You are on page 1of 141

ATATRK NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS FELSEFE VE DN BLMLER ANABLM DALI

Yusuf KANDEMR

KADER NANCININ PSKOTERAPK AIDAN FONKSYONU

YKSEK LSANS TEZ

TEZ YNETCS Do. Dr. Faruk KARACA

ERZURUM-2006

TEZ KABUL TUTANAI

SOSYAL BLMLER ENSTTS MDRLNE

Bu alma, Trke Eitimi Anabilim Dalnn Trke retmenlii Bilim Dalnda jrimiz tarafndan Yksek Lisans tezi olarak kabul edilmitir.

Do. Dr. Faruk KARACA

Danman/Jri yesi

Do. Dr. brahim YILMAZ

Yrd. Do. Dr. Osman ELMALI

Jri yesi

Jri yesi

Yukardaki imzalar ad geen retim yelerine aittir.

/ 07 / 2006

Prof.Dr. Vahdettin BACI Enstit Mdr V.

NDEKLER Sayfa No ZET ......III ABSTRACT ...............IV NSZ ............V KISALTMALAR ......VII TABLOLAR LSTES.... VIII GR 1. Konu ve Ama.....1 2.Yntem.....2 2. 1. Bilgi Toplama Aralar....2 2. 2. Evren ve rneklem ......7 2. 3. Snrllklar.....18 2. 4. Hipotezler...18 BRNC BLM 1. TEMEL KAVRAMLAR ...20 1. 1. nan....20 1. 2. Dini nan...............22 1. 3. Kader nanc27 1. 3. 1. Tarihi sre iinde kader alglar......29 1. 4. Ruh Sal .....33 1. 4. 1. Ruh saln etkileyen faktrler.....35 1. 4. 2. Ruhsal saaltma yntemleri....40 1. 4. 2. 1. Psikanaliz....47 1. 4. 2. 2. Psikanalitik psikoterapiler...49 1. 4. 2. 3. Davran terapisi......52 1. 4. 2. 4. Bilisel terapi.......55 1. 4. 2. 5. Varoluu terapi......61 1. 4. 2. 6. Gestalt terapi.......64 1. 4. 2. 7. Grup terapisi....66 1. 4. 2. 8. Davran zmlemesi....70

II

1. 5. Ruh Sal-Din likisi............72 1. 5. 1. Dini nanlarn Ruh Salna Etkisi..72 1. 5. 2. Bir savunma mekanizmas olarak kader inanc..77

KNC BLM 2. ANKET VE DEERLENDRME 2.1. Ruh Sal le lgili Bulgular..86 2.1.1. Demografik deikenlere gre ruh sal ile ilgili bulgular.86 2.1.2. Bamsz deikenlere gre ruh sal ile ilgili bulgular ...89 2.1.3. Ruh sal dindarlk ilikisiyle ilgili bulgular......97 2.2. Kader Alglar le lgili Bulgular ...99 2.2.1. Demografik deikenlere gre kader alglar....99 2.2.1.1. Okul tr deikenine gre kader alglar ....100 2.2.1.2. Meslek deikenine gre kader alglar.101 2.2.2. Bamsz deikenlere gre kader alglar... ...102 2.2.2.1. Salk durumu deikenine gre kader alglar ........102 2.2.3. Dindarlk-kader algs ilikisiyle ilgili bulgular.......103 2.3. Ruh Sal Kader Alglar likisiyle lgili Bulgular.104 SONU......117 KAYNAKLAR......119 EK.1. ANKET FORMU....122 ZGEM...129

III

ZET YKSEK LSANS TEZ KADER NANCININ PSKOTERAPK AIDAN FONKSYONU YUSUF KANDEMR Danman : Do. Dr. Faruk KARACA 2006 SAYFA : 129 Jri : Do. Dr. Faruk KARACA Do. Dr. brahim YILMAZ Yrd. Do. Dr. Osman ELMALI Bu almada kader alglarnn (Ehli Snnet, Mutezile ve Cebriyeci) psikoterapik fonksiyonu ve ruh sal zerindeki etkileri incelenmitir. almada ayrca ruh saln ve kader alglarn etkileyen inan, davran ve isel motivasyon boyutlaryla dini ynelim ve dier baz deikenler zerinde durulmutur. Sonu olarak deiik kader alglamalarnn baz ruh sal gstergeleriyle anlaml ilikilerinin olduu grlmtr. Anahtar szckler: Kader inanc, kader algs, dini ynelim, psikoterapi, ruh sal.

IV

ABSTRACT MASTER THESIS FATE BELEF PSYCHOTHERAPC FANCTON YUSUF KANDEMR Supervisor : Do. Dr. Faruk KARACA 2006 PAGE : 129 Jury : Assoc. Prof. Dr. Faruk KARACA Assoc. Prof. Dr. brahim YILMAZ Assist. Prof. Dr. Osman ELMALI

In this work, the psychotherapic fanctions of the perceptions of fate and its influences on mental health has been studied. Further, it has been researched about religious orientation which affects mental healt and perception of the fate behaviour, demension of inner motivation and the other factors. As a result its been seen that is an important meaningful relationship between the perception of fate and mental healt. Key words: Fate belief, fate perception, religious orientation, psychotherapi, mental healt.

NSZ

Son yllarda bilimsel ilerlemeler ve fikirsel alanlardaki gelimeler, insanlarn kendilerini daha zgr ve bamsz grmelerini salamasna ramen kader, insann ilgisini eken, kiiyi etkileyen nemli faktrlerden biri olmaya devam etmektedir. nsanlarn kendilerine olan gvenlerinin artmasyla, kendilerini kaderden bamsz olarak grseler, Allaha snanlar kaderci olarak isimlendirseler de bazen balarna gelen olaylar karsnda aresiz kaldklarnda kader kelimesini kullanmaktadrlar. nk kader, insanlar iin tutunacak salam bir dal ve her zaman bulunabilecek bir k noktas grevi grebilmektedir. Ancak u da var ki insanlk, tarih boyunca kader algsna gerekli grdkleri yerlerde deil de sadece daraldklar, k noktas bulamadklar zamanlarda bavurmulardr. Literatrde insanlarn kaderi nasl algladklar ve bu alglamalarnn onlar ruhsal olarak hangi ynde etkilediine dair almalarn yok denecek kadar az olmas, bizi byle bir aratrma yapmaya iten en nemli faktr olmutur. Aratrmamzda, slam dininin tevhid inancna ve Allahn kudretine verdii nem ve Mslmanlarn bunlara olan imannn ayn zamanda kadere iman destekledii gz nne alnarak, deiik kader alglamalarnn bu balamda oluturaca ruhsal deiimler, gvenilir ve geerli lm aralaryla teste tabi tutulmutur. Aratrmamz Giri ve Sonu ksmlar hari iki blmden olumaktadr. Giri blmnde aratrma konusu tantlarak aratrmann amacndan bahsedilmi, bu blmde ayrca aratrmada kullanlacak yntem ve lme aralar ile birlikte rneklem grubu, aratrmann snrllklar ve hipotezleri belirlenmitir. Birinci blmde, kaderle alakal dini terimler ve ruh salyla ilgili baz terimler zerinde durulmutur. Ayrca ruhsal saaltma yntemleri ve bu yntemlerde kader inancnn kullanlabilecei noktalar, savunma mekanizmalar ve bu

mekanizmalarda kader inancnn salayabilecei katklar zerinde durulmutur. Son olarak ise ruh sal ile din ilikisi incelenmitir. Aratrmann ikinci blmnde, konuyla ilgili olarak yapm olduumuz anketten elde edilen bulgular, belirlenen hipotezler erevesinde deerlendirilmi, sonu ksmnda ise, aratrmann teorik ve tecrbi blmleri birlikte deerlendirildikten sonra genel bir sonuca ulalmaya allmtr.

VI

Bu almamz esnasnda konu seiminden tez haline gelmesine kadar her aamada pek ok deerli insann birikimlerinden istifade edilmi ve manevi destekleri grlmtr. Bu balamda ncelikle Sayn Hocam Do. Dr. Faruk KARACAya, anket verilerinin bilgisayarda deerlendirilmesinde byk emei geen Do. Dr. Fatih KARCIOLUna, almamz boyunca yardmlarn esirgemeyen Yrd. Do. Dr. Bozkurt KOa, aratrmaya katlma talebimizi nezaketle kabul edip titiz bir ekilde anketi dolduran insanlara ve aratrma boyunca yardmn grdm btn arkadalara teekkr borlu olduumu belirtmek isterim.

Erzurum 2006

Yusuf KANDEMR

VII

KISALTMALAR a. g. e. Alm. Arp. A.. Bas. Bk. C.(c.) ev. EKEV D..B. D DSK Frn. HAD DM .F.D. ng. M...F.V. N s. SD Tp Fak. T.D.V. ni. vb. vs. Yay. ytl. X x % :Ad Geen Eser :Almanca :Arapa :Atatrk niversitesi :Basm, bask :Bak :Cild :eviren :Erzurum Kltr Eitim Vakf :Diyanet leri Bakanl :Dindarlk lei :Durumluk-Srekli Kayg lei :Franszca :Hastane Anksiyete ve Depresyon lei :sel Dini Motivasyon lei :lahiyat Fakltesi Dergisi :ngilizce :Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf :Toplam :Sayfa :Standart kayma :Tp Fakltesi :Trkiye Diyanet Vakf :niversite :Ve benzeri :Vesaire :Yaynlar :Yeni Trk Liras :Ortalama puan :Chi kare :Yzde

VIII

TABLOLAR LSTES Sayfa No Tablo: 1.1. Deneklerin Yalarna Gre Dalm...8 Tablo: 1.2. Deneklerin Medeni Hallerine Gre Dalm...8 Tablo: 1.3. Deneklerin Cinsiyetlerine Dalm..9 Tablo: 1.4. Deneklerin Eitim Durumuna Gre Dalm......9 Tablo: 1.5. Deneklerin Mesleklerine Gre Dalm....10 Tablo: 1.6. Deneklerin Okul Trne Gre Dalm.....10 Tablo: 1.7. Deneklerin Sosyo-Ekonomik Durumuna Gre Dalm...11 Tablo: 1.8. Deneklerin Salk Durumuna Gre Dalm.....11 Tablo: 1.9. Deneklerin Dzenli Spor Alkanlklarna Gre Dalm.12 Tablo: 1.10. Deneklerin Beslenme Durumlarna Gre Dalm......12 Tablo: 1.11. Deneklerin Sosyal likilerine Gre Dalm..12 Tablo: 1.12. Deneklerin Aile i likilerine Gre Dalm.....13 Tablo: 1.13. Deneklerin deallerini Gerekletirme Durumuna Gre Dalm...13 Tablo: 1.14. Deneklerin Gelecekten Beklentilerine Gre Dalm..14 Tablo: 1.15. Deneklerin Televizyon Seyretme Sklna Gre Dalm......14 Tablo: 1.16. Deneklerin Sigara Kullanma Sklna Gre Dalm.....14 Tablo: 1.17. Deneklerin Alkol Kullanma Sklna Gre Dalm......15 Tablo: 1.18. Deneklerin Bo Zaman Etkinliklerine Gre Dalm..15 Tablo: 1.19. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Televizyon Seyretme Sklna Gre Dalm.......15 Tablo: 1.20. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Kitap Okumalarna Gre Dalm..16 Tablo: 1.21. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Gezmelerine Gre Dalm.16 Tablo: 1.22. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Alveri Yapmalarna Gre Dalm.....16 Tablo: 1.23. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Dnmeye Ynelmelerine Gre Dalm....16 Tablo: 1.24. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak nternet Kafeye Gitmelerine Gre Dalm17 Tablo: 1.25. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Arkadalaryla Muhabbet Etmelerine Gre Dalm....17 Tablo: 1.26. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Dier Alternatifleri Yapmalarna Gre Dalm....17 Tablo: 1. 27. Psikoterapilerde Kullanlan Aralar....46

IX

Tablo: 2.1. Ruh Salnn Demografik Deikenlerle Olan Korelasyonlar...86 Tablo: 2.2. Ruh Sal-Ya likisi......86 Tablo: 2.3. Cinsiyet le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular.87 Tablo: 2.4. Sosyo-Ekonomik Durum le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular..88 Tablo: 2.5. Meslek le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular .........88 Tablo: 2.6. Salk Durumu le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular..89 Tablo: 2.7. Dengeli Beslenme le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular.90 Tablo: 2.8. Okul Tr le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular......90 Tablo: 2.9. Dzenli Spor Yapma le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular.....91 Tablo: 2.10. Deneklerin Bo Zaman Etkinlikleri le Ruh Salklar Arasndaki likiyle lgili Bulgular............................92 Tablo: 2.11. Sosyal liki Dzeyleri le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular....92 Tablo: 2.12. Aile i liki Dzeyleri le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular..93 Tablo: 2.13. Ruh Sal le Televizyon Seyretme Skl Arasndaki likiyle lgili Bulgular...94 Tablo: 2.14. Sigara Kullanma Skl le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular......95 Tablo: 2.15. Alkol Kullanma Skl le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular.......96 Tablo: 2.16. Deneklerin Setikleri Meslei Benimsemeleriyle Ruh Salklar Arasndaki likiyle lgili Bulgular.....97 Tablo: 2.17. Ruh Sal le Dindarlk Arasndaki Korelasyonlar.......97 Tablo: 2.18. Dindarlk Dzeyi le Ruh Sal Arasndaki Tekynl Varyans Sonular....98 Tablo: 2.19. Dindarlk Dzeyi le Ruh Sal Arasndaki Tekynl Varyans Sonular....98 Tablo 2.20. Kader Alglarnn Demografik Deikenlerle Olan Korelasyonlar......99 Tablo: 2.21. Okul Tr Deikenine Gre Kader Alglar.100 Tablo: 2.22. Meslek Deikenine Gre Kader Alglar..101 Tablo: 2.23. Kader Alglarnn Bamsz Deikenlerle Olan Korelasyonlar...102 Tablo: 2.24. Salk Durumu Deikenine Gre Kader Alglar.....102 Tablo: 2.25. Dindarlk le Kader Alglar Arasndaki likiyle lgili Bulgular...103 Tablo: 2.26. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki le lgili Bulgular...104 Tablo: 2.27.a. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki.....105 Tablo: 2.27.b. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki.....106 Tablo: 2.27.c. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki.....107 Tablo: 2.27.d. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki.....110 Tablo: 2.27.e. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki.....111 Tablo: 2.27.f. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki.....112 Tablo: 2.27.g. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki.....113

Tablo: 2.28.h. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki.....114 Tablo: 2.27.. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki......115

GR 1. Konu ve Ama Din psikolojisi teoloji ve psikolojinin snr alannda bulunduu gibi kader inanc da hem kiinin anlayn ynlendirip psikolojisini etkiledii iin psikolojinin hem de ou zaman atf mevzu olduu iin dinlerin nemle zerinde durduklar bir konudur. Zira kader inancnn iinde bulunmad hibir din olmad gibi hemen hemen btn insanlarn kadere bir mana verip bu manaya gre psikolojilerinin etkilendii bir gerektir. Yani kader inanc da tpk din psikolojisi gibi tek platformun mevzusu deil, psikoloji ile din bilimleri snrnda bulunmaktadr. nsanlarn kader karsnda sergiledikleri tavr ve tutumlar, eitli ifade ekilleri bulmu; kaderin eitli yanlarn vurgulayan ataszleri, deyimler, ilenler, atlar gibi edebi eserler meydana gelmitir. Ancak basit bir inan gibi grlmeyen kadere genelde kt zamanlarda talar atlm ve sorumlu olarak kader gsterilmitir. amzn sebepleri gl klan ilerlemilii bile kadere kar onu gl klamamtr. nsanolu hala kadere deiik manalar verip bu manaya gre hayatn srdrmektedir. Kader, insan hayatyla paralel akan iki rmak gibidir. Irmaklarn akna bazen kader bazen de kiinin iradesi yn vermekte fakat bu i ie ve paralel ak hibir zaman deimemektedir. Ancak bu yolculukta hangisinin daha fazla etkili olduu tam olarak seilememektedir. te bu kaderle i ie yaamak da insann kaderidir. Her insann kaderi farkl farkldr ve yaamlarnn nemli blmn zorunlu kader kaplamaktadr. Bunlar doum, lm, rk, beden yaplar vs.dir. Bunlar hakknda insann yapabilecek bir eyi yoktur. Ancak nemli olan insann kaderden anlad mana ve insann kadere kar koyduu tavrlardr. Bu tavrlar insann davranlarn ve psikolojisini sonu olarak da ruh saln etkilemektedir. Bunun iin kader inancnn ve kadere verilen manann psikolojik olarak incelenip ortaya konulmas gerekmektedir. nsan bazen hr olup her istediinin gereklemesini istemekte bazen de sihirli bir elin gelip her eyi dzeltmesini beklemektedir. nsan sorumluluk ve ykten kamak ister. Yani bu zt durum ayn uurda canlanmaktadr. te kaderi konu eden almalarn bu elikili geree dikkat etmesi gerekmektedir. almann amac; kader inancnn, kiinin hayata verdii anlam nasl ynlendirdii ve kaderden hangi manay anladn ortaya koymak ve bu manann

kiinin psikolojisine ne tr etkide bulunduunu saptamaktr. Bylece kader inancnn psiko-terapik adan kullanlp kullanlamayacan ortaya koymaya alacaz. Ondokuz ve yirminci yz yllardaki pozitif felsefe inanca ve dini inanca kar negatif bir tutum ortaya koymu ve inanlar nemsemeyerek saf d brakmtr. Fakat son zamanlar da yaplan aratrmalar inancn ve dini inanlarn en az maddi yaplanmalar ve tedaviler kadar etkili olduunu ortaya koymutur. Bunu motive olmu sporcularda grdmz gibi iyileeceine inanan en kt durumdaki hastalarda bile grmekteyiz. te konumuz, inanlarn zel olarak da kader inancnn ruh salna katksdr. Btn bu bilgilerden sonra aratrmamzn esas amac, her insann hayata bak asna yn vererek onlarn ruh saln etkileyen kader inancnn psikolojik etkisini analiz etmeye almaktr. Hemen her insanda farkl ekillerde alglanan kader inanc insann hayata bakn nasl etkiler? nsanlar kadere ne tr bir mana verirler? Kader inanc insann ruh saln etkiler mi? Etkilerse olumlu ya da olumsuz bir ekilde mi? Kader inanc psiko-terapide kullanlabilir mi? sorularna cevap aramaya altk.

2. Yntem Teorik ve kavramsal ereve ortaya konduktan sonra ilgili deikenleri len standart lekler vastasyla elde edilen verilerin analizi yaplmtr. 2. 1. Bilgi Toplama Aralar: Dindarlk lei Aratrmamzda dindarln inan, ibadet ve sosyal hayat boyutlarn lmek amacyla Ta tarafndan gelitirilen Dindarlk leini kullandk. Bu lei tercih etmemizin en nemli nedeni, toplumumuzun dini ve sosyal yaps gz nne alnarak hazrlanm olmasdr. Bunun dnda anlalmas ve doldurulmasnn kolay olmas da bu lei tercih etme sebeplerimiz arasndadr. Aratrmamzda dindarl lmek iin kullandmz bu lek, dindarln inan boyutu ile (ibadet ve sosyal hayat) boyutlarn len iki boyutlu bir lek olup, dindarl ana hatlaryla lmektedir. Bu lekte dine ynelik tutumlar lmek zere likert Likertin gelitirdii yntem tipi drtl derecelendirme uygulanmtr. lek, 12 maddeden oluturulmutur. Ankete katlan kiiler, dine ynelik tutumlarnn

derecelerini, seeneklerden birisini iaretleyerek belirtirler ve her kiinin iaretledii seenee gre puanlar toplanarak, tutum puanlar hesaplanr. lein tekbir yapy lp lmediini test etmek iin faktr analizi uygulanm ve yaplan faktr analizi sonularnn deerlendirilmesinde, lekte yer alan maddelerin faktr yk deerlerinin .50 ve daha yksek olduu grlmtr. lekte yer alan ifadelerin, ayrt etme gcn ve bu kapsamda gvenirliini incelemek iin, lekte yer alan her bir maddeye verilen tepkiler ile lekten alnan toplam puan arasndaki korelasyon, (pearson korelasyon katsays) .51 ile .80 arasnda yksek dzeyde olduu grlmektedir. lein gvenirliinin bir gstergesi olan Cronbach Alpha da .93 olarak bulunmutur. Puanlama; Dde puan ranj, 1 (endk) ile 4 (en yksek) arasnda deiecek ekilde dzenlenmitir.1 Hastane Anksiyete ve Depresyon lei (HAD) Deneklerin depresif durumlarn lmek amacyla aratrmamzda kullandmz lek, Zigmond ve Snaith tarafndan gelitirilen Hastane Anksiyete ve Depresyon lei(Hospital Anxiety and Depression Scale) ksaca (HAD)dir. Bu lei tercih etmemizde nemli olan en etkili faktr ksa ve anlalabilir olmasdr. Bu nedenle uygulanmas kolaydr ve denekler kendi balarna doldurabilmektedirler. lein hastalar iin hazrlanm olmas da deneklerimiz arasnda hastalarn olmas nedeniyle nemli bir zelliktir. Aratrmamzda kullandmz depresyon lei aslnda anksiyete ve depresyon lei olan iki boyutlu bir lektir. Ancak biz on drt soru olan ekten depresyonu len yedi soruyu seerek anketimizde kullandk. Trkiyede yaplan alma sonucunda anksiyete altlei iin kesme puan 10/11, depresyon altlei iin ise 7/8 bulunmutur. Buna gre bu puanlarn zerinde alanlar risk altnda olarak deerlendirilirler. HAD leini Trkeye; Aydemir, Gvenir, Key ve Kltr uyarlamlardr2. Gvenirlik almasnda, Cronbach alfa katsays anksiyete altlei iin 0.8525, depresyon altlei iin 0.7784 olarak bulunmutur ve madde-toplam puan korelasyon katsaylar anksiyete altleinde 0.8161-0.8547 arasnda, debresyon altleinde ise
1

Kemalettin Ta, Dindarlk lei: Dini Tutumlar zerine Bir Aratrma, Tabula Rasa Felsefe ve Teoloji Dergisi, 2003, yl. 3, sy. 8, s.239 2 . Aydemir, T. Gvenir, L. Key, S. Kltr, Hastane Anksiyete ve Depresyon lei Trke Formunun Geerlilik ve Gvenilirlii, Trk Psikiyatri Dergisi, sy: 8, 280-287, 1977.

0.7374-0.7795 arasnda deimektedir. Yarya blme gvenilirliinde anksiyete altlei iin r = 0.8532, depresyon altlei iin r = 0.8069 bulunmutur. lein geerlilii; Birlikte geerlilik ynteminde, anksiyete altlei ile Srekli Kayg lei arasndaki korelasyon katsays 0.7544 ve depresyon altlei ile Beck Depresyon lei arasndaki korelasyon katsays 0.7237 olarak bulunmutur. Yap geerlilii iin faktr analizi uygulanm ve iki faktr elde edilmitir. Birinci faktrde anksiyete belirtileri, ikinci faktrde depresyon belirtileri yer almaktadr. ROC analizi sonucunda HAD leinin Trke formunun kesme noktalar anksiyete lei iin 10 ve depresyon lei iin 7 olarak saptanmtr. Puanlama: Her maddenin puanlamas deiik biindedir; 1., 3., 5., 6., 8., 10., 11. ve 13. maddeler giderek azalan iddet gsterirler ve puanlama 3, 2, 1, 0 biimindedir. te yandan, 2., 4., 7., 9., 12. ve 14. maddeler ise 0, 1, 2, 3, biiminde puanlanrlar. Altleklerin toplam puanlar bu madde puanlarnn toplanmas ile elde edilir. Anksiyete alt lei iin 1., 3., 5., 7., 9., 11. ve 13. maddeler toplanrken; depresyon altlei iin 2., 4., 6., 8., 10., 12. ve 14. maddelerin puanlar toplanr. 3 Bylece HADde puan ranj, 1 (en dk) ile 4 (en yksek) arasnda deiecek ekilde dzenlenmitir. sel Dini Motivasyon lei (DM) sel dini motivasyonu lmek amacyla aratrmamzda kullandmz lek, Hoge tarafndan gelitirilen sel Dini Motivasyon lei (The Validadet Religious Motivation Scale)dir. Bu lei tercih etmemizin nedeni, lein farkl din ve kltrleri umulne alabilecek derecede geni bir perspektiften hareketle hazrlanm olmas nedeniyle gerek dindarlkla ilgili daha faydal bilgiler verme ihtimalinin yksek olmasdr. lein dier nemli zellii ise, ankete katlan deneklerin onu kolay ve rahata doldurmalar konusunda elverili bir lek olmasdr. Dindarln deruni boyutunu lmemizin nedeni ise deneklerin toplumsal bask ve anketi ynetenlere kar mahcubiyet gibi endielere kaplmadan rahat ve objektif cevaplar vermelerini salamaktr. Karaca tarafndan Trkeye uyarlanan bu lek, dindarln deruni boyutunu len tek boyutlu bir lek olup, dindarl derinlemesine aratrmaktadr. Dindarlarn olduu gibi dindar olmayanlarn da rahatlkla cevaplayabilecekleri bu lek, deiik
3

mer Aydemir, Erturul Krolu, Psikiyatride Kullanlan Klinik lekler, Hekimler Yayn Birlii, Ankara, 2000, s.138-139

dini geleneklere mensup (Yahudi, Hristiyan, Mslman) deneklere rahatlkla uygulanabilecek bir lektir. Hoge tarafndan 1972 ylnda gelitirilen bu lek ile yaplan aratrmalar, bu lein bu konuda yeterli ve uygulamaya elverili bir lek olduunu ortaya koymutur. 10 maddeden oluan sel Dini Motivasyon leinin 7 maddesi olumlu cmle yapsnda, dier 3 maddesi ise (manaca) olumsuz cmle yapsnda ifade edilmitir. lekte 5 dereceli likert format kullanlarak (fikrime ok uygun; fikrime uygun; kararszm; fikrime aykr; fikrime ok aykr), 0dan 4e kadar, zayftan kuvvetliye doru puanlama yaplmtr. Puanlamada, lee olumsuz cmle yapsnda yerletirilen maddelerin puanlar ters evrilmitir. Yani bu yapdaki maddeler puanlanrken, 4 arlk deerinde olanlar 0a, 0 arlk deerindekiler ise 4e dntrlmtr. Bylece DMde puan ranj, 1 (en dk) ile 4 (en yksek) arasnda deiecek ekilde dzenlenmitir. Trkeye evrilen DMnn gvenirlilik analizlerinde, homojenlik endeksi ve yarya blme tekniklerinden istifade edilmitir. lein geerlii ise, yap geerlik tekniklerinden faktr analizi ve itutarlk teknikleri kriter alnarak hesaplanmtr. Yarya blme teknii ile hesaplanan gvenirlik katsays .76; homojenlik lt olan Cronbachs alpha katsays ise (=.84) olarak bulunmutur. Ayrca sz konusu lein Karaca tarafndan yrtlen almada, test-tekrar test gvenirlilik katsays .90 olarak hesaplanmtr.4 Durumluk-Srekli Kayg lei (DSK) Aratrmamzda deneklerin kayg dzeylerini lmek amacyla kullandmz lek, Spielberger, Gorsuch ve Lushenein Durumluk-Srekli Kayg Envanteri (StadeTrait Anxiety Inventory) leidir. Bu lei Trkeye ner ve Le Compte uyarlamlardr5. Bu lei tercih etmemizin nedeni on drt ya ve st normaller ile okuduunu anlayp yantlayabilecek kadar bilinci yerinde olan deneklerin kendi kendilerine bile yantlayabilecekleri, uygulanmas kolay ve rahata doldurmalar konusunda elverili bir lek olmasdr. Bu lek, her biri 20 maddelik 2 lekten olumaktadr. Durumluk Kayg lei, bireyin belli bir anda ve belirli koullarda kendini nasl hissettiini belirlemek iin gelitirilmitir. Srekli Kayg lei, bireyin iinde bulunduu durum ve koullardan bamsz olarak, genelde kendini nasl
4

Faruk Karaca, Din Psikolojisinde Metot Sorunu ve Bir Dindarlk leinin Trk Toplumuna Standardizasyonu, EKEV Akademi Dergisi, c.II, sy: 4, 187-202, s.199-201. 5 N. ner, ve A. Le Compte, (Sreksiz) Durumluk-Srekli Kayg Envanteri Elkitab, Boazii niversitesi Yaynlar, stanbul, 1985.

hissettiini belirlemek iin tasarlanmtr. Durumluk Kayg lei, snama ya da snama koullaryla ilgili tedirginlik, kuruntu ve heyecan gibi duyusal, fizyolojik ve bilisel srelere duyarl olduundan, bireyin balangtaki olumsuz alglamalarna ifade olana verdiinden, Srekli Kayg leinden nce uygulanmaktadr. Durumluk Kayg leinin yantlanmas, maddelerin ifade ettii duyu, dn ya da davrann iddet derecesine gre (hi, biraz, ok, tamamyla); Srekli Kayg lei ise maddelerin ifade ettii duyu, dn ve davranlarn sklk derecesine gre (hemen hibir zaman, bazen, ok zaman, hemen her zaman) cevaplanmaktadr. Durumluk ve srekli kayg dzeylerini len bu lein tr kat-kalem testidir. Uygulamasnda zaman snrlamas yoktur. Puanlamas: leklerde dorudan ve tersine evrilmi ifadeler vardr. Olumlu duygular dile getiren ters ifadeler puanlanrken 1 arlk deerinde olanlar 4e, 4 arlk deerinde olanlar ise 1e dntrlr. Olumsuz duygular dile getiren dorudan ifadelerde 4 deerindeki yantlar kaygnn yksekliini gsterir. Tersine evrilmi ifadelerde ise 4 deerindeki yantlar dk, 1 deerindeki yantlar yksek kaygy gsterir. Durumluk Kayg leinde 10 tane (1, 2, 5, 8, 10, 11, 15, 16, 19 ve 20. maddeler), Srekli Kayg leinde ise 7 tane (21, 26, 27, 30, 33, 36 ve 39. maddeler) tersine evrilmi ifade vardr. Her iki lekten elde edilen toplam puan deeri 1 ile 4 arasnda deiir. Byk puan yksek kayg seviyesini, kk puan ise dk kayg seviyesini belirtir. Gvenirlii: test-tekrar test gvenirlii; Her iki lek 10, 15, 30, 120 ve 365 gnlk aralarla Hacettepe ve Orta Dou niversiteleri ile Kara Harp Okulunda okuyan be ayr renci grubunda iki kez uygulanmtr. Pearson Momentler arpm korelasyonu ile hesaplanan deimezlik katsaylar, Srekli Kayg lei iin .71 ile .86, Durumluk Kayg lei iin .26 ve .68 arasnda bulunmutur. Kuder Richardson gvenirlii; Kuder Richardson formlnn genelletirilmi bir formu olan alfa korelasyonlar ile saptanan itutarlk ve homojenlik katsaylar, Srekli Kayg lei iin .83 ile .87, Durumluk Kayg lei iin .94 ile .96 arasnda bulunmutur. Maddetoplam puan gvenirlii; Envanterin bir baka tr madde gvenirlii ya da lek i

tutarl korelasyonlar hesaplanm. Bunlar Srekli Kayg lei iin .34 ile .72, Durumluk Kayg lei iin .42 ile .85 arasnda bulunmutur6. Geerlii: lt-baml geerlik; Normallerin, tan konmu psikiyatri hastalar ile karlatrlmasnda, hastalarn srekli ve durumluk kayg dzeylerinin normallerden ok yksek olduu bulunmutur. Srekli ve durumluk kayg puan ortalamalarna gre yaplan karlatrmalarda normallerle fiziksel hastal olanlarn bir birine benzedii ve bu iki grubun psikiyatri hastalarndan .01 seviyesinde daha dk puan ald saptanmtr7. Bir baka almada Trk ve Amerikan rneklemleri karlatrlm, deiik deney grubunun ortalama kayg puan sralamalar ve aralarndaki farklar her iki kltrde de yksek bir paralellik gstermitir. Yap geerlii; Her iki lein yap geerlii, normal ve hasta gruplar zerinde iki faktrl kayg kuram erevesinde deneysel olarak snanmtr. nemli ve stres yaratc olaylardan nce ve sonra durumluk kaygnn nce ykselip, sonra dmesi; srekli kaygda byle bir deimenin anlaml bir dzeyde olmamas, kuramdan kartlan hipotezleri desteklemi; leklerin yap geerliinin gstergesi olarak deerlendirilmitir. Durumluk ve srekli kayg puanlar arasnda ortalama .62 civarnda ve .01 dzeyinde anlaml korelasyonlar bulunmaktadr. Bu veriler kaygnn kavramlatrlmasnda nemli bir noktay temsil eder nitelikte olup bu yndeki kuramsal beklentiyi desteklemektedir.8 2. 2. rneklem Grubu ve zellikleri Anketimiz, Erzurum il merkezinde oturan, ounluu yksek renim grm veya grmekte 9 deiik i ve meslek grubundan toplam 400 kiiye uygulanmtr. Tesadf rneklem yoluyla setiimiz poplasyonun ok az bir ksm anketimize cevap vermeyi reddetmi, gnll olarak aratrmaya katlan deneklerden bir ksm da anket formundaki sorularn bir ksmn veya tamamn cevaplandrmamtr. Dolaysyla bu kiilere verilen anketler, deerlendirme d braklmtr. Aratrmaya katlan deneklerin yalar 16 ile 78 arasnda deimekte olup, ortalama ya 29.59dur. Aratrmamzn test edecei hipotezler bakmndan aratrmaya katlan deneklerin aadaki demografik ve ahsi zellikleri kontrol edilmitir. Bunlar; ya, cinsiyet, medeni hal, renim durumu, meslek, sosyo-ekonomik dzey, kadere verilen mana, afetlerin kayna, bir ii baarmada kendilerine bitikleri rol, baaramazlarsa ne
6

Necla ner, Trkiyede Kullanlan Psikolojik Testler, Boazii niversitesi Yaynlar, 3. Basm, stanbul, 1997, s.368 7 ner, Trkiyede Kullanlan Psikolojik Testler, s.368 8 Aydemir, Krolu, Psikiyatride Kullanlan Klinik lekler, s.153

yapacaklar, olaylarn asl belirleyicisinin kim olduu, bireysel idealleri gerekletirme oran, kim olmay istedikleri, kendilerini nasl grdkleri, bir ie giritiklerinde ne yapacaklar ve gelecekleri hakkndaki grleridir. Ayrca aratrmada zerinde durulan temel nokta, kader inanc ile ruh sal arasndaki ilikidir. Aratrmaya katlan deneklerin demografik ve ahsi zellikleri ile ilgili bilgiler aada verilmitir.
Tablo: 1.1. Deneklerin Yalarna Gre Dalm
Deikenler 16-22 ya aras 23-40 ya aras 41-60 ya aras 60- ya ve zeri Toplam Hata Toplam N 110 223 40 10 383 17 400 % 27,5 55,8 10,0 2,5 95,8 4,3 100,0 Geerli Yzde 28,7 58,2 10,4 2,6 100,0

Aratrmaya katlan deneklerin % 58.2si (223 kii) 23-40 ya grubunda bulunmaktadr. Bu gruptaki deneklerden sonra en kalabalk ya grubu ise, 110 kiiyle deneklerin % 28.7sini oluturan 16-22 ya grubudur. 41-60 yalar arasnda bulunan grup, % 10.4le (40 kii) nc srada, 60+ ya grubunda olan yallar ise % 2.6 ile (10 kii) drdnc sray almaktadr.
Tablo: 1.2. Deneklerin Medeni Hallerine Gre Dalm
Deikenler EVL BEKAR BRLKTE YAIYOR BOANMI E VEFAT ETM Toplam Hata Toplam N 181 208 2 2 2 395 5 400 % 45,3 52,0 ,5 ,5 ,5 98,8 1,3 100,0 Geerli Yzde 45,8 52,7 ,5 ,5 ,5 100,0

Aratrmaya katlan deneklerin % 52 ile (208 kii) bekarlar en kalabalk grubu, % 45.3 ile (223 kii) evliler ikinci kalabalk grubu olutururken % 0.5 ile (2er kii) birlikte yaayanlar, boanmlar ve ei vefat etmiler aznlk gruplar oluturmaktadrlar.
Tablo: 1.3. Deneklerin Cinsiyetlerine Dalm
Deikenler ERKEK BAYAN Toplam Hata Toplam N 274 124 398 2 400 % 68,5 31,0 99,5 ,5 100,0 Geerli Yzde 68,8 31,2 100,0

Ankete katlan deneklerin 274 (% 68.8)n erkekler, 124 (% 31.2)n bayanlar oluturmaktadr.
Tablo: 1.4. Deneklerin Eitim Durumuna Gre Dalm
Deikenler Okur yazar deil Okur-yazar fakat okul bitirmemi lkretim Lise Yksek okulfaklte Yksek lisansdoktora Toplam 57 55 234 14,3 13,8 58,5 14,3 13,8 58,5 12 3,0 3,0 N 11 % 2,8 Geerli Yzde 2,8

31 400

7,8 100,0

7,8 100,0

Eitim dzeyine gre ise, aratrmaya katlan deneklerin % 58.5i (234 kii) niversite dzeyindedir. niversite mezunlarndan sonra en kalabalk grup, 57 kiiyle deneklerin %14.3n oluturan ilkretim mezunlarnn oluturduu gruptur. % 13.8 (55 kii) ile lise rencileri nc srada, % 7.8 ile akademisyenler (31 kii) ise drdnc srada bulunmaktadr. % 3.0 ile okul bitirmemi okur-yazarlar (12 kii) beinci sradadrlar. % 2.8 ile okur-yazar olmayanlar (11 kii) ise son srada bulunmaktadrlar. niversite rencileri ve akademisyenleri de yksek renim grm

10

gruba dahil edecek olursak, toplam poplasyonun %66.3nn yksek renim grm olduklar ortaya kmaktadr. Buna gre deneklerin ounluunu yksek renim grm kiiler oluturmaktadr.
Tablo: 1.5. Deneklerin Mesleklerine Gre Dalm
Deikenler siz retmen renci Memur Tccar Ev hanm Emekli ifti i Toplam N 126 106 128 9 17 2 4 4 4 400 % 31,5 26,5 32,0 2,3 4,3 ,5 1,0 1,0 1,0 100,0 Geerli Yzde 31,5 26,5 32,0 2,3 4,3 ,5 1,0 1,0 1,0 100,0

Meslek deikenine gre aratrmaya katlan deneklerden en kalabalk grubu renciler oluturmaktadr. renciler, aratrmaya katlan denekler arasnda 128 kii (% 32.0) ile birinci srada bulunurken, 126 kii (% 31.5) ile isizler ikinci srada, 106 kii (% 26.5) ile retmenler nc srada bulunmaktadr. Bunlar 17 kii (% 4.3) ile tccarlar, 9 kii (% 2.3) ile memurlar, 4er kii (% 1.0) ile emekliler, iftiler ve iiler izlemektedirler. Ev hanmlar ise 2 kii (% 0.5) ile son srada yer almaktadrlar.
Tablo: 1.6. Deneklerin Okul Trne Gre Dalm
Deikenler lahiyat rencisi Dier blm rencisi renci deil Toplam Hata Toplam N 56 % 14,0 Geerli Yzde 14,2

80 258 394 6 400

20,0 64,5 98,5 1,5 100,0

20,3 65,5 100,0

11

Aratrmaya katlan denekler, okul tr asndan deerlendirildiinde ise, poplasyonun ounluunun renci olmad grlmektedir. yle ki, renci olmayanlar 258 kii ile (% 65.5)i, ilahiyat dndaki renciler 80 kii ile (% 20.3), ilahiyat rencileri ise 56 kii ile (% 14.2)yi oluturmaktadrlar.
Tablo: 1.7. Deneklerin Sosyo Ekonomik Durumuna Gre Dalm
Geerli Deikenler dk: 100 ytl altnda ortann altnda: 101-300 ytl aras orta: 301-750 ytl aras 751-1.5 ytl aras st: 1500 ytl stnde Toplam Hata Toplam N 50 % 12,5 Yzde 13,3

77

19,3

20,4

171

42,8

45,4

71

17,8

18,8

8 377 23 400

2,0 94,3 5,8 100,0

2,1 100,0

Aratrmaya katlan denekler sosyo-ekonomik adan deerlendirildiinde ise, poplasyonun byk ounluu, sosyo-ekonomik adan orta dzeyde bulunmaktadr (% 45.4). Kendilerini sosyo-ekonomik adan ortann altnda grenler % 20.4 ile ikinci srada, ortann stnde grenler ise % 18.8 ile nc sradadr. Sosyo-ekonomik adan kendilerini dk seviyede grenler % 13.3, st seviyede grenler ise % 2.1 ile kk bir kesimi oluturmaktadr.
Tablo: 1.8. Deneklerin Salk Durumuna Gre Dalm
Deikenler Hasta Salkl Toplam N 100 300 400 % 25,0 75,0 100,0 Geerli Yzde 25,0 75,0 100,0

12

Deneklerin salk durumlarna gre dalm ise yledir: Toplam poplasyonun ounluunda (% 75.0) nemli bir salk sorununun olmad tespit edilmitir. nemli bir salk sorunu olanlarn oran ise % 25.0tir.
Tablo: 1.9. Deneklerin Dzenli Spor Alkanlklarna Gre Dalm
Deikenler Evet Hayr Toplam Hata Toplam N 86 312 398 2 400 % 21,5 78,0 99,5 ,5 100,0 Geerli Yzde 21,6 78,4 100,0

Deneklerin spor ve egzersiz yapma oranlar ise yledir: Toplam poplasyonun ounluunu (% 78.4) spor ve egzersiz yapmayanlar oluturmaktadr. Poplasyonun kk bir blmn (%21.6) ise spor ve egzersiz yapanlar oluturmaktadr.
Tablo: 1.10. Deneklerin Beslenme Durumlarna Gre Dalm
Deikenler Her zaman Bazen Hi bir zaman Toplam Hata Toplam N 44 297 56 397 3 400 % 11,0 74,3 14,0 99,3 ,8 100,0 Geerli Yzde 11,1 74,8 14,1 100,0

Deneklerin dengeli beslenmelerine gre dalmna baktmzda toplam poplasyonun ounluunun (% 74.8) bazen beslenebildii grlmektedir. Hibir zaman diyenlerin oran, %14.1, her zaman diyenlerin oran ise %11.1 olarak bulunmutur.
Tablo: 1.11. Deneklerin Sosyal likilerine Gre Dalm
Deikenler ok iyi yi ok kt Toplam Hata Toplam N 111 269 17 397 3 400 % 27,8 67,3 4,3 99,3 ,8 100,0 Geerli Yzde 28,0 67,8 4,3 100,0

13

Aratrmaya katlan deneklerin kendi sosyal ilikilerini deerlendirme oranlar ise yledir: Sosyal ilikilerini normal olarak grenler ounluktadr (% 67.8). kinci kalabalk grup ise sosyal ilikilerini ok iyi olarak grenlerdir (% 28.0). ok kt olarak grenlerin oran % 3.8, kt olarak grenlerin oran ise % 0.5 olarak tespit edilmitir.

