You are on page 1of 38

M..

lhiyat Fakltesi Dergisi


30 (2006/1), 51-88
Sofyal Bl Efendinin Kaz ve Kader Rislesi ve
Ayn- Sbite Asndan nsann Sorumluluu
Dr. Hatice K. ARPAGU
*


zet
Makale bnl-Arab rihleri arasnda bulunan Osmanl mellifi Sofyal Bl Efendinin Kaz ve
Kader Rislesinin tahkikli neir ve tercmesini yaptktan sonra meseleyi deerlendirmeyi ama-
lamaktadr. Bundan tr ncelikle ayn- sbite meselesini ihds eden bnl-Arabnin konuyu
ele al incelenecektir. Ancak mesele olduka geni ve kapsaml olduundan yalnzca insann
zgrlyle alkal olarak ayn- sbite kavram zerinde durulacaktr. Sz konusu temel bilgile-
rin ardndan da ayn- sbite kavramnn kaz ve kader meselesine katks zerinde durulup de-
erlendirilecektir.
Anahtar Kelimeler: Sofyal Bl Efendi, Kaz ve Kader Rislesi, ayn- sbite, kaz, kader, sre
felsefesi.
Abstract
This article intends to give the critical edition of treatise on al-Qada al-Qadar composed by
Sofyali Bali Efendi. In additon to this analysis of the text will be given. We will also examine Ibn
Arabi and his invention of al-ayn al-thbita (immutable entities). However this issue is very
extensive and comprehensive, so it will be studied only al-ayan at-thabita (immutable entities)
pertaining to freedom of man. After this introduction the contribution of al-ayn al-thbita
(immutable entities) over the problem of destiny will be discussed and evaluated.
Key Words: Sofyali Bali Efendi, treatise on al-qada al-qadar, al-ayn al-thbita (immutable enti-
ties), qada, qadar, process philosophy.

Kaz ve kader meselesi bir ynyle Allah tasavvurunu ilgilendirirken dier
ynyle de insan konu edinmektedir. Sz konusu nitelikler de onun neredeyse
insanla edeer tarihe sahip olmasna ve hemen tm dnce sistemlerine konu
olmasna sebebiyet vermitir. Hatt bu tarih nitelik onun dinler kadar felsefeye
de konu edinilmesini salam ve deiik bak alar ve yaklamlarla incelenme-
sine vesile olmutur. slm dncesi de insanln ortak meselesine katkda
bulunacak bak alar ve yaklamlaryla dnce tarihi iinde yerini almtr.
Onun meseleye bakn, dnyaya imtihan edilmek zere gnderilmi olan insa-
nn yapt fiillerde iradesini nasl ve ne kadar kulland, dier bir ifadeyle yap-
tklarndan dolay sorumlu olup olmad eklinde zetlemek mmkndr.
Aslnda meselenin anlalr olmas iin Allahn ilim sahibi olmas, Allahtan
baka eylerde zorunluluu gerekli klar m? Ya da bir yandan Allaha ezel ilim

*
M.. lhiyat Fakltesi Kelm Anabilim Dal Aratrma Grevlisi.
52 Hatice K. Arpagu
atfedilirken dier yandan insann hr irade sahibi olduu sylenebilir mi? ve
Allahn ezeli ilmiyle birlikte insann zgrln telif etmek mmkn mdr?
gibi akla gelen sorularn cevaplandrlmas gerekmektedir.
Bu makalede Bl Efendinin
1
kaz ve kader rislesi esas alnarak meselenin
temellendirilmesine gidilecektir. Bu amala ncelikle konuyla balantl olacak
tarzda Allah tasavvuru ve bilgisel imkn asndan Allah-lem-insan ilikisi
2

zerinde durulmas kanlmazdr. Ancak almann snrlar belli olduundan bu
ekildeki bir giriten hareket etmek makaleyi farkl boyutlara tayacaktr. Bun-
dan tr bu makaleye esas olan Allahn ilmi ile insan ve lem arasnda arac
konumunda bulunan ayn- sbite kavram zerinde durmak isabetli olacaktr.
Nitekim Bl Efendi de vahdet-i vcd felsefesinin Osmanl corafyasndaki
temsilcilerinden biri olarak bu esastan hareket etmitir. Kaz ve kader meselesini
ayn- sbite kavram, yani Allahn ilmi ve insan gz nnde bulundurularak
incelemitir. Bu amala meselenin temellendirilmesi, hatt daha iyi anlalmas
asndan ayn- sbitenin ne olduuna aklk getirmek gerekmektedir. Ancak
ayn- sbitenin, kaz-kader meselesi kadar Allahn yaratmasyla da yakndan
alkas bulunduunun belirtilmesi isabetli olacaktr.
Ayn- sbite kavram slm dncesinde ilk defa bnl-Arab tarafndan
ele alnan ve Efltunun ideler nazariyesini hatrlatan, ancak bu nazariyeden
daha derin ve kompleks bir konudur.
3
Ayn anlay daha sonra onun takipileri
tarafndan devam ettirilip gelitirilmitir ki Bl Efendi de onun Osmanl coraf-
yasndaki rihlerinden ve takipilerinden biridir. Bundan dolay ncelikle
bnl-Arabnin dncesinde ayn- sbitenin ne anlama geldiini aklamak
gerekmektedir. Onun dncesinde ayn- sbite Allah ile lem arasnda arac
konumunda bulunduundan bir anlamda Allah-lem ve insan arasndaki iliki-
nin odak noktasn oluturmaktadr. Dolaysyla onun dnce sisteminde ayn-
sbite teriminin ne anlama geldiini ve yerini aklamak konunun anlalr
olmasna katkda bulunacaktr. Ksa bir tanm yaplacak olursa ayn- sbiteye,
Hakkn ilk tecellsi denilebilir. nk somut varlk haline gelmeden nce zhir
lemdeki eyler Allahn ilh ztnda kuvve halinde bulunmaktadrlar. Bunlar
varlnn ideleri olarak Allahn kendi hakkndaki bilgisiyle ayn olan ezel

1


Bl Efendinin hayat ve eserleriyle ilgili olarak bk. Sadeddin Nzhet Ergn, Trk airleri,
stanbul 1936-1945, II, 737-740; Mustafa Kara, Sofyal Bl Efendi, DA, V, 20-21.
2


Konuyla ilgili olarak bk. Hatice K. Arpagu, Allah-nsan likisinde Rahmet-Gazab, M..
lhiyat Fakltesi Dergisi, 29/2 (2005), s. 41-46.
3


nk onun sisteminde Efltunun ideler nazariyesi kadar raklerin zihn varlk retisi ve
Earyyenin cevher ve sfatlar bir ve ayn sayan retisi ile Muteziledeki mdum anlaynn da
katks bulunduu, dolaysyla ayn- sbitenin btn bunlarn garip bir karm olduu d-
nlmektedir. [geni bilgi iin bk. Ebl-Al Affifi, Muhyiddin bnul-Arabnin Tasavvuf Felsefesi
(trc. Mehmet Da), stanbul 1998, s. 65, 68-69; Ebl-Al Afif, bnl-Arabnin Sisteminde
Ayn- Sbite ve Muteziledeki Madmt, slm Dncesi zerine Makaleler (trc. Ekrem
Demirli), stanbul 2000, s. 259-271].
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 53
bilginin muhtevasdr. Bundan dolay bunlara Allahn ztnda bulunan varln
gizli halleri denilebilir. Bu haller de ilh isimler ve aralarnda var olan mmkn
mnasebetler eklindedir.
4
te bu durum ayn- sbitenin arada bulunma vasf
olan ontolojik ftrat olduunu gstermektedir. Onlarn varlk kazanmas Hakkn
ilk tecellsi olduundan ve bu olay mutlak gayb leminde vuku bulduundan bu
durum Allahdan bakasnn nfuz edemeyecei bir srdr. Ancak onlarn insan
aklnn ulaabilecei birtakm zhir veheleri bulunmaktadr. ncelikle Hakkn
kendini izhar etmek zorunda olduunu ve bunu hissetmesinin de ftratnn gerei
olduunu ifade etmek gerekir. Bundan tr Hakk hareketsiz Tek (ahad)
deil, kendisini zhar ve tafsil etmeye eilimli olan dinamik Tektir. Dolaysyla
O, zhiren tek olmakla birlikte btnen ve bil-kuvve kesret halindedir. Hakkn
kendisini izhar tecellyle olmaktadr ve ilk tecell merhalesinde O kendini rastge-
le deil de, belirli birtakm dorultularda tafsl eder. Bu tecell kanallar ilh
isimlerdir, ayn- sbite de ilh simlerin tecell sretleridir. Bununla birlikte
bunlar ilh bilinte vuku bulduklarndan ayn- sbite de gayb leminde ezelden
beri mevcut olan gereklerdir(hakik). Hakkn ehdet lemindeki tecellsinin
eklini belirleyen de sz konusu gereklerdir. Dolaysyla ayn- sbite bir yandan
kendi varln Hakka borlu olmakla birlikte dier yandan Hakkn kendisini
kevn lemde nasl izhar edeceini belirlemektedir.
5
Ayn- sbite Hakk ile
ehdet lemi arasnda bulunduundan onun zamansal durumunun bir bakma
hadis, dier bakmdan da kadm olduu sylenebilecei gibi ne kadm ne de
hadistir eklinde tanmlanmas da mmkndr. Ancak gerekte ayn- sbite
ezelden beri kadmle birlikte olduundan ezelde ezel, ancak zaman iinde hadis
grnmektedir. Fakat ayn- sbite lah bilincin ya da bilginin muhtevas olmak
bakmndan Hakka mukarin olduklarndan kadimdirler, ancak kadimlikleri
ikinci kademedendir ya da onlara dolayl olarak kadm demek daha dorudur. Bu
anlamdaki kdem de Hakkn kdeminden farkldr.
6
Dolaysyla lem ayn-
sbitenin tecellsinden ibaret olduundan ayn- sbite eyann ilh ilimdeki
ezel hakikatini oluturmaktadr. Bu da varlklarn mhiyetlerinin ezelden beri
ilh ilimde var ve hak olduklarn ortaya koymaktadr. Ayn- sbitenin varlk
sahasna k da zt- ilhnin hric varlk aynalarnda sz konusu aynn
tabiatlarnn gerektirdii ekilde zuhurunu salamasyla olmaktadr. Bu anlamyla
zhir lem denilen yaratlm lem, ilh ilimde sbittir ve zt- ilhde sret-
ler ya da haller eklinde bulunmaktadr.
7


4


Afif, a.g.e., s. 65.
5


Toshihiko zutsu, bn Arabnin Fussundaki Anahtar Kavramlar (trc. Ahmet Yksel zemre),
stanbul 1998, s. 229-232.
6


a.g.e., s. 232-235.
7


Ebl-Al Afif, slm Dncesi zerindeki Makaleler (trc. Ekrem Demirli), stanbul 2002, s.
259, 264-65. Aslnda bu mesele olduka kapsaml olduundan zet olarak nakledilmesinde de
fayda mlhaza edilmektedir. Bu amala zmirli smail Hakknn konuyu ilgili aklamalarna
yer vermek isabetli olacaktr. O ayn- sbitenin Allahn ilmi ile lem arasndaki durumunu
54 Hatice K. Arpagu
Alnda bu mesele olduka geni ve kapsaml olduundan tm boyutlaryla in-
celenmesi makalenin boyutlarn aacandan alt yap oluturacak mhiyetteki
yukardaki bilginin yeterli olaca dnlmektedir. Bu amala asl konumuz olan
Osmanl dnemi rihi Bl Efendinin ayn- sbite ve insann zgrlyle
alkal yorumuna gemek isabetli olacaktr. Ona gre ayn- sbite Allahn
ilminde yaratlmam mhiyet ya da hviyettir.
8
Mhiyet denilmesi felsef kulla-
nmn neticesidir. Varlklar da varlk olmalar asndan vcip, mmten ve
mmkin hallerinden birinde bulunur. Var olmas kendi ztnn gerei olana
vcibul-vcd denir ki bu yalnzca Allaha has bir durumdur. Tam bunun zdd
konumunda bulunan, yani yok olmas (adem) ztnn gerei olana da mmten
denilmektedir. Var olma kabiliyeti bulunmakla birlikte var olmak iin bakasna
muhta olana da mmkin denilmektedir. Mmkin de ayn- sbiteyle balantl
olduundan, hatt ayn- sbite zhirde ona feyz verdiinden bir ynyle yara-

konu edinmekte ve bu sistemde vatandan bahsetmektedir: Birincisi vahdetteki taayyn-i
evvel mertebesidir ki buna un- sbite de denilmektedir. kincisi vhidiyyetteki taayyn-i sn
mertebesidir ki bu mertebeye de ayn- sbite ismi verilmektedir. lah ilimde sbit olan
mmkinlerin hakikatleri, eynn mhiyetleridir ki bunlar da malmat ilhyyenin sretleridir.
Taayyn-i hric olan nc vatan, ehdet lemindeki taayyn mertebesidir ki buna da
ayn- hricyye denilmektedir. Ayn- hricyye kevn sfatlar ile Hakkn zuhurundan ib-
rettir. Sz konusu vatanlarn durumu ve Allah ile lem arasndaki iliki u ekildedir: Allahn
isimlerinin Allahn ezel ilminde sretleri bulunmaktadr ve bu sretler zel bir taayyn ve mu-
ayyen bir nispetle tecell eden ztn kendisidir, bundan tr bu sretlere ayn- sbite denil-
mektedir. Bu sretler kll olunca mhiyetler ve hakkatler cz olunca da hviyetler mn-
sna gelmektedir. Ayn- sbitenin iki itibar bulunmaktadr: Birinci itibara gre Allahn isimle-
rinin sretleridir ki bunlar da ruhlar iin bedenler gibidir. kinci itibara gre de ayn-
hricyyenin hakikatleridir ki bunlar da bedenler iin ruhlar gibidir. lah isimlerin de iki itibar
vardr. Biri kesreti, dieri onunla isimlendirilen ztn vahdeti itibariyledir. Kesret isimler itibariy-
le hazreti ilhyyeden feyze muhtatr. Vahdet, zt itibariyle ayn- sbite olan sretler zerine
feyz verir, bylece ilh isimlerden feyizlenen ayn- sbite de ayn- hricyye zerine feyz verir.
Allahn isimleri varlklarn btndr. Allahn zt tam bir istina halinde olduundan hibir
eye ihtiyac yoktur, ancak Allahn isimlerinden eyaya taalluk edenleri vardr ve bundan tr
Allah ztyla ehad, isimleri itibariyle de kldr. Ayn- sbite gayb mnlardr ve gaybi
mutlakta tecell-i evvel, feyzi akdes (zt bir tecell) ile Hazret-i ilmiyyeye aksetmitir. Bu merte-
be ana rahmine ocuk dmesi gibidir ki her ne kadar onun vcd-i hricsi yoksa da rahimde
sbittir. Ayn- sbite kendi nefsi itibariyle olmayan eylerdir, yani onda rahiya- sbut (varlk
kokusu) yoktur, fakat onun zerine feyz-i akdes ile varlk verilmitir. Ayn- sbitenin mdum
olmas kendi nefsiyleriyledir, var olmas da feyz-i akdes-i ilh sebebiyledir. Ayn- sbite feyz-i
mukaddes (esm bir tecell) ile harite btn ynleriyle hasl olur. Feyz-i akdes ile ayn- sbite
ve istidd hasl, feyz-i mukaddes ile de harite o istiddlara gre ayn zhir olur. Buradaki
feyz-i akdes terimi zt bir tecelldir, feyz-i mukaddes de esm bir tecelldir (geni bilgi iin bk.
zmirli, Yeni lm-i Kelm, stanbul 1340/1343, II, 186-188).
8


