You are on page 1of 107

Ferenc Molnar

PALSOKAGI
COCUKIARJ




Pul SoktW1 Crxuk.lan diinya !fOCUk cdcb1yatlnm ba$)'3
pnlanl'ldan biri, Macar Mol11ur'm
yazdA: bu ld1ap. y1llatdr dUnya ('ocuklannm cllcrin
den BiiyUk bn kennc ya$<ly<m iki \'OCok toph
ki1.ap1a. Ri ryanda. P11/ Sdl.w
ir'ndtl )'tl$3)'3.rt yoksul aiklcnn ('oculdan \'!H. Otc da.
K1:1i GdmleJ.Iilt'-r di)'e arnl::tn. ki n ailtlrill
lan. Pal Sokag, ('ocuktan. odun dcposu olll.tll.k kullamlllll
bir3tSa)'l yurl .. Kt:t/ GOmlt.klilcr.
bu arsaya clc hrar \'Crirl('r. 1$tC her scy ondan
OOslar. Bir yanda ek planlanan bir arsa.
Q.tc yanda dUsmao So'IVUnubCo\k bir )'UM
vardu. Biitiin haztrhklar. iki bUyiik ordunun SS\'8$ haz:1t
hklan gibidir. Akl OOiu.uvgi dolu bir romn Yedideo yet
insanm dirxkn bit kitllp. Pol
Sollug, dayan$1Nlnm.
)'Unse ... ctligi r\
KOV fCINDimiR




Ferenc Molnar PAL SOKAI OCUKLARI
TRKES: ZEYYAT SELMOLU Can
Yaynlar 2000
web sayfas: http://www.canyayinlari.com
E-posta: yayinevi@canyayinlari.com


Ferenc Molnar, 12 Ocak 1878'de Budapete'de dodu, 1
Nisan 1952'de New York'ta ld. Molnar, eski bakent
Budapete'deki kent yaamndan kesitler alp gldr esi
katarak yazmaya balad. lk roman, elinizdeki Pal Soka
ocuklar'dr. 1907'de yazd bu roman byk bir ilgiyle
karland. Hemen hemen btn dnya dillerine evrildi, dnya
ocuklarnn elinden yllarca dmedi. Dnya ocuk edebiyatnn
klasikleri arasna giren Pal Soka
ocuklar'nda yazar, kentin iki ayr kesiminde
oturan iki ocuk topluluunun serven dolu
kavgasn anlatr. Yiitlik, korkaklk, kallelik,
zveri ve onur gibi insann deimeyen evrensel
zellikleri bu romann kahramanlar olan
ocuklarda ustaca ilenmitir. Romanlaryla olduu
kadar
tiyatro oyunlaryla da nlenen Ferenc
Molnar'n ilk oyunu eytan'dr (1907). Hukuk
renimi gren yazar, gazetecilii seti ve Birinci Dnya Sava srasnda sava
muhabiri olarak alt. nl oyunlar Liliom (1909), Kuu (1920) ve Krmz
Deirmen'dir (1923). Mzik (1908) bal altnda derledii ykleri Macar
edebiyatnn bayaptlarndan biridir. Yoksul kesim, bu nl yazarn yaptlannda
ok ustaca ilenir. Yaamnn son yllarn Amerika'da geirdi ve orada ld.
















BRNC BLM

Saat bire eyrek vard. Okulun fizik laboratuarndaki deney masas zerinde yrtlen
uzun ve baarsz deneylerden sonra, gerilim dolu an gelip atm, deney lambasnn renksiz
alevinde zmrt yeili, ho bir k belirmiti. retmen, bylece aleve yeil bir renk verecek
kimyasal bileimi gerekletirmi oluyordu. Baarsn kantlayan bir iaretti bu. Dediim
gibi, saat bire eyrek kala, ite bu anl anl baar annn tam ortasnda, komu evin
avlusundan ykselen bir laterna sesi, snfn havasn deitiriverdi.
Olduka scak bir Mart gnyd. Pencereler ardna kadar almt. Laterna sesi, haff
bahar rzgaryla, snftan ieri doluyordu. en atr Macar halk arklarndan oluan bu ezgi,
laternadan ykseldii iin olacak, hemen hemen bir mar ya da az buuk bir Viyana valsi
havasndayd. Hani btn snf, makaralar koyverse yeriydi. Aslnda tek tk glenler de
olmad deil. Deney lambasnda neeyle ldayan yeil izgi, ancak ilk sralardaki birka
ocuun dikkatini ekebilmiti. tekiler, kk komu evlerin damlarnn grnd
pencereden dar bakyorlard. Btn gzler, le gneinin altnda ldayan uzaktaki kilise
kulesinde, kuledeki saatin yelkovannda, gnlleri ferahlatarak bire doru yaklamakta olan
saatin yelkovanndayd. Darya kulak verdiler mi, mzikle birlikte birtakm yabanc sesler
de geliyordu. Atl tramvayn an sesleriyle birlikte, laternann aldndan bambaka hava
tutturan hizmeti kzn arks iitiliyordu. Btn snfa bir canllk gelmiti. Kimileri sralarn
altndaki kitaplarn kartryor, dzensever renciler yaz kalemlerinin ularn siliyorlard.
Boka, krmz meinle kaplanm olan mrekkep aktmayacak biimdeki hokkasn kapatmaya
alyordu. Bu hokka, mrekkep damlatmazd, ama cebe sokulmamak kouluyla... ele de,
kitap yerine geen not katlarn topluyordu. ele, oldum olas sse, cakaya dkn bir
ocuktu. br rencilerin yapt gibi yannda sryle kitap tamazd. Yanna yalnzca en
gerekli katlar alr, onlar da dikkatle btn ceplerine datrd. En arka srada oturan
onako, skkn bir su aygr gibi, az dolusu esnemeye koyulmutu. Vays, srayla btn
ceplerini tersyz ediyor, saat ondan on e kadar para para kopararak yedii kk beyaz
ekmein krntlarn temizliyordu. Bu arada Gereb de, ha kalktm ha kalkyorum dercesine,
srann altnda ayaklarn srtp duruyordu. Barabas'a gelince, o da kucana muambasn
yaym, kitaplarn byklklerine gre diziyordu. Kitaplarn dizilmesi bitince, elindeki kayla
ylesine sk sk balad ki kitaplar, altndaki sra gacr gacr tt. Kendini iyice zorlam
olan Barabas'n yz kpkrmz kesilmiti. Uzun szn ksas, herkes kendi bildiince, snftan
kp gitmenin hazrl iindeydi. Dersin be dakika sonra biteceini umursamazm gibi
grnen tek kii, retmendi. Yumuak baklarm snftaki ocuklarn zerinde yle bir
dolatrd:
- Ne var, ne oluyor?
Btn snf derin bir sessizlie brnd. Sinek usa duyulacakt neredeyse. Barabas
elindeki kay gevetti. Gereb ayaklarn srtmeyi kesti. Vays dar kard cep astarn
yeniden ieri soktu. onako eli aznda, esnemeyi bitirdi. ele katlarn toplamay brakt.
Boka krmz hokkasn telala cebine soktu. Ne gariptir ki, hokka cebe girdiini duyar
duymaz, gzelim mavi mrekkebini szdrmaya balamt bile.
- Ne oluyorsunuz? diye tekrarlad retmen. Ama ocuklar yerlerinden kprdamyorlard
bile. retmen pencereye dnp darya yle bir bakt: Laternadan ykselen ses, okulmu,
disiplinmi bana vz gelir der gibi srp gidiyordu. Oretmen yine de laterna sesinin geldii
yne sert sert bakt.
- engey, pencereyi kapat!
engey, ufaklk engey yerinden frlad, yz her zamanki gibi ciddiydi. Gidip pencereyi
kapatt.
Tam bu srada, oturduu sradan eilen onako, kk, sarn bir ocua fsldad:
- Dikkat Nemeek!
Nemeek, nce arkasna, sonra da yere bir gz att. Kck bir kat top, yuvarlanarak
ona doru yaklayordu. Yerden ald kat topu at. Kadn bir yznde u yazlyd:
"Boka'ya ilet!"
Bunun yalnzca adres olduunu, asl mektubun kadn br yznde yazl olduunu
biliyordu Nemeek. Ama drst bir ocuk olduundan, kendine yazlmam bir mektubu
okumazd. Zaten imdiye kadar da hi okumamt. Kad, yeniden top gibi yuvarlayp, bir
frsatn buldu, sralarn arasndan uzanan yola doru eildi, ksk bir sesle,
- Dikkat Boka, dedi.

imdi Boka'nn da gzleri yerde, bu trden haberleri ileten her zamanki trafik
geidindeydi. Kat top, yuvarlana yuvarlana gelmiti bile. Kadn br yznde -sarn
Nemeek'in kendine saygsndan tr okumad yznde- u yazlyd: "Genel kurul
toplants saat te. Bakanlk seimi, arsada. Ltfen duyurun!"
Kad cebine sokuturan Boka kitaplar tutan kay iyice skt. Okul zili almaya
balaynca, dersin bittiini retmen de anlamt artk. Deney lambasn sndren retmen,
ertesi gnn devlerini verdi, laboratuara geti. Bu laboratuarn kaps ne zaman alsa,
doldurulmu hayvanlarla kularn camdan gzlerle baktklar, bir keden de sessiz, vakur, sr
kp ve dehet kumkumas, sararm bir insan iskeleti grlrd.
Snfn fizik laboratuarn boaltmas bir dakika bile srmedi. Stunlarla sslenmi byk
merdivende bir koumadr balad. Bu trden koumalar, ancak grltl patrtl kalabalk
arasndan retmenlerden biri boy gsterince yatrd. Sanki bir anlna frenlere baslr,
ortala bir sessizlik ker, ama retmenin keyi dnmesiyle birlikte grlt yeniden
balard.
Kapdan frlayan ocuklarn kimileri saa, kimileri sola sapt. Bir retmenle karlamaya
grsnler, kasketleri hemen havalanyordu. Gne altndaki sokakta yorgun ve a
kouyorlard. Kafalarndaki sersemlik, sokaktaki canl ve nee dolu kalabalkta yava yava
durulmaya balamt. zgrlklerine kavumu kk tutsaklar rnei, temiz bahar havas
ve lk gne altnda, grltl kent iinden geerek, arabalarn, atl tramvaylarn, caddelerin,
maazalarn arasndan, evlerinin yolunu tutuyorlard.
ele, komularnn kaps nnde, kozhelva pazarlna girimiti bile. Helvac, fyatlarn
artrmt. Dnyann neresine gidilirse gidilsin, kozhelvann bir lei bir lira eder. zlenen
yol da udur:
Helvacnn kk bir satr vardr; ite bu satrla, o kocaman, bembeyaz ve fstkl kozhelva
ynndan bir vuruta ne kadar keserse kessin, o parann fiyat bir liradr. Byk kap
nndeki btn satlarda bilirim, hep budur, bir liradr. rnein, ubua geirilmi kuru
erik, yarm incir, eftali, yarm cevizin fiyat da -hem de raya banlm olmas
artyla- yine bir liradr.
Arpa ekeri olsun, ay ekeri olsun, yine bir liraya satlr. Yeryznn grp grebilecei
u en lezzetli erezin 'renci yemi'nin klah bile bir liradr. Neler bulunmaz ki o erezin
iinde. Fndk m istersiniz, kuzm, kuru zm, eker, badem mi, keiboynuzu krnts,
sokak sprnts, sinek mi? Bir liraya satn aldn 'renci yemi' ite bylece sanayi, bitki
ve hayvanlar dnyasnn rnlerinden en zengin eitleri bir araya getirip sunar.
ele'nin pazarlk etmesinin nedeni, helvacnn fiyatlar artrm olmasyd. Ticaret, yani
kazan tehlikeye dnce fiyatlarn ykseldii, ticaret yasalarndan anlayanlarn teden beri
bildikleri bir eydir. rnein, Asya'dan gelen ayn fiyat yksektir. Neden mi? nk bu
ay getiren kervanlarn ekya yata yerlerden gemesi gerekir de ondan. te bu rizikoyu
biz Bat Avrupallar, cebimizden demek zorundayzdr. Helvacnn tam bir tccar kafasna
sahip olduundan kuku duyulmazd. Onun, okul yaknnda sat yapmasn yasaklamak
niyetindeydiler. Kovulacan ok iyi biliyordu adamcaz. nnden geen retmenlere,
ekerlerinin arasndan tatl tatl glmseyip dursa da, kendisini genliin dman gibi
grdklerinden hi kukusu yoktu. "Ceplerindeki btn paray bu talyana kaptryor
ocuklar," diyordu retmenler. Okulun yan bandaki bu ticaretin pek de uzun mrl
olmayacan anlayan talyan da ha babam fiyatlar artryordu. Er ge yerinden olacaksa, hi
deilse iyi bir karla ayrlmalyd buradan. ele'nin yzne bakp yle dedi:
- Bugne kadar her ne alrsan bir lirayd. Bundan byle ne alrsan iki liraya.
Bu szleri, ona yabanc gelen dilde zar zor sylerken kk satrn sallayp duruyordu.
Gereb, ele'ye fsldad:
- Kasketini karp bir vursana ekerlere! ele hayran kalmt bu neriye. aka dediin
byle olurdu ite, harikayd dorusu. Bir vuruta darmadan edebilirdi ekerleri, ocuklar da
zevkten drt ke olurlard.
Gereb, kulann dibinde eytan gibi fsldayp duruyordu boyuna:
- Hadi vursana kasketini yahu, soyguncunun daniskas bu herif!
ele kasketini kard.
- Gzel kasketiim, dedi bocalayarak. Bu iin yryecei yoktu byle. Gereb yanl
adama bavurmutu. ele gerekten de sse dkn, cakacnn biriydi.
- Kasketine mi kyamyorsun yoksa? diye sordu Gereb.
- Evet, dedi ele. Korktuumu sanma. Korkak falan deilim. Kasketime acyorum, o
kadar. spat edeyim istersen? Senin kasketini ver, vuraym ekerlere.
Gereb bu szn altnda kalacak ocuk deildi. Dorusu, dpedz hakaretti bu. Kprd.
- Kendi kasketimle vurmasn ben de bilirim. Bu herif soyguncu diyorum sana.
Korkuyorsan ekil git!
Ve savaa hazr olduunu gsteren bir davranla, kasketini kard bandan. Niyeti,
kasketini tatllarla ekerlemelerle dolu bacakl sehpann zerine frlatmakt.
Tam bu srada, arkadan uzanan biri elini yakalad. Erkeksi bir sesti:
- Ne yapmak niyetindesin? diye sordu. Gereb, dnp bakt. Boka, arkasndayd.
- Niyetin ne? diye sordu Boka yeniden. Yumuak, arbal bir tavrla Gereb'in yzne
bakt.
Gereb, eiticisinin keskin baklarn zerinde duyan bir arslan gibi homurdand nce,
sonra yatt, sustu. Kasketini yeniden bana geirip omuz silkti.
Boka hafif bir sesle,
- Adam rahat brak, dedi. Yrekli olmak houma gider, ama bylesi sama. Gel benimle.
Gereb'e elini uzatt. Eli mrekkep iindeydi. Mrekkep hokkas, iindeki koyu mavi
mrekkebi rahat rahat Boka'nn cebine szdrm, Boka da olan bitenden habersiz, elini
cebinden ekip karmt. Pek de zerinde durmadlar bunun. Boka elini duvara srerek
temizledi.

Boka, Gereb'in koluna girdi, aaya doru yrdler. Cakac kk ele geride

kalmt. Geri pskrtlm bir asinin znts iinde, ksk bir sesle talyana yle
dediini duydular:
- Eh, madem bundan byle ne alrsak iki lira, bana iki liralk kozhelva ver bakalm.
Bunu sylerken bir yandan da kk, yeil para czdanna el atmt. talyan glmsyor,
yarn fiyat liraya karsam nasl olur acaba, diye dnyordu belki de. Hayal kurmak
diye buna denirdi ite. Tek bir altnn yz altn deerinde olduunu dnmek gibi bir ey.
Helvac, satrn kozhelvann zerine indirip kestii paray bir kada sard. ele kt kt
bakt helvacya.
- Bu ne yahu? Eskiden verdiinden de az bu! leri yolunda giden talyan, ii iyice
yzszle vurdurmutu artk. Srtarak karlk verdi:
- Ee, daha pahal demek, daha az demektir. Sonra, yeni bir mteriden yana dnd. Bu
yeni mteri alaca dersi renmi, iki liray avucunda hazrlamt bile.
Helvac, kk satrn beyaz helva topana indirdi. Satr kullanrken, masallardaki
cellatlardan fark yoktu. Hani o masallarda kck baltal cellatlar vardr, kck
adamlarn ceviz byklndeki kafalarn uururlar. te tpk onlar andryordu helvac.
- Sakn ha, dedi ele, yeni mteriye, ondan helva alma sakn, soyguncunun biri o.
Bir rpda elindeki kozhelvay azna tkt. Kozhelvann hemen hemen yars kada
yapp kalmt. Geri koparlamazd kattan, ama yalanarak pekala yenirdi. - Beni
bekleyin! diye seslenip tekilerin ardndan kotu.
Ke banda yetiti ocuklara, bir yan sokaa saptlar. Ortalarnda Boka, kol kola
yryorlard. Boka her zamanki gibi sakin ve ciddi haliyle bir eyler anlatyordu. Boka on
drt yalarndayd. Yznde erkeksi hatlar belirmemiti daha. Ama konumaya balad m,
yandan birka ya daha byk grnrd. Derinden gelen tatl bir sesi vard. Sama
konutuu olmazd. Budalaca akalardan da pek holanmazd. Tartmalardan uzak dururdu.
Boka'y hakem yapmak istediler mi, kamann bir yolunu bulurdu o. Gereken yarg
verildikten sonra, taraflardan birinin kseceini biliyordu, stelik bu ksknlk ounlukla
hakeme yneliyordu. Yalnz i rndan kp kavga byr, retmenlerin ie karaca
anlalrsa, Boka araya girer, ortal yattrrd. te o zaman, arabulucuya kzan ya da ksen
olmazd. Uzun szn ksas Boka akl banda bir ocuktu. Hayatta ok ileri gidemeyecek bile
olsa, her zaman namuslu ve onurlu bir insan olarak kalacakt.
Eve gitmek iin artk Kztelek Soka'na sapmalar gerekiyordu. Bu kk sessiz sokak,
ilkyaz gnei altnda tatl bir havaya brnmt. Sokan bir yanna kurulmu olan ttn
fabrikasndan hafif haff homurtular geliyordu. Kztelek Soka'nda iki kii grdler. Yolun
ortasnda durup bekleyen iki kii. Biri, gl kuvvetli onako, teki de kk, sarn
Nemeek'ti.
Kol kola girmi arkadann yaklatn gren onako, iki parman sevinle azna
sokup, tren ddn andran bir slk ald. Bu sl almak ona vergiydi. Drdnc
snftakilerden hibiri yknemiyordu ona. Drdnc snf yle dursun, tm okulda ancak
bir iki kii vard bu arabac sln becerebilen. Sylentiye baklrsa, ancak kltr kolu
bakan alabilirmi bu sl eskiden, ama dediim gibi, o da eskiden, daha kltr kolu
bakan olmadan nce. Bakanla seildikten sonra, kltr bakannn bir daha parman
azna gtrd grlmemi. Her aramba leden sonra krsde edebiyat retmeninin
yannda oturan kltr kolu bakan da slk alacak deildi ya!
onako, yine o tiz sl almt. onako'a yaklaan ocuklar, sokan ortasnda bir
araya gelip toplandlar.
onako, kk Nemeek'ten yana dnd:
- Onlara anlatmadn m daha?
- Hayr.
- Neyi anlatacakt? diye sordu tekiler hemen. onako, kk sarnn yerine,
- Dn mzede yine, 'el koydum' yapmlar! diye karlk verdi.
- Kimler?
- Pastor Kardeler var ya, onlar ite!
Bunun zerine, bir sessizlik kt. eytan gemiti sanki.
Bu derin sessizliin nedenini anlamak iin 'el koydum' deyiminin ne anlama geldiini
bilmek gerekir. Bu deyimin Budapete okul ocuklar iin nemli bir anlam ve yeri vardr.
Gc kuvveti yerinde bir ocuk, kendinden daha gsz ocuklarn mile ya da benzeri
oyunlar oynadn grr ve mile, ciciali ya da misket ele geirmek isterse, yksek sesle 'el
koydum!' diye barr. Bu deyim kullanld m, gcne gvenen ocuk mile, ciciali ve bu
misketi sava ganimeti diye ilan etmi ve onlar almasna engel olunursa, kuvvet
kullanacan aklam saylr. Ksacas, 'el koydum' demek, bir bakma sava ilan edildi
demektir. Ayn zamanda, kuatmalarda bavurulacak zorbaln, kaba kuvvetin, yumruk
hakknn, korsan egemenliinin ksa yoldan zetlenmesi anlamn da tar.
Sze ilk balayan ele oldu. Dehete kaplarak,
- Ne? dedi, 'el koydum' mu yapmlar? Kk Nemeek iin nemini anlam gibi,
- Yaptlar ya, diye karlk verdi. Derken, bu kez de Gereb kprd:
- Buna daha fazla gz yumamayz artk. Bir aresine bakmalyz diyorum, ama Boka
batan savyor hep. Gerekeni yapmazsak bizi dvmeye kalkacaklar.
Sevin sln almak isteyen onako, iki parman azna gtrd. Hele bir ayaklanma
sz konusu olsun, onako dnden hazrd. Ne var ki, Boka skca tutup indirdi onako'un
elini.
- Kulaklarmz sar edeceksin, dedi. Sonra, ufaklk Nemeek'e dnp, ciddiyetle sordu:
- Sen iyice bir anlatsana bakaym. Nasl olmu?
- ey ite, 'el koydum' yapmlar.
- Peki ne zaman?
- Dn leden sonra.
- Nerede?
- Mzede.
Mzenin bahesini byle adlandryorlard.
- imdi ayrntlaryla anlat bakalm. Onlara kar harekete gemeden nce btn gerei
bilmemiz gerekir.
Bylesine bir olayda kendisine en nemli grevin dtn anlayan kk Nemeek, ok
heyecanlanmt. Sk rastlanr bir ey deildi bu. Aslnda ocuklarn gznde Nemeek ha var
ha yoktu. Aritmetikteki sfr gibi bir eydi yani. Hi kimse zerinde durmazd Nemeek'in.
nemsiz, sska, kk bir oland ite, hepsi o kadar...
Btn bunlardan tr, kurbanlk koyundan fark yoktu. Nemeek anlatmaya, tekiler de
ba baa verip dinlemeye koyuldular.
- yle oldu, dedi Nemeek. le yemeinden sonra mzenin bahesindeydik. Vays,

ben, Rihter, Kolnay, bir de Barabas. nce Esterhazy Soka'nda, top oynamak
niyetindeydik. Ama top liseli ocuklarn olduu iin oynatmazlard bizi. Barabas da, "Hadi
ocuklar," dedi, "biz de mzeye gidip mile oynayalm yleyse." Kalkp mzeye gittik. Duvar
dibinde mile oynamaya baladk. Her birimiz bir misket yuvarlyor, kimin misketi daha nce
yuvarlanan misketi vurursa, milelerin hepsini topluyordu. Sraya girip misketleri
yuvarlyorduk. Duvar dibinde hemen hemen on be mile toplanmt. ki de ciciali vard
aralarnda. Oyunun ortasnda Rihter, birden barverdi: "Kesin ocuklar, oyunu kesin, Pastor
Kardeler geliyor!" Gerekten de tam bu srada Pastor Kardeler keyi dnmlerdi. Elleri
ceplerinde, balar nlerine eilmi, geliyorlard. yle de yava yryorlard ki, kanmz
dondu iliklerimizde. Ne yapsak bounayd, be kiiydik, ama bouna, o ikisi yle kuvvetlidir
ki, on kiiyi haklayabilirler. Hem be kii olduumuzu da hesaba katmamal. Tehlike ba
gsterdi mi, Kolnay'n tabanlar yalayaca, Barabas'n da onu izleyecei kesindi. Kala kala
kii kalacaktk yani. Hem, belki ben de yalardm tabanlar, geriye iki kii kalrd. Beimiz
birden kasak bile bir ey deimezdi. Pastorlar, o evrenin en hzl kouculardr. Bunu herkes
bilir. Ka kaabilirsen, nasl olsa yetiirlerdi bize. Pastorlar, dediim gibi, geldiler ite;
yaklatlar, yaklatlar ve iyice yaklanca az temizden milelere gz diktiler. Dnp
Kolnay'a "Bana bak," dedim, "bunlar bizim milelere gz koydu." Vays en akllmz ya,
durumu kavrad hemen. "ocuklar," dedi, "bu iin sonu 'el koydum'dur!" Oysa ben, kendi
kendime diyordum ki, biz bunlara bir ktlk etmedik, herhalde onlar da bize ktlk etmez.
nce bir ey de yapmadlar zaten. ylece dikilip oyunumuza baktlar. Kolnay kulama,
"Bana bak Nemeek," diye fsldad, "oyunu kessek iyi olacak." "yle ya, senin iine gelir
elbette," dedim ben de ona. "Attn, bir ey vuramadn nasl olsa. Sra bende imdi.
Kazanrsam brakrz oyunu!" Tam bu srada Rihter bilyesini frlatt, ama hem korkudan eli
titredii iin, hem de gz Pastorlarda olduundan, vuramad elbette. Pastorlar bana msn
demiyor, elleri ceplerinde, yle dikilip duruyorlard. Sra bendeydi. Nian aldm ve vurdum.
Btn mileleri kazanmtm. Tam mileleri topluyordum ki -aa yukar, otuz mile vard-
Pastor Kardelerin k yle bir ileri frlayp, "el koydum!" diye bard bana.
Dorulunca bir de ne greyim, Kolnay ile Barabas tabanlar yalamlar bile, Vays da duvara
yaslanm, surat kl gibi. Rihter'e gelince, o da kasn m kamasn m diye dnyor. Hele
bir doru yolu deneyeyim diye dndm: "Rica ederim," dedim, "buna hakknz yok!" Ama
Pastor'larn by oktan ie koyulmu, mileleri cebe indirmeye balamt bile. K de
gsmden iteleyip, "Yoksa duymadn m!" diye bard. "El koydum, dedikya demin."
Suspus olup kaldm elbette. Vays duvar dibinde alyor, Kolnay ile Barabas da keden
balarn karmlar, ne oluyor diye bakyorlard. Pastor Kardeler btn mileleri toplayp,
hi ses etmeden ekip gittiler. Olan biten bu ite. Gereb fkeyle,
- Olur ey deil, diye sylendi.
- Dpedz ekiyalk denir buna, dedi ele. onako, durumun gergin olduunu belirtmek
istercesine sl bastrd. Boka sessiz, sakin durmu dnyordu. Hepsinin gzleri ondayd.
Arkadalarnn aylardr yakndklar, ama kendisinin bir trl ciddiye almad bu ie imdi
ne diyecekti bakalm? Heyecanla bekliyorlard. Bu byk hakszln Boka'y da ileden
kard belliydi. Hafif bir sesle,
- nce le yemeklerimizi yiyelim hele, dedi, sonra arsada buluuruz, enine boyuna
konuuruz durumu. Bence de, olur ey deil!
Hepsinin houna gitti bu. u anda Boka'y ok sevimli buluyorlard. Ona sevgi
duyuyorlard. Zeka fkran baklarn, sava ateini yanstan prl prl kara gzlerini dikkatle
izliyorlard. Ge de olsa kafas kzd iin, u anda Boka'y bir gzel kucaklayabilirlerdi.
ocuklar evin yolunu tutmulard. Bir yerden neeli bir an sesi geliyordu. Gne
styordu. Her ey sevin iindeydi ve gzel grnyordu. Byk olaylar karsndaydlar.
Hepsinin iinde bir ey yapmann atei tutumutu, hepsi de "Ne olacak acaba?" sorusunun
heyecan iindeydiler. nk Boka, "Bir ey olacak" dedi mi, o ey olurdu gerekten.
Ulbi Caddesi'ne doru yrmeye baladlar. onako'la Nemeek arkada kalmt. Boka
dnp baktnda, ikisi de ttn fabrikasnn pencerelerinden birinin nnde duruyorlard.
nce ttn tozu, kaln sar bir tabaka halinde kaplamt pencere kenarn.
"Enfiye derler buna, enfiye!" dedi onako, nl sln alp sar tozdan bir tutam ald,
burnuna ekti.
Kk maskara Nemeek kkr kkr glmesin mi? O da bir tutam ttn tozu alp incecik
parmann ucundan burnuna ekti. Hepsi de bu keiflerinden sevinli, hapra hapra
yollarna devam ettiler. onako, top gibi grlyordu haprrken. Ufaklk sar olana gelince,
onun haprmas fkeli bir tavann szlanmasyd, o kadar. Bir yandan hapryor, bir yandan
glyor, sevin iinde koup duruyorlard. ylesine bir cokuydu ki bu, o sakin ve ciddi
Boka'nn bile, olur ey deil diye nitelendirdii byk hakszl unutmu gibiydiler.




KNC BLM



Arsa... Ey dalarda, ovalarda yaayan, bir dmda ucu buca grnmez tarlalara
ulaabilen gl, kuvvetli, salkl ocuklar! Siz ki, gzelim mavi gn altnda yaamaya,
sonsuz uzaklklara miskinsiniz. Siz ki, koca apartman bloklar arasnda skk yaamak
zorunda deilsiniz. Byk kent ocuu iin, bo bir arsa ne demektir bilebilir misiniz? O
ocuklar iin arsa, ova demek, kr demek, bozkr demektir. rk tahta perdelerle, gklere
ykselen apartmanlarla snrlanm kck bir toprak paras, o ocuklar iin sonsuzluk ve
zgrlk demektir Pal Soka'ndaki o Arsada bu gn drt katl bir apartman ykselmektedir.
O Arsa, vaktiyle bir sr ocuk iin mutluluk demekti. Bu gerei Arsann zerine dikilmi
apartmandaki kiraclarn bir teki bile bilmiyordur.
O sralarda Arsa, btn arsalar gibi, bombotu. Pal Soka boyunca uzanan bir tahta perde
vard. Sada, solda yksek yaplar, arkada... arkada ise, Arsay ilgin klan, ona olaanst
zellik kazandran bir ey vard. Evet, byk bir toprak paras, arkada Arsa ile birleiyordu.
Bu toprak parasn, bir buharl bk firmas kiralamt. Boydan boya odun istifleri yer
alyordu orada. Odunlar, drtgen bloklar biiminde st ste ylmt. Aralarndan kk
yollar geiyordu. Tpk insan artan dolambal yerler gibi. Bu suspus olmu ve karanlk
odun ynlar arasnda birbiriyle kesien tam elli, altm darack sokak. Bu kemeke iinde
yolunu bulabilmek her babayiidin harc deildi. Zar zor da olsa bir yolunu bularak odun
ynndan syrlp kld m, kk bir alana ulalrd. Bu alann ortasnda garip, esrarl,
kk bir yap vard. Buharl bk makinesi, o kk yapnn iindeydi. Yazlar btn bu
yapy epeevre sarp sarmalayan asmann yeil yapraklar arasndan uzanm ince, kara bir
baca. masmavi gkyzne dzenli aralklarla bembeyaz bir buhar pskrtrd.
O kk yapnn nnde byk odun arabalar dururdu. Bu arabalardan biri, zaman zaman
saak altna yanar, aradan ok gemeden, bir grlt kopard. Bk evinin dam altnda
kk bir pencere vard. Tahtadan bir oluk uzanrd o pencereden. Araba pencerenin altna
yanat m, oluun iinden para odunlar hzla dklrd. Hem de yle bir hzla ki, oluktan
yamur suyu akyor sanlrd. Araba tepeleme odun dolunca, arabac bir ey sylerdi. O
zaman bacann puflamas kesilir, kk bk evine bir sessizlik kerdi. Derken, arabac
atlarn dehler, araba yola koyulurdu. Sra gelirdi br bo ve a gzl arabaya. Kara demir
baca yeniden buhar pskrtmeye balard. Ve oluktan yine odunlar dklrd. Yllardr byle
srp gidiyordu bu i. Kk bk evindeki bk ne kadar odun bierse bisin, koca koca
arabalar hep yeniden odun getiriyordu. Byk avludaki odun ynlar eksilmedii gibi, buharl
bk da gcrtsn kesmiyordu. Kk bk evinin nnde, gdklemi bir iki dut aac
dikiliydi. Bu aalardan birinin yan banda da kck bir tahta kulbe
uydurulmutu. Beki Yano, bu kulbede oturur, geceleri almasnlar ya da tututurmasnlar
diye, odunlar beklerdi.
Kent ocuklar iin yeryznde bundan daha uygun bir oyun alan dnlemezdi.
Kzlderili oyunlar iin, daha elverili bir yer olabilecei akliannn kesinden bile
gemiyordu. Pal Sokandaki bu Arsa harikayd dorusu. Arsa, Amerika'daki otlaklarn
yerini tutuyor, br blm, yani odun deposu da, bambaka bir dnya oluturuyordu,
isterlerse kent, isterlerse orman, dalk ya da kayalk, ksacas o gn oynayacaklar oyuna
gre deien bir dnya...
Odun deposunun savunmadan yoksun braklm bir yer olduunu sanmayn sakn. Odun
ynlarnn tepesinde kaleler mi istersiniz, siperler mi? Hangi noktasnn
salamlatrlacana Boka karar verir, onako ile Nemeek de siperleri yaparlard. Drt ya
da be noktada kaleler kurulmutu. Her kalenin bir komutan vard. Sonra, yzbalar,
stemenler, temenler. Hepsi birden bir ordu oluturuyordu. Erlere gelince, ne yazk ki er
olarak tek bir kii vard ancak. Btn bir ordunun yzbalar, stemenleri, temenleri
yalnzca tek bir kiiye buyruk veriyorlar, tek bir eri cezalandryor, bu tek eri tutukluyorlard.
Bu biricik erin Nemeek, ufaklk sarn Nemeek olduunu anlamsnzdr herhalde.
Yzbalar, stemenler, temenler Arsada yz kez de karlasalar, iten bir ekilde
selamlarlard. yle elleriyle kasketlerinin kenarna bir dokunur, "selam" derlerdi yalnzca.
Ama, Nemeek yle mi ya? Zavall Nemeek bir subayla karlanca hemen esas durua
gemek, durup sert bir selam vermek zorundayd Yanndan kim gese azarlamadan edemezdi
Nemeek'i.
- Ne biim duru bu? Topuk bititir. Gs kafa sar, karn ieri! Hazrol!
Nemeek, severek boyun eerdi hepsine. Kaytsz artsz boyun emek kimi ocuklarn
houna gider. Ama ocuklar ounlukla buyruk vermeyi sever. Eh ite, byledir insanlar.
Bunun iindir ki. Arsadaki ocuklarn tm subayken, yalnzca Nemeek acemi erdi
ilerinde.
leden sonra saat sralarnda Arsada kimsecikler yoktu. Beki kulbesinin nne
serilmi ulun zerine uzanm olan beki Yano, ml ml uyuyordu. Yano hep gndzleri
uyur, geceleri odun istiflerinin arasnda dolar, kalelerden birine trmanr, gkteki ay' seyre
dalard. Buharl bk gcrdyor, kk kara baca bembeyaz dumanlar pskrtyor, para
tahtalar kocaman arabann iine dklyordu.
Saat e birka dakika kala, Pal Soka'na bakan kap ald, Nemeek ieri girdi.

Cebinden bir para ekmek karp nce evresine bir baknd. Daha kimsenin gelmediini
grnce, ekmeini rahat rahat yemeye balad. Ama daha nce kapy dikkatle srglemeyi de
unutmad. Arsada uygulanan yasalar gereiydi bu. Hem de yasann en nemli maddelerinden
biri. eri girerse, ardndan srglemek zorundayd kapy. Bu konuda hele bir dikkatsizlii
grlsn, cezas kalede tutuklu kalmakt. nk Arsada tam bir ordu disiplini uygulanyordu.
Bir tan zerine ilien Nemeek, bir yandan ekmeini yiyor, bir yandan da tekilerin
gelmesini bekliyordu. Byk olaylara gebe bir gnd. Havada bile byk olaylarn kokusu
vard. Arsann yelerinden biri olmaktan byk gurur duyuyordu Nemeek. Pal Soka
ocuklarnn nl birliine ye olmak az ey miydi? Ekmeini yedikten sonra, can
skntsndan kurtulmak iin, odun istiflerinin arasnda dolamaya balad. stifler arasndaki
kk yollardan birinde, anszn Yano'nun kara kpei kt karsna.
- Hektor! diye candan bir sesle seslendi kpee.
Ama Hektor, bu candan arya karlk veremeyecek kadar keyifsizdi. yle ksa yollu bir
kuyruk sallamakla yetindi. Bizler de, tam bir selam vermek yerine bazen apkamzn kenarna
dokunuruz. te, kpeklerde de kuyruk sallamak ayn anlamdadr. Hektor, bir yandan
koarken, bir yandan da havlyordu. Nemeek ardndan seirtiverdi hemen. Bir odun istifinin
dibinde duran Hektor imdi daha fkeli havlyordu. ocuklarn, stn kuvvetlendirdikleri
bir odun istifiydi bu. En yukarsnda para tahtalardan bir gs siperi yaplmt. nce bir
sopann ucunda da krmz-yeil kk bir bayrak dalgalanyordu. Hektor odun istifine doru
atlyor, aralksz havlyordu.
Nemeek, sk fk dostu olan Hektor'a,


- Nen var canm, ne oluyorsun? diye sordu. Bu sk fk dostluun nedeni Hektor'un
kendisi gibi, ordunun rtbesizlerinden olmasyd belki.
Nemeek ban kaldrp kaleye bakt. Kimsecikler grnmyordu. Ama birden, para
odunlarn arasnda bir eyin kprdamakta olduunu hissetti sanki. Kaleye trmanmaya
balad. Yar yola ulatnda, yukarda birisinin, odunlardan birini yerinden oynatmakta
olduunu duydu. Kt kt atyordu yrei, geri dnse ne iyi olurdu aslnda. Ama aaya
bakp Hektor'u grnce, yeniden yreklendi.
"Korkma Nemeek," dedi kendi kendine. Dikkatle trmanmay srdrd. Her basama
arkada braktka, kendini yeniden yreklendiriyor, durmadan tekrarlyordu: "Sakn korkma
Nemeek, korkma sakn!.."
Artk tepeye ulamt. Son bir kez daha: "Korkma Nemeek," deyip, kalenin gs
duvarn amak zere admn atyordu ki, aya havada asl kald korkudan, "Aman
Tanrm!"
Can havliyle apar topar aa indi. Yrei azna gelmiti. Yukarya, kaleye bakt. Orada,
en yukarda, bayran yannda, sa ayan kale duvarna dayam Feren At, dimdik
duruyordu. Ba dmanlar, amansz Feren At! Botanik Bahesi ocuklarnn nderi Feren
At! Bol, krmz gmlei rzgarda dalgalanyordu. Dudaklarnda o alayc glmsemesiyle,
hafif bir sesle zavall Nemeek'e seslendi:
- Korkma Nemeek!
Nerdee!.. oktan korku
sarmt Nemeek'in iini,
Nemeek tabanlar yalad.
Hektor da ardndan, odun
ynlarnn arasndan koarak
Arsaya dndler. lkyaz rzgr,
Feren At'n alay eder gibi
"Korkma Nemeek!" diye
barn arkalarndan onlara
ulatrmaya alyordu sanki.
Nemeek, Arsaya ulap da
dnp arkasna baktnda,
Feren At'n krmz gmlei
odun yn zerinde
grnmyordu artk. Ama,
kalenin burcundaki bayrak da
yok olmutu. ele'nin kz kardeinin diktii krmz-yeil kk bayra, Feren At alp
gitmi olmalyd. Acaba odun ynlar m saklyordu Feren'i? Yoksa hemen bk
atlyesinin yanndaki Maria Soka'na m kmt? Sakn iki arkadayla, u Pastor
Kardelerle birlikte herhangi bir yere saklanm olmasnd.
Pastor Kardelerin de burada olabilecekleri dncesi Nemeek'in iini rpetti. Pastor
Kardelerle karlamann ne demek olduunu ok iyi biliyordu artk. Feren At' bu kadar
yakndan ilk kez grmt. Ondan korkmutu korkmasna, ama dorusu houna da gitmiti.
Geni omuzlu, esmer bir oland, krmz gmlek de pek yakmt ona. yle bir gmlekti
ki, Feren'e sava havas veriyordu. Botanik Bahesi ocuklar, nderlerine benzemek iin
hep krmz gmlek giyerlerdi.
Tahta perdenin kapsna, dzenli aralklarla drt kez vuruldu. Nemeek, rahat bir soluk ald.
Bu, Pal Soka ocuklarnn parolasyd. Nemeek, srgl kapy at. Gelenler, Boka, ele
ve Gereb'di. Nemeek, korkun haberi vermek iin zor tutuyordu kendini. Ama, sradan bir er
olarak, stemenleri ile yzbasna ne borlu olduunu da unutmamt. Onun iin, hemen
hazr ol durumuna geip dimdik durarak selam verdi.
- Selam! Yeni bir haber var m? diye sordu ocuklar.
Derin bir soluk alan Nemeek, btn olan biteni bir rpda sayp dkebilse ne iyi

olurdu.
- Korkun! diye bard.
- Korkun olan ne?
- Mthi bir ey. nanmayacaksnz.
- Peki, ama ne?
- Feren At buradayd. ocuklar aakaldlar. Yzleri ciddilemiti.
- Olamaz, dedi Gereb.
Nemeek elini kalbine gtrd.
- Vallaa!
- Yemin etme! diyen Boka, szlerine arlk verebilmek iin komutu bastrd: Hazrol!
Nemeek topuk vurdu. Boka yanna yaklat.
- Neler grdn? Tekmil ver bakaym.
- Yollar arasnda dolarken kpein havladn duydum, diye tekmil vermeye koyuldu
Nemeek. Kpein ardndan gidince, orta kalede bir takrt duydum. Kaleye trmandm.
Feren At, krmz gmlei srtnda, oradayd.
- Yukarda m duruyordu yani? Kalede mi?
- Evet.
Ufaklk sarn olan, yemin etmek zereydi. Elini havalandrmt bile, ama Boka'nn sert
bakyla karlanca, kolunu indirip devam etti:
- Bayra da alp gitti.
- Bayra m?
- Evet.
Drd birden ileri atldlar. Nemeek en arkadayd. Hem rtbesiz olduu iin, hem de
Feren At hl odun ynlar arasndadr diye dnd iin. Kale nne varnca durdular.
Gerekten de, bayrak grnmyordu. Direi de yoktu. Herkes sinirliydi. Yalnz Boka
sakindi. ele'den yana dnd Boka.
- Kzkardeine syle, bir bayrak daha diksin bize, sabaha hazr olsun.
- Bastne, ama yeil kuma kalmam sanrm.
Boka sakin bir sesle sordu:
- Beyaz kuma var m?
- Var.
- yleyse krmz-beyaz bir bayrak diksin bize. Bundan byle bayramz krmz-beyaz
olacak.
zlm oluyordu bylece. Gereb, Nemeek'e seslendi:
- Er Nemeek!
- Buyur!
- Yasamzn maddelerini deitirirsin yarn. Renimiz krmz-yeil deil, krmz-beyaz
olacak artk.
- Bastne stemenim.
Gereb, bandan savarcasna dimdik duran sarn olana yle bir el sallad.
- Rahat!
Kk sarn, rahata geti. Kaleye trmanan ocuklar, Feren At'n bayrak direini krm
olduunu grdler. Direk, bir iviyle aklmt kale burcuna. Krlan direkten arta kalan
kk para ise hl yerinde duruyordu.
- Haayt, hooo! Haaayt, hooo! Pal Soka ocuklarnn parolasyd bu. Anlalan tekiler de
gelmi, onlar aryorlard imdi.
- Er Nemeek! diye seslendi ele.
- Buyur!
- ocuklara karlk ver!
- Bastne temenim.
Nemeek iki elini huni gibi yapp, ince ocuk sesiyle bard:
- Haaayt, hooo! Haaayt, hooo!
Sonra, kaleden inip Arsaya yneldiler. tekiler de gelmiti. onako, Vays, Kolnay ve bir
iki kii daha. Boka'y grnce esas durua getiler. Eh Boka komutanlaryd ya.
- Selam! diyerek selmlad Boka. Kolnay, topluluktan ayrld.
- Biz geldiimizde kapy srgl bulmadmz arz ederim. Yasamz uyarnca kapnn
srgl olmas gerekir.
Boka, adamlarna sert sert bakt. Onlar da ayn biimde Nemeek' e baktlar. Nemeek
elini kalbine gtrm, kapy ak brakmad zerine yemine hazrlanmt bile. Boka,
daha atik davranp sordu:
- En son kim girdi ieri?
Sessizlik. Hibiri sonuncu olarak girmemiti ieri. Bir an hepsi suspus olup kaldlar.
Derken, Kolnay karlk verince, Nemeek' in yz aydnland.
- En son giren yzbamd.
- Ben mi? diye sordu Boka.
- Evet, yzbam.
Boka, yle bir dnd.

