiden yoksundurlar. Onlar, bir bakma, kuantum alann dn alp sonra geri derler. Elektronlar ve foton alanndan oluan bu tm sistemi inceleyen alana kuantum elektrodinamii veya KED denilmektedir. Onun yeni tahminleri deneyler tarafndan adamakll desteklenmitir. Klasik bir dnyada, salnm yapan bir yayn veya salnm alannn en dk enerji dzeyi, mutlak hareketsizlik halindekidir. Bu halde salnm enerjisi sfra der. Bir kuantum sistemi iin durum ok farkldr; nk kuantum alannn en dk enerji dzeyi bile sfr-nokta salnm diye adlandrlan bir salnm sergiler. Tm elde edilebilir enerjinin ortadan kalkt mutlak sfrda dahi, kuantum alan bir kuantum salnm halinde kalr. HESENBERG BELRSZLK LKESnden dolay, alann konumu ve momentumu birlikte tam olarak sfr deerini alamaz. Yine de buna onun vakum veya taban hali denilmektedir; nk sistemin gidecek baka bir yeri yoktur. (Bkz. KUANTUM VAKUMU.) O bu son enerjisini tketip hareketsiz hale asla geemez. Sfr-nokta salnmlarn enerjisi, olas tm salnm frekanslarnda birbirine eklendiinde, sonsuz olmaktadr. Vakum halinin bu sonsuz enerjisi kuantum alan teoreminin nne kan en nemli sorunlardan biridir. Vakumun bir santimetre kpnde dahi, grnen evrendeki btn maddenin sahip olduundan daha fazla enerji vardr. Materyal evren, esas taban haliyle kyaslandnda hayali bir bulut gibi kalmaktadr. Ancak gerekten durum byle midir? Sonsuzluklar kuantum dnyasnn kanlmaz sonular mdr yoksa basite, sadece snrl bir geerlilie sahip bir teoremin bir kusuru mudur? KED iindeki sonsuzluklar baka yolla da ortaya kmaktadr. Bir elektronun enerjisini hesaplamak iin, fizikiler, elektronun kendi elektromanyetik alanyla olan etkileimini hesaba katmak zorundadrlar. Bu enerji de sonsuz kmaktadr. Fizikiler, KED'den sonsuzluklar ve sapmalar karmak iin yllardr bir dizi teoremin zerinde almaktadrlar. (Bkz. ZENERJ.)

KUANTUM FZ
Kuantum fizii, yeni bir bilim dal olarak, dnyaya yeni bir bak asn iermektedir. Fiziksel dnyann davranyla ilgili olarak ok doru ve beklenmedik tahminlerde bulunmaktadr. Bu tahminler, dnyada yer alan varlkla onlarn nasl davrand ve birbirleriyle ne ekilde ilikili olduu hakkndaki varsaymlar ve ngrlerden oluan daha geni bir kmeden bakldnda ancak kavranabilir. 1900 ile 1930 yllar arasnda adm adm meydana gelen temel kuantum mekanii, byk oranda alt adamn almalarndan ibaretti: Albert Einstein, Niels Bohr, Paul Dirac, Erwin Schrdinger, Max Planck ve Werner Heisenberg. lk

baarlan, eski klasik paradigmaya uymayan garip deneysel sonular anlaml klmak iin kuramsallatrlan para para teoremlerdi. Kuantum ilk bata btnyle mikrodnya zerinde odaklanmt ve kuantum teoreminin, sadece ok kk eylerin davranna uygulanan bir bilim olduu eklinde yanl bir anlay gelimiti. Kuantum teoremi her dzeydeki -ok kk, gndelik ve ok byk- fiziksel gereklie uygulanabilir. Onsuz, yldzlarn nkleer enerjiyi nasl rettii, kimyasal bileiklerin renkleri nasl ortaya kard, katlarn niin gce ve genelde bklme kapasitesine (kat-hal fizii) sahip olduu, elektrik akmnn kablolardan niin geebildii veya speriletkenlik ve lazer gibi olgularn nasl gerekletiini anlayamayz. Mikroip teknolojisi btnyle, bir kuantum teknolojisidir, ve kuantum etkileri biyolojide giderek daha fazla nemsenmektedir. Kuantum kk bir enerji paketii veya yndr; mikrodnyadaki tek bir olayla ilikilendirilebilecek en kk ayrk birimdir. Bir elektron bir enerji yrngesinden dierine sradnda, ok sayda kuantum olarak llebilen bir miktar enerji alr veya verir. te yandan kuantumlar blnemez. Bir paracn bir durumdan dier duruma geii asla bir buuk kuantum veya eyrek kuantum kullanmaz. Bu sayede, kuantum sramas yeni bir enerji dzeyinden baka bir enerji dzeyine anlk gei mmkn olur. Bir fiziki kuantum fiziini paralar ye sramalarn fizii olarak tanmlamtr. Kuantum fiziinin "parallk ve srayll onu Newtoncu paradigmadan ayran en keskin noktalardan biridir. Klasik fizik hareketi dz srekli deiim, enerjiyi de srekli bir spektrumdaki artma veya azalma olarak tanmlar. Kuantumlarn varl bunun nedenini aklar. 1920lerin sonlarnda, kuantum mekaniinin paral teoremleri ve tahminleri tutarl bir matematiksel ereve iinde sistemletirildi. Kuantum teoremi bylece zarif ve tam olarak domu oldu, olduka kesin nmerik deerlerle ok sayda fiziksel olguyu tahmin edebildi. Ancak onun tanmlad varlk, olaylar ve ilikiler genel kany tmden sarst. Eski fizik dnvay, iki ayr varlk, parack ve dalga olarak tanmlarken, kuantum teoremi DALGA/PARACIK KLni ileri srd. Hangi formu alrsa alsn, evrenin temel yaptalar dalgallar, baz durumlarda dalga baz durumlarda ise parack gibi hareket etme potansiyeline sahip belirsiz eylerdir. Baz yetikinlere iyi dierlerine ise kt davranan ocuklar gibi, onlar da balamlarna veya bulunduklar ortamn koullarna bal olarak dalga veya parack zellii sergiler. (Bkz. BALAMSALCILIK.) Bir kuantum varl hem momentuma sahip olan bir dalga hem de konuma sahip olan bir parack gibi davranma kapasitesine sahiptir. Varln momentum ve konumunu ayn anda asla bilemeyiz. Aslnda onlara ayn anda sahip olmaz. Birisi belirdiinde dieri belirsizleir. HESENBERG BELRSZLK LKESnin z budur. Kuantum gerekliine bakmak sis tabakalar arasndan bulank ekillere bakmaya benzer. Klasik fizik kat ekilde determinist ve dolaysyla tahmin edilebilirdir. Newtonun evren yasalar der ki; onlar etkileyen tm dier koullar ayn kaldnda, B, Ay her zaman ayn tahmin edilebilir ekilde takip eder. Ama kuantum fizii, bunun, sadece doruya yaklak olduunu gstermitir. Kuantum teoreminde, B, Ay takip edebilir, ve biri bunun ihtimalini hesaplayabilir, ama kesinlik yoktur. Kuantum olaylar genelde ylece olur, sonra neyin, nasl ve ne ekilde olacan bilmenin bir yolu yoktur. (Bkz. BELRSZLK.) Klasik fizik, tm karmak eyleri bir iki basit bileene indirger ve onlarn mutlak, deimez doasn, aktalitesini veya neliini vurgular. Oysa kuantum fizii, basit varlk birletiinde veya iliki kurduunda yeni zelliklerin tezahr edeceini savlar. Btn, paralarn toplamndan fazladr. Her zaman var olandan baka veya daha fazla olma ihtimali vardr. Her kuantum paras burada ve orada, imdi ve sonra olma potansiyeline, dnyay etkilemek iin ok ynl kapasiteye sahiptir. (Bkz. kuantum MEKANNDE GEREKLK VE MKAN; BR KUANTUM AFTES.) Kuantum gerekliinin temelinde matematiksel olarak dalgal olaslklar dalm diye tanmlanan varln taban durumu, bir "imkn denizi" vardr. (Bkz. DALGA FONKSYONU VE SCHRDNGER DENKLEM.) Eski fizikte ve ortak kanya gre, sebep sonu zincirinin bir paras olarak varlk hareket eder ve olaylar gerekleir. Bir eyin zerinde bir kuvvet etkilediinde veya ona bir sinyal ulatnda, o da uygun tepkiyi verir. Bu eit yerellemi edim) veya neden olmazsa varlk durgun kalr. Oysa kuantum olaylar genelde yerel deil" dir -yani, onlar belirgin bir neden, bilinen bir kuvvet veya sinyal olmadan gerekleir.- Kuantum gerekliinin bileenleri her naslsa ballaktr; birbirlerine tepki verirler ve uyum iinde hareket ederler, sanki daha byk ama grnmez bir btnn dalgalanan paralarymlar gibi. (Bkz. YEREL OLMAMA.) Her biri kendi zaman ve mekan iinde izole olmu ve sadece kuvvet yoluyla birbirine balanan, minik ayrk paralardan oluan klasik atomcu dnya emasnn khneliini kuantum fizii ortaya kard. Kuantum evreninde -ki bu tm evrendir-

her para dier paralara hassas bir ekilde baldr ve bileenlerin sahici zdelii -varl, nitelikleri ve karakteri- onlarn birbirleriyle olan ilikilerine baldr. Kuantum varlklar veya sistemleri incelenirken, eer yaklak sonular elde etme amac gdlmyorsa, bir varl evresinden izole etmeyi ngren bilimsel bir metod kullanmak, imknszdr. Para ancak daha byk bir btnn balam iinde kendini, btnyle aa vurur. (Bkz. HOLZM.) Ayrca gzlemciyi (veya lm aygtn) gzlemlenen eyden ayrmak da mmkn deildir. Klasik fiziin denklemlerinde gzlemcilerin yeri yoktur. Onlar olaylarn determinist zincirinde faal rol oynamazlar. Oysa kuantum fiziinde, gzlemci gzlemledii eyin parasdr. Gzlemcinin bedeni ve konumu, deneysel tasarm veya lm dzeneini seimi, hatta beli bilinci bile kuantum gerekliinin tezahr etme biimiyle karlkl yaratc bir diyalog iindedir. Herey tamamen senin ona nasl baktna baldr" deyii yeni ve gl bir anlam kazanr. Gzlemci fiziksel gereklii etkin ekilde deitirir, onun temel imknlarndan birini fiilen aa karr. (Bkz. Schrdingerin kedisine NSZ; KATILIMCI EVREN.) Bunun tam olarak nasl ve niin byle olduu, lldnde veya gzlemlendiinde, kuantum gerekliinin radikal bir ekilde daha bilindik gnlk hayatn gerekliine nasl dnt kuantum fiziinin nde gelen sorunudur. Bu LM SORUNU veya gzlem sorunu olarak bilinir. Kuantum gerekliinin pekok zellii ortak kanya ters grndnden, kuantum fizii belirsiz olmakla nitelendirilmi, Alis Harikalar Dnyasnda fizii diye adlandrlmtr. Einstein, bu fiziin kendisinde an zekice bir paranoyann yanlsamalar sistemi" izlenimi braktn sylemiti. Yakn zamanlarda, Nobel dl sahibi fiziki, Richard Feymann, kuantum fiziinin anlamak mmkn deildir ve bunun iin abalamak da faydaszdr demitir. Ama bu durum deimeye balamtr. Kuantum teoreminin geliiminin neredeyse nc aamasnda, fizik felsefecileri, teoremin daha geni kapsaml ieriklerini anlamaya balamlardr. Bilim adamlar artk bu fiziin kaos teoremi ve karmaklk fiindeki gelimelerle ne ekilde ilikili olduunu ve yeni ve btncl bir bilimsel paradigmaya nasl katkda bulunduunu fark etmeye balamlardr. Bilim adam olmayanlar, kuantum teoreminin tanmlad varlk kategorileri ile iliki biimlerinin, insan psikolojisini ve insan ilikilerini anlama abalarmz iin nasl anlaml modeller olma ilevi grdnn giderek daha fazla farkna varmaktadrlar. Zihinle ilgilenen dnrler kuantum gereklii ile bilincin doas arasnda benzerlikler bulmaktadrlar. Kltrel paradigmadaki deiimler, btnclk zerine yaplan yeni vurgu ve insanlar ile doal dnya arasnda yaratc bir diyaloga duyulan byk gereksinim, kuantum fiziini, yenilenmi bir ortak kan ve gndelik ilgi iinde konumlandrmtr. Nkleer tepkimelerin yksek enerjilerinde, paracklar yaratlabilir veya yok edilebilir. (Bkz. ZEL ZAFYET.) Bu noktada kuantum fiziinin KUANTUM ALAN TEOREM olarak amlanmas gerekir. Daha yksek enerjilerde fizik teoremleri ereti durmaktadr. (Bkz. HEREYN TEOREMLER.) Ama una phe yok ki, kuantum fiziinin ilkeleri gelecekte yaplacak herhangi bir sentezin bir parasn oluturacaktr.

KUANTUM KTLEEKM
Fizikiler tm paracklar ve doa kuvvetlerini tek bir ema altnda aklama umudu iindeler. Ktleekimi, ayn zamanda yer yerde bulunan bu doa kuvveti, tbi olarak niha teoremin iinde olmalyd. Bu noktada, BYK BRLEK TEOREMLER, PLANCK DNEMnin derin sular iine dalmal ve modern fiziin stunlar olan KUANTUM FZ ile GENEL ZAFYET uzlatrma gayreti gstermelidir. Kuantum teoreminin ilk gnlerinde, fizikiler, ktleekimini kuantum alan balamnda ele almann, klasik ktleekimi alan iin denklemler yazmann ve tpk elektromanyetik alann kuantize edilmesi gibi onun da kuantize edilmesinin mmkn olabileceini umuyorlard. Bir dizi teknik ve matematik zorluklardan tr bu gerekleemedi. Bugn de fizikiler yeni bir birleik teoremler dizisini ileri srerken nemli teknik zorluklarla karlamaktadrlar. Doann sadece karmak matematikle okunabilecei bir dzeye mi ulam bulunuyoruz yoksa daha dorusu artk doru sorulan sormuyor muyuz? Ktle ekimini kuantize etme ile balantl sorun, iin tersinden yaplmasdr. ki teorem arasndaki derin uyumazlkla hi yzlemeden Genel zafiyetten bir kuantum z karmaya allmaktadr. Fizikteki baz ok iyi kafalarn yarm asrlk almalarna ramen, bilim kuantum teoremiyle izafiyeti bir araya getirmeye yakn grnmemektedir. Yan yana konulduunda iki teoremin, birlemelerine asla izin vermeyecek doal uyumazlklar barndrd grlecektir. zm, iinden hem kuantum teoreminin hem de Genel zafiyetin karsanabilecei, daha derin, yeni bir teoremde yatmaktadr. Nispeten anahtar niteliinde olan -bir olay dierine balayan- k n bir kavram sinyaldir. Teorik ve pratik astronomide uzay, aprazlama kesien k nlar ile tanmlanr veya izilir. Bu kavram olmadan, izafiyeti tartmaya balamak bile ok

zordur. Buna karn sinyal kavram kuantum teoremi iinde buharlar. Sinyalin bir anlam ifade etmesi iin, adamakll tarif edilmi bir gnderici ile alc arasnda ayrt edici bir farkllk olmaldr, ayrca ikisi arasnda tanan bir de mesaj bulunmaldr. Her kuantum olaynda, gzlemci ile gzlenen ylesine azaltlamaz derecede birbirine baldr ki, onlarn arasndaki sinyal kavram belirsizleir. zafiyette uzayn tanm doru saatlere ve lm ubuklarna baldr. Ama en doru saatler atomik cihazlardr ve en doru lm sistemleri de radar ve lazerdir. Dolaysyla izafiyet, kuantum teoremini n koul olarak gerekli bulmaktadr. Fakat bir kuantum durumunu tanmlamak iin, kat, iyice tarif edilmi bir deneysel dzenee ihtiya vardr. Kuantum teoremi bu tr klasik nesnelerin varln ngrr, yine de izafiyete gelindiinde kat cisim kavram artk elde tutulamaz. Grne baklrsa her bir teorem bir dierine baldr, ama derinden uyumayan yollarla. zafiyet srekli diferansiyel denklemlerle formle edilmitir -uzay ve zamann boyutsuz nokta dzeyine kadar srekliliini varsayar.- Kuantum teoremi, uzay-zamann bu snra yaklamadan nce kpks bir yapya dnmesi gerektiini belirtir. (Bkz. PLANCK DNEM.) Baka bir zorluk da, yerel olamamann kuantum teoreminin vazgeilmez bir zellii olmasdr, ne var ki onun ruhu izafiyetle uyumaz. Bu tr dnceler, kuantum teoremiyle izafiyetin imdiki halleriyle asla birletirilemeyecei izlenimini vermektedir. Yeni ve daha derin bir teoreme gerek vardr. Ama bu basite giriimci bir fiziki tarafndan dnlp tertip edilemez. Zira, imdiki teoremlerin tesinde yeni fiziksel anlaylar gerektirmektedir. Fiziin en temel dzeni, Newtondan da ncesine dayanan Kartezyen dzen olarak kalmtr. Fizik yasalar diferansiyel denklemler olarak ifade edilir, alanlar srekli bir uzay-zaman zerinde tanmlanr ve Kartezyen koordinatlar tm denklemlerin ortak dilidir. Fiziin artk tm teoremleri iin srekli uzay-zaman sahnenin arka perdesi olarak kabul edemeyecei ynnde bir fikir birlii bulunmaktadr. Bunun yerine uzay-zaman ve ktleekimi temel bir teoremden karsanmaldr. John Wheelerin de belirttii gibi: Birinci Gn: Kuantum lkesi kinci Gn: Uzay-zaman kinci gn doru bir Hereyin Teoremi iin hl uzun bir yol kat etmeyi gerektirmektedir. (Bkz. HEREYN TEOREMLER.) Bu, imdiki Standart Model zerinde deiiklikler yapma meselesi deildir sadece. Ktleekimini kapsayan herhangi bir kapsaml teorem iin, fiziin yz de adamakll ekilde deimek zorundadr. Ktleekiminin yar klasik bir teoremi de gndeme gelmitir. Arkaalandaki uzay-zaman klasik ekilde ele alnrken, madde ve ktleekimi dalgalar kuantum alanlar olarak grlr. Ktleekimi ve bunun sonucunda, meydana gelen kliti uzayzaman erilmesi yeterince gl deilse, ortaya kan yaknlatrma yeterince iyidir. Bundan faydal sonular elde edilmitir -rnein KARA DELKLERden yaylan Hawking radyasyonu gibi.- (Bkz. SANAL PARACIKLAR.) Ama bu melez teorem yeniden normalletirme olgusuna tbi olmamaktadr. (Bkz. Z-ENERJ.) O tam bir kuantum ktleekimi teoremi olamaz. Bundan tr, tmyle farkl bir yaklama gerek vardr. imdiki adaylar SPERSMETR ve SPERSTRNGLERdir.

KUANTUM MEKANNDE GEREKLK VE MKAN


Kuantum dnyasnda, varlklar llebildiinden veya gzlemlene- bildiinden her zaman daha fazladr. Gzlemlenebilen veya llebilen ey gerekliktir, bir eyin veya durumun ne olduudur. Oysa herhangi bir kuantum cismi veya sistemi bundan daha fazlasna -imkna veya potansiyele- sahiptir. Sitem geliirken domay bekleyen gerekliktir bu, sistemin ne olabilecei veya olas geleceklerinin kmesidir. Kuantum fiziinde, olabilirlik ontolojik bir konuma, kendine zgr bir gereklie sahiptir. Bir sistemin imkn onun zelliklerinden -sistemin iindeki enerji, yaratclk ve esneklik- biridir. Fizikiler kuantum cisimleri zerinde hesaplar yaparken, hem gereklii hem de imkn hesaba katarlar. Belli bir hacme ve ekle sahip, plastik veya camdan yaplm ve milimetrelerce kalnla sahip sradan bir pencereden sz edebiliriz. Ama pencerede ayrca iinden k geirme veya bir ta parasnn arpmasyla krlma imknna da sahiptir. Ayn ekilde insanlar tarif etmek iin kullandmz terimlerin ou, isim, ya, cinsiyet ve gz rengi gibi, onlarn gereklikleridir. nsanlar tanmlamak iin kullanlan dier ifadeler ise onlarn imknlarn tanmlar. Onlar sanat, gr sahibi, hazrcevap veya abuk sinirlenen insanlar olabilir. Burada bizi ilgilendiren ey, bu iki tarif eidinin, gereklik ve imknn fizikte birbiriyle nasl ilikili olduudur. Klasik Newton fiziinde, bir eyin imkn gerek bir varla sahip deildir. Tm imknlar gerekliklere indirgenebilir. Bir cam bardan saydaml veya krlganl onun temel molekler yapsndan kaynaklanr. nsanlarn yetenekleri ve imknlar beyin yaplarna ve nceki tecrbelerine indirgenebilir. Herhangi bir btnn zellikleri onun paralarnn zelliklerine indir-

genebilir. Newtoncu yaklam tamamen, -gzlemlenebilir, llebilir ve nicelletirilebilir- olgularn en yce hkm srd, karc etin ceviz bir yaklamdr. Eski dnemlerde, bir biyolog olan Aristo, basit eylerin nasl engin karmaklktaki yaplara dntn merak etmiti. rnein nasl oluyor da bir mee palamudu mee aacna dnyordu? Aristo, mee palamudunun bir ze, imknlarnn fiilen madd adan gelimesini ynlendiren bir eit isel plana sahip olduuna inanyordu. Bugn bizler bundan daha fazlasn biliyoruz. Molekler biyologlar, mee palamudunun imknlarnn temel bir maddi yap, onun DNA ifresi tarafndan tandn bizlere sylemektedirler. Hem fizikte hem de biyolojide imkn kavramna gerek yoktur. Buna karn, 20. yzyln yeni bilimi, bizleri indirgemeci grn son sz olup olmadn sorgulamaya itmektedir. (Bkz. NDRGEMECLK.) Kuantum fiziinin balca yorumlarndan biri, eilim yorumu kuantum gerekliinin iki tr gereklii, fiili ve potansiyel gereklii ierdiini ne srmektedir. Fiili gereklik bir kuantum cismini gzlemlerken veya lerken elde ettiimiz eydir; potansiyel veya imkn ise cismin llmeden nce iinde bulunduu durumdur. Schrdingerin dalga fonksiyonu, herhangi bir zamanda veya balamda bir cismi lerken grebileceimiz eylerin sonsuz dalmn tanmlar. (Bkz. DALGA FONKSYONU VE SCHRDNGER DENKLEM.) Geri bu durumlar yalnzca potansiyeller olsa da birbirleri ve gerek dnya zerinde etkiye sahiptirler. Evrilip birbirleriyle giriim yapabilirler; kesiimleri gereklikler dourabilir; gerek ilemleri balatabilirler. (Bkz. KUANTUM TNELLEMES; SPERPOZSYONLAR; SANAL GELER.) Bir lme eylemi (bkz. LM SORUNU) DALGA FONKSYONUNUN Kne yol aana ve tm bu imknlar tek bir gereklie dntrene kadar, imknlar, uzay ve zamana yaylr. YEREL OLMAMA zerinde yaplan deneyler, imknlarn k hzndan daha hzl yol aldn ve ani ballamlara yol atn gstermektedir. zel zafiyet gerekliklerin bunu yapamayacan, ama farkl bir varlk trne sahip olan imknlarn yapabileceini kantlamtr. mknn, varln ikinci alan olduunu ve dolaysyla olaslklarn bir lde gerek varlklar olduunu kavrayabilirsek, KUANTUM VAKUMUnun doasn ve onun gnlk varlkla ilikisini anlamaya balarz. KUANTUM ALAN TEOREMnde tanmlanan vakum her eyin en kk temel enerji halidir, her eyin kaynadr. te yandan vakum, kelimenin szlk anlamyla mevcut deildir, zira mevcut olmak gze arpmak anlamn barndrr. Vakumu gremeyiz, ona dokunanlayz ve onu lemeyiz. O salt bir imkn denizi, uyarlmas varla vcut verecek bir tr n-varlktr. Dolaysyla imkn varln kaynadr, varlk ise gereklikler veya tezahrler" okluudur. Bu eit dnce tarz mistiklere, zellikle Dou mistiklerine tandk gelir, ama Bat dncesine yabancdr ve kuantum fiziinin yeni bir paradigmay haber verdii ok nemli hususlardan biridir. Ne zaman yeni bir paradigma belirse, eski paradigmaya bal kalanlar kavgaya tutuur. Bu yzden imknn ontolojik konumunu hesaba katmayan veya ondan kanan halihazrda iki tane kuantum mekanii yorumu daha vardr. Birincisi David Bohm tarafndan ortaya atlmtr ve sakl deikenler teoremi olarak bilinir. Buna gre, kuantum varlklar salt alttaki gerekliklerdir, ama onlar inceleme veya lme tekniklerimiz ok kaba olduundan, gzlemlerimiz belirsiz veya saakl kmaktadr. Bu gr, dnyann tm dzeylerde gerekliklerden olutuuna inanan kimselere felsef adan ekici gelebilir, ama onu kantlayan bir delil henz yoktur, ve onun savlar fizikteki dier problemlere uygulandnda inanrln daha da yitirmektedir. Halihazrdaki ikinci yorum Niels Bohrun TAMAMLAYICILIK savdr. Buna gre, kuantum sistemleri hakknda syleyebileceimiz tek ey, onlar zerinde kimi deneyler yaptmzda, kimi lm sonular verdikleridir. Kuantum sistemleri, salt imknlar, ve lm sonular olarak deerlendirilir, yalnzca aktaliteler klasik gerekliklerdir. Dolaysyla Bohrun yorumu gereklii ikiye ayrr; kuantum gereklii ve klasik gereklik ve onlar arasndaki herhangi bir gizli karlkl etkileimle ilgilenmez. Ana kuantum teoreminde gereklikle imknn nasl ilikili olduu ynndeki en ilgin gr, HESENGERG BELRSZLK LKESdir. Buna gre, herhangi bir anda veya balamda her imkn gerek olamaz. Gereklik imkn ile aktalite, henz domam olaslklar ile olgular arasndaki hzl bir danstr. Eer bir paracn konumunu tespit edersek, momentumu belirsizleir veya bunun tersi olur. te orada hem gzlem (olan) hem de yaratc vizyona (ne olabilir) yer vardr.

KUANTUM MEKANNDE ZDELK


Kuantum cisimleri gerek varlk deil, daha ok aktif enerji rntleridir. .Her birinin; dalga (deien potansiyelden meydana gelen bir dalm) ve parack (imdi burada olan ve tespit edilebilen bir ey) zellii vardr. Ancak herhangi zamanda hangi zelliin aa kaca evresel koullara baldr. (Bkz. BAGLAMSALCILIK.) Kuantum gerekliinin kaygan doas bilindiinde, bir kuantumu dierinden, bir kuantum cisminin geici, balamsal zelliklerini onun znden ayrt

edebilir miyiz? Aslnda kuantum cisimlerinin bir z var mdr? Bu sorularn cevab, bu dnyadaki kiilerle eylerin zdeliklerine dair uzun sredir yaplan gelen felsef bir tartmayla dorudan ilgilidir. Felsefi gelenek zdelikle ilgili olarak iki eit soru sormaktadr. Birincisi, tz meselesi, bir varln temel gerekliini onun herhangi bir zamandaki niteliklerinden nasl ayrdmz sorar. kincisi, ayrt edilemezlik sorunu, (Leibniz, onu, ayrt edilemezlerin zdelii diye adlandrmt), iki varln btnyle ayn niteliklere sahip olmas durumunda, onlarn yine iki varlk m yoksa tek bir varlk m olacan sorar. Kuantum fiziindeki varlklarla ilgileniyorsak bu sorulan yeniden ele almak zorundayz.

KUANTUM MEKANNDE LKSEL HOLZM


Her kuantum cismi hem dalga hem de parack zelliine sahiptir. Dalga zellii belirsizdir, uzay ve zamann ve imknlar dnyasnn btnne yaylmtr. Parack zellii belirlidir, uzay ve zamann bir yerinde konumlanmtr ve gerekliin dnyasyla snrldr. (Bkz. DALGA/PARACIK KL.) Parack zellii sabittir, ama dalga zellii ancak onun ortamla diyalogu iinde -deneysel balam olan (Bkz. BALAMSALCILIK.) bir diyalog iinde veya gzlem veya lm iindeki baka bir cisimle iliki iinde- sabitlik kazanr. Kuantum varlklarn ve sistemlerini, daha nce mevcut olan hibir paraya veya onlarn ilikilerine indirgenemeyecek, sahiden belirmi, ilikisel bir holizm iinde birletiren, ite bu belirsiz dalga zelliidir varlkla ilikili bir dizi imknlardr-. Eer iki veya daha fazla kuantum cismi ortaya karsa -ayn kaynaktan- onlarn imknlar karr. Belirsiz dalga zellikleri tamamen birbirine karr, yle ki birinin potansiyelindeki bir deiim dierinin ayn potansiyelinde ballak bir deiime yol aar. BELL TEOREM'ni test etmek iin yaplan YEREL OLMAMA deneylerinde, bir odann kesinde duran bir fotonun nceden belirsiz olan polarizasyonunu lmek, odann dier kesine srayan eli fotonun polarizasyonunun anlk olarak tespit edilmesini etkiler. Polarizasyonlarn ballak olduu sylenir; hep anlk belirlenirler ve birbirlerine zttrlar. Bu eli fakat zt polarizasyon fotonlarn ilikisel holizm" inin beliren zellii -ancak onlarn potansiyellerinin karmas ile varlk kazanan bir zellik- diye tanmlanr' likisel holizm, ) fotonlar gzlemlenene kadar mevcut olmayan tekil polarizasyonlara dayanmaz. Her ne kadar ztlklar, meydana gelen birleik sistemlerinin sabit bir karakteri olsa da kelimenin tam anlamyla nceden mevcut deillerdir. Birbirine karm iki kuantum cismi eanl lldnde veya bir araya geldiinde, ilikileri ileri bir olgu ortaya karr. Kuantum ilikisi, iki ilikili cismin tekil zelliklere ayrmasyla ngrlmeyecek yeni bir gereklikten sz eder. Bir kuantum cisminin nceden belirsiz olan zelliklerinin verili bir deney balamnda belirmesi de ilikisel holizmin baka bir rneidir. Bir fotonun dalga m yoksa parack m olduunu onu lmeden syleyemeyiz ve bu, lm nasl yapacamz ne greceimizi belirler. Kuantum cismi sadece lm dzeneiyle ilikili olarak kesin yeni bir nitelik -konum, momentum, polarizasyon- kazanr. Bu ilikiden nce o nitelik mevcut deildir; belirsizdir. Potansiyellerin veya imknlarn yerel olmayan karmna dayanan kuantum ilikisel holizmi nceden tanmlanmam bir holizm trdr. Her iliik cisim, belirgin nitelikleri ortaya kmadan nce baz niteliklere -ktle, yk, spin- sahip bulunduu iin, klasik fizikte olduu gibi bir lde atomik paralarna indirgenebilir. Buradaki holizm, her eyin 'Birin bir ehresi olduu Parmenidesin veya Spinozann ar holizmi deildir. Yine onlarn baz nitelikleri ancak iliki yoluyla belirdii iin, kuantum cisimleri btnyle indirgemecilie de tbi tutulamaz. Hakikat, Newton ile Spinozann arasnda bir yerdedir. Ayrca bir kuantum sistemi bazen daha atomistik bazen de daha holistik zellik sergilemesi asndan da deiiklik arz eder; zira karmann derecesi deiebilir.

KUANTUM RENK DNAM


Kuantum renk dinamii (KRD), daha ar temel paracklar oluturmak iin kuarklar birbirine balayan renk kuvvetinin kefiyle ortaya kmtr. Elli yl nce, atomun ekirdeinin proton ve ntron diye adlandrlan iki temel paracktan olutuu dnlyordu. Protonlarn karlkl elektriksel itim kuvvetine ramen ekirdein dalmayacana inanlyordu; nk protonlar ve ntronlar, pi-mezon paracklarndan oluan gl ekirdek kuvveti sayesinde birbirlerini ekiyorlard. Bu kuvvet, ksa mesafeli olduu ve byk bir ekirdein apndan daha geni mesafelerde snd iin, kararl bir ekirdein maksimum byklne ilikin doal bir snrlandrma vardr. Ancak bu eski tablodan sonra, parack hzlandrc deneylerinde 200 den fazla temel parack kefedilmitir. Gl ekirdek kuvvetinin ayrntlarnn ok karmak olduu ortay km ve bu eitlilie bir dzen getirmek iin daha esasl ve basit bir analiz formle edilmeye allmtr. Protonlar ve ntronlar gibi ar temel paracklar olan HADRONLARn ta-

ne kuark ierdii artk biliniyor. Bu kuarklar kendileri arasnda etkili olan renk kuvvetiyle bir arada tutulmaktadr. nesil halinde toplan, eit kuark vardr. En hafif iki kuark yukar (elektrik yk +2/3) ve aa (elektrik yk -1/3)dr. (Bkz. zet makale D, KOZMK KUBBE.) Kuarklar ayrca elektrik ykne benzeyen ama ondan daha karmak olan baka bir eit yke de sahiptirler. Her bir kuark, keyfi olarak krmz, mavi ve yeil diye adlandrlan renk yknden birine sahiptir. lke; benzer ykler iter; farkl ykler eker. Dolaysyla en kararl birleim, yukar ve aa, iki en hafif eidin bir krmzs, bir mavisi bir de yeilidir. Bu birleim, protona (iki yukar bir aa) veya ntrona (bir aa iki yukar) benzeyen baryonu oluturur. Antikuarklar antirenklere sahiptir. KRD, KUANTUM ELEKTRODNAM, (KED)ne benzer ekilde adlandrlmtr. KEDde sadece iki elektrik yk vardr: Art ve eksi. KRDde ise tane renk yk vardr: Krmz, mavi ve yeil. Bu terminoloji, tek kararl birleimin beyaz" -yani, ana rengin birleimi- olduunu belirtmek iin kullanlmaktadr. Aslnda bu tablo da ok spesifiktir. Kuarklar sabit renklere veya eitlere sahip deildir; renk kuvveti ve zayf ekirdek kuvveti srekli dnmekte ve zelliklerini deitirmektedir. Bir kuarkn hibir bireysel zellii yoktur; o eleriyle birlikte tamamen bir tr kuantum dansna tutulmutur; yalnzca iliki iinde var olabilmektedir. Kuarklar ayrk olarak bulunmazlar ("kuark hapsi"). arpmalarda, protonun veya ntronun partonlar diye adlandrlan paralar ierdii grlr; onlarn kuarklar olduu dnlmektedir. KRDnin matematii hemen dehet verici bir grnm kazanr. KRD elektrozayf teoremle (Bkz. ELEKTROZAY1F KUVVET) birlikte ele alndnda, sonu, parack fiziinin STANDART MODEL olur.

KUANTUM TNELLEMES
Klasik paracklar iin yasaklanan blgelerde kuantum paracklar nasl yol alrlar? Enerji engellerinden srayp ve tesine geilmesinin mmkn olmad engellerden nasl gizlice geerler? Bunlar yapmalarn salayan ortak yetileri tnelleme olarak bilinmektedir ve DALGA/PARACIK KL ve HESENBERG BELRSZLK LKESnin arpc bir sonucudur. Tnellemenin pekok pratik uygulamas vardr. Kuantum dnyasnda, bir engelin bir tarafyla snrl olmas beklenen bir parack bazen engelin dier tarafndan da bulunabilmektedir, sanki kstebek misali tnel ap da te tarafa gemi gibi. Bu durumda engel, bir tr enerji snrdr ve tnelleme ihtimali engel bydke ve geniledike azalr.

rnein, bir elektronun bir dizi tepenin zerinden minicik bir kuantum bisikletini srdn dnn. A tepesinin stnde balayp D noktasna pedal evirmeden gitmek istiyor. Klasik olaylarn normal ileyiine gre, bisiklet Adan yoku aa iner ve sahip olduu potansiyel enerjiyle sonraki tepenin yokuunun yar noktasna, B noktasna kadar trmanr. B noktasndan tepedeki C noktasna trmanabilmek iin pedal evirmek zorundadr -yani sisteme daha fazla enerji pompalanmaldr.Ancak kuantum dnyasnda, bisiklet C tepesi iinden tnel aarak dorudan D noktasna ular. Tepeyi hi gemeden Enerji engelinin bir tarafndan girip teki taraftan kar. Peki bu nasl olmaktadr? Tnellemenin fiilen nasl ilediine ilikin olas iki sezgisel kuantum modeli vardr. Belirsizlik lkesine dayanan model, zaman ve enerjinin tamamlayc deikenler olduunu hatrlamamz ister. Bu demektir ki, biri sabit klndnda dier saakl veya belirsiz olmaktadr. Dolaysyla, yolculuk boyunca geecek zaman kararlatrmak suretiyle bisikletin zerindeki elektronun enerjisini dalgalandrmak mmkndr. Belirsizlik lkesi basite enerjideki belirsizlik arp zamandaki belirsizliin sabit kaldn belirtmektedir. (e t , fi () burada Planck sabitidir.) Dolaysyla biri artarken dieri azalmaldr. Bu durumda, elektron enerji engelini amak iin enerjisini yeterince artrmak amacyla mtekabil ksa bir zaman iin yeterli miktarda enerjiyi dn alr.

Tnellemeyle ilgili dier model elektronun bazen parack bazen de dalga gibi hareket etmesi yetisine dayanr. Bu senaryoda, elektron bir parack olarak enerji engeline kadar trmanr, ve engelin iinden dalgalanmak iin yeterince uzun bir dalgaya dnr (dalgalar engellerin iinden dalgalanarak geebilirler, rnein ses dalgalarnn duvarlardan gemesi gibi) ve sonra yolculuunu bir parack olarak tamamlar. Bu da kuantum dnyas iinde tamamen mmkndr. Tnelleme etkileri doada ortaktr. Kimyasal tepkimeleri, radyoaktif bozunmay (bozuma urayan paracklar onlar ekirdek iinde tutan ekimsel enerji engelinden tnelleme yoluyla geerler) ve yldzlarn enerji meydana getirdii sreleri kapsarlar. Teknolojik uygulamalar tnel diodu diye adlandrlan zel bir elektrik devresini, 100 milyon kez bytebilen tarayc tnelleme mikroskobunu, kuantum etkilerini byten bir speriletken olan Josephson balantsn ve tptan jeolojiye kadar saysz uygulamalar kapsar. (Bkz. SPERLETKENLER.)

KUANTUM VAKUMU
KUANTUM ALAN TEOREMnde, evrende mevcut olan varlk dinamik enerji modelleri olarak ele alnr. Evrendeki enerjinin taban durumu,olas en dk enerji seviyesi, kuantum vakumu olarak bilinir. Onun vakum diye adlandrlmasn nedeni, dorudan alglanamamas veya llememesidir; zira "vcut tan yoksundur. Vakumu dorudan alglamaya kalktmzda, bir bolukla, zelliksiz olduu iin bo grnen bir zeminle karlarz. Aslnda vakum, evrendeki her eyin her potansiyeliyle doludur. Paracklar grebiliriz, dalgalar da grebiliriz, fakat bunlarn hibirinin birincil veya kalc olmadn biliriz. Kuantum gereklii eriilmez, bir dalga/parack ikiliini kapsar, ve dalgalarla paracklar birbirine dnebilir. Yksek enerjilerde, bir parack bir bakasna dnebilir. Alglanan varlk dzeyinde, her ey bir eit geicilie sahiptir. Geici gerekliklerin bu kozmik dansm anlaml klmak iin, fizikiler onun ardnda yatan eyi anlamak zorundaydlar. Eer paracklar ve dalgalar yalnzca tezahrler ie onlar neyin tezahrleridir? Bu soruya cevap aramak kuantum alan teoremini dourmutur. Bu teoreme gre, mevcut olan her ey, grp lebildiimiz tm dalgalar ve paracklar, szlk anlamyla mevcutturlar veya fizikilerin vakum diye adlandrd temel bir potansiyel denizinden meydana gelirler. Dalgalar ve paracklar (ve insanlar!), tpk denizde kabaran dalgalar gibi, temel vakumdan dalgalanrlar ya da meydana gelirler. Fizikileri vakuma benzer bir ey aramaya iten ilk gd, izafiyet teoremine karlk olarak ortaya kmt. (Bkz. ZEL ZAFYET.) Einstein, bir zamanlarn mehur esirinin var olmadn kantlamt. Evren jleye benzeri madd yapda bir eyle dolu deildir. Bu durumda, k bir dalga olabildii iin o neyin zerinde veya iinde dalgalanmaktadr? Parack fiziinin sonraki keifleri buna benzer bir soruyu gndeme getirmiti. Paracklar geliigzel bir ekilde ortaya kp kaybolduklar iin, onlar neyden ortaya kmakta ve nereye gitmektedirler? Parack fiziinde yaplan deneyler, hibir yerden gelip yine oraya giden mevcut paracklarn sanki onlarn zerinde etkili olan bir ey varm gibi, tahmin edilen yollarndan az miktarda saptn veya uzaklatn gstermiti. Kuantum alan teoreminin genie amlanm matematiksel erevesi, bu etkileri, her eyi kuatan, temel potansiyel alana, vakuma atfetmiti. Grnmeyen ve dorudan llemeyen vakum varln yzeyinde ince bir itim uygulamaktadr, tpk kendisine dalan varlklar iten su gibi. (Kuantum alan teoreminde bu Casimir etkisi olarak bilinir.) Adeta yzeydeki tm varlklar abucak kaybolan gerekliin ok ince bir temeliyle srekli etkileim iindedirler. Bu temel gereklik, vakum, madd, jleye benzer esirin yerini almtr. Evren vakumla dolu" deildir. Dorusu evrenin, onun zerine yazlm" veya ondan meydana kmaktadr. Sk sk kyasland Budist Boluk veya Sunyata kavramlar gibi kuantum vakumu da bo" deildir; potansiyelle doludur.' Nitekim Budistler Bolukla ilgili olarak unlar sylerler: Onu varlk olarak adlandrmak yanl olur, nk sadece somut varlk vardr onu hilik olarak adlandrmak da ayn lde yanltr. En iyisi tm tanmlardan uzak durmaktr... O her eyin temelidir.

KUARKLAR
Kuarklarn, imdi, daha nceleri temel diye dnlen byk atom alt paracklarn en temel eleri olduuna inanlmaktadr.1960larn banda parack hzlandrclar, yzlerce ksa mrl temel parack retti ve bunlarn da gerekte daha temel bir eden olutuu fikri belirmeye balad. Fizikiler, nce, Mendeleyevin periyodik cetvelinin kimyasal elementleri snflamasna benzer ekilde ok sayda parac snflamaya altlar. Baarl snflandrma, Amerikan Nobeli eref payesi sahibi Murray Gell-Mann ile srailli fiziki Yuval Ne'eman tarafndan 1960larda hazrland ve ona, aydnlanmaya giden Budist yol anlamna gelen tlsml bir isim verildi: Sekiz Basamakl".

1964de, Gell-Mann ve George Zweig, daha sonra HADRONLAR (yani protonlar, ntronlar ve mezonlar) olarak tannacak paracklarn modellerinin, bazlarnn kuarktan, dierlerinin ise bir kuark-antikuark iftinden olutuu ve sadece tr (eit") kuark (yukar, aa ve garip) olduu kabul edildii takdirde aklanabileceini gsterdiler. (Kuark kelimesinin kendisi tlsml bir ekilde James Joyceun Finnegans Wake adl eserinden gelmektedir.) Parack hzlandrclaryla yaplan sonraki deneyler tabloya skc bir hava veriyordu; ta ki yksek enerji hzlandrclar yaplana kadar. Onlar, sadece orijinal kuarktan olumayan daha egzotik paracklar meydana getirdiler. imdi alt eit kuarkn var olduu biliniyor: Yukar, aa, garip, tlsml, st ve alt. (Bkz. KUANTUM RENK DNAM.) Bunlarn tm kuarklar oluturduuna nanmak iin nedenler vardr. Onlar LEPTONLARa ( iftten oluan alt tane) benzerler. Her bir kuark eidi renge ve tane de antirenge sahip olabilir; bylece toplam 36 tane kuark bulunmaktadr.

KUASARLAR
1960larda kefedilen kuasarlar, genelde bizden ok uzaklarda -10 10 k yl tede- bulunan, kk ama son derece ltl nesnelerdir. Noktasal bir grntye sahip olsalar da tm galaksimizin yaydndan bin kat fazla enerji yayarlar. Imalar Xn, optik dalgalar veya radyo dalgalar olabilir. Kuasarlar faal galaksilerin parlak ekirdei olabilirler; aksi halde onlar grmemiz zor olurdu. Baz kuasarlarn parlakl bir iki saat iinde deitiinden, onlarn aplar birka k-saatinden daha az olsa gerektir; yoksa koordinasyon mmkn olamazd. Ve youn ma basnc, kayna bir tarafa uurmad iin ktleekiminin devasa olmas gerekir. Bunu aklamaya en uygun aday, belki gnein ktlesinden 109 kat fazla ktleye sahip, komu yldzlardan gelen gazn zerinde biriktii, sper youn bir kara deliktir. (Bkz. KARA DELKLER.) Bu gaz kara delie yaklarken mthi derecede hzlanr ve snr, bylece gzlemlenen may yapar. Kara delik, masn retmek iin yl bana yaklak on yldza karlk gelen gaz yutmak zorundadr. Her nedense, evren imdiki yann eyreinde iken kuasarlar ok daha yaygnd. O dnemde, kuasarlar dier parlak galaksiler kadar yaygnd. Oysa imdi onlar yz ya da bin kat daha azdr. Yeni olumu galaksilerin, daha ok kara deliin ekirdeinde yutulmaya elverili yldzlar aras gaza sahip olmalar muhtemeldir. Buna dair kozmolojik teorem eksiktir. Ak olan husus ise, bizim dingin gezegenimizle kyaslandnda evrenin neredeyse tahayyl edilemez derecede mthi ilemler ierdiidir.

KURT DELKLER
Bkz. ZAMANDA YOLCULUK.

KUSURSUZ KOZMOLOJK LKE


Kusursuz Kozmolojik lke, evrenin, sadece her yerde (bkz. KOZMOLOJK LKE) deil, ayn zamanda her zaman -gemi, imdi ve gelecekte- aa yukar ayn grndn belirtir. Byle bir gr, muhtemel ilk yaratl fikri hari, kadim kltrlerin ounda ortaktr. O ayrca Newton ve nceleri Einstein tarafndan da savunulmutu. Ancak Edwin Hubble'nin 1929da evrenin genilediini (bkz. GENLEYEN EVREN) kefetmesi bu gr yalanlad. Hubble'nin kefinden itibaren kozmologlar, grebildiimiz tm galaksilerin yaklak 1010 ile 20X109 k yl arasnda bir zaman nce, bir balang noktasndan karak birbirinden uzaklatn savunan BYK PATLAMA hipotezini desteklediler. Kusursuz Kozmolojik lkeyi koruma abalan, Fred Byle ve alma arkadalarnn 1948de duraan-durum hipotezini ileri srmeleriyle gndeme gelmitir. Bu hipoteze gre, grnen evrenin genilemesi, sonraki uzaylarda srekli yeni maddenin yaratlmasyla telfi ediliyordu; bylece evrenin toplam madde younluu sabit kalyordu. KOZMK ARKAALAN RADYOSYONUnun varlna ilikin gzlemsel kantn 1965de kefi ve ilk evrende yksek oranda radyo galaksilerinin bulunduu bilgisiyle birlikte ou astronom, duraan-durum hipotezini terk etti. Evrenin oluumunun bir sre takip ettii imdi apak anlalmaktadr; ama etin ceviz duraan-durum kuramclar onun, statik daha byk bir modelin -rnein, evrenlerin, baz sabit zellikler sergileyen bir ardl- sadece bir paras olduunu hl savunmaktadr. (Bkz. PLANCK DNEM; HER EYN TEOREMLER.)

KMYASAL ETLLK
Kimyasal elementlerin evrensel eitlilii, BYK PATLAMA teoreminin evren modelini destekleyen temel be delilden bir tanesidir. Her kimyasal element, karakteristik spektroskopik bir imzaya, element uyarld zaman yayd n dalga boylarnn karmak modeline, sahiptir. Bu modeller, YILDIZLAR, gaz bulutlan, kuasarlar ve dier astronomik nesnelerden gelen kta

grlebilir. Onlarn greceli parlakln kyaslamak suretiyle bilim adamlar, her eit nesnede veya btn evrende her elementten ne kadar bulunduunu tahmin edebilmektedirler. Evren yaklak % 75 hidrojen (en hafif element) ve yaklak % 25 helyum (ikinci en hafif element) dur. Sadece % 1 il 2 arasnda bir orann tm dier elementler oluturmaktadr. Kukusuz, ar elementlerin baskn olduu dnyada oranlar farkldr. Her ne kadar ou hidrojen suda tutulmu olsa da yerekiminin, ounun uup gittii helyum veya hidrojen gazn tutamad sanlmaktadr. Elementler nasl olumutur? Standart fizik ve Byk Patlama teoremi onlara iki geliim safhas atfetmektedir. Hidrojen, helyum ve dier hafif elementlerin izleri, Byk Patlamada olutu. Neredeyse tm ar elementler, yldzlarn iindeki nkleer tepkimeler neticesinde daha sonra olutular. SPERNOVALAR gibi daha youn yldzlar sonunda patladlar; ar elementlerinden bazlarn yldzlar aras ortama satlar. Orada, ar elementler sonraki yldz nesillerini oluturmak zere birletiler. Dnyamzn, hatta bedenlerimizin byk bir blm bir zamanlar yldz tozuydu. Helyum sadece yldzlarda bulunmayacak kadar oktu. Ama Byk Patlamadan sonraki ilk dakika iinde, hidrojenden imdiki helyumun olumas iin scaklk ve younluk uygundu. Evren yaklak bir saniye yanda iken, hidrojen, nceki, ekirdek ve ekirdekalt paracklardan oluan bir orbadan 1010 K gibi bir scaklkta kristalleerek olumutur. Ar elementlerin olumas ise daha yava bir srete gereklemitir. lk evrenin scakl ve younluu onlar retecek kadar uzun sreli olmad, Fakat scakln milyonlarca K derecesini bulduu bir yldzn merkezindeki koullar, ar elementlerden nkleer "piirme yapmaya elverilidir.

KMYASAL ORGANZASYON
19. yzyln balarnda, kimyager John Dalton, ilk kez kimyasal bileiklerin atomlardan olutuunu ne srdnde, uygun ekilde bir araya gelerek moleklleri oluturan minik yap talarnn doas hakknda kafasnda bir fikir vard. Asrmzda, kuantum mekanii, molekller gerekte atomlardan olumakla birlikte, onlarn bir araya gelme biimlerinin salt mekanik balanmadan ok daha ince olduunu gstermitir. Bir atom, merkez bir zden veya ekirdekten ve onu kuatan bir dizi kabua yerlemi elektronlardan olumaktadr. D kabuunu elektronlarn doldurduu atomlar, helyum, neon ve argon gibi soygazlar son derece kararldrlar ve normalde kimyasal tepkimelere girmezler. D kabuklarnda fazladan elektrona sahip olan veya elektron a bulunan atomlar ise kimyasal olarak aktiftir. Kararl duruma gemek iin elektron dn almaya veya vermeye ya da ortaklaa kullanmaya alrlar. Bu dei tokuun ya da ortakln sonucu kimyasal bir molekldr. Hidrojen (H) son derece aktif bir gazdr. Tek bir elektrona sahiptir ve bu elektronu baka bir atoma vermek veya onun yanna e bir elektron daha almak suretiyle kararl duruma gemeye alr. Oksijen (O) gaz d kabuunda iki elektron ana sahiptir. Hidrojen atomu iftleri bir oksijen atomuyla takm kurarak elektronlarn onunla paylaabilir; bylece ortaya kararl bir molekl olan H20 kar. Kuantum mekanii asndan bakarsak, bata hidrojen atomunda yer alan elektronun dalga fonksiyonu, artk tm molekl zerinde dalmtr. Doada bulunan ou molekl hayli basit yaplara sahiptir; zira normalde kimyasal kararlla ulamak iin sadece az miktarda atomun bir araya gelmesi gerekmektedir. stisnalar, uzun zincirler, halkalar ve dier karmak yaplarla birbirine balanabilen karbon veya silikonu ieren bileiklerdir. Organik kimya, yapsnda karbon bulunduran moleklleri inceleyen bilim daldr. Hidrojen, nitrojen, oksijen, potasyum, ve slfr gibi dier atomlar bir karbon omurgas zerine yerleebilirler. Sonu, uyuturucularda, boyalarda, patlayclarda, bcek ilalarnda ve canl sistemlerde rastlanan sonsuz eitlilikteki molekllerdir. DNA dahi ok byk bir organik molekldr. D kabuunun bileiminde bir karbon ba bulunduran silikon atomu da ok eitli karmak yapda molekller oluturabilir. Bu, baz kimyagerleri, silikon temelli hayat ekillerinin baz uzak gezegenlerde olabilecei fikrine gtrmtr.