Tablo: 1.12. Deneklerin Aile i likilerine Gre Dalm


Deikenler ok iyi Normal ok kt Toplam Hata Toplam N 212 176 10 398 2 400 % 53,0 44,0 2,5 99,5 ,5 100,0 Geerli Yzde 53,3 44,2 2,5 100,0

Aratrmaya katlan deneklerin kendi aile ii ilikilerini deerlendirme oranlar ise yledir: Aile ii ilikilerini ok iyi olarak grenler (% 53.3) en kalabalk gruptur. Normal olarak grenler ise (% 44.0) ikinci kalabalk gruptur. Kk bir grup ise (% 2.5) aile ii ilikilerini ok kt olarak grmektedir.
Tablo: 1.13. Deneklerin deallerini Gerekletirme Durumuna Gre Dalm
Deikenler Evet Hayr Toplam Hata Toplam N 212 184 396 4 400 % 53,0 46,0 99,0 1,0 100,0 Geerli Yzde 53,5 46,5 100,0

Deneklerden

alm

olduklar

eitim

ve

yapmakta

olduklar

meslei

benimseyenlerin oran (%53.5), benimsemeyenlerin oranndan (%46.5) biraz fazla olduu tespit edilmitir.

14

Tablo: 1.14. Deneklerin Gelecekten Beklentilerine Gre Dalm


Deikenler ok mitliyim mitliyim Kararszm mitsizim ok mitsizim Toplam Hata Toplam N 63 239 66 20 8 396 4 400 % 15,8 59,8 16,5 5,0 2,0 99,0 1,0 100,0 Geerli Yzde 15,9 60,4 16,7 5,1 2,0 100,0

Aratrmaya katlan deneklerin % 60.4 kiisel gelecei hakknda mitli olanlardr. Kararszm (% 16.7) diyenler ve ok mitli (% 15.9) olduunu ifade edenlerin oranlar ise birbirine ok yakndr. mitsizim (%5.1) ve ok mitsizim (%2.0) ifadelerini iaretleyenler ise kk bir gruptur.
Tablo: 1.15. Deneklerin Televizyon Seyretme Sklna Gre Dalm
Deikenler ok sk Arasra ok az Hi Toplam Hata Toplam N 73 223 90 13 399 1 400 % 18,3 55,8 22,5 3,3 99,8 ,3 100,0 Geerli Yzde 18,3 55,9 22,6 3,3 100,0

Aratrmaya katlan deneklerin yarsndan fazlas (%55.9) ara sra televizyon izlemektedir. Bu grubu (% 22.6) ile ok az izleyenler takip etmektedir. ok sk izlediklerini ifade edenlerin oran, (% 18.3) ile ok az izleyenlerin oranna yakndr. Hi izlemeyenlerin oran (% 3.3) ise olduka dktr.
Tablo: 1.16. Deneklerin Sigara Kullanma Sklna Gre Dalm
Deikenler ok sk Ara sra ok az Hi Toplam N 87 58 33 222 400 % 21,8 14,5 8,3 55,5 100,0 Geerli Yzde 21,8 14,5 8,3 55,5 100,0

15

Aratrmaya katlan

deneklerin

yarsndan

fazlas (%55.5)

hi sigara

kullanmamaktadr. kinci sray % 21.8 ile ok sk sigara kullananlar almaktadr. nc sray % 14.5 ile ara sra kullananlar almaktadr. Son sray ise % 8.3 ile ok az kullananlar almaktadr.
Tablo: 1.17. Deneklerin Alkol Kullanma Sklna Gre Dalm
Deikenler ok sk Ara sra ok az Hi Toplam Hata Toplam N 2 22 30 345 399 1 400 % ,5 5,5 7,5 86,3 99,8 ,3 100,0 Geerli Yzde ,5 5,5 7,5 86,5 100,0

Aratrmaya katlan deneklerin byk ounluu (% 86.5) alkol almamaktadr. Dierleri ise u ekilde sralanmaktadr: ok az kullananlar (% 7.5), ara sra kullananlar (% 5.5), ok sk kullananlar ise (% 0.5)tir.
Tablo: 1.18. Deneklerin Bo Zaman Etkinliklerine Gre Dalm
Deikenler Dier seenekler Hibirey Toplam Hata Toplam N 381 18 399 1 400 % 95,3 4,5 99,8 ,3 100,0 Geerli Yzde 95,5 4,5 100,0

Tablo: 1.19. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Televizyon Seyretme Sklna Gre Dalm
Deikenler Dier seenekler Televizyon seyrederim Toplam Hata Toplam N 260 138 398 2 400 % 65,0 34,5 99,5 ,5 100,0 Geerli Yzde 65,3 34,7 100,0

16

Tablo: 1.20. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Kitap Okumalarna Gre Dalm
Deikenler Dier Seenekler Kitap Okurum Toplam Hata Toplam N 234 165 399 1 400 % 58,5 41,3 99,8 ,3 100,0 Geerli Yzde 58,6 41,4 100,0

Tablo: 1.21. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Gezmelerine Gre Dalm


Deikenler Dier Seenekler Gezerim Toplam Hata Toplam N 283 116 399 1 400 % 70,8 29,0 99,8 ,3 100,0 Geerli Yzde 70,9 29,1 100,0

Tablo: 1.22. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Alveri Yapmalarna Gre Dalm
Deikenler Dier Seenekler Dnrm Toplam Hata Toplam N 362 37 399 1 400 % 90,5 9,3 99,8 ,3 100,0 Geerli Yzde 90,7 9,3 100,0

Tablo: 1.23. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Dnmeye Ynelmelerine Gre Dalm
Deikenler Dier Seenekler Dnrm Toplam Hata Toplam N 310 89 399 1 400 % 77,5 22,3 99,8 ,3 100,0 Geerli Yzde 77,7 22,3 100,0

17

Tablo: 1.24. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak nternet Kafeye Gitmelerine Gre Dalm
Deikenler Dier Seenekler nternet Kafeye giderim Toplam Hata Toplam N 363 36 399 1 400 % 90,8 9,0 99,8 ,3 100,0 Geerli Yzde 91,0 9,0 100,0

Tablo: 1.25. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Arkadalaryla Muhabbet Etmelerine Gre Dalm
Deikenler Dier Seenekler Arkadalarmla sohbet ederim Toplam Hata Toplam N 279 120 399 1 400 % 69,8 30,0 99,8 ,3 100,0 Geerli Yzde 69,9 30,1 100,0

Tablo: 1.26. Deneklerin Bo Zaman Etkinlii Olarak Dier Alternatifleri Yapmalarna Gre Dalm
Deikenler Dier Seenekler Dier Toplam Hata Toplam N 365 34 399 1 400 % 91,3 8,5 99,8 ,3 100,0 Geerli Yzde 91,5 8,5 100,0

Aratrmaya katlan deneklerin bo zamanlarnda yaptklar faaliyetlerin oranlar ise u ekildedir: (% 41.4) ile kitap okuma faaliyeti birinci srada, (% 34.7) ile televizyon seyretme ikinci srada, (% 30.1) ile arkadalarla muhabbet nc srada, (% 29.1) ile gezme drdnc srada, (% 22.3) ile dnme beinci srada, (% 9.3) ile alveri altnc srada, (% 9.0) ile internet kafeye gitme yedinci srada, (% 8.5) ile dier faaliyetler sekizinci srada, (% 4.5) ile hibir ey son srada yer almaktadr.

18

2. 3. Snrllklar Aratrma, almaya katlan rneklem grubuyla snrl olup, deneklerin ilgili sorulara samimi ve iten cevaplar verdii sayltsna dayanmaktadr.

2. 4. Hipotezler Aratrmamzda esas olarak kader inanc ile ruh sal arasndaki iliki zerinde younlalmtr. Buna gre aratrmamzda, farkl kader alglarnn insann ruhsal yaamna olan etkileri belirlenmeye allmtr. Buna bal olarak aratrmamzda zerinde duracamz temel hipotez ehli snnet kader algs ile ruh sal arasnda pozitif bir korelasyonun bulunduuna yneliktir. Bunun yannda bu konuda gerek teorik gerekse tecrubi literatr nda aratrmada zerinde durulan dier hipotezler unlardr. 1) Kader algsna gre deneklerin ruh salklar deimektedir. Ruhsal adan en dengeli olanlarn, ehlisnnet kader algsna sahip olanlar olduu dnlmektedir. 2) Dindarlk dzeyi kader algsn etkilemektedir. Dindarlk dzeyi yksek olanlarn, ehlisnnet kader algsna sahip olduklar tahmin edilmektedir. 3) Ruh sal ile dindarlk dzeyi arasnda pozitif bir korelasyonun olduu ngrlmektedir.9 4) Dindarlk ve kader alglar dnda ruh saln etkileyen birok faktr bulunmaktadr. a) Demografik deikenlere gre deneklerin ruh salklarnn deitii tahmin edilmektedir. b) Dzenli spor ve egzersiz yaplmas, ruh saln olumlu ynde etkiledii dnlmektedir.10 c) Bo zaman etkinliklerine gre deneklerin ruh salnn deitii dnlmektedir. d) Sosyal iliki dzeyi arttka, deneklerin ruh salnn olumlu ynde etkilendii dnlmektedir. e) Aile ii ilikilerinin, normal ve iyi olmas kiinin ruh sal iin olumlu bir dayanak oluturduu ngrlmektedir.

9 10

Nevzat Tarhan, Kendinizle Bark Olmak, Zafer Yay., stanbul, 2001, s.80-81 Tarhan, Kendinizle Bark Olmak, s.80-81

19

f) Yapmakta olduu meslei benimsemi olmann, ruh saln olumlu ynde etkiledii dnlmektedir. g) Kiisel gelecekle ilgili beklentiler de ruh saln etkileyen faktrlerden birisidir. Buna gre beklentilerindeki mit oran ile ruh sal arasnda pozitif bir iliki olduu dnlmektedir. h) Televizyon seyretme oran ile ruh sal arasnda negatif bir iliki olduu tahmin edilmektedir. ) ki ve sigara kullanm; kullanm orannda ruh saln olumsuz ynde etkiledii ngrlmektedir.11 i) Hasta olanlarn, salkl olanlara gre ruhsal ynden daha zayf bir duruma dtkleri tahmin edilmektedir. j) Dengeli beslenenlerin beslenmeyenlere gre ruh salklarnn daha iyi olduu dnlmektedir.12

11 12

Tarhan, Kendinizle Bark Olmak, s.80-81 Tarhan, Kendinizle Bark Olmak, s.80-81

20

BRNC BLM 1. Temel Kavramlar


1. 1. nan Dnme ve duygulanma gibi insann temel ruhsal faaliyetlerinden biri olan inan eitli anlamlara gelmektedir. Trkede inanmak fiilinden tretilmi olan inan kelimesi (Arp.: iman, itikat, kanaat; Alm.:glaube, uberzeugung; ng.: belief, faith; Frn.: croyance, opinion) bir kabul etme durumunu anlatr ve olduka geni anlamldr.13 Baka bir deyile inan genel olarak bilgi, kanaat ve iman iine alacak ekilde daha genel bir anlam ifade eder.14 Daha geni bir manada inan: 1. Bir eyin ya da kimsenin varlna, bir iddiann doruluuna inanma, biri iin gven besleme durumu. 2. z itibariyle temsili bir karakter olup, bir nermeyi kendisine ierik olarak alan, ama son zmlemede iradi davrann kontrol altnda bulunan zihin hali. 3. Doruluuyla ilgili olarak kesin sonulu kantlarn, salam verilerin bulunmad, fakat yine de doruluu lehinde belirli dayanaklarn sz konusu olduu; gibi bir nermenin doru olduunu dnme ya da savunma, kesin bilgiden daha zayf olmakla birlikte, temelsiz sandan ok daha gl olan bilgi paras anlamna gelir.15 nan kelimesi, geni anlamda ihtimalin btn derecelerini ierisine almakta, daha zel ve dar bir manada ise pheden ayrlm olarak tam bir kabul ve tasdiki belirtmektedir. Ksaca inan, bir insann her hangi bir hkm ksmen ya da tamamyla kabul ya da reddi veya ondan phe duymas durumudur.16 Bu durumda inan kendi iinde derecelere ayrlmaktadr. Nitekim inancn dikkate deer drt aamas zerinde durulmaktadr; Bu aamalardan birincisi drttepki aamasdr. Burada inan, belli inan listelerini ezbere sylemekle snrldr. Drt-tepki durumu baka herhangi bir netice dourmayan, kii zerinde bir etki meydana getirmeyen haldir.

13 14 15 16

Tarhan, Kendinizle Bark Olmak, s.80-81 bn Manzur, Cemaluddin Muhammed, Lisanul-Arap, Daru Sadr, Beyrut, 1968, c.13, s.21 Ahmet Cevizci, Paradigma Felsefe Szl, Paradigma Yaynlar, stanbul, 2000, s.504 Hseyin Peker, Din Psikolojisi, Aksiseda Matbaas, 2. Bask, Samsun, 2000, s.61-62

21

nancn ikinci aamas olan zihni kapsayclk da aslnda birinci aamaya benzemektedir. Kii zerinde inancn pratik sonular gzlemlenmemektedir. Ancak inan konusu hakknda zihin biraz daha megul olmaktadr. ncs ise davransal grnmdr. Burada inan kiinin davranlarna yansmakta, onu etkilemekte ve ynlendirmektedir. Kapsaml bir btnleme olan drdnc durumda ise inan tamamen hayranlk uyandrmaktadr. Bu durum inancn kemal noktasna geldii durumdur. Kii inancndan dolay en temel gd olan yaama igdsne dahi muhalefet edebilmektedir. nanc uruna lme giderken bile mutlu olabilmektedir. Houston Clarka gre inancn nc ve drdnc aamalarnda imandan sz edilebilir, ancak bu aamalarda inan deil iman kavramn kullanmak daha uygun olacaktr. 17 Dier bir tanmla inan, bir eye balanmak, kalben shhatini tasdik ile hkmetmek anlamnda olup buna mitlenmek, gvenip sarlmak,18 itimat etmek, sanmak, kabul etmek, doru diye bakmak, kanaati olmak, kanmak ve aldanmak gibi kelimeler de katlabilir. 19 Nurettin Topuya gre ise inan, hakiki bilgidir. Bilgi problemi de sadece bir suje ile bir objenin karlkl mnasebetinden ibaret deildir. Dncenin hareketinin dnda kalan saf bir iliki, bize bilginin esas yapsndan hibir ey retemez. Bilgi tam bir asimilasyon (zmleme) bir dnce ameliyesidir. Orada bir hareketin dncesi olduu kadar, bir dncenin de hareketi vardr. Bu asla karlkl bir mnasebet deil fakat bir iradi fiil, bir hakiki harekettir. Bu hareket, sujenin objeye adeta sahip olmasnda, onun suje tarafndan asimilasyonunda nihai bir ekle ulamaktadr. te Topunun inan adn verdii gerek hakiki bilgi20 budur. Bu tanmlamalarn tm bize inancn zihni ve fikri bir faaliyetin neticesi olduunu gstermektedir. nk inan olayna dnebilen tek canl olan insanda rastlanmaktadr. Yani dnmeden inanlamayaca ak bir gerektir. Fakat yalnz dnmek de yetmez, dncenin inancn konusuna tatbiki de gerekmektedir. 21

17 18

Hlya Alper, mann Psikolojik Yaps, Rabet Yaynlar, stanbul, 2002, s.32 Neda Armaner, nan ve Hareket Btnl Bakmndan Din Terbiyesi, Milli Eitim Basm Evi, stanbul, 1967, s.38 19 Alper, mann Psikolojik Yaps, s.31 20 Mustafa Kk, Nurettin Topuda Mistik man, Ata. nv. lahiyat Fak. Dergisi, Say:11, Erzurum, 1997, s.439 21 Necip Taylan, lim Din, ar Yaynlar, stanbul, s.22

22

nanlar deiik kavramlar arasndaki ilikilerle ilgili olduundan olduka eitlilik gsterirler. nsanlarn kendisi ve evresiyle ilgili zaman ve mekan mnasebetleri, dier milletler, insan gruplar, sosyal organizasyonlar, siyasi olaylar, sanat, felsefe, Allah ve ahiret hakknda eitli inanlar vardr. Sonu olarak inansz bir insan dnlemez. nk insan kendini anlamak ve yapc gcn ortaya koymak iin herhangi bir eye inanmak zorundadr. Eer inanmasaydk faaliyetsiz olurduk. Yani davranlarmz inandklarmza kavumak amacyla yaparz. Bu nedenle Bhlere gre inan, insann bata gelen bir ihtiyacdr ve dzenli bir hayat kurmak iin samimi bir inan gereklidir. 22

1. 2. Dini nan Dini inan ya da iman, inanp itimat etmektir. Terim olarak ise mutlak tasdik anlamndadr. Bylece iman, bir eyi doru olarak kabul etmek ve onun doruluuna inanmaktr. Tasdikin mertebesi vardr; kalp ile, dil ile, ve fiil ile tasdiktir.23 nanma kabiliyetine sahip tek varlk olan insan var olduu gnden beri inanm ve bugnden yarna inanp gitmektedir. O, zaman olmu una zaman olmu buna inanm ya da inanmaya almtr. Kendini bundan ayrmak istememi, hatta ayramamtr. Bylece o varlnn kendisinden bekledii yolda tabii olarak yrm gitmitir. Bunun dnda kaldn sananlar ise tarih boyunca inanmak ve inanmamak arasnda dnce ve duygularyla dalgalanp durmulardr. u halde insan ister gnlden inansn, isterse inanlandan uzaklamaya alm olsun, yine de o akln ve kalbini inan konularndan soyutlayamam ve bylece ya inan ile i ie, ya da iten da doru kmak zere, onunla yine srekli megul olmaktan kendini alamamtr. yleyse tarih bize insan, neye olursa olsun inanan bir varlk olarak gstermektedir.24 Dini inan, temelini insann yapp eden bio-psiik bir varlk olmasnda bulur. Dier bir ifade ile inanmann kkleri, insann varlk yapsnda gizlidir.25 Bu sebeple insanlk tarihinde ne kadar gerilere gidilirse gidilsin dini inanlardan yoksun bir topluma rastlanmamaktadr. Bu ise bize dini inanlarn toplumlardaki yerinin ne kadar nemli olduunu gstermektedir. Viktor Kuzin ise her ey din etrafnda, din iin, dinle
22 23

Peker, Din Psikolojisi, s.63 Gnay Tmer, Abdurrahman Kk, Dinler Tarihi, Ocak Yaynlar, Ankara, 1993, s.305 24 Kerim Yavuz, Gnmzde Din Psikolojisi, Ata. nv. lahiyat Fak. Dergisi, Say:8, Erzurum, 1998, s.253-254 25 Taylan, lim Din, s.21

23

tekil olundu diyerek bu manaya daha da bir genilik katmaktadr.26 unu da belirtelim ki insanlarn birok defa mantk d eylere inandklar grlmektedir. Bu ise bize inancn ok kkl bir olay olduunu ve ne durumda olursa olsun varln devam ettirebildiini gstermektedir.27 Ancak Nietzsche; kii kendinin stn niteliklerini tanr, normal niteliklerini ise insan olarak adlandrr, diyerek konuya farkl bir yorum getirmektedir.28 te inan, insann kendisi ve stnln ve yceliini kabul ettii bir varlk ve bu varlkla olan ilikilerini dzenleyen esaslarla ilgili ise buna dini inan denir. Bylece dini inan (iman) kiinin dini konulardaki kabul, ret ya da phe durumunu gsterir.29 Demek ki iman, Allah ile kulu arasndaki bir badr.30 te bu manalara gelen dini inancn dier inalardan farkl olarak kendine has baz zellikleri vardr. Bunlar deiik ahslarca ayr ayr ifade edilmilerdir. Aguinasa gre iman akl tarafndan ynlendirilmitir. Fakat baz dindar dnrlere gre imann hibir akli klavuzlua ihtiyac yoktur ve inanta sadece delilin tesine geen deil hatta bu delile kar gelebilecek byk bir stnlk vardr. Sren Kierkegaarda gre ise dini inan beeri mutluluu elde etmede akldan daha nemlidir. Ona gre dini inan, Tanrya topyekn ve tutkulu bir balanmadr. Dini inan bir irade eyleminin sonucudur. Fakat iman objektif olarak kesin deildir ve olmamaldr. nk objektif kesinlikle birlikte kiisel geliimin zevali ve manevi tkan gelir. Ancak imanla tehlike, risk ve sonu belirsiz bir macera sz konusudur. Bunlarn hepsi de manevi geliim ve aknlk iin elzemdir.31 Nurettin Topuya gre ise: iman (dini inan) , bir inancn ruhumuzda srekli bulunmas ve hayatmza hkmetmesidir. O halde bir inan insan ruhunda bulunan dier btn inanlar bastrarak ona tek bana hkim olursa iman adn alr. Bu sonuncu karakteriyledir ki, iman basit bir inantan farkldr. Topu daha sonraki bir yazsnda u tanm yapmtr: man, varlk ve dncenin btn kuvvetleriyle kendi konusunu kucaklayan benliin, bir kabarp

26 27 28 29 30 31

Tmer, Kk, Dinler Tarihi, s.1 Taylan, lim Din, s.23 Ali Ulvi Mehmedolu, Kiilik ve Din, Dem Yaynlar, stanbul, 2004, s.17 Peker, Din Psikolojisi, s.64 Mnir Kota, niversite rencilerinde Dine Bak, Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara, 1995, s.27 Tamer Yldrm, Varolusal man, Tabularasa, Yl 3, Say: 7, 2003, s.207

24

bymesi halidir. man bu anlamda akla zdetir. nk her ikisinde de kiinin kendinden baka birine btn kuvvetleriyle teslimiyeti vardr. 32 W. James ise iman duygusunu inanmak iradesine balamtr. Biz irademiz ile imanmz kurarz. Burada bu realiteyi istemek sz konusudur. Fakat insanlarn pek az inanmakla, pek ok inanmak arasnda gvenle bir yol tutacaklar, ilmi veya baka bir metod yoktur. Bununla beraber mistik tecrbelere msait olup Tanrnn varln sezmi bahtiyarlardan olmasak bile, imandan tamamen mahrum kalamayz. rademiz ile imanmz yaparz. 33 Dini inanmalarla mantki inanmalar arasnda baz farklar bulunmaktadr. lk olarak ayet dini akidelere iman etmek mantki inanlardan ibaret olsalar idi, dini denebilen davranlar insan iin bir takm da ait hareketlerden ibaret kalr ve ruh bunlara katlmazd. Ayn zamanda yneli ve aray iinde, ifadelerin ahsa gre deien bir yn, bir esprisi grlmeyebilirdi. Dini inann mantki inantan dier bir fark da dini inanta arayn sonunun gelmeyiidir. Bylece, devaml bir mit ile yarna balanmak, dnyada bulamadnn tatminsizliini daha stn bir lemin verileriyle gidermek, dier bir deyimle Allahn sonsuzluu iinde kendi tkenmezlik duygusunu ilemektir. Son olarak ilmi saylan bir nermeye katlta arzu, istek ender olarak itirak eder. nsan bu tarz inanmalarda daha tarafsz bir durumdadr. Daha ak bir deyimle, gerek yarglar karsnda insann objektif oluuyla, deer yarglarnda sbjektiflii ak bir keyfiyet olarak belirir. Dini inanlara gelince, mesela d alemin tesinde, yahut bene en yakn olarak var olan varla inanmada onunla saadete kavumada, tkeniklik karsnda, tkenmezlie ulama arzusu, daha kuvvetli bir deyimle bir ruh abas grlr. Bu aba ruhta metafizik bir hayat kurmak demektir ki, dini inanlarn insann tabiat ve mahiyetiyle bir iliii bulunmam olsayd, byle iten bir aba nasl mmkn olabilirdi?34 man inanla kyaslandnda daha hususi bir kavram olup, dini sfatn almaya daha ok hak kazanmaktadr. Yani iman daha ziyade bir dinle irtibatl olarak kullanlmaktadr. nan, iman gibi sadece dini alanla snrlanamaz, her konuda olabilmektedir. Aslnda iman da hayatn her alanna yaylm bir kavramdr. Ancak
32 33 34

Kk, Nurettin Topuda Mistik man, s.440 Armaner, nan ve Hareket Btnl, s.42 Armaner, nan ve Hareket Btnl, s.41

25

imann rol inantan tamamen farkldr. man, insan hayatnn btnn kapsayan klli bir haldir. Bu yapsnn doal bir sonucu olarak insann btn davranlarnda imann neticesi grlmektedir. nan ise byle bir klli yap arzetmediinden insan btnyle kuatamaz. 35 Din, insan hayatn btnyle ynlendirir, dzenler, tashih eder. nsan, iman etmekle dinin bu hakim roln benimsemi olmaktadr. Bir baka ifadeyle din, insan zerindeki roln imanla gerekletirmektedir. man yaps itibariyle, hissi bir bilgi gibi, duyu organlarnn verilerine dayanmamasna ramen tam bir teslimiyet, kesin ve emin olma halidir. stelik iman konular hibir zaman yanllanamaz. Yani onlarn doru olmadklar ak delillerle ispat edilemez bir karakterdedirler. Ancak baz inan konularnn zaman iinde yanll ve ya doruluu ortaya konulabilmektedir. man, kesin olma halini ihtiva etmektedir. Onun kesinlii, hem mminle hem de kendisine iman edilenle alakaldr. Mmin, imannda tam bir emin olma halindedir. manndan dolaysyla iman ettii hususlarn varlndan, phe etmemektedir. Ayn ekilde bu halin tekabl ettii iman konular da kesin ve belirlidir. nanta ise byle bir kesinlik yoktur. 36 Psikolojik olarak inan, imana gre duraan (statik) bir terim olup inanlana kar gl bir duygusal tutumu iermemektedir. Mesela benim zerimde zel bir etki yapmadan da yarn yamur yaacana veya bir eyin varlna inanabilirim. mana gelince, o daha fazla dinamik bir terimdir. Kiiyi duygusal olarak da etkiler ve tutkulu bir ball ve scakl iermekte, kiiyi baz fiilleri yapmaya zorlamaktadr.37 Baka bir ynden bakldnda mantki inan konusunun yalnz var olan (aka grlp bilinebilen) bir ey olduu halde, inancn grnr bir tarzda var olmayan bir nesnenin varl hakknda bir inanma olduu grlr.38 Dini inan insana, dnyada bulamad emniyet ve teselli kaynan temin eder. Rahatlkla gvenip snaca yce bir kuvvete dayanma imkan salar.39 Mantki inan da ise dayanak noktas ok zayftr.

35 36 37 38 39

Alper, mann Psikolojik Yaps, s.33 Alper, mann Psikolojik Yaps, s.35 Alper, mann Psikolojik Yaps, s.36 Taylan, lim Din, s.22 Mehmedolu, Kiilik ve Din, s.32

26

Dini inancn temel unsuru Allah inancdr. nsanda dini bir hayat ancak tabiatst kudretli bir varl kabul ve tasdik sonucu balar. Bunun yannda her dinin kendine mahsus bir takm inan esaslar vardr. Bilindii gibi slam dininde inancn alt esas vardr. 40 Bir eye balanmak, dmlenip kalmak, dorulamak daha genel manada ise bilgi, kanaat ve iman iine alan inan; mana olarak davrana zemin oluturmaktadr.41 Bunu u ekilde aklayabiliriz: nsan gvenme, balanma vb. ihtiyalarn gidermek iin gdlenir. Bu ihtiyac gidermenin yolu olarak da hayat boyu deiik ekillerde bavurduu inanc kullanr. Kiinin inanc kiiye davranlarnn sonucundan haz duyup elemden kurtulaca fikrini verir. Bylece kii davrana motive olur. Bu konuya yle bir misal verebiliriz : Eer bir konuda en son varlan nokta inan olarak belirlenmise, bunu gerektiren bir vaziyet al, bir davran ortaya kar. Tbba inanmak, doktora danmay ve onun reetelerine uymay gerektirir. Aksiyon, genellikle inancn bir belirtisidir.42 nancn hareketlere etkisi aka grlmektedir. Tecrbelerimizle de biliyoruz ki bir fikir bir meslek, gerek duygu gerekse davranlarmza, ilgilerimize bir ekil verir. Bunu daha da ileri gtrecek olursak duygu ve temayllerimiz, fikir ve hareketlerimiz zerinde etki yapar ve kiiliimizi kurar.43 nan, teslimiyet ve uyuma ile srecini tamamlar. Buna bal olarak insan faaliyetleri imann kiiyi ynelttii hedefler dorultusunda bir deiim ve dzenlemeye tabi olur. Son olarak iman kiinin duygu, dnce ve hareket tarzlarnn motor-saiki olarak etkinlikte bulunur44 Evet dier inanlarda olduu gibi dini inanta da kuvvetlilik ve zayflk sz konusudur. Kuvvetli inanlar davranlara daha ok yansr. Davran halinde ortaya karlar. Demek ki dini inan sadece inanmay ve dini bir hkm kabul etmeyi deil inand varln bildirdiklerine gre hareket etmeyi de ngrmektedir.45 Davranlara yansyan imann misali; tpk hazmedilip bnyenin bir paras olan yiyecek gibidir. Kii de bir inanc psikolojik bnyesi tarafndan i selletirerek

40 41 42 43 44 45

Peker, Din Psikolojisi, s.66 Hayati Hkelekli, Din Psikolojisi, TDV Yaynlar, Ankara, 1998, s.156 Peker, Din Psikolojisi, s.63 Armaner, nan ve Hareket Btnl, s.44-47 Hkelekli, Din Psikolojisi, s.158-159 Peker, Din Psikolojisi, s.65

27

ahsiyetinin bir paras haline getirir. Bylece dini bir otoriteye isel olarak balanan bir insan iin bu inan hayatnn temel motivi haline gelir ve dier btn ihtiyalar dini inancna uyumlu olarak tatmin edilir. Zira isel bir ekilde motive olan dindarlar, inanlarn bir ama olarak grdklerinden dine samimi bir ekilde balanmakta ve onu son derece ciddiye almaktadrlar.46 Davranlarn inanca etkisini konusunda Antonie Vergote, unlar

sylemektedir: Dini inan ifade edildii eylemlerle ayakta kalr. Kendini ifade edici amelle yeniden canlanmad takdirde lr ve yok olur. Ona gre dini inan iten ve dtan saldran eyler vastas ile yeniden doduka hayat bulur. Bu suretle inanan insan inanc hisseder ve yaar. 47 ayet inancn gerektirdii fiiller taklitle tekrarland takdirde, taklitisine bir gurur getirir ve yalnzca bir gsteri olarak kalrsa, bu hal inanc artracak yerde onu ypratr ve uyuturur. Yani uursuz davran, inanc zayflatmaktadr. Ancak inancn verdii heyecandr ki iradeyi harekete geirerek kiiyi taklitten kurtarp iman ve ibadeti mecburiyet ve bask dnda kabullendirir. Demek ki psikolojik enerjimizin verimi olan duygu ve dnceyi icra eden ancak harekettir. Esasnda duygular bir nitelik olarak var olmakla beraber, bunlarn ekil almalar ancak fiillerimizle mmkndr. Burada diyebiliriz ki hi ibadete bavurmayan insann dindarl farazi ve hayalidir. nk pasif olan zihni hayatmz ancak hareketle objektifleir, dtan grlebilecek hale girer. Demek ki dini yaanta duygu dnce ve iradi fiillerin birbirleri zerinde karlkl tesirleri vardr. Bu mnasebetler vaziyet al ile fiil sahasna km olurlar. 48

1. 3. Kader nanc Kader lgatta; lme takdir etme, biime koyma ekillendirme gibi anlamlara gelir. Arap dilinde ka-de-ra fiili, hisselere ayrd ve herkese payn bltrd, g yetirdi manalarna gelir. Tefil babna nakledince kad-de-ra olur ki o zaman anlam takdir etti, hkmetti, hkmn geirdi ve kazada bulundu eklinde olmaktadr. 49

46

Faruk Karaca, Din Psikolojisinde Metot Sorunu ve Bir Dindarlk leinin Trk Toplumuna Standardizasyonu, s,193 47 Antoine Vergote, Din nan ve inanszlk ev: Do.Dr. Veysel Uysal, M. . . F.V. Yaynlar, stanbul, 1999, s.177,178 48 Armaner, inan ve Hareket Btnl Bakmndan Din Terbiyesi, s.47 49 bn Manzur, Lisanul-Arap, c.VII, s.745

28

Kaderle alakal olan kaza ise kelime olarak emir, hkm ve yaratma anlamlarndadr.50 Ayrca kazaya lm, ldrme, infaz, icap, haber verme, yarglama gibi manalar verenler de vardr. Seyit erif Crcani ise kaderi mmkinlerin birer birer yokluktan varla geii olarak tanmlamaktadr. Bu da kazaya uygun olarak gerekleir. Kaza, ezeldeki hkmdr, her eyin levh-i mahfuzda bulunu halidir. Kader ise artlarn var oluundan sonra bunlarn birer birer meydana geliidir.51 Istlahi olarak; Allahn yaratklarna ilikin plann ve tabiatn ileyiini gerekletirmesini ifade etmek zere literatrde kader ve kaza kelimeleri

kullanlmaktadr. Kader, Allahn btn nesne ve olaylar ilmiyle bilip belirlemesi diye tarif edilmektedir. Kaza ise Allahn nesne ve olaylara ilikin ezeli plann gerekletirmesi eklinde tanmlanmaktadr.52 Kader ve kaza, Eari ve Matridiye gre deiik anlam ifade etmektedirler. Eariye gre kaza, Allahn ezeli karar ve hkmdr. Onun yce iradesine gre (kaza) btn varlklar kuatmaktadr. Allahn ilminde varlklarn durumlar biliniyor. Bu ezeli hkm, yani kaza varln ak iinde gerekleir. Kader ise, her eye ait zel karardr, hkmdr. Mevcudatn birer birer yokluktan varla gelmeleridir. Bu da ilmi ilahinin zaman iinde onlarn her birinin l ve snrn tesbit ederek onlar teferruatyla ortaya koymasdr. 53 te limlerimiz, gerek hkm kesin olan ayetleri gerekse Hz. Peygamberin konuyla ilgili beyanlarn bir btn olarak ele almlar ve kader kavramn terim olarak tarif etmeye almlardr. Dier bir ifadeyle onlar Kuranda ve hadiste var olan kader inancn kelam bir dille tanmlamay hedeflemilerdir. Bu cmleden olarak maturidiler asndan kader, Allahn takdiridir. Kaza ise onun bu takdiri infaz etmesi yani yaplacak eyi eda etmesi ve hkm yerine getirmesidir. Eariler asndan ise kaza Allahn ezeldeki hkmdr. Kader ise artlarn var oluundan sonra bunlarn birer birer meydana getiriliidir. ki mezhep arasndaki fark, lfz olarak birinin kader dediine dieri kaza, kaza dediine ise dierinin kader demesi eklindedir. 54
50 51

bn Manzur, Lisanul-Arap, c.XV, s.186 erafettin Glck, Kelam Asndan nsan ve Fiilleri, Kayhan Yay. st. 1979, s.220 52 Yusuf evki Yavuz, slam Ansiklopedisi, Diyanet Yaynlar, Kader Maddesi, c.24, stanbul, 2003, s.58 53 erafettin Glck, Sleyman Toprak, Kelam, Seluk nv. Yay. Konya, 1988, s.236 54 Yener ztrk, Kaderle Alakal Yeni Yorumlara Eletirel Bir Bak, Ekev Akademi Dergisi, Yl:7, say:14, Erzurum, 2003, s.125

29

Baka bir deyile kader, Allahn bizim ne yapacamz, bamza hangi olaylarn geleceini nceden bilmesidir. Bu bilinen eylerin zaman geldiinde yaanmas, ortaya kmas ise kazadr. Fakat burada nemli olan nokta Allahn bizim yapacaklarmz nceden bilmesinin bizim iin balayc, zorlayc bir koul olmad, bizim bunlar kendi irademizle yaptmzdr. Yalnz bilindii gibi insann kendi gc dhilinde olan, kendi iradesiyle gerekletirdii, davranlar olaylar olduu gibi, kendi elinde olmayan, kendi gcn aan bir takm olaylar da (doum, lm, deprem ve baz felaketler vs.) vardr. te bu noktada kader inancnn nemi ortaya kmaktadr. Dolays ile slamda, her eyi takdire brakma anlay olmad gibi insann her eyi yapabilecek kudrete sahip olduu anlay da yoktur. slamiyet insandan alp gayret etmesini, ancak her eye kendi almasyla ulaamayacan, Allahn da yardmn talep etmesi gerektiini belirtmektedir. Yani kader inancnda hem alma, gayret etme, mcadele etme hem de Allaha balanma, snma, gvenme, onun yardmn bekleme vardr. En olumsuz anlarda bile midini kesmeme vardr. En olumlu anlarda ise kibirlenip tedbiri brakmama vardr. nsan tedbirini, nlemlerini aldktan sonra sonucu Allahtan bekleyecek, olumsuz zamanlarda ise Allahn takdiri byle imi diyerek sabrla ve mitle hareket edecektir.55 Demek ki kadere inanan insan, elde edemedikleri iin harap olmayaca gibi mitle Allahtan onu bekleyecektir. Elde edemezse, Allahn bir hikmeti vardr diyerek teselli bulacaktr. Olumlu anlarda ise yine her eyin Allahn elinde olduunu bilir ve ona gre azgnlk etmez, elinden alna bileceini bilir. Bildii iinde kaybedince her ey onundur ister alr ister verir, hak edersem bana da verir der teselli bulur. Matridiye gre kader, Allahn ezeli olarak yaratklarn zararl, irkin, iyi ve gzel niteliklerini bildii ve tesbit ettii ezeli takdir, hkm ve tahdittir. Kaza ise, varlklarn Allah tarafndan hikmet ve kemalle meydana getiriliidir.56

1. 3. 1. Tarihi Sre erisinde Kader Alglar Kader meselesi, Mslmanlar arasnda tartmalara sebep olduu gibi kadim dinlerin mntesiplerini de megul etmitir. Yine mrikler de kader zerinde durmular ve inanszlklarn kadere yklemilerdir. Peygamberimiz ise, kadere imann gerekli
55 56