- Haklsn, dedi. Gerekten de kapy srglemeyi ben unuttum. Adm kara deftere
geirin, stemenim.
Bunu sylerken Gereb'den yana dnmt. Gereb cebinden kara kapl kk bir not defteri
kard, byk harflerle YOHAN BOKA diye yazd deftere. Neden yazdn unutmamak iin
de "kap" diye not dt yanna.
ocuklarn houna gitti bu. Boka drstt. nsann kendi kendini cezalandrmas, mertliin
zor rastlanr rneklerindendir. Latince dersinde bile rastlanmazd bylesine, hani
mertliklerinden sk sk sz edilen Romallarn getii Latince dersinde.
Ama, ne de olsa Boka da insand. Onun da zayf yanlar olacakt elbette. Kendisini kara
deftere yazdrmt, ama bir sre sonra, kapnn ak kaldn bildirmi olan Kolnay'dan yana
dnd:
- Sen de zevzeklik etmesen ok iyi olacak! Yapt gammazlktan tr Kolnay'n adn da
deftere yaz, stemen.
stemen, korku salan o kara kapl not defterini yeniden ele alp Kolnay'n adn yazd bu
kez de.
Nemeek'e gelince, o arkalarda bir yerde durmu, bu kez. yazlmaktan naslsa kurtuldu diye
sevinten zp zp zplayacakt neredeyse. Kara kapl defterde Nemeek'in adndan baka bir
ada kolay kolay rastlanmazd. Her zaman ve her frsatta onun ad geirilirdi deftere. Her
cumartesi oturum yapan adalet divan hep onu yarglard. Baka aresi de yoktu nk.
Rtbesiz tek er, Nemeek'ti.
Biraz sonra byk toplantya sra geldi. Birka dakika iinde gerek ortaya kt: Kzl
Gmleklilerin nderi Feren At, Arsann ortasna dek ilerlemeyi gze alm, orta kaleye
trmanm ve bayra alp gtrmt. Herkes fke iindeydi. Heyecan uyandran haberi hep
yeni yeni ayrntlarla dile getiren Nemeek'in evresine dolutu btn ocuklar.
- Peki sana bir ey syledi mi?
- Elbette syledi.
- Ne dedi?
- Seslendi bana.
- Nasl seslendi?
- Nasl olacak? "Korkmuyor musun Nemeek!" diye bard.
Tam bu srada, esasl bir yutkundu sarn olan Doru haber vermediinin farkndayd
nk. yle ya, aslnda gerein tersini sylyordu. Sanki yrekli davranm da, gsterdii
yreklilie Feren At bile hayranlk duymu ve sormadan edememiti: "Korkmuyor musun
Nemeek?"
- Peki korkmadn m gerekten?
- Ne korkacam? Ben kaleye yaklanca Feren br yandan inip tabanlar yalad ite.
Gereb szn kesti Nemeek'in:
- Doru sylemiyorsun sen. Feren At imdiye dek hi kimseden kamamtr.
Boka, yle bir bakt Gereb'e,
- Sen de ok gzel savunuyorsun onu, dedi.
Gereb, tatl bir sesle,
- Feren At'n Nemeek'ten korkmas pek akla yakn deil demek istiyorum, diye kendini
savunmaya alt.
Btn ocuklar glmeye baladlar. Gerekten de akla yakn deildi bu i. Nemeek
yle bir gerileyip omuz silkti. Boka ortaya kt:
- ocuklar, bir eyler yapmalyz. Bugn, nasl olsa seim gnmz. Tam yetkili bir bakan
seelim. Seilen bakann buyruklarna kr krne uyulacan art koalm. Bu iin sonunda
sava kabilir. Gerek bir savataki gibi, uzun sreli kararlar alabilecek biri gerekli. Er
Nemeek, ileri k! Burada ka kii varsa o kadar oy pusulas kes. Herkes, bakan
olmasn istedii kiinin adn pusulaya yazsn. Pusulalar bir kasketin iine atarz, en ok oy
toplayan, bakan olur.
- Yaaa! diye bardlar hep bir azdan. ki parman azna sokan onako, harman
makinesinin ddn andran tiz bir slk ald. Not defterlerinden yapraklar koparld. Vays
kurunkalemini kard. Pusulalar toplamak onuru, hangi kaskete tannacak diye kavgaya
tutuanlar bile oldu. Dalamaya merakl Kolnay ile Barabas, az kalsn birbirlerine
giriyorlard.
- Barabas'n kasketi yaldr, onun iin uygun olmaz, diyordu Kolnay.
Buna karlk Barabas da, Kolnay'n kasketinin daha yal olduunu ileri sryordu.
Hemen, ya miktar konusunda denemeye giriildi. Bir akyla iki kasketin de deri astarn
kazdlar. Bir sonuca varlmadan, ele, kendi kk, kara kasketini genel kar adna ortaya
koydu. apka dendi mi, ele'nin apkasnn stne yoktu.
Nemeek pusula datmna giriecei yerde, dikkatlerin kendi zerine evrilmesinden
yararlanarak pusulalar kirli elinde sk sk tutup ileri kt. Esas durua geip titrek bir sesle
konumaya balad:
- Burada, rtbesiz kalan tek grevli benim. Yzbam, hakszlk olmuyor mu bu?
Birliimiz kurulduundan bu yana herkes subayla ykseldi. Bir ben byle acemi er kaldm,
nne gelen bana vuruyor... Her i benden bekleniyor... sonra...
Szn burasnda gzyalarn tutamayp alamaya balad.
ele, yukardan alan bir tavrla,
- Birlikten karalm bunu, dedi. Alyor. Arkadan bir ses ykseldi:
- Zrlyor.
Hep birden glmeye baladlar. Tabii, Nemeek daha da fenalayordu. ok zgn olduu
iin kapp koy verdi gzyalarn. ini ekerek kekeliyordu:
- Hele... hele... kara kapl... deftere... bakn da grn... hep... hep ben yazlrm o... o
deftere... k... kpekten.. farkm yok...
Boka sakin bir sesle,
- u alamay hemen kesmezsen bizimle gelemezsin bilmi ol, dedi. Bebelerle iimiz yok
bizim.
Nemeek'in bebee benzetilmesi etkisini gsterdi Korkudan d patlayan ufaklk sar
olan, alamay kesti hemen. Yzba, elini Nemeek'in omzuna koydu:
- Sk alrsan, sicilin de iyi olursa, belki maysa subay olursun. imdilik er kalacaksn.
Bu konuda gr birliine varlm oluyordu bylece nk, Nemeek hemen bugnden
subayla ykseltilse, iin akas kalmayacakt. Kime buyruk vereceklerdi o zaman?
Tam bu srada, Gereb'in tiz sesi ykseldi:
- Er Nemeek, u kalemi bir yont bakalm!
Vays'n Nemeek'e uzatt kurunkalemin ucu, cepteki milelerden tr krlmt. Kalemi
alan er, gzleri slak, yz alamakl, dimdik durup yontmaya koyuldu. Kurunkalemi, iini
eke eke yonttu, yonttu... Hncn kalemden alyordu. ini dolduran keder biraz daha
hafifledi.
- Kalemi... yonttum, stemenim.
Kalemi verip, derin derin iini ekti. Bu derinden gelen i ekilere baklrsa, er

Nemeek imdilik subayla ykselmekten vazgemi grnyordu.
Pusulalar datld. Herkes bir kenara ekildi. nk, byk ve nemli bir olayd bu.
Sonra, pusulalar toplayan Nemeek, hepsini birden ele'nin apkasna att. Nemeek apkay
dolatra dursun, Barabas da Kolnay' drtyordu bir yandan.
- Bu da yal ha!
Kolnay, apkann iine bir gz att. Gerekten, hi de utanacak halde deillerdi. ele'nin
apkas bile bylesine yal olduktan sonra...
Boka, toplanan pusulalar okuyor, okuduklarn yannda duran Gereb'e teslim ediyordu.
Tam on drt pusula vard. Srayla okuyordu:
- Yohan Boka, Yohan Boka, Yohan Boka, Dezider Gereb!
ocuklar baktlar. Bu sonuncusunun Boka'nn oy pusulas olduu kesindi. Boka, incelik
gsterip kendi oyunu Gereb'e vermiti. Birka tane "Gereb" daha. Bylece on bir oy Boka'ya,
oy da Gereb'e kt. Gereb, tedirgin bir halde gld. lk kez, aktan aa Boka'nn
karsnda yer alm oluyordu. u oy da houna gitmiti dorusu. Gelgelelim, oydan
ikisi Boka'y biraz incitmiti. Onu istemeyen iki kii kim olabilir acaba, diye dnd bir an,
ama zerinde durmad.
- Beni bakanla setiniz demek?
"Yaasn!" sesleri ykselirken, onako da sl bastrd. Nemeek'in gzleri hl yalyd,
ama o da "Yaa!" diye barmaktan geri kalmad. Hem de byk bir heyecanla! Boka'y ok
severdi nk.
Bakan bir el etti yle. Konuacakt:
- Saolun ocuklar, dedi. Hemen ie balayalm. Hepimiz biliyoruz artk. u kzl
gmleklilerin niyeti kt, arsamz almak istiyorlar bizden. Dn, Pastor Kardeler
bizimkilerin milelerini almlar, bugn de Feren At buralara kadar sokulmu, bayramz
alp gitmi. Er ya da ge, bizi atmaya giriecekler buradan. Ama biz, topraklarmz sonuna
kadar savunacaz.
onako kkremekte gecikmedi:
- Yaasn arsamz!
Kasketler havaya frlatld. Herkes heyecanlanm, olanca gcyle haykryordu:
- Yaasn arsamz!
Gzelim bahar gnei altndaki arsa ile odun ynlarn baklaryla okuyorlard sanki. u
bir kar toprak parasna duyduklar sevgi gzlerinde iiyordu. Btn gleriyle savamaya
hazrlard. Arsaya duyduklar sevginin yurt sevgisinden fark yoktu. "Yaasn Arsamz!"
yerine "Yaasn yurdumuz!" diye haykrm da olabilirlerdi.
Boka, szn srdrd:
- Ama onlar buraya gelmeden, biz onlara, Botanik Bahesine gideceiz.
Baka bir gn olsa, ocuklar byle yiite tasar karsnda belki de korkuya kaplrlard.
Ama, u cokulu nn heyecanyla hep bir azdan haykrdlar:
- Gideriz!
Herkes "gideriz" diye kkreyince, Nemeek de onlara katlmakta gecikmedi:
- Gideriz!
Ho, sra gitmeye geldi mi, nasl olsa Nemeek arkalarndan seirtecek, subay ceketlerini
tayacakt.
Odun ynlarnn arasndan, arab fazla kard anlalan birisinin ksk sesi ykseldi:
- Gideriz!
ocuklar yle bir baktlar. Ne grsnler? Beki Yano, aznda piposu, srtyor. Hemen
yan banda da Hektor. ocuklar kahkahay bastlar. Beki Yano da onlarn yaptn
yapmakta gecikmedi. apkasn havaya frlatp kkredi:
- Gideriz be!
Resmi iler bylece sona ermi oluyordu. imdi sra gelmiti top oynamaya. lerinden biri
bard:
- Er Nemeek, depoya gidip raketlerle topu getir bakalm!
Nemeek, depoya kotu. Odun ynlarnn altn depo diye kullanyorlard. Odun
ynlarndan birinin altna dalan Nemeek, topla raketleri kard. Odun ynnn bir yannda
Yano, onun yannda da Barabas ile Kolnay duruyordu. Barabas, Beki Yano'nun apkasn
eline alm, Kolnay'a uzatmt. Kolnay da "ya denemesi" yapyordu apka zerinde. Beki
Yano'nun apkas btn rekorlar krmt dorusu.
Boka, Gereb'e yaklat.
- oy da sen aldn, dedi.
- Evet, diye karlk verdi Gereb gururla. Ve Boka'nn gzlerine dik dik bakt.






NC BLM



br gn ikindi vakti, stenografi dersinden sonra, sava plan hazrd. Ders, saat bete
bitmi, sokak lambalar yanmt. Okuldan karlarken yle konutu Boka:
- Saldrya gemeden nce, bizim de onlar kadar yrekli olduumuzu gstermemiz gerek.
En yiit iki adamm alp Botanik Bahesine gideceim. Onlarn adasna kadar sokulup u
kd bir aaca ivileyeceiz.
Cebinden kard krmz bir ktta kocaman harflerle unlar yazlyd:
"PAL SOKAI OCUKLARI BURADAYDILAR"
Hepsi de kda sayg ve gururla baktlar. onako stenografi derslerine girmiyordu, ama
iindeki merak onu da srklemiti buraya.
- u kda birka da ar sz yazsak iyi olurdu bence, dedi.
Boka, ban sallad:
- Doru olmaz. Bayramz alan Feren At'n yaptn da yapmayacaz. Biz, onlara
kendilerinden korkumuz olmadn gstereceiz. Bir de, toplantlarn yaptklar, silahlarn
sakladklar blgeye girebileceimizi kantlayacaz. Bu krmz kt bizim kartvizitimiz
yerine geecek. Onlara kartvizitimizi brakp dneceiz.
ele sze kart:
- Duyduuma gre her akam bu saatlerde adada toplanp, hrsz-polis oyunu
oynuyorlarm.
- Zarar yok. Aslnda, Feren At da bizim arsada bulunacamz saatte geldi, bilerek geldi
yani. inizde korkanlar varsa benimle gelmesin.
Ama, kimsenin korktuu falan yoktu. Hatta Nemeek bile yiitlemiti bu konuda. Belliydi
halinden. Subay olabilmek iin gze girmek istiyordu.
yle bir tafralanarak ileri kt.
- Ben de seninle geliyorum.
Okul yolunda esas durua gemesi gerekmiyordu. Ama, Arsada olsalar bakayd, orada
disiplin aranrd. Burada hepsi eitti.
onako da kt ileri.
- Ben de geliyorum.
- Islk almayacana sz ver yleyse.
- Sz veriyorum. Yalnz... Yalnz son bir kez almama izin verin.
- yle olsun, hadi al bakalm.
Ve onako sl bast. Hem ylesine yksek sesle ve cokuyla ald ki, sokaktan gelip
geenler dnp bakmaktan kendilerini alamadlar.
- Oh, dedi onako, iimdeki btn sl boalttm dorusu.
- Sen de geliyor musun? Boka, ele'ye dnd:
- Hayr, dedi ele, gelemem, saat altda evde olmam gerekiyor. Dersin kata bittiini
biliyor annem. Bugn ge kalrsam, bir daha hibir yere brakmaz beni.
Bunu dnmek bile rktyordu ele'yi. O zaman her eyin sonu geldi demekti. Arsann
da, stemenliin de sonu geldi demekti.
- Eh, sen kal yleyse. Ben onako ile Nemeek'i alrm yanma. Yarn sabah okulda
renirsin olup bitenleri.
El sktlar. Boka'nn aklna bir ey gelmiti:

- Baksanza ocuklar... Gereb derste yoktu bu gn deil mi?
- Yoktu.
- Hasta falan olmasn?
- Bilmem ki. leyin birlikte gittik eve. Grnrde hibir eyi yoktu.
Gereb'in tutumu, Boka'nn houna gitmemiti. Kuku uyandran bir hali vard Gereb'in.
Dn ayrlrken de ok garip ve anlaml bakmt yzne. Boka, bu toplulukta kaldka,
kendisinin bir baltaya sap olmayacan dnyordu belki de. Boka'y kskanyordu
herhalde. Gereb kendisini daha atlgan ve gz pek buluyor, Boka'nn sakin, akll uslu halini
beenmiyordu. Kendisini, ondan stn grd ortadayd.
- Eh, ne yaparsn... diye sylenen Boka, iki ocukla birlikte yola koyuldu. onako yan
banda ciddi ciddi yryordu.
Nemeek neeliydi, mutluluk iindeydi. Sevinten kabna smad iin sonunda Boka'dan
azar bile iitti.
- Kendine gel Nemeek! Sirke mi gidiyoruz sanyorsun. ok tehlikeli bir ie giriiyoruz.
Pastor Kardeleri bir dnsene!
Pastor Kardelerin sz edilince kk sarnda afak att. Aslnda Feren At da dehet
saan bir genti, hatta liseden kovulduu bile syleniyordu. Gc kuvveti yerindeydi. Mthi
de gz pekti. Ama Nemeek'in gznde yine de candan ve dost bir yan vard. Oysa, Pastor
Kardeler yle miydi? balar nlerinde gelirler, karanlk ve ineleyen bir bakla bakarlard.
Esmer, gne yan olan bu iki kardein yzlerinin gldn gren olmamt. Pastor
Kardelerden korkulurdu. Bu bir gerekti.
ocuk, hzl admlarla lbi Caddesi boyunca yrdler. Akam erken oluyordu. Ortalk
kararmaya yz tutmutu. Caddedeki sokak lambalar yanmt bile. Byle allmam bir
saatte darda olmak, ocuklar heyecanlandryordu. Aslnda, le yemeinden sonra
oynarlar, bu saatlerde oktan evlerinde, kitaplarnn banda olurlard. Sessiz sedasz, yan
yana yryorlard. On, on be dakika sonra Botanik Bahesine ulamlard artk. Duvarn
ardndaki kocaman aalarn dallar onlar korkutmak istercesine uzanmt. Rzgr, krpe
yapraklar arasnda slk alyordu. Derinlerden garipsi hrtlar geliyordu. Esrarl bir ekilde
kapal duran byk kapsyla o kocaman bahe karlarndayd ite. Yrekleri ha durdu ha
duracakt. Nemeek kapy almak istedi.
- Akln m kardn sen! Brak kapy almay! dedi Boka. Geldiimizi hemen anlarlar,
zerimize gelirler sonra... Hem nasl olsa kapy da aan olmaz bu saatte.
- Peki nasl gireriz ieri? Boka, duvar gzden geirdi.
- Duvardan m atlayacaz?
- Evet.
- Byle buradan. lbi Caddesi'nden mi?
- Hayr. Baheyi dolarz. Arkadaki duvar ok daha alak.
Tatan duvarn az tede tahta perdeye dnt karanlk, kk bir sokaa saptlar. Tahta
perde boyunca yryp trmanmak iin uygun bir yer aradlar. Sokaktaki lamba nn pek
etkili olmad bir yerde durdular. Tahta perdenin hemen ardnda byk bir akasya aac vard.
- Buradan trmanrsak, akasyann yardmyla aa inebiliriz, dedi Boka. Hem aacn
stne kp drt bir yan gzden geirebiliriz. Bakalm yakndalarm?


br ikisi de bu gre katlverdi. onako eilip eliyle tahta perdeye yasland.
onako'un omuzlarna kan Boka, baheye bir gz att. Bahede derin bir sessizlik vard.
Kprt bile yoktu. Yaknda hi kimsenin bulunmadna akl yatan Boka, el etti.
Nemeek, onako'a fsldad:
- Kaldr onu yukar.
onako, Boka'y kaldrd. Bakan tahta perdeye trmanrken rmeye yz tutmu
tahtalar, ayaklarnn altnda atrdamaya balad.
- Atla, diye fsldad onako.
Bir iki atrt daha duyuldu. Az sonra da Boka'nn bouk bir sesle yere dt duyuldu.
Onun ardndan Nemeek trmand. kisini izleyen onako akasyaya kverdi hemen. Ky
ocuu olduu iin trmanmak ona vergiydi. br ikisi aadan sordular:
- Bir ey gryor
musun?
Aacn tepesinden
bouk bir ses karlk
verdi:
- ok ey
gremiyorum, ortalk
karanlk.
- Aday gryor
musun?
- Evet.
- Kimse var m orada?
Dallarn arasndan
dikkatle saa sola eilen
onako, evreyi iyice
gzden geirdi.
- Aalarlar kapad
iin Adada grnen bir
ey yok Ama kprde...
Sonra sustu, bir dal daha yukar trmand.
- imdi ok iyi gryorum. Kprde iki kii var.
- yleyse oradalar, dedi Boka hafif bir sesle. Kprdekiler nbetilerdir.
Sonra dallar atrdad. onako aatan indi. , ba baa verip, ne yapacaklarn
dndler. Grlmemek iin bir fundann ardna gizlenip, fsldamaya baladlar.
- En iyisi, fundalar arasndan kale ykntsna yaklamak, dedi Boka. Tepenin sanda bir
yknt vardr, bilirsiniz.
Oray tandklarn belirtmek iin br ikisi balarn salladlar.

- yi saklanrsak, fundalarn arasndan ykntya kadar gidebiliriz. imizden biri tepeye
trmanp gzclk eder. Kimse yoksa, tepeden aa srnrz. Tepe, gle ok yakndr. Gl
kysndaki sazlarn arasna gizleniriz. Sonra ne yapacamz orada kararlatrrz.
ki prl prl gz Boka'ya dikilmiti. Boka'nn her szn Nemeek ile onako, kutsal
kitaptan km bir sz gibi benimserlerdi.
- Anlatk m? ded Boka.
- Evet, diye karlk verdiler.
- yleyse ileri! Arkamdan gelin. Buralar iyi tanrm.
- Bunu syledikten sonra, alak fundalarn arasndan emeklemeye balad. br ikisi daha
yeni melmilerdi ki, uzaktan keskin ve uzun bir slk sesi geldi.
- Bizi grdler, diyen Nemeek srayp yerinden kalkt.
- Yat aa, yere yat! diye komut verdi Boka. birden otlarn arasna uzandlar.
Soluklarn kesip, ne olacak bakalm diye beklediler... Gerekten grlmler miydi acaba?
Ama gelen olmad. Aalarn arasnda rzgr hrdyordu, o kadar.
- Bir ey yok canm, diye fsldad Boka.
Tam bu srada, hava bir slk sesiyle yeniden yrtld. Yine beklediler, ama gelen olmad.
Bir fundann dibinde duran Nemeek, titreyerek konutu:
- Aatan gzetlemek gerekirdi.
- Haklsn. Aaca k onako!
onako kedi gibi trmanmt bile akasyaya.
- Ne gryorsun?
- Kprde kmldayan birileri var... Drt kii oldular imdi... kisi Adaya geri dnd.
- yleyse her ey yolunda, dedi Boka. Aa in. Islk sesi, kprdeki nbetilerin
deitirilmesiyle ilgili.
onako aatan indi. birden tepeye doru trmanmaya baladlar. Byk, esrarl
Botanik Bahesinin zerinde derin bir sessizlik vard. Ortalk kararmaya balayp da an sesi
duyuldu mu, bahedeki btn ziyaretiler ekip gider, yabanc kimse kalmaz. Geri kalanlar,
yalnzca ktlk dnenlerle, u srada yan yana yerde srnen ve savamay amalayan
bizim kafadar gibileridir. Aralarnda tek szck bile gemiyordu. Bylesine nem
vermekteydiler giritikleri ie. Dorusunu sylemek gerekirse, biraz korkuyorlard da. Eh,
Krmz Gmleklilerin iyi silahlanm kalesine szmak yrek isterdi dorusu, yrek! Kale,
kk gln ortasndaki Adadayd ve iki yakay birbirine balayan tek tahta kpry de
nbetiler tutmutu. Nbet tutanlar belki de Pastor Kardelerdir, diye dnd Nemeek.
Aralarnda cicialiler de bulunan o gzelim renkli mileler aklna takld. Btn mileleri
kazand srada ykselen o uursuz 'el koydum' szn imdi de duyar gibi oluyor, ileden
kyordu,
- Ahh! diye bard Nemeek.
br ikisi korkudan donakaldlar.
- Ne var yahu?
Nemeek, diz km, parman yalyordu.
- Nen var?
Parmam azndan karmadan karlk verdi Nemeek:
- Isrganlarn iine daldm galiba. Elimi daladlar.
- Em parman olum, em! dedi onako. Kendisi akll davranp, eline bir mendil sard.
Byle emekleyip srnerek, ok gemeden tepeye ulatlar. Tepenin bir yamacna kk,
yapmack bir kale kalnts oturtulmutu. Hani zengin bahelerinde eski kalelerin elerini
yaparlar ya, ite tpk yle Kocaman talarn aralarna da yosun doldurulmutu.
- Kale buras ite, dedi Boka. Dikkatli olmalyz Kzl Gmlekliler sk sk gelirler buraya.
- Bu kale de neyin nesi yahu? diye sordu onako. Botunik Bahesinde kaleler de
olduunu syleyen olmad bize okulda.
- Yalnzca yknt ite. Yknt olarak yaplm aslnda.
Nemeek'i bir glme tuttu.
- Peki, ama kaleyi kale olarak yapmak yok mu? Yz yla kalmaz nasl olsa...
- Senin keyfin yerinde anlalan, diyerek azarlad Boka, Nemeek'i. Hele biraz bekle,
Pastor Kardeler birazdan grnr, sende de afak atar.
Nemeek'in surat aslverdi hemen. te byleydi bu sar olan. Tehlikeyi hep unuturdu.
lle de birileri hatrlatacakt ona tehlikeyi.
Artk, mrver fidanlarnn arasndan tepeye "doru trmanmaya balamlard. onako en
ndeydi. Bir aralk, olduu yerde kald. Arkasna dnd, elini kaldrd:
- Dolaan biri var burada, dedi rkek bir sesle.
Kk bedenlerini rten yksek otlarn arasna uzandlar. Yalnz gzleri parlyordu
karanlkta. Kulak kesilmilerdi.
- onako, kulan yere daya, diye buyurdu Boka, fsldayarak. Kzlderililer hep byle
dinlerler. Yaklaan biri varsa ok iyi duyulur byle.
onako, uzanp, ot bitmemi bir yere dayad kulan. Ve birden, irkilerek doruldu:
- Geliyorlar, diye fsldad korkuyla.
Artk, Kzlderili yntemine bavurmadan da, birinin fundalar hrdatt duyuluyordu.
Kimdi bu esrarl yaratk acaba? nsan m, yoksa hayvan myd? Her ne olursa olsun,
zerlerine doru geliyordu ite. Korkudan kafalarn bile otlann arasna gmmlerdi.
Nemeek'in, iniltiyi andran incecik sesi duyuldu:
- Ben eve gideceim.
onako hl elden brakmyordu akay. Ksk bir sesle,
- Yap yere yavrum yap, toprak anaya sn!
Ne var ki, Nemeek'in hl yrekli olmaya niyeti yoktu Boka, ban otlarn arasndan
kaldrp serte bir kt Nemeek'e:
- Er Nemeek, sana sylyorum, otlarn arasna sin abuk!

Buyruk buyruktur. Nemeek, otlann arasna sindi. Esrarl kii otlar hl hrdatyordu,
ama anlalan ynn deitirmiti, zerlerine gelmiyordu. Boka, yatt yerden dorulup
bakt. Bir karalt grd. Karalt tepeden aa iniyor, bir yandan da elindeki sopayla otlar
kartryordu.
- Gitti, dedi Boka. Bekiydi herhalde.
- Kzl Gmleklilerin nbetisi mi yoksa?
- Hayr, Botanik Bahesinin bekisi.
Rahat bir soluk aldlar. Yetikinlerden korkular yoktu. Mze bahesindeki burnu et benli
yal harp mallne mi kalmt onlarla baa kmak? Yolarna devam ettiler. Beki,
birdenbire duruverdi olduu yerde. Bir ses duymutu herhalde.
Nemeek kekeledi:
- Farkmza vard galiba.
ki ocuk, Boka'ya bakp buyruunu beklediler.
- Ykntdan ieri! diye komut verdi Boka.
birden, uzun zamandr zar-zor trmandklar tepeden aa indiler. Ykntnn kk,
sivri kemerli pencereleri vard. lk pencerenin demir parmaklkl olduunu fark edince
korktular. kinci pencereye srndler. Ne yazk ki, o da parmaklklyd. Neden sonra talar
arasnda bir yark bulabildiler. Buradan ieri szabildiler. Karanlk bir girintinin iine
saklandlar. Soluklarn tuttular. Bekinin glgesi pencerelerin nnden geti. Bekinin, lbi
Caddesi'ne bakan bahe blmne doru uzaklap gittiini grdler. Beki orada oturuyordu
nk
- krler olsun, diye mrldand onako, krler olsun, bu vartay da atlattk yavrum.
Karanlk girinti iinde durup yle bir bakndlar. Hava nemli ve ard. Tpk gerek bir
kalenin bodrumlarndaki gibi. Elleri ayaklar ile drt bir yanlarn yokladlar. Boka duruverdi
birdenbire. Aya bir eye taklmt. Eilip yerden bir ey kaldrd. br ikisi yanna
yaklatlar. Akamn solgun altnda, yerden kaldrlan bu eyin bir tomahavk olduunu
grdler. Kzlderililerin savarken kullandklar kk baltalar vardr ya, ite onlardan bir
tanesi. Bu Kzlderili baltas, aatan oyulmu, gm yaldzl ktla kaplanmt. Karanlkta
rktyordu insan.
- Bu balta onlarn, dedi Nemeek, soluk solua.
- Doru, dedi Boka. Bir tane bulduumuza gre daha bakalar da olmal.
Ortal aratrmaya koyuldular. Bir keden yedi balta daha kt. Kzl Gmlekliler sekiz
kiiydiler anlalan. Sekiz kiilik bir ete. Buras da gizli silah depolaryd. onako baltalar
sava ganimeti olarak almak dncesindeydi. lk bu geldi aklna.
- Olmaz, dedi Boka. Baltalar almamz doru olmaz. Adi bir hrszlk olur bu!
onako utand.
- Ne o yavrum, dedi Nemeek kstaha. Sesin soluun kmyor, dilini mi yuttun yoksa?
Ama, Boka brnden yle bir drtnce, Nemeek suspus oldu.
- Vakit kaybetmeyelim. Doru tepeye trmanalm yine. Kimseler yokken Adaya kmak
istemiyorum.
Bu yiit karar, servene yeni bir hava getirdi hemen. Geldikleri anlalsn diye, baltalar
saa sola atp dattlar. Sonra, yarktan dar kp, eskisinden daha yrekli, tepeye
trmanmaya baladlar. Yukardan bakld m uzaklar bile grnyordu. Yan yana durup drt
bir yan gzden geirdiler. Boka cebinden kk bir paket kard. Paketin sarl olduu
gazete kdn anca, sedefli kk bir drbn kverdi ortaya.
- ele'nin ablasnn operada kulland drbn, diyen Boka, drbn gzlerine gtrd.
Aslnda, Ada plak gzle de grlebiliyordu ya neyse. Su bitkileriyle dolu ve kylar
sazlarla kapl olan kk gl prl prld. Adann aalaryla fundalar arasnda nokta gibi bir
k parldyordu. Bu grnm karsnda ciddiletiler hemen.
onako, ksk bir sesle,
- Oradalar, dedi.
Nemeek de fenerden holanmt.
- Bir de fenerleri var, dedi.
Nokta halindeki k, Adada bir o yana bir bu yana gidip geliyordu. Bir bakyorsun
fundalardan birinin ardnda yok oluyor, bir bakyorsun kyda yeniden ortaya kyordu. Biri
feneri teye beriye tayordu herhalde.
Boka, drbn bir an bile ayrmamt gzlerinden.
- Bana kalrsa, bir hazrlklar var, dedi. Ya da akam eitimindeler. Belki de... Birden
susuverdi Boka.
- Eee? diye sordu br ikisi merakla.
- Allah Allah, dedi Boka. Feneri tayan ocuk...
- Kimmi?
- Tandm biri gibi geldi bana. Sakn...
Daha iyi grebilmek iin ykseke bir yere kt. Ama, o arada fener da bir alln
ardnda yok olmutu. Boka drbn indirdi.
- Yok oldu, dedi, hafif bir sesle.
- Kimdi peki?
- Onu syleyemem. ok iyi gremedim, daha iyi greceim srada yok oldu ortadan.
Gvenli olmadka hi kimseyi sulamak istemem.
- Yoksa bizimkilerden biri mi?
- Korkarm yle, dedi Bakan zntyle.
- Ama buna adyla sanyla ihanet derler! diye bard onako. Ses karmamak
gerektiini unutmutu.
- Kes sesini! Oraya varnca anlarz nasl olsa. O zamana kadar sabrl olman gerek.
imdi bir de merak srklyordu onlar. Fenerli karalty kime benzettiini sylemek
istemiyordu Boka. Kendi kendilerine falanca ya da filancadr diye grler ne sryorlard,
ama elde yeterli kant yoktu. Hi kimse kantsz sulanamayaca iin, Boka bu konuda
tartmay yasaklad. yice sinirlenmilerdi. Tepeden aa inip, otlarn arasndan srnmeye
devam ettiler. Ellerine diken mi batm, ellerini srgan otu mu dalam, sivri talar m
yaralam, hi aldrdklar yoktu. Aceleleri vard artk. Kk esrarl gln kysna doru
sessizce srndler, kyya yaklatlar.
Kyya varnca ayaa kalkmakta bir saknca grmediler. Kydaki sk kamlarla sazlar
ylesine yksekti ki, kck vcutlar nasl olsa rtlyordu.
Boka buyruklarn verirken ok soukkanlyd:
- Burada bir yerde bir kayk olacak. Kay bulmak iin ben Nemeek ile kyy saa doru
tararm. Sana gelince onako, sen de sola gidersin. Kay bulan tekini bekler.
Hi ses etmeden ayrldlar. Birka adm sonra, Boka sazln iindeki kay grd.
- Bekleyelim, dedi.
Kk gln evresinde bir tur atp onako'u beklemeye baladlar. Kyya melmi,

yldzlarla dolu ge bakyorlard. Sonra, adadan bir ses duyabilirler mi diye kulak
kabarttlar. Nemeek, kurnazl kimselere brakmak niyetinde deildi.
- Bana bak, dedi. Kulam yere dayayacam.
- Kulan rahat brak, dedi Boka. Kyda yapamazsn bunu. Yapsan da yarar yok. Ama
suyun zerine eildik mi o baka. O zaman iyi duyarz ite. Tuna'da, balklar izlemitim.
Suyun zerine eilir, kydan kyya gzel gzel konuurlard. zellikle akamlar su ok
iletken olurdu.
Gln zerine eildiler, ama bir ey anlayamadlar. Yalnzca fsltlar, hrtlar geliyordu
kk adadan. O arada onako kageldi, yorgun argn tekmili verdi:
- Kay bulamadm.
- zlme yavrum, diye karlk verdi Nemeek. Biz oktan bulduk.
Kaya doru yrdler.
- Binelim mi?
- Hayr, buradan binemeyiz, dedi Boka. Kay nce te yana ekeceiz. Bakarsn bizi
grecekleri tutar. Kprye yakn olmayalm. Kprye en uzak yerden karya krek ekeriz.
Arkamzdan gelecek olurlarsa komaktan imanlar gevrer.
Bu gr, br ikisinin de houna gitmiti. Bakanlarnn bylesine zeki ve becerikli
olmas, onlara gven veriyordu.
- Yannda ipi olan var m? diye sordu Boka.
onako'ta vard. onako'un ceplerinde ne ararsan bulurdun zaten. ak, sicim, mileler,
kalem ular, jilet, ivi, anahtar, bez paralar, not defteri, tornavida, u, bu... onako'un
kard ipi Boka kaya balad. Sonra, ok dikkatli ve yava, ky boyunca br yana
doru kay ekmeye baladlar. Bu arada, bir yandan da aday gzetliyorlard. Tam bu
dknt kaya binecekleri srada, deminki gibi bir slk sesi duydular. Ama, bu kez
korkmadlar. Islk sesi, kprde nbet deitirilmesi iin alnan ddn sesiydi. Artk
servenin iine dalmlard nasl olsa, korkulacak bir ey kalmamt. Savaa katlan erler de
bu duyguyu tarlar ilerinde: dman grlmedike en kk ey bile korku verir onlara,
ama ilk mermi kulaklarnn dibinden gesin hele, birdenbire yreklenir, lme kotuklarn
bile unuturlar.
ocuklar kaya bindiler. nce Boka, ardndan da onako. Nemeek, amurlu kyda, bir
aa bir yukar gidip geliyordu.
- Gel km gel, diye yreklendirdi onako onu.
- Geliyorum bym, diye karlk verdii srada aya kayan Nemeek, korkuyla bir
saza sarlmak istediyse de baaramad. Sesini bile karamadan cup diye dverdi suyun
iine. Boazna kadar gle gmlmt, ama barmay gze alamyordu. Gln slnda
ayaa kalkt. Grn ok komikti dorusu. Sular bandan aa szlp akarken, o eline
geirmi olduu kam hl sk sk tutuyordu. Kam da ne kamt ya, kibrit p dense
yalan olmazd, ylesine inceydi.
onako, kahkahay koyverdi.
- Sular yuttun mu yavrucuum?
- Su falan yutmadm, diyen sarn ufaklk, yle olduu gibi, slak, amur iinde ve sulan
damlatarak yerleti kayn iine. Surat korkudan hl sapsaryd.
- Bugn, bir de banyo yapacam aklmn kesinden bile gememiti, dedi hafif bir sesle.
Artk yitirilecek vakit yoktu. Boka ile onako kreklere sarlp kydan ayrldlar. Ar
kayk suya iyice gmlm, durgun gln sularn yarmaya balamt. Krekler sessiz
sedasz dalp kyordu. Ortalk derin bir sessizlik iindeydi. Kayn banda oturan
Nemeek'in enelerinin birbirine vuruu bile duyuluyordu. Birka kez daha krek ektiler.
Kayk, Adann kysna ulat. Kayktan abucak kp sazlarn arkasna gizlendiler.
- Eh buralara kadar geldik ite sonunda, diyen Boka, ky boyunca yava yava ve dikkatle
srnmeye balad. br ikisi de Boka'y izledi.
Bakan birden arkasna dnp,
- Durun, dedi. Kay byle brakamayz. Onu bir bulurlarsa Adadan kamayz artk.
Kprde nbeti var. onako, sen kaykta kal. Biri kp da seni grecek olursa, var gcnle
slk al. O zaman geri dner kaya atlarz, sen de kay kydan itersin.
onako, srnerek geri gitti. Bir bakma sevin iindeydi, belki de slk almas
gerekecek, var gcyle nlatacakt ortal.
Boka, Nemeek ile birlikte ky boyunca srnmeye koyuldu. Fundalarn yksek olduu
yerlerde ayaa kalkyor, gizlenerek yryorlard.
ok uzun bir fundann dibinde durup dallar araladlar. Buradan, Adann ierlerini
grebiliyorlard. Kk bir dzlkte, o dehet salan Kzl Gmlekliler etesi, grup halinde bir
araya toplanmt. Nemeek'in yrei azna gelecekti az kalsn. yice sokuldu Boka'ya.
Bakan, Nemeek'in kulana,
- Korkma sakn, diye fsldad.
Dzln tam orta yerinde bycek bir ta vard.
Tan zerinde de bir fener. Kzl Gmlekliler fenerin
evresine melmilerdi. Gerekten de hepsinin
zerinde kzl gmlekler vard. Feren At'n yanna iki
Pastor melmiti. Kk Pastor' un yannda da
gmlei krmz olmayan biri duruyordu. Boka, yan
bandaki Nemeek'in tir tir titrediini duyuyordu.
- - Sylesene... dedi Nemeek, daha fazlasn
azndan kartamayarak. Sylesene... Ve ardndan
ekledi: Gryor musun onu?
- Gryorum, diye karlk verdi Boka, zntyle.
Kzl Gmleklilerin arasndaki yabanc ocuk,
Gereb'ti. Demek, tepeden bakp da grd zaman
yanlmamt Boka. Bir sre nce elinde fenerle
























kouan ocuk, gerekten de Gereb'ti.
eteyi, imdi daha da artan bir dikkatle gzden
geiriyrlard. Fenerin titreyen altnda Pastor
Kardelerin yaz suratlar ve br Kzl Gmlekliler
insana rperti veren bir grnm iindeydiler.
Yalnzca Gereb konuuyor, tekiler susuyordu.
Onlara ok ilgilendikleri bir ey anlatyordu herhalde. nk hepsi de Gereb'e doru
eilmiler, dikkatle onu dinliyorlard. Gereb'in syledikleri, akam sessizlii iinde, Pal
Soka'nn iki ocuuna kadar ulayordu.
- Arsaya iki yerden girilebilir, diyordu Gereb. Pal Soka'ndan da girilebilir girilmesine,
ama oradan girmek olduka zordur. nk, ynetmeliimizin bir maddesi, oradan her
girenin, girdikten sonra kapy arkasndan srglemesini emreder. br giri Maria
Soka'ndan. Buharl bk atlyesinin byk kaps hep ak durur orada. Arsaya odun
ynlarnn arasndan geilip kolayca girilir. Tek glk, odun ynlarnn zerindeki
kaleler...
- Onu biliyorum, dedi Feren At, Pal Soka ocuklarn dehete dren sesiyle.