bnl Arabye gre ayn- sbitenin ift mhiyetli bulunmaktadr. Onlar bir yandan Allahn
zihnindeki akledilir ideler ve kavramlardr, dier yandan da lah Ztn belli halleridir. Bundan
tr bnl-Arab mhiyet ve hviyet kavramlarn ayn- sbiteyle zde olarak kullanmakta-
dr. Ona gre mhiyet aynn birinci manzarasdr ve onun bir ide ve kavram olmas demektir.
Hviyet de onun ikinci manzarasdr ve zt bir hal olmas anlamna gelmektedir (geni bilgi
iin bk. Affifi, Tasavvuf Felsefesi, s. 65).
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 55
tlmamtr ve bu ekildeki istidadndan tr ezeldir. Buradan da Allahn
vcip, mmten ve mmkini bulunduklar hal zere bildii, yani vcibi vcip,
mmtenyi mmten, mmkini de mmkin olarak bildii sonucuna varlmakta-
dr. Ancak Allah yle bildii iin onlar vcip, mmkin ya da mmten olmam-
lar, bizzt vcip, mmkin ve mmten olduklarndan Allah onlar byle bilmitir.
Bu noktada Bl Efendi Allahn ilminin malma tbi olduu eklindeki dn-
ceye bavurur ve ok sk ifade ettii bu meselede kaynak olarak Kad Beyzvyi
gsterir. nk Allahn ilminin malma tbi olduunu sylemek otomatik
olarak insann yaptklarnda zgr olduunu izah eden bir formldr. Ancak
konunun vuzha kavumas iin ncelikle Allahn kaz ve kaderinin neye
tekabl ettiini belirlemek gerekmektedir. Bl Efendiye gre Allahn kazs
eyadaki hkmdr, kaderi de bu hkmn belli bir zamana braklmas ve o
zamanda meydana gelmesidir. Dolaysyla kader kullarn fiillerinde eksik ve
noksann mmkn olmad veya olmas takdir edilen bir eyin olmamas ya da
tam tersi olmas eklinde bir deiikliin sz konusu olmad lye verilen
addr. Allah dilediini yok eder
9
yetindeki Allahn yok etmesi de yok edece-
ini bilmesinden ve ilmine gre o ekilde takdir etmesinden kaynaklanmaktadr.
Nitekim ehdet leminde yalnzca zhire gre deerlendirme yapan kimseler
nezdinde deiim olsa da, gerekte Allahn ilminde deiiklikten bahsetmek
mmkn deildir, bunun yerine Onun hakknda deieceini bildiinden bildii
ekliyle takdir etmektedir demek daha doru olur. Benim yanmda sz dei-
mez
10
yetindeki sz de Allahn hkm anlamna gelmektedir.
Bl Efendi meseleyi temellendirmek amacyla Allahn iradesinin kaderine,
kaderinin kazsna, kazsnn ilmine, ilminin malma ve bunlarn tamamnn da
malma tbi olduunu ortaya koyan bir forml ileri srmektedir. Bu esasa gre
de malm kendi bana var olduundan etkendir, ancak malm balangtan
sonuna kadar deiik ekillerde varlk sahnesine karken yukardaki hallere tbi
olduundan edilgendir. Bu da malmun hem etken hem de edilgen olduunu ve
her iki durumu birden kendinde tadn gstermektedir. Fakat burada yeri
gelmiken bir noktaya deinmekte fayda vardr, o da bu sistemdeki malm gibi
birok kavramn tek bir izahnn bulunmamas, her bir kavramn deiik bak
alarna gre farkl konumlarnn olmasdr. Mesel yukarda mmkin tarif
edilirken iki zttan birinde bulunma ihtimalinden bahsedilmektedir. Ancak Bl
Efendiye gre sz konusu iki zttan birinde olma olasl akl adan yaplan bir
tarif olduundan ayn asndan byle bir olaslktan sz etmek mmkn deildir.
Ayn asndan mmkin kendisi iin mmkin olan iki halden birinde bulunurken
bulunduu halin zddndaki dier halde olmas mmtendir. Bu da mmkinin akl
delil ve ayn- sbiteye gre iki farkl tanmnn olduunu gstermektedir. Yani

9


er-Rd 13/39.
10


Kaf 50/29.
56 Hatice K. Arpagu
aada daha ayrntl bir ekilde incelenecek olan bu hususa gre mmkinin iki
zt ihtimali kendinde bulundurmas ve bu ihtimallerden birinde olmas mmkine
yklenen akl bir tanmdr. Ayn asndan ise mmkin sz konusu hallerden
yalnzca birinde bulunmaktadr.
Tekrar Allahn yaratmasna dnlrse Allahn eya hakkndaki takdiri eya-
nn ayn- sbiteden Allahn ilmine verilene gredir ve Allah ayndan ilmine
gelene gre eyann var olmasn teklif etmektedir. Allah eyann ayn- sbite-
sindeki durumuna gre takdir ettiinden var olmann sebebini sadece Allahn
takdir etmesine veya yaratmasna balamak doru deildir. Bu noktada Bl
Efendi Allahn ayn- sbiteden hareket ettiini syleyerek insann fiilinde
katks bulunduu tezini ortaya koymaktadr. nk ehdet leminden ayn-
sbiteye yansyandan hareketle Allah sz konusu eyi yaratm ve irade etmitir.
Eer insanlar kendilerini cebir altnda ya da zulmedilmi hissediyorlarsa sz
konusu cebir ya da zulm Allahtan deil insanlarn kendilerinden kaynaklan-
maktadr. Allah insanlara zulmetmez, fakat insanlar ayn- sbitelerinden Al-
lahn ilmine verdikleri eylerde kendi kendilerine zulmetmektedirler.
11
Bundan
baka insann yaptklarndan dolay sevap ya da cezaya arptrlmas da insann
fiillerinde hr iradesiyle hareket ettiklerini gstermektedir. Yani kul kendi
hakknda hkmedilen eyi yapmakla birlikte bunu cebir ve zorlamayla deil de
kendi iradesini kullanarak yapmakta ve bunlarn karlnda mkfat veya cezay
hak etmektedir. Dolaysyla Allahn eyaya hkmetmesi, oluan fiilde insan
iradesinin herhangi bir balants olmad anlamna gelmemektedir. Bilakis
Allah eyaya hkmederken cebr olmadndan kulun ihtiyarna da rol vermek-
tedir. Bu da iradenin insann asl niteliklerinden olduunu ortaya koyma yannda
Allahn hkmnde kulun cz iradesinin de rol bulunduunu gstermektedir.
Bu esas desteklemek zere Bl Efendi ayn- sbitenin Allahn isim ve sfatla-
rnn tecellgh olduunu ifade ettikten sonra insann da Allahn tecellsine
mazhar olabilmesi iin kabiliyeti nispetinde Onun tecellsini mmkn klacak
baz nitelikler tamas gerektii zerinde durmaktadr. Allahn tecellsine imkn
verecek vasf da insann irade sahibi bir varlk olmasdr. Fakat burada bir hususa
aklk gerekmekte fayda vardr. O da meseleler ortaya konurken fasid daire
iinde ancak olduka ustalkl mantk karmlarla sunulmasdr. Bu tespitimizi
anlalr klmak iin yle bir rnekten hareket etmek isabetli olacaktr: ayn-
sbite Allahn ilim ve sfatlarnn tecellghdr. Dolaysyla ayn- sbitenin ilim
ve sfatlar karsndaki konumu edilgendir. Dier taraftan ayn- sbite hric
leme yansmakta ve etken konumuna gemektedir. Bu adan hric lemin
insan da dahil olmak zere kabiliyetlerine gre baz niteliklere sahip olmas
gerekmektedir. Ancak insann kendi fiilinde iradesini kulland sylenirken
ayn- sbitede olanlarn da insann kendi iradesiyle olutuu ve insann bunlar

11


en-Nahl 16/118; ayrca bk. l-i mrn 3/117.
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 57
Allahn ilmine verdii ifade edilmektedir. Dier taraftan ayn- sbitenin Al-
lahn isim ve sfatlar karsnda edilgen ehdet lemi karsnda da etken
konumunda olduunu burada tekrar hatrlamak gerekmektedir. Yani insan
mmin ya da kfir olma durumunu tercih ettiinden mi ayn- sbitede mmin
ya da kfirdir, yoksa ayn- sbitede mmin veya kfir olduundan m bu dn-
yada mmin veya kfirdir? eklindeki bir sorunun bu sistemde cevaplandrlmas
mmkn deildir. nk mmin yada kfir olmann balang noktas belli
deildir. Buna insan demek mmkn olduu gibi ayn- sbite demek de mm-
kndr.
Bl Efendi bahsi geen noktay detaylandrmak amacyla Allahtan insanlara
gelen emrin iki farkl eklinin bulunduuna dikkati ekmektedir. rad emir
olmas gerekli olduundan aksi, yani olmama ihtimali bulunmayan emirdir,
bundan tr insan iradesi bu emir karsnda itaat etmek durumundadr. Tekl-
f emir ise var olma zorunluluu bulunmadndan olma ya da olmama eklinde-
ki iki farkl potansiyeli kendinde barndran emirdir. Bunlardan irad emir mec-
buriyeti ifade ettiinden bu emir karsnda insan zorunludur. Nitekim Allah bir
eyin olmasn isteyince ol der, o da olur
12
mealindeki yet hem emrin hem de
insann itaat etme gerekliliini aklamaktadr. Yani Allah bir eyin olmasn
isteyince istedii ey, cevher de araz da olsa, bu emre itaat eder ve sz konusu
eyin olmamasndan bahsedilemez. Bl Efendi bu emre zt, teklf emre de
peygamberler vastasyla insana ulatndan vastal emir denileceini ifade
etmektedir. Bunlardan yalnzca teklf emir karsnda insan iradesi muhayyerdir.
Mesel namaz klnz emrinde namaz klma ya da klmama ihtimallerinin her
ikisi de mmkn olduundan insan namaz klmakla sorumlu tutulmutur. Bu
ekildeki emri yerine getiren kimse de itaat ettiinden mkfat alarak cennete
gider, uymayan kimse de isyankr olduundan cehenneme gider.
ki farkl bak asna gre durumu deien mmkine tekrar dnlrse
mmkin, akl delil asndan iki zttan birinde olabilme ihtimalindeyken ayn-
sbitesinde ise iki zttan yalnzca birinde bulunmaktadr. Bu taraflardan hangi-
sinde olaca bilindiinden ayn- sbitede de o ekilde bulunmaktadr, dier
tarafta olmas ise mmtendir. Allah da onu bulunduu hal zere bilir, ancak
Allah bildiinden dolay o, mmkin olmu deildir. Mmkinin bulunduu halin
tam aksi tarafta olmasnn imknszl da, bulunduu tarafta olmasnn bir
sonucu deildir ve aslnda dier taraf da bulunduu taraf gibi onun hakknda
mmkindir. Fakat iki halden birinde olmas bulunduu halin de onun hakknda
vcip olmasn gerektirmemektedir. Yani dier tarafta olmasnn imknszl
bulunduu tarafta olmasn zorunlu klmamaktadr. nk bulunduu tarafta
olmas onun hakknda vcip olsayd, Allah da onu vcip olarak bilir ve var
olmas vcip olurdu. Ancak burada bahsi geen mmkin tanmn hatrlamakta

12


Yasn 36/82.
58 Hatice K. Arpagu
fayda vardr ki o da mmkinin iki zdd kendinde toplamasdr. te normalde
mmkin iki zdd kendinde topladndan aksini ileri srmek bir tarafn onun
hakknda vcip olmas, dier ihtimal tarafn da olmamas demektir. Bu da bu
tarafn var olmamas durumundan hareketle Allahn ilminin gereiyle amel
etmedii ya da Allahn mmkinin iki tarafn da eit olarak hak eden kimseye
hakkn vermedii sonucuna varmamz salamaktadr. nk iki taraftan birini
terketmek hak sahibine hakkn vermemek demektir. Allah bu tr eylerden
mnezzeh olduundan Onun hakknda byle bir eyin dnlmesi doru
deildir. Burada yeri gelmiken bir noktay daha izah etmekte fayda vardr:
Mmkinin bulunduu halin dnda bulunmasnn mmtenliinden sz edildii
halde bulunduu halin vcubiyetinden bahsedilememektedir. Bu da sistemde ok
sk grlen yaklamlardan biridir. Akl delil ve akl izahlarda mantk karmlar
kendi seyrinde giderken aynla ilgili konularda durum birden deimektedir.
nk aynn devreye girdii meselelerde akl karmlarn ne kadar ve nasl
kullanlaca noktas net olmadndan ou zaman sbjektif esaslara bavurul-
duu grlmektedir.
13

Ksa izahtan sonra Bl Efendinin, iki farkl bak asna gre deiebilecek
mmkinle ilgili rnek zerinden hareket eden aklamalarna dnmek isabetli
olacaktr: iki zdd kendinde toplayan mmkinin bulunduu halin aksinde olmas
ayn- sbite asndan imknsz olduu halde aklen mmkindir. Mesel Eb Cehil
ya da Eb Lehebin varlk maddelerini tekil eden ayn- sbitelerinde mann
zdd olan kfr zere bulunduklarndan onlarn man etmeleri eklindeki tam aksi
ynde bulunmalar mmtendir. Allahn ilminin malmuna tbi olduu kabul
edildii srece bu duruma Allahn ilmi, kazs, kaderi veya iradesi denebilir ki
bunlarn her biri dorudur. Onlar iin kfr gibi man da mmkin olsayd Allah
onlar iin zarar veren kfr deil de fayda veren man takdir ederdi. Yani Eb
Cehil kendisine fayda veren man gibi zarar veren kfr tercih ettiinden dolay
Allah onun hakknda kfr takdir etmitir. Allah onlarn man etmelerinin
aslnda mmten olmakla birlikte akl nezdinde mmkin olduunu bilmektedir.
Bundan tr onlarn man etmeyecei bilindii halde yine de onlardan man
etmeleri istenmitir. Bu da insann insan olma asndan kfr gibi man etmeye
kapasitesi bulunduunu ve man teklifini hak ettiini gstermektedir. Bl Efendi
bu hususu desteklemek amacyla ulemadan bir ksmnn yle bir aklamada