Peker, Din Psikolojisi, s.249 Glck, Toprak, Kelam, s.237

30

olduunu fakat kader meselelerine dalmann tehlikeli olacan ifade etmitir. nk kadere iman Allahn ilmine, iradesine ve takdirinin tecelli etmesine imandr. Bu meseleye dalmak ise mnakaaya, fikir ayrlna ve mezhep atmalarna sebep olaca iin peygamberimiz yasaklamtr. 57 nsanlarn teden beri zerinde dnd ve halledemedii, bunun iin anlamazlklara dt meselelerin en nemlisi kader meselesidir. nsanlar fiillerinde hr ve serbest midirler? Yapp veya yapmadmz ileri kendi irade, istek ve arzumuzla m yapyoruz? Yoksa bizde irade ve kudret yok mudur? te bu konular slamdan nce Suriye, Irak ve Msr gibi eski medeniyetlerde uzun uzadya tartlmtr. Yahudi ve Hristiyan ilim adamlar da bu konular zerinde kafa yormulard. Mslmanlar buralar fethedince kader meselesiyle de karlam oldular. Hz. sann nasl Allahn ruhu ve kelimesi olduu Hristiyanlar arasnda tartlm ve deiik mezheplerin domasna sebep olmutur. Bunun gibi kader meselesi de slam mezheplerinin olumasnda etkili olan konularn nemlilerinden biridir. Tehzib-ut-Tehzib isimli eserde de kaydedildii zere kaderden ilk bahseden, Hristiyan iken sonra Mslman olan veya grnen Sevsen adnda biridir. Kader hakkndaki grlerini Mabed-el Chniye retip telkin ettikten sonra tekrar Hristiyan oldu. Mabed-el Chniden ise bu fikirleri Geylan EdDmeki almtr. Mabed ile Geylan Kaderiye mezhebinin kurucular saylrlar. Mabed ile Geylan fikirlerini hzla yaymlar ve mntesipleri oalmtr. Bu sebeple, o zaman kadere inanmayan bu insanlara kaderi (kaderci) deniyordu. Kadercilerin yaylmas sahabelerin son zamanlarna denk gelir. Sahabeler kadercileri ktlemiler ve onlara selam vermenin bile caiz olmadn sylemilerdir. Buna delil olarak da Kaderiye bu mmetin Mecusileridir. Hadisi erifini gstermilerdir.58 Kaderiyyeye gre insan sonradan aki veya said olur. Ameller nceden yazl deildir. Fiillerini insanlar kendi gleriyle yapar ve yaratrlar. Bunda cebir ve zorlama yoktur.59 Daha sonralar Kaderiyyeye tepki olarak, insann kaderin mahkumu olduunu syleyen Cebriye domutur. Cebriyeye gre insann ne bir iradesi ne de kudreti vardr.60
57

Muhammed Ebu Zehra, slamda Siyasi ve tikadi Mezhepler Tarihi, (evirenler: Ethem Ruhi Flal, Osman Eskiciolu), Yamur Yaynlar, stanbul, 1970, s. 136-138 58 Sleyman Uluda, Kelam Dersleri, rfan Yaynlar, stanbul, 1969, s.146 59 Uluda, Kelam Dersleri, s.146 60 Uluda, Kelam Dersleri, s.147

31

Daha sonra Kaderiyyenin devam olarak Mutezile kurulmutur. Mutezile, Cebriye ve Kaderiyyeden ald esaslarla kurulmutur. Kurucular Vasl Bin Ata(80 131) ile Amr Bin Ubeyd( ?-143) dir. Bu mezhep kelam ilmini ilk defa kuran ve birok mehur kelamclar yetitiren nemli bir mezheptir. slam tefekkr tarihinde nemli tesir ve izler brakmtr. Mutezilenin kendine has baz prensipleri vardr. Bunlar: El-Menzile beynel menzileteyn, tevhid, el-vad vel-vaid, emri bil-maruf ven-nehyi anil-mnker ve kader grlerini belirleyen adalet prensibidir.61 Daha sonra tevile kar kan Ehli Snnet yanl itikatlara cevap olmas iin kader zerine ve dier meseleler zerine fikirler beyan etmitir. Ehli Snnet kader konusunda dier mezheplerden ayr olarak orta bir yol tutmutur.

a. Cebriye Seleften sonra baz mslmanlar kader ve kaza meselesini merak etmi ve hakikatin ne olduunu renmek istemilerdir. Bu sebeple Kuan ve hadisleri incelemiler ve ilk bakta kullarn irade ve hrriyetten yoksun olduunu ifade eden deliller bulmulardr; Eer Allah dileseydi onlarn hepsini hidayet zere toplard. Ohalde sakn cahillerden olma.62 Allah onlarn kalplerini ve kulaklarn mhrlemitir. Gzlerinin zerinde de perde vardr.63 Hayr, Allah, kfrlerinden dolay onlarn kalplerini mhrlemitir.64 Cebriye cebr ifade eden bir ok ayetten baka u mealde baz hadislerde bulmulardr; Ebedi saadete eren, annesinin karnnda mmin diye yazlan kimsedir; bedbahtta, annesinin karnnda bedbaht diye yazlan kimsedir.65 Cebriye bu gibi ayet ve hadisleri delil alarak; insann fiillerinde mecbur olduunu, onun kendine has bir gc ve iradesi olmadn ifade etmitir. Cebriyyeye gre bu ekilde inanmayanlar kfre girmektedirler.66 b. Kaderiyye(Mutezile) slam alimlerinden baka bir gurup ise Allahn erden, erri yaratmaktan uzak olduuna inand iin Allahn kaderini inkar ederek insanda kudret olduunu ileri
61

Neet aatay, brahim Agah ubuku, slam Mezhepleri Tarihi, Ankara nv. lahiyat Fak. Yaynlar, Ankara, 1985, s.108 -112 62 El-Enam, (6), 35 63 El-Bakara,(2), 7 64 En-Nisa, (4) , 155 65 Benzer hadisler iin bk. Mslim, el-Kader,1; bn Mace, Mukaddime, s.7 66 Bekir Topalolu, Kelam lmi, Damla Yaynevi, stanbul, 1988, s.285

32

srerek, insann, yaptklarnn faili ve sorumlusu olduunu sylemektedir. Mutezileye gre Allah iyilii diler ve ktl irade etmez. nk ktl dilemek bizzat ktlktr. yleyse ktlklerin msebbibi, faili ve sorumlusu insanlarn kendileridir.67 Bu konudaki grlerini u ayet ve hadislere dayandrmaktadrlar: O kullarnn kfrne raz olmaz.68 Semda gelince, biz onlara da doru yolu gsterdik, fakat onlar sapkl doru yola tercih ettiler.69 Biz insana yolu gsterdik, ister kredici olsun, ister nankr.70 Peygamber efendimizde yle buyurmaktadr: Her ocuk tabii ftrat zerinde doar. Nihayet anne ve babas onu Yahudi, hiristiyan ve ya ateperet yapar.71 Allah teala buyurur ki: Ben kullarmn hepsini ktlkten arnm olarak yarattm. Fakat eytanlar bilahare onlar dinlerinden saptrmtr.72 Kaderi inkar ettii iin kaderiye diye isimlendirilen bu grupta, bu nevi ayet ve hadislerden Cebriyyenin zdd olan bir gr ortaya koymulardr. Kaderiyyeye gre; kul muhayyerdir, kendi ii kendisine braklmtr, istediini yapar, hatta Rabbinin murad etmedii eye bile muktedirdir. 73

c. Ehli Snnet Ehli snnet alimleri ise cebri ve mutezili grlerin dayandklar delilleri birletirerek orta bir yol tutmulardr. Mutlak cebir fikri ile mutlak tefviz gr arasnda orta bir yol tutan earilere gre insanda hadis bir kudret ve irade vardr. Fakat hadis olan bu kudretin, insann yapt iler zerinde bir tesiri yoktur. Sadece iktiran (yaknlamas) vardr. Buna kesp denir. nsan kudreti bir fiili meydana getirmek iin o fiile yaklat zaman, daha evvel ilahi kudret bu fiile ynelir ve onu yaratr. Bunun iin kul kasip Allah haliktr. Kulun iradesi lahi iradeye tabidir. Eariler, insanda bulunan czi iradeyi mahluk ve ilahi iradeye tabi kabul ettiklerinden ikinci derecede bir cebre dmlerdir. Matridilere gre de yegane yaratc Allahtr, kul ise kazancdr. nsanda mmkin olan fiillerin meydana gelmesine tesir eden bir kudret vardr. rade ise klli ve czi olmak zere iki
67 68 69 70 71 72 73

Glck, Toprak, Kelam, s.237 Ez-Zmer, (39),7 Es-Secde, (41),17 Ed-Dehr, (76),3 Mslim, el-Kader, 6 Mslim, el-Cenne,16 Topalolu, Kelam lmi, s.286

33

trldr. Klli irade insana seme hakk verir. Czi irade ise insann setii fiile azmetmesi (meyletmesi)dir. te bu czi irade, itibari bir durumdur, haldir. Zihnin dnda (d alemde) varl olan bir ey deildir. Bu sebeple mahluk da deildir. lahi iradenin gereklemesi iin, czi irade bir sebeptir. Yani lahi irade, insann iradesine tabidir. Bu da yine Allahn koyduu bir hkmdr.74 Sonu olarak: Dnyada meydana gelmi ve gelecek olan her ey Allahn ilmi, dilemesi, takdiri ve yaratmas ile olur, yani her eyin bir kaderi vardr. Yani, insanlarn hr iradeleri ile seecekleri eyleri, nerede ve ne ekilde seeceklerini Allahn bilmesi, bu bilgisine gre irade etmesi ve bu iradesine gre takdir buyurup, zaman gelince kulun seimine gre yaratmasdr. Bu durumda, Allahn ilmi, kulun seimine bal olup, Allahn ezelde bir eyi bilmesinin, kulun iradesi ve tercihi zerinde zorlayc bir etkisi yoktur. nk ilim maluma tabidir. Baka bir ifadeyle biz, Allah teala bildii iin belli ileri yapmyoruz. Biz bu ileri yapacamz iin Allah ezelde biliyor. Buna ayn tutulacan ve alan rencinin dersini geeceini bilmemiz rnek verilebilir.75

1. 4. Ruh Sal Ruh sal konusu ruh sal ve bozukluu ve ya normal ve anormal ruh hayat gibi balklar altnda incelenmektedir. Ayn manaya atfta bulunulan bu iki ismi de kullanacamz bu blmde nce saln tanmn yapalm:Dnya salk rgtnn salk; bedensel, ruhsal, sosyal olarak iyilik durumudur. Tanm salk salktr demenin tesinde bir anlam tamyor grnyorsa da, hi olmazsa saln iine ruhsal ve sosyal kavramlarn katarak biyomedikal modelin dna kabilmitir.76 Ancak olduka soyut ve genel olduu iin ruh sal da bu tanmlama iine girebilmitir. Daha somut ve gereki snrlar iinde ruh sal: bireyin kendisiyle, evresini oluturan kiilerle ve toplumla bar iinde olmas, srekli denge, dzen ve uyum salayabilmek iin gerekli abay srdrebilmesi diye tanmlanmaktadr.77 Yani evreye uyum

salayan ve uyum salamak iin aba gsteren, normal ya da salkldr. Uyum salayamayan ise anormal ve ya ruh sal bozuktur denebilir. Bir psikolojik belirtinin hangi derecesi ile normal ve hangisi ile anormal olduunu hemen anlamak, yani hangi psikolojik reaksiyonun tabii ve hangisinin genel
74 75 76 77

Saim Klavuz, slam Akaidi ve Kelama Giri, Ensar Neriyat, stanbul, 1998, s. 104 Klavuz, Saim, slam Akaidi ve Kelama Giri, s. 108 M. Orhan ztrk, Ruh Sal ve Bozukluklar, Hekimler Yay. Birlii, Ankara, 1994, s.101 zcan Kknel, Gnlk Hayatta Ruh Sal, Alfa Yay. , stanbul, 2000, s.1

34

norma aykr ve marazi olduunu aka ifade etmek her zaman mmkn mdr? Halbuki organsal ve fizyolojik belirtilerde, ruhi olaylara gre ok daha objektif olmalar itibariyle bu olduka kolaydr. Hararetin yksekliinin, kalp fonksiyonlarnn yetersizliinin, kandaki bir kimyasal maddenin artmasnn belirli lleri ve takdirleri vardr. Kanl idrar, sarlk, deride deiik izler vs. gibi objektif belirtilerdir ve hasta tarafndan bile tespit edilebilmektedirler. Ruhi olaylarda ise normal faaliyet ls daha subjektif mahiyettedir. Birok vakalarda bu ruhi belirtilerin ileri derecede bir anormallii olduu halde hasta olarak ahs bunun farknda bile deildir ve doktora gitmek gereini hissetmez veya menfi bir hal gsterir. htiyarlk hallerinde ve bilhassa bunamalarda bu ruh halleri aikrdr. 78 Mademki byledir o halde normal ruh salnn tanmn neye gre yapabiliriz? Normalin tanmn yapabilmek iin ortaya atlm olan grler ksaca unlardr. 1. statistiksel Tanm: statistiksel olarak ounlua uyan ve an erisinin iki ar ucunda kalmayan kii normaldir. Hekimlikte bu yntem ok kullanlr ve istatistiksel bulgulara gre normalin alt ve st snrlar izilir. Ancak ruh salnn istatistiksel tanm ou kez greceli, bazen de geersizdir. 2. Klinik Tanm: Klinik tanmn objektif bir tanmlamas olmamas sebebiyle normali tanmlayabilmek iin deiik ltler ieren grler ortaya atlmtr. a-) evreye uyum yapabilme b-) Bireyin iinde ar bunaltnn olmamas c-) Psikanalistlerden bir blm ise normalin lt olarak id, ego, sperego arasndaki dengeyi ele almlardr. Grlyor ki imdiki bilgilerimizle anormalliin ve ar olmayan anormalliin snrlar belli deildir, ltleri grecelidir. Bu grlerin hepsinde az ya da ok gerek pay vardr ancak adan aa, toplumdan topluma, hatta bireyden bireye grecelidir ve deiebilir. 79 Yukarda tanmlamalarn yaptmz ruh salyla ilgili sorunlar btn yaam boyu insanlarn her yata karlatklar sorunlardr. Bu sorunlar karsnda ruh salnn genel olarak deiik amaca ynelik ura alan vardr: 1-) nsann, iinde yaad evre ve toplum iinde mutlu, uyumlu ve baarl olmasn salamak.
78 79

Rasim Ardasal, Medikal Psikoloji, s.3 ztrk, Ruh Sal ve Bozukluklar, s.102

35

2-) Bireyi, aileyi ve toplumu ruhsal hastalklardan korumak. 3-) Ruhsal dengesizliklerin, bozukluklarn ve hastalklarn tedavisinde yardmc olmaktr.80 Sonu olarak normalden ise anormalin tanmn yapmak daha kolay grnmektedir. Ruh sal bozulan kii genellikle duygu, dnce ve davranlarnda deiik derecelerde tutarszlk, arlk, uygunsuzluk ve yetersizlik zelliklerini tamaktadr. Aslnda bu belirlemeleri de bir takm geleneksel, evrensel ve ya zamansal normlara gre yaplmaktadr. Zaman ve yer greceliini gz nnde tutmak koulu ile bu sfatlarn kullanlmas daha doru olacaktr. Evet, her kiide tutarsz, uygunsuz ve yetersiz davranlar grlebilmektedir. Hasta saylabilecek kiide bu zelliklerin az ok srekli, ya da yineleyici olmas, bireyin verimli almasn ve kiileraras ilikilerini bozmas gerekmektedir. Hastalklar tannabilinirse, saln da snrlar az ok belirlenebilmektedir.81

1. 4. 1. Ruh Saln Etkileyen Faktrler Ruh saln etkileyen faktrler uzun senelerden beri aratrlmaktadr. Henz bu konu zerinde belirli bir gr birliine varlamamtr. Akl hastalklarnn ortak bir anlama kavumam olmas ve yeterli aratrma yntemlerinden yoksun oluumuz bu durumun balca nedenleri arasnda sayla bilir. 82 Ancak Ruh hastalklarnn yarsndan fazlas genel mahiyette ve belirli bir takm sebeplerden (frengi, arterioskleroz, zehirlenmeler, travma, metabolik bozukluklar, intanlar, endokrin bozuklular gibi ) ileri gelmektedir. nsan blnmez bir (organo-psikolojik) birlik olduuna gre bu sebepler btnln ilgilendirir ve baz ruhi hallerde belirtilerin ifadesi fizik, baz hallerde ruhi grnml olmaktadr.83 Ruh hastalklarnn sebepleri kompleks bir yapdadr. Bu ise insann yapsndan kaynaklanmaktadr. Kiinin uzak gemiine, ocukluuna ait ho olmayan intibalarn, kt evre etkilerinin, ya dnemi, iklim ve hava artlarnn, sosyal durumlarn, eitli heyecanlarn, evlilik problemlerinin, yanl eitim ve olumsuz greneklerin, kaltmn, eitli mesleklerin, yanl inanlarn derece derece etkileri olmaktadr.84
80 81 82 83 84

Kknel, Ruh Sal, s.5 ztrk, Ruh Sal ve Bozukluklar, s.103 Rasim Ardasal, Ruh Hastalklar, Ankara Tp Fakltesi Yaynlar, Ankara, 1969, s.17 Ardasal, a.g.e., s.47 Peker, Din Psikolojisi, s.231

36

Ruh hastalklar eitli sebeplerin, birbirine bal olan birikintili etkileri ile ancak ortaya kabilen bir haldir. Bundan baka hibir ruh hastal vakas bir an veya gn iinde bir olay yznden patlak verememektedir. Buda tpk rgensel bir hastalk gibi yllarca bireyin ruhsal bnyesinde olgunlap gelitikten sonra ve kiinin her gn biraz daha ruh salndan uzaklamas suretiyle ortaya kmaktadr.85 nsan biyolojik, psikolojik ve toplumsal bir varlk olduu iin normal ve anormal insan davrann sadece biyolojik, psikolojik ya da toplumsal nedenlerden birisi ile aklamann mmkn olmad kendiliinden ortaya kmaktadr. Organizma zerinde akl hastalklarnn geliebilecei uygun bir ortam meydana getiren etkenlere ortam hazrlayc etkenler denilmektedir. Bunlar dorudan doruya hastaln ortaya kmasndan sorumlu olmayan fakat kiilikte olduka derin ve kkl izler brakan eitli travmatik (biyolojik, psikolojik, toplumsal) yaantlardr.86 imdi bu hazrlayc sebeplere ksaca deinelim.

A. Hazrlayc Sebepler: Bunlar dahili tababet vakalarna benzemektedirler. Bir insan gdaszdr, alkol almakta ve souk bir gece terli olarak sokaa kmaktadr. Btn bu sebepler insan pnmoniye hazrlarlar. Fakat teneffs dokularnn da kamlayc sebep ( pnmokok ) ile temas gerekmektedir. Gerek sebepler gizli olduu halde kk bir olaydan kii psikoza girmektedir. O halde hazrlayc sebep, kamlayc sebebin tesirine ve yerlemesine zemin hazrlamakta 1. rsiyet 2. Konjenital faktrler ve yaplar 3. Ya devreleri 4. Cins 5. Kltr ve medeniyet 6. klim 7. Irk 8. Evlilik hali
85 86

ve

oluumu

kolaylatrmaktadr.

Bu

sebepler

unlardr:

Mitat En, Ruh Sal Bilgisi, Ankara, 1973, s.97 Ardasal, Ruh Hastalklar, s.17

37

9. Gebelik 10. Meslek 11. Hapis hayat 12. Harbin tesiri

B -Kamlayc Sebepler: Ruhi hastalklarda kamlayc sebepler tesir dereceleri itibariyle ya fizik veya ruhi ve heyacani mahiyette olmaktadr. Geri sebepler bir vakada yukarda belirttiimiz gibi ok defa bu derecede ereveli ve mcerret kalamamaktadrlar. Bu kamlayc sebepleri yle sralayabiliriz: I. Bilhassa fizik faktrler: 1. Ateli hastalklar 2. Ekzojen zehirler 3. Andojen zehirler, metabolik bozukluklar 4. Travmalar 5. Hormonal bozukluklar 6. Dier hastalklar(Nrolojik veya dier dallara ait ) 7. Vitaminsizlikler 8. Yorgunluk 9. Kimyevi faktrler 10. Dier hastalklar II. Bilhassa ruhi faktrler: 1. Ya 2. Cins 3. klim 4. rsiyet 87 renimini kolaylatrmak iin ruh saln etkileyen faktrleri; biyolojik, psikolojik, toplumsal ve kltrel olmak zere balk altnda incelemek faydal olacaktr.

87

Ardasal Rasim, a.g.e., s.53-57

38

-Biyolojik Etkenler -Beden Yaps: Bata kretschmer ve sheldon olmak zere bir ok aratrmac, beden yaps ile akl hastalklar arasnda iliki olduunu ileri srmekte ve kiilik yaplar tarif etmektedirler. Ancak bu zelliklerin sonradan psiko-sosyal etkileimle gelitii ortaya konulmaktadr.88 -Kaltm: Uzun sre ruh hastalklarnn bata gelen ve belki de tek nedeni soya ekim sanlrd. Ancak anlalan odur ki soyunda hastalk olanlara aynen deil belki genel nitelikte bir hastalk yatknl gemektedir. Bu kabiliyet zemini zerinde hastaln gelimesi byk lde evre koullarna bal olmaktadr.89 -Ya: Yan da ruh hastalklaryla dolayl bir ilikisi vardr. Erkekler en fazla otuz-krk yalar arasnda, kadnlarsa yirmi be-otuz be yalar arasnda ruhsal sorunlara yakalandklar anlalmtr. Bundan baka isteri, nevrasteni gibi nevrozlarla erken bunama nevinden psikonevrozlarn sk sk yeni yetmelik yllarnda patlak verdii de unutulmamaldr. Kadnlar krk be-elli yalarnda adet kesilmesinden dolay ruhi glklere dmektedirler.
90

Ayrca

yetmi

yan

geenlerde

de

bunamalar

grlmektedir.

-Cinsiyet: Paralizi jeneral, alkolik ve arteriosklerotik psikozlar erkelerde daha ok grlmektedir. Bu durum toplumsal nedenlerle kolayca aklanabilmektedir. Ancak, envolsyon melankolisi, paranoid psikozlar ve psikoz manyak depressif kadnlarda daha sktr ki herkes tarafndan benimsenen bir nedeni tespit edilememitir. Bunlar dnda akl hastalklarnn dalm aa yukar eittir.91 -Ayba, Gebelik, Lohusalk: Ayba dnemlerinde grlen ruhi gerginliklerin (pre-menstrel tansiyon ) dorudan doruya hormonal faliyetten ok hastann kiilik yaps ile ilgili olduu dnlmektedir.92 Bu saydklarmzdan baka ruh saln etkileyen pek ok biyolojik etken vardr. Bu kadarla iktifa ederek birazda psikolojik etkenlerden bahsedelim. -Psikolojik Etkenler Psikiyatrik hallerin ortaya kmasnda rol oynayan psikolojik etkenler tpk biyolojik etkenler gibi hazrlayc ve ortaya karc zellikte olabilmektedirler. Bu
88 89 90 91 92

Ardasal Rasim, e.g.e., s.18 En, Ruh Sal Bilgisi, s.98 En, e.g.e., s.104 Ardasal, Ruh Hastalklar, s.19 Ardasal, a.g.e., s.20

39

etkenler bir taraftan kiiliin yaplamasna yardm ederken dier taraftan bireyi belirli patolojik uyum kalplar gelitirmeye yneltebilirler. Hazrlayc etkenler arasnda nevrotik ya da psikotik ana-baba, aile iindeki iddetli geimsizlik, dzensizlik, ar kat ya da gevek deer yarglar, dengesiz ve bozuk disiplin, kardeler arasnda yaplan tercihler, ocuun ana-babadan biri ya da her ikisi tarafndan reddedilmesi, ilgisizlik yada ar ihtimam grmesi saylabilmektedir. Ayrca yetimi insann hayatta karlam olduu ar ruhi travmalar, engellenmeler ve atmal durumlar belirli bir tolerans eii stne kmam ise grnrde potolojik bir deer tamayacaklardr. Gerekte bunlarn birikimi ileride geliecek olan bir nevrozun ya da psikozun ekirdeini tekil edebilmektedirler.93 Grlyor ki psikolojik etkenler ister hazrlayc ister ortaya karc nitelikte olsun, kiinin bakalaryla olan ilikilerinin bir sonucu olarak ortaya kmaktadrlar. -Toplumsal ve Kltrel Etkenler Gerekte bunlar da psikolojik etkenlerin zel bir grubudur. Kii aile iinde ocuk, karde, anne ve baba olarak huzurlu bir ortamda deilse bu ortam bal bana bir stres kayna olacaktr. Okulda ise bilhassa yatl okullar; ayrlk, yalnzlk, ilgisizlik gibi psikolojik etkilerin kaynadr. Askerlik de bu gibi sebeplerle ruhsal sorunlarn kaynadr. nsanlarn yapm olduklar meslekleri de ruh salklarn olumlu ya da olumsuz etkilemektedir. Yazar, aktr gibi mesleklerde alkolizm, eczac ve hemirelerde eter alkanl gibi deiik sendromlar grlmektedir. Kimi meslekler ruhi yorgunlua sebep olabilir fakat ruhsal bir sorun saylmazlar. Toplumsal evre deimesiyle intibak sorunlar olabilecei gibi bilhassa alan kadnlarda rol karmaas olabilmektedir. Ayrca felaketler de insanlarn ruh saln etkilemektedirler.94 Son olarak ABD morrishtown Stres Tan ve Tedavi Merkezi Mdr Dr. William Rosenblatt yaplan uzun aratrmalarn sonularn yle zetlemektedir: Evli insanlar bekrlardan, dengeli beslenenler beslenme bozukluu olanlardan, iki ve sigara kullanmayanlar tiryaki ve alkoliklerden, spor yapanlar hantal insanlardan, salam dini inanca sahip olanlar inanszlardan daha az strese maruz kalp daha az ruhsal sorun yaamaktadrlar.95
93 94

zcan Kknel, Depresyon, Altn Kitaplar Yayaynlar, stanbul, 1992, s. 50-63 Ardasal, Ruh Hastalklar, s.22-23 95 Tarhan, Kendinizle Bark Olmak, s.80-81

40

1. 4. 2. Ruhsal Saaltma Yntemleri Psikoterapi, daha olgun ve uygun bir ruhsal denge salamak amac dorultusunda zihinsel ve duygusal bozukluk gsteren hastalarla dnce ve duygu alverii kurularak yrtlen bir tedavi bilim ve sanatdr. Patologlar dnda tm hekimler az ya da ok baar ve beceri ile belirli bir dereceye kadar psikoterapi yapmaktadrlar. ok genel bir balk altnda sylemek gerekirse, duygusal atmalar zmleyen, bu atmalardan doan kayg ve gerginlikleri, kknlkleri azaltan, ruhsal uyum dzeyini artran, kiiler aras ilikileri daha olgunlatran tm teknik ve yntemlere psikoterapi diyebiliriz.96 Baka bir tanmla psikoterapi ksaca: Heyecansal tabiattaki sorunlarn psikolojik aralarla tedavisidir. Bu tedavi iinde bu konuda eitim grm bir kii, mevcut semptomlar ortadan kaldrmak, bunlar modifiye etmek veya geciktirmek; bozuk davran rntleri iin araya girerek bunlar dzeltmek, olumlu kiilik geliimi ve gelimesini tevik etmek gibi amalarla hasta ile inceden inceye dnerek mesleksel bir iliki kurmaktadr.97 Psikiyatri kliniklerinde tedavi biimi olarak nemli yeri ve anlam olan psikoterapi tekniklerinin birok yararl bileeni vardr. Bunlardan bazlar unlardr: a) Kendisini eletirmeyen bir dinleyiciyle serbest olarak konumaktan ortaya kan yararlar, b) Hastann evresine eklenen terapistin etkileri, c) Terapistin aktivitesinin rnleri gibi grup yararl bileen vardr. Eletirmeyen bir dinleyici ile konumada ilk olarak itiraf vardr. kinci olarak dnce ve duygularn ifade edilmesi de itiraflar kadar nemli olmaktadr. ncs, konuularak hassas konularda duyarszlatrma ile korkunun azaltlmas vardr. Drdnc olarak ise kiinin kendini tanmas salanmaktadr. Son olarak da bastrlm duygular ortaya karlmakta ve bylece heyecansal boalma salanmaktadr. Hastann evresine terapistin eklenmesi; hastann yalnzlktan kurtulmas, bavuraca birinin olmas, kendinin anlaldn sanmas ve hastalnn umutsuz olmad eklinde bir telkin ve hastann evresindekiler zerinde etkili olmas biimindedir.
96 97

Cengiz Gle, Psikoterapiler, Hekimler Yayn Birlii, Ankara, 1993, s.11 smail ifter, Psikiyatri, Hekimler Yayn Birlii, Ankara, 1991, s.129

41

Terapistin aktivitesi ise; terapist, hastasna aklamalarda bulunmakta veya hastann yinelenen davran rntleri iin aklamalar bulmasna yardm etmektedir. Yine terapist, hastann bilgi eksikliinden kaynaklanan bir sorununu zmek iin bilgi verici veya bilgiye ynlendirici olabilmektedir. Ayrca terapist, neri ve tavsiyelerde bulunmaktadr. Birde hastann davranlarn onaylama veya onaylamama yoluyla ya da eletiri yoluyla deitirmeye almaktadr. Ayrca zel tedavi tekniklerinden birini de uygulayabilmektedir.98 Psikoterapi, ruh hastalklarnn tedavisinde, psikiyatri kliniklerinde nemli yeri ve anlam olan bir tedavi biimidir. Fakat uygulanmas iin hasta ve hekim ynnden baz olanak ve koullara sahip olmas gerekmektedir.99

Hasta ynnden; 1. Hastann psikoterapist ile yz yze gelmesi, 2. Psikoterapistin dilini, davrann anlayabilmesi, 3. Hastann karlkl konumay yapacak kadar sakin ve rahat olmas, 4. Tedavi srecinin, hastann yaam koullarna ve ekonomik gcne uygun olmas gerekmektedir.

Hekim Ynnden; 1. Tedaviyi stlenen hekim(psikoterapist) hastaya kar yansz

davranabilmelidir. Kiisel gr ve telkinlerini hastaya kabul ettirmeye almamaldr, 2. Psikoterapiyi stlenen hekim zel eitim grmeli ve teknik uygulama yntemlerini bilmelidir, 3. Hekim ile hasta arasndaki ilikiler, hastann yaratc gcn serbeste aa karabilecek dzeyde olmaldr. Psikoterapi, iki tarafl bir faaliyettir. Bu faaliyetin bir taraf hekim dier taraf hastadr. Terapinin olumlu bir ekilde yrmesi iin iki tarafn olumlu ynde gayret gstermesi ok mhimdir. Fakat terapide ipler hekimin elinde olmaldr. Bu ise hekimin baarsn gsterir. Psikoterapi yapan hekimin davran vakasna ve takip edilen metoda gre bir otorite, nasihat eden ve sz dinlenen bir ahstan bir arkada ve akran kimse rolne
98 99

ifter, a g e, 132-133 zcan Kknel, Kurban zuurlu, Tpta Ruhbilim, st. nv. Tp Fak. Yay., stanbul, s.124-125

42

kadar deiebilmektedir. Hekim bazen sadece hastay dinler ve hemen hemen hi mdahale etmemekte; bazen ise konuan aa yukar yalnzca hekim olmaktadr.100 Yine terapist, her eyden nce yardm iin gelen kiinin bir insan olduunu bilmeli, karsndaki kiiye koulsuz sayg duymaldr. Karsndaki kiinin sorunlarn, ancak yine kendisinin zebilecei inancn yanstmaldr. Tm

psikoterapilerin ortak amalarndan biri de kiinin, kiiler aras ilikilerini gelitirmek, uyumlu bir kii olmasn salamaktr.101 Hasta ise psikoterapinin seyri srasnda cemiyetin bir ferdi bulunduunu, evresinde birtakm dostlar ve gvenebilecei kimseler de olabileceini hatta bunlara muhta olduunu renmesi gerekmektedir.102 Aktarma ve diren belirtilerini de iine alan doktor-hasta ilikisi terapi boyunca nem tamaktadr. Terapist, hastann duygu durumu, terapiye kar tutumu ve doktora kar tutumu bakmndan srekli uyank bulunmaktadr.103 nk hasta genel olarak hekimi bir sorgu hkimi pozunda grmek istemez. Elinde kat kalem, hastaya birtakm sorular soran ve cevaplarn kaydeden hekim, hem ileride psikoterapi iin kurulmas gereken balar daha batan koparm, hem de muayenede kafi bulgulara varmak ve hasta ile kontakt imkann kaybetmi demektir. Bunun yannda, iyi bir mahede ve muayene, ancak hasta ile konuulan her eyin, kelime kelime kayd ile mmkn olabilmektedir.104 Psikoterapi ile ilgili buraya kadar anlatlan faaliyetler, baz gayeler iindir. Elbette ruhsal tedavinin tedavi boyunca birok gayeleri vardr. Franka gre, ne cins olursa olsun, her psikoterapinin gayesi vardr: 1. Hastann kendi kendisine olan gven ve saygsn kuvvetlendirmek, 2. Hastaya, daha iyi durumlara ynelmesi iin alma gc vermek, 3. Hastann davranlarn uydurmas iin kendisine daha iyi birtakm davran ekilleri ve rnekleri gstermek, yeni ve shhatli uyumlar kazandrmaktr.105 Yukarda gayelerini saydmz psikoterapinin kendine has baz zellikleri vardr. Bunlar psikoterapi boyunca hasta, terapist ve hastann evresine ait zelliklerdir.

100 101

Ayhan Songar, Psikiyatri, Gl Matbaas, stanbul, 1971, s.124 Adnan Erku, Psikoloji Terimleri Szl, s.159-160 102 Songar, Psikiyatri, s.124 103 ifter, Psikiyatri, s.143 104 Ayhan Songar, Seminer II, st. nv. Tp. Fak. Yay., stanbul, 1978, s.123 105 Songar, Psikiyatri, s.129

43

zellikleri : 1. Koruyucudur; kiiler toplum iinde kabul edilemeyecek szleri terapide syleyebilirler. Karsndaki terapist ve dier insanlarn, kendi fikirlerini anlayabilecei, kabul edebilecei ve ayrca mahremiyetine sadk kalacan bilirler. 2. Planldr; istenilen sonuca varmak iin terapistin o hasta iin bir plan olmaldr ve hasta ile o sonuca varmaya almaldr. 3. Sratli netice; terapist, sratli netice almaya almaldr. Eer bir obsesyon yirmi senede tedavi ediliyorsa, bu ok pahal ve az geerli demektir ki bu trl tedaviye kalklmamaldr. 4. Dzelme (improvement); dzelme veya iyileme terapist iin, hasta iin ve evre iin deiik olabilir. Bu durumda subjektif ve objektif dzelmelerden bahsedilebilir. 5. Garanti; hastaya hibir garanti verilmez.106 Birok yntemi olan psikoterapik srecin kader inancyla pek ok noktada benzer yaklamlar sergilediini syleyebiliriz. rnein normal insanlarda ruh saln korumay, ruhsal dengesi bozulanlarda ise iyiletirmeyi amalayan psikoterapinin hastaya hibir garanti vermemekle birlikte, evresine terapistin etkilerinin

etkilenmesinin, hastay yalnzlktan kurtarmas, eletirmeyen bir dinleyici ile serbest olarak konumak ve bu konumayla birlikte yaplan itiraflar, bastrlm duygular ortaya kararak bireyin kendini daha iyi tanmas, heyecansal boalma salanmas, daraldnda hastann bavurabilecei birisinin (psikoterapist) bulunmas, kendisinin anlaldn hissetmesi ve hastalnn mitsiz olmad, 107hastann kendi kendine olan gven ve saygy kuvvetlendirmek ve hastann iletiim kurabilecek rahatla ve sakinlie kavuturulmas gibi durumlarn pozitif etkileri kader inancyla yakndan ilikili belli bal etkiler olarak deerlendirilebilir. Bunlara ek olarak; psikoterapinin aksine kader inanc kesin bilgiler zerine oturmaktadr. Kadere inanmak kesin bilgilere sahip olmak ve gven kazanmaktr. phe ve kayglardan kurtulmaktr denebilir. Yukarda gaye ve zelliklerini saydmz psikoterapinin imdide deiik trlerinin snflandrlmasn yapacaz.

106 107

Ardasal, Ruh Hastalklar, s.347 Faruk Karaca, Kader nanc-kayg likisi zerine Empirik Bir Aratrma, Yaynlanmam Makale,

s.4

44

PSKOTERAP TRLER 1. Hekimin Hastaya Yanama Biimi ve Tutumuna Gre: A. Bastrc (Suppressive) B. Destekleyici (Supportive) C. Derinliine Aratrc (Explorative)

2. Ruhsal Bozukluk (Psikopatoloji) Anlay ve Kuramsal k Noktasna Gre: A. Psikodinamik Temellere Dayananlar: a) Freudun gelitirdii Psikanaliz ve bunun deitirilmi, uyarlanm biimleri, b) Freuddan yntemce byk ayrlma gstermeyen, fakat kuramsal adan ayrlklar olan yeni analiz okullar (Jung, Adler, Rank, Horney, Sullivan ) c) Psikanalitik nesne ilikileri kuram (Klein, Fairbairn, Kernberg ) d) Psikanalitik benlik (ego) psikolojisi (Hartman, Rapaport, Erikson ..) e) Psikanalitik zbenlik (kendilik, self) psikolojisi (Kohut )

B. renme lkelerine Dayanan Davran Psikoterapi Trleri: a) Sistematik duyarszlatrma (Wolpe ), b) Altrma, c) tici koullama, d) Olumlu pekitirme ve sndrme.

C. Bilisel Psikopatoloji, Bilgi-lemleme (information processing), sosyal psikoloji ilkelerine dayananlar: a)Bilisel-davransal tedaviler (Beck, Ellis )

D.

Varoluu (existential) ve grngsel (fenomenolojik) temellere

dayananlar ( Binswanger, Minkowski, Frankl, Straus )

45

3. Tedavi Durumunun Biimi ve Yapsna Gre : a) Bireysel ( individual ) psikoterapi, b) Kme ( group ) psikoterapisi, c) Psikodrama, d) Oyun Psikoterapisi, e) Aile psikoterapisi.

Grld gibi byle bir snflandrma bize btn psikoterapi trlerine genel bir bak olanan vermektedir. Bu snflandrmann her bir blmndeki bir tr bir baka blmdeki trle birlemek, uzlamak durumundadr. rnein saaltm durumunun biim ve yapsna gre bireysel psikoterapi dediimizde, ne tr bir kuramsal dizgeye gre uyguland sorusu ortaya kmaktadr.Bu, destekleyici, bastrc bireysel

psikoterapi olabilecei gibi derinliine aratrc psikanalitik saaltm da olabilir. Grup psikoterapisinde de analitik ya da destekleyici bir yol tutulabilir. Bu trlerden her birinin de ayr ayr alt trleri olup, bunlar burada belirtmeye gerek grlmemitir. 108 Ayrca zel teknik ve aralar zel yaynlarda birer psikoterapi yntemi olarak gsterilmektedir. Kavramsal adan bu tr sralamalarda bir aksaklk vardr. rnein Hipnoz deiik psikoterapi trlerinde kullanlabilecek bir ara olup bir psikoterapi tr deildir. Bunun gibi telkin, ikna, gvence verme, gdmsz grme yntemi vb. ara ve yntemler olup birer psikoterapi tr deillerdir. Bu nedenle aada bu psikoterapi aralarnn da kapsayc zet bir snflandrmas verilmitir.

108

M. Orhan ztrk, Ruh Sal ve Bozukluklar, Feryal Matbaas, 9. Bask, Ankara 2002, s.685-686

46

Tablo: 1. 27. Psikoterapilerde kullanlan aralar

Dolaysz Aralar :

Eindirme (telkin, suggestion) nandrma (ikna, persuasion) Yol gsterme, rehberlik (guidance) Danma (counselling)

Daha ok bastrc ve destekleyici psikoterapi trnde

Uyutum (hipnoz) Uyuturum (narkoz) Boaltma (catharsis)

Bastrc, destekleyici ve derinliine aratrc trlerde

Gdmsz grme (non-directive interview)

Genellikle derinliine aratrc,

Serbest arm (free association) zmleyici (psikoanalitik) Dlerin zmlenmesi Srmelerin (parapaxis) zmlenmesi Simgelerin (sembollerin) zmlenmesi Diren (resistance) ve aktarmn (transference) zmlenmesi Aklama ve yorumlamalar Dolayl Aralar : evrenin deitirilmesi (aile dzenlenmesi, hava deiimi, i deitirilmesi ) lalar, fizik saaltm yollar (faradi, banyolar, spor ) eitli ura, i ve uyumlandrma (rehabilitasyon) yollar. trlerde.