- Bilirsin herhalde, oradaydn ya az nce, diye srdrd Gereb konumasn. Kalelerde
nbeti vardr, odun ynlarna yaklaan oldu mu, hemen iaret verirler. Dorusunu
isterseniz, oradan gelmenizi salk vermem.
Demek sz konusu olan ey, Kzl Gmleklilerin Arsaya girmeleriydi.
Gereb konumay srdryordu:
- En iyisi, geleceiniz zaman nceden kararlatrmamz. yle olursa, ben Arsaya en son
girer, kapy ak brakrm.
- Gzel, dedi Feren At. Doru sze ne denir? Arsay kimse yokken ele geirmek
istemem, hem de kesinlikle istemem. Biz, yasal bir sava yrtmek niyetindeyiz. Arsalarn
savunamazlarsa igal eder, krmz bayramz dikeriz oraya. ktidar hrsyla hareket
etmediimizi biliyorsunuz.
Pastor Kardelerden biri, Feren'in szn keserek,
- Bizim amacmz, bir oyun yerine sahip olmak, dedi. Burada oyun oynanamyor ki. Bizim
sokakta hep bir oyun yeri iin savalr teden beri. Bir oyun yeri gerekli bize... te o kadar...
Gerek savalarn nedeni hangi temele dayanyorsa, Kzl Gmleklilerin sava da ayn
temele dayanyordu. Gnmz politikaclarnn azyla buna 'hayat alan' dendiini bilirsiniz.
Kzl Gmleklilere top oynamak iin bir alan gerekliydi; bu alan baka yoldan elde
edemeyecekleri iin sava ayorlard.
- Anlatk yleyse, dedi Feren At. Pal Soka'ndaki kapy ak brakrsn sen.
- Tamam, dedi Gereb.
Ufaklk sarn Nemeek, derin bir zntye kaplmt. Gzleri drt alm, zerinden
sular damlayarak yle durmu, fenerin evresine melmi olan Kzl Gmlekliler ile haini
izliyordu. Gereb'in 'tamam' dediini duyunca, gzyalarn tutamamt artk. Gereb, Arsaya
ihanet etmeye hazrd demek. Boka'ya sarlan Nemeek, hkryordu:
- Bakanm... Bakanm... Bakanm... Boka, yumuak bir hareketle kendinden ayrd
Nemeek'i.
- Alayp szlayarak hibir ey yapamayz.
Ne var ki, onun da boazna bir ey dmlenmiti sanki. Gereb' in bu yapt, utanlacak
bir eydi.
Feren At, yle bir el edince, btn Kzl Gmlekliler birden doruldular.
- Evlerimize dnelim, dedi Feren. Herkesin silah yannda m?
- Evet, diye karlk verdiler hep bir azdan. Ve sivri ularna kk, krmz bayraklar
taklm mzraklarn kaldrdlar.
- leri! diye komut verdi Feren At. Fundalar arasna tfek atlacak!
Kk adann ilerine doru yola koyuldular. Feren At en nden gidiyordu. Gereb de
onlarla birlikteydi. Kk dzlk bombo kalmt, yalnz orta yerde, zerindeki fenerin hl
yand ta grlyordu. Admlar gittike uzaklat. Fundalarn arasna girip mzraklarn
sakladlar. Boka, yle bir davrand.
- Sras geldi, diye fsldad Nemeek'e. Elini cebine att. Tam ortasna bir raptiye
geirilmi olan krmz kd kard. Ardndan, fundann dallarn aralayp ufaklk sarna
buyurdu:
- Sen burada kal, ben gelene kadar sakn kprdama yerinden.
Boka, az nce Kzl Gmleklilerin toplanp tarttklar dzle srad hemen. Soluunu
kesen Nemeek, Boka'nn ardndan bakakald. Boka, bir kouda dzln kenarnda duran ve
Adann zerine emsiye gibi gerilmi byk aacn yanna ulat. Kala gz aras krmz
kd aacn gvdesine yaptrmt, soluu fenerin dibinde almt. Fenerin cam kapan
ap fledi. Mum snverdi hemen ve ayn anda da Nemeek'in gznn nnden yok oldu
Boka. Nemeek karanla altnda, Boka dnp gelmiti bile, Nemeek'i kolundan
yakalad:
- abuk frla arkamdan!
Ky boyunca kaya doru kotular. Geldiklerini gren onako, oturduu yerden frlad
gibi kay kydan amaya hazrland. ki ocuk kaya atlad. Boka, soluu tkanarak,
- Hadi gidelim, dedi.
onako btn gcyle deniyor, ama kayk serbest kalmyordu. Karaya yanarken ok
ileri gitmilerdi. Kayk kprdayamyordu imdi. lerinden biri inip ba taraf kaldrmal,
kay suya itmeliydi. Ne var ki dzlkten sesler gelmeye balamt
Kk adann ilerine doru yola koyuldular. Feren At en nden gidiyordu. Gereb de
onlarla birlikteydi. Kk dzlk bombo kalmt, yalnz orta yerde, zerindeki fenerin hl
yand ta grlyordu. Admlar gittike uzaklat. Fundalarn arasna girip mzraklarn
sakladlar. Boka, yle bir davrand.
- Sras geldi, diye fsldad Nemeek'e. Elini cebine att. Tam ortasna bir raptiye
geirilmi olan krmz kd kard. Ardndan, fundann dallarn aralayp ufaklk sarna
buyurdu:
- Sen burada kal, ben gelene kadar sakn kprdama yerinden.
Boka, az nce Kzl Gmleklilerin toplanp tarttklar dzle srad hemen. Soluunu
kesen Nemeek, Boka'nn ardndan bakakald. Boka, bir kouda dzln kenarnda duran ve
Adann zerine emsiye gibi gerilmi byk aacn yanna ulat. Kala gz aras krmz
kd aacn gvdesine yaptrmt, soluu fenerin dibinde almt. Fenerin cam kapan
ap fledi. Mum snverdi hemen ve ayn anda da Nemeek'in gznn nnden yok oldu
Boka. Nemeek karanla altnda, Boka dnp gelmiti bile, Nemeek'i kolundan
yakalad:
- abuk frla arkamdan!
Ky boyunca kaya doru kotular. Geldiklerini gren onako, oturduu yerden frlad
gibi kay kydan amaya hazrland. ki ocuk kaya atlad. Boka, soluu tkanarak,
- Hadi gidelim, dedi.
onako btn gcyle deniyor, ama kayk serbest kalmyordu. Karaya yanarken ok
ileri gitmilerdi. Kayk kprdayamyordu imdi. lerinden biri inip ba taraf kaldrmal,
kay suya itmeliydi. Ne var ki dzlkten sesler gelmeye balamt bile. Silah deposundan
dnen Kzl Gmlekliler, feneri snk bulmulard. nce feneri rzgr sndrd sandlar.
Ama Feren At, feneri yle bir yoklaynca, kk cam kapann alm olduunu grd.
- Buraya bir gelen olmu! diye bard. Hem de ylesine yksek bir sesle bard ki, kay
suya atmak iin uraan ocuk da bu sesi duydular.
Kzl Gmlekliler feneri yeniden yaktlar. te o zaman aata asl duran krmz ktla
karlatlar:
PAL SOKAI OCUKLARI BURADAYDILAR.
Kzl Gmlekliler birbirlerine bakakaldlar. Feren At bard:
- Buraya kadar geldiklerine gre uzaklam olamazlar!
Tiz bir slk ald. Kprden gelen nbetiler, kprden kimsenin gemediini bildirdiler.
- yleyse kaykla gelmi olacaklar, dedi Pastorlarn k.
Ve ocuk, ortal ayaa kaldran, insan rperten o korkun naray duydular:
- Yakalayn!
Tam bu buyruk verildii srada, onako kay suya atm, kendisi de iine atlamt.
Btn gleriyle kreklere asldlar.
Feren At, tiz bir sesle buyruklar veriyordu:
- Vendaver, aaca k! Pastorlar, sizler de doruca kprye! Ky boyunca sal sollu
arayn!
Grne baklrsa hap yutmulard artk. Onlar kyya ulatracak birka krek daha
ekemeden, Pastor Kardeler, gl dolam olacaklar, sonra da kapana ksalacaklard. Pastor
Kardelerden nce kyya ulaabilirlerse, bu kez de aataki nbeti iaret verecek, ne ynde
katklarn bildirecekti. Feren At'n, elinde fenerle Ada kysnda nasl kotuunu kayktan
gryorlard. Derken, bir patrtdr koptu: Pastor Kardeler, Adann tahta kprsnden koa
koa geiyorlard.
Bereket, nbeti aaca trmanmadan nce kyya ulatlar.
- Kayk kyya vard! diye bardn duydular nbetinin.
Bakanlar hemen karlk verdi:
- Koun! Brakmayn! Yakalayn! Pal Soka'nn ocuu, var gleriyle kouyorlard.
Boka, hem kouyor, hem de,
- Bize yetiirlerse ok kt olacak, diyordu. Sayca bizden stnler.

Boka nde, br ikisi hemen arkada, imek gibi geiyorlard tarhlar ve yollardan.
nlerine bir yap kverdi.
- eri! diye soluyan Boka, klk bahenin kk kapsna yklendi. Bereket kap akt.
eri dalp, byke selvi fidanlarnn arkasna gizlendiler. Darda hi ses yoktu.
Kovalayanlar izlerini yitirmi olacaklard. de rahat bir soluk ald. Camdan tavan ile
camdan duvarlarndan, byk kent akamnn zayf szan bu garip saray gzden
geirdiler. Camlarla kapl bu klk bahe ok ilgin bir yerdi. Klk bahe boydan boya
kaln gvdeli, kocaman yaprakl aalarla doluydu. Aalar, iri gvdeli, tahta flarn
iindeydi. Uzun tahta sandklarda, safran ve mimoza yetitiriliyordu. Klk bahenin orta
blmndeki byk kubbenin altnda, yelpaze yaprakl palmiyeler ykseliyordu. Tropikal
bitkilerle kapl, balta girmemi ormanlarn kk bir rnei vard burada. Ormann ortasnda
krmz balklarla dolu bir havuz, havuzun hemen yannda da oturulacak bir sra grlyordu.
epeevre manolyalar, defneler, portakallar, kocaman safranlar. Havay ar, keskin bir
kokuyla dolduran btn bu bitkilerden sersemleyebilirdi insan. Buharla stlan bu koca serann
damndan ve duvarlarndan pr pr sular damlyordu. Damlalar kocaman yapraklarn
zerine dyor, palmiyelerden prtlar yansyordu. Sanki bu kk, nemli ve
sk ormanda, oradan oraya kouan garip hayvanlar da yaamaktayd. Hayvanlarn, yeil tahta
flar arasnda dolatn grr gibi olan ocuklar, kendilerini yine de gven iinde
hissediyorlard. uradan nasl ve ne zaman kurtulabileceklerdi acaba?
Yorgun dm olan Nemeek, byk bir palmiyeye yaslanmt.
- Sakn kilitlemesinler bizi buraya? dedi korkuyla. Gzelce stlm olan serann iinde
ok rahatt. nk, iliklerine dek slanmt. Boka yattrd Nemeek'i:
- imdiye kadar kilitlemediklerine gre bundan sonra da kilitlemezler.
Bekleyip dururken, bir yandan da heyecanla kulak kabartyorlard. t kmyordu. Onlar
burada aramak kimsenin aklna gelmemiti herhalde. Oturduklar yerden kalktlar. Yksek
raflarn arasndan ileri geri gidip gelmeye baladlar. Raflar, kokulu bitkiler, kocaman
iekler, yeil fidanlarla doluydu. Raflardan birine arpan onako sendeleyince, Nemeek
yardma hazr olduunu bildirdi.
- Bekle de yakaym.
Ve Boka, engel olmaya kalmadan, cebinden kard kibriti akverdi. Kibritin yanmasyla
snmesi bir oldu. Boka, ufaklk sar olann eline vurup drmt kibriti.
- Maymun herif sen de! diye azarlad Boka. Nerede olduumuzu unuttun galiba?
epeevre cam duvarlar iindeyiz. imdi grmlerdir mutlaka.
Olduklar yerde durup kulak kabarttlar. Boka'nn hakk vard. Kzl Gmlekliler, ksa bir
an iin btn seray aydnlatm olan grmlerdi. ok gemeden, dandaki kk
akllar gcrdatan admlar duyuldu. Dosdoru sol kanattaki kapya ilerliyorlard. Feren
At'n komutanlk atei yanmt.
- Pastorlar sadaki kk kapya! Sebeni orta kapya! Ben de buray tutuyorum.
Bizim ocuklar kala gz aras saklanverdiler hemen. onako, yzkoyun, rafl
sehpalardan birinin altna! Nemeek, nasl olsa srlsklam olduundan krmz balkl havuza!
Ufaklk sar olan, enesine dek suya batm, bam bir safran yaprann altna gizlemiti.
Boka da ak kapnn ardna gizlenmeye ancak vakit bulabilmiti.
Feren At, elinde fener, adamlaryla birlikte ieriye dald. Boka, fenerin nda Feren
At' ok iyi grebiliyordu. Kzl Gmleklilerin komutann imdiye dek bir kez grebilmiti
ancak, o da mzenin bahesinde. Feren, gzel bir ocuktu. Gzleri, sava ateiyle yanp
tutuuyordu u anda. Adamlaryla birlikte, seradaki btn geitleri, btn rafl sehpalar
arayp tarad. Havuza bakmak, hibirinin aklna gelmedi. onako da, Sebeni adndaki
ocuk sayesinde kurtard paay. Tam altna gizlendii sehpay arayacaklar srada, Sebeni
barmt:
- oktan sa kapdan svmlardr!
onako'u kurtaran ite bu oldu. nk, Sebeni o yana doru kounca, arkadalar da onu
izlemi, ierideki sakslar kra dke paldr kldr dar frlamlard. Kzl Gmlekliler ekip
gitmi, ortalk yeniden sessizlemiti. Sesi ilk duyulan, onako oldu:
- Vay bama gelenler, kafama bir saks dt demin, iim dm kumla doldu...
Azna burnuna dolan kumlu topra var gcyle pskrtt. Sonra, Nemeek kt ortaya.
Sularn iinden yava yava ykselen bir deniz canavaryd sanki. Ufaklk sar olan, yine
srlsklamd. pr pr sular damlyordu her yanndan. Her zamanki gibi de alamakl,
yaknp duruyordu:
- Nedir bu ektiklerim canm? Ben hep su iinde mi yaayacam, kurbaa mym ben
yahu?
Islak bir kpek gibi silkinince, Boka, yola getirdi Nemeek'i:
- Zrlayp durma, hadi toparlan da ekip gidelim buradan!
Nemeek iini ekip duruyordu.
- Eh, evin yzn bir grebilseydim. Derken, slak giysilerinden tr evde nasl
karlanaca kafasna dank edince, deitirdi szn:
- Evde olmayaym daha iyi!
Tahta perdeden, zerine trmandklar akasya aacna doru komaya baladlar. Birka
dakika sonra aacn dibindeydiler. onako, aaca trmand. Aatan tahta perdeye doru
atlamadan nce dnp bir bakt baheye. Korkuyla haykrd:
- Geliyorlar!
- abuk aaca k yine! dedi Boka.
Yeniden aaca trmanan onako, trmanmalar iin arkadalarna da yardm etti. Dallarn
elverdiince trmandlar. Tam kurtulacaklar srada, yakay ele vereceklerini dnmek deli
ediyordu onlar.
Kzl Gmlekliler etesi dnyann grltsn kararak yaklat. Bizim ocuk,
kocaman ku gibi, aaca tnemilerdi.
Serada arkadalarn yanl yola srklemi olan Sebeni baryordu:
- Tahta perdeden atladklarn grdm.
Kzl Gmlekliler arasnda en saf olan, Sebeni'ti. O da, btn aklszlar gibiydi. Dilini hi
tutamyor, yaygaray koparyordu hemen.
Beden eitiminde esiz olan Kzl Gmlekliler, tahta perdeyi atlar birer ikier. En sona
kalan Feren At, tahta perdeye trmanmadan nce elindeki feneri sndrd. Tepesine bizim
kuun tnemi olduu akasya aacna trmanp tahta perdeden aa atlad. Giysileri hl
slak olan Nemeek'ten birka damla Feren'in boynuna damlamasn m?
- Yamur balyor! diyen Feren At, boynunu silip sokaa atlad.
- te kouyorlar! dye bir ses ykselince, btn Kzl Gmlekliler bir koudur tutturdular
sokakta.
- u Sebeni olmasayd bizi oktan enselerlerdi, dedi Boka.
imdi kendilerini tam bir gven iinde hissediyorlard artk. Kzl Gmleklilerin, hibir
eyden haberi olmayan, yollarna giden iki yabanc ocuun ardna dtklerini grdler.
Grlty duyan ocuklar, korkudan kamaya balamlard. Bir barp armadr gidiyor,
Kzl Gmlekliler deliler gibi kouyorlard iki ocuun ardndan. Bir sre sonra, grlt yan
sokaklarda azald, sonra iyice kesildi.
Tahta perdeden aa inen ocuklar, sokan talarn ayaklarnn altnda duyunca rahat bir
soluk aldlar. Yal bir kadn yol boyunca gidiyordu. te artk kentteydiler, balarna bir ey
gelmezdi. Yorgun ve atlar. Akam karanlnda, pencereleri dosta yan kszler
yurdundaki an sesi, yemein hazr olduunu haber veriyordu. Nemeek tir tir titremekteydi.
- abuk olalm, n'olursunuz, dedi.
- Dur bakaym, dedi Boka. Sen bir tramvaya atlayp gitsen iyi olacak. Paras benden.
Elini cebine att, ama bir daha dar karamad. Bakann topu topu liras vard.
nikel para ile bir de mavi mrekkep szdran hokka. Boka, mrekkebe bulanm liray
Nemeek'e uzatt.
- Bende bu kadarck para var.
onako'un cebinden de iki lira kt. Nemeek'in uur diye her zaman yannda tad bir
lira da eklenince, tramvay bileti iin yeterli olan alt lira toplanm oldu. Nemeek, tramvaya
atlad. Boka, yaya gidecekti evine. Gereb olaym hl unutamamt. zgn ve suskun
duruyordu yle. hanetten haberi falan olmayan onako'un neesine diyecek yoktu.
- Sen bana bir baksana olum, dedi onako. Boka dnp baknca, iki parman azna
sokup Boka'nn kulak zarlarn patlatrcasna bastrd nl sln. Sonra keyifli ve neeli bir
tavrla evresine baknd.
- u sl btn akam tuttum iimde, dedi neeyle. Artk bir yolunu bulup kmalyd
olum, tamalyd iimden bu slk.
Boka'nn koluna girdi, btn o gerilimli olaylardan yorgun, lloi Caddesi boyunca

kent merkezine doru yrmeye baladlar.




DRDNC BLM



Snfn saati, yine biri vurdu, ocuklar kitaplarna el attlar. Kitabn kapatan retmen
Racz, krssnden kalkt. Her zaman hizmete hazr olan kk engey -srann bandaki
snf birincisi- yerinden frlayp retmenin pardssn tuttu. Pal Soka ocuklar,
oturduklar sralardan birbirlerine bakp, Boka'nn verecei buyruu beklediler. Bugn,
leden sonra saat ikide Arsada toplanlacakt. Keif kolunun, Botanik Bahesinde geen
ilgin serveni anlatlacakt. Giriimin baarya ulatndan haberleri vard. Bakan, yiite
bir karlk vermiti Kzl Gmleklilere. Ama, ayrntlar renmek istiyorlard sabrszlkla.
ocuklarn baarya ulat serven ve tehlikelerle ilgili ne haberler vard bakalm? Boka'nn
azndan, kerpetenle bile sz alnmazd. onako desen, atar tutar, boyundan byk laflar
ederdi. imdi de abuk sabuk konuuyordu ite. Szm ona Botanik Bahesindeki ykk kalenin
orda vahi hayvanlar varm, Nemeek az kalsn havuzda bouluyormu falan filan. Kzl
Gmlekliler de byk bir atein evresinde bir arada oturuyorlarm, m, m! Binbir trl
hikye anlatyordu, ama en nemlisini unutuyordu. stelik, onako'u sonuna dek dinlemek de
olanakszd. nk o sonu gelmez slklaryla dinleyicilerini sar ediyordu.
Nemeek'e gelince, o da kendini ok nemsiyor, esrarl hallere brnyordu. Bir ey
soruldu mu yle karlk veriyordu hemen:
- Valla, ben bir ey syleyemem bu konuda, Bakana sorun.
tekiler, Nemeek'i iyiden iyiye kskanyorlard Nemeek gibi, acemi bir er tutup byle bir
servende yer alsn, olacak ey miydi yani? Btn temenlerle stemenler, sradan bir
acemi er karsnda saygnlklarn yitirdikleri kansndaydlar. Kimilerine gre, btn bu
olaylardan sonra, kn subayla ykseltilmesi gerekirdi. Eh, Nemeek de subay olursa,
Arsada bekinin kpei Hektor'dan baka rtbesiz kimse kalmayacakt.
retmen Racz snftan kar kmaz, Boka elini kaldrp iki parman gsterdi. ocuklar,
selam verip Bakann buyruunu aldklarn belirttiler. Pal Soka Birliine ye olmam
ocuklar, pek kskanmslard bu karlkl anlamay.
Tam snftan klaca srada bir ey oldu. retmen Racz, krsnn basamanda kald.
- Bekleyin biraz, dedi.
Derin bir sessizlik oldu.
retmen paltosunun cebinden kk bir kt paras kard. Gzln takp, u adlar
okumaya balad:
- Vays!
Burada, dedi Vays korkuyla.
retmen okumay srdrd:
- Rihter! ele! Kolnay! Barabas! Lejik! Nemeek!
Hepsi de srayla,
- Burada! diye karlk verdiler. retmen
Racz kd cebine soktu yine.
- Evlerinize gitmeden nce retmenler odasna geleceksiniz, sizinle konuacaklarm var.
retmen bu garip ary neden yaptn bildirmeden snftan kt.
Bir telatr balad snfta.
- Neden aryormu bizi?
- Neden okulda kalyoruz?
- Bizimle ne zoru varm?
Adlar okunanlar bu tr sorular sorup duruyorlard. Ve hepsi de Pal Soka Birliinden

olduklar iin, Boka'nn bana mlerdi.
- Bunun nedenini ben de bilmiyorum, diyordu Bakan. Hele bir gidin de neymi anlayn
bakalm ben sizi koridorda beklerim.
Sonra, tekilerden yana dnp,
- Saat ikide deil te bulualm, dedi. Umulmadk bir engel kt, gryorsunuz.
Okulun uzun koridoru abucak dolmutu. Baka snflardan gelen ocuklar da vard.
Byk pencereli koridorda allmam bir hay-huydur gidiyordu. Herkes tela iindeydi.
rencilerden biri, retmenler odasnn nnde kaygyla bekleyen ocuklara,
- Yoksa cezaya m kalacaksnz? diye sordu.
- Hayr, diye karlk verdi Vays, gururla.
renci, koar adm uzaklat. Hepsi de kskanarak baktlar ardndan: Eve gidebilen biri.
Birka dakika sonra, retmenler odasnn kaps ald, buzlu camn ardnda uzun boylu,
sska retmen Racz grnd.
- Girin ieri bakalm, diyen retmen nden yrd.
retmenler odas botu. Suspus olan ocuklar, uzun yeil masann evresinde toplanp,
yan yana dizildiler. En sonuncular, kapy saygyla kapatt. Masann bana geip oturan
retmen Racz, yle bir szd ocuklar.
- Hepiniz burada msnz?
- Evet.
Aa avludan, evlerine giden ocuklarn nee iinde barp ardklar duyuluyordu.
retmen pencereyi kapattrd. Kitap raflaryla dolu byk odada insana korku veren bir
sessizlik vard. retmen Racz, bu mezar sessizliini bozdu:
- Duyduuma gre bir dernek kurmusunuz, da Macun Derneiymi galiba. Bu dernek
yelerinin listesini getirip bana verdiler. Listeden anlaldna gre, dernein yeleri
sizlersiniz. Tamam m?
Karlk veren olmad. Hepsi de, yaplan bu sulamann doruluu karsnda balarn ne
ediler, retmen szn srdrd:
- imdi srayla ele alalm ii. Bilirsiniz, dernek mernek kurulmasndan hi holanmadm
daha nce de sylemitim. Dernei kuran kim? nce onu renmek istiyorum. Kim kurdu bu
dernei?
Byk bir suskunluk oldu.
Derken, rkek bir ses ykseliverdi:
- Vays!
retmen Racz, sert bir bakla bakt Vays'a.
- Vays, senin dilin yok mu? Kendin syleyemez miydin?
Karlk, ok zayf kt:
- Syleyebilirdim.
- Neden sylemedin yleyse?
Vays, yeniden sessizlie gmld. retmen Racs bir puro yakp dumann savurdu.
- Ne diyorduk, srayla gidiyoruz deil mi? imdi syle bakalm. Bu macun da ne oluyor?
Vays, karlk verecei yerde cebinden koca bir para cam macunu kard, masann
zerine koydu. Bir sre macunu gzden geiren Vays, zor duyulabilen hafif bir sesle.
- te efendim, dedi, macun bu.
- Yaa, demek bu. Peki ne ie yaryor bu macun? - Camclar bununla camlar ereveye
yaptrrlar efendim. Onlar, svayp da macun kurumadan davranlrsa trnakla kaznabilir.
- Bunu sen kazdn yleyse?
- Hayr efendim, bizim dernein kendi macunu bu.
retmen akn akn bakt.
- O da ne demek oluyor?
Vays, olduka yreklenmiti.
- Bu macunu yeler topladlar. Ynetim kurulu da bana teslim etti saklamam iin. Daha
nce bu ii yapan Kolnay sayman oldu da ondan. Macunu hi inenmemi, macun da
kurumu.
- Macunu inemek mi gerekiyor?
- Evet efendim, inemezse sertleir, istenilen ekle girmez. Ben her gn bir sre inerim
bu macunu.
- Peki, neden ille de sen?
- Dernein kurallarna gre yle gerekiyor da ondan. Bakan kimse, dernek macununu
gnde en azndan bir kez inemek zorundadr. Yoksa kurur macun, sertleir.
Vays, gzyalarn tutamyordu artk. Hkrarak srdrd szn:
- u srada bakan benim.
Durum gergindi. retmen sert bir sesle kt:
- Bu byk paray nereden buldunuz?
t kmyordu. retmen Racz, Kolnay' gzne kestirdi.
- Kolnay, syle bakalm, nereden buldunuz bunu?
Aka itiraf ederek umutsuz durumu kurtarmak niyetinde olan Kolnay, yle konutu:
- retmenim, bir aydr byle srp gidiyor bu i. Bir hafta kadar ben inedim macunu,
ama o srada kk bir parayd henz. lk paray Vays getirmi, biz de dernei kurmutuk.
Babas arabayla bir yere gtrm Vays' bir gn. O da arabann penceresinden macunu
trnaklaryla kazm. Btn trnaklan kan iindeydi o gn. Derken, tam o gnlerde mzik
salonunun cam da krlmasn m... Btn ikindi vakti camcnn gelmesini bekledim. Camc
saat bete geldi. Bir para macun istedim kendisinden. Hi oral olmad. Meer az macun
doluymu adamn, o da macun inermi. Camcnn yannda durup, cam nasl taktn
izledim. Cam lp, sonra kesip takt gitti. Camc gidince, macunu kazyp aldm. Ama
kendim iin almadm inan olsun, dernek iin aldm, dernek iin...
Hadi bakalm, imdi Kolnay da alamaya balamt.

- Kes alamay! diyerek kt retmen.
Skntdan ceketinin eteklerini ekitiren Vays,
- Bu da hep zrlar byle, dedi. Kolnay'n hkrklar, insann iine iliyordu. Vays, eilip
Kolnay'n kulana fsldad:
- Zrlama yahu!
Ama nerede, Kolnay kendisini tutacak gibi deildi. Bu byk ac, retmen Racz' bile
etkilemiti herhalde. O da purosundan derin soluklar ekip duruyordu.
Tam bu srada, fiyakac ele, sradan ayrlp ne kt. retmenin karsna geip gururla
durdu yle. Geen gn Boka'nn Arsada yaptm yapacak, o da mert bir Romal gibi
davranacakt herhalde. Sesine ciddi bir hava verip,
- retmenim, dedi. Ben de macun getirdim dernee.
- Nereden getirdin?
- Bizim evden. Bizdeki kanaryann ykand camdan bir banyo var, onu krdm. Camc
gelip onarnca, macunu kazdm hemen. Kanarya ykanrken sular halya akt hep. Ama ku,
banyo yapacak da ne olacak sanki? rnein sereler ykanr m hi? Benim bildiim hep
kirli gezerler.
Sandalyesinden ne doru eilen retmen,
- Anlalan iin alayndasn sen ele, dedi. Ama dur hele, senin de sran gelecek. Evet, sen
devam et Kolnay!
Kolnay burnunu ekti.
- Neye devam edeyim efendim?
- Geri kalan macunu nereden buldunuz?
- ele anlatt ya ite. Sonra, dernek de altm lira vermiti bana macun alaym diye.
retmen Racz, hi holanmamt bu aklamadan.
- Demek parayla da aldnz ha?
- Hayr, dedi Kolnay. Benim babam doktordur. leden nce kapal arabayla hastalarna
gider. Bir gn beni de almt yanna; arabann penceresindeki btn macunu kazdm.
Dorusu yumuack, iyi bir macundu. Kendi bama bir araba kiralayaym diye, dernek
altm lira denek ayrd. Ben de kiraladm arabay. Bir ikindi zeri kentin dna kadar
uzanp, arabann drt penceresindeki btn macunu kazdm. Ve yaya dndm sonra.
retmen hatrlamt.
- Hani byk klann orada rastlamtm sana, dedi. O zaman m oldu bu i?
- Evet efendim.
- Seninle konumak istemitim de azn ap tek sz sylememitin hani?
Kolnay, utantan ban nne edi.
- Nasl konuurdum retmenim, azm macun doluydu!
Yeniden bir alamadr tutturdu Kolnay. Vays, yine sinirlenmi, ceketinin eteini
ekitirmeye balamt.
- Hadi bakalm, zrlamas yakndr, dedi skntyla.
Gzya sarnlar yeniden almt. retmen, oturduu yerden kalkp odada bir aa bir
yukar dolamaya balad. Ban sallayp duruyordu.
- Ne de gzel dernek kurmusunuz, aman gz demesin. Dernek bakan kimdi?
Vays, btn acsn unuttu bu soru zerine. Gururla,
- Benim, dedi.
- Ya sayman?
- Kolnay.
- Kasada kalan paray kar gster bakalm.
- Buyurun.
Kolnay bir el att cebine. yle byk bir cepti ki, onako'unkinden aa kalmyordu.
Arad tarad, cebinin iinde ne bulduysa bir bir karp masann zerine dizdi. nce krk
lira grnd. Ardndan beer liralk iki posta pulu, bir posta kart, birer liralk iki damga pulu,
sekiz tane kalem ucu, bir de ciciali.
Paray sayan retmen Racz'n surat karard sanki.
- Bu paray nereden buldunuz bakaym?
- yelik dentilerinden. yeler haftada onar lira derler.
- Ne yapacaktnz bu parayla? - Hii! Dernee ye olabilmek iin bir para denmesi
gerek. Toplanan para da o ite. Vays, bakan ayl almyordu. Vazgemiti aylktan.
- Aylk ne kadard?
- Haftada be lira. Posta pullarn ben edindim, posta kartn Barabas, damga pullarn da
Rihter. Ona babas... Rihter babasndan...
retmen Racz, szn kesti Kolnay'n,
- Babasndan ald deil mi? yle mi Rihter?
leri kan Rihter, nne bakyordu.
- aldn deil mi?
Rihter ban nne edi.
- u ahlakszla bak! Baban ne i yapar senin?

- Babam hukuk doktorudur. Dr. Ernest Rihter. Avukat ve noterdir. Dernek, alnan
pulu yerine koydu efendim.
- Ne demek yani?
- ey, ite... Babamdan pulu aldm, ama sonra ok korktum, o zaman dernek pul parasn
verdi; bir pul alp babamn yaz masasna gizlice braktm. Aksilik bu ya, tam o srada babam
yakalad beni. Pulu aldm iin deil de yerine koyduum iin ense kkme bir tane
patlatt...
retmen sert sert baknca, Rihter dzeltti:
- Dayak yedim, babamdan yani. Pulu yerine koyuyorum diye tokat indirdi. Sonra, pulu
kimden aldm sordu. Gerei syleyecek olsam fazladan bir tokat daha yiyecektim tabii.
"Pulu Kolnay'dan aldm," dedim babama. "yleyse abuk gtr Kolnay'a ver, o da bir yerden
armtr nasl olsa," dedi. Ben de pulu alp Kolnay'a gtrdm. Dernek, iki tane damga
puluna sahip oldu bylece.
Bir an dnceye dalan retmen sordu:
- Peki neden yeni bir damga pulu aldnz? Eskisini geri verebilirdiniz deil mi?
Rihter'in yerine Kolnay karlk verdi:
- Eskisini veremezdik retmenim. nk eski pulun zerine dernein mhrn basmtk.
- Yaa, demek bir de dernek mhrnz var, yle mi? Nerede mhr bakaym?
- Mhrcbamz Barabas'tr. Mhrden o sorumludur.
Sra imdi de Barabas'a gelmiti. Barabas, ileri kt, teden beri geinemedii Kolnay'a
sert sert bakt. Arsadaki apka olay hl aklndayd. Ama mhr stampasyla birlikte
masann zerine brakmaktan baka ne yapabilirdi ki? retmen Racz, mhr yle bir
gzden geirdi. 'Macun Toplayanlar Dernei, Budapete' diye yazlyd mhrn zerinde.
Gldn belli etmek istemeyen retmen Racz, bam iki yana sallad. retmenin
yumuamasndan yz bulan Barabas, elini uzatp mhr almak istedi. Ama, retmen daha
eline abuktu, sert bir sesle sordu:
- Niyetin ne senin?
- Efendim, dedi Barabas, "Mhr elimden karmamaya, onu son nefesime kadar
korumaya yeminliyim ben."
retmen Racz, mhr cebine soktu.
- Kapat eneni! diye bard.
Ama Barabas kendini tutamad artk.
- yleyse ele'den de bayra aln ltfen.
- Nee? Bir de bayranz var demek, ver onu bakaym!
Elini cebine atan ele, ince bir tel ubua geirilmi kk bayra kard. Bunu da,
Arsadaki bayrak gibi kz kardei dikmiti. Btn nak ilerini ele'nin kz kardei
stleniyordu. Krmz-yeil-beyaz bayran zerine unlar yazlyd:

'MACUN TOPLAYANLAR DERNE, BUDAPETE.'
"TUTSAKLIIMIZI SRDRMEYECEMZE AND ERZ." (*)

(*) nl Macar ozan Petofi Sandor'un bir dizesi.
- Hmm, diye mrldand retmen. "Tutsak* szcn 't' deil 'd' ile yazan bu bilge de
kim? Kim yazd bunu?
Karlk veren olmad. retmen yeniden sordu fkeyle:
- Kim yazd bunu dedim?
ele hemen bir are dnd. ocuklar neden ele verip de balarn derde soksundu?
"Tutsak" szcn 'd' ile yazan Barabas't, ama ba belaya girmemeliydi. Boynunu bkt.
- Kz kardeim yazd efendim, dedi.
Kuvvetlice yutkundu bunu sylerken. Kz kardeini harcamas yerinde bir davran deildi,
ama arkadalarn kurtarm oluyordu.
retmen, bir tepki gstermeyince, ocuklar geliigzel konumaya baladlar:
- Barabas'n bayra ele vermesi hi doru olmad, dedi Kolnay fkeyle.
Barabas, kendini savunmaya kalkt:
- Bunun da zoru hep benimle! Mhr elimden alndnda dernein sonu gelmiti zaten.
retmen Racz, kesti ocuklarn szn:
- Susun bakaym! diye bard. Gsteririm ben size. Dernei kapatyorum, dernek falan
yok artk.
Bir daha byle eyler yaptnz duymayaym sakn. Hal ve giditen hepinize krk not
veriyorum. En krk notu da, bakan olduu iin Vays alacak.
- zr dilerim, dedi Vays, aadan alarak. Bugn, benim bakanlmn son gn. Genel
Kurul toplants yaplacakt nk. nmzdeki ay iin baka bir bakan adaymz var.
- Kolnay bakan olacakt, diyerek srtt Barabas.

- Benim iin fark etmez, dedi retmen. Yarn ikiye kadar hepiniz cezal kalacaksnz
burada. Ben size gsteririm. imdi gidebilirsiniz artk.
Koro halinde hep bir azdan,
- Hoa kaln retmenim! diye barp yrmeye koyuldular.
Vays, bu karklktan yararlanarak, uzanp macunu almak istediyse de, retmen hemen
farkna vard.
- ek elini oradan! Dokunma, brak! Vays, boynunu bkp sordu:
- Macunu geri alamayacak myz retmenim?
- Zor alrsnz. Tam aksine, elinde baka macunu olan getirip bana teslim etsin hemen.
Hele macun saklayan biri ksn karma, gznn yana bakmam, bilin bunu.
O zamana kadar hi sesini karmam olan Lejik, azndan bir para macun kard, ii
yanarak ve kirli elleriyle macunu dernein byk macun topana yaptrd.
- Hepsi bu kadar m?
Lejik bir karlk vermeden at azn, baka macun kalmadn gsterdi. retmen Racz,
apkasn ald,
- Bir daha dernek falan kurduunuzu duymayacam. Tamam m? Hele bir duyaym
grrsnz gnnz... imdi herkes evine, haydi bakalm!
ocuklar sessiz sedasz yrdler. lerinden birinin hafif bir sesle konutuu duyuldu:
- Hoa kaln retmenim.
Lejik'ti bu. Az nce br ocuklar retmene "hoa kaln" derlerken, az macun dolu
olan Lejik sesini karamamt.
retmen Racz, kp gidince, datlm olan dernein yeleri yalnz kaldlar. Kolnay,
darda bekleyen Boka'ya soruturmay zetledi. Boka, rahat bir soluk ald.
- ok korkmutum dorusu, dedi. Biri kp Arsay ele verdi sanmtm.


Tam bu srada, Nemeek, yanlarna yaklap fsldad:
- Bana bakn... retmen sizi sorguya ekerken pencerenin yannda duruyordum ben...
pencerenin cam yeni taklmt. Ben de...
Pencerenin camndan kazm olduu taze macun topan gsterdi. Btn ocuklar
heyecanla gzden geirdiler macunu. Vays'n gzleri parlyordu sevinten.
- Macunumuz varsa dernek de var demektir. Toplanty yaparz Arsada!
- Arsada! Arsamzda! diye bart btn ocuklar. Sonra, hepsi birden evlerinin yolunu
tuttular. Merdivenlerde, Pal Soka ocuklarnn barmalar yanklanyordu:
- Haayt, hooo! haayt, hooo!
Bara ara frladlar byk kapdan dar. Yalnz Boka tek bana ve yava yava
yryordu: Keyf pek yerinde deildi. Botanik Bahesindeki adada, elinde fenerle dolaan
Gereb hep aklndayd. hanet eden Gereb! Dalgn dalgn yryerek evine gitti Boka.
Yemeini yedikten sonra, ertesi gnn Latince devini hazrlamaya koyuldu.
Tanr bilir nasl becerdiklerini: Macun Derneinin tm yeleri saat iki buukta Arsada
hazrdlar. Barabas le yemeinden yeni gelmiti, hl ekmek kabuunu geveleyip
duruyordu. Tokad yzne indirmek iin kapda, Kolnay' bekledi. Kolnay'dan ektikleri
yetmiti nk.
yelerin ounlukta olduu anlalnca, Vays, hepsini odun ynlarnn oraya ard.
- Oturum almtr, dedi ciddi bir yzle.
Barabas'tan yedii tokatn karln vermi olan Kolnay, yasaklamaya karn, dernein
yaamas gerektiini savundu. Barabas, Kolnay' sulamaktan geri kalmad:
- Elbette, bakanlk sras ona geldi de onun iin. Bana sorarsanz, dernek kapatlmaldr
artk. Siz srayla bakan olurken, bize de macun inemek dyor. reniyorum bu iten
artk. Azma u yapkan maddeden baka bir ey girmeyecek mi?
Derken Nemeek sz almak istedi.
- Sz istiyorum, diye seslendi bakana.
- Sekreterimiz sz istiyor, diyen Vays, elindeki kk an ald.
Ne var ki, Macun Derneinin sekreterlik grevini yklenmi olan Nemeek'in sz aznda
kald. Odun ynlarndan birinin yannda Gereb'i grmesin mi? Gereb'in ne mal olduunu
ondan, bir de Boka'dan baka bilen yoktu. Odun ynlarnn arasndan sessiz sedasz, sinsice
yryen Gereb, beki Yano'nun oturduu kk kulbeye doru ilerliyordu. "Haini gzden
karmamak, onu adm adm izlemek grevimdir," diye dnd Nemeek. "Gereb gelecek
olursa, onu, adada Kzl Gmleklilerle birlikte grdmz bilmemelidir," demiti Boka.
"Olan bitenden hi kimsenin haberi yok sanmaldr."
Ama, ite Gereb gelmi, ortalkta dolayordu. imdi bekinin kulbesine neden gidiyordu
acaba? Nemeek ille de renmek istiyordu bunu.
- Saolun bakanm, dedi. Baka bir kez sz alrm. Yaplacak ilerim var imdi.
Vays, elindeki an yeniden sallad.