LAMARCKILIK
Bitkiler ve hayvanlar lemindeki gelimeler ans eseri mi gereklemekte; yoksa onlar temeldeki bir hayat kuvvetinin veya DRMSELCLlKin kendi kendini ynlendiren tezahrleri midir? valye Lamarck, bitkiler ve hayvanlarn evrelerindeki deiikliklere uygun yollarla karlk verdiklerine ve bu zelliklerini yavrularna aktardklarna inanyordu.

Lamarcklk, mutasyonlarn rastlantsal olmadn, deien bir evrede hayatta kalmak iin mcadele eden bitki ve hayvanlarn gayretleri sonucunda olutuunu savunmaktadr. Bunun bir rnei zrafann boynudur. Hayvanlarn aa yapraklarn yeme konusunda yart bir yerde, azck uzun bir boya sahip olmak kukusuz bariz bir avantajdr. Filler bunu hortumlaryla baarrlar, zrafalar ise boyunlaryla. Darwinci evrim, zrafann boynunun, rastlantsal mutasyonlarn bulunduu bir nfusta, uzun boyun genlerinin doal seim sonucu uzadn savunurken, Lamarck, zrafann en yksek dallardaki yapraklar yemek iin srekli aba sarf ettiine inanr. Sonuta biraz daha uzun bir boyun gelitirmi ve bunu sonraki nesillere aktarmtr. Dier bir rnek de develerin nasrl dizleridir. Srekli diz kmek kaln bir diz blgesinin olumasn salam, bu da sonraki nesile kaltsal olarak aktarlmtr. Modern genetik bu ihtimale kar kar; sonradan kazanlm zelliklerin kaltsal yoldan elde edilemeyeceini savunur. Bir atlet ok hzl komak iin kendini eitebilir; ama hz iin elde ettii kasl yapy ocuklarna kaltsal yolla asla aktaramaz. Lamarcklk, biyolog Trofim Denisovichin, yeni bitki ve hayvan melezleri gelitirmek iin teoremin bozulmu bir yorumunu kendi abalarna uyarlad Sovyetler Birlii dneminde desteklenmiti. Lysenko, bir hayvan veya bitkinin evresiyle bir olduu btncl bir teorem gelitirmiti. Bu yolla, hayvan veya bitkinin evresel deiimleri hissettii" ve ona gre kendini ayarladn dnyordu. Lysenkonun deneyleri, bitki hibritleri, rnein eer, souk bir iklimde hayatta kalmay renirlerse", bu kazanlm zelliklerini yavrularna aktarabilecekleri varsaymna dayanyordu. Onun dnceleri, zamannn Sovyet dncesine adamakll uyuyordu. Rusya geni nfusunu ayakta tutmak iin, tarmda verimlilii genel anlamda gelitirme ihtiyac iindeydi. Dahas, Lysenkonun btncl yaklam, bitkinin kendi mcadelesi sayesinde kendini gelitirmesi fikri, diyalektik materyalizmin ilkelerine tastamam uyuyordu. Ne var ki Lysenkonun deneysel sonularnn hileli olduu ortaya kt. Sonu, sadece bir biyologa deil, ayn zamanda onun aratrma programnn dayand Lamarck sistemin tamamnn bir aldatmaca olduuydu.

LAZERLER
Bir lazer (uyarlm nm yaym ile n ykseltilmesi) tek renkten oluan youn bir k demeti retir. Buna benzer bir olgu, bir mazerin kullanld elektromanyetik mann mikrodalga ksmnda gerekleir. Bir mumdan ya da ampulden gelen k, uyarlm atomlar fotonlar yaymak yoluyla enerjilerini kaybettii zaman retilir. Atomlar malarn dzensiz yaydklar iin, fotonlar aralarnda ok az fark bulunan zamanlarda yaylr ve oluan k dalgacklar ayn evrede bulunmaz. Dahas atomlar farkl frekanslara sahip fotonlar yayar bylece oluan k renklerin bir karmdr. Bu k aynalar ve lensler kullanlarak odaklandrlabilirken, k demeti asla sk deildir; dolaysyla, bir projektrden gelen k bile hemen dalr. Oysa lazer eevrelidir; hepsi ayn evrenin iindedir ve tek bir frekansa sahiptir. Lazer astronomik sayda foton ieren tek bir kuantum durumuna sahiptir. Bu olguya izin verilmesinin nedeni, fotonlarn Bose-Einstein istatistiine (bkz. BOSE-EINSTE1N YOUNLAMASI) uymasdr. Yeterli zaman verildiinde, izole edilmi ve uyarlm bir atom bir ya da daha fazla foton yayarak fazla enerjisini tketir. Bu sre elektromanyetik ma kullanlarak balatlabilir. Bir atom, tamamen doru frekansa (atomla uyumlu) sahip bir k demetinin etkisine ak tutulduunda, o da bir foton yayar. Bir atom grubu kullanlrsa, her atom, dierleriyle ayn evrede bulunan kendi fotonunu demete ekler. Sonu, sreci balatan orijinal k demetini glendirmek olacaktr. Devasa saydaki atomlar, fotonlarn e zamanl yaymalar iin uyarmak, kayda deer oranda younlua sahip eevreli bir k demeti retebilir ve onu, dalmayan, son derece sk bir demet haline getirebilir. Lazerler, saf kristaller gibi katlar, gazlar ve sv boyalar kullanlarak ok deiik yollarla elde edilebilir. Tm lazerlerde, atomlar daha yksek enerji dzeylerine kmalar iin uyarma yollarndan birisi kullanlr. Bu, bir ilk ma (optik pompalama) demeti, kimyasal tepkimeler, elektrik akmlar, stma vb. gibi yollarla yaplabilir. G kaynann kk bir nkleer

patlamannkine denk olduu Amerikann Yldz Savalar" projesinin X-n lazerleri de vardr. (Yaylan ma normalde aynalar sayesinde lazere geri yanstlr bu sayede foton demeti uyarlm kat, sv ya da gazn bir tarafndan br tarafna geerken, her defasnda daha fazla atomu uyararak onlarn foton yaymasna neden olur. Sonu fevkalade youn fakat ksa sreli bir demet olabilir.) Baka lazerler de, eevreli fakat dk younlukta, srekli k demetleri retir. Lazerlerin bilimsel, tbb ve ticari kullanmlar ok eitlidir. Lazerler imdi CD alarlardan barkot okuyan yazar kasalara kadar pekok eyde yaygn olarak kullanlmaktadr. Tpta, lazerler retinalar bititirmekte, kan damarlarn amakta ve doum izlerini yok etmektedir. Endstride, onlar, en sert maddeyi bile yakarak ok ince delikler amaktadr; ayrca holograf retiminde de kullanlmaktadr. Yerbilimcilerin gereleri iindeki lazerler, bir k dalga boyunun bir ksm iindeki uzun mesafeleri belirleyebilir. Sk, eevreli bir k demeti byk mesafeler boyunca -Aya gidi dn- ok kk sapmayla iletilebilir. Lazer demetleri ayrca ehirler aras fiber optik kablolardan da iletilebilir. Bir iletiim kanal boyunca tanan bilgi miktar frekansla doru orantl artt iin, tek bir fiber optik kablo pekok telefon grmesini, televizyon sinyalini ya da bilgisayar veri balantsn tayabilir. Labaratuvarda, lazerler, canl hcrelerde mikroskobik dzenlemeler yapmaktan kuantum teoreminin snrlarndaki olgular kefetmek iin tekil atomlarn hareketlerini dondurmaya kadar pekok eyde kullanlmaktadr.

LEPTONLAR
Madde paracklar (FERMYONLAR) ya leptonlardr ya da KUARKLAR dr. Leptonlar deneylerde hafif ve noktasaldr. Kuarklar, kesirli elektrik ykne sahiptir ve birleerek proton ve ntron gibi daha ar HADRONLAR olutururlar. Leptonlar iki eittir: Elektronlar ve NTRNOLAR. Bunlarn her birinin kendi antimaddesi vardr. (Bkz. ANTMADDE.) Elektronlarn ktlesi vardr ama ntrinolarn ya hi ktlesi yoktur ya da ok az vardr. Bu kararl yaplarn her biri, ilve iki yksek-enerji biimleriyle eleerek toplam alt leptonu olutururlar. -1 elektrik ykne sahip sradan elektronlara muelektronlar ve tau-elektronlar elik eder. 0 elektrik ykne sahip sradan ntrinolara ise mu-ntrinolar ve tau-ntrinolar elik eder. Bunun niin byle olduunu henz hi kimse anlam deildir. Bizim nispeten souk evrenimizde ar tau-elektronlar, hemen bozunarak hafif mau-elektronlara ve sradan elektronlara dnr. imdiki koullar altnda toplam lepton says sabittir ancak elektronlar ve ntrinolar zayf ekirdek kuvveti vastasyla birbirlerine dnebilmektedirler. ( farkl nesliyle birlikte lepton ailesi nesilli kuark ailesine benzer; fakat krmz, mavi ve yeil renk yklerinden dolay kuraklarn says e katlanr.) Bu benzerlik, BYK BRLEK TEOREMLERinin cazibelerinden biridir. Sz konusu teoremlere gre leptonlar ve kuarklar, son derece yksek enerjilerde ayn paracn deiik biimleri olarak grlebilir.

LNEER OLMAMA
Bilim adamlarnn kullandklar basitletirilmi modellere kar, doay byk oranda tarif eden denklemlere lineer olmayan denklemler denir. Onlarla ilintili zmler yelpazesi olduka zengindir; ar kararl davrantan istisna duyarllk, ani sraylar, atallanmalar, kaos (bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON) ve tekrarlayan evrimlere kadar. Sz konusu denklemler matematikilerin karsna ylesine cidd zorluklar karr ki, ou durumda onlarn kesin zmleri elde edilemez. Yaplacak en iyi ey, farkl zm tipleri hakknda genel dnceler oluturmak veya yakn zmlere ulamak iin yksek hzl bilgisayarlar kullanmaktr. Yksek hzl bilgisayarlar ve modern matematik metotlar 20. yzyln ikinci yarsna kadar ortada yoktu, ve daha nceki 200 ylda bilim adamlar, sadece varln nazik ve yavaa deitii doa alanlarna -dz nehirler, DENGEye yakn sistemler, minik enerji akmlar vb.- bakarak, genellikle bu zengin fakat kolay kontrol edilemeyen ve lineer olmayan davran gz ard etmilerdir. Bu alanlarn dnda garip yeni davran biimlerinin olabilecei biliniyor idiyse de, bunun bilimsel kavray iin nemsiz olduu genelde kabul edilmi ve tm lineer olmayan olgular bir kenara atlmt. Lineer sistemler, tahmin edilen yollarla yava yava deien varlkla nitelendirilen sistemlerdir. Bir zm bilmek dierini ortaya karmay kolaylatrr. Tahminler bir davran biiminden dier davran biimine doru dz ilerler. Kk bir etki kk bir sonu dourur ve etkinin bykln ikiye katlamak sonucun da ikiye katlanmasna yol aar. Lineer sistemler, sakindir ve analiz, tahmin ile kontrol aktr. Lineer sistemler, ilkeli, gvenilir, tahmin edilebilir ve oka uramayan 19. yzyl toplumunun, doa ve nsan kaynaklarn smrs ve idaresi ile ebedi bir ilerlemenin gerekleeceine inanan bir toplumun dlerini tamamlyordu. Ancak 20. yzyln ikinci yarsnda modern teknikler bilim adamlarnn lineerliin dndaki alanlara kma cesaretini gstermelerini salamtr. Bu teknikler bir alanda kk bir etkinin davranta kk bir deiime neden olduu sistemleri ve baka bir alanda ise kk bir deiimin kkten yeni bir davrana, tekrarl salnmlara, hatta kaosa yol aabilecei

sistemleri rendiler. KELEBEK ETKS bu tr sistemlerin ar duyarlln ifade eder. Sistemin kkten farkl iki davran biimi arasnda tercih yapmak zorunda kald ara yollarda, atallanma noktalan kefedilmitir. Lineer olmayan sistemler, tepeler, ovalar, da zirveleri ve geitler, hzla akan aylar ve su ayrlarndan oluun zengin birer manzara olarak dnlebilirler. Manzarann kimi blgelerinde sistem, tahmin edilebilir ve kontrol edilebilir iken, dier blgelerde, deiim ve d etkiye kar diren gsterir ve daha baka blgelerde ise, tuhaf kaotik dalgalanmalar sergiler. Lineer olmama, ok eitli doal, sosyal ve ekonomik sistemlerin ayrt edici bir zelliidir. Lineer olmama konusunda yaplan almalar fizik, kimya ve biyolojiyi dntrmekle kalmayp, ayn zamanda sosyal bilimler ve siyasette de gedik amaktadr. Eer zerinde altklar sistemler kullanlan modellerden sonsuz kat daha zengin ve karmak ise politikaclar ne yapacaktr? Veya sistemler, herhangi bir mdahalenin onlar kkten farkl bir davrana itecei derecede hassas ise durum ne olacaktr? ayet, fiyatlardaki ani dn, d etkilerin bir sonucu deil de, lineer olmayan bir borsann yapsal bir zellii olduu anlalrsa borsa kararlar nasl alnacaktr? Belirli modeller FELAKET TEOREM, FAZ GELER, KARMAIKLIK ve kaos iinde ortaya koyulmutur. Baz teorisyenler, evrensel, tahmin edilebilir yasalarn gn yzne kacan mit ederken, dierleri daha karamsardr.

MANDELBROT KMES
Mandelbrot kmesi evrendeki en karmak matematiksel nesne olarak tanmlanmtr. Bir bilgisayar ekrannda gsterildiinde sonsuz bir FRAKTALLAR dnyas almaktadr. Benoit Mendelbrotun 1980de onu kefetmesinin ardndan matematikiler, ayn sonsuz karmaklk zelliine sahip baka kmeler buldular. Mandelbrot kmesi, belirli bir zellie sahip bir dzlemdeki noktalarn oluturduu bir kmedir. Her nokta, bir normal saylar iftine -noktann O noktasna iki eksen (onlar kuzey ve gney diye adlandryoruz) boyunca uzakl- karlk gelir. Matematikiler, bu normal iki sayy bir "karmak say" olarak tanmlamaktadrlar. Onlarn kendilerine zg aritmetik ilkeleri vardr. Her c noktas, herhangi bir z noktasndan kalkp z2+c noktasna varan bir ileme karlk gelir. Mandelbrot, O noktasndan balayarak bu ilemi defalarca tekrarladmzda ne olacan merak etmiti. (Bkz. TEKRARLAMA.) Eer z sonunda sonsuza giderse, ki c byk olursa bu kanlmazdr, o zaman cnin Mandelbrot kmesinde yer almayacam art komutu. Ama z hep sfra yakn kalrsa o zaman c kmede yer alacakt. Bu basit ilke son derece karmak bir c noktalar kmesini dourmaktadr. Bilgisayar altnda, Mandelbrot kmesi ekranda siilli bir damla gibi bymektedir. Elence imdi balyor. Mandelbrot kmesinin iine umak ve onun zenginliini kefetmek mmkndr. Herhangi bir "tomurcuun zerine zum yapn, onun sonsuz sayda tomurcuk, Jonathan Swiftin iirindeki dnceyi hatrlatan bir z-benzerlik ierdiini greceksiniz: Derken, doaclar, bir pire grrler, Onun zerinde de ava km kk kinci pireler; Ve bunlarn zerinde de onlar srmak isteyen daha kk pireler, Ve bylece sonsuza kadar gider bu. Kmenin baka bir blgesine zum yapldnda, inci dizili zarif iplikler grnr. Ayrntlar yz binlerce kez bytldnde iplikler yeni ayrntlar gstermektedir, ie zumlamak ya da bytmek" ilemi sonsuza kadar (bilgisayarlar bu ayrntlar milyarlarca kez bytebilmektedir) devam edebildii iin, Mandelbrot kmesi sonsuz karmaktr. Baz alanlarnda sonsuz derecede z-benzerlik zellii gsterirken, baka alanlarnda yeni ekiller ve yaplar ortaya kmaktadr. Bunlar atlak dalga" , dmler" ve adalar olarak bilinmektedir. Gerekten dikkat ekici olan husus, Mandelbrot kmesinin ve dier fraktallarn soyut karmaklnn kaos, trblans, aralkllk ve dier lineer olmayan sistemlerin ileyiiyle derinden balantl oluudur. Hepsi tekrarl ilemlere dayanmaktadr. Bizler imdi aalarn, bulutlarn, ky eritlerinin ve trblansl derelerin ekillerini, baya dz izgiler olarak deil de kendilerine zg karmak yapya ve gzellie sahip ekiller olarak grebiliyoruz.

MEDTASYON
Meditasyon hali uyank bir dinlenme halidir. nceden tasarlanm bir uygulamann sonucunda meditasyon, hem bilin durumlar hem de fizyolojik ilemler zerinde llebilir etkiler yapabilmekte ve bylece, srf kendi amacna hizmet eden bir olgu olmann yannda deneysel bir aratrma alan olmaktadr. Meditasyon uygulamasnn baz biimleri, yoga ve Budist meditasyon gibi, pekok kltrn tarihinde ortaktr; zellikle Dou kltrlerinin. Batl bilim adamlar bu uygulamalarn salk

ve konsantrasyonla balants dolaysyla onlarla 1970lerden itibaren ilgilenmeye balamlardr. Tipik bir meditasyon, kiinin sakin bir yerde en azndan yirmi dakika rahat bir ekilde oturmasn gerekli grr. Rahatszlk konsantrasyonu bozar. te yanda yatmak meditasyon yapan uykuya sevk edecek derecede rahatlk verebilir. Rahat ettikten sonra, meditasyon yapan kii, ilgisini basit bir nesneye, rnein tekrarlanan bir sese, bir mum alevine, bir diyagrama ya da nefes al verie yavaa ynlendirmelidir. Bu trden dikkat rasyonel benlii iermedii iin, zihnin bu ksm daha az aktiftir (genelde daha hassas ve bilinli bir deneyim iin dikkati serbest brakmaya alr.) Meditasyon yapan kimse, dikkatini datan bir eyin farkna vardnda, rnein bir dnce silsilesi iinde kaybolduunda yavaa dikkatini meditasyon nesnesine tekrar evirir. Meditasyon baarl olursa, sempatik sinir sisteminin kavga ya da ka tepkilerini ortadan kaldrr. Yksek kan basnc, nabz, nefes al veri hz, metabolizmann hz ve deriden elektrik iletimi tm bunlar yok olur. Bu yzden meditasyon etkili bir rahatlama tekniidir ve kalp hastalklar durumunda bazen tavsiye edilir. Ayrca, meditasyon esnasnda beyne kan ak hzlanr ve EEG almalar o esnada beyin dalgalarnn daha fazla eevreli olduunu gstermitir. (Bkz. EEVRELLK.) Uyankllk korunur ve farkndalk kapasitesi artar. Megul zihin sakinleir ve sonra konsantrasyon bunun faydasn grr. Meditasyon hallerine benzer hallere, genelde, lahler sylemek, yava komak, gne banyosu yapmak, koyun saymak veya tekrarl hipnotik telkin gibi uygulamalar yol amaktadr. Tm bu hallerde stres azalr, rasyonel zihin yatr ve uygulayclar neriye daha ak hale gelirler, ayrca normalde bilin d olan unsurlara yaknlk kazanrlar. Dingin meditasyon hali bu nedenle hipnoza, grup telkinine, psikoterapiye (bkz. PSKODNAMK ve PSKOTERAP) ya da terapi veya yaratc amalar gden kendi bana kefe ilveten kullanlabilir.

MEZONLAR
Mezon, yani, baryonlar -protonlar ve ntronlar gibi ekirdein iindeki paracklar- ile onlardan ok daha hafif LEPTONLAR arasnda bir ktleye sahip olan bozon (bkz. BOZONLAR), ilk bata ekirdei bir arada tutan kuvvetleri aklamann bir yolu olarak ileri srlmt. Geen yzyln balarnda fizikiler yalnzca iki doa kuvveti biliyorlard: Ktleekimi ve elektromanyetizma. Atomu bir arada tutan unsur, art ykl ekirdekle yrngede dolanan elektronlar arasndaki elektromanyetik ekimdi. Fakat ekirdek, sadece art ykl protonlar ve yksz ntronlardan oluu- yorduysa niin kararl bir haldeydi? Akas, art ykl protonlarn birbirlerini doal olarak itmelerinin stesinden gelmek ve ekirdei bir arada tutmak iin yeni bir ekim kuvvetine ihtiya vard. KUANTUM ELEKTRODNAMnde, fizikiler, bir elektron ile bir proton arasndaki ekim kuvvetini veya iki elektron arasndaki itim kuvvetini, fotonlarn -bir elektromanyetik kuvvetin nicellemi birimleri- dei tokuu ile aklarlar. Tpk iki futbolcunun gole koarlarken topu ileri ve geri frlatmalar gibi, elektronlar ve protonlar da srekli foton dei tokuu yaparlar. Her bir dei toku elektromanyetik alandan momentumun geici olarak dn alnp tekrar iade edilmesini ierir. Sonu, ykl paracklarn bir ekim ya da itim kuvveti hissetmeleridir. 1935de Japon fiziki Hideki Yukawa, buna benzer bir eyin, gl bir ekim kuvveti yaratmak iin ekirdekte protonlar ile ntronlar arasnda gerekletiini ne srd. Elektromanyetizmada fotonlar sfr ktleye sahiptir. Bunun anlam, elektrik ve manyetik kuvvetler uzun erimlidir. te yandan gl ekirdek kuvveti ok ksa erimlidir ve ekirdein dna kmaz. Bu, Yukaway, ileri srd kuvvet paracnn ktlesinin elektronunkinden 200 kat daha byk olmas gerektii tahminine ulatrd. Pi-mezon ya da pion diye adlandrlan bu parack ancak 1947de saptanabildi. Ondan sonra pekok mezon daha kefedildi. Fizikiler, imdi, nasl ki ekirdek mezon kuvvetleri tarafndan bir arada tutulan ntronlar ve protonlardan oluuyorsa, ntronlar ve protonlarn da, gluon paracklar tarafndan bir arada tutulan daha kk temel paracklar olan KUARKLARn l takmlarndan olutuuna inanmaktadrlar. Mezonlar sonuta kuark ile antikuark iftlerinin birleimleridir. (Bkz. KUANTUM RENK DNAM, STANDART MODEL.)

MUTLAK SIFIR
Tm molekler hareketlerin mutlak bir durgunlua eritii, evrende olas en kk bir scaklk var mdr? Bir balonu stn, imeye balar. Onu buzdolabna koyduunuzda bzr. Bir gazn scakl arttnda moleklleri giderek daha hzl hareket eder. Bu, gazn hacmini artrr veya sabit bir hacimle snrlysa uygulad basnc ykseltir. Artan molekler hareket ayn zamanda ENTROPde bir art anlamna gelir. Bir gaz iin, molekllerin artk hareket etmedii ve entropinin sfra dt olas en kk bir scaklk var mdr?

Gerek bir gaz, bu scakla ulalmadan nce sv veya gaz haline geer. Bu nedenle bilim adamlar, "ideal gaz", molekllerinin i yapya veya karlkl ekim kuvvetine sahip olmad, asla svlamayan gaz diye tanmlarlar. Teorem 273C de hacmin sfra indiini belirtmektedir. Dolaysyla mutlak sfrn evrendeki olas en kk scaklk olduu dnlmektedir. Mutlak sfrda tm molekler hareket durur ve ideal bir gazn entropi- si sfra iner. (Bkz. STATKSEL MEKANK.) Dier termodinamik ilemler de scakl ler. (Bkz. TERMODNAMK.) Bir demir parasn sttnzda, snk krmz rengi almaya balar. Scakl artrdnzda, turuncuya dner. Yayd n rengi onun scaklnn bir gstergesidir: Scaklk ne kadar yksek olursa, n dalga boyu o kadar ksalr ve n frekans o kadar artar. Demir, souduunda rengi solar ta ki, grnr ktan daha kk frekansta kzl tesi bir k yayana dein. Kzltesinin altnda, her birinin belirli bir scaklkla ilikili olduu baka elektromanyetik ma trleri vardr. Mikrodalga ma, milimetrelerle llen bir dalga boyuna sahiptir; radyo dalgalar metrelerce uzunlukta olabilir ve dk bir ma scaklna sahiptir. In dalga boyu sonsuz olduunda ve frekans ile enerjisi sfra dtnde ne olur? Cevap yine mutlak sfrdr. Scaklk gstergesi olan dier eitli olgularn tm, mutlak sfrn olas en kk scaklk olduu gereiyle uyuur. Bu yeni bir ly, termodinamik ly ne karr. Bu lde scaklk Kelvin (K) derecesiyle llr. Mutlak sfr balang noktas, yani 0 K dir; bu da -273C ye karlk gelir. Sv helyum 4 K de kaynar, buz 273 K de erir ve su 373 K de kaynar. Artan scaklk entropide de art anlamna geldii iin, Kelvin veya termodinamik scaklk ls entropi ls olarak da ele alnabilir. Derin uzayn en uzak blgelerinde, yldzlarn da tesinde scakln mutlak sfra yakn olmas gerekir. Ama gerekte ondan yksektir: 3 K. Evrenin yaratlndan kalan ma hl mevcuttur. Genileyen bir evren uzaynn genletirmesiyle, 3 K scaklna dmtr. Mutlak sfra ulamak ok zordur; her ne kadar modern teknoloji bir derecenin milyonda birine ulam olsa da. (Benzeri nedenlerden dolay kimse bir banyodan mutlak temiz bir halde kamaz.) Buna Termodinamiin nc Yasas denilmektedir.

MKRODALGA ARKAALANDA BURUUKLUKLAR


KOZMK ARKAALAN RADYASYONU 300.000 yl nce hayata balayan evrenin bir enstantanesini sunar. O noktada tarih ncesi orba may geirme zellii kazanmtr. Neredeyse mkemmel lde izotropikti -yani, her ynden ayn grnyordu.- O dnemde balangtaki gaz zaten kk younlamalar oluturmaya balamt, daha sonra bunlar galaksiler, galaksi kmeleri ve sper galaksi kmeleri olacakt. 1970'lerde, Amerikada George Smoot ve alma arkadalar mikrodalga arka alandaki belirsiz dzensizlikleri lmeye koyuldular. Bunu yapmak iin, dalarn zerine veya balonlar, uaklar veya uydulara yerletirilmek suretiyle dnyann atmosferinin stne karlabilecek yeni ve hassas aralar icat etmek zorunda kaldlar. Zira dnyann atmosferi mikrodalga grlt yaymaktadr. 1977de, Smootun takm beklenmedik bir keif yapt. Arkalan radyasyonu ufak bir Doppler kaymas -bizden uzaklaan bir eyden kaynaklanan dalga boyu ksalmas- gsterdi. Bu ufak kayma kozmik dikiz kutup diye bilinir. Galaksimiz ve komu galaksilerin saniyede yaklak 400 mil hzla Aslan takmyldz ynnde ilerledii bulundu. Bu ancak, tm galaksi grubu zerinde bir ktle ekimi kuvveti uygulayan ok byk ve youn bir ktlenin varlyla aklanabilirdi. Evrenimizdeki madde dalm gzlemleyebileceimiz byk leklerde topak topaktr, ve bizi Aslan burcuna doru eken zel youn yap BYK EKEN diye adlandrlmtr. (Bkz. KOZMOLOJK LKE.) 1989da, teknolojide onca gelimeden sonra, Kozmik Arkaalan Kaifi (COBE) diye adlandrlan bir uydu roketle frlatld. 1992de bir modelin sunulmasna yetecek kadar veri topland. Mikrodalga arka alann younluunda 100.000 de 1 orannda kk dzensizlikler (buruukluklar) vardr. Bu buruukluklar kk veya byk tm uzamsal byklklerdedir ve byklklerin dalm ME TEOREM (BYK PATLAMAnn bir versiyonu) ile tahmin edilmitir. Arkaalan radyasyonundaki buruukluklarn kantlanan varl evrenin muhtevas hakknda baka bir ipucu verdi. Evren daha 300.000 yl yanda iken mevcut olan yksek enerjili radyasyon, grnr maddenin kmelemesine engel olaca iin bataki topakln KARANLIK MADDE iermesi gerektii sonucuna varld. Radyasyondan etkilenmeyen bu karanlk madde zaten hafife topak eklini almt. Smoot bunu bir metaforla yle aklar; grnmeyen bir rmcek ann zerindeki iy

damlalar gibi, grnr madde de karanlk maddenin etrafnda kmelenmitir. Bu da radyasyonda gzlemlenen buruukluklara yol amtr. Smootun zamanda buruukluklarnn saptanmas Byk Patlama teoreminin be ana kantnn birini oluturmaktadr. O galaksilerin ve hatta daha byk yaplarn oluma zamanlarn aklar ve ime teoremiyle bir eit karanlk maddenin varln savunur.

NANOBYOLOJ
Nanobiyoloji, biyolojinin, hcrelerden daha kk eylerin davran ve yaps ile, hcrealt yap ve ilevle ilgilenen, bir koludur. Yunanca bir nek olan nano, milyarda bir anlamna gelir. Nitekim nanobiyologlar, eyleri nanometre ve nanosaniye gibi uzay-zaman lleriyle lerler. Bu, nispeten ok sayda hcresel unsurlar ierir; nron sinapslar ve mikrotpleri, ayrca DNA spiralleri ve tekil molekller gibi. Nanobiyoloji, 20. yzyln ikinci yansnda teknolojideki gelimelerin dourduu imknla ortaya kan, biyolojinin yeni bir alandr. Elektron mikroskobuyla bir atom kadar ufak eyleri grebiliyor, onlar ortaya karp amip ve terliksi hayvan gibi tek hcreli canllarn koordinasyonlu davrann inceleyebiliyoruz. Bu eit canllarn sinir sistemi yoktur; ama elektron mikroskobu, birbirlerine bal, mikrotpler veya hcre iskeleti diye bilinen ok sayda minicik tpn oluturduu isel bir yapy ortaya karmtr. imdi, bunlarn mini bir sinir sistemi gibi uyarmlar tadna inanlmaktadr. Baz bilim adamlar, mikrotplerin insann bilincinin olumasnda bir rol oynam olabileceklerini dahi ileri srmektedirler. (Bkz. ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLER.) Mikropipet diye bilinen ok hassas cam tplerin ve para sktrma (patch damping) tekniinin gelitirilmesiyle birlikte, nanobiyologlar, artk tek tek sinir sinapslarn, sinir hcrelerinin birletii sinaptik dmleri inceleyebilmektedirler. Sinapslar, kimyasal nrotransmitterlerin ve ayrca sinir sistemini etkileyen ou kimyasal maddenin eylem alandr. renme ve hafzann, sinapslarn deiim geirmesiyle balantl olduu dnlmektedir; bu sayede baz sinir yollan glenmekte veya engellenmektedir. Para sktrma tekniiyle, tek bir sinaps, aratrma iin mikropipete ekilebilmektedir.

NEDENSELLK
Doa srekli bir ak ve dnm hali iindedir. Hibir ey sabit kalmaz. Hibir ey, yokluktan kendi kendine ortaya kmad gibi, eyler de hibir iz brakmadan yoklua karmazlar. Belli eyler belli eyleri model ya da iliki baznda izler. Gne ve yamur ekinlerin olgunlamasn salar;bir burnun kapya arpmas burunda acya yol aar. Biz bu ilikileri neden sonu diye tanmlarz. Bir olay ya da srecin nedenini sormak, onun aklamasn sormaktr. Gndelik hayatta, bakalar artc veya sra d bir davran sergilediinde, onun nedeninin aratrrz. Sonularn nedenlere sahip olduu dncesi saduyunun, bilimin ve teknolojinin temel dayanadr. Immanuel Kant, nedensellii insann akl yrtmesinin temel kategorilerinden biri olarak tanmlamtr. Onsuz bir dnya tasavvur edemeyiz. Eski Yunanllar deiime eitli sebepler atfetmilerdi. Bazlar, onun, varln yapsn oluturan temel tzdeki -toprak, hava, su vb.- deiimlerden kaynaklandna inanyordu. Empedokles, sevgi ve atmann her deiimin sebebi olduunu dnyordu. Platon aklamay bir eyin formunda arad. Aristo, kendinden nce gelenlerin dncelerini bir araya getirerek nispeten en eksiksiz ileyen teoreme ulat. O herhangi bir sre iin drt eit nedensel aklama getiriyordu: -Maddiieriksel, biimsel, etkileyici ve ereksel. Onun mehur heykel oyma rneinde, oyularak heykel yaplan mermer maddiieriksel nedeni temsil ederken, onun ald ekil biimsel neden, onu yapan fail olarak heykeltra etkileyici neden ve heykeltran vizyonu ya da niyeti de ereksel nedendi. Gnlk hayattan alnma bir rnee bakarak Aristonun drt ksmdan oluan emasnn zenginliini anlayabiliriz: Kart ya da satran oyunu. Bu tr bir oyunun seyrini hangi nedensel 'faktrler belirler? Kullanlan kartlar ya da seilen satran oyuncular oyunun hammaddesidir: Aristonun madd-ieriksel nedenine benzer ekilde. Oyunun kurallar olas tm hamlelerin dallara ayrlm emasn belirler; bunlar da biimsel nedendir. Genelde oyuncunun bir tercihi olur; onun fiil hamlesi sonraki pozisyonun etkileyici nedenidir. Her oyuncu kendi ama ve stratejilerini ve rakiplerinin olas ama ve stratejilerini hesaba katar. Bu da ereksel nedendir. Matematiksel oyun teoremi, benzer ekilde, tanmlanm bir etkinlik iinde zeki oyunculara ak stratejileri analiz eder. O, ayn zamanda her oyuncunun bir avantaj kazanmaya alt ekonomi ve sosyal psikolojide de bir model olarak kullanlmaktadr. Nedensellik Newton mekaniinde ve genelde klasik fizikte nemli bir rol oynar; ama onun kavran ekli, Aristocu dnme biimiyle kyaslandnda daha zayf kalmaktadr. Newton fiziinde failler veya zeki oyuncular yoktur, fiziksel

dnyann ileyiinde aktif bir rol oynayan amalara ve niyetlere sahip bilinli varlklar da. Bu yzden orada etkileyici ve ereksel neden olamaz. (nanl bir Hristiyan olan Newtona gre, nsan ve ruhsal lemlerde etkin ve niha sonulara yol aacak varlklar vard; ancak bunlar onun fiziinde bir rol oynamyorlard.) Newtoncu ema sadece madd ve biimsel nedenlere -bir fiziksel sistemin (ktle, konum, momenttim ya da enerji vb.) imdiki durumunu ve sistemin davrann belirleyen yasalar- yer veriyordu. Eer bu ikisi ve sistem zerinde etkili olan kuvvetleri biliyorsak, sistemin gelecekteki olas durumlarn her zaman tahmin edebiliriz; onlar belirlenmitir. (Bkz. DETERMNZM.) Dolaysyla klasik fizikte neden ve sonu, oyuncularn strateji seme ansna sahip olmadklar, sadece sonraki kart neyse onu oynamak zorunda olduklar, ocuklarn oynadklar ok basit kart oyunlarna biraz benzemektedir. Yunanllarn -Yazglar ve Tyche- ansn iyilii kavramlarna sahip olduu eski fizikte, ilgin kart oyunlarnda olduu gibi, belirlenmezlik vard. Belirlenmezlik KUANTUM FlZnde tekrar ortaya kmtr. Klasik fiziin douu srasnda, filozoflarn kafas, onun ne trden bir nedensellie izin verdii hususunda karkt. Bu, balangta mekaniini sanki bir sistem zerinde etkin olan kuvvetler etkileyici nedenlermi gibi tasarlayan Newton'un yanl anlalmasndan kaynaklanyordu. Bir parack, dardan bir kuvvet onu itmedii veya ekmedii srece ayn hzla yoluna devam edecekti (Eylemsizlik Yasas). Kuvvetler, Aristonun heykeltra ya da satran oyuncularnn yaptna benzer ekilde, bir deiime neden oluyor gibi grnmektedir. Fakat onlarn tm zerinde etkili olan ok sayda paracktan oluan bir sistem sz konusu olduunda, bu analiz geerliliini yitirmektedir. 18.yzyln byk matematikisi Joseph-Louis Lagrangenin formle ettii en kk eylem ilkesine gre, paracklar, alanlar veya bizim imdi bildiimiz izafiyet de dahil olmak zere herhangi dinamik bir sistemdeki olaylar dizisi, o dizi hangi belirli matematiksel nicelii -eylemi- alrsa alsn, muhtemel en kk deere sahip olacaktr. Paracklar zerinde etkili olan her kuvvet tm dinamik sistemin bir parasdr; dardan onun zerinde etki yapan bir ey deildir. Bylece kuvvetler, sisteme uygulanan Lagrangen biimsel yasas iinde yutulur ve kuvvetin etkileyici bir neden olduu her hareket sner. O daha ok bir sistemin biimsel nedeninin bir parasdr. Matematikiler ve fizikiler bunu anlyorlar; ama ou dnr hl klasik fizikte etkileyici nedenselliin var olduunu ima eden yazlar yazmaktadr. Klasik fiziin ngrd snrl nedensellik kavram, bu fizik tarafndan analiz edilen snrl sayda fiziksel olaylar aklar. Ama daha geni bir dnce iin model olma bakmndan, bilim ve saduyunun nemli bulduu pekok hususu darda tutmaktadr. Etkileyici veya ereksel nedensellik olmadan, bir bilim adamnn bir deneyin tasarlanmasnda ve yaplmasndaki roln nasl aklayabiliriz? Bilimlerini fizyoloji ve klasik fizie gre modellendiren deneysel fizyologlar, insanlar motive eden amalan veya hedefleri (ereksel nedenleri) darda tutup nasl insan davrann tartabilirler? Yapay zek almalarnda, bilinli bir fail kavram olmadan zihni tanmlama nasl mmkn olabilir? Yeni 20. yzyl fizii klasik fiziin dar felsef emasnn zerinde daha da byk bir phe brakmtr. Kuantum fizii, fizik yasasna BELRLENMEZLK getirmekte ve nedensel ilikiler asndan aklanamayan fiziksel iliki trleri olduunu dramatik bir ekilde kantlamaktadr.

NRONLAR
Nronlar, beyni oluturan ve onun bilinen faaliyetinin byk bir ksmndan sorumlu olan balca hcre tipidirler. Beyin, nroglia diye adlandrlan baka hcreler de ierir; ama onlar hakknda pek bir ey bilinmemektedir. nsan beyni, 1010 ile 1011 arasnda deien sayda nron iermektedir. Onlarn her biri, sinirsel sinapslarda dierleriyle yzlerce hatta binlerce balant kurarlar. Bu balantlarn ou yerel, 1 ile 2 mm iinde bulunur; ama pek ou uzun mesafelidir. Duyusal girdi ile beyin ve nihayet motor kt arasnda byk oranda elektriksel uyarm ve sinapslarda kimyasal tepki eklinde sinirsel faaliyet gerekleir. zel bir i gren nronlar veya nron demetleri arasndaki eevreli titreimlerin, beynin bir ksmnn dier ksmlarla iletiim kurmasnn baka bir yolu olduu yakn zamanda kantlanmtr. (Bkz. BALANTI SORUNU.) Tipik bir nron, aaca benzer bir yapya sahiptir ve aalar gibi farkl trleri bulunmaktadr. Hcre gvdesinin bir ucunda, dendritler denilen duyusal sinyal verilerine duyarl uzantlar bulunur. Dier uta, kollara ayrlm bir akson, kt sinyallerini dier nronlara aktarr. Dendritlerle aksonlar sinapslarda birleirler. Nron atelendiinde, bir elektrik sinyali (eylem potansiyeli) aksonun akson geerek sinapsa ular. Sinyal saniyenin binde biri kadar bir sre devam eder ve saatte 300 mil gibi bir hza kadar ykselerek ilerleyebilir. Elektrik sinyali sinapsa ulatnda, bir kimyasal nrotransmitter serbest braklr. Bu ilgili dendriti ya uyarr ya da snmlendirir. (Az sayda sinapslar kimyasal sinyaller yerine elektriksel sinyallerle iletiim kurarlar.) En azndan birka dzine sinyal, komu aksonlardan hedef nrona ularsa, o nron sonunda atelenir. Az

saydaki uyarm, dentritte geici elektriksel deiimlere yol aar ve yerel potansiyelleri artrr. Bunlar komu nronlar etkiledii iin nemlidirler. 1940lardan itibaren sinirbilimciler bu basit hikyenin temelinde yatan hcrealt hadiseler hakknda ok ey renmilerdir. Eylem potansiyellerinin ilk detayl incelemesi, o yllarda, supya dan alnan dev nronlar zerinde alan Alan Hodgkin ve Andrew Huxley tarafndan yaplmtr. Onlar daha sonra keifleri dolaysyla Nobel dl almlardr. Supyann nronu ok byk olduu iin Hodgkin ve Huxley, elektriksel faaliyeti izlemek iin nronun iine ince gm bir tel yerletirmitir. Bugnn teknolojisi herhangi bir nronu inceleme imkn sunacak kadar ileri dzeydedir ve bizler, artk insan beyninin farkl ksmlarnda etkin olan otuzdan fazla nrotransmitterin varlndan haberdarz. nsann psikolojik hallerini etkileyen ou kimyasal madde, bunu, bir nrotransmitterin etkisini azaltarak veya artrarak yapmaktadr. Trankilizarlar, antidepresanlar, eroin ve LSD bu yolla faaliyette bulunur. Nrotransmitterler ve onlarn psikolojik etkileri hakknda ileri bir aratrma, ok kapsaml bir ekilde yrtlmekte ve niversitelerin ve ila irketlerinin desteiyle hzla bymektedir. Nronlarn ilevi ve almalar bilindiinde, beyinlerle bilgisayarlar kyaslamak kanlmazdr. Bilgisayarlarda nronlarn yerine ipler bulunur. Bu tr modeller bir noktaya kadar almakta ve daha zeki makineler yapma amacn gden YAPAY ZEKA abalarnn temelini oluturmaktadr. Ne var ki, gerek nronlar veya beyinlerle onlarn bilgisayar modelleri arasnda ok farkllklar vardr. Nronlar her ne kadar bunu telfi edecek kadar fazla sayda olsalar da, kiisel bir bilgisayardaki ip paralarndan milyon kez daha yava alrlar. Beyin neredeyse yze yakn deiik trde nron kullanmaktadr ve onun fonksiyonu, nronlardan herhangi birinin lmnden pek fazla etkilenmez. Yava performans ve devasa saynn birleimi, beynin pekok hesab ayn zamanda (paralel) yapmas gerektii ve bunlarn pekok sistem arasnda paylald anlamna gelmektedir. ALGI, HAFIZA, problem zme ve dier zihinsel ilemlerde nronlarn ilevini kefetmek, sinirbiliminin temel baarlarndan biridir ve bunlar bilgisayar elementleriyle kyaslamak yanltc olabilir. rnein, bir nronu basit bir amakapama devresi olarak grmek an basitletirme olur. Daha ziyade her nron kendi iinde mini bir bilgisayara benzer. Daha doru bir kyaslama, yiyecek bulabilen, tehlikeden kaabilen ve oalabilen amip veya terliksi hayvan gibi tek hcreli bir canl ile yaplacak bir kyaslama olabilir. Bu basit hayvanlar gibi nronlar da renir ve beyin srekli deneyime karlk kendini yeniden donatr. (SNRSEL EBEKELER olarak yaplan baz bilgisayarlar bu gibi eylerin ok basit trlerini yapabilmektedirler.) Bir insan beyninde yeryzndeki insanlardan daha fazla sayda nron bulunduundan, onlarn yap ve ileviyle ilgili her eyi bilmemiz pek muhtemel grnmemektedir. Beynin tam donanm diyagram bir insan mr iinde analiz edilemeyecek kadar kapsaml olurdu. Bu aamada nrobiyoloji, beynin almas ve yapsyla ilgili genel birka ilkeyi bulmaya arlk vermekte ve birka basit blge ve sistemin esasl kavrayn elde ederek, bu kavray temelinde ileride genel modeller oluturmay ummaktadr. Zihinle ilgilenen tannm bir dnr olan Colin McGinn, beyin kendi kendini anlayamayacak kadar karmaktr, demektedir. Yine de aratrmalar devam etmekte ve bilgimiz ne kadar ksm de olsa artmaktadr.

NTRON YILDIZLARI
Ntron yldz, yakt tkenip ken normal bir yldzn muhtemel bir son rndr. (Bkz. YILDIZLAR.) Tm normal atomik yapnn paralanmasndan oluan muazzam bir younlua sahiptir. Normal bir yldzn knn muhtemel sonucu olabilir. k bir ntron yldz meydana karabilecei gibi, bir beyaz cce veya bir kara delik de meydana getirebilir. (Bkz. KARA DELKLER.) Bir beyaz cce gneinkiyle kyaslanabilecek bir ktleye sahiptir; ama onun bykl dnyannkine yakndr. Dolaysyla o, normal bir yldzdan daha youndur. Beyaz cceler iinde normal kimyasal elementler ve tepkimeler korunur. Ntron yldznda ise, elementler nemli bir dnm geirirler. Ana yldz yeterince byk ve arsa, onun k, iindeki kimyasal elementleri sktrr ve bir spernova patlamasna yol aabilir. (Bkz. SPERNOVALAR.) Elektronlar ve protonlar ntronlara dnr ve tm yldz dev bir atom ekirdeine dnr. Bu aamada yldz hemen hemen byk bir ehir byklndedir ve teoreme gre, onun muhtevas sper sv ve sper iletkendir. (Bkz. BOSE-ENSTEN YOUNLAMASI.) Ntron yldzlar ok gl manyetik alanlara sahiptir. Onlar bzrken karlnda dnme hzlar artar; ta ki yldz saniyede birka kere dnene kadar. Milyonlarca yl, bu hzl dn, yldzn evresiyle manyetik etkileimi ile frenlenir. Ntron yldzlar iki balamda gzlemlenmitir. Radyo pulsarlar, saniyede birka kez ok dzenli radyo dalgalan yayan ntron yldzlar 1967'de kefedilmitir. evredeki gaz maddesi onlarn iine derken, yldzn manyetik kutuplar sz

edilen dalgalar meydana getirir. Eer yldzlar eik dnerse, radyo yaymlar her dnte bir kez dnyay tarayabilir; fener kulesinin ritmik gibi. En azndan bir tane ikili pulsar bilinmektedir. GENEL ZAFYET, bunun, ok yaknndaki yldzn evresinde dnerken ktleekimsel dalgalar yaymak suretiyle ok yavaa enerji kaybetmesi gerektiini ngrr. kili pulsarn yaym oranndaki beklenen kk azalma gzlemlenmitir. Bu gzlem Einsteinn kuramna ilve bir kant tekil etmitir. Optik adan grnmez olsa da, dier ntron yldzlarnn, farkl bir mekanizmayla X-nlar yaydklar bilinmektedir. Onlar da ikili yldz sistemlerinin yeleridir. Komu yldzdaki madde ntron yldzna yadnda yksek s ve X-nlar retir.

NTRNOLAR
Ktle ve yke sahip olmayan ntrinolar, evrendeki en ksa mrl paracklardan biridir. Onlardan bir tanesi atom ekirdeiyle etkileime gemeden nce 10 milyarlarca ntrino dnyadan geebilir. Atom ve kuantum fiziinin kurucu ahslarndan Wolgang Pauli, 1932de, salt kuramsal temellere dayanarak ntrinonun varln ngrmt. Ama onun deneysel adan kantlanmas 1956ya rastlar. Elektrik ykne sahip olmamasnn dnda ntron, hemen hemen protona benzer. Bu, geen yzyln banda baz fizikileri, onun, art ykl protonla eksi ykl elektronun bal hali olmas gerektiine inandrmt. Kukusuz ntron protondan biraz daha ardr. Dahas, ya kesin kararl olan veya en azndan imdiki evren kadar bir mre sahip bulunan protondan farkl olarak ntron, dier temel paracklarla kyaslandnda muazzam uzunlukta bir mre sahiptir ve yaklak 15 dakika sonra bozunur. Fizikiler beta bozunmas diye adlandrlan bu bozunmann rnlerini bir elektron ve bir proton olarak tespit etmitir. Bozunmayla ilgili sorun, hesap tepkime zerinden yapld zaman ortaya kmaktadr. Korunum yasalar, toplam enerji ve momentumun paralanmadan nce ve sonra ayn olmas gerektiini ngrmektedir. Oysa her deney, ilem srasnda enerji kayb olduunu ortaya koymutur. Baz fizikilerin belirttii gibi, bu, kuantum maddesinin doann temel korunum yasalarna uymad anlamna m gelmektedir? Pauli, enerjinin (ve momentumun) yine korunduunu iddia ederek durumu kurtarmtr. Enerji hesabn dengelemenin tek yolu, nc grnmez bir paracn beta bozunmas srasnda salm olabileceini gz nne almaktr. Pauli, bu paracn ntrinonun, sfr veya sfra yakn bir ktleye ve 1/2 spine sahip, yksz bir parack olduunu tahmin etmiti. 1956da bu parack deneysel olarak gzlemlenmi ve onun dier paracklar zerindeki tahmin edilen etkileri dorulanmtr. (Bkz. ELEKTROZAYIF KUVVET.) Ntrinolar ok kk bir ktleye sahip olabilir. Eer byleyse, onlarn says ylesine fazladr ki, evrenin toplam ktlesinin nemli bir ksmn oluturuyor olmaldrlar. (Bkz. KARANLIK MADDE.) Ayrca bu, gnein, teorilerimizin tahmin ettii saydaki ntrinolarn sadece yaklak te birini sayor grnmesi sorununu da zebilir. Eer onlarn ktlesi varsa, ntrino saptayclarmzn kaydedemedii formlar arasnda salnabilirler.

OLBERS PARADOKSU
19. yzyl astronomu Wilhelm Olbersin ardndan bu isimle anlan paradoks, yldzlarn says gz nne alndnda, gkyznn gece aydnlk grnmesi gerekirken, ok karanlk grnmesi olgusuyla ilintilidir. Sonsuz genilikte veya hatta ok byk ama sonlu genilikte bir evren sz konusu olsayd, hemen hemen her ynde bir yldzn bulunmasn beklerdik. ou hayli uzakta bulunduu iin belirsiz olacakt, ama saylar bu belirsizlii telfi edecekti. Ortalama olarak, gece gkyznn ortalama bir yldzn, rnein gnein, yzeyi kadar aydnlk olmas gerekir. Ama aka grld gibi byle deildir, bu bir paradokstur. Ad Olbersden gelse de, Kepler de dahil olmak zere daha eski astronomlar onun hakknda yorumda bulunmulardr. Paradoks, evrenin blmlerinin toz veya dier siyah cisimle dolu olduu varsaymyla ortadan kalkmamaktadr. Bu maddeler de sonuta yldzlarn scaklna ulaana dek snacak, ve dolaysyla eit derecede parlak olacaktr. Evrenin BYK PATLAMA modeli tarafndan ne srlen iki etki paradoksu zmektedir. Evren snrl yaa (yaklak 10' yl) sahip olduundan, 1010 k yllk mesafeden daha uzakta bulunan yldzlardan gelen k henz bize ulamamtr. Hangi teleskopla bakarsak bakalm yldzlarn uzaya seyrek olarak daldn grrz. Evren geniledii iin uzak yldzlardan gelen k kzla kayar. Bu da, KOZMK ARKA ALAN RADYASYONUnun scakln, olutuu andaki 4000 Kden imdiki 3 Kye drmtr. Dolaysyla o, toz veya siyah cismin scakln yldzlarn scaklna ulatracak kadar scak deildir.

Evrenin iyi bir kozmolojik modeli, bu zelliklerden birini veya her ikisini iermelidir; evrenin snrl ya ve genilemesi. Olbers paradoksu, bylesi bir modelin gelitirilmesini snrlandran temel gzlemlerden biridir. Byk Patlama modeli, her iki zellii de hesaba katmaktadr.

