Professional Documents
Culture Documents
Salkta
Dnm:
21.
Yzyln
Getirdii
Frsatlar
Modern
Trkiye,
bebek
ve
ocuk
lmlerini
azaltma
ve
anneleri
doumda
koruma
gibi
alanlarda
nemli
baarlar
kaydetmitir.
Bulac
hastalklarn
sisteme
getirdii
ykteki
azalmaya
paralel
olarak;
kronik
ve
bulac
olmayan,
orta
ya
ve
ilerleyen
dnemlerde
lm
ve
ilev
kaybna
neden
olan
hastalklarla
mcadelede,
erken
dnemde
tedbir
almaya
ynelik
nemli
frsatlar
ortaya
kmtr.
Bu
alandaki
etkili
mdahaleler,
lkenin
gelecekte
beklenen
geliimine
paralel
olarak
salk
alannda
da
nemli
gelimeler
elde
etmesine
ve
salk
sektrnde
liderlik
konusunda
artan
hretine
katkda
bulunacaktr
Dr. Sarah Carter ve Prof. Dr. David Taylor, UCL Eczaclk Fakltesi Dr. Panos Kanavos, Dr. Federico Grimaccia ve Dr. David Tordrup, LSE Health Prof. Dr. Mehtap Tatar, Hacettepe niversitesi
zet
Trkiye
son
40
yllk
dnemde
hzl
bir
demografik,
epidemiyolojik,
ekonomik
ve
sosyal
geliim
sreci
yaamtr.
1970'ten
bugne
nfus
iki
kattan
fazla
artm
ve
ortalama
yaam
sresi
25
yl
uzamtr.
Bebek
lmleri
canl
doumlarda
her
1000
bebekte
150'den
her
1000
bebekte
10'a
dmtr.
Dourganlk
hz
bugn,
nfusun
kendini
yenileme
seviyesinin
biraz
zerindedir.
Salk
hizmetlerine,
ilalara
ve
ocukluk
dnemi
alama
gibi
dier
salk
hizmetlerine
eriimde,
son
on
yllk
dnemde
ciddi
gelimeler
kaydedilmitir.
Bu
baarlar
,
temeli
2002/2003
yllarna
dayanan
proaktif
bir
Salkta
Dnm
Program
ile
desteklenmitir
.
Bu
programn
balca
ncelikleri
anne
ve
ocuk
sal
alannda
gelime
kaydetmek
ve
merkezinde
aile
hekiminin
nclk
ettii
bir
birinci
basamak
salk
hizmetleri
sistemini
oluturmak
olarak
zetlenebilir
.
Daha
uzun
vadeli
hedefler
arasnda
Salk
Bakanlnn,
uzun
sreli
hastalklarn
artan
yaygnlnn
neden
olduu
sorunlara
zm
getirebilecek
ekilde
glendirilmesi
ve
Trkiye
ile
dier
Avrupa
ve
OECD
lkeleri
arasnda
salk
hizmetlerinin
kalitesi
alanndaki
uurumun
daraltlmas
saylabilir.
te
yandan
Trkiye,
hemire
ve
doktor
saylarndaki
yetersizlikler
ve
ilalarn
uygun
ve
rasyonel
kullanmn
temin
etmede
yaanan
skntlar
gibi
bir
dizi
alanda
sorunlarla
kar
karyadr.
Bunlarn
yannda
refah
ve
salk
boyutunda
blgeler
arasnda
da
ciddi
farkllklar
gzlemlenmektedir.
Akut
bulac
hastalklarn
sisteme
getirdii
ykte
grlen
azalma
dikkatleri
yaa
bal
olarak
ortaya
kan
ve
bulac
olmayan
hastalklar
(NCD
-
non-communicable
diseases)
ile
hastalk
ve
lm
oranlarnn
etkilerine
yneltmitir.
Bulac
olmayan
hastalklar
halen
Trkiye'deki
tm
lmlerin
yzde
70'inden
fazlasna
neden
olmaktadr.
En
yaygn
rastlanan
lm
nedenleri
iskemik/koroner
kalp
hastalklar,
beyin-damar
hastalklar
(feller
de
dhil)
ve
kronik
obstrktif
akcier
hastal
(COPD
-
chronic
obstructive
pulmonary
disease)
olarak
dikkat
ekmektedir.
Trk
kadnlarnda
koroner
kalp
hastal
(CHD
-
coronary
heart
disease)
nedeniyle
ortaya
kan
lmler
Avrupa'da
bu
alanda
grlen
en
yksek
oranlarda
seyretmektedir.
Tip-2
diyabetin
yaygnlnn
on
yl
biraz
aan
bir
dnemde
iki
kattan
fazla
arttna
dair
bulgular
sz
konusudur.
ocukluk
dnemi
alama
programnn
90'l
yllarn
banda
balatlm
olmasna
ramen
kronik
hepatit
B
enfeksiyonu
hayatn
ilerleyen
dnemlerinde
kayda
deer
bir
tehdit
olma
konumunu
srdrmektedir.
Bugn
Trkiye
nfusunun
bulac
olmayan
hastalklar
nedeniyle
her
yl
6,5
milyon
engellilie
uyarlanm
yaam
yl
(DALY
-
disability
adjusted
life
years)
kaybettii
tahmin
edilmektedir.
Bu
rakama
nro-psikiyatrik
rahatszlklarn
neden
olduu
zararlarn
dhil
edilmedii
de
gz
nnde
bulundurulmaldr.
Bu
durumun
ekonomik
yansmalarn
daha
basite
anlatmak
iin
bir
DALY
10,000
ABD
Dolar
(Trkiye'de
kii
bana
den
yaklak
GSYH
rakam)
olarak
alndnda,
kaybedilen
yaam
ve
yetilerin
toplam
deerinin
ylda
65
milyar
ABD
Dolarna
ulatn
sylemek
mmkndr.
Bu
da,
psikiyatrik
hastalk
ve
rahatszlklarn
dikkate
alnp
alnmadna
bal
olarak
GSYH'nin
yzde
8
ila
10'una
edeer
bir
kayb
ifade
etmektedir..
Halk
sal
programlarnn
uygulanyor
olmasna
ramen
Trkiye'de
bulac
olmayan
hastalklara
ilikin
risk
faktrleri
halen
yksek
dzeyde
seyretmektedir.
Bu
yzyln
banda
erkek
nfusun
2
yardan fazlasnn ve kadnlarn da bete birinin sigara kulland unutulmamaldr. Sigara kullanm orannn dmekte olduu ynnde belirtiler bulunmakla birlikte, obezite gittike artan bir sorun olarak ne kmaktadr. zellikle alt gelir dzeyindeki nispeten yal kadnlar arasnda yaygn bir sorun olan obezite, nfusun geneline bakldnda da yukar ynde bir eilim sergilemektedir. Ayrca yetikinlerin yaklak drtte birinin de 'klinik adan nemli' (muhafazakr bir yaklamla tanmlanm) lde yksek kolesterol dzeyine sahip olduuna ilikin bulgular da bulunmaktadr . Trkiye'nin yetikin nfusunun en az te birinde de klinik adan nemli hipertansiyona rastlanmaktadr. Yksek tansiyon gibi sorunlarla kar karya olan bireylerin ou bu konuda ila tedavisi grmemektedir. Bunun yannda mevcut aratrmalar, Trkiye'deki Tip-2 diyabet hastalarnn neredeyse yarsnn bu durumlarndan haberdar olmadn gstermektedir. Bu gibi bulgular gelecekte hem zamansz lmlerin, hem de potansiyel olarak nlenebilir ilev kayplarnn artacana iaret etmektedir. Trkiye'de halk sal alannda bulac olmayan hastalklarn nlenmesi ve birinci basamak salk hizmetlerinin gelitirilmesine, bu yolla bir yandan da salk profesyonellerinin desteiyle hastalarn kendi kendilerine saladklar bakmn bir paras olarak etkili ila kullanmnn yaygnlatrlmasna ihtiya duyulmaktadr. rnein damar hastalklarnn ynetimi alannda yk byk lde hastanelerde alan kardiyologlar ve dahiliye uzmanlarna dmektedir. te yandan, tansiyon drcler ve lipit drcler gibi dk maliyetli ama etkili ilalarn kullanm ve diyabet tedavilerinin uygulanmasnn, kiinin yaam tarznda yapaca deiikliklerle bir araya geldiinde hastalklarn birinci basamakta en iyi ekilde ynetildii uluslararas deneyimlerle kantlanmtr. Salk alanndaki iyiletirmelerin nndeki; uygun maliyetli ilalara ve dier tedavi seeneklerine uygulanan katk paylar gibi engeller kaldrlmaldr. Salk alanlarnn saysndaki yetersizlik gz nnde alndnda, eczanelerin klinik kaynaklar olarak deerlendirilmesine hz verilmelidir. Bunun yan sra 'salkl yaam destek merkezleri', gelecekte ileri dzey birinci basamak hasta bakm hizmetlerine eriimin geniletilmesinden doacak maliyetleri drebilecek potansiyel bir iyiletirme stratejisi olarak dnlmelidir. Bu uygulamalar, elektronik hasta kayd paylamn salamaya, sahte ilalar nlemeye, ve dier yasad uygulamalarla mcadeleye ynelik politikalar ile desteklenebilir. Trkiye'nin ekonomik alandaki baarsn srdrmek; lkenin eitimden barnmaya ve ulatrmaya kadar her alandaki ilerlemesi iin zorunludur. Salk alannda elde edilen gelimeler her ne kadar arzu edilen olumlu gelimeler olsa da, bu gelimelerin maliyetinin ekonomik baary tehdit etmesi halinde ekonomik olarak karlanamayaca dnlebilir. Yine de, Trkiye'nin demografik ve epidemiyolojik geliiminin bu aamasnda artan salk harcamalar, gelecekte karlalacak salk sorunlarnn pahal, ge-aama tedavilerle zm zorunluluuna bugn ekonomik zmler getirebilir. Dolaysyla milli gelirden artan bir pay salk alanna ynlendirmenin ve bu alanda hali hazrda sarf edilen yzde 6'lk oran OECD ortalamas olan yzde 9'a yaklatrmann bulac olmayan hastalklarn nlenmesi ve tedavisinde nemli rol oynayaca sylenebilir. la kullanm zaman zaman, yaam tarzndaki deiiklikler ve evre odakl halk sal koruma almalarna bir alternatif olarak grlmektedir. Ancak modern toplumlarda ekonomik ve farmakolojik adan rasyonel ila ve benzeri rnlerin kullanm halk sal programlarnn etkisini 3
destekleyici bir faktr olarak deerlendirilmeli ve bir btn olarak salk (ve sosyal) hizmetlerinin hzl ve uzun dnemli maliyet etkililiini artrmaya hizmet etmelidir.
Bu
rapor,
Amerikan
Farmastik
Aratrmalar
ve
reticileri
(PhRMA)
tarafndan
salanan
fonlar
araclyla
hazrlanmtr.
Bu
rapordaki
grlerin
kalitesi
ve
nesnelliinden
Prof.
Dr.
David
Taylor
(University
College
London,
Eczaclk
Fakltesi)
ve
danmanln
yapan
Prof.
Dr.
Mehtap
Tatar
(Hacettepe
niversitesi,
Ankara)
ve
Dr.
Panos
Kanavos
(LSE
Health,
Londra)
sorumludur.
Bu
yaynda
dile
getirilen
yorumlar
yazarlara
aittir.
Giri
Trkiye,
son
dnemlerde
olduka
hzl
bir
demografik,
epidemiyolojik,
ekonomik
ve
sosyal
geliim
sreci
yaamtr.
Nfus
1970'lerin
bandaki
35
milyon
dzeyinden
2012'ye
girildiinde
yaklak
75
milyona
ykselmitir.
Ayn
dnemde
bebek
lm
hz
her
1000
canl
doumda
150'den
(Kuzeybat
Avrupa'da
Yirminci
Yzyln
bandaki
dzey)
bugn
her
1000
canl
doumda
10a
dmtr.
te
yandan
nfusun
geneli
iin
douta
beklenen
yaam
sresi
50
ya
dzeyinden
yaklak
75
ya
dzeyine
ulamtr.
Dourganlk
hznda
da
ciddi
dler
gzlemlenmitir.
lkenin
byk
bir
blmnde
dourganlk
hz
nfusun
kendini
yenileme
seviyesinin
biraz
zerindedir.
Bunun
yannda
Trkiye'nin
GSYH'si
son
on
yllk
dnemde
(dviz
kurundan
bamsz
olarak)
5.000
ABD
Dolar
civarndan
10.000
ABD
Dolar
dzeyine
ykselmitir
(bkz.
ekil
1).
ktisadi
gelime
ve
salk
alanndaki
ilerlemeler
normal
artlarda
birbirini
yakn
bir
biimde
takip
eder.
Trkiye'de
ortalama
yaam
beklentisi
rakamlarn
artrmada
yakalanan
baar,
ayn
zamanda
temelleri
2002- 2003
yllarna
dayanan
son
derece
proaktif
bir
Salkta
Dnm
Program
ile
de
desteklenmitir.
Programn
hedefleri
arasnda,
daha
entegre
bir
salk
sistemi
ile
altyapya
finansman
ayrmak,
toplumun
geneline
aile
hekimleri
ekseninde
birinci
basamak
salk
hizmetlerini
salamak,
bir
yandan
kamu
tarafndan
finanse
edilen
salk
hizmetlerinin
zel
sektrden
de
temin
edilebilmesine
olanak
tanrken,
bir
yandan
da
kamu
kesiminde
alan
doktorlarn
zel
muayenehanelerine
rasyonel
bir
yaklam
getirebilmek,
koruyucu
salk
hizmetleri
ve
halk
sal
hizmetlerinin
kapsamn
geniletmek,
salk
alanlarnn
saysndaki
eksiklikleri
azaltmak
ve
daha
iyi
bilgisayar
tabanl
bilgi
ve
kayt
sistemleri
oluturmak
saylabilir
(Akda,
2007;
Tatar
ve
ark.,
2011).
ekil 1: Douta beklenen yaam sresi (yl) ve GSYH (ABD Dolar, kii bana den nominal, 100), Trkiye 1980-2009
Douta beklenen yaam sresi GSYH (Kii bana den ABD Dolar, yz) Kaynak: Dnya Bankas ve DS
Salk hizmetleri, ilalar ve ocuklara ynelik a kampanyalar gibi dier tedavi ve hizmetlere eriim, aada da anlatld zere son on yllk dnemde byk gelime gstermitir. Bu konuda getirilen yeniliklere rnekler arasnda (AB'de bu alanda planlanan tedbirler ncesinde) ila kutularna 'takip ve izleme' sistemi kapsamnda seri numaras verilmesi ve bu sayede sahte ilalar ve benzeri sularla mcadele edilmesi ve Salk Bakanl tekilat bnyesinde ilerleyen yalarda ortaya kan kronik hastalklarn (bu raporda bu tr hastalklar bulac olmayan hastalklar eklinde de anlmaktadr) nlenmesi ve tedavi edilmesine ynelik ileriye dnk politikalar uygulayan yaplarn oluturulmas saylabilir. Trkiye'nin salk alanndaki ve ekonominin genelindeki baarlarnn boyutlar ve nitelii uluslararas lekte takdir edilmeyi hak etmektedir University College London Eczaclk Fakltesi, Hacettepe niversitesi ve LSE Health bnyesindeki aratrmaclarn ortak almasnn bir rn olan bu ksa rapor hali hazrda elde edilmi baarlarn bamsz bir gzle ele alnmas olarak da grlebilir. Aslna baklrsa Trkiye, son on yllk dnemde in'den sonra ekonomisi en hzl byyen lke olmu ve 65 yanda beklenen yaam sresinin OECD ortalamasna (OECD, 2011 - bkz. ekil 2)yaklayor olmas hem Avrupa leinde hem de global lekte baarlarnn fark edilmesini hakl karmtr.