Bu zetleme de grld gibi psikoterapide kullanlan aralar daha ok u ya da bu tr iin yelenebilmektedir; fakat genellikle her tr saaltmda bu aralarn herhangi biri, yeri ve sresi gelince kullanlabilmektedir. rnein en koyu geleneksel psikanalizde bile gerektiinde eindirim (telkin), rehberlik, yol gsterme

47

kullanlabilindii

gibi

destekleyici

psikoterapide

de

bir

yorumlamas

yaplabilmektedir.109 Sonu olarak insan bedensel, ruhsal ve toplumsal koul ve olanaklarn yaplandrd bir varlk btn olduundan, psikoterapi uygulamalar tp, psikoloji ve tm insan bilimlerinin ilkelerinden faydalanlarak gelitirilmi tekniklerdir.110 imdi bu tekniklerin nemlilerini anlatmaya alacaz.

1. 4. 2. 1. Psikanaliz Psikanaliz, Sigmund Freud tarafndan 19uncu yzyln sonlarna doru kefedildi ve gelitirildi. Bir tedavi ve aratrma yntemi olarak gnmz psikoloji ve psikiyatri bilim dallarnda olduu kadar sosyal bilimlerde de byk r am bir kuram olan111 psikanaliz genel olarak nevrozlarn ve psikonevrozlarn tedavisinde kullanlan bir metottur.112 Bu metodun temeli, bastrlm, bilin dna itilmi drtlerin, ruhsal glerin, karmaalarn bilinli duruma getirilerek, benlik tarafndan kabul edilip benimsenmesine dayanmaktadr. Bunu salamak iin serbest arm, dil srmeleri, ryalarn yorumlanmas, unutulmu ya da hatal olarak kullanlm szckler ve hareketlerden yararlanlarak hastaya gemi yaantlarnda yer alan duygulanm, coku ve karmaalar hatrlattrlmaktadr. Psikanaliz, lkemizde birok kiilerce bilerek ya da bilmeyerek yanl tannptantlmaktadr. Konuma ile yaplan terapilere ou kez yanl olarak psikanaliz ad verilmektedir. Halbuki klasik psikanaliz zel bir yntem ve ok youn alma gerektiren bir psikoterapi trdr. Psikanalist zel bir eitim grmeli ve eitim iin psikanalizden gemesi gerekmektedir. Bu saaltm tr ruh hastalar ya da ruhsal sorunlar olan kiiler arasnda ancak zel bir kesime uygulanabilinmektedir. Saaltm sresi yllar kapsayabilen bir uzunluktadr. Hasta, saaltm saatlerine haftada ortalama -drt kez gelmelidir. Hasta bu saatlerde sedirde uzanarak konumaktadr. Serbest arm ise temel kuraldr.113

109 110

ztrk, a.g.e. s.687 Kknel, zuurlu, Tpta Ruhbilim, s.125 111 Cengiz Gle, Erturul Krolu, Psikiyatri Temel Kitab, Hekimler Yayn Birlii, Ankara, 1998, s.863 112 Ardasal, Ruh Hastalklar, s.350 113 zcan Kknel, Psikiyatri, Nobel Tp Kitabevi, stanbul, 1989, s.311

48

Freud serbest armla hastalarn ryalarn, bilin d gdlerini, atmalarn yorumlayarak teorisini gelitirdi. Bu yntemle tedavi, zgr arm, rya yorumu ve transfer nevrozuna dayanmaktadr. zgr arm, hastann aklna gelenleri sansrden geirmeden hekime aktarmasdr. Transfer srecinde hasta, gemiindeki ilkel ve nesnel ilikilerini yeniden yaamaktadr. Mantk d duygusal fantazileri bamllk, sevgi, nefret, cinsel istek biiminde terapiste yneltmektedir. Terapist bu transfer konusunu tedavi iinde zmlemek zorundadr.114 Psikanalizde temel ama, daha nce bilin d, ocuksu ve atmal nitelikte olan yaantlar bilince getirmek ve hastay daha uyumlu ve olgun bir birey yaparak evresiyle btnlemesini ve kendisiyle bark hale gelmesini salamaktr. Tedavide analistin grevi, hastasnn atmalarn ve bu atmalarn neden olduu davranlarn grebilmek ve bunlarn deitirilmesine olanak salayacak ortam hazrlamaktr.115 Tedavi srecinde gerekleen duygu alveriinde, hasta gemiteki nesnel ilikilerini yeniden yaamaktadr. Bastrlm duygu ve dncelerini, davran bozukluklarn, geree uymayan fantezilerini, ruhsal karmaalarn anlamaktadr. Kayglarn ve savunma dzenlerini tanmaktadr. Ruhsal yaknmalarnn nedenleri olan olumsuz savunma dzenlerinden kurtulup olumlu savunma dzenlerini kullanmay renmektedir. Bylece kendisini daha iyi deerlendirip ilikilerini buna gre dzenlemektedir. Bu tedavi, kiiyi gemi duygusal takntlarndan kurtarp olgunlatrmay amalamaktadr.116 Freud, ynteminde rya yorumlarna da zel nem vermitir. Ryalarda bilin d zihinsel etkinliklerin kiiyi uyandrabilecek oranda younlatn, sansr dzenei ile kiinin uykusunu srdrebildiini belirtmektedir. Kii baka bir deyile bilin dndan taan bu dncelerden uyanaca yerde rya grdne inanmaktadr.117 Psikanalizde kullanlan ara ve yntemler unlardr: 1. Serbest arm; bilin dnn incelenebilmesi iin bireyin aklna gelen bir dnceyi hibir bask, denetim ve szgece uratmadan aa vurmasdr. 2. Diren; deimeyi ve iyilemeyi nleyen ya da gletiren ve bireyin iinden gelen her trl bilinli ya da bilin d direnme ve savunmadr.

114 115

ztrk, Ruh Sal, s.688 Nevzat Yksel, Ruh Hastalklar, II. Bask, izgi Tp. Yay., Ankara, 2001, s.712 116 Kknel, Psikiyatri, s.312 117 Yksel, Ruh Hastalklar, s.712

49

3. Aktarm; bireyin ocukluk anda kendisi iin nemli kiilerle yaam olduu duygu ve tutumlar imdi iliki kurduu kiilerle yeniden yaamas ve bu kiilerin kendi ocukluundaki alg ve duygulara gre deerlendirerek tepkiler gstermeleridir. Hekimin kendi ocukluundaki duygu tutumlar hastasna aktarmas olayna da kar aktarm denir. 4. Dlerin, dil ve hareket srmelerinin zmlenmesi. 5. gr; herhangi bir davrann altnda yatan bilin d nedenlerin bilincine varmaktr.118 Psikanalizde dikkat edilmesi gereken baz hususlar vardr. Bunlar tedavinin baarl olmas iin gerekli olan hususlardr. Bu tr tedavide kiiliin gelimesi, olgulamas ve yeniden yaplanmas amaland iin yeterli benlik gcnn kullanlmas gerekmektedir. nk bastrlm duygu ve dncelerin bilin alanna gelmesiyle hasta iin yeni atma ve kayg durumlar ortaya kmaktadr. Bu sebeple mani, depresyon, izofreni gibi hastalklarda, uzun sren depresyonlarda bu tr tedavi hem hibir yarar salamaz, hem de hasta iin ok zararl sonular doura bilmektedir. Yine kadnlar iin genel olarak 30-35, erkekler iin 40-45 yandan sonra yaplan bu tedaviden de iyi sonu almak olanakszdr. Ayrca bu tedavinin yaplabilmesi iin hastann zeka dzeyinin, eitim ve retim durumunun, kltrnn de yeterli olmas gerekmektedir.119

1. 4. 2. 2. Psikanalitik Psikoterapiler: Psikanalitik psikoterapiler, psikanaliz esaslarna dayanan, ancak psikanalizden daha ok sayda hastay, daha az grme ile ve daha ksa zamanda ele alarak tedavi etmeyi deneyen tadaviler olarak bilinmektedir. Psikanalizle ortak noktas ise bilin dn bilinli hale getirerek hastann daha uygun bir uyum dzeyinde yaama yolu bulmasnda yol gsterici olmaktr.120 Neo-psiokanalitik olarak adlandrlan bu yntemin psikanalizden fark savunma ve uyum mekanizmalarn analiz ederken hastann gemi yaan tsnda olup bitenler

118 119

ztrk, Ruh Sal, s.689-690 Kknel, Psikiyatri, s.312 120 Gle, Psikoterapiler, s.35

50

yannda gncel olgulara da nem verilmesi gerei ileri srlmektedir. Bu yntemin arlk noktas (burada ve imdi ) ilkesidir.121 Bu tr terapiler; temel kurallarnn ou, psikanalizin ilkelerinin benzeri olan Adler, Jung, Horney, Rank, Sullivan vb. analistlerin ortaya attklar tekniklerdir. Bunlar psikanalizden, dayandklar kiilik gelime teorileri ve bunlarn vurgulad farkl insanlara ait sorunlarla ayrlmaktadrlar. Bunlarn bazlar libido teorisi gibi psikoanalitik teorinin bir ksmn kabul etmemektedirler. Dierleri ise erken kiilik geliiminde seksel sorunlara nem vermemektedirler. Fakat teori ynnden farkl yaklamlar teknikte ok fazla ayrcalklara neden olmamaktadr. Adler, aalk duygular ve gl olma iin ura ve kompensasyon (telafi) zerinde dururken, Jung, bir dinsel inann gerekliliini vurgulamaktadr. Sullivan ise kiiler aras ilikilerde sorunlar ve bunlara ait glkleri ele almaktadr. Bu ekilde bir hastann sorunlarnn farkl ynleri derinlemesine aratrlmaktadr ve kendilerine yorum getirilmektedir.122 Sonu olarak klasik analizden farkl olarak oturumlarn skl azaltlmtr ve telkin ve eitli destekleyici veya ego dzenleyici teknikler kullanlmaktadr. Psikanalitik psikoterapide, o andaki atmalar ve dinamik rntler yani hastann dier insanlar ve kendisi ile sorunlarnn analizi zerinde odaklalmaktadr. Bu terapi yntemi klasik psikanalizden daha esnektir. Bu terapide divan kullanlmamaktadr. Bunun yerine normal grme ortam kullanlmaktadr. Psikanalitik psikoterapi, i gr ynelimli veya destekleyici olabilmektedir.123 Psikanalitik psikoterapide kullanlan birok yntem kader inancnn salad olumlu etkilerle benzerlik gsterdii gibi ayrca kader inanc bu yntemlere destekleyici bir rol stlenebilmektedir. Mesela kiinin uygun bir uyum dzeyinde yaama yolu bulmasnda 124 kader inanc iyi bir yol gsterici olabilir. Ayrca Psikanalitik psikoterapilerin arlk noktasn burada ve imdi ilkesi oluturmaktadr.125 Bu adan bakldnda kader algsnn zaman dilimine; gemi, imdi ve gelecek zamann birden dhil olsa da kiinin sorumluluk alanna giren ve gcnn yettii zaman, imdiki zaman, mekan ise bulunduu yerdir. Kii bu snrlarn dnda faaliyete kendini zorlarsa daha bunlara girimeden kendini ruhsal olarak kendini
121 122

Kknel, zuurlu, Tpta Ruh Bilim, s.126 ifter, Psikiyatri, s.149-150 123 Yksel, Ruh Hastalklar, s.714 124 Gle, Psikoterapiler, s.35 125 Kknel, zuurlu, Tpta Ruh Bilim, s.126

51

bunalma sokabilir nk mmkn olmayacak bir eye kendini zorlamaktadr. Buna kendi grevlerini unutarak glerinin dnda olan bakalarnn ilerini dnerek mrlerini boa harcayan insanlar rnek verilebilir. Yine psikanalitik psikoterapinin nclerinden olan Adler, aalk duygular zerinde durmaktadr.126 Bu meselede de kader inancndan faydalanlabilinir. yle ki; kadere inanan insan tm yaratklarn yaratlm olmalar itibariyle ayn seviyede olduklarn bilir ve bylece kendini dier insanlardan alak olarak grmeyebilir. Ayrca kii kadere rza ve kendini Rabbine isnat ile kendi kendisine layk olduu deeri verebilir. Ayn ekilde stnlk psikolojisinin tedavisi de yine lahi takdirin tm insanlar yaratlm olmalar sebebiyle eit kabul etmesini kabul etmekle mmkn olabilir. Adlerin zerinde durduu bir dier konu ise telafidir. 127 Kii lahi takdirin verdiine itiraz etmeyip verdiklerinden en iyi bir ekilde yararlanrsa kader inancn, telafi mekanizmasn kullanmada destekleyici olarak kullanabilir. Kader inanc sayesinde aalk duygusuna kaplmayaca gibi kendini stn gsterme telana da kaplmayabilir. Young ise bir dinsel inann gerekliliine inanmaktadr.128 Ancak bir inancn dinsellik kazanabilmesi iin lahi bir kudrete ve bu kudretin planlamasna takdirine iman gerekmektedir diyebiliriz. Bu zelliklere sahip olmayan bir inan yeterli bir dini inan olarak vasflanamaz diyebiliriz. Sullivan ise kiiler aras ilikilerde sorunlar ve bunlara ait glkleri ele almaktadr.129 Kiiler aras sorunlarn temelini ise insanlarn menfaat ve rekabet duygular oluturmaktadr. Yani insanlarn birbirlerini kader arkada, ahiret yolda ve tekbir olan Allahn kullar olarak grmemelerinden dolay kiiler aras sorunlar kyor denebilir. ayet insanlar birbirlerini bu ekilde grseler kskanlk, nefret, rekabet, bencillik ve ekememezlik gibi kiiyi ve toplumu sarsan durumlar sorun yaratmayacaktr denebilir. Klasik analizden farkl olarak psikanalitik psikoterapilerde telkin ve eitli destekleyici veya ego dzenleyici teknikler kullanlmaktadr. Telkin kiinin kendi kendine veya psikoterapist tarafndan olumsuz durumlarn olumlu ynlerinin aklayc
126 127

ifter, smail, Psikiyatri, s.150 ifter, smail, Psikiyatri, s.150 128 ifter, smail, Psikiyatri, s.150 129 ifter, smail, Psikiyatri, s.150

52

bir ekilde tekrarlanmas olaydr. Kader inanc ise burada kiiye olumlu bir bak as salamada etkili bir rol oynayabilir.

1. 4. 2. 3. Davran Terapisi nemli psikoterapi trlerinden biri olan Davran tedavisinin (Behavior therapy) temeli Pavlovun artl reflekslerine ve renmeye dayanmaktadr. Bu tr tedavide, davran oluturan etkenler zerinde durulmadan dorudan doruya davrann kendisi ele alnmaktadr. Kii ve toplum asndan uyumsuz davranlar sndrlerek yeniden artlandrma yoluyla uyumlu davranlarn ortaya kmasna allmaktadr. Bylece kayna ne olursa olsun kiinin yaknmalarna yol aan belirtiler ya da uyumu bozan davranlar ortadan kalknca denge ve dzen salanmaktadr. Bu tr tedavide hastann etkin biimde katks gerekmektedir. Hasta tedaviyi srdren kiinin nerilerine uymak ve bunlar aama aama gerekletirmek zorundadr. Yoksa tedaviden sonu almak olanaksz hale gelmektedir.130 Davran tedavisi son yllarda nemli ilerlemeler kaydetmi ve deiik hastalk gruplarnda uygulama olana kazanmtr. Balangta daha ok fobilerle birlikte olan psikonevrozlarda kullanlan davran tedavisi zamanla obsesif kompulsif bozukluklara, hatta depresyonlara da uygulanm ve birok yntem ve teknik gelitirilmitir. Bunlar arasnda sistematik duyarszlatrma ve stne gitme en nemlileri olup gnlk uygulamada sklkla kullanlmaktadr.131

1. 4. 2. 3. 1. Sistematik Duyarszlatrma Bu yntem ilk olarak J.Wolpe tarafndan tanmlanm ve uygulanmtr.132 Bu tedavide ilk olarak hastaya geveme ve rahatlama yntemi retilmektedir. Hastadan kendisine kayg ve korku veren nesneleri, kiileri, durumlar saptamas, incelemesi, tasarlamas istenmektedir. Ama kiiye kayg ve korku veren nesneleri, kiileri, durumlar saptadktan sonra, nce imgeleme ve tasarlama yoluyla, sonra yava yava sz konusu nesne, kii ve durumlarla hastay karlatrp ortaya kan ar duygulanm ve cokuyu sndrmektir.

130 131

Kknel, Psikiyatri, s.313-314 zcan Kknel, Depresyon, Altn Kitaplar Yay. stanbul,1992, s.114 132 ztrk, Ruh sal, s.694

53

Bu amala hastaya kayg ve korku veren nesneler, durumlar saptanp listesi yaplmaktadr. Bu nesneler en az kayg ve korku vereninden en ouna doru sralanmaktadr. Rahat ve gevek olarak bu durumlar dnp tasarlamas istenmektedir. Bu, srayla yaplr ve bazen ila da kullanlabilmektedir. Bylece sistematik duyarszlatrma, olumlu pekitirme ve sndrmeyle hastann kayg ve korkusu azalr ve sner. Hasta gever, rahatlar. Basamak basamak uygulanan bir dzenleme ile hasta korkularndan, takntlarndan kurtulmaktadr. Bu arada hekim hastaya destek olmakta, gerekirse onu dllendirmektedir.133

1. 4. 2. 3. 2 stne Gitme Davran terapisinin ikinci bir yntemi olan stne gitme ya da altrma; bunalty hayalde yada gerek yaam durumunda btn younluu ile yaamak yada aamal olarak azar azar artrarak korku veren nesne yada durumun stne gitmek biiminde uygulanmaktadr. rnein; sokaa yalnz bana kamayan agorafobik hastadan giderek artan srelerle yalnz bana sokaa kmas istenir. Bazen grme dnda sokaa kmas olay, dncede yaatlarak geveme egzersizleri

yaplabilmektedir. Kimi hastalarda balangta terapist hasta ile sokaa karak hastaya destek olabilmektedir. Fobik, agorafobik ve obsesif hastalarda en etkili saaltm yntemi olarak stne gitme saylabilir. 134

Davran terapilerinde kullanlan teknikler: Klasik Koullama Modeli Bu model Pavlovun klasik koullama kuramna dayanmaktadr. Klasik koullanma nceleri ntr olan bir uyarann bir tepkiye zg olarak ortaya kan koulsuz bir uyaranla ilikili hale geldii bir renme trdr. Buna kpek ve zil deneyinden ulamtr. Tedavinin temeli uygun olmayan koullanmalar yeniden koullanma ile deitirerek uyumlu davran retmektir.

133 134

Kknel, Psikiyatri, s.314 ztrk, Ruh Sal, s.694

54

Edimsel Koullama Modeli Edimsel koullama bir bireyin cezadan kanma ya da dl kazanma gibi yollarla tepki vermeyi rendii bir renme trdr. Buna rnek, farenin rastlantyla bulup dl ald bilgiye daha tez ulamasdr.

Sosyal renme Modeli Albert Bandura (1977) klasik ve edimsel koullanma kavramlarna itiraz etmez ancak insan renmesinin sosyal bir ortamda olutuunu ve ocuklarn en nemli renme yaantlarnn bakalarnn davrann gzlemleyerek olutuunu

savunmaktadr. Bandura, bu tr renmeye, gzleme yoluyla renme adn vermektedir. Hasta bu renmeyi, gsterilen modele bakarak, onun tecrbelerini bilerek elde etmektedir.135 Birey olarak etkinlii artrmak iin kullanlan girikenlik eitimi, yeni davranlar kazandrma ve kazanlm olanlar biimlendirme eitimleri de davran tedavisi iinde yer almaktadr.136 Davran terapisinin temeli Pavlovun artl reflekslerine ve renmeye dayanmaktadr. Bu adan kader inancnn etkileriyle benzemektedir. nk kader ilahi takdirdir. nsan bu takdire gre refleks gelitirmelidir. Hastann etkin bir biimde katlmasnn gereklilii de Ehli Snnet ve Mutezile kader alglarnn bu meseledeki yapcln gstermektedir. Bu tedavinin fobilerde kullanlyor olmas da kader algsyla dier bir paralelliidir. Fobi demek sama korkular demektir. Kadere inanan korktuu eyi biliyorsa onu tanr ve ona gre tedbirini alr. Tanmyor veya gc yetmiyorsa bunun zerine ilahi takdire snarak kendini gvenceye alr. Davran terapisinde kullanlan sistematik duyarszlatrma ynteminde hastaya nce geveme ve rahatlama yntemi retilir. Burada kader inanc hastann gevetilmesi ve rahatlatlmasnda etkili bir yardmc olabilir. kinci olarak hastadan kendisine kayg ve korku veren nesneleri, kiileri, durumlar saptamas, incelemesi, tasarlamas istenir. Bylece hastay onlarla megul ederek onlarla karlatnda ortaya kacak olan ar duygulanm ve coku hafifletilmeye allmaktadr. Burada varlklarn tantmnda varln ne olduu, ne iin yaratld ve ilahi takdir tarafndan hangi grevle yaratldnn anlalmas ok mhimdir. Mesela yldrm niin yaratlm? grevi nedir?
135 136

Yksel, Ruh Hastalklar, s.715-716 Kknel, Psikiyatri, s.315

55

ve evdeki birine zarar verebilir mi? gibi sorularn cevabn bulmak kader inancnn sistematik duyarszlatrmada kullanmnn ne kadar etkili olabileceini bize gstermektedir. stne gitme ynteminde ise tedavi gerekletirilirken kiinin korkular karsnda Allaha snarak tedaviye devam etmesi de yine kader inancnn bu tedaviye salad bir katkdr. Klasik koullanma tekniinde ise kader inancnn verdii midin etkisiyle yeni olumlu koullanmalara ynelme salanabilir. Edimsel koullanmada ise cennet vadiyle kiilere olumlu davranlar kazandrlabilir. Sosyal renmede ise kader inanc dier dini inan ve davranlar yapmaya ve yaparken de kendine birilerini rnek almaya kiiyi motive etmesi sebebiyle yine nemli bir rol stlene bilir. 137

1. 4. 2. 4. Bilisel Terapi Dnce biimleri ve bunlarn sonular aslnda yzyllardr zerinde nemle durulan bir konu olmutur. Epictetus henz 1. y.y.da insanlarn olaylardan deil, olaylarla ilgili olarak yaptklar gzlemlerden ve yorumlardan rahatsz olduklarn belirtmitir. ncelikle filozof ve dinbilimcilerin zerinde durduu bili ve dnce biimlerinin nemini vurgulayan yazlara Kant, Bertrand Russel ve Spinoza gibi yazarlarn eserlerinde de sklkla rastlanmaktadr. Pierre Janet, histeriklerin belirli bir dnce biimine taklp kalmalarn idees Fixe olarak tanmlam ve bu tr nrotik hastalarn tedavisinde dncelerin deimesi gerektiini belirtmitir. Ancak daha sonralar Freud ve dier klasik analistlerin ruhsal bozukluklarn oluumunda biliin rol zerinde daha az durmalarna neden olmutur. Fromm, Sullivan, Horney, Rado ve Arietti gibi daha ok felsefik ve daha az emotif vurgulama yapan terapiler (RET)i gelitirmitir. RET ve kognitif Terapilerin gelime sresinde Bandurann Davran Deitirme lkeleri, Bernenin nsanlarn Oynadklar oyunlar adl yapt, Meichhenbaum, Goldfried, Makoney, Lazarus gibi isimlerin nemi byktr. Ancak Bilisel terapilerin bugnk konumuna geliinde en nemli isim phesiz Aoran Tim Becktir.138

137 138

Karaca, Kader nanc-kayg likisi zerine Empirik Bir Aratrma, s.4 Gle, Krolu, Psikiyatri Temel Kitab, s.898

56

ilk olarak A. Beck tarafndan 1960l yllarda depresyonlarn saaltm iin uygulanmaya balanan bilisel terapi, zgn psikopatolojik kuram ve saaltm dizgesi ile bugn psikiyatri ve klinik psikolojide yerini kantlamtr.139 Beckin grne gre, depresyonlarn nedeni, temelde yatan duygulanm bozukluu olmayp, bilisel ilevlerdeki bozukluklardr. Depresyonlara yatkn insanlarn bilisel ilevlerinde yaamn ilk dnemlerinden balayarak, a) Kendisine, b) Geleceine ve c) D dnyaya kar gelien ve yerleen olumsuz kavramlar vardr. 140 Bu olumsuz alglama ve deerlendirme biimi ocukluktan beri yerlemi rntlerdir. Beck, bu rntlere bilisel yap ya da ema adn vermektedir. ocuklukta bu emalar pek belirgin deildir, sanki uykuda gibidir. Fakat ilerde benzer bir olayla karlanca bu emalar etkinleirler ve kiinin olumsuz senaryolar yazmasna sebep olmaktadrlar. Becke gre insann duygusal tepkileri karlat olaylar alglama, tanma ve yorumlama biimine baldr. nsanda drt temel duygu vardr: a) znt (keder, elem), b) Sevin ve coku, c) Bunalt, d) fke; Becke gre psikopatolojik sendromlar bu temel duygusal tepkileri douran alglarn abartlm ve sreklilemi trleridir. rnein depresyonda yitim ve yenilgi ar alglandndan ar ve srekli znt, bunalt bozukluunda incinme, krlma, yok olma tehlikesi ar alglandndan ar ve srekli bunalt olmaktadr. Her rahatszln zgl bilisel temel izgisi (profili) vardr. 141 Ar ve srekli olan duygulanm yararl olmad gibi uyum, reticilik ve ilevsellikten de uzak kalmaktadr. Becke gre bu tr emalar ilevsel olmamakla birlikte, yalnz balarna bir bozukluun oluumundan sorumlu olamazlar. Ortaya kan bozukluk kiinin bilinli olarak farknda olmad bu emalarnn ieriindeki temel dnceleri destekleyen bir yaam olaynn ardndan gelimektedir. Baka bir deyile, ema ieriindeki varsaymlarla uyumlu yaanan ve bu
139 140

ztrk, Ruh Sal, s.316 Kknel, Psikiyatri, s.316 141 ztrk, Ruh Sal, s.695

57

varsaymlar destekleyen bir yaam olay latent durumundaki emalar aktivite etmektedir. emalarn aktive olmas ise olumsuz otomatik dncelerin ortaya kmasna neden olmaktadr. Bu dncelerin olumsuz olarak deerlendirilmesinin nedeni ho olmayan, rahatsz edici duygulara (znt, sululuk, kayg, fke gibi) neden olmalarndandr. Otomatik denmesinin nedeni ise, bunlarn herhangi bir amal dnce zincirinin rn olarak deil, kendiliinden ve aniden beliren dnceler olmalarndan kaynaklanmaktadr. Bu dnceler ortaya ktnda yaanan durumla uyumlu olarak deerlendirildiinden mantk d olarak kabul edilmezler. Bylelikle otomatik dnceler temeldeki dnce, inan ve varsaymlar (emalar) destekleyerek ve hatta besleyerek bu emalarn kalcln ve srekliliini salamaktadr. Otomatik dnceler kiinin iinde bulunduu durumla ilgili bilgi ve verilerin ilenmesi srasnda oluan eitli bilisel hatalar sonucunda ortaya kmaktadr. Bu bilisel hatalar gereklii konusunda yeterince veri olmayan bilgilere dayanmaktadr. eitli ruhsal bozukluklarda sklkla rastlanan baz bilisel hatalar unlardr: 1. Keyfi karsamalar: Burada kiinin yeterince kant olmakszn bulunduu durum veya yaad olaylardan olumsuz sonular karmas sz konusudur. 2. Seici Odaklanma: Burada kii iinde bulunduu durum ve yaad deneyimlerin yalnzca olumsuz ynlerine odaklanmaktadr. 3. Kiiselletirme: Burada kii kendisi ile ilgili olmayan ya da ok az balants olan olaylar tamamen kendisi ile ilgili olarak deerlendirmekte ve olaylarn olumsuz sonularndan tamamen kendisini sorumlu tutmaktadr. 4. Ar Engelleme: Burada kiinin tek bir olaydan genel sonular karmas eilimi sz konusudur. 5. Hep ya da Hi Biiminde Dnme: Burada kii olaylar ak yada kara olarak deerlendirmektedir. Byle bir bak as, herhangi bir iin ya mkemmel tamamlanmasn ya da o ie hi balanmamas gerektiini varsaymaktadr. 6. Kmseme veya Bytme: Burada kii baard ileri kmsemekte ve deersizletirmekte, buna karn hatalarn ya da hatal olarak deerlendirdii davranlarn bytmekte veya abartmaktadr.142

142

Gle, Krolu, Psikiyatri Temel Kitab, s.898 -899

58

Bilisel Tedavi Teknikleri Bilisel tedavi teknikleri; bililerin, davran kalplarnn altnda yatan yanl inanlarn ya da emalarn, arptlm kavramlatrmalarn belirlenmesi ve

dzeltilmesine ynelik hazrlanmtr. Bilisel tedavi, genellikle birer haftalk aralklarla 15-25 grmeden olumaktadr. Orta dereceden ar depresyonlara doru gidildike balangta haftada iki kez olmak zere en az 4-5 hafta, sonra haftada bir kezden 10-15 hafta grme yaplmaktadr. Bilisel tedavinin temel bileeni vardr: retici Ynler, Bilisel Teknikler, Davran Teknikler.

-retici Ynler, hastaya bilisel l emalar ve bilisel hatalarn ne olduuna ilikin aklamalar yapmay iermektedir. -Bilisel Teknikler, otomatik dncelerin belirlenmesi, bunlarn

doruluklarnn snanmas, bunlarn altnda yatan yanl varsaymlarn belirlenmesi ve varsaymlarn doruluklarnn snanmas srelerinden olumaktadr. -Davran Teknikler, bilisel tekniklerle birlikte uygulanrlar. Bunlar da yanl bilgilerin snanmas ve deitirilmesi amacyla kullanlmaktadr. Bilisel tedavinin amalar: salamak, arptlm bililerin ve davran kalplarnn yerine daha geree ynelimli Hastann olumsuz dncelerini deitirmek, Bilisel duygulanm ve davran arasndaki balantlar tanmasn salamak, Hastann arptlm otomatik dncelerine kar yeni seenekler bulmasn

yorumlar koymasn salamak, Hastann yaantlarn arptmasna neden olan yanl inanlarn tanmasn ve deitirmesini salamaktr.143 Geni anlamda, psikolojik rahatszl hatal kavramsallatrmalar ve kendilik algsnn dzeltilmesi araclyla ortadan kaldran btn yaklamlar ieren bilisel
143

Kknel, Depresyon, s.220-221

59

terapide,

bireyin

heyecanlarna

ve

duygularna

onun

bilileri

yoluyla

ulalabilinmektedir. Ayrca hatal inanlar dzeltmek yoluyla da ar, uygunsuz duygusal tepkiler azaltlabilinmekte ya da deitirilebilinmektedir.

Bilisel terapide u sreler yer alr: a) Otomatik Dncelerin Ortaya karlmas: Bunlar d olaylar ve bireyin bu olaylara verdii tepkiler arasndaki bililerdir. Hastann otomatik dncelerini tanmlamas veya fark etmesini salamak iin hasta d olaylarn ve onlara verdii tepkilerin srasn gzlemesi iin eitilmektedir. b) Otomatik Dncelerin Test Edilmesi: Hasta terapistin yol gstermesiyle otomatik dncelerini fark edip onlarn gvenilmez ve uygunsuz olduunu grmeyi renir ve bu dncelere daha objektif bakmaya balamaktadr. c) Uyumlu Olmayan Varsaymlar Tanmlamak: Fikirler ok kat, geni ve ar ulardadr, ok fazla kiiselletirilmemitir ve keyfidir. Hasta ile birlikte bu varsaymlarn tannmasna, fark edilmesine allmaktadr. d) Uyumlu Olmayan Varsaymlarn Test Edilmesi: Terapist ve hasta bu kurallarn farkna vardktan sonra, bunlarn geerliliini test etmekte ve bunlarn yerine daha gereki ve uyumlu kurallar koymaya almaktadrlar.144 Sonu olarak depresif duygulanmlar, depresif kognisyonlara ikincil

durumdadrlar. nemli olan, depresyonun eitli yaam olaylarna ve uyarclara bal olarak ortaya kmas srasnda bu olaylar doru deerlendirmelerini arptan kognitif emalarn bu aamada mdahale ediyor olmalardr. Kiiler, ite bu mdahalenin sonucunda tepkiler gsterirler ve ounlukla da bu tepkiler kendilerini sulayan, aalayan ve umutsuzluk ieren tutum ve davranlardr.145 nsan akll bir varlk olduu iin onu olumlu ya da olumsuz ynde en ok akln kullanarak vard sonular etkileyebilir. Epictetus bunu u ifadesiyle desteklemektedir: insanlar olaylardan deil, olaylarla ilgili olarak yaptklar gzlemlerden ve yorumlardan rahatsz olurlar. Bunu niyet ve nazar kelimeleriyle ifade edebiliriz. Nazar yani bak as kiinin olaylarla ilgili alglama seviyesini belirler. Bilisel terapide bak asyla ilgili sorunlar ksaca yle ifade edilmektedir; insanlarn bilisel ilevlerinde doumdan itibaren balayarak kendisine, geleceine ve d dnyaya kar gelien ve yerleen
144 145

Yksel, Ruh Hastalklar, s.719-720 Gle, Psikoterapiler, s.94

60

olumsuz kavramlar vardr. ocuklukta uykuda olan fakat ilerleyen yalarda kiinin olumsuz senaryolar yazmasna sebep olan bu kavramlara Beck (bilisel yap) ya da (ema) adn vermektedir. Yine Becke gre insann duygusal tepkileri karlat olaylar alglama, tanma ve yorumlama biimine baldr. Psikopatolojik sendromlar temel duygusal tepkileri douran alglarn abartlm ve sreklilemi trleridir. Ar ve srekli olan duygulanm yararl olmad gibi uyum, reticilik ve ilevsellikten de uzak kalmaktadr. Bu tr emalar ekirdek halinde ve ilevsellikten uzaktrlar. Bu emalarn temelindeki dnceleri destekleyen bir yaam olay bunlar aktif hale getirmektedir. Bilisel hatalar otomatik dnceleri, otomatik dnceler ise temeldeki dnce, inan ve varsaymlar (emalar) destekleyerek ve hatta besleyerek bu emalarn kalcln ve srekliliini salamaktadr. Burada grld zere btn mesele, insann bak as ve anlay biimidir. Bilisel tedavinin birinci basama retici ynlerdir; hastaya bilisel l emalar ve bilisel hatalarn ne olduuna ilikin aklamalar yapmay iermektedir. Kader inancna sahip bir mminin kendisine, geleceine ve d dnyaya kar olumsuz alglama ve deerlendirmeler yapmas daha az mmkndr. nk insan bunlarn tmn merhametli olduuna inand varlktan bilir. Kadere iman da mit, rza ve tevekkl vardr. Olumsuz dnceleri destekleyecek bir durum grlmemektedir. Bilisel hatalarn tantlmasnda ise yine kader inanc yol gsterici olmaktadr. Kadere inanp Allaha gvenen bir kii olmam olaylardan olumsuz sonular yerine olumlu sonular karmaya alr. Karlat olaylarda olumsuz ynleri arayarak kendini daha fazla ypratmaz. Genel bir durumu kendisiyle ilgili ok fazla alglamaz ve bu konuda kendini sorumlu grmez. Olumsuz kk bir olay byterek genellemez. Olumsuzluklarn olabileceini bilir ve buna gre davranr. Hep ya da hi prensibini ok fazla kullanmaz. Olana kreder, olmayana sabreder. nk kadere iman nankrl azaltr. Baard ileri kk, hatalarn byk gremez. nk baard ilerin emredicisinin, destekleyicisinin ve yaratcsnn Allah olduunu bilir. Hatalarn ise ancak her kul hata yapabilir diyerek kk grebilir. Bilisel tedavinin amalar da kader inancyla paralellik gstermektedir. yle ki; kaderin sahibini tanyan olumsuz dncelere kaplmamaldr. Kader inancyla olaylara bakabilen kimseye tercih edecei seenek pek oktur. nk kader inanc gerek ve makul olan zm yollarn ieriinde barndrmaktadr. Kader inanc yanl

61

inanlarn tannmasnda ve deitirilmesinde de yol gsterici olabilir. nk olumlu ya da olumsuz durumlarn hepsi btn olarak kader ierisindedir. Btn olarak bakldnda olumsuz grlen birok olayn iinde ne kadar olumlu ve gzel olaylarn gizlendii grlebilir. Sonu olarak bilisel terapinin grevi kiiye doru bak as bulmasn salamaktr. Kader inanc ise bunu kiiye inand gnden itibaren benimsetir.