- Bay sekreter, konumasn ertelemitir.
Bu arada 'bay sekreter' oktan komaya balamt bile. Nemeek, aslnda Gereb'in ardndan
komuyor, kestirmeden gidip ne gemek istiyordu. Bo alan geip Pal Soka'na doru
ilerledi. Sonra Maria Soka'na sapt, buharl bk atlyesine doru deli gibi komaya balad.
Tepeleme odun ykl bir araba, tam kapdan kaca srada az kalsn altna alyordu
Nemeek'i. nce demir baca, keyifle pofluyor, beyaz buharn pskrtyordu. Buharl bk
makinesi de bir yeri acm gibi inim inim inliyordu.
Nemeek, bir yandan koarken, bir yandan da,


"Dikkatli olmalym," diye syleniyordu kendi kendine. Kk yapnn yanndan geip
odun ynlarna ulam, beki kulbesinin hemen arkasna szmt. Kulbenin kntl
ats, ardndaki odun ynna bitiikti neredeyse. Odun ynna trmanan Nemeek
yzkoyun yatt. Yatt yerden, aay gzleyip ne olacak bakalm diye beklemeye balad.
Gereb'in, u beki Yano ile ne alp vermedii vard ki? Yoksa, Kzl Gmleklilerin bir sava
hilesiyle mi kar karyaydlar? Her ne olursa olsun, aada yaplacak konumaya kulak
kabartacakt. Ah ah, daha imdiden kazanaca onurdan nasl keyifleneceini dnyordu.
Hele u yeni ihaneti de ortaya karsn, gururundan yanna varlamayacakt o zaman.
evresini dikkatle izlerken birden Gereb'i grd. Usul usul kulbeye yaklamakta olan
Gereb, izleyen biri varm gibi, korkuyla dnp dnp arkasna bakyordu.
zlenmediine akl yatnca, dosdoru ilerlemeye balad. Beki Yano, kulbenin nndeki
sraya oturmu piposunu tttryordu. tii ttn, izmaritlerden karlm ttnd.
zmaritleri, teden beri ocuklar toplayp getirirlerdi Yano'ya.
Bekinin yanndaki kpek, yatt yerden frlayverdi. Gereb'e bir iki havlad, ama ocuun
yabanc olmadn sezinleyince, yatt yere uzand yeniden. Gereb, Yano'ya iyice
yaklanca, Nemeek her ikisini de gremez oldu. Gelgelelim, bizim ufarak sar olan, daha
bir yreklenmiti imdi. Elinden geldiince sessiz olmaya alarak, odun ynndan
kulbenin damna trmanverdi. Dama yzkoyun uzand, iyice aaya kayd, kapnn
zerinden Gereb ile bekiyi gzetlemeye balad.
Altndaki tahtalar
atrdadka,
Nemeek'in kan buz
kesiyordu... Yine de
kafasn dikkatle ileri
uzatt. Gereb ile Beki
Yano, akllarna esip de
yle balarn kaldrp
bakacak olsalar,
tahtalarn kenarnda,
Nemeek'in sar ban
grr, korkuya
kaplrlard mutlaka.
nk, Nemeek,
gzlerini drt am,
kulbenin nnde ne
yaptklarm izlemeye
alyordu.
Beki Yano'ya
yaklaan Gereb,
- Gnaydn Yano, dedi.
- Gnaydn, diye karlk veren beki, piposunu bile karmad azndan. Gereb, bekiye
doru eilip,
- Yano, dedi. Sana puro getirdim.
Bu sevindirici haberi alan beki, piposunu azndan karmak zorunda kald. Gzleri prl
prl mt birdenbire. Ee, kolay myd ya? Yano gibi bir adam iin btn bir puroya sahip
olmak kolay myd? Yano, puroyu izmarit olarak grrd hep. Gereb, purolar cebinden
karp Yano'nun eline tututurdu.
"Aman ne iyi yapmm da buraya trmanmm," diye dnd Nemeek. Bekiye puro
getirdiine gre, ondan istedii bir ey var demekti.
Gereb'in yavaa fsldadn duydu:
- Kulbeye girelim Yano... Bizi grmesinler... nemli bir ey konuacam seninle.
stersen daha ok puron da olabilir.
Bunu sylerken cebinden birka puro daha kard Gereb.
Nemeek ban sallayp mrldand:
"Dnyann purosunu getirdiine gre bu iin iinde bir i var."
Beki Yano, keyifle girdi kulbeden ieri. Gereb onu izledi. Kpek de Gereb'in arkasna
takld, kulbeye girdi. Nemeek fke iindeydi.
"Grdn m bama geleni? Dediklerinin hibirini duyamayacam imdi, btn planm
altst oldu."
Kapy kaparlarken, kpein ieri szabilmesini az kskanmad hani!
Nemeek bir masal dinlemiti eskiden. Bu masaldaki karga burunlu cad, kraln olunu
kara bir kpee dntryordu. Ah ah, o karga burunlu cad, bir de kendisini kpek haline
koysa en gzel milelerinden on be, yirmi tanesini feda ederdi dorusu. Varsn Hektor'u da
sarn Nemeek haline koysundu cad kadn. Ne de olsa arkada saylrlard. Rtbesiz iki
arkada...
Ne var ki, masallardaki cad kadn yerine keskin dili bir kurt imdada yetiti. Bir tahta
kurdu, damdaki tahtalardan birini gzelce kemirmi, oluk ocuuyla birlikte gzel bir len
ekmiti kendine. Bunu yaparken, Pal Soka ocuklarna ilerde ne byk bir hizmette
bulunacan aklnn kesinden bile geirmemiti elbette. Tahta kurdunun kemirdii yerde,
tahta, sigara kd gibi incelmiti. Nemeek, oraya kulan dayaynca, bir de ne grsn,
aada konuulanlar szc szcne duyulmuyor mu? Oysa Gereb, bu kimsesiz yerde
bile, syledikleri duyulur korkusuyla, ok yava konuuyordu.
- Bana bak Yano, diyordu, sana istediin kadar puro verebilirim, ama karlnda bir ey
yapacaksn benim iin.
Yano, kukuyla sordu:
- Nasl bir ey yani?
- Arsadan ocuklar kovacaksn, o kadar. Odun ynlarn teye beriye datmalarna,
burada oynamalarna izin vermeyeceksin.
Birka saniye ses soluk kmad. "Beki dnyor olmal," dedi Nemeek iinden.
Derken, bekinin sesi duyuldu:
- ocuklar buradan kovacam desene?
- Evet.
- Peki, ama neden?

- nk bakalar gelmek istiyor buraya... Hep zengin ocuklar... Senin anlayacan,
bol bol puron olur o zaman... Paran da olur...
Para szc etkisini gsterdi hemen.
- Para da m verirler? Verirler mi?
- Elbette. Hem de il altn!
Altn szc de etkisini gsterdi hemen.
- Tamam, dedi. Kovarm onlar.
Kapnn tokma dnd, kap gcrdad. Gereb, kulbeden kt. Ama, artk, Nemeek de
tavanda deildi. Bir kedi evikliiyle aa atlayp, odun ynlarnn arasndan koarak
Arsaya dnmt. ok sinirliydi. Btn ocuklarn yazgs, Arsann gelecei kendisine
balym gibi geliyordu ona. Daha olduka uzaktayken bard:
- Boka!
Karlk veren olmad. Yeniden bard:
- Boka! Bakanm!
- Daha gelmedi, diye karlk verdi bir ses.
Nemeek, tayfun gibi utu gitti. Boka'ya haberi yetitirmeliydi hemen. lkelerinden
kovulmadan nce mutlaka bir eyler yaplmalyd. En sondaki odun ynn yanndan
geerken, hl toplantda olan Macun Dernei yelerini grd. Ciddi bir yzle oturumu
yneten Vays, kk sarnn yanlarndan hzla getiini grnce, seslendi:
- Heey, bay sekreter!
Nemeek duramayacan iaret etti koarken.
Nemeek'in ardndan, "Bay sekreter!" diye baran Vays, ne nemli bir kiilii olduunu
belirtmek iin de bakanlk ann sallad.
- Vaktim yok, vaktim! diye haykrd Nemeek.
Boka'y evinde bulmak iin tabana kuvvet komay srdrd. Vays bunun zerine son
areye bavurdu. Sert bir sesle Nemeek'in ardndan haykrd:
- Er Nemeek, dur!
Bu buyruu alan Nemeek'in durmas artt. nk, Vays temendi. fkeden atlayacakt
neredeyse, ama Vays rtbesini ne srd m, boyun emek zorundayd elbet.
- Buyurun temenim!
- Beni dinle, dedi Macun Derneinin bakan. Bu gnden balayarak Macun Derneini
gizli bir dernek olarak srdrmeye karar verdik. Bir de yeni bakan setik.
ocuklar, hep bir azdan, yeni bakann adn akladlar:
- Yaasn Kolnay!
Yalnzca Barabas'n srtt grld:
- Kahrolsun Kolnay!
Vays, szn srdrd:
- te byle bay sekreter, grevinizde kalmak istiyorsanz, bu karar gizli tutacanz
zerine eref sz vermelisiniz. retmen Racz bir duyarsa vay halimize...
Tam bu srada, Gereb'in odun ynlar arasndan sinsi sinsi getiini grd Nemeek.
imdi ellerinden kurtuldu mu... her eyin sonu gelmi olacakt... Ne kaleleri kalacakt, ne de
Arsa. Ama Boka, tutar da gzel bir konumayla Gereb'i etkilerse, Gereb yeniden iyi bir insan
olurdu belki. Ufaklk sar olan dokunsanz alayacakt fkesinden. Bakann szn kesti:
- Sayn bakanm... Acele iim var benim... ok acele...
Vays, sert bir sesle sordu:
- Yoksa korkuyor musunuz, bay sekreter? Dernein gizlilii ortaya karsa
cezalandrlrsnz diye mi korkuyorsunuz?
Ama, Nemeek'in kulana bir ey girmiyordu artk. Gzleri, Gereb'deydi. Odun
ynlarnn arasndan svp kamak iin, ocuklann dalmasn bekleyen Gereb'deydi
gzleri. Kafasnda tek bir dnce vard: Gereb kat kaacak! Artk ne Macun Dernei vard
aklnda, ne bir ey; dernee de, dernektekilere de boverip, frtna gibi atld byk kapya
doru.
Btn genel kurula bir mezar sessizlii kt.
Bakan, bu mezar sessizliine yakr mezardan gelme bir sesle,
- Sayn yeler, dedi. Ern Nemeek'in uygunsuz davrann hepiniz izlediniz. Ern
Nemeek'in bir korkak olduunu aklyorum.
- Doru, ok doru! diye haykrd tm yeler. Kolnay daha da ileri giderek,

- Dernee ihanet etti! diye bard. Rihter, acele sz istedi:
- Dernei zor durumda brakarak ekip giden bu haini sekreterlikten atp dernekten
karalm. Ayrca, gizli tutanak defterimize adn "hain" diye geirelim.
- Yerinde bir karar! diye haykrd tm yeler hep bir azdan. Ve bakan, derin bir
sessizlik iinde, kararn aklad:
- Ern Nemeek, genel kurulca hain ilan edilmitir. Kendisi sekreterlik grevinden alnm,
dernekten karlmtr. Tutanak yazman! Neredesin?
- Buradaym, dedi Lejik.
- yle geir tutanak defterine: "Genel kurul, Ern Nemeek'in korkak bir hain olduunu
aklar." Adn da kk harflerle yaz o herifin!
Bir uultu dolat btn genel kurulda. Genel kurullara gre en ar ceza verilmi oluyordu
bu kararla. Lejik'in drt bir yanna dolutular. Yere bada kuran Lejik, dernein tutanak
defterini ap dizlerine dayad, eci bc harflerle deftere unlar yazd:
"ern nemeek bir haindir!"
Macun Dernei, Ern Nemeek'in sorununu kala gz arasnda sfra indirmiti.
Gelgelelim Ern Nemeek, daha dorusu 'ern nemeek', bu srada var gcyle Knji
Soka'na doru kouyordu.
Boka'nn kendi halindeki, gsterisiz, tek katl evine doru...
Evin kapsndan ieri dalan Nemeek, dar kmak zere olan Boka ile arpt.

- Hayrola? dedi Boka akn akn. Senin ne iin var burada?
Nemeek olan bitenleri soluk solua anlatrken, bir yandan da Boka'yi harekete geirmek
iin yakasna aslyordu.
Arsann yolunu tuttular.
- Demek btn bunlar hem grdn hem de duydun, yle mi?
- Evet. Hem grdm hem de duydum.
- Gereb hl orada mdr dersin?
- Orada! Acele edersek yetiiriz.
Kliniin orada durmak zorunda kaldlar. Zavall Nemeek ha babam ksrp duruyordu.
Yorgun olduu iin bir ara srtn duvara yaslad.
- abuk... abuk ol... abuk git sen... ben... ben... ksrm geince... gelirim.
Boyuna kt kt ksrp duruyordu.
- tmm kendimi, dedi yanndaki Boka'ya, Botanik Bahesinde ttm herhalde...
Gle dtm srada! Ama, o bir ey deildi yine. Asl, K Bahesindeki havuzun suyu
souktu, buz gibiydi. Tir tir titremitim.
Pal Soka'na saptlar. Tam keyi dndkleri srada, tahta perdenin kaps araland.
Gereb, dar frlad kapdan. Nemeek, heyecanla kolundan yakalad Boka'y,
- te, dedi. Gereb bu, kouyor! Boka, ellerini azna gtrp, sessiz soka nlatt:
- Gereeeb!
Gereb durdu, dnp arkasna bakt. Boka'y grr grmez makaralar koyverdi. Katla
katla glerek, Ring Caddesi'ne doru kotu gitti.
ki ocuk sokan kesine ivilenmi gibiydiler. Gereb'i gremiyorlard artk. Her ey
mahvolmutu, farkndaydlar. Azlarn bak amyordu. Hi konumadan kk kapya
doru yrdler. eriden, Arsada top oynayan ocuklarn barmalar geliyordu. Derken,
"Yaaa!" sesleri ortal inim inim inletti. Macun Dernei yeleri yeni bakan iin gsteri
yapyorlard. Oysa, u kk toprak paras belki de onlarn deildi artk. Ne var ki gerein
farknda deillerdi. u avu ii byklnde, verimsiz ve yamru yumru toprak, iki yapnn
arasnda soluksuz kalm u skk dzlk, sonsuzluk ve zgrln simgesi, sabahlar
Amerikan bozkrlar, leden sonra Macar ovalar, yamurda deniz, kta karda kuzey kutbu
olan, onlar elendirmek iin her kla giren candan dostlar u toprak paras, belki de
onlarn deildi artk.
- u ie bak, dedi Nemeek. Daha haberi yok ocuklarn.
Boka ban nne edi, yavaa mrldand:
- yle. Daha bilmiyorlar.
Nemeek, Boka'nn nderliine ok gvenirdi. Zeki, akll dostu yannda olduka

umudunu yitirmezdi. Ama, Boka'nn gzlerinin yaardn, bakann, evet, adyla sanyla
bakann, acl ve titrek bir sesle "Ne yaparz imdi?" diye mrldandn duyunca, bir korku
dt iine.


BENC BLM



ki gn sonra, akam karanlnn Botanik Bahesini sarmaya balad sralarda, kpr
zerindeki iki nbeti, koyu bir karaltnn yaklamakta olduunu grdler.
- Dikkat! diye bard nbetilerden biri.
Bunun zerine, ikisi birden, ularnda solgun aynn parldad mzraklarn havaya
diktiler. Mzraklarn selam, kprden hzl admlarla geen Kzl Gmleklilerin komutan
Feren At' karlamak iindi.
- Herkes burada m? diye sordu Feren At.
- Evet, yzbam.
- Ya Gereb? O da geldi mi?
- lk gelen o oldu yzbam.
Feren At, nbetilerinin selamna karlk verdi. Mzraklar inip yeniden dikildiler. Kzl
Gmlekliler silahlyken byle selam veriyorlard.
Adadaki kk dzlkte Kzl Gmlekliler toplant halindeydiler. At, ilerleyip aralarna
girince, Pastorlarn by,
- Dikkat! diye bard.
Ular yaldzl ktla kapl mzraklar havaya dikildi.
Selama karlk veren Feren At,
- ocuklar, dedi, acele etmemiz art. Ben biraz geciktim. Hemen ie koyulalm. Feneri
yakn.
Komutan gelmeden fenerin yaklmas usulden deildi. Fener yand m, Feren At, adada
bulunuyor demekti. Pastorlarn k feneri yakt. Kzl Gmlekliler atein evresine
ktler. Herkes susmu, komutann sze balamasn bekliyordu.
Feren At sordu:
- Yeni bir haber var m? Sebeni elini kaldrd.
- Syle bakalm.
- Pal Sokakllardan ganimet aldmz krmz-yeil bayrak, silah depomuzdan kaybolmu,
komutanm.
At'n kalar atld.
- Silahlardan eksilmi olan var m?
- Yok, komutanm. Buraya gelmeden nce, depo nbetisi olarak denetledim depoyu.
Mzraklar, baltalar gzden geirdim. Hepsi yerli yerinde. Yalnz, kk bayrak yerinde
deildi. Biri alm olacak.
- Ayak izleri var myd?
- Vard. Ynetmelie uyarak, her akamki gibi dn akam da ince kum serpmitim
ykntnn iine. Bugn yknty gzden geirmeye gidince ne greyim? Ayak izleri...
Yarktan bayran bulunduu keye, sonra ayn keden yine yara giden ayak izleri...
Yarktan sonra, toprak hem sert, hem de imenliktir, onun iin orada izler de grnmez
oluyordu artk.
- Ayak izleri kk myd?
- Evet. Hem de ok kkt diyebilirim. En kk ayaklmz Vendaver var ya, ite onun
ayaklarndan bile kktler.
Derin bir sessizlik oldu.
- Anlalan, yabanc biri girmi silah deposuna, dedi komutan. Hem de Pal Soka'ndaki
ocuklardan biri.
Kzl Gmlekliler arasnda bir homurtu dolat. Feren At szn srdrd:

- Herhangi bir ocuk olsayd silahlardan da alrd bana kalrsa. Ama dnn ki,
ocuk, yalnzca bayra alyor. Pal Sokakllar, ilerinden birini bayra geri almak iin
grevlendirmi olacaklar. Ne dersin Gereb, senin haberin var m bu iten?
u Gereb yok mu, iki yzl casusun tekiydi anlalan. Ayaa kalkt:
- Benim bir bilgim yok.
- Peki. Otur bakalm. Bu ii sonra aratrrz. nce biz kendi iimize bakalm.
Biliyorsunuz, geenlerde utanlacak bir olay geti bamzdan. Biz hepimiz Adadayken,
dman buralara kadar sokulup u aaca krmz bir kt ilitirdi. yle de becerikli
davrandlar ki, yakalayamadk onlar. ki yabanc ocuu Memurlar Mahallesine kadar
kovaladk. Neden sonra kafamza dank etti ki, onlar bo yere kamlar bizden, biz de onlar
bouna kovalamz. Kdn burnumuzun dibindeki aaca ilitirilmesi bizim en byk
aybmzdr. Onun iin, ne yapp yapp almamz gerek. Arsay ele geirmek iin Gereb'in
durumu incelemesini bekliyorduk. imdi Gereb raporunu verecek, biz de savaa ne zaman
gireceimizi kararlatracaz.
Gereb'e bakt.
- Gereb, ayaa kalk! Gereb ayaa kalkt.
- Anlat bakalm. Raporunu dinleyelim.
- ey... dedi Gereb biraz akn. Bana kalrsa, oray savasz da ele geirebiliriz. Eskiden
ben de onlardandm, diye dndm de... imdi, dedim kendi kendime, neden yalnz benim
yzmden olsun... Yani arsaya bakan bekiyi elde ettim rvet verip. imdi beki Yano,
onlar oradan... oradan...
Birden, dut yemi blble dnd Gereb. Feren At, yle kt kt bakyordu ki gzlerine,
konumasn bitiremedi. yle kt kt bakmas yetmiyormu gibi, btn ocuklar tir tir
titreten gr sesi de ykseldi Feren At'n. Hele bir kzmaya grsn, hep byle korkunlard
bu gl kuvvetli delikanl.
- Sen Kzl Gmleklileri hl tanmamsn anlalan. Biz ne pazarlk eder, ne de rvet
veririz. Arsay iyilikle vermezlerse, zorla alrz. Bana ne bekiden, bana ne kovmaktan
kovulmaktan. Senin yaptna adyla sanyla sinsilik derler.
Herkes suspus olmutu. Gereb utancndan nne bakyordu.
Feren At, ayaa kalkt.
- Korkuyorsan defol git! Evine dn!
Bu szleri Gereb'in yzne bir amar gibi indirirken, gzlerinde de imekler akyordu
sanki. Gereb ok korkmutu. Kzl Gmlekliler onu aralarndan atacak olurlarsa ok kt
olur, dnyann hibir kesinde bir yeri olamazd artk. Onun iin, ban dik tutup, korkusuz
bir sesle konumay denedi:
- Korkak deilim ben. Sizinleyim, sizinle kalacam. Size bal kalacama da sz
veriyorum.
- te buna sevindim, dedi At. Ama, yeni gelen yeye yaknlk duymad, yznden belli
oluyordu.
- Bizimle kalacaksan, bizim yasalarmza gre and imen gerekir.
Gereb rahat bir soluk ald.
- Hem de btn yreimle, dedi.
- Ver elini yleyse!
El sktlar.
- Bundan byle temen rtbesine sahipsin. Sebeni, sana da bir mzrakla Kzlderili baltas
verir, adn da gizli listeye yazar. imdi iyi dinleyin hepiniz! imizi savsaklayamayz artk.
Yarn saldrya geeceiz. Yarn leden sonra hepimiz burada toplanrz. Birliimizin yars
Maria Soka'ndan girip kaleleri ele geirir. br yarsna da kapy sen aarsn Gereb. Bu
kuvvet, Pal Soka ocuklarn Arsadan atacaktr. Odun istiflerinin arasna snacak
olurlarsa, o zaman, br arkadalarmz kalelerden saldrya geerler. Bize bir oyun yeri
gerekli. Ne pahasna olursa olsun, ele geireceiz oray.
Kzl Gmlekliler, yerlerinden frlayp mzraklarn havaya kaldrdlar.
- Yaasn! diye haykrdlar.
Komutan, eliyle susmalarn iaret etti.

- Sana soracam bir ey daha var Gereb. Ne dersin, Pal Soka ocuklar senin bize
getiini sezmiler midir acaba?
- Sanmyorum, dedi iei burnunda temen. Diyelim ki ilerinden biri, krmz kd
aaca asmaya geldi. Beni o karanlkta gremezdi ki!
- Demek, sana kalrsa yarn leden sonra rahata aralanna girebilirsin?
- Hem de rahat rahat.
- Kukuya kaplmazlar m acaba?
- Hayr. Kukulansalar bile seslerini karamazlar. Hepsi korkar benden. Aralarnda gz
pek tek bir ocuk bile yok!
ncecik bir ses szn kesti Gereb'in.
- Nasl yok, bal gibi var!
Drt bir yanlarna bakndlar, Feren At akn akn sordu:
- Kimdi o konuan?
Karlk veren olmad. Ama o ince, tatl ses yeniden duyuldu.
- Yok diyen de kim, var, hem de bal gibi var!
Sesin, aacn tepesinden geldiini ok iyi duymulard imdi. Biraz sonra, dallar
hrdamaya balad. Koca aacn dallar arasndan atrtlar ykseldi. Derken, birdenbire
ufack, sarn bir ocuk aatan aa kayverdi. Son daldan yere atlaynca, stn ban
silkip dzeltti. Olduu yerde dimdik durdu. akna dnm Kzl Gmleklilere gzlerini
dikip cesaretle bakt. Durup dururken ortaya kan bu arsz konuk ylesine artmt ki
hepsini, biri kp da tek szck olsun syleyemiyordu.
Gereb sapsar kesilmiti.
- Nemeek, dedi korkuyla.
- Evet benim, Nemeek! Bayra kim ald diye arayp durmanza gerek yok. Ben aldm
bayra ve buradaym ite. Vendaver'in ayaklarndan daha kk olan ayaklar da ite benim
ayaklarm. Aslnda hi sesimi karmasam da olurdu. Siz gidinceye kadar bekleyebilirdim.
Saat drtten beri aacn tepesindeyim. Ama Gereb, tutup da, birliimizde tek bir gz pek
ocuk bile bulunmadn syleyince, dayanamadm artk. Kendi kendime dedim ki: "Dur
hele, sana imdi gsteririm Pal Soka ocuklar arasnda yrekli ocuklar da bulunduunu.
Bakas olmasa bile ben varm, evet, ben Nemeek, stelik subay bile deilim daha." Byle
dedim kendi kendime, ite karnzdaym. Btn konumalarnz dinledim, bayramz geri
aldm gizlice; imdi istediinizi yapabilirsiniz bana. ster dvn svn, isterseniz Bayra
zorla aln elimden. Yalnz, unu bilin ki, onu kendi elimle size teslim edecek deilim. Daha
ne bekliyorsunuz? Ben tek bamaym ite, siz on kiisiniz. Bire kar on, daha ne
bekliyorsunuz?
Heyecandan kpkrmz kesilmiti. Byle konuurken kollarn iki yana ayordu. Bir eliyle
de sk sk bayra tutuyordu. Kzl Gmleklilere gelince, onlar aknlktan
kurtulamamlard daha. Bu ufack, sarn olandan gzlerini ayramyorlard. Kendine
gvenen, korkusuz bir hali vard. Bunu yzlerine vururken, gl kuvvetli Pastor Kardeleri,
Feren At' hatta btn oradakileri dvecek gc kendinde buluyor gibiydi.
Pastor Kardeler, ok gemeden her zamanki soukkanllklarn gsterdiler. Nemeek'in
zerine yryp, sadan, soldan kollarn yakaladlar. Sa yannda duran Pastor'larn k,
bayra Nemeek'in elinden almaya alrken, Feren At'n sesi, byk sessizlii bozuverdi:
- Durun! Brakn onu!
ki Pastor, komutanlarnn yzne aknca baktlar.
- Dokunmayn ona! dedi Feren At. Bu ocuk houma gitti benim. Gerekten gz pek
bir ocuksun, Nemeek. Uzat elini skaym. Aramza katl, sen de Kzl Gmleklilerden ol!
Nemeek, hayr anlamnda ban sallad.
- Ben yle ey yapmam, dedi meydan okuyarak. Kesinlikle hayr.
Sesi tir tir titriyordu, ama korkudan deil, heyecandan. Yz ve baklar son derece ciddi,
tekrarlad:
- Ben yle ey yapmam!
Feren At glmsedi:
- Peki, yle olsun, dedi. Bizim iin fark etmez. imdiye kadar hi kimseyi buyur etmedim
aramza. Btn buradakiler kendileri bavurmulardr. Benim aramza ardm ilk ocuk
sensin. Ama sen bilirsin, istemiyorsan katlma aramza...
Ve srtn dnd.
Pastor Kardeler sordular:
- Bunu ne yapacaz imdi? Komutan omuz silkti.

- Bayra aln elinden!
Pastorlarn by, Nemeek'in kck elini yle bkt gibi krmz-yeil bayra
alverdi. Nemeek'in eli de az acmamt dorusu. Pastorlarn kuvvetine diyecek yoktu, ama
bizim ufaklk sar olan cann diine takt, sesini karmad.
- Bayra aldm, dedi Pastor.
Herkes, heyecanla bekliyordu imdi ne olacak diye. Byk Feren At, ar m ar bir
ceza verecekti Nemeek'e. Nemeek, dileri birbirine kenetlenmi ve meydan okurcasna,
dimdik duruyordu olduu yerde.
Feren At yle bir dnp el etti Pastorlara.
- Bu clz herifi dvmek bize yakmaz... Ama... durun bakaym... evet... onu suya daldrp
iyice bir slatn!
Kzl Gmlekliler kahkahalarn tutamaz oldular. Feren At ile Pastorlar da glyordu.
Sebeni, kepini havaya frlatrken, Vendaver de deliler gibi zplayp duruyordu. Bir aacn
altnda duran Gereb bile glyordu. Sevinten kabna samayan btn bu topluluk iinde tek
bir surat vard ciddi kalp glmeyen; o da Nemeek'in suratyd elbette. Kendini tm olan
Nemeek'in ksr kesilmemiti. Annesi evden kmasn yasaklamt, ama bizim kk
sar olan evde kapal kalmaya dayanamamt. Saat te evden svm, saat buuktan
akama kadar aacn tepesinde kalmt. Ama hastalansa da, lse de, azn ap bir ey
sylemeyecekti. "Ben ttm, hastaym" m diyecekti yani? Bunu azndan kard m daha
da alaya alrlard kendisini. Otuz iki diini birden gstererek srtan u Gereb bile glerdi o
zaman. Hi sesini karmad. Ne yaparlarsa katlanmaya karar verdi. Btn ocuklarn
kahkahalar arasnda Pastor Kardeler tarafndan Ada kysna srklenen Nemeek, gln s
sularna batrld.
Pastorlar acma nedir bilmezlerdi. Biri ellerinden tutmutu Nemeek'i, teki ensesinden
yakalamt. ok gemeden Nemeek boazna kadar suya batmt bile. Adadaki btn Kzl
Gmlekliler sevin iindeydiler. Hep birden Kzlderili dansna balayp, keplerini havalara
frlattlar, bartlar, cotular.
Sava lklar ortal inletiyordu.
- Huya hop, huya hop, huya hop!
lklar, atlan kahkahalara karyor, grlt kk adann sessizliini bozuyordu.
Nemeek'in zgn bir kurbaadan fark yoktu. Surat ask, baklar kskn, suyun
zerindeki gzleri biraz tedeki Gereb'e dikilmiti. Gereb, kyda bacaklarn ayrarak
durmu, kaba kaba glerek, Nemeek'e "oh olsun" der gibi ban sallyordu.
Neden sonra Pastorlar tarafndan serbest braklan Nemeek, glden emekleyerek kt.
Tepeden trnaa srlsklam, st ba amur iinde bir adamck! Bu halini gren Kzl
Gmleklilerin neesine ve cokusuna diyecek yoktu. Zavall Nemeek'in kk bir fino
kpeinden fark yoktu. yle bir silkinince, btn evresindekiler katlar, sular
sramasn diye. Eh ite, denin dostu olmaz derler ya, alaylarn da sonu bir trl
gelmiyordu artk.
- Kurbaaya bakn, kurbaaya!
- Bol bol yuttun mu sular, yetti mi?
- Hazr suya girmiken biraz da yzseydin.
Nemeek, karlk vermiyordu. Yalnzca ac ac glyor, slak ceketini svazlyordu eliyle.
Tam bu srada, Gereb yanna yaklap karsnda durdu. nce srtarak gld, ardndan, caka
satar gibi sordu:
- N'aber, iyi miydi?
Nemeek, iri mavi gzlerini Gereb'in yzne dikip, yle bir bakt.
- yiydi ya, dedi. Elbette iyiydi, kyda durup kardan benim halime glmekten ok daha
iyiydi. Arkadalarmn dmanlaryla ibirlii yapmaktansa, btn bir yl boazma kadar suya
batm olarak otururum daha iyi. Beni suya daldrmanz vz gelir bana. Geenlerde ben
kendiliimden de girdim suyun iine. Ve ne grdm o gn suyun iindeyken, biliyor musun?
Seni grdm, seni burada, hem de dmanlarmzn arasnda grdm. Beni aranza
arabilir, sizden olaym diye bana kavuk sallayabilir, size katlaym diye beni armaanlara
boabilirsiniz, ama hepsi bouna. Btn bunlar beni hi mi hi etkilemez. Beni yine suya
daldrsanz da, yzlerce, binlerce kez suya daldrsanz da, yine geleceim, yarn da
geleceim, br gn de. Beni bulamayacanz bir yere saklanmay bileceim. Hibirinizden
korkum yok benim. Hele siz de Pal Soka'na, Arsamz elimizden almaya gelin, bizi
karnzda bulacaksnz orada. Hele bir gelin de aln boyunuzun lsn. Bizim de on kii
olduumuz bir yerde, benim imdi konutuumdan baka bir dille konuuruz sizinle. Beni
altetmek kolay elbette. Byk balk kk bal yer. Mzenin bahesinde Pastorlar
milelerime el koymular, almlard milelerimi. Onlar, benden glydler o srada. Bir kii
on kiiyle baa kamaz. Onun iin, hi mi hi aldrdm yok burada olan bitenlere. Beni
dvseniz de vz gelir bana. steseydim suya dalmak zorunda da kalmazdm. Ama sizden biri
olmak istemedim ben. Dilerseniz suda boarak ldrn beni, ldresiye dvn isterseniz.
Ama ben ihanet etmem urada duran gibi... unun yaptn yapmam, ihanet etmem ben...
Kolunu uzatan Nemeek, Gereb'i gsteriyordu. Gereb'in kahkahas boaznda

dmlenip kalmt. Fenerin , Nemeek'in kk, sar ban, slak giysilerini
aydnlatyordu. Gururla, korku bilmez ve iinin temizliini yanstan bir bakla Gereb'e
bakyordu Nemeek. Bu bak altnda ezilen Gereb, iine bir arlk ktn hissetti. Yz
ciddileti, ba nne eildi. Herkes suspus olmutu. ylesine bir sessizlik ki, bir
tapnaktaydlar sanki. Nemeek'in stnden sularn p p yere damlad grlyordu.
Bu byk sessizlii bozan, Nemeek oldu:
- Gidebilir miyim artk?
Kimse karlk veremedi.
Nemeek yeniden sordu:
- Beni ldresiye dvmeye niyetiniz yok anlalan. Gidebilir miyim?
Yine bir karlk kmaynca, yava yava ve sakin admlarla kprye doru yrmeye
balad. Tek bir el bile kalkmad, tek bir ocuk olsun kprdamad yerinden. Bu ufack, sarn
olann gerek bir kahraman gibi, erkek bir adam gibi davrandn hepsi de kabullenmiti.
Yetikin bir erkek gzyle baklmay hak etmiti dorusu... Kprdeki nbetiler, btn olan
biteni izlemilerdi. Hayran hayran Nemeek'e bakyorlard. Ona dokunmay gze alamadlar.
Nemeek, kprye yeni adm atmt ki, Feren At'n grleyen sesi ykseldi:
- Dikkaat!
Esas duruta selama geen nbetiler, parlak ulu mzraklarn havaya diktiler. Btn br
ocuklar da hep birlikte mzraklarn havaya dikip topuklarn vurdular. Mzraklarn sivri
ular ay altnda prl prld. Ses soluk kmyordu. Btn duyulan, Nemeek'in yava
yava uzaklaan admlarndan kan sesti. Sonra, ilerine su dolmu ayakkablarn fourtusunu
andran bu ses ses de duyulmaz oldu. Nemeek gitmiti.
Adadaki Kzl Gmlekliler akn akn baktlar karlkl. Feren At, ba nnde,
dzln ortasndayd. Tam bu srada yanna yaklaan Gereb, At'n karsna geip durdu.
Gereb'in yz bembeyazd. Duvar gibi. Bir eyler mrldand kem km ederek:
- ey... hani... biliyorsun ya...
Ama Feren At, srtn dnd Gereb'e. Bunun zerine Gereb, kprdamadan duran teki
ocuklarn yanma yrd, Pastor Kardelerden bynn karsna geti. Kem km ederek
mrldand yine deminki gibi:
- ey... hani... biliyorsun ya...
Ama, Pastor da komutann yaptn yapt, srtn dnd. Gereb, ne yapacan arm,
sap gibi ortada kalmt. Boulur gibi bir sesle,
- Artk gitsem iyi olacak, dedi.
Bir karlk veren olmad. Gereb de, ayn yolu biraz nce kk Nemeek'in izledii yolu
izleyerek uzaklat. Ama, onu selamlayan falan olmad. Nbetiler, kprnn korkuluuna
yaslanmlar, suya bakyorlard. Botanik Bahesinin sessizlii iinde Gereb'in ayak sesleri
gittike uzaklat, sonra kesildi.
Kzl Gmlekliler kendi kendilerine kalnca, Feren At'a bir canllk geldi. Pastor
Kardelerin byne, yzleri birbirlerine deercesine yaklat, sakin sakin sordu:
- Mzenin bahesinde bu ocuun milelerini mi aldn sen?
Pastor, hafif bir sesle,
- Evet, dedi.
- Kardein de yannda myd?
- Evet.
- 'El koydum' mu yaptnz?
- Evet.
- Kk, gsz ocuklarn mileleri alnmayacak demedim mi ben? Kzl Gmleklilere
byle buyruk vermedim mi?
Pastor Kardeler suspus olmutu. Feren At'a kar gelinemezdi. Komutan, sert
baklaryla tepeden trnaa szd iki kardei. Sonra, kar durulamayacak sakin bir sesle


buyurdu:
- Girin suya bakalm!
Pastorlar hibir ey anlamam gibi bakakaldlar bakann yzne.
- Anlamadnz m? Byle, olduunuz gibi, giyimlerinizle, doru suyun iine...
Baz ocuklarn ks ks gldn grnce, sz srdrd At:
- Bunlarn haline glenler de suyu boylayacak, bunu iyi bilin!
Bunun zerine, kimsede glecek hal kalmad. Pastorlara yle bir bakan Feren At,
sabrszlanarak,
- Ne duruyorsunuz! diye bard. Doru suyun iine, hem de boaznza kadar, mar mar!
tekilere dnp kt:
- Siz de aval aval bakp durmayn onlara. Dnn srtnz!
Kzl Gmlekliler, olduklar yerde ark edip, srtlarn gle verdiler. Hatta, Feren At bile
Pastor Kardelerin bu cezay kendilerine nasl uyguladn seyretmedi. ki karde tp tp
gle doru yryp boazlarna kadar suya girdiler. ocuklar bir ey grmediler, ama iki
kardein kard prty bal gibi duydular. Feren At'a gelince, o bir gz atmaktan alamad
kendini. ki kardein gerekten suya girdiklerinden emin olmak istedi. Sonra, komutunu
verdi:
- Tfek indir! leri, mar!
Birlii Adadan karmak zere yrye geirdi. Nbetiler feneri sndrdler. Uygun
admla kprden geen birlie katldlar art olarak. ok gmeden, Kzl Gmlekliler,
Botanik Bahesinin sk bitkileri arasnda gzden kayboldular.
Pastor Kardeler emekleye emekleye ktlar glden. Karlkl baktlar, birbirlerini
gzden geirdiler, sonra her zamanki gibi ellerim ceplerine sokup yrmeye koyuldular.
Azlarn bak amyordu. Yaptklarndan utandklar belliydi.
Ada, ay altnda, ilkyaz akamnn sessizlii iindeydi. Yine pssz kalmt.




ALTINCI BLM



Ertesi gn leden sonra saat iki buua doru, birbiri ardnca Arsann kk kapsndan
ieri giren ocuklar, tahta perdenin i tarafna kocaman ivilerle tutturulmu byk bir kt
grdler.
Bu byk kt, bir bildiriydi: Boka tarafndan, btn bir gece uykusuz kalnarak
yazlmt. Bildiri kocaman basmevi harfleriyle, kara inimrekkebi kullanlarak
hazrlanmt. Yalnz satr balarndaki harfler kan krmzsyd.


BLDR
HERKES GREVNN BAINA!
LKEMZ BYK BR TEHLKEYLE
KARI KARIYADIR.
GZ PEK DAVRANMAZSAK BTN
TOPRAKLARIMIZI ELMZDEN
ALACAKLAR! KIZIL GMLEKLLER
BZE SALDIRMAK STYORLAR.
ARSAMIZ
TEHLKEDEDR!
AMA BZ, KARILARINDA YER ALIP
GEREKRSE HAYATIMIZLA
KORUYACAIZ LKEMZ.
HERKES ZERNE DEN GREV
YAPACAKTIR!

BAKAN


Hi kimse top oynamak istemiyordu bugn. Top, depo grevlisi Rihter'in cebinde rahatna
bakyordu. ocuklar bir aa bir yukar geziniyor, yaknda kacak sava stne
konuuyorlard. Bu arada hep tahta perdedeki bildirinin nne gidiyor, o ateli szleri yeni
batan okuyorlard. ounun ezberindeydi artk bildiri; ilerinden biri odun ynlarnn
zerine kyor, sesine bir sava havas vererek aadakilere okuyordu bildiriyi. Ho,
aadakiler btn okunan ezbere biliyorlard, ama yine de azlan ak dinlemekten
kendilerini alamyorlard. Bildiriyi sonuna kadar dinledikten sonra, bir kouda soluu tahta
perdenin nnde alyor, yeni batan okuyor, bu kez de onlar odun ynna trmanp, aada
kalanlara yineliyorlard bildiride yazlanlar.
Btn Pal Soka ocuklarnn akl fikri bu


bildirideydi. Nasl olmasnd? Bir araya geleli,
yani btn tarihleri boyunca, byle bir olayla
karlamamlard. Boka, kendi imzasn tayan
bir bildiri yaynladna gre, durum gerekten
kt, tehlike gerekten byk olmalyd.
ocuklar, bu olayla ilgili tek tuk ayrnty
daha nce de duymulard. Gereb'in ad orda
burada kulaklarna arpmt, ama yine de














kesin bir ey bilmiyorlard. Bakan, Gereb
konusunu eitli nedenlerden tr gizli
tutmay uygun bulmutu. Bakann zerinde
durduu bu nedenlerden biri de, Gereb'i
Arsada sust yakalayp mahkemeye
vermekti. Kk Nemeek'in tek bana
gizlice Botanik Bahesine girecei, orada ortal ayaa kaldracak bir olay yarataca,
bakann hayalinden bile gemezdi elbette. Bakan bunu ancak bugn leden nce, okulda
renmiti. Latince dersinden sonra, okul kapcsnn rek satt bodrum katnda Boka'y
bir kenara eken Nemeek, btn olan bitenleri anlatmt. Ama, saat iki buukta bile
Arsadakilerden hibirinin fazla bir ey bildii yoktu. Herkes Bakan bekliyordu.
Bu genel heyecana, zellii olan bir de tela katlmt ayrca: Macun Derneinin kendi
yapsyla ilgili bir aksaklk. Evet, dernein macunu kupkuru kesilmiti. Orasnda burasda
atlaklar belirmi olan macun, kullanlmaz haldeydi, yapkanln yitirmiti. Kimdeydi su?
Hi kukusuz, bakanda! Macunu inemek grevi de bakana dyordu elbette. Yeni bakan
Kolnay'n, bu grevi savsaklad ortadayd. Bu ihmalci tutumu ilk yeren yenin kim olduunu
bulmak zor olmasa gerek. Evet, sert bir k yapan ilk ye Barabas oldu. ye ye dolap,
Bakann ihmalini ar szlerle sulad. Bu giriimi baarya da ulamad deil. Daha be
dakika bile gemeden, olaanst bir toplant yaplmas iin yeleri harekete geirdi. Kolnay
iin iinde ne olduunu sezinliyordu.
- Gzel, dedi. Yalnz, u srada Arsann durumu ok daha nemli. Olaanst toplant
arsn ancak yarn yapabilirim.
Gelgelelim, Barabas, Nuh diyor, peygamber demiyordu.
- Canmza tak etti artk. Sayn Bakan korkuyor anlalan.
- Senden mi korkacam?
- Hayr, benden deil, genel kurul toplantsndan! Toplantnn bugn yaplmasn

istiyoruz.
Kolnay, tam karlk veriyordu ki, dardan Pal Soka ocuklarnn sava lklar
ykseldi.
Hepsi de dikkat kesildiler. Boka, kk kapdan ieri girdi. Yannda yryen Nemeek,
byk, el rgs atksn boynuna sarmt. Bakann grnmeliyle btn tartmalar kesildi.
Kolnay da abucak yumuad.
- yi yleyse, dedi. Toplanty bugn yaparz. Ama nce, Boka'y dinleyelim de...
- Ona bir diyeceim yok, diye karlk verdi Barabas.
Boka'nn drt bir yanna doluan ocuklar, soru yamuruna tuttular onu. ki dv horozu
olan Kolnay ile Barabas da kalabala katldlar. Susmalarn iaret eden Boka, btn
ocuklarn dikkat kesilerek dinledii u szleri syledi:
- Arkadalar! Bildiriyi okudunuz. Nasl bir tehlikeyle kar karya olduumuzu anladnz.
Dman kampna giren casuslarmz, Kzl Gmleklilerin yarn iin bir saldr hazrladklarn
rendiler.
Bu szler zerine bir uultu yayld ortala. Savan kapya dayandndan hi kimsenin
haberi yoktu.
- Evet, dedi Boka. Yarn... Bugnden balayarak skynetim ilan ediyorum. Herkes,
stlerinin buyruklarna kaytsz artsz uyacaktr. Tm subaylar da bana uyacaklar. Sava bu,
ocuk oyunca deil! Kzl Gmlekliler gl ve bizden stndrler. Kran krana arpma
olacak. Kimseyi zorla savaa srklemek niyetinde deilim. Onun iin imdiden aklyorum:
Savaa katlmak istemeyenler ellerini kaldrsnlar.
Bir sessizlik kt ortala: Kimse elini kaldrmyordu. Boka tekrarlad:
- Savaa katlmak istemeyenler ellerini kaldrsnlar... El kaldran yok mu?
Btn ocuklar tek bir azdan bardlar:
- Yok!
- yleyse yarn, saat tam ikide burada bulunacanza sz verin!
ocuklar, teker teker Bakann nnden getiler. Boka ertesi gn iin hepsinden ayr ayr
sz ald.
Lejik ileri atld.
- Sayn Bakanm, dedi. Hepimiz buradayz, yalnz Gereb yok.
Ortala, bir mezar sessizlii kt. Herkes merak iindeydi. Ne olmutu u Gereb'e
acaba? Boka kafasna bir ey koydu mu, ondan caymazd bir daha. Bir sonuca varmadan
nce Gereb'i burada, arkadalarnn nnde rezil etmek niyetinde deildi.
Oradan buradan sesler ykseldi:
- Gereb'e ne oldu? renmek istiyoruz!
- Hibir ey olmad, diye karlk verdi Boka, sakin bir sesle. Onu daha sonra konuacaz.
imdi nemli olan, sava kazanmamz. Ama, buyruklarm vermeden nce bir aklama
yapmam gerekiyor. Aranzda dargnlklara, ksknlklere hemen son vermenizi istiyorum.
Bugn dargnlarn birbirleriyle baracaklar gndr.
Kimseden t kmyordu.
- Ee, syleyin bakalm, dedi Bakan. Aranzda birbirine dargn olanlar yok mu? Vays,
sessizlii bozdu:
- yle sanyorum ki... ey...
- Hadi hadi, kar baklay azndan!
- ey ite... Kolnay ile... Barabas... Boka, Barabas'tan yana dnd,
- Doru mu sylyor? Barabas kpkrmz kesildi,
- Evet, dedi. Kolnay'la... Kolnay da,
- Evet, Barabas'la... dedi. Boka, serte kt:
- Barn hemen, yoksa ikinizi de kovarm buradan. Birbirimizle iyi geinelim ki iyi
savaalm...