Kadnlar
Erkekler
Japonya Fransa spanya svire talya Avustralya Kore Lksemburg Kanada srail Avusturya Yeni Zelanda Norve Belika sve ngiltere Almanya Hollanda zlanda rlanda Portekiz OECD Yunanistan Slovenya ABD ili Danimarka Brezilya Polonya ek Cumhuriyeti Estonya Meksika Slovakya Macaristan Rusya Federasyonu Trkiye Gney Afrika
te yandan, bu kadar hzl geliimin sorunsuz olacan dnmek mmkn deildir. Son on ylda Trkiye'de uygulanan olumlu politikalara ramen, lkedeki hemire ve doktor saylarndaki yetersizlikten, ilalarn uygun ve rasyonel kullanmn temin etmedeki sorunlara kadar bir dizi alanda problemler halen nemini korumaktadr . Salk ve refah alannda blgesel farkllklar gidermeye ynelik devlet politikalarna ramen zellikle Trke konuan ve konumayan blgelerde bu farkllklar halen varln srdrmektedir. Bunlarn yan sra, rnein kadnn sosyal stats, erken gebelikte krtaja eriim ve yalanan nfusun lkenin uluslararas rekabet gcn ve yerel geliimini srdrme kapasitesi zerindeki etkisine ilikin tartmalar da sz konusudur. Bu konularn gelecekte sosyal hizmetlerin ve/veya toplumsal refahn gelimesine engel oluturmas mmkndr. Kylerden kentlere ve varolara byk lekli g gibi eilimler ile birlikte hzl nfus art da kanlmaz olarak adil zm gerektiren problemlere neden olmaktadr. Bugn lke nfusunun yzde 20'ye yakn bir blm stanbul ve evresindeki kentsel alanda, bir dier yzde 10- 15 i de Ankara ve zmir'de yaamaktadr. Kamuoyunun beklentilerini karlamak balamnda salk hizmetlerini salamak ve gelitirmek sosyal istikrarn temini ve sregelen ekonomik geliime toplum genelinde artan bir gven ve adalet hissinin elik etmesi asndan nemlidir. 6
Yakn
zamanlardaki,
kamuya
ak
alanlarda
sigara
imenin
yasaklanmas
gibi
halk
saln
ilgilendiren
dzenlemelere
ramen,
Trkiye
zellikle
erkek
nfusta
ttn
kullanmnda
halen
en
st
sralarda
yer
almaktadr.
Bir
yandan
da
zellikle
kadnlarda
artan
obezite
oranlar
dikkat
ekicidir
(Salk
Bakanl,
2010).
Bu
tablodan
hareketle,
bu
almann
temel
amac
Trkiye'de
uzun
sreli
hastalklarn
artan
ykn
ortaya
koymak
ve
ilalarn
rasyonel
ve
etkili
kullanm
ile
tp
ve
ilalar
alanndaki
geliimin
srdrlmesi
gibi
ulusal
ve
uluslararas
kamuoyunun
karlar
arasnda
saylabilecek
olgular
da
gz
nnde
bulundurarak,
damar
hastalklarnn
birinci
ve
ikinci
basamakta
nlenmesi,
diyabet
gibi
hastalklarn
erken
dnemde
ve
etkili
bir
ekilde
tedavi
edilmesi
gibi
alanlardaki
yatrmlarn
ulusal
ncelikler
arasndaki
yerini
deerlendirmektir.
Aada
ilk
blmde
Trkiye'nin
yaad
demografik
ve
epidemiyolojik
geiin
kresel
balamda
nereye
oturduu
irdelenmektedir.
Bu
blmde
nfusun
yaland
olgusunu
kabullenmenin
neminin
yan
sra,
ilev
kayb
yaamadan
salkl
ve
uzun
bir
yaam
sresi
yakalamann
dnya
genelinde
insanln
devam
eden
geliim
srecinin
nemli
bir
paras
olduu
vurgulanmaktadr.
Bu
konuda
grlerini
belirten
baz
yorumcular
nfusun
yalanmasn
olumlu
ve
faydal
bir
gelime
olarak
deerlendirmekten
ok
engellenmesi
gereken
bir
sorun
olduunu
dnmektedir.
Hatta
bazlar,
Trkiye
gibi
lkelerde
nispeten
yksek
doum
oranlarn
muhafaza
etmek
veya
orta
ya
ya
da
daha
ileri
ya
grubundaki
kiilerin
yaam
uzatan
tedavilere
eriimindeki
art
yavalatmak
yoluyla
nfusun
yalanmasn
geciktirmenin
bir
avantaj
olabileceini
bile
iddia
edebilmektedir.
te
yandan
burada
dile
getirilen
grler
bu
tr
yaklamlar
sorgulamaktadr.
Hastalk
risklerini
azaltmaya
ve
bulac
olmayan
hastalklarn
neden
olduu
zararlar
asgariye
indirmeye
ynelik
erken
mdahaleler,
dk
yaam
kalitesi
ile
geirilen
uzun
bir
mr
getirmekten
ok,
pahal
komplikasyonlar
ve
ilev
kayb
oranlarn
azaltarak,
kiinin
nndeki
yllar
daha
iyi
yaayabilmesine
katk
yapmaktadr
(DS,
2012).
60'l,
70'li
ve
hatta
daha
ilerideki
yalarn
yaayan
bireylerin
oranndaki
art,
doru
sosyal
ve
endstriyel
politikalar
ve
bunlarla
balantl
istihdam
politikalar
ile
bir
yandan
sosyal
ve
ekonomik
performans
artrrken,
bir
yandan
da
geliimlerini
srdren
toplumlarn
istikrar
ve
esnekliini
desteklemeye
katkda
bulunabilir
.
Kutu
1.
Trkiye'de
ruh
sal
Trkiye'de
ruh
sal
alanndaki
hizmetlerin
1.000
yl
aan
bir
gemii
bulunmaktadr.
Bu
gemite
Anadolu'da
akl
hastanesi
olarak
dzenlenmi
kylerden,
stanbul
gibi
ehirlerde
klliyelerin
bir
paras
olan
akl
hastanelerine
kadar
bir
ok
rnekten
bahsedilebilir
(Samanc
ve
Erkmen,
1994).
te
yandan
Yirminci
Yzyl
boyunca
psikiyatri
alanndaki
hizmetlerin
kalitesindeki
d
ve
kronik
kapasite
yetersizlii
ile
balantl
bir
dizi
skandalla
kar
karya
kalnmtr.
Trkiye
Cumhuriyetinin
neredeyse
yz
yl
nceki
kuruluundan
bu
yana
topluma
dayal
ruh
sal
hizmetlerine
hemen
hi
rastlanmam
olup,
te
yandan
hastanelerin
bu
konudaki
kaynaklarnn
da
son
derece
snrl
olduu
gzlemlenmitir.
Yakn
dnemde
derlenen
verilere
gre,
lkenin
tmnde
bu
alandaki
yatak
kapasitesi
6.000
civarnda
olup,
bunun
4.000'i
lkenin
sekiz
psikiyatri
hastanesinde
toplanmtr.
Kalan
yatak
kapasitesi
ise
dier
hastanelerin
psikiyatri
servislerinde
yer
almaktadr
(Knapp
ve
ark.,
2007).
Bu
snrl
kapasitenin
sonular
arasnda
aslnda
nlenebilecek
kiisel
skntlarn
nne
geilememesi,
aile
dzeyinde
karlalan
maliyetler
ve
Trk
toplumunun
geneli
asndan
iktisadi
boyutta
ve
dier
boyutlarda
ortaya
kan
ykler
saylabilir.
Ancak
2011
ylnda
Salk
Bakanl,
2015
ylna
kadar
240
Toplum
Ruh
Sal
Merkezinin
(TRSM)
kurulacana
ilikin
planlarn
kamuoyu
ile
paylamtr.
Bunlarn
lke
genelinde
ruh
sal
standartlarnda
gelime
kaydedilmesine
katkda
bulunmas
ve
hem
iddetli
hem
de
daha
sk
rastlanan
ruh
ve
sinir
hastalklarna
ynelik
toplumdaki
nyarglarn
giderilmesine
yardmc
olmas
beklenmektedir.
Bugn halihazrda stanbul'da bu ekilde alan ve her biri 300.000 nfusun bu alandaki ihtiyalarna yant veren iki merkez faaliyettedir. Bu gibi gelimelerin ruh sal asndan olumlu yansmalarnn olaca aktr. Yine de hem hastanelerin i ykn azaltmak, hem de her yl toplumun yzde 10'u kadar bir nfusun karlat ciddi psikiyatrik rahatszlklar balamnda topluma ihtiya duyduu destei salamak iin bunlarn tek bana yeterli olaca da sylenemez. Bu alandaki birinci basamak salk hizmetlerinin gelitirilmesi ve kiinin kendi sorunlarn bilinli bir biimde ele alabilmesini,ruh sal sorunlaryla karlaan kiilere sosyal ve tbbi destek verilmesini salamak zere toplum genelinde bir anlay oluturulmas da bu adan ok nemlidir.
zleyen blmlerde Trkiye'de kronik fiziksel hastalklarn bugnk ve gelecekteki muhtemel rastlanma oranlar ve maliyetlerine ilikin ayrntl bilgiler de verilecektir (rnein ruh sal sorunlar iin Kutu 1'e baknz). Bu blmlerde bir dizi alternatif politika irdelenmi ve baz zm nerileri paydalarn deerlendirmesine sunulmutur. Ancak bu deerlendirmelere gemeden nce konuya daha deinmekte fayda grlmektedir. lk olarak, son dnemde istatistik ve bilgi sistemleri alanndaki yatrmlara ramen, Trkiye'de salk ve salk hizmetleri alanndaki verilerin her durumda dier OECD lkelerindeki kadar salam bir zemine dayandn dnmek yanltc olabilir. Bunun nedenlerden biri, iinde bulunduumuz yzyldan da nceye giden kapasite sorunlarysa, bir dieri bugn halk sal alanndaki gelimelerde yakalanan yksek ivmedir. Salk alannda ve balantl sosyal boyutlarda Trk toplumunu etkileyen deiimin hz ve leini anlamak yalnz politika belirleyenlerin deil, elinizdeki gibi almalar hazrlayanlarn da stesinden gelmesi gereken nemli bir sorundur. kincisi, salk alannda baarl ulusal geliim stratejileri, tanm gerei; hizmet verilen toplumun iinde bulunduu durum, inan ve gelenekleri ile tutarl olmaldr. rnein Almanya, Japonya, ABD ya da sve'te etkili ve uygun olabilecek yaklamlar farkl gemileri ve altyaplar olan lkelerde uygulanabilir ya da kabul gren yaklamlar olmayabilir. Bu balamda, yerel koullar hakknda snrl bilgi ve i gr sahibi uluslararas gzlemcilerin ve akademik 'uzmanlarn' belirli bir ortamda gelitirilmi 'zmleri', maddi ve kltrel adan farkl ortamlara empoze etmeye almaktan kanmas zorunludur. ncs, hastalklarn ekonomik ve sosyal ykn ve salk alanndaki mdahalelerin faydalarn lmeye ynelik abalar her zaman iin bir dizi metodolojik sorunu da beraberinde getirmektedir . rnein gelecekte kar karya kalnacak ya da kanlabilecek salk hizmetleri maliyetlerini esas alan projeksiyonlarn, ancak kabul gren ve ngrlebilir maliyetleri olan tedavilerin bulunduu salk durumlar iin faydal olduu sylenebilir. Baka durumlarda ise bu nevi projeksiyonlar kendi iinde tartma malzemesi olmaktan pek teye geemezler. Benzer ekilde, hastalk nedeniyle kaybedilen ign rakamlar gibi retimle ilgili gstergelere dayanan tahminler de ancak her bir iveren ya da alan dzeyinde anlaml olabilir. Bunlar blgesel ya da ulusal dzeye yanstldklarnda yanltc sonular getirebilirler. lev kaybna urayan kiilerin yerini alabilecek isizlerin says ya da kaybedilen kazanlar telafi etmek iin yaplan transfer demeleri gibi makro ekonomi ve siyaset tarafndan belirlenen deikenler bu tabloyu daha karmak hale getiren faktrlere rnek olarak gsterilebilir. .
Toplumun hastalk nedeniyle kaybedilen veya tedavi ya da nleme nedeniyle kazanlan engellilie ya da kaliteye uyarlanm yaam yllarna (DALY/QALY) verdii (ya da verebildii) deer gibi ltlerden yola kan hastalk yk hesaplamalar, bu balamda daha anlaml gstergeler olabilir. Bu raporun ilerleyen blmlerinde yaplan deerlendirmeler Trkiye'de ve dnyada 1980'lerin sonlarnda DS'nn ncln ettii yntemler kullanlarak gerekletirilen 'hastalk yk' aratrmalarna dayanmaktadr1 (rnein bkz. DS, 2008). Ancak bu deerlendirmelerde de hem bulgularn hzla gncelliini yitirmesinden, hem de ilev kaybnn ve yaam kalitesindeki kaybn dier boyutlarnn derecelerinin kamunun yatrm kararlarnn deerlendirilmesinde nasl ele alnacan tespit edememekten kaynaklanan ciddi belirsizlikler sz konusudur. rnein QALY temel alnarak hazrlanm maliyet etkililik /fayda almalar yalnzca salk sektrndeki kaynak dalm asndan kayda deer olup, her zaman kamunun genel karlarn yanstamayabilmektedir. Hastalk ve ilev kaybnn ekonomik etkisinin blgedeki GSYH dzeyini yanstacak ekilde uyarlamaya tabi tutulup tutulmayaca ya da kaybedilen bir yaam ylnn (nc ahslarn gznde yaam kalitesi asndan uyarlamaya tabi tutulup tutulmamasna baklmakszn) parasal deerinin farkl toplumlarda ayn m, yoksa farkl m olaca ynndeki baka sorular da akla gelmektedir. Nihai analizde, ilalar ya da ihtiya duyan kiilere verilen bakm hizmetleri gibi kalemlerde 'doru' harcama dzeylerinin tek bir forml ile belirlenemeyecei grlmtr. Kardiyovaskler risklerin azaltlmas ya da Tip 2 diyabetin ynetimi gibi baz durumlarda, gelecekteki nlenebilir ilev kayplar ve maliyet tahminlerini esas alan yatrm politikalarna olumlu bir gzle bakmak mmkndr. te yandan bunlarn 'bilimsel gerekler' olarak sunulmas doru olmayacaktr. Gerekte, daha iyi salk hizmetleri salamak iin gerekli finansmana ilikin kararlar ancak hizmetlerin sunulduu toplumun deerleri ve gereksinimleri konusunda samimi ve daha iyi salk sonular elde etmek iin mevcut ve gelien ila ve dier salk teknolojileri konusunda bilgi sahibi paydalar tarafndan ynlendirilen politik tartmalar nda verilebilir.
Trkiye'deki ilk geni kapsaml hastalk yk almas 2004 ylnda Salk Bakanl ve Bakent niversitesi tarafndan yaymlanmtr. Bu aratrma Salk Bakanlnn halk sal alanndaki geliimlerle ilgili olarak devam eden almalarnn bir paras olarak gncellenmekte ve kapsam geniletilmektedir. (Grsz 2012). Ancak Trkiye nfusunun yzde 10'dan fazla oranda artt ve 60'l ve 70'li yllarn yaayan insanlarn saysnda daha da hzl bir ykseliin gzlemlendii son on yllk dnemdeki deiimlere ramen, bu alma bugn hala bu alandaki en nemli yaynlanm bilgi kayna olarak dikkat ekmektedir.
oranlarnn yksek seyretmesiyle dengelenmekte ve bu tablodaki en belirgin dalgalanmalara salgn hastalklar neden olmaktayd. Dourgan yllarnn sonuna kadar hayatta kalabilen kadnlar ortalama yedi ocuk yapmazlarsa aileleri ya da iinde yaadklar yerel topluluklarn soyunun tkenmesi tehlikesi akt. Ancak ilk olarak Kuzeybat Avrupa lkeleri tarm ve endstri alannda verimliliklerini artrdka bu lkelerdeki hayatta kalma oranlar art gstermeye balad. Bu eilim ncelikle gen erikinlerde, daha sonra ocuklarda ve son olarak da bebeklerde etkisini gsterdi. Ebeveynlerin ocuklarnn birer yetikin olacana dair inanlar glendike doum hzlar da (hzl nfus art grlen bir dnemin ardndan) dmeye balad. ekil 3a ve 3b'de grld zere (Fransa ve ngiltere gibi lkeler iin bir yzyl sonrasnda) nfus tekrar istikrarl bir noktaya gelip dk lm oranlar bu kez dk doum oranlaryla dengelendi. Modern toplumlarda zellikle bu son oran, ekonomik durumdaki deiimler ve g gibi etkenlerin de etkisiyle dalgalanma sergileyebilmektedir.
ekil 3a: Nfustaki yalanmann hz: 65 ya ya da zerindeki nfusun belirli lkelerde nfusun geneli iindeki orannn yzde 7'den yzde 14'e kmas iin geen sre
ngiltere
Japonya
Fransa
sve
Brezilya
Nfus art
Kaynak: Yazarlar
10
Demografik geie hastalk trlerindeki sistematik deiiklikler de etki etmektedir. Bu son sre epidemiyolojik gei olarak adlandrlmaktadr. Bulac hastalklarn kontrol altna alnmas veya ortadan kaldrlmas ve toplumlarn zenginlemesine paralel olarak bu durum, insanlara daha uzun sre hayatta kalma ve sigara gibi alkanlklar edinme, ilenmi gdalar ve ekerli iecekler tketme ve egzersiz yapmama gibi bir yaam tarz benimseme frsat tanmaktadr. Bu da ateroskleroz/koroner kalp hastal ve Tip 2 diyabet gibi bulac olmayan hastalklar (NCD'ler) tetiklemektedir. Bu gr bir lde dorudur. Ancak, ekil 4'te sunulan verilerin nda 60 ya ve zerindeki kiilere bakldnda daha fakir ve az gelimi toplumlarn normal artlarda kalp hastal gibi hastalklar nedeniyle karlat lm (ve ilev kayb) oranlar, daha zengin toplumlara gre daha yksek bir dzeyde seyretmektedir. Bu gibi durumlarda akut bulac hastalklarn yknde rastlanan d, toplumda daha nceden var olan bulac olmayan hastalklardan kaynaklanan hastalk ve lm oranlarn tetiklemekten ziyade ortaya karma etkisini gstermektedir. Bu gibi hastalk ykleri hakkndaki bilinlenme ise toplum yalandka daha yksek dzeylere ulamaktadr. Bu da bulac olmayan hastalklarn mutlak rastlanma sklna katkda bulunmaktadr (Kutu 2).
ekil
4.