13


Aslnda bu sistemde mmkinin yeri olmamakla birlikte olduka uzun izahlarla var olduu
anlatlmaya allmtr. Fakat aklamalar takip edildiinde vuzha kavuacak bir malumata
ulamak mmkn deildir. Nitekim bu tezimizi Affnin konuyla ilgili yorumlar dorulamakta-
dr. O, aslnda bnl-Arab sisteminde mmkinin yeri bulunmadn, varlklarn vcibl-vcd
ve dem eklinde iki halde olduklarn ifade etmektedir. yn- sbite mmkin kategorisinde
olmakla birlikte yukardaki izahlarda grld zere mmkinin onun sisteminde mmkin ola-
rak yeri yoktur. Mmkin de zorunludur. Ancak onun zorunluluu vcibl-vcd bil-gayr, yani
bir bakas sebebiyle zorunlu olmak eklindedir (geni bilgi iin bk. Affifi, Tasavvuf Felsefesi, s.
34-35).
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 59
bulunduunu sylemektedir: kuldan sadr olan eylerin aksinin ayn- sbite
asndan mmten olduu anlalmaktadr. nk insandan sadr olan eylerin
aynda tam aksinin bulunduunu sylemek Allahn sfatlarnn deitiini
sylemekle ayn anlama gelmektir. Buradan da bu dnyada bizim yaptmzn
tam aksi istikamettekilerin ayn- sbite asndan imknsz, mmkin gibi grnen
eylerin de aslnda vcip olduu sonucuna varlmaktadr. Her ne kadar biz bu
halin vcip olduunu ifade etsek de Bl Efendi mmkinin aynda vcip olduu-
nun sylenemeyecei, bunun yerine bulunduu halin dnda olmasnn imknsz-
lndan bahsedilebileceini ifade etmektedir. Bl Efendinin baka bir rislesin-
de konuyu vuzha kavuturacak tarzdaki aklamasn burada zikretmek faydal
olacaktr: Allah ademoullarna ben sizin rabbiniz deil miyim diye sorduunda
onlarn da evet diye cevap vermeleri srasnda Allah, insanlar kendine ahit
tutmutur.
14
te Bl Efendi ruhlar lemindeki bu sahne ve oluumu, insan
iradesinin kullanlmasnn delili olarak almaktadr. nk insanolu kendi
iradesiyle Allahn sorusuna cevap vererek ehdette bulunduundan bu konuda
Allahn insan zerinde herhangi bir zorlamasndan bahsetmek doru deildir.
Yani ben sizin rabbiniz deil miyim diye sorunca onlarn evet ahidiz diye cevap
vermeleri iradelerini kullandklarn ve muhayyer olduklarn, hatt fiillerinde
Allahn herhangi bir cebrinin bulunmadn gstermektedir.
15

Konuyu daha anlalr klmak amacyla Bl Efendinin aklamalarn takip
etmeye devam etmek isabetli olacaktr. Bu noktada kudret sfatnn nasllndan
ve hangi artlarda devreye girdiinden bahsetmek gerekmektedir. Bir eyin
kudret sahibi olabilmesi iin o eyin baka bir eyi yapabilme gcne sahip olmas
ve o eyi var edecek tm dayanaklara g yetirmesi gerekmektedir. Bu adan
insan iradesine bakldnda onun, var olmas takdir edilen eyi realitede olmasa
da akl nezdinde tercih ettii kabul edilmektedir. Eb Leheb ayn- sbitesi asn-
dan man edecek vsatte olmadndan teklf emirle mana davet edilince kfr
semi ve hayatn bu ekilde devam ettirmitir. Bu durum Allahn ilmi ve kulun
fiili asndan incelendiinde Allahn Eb Lehebin durumunu ayn- sbitesinden
rendii ve onun hakknda kfr hkmn verdii, Eb Lehebin ise Allahn
ilmi muvacehesinde hareket ettii grlr. nk kaz ve kader kulun fiilinin
olumasnda etkileri olan kavramlardr. Bl Efendi bu amala Ehl-i snnet
ulemasndan olan ve Allahn ilminin malma tbi olduunu kabul eden Kad
Beyzvden nakilde bulunmaktadr. Kad Beyzv de kulun fiilini Allahn ilmi ve
kazsna balam ve Onlarn ou inanmamaktadrlar
16
mealindeki yetin
tefsirinde inanmayanlarn inanmamasnn Allahn ilim ve kazsndan kaynak-
landn sylemektedir.
17
Allahn ilim ve kazsyla balantl bir dier kavram da

14


el-Arf 7/172.
15


Bl Efendi, Tefsr Aytil-muhtelife, Sleymaniye Darlmesnevi, 55/8, vr. 8a-9a.
16


e-uar 26/8.
17


el-Beyzv, Tefsrl-Beyzv, (el-Mektebet-amile, isdars-sn), cz, IV, s. 411.
60 Hatice K. Arpagu
Allahn iradesidir ki onun da kulun fiiliyle balants vardr. Nitekim Kad
Beyzv onlara yetlerin tamam gelse de
18
onlar inanmazlar yetini de inanma-
yanlarn inanmamalarn Allahn iradesiyle alkal asl sebebin bulunmamas
olarak yorumlamtr.
19
Bali Efendi burada Kad Beyzvnin man iin asl sebep-
ten bahsetmesinin man iin baka sebepler bulunabilme ihtimalini ortaya koy-
duu kanaatindedir. nk man iin gerekli olan Allahn ilim, irade ve kazs
gibi asl sebeplerin yannda kulun iradesi gibi tal sebepler de vardr. O da-
yukarda bahsedildii zere- Allahn ilim ve kazsnn fiilin oluumu srasnda
insan iradesini dikkate almasdr.
Bl Efendi Allahn ilmi ve kulun iradesi asndan fiilin oluumunu yukarda
bahsedilen esaslar erevesinde olduunu ortaya koyduktan sonra gnahlar
karsnda insann ne tr bir yol takip edeceiyle alkal izahlarda da bulunmak-
tadr. Bu da meselenin teorik ynnn pratikte nasl olduu ve pratie nasl
yansyacayla ilgilidir. Bu amala teoriyi tekrar hatrlamak istersek bunun da:
Ayn- sbitesinde mmin olan kimsenin bu ekilde devam edecei, dnyadaki
kfr ve isyann ona zarar vermeyecei; ayn- sbitesinde kfir olann da bu
ekilde kfr zere devam edecei, ona da mann fayda vermeyecei eklinde
olduu grlmektedir. Ancak bata man ve kfr yannda Allahn insana
verdii her ey insann kendinden kaynaklanmaktadr, aksi yani insandan olma-
yan eyleri Allahn insana vermesi mmkn deildir. te insan bu gibi houna
gitmeyen eylerle karlatnda kaderin srrn biliyorsa, teklf emre muhalefet
ettiinden dolay yapt eyi Allahn kaz ve kaderine atfetmeyip nefsini kna-
maldr. Bl Efendi meseleyi daha anlalr klmak amacyla Hz. demin ilk
gnahndan hareketle ele almaktadr. dem aleyhisselm iledii gnahtan
dolay yeryzne indirildiinde kaderin srrn vakf olduundan rabbimiz ken-
dimize zulmettik
20
diyerek nefsini knamtr. nk o, olanlarn ayn- sbiteden
alnp bana getirildiinin farkndadr. Ayn olayda blis ise kendisinin iledii
gnahn farknda olduu halde durumdan kendini soyutlamak istemitir. Bu
amala nefsini tezkiye etmek zere durumu Allahn kaz ve kaderine havale
ederken hem kendine hem de Allaha kar yalan sylemitir. Allaha kar yalan
sylemesi iledii gnahn aslnn (z) ayn- sbitesinde olmasndan kaynaklan-
maktadr. Bu davranyla o, Cebriye mezhebini ihds eden ilk varlk olmutur.
Her ne kadar Allahn eya hakknda hkm, ayn- sbite dndaki halleri
dikkate alyor gibi grnse de aslnda ayn- sbiteye gredir. nk Allah adem
halindeyken insann ayn- sbitesini ve oradaki mmkin ve mmten hallerin
tamamn bilir ve kiinin oradaki durum ve haline gre onun hakknda kfr ya
da mana hkmeder. Dolaysyla kii gnah ilediinde nefsini knamak yerine
Allahn kazsndan dolay byle yaptm derse hem eytana uymu, hem de

18


Ynus 10 97.
19


el-Beyzv, Tefsrl-Beyzv, cz, III, s. 59.
20


el-Arf 7/23.
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 61
Allaha iftirada bulunmu olur. Aslnda kiinin yaptnda kaznn etkisi olsa da
kaz ayna tbi olmaktadr. Dolaysyla dem ve Havvnn isyanlar da gerek bir
isyan olmadndan Allah katnda gerekli bir hikmettir. nk onlarn isyanlar
ve yeryzne inmeleri ben yeryznde bir halife yaratacam
21
eklindeki
Allahn vadini gerekletirmektedir. Yani onlarn yeryzne inmelerinde ceza-
landrmadan ziyde onlardan nesillerin tremesi eklinde bir keramet vardr.
demin cezalandrlmas yalnzca yeryzne indirilirken tek bir zamirle blisle
birlikte ayn kategoride yer almasdr. eytann isyan ise gerek ve kendisiyle
birlikte devam eden bir isyan olduundan cezalandrlmas ve cennetten indiril-
mesi de gerek bir cezalandrmadr.
te btn bunlardan tr Allahn yasaklad eyler bizden sadr olunca Al-
lah hakkmzda byle hkmedip takdir ettiinden bu ekilde davranmak zorun-
daydk diyerek Allahn kaz ve kaderini ne srmek doru deildir. Kendinizi
temize karmayn
22
yeti yannda Yusufun (a.s.) dilinden ben nefsimi temize
karmam, nk nefis daima ktl emredicidir
23
mealindeki yet ile Hz.
dem ve Havvnn Rabbimiz biz kendimize zulmettik
24
eklindeki beyanlar,
gnah karsnda uygulanacak tutum hakknda bilgi vermektedir. Mbahlara
gelince, bu konudaki tutum yasaklardan tamamen farkl olmaldr. Bu tr husus-
larda insan yaptnn kendinden deil de Allahn kaz ve kaderinden olduunu
dnp kendini olaydan soyutlamaldr. Gnahlarn aksine bu konularda byle
bir davran modeli gelitirildiinde Allaha kar yalan ithamnda bulunulmam
olur.
Gnah ya da sevab karsnda yukardaki davranlar ngrlrken insann
kendi dndaki kimselerle alkal davranlarna gelince: mslman bir kimseden
gnah sadr olunca gnah sahibi Allahn kaz ve kaderinden dolay mazur
grlr ve onun iin Allahtan istifarda bulunulur. Bunun hikmeti gnahn af
ya da cezalandrma ihtimalinden kaynaklanmaktadr. Yani gnah afla sonula-
nabilecei gibi cezalandrmayla da sonulanabilir. Affedilecek gnaha gelince,
dem aleyhisselmn yasak meyveden yemesi bu eit gnaha girmektedir. Byle
bir gnah ileyen kimse gnah iliyor gibi grnse de yapt mutlak hayrdr.
Yani insan neslinin devam iin dem aleyhisselmn yasak meyveden yemesi
gerekmektedir. Cezalandrlacak gnaha gelince bu eit gnah, teklf emre
tekabl ettiinden meseleyi bilen asndan sz konusu kimsenin knanmas
gerekir. Ancak insanlar gnahn hangi tr olduunu ayrt edebilme gcne sahip
olmadklarndan ve gnahn birinci eidine tekabl etme ihtimali bulunduun-
dan bakasnn gnahyla uramak ve knamak doru bulunmam, hatt yasak-

21


el-Bakara 2/30.
22


en-Necm 53/32.
23


Ysuf 12/53.
24


el-Arf 7/23.
62 Hatice K. Arpagu
lanmtr. Nitekim Ms ile demin tartmalar rneinde Mus aleyhisselm
dem hakknda knama amal delil ileri srmek isterken sz konusu knama ve
deliller kendi aleyhine dnmtr. Bu da Hz. demin gnah ilemekle birlikte
knamay hak etmemesinden ve insanln hikmetine olacak bir ey yapmasndan
kaynaklanmaktadr. Dolaysyla kii bakasnn gnahyla uramak yerine kendi-
siyle megul olmal ve iledii gnahlardan tr -Hz. dem rneinde olduu
zere- Rabbimiz kendimize zulmettik diyerek kendini knamaldr.
Deerlendirme ve Sonu
Mellif Bl Efendinin kaz ve kader meselelerinde Ear kelm sistemine
yakn olduu sylenebilir. Kendi sistemi iinde ulat neticeleri desteklemek
zere Kad Beyzvye mracaat etmesi ile kaz ve kader kavramlarnn tanmla-
mas da bu tezi dorulamaktadr. nk Ear kelmclarnn byk ounluu
Matridlerin yaptklar tanmlar tersine evirerek kazya kader, kadere de kaz
anlamn vermilerdir. Normalde kader kelimesi szlkte gc yetmek, planla-
mak, lyle yapmak, bir eyin eklini ve niteliini belirlemek, kymetini bilmek,
rzkn daraltmak, terim anlam itibariyle de Allahn btn nesne ve olaylar
ezel ilmiyle bilip belirlemesi mnsna gelmektedir. Kaz ise szlk itibariyle
hkmetmek, muhkem ve salam yapmak, emretmek, yerine getirmek terim
itibariyle de Allahn nesne ve olaylara ilikin ezel plann gerekletirmesi
anlamna gelmektedir. Ear kelmclar ise kazy Allahn ezel hkm, btn
nesne ve olaylarn levh-i mahfuzda veya kll aklda topluca var olmas, kaderi
de btn nesne ve olaylarn kazya uygun olarak yaratlmas ve d lemde
gereklik kazanmas anlamn vermilerdir.
25

bnl-Arab ve onun takipilerinden Bl Efendi ayn- sbite teorisiyle kaz
ve kader meselesini temellendirmeye alrken her ne kadar Cebriyyeyi eletirse
de ulalan sonuta cebr anlaya yaklat gzlenmektedir. Bu amala ksaca
Cebriyyenin ne kan telakkilerinden hareketle konuya bakmak isabetli olacak-
tr. Cebriyye insan iradesini hie saymak sretiyle Allahn ilim ve iradesini esas
alan bir sistem olarak slm dncesinde yerini alm fikr bir akmdr. Ancak
ksaca zetlediimiz bu husus, Cebriyyenin tek ve deimez zellii deildir.
Baka bir ifadeyle Cebriyyenin ar ve mutedil grlere sahip olanlar bulundu-
u gibi dnce tarihi iinde deiik ekillerde temsil edilenleri de vardr. Mesel
baz dnrler Earyyenin ve vahdet-i vcdu kaz ve kader anlaynn
mutavasst Cebriyye iinde yer alacan kabul etmektedirler.
26
Dolaysyla
Cebriyyenin klasik anlamdaki ar izgide bulunanlar ok uzun sre asl halle-
riyle hayatiyetlerini devam ettiremediklerinden deiik akm ve fikirler iinde -
tab ki farkl grnmlerde- yaamlardr. te ayn- sbiteyle balantl kader