Zorlana zorlana Boka'nn nne yaklaan iki dargn, isteksizce el uzattlar birbirlerine.
Elleri daha birbirinden ayrlmamt ki, Barabas birden atld:
- Bakanm!
- Ne var?
- Bir artm var.
- Neymi o?
- ey ite... Yani... Diyelim ki Kzl Gmlekliler saldrmadlar bize... O zaman... o zaman
Kolnay'la dargn kalaym yine... nk...
Boka, Barabas' delik deik eden bir bakla bakt.
- Kes sesini artk!
Azarlanan Barabas suspus oldu. Ama ii iini yiyordu. Karsna gemi keyifli keyifli
srtan u Kolnay'a, punduna getirip bir dirsek atabilse ne gzel olurdu. Neleri gzden
karmazd bunun iin...
Boka, Nemeek'ten yana dnd,
- Er Nemeek, u sava plann ver bakalm!
Nemeek, her zamanki gibi hizmete hazr, elini cebine atp bir kt kard. Boka'nn le
yemeinden sonra hazrlad sava planyd bu.
Btn ocuklar, kd bir tan zerine yayan Boka'nn evresini kuattlar. Nereye
gnderileceklerini, ne grev alacaklarn merakla bekliyorlard. Boka sava plann yle
aklad:
- Plan iyice gzden geirin, beni de iyi
dinleyin. Bu grdnz, lkemizin



haritasdr. Casuslarmzn raporuna gre
dman ayn anda iki cepheden saldrya
geecek. Pal Soka ile Maria
Soka'ndan. imdi, srayla grelim
bunlar. u A ve B ile iaretlenmi iki
drtgen, Pal Soka'na alan kapy
savunmakla grevli iki birliktir. A birlii,
Vays'n komutasnda ve kiiliktir. B
birliinde ise, er bulunacak ve birlik,
Lejik'in komutasnda olacaktr. Maria
Soka'na bakan kapy da yine iki
birliimiz savunacaktr. Bu kapda, C birliinin komutan Rihter, D birliinin komutanda
Kolnay'dr. Tam bu srada bir ses ykseldi:
- Neden ben deilim? Boka, sert bir sesle sordu:

- Kimdi o konuan? Barabas el kaldrd.
- Yine mi sen? Hele bir daha sesin ksn, soluu sava divannda alrsn. Otur yerine!
Barabas, kem km edip yerine oturdu.
- E harfiyle ve numaralarla iaretlenmi kara noktalar, siperlerimizdir. Kum torbalaryla
glendirilecek olan bu siperlere ikier kii yetecektir. Kumla savamak kolaydr ne de olsa.
stelik, bu siperler, ylesine yakn ki birbirine, saldrya urayan herhangi bir sipere
yanndaki siperden yardm edilebilir, l, 2, 3 numaral siperler, Arsay Maria Soka
cephesinden koruyorlar. 4, 5, 6 numaralar ise, A ve B birliklerine kum bombalaryla yardm
edecekler. br siperlerle kalelere kimlerin gideceini daha sonra aklayacam. Birlik
komutanlar birliklerine alacaklar erleri kendileri seecekler. Anlatk m?
Bir azdan:
- Evet komutanm! dediler.
Btn ocuklar, azlar aknlktan bir kar ak, gzleri drt alm, bu grkemli
kurmay haritasnn nnden ayrlamyorlard. Hatta, kimileri not defterlerini karmlar,
bakomutann sylediklerim harl harl not ediyorlard.
- Birliklerimizin sava taktii ite bu, dedi Boka. imdi, sra asl sava emrine geliyor.
Hepiniz dikkat edin. Tahta perde zerine kacak gzclerimiz, Kzl Gmleklilerin
yaklatn haber verir vermez, A ve B gruplar kaplar aacaklar.
- Biz mi aacaz kaplar?
- Evet, aacaz, ierde kapal duracak deiliz, nk sava kabul ediyoruz. Varsn
girsinler ieri, onlar dar atmasn biliriz. Dediim gibi, kaplar ap dman ieri alacaz.
Son erleri de ieri girdi mi, saldrya geeceiz. 4, 5 ve 6 numaral siperler hemen o anda
bombardmana balayacaklar. Bu, Pal Soka cephesindeki birliin grevidir. Dman
atabilirseniz atacaksnz oradan. Diyelim atamadnz, o zaman 3, 4, 5, 6 numaral siperleri
yarmalarn, Arsada tutunmalarn nleyeceksiniz. Maria Soka cephesindeki birliin grevi
daha da zor. Rihter ile Kolnay, siz iyi dinleyin! C ve D birlikleri Maria Soka'na gzc
karacaklar. Kzl Gmleklilerin ikinci birlii Maria Soka ynnde grnr grnmez
birliklerinizi sava dzenine sokacaksnz. Diyelim, Kzl Gmlekliler kapdan ieri girdiler,
her iki birliiniz ksa bir atmadan sonra, kayormu gibi yapacak. Buraya bakn...
haritaya... gryor musunuz? yi bak Rihter, u senin komutan altndaki C grubu. Kap
sundurmaya snacaksnz...
Parmayla yerini gsterdi.
- te uraya... tamam m?
- Tamam.
- Kolnay'n komutasndaki D grubuna gelince, o da koarak Yano'nun barakasna dalacak.
imdi iyi dinleyin, sra en nemlisine geldi. Haritaya bakn! Kzl Gmlekliler, sa ve sol
kanatlardan ilerleyip, l, 2 ve 3 numaral siperlerin karsna den bkhanenin arkasna
szacaklar. Siperler hemen bombardmana balayacak. Tam bu srada, biri sundurmada, teki
bekinin barakasnda saklanmakta olan iki grup yerlerinden frlayp, dmana arkadan
saldracak. iyi arprsanz, dman burada aresiz kalp teslim olacaktr. Teslim olmazsa,
dman barakadan ieri srer, kapy zerlerine kilitlersiniz. Bu i de bitti mi, C grubu
barakann yanndan, D grubu da odun ynlarn dolanarak 6 numaral siperin yanndan
ilerleyip A ve B gruplarna yardma koarlar. Bu arada l ve 2 numaral siperlerdeki erlerimiz
de 4 ve 5 numaral siperlere gidecek, dmann bombalanmasn younlatracaktr. Bunun
ardndan, A, B, C, D sava birliklerimiz tek bir sava hatt zerinde toplanarak dmann
zerine yklenecekler, onlar, Pal Soka kapsna doru sreceklerdir. Bu srada, btn
siperdekiler, bizimkilerin haslarndan artarak bomba yadracaklar dmana. Btn
kuvvetlerimizin bu ibirlii karsnda, dman, kar saldrya geemeyecektir. Bylece, Pal
Soka kapsndan dar atlacaktr. Anladnz m imdi?
Bir heyecan dalgas kaplad ortal. Mendillerini bayrak gibi sallayanlar m ararsnz,
keplerini havalara frlatanlar m? Grlmemi bir cokunluk! Byk, krmz atksn
boynundan ekip kartan Nemeek, nezleli sesiyle bastrd barmalar:
- Yaasn Bakanmz!
Drt bir yandan baran baranayd:
- Yaasnn! Boka, bir el etti yle,
- Susun, dedi, susun...Bir ey daha var. Ben emir subaymla C ve D birliklerinin yaknnda

olacam. Emir subaymla gndereceim emirlere, benden emir alyormu gibi harfi harfine
uyacaksnz.
lerinden biri sordu:
- Emir subay kim?
- Nemeek.
ocuklardan bazlar karlkl bakmaktan kendilerini alamadlar. Macun Toplayanlar
Derneinin kimi yeleri de birbirlerini drttler. Bazlarnca bu duruma kar klmas
gerekiyordu. Aralarnda konutuklar duyuldu:
- Hadi sylesene!
- Sen syle!
- Neden ben syleyecekmiim? Senin dilin yok mu?
Boka, aknlkla baknd drt bir yanna.
- Yoksa, Nemeek'e kar syleyecekleriniz mi var?
Konumay gze alabilen tek ocuk Lejik oldu:
- Evet.
- Ne syleyeceksin?
- ey... Macun Toplayanlar Derneinin genel kurul toplantsnda... hani geenlerde... biz...
eyi...
Boka'nn sabr tkeniverdi birden. Lejik'i azarlad:

- Yeter! Kes sesini artk! Ahmaka grleriniz sizin olsun. Emir subaym Nemeek'tir.
te o kadar. Kararma dil uzatan sava divanna veririm.
Geri sert bir kt bu, ama sava zaman baka trl davranlamayacan da kabul
ediyorlard. Bu yzden, Nemeek'in emir subay olmasna kar koyamadlar. Yalnz, Macun
Derneinin ileri gelenleri, aralarnda fiskos ettiler. "Adyla sanyla dernee saygszlk denir
buna," gibisinden konumalar geti aralarnda. Genel kurul toplantsnda 'hain' damgas
yemi, ad kara deftere hem de kk harflerle geirilmi bir kimseye sava iinde bylesine
nemli bir grev vermek utanlacak bir ey deil miydi? Ama bir bilselerdi...
Boka, cebinden bir liste kard. Buradan kimlerin komutan olarak atandn tek tek okudu.
Birlik komutanlar, yanlarna alacaklar ikier eri setiler. Btn iler byk bir ciddiyet
iinde yryordu. ocuklar da ylesine canla bala katlyorlard ki bu ie, kimse ne bir ey
diyor, ne de bir ey istiyordu.
Btn iler tamamlannca, Boka, ilk emri verdi:
- Herkes grevi bana! Deneme yapacaz! Hepsi de hzla yerlerini aldlar.
- Yeni bir emre kadar bekleyin! diye bard Boka.
Kendisi, Arsann ortasnda Nemeek ile ba baa kald. Zavall emir subay ksrp
duruyordu boyuna.
Boka, yumuak,
candan bir sesle,
- Ern, dedi. Sen u
atky sarver yine
boynuna, kt
tmsn.
Arkadana, kran
dolu gzlerle bakan
Nemeek, Boka'y
aabeyi bilip, szn
dinledi. Byk, krmz
atky yeniden sard
boynuna. Yalnz
kulaklar darda
kalmt.
Bu i de
tamamlandktan sonra,
Boka,
- imdi iyi dinle
beni, dedi 2 numaral sipere bir emir gndereceim seninle...
Nemeek, imdiye kadar gze alamad bir ey yapt, st'nn szn kesti,
- Beni balaman dilerim, dedi. Ama nce sana syleyeceim bir ey var. Boka kalarm
att.
- Neymi o bakalm?
- Macun Dernei yeleri demin...
- Hadi canm sen de, ciddiye mi alyorsun o budalalar yoksa?
- Evet, dedi Nemeek. nk onlar da ciddiye alyorlar. Ne budala olduklarn biliyorum,
aldrdm da yok zaten. Benim iin ne dnrlerse dnsnler, ama senin... senin beni
kmsemeni istemem.
- Neden kmseyecekmiim seni? Nemeek'in krmz atksnn psklleri arasndan
alamakl bir ses geldi:
- Baksana... adm... adm 'hain'e kardlar benim...
- Hain mi? Sen mi?
- Evet, ben!
- Bak hele, ben de merak etmeye baladm imdi.
- Sen u ii anlatsana bana bakaym.
Nemeek bouk bir sesle ve kekeleyerek anlatt olup biteni. Macun Toplayanlar Dernei
yeleri geenlerde almalar gizli srdrmek iin ant imilerdi. Rastlant bu ya, kendisi
tam o srada Gereb yznden ayrlmak zorunda kalmt oradan. Bu rastlantya yanl anlam
veren dernek yeleri, kendisini dernee girmekten korkmu olmakla sulamlar, dernee
ihanet ettiini ileri srmlerdi. Bylece 'hain' damgasn yemi, onuru krlmt. Bu yzden,
btn yzbalar, stemenler, temenler, kt gzle bakyorlard kendisine. Bakann, byle
sradan bir ere devlet srlarn emanet etmesini, onunla arkadalk etmesini ho
gremiyorlard. Kendileri dururken byle bir ere mi grev verilmeliydi, diye dnyorlard.
Btn bunlar yetmiyormu gibi, adn da kendisini aalamak iin 'Kara Defter'e kk
harflerle yazmlard.
Boka, sabrla dinledi Nemeek'i. Bir sre sustu. Birliindeki ocuklar arasnda bylelerinin
bulunmas ok cann skmt. Boka, akl banda ocuktu, ama insanlarn birbirine hi
benzemediini, eitli yaradllara sahip olduklarm, bunu ancak nice ac deneylerden sonra
renebileceimizi daha bilmiyordu. Kk sar olana sevgiyle bakt.
- Peki Ern, dedi. Sen, kendi iine bak, onlar hi umursama. Savan eiindeyiz, onun
iin imdi konumak istemiyorum. Hele sava atlatalm, gsteririm ben onlara... imdi sen
doru l ve 2 numaral siperlere ko, emrimi ilet. ocuklar 4 ve 5 numaral siperlere
trmansnlar. Bu trmanma ii ka dakika sryor, onu anlamak istiyorum.
Er Nemeek, esas durua geip sert bir selam akt. u anda dokunsalar alayacakt
neredeyse, ylesine kederliydi. Sava yznden, zerine titredii kendi onur sorunu
ertelenmi oluyordu. Ama, yine de, duyduu acy iine atmasn bildi, tam bir asker gibi
davrand:
- Bastne komutanm!
Sonra, drtnala kalkan atlardan farksz, komaya balad. Hem de ne koma! Ayaklan tozu
dumana katyordu ileri atlrken. ok gemeden, emir subay odun ynlarnn arasnda
grnmez oldu. Burlarn siperlerin tepelerinde kvrck kafalar, drt alm gzler! Gerek
bir savaa az kala, o savaa katlacak erlerin tpk byle baktn, nice zeki ve ciddi sava
muhabirinin kaleminden okumusunuzdur. u anda, siperlerdeki ocuklar da ayn hava
iindeydiler.
Boka, Arsann ortasnda tek bana kalmt. Drt bir yanndan evrilmi bu Arsa,

dardan hzla geen arabalarn kard grltnn etkisindeydi, ama Boka hayallare
dalp gitmiti. Kendini byk bir kentte deil de, uzaklarda, tanmad topraklarda, byk bir
alanda hissediyordu. O byk alanda verilecek sava, iki ulustan birinin yaamasn ya da yok
olmasn kesin bir sonuca balayacakt. Ne ufak bir grlt, ne de bir barma! ocuklardan
t kmyordu. Herkes susmu, gelecek emri bekliyordu. Boka, u anda, her eyin kendisine
bal olduunu, iinde duyuyordu. u kk topluluun mutluluu ve gelecei onun
ellerindeydi. O nee iinde geen le sonralar, eitli oyunlar, elence, hepsi hepsi ona
balyd. Bylesine yiite bir grevi zerine ald iin de gurur duyuyordu.
- Evet, dedi. Sizleri savunacak, sizleri koruyacam.
ok sevgili Arsalarna yle bir gz gezdirdi. Sonra, odun ynlarnn zerinden kaydrd
baklarn. Arkada, buharl bk atlyesinin ince bacas sanki evresinde neler olduunu
merak edercesine ykselmi, havaya kar beyaz dumanlarn pskrtyordu. ylesine neeli,
ylesine dertsiz bir hali vard ki, sanki bugn de br gnler gibi bir gnd, sanki bugn, her
eyin ortaya konduu bir lm kalm gn deildi.
Kesin sonucu douracak byk bir savatan nce byk komutanlar ne duyarsa, Boka da
ayn duygular iindeydi. Byk sava adam Napolyon'u dnd... Sonra, gelecek gnlerin
neler getireceini hayl etmeye alt. Neler olacakt acaba ilerde? Yarnlar kendisine ne
getirecekti? Gerekten asker olup, niformas srtnda, ordulara m komuta edecekti?
Uzaklarda bir yerde, gerek bir sava alannda, imdiki gibi kck bir toprak parasn
deil de, anayurt dediimiz o byk, o paha biilmez topraklar m savunacakt? Yoksa her
gn hastalklarla savaan, hastalklara kar ar ve zor bir savaa girmi bir doktor mu
olacakt gnn birinde?
Boka, byle derin derin dnedursun, ilkyaz gnnn akam yava yava kente iniyordu.
ini eken Boka, siperlerdeki erleri denetlemek zere, odun ynlar ynnde yrmeye
balad. Odun ynlarnn zerindeki ocuklar, bakomutann yaklamakta olduunu grdler.
Tm siperlere bir canllk geldi. Kum bombalarn sra sra dizdiler, esas durua getiler.
Yolun ancak yarsn am olan komutan, birdenbire duraklad. Dnp arkasna bakt. Bir
eye kulak kabartyor gibiydi. Derken, geri dnp, hzl admlarla tahta perdedeki kk
kapya gitti.
Biri kapya vuruyordu dardan. Boka srgy ekip, kapy at. rkilerek geri ekildi.
Karsndaki, Gereb'ti.
- Ah Boka, sen miydin? dedi Gereb.
Boka, ne diyeceini ard. Bir karlk veremedi hemen. Gereb yavaa ieri girip kapy
arkasndan kapatt. Bu Gereb'in zoru neydi acaba? Boka, bir trl anlayamyordu. Gereb her
zamanki gibi neeli ve rahat grnmyordu. Yz solgun ve zgnd. Eliyle yakasn
dzeltiyordu sinirli sinirli. Bir eyler sylemek istedii belliydi, ama nasl balayacan
bilemiyordu. Boka'nn da azn bak amyordu. Bir sre yle durdular kar karya, ne
yapacaklarn bilemediler.
Neden sonra Gereb sze balad:
- Seninle... seninle grmek istiyorum.
Bunun zerine, Boka'nn da dili zld. Sade, ciddi bir sesle karlk verdi:
- Benim, seninle grecek bir eyim yok. yisi mi akln bana topla da bu kapdan
girdiin gibi k git.
Ama, Gereb'in kp gitmeye niyeti yoktu.
- Bana bak Boka, dedi. Senin her eyden haberin olduunu biliyorum. Kzl Gmleklilerin
arasna girdiimi hepiniz biliyorsunuz. Ama casus olarak deil, dost olarak geldim buraya.
Boka, sakin bir sesle karlk verdi:
- Sen buraya dost olarak da gelemezsin artk.
Gereb, ban nne edi. Ona kabalk edeceklerini, kovacaklarn biliyordu, ama byle
sessiz, byle kskn bir hava iinde karlanacan hi ummamt. Hani baylncaya kadar
dvlse, bylesine oturmazd iine. ok zgnd.
- Yaptm ktl onarmak iin geldim. Boka, sz azna tkad:
- Onun aresi yok.
- Ama ben piman oldum... hem de ok... ok piman oldum... Dinle beni... Feren At'n
gtrd, sonra Nemeek'in gidip gizlice geri ald, ondan sonra da Pastor Kardelerin
Nemeek'in kolunu bkerek zorla elinden aldklar bayramz geri getirdim size...
Bunu sylerken, ceketinin altnda sakl duran krmz-yeil kk bir bayra kard.
Boka'nn gzleri yverdi birden. Kck bayrak burumu, didik didik edilmiti. Urunda
etin savalar verilmi olduu belliydi. Ama u kk bayrakta hoa giden ey de buydu
aslnda. Kzm bir arpma annda didiklenip yrtlm gerek bir bayrakt sanki.
- Bayra Kzl Gmleklilerden biz kendimiz geri alacaz, dedi Boka. Kendimiz geri
alamazsak her ey bouna demektir zaten. O zaman, buradan kar gider, dalrz... Bir arada
kalamayz artk... Bayra bu yoldan geri almak istemeyiz... Hem, seni de artk aramza
istemiyoruz.
Bunu syledikten sonra, Gereb'i olduu yerde brakp ekip gitmeye yeltendi. Ama, Gereb,
ceketinden sk sk yakalamt Boka'y.
- Boka, dedi bouk bir sesle. Davranmn yzkaras bir davran olduunu biliyorum.
Ama balanmam iin olumlu bir ey yapmak istiyorum. Balayn beni, n'olursunuz.
- Ben seni oktan baladm canm, dedi Boka.
- Beni aranza alacak msnz yani?
- te onu yapamayz.
- Kesinlikle mi?
- Kesinlikle.
Gereb, cebinden mendilini kard, gzlerine gtrd.

Boka zgn bir sesle,
- Sakn alama Gereb, dedi, sakn... Seni karmda alarken grmek istemem. Gzel gzel
evine git, bizi de rahat brak. Kzl Gmleklilerin gznden dtn iin kalkp geldin
buralara, halinden belli.
Mendilini cebine sokan Gereb, yeniden erkeklemeye zorlad kendini.
- yle olsun, dedi. Gidiyorum. Bir daha adm atmayacam buraya. Ama unu bil ki Kzl
Gmleklilerin gznden dtm iin gelmedim size. Nedeni ok baka.
- Neymi nedeni?
- Syleyemem. lerde renirsin. Ama renince de vay benim bama geleceklere...
Bakann gzleri aknca ald.
- Anlayamadm.
- imdi anlatamam, diye kekeleyen Gereb, kk kapya doru yrd. Bir an duruverdi
yar yolda, arkasna dnd:
- Burada kalmam senden bir kez daha dilesem, bouna m olur acaba?
- Bouna olur.
- Peki yleyse... Dilemem artk.
Dar frlayan Gereb, kk kapy arparak kapatt arkasndan. Boka, bir iki saniye
bocalad, ne yapacan bilemedi. Btn yaam sresince ilk kez, acmasz davranyordu bir
insana. Bir an, "Arkasndan koup geri arsam onu," dedi kendi kendine. "Hadi geri dn,
dn, ama drst bir insan ol!" diye seslensem arkasndan, diye dnd. Ama, birden
Gereb'in o sinsi gl taklverdi aklna, hani geenlerde Pal Sokanda nlerinden kaarken
att o sinsi kahkaha! Hani kendisi Nemeek ile sokan kesinde kalm, Gereb'in ardndan
zntyle bakmlard. "Hayr," dedi kendi kendine. "Geri armam onu. yi bir arkada
deil o."
Byle dnerek odun ynlarna yneldii srada, birden duraklad. Btn ocuklar, odun
ynlarnn zerindeki siperlerden sessiz sedasz izlemilerdi bu sahneyi. br birlikler de
oradaydlar. Btn o kk ordu, drtgen odun istiflerinin zerinden sahneyi izlemiti. Boka
ile Gereb arasnda geenleri, soluklarn tutup izlemekten geri kalmamlard. Gereb dan
kp da, Boka adamlarna doru yneldii srada, ilerinde tkanp kalm olan heyecan
btn gcyle fkrd birdenbire ve btn ordu hep bir azdan bard:
- Yaaaa!
Kepler havaya uuyordu.
- Yaasn Bakanmz!
Havay, mthi bir slk sesi yrtt. Hem de ne slk! Canm diine takm bir lokomotif bile
ttremezdi ddn byle! Kulaklar yrtan tiz bir zafer sl. Hi kuku yok ki
onako'un dudaklar arasndan ykselen bir slk.
Mutluluk iinde drt bir yanma bakman onako srtt,
- u yrekten sl mrm boyunca alamamtm yahu!
Boka, Arsann tam ortasnda durmu, ordusunu kvanla selamlyordu. Byk komutan
Napolyon aklna taklmt yine. Onu da sadk erleri byle sevmilerdi, tpk u ocuklarn
kendisini sevdikleri gibi...
Sahneyi izleyenler, Gereb nedir, ne deildir anlamlard artk. kisinin neler konutuunu
duyamamlard, ama davranlarndan, bir sonuca varmlard elbette. Boka'nn
hareketlerinden, onu istemediini, ona elini uzatmadm anlam olacaklard. Gereb'in
alayarak kp gittiini de grmlerdi. Kapdan kmadan nce geri dnp Boka'ya
seslendiinde hepsi de kukuya kaplmlard.
Lejik,
- Eyvahlar olsun... diye fsldamt arkadalar adna. Ya balarsa onu...
Ama Boka, ban hayr anlamnda sallayp da Gereb ekip gidince, ilerinde kalm
heyecanla yeniden coup nlatmlard ortal:
- Yaaaa!
Bakan, onlarn gznde, kendileri gibi bir ocuk deil, bir erkekti artk. Bu erkeke
tutumu hepsinin houna gitmiti. Onu kucaklayp kucaklayp pmek geliyordu ilerinden.
Ama sava gnleriydi bu gnler! Cotun mu, "Yaa, varol" diye barabilirdin ancak. Onlar
da yle yaptlar, cokunluklarn, cierlerinin var gcyle haykrarak dile getirdiler.
- stne yoktur olum, yaman delikanlsn, dedi Conako.
Ama ok gemeden, pervaszlndan korkuya derek dzeltti:
- ey yani... 'olum' dedim... zr dilerim... 'Sayn Bakanm' demek istemitim.
Bu srada manevra balamt bile. Tiz komutlar duyuluyor, sava ktalar odun istifleri

arasnda kouuyor, siperlere saldryor, kum bombalar yayordu sadan soldan. Her ey
yolundayd. Grevini yapamayan yoktu. Bu olumsuz sonular onlar daha da coturdu, drt
bir yandan barmalar duyuluyordu:
- Yeneceiz onlar!
- Topunu frlatp atacaz buradan!
- Tutsaklar prangaya vuracaz!
- Feren At' bile tutsak edeceiz! Ciddi olan, yalnzca Boka'yd:
- Ne oldum delisi olmayn, brakn sava sonuna kalsn sevinciniz! Bir daha sylyorum:
isteyen evine gidebilir. Ama, yarn tam zamannda burada bulunmayan arkada dnek
sayarm!
Manevra bylece sona erdi. Eve gitmek isteyen yoktu. Bir araya gelip, Gereb'in durumunu
tartmaya koyuldular.
Barabas, birdenbire tiz sesiyle bard:
- Macun Toplayanlar Dernei! Beni dinleyin!
- Ne var, ne istiyorsun? diye sordu ocuklar.
- Genel Kurulun toplanmasn istiyorum.
Kolnay, genel kurul toplants iin sz verdiini hatrlad. Dernein macununu kuruttuu
iin sulanmt ya, imdi genel kurulu toplamal, temize kmalyd. Biraz surat ast, ama
istee de uymak zorunda kald Kolnay.
- Tamam, dedi. Genel Kurul toplanacaktr. Sayn yeler ayr bir yerde toplansnlar ltfen.
Ve 'sayn yeler' toplanty yapmak zere, odun ynlarnn arasndan geerek tahta
perdenin oraya yrdler. Balarnda bu iin kundaks Barabas vard.
- Dinleyin, dinleyin! diye seslendi Barabas. Kolnay, resm bir tavr taknarak,
- Oturumu ayorum, dedi. Sayn Barabas sz istiyor.
Barabas, bir felaket haberi verecekmi gibi "hh, hh" diye ksrd nce, sonra sze
balad:
- ok sayn genel kurul yeleri! u toplant, manevra yznden az kalsn erteleniyordu. O
zaman, sayn Bakann ansna diyecek olamazd dorusu. nk, bu toplantnn amac, sayn
Bakan grevinden uzaklatrmaktr.
- Bak hele! diye bard kar partiden olanlar.
- Baksan da bir bakmasan da! diye kkredi konumac. Ben, ne dediimi biliyorum. Sayn
Bakan, manevradan tr ii uzatabildi bir sre. Ama artk gemi ola, daha fazla uzatamaz.
nk artk...
Birden kesti konumay. Tahta perdedeki kk kapya hzl hzl vuruldu. ocuklar u
gnlerde her sesten korkuya kaplyorlard. Olur ya, bakarsn dman beklenmedik bir anda
geliverirdi.
- Bu da nesi? diye sordu konumac, irkilerek. Hepsi de kulak kesilmiti. Kapya yemden
vuruldu. Kolnay, titrek bir sesle,
- Kapda biri var, dedi.
Tahta perdenin atlaklarndan darya bakt. Sonra akn bir yzle ocuklara dnd.
- Bir bay var kapda!
- Bir bay m dedin?
- Evet, sakall bir bay.
- A kapy yleyse!
Kolnay, kapy at. Gerekten de yle... Giyim kuam yerinde, byk siyah paltolu bir
bay ieriye girdi. Deirmi, kara bir sakal vard. Gzlklyd. Eikte durdu:
- Pal Soka ocuklar sizler misiniz? diye sordu.
Macun Dernei yeleri hep bir azdan,
- Evet! diye bardlar.
Bu karl alan paltolu adam, ieri girdi, yumuak baklarla gzden geirdi ocuklar.
- Ben, dedi, Gereb'in babasym!
Dnp, arkasndaki kk kapy kapatt.
Derin bir sessizlie gmld ortalk. Gereb'in babas kalkp buralara kadar geldiine gre,
iin iinde bir bit yenii vard. Rihter'i drten Lejik,
- Ko, Boka'yi ar, dedi.
Rihter, bkevinin oraya kotu. Boka da tam bu srada Gereb'e yaptklarn anlatyordu
ocuklara. Macun Dernei yelerinden yana dnen kara sakall bay,
- Syleyin bakalm, dedi, olumu neden kovdunuz buradan? Kolnay atld:
- Bizi Kzl Gmleklilere satt da ondan!
- Kimmi bu Kzl Gmlekliler?
- Onlar da bir ocuk topluluu. Kamplar Botanik Bahesinde. Ama, oyun yerleri yok.
Onun iin, bizimkini almak istiyorlar elimizden. Dmanmzdr onlar.
Sakall adam kalarn att.
- Olum, az nce alaya alaya geldi eve. Nesi var diye sordum, konumak istemedi. Bana
gerei sylesin diye ktm ona, konumaya zorladm. Sizlere ihanet etmekle sulamsnz
onu. Bunun zerine dedim ki ona: "imdi apkam alp o ocuklara gidiyorum. hanet ettiin
doru mu bakalm, onlardan sorup reneceim. Doru deilse, senden zr dilemelerim
isteyeceim. Ama bir de doruysa vay haline o zaman. Senin baban mr boyunca onurlu bir
insan olarak yaamtr, olunun, arkadalarna ihanet etmesini kendine yediremez." Byle
dedim ona... imdi de, grdnz gibi, buradaym ite. Elinizi vicdannza koyup syleyin
bakaym, olum gerekten ihanet etti mi size? Bekliyorum.
ocuklar susuyordu.
- Hadi... Benden korkmayn. Gerek neyse syleyin. Oluma hakszlk edip de

incittiniz mi onu, yoksa gerekten cezay hak ediyor mu? Onu renmek istiyorum.
Kimse karlk vermiyordu. Olunun, karakter sahibi bir insan olmasna bylesine zenen
bir babay krmak istemiyorlard.
Sakall bay, Kolnay'dan yana dnd:
- Sizlere ihanet ettiini sen syledin. Tank gster bakalm. Ne zaman, nasl ihanet etti?
Kolnay kekeledi:
- ey... ben... ben yle duydum...
- Onun deeri yok. Kesin bir ey bilen var m? Kim grd ihanet ettiini? Kim ne biliyor?
Tam bu srada, Nemeek ile Boka, odun istifleri arasnda gnldler. Rihter gidip
getirmiti onlar. Kolnay rahat bir soluk ald:
- Buyurun efendim... geliyorlar ite... u kk sar olan... Ad da Nemeek... Olunuzu
yakalayan da o, iin iyzn bilen de...
ocuk yaklancaya kadar beklediler. Ama, Nemeek doru kapya gitti.
- Boka, buraya gelin! diye seslendi Kolnay.
- imdi gelemeyiz, diye karlk verdi Boka. Biraz bekleyin. Nemeek'in durumu kt, ok
ksryor... Onu evine gtreyim de hele...
Nemeek adn duyan paltolu bay seslendi:
- Nemeek sen misin?
- Evet efendim, diyen kk sar olan, pelerinli baya doru yrd. Gereb'in babas sert
bir sesle,
- Ben Gereb'in babasym, dedi. Olumun ihanet edip etmediini renmek istiyorum,
onun iin geldim buraya. Onu, senin yakaladn sylyor arkadalarn. imdi elini
vicdanna koyup syle bakalm: Gereb ihanet etti mi?
Nemeek'in yz ateten yanyordu. Hasta olduu bir gerekti. akaklar zonkluyordu,
elleri scakt. Ne de acayipti u drt bir yann sarm dnya... u sakall, gzlkl adam nasl
da kyordu durup dururken... Kt rencileri azarlayan retmen Racz kagelmiti
sanki... u akn akn bakakalm sryle ocuk, sava, u sonu gelmeyen gerilimli hava...
Btn bunlar yetmiyormu gibi, bir de kendisine yneltilen u yldrc soru... Gerekten
ihanet ettii bir anlalrsa vay halineydi Gereb'in!
- Konu artk! diye kt karalar iindeki adam. Konu, bir ey syle! hanet etti mi
Gereb?
Kk, sarn Nemeek, yz gz ateten kpkrmz kesilmi, sulu kendisiymi de
suunu itiraf ediyormu gibi konutu yavaack:
- Hayr efendim, Gereb hain deildir!
Gereb'in babas yle bir azametle tekilerden yana dnd:
- Demek yalan sylediniz? Macun Dernei yeleri app kalmlard. Olduklar yerde ta
kesilmilerdi sanki.
- Yaaa, demek byle, dedi Gereb'in babas, alay edercesine. Yalan sylediniz demek.
Benim olum drst ocuktur. Bilmez miyim ben!
Nemeek'in ayakta duracak hali kalmamt.
- Gidebilir miyim? diye sordu boynunu bkp. Sakall adam gld.
- Elbette gidebilirsin, dedi.
Nemeek, sendeleyerek sokaa kt Boka'yla. Gzleri bulank gryor, hibir eyi tam
seemiyordu. Gereb'in kara paltolu babas, odun ynlar, her ey, her ey, yrdkleri yol
boyunca dans ediyor, dalgalanyor, i ie giriyordu sanki. Kulana garip sesler geliyordu.
"ocuklar, siperlere!.." diye haykryordu bir ses... Bir baka ses: "Olum ihanet etti mi?"
diye soruyor, kara sakall adam alay ederek glyordu. Ve glerken az byyor, okulun
kapsn andryordu... Derken, retmen Racz kageliyordu o kapdan. Nemeek, acele
apkasn kard. Boka at kald.
- Kime selam veriyorsun canm? Sokakta kimsecikler yok ki!
- retmen Racz' selamlyorum, dedi kk sarn olan.
Nemeek'in hali Boka'y rktmeye balamt. Kk arkadam kararmaya balayan
sokakta eke eke evine doru srkledi.
Arsada kalan Kolnay'a gelince, o da ne atlp Gereb'in babasna,
- Efendim, dedi, u Nemeek yalancnn tekidir. Aslnda bizden 'hain' damgasn yiyen de
odur. Dernekten kardk kendisini.
Gereb'in babas mutlu mu mutluydu. ocuklara hak verdi:
- Zaten halinden belli canm, dedi. Suratndan akyor alaklk. Vicdansz bir ocuk
anlalan...
Ve rendiklerinden keyifli, evine, olunu balamaya gitti. Tam, lloi Caddesi'nden
geiyordu ki, kliniin nnde, Boka ile Nemeek'in sendeleyerek ilerlemeye altklarn
grd. Nemeek iki gz iki eme alyordu. ok zgn, ok aclyd. Kk ruhunun tm
acsyla kendi kendine mrldanyordu:
- Adm kk harflerle yazdlar... ah anacm... u zavall, kendi halinde drst adm

kk harflerle yazdlar.




YEDNC BLM



Ertesi gn leden nce, Latince dersinde snfta bir tela vard. Hem de ylesine byk
bir tela ki, retmen Racz bile farkna vard bunun.
ocuklar, sralarnda kprdamadan duramyor, nlerine bakyor, derse kaldrlacaklarn hi
umursamyorlard. Ne var ki, bu olaanst durumdaki ocuklar, yalnz Pal Soka ocuklar
deil, hemen hemen okuldaki btn rencilerdi. Sava hazrl haberleri abucak yaylmt,
hem de ylesine yaylmt ki, yksek snflara devam eden bykleri bile ilgilendiriyordu.
Kzl Gmlekliler, kentin baka kesimindeki bir baka okulda okuyorlard. te bu yzden
btn renciler, zaferi Pal Soka ocuklarnn kazanmasn istiyordu. Evet, kimilerince bu
zaferin kazanlmas okul onurunun kurtarlmas demekti.
retmen Racz, kendini tutamayp sordu:
- Sizin zorunuz ne bugn bakaym? Kpr kprsnz hepiniz. Aklnz da havalarda.
Ne var ki, fazla da stne stne gitmedi ocuklarn. Snf, tedirgin bir gnn yayordu
ite.
- Elbette ya, bahar geldi artk, mile oynamann, top oynamann zaman... Okul zor geliyor
deil mi? Ben gsteririm size...
retmen Racz, btn bunlar laf olsun diye sylyordu. Sert grnrd, ama hi de
grnd gibi deildi.
Biraz nce derse kaldrd ocuk, anlatacan anlatmt. retmen Racz,
- Oturabilirisin deyip, not defterini kartrmaya koyuldu.
Sra, byle not defterini kartrmaya geldi mi, btn snfa bir mezar sessizlii kerdi.
Derslerini iyi hazrlam olanlar bile tutmulard soluklarn. Hepsinin gzleri retmenin
ellerindeydi, kk not defterinin sayfalarn bir bir eviren ellerinde... Adlarnn hangi
sayfada yazl olduunu btn renciler bilirdi. retmenin elleri son sayfalar m
kartryor, soyadlar A ve B harfleriyle balayanlar rahat bir soluk alrlard. Defterin
sonundan bana doru mu yneldi, R, S ve T harflilerin keyfine diyecek olmazd o zaman.
rencilerin soyad listesini tarayan retmen Racz, alak bir sesle,
- Nemeek! diye seslendi. Btn snf hep bir azdan,
- Yok! dedi.
Ve bir ses, Pal Sokakl bir ocuun sesi ekledi:
- Nemeek hasta.
- Nesi var?
- Souk alm.
retmenin baklar btn snf dolat.
- Kendinize dikkat etmiyorsunuz da ondan. Pal Soka ocuklar baktlar. Nemeek,
kendine dikkat edemezdi, biliyorlard. Pal Sokakllar snfta dank oturuyorlard, kimi birinci
srada, kimi nc, hatta onako' un yeri son sradayd. Ne var ki u srada anlaml anlaml
bakmaktaydlar. .u Nemeek'in onurlu bir i urunda hastalanm olduu belliydi. Tek
szckle Nemeek yurdu uruna tmt kendini, souk du gemiti bandan. Birincisi
bir rastlant sonucu, ikincisi onuru uruna, ncs de, durum yle gerektirdii ve zorunlu
olduu iin. Dnya senin olacak deseler, bu byk srr kimseye amazd. Ne var ki bilmeyen
kalmamt bunu artk. Hatta Macun Dernei yeleri bile biliyorlard.
Dernek yeleri arasnda, Nemeek'in adn kara defterden silmek iin bir eilim bile vard.
Ama anlamazlk kmt aralarnda. Kk harflerle yazlm adn, nce byk harflerle
yazp yle mi Bilmeliydiler, yoksa dorudan doruya bir kalemde silip gemeli raiydiler?
Bakanl hl srmekte olan Kolnay, hibir formaliteye uyulmakszn, adnn dorudan
doruya silinmesini ne sryordu. Ne var ki, kar bir grup kuran Barabas, nce onurunu
geri vermek, sonra da adn silmekten yanayd. Gelgelelim bu iin bir anlam kalmamt
artk. zerinde nemle durulan sorun, bugn leden sonra yaplacak savat.
Latince dersinden kldktan sonra, br snflardaki ocuklar da blk blk gelip yardm
etmeyi nerdiler Boka'ya
Boka, hep u karl veriyordu:

- Ne yazk ki kabul edemeyeceiz. Kendi topramz kendimiz savunacaz. Kzl
Gmlekliler bizden stn olabilirler, ama kafamz kullanmasn bileceiz. Sonu ne olursa
olsun biz kendi bamza yrteceiz bu sava.
Gsterilen ilgi ylesine bykt ki, yalnz br snf rencileri deil, okul kapsnn orada
helva satlarn srdrmekte olan kozhelvac bile katld ie. Btn rencilerin eve yemee
gittikleri bir srada, saat bir sularnda, kozhelvac, Boka'ya bavurdu.
- Delikanl, dedi. Hele ben bir geleyim, topunu frlatr atarm oradan.
Boka glmsedi.
- Usta, dedi. Sen o ii bize braksan daha iyi olur.
Boka da bir kou evinin yolunu tuttu. Okul kaps nndeki snf arkadalar, Pal Soka
ocuklarnn bana tler, yararl olabilecek tlerini sralamaya baladlar. Ustalkl
elme atmay retenler, casusluk etmeye gnll olanlar bile vard. Kimileri de, savaa
seyirci olmak, sava izlemek istiyordu. Ama, buna da izin verilmedi elbette. Boka'nn kesin
emrine gre, savan balamasyla kaplar kapatlacak, bir daha ancak, dman dar atlaca
srada alacakt.
Btn bu grmeler, birka dakika kadar srd. Saat tam ikide, Arsada toplanlaca iin,
ocuklar tela iinde daldlar. Saat biri eyrek gee, okul evresinde kimsecikler
kalmamt. Helvac da tas tara toplam, gitmeye hazrlanyordu. Yalnz okul kapcs
kalmt kapnn nnde. Sessiz sedasz piposunu tttryordu.
Kapc, bu arada helvacya taklmadan da edemedi:
- Eeh, yaknda senin de anna ot tkanr artk. u p kutunla birlikte buradan uzaklaman
yakndr.
Helvac karlk bile vermedi. yle ya, ne de olsa efendiden bir adam sayyordu kendisini,
byle ne id belirsiz bir okul kapcsyla tartmaya m girecekti yani? stelik adam
haklyd da...
Boka, krmz-yeil apkas banda, Pal Soka kapsnda grndnde saat tam ikiydi.
Ordu, Ar"ann ortasnda saf saf dizilmiti bile. Bir kii dnda btn birlik oradayd. O bir
kii de, evinde hasta hatan Nemeek'ti. te bylece, koca Pal Soka ocuklar ordusu tam
sava gn ersiz kalm oluyordu. Yalnzca temen, stemen ve yzbalar! Asl orduyu
oluturan er ise Rako Sokandaki evceizinde, hasta yatandayd.
Boka, o askerlere yarar sesiyle bard:
- Dikkat!
Hep birden esas durua getiler.
- imdilik 'Bakan' unvanm kullanmayacam sizlere aklarm. nk, bu unvan yalnz
bar zamanlar iin uygundur. Bizler u srada sava iindeyiz. Bu yzden 'General' rtbesini
kullanacam.
Boka'nn aklamas, hepsini etkilemiti. Tarihsel bir an yaanyordu btn Arsada. Bu
sava gnnde, bu en byk tehlike nnda, Boka'nn general rtbesini almas bal bana bir
olayd.
General, yle srdrd szn:
- Herhangi bir anlamazla meydan vermemek iin, sava plann son bir kez daha
anlatacam.
Bunu syledikten sonra, yeniden ele ald plan. Szc szcne ezbere bildikleri plan,
bylece yeniden heyecanla dinlediler. Plann anlatlmasn bitiren General, komut verdi:
- Yerlerinize, mar mar!
Hemen o anda dalverdi sra. Boka'nn yannda, yalnzca Kolnay kald. Hasta yatandaki
Nemeek yerine, emir subay Kolnay'd imdi. Yannda, sar bakrdan bir de borazan vard.
Borazan biriktirdikleri parayla ortaklaa almlard. Macun Toplayanlar Derneinin
kasasndaki ye dentileri de bu parann iindeydi. General, bu paraya dorudan doruya el
koymutu. Amac da savan giderlerini karlamakt.
Bu kk, gzelim postac borazan, tam bir asker borazan gibi ses karyordu. Aslnda,
bu borazanla iaret verilebilirdi. Birincisi, dman geliyor; ikincisi, saldrn; ncs de
Generalin yannda toplan emri. Bu iareti dnk manevrada renmiti ocuklar.
Tahta perdenin zerine trmanm, sa bacan da Pal Soka'na sarktm olan gzc,

ieriye seslendi:
- Generalim!
- Ne var?
- Bir hizmeti, elinde mektup, Arsaya girmek istiyor. Saygyla bildiririm.
- Kimi aryor?
- Sylediine baklrsa, sayn Generali aryormu.
Boka, tahta perdeye yaklat.
- Dikkat et! Kadn klna girmi bir Kzl Gmlekli olmasn sakn. Casusluk iin gelmi
olabilir.
Gzc, sokaa doru yle bir eildi ki, az kalsn dyordu. Ardndan tekmili verdi:
- Dikkatle baktm, Generalim. Saygyla bildiririm: Bu gelen, gerekten saygdeer bir
bayan.
- Gerekten yleyse ieri buyurabilir, diye karlk veren Boka, gelen bayana kapy
amaya gitti.
Saygdeer bayan ieri girdi. Arsaya yle bir gz gezdirdi. Gerekten de saygdeer bir
bayand, bana atksn almadan, mutfan silinip sprlmesini bitirir bitirmez, ayanda
terlikleriyle bir kou gelmiti.
- u mektubu bizim baylardan getiriyorum, dedi kadn. Kk bay Gereb, ok nemli
olduunu, mektubun karln da acele kendisine getirmemi syledi.
Boka, zerinde "ok soylu, ok deerli sayn Bakan Boka" yazl zarf at. Aslnda
mektup da denemezdi buna. Kocaman bir kt tomaryd. Kdn eidinden geilmiyordu:
Defter sayfalar. Gereb'in kz kardeinin mektupluk kdndan bir para, resim kd...
Btn sayfalar, zerinde bo yer braklmakszn doldurulmutu. Boka okudu mektubu:

"Sevgili Boka,
"Mektupla bile olsa, benimle grmek istemeyeceinizi bildiim halde, bu son areye
bavurmak istiyorum. Sizinle ilikimi btn btne kesmeden, bunu bir deneyeceim. imdi,
artk suun bende olduu bir yana, benim bu yaptklarm hi hak etmemi olduunuzu da
kabul ediyorum. Babama olaanst yaknlk gstermisiniz. zellikle Nemeek, benim
sizleri sattm babama yalanlam. hanetle sulanmamn aslszl babama ylesine gurur
vermi ki, gnlm almak iin, oktandr istediim bir kitab, Jules Verne'in o nl 'Esrarl
Ada' adl kitabn hemen o gn gidip alm.