60
ya
ve
zerindeki
her
100.000
erikinde
lke
ve
gelir
grubu
baznda
kaybedilen
yaam
yl
says
bin
Yksek gelir grubundaki lkeler Orta gelir grubundaki lkeler Dk gelir grubundaki lkeler
Karacier kanseri
Mide kanserleri
Karacier sirozu
Diyabet
Meme kanseri
Verem
Bireylerin mrleri uzadka belirli ya grubundaki salk dzeylerinin de artmakta olduunu vurgulamak gerekir. Erken lmleri azaltan etkenlerin ayn zamanda ciddi ilev kaybna neden olan hastalklara kar da koruyucu olacan sylemek yanl olmaz (Gill ve Taylor, 2012). Bu adan bakldnda, bir yandan gebelikte nlenebilir lmlerin grlmesi ya da viral enfeksiyonlarn antibiyotiklerle gereinden iddetli bir tedaviye maruz tutulmas gibi sorunlar ortadan kaldrlmaya allrken, bir yandan da kronik/uzun sreli hastalklarn ykn azaltmaya ynelik abalar desteklenmelidir. Aksi halde demografik ve epidemiyolojik geiin ilk aamalarndan gemi olan 11
toplumlar
bu
dnmn
potansiyel
salk
faydalarndan
mahrum
kalacak
ve
bu
gei
,
gelecek
on
yllarda
salk
harcamalarn
azaltmaktan
ziyade
artrma
sonucunu
douracaktr.
Kutu
2.
Salkl
ve
aktif
bir
biimde
yalanmann
faydalar
ABD
ve
Avrupa'nn
eitli
lkelerinden
elde
edilmi
ve
toplumlarn
koruyucu
fiziksel
ortamlar
salayabildikleri
ve
ilerleyen
ya
gruplarndaki
yetikinlerin
yaam
beklentisinin
artt
dzeyde
insanlarn
her
bir
ya
grubunda
daha
salkl
bir
vcuda
sahip
olma
eiliminde
olduuna
ynelik
net
salam
bulgular
mevcuttur.
Yaa
bal
ilev
kayb
oranlar
yaam
beklentisi
arttka
dmektedir
(rn.
bkz.
Manton
2008).
Ancak
bu,
nfusun
yalanmasnn
her
durumda
ciddi
ilev
kaybnda
da
genel
bir
azalma
ile
birlikte
gelecei
eklinde
yorumlanmamaldr
(Lafortune
ve
Balestat,
2007).
Alzheimer
hastal
gibi
durumlarda
hastala
bal
ilev
kayb
oranlar
(en
azndan
yeni
nleyici
ya
da
iyiletirmeye
ynelik
tedaviler
gelitirilinceye
kadar)
yal
nfus
oranna
paralel
bir
art
sergileyecektir.
Baka
durumlarda
ise,
yksek
kaliteli
salk
hizmetleri
ve
uygun
sosyal
hizmetler
alanndaki
yatrmlarn
lsne
bal
olarak,yaam
beklentisindeki
arttan
ziyade,
belki
de
daha
nemli
olarak,
salkl
yaam
beklentisinde
de
(ve
dolaysyla
hastalk
ya
da
ilev
kayb
basksndaki
azalma
olarak
bilinen
olguda)
art
daha
tartmaldr
(Fries
ve
ark.,
2011).
Bu
konudaki
eilimler
farkl
sosyal
ve
kltrel
ortamlarda
farkl
ekilde
ortaya
kabilmektedir.
Ancak
Trkiye
nfusunun
da
zaman
iinde
yalanmas
kanlmazdr.
65
ya
ve
zeri
nfusun
bugnk
yzde
7'lik
oranndan
2050
ylna
gelindiinde
neredeyse
yzde
14'e
ulamas
beklenmektedir.
Bunun
gibi
eilimler
yalnzca
daha
yksek
hayatta
kalma
oranlaryla
aklanamaz.
statistiksel
adan
nemli
olan
bebek
ve
ocuk
lm
hzlarndaki
d
ve
bunu
takiben
gerileyen
doum
hzlar
da
bu
tabloya
katkda
bulunmaktadr.
Bu
adan
bakldnda
(ve
son
on-on
be
yllk
dnemde
Trkiye'de
Tip
2
diyabet
oranlarnn
iki
katna
kmasna
ilikin
olarak
bu
raporun
ilerleyen
ksmlarnda
ortaya
konan
verilerin
nda)
salk
politikalarn
formle
edenler,
toplumun
gelecekte
karlaaca
hastalk
ykn
asgariye
indirmek
istiyorlarsa,
genel
yaam
beklentisi
rakamlarndaki
arta
paralel
olarak,
hatta
mmknse
bundan
daha
yksek
bir
oranda,
salkl
yaam
beklentisi
rakamlarn
da
artrma
amacn
gtmelidirler.
Bu
hedefe
ulamak,ila
harcamalarnda
ksa
vadede
artlar
gerektirebilir.
Ancak
uzun
vadede,
'aktif
yalanma'
ile
balantl
olarak
salanacak
ekonomik
kazanmlar
bu
ksa
vadeli
harcamalar
fazlasyla
karlayacaktr.
Artan
sosyal
istikrar
ve
(ksmen
yallarn
ocuk
bakm
gibi
alanlardaki
katklarndan
kaynaklanan)
refahtan
her
ya
dzeyinde
artan
igc
performansna
kadar
gzlemlenebilir
faydalardan
sz
etmek
mmkndr.
Toplumlar
gelimeye
devam
ettike
ve
yaplan
ilerin
tr
kol
kuvvetiyle
yaplan
ve
tekrarlayan
montaj
hatt
ilerinden
hizmet
sunumu
ve
daha
karmak
zihinsel
faaliyetlere
kaydka,
gen
bireylerin
eitim
ve
igcne
katlm
maliyetleri
artarken
daha
yal
insanlar
daha
uzun
sreler
igcnn
bir
paras
olarak
tutmann
faydalar
n
plana
kacaktr
(Gill
ve
Taylor,
2012).
Salk ve salk hizmetlerinde dnm Yukarda zetlenen nfus yapsndaki ve hastalk deneyimlerindeki deiimler, bu tr deiimlerin meydana geldii toplumlarda ciddi sosyal etkiler yapmaktadr . Bu etkiler nedeniyle deerler ve kamu hizmetleri yaplarnda ortaya kacak olan deiimlere ise topluca, hizmetlerdeki dnm demek mmkndr (Taylor ve Bury, 2007). Aileler kldke, insanlar ve toplumlar daha gvenli bir ortama kavutuka bir ok iliki trnde deiiklikler kanlmazdr. Belki de bunlarn en nemlisi erkek ile kadn arasnda ve ebeveynler ile ocuklar arasndaki ilikilerdir. Buna paralel olarak cinsellikten salk hizmetlerine eriime dair insan haklar algsna kadar bir dizi alanda ahlaki yarg ve deerler de deimektedir. Toplumlar gelimeye devam ettike, renme zorluu veya izofreni gibi ruh sal sorunlar yaayanlara veya grmeme ya da tekerlekli sandalyeye mahkum olma gibi fiziksel sorunlar yaayanlara da normal bir yaam frsat tanmak gibi hususlara daha fazla zen gsterilecektir. Ancak burada genellemenin lsn karmamak nemlidir. Toplumlar demografik geiin ilerleyen aamalarna ulatka, kadnlarn rolleri ve haklar erkeklerinkilerle daha eit bir dzeye gelmektedir. 12
Bir yanda silah tamaktan, dier yanda ecinsel evliliklerine kadar bir ok konudaki tutumlarda belirli deiimler gzlemlenmektedir. rnein gei ncesi toplumlarda erkeklerin silah tamasna genellikle normal bir durum olarak baklrken ecinsellik ou zaman bir su olarak alglanmaktadr. Ancak gei sonras toplumlarda toplum iinde bak ya da silah tamak aykr bir davran olarak grlrken, ecinsellik su olmaktan karlm ve zaman iinde meru bir tercih olarak yaygn kabul grebilmitir. Benzeri eilimler rklk gibi olgularla balantl olarak da gzlemlenebilir. Kutu 2'de de gsterildii zere, yaa bal lm ve engellilik oranlar yaam beklentisi ykseldike azalmaktadr. Ancak yirminci yzyl'daki tabloya bakldnda, salk hizmetleri ve rnlerinin ekonomik boyutta 'lks' kalemler gibi deerlendirildii sylenebilir. Bu durumun bir aklamas, bireyler ve toplumlarn refaha kavutuka yaamdan beklentilerinin artmas, yaama daha ok deer vermeye balamalar ve buna paralel olarak salk hizmetlerine daha byk paralar harcamaya balamalarnda yatmaktadr. Bunun yannda, zenginleen bireyler toplumun dier yelerinin de her trl tedavi ve salk hizmetlerine yeterli eriiminin olmas beklentisi iinde olabilirler.. Bu gibi deiimler hastalk ykne verilen deerin sosyal boyutta belirlendiini, ve zaman iinde deiebildiini gstermektedir. Trkiye'nin salkta dnm program, lkenin baarl kalknmasn yanstmaktadr. Yine de salk harcamalar OECD rakamlarna gre nispeten dk bir oran olarak GSYH'nin yzde 6's civarnda (ekil 5) seyretmektedir. Trkiye'deki salk hizmetlerinin evrimini anlatmak bu ksa almann kapsamn amaktadr. Ancak yine de bugnk sistemin zeminini hazrlayan baz temel noktalara aada deinilmitir.
1920'lerden
1940'lara
Cumhuriyetin
ilk
yllar
Salk
Bakanl
1920'de,
Trkiye
Byk
Millet
Meclisinin
hemen
ardndan
kurulmutur
(bkz.
Kutu
3).
Atatrk'n
Kurtulu
Savanda
zafere
ulamasnn
ardndan
salk
alannda
yz
yze
gelinen
ilk
sorunlar
salk
alanlarnn
saysndaki
yetersizlik
ve
temel
salk
hizmetlerini
krsal
blgelere
gtrrken
bir
yandan
da
koruyucu
salk
hizmetlerinin
uygulamaya
konmasn
salamak
olarak
ekillenmitir.
rnein
Hfzsshha
Enstits
1928'de
kurulmu
ve
ulusal
lekte
bir
alama
kampanyas
balatlmtr.
Bunlarn
yannda
stma
ve
verem
gibi
bulac
hastalklarla
mcadeleye
ynelik
ilk
programlarda
baarlar
elde
edilmitir.
Ancak
bu
baarlar,
bu
alandaki
reformlar
gerekletirenlerin
beklentilerinin
altnda
kalmtr.
lkedeki
kalifiye
doktorlarn
says
1930'daki
1182
rakamndan
1940'da
2387'ye
ykselmi,
salk
alanlarnn
dalmndaki
blgesel
dengesizlikleri
gidermek
iin
de
zorunlu
hizmet
uygulamas
getirilmitir.
13
Kam u
zel sektr
Kaynak:
OECD,
2012
1950'lerden 1990'lara Trkiye nfusunun te ikisi 1960'larn balarnda bile krsal blgelerde yaamakta ve temel salk hizmetlerine dzenli eriimden yoksun bir yaam srmekteydi. Bu dnemde salk hizmetleri veren kurumlarn iyiletirilmesine ynelik merkezi bir abann artarak etkisini gsterdii sylenebilir. Tm devlet hastaneleri ve salk kurumlar Salk Bakanlna devredilmi ve 1963'te yeni bir kanunla yerleim yerinin nfusuna bal olarak belirli sayda alann istihdam edildii salk ocaklarnn kurulmas zorunlu klnmtr. 1980'lerde yeni anayasa ile salk hizmetlerinin salanmas devletin sorumluluklar arasnda saylmtr. 1983'e gelindiinde salk ocaklar a tm lkeyi sarm ve salk hizmetleri ve sosyal hizmetlerin finansmanna ynelik yeni yaklamlar dile getirilmeye balanmtr. 1970'ler ve 1980'lerde bireyler ve kamu tarafndan finanse edilen tbbi hizmetler arasndaki dengeyi daha iyi ynetmek amacyla ilk admlar atlmtr. Yunanistan gibi lkelerin deneyimleri bu ve ilgili alanlarda etkili kontroln salanmad durumlarda salk hizmetlerinin salanmasnda ciddi sapmalar ve maliyetlerin ortaya ktn gstermitir. (Economou ve Giorno, 2009). Trkiyede 1990 ylnda yaynlanan Salk Sektr Master Plan hizmeti sunanla finanse edenin birbirinden ayrlmas, genel salk sigortasnn uygulamaya konmas ve aile hekimliine dayal birinci basamak salk hizmetleri yapsnn oluturulmasn nermitir. Salk Bakanl reform nerilerini 1993'te gndeme getirmi olup 1990'larda gelitirilen salkta iyiletirme planlarnn nemi gz ard edilmemelidir (Akaln, 2012). Ancak o dnemde lkenin ekonomik sorunlarnn glgesinde bu alanda hzl bir ilerleme elde etmek mmkn olmamtr. Yirminci yzyl sona ererken Trkiyede siyasi ve ekonomik adan olduka alkantl bir dnem sz konusudur. Yirmi Birinci Yzyl 2002 ylnda Adalet ve Kalknma Partisi (AKP) semenlerin yaklak olarak te birinin desteini alarak iktidara gelmitir. 2011'de yaplan son seimlerde ise Trkiye'de semenlerin neredeyse yzde 50'si AKP'ye oy vermitir. Seimlerdeki bu baarl tablonun salk politikalarna ilikin baarlar ve son zamanlarda salk hizmetlerinde yaanan gelimelerden kamuoyunun duyduu memnuniyetle 14
yakndan ilgisinin olduu sylenebilir. Ancak iktidar Parlamentoda Trkiye Cumhuriyeti anayasasn deitirmek iin gereken te ikilik ounlua sahip deildir. 2002'de greve atanan Salk Bakan Prof. Dr. Recep Akda 2003'ten bu yana Trkiye Salkta Dnm Programnn uygulamaya konmasna nclk etmitir. Programn hedefleri arasnda Salk Bakanlnn glendirilmesi ve yeniden yaplandrlmas ile Trkiye ve dier Avrupa ve OECD lkeleri arasnda salk hizmetlerinin kalitesi alanndaki an kapatlmas yer almaktadr. Daha nce de belirtildii zere, programn balca ncelikleri anne-ocuk sal alannda gelime kaydetmek ve merkezinde aile hekiminin yer ald bir birinci basamak salk hizmetleri sistemini oluturmaktr. Bugn Trkiye'de aile hekimi olarak grev yapmakta olan yaklak 22.000 doktor bulunmaktadr. Bu srete hastalklarn nlenmesi ve verilerin bilgisayar ortamnda toplanmasna nem verilmi ve Akda ynetimindeki Bakanlk ayrca salk sektrndeki daha geni kapsaml yolsuzluk ile mcadele iin kamu ve zel sektr dzenlemeye ynelik reformlar uygulamaya koymutur. Salk hizmetlerinin finansmannda bugn artk uygulamadan kaldrlan Yeil Kart sistemi ile Trk toplumunun en yoksul kesimlerine salanan cretsiz salk hizmetleri 2005'ten bu yana tm salk harcamalarn kapsayacak ekilde geniletilmitir. 2008 ylndan itibaren Genel Salk Sigortas Sistemi altnda birleik salk sigortas fonu oluturulmutur (Kutu 3).