25


Geni bilgi iin bk. Y. evki Yavuz, Kader, DA, XXIV, 58.
26


Konuyla ilgili daha geni bilgi iin bk. rfan Abdlhamit, Cebriyye, DA, VII, 205-208.
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 63
anlaynn da Cebriyye dairesinde mtlaa edilme ihtimali bulunmakla birlikte
meselenin bu sistemi belli bir yere ait klmak olmadnn altn izmek gerek-
mektedir. Yukarda genie izah edildii zere ayn- sbite kavramnda her ne
kadar insana zgrlk tannyor gibi grnse de beraberinde cebr bir anlayn da
olageldiini vurgulamak gerekmektedir. Bu amala Bl Efendinin aklamala-
rndan hareket edip Eb Cehil ve Eb Leheb rneklerine tekrar dnmek faydal
olacaktr. Bu iki ismin tercih edilmesi de onlarn ayn- sbitede kfr zere
olmalarndan kaynaklanmaktadr. Bunlarn man deil de kfr dairesine girme-
leri, bu konuda kendi iradelerini kullanmalar Arf sresinde iaret edilen
Allahn ben sizin Rabbiniz deil miydim
27
sorusuna verdikleri karlkta yat-
maktadr. Yani Eb Cehil ve Eb Leheb daha balangta kendi iradeleriyle kfr
tercih ettiklerinden ayn- sbitelerinde kfr zere bulunmaktadrlar. Ancak
Bl Efendi bu durumu vuzha kavuturmak amacyla teklf emir ve irad emir
asndan da olaya bakmakta ve durumun iki farkl sonucu olacana iaret
etmektedir. Bununla birlikte farkl bak alar meseleyi vuzha kavuturmaktan
ziyde baka mecralara ve dolaysyla yeni amazlara srklemektedir. nk
Bl Efendinin bu kimselerin kfir olmalar eer irad emirden kaynaklanmsa
bunlarn kfrlerinden dolay knanmayacaklarna iaret etmesi, pratik hayatta
dier insanlara kar bakta baz ahlk erdemler kazandrm olsa da, meselenin
zmne ynelik bir alm salamamaktadr. rad emirde kulun iradesinden
bahsetmek mmkn deildir. Kfr-man, hidyet-dallet gibi hususlarn ise irad
mi, yoksa teklfi emre mi tekabl ettii meselesinin de ak olmamas kfr, man
gibi nemli noktalar yorumsuz brakmaktadr. Her ne kadar cebirden saknmak
amacyla ayn- sbitesinde kfr zerinde olduklarndan Allah da onlarn kfir
olacaklarn bildii sylenmi olsa da kulun iradesinin nasl ve ne kadar kulland-
nn bu sistemde belli bir aklamasn bulmak mmkn deildir. Dolaysyla
gelinen noktada Eb Cehil ile Eb Lehebin gndelik hayatlarn konu edinmedi-
i gibi yaptklarndan ne kadar ve nasl sorumlu olduklaryla da ilgilenmemekte-
dir. Sz konusu rneklerden hareketle kiinin gndelik hayatna yansyacak
herhangi bir dzenlemeden bahsetmek mmkn olmadndan kiinin kfir
olmas ile man sahibi olmas arasnda esasl bir ayrma gitmek mmkn deildir.
Balangta kii tercihini hangi ynde yaptysa dnyada da ona gre yaamakta-
dr. Netice itibariyle bu sistemdeki gidiat yle zetlenebilir; ayn- sbite bu
ekilde olduundan ben byle yaparm, ben byle yaptmdan ayn- sbite de
kfr ya da man zere olmaktaym, ayn- sbiteden Allahn ilmine gidene gre
Allah benim hakkmda hkmeder ve ben bir fiil ilerken Allahn ilmine gre
amel ederim. Ancak bu tarz yaklam insana zgrlk alan tanyor gibi grnse
de sz konusu izahlar sistemin fasid daire iinde ilediini ortaya koymaktadr.
Eb Leheb veya Eb Cehil rneklerinden hareket edilecek olunursa onlar kendi
tercihleriyle kfr benimsediklerinden ayn- sbitelerinde kfr zerinde

27


el-Arf 7/23.
64 Hatice K. Arpagu
bulunurlar, bundan dolay onlarn ayn- sbitede man zere bulunmalar
imknszdr. Ayn- sbitelerindeki kfr hali Allahn ilmine bu ekilde yansd-
ndan Allahda onlarn kfrne hkmetmi, onlar da Allahn ilmi muvacehe-
sinde amel etmilerdir. nk Allahn ilmi malma tbidir. Ancak bu muvace-
hede hareket edilirken gndelik hayatn boluu da teklf emirle telafi edilmeye
allmtr. Namaz, oru gibi hususlar teklf emir dairesine girmektedir, kii
Peygamber tarafndan getirilen bu tr eyleri yapmak durumundadr. Teklf emir
ile irad emir her ne kadar birbirinden ayrlm gibi grnse de Bl Efendinin Hz.
demin yasak meyveden yemeyle ilgili yaklamnda mesele tekrar sbjektif
zemine kaymaktadr. Bu rnek insann iledii gnahlarn hem irad hem de
teklf emre tekabl edebilme ihtimalini gndeme getirdiinden meselenin
bilinmezlik boyutu n plana kmaktadr. Bu da yaam alanndaki bilinmezlikler
karsnda insann sorumluluundan bahsetmenin imknsz olduunu ortaya
koymaktadr. zellikle man-kfr, hidyet-dallet gibi hayat nemi bulunan
meselelerin irad mi, yoksa teklf mi olduunun netletirilmemesi yaarken
kiinin yapacaklaryla ilgili dzenlemeleri gereksiz klmaktadr. Her ne kadar
varlan nokta sistemin doal bir sonucu olsa da- Kur'n- Kerm ve hadislerde
kfr gibi mahzurlar ok ak ve net bir ekilde ortaya konmu bir hususun bu
yaklam sonucunda objektif zeminden sbjektif bir alana kayd grlmektedir.
Nitekim bnl-Arabnin dnce sistemine ayn disiplin iinden bu nokta-
larda benzer eletirilerin yapld da grlmektedir. Bu ahslarn banda da Aff
gelmektedir. Aff bu teoride insann ahlk anlamda fail-i muhtar olmadna
iaret etmektedir. Her ne kadar insann fiilleri dorudan doruya insandan ksa
ve bu fiilleri insan kendi istidad ve bu istidad idare eden kanunlarla belirlese de
bu kanunlar Allahn bile deitirmeyecei sbit ve deimez kanunlar olarak
sunulmutur. Afffi bu anlamdaki eletirileriyle deimez esaslarn ahlk anlamda
insann faili muhtar olmasn engelledii kanaatindedir. Ancak bu teoriyle geli-
nen noktay, insan fiillerinin hric bir fail tarafndan belirlendiine inanan klasik
cebr anlayla ayn dorultuda deerlendirmek de doru deildir. Bununla
birlikte Cebriyeden kurtarmak iin sisteme yaplan ekleme ve deiik bak
alar, yine de insann seme hrriyetini insana verebilmi deildir. nk bu
sistemde insana verilen irade hrriyetinden ziyde insana sadece bir yol ald-
ndan bahsetmek daha doru grnmektedir. Aslnda kiinin semesi gereken
bu yol da insandaki zorunlu kanunlar tarafndan belirlenmitir. Bu sonucu
desteklemek zere Aff, bnl-Arabye gre insann Allahn yaplmasn arzu
ettii eyi yerine getirmek ve seilmesi mmkn olan yollardan Allahn diledii-
ni semek zere yaratld kanaatindedir. Bu da insann ahlk adan sorumlu
bir varlk olduunu temellendirmede karlalan skntlardan birini oluturmak-
tadr.
28
nk bu sisteme gre her insan iin ayn- sbitede bulunan bir yol

28


Affifi, Tasavvuf Felsefesi, s. 149-150.
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 65
vardr. Bu konuda Allah iin ngrlen ey de sadece belli fiillerin gerekleme-
sini buyurmaktan te gitmemektedir. Affye gre insann ayn- sbitesinde belli
bir hakikatinin bulunmas, grnen lemin ayn- sbitenin bir yansmas olmas,
ayn- sbitenin hem etken hem de edilgen konumunda bulunmasn gerektirir
ki bu kendi iinde fasit bir dairenin varln ortaya koymaktadr. Nitekim o bu
durumu ksr dng iinde dnp durmak, zellikle bu meselede kendini daha
iyi hissettirmektedir eklinde aklamaktadr. Her ne kadar fiilin oluumunda
insana belli bir rol verilmeye allsa da byle bir nazariyede aslnda hr iradenin
hibir faaliyet alan yoktur. Aff bunu da bu sistemde insan, tabi ekim kanun-
larna uyarak bir adamn zerine dp onu ldren bir tatan daha fazla sorumlu
deildir ifadesiyle aklamaktadr. nk sorumluluk veya ahlk ykmllk-
ten bahsedebilmek iin hr iradenin bulunmas ve bunun da pratikte ilevsel
olmas gerekmektedir ki byle bir yaklama bu sistemde ulamak mmkn
deildir. Ancak bu durum yine vahdet-i vcdcu anlayn tabi bir sonucudur.
Nitekim Bl Efendinin aklamalar takip edildiinde benzer abalar yannda
benzer amazlarn da olduu grlmektedir. Mesel o, ok ak bir ekilde kendi-
lerini Cebriyeye nispet edenlerin insafszlndan dem vurup srarla fiilin oluu-
munda insan iradesinin rol bulunduunu benimsemekle birlikte sisteminde
insan iradesini ilevsel bir zemine oturtamamtr. Hatt insann hr iradesini
kullanmas tezi de aslnda sistemin temel esaslar ve zyle dorudan balantl
olmayp meseleyi zme amal bir bak as olarak grnmektedir. Nitekim
Aff, bu tr teebbsleri bir taraftan yapmak iin baka bir yerden ykmaktadr
eklinde tanmlamaktadr. nk vahdet-i vcdcu anlayn geldii noktadaki
ahlk ykmllklerdeki amaz fark edilince bu durumu telfi etmek amacyla
ahlk sorumluluklara atfta bulunulmutur. Ancak sz konusu ykmllkler
tamamen meselenin amazlarn telfi etmeye ynelik olduundan kanlmaz
olarak yeni zmler de ekl olmu ve ahlk fiillerden kimin sorumlu olduu
meselesini zememitir. Yani insan, hem kendisinin, hem de Allahn sorumlu
olduunu ifade ettii her iki durumda da doru sylemektedir. Yine bu sistemde
sadece insann irade hrriyeti deil, ayn zamanda Allahn hr iradesi de iptal
edilmektedir. nk sistemde Allahn ihtiyar etme eklindeki iradesinden deil
de olacan bildii eyi buyurmas eklindeki iradesinden bahsedilmektedir.
Allahn takdir ettii eyin olmas da tamamyla kendi zorunlu kanunlarna
baldr.
29
Bylece Aff, bnl-Arabnin ayn- sbite teorisiyle peinden gidile-
bilecek belirli bir ideale sahip ahlk bir sistemden ziyde ahlk bir determinizm
nazariyesinin metafizik izahn yapt kanaatindedir. Dolaysyla bnl-Arab
insana yapmas gerekeni izah etmek yerine iledii fiilleri nasl yaptn ve fiille-
rin asl failinin kim olduunu bildirmektedir. Bu da onun ortaya koyduu sistem-
de normatif bir ahlak bulunmadn gstermektedir.
30


29


Affifi, Tasavvuf Felsefesi, s. 149-152.
30


a.g.e., s. 158.
66 Hatice K. Arpagu
Aff bu sistemde man-kfr konularnn uzants olan mkafat-ceza ve bun-
larn mekan olan cennet-cehennem gibi uhrev lemle ilgili meselelerde de baz
amazlarn bulunduunu aklamaktadr. nk ona gre -aka sylenmese
de- bu sistemde ahlk ykmlln inkr kanlmazdr. Nitekim bu inkr
yukarda iaret edildii zere insann hrriyetiyle ilgili hususlarda daha net bir
ekilde anlalmaktadr. nk gnah ve itaatin gerek delaletleri, daha dorusu
din ierikleri bulunmadndan gnah ya da itaatin pozitif bir deerinden bah-
setmek imknszdr. Bu durumda da bu sistemde din anlamdaki ahiret hayatnda
bulunan azap ve mkfattan bahsetmek olduka zordur. Btn yaratklarn var
yeri cennet ya da cehennem olsa da her ikisi de sonuta ebed nimettir. nk
sretleri farkl ve isimleri deiik olsa da hepsinin nimeti bir ve ayndr.
31

Btn bunlarn tesinde Bl Efendinin rislesinde srarla kiinin sosyal ha-
yatta bakasnn gnahyla megul olmak yerine kendisiyle ilgilenmesi gerei
zerinde durduu dikkati ekmektedir. Gelinen bu nokta yukarda da bahsedildi-
i zere bir taraftan gnahta objektif ynn ortadan kalkmas gibi baz mahzurla-
r iermekle birlikte dier taraftan slmn hogry nceleyen bir din olduunu
gstermesi asndan gnmze kayda deer mesajlar vermektedir. Bu anlamda
rislenin bu boyutuyla fonksiyonel olduunun sylenmesi gerekmektedir. Bundan
baka kaz ve kader meselesinin zmnde, XIX. yzyldan itibaren sre
felsefesinin de nemli katklar olduu bilinmektedir. Sz konusu felsefe
Whitehead ve taraftarlarnca temsil edilirken slm dnyasnda kbalin de bu
akm iinde yer ald ve bu konuya slm ereveden bakp yorumlad kabul
edilmektedir. ok farkl almlar bulunan iki dnce sistemi arasnda baz
benzerlikler ve paralelliklerin bulunmas dnce tarihi asndan sre felsefen-
sin temellerinin sudur nazariyesine dayanabilecei tezini akla getirmektedir.
32

Byle bir giriim sz konusu makalenin snrlarn amakla birlikte yalnzca tespit
ettiimiz paralelliklerden bazsn zikretmenin isabetli olaca kanaatindeyiz.
Mesel kbale gre bilme ile yaratma fiilleri birbirine zdetir
33
ki Bl Efendiden
nakledilen rislede de ilim ile yaratmann zde olduu, daha dorusu aka
byle bir zdelik dile getirilmese de sonuta yaratmann bilmenin tabi bir
sonucu olduu ifade edilmektedir. Yani bu sistem Allahn ilmi erevesinde
gelitiinden bilmek tabi olarak yaratma sonucunu dourmaktadr. Bundan
baka kbal, Tanrnn bilgisini anlatrken Onun ezel bir imdi de yer alan
olaylar zincirini tek ve blnmez bir idrak fiili iinde ve bir rpda bildiini ifade