"Ben de gtrp kitab Nemeek'e armaan ettim. Oysa, onu okumay ok isterdim. Babam da
ertesi gn 'Sana getirdiim kitap nerede, haylaz olan?' diye sormasn m? Ben sorusuna
karlk veremeyince, 'Ah seni haylaz,' dedi, 'kitab oktan satp elden kardn deil mi? Bir
daha zrnk alamazsn benden.' Sznde de durdu dorusu. Bugn le yemeimi kesti. Ama
aldrdm yok. Zavall Nemeek! Hi suu yokken ne aclar ekti benim yzmden. Susuz
olan ben de, o aclara seve seve katlanacam imdi. Hem onun gibi, hem de onun iin. Ho,
ben bunlar frsattan yararlanarak yazyorum, aslnda nemli olan bu deil. Dn okulda -
hani benimle tek szck bile konumamtnz- hatam nasl onarabilirim diye dndm. Ve
sanrm yolunu buldum da. Dnn ki bir kabahat nasl ilendiyse o biimde de
dzeltilmelidir. Bunun iin, yemekten sonra -hani sen beni aranza almak istememitin de ben
de zgn zgn ayrlmtm sizden- ite yle kskn ayrldktan sonra, bir eyler renmek
zere Botanik Bahesine gittim. Nemeek'in yaptn yaptm. Adadaki aaca trmandm.
Hani o da tepesine kp beklemiti, ite o aaca! O srada Kzl Gmlekliler Adada
deillerdi. Geldiklerinde saat drd bulmutu. Bana nasl svdler duymalydn. Neler
sylediklerini aatan duyuyordum, ama aldrmadm. O srada kanmla canmla bir Pal
Sokaklydm. Beni aranzdan skp atmtnz, ama yreimi de skp atamazdnz ya. Hep
sizinle birlikteydim. Belki benimle alay ediyorsunuzdur. Olsun, aldrdm yok. Aacn
altndaki Feren At, 'u Gereb yok mu, garanti onlarn adamdr,' diyordu. 'Gerekten
ihanet etmi olamaz. Pal Sokaktlar onu iimize casusluk etsin diye gndermilerdir.' Bunlar
duyunca az kalsn sevinten alayacaktm. Yaptklar toplantda konuulanlara .kulak verip,
dinledim. 'Nemeek'in her eyden haberi olduuna gre, bugn savamamz yersiz olur, nk
hazrlkldrlar.' Feren At, byle diyordu.

"Sonra, bir sava hilesi daha dndler. Gelgelelim, yle de alak sesle konuuyorlard ki, ne
sylediklerini duyabilmek iin iki dal aa inmem gerekiyordu. yle az bir ey aa kayaym
dedim; grlty duymasnlar m? Vendaver, 'Sakn, Nemeek aata olmasn yine?' dedi,
akadan elbette. anslymm ki aaca bakmadlar. Baksalar da gremezlerdi beni ya. Aacn
dallar ok skt. Neyse, uzatmayalm. Senin de Nemeek'ten rendiin gibi, yann saldrya
gemeyi kararlatrdlar. Feren At: 'Biliyorsunuz,' dedi, 'Nemeek, gizli konumalarmz
dinledi, bunlar sava planlarmz deitireceimizi sanrlar imdi. Ama, deritirmeyeceiz.
nk onlar, deiik bir anda saldrya gememizi bekliyorlar dr.' Vardklar karar buydu
ite. Sonra sra geldi manevraya. Hele bir dn! Saat alt buua kadar, tehlikeler iinde,
aata bzlp kaldm. Beni bir grecek olsalar neler gelmezdi bama? Kollarm gvdemin
arln ekemiyordu. Alt buukta gitmeseler, olgun bir eftali gibi pat diye aralarna
decektim. stelik, ne aa eftali aacyd, ne de ben eftaliydim! aka bir yana, nemli
olan, daha nce yazdklarmdr. Saat alt buua doru Ada sszlanca, aatan inip evin
yolunu tuttum. Btn leden sonraki vaktim gme gittii iin, Latince dersimi yemekten
sonra, tek bir mumun nda hazrlamak zorunda kaldm.

"Sevgili Boka, senden tek bir ey istiyorum. Bana inan. Yazdklarm dorudur. Beni, Kzl
Gmleklilerin casusu sanma. Yalan yanl eyler yazp artmak da istemiyorum sizi.
Niyetim o deil. Btn bu yazdklarm, yeniden aranza girebilmek iin yazdm. Beni
balamanz hak etmek, sizlere bal bir asker olmak istiyorum. Beni, stemenlikten
atsanz bile zlmem. Aranzda er olarak da kalsam sevinirim. imdi eriniz de yok stelik.
Nemeek hasta. Tek bir eriniz var, o da Yano'nun kpei. Ama o, ne de oha kpek, oysa ben
bir ocuum hi olmazsa. Beni son bir kez daha balar, yine aranza alrsanz, yannza
koup, savata sizlerle omuz omuza arpacak, kendime den grevi yapacam. Bylece,
btn suumu da balatm olacam. "imdi, son bir dileim daha var. Gelip
gelmeyeceimi bizim Mari araclyla bana bildir. Gel dersen, hemen imdi bile gelirim.
Mari, bu mektupla Arsada senin yanndayken, ben de burada, Pal Soka 5 numaral evin
altnda durmu, seni bekliyorum.

Dostun Gereb"


Boka mektubu okuyup bitirdiinde her eyin farkndayd artk. Gereb, gerei yazm,

aralarna alnmay hak edecek kadar da dzelmiti. Boka, el edip emir subay Kolnay'
ard.
- 'Generalin yanna' borusunu aln! Mari sordu:
- Mektuba ne karlk veriyorsunuz efendim?
- Biraz bekleyin Mari, dedi General, emir veriyormu gibi bir sesle.
Boru alnd.
Kk borazann tiz sesi ortal nlatrken, ocuklar odun ynlarnn zerinden inmeye
baladlar. Neyin sesiydi bu acaba? Boru, onlar Generalin yanna neden aryordu?
Boka'nn olduu yerde sakin durduunu grnce, daha bir gvenle ilerlediler. ok gemeden,
btn ordu, Generalin karsnda yer almt bile. Mektubu yksek sesle bir kez daha okuyan
Boka, sordu:
- Aramza alalm m onu yeniden? ocuklar, iyi kalpliydiler dorusu. Hep bir azdan,
- Evet, evet! diye karlk verdiler. Boka, hizmetiden yana dnd,
- Syleyin ona gelsin, dedi. Mektubun karl budur.
Mari btn bunlara, bu orduya, bu krmz-yeil keplere, bu silahlara ap kalmt.
Frlad gibi kt gitti kapdan.
Yalnz balarna kalnca seslendi Boka:
- Rihter!
Rihter sradan kt. General emrini verdi:
- Gereb'i senin yanna vereceim. Sen sorumlusun ondan. Sana kuku veren bir davran
olursa hemen yakalar, kulbeye tkarsn. Sanmam ki byle bir ey olsun. Ama, yine de
dikkatli davranmalyz.
tekilerden yana dnd.
- Rahat! diye bard. Mektuptan da anlald gibi, sava bugn deil. Bugn iin
tasarladmz her ey yarna kalacak. Onlar sava planlarn deitirmediklerine gre, bizde
de her ey eskisi gibi kalabilir.
Tam konumasn sona erdirecei srada az nce hizmeti kzn kp gittii ve daha
kimsenin kilitlemedii kap, yle bir itiliverdi ve Gereb ieri szld. Yz sevinten
aydnlanmt, ok mutluydu. Cennet kapsndan ieri giriyordu sanki. Orduyu toplanm
grnce, ciddileiverdi birden. Boka'nn yanna yaklat, elini kepine gtrd. Herkes durmu
onu izliyordu. Onun banda da Pal Soka ocuklarnn krmz-yeil kepinden vard.
- Geldim Generalim, diyerek selam verdi.
- Gzel, dedi Boka. imdilik seni Rihter'in yanna veriyorum. Er olarak alacaksn
Gereb. Sava gn, seni izleyeceim. Sicilin elverirse rtbeni geri alabilirsin o zaman.
Ordu saflarna doru dnd:
- Gereb'e ve iledii sua ilikin tek szck bile sylemek yok. Tamam m! Kesinlikle
yasaklyorum bunu. Gereb, hatasn dzeltmek istiyor, biz de suunu balyoruz. Onu tek
bir szle bile incitmesin kimse, kusurunu yzne vurmasn. Bu konunun ele alnp tartlmas
da yasaktr. Bu i kapanmtr artk.
Derin bir sessizlik kaplad ortal. "u Boka yok mu? Ne de olsa akll ocuk. General
olmaya en ok yakanmz odur, en deerlimiz de o..." diye dnd ocuklar kendi
kendilerine.
ok gemeden, Rihter, Gereb'e yarnki savata grevinin ne olacan anlatmaya koyuldu.
Boka, ele ile konuuyordu bu srada. Onlar kendi aralarnda konuup dururlarken tahta
perdenin zerine ata biner gibi oturmu olan gzc, dar sarkan bacan birden ieri ekti.
Yz dehet iinde, kekeledi:
- Generalim... dman geliyor!
imek gibi frlayan Boka, kapy srmeledi. Btn ocuklar, Rihter'in yannda duran
Gereb'e diktiler gzlerini. Gereb'in yz l yz gibi sapsar kesilmiti.
Boka, fkeden ldracak gibiydi:
- Demek yalan syledin sen? yine yalan syledin!
Gereb akna dnmt, bir karlk veremiyordu. Rihter, kolundan hrsla yakalad
Gereb'i. Boka kt:
- Bu ne bu, ha, bu ne?
Gereb zar zor bir eyler kekeledi:
- Belki... belki de aata olduumun farkna vardlar... bizi yanltmak istediler...
Soka gzetleyen gzc, tahta perdeden aaya atlad, silahn ald, sradakilerin arasna
girdi.
- Kzl Gmlekliler geliyor!
Boka, gidip kapy at, dar kt.
Gerekten de, Kzl Gmlekliler geliyordu ite. Ama, yalnz kiiydiler. Gelenler, Pastor
Kardeler ile Sebeni'ti. Boka'y gren Sebeni, ceketinin altndan beyaz bir bayrak kard,
Boka'ya doru sallad. Uzaktan seslenerek,
- Biz eliyiz, dedi. Boka, Arsaya dnd. Gereb'ten haksz yere kukuland iin utan
duymutu. Rihter'e,
- Brak onu, dedi. Gelenler, beyaz bayrakl elilermi. Bizi hogr, Gereb.
Zavall Gereb, rahat bir soluk ald. Hi suu yoktu, ama az kalsn grltye gidiyordu. Bu
arada gzc de aznn payn ald Boka'dan:
- Sen de atei grmeden paalar svama yle. Korkak herif sen de!
Sonra yle buyurdu:
- Hepiniz geriye, odun istiflerinin arasna! Burada ben, ele, bir de Kolnay kalacaz.
Mar mar!
Ordu, Gereb'le birlikte odun istiflerinin ardnda yok oldu. Eliler kapya dayandnda, son
krmz-yeil kep de yok olmutu ortadan. Emir subay kapy at. Eliler ieri girdiler.
nn de zerinde kzl gmlekler, kzl kepler vard. Silahszdlar. Sebeni beyaz bayra
sallyordu.
Boka, byle durumlarda nasl davranlacan bilirdi. Mzran tahta perdeye dayad.
imdi, o da silahszd ite. Kolnay ile ele de ona uydular. Kolnay daha da ileri gidip
borazann yere brakt.
Pastor'larn by bir iki adm ilerledi.
- Sayn komutanla m gryorum acaba?
- Evet, General kendileridir, dedi ele.
- Biz eli olarak geliyoruz, dedi Pastor. Toplu luun bakan benim. Bakomutanmz
Feren At adna size sava ilan etmeye geldik.
Komutann adn anarken, esas duruma geip selam verdi. Boka ile adamlar da ellerini
keplerine gtrdler.
Pastor, szn srdrd:
- Dmana baskn yapmak niyetinde deiliz Biz, buraya saat tam iki buukta geleceiz.
Amacmz, bunu sylemekti. imdi, vereceiniz karl bekliyoruz.
Boka, ok nemli bir n yaadklarnn farkndayd. Karlk verirken sesi titriyordu:
- Sava isteinizi kabul ediyoruz. Ama, zerinde anlamamz gereken baz noktalar

var. Aramzda dalama ksn istemiyorum.
- Onu biz de istemiyoruz, dedi eli Pastor. Her zamanki alkanlna uyup ban nne
edi. Boka isteklerini aklad:
- Ben yalnzca tr arpma uygulanmasn istiyorum: Kum bombalar, kurallara uygun
gre, nc olarak da mzrakla dello. Kurallar biliyorsunuz deil mi?
- Biliyoruz.
- Her iki omuzu yere gelen, yenilmi saylr, grei brakr. Ama br iki trde savaabilir.
Anlatk m?
- Evet.
- Mzrakl karlamalarda, karlkl vurumak da, mzrak saplamak da yasaktr. Yalnz,
eskrime izin var.
- Tamam.
- ki kii birden tek bir kiiye saldramaz. Ama, birlikler karlkl atmaya geebilirler.
Kabul ediyor musunuz?
- Ediyoruz.
- yleyse, benim baka syleyeceim yok. Elilere selam verdi. Eliler de karladlar
selamn.
Pastor, yeniden sze balad:
- Soracam bir ey daha var. Komutanmz bizi, Nemeek'in salk durumunu sormakla da
grevlendirdi. Duyduumuza gre, hastaym. Gerekten hastaysa, kendisini bir yoklamak
isteriz. nk, geenlerde kampmza girip, ok yrekli ve korkusuz bir giriimi gze
alabildi. Byle bir dmana sayg duyarz.
- Nemeek, Rako Sokanda numaral evde oturur. Ar hasta!
Bu szler zerine, sessizce sayg selamna getiler. Sebeni, bayra yeniden ykseltti.
Pastor 'Mar' komutunu verdi. Eliler kapdan ktlar. Sokaa knca 'Toplan' borusunu
duydular. General, olan biteni ocuklara anlatmak zere, ordusunu topluyordu.
Kzl Gmleklilerin elileri acele Rako Soka'na yrdler. Kapnn nnde kk bir
kz duruyordu.
- Burada, Nemeek adnda biri oturuyor mu?
- Evet, diyen kz, elileri Nemeek'in oturduu yoksulca evin alt katna gtrd. Evin
kapsnn yanndaki mavi boyal maden plaka zerinde 'Andra Nemeek, Terzi' diye
yazlyd.
eri girdiler. Selam verip, neden geldiklerini sylediler. Nemeek'in annesi ufak tefek,
sarn bir kadnd. Oluna ok benziyordu, daha dorusu, olu ona ok benziyordu. Elileri,
er Nemeek'in yatt odaya gtrd. Sebeni, burada da kaldrd beyaz bayra. Pastor bir
adm ilerledi:
- Feren At, selam syledi sana. Bir an nce iyilemeni diliyor.
Yz sapsar, salar dank, ba yasta gmlm yatan kck sansn olan, elinin
haberini alr almaz yatt yerden doruldu. Mutluluk iinde glmsyordu. Damdan der
gibi sordu:
- Sava ne zaman?
- Yarn.
Bunu duyunca, bir zntdr kaplad iini. Surat asld.
- ok yazk. Ben katlamayacam, dedi.
Eliler ses etmediler. Nemeek'in elini sktlar srayla. O ters Pastor'lar bile
duygulanmlard:
- Bala bizi Nemeek, dediler.
- Baladm gitti.
ksrmeye balad. Ba yasta gmld yeniden. Sebeni, yastn dzeltti.
Pastor,
- Eh, dedi. Biz artk gitsek...
Bayraktar, elindeki beyaz bayra yeniden kaldrd. birden mutfaa getiler.
Nemeek'in annesi gzyalarn tutamad.
- Hepiniz de iyi... ok iyi, ok mert ocuklarsnz... Yavrucuumu bylesine seviyorsunuz
demek... Biraz daha kaln, birer fincan kakaomu iin...
Eliler baktlar. Kakaoya diyecek yoktu dorusu. Ama, Pastor yle bir ileri frlayp,
ban yukar kaldrd gururla,
- Kakaoyu hak edecek ne yaptk ki? dedi. Yanndakilere dnd, 'ileri mar' komutunu

verdi.
Hep birlikte uygun adm, darya ktlar.




SEKZNC BLM



Savan gelip att gn, esiz bir ilkyaz gnyd. Sabah yamur yamt. ocuklar
yamurdan tedirgin, okulda pencerelerden zgn zgn bakp durmulard. yle ya, bakarsn
yamurdan tr sava gme giderdi. Ne var ki lene doru yamur kesilmi, hava amt.
Saat bire doru, yan ilkyaz gnei asfalt kurutmutu. Okul dn hava yeniden snmt.
evredeki dalardan esen meltem, taze kokular da birlikte getiriyordu. Bir hava ki, sava
iin biilmi kaftan! Burlara ylan kumlar, nce adamakll slanmt, ama imdi yeniden
kurumutu. Bylelikle, kum bombalar elverili bir duruma girmi oluyordu.
Saat bire doru bir koumadr balad. Herkes evinin yolunu tuttu. Saat ikiye eyrek kala
btn ordu Arsada toplanmt bile. Heyecan dnk kadar byk deildi. Bugn neler
olacan dnden bilmiyorlard elbette. Elilerin grnmesiyle gerilim azalm, onun yerini
sabr ve arballk almt Dmann ne zaman gelip ne zaman arpacan biliyorlard
artk. Bir an nce savaa atlmann tutkusu iindeydiler. Boka, yarm saat kadar nce sava
plannda deiiklik yapmt. ocuklar toplannca bir de ne grsnler, 4 ve 5 numaral
siperlerin nnde derin bir hendek uzanyor, Kolay korkuya kaplanlar, hendei dmann
kazm olacan dnerek soluu Boka'nn yannda aldlar.
- Hendei grdn m?
- Grdm.
- Kim kazm?
- Bugn sabaha kar Yano'ya ben atrdm.
- Neden atrdn peki?
- Sava plann biraz deitirdim de ondan. Notlarn gzden geiren Boka, A ve B sava
birlikleri komutanlarn yanna ard.
- u hendei gryor musunuz?
- Gryoruz.
- Siper nedir bilir misiniz? Siperin ne olduunu doru drst bilemediler elbette.
Boka, aklad:
- Siper, askeri birlikleri saklamaya yarar. Dmann gznden saklanan birlikler,
atmann en uygun nnda saklandklar siperden kar, atmaya katlrlar. Sava planmz
deitirdiim iin Pal Soka kapsnda durmayacaksnz. Onu uygun bulmuyorum. Siz, iki
grup, birlikte ite bu siperlerde gizleneceksiniz. Dmann bir kolu Pal Sokandaki kapdan
girdi mi, burlardan bombardman balayacak. Dman, burlar ynnde ilerledi mi, odun
ynlarnn dibindeki siperi gremez. Ksa bir sre bekleyeceksiniz. Sipere be adm kadar
yaklatlar m, balarnz hendekten karr, dmana kum bombalarn yadrrsnz. te
siperlerden frlayp dmann zerine atlmann tam srasdr. Ancak, dman kapya doru
srp kovalamann sras daha gelmemitir. Bizi bekleyeceksiniz. Biz, Maria Soka
ynndeki iimizi bitirince, saldr borusunu aldracam. Boru sesini duyar duymaz,
dman kapya doru sreceksiniz. Maria Sokandaki dman birliini barakaya tktk m,
birinci ve ikinci burlardaki adamlarmz teki burlara yardma koacaklar. Uzun szn
ksas, greviniz dmann ilerlemesini nlemek! Anladnz m?
- Anladk.
- Ondan sonra, sra gelecek topluca saldr borusuna! Sayca biz onlardan iki kat fazla
olacaz, nk birliklerinden bir blm barakada olacak. Sava kurallarna gre, topluca
saldrda sayca stn olmamzn bir sakncas yok. Yalnz, kiisel saldrlar baka; o zaman
bir kiiye iki kii saldramaz.
Boka, bunlar anlatadursun, Yano gidip bir iki kazmada hendei dzeltti. El arabasyla bir
araba da kum dkt hendein iine.
Bu arada, burlardaki yiitler de byk bir aba iindeydiler. Dilerini trnaklarna
takmlar, odun ynlarnn zerinde ha babam didinip duruyorlard. Burlarn biimi
ocuklarn yalnzca balarnn gzkecei biimde dnlmt. ocuklar sk sk eiliyor,
yok oluyor, sonra yeniden gznne kyorlard. Kum bombalar hazrlanyor, rzgr
burlarn zerindeki krmz-yeil bayraklar dalgalandryordu. Yalnz, kedeki nc
burcun bayra yoktu. O bayra, daha nce Feren At alp gtrmt. Yerine bir yenisini
de dikmemilerdi; asl bayra savaarak geri almak istiyorlard da ondan.
Bandan gemedik serven kalmam olan bayrak, en sonunda Gereb'te kalmt. nce,
Feren At'n ele geirdii bayra, Kzl Gmlekliler Botanik Bahesindeki ykntda
saklamlard. Derken, Nemeek gizlice gelip bayra alm, kumda brakt ayak izlerini
Kzl Gmlekliler grmt. Bizim kk sar olann aatan Kzl Gmlekliler iine
dt o unutulmaz akam, Pastorlar bileini bkerek Nemeek'in elinden bayra almlar,
bylece bayrak, yine Kzl Gmleklilerin silah deposuna, baltalarn yanna konmutu. Oradan
da Gereb, Pal Soka ocuklarna irin grnmek iin almt. Ama, daha o gn Boka,
Gereb'e "Biz alnm bayrak istemiyoruz, biz bayramz canmz diimize katarak geri
alacaz," demiti.
Dn leden sonra da, Kzl Gmlekli elilerin Arsadan ayrlmalarndan biraz sonra, Pal
Soka ocuklarndan bir grup, eli olarak, ellerinde bayrak, Botanik Bahesine doru yola
kmlard.
Bahede, byk bir sava kurulu toplant yapyordu. kiilik eliler kurulunun banda
ele vard. br ikisi de, Vays ile onako idiler. ele, elinde beyaz bayrakla yryordu. Bir
gazete kdna sarlm olan krmz-beyaz bayra da Vays tayordu.
Tahta kprde karlarna dikildiler.
- Dur, kimdir o?
ele, ceketinin altndaki beyaz bayra karp yukar kaldrd, sallad. Nbetiler, byle
durumlarda kural nedir bilmiyorlard. Seslerinin btn gcyle Adaya doru bardlar:
- Heeey, yabanclar var!
Feren At, bunu duyunca kprye kt. Beyaz bayran ne anlama geldiini biliyordu.
Elilerin Adaya kmalarna izin verdi.
- Eli olarak m geldiniz?
- Evet.
- Ne istiyorsunuz? ele, bir adm ileri kt:
- Bizden alm olduunuz bayra geri getirdik. Geri aldk, ama byle alalm istemiyoruz.
Yarn, bu bayrakla katln savaa. Ele geirebilirsek bizde kalr. Beceremezsek yine sizde
kalr bayrak. Komutanmz, bunu size bildirmemizi istedi.
Vays'a iaret etti. Vays, ok ciddi bir yzle gazete kdn at, bayra karp pt, sonra
uzatt. Feren At seslendi:
- Depocu Sebeni, buraya! Fundalklar arasndan bir ses duyuldu:
- Sebeni burada deil. ele sesini ykseltti:
- Biraz nce bize eli olarak gelmiti. Feren At:
- yle ya, bak unutmuum, dedi. Yardmcs gelsin yleyse.
Aralanan funda dallarnn arasndan kan kk Vendaver, gelip komutann nnde
durdu.
- Elilerden bayra al, silah deposuna koy! Bunu syledikten sonra, elilere dnd:
- Bayra, savata depocu Sebeni tayacak. te cevabm.
ele, beyaz bayra kaldrp gideceklerini bildirdii srada, Kzl Gmleklilerin komutan
yine konutu:
- Bayra, herhalde Gereb geri getirmitir. Ses soluk kmad. Hibiri karlk vermedi.

At, yeniden sordu:
- Gereb getirdi, deil mi?
ele, disiplinli, askerce bir tavr taknd.
- Bu soruya karlk veremem, yetkim yok! Sonra, adamlarna komut verdi:
- Dikkat, ileri mar!
Kzl Gmleklilerin komutann orada brakp gittiler. ele iin, bouna 'Fiyakac ele'
dememiler. u yaptn da tam askerce, pek fiyakal yapmt dorusu. Kimsenin arkasndan
konumak istememiti dmanla. O kimse kendilerini ele vermi olsa bile.
Feren At, biraz utanm grnyordu. Vendaver'e gelince, o da elinde bayrak, akn
akn bakyordu. Komutan birden fkeyle kt:
- Ne dikilip duruyorsun orada be? Bayra yerine gtrsene!
Vendaver, sklm pklm uzaklarken, bir yandan da dnd: u, Pal Sokakl ocuklar
yaman ocuklar dorusu! Bizim amansz Feren'i yine mat ettiler. Bu ikinci oluyor.
Bayrak, bylece yeniden Kzl Gmleklilere geti. Bu yzden 3 numaral bur, bayraksz
kalm oluyordu. Gzcler, oktan tahta perdelere trmanmlar, ata biner gibi oturmulard.
Biri, Maria Soka ynndeki tahta perdeye, teki de, Pal Soka ynndekine yerlemiti.
ocuklarn aceleyle yerlerini aldklar odun ynlar arasndan ilerleyen Gereb, gelip
Boka'nn nnde durdu:
- Sayn Generalim, sizden bir dileim var.
- Syle bakalm.
- Generalim, bugn verdiiniz emirle beni nc burca, bur topusu olarak atamsnz.
Nedeni de, orann ke ve en tehlikeli yer olmasym. Bir neden de, buraya geri getirdiim
bayran orada bulunmamasym.
- Ee? Ne istiyorsun peki?
- Beni oradan daha tehlikeli bir yere vermenizi diliyorum. Sipere atanan Barabas'la yer
deitirmek istiyorum. Barabas keskin niancdr, bombardmann yaplaca yerde bulunmas
daha doru olur. Brakn da ben siperde gs gse arpaym, izninizi dilerim.
Boka, yle tepeden trnaa szd Gereb'i.
- Ne de olsa yiitliine diyecek yok, Gereb.
- zin veriyor musunuz?
- Evet.
Selam veren Gereb, komutann nnden ayrlmad.
- Daha ne istiyorsun peki? Bur topusu biraz tedirgindi:
- Dahas u komutanm: "Yiitliine diyecek yok, Gereb," demen beni ok sevindirdi
elbette. Ama, "Ne de olsa yiitliine diyecek yok, Gereb," biiminde sylemene zldm.
Boka, glmsedi.
- O, benim kabahatim deil, Gereb. yle dedimse, senin yznden dedim. Neyse, ince
eleyip sk dokumay brak imdi. Geriye dn! Yerine, mar!
Gereb, uygun adm uzaklat. Sevinle siperden ieri girdi, slak kumdan bombalar
yapmaya balad.
Siperin iinden, yz gz amur iinde biri kt emekleyerek, Barabas'n ta kendisi!
Boka'ya seslendi:
- zin verdin mi yoksa?
- Verdim, dedi Boka.
Gereb'e daha pek bir gvenleri yoktu. Tam ballk gstermeyenin sonu budur ite. Doru
konusa bile inanlmaz bylelerine kolay kolay. Gelgelelim, Generalin syledikleri, kuku
bulutlarn datt.
Aadan bakld m, Barabas'n kedeki burca trmand, bur komutannn nnde
selam vererek greve hazr olduunu bildirdii grlyordu. Ama, bir iki saniye geti
gemedi, ikisinin de kafalar bur duvarnn ardnda kayboldu. Boa geirecek vakitleri
yoktu. Bombalar piramit dzeninde diziyorlard.
Birka dakika daha geti. Ama, ocuklara soracak olsak, dakikalar deil saatler bile
gemek bilmiyor, diyeceklerdi. Sabrszlk arttka artt; sonunda yle konumalar
duyulmaya balad:
- Belki de dnp tanp, vazgemilerdir?
- Eeh, korku dalar bekler!
- Yoksa tuzaa m drecekler bizi?
- Yok canm, gelecekleri falan yok!
Saat, ikiyi bir iki dakika gee, emir subay, ald emri mevziler arasnda drtnal koarak
duyurdu. Verilen emre gre, mevzilerde btn almalar duracak, btn sesler kesilecek,
birlikler alarm durumuna geirilecekti. General, son bir denetleme yapacakt da ondan. Emir
subay, son mevziye varp da emri ilettii srada, Boka, birinci mevzide denetime balamt
bile. Yz sert ve ciddiydi. nce Maria Sokandaki birlii denetledi. Orada, aksayan bir ey
yoktu. Byk kapdaki iki sava grubu, sal sollu saflarda dizilmi, dimdik duruyordu.
Komutanlar, bir iki adm ileri ktlar.
- Her ey yolunda m? diye sordu Boka. Grevinizi biliyor musunuz?
- Biliyoruz. Kayormu gibi yapacaz.
- Sonra da arkalarndan vuracaksnz.
- Emredersiniz, Generalim!
Bir de kulbeyi denetledi ardndan. Kapy at, byk, pasl anahtar kilidin iinde bir iki
kez dndrp, iyi ileyip ilemediine bakt. Sonra, burlarn ilk n gzden geirdi. Her
burta ikier sava vard. Kum bombalar, piramit dzeninde ylmt. numaral burta,
tekilerin kat fazlas bomba bulunuyordu. Burlarn en nemlisi de buydu aslnda.
General gelince, topu esas durua geti. 4, 5 ve 6 numaral burlara yedek bombalar
ylmt.
- Bunlara dokunmayn sakn, dedi Boka. Yedekteki bombalar ancak ben br burlardaki
topular buraya gnderdiim zaman kullanlacak.
- Emredersiniz, Generalim! 5 numaral burca vardnda ylesine bir patrt koptu ki,
gayretke bir topu seslenmeden edemedi:
- Dur! Kimdir o?
Arkada, topuyu drtverdi. Boka, bard:
- Daha Generalini bile tanmyorsun, eek herif. Bylelerini kuruna dizmeli hemen.
Gayretke topu az kalsn korkudan lyordu. Kuruna dizilmek olaslnn pek de byk
olmadn dnememiti. Boka'ya gelince, o da iyice samaladn -ok az olurdu bu-
dnmekle birlikte, pek zerinde durmad.
Yrmeyi srdrp, siperlere ulat. Olduka derin kazlm hendein iinde iki birlik
vard. Duyduu mutluluktan yz yan Gereb de aralarndayd. Boka, siperin nndeki
tmsee kp,
- ocuklar, dedi sevinle. Savan yazgs sizlere bal. Maria Sokandaki birliimiz
grevini yerine getirinceye dek dman oyalayabilirseniz, sava kazandk demektir. Bunu
unutmayn sakn!
Hendekten lklar ykseldi. ocuklar, yerlerinden kprdamadan keplerini salladlar.
Bardka cotular, cotuka bardlar.
General,
- Susun, susun! diye bararak yattrd onlar.
Arsann ortasna doru yrd. Kolnay da oradayd, borazan elinde, bekliyordu.
- Yaver!
- Buyurun, Generalim!
- Btn sava izleyebileceimiz bir yere gidelim. Komutanlar sava genellikle yksek

bir yerden yrtrler. Biz de kulbenin damna trmanalm.
Biraz sonra kulbenin damndaki yerlerini almlard bile. Gne, Kolnay'n borazanna
vuruyor, borazan prl prl parlyordu. Emir subayna, su katlmam sava havas veren bir
grnmd bu. Burlardaki topular, Kolnay'a gururla bakyorlard.
Derken, Botanik Bahesinde olduka nemli bir rol oynam olan opera drbn de kt
ortaya, Boka'nn cebinden. Drbnn kayn boynuna geiren Boka, hk demi Napolyon'un
burnundan dmt sanki. Bakomutan dediin de byle olurdu ite!
Tarih yazan kiinin, zaman doru belirlemesi gerekir. Biz de yle yapalm: Tam alt
dakika sonra, Pal Sokandan bir borazan sesinin ykseldiini belirtelim. Bu yabanc boru
sesi, birlikleri canlandrmaya yetmiti.
- Geliyorlar! diye bir sz dolat azdan aza. Boka'nn rengi biraz att.
- te imdi, dedi Kolnay, lkemizin gelecei imdi belli olacak.
Biraz sonra tahta perdeden aa atlayan iki gzc, Generalin zerinde durduu kulbeye
kotular.
- Dman geliyor!
- Yerlerinize! diye bard Boka. ki ocuk hemen yerlerine getiler. Biri sipere, teki de
Maria Sokandaki birliine. Drbn gzlerine gtren Boka, Kolnay'a fsldad:
- Borazan hazrla!
O i de yerine getirildi. Boka, elindeki drbn indirdi, yzne bir krmzlk yayld,
kararl bir sesle komut verdi:
- al imdi!
Boru sesi ortal inletti. Pal Soka lkesinin iki byk kapsna dayanan Kzl
Gmlekliler, kaplarn nnde durdular. Gm ulu mzraklar gnete prl prl parlyordu.
Krmz gmlekleri ve krmz kepleriyle eytandan farklar yoktu. Onlar da saldr borusunu
alnca, havay cokun boru sesleri doldurdu.
Kolnay, soluk almadan alyordu borusunu. Kulbenin damndan "Ta tra ta tra ta tra ta..."
sesleri geliyordu.
Boka, drbnyle Feren At' anyordu boyuna. Birden,
- te urada! diye haykrd. Feren At, Pal Sokandan gelen birliin banda, Sebeni de
yannda... bayramz o tayor... Pal Sokandaki birliklerimizi etin bir sava bekliyor.
Maria Sokandaki birlik, byk Pastor'un komutasndayd. Krmz bayraklar rzgrda
dalgalanyordu. boru inletip durmaktayd ortal. Kzl Gmlekliler, kaplarn orada,
sava dzeninde bekliyorlard.
- Bir niyetleri var, ama ne? dedi Boka.
Boru almay kesen emir subay,
- Vz gelir! dedi.
Ama, hemen sonra, cierlerinin btn gcyle almaya koyuldu yine: "Ta ta tra tra ta..."
Derken, Kzl Gmleklilerin boru sesi birden kesiliverdi. Maria Soka ynnden
yaklaanlar, ortal ylgya boan bir sava l attlar.
- Haayt... hoo!.. Haayt...hoo!
Kapdan ieri dalarak saldrya getiler. Arsay savunan birlikler, bir sre dayanp sava
kabul ediyormu gibi yaptlar, ama ok gemeden, tasarlanan sava plan uyarnca gerisin geri
bir koudur tutturdular.
- Yaasn arslanlarm! diye haykran Boka, Pal Soka'na gz att. Feren At'n adamlar
kapdan ieri girmilerdi. Ordu, ak kalm kapnn nnde, sokakta mhlanp kalmt.
Boka, birden korkuya kapld.
- Bu da nesi? diye sordu.
Kolnay, tir tir titriyordu.
- Belki de tuzak...
Sonra, yeniden sola kaydrdlar baklarn. Pal Sokakh ocuklar kayor, Kzl Gmlekliler
de haykrarak onlar arkalarndan izliyordu.
Feren At kuvvetlerinin hareketsiz kalmasn, o na kadar irkilerek izlemi olan Boka,
birden ei grlmemi bir ey yapt. Kepini havaya frlatp bir sevin l atarak, kulbenin
zerinde delirmi gibi hora tepmeye balad. rmeye yz tutmu baraka neredeyse
kecekti altnda.
- Kurtulduk! diye baryordu.
Kolnay'in zerine atlp, kucaklad pt arkadan. Kolnay'a sarlp dansa zorlad. Kolnay,
btn bu olup bitenlerden hibir ey anlamyor, kekeleyip duruyordu boyuna:
- Ne var yahu! Ne oluyoruz? Boka, Fren At ile hi hareketsiz duran At ordusunu
gsterdi.
- Grmyor musun be yahu?
- Ee, gryorum, n'olacak?
- Anlamyor musun?
- Yooo...
- Aptal herif sen de... Kurtulduk yahu, kazandk, hl anlamadn m, kurtulduk diyorum
sana...
- Hibir ey anladm yok.
- Kprdamadan duruyorlar olduklar yerde, grmyor musun?
- Gryorum elbette.
- eri girmiyorlar... Bekliyorlar.
- Evet, yle.
- Peki bekledikleri ne? Neyi bekliyorlar? Pastor'un kuvvetleri Maria Sokandaki grevi
yerine getirsin diye bekliyorlar. O zaman saldrya geecekler. Hemen saldrya
gemeyilerinden anladm bunu. ans neden gld yzmze biliyor musun? Onlar de
bizimkine benzer bir sava plan yaptlar da ondan. Pastor'larn, bizim kuvvetlerin yarsn
Maria Soka'na atmasn bekliyorlar. Kuvvetlerimizin br yarsna o zaman saldracaklar.
Pastor arkadan, Feren At da nden. Hava alrlar... Sen benimle gelsene!
Bunu sylerken, kulbenin damndan aa inmeye balamt bile.
- Nereye gidiyoruz?