LM SORUNU
Kuantum gereklii her ikisi de (both/and) nin garip dnyas olarak tanmlanmaktadr. Kediler hem canl hem ldr; fotonlar ve elektronlar hem dalga hem paracktr hem burada hem oradadrlar hem imdi hem sonra. Kuantum SPER POZSYONLARI (stste gelmeler) nn tad bir ok olaslk zaman ve mekna yaylmtr. Yine de bizler, en azndan sradan deneyim dzeyinde, ya/ya da dnyasnda yaarz. Ya dalgalar grrz ya da paracklar, ya canl kediler grrz ya da l olanlarn ve bunun gibi. oumuz iin Newtonun klasik mekanii, fiziksel dnyay nasl bulduumuzun doru bir aklamasdr. O halde garip kuantum dnyasyla saduyunun klasik dnyas arasndaki ne tr bir iliki vardr? Bir ok olaslk sonunda nasl tek bir gerek oluyor? Kuantum mekaniinde bu sorular lm sorunu ya da bazen gzlem sorunu olarak bilinir. Kuantum her ikisi de"sini klasik ya/ya da" ya dntren her ilem, bir kuantum sistemini ltmzde veya gzlemlediimizde meydana gelir. Bir fotonun yolunun zerine bir fotoraf byltme tp ya da bir keif ekran yerletirme eyleminin kendisi, fotonun dalga/parack ikiliini bir dalgaya(ekran) ya da bir paraca (fotoraf byltme tp) dntrr. Schrdingerin kedisi paradoksunda, biz kutuyu ap ieri baktmz anda, l/canl kedi aniden l ya da canl olmaktadr. Ancak hi kimse bunun niin byle olduunu anlayamyor. lm ya da gzlemin fiziksel bir gerekliin karakterini bylesine radikal bir biimde deitirebilmesi, modern fiziin tek nde gelen sorunudur. Pek ok fiziki, bu sorun zlene kadar kuantum teoreminin eksik kalacana inanmaktadr. Kuantum gerekliini olaslklarn bir sperpozisyonu olarak ok doru bir ekilde tanmlayp her olanaa bir dizi olaslklar atfeden Schrdingerin dalga denklemi, lme eylemini ya da onun dzeneini iermemektedir. Kuantum mekaniinin matematiinde gzlemci yoktur. Bu nedenle dalga denklemi de olanak gereklie dnt anda DALGA FONKSYONUNUN Kn aklayamamaktadr. Bu ok gze arpan ihmali telfi etmek iin fizikiler, hibiri imdiye kadar niha ya da tam anlamyla aydnlatc olmayan balca alt teoreme ba vurdular. Birinci yaklam deneysel almalar yapan fizikilerin ou tarafndan hl kullanlan pragmatik yaklamdr: lm hakknda zlmemeliyiz. lk kez Niels Bohrun kuantum teoreminin Kopenhag Yorumunun bir paras olarak dile getirdii bu gre gre, Schrdingerin dalga denklemi, deneylerin sonulan hakknda baarl bir ekilde doru tahminler yrtmektedir ve fizikilerin bunun nasl ya da niin olduu hususunu kafalarna takmamalar gerekir. Baz kimseler kuantum mekaniini girift bir sosis makinesi olarak gren bu yaklam beendiler: Bir uca verileri koyuyorsunuz, teki utan onlarn llen sonular kyor. Bohrun TAMAMLAYICILIK ilkesi, onun hakknda konumayacaz tarzndaki bu pragmatik yaklamla balantldr. Sz konusu gre gre, kuantum gerekliinin aikr elikileri -hem dalga hem parack olan fotonlar, hem l hem canl olan kediler-, tpk kuantum dnyas ile klasik dnya gibi, birbirlerini tamamlamaktadr. Bohr'a gre bu, hayatn derin srlarndan sadece biridir ve fizikiler bunu aklamaya almadan kabul etmelidirler. lm sorununa nc yaklam, fiziki Eugene Wigner tarafndan ortaya atlan Wigner Yorumudur. Kuantum mekaniine gre, Schrdinger denklemince tanmlanan her eyin bir sperpoze olmu olaslklar durumu iinde olmas gerektii iin, bu, ltkleri fotonlar kadar lm aralar iin de geerli olmaldr. Bu durumda grne baklrsa fiziksel olan hibir ey dalga fonksiyonunu kertememektedir. Wigner, bundan fiziksel olmayan ya da fizik d bir eyin sorumlu olmas gerektii sonucuna varmt ve ona gre bu gizemli unsur, lm yapan gzlemcinin zihniydi. Wignerin nerisi, kuantum mekanii hakknda kan popler kitaplar ve dergiler tarafndan yaygn kabul grd; nk o, zihnin maddenin kkeni olduu eklindeki bir zamanlarn popler grn destekleyen dramatik ve artc bir grt. Ancak ok az fiziki bu gr kabul etmitir. Dier iki yaklam ise lm sorununu, onun yanl bir problem olduunu ne srerek zmeye almaktadr. David Bohmun gizli deikenler teoremi, her kuantum paracnn bir kuantum dalgas veya potansiyel alan tarafndan ynlendirildiini ve kuantum fizikilerinin szn ettikleri tm rktc etkilerin -belirsizlik, dalga/parack ikilii, sperpozisyonlar- gerekte bizim kaba gzlem tekniklerimiz iin ok kk kalan temeldeki nedensel faktrlerden kaynaklanmadn ne srer. Baz fizikiler Bohmun yaklamn beendiler; ama o, YEREL OLMAMA gibi dier kuantum etkilerine uygulandnda daha byk sorunlar dourmaktadr.

Bir lm sorununun olduunu reddeden dier bir nl yaklam da ok-dnyalar teoremidir. Buna gre, kuantum dnyasnn tm sperpozisyonlar gerektir ve sonsuza dek de gerek kalacaktr. Biz ne zaman bir lm yapsak olaslklardan birinin gerekleecei ve dnyann kollara ayrlaca olas baka bir yn yaratrz. ok dnyalar grne gre, gereklik srekli kollara ayrlan sonsuz sayda dnyadan olumaktadr. yle ki, o ok saydaki dnyalarn iinde bir fiziki, sonsuz saydaki sonulardan herhangi birini, lmlerinin sonucu olarak deerlendirebilir. Fizikinin bir lm yapt ya da karar verdii her defada, onun dnyas kollara ayrlr ve artk kendisinin bir kopyas vardr. Her birimiz, sonsuz sayda kollara ayrlan pekok dnyann zerinde bulunan bir sr kopyann iinde var oluruz. Hibir ey asla kaybolmaz. Bu teorem de bilim kurguya benzerlii yznden popler yazarlara cazip gelmektedir; fizikilerin byk ounluu bu benzerlii kabul etmektedirler. lm sorununun gizine son yaklam fiziksel bir yaklamdr. Dalga fonksiyonu ile lm arac arasndaki fiziksel bir etkileimin sonucunda kuantum potansiyelinin klasik gereklie dnt lineer olmayan bir sreci tanmlamak iin, Schrdinger denkleminin yeniden dzenlenmesi gerektiini savunan fizikilerin says giderek artmaktadr. Bu durumda kmeyen kuantum sistemleri ile lm aralar ve insan beyni arasndaki fiziksel farkllk belirtilmelidir. Birka farkllk, anahtar farkllk diye ne srlmtr. lm arac dalga fonksiyonunu kertmektedir; nk o daha byktr, daha fazla paraca sahiptir (talyan fizikileri Giancarlo Ghirardi, Alberto Rimini ve Tullio Weberden ismini alan GRW teoremi), daha ardr (Roger Penroseun ktleekim teoremi) ve sonularn kalc kaytlarn yapma kapasitesine sahiptir ve bunun gibi. Bu alanda can alc deneyler yapmak zordur; ancak zamanla teori ve deneyin birliktelii henz zm bulunmayan bu problemi zebilir.

OLU
Nobel dl sahibi kimyac Ilya Prigoginee gre, yeni bilimler, Varlktan ziyade Olula ilintilidir. Zamann dinamik ve yaratc yanlarna odaklanan fizik, kimya ve biyoloji, bizlere kendiliinden dzenin, yeniliin beliriinin ve yeni yapnn yaratlnn derin bir kavrann sunmaktadr. Geleneksel bilim dinamik DENGE halinde veya denge haline ok yakn olan sistemler, lineer sistemler, kapal sistemler ve dzenli tekrarlanan bir ileyie sahip sistemlerle kendini snrlandrmt. Bunlar tahmin edilebilir sistemlerdir ve srpriz bir gelimeye asla izin vermezler. Byle sistemlerde zaman mekaniktir ve yeniliin ortaya kmasna yol amaz. Bu, dzenli ekilde dnen gezegenlerin, salnan sarkalarn, titreim devrelerinin, dzgn ekilde ileyen makinelerin bilimiydi; ksacas, Varlk haline odakl bir bilimdi. (Bkz. zet makale A, VARLIK TRLER.) Sistemler evreye aldnda ve rahat denge durumlarndan uzaklatrldnda, kendi kendini dzenleme ve yeni yaplarn ortaya kmas olgular gerekleir. Pozitif GERBLDRMin nemli bir rol oynad sistemler evrim ve ani deiim geirebilir. Tm bu eit sistemlerde, Prigoginein de belirttii gibi, zaman etkin ve dinamik bir rol oynar ve Varlk, Olua dnr. Olu bilimi kimyasal karmaklk, hayatn ortaya k, yeni trlerin evrimi, bilincin doas, dilin kefi, renmenin nasl gerekletii, toplumsal dzenlemelerin gelimesi, ehirlerin geliimi ve ekonomik sistemlerin dnm ile ilgilenir. Kuramsal aralar, LNEER OLMAMA, atallanma noktalar, KAOS VE Z-ORGANZASYON, pozitif ve negatif geribildirim ve KARMAIKLIK teoremidir.

Olu kavramnn felsef kkleri G.W.F. Hegelin Mantk"nda bulunabilir. Descartesin Dnyorum, yleyse varm" nermesi gibi pekok felsef sistem, bir mantksal sistem iin en gvenilir temel olarak Varlk kavramna dayanr. Hegel, biri, hibir tanm veya ayrtrmaya bavurmadan saf Varl dnmeye kalktnda, zihninin, var olmayan, tanm ve ayrmn dnda yer alan Hilii dnmeye meyledeceini belirtmiti. Ne var ki zihin Hilii mesken tutamaz. lk bakta, Varlk ve Hilik mantksal adan birbirinin ztt gibi grnr. iyice dnldnde, onlarn grsel alg paradokslarna -tavana dnen rdek veya bir ift yze dnen vazoya- benzedii anlalr. Zihin iki konumun (tez ve antitez) herhangi birinde duraklayamaz, srekli onlar arasnda gelip gider. Beliren ikiliin zm Varln Olua yer at devinimde yatar. Hegelci diyalektik, Oluun bu srgit deviniminin ayrntl bir izahdr. Bu sayede bir dnce kendisiyle elien baka bir dnceyi ortaya koyana dein sorgulanr ve bylece, yeni ve daha yksek bir mantk dzlemine kar. Hegel dnyann srgit bir diyalektik sre, Varlktan Olua doru bir evrim olduuna inanyordu ve evrenin kendini dnceyle var eden Dnya Tininin tezahr dncesindeydi. Eklektik dnr Gregory Bateson, Oluun hayatn ve bilincin geliiminin ayrt edici bir zellii olduunu savunur. Varlk mantk dzeylerini aar ve snrlayc balamlarn snrlarndan kurtulur. te yandan bilgisayarlar sadece bir Varlk dnyasnda bulunurlar ve sabit mantk trlerinin snrlar iinde kolayca kapana kslrlar. Gritli, Tm Gritliler yalancdr demi. Eer bu cmlenin doru olduu kabul edilirse, o zaman Giritli yalan sylyordur ve cmlesi yanl olur. Ama eer cmlesi yanlsa, tm Giritliler yalanc olamaz, ve bu durumda cmlesi doru olur. Ama eer cmlesi doruysa... Bu paradoksla karlaan bir bilgisayar, iki olaslk arasnda sonsuz salnmlar yapar. Oysa insan zeks, bir yarg belirten cmlelerle, yani cmleler hakknda yargda bulunan cmlelerle, cmleler hakknda yargda bulunan cmleler hakknda yargda bulunan cmleleri ayrt edebilir. Bilin, bir Olu dnyas iinde yaad iin, belirli balamlarn snrlarn aabilir ve mantk trlerinin zerinden srayabilir. Prigogine ve Bateson iin, Olu, yaratclk, zek ve insan bilincinin zdr.

RTK DZEN
Fiziki David Bohma gre, evremizde grdmz dnya, rtk Dzen diye adlandrlan daha derin bir gerekliin glgesinden baka bir ey deildir. Newtoncu dnyada gereklik ak ve belirlidir. Maddi nesneler uzayda kendilerine zg snrlara ve yerlere sahiptir. zellikleri aka tarif edilmitir ve gzlemciden bamsz olarak vardr. Bohm bundan Ak Dzen diye sz eder, ve onunla ilintili dnya grnn dncemizde nasl kk saldn gsterir. Ak Dzenin

vazgeilmez bir unsuru Kartezyen koordinatlar sistemi, en temel elerinin noktalar ve izgiler olduu, dnya zerine konulmu bir levhadr. En temel bilimsel dnya tanmmz, Ak Dzenin diliyle uyumayan kuantum teoremidir. Parack cisimler, kendilerinden sz edilebildii lde, uzayda belirli ve yerel deildir, nfuz edici bir zellii sahiptir. Baka bir ifadeyle, byk mesafelerle birbirlerinden ayrlm nesneler, normal (Newtoncu) uzaklk ve ayrlk kavramlarnn artk geerli olmayacak derecede balaktr. Her ne kadar uzaydaki bir nokta kavram kuantum teoreminde anlamn yitirse de kuantum teoreminin kkten yeni doasna karn, onun matematiksel ifadesinin byk bir ksm eski Kartezyen ve Ak Dzen iinde yer alr. Bohm, matematiksel noktalar kavramna dayal diferansiyel denklemleri kullanr, kuantum teoreminin doann iinde bir rtk Dzen (veya almam dzen) gsterdiini ileri srer. Bu rtk Dzende, A nesnesi B nesnesinin iinde bulunabilirken, ayn zamanda B nesnesi de A nesnesinin iinde bulunabilir. Ak Dzenin snrlar, ayrlk, uzay ve zaman kavramlar rtk Dzen iinde alr. Bohm, Ak Dzende nesneler olarak grnen temel paracklarn rtk Dzende sreler olarak grlmesi gerektiini ileri srer. Bu sreler tezahr ederken bir an iin yerleik bir parack olarak grnen bir eyi meydana getirirler. Bir an sonra bu parack, rtk Dzenin iine tekrar gmlr. Ak Dzende etkileim iindeki iki temel parack. rtk Dzende, bir an iin Ak Dzenin farkl uzamsal blgelerinde konumlanacak tek bir sre olur. rtk Dzen iinde bamsz, yerel nesne grnmnde olan ey btnn bir ehresidir. Bohm ayrca Btncl Devinim diye adlandrd temel bir zeminden de sz eder. Bohm, rtk Dzenin, yalnzca maddenin en temel dzeylerinde vuku bulan sreleri deil, ayn zamanda insan bilincinin en derin doasn da akladn savunur. Ak dzenin bylesine yaygn olmasnn nedeni, ksmen, bizim leimizde kararl ve yerleik grnen nesneler dnyasnda yaamamza dayanmaktadr. Bunun baka bir nedeni de konutuumuz (Avrupa) dillerinin hipnotik etkisinin sonucudur. Bu diller byk oranda isimlere dayanmaktadr ve bizleri dnyay, nesneler, kategoriler ve sabit snrlarla kavramaya iter. Kedi fareyi kovalar cmlesi, etkileim iindeki bamsz nesnelerden sz ederken, byle bir olayn gzlemcisi daha ok kovalama eyleminin farknda olabilir. Psikolog Jean Piagetin yapt deneyler, sre ve devinimin btncl algsnn kk bir ocuun bamsz nesneleri idrak etmesinden nce mevcut olduunu gstermektedir. Piagetin gelime teoremleri asl alglarmzn rtk Dzene ait olduunu ileri srmektedir. Bohm, fil ayakl bir dilin (onun varsaymsal Rheomedeu) dnyayla ilintili asli tecrbelerimizle uyuacan ne srer. Bu tr dillerin var olduu ortadadr. Kuzey Amerikada, rnein, Cree, Blackfoot, Ojibwa, Micmac, Cheyenne ve dier topluluklarn konutuu Algonquian dil ailesinin dilleri byk oranda fiil kaynakldr ve esasen dnyann bir SRE vizyonunu yanstr Dncelerini rtk Dzen ve Rheomodeye dayandran Bohm, bilincin tarifi ve kuantum teoremiyle hayli uyuan, bir cebir ve srece dayal matematiksel yaplarda gelitirmeye almtr. rtk Dzenin aa vurduu yaplar, tekrar onun iine gmlene dek bir sre Ak Dzenin iinde var olurlar. Dolaysyla rtk dzen (esas temeli, Btncl Devinim ile birlikte), Ak Dzenin kayna ve taycsdr. Teoreminin sonraki yorumlarnda Bohm, daha ince ve gizli bir Sperrtk Dzen kavramn ileri srer. Bir anlamda bu, rtk Dzen ile Ak Dzen arasnda bir tr geribildirim halkas oluturmaktadr. rtk Dzen, Ak Dzeni ayakta tutarken Sperrtk Dzene de karlk gelir. Bu Sperrtk Dzen sonuta Ak Dzen iinde vuku bulan eylere duyarldr. Bu ekilde, Bohm, Sperrtk Dzenin altnda artan incelikte baka dzenlerin, belki sonsuz sayda dzenin olabileceini ileri srer. Bohmun grlerini deneyle snamak zordur; ou fiziki bunlar fizikten ok felsefe olarak deerlendirmektedir.

OYUNLAR TEOREM
Oyunlar ve onlarn stratejileri hakknda matematiksel bir analiz, von Neumann ile Oskar Morgenstern tarafndan mehur kitaplar, Oyunlar ve Ekonomik Davrann Teoremi (Theory of Games and Economic Behavior)nde ortaya atlmtr. Von Neumann, daha nce, satran ve iskambil oyunlar gibi, bir oyuncunun kazanp dierinin kaybettii, iki kii sfr-toplam oyunlar diye adlandrd oyunlar tarif etmiti. Oyun teoremi, Bu tr oyunlar oynamann en iyi yolu nedir? diye sorar. Von Neumann, her bir oyuncunun rakibinin dayatabilecei olas maksimum kayplar en aza indirecek en iyi stratejiye sahip olduunu gsterdi. Bu stratejinin ad minimaks stratejisidir. Bunun basit bir rnei bir ocuk oyunudur. ki oyuncu ayn anda makas, kat veya ta temsil eden mimikler yaparlar. Kural udur; makas kad keser, kat ta sarar ve ta da makas krletir. demeler uygun ekilde yaplr. Bu durumda, bir

oyuncu iin bir dizi oyundaki minimaks stratejisi, tm mimii de yaklak olarak eit oranlarda yapmaktr. Herhangi zel bir strateji rakibin iine yarayacaktr. Oyunlar teoremi, oyunlar iin gelitirilen kurallarn, sosyal, i ve uluslararas alanlardaki genel rekabeti davrana dnk geni sosyal uygulamalara sahip olduunu savunur. Oyunlar ve onlarn stratejilerinin incelenmesi yoluyla, karmak durumlarda aklc kararlarn nasl alnacan anlamak mmkndr. Ancak bu dnce tarz bariz snrlamalara sahiptir. Sz konusu teorem, her oyuncunun mantksal olarak krn en st dzeye karmaya altn varsayar. Fakat bu, ancak belli rekabet durumlarnda, yani iki oyuncu sfr-toplam oyunlarda uygulanabilir. Sfrdan farkl-toplam oyunlar olarak bilinen, daha karmak dier durumlarda, iki veya daha fazla oyuncu bulunabilir. Bu oyunlarda ibirlii yapp ortaklk kurmak avantaj salayabilir. Ve tamamen aklc bir strateji yoktur. En mehur iki oyuncu sfrdan farkl toplam-oyunu 'Tutuklunun kilemidir. Ciddi bir cinayet zanls olarak iki oyuncu tutuklanr" ve her biriyle ayr ayr konuulur. Eer her ikisi de cinayetle ilgili tm iddialar savarlarsa ("ibirlii yaparlarsa), ikisi de daha hafif bir sutan hkm giyerek yllk hapis cezas alr. Eer biri dierini sularsa (kusurlu bulursa"), ikisi de be yllk ceza alr. Eer A sessiz kalrken (ibirlii yaparsa), B onu sulu (kusurlu) buluyorsa, A yedi yl ceza alrken, B sadece bir yl ceza alr. Aka grld gibi, bu durumda en iyi sonu, ikisinin de ibirlii yapt taktirde elde edilmektedir; en kts de ikisinin de birbirini sulamas durumunda elde edilmektedir. Ama her biri, kendi kendine, eim ne yaparsa yapsn o onun ii, ben onu sulu bulursam kiisel olarak daha kazanl karm diye dnebilir. Bylece her ikisinin de birbirini sulamas suretiyle kt bir sonuca varabilirler. Bir iftin her bir yesinin inanszla kapld veya bir mnakaada anlamaya varmamann her iki taraf iin de bir gurur meselesi halini ald durumlarda, bu tr oyun yaamda sk sk oynanr. Mesele bireye kar topluluktur. Bu gibi durumlarda en kt sonutan nasl kanlabilir? Eer iliki sryorsa ve gvenin tesis edilme ihtimali varsa, takip edilecek en iyi strateji nedir? Bu soruya cevap vermek zere turnuvalar dzenlenmitir. Bir turnuvada, herhangi biri, dier programlarn her birine kar Tutuklunun kilemi oyununu defalarca oynamak iin gelitirilmi belli bir stratejiye sahip bir bilgisayar programna girebilirdi. Her zaman ibirlii" (tam fedakarlk) ve her zaman sulama" (tam bencillik) stratejilerinin kt sonu verdii baz karmak programlar vard. Kazanan bir programn ad misilleme idi. Buna gre, biriyle ilk kez karlatnda ibirlii yap ve bundan sonra onun en son yapt eyi yap. Bu strateji ouna doal gelir ve evrimin bir rn olabilir. (Bkz. SOSYOBYOLOJ.) Sfrdan farkl-toplam oyunlar kazanmak" (olas en iyi sonucu elde etmek) iin gelitirilen en iyi stratejilerin ok nemli bir gstergesi, mantkl davrann her zaman en mantkl" olan davran olmaddr. Zihinle ilgili yaplan almalardan (bkz. DNME) bildiimiz kadaryla, insanlarn her zaman mantksal olmamas hayatta kalmamzn nemli bir ksmn oluturmaktadr. Korku, kzgnlk ve analk veya babalk gibi basit duygusal tepkiler genlerimiz iinde programlanm olas stratejilerdir. (Bu, beyindeki belli noktalarn uyarlmasnn tahmin edilen duygusal tepkilere yol atm gsteren testlerle ortaya karlmtr.) ocuk sahibi olma, dmana saldrma veya insanlara eit davranma gds grubun ayakta kalmasna yardm edebilir veya engel olabilir. Bu durumlarda hakem mantksal oyun teoremi deil uzun vadeli sonulardr. En iyi strateji balama baldr. Dier oyuncu kim ve bu zel oyunun kurallar nedir? (Bkz. ORTAK EVRM; DARWNC EVRM.)

Z-ENERJ
Elektronun kendi elektrik alanyla etkileim kurma yolu, modern fiziin en byk ba arlarndan birini dourmutur. Bir maddenin enerjisini hesaplamak standart bir fizik egzersizidir. Bir bardak scak kahvenin enerjisi (s enerjisi), bir bardak souk kahvenin enerjisinden daha byktr. Hzl bir trenin enerjisi (kinetik enerji), duran bir trenin enerjisinden daha byktr. Bir elektronun enerjisini hesaplamak, birka bileeni birbirine eklemeyi gerektirir. lkin, hzndan kaynaklanan kinetik enerjisi vardr. kincisi, Einsteinn E = mc2 (burada c, k hzdr) eklindeki o mehur formlnde belirtilen, ktlesinden (m) kaynaklanan enerjisi (E) vardr. Ayrca elektronun enerjisine katkda bulunan nc ve can skc bir bileen daha vardr. Elektron eksi yke sahiptir ve dolaysyla bir elektrik alanyla evrilidir. Elektron kendi alanyla, tpk bir botun oluturduu dalgacklar arasndan ilerlemesi gibi, etkileime geer. Bu durumda enerji, Kuantum ELEKTRODNAM yasalarna gre hesaplanmaldr. Bu z-enerji nin, her defasnda dzeltmelerin eklenmesi suretiyle ilerleyen sonsuz yaklaklklar serisi sayesinde hesaplanmas gerektii anlalmtr. Nihai toplam sonsuz kacaktr!

Tekrar normalletirme diye adlandrlan bir metot kullanlarak sonlu sonular saptanabilir. Bu, her evrede ileri dzeltmeler -aslnda sonlu bir sonu elde edebilmek iin sonsuz bir miktar azaltmak- yapmay gerektirir. Fizikiler genelde bu uzlamdan honut deiller ve hali hazrdaki teoremin dzeltilmesi ya da daha derin dncelerle deitirilmesi gerektiine inanmaktadrlar. Eer elektron sonlu bir elektrik ykne sahip matematiksel bir nokta ise, ona yaklaldka elektrik alan sonsuz olur. Her ne kadar, sz edilen teoremde ihmal edilebilse de bu klasik elektromanyetik teoremde de dorudur. te yandan, eer elektron sonlu bykle sahip ise, onun iin, geni lekli gzlemler ve ZEL ZAFYET ile uyuan yeni bir modele ihtiya vardr. Bylesi bir model SPERSTRNGLER dir.

Z-RETKEN SSTEMLER
z-retken sistemler, karmak i yaplarn deien koullara ramen koruyabilirler. Kararl, denge noktasndan uzak ok eitli sistemler vardr; anafor veya stlm bir su tavasndaki s yaym modelleri gibi. Bu yaplar uzun sre varln korur. z-retken sistemler daha ilerisine gider: Onun zellii, geri bildirim halkalan, tekrarlar ve dier lineer olmayan unsurlardan oluan btn bir sistemin kararlln, sabit i yapsn muhafaza etmek deildir. z-retken sistemler, odan madd yap zerinde deil, organizasyonun kendisinde olduu, yksek bir organizasyon dzeyinde belirginlik kazanr. (Bkz. SSTEMLER TEOREM.) z-retken sistemler btncldr; onlarn varl btn kuatan anlamn bir ifadesidir. nsan bedeni iinde baklk sistemi, z-retken sistemin bir rneidir. Baklk sistemi, hasar ve saldn durumunda dahi bedenin birliini koruyan, karmak bir rnt-tanma sistemidir. ehirler ve insan topluluklar gibi tm ekolojiler z-retken sistemler olarak ele alnabilir.

ZEL ZAFYET
zel zafiyet, 20. yzyl biliminin yeni paradigmasnn sunulmasnda ilk ve en r ac teoremdi. Onun uygulamalar her taraf kuatmakta ve uzay, zaman, madde ve enerji kavramlarmz kkten etkilemektedir. Hl kkl bir ekilde en temel nesnellik kavramlarmz ve herhangi bir durum zerinde Tanrsal bak asna sahip olabileceimiz ynndeki asrlk varsaymmz sorgulamaktadr. zel zafiyet, Albert Einstein tarafndan 1905de kuramsallatrld. Maddi nesneler, hareket ve k hakknda yeni bir ileyii ne sryordu. 1916da Einstein, kkleekimini de ieren, daha karmak GENEL ZAFYET ortaya att. Her ikisi de pekok deney ve gzlemle desteklendi. Klasik Newton mekaniinde, mutlak bir uzay ve mutlak bir zaman vardr. zel zafiyete ise, uzay ve zaman, daha byk bir btnn, uzay-zamann ehreleridir ve snrl bir lde birbirlerini yerini alabilirler. ki uzak yldzdaki olaylar bir gzlemciye eanl grnrken ondan farkl bir yerde konumlanm baka bir gzlemciye ardl grnebilir. Genel zafiyette, birbirinin yerini alma daha ok eyi etkiler. Klasik teoremde, paracklar paralanamazdr. zel zafiyette, onlar saf enerjiye dntrlebilir veya tersi gerekleebilir. Bu sayede nkleer g ve atom bombas elde edilmitir. Klasik mekanikte, paracklar temel, dalgalar ise ikincildir. Dalgalar belli bir maddedeki dalgalanmalardr, havadaki ses dalgalar veya sudaki dalgalar gibi. zel zafiyet ve daha sonra KUANTUM FZnde, k dalgalar ve paracklar eit derecede temeldir. 190. yzylda, k ve radyo dalgalar, bo grnen uzayda yksek fakat snrl bir hzla yol alan dalga olgular, olarak grlyordu. Dalgalarn, tm evrene szm, jlemsi bir yapya sahip, esir adl temel bir maddenin iinde bulunduu sanlyordu. Bu dnceyle, Albert Michelson ve Edward Morley, 1887de dnyann esir etrafndaki hareketinin hzn lmeye alt. Byle bir hareketin, n farkl ynlerde gzlemlenen hzn etkilemesi gerektii ngrlyordu, tpk bir nehirdeki dalgalarn aa yne daha hzl akaca gibi. Esirin ak"yla birlikte yol alan k da, o aka kar yol alan a gre daha hzl yol almalyd. Ancak byle llebilir bir etkiye rastlanmad. Tersine IIK HIZInn tm ynlerde ayn olduu ortaya kt. Dnyann evrende durgun olmad kabul edildiinden, dalgalanmalar k dalgalan olan esir maddesinin klasik tarifi her naslsa yanltr. Ik dalgalar, dalgalanan madd bir tze sahip deildir, daha ok Newton'un paracklar veya kuvvetleri kadar, kendilerine zg temel bir fiziksel gereklie sahiptirler. Maddi kavram geniletildi. (Bkz. KUANTUM ALAN TEOREM; KUANTUM VAKUMU; DALGA/PARACIK KL.) Ik hz evrensel bir sabit olarak tespit edilmitir. Ancak eer k hz bizim iin tm ynlerde ayn ise, bu dier tm gzlemcilere veya en azndan sabit bir ynde sabit bir hzla hareket eden bir gzlemciye gre de byle olmaldr. (Kapal ses geirmez bir trende, durgun mu yoksa dzenli bir hareket iinde mi olduunuzu sylemeniz mmkn deildir. Eer tren hzn deitirirse veya bir dnemeten geerse, ivme

elbette hissedilir.) vmeli hareketler GENEL ZAFYETin konusu iken, sabit hzl hareketler -fizikilerin EYLEMSZ REFERANS SSTEMLER diye tanmladklar- ZEL ZAFYETin konusudur. Newton mekaniinde, n llen hz tm ivmesiz gzlemciler iin ayn olamaz. Eer ben saatte 50 mille yol alan bir trenin iindeysem ve saatte 20 mil yol alan bir topu penceren darya frlatmsam, top yere saatte 70 mil hzla arpacaktr. Einsteina gre, k byle hareket etmez. Kaynan veya alcnn hareketi ne olursa olsun o, sabit bir hzla yere varr. zel zafiyet teoremini kantlamak iin yaplan deneylerin en artc sonularndan biri, hareketin, kendi hareket ynnde ilerleyen madd nesneleri ksaltyor, saatleri yavalatyor ve cisimleri daha ok ktleye sahip kalyor (LorentzFitzGerald ksalmas) grnmesidir. Bu etkiler hza baldr ve ancak hareket k hzna yakn hzlarda seyrediyorsa fark edilebilir. (Newtonun hareket formlleri sradan hzlar iin yeterince iyidir.) Lkin bu tuhaf olgular ok farkl iki yorumu beraberinde getirmitir. Mutlak bir uzay ve zaman sistemi iin bir temel olan esir inancn savunan fizikiler -ki bunlara Hendrik Antoon Lorentz ve George Francis Fitzgerald da dahildir-, her ne kadar bizler sistemin bir paras olduumuzdan onlar asla lemeyecek olsak da, hareket eden sisteminde Tanrsal gr asna gre, eitli ksalmalarn fiilen gerekletiini savunmulardr. Eer k hzna yakn bir hzda yol alan bir trenin iindeysek, trenin ykleri, bizler ve lm aralarmz hepsi ksalacaktr (ve bizler daha ok ktleye sahip olacaz, zaman ise yavalayacaktr.) Ne var ki bizler bu etkilerin hibirisini fark etmeyiz, nk tm lm dzeneimiz ve referans noktalar da ayn deiimleri yaayacaktr. Darda, esirdeki bir gzlemci deiimimize ahit olacaktr. Einsteinn Lorentz-FitzGerald ksalmasna getirdii yorum ok daha radikaldir. Ona gre, hareket halindeki trenin gzlemcilerin kendileri de dier uzay-zaman sistemlerinin iinde bulunurlar, yle ki iinde bulunabileceimiz durgun bir esir yoktur ve kimin kime gre hareket ettiini sylemek de imknszdr. Dolaysyla kimin ksaldn veya yavaladn sylemek de imknszdr. Dier herhangi bir gzlemci, dier yolcularn, kendi referans sistemleri iinde tuhaf deiimler geiriyor grndklerini syleyebilir. (Bkz. KZLER PARADOKSU.) Varsayalm ki, istasyonda yan yana duran iki trenden birinin iinde oturuyoruz. Aniden trenlerden biri hareket etmeye balad. O bizim trenimiz mi yoksa br tren midir? Bunu anlayabilmemizin tek yolu zemine bakmaktr, ama zel zafiyette, durgun zemin yoktur. Eer lebileceimiz tek ey grnr uzay ve zamansa, temelde bulunan mutlak bir uzay ve zamandan nasl sz edebiliriz? Einstein, farkl referans sistemlerinde bulunan gzlemcilerin ne greceklerinden sz edelim diyor. Hibir gzlemci dierinden daha "doru olmayacaktr. Farkl yerlerde vuku bulan iki olay bir gzlemciye eanl grnrken baka bir referans sisteminde bulanan bir dier gzlemciye ardl grnebilir. Hibirimizin gr dierinden daha doru deildir. Hepsi grecelidir. Bizim ba baa kaldmz ey, farkl gzlemciler tarafndan farkl yollarla uzamsal ve zamansal yanlara blnen deimez, temel bir uzay-zamann varldr. Sadece k hz herkese gre ayndr.) Kukusuz her yerde ve zamanda mevcut olan Tanrnn sahip olduu tanrsal bir bak as vardr -bu tm gr alarnn soyut, drt boyutlu uzay-zaman tanmdr.- Ama hibir insan bunu gremez. Bizler her zaman uzay-zamann iindeyizdir. Yapabileceimiz en iyi ey onu denklemlerle soyut bir biimde tarif etmektir. zel zafiyet, filozof Nietzschenin de belirttii, Bulunduumuz keden asla her eyi gremeyiz sznde sakl olan yeni bir paradigmay ne srmtr. Bu teorem kltrel ve ahlki izafiyetilii onaylamak iin bir analoji olarak kullanlmtr. (Bkz. PERSPEKTF VE ETKLEM; ZAFYET VE ZAFYETLK.) Dahas, YEREL OLMAMA, olaylarn, sinyal gndermeseler de, k hzndan daha hzl bir ekilde ballak olabileceini gstermektedir. Bu noktada daha derin bir bak asna ihtiyacmz olduunu ortadadr.

PARALEL LEM
Bkz. SNRSEL EBEKELER

PENROSE VE HESAPLANAMAZLIK
Genel zafiyetin fizik ve matematii zerine arpc almalar yapm Sr Roger Penrose, son yllarda bilin sorunu zerine eilmitir. ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLERnin nde gelen kuramclarndan biridir. Ancak en nemli sav, insan dncesinin hesaplanamaz bir unsura -yani, prensipte bir bilgisayar tarafndan benzerinin yaplamayaca ve kopyalanamayaca bir nitelie- sahip olduu savdr.

Penrose, savn, Kurt Gdel'in 1931 de ortaya att mehur teoremine dayandrmaktadr. GDEL TEOREM, herhangi bir formel matematiksel ilkeler sistemi her zaman eksik olacaktr, nk her zaman onlarn elde edemedii dorular bulunacaktr, der. O, ilkeler sistemi oluturmak iin bir sistem gr gelitirmekte ve bu gr ilkelerin iinde asla bulunmamaktadr. Penrose, bunun, bir bilgisayar, onun program (ilkeler sistemi) ve onun programcs (bizler) arasndaki ilikinin doru bir aklamas olduunu savunur. Bilgisayarn kendisi asla programnn dna kamaz; ama biz kabiliriz. Penrosea gre, hibir bilgisayar yapmakta olduu eyi anlayamaz ve bu anlay zerine hareket edemez. Ama insanlar bunu yapabilir. Biz eylerin anlamn kavrarz ve -krce kurallar (algoritmalar) takip etmek yerine- bu anlam zerine hareket ederiz. nsanlar bilinlidir, makineler bilinli deildir. Yaratc dncemizin hayat bir yan bu yeteneklere dayanr. Hibir makine bizim yaptmz eyi yapamaz. Benzetim (simulasyon) ne kadar zekice olursa olsun, zeki bir kii bir zihinle mi yoksa bir makineyle mi uratn her zaman bilir. Penrose, gl ve zayf YZnin en gl muhaliflerinden biridir. (Bkz. YAPAY ZEKA) O, tm dnme biimlerinin hesapsal, ilkelere bal dnme (gl YZ) olduu ve bir bilgisayarn herhangi bir nsan dnme biimini taklit edebilecei (zayf YZ) savna kar kmaktadr. (Bkz. CHURCH- TURNG TEZ.) Penrose ayrca kendini Platonist diye tanmlamaktadr. En azndan matematikte, Tanrnm verdii, bir tr zamansz ve bamsz varla sahip bir saf idealar dnyas olduuna inanmaktadr. Bu idealar dnyas orada, kefedilmeyi beklemektedir ve matematikiler grlerini belirttiklerinde, bu, her birinin oraya dorudan eriimiyle mmkn olmaktadr. Penrosea gre, bilin idealar dnyas ile maddi gereklik arasnda arac bir role sahiptir. Onun projesi, bunu mmkn klacak ekilde fizii tanmlamaktr. Penrose, bilincin, beyin zerinde etkili olan Kuantum KTLEEKMnin etkilerine can alc ekilde bal olduunu ne srmektedir.

PERSPEKTF VE ETKLEM
Yeni fizik, zellikle izafiyet teoremi ve kuantum fizii, bir eyi hangi perspektiften veya hangi balamda gzlemlediimizin ve bizimle gzlemlediimiz ey arasndaki etkileimin hayat nemini vurgular. Bundan kaynaklanan doruluk paradigmas, keskin realizm ve izafiyetiliin eski grlerinin karsnda keskince durur. Keskin realistler dnyann bize grnd gibi olduuna inanrlar. Aalar ve binalar gibi nesneler, insanlar ve ayrca muhtemelen mantksal ve ahlk dorularn soyut dnyas vardr. Bu nesnelere (veya idealara) bakan herkes -net ve hatasz bir ekilde baktklar takdirde- ayn eyi grr. te yandan, izafiyetiler, grdmz ya da inandmz eyin kltrmz ve bireysel tecrbemiz tarafndan koullandrdn savunurlar. Onunla, atan grler arasnda karar verebileceimiz nesnel bir standardn olmadn sylerler. zafiyet teoremi ve kuantum mekanii daha hassas bir doruluk gr sunar. Her ikisi de, nesnel bir gerekliin olduunu, ama onun zelliklerinin insann tecrbe dnyasnn zelliklerinden ok farkl olduunu savunur. Dnyamzdaki herhangi bir gzlemci, gzlemciyle evre arasndaki etkileimin uyandrd, temel gerekliin bir yann alglar. (Bkz. KATILIMCI EVREN.) ZEL ZAFYETte birleik drt boyutlu bir uzay-zaman vardr. Bu uzay-zaman, gzlemcinin hareketine gre, onun tarafndan ayr uzay ve zamana blnr. KUANTUM FlZnde nesnel gereklik, farkl potansiyellerin sonsuz bir dizilimini ieren, soyut Schrdinger denklemiyle tanmlanr. (Bkz. DALGA FONKSYONU VE SCHRDNGER DENKLEM.) Kuantum veya izafiyet gzlemcisinin fiilen ne grebilecei, onun temel gereklikle (lmlerle) nasl etkileim kurduuna veya deneysel dzenein btnsel balamna baldr. (Bkz. BALAMSALCILIK.) Dolaysyla "gerek dnya, bir eyi bulunduumuz duruma bal olarak tecrbe ettiimiz pekok olas (ve ksm) gr alarn ierir. Bu olas veya ksm gr alar keyfi deildir. Onlar btnn soyut yasalaryla ilintilidir. Yeni bilimde deimez bir tema olan, birlik iinde eitlilik vardr ve bu, sonuta yirminci yzyl dncesinin byk bir ksm hakknda dnmek iin kullanlabilir. (Bkz. ZAFYET VE ZAFYETLK)

PLANCK SABT
Planck sabiti, modern fizikte en nemli iki sabitten biridir, dieri ise n hzdr. Max Planck, kuantum fiziinin ilk kurucu babalarndan biridir. Onun ana katks, elektromanyetik mann ayr kuantalar iinde gerekletii ynndeki teoremiyle, her bir kuantumun evrensel bir sabitle, her koulda ve her referans noktasna gre ayn kalan fiziksel bir oran veya payla ilikili olduu ynndeki kefiydi. Bugn, biz, kuantalar, herhangi bir periyodik veya dalgams srele, rnein atomlardaki elektronlarn salnmlar veya yrngeleriyle ilikilendiriyoruz.

Planck sabiti, bir paracn enerjisinin frekansna olan orandr. Matematiksel olarak bu yle yazlr: = E/f; burada fi() sabiti simgeler. Dolaysyla eer bir paracn frekans artarsa, enerjisi de artar. Frekans azalrsa enerjisi de azalr; ama Planck sabiti her zaman ayn kalr ve hep bir kuantuma eittir. ' nin sabitlii Doppler kaymas olarak bilinen etkide ortaya kmaktadr. Bu bir tren ddnn, tren yanmzdan geerken sesinin azalmas olarak belirmektedir; nk saniye bana den titreim azalmaktadr. Eer bir fotonun bir referans dzleminde, rnein dnyada, yol aldn ele alacak olursak, dier dzlemdeki bir seyir noktasna gre fotonun grnr rengi referans dzlemlerinin izafi hzlarna bal olacaktr. Referans dzlemleri birbirinden uzaklayorsa alglanan renk daha krmz, birbirine yaklayorsa daha mavi olacaktr. Alglanan frekans da ayn ekilde deiecektir. Ama Planck sabiti, rengin (enerjinin) frekansa oran, hep ayn kalacak, dier trl izafi olacak bir dnyada sabit bir referans noktas salayacaktr. (Bkz. PERSPEKTF VE ETKLEM; ZEL ZAFYET.)

PLANCK SRES
Planck dnemi evrenimizin yaamndaki ilk 1045 saniyedir. Bu gerekte "zamandan nceki zaman idi, nk o zamann yaratlmasndan nceki dnemdi. Bu sre boyunca, tm evren temel bir paracktan daha byk deildi. BYK PATLAMAdan sonraki 1036 saniyeden itibaren evrenin genilemesini anlatan ME TEOREM, daha nce ne vuku bulmu olabileceine bakmadan evrenin geliimini ok iyi bir ekilde aklar. Sonuta nceki evrelerin gzlemsel kantn elde etme konusunda pek ansl grnmyoruz. Herhangi bir makul kuramsal tahmin, eksiksiz bir KUANTUM KTLEEKM teoremine dayanmaldr ki, byle bir teoremden henz yoksunuz. Yine de, evrenin tarihindeki ilk anlar byk bir felsef ilgi alan olarak kalmaktadr. Bildiimiz her ey Byk Patlamadan 1043 saniye sonra, yani Planck dneminden sonra balamaktadr. Tam o anda bildiimiz uzay-zaman, madde ve enerji (kuvvetler) yaratlmtr. Dolaysyla bizim zaman koordinatlarmz iinde, 1043 saniyeden nce ne olduunu sormann bir anlam yoktur. Yine de nedensellik asndan, Byk Patlamadan hemen sonra veya ondan nce ne olduunu sormak kanlmaz grnmektedir. Bu ulalamaz nce hakkndaki tartmal dncemiz devirli Byk Patlama teoremi iinde sunulmaktadr. Buna gre, evren dev bir nabz gibidir. O noktasal bir ekilde balam, byk bir patlamadan genilemi ve sonunda Byk Skmaya uram, sonra o noktadan tekrar genilemeye balayarak sre bylece srp gitmitir. Bununla balantl dall evren teoremi ise, yeni evrenlerin genileyen bir evrenden srekli koparak kendi Byk Patlamas iinden doduunu ne srmektedir. Tm bu olaslklar, evrendeki maddenin toplam younluunun her zaman ayn kaldn savunana eski duraan-durum hipoteziyle bir ekilde ilintilidir. Baka bir yorum da, fiziin, evrenler arasnda cereyan eden bir eit Darwinci evrim ile gelitiini savunan astrofiziki Lee Smolinin grdr. Yeni bir evren, mevcut evrendeki bir yldzn kara delie (Bkz. KARA DELKLER.) kmesi sonucunda yaratlr. Onun az miktarda farkl deerlerdeki fiziksel sabitlere sahip olduu, bylece evrenin evrim geirmesini salad varsaylmaktadr. (Bkz. ANTROPK LKE.) Stephen Hawking de, Planck dnemi sorununa zm olarak baka bir yolu nermektedir. Ona gre, evren, sonsuz scaklkta youn bir tekillik olarak deil, yeryzndeki Kuzey kutbu gibi bir eit bulankllk olarak balamtr. Eer sonsuz tekillik sorununu hesaba katmazsak, ime teoremini balangtan itibaren uygulayabiliriz, ancak bir artla; Heisenberg bulankll, uzay-zamann belirsiz lekelerini aklamak iin bir kuantum ktleekimi teoremini gerekli klmaktadr. Byle bir teoremden henz yoksunuz. Dolaysyla, her ne kadar Hawkingin yaklam, evrenin tm gemiini snrl fizik yasalaryla tartma imkn sunsa da, pratikte test edilemezdir ve bu yzden bilimden ziyade felsefe iermektedir. Hawkingin teoreminin yeniden dzenlenmi bir yorumu, evrenin yokluktan yaratldn savunmaktadr. Sz konusu tez, evrenin kkeninin, sfr toplam enerjinin kuantum dalgalanmasna dayandn ileri srmektedir. ime dnemi esnasnda genileme sonucunda aa karlan enerji, tam da bugnk evrenin iindekilerin madde-enerjisine eitti. Bu dncenin kendine zg ekici yanlar vardr, ama balang evresi gerekten yokluk olamaz. O sfr toplam enerjiye sahip olabilir, ancak yine de, dalgalanmann gerekleebilecei bir kuantum alannn ve bu kuantum alann yneten fizik yasalarnn var olmu olmas gerekir. Tm zorluklar dnldnde, ileri bir gerek veya teoreme ihtiya duyan, evrenin kkeniyle ilgili bilimsel aklamalar asla tam olamazlar. Bu eit tm aklamalar bir yerde geersizlemektedir. Bir noktada aklamalarmz iin felsefeye veya ilhiyata ba vurmak zorunda kalamaz myz? Yoksa basite baz varlklarn anlama kapasitemizi atn kabul m etmeliyiz? (Bkz. HEREYN TEOREMLER)

PLAZMA
Plazma, yldzlarn atmosferlerinde, yldzlar aras uzayda, elektrik arklarnda, nkleer fzyon aralarnda ve hidrojen bombalarnda bulunur. Onlar, katilar, svlar ve gazlara karlk maddenin drdnc hali diye adlandrlr. Her ne kadar yeryznde onlar sadece yapay laboratuvar koullarnda ortaya ksa da, evrendeki maddenin byk ounluu plazma hali iindedir. Plazmann iindeki scaklk, o derece yksektir ki, d yrngedeki elektronlar atomlardan ayrlrlar, birbirinin iine gemi art ykl ekirdek bulutlaryla eksi ykl elektronlar terk ederler. Bu elektrik yklerinden dolay, plazmalar gazlardan ok farkl davranrlar. Gazn iindeki molekller esasen serbesttir, yalnzca arptklarnda komularndan etkilenirler. Plazma iindeki elektrik kuvvetleri uzun mesafelidir ve plazmann davran zerinde kkl bir etkiye sahiptirler. Nkleer fzyonu gelecein g kayna olarak kontrol altna almaya alan bilim adamlar, scak plazmalar kullanmaktadrlar. Dteryum (ar hidrojen) ekirdekleri gibi iki ekirdein, doal itme kuvvetlerini aacak derecede gl arpmalar sonucunda nkleer fzyon gerekleir. Yeni bir atomu oluturmak zere birleirler ve sre iinde enerji aa karrlar. Bu fzyon tepkimeleri ancak plazma iinde an yksek scaklklarda gerekleir. Nkleer fzyonu bir g kayna olarak kullanmaktaki zorluk, yksek scaklktaki plazmay fzyon tepkimesinin gereklemesine yetecek srede kapal tutmaktr. Plazma elektrik ykne sahip olduu iin, onu manyetik ie -kamaya alan plazma paracklarnn ynn deitiren, onlar fzyon tepkimesinin gerekletii blgeye geri gnderen, zel bir ekilde biimlendirilmi bir manyetik alan- iinde saklamak bir zmdr. (Bkz. SOUK FZYON.) 1950lerde, fiziki David Bohm, bir metalin art ykl kafesinin iindeki serbest elektronlarn gaznn, bir plazma gibi hareket ettiini ileri srmt. Bohm, plazmalar tarif etmek iin onlarn ikili ortak ve bireysel doalarn vurgulayan bir model gelitirdi. ki elektron arasndaki elektrik kuvveti son derece uzun mesafelerde etkili olur; ama plazma da elektrik ykl paracklar, kendi yklerinin etkilerini gizlemek iin bir elektronun evresinde kendilerini yeniden dzenlerler. Dolaysyla, bir dzeyde, elektronlar komularnn sadece ksa-mesafeli ve gizli etkilerini hissederler ve serbest elektronlar veya bir gazn iindeki molekller gibi davranrlar. Nitekim, onlarn zgrl, elektrik yklerinin etkilerini gizlemek iin gruplaabilmeleri olgusundan domaktadr. Elektronlar sadece serbest bireyler olmakla kalmazlar, ayn zaman da btnsel ortak davrana plazma titreimi- katkda bulunurlar. (Bkz. EEVRELLK.) Plazmalarn biricik zellikleri, ortak tepki sayesinde serbest bireysel hareketin mmkn klnmasndan ve sonuta pekok serbest bireyin hareketiyle de ortak titreimlerin mmkn klnmasndan kaynaklanmaktadr. Karmak dzenleri iinde plazmalar, bir insan topluluuna benzerler. nsan topluluunda birey serbesttir; fakat grubun tm deerlerine uyar. O deerler de sonuta serbest bireyler tarafndan yaratlr.