31


Geni bilgi iin bk. Aff, Fussul-Hikem Okumalar in Anahtar (trc. Ekrem Demirli), stanbul
2002, s. 62-66; Affifi, Tasavvuf Felsefesi, s. 158-164.
32


Mehmet Aydn da bnl-Arab ve Konevnin sudur nazariyesinin inceden inceye tahlil ve
tenkidinin yaplmasnn sre felsefesinin tarih kklerini arayanlara yeni kaplar aacan ifade
etmektedir bk. Mehmet S. Aydn, Sre (Proses) Felsefesi Inda Tanr-lem likisi, lem-
den Allaha, stanbul 2000, s. 75.
33


Muhammed kbal, slmda Din Dncenin Yeniden Teekkl (trc. N. Ahmet Asrar), stanbul
1984, s. 109-110.
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 67
etmektedir. Nitekim yukardaki ayn- sbite teorisinin de benzer ilevde olduu
grldnden burada ayn hususlar tekrarlamak gereksizdir. Ancak ayn-
sbite teorisi ortaya konulurken Allahn bizim iin imdi, gemi ve gelecek
eklindeki olaylar zincirini bir anda ve ezelde bildii bu ekilde sylenmese de
Allahn ilminin ilevselliinin bu tarzda olduu grlmektedir. Bu da iki anlay-
n benzer tarzlarda hareket ettiini ve zellikle kbalin sre felsefesi ile bnl-
Arabnin sudur nazariyesi arasnda baz paralelliklerin bulunduu fikrini glen-
dirmektedir. Fakat kbal Tanrnn gelecei, belirlenmi olaylar dzeni olarak
deil de ak bir imkn olarak bildii
34
kanaatindedir. Bu da insana zgrlk
veren sre felsefesinin sudur nazariyesinden ayrld noktay gstermektedir.
nk ayn- sbite teorisiyle Allah merkezli ya da ilm-i ezel ereveli yaratl
zerinde durulurken her ne kadar insana zgrlk verildii ifade edilse de sonu-
ta insann zgrlnden bahsetmek olduka zordur. Sre felsefesinde ise
durum tam aksi istikamette tezahr etmekte, insann zgrl n plana kar-
lrken Allahn ilmi ikinci planda kalmaktadr. Dolaysyla temelde baz paralel-
likleri bulunan iki nazariyenin bu noktada birbirinden tamamyla farkl istikamet-
lerde olduklar sylenmelidir.

34


kbal, slmda Din Dncenin Yeniden Teekkl, s. 110.
68 Hatice K. Arpagu
EK
Risle ve alma Metoduyla Alkal Ksa Bir Aklama:
Bl Efendnin Kaz ve Kader Rislesiyle ilgili bu almada Sleymaniye
Darl-mesnevi 55/2de bulunan
35
nsha esas alnp Marmara niversitesi lhi-
yat Fakltesi Ktphanesi Yazmalar 318deki ikinci nshayla karlatrlp
mukayese edilerek nce rislenin neri yaplp ardndan metnin tercmesi veril-
mitir. Darl-mesnev 55/2deki nsha okunakl nesih hattyla yazlmtr. Yakla-
k 1014.5 cm. llerinde tezhipsiz ve cetvelsizdir, varak sonlar obanldr.
Varaklarda 17 satr bulunmaktadr. 31a ve 31bdeki varaklarda metnin kenarn-
da Molla Camnin el-Fussul-hikem erhinden Fass- Uzeyriyyeden kaz ve
kaderle ilgili aklamalar haiye olarak sunulmutur. Risle 30ada rislenin
ismiyle balamakla birlikte asl metin 30bdedir. Ancak 30ada baln altna
konuyla balants olmayan farkl yaz hattyla Hutbe-i aban-i erif adl bir pasaj
bulunmaktadr. Metin 39ada kaz ve kader konusunda ilim tahsili yapmak
isteyenlere yaplan tavsiyeyle bitmitir. Rislenin mstensihiyle ilgili herhangi bir
bilgiye rastlanlmamaktadr. Marmara niversitesi lhiyat Fakltesi Ktphane-
si Yazmalar 318deki ikinci nshaya gelince ikeste talik hattyla yazlmtr.
Mstensihi hakknda herhangi bir bilgiye ulalamamaktadr. Mstakil bir risle
halindedir. Cetvelsiz, filigransz ve ahersiz kat kullanlmtr. 17.523.5 cm.
llerindeki risle nemden zarar grdnden varaklarn st ksmlarnda
mrekkep akmtr. Risle 1bde hamdele ve salveleyle balayp 3ada kaz ve
kader konusunda ilim tahsili yapmak isteyenlere ngrlen tavsiyeyle bitmekte-
dir. Varaklarda 25 ile 27 arasnda deien satr bulunmaktadr. Satr atlamalar
ve kopukluklar oktur. Tahkikli metinde Drl-mesnev nshas harfiyle,
Marmara niversitesi lhiyat Fakltesi Ktphanesi Yazmalar nshas da
harfiyle gsterilmitir.

35


Bilgisayar ktphane kaytlarnda eser Reisl-kttap 55 nr.da kaytl grlmekle birlikte burada
deil de Darlmesnevdedir.
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 69
.:i .:i i.
,.i .. _i,

,,-i _.-i a ,.,

,.

_ ..,. ,.. _- ,-. ,- ,.

.--. .

. - _ - ,- -
_-. - .. _,.

. - .... ] [ . _, ,. ... _,... ., . _,. ....

. .
- _.. ., . _, - . .

... . _. ... ,.

. . ,. , , . .--.

,,. .--. ,. - . . .-.. _. -,. _.. ..

,. . .

,.

,. _-. ...
..- _. ...-. ...-. .. .... .- ,- , .,. _- . _. .. ,. _-.
-. ....

. - .... ,.. , -. . ,- _

..- .,. ,- . .. _-.


..-. _.- . ,,.. . ,.-, ,- , -. . .,. . ..

_- ,. .

\ . _,. _
-. _. -. .,- .-.... .... . _. ,- . ,.

\ - ., _

-. _. .,. .
.

\ , . ,-

\ ] , [

. . ,,- , ,,- ..

... ,.- _. ..

,,

_. .-.. _.. . ]. [ . _ ,- .. ,. _,... .. . _,-..


,- .. -. ,-.

,- . _,. \ .

... _.,. _,. \ . \ .,

. . .
.;- . ., - " -. . . "

..

. -. ,. _.

... _

"

. ,, " ; .

,-.

,-. . ,. . . -. .

,-.

. ... ,.. . _ L. _ _- _.

+ _. _.-. _,. ,. .,.. ,. ., ,- _. _. .-, _,. \ _. _. ;. .- ..-


. . _, _,. _.. ... . .. ,L _.. _.. .

: ,- ,- .

: .--. .

: . : .. .

: .-.. ,,. .

- ,- _ . -. .... ,.. ,. - .... -. ,- , .

: ,- .

- ) ,- . ( + .

- -. .

.. . \ .

- _. . ... _ .
70 Hatice K. Arpagu
--

. - .- _. .. . : "

., .

. . "

. . - ..- - -

.- _. _ ...

_- ..- j

.. .-,. .. ,. .. ,- ,. .. ,. ,- -.

_
-. ,. . .... _ ..,. ,,- _. -. .,.. _. - . _ .. ,,- _.

-. _. ...-.

, . -,. ,.- _ . .-. .

. . ,- ] , [

. ,,.,. _ _, . ..,

,.

..,.,, ,,. . _,

. ,-

\ ] , [ ,, ,- _. L. .

,.

..,.,, ,,.

,- ., ,

,,
_. ,-.

,. ,,...

] [ ,,... .L ,, " ,,... . _ ,,.. .


.L "

., L.

.. ,,... _. -. _. .,. ,- ,,.,. - _ .

\ _-. \ .,- .
.,. _. \ ,-, _ ,.- \ ,- ,-, \ . L

. ,- .,. . \ ..

.,- _.

.- \ ,.-

.. . .,. _. . ..- _. .

_-.

- .,. - ; - ,
\ _. ,.-

.. ,- . ] - [ , -,, \ ,.- ., . \ _. \ ,.- ,- ,. .,


,..

. .., .... .... -L.

_-. _. ,L. \ _.

\ .-

L _ . ., -
,

,, ,.- ..

. .- . _ .. _. \ .

..

j -

.. . _ .. _

i _

_.,. .. .- .. - . \ .,- .., ,L

_ . _ ., ,L.

., ,L. \ ., .,. . ..- . - " _ . . .,. , "

.-. -

_ _.-.
,L

.. .

- ..., ] [

. _. ,

. .. _

--

..

.,

_. . .

. / .

: j

+ _.\ .

- . .

: ., .

: ,- .

: .. .

_-. . / .

: .

: ,,.,. .

: L.\ .

+ .... ..- ,.-\ .

: .

+ _ .

: \ .

: .. .

_ . / .

: ,i .
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 71
_... . . ... _. ., .

.. \ .,- .- _.

. .,. .. .-

\ .,- _. -. \ -. .-

. ,,,. ,,.. ., . _- ; .L., . . - , .

_ :
., ;. - ,,. \ ,,. ,L . ., .,-

.. _ _. -,L. _ .. . _.

.. .- ,.. _ .,. . . ,.

_-.. \ ,,

..

. _. .

_. . ,,-
_-. . .- .-. - ... .. _.. _ . . _.

_-.. _. .,. ..,

_ \
_-. .

. j, . . ,.-., .. j, ,,.. L -..

.. . . ,,

....
_.- _. ,, .

,. _,.

_..

. _, ,-, _,.,. _.- _,

. _.. _ .- _. _.. ..

. ..,. - _ _,.,.

. _,.-

. ..,. _ .,. _.. .., . ] [ ' ,- -


... .. ...

\ . ,-

,.. ..... _.

L _ _.. _.. ....


\ _.. ,-

,- .. _. _. ., .. ,-, .. . . ,


..- _ ,.,.. _

.. _

\ _.-

_- ... ,-., _.

.. ...
\

_ _L-

_-

_- \ .. .-..

i _.. _, .

L .- . _,

_- ,.

_- _-. _. .

,L

L ' - . _.. _ .. ... . _.- ,-, _. . .,


., _,- _,

. _ - .... . _,

_. .. _,-

.. - _ . - ..,. . ,..

_ ,

-. _ . ... _ ,.

_ .. _

_. _. ... :

-. ,. ,- .

: .. .

: _.- .

- _. .

: ,,. .

+ ,, .

: _. .

- L _.. .... _ _.. .

: . : ,- .

) + _.. _,.,.. ( _,.,.. .

: _ .

: ,- \ .

- _. .

- .-.. .

: . _, .

: ,.,. : ,.. .
72 Hatice K. Arpagu
. .j

_.. _ ... _, _. ..

.. . ,, . .-.. . .j

. .

. ...

_-... . .,

. ..-.. .-. _.. .. _. . _..


_.- ... ... ] [ .- ,.. - .

. ,- _.. _ .... . ... _.. .. _.- .,


_.

. ., _ ..

., .-. ., L . . ... ,, _, . _-. j _.- ... . ... ..


_.. _ _-. . ... _, \ .. ..... ., .

L ' ,,. - \ .. ... . _.,


. .... _ _.. _-, . _. :

_ , .,- - _. . _ _. _ .;- ...


_.. .. .... _ _.

. _.,. _.. ... .... _-. ,... _ . .

. \ _
. _. _

. ,.- _. .

. - .,.

. _ . ,,- .

\ _-.

. _.- .. _. ..

. . . _-. .. .. _. . ... .. .

,.. .- _.. , .... ....


\,

_.. ...

. _

. _. .j, _.. .;-

_.- _,.,

.. _ _.- ...

\
. _.. _ . .

-.. ,. j ..

. .

-. \ -

\ .- _ \ _.- _ ] [ _..
.. . .

_ .

_ .. _.. _ ,, _, .

\ ..,. - .j, ,L

..,

_.,. .

- _. ,. _.- ... ,- ... ,-., _. .

,- ..
_ _- ., .. _. _-. .,- .

_. ..

. . .,, .j .

., ,. ... _- _.
,. _-. ... ..-.

] - [

_- .,- _-. . ,... _ ,,- ... _-. ,. _


" . _,... ,-. "

... ,. _

\ . ' .- .. ,,-.. _ L-
_-. _-. . ,... _ ,,-

"

. _

.- ,,,. , ..

.. \ "

\ ..; .

: . .

- ...\ ,,. -' L \ _. . _ _.. _-, . .... _ _.. _., ..


.... _ _. .. _.. _ .;- ... _. _, .,- - .

- _.- ... _.. _,., .

- . .

- . .

- .j, .

: ...-. .

-. . /

.,, ,... .,, ) _.. ..j ..



. .,.. ( - . .

- ,,- _-. _ L- ' .- .. ,,-.\ . ... ,. _ _,... ,-. .


_-. . ,... _ .

: .- : , .

_. . \ .
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 73
. \ . . _.

_ ,,..- .

,. ,

_.. ,

- ,,..j -

-. _ - ... .


_-. . ,... _ " .

_- ,,. ,

. .; "

...,

. .. _. _,

_. , _,- _....,
-. - . _. ..; ...,

.. ,, _ _- . .

. ., _.., ,,

. _.
- ,. ,,..j .-..

,. ,,. . ] [

.. _-, ' .- ,... _ _.. _.


,.

,-. .. _. , ... . ..,. _ ... _.

. ..,

,. .,

. ,.- _

...- .

,.-

. _ ,. . _. ,.- .,

. .j .-.. ; . ., _.. .
. .,- _. ; . .-,i ,

; , ... .

\ , ... \ ... ,. ... \ . . . \


,...j ..L .

., ,L. _

_...j

. .- - _ _ . ,.

,,. . ,.. - . _. ;
. .., _

. ..,. _ .. _. .., " ., . _,-.- , "

. , .

. . \ ..- ...

_ .

. ,.. . .-,. .. _. ,.. _. ..-. ,. ... ..- _,. ... ,- ..,

.
., ...- . \ _. ,,.. _,.

. . "

-- . .-, . "

_,

. ., _- ,

. ,. _.
\ ..

., ....

_.,. .., ..-. ... .

. _.

. ,. ..

....
.., "

, .... ... . "

] [ ..-

. ..,. _. .- .- .- . .., .,. .

_,, _.

- .,, ,... .,, . .

_. . \ .

: _.. .

: ... . - .,, ,... .,, .

.. . \ .

- .,, ,... .,, . .

- _.., .

: .-..\ .

- ..,. _,. .

: . .

- ,.- _ .

- ] ... [ .

: ,. _ .

_-. \ -.. . \ .

: _. .

- ... .

: _,. , .

-.. . \ .

- . _.. .., ..-. ... .... .,\ .. . ,. _. .

.. . \ .
74 Hatice K. Arpagu
... .- ,- ,-.. .-

,. ..

. . .. .,. _... .

_. .... _ .- _-. _. -
_. . . . ... . .- , - . - _

. ..,. -. _. .., _ . . _. .
. _, ..,. _. .-- \-

\ . . . - _ ,. , .. . ,.. _,, ,.-

_. ;
_.