1. 4. 2. 5. Varoluu Terapi Bu tedavinin temelini insan bilimlerindeki nesnelcilik ve doalclk eilimlerine kar kan ve kendilerine varoluu adn veren bir grup dnr atm ve seslerini etkili bir biimde duyurmaya balamlardr. Onlara gre insan dier varlklarla ayn kategoriye sokularak incelenemez. nsan bilimlerinin amac doa bilimlerindeki gibi aklamak deil anlamak olmaldr. Bu da ancak zne zerinde odaklamakla mmkn olabilir. Yani bakasnn yaad duygu ve deneyimlere kar duygusal katlmda bulunmak ve insani varoluun gerekletii ereveyi anlamak ve kefetmekle salanabilmektedir. Bu gre gre, nesnellik kaygs gden her tr indirgeyicilik insan bilimlerinde ancak yanlmay temsil edebilmektedir.146 zmleyici ruhsal tedavilere son olarak varoluu retiden esinlenerek ilk kez Bienswanger tarafndan uygulanma alanna sokulan varoluu tedavi de eklenmitir. Maslow, May, Frankl, Jourard, bu tedaviyi humanistik reti dorultusunda gelitirmilerdir. Bu tedavi ruhsal zmleme ve davran tedavilerine tepki olarak ortaya kmtr. Bu tedavide ama insana nyargsz ve art niyetsiz olarak kendi varln tantmak, bamsz ve zgr davranmasn salamaktr.147 Varoluu terapistlere gre hastann dnyasn ve varoluunu onun zellii iinde anlamak, kavramak gerekir. Ancak anlama u ilemler yerine getirildiinde gerekleebilir: a)Hastann tm ifadelerinin anlam zmlemelerinin yaplmas, b) Hastann yaam yksnn toparlanarak yeniden kurulmas,

146 147

Gle, Psikoterapiler, s.107 Kknal, Psikiyatri, s.319

62

c) Sonunda bu hikyeyi kendine zg anlamlaryla dnyadaki varoluun arptlmas olarak kavrama. d) Az ya da ok birbirine benzer temalar ve bunlara bal alt temalar akla kavuturma. Varoluu terapistler bu tedaviyi psikanalize benzetmekte ve psikanalize olan stnln u tezlerle ifade etmektedirler. a) Psikanalizin temellendirildii metapsikoloji ve drt kuramnn mekaniklii bunda yoktur. b) Bu yaklam psikanalizde deney ncesi (apriori) aklayc bir sistem zerine kurulmu zihinsel bir kurgu olan yorumun tuzaklarndan syrlmtr. Varoluulara gre yaant ve deneyimlerin anlam gizli ve rtk bir ruhsal dzeyde sakl deildir. Yani bilin dnda deildir. Tersine ak bir dzeydedir. Ancak yaplmas gereken ey antrmay (metafor) akla kavuturmaktr. Egoyu yeniden eitme; psikoterapi, ego-dnya ilikisindeki arpkl hastaya kefettirmektedir. Bununla birlikte tedavi yalnzca bir keif sreci deildir. Ama ego fonksiyonlarnn arzu edilmeyen belirtilerini ortadan kaldrmak deil, egonun kendisini gerekletirme geleneini yeniden canlandrmaktr. Hasta patolojik snrlar dna karak kurban olma gibi pasif bir bilinten, kiisel yazgsnn sorumluluunu yklenme biimindeki aktif bilince doru gelimek zorundadr. Varoluu psikoterapiler iinde bu yne en byk nemi veren Victor Frankldr. Egoyu tedavi etmek amac ile O, eklektisizme ynelerek hipnoz, davran tedavisi, ila tedavisi ve geveme egzersizlerini bir arada kullanmaya kadar ii ileri gtrmtr. Buna kendi bulduu logoterapi adl yntemi de eklemitir. Bu yntemin temel hedefi hastada az ya da ok miktarda kaybolmu olan egonun temel gcn, iradeyi gelitirmektedir. Frankla gre yaamnda artk anlam gremeyen bir kii hastalanr, nk insan anlam yokluunda var olamaz. Logoterapide anlama ve zneye sayg u ynlerde ortaya kar. Varolutaki kiisel ama ve deerlerin kefedilmesine engel oluturan eylerin analizi zorunlu olarak anlama abasn ve znellie saygy gerektirmektedir. Ama logoterapi ayn zamanda iradeyi ve sorumluluk duygusunu uyandrmaya ve desteklemeye ynelik teknikleri de ierir. Varoluu terapide terapistin grevi, her tr sorgu, yorum ve aklamadan, her trl ahlaksal deerlendirmeden ya da ahlak tartmalardan, ayrca teselli ya da moral

63

destekleme davranlarndan sistemli bir kanma olmaldr. Terapist hibir atfta bulunmakszn ve hatta ortak bir iletiim arac gibi grnen dilin ilkel tuzaklarna dmeden kendisine bavuran kiinin dnyasna nfuz etmek durumundadr. Temel grlerini ksaca zetlemeye altmz varoluu ve fenomenolojik ynelimli yaklamlar 1950 ve 60l yllarda anti psikiyatri akmnn domasna yol am ve tm kurumsallam psikiyatri ve psikoterapi uygulamalarn kktenci bir biimde sorgulamalar ile bu alanda byk bir canllk ve yenilik salamlardr. Belirli bir teknik olmaktan ok bir insan anlay ve tedavi gr olarak varoluuluk, ynelimi nasl olursa olsun, her terapist iin, vazgeilmez bir temel dayanak ilevini bugn de srdrmektedir.148 Varolusal yaklama gre psikoterapi, ego-dnya ilikisindeki arpkl hastaya kefettirmeyi amalamaktadr. Bu ynelim sadece keifte kalmamakta, ego fonksiyonlarnn istenmeyen belirtilerini ortadan kaldrmak, egoyu kendini

gerekletirmeye itmek, kurban olma gibi pasif bir bilinten kiisel yazgnn sorumluluunu yklenme biiminde aktif bilince doru ilerletmektedir. Cebriye dndaki kader yorumlar da davranlarda tam bir bilinlilik dzeyi ngrerek bir taraftan kiisel sorumlulua yapm olduklar vurgu, dier taraftan kiisel geliime vermi olduu destek ile benzer bir erkti oluturmaya almaktadr.149 Bu tedavinin amac insana nyargsz ve art niyetsiz olarak kendi varln tantmak, bamsz ve zgr davranmasn salamaktr.150 Bu cihetle kader algs insana varlyla ilgili bir dayanak gstermektedir. Bylece Allah dnda hibir eye kar baml kalmamas ve zgr davranmas ynnde tevik olunmaktadr. Yine insan bilimlerinin amac doa bilimlerindeki gibi aklamak deil anlamak olmaldr151 yaklamn kader inanc desteklemektedir. Yani bakalarnn yaad duygu ve deneyimlere duygusal katlmda bulunmak ve insani varoluun gerekletii evreyi anlayp kefetmekle bu anlama ii gerekleebilir. Kii ise ancak kader algs ile takdir edeni ve kader programn gz nne alarak varolua bir mana ve anlam katabilir. Kader algsyla varolu erevesini anlayabilir ve kefedebilir.

148 149

Gle, Psikoterapiler, s.106-114 Karaca, Kader nanc-kayg likisi zerine Empirik Bir Aratrma, s.4 150 Gle, Psikoterapiler, s.107 151 Gle, Psikoterapiler, s.94

64

Egoyu yeniden eitmenin bir ilevi de ego-dnya ilikisindeki arpkl hastaya kefettirmektir.152 Kader algs bu keifte, hem dnyann hem de egonun varolu sebebini bir gsterdii iin hastaya yardmc olabilir. Bununla birlikte amacn, egonun kendini gerekletirme geleneini yeniden canlandrmak153 olmas da Cebriyye kader algs dndaki kader yorumlarnn davranlarda tam bir bilinlilik dzeyi ngrmesi ve sorumlulua yapm olduklar vurgu ile kiisel geliime verdii destekle ayn grevi grmeye almaktadr.154

1. 4. 2. 6. Gestalt Terapi Bu tr tedavi humanistik psikoloji ile varoluu psikoloji akmlarndan etkilenmi ve son otuz yl gelitirilmi bir tedavi kuram ve yaklamdr.155 Fritz Perls tarafndan gelitirilmi ve Gestalt psikoloji okuluna dayanmaktadr. Gestalt terapi bir verbal veya yorumlayc terapi olmaktan ok bir eksperiensiyal terapidir. Hastalardan sorunlarn yeniden yaamalar ve bunlar fantazi iinde eyleme geirerek doyum verici bir duruma getirmesi istenmektedir. Grup konumunda, rol oynama bunu kolaylatrmak iin kullanlmaktadr.156 Bu tedavi zellikle alg alannda ortaya kmtr. Dayand kuramsal temelin z udur; Btn, paralardan oluur ancak, paralar tek tek btn yanstamazlar, belirlemezler. Tersine bu paralar btnn zelliine gre belirlenmektedirler.157 Ancak hastann kendisi iin gerekli ve yeterli gc kazanmasna yardmc olmaktadrlar. Bilindii gibi, birok ruhbilim retisine gre kayglar, korkular, takntl dnce gibi belirtilerle ortaya kan psikonevrozlar ruhsal gelimenin bir yerde durmas ve kiiliin tam olarak biimlenememesi diye kabul edilmektedir. Gestalt tedavisi de gelimeyi, biimlemeyi ve btnlemeyi salamaktadr. nsanlar aras ilikide ortaya kan eksiklerin, aksaklklarn yaratt uyum ve davran bozukluklarnn tedavisi iin yine insanlar aras ilikilerden yararlanlmaktadr. Bu da iletiim ve etkileimle olmaktadr. Salkl bir iletiim olmadan salkl bir etkileim salanamaz. Bu nedenle nce insanlar aras iletiimin dzenlenmesine

152 153

Gle, Psikoterapiler, s.106 Gle, Psikoterapiler, s.107 154 Karaca, Kader nanc-kayg likisi zerine Empirik Bir Aratrma, s.4 155 Gle, Psikoterapiler, s.95 156 ifter, Psikiyatri, s.158 157 Gle, Psikoterapiler, s.95-96

65

allmaktadr. Yaknmalar olan kii algsal evre ierisinde yer alan eler arasnda birlik ve btnlk oluturamad ve bunlara biim veremedii iin kayg, endie, sknt ve korku duymaktadr. Bu yzden iletiimi bozulmaktadr. Bozulan iletiimi dzeltmek ve etkileimi salamak iin algsal evre dzenlenir. Bu amala bireysel yaklam olabilecei gibi grup ii yaklamda yaplabilmektedir. Gestalt retilerinin altnda Perlsin gelitirdii Gestalt grup tedavisi yntemi bunlar arasnda en sk kullanlandr. Bu yntemde kiiler aras ve kii-evre ilikilerini alglama biiminden doan davran bozukluklar grup iinde

deerlendirilmektedir. Bunlarn fark edilmesinin ve dzeltilmesinin sorumluluu hastaya verilmektedir. zmnde ona yol gsterilir ve yardmc olunur. Bu yardm salamak iin yine hastada bulunan bilin d glerden, yaratclktan, i grden yararlanlmaktadr. Bu amala, ak ve kapal olarak srdrlen bireysel konumalar ve grup tedavileri yannda hastann btnlemesine yardmc olacak grafik rnleri, yazlar, el becerileri kullanlmaktadr, Bunlar yapmak iin hastann algsal evresini dzenleyen ve olumlu biimde etkileyen tedavi ortam oluturulup, hastann uzun sre bu ortam iinde yaamas salanmaktadr.158 Sonu olarak Belirgin bir kuram olmayan bu terapide nemli olan, terapistin yaam felsefesi olarak Gestalt anlayn benimsemi olmasdr. Bu gne dek Perlsin kiilii ve onun grleri ile zdeletirilen Gestalt terapi onun lmnden sonra da devam etmitir. Ancak, belirli standartlar hl gelitirilememitir.159 Gestalt oluturmaktadr. terapinin Bunun temelini iin nce insanlar insanlar arasndaki aras iletiim ve etkileim

iletiimin

dzenlenmesine

allmaktadr. Kader inanc ise insanlar ayn ilaha balamas, ayn takdiri yaatmas hatta lm sonrasnda bile onlar kavuturmas sebebiyle insanlar aras iletiim ve etkileimin salanmasnda nemli bir role sahip olduu sylenebilir. Zira yaknmalar olan kii algsal evre ierisinde yer alan eler arasnda birlik ve btnlk oluturamad ve bunlara biim veremedii iin kayg, endie, sknt ve korku duymaktadr. Bu sebeple iletiimi bozulduu iin etkileimi salamak amacyla algsal evre dzenlenir. Algsal evrenin dzenlenmesi ve bir btn halinde hastann alglamas yine kader inancyla mmkn olabilir. Bu balamda kiiler aras ve kii evre ilikilerini alglama biiminden doan davran bozukluklarnn fark edilmesinin ve
158 159

Kknel, Psikiyatri, s.319-320 Gle, Psikoterapiler, s.105

66

dzeltilmesinin sorumluluu hastaya verilerek Ehli Snnet ve Mutezile kader algsnn insan hrriyetine atfettikleri nemle uyumaktadr.

1. 4. 2. 7. Grup Terapisi Bu tr tedavilerin Bostonda, 1905 ylnda Joseph Pratt tarafndan tberkloz tans alnm hastalarla yaplan almalarla baladna inanlmaktadr. 1921 ylnda psikiyatrist Edward Lazell, izofreni tans alm hastalarla psikoanalitik kuram dorultusunda dzenlenen toplantlar yapmtr. Zaman ierisinde uygulamalarn yararlar belirgin bir biimde ortaya ktka bilimsel almalarn nda grup psikoterapisinin tanmlanmas da gelimitir. Bilindii gibi grup psikoterapilerinin psikiyatrik hastalklardaki etkisi henz bilimsel doyuruculuk dzeyinde aklamalarla ve tanmlamalarla yeterince desteklenmemektedir. Son yirmi ylda grup psikoterapistleri kuramlarn kat snrlarndan

kurtulmulardr. Uygulama, kuramn ne denli geerli olduunun en salam ve gvenilir kantdr. Uygulamadaki sorunlar, kuramsal yeniliklerin ve dzenlemelerin itici gc olmulardr ve halen de olmaktadrlar.160 Bu tedavi yntemi grup dinamikleri olgusundan yararlanlarak gelitirilmi bir psikoterapi yntemidir. Bu yntemin amac, gruba katlan hastalarn bireysel yalnzln azaltmak ve onlarn zdeleme problemini zmek, bozulmu davranlarn, iyi uyum salamak anlamnda dzeltmektir.161 Tedavi grubunda bireysel psikoterapilerde kullanlan teknikler

uygulanmaktadr. Ancak gruba zg drt teraptik etki vardr. Birincisi grup destei yaarlar. kincisi her hastann dier hastalardan yntem renme olana vardr. ncs hastalar dierlerine fikirlerini aklayarak kendi fikirlerinin doruluunu snayabilmektedirler. Drdncs hastalar sosyal davran pratii yaparlar.

Grup psikoterapisinde grup yelerinin kendi aralarnda ve yelerle terapist arasnda bir ba olumaktadr. Burada tearpistin grevi bu ilikinin younluunu ayarlamak ve grup dnda hastalarn bir araya gelmelerini engellemektir. 162
160 161

Gle, Krolu, Psikiyatri, s.877 Kknel, zuurlu, Tpta Ruhbilim, s.127 162 Yksel, Ruh Hastalklar, s.722

67

Grup tedavisinde bir psikaytr ve bir grup hasta vardr. Bazen bu gruba hastalarn aileleri de katlr. Gruplar psikiyatr, psikolog, sosyal asistan, hemire, ergoterapist gibi eitli kimseler tarafndan ynetilirler. Bu tedavi ekli gerek hastane iinde gerekse hastane dnda hem psikozlular, hem de psikonevrozlular ve davran kusurlar gsteren hastalar iin bahis konusudur. Noyes ve Kolba gre grup psikoterapsinin ortaya atlmasna ey amil olmutur. 1-htiya ve zorunluluklar 2-zel indikasyonlar 3-nsandaki uyum kusurlarnn sosyo-dinamik faktrleri. Bunlarn yannda kiisel psikoterapideki her hastaya bir terapist ihtiyacnn yannda, bir grup hastann tek bir terapist tarafndan tedavi edilmesi imkan da saylabilmektedir. Sonra, bilhassa zeka gerilii yznden sosyal mnasebetlerinde aksayan kimseler, antisosyal davranl hastalar, ferdi psikoterapiyi skc ve yorucu bulanlar ve homoseksel ataklar sebebiyle ferdi tedavinin imkansz olduu vakalarda grup tedavisi bilhassa tercih edilmektedir. Gruptaki hasta davranlarn bir cemiyet iinde kontrol ve ayarlama imkanna da bylece sahip olunacaktr. 163 Ancak bu yararlarna karlk baz snrlar ve dezavantajlar da vardr. rnein hasta daha az bireysel dikkat grr, bir grup nnde baz sorunlarn tartlmas bir para rahatsz edici olabilir, mesleksel gizlilik tam olarak salanamayabilir, grup iinde ayet iyi grnen baz hastalarn bire bir ilikilerinde yardma gereksinmeleri olursa bunu da ancak bireysel teraptik yaant temin edebilir.164 Yukarda avantaj ve dezavantajlar saylan grup tedavilerinde kullanlan yaklam biimine gre, destekleyici, yol gsterici ve zmleyici grup tedavileri olmak zere iki ayr tip sz konusudur. Her ikisinde de grup olgusundan, grup ii iletiim ve etkileimden yaralanlmaktadr. nk konumada kullanlan grup szc genel anlamda birden fazla, oul olmay belirtmektedir. Birden fazla kiinin olduu her yerde bir grup etkileimi vardr. zetle grup, iletiim ve etkileim iinde olan birden fazla insann bulunduu en kk toplumsal birimdir. Bireyle grup arasndaki ilikilerde birbirinden ayr alt aama vardr.

163 164

Songar, Psikiyatri, s.129 ifter, Psikiyatri, s. 156

68

Grup iinde ortak deerlerin domas ve gelimesi Bireyin bu deerlere uymas Grubun: bireyin tutum ve davranlarn etkilemesi, Bireyde nceden var olan dnce, tutum ve davranlarn grup iinde artmas

Yeni tutum ve davranlar kazanlmas Gurubun oluturduu, (bireyin benimsedii) ortak deerlerin etkisi altnda bireyin grupla birlikte ya da tek bana yeni giriimler, davranlar, eylemler yapabilmesidir.165

Bu tedavide Libermana gre yararl sonular elde edebilmek iin gerekli koullar unlardr. a) Grup dayanmas olmaldr. b) Gruplar sradan sosyal ilikilerden farkl bir ortam salamaldr. c) Grup problemler konusunda yeni dnme yollar salamaldr.166

Grup tedavilerinde tedavinin sresi ve oturum says nceden belirli olabilecei gibi sresi nceden belirlenmeden de yrtlebilmektedir. Hastalarn tm ayn zamanda tedaviye balaya bilecei gibi, yeni bir hasta ak gruba katlabilmektedir. Ancak bir grupta bir hasta knca yerine bakas alnmakta ve grup yeleri iyiletike ya da baka nedenlerle ayrldka giderek deien kiilere grup sresiz olarak devam etmektedir.167 Grup terapisinde tedavi edici etkenler deiik ekillerde snflandrlmaktadr. Bunlarn arasnda gnmzde en ok bilinmekte olan Yalomun 11 maddelik tedavi edici etken envanteridir. Bunlar; umut alama, evrensellik, bilgilendirme, zverili olma, sosyalleme tekniklerinin gelitirilmesi, taklit etme davran, boalma, temel aile grubunun dzeltici biimde yeniden oluturulmas, varolusal etmenler, grup kaynamas ve kiiler aras renmedir.168

165 166

Kknel, Psikiyatri, s.321 Yksel, Ruh Hastalklar, s.723 167 Gle, Psikoterapiler, s.128 168 Gle, Krolu, Psikiyatri Temel Kitab, s.881

69

Grup tedavisinde gruplarn bykl ve kompozisyonlar kullanlan teknie dayanmaktadr. En ok allm grup says 6 veya 8 kiidir. Grup yeleri benzer sorunlara sahip olabilirler veya bunlarn farkl sorunlar olabilir. ou yntemler grubun hastaln iddeti, intellektel kapasite ve eitim dzeyi bakmndan olduka iyi bir eletirme yaplmasn gerekli grmektedir.169 Grup terapi teknikleri arasnda etkileim gruplar, eitim gruplar, psikodrama, aile terapi gruplar, Gestalt gruplar, duygusal farkndalk gruplar, transaksiyonel gruplar, psikanalitik ynelimli yaantsal gruplar, maraton gruplar, kendine yardm gruplar saylabilmektedir. Gruplar haftada 1-3 kez, ideal olarak 90 dakika sre ile toplanmaktadrlar.170 Grup terapilerinde dier tedavilerin ayn anda uygulanmas sebebiyle kader inancnn dier tedavilere olan katklar ayn zamanda grup terapilerine de olumlu bir ekilde yansmaktadr. Grup terapisinin kendine has baz zellikleri olmas sebebiyle kader inancyla farkl ynlerden etkileimleri olacaktr. Grup terapisinde ama hastann bireysel yalnzln gidermek, zdeleme problemini zmek ve davranlarn uyumlu hale getirmektir. Bireysel yalnzln en gzel aresi Allaha snmaktr. zdeleme problemi ise kiinin kendi gerekliini tanmasyla mmkn olabilir. Bu da ancak kendini yaratcsna isnat etmekle yani kadere imanla mmkn olabilir. Yine davranlarn uyumu da ancak davranlarn yaratl gereine ynlendirmekle mmkn olabilir. Hasta grup iinde grup destei yaar. Kadere inanan kii en yalnz zamanlarnda bile Allaha ve meleklere iman gibi iman esaslar sebebiyle yalnzlk ekmez. Dier hastalar kader yolda olarak grmesi sebebiyle grupla iletiimi kolay olacandan onlardan yntem renmesi de daha kolay olabilir. Grup iinde sradan ilikilerden farkl bir ortam olumaldr. Bu ortam btn yelerin ortak paydalar olan yaratclar ile olan balaryla mmkn olabilir. Grup iinde baz sorunlarn tartlmas rahatsz edici olabilir. Fakat rabbine snan kii sorunlarn istedii gibi aktararak rahatlayabilir ve kimsenin de haberi olmas gerekmez. Yalomun tedavi edici etken envanterinden bazlar kaderle desteklenebilir. Umut alama; kaderin sahibine gvenmek btn mitlerin kaynan bulmaktr.
169 170

ifter, Psikiyatri, s.156 Yksel, Ruh hastalklar, 722-723

70

Evrensellik; hastann tm hastalarla ayn kaderi paylatn bilmesi ona yalnz olmad hissini kazandrr. Boalma; hastaya kaderle ve ilahi rahmetle ilgili verilecek telkinler, hastann rahatlamasn salayabilir. Aile tedavisinin; kiileraras ilikileri dzeltmek, atma ve kaygy azaltmak, yelerin birbirlerinin duygusal gereksinimlerini alglayp doyurmaya almas, uygun rol ilikilerini artrmak, i ve d krizlere kar ailenin dayanklln artrmak gibi amalar vardr.171 Bu amalara ulamada kadere ve ahirete iman etkili bir rol stlene bilirler. Kadere ve ahirete iman eden aile bireyleri birbirlerini yalnzca birka senelik akrabalar olarak grmezler. Aile bireylerini sonsuz cennet hayatnda da birer arkada ve yolda olarak grrlerse, yukarda saylan amalara kolayca ulalabilinir. Ayrca deprem gibi afetlerde kadere inanan ve olumlu tepkiler veren kiilerin, olumsuz tepki verenlerle grup oluturulmas da pozitif bir netice verebilir.

1. 4. 2. 8. Davran zmlemesi Transaksiyonel analiz Eric Berne tarafndan gelitirilmitir. Kuramsal olarak deiik benlik kabul edilmitir. Bunlar ocuk, anne-baba ve erikin benlikleri olup, bakalaryla kurulan ilikilerden deiik oranlarda etkili olmaktadrlar. Srekli etkileim, iletiim sonucu benlikler arasnda apraz ve yatay ilikiler oluur. Tedaviden ama, insanlar aras ilikilerde erikin benliini kullanmay salayabilmektir.172 Grupterapide Transaksiyonel analiz, grup etkileiminin belirli ynleri zerinde odaklamaktadr. Eric Bernenin grne gre insan iletiiminin amalarndan biri Bernenin stroking dedii okanma, svazlanma olarak tanmlayabileceimiz bir durumu elde etmedir. Bu kelime dikkat, tannma, itenlik veya efkat gibi hususlar sembolize etmektedir. Bu bakmdan insanlarda, bakalarnn varln bildiren bir hareket bir strakedir. Strakeler iletiimlerin birimleridir. Bunlarn karlkl aktarlmas ise transaksiyondur. Tm insanlar (farkl zamanlarda) farkl dzeyde iletiimde bulunur veya farkl rol kabul edilir. Ebeveyn, yetikin, ocuk. Bu rollere ego durumlar denilmektedir. Yaa baklmakszn, eer insanlar ebeveyn-ebeveyn, yetikinyetikin, ocuk-ocuk ve ya ebeveyn-ocuk dzeyinde iletiimde bulunurlarsa burada komplemanter transaksiyon vardr. Eer bir kii bakalarnn iletiimine uygun olmayan bir dzeyde iletiim gsterirse veya reaksiyon gsterirse o zaman bir apraz
171 172

Yksel, Ruh hastalklar, s.725 Kknel, Psikiyatri, s.320

71

transaksiyon husule gelmektedir. Gizli transaksiyonlarn yinelenen serileri veya yinelenen rntleri oyunlar olarak bilinmektedir. Davran devam ettiren pekitiriciler pullar olarak isimlendirilmektedir. Bir hastann oyunlarnn ve bunlarn devamna yardm eden pekitiricilerinin rnts yaam senaryosu veya izgisi (life script) denilen yaam boyu bir rnty gstermektedir. Transaksiyonel analizde, hasta bilinli hedefler ve isteklerine uyan deiiklikleri yapmak iin kendi oyunlarn ve yaam scriptini incelemektedir. Burada terapist hastann terapiye doal childini serbest brakmak iin uygun olmayan durumlarda, sosyal ynden kabul edilmeyen davrannn bir onaylan olarak kullanlmasna izin vermemeli ve dikkatli olmaldr.173 Bu kavrama gre sosyal ilikinin temel birimi transaksiyon ( bir tr etkileim, diye Trkeye evrilebilir) dur. ki ya da daha fazla insan karlat zaman er ya da ge bir tanesi konuacak yada dierinin varlndan haberdar olduuna dair bir iaret verecektir. te bu bir transaksiyonel uyarandr. Uyarana verilen cevapta transaksiyonel cevaptr. Berne, psikoterapide bilimsel olarak incelenmesi gereken temel birimin, bu transaksiyon olduunu hatrlatmaktadr. Berne, benlik durumu arasnda kiinin yaad deiikliin; davran, tutumu, grn hatta szckleri de ierdiini fark etmeye balamaktadr. Berne, gzlemlerini u cmle ile zetleyerek kuramn oluturmaktadr:

Her kii Ana-Babasn iinde tar, Her kiinin yetikin bir yan vardr, Her kiinin iinde bir ocuk vardr.

Ona gre ebeveyn, erikin ve ocuk benlikleri, soyut kavramlar olmaktan ok, kiiliin fenomenolojik gerekliklerini temsil etmektedirler.174 Bu tedavi grup tedavileri iinde, zellikle kayg bozukluklarnda kullanlmaktadr.175 Bu tedavide temel zellik etkileimdir. Etkileimin salanmas iin ortak paydalarn bulunmas gerekir. Kader inanc ise tm insanlar ilahi kudrete balayarak btnlemelerini salayabilir.
173 174

ifter, Psikiyatri, s.157-158 Gle, Psikoterapiler, s.131-133 175 Kknel, Psikiyatri, s.320

72

1. 5. Ruh Sal-Din likisi 1. 5. 1. Dini nanlarn Ruh Salna Etkisi Dini inanlar, davranlar etkiledikleri gibi insanlarn ruhsal hayatn ve ruh saln da etkilemektedirler. nk insanlarn inanlar, davranlar ve ruhsal hayat arasnda sk bir ba ve iliki bulunmaktadr. Bunun sebebi ise insann biyolojik, psikolojik ve sosyolojik bir varlk olmasdr. Dini inanlar, yaplarna gre olumlu etki yapabildikleri gibi olumsuz etki de yapabilmektedirler. lk olarak insan Allah, her eye gc yeten, her eyi bilen, dilediini diledii gibi yapan, dilerse insan tm dertlerinden kurtarabilen bir varlk olarak dnr ve ona inanr. Bu inan insana gven verir ve onu olumsuz duygulardan uzaklatrr. Sabrl hareket eder ve gelecekten mitli olur. Dilek ve isteklerinin Allah tarafndan yerine getirileceini dnerek rahatlar, huzur bulur.176 Tm ihtiya ve gereksinimlerini yerine getirecek kudretli ve rahmetli olan Allaha inanan insan, bunlar kendine telkinle heyecana gelecek ve yalnz olmadn hissedecektir. Yaratcsnn huzurunda olduunu bilir ve yksek bir mutluluk ve honutluk duymaktadr.177 nsan, Allah gerek manada kudret, rahmet ve iradesiyle tandnda bu, insana byk bir g vermektedir. nsan bu sonsuz evrenin babo olmadn, gren ve bilen bir g tarafndan idare edildiini anlamaktadr. Kendisine,ben evreme hakim olmadm gibi kendi kalbime de hakim deilim, kalbim bile kontrolm dnda alyor der. O halde biz tp ne diyorsa gereini yapacaz. Sonra da kontrol bizde olmadna gre, kontroln gerek sahibine gveneceiz. Doast gce ve yaratcya inanan insanlar, hem sitreslere daha dayankl olurlar hem de paniklerini daha iyi kontrol edebilirler.178 Yine aklamaya altmz gibi mukaddes bir varla inanma ve kadere derin bir iman duymann psikofizyolojik stnlkleri vardr. Byle derin bir inanc olanlar, kendilerini ok ender olarak yalnz hissederler, her zaman onlar rahatlatacak, zellikle acl zamanlarnda haz ve g verecek bir varlk yanlarndadr. nan, mthi bir dayanma gc, kendini adama ve hatta vakurluk kayna oluturabilmektedir. Dine

176 177

Peker, Din Psikolojisi, s.245 B. Evdin, Psiko-Yoga, Say Kitap Pazarlama, stanbul, 1982, s.136 178 Tarhan, Kendinizle Bark Olmak, s.36

73

boyun emenin getirdii gzel duygular, strese ve hastalklara kar bir zrh grevi grmektedir.179 Allah gerek manada tanmak, aciz olan insann ona snmasn

gerektirmektedir. Ona snmak ise; korkan bir ocuun annesinin kucana snmas gibi byk bir rahatlk vermektedir. Kii yalnz olmadn hissederek, bana yardm edebilecek snrsz bir g var diyerek teselli bulacaktr.180 Durkheim ise bu konuyu yle aklar: kendisini bir tanrya veren inanl kii, sadece bilinmeyen, yeni hakikatleri gren biri deil, bunun da tesinde olan, yapmaya gc yeten bir kiidir. O, yaamn zorluklarn, ister katlanarak karlamak, isterse yenmek iin, kendinde daha fazla g duyan kimsedir.181 Ruhsal hastalklarn yannda organik hastalklar bile inan ve gvenle byk lde yattrlabilinmektedir. Bu koullar altnda bilinalt zihnin ynetimindeki tm sistem hastalkla mcadeleye girmektedir.182 Doal afetler karsnda ise inanl insann doal afete verdii anlam onu rahatlatacaktr. <<Bu dnya gezegeninin bir idare edeni var, her trl tedbirlerimizi aldktan sonra onu tanyp, ona gvenmeli ve ona snmalyz.>> Bu dnce kalb ile insanolunun deprem vb. zerinde kontrol duygusu geliebilmektedir. Kontrol duygusu gelitiinde ise kayg dzeyi dmekte ve insan rahatlamaktadr.183 Edvin ayet dindar bir insansanz; samimi dualar edin ve srekli olarak Tanrnn ve Elisinin her an yannzda olduunu hissedin. Her zaman olumlu dnn, kendinize olumlu telkinler verin. Baarya inann, o zaman baar sizin olacaktr.184 demektedir. Kanser vb. ar bir hastala yakalanan bir insan, eer mitsizlik ve karamsarlk gibi duygular ierisinde ise beyninde iyiletirici salglar salglanamamaktadr. ayet sonsuz bir kudretten mitlenerek iyileme beklentisi ierisinde ise beyin serotonin, endorfin, enkefalin gibi iyiletirici salglar salglayacaktr. Bu salglar giderek vcudun savunma sistemini, baklk dokularn kuvvetlendirecektir. Bu dokular da harekete

179 180

Sefa Saygl, Strese Son, Tdav Yaynlar, stanbul, 2000, s.16 Tarhan, Kendinizle Bark Olmak, s.70 181 Neda Armaner, Din Psikolojisine Giri, Ayyldz Matbaas, Ankara, 1980, s.146 182 Evdin, Psiko-Yoga, s.19 183 Tarhan, Kendinizle Bark Olmak, s.73 184 Evdin, Psiko-Yoga, s.165

74

geerek hastal yenecektir. 185 Demek ki inancn ve midin nemli katklar bulunmaktadr. Allaha inanan insanlar, bu gibi faydalar grrken inanmayan insan ise huzursuzdur, endielidir, srekli aray iindedir. Tabiattaki olaylarn yeterli aklamasn yapamamas o kiide atma ve gerginlik yaratmaktadr. Baland eyleri kaybettii lde hayat ona ekilmez hale gelebilir. Daha ok gemiin zntlerinde, gelecein ise endie, korku ve mitsizliklerinde yaar. Hayattaki olumsuzluklar karsnda uygun bir snak bulamaz. Kiilerin ruh sal, bu durumlardan olumsuz bir ekilde etkilenmektedir.186 Bensonun Timeless Healing adl kitabnda Tbbi tedavide iman ve dini inanlar, ou yaygn hastalklarn yzde atmla doksan zerinde harikulade iyiletirici bir tesir yapmaktadr. Ama eer siz buna kaytsz ve artsz olarak inanr ve gvenirseniz, sarslmaz ve yenilmez nitelikteki inancnz, ok daha fazla ifa gcne sahip olacaktr. Bu inan fevkalade bir kuvvettir.187 demektedir. Bu ifadelere gre Allah inancna sahip olan insanlarn hibir eyden korkmalarna gerek yok ve baaramayacaklar hibir ideal de yoktur. nk kiinin dindarl, inanmadaki bilinlilii ve iradesi eitimsel ve yaamsal prensiplerle dz orantldr. amz psikolojisi diliyle belirtecek olursak bu, kiinin motivasyonundaki dzen ve uyumdur.188 Ancak Allah inancnn, insanlar tarafndan yanl olarak alglanmas ve Allah(cc.)n yanl tantlmas insanlarn ruh salna olumsuz bir etkide bulunabilir. ayet Allah(cc.) yalnz cezalandrc ynyle tantlrsa, bunun yannda rahmetinden bahsedilmezse tm ahslarda olumsuz etki yapabilecei gibi bilhassa ocuklarda Allaha kar dmanca tavrlarn olumasna sebep olabilir. 189 Bu sebeple Allahn azabnn yannda rahmetinin, mkafatnn yannda cezasnn da bildirilmesi

gerekmektedir. Bylece denge salanm olacaktr. kinci olarak ise insanlarn lm karsndaki aresizliine bir are olan ahiret inancnn ve belalara kar bir snak olan kader inancnn, ruh salna etkilerini inceleyeceiz.
185 186

Tarhan, Kendinizle Bark Olmak, s.39 Peker, Din Psikolojisi, s.245 187 Saygl, Strese Son,232 188 Armaner, Din Psikolojisine Giri, s.148 189 Peker, Din Psikolojisi, s.246

75

Ruhsal olaylarla ilgilenen kiiler, bilinalt zihinden kan ve olaan st sonular yaratacak gte olan ruhsal bir kudretin var olduuna inanmaktadrlar. Dinde buna benzer bir yapdadr. Bu sebeple inananlar zerinde derin bir etkisi vardr. Buna sebep ise kendi kendine telkin olgusunun din tarafndan kuvvetle ilenmesidir.190 nsanlar, bu kendi kendine telkin sayesinde kendilerini olumlu ynde motive edebilmektedirler. nanlarnn olumlu bilgilerini kendilerine telkin ederek huzur bulmaktadrlar. slamn ahiret inanc; insanlarn ldkten sonra diriltilecekleri ve bu dnyada iyilik yapmlarsa orada da iyilik, ktlk yapmlarsa orada da karln grecekleri eklindedir. Bu ilk olarak insanlar iyilie sevk etmekte ve hassas bir vicdann geliimini salamaktadr.191 Ayrca insan bu inan sayesinde yok olma korku ve

endiesinden kurtulaca gibi iyiliklerin boa gitmeyeceine ve ktlerin hak ettikleri cezay ekeceklerine inanarak rahatlayacak ve huzur bulacaktr. Daha hayatta iken cennetin tadn alacak ve cehennemin adaletiyle mesrur olacaktr. Ayn ekilde lme verilen anlam da ruh salna olumlu etki yapar. Panik bozukluk bir hastalktr. Ve tedavisi vardr. Bunu unutmamak gerekir. Baz vakalarda tedavide diren olumaktadr. Bu vakalarda genellikle lmle ilgili konulara verdikleri anlam ok belirleyicidir. lm her eyin sonu, bir biti ve tkeni olarak gren insan panik ataa ok yatkn hale gelmektedir. Fransz cumhurbakan Mitteranda doktorlar iki ay sonra leceini ak ve net olarak sylediklerinde;lmden sonra ne olacam? Bu konuda da bana bir alma yapn demitir. Bunun zerine yazlan kitap, fransada en ok satlan kitap olmutur.192 Bu sebeple lme verilen anlam ok nemlidir. nsan; kainatn sahibi, hayat verdii gibi lm de verecektir. O merhametlidir. Hibir eyi israf etmedii gibi insana verdii aza ve duygular da israf etmeyecektir. nsan hesaba ekip ceza ve mkafatn vermek iin yeniden diriltecektir. lm ise sadece bir geitir, O rahmet sahibinin huzuruna vartr. Diyerek lmn sevimli yzn grecek ve lm karsnda korku ve kayg duymayacaktr.193 Ayn ekilde lme bu manay veren yal Mslman da kadere inandndan ve ahiret midiyle dolu olduundan kendisini hibir zaman bo vermilie

brakmayacaktr. htiyarln ve lmn kaderde olduunu ve kanlmazln bilir.


190 191

Evdin, Psiko-Yoga, s.7 Peker, Din Psikolojisi, s.248 192 Tarhan, Kendinizle Bark Olmak, s.35 193 Tarhan, Kendinizle Bark Olmak, s.35

76

Ona gre lme hazrlanmak doru olandr. Bu nedenle ibadetler ihtiyarn vaktini doldurur, bo zaman bile yoktur. te bu sebeplerden dolay Mslman toplumlarda yallar bir sorun deil topluma katkda bulunan birer yol gstericilerdir.194 Yine kii karlat hakszlklar ve zulmler karsnda gc yetmeyince kendini harap etmez, ar ekilde hzne boulmaz. nk bilir ki zalimlerin cezasn, celal sahibi olan Allah(cc) ahirette kesin olarak verecektir. Merhametiyle mazlumlara ve iyilik yapanlara bol bol ikram edecektir. Bu inanla insan, karamsarla kaplp huzursuzluk ekmeyecek, bunalmlara girmeyecek, daha sabrl ve mitli olacaktr.195 zerine gelen bela ve musibetleri Allahn bir imtihan olarak gren, ilahi adalete, ahirete ve kadere inanan, sabrl ve tevekkl sahibi, kanaatkar bir mminin elbette stresi daha az olacak ve strese kar daha dayankl hale gelecektir.196 ocuklara ise ldkten sonra kendilerinin ve sevdiklerinin cennete gidecekleri, teki dnyada sevdikleriyle buluacaklar telkin edilmelidir. Bu telkin onlarn, mezarn korkunluundan korunmalarn ve nazik olan bnyelerinin olumsuz ynde

etkilenmelerini engelleyecektir. Yakn evrede olan bir lm ocuu bunalma sokabilir. ocuk, o gelimemi ve tecrbesiz zihni ile lm kavrayamaz. Hele len anne ve babasndan biriyse problem daha byk olacaktr. Halbuki dini eitim, ocuun bolua dmesini nler ve bu an bunalmsz atlatlmasn salar. Ana-babasnn mkemmel ve lmsz yaratklar olmadn renen ocuk Allah inancyla bu boluu doldurur. Her hangi bir lm hadisesi karsnda, ahiret inanc ocuu teskin eder. Bu sebeple dini eitim zaruridir.197 Yine kader inanc insann, olumsuz hallerde ve felaketlerde snadr. nsan olumsuzluklar kadere vererek, duygusal olarak kntye uramayacaktr. Ancak kader de yanl anlalrsa, o da kt bir sonu verebilir. Kaderinin olumsuzluklar getirdiine inanan bir kii hayata kser hatta hayatna son vermek isteyebilir. Yine cebri anlayta olanlar, her ey kaderimdir, benim elimden ne gelir? diyerek hayat bo verecektir. Bu kiinin varl ile yokluu bir olacaktr. Sonu olarak, kader inanc bir dayanak noktas ve gvence olarak insan rahatlatacaktr. Dnya hayat insana skc gelmeyecek ve insan hayata ksmekten alkoyacaktr.198
194 195

Saygl, Strese Son, s.198 Peker, Din Psikolojisi, s.248 196 Yusuf Karaay, Bir Psikiyatristle Sohbetler, Zafer Yay. stanbul, 2001, s.46 197 Saygl, Strese Son, s.203 198 Peker, Din Psikolojisi, s.250

77

Kanaat, kader ve ahiret inanc, iman gibi mekanizmalarla koruyucu rol oynar. Ayrca Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? lm nedir?gibi suallere doyurucu cevab ancak din verir ki; daha nce bahsettiimiz logo terapi de bu ve benzeri konularn gerek manasn aramaktadr. nancn zayflamasyla birlikte, hayata bir anlam vermek zorlat ve sorularn cevaplar muallakta kalaca iin bunalma giren kiiler de oalacaktr.199 Genel manada dinsel inan kuvvetinin yaratt olaan st olaylardan sz eden kitaplar haddinden fazladr. Bu kuvvet sayesinde hayret uyandran tedaviler gerekletirilmi, sulular tedavi edilmi, kiilikler deitirilmi, zntnn yerini umut ve cesaret almtr. Hepsinden ok samimi olarak edilen duann, sukunet ve kalp huzurunu teminindeki yapcl ak olarak grlmtr.200 Bunun iindir ki son zamanlarda Freud ekolnn aksine olarak birok Amerikan tp okulu, ruhu dikkate alan alternatif tedaviler zerine aratrma derslerini mfredatlarna eklemektedir. Bunlardan biri olan Dou Virjinya tp okulundan uzman j. Levin insanlar artk ifa ve inan arasndaki ba incelemek ve renmek istiyorlar demektedir.201

1. 5. 2. Bir Savunma Mekanizmas Olarak Kader nanc Bu balk altnda kader inancnn bir savunma mekanizmas olarak kullanlp kullanlmad, kullanlyorsa ne tr bir grev slendiini aklamaya alacaz. Bunun iin nce savunma mekanizmalarn, zelliklerini ve ilevlerini anlatacaz. Daha sonra kader inancnn salad savunma yntemleriyle karlatrarak bir savunma mekanizmas grevi grp grmediini ortaya koymaya alacaz.