Trkiye Cumhuriyetinin ynetim gelenekleri ilk bata, farkl gelenek ve inanlara mensup halklarn bir arada yaayp alabilmesini salamaya ynelik yaklamlar gelitiren Osmanl mparatorluundan devralnmtr. Birinci Dnya Savann sonlarnda karlalan ykm gz nnde bulunduran Cumhuriyetin kurucular siyasi iradenin kullanmn sekler bir sistem zerine kurmulardr. Mustafa Kemal Atatrk ve beraberindekiler tarafndan resmi olarak Ekim 1923'te ilan edilen bu sistem bu nedenle Trkiye'nin 'batllama' abalarn destekler bir sistem olarak grlmtr. Din ve devlet ilerinin birbirinden ayrlmasna ilikin tartmalar bir ok lkede ortaya kmtr. Baz gzlemcilere gre Trk toplumunun siyasi liderliinin dini etkileri tablonun dna karmas, bakma muhta kimselere salanan hizmetleri vermeye kendini adam bask gruplar gibi sivil toplum unsurlarna da sekte burmutur. Ancak bu grn doruluu yoruma aktr. Ak olan durum, 20. Yzyln ikinci yarsnda kayda deer bir sosyal deiimin grlm olmasdr. rnein 1961'de yeni bir anayasa ile ifade zgrl ve insan haklar alannda gelimeler salanm ve daha geni bir yelpazede siyasi dnce ve sosyal eylem imkn domutur. AKP Hkmetinin (ana metne baknz) 2002'de kurulmas ve akabinde Salkta Dnm Programnn uygulamaya konmas da bu balamda ve krsal kesimlerden ehirlere ve varolara g gibi dier eilimlerle birlikte deerlendirilebilir. Son on yllk dnemde gerekletirilen reformlarn nemli bir boyutu da dank bir sistemde salanan salk hizmetleri finansmannn daha btnleik bir yapya kavuturulmasdr . Sosyal Sigortalar ve Genel Salk Sigortas Kanunu 2007 ylnda yrrle girmi ve be ayr sosyal ve salk sigortas kurumunu (SSK, Emekli Sand, ve Ba-Kur da dhil olmak zere) aamal olarak tek bir at altnda birletirmitir. Reform sonucunda ortaya kan sistem formal bir ii olmayan kimseler de dhil olmak zere tm toplum kesimlerini kapsamaktadr. Birinci basamak salk hizmetleri iin herhangi bir deme gerekmemekte ve 18 ya alt tm bireyler artk cretsiz olarak kapsaml salk hizmetlerinden yararlanabilmektedir. Yeni kurulan Sosyal Gvenlik Kurumu kanalyla erikin nfusun en yoksul kesimleri (gelir testine tabi olmak kaydyla) hastanelerde ayakta ve yatarak cretsiz tedavi grebilmekte, reetelerde ise yzde 20 orannda bir katk pay alnmaktadr. Bugnk dzenlemeler, hastalarn ilalarn zel eczanelerden almasn ve kamu tarafndan gvence altnda bulunan bireylere zel hastaneler tarafndan verilen hizmetlerin geri denmesini salamaktadr (Varol & Saka, 2008). Genel itibaryla Trk salk sektrnn son yllardaki geliimi kkl, merkezi, stratejik ve dzenleyici yetkinliklerden yola km ve bu gerekleirken, yerel hizmet sunucularnn giriimciliinin ve oulculuun artmasna izin verilmitir. . Bu durumun zaman iinde kamunun salk karlarn korumak ve salk sonularn gelitirmek iin sorumluluklarnn daha ileri
15
ekil
6:
Trkiye'de
kaba
lm
hzlar
(her
1000
kiide),
blge
ve
hastalk
grubuna
gre
Kuzey
Dou
Orta
Gney
Grup I: Bulac hastalklar, gebelikte lmler, perinatal nedenler, beslenme yetersizlikleri Grup II: Bulac olmayan hastalklar: kardiyovaskler sistem hastalklar, solunum sistemi hastalklar, sindirim sistemi hastalklar, endokrin, beslenme ve metabolik hastalklar, duyu organ bozukluklar, rogenital sistem hastalklar, kt huylu tmrler, kas ve iskelet sistemi hastalklar ve nrolojik bozukluklar, nropsikiyatrik rahatszlklar ve az ve di sal sorunlar. Grup III: Kasti ve kast d yaralanmalar.
Bugnk tahminlere gre 2050'ye varldnda dhi Trkiye nfusunun ancak yzde 14' 65 ya ve zerinde olacaktr. AB'de ise bu oran te bir dzeyinde seyredecektir. te yandan bu hesaplamalarda doum hzlarndaki dn etkisinin byk olaca gz nnde bulundurulmaldr. Doum hzlarndaki d beklentilerin zerinde olursa nfusun yapsal yalanmas da buna paralel olarak beklentilerden hzl bir biimde gerekleecektir. Orta ya ve ilerleyen yalarda salk alannda gelime kaydetmek iin gereken abalar vaktinde sarf edilmezse Trkiye'de yaa bal ilev kayb oranlar 'yal' Avrupa lkelerine oranla ok daha yksek dzeylerde seyredecek ve nispeten daha yksek maliyetler getirecektir.
16
0-4 ya
5-14 ya
15-44 ya
45-59 ya
>60 ya
Bulac olmayan hastalklar Yaralanmalar Bulac hastalklar, gebelikle ilgili ve perinatal hastalklar, beslenme yetersizlikleri
Grup I'deki lm nedenleri bulac hastalklarla, gebelikle ilgili sorunlar ve perinatal hastalklar kapsamakta olup Bakent niversitesince almann yapld dnemde Trkiye'deki 6 ya da 7 lmden 1'inin altnda bu nedenler yatmaktadr. Yalnzca lkenin dousunda bulac hastalklar ve benzeri hastalklarn yk kayda deer biimde yksektir. Buna karlk, Grup II'deki lm nedenleri bulac olmayan hastalklar kapsamakta ve 2000 ylnda bile tm lmlerin yzde 80'inden fazlasnn altnda yatan nedenler olarak gze arpmaktadr. Trkiye'de en yaygn rastlanan lm nedenleri iskemik/koroner kalp hastalklar, beyin-damar hastalklar (feller de dhil) ve kronik obstrktif akcier hastal (COPD - chronic obstructive pulmonary disease) olarak dikkat ekmektedir. Trkiye'de kadnlarda koroner kalp hastal (CHD - coronary heart disease) kaynakl lmler Avrupa'da bu alandaki en yksek oranda seyretmekte olup, yzyln banda yaa gre standardize edilmi koroner kalp hastal kaynakl lm oranlarnda Trkiye, Rusya ve Baltk lkelerinin hemen altnda yer almaktadr (Onat, 2001). 2004 Hastalk Yk almasnda bunlarn yannda balca hastalk gruplar iin Engellilie Uyarlanm Yaam Yl (DALY - tek bir ltte temsil edilmek zere bir araya getirilmi zamansz lm ve ilev kayb nedeniyle kaybedilen ya da kazanlan yaam yllar) kayplar da gsterilmitir (ekil 8). Yaralanmalarn (ekil 6'da Grup III hastalklar olarak gsterilmekte ve bilhassa gen erkekleri etkilemekte) ve gebelikte lm ve enfeksiyonlarn getirdii yk de yksek bir dzeyde seyretmektedir. Yine de, bunama ve izofreni gibi nropsikiyatrik hastalklarn getirdii yk dikkate alnmasa bile, bu yzyln ba itibaryla her yl Trkiye'de kaybedilen 11 milyona varan DALY'nin iinde bulac olmaya hastalklar yzde 50'lik bir paya sahiptir.
ekil 8: Balca hastalk gruplarna gre Trkiye'de 2000 yl itibaryla DALY kayp oranlar
Kardiovaskler Yaralanma Nropsikiyatrik hastalklar HIV/AIDS dnda bulac hastalklar Perinatal (+ kadnlarda gebelik dnemi) hastalklar Kanserler Solunum sistemi hastalklar Sindirim sistemi hastalklar Kas ve iskelet sistemi hastalklar Beslenme yetersizlikleri Duyu organlar Diyabet rogenital
Erkekler Kadnlar
Bu bilgiler nda, 2000 ylnda Trkiye'de damar hastalklar, diyabet, kanser, COPD ve romatoid artrit, osteoartrit ve osteoporoz gibi kas ve iskelet sistemi hastalklar nedeniyle her yl neredeyse 6 17
milyon DALYnin kaybedildiini sylemek mmkndr. almann yapld tarihten bugne bulac hastalklarn ve gebelikte lmler gibi nedenlerin hastalk yknde dler meydana gelmitir. Yine de bulac olmayan hastalklar balamnda Trkiye nfusunun yzden 10'dan fazla arttn sylemek gerekir. 60 yan geride brakan nfus orannda da art gzlemlenmise de, Trkiye nfusunun yalanma hznn in gibi Uzakdou lkelerinin altnda kald sylenebilir. Tip 2 diyabet gibi hastalklarn sklnn, nfus art hz ve yalanma verisinin gerektirdiinden daha byk bir oranda artt da gze arpmaktadr. Ancak bu durum burada gz nne alnmamtr. Her ne kadar Alzheimer hastal dnda kalan ou bulac olmayan hastalklar nedeniyle kaybedilen salkl yaam yllar miktarnda uzayan ortalama mrn tek bana fazla bir etkisi olmamsa da (nk ortalama yaam sresindeki artlara paralel olarak insanlarn ciddi ilev kaybna uradklar ya da ykselmektedir), bu eilim bugn Trkiye'de yz yze kalnan kronik hastalklarn toplam yknn ileride ylda 6,5 milyon kayp DALY miktarna ykseleceine iaret etmektedir. Nropsikiyatrik hastalklarn etkileri de bu hesaba katlrsa toplam kaybn ylda 8 milyon DALY dzeyine ykselmesi beklenebilir. Ancak yukarda ele alnan nedenlerle, bu rakamlara net bir ekonomik deer bimek ok mmkn deildir. Burada uygulanabilecek bir yaklam, salk hizmetleri ve bu hastalklarn tedavisiyle balantl dier maliyetlere ilikin kamunun ve bireylerin harcamalarn ayrntlaryla tespit etmek ve sz konusu bireylerin topluma katks zerinde bu tablonun etkilerini irdelemek olabilir. Ancak burada bu metodolojiye yer verilmemitir. Bir baka yaklam, kaybedilen salkl / engelsiz her bir yaam ylna deme gcn esas alan bir deer atfetmek olabilir. rnein ngiltere'de eitli almalar, hastalklarn ekonomik ykn ve/veya yeni tedavilerin maliyetinin karlanabilirliini belirlemek iin NICE (National Institute for Health and Clinical Excellence) tarafndan rtl olarak belirlenen 20-30.000 dzeyindeki Kaliteye Gre Uyarlanm Yaam Yl (QALY) eik deerini kullanmtr. Bu rakam ngiltere'de kii bana den GSYH'nin yzde 50 ila 100'ne karlk gelmektedir. DS bu konuyla ilgili olarak daha muhafazakar bir yaklam benimsemitir. Bu yaklama gre kii bana den yllk GSYH'nin yzde 100'nden daha dk bir maliyetle bir DALY kazandran her trl tedavi son derece maliyet etkili kabul edilmektedir. Kii bana den yllk GSYH'nin katndan daha dk bir maliyetle bir DALY kazandran her trl tedavi ise potansiyel olarak maliyet etkili kabul edilmektedir. Muhafazakr bir rakamdan hareket ederek 10.000 ABD Dolar (yaklak olarak Trkiye'de kii bana den GSYH) dzeyinde bir DALY deeri kullanldnda, (geni bir biimde tanmlanm) nropsikiyatrik rahatszlklar dnda bulac olmayan hastalk kaynakl her DALY kaybnn toplamda ylda 65 milyar ABD Dolarna varan bir yaam ve ilev kayb faturasna katkda bulunduu sylenebilir. Bu rakam nropsikiyatrik rahatszlklar da hesaba katlrsa 80 milyar ABD Dolarna kadar ykselecektir. Trkiye'nin GSYH rakamnn bugnk kurlarla 800 milyar Dolar dzeyine ulat dnlrse, bu kayplar GSYH'nin yzde 8 ila 10'una edeerdir denilebilir. Kii bana den GSYH'nin yzde 50'si ve 200'n temel alarak yaplan DALY hesaplamalar ise her yl Trkiye'de nropsikiyatrik hastalklar dndaki bulac olmayan hastalklarn yknn lkenin potansiyel zenginliinin yzde 4 ila 16'sna mal olduu sonucunu ortaya koymaktadr. Bu rakamlar, daha iyi ilalar ya da tedaviler yoluyla serbest kalabilecek finansal tahminlerden ok kaybedilen insan yaam ya da salnn deerine ilikin olarak refah ekonomisi teorilerinin ortaya 18
koyduu
ngrlerdir.
Ancak
bu
ngrler
yine
de
Trkiyenin
gelecekte
ulusal
refahnn
daha
byk
bir
orann
maliyet
etkili
mdahalelerin
belirlenmesi
artyla
salk
ve
ilikili
hizmetlere
yatrp
yatrmamas
sorularn
ortaya
atmak
iin
yeterlidir.
(Kutu
4).
Risk
faktrleri
Trkiye
gibi
lkelerde
katlanlan
maliyetin
karln
veren
salk
hizmetleri
ve
hastalk
mdahalelerine
daha
ok
yatrm
yaplmasna
ilikin
sorular
raporun
ilerleyen
blmlerinde
ele
alnacaktr.
Ancak
bu
blmn
geri
kalan
ksmnda
bulac
olmayan
hastalklara
ilikin
risk
faktrleriyle
ilgili
dier
veriler
incelenecektir.
Ayn
zamanda
yeterince
kontrol
altnda
tutulmayan,
tansiyondan
Hepatit
B
enfeksiyonunun
ileriki
aamalarda
ortaya
karaca
maliyetlere
kadar
belirli
sorun
ve
hastalklarn
neden
olduu
yklerin
eitli
boyutlar
da
irdelenecektir.
Kronik
hastalklara
ilikin
risk
faktrleri,
ttn
kullanm
ya
da
yksek
oranda
alkol
tketimi,
ya
da
yksek
kalori
dzeyindeki
ve/veya
doymu
ya
asndan
zengin
gdalarn
tketilmesi
gibi
davransal
faktrler
ve
'biyolojik'
faktrler
olarak
snflandrlabilir.
Biyolojik
faktrlere
rnek
olarak
tansiyon
ve
lipit
(kolesterol)
dzeyleri
gsterilebilir.
Baz
yaklamlara
gre
'halk
sal'
mdahaleleri
davran
tercihlerini
etkileme
ve
nfusa
a
uygulamalar
ile
ilgili
olarak
deerlendirilirken
tbbi
bakm
rnein
hipergliseminin
diyabet
belirtisi
olarak
deerlendirilmesi
gibi
tanmlanan
tehisler
iin
bireye
ynelik
gelitirilmi
tedavilerin
sunulmas
olarak
deerlendirilmektedir.
Ancak
uygulamada
sosyal
ve
psikolojik
olarak
etkilenen
davran
modelleri
ve
genetik
ve
sonradan
kazanlm
epigenetik
zellikler
arasndaki
srekli
etkileim
bireysel
fenotipleri
tanmlar.
Bu
anlay,
gei
sonras
toplumlarda
daha
entegre
nfus
ve
hasta
odakl
paradigmalara
duyulan
gereksinimin
altn
izmektedir.
.
Kutu
4.
Halk
sal,
ulusal
refah
ve
salk
hizmetleri
harcamalar
20.
Yzyl
boyunca
toplumlarn
salk
dzeyi,
iinde
yaadklar
lkenin
Gayr
Safi
Yurt
i
Hasla
(GSYH)
rakamlar
ile
birlikte
ele
alnmtr.
Eldeki
veriler
saln
bunun
yan
sra
toplumdaki
gelir
gruplar
arasndaki
farkllklar
(yani
zengin
ve
fakir
gruplar
arasndaki
maddi
eitsizliklerin
derecesi
)
ve
baz
durumlarda
da
stma
ya
da
HIV
salgnlar
gibi
faktrlerden
de
etkilendiini
gstermektedir.
Yine
de
lkelerin
mutlak
refah
bireylerin
yaam
sresinin
en
nemli
belirleyicileri
arasnda
deerlendirilmektedir.
Ayrca,
1950'lerden
bugne
GSYH
dzeyleri
sala
ayrlan
btelerle
de
korelasyon
gstermektedir.
Maddi
adan
daha
iyi
durumdaki
toplumlar
toplam
kaynaklarnn
daha
byk
bir
ksmn
salk
hizmetleri
(ve
sosyal
hizmetler)
alannda
harcama
eilimi
iindedir.
Bazen
bu
ilikinin
altnda,
byk
lde
nfusun
yalanmas
ve
yaam
beklentisindeki
arta
paralel
olarak
bulac
olmayan
hastalklar
tayan
insanlara
salanan
tedavilerin
artan
maliyetinin
yatt
dnlr.
Ayrca
maddi
adan
daha
kt
durumdaki
lkelerde
GSYH'nin
daha
dk
bir
orannn
sala
harcanmas
yoluyla
retken
sanayi
tesis
edilmesi
ve
ulam
ile
dier
altyap
unsurlarna
daha
fazla
yatrm
yaplabilmesinin
uygun
olduu
da
zaman
zaman
dile
getirilmitir.
Ancak
Japonya
ve
ABD
gibi
lkelerin
bu
alandaki
geliimi
detayl
bir
biimde
ele
alndnda
daha
komplike
bir
tablo
ile
kar
karya
olunduu
sylenebilir.