.- ., ,.- . .,- _,. ,.

.... - _ . ,. -. _. ., .... ... .-.


. _. _. . _. .,- ., . j . .

. _-, _,. , ... .j ..\

.,..
_-, _ .j

,...j . .,.. _,. .

,. ,, _

_ ,.. .- .

_ . _ _, .-

_. . ..i .

.- -.\ ., _. ...,.- _ - ,. . _. .... , , . _.


.-

_.-

_. ,- . .. . L,. ,. _. ..,

.-

. _-
,- ,

.. ] [ .,- _,- ,. .

. ,. _. ..,. , .. _. ; ,- ,

.,
...

- , \

_. .
. ,

..

, _. .

. : . .. _. .- . : . . . . L

- ,..

,. . _ .,

- . . : .. . ,-L ,. ..-

_. \ . _. ...
\ . .., . .

.. _. ... . ,

. . .., . .. -,. ..

. _,- . ,.

. ,-

.. .. .-,. _.- .- _ .... _ . .


...-

.. .. \

. , -

. ..,- L- .. .., . _. . . . _. .. ,. - .,.


. ,- .... _

_-.. .

. _.- .- _ ... .... , . ... _. .. : ,.. .


_... .

. .., ... .. .. ,. . ..-..

. .... L,. ,

_. _i _.
,,.. .

- .

.- . _. - _ \ .- ... ... .. _ ,

.- , .- ] [

. .j
. _. . .

-. .- ., . j .. ,,- _.

. _. . ..;
.. ., . \ _,. . _. ... _-.

_,..

.. .. . ., .. .., :

. _.

,. .. : .... .

- . .- , - .... _. . . . _. - - _ .

: . .

: _. .

.,- .

- .., .

: _. .

: . .

: . .

: _.- - _ .
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 75
.,.

,;

. . . - . .

. _. ..

_,.. ,. _-. "

. ; ,... "

. _.
.. ;

. .,. "

, .

. _... _.

..

., "

" \

, . .

... ... . "

.-

,,.. .

. ; -,. _ _. .- . _,. _.- .- .. . . . \ .


_.

. ... _. ... ,-. ... ; _ \ . . .- -.... ,.- ;-, .,- _.

., \ .

.. _. ,,L- ,,- -

,. _. .-.. .,- _. .

. _. . . ..,.- _.

.,-

\ _.- \ . _.

.,. . .

_- _. -,.

.. .- _,

. .

... _.

_
.,- . .

. _ .,.. _. _,... ,.

.., ] [ . . . : ,-. -

. _- .

.- _- , .

. . ...

i . .

i. .

.L,- \

. \ .

\ .-. _. ..,
. _-. .

_.. . ..- ,..- ... _

_. . _,... ,.

_ - -. _ _

_. .

. . ... _. . :

_. -. ,L. . . ,.. ,,.. .

_.
.. .,.. ,.. ,. ,.\- _ .. , _,-.

L.. ,, \ _,-. ,,. \ _ . .


. _. : .. .. .,

. .. .,.. .,.. . . . _. . ... : -

. _- - -

. ,...

.-

.\

. -

.. -

. _ ..; - . ., . \

..

. _.

\ ! ,,- :

. _- - ,-. ., ,

,.

. ,. . ,- , . .. .. _.

: ..- .

,-. . \ .

. . \ .

- .. .

.. . \ .

- - .

- -.... .

: .,L- .

- .,- _. .

- .

+ .

: . .

.. .-

. . _,

_ . ... _ . _. _,... ,. .,- . .

. _ .,. .

: .i. .

: _... .

: . .

- .. .

: - .
76 Hatice K. Arpagu

.. .-.. ..,.- .., .,. .... :

_- -

_. ...

. _, .. .

.. .

.... ,- _-. .,-. . \ ,,-, . ] [ .,-

,... .,

_ _, . ,.- ..- _. .

. _- .,. . .,- . .

_. ; ... _.

. _.

.- _-. \ .

,-..

-., ,-. _,-.


..

.- . ..,

. . _

.-

..- _. .,, _,-. _,,

. ,.. ,

. _- _,, ,-. _,-. ...- .. ,, ... . ...

. ... . . . ,,

,-. . ,

. . _.

. .

. _. .; i. .

. _. . . ..,.- _.
..

,. \ .. _ . ... ., . . _ ... _.

- , ,...
. _. ....

L .. _ , _ \ , L- .j .. . ., . _. ,-

.. . ,,, ..

.. . ..,.- . _,,. _. .. .. _ .-,. _-. _. - .. ,-. ,-.. . .


..,.- _. . ..

,-

..

_,... ,. _ .. .

., ...- .. _ .
,. ..-. ] [

--

- ., _, . _-. .... _. .,.- . . . . . . . _.

. _. \ .

_-.. ;. _.-

j .. ,,- _. .
_,. _. . ;

. .,.

. . :

_.- _..

, ... ., .

_-

_.. .
_.. ;

. .,. ,. .- . .,, .- _. , _.. ...;. .-. ..

.- ..

,.

. ,L,- , . _ ..,L- . _.- .- .,- _-,. \ _ _. ., \. _. .. .

. .- _.. \.

. , ,,L-

. \

_.. . .,,

, , _.. .- ., _.- _

. - _. . . ., . _,-, .. _.. .,

.- _L-, . . ;

. .,. : ,.

. _.. .L. ..;, ..., L. .

_ ,,. ,, , _. _-. .- , ,.

. _, . _- _.. ;

. .,. _,-,., .. ;

. .,. ,, .- _, " _..

, . " ,-.

,.. _. _... ;.. ] [ _-. ,.

_. _, ...
_,-,., _..- ... ! \ _.. _.-

. ,.. _-,. ..- _. .,. ,- \ -


.,.. ,.. . _. .,

_,. \., _.L..

. ..;,

.. ,- ,..- , ! .
.

_. , _.. ,,L. ,

_ ,,. _. ,. _.

.- \ .

.-

\ ., .,

- , : - .

: ,,.. .

: .. .

: \ .

: _. .

: _.. .

: _. .

: .,- .
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 77

. ,-,

_. \

\ .... .. _. ;. .-

_- _ .... . .

_- _..

.,
. .

.. - ., ... ,

. _.. ;

. .,. \ .,- ., ,.

_-..

. _-. ;. . .,.

\ _- _, .

,.. .

.. ,

.,. - . _. .

_-.. .- .- _. .,- _,

.
.

-- . .--

.

... _.. ... ,L

. _. .- ; \ . .. .. ,,- . .. ;
_,.. , .. ,... . ,,. . ,,.

.- ..-, -. ,. ,. . _.. _

_L

. .
... ,. \ ;., . ., .-, ;., .

. . .-. ,-, . _.

. ... .

_ ] [
.-,. .

,.- .

., . ..-

. _ .- . .

,.

, ... .;. _. . .

. _
....

,.- . ,. .-. . . . _.. ,L

, ...

., . _. ,. _.. ,..
.. ..;. _. ,- _ .. :

,.

. ,L,- ..,L-, . _ . ;. . _

_.- ..- ,.. L- .- .. .

,.. . . .. ...

, ..- _.. .- .
_

_.

. ,- ,

. .,. .. , _..

_.-

-- . _-. ., _-.

. _ .

. ,L

,.

. . _i ,. : -

. .. . L- . .. .... _.
_. ..

... ,.. .,- .., .

_L \ ..

.- _ . . \ ..

_-.. ;.

_.,. .., .

,L _.. _. ,. .- _.. . _. . _. . _.- . ., -


.. ., .-. . ,.. - _ _. , . _... ... ] [

, ... . .

.. .-

.. .. \ -.- ... .

, \ _ .. . .... ., .

\ _,, - .--.

.. . ...-. .
_-. .

... - ; ..,

. ... \ -L ... ..

\ . ,,-.

.. - . ,, .

- ,.- .,.. _, ... ..- _, ..,.- _ .. . . . ,.. _ ,.,.. . ,, .,i


. - .. .. : "

_. ..,- . _ _.- "

,- i _- .. .,

.. \ _.
.- \ .,.- . .,.- ,. . _.

\ .- ,.., _,, . ,, _ .- ,..


,.. _ ,.. _,, .i,- .- \

.. ; .,.- _. ..,.. .. ., . .- _ _.
. . ,,, ,. i-
. , . _.. l . .. . , _.. . . ,,-. .. _ .
L- , .,: ,. - - _ i _. l-. _. , _,: .

_,-. ,,.. -, .,-. .. ,.. _,-. .

: ,. , .

- .,.-

- ..\ .

: ,,.,-. .

., . \ .

,. ,. i- .
78 Hatice K. Arpagu
_i ,, ,,-. - ,, .. - . _ . .-

. _. ,.. .. . ..- _,...


.., ,,,-.

] [ ,,.-.. .. .

., ..-

. ,.. .- ;

. .,-. .-.

.. ,. _. ... .L. _-. ,- . ..- _ ;

., .-. , .

_-. .- _ _-. ..-.


,.- .

_-.., ,.- ;. .,

_.,. . ,. ,- ... .

. _ , . , ,

_ . \ .L. ;. .. .- ..-

. _,, _. \ _. ;

_-..

;. . - .L

.-

. - .-

L ..

_,. ,. _i - i.- _.. , .

,- .. _ .
) ,,, (
, _: _. : - _. _. ., _. - _. , _,.
- _. ,.. _. , j- _. . _ , _, .- ,l. -.
.,,

. .

,-

-. ,. _.L ,,, .., .


, _,. _. ., . _:. , _: . .. :.
,.. ,l. _i ,l. , _, ,. 5:. .

, ,.. _... _, .,, ., . -

. _. , -

_. ..
... _.

. .

.. .. ,. _,.-. _. ,..

. , .-, .,..

. _ .,
,.

+ . .

: ,.. .

: _-.. .

: - L .

+ ..,.- .

_,,, ,.. _... ., .

. _. , .,,

_. .. ... _.

. .
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 79
KAZ VE KADER RSALES
Rahman ve rahm olan Allahn adyla
Bil ki ayn- sbiteden ibaret olan mhiyetler Allahn ilminde yaratlmam-
lardr (gayr-i mecl). Hrite olan vcibul-vcda gelince -ki O Allahtr-
Onun varl ztnn ayndr. Mmtenul-vcda, yani var olmas engellenmie
gelince, var olma kabiliyeti bulunmamaktadr, yokluu ztnn ayndr.
Mmkinl-vcda, yani var olma kabiliyeti bulunana gelince varl ztnn
gerei olmadndan var olmak iin bakasna muhta olandr. Ayn- sbite
gayri mecul olduu gibi levzm (ayrlmaz paralar) da gayr-i meculdr; tpk
mmkinin kendi bana var olma kabiliyeti ve dier ezel istidatlarnda olduu
zere. Allahn ilmi malmatna tbidir, Allahn zt, sfatlar ve fiilleri de mal-
mat cmlesindendir. Allah bulunduu hal zere kendini bilir, dolaysyla o
kendisi iin hem lim hem malm, hem tbi hem de metbdur. Normalde ma-
lmun limde bir eseri vardr, Allahn ztn bilmesi, Ona ilmine gre malma-
tna muamelede bulunmasn gerekli klmaktadr. Dolaysyla Allah kendisi iin
hem hkim hem de mahkmdur. Allahn bilmesi ancak malmun aynndaki
vcip, mmkin ve mmten hallerine, eyaya hkmetmesi aynndaki hale, takdiri
hkmetmesine, irade etmesi de takdir etmesine gredir. nk Allah mmkinin
kabiliyetine ve ezel istidadna gre irade eden, takdir eden, kadr, hakm ve
almdir. Dolaysyla kaz Allahn eyadaki hkm, kader de bu hkm tafsil ve
tescilidir. Kader kullarn fiillerinde eksik ve noksann sz konusu olmad veya
olmas takdir edilen bir eyin olmamas ya da tam tersinin olmas eklinde bir
deiikliin sz konusu olmad bir lnn addr. Allah dilediini yok eder
36

yetindeki Allahn yok etmesi yok edeceini bilmesinden ve ilmine gre o
ekilde takdir etmesinden kaynaklanmaktadr. Dilediini de olduu gibi brakr,
herhangi bir deiiklik sz konusu olmaz. Zira deiiklik Allahn bir eyi silmesi
ve sz konusu silmedeki muradn bilmesi durumunda gerekleir ki bu durumda
deiiklik, sadece eyann sretlerine perde arkasndan bakanlar nezdinde geerli
bir ey olur. Bu da nasih ve menshun durumu gibidir. phesiz Benim yanmda
sz deitirilemez
37
yetindeki Allahn sz, ki o da hkmdr, yaratklar
hakkndaki ilmi erevesinde muamelede bulunmasdr. Nitekim Allahn iradesi
kaderine, kaderi kazsna, kazs ilmine, ilmi de malma ve bunlarn tamam da
malma tbidir. Malm ztnda sbit olmas asndan metbdur, ancak malm
balangtan sonuna kadar deiik hallerde varlk sahnesine ktndan (yukar-
da bahsi geen) genele tbidir. (Dolaysyla malm kendinde hem tbi olma hem
de metb olma durumlarnn her ikisini de toplamaktadr). phesiz Allah
varlklar hakknda ayn- sbitede olmayan eyleri takdir edip sonra insanlar
onu yerine getirmek zere mkellef tutmu deildir. Aksine Allah insanlarn

36


er-Rd 13/39.
37


Kaf 50/29.
80 Hatice K. Arpagu
ayn- sbiteye ilikin bildikleri eyler erevesinde takdirde bulunup arkasndan
onlar yapmakla mkellef tutar. Eer bu konuda insanlar kendilerini cebir altnda
ya da zulmedilmi gryorlarsa sz konusu cebir ya da zulm Allahtan deil
insanlarn kendilerinden kaynaklanmaktadr. Allah insanlara zulmetmez, fakat
insanlar zde var olduklar hallerden Allaha (Allahn ilmine) verdikleri eyler
sebebiyle kendi kendilerine zulmetmektedirler.
38
Dolaysyla kul kendi hakknda
hkmedilen eyi yapar, ancak bunu cebir ve zorlamayla deil de kendi ihtiyaryla
yapar ve bundan dolay mkfatlandrlr veya cezalandrlr. Nitekim kaz, kulu
ihtiyar snrnn dna brakmaz, nk ihtiyar da Allahn kul hakknda hkmet-
tii eyler cmlesindendir. Nitekim Allah bir eyi irade edince var eder, dolaysy-
la bu durumda kulun ihtiyarn dlamaz (yani Allah bir eyin olmasn gerekli
grnce, var olacak eyde insan iradesinin de rol vardr). nk Allah var
olacak eyi kendi cebriyle deil de kulun tercihi dorultusunda gerekli klmakta-
dr. Nitekim ihtiyar kullarn ayrlmaz asl niteliklerinden biridir. Ayn- sbite
Allahn isim ve sfatlarnn tecellgh iken bunun byle olmamas mmkn m?
bir eyin, baka bir eyde tecell edebilmesi iin tecell edilecek eyin kabiliyeti
nispetinde zhirde olandan bir unsur bulundurmasyla olur.
39
Ancak u kadar var
ki mazhar, gereklemesinin vcubundan tr irad emirle eliecek noktaya
yneltmek imknszdr. Fakat gereklemesi kesinlik arzetmedii iin teklf
emrin her iki tarafa ynelmesi mmkndr. Dolaysyla kul irad emirle sorumlu
tutulamaz, nk onunla ilgili hususlarda her ey asl muhalefet etmeyecek
ekilde ona itaatkrdr. Nitekim bu mn ifadesini u yette bulmaktadr: Allah
bir eyin olmasn isteyince ol der, o da olur.
40
Yani yetin ifadesine gre Allah o
eyden vcd bulmasn ister, bylece (bu istekten sonra) cevher de olsa araz da
olsa o eyin olmamas imknszlar. nk bu, emredilenden emredilen eyin
gereklemesini gerektiren zt bir emirdir. Bu adan zt emirde vad-vad,
sevap-ceza gibi eyler tasavvur edilemez. nk ancak peygamberler vastasyla
kulda yrrle giren bu hkmler vastal emirdir, o da (vastal emir) teklf
emirdir. Mesel namaz klnz emrinde kiinin namaz klmas da klmamas da
mmkin olduundan kul bununla sorumlu tutulmutur. Bu emre uyan itaat etmi
olur ve onun iin cennet (vad) vardr, uymayan kimse de as olur, onun iin de
cehennem (vad) vardr. Eb Lehebin durumuna gelince onun kfr (Allahn