1. 5. 2. 1. Savunma Mekanizmalar nsan gerek engellenme gerekse atma yoluyla ihtiyalar doyumsuz kald zaman, meydana gelen ar kayg halinden kendini korumak iin trl yollara bavurur ve bunlar ksmen tatmin etme yoluna gider; bazen de garip ve sama grnen davranlara sapar. Bunlara uyum ya da savunma mekanizmas denir. Bunlardan belli ballar unlardr.202

199 200

Saygl, Strese Son, s.164 Evdin, Psiko-Yoga, s.133 201 Saygl, Strese Son, s.229 202 Feriha Baymur, Genel Psikoloji, nklap Kitabevi, stanbul, 1994, s.93

78

1. Hayal Kurma Yoluyla Avunma nsandaki faaliyet enerjisinin da aksetmeyip kendi kabuunda kalmas ve kiinin bir takm arzu ve isteklerini gereklemi gibi hayal etmesi bir baka deyile <<gndz uyumadan hayal grmesi>> halidir. Hayal kurma, hayali dnce ve tasavvurlarn ak ve yansmalar realite ile kontrol edildii zaman faydal ve yapc olabilir, insan harici faaliyete sevk edebilir. Ancak, bir takm perian ve derbeder dncelerden ileri gidemedii zaman sadece hayali bir tatmin vastas olarak kalr ve kiiyi teebbsten mahrum brakr.203 Televizyon seyretmek, kitap okumak, sinemaya, tiyatroya gitmekte ayn eit avunma yollardr. Bu gibi sanat eserlerini izlerken, insan kendini bu eserlerin kahramanlar yerine koyar ve hayatta yapamad birok eyleri bu kahramanlarn yapabilmesi ona ikinci elden bir doyum salar.204 Kaderin bir anlam da plandr, planlamadr. Kadere inanan bir mmin ilgili olmad eyleri bo grd gibi ilgili olup da hayal ettiklerini gerekletirmeye alr, gayret eder. nk onlar elde etmeyi ilahi kudretten mit etmektedir.

2. Bastrma Bastrma bilin alanna karak bizi rahatsz eden an ve olaylar, iradi bir aba ile bilinaltna itme olaydr. Kanun gznden kaan, kirli iler yapan, su ileyen insanlar, bu olaylar unutmak, sanki bir ey olmam gibi grnmek iin aba sarf ederler. Hatrnza geldike hala utanp kaacak yer aradnz bir olay, mmkn olduka hatrlamamaya alrsnz. Yani bilincinizin altna iter bastrrsnz.205 Bilinaltna itilen arzular orada birer nve halinde saklanacak ve her frsatta eitli ekillerde uura kmaya alacaklardr.206 Mmin kii hatrna gelen kt hatralar bastrma yoluyla gizlemek yerine yapabilecei bir ey varsa gayrete sarlarak onu yapar. Yapabilecek bir eyi yoksa tvbe gibi Allaha snp af dilemek gibi yollarla kt hatralardan kurtulur. Daha da olmazsa kaderdir der yk srtndan atar.

203 204

Ayhan Songar, Psikobiyoloji ve Ruh Hastalklar, Serhat Datm Yaynevi, stanbul, 1980, s.89 Baymur, Genel Psikoloji, s.94 205 Ltfi ztaba, Psikoloji, nklap ve Aka Kitabevleri, stanbul, s.61 206 Songar, Psikobiyoloji, s.88

79

3. Manta Brnme Manta brnme hatalarmz hakl gsterme olaydr. Bylece birey davranlarn akli esaslar iinde yrttn kabul ettirmek ister. rnekler: Palto alma kudretinde olmayan bir kimsenin, kn paltosuz gezerken <<myorum ki!>> demesi, bir makul sebep uydurmadr. Birey kendiside bilir ki, paltoyu mediinden tr deil, mali imkanszlktan dolay alamamaktadr. Fakat <<memi olmak>> makul bir bulutur. Bunu evremiz de kabul edebilir. Dansa davet edilmeyen bir kzda, sonradan <<zaten kaldrsalard da kalkmazdm! nk, kalabalkta oynamaktan sklrm!>> der. Bu da bir makul sebep uydurmadr.207 Kadere inanan kii kendisine sama olan sebepler deil de gerekten makul olan sebepler bulur. ayet paltosu yoksa bunun iin yeteri kadar almadn bu sebeple de paltoya sahip olamadn kabullenir. ayet alrsa kendisine Allahn istedii eyi nasip edeceini ifade eder. Bylece ne kendini ve nede evresini kandrmam olur. Dansa kaldrlmayan kz ise insanlarn istekleri itibariyle bir olmadklar gibi beden olarak da bir olmadklarn kabullenir ve kendisini kaldrmamalarn ho karlar. Kendisini beenen birilerinin de olabileceini dnerek rahat eder.

4. Yanstma Yanstma, saldrganlk, sululuk, arzu ve ya nefret gibi tahamml mmkn olmayan uur alt hisler bir dier kimseye atfedilebilir. Bu suretle tenkitten kurtulur ve kendi kabahatimizi inkar ederiz. Bu hisleri atfettiimiz kimseye kimseye kzmak, kendi kendimize kzmaktan ok daha kolay ve az rahatsz edicidir. Mesela tatilini uzatan bir efin, iine dner dnmez btn emri altndakileri, tembellikle itham edip ok almaya zorlamas ve bylece uurd bir yanstma mekanizmas ile ilerindeki eksiklii telafiye gayret etmesi ok grlen hallerdendir. Kskan kar-kocann kar taraf kskanmakla ve ihanetle sulamas da yanstmaya dier bir rnektir.208 Kadere inanan bir mmin, her insann kendisi gibi iinde iyi ve kt zellikleri barndrdn kabul eder. Ayrca hibir insann hatasz olamayacan da bilir. Bu sebeple kk hatalara byk tepkiler vermeyecei gibi birok hatay da kolayca affedecektir. Bylece hatalarndan dolay ne kendine nede bakalarna nefret gzyle

207 208

ztaba, Psikoloji, s.60 Songar, Psikobiyoloji, s.91

80

bakmayacaktr. Hatal insanlardan deil onlarn olumsuz olan zelliklerinden nefret edecektir. Bylece insanlarn eitiminin de ne kadar nemli olduu anlalacaktr.

5. Telafi(dnleme) nsann stnlk duygusunu, btn olumsuz koullara ramen doyurmaya alt mekanizmasdr. Mesela bedensel arzalarndan tr, kendisini

arkadalarndan aa gren bir rencinin, ar derecede ders alarak bu noksanln gidermeye almas gibi, nice irkin, bedeni arzalar olan kimselerin byk hretlere ulamalar dnlenme rneklerindendir. Bazen bu mekanizma ters ynde iler: kii kendinin dier insanlardan farksz olduunu gstermek iin kendini aalama yoluna sapar. Mesela <<zaten ok aptalm!>>, <<zaten hayvanlk bende!>> diyen bir kimse, gerekte sizden <<estafurullah! Ne mnasebet!>> gibi szler bekler. Ksaca kii, kendini ykseltmek iin aalama yolunu seer.209 Kadere inanan bir mmin kendini dier insanlardan byk veya kk grmemelidir. nk ilahi takdir o kiiyi de dier insanlarla eit bir seviyede insan olarak yaratmtr. Bedeni arzalar vs. bu gerei deitirmez. Mmin kii kaderin verdiinden razdr. Verilen imkanlar veli nimet bilir ve en iyi bir ekilde deerlendirmeye alr. Kendini gelitirmesi ve almas stnlk hissini tatmin iin deil verilen nimetleri deerlendirmek ve vazifelerini yerine getirmek iindir.

6. zdeleme nsan hayatndaki baarszlklar, engellenmeler ve ylgnlklar karsnda kendini, herhangi bir alanda baarl bir kii ya da kiilerle bir sayar ve bylece kendini onlara daha yakn hissederek biraz doyum salayabilir. Buna kk bir ocuun bahede oynarken arkadann kendisinden daha yksee srayabildiini grnce benim aabeyim ge kadar srar demesi tipik bir rnektir. ocuk bylece ok gl olduunu syledii aabeyi ile kendisini bir tutarak kiisel deer duygusunu artrmaya almaktadr.210

209 210

ztaba, Psikoloji, s.61,62 Baymur, Genel Psikoloji, s.97

81

7. Kart Tepki Kurma Bireylerin bazen toplumca kabul grmeyen davranlarn inkar iin bu davrann tam tersini yapmaa altklar ve bunda bir dereceye kadar baar gsterdikleri grlr. Mesela kardeini kskanan bir ocuun ar derecede iyi bir abla ve aabey olmaya almas gibi. Baz kimselerin ise cinslik gdsn yenmek iin kar cinse dman kesilmeleri onlar aa gren bir tavr taknmalar gibi. Bu tutumun ar biimleri toplum tarafndan garip karlanr ve bazen bireyin aleyhine sonular dourur.211 nsanda kader algs sebebiyle kskanln yerini gerekleri kabul ve dier insanlar kader arkada olarak grme alr. Kskanlan karde veya yakn akrabalardan olursa kiinin onlar Allahn birer hediyesi ve emaneti olarak grmesi Ehli Snnet kader algsnn gereidir. Bu ise kii iin geici bir tatmin deil, kalc ve geerli bir zm salayabilir.

8. Yer Deitirme <<Yerine koyma>> da denen bu mekanizma, skntnn giderilmesi iin kullanlr. Sknt, bir ahs veya objeden daha kabul mmkn bir dierine transfer edilmektedir. Mesela, mtemadiyen ellerini ykayan bir psikastenik hasta, uur altndaki gnahkarlk duygusunu, sululuk hissini <<ellerinin kirli olmas>> fikri ile deitirmitir. Bu suretle, mtemadiyen el ykamakla o hissin verdii sknty gidermeye alacaktr. Aa kesme, top oynama, bir takm sportif faaliyetler gibi gndelik aktivitelerimizdeki agressiv hislerimiz birer yer deitirmedir.212 Kii kendisinden kaynaklansn veya kaynaklanmasn- gerekleen olumsuz durumlar karsnda sknt ve bunalma girmektense sorumluluu felee ve kadere atarak ruhsal bir rahatlama salayabilir.

9. Gerileme Temel ihtiyalarn ve isteklerin karlanmamas nedeniyle meydana gelen doyumsuzluk ve kayg hallerinde, daha ilkel bir olgunluk dzeyine gerileme sk grlen hallerdendir. Skntl durumlarda yetikin bir insan kekeler, kzarr, kendi olgunluk dzeyinin altnda adeta bir gen, hatta bir ocuk gibi barr, arr hatta alar. On
211 212

Baymur, Genel Psikoloji, s.97 Songar, Psikobiyoloji, s.90

82

yandaki bir ocuk, drt yandaki bir ocuk gibi mzlanr. Drt yandaki ocuk ta bir bebek gibi altn slatr, parman emer.213 Kader inancna sahip bir kii doyumsuzluu ve kayg halini kader inancna sahip olmayanlara gre daha az hissedecektir. nk kadere imanda rza ve tevekkl vardr. Rza doyumsuzlua, tevekkl ise kayg haline birer are olabilirler.

10. Yceltme Kabul edilemez drtsel gereksinimlere bal ruhsal enerjinin deiime urayarak sosyal olarak onaylanan, dllendirilen alanlara kaydrlmasn salamaktr. Dier bir anlatmla burada drt nesnesi esas nesnesinden ayrlarak, cinsellikten ayrlr, deseksalize olur. Bireysel veya toplumsal adan tamamen yaratc alanlara ynelir. Buna baz sanatlar rnek verebiliriz.214

11. Dndrme Ar bunalt douran bir uyaran karsnda bavurulan bir dzenektir. Burada olay bir organda ilev kayb veya deiimi eklinde kendini gsterir. Aile iinde bir tartma veya kavgann ardndan sesinin kmamas, kol veya bacaklarda tutmama gibi belirtiler bu dzenee rnek verilebilir.215 Dier mekanizmalarda da olduu gibi bu mekanizmay kullanan kiide de kader inanc bunaltlar hafifletici bir etkiye sahip olabilir. zlme, saplanma, boyun eme, inkar ve yalanlama,
216

ikili duygu,

sembolletirme, uurla kontrol, somatizasyon ve dalma akladmz savunma ya da uyum mekanizmalarndandr.

da yukarda bir ksmn

Herkeste eitli savunma mekanizmalar grlr. Bunlardan makul ve ll olanlar salkl saylr. Ancak bunlar bireyi almaktan, retmekten alkoyar veya ar bir biin alp davranlarn topluma adapte etmezse, bireyde bir takm uyumsuzluklara, kiilik bozukluklarna ve nihayet akl hastalklarna neden olabilir.217

213 214

Baymur, Genel Psikoloji, s.97 Yksel, Ruh Hastalklar, s.54 215 Yksel, Ruh Hastalklar, s.55 216 Songar, Psikobiyoloji, s.89-94 217 Baymur, Genel Psikoloji, s.98

83

1. 5. 2. 2. Savunma Mekanizmalarnn Grevi ve zellikleri Savunma mekanizmalarnn grevi engelleme, atma vb.nin meydana getirdii kayglar, gerilimleri ve huzursuzluklar bir dereceye kadar hafifletmektir. Engellenme durumlarnda daha olgun, daha geree uygun zm yollar bulununcaya kadar, savunma mekanizmalar, insann derin bir yeise dmesinin nne geer. nk insan kendini kk grerek yaayamaz. Baarszlklar dnlemek ya da bunlar iin ksmen doru mazeretler bulmak, benliin d zorluklara ve i atmalara kar dayanma gcn artrr. Savunma mekanizmalarnn bir baka olumlu yan da yceltme ve dnleme gibi savunma mekanizmalarnn bir ksm sosyal bakmdan deerli sonular vermektedir. rnein, romantik iirler ve baka sanat eserleri, doyurulamam ihtiya ve isteklerin yceltilmesi abalar iinde meydana gelmektedir. dnlemeler ise eitli bilim ve i alanlarnda gsterilen devaml abalarla bazen olaan st baarlara yol amaktadr.218 Ksaca bu mekanizmalar tekrar edilerek gelitirilmi ve bireyin kiiliine mal edilmi uyma ekilleridir. Birey alt bu mekanizmalarla problemlerini zer. Bir bakma bunlar uyumlarmza hizmet eden tekniklerdir. Yani bozulmalar (kayg, huzursuzluk ve gerilimler)la olan mcadele yollardr. Bozulmalara kar uygulanan zm giriimleridir. ayet bu zm ekilleri bireyi baarya ulatrrsa yani, bireyin glklerini ortadan kaldrrsa, ihtiyalarn karlarsa, atmalarn giderirse bozulma hikayesi ve buna hizmet eden teknikler de gelecek bozulmalar iin baar salayan yollar olarak gelitirilir.219 Ancak savunma mekanizmalarnn ynlendirdii davranlar insana hibir zaman tam anlamyla doyum salamaz, mutluluk getirmez. Savunma mekanizmalarna ar derecede bavurulursa, uyum durumu tamamyla bozulabilir ve eitli ruh hastalklar belirebilir.220

218 219

Baymur, Genel Psikoloji, s.98 ztaba, Psikoloji, s.58 220 Baymur, Genel Psikoloji, s.98

84

1. 5. 2. 3. Bir Savunma Mekanizmas Olarak Kader nanc Kader algs da yukarda akladmz ekilde savunma mekanizmalar gibi engelleme, atma vb.nin meydana getirdii kayglar, gerilimleri ve huzursuzluklar hafifletebilir. Kiinin derin bir yeise dmesini engelleyebilir. Yukarda da grld gibi kii kendini kk grerek yaayamaz. Baarszlklar dnleme veya doru mazeretler bulma, benliin i ve d zorluklara kar dayanma gcn artrma gibi yntemlerin kullanm kader inancyla daha makul bir ekilde gerekletirilebilir. nk kadere inanmak gerekiliktir. Kii kadere imanla gerek ve geici olmayan zmlere ulaabilir. Savunma mekanizmalarnn olumlu olarak grlen baka bir yan da yceltme ve dnleme gibi savunma mekanizmalarnn bir ksm sosyal bakmdan deerli sonular vermesidir. Ehli Snnet kader algsna sahip kiiler de bu mekanizmay kullanabilirler fakat kullandklar gerekeler sahte ve gerek d olamaz, aksine makul, gereki ve devaml gerekelerdir diyebiliriz. Yukarda belirtildii gibi kader inanc da benimsendii takdirde bireyin kiiliine mal olabilir. Bylece kii onunla problemlerini zebilir. Kader inanc kiinin uyumlarna hizmet edebilir. Yani bozulmalar (kayg, huzursuzluk ve gerilimler)la mcadelesinde insann benliini destekleyebilir. Kader inancnn savunma mekanizmalarnn grevlerini grebildiini yukarda alamaya altk, fakat kader inanc savunma mekanizmalarndan bir zellii ile ayrlmaktadr. yle ki; savunma mekanizmalarnn ynlendirdii davranlar hibir zaman tam anlamyla doyum salamaz, mutluluk getirmez. Savunma mekanizmalarna ar derecede bavurulursa, uyum durumu tamamyla bozulabilir ve eitli ruh hastalklar belirebilir. Halbuki kader inancna sahip kiiler kader inancnn gerektirdii mekanizmalara bavurduka huzur ve gvene kavuur. Kiinin uyum durumu gelitii gibi ruh sal da bundan olumlu ynde etkilenebilir. Sonu olarak kader inanc kiiye bulunduu bunalmlardan kurtulmas iin bir savunma mekanizmas grevi grd gibi ilerleyen zamanlarda da ona savunma mekanizmalarnn kazandramad gereki, geerli, makul olup ona gven ve mit veren zelliiyle ruhsal destekleyici bir grev stlenebilir. Ayrca kader inanc bireyin dini inanlarnn insann gnlk hayatnda karsna kacak farkl durumlarda ne yapacan, ok az phe brakacak ekilde belli kurallara balad gereini aktive ederek kiinin kendine olan gven ve saygsn kuvvetlendirmek, ona daha iyi

85

durumlara ynelmesi iin alma gc vermek ve davranlarn uydurmas iin kendisine daha iyi bir takm davran ekilleri ve rnekleri gstermek, yeni ve salkl bir uyum kazandrmak gibi olumlu etkileri salayabilir.221

221

Karaca, Kader nanc-kayg likisi zerine Empirik Bir Aratrma, s.4

86

KNC BLM 2. ANKET VE DEERLENDRME 2.1. RUH SALII LE LGL BULGULAR


Tablo: 2. 1. Ruh Salnn Demografik Deikenlerle Olan Korelasyonlar
1 DEPRESYON DZEY DURUMLUK KAYGI SREKL KAYGI YA CNSYET MEDEN HAL ETM DURUMU MESLEK OKUL TR SALIK DURUMU SOSYO EKONOMK DURUM 1 ,451(**) ,391(**) ,172(**) -,200(**) -,002 -,169(**) ,124(*) ,020 -,057 -,143(**) 1 ,646(**) -,068 ,005 ,092 -,042 ,020 -,176(**) ,016 -,118(*) 1 -,005 ,068 -,004 -,176(**) -,015 -,083 -,041 -,125(*) 1 -,247(**) -,369(**) -,356(**) -,034 ,541(**) -,093 ,129(*) 1 ,092 ,087 -,086 -,234(**) ,215(**) ,128(*) 1 ,150(**) -,006 -,354(**) ,119(*) -,171(**) 1 ,076 -,316(**) ,214(**) ,386(**) 1 -,298(**) -,446(**) ,042 1 -,043 ,141(**) 1 ,094 2 3 4 5 6 7 8 9 10

* p < 05

** p < 01

*** p < 001

nsan duygusal bir yaratk olmas sebebiyle bulunduu her durumdan ruhsal olarak etkilenmektedir. Hangi durumlarn insanlar ruhsal adan ne kadar etkilediini tespit amacyla demografik deikenlerle ruh sal gstergeleri arasnda yukardaki korelasyonlara baklmtr. Tablo: 2.1.de de grld gibi deneklerin depresyon dzeyleri ile yalar ve meslekleri arasnda pozitif, cinsiyetleri, eitim durumlar ve sosyo-ekonomik durumlaryla negatif bir ilikinin olduu tespit edilmitir. Ayrca deneklerin durumluk kayglarnn okul trleri ve sosyo-ekonomik durumlaryla negatif bir ilikisi tespit edilmitir. Srekli kayg dzeyleriyle ise eitim durumlar ve sosyoekonomik durumlar arasnda negatif bir iliki tespit edilmitir.

2.1.1. Demografik Deikenlere Gre Ruh Sal ile lgili Bulgular


Tablo: 2. 2. Ruh Sal-Ya likisi
Bamsz Deikenler Ya DEPRESYON DZEY RUHSAL DURUM N 16-22 ya aras 23-40 ya aras 41-60 ya aras 60- ya ve zeri Toplam 104 214 40 9 367 X 1,9217 2,0047 2,0679 2,6190 2,0031 SD ,49282 ,50510 ,51760 ,32733 ,50930 F=2,096 P<.05 F ve P Deerleri

87

nsanlarn ruhsal durumlar yalarnn ilerlemesiyle deimektedir. nsanlarn yalarnn deimesi ayrca beden deiikliklerine ve sosyal evre deiikliklerine de sebep olduu iin ruh saln daha da ok etkilemektedir. Tablo: 2.2.de de grld gibi denklerin yalar ilerledike depresyon dzeyleri de ykselmektedir. yle ki; 1622 ya aralnda bulunan deneklerin depresyon dzeyleri(x=1.92), 23-40ya aralnda bulunan deneklerin depresyon dzeyleri(x=2.00), 41-60 ya aralnda bulunan deneklerin depresyon dzeyleri(x=2.06), 60 ya ve zerinde bulunan deneklerin depresyon dzeyleri ise (x=2.61), olarak tespit edilmitir. Bu ise demografik deikenlerle ruh sal arasndaki ilikiyle ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Bu verilere sebebiyle insanlarn yalar ilerledike, hayat karmaasna daha fazla girmelerinden olsa gerek depresyon dzeyleri artmaktadr eklinde dnebiliriz.
Tablo: 2. 3. Cinsiyet le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular
Bamsz Deikenler RUHSAL DURUM N Cinsiyet DEPRESYON DZEY BAYAN Toplam 120 381 ,8476 ,9963 ,46586 ,50389 ERKEK 261 X 1,0646 SD ,50683 F=2,111 P<.05 F ve P Deerleri

nsanlarn ruhsal durumlarnn cinsiyetlerine gre deitii bilinmektedir. Kadnlar ve erkekler deiik durumlar farkl algladklar gibi bunlara kar tepkileri de farkl ekillerde olmaktadr. Tablo: 2.3.te de grld gibi erkeklerin depresyon dzeyleri(x=1.06)nin kadnlardan(x=0.84) daha yksek olduu tespit edilmitir. Bu veriler demografik deikenlerle ruh sal arasndaki ilikiyle ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Erkeklerin depresyon dzeyinin kadnlardan yksek olmasnn sebebi ise erkeklerin i hayatnda devaml strese maruz kalmalar olabilir.

88

Tablo: 2. 4. Sosyo-ekonomik Durum le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular


Bamsz Deikenler RUHSAL DURUM N Sosyo-ekonomik durum dk: 100.00 ytl altnda ortann altnda: 101-300 ytl arasnda orta: 301-750 ytl arasnda Ortann st:751-1500 ytl arasnda st: 1500 ytl stnde Toplam 45 68 151 65 6 335 X 2,0578 2,1044 1,9944 1,9046 1,7500 2,0034 SD ,50564 ,55448 ,55409 F=1,425 ,57857 ,38601 ,55243 P<.05 F ve P Deerleri

DURUMLUK KAYGI

nsanlarn beslenme, giyinme ve barnma gibi temel ihtiyalarnn yannda dier ihtiyalarn da gidermelerinde en etkin sebeplerden biri sosyo-ekonomik dzeyleridir. Bu nedenle sosyo-ekonomik durumun insanlarn ruh saln etkilemesi de gayet normal bir durumdur. Tablo: 2.5.te de grld gibi sosyo-ekonomik durumu dk ve ortann altnda olanlarn durumluk kayg dzeyleri(x=2.05, x=2.10), sosyo-ekonomik durumu orta, ortann st ve st(x=1.99, x=1.90, x=1.75), olanlara gre daha yksektir. Ayrca deneklerin sosyo-ekonomik durumlar orta, ortann st ve st eklinde ykselirken durumluk kayg seviyeleri(x=1.99, x=1.90, x=1.75), bunlarn tersine olarak dmektedir. Bu veriler demografik deikenlerle ruh sal arasndaki ilikiyle ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Buna gre sosyo-ekonomik durum iyiletike insanlarn kayglarnn azald grlmektedir. Zira sosyo-ekonomik durumun iyi olmas, ihtiyalarn daha kolay karlanaca eklinde alglanabilir.
Tablo: 2. 5. Meslek le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular
Bamsz Deikenler Meslek DEPRESYON DZEY RUHSAL DURUM N siz retmen renci Memur Tccar Ev hanm Emekli ifti i Toplam 117 106 121 8 17 2 4 4 4 383 X 1,0244 ,9353 ,9634 ,8571 1,0588 ,8571 1,7857 1,1071 1,8571 ,9952 SD ,50133 ,54358 ,44855 ,42516 ,42875 ,40406 ,42857 ,31677 ,61721 ,50410 F=3,411 P<.001 F ve P Deerleri

89

nsanlarn yaptklar mesleklerin onlarn ruh salklarn etkiledii bilinen bir gerektir. Tablo: 2.8.de de grld gibi deneklerin depresyon dzeyleri yksekten de doru; iiler(x=1.85), emekliler(x=1.78), iftiler(x=1.10), tccarlar(x=1.05), isizler(x=1.02), renciler(x=0.96), retmenler(x=0.93), memurlar(x=0.85) ve ev hanmlar(x=0.85) eklinde sraland tespit edilmitir. Bu veriler demografik

deikenlerle ruh sal arasndaki ilikiyle ilgili hipotezimizi desteklemektedir. ilerin, iftilerin ve tccarlarn depresyon dzeylerinin yksek olmas i younluundan ve telandan olabilir. Emeklilerin ve isizlerin depresyon dzeylerinin yksek olmas ise kendilerini bolukta hissetmelerinden olsa gerektir. rencilerin, retmenlerin, memurlarn ve ev hanmlarnn depresyon dzeylerinin dk kmas ise yaptklar iin belirli, dzenli ve risksiz olmasndan kaynaklanyor olmas mmkn grnmektedir. 2.1.2. Ruh Sal le Bamsz Deikenler Arasndaki likiyle lgili Bulgular
Tablo: 2. 6. Salk Durumu le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular
Bamsz Deikenler Salk durumu RUHSAL DURUM N DEPRESYON DZEY Hasta Salkl Toplam 93 290 383 X 1,0461 ,9788 ,9952 SD ,53790 ,49263 ,50410 F=1,910 P<.05 F ve P Deerleri

Vcut salnn insanlarn ruh salklarn etkiledii bilinmektedir. Bunun gibi ruh salnn da vcut saln etkiledii bilinen bir gerektir. Tablo: 2.4.te de grld gibi hastalarn depresyon dzeyleri(x=1.04) salkllardan(x=0.97) daha yksek olduu tespit edilmitir. Bu veriler salk durumu ile ruh sal arasndaki ilikiyle ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Hastalarn depresyon dzeylerinin yksek olmasn hastalklarndaki skntya ve hastalklarnn meydana getirdii olumsuzluklara balanabilir. Yani hasta hem hastaln verdii aclar ekmekte hem de hastaln dourduu arzalardan dolay bunalma girebilmektedir.

90

Tablo: 2. 7. Dengeli Beslenme le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular


Bamsz Deikenler Dengeli beslenme RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY Her zaman Bazen Hi bir zaman Toplam DURUMLUK KAYGI Her zaman Bazen Hi bir zaman Toplam SREKL KAYGI Her zaman Bazen Hi bir zaman Toplam N 43 285 54 382 41 261 50 352 38 259 48 345 X 1,8439 1,9734 2,2354 1,9959 1,8402 1,9868 2,1170 1,9882 2,1197 2,1981 2,2896 2,2022 SD ,54694 ,44592 ,66900 ,50456 ,53142 ,51142 ,69785 ,54665 ,38983 ,38762 ,44158 ,39687 F=2,010 P>.05 F=2,922 P=,055 F=8,655 P<.001 F ve P Deerleri

nsanlarn ruh salklarnn beden salklarn, beden salklarnn da ruh salklarn etkilemesi bilinen bir konudur. Bu sebeple dengeli beslenmenin insanlarn ruh salklarna yapaca etkileri tespit amacyla, deneklere dengeli beslenip beslenmedikleri sorulmutur. Tablo: 2.6.da da grld gibi deneklerin depresyon dzeyleri ile durumluk ve srekli kayg dzeyleri dengeli beslenmeyenlerde daha yksektir. Bu veriler dengeli beslenmenin ruh saln olumlu ynde etkiledii eklindeki hipotezimizi desteklemektedir. Buna gre; her zaman dengeli

besleniyorum diyenlerin ruhsal hastalk gstergeleri en dk (x=1.84, x=1.84, x=2.11), bazen dengeli besleniyorum diyenlerin daha yksek (x=1.97, x=1.98, x=2.19) ve hibir zaman dengeli beslenmiyorum diyenlerin ki ise en yksek seviyede (x=2.23, x=2.11, x=2.28) olduklar tespit edilmitir. Buradan dengeli beslenmenin kiilerin ruh salklarn olumlu ynde etkiledii anlalabilecei gibi beslenme koullarndan memnun olanlarn veya beslenme koullarn yeterli grenlerin yani nasibine kanaat gsterenlerin ruh salklarnn daha iyi olduu da anlalabilir.
Tablo: 2. 8. Okul Tr le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular
Bamsz Deikenler Okul tr RUHSAL DURUM DURUMLUK KAYGI 1,00 2,00 3,00 Toplam N 53 64 228 351 X 2,2792 1,8914 1,9401 1,9819 SD ,62592 ,49285 ,52594 ,55085 F=1,920 P<.001 F ve P Deerleri

91

Eitim dzeyleri insanlarn ruhsal durumlarn etkiledii gibi insanlarn fikirlerinin yn bulduu yksek retim fakltelerinin tr de deiik oranlarda ruh salklarn etkileyebilmektedir. Tablo: 2.7.de de grld gibi deneklerin okul trne gre durumsal kayg seviyeleri deimektedir. Buna gre dier faklte rencilerinin durumluk kayg seviyeleri en dk(x=1.89), renci olmayanlarn daha

yksek(x=1.94) ve ilahiyat rencilerinin en yksek(x=2.27) olduu tespit edilmitir. Bu veriler demografik deikenlerle ruh sal arasndaki ilikiyle ilgili hipotezimizi desteklemektedir. lahiyat rencilerinin durumluk kayg dzeylerinin yksek olmasnn sebebi, mezun olduklarnda i bulamama ihtimalinden kaynaklanyor olabilir.
Tablo: 2. 9. Dzenli Spor Yapma le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular
Bamsz Deikenler Dzenli spor ve egzersiz yapma RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY Evet Hayr Toplam DURUMLUK KAYGI Evet Hayr Total Evet SREKL KAYGI Hayr Toplam N 82 300 382 78 275 353 78 268 346 X 1,9390 2,0110 1,9955 1,9186 2,0062 1,9868 2,1423 2,2192 2,2019 SD ,47355 ,51257 ,50471 ,48991 ,56358 ,54870 ,37746 ,40172 ,39715 F=2,274 P>.05 F=1,551 P>.05 F=1,309 P>.05 F ve P Deerleri

Beden salnn ruh saln etkiledii varsaymna dayanarak dzenli spor ve egzersizin ruh saln etkileyebilecei dncesiyle deneklere dzenli spor yapp yapmadklar sorulmutur. Tablo: 2.9.da da grld gibi dzenli spor yapanlarn dzenli spor yapmayanlara gre ruh sal gstergelerinin daha olumlu bir seviyede olduu tespit edilmitir. Bu veriler dzenli spor ve ruh sal ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. yle ki; dzenli spor yapanlarn depresyon dzeyleri(x=1.93) ile durumluk ve srekli kayg dzeylerinin(x=1.91, x=2.14) , dzenli spor yapmayanlara gre(x=2.01, x=2.00,x=2.21) daha dk bir seviyede olduklar elde edilen bulgulardandr. Buna gre dzenli spor, ruh saln olumlu ynde etkiliyor denebilecei gibi ruh sal iyi olanlar dzenli spor yapyorlar da denebilir.

92

Tablo: 2. 10. Deneklerin Bo zaman Etkinlikleri le Ruh Salklar Arasndaki likiyle lgili Bulgular
Bamsz Deikenler Bo zaman etkinlikleri RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY Dier seenekler Hibir ey Toplam DURUMLUK KAYGI Dier seenekler Hibir ey Toplam l SREKL KAYGI Dier seenekler Hibir ey Toplam N 367 15 382 338 16 354 331 15 346 X 1,9864 2,1429 1,9925 1,9843 2,0188 1,9859 2,2041 2,1867 2,2033 SD ,50423 ,43532 ,50212 ,54714 ,59802 ,54868 ,39379 ,46960 ,39659 F=,028 P>.05 F=,060 P>.05 F ve P Deerleri F=1,401 P>.05

Deneklerin bo zaman etkinlikleriyle ruh salklar arasnda bir iliki olup olmadn tespit etmek iin deneklere bo zaman etkinlikleri sorulmutur. Tablo: 2.10.da da grld gibi bo zamanlarnda hibir ey yapmayanlarn depresyon dzeyleri ile durumluk kayg dzeyleri(x=2.14, x=2.01), bir eylerle megul olanlara (x=1.98, x=1.98) gre daha yksek olduu tespit edilmitir. Bu ise bo zaman etkinlikleri ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. nsanlarn bo zamanlarn ne olursa olsun bir eylerle doldurmalar ruh sallar asndan pozitif bir etki yapabilir. Ancak srekli kayg dzeylerine baktmzda hibir ey yapmayanlarn(x=2.18) bir eyler yapanlara (x=2.20) gre daha dk bir kayg dzeyinde olduklar grlmektedir. Bunu ise bir eylerle megul olmayanlarn yalnzca megul olmadklar zamanlarda durumluk kayg ve depresyon dzeyleri ykselmektedir. Dier zamanlarda ise bir gaye ve hedefleri olmad iin srekli kayglar dk bir seviyede kalmaktadr. ayet uzun vadeli kayglar olsayd bo duramazlard diyebiliriz.

Tablo: 2. 11. Sosyal liki Dzeyleri le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular
Bamsz Deikenler Sosyal iliki dzeyleri RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY ok iyi yi ok kt Toplam DURUMLUK KAYGI ok iyi yi ok kt Toplam SREKL KAYGI ok iyi yi ok kt Toplam N 106 259 15 380 99 238 16 353 97 235 12 344 X 1,8167 2,0414 2,4095 1,9932 1,7384 2,0706 2,2156 1,9840 2,0856 2,2370 2,4542 2,2019 SD ,46855 ,49449 ,51186 ,50410 ,52103 ,52146 ,67743 ,55017 ,38188 ,38480 ,55246 ,39814 F=7,758 P<.001 F=15,395 P<.001 F=13,648 P<.001 F ve P Deerleri

93

Sosyal iliki dzeyi insanlarn evreye uyumunu ve benliini alglama derecesini etkiledii iin ruh salyla yakn bir ilikiye sahip olabilecei dncesiyle deneklerin sosyal iliki rntleri tespit edilmeye alld. Tablo: 2.11.de de grld gibi deneklerin sosyal iliki dzeyleri dtke ruhsal hastalk gstergeleri ykselmektedir. Bu ise deneklerin sosyal ilikileri ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. yle ki; sosyal ilikilerim ok iyi diyen deneklerin depresyon dzeyleri ile durumluk ve srekli kayg dzeyleri en dk(x=1.81, x=1.73, x=2.08), iyi diyenlerin daha yksek(x=2.04, x=2.07, x=2.23) ve ok kt diyenlerin dierlerine gre en yksek seviyede (x=2.40, x=2.21, x=2.45) olduu tespit edilmitir. Buradan insanlarn sosyal ilikilerinin iyi olmasnn ve ya sosyal ilikilerini iyi olarak grmelerinin ruh salklar iin olumlu bir katk salayabilecei kanaatine varlabilinir.
Tablo: 2. 12. Aile i liki Dzeyleri le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular
Bamsz Deikenler Aile ii iliki dzeyleri RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY ok iyi Normal ok kt Toplam DURUMLUK KAYGI ok iyi Normal ok kt Toplam SREKL KAYGI ok iyi Normal ok kt Toplam N 204 167 10 381 187 157 10 354 181 154 10 345 X 1,9034 2,0890 2,2429 1,9936 1,8596 2,1067 2,4000 1,9845 2,1362 2,2568 2,5350 2,2016 SD ,50876 ,46480 ,69351 ,50402 ,53412 ,53048 ,54314 ,54954 ,40007 ,38109 ,31539 ,39723 F=7,757 P<,001 F=12,308 P<.001 F=7,747 P<,001 F ve P Deerleri

nsanlarn ruh salklarnn iliki dzeylerini ve uyumlarn etkileyebilecei dncesiyle deneklere aile ii iliki dzeyleri sorulmutur. Tablo: 2.12.de de grld gibi deneklerin aile ii iletiim dzeyleri dtke ruhsal hastalk gstergeleri ykselmektedir. Bu ise aile ii ilikiyle ilgili hipotezimizi desteklemektedir. yle ki; aile ii ilikilerim ok iyi diyen deneklerin depresyon alg dzeyleri ile durumluk ve srekli kayg dzeyleri en dk(x=1.90, x=1.85, x=2.13), normal diyenlerin daha yksek(x=2.08, x=2.10, x=2.25) ve ok kt diyenlerin dierlerine gre en yksek seviyede (x=2.24, x=2.40, x=2.53) olduu tespit edilmitir. Bu verilere gre aile ii ilikilerin iyi olmas ruh saln olumlu ynde etkiledii sylenebilecei gibi ruh salnn iyi olmasnn da aile ii ilikileri olumlu ynde etkiledii de sylenebilir.

94

Tablo: 2. 13. Ruh Sal le Televizyon Seyretme Skl Arasndaki likiyle lgili Bulgular
Bamsz Deikenler Televizyon seyretme skl RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY ok sk Ara sra ok az Hi Toplam DURUMLUK KAYGI ok sk Ara sra ok az Hi Toplam SREKL KAYGI ok sk Ara sra ok az Hi Toplam N 72 215 85 10 382 68 193 82 11 354 65 194 79 9 347 X 1,9782 2,0000 1,9849 2,0571 1,9940 2,0713 1,9526 1,9841 1,9364 1,9822 2,2546 2,1624 2,2538 2,2278 2,2022 ,38753 ,38778 ,66007 ,39661 F=1,495 P>.05 ,53465 ,58804 ,75667 ,54823 F=,811 P>.05 SD ,50102 ,50762 ,50701 ,50034 ,50427 F=,095 P>.05 F ve P Deerleri

Televizyon seyretme sklnn ruh salna olan etkilerini tespit amacyla deneklere televizyon seyretme skl sorulmutur. Tablo: 2.13.te de grld gibi deneklerin televizyon seyretme skl ile depresyon alg dzeyleri arasnda anlaml bir fark grlememitir. Ancak ok sk televizyon seyrediyorum diyen deneklerin durumluk ve srekli kayg dzeyleri(x=2.07, x=2.25), hi seyretmiyorum

diyenlere(x=1.93, x=2.22) gre daha yksek olduu tespit dilmitir. Bu veri televizyon seyretme ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Ancak ara sra seyrediyorum kkn iaretleyen deneklerin ok az seyrediyorum kkn iaretleyenlere gre durumluk ve srekli kayg dzeylerinin dk olmas hipotezimizi rtmektedir.

95

Tablo: 2. 14. Sigara Kullanma Skl le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular
Bamsz Deikenler Sigara kullanma skl RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY ok sk Ara sra ok az Hi Toplam DURUMLUK KAYGI ok sk Ara sra ok az Hi Toplam SREKL KAYGI ok sk Ara sra ok az Hi Toplam N 82 56 32 213 383 79 53 27 196 355 80 54 25 188 347 X 2,0645 2,0485 2,0179 1,9510 1,9952 1,9715 2,0292 1,9870 1,9768 1,9842 2,1381 2,1991 2,1740 2,2340 2,2022 SD ,54348 ,52773 ,58029 ,46787 ,50410 ,55428 ,51004 ,57573 ,55642 ,54878 ,41759 ,33258 ,45897 ,39510 ,39661 F=1,145 P>.05 F=,144 P>.05 F=1,294 P>.05 F ve P Deerleri

Sigara kullanmnn, maddi zararlaryla birlikte bamllk gibi ruhsal bozulmalara da yol amas sebebiyle insanlarn ruh saln etkiledii bilinmektedir. Tablo: 2.14.te de grld gibi deneklerin sigara kullanma skl arttka depresyon seviyeleri de artmaktadr. yle ki; hi sigara kullanmayanlarn depresyon dzeyi en dk(x=1.95) iken, ok az kullananlarn daha yksek(x=2.01), ara sra kullananlarn daha da yksek(x=2.04) ve ok sk kullananlarn dierlerine gre en yksek(x=2.06) seviyede olduu tespit edilmitir. Bu veriler sigara kullanm skl ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Ancak durumluk kayg ve srekli kayg ile sigara kullanma skl arasnda anlaml bir fark grlememitir. Bu veriler ise ilgili hipotezimizi desteklememektedir.