PSKODNAMK VE PSKOTERAP
Psikodinamik, ekim ve itim kuvvetleri vastasyla birbiriyle etkileim kuran eitli psiik blmler ya da katmanlar olduunu savunan bir kiilik modelidir. Zt kuvvetler, nevroz veya hastalk dourabilen isel atmalara yol aar. Psikoterapi bu atmalar zme umuduyla onlar hakknda insanlarla konumak iin gelitirilmi bir metottur. lk psikodinamik model, Sigmund Freud tarafndan ileri srld. Freud, Newtoncu fizikten esinlenerek, modelini "hidrolik model" diye adlandrmt. Freudun ilk almalarnda, psie (psyche)5, bilin ve bilin d diye iki ksma ayrlmt. Daha sonra o, bilin dn id ve ego (ona elik eden speregoyla birlikte) olarak ikiye ayrd. Bunlarn her biri ksmen bilinli veya bilin d olabilirdi. Freud'dan sonra onun orijinal modelin zerinde eitli deiiklikler yapan yeni modeller ileri srld; Cari Jungun modelinden, Alfred Adler, Wilhelm Reich ve. dierlerine kadar. Ancak tm bu modeller baz ortak vasflara sahiptir. Hepsi, Freudun id veya birincil ileyi diye tanmlad ilkel bir ruhsal sistemin var olduunu kabul eder. Bunun bebeklikte gelien tek ruhsal sistem olduu kabul edilmekte ve onun dinamiklerinin igd ve ballk esasna gre iledii dnlmektedir. Bebein yiyecee kar igdsel bir ihtiyac vardr ve bu ihtiyac tatmin etmede veya yadsmada anneye (veya memeye) baldr. Freudun kendisi sadece igdye yer verir: Cinsellik ve saldrganlk. Ancak dier psikodinamik teorisyenler dier pekok motivasyon kaynan bunlara dahil ederek yelpazeyi geniletmilerdir. Hayvan aratrmaclar annelik igds ve yerleme gibi zellikleri de kabul ederken, insancl ve transpersonel psikologlar sosyal ve ruhsal igdleri ve motivasyonlar da eklediler. (Bkz. NSANCIL PSKOLOJ; TRANSPERSONEL PSKOLOJ.) Hepsi, psienin igdsel dzeyinin, kendi mantk olduunu veya gdler ve balanma ilkeleri kmesi olduunu kabul etmektedir. Bunlar genelde bilin ddr ama az ya da ok bilin dzeyine kabilir.

d veya birincil ileyi, SNRSEL EBEKELERin dinamiklerine gre alan son bilgisayar tabanl zihin modelleriyle imdi baarl bir ekilde aklanabilmektedir. Sinirsel ebekeler beynin kendi sinirsel ebekelerine dayal olarak modellendirilen elektronik ilem devreleridir. Tm psikodinamik modeller, psienin daha bilinli bir blmn de kabul ederler. Freud bu blm ego veya ikincil ileyi" diye adlandrmaktadr. Benliin bu katman konumay ve istemli davran kontrol eder ve akln ilkelerine gre hareket eder. Son bilgisayar tabanl zihin modellerinde, egonun rasyonel fonksiyonlar FORMEL HESAPLAMA veya seri ilem diye adlandrlmaktadr. Seri ilem, beynin bire bir sinirsel yollar model alnarak gelitirilmitir ve kiisel bilgisayarlar programlamakta kullanlmaktadr. (Bkz. DNME.) Freud ve bu rnei izleyen bakalarnn grne gre, baz bilin d fakat bilinlilik potansiyeli tayan id materyalinin kolaylkla farkna varlmaz, dier materyal aktif bir ekilde bilin d tutulur; nk ego onunla yzlemeyi ac verici bulur. Ac verici materyali grmezden gelmek iin ego eitli savunma mekanizmalar kullanr; bastrma, manta brme veya fantezi kurma gibi. Bu savunmalardan geici bir kazan elde edilebilir; ama uzun vadede kii, snrlandrlm yetenekler, nevroz belirtileri veya uzun sre olgunlaamama gibi rneklerle byk bir bedel der. Bastrlm materyal, ryalarda, nevroz belirtilerinde, tepkisel davranta ve ses tonu deiikliklerinde dolayl yoldan belirebilir. Freud'dan nce bilin d motivasyonlara dair bir dnce var idiyse de, ac verici bilin d materyale kar aktif savunma mekanizmalar kavram, onun, psikodinamik teoreme yapt en zgn katksdr. O, bu grne, histeri yaayan ve hipnoza tbi tuttuu hastalan zerinde alarak ulamtr. Her iki durumda da normalde bilinli olabilecek bir deneyim, psikolojik yollarla bilin dna atlabilmektedir. Freud, bu gzlemlerini genelletirerek tm ruhsal yaama uygulamtr. Artk pekok laboratuvar deneyi Freudun aktif savunma mekanizmalar teoremini dorulamaktadr. Onlar yceltilmi (bilin d) uyarmn davran etkileyebileceini ve bilinli olarak sezilmeyen hadiselerin kan basncn artrdn ve derinin direncini deitirdiini (ki bunlar her ikisi de duygu belirtileridir) gstermitir. Baka deneyler de naho anlarn ho veya ntr anlara oranla daha abuk unutulduunu kantlamtr. Ancak Freudun cinsel igdlerin ve saldrganlk igdlerinin ve Oedipus kompleksine yol aan ocukluk deneyimlerinin asli nemine ilikin daha spesifik grleri, deneysel aratrmalar ile kantlanmamtr. Grne baklrsa nsan motivasyon ve renme, son dnem eitli psikodinamik modellerin ileri srd gibi karmak ve ok boyutludur. Psikoterapi herhangi bir psikodinamik modeli veya birden fazlasn kullanabilir; zaten onun kuramsal temeli de birok modele dayanmaktadr. Psikoterapilerin says -son kertede 250 den fazlayd- psikodinamik modellerden fazladr; ama onlarn tm bir kiiyle kendi atmalar hakknda etraflca konuulabilir inancn paylarlar. Klasik Freudian veya Kleinian analiz, hastann gnlk seanslara yllarca katlmasn ister. te yandan antidepresanlar ve trankilizanlar gibi psikiyatrik ilalardaki devrim, imdi gl rekabet sunmaktadr. Bilind materyaline kar gelitirilen savunmalarn tedavisinde kullanlan klasik psikoterapi metodu, hastay serbest arm"a -dncelerinin birbirini izlemesine- tevik eder. Bundan yola kan terapist, hastann -dier insanlar, ryalarda grdkleri veya terapistle ilgili- dncelerindeki ve duygularndaki kopukluklar ve sapmalar kavrar (aktarm). Terapist, hastay, igrye yneltme amal bir usulle bu kopukluklar hakknda "yorum" yapar. Aratrmalar psikoterapinin baz kiiler iin faydal bir uygulama olduunu ama asla tam bir tedavi olmadn gstermektedir. Sonu, hastann iyileme ynndeki kararllna, kiilik, duyarllk ve terapistin ilgi derecesine olduu kadar tedavide bavurulan teoremin trne de baldr. Baz terapistler iyi sonular alrken dierleri hastalarn daha da kt yapmaktadrlar. Her zaman hastasndan daha iyi bilen otoriter Freudian analizci, artk iyice gzden den bir kii olmutur. Hasta ile terapist arasndaki diyaloga dayal daha ikili terapik sre ise insancl psikolojide giderek daha fazla kullanlmaktadr. ok sayda danman ve eklektik terapist, eitli terapi trlerinden, insancl ve transpersonel psikolojilerden ald metotlar birletirerek kullanmaktadr. Hepsi son derece benzer sonular vermektedir. Psienin blmlerinin, ilevlerini yapp davran etkilemeye devam ederken ego bilincinden ayrlabilecei ynndeki psikodinamik keif, kiisel kimlik ve bilinle ilgili baz felsef dnceler asndan sorunlar dourmutur. (BR BLN BLMNE DORU.) Baz felsef ve dini modellerde olduu gibi, benliin birleik, noktasal ruh veya psie olduu durumlar nasl aklayacaz? (Bkz. AYRIK BEYN OLGULARI.)

PSKYATR
Psikiyatri, ncelikle ruhsal hastalklarn fiziksel nedenleri ve onlarn fiziksel metotlarla tedavi edilmesiyle ilgilenen, ehliyetli

doktorlarn alma sahasn oluturan bir tp daldr. Psikiyatri, katksz bilimde bir alan olan psikoloji ve insanlara analiz ve konuma yoluyla yardm etmeye alan psikoterapiden farkldr. (Bkz. PSKODNAMK VE PSKOTERAP; 20.YZYILDA PSKOLOJ.) Eski Yunanllar, baz kiilerin cinnet veya depresyondan muzdarip olduklarnn farkndayd. Onlar bunu genelde tanrlarn veya kt ruhlarn kiiyi ele geirmesine balyorlar ve doru tedavinin ibadet, bir ritele veya fiziksel inzivaya ynelme olduunu dnyorlard. Yunanl doktor Hipokrat, ruhsal hastalklarn beyin bozukluklar olduunu, dinlenme sknet veya bitkisel ilalarla tedavi edilmesi gerektii ynnde olduka modern bir iddiay savunuyordu. Geen yzyla kadar bu hususlarda koyda deer bir kuramsal ilerleme salanmad. 20. yzylda tp bilgisindeki gelime, baz ruh hastalklarnn apak fiziksel nedenlere sahip olduunu kantlad. Beyin hasarlar, Alhzeimer hastal, epilepsi, zihinsel gerilik ve tiroid bezinin almamasndan kaynaklanan zihinsel uyuukluk, ksmen fiziksel nedenlere sahiptir. Dier durumlar -izofreni, paranoya, cidd mani ve depresyon trleri, uyuturucu veya alkole bamllk eilimi- kukusuz fiziksel bir bileene sahiptir. Farkl ortamlarda yetitirilmi tek yumurta ikizleri zerinde yaplan almalar bunu kantlamaktadr. Tm bu bozukluklarda, kaltmsal bir eilim, hastaln aa kacan garanti etmez. evre, yaam tarz ve hatta tavr veya irade gibi belirsiz bir unsurun dahi bunda rol oynad bilinmektedir. Psikiyatrinin bir bilim olup olmadn soracak olursak, fiziksel ve daha genel faktrlerin birlikteliini hesaba katmamz gerekir. ou psikiyatrik hastalkta fiziksel tedavi, cevabn sadece bir parasn oluturur. Baz depresyon biimlerinde baarl olan, ama genelde ilve tedbirlere gerek duyan antidepresanlar bunu aka dorulamaktadr. Kabaca nfusun %1 i, cidd klinik depresyon" -yani aikr bir duygusal nedeni olmayan periyodik depresyondan muzdariptir. Bu genelde antidepresanlarla baarl bir ekilde tedavi edilirken, ayn ilalar matem, bozulan ilikiler ya da i baarszlndan kaynaklanan depresyon zerinde pek etkili deillerdir. Bu durumlarda, danmanlk (veya psikoterapi), dua, duyguda bir arkadan ilgisi veya iyi bir tatil daha ok ie yarar. Baarl baz psikiyatrik tedaviler ilgili beyin sistemlerini etkileyen ilalara bal olsa da, yeni tedaviler gelitirmek iin dorudan aratrma yapma noktasnda, beyin hakkndaki bilgimiz ok yetersiz kalmaktadr. Mevcut ou tedavi ans eseri bulunmutur. Ciddi anlamda depresyon geiren baz kiilere yardmc olan ECT (elektroconvulsive terapi), balangta izofreniyi tedavi etmede kullanlmt. lk antidepresan ilacn, tberkloza kar bir antibiyotik olduu dnlyordu; ans eseri klinik depresyonun tedavisine yardm ettii kefedildi. lk antiizofrenik ila, saman nezlesi ilac olarak gelitirilmiti.

RENK NEDR?
Niin dnyamz sadece siyah ve beyazn ya da grinin deiik tonlarnn deil de pekok rengin zengin bir tablosudur? Rengin kkeni ve gerek mekanii nedir? Klasik fizik asla yapamamken kuantum fizii rengi niin aklayabilmektedir? Rengin hikyesi, aslnda atomun yapsnn ve atomun iinde elektron enerjilerinin nasl daldnn ve dengelendiinin hikyesidir. 1900larn banda, atomun art ykl bir ekirdekle ona elektrik kuvvetleri yoluyla bal eksi ykl elektronlardan olutuu kabul ediliyordu. Atomun temsil ettii kimyasal elementin eidini belirleyen elektron says, tek elektronlu hidrojenden 92 elektronlu uranyuma kadar deiir. Baz yapay elementlerin atomlar daha fazla elektrona sahiptir. Kimyasal balar farkl atomlarn elektronlar arasndaki etkileimlere baldr. Bir atom, s ve buharlaan elementten elektrik kvlcmlar gemesi yoluyla uyarldnda grnr ya da kzl tesi k ehri aydnlatan sodyum buharnn san parlts veya havai fieklerin parlak ve deiik renkleri- yayar. Bu salan k her zaman belirli bir dalga boyuna sahiptir ve tayf izgileri olarak bilinen deiik dalga boyu trlerinin her bir kimyasal elementle balants vardr. Fizikiler, n bu karakteristik dalga boylarnn yaylmasnn sebebini, atomlardaki elektronlarn yksek enerji dzeylerine bir anlamda atlmas olarak grrler. Daha sonra onlar kararl hale dndklerinde eski enerji dzeylerine derler. Yksek bir enerji dzeyinden alak bir enerji dzeyine dleri srasnda k fotonu satklar kabul edilmitir. 1913de Niels Bohr, mehur gne sistemine benzeyen atom modelini sundu: ekirdek gne gibi ortada duruyor ve elektronlar gezegenler gibi onun etrafnda dolanyorlard. Fizikiler rengi, Bohr atomundaki eitli elektron yrngeleriyle elektronlarn trmand enerji dzeyleriyle aklama abas iine girdiler. Elektron bir yrngeden ekirdee yakn baka bir yrngeye dt iin foton salyordu. Ama bu pekok soruyu cevapsz brakmt. rnein, niin atomda sadece belli olas yrngeler mevcuttu? Eer onlarn bir says olsayd, salan farkl enerjiler (renkler) olmayacak, her ey siyah-beyaz ya da gri olacakt, nk tm renkler

karp birbirlerini ortadan kaldracakt. Niin herhangi bir atomun tm elektronlar en dk enerji yrngesine dmyordu? Niin onlar farkl yrngelere dalmlard? Bu sorularn cevabn kuantum mekanii verecekti. Bohr, elektronlarn belirli yrngelerle snrlandrldn nk onlarn kuantize -yani her bir yrngenin belirli bir enerji dzeyiyle ilikili- olduunu gstermiti. 1920lerin ortalarnda, Wolfgang Paulinin darlama ilkesi, her bir elektron yrngesinin, sadece belirli sayda (2) elektrona izin verdiini kantlad. Schrdinger denkleminin matematii, niin sonsuz deil de sadece belirli sayda elektron yrngelerinin mmkn olduu srrn aklamtr. (Bkz. DALGA FONKSYONU VE SCHRDNGER DENKLEM.) Elektron yrngelerinin neden kuantize olduklarna ilikin sezgisel bir fikre, elektronlarn tm madde gibi, hem dalga hem de parack zelliine sahip olduunu hatrlayarak ulaabiliriz. Bir parack olduu dnlrse, bir elektron bir yrngeden dierine atlabilir. Fakat onun bir dalga olduu kabul edilirse, herhangi bir elektron yrngesi, ekirdein etrafndaki bir halkada dnen bir dalga modeli olacaktr; tpk kendi kuyruunu sran bir ylan gibi. Kararl bir dalga tr kendisiyle birleecektir; ba ve kuyruu" ayn hareket evresi iinde olacaktr. Bylece her devrede tam sayda dalgalar olacak, kesirsiz tam daireler yer alacaktr. Atomun i yapsyla ilgili saysal hesaplamalar mmkn olduunda, yrngelerin, tamda her bir elementle balantl olarak gzlemlenen tayf izgilerini (renk izgilerini) aklayan yrngeler olduu anlald. Bu kuantum mekanii ve onun dalga/parack ikilii iin bir zaferdi. (Bkz. BOZONLAR; FERMYONLAR.)

REZONANS
Rezonans, iki yap uyumlu, eevreli bir ekilde salnd zaman gerekleir. Bir atala dzenli aralklarla vurup salndrdnzda, ayn masadaki benzer atal da salnmaya balar. Rezonans halindeki o iki atal arasnda srekli enerji al verii gerekleir. Eer akordu ayarlayan cihazn iindeki devrenin frekans gelen sinyalle rezonans iindeyse, radyodan gelen mziin sesi yksek ve net olur. Uygun admlarla asma bir kprden geen askerlerin uyumlu yry, kprnn doal salnmlaryla rezonans hali iinde bulunursa bozulur. Bu vuku bulduunda, kontrolsz bir ekilde salnmaya balayacak olan kpr enerjiyi hemen sourur. Bir rezonans tr de kuantum dnyasnda gerekleir. Yaplarnda tane ift bal benzen bulunduran molekller eit enerjiye sahip iki ayr formda bulunurlar. Kuantum teoremi, byle bir molekl tekinin her iki formun bir sperpozisyonu (st ste gelme) olarak var olduunu belirtmektedir. Molekln rezonans hali iinde bulunduu sylenir. Yapsndaki formlarn her iki ikisinden de daha az miktarda bir enerjiye sahiptir. Tek protonlu hidrojen atomunun ekirdei, minik bir mknats gibi hareket eder. Manyetik alana maruz kaldnda, ekirdek bir top gibi dner. Bu dnn enerjisiyle tamamen uyumlu olan zayf bir radyo dalgas, ekirdein rezonans sayesinde enerji sourmasn veya vermesini, bylece farkl bir enerji durumuna gemesini salar. Bu nkleer manyetik rezonans diye adlandrlr. Hidrojen atomunun rezonans frekans, onun kimyasal ortamna kar ok duyarl olduu iin, nkleer manyetik rezonans, katilar ve svlar hakknda nemli bilgiler salayan bir kimyasal analiz rnei olarak kullanlabilir. Manyetik rezonans, grntleme (MR1) ad altnda hastanelerde bir tehis arac olarak kullanlmaktadr. Rezonans, mikrodalga frnda da rastlanan bir olgudur. Frnda, yiyecekteki su molekllerinin salnmyla rezonans kurmak iin, ma, tam doru frekansta retilir. Molekller enerjiyi sourur, uyarmlarn artrr ve yiyecei piirirler. Mikrodalga frnlar ve manyetik rezonans grntleme, iyonlatrmayan ma diye adlandrlan bir olguyu ierir. Bu mann frekans ylesine kktr ki, atomlardan elektron skemez. X-nlar ve iyonlatran ma diye adlandrlan nkleer ma yeterince gl ise hcre hasarna yol aabilir. Mikrodalga ve manyetik rezonans grntlemenin radyoaktiviteyle bir ilikisi yoktur. Lambadan gelen k gibi, bir frndaki mikrodalga ma, yemek piirme sresi tamamlandnda veya kap aldnda otomatik olarak kapanr ve bylece artan ma frnda kalr.

SAAKLI MANTIK
Saakl mantk bat kltrnn geleneksel mantna meydan okuyan yeni bir dnme modeli sunar. O belirsizlik ve "gri alanlarla baa kmak iin tasarlanmtr ve bilhassa, ge 20. yzyl biliminin kavramsal ve teknolojik gelimelerine uygunluk gsterir. Bat mant Aristo ile balar ve matematiin kesin kategorileri ve dnme biimi zerinde modellenir. Matematikte, 2 art 2, 4 e eittir; asla 4,5 ya da 5e deil. Mantkta, A ya A dr ya da A deildir; hem A hem de Ann deili asla olamaz. Bu,

ne eliki ne de gri alan kabul eden bir ya hep ya hi mant olagelmitir. Gnlk hayatmzda Aristocu mantk, kesin yarglarn temelini oluturur. O, klasik fiziin ya/ya da kalbndaki dnme biiminin de temelidir; Ik ya dalgadr ya da parack; bir cisim ya buradadr ya da orada; kediler ya ldr ya da diri. (Bkz. NSZ.) Bilgisayar kltrmz iinde Aristocu mantk, O ve 1 den oluan siyah-beyaz ikili dizgilere sahip yksek hzl dijital bilgisayarlarn simgesi olarak yerini almtr. 20. yzyln balamasyla birlikte, hem genel kltr hem de bilimdeki yaratc snr basitlik ve kesinlikten uzaklat. Einstein'n eylemsiz referans sistemleri, pekok bak asnn bulunduunu vurgulad ve HESENBERG BELRSZLK LKES, belirsizlii ve ksm doruluu ne kard. Klasik fizik ve onun Aristocu mant asndan bakldnda, yeni fizik pek bir anlam ifade etmez. Aka ilese de, sama diye damgalanr. Saakl mantk, kuantum fiziinin kulland ve/ve de, biraz ondan biraz bundan mantna daha ok uyan kavramsal bir ema elde etmeye ynelik bir abadr. Ayrca o, tipik biimde doulu dnme tarzlarna kulak verir. Budizm ve dou mistisizmi gibi, saakl mantk da, elikilere ainadr. Siyah ile beyaz arasndaki tm gri alanlar ve dereceleri vurgulayan bir mantktr. Bu, 0 ile 1 arasndaki ihtimaller ve neredeyse yaratcla temas eden bir eyle onlara yant vermek iin yeni paralel" bilgisayar trnn nasl programlanabileceiyle ilintilidir. (Bkz. SNRSEL EBEKELER.) Saakl mantn nde gelen savunucularndan matematiki Bart Kosko, bir elmaya gnderme yaparak bu dnme biiminin esasn aklamaktadr. Bir Aristocu bir meyveye bakarak onun elma olup olmadn syler. Ama meyveden bir srk alrsak ne olur? O hl elma mdr? Bir para daha alrz, bir tane daha, ta ki geriye hibir ey kalmayana kadar. Bir noktada elma bir eyden baka bir eye, bir elmadan elma olmayan bir eye dnr. Bu snr izgisini nereye izeceiz? Yarm elmay ya hep ya da hi ayrmlaryla nasl ele alacaz? Yarm elma saakl bir elmadr ve saakl teknolojiyi anlamann bir anahtardr. Varsayalm ki mhendisler, farkl aralklarda krmzdan yeile geecek ekilde kendini ayarlayabilen zeki bir trafik lambas yapmak istiyorlar. Dijital bir bilgisayarn ikili (0 ve 1) sistemle almas bu ii yerine getirmekte ok yetersiz kalr. Fakat trafik lambalarnn kendilerini srekli yeniden ayarlamalarna imkn tanyan saakl ipler icat edilmitir. Ayrca onlar metro kontrol sistemlerini, amar makinelerinin yk alclarn, televizyonlarn kontrast dmelerini ve bir sr dier zeki makineleri de hassas bir ekilde ayarlarlar. lk kez Japonlar bunlarn geni potansiyelinin farkna varmtr. Saakl ipler ve makine devreleri, her bir nronun saylar 10.000e kadar varan dier nronlara kark bir biimde bal olduu, beynin kendi sinirsel alarna gre modellendirilmitir. Beynin bu devreleri gibi saakl ipler de ilem boyunca renirler; deien veri girdisine gre kendilerini srekli yeniden ayarlarlar.

SAMANYOLU
Samanyolu bizim galaksimizin addr. (Bkz. GALAKSLER.) Bir yaz gecesi gkyzn kuatan tekil yldzlara ilveten grdmz donuk bir k erididir. Aslnda o, yaklak 1011 tane yldz ieren bir disktir. Galaxy kelimesi "st" n Yunancadaki karldr. Gl teleskoplarca grlebilen bizimkine benzer milyarlarca galaksi vardr; onlardan sadece plak gzle grlebilir. Samanyolunun gerek bykl ve ekli ilk kez Amerikal astronom Harlow Shapley tarafndan 1917de aklanmtr. nceki tahminler byk yldrlar aras toz bulutlar nedeniyle doru kmamt. Optik teleskoplar Samanyolunun merkezini gremezler, o, radyo veya X-n astronomisi ile grlebilir. Shapley farkl bir yaklam gelitirdi. Galaksimiz ana diskin dnda yaklak 200 kresel yldz kmesini barndrr. Bunlarn mesafesini hesaplamak iin kullanlan, Cepheid deikenleri adnda zel bir yldz snfna dayanan bir metotla Shapley, onlarn bir kre iinde daldn bulmutu. Krenin merkezi galaksimizin de merkezidir. Samanyolu ana bileenden olumaktadr. Merkezdeki knt eski ve yeni sk aralkl yldzlardan olumaktadr. Merkezin etrafnda dnen disk, daha yeni yldzlar ile gaz ve tozu ierir. Hale, balca, her birinin yaklak 106 tane eski yldz ierdii kresel yldz kmelerini barndrr. Tm galaksi devasa, kresel bir gaz bulutunun yaklak 1010 yl nce z ktleekimi" (kendi kendini ekmesi) ile younlaarak olutuu dnlmektedir. O, ilkin kresel kmeleri oluturan kk dzensizlikler etrafnda younlamtr. Disk balangtaki bulutun dnn dzenler. Merkezdeki kntda bulunan yldzlar ok kalabalktr ve ekirdein etrafndaki dzensiz dzlemlerde yer alan yrngelerde hareket ederler. Samanyolundaki yldzlarn ou birbirinden birka k yl mesafede konumlanmtr, birbirlerinin etrafnda dnen ift yldzlar hari. Dolaysyla yakn temaslar ok nadirdir, ve her yldz, ncelikle tm galaksinin toplam ortalama ktleekimini karlk verir. Gne ve gezegenler gibi, Samanyolu diskinin i blgeleri merkezden gelen byk ktle ekimini dengelemek

iin d blgelerden daha hzl dnerler. Gne galaksinin merkezi etrafndaki bir dnn yaklak 240 milyon ylda tamamlar.

Galaksinin merkezi etrafnda yer alan yrngede hareket eden bir yldzn hz, ktle ekimine baldr. Ktle ekimi yldzn dz bir hattan kma eilimini, yani merkezka kuvvetini dengeler. Eer yldzn galaksinin merkezine olan uzakln bilirsek, bu ktle ekimini sergilemek iin yrngede bulunmas gereken ktlenin miktarn da hesaplayabiliriz. Gerek u -ki, grnr yldzlar, gaz ve toz bulutlar formunda gzlemlenen ktle, gerekli ktle ekiminin sadece yarsn oluturmaktadr. Galaksi kmeleri iin aradaki fark on katna kmaktadr. Bu yzden aradaki fark kapatmak iin galaksimizde ve dier galaksilerde bir eit KARANLIK MADDE (grnmez madde) bulunmaldr. Bu maddenin ne olabilecei konusunda eitli tahminler yrtlmektedir. Samanyolundaki ou yldzlar gneten daha donuktur. Galaksinin nn ou nispeten az saydaki ar, parlak yldzlar tarafndan retilir. Uzayda grebildiimiz dier pekok galaksi gibi bizim galaksimizin de spiral eklinde olduu dnlmektedir. Merkezinde dier galaksilerde de grdmz aktif, yksek enerjili bir ekirdek yer almaktadr. Bu nispeten kk ve belki de gnein ktlesinin 106 katnda bir kara delik olabilir. (Bkz. KARA DELKLER.) Toz ekirdein optik olarak gzlemlenmesine engel olmaktadr, fakat onu dier pekok dalga boyunda -radyo, kzl tesi, X-nlan ve gama nlarnn dalgaboylarnda- gzlemlemek mmkndr.

SANAL GELER
Sanal gei, bir imknszln zamanla devinimidir, bir kuantum olaynn yapabilecei gibi, gayri meru bir ekilde gelecee dokunmak tr. Sanal geiler kuantum dnyasnn Sinderallalardr. Onlar gerekliin yasakl ve imknsz alanlarna yolculuk edebilirler, ama faytonlar balkabana dnmeden nce geri dnmek zorundadrlar. Fizikteki gerek" veya gerekten mmkn sreler enerji ve momentumun korunduu srelerdir. Sanal srelerde doann bu temel snrlamas ksa bir sre iin bozulur. Sanal bir foton veya sanal bir elektron gibi sanal bir parack, KUANTUM TNELLEMESnde olduu gibi bir enerji snrndan geerek dier tarafta belirebilir. rnein, radyoaktif bozunmada, ekirdein ekim kuvvetleri ylesine gldr ki, hibir ey ondan kaamaz, yine de alfa ve beta paracklar gibi cisimler ekirdein enerji snrndan sanal bir gei yaparak dar karlar. Dier sanal geiler yksek enerjili parack fiziinde gerekleir. ki paracn arpp birbirini karlkl olarak yok etmesi sanal ara durumlar dourur, daha sonra bu durumlar enerji ve momentum ieren baka gerek paracklara dnr hemen. Bu durumlarda toplam srecin gerekleme olasl sanal yollarn varlna ve saysna baldr. David Bohma gre, sanal geiler tanmlamas yanltr, nk onlar illzyon deildir. Gerek etkilere sahiptir. Sadece olaslk olsalar da, kuantum olaslklar kendine zg bir varolusal gereklie sahiptir. Onlar insann hayal gcyle de kyaslayabiliriz. rnek bir duruma ilikin snrsz sayda gelecek senaryosu tasavvur edebiliriz, o senaryolarn bazs btnyle "delice" armlar olabilir. Bunlar gerekd" olsa da, karakterimizin veya davranmzn deimesi zerinde etkili olabilir. Baka bir sanal geiler dizisi de, mevcut olan her eyin ondan meydana geldii temel imkn denizi, KUANTUM VAKUMUnun yzeyinde aralksz gerekleir. Paracklar ancak bunu yapmaya yetecek kadar enerjileri varsa vakumdan

varlk sahasna kabilirler, ama SANAL PARACIKLAR ortadan kaybolmadan nce ksa bir sreliine de olsa srekli varlk sahasna karlar. mkan snrnda biriken bir olaslklar bulutuna benzerler. Ve her ne kadar gerekd olsalar da varlklar tm madd varlklar zerinde gizli bir etkide bulunur. Bu etkiyi hassas aralarla fiilen lmek mmkndr ve Casimir etkisi diye adlandrlr. Sanal paracklar, dier gerek paracklardan arpma yoluyla enerji aldklarnda gerek olabilir ve gereklik tarafnda yer alabilirler. Bu gerekletiinde, soyulan" parack vakuma dnerek ortadan kaybolabilir. Bu durumda, sanal paracklar, kendilerinin gereksinim duyduu enerjiye sahip olanlarn kanlarn emen kuantum vampirleri gibi davranrlar. Bir kuantum cisminin sanal geilerinin amac, en iyisini bulma gayesiyle olas tm gelecekleri aratrmaktr. Genelde en iyisi en yksek ihtimale sahip olandr. Cisim, ihtimalleri yeterince test ettikten sonra, gerek bir olay meydana gelir. Bir elektronun hususi bir yolla belli bir menzile vard grlr, ve o noktada olas dier tm yollar ortadan kaybolur, (Bkz. DALGA FONKSYONUN K) ama bazen arkalarnda bir etki brakarak. Fiziki Richard Feymann sreci yle ifade eder: Elektron houna giden herhangi bir eyi yapar. Zamanda ileri veya geri olarak herhangi bir hzla herhangi bir ynde, nasl istiyorsa yle gider, ve sonra sen byklkleri (bu sanal yollarn sahip olduu) toplarsn ve bu sana dalga fonksiyonunu verir. (Bkz. DALGA FONKSYONU VE SCHRDNGER DENKLEM.) Kuantum sistemlerinin ok hzl deimesinin nedeni ite bu ani sanal geilerdir. Her ihtimali tek tek denemek yerine, tm ihtimalleri bir kerede denerler. (Bkz. BR KUANTUM AFTES.) Baz matematikiler, olas tm seenekleri seri olarak deil de bir kerede deerlendirecek, sper hzl kuantum bilgisayarlarnda onlar kullanacak bir teknolojinin gelitirilebileceine inanmaktadrlar.

SANAL PARACIKLAR
Sanal paracklar asla tam olarak varlk kazanmayan temel paracklardr. Gnlk hayatmzda, bir nesne uzayda belli konum iinde yer edinir ve tanmlanr. Enerjinin, vakum alanndan dn alnp geri denebildii temel paracklar dnyasnda durum farkldr. Bu yolla, bazen geici sanal paracklar meydana getirmek iin yeterli miktarda enerji dn alnabilir. Dorudan gzlemlenmese de, onlar, muhtemel Kuantum TNEL- LEMES ve dier etkilerde bulunurlar. Bir elektronun konumunu saptamaya ne kadar ok urarsanz onun momentumu o kadar belirsizleir. Buna benzer bir ey bazen zaman ve enerjiyle vuku bulur. Temel bir parac ne kadar ksa mesafe iinde tanmlarsanz onun enerjisi o kadar belirsizleir. Einsteinn mehur E=mc2 formlne gre, bu deiken enerjinin bir ksm paracklar meydana getirmek iin kullanlabilmektedir. te yandan ona baktnzda, her temel paracn, varlk sahasna kar gibi grnp sonra yok olan sanal paracklardan oluan karasz bir bulut ile evrildiini grrsnz. Sanal parack ne kadar ar olursa, dn alnan enerji o kadar fazla ve sz konusu paracn mr de o kadar ksa olur. Bu ksa mrl varla sanal paracklar denilmektedir, nk onlar asla serbest deildir; asla kendi bana hareket edemezler ve Geiger sayalarndaki elektron vb. hareketlerini gsteren cihazlarda ve fotoraf klielerinde asla iz brakmazlar. rnein, protonun etrafnda sanal mezonlar vardr. (Bkz. KUANTUM RENK DNAM.) Sanal parack, mezon retip samak ve sonra onu tekrar sourmak iin vakum alanndan srekli dn enerji alr. Baka bir deyile, ok ksa zaman aralklarnda onun enerjisi ylesine belirsizleir ki, bylece bir mezon oluturabilir. ki proton birbirine ok yaklatnda, ekici bir etkileim, gl ekirdek kuvveti douran sanal mezonlar dei toku edebilirler. Daha nce olduu gibi, enerji hesab skdr ve net enerji ne kaybolur ne de vakum alan tarafndan alnr. Normalde bu sanal paracklar gzlemlenemez. Gzlem, ktle-enerji korunumu yasasn bozar; zira laboratuvarda tespit edilen sanal bir parack vakum alanndan net enerji koparr. Ama Stephen Hawking, kara deliin yanndaki ayrk sanal paracklarn, ondan enerji almak suretiyle gerek olabilecekleri bir durumu ne srmtr. (Bkz. KARA DELKLER.) Dier paracklar gibi sanal paracklar da, yk, spin ve momentum korunumu yasalarna uyarlar. Nitekim sanal bir elektron retildiinde, her zaman ona sanal bir pozitron elik eder. Normalde, bu iki parack oluur olumaz enerjiyi vakum alanna geri vererek ortadan kaybolurlar. Eer onlardan biri, bir kara deliin olay ufkundan, geri dn olmayan noktadan geerse, bizim gzlemlenebilir dnyamzdan sonsuza dek yok olur. Hemen sanal bir parack gereklik kazanr. Onun enerjisi artk vakum durumuna geri denemez, dolaysyla kara delikten alnmas gerekir. Net sonu, Hawkingin de tahmin ettii gibi, kara deliklerin bir yandan temel paracklar saarken bir yandan da eit miktarlarda ktle kaybetmeye balamas olacaktr. Bu ileyie gre, onlar yavaa uzayn iine doru buharlaacaklar ve bu esnada da giderek kleceklerdir. An-

cak BYK PATLAMAdan bu yana -1010 yl veya buna yakn bir sre iinde- sadece kck bir kara delik tamamen buharlaabilmitir. (Ayrca bkz. SANAL GELER.)

SER LEM
Seri ilem adm adm, dzenli bir prosedre gre yaplan hesaplamadr. Sradaki her ilem, program oluturan kurallar kmesine gre zamannda yaplr. Bu tr ilemi kullanan bilgisayarlarn kuram ve teknolojisi dierlerinden daha gelimi ve tandktr. Herhangi bir standart kiisel bilgisayar (PC), bire bir balantl elektronik elementlerden oluan bir seri ilemcidir. (Bkz. FORMEL HESAPLAMA; SNRSEL EBEKELER; TURNG MAKNELER.)

SOLTONLAR
Solitonlar uzun zaman aralklar boyunca koca mesafeler kat eden devaml dalgalardr. Normal dalgalar eevreli deildir; baz ksmlar dierlerinden biraz daha hzl yol alr ve dalga dalarak yok olur. te yandan zel koullar altnda, bir dalgalar sistemi, rnein bir nehir veya kanal yatanda, lineer olmayan bir ekilde etkileime geebilir. Sonu; bir eit stabilize edici GER BLDRM, bir dalgann yava ksmlarn hzlandrp hzl ksmlarn yavalatan isel bir eevreliliktir. Buna soliton ad verilir. Bir soliton tam bir birim olarak millerce yol alabilir. Gelen bir gelgit, bir koyda nehirle buluursa sonu, gelgitli bir oyuk, nehir boyunca yol alan metrelerce ykseklikte bir soliton olur. Amazon nehrindeki gelgitli dalgalar 750 cm yksekliine ulamakta ve i kesimlerde 500 mil boyunca devam etmektedir. Depremler okyanusta uzun mesafeler boyunca sren solitonlar meydana getirebilir. Her ne kadar dalgann kendisi sadece birka in yksekliinde olsa da, yzlerce metre uzunluunda olabilir; yle ki belli bir noktay gemesi bir saati bulabilmektedir. Byle bir dalga hi deimeden Pasifik veya Atlantik Okyanusunu enlemesine kat edebilir. S kara tarafna yaklatnda dalgann boyu ksalr ve 3048 santimetre yksekliinde bir su da, byk ykma yol aabilecek gelgitli bir dalga veya tsunami oluturur. Solitonlar dier eitli ortamlarda kararl dalgalar olarak var olurlar. Atmosferde, kararl s dalgalanmalar yzlerce mil srebilir. Byle bir atmosferik gelgitli dalga Marsda gzlemlenmitir. Jpiterdeki mehur Krmz Nokta, gezegenin st atmosferindeki olduka kararl hava anaforu, ilkin 1664de kefedildi. Zaman zaman, solitonlarn suda yapt gibi, dier atmosferik dalgalanmalarn Krmz Noktaya yaklap oradan getii gzlemlenmitir. Solitonlar, katlarda kararl enerji patlamalar olarak var olurlar. Biyologlar, elektrik sinyallerinin sinir yollan boyunca kararl solitonlar olarak yol aldn tahmin etmektedirler. Hatta temel paracklarn, solitonlar, lineer olmayan kuantum zeminindeki kararl dalgalanmalar olabilecei ynnde bir teori bulunmaktadr.

SOSYOBYOLOJ
Sosyobiyoloji, insan ve hayvan davranlarnn genetik ve igdsel adan aklanabilecei varsaymna dayanmaktadr. Onun kurucusu E.O. Wilson, karncalar ve dier toplu yaayan bcekler zerinde parlak aratrmalar yapmtr. Ardndan 1970lerde, ayn yaklam daha yksek hayvan topluluklarna ve insana uygulamtr. Dil, mimik, grup yaps, almann doas ve uzay ve zamann yaplanmas, gibi eylerin, tek bir aklama dzeyine indirgenebilecei varsaylmaktadr. (Bkz. NDRGEMECLK.) Bylece Hamlet'in karmakl ve belirsizlii, sonuta kat biyolojik terimlerle anlalabilir. Pek oklarna gre bu gr abartl ve politik adan tartmal grnmektedir. Sosyobiyoloji, YAPISALCILIKta baz yanklar bulmutur. Her bir durumda, geni bir yelpazedeki olgular ve gzlemleri tek bir emsiye teoremi altnda toplayabilme yetisi bazlarna ekici gelse de, yeni organizasyon dzeylerinin ileri kavramlar ve aklayc ilkeler gerektirdiine inananlar, sos- yobiyolojinin felsefesine kar kmaktadrlar. (Bkz. BELR.) Sosyobiyolojinin grleri ok sayda aratrmaya esin vermi ve popler kitaplar ve dergi makaleleri sayesinde geni bir hayran kitlesi bulmutur. Bunlar insan plak maymun olarak tanmlam ve insann tercihleri, beden dili ve buna benzer eylere hayvan davranndan alnan kavramlara dayanarak aklamalar sunmutur. Ancak uygun sosyobiyolojik aklamalarn daha yksek yeteneklerimizi nasl kantlayaca mevzusu ak deildir.

SOUK FZYON
Savunucular, souk fzyonun yeryzndeki en ucuz maddeden -su- dan- snrsz enerji rettiini iddia ederler. Muhalifler ise bu dncenin tamamen sama -kt bilimle hsn kuruntunun birleimi- olduunu sylerler. 50 yldan fazla bir sredir, bilim adamlar, termonkleer fzyonda ortaya kan yldzlarn enerjisini kullanma dnn peindeydiler. Halihazrdaki atomik enerji", uranyum-235 gibi ar bir radyoizotopun ekirdeinin iki paraya ayrlarak,

enerji yaymasyla gerekleen nkleer blnmeye dayanmaktadr. Termonkleer fzyon bunun tersidir. ki hafif ekirdek birleir ve daha byk miktarlarda enerji aa karr. Ar hidrojenin (dteryum) ekirdei bir protonla bir ntron ierir. Bu ekirdekten iki tanesi birletiinde, helyum ekirdeini oluturur ve enerji aa karrlar. Bu tepkimenin nndeki engel, iki ekirdek arasndaki gl elektriksel itimdir, ancak bu engel, yksek scaklklardaki hzl ve enerjik arpmalarla alabilmektedir. Akas yeryznde termonkleer fzyon, ancak scakl gnein merkezindeki scaklk kadar yksek tutabilecek pahal byk lekli dzenekle mmkn olabilir. (Bkz. PLAZMA.) Laboratuvardaki fzyon tepkimeleri, teknik adan mmkndr, ama dnyann her tarafndaki takmlarn ylarca yapt almalara ve muazzam parasal harcamalara ramen, fzyon enerjisi retimini ticari bir imkn olarak yeterince uzun sre korumay baaramamlardr. 1989 Martnda, bilim adamlar, Utahda nkleer fzyonu sadece birka dolar maliyetindeki bir dzenekle oda scaklnda gerekletirmeyi baardklarn akladnda ortaya kan oku hatrlayn. Bu iddia birbirinden bamsz olarak alan ve her naslsa farkl yaklamlar kullanan iki takm -Utah niversitesinden Stanley Pons ve Martin Fleischmann ile Brigham Young niversitesinden Steven Jonesun ynetiminde bir takmtarafndan ayn anda ortaya atlmt. Her iki grup da, sorunu, dteryum ekirdeklerini, yksek hzlarda arptrarak deil de daha nazik yoldan nkleer bir tepkimenin olumasna yetecek kadar yaknlatrmak suretiyle zmt. Platin metali yksek miktarlarda dteryum sourma kapasitesine sahiptir. Dteryum ekirdekleri metal kafesin iine girer ve platin atomlar arasndaki boluklar igal ederler. Pek ok dteryum ekirdei kafesin iine girmeye zorlanabilir ve aratrmaclar, ekirdeklerin yeterince sk ekilde doldurulduunda, bir fzyon tepkimesinin balayacan iddia ettiler. Bu iddiann ardndaki teorem, platin kafesin, ekirdeklerin arasndaki elektrik itimine engel olmas ve bylece fzyonun gereklemesini salayacak kadar onlarn birbirine yaklamasna imkn tanmasyd. Pons ve Fleischmann tarafndan kullanlan dzenek -bir test tp ve bir ift elektrot- basitti. Ar suyu (dteryum oksit) ieren bir hcreden geen elektrik akm, dteryum ekirdeklerinin platin elektrotuna skca dolumasn salayacakt. ekirdekler yeterince yaknlatnda, fzyon tepkimesinin balayaca ve hcrenin snaca sanlyordu. Aratrmaclarn iddiasna gre, sonu, pahal ara gerece gerek kalmadan nispeten gvenli bir ekilde elde edilecek snrsz enerjiydi. Bu sadece bo bir d mdr? Souk fzyon gerekleti mi? Hcrelerin darya s verdiine phe yok, ama o nkleer kaynakl myd yoksa hcreye pompalanan enerjinin aa kmasndan m ibaretti? Tepkimenin balamas iin, hcrenin platin elektrotuna dteryum pompalayacak bir elektrik akm ile saatlerce uyarlmas gerekiyordu. Souk fzyon eletirmenlerinin iddiasna gre, olan biten ey, bir noktada depolanan enerjinin aa karak s rettiiydi. Souk fzyon hcreleri elektrik bataryalarndan baka bir ey deildi. Balang aamasnda, hcre onu sonradan s olarak darya verene kadar arj edilmiti. Is meydana gelmemi; yalnzca depolanan s aa kmt. Bunun hayat testi, hcreden aa kan toplam enerjinin hcreye giren enerjiden byk olup olmadnn bulunmasyd. Eer bykse, hcre sahiden bir enerji kayna olarak alyor demektir. te yandan bu tr lmlerin doru ve kontroll bir ekilde yaplmas ok zordur. eitli takmlar elikili sonularla bu tr lmleri yapmlardr. Fizikilerin ou konuya pheyle yaklamaktadr. Nkleer bir tepkimenin gerekletii ynnde baka bir kant da, hcrelerde radyoaktif rnlerin varl veya tepkime srasnda mann ve temel paracklarn yaylmasndan gelecekti. Savunmalar ve eletiriler yle bir noktaya vard ki, souk fzyonun savunucular ile muhalifleri arasnda bir husumet peydah oldu. Tm bu tartma bilimin nasl ilediinin ilgin bir rneidir; madd kazanlar ykseldiinde, bilimsel nesnellik yerini tutku ve skca savunulan inanlara brakmaktadr. Dier insanlar gibi, bilim adamlar da bazen sadece inandklar eyleri grmektedirler.

SPN VE STATSTK
Kuantum dnyasnn nemli bir zellii ve byk ile kk arasndaki nemli bir kpr, temel paracklarn spiniyle istatistii arasndaki balantdr. (statistik burada temel paracklarn kendilerini farkl enerji dzeylerinde dzenleme biimi anlamnda kullanlmaktadr.) Doa kuantum dnyasn iki parack snfna ayrmaktadr. Tm leptonlar ve kuarklar kapsayan madde paracklar olan FERMYONLAR, 1/2 gibi kesirli spinlere sahiptir. (Spin terimi yanl bir adlandrmadr; zira temel paracklar dnen minik bilardo toplarna tam olarak benzemez. Kuantum spini bundan daha ince veya hassastr.) Dier parack tr olan BOZON- LAR, tam sayl spine sahiptir. Bu, tm kuvvetlerin kuantumlarn ierir; gl ve zayf ekirdek, elektromanyetik ve

ktleekimsel. Spinler birbirine eklenebildii iin, tam sayl spinleri olan paracklar tam sayl fermiyon bileikleri ierirler; mezonlar ve hidrojen atomlar gibi. Fermiyonlar Fermi-Dirac istatistiine uyarken, bozonlar Bose-Einstein istatistiine uyarlar. Fermi-Dirac istatistii, iki fermiyonun ayn kuantum durumunda bulunamayacan belirtir. Oysa snrsz sayda bozon tek bir kuantum veya enerji durumunu igal edebilir. Doann iki eit istatistie blnmesinin byk pratik nemi vardr. Fermi-Dirac snrlamalarndan dolay, elektronlar farkl enerji dzeylerinde bulunmaya zorlanrlar; bylece deiik kimyasal elementlerin atomlarn son derece farkl klarlar. Fermi-Dirac istatistiinin olmad bir dnyada, ne kimya olurdu, ne de molekler dzeyde zengin davran, aslnda dnyada hayat da olurdu. Gezegenimizin bykl minik bir topun byklne derdi. te yandan bozonlarn ayn enerji durumunda birlemelerine izin verilmitir. Bu, SPER SIVILAR, SPER LETKENLER ve LAZERLERin karakteristik zellii olan BOSE-ENSTEN YOUNLAMASIn ortaya karr. Ayrca uyum iinde hareket eden ok sayda bozondan oluan snrsz gte kuvvetlere de izin verir. Bu istatistikleri matematiksel olarak ifade edebiliriz; ama onlarn derin anlam pek ak deildir. rnein, niin maddeyi oluturan paracklarn k fotonlar gibi ayn kuantum durumunda birlemesine izin verilmesin? Bu, fermiyonlarla bozonlarn kendi dalga fonksiyonlarnn simetrisi iinde yaplanr. Ancak bu noktada paracn spininin rol nedir? Spin, istatistik ve simetrinin derin balants anlalabilir, fakat ancak KUANTUM ALAN TEOREM ve ZEL ZAFYETdeki uzayzamann yaps asndan. Bunun tartmas matematiksel adan karmaktr. (Felsefi bir temel iin bkz. KUANTUM MEKANNDE ZDELK.)

STANDART MODEL
Standart model, ok saydaki temel paracklar tek bir ema altnda anlaml ekilde toplama yoludur. 1960larn sonunda, temel parack fiziinde iki tane radikal birleim emas vard. Birincisi, zayf ekirdek kuvveti ile elektromanyetik kuvveti tek bir ELEKTROZAYIF KUVVET altnda birletiriyordu. kincisi ise, mezonlarn bir kuark-antikuark ifti olarak gsterildii ve baryonlarn kuarktan olutuu, hadronlarn kuark modeliydi. Baryonlar bir arada tutan kuvvet, renk kuvveti diye adlandrlr ve gluon paracklar tarafndan tanr. Yeni ema KUANTUM ELEKTRODNAMnden esinlenilerek KUANTUM RENK DNAM diye adlandrlmt. Bu iki emaya birden Standart Model denilmektedir. Bu tam bir birlii temsil etmemektedir; nk elektrozayf ve renk kuvvetleri -temel parack davrannn iki farkl alan birlememektedir- ayr kalmakta. Yine de Standart Model, hadronlarn okluuna nemli lde bir dzen getirmektedir. Daha sonra deneysel olarak dorulanm baz nemli tahminlerde bulunmutur. Ayrca pekok kuramsal aratrmalar ve tahminleri balatmtr. Bununla birlikte sz konusu model sorunsuz deildir. ok sayda farkl deney yaplmasna ramen, serbest bir kuark henz gzlemlenmemitir. ok eitli aklamalar sunulmutur. Bir aklamaya gre, iki kuark birbirinden uzaklatrlrken, gluon kuvvetinin gc de artmaktadr. Bu fizikte yeni bir olgudur; nk kuvvetler genelde mesafenin artmasyla birlikte azalr. Bu renk kuvveti iin geerli deildir. Kuramsal fizikilere gre iki kuark, iddetli bir arpmann sonucunda birbirinden ayrldnda, renk bann koparlmasndan doan enerji yeni kuarklar meydana getirecek denli byktr. Serbest kald anda izole edilmi kuark, bir komu edinir ve bal duruma geer. Baka bir sorun da Standart Modelin ok sayda 'keyf sabit' iermesidir. Mezonlar, baryonlar ve leptonlarn ktleleri ile onlarn arasndaki kuvvetler, bu sabitlerin deerlerinin kararlatrlmasyla belirlenmektedir. Saylar doru semek suretiyle, kuramsal tahminlerle deneysel deerleri uyuturmak mmkn olabilmektedir. Ancak bu zellikle tatmin edici bir durum deildir. yi bir teorem, temel paracklarn ktleleri ve kuvvetlerini ok fazla d girdinin yardmna gerek kalmadan aklamaldr. Bu teorem temel sabitleri kararlatrmal, onlarn belirli deerleri nasl aldn gstermelidir. Ayrca o, elektrondaki elektrik yknn protondaki yke byklk asndan niin eit olduunu ve eitliin niin korunmadn aklamaldr. (Bkz. YEZ SMETRS.) Bu ve baka nedenlerden dolay baz fizikiler, Standart Modelde eksik olan bir eyin varlna inanmaktadrlar. Yine de Standart Modelin baars inkr edilemez. Mezonlar ve bar- yonlar simetrik emalar iinde gruplandrlabilir. Ayrca hadronlar, gluonlar dei toku ederek etkileim kuran kuarklar ile aklanan bileik paracklar olarak grnmektedir. Byle bir ema gzlemlenen simetriyi eksiksiz ortaya koymaktadr. Elektromanyetizma ile zayf ekirdek kuvvetin birletirilebilecei fikri de ekicidir. Bu iki yaklamn birletirilmesi, geni eitlilikteki temel parack olgularna tek

bir yaklam getirecektir. Ancak bundan da tede teorem sendeliyor grnmektedir: Tahmine dayal olmaktan ziyade tanmsaldr; hadronlar ve leptonlarn tam yapsn ve onlarn kuvvetlerinin gcn aklayacana dair ilk vaadini yerine getirememektedir. Ne var ki elektrozayf birletirme ve Standart Modelin baars, fizikileri, daha ileri dzeyde birletirme hadronlar ve leptonlarn Byk Birleik Teoremini- aramaya itmitir. (Bkz. BYK BRLEK TEOREMLER.)

SPER KTLEEKM
Sper ktleekimi, KUANTUM FZ ile GENEL ZAFYET ayran tutarszlklar zebilmek iin ileri srlen bir Hereyin Teoremini formle etmek giriilen ilk (1960larn ortas) abalardan biridir. Sper ktleekimi bilhassa Stephan Hawking tarafndan savunulmutur. Bir Hereyin Teoremi, Genel zafiyetin zellikleriyle (ktleekimi ve uzay-zaman) kuantum teoreminin tanmlad zellikleri (kuvvet paracklar olan bozonlar ve madde paracklar olan fermiyonlar) birletirebilmelidir. Sper ktleekimi, ktleekimi ile SPERSMETR (bozonlarla fermiyonlarn, yani paracklarla kuvvetlerin birbirine dnebilir olduunu savunan bir teorem) yi birletirmek suretiyle bunu yapmaya alt. Ancak spersimetri, zayf ekirdek etkileimlerinde eitliin korunmamas gibi baz deneysel sonularla baa kamad. Deneyler, tm ntrinolarn, tirbuonlarmz gibi, ileri hareketlerine gre ayn ynde dndklerini kantlad -eitliin bozulmas-, (Bkz. YEZ ETL.) Problemlerden dolay imdi sper ktleekiminin baarl bir yol olmad kabul edilmektedir. Nitekim onun yerini, baarl bir Hereyin Teoremi iin son zamanlarda ne karlan bir aday olarak SPERSTRNGLER teoremi almtr.