38


en-Nahl 16/118; ayrca bk. l-i mrn 3/117.
39


Mellif burada insan iradesini temellendirirken fiilin oluumunda onun rol bulunduunu
syledikten sonra ayn- sbite teorisine uygun bir yaklamda da bulunur. Sz konusu yaklam
yledir: Allahn tecell edebilecei bir konumda olabilmesi iin kabiliyeti nispetinde insann
Allahn niteliklerini tamas gerekmektedir. Aslnda Allahn ilmi ayn- sbiteye tecell et-
mekte, ayn- sbite de bu dnyaya tecell etmektedir ki bu da ayn- sbitenin hem etken hem
de edilgen olduunu gstermek yannda Allahn da hric leme tecell ettiini ifade etmekte-
dir. Dolaysyla insan Allahn tecell edecei konumda bulunduundan, tecellnin gereklee-
bilmesi iin insann irade sahibi olmak gibi baz niteliklerinin bulunmas gerekmektedir.
40


Yasn 36/82.
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 81
iradesine) irad emre tekabl ettiinden dolay knamay ve yergiyi hak etmez,
(realitede) onun varlk yaps kfr terk etmeye muktedir olmadndan mazur
grlr. Ancak o teklf emre gre knama ve yergiyi hak eder. arinin maksad
(gerektedeki) iradeyle alkal deildir, nitekim peygamberler de bu iradeye
bakm ve onun hkmlerini uygulam olsalard, mmetlerine tebli etmezlerdi.
nk peygamberler irad emirle amel etmekten men olunmulardr.
phesiz mmkinin zt (ayn) akl delil asndan iki zttan birinde olabilme
ihtimalindeyken subut halinde yalnzca iki zttan birindedir. Mmkin iki ynden
hangisinde meydana gelirse ayn- sbitesinde de meydana geldii tarafta olduu
bilinir, dier tarafta olmas ise onun iin mmtendir, Allah da onu byle bilir
(dolaysyla mmkin iki taraftan birinde bulunurken, tam zdd olan dier taraf,
onun hakknda mmten olur). Ancak dier tarafn imknszl bulunduu
tarafta meydana gelmesinden kaynaklanmamaktadr, dier taraf da (bulunduu
taraf gibi)onun hakknda mmkndr. Byle olmasayd mmkin vcip olurdu,
Allah da onun meydana geldiini bilir ve meselenin aslna binaen meydana
gelmesi vcip olurdu. Bu durum mmkinin birbirine zt iki taraf kendinde
topladn ortaya koymaktadr, aksi takdirde var olmayacak eyi takdir etmesine
binaen Allahn ilmi gereince amele etmedii veya Allahn mmkinin iki
tarafn eit olarak hak eden hak sahibine hakkn vermediini sylemek gerekir.
Fakat iki taraftan birini terketmek hak sahibinin hakkn vermemektir ki Allah
byle bir eyden mnezzehtir. Bylece dier tarafta bulunmann -gerekte imkn-
sz olmakla birlikte- akl delil asndan mmkn olduu ortaya kmaktadr. Eb
Cehlin man gibi ki onun varlk maddesi ayn- sbitesinde mann zdd olan
kfr zere bulunduundan onda mann vcd bulmas mmtendir. Dolaysyla
istersen bu durumun Allahn ilmine, kazsna kaderine veya iradesine taalluk
ettiini syleyebilirsin ki bunlarn her biri kii Allahn ilminin malmuna tbi
olduu grn benimsedii mddete dorudur. Ayn ekilde gerekte Eb
Leheb iin kfr gibi man da mmkin olsayd onun iin zarar veren kfr deil
de fayda veren man takdir edilirdi. nk fayda veren eyle beraber zarar veren
eyi hak etmi olsa da zarar veren eyi takdir etmek fail-i muhtar olan Allahn
adaletine ters der. Sradan sebepler asndan bu durum (Eb Lehebin man)
akl nezdinde mmkin ve muhtemeldir, fakat Allah bunun gerekte mmten,
akl nezdinde de mmkin olduunu bilir. Dolaysyla man etme kapasitesi bu-
lunduundan ona mann teklif edilmesi dorudur. Nitekim Eb Lehebin man
etmesi mmkin olduundan aklen Allah ona man muhtemel klmtr. Gerekte
onun man etmesi mmten olduundan Allah onun hakknda man muhtemel
klmamtr. Ancak dier tarafta (kfir olmas) bulunmas, bu taraftn (mmin)
imknsz olmasnnn sebebi deildir, aslnda (mmin) olmasnn imkn devam
etmektedir. Konuyla ilgili olarak mutasavvflardan bazs da kuldan sadr olan
davranlarn tamam, realitede aksi istikamette bulunmalarnn imknszlna
delil olduu kanaatindedir. nk realitede bu mmkin olsayd bizzt Allahn
82 Hatice K. Arpagu
sfatlarnn deimesi de mmkin olurdu ki Allah byle bir eyden mnezzehtir
(Bu amala kudret sfatnn bir kimseye ne zaman nispet edileceini aklamakta
fayda vardr). Bir eyin baka bir eyi yapmaya kadir olabilmesi ancak o eyi var
edecek tm dayanaklara g yetirdiinde mmkndr. Bundan dolay Hakm
Allah kendi ztn yok etmeye sebebiyet verecei iin akl- evveli ortadan kal-
drmay takdir etmeyeceini, Allahn byle bir eyden mnezzeh olduunu
sylemektedir. Bize gre bu eylerin tamam varlk maddeleri tam aksi istikamet-
te takdir edildiklerinden asl bir imtina ile mmten, -realitede olmasa da- akl
nezdinde de iki zdda msait olduklarndan akl imknla mmkindirler. Var
olmas takdir edilen eyle alkal olan iradenin (insan iradesi) tercih etmesi de
ancak -gerekte olmasa da- aklen mmkndr. Eb Lehebin sbut halindeki
aslnda man edecek kapasitesi yoktur, bununla birlikte yine de ondan teklf
emirle man istenir, fakat o kfr tercih eder ve bu ekilde (kfr zere) lr.
Allah da onunla ilgili bu durumu bilir ve ilmi muvaceheside amel eder, o ey de
Allahn bilgisine gre gerekleir. Bylece fiilin kuldan sadr olmasnda kaz ve
kaderin her ikisinin de etkisinin olduu bilinmi oldu. Ehl-i snnet ulemasndan
olmasna ramen Allahn ilminin malma tbi olduunu kabul eden mam
Beyzv de kulun fiilini, Allahn ilmi ve kazsna baml klmtr. nk o
Onlarn ou inanmamaktadrlar
41
mealindeki yetin tefsirinde, onlarn inan-
mamasnn Allahn ilim ve kazsndan kaynaklandn sylemitir.
42
Dolaysyla
onlara Allahn bu ekildeki yetleri fayda vermez. (Bundan baka Kad Beyzv
kulun fiilini) Allahn iradesiyle de baml klmtr. nk gerekten zerlerine
Rabbinin (azab) kelimesi hak olanlar inanmazlar
43
yetinin tefsirinde o, Allahn
kelamnn yalanlanamayacan, kazsnn da ortadan kaldrlamayacan bildir-
mitir.
44
Onlara yetlerin tamam gelse de
45
(onlar inanmazlar) yetini de
onlarn inanmalar iin Allahn iradesiyle alkal asl sebebin bulunmamas
olarak yorumlamtr.
46
Bundan baka Kad Beyzv Bir toplulua sapklk hak
oldu
47
yetinin tefsirinde de (sapkln hak olmasn) halkn ounluunun
anlamasn kolaylatrmak zere szn muhtasar tutup malumun ayn gereince
demeyip sabk kaz gereince demitir.
48
phesiz sebebi asla balamak da,
onlarn manlar iin hak kazanmalar ve bunun gibi dier sebeplerin bulunduu-
nu ortaya koymaktadr. Bu yetlerin tefsirinden dolay ulemann bir ksm Kad
Beyzvyi cebriye taraftar olarak nitendirmitir, ama bu o kimselerin insafszl-
ndandr.

41


e-uar 26/8.
42


el-Beyzv, Tefsrl-Beyzv, cz, IV, s. 411.
43


Ynus 10/96.
44


a.g.e. cz, III, s. 59.
45


Ynus 10/97.
46


a.g.e., cz, III, s. 59.
47


el-Arf 7/30.
48


a.g.e., cz, II, s. 253.
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 83
Bir kimse ayn- sbitesinde mmin ise sonunda da bu ekilde olur, onun so-
nuna dnyadaki kfr ve isyan zarar vermez. Ayn- sbitesinde kfir olan da bu
ekilde nihayete ular, ona da man fayda vermez. nsann tabiat ve amacna
uygun olsun ya da olmasn Allahn kula verdii ey, kiinin kendindendir, nk
kuldan olmayan bir eyi Allahn vermesi Allah iin mmtendir. nsan nutfesini
grmez misiniz? Potansiyel olarak onda (nutfede) insan eklinde var olduu iin
o, insan eklinde ortaya kar; dolaysyla insan o nutfeden kmakta ve o onun
btn zelliklerini yanstmaktadr. Dolaysyla ayn- sbitesinde ekavet zerinde
olan kimse iin hidyet mmkn deildir. Aslnda Allah dilerse herkesi hidyete
ulatrr,
49
ama herkesin hidyeti imknsz olduundan Allah bunu irade etmez.
nk Allahn meieti ilmine, ilmi de ayndan ibaret olan malumuna tabidir,
kim hidyeti kabul ederse, Allah ondan bunu bilir, onun hidyetini irade eder, o
da hidyete ermi olur. Ayndan hidyeti kabul etmeyenlerden bazs hakknda
da hidyet dilemez, phesiz en stn delil Allahndr.
50
Bize niye byle yapl-
d? denilince kaderin srrn bilen kimse emr-i teklifiye muhalefet ettiinden
nefsini knamaldr. Nitekim dem aleyhisselm kaderin srrn vakf ilk kii
olarak rabbimiz kendimize zulmettik
51
diyerek nefsini knamtr. nk o,
olanlarn ayn- sbiteden alndn ve bana getirildiini bilmektedir. Cebriye
mezhebini ihds eden ilk varlk olarak blis ise iledii gnahn kendisinden
kaynaklandn ve ylece bana geldiini bilmemediinden bu fiilden kendini
temize karmak istemi ve sz konusu durumu Allahn kaz ve kaderine havale
etmi, fakat kendine kar yalan syledii gibi bu fiilin asl (z) ayn- sbitesinde
olduundan Allaha kar da yalan sylemitir. nk Allah onun hakknda ayn-
sbitesinin dndaki hallere gre deil de, bilakis ayn- sbitesinden ald
bilgiye gre hkmetmektedir. Dolaysyla blisin isyan zt bir isyandr ve ondan
ayrlmayp ebed olarak onunla birlikte devam edecektir. Nitekim Allah adem
halindeyken insann aynn ve aynndaki mmkin ve mmten hallerini bilir ve
kiinin aynnda bulunduu kfr yada man durumuna gre hakknda hkmeder.
nsanolunun bir ksm man kabul etmeyince onlara man nispet edilmesinin,
nbvvet nispet edilmesi gibi olduunu biliriz, nk nbvvet ve mann beheri
herkesin g yetirebilecei eylerden deildir. Aslnda hi kimse yolundan sap-
maz ve balangtan sona kadar da kendisine tayin edilen snrn veya hakikatin
dna kmaz. Her kim ki gnah iler de nefsini knamaz ve Allahn bu amelle
ilgili kazsndan dolay byle yaptm derse eytana uymu ve Allaha iftirada
bulunmu olur. Her ne kadar kiinin yapt kazdan dolay olsa da bu kii kaz-
nn kendi aynna tbi olduunu bilmemektedir. Dolaysyla kaderin srrn bilen
hidyete ermitir, bilmeyen de lim birine tabi olmaldr aksi takdirde delalete
der.