96

Tablo: 2. 15. Alkol Kullanma Skl le Ruh Sal Arasndaki likiyle lgili Bulgular
Bamsz Deikenler Alkol kullanma skl RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY ok sk Ara sra ok az Hi Toplam DURUMLUK KAYGI ok sk Ara sra ok az Hi Toplam SREKL KAYGI ok sk Ara sra ok az Hi Toplam N 2 21 30 329 382 2 20 28 304 354 2 20 26 298 346 X 2,4286 2,1905 2,0905 1,9718 1,9955 1,8500 2,2250 2,1571 1,9561 1,9866 2,2500 2,3225 2,1769 2,1961 2,2023 SD ,40406 ,59989 ,47674 ,49839 ,50471 ,14142 ,38781 ,49003 ,55782 ,54776 ,28284 ,44381 ,41261 ,39365 ,39718 F=,678 P>.05 F=2,557 P=,055 F=2,151 P>.05 F ve P Deerleri

Alkol, insanlarn akli ve ruhi fonksiyonlarnda olumsuz ynde deiikliklere neden olabilecek bir etkiye sahip olmas ve bamllk gibi etkileri sebebiyle insanlarn ruh sal iin de olumsuz etkilere neden olmaktadr. Nitekim tablo: 2.15.te de grld gibi deneklerin alkol kullanma skl arttka depresyon dzeyleri de artmaktadr. yle ki; ok sk alkol kullananlarn depresyon dzeyi(x=2.42) en yksek, ara sra kullananlarn daha dk(x=2.19), ok az kullananlarn daha da dk(x=2.09), ve hi kullanmayanlarn ise dierlerine gre en dk(x=1.97) seviyede olduu tespit edilmitir. Bu veriler deneklerin alkol kullanm sklklar ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Fakat alkol kullanm skl ile durumluk ve srekli kayg arasnda anlaml bir farkn olmamasnn sebebi ise alkoln insan bilinsizletirerek kayglardan uzaklatrmas olabilir. Veya kayg duyabilecei bir eyleri olan sorumluluk sahibi bir kimse alkol almayacaktr denebilir.

97

Tablo: 2. 16. Deneklerin setikleri meslei benimsemeleriyle ruh salklar arasndaki ilikiyle ilgili bulgular
Bamsz Deikenler Seilen meslein ideallerindeki meslek olupolmamas DURUMLUK KAYGI RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY Evet Hayr Toplam Evet Hayr Toplam SREKL KAYGI Evet Hayr Toplam N 201 179 380 188 163 351 186 159 345 X 1,9083 2,1030 2,0000 1,9144 2,0770 1,9899 2,1699 2,2487 2,2062 SD ,48152 ,50701 ,50254 ,52655 ,55709 ,54624 ,37973 ,40643 ,39366 F=3,464 P=.064 F=7,891 P<.05 F ve P Deerleri F=14,717 P<.001

nsanlarn meslekleri onlarn ruhsal yaplarna da yansmtr. Mesleklerini benimsemeleri ruhsal hayatlar iin olumlu bir etki oluturur. Tablo: 2.16.da da grld gibi seilen meslek denein idealindeki meslek ise buna gre ruh sal gstergeleri olumlu ynde deimektedir. yle ki; evet, setiim meslek idealimdeki meslektir diyen deneklerin depresyon dzeyleri ile durumluk ve srekli kayg dzeyleri(x=1.90, x=1.91, x=2.16), hayr, setiim meslek idealimdeki meslek deildir diyenlere gre(x=2.10, x=2.07, x=2.24), daha dk bir seviyede olduu tespit edilmitir. Buna gre mesleini benimsemi olmak kadere rza ve tevekkln bir sonucu olmas gerekir. Ruh sal gstergelerine baktmzda kadere rza ve tevekkln insanlarn ruh sal iin nemli birer faktr olduklar sylenebilir. 2.1.3. Ruh Sal Dindarlk likisiyle lgili Bulgular
Tablo: 2. 17. Ruh Sal le Dindarlk Arasndaki Korelasyonlar
DN NAN DN NAN DN DAVRANI DEPRESYON DZEY SEL DNDARLIK DURUMLUK KAYGI SREKL KAYGI ,281(**) -,097 ,461(**) -,122(*) -,110(*) -,094 ,476(**) -,130(*) -,028 -,108 ,451(**) ,391(**) -,206(**) -,044 ,646(**) DN DAVRANI DEPRESYON DZEY SEL DNDARLIK DURUMLU K KAYGI SREKL KAYGI

* p < 05

** p < 01

*** p < 001

Dini inanlar insan ruhunun en ok ballk gsterdii ynelimler olmas sebebiyle ruh salyla nemli bir ilikiye sahiptir. Dindarlk gstergeleri ile ruh sal gstergeleri arasndaki korelasyonlara baktmzda(tablo:2.17.); durumluk kayg ile dini inan, dini davran ve isel dindarlk arasnda negatif bir iliki olduu tespit

98

edilmitir. Srekli kayg ile sadece dini inan arasnda negatif bir iliki olduu tespit edilmitir. Bu veriler dindarlk ve ruh sal arasndaki iliki ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Bu verilere gre dindarln ruhsal sorunlar iin bir zm olabilecei dnlebilir. Ayrca dindarlk gstergelerinin depresyon dzeyi ile anlaml olmasa da negatif korelasyon gstermesi, dindarln depresyona kar olumlu bir etkisinin olabileceini dndrmektedir.

Tablo: 2. 18. Dindarlk Dzeyi le Ruh Sal Arasndaki Tekynl Varyans Sonular
Toplam Sonu DN DAVRANI * DURUMLUK KAYGI SEL DNDARLIK * DURUMLUK KAYGI Toplam 114,345 313 Gruplar aras Grup ii Toplam Gruplar aras Grup ii 25,671 84,597 110,268 29,418 84,927 DF 49 297 346 49 264 ,600 ,322 1,866 p<.001 X ,524 ,285 F 1,839 Fark p<.001

Tablo: 2.18.de de grld gibi durumluk kayg ile dini davran(F=1.839, p<.05) ve isel dindarlk(F=1.866, p<.05) arasnda anlaml derecede bir fark tespit edilmitir. Dindarlk ile ruh sal arasndaki korelasyonlar da bu sonular destekler niteliktedir. yle ki durumluk kayg ile dini davran(-,130(*)) ve isel dindarlk(,206(**)) arasnda anlaml bir derecede negatif korelasyon tespit edilmitir. Bu sonular dindarlk ile ruh sal arasndaki iliki ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Bu sonulara gre dindarlk dzeyinin artmasnn kiinin ruh saln olumlu ynde etkiledii sylenebilir.
Tablo: 2. 19. Dindarlk Dzeyi le Ruh Sal Arasndaki Tekynl Varyans Sonular
Toplam Sonu Gruplar aras DN NAN * SREKL KAYGI Grup ii Toplam 9,500 11,402 294 334 ,032 1,902 DF 40 X ,048 F 1,472 Fark p<.05

Tablo: 2.19.da da grld gibi srekli kayg ile dini inan(F=1.472, p<.05) arasnda anlaml derecede bir fark tespit edilmitir. Dindarlk ile ruh sal arasndaki korelasyonlar da bu sonular destekler niteliktedir. yle ki srekli kayg ile dini inan (-,110(*))arasnda anlaml bir derecede negatif korelasyon tespit edilmitir. Bu sonular dindarlk ile ruh sal arasndaki iliki ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Bu

99

verilere gre dindarln srekli kayg asndan da olumlu etkilerinin olduu sylenebilir.

2.2. KADER ALGILARI LE LGL BULGULAR Aratrmaya katlan deneklerin byk ounluunun (%84) Ehli Snnet izgisinde bir kader anlayna sahip olduklar, %5.8inin Mutezile izgisinde , %4.3 gibi az bir grubun ise Cebriye izgisinde bir kader anlayna sahip olduklar, deneklerin kader alglarn belirlemek iin sorulan soruya verilen cevaplardan elde edilmitir.

2.2.1. Demografik Deikenlere Gre Kader Alglar


Tablo 2. 20. Kader Alglarnn Demografik Deikenlerle Olan Korelasyonlar
YA CNSYET MEDEN HAL ETM DURUMU MESLEK OKUL TR SALIK DURUMU SOSYO EKONOM K DURUM KADER ALGILA RI

YA CNSYET MEDEN HAL ETM DURUMU MESLEK OKUL TR SALIK DURUMU SOSYO EKONOMK DURUM KADER ALGILARI ,010 ,008 ,021 ,070 ,029 -,034 ,120(*) ,084 ,129(*) ,128(*) -,171(**) ,386(**) ,042 ,141(**) ,094 -,247(**) -,369(**) -,356(**) -,034 ,541(**) -,093 ,092 ,087 -,086 -,234(**) ,215(**) ,150(**) -,006 -,354(**) ,119(*) ,076 -,316(**) ,214(**) -,298(**) -,446(**) -,043

* p < 05

** p < 01

*** p < 001

Kader inanc kapsayc bir zellie sahip olmas sebebiyle insanlarn her durumuyla azda olsa bir ilikisi olabilir. Ancak tablo: 2.20.de de grld gibi demografik deikenler ile kader alglar arasndaki korelasyona baktmzda, deneklerin yalnzca salk durumlar ile kader alglar arasnda anlaml bir ilikinin olduu tespit edilmitir. Deneklerin yalar, cinsiyetleri, medeni durumlar, eitim dzeyleri, meslekleri, okul trleri ve sosyo-ekonomik dzeyleri ile kader alglar arasnda anlaml bir iliki bulunamamtr.

100

2.2.1.1. Okul Tr Deikenine Gre Kader Alglar


Tablo: 2. 21. Okul Tr Deikenine Gre Kader Alglar
OKUL TR Dier blm Kader Alglar Cebriye Mutezile Ehli snnet Toplam F ve P Deerleri % % % % (F=2,334) lahiyat rencisi %1.60 %0 % 98.40 %100 (P=.074) rencisi %8.38 %5.56 %86.06 %100 renci deil %4.70 %7.90 %87.40 %100

Deneklerin okuduklar fakltelerin tr onlarn gr alarnn belirlenmesinde nemli bir yere sahiptir. Bu sebeple deneklerin eitim dzeyleri ve okuduklar okulun tr onlarn kader alglamalarn da etkilemektedir. yle ki tablo: 2.21.de de grld gibi istatistiki adan anlaml olmasa da okul tryle kader alglar arasnda bir fark vardr. Buna gre ilahiyat fakltesi rencilerinin (%98.40) Ehli Snnet kader anlayna sahipken yalnzca bir tanesi (%1.60) Cebriye kader anlayna sahiptir. Mutezili kader anlayna sahip hibir ilahiyat rencisi yoktur. Buna karlk dier faklte rencilerinin (%8.38)i Cebriye, (%5.56)s Mutezili, (%86.06)s Ehli Snnet kader anlayna sahiptir. renci olmayan deneklerin ise (%4.70)i Cebriye, (%7.90) Mutezili, (%87.40) ise Ehli Snnet kader anlayna sahiptir. Grld gibi ilahiyat fakltesi rencilerinin neredeyse tamam ilahiyat eitimi almalarndan olsa gerek Ehli Snnet kader anlayna sahiptir. Dier fakltelerin rencilerinde ise az bir oranda (%5.56) Mutezili ve Mutezili kader anlayna sahip olanlardan oran olarak Cebri (%8.38) kader anlayna sahip olanlar biraz daha fazla olduklar grlmektedir. Ehli Snnet kader anlayna sahip olanlarn oran (%86.06) ise ilahiyat rencilerine (%98.40) gre dk bir orandadr. renci olmayanlara gre (%87.40) ise pek fazla bir fark grlmemektedir. Dier fakltelerin rencileri ile renci olmayanlarn arasndaki fark ise dier faklte rencileri, renci olmayanlara gre (%8.38, %4.70) biraz daha Cebri, renci olmayanlar ise dier faklte rencilerine gre (%7.90, %5.56) biraz daha Mutezili olmalardr. lahiyat fakltesi rencilerine gre dier iki grupta Cebri ve Mutezili kader anlaylar daha yksek bir orandadr.

101

2.2.1.2. Meslek Deikenine Gre Kader Alglar


Tablo: 2. 22. Meslek Deikenine Gre Kader Alglar
MESLEK Kader Alglar Cebriye N % Mutezile N % Ehli snnet N % Dier N % Toplam N % F ve P Deerleri siz 8 %6.7 12 %10.1 92 %77.4 7 %5.8 119 %100 retmen 1 %0.9 6 %5.8 93 %89.5 4 %3.8 104 %100 renci 5 %3.9 4 %3.1 117 %92.3 1 %0.7 127 %100 Memur 2 %22.2 0 %.0 6 %66.7 1 %11.1 9 %100 Tccar 1 %6.2 0 %.0 15 %93.8 0 ,0%.0 16 %100 Ev hanm 0 %.0 0 %.0 2 %100 0 %.0 2 %100 Emekli 0 %.0 1 %25.0 3 %75.0 0 %.0 4 %100 ifti 0 %.0 0 %.0 4 %100 0 %.0 4 %100 i 0 %.0 0 %.0 4 %100 0 %.0 4 %100 17 %4.3 23 %5.9 336 %86.5 13 %3.3 389 %100 Toplam

(F=2,335) (P=.073)

Kader inanc insanlarn hayatlarn tanmlamalarnda etkili olmas sebebiyle meslek seimlerinde de etkili olmaktadr. Bununla beraber seilen meslekler alma koullar ve kendilerine ait zellikleri sebebiyle insanlarn kader alglamalarna etki edebilirler. Nitekim tablo: 2.22.de de grld gibi deneklerin mesleklerine gre kader anlaylarna baktmzda oran olarak Ehli Snnet kader anlayna; ev hanmlar, ifti ve iiler en yksek oranda (%100) sahiptirler. Bunlar tccarlar(%93.8), renciler(%92.3), retmenler(%89.5), isizler(%77.4), emekliler(%75.0) ve en dk oran olarak memurlar(%66.7) takip etmektedir. Ehli Snnet kader algsna yksek oranda sahip olanlarn, i bulma konusunda sorunu olmayan, devaml megul ve retken olan meslek gruplar olduu dnlmektedir. Buradan Ehli Snnet kader algsnn insanlar almaya sevk ettii tahmin edilmektedir. Mutezili kader anlayna sahip olanlarn oran en yksek olan meslek grubu(%25) ile emeklilerdir. Emeklileri oran olarak isizler(%10.1), retmen(%5.8) ve renciler(%3.1) takip etmektedir. Mutezili kader algsna yksek oranda sahip olanlarn meguliyetsiz ve isiz kalanlarla memuriyet gibi emir altnda alanlarn olduu grlmektedir. Burada bu tip iler de alanlar kendilerine ait ve kendilerini megul edecek bir eylerin peinde olduklar dnlmektedir. Cebriye kader anlayna sahip olanlarn oran en yksek olan meslek grubu(%22.2) ile memurlardr. Memurlar oran olarak isizler(%6.7), tccarlar(%6.2), renciler(%3.9) ve retmenler(%0.9) takip etmektedir. Cebriye kader algsna

102

yksek oranda sahip olanlarn emir altnda almaya alan memurlarla bir ile megul olmayan isizlerdir.

2.2.2. Bamsz Deikenlere Gre Kader Alglar


Tablo: 2. 23. Kader Alglarnn Bamsz Deikenlerle Olan Korelasyonlar
DN NAN DN NAN DN DAVRANI DEPRESYON DZEY SEL DNDARLIK DURUMLUK KAYGI SREKL KAYGI KADER ALGILARI ,281(**) -,097 ,461(**) -,122(*) -,110(*) ,266(**) -,094 ,476(**) -,130(*) -,028 ,097 -,108 ,451(**) ,391(**) ,034 -,206(**) -,044 ,167(**) ,646(**) ,037 -,011 DN DAVRANI DEPRESYON DZEY SEL DNDARLIK DURUMLUK KAYGI SREKL KAYGI KADER ALGILARI

* p < 05

** p < 01

*** p < 001

Kader algs insann hayata bak asn belirleyici etkenlerden biri olduu iin istatistiki adan olmasa da bamsz deikenlerle ilikisi vardr. Tablo: 2.23.te de grld gibi kader anlaylarnn; dini davran, depresyon dzeyi, durumluk ve srekli kayg dzeyleri ile arasnda anlaml bir iliki bulunamamtr. Kader anlaylar ile dini inan ve isel dini motivasyon arasnda anlaml bir iliki olduu tespit edilmitir.

2.2.2.1. Salk Durumu Deikenine Gre Kader Alglar


Tablo: 2. 24. Salk Durumu Deikenine Gre Kader Alglar
Kader Alglar Hasta Cebriye N % Mutezile N % Ehli snnet N % Toplam (t=-2.375, p<.001) N Toplam % (F=3,939) 10 %10.8 4 %4.2 79 %85.0 93 %100 (p<.05) SALIK DURUMU Salkl 7 %2.44 19 %6.55 257 %91.01 283 %100

Kader inanc insanlarn btn hayatn kaplayan bir zellie sahip olduu gibi salk durumu da insanlarn hayat boyu en hassas olduklar durumlardan biridir.

103

Bununla birlikte insanlarn olaylar alglamalar onlarn salklarn etkiledii gibi salk durumlar da onlarn olaylar alglamalarn etkilemektedir. yle ki tablo: 2.24.te de grld gibi aratrmaya katlan rneklem grubunun kader anlaylar, salk faktrne gre deimektedir. yle ki salkllar (%91.01) ile hastalardan (%85.0) daha yksek dzeyde Ehli Snnet kader anlay sergilemitir. Bu konuda daha nemli bir husus ise, hastalarn salkllara gre daha kaderci bir yaklam sergilemeleridir. Cebriyeci kader anlayna sahip olan hastalarn oran (%20.4) iken, salkllarn oran sadece (%2.34) olarak tespit edilmitir. Buna karlk Mutezili kader anlayna sahip olan hastalarn oran (%4.0), salkllarn oranna (%6.37) gre daha dk bir seviyededir. lk bakta buradan anlalan hastaln insanlar daha kaderci bir gre ynelttiidir. Ancak burada hastann gr asndan bakldnda deiik fikirlere ulalabilinir. Hasta, hastalnn verdii acizliin ynlendirmesiyle tm kader anlaylarnn birleme noktas olan, sebeplerin etkisinin olmad, lahi takdirin tek gvence olduu mecburi kadere ynelmi olabilir. Bu durumun ruh sal asndan olumlu bir getirisi olabilir. nk hastaya hastalk zamannda en ok lazm olan moral yksekliidir. Bu morali ise ya yakn evresine olan gveninden ya doktorlara olan gveninden ya da lahi kudrete olan gven ve midinden elde edebilir. Hastalarn lahi kudrete kar salkllardan daha ok gven duyduklar sylenebilir.

2.2.3. Dindarlk Kader Algs likisiyle lgili Bulgular


Tablo: 2. 25. Dindarlk le Kader Alglar Arasndaki likiyle lgili Bulgular
KADER ALGILARI Cebriye X N SD Mutezile X N SD Ehli snnet X N SD Toplam X N SD F Deerleri P Chi-Square / df DN NAN 3,6875 16 ,45896 3,8116 23 ,63625 3,9637 326 ,13945 3,9431 378 ,23048 10,781 (p<.001) 99,01 / 27 (p<.001) DN DAVRANI 2,9222 15 ,63891 2,6304 23 ,59237 3,0031 327 ,55660 2,9779 377 ,57113 3,182 (p<.05) 78,34 / 51 (p<.05) SEL DNDARLIK 3,8533 15 ,65342 3,8762 21 ,90604 4,2869 290 ,54038 4,2341 337 ,59039 6,062 (p<.001) 151,97 / 84 (p<.001)

104

Dindarlkla kader inanc temel itibariyle ayn kaynaktan geldikleri iin deneklerin dindarlk dzeyleri, kader alglarn etkilemektedir. Nitekim tablo: 2.25.te de grld gibi Ehli Snnet kader anlayna sahip olan deneklerin dindarlk gstergelerinin dzeyi dier iki kader algsna sahip olanlara gre daha yksek bir seviyede olduu grlmektedir(x=3.96, x=3.00, x=4.28). Bu ise kader alglar ve dindarlk arasndaki iliki ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Cebriye ve Mutezile kader anlaylarna sahip deneklerin dindarlk gstergelerinin seviyeleri ise yledir: Mutezililerin dini inan ve isel dindanlk dzeyi(x=3.81, x=3.87) Cebriye kader

anlayna sahip olanlara gre(x=3.68, x=3.85) daha yksek olduu grlmektedir. Cebriye grne sahip olanlarn ise dini davran dzeyi(x=2.92) gre(x=2.63) Mutezililere

daha yksek olduu tespit edilmitir. Buna gre Mutezililerin inan

dzeyleri Cebriye grne sahip olanlara gre daha yksek, Cebriye grne sahip olanlarn ise dini davran dzeyi Mutezililere gre daha yksek bir dzeyde olduu tespit edilmitir.

2.3. Ruh Sal Kader Alglar likisiyle lgili Bulgular Tablo: 2.23.te de grld gibi kader alglar ile ruh sal gstergelerinden depresyon ve kayg dzeyleri arasnda anlaml bir iliki bulunamamtr.

Tablo: 2. 26. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki le lgili Bulgular
DEPRESYON Kader Alglar Cebriye X N SD Mutezile X N SD Ehli snnet X N SD Toplam X N SD F Deerleri SREKL KAYGI Chi-Square DZEY 1,9732 16 ,38763 1,9255 23 ,45354 1,9978 324 ,51581 1,9947 376 ,50583 F=,242 144,684(a) DURUMLUK KAYGI 1,9429 14 ,38723 1,8386 22 ,57299 2,0007 301 ,55603 1,9849 348 ,54689 F=,722 df/120 SREKL KAYGI 2,2313 16 ,37942 2,2071 21 ,40475 2,2046 292 ,39645 2,2062 340 ,39744 F=,023 P =,062

105

Kader alglar ile ruh sal gstergeleri arasndaki iliki bize kader inancnn ruh sal zerindeki etkisini gsterecektir. Tablo: 2.26.da da grld gibi deneklerin kader anlaylarna gre ruh salklarna baktmzda anlaml bir fark grlmemektedir. Sadece srekli kayg ile kader anlaylar arasnda anlaml olmasa da bir iliki grlmektedir( x =144,68, df=120, p=062). Srekli kayg verilerine gre Cebriye kader anlayna sahip deneklerin srekli kayg dzeyi(x=2.23) dier klar iaretleyenlere gre(x=2.20) daha yksek bir dzeyde olduu grlmektedir. Durumluk kayg dzeyi en yksek olan grup Ehli Snnet kader anlayna sahip olanlardr(x=2.00). Bu ise temel hipotezimizi desteklememektedir. Dierleri ise srayla Cebriye(x=1.94), Mutezili kader anlayna sahip olanlar ise (x=1.83)tr. Depresyon dzeyi en yksek olan grup Ehli Snnet kader anlayna sahip olanlardr(x=1.99). Sonra srayla Cebriye(x=1.97) ve Mutezili(x=1.92) kader anlaylarna sahip olanlar gelmektedir.
Tablo: 2. 27. a. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki
Bamsz Deikenler Afetlerin kayna RUHSAL DURUM DEPRESYON ALGILARI Her eyin sahibi olan Allah'tr Hatalarmzdr Tabiattr Dier Toplam DURUMLUK KAYGI Her eyin sahibi olan Allah'tr Hatalarmzdr Tabiattr Dier Toplam SREKL KAYGI Her eyin sahibi olan Allah'tr Hatalarmzdr Tabiattr Dier Toplam N 253 72 20 33 378 234 69 17 30 350 229 67 18 29 343 X 1,9977 1,9504 2,0786 2,0563 1,9981 1,9543 2,1051 2,1176 1,9017 1,9874 2,1880 2,3269 2,1583 2,1069 2,2067 SD ,51049 ,46254 ,55129 ,52603 ,50435 ,55803 ,55034 F=1,922 ,45413 ,48450 ,54845 ,39758 ,37207 F=2,997 ,44300 ,35171 ,39498 P<.05 P>.05 F=,529 P>.05 F ve P Deerleri

Afetlerin kayna olarak Allah grmek daha ok Cebriye ve Ehli Snnet kader alglaryla uyumlu olan anlaylardr. Hatalarmzn, afetlerin kayna olarak grlmesi ise insan fiillerinin yaratcs olarak gren Mutezili kader algna daha uygun bir anlaytr. Afetlerin kayna olarak Allah grmek insana onun rahmetine snma olana salarken, afetlerin kayna olarak ruhsuz tabiat ve bilinsiz olan hatalarmz grmek

106

ise insann ruh saln olumsuz ynde etkileyebilir. Nitekim tablo: 2.27.de de grld gibi depresyon alg seviyesi en yksek olanlar (x=2.07) afetlerin kaynan tabiat olarak grenlerdir. Afetlerin kaynan Allah olarak grenlerin (x=1.99) ve hatalarmzdr diyenlerin (x=1.95) depresyon dzeylerinin daha dk olmas kader anlaylar ve ruh sal ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Durumluk kayg dzeyi en yksek olan grup afetlerin kaynan tabiat olarak grenlerdir(x=2.11). kinci srada hatalarmzdr diyenler(x=2.10), nc srada ise Allahtr

diyenlerdir(x=1.95). Buradan anlalan, afetleri tabiattan ve hatalarmzdan bilmek, insanlarn kayg dzeylerini ykseltmektedir.

Tablo: 2. 27.b. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki


Bamsz Deikenler Baarmak her zaman elinizde mi? RUHSAL DURUM N DEPRESYON ALGILARI Genellikle Bazen Hibir zaman Her zaman Toplam DURUMLUK KAYGI Genellikle Bazen Hibir zaman Her zaman Toplam SREKL KAYGI Genellikle Bazen Hibir zaman Her zaman Toplam 184 115 12 63 374 173 106 11 57 347 171 96 12 59 338 X 1,9107 2,0981 2,2976 1,9705 1,9908 1,9283 2,1297 1,9273 1,9474 1,9929 2,1585 2,2891 2,2583 2,1983 2,2061 SD ,44967 ,51242 ,60135 ,54135 ,49864 ,56102 ,53371 F=3,261 ,48804 ,50439 ,54705 ,40490 ,39498 F=2,322 ,38661 ,36376 ,39693 P=,075 P<.05 F=5,068 P<.05 F ve P Deerleri

Baarmak genellikle ve bazen elimizdedir eklindeki anlaylar, Ehli Snnet kader algsna daha uygun bir anlay eklidir. nk Ehli Snnet kader algsna gre insan her zaman baarabilecek bir kabiliyettedir, ancak bunu Allahn da dilemesi gerekir. Baarmak hibir zaman elimizde deildir eklindeki bir anlayn ise insann iradesini faaliyetsiz kabul eden Cebriye kader algsyla paralellik arz etmektedir. Baarmak her zaman elimizdedir eklindeki bir anlay ise kiinin fiilini kendisinin yarattn syleyen Mutezili kader algsyla daha fazla uygunluk gstermektedir.

107

Her hangi bir iin baarlmas konusunda genellikle ve bazen elimizdedir eklindeki dnceler insana baarma konusunda mit verebilecei gibi baarszlkta da onu olumsuz ruhsal durumlardan koruyucu bir rol de stlenebilir. Baarmak her zaman elimizdedir ve hibir zaman elimizde deildir eklindeki dnceler ise birincisinde insana baarma konusunda ar bir yk ykler ikincisindeyse kiiyi sorumsuz bir varlk haline getirebilir. Bylece insan ruhsal sorunlar retmeye ak bir hale gelebilir. Tablo: 2.28.de de grld gibi baarmak genellikle(x=1.91) ve

bazen(x=2.09) elimizdedir diyenlerin depresyon dzeyleri her zaman(x=1.97) ve hibir zaman(x=2.29) elimizde deildir diyenlerinkine gre daha dk olduu tespit edilmitir. Bu ise Ehli Snnet kader anlayna gre kulun mutlak kudret sahibi olmad gibi iradesiz de olmad anlayyla doru orantldr. Cebriye ve Mutezile kader anlaylar ile ise ters orantldr. Bu sebeplerle, bu sonular temel hipotezimizi desteklemektedir. Baarmak genellikle elimizdedir diyenlerin durumluk kayg dzeyleri(x=1.92) her zaman elimizdedir diyenlere(x=1.94) gre daha dk olmas ve baarmak genellikle elimizdedir diyenlerin srekli kayg dzeyleri(x=2.15) de her zaman elimizdedir diyenlere(x=2.19) gre daha dk olmas da yine Ehli Snnet kader anlayn desteklemektedir.
Tablo: 2. 27.c. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki
Bamsz Deikenler Tm abanza ramen baaramazsan z ne yaparsnz? DURUMLUK KAYGI Kahreder ve vazgeerim Toplam Nasp deilmi dier sefere Daha fazla almam gerek Kendimi alkolle teselliye alrm Kahreder ve vazgeerim Toplam SREKL KAYGI Nasp deilmi dier sefere Daha fazla almam gerek Kendimi alkolle teselliye alrm Kahreder ve vazgeerim Toplam 10 382 164 153 7 10 354 164 144 7 10 346 2,1143 1,9959 1,9622 2,0114 2,3143 2,2100 1,9870 2,1915 2,2132 2,3571 2,3400 2,2032 ,42485 ,50456 ,50634 ,57232 ,66503 ,84024 ,54705 ,36573 ,42228 ,60925 ,40469 ,39673 F=,911 P>.05 F=1,957 P>.05 RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY Nasp deilmi dier sefere Daha fazla almam gerek Kendimi alkolle teselliye alrm N 176 166 7 X 2,0089 1,9776 1,8571 SD ,48081 ,51133 ,71429 F=,363 P>.05 F ve P Deerleri

108

Baaramama durumunda nasip deilmi dier sefere eklindeki bir alglama teslimiyetilik ifade etmesi sebebiyle en fazla Cebriye kader algsyla uyumlu grlmektedir. Daha fazla almam gerek eklindeki bir alglama ise gayrete sarlmay iermesi sebebiyle Mutezili kader algsyla daha fazla ilikilendirilebilinir. Ehli Snnet kader algs ise bu iki kkn ikisiyle de ilikilendirilebilinir. nk Ehli Snnet kader algsna sahip olan kii gc yetiyorsa gayret etme, gc yetmiyorsa tevekkle sarlma konusunda daha bilinli olmas beklenmektedir. Akolle teselli ve kahredip vazgeme ise kadere inanmayan, Allahtan midini kesen kiilerin yapabilecei eylerdir. Baaramama durumunda kabullenmek veya baarmak iin yeniden gayrete gelmek, ruh sal asndan olumlu olan davranlardr. nk ikisi de makul birer zm sunarak insann rahatlamasn salamaktadr. Alkolle teselli olmak ise durumu zaten olumsuz grmektir. Olumsuz olan bu durumu olumlu bir netice vermeyecek bir yolla zmeye almak insann bunalma dmesi iin yeterli sebep olabilir. Kahredip vazgemek de kaderine raz olmayp isyan etmektir. Kahretmek ve isyan etmek insann ruh sal asndan tehlikeli olabilir. Tablo: 2.29.da da grld gibi depresyon dzeyleri yksek olan gruplar, kahreder ve vazgeerim diyenler(x=2.11) ile nasip deilmi dier sefere diyenlerdir(x=2.00). Depresyon dzeyleri dk olanlar ise alkolle teselli

olurum(x=1.85) diyenlerle daha fazla almam gerek diyenlerdir(x=1.97). Demek ki ne sebeple olursa olsun vazgemek kiinin depresyon dzeyini ykseltmektedir. Burada kiinin Allahtan mit kesmeyerek vazgememesinin ne kadar nemli olduu anlalabilir. Kendimi alkolle teselli ederim(x=2.31) diyen grup ile kahreder ve vazgeerim(x=2.21) diyen grubun durumluk kayg dzeyleri, nasip deilmi dier sefere(x=1.96) ve daha fazla almam gerek(x=2.01) diyenlerin durumluk kayg dzeylerinden daha yksek olarak bulunmutur. Buna gre kadere raz olmak kaygy azaltyor ve mitli olmak da kaygnn dk olmasn salyor denebilir. Yukarda da grld gibi kendimi alkolle teselli ederim diyen grubun depresyon dzeyi dk karken durumluk ve srekli kayg dzeylerinin dk kmas yaptmz istatistik lmlerdeki hatalarmzdan kaynaklanabilecei gibi normal bir durum da olabilir. nk her insann ruhsal gstergeleri ayn ynde oranlar gstermeyebilir.

109

Nasip deilmi dier sefere diyen grubun srekli kayg dzeyi(x=2.19) en dk seviyededir. kinci olan grup ise daha fazla almam gerek(x=2.21) diyenlerdir. Kahreder ve vazgeerim (x=2.34) ile kendimi alkolle teselli ederim (x=2.35) diyenlerin srekli kayg seviyeleri ise srayla daha yksek olarak tespit edilmitir. Bu verilerin tm kader inanc ve ruh sal ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Buna gre mitli olup gayret etmek kiinin kayg dzeyini

drd gibi kanaatkar olmak daha da etkili bir seviyede kiinin kayg dzeyini dryor denebilir. Bu soru birok noktada yukardaki kader anlaylarn desteklemektedir. yle ki; bu soruya toplam poplasyonun %43.45i daha fazla almam gerek, %46.07si nasip deilmi dier sefere eklinde cevap vermitir. Bu cevaplarn arka plannda Ehli Snnet kader algsnn olduu sylenebilir. Zira bu anlaya gre insann herhangi bir problemin zmnde elinden geleni yapmas, gerisini Allaha havale etmesi gelmektedir. Bu tr bir ynelim sonucunda neticenin olumsuz olmas durumunda, durumun hayra yorulmas ve mitsizlie kaplmadan222 almaya devam edilmesi tavsiye edilmektedir. Yeni giriimlerden vazgemek, kahretmek, veya kendisini baka eylerle avutmak gibi psikolojik adan insan retkenliiyle uyumayan davranlar, Ehli Snnet anlayna gre de ngrlmemektedir. Baarszlk gibi olumsuz durumlarda bir hayr arama yaklam ilk bakta bir tr Cebriyeci kader anlayn ima ediyorsa da, insan psikolojik adan rahatlatmakta, yeni giriimler iin gerekli sebeplere sarlmay daha fazla tevik etmektedir223. rneklem grubunda tm abalarna ramen baarszlk durumunda kahredip vazgeeceini ifade edenlerin toplam poplasyona oran %2.61 iken, kendini alkolle teselli etmeye alacaklarn belirtenler ise sadece %1.83tr.

222 223

39, Zmer, 53; 15, Hicr, 56 Karaca, Kader nanc-kayg likisi zerine Empirik Bir Aratrma, s.9

110

Tablo: 2.27.d. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki


Bamsz Deikenler Olaylarn asl gidi yolunu kim belirliyor? DURUMLUK KAYGI RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY Allah Sosyal Hayat nsann kendisi Toplam Allah Sosyal Hayat nsann kendisi Toplam SREKL KAYGI Allah Sosyal Hayat nsann kendisi Toplam N 256 19 92 367 240 18 83 341 234 15 83 332 X 1,9738 1,9023 2,0652 1,9930 1,9410 2,0806 2,0904 1,9848 2,1857 2,2233 2,2283 2,1980 SD ,50799 ,39283 ,49142 ,49942 ,54861 ,63943 ,53582 ,55300 ,40032 ,48912 ,38040 ,39893 F=,380 P>.05 F=2,557 P>.05 F=1,469 P>.05 F ve P Deerleri

Olaylarn ynlendirilmesinde yaratc olmasalar da insann ve sosyal hayatnda etkisi vardr. Ancak kadere iman, asl belirleyici olarak Allah grmeyi gerektirir. Bu gr daha ok Cebriye ve Ehli Snnet kader anlaylaryla uyuturulabilinir. Allah olaylarn asl belirleyicisi olarak grmek insana gven vererek, olur olmaz eylerden kayg duymasn engelleyebilir. Olaylarn asl belirleyicisi olarak insann kendini grmesi ise insana ar bir ykmllk verir. Bu anlay da daha ok Mutezili kader algsyla ilikilendirilebilinir. Ykmlln ar olmas ise ruh sal iin olumsuz bir durum olabilir. Olaylarn asl belirleyicisi olarak kiinin sosyal hayat grmesi ise kader inancnn zayf olduunu gsterebilir. Bu ise kiinin olumsuz senaryolarna zemin hazrlayabilir. Nitekim Tablo: 2.30.da da grld gibi olaylarn asl gidi yolunu insann kendisi belirliyor diyen grubun depresyon dzeyi(x=2.06) Allah(x=1.97) ve sosyal hayat(x=1.90) diyenlerden daha yksek olduu tespit edilmitir. Burada kii asl sorumluluu stne ald iin depresyon seviyesi yksek km olabilir. Olaylarn asl gidi yolunu Allah belirliyor diyenlerin durumluk kayg dzeyleri(x=1.94) sosyal hayat(x=2.08) ve insann kendisi(x=2.09) diyenlere gre daha dktr. Ayn ekilde olaylarn asl gidi yolunu Allah belirliyor diyenlerin srekli kayg seviyeleri(x=2.18) de sosyal hayat(x=2.22) ve insann kendisi belirler(x=2.22) diyenlere gre daha dktr. Buradan olaylara hakim ve olaylarn gidi yolunu belirleyici olarak Allah grmenin insanlarn ruh salklar iin olumlu bir etkisinin olduu sylenebilir. Allah gerek hakim olarak grmenin kayglar azaltan bir faktr olduu sylenebilir.

111

Tablo: 2. 27.e. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki


Bamsz Deikenler Baarmak isteyip de baaramadkl arnz var m? DURUMLUK KAYGI RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY Birka ey Birok ey Hi bir ey yok Toplam Birka ey Birok ey Hi bir ey yok Toplam SREKL KAYGI Birka ey Birok ey Hi bir ey yok Toplam N 199 157 24 380 178 149 23 350 164 152 26 342 X 1,9462 2,0701 1,9226 1,9959 1,9056 2,0819 2,0196 1,9881 2,1412 2,2717 2,1635 2,2009 SD ,49035 ,51447 ,50372 ,50386 ,51048 ,55812 ,69064 ,54919 ,39727 ,39716 ,30218 ,39502 F=4,526 P<.05 F=4,297 P<.05 F=2,954 P=,053 F ve P Deerleri

Baarmak isteyip de baaramadm birka ey var eklindeki bir gr daha ok Ehli Snnet kader anlayyla rtmektedir. nk Ehli Snnet kader anlayna gre kii istediklerini baarmak iin gayret eder fakat takdiri ilahi izin verirse baarl olabilir. Ehli Snnet kader anlaynda kesin baar olmad gibi mitsizlikte yoktur. Bu ekilde dnen bir kii kazanmak iin mitle alr fakat kazanamad zaman bunu kadere, hikmeti ilahiyeye ve Allahn iradesine vererek ruhsal olarak rahatlam olur. Baarmak isteyip de baaramadm birok ey var eklindeki bir gr daha ok kadere inanmayan ve Allahtan mit etmeyenlerin gr olabilir. Baarmak isteyip de baaramadm hibir ey yok eklindeki bir gr daha ok Mutezili kader algsyla rttrlebilinir. nk Mutezililere gre insanlar istediklerini yapabilirler. Bu sebeple Tablo: 2.31.de de grld gibi baarmak isteyip de baaramadm birka ey var diyenlerin depresyon dzeyleri(x=1.94) birok ey var(x=2.07) diyenlere gre daha dk bir seviyede olduu tespit edilmitir. Bu da bize mitsizliin insan depresyona yatkn hale getirdiini gsteriyor olabilir. Baarmak isteyip de baaramadm hibir ey yok diyenlerin depresyon dzeyinin(x=1.92) dk kmas ise kendini baarl grmenin olumlu tarafn grmemizi salayabilir. Baarmak isteyip de baaramadm birka eydir diyenlerin durumluk ve srekli kayg seviyeleri(x=1.90, x=2.14), birok ey (x=2.08, x=2.27), ve hibir ey yok(x=2.01, x=2.16), diyenlere gre daha dk bir seviyede olduu tespit edilmitir. nsann kendini her eyi baarabilir veya baarsz olarak grmesi Ehli Snnet kader anlayyla uygunluk gstermedii gibi insann kayg seviyesinin ykselmesini de salyor olabilir.