- Soru sormak yok. Sen gel benimle, o kadar. Buradan izleyeceimiz bir ey yok artk.
Bunlarn da yerlerinden kprdayacaklar yok. yisi mi, Maria Sokandaki birliklerimize
yardm edelim biz.
Maria Sokandaki birlik, ald grevi stn bir baaryla yerine getiriyordu. Bkevinin
nndeki dut aalarnn arasndan saa sola yaylarak karmakark kouyorlard. Hem de
ylesine kurnazca yapyorlard ki bunu, kaarken bartklar duyuluyordu:
- Eyvaah, eyvahlar olsun!
- Yandk, mahvolduk!
- imiz bitik!
Kzl Gmleklilere gelince, onlar da ha babam kovalayp duruyorlard arkalarndan. Hem
de lklar atarak. Boka'nn btn derdi, kendi kurduklar tuzaa dp dmedikleriydi.
Boka'nn adamlar bkevinin ardnda yok oluverdiler. Birliin yars sundurmaya, br
yars da barakaya saklanmt.
- Arkalarndan! diye bard Pastor. Yakalayn onlar, karmayn!
Kzl Gmlekliler, bkevinin ardndaki alana kadar kotular.
Boka,
- Borazan! diye seslendi.
Boru sesi, burlardan bombardmana balanmas iaretini verdi. lk burtan, incecik

ocuk seslerinin zafer l ykseldi. lk kum bombalar, bouk sesler kararak
dmeye balad. "Pat, kt" diye sesler geliyordu teden beriden. Boka'nn yz, kpkrmz
kesilmiti, tir tir titriyordu.
- Yaver! diye seslendi.
- Buyurun komutanm!
- Siperlere ko, beklemelerini syle! Ben saldr borusunu aldrnca yerlerinden frlasnlar!
Pal Soka ynndeki burlar da bekleyecek!
Emir subay frlad, kulbenin orada kendini yere atp, sipere kadar srnd. Kapnn
nnde kprdamadan duran dmana grnmemenin baka aresi yoktu. Kanatta yer alm
olan ilk ere yaklap emri fsldad. Sonra, geldii gibi yine srnerek, komutanna dnd.
- Emri ulatrdm, komutanm! dedi.
Bkevinin ardnda, sava lklar yeri g inletiyordu. Kzl Gmlekliler, Zaferi
kazandklarn sanyorlard. burtan kyasya ate ediliyor, dmann odun ynlarna
saldrs engelleniyordu. Kanatta yer alan nl numaral burta Barabas, kollar svam,
arslanlar gibi dvyordu. Byk Pastor'u kendine hedef semiti. Yumuak kum bombalar
Pastor'un yaz kafasnda patlyordu ardarda.
Barabas, her frlatt bombayla birlikte etkinliini artrmak iin bir de sava l
atyordu: - Al bakalm, olum!
Yumuak kum, Pastor'un
azna burnuna dolduka,
Pastor bir yandan hapryor, bir




yandan da hrsla haykryordu:
- Sen dur hele, imdi gelirim
yanna! Yeniden nian alan
Barabas, bir bomba daha
savurdu.
- Gel de boyunun lsn
al!
Kzl Gmlekli savann
azna burnuna kumlar doldu.
Burlardan, kulaklar sar eden
bir "Yaaaa!" sesi ykseldi.
Barabas, iyiden iyi comutu.
Haykrd:
- Bir de u kumdan tat
bakalm!
ki eliyle birden atyordu kum bombalarn. Yanndaki iki er de ellerine abuktular.
Kedeki bur da canla bala arpyor, herkes bundan kvan duyuyordu. Saldr
birlikleri, sesi soluu kesmiler, ileri atlmak iin emir bekliyorlard. Kimileri sundurmada,
kimileri de kulbedeydi.
Kzl Gmlekliler burlarn dibine dek yaklamlard. Tam bu srada Pastor'un emri
duyuldu:
- Odun ynlarna saldrn!
- Bom! diye haykran Barabas, komutann burnuna nian ald.
Bu parola, br burlardaki topularca da benimsenmiti. Odun ynlarna trmanmaya
hazrlananlarn balarndan aa kum bombalarn yadrdlar.
Boka, Kolnay' kolundan yakalad.
- Kum bitmek zere. Buradan gryorum azaldn. Artk Barabas da tek elle atyor.
Oysa, kedeki burta, kat fazlayd kum.
Gerekten de, atlarn hz iyice azalmt.
Kolnay,
- Ne yapacaz imdi? diye sordu.
Boka, sakinlemiti.
- Kazanacaz.
Bu srada, 2 numaral bur atei kesti. Kumlar tkenmiti anlalan.
- imdi sras ite! diye bard Boka. Sundurmaya ko, saldrya gesinler.
Kendisi de kulbeye doru frlad. Kapya yklenip at. eriye haykrd:
- Saldrya gein!
ki grup birden ileri atldlar. Grubun biri sundurmadan, teki de kulbeden frlad.
Yitirilecek vakit yoktu. Pastor'lardan biri, ikinci burca adm atmt bile. Bacaklarna yapp
alaa ettiler onu. Kzl Gmlekliler akna dnmlerdi. Kaan ordunun odun ynlarnn
ardna sndn, burtakilerin, dmann odun ynlar arasna girmesini engelleyeceini
sanyorlard. Oysa imdi, nlerine katp kardklar dman, gelip arkadan vurmutu onlar...
Gerek savalar izlemi olan sava muhabirleri, en byk tehlikenin karklktan
doduunu yazarlar. Sava alanlarna hkmetmi komutanlar, toptan tfekten korkmam, ama
en nemsiz bir aknln byk karklk douracan dnerek, kukulu saatler
geirmilerdir. Toplarla, tfeklerle silahlanm gerek bir ordu bile karklk sonucu akna
dnerken, askercilik oynar gibi dvmeye kalkm krmz gmlekli birka ocuk mu kar
duracakt bu kurala?
Neye uradklarn anlayamadlar. Anlamak yle dursun, tuzana dtkleri birliin,
biraz nce ortadan kaybolan birlik olduunu bile bilemediler. Ancak, savaa tututuktan
sonradr ki, karlarndaki rakibin biraz nceki rakip olduunu, yeni bir ordu ile
karlamadklarn, anlayabildiler. O da ocuklar tek tek tandktan sonra.
ki gl kol, bacaklarna sarld gibi Pastor'u burtan aa ekerken, Pastor, kendini
tutamayp bard:
- Hay Allah kahretsin be, yerden mi bitiyor bunlar nedir?

Artk, Boka da savaa katlmt. Gzne kestirdii bir Kzl Gmlekli erle gree
balamt bile. Rakibini yava yava ve ustalkla kulbeye doru srklyordu. Olan,
Boka'nn kendisinden stn olduunu anlamt. Boka'ya elmeyi takmakta gecikmedi.
Burlardan grei izleyenler, hakszla hep bir azdan bakaldrdlar:
- Vay alak vay!
- elme taktn bana! Kurallara aykrdr.
Boka, yere yuvarlanmt. Ama saniye sektirmeden dorulup kalkt. Kzl Gmlekli ocua
kt yksek sesle:
- elme taktn bana! Kurallara aykn bu!
Kolnay'a bir el etti. Debelenerek kurtulmaya alan Kzl Gmlekliyi srkleyerek
kulbeye gtrdler, ieri tktlar.
Boka, soluk soluayd.
- Budala herif, dedi. Erkek gibi grese belki de yenerdi beni. Onu ikimiz birlikte yola
getirmekte haklyz. nk, kurallara aykr hareket etti.
Yeniden, savaanlarn arasna atld. ocuklar, teke tek greiyorlard. Elde kalm ne kadar
kum varsa, topular tarafndan dmann tepesine yadrlyordu. Pal Soka cephesindeki
burlarda ise hl sessizlik vard... Kolnay tam gree balyordu ki, Boka yle buyurdu:
- Grei brak artk! Git emrimi ulatr! Birinci ve ikinci bur erleri, drdnc ve beinci
burlara gesinler.
Greenlerin arasndan syrlarak geen Kolnay haberi iletti. lk iki burtan alnan
bayraklar, ocuklar tarafndan yeni sava hattna gtrld.
Zafer lklar birbirini izliyordu. Bu byk coku, onako'un, yenilmez sanlan mthi
Pastor'u havalandrarak kulbeye srkledii srada en yksek noktasna ulat. Daha birka
saniye bile gemeden, duyduu fkeyle ileden kan Pastor, kulbenin duvarn
yumruklamaya balamt bile...
Grlt patrtnn sonu gelmiyordu. Kzl Gmlekliler farkndaydlar, hap yutmulard.
Balarnda komutanlar olmazsa ne yapabilirlerdi ki? imdi btn umutlan, Feren At'da,
onun birliindeydi. Belki, Feren dzeltebilirdi durumlarn. Btn Kzl Gmlekliler,
birbirleri ardndan kulbeye srkleniyordu. Irmaklar gibi coan 'Yaasn' sesleri, Pal Soka
kapsnda hareketsiz beklemekte olan ordu saflarna kadar yaylyordu.
Birliinin nnde bir aa bir yukar gidip gelen Feren At, gururla glmseyerek,
- Duydunuz mu? dedi. imdi iareti alrz.
Kzl Gmlekliler, daha nce yle szlemilerdi aralarnda: Maria Sokandaki birlik,
hedefine ular ulamaz, borazanc ortak saldr iaretini verecekti. Gelgelelim, Pastor'un
borazancs kk Vendaver, tekilerle birlikte kulbenin duvarn yumrukluyordu.
Borazanna gelince, o da 3 numaral br ganimetin yannda, azna kadar kumla dolu,
uzanm duruyordu.
Bkevi ile kulbe arasnda btn bu iler oladursun, Feren At da, adamlarn
yreklendiriyordu bu arada:
- Sabr ocuklar, aman sabredin! Boru sesini alr almaz ileri atlyoruz!
Ne var ki, sabrszlkla beklenen boru sesi gelmedi. Grlt patrt giderek zayflad;
grltnn kapal bir yerden geldii anlalyordu artk. Krmz yeilliler, son Kzl
Gmleklileri de kulbeye tkp imdiye dek Arsada duyulmu en byk zafer lyla
ortal inletince, Feren At'n birliinde bir huzursuzluk bagsterdi.
- Sanrm beklenmedik bir ey oldu, dedi kk Pastor.
- Ne gibi yani?
- Bu sesler yabanc, bizimkilerin sesi deil.
Feren At, kulak kabartt. Hani yalan da deildi. Ona da yabanc grtlaklardan kyor gibi
geliyordu bu sesler. Yine de soukkanl grnmek istedi.
- Bir ey olduu falan yok, dedi. Bizimkiler sessiz savayorlar. Barp aranlar Pal
Sokakllar. Etekleri tutuan onlar asl!
Tam bu srada, sanki Feren At'n sylediklerini yalanlarcasna, Maria Sokandan bu
yana "Yaa, varol!" sesleri geldi.
- Vay canna, diyen Feren At telaland. "Yaa, varol!" diye baryorlar yahu.
Pastor'larn k,
- Etekleri tutuan byle barmaz ki, dedi. Kardeimin birliine gvenmek sanrm pek
doru olmad.
Feren At, akl banda bir ocuktu. Evdeki hesabn pazara uymadn o da anlamt
artk. Sava yitirdiklerinin farkndayd. nk imdi, kendi birlii tek bana btn Pal
Soka ordusu ile baa ba savamak zorundayd. Son umudu, sabrszlkla beklenen o boru
sesi, bir trl gelmek bilmiyordu.
Onun yerine dman kuvvetlerin boru sesi duyuldu. Boka'nn ordusuyla ilgili olan bu boru
sesi, Pastor kuvvetlerinin son erine dek tutsak edildiini, hemen u anda Arsadan saldrya
geileceini bildiriyordu. Verilen bu haber zerine Maria Sokandaki ordu ikiye ayrld,
yars kulbenin orada, br yars da 6 numaral burcun orada ortaya kt. Biraz ypranm
grnyorlard, ama gzleri zafer sevinciyle parlyordu. Baarl bir savan ateiyle de elik
gibi sertlemilerdi.
Pastor kuvvetlerinin yenilmi olduunu Feren At kesinlikle anlamt artk. Bir an kendi
ordusu ile iki dman birlii kar karya geldiler. Derken, gen Pastor'dan yana dnen
Feren At, sinirli bir sesle,
- Anlayamadm bir ey var, dedi. Yenik dtklerini kabul edelim. Peki, ama neredeler?
Sokaa kovalandlar, sokaa atldlarsa neden gelip bize katlmyorlar? Neden gelmiyorlar,
neden?
Pal Soka'na kadar uzanp, soka gzden geirdiler. Hatta, Sebeni bu kadaryla da
yetinmeyip, bir kou frlad Maria Soka'na da bakt. n cin top oynuyordu ortalkta. Yalnz,
tula ykl bir araba ar ar ilerliyor, bir iki yaya da kendi havalarnda, ilerine gidiyorlard.
- Grnrde kimse yok, haberini getirdi Sebeni. Ama kukuluydu.
- Peki, kayplara m kart bunlar? diye sordu Feren At. Bu srada, birden kulbe geldi
aklna. fkesini yenemeyip bard:
- Onlar kapatm olacaklar. Yenik dnce, yakalayp kulbeye kapatldlar.
Aradan ok gemeden de doruland bu kan. Kulbeden "gm, gm, gm!" diye sesler
geliyordu. Tutsaklar, bo yere kulbenin tahta duvarlarn yumrukluyorlard. Kk kulbe,
Pal Soka ocuklarndan yanayd. Kk kulbenin ne kaps boyun eiyordu, ne de
duvarlar. Btn yumruklara kar koyuyorlard. Tutsaklar ierde cehennemlik bir konser
vermekteydiler. Barp ararak Feren At'n dikkatini ekmek istiyorlard. Elinden
borazan alnm zavall Vendaver, iki elini azna gtrm cierlerinin btn gcyle
flyordu.
Feren At, ordusuna dnd:
- ocuklar! diye seslendi. Pastor yenik dt savata! Kzl Gmleklilerin onurunu biz

kurtaracaz. leri!
Bylece, tek bir saf halinde Arsaya girdiler. Koar adm saldrya getiler. Kolnay ile
birlikte kulbenin atsna km olan Boka, ayaklarnn altndaki cehennemlik konseri
bastrmak iin haykrp duruyordu:
- al borunu borazanc! Saldr borusu! Btn burlardan ate!
Hendek siperlere doru koan Kzl Gmlekliler, bir an aalayp durakladlar. Drt bur
birden bombardmana balamt. Saniye gemeden kum bulutlar ve toz duman iinde
kaldlar. Hibir ey gremiyorlard.
Boka'nn sesi gmbr gmbr gmbrdedi:
- Yedekler, ileri!
Saldrya geen yedekler, saldran dmann arasna, kumun tozu duman iine atldlar.
Hendek siperde srasn bekleyen piyade erleri sakindiler. Burlardan bomba stne bomba
yayordu savaanlarn zerine. Pal Sokakl ocuklarn srtnda patlayan bombalar da eksik
deildi.
- Aldrma! leri! diye haykryorlard.
Ortalk toz duman iinde kalmt. Bomba kalmam burlardan avu avu kum atlyordu.
Arsann tam ortasnda, siperlerden olsa olsa yirmi adm kadar uzakta, birbirine giren iki ordu
kapt, dvt ve savat. Frtna gibi iki ordu, bir kum frtnasnda kar karya gelmiti
sanki. Toz bulutlar iinde zaman zaman bir krmz gmlek seiliyor, derken, bir de
bakyordun, krmz-yeil bir kep krmz gmlein yerini alveriyordu.
Ne var ki, Feren At ordusu, taze kuvvetlerle savaa giderken, Boka'nn ordusu iyice
yorulmutu. Zaman zaman hendek sipere kadar sokulabilenler gzden kamyordu. Anlalan,
Boka'nn ordusu, Kzl Gmleklileri durduramyordu. Gelgelelim, burlara ne kadar yakn
derlerse, kafalarna inen bombalar da o kadar yerini buluyordu. Barabas, yine komutan
hedef semiti kendine. Feren At' bombalarken bir yandan da baryordu:
- Kusura kalma olum, unu da ye afiyetle! Olup olaca kum ite!
Kalenin tepesindeki hinolu hin Barabas'n, eytandan fark yoktu. Srtyor, haykryor,
eilip bakyor, elinde yeni bir bomba ile grnyordu. Feren At'n yedek kuvvetlerinin
kk torbalarla kum tam olmas bounayd. Bir yarar grlmemiti bunun. nk,
savata her adam tek bir adamn grebilecei ii grrd. Bu yzden, torbalar rastgele
atyorlard.
Sava sresince iki tarafn borular da bo durmuyor, cokunluu artran, ykselen seslerle
ortal inim inim inletiyordu. Kolnay'n borusu kulbenin atsndan, kk Pastor'unki de
birbirine girmi savalarn arasndan ses veriyordu.
Siperlerden olsa olsa on adm kadar uzaktaydlar.
Boka, birden haykrd:
- Heey, Kolnay! Gster kendini bakalm. Bombalara bo verip siperlere in! Alarm
borusunu al. Siperdekiler atee balasnlar. Kumlar kalmaynca frlayp saldrya gesinler.
- Haaaayt! diye haykran Kolnay, kulbenin damndan aaya atlad. Artk srnerek
ilerlemiyor, ban dimdik tutarak siperlere doru kouyordu. Boka, arkasndan bard, ama
sesi duyulacak gibi deildi. Ayaklarnn altndaki cehennem koro-suyla Feren At ordusunun
boru sesleri, lklar onun sesini bastryordu elbette. Sesini duyurama-yan Boka, yalnzca
bakt Kolnay'n ardndan, bakt durdu yle, hep bakt... Siperlere saklanan Kzl Gmlekliler
fark etmeden, Kolnay emri ulatrabilecek miydi acaba?
Tam bu srada, greenlerin arasndan frlayan iri yar, gl kuvvetli bir ocuk, Kolnay'n
zerine atld. Elinden yakalad gibi Kolnay'la gree balad. iten gemiti artk.
Kolnay, emri yerine ulatramayacakt.
- yleyse ben kendim giderim, diye sylendi Boka. atdan aaya atlayp siperlere doru
komaya balad.
Boka'ya meydan okumann tam sras diye dnen Feren At, haykrd:
- Olduun yerde kal!
Aslnda Boka durmal, dman komutanyla arpmay kabul etmeliydi. Ama bakarsn her
eyi tehlikeye drrd o zaman. Onun iin, siperlere doru komay srdrd. Feren At da
frlad arkasndan.
- Korkak herif! diye baryordu Feren. Bak nasl kayorsun! Ama dur, tepene inerim
birazdan!
Boka, tam siperin iine atlyordu ki, Feren yetiti ardndan. Ama, Boka'nn 'Ate!'
komutunu vermeye de vakti oldu bu arada.
Sipere ok yakn den Feren At'n krmz gmleinde, krmz kepinde ve krmz
suratnda art arda tam on bomba patlad. Hepsi de iyi nian alnm bombalar.
- eytan herifler sizi! diye bard Feren At. imdi de tutmu yerin dibinden ate
ediyorsunuz.
Ama, artk topu atei btn sava hattna yaylmt. Burlar yukardan, siperler aadan,
veryansn ediyorlard bombay. Kum frtnas tozu dumana katyor, sava grltsne daha
kslmam sesler de katlyordu. imdiye kadar siperlerde susmak zorunda kalanlar da
ykseltmilerdi seslerini.
Boka'nn kansnca, u dakika, son saldrya gemenin tam srasyd. Daha fazla
beklemeden saflarn bana geti. ki adm kadar tesinde bir Kzl Gmlekli ile Kolnay,
boumaktaydlar. Siperin kenarna kan Boka, krmz-yeil bayra kaldrd, son emrini
verdi:
- Btn kuvvetler saldrya gesin!
alacak eydi gerekten, yerin altndan yepyeni bir ordu kmt. Saldr dzeninde
dmana yklendiler. kier kii baa ba gre tutmamak iin de dikkat ettiler. Kapal saflar
halinde ilerleyip, siperlerin nndeki Kzl Gmleklileri pskrttler.
Barabas, kalenin tepesinden aadakilere seslendi:
- Bizde kum kalmad artk! Boka, bararak karlk verdi:
- Hepiniz aaya! Btn kuvvetler saldrya gesin!
Kalenin burlarnda kollar bacaklar belirdi, topu erleri aa indiler. Birinciyi adm adm
izleyen ikinci sava dizisi de ite byle gerekleti.
Sava, iyiden iyiye kzmt artk. Yenileceklerini anlayan Kzl Gmlekliler, kural falan
tanmaz oldular. Kurallar, dzenli bir sava kazanabileceklerini umduklar sreyle geerliydi
onlar iin. Oysa imdi, kuralm, dzenmi, umursadklar bile yoktu. Tehlikeli bir durum.
Geri sayca Pal Sokakl ocuklarn ancak yars kadardlar, ama yine de stnlkleri vard.
Feren At kkrercesine haykrd:
- abuk kulbeye! Kurtaralm onlar!
Bu babo yn, yn deitiren bir sr gibi, kulbeye doru ifeflemeye balad. Pal
Soka ocuklar hi de hazrlkl deillerdi buna. Kzl Gmlekliler ordusu, nlerinden
syrlp kurtuldu, yana kayd. Balarnda ileri atlan Feren At'n sesinde bir zafer umudu
vard haykrrken:
- Arkamdan gelin arkadalar!
Ama, birden, ayaklarnn nne bir ey yuvarlanm gibi, olduu yerde taklp kald.

Ufak kulbenin yannda ufak tefek bir ocuk frlamt nne. Kzl Gmleklilerin
komutan bir an duraklaynca, savamakta olan ordu da duruverdi.
Kck bir ocuk, Feren At'n karsna dikilmi, duruyordu. Feren'ten yle byle bir
ba kadar ksayd. Sar benizli, clz bir ocuktu. Elini "hayr" der gibi havaya kaldrd.
ncecik sesi duyuldu:
- Dur!
Bu beklenmedik durum karsnda cesaretleri krlr gibi olan Pal Soka ocuklar, hep bir
azdan haykrdlar:
- Nemeek!
Derken, bu ufak tefek, sarn, clz ve hasta ocuk, o koca Feren At'n zerine atlmasn
m! Hasta bedenini saran ateten de ald olaanst bir gle, Feren'e yklendii gibi,
komutan kendini yerde buldu. Ve ardndan kendisi de, harcad ar kuvvetin kesilmesiyle,
baygn yere serildi.
Kzl Gmlekliler dalmlard, dzenleri bozulmutu. Komutanlarnn yere serilmesiyle
kafalar kesilmiti sanki, kendi sonlan da gelmiti. Pal Soka ocuklan, bu karklktan
yararlanmay iyi bildiler. El ele tutuarak bir zincir yaptlar, akn-lam orduyu kapya
doru srdler. Feren At, yatt yerden dorulup kalkt. Yz fkeden kpkrmz kesilmiti.
Gzleri akmak akmak, drt bir yanna baknd. zerindeki tozu topra silkeledi. Tek bana
kald, kafasna dank etti. Ordusu, kapnn orada bir yerde, taa tede, Pal Sokakl ocuklarla
savaa tutumu arpyor, kendisi burada, tek bana ve yenik duruyordu. Nemeek de hemen
yan banda, yerdeydi.
Pal Soka ocuklar, son Kzl Gmlekliyi de dar srp kapy arkasndan srgledikten
sonra, zafer sevinciyle cotular. "Yaasn!" sesleri ortal inletirken Boka, beki Yano ile
birlikte bkevinin oradan koar adm geldi. Su getiriyorlard.
Zafer lklar kesiliverdi. Bir lm sessizliidir kt. Herkes, yerde hareketsiz yatan
Nemeek'in bana t. Feren At da, bir kenarda duruyordu. Yz ask, gzleri sava
kazananlardayd. Kulbedeki tutsaklar hl grlt ediyorlard. Ama kimin umrundayd
imdi onlar?
Yano, Nemeek'i kucaklayp yerden kaldrd, gtrp hendein tmseine yatrd. Sonra,
Nemeek'in gzlerini, alnn, yzn suyla ykadlar. Gzlerini aan Nemeek, kendini
glmsemeye zorlad. evresine baknd. Herkes suspus olmutu.
- Ne var, ne oldu? diye sordu Nemeek, hafif bir sesle.
ocuklar ylesine duygulanmlard ki, verecek karlk bulamadlar. Alk alk baktlar.
- Ne oldu, ne var? diye yeniden sordu Nemeek. Dorulup oturdu. Boka, yanna yaklat.
- Biraz daha iyi misin imdi? diye sordu.
- Evet.
- Bir yerin armyor ya?
- Hayr.
Nemeek, sonra da glmseyerek,
- Kazandk m? diye sordu.
Bu soru zerine ocuklarn dili zld. Hep bir azdan verilen karlk tek bir azdan
ykseldi sanki:
- Kazandk! Kazandk ya, elbette kazandk! Feren At, bir kenarda durmu, Pal Soka
ocuklarnn ortak sevincini fkeyle kark bir zntyle seyrediyordu. Ama imdi kim
aldrrd ona. lk konuan, Boka oldu:
- Kazandk, kazandk, ama az kalsn her ey gme gidiyordu. Bu zaferi sana borluyuz
Nemeek. Birdenbire ortaya kp Feren At' artmasaydn, o gidip btn tutsaklar serbest
brakacakt. Ondan sonra, ne olurdu bilemeyiz.
Kk sarn olan, iyilemi gibiydi:
- Asl yok bu sylediklerinin. Ben sevineyim diye sylyorsun bunlar. Hastaym da
ondan.
Elini yle bir geiriverdi kk alnndan. Yzne yeniden kan yrd iin
kpkrmzyd imdi. Hastaln verdii ateten yanp eridii gn gibi ortadayd.
- Seni hemen eve gtrelim, dedi Boka. Buralara kadar gelmekle de aklszlk ettin aslnda.
Anan baban da nasl braktlar seni bilmem ki!
- Onlar brakmad beni. Ben kendim gizlice geldim.
- Nasl yani?
- Babam bir giysi provas iin kp gitmiti evden. Annem de un orbam stmak iin
komuya gemiti. Ama karken kapy kilitlememiti. Evde yalnz kalnca, bunu frsat
bildim. Yattm yerden dorulup oturdum, drt bir yanma kulak verdim. Kulaklarm
uulduyor, kulaklarma birtakm sesler 'geliyordu. Atlar kouyor, borular tyor, barmalar
duyuluyordu. O ara, ele'nin sesi de geldi kulama, "Yeti Nemeek, yeti tehlikedeyiz!"
diye baryordu. Derken, senin sesini de duydum. Sen de yle diyordun: "Gelme Nemeek,
seni istemiyoruz, sen hastasn imdi. Ama mile oynasak, top oynasak dnden hazrsndr, o
zaman p diye bitersin yanmzda. Ama imdi savayoruz elbette, iin mi yok, gelip de ne
yapacaksn, sava yitirsek bile umursamazsn elbette." te byle diyordun Boka. Olduu
gibi duydum... Ve duymamla yatamdan frlamam bir oldu. Ama, dverdim hemen, uzun
sredir hasta yatmaktan ayakta duracak gcm kalmamt. Ne var ki az sonra toparlandm,
giysilerimi, ayakkablarm gidip dolaptan kardm, abucak giyindim. Annem eve
dndnde hazrlanmtm bile. Annemin admlarn duyunca, kendimi yataa atp yorgan
burnuma kadar ektim. Annem, beni giyinik grsn istemiyordum. Annem, "Olum," dedi,
"belki istediin bir ey vardr diye soraym dedim de ondan geldim." Ben de, "stediim bir
ey yok anne," dedim... Annem darya knca, ben de frladm katm evden. Ama bu
yzden kendimi kahraman sayacak deilim, bana ihtiyacnz olduunu bilmiyordum bile.
Buraya gelmemin nedeni, sizlerle birlikte savaa katlmakt. Derken, Feren At gzme iliti
birden. yle adam gibi savaam-yorsam, nedeni u Feren'tir, diye dndm. Beni souk
suya batrmasayd byle olmazdm. Birden ylesine bir fkeyle doldu ki iim, "Ey Ern,"
dedim kendi kendime, "ya hep ya hi!" Gzlerim bir karard, bir karard ki... hibir ey
gremez oldum o anda... ve frladm gibi... Feren'in zerine atldm...
Kk sarn bunlar yle bir cokuyla anlatmt ki, bitkin dmt. ksrmeye balad.
- Yeter artk, konuma, dedi Boka. Baka bir gn anlatrsn. Hadi imdi eve gtrelim

seni...
Yano'nun yardmyla tutsaklar birer birer salverdiler kulbeden. Kimde silah kalmsa
aldlar. Hepsi, balan nlerinde, srayla Maria Soka'na bakan kapdan ktlar. Kk kara
baca, alay eder gibi ph ph ediyordu arkalarndan. Bk da Pal Sokakllar ordusundanm ve
zaferde pay varm gibi vnlayp duruyordu. Geride tek bana kalan yalnzca Feren At't.
Bir odun ynn dibinde, gzleri yerdeydi. Kolnay ile ele yanna yaklap, silahn almak
istediler. Boka, bard:
- Bakomutana dokunmayn! Feren At'n karsna geip durdu.
- Generalim, dedi, siz kahramanca dvtnz.
Kzl Gmlekli komutan, ask bir suratla Boka'ya bakt. "Senin bu vgn bana ne kazandrr
ki artk" der gibilerden bir bakt bu.
Boka, geriye dnd, komut verdi:
- Dikkat!
Bu komut zerine, Pal Soka ocuklar ordusunda ses seda kesildi. Hepsi ellerini
keplerine gtrdler. Boka da elini kepine gtrm, nlerinde dimdik duruyordu. Bizim
kk Nemeek'in iindeki er bile uyanmt. Yatt tmsekten zorlanarak doruldu,
sendeleyerek kalkt, elinden geldiince disiplinli olmaya alarak, esas durua geti, selam
verdi. Zavall Nemeek hastalanmasna neden olan kiiyi selamlyordu.
Feren At, selmlara karlk verdikten sonra, uzaklat. Silhm da yannda gtrd.
Btn br silhlar, gm ulu anl anl mzraklar, gml Kzlderili sava baltalar,
hepsi, hepsi, kulbenin nne tepe halinde ylmt. nc burca, dmandan geri alnan
bayrak dikilmiti. Bayra, savan en civcivli nnda, Sebeni'in elinden kopara kopara alan,
Gereb olmutu.
Nemeek, gzlerini aknca aarak,
- Gereb burada m? diye sordu. Gereb atld:
- Evet, buradaym.
Kk sar olan, soran gzlerle Boka'ya bakt. Boka, hemen verdi karl:
- Evet, burada. Hem, iledii suu da balatt. Ben de kendisine stemenlik rtbesini
geri veriyorum imdi.
Gereb kzard.
- Saol, dedi. Yalnz...
- Evet, ne var?
Gereb'in sklganl tutmutu. - Yalnz... ey... aslnda hakkm yok buna, biliyorum,
aslnda Generalin bilecei bir ey., yalnz... dnyorum da... Nemeek, hl rtbesiz bir er
olarak dururken...
- Haklsn Gereb, dedi Boka. Tez elden onun da rtbesini ykseltmeliyim...
Ne var ki, Nemeek kesti szn:
- Rtbemi ykseltmeni istemiyorum. Buraya bunun iin gelmedim...
Sert grnmek isteyen Boka, kt:
- Niin geldiinin nemi yok. nemli olan, buraya gelince ne yaptndr. Ern Nemeek'i
hepimizin gzleri nnde yzbala ykseltiyorum.
- Yaasn!
Bu haykr, tek bir azdan kar gibi ykselmiti. En bata General olmak zere, kk
yzbay, temenler, stemenler de dahil, btn subaylar selamlamt. General, elini
kepine ylesine sert bir hareketle gtrmt ki, sanki kendisi erdi de bizim kk sarn
generaldi.
Bir de ne grsnler, ufak, yoksul giyimli kadncaz Arsay geerek onlara doru
komuyor mu?
- Aman Tanrm! diye baryordu kadn koarken.
Gelen, Nemeek'in annesiydi. Olunu aramad yer kalmad iin, gzyalarn
tutamyordu. Buraya da ocuklara olundan haber sormak iin gelmiti. Btn ocuklar
kadncazn drt bir yanna doluup onu yattrmaya koyuldular. Ama, kadnn onlara
aldrd yoktu. Derdi gn oluydu. Olunu kucaklayp hemen bir battaniyeye sarm,
atksn boynuna sarm ve Nemeek'i evine gtrmeye koyulmutu.
O ana kadar susmu olan Vays,
- Hadi kadncaz evine gtrelim! diye bard.
Hepsi de heyecanla katldlar bu dnceye.
- Gtrelim! diye bardlar. Gereken ileri yapmakta gecikmediler. Sava ganimeti
silahlar toplayp abucak kulbeye ydlar. Sonra, btn ocuklar, kadncazn peine
taklp yrmeye baladlar. Anas, olunu skca kucaklam, kendi beden ssndan ona da
bir eyler vererek, telala evine ynelmiti.
Pal Sokanda ocuklar ikier sra yryorlard. Ortalk kararmaya yz tutmutu. Sokak
lambalar yaklyordu. Dkknlardan kaldrmlara klar yaylmaktayd.
Hzl hzl gidip gelenler, bu garip kafileyle karlanca olduklar yerde durup
bakakalyorlard.
En nde, byk atkdan ancak burnunun tepesi grnen, kk bir ocuu smsk

kucaklam zayf, ufak tefek, sansn bir kadn, gzleri alamaktan kpkrmz kesilmi,
yryor. Kadnn ardndan da, balarnda krmz-yeil kepleri, uygun adm yryen bir sr
ocuk. Sokaktaki bir iki kii gldler. Bir iki bkn, kahkahayla alaya aldlar onlar. Ne
var ki, ocuklarn hi aldrd yoktu. Baka bir zaman olsa, onako, tiz slyla azlarnn
payn verirdi, ama u srada o bile glenlere aldrmyor, arkadalarnn arasnda sessizce
yryordu. u yry vard ya u yry, ocuklarn gznde ylesine nemli ve kutsal bir
iti ki, dnyann en aylak adam gelse bozamazd bu kutsall.
Nemeek'in annesine gelince, o da ylesine derin bir znt iindeydi ki, bizim ocuklara
bile aldr edecek hali yoktu. Rakoi Sokandaki kk eve ulaan kadncaz, kapdan ieri
girmeden nce durmak zorunda kald. Kk olunun inad tutmutu. Dnyann hibir gc,
u anda Nemeek'i evden ieri sokamazd. Kendini anasnn kucandan kurtaran kk sar
olan, gidip arkadalarnn karsna geti.
- Hadi hoa kaln, dedi hepsine.
ocuklar srayla elini sktlar. Nemeek'in avular ate gibi yanyordu. ok gemeden,
annesiyle birlikte evin kapsnda gzden kayboldu. Avluda bir kap kapand, kk bir
pencere aydnland. Ardndan da derin bir sessizlik...
ocuklar, kk salm gibi, bulunduklar yerden ayrlmaz oldular. Sesleri soluklar
kmyordu. Gzlerini o aydnlk pencereye dikmilerdi. Pencerenin ardnda, bizim kk
kahraman yataa yatrlacakt birazdan. Derken, ilerinden birinin derin derin iini ektii
duyuldu. Ve ele'nin sesi ykseldi:
- imdi ne olacak?
Bunun zerine ikier er, kk, karanlk sokaktan geerek evlerine yollandlar. ok
yorgundular. Sava, dizlerinde derman brakmamt. Dalarda eriyen karlarn souk
soluunu ileten serin, kuvvetli bir ilkyaz rzgr esiyordu sokakta.
Derken, bir baka gurup daha yrmeye koyuldu. Onlar da aaya, baka bir yne
ilerliyordu. Sonunda, kapnn nnde Boka ile onako'tan bakas kalmad. Can skkn
grnen onako, durduu yerde ayak deitiriyor, Boka'nn gitmesini bekliyordu. Ama,
Boka oral olmaynca, onako ekingen bir sesle sordu:
- Geliyor musun? Boka, yavaa,
- Hayr, dedi.
- Demek kalyorsun?
- Evet.
- Eh yleyse... bana eyvallah!
Ayaklarn sryerek, yava yava uzaklat. Boka, arkasndan baknca bir de ne grsn,
onako dnp dnp arkasna bakmyor mu? Derken, kede gzden kayboldu. Grltl
patrtl lloi Caddesi "nden kopup ayrlan kendi halindeki Rakoi Soka, sessizlie ve
karanla gmlmt artk. Bir utan br uca uzanan sokak fenerlerinin camlarnda
gezinen rzgr duyuluyordu yalnzca. Hzl esen rzgr altnda titreip dalgalanan gaz
lambalarnn alevleri, gizli gizli iaretleiyorlarm gibi eilip bklyorlard. imdi kk
sokakta in cin top oynuyordu. Sokaktaki tek kii, General Yohan Boka'yd. General, drt bir
yanna baknp da yapayalnz olduunu grnce, iinin szladn duydu. Gidip kapnn
pervazna yasland. Yreinin btn acsyla hkra hkra alamaya balad.
lerinden hibirinin sylemeyi gze alamad eyi anlam, sezinlemiti artk. Biricik

erinin kt bir sona gittiini gryordu. Bu sonun nereye varacan, stelik bu
yolculuun pek de uzun srmeyeceini biliyordu. Tam bir erkek gibi davranmadna da
aldr etmiyordu. u ocuksu halinden de gocunduu yoktu. Alayp duruyor, kendi kendine
mrldanyordu:
- Kck dostum... Sevgili, can arkadam benim... yi yrekli yzbam...
Yanndan geen bir adam, aladn grnce,
- Nen var yavrum? diye sordu. Neden alyorsun?
Boka, karlk vermedi. Adam omuz silkti, geip gitti. Derken, kolunda tad byke
bir sepetle yoksul bir kadn grnd. O da durup yle bir bakt, ama bir ey demedi, yrd
gitti. Daha sonra ufak tefek, ksa boylu bir adam gelip tam kapdan ieri girecei srada,
Boka'y tand.
- Sen misin Boka, hayrola?
- Benim, Nemeek Amca.
Bu gelen adam, kk Nemeek'in babas terzi Nemeek idi. Prova iin gtrm olduu
giysi kolundayd. Adam, Boka'nn halinden anlyordu. Bu yzden, "Neden alyorsun
olum?" falan diye sormad, karsna.geip yzne de bakmad aval aval. Yanna yaklap,
Boka'nn akll kk ban barna bast, birlikte alad onunla. Hem de nasl alamak.
Boka'nn generallii tuttu birden:
- Bay Nemeek, dedi. Alayp durmayn yle!
Elinin tersiyle gzlerini silen terzi, yle bir sallad elini. "Zaten ne yapsam bouna, hi
deilse iimi boaltaym biraz," der gibiydi.
- Tanr seni korusun yavrum, dedi terzi. Sen de gzel gzel evine git hadi!
Avludan ieriye girdi.
Boka da sildi gzyalarn, iini ekti. Yoldan aa yle bir bakt, eve gitmek istiyor, ama
bir ey engel oluyordu ona sanki. Aslnda hi yaran olmayacan biliyordu, ama yrekli eri
lmle peneleirken, evinin nnde sayg duruunda bulunmann kutsal bir grev olduunu
dnyordu. Kapnn nnde bir aa bir yukar gezindi. Sonra, kar kaldrma geti,
oradan da yle bir bakt kk eve.
u kk ve ssz sokan sessizlii iinde tek tk ayak sesleri duyuluyordu. Kafas,
imdiye kadar hi aklna gelmemi dncelerle doluydu. Kafasndaki sorun, yaamak ve
lmek sorunuydu. Bu byk sorunu zmleyecek yolu bulamyordu.
Gittike yaklaan ayak sesleri duydu. Admlar yavaladlar. Evlerin glgesine snm kara
bir glge, ekine ekine kmldanyordu. Glge kapdan ieri szld, bir saniye iin ieriye
girdi kt, durdu, bekledi. Sonra, evin nnde bir aa bir yukar dolamaya balad.
Sokaklardaki gaz lambalarndan birinin altna geldii srada, rzgr ceketinin eteini kaldrd.
Boka, baknca bir de ne grsn? Ceketin altnda kpkrmz bir gmlek!
Feren At'n ta kendisiydi bu.
ki komutan, gzlerini krpmadan baktlar. Btn yaamlar sresince, ilk kez kar
karya geliyorlard. Hem de teke tek. Anlalan, ksmet, bu dertli evin nnde karlamakt.
Birini kalbi, brn de vicdan srklemiti buraya. Tek sz etmeden bir sre baktlar.
Sonra, Feren At yrd, evin nnde yeniden dolamaya balad. Dolat, dolat.
Neden sonra kapc grnd. Kapy kapamaya gelmiti. Kapcya yaklaan Feren At,
apkasn kard, yava sesle bir eyler sordu. Kapcnn verdii karl Boka da duydu.
- ok kt, dedi kapc. ok kt.
Sonra da kapy kttedek kapatt.
Kapnn byle kttedek kapatlmas sokaktaki derin sessizlii bozdu. Gkler grleyip
gemiti sanki.
Feren At, ilerledi. Saa yneldi. Boka iin de eve dnmenin zamanyd artk. Souk
rzgr uuldarken, komutanlarn biri saa, teki de sola gidiyordu. Ve hl konumuyorlard
birbirleriyle.
Serin ilkyaz gecesi, uykuya dalm kck bir sokak! Rzgr, fenerlerin camlarn
tngrdatyor, gaz lambalarnn alevden salarn datyordu. yle bir rzgr ki, btn
kovuklara szyor, zavall, kk bir terzinin oturduu odada bile esiyordu.
Yoksul kk terzi, masann bir ucunda oturmu, akam yemeini yiyordu.
Kck bir karyolada, kck bir Yzba da zar zor soluk alabiliyordu. Yz ateler
iinde, gzleri akmak akmakt.
Rzgar pencereyi tkrdatp, petrollambasnn alevini titretti.
Ufak tefek kadncaz, ocuun stn rtt.
- Yavrucuum, dedi. Rzgar esiyor.
Ac ac glmseyen Yzba, yavaa fsldad:
- Arsamzdan esiyor, bizim biricik Arsamzdan!






DOKUZUNCU BLM



Macun Toplayanlar Derneinin Karar Defterinden birka sayfa:

KARAR



Bugnk Genel Kurul toplantsnda aadaki kararlar alnmtr:

1- Karar Defterinin 17. sayfasna geirilmi olan (ern nemeek) ad kk harflerle
yazlmt. imdi, alnan kararla bu, yrrlkten kaldrlmtr. Bu kayt, yanl bilgiye
dayanlarak yazlm olup, Genel Kurul, Dernein bu yeyi gereksiz yere knam olduunu
aklar. yemizin bu gereksiz knanma karsnda, gururla sabredip, verilen savata
kahramanca yer almas, tarihsel bir olaydr. Bununla ilgili olarak, Dernek, eski kaydn kendi
kusuru olduunu aklar. Dernein yazman yesi, Ern Nemeek adn batan sona byk
harflerle yazmakla ykmldr.

2- Hi ara vermeksizin, yemizin adn batan sona byk harflerle yazyorum:

ERN NEMEEK



Dernek yazman: Lejik
(Kendi elyazsdr)



3- Macun Toplayanlar Dernei Genel Kurulu, generalimiz Yohan Boka'ya, dnk sava tarih
kitaplarndaki bakomutanlar dzeyinde ynettiinden tr, oybirliiyle teekkr eder.
Aldmz karar kendisine duyduumuz saygnn bir belgesi olarak sunuyoruz. Derneimiz
yeleri, tarih kitaplarnn 168. sayfasnn 4. satrndaki "Yohan Hnyadi" adnn yanna,
mrekkeple "Yohan Boka" diye yazmakla ykmldr. Bu karar almamzn nedeni,
komutann bunu hak etmesidir. Generalimiz, kendine den grevi bylesine kusursuz
gerekletirmi olmasayd, Kzl Gmlekliler bizi yenerlerdi. Ve yine btn yeler, 'Moha
Bozgunu' balkl blmde, yenik den Tomori Bapiskoposunun adnn zerine
kurunkalemle Feren At" diye yazacaklardr.

4- General Yohan Boka, kendisine kar direnmemize kulak asmayp, Dernein gelirine el
koymutu. Sava giderleri iin herkes nesi var nesi yoksa vermek zorundayd. Bu parayla
yalnzca bir borazan alnmtr. Geri bitpazarndan daha ucuza bir baka borazan satn
alnabilirdi, ama sesi kuvvetli ksn diye pahal bir borazan seilmitir. Kzl Gmleklilerin
borazanna el koyduumuz iin, imdi iki borazanmz bulunmaktadr. Oysa, artk borazana
gerek olmad gibi, gerek duyulsa bile, tek bir borazan yeterli olacaktr. Bu nedenle alnan
karara gre, Dernein el konulan parasnn geri alnmas gerekmektedir. General, bir yolunu
bulup borazan satmal, el koyduu dernek parasn geri vermelidir. Paramz istiyoruz.
Aslnda, General de bu konuda sz vermi bulunmaktadr.