Japonya'da
nfusun
ABD'dekinden
daha
yal
ve
daha
salkl
olmasna
ramen
milli
gelirden
sala
ayrlan
payn
daha
dk
olduu
dikkate
arpmaktadr.
Bu
gibi
gzlemler
baz
yorumcularn
salk
ve
refah
arasndaki
balantnn
doasn
sorgulamasna
ve
Avrupa
Birlii
yesi
lkeler
gibi
gei
sonras
dnemdeki
'olgun'
ekonomilerdeki
politika
belirleyicilerin
GSYH'den
salk
hizmetlerine
yksek
bir
pay
ayrlmasn
kabul
etmesi
mi,
yoksa
ekonomik
byme
devam
ederken
bile
bu
harcamalar
kontrol
altnda
tutmaya
m
almas
gerektii
konusunda
sorular
dile
getirmesine
neden
olmutur.
Aksi
ynde
ise,
salk
hizmetleri
alanndaki
gelimelerin
kii
bana
den
GSYH
rakamlarnn
nispeten
dk
seyrettii
lkelerdeki
ekonomik
geliimi
uzun
vadede
tetikleme
potansiyeli
gemite
pek
dikkatle
ele
alnmamtr.
lke
nfusu
henz
19
nispeten genken, ancak ileride bulac olmayan hastalklar ile karlama riski yksekken salk hizmetlerine nispeten yksek oranda harcama yapmak ileriki dnemlerde hem salk asndan, hem de finansal adan nemli getiriler salayabilir. Trkiye'nin de bugn bu eikte olduunu dnmek mmkndr.
ekil
9
(2000li
yllara
ilikin
verilerden
hareketle)
Trkiye'de
belirli
bulac
olmayan
risk
faktrlerinin
(mmkn
olsa)
ortadan
kaldrlmas
yoluyla
ne
kadar
DALY
kazanm
salanabileceine
ilikin
tahminlere
yer
vermektedir.
Trkiye'nin
erkek
nfusunun
yaklak
olarak
yars
ve
kadn
nfusunun
bete
biri
halen
ttn
rnleri
kullanmaktadr
(DS,
2012).
Bu
oranlar
sve
gibi
nsani
Geliim
Endeksinde3
(HDI
-
Human
Development
Index)
daha
iyi
konumdaki
lkelerde
rastlanan
rakamlara
oranla
yksektir.
Devletin
sigara
kullanmn
azaltmaya
ynelik
politikalar
arasnda
sigara
reklamlarna
getirilen
kstlamalar,
kamuya
ak
yerlerde
sigara
imenin
yasaklanmas,
ve
ttnden
alnan
vergilerin
artrlmas
saylabilir.
Yine
de
ebeveynlerin
sigara
kullanmnda
d
gzlemlenmesi
gibi
baz
alanlarda
kaydedilen
gelimelere
(bkz.
Arbal
ve
ark,
2007)
ve
yakn
zamanda
gerekletirilen
TURDEP
2
almasnda
tespit
edilen
sigara
kullanmnda
yzde
40
azalmaya
karn
bu
tedbirlerin
2008'deki
Ttn
ve
Ttn
Mamulleri
Yasasnn
kabulne
kadar
ciddi
bir
baar
salamaktan
uzak
olduu
sylenebilir.
Anlan
yasa
ile
restoranlar,
toplu
tama
aralar
kamuya
ait
ve
zel
tm
kapal
alanlar
ile
kamuya
ak
dier
alanlarda
sigara
kullanm
yasaklanmtr.
Yasa
Temmuz
2009'da
tm
hkmleri
ile
yrrle
girmitir
(Tatar
ve
ark.,
2011).
Koroner
kalp
hastalklarna
ilikin
risk
faktrleri
arasnda,
yukarda
da
belirtildii
zere,
yksek
kolesterol
dzeyi
(zellikle
de
dk
HDL
ve
yksek
LDL
4),
yksek
tansiyon
ve
karn
blgesinde
fazla
kilolar
yer
almaktadr.
Son
saylan
faktr
ayn
zamanda
Tip
2
diyabetin
de
bamsz
risk
faktrleri
arasnda
saylmaktadr.
Tip
2
diyabet
ise
aada
da
belirtildii
zere
kardiyovaskler
hastalklar
tetikleyen
etkenler
arasnda
yer
almaktadr.
Veriler
Trkiye'de
nfusun
byk
ksmnn
yetikinlie
girdikleri
dnemde
dk
lipid
dzeyleri
ve
genel
bulac
olmayan
hastalk
risklerine
sahip
olduuna,
ancak
20'li
ve
30'lu
yalarnda
bu
gstergelerinde
hzl
bir
ykseli
meydana
geldiine
iaret
etmektedir
(Onat,
2001).
Ancak
bugn
lkede
ocuklar
arasnda
bile
metabolik
hastalklar
ve
damar
hastalklarna
ilikin
risklerde
gzle
grlr
bir
art
olduu
bilinmektedir
(Arbal
ve
ark.,
2011).
Bu
risk
faktrleri,
aralarndaki
sinerjik
etkileim
nedeniyle
birbirinden
bamsz
olarak
deil
birlikte
ele
alnmaldr.
Yine
de
etkilerini
daha
kstl
gsteren
birleik
olmayan
dzeyde
bile
(ki
bu
dzeyde
toplam
risk
olduundan
daha
dk
grlr)
Trkiye
erikin
nfusunun
yaklak
drtte
birinin
klinik
adan
nemli
yksek
kolesterol
ile
yaad
ve
Trkiye
erikin
nfusunun
te
birinde
de
klinik
adan
nemli
hipertansiyon
bulunduuna
dair
bulgular
bulunmaktadr.
40
ila
70
ya
grubundaki
erkeklerde
bu
oran
yzde
40'n,
kadnlarda
ise
yzde
50'nin
zerine
ykselmektedir.
DS
ve
dier
kaynaklar
sk
sk
yksek
sigara
kullanm
orannn
ve
(yeterli
dzeyde)
tedavi
edilmeyen
yksek
kolesterol
ile
hipertansiyonun
tm
gelimekte
olan
ekonomilerde
ciddi
sorunlar
olduuna
3
nsani Geliim Endeksi. HDI Gney Asyal iktisatlar Mahbubul Haq ve Amartya Sen tarafndan 1990'larn banda gelitirilmi bir zet bileik istatistiktir. 2011 ylnda Trkiye'nin HDI rakam 0,699 olarak gereklemitir. Bu da lkeyi insani geliim endeksi tablosunda orta sralara yerletirmektedir. Trkiye'nin genel HDI veri kmesinin bileenleri tek tek ele alndnda zellikle eitime eitliki eriim alannda skntlar dikkati ekmektedir. 4 Yksek ve Dk Younluklu Lipoprotein Kolesterol. 'Yksek younluklu kolesterol' (HDL) kolesterol karaciere geri gtrmek suretiyle koruyucu bir etki sergilerken LDL (ve dier lipitler) kolesterol dokulara ve potansiyel olarak arterlerin i duvarlarna tamakta ve burada atherosklerozun nde gelen nedeni olarak etki etmesine neden olmaktadr.
20
tekrar tekrar vurgu yapmtr (bkz. ekil 10). Bu balamda Trkiye de istisnadan ziyade kurala uyan bir rnek olarak grlmelidir. Yine de bu mevcut tablonun gz ard edilmesi iin yeterli bir neden olarak deerlendirilmemelidir. Mesela, kapal ortamlarda sigaraya maruz kalmak ve aktif olmayan yaam tarz gibi etkenlerin neden olduu zararlar azaltmak iin dk bir maliyetle yaplabilecek daha birok ey olduuna dair kantlar vardr.
ekil
9:
Trkiye'de
belirli
risk
faktrlerinin
ortadan
kaldrlmas
halinde
nlenebilecek
DALY
kayplar
(1000)
nlenebilir DALY Kayb Says
Sigara kullanm
Erkekler
Yksek BMI
Kadnlar
Yksek tansiyon
DALY Says
Trkiye'de 26 ehirde yaayan neredeyse 5.000 kii zerinde yaplm byk bir anket almasnda katlmclarn yzde 30'dan fazlasnn tansiyonlarn hi ltrmedikleri ortaya kmtr (Altun ve ark., 2005). Klinik hipertansiyon tans konanlarn yalnzca yzde 41'i bu tandan haberdarken sadece yzde 31'i bu rahatszlk nedeniyle herhangi bir ila kullanmaktadr. Her on kiiden ancak birinin tansiyon dzeyi makul llerdedir. Bu ltlerde ilerleme kaydedilmi olsa bile, nispeten gen bir nfusta karlalan bu bulgular gelecek 40 yllk dnemde damar hastalklar ve ilikili zararlarda ok byk lde artlarn habercisi olarak deerlendirilebilir.
ekil 10: lkenin gelir grubuna gre 60 ya zeri erikinlerde belirli risk faktrlerinden kaynaklanan DALY kayb oranlar
21
Yksek gelir grubundaki lkeler Orta gelir grubundaki lkeler Dk gelir grubundaki lkeler
Yksek kolesterol
Yksek tansiyon
Ttn kullanm
Obezite hem diyabet ve kalp hastalklar gibi bulac olmayan hastalklar, hem de osteoartrit ve srt rahatszlklar gibi sorunlar iin bir risk faktrdr. Yksek tansiyonla ve zarar verici dzeyde yksek kolesterol seviyeleri ile de ciddi korelasyon sergilemektedir. Bu balamda Trkiye nfusunun te birinden fazlasnn fiziksel aktivitelerinin yetersiz ya da dk dzeyde olduu sylenebilir. Ayrca Trkiye'deki ortalama meyve ve sebze tketimi Yunanistan gibi komu lkelere oranla dk seyretmekte (gnde iki porsiyondan az) ve nfusun eker ve fast-food tketimi artmaktadr (Salk Bakanl, 2010). Trkiye'de obezitenin yaygnlna ilikin bulgular almadan almaya farkllk gstermekte ve ulalan bulgular incelenen rneklemin ya yaps gibi etkenlerden etkilenebilmektedir. Yine de erkek ve kz ocuklarn yzde 15'ine varan oranlarda obezite rakamlar bildirilmektedir. Yetikinlerde bildirilen obezite oranlar erkeklerde yzde 13 dzeyinden (ki bugn iin olduka dk bir rakam gibi grlmektedir) kadnlarda yzde 40'a varan rakamlara kadar eitlilik gstermektedir (Salk Bakanl, 2010). TURDEP II almasnda (aada ayrntlarna girilmitir) Satman ve ark. 2010'da (erkek ve kadnlarda) toplam obezite orannn yzde 30'u atn, bunun da 1990'larn sonunda yaplan TURDEP 1 almasna oranla yzde 50 arta iaret ettiini belirtmektedir (Satman ve ark., 2002). Benzer biimde Hatami ve ark. (2003) 1990 ile 2000 yllar arasnda gzlemlenen bir kohortta obezitede yzde 20'ye yakn bir art gzlemlendiini belirtmektedir. Kadn nfusa ynelik veriler 50 yan stndeki kadnlarn yzde 50'sinin obez olarak deerlendirilebileceine iaret etmektedir. Bu durum orta ya ve sonrasndaki Trk kadnlarnda yksek tansiyonun yaygnln ve koroner kalp hastalklar ile bununla balantl hastalklardan yksek lm oranlarn aklayabilmektedir. Dier Akdeniz lkelerinde de kadnlarda obezite ve bununla ilgili hastalk yklerinin zellikle ekonomik ve sosyal adan daha kt durumdaki grup ve bireyler zerinde etkili olduuna ynelik bulgular elde edilmitir. Okuma yazma bilmeme gibi sorunlarn da Trkiye'deki yoksul kadn nfusu zerinde daha youn bir etkisinin olduu, bu gruptaki kiilerin hem krsal blgelerde, hem de varolarda salkla ilgili bilgilendirme ve hizmetlere eriimde ciddi sorunlar yaad bilinmektedir. Devletin obeziteyi nleme ve obeziteyle mcadele programnn (Salk Bakanl, 2010) hedefleri arasnda obezitenin salk asndan douraca sorunlar hakknda kamuoyunu bilinlendirme ve
22
medya, okullar ile iyerlerindeki kampanyalar kanalyla daha salkl yaam tarzlarnn tevik edilmesi yer almaktadr. Bu strateji iin bir izleme ve deerlendirme srecinin oluturulmas hedefine 2011'de ulalm olup ilk ilerleme raporunun 2015'te tamamlanmas beklenmektedir. te yandan ksa vadede yksek obezite oranlarndan kaynaklanan kardiyovaskler hastalklarn ve bunlarla balantl sorunlarn olumsuz etkilerinin ortadan kaldrlmas ttn kullanmn azaltmay amalayan mdahalelerin yan sra farmakolojik mdahalelerin bulunabilirlik ve kullanmn artrlmasna da dayal olacaktr. Engellenebilir hastalklar, nlenebilir maliyetler Gelecek birka yllk dnemde yaplacak aratrmalar ile Trkiye'de bulac olmayan hastalklar ile balantl nlenebilir ilev kayplar ve skntlarn boyutuna ilikin daha gncel ve tam bilgi edinmek mmkn olabilecektir. Bu da lkenin salk stratejilerinin ve belki daha da nemlisi hizmet sunum programlarnn odann kurumsal akut hastalk tedavisi yerine hastalklar nleme ve bireylerin toplum iinde uzun dnemli salk sorunlar ile birlikte yaamalarna yardmc programlara ynlenmesine yardmc olabilir. (ekil 11). Yine de neyin baarlmas gerektii ve bu hedefe maliyet asndan en etkin biimde nasl ulalabilecei konusunda ulusal ve uluslararas lekte nemli lde bilgi bulunmaktadr. rnein, Trkiye'de damar hastalklarnn ynetimi alannda yk byk lde hastanelerde grev yapan kardiyolog ve dahiliye uzmanlarna dmektedir. Bu sistem, yaam tehdit eden akut sorunlar tedavi edilirken ve/veya hastalklarn ilerleyen aamalarndaki sorunlar ele alnrken ve kalp ameliyatlar gibi pahal ve riskli mdahaleler gerekletirilirken doru bir yaklam olabilir. te yandan dnyann birok lkesinde yaanan deneyimler, tansiyon drcler ve lipit drcler gibi dk maliyetli ve etkili ilalar kullanlarak salanan birinci ve ikinci basamak nleme almalarnn hastanelerde alan uzmanlarca etkin bir ekilde yrtlemeyeceini gstermektedir. Hizmet kontrol odann daha ok birinci basamaa ynlenmesi ve salk hizmeti kullanclarn daha dk maliyetle desteklemek iin mmkn olan durumlarda etkili ilalarn kullanmn salama konusunda eyleme geme ihtiyac aktr. Global lekte otorite kabul edilen baz uzmanlar, risk faktr testleri ve erken dnem kardiyovaskler hastalk tedavileri gibi tp dna kma ' eylemlerinin n plana karlmasn savunmaktadr (Wald ve Misselbrook, 2011). Her ne kadar bugnk tabloda bu nevi stratejiler Trkiye'de hkim sosyal ve profesyonel yaklamlar nedeniyle uygulanabilirlikten uzak olsa da, daha proaktif bir aile hekimlii yaklamyla damar hastalklarnn nlenmesi ile ynetimini salamaya ve lipit drclerin yazlmas gibi alanlardaki uygun olmayan kstlamalarn kaldrlmasna ynelik reformlarn proaktif bir bak asyla deerlendirilmesinde fayda bulunmaktadr. rnein , genel ya ve profili mdahale ihtiyacn ortaya koyan bireylerde lipit dzeylerinin tespiti iin hastanelerde gereksiz testler uygulanmasndan kanmak bu gibi etkinlik salama yntemlerinin rnekleri arasnda saylabilir. Dnya genelinde gelimekte olan ekonomilerin stesinden gelmesi gereken sistemsel engellerden biri de, damar hastalklarnn tedavisinde uzmanlarn gereinden baskn bir rol oynamasnn birinci 23
basamak salk hizmetlerini sunanlar arasnda bu hayati alana tepkisel olarak yeterli ilginin gsterilmemesine yol amas olarak ortaya kmaktadr (Turkay ve ark., 2007).