SPER LETKENLER
Bir speriletkende, elektrik akmlar hibir elektriksel diren olmadan yllarca akabilir. Bu, elektron iftlerinin eevreli ve ortak bir ekilde hareket ettii BOSE-ENSTEN YOUNLAMASI ile ilintilidir. Astronomik sayda elektron bir telden getii zaman elektrik akmlar oluur. Normal bir metalde elektronlar, atomlar ve dier engellerle arpr. Sonu elektrik direnci diye adlandrlan dz akmn bozulmasdr. Bir sper iletkende bu ortadan kalkar; nk elektron nehri -bir bale gibi- koordinasyon kurar. Ferd elektronlar, sapmadan engelleri geebilen byk lekli eevreli bir dalga iinde birleirler. Onlarn tek bir (spin-1) varlym gibi hareket etmelerini salayan, bir elektron ifti arasndaki kk fakat hassas ekim kuvvetleri sayesinde sper iletkenlik ortaya kar. SPN VE STATSTK arasndaki balant, bize, spin-1 paracklarnn tmnn Bose-Einstein younlamas diye adlandrlan, ayn kuantum durumu iinde younlaabileceini sylemektedir. Buna benzer bir ey speriletkenlerde de gerekleir. Tm elektron gaz, molekler boyutlardan ziyade bir iki metrelik mesafelere uzanabilen, eevreli tek bir kuantum-dalga fonksiyonu olarak tanmlanabilir. Normalde bu ekim kuvvetlerinin etkileri, metalin iindeki elektronlar ve atomlarn dzensiz ssal hareketleri tarafndan ortadan kaldrlr. Ancak, uygun bir metal veya baka bir bileik, MUTLAK SIFIRn birka derece stne kadar soutulursa, bu hareketler yeterince yavalatlr ve ekim kuvvetleri baskn kar. Bu kritik scaklkta sper iletkenlik mmkn olur. Speriletken kablolar yksek elektrik akmn tayabildii iin, onlar ar byk manyetik alanlara sahip elektromknatslarn tesisinde kullanlr. Speriletken mknatslar ok eitli uygulamalarda kullanlr; tbb tehislerde manyetik rezonans grntlemeden, temel paracklar tespit eden sper iletken sper arptrclara kadar. Sper iletkenlik ve youn manyetik alan olgularna NTRON YILZDIZLARlnda da rastlanr. Speriletkenlerin dirensel kayplar olmadan elektrik enerjisini aktarma kapasitesi onlara byk teknolojik nem kazandnr. rnein, bir elektrik santrali ile bir ehir arasndaki kablolarda taman elektrik enerjisinin nemli bir oram s olarak kaybolur. Speriletken kablolarda bu tr bir olgu yaanmaz. Onlarn avantaj, speriletkenliin ilemesi iin yeterince dk bir scaklkta tutmak amacyla kablolar soutmak iin yaplan harcamalarla dengelenir. Bugn fizikiler, yksek sl speriletkenler, elektron iftleri arasnda daha gl ekim kuvvetlerine sahip yeni maddeler gelitiriyorlar. Bu maddelerde, mutlak sfrdan onlarca kat byk, ama suyun donma noktasndan ok dk scaklklarda speriletkenlik gerekleir. Oda scaklnda ileyecek, bylece speriletken kablolar soutmak iin yaplan pahal harcamalardan bizi kurtaracak bir speriletken madde dlenmektedir.

SPERNOVALAR
Spernova, mrnn sonuna doru yaklarken devasa bir patlama geiren ar bir yldzn (Bkz. YILDIZLAR.) kalntsdr. Bir iki gnlne spernova, tm galaksi kadar parlaklk saar. Ardndan birka aylna sour; geriye ya bir ntron yldz veya scak, kor gibi parlayan bir gazn evreledii bir kara delik brakr. (Bkz. NTRON YILDIZLARI; KARA DELKLER.)

Ortalama her galakside ylda bir kez spernova gzlemlenir. Boa takmyldzndaki gzel Yenge burcu nebulas, patlamas 1954'de inli ve Japon bilim adamlar tarafndan saptanm, gn nda dahi grlebilen ok parlak bir spernovann kalntsdr. 1987de, galaksimizin yanndaki bir galakside meydana gelen parlak bir patlama modern astronomlar tarafndan detayl bir ekilde incelenmi ve bu olaylarla ilgili genel emamz dorulamtr. Sz edilen patlamann neticesinde devasa miktarlarda NTRNOLAR salmtr ki bu, sradan maddenin ntronlara dnmesinin beklenen sonucudur. Dier yldzlar gibi, ar bir yldz, merkezindeki hidrojeni yakp helyuma evirerek yaamna balar. Merkezindeki hidrojen tkendiinde, ma basnc azalr. Sonra merkez bzlr ve helyumu yakp karbona evirecek kadar snr. Sre karbonun srasyla, neon, oksijen, slfr ve demire dnmesi suretiyle tekrarlanr. Ancak demir zincirin son halkasdr. Demir artk enerji verilerek daha ileri bir kimyasal elemente dntrlemez. Bu noktada ma basnc daha da azalr ve yldz kendi ktleekiminin etkisiyle ker. Eer merkez, sonunda beyaz bir cce halini alacak kadar youn ise, bir ntron yldzna veya yeterince ar ise bir kara delie dnr. Ar yldzn k, d katmanlarndan yaylan bir ok dalgas, muazzam s ve parlaklk meydana getirir. Patlama ayrca dier pekok nkleer tepkime dourur. Yldzlar aras ortam, daha sonra oluacak yldzlarn yapsnda yer alacak ar kimyasal elementlerle zenginletirir. Gneimiz olumadan nce spernovalar meydana gelmeseydi bizler burada olamayacaktk.

SPERPOZlSYONLAR
Schrdinger'in l/canl kedisinin kurgusal durumu (bkz. NSZ) ve BR KUANTUM AUFTESnin maceralar, kuantum varlklarnn ayn anda birden ok olas gereklii deneyimleyebileceini, her bir gerekliin dierleriyle birlikte ayn anda kendi zel oyununu sergiledii gereini ortaya koymaktadr. Kuantum dilinde bu oklu olaslklar sperpozisyonlar (st ste gelmeler) olarak bilinir. Olas bir gereklii dierinin stne" karrz. Kuantum dnyasnda sperpozisyonlar normdur. Schrdinger dalga fonksiyonu, kuantum gerekliinin herhangi bir parasn tanmlayan matematiksel yap, her zaman hepsinin eit derecede gerek ve ounun doal olarak eliik olduu bir dizi olaslklar kapsar. Herhangi dalgasal bir sre, birleik bir sre oluturmak zere dier bir srecin stne bindirilebilir. Bu, renkler, sesler, su dalgalan, kuvvet alanlar ve bu balamda bizim tecrbelerimiz iin geerlidir. Beyaz k bir prizmayla ayrtrlabilen, gkkuandaki tm renklerin bir sperpozisyonu- dur. Uzay, bir alcnn dalgay ayarlad farkl televizyon programlarnn sperpozisyonuyla doludur. Fakat klasik Newtonian fiziin paracklar, tek bir byk parack oluturmak zere sperpoze olmaz. Her Newtonian parack uzay ve zaman iinde kendine ayrlm yeri igal eder ve birka parack kuvvetlerle bir araya getirilse bile o z yapsn korur. Klasik mekanikte, tm varlklar ya st ste gelebilen dalgalardr ya da st ste gelemeyen paracklardr. Asla ikisi birden olamazlar. Kuantum mekanii DALGA/PARACIK KL ile birlikte daha incedir. Her kuantum varl hem bir dalga hem de bir parack zelliine sahiptir; yle ki, hangi zellii baskn karsa ksn her kuantum varl dalgasal bir sperpozisyon oluturabilir. Kuantum gerekliini tanmlamaya yarayan Schrdinger denklemi bir dalga denklemidir. Dolaysyla fotonlar gibi paracklar -veya kediler- bile iki durumun bir sperpozisyonu ile oluan nc duruma geebilir. ift yark deneyinde, tek bir foton, iki olasln sperpozisyonu olarak mevcuttur; olaslklarn her biri iki ak yarn birinden gemeyle ilintilidir. Kedi paradoksunda, kedinin canl olma olasl l olma olaslyla st ste gelir ve bylece onun hem canl hem l olmas eklinde nc bir olaslk ortaya kar. Kuantum mekanii manta kar koyan veya saduyunun zerinde kendine zg bir manta sahip olan bir alandr; nk gnlk hayatmzda ne iki yarktan birden geen bir eye ne de hem l hem canl olan kedilere rastlarz. Sradan deneyimde varlklar, paracklar veya dalgalar gibi hareket ederler. O halde her eyin bir sperpozisyon (Schrdinger dalga fonksiyonu) durumu iinde bulunduu kuantum dnyasndan yalnzca baz eylerin gerekletii kendi dnyamza nasl geleceiz? Tm bu oklu olaslklar tek bir gereklie nasl dnmektedir? Bu kuantum teoreminin nndeki temel sorundur. (Bkz. DALGA FONKSYONUNUN K; LM SORUNU.) Sradan mantk, bizim kedileri ve fotonlar gnlk hayatmzda tecrbe edi tarzmz, ya/ya da mant, paracklara, oklu-tercih yaplarnn ve Onu grdn m grmedin mi? Sadece evet veya hayr diye cevap ver diyen savclarn mantdr. Fakat sperpozisyonlar ve derece meselesiyle ilintili olan ve SAAKLI MANTIK olarak bilinen yenice bir mantk dal vardr: Bu, ve/ve de mant yahut dalgasal mantktr.

SPERSIVILAR
Spersv hibir diren olmakszn akabilme eklinde arpc bir zellie sahiptir. Normal bir svnn iindeki molekller ve atomlar srekli arpp sekerek kaotik bir davran sergilerler. Hareket halindeki svda bu ilemler akma kar bir diren retir. Svnn kimi paralan dierlerinden daha yava hareket eder, taraklanma, girdap anafor ve hatta trbulans yaratr. Svnn yolunun zerindeki engeller de akm engeller, bylece akmn enerjisi s olarak yaylr. Sonuta bataki hareketlenme ok gemeden durur. Oysa bir spersvda, hareket tamamen eevrelidir. Tm sv, tek bir kuantum durumu iinde var olur ve makroskopik boyutlarn tek bir dalga fonksiyonu ile tanmlanr. LAZERLER ve SPER LETKENLER gibi sper svlar da BOSEENSTEN YOUNLAMASlnn rnekleridir. En uzun sredir bilinen spersv, helyum 2, Heike Kamerlingh tarafndan 1908de kefedilmitir (anlalmadan da olsa). Spersv, MUTLAK SIFIRn stnde, 2,18 de oluur. Her biri fermiyonlardan olumasna ramen etkin bir ekilde bozon gibi hareket eden helyum 4 atomlarndan meydana gelir. (Bkz. BOZONLAR.) Helyum 4, etrafndan iki elektronun bulunduu, iki protonla iki. ntrondan oluan bir ekirdee sahiptir. Davran tam sayl spine sahip bir bozonun davranna benzer. (Oysa helyum 3 n ekirdei, iki proton ve bir ntron ierir ve kesirli 1/2 spine sahiptir; fermiyon gibi davranr. Ancak mutlak sfrn stnde, bir derecenin binde scaklnda helyum 3 atomlar, sper iletkenlerdeki elektronlar gibi eleirler, bylece bozon gibi davranp bir spersv oluturabilirler. Bu, ok gelimi soutucu cihazlar kullanlarak 1972'de kefedilmitir.) Yeterince dk scaklklarda, tekil helyum atomlar tek bir kuantum durumu -bir Bose-Einstein younluu- iinde younlar. Bylece tm sv tek bir varlkm gibi hareket eder. Tek bir dalga fonksiyonu iinde birbirine kenetlenen helyum atomlar, artk ayr ayr atomlar gibi sekip hareket edemezler: Onlar tek bir hareket iinde koordinasyon iindedir. Sonuta helyum 3 veya helyum 4, hibir diren olmakszn en ince borudan bile geebilen bir sper svya dnr. Geni azl byk bir bardan iine koyulan bir spersv, ok ince bir tabakann iindeki eperlerden yukar doru trmanp sonra bardan dndan aaya akarak yere damlama gibi garip bir zellik sergiler! Scaklk bir dereceden daha az miktarda artrldnda, spersvlk hali kaybolur ve sv helyum 4 normal bir sv gibi davranr. NTRON YILDIZLARInn iinin, eli ntronlardan oluan bir spersvy ierdii dnlmektedir. Bu, yksek bir sda ve ayn zamanda ntronlar bu duruma sokmak iin yeterince yksek bir basnta gerekleir. Spersvlar ortak kanya uygun deneyimlere ters davranan byk lekli bir madde halinin bir rneidir ve ancak Kuantum ilkeleri ile anlalabilir.

SPERSCMLER
Uzay boyuta m yoksa on, hatta yirmi bir boyuta m sahiptir? Spersicimler teoremi evrenimizde gizli boyutlarn bulunduunu ileri srmektedir. Sicim teoremi, temel paracn, ekilmi bir yayn armonik seslerine benzer ekilde, dzenli rntlerden rezonans (demetlerin arptrld parack hzlandrclarndaki yeni temel paracklarn retildii farkl enerjiler) meydana getirdiinin gzlemlenmesiyle balamtr. Bu, talyan fiziki Gabriele Venezianoyu, 1968de, gl bir ekilde etkileim iinde bulunan temel paracklar olan HADRONLARn gerekte inanlmaz lde kk yaylarn enerji titreimleri olduunu ileri srmeye tevik etmitir. Geometrinin en temel birimleri uzaydaki noktalar deil, minik uzatlm yaylardr. Bu yaylarn kuantize olmu titreimleri ve dnlerinin tm hadronlar izah ettii sanlmaktadr. Bata Venezianonun teoremi ustacayd, ama ok gemeden, onun matematiinin kuantum teoremi ve izafiyetle uyuabilmesinin tek yolunun, bu yaylarn yirmi bir (BOZONLAR iin) veya on (FERMYONLAR iin) boyutlu bir uzayda yer almas olduu kefedilince, baz glklerle karlald. O zaman fizikiler, kuarklarn gerekte yaylarn ular olduunu sylemek suretiyle sicim teoremiyle kuarklar teoremini birletirmekte srar ettiler. Bu savlarnn ardndaki neden, izole edilmi kuarklarn asla birden ortaya kmamasdr. -Serbest bir ucu ele geirme midiyle yay ikiye blerler ve bylece yeni bir u meydana gelir.Sicim teoreminin sahipleri, geometrik noktalar yerine yaylan kullanmann, kuantum alan teoremini gle sokan sonsuzluklar ve raksamalar ortadan kaldraca midini tayorlard. Ancak teoremin baka beklenmedik glkler dourduu anlald. O bir sre SPERSMETR ve SPER- KTLEEKMnin glgesinde kald. 1980'lerin banda, ngiliz fiziki Michael Green ve Amerikal John Schwarz, spersicimleri yaratmak iin spersimetri teoremiyle sicim teoremini birletirdi, bylece Hereyin Teoremi olduu iddiasnda bir yaklama ulat. (Bkz. HEREYN TEOREMLER.) Spersicimler yalnzca tm temel paracklarn zelliklerini ve etkileimlerini deil ayn zamanda uzay-

zamann doasn aklamak iin de ileri srlmt. Sz konusu teorem, kuantum teoremiyle Genel zafiyetin (ktleekimi) hakik bir sentezini seslendiriyordu. Bu sefer spersicimler, sadece 1033 santimetre byklnde kapal halkalard. Bu heterojen" (hem bozonlara hem de fermiyonlara uygulanan iki yollu) spersicim teoreminde, yirmi boyut vardr. Kapal bir yayn etrafnda saat ynnn tersi istikametinde giden dalgalar bozonlardr; saat ynnde giden ve uzay-zamann sadece on boyutunu kullananlar ise fermiyonlardr. Yaylar birbirleriyle etkileimdedir veya uzay-zaman arka alanyla kurabilirler. Bozonlar, fermiyonlar ve uzay-zaman birletirmenin bir modeli olarak, teorem matematiksel adan zarif olmasa da ustacadr. Ama onun, gerek dnyay akladndan emin deiliz. Eer uzay-zaman ok sayda boyuta sahipse, bizler niin sadece boyutu ve zaman boyutunu duyumsuyoruz? Teorem tm boyutlarn Byk Patlama srasnda, tm evrenin byklnn temel bir paracn byklnden ok daha kk olduu srada yaratldn savunmaktadr. Mteakip hzl genileme evresinde, bu boyutlarn genleti veya ald, dier boyutlar ise skca bkl kald. Bugn uzamsal boyut milyarlarca k yl ile llebilirken, dier boyutlar temel bir paracn yarapndan ok daha kktr. Ksa boyutlar fiilen grnmezdir, yine de doa kuvvetleri yoluyla etkilerinin hissedilmesini salarlar. Bir sre spersicim teoremi aslnda hakik bir Hereyin Teoremi ilevini yerine getirebilir gibi grnd, ta ki fizikiler sorunlarn farkna varana kadar. Sadece uzamsal boyutun almas veya genlemesi ilemi srd. Modalar deiti, ve teoreme ilgi azald, her ne kadar teorem bir dizi kavraylar ve Amerikal fiziki Ed Wittenin aksiyomatik alan teoremi gibi ilgi ekici bir matematii ne srm olsa da. Bugn pekok fiziki Hereyin Teoremlerini ileri srmekte srar etmektedir, her ne kadar onlarn ardndaki matematiin son derece zor ve somut tahminlerin saysnn ok az olduu kantlanm olsa da. Bu, baz fizikileri, gerekli olan eyin, yalnzca daha ok fikir" ve yeni matematik deil, hem izafiyet hem de kuantum teoreminin ardnda yatan daha derin bir teoreme ait esasl grler olduunu dnmeye sevk etmektedir.

SPERSMETR
Doann temel simetrileri kefedildiinde, bata kayda deer oranda farkl grnen temel paracklarn, bir simetri aynasnda yansyan benzer eyler olduu ortaya kt. Daha sonra bu simetrilerin tam olmad anlalnca, sapmalar SMETRNN BOZULMASI srelerine baland. LEPTONLAR, ELEKTROZAYIF KUVVET,ALTINDA HADRONLAR, KUANTUM RENK DNAM ALTINDA ve her ikisi de BYK BRLEK TEOREMLER altnda bir araya getirildi. Bununla birlikte FERMYONLAR ile BOZONLAR arasnda kesin bir blnme kald. Fermiyonlar ve bozonlar pekok adan olduka farkl madde dzenlerini temsil ederler. Kesirli spinleri ve Fermi-Dirac istatistiine uymalaryla fermiyonlar, madd dnyay - ekirdekler, atomlar ve molekller- oluturan paracklardr. Oysa bozonlar, maddeyi birbirine balayan eitli kuvvet alanlarnn kuantize olmu uyarlmalardr. Bu ok farkl trdeki paracklar, ilk bakta temelde tek bir simetrinin tezahrleri olarak grnrler. Yine de fizikiler yeni spersimetriler ne srmlerdir. Bu simetrilerin dnmleri sayesinde bozonlar fermiyona dnr veya tersi olur. Bu simetri, fizikte daha nce kullanlanlardan hayli farkldr; soyut simetrilerle uzay-zaman simetrilerini birletirir. Spersimetrinin dnmleri, Poincare grubunu -ZEL ZAFYETte bulunan tm dnmleri- ve bozonlar fermiyonlara dntren soyut bir dnm ierir. Tm bu dnmlerin tamam, temel paracklarn hepsini birletirdii gibi tm spersimetrik eler dizisini de ortaya koymaktadr. Spin-1 fotonuna karlk olarak, fotino -bir fotonla bir ntrinonun birlemesinden oluan melez bir parack- diye adlandrlan bir fermiyonun olmas gerekir. Gravitonun spersimetrik ei gravitino, gluonunki gluinodur. Elektrozayf kuvvetin W ve Z paracklarnn spersimetrik eleri, wino ve zino paracklardr. Leptonlarnki sleptonlar, kuarklarnki ise skauarklardr. Bu yeni varsaymsal paracklarn hibiri kefedilmemitir henz. Bu da demektir ki, onlar ya mevcut deildir veya ktleleri an yksektir. 1976da, SPERSCMLERi meydana getirmek iin eski sicim teoremleriyle spersimetri birletirildiinde, nemli bir kuramsal gelime gerekleti. Spersicim teoremi, tm temel paracklar ve kuvvetleri, yalnzca genlemi yays (stringlike, sicim) yaplarn topoloji ve geometrisiyle aklamaya almakla kalmam, ayrca uzay-zamann yaps iin bir temel arayna da girmiti. Teorem matematiksel adan son derece zariftir; ancak onun denklemleri genelde zlemeyecek denli karmaktr. Bu aamada, spersimetrilerin fiziksel dnyayla ilgili esasl yeni grler sunup sunmadn veya onlarn, yeni matematiksel emalar araynda olan kuramsal fizikilerin maharetinin baka bir ifadesi olup olmadn sylemek zordur.

Geen yzyln balarnda fizik, genelde felsefi mlhazalar ve derin fiziksel sezgiyle ynlendirilmiti. Matematik, fiziksel dnceleri ifade etmenin bir arac olarak daha sonra geliyordu. Bugn ise genelde matematik fizii harekete geirmekte ve her zaman ak, temelli fiziksel bir anlama sahip olmayan yeni emalar ileri srlmektedir.

SRE
Doa bilimlerindeki son gelimeler doann bir sre felsefesine, Varlktan Olua doru, bir harekete meyletmektedir. Newtoncu fizik, deiimlerin madd yaptalarnn yeniden dzenlemesiyle akland, mekanik, indirgemeci bir evren anlayna sahipti. Kuantum teoremi, gzlemcinin rol ve kesinliin yerini belirsizlie brakmas zerinde yapt vurguyla, bu mekaniki bak asna byk oranda kar koymutur. Ayrca, yeni karmaklk, lineer olmama ve z-organizasyon bilimleri, sabit formlarn ak ve deiimle yer deitirdii bir doa grn iermektedir: Hatta baz bilim adamlar, fizik yasasnn dokunulmam doasn bile sorgulamaya amtr. Geleneksel olarak, doa yasalar mutlaktr, uzay, zaman ve maddeden nce var olagelmi ve kendi formlarn beliren evrene dayatmaktadrlar. Ancak bu yasalar da daha geni bir evrimsel srecin paras olamazlar m? Yalnzca sistemler deil de onlar tanmlayan yasalar da kendi kendilerini yaplandryor olamaz m? Eski dnce, dnyay, basit paralarn birlemesinden doan bir karmaklkla birlikte temel varlklardan olumu olarak resmediyordu. Dzen temeldi; kaos dzenin bozulmasyd. Bunun aksine, LNEER OLMAMA ve kaos teoremi ( Bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON ) sre felsefesiyle uyuan grntler sunmaktadr; kaostan dzen belirir ve yeniliin yaratlmas AIK SSTEMLERin ayrt edici zelliidir. Sre felsefesi yazl dnce kadar eskidir. Yakn Dou yaratl mitleri tanrnn dzeni kaostan yarattn ifade eder. Baz Yunanl filozoflar dnyann kkenini toprak veya ate gibi temel bir elementte ararken, Heraklitus dnyay aktan meydana gelen bir varlk olarak gryordu. 20. yzyln banda filozof Alfred North Whitehead, Process and Reality (Sre ve Gereklik) adl kitabnda bir sre felsefesini savunur. Bedenlerimiz kendi yaplarn koruyan srelerdir, her ne kadar tm ferdi molekller bir iki ylda bir yenilense de. Son zamanlarda sre felsefesi, David Bohm ve Ilya Prigogine gibi bilim adamlarnn yaklamlarnn temeli olmutur. Bohm, kuantum teoreminin sresel doasn ve bununla ilintili matematiksel yaklamlara olan ihtiyac vurgular. Onu RTK DZEN salt etkinlie ve dnme dayanmaktadr. -Btncl Devinim-. Ayrca Bohm, isim merkezli baskn dillerimizin -tm Avrupa dilleri-, bizleri, dnyay sreler ve dnmler deil de nesneler, snrlar ve kategoriler asndan grmeye meylettirdiinin altn izmektedir. Ilya Prigogine zamann dinamik doasn vurgular. Zaman doann iinde canlandrc bir g olarak grr. Onun fizik, biyoloji, kimya, sosyoloji, ve ekonomiye yaklam z-organizasyon ve yeniliin belirmesi kavramlarna dayanmaktadr. KUANTUM ALAN TEOREM ve ZEL ZAFYET, paracklar bir nehirdeki dalgalar gibi abuk kaybolan sreler olarak yeniden tanmlamaktadr.

SREKL SMETRLER
Newton'un dnyasnda doa kanunlar, sabit denklemlerdi. Herey ak ve belirliydi; bir denklemdeki deikenin grafiini izdiinde, mutlak uzay ve zamanda hareket eden gerek bir cismin yolunun resmini elde edersin. Daha sonra Einstein, bu denklemlerin ok eitli yollarla dntrlebileceini gsterdi. Her durumda olan bitenin aklamas farkl grnse de, temelde yer alan fizikte deimeyen bir ey kalyordu. Denklemlerin temel yaps ve matematiksel model korunduu srece, doa kanunlarnn olas tm dnmlerine izin verilmektedir. Formller farkl dillerde ayn anlam ifade ederler. Doa kanunlar uzay-zaman koordinatlar ile ifade edilir. Einsteina gre, temel matematiksel yap deimedii srece, bir uzay-zaman dzleminden dierine serbeste geebiliriz. Newton'un dnyasndaki ktleekimi kuvveti, Einsteinn GENEL ZAFYETnde dzlemin geometrisinin deiimine dnr. Einsteinn teoreminin merkezinde, tm 20. yzyl fiziinin merkezinde olduu gibi, simetri kavram yer almaktadr. Einstein, maddenin bile bir gn geometrinin kavislerine ve erilerine indirgeneceini dlyordu. Her ne kadar hem o hem de izafiyet, simetrilere ve matematiksel yaplarn korunumuna dayansa da kuantum, teoremi doaya kkten farkl yaklar; 20. yzyln balarnda, temel paracklarn maddenin temel yaptalar olduu dnlyordu. Fizikiler, atomlarn bu kararl birimlerden ve molekllerin de atomlardan olutuu bir dnya resmi iziyorlard. imdi, temel paracklarn srekli bir ak ve dnm hali iinde olduklar ortaya kmtr. ki parack arpr ve yeni paracklardan bir ma meydana gelir. Yeterince beklenildiinde, bir parack bozunarak eitli deiik parack-

lara dnr. Her an, temel paracklar etraflarnda SANAL PARACIKLAR- dan oluan bir bulut meydana getirirler; evrenin vakum alanndan srekli enerji al verii iindedirler. Eer yap talar, srekli enerji dnmleri ve akmlarn douruyorsa, deimeden kalan ey nedir? Cevap yine simetridir. Yeni fizik simetrilerin tm eitlerine dayanmaktadr. Onun en temel grlerinden biri; nerede srekli bir simetri kefedilirse, ona karlk gelen bir korunum yasasnn (Noether Teoremi) orada olmas gerekir. Korunum yasas, tm olas dnmler ve ilemlere ramen belli bir matematiksel yapnn korunumu olarak dnlebilir. Bu, fizikte zarif, esasl ve sezgisel adan ekici bir aklama trdr. ncelenecek ilk simetriler, uzay ve zamanda ileyen simetrilerdi. Hem izafiyet hem de kuantum teoremi uzayn her yerde ayn olduunu varsayar. (Okuyucu buna itiraz edebilir; zira geceleyin gkyzne bakp, yldzlar galaksileri ve galaksi topluluklarn seyrederken sanki bu grn doru olmad izlenimine kaplrsnz. Astronomlar, bunun, ikincil bir etki, SMETRNN BOZULMASI olduunu ve temelde uzayn zde olduunu kabul eder.) Tm maddeyi bir yerden baka bir yere hareket ettirin, her ey ayn kalacaktr; uzay homojendir. Simetriyi bozacak herhangi bir ey olmaynca bu ya da u yerden bahsetmek anlamszdr. Ayn ekilde, ne ynden bakarsanz bakn uzayn zellikleri ayndr; uzay izotropiktir. Bu temel simetriler doann iki temel korunum yasasn ortaya karr: Lineer momentumun korunumu ve asal momentumun korunumu. (Momentum ktle ile hzn arpmdr.) Aksine bir kuvvet etkide bulunuyorsa, uzayn zellikleri simetrilerini kaybeder ve artk momentum korunmaz. Lineer momentumun korunumu uzayn homojenliinden nasl kaynaklanmaktadr? Eer uzay her yerde ayn ise, hangi ynde ve ne kadar hzl hareket ettiimizi size syleyecek referans iaretleri yoktur. Bo uzaydaki bir kaya parasnn yanndan hzla geenin siz deil de, sizin yannzdan hzla geenin kaya olduunu, bile syleyemezsiniz. Homojen bir uzayda her yer eittir ve o yerler arasndaki hareket her yerde ayndr. Hareketin nitelii, hareket modeli her zaman ayndr. Fizikiler, bu nitelii momentum diye adlandrp onun korunduunu kantlarlar. Bir kalabaln iinden gemeye alyormusunuz gibi, uzayn zellikleri de noktadan noktaya deiseydi, hareket modeli de bir noktadan dierine hep deiecek ve momentum korunmayacakt. Momentumun korunumu kuantum teoreminde byk neme sahiptir. Temel bir parack baka paracklara blnd zaman, rnlerin toplam momentumu bataki paracklarn toplam momentumuna eit olmaldr. Sadece, lineer momentumu koruyan bu parack dnmleri mmkndr. Akla gelebilecek dier ilemler sert bir ekilde yasaklanmtr. Uzay izotropiktir; her ynde ayndr. Bu baka nemli bir korunum yasasn sunar: Asal momentumun korunumu. Asal momentum tm temel parack tepkimelerinde sk bir ekilde korunur. Yine baka bir yasa da enerjinin veya daha doru bir ifadeyle madde- enerjinin korunumuyla ilintilidir. Bu zamann simetrisinden doar. Saatlerimizin hepsinin ayn zamanlar ve gnleri gstermesi olgusu, basite, randevulara birlikte gitmemizi salayan nsan bir uzlamadr. Saat on ikiyi gn ortas diye adlandrmann zel bir yan yoktur. Fizikiler zamann, uzay gibi btnyle simetrik olduuna, dolaysyla evren yasalarnn u anda ve gelecek anda ayn olmas gerektiine inanrlar. (Yine okuyucu, eer evren geniliyorsa ve BYK PATLAMAdan domusa; bu grn tam olarak doru olamayaca yolunda bir itirazda bulunabilir. Ancak genilemenin miktar nsan lekte ihmal edilebilir orandadr.) Zaman simetrisi, dnmler ne zaman gerekleirse gereklesin, zamann iinde bir eyin deimeden kald anlamna gelmektedir; dnmler ne kadar radikal olursa olsun fark etmez. Bu korunan nitelik enerjidir. Herhangi bir temel parack etkinliinde, toplam ktle-enerjinin arpmadan nce ve sonra tamamen eit olmas gerekir. Bu korunum kanunu, kuantum teoremi ve klasik fizik iin eit oranda geerlidir. Onlar srekli simetrilere gnderme yapar. Farkl simetriler de vardr. (Bkz zet makale D, KOZMK KUBBE; YEZ SMETRS; SPERSMETR.) Enerjinin, momentumun ve asal momentumun korunumu, hergnk uzay ve zamanmzdaki simetrilerle ilikilidir. Dier korunum yasalar, daha soyut uzaylardaki srekli simetriler olarak ifade edilebilir. rnein, elektrik yk tm ilemlerde korunur. Bu, uzay-zamanda deil de, soyut bir "uzay"daki -ykl parac ifade eden dalga fonksiyonunun fazndaki- bir simetri olarak gsterilebilir. (Bkz. GAUGE ALANLARI.) Gl ekirdek kuvveti veya renk kuvveti, bir ntron veya proton zerinde ayn etkiyi yapar. Bu, sz edilen paracklarn i simetrisi ve buna karlk gelen korunum yasas olarak gsterilebilir. (Bkz. KUANTUM RENK DNAM.)

SBERNETK
Sibernetik, nsan mdahaleye gerek kalmadan kendi kendini dzenleyen sistemleri inceleyen bilim daldr. Sibernetik sistemler zeki grnr; d dnyann ihtiyalar ve dalgalanmalarna gre bir seyir izleyebilirler. (Bkz. SSTEMLER TEOREM.) Sibernetik sisteme temel bir rnek, bir ev stma sistemine bal s denetleyicisidir. Bu ara, oda scaklnn ok dk olduunu anlar ve stcy altrr. Scaklk nceden kararlatrlm dzeyin stne kt zaman da stcy kapatr. Termostat ve kalorifer oca, negatif bir GERBLDRM halkas iinde alr. Negatif geribildirim sibernetiin anahtardr. Bu metotla bir sistem, nceden planlanm yolundan sapma yapmsa onu tespit eder ve dzeltir. Sibernetik sistemler biyolojik olabilir. Bunun rnekleri, bedenlerimizin vcut ii scakln ve kimyay (homeostasis) dzenleme yolu ve okyanuslarn tuz orann ve atmosferdeki gazlarn bileimini belirli bir dzeyde tutan, yeryzndeki organizmalar arasnda ileyen geribildirimdir. Sibernetik sistemler yapay da olabilir; rnein uzay gemilerinin rotasnda ve endstriyel robotlarda kullanlan pekok geribildirim halkas gibi. Tm fabrikalar ve imalat ilemleri sibernetik aralarla idare edilebilir. Politik ve ekonomik sistemdeki kontroller ve dengeler de onun bir sibernetik sistem gibi almasna neden olur. Sibernetik sistemler, BLG ak asndan da ele alnabilir. Kendi kendini dzenleyen sistemler, ileyilerini nceden belirlenmi yolda yrtmek iin evreyle olan ilikileri hakkndaki bilgileri kullanrlar. eitli geribildirim halkalar esasen bilgi aklardr. Bugn, kendi kendini yneten karmak sistemlerin hepsi bilgisayar ipleriyle kontrol edilmektedir. Bir dizi alc, rnein sistemin mekandaki ynelimi ve yapt eitli iler hakknda bilgi temin eder. Bu bilgi ipler tarafndan ilenir ve dzeltici sinyaller vermek iin kullanlr. Biyolog C. H. Waddington, canl sistemlerin, birbirine bal geribildirim halkalar sayesinde oluan sibernetik davrann tesine getiklerinin altn izmitir; byyen bir hayvan veya bitkinin bymesi kesintiye uradnda, kendini dzeltebilir. te yandan, mekanik sibernetik bir sistemden farkl olarak balang durumuna dnmez, ayet kesinti olmazsa bulunaca noktaya doru srar. Waddington bu geliim yolunu chreod" diye adlandrr.

SMETR
Bkz. zet makale D, KOZMK KUBBE; ANTMADDE; SREKL SMETRLER; YEZ SMETRS; SPERSMETR; SMETRNN BOZULMASI.

SMETRNN BOZULMASI
Simetrinin bozulmas, doann, en temel simetrilerinin tahmin edilemez bozulmas yoluyla evrim geirdiini gstermektedir. (Bkz. zet makale D, KOZMK KUBBE.) Fizikiler, doann en temel yasalarnn ayn zamanda en basit ve matematiksel adan en zarif yasalar olduuna inanrlar. rnein, BYK PATLAMA ile yaratld andan hemen sonra evrenin tamamen simetrik olduu dnlmektedir. Doann tm kuvvetleri eit gteydi, temel paracklarn ktleleri btnyle zdeti, ve uzay her yerde aynyd. (Bkz. BYK BRLEK TEOREMLER.) Buna ramen evremize baktmzda, bu simetrilerin ounun bozulmu olduunu grrz. Galaksiler eklinde kmeleen yldzlar, ve kmeleen galaksiler ve onlarn oluturduu sperkmeler evrensel zdelikten uzaktr, bize sradan grnen kimyasal elementler ve bileikleri ve biyolojik trleri belirtmeye ise gerek yok. Baka bir rnek ise, bir mknats kat paralarn toplayabilmesi ve saa srlm bir taran da ufak kat paralarn havaya kaldrabilmesidir, bu elektrik ve manyetik kuvvetlerin yerekimi kuvvetinden daha gl olduunu gsterir. Temel paracklarn ok farkl ktleleri de, kuantum maddesinin simetrik olmaktan hayli uzak olduunu gstermektedir. Ancak bylesine asimetrik bir evren simetrik bir doumdan nasl meydana gelmitir? Doann simetrik yasalar niin simetrik zmlere sahip deildir? Cevap modern fiziin ke talarndan biri olan simetrinin bozulmasdr. Yeni bir bozuk paray dnn. Parann n ve arkasndaki iaretler bir tarafa braklrsa iki yz tamamen simetriktir. Yaz tura atlrsa, tura ve yaz gelme olaslklar eittir. Yaz tura atlmasn yneten yasalar parann iki yzne gre simetriktir. Yine de para yere dtnde, iki mmkn ihtimalden birisi ortaya kar; ya tura ya da yaz gelmitir. Yaz tura atmak tamamen bir ans olaydr ve sonu her zaman iki ihtimalden biridir ki, gerekleen ihtimal durumun temel simetrisini bozar. Ayn ekilde, kuantum dzeyinde, simetrik bir yasa hepsinin eit olasla sahip olduu eitli zmlere sahiptir. Birlikte ele alndnda bu zmler, orijinal simetriyi yanstr, tpk bir gln btn halinde ele alman tayapraklarnn gln simetrisini yanstmas gibi. Bir tayaprak tek bana bu simetriyi bozar. Ayn ekilde, gerek dnyada, bir dizi eit olaslk iinden sadece biri veya bir zm tezahr edebilir. Sonu simetrinin bozulmas diye adlandrlr. Fiziksel sonu, onun zel tezahrn belirleyen yasalardan daha az bir

simetriye sahiptir. Bu, daha byk yapya ve daha ok bilgiye ynelik evrim simetrisinin bozulmas yoluyla gerekleir. Zira, bo bir sayfa yazl bir sayfaya oranla daha fazla simetriye sahiptir. Mknats simetrinin bozulmasna bir rnektir. Her dnen elektronun bataki izotropik simetrisi bozulmakta mdr veya sadece sakl mdr? Fizikiler, bir simetri bozulduu zaman, bir bakma sakl simetriyi korumak iin ktlesiz paracklardan bunlar Goldston bozonlar diye adlandrlr- oluan iliik bir alann mevcut olacan kantlamlardr. Yksek gte bir mknats sz konusu olduunda, bunlar, mknatstan geen manyetik salnmlar olan spin dalgalar formunu alr. Giderek daha fazla dalga uyarlrsa, bataki yksek gce sahip manyetizma kaybolur, dnen tekil elektronlar keyfi ynlere ynelirler ve uzamn izotropik simetrisi yeniden tesis edilir. Tek bir atom bo uzayda herhangi bir yere yerletirilebilir. evresinde konumunu belirleyici unsurlar olmad srece, herhangi bir yere konulanabilir. Benzer atomlar bir araya getirildiinde, dzenli bir rnt -kristal bir kafes- olutururlar. Her ne kadar kristal kendi simetri derecesine sahip olsa da, uzamn toplam simetrisini bozmutur. Daha nce olduu gibi, ne zaman simetri bozulursa, fizikiler, ktlesiz paracklardan oluan yeni bir alan bulacaklarn umarlar. Bu durumda simetrinin bozulmasyla ilikili paracklar fononlardr ve onlarn kristal bir kafesten geen titreim dalgalan olduu anlalmtr. Yeterli miktarda fonon uyarldnda, kristalin titreimleri yle bir noktaya kadar artar ki, o noktada tm kafes bozulur ve uzamn bataki homojen simetrisi yeniden kurulur. Simetrinin bozulmas temel paracklar dnyas iin de ayn derece nemlidir. Fizikiler, Byk Patlamadan hemen sonra tm doa kuvvetlerinin zde olduunu, ve tm temel parack ktlelerinin ayn (sfr) olduunu dnmektedirler. Ancak, yaz tura rneinde olduu gibi, ans eseri belli zmler gereklemi ve sre iinde simetri bozulmutur. Dolaysyla evrenin bu ilk anlar bir dizi simetri bozulmasn ierir. Balangta KUARKLAR arasndaki renk kuvveti elektrozayf kuvvetten kopmu ve hadronlar leptonlardan ok farkl ktlelere sahip olmulardr. Sonra, elektro-zayf kuvvet iki paraya ayrlmtr-elektromanyetizma ve zayf kuvvet.- Bu simetri bozulmas aamasnda, leptonlar farkl ktleler kazanmtr. Evrenimiz evrim geirmektedir. Her simetri bozulmas aamasnda ktlesiz paracklar, Goldstone bozonlar meydana kar. Fakat vaka bundan ok daha karktr. Dier simetri bozulmas trleri Higgs bozonlar ktlesiz yeni paracklar meydana getirir. Bu ktlesiz paracklar etkileir ve sre iinde ktle kazanrlar. Elektromanyetik kuvveti tayan parack -foton- ktlesiz iken zayf ekirdek kuvvetini tayan vektr bozonu ktleye sahiptir. (Bkz. GAUGE ALANLARI.) Kristal kafes veya yksek gteki mknats durumunda, gizlenen simetriler tersinmez ekilde bozulmaz. likili ktlesiz bozonlar (kafes titreimleri veya spin dalgalar) uyarldnda bataki simetrinin glgeleri ortaya kar. Sonunda, ok gl mknats zellii ortadan kalktnda veya kristal kafes bozulduunda, bataki simetri yeniden belirir. Temel paracklarda da buna benzer bir ey olur. Yksek enerjili parack arpmalar sayesinde veya evrenin yaratlna yakn anlarda ortaya kan yeterince yksek scaklklarda, elektromanyetik kuvvet ile zayf ekirdek kuvveti birbirinden ayrtrlamaz olur. Fizikiler, kocaman parack hzlandrclarnn retebildiinin ok tesindeki enerjilerde, renk kuvvetinin elektrozayf kuvvetten ayrtrlamaz olacan tahmin etmektedirler. Bu durumda, koullar, evrenin Byk Patlama anndaki koullaryla ayn olacaktr.

SNRBLM
Sinirbilim, beyni inceleyen bir alan olarak ok geni kapsaml bir bilimdir. u sorular sorar: Nronlar nedir ve nasl alr? Nasl grup olutururlar ve birbirleriyle nasl balant kurarlar? ALGI, motivasyon, motor kontrol, HAFIZA ve renme yetilerimize hangi sinirsel etkinlik elik etmektedir? Sinirsel yaplar kaza veya hastalk yoluyla oluan beyin hasarndan nasl etkilenmektedirler ve onlarn onarlma ihtimalleri nedir? Sinirbilim temelde nronlar inceleyen bir alandr ve bu yzyln yeni bir bilimidir. Eski Yunanllar bile beynin bilinli hayatmzla temel bir ilikisi olduunu fark etmilerdi. Ancak insann zihinsel kapasitesi ile kafatasnn iindeki gri madde kilogram arasnda zel balantlar kurma abas iinde, sadece ok dolayl ve genel gzlemler mmknd. nceden tedarik edilen boyama teknikleriyle beyin dokusundan alnan bir parann mikroskoptaki grnts, saysz bitkilerden oluan kk ksmlar ieren sk bir orman dilimine ok benziyordu. Ancak 19. yzyln sonuna doru Golgi boyama teknii, birka nronu btnyle boyarken, dierlerini dokunmadan brakma imknn sundu. Bu, NRONLARn, beynin temel ilevsel birimleri olduu kefine yol at. Bu almalarndan dolay, Camillo Golgi ve S. Ramon y Cajal Nobel dln 1906'da paylatlar. Beynin yapsn ve fonksiyonunu incelemek iin srekli gelitirilen teknolojiyle birlikte, sinirbilim, bir bilgi patlamasna yol at. Beyinle ilgili imdi bilinen gerekler etkileyicidir, her ne kadar onlar bilinmesi gerekenlerin sadece kk bir ksmn olutursalar da. Fakat gerekler tek bana gelimi bir bilim alan oluturmazlar. Bilim alan, soraca somlar saptayacak ve

gerekli deneysel aratrmay erevelendirecek baskn bir paradigmaya sahip olmaldr. Henz sinirbilimde byle bir birlik yoktur. lek asndan gerekli beyin aratrmas, minik molekllerden veya sinapslardan tm beynin incelenmesine kadar uzanmaktadr. Sinirbilimciler genelde bu dzeylerden birinde uzmanlap dier alanlarn bilgisiyle pek ilgilenmezler. Her bir dzeyde alan bilim adamlar, motor kontrol ve grmeden bilince kadar her eyin aklamasn, o dzeydeki faaliyet asndan bulma gayreti iindeler. 1994'de Arizonadaki Tucsonda bilin iin bilimsel bir temel bulma adna yaplan ilk byk disiplinler aras konferansta, bu paradigmatik birlik eksiklii iyice ortaya kmtr. Be gnlk konferansn her gn, beyin faaliyetinin bir dzeyine kuantum dzeyi, molekler dzey (bkz. Nanobiyoloji), hcresel dzey (tekil nronlar), SNRSEL MODLLER ve beynin tm- odakl teoremler ve aratrmalara ayrlmt. Konuan hibir sinirbilimci, kendi dzeyini dierleriyle ilikilendirmedi ve sadece felsefeciler farkl gnlerde sylenenleri birletirmeye altlar. (Bkz. BEDEN-ZHN SORUNU.) Beynin yaps, sinirbilimin neden fizik veya kimya gibi henz olgun bir bilim olmadnn baka bir nedenidir. nsan beyni doann yava uyumlarnn katmanlarna sahiptir; her katman kendisinden nce gelenin zerine nakledilir. Nasl ki baklk sistemi hastala kar savanda eitli silahlar kullanyorsa, beyin de farkl fonksiyonlar gerekletirirken eitli kapasite dzeylerini kullanmaktadr. Genelde bunlar birbirlerini tamamlar; ama bazen atmaya da derler. Zihnin bilgisayar modellerine ynelik pekok eletiri, makinelerin niin asla beyin gibi alamayacann bir nedeni olarak beynin karmak, organik tarihini gstermektedirler. Yine de insanlar, bunu, bir terliksi hayvann sinir sistemi zerine nakledilmi, bir kurbaann beyninin zerine nakledilmi beyin kabuuyla yapabileceklerini dnmektedirler. nsann zihinsel faaliyetini basit genellemelerle zetlemek imknsz olabilir.

SNRSEL DARWNZM
Sinirsel Darwinizm, Nobel dl sahibi Gerald Edelman (Bright Air, Brilliant Fire; The Remembered Present6) tarafndan, sinirbilim ile psikolojiyi bilincin yeni bir fiziksel teoremi iinde birletirmek iin gelitirilen bir teoridir. Teori tamamen speklatif ve tartmaldr. Edelman, kitaplarnn birinde kelimelerle yaplan eski bir oyunu alntlayarak, beden-zihin aratrmalarndaki geleneksel tartmay zetler: What is mind? No matter. What is matter? Never mind."7 Sinirbilimde Darwini takip edenler, zihni, biyolojik evrimin madd bir nesnesi, indirgemeci bir genetik koddan kaynaklanan bir sinirsel teller sistemi olarak grrler. Freud'u takip eden, daha psikolojik bir kolda bulunanlar ise zihni, psie olarak, yani beyin yapsndan byk oranda bamsz, kendi bana yaayan psikolojik bir varlk olarak grrler. Edelman kendisinin hem Darwin hem de Freuddan etkilendiini dnr. Beynin ve psikolojik deneyimimizin nrobiyolojik ileyilerinin biimsel olduuna inanr ve her ikisini de fiziksel bir zihin teoremiyle aklamann bir yolunu aramaktadr. YAPAY ZEKAnn pekok eletirmenleri gibi, Edelman da beynin bir bilgisayar olduu eklindeki fikirlerden uzak durmak ister. Kat bir ekilde fizik ve biyolojiye dayal" teoremiyle, zihnin bilinli olduunu, bilgisayarn ise byle olmadn belirtir. Zihin tecrbeye sahiptir; bilgisayar ise sahip deildir. Ve beyindeki bilin, bilgisayardaki noktadan noktaya donanm sistemine hi benzemeyen yaplarn evrimiyle alkaldr. Edelman, beynin ihtiyacnn ok tesinde bir sinirsel kapasiteyle vcuda geldiini savunur. Daha sonra beyin, deneyimin eitli yanlarn aklayan ibirliki nron demetleri, sinir gruplar" eklinde blnr. Beyin, deneyimle diyalog kurmakla megul olurken, duyusal ve fizyolojik baz sinirsel gruplar, Darwinci evrim sreci yoluyla en ok tercih edilen gruplar olarak belirlenir. Bu gruplar daha sonra srekli devam eden bir renme ve yeniden snflandrma ilemi sreci iinde, kendilerini devaml yeniden dzenlerler. Geri kalanlar ise yok olur gider. Dolaysyla, William James gibi Edelman da insan beynini bir varlktan ok dinamik bir sre olarak grr: Gelien embriyo iindeki hcresel harekete karlk olarak ortaya kan ve yaam boyu varln koruyan, srgit deien yapsyla mkemmel derecede uyumlu bir organ. Bir beynin deneyimi dierinden farkldr; bir beyin dierine benzemez. Bir beyin, her zaman ayn deildir, zaman zaman deiir ve genetik ifre, plandan ziyade bir dizi snrlamalardr. Edelman, zihnin temel problemlerinin zmnn, beynin karmaklnda ve temelde karmak biyolojik sistemler dzeyinde ortaya kan yeni dzenleyici ilkelerde bulunabileceini dnmektedir. Beyin ok sayda yap ve organizasyon dzeyine sahiptir; onlarn her biri farkl ihtiyalara karlk olarak farkl zamanlarda evrilmitir. Beynin kendisi hakknda dn karar almas pek anlaml olmasa da; Edelmana gre, beyindeki her dzey ve her sinirsel harita, etkileimli yeniden giri" halkalarndan oluan bir sistemle birbirine balanmaktadr. Ve bu sonuta bizim bilin kapasitemizi dourmaktadr. Edelman, BALANTI SORUNUnu da ieren beynin grsel ilem yetilerini anlarsak, bilincin ortaya kn da anlayabiliriz sav zerinde almaktadr. Hacimli deneysel aratrmalarn grme zerine yapmt ve bir ok hakl eletiriye

maruz kalmtr. Bilincin fiziksel teoremlerine yneltilen tm dier eletiriler onun iinde geerlidir; Beynin grsel verileri nasl ilediiyle ilgili hibir kavray derecesi bilinli grsel deneyime nasl sahip olduumuzun tam bir aklamasn sunmayacaktr. Her halkrda gzden karlan bir ok faktrn varl sz konusudur.

SNRSEL EBEKELER
Paralel iletimciler olarak da bilinen sinirsel ebekeler, 1980'lerde gelitirilen yeni bir bilgisayar trdr; fakat onun zerinde yaplan henz tamamlanmam alma yirmi yl ncesine dayanmaktadr. rnt veya model -yzler, sesler, kokular, el yazs vb.- tanma ve basit renme kapasitesine sahip olarak, bilgisayar teknolojisinin potansiyelinde devrim yapmlardr. Sinirsel ebeke teoremi, beynin ayn ad tayan sinirsel ebekelerinin bilgisinden esinlenilerek gelitirilmitir. Beyin iki eit sinirsel balantya sahiptir: Bir kiisel bilgisayarda olduu gibi, bilginin seri ekilde ilendii bire bir sinirsel yollar ve ilerindeki bir sinir demetinde binlerce nronun birbirine baland, karmak sinirsel ebekeler.- Yapay sinirsel ebekeler, kukusuz, biyolojik nronlardan deil de, birbirleriyle balantl elektronik ilem elementlerinden (iplerden) tesis edilir. ou sinirsel ebeke eit nrona sahiptir: Girdi nronu, merkez nron ve kt nronu. Her bir girdi ve kt nronu merkez nronlara baldr ve merkez nronlar da genelde ift ynl olarak birbirlerine baldr. Bir nron atelendiinde, balantl olduu dier tm nronlar uyarr. Onlarn aralarndaki balantlar deiik gtedir. Sonraki birim, ancak tm girdilerinden yeterli net uyarm almsa atelenir. Bir girdi alndnda, sistem bir dizi aamadan geer ve bir kt rnei verir. Tm hadise, topun karlat eitli engeller ve deliklerle temsil edilen deiken balant glerine sahip bir tr kumar otomatnn almasna benzer. Herhangi bir girdi iin sistemin durumu (yani topun konumu), nihayetinde bu ya da u sonucu ortaya karana kadar deiip duracaktr. Bir sinirsel ebekenin performans -verili her girdiden hangi ktnn elde edildii- tamamen balant glerine baldr. Dolaysyla, bu balant glerini deitirme imkn varsa, performans da deiecektir -yani makine renebilir"-. Bu renmeyi yneten ilk temel kaideler fizyolog Donald Hebb tarafndan 1949'da formle edilmitir. Onlar DAVRANICILIKta anlatlan uyarm-tepki renmesinin genelletirilmesidir. (Ayrca Bkz. HAFIZA.) Bir sinirsel ebeke renmeye baladnda, herhangi iki birim arasndaki balant gc, onlar ayn anda atelenmise, artar. Bylece bir grup girdi birimi, sk sk birlikte atelenirse, daha gl bir ekilde birbirlerine balanrlar; gelecek sefer birlikte atelenme eilimlerini artrrlar. Bu prosedr alkanlklarn ve artl reflekslerin olumasna ok benzer. Daha sonra grubun herhangi bir paras harekete geirildiinde, o tm grubu harekete geirme eilimi gsterecektir. Bu yzden sz konusu makineler sadece onun bir ksm veya bir deiii -farkl el yazlaryla yazlm posta kodlan gibi- tarafndan uyarlan bir rnty tanyabilmektedirler. Sinirsel ebekeler rnt tanmak veya balant yoluyla renmek iin bir model tekil ederler. Sonunda bu model, baz nsan alg ve renme trleri iin yaygn kabul gren bir model olmutur. nsanlar baka bir kiiyi yzndeki bir glmsemeden veya ses tonundan tanyabilirler ve sonra o insanla ilgili gemi armlar akllarna gelir. (Bkz. BALANTICILIK.) Sinirsel ebekeler ve kiisel bilgisayarlarmz gibi daha standart seri bilgisayarlar, gl ve zayf yanlaryla birbirlerini tamamlarlar. Sinirsel ebekeler, aritmetik gibi seri hesaplamaya zg kurall ilemlerde zayftrlar. te yandan rnt tanma kapasiteleri seri bilgisayarlarnkinden ok stndr. Her iki tr hesaplama muhtemelen insan beyni tarafndan yaplmaktadr ve her biri faydal makine uygulamalarna sahiptir. Sinirsel ebekeler rneinde, onlar daha yeni Kefedilmeye balanmtr; paralel hesaplamann ardnda yatan teorem bebeklik evresindedir. Sinirsel ebekelerin mevcut uygulamalar, parmak izlerini ve kokular tanma, talan snflandrma, imza sahtekrln tespit etme ve irket satlarnn tahminini iermektedir. Bu ebekeler, son zamanlarda diyabetler gibi durumlarla klasik olarak balantl kokular tanmalar hasebiyle tpta gl bir tehis arac olmulardr. Bu uygulamalarn her birinde, sinirsel ebeke pekok veri parasyla beslendirilir; ebeke de, ilk evrelerde, verileri nasl gruplandracan dnr. Pratikle birlikte makine, genelde bunu kendisi iin yapmay renir. Bu uygulamalar seri hesaplamaya dayal UZMAN SSTEMLERe bir alternatif tekil etmektedir. Bunlarla birlikte sinirsel ebeke teknolojisinin byk dezavantajlar vardr. Beyinde bulunan herhangi bir eyden ok daha basit olsalar da, makinelerin retimi pahaldr. Bir bcein beyni bile yaklak 100.000 nrona sahipken, bir sinirsel ebeke ipi sadece birka yz nrona sahiptir. nsan beyni bir milyon kat daha karmaktr. Onlar gerek beyinlerle kyaslandnda basit kalsalar da, sinirsel ebekeler kuramsal analiz iin ok karmaktrlar. rnein, bu makinelerin hangi isel kurallar veya ilemlerle bir arabn veya parfmn kokusunu dierinkinden ayrmay rendiklerini bilmiyoruz.