5- Dernek Bakan Kolnay'n derneke knanmasna karar verilmitir. nk, macun onun
yznden kurumutur. Konuyla ilgili tartmalarn tutanaa gemesi gerektiinden
konuulanlar hemen buraya yazyorum:

Bakan: Macunu ineyemedimse, bunun nedeni savala uramamdr.
ye Barabas: Buna, adyla sanyla, zr kabahatinden byk derler.
Bakan: ye Barabas, srekli sinirlerimi bozma eilimindedir. Kendisini saygl konumaya
davet ediyorum. Ben, macunu zevkle inerim, bunun yolunun yordamnn ne olduunu da
bilirim. Bakann temel kurallar inememesi gerekir. Ben de ite bu yzden bakanm.
Ama horlanmaya hi gelemem.
ye Barabas: Kimsenin sinirlerini bozmaya niyetim yok benim.
Bakan: Ama bozuyorsun.
ye Barabas: Hayr.
Bakan: Peki peki, yle olsun, son sz sen sylemi ol!

ye Rihter: Sayn Dernek yeleri, bir nerim var. Grevini ihmal ettii gerekesiyle
bakan Karar Defterinde knayalm.
yeler: Doru! Yerinde bir neri!
Bakan: Dernekten, bir kez olsun balanmam diliyorum. Bunun iin de, dn ok iyi
savatm, arslanlar gibi dvtm, emir subayln gerektii gibi yerine getirdiim, en
tehlikeli anlarda bile siperlere kotuum gz nnde tutulmaldr. Sonra, u da gz nnde
tutulmaldr ki, dman beni yerlere yatrm, lkemiz urunda az ac ekmemiimdir. imdi
ayn acy, bir de macun inemediim iin mi ekeyim?
ye Barabas: Bunun konumuzla ilgisi yok.
Bakan: Bal gibi var.
ye Barabas: Yok.
Bakan: Var.
ye Barabas: yok.
Bakan: Peki peki, son sz sen sylemi ol!
ye Rihter: Efendim, yaptm nerinin kabul edilmesini istiyorum.
yeler: Kabul, kabul...
Soldan bir ses: Hayr, kabul etmiyoruz.
Bakan: Oya koyalm yleyse.
ye Barabas: Ak oylama istiyorum.
(Oylama yapld.)
Bakan: Dernek, oy ounluyla, Bakan Kolnay'n knanmasna karar vermitir. Olmaz
byle ey, bu ne kepazelik!
ye Barabas: Bakann, oy ounluuna kar kabalk etmeye hakk yoktur.
Bakan: Vardr.
ye Barabas: Yoktur.
Bakan: Vardr.
ye Barabas: Yoktur.
Bakan: Peki peki, son sz sen sylemi ol!
Gndemde grlecek baka bir ey olmadndan, bakan oturumu kapamtr.


mzalar:
Bakan Yazman
Kolnay Lejik

(Bunun, adyla sanyla kepazelik
olduunu sylemekte direniyorum.)


ONUNCU BLM



Rakoi Sokandaki kk, sar evde derin bir sessizlik vard. teden beri avluda toplanp
dedikodu yapmak alkanlnda olan kiraclar, Nemeek'in kaps nnden ayaklarnn ucuna
basarak geiyorlard. Hizmetiler derseniz, giysilerin tozunu almak, hallar dvp silkelemek
iin, avlunun ta dibine gidiyor, hasta grltden rahatsz olmasn diye, yle stnkr bir
temizlik yapyorlard. Hallar amay bilseler, ap kalacaklard bu ie. nk, fkeli vurular
yerine, yumuak fiskelerle okanyorlard sanki.
Caml kapdan sk sk ieriye gz atan kiraclar, soruyorlard:
- Kk nasl? Karlk hazrd:
- Kt, ok kt. Hediyelik teberi tayan kadnlarn, ard arkas kesilmiyordu.
- Komucuum, u am sakz oban armaan arab kabul edin, iyi araptr.
Yada,
- Kusura bakmayn bayan Nemeek, biraz ekerleme getirmitim de...
Alamaktan gzleri kan anana dnm ufak tefek kadncaz, her gelene kapy ayor,
getirilen armaanlara incelikle teekkr ediyor, ama bu armaanlar ne yapacan
bilemiyordu.
- Hibir ey yemiyor ki zavallck. ki gndr btn itii iki kak st. Onu da zorla
aktabildik azndan.
Terzi saat e doru evine dnd. Dkkndan i getirmiti. Hi ses karmamaya dikkat
ederek mutfan kapsn at, ieri girdi. Hibir ey sormad karsna. Yalnzca baktlar.
Sesini iyice hafifleten terzi,
- Uykuda m? diye sordu.
Sesini ykseltmekten saknan kadncaz, ban 'Evet' anlamnda sallad. ocuk
yatandayd, ama uyank m, yoksa uyuyor mu, belli deildi.
Avlunun d kapsna hafife vuruldu.
- Belki de doktordur, diye fsldad kadn. Kocas, kapy amasn syledi karsna. Kadn
kt, kapy at. Eikte duran, Boka'yd. Olunun yakn dostunu gren kadn, hznl
hznl glmsedi.
- Girebilir miyim?
- Gir olum. Boka, ieri girdi.
- Nasl?
- Pek iyi deil.
- Kt m?
Bir karlk beklemeden o da odaya girdi. Kadn da ardndan...
imdi de yatan baucunda hi ses etmeden duruyorlard. Onlar byle yatan
baucunda dikilmi dururken, kk hasta, kendisini rahatsz etmemek iin konumadklarn
anlam gibi, gzlerini hafife aralad. nce babasna, sonra da anasna bakt dertli gzlerle.
Derken, Boka'y grd, bir glmseme belirdi yznde. G duyulur bir sesle,
- Sen de mi buradasn, Boka? diye sordu.
Boka, yataa yaklat.
- Elbette buradaym.
- Kalacak msn burada?
- Evet.
- Ben lnceye kadar kalacak msn?
Boka, verecek karlk bulamad. Kk dostuna glmsedi, sonra bir t bekliyrm
gibi dnd, arkasnda duran kadna bakt. O srada kadn arkasn dnm, nlnn ucuyla
gzlerini siliyordu.
- Samalyorsun olum, dedi terzi. Daha neler, hadi hadi samalayp durma yle.
Ama, Ern Nemeek, babasnn sylediklerini umursamad bile. Boka'ya yle bir bakt,
babasn iaret etti bayla.
- Bunlarn hibir eyden haberi yok, dedi.
- Niye? Hi de yle deil, dedi Boka. Onlar her eyi senden iyi biliyor.
Nemeek kmldad, ban yastktan glkle kaldrd, yatanda doruldu. Yardm
etmelerini istemedi. te buna dayanamazd. Parman kaldrp ciddi bir sesle,
- nanma onlara, dedi. Dndklerini sylemiyorlar. Ben leceimi biliyorum.
- Sama.

- Sama m dedin?
- Evet.
- Yalan m sylyorum yani?
Kzmamas iin yattrdlar kk Nemeek'i. Kendisini yalan sylemekle sulayan falan
yoktu. Ama, ona inanmamalar arna gitmiti. Etkili bir tavr taknarak,
- Size sz veriyorum, dedi. leceim.
Kapcnn kars ban kapdan ieri uzatt.
- Hanmefendi, doktor geldi.
eri giren doktoru saygyla selamladlar. Sakin, yalca bir bayd doktor. Tek bir sz bile
kmad azndan. Yalnz, ieri girerken ciddi bir yzle selam vermiti hepsine. Doru yataa
gitti. ocuun bileini tuttu, alnn okad. Sonra, ban gsne dayayp dinledi. Kadn
sormadan edemedi:
- ok rica ederim doktor, syleyin, daha m kt?
- Hayr, dedi doktor.
Doktorun azndan kan ilk szd bu. Ne var ki, bunu sylerken kadnn yzne bakmad
bile. Sonra apkasn alp gitmeye yeltendi. Terzi frlad, doktora kapy amaya kotu. -
Sizi geireyim, doktor.
Mutfaa girdiler. Doktor, kapy kapamasn iaret etti terziye. Zavall terzi, doktorun
gizlice grmek istediini sezmiti. Kapy kapatt.
- Bay Nemeek, dedi doktor. Siz erkek adamsnz, onun iin ak konuacam sizinle.
Terzi ban nne edi.
- Kk hastamz sabah bulamayacaktr sanrm, belki akam bile!
Terzi olduu yerde dondu kald bir sre. Bir iki saniye sonra, ban sallayabildi ancak.
Doktor, konumay srdrd:
- Varlkl bir adam deilsiniz. Ac olay sizi hazrlksz bulursa, sizin iin g olur herhalde.
Onun iin... ey... eer... eer... zamannda gereken eyi... yani gerekeni salarsanz...
Bir an yzne bakt terzinin, sonra elini omzuna koydu.
- Tanrdan umut kesilmez. Bir saate kadar burada olurum.
Terzinin hibir ey duyduu yoktu artk. Mutfan tertemiz fralanm tulalarna
dikilmiti gzleri. Doktorun ayrlp gittiinin bile farkna varmad. Kafasna taklp kalan bir
dnce vard: Bir eyin salanmas gerektii... Doktor ne demek istemiti acaba? Byle bir
anda salanmas gereken ey... tabut falan olmasnd sakn?
Terzi sendeleyerek odaya girdi, bir sandalyeye kt. Azndan sz alnacak gibi deildi.
Kars bouna urat:
- Ne dedi doktor?
Adamcaz, ban sallayp duruyordu boyuna. ocuun yzne de olaanst bir nee
yaylmt sanki. Boka'dan yana dnd.
- Boka, yanma gelsene!
Boka, dostunun yanna yaklat.
- Yatama otur. Korkmazsn deil mi?
- Korkmak m? Neden korkaym?
- Belki korkarsn da... Yatama iliince lrm diye korkarsn belki. Ama merak etme,
ben leceimi anlaynca nceden duyururum sana!
Boka, Nemeek'in yanna iliti.
- Ee, syle bakalm!
Boka'nn boynuna sarlan ocukcaz, ok nemli ve gizli bir ey sylyormu gibi,
- Sylesene, dedi, Kzl Gmleklilere ne oldu?
- Yendik onlar.
- Sonra?
- Sonra kamplarna, Botanik Bahesine gitmiler. Toplant yapmlar orada. Akam ge
saatlere kadar Feren At' beklemiler. Ama kodunsa bul Feren'i. Gelmemi. Onlar da
beklemekten bkp ev lerine dalmlar.
- Peki, neden gelmemi Feren At?
- Herhalde kendinden utanyordur da ondan. Bakanlktan atacaklarn dnyordur.
Sava kazanamad nk. Bugn leden sonra yine bir toplant yapmlar. Bu toplantya
Feren At da katlm. Dn gece onu burada, sizin evin nnde grdm.
- Burada m?
- Evet! Senin iyi olup olmadn sordu kapcya.
Bunu duyunca; Nemeek ok gururland. Kulaklarna inanamyordu.
- O muydu gerekten?
- Oydu.
Vay canna! Olacak ey deildi. Demek Feren gelip saln sormutu ha! Boka,
srdrd konumay:
- Dediim gibi, Adada toplant yapmlar. Grltl patrtl bir toplant. Byk apta

bir kavga bile km aralarnda. Feren At' atmak istemiler komutanlktan. Hemen
hemen hepsi istemi. Feren'i tutanlar iki kiiymi: Vendaver ile Sebeni. Pastor Kardeler,
Feren'in can dman kesilmiler. Byk Pastor gz dikmi komutanla. Ama sonunda ne
olmu biliyor musun?
- Ne olmu?
- Yeni komutan seilip grlt yatnca bir de ne grsnler! Botanik Bahesinin bekisi
gelmi, karlarnda duruyor. Adam, am azn yummu gzn. Mdrn bu grlty
ekemeyeceini syleyip, hepsini atm baheden. Aday kapatmlar, kprye kap
yapmlar.
Bu habere iin iin glen kk Yzba,
- ok ho, ok ho, dedi. Peki, ama sen nereden biliyorsun bunlar?
- Bana da Kolnay anlatt. imdi buraya gelirken yolda karlatk. Arsaya gidiyordu.
Macun Derneinin toplants varm.
Bunu duyan Nemeek'in dudaklar bkld.
- Artk sevmiyorum onlar, dedi. Benim adm kk harflerle yazd onlar.
Boka, kk sar olan yattrd.
- O ii dzelttiler, dedi. Hem dzeltmekle de kalmayp, Karar Defterine adn batan sona
byk harflerle geirdiler.
Nemeek inanmamt. Ban sallad.
- Doru konumuyorsun. Hasta olduum iin konuuyorsun byle. Niyetin beni avutmak.
- nan ki yle deil, doru konuuyorum yeminle sylyorum; doru.
Nemeek, clz, incecik parman havaya kaldrd.
- Beni avutmak iin yalan sylyorsun, yemin ediyorsun stelik.
- Ama...
- Sus, konuma!
Bir yzba kalksn da koca bir generali azarlasn. Olacak ey miydi bu? Olurdu ite,
Nemeek azarlamt Boka'y. Ayn ey Arsada olsa su saylrd elbette. Ama burada sula
falan ilgisi yoktu. Boka, hi aldrmayp glmsedi.
- Peki yle olsun, dedi. Bana inanmyorsun, ama az sonra kendin de greceksin. Senin iin
zel bir 'Onur Belgesi' kaleme aldlar. Birazdan burada olacaklar. Getirip gsterirler sana.
Dernek yelerinin hepsi geliyor.
Kk sar olan, yine dayanamad,
- Grmeden inanmam, dedi.
Boka, omuz silkti. "Aslnda inanmamas daha iyi, onlar grnce daha ok sevinecek,"
diye dnd.
Gelgelelim, istemeyerek de olsa, bu konu hastay sinirlendirmiti. Macun Derneinin
yapt bu hakszlk zavallya ok dokunuyor, ii iini yiyordu ocuun.
- Sen de farkndasn ya, bunlarn bana yapt hakszlk ok irkindi dorusu.
Boka, fazla konumaktan ekiniyor, Nemeek'in daha da sinirleneceinden korkuyordu.
Hasta,
- Hakl deil miyim? diye sorunca,
- Haklsn, diyerek onu yattrmak istedi. Yatana abanarak dorulan Nemeek,
- Hem, ben onlar iin savatm, dedi. sterim ki Arsa onlara kalsn. Kendi karm iin
savamadm ben. nk Arsay nasl olsa bir daha gremeyeceim.
Sustu. Arsay bir daha gremeyeceini dnrken ok ac ekiyordu. Eh, ne yaparsn,
Nemeek daha ocuktu ite. u dnyada brakamayaca hibir ey yoktu. Ama Arsann hali
bakayd, can gibi sevdii Arsasndan ayr komasnlard onu.
Hastal sresince olmayan bir ey oldu: Nemeek'in gzleri yala doldu. Ama, onu
alatan, ektii ac deil, kanad kolu krlm bir fkeydi. Onu Pal Soka'na, kalelere,
kulbeye gitmekten alkoyan ne id belirsiz bir gce kar duyduu fkeydi. Derken,
bkeviyle sundurma ve u iki byk dut aac aklna taklverdi birden. ele'yle birlikte dut
yapran da eksik etmeyecektim elbette. Bizim fiyakac ele, giysilerini ypratmay gze
alp aaca trmanamazd ya! Tutar Nemeek'i karrd aaca. yle ya, Nemeek erdi.
Sonra, keyifli keyifli dumann pfrdeten incecik demir bacay dnd. Baca, kar beyaz
buhar bulutlarn duru mavi ge fler dururdu. Saniye gemez, buhar bulutlar gkyznde
eriyip yok olurdu. Sonra bknn, koca ktkleri bierken, onlar dorayp ufaltrken kard
o tandk ses... Sanki, Nemeek'in odasna kadar ulayordu.
Kk Yzbann yz kpkrmz kesildi, gzleri parlad.
- Arsaya gitmek istiyorum! diye haykrd. Boka, elini tuttu.
- Gideceksin, dedi. Haftaya gideceksin. Elbette gideceksin, iyi olunca.
Nemeek, dayatt:

- Hayr, ben imdi gitmek istiyorum. imdi hemen! Beni giydirin. Bama da Pal Soka
ocuklarnn kepini giyeceim.
Elini yastn altna gtrd. Yznde, kazanlan zaferin parlts, yamyass olmu krmz-
yeil bir kep kard yastn altndan. Bir an bile yanndan ayrmad kepini bana geirdi.
- Giysilerimi de... Babas, zgn bir sesle,
- Hele iyi ol da Ern, dedi. O zaman... Ama, artk baa klacak gibi deildi. Hasta,
cierlerinin elverdiince baryordu:
- Ben iyilemem artk!
- ylesine yukardan alarak syledi ki bu sz, kimse kar duramad.
- yilemeyeceini ben! diye bard. Bana yalan sylyorsunuz. leceimi ok iyi
biliyorum, dilediim yerde leceim, bana karmayn. Arsaya gitmek istiyorum ben...
Olacak i deildi. Nemeek'i yattrmaya alyorlard:
- u srada olamaz ki Ern!
- Hava ok kt!
- Haftaya gidersin inallah!
Artk yzne kar aka sylemeyi pek de gze alamadklar sz yinelemek zorunda
kalyorlard:
- Hele iyile de o zaman...
Ne var ki, btn bu szleri yalanlayan iaretler gn gibi ortadayd. Kt havadan dem
vurduklar srada, avlu gnlk gnelikti. Ne var ne yok her eyi canlandran, ancak Ern
Nemeek'in saln geri vermeyen gl, bol kl bir ilkyaz gnei! ocukcaz ateler
iinde yanyordu. Eli kolu havay dvyordu; yz gz kpkrmzyd. ncecik burun
delikleri almt. Sayklamalar da ba gstermiti artk.
- Bu Arsa bal bana bir lkedir! Sizin haberiniz yok ki bundan, siz yurdunuz iin
savam deilsiniz ki!
Dardan kapya vuruldu.

Bayan Nemeek, amaya gitti.
- Biraz bakar msn? Bay etneki gelmi! dedi kocasna.
Terzi, mutfaa geti. Bu, Bay etneki, belediyede memurdu, giysilerini Bay Nemeek'e
diktirirdi. Terziyi grr grmez, sinirli sinirli,
- ift dmeli kahverengi giysim ne oldu? dedi.
Odadan o garip sayklama geliyordu:
- Borular tyor... Arsa toz duman iinde... leri! leri!
- Efendim, dedi terzi, dilerseniz
provanz yapabilirim. Ama burada,
mutfakta giymenizi rica edeceim.
ok zr dilerim... Olum ar
hasta... erde yatyor...
- leri! leri! diye haykryordu
ierdeki ocuk ksk sesiyle.
Arkamdan gelin. Topluca
saldracaz! Kzl Gmlekliler
oradalar ite, gryor musunuz?
Feren At, gm mzrayla
nden gidiyor. Beni suya atacaklar
imdi!
Bay etneki, kulak verdi ieriye.
- Ne var kuzum, ne oluyor?
- Baryor zavall!
- Peki hastaysa niye baryor?
Terzi omuz silkti,
- Artk hastadr denemez,
efendim... Son dakikalarn
yayor... Ateten sayklyor byle.
Terzi gitti, ift dmeli, beyaz
iplikle teyellenmi kahverengi
ceketi getirdi. Odann kapsn
atnda u szler duyulmaktayd:
- Hendek siperdekiler, dikkat! te geliyorlar, geldiler bile! Borazanc, al borunu, durma
al... tra... tra tra tra...
Boka'ya bard:
- Durma, sen de al!
ki eline azna gtren Boka, boru alyormu gibi yapt. imdi ikisi birden alyorlard.
Biri yorgun, ksk ve zayf bir sesle, tekiyse salkl bir sesle. Hznl bir grnmd bu.
Boka'nn gzleri yaarm, boaz dmlenmiti. Ama, yine de dayand. Borunun alnmas,
ona da sevin veriyormu gibi bir tavr taknmt.
Gmleine kadar soyunmu olan Bay etneki,
- zgnm, ama dedi. Bu kahverengi giysi acele gerekli bana.
Odadan, "Tra ta tra ta" diye szm ona boru sesleri geliyordu hl.
Terzi, ceketi mteriye giydirdi, bir yandan da yavaa konumaya balad:
- Kendinizi rahat brakn, ltfen kprdamayn.
- Koltuk alt pek rahat deil.
- Bakarz, efendim.
- Tra ta tra ta!
- u dme azck yukarda, daha aa aln!
- Peki beyefendi.
- Topluca saldrya gein!
- Kolu da biraz ksa gibi.
- Sanmam.
- Ama iyi bakn. Yaptnz ceketlerin kollar ksa oluyor genellikle. Sizin sorununuz bu!
"Benim sorunum hi de o deil," diye dnen terzi, ceketin kolunu iaret etti.
erdeki grlt arttka artyordu.
- Hah haa, diye baryordu ocuk sesi. Demek buradasn ha? Gelip karma getin ha?
Sonunda enseledim seni ite. Mthi ef kimmi gstereceim sana imdi, hele bir dur,
hangimiz glyz greceiz imdi!
Bay etneki,
- Biraz vatka koyun iine, dedi. Biraz omza, biraz da gsne, hem saa koyun hem de
sola.
- Hah haa, uzandn kaldn ite!
Bay Cetneki'nin provas bitmiti, kahverengi ceketi kard, br ceketini giydi.
- Ne zaman hazr olur?
- Yarn deil br gn.
- Peki. Ama sk aln da yine haftaya kalmasn!
- Ah Bay etneki, ocuk hasta olmasayd... Bay etneki omuz silkti.
- zlmekte haklsnz, ben de zldm zlmesine, ama ne gelir elden. Hem, dediim
gibi, ceket acele gerekli bana. Bir an nce bitirmeye bakn.
Terzi iini ekti,
- alrm efendim.

- Hoa kaln, diyen Bay etneki keyifle ayrld. Dnp kapnn oradan seslendi:
- Hemen balayn da abuk bitsin!
Gzelim kahverengi ceketi eline alan terzi, doktorun sylediklerini dnd. Byle
zamanlarda, salanmas gereken eyleri salamak zorunluymu. Ara vermeden iinin bana
gemeliydi yleyse. u kahverengi ceket iin alaca paray nereye harcayacakt kimbilir?
Belki de kazanaca birka lira, tabutu marangoza gidecekti. Bay etneki'ye gelince, o da,
yeni ceketiyle iinerek gezinecekti Tuna boyunda.
Odaya dnen terzi, hemen dikie balad. Yataa hi bakmyordu bile. plik geirilmi
ine, telala batp kyordu kumaa. , ok aceleydi. Hem de her bakmdan. Bay etneki
kadar, marangoz bakmndan da aceleydi...
Kk Yzbayla baa klacak gibi deildi artk. Yeniden g bulmu, yatakta ayaa
kalkmt. Uzun gecelik entarisi ayak bileklerine dek uzanyor, yana eilmi krmz-yeil
kepiyle bir de cakal duruyordu ki... Hrltl bir sesle konuurken, baklar taa uzaklarda bir
yerdeydi.
- Sayn Generalim, Kzl Gmleklilerin komutann yere serdiimi saygyla bildiririm.
Rtbemin ykseltilmesini diliyorum. Ben bugne bugn Yzbaym, ona gre! Yurdum iin
savatm, yurdum iin lyorum. Tra tra ta tra taa! al Kolnay, sen de al!
Tek eliyle yatann baucuna smsk tutunmutu.
- Kaledekiler, burlardakiler, yadrn bombalarnz! Ha ha haayt! te Yano da orada!
Dikkat Yano, yaknda sen de yzba olacaksn! stelik senin adn kk harflerle
yazmayacaklar. Th! Kt yrekli ocuklarsnz, kt! Boka beni sevdii iin
kskanyorsunuz. En yakn arkada benim de ondan. Macun Dernei batan aa zrva!
Dernekten kyorum, kyorum! Ayrldm karar defterine hemen geirin!
Alack masann banda oturan terzi, ne bir ey gryor, ne de bir ey duyuyordu artk.
Kemikli parmaklar ceketin zerinde abuk abuk gidip geliyor, ineyle yksk prl prl
parlyordu. Dnyalar verseler dnp de yataa bakamazd u srada. Gz oraya bir iliirse,
almaya hevesi kalmaz, Bay etneki'nin ceketini frlatp att gibi, olunun yan bana diz
kp kalr diye korkuyordu.
Yzba yatanda oturmu, gzlerini yorgana dikmiti.
Boka, yavaack sordu:
- Yorgun musun?
Nemeek, bir karlk vermedi. Boka, yorgan zerine ekti kk olann. Annesi,
yastn dzeltti.
- Konuma artk, dinlen!
Nemeek, Boka'ya bakyordu, ama onu grmedii belliydi. akn bir yzle,
- Baba, diyebildi. General bouk bir sesle,
- Hayr, dedi. Ben baban deilim. Tanmadn m beni? Ben Yohan Boka.
Hasta, bitkin bir sesle, bilinsizce Boka'nn dediklerini tekrarlad:
- Ben... Yohan... Boka...
Uzun bir sessizlik oldu. Nemeek, gzlerini kapad, derin derin iini ekti. Sanki, btn
zgn insanlarn btn aclar onun kk ruhuna sinmiti.
Kadn fsldad:
- Belki uyuyacak. Sabahlara kadar uykusuz kalmaktan ayakta zor durabiliyordu
yavrucuum.
Boka, ok hafif bir sesle,
- Yalnz brakalm, dedi.
Bir kenara ekildiler, hav dklm, yeil bir divana oturdular. Terzi de iini brakt.
Kahverengi ceketi dizine koyup, ban alak masann zerine edi. Hepsi de susuyordu.
Koyu bir sessizlik kt odaya. Sinek usa duyulacakt.
Avluya bakan pencereden ocuk sesleri geliyordu. Darda bir sr ocuk bir araya gelmi
yavaa birbirleriyle konuuyorlard sanki. Tandk bir ses arpt Boka'nn kulana. Biri, bir
ad fsldad:
- Barabas!
Ayaa kalkp, parmaklarnn ucuna basarak yrd, odadan kt. Mutfan caml kapsn
anca bir de ne grsn? Karsnda bir sr tandk yz. Kapnn dibinde bir grup Pal
Sokakl ocuk, rkek ve ekingen duruyordu.
Vays, fsldad:
- Macun Dernei yelerinin hepsi buradalar.
- Ne istiyorsunuz?
- Bir 'onur belgesi' getirdik Nemeek'e. Btn Dernein kendisinden zr dilediini, adn
da Karar Defterine byk harflerle geirdiimizi krmz mrekkeple yazdk. Karar defteri de
yanmzda. Ayrca, Kurul da tam kadro burada.
Boka, ban sallad.
- Daha nce gelemez miydiniz?
- Neden?
- u srada uyuyor da, ondan.
Kurul yeleri baktlar.
- Kurul Bakan seiminde byk tartma kt da o yzden erken gelemedik. Vays'n
seilmesi yarm saatimizi ald.
Kadncaz eikte grnd.
- Uyumuyor, dedi. Sayklyor.

ocuklar hi kprdamadan duruyorlard. Hepsi de rkm gibiydiler. Kadncaz,
- eri girin ocuklar, dedi. Sizi grnce belki kendine gelir yavrucuum.
Kapy ardna kadar at. Srayla ieri girdi ocuklar. nce bir durakladlar. Saygl bir
duygusallkla kutsal bir yere girer gibiydiler. Daha dardayken, eikte keplerini
karmlard. En sonuncusu da ieri girdikten sonra kap kapatld. Oda kapsnn nnde, hi
ses etmeden, gzlerini iri iri aarak beklediler. Terziye ve yataa bakyorlard. Terzi bu
baklar karsnda bile durumunu bozmad. Ban eline dayam, dnyordu.
Alamyordu, ama ok yorgundu, hem de ok. Yzba Nemeek, yatakta gzleri ak
yatyor, ok g soluk alyordu. nce, kk az akt. Artk kimseyi tand yoktu.
Kadncaz ocuklara yol at.
- Gidin, yanna gidin!
Yataa doru yrdler. ok zorlanyorlard yrrken. Birbirlerini yreklendiriyorlard.
- Sen yakla!
- nce sen!
Barabas'n sesi duyuldu:
- Kurul Bakan sensin.
Bunun zerine Vays, usulcack yaklat yataa. tekiler de onun arkasna sraya girdiler.
Kk Nemeek, ban dndrp bakmad bile onlara.
Barabas fsldad:
- Haydi konu!
Vays, titrek bir sesle sze balad:
- Nemeek... Bakar msn biraz? Ama, Nemeek duymad. Sk sk soluyordu, gzlerini
duvara dikmiti.
- Nemeek... diye tekrarlad Vays, alamakl. Barabas, Vays'n kulana eilip,
- Zrlama! dedi.
- Zrladm falan yok, diye karlk verdi Vays.
Hi alamadan bu kadar konuabildi diye de sevindi. Sonra toparland.
- ok sayn Yzbamz, diyerek sze balad ve cebinden bir yaz kard.
- Buraya kadar gelerek... ve ben Bakan olarak... Dernek adna bildiriyorum: Byk bir
yanlgya dtmz kabul ediyor... bizleri balaman diliyoruz... Getirdiim u 'onur
belgesi'nde her ey yazl.
Geriye dnd. Gzlerinde iki damla ya parlyordu. Ama sesindeki u resmi havay, btn
ocuklarn severek kullandklar ses tonunu, dnyann hibir hazinesine deimezdi. Arkasna
dnp fsldad:
- Yazman, Karar Defterini verin!
Lejik hemen uzatt defteri. Vays, defteri ekingen bir tavrla yatan kenarna koydu,
kararn yazl olduu sayfay at. Hastaya,
- Bak, dedi. te hepsi yazl burada!
Kk Nemeek'in gzleri ar ar kapand. Bir sre beklediler. Derken Vays yeniden
konutu:
- Baksana, bak da gr ite!
Kk Nemeek'te ne bir ses, ne de bir kprt. Yataa iyice sokuldular. Kadncaz,
ocuklarn arasndan yol at kendisine. Tir tir titriyordu. ocuunun zerine eildi. ok
garip, titrek bir sesle kocasna,
- Baksana, dedi. Soluk almyor artk.
Ban ocuun gsne edi, dayad. Ve kendini tutamayp bard birden:
- Baksana, soluk almyor, hi soluk almyor!
ocuklar geriye ekildiler. Birbirlerine iyice sokulmu, kk odann bir kesinde yan
yana duruyorlard. Dernein Karar Defteri yataktan kayp yere dt. Vays'n at ekilde
kald yerde.
- Baksana, elleri buz gibi, buz gibi elleri!
Boucu sessizlik iinde, imdiye kadar ba ellerinin arasnda dilsiz oturmu olan terzi,
birden boalrcasna hkrmaya balad. Zavall adam, bu durumda bile, bay etneki'nin
gzel kahverengi ceketine gz gibi bakyordu. Gzyalar zerine damlamasn diye,
dizinden kaydrmt ceketi.
Kadn, yavrusunun lsne sarlm, pp duruyordu boyuna. Derken, yatan nne o da
diz kt, yzn yasta gmd, hkrmaya balad. Macun Toplayanlar Dernei sekreteri,
Pal Soka Arsasndan kk Yzba Ern Nemeek, yz duvar gibi bembeyaz, sonsuz bir
uykuya gml ve gzleri kapal, yatanda yatyordu.
Barabas,
- Ge kaldk, diye fsldad.
Boka, ban nne emi, odann ortasnda duruyordu. Daha bir iki dakika nce, yatan
kenarnda otururken, gzyalarn glkle tutmutu. imdi, hi alayamayna pek
ayordu. inde sonsuz bir boluk duygusu, evresine baknp duruyordu boyuna. Bir
keye ekilmi olan ocuklar grd. En nde duran Vays'n elindeki 'onur belgesi'ni
Nemeek hi gremeyecekti. ocuklarn yanna yaklat.
- Hadi evlerinize gidin, dedi.
Zavall ocuklar, artk onlara yabanclam bu kk odadan, arkadalarnn cansz

yatt bu odadan kp gidebileceklerine nerdeyse sevindiler. Srayla, odadan mutfaa,
mutfaktan da gnlk gnelik avluya ktlar usulcack. Lejik, en sona kald. Parmaklarnn
ucuna basarak yrd, karyolann yanna gitti, yerdeki Karar Defterini ald. Yataa ve
yatan iinde sesi soluu kmadan yatan kk yzbaya bakt bir sre. Sonra o da
tekilerin ardndan, gneli avluya kt. Avludaki clz aalarn dallarnda kck
sereler, yavru kular en atr cvldayorlard. ocuklar, durup kular seyrettiler. Hibir
eyin farknda deillerdi sanki. Arkadalarnn ldn biliyor, ama derinliine
kavrayamyorlard. Yaamlar boyunca ilk kez karlatklar bu anlalmaz, yabanc
olay karsnda, birbirlerine aknlkla bakyorlard.



ON BRNC BLM


Karanlk bastrd srada Boka, sokaktayd. Yarn zorlu bir gn olaca iin, almas
gerekirdi aslnda. Yannki Latince dersi iin dnyann devi vard. retmen Racz, hanidir derse
kaldrmamt onu. Bu kez kaldraca kesindi. Gelgelelim, almaya hi mi hi gnl yoktu.
Kitab da szl de bir kenara atp sokaa frlamt.
Bo gezenin bo kalfas gibi sokaklarda gezinip duruyordu. Pal Soka'nn bulunduu
blgeden bucak bucak kayordu. Bu acl gnde Arsay yeniden mi grecekti? Bunu dnmek
bile iini dalyordu.
Ama nereye giderse gitsin, Nemeek'i unutamyordu bir trl.
lloi Caddesi... onako'la birlikte, Botanik Bahesini kefe gittiklerinde ite buradan
gemilerdi.
Kztelek Soka... Hani bir le st, okuldan ktktan sonra bu kck sokan ortasnda
durmular, Nemeek ciddiyetle, bir, gn nce mzenin bahesinde milelerine Pastorlarn el
koyduklarn anlatmt. onako da ttn fabrikasnn oraya gitmi, bodrum pencerelerindeki
demir parmaklklardan ttn tozu alp burnuna ekmiti. Nasl da haprmlard yle! Mzenin
oralar... Oradan da geri dnd. yle geliyordu ki ona, Arsadan ne kadar kasa, uzaklasa da, ac
bir duygu kendisini o yne srklemekteydi. Dolambal yollara bavurmadan, yreklice ve
doruca, Arsaya bir an nce varabilmek iin hzl hzl yrmeye balad. lkelerine yaklatn
hissettike, iini saran hafiflik de artyordu. Maria Sokandan bir an nce Arsaya ulamak iin,
komaya balad. Akam karanl giderek younlayordu. Keye varp da, ok iyi tand o
boz renkli tahta perdeyi grnce, yrei kt kt atmaya balad. Durmak zorunluluunu duydu.
Acele etmesi iin bir neden yoktu. te oradayd artk. Kk kaps ak duran Arsaya
yaklayordu. Kapnn nnde tahta perdeye srtn dayam olan beki Yano, piposunu
tttrmekteydi. Boka'y grnce, srtt, ban sallad.
- Nasl hakladk onlar, ha nasl?
Boka, surat ask, dudaklarnda ac bir glmseme, bir eyler mrldand, ama Yano cotuka
couyordu.
- Hakladk hepsini... kovaladk... kovduk... General arballkla,
- Evet, dedi. yle!
Gelip, bekinin nnde durdu. Ksa bir sre sustuktan sonra,
- Bamza geleni biliyor musun Yano? dedi.
- Ne var, ne oldu?
- Nemeek ld.
Bekinin gzleri byd, azndaki pipoyu kard, sordu:
- Nemeek mi? Hangisiydi o bakaym?
- Hani kk, sar bir olan...
- Deme yahu! O kk, sarn olan ha... Piposunu yeniden ilitirdi azna.
- Vah zavall.
Boka, ieriye girdi. Geride kalm nice neeli saatin tan Arsa, imdi bombo ve sessiz
uzanm duruyordu nnde. Yavaa karya geen Boka, hendek siperlere vard. Siperlerde hl
savan izleri grlyordu. Kum, ayak izleriyle doluydu. Hendekten saldrya getikleri srada
tmsein baz blmleri kmt.
Odun ynlar kapkara ve karanlk, ykseliyordu tede. Tepelerindeki burlarn duvarlarnda,
Pal Soka ocuklarnn kulland kk kum ynlar grlyordu.
Bir tmsein zerine oturan General, enesini eline dayad. Arsada ses seda yoktu. Byle
akam vakti, kk demir baca da souktu, sabah olsun da, alkan eller ateini yeniden
canlandrsn diye bekliyordu. Bk da dinlenmekteydi. Kk yapya gelince, oda, tomurcua
durmu yabaniasma dallar arasnda uykudayd. Uzaklardan kentin grlts geliyordu. Arabalar
takr tukur sesler kararak geiyorlar, teden beriden barmalar duyuluyordu. Komu evin
mutfak penceresiydi bu, bir lamba yanyordu. Neeli bir arknn yanks vard havada. Anlalan
bir hizmeti kzd arky syleyen.
Ayaa,kalkan Boka, odun ynlarn dolap kulbeye yneldi. Nemeek'in o koca Feren
At', tpk Davud Peygamberin Calut'u yendii gibi, alaa ettii yere gelince, durdu. Topran
zerine eildi, o deerli ayak izlerini arad. Ayak izleri, tpk kk dostunun u dnyadan silinip
gittii gibi, silinmiti. Toprak bozulmu, karmt. Ne ayak izi ne de bir ey! Nemeek'in ayak
izleri ylesine kkt ki zaten, Botanik Bahesinde grdklerinde Kzl Gmlekliler bile
armlard. Vendaver'in ayak izlerinden de kk, diye dnmlerdi.
Boka, iini ekerek yrd. Kk sarn olann, Feren At' ilk kez grd nc burca
geldi. Hani, At da Nemeek'i grm, alay ederek barmt oradan: "Korkuyor musun
Nemeek?"
General yorgundu. Bugnk olaylar ok zm, ypratmt onu. Boka, sendeliyordu. Sert bir
iki imiti sanki. 2 numaral burca zar zor trmanabildi, bir keye ekilip oturdu. Kimseye
grnmezdi buradan hi deilse. Kimse de onu rahatsz etmez, tatl anlaryla oyalanabilir,
iinden gelirse, bir gzel de alayabilirdi.
Hafif hafif esen rzgrla birlikte birtakm sesler geliyordu. Burtan aaya bakt. Kulbenin
nnde kk glgeler grd. Karanlkta tanyamad onlar. Kulak kabartt. ki ocuk kendi
aralarnda konuuyorlard:
- Bana bak Barabas, diyordu biri. Nemeek'in lkemizi kurtard yer, ite buras. Bir sre
sustular. Boka, yine duydu konumalar:
- Barabas, burada baralm artk. Hem, sonsuz bir bar olsun. Dargn durmamz ok sama.
Barabas yutkunarak,
- Olur, dedi, baralm. Zaten onun iin gelmedik mi buraya?
Yeniden bir sessizlik oldu. ocuklar hi ses etmeden kar karya duruyor, ikisi de, ilk giriim
tekinden gelsin diye bekliyordu.
- Hadi bakalm, ver u elini, dedi Kolnay neden sonra.
Barabas duygulanmt.
- Hadi bakalm, sen de uzat! El sktlar. Uzun bir sre ylece el ele durdular.
Bu i de bylece kapanm oluyordu artk. Mucize gereklemiti. Burcun tepesinden iki
ocuu izleyen Boka, kendini hi gstermedi. Yalnz kalmak istiyordu, hem tutup da neden
rahatsz etsindi onlar?
ki ocuk, Pal Soka'na doru yrmeye baladlar. Hafif bir sesle konuuyorlard
aralarnda:
- Yarna, Latinceden ok dev var yine, dedi Barabas.
- Evet, yle.
- Senin iin kolay. Sen, dn derse kalkmtn. Ben oktandr kalkmadm. Korkarm sra
bendedir.
- kinci blm, onuncu satrdan yirmi nc satra kadar allmayacak, iaretlemi miydin?
- Yoo!
- Sakn o blm de bellemeye kalkma. imdi sana urayaym da allmayacak yeri
gstereyim istersen?
- yi olur!
Bylece, okul yeniden yerleiyordu kafalarna. Oysa, ne de abuk unutmulard. Nemeek
lm olsa bile, retmen Racz yayordu. Her eyden nce kendileri de yayordu.
Yrmeyi srdrp, akam karanlnda gzden kayboldular. Boka, neden sonra yapayalnz
kalmt ite. Ne var ki, kalede daha fazla kalmad. Ge olmutu. Kiliseden akamn hafif an
sesleri geliyordu.
Burtan aaya inen Boka, kulbenin nnde durdu. Pal Soka'na bakan kapdan ieri girip,
kulbesine dnen Yano'yu grd. Yannda Hektor vard. Bir yandan yerleri kokluyor, bir yandan
da kuyruunu sallayarak ilerliyordu. Boka, iyice yaklasnlar diye bekledi.
- Kkbey, eve gitmek yok mu bugn? diye sordu beki Yano.
- Gidiyorum ya ite!
Beki Yano srtt.
- Evde var gzel, scak yemek.
- Gzel, scak yemek, diye tekrarlad Boka bir robot gibi.
Ve birden Rakoi Sokandaki terziyle karsn hatrlad. Belki, u srada onlar da akam
yemeine oturmulard mutfakta. Odada, mumlar yanyordu herhalde. Bay etneki'nin iki
dmeli, gzelim kahverengi takm da orada olsa gerekti.
Kulbeden ieri rastgele bir gz att. Tahta duvara garip eyler dayalyd. Yuvarlak, krmz,
beyaz teneke levhalar! Hani tren bekilerinin ellerinde grlen gereler vardr, ite onlar andran
eyler. Bir de ayakl bir sehpa vard. Tepesinde de sar pirinten bir boru... Sonra, beyaza
boyanm kazklar....
- Bunlar da neymi? diye sordu.
Yano, ieriye bakt.
- Bunlar, ha ite, bunlar mhendis beyin...
- Hangi mhendis beyin?
- naat mhendisinin.
Boka, yreinin kt kt attn duyuyordu.
- naat mhendisi mi? Ne zoru varm burayla?
Piposundan bir soluk eken Yano,
- naat yapacak, dedi.
- Burada m?
- Evet. Pazartesiye iiler gelecek. Kazacaklar arsay. Atacaklar temeli...
Boka, kendini tutamayp bard:
- Ne dedin? Ne dedin? Ev mi yapacaklar buraya?
- Evet, dedi beki Yano umursamadan. Byk, katl bir ev... Arsa sahibi yaptryor.
Dnya imdi Boka'nn bana yklmt sanki. Gzyalarn tutamyordu. Kotu, kapya doru
atld. Buradan, bu vefasz toprak parasndan kap gidecekti artk. Alp ban gidecekti. Ne
aclar pahasna, ne kahramanlklarla savunmulard buray! Oysa, dileriyle trnaklaryla
savunduklar Arsa, imdi onlar yzst brakyordu, srtna bir apartman yklenmek iin.
Kapnn oradan dnp, son bir kez daha bakt. Bir daha dnmemecesine lkesinden
ayrlyordu sanki. ini burkan bu acy az da olsa hafifietebilen tek, kk bir avuntu vard.
Zavall Nemeek, balanmak iin gelen Macun Dernei Kurulunu kabul edecek kadar
yaamamt, ama hi olmazsa, urunda can verdii yurdunun elinden alndn da grmemiti.
Ertesi gn, btn snf sessiz sedasz yerine otururken, retmen Racz, bir tren havas iinde,
ar admlarla krsye kt. Snf saran derin sessizlik iinde, hafif bir sesle konutu.
Arkadalar Ern Nemeek'i anmak zere, btn snf yarn leden sonra saat te Rakoi
Sokandaki eve ard. Herkesin, siyah olmasa da koyu renkli giysiyle gelmelerini istedi.
Yz ok ciddilemi olan Boka, nndeki sraya dikmiti gzlerini. u srada, o tertemiz
ocuk ruhu ilk kez, imdiye kadar hi kaplmam olduu bir sezgiye kaplmaktayd:
u yaam denilen ey, ne biim eydi? Kimi zaman sevinler veren, kimi zaman iimizi
aclarla dolduran, klesi olduumuz u yaam neyin nesiydi byle?
S O N

You might also like