Kaynak:
Yazarlar
Diyabete rastlama skl 1997-1998 ve 2010'da gerekletirilen iki byk lekli TURDEP (Trkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalklar Prevalans) almas Trkiye'de Tip 2 diyabetin hzla artan ykne ilikin nemli bulgular ortaya koymaktadr (Satman ve ark., 2002; Satman ve ark., 2010; Tatar, 2012). Her iki alma da yaklak olarak 25.000 kiilik bir rneklem zerinde yaplmtr. Her ne kadar TURDEP 2'nin rnekleminde yer alan katlmclarn ortalama ya TURDEP 1 iin bildirilen ortalama yaa gre daha yksekse de (ilk almadaki 41 ya ortalamasna karn ikinci almada 46), almalarn bulgularnn gvenilir lde karlatrlabilir olduu dnlmektedir. almalar, ulusal diyabet prevalansnn iki alma arasnda geen 13 yllk dnemde yzde 7'nin biraz stndeki bir dzeyden yzde 13'e ulaarak neredeyse iki katna ktn gstermektedir. Trkiye'de 1997-98 dneminde kaydedilen yzde 7-8 oranndaki Tip 2 diyabet prevalans o dnemde ngiltere, Japonya ve sve'e oranla daha yksek bir orandadr. Uluslararas analistler global eilimlerdeki geliimleri gz nnde bulundurarak bu orann 2030'a gelindiinde neredeyse yzde 10 dzeyine ulaacan ngrmlerdir (Shaw ve ark., 2010). ABD'de 2030 ylnda diyabet prevalans rakamlarnn 2010'daki yzde 12 seviyesine nazaran artla yzde 14'e ulamas beklenmektedir. Ancak bu tahminlere bakarak Trkiye'de bugn kar karya olunan diyabet prevalansnn Amerika'daki orann da zerinde olduu sylenebilir. Bu gibi eilimlerin Trkiyenin gelecekteki salk tablosu zerinde oluturduu tehdidin boyutu gz ard edilmemelidir.
24
TURDEP 2 kapsamnda ortaya konan ilk gzlemler arasnda ayrca 1997/1998 dnemine nazaran kadnlarn ortalama kilosunun 8 kg, erkeklerinse 6 kg art gsterdii bulgusu yer almaktadr. Benzeri artlara bel llerinde de (erkeklerde 6 cm, kadnlarda 7 cm) rastlamak mmkndr. 2010 ylndaki almaya gre, diyabetin ortalama ortaya k ya 1998'deki dzeye oranla be yl daha gerilemitir. Buna ilave olarak, TURDEP II almasna katlan rneklemdeki kiilerin yzde 45'i diyabet sorunu yaadklarnn farknda deildir. Trkiye'de ayrca hastaln insidans ve prevalans rakamlarnda blgeler arasnda ciddi farkllklar bulunduuna ve bu farkllklarn altnda da ekonomik gstergeler ile bunlarla balantl gelimelerle pozitif ilikinin yattna dair belirtiler grlmektedir. rnein TURDEP 1 diyabetin kentsel nfusta krsal nfusa oranla nemli lde daha yaygn olduunu ortaya koymutur. lkenin dousunda hem hastalk tans konma (yzde 6) hem de glikoz toleransnda azalma (yzde 6) oranlarnda en dk prevalans gzlemlenmitir. En yksek oranlaraysa (srasyla yzde 9 ve yzde 8) Gney blgesinde rastlanmtr (Satman ve ark., 2002). Bu veriler diyabetle ilikili hastalk yknde sregiden bir art uyars yapmakta ve dier lkelerde artan salk harcamalarnn temel nedeni olan diyabet ile ilikili hastalk yknn Trkiyede de artna ilikin ak bir uyarda bulunmaktadr (Thorpe, 2011; Thorpe, 2012; Zhuo ve ark., 2012; Narayan ve ark., 2012). Son dnemde yaplan bir almada da diyabetin nlenmesi ve erken dnemde kontrol altna alnmasna ynelik daha etkili yaklamlarn uygulamaya konmamas halinde, hastaln ileriki dnemlerinde kar karya kalnacak olan komplikasyonlarnn maliyetinin bugnn fiyatlar ile 10 milyar ABD Dolar dzeyine trmanabilecei belirtilmektedir (Malhan ve ark., 2011). Bu da Trkiye'nin bugnk salk harcamalar toplamnn yzde 20'si gibi bir rakama tekabl etmektedir. Her ne kadar bu ve benzeri aratrmalarn ayrntlarn sorgulamak mmknse de, almalar bu ve bununla balantl kronik hastalklarn mmkn olduunca rasyonel ve etkili bir biimde ele alnmasnn nemini vurgulamaktadr. Konu mantk erevesinde irdelendiinde, Tip 2 diyabet hastalarna kaliteli tedavi (ve ilalarn sorunu yeterli dzeyde kontrol altnda tutamad aamada gereken inslini) sunmann ksa vadedeki maliyetinden kanmann ilerleyen dnemde ok daha ciddi maliyetlerin kapsn aabilecei ynnde nemli deliller bulunmaktadr. Kanlmas gereken yanllklara bir rnek, potansiyel olarak nlenebilir ve ok pahal olan hastanede yatarak tedavi edilmenin maliyetinin tamamn karlarken hastann ila reete bedellerini demedeki isteksizlii gibi nedenlerle anti-diyabetik tedavinin daha erken aamalarda toplumda tedavi edilmesinin engellenmesi gsterilebilir. Bu ve benzeri sorunlar karsnda Salk Bakanlnn 2011-2014 dneminde diyabeti nleme ve diyabetle mcadeleye ynelik eylem plan (Salk Bakanl, 2011) aadaki hedefleri ortaya koymaktadr: diyabeti eitim, salkl yaam tarz, kamuoyunun bilinlendirilmesi ve erken tehis yoluyla nlemek; diyabet ve komplikasyonlarnn etkili tedavisini salamak; diyabetle geen dnemde salk hizmetlerinin kalitesini artrmak ve hastalkla ilgili tedavilere vaktinde eriim salamak yoluyla hastalarn yaam kalitesini ykseltmek; ocukluk dneminde diyabeti nleme, erken tehis ve tedavilerde gelime salamak suretiyle kontrol altna almak; ve 25
vaka kaytlarnn tutulmas ve kaliteli hastala rastlanma skl verisi salanmas, aratrmalar yaplmas ve salk alanlarna eitimine ynelik faaliyetlerin uygulanmas gibi yntemlerle diyabetin ynetiminin desteklenmesi. Bunlar son derece kabul edilebilir hedeflerdir. Ancak sadece Trkiye'nin deil dnya genelinde salk sistemini finanse eden kurumlarn ve hizmet sunucularnn kar karya olduu asl sorun; bu alandaki iyi niyetli uygulamalarn yaa bal Tip 2 diyabetin insidansnda etkili dlere ve birinci basamak (ve gerektiinde ikinci basamak) salk kurumlarnda diyabet ile ilgili komplikasyonlarn ortaya kmasn azaltacak hizmetlerin sunulmasna ne kadar yol atdr. Tm bunlar birlikte ele alndnda, gerek Trkiye'de yaplan gerekse baka lkelerde gerekletirilen ve bulgular bu raporda zetlenen almalar, bu alanda ortaya kan acil eylem ihtiyacna iaret etmektedir. Sigara kullanm ve salk nlenebilir veya erken dnemde etkili salk hizmetleri sunulmas ile geciktirilebilecek ya da etkisi azaltlabilecek kronik hastalklar arasnda saylabilecek dier sorunlar arasnda, astm ve (Trkiye'de bugn daha ciddi lde karlalan) Kronik Obstrktif Akcier Hastalndan (COPD) akcier kanserine kadar uzanan bir yelpazedeki muhtelif hastalklar yer almaktadr. Hepatit B ve C gibi enfeksiyonlarn uzun vadedeki etkilerinden kanmak da bu balamda gz nnde bulundurulabilir (Kutu 5). Daha nce de belirtildii zere, bu alanda baz baarlar (zellikle nfusun gen ve daha iyi eitimli kesimlerinde) elde edilmi olsa da sigara kullanm Trkiye'de yaygn ve zararl bir alkanlk olarak dikkat ekmektedir. Bu alkanlk zellikle erkek nfusta yaygn olarak gze arpsa da, kadnlarn toplum iinde erkeklerden farkl davranmasnn beklendii kesimlerde kadnlarn sigara kullanmnn gerek oranlar yanstmayacak dzeyde dk belirtildii de bilinen bir durumdur. Uzun sre sigara kullanan her iki kiiden birinin ttn kullanmnn neden olduu bir hastalktan lecei bilinmektedir. Geride kalanlarsa nikotin bamll nedeniyle ilev kayb sorunlar yaayacaktr. te yandan nispeten gvenli farmastik zmlerle ila kullanm yoluyla sigara brakma oranlarnda kayda deer artlar salanabilmektedir. Trakea, bron ve akcier kanseri (ki bu hali hazrda Trkiye'de yedinci en yaygn lm nedenidir) insidans 1980'lerin ortalarnda 100.000 kiide 5 dzeyinden ykseklere trmanmaktadr. Bugn bu rakam her 100.000 kiide 20 dzeyindedir. Sigara kullanm ile balantl kanserler arasnda ayrca az ve yemek borusu kanseri ile mesane kanseri saylabilir. Trkiye'de COPD prevalansna ynelik tahminler halen yzde 7 dzeyindedir. Vakalara daha ok erkeklerde rastlanmaktadr (bkz. Gunen ve ark., 2008). te yandan gelecekte COPD hastas olma ihtimali bulunanlarn says halihazrda tan konmu olanlarn muhtemelen 2.5 kat dzeyindedir. Ykselmekte olan COPD oranlar, daha etkili nleyici stratejilerin uygulamaya konmamas durumunda Trkiye nfusunun gelecekte kar karya kalaca artan kronik hastalk prevalansna bir rnek tekil etmektedir.
26
DS'nn Ttn Kontrolne Dair ereve Szlemesi, sigaray brakmak isteyen tiryakilere sigaray brakma konusunda yardmc olacak ilalarn temin edilmesi yoluyla destek verilmesinin nemine vurgu yapmaktadr. sve ve Danimarka'dan in'e kadar birok lke, sigara ime ve ttn ineme gibi bununla benzer alkanlklarn yerini almak zere daha gvenli nikotin kullanm formlar koymaya ynelik uzun vadeli stratejileri deerlendirmektedir. Trkiyede de toplum salnda ilerleme kaydetmek amacyla hareket ederken sigara ve benzeri ttn rnlerinin kullanmn engellemeye ynelik benzer radikal politika alternatiflerinin de daha dikkatli bir biimde irdelenmesinde fayda vardr. Allagelmi halk sal tedbirleri tek bana ttnden kaynaklanan zararlar tmyle ortadan kaldrmaya yeterli olmayabilir. Trk toplumunda HBV zellikle orta gelir dzeyindeki toplumlar etkileyen bir dier salk sorunu da hepatik enfeksiyonlardr. Trkiye'de Hepatit B yaygn olarak grlmektedir. Hepatit B, 'Dikey' dzlemde anneden ocua doum ncesinde ya da doum srasnda bulaabildii gibi, (daha yaygn olarak) 'yatay dzlemde' kiiden kiiye bulaan tayc enjektrler, cinsel temas, ciltteki lezyon ve kesikler kanalyla da bulaabilir. Trkiye'de 3 milyondan fazla kii hastala neden olan HBV virs ile enfekte olmutur. Bu da toplam nfusun yaklak yzde 4,5'ini oluturmaktadr (Toy ve ark., 2011). Akut vakalarn yaklak yzde 10'u kronik enfeksiyona neden olurken bunlarn da te biri ileriki dnemlerde karacier sirozu, karacier yetmezlii veya karacier kanseri gibi ciddi hastalklarla kar karya kalmaktadr (Hepatit B alma Grubu, 2010). Trkiye'de HBV enfeksiyonu ile ekonomik yoksulluk arasnda bir balant mevcut olup lkenin Dou ve Kuzey kesimlerinde ortalamann zerinde enfeksiyon oranlar grlmektedir. Hastaln insidans ayrca ocukluk dneminde alamadan yararlanamam gen yetikinler arasnda da yksektir. 25-35 ya grubunda yaklak olarak her on be kiiden biri HBV enfeksiyonu geirmitir. Yatay bulama formuna halen rastlanabilmektedir. Bu da yetikinlerdeki alama oranlarnn, zellikle yksek risk gruplarnda daha da artrlabilecei gereine iaret etmektedir. Kronik Hepatit B'ye kar farmastik tedaviler karaciere zarar veren komplikasyonlar ve sirozu geciktirebilmekte veya tmyle engelleyebilmektedir. Hem Hepatit B, hem de Hepatit C iin gittike daha etkili antiviral ilalar gelitirilmektedir. Hastaln bu ikinci formuna Trkiye'de HBV kadar sk rastlanmamaktadr (Dursun ve ark., 2004). Yine de yakn zamanda gelitirilen farmastik zmler nispeten pahaldr (bkz. Kutu 5). Bu tr gzlemler bu raporun ilerleyen ksmlarnda ayrntlaryla ele alnacak bir dizi nemli politikay da deerlendirme konusu yapmaktadr.
27
Kronik Hepatit C enfeksiyonuna ise daha farkl bir virs tr (HCV) neden olmaktadr. te yandan kronik HBV'nin uzun vadedeki sonularna benzer etkileri vardr. Halihazrda HCV'ye kar bir a bulunmamaktadr. Dnya genelinde prevalans dzeyi ise yaklak olarak tm yetikinlerin yzde 3'ne karlk gelmektedir. Trkiye'de kaytlara geen (serumda HCV antikorlarnn bulunmasna gre hesaplanan) prevalans dzeyi daha dk olup yaklak yzde 0,6 orannda seyretmektedir (Dursun ve ark., 2004). Ancak bu rakam gerek oran yanstmyor olabilir. Bu aratrma, HCV enfeksiyonunun en yaygn nedeni olan intravenz ila kullanm orannn dk seyrettii bir blgede gerekletirilmitir. Anti-viral ilalarn kombinasyonlarnn da kullanld modern ila tedavileri bugn artk Hepatit C virs ailesinin byk ksmn ortadan kaldrabilmekte ve dolaysyla hastalarn yzde 80 kadarn tedavi edebilmektedir. Bu amala kullanlan ilalarn birou nispeten yeni olup patent korumas kapsamndadr. Bu nedenle jenerik tedavi seeneklerine oranla ciddi lde daha maliyetli olmaktadrlar. Ancak, tm Hepatit formlarnn etkili ynetimine yaplacak yatrmlarn maliyet etkili olmas beklenmektedir.
yzde 9'u dzeyine getirmek, aksi halde bulac olmayan hastalk oranlarndaki ve tedavi maliyetlerindeki artla balantl olarak ortaya kabilecek uzun vadeli salk sorunlarnn ykn asgariye indirmek asndan nemlidir. Maliyet etkili mdahaleler
Yerel
dzeyde
kabul
edilebilir
karar
alma,
stratejik
dzeyde
bilgili
bir
siyasal
liderliin
yan
sra
hangi
mdahalelerin
Trk
toplumuna
maliyet
etkililik
asndan
optimal
dzeyde
salk
getirisi
salayacana
ynelik
bilgi
sahibi
olmay
da
gerektirir5.
Gnmzde,
bulac
olmayan
hastalklarn
ykn
azaltmak
iin
mevcut
frsatlara
ilikin
artan
sayda
kant
bulunmaktadr.
rnein
yakn
zamanda
Salomon
ve
ark..
(2012)
DSnn
ncln
ettii
yntemleri
kullanarak
Meksika'da
depresyon,
ttn
kullanm,
eitli
kanserler,
kardiyovaskler
hastalklar,
COPD
ve
diyabet
gibi
hastalklarn
nlenmesi,
tedavisi
ve
iyiletirilmesi
konularn
incelemitir.
Meksika
Trkiye'ninkine
yakn
bir
kii
bana
den
GSYH
dzeyine
sahip
olup,
baka
birok
adan
da
Trkiye'nin
durumuna
paralellik
arz
etmektedir.
almann
sonucunda
ortaya
kan
yaynda
toplamda
100'den
fazla
salk
hizmeti
mdahalesi
sonucunda
elde
edilen
DALY
bana
maliyet
konusu
irdelenmitir.
Bu
almann
yazarlar
(gemiteki
almalara
da
paralel
olarak),
kardiyovaskler
hastalk
risklerini
azaltmak,
alkol
ve
ttn
kullanmn
kontrol
altna
almak
gibi
halk
sal
programlarnn
hastane
ortamlarnda
salanan
tbbi
tedavilere
oranla
harcanan
parann
karln
daha
iyi
verdii
grndedir.
Ancak
ortaya
kan
tablo
bu
aklama
kadar
basit
deildir.
Baz
uzmanlk
gerektiren
tedavi
formlarnn,
zellikle
de
katarakt
ameliyatnn,
olduka
iyi
maliyet
etkililik
oranlarna
sahip
olduu
ortaya
konmutur
.6.
Kardiyovaskler
hastalklar
birinci
ve
ikinci
basamakta
(esasen
ilaca
dayal)
nleme
giriimlerinin
de
maliyet
etkililik
oranlar
yksek
bulunmutur.
Tansiyonu
drmeye
ynelik
eylem
ve
tedavilerin
de
(tuz
almn
snrlamak
ve
tansiyon
drc
ilalar
kullanmak
)
kazanlan
DALY
bana
en
dk
maliyet
dzeyini
sergiledii
grlmtr.