49


el-Arf 7/23.
50


el-Arf 7/23.
51


el-Arf 7/23.
84 Hatice K. Arpagu
Nakledildiine gre merin huzuruna bir hrsz getirilir, mer o kimseye se-
ni hrszlk yapmaya sevkeden ey nedir? diye sorar. Hrsz da Allahn kaz ve
kaderi diye cevap verir, mer hrszn elini keser ve hatt hrszn elleri tamamen
kesilir. Daha sonra hrsz merin huzuruna getirilir, celde vurulur ve hrszlk
yaptndan dolay elini kestim, Allaha iftirada bulunduundan dolay da celde
vurdum der. Fakat bu husus onun hrszlnn Allahn kaz ve kaderi olmadn
gstermez. nk mer hrszln Allahn kaz ve kaderiyle olduunu, kaz ve
kaderin de hrszn ayn- sbitesine tbi olduunu bilmektedir. Bundan baka
mer hrsz bu fiilinde Allahn kaz ve kaderine tbi olduunu bilirse bu konuda
isabet etmi olacan, eer kaz ve kaderin ayn- sbitesine tbi olmadna
inanrsa hata etmi ve Allaha iftirada bulunmu olacan da bilmektedir. Hrsz
eer durumu aslnda bulunduu hal zere kavrasayd bu amelden dolay zemmi
hak ettiini bilir ve mer sorduunda, kendime zulmettim diyerek nefsini
knard. Fakat hrsz zemmi hak etmediini ortaya koymak ve nefsini tezkiye
etmek zere Allahn kaz ve kaderini bahane olarak ileri srnce eytana uymu
ve peygamberlerin yolundan ayrlm oldu. Bundan dolay hrsza bu ekildeki
bozuk inancndan dnmesi iin celde vurulmutur. Aslnda Allaha iftirada
bulunmak kfr olduu halde ondan tecdidi man istenmeyip yalnz celdeyle
iktifa edilmitir. Daha nce bahsedildii zere- bu hususta irad emirden kay-
naklanan doruluk pay vardr ya da kezib kasd olmakszn konumadan ileri
gelmektedir. Nitekim Allah da yasaklanm fiiller bizden sadr olunca Allah
hakkmzda hkmedip takdir ettiinden bunu yapmak zorundaydk diyerek
Allahn kaz ve kaderini mazeret gstermeyi yasaklamtr. Byle diyen gnaha
girmitir. Nitekim bu ekildeki yasaklarla ilgili olarak Allah kendinizi temize
karmayn
52
yeti yannda Yusufun (a.s.) dilinden ben nefsimi temize kar-
mam, nk nefis daima ktl emredicidir
53
ve (Hz. dem misalinde olduu
zere) Rabbimiz biz kendimize zulmettik
54
diye buyurmutur. Mubah olan
eylere gelince bu konuda insan yasaklardaki gibi yapt eyi kendine nispet
etmez, kii gzel bir ey yaptnda, seni bu gzel eyi yapmaya sevkeden nedir?
diye sorulduunda Allahn kaz ve kaderi der. (Yasaklanan eylerde olduu gibi)
Allaha iftirada bulunmam olur. nk Allahn nimetleri, Allahn inayet ve
fazlndandr, gnahlar ve sebeplerinin aksine bu hususlarda kul, hak ettiini ileri
sremez. Aslnda adil ve hakm olan Allahn da bu tr eyleri hak etmeksizin
kula vermesi tasavvur olunamaz. Nitekim (aadaki rivayet de) kul kendi hak-
knda hkmedilen eyi yapar eklindeki sylediimizin gerek olduunu ortaya
koymaktadr.
Rivayet edilmektedir ki. Yal bir aml Hz. Aliyle birlikte Sffne giderken,
Hz. Aliye ey mminlerin emiri ama gitmemiz Allahn kaz ve kaderiyle midir?

52


en-Necm 53/32.
53


Ysuf 12/53.
54


el-Arf 7/23.
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 85
bize haber ver der. Hz. Ali ona evet aml kardeim cevabn verir ve cenneti
yaratan, can var eden Allaha yemin olsun ki bizim bir yere konaklamamz, bir
vadiye iniimiz, admmz atmamz ve kaldrmamz ancak Allahn kazs ve
kaderiyledir. aml skntm Allaha havale ediyorum, fakat Allahn hakkmda
hkmettii ve takdir ettii eyi yaptmdan dolay ecir alacam zannetmiyorum
der. Ali (r.a) da Allahn yryenlerin yrylerinin ve ikamet edenlerin de
ikametlerinin ecrini hakkyla yerine getirdiini, insann bu tr hallerinde mecbur
olmadn, zorla yapmadn ve icbar altnda bulunmadn ifade eder. Bunun
zerine aml kaz ve kader bizi sevkediyor ve gidiimiz ile dnmz ondansa
bu nasl olur ki! der. Bunun zerine Hz. Ali ne yazk ki aml kardeim galiba sen
kaznn uygulanmas gereken bir hak, kaderin de kat bir zorunluluk olduunu
zannetmektesin eklinde devam eden ifadeler kullanr. Nitekim hrszn da
balangta nasl evet diyerek tasdik ettiini grmez misin? aml kardeim
diyerek bu konuda mbalagaya gider. Sonra Hz. Ali, amlnn inand eyden
engelleyecek tarzda kaz ve kader meselesinin asln bilmediini anlaynca -
yazklar olsun sana aml kardeim diyerek- ona kaznn kulun fiili iin gerekli,
mstakil ve tam bir illet olmadn anlatr. nk kulun etkisi, cz iradesi ve
kudretinin tamam birden fiilin oluumunda temel tekil etmektedir. Bylece Hz.
Alinin sz, kaznn hak, kaderin kar konulmaz bir hkm olduunu sylemek
suretiyle mcerret olarak ileri Allahn kaz ve kaderine atfetmekle hi kimsenin
Cebriye mezhebine mensup olmayacan ortaya koymaktadr. Nitekim Ehl-i
snnet vel-cemaat arasnda mehur olan Kad Beyzvnin birinci yaklamla
ilgili yorumu, ileri Allahn kazsna, kaderine, ilmine ve kudretine atfetmek
eklindedir. Fakat onlar hibir zaman Cebriyenin dedii gibi dememilerdir.
Hrszdan daha kat szl olmakla birlikte amlya da celde vurulmamtr.
nk onun soru sormadaki amac kendi inancn ispatlama deil kaz ve kader
konusunun hakikatine vakf olmaktr. Bundan tr aml bu nasl oluyor?
deyince Hz. Ali ona, sen u ekilde inanmaktasn demek yerine galiba yle
zannetmektesin demitir. Bu da inkar veya hata etme deil de renme pozisyo-
nudur, dolaysyla soru sorulan kimsenin de beyanla bu konudaki pheleri
gidermesi gerekir. Bundan tr Hz. Ali ona kaz ve kaderin hakikatini Cebriye
mezhebinden olmasn engelleyecek ekilde ar kinayeyle retmitir. aml
meselenin hakikatine vakf olur ve mminlerin emiri beni rahatlattn Allah da
seni rahata kavutursun der. Hrsza gelince o tartma ve yarglama pozisyonun-
da bulunduundan suu kendinden atma midiyle bahane ileri srm, ona da
uygun olan yaplmtr. Bu da irad emirden tr gnah ileyen kimsenin kna-
may hak etmeyeceiyle ilgili olarak sylediimiz eyi dorulamaktadr.
Nitekim Hz. Peygamberin yle buyurduu nakledilmektedir: dem ile Ms
Allah huzurunda birbirleriyle tartmlardr. dem, Msya delil ileri srm,
Ms aleyhisselm da: ya dem sen Allahn kudretiyle yaratt, ruhundan
fledii, meleklerin secde ettii ve Allahn cennetine yerletirdii, sonra da
86 Hatice K. Arpagu
senin gnahndan dolay btn insanlarn yeryzne indirildii bir kulsun der.
Yani sradan bir kula bile Mevlasna isyan etmek yakmazken ya dem senin
gibi Mevlasndan byle tazim ve tekrime erien bir kimseye nasl yakr! Ms
demi bu ekilde knaynca Msnn Tevratta demle ilgili hususlarla amel
etmedii anlalmaktadr. Bunun zerine ona yaptnn karln vermek zere
dem aleyhisselam, Msnn kendini knad ekilde knamak ister ve yle
der: Ya Ms sen Allahn rislet ve kelamyla setii, iinde her eyin aklama-
snn bulunduu levhalar verdii bir peygambersin, ben yaratlmadan ne kadar
nce Allahn Tevrt yazdn bilirsin diye sorar? Ms aleyhisselam da krk yl
cevabn verir. Bunun zerine dem aleyhisselam, onda dem rabbine isyan
etti ifadesini buldun mu diye sorar? Ms evet der. Bunun zerine dem,
Msya beni yaratmadan krk yl nce Allahn yapmam iin takdir ettii eyi
yaptmdan dolay m beni knarsn! der. Yani ya Ms mslman bir kimsenin
hikmetini bilmedii bir eyden dolay mslman kardeinin gnahn knamas
gerekmedii halde her eyi ve hikmetini bilen Allahn kelam ve risletiyle
seilmi olan bir nebi nasl byle bir knamada bulunabilir! nk Msya
verilen levhalarda her eyin aklamas bulunmaktadr ve Ms ondan Allahn
er hkmle knad dnda kimsenin kimseyi knayamayacan ve kiinin
knamay kendisi iin yapabildii halde bakas iin kendi kafasndan yapamaya-
can renmitir. Resl-i Ekrem dem aleyhisselamn Msy onun nezdinde
da msellem olan bir eyle ykml tutarak yendiini beyan etmektedir.
55
nk
Ms aleyhisselm bir kimsenin yaratlmadan nce Allahn hakknda takdir
ettii bir eyi yapmasndan deil de iledii gnahtan ve o eylemin kt bir
durumu neticelendirmesinden dolay knanacan biliyordu. ayet kii bundan
dolay knanmay hak etseydi Ms aleyhisselam demin ileri srd gerekeyi
kabul etmezdi, Peygamber de bunu delil olarak ileri srmezdi. Bundan kaz ve
kaderden dolay hi kimsenin knanmayaca anlalm oldu. Dolaysyla baka-
sn knamaynz, bunun yerine kendinizi knaynz ki bylece ehli edep ve alim
kimseler olunuz. Bunun sebebi Ms aleyhisselmn ilminin ok olmas ve kendi-
sinden daha fazla bilen birinin olmadn zannederek ilmiyle marur olmasdr,
Allah da onu Hzrla imtihan ettii gibi demle de imtihan etmitir. Nitekim
Ms demle onunla tartmay arzular halde karlat. nk Ms ilm
tartmalar -zellikle demle olan tartmalar- seven biridir. Nitekim o Tev-
ratta demin rabbi nezdinde meleklerden daha fazla ilim sahibi olduunu
renince demle karlatnda ona syleyecei ilm kelimeleri iinden geirir.
Aslnda Msnn amac Rabbi huzurunda demden daha bilgili olduunu
ortaya koymaktr, bylece melekler de onun ilm adan demden daha faziletli
olduunu reneceklerdir. Bu amala knama tarzndaki sonra senin gnahn
yznden insanlar yeryzne inmitir eklindeki sorusunu sorar, yani Allah
nezdindeki yaknlna ve faziletine ramen hangi hikmet senden byle bir

55


Buhari, Enbiy 31, Tevhid 37; Mslim Kader 13, 15.
Sofyal Bl Efendinin Kaza ve Kader Risalesi 87
gnahn sadr olmasn gerektirmitir? Aslnda Ms bu meselenin hikmetini
Tevratta bulduu halde deme Tevrt nazil olmadndan onun bunu bilmedi-
ini zannetmi ve onu yenmek amacyla sormutur. Fakat Allah deme Tev-
rtta bulunanlar vahy eder, bylece byk baba oluna tokat atar ve edeb
yolunu retir. O (Allahn deme vahyettii) da yledir; kiinin kendinden
hata sadr olunca kendini knar, ancak mslman kardeinden sadr olunca
durumu Allahn kaz ve kaderine atfeder, onun hakknda su-i zanda bulunmaz
ve teklf emirle knanmay hak etse de onu knamaz. Bylece demin Msdan
daha bilgili olduu ortaya kt, bu Msnn gururu neticesinde istediinin tam
tersidir, deme yapmak istedii ey kendine dnmtr. Nitekim dem de
cevabnda daha nce rabbi huzurunda zr beyan ettii gibi kendime zulmet-
tim dememitir. nk bu zr deil delil getirme pozisyonudur. Nitekim
demin kendini knama eklindeki zr kabul edilirken Allaha kar rakip
olmak istediinden blisin itiraz reddedilmitir. -nsanlara daha faydal olann
retilmesinin istenmesi dnda- gnahlarn Allahn kaz ve kaderine atfedilme-
si ne Allah, ne de insanlar nezdinde asla doru deildir. dem ve Havvnn
isyanlar da aslnda isyan deil, Allah katnda gerekli bir hikmettir. nk onlar
isyanlarnda ve yeryzne inmelerinde ben yeryznde bir halife yaratacam
56

eklindeki Allahn vadini gerekletirdikleri iin isabet etmilerdir. Dolaysyla
onlarn yeryzne inmeleri keramettir ki o da nesillerin tremesidir, hzlan ve
cezalandrma amal deildir. demin cezalandrlmas da yalnzca yeryzne
indirilmede tek bir zamirle blisle birlikte olmasdr. eytann isyanna gelince o,
gerek bir isyandr. Onun cennetten indirilmesi, hzlan ve cezalandrma iindir,
onun isyan da kendinden ebediyen ayrlmayacaktr. Buna uygun olabilecek
ekilde Hafz iraznin syledii (aadaki beyitleri) syledir:
Bize gzel isimlilik meknnda yeriniz yok, eer bunu beenmediysen kazy
deitir dediler.
Hafz bu ikili hrkay kendisi giymemitir, ey etei temiz eyh bizi mazur gr.
Bu da onlara zr usln retmek ve daha faydal olacak eyi gstermektir.
O da mslmanlardan gnah sadr olunca gnah sahibleri Allahn kaz ve
iradesinden dolay mazur grlr ve onlar iin Allahtan istifarda bulunulur.
Bunun hikmeti de gnahn (af ya da cezalandrmak iin olmasdr). Af iin olan
gnaha gelince bilen nezdinde mutlak olduundan sahibi knanmaz, nk bu,
onun hakknda mahza hayrdr, demin isyan gibi Allahn ihsan ve lutfunu
elde etmek iin kiinin onu mutlaka yapmas gerekmektedir. Cezalandrlacak
gnaha gelince bu tr gnah teklf emre tekabl ettiinden bilen ve dierleri
asndan knanmay hak eder. Ancak her bir kimsenin gnah temyiz etme
kapasitesi bulunmadnda, gnahn birinci ksmda olabilme ihtimalinden tr

56


el-Bakara 2/30.
88 Hatice K. Arpagu
knamak mutlak olarak yasaklanmtr. Knamay hak etmeyeni knayan kimse de
hata etmi olur ki eriat ve tarikat edebi ve kamil velilerin metotlar byledir.
Bunu byle bil ve amel et. Beyzv gibi ilmin maluma tab olduunu dnen
mer Hayyamn (aadaki beyitte) sylediklerine gelince:
Ben iki ierim ve benim gibi ehliyetli olan bir kimsenin iki imesinin Allah
nezdinde o kadar bir ehemmiyeti yoktur (Yahut benim iki imem gnah sayl-
maz).
Benim iki ieceimi Allah t ezelden bilirdi. Eer iki imeyecek olursam Al-
lahn ilmi cehl olmu olur.
57

Tus de Hayyamn beyanna (u beyitlerle) mukabelede bulunmutur:
Gnah ilemeyi nemsiz gren kimse gerekten ehliyetli bir kimseyse Allahn
ezeli ilmini isyana vesile grmemesi gerekir, zira bu aklllar nezdinde cehaletin
son mertebesidir.
58

Mehur mft Keml paazade -her ne kadar hrsz ifadesini kullanmasa da-
Beyzvnin bu konudaki grn reddettii gibi Tus de (Hayyam) reddetmi-
tir. Dolaysyla Tusnin reddi de merin (r.a) hrszn szn reddetmesi gibidir.
Kaz-kader ve benzeri ilimlerin tahsilini isteyen kimse tasavvuf ehline hizmet
etsin, yoksa uramamas onun iin daha hayrldr.

57


Hseyin Dan, Rbaiyyt- mer Hayym, stanbul 1927, s. 55.
58


a.g.e, s. 55.

You might also like