112

Tablo: 2. 27.f. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki


Bamsz Deikenler Mmkn olsa kim olmak isterdiniz? RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY Kendim olmak isterdim Kendimden daha stn biri ok zengin ve mehur Toplam DURUMLUK KAYGI Kendim olmak isterdim Kendimden daha stn biri ok zengin ve mehur Toplam SREKL KAYGI Kendim olmak isterdim Kendimden daha stn biri ok zengin ve mehur Toplam N 274 86 20 380 251 78 19 348 245 80 17 342 X 1,9578 2,1346 1,9000 1,9947 1,9012 2,2519 1,9842 1,9843 2,1465 2,3519 2,2824 2,2013 SD ,49811 ,52699 ,33132 ,50240 ,53079 ,53327 ,55928 ,55082 ,38991 ,39526 ,27211 ,39529 F=8,908 P<.001 F=12,890 P<.001 F=4,510 P<.05 F ve P Deerleri

Kader inanc asndan bakldnda mmkn olsa kendim olmak isterdim gr kadere rza, tevekkl ve Allahn iradesini kabul yani Ehli Snnet kader anlayn gstermektedir. ok zengin ve mehur olmay istemek ise daha iyisini isteme ve mitli olma asndan yine Ehli Snnet kader anlayyla uygunluk gstermektedir. Kendinden daha stn biri olmay istemek ise kendini alak grmek, kadere itiraz ve takdiri ilahiyeden memnuniyetsizliktir. Nitekim tablo: 2.32.de de grld gibi kendim olmak isterdim diyenlerin depresyon dzeyleri(x=1.95) kendimden daha stn biri olmak isterdim(x=2.13) diyenlere gre daha dk bir seviyededir. Bu sebeple kaderine raz olmak insanlarn depresyon seviyelerini dryor, raz olmamak ise depresyon seviyelerini ykseltiyor denebilir. ok zengin ve mehur olmak isterdim diyenlerin depresyon seviyeleri ise en dk seviyededir(x=1.90). Demek ki daha iyisi iin mitli olmak depresyon hastalna en gzel bir tedavi yntemi olabilir. Kendim olmak isterdim diyenlerin durumluk kayg seviyeleri(x=1.90) kendimden daha stn biri(x=2.25) ve ok zengin ve mehur biri olmak isterdim(x=1.98) diyenlere gre daha dk bir dzeyde olduu tespit edilmitir. Bu sebeple kendinden memnun olmayan kaderinden yani kaderini planlayandan memnun deildir, kaderinden memnun olmayan ise her eyden kayg duymaktadr denebilir. Kendim olmak isterdim diyenlerin srekli kayg seviyeleri(x=2.14),

kendimden daha stn biri olmak isterdim(x=2.35) ve ok zengin ve mehur olmak isterdim(x=2.28) diyenlere gre daha dk bir seviyede olduu tespit edilmitir.

113

Verilerin tmne bakldnda kader inanc ve ruh salyla ilgili hipotezimizi destekledii grlmektedir. Buna gre kendini benimseme yani kadere rza insanlarn kayg seviyelerini drmektedir denebilir.
Tablo: 2. 27.g. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki
Bamsz Deikenler Vcudunuzu gzel ve salkl buluyor musunuz? DURUMLUK KAYGI DEPRESYON DZEY RUHSAL DURUM Evet, nk gzel ve salkl Zamana ve yere gre deiiyor Genellikle bulmuyorum, nk daha gzel olabilirdim Toplam Evet, nk gzel ve salkl Zamana ve yere gre deiiyor Genellikle bulmuyorum, nk daha gzel olabilirdim Toplam Evet, nk gzel ve salkl SREKL KAYGI Zamana ve yere gre deiiyor Genellikle bulmuyorum, nk daha gzel olabilirdim Toplam 346 2,2029 ,39695 353 209 114 23 1,9830 2,1050 2,3386 2,4196 ,54989 ,37160 ,39745 ,34435 F=18,067 P<.001 382 213 113 27 1,9966 1,8847 2,0965 2,2833 ,50392 ,53103 ,54632 ,52915 F=10,356 P<.001 N 231 123 28 X 1,8831 2,1487 2,2653 SD ,49239 ,46933 ,48205 F=16,712 P<.001 F ve P Deerleri

Vcudunu gzel ve salkl bulmak Ehli Snnet kader algsyla daha ok uyumlu gibi grnmektedir. nk Ehli Snnet kader algsnda Allahn verdiine kr ve tevekkl vardr. Zamana ve yere gre deiiyor eklindeki bir dnce kiinin iradesiyle ilgili olduu iin daha ok Mutezili kader algsyla uyumlu grnmektedir. Ve vcudumu genellikle gzel ve salkl bulmuyorum, nk daha gzel ve salkl olabilirdim eklindeki ifadeler ise ilahi takdirle direk olarak ilgili olduu iin daha ok Cebriye kader algsyla uyumlu olarak alglanabilinir. Bu gibi ifadeler insann ruh saln deiik oranlarda etkilemektedir. yle ki Tablo: 2.33.te de grld gibi vcudunu gzel ve salkl bulanlarn depresyon dzeyleri(x=1.88), zamana ve yere gre deiiyor(x=2.26) ve genellikle bulmuyorum, nk daha gzel ve salkl olabilirim(x=2.28) diyenlere gre daha dk bir seviyededir. Bu sebeple kadere rza, kanaat ve tevekkl kiinin depresyon dzeyini drc bir etkiye sahiptir denebilir. Ayn ekilde vcudunu gzel ve salkl bulanlarn durumluk ve srekli kayg dzeyleri(x=1.88, x=2.10), zamana ve yere gre deiiyor(x=2.09, x=2.33), ve genellikle bulmuyorum, nk daha gzel ve salkl olabilirim(x=2.28, x=2.41), diyenlere gre daha dk bir seviyededir. Bu verilerin tamam kader algs ve ruh

114

sal ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. nsann vcudunu gzel ve salkl bulmas, kadere olan inancnn yannda kadere rza ve Allaha tevekkln de gstermektedir. Bu gr as insann ruh saln olumlu ynde etkileyebilir. Bu verilere gre vcut yapsndan memnun olmak yani kaderine raz olmak insanlarn kayg seviyelerinin dmesi asndan olumlu bir etkiye sahip olabilir.

Tablo: 2. 27.h. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki


Bamsz Deikenler Herhangi bir ie giritiinizde ne yaparsnz? RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY Yapabiliceim her eyi yapar gerisini Allah'a brakrm Hatr saylr insanlar devreye sokarm i oluruna brakrm Fal baktrrm Toplam DURUMLUK KAYGI Yapabiliceim hereyi yapar gerisini Allah'a brakrm Hatr saylr insanlar devreye sokarm i oluruna brakrm Fal baktrrm Toplam SREKL KAYGI Yapabiliceim hereyi yapar gerisini Allah'a brakrm Hatr saylr insanlar devreye sokarm i oluruna brakrm Fal baktrrm Toplam F ve P N 336 11 21 1 383 311 10 20 1 355 306 10 19 1 347 X 1,9732 2,0260 2,1905 3,0000 1,9952 1,9432 2,2850 2,2025 3,2000 1,9842 2,1899 2,3900 2,2947 2,7000 2,2022 SD ,49911 ,44638 ,54834 . ,50410 ,54270 ,58217 ,52402 . ,54878 ,39619 ,33149 ,46275 . ,39661 F=1,312 P>.05 F=4,474 P<.05 F=2,240 P=,064 Deerleri

Bir ie bavurulduunda yaplabilecek her eyin yaplmasndan sonrasn Allaha brakma eklindeki bir anlay tam olarak Ehli Snnet kader inancyla rtmektedir. Hatr saylr insanlar devreye sokmaya almak ise daha ok Mutezili Kader inancyla uyum salamaktadr. i oluruna brakmak ise Cebriye Kader inancyla daha uygun bir aklama bulmaktadr. Fal baktrmak ise ancak kadere inanmayanlarn ii olabilir. statistiki sonulara, bu ereveden bakmak daha tutarl olacaktr. yle ki tablo: 2.34.te de grld gibi herhangi bir ie giritiimde yapabileceim her eyi yapar gerisini Allaha brakrm diyenlerin depresyon dzeyi(x=1.97) dierlerine gre en dk seviyededir. Hatr saylr insanlar devreye sokarm daha yksek(x=2.02), ii oluruna brakrm daha yksek(x=2.19) ve fal baktrrm diyenlerin depresyon seviyeleri(x=3.00) en yksek seviyede olduu tespit edilmitir. Bu verilere gre kadere inanp tevekkl kurallarn yerine getiren ve elde edecei sonucu imdiden rzayla karlayan kiilerin depresyon seviyeleri dyor denebilir.

115

Yapabileceim her eyi yapar gerisini Allaha brakrm diyenlerin durumluk ve srekli kayg seviyeleri(x=1.94, x=2.18) dierlerine gre en dk seviyededir. i oluruna brakrm(x=2.20, x=2.29) hatr saylr insanlar devreye sokarm(x=2.28, x=2.39), ve fal baktrrm(x=3.20, x=2.70) diyenlerin durumluk ve srekli kayg seviyeleri srayla ykselmektedir. Bu verilerin tamam kader algs ve ruh sal ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. Bu verilere gre kadere inanarak gayretten sonra tevekkl eden kiilerin kayg seviyelerinin dt sylenebilir. Ayrca dier klara baktmzda da kader inancndan uzaklaldka hatta Ehli Snnet kader anlayndan uzaklaldka kayg seviyelerinin ykseldii sylenebilir.
Tablo: 2. 27.. Kader Alglar le Ruh Sal Arasndaki liki
Bamsz Deikenler Kiisel gelecekleri hakkndaki grleri RUHSAL DURUM DEPRESYON DZEY ok mitliyim mitliyim Kararszm mitsizim ok mitsizim Toplam DURUMLUK KAYGI ok mitliyim mitliyim Kararszm mitsizim ok mitsizim Toplam SREKL KAYGI ok mitliyim mitliyim Kararszm mitsizim ok mitsizim Toplam F ve P N 62 229 63 20 7 381 60 207 58 18 8 351 55 209 55 19 6 344 X 1,7327 1,9595 2,2676 2,3857 2,1020 1,9985 1,6858 1,9551 2,2388 2,4306 2,2250 1,9865 2,0573 2,1457 2,4445 2,4474 2,5500 2,2031 SD ,42306 ,46393 ,53789 ,47062 ,53905 ,50326 ,44618 ,53384 ,47361 ,61313 ,60000 ,54896 ,38615 ,38171 ,30103 ,39738 ,35355 ,39545 F=12,554 P<.001 F=12,508 P<.001 F=13,855 P<.001 Deerleri

nsann kiisel gelecei hakkndaki mit derecesi onun Allaha ve kadere olan imannn derecesini gsterir. Allaha ve kadere tam manasyla iman eden kiinin mitsiz olmas mmkn grnmemektedir. Ehli Snnet kader algsna sahip olanlar ise Cebriye ve Mutezile kader algsna sahip olanlardan daha fazla mitvar olurlar. nk Mutezile kader algsna sahip olanlar kendilerine gvenmektedir. Bu ise Allahtan mit etmeyi zayflatmaktadr. Cebriye kader algsna sahip olanlar ise beklenti ve mitten ziyade kabulle yetinmektedirler. mit ise insana evk vererek onu gayrete getirir. Bu ekilde baktmzda tablo: 2.35.de de grld gibi kiisel gelecekleri hakkndaki mit seviyelerine gre ruhsal salk gstergeleri deimektedir. Bu ise kader algs ve ruh

116

sal ile ilgili hipotezimizi desteklemektedir. yle ki; kiisel geleceim hakknda ok mitliyim diyenlerin depresyon dzeyleri ile durumluk ve srekli kayg dzeyleri en dk(x=1.73, x=1.68, x=2.05), mitliyim diyenlerin daha yksek(x=1.95, x=1.95, x=2.14), kararszm diyenlerin daha yksek(x=2.26, x=2.23, x=2.444), mitsizim diyenlerin daha da yksek(x=2.38, x=2.43, x=2.447) ve ok mitsizim diyenlerin dierlerine gre en yksek (x=2.10, x=2.22, x=2.55) seviyede olduu tespit edilmitir. mit, kader inancnn insana salad en nemli faydalardan birisidir. Kii ancak kader inancyla Allah! bulur ve ona gvenerek ondan mit ettiklerini bekleyebilir. Bu sebeple ileriye ynelik mit dzeyinin, psikoterapide hem koruyucu hem de tedavi edici etkenlerden birisi olarak kabul edilmesi ve kullanlmas konumuzu destekler mahiyettedir.224 Kader anlaylarn incelediimizde, Cebriyeci kader anlayna sahip olanlarn daha ok raz olma durumunda, Mutezililerin daha ok faaliyet durumunda, Ehli Snnet kader anlayna sahip olanlarn ise bu durumlara art olarak mit durumunda olduklar sylenebilir. Bu durumun ise ruh sal asndan en olumlu durum olduu sylenebilir.

224

Karaca, Kader nanc-Kayg likisi zerine Empirik bir Aratrma, s.11

117

SONU Psikiyatristler, ruh sal asndan insanlar iki gruba ayrmlardr. Stresten ok etkilenen kiilere A kiilik tipine sahip kiiler, stresten az etkilenen kimselere ya da daha az strese giren kimselere B kiilik tipine giren insanlar ad verilmektedir. A kiilik tipinin zellikleri; bu tip kiiler idealist, mkemmeliyeti, amalarna ulamak iin dinamik, hareketli, mcadeleci, bakalarnn nne gemek iin srekli rekabet etmekten holanan, kaybetmeyi iine sindiremeyen, saldrgan, fkeli ve dmanlk duygularn kolayca ortaya koyabilen, eletirmekten kanmayan, aceleci, verilen ileri zamannda bitirme gayretinde olan, verdii sze sadk, sorumluluk duygusu yksek, hepsi olmasa bile birounun bencil, kendi karlarn her eyin zerinde tutan, baarya erimek ve kazanmak iin ilerini her eyden stn tutan kimselerdir. Bu kiilikte olan insanlar, srekli mcadeleci bakalar ile yarma halinde baarszla tahamml edememe, baka insanlarla srekli atma, onlar tarafndan kskanlan ve onlar kskanma duygularn youn biimde yaadklar iin srekli stresli bir yaam srerler ve gen yata stresin getirdii sorunlar yaarlar. B kiilik tipinin zellikleri ise; Bu tip kiiler bakalar ile yarmaktan ve iddialamaktan holanmaz. Mkemmele ulamak iin aba gstermezler, heyecan ve telaa kaplmazlar, sakin ve yumuak kimselerdir, sabrldrlar, zaman basksn ve snrlamasn hissetmez, sorumluluk duygusu yksek deildir, her eyi oluruna brakma eilimindedirler, ar ve eitli i yklenmekten holanmaz. Amirleri tarafndan baarlarnn takdir edilmesine ok nem vermezler. Kendilerine, ailelerine ve hobilerine zaman ayrrlar. Daha sosyal ve dier gam bir davran sergilemekten holanr. Her insann hata yapabileceini dnr, kusursuzluk araynda deildir, astlar onunla almaktan zevk duyarlar. Her eyi ciddiye almazlar, en ciddi konularda dahi iin espritel tarafn bulur, etrafndaki insanlar yattrr ve rahatlatr. Kendisine ve dier insanlara kar hogr ve tolerans dzeyi yksek, hatalara kar affedicidirler. Btn bu zellikleri B tipi kiilie yatkn insanlarn bakalar ile uzlamac, geimkar, ar hrsl ve bencil olmayan, diergam, mkemmellik peinde olmayan, toleransl ve affedici davranlar stres dzeylerini drc bir etki yapar ve stresin dourduu sorunlar dert etmez ve daha az

118

hissederler.225 Burada kk farklarla birlikte B kiilik tipi, kadere inanan kiinin zelliklerine uygunluk gstermektedir. slam dininin btn esaslar gibi kader inanc da dier inanlarla bir btnlk arz etmektedir. Ancak kader inanc Allah inancyla ayn zamanda btnlemi bir zellie sahiptir. nk kadere iman Allaha iman, Allaha iman da kadere iman byk lde beslemektedir. Bu sebepledir ki kadere iman, insana verdii gven ve destekle ruh sal iin olumlu katklarda bulunmaktadr. Psikolojik perspektiften bakldnda kader inanc, sadece dier inan esaslarn deil btn bir dini, inanan insann aktif uuruna tayan karakteristik bir zellik tamaktadr. Bylece, Allah inancnn ekseninde varlk bulan dinin, inanan insann dnyasnda canllk kazanmas ve hayatiyetini devam ettirmesi konusunda bir tr sigorta ilevi gren kader inancnn esas fonksiyonu, btn bir dini hayat beslemesi olarak karmza kmaktadr. Zira kader inanc nemli lde psikoterapik ilevsellii de olan; alma ve gvenme; snma ve inanlan varln yardmn bekleme, en olumsuz durumlarda bile mit var olma; olumlu durumlarda ise kibirlenip tedbiri elden brakmama, inanlan varlk ile ilikiyi kesmeyip, bilakis takviye etme gibi hayat asndan son derece nemli faktrleri aktive etmektedir. Bu zellikleriyle insan hayatnn tamamn kuatan kader inancnn, dini inanc besleyen en nemli kaynaklardan biri olduu sylenebilir. 226 Aratrmamzda elde ettiimiz bulgular, kader alglar ile dindarlk Arasnda kuvvetli bir iliki olduunu ortaya koymutur. Deneklerin kader alglarna gre dindarlk dzeylerinin deitii grlmtr. yle ki Ehli Snnet kader algsna sahip olanlarn dini inan, dini davran ve isel dini motivasyon seviyelerinin dier kader alglamalarndan (Mutezili, Cebriyeci) daha yksek kt tespit edilmitir. Aratrmada elde edilen bulgular, kader algsnn insanlarn ruh saln olumlu ynde etkiledii sonucunu byk lde destekler mahiyettedir. yle ki kader inancna sahip kiilerin, kader inanc zayf olanlara gre ruh sal gstergelerinin daha olumlu bir seviyede olduu grlmtr. Ayrca Ehli Snnet kader algsna sahip olanlarn dierlerine gre daha kanaatkr olmalar sebebiyle daha gayretli ve mitli olduklar grlmtr.

225 226

Erol Eren, rgtsel Davran ve Ynetim Psikolojisi, Beta Yaynlar, stanbul, 1998, s. 236 Karaca, Kader nanc-kayg likisi zerine Empirik Bir Aratrma, s.14

119

KAYNAKLAR Alper, Hlya, mann Psikolojik Yaps, Rabet Yaynlar, stanbul, 2002. Ardasal, Rasim, Medikal Psikoloji, stanbul, 1977. , Rasim, Ruh Hastalklar, Ankara Tp Fakltesi Yay., Ankara, 1969. Armaner, Neda, Din Psikolojisine Giri, Ayyldz Matbaas, Ankara, 1980. , Neda, nan ve Hareket Btnl Bakmndan Din Terbiyesi, Milli Eitim Basm Evi, stanbul, 1967. Aydemir, ., Gvenir, T., Key, L., Kltr, S., Hastane Anksiyete ve Depresyon lei Trke Formunun Geerlilik ve Gvenilirlii, Trk Psikiyatri Dergisi, sy: 8, 280-287, 1977. , mer, Krolu, Erturul, Psikiyatride Kullanlan Klinik lekler, Hekimler Yayn Birlii, Ankara, 2000. Baymur, Feriha, Genel Psikoloji, nklap Kitabevi, stanbul, 1994. B. Evdin, Psiko-Yoga, Say Kitap Pazarlama, stanbul, 1982. Cevizci, Ahmet, Paradigma Felsefe Szl, Paradigma Yaynlar, stanbul, 2000. aatay, Neet, ubuku, brahim Agah, slam Mezhepleri Tarihi, Ankara nv. lahiyat Fak. Yaynlar, Ankara, 1985. ifter, smail, Psikiyatri, Hekimler Yayn Birlii, Ankara, 1991. En, Mitat, Ruh Sal Bilgisi, Ankara, 1973. Eren, Erol, rgtsel Davran ve Ynetim Psikolojisi, Beta Yaynlar, stanbul, 1998. Erku, Adnan, Psikoloji Terimleri Szl, Doruk Yaynlar, Ankara. Glck, erafettin, Kelam Asndan nsan ve Fiilleri, Kayhan Yay., stanbul, 1979. , erafettin, Toprak, Sleyman, Kelam, Seluk nv. Yay., Konya, 1988. Gle, Cengiz, Krolu, Erturul, Psikiyatri Temel Kitab, Hekimler Yayn Birlii, Ankara, 1998. , Cengiz, Psikoterapiler, Hekimler Yayn Birlii, Ankara, 1993. Hkelekli, Hayati, Din Psikolojisi, TDV Yaynlar, Ankara, 1998. bn Manzur, Cemaluddin Muhammed, Lisanul-Arap, Daru Sadr, Bayrut, 1968.

120

Karaca, Faruk, Din Psikolojisinde Metot Sorunu ve Bir Dindarlk leinin Trk Toplumuna Standardizasyonu, EKEV Akademi Dergisi, c.II, sy: 4, 187-202. , Faruk, Kader nanc-kayg likisi zerine Empirik Bir Aratrma, Yaynlanmam Makale. Karaay, Yusuf, Bir Psikiyatristle Sohbetler, Zafer Yaynlar, stanbul, 2001. Klavuz, Saim, slam Akaidi ve Kelama Giri, Ensar Neriyat, stanbul, 1998. Kota, Mnir, niversite rencilerinde Dine Bak, Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara, 1995. Kk, Mustafa, Nurettin Topuda Mistik man, Ata. nv. lahiyat Fak. Dergisi, Say:11, Erzurum, 1997. Kknel, zcan, Depresyon, Altn Kitaplar Yaynlar, stanbul, 1992. , zcan, Gnlk Hayatta Ruh Sal, Alfa Yay., stanbul, 2000. , zcan, Psikiyatri, Nobel Tp Kitabevi, stanbul, 1989. , zcan, zuurlu, Kurban, Tpta Ruhbilim, stanbul nv. Tp Fak. Yaynlar, stanbul, Mehmedolu, Ali Ulvi, Kiilik ve Din, Dem Yaynlar, stanbul, 2004. Muhammed Ebu Zehra, slamda Siyasi ve tikadi Mezhepler Tarihi, (evirenler: Ethem Ruhi Flal, Osman Eskiciolu), Yamur Yaynlar, stanbul, 1970. ner, Necla, Trkiyede Kullanlan Psikolojik Testler, Boazii niversitesi Yaynlar, 3. Basm, stanbul, 1997. , N. ve Le Compte, A., (Sreksiz) Durumluk-Srekli Kayg Envanteri Elkitab, Boazii niversitesi Yaynlar, stanbul, 1985. ztaba, Ltfi, Psikoloj, nklap ve Aka Kitabevleri, stanbul. ztrk, M. Orhan, Ruh Sal ve Bozukluklar, Hekimler Yay. Birlii, Ankara, 1994. ztrk, Yener, Kaderle Alakal Yeni Yorumlara Eletirel Bir Bak, Ekev Akademi Dergisi, Yl:7, say:14, Erzurum, 2003. Peker, Hseyin, Din Psikolojisi, Aksiseda Matbaas, 2. Bask, Samsun, 2000. Saygl, Sefa, Strese Son, Tdav Yaynlar, stanbul, 2000. Songar, Ayhan, Psikiyatri, Gl Matbaas, stanbul, 1971. , Ayhan, Psikobiyoloji ve Ruh Hastalklar, Serhat Datm Yaynevi, stanbul, 1980.

121

, Ayhan, Seminer II, st. nv. Tp Fak. Yaynlar, stanbul, 1978. evki, Yavuz Yusuf, slam Ansiklopedisi, Diyanet Yaynlar, Kader Maddesi, c.24, stanbul, 2003. Tarhan, Nevzat, Kendinizle Bark Olmak, Zafer Yaynlar, stanbul, 2001. Ta, Kemalettin, Dindarlk lei: Dini Tutumlar zerine Bir Aratrma, Tabula Rasa Felsefe ve Teoloji Dergisi, 2003, yl. 3, sy. 8. Taylan, Necip, lim Din, ar Yaynlar, stanbul. Topalolu, Bekir, Kelam lmi, Damla Yaynevi, stanbul, 1988. Tmer, Gnay, Kk, Abdurrahman, Dinler Tarihi, Ocak Yay., Ankara, 1993. Uluda, Sleyman, Kelam Dersleri, rfan Yaynlar, stanbul, 1969. Vergote, Antoine, Din nan ve inanszlk ev: Do.Dr. Veysel Uysal, M. . . F.V. Yaynlar, stanbul, 1999. Yavuz, Kerim, Gnmzde Din Psikolojisi, Ata. nv. lahiyat Fak. Dergisi, Say:8, Erzurum, 1998. Yldrm, Tamer, Varolusal man, Tabularasa, Yl 3, Say: 7, 2003. Yksel, Nevzat, Ruh Hastalklar, II. Bask, izgi Tp. Yaynlar, Ankara, 2001.

122

ANKET FORMU
Elinizdeki anket formu, insanlarn baz konularda kendi duygu, dnce ve kanaatlerini ifade etmek amacyla kullandklar baz cmle ve sorulardan olumaktadr. Sizden, ankette bulunan maddeleri dikkatlice okuyup, her birinde belirtilen kanaatlere ne kadar katldnz iaretlemeniz istenmektedir. Her insann duygu ve dnceleri birbirinden farkl

olabileceinden, maddeleri evrenin etkisinde kalmadan iaretleyiniz. Sorulara vereceiniz cevaplar, bilimsek aratrma dnda kesinlikle kullanlmayacaktr. Aratrmann gvenilir ve geerli sonular ortaya koyabilmesi iin, cevaplarnzn samimi bir ekilde verilmesinin byk nemi vardr. Hibir eyden ekinmeden anket sorularn cevaplayabilmeniz amacyla, sizden kimliinizle ilgili hibir bilgi istenmemektedir. Vereceiniz samimi ve iten cevaplar iin imdiden teekkrler Yusuf KANDEMR Master rencisi
1)Yanz 2)Cinsiyetiniz 3)Medeni haliniz 1 ( ) Erkek 1 ( ) Evli 2 ( ) Bayan 2 ( ) Bekar 3 ( ) Birlikte yayor

Do. Dr. Faruk KARACA Danman

4 ( ) Boanm 5 ( ) Ayr yayor 6 ( ) Ei vefat etmi 4)Eitim dzeyiniz 1 ( ) Okur-yazar deil 3 ( ) lkretim 5 ( ) Yksek okul-Faklte 2 ( ) Okur-yazar fakat bir okul bitirmemi 4 ( ) Lise 6 ( ) Yksek lisans/Doktora

5)iniz..renciyseniz renim grdnz alan. 6)Sosyo-ekonomik dzeyiniz 1 ( ) Dk (Aylk gelirim 100 ytlnin altndadr)

2 ( ) Ortann alt (Aylk gelirim 101-300 ytl arasdr) 3 ( ) Orta 5 ( ) st 7)Sizce kader nedir? 1 ( )Rzgarn nndeki yaprak gibiyiz, ne tarafa eserse o tarafa gideriz. 2 ( )Kader, kiinin istedii eyi Allahn takdir etmesiyle oluan eydir. Ancak baz eyler vardr ki (deprem, sel, lm vb.) bu konularda insanlarn istekleri bir eyi deitirmez. 3 ( )Herkes kendi kaderini kendi yazar. 8)Afetlerin kayna sizce nedir? 1 ( )Her eyin sahibi olan Allahtr 9)Baarmak her zaman elinizde mi? 1 ( )Genellikle 2 ( )Bazen 3 ( )Hibir zaman 4 ( )Her zaman 2 ( )Hatalarmzdr 3 ( )Tabiattr (Aylk gelirim 301-750 ytl arasdr) (Aylk gelirim 1500 ytlnin stndedir) 4 ( ) Ortann st (Aylk gelirim 751-1500 ytl arasdr)

123

10)Tm abanza ramen baaramazsanz ne yaparsnz? 1 ( )Nasip deilmi dier sefere 2 ( )Daha fazla almam gerek 3 ( )Kendimi alkolle teselliye alrm 4 ( )Kahreder ve vazgeerim 11)Sizce olaylarn asl gidi yolunu kim belirliyor? 1 ( )Allah 2 ( )Sosyal hayat 3 ( )nsann kendisi

12)Baarmak isteyip de baaramadklarnz var m? 1 ( )Bir ka ey 2 ( )Bir ok ey 13)ayet olsa kim olmay isterdiniz? 1 ( )Kendim olmak isterdim 2 ( )Kendimden daha stn biri olmak isterdim 3 ( )ok zengin ve mehur olmak isterdim 14)Vcudunuzu gzel ve salkl buluyor musunuz? 1 ( )Evet,nk gzel ve salkl 2 ( )Zamana ve yere gre deiiyor 3 ( )Gellikle bulmuyorum, nk daha gzel olabilirdim 15)Herhangi bir ie giritiiniz zaman ne yaparsnz? 1 ( )Yapabileceim her eyi yapar gerisini Allaha brakrm 2 ( )Hatr saylr insanlar devreye sokarm 3 ( )i oluruna brakrm 4 ( )Fal baktrrm 16)Dzenli spor ve egzersiz yapar msnz? 1 ( )Evet 2 ( )Hayr 3 ( ) Hibir ey yok

17)Sizce dzenli beslenebiliyor musunuz? 1 ( )Her zaman 2 ( )Bazen 3 ( )Hibir zaman

18)Bo zamanlarnzda ne yaparsnz? 1 ( )Hibir ey 4 ( )Gezerim 2 ( )Televizyon seyrederim 5 ( )Al veri yaparm 3 ( )Kitap okurum 6 ( )Dnrm

7 ( )nternete giderim 8 ( )Arkadalarmla muhabbet ederim 9 ( )Baka ltfen belirtiniz 19)Sosyal ilikileriniz hangi dzeydedir? 1 ( )ok iyi 2 ( )Normal 3 ( )Kt 4 ( )ok kt

20)Aile ii ilikileriniz hangi dzeydedir? 1 ( )ok iyi midir? 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayr 2 ( )Normal 3 ( )Geimsiz 4 ( )ok geimsiz 21)Yapmakta olduunuz i (eitim grdnz alan), gerekten istediiniz, idealiniz olan i veya meslek

124

22)Kiisel geleceiniz hakknda ne dnyorsunuz? 1 ( ) ok mitliyim 3 ( ) Kararszm 2 ( ) mitliyim 4 ( ) mitsizim 5 ( ) ok mitsizim

23)Hangi sklkta televizyon seyredersiniz? 1 ( ) ok sk 1 ( ) ok sk 2 ( ) Ara sra 2 ( ) Ara sra 3 ( ) ok az 3 ( ) ok az 4 ( ) Hi 4 ( ) Hi 24)Hangi sklkta sigara kullanyorsunuz?

25)Hangi sklkta alkol kullanyorsunuz? 1 ( ) ok sk 2 ( ) Ara sra 3 ( ) ok az 4 ( ) Hi

26)Mutlak kudret sahibi olan Allah birdir ve gerekten mevcuttur. 1 ( ) Tamamen katlyorum 3 ( ) Katlmyorum 1 ( ) Tamamen katlyorum 3 ( ) Katlmyorum 2 ( ) Katlyorum 4 ( ) Hi katlmyorum 2 ( ) Katlyorum 4 ( ) Hi katlmyorum

27)Ahiret gn ve lmden sonra hayat vardr.

28)Kuranda anlatlanlar dorudur ve Kuran gnmze kadar deiiklie uramamtr. 1 ( ) Tamamen katlyorum 3 ( ) Katlmyorum 2 ( ) Katlyorum 4 ( ) Hi katlmyorum

29)Melekler Allahn yaratt varlklardr. 1 ( ) Tamamen katlyorum 3 ( ) Katlmyorum 2 ( ) Katlyorum 4 ( ) Hi katlmyorum

30)Hz. Muhammed Allahn kulu ve Peygamberidir. 1 ( ) Tamamen katlyorum 3 ( ) Katlmyorum 2 ( ) Katlyorum 4 ( ) Hi katlmyorum

31)Kader vardr, hayr (iyilik) ve er (ktlk) Allahtan gelir. 1 ( ) Tamamen katlyorum 3 ( ) Katlmyorum 32)Farz olan ibadetlerimi yaparm. 1 ( ) Her zaman 2 ( ) ou zaman 3 ( ) Bazen 4 ( ) Hibir zaman 33)Nafile ibadetleri (farz olmayan) yerine getiririm. 1 ( ) Her zaman 2 ( ) ou zaman 3 ( ) Bazen 4 ( ) Hibir zaman 2 ( ) Katlyorum 4 ( ) Hi katlmyorum

34)Dinin sosyal hayat ile ilgili kurallarn yerine getirme hususunda aba sarf ederim. 1 ( ) Her zaman 2 ( ) ou zaman 3 ( ) Bazen 4 ( ) Hibir zaman

35)slam tebli etme (bakalarna anlatma) hususunda gayret gsteririm. 1 ( ) Her zaman 1 ( ) Her zaman 2 ( ) ou zaman 2 ( ) ou zaman 3 ( ) Bazen 3 ( ) Bazen 4 ( ) Hibir zaman 4 ( ) Hibir zaman 36)Allahn rzasna uygun hareket etmeye alrm.

37)Dinimin yasaklad eyleri yapmaktan saknrm. 1 ( ) Her zaman 2 ( ) ou zaman 3 ( ) Bazen 4 ( ) Hibir zaman

125

38) Eskiden zevk aldm eylerden hala zevk alyorum. Ayn eskisi kadar Pek eskisi kadar deil Yalnzca biraz eskisi kadar Neredeyse hi eskisi kadar deil 39) Glebiliyorum ve olaylarn komik tarafn grebiliyorum. Her zaman olduu kadar imdi pek o kadar deil imdi kesinlikle o kadar deil Artk hi deil 40) Kendimi neeli hissediyorum. Hibir zaman Sk deil Bazen ou zaman 41) Kendimi sanki durgunlam hissediyorum. Hemen hemen her zaman ok sk Bazen Hibir zaman 42) D grnme ilgimi kaybettim. Kesinlikle Gerektii kadar zen gstermiyorum Pek o kadar zen gstermeyebiliyorum Her zamanki kadar zen gsteriyorum 43) Olacaklar zevkle bekliyorum. Her zaman olduu kadar Her zamandakinden biraz daha az Her zamandakinden kesinlikle daha az Hemen hemen hi 44) yi bir kitap, televizyon ya da radyo programndan zevk alabiliyorum. Sklkla Bazen Pek sk deil ok seyrek

126

Katlmyorum
(1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1) (1)

fadelerde verilmi olan kanaatlere ne kadar katldnz iaretlemenizdir.Ltfen kimsenin etkisi altnda kalmadan, her maddeyi hzlca okuyup, kiisel durumunuzu en iyi yansttna inandnz seenein altndaki rakam iaretleyiniz.

45)Bursa, Erzurumdan daha ok gelimi bir ehirdir....(4) 46)Spor, insanlar birbirlerine kaynatrr....(4) 47)Dini inanlarm btn hayatm kapsar.......(4) 48)Souk, insan vcuduna scaktan daha faydaldr....(4) 49)Karate, ata sporumuzdur.....(4) 50)Hayatmda, Allahn varln tecrbi olarak hissediyorum....(4) 51)Son yollarda kanser vakalar olduka oalmtr.......(4) 52)Bir kimse her nemli karar aamasnda Allahn hidayetini (rehberliini) istemelidir......(4) 53)Herkes, maddi imkanlar lsnde harcama yapmaldr...(4) 54)Dini inanlarm baz durumlarda fiillerimi kstlar.....(4) 55)Trkiye olimpiyat oyunlarna ev sahiplii yapabilir......(4) 56)Kediler, kaplanlardan daha hzl koarlar...(4) 57)Benim iin hibir ey, (yapabildiim en iyi bir ekilde) Allaha ibadet etmekten daha nemli deildir..(4) 58)retmenlik meslei, mhendislikten daha saygndr....(4) 59)Dinimi dier btn dnyevi ilerimin zerinde tutmaya azami gayret sarf ederim...(4) 60)Filler son derece zeki hayvanlardr.(4) 61)nsan iin en sadk hayvan, kpektir...(4) 62)Dini inanlarm hayata bak am belirler....(4) 63)Uzayda, henz tespit edilemeyen bir ok gezegen vardr...(4) 64)Ahlaki bir hayat yaadm srece neye inandm o kadar nemli deil.(4) 65)Ak ake, kara gn iindir....(4) 66)nsan doduu yerde deil, doyduu yerde yaar..(4) 67)Dini deerlerin (inanlarn) gnlk ilerimi etkilemesine izin vermem.....(4) 68)Paris, Londradan daha gelimi bir ehirdir......(4) 69)Hayatta dinden ok daha nemli eyler olduuna inanyorum...(4)

(3) (3) (3) (3) (3) (3) (3)

(2) (2) (2) (2) (2) (2) (2)

Kararszm

Anketin bundan sonraki blmnde sizden istenen,

(3) (3) (3) (3) (3) (3) (3)

(2) (2) (2) (2) (2) (2) (2)

(3) (3) (3) (3) (3)

(2) (2) (2) (2) (2)

(3) (3) (3)

(2) (2) (2)

(3) (3) (3)

(2) (2) (2)

Hi Katlmyorum
(0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0) (0)

Tamamen Katlyorum

Katlyorum

127

Hi 70)u anda sakinim.. (1) 71)Kendimi emniyette hissediyorum.... (1) 72)u anda sinirlerim gergin (1) 73)Pimanlk duygusu iindeyim. (1) 74)u anda huzur iindeyim (1) 75)u anda hi keyfim yok. (1) 76)Bama geleceklerden endie ediyorum.. (1) 77)Kendimi dinlenmi hissediyorum... (1) 78)u anda kayglym.. (1) 79)Kendimi rahat hissediyorum.... (1) 80)Kendime gvenim var..... (1) 81)u anda asabm bozuk.... (1) 82)ok sinirliyim..(1) 83)Sinirlerimin ok gergin olduunu hissediyorum.....(1) 84)Kendimi rahatlam hissediyorum...... (1) 85)u anda halimden memnunum............ (1) 86)u anda endieliyim....... .(1) 87)Heyecandan kendimi akna dnm hissediyorum.......... (1) 88)u anda sevinliyim.............(1) 89)u anda keyfim yerinde...........(1) 90)Genellikle keyfim yerindedir.......(1)

Biraz (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2)

ok (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3)

Tamamiyle (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4)

128

Hemen ok Hibir zaman Bazen zaman 91)Genellikle abuk yoruluyorum......... (1) (2) (3) 92)Genellikle kolay alarm........(1) 93)Bakalar kadar mutlu olmak isterim..........(1) 94)abuk karar vermediim iin frsatlar karrm.... (1) 95)Kendimi dinlenmi hissederim.....(1) 96)Genellikle sakin,kendime hakim ve soukkanlym.....(1) 97)Glklerin yenemeyeceim kadar biriktiini hissederim...(1) 98)nemsiz eyler hakknda endielenirim...(1) 99)Genellikle mutluyum....(1) 100)Her eyi ciddiye alr ve etkilenirimi.......(1) 101)Genellikle kendime gvenim yoktur.......(1) 102)Genellikle kendimi gvende hissederim..(1) 103)Skntl ve g durumlarla karlamaktan kanrm....(1) 104)Genellikle kendimi hznl hissederim......(1) 105)Genellikle hayatmdan memnunum......(1) 106)Olur olmaz dnceler beni rahatsz eder.(1) 107)Hayal krklklarn ylesine ciddiye alrm ki hi unutamam.(1) 108)Akl banda ve kararl bir insanm...(1) 109)Son zamanlarda kafama taklan konular beni tedirgin ediyor..(1) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (2) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3) (3)

Hemen Her zaman (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4) (4)

129

ZGEM Samsunun Vezirkpr ilesinde dodu. lk ve orta renimini Vezirkprde, yksek renimini Erzurum Atatrk niversitesi lahiyat Fakltesinde tamamlad. 1999 ylnda Erzurumda snf retmeni olarak memuriyete atand. Halen ayn grevi srdrmektedir. Evli ve bir ocuk babasdr.

You might also like