Eldeki
epidemiyolojik
veriler
bu
nevi
mdahalelerin
de
Trkiyede
harcanan
parann
karln
iyi
bir
ekilde
vermesinin
muhtemel
olduunu
gstermektedir.
Salomon
ve
ark.
bunlarn
yannda
kalp
yetmezlii
gibi
yaygn
bir
biimde
bilinen
hastalklarn
da
tedavisinin
maliyet
etkili
olduu
sonucuna
varmtr.
Gelimi
glisemik
kontrol
potansiyel
olarak
maliyet
etkili
bulunmusa
da,
etkililik
dzeyinin
tansiyonun
drlmesi
kadar
yksek
olmad
grlmtr.
Bu
da
ksmen
mmkn
olan
her
durumda
diyabetin
gelimesinin
geciktirilmesi
ya
da
nlenmesine
ynelik
tedbirlerin
erken
dnemde
alnmas
gereine
iaret
etmektedir.
5
Maliyet etkililik (cost effectiveness) analizi, salk sektrne ayrlan kaynaklarn bu alanda en verimli biimde datlmas ile ilgilidir. Maliyet-yarar (cost benefit) analizi ise toplumun kaynaklarnn genel kullanm ile balantl olup, bu eksende salk hizmetlerinin finansman ile ekonominin dier sektrlerinde yaplan harcamalar arasndaki mevcut dengelerin kaynak tahsisinde verimliliini sorgulayabilir. ngiltere gibi lkelerde siyasi karar alma otoriteleri salk hizmetlerinde maliyet etkililik analizlerini tevik ederken, genel itibaryla daha geni apl maliyet-yarar analizlerine zaman ve kaynak ayrmaktan kanmlardr. 6 Buna karlk, dk teknoloji dzeyindeki baz halk sal mdahaleleri beklenen faydalar getirmeyebilir. rnein yazl aklayc materyaller ve bilgilendirme brorleri gibi yollarla dier salk hizmetlerinden bamsz bir biimde salt bilgi vermeye ynelik almalar, her ne kadar dk maliyetli olsalar da salk alanndaki davranlar nemli lde etkilemekten uzak abalar olarak kalmaktadr.
29
Bu yaklama ve dnyann baka yerlerinde yaplan benzer almalara getirilebilecek geerli bir eletiri, bu almalarda izilen tablonun statik olduu ve zaman iinde ortaya kan ve bu raporun yukardaki blmlerinde atfta bulunulan dinamik etkileri gz nne almad ynndedir. Burada dikkat ekilen husus, bu aratrmalarda yaplan deerlendirmelerde bugn zamannda harekete gemek suretiyle gelecekte nlenebilecek yksek salk harcamalarnn ve dier sosyal ve ekonomik maliyetlerin hesaba katlmam olmasdr. Bu almalar ayrca, kamuya ak alanlarda sigara ime yasa gibi allm ve kiisel olmayan halk sal programlar ile oluturulan sinerjiyi ve sigara tiryakilerine sigaray brakmalar iin verilen destek gibi rneklerde ekil bulan, halk salyla balantl hedeflere ulamak iin verilen kiisel salk hizmetlerinin salad ek faydalar da tam olarak dikkate alamamaktadr. Yine de, bu gibi veriler Trkiye'nin birinci basamak salk hizmetleri ve ilalar (rasyonel kullanm kaydyla) zerine yapt harcamalarn mutlak ve oransal rakamlarn daha da artrmak ve halk saln gelitirmeye ynelik olarak obeziteyle mcadele ve bununla balantl olarak kardiyovaskler risklerin ynetimi gibi alanlardaki yatrmlar oaltmak yoluyla nemli faydalar salayabilecei grn desteklemektedir. Bu almalar ayrca Tip 2 diyabetin ortaya kmasn geciktirmek ve/veya nlemenin nfusun geneli iin yksek dzeyde fayda salayacan da onaylamaktadr. Bu gr yukarda deinilen, Trk politika belirleyicilerine yukarda nerilen salk harcamalarnn mutlak tutarn ve GSYH iindeki payn artrma ve daha fazla kayna sadece salkla ilgili davranlar deitirmeye ynelik programlara deil ayn zamanda ilalarn uygun kullanmn gelitirmeye ynelik programlara ayrmalar nerilerini glendirmektedir. Bu analiz benimsendii takdirde bu alanlarda geliimin nndeki engellerin niteliini ve bunlarn nasl alabileceini anlamak daha da nem kazanacaktr.
Rasyonel
ve
maliyet
etkili
ila
kullanmnn
yaygnlatrlmas
la,
a
ve
dier
farmastik
rnlerin
maliyetleri
(eczaclarn
cretleri
ve
zel
ila
harcamalar
da
dhil
olmak
zere)
OECD
lkelerinde
genellikle
toplam
salk
harcamalarnn
yzde
15
ila
20'si,
ve
GSYH'nin
yzde
1,5'i
dzeyinde
seyretmektedir.
Trkiye
(ve
rnein
Danimarka
ya
da
ngiltere)
gibi
lkelerde,
salk
harcamalarnn
btn
iinde
nemli
ama
tek
bana
baskn
olmayan
bir
bileen
olduunu
gsteren
bu
oranlar
bugn
OECD
ortalamalarnn
altnda
seyretmektedir.
Yine
de
ila
fiyatlar
ve
ila
harcamalarnn
genel
lei
ou
zaman
kamuoyunda
salk
ve
salk
hizmetleri
alanndaki
tartmalar
ierisinde
nemli
yer
tutmaktadr.
Bu
durumun
bir
nedeni
ila
harcamalarnda
ksnt
ars
yapmann
doktorlarn
cretleri
gibi
kalemlerde
ksntya
gitmeye
nazaran
siyaseten
daha
kolay
olabildii
gereidir.
Farmastik
rnlerin
fiyatlar
ve
genel
maliyetleri
konusundaki
endieler
ayrca
Hindistan
ve
in
gibi
lkelerdeki
dk
maliyetli
reticilerce
piyasaya
srlen
jenerik
ilalara
kyasla
patentli
ilalarn
ok
yksek
maliyetleri
olduu
algsyla
da
balantldr.
Kamuoyundaki
tartmalarda
ila
aratrma
ve
gelitirme
faaliyetlerinin
yksek
sabit
maliyetleri
ve
(hazrdaki
rnleri
taklit
etmeye
dayal
retime
nazaran)
yksek
riskli
aratrma
faaliyetlerine
yatrm
yapmay
tevik
edecek
yksek
kr
marjlar
ihtiyac
gibi
konularda
objektif
bir
iletiim
kurmak
neredeyse
imknszdr
(bkz.
Kutu
6).
30
Trkiye'de devletin uluslararas karlatrmalar esas alan referans fiyat uygulamalarndan yararlanmas ve bu yolla yeni gelitirilen ilalarn fiyatlarn Avrupa'daki fiyatlara nazaran dk tutabilmesine ramen bazen ila harcamalarnn gereinden fazla olduu ynnde iddialarda bulunulabilmektedir. Bu dorultuda eletirileri dile getirenler gemite ila harcamalarnn tm salk harcamalar iinde yzde 30'u, GSYH'de de yzde 2'yi aan bir paya sahip olduunu tartmlardr. Ancak bu gibi rakamlar dile getirilirken hizmet satn alanlara verilen iskonto oranlar ve dier eitli etkenler gz nnde bulundurulmamaktadr. Bugn Trkiye'de ilalara yaplan salk harcamalarnn GSYH'nin yzde 1'i dzeyinde seyrettii aktr. Bu rakam OECD ortalamas olan yzde 1,5 orannn olduka altndadr (Gursoz, 2012).
stelik bu nispeten dk oransal harcama rakamna, dviz kurlar gz nnde bulundurulduunda Trkiye'de kii bana den GSYH'nin bir ok OECD lkesindeki milli gelir rakamlarnn altnda kald bir ortamda ulalmtr. (Normal artlarda yeni ilalarn birim maliyetleri lke iinde igc maliyetlerinin ortalamann altnda kald lkelerdeki dier giderlere gre daha yksek kald sylenebilir.) Bunun yannda, Trkiye'de retilen jenerik (patenti sona ermi) ilalarn fiyatlarnn da dnya piyasasnda geerli asgari fiyatlarn zerinde olduu grlmektedir.
31
Trk
ila
piyasas
halen
hacim
asndan
birbirine
yaklak
olarak
eit
iki
yarya
ayrlmtr.
Jenerik
ve
orijinal
marka
dndaki
ilalar
2011'de
kullanlan
ilalarn
yzde
52'sini
temsil
ederken,
orijinal
markalardaki
ilalar
piyasann
yzde
48'ini
oluturmaktadr.
Bu
iki
grubun
sat
gelirlerine
bakldnda
ise
srasyla
yzde
38
ve
yzde
62
oranlar
grlmektedir.
Jenerik
ilalar
2005'ten
bu
yana
sat
hacminde
ciddi
bir
art
olmadan
sat
gelirlerinde
neredeyse
yzde
4
orannda
bir
ykseli
yakalamtr
(IMS/IEIS
verileri).
Bu
gibi
eilimler
mutlak
sat
hacmindeki
hzl
genel
art
(2005-2011
dneminde
piyasaya
arz
edilen
brt
birim
miktar
yzde
40'tan
fazla
artmtr)
gibi
etkenlerle
ve
baz
rn
gruplarnn
fiyatlarndaki
oransal
dlerle
bir
lde
aklanabilir.
(Avro
fiyatlaryla
bakldnda
ayn
dnemde
Trk
ila
piyasasnn
toplam
deeri
yalnzca
yzde
20
bymtr.)
Yukardaki
rakamlar,
rnein
ngiltere'deki
rakamlarla
karlatrldnda
ilgin
bir
tablo
ortaya
kmaktadr.
ngiltere'de
jeneriklerin
sat
hacmindeki
pay
yzde
67
iken,
sat
gelirlerindeki
pay
ancak
yzde
30
dzeyinde
kalmaktadr
(BGMA,
2012).
Bu
da
daha
fazla
ilacn
jenerik
retim
formunda
daha
dk
bir
maliyetle
piyasaya
verildii
anlamna
gelmektedir.
Yine
de
iki
piyasann
tam
anlamyla
karlatrlabilir
olmadn
unutmamak
gerekmektedir.
Bu
farklln
altnda
yatan
nedenlerden
biri
dviz
kuruna
uyarlanm
rakamlarla
ngiltere'deki
kii
bana
den
ila
harcamasnn
Kanada
ve
Fransa
gibi
piyasalardaki
rakamlarn
yars
dzeyinde
kalmasna
ramen
yine
de
Trkiye'deki
ila
ve
benzeri
rnler
harcamalarnn
katna
ulaan
tutarlarda
olmasdr.
Bu
farka
ramen,
veriler
ya
Trkiye'de
jenerik
ila
arzyla
balantl
olarak
daha
fazla
tasarruf
yapma
imknnn
bulunduunu
ya
da
yeni
ila
fiyatlarnda
olaanst
dk
rakamlara
ulaldn
gstermektedir.
Halk
saln
gelitirme
ve
hastalk
yk
perspektifinden
bakldnda
burada
vurgulanmas
gereken
en
nemli
husus
Trkiye'de
hipertansiyon,
hiperkolesterol
ve
diyabet
gibi
sorunlarla
toplum
genelinde
mcadele
amacyla
kullanlacak
ilalara
eriimi
artrmada
finansal
karlanabilirlik
konusunun
ok
nemli
bir
engel
oluturmaddr.
Antibiyotikler
gibi
reeteli
ilalarn
rasyonel
kullanm
ve
maliyetleri
(Grsz,
2012)
ve
bu
tedavi
rnlerinin
eczanelerden
dorudan
ahslara
sat
gibi
konularda
hakl
endieler
dile
getirilmektedir.7
zellikle
bu
ikinci
durum
erevesinde,
ilalar
reete
olmadan
da
temin
edilebilmektedir.
Baz
kaynaklara
gre
Trkiyede
nfusa
salanan
antibiyotiklerin
toplam
deerinin
yzde
15'ine
varan
tutarda
almlar
bu
yolla
gerekletirilmektedir.
Antibiyotiklerin
uygunsuz
kullanm
bir
yandan
bakterilerin
ilaca
kar
direncini
artrrken,
bir
yandan
da
gereksiz
harcamalara
neden
olmaktadr.
Dolaysyla,
kamunun
bu
satlar
ve
dier
tm
irrasyonel
ila
yazm
ve
tketim
formlarn
kontrol
altna
alma
abalar
son
derece
hakldr.
Ancak
bu
alanda
alnan
tedbirler
dier
alanlarda
uygun
ila
kullanmn
artrma
abalarn
sekteye
uratmamaldr.
Nitekim
aile
hekimleri
ve
eczaclar
gibi
salk
alanlarnn
dikkatinin
bulac
olmayan
hastalklara
ynelik
kapsaml
nleme
ve
tedavi
almalarna
odaklanmamas
halinde,
bu
7
Bunlarn yannda Trkiye'de sahte ilalarla ilgili endieler de dile getirilmi, ve ayrca bedeli kamu tarafndan denmi ilalarn baka kanallara kaydrlmas da bir sorun olabilmitir. Bu alanda yaplan operasyonlarda salk alanlar ve baka kiiler tutuklanmtr. Bylece bu alandaki endieler imdilik nemli lde azaltlmtr. Yine de ABD'de tespit edilen bir miktar sahte Avastin'in (bir kanser ilac) Trkiye'deki yasad faaliyetlerle balantl olduu dile getirilmitir. Polisin bu alanda yapt ve tutuklamalarla sonulanan operasyonlarnn rnekleri arasnda 2007 ylnda gerekletirilen 'ksir', 2008'deki 'Derman 33' ve 2009'daki 'Ac Reete' operasyonlar saylabilir.
32
gruplarn nemsiz akut hastalklarn tedavisinde antibiyotikler gibi ilalarn kullanmnn azaltlmasna katklarnn da nispeten zayf kalaca sylenebilir. ekil 12'de ortaya konan bilgiler antibiyotik kullanmnn Trkiye'nin ila piyasas ierisinde sat bedeli leinde paynn son alt yllk dnemde kayda deer oranda dtn gstermektedir. te yandan, kardiyovaskler endikasyonlar olan ilalarn da bu gstergedeki pay dmtr. Bu ikinci eilim, bu kategorideki tedavi opsiyonlarnn nispeten dk maliyetine karn hayal krklna neden olmaktadr. Salk alanlar eksikliinin stesinden gelmek ve yeni salk hizmeti modelleri ihtiyac En son rakamlara gre Trkiye'de her 100.000 kiiye 160 hekim dmektedir. Bu ise 'AB-15' (Bat Avrupa) ortalamas olan 340 rakamnn olduka altndadr (Tatar, 2011). Buna ek olarak Trkiye'deki doktorlarn yalnzca bete biri birinci basamak/genel aile hekimlii dallarnda uzmanlamaktadr. kinci basamakta uzmanlk sahibi doktor says 20.000'in ancak biraz zerindedir. Bu dalmn bulac olmayan hastalklar ile balantl risk ynetimi ve salk hizmetlerini salamak amacyla yazlabilecek ilalara toplumun eriimini kstlayan bir etken olarak ortaya kmas son derece doaldr. Gelecekte mevcut salk hizmetleri altyapsnn verimliliini artrmaya ynelik bir alternatif olarak klinik hizmetler balamnda eczaclarn oynad roln kapsamnn geniletilmesi nerilebilir. Bugn Trkiye'deki kii bana den eczane says ngiltere ve Hollanda gibi kuzey Avrupa lkelerindeki rakamlara yakndr.
ekil 12. Belirli teraptik rn gruplarnn pazar paylar cinsinden tketim oranlar (%), Trkiye 2005-2011
Kaynak:
IMS/IEIS
Gnmzde Trkiye'de eczanelerde alan 20.000 civarndaki eczac ve dier personelin hipertansiyon gibi rahatszlklarn nlenmesi, tehisi ve tedavisi balamnda alabilecei kapsaml 33
sorumluluun boyutlarn sorgulamak mmkndr. Yine de dnya genelinde eczanelerin bu ynde bir geliim srecinde olduuna dair bulgular bulunmaktadr. Trkiye'de eczane tabanl salk hizmetlerini gelitirmek ynnde politika belirleyiciler ve dier paydalarn bir karara varmas durumunda, bu alanda dnya genelinde liderlii Trkiye stlenebilir, gei srecindeki ve gei sonras dnemdeki toplumlarn salk hizmeti ihtiyalarn bugnk tabloya kyasla maliyet asndan ok daha verimli bir biimde karlamak zere birinci basamak salk hizmeti modellerinin evrimini destekleyebilir. Bu modellerin srdrlebilirliini ve uygunluunu salamak iin kt ve pahal tbbi igcnn kullanm konusunda dikkatli olunmas ve daha eitimli ve interneti de bilgiye ulamak iin kullanan toplumlara salk hizmetlerini gelitirme konusunda dorudan sorumluluk stlenme imkn tannmas nemlidir. Trkiye, DS Avrupa Blgesinde kii bana den hemire saysnda da her 100.000 kiiye 140 hemire (ekil 13) ile son sradadr. Bu hemirelerin yzde 80'i kamu kurumlarnda almaktadr. Bu rakam her 100.000 kiiye 900-1500 hemirenin dt ngiltere, Almanya, sve, Danimarka ve rlanda gibi lkelerin ok gerisinde kalmaktadr. Hemirelerin hem kronik hastalk ynetiminde, hem de hastane ve toplum balamnda yksek kaliteli ve maliyet etkili salk hizmeti salamada ok nemli olduu aktr. Bu tablonun altnda yatan nedenler hemireliin bir 'kadn meslei' olduu algs ve Trkiye'de kadnlarn tarihten gelen sosyal statleri olabilir. Yine de, nedeni ne olursa olsun, bu alandaki alan yetersizliini zmek lkenin acil ncelikleri arasnda yer almaktadr. Bu balamda vurgulanmas gereken en nemli konu, salk hizmetlerinin rgtlenmesi ve sunumuna yeni bak alarndan yaklalmadka, gelimekte olan ekonomilerdeki bymeyi bireylerin deien salk ihtiyalar ve kiisel istekleri ile tutarl bir ekilde srdrmenin ok zor olabileceidir.