Dolaysyla onlarn yeni koullarda baarl alacaklarndan emin olamayz. Bu belirsizlik, onlarn uak kullanma ya da mahkeme kararlar verme gibi uygulamalarda kullanlmasn engelliyor. Paralel hesaplamann baz dezavantajlarnn stesinden, sinirsel ebekelerin seri bilgisayarlar zerinde taklit edilmesi veya benzerlerinin yaplmas (simulasyon) yoluyla gelinebilir. Simulasyon mhendisleri bir sinirsel ebekede her bir nronun bir kereliine yapaca bir ilem iin bir program gelitirdiler; ama burada dahi hz snrlamalar teknolojiyi birka bin nronluk ebekelerle snrlandrmaktadr. Simulasyonun yapld bu makineler yava renirler ve sadece snrl sayda rnty depolayabilirler. Grsel dnyann karmaklklar onlar aar.

SNRSEL MODLLER
Sinirsel modller, bir ii yerine getirme ihtiyac belirdiinde ibirlii yapan, beyindeki sinir hcrelerinin oluturduu paketler veya kolonlardr. Her modl, yaklak 120.000 sinir hcresini ierir ki, onlarn ou ayn koullar altnda ayn anda aktiftirler. Beyin kabuunun ou, belki de hepsi, sinirsel modller eklinde dzenlenmitir; yle ki, benzer fizyolojik ilevlere sahip sinir hcreleri yan yana gelir. Bu, grme, dokunma ve dier duyusal ve motor alanlar zerinde yaplan deneylerle kantlanmtr. ou sinir hcresi balantlarnn yerel, yaklak 1 ile 2 milimetre ebadnda olduu ynndeki anatomik olgudan da bu gerek tahmin edilmi olabilir. Mikroelektrotlarla yaplan almalar, sinirsel modllerin yap ve ilevinin ak bir emasn sunmutur. Bunlar tek bir sinir hcresinden kaydedilecek kadar kk eylerdir; dolaysyla sinir hcresinin performans, ilikili bir sinirsel uyarm veya motor davran ile balantlandrlabilir. (Bkz. ALGI.) Beyin zar, 2 ile 4 milimetre arasnda kalnla sahip katlanm bir tabaka eklindedir. Ayn ileve sahip sinir hcrelerinin bir modl veya kolonu, genelde, yaklak 0,5 mm2 dir ve zarn tm kalnl boyunca dolar. Modln fonksiyonu, ald veriden bir zellik hakknda bilgi karm yapmaktr; rnein belli bir retina konumunda kaydedilen bir renk hakknda. O daha sonra bu bilgiyi ileri ilem iin aktarr.

SSTEMLER TEOREM
Sistemler teoremi kullanlarak, bir irketin, ulusal bir demiryolunun, bir bilgisayarn, hatta insan vcudunun almasn bir dizi genel kuralarla aklamak mmkndr. Tm yaklam, ok karmak organizasyonlar, nispeten kendi bana alan birbiriyle balantl alt sistemlere ayrmaktan ibarettir. Bazlar oklar (uyarm ve engelleme) ile birbirine balanr. Ayn kurallar farkl trlerdeki ok sayda sisteme uygulanabilir. nsan vcudu kalp, akcier, karacier, bbrek ve beyin ierir. Bunlarn her biri tm bedenin yerli yerince almasna katkda bulunur ve ondan bamsz olarak mevcut olmaz (normalde). Bir organn yapsn ve ilevini daha ince dzeylerde rnein, biyokimyasal ve hcresel muhteva asndan- incelemek mmkn olsa da, sistemler teoreminin bak asna gre, onun, sadece bir KARA KUTU, eitli girdilere kar belli bir kt veren bir alt sistem olarak dnlmesi gerekmektedir. Baz organlar, dier organlar zerinde etkili olan biyokimyasal maddeler salglarlar ve karlnda bu salgnn artmas veya azalmas gerektiini iaret eden kimyasal mesajlar alrlar. Sistemler teoremine gre, btn ilevin dinamiini yaklak olarak tarif etmek iin sz konusu organn detayl hcresel muhtevasn anlamak gereksizdir. Bilim adamlarnn bilmesi gereken tek ey, organn ald mesajlara nasl karlk verdiidir. Sistemler teoremi ok eitli alanlarda uygulamaya sahiptir. Buna gre, makinelerden, insan organizasyonlarna, ekolojilere, bitkilere ve hayvanlara kadar her ey bir dinamik sistem olarak modellendirilebilir. Bu, ynetim teoremine gl bir yaklam sunar. Bir organizasyonu ziyaret eden biri fiziksel olarak birbirinden ayrlm eitli binalar ve ofisler grr. Ayn organizasyon, ham maddelerin girii ve onlarn ilenii ve sonunda bir rn olarak pazarlanmas eklinde de grlebilir. Sz konusu organizasyon, ayrca, bilgi ve kararlarn, telefon hatlar, bilgisayar balantlar, blmleraras mailler ve ynetim kurulu toplantlar srasnda amirlerin szl talimatlaryla meydana gelen ak biimi asndan da deerlendirilebilir. Sistemler teoremi bir organizasyonun i dinamiini bilgi ak veya bir rnn retilmesinde etkin olan eitli ilem zincirleri asndan analiz eder. Alt sistemler ve onlarn snrlar onlarn dier alt sistemlerle balantlar ile birlikte tarif edilir. Farkl kara kutular veya alt organizasyonlar kefedildikten sonra tm organizasyonun dinamik bir modeli tesis edilebilir. Bir kez bu model, bir dizi birbiriyle balantl kutular (alt sistemler) olarak diyagram eklinde izildiinde, nerede iletiim hatlarnn eksik olduu veya nereye GERBLDRM halkalarnn eklenmesi gerektii hemen ortaya kar. Bir organizasyonu diyagram eklinde grmek onun i yaps ve bilgi, kararlar ve komutlarn ak yolu hakknda ak bir manzara sunar bize. Genel sistemler teoremi organizasyonlar ve doal sistemlerin ileyiinin bir bilgisayar zerinde modellendirilmesini salar, bu da hem verimlilik ve reticiliin artrlmasn hem de ynetim yapsndaki kusurlarn ortaya karlmasn salar. Negatif geribildirim, her defasnda nceden dzenlenmi bir normdan sapan bir davran dzelten kk dzelti sinyalleri

yoluyla bir sistemi kararl hale getirir. Bu sistemler sistemin eski ileyiine dnmesini salar. (Bkz. SBERNETK.) Ama eer dzeltici bir sinyalin gnderilmesiyle onun alnmas arasnda kayda deer bir gecikme varsa? Bu durumda, davran ve dzeltme ayn evrede gereklemez, ve geribildirim sistemi dengelemek ve kararl klmak yerine onun ileyiini bir dizi salnmlara sokar. Dinamik modellendirme potansiyel olarak bu tehlikeli durumlar tarif edebilir ve ona gre bir organizasyonun i yapsn deitirebilir. En basit sistemler, artan etkileri (pozitif geribildirim) veya azalan etkileri (negatif geribildirim) gsteren iki okla birbirine bal iki kutudan oluur. Bu basit durumda olan olas sistem vardr. Eer her iki ok da pozitif ise, iki kutu ibirlii yapyordur. (Bkz. ORTAK EVRM.) Eer biri pozitif dieri negatif ise bir AVCI-AV sistemine sahibiz demektir. ki negatif ok rekabet halindeki (Darwinci) bir sistemi iaret eder. (Bkz. DARWNC EVRM.) ki kutuyla olas sistem trlerinin says hemen artar. Genel sistemler, alt sistem ebekeleri, girdiler, ktlar ve geribildirim halkalaryla birlikte, bu kitapta ele alnan, lineer olmayan sistemlerin tm ayrt edici zelliklerini -kararllk, dalgalanmalarn bymesi, salnmlar, KELEBEK ETKS, hatta kaos (bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON)- sergileme kapasitesine sahiptir. Dolaysyla etkili kontrol, yukardan aaya kat komutlarn verilmesi gibi eski moda mekanik nedensellik iinde deil de, daha ziyade organizasyonu eitli alt sistemlere ayrmak ve sonra onun karakterini ve alann belirlemekte yatar. Davrann potansiyel olarak tehlikeli alanlarn analiz etmek suretiyle organizasyonun yapsn uygun ekilde deitirmek mmkn olabilir. Etkin organizasyonlar, ynetim yapsnn yukardan komutlar veren kat, sabit yaplar deil de sadece bir taraf veya alt sistem olduu dinamik btnler olarak dnlebilir. Yaratc yneticiler metaforlar ve hayaller edinmek iin bilimlere ynelirler. Deiimler ve yeni teknolojilerin hzla yaand bir dnyada, iin doas ve ulusal ve ekonomik snrlar srekli deimektedir. Bu deiime ayak uyduracak ekilde organizasyonu ayarlamak nemlidir. Alt sistemlerin etrafndaki snrlar kat bir ekilde belirlenmi veya pratik deilse ve eer, onlarn oluturduu klli sistemin snrlar yetersiz oranda tanmlanmsa sistemler teoremi bile ok kat bir yaklam olabilir. Bunun yerine, organizasyonlar, evreyle srekli iletiim halinde olan ve kendi kendini dzenleyebilen, AIK SSTEMLER olarak dnlmelidir. Ayrca, renen sistemler kavram, onlarn deien bir dnyaya zekice karlk verme tarzm aklamak iin, organizasyonlara uygulanmtr. Bir irketin ifade ettii anlam, Rnesans Avrupasnda ilk kez bankacln ve ticarethanelerin ortaya k gibi kkl bir perspektif deiimi geirmektedir. Pek ok organizasyonda, yaratc yneticiler, ekonomi ve vergi kanunlar kadar, gstergebilim, ada sanat ve kuramsal fizikte renme eilimi iindedirler. Bu ilgiler eskiden mnhasran kr, verimlilik ve reticilik iin idiyse de, bugn insan, evresel ve estetik deerleri gelitirmeye de hizmet etmektedir. (Bkz. zet makale B. BLM VE DNCEDE DZEN.)

ME TEOREM
ime teoremi, evrenin yaratlna dair BYK PATLAMA modelinin zarif ama tartmal bir yorumudur. ime modellerine gre evren, varlnn ilk 1034 saniyesinde 1050 kat ya da daha fazla genilemitir. Bu modellerin ilk versiyonu 19 76'da Alan Guth tarafndan ne srlmt ve o zamandan itibaren farkl versiyonlar formle edilmitir. Tm ime modelleri standart Byk Patlama teoreminden kaynaklanan sorunu zmeye koyulmutur. lk sorun, dzlk sorunu olarak bilinir. Deneysel gzlemler, evrenin 0,2 ile 2 arasnda bir omega younluk parametresine (metre kp bana den ortalama ktle) sahip olduunu gstermektedir. Eer omega tam 1 olsayd, sonu ak ile kapallk snrnda duran, dz bir evren olurdu. (Bkz. ZAFYET KOZMOLOJ) Bu dikkat ekicidir; nk omega=1 kararsz bir noktadr. Eer evren bundan en ufak bir sapmayla balam olsayd, omega imdi 1den hayli uzaklam olacakt ve biz mevcut olmayacaktk. Eer omega 1 den ok kk olsayd, evren ok uzun zaman nce km olacakt. Eer omega 1 den ok byk olsayd, ktleekimi yldzlarn olumasna yetmeyecek kadar zayf olacakt. O halde evren niin bu denli dzdr? (Bkz. ANTROPK LKE.) Byk Patlamann nndeki ikinci sorun (nemi tekbiimlilik) zdelik sorunudur. Evrenin 300.000 yandaki hlinden kalma minik buruukluklar" (Bkz. MKRODALGA ARKA ALANDA BURUUKLUKLAR.) hari, bu arka alan radyasyonu, uzamn her ynnde, ayn 104 te bir byklndedir. Yine de Byk Patlamadan hemen sonra zt ynlerdeki blgeler etkileime gememilerdir. Hangi fiziksel mekanizma varlklar bylesine zde bir rnek tek biimli ekilde tutmu veya yapmtr? nc sorun antimadde sorunudur. Her madde parac kendisine denk bir ANTMADDEye sahiptir ve o ikisi birletiinde, her ikisi de yok olmaktadr. Bununla birlikte evrenimiz esasen antimaddeden deil, maddeden olumaktadr. Bu

nasl olabilir? arpan eitli galaksi iftlerini gzlemleyebiliyoruz, oysa onlarn hibiri, madde ile antimaddenin birbirini karlkl yok etme zelliinin gzle grlebilir iaretlerini sergilemiyor. Tm madde balangtaki ayn scak radyasyon denizinin younlamasndan olumutur. O halde antimaddeyi oluturan ey nedir? Antimaddeden daha fazla madde olumas iin, balang aamasnda fizik yasalarnda kk bir asimetrinin var olmu olmas gerekirdi. imdi grdmz eyin, madde ile antimaddenin birbirini yok etmesinden sonra geriye artk kalan madde olduu sanlmaktadr. ime teoremlerine gre, evren 1036 il 1034 saniye arasnda bir yata iken, devasa bir ekilde genilemitir. Bu, zerinde noktalar olan bir balonun imesine benzer: Balon itike noktalar birbirinden uzaklar. ki nokta arasndaki mesafe k hzndan daha hzl artsa da, bu mnhasr ZAFYETe ters dmez. Noktalar balonun zerinde hareket etmi deildir; onlarn arasnda daha fazla alan (balon yzeyi) yaratlmtr. Evrenin bykl zerindeki bu balon etkisi, onu belki de 1050 kat daha dz yapmtr. Bugn onun gzlemlenen dzl (omegann 1 e yakn olduu) neredeyse balang koullarndan kaynaklanmtr. Dahas, bugn mikrodalga radyasyonunu grebildiimiz tm blgeler, balangtaki ien blgeyle yakn temas iindeydi. Bu zdelik tek biimlik sorununu zmektedir. Hangi fiziksel mekanizma bylesine youn bir imeye yol aabildi? Bunun bir cevab, parack fiziinin STANDART MODELnin iki bileenini (Bkz. zet makale D, KOZMK KUBBE), ELEKTROZAYIF KUVVET ve renk kuvvetini birletiren eitli BYK BRLEK TEOREMLER (BBT) de bulunmaktadr. (Bkz. KUANTUM RENK DNAM.) BBT'de doann bu iki ayr kuvveti evrenin erken zamanlarndaki yksek enerjilerde birlemitir. Evren genileyip souduunda, daha yaklak 1036 saniyelik yanda iken, renk kuvveti karmdan kristalleerek olumutur. Bu noktada, uzay-zamann yaps iinde youn bir genileme gereklemitir. Bundan hemen sonra baryonlar (protonlar ve ntronlar) olumutur. BBTde, halihazrdaki kuantum renk: dinamiinden farkl olarak, baryonik yasalarda ufak bir asimetri bulunabilir. yle ki bu asimetri sayesinde, madde antimadde zerinde stnlk kurmutur. ime teoremleri nceliklidir; ama BBTin tahminlerini snamak iin parack hzlandrclarmzda yeterince yksek enerjiler yaratma imknmz henz yoktur. Bu durumda, kendimizi, fizik ve astronominin felsefeyle bulutuu snra yakn bir yerde buluyoruz. Bu noktada, bir teori, deneysel temellerden ziyade basitlik ve estetik cazibesi yznden kabul edilir ya da edilmez. Fakat bir Byk Birleik Teorem bile ktleekimini kapsamamaktadr ve dolaysyla, PLANCK DNEMni, evrenin varlnn ilk 1043 saniyesini aklayamaz. Bu yzden daha kapsaml ve kurgusal HER EYN TEOREMLERne ne gerek vardr.

TAKYONLAR
IIK HIZIndan daha hzl hareket eden bir ey mevcut mudur? Baz fizikiler ktan hzl paracklarn var olduunu ileri srmtr. Einsteinn izafiyet teoremi, bir parack hzlandka ktlesinin arttn gstermektedir. Bu demektir ki, ok hzl yol alan bir parack, daha yksek bir hza ulamak iin, yava yol alan bir paraca oranla daha fazla kuvvete gereksinim duyar. Hz k hzna ok yakn olunca paracn hzn artrmak iin gereken kuvvetin miktar sonsuz olur. Ik hznda, bir paracn ktlesi sonsuz olurken, uzunluu (hareket ynndeki) sfra der. Einsteinn teoreminde k hz, eitli nedenlerden dolay madd bir paracn veya bir bilgi sinyalinin varabilecei mutlak hz snrn temsil eder. Buna ramen baz fizikiler, k hznn tesinde bulunan garip bir ayna dnyann varln, takyonlar diye adlandrlan temel paracklarn yer ald bir dnyann varln ileri srmlerdir. Nasl ki k hz, bizim dnyamz iinde bir snn temsil ediyorsa, o takyonlarn dnyas iinde de bir snn temsil eder. Bir elektrona kuvvet uygulandnda o yksek bir hza kar. Bir takyona kuvvet uygulandnda takyon yavalar. Nasl ki bir elektronu k hzna karmak iin sonsuz kuvvet gerekiyorsa, ayn ekilde bir takyonun hzn k hzna indirmek iin de sonsuz kuvvet gerekir. ayet varsa, takyon dnyas bizim an dnyamzn aynadaki garip bir yansmas olmaldr. Bugn ou fiziki takyon nerisini ciddye almamaktadr; bunun nedeni, takyonlarn henz gzlemlenmemi olmas veya onlarn fiziin temel bir yasasn bozmas deil, onlarn varln kabul etmenin, fizikilerin, karlatklar pekok sorunun ve anormalliin zmnde onlara bir yardm salamayacadr. Bir dizi yeni parackla meseleleri daha da karmaklatrmann bir anlam yoktur. Dolaysyla sicim teoreminin ilk versiyonu gibi teoremler, takyonlarn varln ngryorsa, bunun, teoremde hatalarn bulunduunu iaret ettii varsaylmaktadr.

TAMAMLAYICILIK
Dalgalar ve paracklar kkl ekilde farkl davran ve zelliklere sahiptirler. In hem dalga hem tanecik olduunu nasl anlayabiliriz? Onu hangi yollarla tarif edebiliriz? Niels Bohrun ilk kez 1927 ylnda yaymlad Tamamlayclk lkesine gre, her tanm dierini darda brakr, ne var ki her ikisi de gereklidir; birbirlerini tamamlar Pazartesi, aramba ve

Cumalar dalgalar, Sal, Perembe ve Cumartesileri paracklar hakknda dersler veren William Bragg severiz. Btn kurs tam bir emayla sona erer. Dier tamamlayc iftler konum ve momentum ile enerji ve ktledir. Tamamlayclk, ok gemeden Bohr ve sonradan onun takipilerinin, kuantum mekaniinin ortaya kan dnya gryle klasik fiziin sunduu eski gereklik emas arasndaki tm ak elikileri ve atmalar sarst byl bir denee dnt. Bohr, kuantum deneylerinin DALGA/PARACIK KL ve kuantum matematiksel tanm gibi kategorileri gerektirdii gereini kabul etmekle birlikte, gereklikten sz ederken sadece klasik terimleri kullanabileceimizi savundu. Kuantum dnyas ile klasik dnya birbirini tamamlamaktadr; ama bizler bu ikisinin tek bir anlay edimi iinde asla birletiremeyiz. Bohr, Tamamlayclk lkesini, kuantum dnyasn betimlemeye almann veya onun apak tuhaf grnen gereklik emasn anlamaya almann doru olmadn savunmak iin kulland. eyleri lerken, grdne kart olarak onlarn gerekte nasl olduklarn anlamann, fizikinin ii olmadn savundu. (Bkz. LM SORUNU.) alma arkada olan Erwin Schrdinger, onu tartmay reddederek tm zorluklar bir kenara atmakla sulamtr. Eer Tamamlayclk lkesini, baz koullarda ho, baz koullarda ise naho davranan karmak birisine uygularsak, onun iki yannn birbirini tamamladn sylemek zorunda kalrz. Alttaki gerek kiiyi anlatmak iin grnr elikilerin altna nfuz etmeye alan bir psikolog veya bir romancya, byle bir kiinin olmad veya onu anlatmaya alarak boa vakit geirdii sylenecektir. Bohr'un kendisi, Tamamlayclk lkesini, fiziin dndaki alanlarda yaygnca kullanmtr. Bir dizi makalesinde ve genel sylevlerinde, dnce ve eylem, znellik ve nesnellik, akl ve his, erkek ve kadn, dorular ve kltrlere gre deien deerler gibi pekok eyin tamamlayc veya birbirini dlayc olduunu savunmutur. Bohrun neslinin fizikileri ve dnrleri, bu dnce biimini sevmilerdi; nk eski dnya grnn ikici ya/ya da paradigmasna dayanyordu ve dncede devrimi gerekli klmyordu. Ne var ki daha gen fizikiler, bilhassa gnmz fizik felsefecilerinin pek ou, tamamlaycln, kuantum fiziinin olas ve gerekli kld ve/ve de dnme biiminden kamann bir bahanesi olduuna inanmaktadrlar. In hem dalga hem de parack olduunu kabul etmek ve bu eit bir belirsizlikle birlikte kavramsal anlamda yaamay renmek, kuantum fiziinin bizden istedii yaratc sraylardan birisidir. Baka alanlara uygulandnda, ve/ve de dnce biimi, bir eyi yapmann ya da bir eye bakmann, hepsinin geerli olduu, birbiriyle elien iki ya da daha fazla yolunun olabileceini grmemizi gerekli klmaktadr. Btnn hakikatini grmek, durumla ilgili daha temelli bir eyi bize syler. Baz insanlarn hem ho hem de naho yanlar olabilir ve her iki yan birlikte grmeyi renmek onlarn ne tr insanlar olduklarn anlamamz noktasnda bize derin bir kavray salayabilir.

TEKRARLAMA
Tekrarlama basit bir talimatlar veya ilemler dizisinin srekli yinelenmesidir; bir evrimin sonucu, sonraki evrimin balang noktas olur. Tekrarlamalar sayesinde bir dizi balang admndan hayli karmak ekiller, yaplar ve davranlar ina edilebilir. Bilgisayarlar algoritmalar diye adlandrlan nceden programlanm talimatlarla alr. En basit programlan pekok evrim iinde tekrarlamak, hayli karmak bir davran retir. Bundan dolay psikologlar, insan beyninin pekok bilisel ilevinin, doas gerei tekrarl olduuna inanmaktadr. nsan beyni, yzleri tanmadan dili anlamaya kadar, tekrarl srelere dayal pekok ii yerine getirmek iin donatlmtr. Bcek nfusundaki dalgalanma, bir neslin brakt yumurtalarn, byyp gelecek nesil iin yumurta brakacak yavrular karmas, statik dengeden dalgal nfus evrimlerine ve hatta kaosa kadar varan eitlilikte davranlar meydana getiren tekrarl bir sistemdir. (Bkz. KAOS VE Z-ORGANZASYON.) Bu eit tekrarlama, dedikodularn yaylmasn ve bir nfus iindeki genlerin deiimini aydnlatr. Tekrarlamalar, belli bir maddenin kendi kendinin retimini katalizledii kimyasal tepkimelerde de gerekleir. Bu otokatalitik tepkimeler, kimyasal bir karm iinde kararl yaplar -kaostan dzen- meydana getirirler. Kendi kendilerini oaltan yaplar, hayatn kimyasal temelinin bu tr ilemlerde yattn iaret etmektedir. Tekrarl ilemler, FRAKTALLARn meydana getirilmesi salar. Algoritmik bir ilemi giderek daha kk leklerde tekrarlamak yoluyla bitimsiz zenginlikte ekiller retmek mmkndr. Fraktallar doann yaplarn, bulutlar, sahil eritlerini, yldzlar aras tozu, metallerdeki krklar ve elektrik devrelerindeki grlty taklit eder. Kaotik sistemler, garip EKENLERin, kesirli boyutlara sahip dinamik ekenlerin kontrol altndadr. Burada da, garip ekeni meydana getiren tekrarl ilemlerle ilk planda kaotik davran reten tekrarl geri beslenim arasnda bir balant vardr.

Geni eitlilikteki ekillerin, davranlarn ve yaplarn, tekrarlamalar ve algoritmalar sayesinde taklit edilebilme biimi, bu ilemlerin doada ayn anda her yerde bulunduunu gstermektedir. nsan zeksnn bir dizi algoritmaya dayand veya indirgenebilecei ileri srlmtr. (Bkz. CHURCH-TURNG TEZ.) Bu algoritmalarn yaps belirlenerek, bir gn yapay zeknn tesis edilebilecei dnlmektedir. Bununla birlikte insan beyninin deien balamlar tanma ve paradokslar zme yetenei de vardr. Beyinlerimiz farkl mantk biimlerinin birinden dierine rahatlkla zplayabilir ve bilgisayardan farkl olarak, Russell paradoksunun sonsuz gerilemesi iinde hapsolmaz. (Russell paradoksu, kendisinin yesi olmayan, snflarn snf hakkndadr: Eer berber kendi kendini tra etmeyen herkesi tra ediyorsa, berberi kim tra edecektir?) Kukusuz bir bilgisayar, bir tekrarlama dzeyinden daha yksek bir dzeye sramak zere programlanabilir; ama bu durumda bile talimatn kendisi yine algoritmiktir; bir algoritmaya ilikin baka bir algoritmadr. Soru aynen durmaktadr: nsan zeks algoritmik ilem kmelerine tamamen indirgenebilir mi?

TELEOLOJ
Yunanca telos (ama) ile logos (mantk) kelimelerinden treyen teleoloji, varlklarn, hedefleri ve niha amalar nedeniyle harekete getiini ngren bir kavramdr. lk dnem filozoflar, canl varlklarn ona doru hareket ettikleri bir amac ilerinde tadna inanyorlard. Aristo, talardan gezegenlere kadar her eyin kendine uygun yeri ve hareketi elde etmek iin aba sarf ettiine inanyordu. Teleoloji, niha neden, doada ilediine inanlan birka,nedenden biriydi ve madd, etkileyici ve biimsel nedenlerin yannda yerini alyordu. Bu yzden insan tekinin davrannn, d dnyadaki rastlantlardan ve kiisel gemiten ne kadar etkileniyorsa, drt unsurun zaf karmndan veya astronomik uyum ve mizatan da o kadar etkilendiine inanlyordu. (Bkz. NEDENSELLK.) Galileo, Descartes ve Newton, madd nedene, etkileyici nedene -mekanik itme veya ekme kuvvetleri ve ktleekimi- ve fizik yasalarnn formu, en yksek deeri vermiti. Bir elmann d veya Ayn hareketi yerekimi ile aklanabildii srece, teleolojiye bavurmaya gerek yoktu artk. Bu mekanik gr insan ruhunu darda tutmutu. Ancak daha sonra gelen dindar olmayan bilim adamlar, cansz maddeye uygulanan eyin, ayn lde hayat ve insan toplumu iin de geerli olmas gerektiine inanmlard. Byle bir ortamda teleoloji ok gemeden gzden dt. Bir sre DRMSELCLK iinde varln srdrd. Dirimselcilik,canl sistemlerin, salt mekanik aklamalara indirgenemeyecek bir isel hayat gc ve ynelimine sahip olduunu savunuyordu. Darwinin teoremi evrimin bir ans meselesi olduunu savunurken, teleoloji, hayatn nceden kararlatrlm amalara doru ilerlediini ne sryordu. Siyaset teoreminde teleoloji, ifadesini 19. yzyl faydaclnda buldu. Buna gre, her eylem, olabildiince ok, olabildiince byk fayda (veya mutluluk) amacna ermek iin gerekletirilir veya gerekletirilmelidir. Hukuk ve etik insann zgrlne ve amacna esasl bir inan beslemeye gereksinim duyuyordu. Bugn bat bilim ve teknolojisinin byk baarsna ramen, teleoloji, bilimin iinde deiik grnmlerde varln srdrmektedir. SSTEMLER TEOREM, yapay ve doal sistemlerin lineer olmayan karmak ileyiini amalar ve hedefler asndan aklamaktadr. Biyolojik davran ve bili genelde ama-ynelimli diye betimlenir. Fizik ve kozmolojideki ANTROPK LKE, doann sabitlerinin ince ayaryla birlikte evrenin imdiki yapsnn ans eseri olumadm savunmaktadr. Antropik ilkenin deiik versiyonlar, bu srecin hayatn ve bilincin evrimine doru ynlendiini ileri srmektedir. Yzyln balarnda, Pierre Teilhard de Chardin ve bakalar, doann amacnn, biyosfer ve jeosferin ara evreleri yoluyla noosfer (zihin alan) yaratmak olduunu ileri srmlerdir. Kuramsal fiziki olan John Wheeler ve Fred Hoyle, birbirlerinden bamsz olarak, olduka speklatif bir fikir ortaya atmlardr. Buna gre, teleoloji nceden mevcut deildir veya doutan gelmez; aksine ama gelecekte yaratlr ve sonra o, gemi zerinde etkili olur (veya olacaktr). Gemite gerekleen bir kuantum olaynn sonucu, bir insan tarafndan imdiki zamana kadar alglanamayabilir (veya kaydedilemeyebilir). Ondan sonra, Wheeler'e gre, bu eylemin gemi zerinde dorudan bir etkisi olur; eski zaman diliminin dalga fonksiyonunu kertir. Baz gemi kuantum durumlar, ancak onlarn bugne kalan-izlerini gzlemlediimiz zaman kt iin, insanlar, yaptklar gzlemler yoluyla, milyonlarca yl nceki hadiseleri etkileyebilirler. Dolaysyla gemi imdi tarafndan yeniden ina edilebilir.

TERMODNAMK
Termodinamiin szlk anlam, snn hareketini inceleyen bilim daldr. Bir sistem iindeki enerjinin nasl hareket ettiini ve kullanlabilir enerji ya da sya nasl dntn inceleyen bilimdir.

Termodinamik, endstri devriminin douuyla makinelerin verimini artrma abalarnn sonucunda ortaya kmtr. Termodinamiin birinci yasas, evrendeki toplam enerjinin sabit kalmas kouluyla' s ve dier deiik enerji trlerinin birbirlerine dnmesiyle ilintilidir. Termodinamiin ikinci yasas, bu enerji transferlerinin mahiyetine ilve snrlar getirir. Enerji dnm evrimleri, uluslararas bir seyahat esnasnda parann bana gelenlere biraz benzer. Gmrk snrnda dolarlar Alman marklarna, marklar franklara, franklar liraya veya lira sterline evrilir. Her ilem mbadele yasalar tarafndan belirlenir. Bireysel ek defterleri farkllk arz eder; ama ayn para kavram (enerji gibi) her durumda geerlidir. Termodinamiin birinci yasasndaki enerji gibi, toplam para miktar da sabit kalr. Fakat bu cebinizdeki nakit para iin geerli deildir. Varsayalm ki bin dolarla baladnz ve onu deiik para birimlerine evirdiniz ve sonra hibir sentini harcamadan onu tekrar dolara evirdiniz. Her deneyimli yolcunun bilecei gibi, bataki bin dolarnzdan biraz eksik miktarda bir para elinize geer sonunda. Bataki paranzn bir ksmn mal satn almak iin kullanamazsnz artk. Ama enerji gibi, o da yok olmu deildir, sadece cebinizden kp bir dizi banka hizmetlerini karlamak iin denmitir. Ayn ekilde, enerji, bir devresi etrafnda dolarken, onun bir ksm doann banka hizmetinin -bu durumda skarln demek iin kullanlr. Her enerji devresinde, kullanlabilir enerjinin -i yapmak iin kullanlabilir enerjinin- bir ksm evreye yaylan sya dnr. Eer bu olmasayd, sonsuza dek alacak bir hareket makinesi yaplabilirdi. Elektrik enerjisi, bir dinamonun altrlmasnda kullanlabilir; dinamo bir jeneratr dndrp altracak, jeneratr de dinamoyu altran balangtaki elektrii retecektir. te yandan, termodinamiin ikinci yasas, her devrede belirli bir enerji miktarnn s olarak yaylacan ngrr. (SPER LETKENLER VE SPER SIVILAR istisnadr.) Potansiyel olarak kullanl iin s olarak yaylmasnn da ENTROP deki bir artla ilikisi vardr. Entropi bir sistemdeki dzensizlik oran olarak dnlebilir. Olduka dzenli bir sistem ie koyulabilir; fakat dzen kaybolduka i yapma kapasitesi azalr. Artan entropi i yapma potansiyelindeki bir azalmayla orantldr. Termodinamiin ikinci yasas, bir enerji evriminde toplam entropinin her zaman ya arttn ya da sabit kaldn ama asla azalmadn belirtir. kinci yasann bir sonucu udur; stnz soutmak istiyorsanz, buzdolabnz altrmak zorundasnz. Kendi haline braktnzda, bir bardak scak kahve souyacaktr. Ancak eer kahvenizin ssn oda scaklnn altna indirmek istiyorsanz, ikinci yasa, size, bir miktar enerji -buzdolabnn almas iin gerekli elektrik enerjisi- kullanmanz art koar. Tersi durumunda, eer kahvenizi oda scaklnn stnde stmak istiyorsanz, enerji -sobanzdaki elektrik ya da gaz enerjisini- kullanmak zorundasnz. 19. yzylda termodinamik, s, i, scaklk ve entropi gibi makroskopik kavramlar kullanlarak formle edildi. Fakat bu yasalarn molekllerin temel davran asndan bir aklamas da yaplabilir. Buna STATSTKSEL MEKANK denilmektedir. Newtonun hareket yasalar molekllerin arpmalarn aklamak iin kullanlmaktadr. Milyarlarca arpmann ortalamas alnarak termodinamiin mevcut yasalar karsanabilir. rnein, termodinamik, snn souk bir cisimden scak bir cisme kendiliinden geiini kesinlikle yasaklar. Oysa istatistiksel mekanik bu konuda mutlak bir yasak dayatmaz; onun yerine byle bir ilemin pek olas olmadn gsterir. Nasl ki kartrlan bir iskambil destesinin katlar say ve tr bakmndan tam srasyla pek bilinemeyecei gibi, bir sistemin entropisinin de kendiliinden azalmas pek olas olmayacaktr. kinci yasa, madde ve enerjinin ne girebildii ne de kabildii kapal sistemlere uygulanr. te yandan ok sayda AIK SSTEMLER vardr: Hayvanlar, bitkiler, ehirler, girdaplar, hava durumu. Bu rneklerde dzen, sistemin bir paras olarak kurulabilir; baka bir yerde entropi artsa bile. Bu termodinamiin yeni bir alandr. (Bkz. KAOS VE Z- ORGANZASYON.)

TERMODNAMN BRNC YASASI


Termodinamiin birinci yasas evrendeki enerjinin korunumunun bir ifadesidir. Bu yasa, s ile i arasndaki ilikiyi ifade eder. 18. yzyln balarnda bilim adamlar snn kalorik (caloric) adnda bir sv olduuna inanyorlard. Nasl ki su yukardan aaya akyordu, kalorik de scak nesnelerden souk nesnelere doru akyordu. Bu teoreme gre, bir fincan scak kahvenin iindeki kalorik evreye dalyordu ve o kahveden dar yaylrken sv souyordu. Ayn zamanda evredeki hava ve fincann altndaki masa kalorikle dolup snyordu. Evrendeki toplam kalorik miktar sabit kalyordu; s bir yerden baka bir yere akabilir ama asla yaratlamazd. Count Rumford (Benjamin Thompson), delinen bir topu seyrederken kalorik teoremde bir kusur kefetti. Topun, metal yongalarn ve kalibrenin hepsinin sndn fark etti. Metali stan kalorik nereden geliyordu? Yannda hi scak nesne yoktu. Bunun tek cevab top delinirken yaplan iin bir ksmnn s meydana getirmi olmasyd. Bunun anlam s aslnda

yaratlabilirdi; bylece birden kalorik teorem km oldu. Birka yl sonra James Joule, suyun iinde dnen ksa bir krein yapt iin suyu stabileceim gsterdi ve bilim adamlar elektrik enerjisinin ve kimyasal enerjinin sya dntrlebileceini ispatladlar. Termodinamiin birinci yasas, toplam enerji korunumunun bir ifadesidir: Enerji ne yaratlr ne de yok edilir; yalnzca biimini deitirir. Bir sistem i yaparken veya sourken i enerjisinin bir ksmn kaybeder. Ayn ekilde bir sistem snrken ya da onun zerinde bir i yaplrken, i enerji kazanr. Termodinamiin birinci yasas, s ya da iin basite yok olmadn, sistem ve evresinin toplam enerjisi sabit kalacak ekilde, s ve iin birbirine dntn bize sylemektedir. Birinci yasa, rnein bir buhar makinesinde kan toplam enerjiyle salanan snn miktarnn eit olduunu belirtir. Termodinamiin birinci yasas evrende bedavaya yemek olmadn belirtir. hibir ey iin yaplamaz; ya sistemin i enerjisindeki bir deiiklik ya da s uygulamas yoluyla onun karlnn denmesi gerekir. Ayrca birinci yasa, sistemlerin, zerilerinde i yaplmadan kendi kendilerine snmayacan gstermektedir. (Termodinamiin ikinci yasas, tam olarak snn nasl akt ve iin nasl yapld noktasnda snrlamalar getirmektedir.) Albert Einstein, zel izafiyet teoreminde, i girdisi olmadan nesnelerin snabilecein! gstererek termodinamiin birinci yasasn amtr. Marie Curie, saflatrd radyumun her zaman scak olduunu fark etmiti. Einsteine gre bu s ekirdeksel paralanmalardan kaynaklanmaktadr. ekirdekteki kk bir madde miktar (m) saf enerjiye (E) dnmektedir. Einstein, paralanan madde miktaryla orantl olarak ortaya kan enerjiyi, mehur E = mc2 denklemiyle veriyordu. Bu denklemde c, n hzdr. In hz saniyede 186.000 mil gibi muazzam bir hz olduu iin, minicik bir madde miktarndan ortaya devasa byklkte bir enerji kabilir. te bu yzden gne ve yldzlar milyarlarca yldr yanmakta"drlar. zetle enerjinin korunumu yasas tam olarak doru deildir. Onun yerine daha genel bir yasa konulmutur: Madde ile enerjinin toplam korunur.

TERMODNAMN KNC YASASI


TERMODNAMN BRNC YASASI, s ve iin birbirine dnebilir olduklarn belirtir. kinci Yasa, bunun gerekleme yollarn snrlar. rnein snn tamamen ie dnmesini yasaklar. Verimli makinelere olan ihtiyacyla endstriyel devrim, termodinamik biliminin itici gc olmutur. kinci Yasa, makinelerin verimlilii zerindeki mutlak snrlarn, mhendislerin ve tasarmclarn kusurlarndan deil de, doann doasndan kaynaklandn kantlamtr. Ayrca o, ENTROPnin termodinamik deiim iinde oynad nemli rol de aydnlatmtr. kinci Yasa, her birinin eit derecede nemli olduu eitli yollarla dile getirilebilir. Romanc ve bilim adam olan C.P. Snow, mehur makalesi, The Two Cultures8 nda, her eitimli insann kinci Yasay kavramas gerektiini savunmutur. Eer s % 100lk bir baaryla ie evrilebilseydi, bir daimi hareket makinesi tesis edilebilirdi. Bir s banyosunun altraca bu makine, srtnmesinin banyoyu staca ii retecek, sonuta banyo da ii retmesi iin makineyi altracak ve bu bylece srp gidecekti. Bu makinelerin bu ekilde alamamas doann temel bir zelliidir. Her devirde yalnzca bir miktar s faydal ie dnr; geri kalan ortam iinde kaybolur. kinci Yasay ifade etmenin bir yolu udur: Daimi hareket makineleri imknszdr. Baka bir yolu da: Tek sonucu, sy dk bir dereceden yksek bir dereceye karmak olan bir ilem imknszdr ifadesidir. Buzdolabnzn fiini ektiinizde, iindekiler artk soumaz. Fii taktnzda ise elektrik enerjisi sayesinde alr. Bu, ierdeki yiyecein ssnn ekilmesini salar, ta ki arkadaki elektrik bobinlerinden yksek dereceli bir scaklk kana dein. Ama s transferi, suyu yoku yukar karmak gibi, ancak i pahasna baarlabilir. Enerjinin faydal bir formdan boa harcanan sya dnmesinin entropideki artla ilikisi vardr. Bir motorun ya da makinenin her devrinde bir miktar faydal enerji yitirilir ve evredeki ortamn entropisi artar. kinci Yasann bir baka ifadesi de: Her srete, toplam enerji (sistem art evrenin enerjisi) ne artar ne de sabit kalr. Entropiyi yerel olarak azaltmak her zaman mmkndr -rnein, buzdolabnda buz yaparak-. Su molekllerinin geliigzel hareketleri yavalar ve daha dzenli ve kurall bir yap oluturur. Ne var ki bu ancak buzdolabnn almas pahasna gerekleebilir. kinci Yasann B yargs der ki: Buzun donmasndan oluan s, ilve sy retecek i yaplmadan evreye pompalanamaz. Bylece sudan daha fazla s elde edilir. Isda bir art her zaman entropide bir art demektir, bylece buzdan kaynaklanan entropi- den daha fazlas buzdolab tarafndan retilir. kinci Yasann bir sonucu, en verimli makinelerin en az entropi -yani en az faydal s israf- retenler olduudur. Devresinin eitli paralarnn son derece hassas ve srtnmezsiz -tersinir- olduu hayal bir ara, Fransz mhendis Sadi Carnotnun adn alan Carnot devresidir. Carnot devresi, olas en verimli motordur.

C.P. Snow'un kinci Yasay niin bu derece nemsediini imdi anlayabiliriz. O evremizdeki pekok srece hakimdir; sadece makinelere ve motorlarn ileyiine deil, biyolojik sistemlerin almasna da. TZ MESELES Deiim sreci iinde varln koruyan nedir? Kn aralk aynda pencereden grdmz plak geen yaz grdmz yaprakl aala ayn mdr? imdi nmzde duran adam bir zamanlar tandmz delikanl mdr? Eski Yunanllar bu sorularla ilgili ar yaklamlar gelitirmilerdir. Heraklitus, her eyin deitiini (Ayn nehirde asla iki kere ykanamayz) savunurken, Parmenides, hibir eyin deimediini (Herey Birdir, her zaman ayn kalr.) ileri srer. Demokritustan klasik bilime kadar uzanan atomcu teorem, uzlamac bir konumu benimsemitir: Paralanamaz atomlar varln srdrr, ama onlarn dzenlenii ve dolaysyla daha byk btnlerin nitelikleri deiir. Klasik fizikte, bir btn her zaman paralarna indirgeyebiliriz ve sadece o paralar temel bir zdelie sahiptir. Sonuta o eyin meydana geldii atomlara ulalr. Ama kuantum fizii bu gre kar iki itirazda bulunur. Bu gr karmak belirgin btnlere ok az nem verirken, onlar oluturan atomlara" ok fazla nem ve kalclk atfetmektedir, onlar, ister kimyasal elementlerin temel birimleri olarak isterse de proton, ntron ve elektron gibi atomalt paracklar olarak anlayalm durum deimez. Kuantum mekaniinde, karmak varlklar, paralarnn ilikileri sayesinde ileri bir zdelik kazanrlar. A ve B, Cnin bileenleri olabilir, ama C, A ve Bnin toplamndan fazladr. Btn paralarnn hibirisinin sahip olmad niteliklere sahiptir. (Bkz. BELR; HOLZM.) Bu, gndelik hayatmzdaki, kiiler ve bilin halleri gibi karmak btnler sorunuyla ilgilidir. Kuantum mekaniinde, varlklar dalga/parack sistemlerdir. Dalgalar st ste binebilir, birleebilir, ikiye ayrlabilir ve deiebilir. Bir kuantum varl parack olduu srece sadece geici zdelie sahiptir. O, belli bir zaman dilimi iin ve belli bir evrede saptanr, ve bellli bir ktleye ve yke sahip belli trde bir varlk olarak nitelenir, ama bu sonsuza dek srmez. Bir elektron ve bir pozitron bulutuklarnda birbirlerini snmlendirirler ve iki fotona dnrler. Karmak bir btn olan bir atom ekirdei, farkl bir kimyasal elementin ekirdei olabilmek iin alfa parac yayabilir. Eer kiileri kuantum mekaniksel anlamda karmak ilikili btnler olarak grrsek, o zaman kiisel kimlii srekli deien bir varlk olarak dnebiliriz.Bu, Hume ve Sartre'n savunduklar, kiileri ilikiler veya deneyimlerden ibaret olarak deerlendiren indirgemeci konumla, onlarn ayrk, deimez ve paralanamaz varlklar olduunu ne sren atomcu konumun ortasnda yer alan bir konumdur. Kuantum balamnda, zdelik kk veya byk her lde mevcuttur, ama o kalc deildir. Kuantum fiziinde, yalnzca KUANTUM VAKUMU, her eyin z, kalc bir zdelie sahiptir. Dolaysyla ancak bu temel vakum dzeyinde, tzn niteliklerden ayrt edilebilir bir varlk olarak daima mevcut olabilecei sylenebilir. Bu anlamda, kuantum zdelii, esas Boluk (Sunyata) un tze sahip olduu, tm dier varlklarn fani olduu Budist gre benzerlik tar. Ama kuantum gr mevcut eyleri sren gerek varlklar olarak deerlendirir.

TRANSPERSONEL PSKOLOJ
Post-Jungian analizci James Hillman, benlii, ok odal bir ev olarak tanmlar. Psikolojinin her bir kolu bu odalarn biriyle ilgilenir -davranlarn indirgemeci yaklamnn fare labirenti, Freudun karanlk ve frtnal "id"i, Getalt ve bilisel psikologlarn yksek zihinsel ilevleri (Bkz. GETALT VE BLSEL PSKOLOJ.), Freudian ego (Bkz. PSKODNAMK VE PSKOTERAP.) ve NSANCIL PSKOLOJ nin aklad kiileraras ilikiler salonu ve ben-merkezci geliim.- Ancak egonun ve gndelik ilikilerin ardnda ne yatmaktadr? Benliin hangi fonksiyonu veya odas gdsel, kiisel veya egomerkezli davran aan nsan deneyimin boyutlarn barndrr? Dini duygumuzu ve yaratc sanatlarn yksek esinlenmelerini ne aklayabilir? Psikolojinin herhangi bir kolu bu sorular gz nne alyor mu? Alyorsa o bilimsel olabilir mi? William James ve Cari Jungun temel almasndan esinlenen transpersonel psikoloji, bu ileri deneyim alanlaryla ilgilenir. Onun ilkeleri, kiisel egonun tesinde yksek bilin halleri ve yce manev deerlerin bulunduu inancna dayanr. Kendiliinden veya meditasyon, ibadet veya ritellere katlmak yoluyla gerekleen bu ileri dzeydeki deneyimlerin dntrc olduu dnlmektedir. Bunlar kiisel gelimeye yol aabilir. nsancl psikoloji, kiisel ilikilerini gz nne almak suretiyle bireyin bir adm tesine giderken, transpersonel psikoloji, -bilin dnn- imgelem veya psiik enerjisinin paylalan, yinelenen rneklerinin daha ruhsal veya kozmik dzeyine -bireyin Tanr veya birlik, gzellik, doa ve arketiplerle ilikisine- odaklanr. Traspersonel deneyimlerin tarifleri ve onlarla ilgili grler Dou ve Batdaki tm byk dinlerde bulunur. eitli aratrmalara gre, Batdaki sradan insanlarn yardan fazlas ara sra benliin tesinde kozmik bir birlik, huzur, gzellik veya balant duygusu hissetmitir. Onlarn ou bu deneyimleri deerli bulmutur. Baz psikologlar herhangi zel bir dini inan sistemine bal kalmadan veya ondan bamsz olarak gerekletiini kabul ettikleri transpersonel deneyimin boyutlaryla her zaman ilgilenmilerdir. Onlar, traspersonel deneyimi, baz bireylerde bir

inan sistemi iinde younlaan evrensel bir nsan kapasite olarak grrler. William Jamesn Dini Deneyim Trleri (The Varieties of Religious Experience) ve Jungn psikolojik arketipler zerinde yapt alma inceleme iin temel bir dayanak salamtr. Transpersonel psikoloji, psikolojinin dzenli bir kolu olarak, 1950ler- den itibaren davranlk, psikodinamik ve insancl psikolojiden sonra "drdnc kuvvet olarak gndeme gelmitir. Onunla ilgili akademik alma, Dou dinleri ile onlarn batllam biimlerine kar artan bir ilgiyle birlikte yrtlmtr. Batda geleneksel Hristiyanln inie gemesi, ou kimsenin, transpersonel farkndalk veya Dou igrleriyle balantya geme yoluyla doldurulabileceini dnd bir anlam boluu brakmtr. Transpersonel psikoloji veya psikoterapiyi uygulayan kimseler arasnda temel ilkeler zerinde geni bir fikir birlii vardr, ama ayrntlarda nemli oranda eitlilik grlmektedir. Tm transpersonel psikolojide temel olan husus, bizim bilindik, egoya bal bilin durumumuzun snrl olduu grdr. Ben elbette bilin gerekliinin tmn kapsayamaz. Yksek bilin halleri vardr, ve karmak konular veya grntler zerine odaklanma, basit farkndalk meditasyonu (rnein, kiinin nefeslerini saymas veya basit bir mantray tekrar etmesi gibi), ibadet, ritel, ritmik ark sylemek veya davul almak ve dua etmek gibi bir dizi uygulamalarla onlar tecrbe edilebilir. Bu uygulamalarn ou byk dini geleneklerinden birinden alnmtr. Onlar sadk dindarlarn btnyle dine dayal bir yaam tarznn iinde ve destekleyici bir cemaatin yardmyla uygulanyordu. Bu kapsayc balam olmadan sz konusu uygulamalar etkisiz hatta baz kimseler iin zararl bile olabilir. Jung, tm transpersonel boyutun, gndelik hayatn iine baarl bir ekilde kk salm eski insanlar tarafndan en iyi ekilde kefedilmi olduuna inanyordu. Byk dini geleneklerin ou nefis terbiyesini salk verir. Btn bu dini geleneklerde yksek veya deiik bilin halleriyle ilintili traspersonel olgular bulunmaktadr. (Bkz. MEDTASYON.) Bireyin egosunun tesindeki traspersonel alanda ne yatmaktadr? Bu sorunun cevaplan genellikle dini retilere dayanmaktadr, ama bugn baz insanlar onlardan yeni bilimsel yorumlar karsamaktadr. Hristiyanlar iin transpersonel deneyim, lmsz ruhun insan sevgisine benzeyen Tanryla birlii olarak grlr. Hindularn Vedantasnda o, benliin uykuya benzer kaynann iine yeniden dalmasdr. Budistler iin o, bizim zihinsel olarak tasarladmz zt iftleri ve gndelik hayatn ayrntlarn aan, bu ayrntlar byk bir aklkla aydnlatan, tanmlanamaz bir eyin (Boluk) farkndaldr. Bu zel farkndalk tamamen uyanm olmakla birdir. Bilimi gz nne alanlar iinse transpersonel, evrende yer alan her eyin tabanndaki temel, enerji durumu olan KUANTUM VAKUMUnun nitelikleri ile insan zihninin onunla ilintili nitelikleri arasndaki bir rezonanstr. Sradan Batl insanlarn kendiliinden transpersonel tecrbeleri farkl trlerdedir -kar konulmaz sevgi, herkesle ve her eyle birlik duygusu, tm evrenin canl olduuna dair gl bir duygu veya her eyi kuatan bilinli bir varlk duygusu.- Bu deiik deneyimler, tarif edilemez tek bir duruma farkl yaklam yollan mdr? Temeldeki durum veya durumlar tamamen znel midir yoksa bireyin deneyiminin tesinde bir tr nesnel varla sahip midir? Bu esasl felsef sorular hl cevapsz durmaktadr, yine de deneyimler psikolojik ve kozmolojik adan nemlidir nk insanlar duyumsamakta ve tercbe etmektedir.