34
Bugn Trkiye tp ve dier alanlardaki istihdam olanaklar daha yava byyen lkelerden salk sektrne igc ekmektedir. Bu durum tek bana deerlendirildiinde bir sorun olarak grlmemektedir. Orta ila uzun vadede lkenin eitim kapasitesinin daha da gelitirilmesi yoluyla personel eksikliklerinin giderilmesine yardmc olunabilir. Ancak uzmanlarn rollerine daha esnek yaklamlar ve bilgisayar teknolojilerinin tedaviye daha iyi eriim salama ve kiinin kendi kendine salayaca salk hizmetlerini destekleme alannda kullanm da byk nem tayacaktr.
Sonular
Modern
Trkiye,
anne
ve
ocuk
saln
tehdit
eden
bulac
hastalklar
ve
benzeri
sorunlarn
hastalk
ykn
ortadan
kaldrmada
byk
lde
baarl
olmutur.
Bebek
lmleri
1970'teki
her
1000
canl
doumda
145
dzeyinden
bugn
her
1000
canl
doumda
10
dzeyine
kadar
gerilemitir.
Yetikinlerin
ortalama
yaam
beklentisi
rakamlar
Avrupa
genelindeki
ortalamalara
yaklamtr.
Salk
Bakanl
ve
bir
grup
olarak
salk
alan
lkenin
nndeki
kronik
ve
esasen
bulac
olmayan
hastalklarla
mcadele
sorununa
bilinli
bir
ekilde
hazrlanmak
ynnde
abalar
sarf
etmektedir.
lkenin
nfusu
yapsal
lekte
rnein
in'inki
kadar
hzl
bir
biimde
yalanmamaktadr.
Yine
de
bu
tabloya
ramen
obezite
gibi
risk
faktrlerindeki
ve
Tip
2
diyabet
gibi
hastalklarn
prevalansndaki
art
hz
dikkat
ekmektedir.
Bu
raporda
ortaya
konan
analiz,
bulac
olmayan
hastalklarn
neden
olduu
maliyetlerin
lkenin
salk
hizmetlerine
yapt
genel
harcama
dzeyine
yakn
olduunu
ve
ilerleyen
yllarda
daha
da
yksek
oranlara
kacan
gstermektedir.
Panik
yaratan
yorumlarn
kimseye
faydas
bulunmamaktadr.
Ancak,
abuk
ve
etkili
tedbirlerin
alnmamas
halinde
Trkiye
ok
yakn
bir
gelecekte,
geride
kalan
on
yllardaki
olumlu
gelimelerin
etkisini
ortadan
kaldracak
ve
gelecekteki
ekonomisine
'yal'
sanayilemi
lkelerin
hi
maruz
kalmad
bir
biimde
dezavantaj
getirecek
bir
'ikinci
dalga'
hastalk
yk
ile
kar
karya
kalacaktr.
Bu
erevede
Trkiyede
salk
sektrnn
bugn
daha
nce
hemen
hi
bir
lkenin
deneyimlerinde
yer
etmemi
ve
potansiyel
tehlikeler
ieren
bir
tablo
ile
karlamak
zere
olduu
sylenebilir.
Bu
grlerin
nda,
politika
belirleyicilerinin
bu
alandaki
stratejiyi
belirlerken
nasl
davranmalar
gerektii
sorusuna
verilebilecek
basit
ve
denenmi
bir
'sihirli
yant'
maalesef
yoktur.
Yine
de
politika
belirleyicilerinin
bu
raporda
deinilen
tehlikelere
kar
mmkn
olan
tm
cephelerde
hedefe
odaklanm
eylemlere
gemesinin
gerektiini
sylemek
yanl
olmayacaktr.
Bu
erevede
ttn
kullanmyla
mcadele
gibi
halihazrda
baz
baarlarn
elde
edildii
grlen
alanlarn
da
dnda,
obezite
ve
hareketsiz
yaam
tarzlaryla
balantl
olarak
ortaya
kan
daha
karmak
ve
ok
boyutlu
sorunlara
hem
'allm'
(kiisel
olmayan)
hem
de
'yeni'
(kiisel
destek
ve
birey
ve
aile
terapileriyle
balantl)
halk
sal
programlar
ile
yant
vermek
mantkl
bir
yatrm
olacaktr.
Ayrca
ilalarn,
mevcut
ve
yeni
alarn
toplum
genelinde
etkili
bir
biimde
kullanlmas
ve
bununla
birlikte
hastane,
aile
hekimi,
eczane
ve
hemirelik
hizmetlerinin
formle
edilerek
kardiyovaskler
hastalklar
gibi
hastalklarn
geliiminin
mmkn
olan
her
durumda
engellenmesi
ve
gerektiinde
de
bunlarn
maliyet
etkili
ve
gvenli
bir
biimde
ynetiminin
salanmas
da
gerekmektedir.
Zaman
zaman
ila
kullanm,
yaam
tarzndaki
deiiklikler
ve
evre
odakl
halk
sal
almalarna
bir
alternatif,
hatta
bunlarn
karsnda
yer
alan
bir
eylem
olarak
grlmektedir.
la
maliyetleri
de
35
ou zaman makul endieler erevesinde, uygulamaya konan salk hizmetleri zmlerinin bir gstergesinden ziyade, bir salk hizmetleri sorunu olarak alglanabilmektedir. Ancak burada sunulan bulgular bu alglarn eletirel bir gzle sorgulanmadan kabul edilmemesi gerektiini gstermektedir. Modern toplumlarda epidemiyolojik ve farmakolojik adan rasyonel ila ve benzeri rnlerin kullanm halk sal programlarnn etkisini destekleyici bir faktr olarak deerlendirilmeli ve salk (ve sosyal) politikalarnn btn balamnda hem ksa hem de daha nemlisi uzun vadede olumlu faydalar getirmelidir. Yeni biyo-medikal teknolojilere ve bunlarn uygulamasna yaplacak yatrmlar da endstriyel kalknma ile ilgili ekonomik ve sosyal faydalar salayabilir ve bunlarn ileriki dnemlerdeki etkisi salk hizmetlerinin tesine de geebilir. Bu balamda ilalara yaplacak harcamalar, iyi planlanmsa, refah devletinin programlarnn maliyetlerini ulalabilir dzeyde tutmann bir yolu haline gelebilir. Gemite bu konuda bir dengeyi yakalamak olduka g olmutur. Kresel lekte vizyon eksiklii ve modern toplumlarn kar karya olduu temel sorunlar iyi tehis edememe, salk hizmetleri alanndaki paydalar arasndaki gvensizlik ile bu paydalarn karlar arasndaki farkllklar blnmeleri artrm ve ilerlemeyi yavalatmtr. Ancak Trkiye'nin son on yllk dnemde kaydettii gelime gibi rnekler gelecekte benzer sorunlarn stesinden gelinebileceine dair umut vermektedir. Son tahlilde, yarnn toplumlarnn refah ve istikrar, yaam boyu sal muhafaza etmeye ynelik daha entegre ve daha etkin yaklamlarn pratikte uygulanabilirliine bal olacaktr.
36
Kaynaklar
Arbal
M,
Adaba
S
ve
Ciliv
G
2011.
Secular
trends
of
blood
pressure,
body
mass
index,
lipids
and
fasting
glucose
among
children
and
adolescents
in
Turkey.
Clinical
Obesity,
1,
161-167.
Arbal
M,
Tanrkulu
B,
Arkan
S,
zci
E,
zgven
S,
Besimolu
B,
Ciliv
G
ve
Maradit-Kremers
H
2007.
Trends
in
body
mass
index,
blood
pressure
and
parental
smoking
habits
in
middle
socio- economic
level
Turkish
adolescents.
J
Hum
Hypertens,
22,
12-17.
Akaln
E.
(2012)
Personal
communication
Akaln
E.,
Durusu
Tanrver
M.
and
Sayran
F.
(2012).
Srdrlebilir
Bir
Salk
Sistemi
in
Kronik
Hastalk
Ynetiminde
Elektronik
Salk
Kaytlarnn
Rol.
stanbul:
Tusaid.
Akda
R.
2007.
The
progress
so
far:
Health
Transformation
Program
in
Turkey
[Online].
Ankara:
Ministry
of
Health.
Available:
http://ekutuphane.tusak.gov.tr/kitaplar/the_progress_so_far_health_transformation_progr am_in_turkey_november_2002__june_2007.pdf
[Mays
2012'de
eriilmitir].
Altun
B,
Arc
M,
Nergizolu
G,
Derici
U,
Karatan
O,
Turgan
C,
Sindel
S,
Erbay
B,
Hasanolu
E
ve
alar
S
2005.
Prevalence,
awareness,
treatment
and
control
of
hypertension
in
Turkey
(the
PatenT
study)
in
2003.
Journal
of
Hypertension,
23,
1817-1823.
BGMA.
2012.
British
Generic
Manufacturers
Association
[Online].
Available:
http://www.britishgenerics.co.uk/
[Mays
2012'de
eriilmitir].
Dursan
M,
zekinci
T,
Ertem
M,
Saka
G,
Ylmaz
S,
Canoru
F,
elenk
S,
elik
M,
Paa
S
ve
Aydn
K
2004.
Prevalence
of
Hepatitis
C
in
adults
in
the
south-eastern
region
of
Anatolia:
a
community-based
study.
Hepatology
Research,
29,
75-80.
Economou
C
ve
Giorno
C
(2009)
Improving
the
performance
of
the
public
health
care
system
in
Greece.
Economics
Department
Working
Paper
722.
OECD:
Paris
Fries
JF,
Bruce
B,
ve
ark.
(2011)
Compression
of
Morbidity
1980-2011:
A
Focused
Review
of
Paradigms
and
Progress.
Journal
of
Aging
Research
261702.
Gill
J
ve
Taylor
D
2012.
Active
Aging:
Live
longer
and
prosper.
UCL
School
of
Pharmacy.
Gnen
H,
Hacevliyagil
SS,
Yetkin
O,
Glba
G,
Mutlu
LC
ve
Pehlivan
E
2008.
Prevalence
of
COPD:
First
epidemiological
study
of
a
large
region
in
Turkey.
European
Journal
of
Internal
Medicine,
19,
499-504.
Grsz.
2012.
Personal
communication.
Hatemi
H,
Yumuk
VD,
Turan
N
ve
Arik
N
(2003).
Prevalence
of
overweight
and
obesity
in
Turkey.
Metabolic
Syndrome
Related
Disorders
1(4):285-90
Hepatitis
B
Working
Group
2010.
Hepatitis
B
Road
map
for
Turkey.
Bristol-Myers
Squibb.
Knapp
M,
McDaid
D,
Amaddeo
F
ve
ark.
2007.
Financing
mental
health
care
in
Europe.
Journal
of
Mental
Health,
16
(2):
167-180.
Lafortune
G
ve
Balestat
G
2007.
Trends
in
severe
disability
among
elderly
people:
Assessing
the
evidence
in
12
OECD
countries
and
the
future
implications.
OECD
Publishing.
Malhan
S,
ksz
E
ve
Vlachopioti
Z
2011.
Assessment
of
the
direct
medical
costs
of
type
2
diabetes
mellitus
and
its
complications
in
Turkey.
International
Diabetes
Federation
21st
World
Diabetes
Congress.
Dubai,
UAE.
Manton
KG
(2008)
Recent
Declines
in
Chronic
Disability
in
the
Elderly
U.S.
Population:
Risk
Factors
and
Future
Dynamics.
Annual
Review
of
Public
Health
29,
91-113.
Narayan
KMV,
Echouffo-Tcheugui
JB,
Mohan
V
ve
Ali
MK
2012.
Global
Prevention
And
Control
Of
Type
2
Diabetes
Will
Require
Paradigm
Shifts
In
Policies
Within
And
Among
Countries.
Health
Affairs,
31,
84-92.
OECD
2011.
OECD
Factbook
2010-2011.
OECD
Publishing.
37
OECD 2012. OECD Factbook 2011-2012. OECD Publishing. Onat A 2001. Risk factors and cardiovascular disease in Turkey. Atherosclerosis, 156, 1-10. Salk Bakanl 2004. Burden of Disease Final Report 2004 [Online]. Ministry of Health (Turkey) and Baskent University. Available: http://www.hm.saglik.gov.tr/pdf/nbd/raporlar/burdenofdiseaseENG.pdf [Mays 2012'de eriilmitir]. Salk Bakanl 2010. Obesity prevention and control program of Turkey (2010-2014) [Online]. Ankara: Ministry of Health of Turkey: General Directorate of primary health care. Available: http://www.beslenme.saglik.gov.tr/content/files/home/obesity_prevention_and_control_pr ogram_of_turkey_2010_2014.pdf [Mays 2012'de eriilmitir]. Salk Bakanl 2011. Diabetes prevention and control program of Turkey action plan (2011-2014). Ankara: Turkish Ministry of Health: General Directorate of Primary Health Service. Salomon JA, Carvalho N, Gutierrez-Delgado C, Orozco R, Mancuso A, Hogan DR, Lee D, Murakami Y, Sridharan L, Medina-Mora ME, ve ark. 2012. Intervention strategies to reduce the burden of non-communicable diseases in Mexico: cost effectiveness analysis. BMJ, 344. Samanci A ve Erkman H 1994. Psychiatry in Turkey. Psychiatric Bulletin, 18, 300-301. Satman I, Ylmaz T, engl A, Salman S, Salman F, Uygur S, Batar I, Ttnc Y, Sargn M, Dinca N, ve ark. 2002. Population-Based Study of Diabetes and Risk Characteristics in Turkey. Diabetes Care, 25, 1551-1556. Satman I ve ark. 2010, TURDEP II results presented at 32nd Congress of Endocrinology and Metabolic Diseases of Turkey. October 2010. Shaw JE, Sicree RA ve Zimmet PZ 2010. Global estimates of the prevalence of diabetes for 2010 and 2030. Diabetes Research and Clinical Practice, 87, 4-14. Tatar M, Mollahalilolu S, ahin B, Aydn S, Maresso A & Hernndez-Quevedo C 2011. Turkey. Health system review. Health Systems in Transition, 13, 1-186. Tatar M 2012. Personal communication. Taylor D ve Bury M 2007. Chronic illness, expert patients and care transition. Sociology of Health & Illness, 29, 27-45. Thorpe. 2011. Personal communication. Thorpe KE 2012. The Affordable Care Act lays the groundwork for a national diabetes prevention and treatment strategy. Health Affairs, 31, 61-66. Toy M, nder F, Wormann T, Bozday AM, Schalm S, Borsboom G, van Rosmalen J, Richardus J ve Yurdaydn C 2011. Age- and region-specific hepatitis B prevalence in Turkey estimated using generalized linear mixed models: a systematic review. BMC Infectious Diseases, 11, 337. Trkay M, enol Y, Alimolu M, Aktekin M & Deer N 2007. Missed opportunities for Coronary Heart Disease: Primary Care Experience. Croatian Medical Journal, 48, 362-70. Varol N ve Saka O 2008. Health care and pharmaceutical policies in Turkey after 2003. Eurohealth, 14, 29-32. Wald N ve Misselbrook D 2011. Future of prevention in cardiovascular disease. Royal Society of Medicine Press. DS 1999. World Health Report: Making a difference. World Health Organisation. DS 2008. The global burden of disease: 2004 update. Geneva, World Health Organisation. DS 2012. Good health adds life to years: Global brief for World Health Day 2012. World Health Organisation. Zhuo X, Zhang P, Gregg EW, Barker L, Hoerger TJ, Tony P-C ve Albright A 2012. A nationwide community-based lifestyle program could delay or prevent type 2 diabetes cases and save $5.7 billion in 25 Years. Health Affairs, 31, 50-60.
38