TURNG MAKNELER
Turing makinesi, Alan Turing tarafndan 1938de tarif edilen idealletirilmi bir dijital bilgisayardr. Dijital bir bilgisayara girdi olarak sunulan noktalar, izgiler, rakamlar ve harfler gibi birbirinden farkl belirli sembolleri ileyen bir makinedir. Bu makineler ok kesin ve doru alr. Turing makineleri tm elektronik bilgisayarn gelitirilmesinde ve onlarla ilgili kuramsal alanda hayat neme sahip bir dnm noktasdr. Gerek bir makine olmaktan ziyade zihinsel bir model veya matematiksel bir yapyd. Turing makinesi snrsz bellek kapasitesine ve sadece ok basit birka ilem eidine sahip bir bilgisayardr. Dier bilinen herhangi bir dijital bilgisayardan farkl deildir, sadece temel ilemleri ok basit olduu iin korkun yavatr. Bu

basitlik Turing makinesini teorik adan ok nemli klmaktadr. Dier makinelerin yapt eyi (yava) yapabilse de, onun ilemleri, zerinde aka dnmeye daha elverilidir. CHURCH-TURNG TEZ matematiksel olarak tanmlanm veya fiziksel olarak tesis edilebilir bir bilgisayarn Turing makinesininkiyle ayn temel glere sahip olacan belirtir. Dolaysyla Turing makinelerini anlamak, tm dijital hesap makinelerini temel yapsn anlamak demektir. Turing makinesi, her biri sonsuz uzunluktaki bir bantn herhangi bir karesine kaydedilebilecek sembollerden oluan snrl bir alfabe"yi ieren bir dil"dir. Bu bant makinenin belleidir. Makine almaya baladnda, snrl sayda kareye girdi verilerine- sahip bu bant botur. Snrl sayda komutlardan oluan bir kme olan program, bir okuma/yazma cihaznn iinde bulunur. rnein makinenin alfabesinde drt semboln ve cihazn iinde de drt durumun olduunu cihazdaki programn alfabenin sembollerini be yolla iletebileceini- kabul edersek, sembolle cihaz durumunun olas yirmi kombinasyonu ortaya kar. Bylece makinenin yapabilecei yirmi farkl ilem bulunacaktr. Turing makinesinin cihazna yerletirilmi programdaki her komut eer byleyse o zaman unu yap eklindedir. rnein, eer cihaz s durumunda ise ve zerinde y yazl bir bant karesini okuyorsa, o zaman yyi y/, ile deitir, s durumundan s/, durumuna ge ve bir kare saa kay (veya sola kay ya da dur) eklinde komut verebilir. Makine sonunda durursa, bantn zerinde yazl ey kt diye adlandrlr. Bilinen tm matematiksel ve mantksal ilemler basit Turing makineleriyle yeniden yaplabilir. Daha nemlisi evrensel bir Turing makinesi -dier herhangi bir hesap makinesinin almasn taklit edebildii iin her tr mantksal veya matematiksel ilemi yapabilen basit bir Turing makinesi- vardr. Dolaysyla evrensel Turing makinesinin alfabesi, program (okuma/yazma cihaznn komutlar kmesi) ve girdisinin dier makinenin yaps hakknda bilgiler iermesi durumunda dier herhangi bir Turing makinesinin ileyiini taklit edebilir. Evrensel Turing makinesi hesap matematiinde temel bir gelimedir ve tm bilgisayar devrimi asndan hayat bir neme sahiptir. Turing'in almasndan nce, Charles Babbage gibi insanlar her yeni hesap ileminin gereklerini karlayacak farkl bir makine tasarlyordu. Turingden -ve onun, eer evrensel bir Turing makinesi hakknda bir eyi kantlayabilirsek, o ey - her hesap makinesi iin geerli olacaktr eklindeki kefinden- sonra bilgisayarlar hayli ilevsellik kazand. FORMEL HESAPLAMA ile tarif edilen Ta Devri bilgisayar bir baka evrensel hesap makinesi tasarmdr. Onun yapt her hesap evrensel Turing makinesiyle yaplabilen bir ileme evrilebilir veya tersi, tpk Franszca ile ngilizcenin birbirine tercme edilebilmesi gibi. YAPAY ZEKA zerinde alan baz uzmanlar tm insan dncesinin bir Turing makinesinin ilemlerine veya genelde formel hesaba indirgenebileceini savunmaktadr. nsan dncesinin hesaplanabilirliine dair savn tamam bu iddiaya dayanmaktadr. Bir eyin hesaplanabilir olduunu sylemek, onun, prensipte, bir Turing makinesiyle, yani algoritma diye adlandrlan bir dizi kesin kurallara gre ileyen bir programla hesaplanabilir olduunu sylemek demektir. Dolaysyla beynimizdeki dnme ilemleri lineer tklamalara Turing makinesinin bantnn tklamalarna denktir. te yandan bu sava kar klmtr. GDEL TEOREM herhangi bir Turing makinesiyle elde edilen sonular kmesinin her zaman eksik olacan kantlamtr -programnn kurallarn zetlemek, kantlamak veya anlamak iin gerekli olan, makinenin programnn formel dilinin dnda ekstra-bir adm her zaman bulunacaktr.- Turing bunu farkl bir ekilde sylemiti. nsann yeteneklerinin ve beynin yapsnn, teoride gerekli olmasa da en azndan pratikte bir eit paralel ilem (bkz. SNRSEL EBEKELER) yaptmz izlenimi verdiini artk biliyoruz. Paralel ilem Turing makinesinin yaptndan ok farkl bir bilgi ilem trdr. nsan zihninin yetileri zerinde alan pekok insan, bilin, zgr irade ve yaratclk gibi yetileri de kapsayacak ekilde seri ve paralel ilemin tesine geecek daha kapsaml modellere gerek olduunu dnmektedir. (Bkz. BR BLN BLMNE DORU; PENROSE VE HESAPLANAMAZLIK; ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLER; DNME.)

TURNG TEST
"Zeki" makineler yapma kolayl bu eit makinelerin bilinli olup olmad ynnde geni kapsaml bir sorunsal ortaya kard. Yksek gteki bir bilgisayar prensipte insan zihninden farkl mdr? Bir hayvann veya bir yaratn bilinli olup olmadn nasl bilebiliriz? 1950de, matematiki Alan Turing, bu sorulara yant bulmak iin basit bir davran testi ne srd. Testin ardnda yatan ilke udur; eer bir sistem bilinliymi gibi davranyorsa, tm pratik amalardan dolay onun bilinli olduunu kabul etmeliyiz. Yapay zek zerinde alan pekok bilim adam ve uzman Turing kriterini kabul etmitir, ancak bu kriter hl tartmaldr. Turing testi ok basittir. Varsayn ki, farkl bir odadaki baka bir niteye bal bir bilgisayar ekrannn veya daktilonun nnde oturuyorsunuz. kinci nitede ya bir insan veya onun yerine bir bilgisayar bulunacaktr. Mesajlar veya sorularnz

yazabilirsiniz, ikinci nite ve onlara cevap vere- ektir. Turinge gre, aldnz cevaplarn doasndan yola karak iletiim kurduunuz varln bilgisayar m yoksa insan m olduunu syleyemiyorsanz, o zaman dier utaki sistemin bilinli olduu kabul edilmelidir. Saduyuya dayanarak Turing kriterine kar kabilirsiniz. rnein, telefon hattndan bir mzik iitip onun canl bir mzik mi yoksa kaydedilmi bir mzik mi olduunu syleyemiyorsanz, bu durumda onun canl mzik olmas gerekmez. Ancak Turing testini savunan biri bu benzetmeye kar kacaktr. Mzikte, onun kaynana ulamann ve onun canl olup olmadn grmenin prensipte mmkn olduunu syleyecektir. Oysa biz bakasnn bilincine asla dorudan ulaamayz. Bize yol gsterecek tek ey davrantr. Bu sav doruluk pay tasa da szel davran zerinde fazla durmaktadr. Bizler genelde bebekleri, kpekleri, yabanc dilleri konuanlar ve felli insanlar bilinli olarak grrz, ama onlarn hibiri Turing testini geemez. Testin daha derin bir eletirisi de vardr. nsanlardaki bilincin sadece dsal davranla deil belli beyin sistemlerinin etkinliiyle ilikili olduunu varsayarz. Herhangi bir davran, ona uygun beyin sistemleri olmayan bir bilgisayar veya robot tarafndan taklit edilebilir. Ayn ekilde szel davran olmasa bile ilikili beyin yaplar alyor olabilir -felli veya ksm narkoz altnda bulunan kimselerde olduu gibi.- Bu fikirler DAVRANIILIKn bak asnn dndadr, yine de davran varsaymlar Turing testinin temelidir. (Bkz. BR BLN BLMNE DORU; LEVSELCLK; PENROSE VE HESAPLAN AMAZLIK.)

TVSTORLAR
Tvistorlar, noktasal paracklar ve srekli uzay hesaba katmadan uzay-zaman ve temel paracklar tarif etmek iin bir yol nerir. Onlar ayrca KUANTUM FZ ile GENEL ZAFYET arasndaki bir balanty da aa karrlar. Pek ok fiziki, KUANTUM ALAN TEOREMnde hesaplamalar yaplrken karlalan sonsuzluklarn, uzayn sonsuz kklkteki noktalar seviyesinde tanmlanabilecei varsaymndan kaynaklandna inanmaktadr. Buna karn, John Wheeler gibi fizikiler, kuantum teoreminin, uzay-zamann ok ksa mesafelerde kpks bir yapya dntn gsterdiinin altn izerler. (Bkz .PLANCK DNEM.) Bu srekli uzay-zaman koordinatlarnn ve matematiksel noktalarn kullanm, uzay-zaman farkl bir yolla kurmaya alan, ngiliz matematiki Roger Penroseu zor durumda brakmtr. Penrose, boyutlu uzay-zamann ka zelliinin, olas en basit kuantum mekaniksel nesne olan ve bir elektronun spininin olas iki deerini tanmlamak iin kullanlan spinorlardan oluan ebekelerle yaratlabileceini nceden gstermiti. Buna gre, uzay-zaman kuantum teoreminin karsndaki pasif bir taraftar deildi, aksine uzay-zaman ve temel paracklar ayn kaynaktan meydana kabilirlerdi. Penroseun sonraki adm spinoru tvistor ad altnda genelletirmekti. Karmak saylar matematii kullanldndan, bir tvistoru zihinde canlandrmak zordur, ama o, sonsuz hareket eden sonsuz uzunluktaki bir tirbuona veya Penroseun aka yollu syledii gibi, k nnn karekkne benzetilebilir. Konvansiyonel geometride, ok sayda tekil tvistorlarn birlemesi diye tanmlanan nokta karmak bir ikincil kavram olur. Bu, uzayn minik bir blmnn, bir parack hzlandrcsndan gelen ok sayda temel paracn kesiimi ile deneysel olarak tanmlanmasna benzer biraz. Penroseun balangtaki amac, uzay-zaman ve temel paracklar noktalar yerine tvistorlarla tanmlamak ve ayn zamanda eitli temel paracklar ile onlarn temel simetrilerini karsamakt. Bu noktada ie karan matematiksel zorluklar etindir, yine de teorem bir dizi ekici grler ileri srmtr. Bir tvistor ile onun karmak say ei kuantum teoremindeki konum ve momentum gibi davranrlar. Bir ktleekimi dalgas uzaydan gemi gibi, tvistor uzaynn yaps bozulduunda, tvistorlarn zdelikleri karr. Sonu, sanki konum ve momentumu ieren bir kuantum olaynn gereklemesiyle ayndr. Tersine, tvistor uzayndaki kuantum olaylar ktleekimi dalgalarna benzer, bylece Genel zafiyetle (ktleekimi) kuantum teoreminin arasnda daha derin bir ban bulunduunu iaret eder. Penrose, ayrca, tvistor dilini ve tvistorlarla SPERSTRNGLER arasndaki mevcut balantlar kullanarak bir dizi temel alan teoremlerini elde edebilmitir. te yandan, Penrose'un zgn programnn amac hl baarlmay beklemektedir ve ilerlemenin nndeki teknik zorluklar etindir.

-CSM PROBLEM
19. yzyln sonunda, bir Fransz matematikisinin mehur -cisim problemini zme giriimi bilimde kaosa kapy aralamtr. Henri Poincare, karaszlk ve sonsuz duyarlln Newtonun saat makinesinin merkezinde yer aldn kantlamt. 19. yzylda, Isaac Newton, ayn yalnzca dnyann ktleekiminin etkisi kalma durumunda, kapal eliptik bir yrngede hareket edeceini gstermiti. Newton, elmann dmesine yol aan ktleekim kuvvetinin ayn zamanda ay da dnyaya

doru ektiini kantlamt. Dier herhangi bir kuvvet yasasnn etkisi altnda, ayn yrngesi kapal olmayacak ve ayn evrelerinin ve tutulmalarnn periyodiklii korunamayacakt. Newton'un baars, evrensel ktleekim ilkesi ve hareket yasasn tm gne sistemine uygulayarak, her bir gezegenin (dier gezegenlerin kk etkilerini gz ard ederek) sabit periyodik bir yrngeye sahip olduunu, ve yrnn sonunda tam da balad noktaya dndn gstermesidir. Bu Newtonian saat bir kez kurulduunda milyonlarca yl tam devirsel hareketler yapmay srdrr. Aslnda doa dzenliydi ve gelecek her zaman tahmin, kontrol ve idare edilebilirdi. Yalnz bir sorun vard; Newton iki-cisim (dnya-ay veya dnya-gne) sorununu tam olarak zm olsa da, ilve nc bir cismin etkileri hesaba katldnda ne olaca konusunu zmsz brakmt. -cisim sistemi, dnya-ay-gne, tam olarak kendini tekrar etmez. -Cisim Problemi tamamen zlemez. En iyi matematikiler ve astronomlar bile sadece bir dizi yaklak lmlerde bulunmulardr. Gne dnyann etrafnda dnen ayn zerinde, dzensizlik diye adlandrlan nispeten kk bir ktleekimi kuvveti uygular. Astronomlar nce gnein yokluu durumunda ayn yrngesini tespit ederler, sonra gnein ktleekimi kuvvetinin etkisinin yaklak deerini eklerler. Sonuta kk bir farkla ayn yrngesi elde edilir. Yaklak lmn ikinci safhasnda, yeni yrngeye ilve kk bir dzeltme daha eklenir. Bu yolla, her biri kendinden nce gelenden kk olan ardl dzeltmeler birbirine eklenir ve ayn metot tm gne sistemine de uygulanr. Ancak gne sistemi uzun vadede kararl mdr? 19. yzyln son yllarnda, Poincare, olas eitli zmleri snflandrarak -Cisim problemini zmeye almt. ou durumlarda, uzak bir cismin rettii minik dzensizliklerin son yrnge zerindeki etkisinin ihmal edilebilir olduunu kantlamt. Ama baz istisna durumlarda, ok minik dzensizlikler birikerek, bir asteroitin yrngesinde birbirlerini besleyip onun dzensiz davranmasna yol aabilir. Biriken dzensizlikler neticesinde bir cismin kaotik davranmaya balad, yrngesini lgnca deitirdii veya gne sisteminin tamamen dna utuu durumlar bile vardr. Poincarenin sonucu ok etkisi yapt. Gne sistemimizin iinde kaosun yattn ileri sryordu. 200 yldan fazla bir sre, Newtonun saat gibi ileyen evreni, dzen ve tahmin edilebilirlik paradigmas olmutu. Artk onun kaos ve belirsizlikle bozulduu ortaya kmt. Bu, dnyann yrngesinin uzun bir gelecekte kararl olaca anlamna m geliyordu yoksa o sonunda kaotik davranp gneten kopacak myd? Poincareenin sonucu, kaos teoreminin, minik etkilerin birbirini besleyip byd, lineer olmayan sistemlerde ok zengin bir ileyiin bulunduuna dair bir imann ilk kez gndeme gelmesini salad. (Bkz. GERBLDRM.) Poincarenin -Cisim Problemini analizi izafiyet ve kuantum teoreminin bilimsel devrimleriyle glgelendi ve -Cisim Problemini tanmlayan, lineer olmayan diferansiyel denklemlerin zmnde sakl zorluklarn stesinden gelinmez olduu grld. (Bkz. LNEER OLMAMA.) Ta ki 1954de A.N. Kolmogorov, V. Arnold ve J. Moser adl matematikiler lineer olmayan diferansiyel denklemleri zmek iin yeni teknikler gelitirene kadar. Bunlarn sonucu, KAM teoremi, Poincarenin sonucuna kesinlik kazandrd. O, gne sisteminin kararl olduunu -tm dzensizliklerin kk olduunu ve gezegenlerin yllarnn 1:2 veya 2:3 gibi basit oranlara dmediini- kantlad. Bu durumda, ne zaman gezegenlerin yrngeleri, bir erikin gibi bir ocuu salncakta dzenli olarak ittiinde en kk dzensizlikler bile birikecekti. Sonu, hoparlr sisteminin lk atmaya baladnda gerekleen bir tr geribildirim veya REZONANSdr. Dzenli bir yrngede kalmak yerine, gezegenin hareketi giderek daha dengesizleir ve kaotik olur. imdilerde gne sistemimizin muhtemelen kararl olduu dnlmektedir. Bugn, yksek hzl bilgisayarlar sayesinde, gezegenlerin bu karmak hareketlerinin ayrntlarn ortaya karmak mmkn olmaktadr. Astronomlar, potansiyel kaos blgelerinin Satrn'n halkalarndaki boluklar aklayabileceini dnmektedirler. Bu blgelerin birine bir ta koyulduunda, ta, onun yrngesi hayli kararszlatrr ve onun, uzay boluuna frlamasna yol aar. te bu yzden, gnein etrafnda dzenli bir tarzda milyonlarca yl dnen bir astreoitin hareketi bir gn dengesizlemeye balar, bylece astreoit kuan terk eder ve gne sisteminde dolar, ta ki, dnyaya bir meteor olarak dene kadar.

UZAYSAL ZAMAN
Bir olayn boyutlu uzay ve tek boyutlu zaman iinde nerede olduunu syleyebiliriz. Toplam drt boyut doal saylarla tanmlanr ve birlikte uzay-zaman oluturur. Fizik yasalar onlar farkl ekilde ele alr; yle ki, onlar bir dereceye kadar birbirine evrilebilirler. (Bkz. ZEL ZAFYET.) Sorulmasnn bir faydas yokmu gibi grnen baz sorular vardr. Evrenimizin zaman boyutu BYK PATLAMA ile baladysa, ondan nce' ne oldu? Eer yarn yamur yaacaksa, bu olgu zaten zamann iinde midir? Zamann iinde yolculuk edebilir miyiz? (Bkz. ZAMANDA YOLCULUK.) Bu sorular kendimizi ve bilincimizi fiziksel zamann dnda dnp, buna ramen zamann akn tecrbe etmeye dayanmaktadr. Ne var ki akan zaman, uzaysal zamanla ayn deildir.

UZMAN SSTEMLER
Uzman sistemler, bir eit insan uzmanl ieren seri bilgisayar programlandr. Onlar, bir insan uzmannn bilgisinin ve tekniklerinin bir dizi basit ilkeler veya aratrma metotlar altnda toplanabilecei durumlarda, zamandan ve paradan byk oranda tasarruf etmeyi salayan YAPAY ZEKA uygulamasdr. Organik molekllerin yapsn saptamada kimyaclara yardm eden uzman sistemler vardr. Baka eitleri tehislerde doktorlara yardm eder. Gemi celplere dayal ilgili argmanlarn toplanmasnda hukukulara yardm eden uzman sistemler de vardr. Bir psikiyatr ile hastasnn grmesini taklit etmek zere gelitirilmi bir bilgisayar program olan ELZA, uzman sistemlerin mehur bir parodisidir. Bir uzman sistem gelitirmek pahal ve zordur: Uzman insanlarn bavurduu bilgiler ve bir eyi analiz etme veya snflandrmada kullandklar prosedrler hakknda, onlarla kapsaml bir sylei yaplmaldr. Bazen bu syleiler kesin prosedrlere ve dolaysyla baarl uzman sistemlere kaynaklk eder; ama genelde tm yapay zek yazlmlarnn nndeki byk engele arparlar: Uzman insanlar kararlarn nasl verdiklerini genelde bilmezler ve en azndan ak mantksal bir sra iinde bir metot formle edemezler. Byk doktorlar ve hukuk adamlar genelde sezgileri veya igrleri ya da salt gizli bir yetenekle hareket ederler. htimal zerinden karar verme noktasnda nsezileri vardr. Dnme tarzlarnn taslan adm adm karmalarn istemek, anadilini konuan birinden, konuurken bilin d olarak kulland dilbilgisi ilkelerini aklamasn istemek kadar zordur. te yandan uzman insanlarn detayl bir ekilde sorgulanmas, sonunda bir uzman sistemi tesis etmeye yarayabilir. O sistemin ilkeleri, bilgisine bavurulan uzmann kulland ilkelerden ok daha ak bir biimde formle edilebilir. TURNG MAKNELER olarak ilev gren seri bilgisayarlar iin uzman sistemleri vardr ve onlar ak, mantksal, adm adm kurallara gre alabilirler. Onlar, bir sistemin istisnalar veya etkileim ieren (dillerin tercmesinde olduu gibi) pekok ksm kurallarla ynetildiinde veya rnt tanmann (kokular veya parmak izlerini ayrt etmek gibi) gerektii durumlarda faydaszdr. Bu durumlarn bazlarnda SNRSEL EBEKELER uzman" olarak i grebilir; fakat onlara denk yapay zek aralarnn henz bulunmad pekok nsan yetenek mevcuttur.

YAPAY HAYAT
Bizim bildiimiz kadaryla hayat karbon- temellidir; fakat silikon iplerine dayanan hayat ekilleri mevcut olabilir mi? John von Neumannn makineleri, Stanislaw Ulam'n hcresel otomatlar ve John Conway'in HAYAT OYUNU, hepsi, kendilerini yeniden retme kapasitesine sahiptirler. Bilgisayar virsleri btn bir ebeke iinde yaylp, bilgisayarn belleine saldrabilir ve kendi amalar iin silikon iplerini kullanabilirler. Tm bunlarn canl diye adlandrlabilecei bir balam var mdr? Bilim molekler mhendisliin dnyasna girdiinden beri yapay hayat daha bir mmkn hle gelmitir. Yalnzca elektron mikroskobu altnda grlebilecek derecede kk makineler yaplabilmektedir. Kan damarlarna yerletirilen ok hassas pompalar ve cihazlar onarmlar yapmak ve dier tbb mdahaleler de bulunmak iin insan vcudunun iinde dolaabilmektedir. Bir gn bu makinelere kendi kendini kopyalama gc kazandrlabilir. Hibir nsani mdahale olmakszn yllarca alacak, kendilerini onaracak ve hatta kopyalayacak robotlar, deniz altnda, d uzayda ve hatta dier gezegenlerin yzeyinde yaplabilir. Uluslararas bilgisayar ebekeleri kendi amalarn ve kiiliklerini gelitirecek bir karmaklk seviyesine ulaabilirler. Makinelerin, bugn hayvanlarn olduu gibi, kendi yasal haklan olacak m? Bu sistemlerde mutlaka bilin olmal m? (Bkz. BR BLN BLMNE DORU.) Hayat, sadece reme deil evreyi deitirme ve dier organizmalarla rekabete veya ibirliine girme yeteneini de ierir. Yapay hayat ne gibi bir rol stlenecek? Yapay sistemler, insanlarla karlkl fayda esasna dayal bir ortak yaam kuracaklar m? Bizim klelerimiz mi olacaklar? Yoksa onlar, yeryzndeki insanlarn yerini mi alacak veya nsan durumumuzu yeniden mi tanmlayacaklar? Etiin ve yapay hayatn sunduu amalar, hayatn anlamyla ilgili ok eski sorular gndeme getirmektedir. Bunlar bilim kurgunun speklasyonlar gibi grnebilir; ancak baz bilim adamlar ve dnrler tarafndan ciddye alnmaktadr.

YAPAY ZEKA
Yapay Zek (YZ), zekice davranabilen bilgisayarlarn nasl yaplacan inceleyen bilim daldr. Temel YZ felsefesi, insan zihninin bilgisayar gibi alt varsaymna dayanr. Bu yzden, insan zihni kadar etkin alabilecek bilgisayarlarn gelitirilebileceini savunur. Bu iki esasl varsaym, tm insan psikolojisi paradigmasn, Bizler alr kapanrz. Bizler kendi fitillerimize fleriz." ve Bizler baarmak ya da kaybetmek iin programlanmzdr. trndeki popler metaforlar ortaya seren bir zihin makinesi olarak ngrmektedir. YZ paradigmas, insan dncesinin yalnzca bilgisayarlar tarafndan taklit edilebilir yanlarn geerli" ya da bilimsel olarak tarif etmektedir. Baz eletirmenler bu modelin ok snrl olduunu ileri srmektedirler.

Satran oynayan otomatlar gibi mekanik insanlar tasarlama dncesi, en azndan yz ylllk bir gemie sahiptir; ama dncenin hayata gemesi iin, 1940lardaki yksek hzl elektronik bilgisayarlarn gelimesini beklemesi gerekiyordu. Bugn YZ, kapsaml bir bilimsel ve ticar uygulamaya sahiptir. Bilimsel bilgisayarlar, kelime ilemciler ye i makineleri artk nceleri sekreter ordularn gerektiren bir sr ii yapmaktadr. Gelecein makinelerinin, -bir dilden dierine mekanik eviri yapmak gibi- ne kadar zekice iler yapabileceini ileride greceiz. Tm mhendisler, makinelerde, iki veri ilem eidini kullanmaktadrlar. Beynin bire bir sinir yolu balantlarn model alan SER LEM, zihinsel aritmetik gibi kurall (algoritmik) ilemler de dahil olmak zere, tm aka tanmlanm mantksal ve matematiksel ilemleri yapmaktadr. (Bkz. CHURCH-TURNG TEZ; TURNG MAKNELER.) ou sradan kiisel bilgisayarlar seridir ve adm adm hesap yapma kapasiteleri sadece mantksal alanlar (belleklerinin bykl) ve hzlaryla snrldr. YZ makinelerinin ikinci ailesi, paralel iletimciler olarak bilinen SNRSEL EBEKELER veya balantc modellerdir (bkz. BAGLANTICILIK); beynin binlerce nronunun birbirine bal olduu sinirsel ala temeline dayanr. Paralel iletimciler, ses ve yz tanma (rnt tanma) gibi ileri yapmada daha verimlidirler ve basit renme kapasiteleri vardr; ama kurall ilerde seri iletimcilerden daha az faydaldrlar. Seri bir iletimcide paralel ilemi tekrar etmek mmkndr. YZnin elde ettii baz baarlar UZMAN SSTEMLERi nin (tbb tehis ve hukuk rnekler iin) yapm ve grme, formel dil ve hafzann modellendirilmesidir. Formel olmayan ancak etkili problem zmnn ve dilin formel olmayan kullanmnn (balam, metaforlar, armlar vb. kullanmak) modellendirilmesinde baarsz olunmutur. Dil tercme makineleri byk oranda baarsz olmutur ve grsel imgelem veya seri ya da paralel iletimcilerde yeni kavramlar oluturmay ieren zihinsel alanlarn modellendirilmesi, mmkn olamamtr. (Bkz. DNME.) Bir YZ uzman tipik bir ekilde ya seri veya paralel ilem zerinde younlar ve sadece bir tr problem zm metodunu inceler. BLGSAYAR TABANLI PSKOLOJden farkl olarak, YZ, sadece kendi modellerinin almasyla ilgilenen, tamamen matematiksel bir mhendislik disiplinidir. Psikolojideki DAVRANIILIK gibi, deneyim modeline sahip deildir. Tm YZ uzmanlar arasndaki en yaygn felsefe, LEVSELCLKtir; bir eyin nasl davrandn tanmladmzda onunla ilgili nemli olan her eyi sylemiiz demektir inancndadrlar. Oysa insanlar, kendi tecrbelerini veya niyetlerini davranlaryla ilgisiz ya da nemsiz olarak grmezler. Bu nedenle YZ ilevselcilii ile insanlarn kendi davranlar hakkndaki bilinlilii arasnda mantksal bir boluk vardr. (Bkz. ZHN-BEDEN SORUNU.)

YAPI KOPYALAN MAKNELER


YAPAY HAYAT mmkn mdr? Kendilerini onaran ve kopyalayan robotlar yaplabilir mi? Eer bu makineler hayata geirilecekse, onlar, YAPI TASVR ilkelerine dayanacaktr. 1940larda, matematiki John von Neumann kendi kendini kopyalayan makinelerin matematiini aratrd. Yeryznn her yerinde dolaan, ayr paralar toplayp dier makineleri yapan EVRENSEL YAPIMCI adnda gelimi bir robotu hayal edin. Herhangi bir makinenin tasviri verildiinde o hemen onu yapmaya koyuluyor. Kendisinin tasviri verildiinde makine kendisinin tam kopyasn yapacaktr. Bu makine canl mdr? Neumann hayr demektedir. Kopyalanm yeni makine kendini kopyalayamaz; nk kendi varlnn bir tasvirine sahip deildir. Kopya sadece kendisine tasvirleri verilen makineleri yapabilir. Neumanna gre, hayatn olabilmesi iin, bataki orijinal makinenin sadece kendisini deil, ayrca kendi tasvirini de kopyalayp, onu yavrusuna eklemesi gerekir. Bylece yavru kendini oaltabilir ve bunu yaparken kendi makine tasvirini de oaltp onlar sonraki nesle aktarr. Bu yolla YAPI KOPYALAYAN makine veya YAPI TASVR makinesi varln snrszca devam ettirecektir. DNA bulunduunda, hcrenin tam da Von Neumannn tahmin ettii zelliklere sahip olduu onaya karld. DNA molekl bir hcrenin aktif bir tasviriydi ayn zamanda kendini kopyalayacak sisteme sahipti. Hcre blndnde kendi DNAsnn bir kopyasn karr. Von Neumannn alma arkada S. Ulam, kendi kendini oaltan sistemlerin hcresel otomat diye adlandrd bir yapdaki benzerlerinin bilgisayarda yaplabileceini gsterdi. Baz bilim adamlar, hcresel otomatlarn bir anlamda canl olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceklerini sorgulamaya baladlar. Bilim-kurgu yazar Arthur C. Clarke, 2001 filminin sonunda, gelimi zeklarn gezegensel mhendislii meydana getirmek iin Von Neumann makinelerini kullanabileceini ne srmt. Tek bir makine Jpiterin yzeyine yerletirilir ve kendini kopyalamak iin Jpiter'in atmosferinin elementlerini kullanr. Bir makine iki olur, iki drt, drt sekiz ve ok gemeden gezegenin yzeyi gezegenin atmosferini tamamen deitirecek makinelerle dolar. Bilim-kurgu mu yoksa gelecein mhendislii mi? Artk molekl boyutunda makineler ve cihazlar, yalnzca elektron mikroskobuyla grlebilecek kadar kk ve gelimi aygtlar yapmak mmkn. Eer onlara kendilerini kopyalama gc

kazandrlrsa, Von Neumann makinelerinin minyatrleri olup, rnein bir ya lekesinin iindeki kirleticileri yok etmek iin kendilerini oaltarak, lekenin her yerine yaylabilirler.

YAPISALCILIK
Fransa ile yakndan balantl olan yapsalclk, varsaymsal derin yapsal ilikilere dayanmaktadr. Sosyolog Claude Levi-Strauss, pekok farkl toplumdaki sosyal ilikilerin ve kurumlarn karmak alarnn, yakn akraba ile cinsel iliki kurmama kararlyla ilintili az sayda prensibe dayandn savunmutu. Psikolojide Jean Piaget ve bakalar, geni eitlilikteki insan davranlarn douran temel bilisel stratejileri snflandrmt. Dilbilimci Noam Chomsky, ayr ayr dilleri karakterize eden yzeysel yaplarn, tm nsani konumalarda ortak olan derin dilbilimsel yaplardan daha az neme sahip olduunu iddia etmektedir. Hatta matematie bile yapsalc bir snr konulabilir. Kategorik cebirlerin geometri ya da cebire zg matematiksel ilikilerle ok fazla ilintisi yoktur, daha ok onlar arasnda yer alan evrensel ilikiler kmeleriyle ilintisi vardr. Yapsalclk, az saydaki nesnel, evrensel ilkelerin -yapsal ilikilerin- tm insan davranlarnn ve bilgisinin temelinde yer aldn varsayar. Bunun tersine, post-yapsalclk veya yap-skmclk znellik ve izafilii vurgular. (Bkz. ZAFYET VE ZAFYETCLK.) Yapsalcln savunduu zere bir metin sadece tek bir nesnel anlama sahip deildir. Okuma eylemi iinde ortaya karlr ve yazarn n yarglarn ve temelini yanstr. Bir romandaki karakter, erkek ve kadn okuyuculara farkl grnr ve okuyucu, erkek olduunu sand yazarn gerekte kadn olduunu renince ani bir anlam kaymasna urar. Akas, anlam mnhasran metnin iinde bulunmaz, ksmen okuma eylemi iinde yaratlr. Yapsalc evren birka yapsalc yasaya dayanrken, post-yapsalc evren gl bir znel elementle kendi kendini meydana getirmektedir. ada bilim bu iki u arasnda bir seyir izler. Lineer olmayan sistemler z-organizasyon ve balam bamll ilkelerini vurgularken, kuantum teoremi gzlemcinin roln ve tamamlaycln balam-baml yapsn vurgular. Bilim ayrca belirli dzeyde bir nesnellik ve bamszl varsayar. Dnya, anlam okuma eylemi iinde yatan bir metin olabilir; ama ou bilim adamnn inand zere, metnin kendisi nesnel, bamsz bir varla sahiptir.

YEREL OLMAMA
Yerel olmama, yerel kuvvetlerin yokluundaki eylem, nedensellii olmayan eylem demektir. Uzak olaylar arasnda yerel olmayan bir iliki bulunmas gerektii sav kuantum mekaniine aittir, fakat bu klasik veya Newtoncu fiziin en temel ilkesini bir ihlalidir. Klasik fizik dpedz yerellik ilkesine -birbiriyle balantl olaylar bir dizi sebep sonu ilikisi ile birbirine baldr- dayanr. Bir kapy ittiimizde o alr; kap ald, nk bir kuvvetle onu ittim deriz. Bir telefon hattndan ses duyuyorsak, bunun nedeni, bir elektronik sinyalin o sesi kaynaktan tamasdr. Ayn olgu bir radyo program iin de geerlidir, radyo uzaklara ses yayn yapar, nk bir dizi elektromanyetik dalga o sesi kaynaktan tar. Tm bu yerel nedenleri olan olaylarda, bir eit enerji Adan Bye aktarlr, B zaman asndan A'dan getir. Enerji uzay iinde k hzndan daha byk olmayan bir hzla srekli Adan Bye akar. te yandan, yerel olmayan kuantum olaylarnda, Adan Bye hibir enerji aktarm olmadan, iki uzak olay arasnda bir ballam sz konusu olabilir ve A ile Bdeki olaylar tam olarak ayn zamanda cereyan edebilir. Kuantum fiziinde yerel olmamann en basit rnei bir paracn davrannda grlr, her ne kadar o parack dalga formu iinde pekok imknlar tasa da, ve yerel olmayan ballamlar gerekte onlar arasnda gereklese de. ok byk bir ift yark deneyi, radyo astronomiyle yaplan bir deney dnn. Tek bana bir foton uzak bir yldzdan ayrlr ve sahiden ift yarktan, yeryznde aralarnda millerce mesafe bulunan A ve Bden geer. Bu eit fotonlardan oluan bir demet bir giriim modeli oluturur, nk tek tek fotonlarla ilgilensek bile, onlarn her birinin dalga fonksiyonu, her bir fotonun yarklardan geerken izleyecei olas tm yollar kapsayacak ekilde yaylr. Dolaysyla saptanan giriim modeli olaslklarn -A yarndan geme olasl ve B yarndan geme olasl- bir giriimidir. (BALAMCILIKda ift yark deneyi mevzusuna baknz.) ift yark deneyi mevzusundan biliyoruz ki, iki yarn nne parack detektrleri koyarsak, foton bir parack olarak tespit edilir ve onun tek bir yarktan getii grlr. Ancak parac A veya B yarnda tespit ettiimiz anda, onun dier yarktan da geme ihtimali kaybolur. Ayn ey giriim modeli iin de dorudur. Bir kez parac saptadk m, onun dalga fonksiyonu baka her yerde kaybolur. Ayn parac iki kez asla saptayamayz. Dalga fonksiyonunun dier kollarnn veya fotonla ilintili tm olaslklarn kaybolmas yerel olmayan bir etkidir. Paracn A yarnda saptanmas onun B yarnda bulunma ihtimalini sfra indirir. Bylece A ve Bdeki olaylar veya olaslklar

ballak olur, Ada bulunma ihtimali bir olurken, tam o anda Bde bulunma ihtimali sfr olur veya tersi. Bu nedensel deildir. Adan Bye hibir kuvvet veya sinyal gememektedir. Bu anlk etki izafiyetle ters dmez, nk ktan daha hzl bir sinyali kullanmamtr. ki ihtimalin ballak olmasnn basit nedeni, onlarn daha byk bir btnn (dalga fonksiyonu) zellikleri olmasdr ve birisinde meydana gelecek bir deiim otomatik olarak dierinde de bir deiime yol aar. (Bkz. HOLZM.) Kuantum fizikileri olaslklarn kendi aralarnda balantl olduklarn sylerler. Newtoncu bak asyla, yarn belli olduu sylenebilir -biz parack detektrmz koymadan nce foton zaten A veya B yarna doru yol almaktadr.- Ama bu sadece fotonun parack yorumudur ve onun dalga zelliini hesaba katmaz. Hibir parack detektrnn olmad durumda meydana gelen giriim modelini ve fotonun ayn anda hem A hem de Bden geiini aklayamaz. Deneyi tamamen anlamak iin dalga/parack ikilii, kuantum belirsizlii ve yerel olmama mevzularn aklda tutmalyz. Kuantum fizii bunlarn hepsini kapsar. Uzay veya mekan iinde ayrlm iki ya da daha fazla parack arasnda da yerel olmayan ballamlar vardr. (Bkz. BELL TEOREM.)

YEZ SMETRS
Temel parack fiziinin yasalarnda, nemli ayna grnts, simetriler vardr. Y, E ve Z, yk, eitlik ve zaman simetrilerini ifade etmektedir. Y simetrisi, her parack iin ayn ktleye, fakat farkl yke ya da renge sahip bir kart parack -elektron ve pozitron veya yukar krmz kuark ve yukar antikrmz kuark gibi - bulunduunu gsterir. E simetrisi, olas her "sol elli ilem iin eit ve zt bir sa elli" ilem olduunu syler. Z simetrisi, olas her fiziksel ilem iin onunla zt zaman ynnde ileyen baka olas bir ilem vardr, der. YEZ simetrilerinin tamamen savunulmas uzun zaman almtr. Gerekte, onlarn de en azndan zayf ekirdek etkileimi ( bkz. ELEKTROZAYIF KUVVET) tarafndan bozulmaktadr; sanki onlar azck biim bozucu bir aynada yansmlar gibi. Bu bozulma teorik olarak iki gen inli fiziki, Lee Tsung-Dao ile Yang Chen Ning tarafndan 1956da ortaya atlm ve ksa bir sre sonra da deneysel olarak kantlanmtr. Pek ok fiziki byk aknla uramt. Ancak gemie baktmzda imdi anlyoruz ki, bizim makroskopik leimizde dahi bu simetrilerin hibiri tam olarak gereklememektedir. Bir btn olarak evren, ANT-MADDEden ok daha fazla madde iermektedir. (BYK BRLEK TEOREMLER.) Bedenlerimiz proteinlerinin iinde yalnzca solak amino asitleri ihtiva ederler. Ayrca ENTROPdeki arta ramen bir ZAMAN OKUnu deneyimleriz. Bu makroskopik asimetrilerin mikroskopik asimetrilerle ilikili olmas belki de artc deildir. Simetri hikyesinin son ve ilgin bir dnm noktas olarak; YEZ simetrisinin toplam birlii tam olarak korunur, tekil Y, E ya da Z verili durumda bulunmasa dahi. rnein, solak bir ntrinonun videosu geriye sarldnda, tam da sa elli bir antintrinonun videosuna benzeyecektir.

YILDIZLAR
Eski insanlar, yldzlar, deimeyen bir seyir yerinden insanlarn alkantl dnyasn seyreden, semav bir zden olumu, yce ve tanrsal varlklar olarak dnyorlard. Bugn bu manzarann tamamen yanl olduunu biliyoruz. eitli trlerdeki yldzlar, bizler gibi, ayn evrenin bir parasn oluturmaktadr. Onlarn da mrleri, krizleri ve dramalar vardr; ama daha byk lekli. Kendi bedenlerimiz yldz tozundan olumutur. Yldzlar grnr evreni oluturan ana unsurlardandr. Galaksimizde yaklak 1011 tane yldz vardr ki, onlarn arasnda gneimiz olduka vasattr. Yldzlarn ktleleri deiir; gnein ktlesinden yaklak altm kat byklkte bir ktleye sahip olanndan onun ktlesinin onda birine sahip olanna kadar. Eer yldzn ktlesi bu snrn altna derse, parlamas iin gerekli nkleer tepkimeleri atelemeye yetecek scaklk ve i basn meydana getiremez. (rnein gneimizin en byk gezegeni olan Jpiter, gnein ktlesinin sadece 0,001 orannda bir ktleye sahiptir.) lk-yldz gaz ktlesi ktlesel adan svlar, basnc ve scakl -zellikle merkezde- artar. Balangta arlnn yaklak % 75'i hidrojen, %25i de helyumdur. Tm dier elementler ise % 0,01 ile 3 arasnda deien bir orana sahiptir. Gnete merkez ss 15X106 Kye ulatnda, hidrojen helyumla birleip muazzam enerjiye sahip bir ma yapmtr. Yeryznde bu fzyon ilemini ucuz bir nkleer g kayna olarak yeniden retmeye alsak da, bunun ticari adan uygulanabilir bir yolu henz bulunamamtr. Bir yldzn merkezinde oluan s ok yavaa d katmanlarna szar. Fotonlar madde katmanlaryla etkileim kurup, yzeye -fotosfere- varana kadar yava yava sourlar. Gnete bu, yaklak 30.000 yl sonra 5800 K scaklnda

gerekleir. Bunlar sar n fotonlardr; gnein san rengi de onlardan kaynaklanr. Gnein grnen ksmnn arkasnda, ok daha scak, hayli ince bir gaz katman vardr. Korona diye adlandrlan bu gaz katman X-nlar yayacak kadar scaktr ve adm adm yldzlardan kan ykl zerreler cereyan olarak uzaya karr. Gneten veya dier pekok ana yldzdan kan enerji kendi kendini dzenler. Onun d katmanlar, merkezden kaan fotonlarn ma basnc ile ikin tutulur. Herhangi bir nedenden dolay merkezdeki enerji retim oran derse, yldz bzr. Ardndan merkezin basnc ve scakl tekrar artar ve merkezin enerji retim oran ykselir. Ayn ekilde, merkezin enerji retim oranndaki kk bir art, yine ayn ileyile azaltlr. Enerji retiminin ana dzenleyicisi yldzn ktlesidir. Ar yldzlar hafif olanlardan, daha ksa mrldr. Ayrca yaamlarnn son dnemine kadar daha parlak ve mavi (ana dizi) dirler. Bir yldz hidrojeninin %12sini helyuma dntrdnde kararsz hale geer. indeki helyum maddesi skr ve merkezin evresindeki bir katmanda hidrojen yanar. D katmanlar ma basncndan tr genleir ve sour. Sonra yldz ana diziden kar, daha parlak ve krmz olur ve sonunda krmz bir dev olur. Bizim gneimizin de 5X109 yl nce dnyamz iine alarak bunu gerekletirdii sanlmaktadr. Bu genleme evresi srasnda, ar ve byk bir yldz, merkezdeki helyumu yakarak karbon ve hatta daha ar elementlere dntrebilecek kadar scak olabilir. Sonunda byyen yldz nkleer yaktn tketir. Artk ma basncyla desteklenemez ve merkez ktleekimsel kuvvetin etkisiyle ker. D katmanlar savrulur. Bu noktada yldzn ktlesine bal olarak muhtemel son sz konusudur. Bu aamada, gneten 1,4 kez kk arla sahip (nceki aamada ondan daha ar olabilirler) yldzlar beyaz ccelere dnr. Onlar yaklak dnya byklndedir, gneinki kadar ktleye sahiptir ve yava yava souyarak grnmez olurlar. Daha ar yldzlar muazzam bir spernova patlamas geirirler. (Bkz. SPERNOVALAR.) Sonra ya NTRON YILDIZLARI veya -yeterince ar iseler- KARA DELKLER olurlar. Bir yldzn zengin ar elementlere sahip savrulan d katmanlar, yldzlar aras ortama dner ve sonunda sonraki yldz kuaklarna katlrlar. Gneimiz olduka gen bir yldzdr. Dnyann ve bedenlerimizin ar elementleri eski yldzlarn ilerinde asrlarca nce sentez edilmitir. (Bkz. KMYASAL ETLLK)

YRMNC YZYILDA PSKOLOJ


Psikoloji, nemli bir balamda, insan soyu kadar eskidir. O baka insanlar rtk veya sezgisel olarak anlamakta kullanlmtr ve onun grlerine yeryznn her tarafndaki mitlerde ve edebiyatlarda rastlanr. Ama bu antik anlamyla o, sistematik bir bilim deildi. (Bkz. makale C, YEN ZHN BLMLER. ) Tabii bir bilim olarak psikoloji, Wilheim Wundtun 1879da ilk psikoloji laboratuvarn Almanyada amasyla balamtr. O, iebaka byk gven duymakla birlikte, alg ve iliki konularn deneysel olarak inceledi. Temel soru uydu: Bilinci oluturan en basit unsurlar (John Lockeun idealar) nelerdir? ok gemeden, van Petrovi Pavlovun kpekler zerinde yapt artl refleks deneyleri, uyarm ve tepkinin nasl ilikilendirildiini kefetmenin daha kesin ve nesnel bir yolunu sundu. Bylece deneysel psikoloji balad. 20. yzyl psikolojisinin iki nde gelen ahs William James ve Sigmund Freuddur. Kimya, fizyoloji, tp ve ayrca felsefe alanlarndaki temeli ve kendini yetitirmiliiyle James, psikolojinin tabii bir bilim olarak gelimesini ok istiyordu. Davran ve isel tecrbeye dair edindii zenli veri birikimi, bu yeni bilime muteber, olgusal bir temel kazandrmakta gerek bir katk oluturmutur. Bunlardan daha da nemlisi, belki de James'in indirgemeci olmamasyd. Gzlem ve deneye dayal bilimsel metodu benimsemi, ama ayn zamanda Newtoncu fiziin atomculuunu ve determinizmini inkr etmiti. James, mekaniki fiziin ne insan hayatna ne de fiziki dnyaya uygulanamayacan dnyordu. Ona gre, dnyann temel tz ne zihinsel ne de fizikseldi; fakat bu ayrmlardan nce gelen bir eydi. Bizler hem btnleri hem de zamann akn tecrbe ettiimiz iin, gereklik btncl, sresel bir zellie sahip olmalyd. zgr irade tecrbesine sahip olduumuz iin, dnya, en azndan bir nceden belirlenmezlik boyutuna sahip olmalyd. Ayrca bir ama duygusunu tecrbe ettiimiz iin, temel bir gereklik olmalyd. Ksaca, James, nsani deneyimin kategorilerinin d dnyann zelliklerini yansttna inanyordu. Fiziksel gereklie atfettii pekok zellik (btnsellik, belirlenmezlik,), Newtoncu fizikle uyumasa da, kuantum mekaniinin yeni fiziinde sonradan ortaya kacaktr. Bu yzden Jamesin felsefesinin ve psikolojisinin, fizikteki yeni paradigmay barndrd sylenebilir. Freud, her ne kadar onun psienin yaps ve dinamikleri ve bilin d zerinde yapt almalar, temelleri kukusuz, sarsc nitelikte olsa da insan psikolojisinin daha karanlk, kesinlikle daha eski paradigmasna sahipti; Newtonun fizikte yapt almaya byk hayranlk duymu ve onun bir benzerini psikolojide yapmaya bilinli bir ekilde niyetlenmiti. Yasalar, fizik ve kimyann yasalarn yanstacak bilimsel psikolojiyi, aka dile getirmek istiyordu. Ona gre, psikodinamiin temeli, igdsel idin kr ve determinist kuvvetleriydi. (Bkz. PSKODNAMK VE PSKOLOJ.) nsanlar

cinsellik ve saldrganlk tarafndan harekete geiriliyor ve erken ocukluk hayat sonraki geliimlerini kat bir ekilde belirliyordu. Psie, idin karanlk glerinin egonun baskc gleriyle mcadele ettii bir sava alanyd. Bu mekaniki, indirgemeci bak as, Freuda, akl, etik ve yksek manev deerler iin bir yer brakmyordu. Freud, tm psikodinamik ve psikoterapi geleneinin geliiminde baskn etki ve onlardan doan popler psikolojinin de byk kaynadr. Onun bak as, her ne kadar takipilerinin ou sonradan onun dncelerine ve metotlarna iddetle kar kmlarsa da insan hakkndaki dnceleri deitirmitir. te yandan William James, deneysel psikolojinin domasna dorudan byk esin kayna olmutur. Ayrca TRANSPERSONEL PSKOLOJ ve NSANCIL PSKOLOG zerinde de gl bir etki brakmtr. Bugn, akademik psikolojide baskn olan gelenek deneyseldir ve kat bilimin geleneklerine ve dncesine olabildiince yakn durmaktadr. Baz kollar insann motivasyon ve davran yoluyla evre zerindeki etkisini incelerken, dierleri, evrenin ALGI dolaysyla insan zerindeki etkisini, HAFIZA ve madd beyinle yaplan DNMEnin yapsn incelemektedirler. (Ayrca Bkz. DAVRANIILIK; BLGSAYAR TABANLI PSKOLOJ; GETALT VE BLSEL PSKOLOJ; PSKYATR.) Bir btn olarak psikolojinin, fizik gibi temel bir bilim olarak kalp kalamayaca sorusu cevapsz durmaktadr. Onun ilgilendii materyal her zaman ksmen zneldir. rnein, alg ve anlama hakkndaki ou psikolojik bulgu ok eitli beyin mekanizmalaryla aklanabilmektedir. Hangi mekanizmalarn ilikili olduuna karar vermek iin SNRBLMin bilgisine ihtiyacmz vardr. Aslnda, kat bilime zg konular olmas iin tm psikolojik bulgularn, sinirbilimi, biyokimya ve hatta belki temel fiziin keifleriyle birletirilebilmesi gerekmektedir. Psikolojinin eitleri yanlan itibariyle beyin bilimleriyle birlemesi zor olabilir. rnein, bilin ve niyet gibi eyler ok bildik, hatta basit grnse de, tamamen bilimsel bir adan bakldnda, bilinen herhangi bir beyin mekanizmasnn onlar nasl retebildiini dnmek zordur. Deneyim ve davran beynin ileyiiyle dikkatli bir ekilde ilikilendirmek yetisi olmadan psikoloji, tarihe benzer. Onun uygulayclar faydal bir ekilde deneyim ve davran "rnekler"ini toplar ve snflandrrlar; ama kuramsal aklama iin yeterli aralardan yoksundurlar. Onlarn alandan gelen verileri, daha somut zihin bilimlerinin cevaplandrmas gereken sorulan erevelendirmektedir. Zihin Bilimlerinin de bu sorulara cevap vermesi uzak grnmektedir.

ZAMAN OKU
Niin saatler imdiden gelecee doru ayn ynde ilerler? Niin anlarmz gelecekle deil de hep gemile ilgilidir? Niin evrende, zamann geiini len eitli ilemler ayn oku gsterirler? Bir omlet yapmnn veya byyen bir aacn ya da bir kahve yapmnn videosunu ele alalm. Eer video geriye sarlrsa, bu, genel alg bizimle ters bir durum yaratr. Olaylar bir tek ynde geliir: Krlan yumurtalar kendilerini onaramaz, aalar tekrar tohuma dnemez, dklm st kabna geri dnemez. Zamann bir oku vardr. Zaman okunun srr, neredeyse mekaniin tm temel yasalarnn zamanda-tersinir olduunu fark ettiimizde iyice derinleir. Bir video kameray, ideal srtnmesiz bir masada arpan bilardo toplarna evirin. imdi de videoyu tersten izleyin. arpmalar yine anlaml gelecektir. deal srtnmesiz bir dnyada mekanik yasalarnn izin verdii herhangi bir hareket, her iki ynde de -gemiten gelecee veya gelecekten gemie doru - geliebilir. O halde niin zaman akn belirsiz bir ynde tayin etmektedir? Bu, bilimin byk srlarndan birisidir; izafiyet ve kuantum teoreminin devrimlerinden sonra dahi zmsz kalm bir srdr. Evren, hepsinin ynlerinden memnun olduu bir dizi farkl oklar sergilemektedir. Bu oklardan biri dierlerinin ileyiini belirlemekte midir? Yoksa zaman oku, pekok farkl srecin mdahalesinin ortak bir sonucu mudur? Bu zaman oklarnn bazlarna gz atalm. Kozmolojik zaman: Evren genilemektedir. Evrenin milyarlarca yllk gemiinin fotoraflar elimizde olsayd, onun ne kadar bykse o kadar zamanmza yakn olduunu grrdk. ou fiziki tm kozmosun BYK PATLAMA ile baladna inanmaktadr. Bu balang anndan nce zaman var myd, yoksa zaman ve oku evrenle birlikte mi yaratld? Eer vardysa, evren nihayetinde BYK SIKIMAya doru bzlmeye baladnda zaman okuna ne olacaktr? Entropi: Gndelik hayatta ok sayda sre zaman okunu kantlamaktadr. Bizler yalanrz, arabalarmz paslanr, evlerimizin boyas kar, vazo atlar, scak kahve sour, el fenerinin pilleri biter, saati yeniden kurmak gerekir. Bu ve pekok baka yollarla zamann imdiden gelecee ak gzlemlenip llebilir. Yukardaki durumlarn her biri ENTROPde bir art ierir. Sistemler kendi haline brakldnda, dzensizlie ve tutarszla doru hareket ederek entropilerini artrrlar. Zaman okunun baka bir ad da entropi art dr.

Entropi zaman okuna cevap mdr? Sorun, sistemler bileke paralarna ayrldnda, bu paralarn zamanda-simetrik yasalarla tanmlanabilmesidir. Entropideki kar konulmaz art nereden kaynaklanmaktadr? Zaman m entropiyi dourmaktadr, entropi mi zaman? Ik: In temel yasalar zamanda-tersinir yasalardr. Lambay yaktnzda, k odann iini doldurur. In hareketini belirleyen Maxwell denklemleri, zamann geriye dndrld duruma; n karanln iinden odanza geri dnmesine ve oradan, lambann yakld anda ona ulamasna izin vermektedir. Bu zamann geriye dndrld durumu niin asla gremiyoruz? Doann hangi yasas, bu durumlardan sadece birini zamansal ayna grntsnden semek zere ilemektedir? Kuantum k: Her zaman ok iyi belli olan gnlk nesnelerden farkllk arz eden kuantum sistemleri, yaplar gerei belirsiz bir dizi olaslklar veya imknlar btndr. Bir kuantum lm yapldnda, potansiyeller tek bir sonuca der. Srecin yn hep ayndr; rnein, bir radyoizotopun paralanmas gibi. Zaman kuantum dzeyinde bir yne sahip grnmektedir. Bunun kozmolojik zaman okuyla ve entropi artyla ilgisi nedir? Kuantum sreleri tm evreni harekete mi geirmektedir? Psikolojik zaman: Anlarmz hep gemile ilgilidir; asla gelecekle deil. sel, psikolojik zaman deneyimimiz, saatlerin ve dier madd nesnelerin sergiledii zaman oklaryla uyumludur. Bunun nedeni, bilinle balantl beyinsel ilemlerin bir zaman asimetrisine sahip olmas mdr? Simetrinin bozulmas: Zaman okunun derin, temel bir aklamas olamaz m? Her ey sadece basit bir ans meselesi mi? Doann temel yasalar ok byk derecede simetriye sahiptir; oysa madd evren bu derece simetri sergilemez. rnein, kuantum kuram sradan maddeye olduu kadar antimaddeye de izin vermektedir. Buna ramen evren, ok byk oranda maddeden olumaktadr. Pek ok durumda doa yasalarnn, biri dierinin aynadaki grnts olan iki olas zm vardr. Fizikiler, doann setii belli bir zmn bir ans meselesi olduunu, bir kez evren bu zel simetriyi bozucu" tercihi yaptktan sonra, olaylarn sonsuza dek tutarl bir ekilde birbirini izlediini dnmektedirler. Zaman okunun da buna benzer bir kkeni olabilir; bataki zaman simetrisini bozma tercihi, evrendeki pekok zamansal ilem bir araya gelip ayn ynde ilerlerken sabitlemitir. Ancak evrenin farkl blgeleri bu simetriyi birbirinden bamsz bir ekilde bozmusa, kart zaman alglaylarna sahip blgelerin kesitii yerlerde uyumazlklar olmaldr. Bunu paradokssuz dnmek olduka zordur. Parack fizii: Zamanda simetrik olmayan ender bir sre (K mezonlarnn bozunumu) vardr. (Bkz. YEZ SMETRS.) teden beri, fizikiler arasnda, zaman okunun bu yanlarnn hangisinin temel olduu noktasnda bir fikir birlii olmamtr. Fiziksel evrende, zamanda tersinmez olan be ya da alt tane olgu vardr: ENTROP art, GENLEYEN EVREN, bilin ( BR BLN BLMNE DORU), DALGA FONKSYONUNUN K ve birka parack olgusu (bkz. YEZ SMETRS). Bu olgularn birbirleriyle ve fiziin dier alanlarndaki zamanda- simetrik olgularla ilikisi, zlmemi bir sorun olarak kalmtr. (Bkz. ZAMAN OKU.)

ZAMANDA YOLCULUK
ZAMAN iinde ileriye ya da geriye doru yolculuk edebilme dncesi, bilim kurgu yazarlarnn merakn cezbetmi ve birka bilim adamnn zihnini epey megul edegelmitir. Fizikte zamann bir zellii, onun uzay boyutundan farksz bir boyut olmasdr. O halde uzayda seyahat ettiimiz gibi niin zamanda da seyahat edemeyelim? te yandan gemie veya gelecee yolculuk meselesi, ok farkl ve felsef sorunlar dourmaktadr. Bilinen bilime gre, benim -bedenim ve bilincimle- sadece gelecek zamana yolculuk etmem mmkndr. En basit dzeyde, bedenim dondurulup saklanabilir ve gelecekteki bir tarihte tekrar hayata dndrlebilir. Kaliforniyadaki baz enstitler henz bir tedavisi olmayan lmcl bir hastalk ekenlere bu hizmeti sunmaktadrlar. Baka -daha teorik- bir imkn da; bir uzay gemisinin iinde yksek hzda bir yolculuk yapabilirim. Dndmde nceki adalarmdan daha gen olacaktr. (Bkz. KZLER PARADOKSU.) Gemie yolculua dair baz felsef sorunlar vardr. Baz hayal rnekler huzursuz edici paradokslar ortaya karmtr. Dnn ki, ben gemie yolculuk ettim ve gelecekte byk babam olacak ahs ldrdm. O zaman ne babam ne de ben hi varolmamzdr. Bu durumda ben bu cinayeti yapamammdr. (Kendi kendisiyle elien bir manta sahip olan bu rnek, Ben yalan sylyorum paradoksunu ve GDEL TEOREMni anmsatmaktadr.) Paradoksa mahal vermemek de ileri derecede zihinsel jimnastik gerektiriyor; pekok dnyann mevcut olduunu ve benim sadece gerekliin alternatif baka bir alannda cinayeti ilediimi varsaymak gibi. (Bkz. LM SORUNU.)

GENEL ZAFYET denklemleri, snrl kuramsal zaman yolculuklarna izin vermektedir. Ultramikroskopik bir lekte (Planck mesafesi, 1033 santimetre, bir protonun byklnden pekok kat kktr), HESENBERG BELRSZLK LKES, uzay-zamann byle iyice yerleik ksmnn dz ve belki srekli de olmadn ifade etmektedir. Uzay-zaman, dalgal, kpks bir yapya sahiptir. Kk KARA DELKLER srekli oluup kaybolmaktadr. Evrenimize balangta gbek bayla (bir kurt deliiyle") bal olan yavru bir gezegen bizden ayrlabilir. Sonra kendi yolunda gidebilir. Ya da bir kurt delii evrenimizdeki -birbirinden ok uzaktaki- iki uzay-zaman noktasn birletirebilir. abuk geen bir zamanda yolculuk tr de kurt delikleri sayesinde mmkn grnmektedir; ama onun pratikte bir faydas olmaz. Makroskopik bir cisim, bir kurt deliinde bulunan enerjilerin varl altnda ezilir. Her halkrda o, kestirilemeyen bir kadere sadece gidi biletiyle yaplan bir yolculuk olacaktr. Zaman ve dolaysyla zamanda yolculuk kavramlarmzn, Plank mesafesinde ilemedii sonucuna varmak daha gereki olur. GENEL ZAFYET, makroskopik lekte bile baka zamanda yolculuk imknlar sunmaktadr. rnein, byk bir kara deliin merkezinde byk bir kurt delii olabilir, ancak bu da kendisine giren byk bir cismi muhtemelen yine ezecek ve yolcu macerasn anlatmak iin asla geri dnemeyecektir. Biraz daha mmkn grnen ey, GENEL ZAFYETe gre, 1 k yldr dnen byk ve ar bir silindir, evresindeki uzay-zamann biimini ylesine bozacaktr ki, onun etrafnda dolamak bir kiiyi zamanda gemie ya da gelecee gtrecektir. Pratikte bu, sz konusu olamaz. Ayrca nceden szn ettiimiz felsef bir sorunu dourmaktadr. Zamanda yolculuun kuramsal olarak mmkn olabilmesi ve onun paradokslar GENEL ZAFYET veya zamana dair dncelerimizle ilgili baz varsaymlarmzn deimesi gerektiini gstermektedir. Bu aamada hangisinin deimesi gerektii ak deildir.

ZAMAN
Uzun zaman nce, Saint-Augustine, zamann hem ok bilindik hem de hakknda dnce retmenin ok zor bir ey olduunu sylemiti. O eitli anlam katmanlarna sahip zengin bir kavramdr. Salt bir randevu iareti olabilecei gibi bir ak ve deiim tecrbesi de olabilir. Hayatlarmzda zaman tersinmezdir, ama fizik bunun niin ve nasl olduunu sylemez. Onun anlamlarndan en azndan n ayrt edip, onlarn dourduu baz speklatif sorunlar tartabiliriz.

ZHN-BEDEN SORUNU
Zihinlerimiz bedenlerimizle veya daha zele inersek beyinlerimizle nasl bir ilikiye sahiptir? Onlar, dualistlerin iddia ettii gibi, farkl maddeden oluan farkl yasalara uyan btnyle ayr iki varlk mdr? Yoksa zihin, materyalistlerin iddia ettii gibi tamamen uyarlm nronlar ile kimyasal olarak ortaya kan beyin etkinliine ve maddesine indirgenebilir mi? Veya zihin ve beden, tekilerin iddia ettii gibi hem zihinsel hem de fiziksel zelliklere sahip derin, temel ve ortak bir yapnn farkl tezahrleri midir? Gzlemlerden ve tbb gereklerden rendiimiz gibi zihin ve beden bir biriyle balantldr. Beyin hasar ve beyni etkileyen kimyasal maddelerin kullanlmas insan bilinsizlie, ruh halinin deimesine ve hatta kiilik deiimine srkleyebilir. Bununla birlikte zihin ve beyin farkl zelliklere sahiptir. Beyin yaklak bir kilogram arlnda madd bir varlktr; gri, beyaz renktedir ve nronlar ile dier hcrelerden, nihayetinde atomlardan oluur. Zihin bu madd zelliklerin hi birisine sahip deildir, ama baka znel zellikleri vardr. Ben kendimin ve i" hayatmn farkndaym. Renklerden, ekillerden, hazdan ve acdan haberdarm. Belli varlklar bildiimi hissediyorum, ve eylemlerimden sorumlu olduumu dnyorum. Bu Ben" nereden gelmektedir. Zihin-beden sorunu, bir biriyle balantl problemlerden ve bilin, benlik, zgr irade, anlam, bilgi, zaman deneyimimiz vb. hakkndaki felsefi meselelerden oluan bir btndr.

Dualizm zihin ile beden ve zihin ile beyin arasndaki farkllklar vurgular. Hristiyanln ruh doktrini, zihin ve bedenin farkl nedensel zelliklere sahip olduunu ve farkl kaynaklardan geldiini savunur. Bu, zihin ve beynin nasl bir birinden bu kadar bamsz olabildiini aklama sorununu dualistlerin karsna karmaktadr. Dualistlerin sav, her zaman farkl verileri ve maddeleri birka genel teorem altnda toplamaya alan bilimin ruhuyla pek uyumamaktadr. Kesinlikle daha derinlikli, birletirici bir aklamann var olduunu dnmek dualistleri rahatsz eder. (Fizikiler hl HER EYN TEOREMLERni kefetmeyi mit etmektedirler.) Dualizme kart olan(tekilik,)zihin ve bedeni tek bir maddeden olumu olarak grr. Bu, materyalistlerin iddia ettii gibi hareketsiz madde veya idealistler ve baz Budistlerin iddia ettii gibi saf akl olabilir. Ya da o, hem fiziksel hem de ilk zihinsel zellikleri kapsayan nc bir madde olabilir. Ortak, temel bir madde fikri ruhulara (var olan her eyin zihinsel zellikler ierdiini savunanlara) esin vermi ve Alfred North Whiteheadin dncesinin temelini oluturmutur. imdilerde bu giderek poplerleen ve genelde ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLER ile ilintili olarak ele alnan bir teoremdir. Zihin ile beynin arasndaki iliki sonuta dini veya ruhsal muhteva ieren bilimsel bir meseledir. Bilim adamlar, imdi, beynin hangi ksmlarnn bilin, hafza, zgr irade deneyimi vb. hususlarla ilgilendiini sorgulamakta ve aratrmaktadr. Zihinle ilgilenen bilim adamlarnn iddia ettikleri gibi, bu yetilerin her birinin uyarlan nronlarn belirli bir dzeniyle ilintili olma ihtimali zerinde durmaktadrlar. Dier bilim adamlar, bilincin bambaka bir beyin organizasyon leinden, rnein molekler veya kuantum leinden kaynaklanp kaynaklanmadn aratrmaktadr. Bilincin kkeni, anestetikler bilin kaybna yol atnda beynin hangi sistemlerinin bundan etkilendiine baklarak incelenebilir. Bilin ve onunla ilintili yetilerin beynin sinirsel etkinliinden kaynakland ynndeki eitli teoremler kavramsal adan en ak, bilimsel yollarla incelenmesi asndan ise en kolay olan teoremlerdir. Bu teoremler Douglas Hofsadter, Gerald Edelman (bkz. SNRSEL DARWNZM) ve Francis Crick (bkz. CRCK HPOTEZ) gibi ada bilim adamlar tarafndan desteklenmektedir. Bilin etkinliinin sinirsel aklamalar, beyindeki kuantum veya kaos etkinlii gibi artc yeni kavramlara gerek duymamakla birlikte kendi iinde sorunlar tamaktadr. Sinirsel etkinlik niin znel bir boyuta sahip olmaldr? Nronlarn z bilinci nereden kaynaklanmaktadr? Salt sinirsel etkinliiyle tarif edilen bir beyin, bir bilgisayar veya televizyondaki elektriksel etkinlikten hangi adan farkldr? Bunlarn bilinli olduunu syleyebilir miyiz? Bilince dair sinirsel teoremlerin dourduu sorunlar, tm zihin-beden soranlar kmesiyle ilintili derin felsef problemlerdir. Eer zihnimiz fizik yasalaryla belirlenen, btnyle madd beyinden kaynaklanyorsa, insan serbest iradeye nasl sahip olabilir eylemlerinden nasl sorumlu tutulabilir? Eer onunla ilintili sinirsel etkinlik milyarlarca nron veya beynin her yerindeki pekok sinirsel sistem arasnda paylalmsa, benliin bilinci nasl birleik olabilmektedir? Bilin maddeyle tam olarak nasl bir ilikiye sahiptir? eitli sinirsel teoremler sonuta bu sorulara bilimsel cevaplar salasa da, felsef bir huzursuzlukla ba baa kalyoruz. Onun sayesinde beyni -ktle, uzunluk, elektriksel etkinlik, vb. varlklar- anlayabildiimiz, nesnel bilimsel paradigma ile onun sayesinde kendimizi -z bilin, olgusal uzay ve zaman, niyet, zgr irade vb.- anlayabildiimiz znel paradigma arasnda cidd atma vardr. Bu iki paradigmann tebeir ile peynire benzedii son zamanlarda anlalmt (Bkz. YAPAY ZEKA; NSANCIL PSKOLOJ) Paradigmalar bu ekilde atyorsa, biri veya ikisinin yeniden dzenlenmesi gerektii sonucu ortaya kar. Yeryz az veya ok dz gibi grnr, ancak seyahat, gzlem ve bilimsel aratrmalardan elde edilen bilgi bununla uyumaz. Ik dalgams zelliklere sahip grnr, ama onun, iinde hibir eyin dalgalanmad bir vakumdan geebildiini biliyoruz. Zihnin nesnel znn hem zihinsel hem de fiziksel zellikler sergileyen bir kuantum sistemi olduu veya beynin KARMAIKLIKndan kaynaklanan bir eit belirgin zihinsel etkinlik olduu kabul edilirse, zihin-beden sorunuyla balantl felsef atmalar ortadan kalkar. Bu tr grler giderek daha poplerlemektedir, ancak daha ok bilimsel aratrmaya ihtiya vardr.

ZHNLE LGL KAOS TEOREMLER


Deneysel aratrmalar, baz beyinsel fonksiyonlarda kaosun varln dorulamaktadr. Determinizm ve indirgemecilikten uzak duracak, zihinle ilgili yeni fiziksel teorem bulmann felsef ekiciliiyle birlikte bu, kaos teoremlerini dourmutur. Bunlar felsef adan ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLERnden daha az heyecan vericidir, ama imdilik deneysel aratrmalarla desteklenen en iyi teoremlerdir. Kaotik yaplar prensipte determinist, fakat pratikte tahmin edilemezdirler ve her zaman da yle kalrlar. Ayrca bir eit HOLZM veya zayf BELR sergilerler; karmaklklar daha basit koullara indirgenemez. Bu her iki zellik de insan davrann hatrlatr ve zihnin daha indirgemeci, bilgisayarc modellerinin, deneyimlerimizin zenginliini aklayamad ynndeki olaan eletirilerden kurtulur. (Bkz. NDRGEMECLK.)

Beyin faaliyetinin EEG, kaytlar kaotik davrann varln gstermektedir. Walter Freemanin KOKU ALGISI zerinde yapt alma, hibir koku olmad zaman, tavann koku soannda kaotik elektriksel davran olduunu ortaya karmtr. Tavan bildii bir koku algladnda bu, eevreli elektriksel davrana dnmektedir. te yandan, bu durum, kaotik etkinliin bilincin temelinde yatmadn gsterir; nk, bilin bir arka plan durumu olarak eevreli beyin faaliyetini gerektirir. Beyindeki SNRSEL EBEKELERe dayal, balantc dnme modelleri genelde kaotik davran ekilleri sergiler. (Bkz. BALANT1CIL1K.) Onlarn EKENLER genelde garip ekenlerdir. Bu ekenler, baz teorisyenleri, konsantrasyon, karar verme, insan davrannn ounlukla bilinen ekilleri veya durumlarnn (kiilik trleri gibi) beynin kaosundan kaynaklanabileceini dnmeye itmitir. Jungun arketiplerinin garip ekenler olabilecei ynnde fikirler de ileri srlmtr. Zihinle ilgili hem kuantum teoremleri hem de kaos teoremleri, insan davran iin daha btncl, daha az tahmin edilebilir fiziksel modeller sunmaktadr. Beyin gibi bylesine karmak bir ey sz konusu olduundan, her iki model de beyin faaliyetinin farkl yanlarn ksmen aklyor olabilir.

ZHNLE LGL KUANTUM TEOREMLER


Zihinle ilgili kuantum teoremleri esasen felsefi ynelimlerden domutur, ama bunlarn bilimsel bir yan da vardr ve bilimsel aratrmann gzde konusu haline gelmitir. Bu teoremler felsefi adan ekicidir, zira bilisel bilim iin, faal zihinsel deneyimlerimize baskn mekaniki teoremlerden daha fazla uygun dt grnen yeni bir paradigma sunmaktadrlar. Zihinle ilgili mekaniki teoremler kanlmaz bir biimde indirgemecidir. Zihinsel faaliyet beynin almasna indirgenir ve beynin almas da bilgisayar modeliyle aklanr. Bu zihin makinelerinin nasl bilinli olabildiini, niyet ve zgr irade sergileyebildiini, kesin bir deneyim birliine sahip olduunu anlamak gtr. Kuantum teoremleri alternatif fiziksel bir teorem sunar, onlarn savunanlarn ou kuantum teoremlerinin sz konusu itirazlar zdne inanmaktadr. Zihinsel hayatn kuantum sistemlerinin zellikleriyle ok sayda benzerlikler tad ynndeki ilk fikirler 1930larda biyolog J.B.S. Haldane tarafndan ortaya atlm ve 1950lerde David Bohm tarafndan daha detayl bir ekilde erevelendirilmitir. Sonralan, Roger Penrose, Danah Zohar, lan Marshall ve dierlerinin almalaryla kuantum gr poplerlik kazanmtr. Newtoncu makineler sabittir, her koulda ayn kalr. Hem kuantum gereklii hem de insan dilinin ve doasnn pekok zellii artl" veya balama baldr. Elektron baz deneysel ortamlarda dalga gibi hareket ederken dierlerinde parack gibi hareket eder. nsanlar, farkl balantlar ve koullarn belirledii deiik karakter zelliklerine sahiptir. Bir cmleyi kurarken yaptmz vurgu ve balam onun anlamn etkiler. Newtoncu fizik kesindir ve gerei(n) ve/veya vizyonunu vurgular. Oysa hem kuantum fizii hem de insan imgelemi ince farkllklara ve SPER- POZSYONLARa izin verir. Genelde doal olarak birbiriyle elien ve birinin dieriyle en stte yan yana durduu, eitli olas gereklikleri ierirler. Her ikisi de bu olas gerekliklerin geerliliini kefederken gelecee dair deinlerde bulunur. Kuantum sistemleri bunu gelecek en kararl enerji dzeyini snayarak yaparken, insan imgelemi olas en iyi-gelecek yaam senaryosunu snayarak yapar. Dier pekok bakmdan da, Newtoncu fizik ve dolaysyla bilgisayarc zihin modelleri deneyimlerimizi aklamada ok snrlayc grnmektedir. Kuantum modelleri daha geni bir bak as sunmaktadr. Newtoncu determinizm zgr seime yer brakmazken, kuantum belirsizlii en azndan ihtimali ne karr. HESENBERG BELRSZLK LKES kuantum fizikisinin bir kuantum sistemi hakknda ne kadar bilgiye sahip olabileceini belirler, ve insanlarn mulak dnceleri ile konsantrasyon arasnda, bir sorunun sunduu cevaplarla bir dierinin sunduu cevaplar arasnda veya verimli olmak ile yaratc olmak arasnda tercihte bulunmak zorunda kaldklarnda bir tr belirsizlik ilkesi devreye girer. Sanatsal yetenek, ahlkllk ve ruhsallk gibi yksek zihinsel yetenekler, salt sinirsel faaliyetin sonular olarak pek grnmemektedir. Zihinle ilgili kuantum modelleri, bunlarn, sinirsel faaliyete dayal olarak beliren, ama bununla yeterince aklanamayan olgular olduunu ifade etmektedir. (Bkz. BELR.) Zihnin bilgisayarc modelleri Newtoncu ayr paralara -tek tek nronlarn, nron kmelerinin ve onlarn balantlarnn etkinliine- dayanr. Bunlar tm beynin bilinli ve algsal deneyimi nasl birletirdiini aklayamamaktadr. Beyinde aktif olan bir kuantum sistemi varsa, kuantum HOLZMi ve YEREL OLMAMA bu birlii aklayabilir. Kuantum parack/dalga TAMAMLAYICILIK, hem bireylerin hem de gruplarn eit lde nasl nemli olabildiini aklamada daha geerli sosyal ve psikolojik modeller sunmaktadr. Roger Penrose (bkz. PENROSE VE HESAPLANAMAZLIK) bilgisayarc modellerle deil de kuantum zihin modelleriyle aklanabilen, insann dnme faaliyetinin hayat zelliklerinin -sezgi, igr, anlay, ve anlama ballk- bulunduuna inanmaktadr. temelinde yatan byk lekli, beden ss kuantum sistemini iermesini gerekli klmaktadr. Sinirsel sinaptik etkinliin, zellikle retinadaki, tekil kuantaya duyarl olduu bilinmektedir, ama bu zihinsel faaliyetin birliinin temelini oluturmakta

yeterli deildir. Speriletkene veya lazer demetine benzeyen geni lekli, koordinasyonlu bir sisteme ihtiya vardr. Bunlar BOSE-ENSTEN YOUNLAMASInn rnekleridir, ve son zamanlarda yaplan bir aratrma, nronlarn hcrealt bileenlerini koordine edecek Bose-Einstein younlamasnn nasl olabilecei zerinde durmaktadr. Baz kuramclar, bunun, nronlardaki suyun iinde, dierleri ise nronlarn molekler zarlar iinde (bkz. FRHLCH SSTEMLER) younlatn ne srmektedir. Dier bazlar ise onun sinir hcrelerinin mikrotpleri veya stoplazmik yap iinde younlatn belirtmektedir. (Bkz. NANOBYOLOJ.) Mikrotpler imdilerde scak bir teoremdir, nk anestetiklerin nronun bu yanlarnda etkili olduu dnlmektedir.

Notlar
1.artc Hipotez: Ruh in Bilimsel Aratrma 2.Hippokampus: Anatomide beyinde bulunan iki beyaz kntnn her biri. 3.Sinaps: ki komu nronun (sinir hcresinin) birbirleriyle uzantlar araclyla balant kurduu blge. 4.Eugenics: nsan rknn soyaekim yoluyla slahna alan bilim dal. 5.Metinde psie (psyche) ile zihin (the mind) birbirlerini yerine kullanlmaktadr. 6.Aydnlk Hava, Parlak Ate; Hatrlanan imdi. 7.Zihin (mind) ve matter (madde) kelimeleriyle yaplan bu oyunun Trkeye tam evirisi mmkn deildir, ancak ifadenin dz anlam udur: Zihin nedir? Madde deildir. Madde nedir? Asla zihin deildir." 8.ki Kltr. 9.Yapay Zeka: Artificial Intelligence (Al)

NDEKS
Ak Dzen: 282, 283, 284 ak sistemler,: 71, 72, 180 asal momentum: 1.61, 230, 330, 331 aksiyomatik alan teoremi: 326 Alan: 112, 117, 234, 271, 345, 361, 364 algoritma: 118, 167, 168, 191, 291, 349,350, 351, 363 alg: 36, 55, 73, 74, 107, 175, 187, 226,227, 280, 340, 379, 381 bilind: 187, 227 Anaximenes: 39 antimadde: 76, 106, 258, 345, 346, 383 Antropik. ilke: 75, 352 aralkllk: 76, 262 Aristo: 36, 39, 40, 41, 54, 59, 80, 234, 242, 268, 269, 270, 305, 351 mant: 305 astronomi: 41, 58, 59, 61, 63, 67, 101, 148, 375 gzlemsel: 58, 61, 187, 188 atomculuk: 39, 79, 80, 99, 196 152, 158, 170, 179, 187, 188, 207, 228, 240, 253, 257, 306, 347, 351,

holizm ve: 99 atomlar: 28, 35, 37/38, 48, 54, 61, 63, 64, 67, 75, 76, 78, 79, 80, 81, 94, 95, 97, 98, 100, 101, 149, 152, 157, 158, 161, 198, 206, 229,231, 254, 255, 257, 319, 323, 324,327, 334, 357: ayrk beyin olgular: 82, 85 Babbage, Charles: 362 Bak, Per: 212 baryonlar: 184,263,317,318,346 basitlik: 31, 35, 48, 218, 305, 347, 361 Bateson, Gregory: 280, 281 bayt: 110 Balamsalclk: 86 dalga/parack ikilii ve: 86 Balantclk: 89, 90 hafza ve: 90 sinirsel ebekeler ve: 90 bal dalga: 231 beliri: 97, 126, 200, 229 belirsizlik: 94, 95, 96, 97, 112, 172,181, Bell Teoremi: 91, 92 Berger, Hans: 99 Bergson, Henri: 48, 146 beta bozunmas: 149, 274, 275 bilgi: 49, 55, 63, 65, 74, 94, 95, 99,100, bilgisayarlar ve: 142, 162, 177 biyolojide: 108 entropi ve: 109, 153 hafza ve: 107 znel boyutu: 109 yap ve: 55 99 108 109 129 342 zihin-beden sorunu ve: 389 bilgisayar tabanl psikoloji: 89, 107 yapay zeka ve: 107 bilgisayarlar, bilgisayar teknolojisi: 56,339 beyin ve: 56, 337 bilisel bilim ve: 56 bilisel bilim: 56, 110, 111, 176, 177,390 bilisel psikoloji 106, 144, 174, 176, 177 390 107, 108, 109, 110, 112,129,142, 153, 161, 177, 185, 188,189, 193, 202, 203, 214, 217, 226, 258, 302, 333, 336, 342, 343, 347, 363, 389 193, 194, 195, 249, 278, 304,341, 349, 367, 392

bilin: 42, 52, 56, 57, 75, 82, 84, 87,111, 112, 118, 142, 143, 146,164, 177, 187, 193, 222, 226, 262, 281, 291, 292, 297, 337,339, 358, 360, 370, 381, 384, 388, balant sorunu: 87, 339 Crick hipotezinde: 118

dikkat ve: 142 kaos ve: 225 krgr ve: 226 Penroseun gr: 291 sinirbilim ve: 337 zaman ve: 384 zihin-beden sorunu: 112 Blake William: 27 Bohm, David: 91, 96, 136, 195, 244, 278, 282, 283, 284, 296, 297,309, 328, 391 rtk Dzen ve: 282, 283, 284, 328 sakl deikenler teoremi: 96, 195, 244 Bohr, Niels: 21, 236, 277, 302, 303, 348, 349 Tamamlayclk lkesi: 244, 277,348, 349 Boltzmann, Ludwig: 206, 207 Bose-Einstein younlamas: 52, 100, bkz. speriletkenler, spersvlar: 101, 100: 149, 151, 160, 172, 173, 192, 233, 316, 317, 325, 326, 327,334, 102, 170, 320, 392

bozonlar: 66, 101, 102, 103, 104, 127, spinler: 317 sperstring teoremi ve: 319 spersimetri ve: 319 simetrinin bozulmas ve: 317, 339 Bragg, William: 127, 348 Btncl devinim.- 283, 284, 328 Byk Birleik Teorem: 104,347 fermiyonlar, booznlar ve: 104 Byk eken: 104, 105, 217, 228, 266 Byk Skma: 61, 179, 210, 295 Carnot devri: 357 Carnot, Sadi: 357 Casimir etkisi: 251,309 ekenler: 115, 218, 350, 384, 390 Cepheid deikenleri: 306 Chomsky, Noam: 133, 144, 145, 374 Chreod: 333 Church, Alonzo: 117

Church-Turing tezi: 56, 117, 163, 184, 292,351,362, 371 ift yark deneyi: 115, 322, 375, yerel olmama ve: 375 in Odas hikayesi: 120 Clarke, Arthur C.: 373 Conway, John: 191,370 Cooper ifti: 102

Crick, Francis: 75, 118, 119, 185, 388 Dalga/parack ikilii: 21,87, 124, 160, 250,276, 278, 303, 376 atomlar ve: 276,303 belirsizlik ve: 278, 376 kuantum alan teoremi ve: 124 Dalton, John: 79, 254 Darwin, Charles: , 25, 55, 128, 129, 130,145, 146, 183, 224, 256,281, 295, 337, 338, 344, 352 Davranlk: 198, 205, 206, 359 levcilik ve: 198 kara kutu yaklam: 198 Demokritus: 35, 38, 48, 78, 94, 196,357 deneysel psikoloji: 55, 135, 379, 381 denge: 47, 133, 134, 152, 173, 211,224, 260, 279, 287 Descartes, Rene: 24, 42, 54, 84, 111,280, 351 Determinizm: 95, 134, 136, 218, 380, 389, 391

Dikkat: 141, 142, 143, 169, 171, 186,226, 262, 263, 345 Dil: 84, 90, 100, 141, 143, 144, 145, Din: 23,40,41, Dirac, Paul: 102, 161, 253, 316, 326 Dirimselcilik: 145, 146, 147, 351 biyoloji ve: 145 evrim ve: 147 teleoloji ve 351 DNA (deoksiribo nkleik asit): 136 Doppler etkisi: 105,188 Drake, Frank: 155 Dnme: 22, 23, 24, 26, 30, 33, 54, 56, 57, 76, 99, 110, 111, 117, 118, 133, 140, 141, 145, 177, 190, 207, 222, 269, 292, 304, 305,349, 363, 369, 390, 392 Duyarszlatrma: 132 darlama ilkesi: 160, 303 Edelman, Gerald: 191,337,338,339,388 Eevrelilik: 52, 102, 148, 149, 156, 312 Einstein, Albert 21, 30, 32, 52, 58, 60, 87, 91, 92, 93, 96, 100, 101, 102, 125, 136, 157, 170, 177, 207, 233,250, 275, 290, 305, 316, 347, 355, 392 EPR Paradoksu: 92 genel izafiyet teoremi: 157, 177 itiraz ettii belirsizlik: 310 elan vital: 146 elektromanyetik spektrum: 126 elektromanyetizma: 37, 43, 149, 318,335 elektrozayf kuvvet: 103, 151,335 simetrinin bozulmas ve: 103 182, 207, 284, 372

empati: 208 Empedokles: 39, 40, 79, 268 Entropi: 71, 72, 109, 151, 152, 153,213, 265, 353, 354, 357, 383 ak sistemler ve: 213 istatiksel mekanik ve: 152, 354 termodinamik ve 151, 354 zaman oku ve: 383 Epikr: 38, 94 Evre: 140, 18, 156, 170 evrensel Turing makineleri: 117, 118,361, 362 evrim, Darwinci: 57, 129, 130, 145,146, 224, 256, 281, 295, 338, 344 beyin: 57, 338 dil ve: 145 dirimselcilik ve: 146 geribildirim ve: 256 kesintili denge ve: 224 lineer olmama ve: 130 organize olmu karmaklk ve: 256 oyun teoremi ve281 z-organizasyon ve256 eylemsiz referans sistemleri: 157, 305 Eylemsizlik Yasas: 156,270 eilim yorumu: 243 faz geileri: 65, 158 faz uzay: 116 felaket teoremi: 22,: 51, 158, 159 Fermi-Dirac istatistii: 101, 161, 233, 316, 326 Fermiyonlar: 64, 66, 102, 160, 161, 189,233, 316, 317, 319, 323, 325,326, 327 kuantum alan teoremi ve: 102 spinleri: 161 Feymann, Richard: 239, 310, dalga fonksiyonu deerlendirii:310 artc Hipotez: Ruh iin Bilimsel Aratrma (Crick): 393 Finnegans Wake (Joyce): 251 FitzGerald George Francis: 289, 290 Fleischmann, Martin.- 314, 315 formel hesaplama: 117, 120, 161, 162,298, 363 yapay zeka ve: 117, 363 fraktallar: 48, 167, 168, 169, 213, 261,350 :: boyutsal ve: 167 kaos ve: 48, 168, 169

Mandelbrot kmesi ve: 213, 261 Freeman, YValter: 224, 225, 390 Frege, Gottlob: 183 Freud Sigmund: 25, 80, 83, 132, 135, 140,141, 204, 205, 207, 297,298, 299, 300, 338, 359, 380, 381 atomik model ve: 80 psikodinamik modeli: 299: Friedmann, Alexander: 210 Frhlich, Herbert: 52, 102, 169, 170 Gaia hipotezi: 173 Galaksiler: 67, 76, 78, 105, 154, 170, 171,179, 188, 210, 214, 215,216, 228, 252, 266, 308, 330 Galileo: 23,41,42,59,351 Gamow, George: 105, 228 garip eken: 218, 35, 390 kaotik sistemler ve: 350 karmaklk ve: 218 gauge alanlar: 172 Getalt psikolojisi: 174, 175, 176, 197 Gell-Mann, Murray: 251 Genel zafiyet: 32, 178, 179.211,213, 288, 291, 319, 325, 366 bkz. izafiyet teoremi;zel izafiyet: 32 Byk Patlama ve: 179 izafiyeti kozmoloji ve 178 kozmoloji ve: 178 kuantum ktleekimi ve: 179 genler: 136, 137, 202, 203, 204, 214, Gereklik: 24, 34, 41, 45, 86, 98, 121, 348,380, 391 Heisenberg Belirsizlik ilkesi: 244 izafiyet ve292 kuantum alan teoremi: 244 kuantum mekanii ve: 242 perspektif ve: 292 Ghirardi, Giancarlo: 279 Glashow-Weinberg-Salam modeli: 150 Gluonlar: 64, 149, 189, 318 Gdel teoremi: 182, 183, 184, Goldstone bozonlari: 335 Golgi, Camillo: 55, 336 Green, Michael: 325 GRW teoremi: 279 gl ekirdek kuvveti: 68, 149, 247, 264,332 326, 335 224 125, 127, 144, 193, 194, 196, 209, 220, 242, 243, 244, 250,278, 282, 292, 309, 328,

hadronlar: 64, 66, 102, 151, 189, 247,251,259, 317, 318, 324, 325,

Haldane, ]. B. S.: 391 hareket yasalar: 23,32,354 Hawking, Stephen: 180, 215, 241, 295, 311, 319 Hebb, Donald: 190, 340 Hegel, G. W. F.: 146,196,280 Heisenberg, Werner: 22, 193,234,236, 295 Helmholtz, Hermann: 147 Helyum: 105, 229, 254, 265, 314,321, 323, 324, 378, 379 Heraklitus: 38, 233, 328, 357 Higgs mekanizmas: 151,335 Hilbert, David: 183 Hilmann, James: 358 Hipokrat: 300 Hofstadter, Douglas: 388 Homeostasis: 134, 173, 174, 332 Gaia Hipotezi ve: 173 Hoyle, Fred: 352 istatiksel mekanik: 42 iyonlatrmayan ma: 304 izafiyet teoremi: 30, 37, 112, 250, 292,347, 355 izafiyetilik: 201 james, William: 177, 338, 359, 379, Jones, Steven: 314 Josephson balants: 249 Joule, James: 355 Joyce, James: 48, 251, 358, 359, 360, Jung, Carl: 297 KAM teoremi: 368 kara kutular: 50, 216, 343 karanlk madde: 188,216,267 karmaklk teoremi: 30, 32, 218 Kauffman, Stuart: 214, 218, 219 kelebek etkisi: 22,223 kaos ve: 223 Kelly, Lord: 176 kendini gerekletirme: 205 Kepler, Johannes: 23 kesintili denge: 224 kiisel yap teoremi: 176 kimya: 55, 97, 200, 260, 279, 316,337, 381 Klein-Gordon denklemi.: 233 Kopenhag Yorumu: 277 390 381

Krgr: 226 Kosko, Bart: 305 Kromozomlar: 201 kuantum fizii: 21, 23, 195, 238, 302,357, 376, 391 kuantum ktleekimi: 192, 241, 29 kuarklar: 61, 63, 64, 66, 102, 103,104, 151, 161, 189, 246, 247, 251,264, 316, 318, 325, 335 Standart Model ve: 61 Kuasarlar: 171, 179, 187, 214, 215, Kuhn, Thomas: 31, 32, 208 kurt delikleri: 386 Kusursuz Kozmolojik lke: 253 ktle-enerji: 177, 178, 311, 331 ktleekimi: 32, 42, 58, 60, 61, 63, 95,160; 171, 192, 209, 210, 239, 252,263, 295, 307, 319, 325, 329, 345, 351, 366 Lamarcklk: 256 Lambda hesap mant: 117 Langer, Susanne: 27: Language Instinct, The (Pinker): 145 Laplace, Pierre-Simon: 135,212 Lazerler: 52, 73, 100, 148, 257, 258, 316,323 atomlar ve: 257 Lee Tsung-Dao: 377 Leibniz, Gottfried: 245 Lemaitre, Georges: 210 Leptonlar: 64, 66, 151, 161, 188, 252,259, 263, 316, 318, 326, 335 Leucippus: 196 Levi-Strauss, Claude: 374, lineer olmama: 51, 115, 168,260,328, Locke, John: 24, 42, 48, 54, 80, 379 Lorentz, Hendrik Antoon: 289 Lorentz-FitzGerald ksalmas: 289, 290 Lorenz, Edvvard: 222, 223 Lovelock, James: 173, 174, 281 Lysenko, Trofm Denisovich: 256 Mach, Ernst: 207 Mandelbrot kmesi: 261,262 Mandelbrot, Benoit: 165 mantksal atomculuk: 80 Marshall, lan: 391 Marx, Karl: 24 MasIow, Abraham: 205 Materyalizm: 257 Maxwell, James clerk: 42 252, 253

Mazer: 257 McClintock, Barbara: 282 McGinn, Colin: 273 Meditasyon: 205, 262, 263, 360 Mendeleyev, Dmitry 1: 251 Merleau-Ponty, Maurice: 87 Mezonlar: 64, 161, 189, 251, 263,264, 311, 316, 317, 318, 384 Michelson, Albert: 29, 288 Michelson-Morley deneyi: 29 Mikrotpler: 267, 392 minimaks statejisi: 284 mitler: 46, 53, 56, 116, 328, 379 mitokondri: 138 momentum: 38, 66, 95, 98, 102, 103,116, 117, 161, 195, 221, 230, 234,235, 237, 244, .246, 264,269, 274, 275, 308, 309,: 330,348,366 Morgenstern, Oskar: 284 Morley, Edvvard: 29, 288 Moser, J.: 368 Muonlar: 189 mutlak sfr: 67, 102, 170, 235, 265,266, 320, 323 nanobiyoloji: 267, 337 nefret terapisi: 132 negentropi: 152 Newton, Isaac: 23, 366 Nietzsche, Friedrich: 27, 55 Noether Teoremi: 66, 330, nokta ekenler: 116 noosfer: 146, 352 nronlar: 55, 67, 88, 90, 99, 107, 112,121, 186, 187, 191, 225, 271,306,336, 337, 339, 387, 388, 392 ntrinolar: 76, 217, 259, 274, 275, 319 ntron yldzlar: 217, 273, 274 klit: 48, 51, 178, 241 olay ufku: 154,214,215 Olbers paradoksu: 166, 275, 276 Olbers, VVilhelm: 275 Onnes, Heike Kamerlingh: 323 optik pompalama: 258 optik yanlsamalar: 175 ortak evrim: 105,281,282 rtk Dzen: 282, 283, 284, 328 zdelik sorunu: 345 renme: 131, 177, 189, 190, 269,336, 338, 339, 340, 344

bilgisayarlar ve: 177 sinirsel ebekeler ve: 340 paradigma kaymas: 31, 208, paralel ilem: 89, 91, 110, 139, 140, 141,162, 177, 185, 186, 225, beyinde 84, 141, 186, 225 bkz. sinirsel ebekeler: 91, 141, 186, 225 dnme ve: 110, 140, 177 formel hesaplama ve: 162, 363 grme algs ve: 185 parack fizii: 33, 37, 58, 61, 63, 66, 104, 173, 228, 232, 248, 250, 309, 317, 376, 384 Byk Birleik Teoremler ve: 104 kozmoloji ve: 33, 61, 66, 104, 228 kuantum fizii: 33, 37, 232, 376 sanal geiler ve: 309 Parmenides: 196,246,257 Partonlar: 248 Pauli, Wolfgang: 274, 303, 377 Pavlov, van P.: 379 Peano erisi: 167 Penrose, Roger: 118, 121, 184, 279,291, 365, 391, 392 Penzias, Arno: 228 pi-mezon: 247, 264 Piaget, Jean: 374 Pinker, Steven: 145 Pisagor: 39 Planck dnemi: 294, 295 Planck sabiti: 249, 293, 294, Planck, Max: 236, 293 Platon: 24, 39, 40, 53, 84, 234, 268 Plazma: 296, 297 Poincare gurubu: 327 Poincare, Henri: 366 Pons, Stanley: 314 Popper, Kari: 85 Postyapsalclk: 374 Prigogine, 11ya: 148, 221, 279, 328 Principia (Newton): 23, 42 Process and Reality (Whitehead): 328 Psikiyatri: 55, 299, 300, 301 Psikodinamik204, 206, 297, 298, 299, psikolojik zaman: 383 psikoterapi: 206, 263, 297, 299, 300, 301,360, 381 300, 359, 381 363, 372

psikodinamik: 206, 297, 299,300,381 pulsarlar: 179, 187, 273 radyo teleskopu: 187 radyoaktif bozunma: 81, 149,249,308 Ramon y Cajal: 55, 336 Rasgelelik (ihtimal): 96 Reich, Wilhelm: 297 Renk: 29, 42, 45, 64, 88, 103, 124,129, 151, 173, 189, 231, 246,247, 252, 259, 264, 294, 302,311, 317, 326, 332, 335, 342, 346 renk kuvveti: 64, 103, 151, 173, 247,317,318, 332, 335, 336, 346 rezonans: 100, 303, 304, 320, 324,361,368 Rheomode: 284 Rimini, Alberto: 279 RNA (ribonkleik asit): 136 Robotlar: 332, 370, 372 Rogers, Cari: 205 Romantik hareket: 146 Romer, Ole Christensen: 197 Rumford, Benjamin Thompson, Lord:355 Russell paradoksu: 350 Russell, Bertrand: 80, 183 saakl mantk: 304, 305 sahte imdi: 72, 73, 189 sakl deikenler teoremi: 195, 244 Samanyolu: 171, 188, 306, 307, 308 sanal geiler: 308, 309, 310 sanal paracklar: 309, 310, 311 Schrdinger dalga fonksiyonu, bkz.dalga: 98, 123, 221, 322 Schrdinger, Erwin: 236, 248 Schwarz, John: 325 Schwinger, Julian: 233 Searle, John: 120,121,145,164 serbest irade: 95, 97, 389 seri ilem: 90, 91, 140, 141, 162, 298,312 beyinde: 141 formel hesaplama ve: 162,298 dnme ve: 140, 141 Seyfert galaksileri 171, Sezgi: 176, 227 Shannon, Claude: 109 Shapley, Harlovv: 306

Shinichiro, Tomonaga: 233 Sibernetik: 180, 332, 333 Simetri: 52, 64, 65, 66, 76, 103, 192,325,326, 329, 330, 332, 334, 335, antimadde ve: 76, 346, 383 atomlar ve: 64, 76 ayna: 64, 65, 66, 383 YEZ: 76 Simya: 40 Sinirbilim: 33, 53, 55, 83, 89, 107,111,118, 271, 336, 337, 338, 381 sinirsel Darwinizm: 337 sinirsel ebekeler: 90, 91, 139, 140,186, 298, 339, 340, 341 balantclk ve: 90 beynin: 90, 140, 186,: 339 sinyal kavram: 240 sistemler teoremi50, 51, 197, 216, 342,344 Sitter, Willem de: 210 Skinner, B. F.: 143 Smith, Adam: 24, 48, 80 Smolin, Lee: 75, 295 Smoot, George: 104, 266, 267 Snow, C.P.: 356 Sokrat: 38, 39, 40 Solitonlar: 312, 313 sonsuz (srekli) simetri: 65 sosyobiyoloji: 313 souk fzyon: 314, 315, 316 spektroskop: 188 Sperry, Roger: 83 spin dalgalar: 334,335 Standart Model: 61, 63, 64, 66, 103,104, 241, 248, 264, 317, 318, 346 kuarklarve-. 63, 64, 66, 103, 104,264, 318 speriletkenler: 37 sperktleekimi: 319 spernovalar: 171, 187,273,320,321,379 Sperrtk Dzen: 284 Sperpozisyonlar: 278, 321, 322, 323 ift yark deneyi ve: 322 spersimetri66, 192, 319, 325, 327 spersvlar: 323, 324 sre: 42,81, 129, 137, 164,233,257,268, 283, 284, 295, 296, 300,320, 322, 328, 335, 338, 382, 384 srekli (sonsuz) simetri: 65 srtnme: 42, 101, 116, 151, 152; 157, 178, 356, 357, 382 346, 377, 383

Swift, Jonathan: 261 Takyonlar: 347, 348 Tamamlayclk: 348, 349 Bohrun gr: 348, 349 lm sorunu348 Tao Te Ching: 209 Teilhard de Chardin Pierre: 146, 352 Teleoloji: 351, 352 Teleskoplar: 61, 154, 187, 188, 216,306 Termodinamik: 38, 42, 43, 48, 265,352, 354, 356 Birinci Yasa: 352, 354 entropi ve: 354 istatiksel mekanik: 42 kinci Yasa: 354, 356 nc Yasa: 265 tersinir ilemler: 152, 357, 382, 383 Thales: 38 Thom, Rene: 158 Timaeus (Platon): 43 transpersonel psikoloji: 300, 359, 360 Turing makineleri: 117, 118, 361, 362 Evrensel: 362 Turing testi: 364 Turing, Alan: 361 Tutuklunun kilemi (oyunu): 286 nc Dnya: 85 Ulam, Stanislaw: 191, 370 Uzay: 52,91,94, 105, 114, 122, 125, 172,178, 179, 182, 188, 194,199, 210, 229, 240, 243, 245, 283, 288, 290, 313, 322, 324, 329, 368, 375, 384, 389 k nlar ve: 240 uzman sistemler: 369 yapay zeka ve: 324, 325 Veneziano, Gabriele: 324 Virsler: 76, 137, 138, 370 von Neumann, John: 284, 370, 372,373 oyun teoremi ve: 284 Waddington, C. H.: 333 Watson, J. B.: 118,130,131 Watson, James: 118 Watts,n Alan: 112 Weber, Tullio: 279 Weiskrantz, Larry: 226

Wheler, John: 241,252,265,370 Whitehead, Alfred North: 233, 328, 388 Wigner, Eugene: 222, 277, 278 Wilkins, Maurice: 118 Wilson, E. O.: 313 Wilson, Robert: 228 Witten, Ed: 326 Wittgenstein, Ludwig: 80 Whler, Friedrich: 147 Wundt, Wilhelm: 379 X paracklar: 103 Yang Chen Ning: 377 yapay hayat: 50, 211, 370, 372 yapsalclk: 374 yeniden normalletirme: 233,241 Yerel olmama-. 91,, 92, 93, 238, 243,245, 278, 291, 375, 392 Bell Teoremi ve: 91 ift yark deneyi ve: 92 imkan ve: 243 lm sorunu ve: 278 YEZ simetrisi: 377 Yukawa, Hideki: 264: Yunanllar, eski: 38, 93, 95, 124, 135, 165, 166, 268, 269, 300, 336, 357 Yldzlar: 47, 58, 61, 75, 78, 155, 170,171, 210, 216, 228, 252, 254,273, 296, 307, 321, 350, 355, 377 zamanda yolculuk: 384, 386 Zayf Antropik ilke: 75 Zayf ekirdek kuvveti: 68, 103, 149, 150,259, 317, 318, 335 Zeki hayat: 153, 154 zihin-beden sorunu: 73, 389 beyin ve: : 73 zirve felaketi: 159 Zohar, Danah: 391 Zweig, George: 251

You might also like